Professional Documents
Culture Documents
Ilahiyat Dergisi: Faiül Lesi
Ilahiyat Dergisi: Faiül Lesi
DERGISI
SAYI: 10
,.
Samsun - 1881 ·
INilllKIZ MAYIS ONiVEIIiTEii
iLAHiYAT fAliLIEli IEI~ili
Sayı : 10 . Samsun 1998
· Sahibi:
ilahiyat Fakültesi Adına:
Prof. Dr. Hüseyin PEKER
Mesul Müdür:
Yayın Komisyonu·Adına:
Dizgi veMizanpaj:
Arş. Gör. Vejdi BİLGİN
Baskı:
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Matbaası
,..
nin önde gelen, sözü dinlenen ve cesur fertlerinden birisi olup, müslüman
olmadan önce o da Gıfıirilerin yaptığı taşkınlık, yağma ve çapulculuk o-
laylarına kanşmıştır. 3 · ·
1916, V, 33.
4
Müslirn, Fedail, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye,
Beyrut, 1966, III, 34-35; Hamidullah, I, 92-3.
yanında kalmış, fukat dayısının kavmi onun dayısıyla iyi geçinmesini kiskan-
mış ve onu rahatsız e1meye başlamıştır. Ebu Zerr onlann bu olumsuz tutumia-
nna dayanamamış, burayı ·da terk ederek Mekke'ye doğru·· yola çıkmış ve
Mekke şehrinin dışmda yer alan bir köye yerleşmiştir. 5
Kabilesini terk etmek zorunda lJlfakılması daha sonra dayısının
yanında tutunamaması ve başından geçen bu ve buna benzer olaylar zaten
hassas olru.ı,E\)u Zerr'i daha da hassaslaştırmıştır. Bir gün bulunduğu köy-
den gelen bir yolcudan, Mekke'de putperestfiğe karşı çıkan ve peygamber-
lik iddiasında bulunan birisinin ortaya çıktığı haberini almıştı. Bu olay
onun fazlasıyla dikkatini çekmiş, kardeşi Üneys'i haberin doğruluğunu
araştırmak üzere Mekke'ye göndermiştir. 6 Başından geçen tatsız olayların,
yaşadığı ba.Zı tecrübelerin Ebu Zerr'i yalnızlık ve arayışa sevkettiği anla-
şılmaktadır. Onun bu habere ilgi duymasıncia muhtemelen bu olaylarm
önemli bir payı vardır. Zira k6ndi ifadesine göre müslüman olmadan iki üç
yıl öncesine kadar putlardan nefret etmiş ve Allah'a ibadete yönelmiştir.
7
5
Müslim, Fedai1, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); Isbebani, Hilyetü'1-Evliya, Mısır,
Ty.,I, 157; lbn Abdilberr, IV, 1653; Hamidullab, I, 92-3.
6
. Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); lbn Kesir, es-Siretü'n-
Nebeviyye, Beyrut, 1966, I, 447; lbn Abdilberr, IV, 1653; lbn Hacer, el~İsabe fi
Temyizi's-Sababe, Kabire, 1970, VII, 126; lbnu'l-Esir, Usdu'l.,G~be, VI, 160.
Müs1im, Fedai1, 28/132, IV, 1919, (No: 2473); İbn Sa'd, IV, 22.0, 222; İsbehani,
7
.ı, 157. .
Harnidullah, I, 94. Ayrıca bak., Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1919., (No: 2473);
8
.... İbn Sa'd, IV, 220, 224-5; lbn Kesir, Bidaye, ID, 35; Zelıebi, Tarih, 166-7; İbn
Abdilberr, IV, 1653; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, VI, 100. ·
352
ke'ye doğru hareket etmiştir. 9
Ebı1
Zerr Mekke'ye geldiğinde muhtemelen Müşriklerin müs-
lümanlara uyguladığı zulüm ve işkenceden çekinmiş olacak ki, kardeşinirı
de uyansını dikkate alarak, ne maksatla geldiğini kimseye açıklayamaınış
tır. Burada aradığı kişiye ulaşmak için Kabe'nin etrafında dolaşırken Hz.
Ali'ye rastlamış ve Hz. Ali · onun yabancı olduğunu ·görünce ınİsafiri ola-
rak yanına almıştır. Üç gün süreyle Hz. Ali'nin misafiri olan Ebı1 Zerr ilk
iki gün ona hiç bir.şey açıklayarnaınıştır. Nihayet üçüncü gün Hz. Ali'nin
'
niçin Mekke'de. bulunduğunu sorması üzerine Ebı1 Zerr, Peygamberlik
iddiasıyla ortaya çıkan birisinin haberini aldığını, onu görmek istediğini ve
bu maksatla Mekke'ye geldiğini söylemiştir. Ebı1 Zerr'in isteği doğrultu
sunda Hz. Ali onu Hz. Peygamber'e ulaştıracağma dair söz vemıiş hazırlık
yaparak evden çıkmışlardır. Hz. Ali müşriklerin şüphelenmemeleri ve ken-
dilerine zarar vermemeleri için Ebı1 Zerr'e şu hatırlatınada bulunmuştur:
"Sen beni arkadan takip et. Şayet bir tehlike durumu ortaya çıkarsa, ben
bir ihtiyaç numarasıyla biraz oyalanının ve bu arada sen hiç bir şey sez-
dirmeden yoluna devam edersin." Bu şekilde hareket ederek birlikte Hz.
Peygamber'in yanma varmışlardır .10
İbn Kesir Mekke'ye gelip Hz. Peygamber'e ulaşmasını Ebı1 Zerr'in
ağzından şöyle anlatmaktadır: "Üneys'e, ben gidip gelmeeye kadar eşyala
nma mukayyet olur musun," diye sordum. O şöyle dedi: "Evet, ama
Mekkeliler'e karşı tedbirli ol. Çünkü ona karşı çirkin hareketlerde bulunu-
yorlar, onu rahatsız edip kendisinden yüz çeviriyarlar." 11 Üneys'in bu söz-
leri yukanda da değindiğimiz gibi Ebı1 Zerr'in Mekke'ye geldiğinde neden
kimseye Hz. Muhammed'in adresini soramaclığını açıklamaktadır.
Ebı1
Zerr şöyle devam ediyor: Yolculuğa çıkıp Mekke'ye vardım.
Bir ay kadar burada kaldım ve gece gündüz Kabe avlusunda karşılaşaca
ğım kişiyi aradmı durdum. Bir gün son derece sefil. birisini görüp onun
müslüman olduğunu düşünerek "Şu dinden çıkmış .dedikleri adam
(Muhammed) nerede" diye sordum. O da bana eliyle işaret etti ve "Ey
Kureyşliler, işte bir müslüman " diye bağırdı. Oradakiler ellerindeki sopa
ve kemik parçalanyla bana saldırdılar. Yediğim dayaktan dolayı yere yığı
lıp kalmışım. Kendime geldiğimde yerden kalkarken sanki kızıla boyanmış
bir put gibiydim. Zemzem kuyusuna giderek su içtim ve üstümü başımı te-
9
İbn Sa'd, IV, 224; İbn Hacer, VII, 126; !bn Abdilberr, IV, 1653.
10
Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); !bn Sa'd, IV, 220; !bn Kesir,
Sire, IV, 447-48; !bn Abdilberr, IV, 1653; !bn Hacer, VII, 126-7; Zehebi, Tarih,
166-7; İbnü'l-Esir, Usdu'l~Gabe, VI, 100.
11
!bn Kesir, Bidaye, ill, 35.
353
Mekke'ye geldiğinde Ebu Zerr'in başındangeçen bir başka olay da
şöyle anlatılmaktadır: ·
Bir gece Kabe etrafında tavaf etmekte olan iki kadının· İsaf ve
Na'ile adlı· biri erkek, diğeri dişi putlara yalvanp yakardıklannı. görmesi
üzerine EbU Zerr daha fazla kendini tutamamış ve "Onlan evlendirin" diye
· kadınlara seslenmişti. 13 Gerçekte Ebu Zerr'in · demek istediği şey şuydu:
İsafve Na'ile adındaki b'!l aşık:lar, arzu ve muratlanna·eremediklerine göre,
· ·acaba sizin arzulannızı nasıl· yerine• getirebilecekler?. Gece vakti bu iki
kadın yapayalnız olduklarindan; konu ne kadar büyük bir "küfiir" de olsa
bir .erkekle münakaşa etmeye .cesaret gösterememişler ve tehditler. savura-
rak homurdariıp uzaklaşmışlardır. Ancak onlar aralannda konuşmaya
devam ediyorlardı ki tesadüfen Hz. Muhammed yolda bu kadınlara rastla-
mış ve başianna ne geldiğini sormuştur. Kadınlar kim oldu~un farkına
varmadan ona olaydan balısetmişlerdir. Hz. Muhammed EbU Bekir ile
birlikte Ka'be'nin avlusuna girmiş ve uzun müddet burada ibadetle meşgul
kalmıştır. Daha evvel onu hiç tanımadığı halde Ebu Zerr kendisini tanımış
ve ona doğru yürüyüp Resôlüllah'ın ünvanını kullanarak selamını vermiş
tir. Muhammed kim olduğunu sormuş ve Gı:ffi.rlı olduğunu öğrenince, elini
alnına koyup düşünmeye başlamıştır. Sonra ona şunlan sormuştur:
12
Müsliın, Fedail, 28/133, IV, 1919 vd., (No: 2473); .İbn Kesir, Bidaye, III, 35;
Haınidullah, I, 93.
