Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 61

VİRÜSLER VE GENEL

ÖZELLİKLERİ
 Virüsler organizmada hastalık yapabilen en küçük canlı enfeksiyon
etkenidirler
 Büyüklükleri 20-400 nm arasında değişmektedir
 Morfolojik yapıları ve genel özellikleri yönünden diğer m.o lardan büyük
farklılıklar gösterirler
 Bakteri, protozoa ve mantarlarda olduğu gibi tam bir hücre yapısı
göstermezler
 Yalnız başlarına yaşamak için gerekli olan enerjiyi ve makromolekülleri
sentez edemezler
 Bu nedenle virüsler tamamen enfekte ettikleri hücrelerin metabolik
sistemlerinden yararlanırlar
 Yani zorunlu hücre içi paraziti olarak yaşamlarını devam ettirirler
 Canlı hücrelerin dışında yaşamlarını sürdürmeleri mümkün değildir
 Canlı hücre dışında metabolik aktivite gösteremezler
 Ancak hücre içine girdikten sonra hem kendi, hem de hücrenin metabolik
yollarını kullanırlar
 Bu nedenle virüsler hücre dışında metabolik olarak inaktif, hücre içinde ise
canlı olarak kabul edilirler
VİRÜSLERİ BAKTERİLERDEN VE DİĞER
MİKROORGANİZMALARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER

 1-Büyüklük
 2-Genomik yapı
 3-Metabolik aktivite
 4-Çoğalma
 5-Üreme ortamı
 6-Filtrelerden geçme
VİRÜSLERİ BAKTERİLERDEN VE DİĞER
MİKROORGANİZMALARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER

 7-Hücre organelleri
 8-Antibiyotiklere duyarlılık
 9-İnterferona duyarlılık
 10-Antijenik özellik
 11-Mikroskobik özellik
İnterferon nedir?

 İnterferon başta viral enfeksiyonlara olmak üzere, diğer bazı etkenlere karşı
hücrenin yanıtı olarak sentezlenen düşük molekül ağırlıklı antiviral
proteinlerdir
 Genellikle virüs ile enfekte hücreler tarafından sentezlenerek hücre dışına
salınırlar
 Bu sayede hücreler arası sıvıya ulaşan interferon enfekte olmamış sağlam
hücrelere ulaşarak, hücrenin virüse özgül reseptörlerine bağlanmakta, bu
sayede virüsün hücre yüzeyine tutunarak hücre içine girmesini
engellemektedir
VİRÜSLERİN MORFOLOJİK YAPISI

 1-GENOMİK YAPI
 2-KAPSİD (PROTEİN KILIF)
 3-ZARF
1-Genomik yapı

 Virüsün en iç kısmında yani virüsün özünde bulunan, virüse ait genetik


bilgiyi taşıyan nükleik asit kısmıdır
 Nükleik asit virüsün cinsine göre ya DNA, ya da RNA'dan oluşmaktadır
 Nükleik asitler ya tek iplikcikli ya da birbiri üzerine katlanmış çift iplikcikli
RNA veya DNA yapısında olabilirler
 Görünüm olarak düz ya da çembersel şekilde kıvrılmış olabilirler
 Çift iplikçikli nükleik asit yapısı DNA virüslerinde yaygındır
 Parvovirus hariç bütün DNA virüsleri çift iplikçiklidir
 Tek iplikçikli nükleik asit yapısı ise RNA virüslerinde yaygındır
 Reovirus hariç bütün RNA virüsleri tek iplikçiklidir
 RNA virüsleri yapılarındaki nükleik asidin özelliğine göre pozitif veya negatif
polariteli olarak tanımlanabilir
 Pozitif polariteli RNA virüslerinin, nükleik asit yapısı mRNA benzerliği
gösterdiğinden konak hücreye girdikten sonra protein sentezi
başlatılabilmektedir
 Negatif polariteli RNA virüslerinde protein sentezi başlayabilmesi için, virion
içerisindeki polimeraz enzimi ile mRNA sentezi yapılması gereklidir
2-Kapsid

