Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

T.C.

YARGITAY

17. Hukuk Dairesi

Esas No: 2020/2598

Karar No: 2021/34

Karar Tarihi: 14.01.2021

TAZMİNAT DAVASI - DAVACININ VE DESTEĞİN MUHTEMEL BAKİYE


YAŞAM SÜRESİNİN TRH 2010 YAŞAM TABLOSUNA GÖRE BELİRLENMESİ
SURETİYLE TAZMİNAT MİKTARININ HESAPLANMASI - BİLİRKİŞİDEN EK
RAPOR ALINARAK OLUŞACAK SONUCA GÖRE KARAR VERİLMESİ -
HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli
"PMF" cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen
Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent
Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı veriler. "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmış olup,
Sosyal Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına
geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın
verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat
hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi
de göz önüne alındığında Dairemizce de 2020 yılı Aralık ayı itibari ile tazminat hesaplarında bakiye
ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha
uygun olacağına karar verilmiştir.?Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın
temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas
alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye
yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının
hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın
bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

(5684 S. K. m. 30) (YİBK 19.06.2020 T. 2019/4 E. 2019/1 K.)

Dava: Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim
komisyonu İtiraz Hakem heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine
dosya incelendi gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada
müvekkilinin desteğinin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.500,00 TL'nin
tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 196.408,00 TL'ye yükseltmiştir.

Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre;
taleple bağlı kalınarak 5.500.00TL'nin tahsiline karar verilmiş, anılan karara karşı itiraz edilmesi
üzerine İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi vekilinin itirazının kabulü ile Hakem Heyetince verilen
kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 147.666.00 TL.nin tahsiline karar verilmiş; karar,
davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı
ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesiile kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz
Hakem Heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /2


üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge
Adliye Mahkemesi 40.Hukuk Dairesi'nin 12.12.2019 tarih, 2019/516-685 sayılı kararının kaldırılarak
davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu itiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin
incelenmesi gerekmiştir.

2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki
bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.

3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp destekten yoksun
kalma tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış,
alınan raporda davacının ve desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde
1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor
hükme esas alınmıştır.

Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve
pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.

Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli
"PMF" cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen
Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent
Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı veriler. "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmış olup,
Sosyal Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına
geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın
verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat
hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi
de göz önüne alındığında Dairemizce de 2020 yılı Aralık ayı itibari ile tazminat hesaplarında bakiye
ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha
uygun olacağına karar verilmiştir.?

Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak,
kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı,
işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH
2010 Yaşam Tablosu'na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden
ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek
gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40.
Hukuk Dairesi'nin 12.12.2019 tarih, 2019/516-685 sayılı kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı
bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte
açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının
BOZULMASINA, dosyanın saklama kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin
Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya
geri verilmesine 14.01.2021 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 2 /2

You might also like