Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 38

ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi

iLAHiYAT fAIÜL lESi lll! - lll

DERGISI

SAYI: 10

,.

Samsun - 1881 ·
INilllKIZ MAYIS ONiVEIIiTEii
iLAHiYAT fAliLIEli IEI~ili
Sayı : 10 . Samsun 1998

· Sahibi:
ilahiyat Fakültesi Adına:
Prof. Dr. Hüseyin PEKER

Mesul Müdür:
Yayın Komisyonu·Adına:

Prof. Dr. Mustafa Zeki TERZİ

Yazı işleri Müdürü:


Yrd. Doç. Dr. Yavuz ÜNAL

Dizgi veMizanpaj:
Arş. Gör. Vejdi BİLGİN

Baskı:
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Matbaası

,..

Dergide yayınlanan yazıların


bilim ve dil yönünden sorumluluğu yazariarına aittir.
Iii YAlNlZ SAlABi
EBO lER El-GI.f ARI
Ar,. Ilir. iarımfiiiAlCI*

a) Müşlüman Olması ve Mekke'deki Günleri


Asıl adıCundub b. Cudfuıe olan Ebu Zerr, Güar kabilesine men-
suptur.1 Yenbu liman şehri yakınlarında oturan Gıf'ariler, şehirlerarası
yollardaki lıırsızlıkları, kervanları yağmalamalan, Araplarca kutsal sayılan
haram ayiara bile hürmet etmemeleri ve Kabe'yi ziyarete gelen hacı aday-
larının mallarını yağmalamalanyla ün kazamruşlardır. Ebu Zerr kabilesi-
2

nin önde gelen, sözü dinlenen ve cesur fertlerinden birisi olup, müslüman
olmadan önce o da Gıfıirilerin yaptığı taşkınlık, yağma ve çapulculuk o-
laylarına kanşmıştır. 3 · ·

Hz. Peygamber'in (a.s.) risaletini açıktan yaymaya başiamasından


sonra müşrikler tarafindan amansız bir baskı ve boykot altında tutuldu~ bir
sırada, Ebu Zere'in Mekke'ye gelerek kendi. isteğiyle müslüman ·olduğunu gö-
rüyoruz. O haram.aylarda hile yağma ve çapulculuktan geri dUrmayan kabile-
sinin davranışlarından rahatsızlık duymaya başlamış ve Benu Gı:fiir'ın tacizle-
rine maruz kalan insanların acziyeti, onu bir pişıruuılık ve nedamete sevk et-
miştir. EbU Zerr'in bu tutumunu lcibilesinin diğer üyeleri muhtemelen eleştir­
miş olacaklar ki, daha :fuzla baskı ve azar duymaınak için yurdunu terk etmeye
karar vermiştir. Bu amaçla yanına annesi ile kardeşi Üneys'i de alarak, varlıklı
ve hatırı sayılır dayısının yanına sığınmıştır.4 Ebu Zerr bir müddet dayısının

• O.M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.


1
İbn Sa'd, et-Tabakatü'I-Kübra, Beyrut, Ty., IV, 219; Buhari, Tarihu'l-Kebir, Diyar-
bakır, 1962, II, 221; İbn Abdilberr, el-İstiab fi Ma'rifeti'l-Ashab, Kahire, Ty., IV,
1652; Zehebi, Tarih (Ahdu Hulefa-i Raşidin), Beyrut, 1987, 405; İbnu'l-Esir,
Usdu'1-Gabe fi Temyizi's-Sahabe, Kahire, 1970, VI, 99; Zirikli, e1-Alam, Beyrut,
1980, II, 136. .
2
Müslim, Sahih, Fedail, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); İbn Sa'd, IV, 219; Zehebi,
Tarih, 165; Ramiduliah, İsHim Peygamberi, İstanbul, 1993, I, 92.
İbn Sa'd, IV, 222; Zehebi, Tarih, 408; Makdisi, Kitabu'l-Bed' ve't-Tarih, Paris,
3

1916, V, 33.
4
Müslirn, Fedail, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye,
Beyrut, 1966, III, 34-35; Hamidullah, I, 92-3.
yanında kalmış, fukat dayısının kavmi onun dayısıyla iyi geçinmesini kiskan-
mış ve onu rahatsız e1meye başlamıştır. Ebu Zerr onlann bu olumsuz tutumia-
nna dayanamamış, burayı ·da terk ederek Mekke'ye doğru·· yola çıkmış ve
Mekke şehrinin dışmda yer alan bir köye yerleşmiştir. 5
Kabilesini terk etmek zorunda lJlfakılması daha sonra dayısının
yanında tutunamaması ve başından geçen bu ve buna benzer olaylar zaten
hassas olru.ı,E\)u Zerr'i daha da hassaslaştırmıştır. Bir gün bulunduğu köy-
den gelen bir yolcudan, Mekke'de putperestfiğe karşı çıkan ve peygamber-
lik iddiasında bulunan birisinin ortaya çıktığı haberini almıştı. Bu olay
onun fazlasıyla dikkatini çekmiş, kardeşi Üneys'i haberin doğruluğunu
araştırmak üzere Mekke'ye göndermiştir. 6 Başından geçen tatsız olayların,
yaşadığı ba.Zı tecrübelerin Ebu Zerr'i yalnızlık ve arayışa sevkettiği anla-
şılmaktadır. Onun bu habere ilgi duymasıncia muhtemelen bu olaylarm
önemli bir payı vardır. Zira k6ndi ifadesine göre müslüman olmadan iki üç
yıl öncesine kadar putlardan nefret etmiş ve Allah'a ibadete yönelmiştir.
7

Bir anlamda Mekke yakınlarmda uzlete çekilerek Allah'a ibadet etmeye


başlanıası az sayıda da olsa o·dönemdeki Hanifler ile bir ilişkisinin olduğu
iht~lini akla getirmektedir.
Uneys Mekke'ye gidip yeterince bilgi edindikten sonra Ebı1 Zerr'e
dönmüş ve şu bilgileri vermiştir: "0, tam senin gibi Tek bir Allah'a ibadet
ediyor, iyilikle muamele etmeyi emrediyor ve kendisinin Allah'ın elçisi
olduğunu söylüyor. Mekkeliler onu bir şair ya da gizli şeyleri bilip açıkla­
yan bir kahin olarak itharn ediyorlar. Baiıa gelince, biliyorsun ki ben isim
yapmış bir şalrim, o. asla bir şair olamaz. Kahin olsa, ben bu kimselerle
pek çok kez karşılaştııİı. O hiç bir şekilde onlara benzemiyor. Kahiııler
yalancıdır. Halbuki o, sözü doğru bir insan olarak tanmıyor. iyiyi emredi-
yor ve kötüyü yasaklıyor." 8
Üneys'in bu sözlerini dinledikten sonra zaten bir arayış içerisinde
olan Ebı1 Zerr'in merakı büsbütün artmış ve derhal hazırlık yaparak Mek-

5
Müslim, Fedai1, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); Isbebani, Hilyetü'1-Evliya, Mısır,
Ty.,I, 157; lbn Abdilberr, IV, 1653; Hamidullab, I, 92-3.
6
. Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); lbn Kesir, es-Siretü'n-
Nebeviyye, Beyrut, 1966, I, 447; lbn Abdilberr, IV, 1653; lbn Hacer, el~İsabe fi
Temyizi's-Sababe, Kabire, 1970, VII, 126; lbnu'l-Esir, Usdu'l.,G~be, VI, 160.
Müs1im, Fedai1, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); İbn Sa'd, IV, 22.0, 222; İsbehani,
7

.ı, 157. .

Harnidullah, I, 94. Ayrıca bak., Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1919., (No: 2473);
8

.... İbn Sa'd, IV, 220, 224-5; lbn Kesir, Bidaye, ID, 35; Zelıebi, Tarih, 166-7; İbn
Abdilberr, IV, 1653; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, VI, 100. ·

352
ke'ye doğru hareket etmiştir. 9
Ebı1
Zerr Mekke'ye geldiğinde muhtemelen Müşriklerin müs-
lümanlara uyguladığı zulüm ve işkenceden çekinmiş olacak ki, kardeşinirı
de uyansını dikkate alarak, ne maksatla geldiğini kimseye açıklayamaınış­
tır. Burada aradığı kişiye ulaşmak için Kabe'nin etrafında dolaşırken Hz.
Ali'ye rastlamış ve Hz. Ali · onun yabancı olduğunu ·görünce ınİsafiri ola-
rak yanına almıştır. Üç gün süreyle Hz. Ali'nin misafiri olan Ebı1 Zerr ilk
iki gün ona hiç bir.şey açıklayarnaınıştır. Nihayet üçüncü gün Hz. Ali'nin
'
niçin Mekke'de. bulunduğunu sorması üzerine Ebı1 Zerr, Peygamberlik
iddiasıyla ortaya çıkan birisinin haberini aldığını, onu görmek istediğini ve
bu maksatla Mekke'ye geldiğini söylemiştir. Ebı1 Zerr'in isteği doğrultu­
sunda Hz. Ali onu Hz. Peygamber'e ulaştıracağma dair söz vemıiş hazırlık
yaparak evden çıkmışlardır. Hz. Ali müşriklerin şüphelenmemeleri ve ken-
dilerine zarar vermemeleri için Ebı1 Zerr'e şu hatırlatınada bulunmuştur:
"Sen beni arkadan takip et. Şayet bir tehlike durumu ortaya çıkarsa, ben
bir ihtiyaç numarasıyla biraz oyalanının ve bu arada sen hiç bir şey sez-
dirmeden yoluna devam edersin." Bu şekilde hareket ederek birlikte Hz.
Peygamber'in yanma varmışlardır .10
İbn Kesir Mekke'ye gelip Hz. Peygamber'e ulaşmasını Ebı1 Zerr'in
ağzından şöyle anlatmaktadır: "Üneys'e, ben gidip gelmeeye kadar eşyala­
nma mukayyet olur musun," diye sordum. O şöyle dedi: "Evet, ama
Mekkeliler'e karşı tedbirli ol. Çünkü ona karşı çirkin hareketlerde bulunu-
yorlar, onu rahatsız edip kendisinden yüz çeviriyarlar." 11 Üneys'in bu söz-
leri yukanda da değindiğimiz gibi Ebı1 Zerr'in Mekke'ye geldiğinde neden
kimseye Hz. Muhammed'in adresini soramaclığını açıklamaktadır.
Ebı1
Zerr şöyle devam ediyor: Yolculuğa çıkıp Mekke'ye vardım.
Bir ay kadar burada kaldım ve gece gündüz Kabe avlusunda karşılaşaca­
ğım kişiyi aradmı durdum. Bir gün son derece sefil. birisini görüp onun
müslüman olduğunu düşünerek "Şu dinden çıkmış .dedikleri adam
(Muhammed) nerede" diye sordum. O da bana eliyle işaret etti ve "Ey
Kureyşliler, işte bir müslüman " diye bağırdı. Oradakiler ellerindeki sopa
ve kemik parçalanyla bana saldırdılar. Yediğim dayaktan dolayı yere yığı­
lıp kalmışım. Kendime geldiğimde yerden kalkarken sanki kızıla boyanmış
bir put gibiydim. Zemzem kuyusuna giderek su içtim ve üstümü başımı te-

9
İbn Sa'd, IV, 224; İbn Hacer, VII, 126; !bn Abdilberr, IV, 1653.
10
Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); !bn Sa'd, IV, 220; !bn Kesir,
Sire, IV, 447-48; !bn Abdilberr, IV, 1653; !bn Hacer, VII, 126-7; Zehebi, Tarih,
166-7; İbnü'l-Esir, Usdu'l~Gabe, VI, 100.
11
!bn Kesir, Bidaye, ill, 35.

353
Mekke'ye geldiğinde Ebu Zerr'in başındangeçen bir başka olay da
şöyle anlatılmaktadır: ·

Bir gece Kabe etrafında tavaf etmekte olan iki kadının· İsaf ve
Na'ile adlı· biri erkek, diğeri dişi putlara yalvanp yakardıklannı. görmesi
üzerine EbU Zerr daha fazla kendini tutamamış ve "Onlan evlendirin" diye
· kadınlara seslenmişti. 13 Gerçekte Ebu Zerr'in · demek istediği şey şuydu:
İsafve Na'ile adındaki b'!l aşık:lar, arzu ve muratlanna·eremediklerine göre,
· ·acaba sizin arzulannızı nasıl· yerine• getirebilecekler?. Gece vakti bu iki
kadın yapayalnız olduklarindan; konu ne kadar büyük bir "küfiir" de olsa
bir .erkekle münakaşa etmeye .cesaret gösterememişler ve tehditler. savura-
rak homurdariıp uzaklaşmışlardır. Ancak onlar aralannda konuşmaya
devam ediyorlardı ki tesadüfen Hz. Muhammed yolda bu kadınlara rastla-
mış ve başianna ne geldiğini sormuştur. Kadınlar kim oldu~un farkına
varmadan ona olaydan balısetmişlerdir. Hz. Muhammed EbU Bekir ile
birlikte Ka'be'nin avlusuna girmiş ve uzun müddet burada ibadetle meşgul
kalmıştır. Daha evvel onu hiç tanımadığı halde Ebu Zerr kendisini tanımış
ve ona doğru yürüyüp Resôlüllah'ın ünvanını kullanarak selamını vermiş­
tir. Muhammed kim olduğunu sormuş ve Gı:ffi.rlı olduğunu öğrenince, elini
alnına koyup düşünmeye başlamıştır. Sonra ona şunlan sormuştur:

-"Ne zamandır buradasın?"


-"~gündür."
· ..
-"Ne yiyip içtin?"
_ıizemzem kuyusundan gece gündüz içtiğim sudan başka bir şey
.yiyip içmedim. ve hatta şişmanladım."
EbU Bekir onu rnisafiri olarak kendi evine götürmüş ve kendisine
yenecek bir şeyler vermiştir. Ertesi gün Ali gelip onu· almış· ve
Resôlüllah'ın bulunduğu yere götürmüştür. Ebu Zerr böylece İslfun'a gir-
••• 14
mı şıır.

12
Müsliın, Fedail, 28/133, IV, 1919 vd., (No: 2473); .İbn Kesir, Bidaye, III, 35;
Haınidullah, I, 93.
13
Hatırlanacağı gibi efsaneye göre lsaf ve Na'ile Curhumlu iki aşık çlftti; şehvani
hırslarına galip gelemeyip gizlice mabedin içine girmişler ve o anda da taşiaşıp
kalmışlardı. İşte bu taşlar .bir uyan olmak üzere bir yükseklik üzerine konmuş ve
araya giren nesiller boyu mes.elenin tarihi. unutulup gitmiş ve insanlar bui:ılara da
tapmaya başlamışlardı. Bak. İbnu'l-Cevzi, Telbisu İblis, Beyrut, 1983,69.
14
Haınidullah, I, 93-94. Aynca bak., Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1919 vd., (No:
2473); İbn Kesir, Sire, IV, 447-49; İbn Kesir, Bidaye, III, 35. Ebft Zerr'in

354
Ebii Zerr'in rrı.üslüman oluşunu İbn İshak biraz da. efsanevi bir dil
ile yukarıda verilen bilgilerd~n farldı bir şekilde anlatınaktadır. 15
.- - '<,- .- ••- . '

· Hz. Peygamber Benii Gıffir kabilesi gibi saldırgan ve hırçın bir


kabile ınensubuiıun hem de kendi isteğiyle gelip müslüman olmasını olduk-
ça hayretle karşılamış ve bir süre bu şaşkınlığıiıı.gizleyememiştir. 16
• o

Ebii Zerr İslfun'ı kabul ettikten sonra muhtemelen İslam öncesin-


deki heyecan ve cesaretinin etkisiyle Kabe'nin avlusuna gitriıiş, herkesin
duyacağı bir şekilde' yüksek sesle müslüman olduğunu haykınnıştır. Onu gören
Mekkeli müşrikler biı davranışını içlerine sindireınelnişler ve Ebii ·Zerr'ii:ı üze-
rine çullanarak şiddetli bir şekilde dövmÜşlerdir. Ebii Zerr'i müşriklerin elin-
den, ·Hz. Peygamber'in o zamanlar müşrik. olan amcası Abbas b.
Abdülmuttalib. kurtrumıştır. Abbas, Ebu· Zerr'e saldıranlara şu sözleri söyie-
miştir: "Yazıldar olsun sizlere! Bu adaının Gı:fiir kabilesinden 'ölduğunu ve Şam
ticaret yolunuzun bu kabileden geçtiğini bilmiyor musuiıuz?'' 17 . • ·
· . Bu sözlerden anlaşıldığına göre, İbn Abbas'ın Ebii Zerr'i kurtar-
mak istemesindeki temel sebep, insani duygulardan öte, Benu Gı:tar'la karşı
karşıya gelmernek ve böylece Kureyş'in hayat daınan olan ticaretine gele-
bilecek· zaran önlemektrr.
Ebii Zerr, Abbas'ın inayetiyle müşriklerin elinden kurtulduktan
sonra, ertesi gün Kabe'ye gidip aynı davranışı tekrarlaYınca, müşrikler
tarafından ikinci .kez .dövülmüş ve kendisini yine Abbas ·kurtarmıştır. 18
Öyle anlaşılıyor ki Ebu Zerr, daha önce kabilesi arasında tanınan gözü
pek, cesaretli kişiliğinin kurbanı olmuş ve bunun bedelini ödemiştir. Yine
Benu Gıf'ar'ın baskınianna maruz kalan müşriklerin Ebii Zerr'i hem İslfun'ı
haykırmış olması ve hem de muhtemel bir yağmalamadan doğan kin nedeniyle
dövmüş olmalan düşünülebilir. Resulüllah'ın huzurunda kısa bir müzakereden
sonra· müslüman olan Ebu Zerr'in Hz. Peygamber'e selam veren ilk kişi oldu-
ğu 19 ve dördüncü ya da beşinci müslüman olduğu bildirilmektedir?
0

müslüman olmasıyla ilgili yukandaki olayın biraz farklı bir şekli' İbn Abbas ka-
nahyla Ruhari'de yer almaktadır. Bakınız: Buhari, Sahih, Menakıb, 65n, III,
1294-95, (No: 3328).
lbn!shak,Siretü İbn İshak, Konya, 1981, 122.
15

16
lbıi Sa'd, IV, 222; İbn Kesir, eİ-Bidaye, III, 36.
17
Müslirn,Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbnSa'd, IV, 223, 225; İbn
Kesir, Bidaye, Ili, 34; İbi:ıAbdilberr, IV, 1654; İbnü'l-Esir, Usdu1-Gabe, VI, 100-1.
Müslirn, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbn Sa'd, IV, 225; İbn Kesir,
18

Sire, IV, 448 vd. ; İbn Abdilberr, IV, 1654.