 Viral genomu çevreleyen, protein yapısında kılıfa kapsid


adı verilir
 Kapsidi oluşturan her bir yapısal üniteye, yani
yapıtaşlarına kapsomer adı verilir
 Bu kapsomerler farklı virüslerde farklı şekilde dizilmiş
olup, bu dizilimler virüslerin simetrik yapılarını oluştururlar
 Enfeksiyon yapma yeteneğine sahip tam bir virüs partikülüne virion adı
verilir
 Virion temel olarak kapsid ve nükleik asit yapıdan oluşur ve bu yapı
nükleokapsid olarak tanımlanır
Kapsidin görevleri

 1-Virüse morfolojik karekterini verir


 2-Nükleer materyali ,nükleaz enzimlerinden ve çevresel
etmenlerden korur
 3-Virüsün özgül hücre reseptörüne yapışmasını sağlar
 4-Virüsün antijenik özelliğini verir
 Virüsler kapsitlerinin oluşturduğu simetrik yapıya göre 3
önemli gruba ayrılırlar
1- Kübik (ikozahedral) simetrili virüsler
2- Helikal simetrili virüsler
3- Kompleks simetrili virüsler
Nükleokapsid nedir?

 Viral nükleik asit ve kapsidten oluşan viral yapıya


nukleokapsid adı verilir
 Basit bir virüs yalnızca nukleokapsid şeklindedir
 Bu tür virüslere aynı zamanda çıplak virüsler adı da
verilmektedir
 Çıplak virüslerde zarf bulunmaz
3-Zarf

 Bazı virüslerde nukleokapsidin çevresini lipit yapısında bir zarf


çevreler
 Bu tür virüslere zarflı virüsler adı verilir. Bu virüsler içinde üredikleri
hücreden tomurcuklanma ile ayrılırlar
 Zarflarını tomurcuklanma sırasında hücre membranından ya da
nukleus membranından alırlar
 Zarf virüslere ek bir dayanıklılık sağlamaz, aksine deterjanlara ve
düşük pH’ya duyarlı olduğundan, alkol, eter gibi çözücüler ile asit
ortamlar zarflı virüsleri etkisizleştirir
 Viral zarf konak hücre membranından köken aldığı için, viral zarfta da
hücre membranında olduğu gibi bir lipit tabaka ve virüse özgül
fonksiyonları olan proteinler bulunur
 Zarflı virüslerde , zarf ile nükleoksapsid arasındaki boşluğa tegüment adı
verilir
 Bu boşlukta replikasyon ile ilgili bazı enzimler taşıyan virüsler vardır
 Viral zarf üzerinde bulunan proteinler başlıca iki grup altında
incelenirler.

 A – Glikoproteinler (peplomer)
- Zarf üzerinde bulunan dikensi çıkıntılar olup, peplomer olarak da
adlandırılırlar
-Virüsün konak hücreye tutunmasını sağlar
 B – Matriks proteinleri
-glikoprotein çıkıntıların taban kısmında, virüsü çevreleyen proteinlerdir
-virüsün hücre membranından tomurcuklanma yoluyla olgunlaşmasında
rol oynar
VİRÜSLERIN ÇOĞALMASI (REPLIKASYONU)

 Virüslerin taşıdıkları genetik yapının özelliklerine göre farklılık göstermekle


birlikte, virüslerin kopyalarının üretilmesi anlamına gelen “replikasyon”
toplam altı basamaktan oluşur (Tablo 1 )
 Poksvirüsler sitoplazmada replike olurken, diğer DNA virüsleri nukleus
içerisinde replike olurlar
 RNA virüslerinin replikasyonu ise konak hücrenin sitoplazmasında
tamamlanır
Tablo 1. Virüslerde çoğalma basamakları
VİRÜS ENFEKSİYONLARI

 Farklı virüslerin insan vücudunda tanıdığı reseptörler farklı olduğundan


hastalık oluşturduğu bölgeler değişmektedir
 Solunum yolları, kan, gastrointestinal sistem, üreme organları, mukozalar
virüslerin önemli giriş yollarıdır
 Vücut sıvıları içerisinde özelliklerini koruyabildiklerinden bulaş sıklıkla, vücut
sıvılarının nakli ile görülür
 Virüsler, enfekte ettiği konak hücrede farklı etkilere yol açarlar
 Bu etkiler hücrenin yok edilmesiyle sonlanabileceği gibi, konak hücreye
zarar vermeyen latent (uyuyan) dönemler şeklinde seyredebilir
 Bazı virüsler ise enfekte ettiği hücreyi tümör hücrelerine dönüştürürler
 Ayrıca hamile anneden gebeliğin erken dönemlerindeki fetüse geçerek
viral enfeksiyonlar bebekte önemli yapısal bozukluklara sebep olabilirler
VİRÜS HASTALIKLARINDA TANI

