Hasat Donemi Ve Hasat Sonrasi Yapilmasi Gereken Uygulamalar 2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 18

Zeytin Yetiştiriciliği

ve Yağ Üretimi
Hasat Dönemi ve Hasat Sonrası Yapılması Gereken Uygulamalar
Zir.Yük.Müh. M.ONUR SAYAN
İZMİR,09.2022
Hasat ile İlgili Genel Bilgiler
Hasat zeytin üretiminin en ağır işlemi olup, zeytin kalitesine etki eden çok önemli faktörlerden birisidir.
Verim zamanını çok iyi tespit etmek gerekir. Siyah salamuralığa işlenecek zeytinlerde hasat, renk,
kabuktan ete kadar olan kısmın siyah olduğu dönemde yapılır. Yağlık zeytinlerin hasadı ise ağaçta yeşil
meyve kalmadığında yapılır.

Zeytin toplama zamanı bölge ve iklim durumuna göre farklılık göstermektedir. Hasada ağaç diplerine
dökülen zeytinlerin toplanması ile başlanır ve yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı toplanıp, işletmeye
gönderilir. İkinci olarak yeşil sofralık zeytin toplanır.

Zeytinler genel olarak:

▪ Yerden toplama (yağlık zeytinlerde uygulanabilir, tavsiye edilmez)

▪ Sırıkla çırpma (çok yaygın kullanılan ancak istenmeyen bir yöntemdir)

▪ El ile sıyırma (uygun değil)

▪ El ile toplama (özellikle sofralık zeytinlerde uygulanması gereken pahalı ve özel işçilik gerektiren bir
yöntemdir)

▪ Mekanik hasat ( hasat süresini kısaltıp, işçilik masraflarını azaltmak için çok gerekli bir yöntem,
büyümeyi düzenleyici maddelerle birlikte uygulanabilir.)
Tüm zeytin yetiştiren ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de zeytin üretim masrafları içerisinde hasat masrafları
halen en yüksek paya sahiptir. Bu nedenle hasat zeytin yetiştiriciliğindeki en önemli sorunlardan biri olarak
karşımıza çıkmaktadır. Hasat sırasında ve sonrasında kaliteyi olumsuz yönde etkileyebilecek işlemlerin
engellenmesi, kasa kullanılması, fabrikaya gelen ürünün güneş ve yağmurdan korunması önem arz etmektedir.
Hasat Yöntemleri: Bölge halkının sosyo-ekonomik koşulları, çeşit özellikleri, ağaç ölçüleri gibi faktörlere bağlı
olarak farklılıklar göstermektedir.
Hasat Zamanı – Meyve Olgunluk Kriterleri
Zeytinde döllenmeden meyve iriliğine geçiş yavaş yavaş olmaktadır. Çekirdeğin sertleşme döneminde ağırlık
oldukça artar. Sonbaharın başlangıcında; koyu yeşil renk, parlak sarımtırak açık yeşil renge döner. Bu devreye
“yeşil olgunluk devresi” denir. Daha sonraki devrede uçta küçük menekşe rengi benekler görülmeye başlar. Bu
benekler daha sonra bütün kabuğu kaplar. Başlangıçta beyazımsı olan meyve eti, kabuktan başlayarak çekirdeğe
doğru menekşe rengine dönmeye başlar. Bu sırada kabuk, menekşe renginden parlak koyu erguvani renge
dönüşür. Sonunda et ve kabuk çeşide has olgunluk alır.