19
İbn Sa'd, IV, 221; İbn Abdilberr,IV, 1653; İbn Kesir, el-Bidaye, III, 35.

355
Ebu .Zerr müslüman olunca İslam'la ilgili tatbikat alaruhda bazı
bilgiler öğrendikten sonra Hz. Peygamber ·onu, İslfun'ı anlatmiik üzere
kavıniıie göndermiş 21 ve ona şu sözleri söylemiştir: "Davetimi kavmine
tebliğ eder misin? Belki senin vasıtanla Allah onlan birlayete eriştirir ve
onlara yaptığın bu iyilikle de Allah· seni mükafatlandınr. "22 Bu görevlen-
dirmeyle birlikte Ebu Zerr Mekke'den ayrılmış23 ve kardeşi Üneysin yanına
döllJ11üştür~_:üneys ona neler yaptığını sorunca Ebu Zerr, müslüman oldu-
ğunu ve Hz. Muhammed1i tasdikettiğini aÇıkı.amiŞtır: Üneys; "Seniıi diniii"'
den dönecek değilim. B.en de müslüman oldum. Onu tasdik ettim," demiş
ve beraber armelerinin' yanına gitmişlerdir. Ebu Zerr başındarı geçenleri
arınesine anlatınca o da müslüman olmuş ve birlikte Benu Gıiar yurduna
dönmüşlerdir. O kavınine döndükten sonra Resulüllah'ın isteği doğrultu­
sunda faaliyetlerine başlamış ve kabilesinden pek çok kişinirı müslüman
olmasına vesile olmuştur.
24

Ebu Zeı;r yurdunda bulunduğu sırada zaman zaman Mekke'ye ge-


lerek gelişmeleri Hz. Peygamber'e rapor etmiş ve olup bitenlerden onu
haberdar etmiştir. 25 .

Ebu Zerr kavmi arasında oldukça faydalı işler yapmış ve Hz. Pey-
gamber'in Medine'ye hicretine kadar geçen sürede kavminin yansını İs­
l§.ıu'a kazaııdınmştır. 26 Hz. Peygamber Benı1 Gı:ffir kabilesinin İs!am'a
girmesinden oldukça memnun olmuş ve memnuniyetini şu sözlerle ifade
etmiştir: "Allah Gı:ffir'a mağfiret etti,"27 yani onlan bağışladı.
Görüldüğü gibi Ebu Zerr Hz. Peygamber'in bi'setini duyar duymaz
kardeşi Üneys'i Mekke'ye göndermiştir. Üneys'in getirdiği haberler onu
tatmin etmemiş veya fazlasıyla meraklandırmış olacak ki, kendisine hiç bir
davet yapılmadan, kendi isteğiyle Mekke'ye gelmiş; burada ResUlüllah'a
ulaşmak için başındarı geçen bazı tatsız olayiardarı sonra onun yanına
varabilıniştir. Resulüllah ile konuştuktan sonra hemen ona inarımış ve

İbn Sa'd, IV, 224; İbn Abdilberr, IV, 1653; Zehebi, Tarih, 406; lbnu'i-Esir, Usdu'l-
20

Gabe, VI, 100; Makdisi, V, 93. EbU Zerr'in Hz. Ali'den sonra erkek olarak ikinci
mcıslilınan kişi olduğuna dair farklı bir rivayet İbn İshak ve Zirikli'de yer almakta-
dır. Bak. İbn İshak, 1 ı 9; Zirikli, Il, ı 36.
21
Harnidullah, I, 94.
Müsliın, Fedaii, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbnKesir, e1-Bidaye, III, 34.
22
23 1 • • . . . '-
İbn Sa d, IV, 222, 225, İbn Abdılberr, IV, 1653-4.
24
Müslim, Fedail, 281133,IV, 1919 vd., (No: 2473); İbn Hacer, VII, 127; İbn Kesir,
el-Bidaye, IIl, 36. · ·
25
İbn Abdilberr, IV, 1655.
26
1bn Sa'd, IV, 221; İbn Kesir, e1-Bidaye, IIl, 36.
27
1bn Sa'd, IV, 222; İbn Kesir, d-Bidaye, Ili, 36.

356
müslüman olmuştur. Bundan böyle gerek R~siHüllah'ın nazarında gereks~_
ashab arasında haklı olarak oldukça müstesna bir yer edinmişÜr. Onun
müslüman olduğu tarih kesin olıllamakla birlikte, olayların akışındaıı da
anlaşılacağı üzere muhtemelen bi'setin ikinci ya da üçüıicü yıllarina rast~
lamaktadır. Zira onu:n dördüncü ya da. beşinci müslüİnan kişi olmasından
hareketle oldukça erken bir dönemde İslam'a girdiği anlaşılmaktadır.
- b.:. Ebu Zerr'in Medine'ye Gelişi

EbU .ierr'in.J\1edine'yene iaınan geldiğiyle ilgili kaypaklarda farklı


bilgiler yer almasiDa: rağmen, onun Hendek Savaşından'{5/627) sonra
Mekke'den ayhldığı daha yaygın brr kanaattir. 28 Yine Uhud ·savaşındah
(3/625) soılraMedine'ye geldiğine dair haberler de vardır?9 ·
Ebu Ze~ Medine'ye geldiğinde belli bir müddetMescid-i Nebi'deki
Asıiab-ı Suffa'llın yanında kalmıştır. Bu vesileyle sürekli Hz. Peygamber'in
yanında yer almış,· onun hizmetinde bulunmuştur. Muhtemelen bu yakın­
lıktan. olacak ki, Aslıab-ı Suffa. akşam yemeklerine bazı zengin sahabilerin
evlerine giderken, o sürekli Resı11Üllah'ın misafiri olmuştur. 30 Yine bu ta-
rihlerde onun sevkedilen bazı seriyyelere ve bazı Gazvetere Resı1lüllah ile
birlikte katıldığını· görüyoruz. 31
İbn Hişam, İbn İshak vasıtasıyla verdiği bilgide, Muharrem ayında
vuku bulan Zatu'r-Rika (6/627) gazvesiyle, yine bu yılın Şaban ayında
yapılan Benu Mustalık gazvelerinde Hz. Peygamber :tarafindan Medine'ye
vekil bırakıldığını söylemekle birlikte, bunun zayıfhaber olduğunu belirt-
meyi de ilımal etmemiştir}2 Kettani ise Resiilüllah'ın vekilieri arasında EbU
Zerr'in de bulunduğunu söylemektedir. 33 . · ·

Hz. Peygamber kendi çobanlarını öldürüp develerini gasbeden


Üreyneliler üzerine bir müfreze sevketmiş (6/628) ve·saldırganlatı yakala-
mıştı.. Bu birliğin içinde Ebu Zerr'in de bulunduğunu görüyoruz. O kendi-
sinin emir tayin edilmesini istemiş ve bu konuda Resiilüllah'a ricada bu-
lunn:ıuştu. Hz. Peygamber onun emirlik isteğini şu sözlerle uygun bulma-
dığını belirtmiş ve bu isteğinden vazgeçmesi tavsiyesinde bulunmuştu: "Ey
Eba Zerr! Sen zayıf kalpli bir kişisin. Emirlik ise mutlak bir emanettir.

28
İbn Sa'd, IV, 226; İbn Kesir, el-Bidaye, VII, 164. · ·
İbn Sa'd, IV, 222; Makdisi, V, 94.
29

İbnu'l-Cevzi, 185.
30
31
Vakidi, Kitabu'1-Meğazi, Beyrut, 1984, n, 571, 849.
32
İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, Mısır, 1936, lll, 214, 302; Vakıdi, Meğazi, n,
637.
33
Kettani, EbU'l-Esad Abdulhay el-ldrisi, Nizamu'l-Hükfuneti'n-Nebeviyye el-
Müsemma et-Teratubi'l-İdariyye, Beyrut, Ty., I, 19.

357
Emaneti yerine getirerneyen ve· Emirliğin gereklerini gerçekleştiretneyenlet
kıya.Inet günü pişi.nalı olur ve hüsrana uğfarlar. "34 •Müsliin ·bu tavsiyelere
ilaveten.· şu tamamlayıcı bilgiyi vermektedir: "... Kendim için arzu ettiğim
heriyiliği senin için de arZU: ederim. Sen, iki kişi de olsa onlar üzerine emir
olina:: ·Herhangi bir yetimin malını da üzerine alma. "35 Hz. Peygamber'in
bu uyansından olacak ki, bı:ından böyle Ebii Zerr'in hayatının sonuna ka-
dar herhangi bir emirlik talep etmediğini ve emirlikte. bulunmadığını görü-
yoruz. Yalnız Mekke'nin fethi sırasında kabilesi Benp Gıfilr'ın sancağını taşı­
dığı bilinmektedir.36 Aynı şekilde daha soıı:ra göreceğimiZ gibi onuiı dünya
malına karşı tavnnda bu tavsiyeterin de muhtemelen bir payı olmalıdır.
- < - - i·. - ' . .. ,• '

Hz. Peygamber'in sağlığında Ebu Zerr'in başından geçen bir olayı


kaynaklar şöyle anlatmaktadır: "Ebu Zerr, Şam ile Medine arasındaki
Gabe37 denen bir. yerde, Hz. Peygam:ber'in develerini otlatırken, İslam'ın
azılı düşmanlanndan olan Benii :Fe.z§.re'ıllıı. reisi Uyeyne b. Iİısniın baskını-
na,· uğramış ve Çıkan çatışmada oğlunu kaybetmiştir.
. .
38
· ·

Hz. Peygamber vefat edip de Hz. Ebii. Bekir halife olunca, Ebii
Zerr hilafetin Hz. Ali'nin hakkıolduğunu düşünerek bir süre bey'atte geç
kalmıştır. 39 Hz. Ömer döneminde ise Kudüs, Mısır gibi yerlerin Jetihlerin~
katılmış ve halife ona Bedir harbine katılınamasına rağmen, bu savaşa
iştirak edenlerle birlikie a~ a~yı (maaşı) bağlanuştıı'.
40

c) Ebu Zerr Şam )!'olunda


Resiilüllah'ın vefatından
sonra, Ebu Zerr'in asıl hareketli yaşamı­
nın Hz. Osman'ın bilafeti yılannda başladığıflı görüyoruz. O, Muaviye'nin
valiliği sırasında Şam'da savaş haberini alınca derhal bu bölgeye hareket
etmiş ve çeşitlisavaşlara katılmıştır. Muaviye tarafından fetbedilen K.ıb-
41

ns ordusunda onun .da bulunduğunu görüyoruz. 42 ·


Ebii Zerr, Şam'da bulunduğu sırada Muaviye'nin bazı uygulama-
lanın beğenmeıniş ve yer yer idareyi eleştirineye başlamıştır. Muaviye ona
engel olmak istemişse de başanlı olamıiriuş ve ileri de göreceğimiz gibi ,
. .

Müslim, İmare, 3-4/16, ıİı, 1457, (No: 1825); Ebu Yusuf, Kitabu'l-Harac, Kahire,
34

1396,9.
35 . . .
Müslim, İmare, 3-4/16, III, 1457, (No: 1826).
Vakıdi, Meğazi, II, 849.
36

37
Yakut, Mu'cemu'1-Buldan, Beyrut, 1957, IV, 182.
Vakıdi, Meğazi, II, 539; Zehebi, Tarih, 348; Hamidullah, I, 513.
38
39
Yak:ub, Tarilı;Beyrut, 1960; II, 124.
40
Aydınlı, Abdullah, "Ebu Zerr el-Gıffiri" mad., T.D.V.l.A., İstanbul, 1994, X, 267.
41
Zirikli, II, 136; Makdisi,V, 94. .
42
Belazuri, Futuhu'l-Buldan, Beyrut; I 978, 159. ··

358
Halife Hz. Osman'a şikayette bulunarak onu Şam'dan sürdürrnüştü,r. Şüp­
hesiz onun Muaviye ile anlaşmazlığa düşmesinin~ Emevi idaresini eleştir­
mesinin ve sürgüne gönderilmesinin bazı sebepleri olmalıdır.
Bilindiği gibi Hz. Peygamber Medine'ye hicret etmiş (1/622) ve
burada o zamana. kadar birbirlerinden bağımsız ve dağınık. halde yaşayan
Arap kabilelerini bir araya getirerek, siyasi, sosyo-ekonomik ve dini huku-
ki yapıda bir düzen kurmuş,. dağınık haldeki Araplan bu düzenin çatısı
altında toplamayı ,başarabilmiştir. Böylece Arap Yanmadası'nda hiç
43

yoktan bir düzerı (devlet) tesis etmiştir. Resfilüllah'ın sağlığında bu hukuki


düzenin· temel, gelir kaynağı, halktan toplanan zekat adı altındaki vergiler
ve savaşlarda elde edilen sınırlı miktardaki ganimetlerdir. Devlet bu gelir-
leri halkına dağıtarak müslümanlarm yaşamına maddi katkıda bulunurdu. 44
Resiilüllah'ın vefatından sonra halife (devlet· başkanı) olan Hz.
Ebu Bekir zamanında bu. durum fazla bir değişikliğe uğramamış ve
Resfilüllah'ın kurduğu düzenin devamı sağlanmıştır. Zira bu. dönemdeki
gereksinimler, bir önceki döneme nazaran çok fazla değişme ve gelişmeye.
ihtiyaç duyinamıştır. Devletin· mütevazi şekilde topladığı ganimetler,
Resiilüllah'ın sağlığında olduğu gibi halka eşit miktarda dağıtılmış ve neti-
cede Hz. Peygamber'in oluşturduğu İslam toplumu siyasi, sosyal ve iktisa-
di açıdan farklı.bir yapıya maruz kalmamıştır.
Hz. Ömer'in hilafetinin ilk iki döneme nazaran gerek siyasi ve ge-
rekse iktisadi bakımdan oldukça farklılıklar arz ettiği bir gerçektir. Biı
dönemde müslümanlar büyük fetihlere girişmişler ve parlak zaferler ka-
zanmışlardır. O. dönemin süper güçlerinden birisi .kabul edilen eski ve
köklü bir devlet olan Sasani (İran) İmparatorluğu, müslümanlar tarafından
fethedilmiştir. İran'ın fethedilmesiyle Bereketli Hilal45 diye isimlendirilen
Sevad (Irak) topraklan da müslümaniann eline geçmiştir. Aynca
müslümanlar zengin ve köklü bir mirasın sahibi olmuşlardır. Hem parlak
zaferlerle elde edilen ganimetler ve hem de bölgeden alınan vergilerle dev-
letin hazinesi dolup taşnuş, müslümanlar bir anda beklemedikleri zenginlik
ve refah seviyesine ulaşnuşlardır. 46
Bu dönemdeki gelirlerin artışına bir misal olması balamından

43
Terzi, Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidin Döneminde Askeri Teşkilat, Samsun,
1990, 12. ..
44
Kutub, İbrahim Muhammed, es-Siyasetü'l-Maliyye li Ebi Bekr, el-Hey'etü'l-
Mısriyye, ı 990, 8 1 vd.
45
Shahid, İrfan, "Pre Islamic Arabia", The Cambridge Histoıy of Islam, Cambridge,
ı 980, IA, 2 I.
46
Belazuri, Futuh, 253 vd., 433 vd.

359
Belazuri ·şti elikkat çekici bilgiyi vennektedir: · ·
Hz. Ömer'in Balıreyu Valisi Ebu Hureyre, topladığı muazzam ge-
lirleri devlet hazinesine teslim etinek üzere Medine'ye · getirmişti. Ebu
Hureyre'nin getirdiği · maliann ve· paranın çokluğu Halif~'nin. elikkatini
çekmiş, valisine bu mailann miktanın sonnuştur: Vali'nin "500.000 .dir-
hem" cevabı Halife'yi hayrete düşünnüş ve "Anlamadım, sen herhalde yol
yorgunusun. Git biraz din/en," diye Ebu Hureyre'ye tavsiyede bulunmuş­
tur. Ertesi gün tekrar sordoğunda yine aynı cevapla karşılaşan .Halife bir
anda bu miktan .tasavvur edememiş ve ısrarla valiye sorunca EbU Hureyre
"Yani beş tane yüz bin dirhem," diye cevap vermiştir. Görüldüğü gibi
Halife bir anda 500.000 dirhemi tasav\rur edememiş ve hayrete düşmüş­
tür.47 Bazı tarihçiler bu olayın Hz. ·Ömer döneminde kurulan Divanların
doğmasına etki ettiğini söylemektedirler.