13
Hatırlanacağı gibi efsaneye göre lsaf ve Na'ile Curhumlu iki aşık çlftti; şehvani
hırslarına galip gelemeyip gizlice mabedin içine girmişler ve o anda da taşiaşıp
kalmışlardı. İşte bu taşlar .bir uyan olmak üzere bir yükseklik üzerine konmuş ve
araya giren nesiller boyu mes.elenin tarihi. unutulup gitmiş ve insanlar bui:ılara da
tapmaya başlamışlardı. Bak. İbnu'l-Cevzi, Telbisu İblis, Beyrut, 1983,69.
14
Haınidullah, I, 93-94. Aynca bak., Müslim, Fedail, 28/133, IV, 1919 vd., (No:
2473); İbn Kesir, Sire, IV, 447-49; İbn Kesir, Bidaye, III, 35. Ebft Zerr'in
354
Ebii Zerr'in rrı.üslüman oluşunu İbn İshak biraz da. efsanevi bir dil
ile yukarıda verilen bilgilerd~n farldı bir şekilde anlatınaktadır. 15
.- - '<,- .- ••- . '
müslüman olmasıyla ilgili yukandaki olayın biraz farklı bir şekli' İbn Abbas ka-
nahyla Ruhari'de yer almaktadır. Bakınız: Buhari, Sahih, Menakıb, 65n, III,
1294-95, (No: 3328).
lbn!shak,Siretü İbn İshak, Konya, 1981, 122.
15
16
lbıi Sa'd, IV, 222; İbn Kesir, eİ-Bidaye, III, 36.
17
Müslirn,Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbnSa'd, IV, 223, 225; İbn
Kesir, Bidaye, Ili, 34; İbi:ıAbdilberr, IV, 1654; İbnü'l-Esir, Usdu1-Gabe, VI, 100-1.
Müslirn, Fedail, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbn Sa'd, IV, 225; İbn Kesir,
18
355
Ebu .Zerr müslüman olunca İslam'la ilgili tatbikat alaruhda bazı
bilgiler öğrendikten sonra Hz. Peygamber ·onu, İslfun'ı anlatmiik üzere
kavıniıie göndermiş 21 ve ona şu sözleri söylemiştir: "Davetimi kavmine
tebliğ eder misin? Belki senin vasıtanla Allah onlan birlayete eriştirir ve
onlara yaptığın bu iyilikle de Allah· seni mükafatlandınr. "22 Bu görevlen-
dirmeyle birlikte Ebu Zerr Mekke'den ayrılmış23 ve kardeşi Üneysin yanına
döllJ11üştür~_:üneys ona neler yaptığını sorunca Ebu Zerr, müslüman oldu-
ğunu ve Hz. Muhammed1i tasdikettiğini aÇıkı.amiŞtır: Üneys; "Seniıi diniii"'
den dönecek değilim. B.en de müslüman oldum. Onu tasdik ettim," demiş
ve beraber armelerinin' yanına gitmişlerdir. Ebu Zerr başındarı geçenleri
arınesine anlatınca o da müslüman olmuş ve birlikte Benu Gıiar yurduna
dönmüşlerdir. O kavınine döndükten sonra Resulüllah'ın isteği doğrultu
sunda faaliyetlerine başlamış ve kabilesinden pek çok kişinirı müslüman
olmasına vesile olmuştur.
24
Ebu Zerr kavmi arasında oldukça faydalı işler yapmış ve Hz. Pey-
gamber'in Medine'ye hicretine kadar geçen sürede kavminin yansını İs
l§.ıu'a kazaııdınmştır. 26 Hz. Peygamber Benı1 Gı:ffir kabilesinin İs!am'a
girmesinden oldukça memnun olmuş ve memnuniyetini şu sözlerle ifade
etmiştir: "Allah Gı:ffir'a mağfiret etti,"27 yani onlan bağışladı.
Görüldüğü gibi Ebu Zerr Hz. Peygamber'in bi'setini duyar duymaz
kardeşi Üneys'i Mekke'ye göndermiştir. Üneys'in getirdiği haberler onu
tatmin etmemiş veya fazlasıyla meraklandırmış olacak ki, kendisine hiç bir
davet yapılmadan, kendi isteğiyle Mekke'ye gelmiş; burada ResUlüllah'a
ulaşmak için başındarı geçen bazı tatsız olayiardarı sonra onun yanına
varabilıniştir. Resulüllah ile konuştuktan sonra hemen ona inarımış ve
İbn Sa'd, IV, 224; İbn Abdilberr, IV, 1653; Zehebi, Tarih, 406; lbnu'i-Esir, Usdu'l-
20
Gabe, VI, 100; Makdisi, V, 93. EbU Zerr'in Hz. Ali'den sonra erkek olarak ikinci
mcıslilınan kişi olduğuna dair farklı bir rivayet İbn İshak ve Zirikli'de yer almakta-
dır. Bak. İbn İshak, 1 ı 9; Zirikli, Il, ı 36.
21
Harnidullah, I, 94.
Müsliın, Fedaii, 28/133, IV, 1923 vd., (No: 2474); İbnKesir, e1-Bidaye, III, 34.
22
23 1 • • . . . '-
İbn Sa d, IV, 222, 225, İbn Abdılberr, IV, 1653-4.
24
Müslim, Fedail, 281133,IV, 1919 vd., (No: 2473); İbn Hacer, VII, 127; İbn Kesir,
el-Bidaye, IIl, 36. · ·
25
İbn Abdilberr, IV, 1655.
26
1bn Sa'd, IV, 221; İbn Kesir, e1-Bidaye, IIl, 36.
27
1bn Sa'd, IV, 222; İbn Kesir, d-Bidaye, Ili, 36.
356
müslüman olmuştur. Bundan böyle gerek R~siHüllah'ın nazarında gereks~_
ashab arasında haklı olarak oldukça müstesna bir yer edinmişÜr. Onun
müslüman olduğu tarih kesin olıllamakla birlikte, olayların akışındaıı da
anlaşılacağı üzere muhtemelen bi'setin ikinci ya da üçüıicü yıllarina rast~
lamaktadır. Zira onu:n dördüncü ya da. beşinci müslüİnan kişi olmasından
hareketle oldukça erken bir dönemde İslam'a girdiği anlaşılmaktadır.
- b.:. Ebu Zerr'in Medine'ye Gelişi
28
İbn Sa'd, IV, 226; İbn Kesir, el-Bidaye, VII, 164. · ·
İbn Sa'd, IV, 222; Makdisi, V, 94.
29
İbnu'l-Cevzi, 185.
30
31
Vakidi, Kitabu'1-Meğazi, Beyrut, 1984, n, 571, 849.
32
İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, Mısır, 1936, lll, 214, 302; Vakıdi, Meğazi, n,
637.
33
Kettani, EbU'l-Esad Abdulhay el-ldrisi, Nizamu'l-Hükfuneti'n-Nebeviyye el-
Müsemma et-Teratubi'l-İdariyye, Beyrut, Ty., I, 19.
357
Emaneti yerine getirerneyen ve· Emirliğin gereklerini gerçekleştiretneyenlet
kıya.Inet günü pişi.nalı olur ve hüsrana uğfarlar. "34 •Müsliin ·bu tavsiyelere
ilaveten.· şu tamamlayıcı bilgiyi vermektedir: "... Kendim için arzu ettiğim
heriyiliği senin için de arZU: ederim. Sen, iki kişi de olsa onlar üzerine emir
olina:: ·Herhangi bir yetimin malını da üzerine alma. "35 Hz. Peygamber'in
bu uyansından olacak ki, bı:ından böyle Ebii Zerr'in hayatının sonuna ka-
dar herhangi bir emirlik talep etmediğini ve emirlikte. bulunmadığını görü-
yoruz. Yalnız Mekke'nin fethi sırasında kabilesi Benp Gıfilr'ın sancağını taşı
dığı bilinmektedir.36 Aynı şekilde daha soıı:ra göreceğimiZ gibi onuiı dünya
malına karşı tavnnda bu tavsiyeterin de muhtemelen bir payı olmalıdır.
- < - - i·. - ' . .. ,• '
Hz. Peygamber vefat edip de Hz. Ebii. Bekir halife olunca, Ebii
Zerr hilafetin Hz. Ali'nin hakkıolduğunu düşünerek bir süre bey'atte geç
kalmıştır. 39 Hz. Ömer döneminde ise Kudüs, Mısır gibi yerlerin Jetihlerin~
katılmış ve halife ona Bedir harbine katılınamasına rağmen, bu savaşa
iştirak edenlerle birlikie a~ a~yı (maaşı) bağlanuştıı'.
40
Müslim, İmare, 3-4/16, ıİı, 1457, (No: 1825); Ebu Yusuf, Kitabu'l-Harac, Kahire,
34
1396,9.
35 . . .
Müslim, İmare, 3-4/16, III, 1457, (No: 1826).
Vakıdi, Meğazi, II, 849.
36
37
Yakut, Mu'cemu'1-Buldan, Beyrut, 1957, IV, 182.
Vakıdi, Meğazi, II, 539; Zehebi, Tarih, 348; Hamidullah, I, 513.
38
39
Yak:ub, Tarilı;Beyrut, 1960; II, 124.
40
Aydınlı, Abdullah, "Ebu Zerr el-Gıffiri" mad., T.D.V.l.A., İstanbul, 1994, X, 267.
41
Zirikli, II, 136; Makdisi,V, 94. .