 Viral enfeksiyonların hızlı ve doğru tanısı günümüzde giderek daha önem


kazanmaktadır
 Virüslerin gösterilmesi elektron mikroskopisi ile mümkündür
 Virüslerin üretilmeleri için canlı ortamlar gereklidir
 Deney hayvanları, döllenmiş tavuk yumurtası ve hücre kültürü kullanılabilir
 Virüs antijenlerini saptamaya yönelik hızlı testler özellikle acil sağlık
hizmetlerinde tanıya yardımcı olabilmektedir
 Virüs enfeksiyonlarının bir kısmının tanısı ise, hastalığa karşı vücudun
geliştirdiği antikorların saptanması ile sağlanmaktadır
 Genellikle aktif klinik tablonun başlangıcından 7-10 gün sonra bu
yöntemlerle hasta serum örneğinde antikor saptanma olasılığı artar
 Virüs hastalıklarının günümüzdeki tanısında nükleik asit saptama yöntemleri
(PCR…) standart hale gelmektedir
 Enfeksiyonun erken döneminde virüsün saptanmasına olanak sağlayan
moleküler testler artık 1-2 saatte tam otomatize cihazlarda tamamlanabilir
hale gelmiştir
VİRAL AŞILAR

 insanlarda bağışıklama amacıyla kullanılan iki tip virüs aşısı vardır;


 Hastalık yapıcı patojenliği zayıflatılmış canlı virüs (atenüe aşılar)
 Ölü virüs aşıları (inaktive aşılar)
 Canlı aşılar genel olarak daha güçlü ve daha uzun süreli koruma
sağladıkları için ölü virüs aşılarına tercih edilirler
VİRÜSLERİN SINIFLANDIRILMASI

*** Virüsler farklı özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılmaktadır, bunlar arasında :


 yapı (virüsün boyu, şekli, nükleik asit tipi)
 biyokimyasal özellikler (yapısı ve replikasyon yöntemi)
 oluşturduğu hastalıklar (ensefalit virüsleri, hepatit virüsleri)
 bulaşma şekilleri (insektler ile bulaşan arbovirüsler)
 enfekte ettiği konak (hayvan, bitki, bakteri virüsleri)
 enfekte ettiği doku veya organ (adenovirüsler adenoid dokuları,
enterovirüsler sindirim sisteminde) sayılabilir
 “Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi (ICTV)” tarafından belirli aralıklarla
yapılan toplantılarda virüslerin taksonomik olarak sınıflandırılması ve
isimlendirilmesi kararlaştırılır
 Günümüzde halen yeni hastalık etkeni virüsler keşfedilmekte ve adlandırılıp
sınıflandırılmaya devam edilmektedir
 Sıklıkla virüsler içerdikleri nükleik asit yapısına göre DNA ve RNA virüsleri
başlığı altında sınıflandırılır
VİRAL HEPATİTLER
 Karaciğerin sistemik hastalıklarıdır
 Asemptomatik, akut, kronik, öldürücü fulminan olabilir
 Siroz ve karaciğer kanserine yol açabilir
 Dünya nüfusunun çoğunluğu karşılaşır
 Önemli halk sağlığı sorunudur
 Hepatite neden olan virüsler
 Hepatit virusları (A, B, C, D, E, G)
 Adenovirus
 Cytomegalovirus
 Epstein-Barr virus
 Herpes Simplex virus
HEPATİT VİRUSLARI

 Hedef organları karaciğerdir


 Heterojen bir gruptur
 Morfolojileri, vücuda giriş yolları, patogenezleri farklıdır
 Hangi yolla vücuda girerse girsin kan yoluyla karaciğere ulaşırlar
 Hepatit tablosuna yol açarlar
Bulaş yolları