Olgunlaşma devresi menekşe rengin görülmesinden kabuk ve etin son renklenme zamanına kadar süren devredir.
Birçok çeşitte bu son değişimler bir ağacın bütün meyvelerinde aynı zamanda olmaz, olgunlaşma kademeli olur.
Meyve azami iriliğine, açık menekşeden koyu menekşeye dönerken erişir. Bu zamanda meyvede ağırlık kaybı da
söz konusudur. Meyvenin yağ miktarı olgunluk ilerledikçe artar ve ağaç üzerinde yeşil meyve kalmayınca yağ
oranı en üst seviyeye ulaşır. Bundan sonra meyvede ağırlığa göre toplam yağ miktarı pratik olarak sabit kalmakla
birlikte, toplam yağ yüzdesi meyvenin nem kaybetmesi artar. Olgunlaşma ilerledikçe meyvenin saplarının dallara
tutunma kuvveti azalır. Olgunlaşan meyvelerde kopma kolay olmaktadır. Zeytinlerde çeşide, iklime, hastalık ve
zararlılara bağlı olarak meyve dökümleri olmaktadır. Olgunlaşma döneminde bu dökümler azalır. Sonra yeniden
hızlanmaktadır. Hasat bu dökümlerden önce yapılmalıdır. Ayrıca hasat zamanının geciktirilmesi gelecek yılın
meyve verimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan gözlem ve araştırmalarda, erken hasat edilen zeytin
ağaçlarının çok geç hasat edilen zeytin ağaçlarına göre daha çok çiçek gözü oluşturduğu ve daha fazla meyve
verdiği görülmüştür.
Zeytin toplama zamanı bölgelere ve iklim durumuna göre değişir. Hasada dip zeytinlerin toplanması ile başlanır.
Kendiliğinden düşen zeytinler yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı olarak toplanır. Zeytin hasadı, sofralık veya
yağlık olarak değerlendirme amacına uygun olarak zamanında hasat edilmelidir. Eğer yeşil sofralık zeytin
yapılacaksa meyveler sarımsı-yeşil renge döndüğü (eylül-ekim); siyah sofralık zeytin yapılacaksa kararmanın
kabuktan meyve etine geçtiği (kasım- aralık); yağlık olarak değerlendirilecekse ağaçta yeşil meyve kalmadığı
zaman hasat edilmelidir. Yeşil zeytin hasadı meyvelerin rengi sarımsı-yeşile döndüğünde yapılır. Dokusu sertliğini
biraz yitirmiş ve meyve normal iriliğini almıştır.

Zeytinde hasat olgunluk kriterlerini şu şekilde sıralayabiliriz:


Yeşil sofralıklarda
• Renk sarımsı yeşile döner.
• Taneler normal iriliğe erişir.
• Doku sertliğini biraz kaybetmiştir.
Siyah sofralıklarda
• Çeşide has olgunluk rengini almıştır.
• Kararma kabuktan meyve etine geçmiştir.
• Taneler normal iriliğe erişmiştir.
Yağlık çeşitlerde
• Ağaçta yeşil meyve kalmamıştır.
• Tüm meyveler karardığında yağ oranı maksimumdur.
• Kabuk etten kolayca ayrılır.
• Meyve iki parmak arasında sıkıldığında çekirdek kolayca ayrılır ve sapçukurundan meyve suyu çıkar.
Hasat zamanı iklim, çevre ve çeşide göre eylül-ekim aylarıdır. Zeytinler siyah olarak hasat edilecekse çeşide has
olgunluk rengini alması beklenir. Fazla gecikme danede yumuşamaya neden olur. Hasat genellikle kasım-aralık
aylarında yapılır. Yağlık zeytinler ağaçta yeşil meyve kalmadığında, yağ oranının en yüksek seviyeye çıktığı zaman
toplanır. Kabuğun etten kolay ayrılması, parmak arasında sıkıldığında meyvenin çekirdeğinin kolayca ayrılması ve
sap çukurundan meyve suyunun çıkması hasat zamanının pratikteki göstergeleridir. Mevsim durumuna göre
yağış, fırtına, soğuk ve don zararı söz konusu ise ve ayrıca zeytin sineği zararı varsa erken hasat yapılabilir.
Meyvemsi bir tat isteniyor ise yine erken hasat söz konusudur.

**Zeytinde var olan yağın kalitesi ve aroması ise zaman içinde artan yağ miktarı ile aynı yönde hareket
etmemektedir. Tersine bir davranış göstererek belli bir zamandan sonra yağa tat ve koku (lezzet) veren ve
aromayı oluşturan maddelerin oranında düşüşler görülmektedir. Yağ oranı genellikle Ocak ayına kadar artmaya
devam ederken, aromayı oluşturan bileşenlerin konsantrasyonunda genellikle Kasım ayından sonra düşüşler
gözlenmektedir. Genel olarak, erken hasat edilen yeşil zeytinin yağı aroması sebebiyle tercih edilirken zeytinin
yeteri kadar olgunlaşmamış olması sebebiyle yağ verimi nispeten düşüktür. Erken hasatla elde edilen yağ, geç
hasat edilene göre daha berrak ve yeşil olup aroması daha kuvvetlidir.

