Professional Documents
Culture Documents
İklimlendirme Cihazlarında UV Lamba Kullanımı
İklimlendirme Cihazlarında UV Lamba Kullanımı
ARA
1. Giriş
UV (ultraviyole ya da mor ötesi) dalga boyu 10 nm ila 400 nm arasında değişen ışınıma
denmektedir. İnsan gözü 400 nm dalga boyunun üstündeki ışınları algılayabildiğinden
UV ışınlarını göremeyiz. Dalga boylarına göre UV ışınları dörde ayrılmaktadır. Tesisat
sektöründe dezenfeksiyon amacıyla UV-C tipi kısa dalga ışınlar kullanılmaktadır.
UV lambalar her ne kadar çok yeni bir teknoloji gibi dursa da geçmişi 100 yıldan fazladır. UV
ışınları ise çok daha eskiye dayanır. Evrenin yaratılmasından bugüne kadar var olan UV ışınları
çok uzun bir süre keşfedilmeyi beklemiştir. Mor ötesi ışınların varlığını ilk keşfeden Alman bilim
adamı Johann Wilhelm Ritter olmuştur.
Şekil 2’deki grafikten de görüleceği gibi UV ışınının mikrop öldürme etkisi 220-300
nm dalga boyu aralığındadır. Bu etkinin en yüksek olduğu dalga boyu ise 265
nm’dir. Piyasadaki birçok UV-C lamba düşük basınçlı cıvalı tip lambalardır ve
büyük oranda 253,7 nm dalga boyunda ışın üretirler. 253,7 nm değeri her ne
kadar tepe noktaya yakın olsa da %100 verimle mikrop öldürülmediği
bilinmelidir. Ayrıca lambaların balastlarından kaynaklanan kayıplar da dikkate
alındığında UV lambaların verimlerinin bir hayli düşük olduğu söylenebilir. Ortalama bir düşük basınçlı cıvalı UV lambanın etiket elektrik güç
değerinin yaklaşık %25-35’i oranında UV ışını ürettiği kabul edilmektedir.
UV Dozu (J/m2): Yüzeye veya mikroorganizmaya temas süresi boyunca gelen ışıma miktarını belirtir. (UV exposure dose veya fluence) D harfi
ile belirtilir ve genelde mikropların %90’ını yok edecek doz olarak hesaplanır (D90). Bir diğer doz ise D99 olarak belirtilen mikropların %99’unu
yok eden dozdur.
UV Dozu=Işıma*temas süresi olarak hesaplanmaktadır.
Mikroorganizmaya Özgü UV Duyarlılık Sabiti (m2/Jul): Her mikroorganizma için deneylerle belirlenen organizmayı öldürecek UV ışınımı
katsayısı. Bu katsayı hava, su ve yüzey dezenfeksiyonu için ayrı ayrı verilmektedir.
Hava Hızı
UV lamba kanalda veya iklimlendirme cihazı içinde kullanıldığında mikroorganizmalara etki etmesi için belli bir temas süresine ihtiyaç vardır.
Akan hava içinde hareket eden mikroorganizmalar hava akış hızına bağlı olarak UV ışınımına az veya çok maruz kalırlar. Hava hızı yükseldikçe
UV ışınımı etkisi azalır.
Hava Debisi
Bir havalandırma sisteminde filtre seçimine benzer olarak UV lamba seçiminde de hava debisi dikkate alınarak seçim yapılmalıdır. Hava debisi
arttıkça UV ışınımı miktarı artırılmalıdır.
Kesit Alanı
UV ışını kaynağından çıktıktan sonra tüm yönlerde yayılarak ortama dağılır. Etkisi ise kaynakla arasındaki mesafenin karesiyle ters orantılı
olarak azalır. Bu yüzden kanal ve cihaz içine UV lamba/lambalar homojen bir şekilde yerleştirilmeli ve üzerlerinden geçen hava akımının
tamamını görebilmelidir. UV ışını ulaşmadığı (görmediği veya üzerine yansımadığı) yüzeylerde etki göstermez.