42
Belazuri, Futuhu'l-Buldan, Beyrut; I 978, 159. ··
358
Halife Hz. Osman'a şikayette bulunarak onu Şam'dan sürdürrnüştü,r. Şüp
hesiz onun Muaviye ile anlaşmazlığa düşmesinin~ Emevi idaresini eleştir
mesinin ve sürgüne gönderilmesinin bazı sebepleri olmalıdır.
Bilindiği gibi Hz. Peygamber Medine'ye hicret etmiş (1/622) ve
burada o zamana. kadar birbirlerinden bağımsız ve dağınık. halde yaşayan
Arap kabilelerini bir araya getirerek, siyasi, sosyo-ekonomik ve dini huku-
ki yapıda bir düzen kurmuş,. dağınık haldeki Araplan bu düzenin çatısı
altında toplamayı ,başarabilmiştir. Böylece Arap Yanmadası'nda hiç
43
43
Terzi, Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidin Döneminde Askeri Teşkilat, Samsun,
1990, 12. ..
44
Kutub, İbrahim Muhammed, es-Siyasetü'l-Maliyye li Ebi Bekr, el-Hey'etü'l-
Mısriyye, ı 990, 8 1 vd.
45
Shahid, İrfan, "Pre Islamic Arabia", The Cambridge Histoıy of Islam, Cambridge,
ı 980, IA, 2 I.
46
Belazuri, Futuh, 253 vd., 433 vd.
359
Belazuri ·şti elikkat çekici bilgiyi vennektedir: · ·
Hz. Ömer'in Balıreyu Valisi Ebu Hureyre, topladığı muazzam ge-
lirleri devlet hazinesine teslim etinek üzere Medine'ye · getirmişti. Ebu
Hureyre'nin getirdiği · maliann ve· paranın çokluğu Halif~'nin. elikkatini
çekmiş, valisine bu mailann miktanın sonnuştur: Vali'nin "500.000 .dir-
hem" cevabı Halife'yi hayrete düşünnüş ve "Anlamadım, sen herhalde yol
yorgunusun. Git biraz din/en," diye Ebu Hureyre'ye tavsiyede bulunmuş
tur. Ertesi gün tekrar sordoğunda yine aynı cevapla karşılaşan .Halife bir
anda bu miktan .tasavvur edememiş ve ısrarla valiye sorunca EbU Hureyre
"Yani beş tane yüz bin dirhem," diye cevap vermiştir. Görüldüğü gibi
Halife bir anda 500.000 dirhemi tasav\rur edememiş ve hayrete düşmüş
tür.47 Bazı tarihçiler bu olayın Hz. ·Ömer döneminde kurulan Divanların
doğmasına etki ettiğini söylemektedirler.
47
Belazuri, Futuh, 439-40.
48
EbfrYusuf, 19 vd.
49
Belazuri, Futuh, 43 5 vd.; Ebu Yusuf, 46 vd.; Yak:ub, II, 154.
50
EbU Yusuf, 45-6; EbU Ubeyd, Kitabu'l-Emval, Kahire, 1975/1395, 335-7.
360
ğurdoğu sakıncalan hissetmiş olacak ki, ömrünün sonlarına doğru söyledi-
ği şu sözler bu durumu doğrular niteliktedir: ''İ~sanların bir kısmını di-
ğerlerine üstün tuhnakla ~nlqrın gönüllerini kazandım. Bu yzl ölmeisem
insanları eşit yapacağım. Kırmızıyı siyaha, Arab'ı yabancıya tercih et-
meyeceğim. Resfilüllah ye Ebu Bekir'in yaptığı gibi yapacağım." Fakat
Halifenin ömrü bu niyetini gerçekleştinneye yetmemiştir. 51
Ebii Yusufun· verdiği bilgiye göre· Hz .. Ömer vefat etmeden ~ir yıl
önce hazinedeki ~ oı1 ılıilyondirheme ulaşıruştır. 52 Daha önce beş·.yüz
bin dirhem karşlsında Halifenin şaşkınlığını hatırlayınız, .
Hz .. Osman'ın ·halifeliği yıllannda daha önce hızlı bir şekilde artan
gelirler, adeta patlama yapıruş; buna bağlı olarak müslümanlar arasındaki
lüks ve servet ayni hızlılıkta giderek yaygınlaşmaya başlaıruştır. 53 Bu şe
kilde lüks ve refahınartmasına Horasan, Maveraünnehir;.A:frika ve Kıbns
gibi hazineye ·muazzam miktarda gelir sağlayan yerlerin fethedilmesinin
önemli ölçüde katkısı olınuştur. 54
Zehebi Hz. Osman dönemindeki gelirlerin artışıyla ilgili şu bilgiyi
vennektedir: ".M:ücahidler Kisra'nın hazinelerinden iki yüz bin kese çıkar
dılar.· H~r kesede dört. bin dinar ·vardı." Dolayısıyla toplam 800 milyon
dinar etmektedir. 55 Yine Mısır'da elde edilen ganimetierin miktan 112 mil-
yon c:linardı. 56 Bu rakamlar Hz. Ömer'i hayrete düŞüren 500.000 dirhem ile
karşılaştınlınca, bunun . ne ·d~rece cüzi bir miktar olduğu kendiliğinden
ortaya çıkar. ... ·
51
Yakub, II, 154.
52
Ebu Yusuf, 28.
53
Vagleri, L.V., "The Patriarcheal And Umayyad Caliphates", The Cambridge
History ofislam, IA, 68.
54
Belazuri,
55 . . ·.
Futuh,
.
228
.·.
vd.
Zehebi, Tarih, 331.
56
Zehebi, Tarih, 319.
İbn Kesir, Bidaye, VII, 164. Geniş bilgi için bak. Cabiri, Muhammed Abid, İs
57
liim'da Siyasal Akıl, Çev. Vecdi Akyüz, İstanbul, 1997, 367 vd.
361
lüksfın' hızlı' bir Şekilde 'artması ilk dönem. inüslüilıanlannın alışık olma-
dıklan bir dmumdm. Çünkü Resfilüllah'ın dizinin dibinde yetişen insanlar
henüz hayattaydi. Toplum içinden bir grup insanın. lüks ve. eğlenceye dal-
m~ı, mal:-mülk deril.zinde yüzüyor olmaları bazı insaillan rahatsız etmeye ·
başlamıştır.· Dolayısıyla bunun toplum içinde kabullenilni.esi kolay olma-
mıştır. Buna bir de Hz. Osman'ın saınilniyetini istismar: eden Emevi hane-
cla:n.ıriih'keyfi uygulamalaneklenince rahatsızlığm. boyııtu daha da, artmış
tır. BöyleceResfiliillah'ın ashabı arasında Benu Ümeyye'ye karşı protesto
sesleri içten içe yükselmeye başlamıştır.
Müslüirı3nlar arasındaidareye· karşıbazı protesto s~slerinin yük-
selmesinde kuşkusuz Hz. Osman'ın bazı uygulamalannın ve Emevi hane-
dainnın, herkesin ortak malr olan devleti, kendilerininmiş . gibi. görmelerinin
önemli ölçüde etkisi olmuştur. ·Benu Ümeyye'nin.devlete karşı bu tutumu-
nun şüphesiz bazı nedenleri vardır. Bilindiği gibi Bı:mu Ümeyye Kureyş'in
en güçlü ve en kalabalık soplarından birisidir ve Bediı: Savaşın~ sonra
çla Kureyş idaresi E\Ju Süfyan ile birlikte Erneviiere geçmiştir. 58 Bıneviler
ellerindeki iktidan devam ettirebilmek için, tehdit olarak gördükleri İslfun'a
karşı en sert mu\ıalefeti göstermişlerdir. Fakat bıİ amansız muhalefete
rağmen iktidarlannın ellerinden gitmesine engel ölaıml.mışlar ve neticede
Mekke'nin fethiyle birlikte kitle halinde müslüman olan son kabile
ünvanına sahlp olmuşlardır. 59 Mekke fethedildiği sıtada Hz. Peygamber,
i'Ebı1 Süfyan'ın evine giren herkes eınniyettedir," diyerek bir aniariıda
60
Ümeyye oğullarını onore etmiş ve daha sonra onlardan pek çok ·idareci·
atamıştır. 61 . Gerek Hz. Peygamber ve gerekse Hz. EbU Bekir ile Hz. Ömer
döneminde bir çok idareci ve bürokratın Erneviierden atanmasıyla onlar
hiç bir zaman yönetimden uzak kalmamışlardır. 62
Hz. Osman'ın hilafete gelmesiyle birlikte Bıneviler eski iktidarlan-
nın özlemini duymuşlar, devleti kendi hanedanlannın malıymış gibi algıla
maya başlaİnışlardır. Nitekim Hz. Osman'ın yaptığı yanlış İcraatlardan
dolayı eleştirrnek için kapısında toplanan kalabalığa katibi Mervfuı b.
Hakem'in söylediği sözler bunu teyid eder niteliktedir. · Mervfuı toplanan
kalabalığa şöyle seslenmiştir: "Ne oluyor sizlere! Yağma yapmak için
toplanmış insanlar gibi bir araya gelmişsiniz. Ey yüzleri çirkinleri Ne
362
istiyorsunuz? Yoksa siz bizim iktidarımızı mı elimizden alacqksınız?" 63 :.
63
lbn Kesir, Bidaye, VII, 173.
64
lbn Kesir, Bidaye, VII, 285.
lbn Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, Kahire, Ty., I, 35; Yakub, II, 166 ..
