Esya Hukuku Pratik 2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

EŞYA HUKUKU PRATİK ÇALIŞMA 2

(Eşya Hukukunun Temel Kavramları ve Eşya Hukukunun Genel İlkeleri)

OLAY

Büyük bir çiftlik sahibi olan Bay (Ç), çiftliğinin elektrik ihtiyacını karşılamak için sahibi olduğu
arazinin üzerine bir rüzgâr tribünü koyar. Bu rüzgâr tribünü sayesinde elektrik üretip kullanmaya başlar
ve bu elektriği daha sonra köyün diğer sakinlerine satar. İşleri bu kadar iyi giderken eşi (E) ile arası
bozulan (Ç)’nin taraf olduğu boşanma davasında, boşanma hükmü verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir.
Çiftin evlilik birliğinin devamı sırasında edindiği ortak hayvanları olan Bengal kedisini, Bayan (E) çok
sevdiği için; Bay (Ç) ise yaklaşık 20.000 TL ödediği için maddi değerinden dolayı istemektedir. Bay (Ç)
ve Bayan (E)’nin evli olduğu dönemde, aralarında mal ayrılığı rejiminin bulunduğu bilinmektedir.

(Ç), mülkiyet hakkı sahibi olduğu taşınmazlardan biri üzerindeki kaynaktan, Bayan (D) ile yapmış
olduğu sözleşme uyarınca, (D) lehine, her ay belirli bir miktarda su kullanım yetkisi sağlayan bir ayni hak
tesis eder. (D) sahibi olduğu ayni hakkı arkadaşı (F)’ye devreder, ancak (Ç), hakkın niteliği gereğince
devredilemeyeceğini ileri sürmektedir.

(Ç)’nin kardeşi (K)’nin ise Edirne’de bir taşınmazı bulunmaktadır. (K) taşınmazından ana yola
daha hızlı ulaşmak amacıyla, (R)’nin maliki olduğu komşu taşınmaz üzerinde ayni hak tesis etmek
istemektedir. Bu amaçla (K) ile (R) bir sözleşme yaparak, (K) lehine tapuda söz konusu hakkın tescilini
sağlarlar. Ancak kısa bir süre sonra, (K) söz konusu taşınmazı (S)’ye satar ve (S) lehine tapuda tescil
yapılır.

SORULAR:

1. Bay (Ç) arazisine rüzgâr tribünü koymakla beraber, rüzgârdan elde ettiği elektrik
enerjisinin maliki olabilir mi? Enerjinin eşya olarak nitelendirilmesinin mümkün olup
olmadığını göz önünde bulundurarak, açıklayınız.
2. Bay (Ç) ve Bayan (E)’nin boşanması üzerine sahip oldukları evcil hayvanın kimin
yanında yaşamına devam edeceğini, hayvanların hukuki statüsünü göz önüne alarak
açıklayınız.
3. Bayan (D)’nin sahibi olduğu hakkı nitelendirerek, (Ç)’nin iddiasının yerinde olup
olmadığını açıklayınız.
4. Olayda (K)’nin taşınmazı lehine tesis edilen hakkı nitelendiriniz. (K)’nin söz konusu
taşınmazın mülkiyetini (S)’ye devretmesi durumunda, (K)’nin taşınmazı lehine tesis
edilen hakkın (S) tarafından kazanılmış olup olmayacağını tespit ediniz.

1
CEVAPLAR:

1. Bay (Ç), arazisine kurduğu rüzgar tribünü sayesinde rüzgar enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmüş
olup, bu enerjinin satışını gerçekleştirmektedir. (Ç)’nin söz konusu elektrik enerjisinin maliki olup
olmadığı meselesine verilecek yanıt, enerjinin üzerinde mülkiyet kurmaya elverişli bir varlık olup
olmamasında düğümlenmektedir. Yani, enerjinin eşya olup olmadığı ele alınmalıdır.

Bilindiği üzere enerji, cismani olmayan bir varlıktır. Esasında cismani olmaması sebebiyle, dar anlamda
eşya kavramının sınırlarına dahil değildir. Ne var ki yasa koyucu TMK m. 762’de düzenlediği istisna ile
birlikte “edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen” doğal güçlere ilişkin
taşınır eşyaya dair hükümlerin uygulanmasını uygun görmüştür. Bu hükümlerin devreye girmesi ile
birlikte, elektrik enerjisine taşınırlara ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Nesnenin özel niteliğinden ötürü enerji ve doğal güçlere, eşyaya ilişkin hükümler kanun atfı da dikkate
alınarak kıyasen uygulanır. Buna karşın enerji ve doğal güçler üzerindeki haklar, ayni hak olarak değil de
mutlak hakkın özel şekli olarak değerlendirilmektedir. (ANTALYA)

2. Hayvanların eşya hukukundaki konumunu irdeleyecek olursak, mukayeseli hukuktan faydalanmak


gerekecektir. Kaynak ZGB’nin yanı sıra Alman ve Avusturya Medeni Kanunlarında, hayvanların eşya
olmadığı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu hükümlerle beraber hayvan, “eşya benzeri” niteliğindeki bir
varlık konumundadır. Nitekim söz konusu yasalar; eşyaya ilişkin hükümlerin, hayvanlara ilişkin özel bir
düzenleme bulunmadığı durumlarda hayvanlara ilişkin olarak kıyasen uygulanması gerektiğini de
düzenlemiştir.