Ortalama Zeytin
Hasat Dönemleri
Erken Hasadın Avantajları: Daneler fazla zedelenmeden toplanabildiği için, zeytin danesi içindeki mevcut yağ
kolayca bozulmaz. Olgun bir zeytine göre meyve etinin sert olması nedeniyle dış etkenlere karşı daha
dayanıklıdır. Danelerin dolu, rüzgâr, fırtına gibi iklim koşullarından etkilenmesi önlenmiş olur. İçerdiği fazla
miktardaki fenolik maddeler klorofil doğal antioksidan görevi yapar. Yağı koruyarak depolama süresini uzatır.
Çeşide ve olgunluğa bağlı olarak daha yeşil ve acıdır. E vitamini ile birlikte çok sayıda antioksidan madde
içerdiğinden hücreleri yeniler. Dokuların ve organların yaşlanmasını geciktirir. Tam hasat devresinden sonra
hasat gecikirse zeytinde besin maddeleri birikimi veya çiçek farklılaşmasında fizyolojik karışıklıklar ortaya çıkar.
Çiçek tomurcuğu azalmasına ve ürün düşüklüğüne neden olur. Ülkemizdeki zeytinliklerin bir kısmı meyilli
alanlarda olup yaşlı ve yapısı yüksek ağaçlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla hasatta genellikle sırık
kullanılmaktadır. Bu şekilde hasat zeytinin verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Bahçelerin mekanik hasada
uygun olarak tesis edilmesi ve ağaçlara buna göre şekil verilmesi önemlidir. Hasatla ürün işleme arasındaki
sürenin mümkün olan en kısa seviyede tutulması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Zeytinlerin temiz toplanması,
dip ve üst ürünün karıştırılmamasına özen gösterilmelidir.
Hasat Yöntemleri
Geleneksel Hasat Yöntemleri
Yerden Toplama
Bu yöntemde; fizyolojik olarak olgunlaşan ve ağaç dibine dökülen zeytinler yerden elle toplanır. Zeytinlerin
sofralık değeri düşüktür ve daha fazla yağa işlenirler. Fakat yağa bile işlenseler, yere düşerken oluşan yara bere ve
çizikler yağın kalitesini düşürüp yağdaki asit miktarını artırır. Hasat için gerekli şartlar oluşturulamıyorsa
zeytinlerin yere düşmesini engellemek için ağacın etek genişliğinden 1-2 m daha açığa toprak üstü kısmı en az bir
metre olacak şekilde demir kazıklar toprağa çakılır. Demirin uç kısmında bulunan çengele file veya gölgelik
takarak zeytinlerin yere düşüşü engellenerek file üzerinden belirli aralıklarla kolayca toplanabilir. Burada 12 (1.30
m) adet demir ve ağaç tacına göre değişik boyutlarda örtü, file, gölgelik kullanılabilmektedir. İlk kurulum masrafı
yüksek olmasına rağmen hasatta kolaylık ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. Yıllar içerisinde hasat maliyeti olarak
elle toplama yöntemine göre ortalama maliyeti daha düşük olmaktadır.
Ağaçtan Elle Toplama
Elle hasatta, doğrudan ağaç üzerinden koparılan meyve aşağı doğru bir sıyırma hareketi ile sepet torba veya
plastik kova içerisine toplanır. Bu yolla toplanan meyve çok az hasar alır ve toprak, taş, dal, yaprak gibi
maddelerden ari olur. Hem sofralık hem de yağlık zeytinlerin kalitesinde kayıp olmaz.
Sırıkla Hasat
Bu yöntemde, olgunlaşan zeytinler sırıklar vasıtasıyla çırpılarak dökülür ve toplanır. Bu şekilde yapılan bir hasat
sonrası meyvelerde büyük bir zararlanma ve kalite bozukluğu oluşmaktadır. Ağacın verimli ince dallarında oluşan
zararlanma, bir sonraki yılın ürününü yok etmektedir. Çalışma şartlarının güç, iş veriminin düşük, işçi bulmanın
zor ve el işçiliğinin pahalı oluşu ayrıca elde edilen ürün kalitesi ve ağaç üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle
makineli hasat yöntemleri de zeytinciliğin bugünkü hasat ihtiyaçlarını tam karşılayamasa da düzgün budanan ve
yeşil aksamı iyi olan zeytin ağaçlarında meyve hasadında kolaylık sağlaması, makineli hasadı önemli hale
getirmektedir. Fakat bu makinelerin meyve eti üzerinde oluşturdukları zararlanmanın önüne geçilememiştir.