İnanılmaz şekilde gelirlerin artması İslam topumu arasında bazı


huzursuzlukiatın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Zira her önemli geliş­
menin bazı olumsuzlukian da beraberinde getireceği bir gerçektir. Bu hu-
zilfsuzluğu kuşkusuz Halife Ömer'in ganimetierin taksiminde benimsediği
uygulama daha da körüklemiştir. Bilindiği gibi gerek Hz. Peygamber ve
gerekse Ebu Bekir devrinde elde edilen ganimetler mücahidere eşit miktar-
da dağıtıhyordu. Bazı sahabiler, kendilerinin İslam'a önce girdiklerini ileri
sürerek, ganimetierden daha fazla pay almak istemişler .ve dağıtımlada
ilgili bazı şikayetlerde bulunmuşlardı. 48
· Hz. Ömer bu uygulamayı kaldınnış ve müslümanlara İslam'daki
öncelikleri; bir başka ifadeyle İslam'daki konumlanna göre ganimet dağıt­
mayı benimsemiştir.
49
Hz. Peygamber ve Ebu· Bekir· dönemlerinde
mütevazi olan ve herkese eşit miktarda dağıtılan gelirler bir anlamda dün-
ya geçimliği içindir. ·Nitekim Halife Ebu Bekir'in ganimet $ğıtımındaki
kendisine yöneltilen eleştirilere verdiği cevap bunu doğrular niteliktedir. O,
İslam'daki konumlannı öne sürerek kendilerine daha fazla pay verilmesini
isteyen sahabilere, "Bu dünya geçimliğidir. . Ahiretin ödülünü ise Allah
verecektir," karşılığını vermiştir. 50
Hz. Ömer dönemindeki gelirlerin dünya geçimliğini, kat kat fazla-
sıyla aştığını görüyoruz. Buna bir de yukanda değindiğimiz ganimetierin
dağıtımındaki uygulamanın eklenmesi müslümanlat arasında bazı sertnaye
gruplannın ortaya çikma5ına yol ~çmıştır. Hz. Ömer bu uygulamanın do-

47
Belazuri, Futuh, 439-40.
48
EbfrYusuf, 19 vd.
49
Belazuri, Futuh, 43 5 vd.; Ebu Yusuf, 46 vd.; Yak:ub, II, 154.
50
EbU Yusuf, 45-6; EbU Ubeyd, Kitabu'l-Emval, Kahire, 1975/1395, 335-7.

360
ğurdoğu sakıncalan hissetmiş olacak ki, ömrünün sonlarına doğru söyledi-
ği şu sözler bu durumu doğrular niteliktedir: ''İ~sanların bir kısmını di-
ğerlerine üstün tuhnakla ~nlqrın gönüllerini kazandım. Bu yzl ölmeisem
insanları eşit yapacağım. Kırmızıyı siyaha, Arab'ı yabancıya tercih et-
meyeceğim. Resfilüllah ye Ebu Bekir'in yaptığı gibi yapacağım." Fakat
Halifenin ömrü bu niyetini gerçekleştinneye yetmemiştir. 51
Ebii Yusufun· verdiği bilgiye göre· Hz .. Ömer vefat etmeden ~ir yıl
önce hazinedeki ~ oı1 ılıilyondirheme ulaşıruştır. 52 Daha önce beş·.yüz
bin dirhem karşlsında Halifenin şaşkınlığını hatırlayınız, .
Hz .. Osman'ın ·halifeliği yıllannda daha önce hızlı bir şekilde artan
gelirler, adeta patlama yapıruş; buna bağlı olarak müslümanlar arasındaki
lüks ve servet ayni hızlılıkta giderek yaygınlaşmaya başlaıruştır. 53 Bu şe­
kilde lüks ve refahınartmasına Horasan, Maveraünnehir;.A:frika ve Kıbns
gibi hazineye ·muazzam miktarda gelir sağlayan yerlerin fethedilmesinin
önemli ölçüde katkısı olınuştur. 54
Zehebi Hz. Osman dönemindeki gelirlerin artışıyla ilgili şu bilgiyi
vennektedir: ".M:ücahidler Kisra'nın hazinelerinden iki yüz bin kese çıkar­
dılar.· H~r kesede dört. bin dinar ·vardı." Dolayısıyla toplam 800 milyon
dinar etmektedir. 55 Yine Mısır'da elde edilen ganimetierin miktan 112 mil-
yon c:linardı. 56 Bu rakamlar Hz. Ömer'i hayrete düŞüren 500.000 dirhem ile
karşılaştınlınca, bunun . ne ·d~rece cüzi bir miktar olduğu kendiliğinden
ortaya çıkar. ... ·

Bu dönemdeki refah düzeyi hakkında bir fikir edinebilınemiz ba-


kımından örnek verecekolursak, İbn Kesir'in bildirdiğine göre Hz. Osman
döneminde vefat eden Abdurrahman b. Avf -ki Hz. Osman'ın halife seçil-
mesinde büyük rol oynamıştır- geride bol miktarda altın, 100 at, 3.000
koyunbirakıruştır. Dört kansından her birine terekenin sekizde biri veril-
mişti ki bu yaklaşık olarak 80.000 dinardır. Vefat ettiğinde cenaze nama-
zını Hz. Osman kıldınnıştır. 57
Hz. Osman dönemine rastlayan (23-35/644-656) yıllarda refah ve

51
Yakub, II, 154.
52
Ebu Yusuf, 28.
53
Vagleri, L.V., "The Patriarcheal And Umayyad Caliphates", The Cambridge
History ofislam, IA, 68.
54
Belazuri,
55 . . ·.
Futuh,
.
228
.·.
vd.
Zehebi, Tarih, 331.
56
Zehebi, Tarih, 319.
İbn Kesir, Bidaye, VII, 164. Geniş bilgi için bak. Cabiri, Muhammed Abid, İs­
57

liim'da Siyasal Akıl, Çev. Vecdi Akyüz, İstanbul, 1997, 367 vd.

361
lüksfın' hızlı' bir Şekilde 'artması ilk dönem. inüslüilıanlannın alışık olma-
dıklan bir dmumdm. Çünkü Resfilüllah'ın dizinin dibinde yetişen insanlar
henüz hayattaydi. Toplum içinden bir grup insanın. lüks ve. eğlenceye dal-
m~ı, mal:-mülk deril.zinde yüzüyor olmaları bazı insaillan rahatsız etmeye ·
başlamıştır.· Dolayısıyla bunun toplum içinde kabullenilni.esi kolay olma-
mıştır. Buna bir de Hz. Osman'ın saınilniyetini istismar: eden Emevi hane-
cla:n.ıriih'keyfi uygulamalaneklenince rahatsızlığm. boyııtu daha da, artmış­
tır. BöyleceResfiliillah'ın ashabı arasında Benu Ümeyye'ye karşı protesto
sesleri içten içe yükselmeye başlamıştır.
Müslüirı3nlar arasındaidareye· karşıbazı protesto s~slerinin yük-
selmesinde kuşkusuz Hz. Osman'ın bazı uygulamalannın ve Emevi hane-
dainnın, herkesin ortak malr olan devleti, kendilerininmiş . gibi. görmelerinin
önemli ölçüde etkisi olmuştur. ·Benu Ümeyye'nin.devlete karşı bu tutumu-
nun şüphesiz bazı nedenleri vardır. Bilindiği gibi Bı:mu Ümeyye Kureyş'in
en güçlü ve en kalabalık soplarından birisidir ve Bediı: Savaşın~ sonra
çla Kureyş idaresi E\Ju Süfyan ile birlikte Erneviiere geçmiştir. 58 Bıneviler
ellerindeki iktidan devam ettirebilmek için, tehdit olarak gördükleri İslfun'a
karşı en sert mu\ıalefeti göstermişlerdir. Fakat bıİ amansız muhalefete
rağmen iktidarlannın ellerinden gitmesine engel ölaıml.mışlar ve neticede
Mekke'nin fethiyle birlikte kitle halinde müslüman olan son kabile
ünvanına sahlp olmuşlardır. 59 Mekke fethedildiği sıtada Hz. Peygamber,
i'Ebı1 Süfyan'ın evine giren herkes eınniyettedir," diyerek bir aniariıda
60

Ümeyye oğullarını onore etmiş ve daha sonra onlardan pek çok ·idareci·
atamıştır. 61 . Gerek Hz. Peygamber ve gerekse Hz. EbU Bekir ile Hz. Ömer
döneminde bir çok idareci ve bürokratın Erneviierden atanmasıyla onlar
hiç bir zaman yönetimden uzak kalmamışlardır. 62
Hz. Osman'ın hilafete gelmesiyle birlikte Bıneviler eski iktidarlan-
nın özlemini duymuşlar, devleti kendi hanedanlannın malıymış gibi algıla­
maya başlaİnışlardır. Nitekim Hz. Osman'ın yaptığı yanlış İcraatlardan
dolayı eleştirrnek için kapısında toplanan kalabalığa katibi Mervfuı b.
Hakem'in söylediği sözler bunu teyid eder niteliktedir. · Mervfuı toplanan
kalabalığa şöyle seslenmiştir: "Ne oluyor sizlere! Yağma yapmak için
toplanmış insanlar gibi bir araya gelmişsiniz. Ey yüzleri çirkinleri Ne

Hizmetli, Sabri, İslam Tarihi, Ankara, 1995, 243.


58

Akbulut, Ahmet, Sahabe Devri Siyasi Hadiselerinin Kelami Piobleınlere Etkileri,


59

İstanbul, 1992, 163.


Hizmetli,İsliim Tarihi, 261.
60
61
Akbulut, 163.
62
Cabiri, 298 vd.

362
istiyorsunuz? Yoksa siz bizim iktidarımızı mı elimizden alacqksınız?" 63 :.

c Mervan'ın bu sozleriyle çılgına dönen insanlar Hz. Ali'ye başvur~


muşlar ve onun aracılığıyla halifeye dertlerini d.iıiletinek istemişlerdir. Hz.
Ali halifenin yanına gidip halkın şikayetlerini bir bir dile getirmiştir. Hz. .
Osman bu eleştirilerden niliatsız olmuş ve Hz. Ali'ye tepki göstermiştir. Bu
olay aralarının açılmasına yol açnuştır. Hz. Ali halifeyi Mervan'ın elinde
bir oyuncak olmakla s,uçlaırıış ve,yanından aynlnu~tır. 64 ·

Kaynaklar·halkm nihatsiz olduğu ·Hz. Osman'ın yanlış icraatlan


hakkında şu bilgileri vermektedir: Bu dönemde fetbedilen Afrika· gelirleri ·
Medine'ye geldiğinde halife bu gelirlerin beşte birlik iniktannı Hz. ·
Peygamber'in sürgüne gönderdiği Mervfuı'a vermiştir. 65 Aynı şekilde Basra
hazinesinden Abdullah b. Amir ve yirie Resı11üllah'ın nerede yakalanırsa
öldürülmesini emrettiği ve Mekke'nin fethinde Hz. Osman'ın inayetiyle
bağışlanan Abdullah b. Halid b. el-:-Esid'e 600 dirhem mal vermiştir.
66

Bu dönemde Hz. Osman'ın


Kufe valisi atadığı Said, hazine görev~.
lisi İbn Mes'ud'dan; devlet bütçesinden ödünç para·:almıştir. Said aldiğı
parayı zamanmda ödemeyince İbn Mes'ud borcunu· ödemesi için onu sıkış~ ·
tırnuştı. Said de İbn Mes'ud'u halifeye şikayet etmiştir. Halife İbn Mes'ud'a
biı; yazı göndermiş ve ona şunu hatırlatnuştır: "Unutma ki sen bizim hazi-
ne görevlimizsin. Said'i aldığı paradan dolayı sıkıştırma." İbİı Mes'ud
halifeden gelen bu yazı üzerine görevinden istifa etmiş ve Medine'ye gele-
rek mescide girmiştir. O sırada Hz. Osman mirıberde bulunmaktadır. Hali-
fe İbn Mes'ud'u görünce aşağılayıcı bazı ifadeler. kullannuş, İbJ1 Mes'ud .
kendini savunmaya fırsat bulamadan halifenin emriyle yalca paça mescitten
atılnuş ve dövdürülmüştür. Hz. Aliİbn Mes'ud'a yapılan muameleyi içine
67

sindirememiş ve halifeye giderek "Resulüllah'ın yakıri arkadaşına yaptığın


bu muameleyi beğendin mi?" diye Hz. Osman'ı eleşİirmiştir. 68
İbn Mes'ud istifasıyla ilgili haİife tarafından hesaba çelqlince tep-
kisini şu sözlerle dile getirmiştir: "Ben n;üslümanların hazinedan oldu-
ğumu sanıyordum. Madem öyle değil. de sizin hazine görevlinizmişim, o ·
takdirde benim buna ihtiyacım yoktur. "69 İbn Mes'ud'un bu sözleri halifeyi
oldukça öfkeleiıdirmiş ve bu öfkesinden olacak ki, İslam'da önceliği olan

63
lbn Kesir, Bidaye, VII, 173.
64
lbn Kesir, Bidaye, VII, 285.
lbn Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, Kahire, Ty., I, 35; Yakub, II, 166 ..
65

Yakubi, II, ı 66.


66
67
Beıazuri, Ensab, V, 30-3 ı, 36; İbn Kesir, Bidaye, VII, ı 70.
~ .
Be1azuri, Ensab, V, 36.
69
Beıazuri, Ensab, V, 31.

363.
sahabilere -ödenen ata:(maaŞ)sını ·kesıniŞtii. 70 Aynca Medirie dışına çık· ·
maması içjn ona yasak getirıniştir} 1 . Daha sonra İbn. Mes~d Hz. Osman•a
kırgın olarak. vefut etnıiştir. 7~ Görüldüğü gibi Hz. Osman devlet gelirlerinden,
hazineye ait mallan bazı ·keyfi uygulaınahirla ins.anlariı kendi malıymış gibi
dağıtınış ve bun~ da en büyük payı Eıııev1 ~esi mensupları almıştır. 73
Yilkandaki orneklerden anlaşılacağı gibi Benfi Ümeyye Mekke'nin
fethinden sonra bir aniamda başkaseÇeneği 'Iciılmadığından İslfun'ı kabul
etmek zorunda laılmış ve zamanla İslfun'a ,ısınarak, tekrar ele geçirdikleri
eski iktidariarına İslfunl bir motif süsü vererek İslfu:rıi döneme nakle1Jniş- .·
lerdir. 74 Dolayısıyla i,kticlı!.rı kendi. ~elcelleriııde gördüklerinden kendilerine
yöneltilen eleştirilere -tarumnnül edememişler ve tepki gösterınişler~~r. Ni-:
tekim Hz. Ali halkın. şikayetlerini halifeye ak:tanrken, llz. Osman buna
tahammül edemeıniş ve öfkesini şu sözlerle dile g~irıniştir:
"Hattab -oğlu Ômer'i eleştir~mediğiniz hususl~rda beni gayet ra- ·
hat bir şekilde eleştiriyor, suçluyorsu.nuz.~. Hz. Osman'ın sözlerinden
11

sonra Mervfuı şikayetçi olan halka dönerek şöyle seslenmiştir: "Bi~ size
herşeyimizi feda ettik.~Siz neye sahipseniz bunun bizim sayemizde oldu-
ğunu unutmayın ••75 .

Hz. Osman'a karşı bu şekilde itiraz sesleri yükselince Muaviye


Şam'dan gelerek Hz. Osman'a sahip çıktığını göstermek için, halka yaptığı
konuşmada, Hz. Osman'lsürekli eleŞtirenierdenbiri-olan Arnmar b. Yasir'e ·•
Şam'da 1'00 bin adı· askerinin olduğunu hatırlatarak tavrını değiştirmesi
için bir anlamda. aba altınaan sopa gösteriniŞtir. 76 ·

Bütün bunlardan sonra :Hz. Osman'ın akrabalarını . gözetmesi,


liyakatsız olduklan halde onlan bürokraside önemli mevkilere getirmesi ve ..
devlet hazinesinden yardımda bolunınası birer siyasi yanlış olarak .görül-
mektedir. Bu noktada kendini eleştireniere "Niçin tercihte dilediğim gibi
davranmdyayim? O halde ne diye imam·oldum?1177 sözleriyle tepki göster-
mesini iz3h etmek biraz· güçtür. Muhtemelen bu düşünce Araplardaki ·kabile
devleti anlayışının, islfu:rıi kimlik at11ndaki uzantısının bir tezahürüdür.
.Devlet başkanının •tasarrufundaki keyfi diye nitelenebilecek bu .

70
Ya'kub, II, I 70.
71
Belazuri, Ensab, V, 37.
72
Ya'kub, II, I 70.
İbn Kuteybe, I, 35.
73
74
Akbulut, 163.
75
İbnKesir,Bidaye, VII, 168-169.·
İbn Kuteybe, I, 32.
76

İbn Kuteybe, I, 32.