Türk hukukundaki durumu inceleyecek olursak, hayvanın eşya olmadığına dair özel bir düzenlemenin
mevzuatımızda bulunmadığını ifade etmemiz gerekir. Bu durumun yanı sıra, 5199 sayılı Hayvanları
Koruma Kanunu m. 2 hayvanların yaşama hakkına sahip olduğunu düzenlemiştir. Yaşama hakkı
düzenlemesinden hareket eden bazı yazarlar, hayvanların bu düzenleme karşısında eşya sayılmasının artık
Türk hukukunda mümkün olamayacağını ifade ederek; hayvanlara ilişkin olarak, özel düzenleme
bulunmaması koşulu ile eşyaya ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması gerektiğini savunmaktadır.

Diğer yandan kimi yazarlar ise, hayvanların yaşama hakkına sahip olmasının onların cismani olma, belirli
olma, kişilik değeri dışında olma ve üzerinde hakimiyet kurulabilme özelliklerini dışlamadığını, bu
nedenlerle halen eşya sayılması gerektiğini savunmaktadır.

Olayda; söz gelimi her iki yaklaşımın belirlenmesi durumunda da; ilkinde boşanma sonrası hayvanlara
uygulanacak özel bir hükmün bulunmaması, ikincisine göre zaten eşya olmasından hareketle söz konusu
evcil hayvan, mal rejimi tasfiyesine dahil olacaktır. Bay (Ç) ve eşi Bayan (E) arasında evlilik birliğinin
devam ettiği sürede “mal ayrılığı rejimi” hüküm sürdüğünden evcil hayvan, Bay (Ç)’ye bırakılacaktır.

3.(Ç) ve (D) arasındaki sözleşme ile (D) lehine bir kaynak hakkı kurulmuştur. Kaynak hakkı, başkasının
arazisinde bulunan kaynaktan su alarak, bunu taşıma yetkisi sağlayan irtifak hakkıdır. Para ile ölçülebilen
bir değere sahip olup olmama açısından kaynak hakkı; malvarlığı hakkı, ileri sürülebileceği çevre
açısından mutlak hak, eşya üzerinde sağladığı yetki bakımından ise sınırlı ayni haktır. TMK m. 837/II
uyarınca, sınırlı ayni haklar içinde irtifak hakları arasında yer alan kaynak hakkı, aksi kararlaştırılmadıkça
devredilebilir ve mirasçıya geçebilir.

2
Kaynak hakkının eşyaya bağlı irtifak olarak kurulması mümkün olduğu gibi kişiye bağlı irtifak olarak da
kurulması mümkündür. Somut olayda, kaynak hakkı kişiye bağlı olarak kurulmuştur. Kaynak hakkı, aksi
kararlaştırılmadığı sürece devredilebilir ve mirasçıya geçer.

Olayda; (Ç) ile (D) arasında yapılan sözleşmede de, aksi kararlaştırılmadığı için, (D) lehine kurulan
kaynak hakkının (F)’ye devredilmesi mümkündür.

4.TMK’da bazı irtifak haklarına ilişkin özel olarak ayrıntılı düzenlemeler yapılmış iken, TMK md.838’de
diğer irtifaklar başlığı altında, mülkiyet hakkının sağladığı yararlanma yetkisinden çeşitli irtifak
haklarının yaratılabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda, bir taşınmazdan geçit olarak yararlanma yetkisi
veren geçit irtifakı, diğer irtifaklara dahildir. Geçit hakkı mutlak ve sınırlı ayni bir haktır. Geçit irtifakı
diğer irtifaklardan sayıldığı için kişi lehine ya da taşınmaz lehine (eşyaya bağlı) tesis edilebilir.

Olayda geçit hakkı (K)’nin taşınmazı lehine kurulduğu için taşınmaz lehine (eşyaya bağlı) tesis edilmiştir.
Taşınmaz lehine irtifakta bir taşınmaz üzerinde bir başka taşınmaz lehine irtifak hakkı kurulmaktadır. Bu
durumda, irtifakın yükletildiği taşınmaza yüklü taşınmaz, lehine irtifak hakkı kurulan taşınmaza
yararlanan taşınmaz denir.

Eşyaya bağlı irtifakta, yararlanan taşınmazın maliki kimse, irtifak hakkının da sahibidir. Yararlanan
taşınmazın maliki el değiştirdiğinde, irtifak hakkının sahibi de değişmiş olacaktır. Eşyaya bağlı
irtifaklarda, irtifak hakkı yararlanan taşınmazın mülkiyetine ayrılmaz bir şekilde bağlanmıştır. Aynı
açıklamalar yüklü taşınmaz için de geçerlidir.

Olayımızda (R)’nin taşınmazı yüklü taşınmaz, (K)’nin taşınmazı yararlanan taşınmaz niteliğindedir.
Burada eşyaya bağlı bir irtifak söz konusu olduğundan, (K)’nin taşınmazı lehine tesis edilen irtifak
kendiliğinden bu taşınmazın yeni maliki olan (S)’ye geçer ve (S) geçit hakkının sahibi olur.

You might also like