65
363.
sahabilere -ödenen ata:(maaŞ)sını ·kesıniŞtii. 70 Aynca Medirie dışına çık· ·
maması içjn ona yasak getirıniştir} 1 . Daha sonra İbn. Mes~d Hz. Osman•a
kırgın olarak. vefut etnıiştir. 7~ Görüldüğü gibi Hz. Osman devlet gelirlerinden,
hazineye ait mallan bazı ·keyfi uygulaınahirla ins.anlariı kendi malıymış gibi
dağıtınış ve bun~ da en büyük payı Eıııev1 ~esi mensupları almıştır. 73
Yilkandaki orneklerden anlaşılacağı gibi Benfi Ümeyye Mekke'nin
fethinden sonra bir aniamda başkaseÇeneği 'Iciılmadığından İslfun'ı kabul
etmek zorunda laılmış ve zamanla İslfun'a ,ısınarak, tekrar ele geçirdikleri
eski iktidariarına İslfunl bir motif süsü vererek İslfu:rıi döneme nakle1Jniş- .·
lerdir. 74 Dolayısıyla i,kticlı!.rı kendi. ~elcelleriııde gördüklerinden kendilerine
yöneltilen eleştirilere -tarumnnül edememişler ve tepki gösterınişler~~r. Ni-:
tekim Hz. Ali halkın. şikayetlerini halifeye ak:tanrken, llz. Osman buna
tahammül edemeıniş ve öfkesini şu sözlerle dile g~irıniştir:
"Hattab -oğlu Ômer'i eleştir~mediğiniz hususl~rda beni gayet ra- ·
hat bir şekilde eleştiriyor, suçluyorsu.nuz.~. Hz. Osman'ın sözlerinden
11
sonra Mervfuı şikayetçi olan halka dönerek şöyle seslenmiştir: "Bi~ size
herşeyimizi feda ettik.~Siz neye sahipseniz bunun bizim sayemizde oldu-
ğunu unutmayın ••75 .
70
Ya'kub, II, I 70.
71
Belazuri, Ensab, V, 37.
72
Ya'kub, II, I 70.
İbn Kuteybe, I, 35.
73
74
Akbulut, 163.
75
İbnKesir,Bidaye, VII, 168-169.·
İbn Kuteybe, I, 32.
76
364
uygulamalar, ·toplum içindeki tepki . gösterenierin tansiyonunu giderek
artınnıştır. Bu uygulamalara bir.de fuzuli harcamalar ve bazıidarecilerin
78
Muaviye'nin şikayet
mektubuna Hz. Osman şu cevabİ yazıyı gön-
dermiştir: "Anladığım kadarıyla fitne almış başını gidiyor ve etrafa ya-
yılmaktadır. Meseleyi fazla kurcalamadan kapatman daha yararlı otur.
Ebu Zerr'i yanına ve'receğin delil ile bana gönder ve elinden geldiğince
halk ile ihtilafa düŞmekten uzakdur. "82 Belazuri, HZ. Osman'ın gönderdiği
365
yazıda şu ifadelere de yer verdiğini bildirmektedir: "Cimdub 'u en kötü bir
binitle bana gönder. "83 . Halife'nin talebi doğrultusunda EbU Zerr dunnak
dinlemnekbilıiıeyen bir yolcu grubuyla Medine'ye gönderilıiıiştir.
84
83
Belazuri, Ensab, V, 53; Mes'udi, Mürucu'z-Zeheb, Mısır, 1964,U,J49.
84
Belazuri, Ensab, V, 53.
85
İbnü'l-Esir, Kamil,III, I 14~5; Algül, II, 40 I. .
86
Taberi, Tarihu'l-Ümem ve'l~Muluk, Beyrut, Ty, V, 66; lbnü'l-Esir, Kamil, III, 114.
87
Bu ifade serbest bırakılıinlar, bağışlananlar anlamına. gelmektedir. Bilindiği gibi
Mekke fethedildiğinde, Hi. Peygamber genel af ilan etmiş ve Ehfi Süfyan'ın evine
giren herkesin bağışianacağım bildirmişti. Mekke'nin fethinden soma başka bir se-
çenekleri kalmayan Emeviler, lslam'ı kabul etmekle müsli.lman olan son kabile
ünvanını da kazanmışlardır. Erneviierin İslam'ı kabul edeİı en son kabile olmaları
ve Hz. Peygamber tarafından bağışlanmalan müslümanlar arasında onlar aleyhirıe
bir aşağılık ifadesi olarak kullanılmıştır. Bu vesileyle kendilerine "bağışlananlar"
adı verilmiştir. Bak. Cabiri, 438.
88
Belazuri, Ensab, V, 53.
366
ümmetimden öyle bir kavim ge/ecek ki, onlar l}ur'an okuyacaklar fakat
feyzi boğazlarından aşağı geçmeyecek Onlar atılan okun, isabet ettiği
avı de/{p hızla çıkması gibi İslam'dcm uzaklaşacaklar ve birdaha dönme-
yeceklerdir. İşte insanlar ve hayvanların en kötüleri bunlardır. "89 Ebu
. Zerr bu hadisin Hz. Osman ·dönemine işaret ettiğine inanmış ve qunu örnek
göstererek Hz. Osman'abazı uyanlarda bulıuimuştur. . ·
Taberi ve ondan nilille İbnü'l-Esir, Ebu Zerr ile Muaviye atasın
daki ihtilafa farklı ,bir boyut getirmişlerdir. Bu habere göre Ebu Zerr
· Şam'da bultinduğu srrada, İbnü's-Sevda ona gelmiş, "walın All~'ın malı
90
ını yoksa müslüriıanlann malı ını" olduğU konusunda Ebft Zerı: ile görüş
alış-verişinde bulunmuş, Muaviye'nin, malın Allah'ın m.~lı olduğuıluiddia
ettiğini belirterek, Ebu Zerr'in ne. düşündüğiinü .sormuştur. Ebu Zerr
Muaviye'ye gitmiş "Sana ne oluyor da Müslümaniann malına Alhih'ın malı
diyorsun," diyerek çıkışınış ve ara:ıarıılda tartışma çıkıniştır. İbnü's-Sevda
cı.ym sözleri Ebu Zerr'den soııra gidip Ebu Derda'ya da söylemişti. Ebu
Derda. İbnu's-Sevda'nın bir fitneci. olduğunu· yüzüıie · söyledikten soııra
MuaViye'ye gitmiş ve Ebu Zerr'i İbnu's-Sevda'nın kışkırttığını söylemiş
tir.91 Taberi'nin Seyf b. Ömer kan~lıyla verdiği yukan'daki bilgi, irieeledi-
ğimiz bt).ınaklarda yer almamaktadır. Seyfin rivayetlerinin tU:tarsız ve
gÜvenilir olmadığına dikkat Çeken Fığlalı, birtakım tespitlerde buluriarak,
89
Müslim, Zekat, 49/158, II, 750 (No: 1067); Zehebi, Tarih, 412.
90
·Bu şahıs annesi siyahi olan, San'ab bir yahudi Abdullah b. Sebe'dir. O, kesin tarihi
belli olınamakla birlikte ~- Osman'ın hilafetipin ikinci altı yıllık döneminde
.müslüman olınuş, sonra Arabistan'ın değişik bölgelerlııe giderek halk içinde bir
takım· fitneler yayiriıŞtır. İbnü's-Sevdil hakkında değerli bilgiler veren E. R.
Fığlalı, onun uydurma bir isim olabileceğini, Arnınar b, Yasir'in de künyesinin
İbnü's-Sevda olduğundan onunla ~nştırılabileceğirıi veya onun bir Harici lideri
olan Abdullah b. Vehb er-Rasibi ile kanştırılriıasının muhtemel olabileceğine
dikkat çektikten sonra; böyle bir şahsın bıriııte yaşayıp yaşamadığına, onun ayn
iki şahıs olabileceğine ya da onun tarihi bir şahsiyet olınayıp halk tarafından uy-
dunılan ·bir rerniz olabileceğine işaret eelerek şu soruyu sormaktadır: "Acaba
İbnü's-Sevdli tarihi bir şahsiyet değildir de hiç bir zaman Ebu Zerr ile karşılaş
mamıştır, denilebilir mi?" Bak., Fığlalı, E.R., "The Problem of Abd-Allah İbn
Saba," A.Ü.l.F.D., Ankara; 1987, 379 yd.; Aynı mü~llifimamiye Şiası,lstanbul,
1984, 57 vd. Bu bilgilere.ilaveten Taha Hüseyin'in şu tespiti de dikkatçekicidir:
"Cemel Savaşının birinci derecede müsebbibi gösterileR Abdullah b. Sebe'den,
hemen bu savaşın akabinde cereyan eden Sıffin Savaşını nakleden tarihçifer, her
ne hikmetse ya onu unutınuşlar veya tamamen ihmal etmişlerdir. Oysa Cemel
'Savaşmda birinci derecederol oynayan bir şahıstan Sıff'ın Savaşı'nda hiç bahse-
dilınemesi bir çelişki değil midir?" Bak. Hüseyin, Taha, el-Fitnetu'l-Kübra, Mısır,
1119,90. . . '
91
Taberi, Tarih, V, 66; İbnü'l-Esir, Kamil, III, 114.