77

364
uygulamalar, ·toplum içindeki tepki . gösterenierin tansiyonunu giderek
artınnıştır. Bu uygulamalara bir.de fuzuli harcamalar ve bazıidarecilerin
78

krallar gibi lüks hayatı yaşamalan eklenince, rahatsızlığın.IJoyutu büsbü-


tün artınıştır. İslam toplumu içindeki bu rahatsızlıklan en sert ve en radi-
kal biçiı:nde dile getirenlerden birisi, bütün endişesi Hz .. Peygamber'in ha-
yat standardını yaşamak ve yaşatmak, onutı belirlediği ve hayatmda bizzat
tatbik ettiği esaslara riayet et:rri~k olan Ebu Zerr d-Gı:ffiri olmuştur. Öyle
. ki onur! bu konuda gösterdiği h~sasiyet ve başından geçen ibret verici
bazı olaylar kendisini meşhur etiniş, hemen hemen bütün tarihçiler bir
vesileyle 011~ bahsetmişlerdir.
d) Ebu Zerr'in Şam'dan Medine'ye Çağınlması

.. EbU Zerr Şam'da bulunduğu. sırada Muaviye'nin görkemli bir sa-


ray yaptırmasını eleştirmiş ve tepkisini şöyle dile getirmiştir. "Ey Muaviye!
Bu saray kendi malından mı yoksa Allah'ın malından mı? Şayet kendi
malındansa .qu düpedüz bir israftır. Şayet Allah'ın malındansa o zaman
bu hçıinliktir."79 O, zaman zaman. eleştiri do.zunu artırarak Hz. Osman
dönemiyle ortaya çıkan ve daha önce halkın alışık olmadığı bazı uygula-
. malan dile. getirirken şu ifadelere yer vermektedir: "Vallahi dqha önce
görmediğimiz şeyler zuhur etmeye. başladı. Bunlar ne Allah'ın kitabında
ne de Resulüllah'ın sünnetinde vardır, Yemin ederim, öldürülmekte olan
bir gerçeği, yaşatılmaya çalışılan bir yaniışı ve yalanianan bir doğruyu
söyleyeni görüyor gibiytm." Habib b. Mesleme bu sözlerden rahatsızlık
duymuş, Muaviye'ye giderek Ebu Zerr'in bir fesatÇı olduğunu, halkı :fitne-
ye sürükleyip aleyhine kışkırttığını söylemiş ve "Şayet ihtiyacın varsa Şam
halkına yardım et," diye tavsiyede bulunmuştur. Muhtemelen Habib'in
80

.· uyansından sonra, Muaviye halifeye gönderdiği yazıda, EbU Zerr'den şöyle


şikayetçi olmuştur: "Bu adam etrafına halkı toplayıp bir takım fikirler
ileri sürüyor ve onların kafalarını karıştırıyor. Onun halk arasında ya-
yacağıfitneden emin değilim. "
81

Muaviye'nin şikayet
mektubuna Hz. Osman şu cevabİ yazıyı gön-
dermiştir: "Anladığım kadarıyla fitne almış başını gidiyor ve etrafa ya-
yılmaktadır. Meseleyi fazla kurcalamadan kapatman daha yararlı otur.
Ebu Zerr'i yanına ve'receğin delil ile bana gönder ve elinden geldiğince
halk ile ihtilafa düŞmekten uzakdur. "82 Belazuri, HZ. Osman'ın gönderdiği

7!l. Hizınetli; "Tarihi Rivayetlere Göre Hz. Osman'ın Öldürülmesi", A.Ü.İ.F.D.,


. cXXVII, Ankara, 1985, 163.
79
Belazuri, Ensab,.V, 53.
80
Belazuri, Ensab, V;. 53.
İbn Sa'd, IV, 226; Mesudi, II, 349; Zirikli, II, 136.
81

İbnü'l-Esir, Kamil, III, I 15.


82

365
yazıda şu ifadelere de yer verdiğini bildirmektedir: "Cimdub 'u en kötü bir
binitle bana gönder. "83 . Halife'nin talebi doğrultusunda EbU Zerr dunnak
dinlemnekbilıiıeyen bir yolcu grubuyla Medine'ye gönderilıiıiştir.
84

Ş~'da ikamet ettiği sırada EbuZerr~ Dımaşk sokaldarındagezer,


yukandaki ayetleri halka hatırlat.ır ve fakiriere zenginler aleyhinde bazı
telkinlerde bulunurdu, Oni.ın fikirlerinin etkisinde kalan bazı irisaiılar, zen-
ginlere karşı ~ephe almış ve bazı hu~rsuzluk1~r başgöstermiştir. Bü du-
rumdan raiıatşız olan bazı zengiİıler, Muaviyı;:'ye giderekşikayetlerini bildir-
mişlerdir. Muiviye bazı tedbirler alarak Ebu Zerr'i sustfuamayınca . yazı gön-
dermiş ve onu Medine'ye çağınnasının uygun olacağıiıı.bilhŞfir. 85 .
Yorucu bir yolculuktan sonra Medine'ye gelen Ebu Zerr, burada
halife tarafından sorguya çekilıniştir. Hz. Osman ona, "Şamlılar senin
dilinin uzunluğunde/n söz ediyor, sebebi nedir?" diye sorunca Ebu Zerr,
Muaviye ile arasında olup biteni anlatmıŞtır. O, Şam halkını mal ·biriktir-
menieye, israf etinemeye davet ettiğini, Muaviye'nin buna engel' oldugunu,
fakat görüşleriıii açıklamaya devam edince ·aralannın açıldığıın söylemiş­
tir. Hz. Osman Eb:ı1 Zerr'in sözlerine şöyle cevap vermiştir: "Ey Eba Zerr!
Bem ancak benim sorumlu olduğum alanlarda tasarrufta bulunabilirim.
Halkı'ancak iktisat/ı olmaya ve bu konuda gayret sarfetmeye davet ede-
bilirim. Bumin haricinde onları zühd ve takvaya zorlayamam. "86 ·

Belazı:ıri, Ebu Zerr'in şikayetlerini halifeye anlatırken, ona karşı


şu eleştiride d~, b).llunduğunu bildirmektedir: "Çocukları tayin ediyorsun.
Adam kayırıyors~rz· Tulek4. 'ya 87 yakınlzk gösteriyorsun. "
88

Ömrünü Hz. Peygamber'in hayat standardıni devam ettirmeye ve


bu uğurda mücadeleye adayan Ebu Zerr'in, ·hareket noktası yine kuşkusuz
Hz. Peygamber'in hadisleri olmuştur. O, Hz. Osman zamanıyla. birlikte
değişen ortamı Resiilüllah'm şu hadisiyle ozdeşleştirmiştir: "Benden sonra

83
Belazuri, Ensab, V, 53; Mes'udi, Mürucu'z-Zeheb, Mısır, 1964,U,J49.
84
Belazuri, Ensab, V, 53.
85
İbnü'l-Esir, Kamil,III, I 14~5; Algül, II, 40 I. .
86
Taberi, Tarihu'l-Ümem ve'l~Muluk, Beyrut, Ty, V, 66; lbnü'l-Esir, Kamil, III, 114.
87
Bu ifade serbest bırakılıinlar, bağışlananlar anlamına. gelmektedir. Bilindiği gibi
Mekke fethedildiğinde, Hi. Peygamber genel af ilan etmiş ve Ehfi Süfyan'ın evine
giren herkesin bağışianacağım bildirmişti. Mekke'nin fethinden soma başka bir se-
çenekleri kalmayan Emeviler, lslam'ı kabul etmekle müsli.lman olan son kabile
ünvanını da kazanmışlardır. Erneviierin İslam'ı kabul edeİı en son kabile olmaları
ve Hz. Peygamber tarafından bağışlanmalan müslümanlar arasında onlar aleyhirıe
bir aşağılık ifadesi olarak kullanılmıştır. Bu vesileyle kendilerine "bağışlananlar"
adı verilmiştir. Bak. Cabiri, 438.
88
Belazuri, Ensab, V, 53.

366
ümmetimden öyle bir kavim ge/ecek ki, onlar l}ur'an okuyacaklar fakat
feyzi boğazlarından aşağı geçmeyecek Onlar atılan okun, isabet ettiği
avı de/{p hızla çıkması gibi İslam'dcm uzaklaşacaklar ve birdaha dönme-
yeceklerdir. İşte insanlar ve hayvanların en kötüleri bunlardır. "89 Ebu
. Zerr bu hadisin Hz. Osman ·dönemine işaret ettiğine inanmış ve qunu örnek
göstererek Hz. Osman'abazı uyanlarda bulıuimuştur. . ·
Taberi ve ondan nilille İbnü'l-Esir, Ebu Zerr ile Muaviye atasın­
daki ihtilafa farklı ,bir boyut getirmişlerdir. Bu habere göre Ebu Zerr
· Şam'da bultinduğu srrada, İbnü's-Sevda ona gelmiş, "walın All~'ın malı
90

ını yoksa müslüriıanlann malı ını" olduğU konusunda Ebft Zerı: ile görüş
alış-verişinde bulunmuş, Muaviye'nin, malın Allah'ın m.~lı olduğuıluiddia
ettiğini belirterek, Ebu Zerr'in ne. düşündüğiinü .sormuştur. Ebu Zerr
Muaviye'ye gitmiş "Sana ne oluyor da Müslümaniann malına Alhih'ın malı
diyorsun," diyerek çıkışınış ve ara:ıarıılda tartışma çıkıniştır. İbnü's-Sevda
cı.ym sözleri Ebu Zerr'den soııra gidip Ebu Derda'ya da söylemişti. Ebu
Derda. İbnu's-Sevda'nın bir fitneci. olduğunu· yüzüıie · söyledikten soııra
MuaViye'ye gitmiş ve Ebu Zerr'i İbnu's-Sevda'nın kışkırttığını söylemiş­
tir.91 Taberi'nin Seyf b. Ömer kan~lıyla verdiği yukan'daki bilgi, irieeledi-
ğimiz bt).ınaklarda yer almamaktadır. Seyfin rivayetlerinin tU:tarsız ve
gÜvenilir olmadığına dikkat Çeken Fığlalı, birtakım tespitlerde buluriarak,

89
Müslim, Zekat, 49/158, II, 750 (No: 1067); Zehebi, Tarih, 412.
90
·Bu şahıs annesi siyahi olan, San'ab bir yahudi Abdullah b. Sebe'dir. O, kesin tarihi
belli olınamakla birlikte ~- Osman'ın hilafetipin ikinci altı yıllık döneminde
.müslüman olınuş, sonra Arabistan'ın değişik bölgelerlııe giderek halk içinde bir
takım· fitneler yayiriıŞtır. İbnü's-Sevdil hakkında değerli bilgiler veren E. R.
Fığlalı, onun uydurma bir isim olabileceğini, Arnınar b, Yasir'in de künyesinin
İbnü's-Sevda olduğundan onunla ~nştırılabileceğirıi veya onun bir Harici lideri
olan Abdullah b. Vehb er-Rasibi ile kanştırılriıasının muhtemel olabileceğine
dikkat çektikten sonra; böyle bir şahsın bıriııte yaşayıp yaşamadığına, onun ayn
iki şahıs olabileceğine ya da onun tarihi bir şahsiyet olınayıp halk tarafından uy-
dunılan ·bir rerniz olabileceğine işaret eelerek şu soruyu sormaktadır: "Acaba
İbnü's-Sevdli tarihi bir şahsiyet değildir de hiç bir zaman Ebu Zerr ile karşılaş­
mamıştır, denilebilir mi?" Bak., Fığlalı, E.R., "The Problem of Abd-Allah İbn
Saba," A.Ü.l.F.D., Ankara; 1987, 379 yd.; Aynı mü~llifimamiye Şiası,lstanbul,
1984, 57 vd. Bu bilgilere.ilaveten Taha Hüseyin'in şu tespiti de dikkatçekicidir:
"Cemel Savaşının birinci derecede müsebbibi gösterileR Abdullah b. Sebe'den,
hemen bu savaşın akabinde cereyan eden Sıffin Savaşını nakleden tarihçifer, her
ne hikmetse ya onu unutınuşlar veya tamamen ihmal etmişlerdir. Oysa Cemel
'Savaşmda birinci derecederol oynayan bir şahıstan Sıff'ın Savaşı'nda hiç bahse-
dilınemesi bir çelişki değil midir?" Bak. Hüseyin, Taha, el-Fitnetu'l-Kübra, Mısır,
1119,90. . . '
91
Taberi, Tarih, V, 66; İbnü'l-Esir, Kamil, III, 114.

367
·İbnu's-Sevda'nın Şam'da Ebu Zerr ile buluşmasının muhtemel olduğunu
ileri sürm:ektedi.f:!l2 Aynca şunu da-hatırlatmamizda fayda var ki, kaynak-
bir Ebu Zerr ile MuaViye arasındaki ihtilafin Tevbe Suresindeki a4
ve.35.
ayetlerm ydnim farklılığından ve Ebu Zerr'in Muaviye'nin lüks yaşa)l1llll
eleŞtirmesinden dolayı ·çıktığını belirtmektedir. Bunun yanında, ·yukar:ıdiı.
Seyf kanalıyla gelen bilgiye, Taberi ve ondan yararlanan İbnü'l-Esir dışın­
clı! diğer. tarihçiler değinmemişlerdir. Dolayısıyla bu haberin ihtiyatla kar-
şılanması gerektiği kanaatindeyi~. · ·
\.:.

: .Muaviye'nİn Şam valiliği sırasında onunla ihtilafa düşenin sadece


Ebu Zerr olmadı~ı, çeşitli vesilelerle bazı sahabilerin rahatsız olduklan ve
zaman zaman onU eleştirdikleri görülmektedir. Ubade b. Sarnit idareden
rahatsız olan ve tepkisllıi aÇikça dile getirenlerden birisidir.
az.
. . ·. . . Ubade; ·. Peygaınber'e manan. ilk muslümanlard~ndır ve Akabe
beyatlerinde Resfilüllalı'ın nakipleJfuden birisidir. 93 . Bu zat Hi. Ömer tara-
fından Şam bölgesine kadı olarak gönderilmiş ve kendisi daha 'sonra bu-
günkü Filistin bölgçsine yerleşmiştir. 94 Ubade bu bölgede bulunduğusıra­
aa. kadılığının ·yanı sıra bazı fetihlere. ~e .katılmıştır. Vakıdi onu .Mısır'ın
fethim~ katılaıiı~ ~rasında zikretmektedir. Aynı şekilde onlın Hz. Os-
95

man ~anında Muaviye tarafından fetbedilen Kıbns ordusUna harllını


Ümmü Haram bint. Milhan ile birlikte katıldığını görüyoruz. Hatta hanınu
bu sefer sırasında vefat etmiş ve kabri hala Kıbns't:a bulunmaktadır. 96
Ubade Şam'da bulunduğu sırada bir sebepten dolayı Hz. Ömer'in
' Şam valisi Muaviye ile bir anlaşmazhğa düşmüş ve Muaviye'yi protesto
ederek Medine'ye dönmüştür. Halife onun geliş sebebini · sormuş ve
ub~de;nin Muaviye ile aralannda olup biteni anlatımisı uzerine derhal
görev yerine dönmesi için emir vermiştir. 97 . ' · ·

.Ubade ile Muaviye'nin arası Halife Osmaiı döneminde tekrar açıl­


miş ve bir anlamda eski ihtilaf yeniden canlanmıştır. O, faizle yapılan alış­
verişlere karşı çıkmıştır. Ona göre "Altın altınla eşit olarak aynı ölçÜde ve
peşin olarak değiştirilebilir. Fazlası faiz olur .. Buğday da buğday ile eşit

Genişbilgi için bak. Fığlalı, İmamiye Şiası, 62-63.


92

İbn Asakir, Tarihu Dılnaşki'l-Kebir, Kaliire, 1949, VII, 209; Zehebi, Tarih, 422;
93

lbnu'l-Esir, Usdu'l"Gabe, III, 161; İbn Hacer, III, 624,


94
· lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, III, 160.
95
Vakıdi, Fütuhu'ş-Şam; Mısır, 1935, 60; Ayrıca bak. Zehebi; Tarih; 422; lbnHacer,
III, 625.:6. · ·
lbn Kesir, el-Bidaye, VII, 153; Zehebi, Tarih, 917; Algül, İslam Tarihi, İstanbul,
96

: 1986,11, 375-77.
İbn Asakir, VII, 213-14; İbn Hacer, III, 626; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, m, 160;
97

Zehebi, Tarih, 423. ·

. 368
ölçüde ve peşin olarak alış-,veriş yapılabilir. Fazlası faize girer. "98 Dolayı­
sıyla o altının eksik veya fazlasıyla alış-verişini uygun göfll!.üyordu.
Muaviye Ubade'nin bu fetvasını duyunca onu yanına çağırtmış ve bugörü- ·
şünün kaynağını sormuştur. Ubade bu hadisi Hz. Peygamber'den duydu-:-
ğunu söylemiştir. Muaviye onu görüşlerini söylemekten men etmek iste-
yinçe Ub~4e, "Bilakis söylaye~eğim. Hem Muaviye istemese bile," diye
karşılık vermiştir. Muaviye Ubade'yi görüşlerinden vazgeçiremeyeceğini
anlayınca, ·şu anlamlı sözleri .söylemiştir: "Benimle Muhammed'in ashabı
ara~ıiıda,
;
onların
' '
a.ffindan
' - '
daha güzel
!:'
bir şey.· göfemeyiz.
.
1 99
' '

Muaviye'nin bu sözlerinden anlaşılacağı üzere, o Şam halkına ver-


diği ata (maaş) ile. halkın teveccühünü kazanmış ve bu konuda ~ halkımı
fazlasıyla güven duymuştur.