 1- Fekal-oral yolla bulaşanlar  2-Parenteral yolla bulaşanlar


*HAV *HBV
*HEV *HCV
*SEN-V *HDV
*HGV
*TTV
*SEN-V
HAV

 Picornavirüs ailesinden RNA virüsüdür


 Bilinen tek doğal konakçı insandır
 Çocukluk yaş grubunda daha hafif seyirlidir (5 yaş altı)
 Tüm dünyada yaygındır
 Fekal-oral yolla bulaşır
Kontamine su ve yiyeceklerin tüketilmesi
Dışkıyla doğrudan temas
 İnfeksiyon sıklığı sosyo-ekonomik durumla ters orantılıdır
 Salgınlar için; kalabalık, kötü hijyen ve kötü sanitasyon önemlidir
 İnkübasyon süresi 1 ay (15-50 gün)
 Virüsün dışkıda atılma zamanı sarılıktan 2-3 hafta önce ve 1 hafta sonra
 ALT, AST normalin 20-100 katı yükselebilir, genellikle 2-3 haftada normale
döner
 Kronikleşme olmaz
TANI

 Tanı serolojik yöntemlerle olur


 ELISA ile serumda Anti HAV antikorları araştırılır
 IgM; akut infeksiyon (3-12 ay pozitif kalabilir)
 IgG geçirilmiş enfeksiyon ya da bağışıklama (ömür boyu pozitif)
Korunma

 HAV enfeksiyonunun esas bulaş yolunun fekal-oral yol olması nedeniyle


virüsün yiyecek, su ve çevreyi kontamine etmesinin önlenmesi en önemli
kontrol yöntemidir.
 Hijyenik yaşam, el yıkama ve gıda hijyenine dikkat edilmesi hepatit A’nın
bulaşını önlemede önemlidir.
 HAV aşısı korunmada önemli bir yöntemdir
 Ulusal aşı takvimimizde 2013 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır.
 Ülkemizde çocuklara 18. ve 24. aylarda
 risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde
HBV

 Hepadnaviridae ailesinde yer alır , DNA virüsüdür


 Virüsün tek kaynağı insandır
 Enfeksiyondan 3 gün sonra karaciğerde replikasyon başlar
 Semptomların ortaya çıkışı 2-6 ay sonra olur
 Süre kişinin direncine, alınan virus sayısına, giriş yoluna bağlıdır
 Hepatit B virüsü ile enfekte kişilerde asemptomatik enfeksiyondan fulminan
hepatite kadar varabilen semptomlar görülür
 HBsAg’nin 6 aydan uzun sürmesi kronikleşmeyi veya sağlıklı taşıyıcılığı gösterir
*** Bulaş yolları
 Parenteral
 Perinatal
 Horizontal
 Cinsel
*Parenteral yolla bulaşma
 En önemli kaynak: kan ve vücut sıvıları
 Ortak enjektör ile damar içi uyuşturucu kullanımı
 Kontamine kesici delici aletlerin kullanımı
- Dövme, akapunktur, kulak deldirme, sünnet, ortak eşya kullanımı (Jilet, diş
fırçası, tırnak makası…)
 İğne batması
 Enfekte kan ve kan ürünlerinin nakli
*Perinatal
 HBsAg pozitif anneden bebeğe (vertikal) bulaşma
 Doğum sırasında
 Doğum sonrasında
*Horizontal bulaşma
 Özellikle aynı ev içinde, yakın yaşam koşulları ve bazı ortak kullanılan
malzemeler ile bulaş
 Bulaş tam olarak anlaşılamamış
*Cinsel yolla bulaşma
 Virüs, cinsel eşe mukozal giriş kapılarından girerek enfeksiyona yol açmakta
KORUYUCU ÖNLEMLER

 Evrensel önlemler
 Temas öncesi HBV aşısı
 Temas sonrası aşı ve immünglobülin tedavisi
 Hamile kadınların enfeksiyon açısından taranması
 Güvenli cinsellik
 Kişisel bakım malzemelerinin ( tırnak makası, tıraş bıçağı…) ortak
kullanılmaması
Hepatit B Aşısı Kimlere Yapılmalıdır