367
·İbnu's-Sevda'nın Şam'da Ebu Zerr ile buluşmasının muhtemel olduğunu
ileri sürm:ektedi.f:!l2 Aynca şunu da-hatırlatmamizda fayda var ki, kaynak-
bir Ebu Zerr ile MuaViye arasındaki ihtilafin Tevbe Suresindeki a4
ve.35.
ayetlerm ydnim farklılığından ve Ebu Zerr'in Muaviye'nin lüks yaşa)l1llll
eleŞtirmesinden dolayı ·çıktığını belirtmektedir. Bunun yanında, ·yukar:ıdiı.
Seyf kanalıyla gelen bilgiye, Taberi ve ondan yararlanan İbnü'l-Esir dışın
clı! diğer. tarihçiler değinmemişlerdir. Dolayısıyla bu haberin ihtiyatla kar-
şılanması gerektiği kanaatindeyi~. · ·
\.:.
İbn Asakir, Tarihu Dılnaşki'l-Kebir, Kaliire, 1949, VII, 209; Zehebi, Tarih, 422;
93
: 1986,11, 375-77.
İbn Asakir, VII, 213-14; İbn Hacer, III, 626; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, m, 160;
97
. 368
ölçüde ve peşin olarak alış-,veriş yapılabilir. Fazlası faize girer. "98 Dolayı
sıyla o altının eksik veya fazlasıyla alış-verişini uygun göfll!.üyordu.
Muaviye Ubade'nin bu fetvasını duyunca onu yanına çağırtmış ve bugörü- ·
şünün kaynağını sormuştur. Ubade bu hadisi Hz. Peygamber'den duydu-:-
ğunu söylemiştir. Muaviye onu görüşlerini söylemekten men etmek iste-
yinçe Ub~4e, "Bilakis söylaye~eğim. Hem Muaviye istemese bile," diye
karşılık vermiştir. Muaviye Ubade'yi görüşlerinden vazgeçiremeyeceğini
anlayınca, ·şu anlamlı sözleri .söylemiştir: "Benimle Muhammed'in ashabı
ara~ıiıda,
;
onların
' '
a.ffindan
' - '
daha güzel
!:'
bir şey.· göfemeyiz.
.
1 99
' '
98
İbn Asakir, VII, 209, 215; İbnü'l-Esir, Usdu'l-Gabe, ill, 161.
IbnAsakir, VII, 214-15.
99 .
100
Algül, II, 404.
İbn A~akir, VII, 214; Zehebi; Tarih, 424.
101
102
İbn Asakir, VII, 215; Zehebi, Tarih, 424.
369
· Taberi ve İbnü'I•Esir'lıı verdiği bilgiye göre Rirli b:· Hadic bir. se-...
hepten dölayı Erneviieri eleştirmiş. ve· bu davranışı oniın Medine'den sü-
rülnıesine neden olniuştlır. 103 Yine bu dönemde çeşitli sebeplerden dolayı
bazi sürgün hadiselerinin yaşandığını görüyoriız. 104
Ih. Osman ı;löneminde idareyi eleştirerek sureJ4i baŞı ddrde. giren
bir başk~ ·sahabi Arnmar b•. yasir'dir. O Hz. Osman'": halife seçiliı_lesin~en
beri ınuhal~fe~ .etJni,ş ve hilafetiıi Hz. Ali'nin. hakkı olduğunu ·ileri sürerek
tavnm ond3li.yana.koymuştlir~ Fakat Anlliıar'iii irıiıiıaie:feii Ebu ierı-'f:.
göre farklı bir durum arz etmektedir. Ebu Zerr ferdi olarakidareyi eleştir- ..
miŞ ve hiç ·bir siyasi amaÇ gütmemiştir. Oysa Aın:mar'ın muhalefetinde
siyasi bit mtelik vardır ve direk hilafete yöneliktir. o sahabilerden.yaklaşık
on kişilik bir grubun toplanıp Hz Osman'ın yanlışlarını bildiren bir raporu
hazırlamasına öncülük etmiştir. Bu deklerasyonu halifeye bildirmek üzere
yola çıkan qn kişilik grup, başlarına gelebilecek herhangi bir musibetten
çekinmişle~, !?irer ikişer dağılmaya başlamışlar ve pişman olmuşlardır ..
Nihayet Aınınar tek b.\şına kalmış ve Halifenin huzuruna vararak raporu
ona sunmuştur. Halife· mektubu gözd(m geçirdikten sonra aralarında şu
konuşma geÇmiştir: Hz. Osman, "Bunu sen mi yazdın?'' A:ınmar, ."Evet."
Hz. Osmari, "Yanında kimlervardz?" Aınınar, "Yanımda senin korkundan
dağılan bir grup insan vardı." Hz. Osman, "Onlar kimdi?" Ammar,
"Onları sana söylemem." . Hz. Osınan, ''Peki onlar arasından sen niye
buna desaret ettin, " diye öfkelenince araya katibi Mervan. girmiş ·ve şu
uyarida bulunmuştur: "Ey Müminlerin Emirif Bu siyah adam (Ammar)
sana karŞı müslümanları kışkırtıyor. Eğer onu ·öldüriırsen, ardından
sevdiğin birini kaybederstn:" Mervan'ın bu sözlerinden sonra Hz. Osman
Arnmar'ın dövülmesini istemiş, oradakiler Aınınar'ı dövmeye başlamışlar,
Iıa:tta Osman da onlara katilmıştır. Arnmar yediği dayak nedeniyle yarala-
rup kendinden geçtikten sonra, kapısının önüne bırakilmıştır. Arnmar'ın bu
durumunu. gören Hz. Peygamber'in eşi Ommü Selerne ona yardım etmiştir.
Bu dövülme olayına, ün:ımü Selerne'nin kabilesi Mahzum oğıılları,
Arnmar'ın eski efendileri olduğıı için aşırı tepki göstermişlerdir. Hatta bu
kabiieden Hişam b. Velid b. Muğire, Hz. Osman öğie narnazına giderken
yoluna çıkmış, şayet Arnmar bu dayaktan dolayı ölürse, .karşılık olarak
Ümeyye Oğıılları'ndan önemli bir adamı öldüreceğ~ 105 söylemiştir.
BelazU:ri Arnmar'la ilgili şu ·ilave· bilgiyi verınektedir. Ebu Zerr H
32. yılda (M. 654) vefat ettiği zaman Arnınar b. Yasir, "Allah Ebu Zerr
konusunda hepimizi affetsin," dedi. Halife Osman bu söze çok içerlenmiş .
370 .·
ve onu Medine'den sürgün.etmeyi d!işünmüştü. Mahzuıniler (Muğire,o
ğullan) Halifeyi bu tutumundan v~geçirmek için ıız: Ali'den aracı otma-
smı istemişlerdir. Hi. Ali ,ha,lifeye gelerek ''Ey Osman, Allah'tan kork! Sen
salih biı: müslümanı sürgüne gönderdiiı ve orada vefat''etti .. Şirridi de onun
bir benzerine aynı hareketi yapmak istiyorsun," deyince halife, Hz. Ali'nin
sözlerine sert tepki gösteriniş ve "Sen sürgün· edilmeye. ondan daha
müstehaksın," ·deriıiştir. ili: Ali halifeye "istersen bunu dene, ıı diye çıkış
nuştır. Bu 'dav-fa.Iıışından ôola)rı muhaCirler Hz. Ali'nin yalınıda yer almış
lardır. Halk halifeye~ "Sana karşı muhilefet eden; sana k~rşı konuşan her-
kesi sürgüne göndermen hiç de şık bir davranış değildir," diyerek tepki
göstermiştir.. Tepkilerin giderek artm~J. üzerine Halife Aınmar'ı sürgüne
gönderme fikrinden vazgeçmek zorunda kalll11ştır. 106 · · ·
. GörüldÜğü gibi· idareden rahatsız olan sadece Ebu· Zerr ·değil, pek
çok ünlü· sahabi yanlış olduğuha kaniolduklan bazı İcraatlardan dolayı
Hz. Ösman'atepki göStermişlerdir. ·· ··
EbuZetr ile Muaviye arasındaki ihtilaf, Tevbe Suresi'ndeki}4-35.
ayetterin yorum· farkından ortaya. çıkmıştır. ·Ayetlerin meali şöyledir: uF;y
inanan/ar! Hahamlardan ve rahiplerden, bir ço~, insanların mallarını
haksızlıkla yerler ve (insanları) Allah yolundem çevirir/er. Altın ve gümü-
şü yığıp da onları Allahyolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acı
bir azabı müjde/e.
. O gün cehennem ateşinde bunların üzeri ısıtı(p pullanı)r;
bun-
larla, onların alınları, yanları ve sırtları dağlanır: İşte nefisleriniz için
yığdıklarınız, yığdılçlarınızı tadın!"deniÜr. 107
Ebu Zerr el-Gı:ffiri' yıikaridaki ayetlere dayaiıarak ihtiyaçtan fazla
mal biriktirmeyi kesinlikle haram saymış ve bu konuda son derece hassas
davranmıştır. Ona göre ail.e nat'akasından (geçiminden) fazla n'ıalbiriktir
mek haramdır. Bu görüşleriyle _fetva verir ve halkı kendi görüşleri doğrul
tusunda uyanrdı. Muaviye, bu tutumundan vazgeçmesi için onu zorlamış
fakat yine de görüşlerinden döndürememiş:tir. Böylece· aralanndaki ·görüş
ayrılığı giderek büyümüştür.
106
Belazuri, Ensab, V, 54-55; Yakub, II, 173.
107
Ateş, Yüce Kur'an'ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul, 1989, IV, 57 .