Bu şekilde devlet hazillesinden keyfi ödemeler yapılarak halk ara-


sında mutlu bir azınlık sınıfı türemiştir. Devletgelirleri pastasından pay
100

alan insanlar tabiatıyla idarecilerden yaiıa tavıt·icoyacak1ardır. Muhteme-


len Muaviye halkına bu sebepten güven duymaktadir. ·
. . .
Ubade Muaviye ile sürtüştükten sonra eleştirisini halk.arasında a-
çıktan açığa dile getirmeye başlamıştır. ·İbn Asakir'ill verdiği bilgiye göre
o, Erneviierin İcraatını eleştirmek, onların zaaflarını ortaya dökmek ama-
cıyla camiye gitınişti. Muaviye Ubade'nin bu davranışını duyunca büsbü-
tün çileden ç~ş ve çareyi Halife Osman'a şikayette bulmuştur. O, Os-
man'a gönderdiği mektuptaşunlan dile getirmiştir: "Ubtide Şam'ı ve halkı­
nı huzursuz etti. Ya onu bu davranışlarından vazgeçir ya da ben. onu
buradan kovacağım . "101 Muaviye'nin şikayetini dikkate alan Halife
"Ubtide'yi Medine'ye göndermek için yola çıkar," haberini göndermiştir.
Böylece Ubade idareye yönelltiği eleştiriler nedeniyle Medine'ye çağınlrnış
ve sorgulanmıştır.
Halife Osman Ubade'yi sorguya çekerken aralarında' şu konuşma­
ların geçtiğini görüyoruz. Hz. Osman: "Ey Ubtide! Bizden ne istiyorsun?"
Ubade halkın huzurunda oturduğu yerden lqılkarak şunları söylemiştir: ·"Ben
ResUlüllah'ın şöyle dediğini işitmiştim. 'Benden sonra işlerinizi, sizin kötü
gördüklerinizi iyi gören ve iyi gördüklerinizi de kötü gören bazı kişiler 'yü-
rüteceklerdir. İsyan edene itaat yoktur. Rabbinizi unutmayınız. ' Yemin ederim
ki Mutiviye 'de bunlardan birisidir," diyerek sözlerini noktalamıştır. 1~~

98
İbn Asakir, VII, 209, 215; İbnü'l-Esir, Usdu'l-Gabe, ill, 161.
IbnAsakir, VII, 214-15.
99 .
100
Algül, II, 404.
İbn A~akir, VII, 214; Zehebi; Tarih, 424.
101
102
İbn Asakir, VII, 215; Zehebi, Tarih, 424.

369
· Taberi ve İbnü'I•Esir'lıı verdiği bilgiye göre Rirli b:· Hadic bir. se-...
hepten dölayı Erneviieri eleştirmiş. ve· bu davranışı oniın Medine'den sü-
rülnıesine neden olniuştlır. 103 Yine bu dönemde çeşitli sebeplerden dolayı
bazi sürgün hadiselerinin yaşandığını görüyoriız. 104
Ih. Osman ı;löneminde idareyi eleştirerek sureJ4i baŞı ddrde. giren
bir başk~ ·sahabi Arnmar b•. yasir'dir. O Hz. Osman'": halife seçiliı_lesin~en
beri ınuhal~fe~ .etJni,ş ve hilafetiıi Hz. Ali'nin. hakkı olduğunu ·ileri sürerek
tavnm ond3li.yana.koymuştlir~ Fakat Anlliıar'iii irıiıiıaie:feii Ebu ierı-'f:.
göre farklı bir durum arz etmektedir. Ebu Zerr ferdi olarakidareyi eleştir- ..
miŞ ve hiç ·bir siyasi amaÇ gütmemiştir. Oysa Aın:mar'ın muhalefetinde
siyasi bit mtelik vardır ve direk hilafete yöneliktir. o sahabilerden.yaklaşık
on kişilik bir grubun toplanıp Hz Osman'ın yanlışlarını bildiren bir raporu
hazırlamasına öncülük etmiştir. Bu deklerasyonu halifeye bildirmek üzere
yola çıkan qn kişilik grup, başlarına gelebilecek herhangi bir musibetten
çekinmişle~, !?irer ikişer dağılmaya başlamışlar ve pişman olmuşlardır ..
Nihayet Aınınar tek b.\şına kalmış ve Halifenin huzuruna vararak raporu
ona sunmuştur. Halife· mektubu gözd(m geçirdikten sonra aralarında şu
konuşma geÇmiştir: Hz. Osman, "Bunu sen mi yazdın?'' A:ınmar, ."Evet."
Hz. Osmari, "Yanında kimlervardz?" Aınınar, "Yanımda senin korkundan
dağılan bir grup insan vardı." Hz. Osman, "Onlar kimdi?" Ammar,
"Onları sana söylemem." . Hz. Osınan, ''Peki onlar arasından sen niye
buna desaret ettin, " diye öfkelenince araya katibi Mervan. girmiş ·ve şu
uyarida bulunmuştur: "Ey Müminlerin Emirif Bu siyah adam (Ammar)
sana karŞı müslümanları kışkırtıyor. Eğer onu ·öldüriırsen, ardından
sevdiğin birini kaybederstn:" Mervan'ın bu sözlerinden sonra Hz. Osman
Arnmar'ın dövülmesini istemiş, oradakiler Aınınar'ı dövmeye başlamışlar,
Iıa:tta Osman da onlara katilmıştır. Arnmar yediği dayak nedeniyle yarala-
rup kendinden geçtikten sonra, kapısının önüne bırakilmıştır. Arnmar'ın bu
durumunu. gören Hz. Peygamber'in eşi Ommü Selerne ona yardım etmiştir.
Bu dövülme olayına, ün:ımü Selerne'nin kabilesi Mahzum oğıılları,
Arnmar'ın eski efendileri olduğıı için aşırı tepki göstermişlerdir. Hatta bu
kabiieden Hişam b. Velid b. Muğire, Hz. Osman öğie narnazına giderken
yoluna çıkmış, şayet Arnmar bu dayaktan dolayı ölürse, .karşılık olarak
Ümeyye Oğıılları'ndan önemli bir adamı öldüreceğ~ 105 söylemiştir.
BelazU:ri Arnmar'la ilgili şu ·ilave· bilgiyi verınektedir. Ebu Zerr H
32. yılda (M. 654) vefat ettiği zaman Arnınar b. Yasir, "Allah Ebu Zerr
konusunda hepimizi affetsin," dedi. Halife Osman bu söze çok içerlenmiş .

Taberi, Tarih, V, 67; İbnü'l-Esir, Kamil, III, I 15.


103

Hizmetli, Tarihi Rivayetlere Göre Hz. Osman'ın Öldürülmesi,. 164.


104

Belazuri, Ensab, V, 48-9; İbn Kuteybe, 35-36; Cabiri, 443"44. · .


105

370 .·
ve onu Medine'den sürgün.etmeyi d!işünmüştü. Mahzuıniler (Muğire,o­
ğullan) Halifeyi bu tutumundan v~geçirmek için ıız: Ali'den aracı otma-
smı istemişlerdir. Hi. Ali ,ha,lifeye gelerek ''Ey Osman, Allah'tan kork! Sen
salih biı: müslümanı sürgüne gönderdiiı ve orada vefat''etti .. Şirridi de onun
bir benzerine aynı hareketi yapmak istiyorsun," deyince halife, Hz. Ali'nin
sözlerine sert tepki gösteriniş ve "Sen sürgün· edilmeye. ondan daha
müstehaksın," ·deriıiştir. ili: Ali halifeye "istersen bunu dene, ıı diye çıkış­
nuştır. Bu 'dav-fa.Iıışından ôola)rı muhaCirler Hz. Ali'nin yalınıda yer almış­
lardır. Halk halifeye~ "Sana karşı muhilefet eden; sana k~rşı konuşan her-
kesi sürgüne göndermen hiç de şık bir davranış değildir," diyerek tepki
göstermiştir.. Tepkilerin giderek artm~J. üzerine Halife Aınmar'ı sürgüne
gönderme fikrinden vazgeçmek zorunda kalll11ştır. 106 · · ·

. GörüldÜğü gibi· idareden rahatsız olan sadece Ebu· Zerr ·değil, pek
çok ünlü· sahabi yanlış olduğuha kaniolduklan bazı İcraatlardan dolayı
Hz. Ösman'atepki göStermişlerdir. ·· ··
EbuZetr ile Muaviye arasındaki ihtilaf, Tevbe Suresi'ndeki}4-35.
ayetterin yorum· farkından ortaya. çıkmıştır. ·Ayetlerin meali şöyledir: uF;y
inanan/ar! Hahamlardan ve rahiplerden, bir ço~, insanların mallarını
haksızlıkla yerler ve (insanları) Allah yolundem çevirir/er. Altın ve gümü-
şü yığıp da onları Allahyolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acı
bir azabı müjde/e.
. O gün cehennem ateşinde bunların üzeri ısıtı(p pullanı)r;
bun-
larla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır: İşte nefisleriniz için
yığdıklarınız, yığdılçlarınızı tadın!"deniÜr. 107
Ebu Zerr el-Gı:ffiri' yıikaridaki ayetlere dayaiıarak ihtiyaçtan fazla
mal biriktirmeyi kesinlikle haram saymış ve bu konuda son derece hassas
davranmıştır. Ona göre ail.e nat'akasından (geçiminden) fazla n'ıalbiriktir­
mek haramdır. Bu görüşleriyle _fetva verir ve halkı kendi görüşleri doğrul­
tusunda uyanrdı. Muaviye, bu tutumundan vazgeçmesi için onu zorlamış
fakat yine de görüşlerinden döndürememiş:tir. Böylece· aralanndaki ·görüş
ayrılığı giderek büyümüştür.

İbn Kesir Ebu Zerr'in fikirleri hakkında şu bilgileri vermektedir:


"Ebu Zerr aile nafakasından fazla> mal
biriktirmeyi haram saymıştır. Bu
ve
doğrultuda-fetvaverir msanlan buna teşvik etmiştir. Bunun aksine dav-
ranınayı büyük günah saymıştır. Muaviye onu fikirlerini açı.l4amaktan men
etmişse de başaramamıştır. Muaviye onun fikirlerinin insanlara ~rar.vere-

106
Belazuri, Ensab, V, 54-55; Yakub, II, 173.
107
Ateş, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989, IV, 57 .

. 371
ce~in.den korianuş, halife Hz.Osman'a şikayet etmiş ve Şam'daıı:Medine'­
.ye· Ç~asııii is,teılliştir: Hz. Osman EbU Zerr'i Medine'yÇ çağırmış v~
yalnıt b~ılia Rebzeide ikamete mec~ur bırakmıştır.!' 108 . •.. . . ·... ·.. .•
•: : ' • ./ '· ' . • :·';: ' ·. '. :. :,..,_, .-. ;; ' ' '. -~ . ' - - • ~'ı 1''
.· EbU Zerr el-Gıffiıi
ashab arasmda zühdü,takvası ve Islam'daki
önceliğiyle tanİnmış, böylece mü!1l~aiılal-,,anisıiıda ıpüştestia bir yer e-
.dinıniştir. Onun nazarında ~ünya 111alınm hiç bi~ öneıni Y9~r. Dolayısıyla
ihtişamlı; debde~eıi,. m~srif bir. yaşaına şidd~tle karşı ~ikmıştır .. Bu )utlı­
ınuyla bazı kişiler.tarafindiDı c4ŞiaiiınıŞsa-da, yme fuilk arasiiı,~ ori\iri fi-
. kirlerinden etkilenenler alınuştur ·· · · ,. · ·.'
Ebı1
Zerr'in diğer insanlar nazarında müstesnabir yer edinmesinde
önemli etkisi olan zühdü ve tak:Vasi onu yukanda değindiğimiz Tevbe Sı1-
resi'ndeki "kenz" ayetini farklı şekilde yorumlamaya sevk etmiştir. Zira o
pek çok konuda ·olduğu gibi bu, ayetin yofU11llaılnlasmda da diğerlerinden
aynlmış, hatta yalnız kalmıştır.' Zekatı verilen malın "kenz" olriıadığı, yani
helal sayıldığı umuıniyetle kabul edilirken109 Ebı1 Zerr gibi, mal'biriktirrrie
kçmusunda aşırı bass~iyet göstedm baiı kişiler, zaruri ihtiyaçlar dışmda
mal biriktirmeyi "kenz"·addetmişlerdir. Bu konuda selefin· ihtilafa .düştü­
ğünü gÖrüyoniz. 110 İkinci göiiişüi:ı eri ateşli savı:uıucusunun da Ebı1 Zerr
olduğU bilinmektedir~ O dünya· nialıyla ilgili kanaatlerini halka anlatırken,
temelde ariıacı Hz.· Osman döneminde artan lüks ve isra:fı, buna bağlı ola-
rak değişen yaşam koşullarını tekrar Resı1lüllah'ın yaşam standardına dö-
nüştürebilmektir.

Onun maneviyatı ve· zühdü; o derece zengindi ki, kendisine hazine-


den ödenen maaşı hemen o günden ihtiyaç sahiplerine vermesini gerektir-
miştir. Eb ıl Zerr'in bu konudaki hassasiyetini gösten::n dikkat çekici olayı
Abdullah b. Saınit şöyle anlatmaktadır: "Ebıl Zerr'in yanında. bulunuyor-
dlÜil. Kendisine tahsisatı getirildi. Cariyesi.de oradaydı. ve parayı .ihtiyacı
için harc~tiı. Geriye yedi direm kaldı. Ebıl .Zerr cariyeye, kalm1 p~rayı
bozdurmasını söylydi, Ben, "Ey Eba Zerr! Evin, ihtiyaçlan ve gelecek
misafirler için biriktirsen olınazmı?'i diye öneride bul,undum. Ebı1 Zerr şu
karşılığı verdi: "Dostwn! Keseye künüp üzeri bağlanan her altıp ve gümüş,
onu Allah yolunda dağıtmcaya ~dar sahibi üzerinde ateştir." dedi. 111
. Dünya ınalına .karşı bu hassasiyetinden dolayıdır ki, Ebu Zerr,
Şam'daikamet ederken Muaviye'nin lüks ve ihtişamlİ yaşamını eleşt~ş,

.
108
ibiı Kesir; Tefsirri'l-Kııi''ani'l-Aziin; İstanbul, 1986, ll, 352;. · ..
109
Yeniçeri, İslam Açısından Tüketim, Tüketicinin Korunması ve Ev İdaresi, İstan­
bul, 1996, 37.
Ateş, IV, 74.
110
111
ibn Sa'd, IV, 229; 1bn Kesir, II, 352:

. 372
Zerr'i b~ yola sevk etmiştir. O ayet ve hadisleri yorumlarken olanca gay-.
retiyle Hz. Peygamber'in belirlediği prensipiere bağlı kalmaya çalışmıştır.
Bunun haricinde onun kanaatlerinde herhangi bir art Diyetin· olduğunu
düşünmek yersiz olur. Şüphesiz bu kanaatierin belirginleşınesinde Hz. Osman
döneminde ortaya çıkan lüks ve israfin, özellikle de Muaviye gibi bazı idareci-
lerindebdebeli bir hayatsünnelerinin önemli ölçüde etkisi olmuştrir. ·
Ebu Zerr kanaatlerini adeta bir doktrin haline getirerek ısrarla sa-
vunmuş ve bazı engellemelere rağmen hiç bir zaman doğru bildiğini söy-
lemekteri çekinmemiştir: Hz. Ömer fazla hadis rivayet ettiği için Ebu Zerr'e
yasak getirmiştL 115 Ebu Zerr bu yasağa tepki göstermiş ve "Yemin olsun!
Resulüllah'tan duyduğum bir tek kelimeyi bile söylemekten çekinmem;"
116
demiştir. Konuyla ilgili İsbehani şu ilave bilgiyi vermektedir: "Ebu
Zerr'e fetva sorulunca, o etrafında toplanan halka açıklamalarda bulunu-
yordu. O esnada adamın biri Ebu Zerr'e müdahalede ·bulunmuş ve 'Sen
fetva vermekten men edilmedin mi?" diye hatırlatma yapmıştı. Eöu Zerr bu
sözlere oldukça sinidenmiş ve adama dönerek, 'Yoksa seni başımıza mü;.·
fettiş mi tayin ettiler?' diye tepki göstermiştir." 117
Ebu Zerr'in idareye karşı muhalefeti, siyasi bir başkaldırı olmanın
ötesinde ferdi olarak gördüğü yanlışlan dile getirmekten ibarettir. Muhte-
melen ilk müslümanlardan olması, Resfilüllah'ın yaknunda yer alması,
idareden rahatsız olan bazı müslümaniann duygulanna tercüman olması
ve başından geçen sürgün hadiseleri gibi bazı olaylar Ebu Zerr'i meşhur
etmiş ve ondan bahseden tarihçiler Ebu Zerr'in bu yönünü belirgin ·bir
şekilde dile· getirmişlerdir. Fakat bütün bu söylenenlere rağmen yine de
onun muhalefetini basite indirgemek kanaatimizce doğru değildir. Bu ba-
kımdan onun muhalefet gerekçesi olarak idareye karşı dile getirdiği rahat-
sıziıkiann tabiatıyla bir anlamı olmalıdır.