 Yenidoğan tüm çocuklar rutin olarak aşılanmalıdır


 HBV aşısı çocukluk dönemi aşı takviminde bulunmaktadır. 0., 1. ve 6. ay
olmak üzere 3 doz uygulanır
 Özellikle Hepatit B taşıyıcısı annelerin bebeklerine doğar doğmaz aşılanması
yanında hiperimmunglobulin (HBIG) verilmelidir (ilk 48 saat)
 Yetişkinlerden risk altındaki gruplara aşı önerilmektedir
 Aşı sonrası koruyucu antikor düzeyi (>10 IU/ml) saptananlarda ilave
hatırlatma dozlarına gerek yoktur
TANI

 Hepatit B ile enfekte kişilerde akut enfeksiyon, sağlıklı taşıyıcılık, kronik


enfeksiyon olması tanıyı zorlaştırır
 Biyokimyasal, serolojik, moleküler ve histolojik yöntemlerle tanı konur
 Biyokimyasal olarak karaciğer enzimlerinde ve bilirubin seviyesinde
yükselme gözlenir
 Serolojik olarak hepatit B göstergeleri araştırılır
 Kronik enfeksiyonlar ve tedavinin takibinde moleküler yöntemlerden
yararlanılır
 Karaciğer tablosunun incelenmesinde biyopsi dokusunda yapılan histolojik
yöntemler daha geçerlidir
Virusa Ait Serolojik Göstergeler

 HBsAg
 Anti HBc total
 Anti HBc IgM
 Anti HBs
 HBeAg
 Anti Hbe
 HBV DNA
HBsAg

 HBsAg İlk bakılması gereken göstergedir


 Virusa ait yüzey antijenidir
 Akut enfeksiyonlarda ilk beliren antijendir
 Semptomlardan 1-2 hafta öncesinde saptanabilecek düzeye ulaşır
 2-12 hafta pozitiflik devam eder ancak 6 ayı geçen pozitiflik saptanırsa
kronikleşmeye işaret eder
Anti HBs

 Anti HBs; HBsAg’ye karşı oluşan antikordur


HBsAg negatifleştikten 2-3 ay sonra pozitifleşir
 Ömür boyu kalıcıdır
 Geçirilmiş enfeksiyonu gösterir
 Aşılanan kişilerde de pozitiftir
 Tek başına Anti HBs pozitifliği her zaman enfeksiyon geçirildiği anlamına
gelmez
 Kişinin hepatit B enfeksiyonuna karşı bağışık olduğunu gösterir
HBV DNA

 Virüs varlığının en iyi göstergesidir


 Aktif replikasyonun takibini sağlar
 Tedavinin izlenmesinde önemlidir
 Viral yükün belirlenmesini sağlar
HCV

 Flavivirüs ailesinden RNA virüsüdür


 Akut hepatit C geçirenlerin %25 inde iyileşme görülürken; %50-75
kronikleşme görülür
 Bulaş yolu parenteral yoldur
 İntravenöz İlaç kullanımı, kan ve kan ürünleri transfüzyonu en sık nedendir
 Seksüel ve perinatal yolla bulaşa daha az rastlanılır
 HBV virüsü ile korunmada olduğu gibi aynı önlemler alınır
Korunma

 Tüm kan ve kan ürünlerinin taranması


 Tek kullanımlık enjektörlerin kullanılması
 Güvenli cinsel ilişki
TANI

 Anti-HCV : İnfektiviteyi değil virüsle karşılaşmayı gösterir, koruyucu değildir


 Anti-HCV en erken 6-8 haftada pozitifleşir
 HCV RNA testi HCV enfeksiyonunun erken döneminde tanı koydurur (Anti-
HCV pozitifleşmeden yada ALT seviyesi yükselmeden)
 Aşısı yok
HDV

 Hepatit D virüsü (HDV) zarfsız bir RNA virüsüdür


 HBV taşıyıcılarında bulunmuştur
 Eksik bir virustur
 Çoğalmaları için HBV’ye ihtiyaçları bulunur
 Bu yüzden yalnızca HBV ile enfekte kişilerde enfeksiyon yapar
HEV

 Fekal-oral yolla geçen non A,non B hepatiti olarak bilinir


 RNA virüsüdür
 Hastalık seyri bakımından A hepatitine benzer
 Kronikleşme görülmez
 Korunma HAV ile aynıdır, aşısı yoktur

You might also like