. 371
ce~in.den korianuş, halife Hz.Osman'a şikayet etmiş ve Şam'daıı:Medine'
.ye· Ç~asııii is,teılliştir: Hz. Osman EbU Zerr'i Medine'yÇ çağırmış v~
yalnıt b~ılia Rebzeide ikamete mec~ur bırakmıştır.!' 108 . •.. . . ·... ·.. .•
•: : ' • ./ '· ' . • :·';: ' ·. '. :. :,..,_, .-. ;; ' ' '. -~ . ' - - • ~'ı 1''
.· EbU Zerr el-Gıffiıi
ashab arasmda zühdü,takvası ve Islam'daki
önceliğiyle tanİnmış, böylece mü!1l~aiılal-,,anisıiıda ıpüştestia bir yer e-
.dinıniştir. Onun nazarında ~ünya 111alınm hiç bi~ öneıni Y9~r. Dolayısıyla
ihtişamlı; debde~eıi,. m~srif bir. yaşaına şidd~tle karşı ~ikmıştır .. Bu )utlı
ınuyla bazı kişiler.tarafindiDı c4ŞiaiiınıŞsa-da, yme fuilk arasiiı,~ ori\iri fi-
. kirlerinden etkilenenler alınuştur ·· · · ,. · ·.'
Ebı1
Zerr'in diğer insanlar nazarında müstesnabir yer edinmesinde
önemli etkisi olan zühdü ve tak:Vasi onu yukanda değindiğimiz Tevbe Sı1-
resi'ndeki "kenz" ayetini farklı şekilde yorumlamaya sevk etmiştir. Zira o
pek çok konuda ·olduğu gibi bu, ayetin yofU11llaılnlasmda da diğerlerinden
aynlmış, hatta yalnız kalmıştır.' Zekatı verilen malın "kenz" olriıadığı, yani
helal sayıldığı umuıniyetle kabul edilirken109 Ebı1 Zerr gibi, mal'biriktirrrie
kçmusunda aşırı bass~iyet göstedm baiı kişiler, zaruri ihtiyaçlar dışmda
mal biriktirmeyi "kenz"·addetmişlerdir. Bu konuda selefin· ihtilafa .düştü
ğünü gÖrüyoniz. 110 İkinci göiiişüi:ı eri ateşli savı:uıucusunun da Ebı1 Zerr
olduğU bilinmektedir~ O dünya· nialıyla ilgili kanaatlerini halka anlatırken,
temelde ariıacı Hz.· Osman döneminde artan lüks ve isra:fı, buna bağlı ola-
rak değişen yaşam koşullarını tekrar Resı1lüllah'ın yaşam standardına dö-
nüştürebilmektir.
.
108
ibiı Kesir; Tefsirri'l-Kııi''ani'l-Aziin; İstanbul, 1986, ll, 352;. · ..
109
Yeniçeri, İslam Açısından Tüketim, Tüketicinin Korunması ve Ev İdaresi, İstan
bul, 1996, 37.
Ateş, IV, 74.
110
111
ibn Sa'd, IV, 229; 1bn Kesir, II, 352:
. 372
Zerr'i b~ yola sevk etmiştir. O ayet ve hadisleri yorumlarken olanca gay-.
retiyle Hz. Peygamber'in belirlediği prensipiere bağlı kalmaya çalışmıştır.
Bunun haricinde onun kanaatlerinde herhangi bir art Diyetin· olduğunu
düşünmek yersiz olur. Şüphesiz bu kanaatierin belirginleşınesinde Hz. Osman
döneminde ortaya çıkan lüks ve israfin, özellikle de Muaviye gibi bazı idareci-
lerindebdebeli bir hayatsünnelerinin önemli ölçüde etkisi olmuştrir. ·
Ebu Zerr kanaatlerini adeta bir doktrin haline getirerek ısrarla sa-
vunmuş ve bazı engellemelere rağmen hiç bir zaman doğru bildiğini söy-
lemekteri çekinmemiştir: Hz. Ömer fazla hadis rivayet ettiği için Ebu Zerr'e
yasak getirmiştL 115 Ebu Zerr bu yasağa tepki göstermiş ve "Yemin olsun!
Resulüllah'tan duyduğum bir tek kelimeyi bile söylemekten çekinmem;"
116
demiştir. Konuyla ilgili İsbehani şu ilave bilgiyi vermektedir: "Ebu
Zerr'e fetva sorulunca, o etrafında toplanan halka açıklamalarda bulunu-
yordu. O esnada adamın biri Ebu Zerr'e müdahalede ·bulunmuş ve 'Sen
fetva vermekten men edilmedin mi?" diye hatırlatma yapmıştı. Eöu Zerr bu
sözlere oldukça sinidenmiş ve adama dönerek, 'Yoksa seni başımıza mü;.·
fettiş mi tayin ettiler?' diye tepki göstermiştir." 117
Ebu Zerr'in idareye karşı muhalefeti, siyasi bir başkaldırı olmanın
ötesinde ferdi olarak gördüğü yanlışlan dile getirmekten ibarettir. Muhte-
melen ilk müslümanlardan olması, Resfilüllah'ın yaknunda yer alması,
idareden rahatsız olan bazı müslümaniann duygulanna tercüman olması
ve başından geçen sürgün hadiseleri gibi bazı olaylar Ebu Zerr'i meşhur
etmiş ve ondan bahseden tarihçiler Ebu Zerr'in bu yönünü belirgin ·bir
şekilde dile· getirmişlerdir. Fakat bütün bu söylenenlere rağmen yine de
onun muhalefetini basite indirgemek kanaatimizce doğru değildir. Bu ba-
kımdan onun muhalefet gerekçesi olarak idareye karşı dile getirdiği rahat-
sıziıkiann tabiatıyla bir anlamı olmalıdır.
Ebu Zerr devletin bir ferdi olarak gördüğü yaniışiara karşı eleştiri
hakkını kullanırken Halife Hz. Osman da, devlet başkanı olarak elindeki
yetkiyi kullanmış ve bazı tasarruflarda bulunmuştur. Bu aynı zamanda
devlet başkanının· doğal hakkıdır. O sorumlu ve yetkili bir kişi olarak siya-
si otoriteye yöneltilen eleştirilerden kaynaklanan fitneyi · hertaraf etmek
istemiş, kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullanarak bazı tasarruflarda
bulunmuştur. Fakat halife, etrafinda bulunan ve kendi samirniyetini sui~
edenlerin etkisiyle muhaliflere fazla söz hakkı tanımak istememiş, halkın hoşu'.:
na gitmeyen kararlar almış, bu da bazı tepkilere neden o linuştur.. ·
115
İbn Sa'd, II, 336.
116
Buhari, İlim, 3/10, I, 37-8; Zehebi, Tezkiretü'l-Huffaz, Beyrut, Ty., I; 18.
İsbehani, I, 160.
117
374
bunun.Resiilüllah'm.hayat standardına zıt olduğunu savunınuştur. Şam'chlk.;i
bu debdebeli hayattan1muhtemelen halk da rahatsızlık :duymuş ve Ebu Zerr'in
fikirlerinden et.kilenmiştir. Ebii Zerr'in .bu. etlcinliğinden Muaviye rahats~
duymuŞ ve onu engelleyemeyince çareyi Hz. Osman'a şikayette bulmuştur.
112
lbn Kesir, Tefsir, II, 352; lbnu'l-Esir, Kamil, III, 115; Algül, II, 402.
113
Buhari, Zekat, 30/4, II, 510 (No> 1342); Müslim, Zekat; 7•8/31, IT, 687 (No: 991).
114 • .
Müslim, Zekat, 8131, IT, 687, (No: 991).
373
Muaviye'nin Şa:pı'da krallar ve .sultanlar gibi lüks: hayat sürınesi
Ebu Zerr'i rahatsız etmiş, onu müsritlikle;Resulüllah'ınhaya,tdüsturuna
aykırı davranınakla suçlamış .ve halk içinde-tenkit etıneye başlamıştır,. Ebu
Zerr'in bu:tavn mevcut gerginliği daha da artırmıştır. Muaviye bazı engek
lemelerde bulunmuş; Jakat sonuç alamayınca, onun fitneye sebep olacağıııı
ileri sürerek, Hz. Osman'a şikayette bulunmuş ve Ebu _Zerr'i Medine'ye
çağırmasım istem,iştir.
375
oladiğını··söyleriıiŞtit.'Aksi takdirde halife onu hapiste de:tutabilirdi. Zira
Hz. Peygamber döneminden itibaren• çeşitli vesilelerle-bazı suçlı.dara>hapis
cezası verildiğiııi
ve Hz~ ölner'iıi bir eVi özellikle hapishane olarak- tahsis
ettiğiııi' biliyorUz~
kısacası halife burada ıruisla.I:ıatı· ön planda tutmuştur.
120
. Tııben, 'fııril;ı, V,, 67;_Mes udı, II, 349; Zehebı, Tarih,411; İbn Hacer, IV, 99;
İbnü'l~Esir, III, ı 15. · · · ·
124
Belazuri, Ensab, V, 54.
125
Belazuri, Ensab, V, 53; Ya'kub, II, 72; Mes'udi, II, 349.
İbn Kesir, Bidaye, Vll, 155; Makdisi, II, 350.
126
376
Zerr'e, "Medine'deki binalar Sel' dağına ulaştığı zaman, burayı terk etme.-
sini," söylemiştir. Ebu Zerr de Hz. Peygamber'üı tavsiyesinin.gerçekleştigi •·
günün geldiğine inaıımış, şehri t~rketmek istemiş, durun:ı,u halifeye.t bildir-
miş, Hz. Osman da kendisini Rebze'ye gönderıİıiştir.