Sıcaklık
İklimlendirme sistemindeki sıcaklık aralığı göz önüne alındığında sıcaklığın mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesi üzerine kayda değer
bir etkisi bulunmadığı söylenebilir.
Sıcaklık UV lambanın performansı üzerinde ise etkilidir. Çoğu UV lamba ortalama 20-22 0C aralığında ve 2-2,5 m/s hava hızlarında çalışması
için tasarlanmıştır. Bu değerlerin dışında lambaların verimleri değişmektedir. Mutlaka UV lamba üreticisinden bu aralıkların dışındaki lamba
verimlerinin nasıl değiştiği öğrenilmelidir.
Bağıl Nem
Nemli havanın içindeki su buharından dolayı UV ışığın hareketi azalmaktadır Ortamdaki nem miktarı arttıkça ışığın geçişi ve yayılması
zorlaşmaktadır. Bu etki UV lamba seçiminde ve hesaplarında mutlaka dikkate alınmalıdır.
Ayrıca genel olarak yüksek bağıl nem mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesine karşı negatif etkiye sahiptir. Bağıl nem arttıkça
mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek zorlaşmaktadır. Ancak bu durum tüm mikroorganizmalar için geçerli değildir. Bu yüzden bağıl nemin
artması tüm mikroorganizmalar için negatif etki eder denemez. Dolayısıyla hedef mikroorganizmaya uygun şekilde UV lamba seçimi ve sistem
tasarımı yapılmalıdır.
UV lambaların nemli ortamlarda kullanılması durumunda mutlaka IP sınıflarına dikkat edilmeli ve lamba içine nem girişi olmamalıdır.
Görünür ışıkta olduğu gibi UV-C ışını da bazı yüzeyler tarafından soğurulurken bazı yüzeyler tarafından yansıtılır. Daha fazla etki göstermesi için
UV lambaların yerleştirileceği hacimlerin UV ışınını mümkün olduğu kadar yansıtması istenir. Bazı malzemelerin yansıtma oranları Tablo 2’de
verilmiştir. Alüminyumun yansıtma oranı yüksek olduğu için lamba konulacak kanalın iç yüzeyinin alüminyum ile kaplanması önerilir.
UV lambanın ürettiği ışınım gücü arttıkça daha etkili bir dezenfeksiyon sağlamak mümkündür. Ancak
maliyetler göz önüne alınarak temas süresi, kesit alanı vb. gibi diğer parametreler ile birlikte lamba gücü
belirlenmelidir. Önemli olan tasarım şartlarını dikkate alarak hedef mikroorganizmayı etkisiz hale getirecek
UV dozunu belirleyip buna uygun lamba seçimi yapmaktır.
Temas süresi
Kanal ve cihaz içi uygulamalarda alan kısıtlı olduğu için yüksek yoğunlukta bir UV ışınına ihtiyaç vardır. Mikroorganizmalar bu tür
uygulamalarda genelde 0,1 s ile 0,3 s arasında bir temas süresi boyunca UV ışınına maruz kalırlar. Yüzey dezenfeksiyonunda ise temas süreleri
daha uzun olabildiği için UV ışının şiddeti daha düşük olabilir. Temas süresi arttıkça UV ışınım etkisi artmaktadır.
Hedef Mikroorganizma
Her mikroorganizma için farklı dozlarda UV ışınımına ihtiyaç vardır. Şekil 3’te de gösterildiği gibi virüslerin, bakterilerin ve diğer
mikroorganizmaların UV ışınına karşı dirençleri farklıdır. Deneyler sonrasında mikroorganizmaları etkisiz hale getirmek için belirlenen ve k
katsayısı olarak adlandırılan değerler Tablo 3’te verilmiştir. K değeri büyüdükçe mikroorganizmanın etkisiz hale getirilmesi daha kolay
anlamına gelmektedir.
