Professional Documents
Culture Documents
Pomeroy Muslimlandschristian 2000 TR
Pomeroy Muslimlandschristian 2000 TR
JSTOR, akademisyenlerin, araştırmacıların ve öğrencilerin güvenilir bir dijital arşivdeki çok çeşitli içeriği
keşfetmelerine, kullanmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olan kar amacı gütmeyen bir hizmettir. Üretkenliği
artırmak ve yeni akademik formları kolaylaştırmak için bilgi teknolojilerini ve araçlarını kullanıyoruz. JSTOR
hakkında daha fazla bilgi için lütfen support@jstor.org adresiyle iletişime geçin.
JSTOR arşivini kullanmanız, https://about.jstor.org/terms adresinde bulunan Kullanım Hüküm ve Koşullarını kabul
ettiğinizi gösterir.
Avrupa Yahudiliğini dijitalleştirmek, korumak ve erişimi genişletmek için JSTOR ile işbirliği
yapıyor: Yeni Avrupa için Bir Dergi
İkinciler, sayı ve yaş bakımından birincilerden çok daha fazla olsalar bile,
onlara en ufak bir direniş ya da karşı koyma cesareti gösteremezler" (8).
Bu durum bir asırdan fazla bir süre sonra da değişmedi. 1803 yılında
Katalan bir bilim adamı olan Domingo Badia, Suriyeli bir Müslüman olan
Ali Bey'in kılığına girdi ve büyük bir kişisel risk alarak Kuzey Afrika'yı
ziyaret etti. Badia'ya göre Yahudi toplumu hala Addison'un bahsettiği
'kölelik' içinde yaşıyordu ve Yahudi çocuklar hala Müslüman akranları
tarafından zorbalığa maruz kalıyordu:
Marniecos Reino'sundaki Yahudiler en korkunç kölelik koşullarında
yaşamaktadır [...J Her iki mezhebin bireyleri arasındaki bu korkunç
hak eşitsizliği, bir Müslüman'ın, yaşına ve akranlarına bakmaksızın,
herhangi bir Yahudi'ye hakaret etmesi ve kötü davranması gibi bir şekilde
devam etmektedir. Los muchachos de ambas religiones conservan
among among sí la misma desigualdad, pues he visto un milón de veces a
los muchachos musulmanes divertirse en maltratar a los i-díos, sin que
éstos se permitiesen iamás el más ligero actto de defensa. (Ali Bey 1984:
157-8)'
On yedinci ve on dokuzuncu yüzyıl başlarındaki Yahudi yaşamına dair
bu çağdaş anlatılar ü z e r i n d e , Yahudilerin manastır yaşamına yaptıkları
vurgu nedeniyle durdum. Dışarıdan dayatılan bu izolasyon, megoraşimin
kendine özgü dilinin, geleneklerinin ve kültürünün korunmasına yardımcı
olmuştur.5 Sefarad baladının hayatta kalması, dini azınlıkları Müslüman
çoğunluktan ayıran İslam hukukuna bağlanabilir. İspanya'dan kovulduktan
yaklaşık dört yüz yıl sonra, İspanyol kuvvetleri 1860 yılında Tetuan'ı ele
geçirdiğinde, bu halkın arkaik bir İspanyolca konuştuğunun keşfedilmesi
büyük şaşkınlık yarattı. O tarihten itibaren Faslı Yahudiler tarafından
konuşulan İspanyolca kademeli olarak yarımada İspanyolcasına dönüş
sürecine girmiştir. Bununla birlikte, Américo Castro'nun Fas'ı ziyaret ettiği
1922 gibi yakın bir tarihte, haketia (Fas'ı n Y a h u d i İ s p a n y o l c a s ı )
hala konuşulmaktaydı:
Tánger, Larache ve Tetudn'daki melezleri dinlediğimde şaşkınlığımı
gizleyemedim. Yarımadanın yakınlığı bir yana, bu insanlar Doğu'nun i-
dio'ları gibi aynı İspanyolcayı konuşuyorlardı. Hebrilerin Tánger'de
Ceuto ya da Códiz'de konuştuklarının aynısını, Tetuán'da da
konuştuklarını düşünmek doğaldı. Ama ne mutlu ki paro el lingüista
böyle düşünmedi. (Díaz-Mas 1986: 114)6
Notlar
1. Susana Weich-Shahak 1997 ve aşağıdaki 8 numaralı dipnota bakınız.
2. Genel kuralın a k s i n e , Tanca Yahudileri ayrı bir mahallede yaşamıyor, şehrin dört
bir yanına dağılmış d u r u m d a y d ı :
Tanger, J66J-i684 yılları arasında Ingletierra'ya yerleşti. Bu dönemde
Yahudiler, Murayalar'ın güneyinde daimi olarak ikamet etme yetkisine
sahip olmuşlardır. (Beniflah 1991: 23). [Tanca 1661 ile 1684 yılları arasında
İngiltere'ye aitti. Bu dönemde Yahudilerin Mağribilerin yanında yer
a l a b i l e c e k l e r i şüphesi ortadan kaldırıldıktan sonra şehrin surları içinde
yaşamalarına izin verildi].
3. On üçüncü yüzyılın sonlarından itibaren Batı Avrupa'da yaygın olan Yahudi karşıtı
duygulara uygun olarak, İngiltere 1290 yılında küçük Yahudi cemaatini sınır dışı
etmişti. Yahudilerin İngiltere'ye geri dönmelerine ancak 1655 yılında izin
verilmiştir. Addison'ın Yahudi ayinleri ve ev yaşamına dair ayrıntılı tasvirleri, bu
konunun İngilizler için yeni bir konu olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.