Ebu Zerr devletin bir ferdi olarak gördüğü yaniışiara karşı eleştiri
hakkını kullanırken Halife Hz. Osman da, devlet başkanı olarak elindeki
yetkiyi kullanmış ve bazı tasarruflarda bulunmuştur. Bu aynı zamanda
devlet başkanının· doğal hakkıdır. O sorumlu ve yetkili bir kişi olarak siya-
si otoriteye yöneltilen eleştirilerden kaynaklanan fitneyi · hertaraf etmek
istemiş, kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullanarak bazı tasarruflarda
bulunmuştur. Fakat halife, etrafinda bulunan ve kendi samirniyetini sui~
edenlerin etkisiyle muhaliflere fazla söz hakkı tanımak istememiş, halkın hoşu'.:
na gitmeyen kararlar almış, bu da bazı tepkilere neden o linuştur.. ·

115
İbn Sa'd, II, 336.
116
Buhari, İlim, 3/10, I, 37-8; Zehebi, Tezkiretü'l-Huffaz, Beyrut, Ty., I; 18.
İsbehani, I, 160.
117

374
bunun.Resiilüllah'm.hayat standardına zıt olduğunu savunınuştur. Şam'chlk.;i
bu debdebeli hayattan1muhtemelen halk da rahatsızlık :duymuş ve Ebu Zerr'in
fikirlerinden et.kilenmiştir. Ebii Zerr'in .bu. etlcinliğinden Muaviye rahats~
duymuŞ ve onu engelleyemeyince çareyi Hz. Osman'a şikayette bulmuştur.

Bir keresinde, Muaviye görüşlerinde samimi. olduğunu sınamak ve·


şayet bir açığını yakalarsa önu halk nazarmda küÇük düşürmek için Ebu
Zerr'e 3.damm biriyle bin dinar para göndermişti. Ebii Z.err kendisine gön-
derilen parayı· aynı· gün içinde. ihtiyaç sahiplerine .dağıtınış~ı. Muaviye erte:-
si gün aynı şahs_ı ç~ş ve ona Ebu Zerr'e gidip şu sözlı:;ri söylemesini
emretmiştir: "Ey Eba Zerr! Beni Muaviyenin azabından kurtar. Sana ver-
diğim parayı bir başkasına verınem gerekiyordu. Dalgınlığıma gelip yan-
lışlıkHı pa(ayı sana verdim. Adaının bu sözlerine Ebfi. Zerr şu karşılığı
vermiştir: Ben bu parayı ihtiyaç sahiplerine verdim. Geri jade edebilmem
için git Muaviye'ye .söyle bize üç gün süre tamsm." Adam .Muaviye,'ııin
yaıiına.dölmıüş, .durumu ona anlatmış ve böylece Muaviye'nin tasarladığı
plan suya düşmüştür. 112
Ebii Zerr el-Gıffiri görüşlerini anlatırken Tevbe Suresindeki "kenz"
ayetinden etkilendiği gibi, Resı1lüllah'm bazı sözlerinin de tesirinde kalmış
ve kanaatlerini oriun sözleriyle desteklemiştir. O Resiilüllah'm, "Evimde.fiç
gece kalacak malım olsun istemem. Ancak verecek olduğum borcu bunun
dışmda tutarım. Geri kalanını ise, ihtiyaç sahiplerine şöyle şöyle dağıtılma­
sım·ernrederd.iin,"113 sözlerini hayat düsturu olarak benimsemiş, bukon~da
halka uyanlarda bull:l-llffiUŞ ve yi.ık:anda gördüğümüz gibi bunu bizzat ken-
di yaşammda gerçekleştirmiştir.Böylece o, mümkün mertebe Resiilüllah'm
yaşam standardına uymaya gayret etmiştir.

Dünya 'malına karşı tutumunun belirginleşmesinde önemli bir et-


kinliği olan bir başka olayı Ebu Zerr şöyle aruatmaktadır: "Resı11üllah'ı
Kabe'nin duvarmda otururken gördüm ve yanına gittim. Beni görünce
"Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki, onlar ziyandadırlar," diye seslendi.
"Ben, "Ya Resiilellah, onlar kimlerdir?" diye sorunca, "Onlar mal bakı­
rrııTJ.rbn zengi.ııJerrlir . .Ancı:ık eliyle ön, arka, ·sağ ve sol tarı:ıflanrı..ı gi71eyerek
verenler bunun dışındadır," dedi. 114
Anlaşıldığı kadanyla Ebu Zerr dünya malıyla ilgili kanaatlerini
dile getirirkeri biiaz 'aşınya kaçnuştır. O, ayet ve hadisleri kendince yo-
ruhııamıŞ ve edindiği kanaatlerini halka yaymaya Çalışnuştır. Muhtemelen,
Hz. Peygamber'e b3.ğlılığı, onun yaşantısını örnek almaya çalışması, Ebu

112
lbn Kesir, Tefsir, II, 352; lbnu'l-Esir, Kamil, III, 115; Algül, II, 402.
113
Buhari, Zekat, 30/4, II, 510 (No> 1342); Müslim, Zekat; 7•8/31, IT, 687 (No: 991).
114 • .
Müslim, Zekat, 8131, IT, 687, (No: 991).

373
Muaviye'nin Şa:pı'da krallar ve .sultanlar gibi lüks: hayat sürınesi
Ebu Zerr'i rahatsız etmiş, onu müsritlikle;Resulüllah'ınhaya,tdüsturuna
aykırı davranınakla suçlamış .ve halk içinde-tenkit etıneye başlamıştır,. Ebu
Zerr'in bu:tavn mevcut gerginliği daha da artırmıştır. Muaviye bazı engek
lemelerde bulunmuş; Jakat sonuç alamayınca, onun fitneye sebep olacağıııı
ileri sürerek, Hz. Osman'a şikayette bulunmuş ve Ebu _Zerr'i Medine'ye
çağırmasım istem,iştir.

: Muaviye ist~ği doğrultusundaki Hz. Osman'ın emrini aldıktan S()n-:


ra Ebii Zerr'i M~e'ye göndermiş,· böylece başına daha· büyük işler aça-
bilecekEbU Zerr'den kurtulmuştur. İbnü'l-Esir'in verdiği bilgiye göre, EbU
Zerr'in ·ardından hanııni Ürtımü Zerr ·de Medine'ye gönderilmiştir. Ümmü
Zerr ·şam'dan · ayrılırken yanında.· bir adanun güçlükle taşıyabileceği _bir
torba bulunuyordu. Muaviye bunu görünce_etra:findakilere, "Şu hale·bakı..
mz, bize zühd ve takvayı öğütleyen insanların yanında neler bulunuyor,"
diye alayh bir ifadeyle etrafındakilere sesienince Ümınü Zerr bu sözlerden
müteessir oİmuş ve ona şu karşılığı vermiştir: ~'Vallahi' biuıwı içinde ne
cfuıarlar _ne _de .dirheınler _bulunınaJctadır, ,·Bunda/' bize -verilen maaşdan;
kendimize ayırclığın;ıı.Z ilitiyaçlai dışmda başka hiç bir şey yoktur." 118 _ _
e) Ebu Zerr'in Medine'yi Tf!rke Zorlanması __
\ Ebu Zerr el-Gıiari;nin Muaviye'nin giriŞimleriyle Şam'dan ayrılıp
Medine'ye getirilmesinin meseleyi tamamen halletmediği görülmektedir. ·O
Me-dine'ye geldiğinde halk kendisine olağanüstü bir rağbetgöstermiştir. Bu
durum Hz. Osman'ı endişeye sevk etmiş ve yine hal~ fitneye süruklene.,.
ceğinden korkmuştur. Ebu. Zerr Medine'de ikamet ettiği sırada Şam'da
olduğu -gibi faaliyetlerinden vazgeçmemiş, gördüğü idari yanlışlan .ve i-
nandığı doğrulan aynı şekilde- açıklamaya başlamıştır. Hz. Osman halkı
fitneye sevkedeceği düşüncesiyle ona. bazı kısıtlamalar getirmek istemişse
de Ebu Zerr bunlan dinlememiş hatta;)'Ne yımi, Osman Allah'ın emirlerini
söylemekten de mi beni men edecek, 11 diye tepki göstermiştir. 119
Hz. Osman kendi ic.tihaduıa göre hükmetmiş, Ebu Zerr'iıı görQşle­
rini wnum açısından yanlış bulıİıuş ve yÜrürlüğe sokmak istememiştir.
Fakat Ebu Zerr'e getirilen kısıtlamadan Hz. Osman'ın fikirleri ifade hürri-
yetine engel olduğu anlaşılmamalıdır. Zira kaynaklarda fikir beyan edil-
meyeceğine ve herhangi bir kısıtlamanın olduğuna dair bir kayıt yeralma-
maktadır. EbU Zerr'in fikirlerinin halk arasmda sebep olduğu fitne nede-
niyle, Hz., Osman kanaatlerini açıklamaması konusunda ona uyanda bu-
lunmuş, hatta daha serbest hareket edebileceği bir yere· gitmeswmuygun

İbnü'l-Esir, Kamil, III, 115-16.


118
119
Belazuri, Ensab, V, 52.

375
oladiğını··söyleriıiŞtit.'Aksi takdirde halife onu hapiste de:tutabilirdi. Zira
Hz. Peygamber döneminden itibaren• çeşitli vesilelerle-bazı suçlı.dara>hapis
cezası verildiğiııi
ve Hz~ ölner'iıi bir eVi özellikle hapishane olarak- tahsis
ettiğiııi' biliyorUz~
kısacası halife burada ıruisla.I:ıatı· ön planda tutmuştur.
120

BunUnla da EbU Zerr'i Emr-i bi'l-ma'ruf nehy•i ani'l-inünker'i açıklamaktan


men etmiŞ anlamı çı1Glnlmamalıdır.ı 21
. . _

EbU Zerr Medine'de bulunduğu sırada kendi~iniıl ;de içinde bulun-


duğu bir toplantıda, Hz. Osıtlall, devlet baŞkanının hazineden para kulla-
mp; daha sonra: ödemesinde bir sakınca· olup olmadığını sormuştu .. .Orada
bulunan ':Ka'bu'l-Ahbar'ın 122 bunda <bir sakınca ..olmayacağını söylemesi
Ebu Zerrii ötkdendiriniş ve "Ey Ya:hudi'nin oğlu! Sen kim oluyorsun da
fetva veriyorsun," diye bağırmiş, hatta kırbacıyla Ka'b'ın başına vurmuştu.
Hz. Osı:ilan bu duruma çok üzülınüş ve Ka'b'ın ·diyetini kendi üsttenerek
olayılatlıya bağlamıştır.
123
·· ·· !:, .

.• : Ebu z'~rr'iıı ı~rarla ~tıimunu siirdürıhesi, halifeyi baZı karadar


alnİaya zorlaını ştır. Ebu Zerr ise halifenin hoşuna gitmeyen davranışlannİ
değiştirmemiş, hatta halifelıın, ~l,eyhine baZı.sözler'sarfetmeye bile başla~
mıştır. Buniın Üzerine Hz. Osma.iı onun halk Üe görüşmesiiri yasak:lamış ve
bu işle de katibi Mervfuı'ı gofevlendinriiştir. Fakat bütün engellemeler onu
yıldırmayınca, nihayet Hz. Osman çözüm olarak onun .Medine dışında
ikan1et etmesiııi uy~ pulmı,ıştur. 124
· Hz. Osmaıl:.ona mireye gitmek istediğini sonnuş, Ebu Zerr önce
Mekke'ye, Kudüs'e· veya Mısır'a gitinek istemiş fakat bu taleplerin hiç biri
uygun bulunmayarak, halife ona, "Senin Retize'ye yerleşmeni uygun göfü-
yoruin," detmş ve Ebu· Zerr bu öneriyle Rebze'ye yerleşmiştir. 125 Bazı kay-
riaklar yulGiİ1dakilere ilaveten Ebu Zerr'in Basra veya Şam'a gitmek istedi-
ğini, fakat ··bu isteğin halife tarafından uygun bulunmadığını, ··onun
Rebze'ye 'gônderildiğiııi kaydetmektedi~.126
Ebu Zerr'in kendi isteğiyle Medine'den ayrıldığını nakleden kay-
naklar, şu bilgiyi de vermektedir. Riva:yetlere gÖre, Hz. Peygamber Ebu

Atar, İsiamAdliye Teşkilatı, Ankara, 1991; 220. ·


120
12
1Algül, II, 404. · . · .· . . • , . ·. .
Bu şııhı,s Y a~udi köke~i olup Hz· Qsman zaqıanında da ~üslüman olmuştur.
122

Bak. İbn Hacer, IV, 99. . . • ·: -... ·_ • -.- - .-· · · ~:>


i23 ·- : -· · · ·. - ·.. ı_· .. ·: ··, • . - r : _:_ • . •.

. Tııben, 'fııril;ı, V,, 67;_Mes udı, II, 349; Zehebı, Tarih,411; İbn Hacer, IV, 99;
İbnü'l~Esir, III, ı 15. · · · ·
124
Belazuri, Ensab, V, 54.
125
Belazuri, Ensab, V, 53; Ya'kub, II, 72; Mes'udi, II, 349.
İbn Kesir, Bidaye, Vll, 155; Makdisi, II, 350.
126

376
Zerr'e, "Medine'deki binalar Sel' dağına ulaştığı zaman, burayı terk etme.-
sini," söylemiştir. Ebu Zerr de Hz. Peygamber'üı tavsiyesinin.gerçekleştigi •·
günün geldiğine inaıımış, şehri t~rketmek istemiş, durun:ı,u halifeye.t bildir-
miş, Hz. Osman da kendisini Rebze'ye gönderıİıiştir.
127
. ··' ,., ., ..
, "· '".

BÜtün~bu bilgilerden sonra Ebu Zerr'in Rebze'de ·iiGı.nieh:}i:mesini


Zeyd b. Vehb şoyle anlatffiaktadır: "Rebze'ye yolum duşmüşfu. ·Orada
büyük sahabi Ebu Zerr el-Gı:ffiri'yi'göidüm. Kendisine, 'Seni .buraya geti•
ren se~ep nedir?' diye sordum. Ş9yle cevap; verdi: 'Şaıri'da ikametediy~r­
dum. Tevbe Siiı:esiıiin 34. ve 35. ayetlerinin yorumtiyla ilgili Muaviye· ile
ilıtilafa düştük. .. Muaviye bu ayetin Ehl-i Kitap .hakkında,;:-olduğunu,
müslÜ111anlan ilgil~n_dinnediğini ileri sürüyordu. Ben ise hem ()nları; h('lm_: ,
de. bizi ilgilenili,rdiğini ,. savwıuy()rdum. .Derken aramızda ihtilaf giqerylf_ .
arttı. Muaviye Hz. Osman'a yazarak beni şilciıyet etti: ,Muaviye'nin ,şikaye~i:
üzerine . halife benim Medine'ye ge4tıemi 'istedi~ flunun üzerine ka,lktım
Medine'ye geldim. Medine'ye geldiktensonra halk sanki beni dalıaönı;e: hiç
gönnemiş gibi kalabalık bir şekilde etra:fima toplanmaya baş~l~. -eundan
rahats&Iık duydum ve durumu Hz. Osman'a açtıffi. Bana, 'Buraya yakın
bir yere git;' dedi. İşte beni buraya getiren sebep budur~" 128 · ' ·· : ' "

...Ya'kub'un verdiği bilgiye göre Ebu Zerr Şam'cfun 4öndükten S<?,nr~;


halife kendisini, sürgün edeceğini söylemiş ve bıı )ş~ı;:. katibi Mervfuı b. ::
Hakem'i görevlendirnıiştir: Halifenin verdiği talimata gğre Ebu Zerr'iıj
herhangi bir kimseyle konuşması, görüşmesi yasaklanmış, hatta bu yasak-
lar arasında, şehri .· terkederken Ebu·. Zerr'i ·. herhangi·· bir kiniseıiin .uğıırla-
maması da yer alınıştır. 129 · ·· · · ·
. .

Ebu Zerr Rebze'de ikamete mecbur edilince, şehri terkederken


kendisine Hz. Ali ile iki oğlu Hasan ve Hüseyin, Ammar b. Yasir, Hz.
Ali'nin kardeşi Akil b. Ebi Talib gibi Hz. Osman'ın icraatııidan hoşnut
olnlayari önemli sahabiler refakat etmek istemişlerdir. Ancak Mervfur h.
Hakem kendisine verilen talimat doğrultusuiıda Hz. Ali'ye engel olıiıak:
istemiş ve şu hatırlatınada bulunmuştur: "Sen halifenin bu konudaki yasa-
ğını bilmiyor musun? Şayet duymadıysan· öğrenmiŞ oldun. Şimdi derhal
geri dön." Hz. Ali bu sözlere oldukça sinirlenlniş ve öfkesini yenerneyerek ..
kırbacıyla ·Mervan'ın bineğine vunnqştu:r .. Böylece ·ııralarındaki tartışma
şiddetlenmiş ve Hz. Ali Mervan'ı huzurundan kovmuştur. Mervfuı .duruınu
bildirmek için derhal halifeye koşmuş, Hz. Ali ile aralannda geçenleri

127
Belazuri,Ensab, V, 52;İbnSa'd, IV, 227; İbnKesir; VII; 155. 'i ·· · / ' ,
128
Buhari, Zekat, 30/4, II, 509-510, (No: 1341); İbn Sa'd, IV, 226; Taberi, Camiu•ı.:::
Beyan an Te'vili'l-Kur'an, Mısır, 1954, X, 121 -2; İbn Kesir, Tefsir, II, 352.
129
Ya'kub, Il, 172.