Şu an piyasadaki hemen hemen tüm lambalar floresan tip alçak basınçlı cıvalı lambalardır ve
büyük oranda 253,7 nm dalga boyunda ışın üretirler. Bu lambalar çalıştığında elektrik alanın
etkisiyle içindeki cıva molekülleri buharlaşarak harekete geçerler. Harekete geçirilmiş cıva
atomları enerjilerinin yaklaşık %85’ini 253,7 nm dalga boyunda etrafa yayarlar. Geri kalan enerji
ise çoğunlukla 185 nm dalga boyunda olmak üzere farklı dalga boylarında etrafa yayılır.
Alçak basınçlı UV lambalardan başka yüksek basınçlı UV lambalar da bulunmaktadır ve bu
lambalar daha geniş bir bant aralığında yayın yapmaktadırlar. Ancak bu lambaların verimleri
alçak basınçlı lambalara göre daha düşüktür ve geniş bant aralığında ışın ürettikleri için ozon üretme olasılıkları daha yüksektir.
UV lambalar farklı şekillerde üretilmektedir. Genelde silindir şeklinde, “U” şeklinde “J” şeklinde ve çift silindir şeklindedirler. Günümüzde
silindirik lambalar yaygın olarak bulunmaktadır. Kullanım yerine göre lambaların boyları ve şekilleri tercih edilmektedir. Örnek olarak dar
alanlarda “U” ve “J” şeklinde lambalar daha kullanışlı olurken geniş alanlarda silindirik lambalar tercih edilmektedir.
1- Ozon Üretmeyen Lambalar - alçak basınçlı dar bantta yayın yapan UV lambalar
2- Kısmi Ozon Üreten Lambalar - yüksek basınçlı geniş bantta yayın yapan UV lambalar
3- Ozon Üreten Lambalar - çoğunlukla 187 nm dalga boyunda yayın yapan ve özellikle ozon üretmesi istenen UV lambalardır. Bu lambalar UV
ışınımı etkisinin yanında ozonun indirgeme etkisini de kullanarak mutfak egzoz uygulamalarında hem yağların parçalanması hem de koku
moleküllerinin yok edilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Klasik UV lambalardan farklı olarak LED UV lambalar da mevcuttur. Başlıca avantajları klasik lambalara göre daha az yer kaplamaları ve zehirli
ağır metal bulundurmamalarıdır. Öte yandan çıkış güçleri klasik lambalara göre çok düşüktür (yaklaşık 100 mW civarı). İstenen etkili gücün
elde edilmesi için LED’ler sıra halinde dizilerek çalıştırılmaları gerekir. Böyle bir tasarımın klasik lambalara göre oldukça maliyetli bir çözüm
olduğu bilinmelidir. LED’lerin bir diğer önemli özelliği ise bir bant aralığında değil, tek bir dalga boyunda ışın üretebilmeleridir. Dolayısıyla
LED’ler ile mikroorganizmaları öldürmek için gerekli optimum dalga boyu olan 265 nm’de ışın üretmek mümkündür.
UV lambalar ile hava, su ve yüzey dezenfeksiyonu yapılabilmektedir. Su dezenfeksiyonu bu belgenin kapsamı dışında olduğu için
bahsedilmeyecektir. Hava dezenfeksiyonuna baktığımızda ise 3 ayrı yöntemin olduğunu görebiliriz: Merkezi cihaz içi uygulama, kanal içi
uygulama ve oda içi lokal cihaz uygulaması.
Merkezi sistemlerde UV lamba kullanılması durumunda lambalar iklimlendirme veya havalandırma cihazının içine yerleştirilmektedir.