127
. ··' ,., ., ..
, "· '".
127
Belazuri,Ensab, V, 52;İbnSa'd, IV, 227; İbnKesir; VII; 155. 'i ·· · / ' ,
128
Buhari, Zekat, 30/4, II, 509-510, (No: 1341); İbn Sa'd, IV, 226; Taberi, Camiu•ı.:::
Beyan an Te'vili'l-Kur'an, Mısır, 1954, X, 121 -2; İbn Kesir, Tefsir, II, 352.
129
Ya'kub, Il, 172.
377
<:""i ' '' '•·' · .,.•. '·' ·• ' '· ·· · :·. ' · ·. 'ı 3'o
anlatmış ve Hz.. Osnıan ö:fkelenıniştir.
• :::'. ' ,'. ' ' • • "' • • ,'' < -· '·. '-
·: :·~. ' ··Hz',·· Ali Ebu Zerr'i uğrirladıktiüı sonra geri dönerke~ ·halk halifenin
kendisine çok öfkeli olduğUnu hatıilatııica o, tepkisini: şu anlamlı sözlerle
ifade epnişt~: ~~At:<:4ı gemine k,ızar,aırıa bu beyhudedir." !#:.All geri dön-
düğünde lıalife ta~aiın~ sorguİ~ştır. Hz, 1\li Meryfuı'ın sÖzlerindem
do4lyı .ha\i.fyye yanlı. dfıypın<:4ğıın . ,söyleWıce Jiz.. Osman q~ ~'Sen benim
nezdiınde Mervfuı'dan ,üstün değilsin," diye kızgınlığını yansıtmış, daha
' ',, ·" • ', ••. ,•· •• 1 .,• -· "'"' 1 sonra ' .'> '-.. • '' - . • • ' •, • ' . ' .
·.· · Mediıie'den 'aynhrken Ebu Zerr~iıi halet-i nıhlyesinin j)ek ··de. iyi
olmadığı aruaşılmaktaclıt: o; kendisini uğurlayaruaf 'arasında bulı:Uıari Hz.
AI1'mn'iki oğltiiHasan'veHüseyinii görünce, Hz: Peyg3nlber'in torunlarırta
olan mUhabbetirii; hatırirum ş ve gôz yaşlannı· tutaıriariııştır .. Hatta son kez
Hi. ·AIFile' konuşmuş, 'ôncfun ·aynlırkeiı'ke1ldini tutaniarnı ş ve ··şehri •gözü
yaŞlı' bir şekilde terketrriek zorunda· kalmıŞtır; 132
~.. ..ı .. '. • •
130
Belazuri, Ensab, V, 54-5.
131
Belazuri, Ensab, V, 54~5; l}1es'ugi,·n, 350-1; Yakub, II, l?Z.
132
Mes'qdi, n, 350; Yakub;H, 172 .. ·
133
1bn Sa'd, IV, 227; Zehebi, l'arih; 411.
134
Yakub, n, 125.
135
Taberi, Tarih, V, 67.
378
sıradan bir köle ··bile olsa,. onu dinleyip itaat etmeınİ ·ve namazı vaktiıide
kılmamı emretti." 136 Muhtemelen bu tavsiyeterin etkisiyle, Ebu Zerr, hak-
kında verilen karara ne Şam'dan Medine'ye süıülürken ve ne de Medine'-.
den Rebze'ye gönderilirken tepki göstermiŞtir. Buradan anlaşılacağı gibi
onun eleştirilerinin siyasi· içerikli .olmadığı, bir ;başka ifadeyle, devrimci
nitelik taşımadığı ortadadır.. Onun siyasi· otoriteye bağlılığıyla. ilgili İbn ·
Sa'd'ın verdiği bilgi oldukça manidarc:lır. Hz. Osman'ın icraatlanndan ra-
hatsız olan Kufelilerde'n bir grup, Rebze'de Ebu Zerr'e uğrayıp, Ey Eba
11
Zerr!Bu adam. (HZ:· Osman) sana yapacağını yaptı. Bize bir bayrak aç da
senin bayrağin altında toplanalım ve Hz; Osman'a karşı eyleme geçelim,"
teklifinde bı,du'nduklan zaman, Ebu Zerr onlara, "Hayır,· Hz. Osman beni
doğudan batıya·sürse bile ylııe ona itaatte kusur etmem," ·cevabını vermiş
ve onların siyasi emellerine alet olmamıştır.137 ·
136
Müslim, Mesacid, 4l/240, I, 448, (No: 648). ·
137
İbn Sa'd, IV, 227.
138
Bu eser Mısırlı yazar Abdülhamid Cevdet es-Sahhar tarafindan kaleme alınnuştır.
Ali Şeriati kitabı Arapça aslından bazı ilavelerle Farsça'ya çevirmiş ve Ebu Zerr
hakkındaki bütün malumadan hiç bir eleştiriye tabi tutmadan, biraz da efsanevi
bir dille ifade etmiştir. Kitapta yer alan bilgilere dipnot verilmemesi, yanlı ve
mübalağalı bir dille yazılmış olması, eserin ilmi değerini düşürmektedir. Fakat
Şiiterin EbU Zerr hakkındaki kanaatlerini ortaya koyması bakımından dikkat çe-
kicidir.
139
Bak. Şeriatİ, İnlalapçı ve Sosyal Adaletçi Ebu Zerr-i Gıiari, Çev: ·Salili Okur,
Tebliğ Yayınlan, İstanbul, 1987.
140
Austruy, Kapitalizm, Marksizm ve İslam, Çev. A Oktay Güner, Ank., I 975, 67. ·
379
lam'a: karşı olumsuz, tavır takınmalarına rağmen, 141 her ne .,hikmetse ferdi
görüş ortaya atan, birisinin düşüncelerine sarılnuılan, onu örnek. gösterıne
leri dikkate şayandır .. Şunu hatıriatmaktafayda var ki, El>uZerr'in görüş
leri ke~disini bağlar .ve ona aittir. Yani ferdi dir..Bunu İslam'ın geneline ·
yaymak yanlış olur. Aksi takdirde her göı:üş sahibinin düşünceleri İslam.'a
mal edilmelidir; Aynca .Ebu ·Zeil"'in görüşleri ashabın.· büy\ik çoğunluğu
tarafından benimsenınemiş ve desteklenmemiştir. İslam'ın, değil sermayeye
karşı olınası, cbilakis helal yoldan ticaretiteşvik, ettiği de. bilinmektedir.}~2
Ebu Zerr bir görüş ortaya atmış ve .bu görüşünde çoğunluğa göre yanıl
mıştııi:Dileyen bu görüşleri. benimser ve dileyen de reddedebiJir, Dolayı
sıyla ferdi görüş yerine çoğunluğun kanaatini esas almak İslam'ın öngör-
düğü bir prensiptir. Ümınet ferdi kanaatiere değil, çoğunluğa tabi olur ve o
yöne sevk edilmelidir. Yine tartışmalı husuşlarda çoğunluğun. kanaatini
benimsernek İslfu:nl bir . eş(lStır. Buradanhareketle ne Kur'an'ın çizdiği
prensipler ve nede Ebu.Zeir'ingörüŞlerüıin bu tür ideolojilerle örtüşmediği
batırdan çıkanlmaınalıdır. • " ·
Ebu Zerr el-Gı:ffiri Rebze'ye gönderildikten sonra, Hz. Osman ha-
mını ve kızını bir deve yükü .eşyayla birlikte peşinden göndermiştir. 143 .
İbnü'l-Esir'in bildirdiğine göre Halife ona bir miktar•de:ve, günlük ihtiycıç
lannı karşılayacak kadar maaş ve iki de hizmetçi venniştir. 144 ·
Belazun'nin aniartığına göre, bir kısım insanlar ilalifeye giderek
"Ebii Zerr'i Rebze'ye sellin sürdüğüııü söylüyorlar. Bu konuda ne diyor-·
sun?·" diye sorunca Hz. Osman, "Hayİr, böyle bir olay asla vuku bulma"
mıştır," cevabını verniişt~t; 145 ' · ·
Ebu Zerr Rebze'de ikanıet ettiği sırada bir sohbet esnasında söz
dolanıp Hz. Osman'dan açılmıştı. Oradakiler muhtemelen Ebu Zerr'in duy-
gularına tercüılıan olmak için, Hz. Osman'ı yaptığiııdan dolaYı tenkit et-
mi$ier ve halife hakkında yakışıksız. sözler'sarfetmeye ·başlamışlardır. Ebu
Zerr onlan uyararak, "Hayır, Osman hakkında hayırdan başka biç bir şey ·
söylemeyin," diye müdahalede bulunmuştur. 146
Bütün bu bilgilerden anlaşıldığı gibi, Ebu Zerr;in Rebze;ye sür-
günle mi yoksa kendi isteğiyle mi gittiği açık bir şekilde belli değildir. EbU
Zerr'in gerekMuaviye ile gerekse Halife ile ihtilafa düştüğü kaynaklarda
14
ı. Austruy, 56.
142 y enıçen,
. . 39.
143
Yak:ub, II, 172; Mes'udi, ll, 349.
144
İbnü'l-Esir, Kamil, lll, I 15. ·
145
Belazuri, Ensab, V, 54.
146
Zehebi, Tarih, 47~.