377
<:""i ' '' '•·' · .,.•. '·' ·• ' '· ·· · :·. ' · ·. 'ı 3'o
anlatmış ve Hz.. Osnıan ö:fkelenıniştir.
• :::'. ' ,'. ' ' • • "' • • ,'' < -· '·. '-

·: :·~. ' ··Hz',·· Ali Ebu Zerr'i uğrirladıktiüı sonra geri dönerke~ ·halk halifenin
kendisine çok öfkeli olduğUnu hatıilatııica o, tepkisini: şu anlamlı sözlerle
ifade epnişt~: ~~At:<:4ı gemine k,ızar,aırıa bu beyhudedir." !#:.All geri dön-
düğünde lıalife ta~aiın~ sorguİ~ştır. Hz, 1\li Meryfuı'ın sÖzlerindem
do4lyı .ha\i.fyye yanlı. dfıypın<:4ğıın . ,söyleWıce Jiz.. Osman q~ ~'Sen benim
nezdiınde Mervfuı'dan ,üstün değilsin," diye kızgınlığını yansıtmış, daha
' ',, ·" • ', ••. ,•· •• 1 .,• -· "'"' 1 sonra ' .'> '-.. • '' - . • • ' •, • ' . ' .

aralarinda sert tartışmalar olmUŞ ve halk.onlan yatı~ya ça]J.şmıştır, 31 . . .


~-~·-·---~---~-----------~-------:•.,•, -··-;_ı .. _ .. ,.._, __ , ___ -' •.

·.· · Mediıie'den 'aynhrken Ebu Zerr~iıi halet-i nıhlyesinin j)ek ··de. iyi
olmadığı aruaşılmaktaclıt: o; kendisini uğurlayaruaf 'arasında bulı:Uıari Hz.
AI1'mn'iki oğltiiHasan'veHüseyinii görünce, Hz: Peyg3nlber'in torunlarırta
olan mUhabbetirii; hatırirum ş ve gôz yaşlannı· tutaıriariııştır .. Hatta son kez
Hi. ·AIFile' konuşmuş, 'ôncfun ·aynlırkeiı'ke1ldini tutaniarnı ş ve ··şehri •gözü
yaŞlı' bir şekilde terketrriek zorunda· kalmıŞtır; 132
~.. ..ı .. '. • •

, . Ebu Z~İT'iı! Rebze'ye sqfgün edilmesine, ashabtan Jfz. Osman'ın


icraatlanm tasvip etmeyelller, ı1alifen1n yasağına rağmen öiıu uğurlamaya
giderek bir anlamda tepkilerini ·ifade etmey~ çalışırlarken, bu olaya suskun
kalrrıaSı dikkat Çektnektedlr. 'Hatta o halifenin kendisini sürgün edeceğini
söylediği zaman fuÜtetJessi.ıiı bir ifadeyle, "Hay hay başüstülle. Hatta ister-'
seri Aden'e yiı da S~'a'y~ bile gidebilirim," karşılığını vermiştir. 133
·-. :·ı<:·,şiılıu dil hatıfta,1inaktafuyda var ki, Ebu Zerr el-Grlful, başlangıçtan
itibaren Hz. Osman'ın hilafete getirilmesine karşı olmakla. pirlikte isyana kal-
kışmamış, siyasi otoriteye itaatte kusur etmemiş ve beyat ebniştir. 134 ·

()nun temeldekarşı olduğu :Qokta.yanlış icraatlar ve bunuİı yanın­


da Hz. PeygaJiiber'in hayat> standardından aş ın der~ede uzaklaşlldığının
neticesi olarak .ortaya ç$-:an sade hayattan uzak lüks ve. israftır. Bu nokta-
da ,eleşt~de pulunurk(m oııun hareketinin iktidan ·devinneye yönelik bir
eyl~IIl.plduğu sezilmemekfedir. O siyasi otoriteye b3ğıılıkta kusur etmemeye
yılışrrı_ıştır. Hatta bu bağltpğıiu kendi ifadesiyle şöyle dile getirmiştir: "Başımda
Habeşli birköle bile .olsa dirilerirtı ve ona itaatte.kusur et:mem, "135
· ·Btı konuyla ilgili Müslim'in Sahih'inde Ebu Zerr'den nakille şu bil-
giye •yer ·verilmektedir: ''Hz.:. Peygamber bana elleri, ayaklan ·kesiliniş

130
Belazuri, Ensab, V, 54-5.
131
Belazuri, Ensab, V, 54~5; l}1es'ugi,·n, 350-1; Yakub, II, l?Z.
132
Mes'qdi, n, 350; Yakub;H, 172 .. ·
133
1bn Sa'd, IV, 227; Zehebi, l'arih; 411.
134
Yakub, n, 125.
135
Taberi, Tarih, V, 67.

378
sıradan bir köle ··bile olsa,. onu dinleyip itaat etmeınİ ·ve namazı vaktiıide
kılmamı emretti." 136 Muhtemelen bu tavsiyeterin etkisiyle, Ebu Zerr, hak-
kında verilen karara ne Şam'dan Medine'ye süıülürken ve ne de Medine'-.
den Rebze'ye gönderilirken tepki göstermiŞtir. Buradan anlaşılacağı gibi
onun eleştirilerinin siyasi· içerikli .olmadığı, bir ;başka ifadeyle, devrimci
nitelik taşımadığı ortadadır.. Onun siyasi· otoriteye bağlılığıyla. ilgili İbn ·
Sa'd'ın verdiği bilgi oldukça manidarc:lır. Hz. Osman'ın icraatlanndan ra-
hatsız olan Kufelilerde'n bir grup, Rebze'de Ebu Zerr'e uğrayıp, Ey Eba
11

Zerr!Bu adam. (HZ:· Osman) sana yapacağını yaptı. Bize bir bayrak aç da
senin bayrağin altında toplanalım ve Hz; Osman'a karşı eyleme geçelim,"
teklifinde bı,du'nduklan zaman, Ebu Zerr onlara, "Hayır,· Hz. Osman beni
doğudan batıya·sürse bile ylııe ona itaatte kusur etmem," ·cevabını vermiş
ve onların siyasi emellerine alet olmamıştır.137 ·

Ebu Zerr el-Gıfiiri'nin kanaatlerinden ke'*Meriııe pay çıkaran bazı


görüş ve ideolojiye mensup insaniann çeşitli vesilelerle İslfun'a ve özellikle
de Resulüllah'ın ashabına saldırıda bulunduklan bilinmektedir. Ebu Zerr'iıı
Resı1lüllalı'ın çok yakınında yer. almasını, onun vefatından sonra hilafetiıı
Hz. Ali'nin hakkı olduğunu savunmasını ve Hz. Ali'den yana tavır takın-·
masını firsat bilen Şiiler, onu kendilerine yakın görerek ashabın büyük
çoğunluğuna haksız itharn ve isnadlarda bulunmuşlardır. ·Şiileriıı bu anla-
yışının günümüzde de devam ettiğini Ali Şeriatİ'nin "EbU. Zerr-i Gıfiiri
138

adıyla Türkçe'ye çevrilmiş kitabından seziıılemek mümlctindür. Bu kitapta .


bahsedilen konular ulaşabildiğimiz kaynatdardiı. yer almıştır. Fakat doğru
olan bu bilgilere karşı, Ş iiierin hissi ve mübal~alı · geleneksel yaklaşımı
anlaşılan Şeriati'yi de etkilemiş ve Şii taassubundan kuıtıilamayarak
aslıaba karşı haksız itharnlarda brihmınuştur.
139

GünÜIIlüzde b~ıfikirmensuplan, kendi sermaye karŞıtı göıüşleri­


ne Ebu Zerr'i örnek gQsterınek suretiyle, İslfun'ın zenginliğe ve ferdi mül-
kiyete karşı olduğunu ..ileri sürınekiedirler.
140
Bu tür
kişilerin temelde iS-

136
Müslim, Mesacid, 4l/240, I, 448, (No: 648). ·
137
İbn Sa'd, IV, 227.
138
Bu eser Mısırlı yazar Abdülhamid Cevdet es-Sahhar tarafindan kaleme alınnuştır.
Ali Şeriati kitabı Arapça aslından bazı ilavelerle Farsça'ya çevirmiş ve Ebu Zerr
hakkındaki bütün malumadan hiç bir eleştiriye tabi tutmadan, biraz da efsanevi
bir dille ifade etmiştir. Kitapta yer alan bilgilere dipnot verilmemesi, yanlı ve
mübalağalı bir dille yazılmış olması, eserin ilmi değerini düşürmektedir. Fakat
Şiiterin EbU Zerr hakkındaki kanaatlerini ortaya koyması bakımından dikkat çe-
kicidir.
139
Bak. Şeriatİ, İnlalapçı ve Sosyal Adaletçi Ebu Zerr-i Gıiari, Çev: ·Salili Okur,
Tebliğ Yayınlan, İstanbul, 1987.
140
Austruy, Kapitalizm, Marksizm ve İslam, Çev. A Oktay Güner, Ank., I 975, 67. ·

379
lam'a: karşı olumsuz, tavır takınmalarına rağmen, 141 her ne .,hikmetse ferdi
görüş ortaya atan, birisinin düşüncelerine sarılnuılan, onu örnek. gösterıne­
leri dikkate şayandır .. Şunu hatıriatmaktafayda var ki, El>uZerr'in görüş­
leri ke~disini bağlar .ve ona aittir. Yani ferdi dir..Bunu İslam'ın geneline ·
yaymak yanlış olur. Aksi takdirde her göı:üş sahibinin düşünceleri İslam.'a
mal edilmelidir; Aynca .Ebu ·Zeil"'in görüşleri ashabın.· büy\ik çoğunluğu
tarafından benimsenınemiş ve desteklenmemiştir. İslam'ın, değil sermayeye
karşı olınası, cbilakis helal yoldan ticaretiteşvik, ettiği de. bilinmektedir.}~2
Ebu Zerr bir görüş ortaya atmış ve .bu görüşünde çoğunluğa göre yanıl­
mıştııi:Dileyen bu görüşleri. benimser ve dileyen de reddedebiJir, Dolayı­
sıyla ferdi görüş yerine çoğunluğun kanaatini esas almak İslam'ın öngör-
düğü bir prensiptir. Ümınet ferdi kanaatiere değil, çoğunluğa tabi olur ve o
yöne sevk edilmelidir. Yine tartışmalı husuşlarda çoğunluğun. kanaatini
benimsernek İslfu:nl bir . eş(lStır. Buradanhareketle ne Kur'an'ın çizdiği
prensipler ve nede Ebu.Zeir'ingörüŞlerüıin bu tür ideolojilerle örtüşmediği
batırdan çıkanlmaınalıdır. • " ·
Ebu Zerr el-Gı:ffiri Rebze'ye gönderildikten sonra, Hz. Osman ha-
mını ve kızını bir deve yükü .eşyayla birlikte peşinden göndermiştir. 143 .
İbnü'l-Esir'in bildirdiğine göre Halife ona bir miktar•de:ve, günlük ihtiycıç­
lannı karşılayacak kadar maaş ve iki de hizmetçi venniştir. 144 ·
Belazun'nin aniartığına göre, bir kısım insanlar ilalifeye giderek
"Ebii Zerr'i Rebze'ye sellin sürdüğüııü söylüyorlar. Bu konuda ne diyor-·
sun?·" diye sorunca Hz. Osman, "Hayİr, böyle bir olay asla vuku bulma"
mıştır," cevabını verniişt~t; 145 ' · ·

Ebu Zerr Rebze'de ikanıet ettiği sırada bir sohbet esnasında söz
dolanıp Hz. Osman'dan açılmıştı. Oradakiler muhtemelen Ebu Zerr'in duy-
gularına tercüılıan olmak için, Hz. Osman'ı yaptığiııdan dolaYı tenkit et-
mi$ier ve halife hakkında yakışıksız. sözler'sarfetmeye ·başlamışlardır. Ebu
Zerr onlan uyararak, "Hayır, Osman hakkında hayırdan başka biç bir şey ·
söylemeyin," diye müdahalede bulunmuştur. 146
Bütün bu bilgilerden anlaşıldığı gibi, Ebu Zerr;in Rebze;ye sür-
günle mi yoksa kendi isteğiyle mi gittiği açık bir şekilde belli değildir. EbU
Zerr'in gerekMuaviye ile gerekse Halife ile ihtilafa düştüğü kaynaklarda

14
ı. Austruy, 56.
142 y enıçen,
. . 39.
143
Yak:ub, II, 172; Mes'udi, ll, 349.
144
İbnü'l-Esir, Kamil, lll, I 15. ·
145
Belazuri, Ensab, V, 54.
146
Zehebi, Tarih, 47~.

380
. net olarak yer alnuş olmasma rağmen, onun Rebze'ye göndeıjlınesinin
gerçeJ<: mahiyetini kesin ifad~lerle söylemek zor görilnıiıektedir. . Fakat
oııun Şaın'dan Medine'ye halifenin talim'!-tıyla geldiği ve burad'!- da aykın
. .faaliyetlerine. devam edince bazı yasaklara maruz kaldİğı bilinmektedir.
Olaylarm .akışına göre değerlendirmede. bulununca, bir anlamda Ebu
Zerr'in şehri terke zorlandığı ve EbU Zerr'in de muhtemelen sebep olduğu
fitneyi bildiğinden dolayı buna ses çıkarmadığı düşünülebilir. Ayrıca Hz.
Osman d;,ıha soiira Ebu· Zerr'e reva gördÜğü uygulamadaıi muhtetnelen halkın
eki tepkisiyle pişmaİtlik duymuş olacak ki, ru!nımını ve kızını peşinden bir
'· ITıiktar' ' .maUa
'
'
g<?ıidel111ek suretiyle, onun gönlüiıü almaya çaıışılliştır.
. .
. . . ·. Ebu Zerr el,-Gıfliri. :vakan, zühd~, takv~ı· ve fu. Peygamber'e
duyduğıı yakınlığıyla ashab arasındaki müstesna yer,ini kôruriıüştur. Onun
..ba§ından geç~n olaylardan çıkarılacak pek :çok ders vardır. Henüz
Resulüllah'm davetini .duyar duymı;ız ilgi göstermesi ve Mekke'ye gelip
kendisine teklif edilmeden bizzat .kendi isteğiyle müslüman olması onun
dünyasın,uı zenginliğini,. ne derece manevi· potansiyçle. sahip bir kişi oldu-
ğunıı,;göstennektedir. Bununla ilgili Hz. Peygamber'm ·Ebu Zerr'i öven pek
çolc sözler söylediğini. göruyoruz. 147 Müslünıan olduktan sonra büyük ço-
ğunluğa aylan düşen nev'i şahsİna mün4asır bir İslam an}ayışına .enİıesi ve
hayatını bu münferidlik içinde sürdürmesi onun yaratılışından sahlp olduğÜ bu
maiıeVi porimsiyelin ağırlığından ve zenginliğinden kaynaklanmıştır_l48
'i \

Onun. münferidliğini, şahsına Özgü kişiliğini fu. Peygamber şu


sözlerle dile getirmiştir: "Allah Ebu Zerr'e merhamet eylesin. O tek başına
yürür~ tek başına yaşar, tek başına ölecek ve tek başına haşrolacaktır."
149

Ebu Zerr'in zühdü, kendisini sürekli müstesna kılınıştır ve ashab i-


. çiııde dünya malına en az ·kıymet verenlerdendir. 150 Şüphesiz bu· derece
lllissas davranmasında fu. Peygamber'e duyduğıı muhabbet ve onun hayat
düsturunu sürdürmek istemesinin önemli etkisi olmuştur. Onun zUhdü,
vakan sadece ashab arasmda değil, Hz.· Peygamber tarafindan bile takdire
şiyan bulunmuş ve Resillüllah onıln hakkında, "Ümmet:iın içerisiİıde Ebu Zerr,
·Meryemoğlu isa'nın zühdünü yaşayan tek kişidir," diye övgüyJe·söz etmiştir. 151
· Ebu Zerr el-Gıffiri.düşündüğünü hayata geçiren, özü ..ile sözü bir
olan ender şahsiyetlerden birisidir. Doğruyu gözünü kırp~)ıer . plat-
.· formda savunabilen, dürüstlüğü şiar edinen bu kişi hakkinda;· Jiz

147
İbn Sa'd, IV, 228; İbn Abdilberr, IV, 1655; İbnü'l-Esir,Usdu'l-Gabe, vı: 101.
148
Canan, Hadis Ansiklopedisi Kütübi's-Sitte Muhtasan, İstanbul, Ty., XII, 529.
149
İbn Hişam, IV, 167; Makdisi, V, 95; Zehebi, Tarih, 407.
150
Zirikli, II, 136.
151
İbn Sa'd, IV, 228; İbn Abdilberr, IV, 1655.