Lambalar toz ve benzeri kirleticilerden korumak için filtrelerden sonra, mümkünse fana yakın bir konuma yerleştirilmelidirler. UV lamba için
ayrı bir hücre yapılması daha uygun olacaktır. Eğer cihazda herhangi bir filtre yoksa UV lambaların önüne G4, mümkünse G4 ve F7 sınıfı
filtrelerin birlikte kullanılması lambaların sağlıklı çalışmasını sağlayacaktır. Lambaların olduğu hücreye gözetleme camı eklenebilir.
Eğer çalışan bir cihazda UV lamba ilavesi yapılacaksa, lambalar fana yakın hücreye veya fan hücresine yerleştirilebilir. Bu durumda lambalar
tüm hava akımını görecek şekilde yerleştirilmelidir. UV lambanın etkinliğini artırmak için hücre yüzeyi yansıtma oranı yüksek malzeme ile
(örneğin alüminyum folyo) kaplanabilir. UV ışını organik moleküller ile birlikte cihaz içi malzemeye de zarar vermektedir. Bundan dolayı UV
ışınına maruz kalan yüzeylerin ve parçaların aşınmasını engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Klima santrallerinde bataryaların temiz tutulması için de UV lambalar kullanılmaktadır. Batarya yüzeyinde zamanla bakteri ve diğer
mikroorganizmaların oluşturduğu film tabakası ısı transferini engellemekte ve batarya verimini azaltmaktadır. Bunu engellemek için
bataryanın önüne veya arkasına UV lambalar konularak film oluşumu engellenebilir. Dolayısıyla ısı transfer miktarı arttığı için enerji ekonomisi
sağlanır. Bu tarz uygulamalarda ilk hedef bataryanın temiz tutulması olsa da lambalar hava akımı içinde olduğu için hava dezenfeksiyonu
işlevi de görürler. Ancak bu durumdaki havanın dezenfeksiyonu yeterli değildir.
Batarya dezenfeksiyonunda ışığın bataryanın içine kadar işlemesi gerekir. Tek tarafta lamba kullanıldığında ışık bataryanın arka yüzeyine
kadar ulaşmıyorsa çift taraflı UV lamba kullanılmalıdır.
1- UV lambanın yerleştirildiği hücrede mutlaka güvenlik şalteri olmalı ve hücre kapısı açıldığında lambanın enerjisini kesmelidir.
2- Lamba kırılırsa mutlaka ortam havalandırılmalıdır. Lamba içindeki cıva buharı kesinlikle solunmamalı ve lamba kırıldıktan 15 dakika sonra
içeri girilmelidir.
3- UV lambalar çalışırken kesinlikle çıplak gözle lambalara bakılmamalıdır. UV ışını kornea zedelenmesine ve geçici körlüğe sebep olabilir.
Uzun süreli maruziyetlerde deride kızarmaya ve yanığa da neden olmaktadır.
4- UV lambanın yaydığı mavi ışık verimli çalıştığı anlamına gelmez. Lambanın mikrop öldürücü olarak etki ettiği dalga boyu gözle görünmeyen
kısımdadır ve gözle verimi tespit edilemez.
5- UV lambaların montajı tamamlandıktan sonra üzerinde herhangi bir toz, el izi veya farklı bir kirletici olmadığı kontrol edilmeli varsa nemli bir
bezle silinip temizlenmelidir.
6- Cihaz veya kanal içinde lambaya toz veya kirletici gelmiyorsa ekonomik ömürleri içinde herhangi bir bakıma ihtiyaç duymazlar.
7- Belli aralıklarla (3 veya 6 ay) lambaların elektrik aksamları kontrol edilmeli ve lambalara enerji gittiğinden emin olunmalıdır.
8- Ömrü biten lambalar en kısa sürede değiştirilmelidir. Lambaların ömürleri tiplerine göre farklılık göstermektedir. Tedarikçiden alım
esnasında lamba ömürleri öğrenilmelidir.
Kaynaklar
Etiketler UV iklimlendirme cihazlarında uv lamba kullanımı Süleyman Kavas Doğu İklimlendirme coronavirus
Seçiniz