Bunlar iki gurupta toplanır.

Makineli Hasat
Küçük Makineler ile Hasat
Bunlar elde veya sırtta taşınabilen, elektrikle, benzinle ya da hava kompresörü ile çalışabilen küçük makinelerdir.
Bu aletlerin etkinlikleri zayıf olmakla beraber, büyük makinelerin ulaşamadığı geleneksel zeytin bölgeleri için
düşünülebilir. Genel olarak üçe ayrılırlar;
Dal sarsıcılar
Çırpıcılar
Sıyırıcı Taraklar
Büyük Makineler İle Hasat
Genel olarak iki bölümde incelenebilirler;
-Traktöre takılabilir veya kendi yürür tipte, gövde ve ana dal sarsıcıları
-Tam teçhizatlı sarsıcılar

Ağaç gövdesi, dal yapısı ve yüksekliği, tacın şekil ve yoğunluğu mekanik hasadın etkinliğini ve toplanan ürünün
kalitesini iki nedenden dolayı etkiler. Birincisi, ağaç taç yapısı, sarsıcının meyveyi koparma yeteneğini etkiler ve
ikincisi, meyvenin koptuktan sonra düşerken taç içerisinde zararlanma ihtimali vardır. Genel olarak ağaç
yüksekliği birinci sınırlayıcı faktördür. El ile hasatta olduğu gibi tüm mekanik hasat yöntemleri için ağaç yüksekliği
bir engeldir. Tacın şekli, genişliği, uzunluğu ve yoğunluğu da mekanik hasadı etkiler. Mekanik hasadın zeytin
üretimine girmesi ile zeytin bahçelerindeki ağaç yoğunluğu artacaktır. Sulu alanlarda dikim sıklığı 1,25- 1,50 m ile
3,75 ile 4,00 m mesafelerde olacaktır. Sonuç olarak makineli zeytin hasadının geliştirilmesinin başlıca nedenleri;
yaklaşık 3-4 ay süren uzun bir hasat dönemi, bu dönemdeki olumsuz hava koşullarından kaynaklanan işgücü
kayıpları ve el ile hasadın yüksek maliyetidir. Tüm dünyada zeytin yetiştiriciliği yapılan ülkelerde, zeytin üretim
masrafları içerisindeki hasadın payı ortalama % 50 dolayındadır. Bu nedenle bölgelerin arazi durumuna, zeytin
çeşitlerine, sofralık veya yağlık üretim amacına göre zeytin hasat makinelerinin kullanılması gerekmektedir.
Hasat Sonrası Taşıma ve Bekleme
Zeytin tanesi yaralanmamış olmak kaydıyla en kaliteli ve en sağlıklı yağı henüz ağacından ayrılmadığı zamanlarda
bünyesinde barındırır ve ağacından koparıldığı andan itibaren eğer uygun ortam şartları sağlanmazsa geçen süre
içerisinde kalitesinden kaybetmeye başlar. Bu sebeple toplanan ürünlerden en kaliteli yağı elde edebilmek için
zeytinler mümkünse aynı gün içinde işleme alınarak yağının çıkarılması gerekmektedir.

Zorunlu hallerde uzun süre çuval ve torbalarda bekletilen zeytinlerde ısınma ile birlikte bozulmalar başlamakta ve
bu da yağın kalitesini bozmaktadır. Bu sorunların kısmen de olsa giderilebilmesi için taşıma için naylon ve benzeri
çuvallar yerine telis türü torbalar ile ağzı açık kasalar kullanılması tavsiye edilmektedir. Altı ve yanları hava
alabilecek şekilde tasarlanmış olan ve yüksekliği 50-60 cm'yi aşmayan kasaların taşıma ve kısa süreli beklemeler
için kullanılması zeytinlerin kalitesinin korunması açısından önemlidir. Ancak bu kasaların zeytinle temasta olan iç
yüzeylerinin zeytini yaralamayacak şekilde tasarlanması ve üretilmesi gerekmektedir
Özellikle işleme tesisleri ile hasat ekiplerinin yanlış zamanlaması sebebiyle ürünlerin hasat depolarında veya
benzeri yerlerde 3-4 günden daha fazla beklemesi gereken durumlarda eğer çuvallanmış ise mutlaka çuvallardan
çıkarılıp sergi haline getirilerek havalandırılması ve sergi kalınlığının da genellikle 25-30 cm'yi geçmemesi veya
yukarıda bahsedilen ve taşımada kullanılan kasalarda bekletilmesi önerilmektedir. Bunlar ülkemiz kış ayları
şartlarında (10-15°C ortam sıcaklığında) tavsiye edilen uygulamalar olup daha kötü durumlarda depo ortamının
havalandırılması ve şartlandırılması gerekebilir.