381
1

Peygamber'in şuövücü sözleri desöylediğini görüyoriıi: "Onun gibi doğru


sÖzlü birisiıli ne yer taşıdı, ne gök gölgeledi" 152 Bunıiıl gibi pek_ çok kere Hz
. Peyganiber'in ovgüyle söz ettiği bü'yük Sahabi Ebu Zerr, öınrüılün son iki yılını
ne yazık ki Sürgün hayatı geÇinnekle · tamarniarriıştır. ·•isıam öncesinden
~üslüman olmasına ve müslüınaiı olmasından Rebze'de hayata veda etinesine
kadar, onun başmdarl geçenlerin bir ibret tablosu olarak karşıınıZa çi.İctığmı,
·· onunhayatın$fl iılımicak pek çOk d~rsin olduğurio göı;üy~ruz. ··
, : -- ;.;_, ,. : . •• . • _·. . > ~ -·.: -~ •• , . .' . •• • ;_ <i :.I · . , --.
.. - Ebu ,Zerr zühdü ve-.iakvasınm yanı~ıra ilimcle.de önemli bir ko~u­
ma sahiptir, Qjlİq1_d~_AbdtıU$ b, Mes'ud'(l, 4el1lc. Ş_ay~lınıŞtg.~~ Onun.ifun
3

kesbetmesinde_ özellikle Medine'ye geldikten sonra Ashab~i .Suffa'da bu-


. l~asl ve sürekli Hz. Peygarrtbdin y3nuıda yer alrna5inın öneirili bir payı
vardır~ FakafiliıTıde onemli bir konuma sahip olmasma rağmen, buhu hal-
ka yayamadığuu görüyoruz. Bu koituda Hz. Ali b. Ebi Talib'inoıiuıı hak-
kırida söylediği şu sözler dikkat çekıllektedir: "EbU Zerr insiinlarıii 'öğfen-
. rnekten aciz kalac~ı derec~de~iliırı'kesbetti. Fakat ~diıradaıı' bu:iliinden
dişanya bir şey sızdırmadı. "154 ·Buna ··mükabil fazla· hadis ·rivayet ettiği
gerekçesiyle m:
Ömer tarafılldan kendisine yasaklaıria getirildiği de söy-
lemmektedir.155 fakat bütün kisıtlfunalara riığmen doğru bildiğini 'aiılat-
maktan gen durri}adığılm değinıriiştik. . : ·; ..
Ebu Zeqiden pek çok sahabi ve hadisçi rivayette bulunmuştur'~ O-
zellikle Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde Ebu Zerr'den rivayet edilen pek
çokhadisiiı yer aldığı görülmektedir:
156
··

-Ömrünün yaklaşık yirmi yılı aşkın bir bölümünü bizZat _'i-Iz.


Peygamber'in yanında geçiren Ebu Zerr'in İslfunl terbiyesi, o_ derece ke-
male ermiştir ki, müslümaıi _olmadan ·• once yol kesip, yağma yaparken is-
lam'dan sonra fakirlerin, muhtiıçlann sığınağı olmuş, hatta onlann duygu-
.Iannın terc~ma.nliğıriı yapmıştır. · · ··,. ' ··
, : , İslam önces.inde yiğitliği, gözüpe~ İcişili~iyle karşımıza çıkan EbU
Zerr'in beuYğinde Resulüllah'~ aldığı terbiye oldukça defin izler brrak-
mıştır. O yaptığı bir yanlıştan dolayı zenci kölesinin-ayağuun altını öpecek
kadar alçak gönüllülük ve tevazunun abidesi olmuştur. Bir keresinde o,
annesinin siyahi olmasından dolaYı kölesini aşa~layan bir mide kullan-
'mıştı.' Oniın bu davranışuu öğrenen Hz. Peygamber, "Sende cahiliye adet-
lerinin kalıntısuu görüyorum," diye azai:lamıştı. Resfilüllah'ın bu·' uyaiısı

152 • . • • . . •' , '• •. . ..


Ibn .~a'd, IV,_ 228; Zehı:ıbı, Tezkire, I; 18. ·.
153
Zeliebi, Tezkire, I, 17. · , · · <. ·
İbn Sa'd. IV, 232.
154
'
İbn Sa'd, II, 336.
155
. .
İbn Hanbel, Musned, Beyrut, Ty., V,l44-181.
156

382
kendisini büyük bir nişmanlık ve nedamete: sevketıniş, derhal gidip önüne
·'. .diz çökmüş ve ,ay~ öpmek .istemiştir. .Yine o köles~yle aynı sofrayı
paylaşan, kendi giydigiıığen · ona da giydire,J., sade, mütevazi hayat yaşa-
maya-çalışan mümtaz insanlardan_ birisidir~ 157 ·
Rebze'de ikamete mecbur ~dikten sonra hayatının son iki yılını
burada geçiren Ebu Zerr.,.m bu yıllarının son derece fakirlik ve yalıuzlık
içinde geçtiğini göİUyoruz. Rebie, Medine'ye üÇ mil· uza.ki.ıkta tenha bir
köydür. Hz. Ömer.pu bölgeyi ha,iirieye .ait develerin otlağı olarak kullan-
mıştır.158 İbn Sa'd buradan söz ederken,. Ebı1 Zerr'in daha önceden bölgeyi
tanıdığına, Benu G:ıffu'm yolculuk esnasında burada·çadır._kurup dinlendiğine
·~e Ebı1 Zerr'in burada HZ. Peygamber'nı develerini otlatlığİna de~ştir. 159
EbU Zerr el-Gıfil.ri Rebze'de ikamet ettiği sırada ·zaman zaman
Mekke'ye uğramış ve tanıdıklanyla görüşme .firsatı bulmuŞtur. Burada
kendisini pek çok sal!abi ziyaret etmiş, onUnla bazı görüş alış-verişinde
· huluiımuşlardır. H. 30 (M. 652) yılmda Rebze'de ikainete mecbur edilen
EbU Zerr'in H. 32 (M. 654) yılında vefat ettiği bildirilmektedir. Onun ce-
naze namazını Kabe'ye ·ziyarete gelen bir grup Iraklı hacı ile birlikte. Ab-
dullah b. Mes'ud'un kıldırdığı nakledilmektedir. 160
EbU ·Zerr'in Rebze1de yalıuz ve sade bir hayat yaşadığı, cenazesi-
nin kaldinlmasına kadar'yansımıştır .. O vefat ettiğinde yanında hanımı ve
161
kızından başka hiç kimse bulunmuyordu. Vefatma yakın hanımına yap-
tığı tavsiye onun hayatıyla ilgili önemli dersleri içermektedir. O hanımıııa,
"Vefat ettiğimde cesediınİ kefenleyip yol üstüne bırakın. Muhtemelen ora-
dan geçenlerbem görür vecenazemi kaldınrlar," tavsiyesinde bulunmuş­
162
tu. Gerçekttm de Ebı1 Zerr'in dÜşündüğü gibi olmuş) vefat ettiği zaman
hanımı ve kızı tavsiyesine uyarak onu kefenleyip yol üzerine koymuşlardır.
O sırada yoldan geçen bir grup hacı adayı cenazeyi görünce EbU Zerr
olduğunu anlamışlar ve oldukça müteessir olmuşlardır: Abdullah b.
Mes'ud onun yüzünü görünce Hz. Peygamber'in Ebı1 Zerr hakkında söyle-
. diği, "O yalıuz yürür, yalıuz gezer ve yalıuz ölecektir," sözlerini hatırlaını ş,
bir hikmet tec~llisi ·olarak bu sözlerin gerçekleştiğini görmesi İbn Mes'ud'u

157
Müslim, Eyman, 9-10/38, III, 1282, (No: 1161).
158 Yakut, III, 24-25. . .
159
İbn Sa'd, IV, 226.
160
İbn Hişam, IV, 168; Buhari, Tarih, II, 221; Taberi, Tarih, V, 80; Makdisi, V, 95;
lbn Abdilberr, IV, 1655; İbn Hacer, VII, 130; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, VI, 100.
161
İbn Hişam, IV, 168. '
162
Taberi, Tarih, V, 80; Yakub, II, 173; Makdisi, V, 95.

383
.oldukça müteessir etmiş ve,göz yaşlanm tutamamıştır;
163
. :: . ;

•. · . ·. ,Ebu'z6ir el~ıffin.ll 3i(M. 654)yilll1da Rebi~'ıfedefuedilcilicten


sonra hainını Urrimü z~:rr ve~kı?:l Mekke'ye dönmüşler've hayatlannİn geri
kalan bölümünü burada tamamıatn1şiardirYw · ' · · · ·
BiBLiYOGRAFYA ·...
.J .
4GüL, Hüseyin, İslb Tıu:ihi, HV,Jstanb\11, 1986.:
··· ·AKBULUT, Ahmet, Sahabe ;Devri Siyasi· Hadiselerinin Kelami Prob-
lemlere Etkileri;İstaiıbul~:l992. · · i.· •
ATAR, Fahrettiıi,jsıaın Adiiye TeŞkilatı, A.nkara; 199 ı.·.·
ATEŞ, Süieymaİı,Yüce Kur'~;ınÇağdaş Tefsiri, I-XI, istruıbul, 1988-91.
'AUSTRUY; Jacques, Kapithlizın, ~arksizm ve İslam, Çev. Agah Oktay
· · Güner, Ankara; 1975. · ; · · ·.
AYDINLI,Ap~rilla\1, .'',Ebı1Zerr el-Gü~" mad.,';f.I>.V.İ.A., X, İs~bul,
· " 199ıı,'ss..}t56-269. · · ·· ·· · · · ·
BELAZURİ, Alımed b.Yahya b; Cabif, (öL279/892), Futôhu'I-Buldan,
Beyrut, 1978.
.. , Ens21~u'I-Eşraf,NeşL,Ş. D. F. Goitein,V, Jerusalem, 1936.
'---'---
BUH.A..Rİ, Ebu AbdiHalı Muham.T..ed b. İsmail (öl. 256/870), es~Sabilı, I-
VI, Dıınaşk, 1990.
_ _ _ ,Tarihu'I~Kebir, I-IX, Diyarbakır, l962.
CABİRİ, Muılakn~ Abid,Jslam'~a ~iyasaiAkıJ, Çev. V. Akyüz, İst., 1997
CANAN, ibraliliiı, Hadis Aıısildop~disi Kütübi's-Sitte, I-Xyn:I, İst., Ty.
EBÜ UBEYD, Kasım b. Sellam (öl.223/803), Kitabu'I.:Emvil, Kahire,
' 1975/1395.
EBÜ YUSUF~ Ya'kub b. İbrah.i.ılı {öl. 182/798); Kitabu'I-Harac, Kahire,
1396. . . ' ., .
FIGLALI, Ethbıiı . Ruhi, "The ·.Problem of Abd-Alİah. İbn Saha,"
A.Ü.İ.F.D., Ankara, 1987.
_ _ _ , İmamiye Şiası, İstanbul, 1984.
HAMİDULLAH,Muhamıned, İslam Peygamberi, Çev. S.Tuğ, I-11, ist.,l993.
HİZMETLİ, Sabri, "Tarihi Rivayetiere Göre Hz. Osman'ın Öldürülmesi",
A.Ü.İ.F.D., c.XXVII, Ankara, 1985.

,., ; ',;· '

İbn Hişam, IV, 168; Taberi, Tarih, V, 80.


163
164
Yakub, II, 173.

.384
_ _ _ , İslimTari~i,~ra, 1995.
HÜSEYiN, Taha, ei-Fitnetu'I-Kübra, Mısır, 1119.
ISBEHANi, Ebu Nuayın Ahmed b. Abdullah; Hilyetü'l-Evliya, I-X, Mı­
sır, Ty.

İBN ABDİLBERR, EbQ. Ömer Yusuf b. Abdiilah ..b. Muhammed (öl.


463/1071), el-İstiab fi Ma'rifeti'I;;Ashab, Tahk Ali Muhammed
el-Becavi, I-IV, Kahire, Ty.,
İBN ASAKiR., Takiyyüddin Ebu'I-Kasım Ali b. hasan ~.- Hibbetullah {öl.
57111075), Tarihu Damaşki'l-Kebir, Tahk., Ahmed Emin vdiğ.,
I-VII, ~ahire, 1949,
İBN HACER, Ebu'I-Fazi Şihabuddin Ahmed. b. Hacer~l-Askalani (öl.
752/1373), el-İsabe fi Temyizi's-Sahab4!, 'fahk. Ali Muh,ammed
el-Becavi, I-VIII, Kahire, 1970 . - ,. . · .
İBN HAN13,,EL, Ahmed b. Muhammed (öl. 241/55-56), Müsned, I-V,
Beyrut, Ty. . .
İBN HİŞAM, Abdülmel~ b.Hişfun b. Eyyüb (öl. 218/828), es-Siretü'n-
·. Nebeviyye,Tahk. Mustafa es-Sakka v.diğ., I-IV, Mısır, 1936.
İBN İSHAK, Muhammed b. 'İshak Ye~~r (öl.
1511768), Siretü İbn İshak,
Tahk. Muhamıned~dullah, Konya, 198i ·
İBN KESIR, Ebu'l-Fida. ~ü'd~Din İsmail· Hafız b. Ömer (öl.
774/1372): ei-Bidaye ~e'~-Nihiye, I-XIV, Beyrut, '1966
_ _ _ , Tefsiru'I-Kur'ani'l-Aziin, I-IV, İstanbul, 1986.
----'-- , es-Siretü'n-Nebeviyye, Tahk. Mustafa. AIJdülvahid, I-IV, Bey-
rut, 1966.,
İBN KUTEYBE, Ebu Muhammed Abdullah b. Müsliriı ed:.Dineveri {öl.
276/889-90), eD-İmarne ve's-Siyase, Tahk .. Taha Muhammed
Zeyııi,
I-II, Kahire, Ty.
İBN SA'D, Ebu Abdilialı :MulliDnmed b. Sa'd (öl.· 230/845), et-
Tabakitü'I~Kübra, I-Vln, Beyruf, Ty ... ·
İBNÜ'l-CEVZİ, Ebu'l-Ferec Cemalüddin Abdurrahman (öl. 596/1200),
· Telbisu· İblis, Beyrut, 1983. .
i:İ3NÜ'l-ESJR İzzüddiıı Ebu'I-Hasen Ali:b. MtılıW:ııned eş-Şeybani (öl.
630/1312), Usdu'I-Gibe fi Temym's-Sahabe, I-VII, Kabire, 1970.
-.,...--- , çi-Kamil fi't-Tarih, Tahk. Johannes Tomberg,· I-XII, Beyrut,
1965-66. . . .. . ' . . ..

KETTANi, Ebu'l-Esad Alıdulhay el-İdrisi, Nizamu'l-Hükumeti'n-


Nebeviyye ei-Müsemma et-TeratibÜ'I-İdariyye, Beyrut, Ty.

385
KUTUB, İbrahim Muhammed, es-Siyasetü'l..iMaJiyye li Ebi B'ekr, ~l-
Hey'etü'l-Mısriyye, 1990: __ , · , ,.
MAKDİSi, Ebu Zeyd Ahmed b. Sehl el-Belhi,- Kitabu'HJed' ,ve'~- Tarih,
Tahk. C. Hurat, I-VI, Paris, 1916. · '
MES'ÜDİ, EbU Hasan Ali b. Hüseyitı b. Ali (öl. 346/957), Mümcu'z-
Zeheb ve Meadinü'I•Cevher, Tahlc,· M. M. Abdülhamid, I-IV,
Mısır, 1964. . .
MÜSLiM; Ehô'l.:.Haseh Müslim b. Haccac (öl. .261/874-7~), es:'Salıihu
, MÜslim, J;.V, Beyrut, 1955. " ..•
SHAHİD, İrfan, "Pre Islamic Arabia", The CambridgeHistory oflslam,
I-IV, :Cambridge, 1980:
ŞERiATİ, Ali, inkılapçı· ve Sosy~ Adaletçi Ebu Zerr-i Glfari, Çev.
Salih Okur, İstanbul, 1987.' · · ·
TABERİ, Ebfi'Iicaret Muhammed b. Cerir (öl. 3 10/922), Camiu'I""Beyan
an Te'vili'I-Kur'an, I-XXX, Mısır, 1954.
----:-,-·,Tarih~'ı:.üriıem ve'I-Muluk, I;Xll, Beyrut,'Ty, ·
TERZİ, Mu~tafa Zeki, Hz. Peyğamber v~ Hulefa-i Raşidin Döneminde
· Askeri Teşkilat, Samsun, 1990 .. · · ·
VAGLERİ, L.V., .'.'The Patriarcheal And Umayyad Caliphates", The
Cambridge f[istory oflsiam;IiJV, Cambridge, 1980. ·
vAKmi, Ebft Abdurrahman b. Öm~r(öl. 207/S82), Fütuhu'ş-Şam, I-11,
Mısır, 1935' · ·, ,. · ·.
_ _ _· , Kitabii-Meğiızi, Tahk. Marsten Jôiıes, I-III, Beyi"ut, 1984.
YA'KÜB, Ahmed b. İshak b. Cafer b. Vehb (öl. 284/807), Tarih, I-11,
Beynit, 1960, · '·
YAKÔİ, Şrhabüddin Yakut b. Ahmed el-Haın.evi (öl. 62611229),
Mu'cemu'I~Buldan, I-IV, Beyrut, 195J: ·
YENİÇE!Ü, Celal,' İsl~vn AÇ!smdııiq 'fij_keti~, Tiiketicinin Konmması
.v~ Ev İdaresi, İstaiıbul, 1996. ·.
ZEıı:ıiBi, Ebu Abdiilah .Şemsüddin Muhammed b. Aiuned (öl. 748/1369),
Tarihu'I-İslim ve Vefeyatü Meşiihiri'I-A'Iam (Ahdu Hulefa-i
Raşidin)~ Tahk., Abdiisselam et-Tedmuri, I-XX, Beyrut, 1987.
--:---c-·. ,Takir'~tü'I-Huffaz,'I-IV, Beyrut, Ty.
z:tıtlkd, Hayieddin, el-A'Ifun kamusuTeracim, I-xri, B~yrut, 1969 .

. __ :.

'386

You might also like