Gerek ağaç üstündeki zeytinler gerekse de hasat edilmiş zeytinler uzun süre beklediğinde nem kaybeder.
Bekleyen zeytinlerde oluşan nem kaybı sebebiyle de kg zeytin başına alınan yağ oranı henüz nemini kaybetmemiş
taze zeytine oranla daha yüksek çıkar. Aslında artmış gibi görünen yağ miktarı sabit olup değişmemiştir. Değişen
sadece orandır. Yani 100 kg taze zeytini olan bir çiftçinin aynı gün çektirdiğinde elde edeceği yağ miktarı 25 kg ise
(dörtte bir yağ verimi) zeytinini aynı gün çektirmeyip 20-30 gün beklettikten sonra çektirdiğinde elde edeceği yağ
yine aynı miktar olup 25 kg'dır. Ancak bir süre (mesela 20-30 günlük) bekleme sonunda zeytindeki nem
kaybından dolayı 100 kg olan zeytin temsili olarak 75 kg'a düştüğü için çiftçi üçte bir (75 kg zeytinden 25 kg yağ)
yağ aldığını düşünmektedir. Bu durum yanılgıya sebep olduğu için kimi bölgelerimizde bazı çiftçiler zeytinlerini
(verim artışı olması düşüncesiyle) özellikle bekletmekte ve bu yanlış düşünce, taze zeytinlerin kötü şartlarda
bekletilmesine ve yağ kalitesinin hızlı bir şekilde düşmesine sebep olmaktadır. Bu düşüncenin yanlışlığı anlatılarak
bu tür uygulamaların bir an önce engellenmesi gerekir. Çünkü böyle uygulamalar sebebiyle kaliteli olan
zeytinimizi kendi elimizle kalitesiz hale getirmeye çalışmış oluyoruz.
Pazara Hazırlama
Zeytin yetiştiriciliğinden elde edilen başlıca iki ürün zeytinyağı ve sofralık zeytinlerdir. Zeytin ve zeytinyağı
üretiminin yan ürünlerinden olan prina, odun, yaprak, zeytin çekirdeği vb.nin önemi göz ardı edilmemelidir.
Ülkemiz zeytin üretiminin %85–88’i yağ sanayisinde kullanılırken; zeytin, gerek sofralık siyah ve yeşil salamura
dane olarak, gerekse zeytinyağı olarak iç tüketimde ve dış satımda pazarlama imkânı çok yüksek değerli bir
ürünümüzdür. Bu nedenle yetiştiricilik ve teknolojik sorunlara çözüm getirerek zeytinciliği geliştirme çabasında
olmalıyız. Bugün işletmelerde zeytin en çok şu şekillerde işlenmektedir;
• Sofralık yeşil zeytin üretimi
Naturel yeşil zeytin, kırma-çizme zeytin, kostikli yeşil zeytin, dolgulu yeşil zeytin üretimi
• Sofralık siyah zeytin üretimi
Naturel siyah zeytin, salamura tipi, sele tipi, kalamata tipi, teneke tipi, kostikli siyah zeytin, konserve tipi, konfit
tipi
• Zeytin ezmesi üretimi
• Zeytinyağı üretimi
Sofralık Zeytinlerin Seçimi

Soğuk Sıkım
Zeytinyağı
Hasat edilen ve işletmeye getirilen zeytin, yağ ayırma işlemlerine girmeden önce bazı ön hazırlama işlemlerine
tabii tutulmak zorundadır. Bu işlemlerin temel amacı yağı ayrılacak olan zeytinin yaprak, toprak, taş ve benzeri
her türlü yabancı maddeden temizlenmesi ve temel işlem aşamalarına hazır hale getirilmesidir. Bu işlemlerin
gerekliliği iki açıdan önemlidir. Birincisi elde edilecek yağın yabancı maddelerin etkilerine maruz kalmasını ve
dolayısı ile kimyasal yapısının etkilenmesini önlemek, İkincisi ise temel işlem makinalarının çalışması sırasında
makinalara gelecek zararları engellemektir.

Hasat edilen zeytin gerek hasat şekli gerekse de mevsimin etkileri sebebiyle temiz zeytin taneleri yanında yaprak
ve tane zeytine yapışmış toprak ve taş taneleri içermektedir. Eğer bu zeytinler temizlenmeden; olduğu gibi,
toprağı, taşı ve yaprağıyla temel işlemlere tabii tutularak yağı ayrılacak olursa elde edilecek yağ kimyasal olarak
toprağın ve yaprağın etkisinde kalabilecektir. Aynı zamanda; özellikle taş, hatta metal parçaları gibi yabancı
maddeler işleme makinalarına zarar vererek maddi zararlara sebep olacaktır.

Bütün bu muhtemel sorunlara çözüm olarak hasat edilen zeytinler


kırma işlemine girmeden önce yandaki sıralamadaki gibi hazırlama
işlemlerine tabii tutularak temel işlemlere hazırlanmaktadır.
Depolama
Hasat edilen zeytinler tazeliği bozulmadan işletmelere teslim edilmelidir. Evde ya da eski usullerle işlenen
zeytinlerin ekonomik değeri düşmekte, yeni sistem işletmelerde işlenen zeytinler tercih edilmektedir.

Yağlık zeytinlerde, yağ sıkım tesislerine günübirlik götürülmelidirler. Uzun süre bekletmek asit oranının
yükselmesine sebep olur, istenmeyen durumdur ekonomik kayba neden olur.

Yağ depoları güneş ışığı almayan serin bir yerde olmalıdır. Güneş ışığında bırakılan yağlar daha çabuk okside olur.
Güneş ışığında klorofil prooksidan etki yapar. Işık almayan bir yerde olursa klorofil tam tersi antioksidan görevi
yapar ve yağı korur. Yağlar hemen pazarlanmalı, her geçen gün yağ asidini yükselterek ekonomik kayba neden
olur.

Taze olarak zeytin optimum koşullarda 5/10℃ ve %85-90 bağıl nemde 4-6 hafta depolanabilir. 10℃’nin
üzerindeki sıcaklıklarda zeytinler olgunlaşıp buruşmaya başlar. 5℃’nin altında ise soğuk vurmasına maruz kalırlar.
Yeşil renkteki et soğuk vurması neticesinde sap ve dip kısmından başlayarak kahverengiye döner. Olgun taze yeşil
zeytinler yeşil olanlardan daha belirgin kahverengileşirler. Soğuk vurmasının başlangıcında kahverengileşme
sadece meyve etinde kesilerek anlaşılabilir. İşleme için zeytinler 5℃’de 3 ay süre ile başarılı olarak depolanabilir.
Zeytinyağı Depolaması

Özellikle depolama kapasitesi düşük olan ülkemiz, lisanslı zeytinyağı depolama işletmelerine ihtiyaç duymaktadır.
Elde edilen zeytinyağı, kalite yönünden bütün kriterlere sahip olsa bile uygun depolama yapılamadığı için
zeytinyağındaki kalite kayıpları kısa sürede olmaktadır. Uygun muhafaza koşullarındaki zeytinyağı iki yıl gibi uzun
bir süre kalite kaybına uğramadan depolanabilmektedir. Zeytinyağı depo ve tankları sıvı veya hava geçirmez
malzemeden yapılmalıdır. İç kısmı oksidasyonu teşvik eden maddelerden (metaller) imal edilmemelidir.
Zeytinyağı, kötü duyusal özellikleri kazandıran koku verici maddeleri, uçucu bileşikleri veya yağda çözünen
maddeleri kolayca içine alabilmektedir. Bunun için depo binaları her türlü kokudan arındırılmış olmalıdır.
Zeytinyağı, hava ve ışıktan korunmalı ve 15-18℃ sıcaklıkta depolanmalıdır.
Özetle Hasatta Yapılan Uygulama
TEŞEKKÜRLER

You might also like