380
. net olarak yer alnuş olmasma rağmen, onun Rebze'ye göndeıjlınesinin
gerçeJ<: mahiyetini kesin ifad~lerle söylemek zor görilnıiıektedir. . Fakat
oııun Şaın'dan Medine'ye halifenin talim'!-tıyla geldiği ve burad'!- da aykın
. .faaliyetlerine. devam edince bazı yasaklara maruz kaldİğı bilinmektedir.
Olaylarm .akışına göre değerlendirmede. bulununca, bir anlamda Ebu
Zerr'in şehri terke zorlandığı ve EbU Zerr'in de muhtemelen sebep olduğu
fitneyi bildiğinden dolayı buna ses çıkarmadığı düşünülebilir. Ayrıca Hz.
Osman d;,ıha soiira Ebu· Zerr'e reva gördÜğü uygulamadaıi muhtetnelen halkın
eki tepkisiyle pişmaİtlik duymuş olacak ki, ru!nımını ve kızını peşinden bir
'· ITıiktar' ' .maUa
'
'
g<?ıidel111ek suretiyle, onun gönlüiıü almaya çaıışılliştır.
. .
. . . ·. Ebu Zerr el,-Gıfliri. :vakan, zühd~, takv~ı· ve fu. Peygamber'e
duyduğıı yakınlığıyla ashab arasındaki müstesna yer,ini kôruriıüştur. Onun
..ba§ından geç~n olaylardan çıkarılacak pek :çok ders vardır. Henüz
Resulüllah'm davetini .duyar duymı;ız ilgi göstermesi ve Mekke'ye gelip
kendisine teklif edilmeden bizzat .kendi isteğiyle müslüman olması onun
dünyasın,uı zenginliğini,. ne derece manevi· potansiyçle. sahip bir kişi oldu-
ğunıı,;göstennektedir. Bununla ilgili Hz. Peygamber'm ·Ebu Zerr'i öven pek
çolc sözler söylediğini. göruyoruz. 147 Müslünıan olduktan sonra büyük ço-
ğunluğa aylan düşen nev'i şahsİna mün4asır bir İslam an}ayışına .enİıesi ve
hayatını bu münferidlik içinde sürdürmesi onun yaratılışından sahlp olduğÜ bu
maiıeVi porimsiyelin ağırlığından ve zenginliğinden kaynaklanmıştır_l48
'i \
147
İbn Sa'd, IV, 228; İbn Abdilberr, IV, 1655; İbnü'l-Esir,Usdu'l-Gabe, vı: 101.
148
Canan, Hadis Ansiklopedisi Kütübi's-Sitte Muhtasan, İstanbul, Ty., XII, 529.
149
İbn Hişam, IV, 167; Makdisi, V, 95; Zehebi, Tarih, 407.
150
Zirikli, II, 136.
151
İbn Sa'd, IV, 228; İbn Abdilberr, IV, 1655.
381
1
382
kendisini büyük bir nişmanlık ve nedamete: sevketıniş, derhal gidip önüne
·'. .diz çökmüş ve ,ay~ öpmek .istemiştir. .Yine o köles~yle aynı sofrayı
paylaşan, kendi giydigiıığen · ona da giydire,J., sade, mütevazi hayat yaşa-
maya-çalışan mümtaz insanlardan_ birisidir~ 157 ·
Rebze'de ikamete mecbur ~dikten sonra hayatının son iki yılını
burada geçiren Ebu Zerr.,.m bu yıllarının son derece fakirlik ve yalıuzlık
içinde geçtiğini göİUyoruz. Rebie, Medine'ye üÇ mil· uza.ki.ıkta tenha bir
köydür. Hz. Ömer.pu bölgeyi ha,iirieye .ait develerin otlağı olarak kullan-
mıştır.158 İbn Sa'd buradan söz ederken,. Ebı1 Zerr'in daha önceden bölgeyi
tanıdığına, Benu G:ıffu'm yolculuk esnasında burada·çadır._kurup dinlendiğine
·~e Ebı1 Zerr'in burada HZ. Peygamber'nı develerini otlatlığİna de~ştir. 159
EbU Zerr el-Gıfil.ri Rebze'de ikamet ettiği sırada ·zaman zaman
Mekke'ye uğramış ve tanıdıklanyla görüşme .firsatı bulmuŞtur. Burada
kendisini pek çok sal!abi ziyaret etmiş, onUnla bazı görüş alış-verişinde
· huluiımuşlardır. H. 30 (M. 652) yılmda Rebze'de ikainete mecbur edilen
EbU Zerr'in H. 32 (M. 654) yılında vefat ettiği bildirilmektedir. Onun ce-
naze namazını Kabe'ye ·ziyarete gelen bir grup Iraklı hacı ile birlikte. Ab-
dullah b. Mes'ud'un kıldırdığı nakledilmektedir. 160
EbU ·Zerr'in Rebze1de yalıuz ve sade bir hayat yaşadığı, cenazesi-
nin kaldinlmasına kadar'yansımıştır .. O vefat ettiğinde yanında hanımı ve
161
kızından başka hiç kimse bulunmuyordu. Vefatma yakın hanımına yap-
tığı tavsiye onun hayatıyla ilgili önemli dersleri içermektedir. O hanımıııa,
"Vefat ettiğimde cesediınİ kefenleyip yol üstüne bırakın. Muhtemelen ora-
dan geçenlerbem görür vecenazemi kaldınrlar," tavsiyesinde bulunmuş
162
tu. Gerçekttm de Ebı1 Zerr'in dÜşündüğü gibi olmuş) vefat ettiği zaman
hanımı ve kızı tavsiyesine uyarak onu kefenleyip yol üzerine koymuşlardır.
O sırada yoldan geçen bir grup hacı adayı cenazeyi görünce EbU Zerr
olduğunu anlamışlar ve oldukça müteessir olmuşlardır: Abdullah b.
Mes'ud onun yüzünü görünce Hz. Peygamber'in Ebı1 Zerr hakkında söyle-
. diği, "O yalıuz yürür, yalıuz gezer ve yalıuz ölecektir," sözlerini hatırlaını ş,
bir hikmet tec~llisi ·olarak bu sözlerin gerçekleştiğini görmesi İbn Mes'ud'u
157
Müslim, Eyman, 9-10/38, III, 1282, (No: 1161).
158 Yakut, III, 24-25. . .
159
İbn Sa'd, IV, 226.
160
İbn Hişam, IV, 168; Buhari, Tarih, II, 221; Taberi, Tarih, V, 80; Makdisi, V, 95;
lbn Abdilberr, IV, 1655; İbn Hacer, VII, 130; lbnu'l-Esir, Usdu'l-Gabe, VI, 100.
161
İbn Hişam, IV, 168. '
162
Taberi, Tarih, V, 80; Yakub, II, 173; Makdisi, V, 95.
383
.oldukça müteessir etmiş ve,göz yaşlanm tutamamıştır;
163
. :: . ;
.384
_ _ _ , İslimTari~i,~ra, 1995.
HÜSEYiN, Taha, ei-Fitnetu'I-Kübra, Mısır, 1119.
ISBEHANi, Ebu Nuayın Ahmed b. Abdullah; Hilyetü'l-Evliya, I-X, Mı
sır, Ty.
385
KUTUB, İbrahim Muhammed, es-Siyasetü'l..iMaJiyye li Ebi B'ekr, ~l-
Hey'etü'l-Mısriyye, 1990: __ , · , ,.
MAKDİSi, Ebu Zeyd Ahmed b. Sehl el-Belhi,- Kitabu'HJed' ,ve'~- Tarih,
Tahk. C. Hurat, I-VI, Paris, 1916. · '
MES'ÜDİ, EbU Hasan Ali b. Hüseyitı b. Ali (öl. 346/957), Mümcu'z-
Zeheb ve Meadinü'I•Cevher, Tahlc,· M. M. Abdülhamid, I-IV,
Mısır, 1964. . .
MÜSLiM; Ehô'l.:.Haseh Müslim b. Haccac (öl. .261/874-7~), es:'Salıihu
, MÜslim, J;.V, Beyrut, 1955. " ..•
SHAHİD, İrfan, "Pre Islamic Arabia", The CambridgeHistory oflslam,
I-IV, :Cambridge, 1980:
ŞERiATİ, Ali, inkılapçı· ve Sosy~ Adaletçi Ebu Zerr-i Glfari, Çev.
Salih Okur, İstanbul, 1987.' · · ·
TABERİ, Ebfi'Iicaret Muhammed b. Cerir (öl. 3 10/922), Camiu'I""Beyan
an Te'vili'I-Kur'an, I-XXX, Mısır, 1954.
----:-,-·,Tarih~'ı:.üriıem ve'I-Muluk, I;Xll, Beyrut,'Ty, ·
TERZİ, Mu~tafa Zeki, Hz. Peyğamber v~ Hulefa-i Raşidin Döneminde
· Askeri Teşkilat, Samsun, 1990 .. · · ·
VAGLERİ, L.V., .'.'The Patriarcheal And Umayyad Caliphates", The
Cambridge f[istory oflsiam;IiJV, Cambridge, 1980. ·
vAKmi, Ebft Abdurrahman b. Öm~r(öl. 207/S82), Fütuhu'ş-Şam, I-11,
Mısır, 1935' · ·, ,. · ·.
_ _ _· , Kitabii-Meğiızi, Tahk. Marsten Jôiıes, I-III, Beyi"ut, 1984.
YA'KÜB, Ahmed b. İshak b. Cafer b. Vehb (öl. 284/807), Tarih, I-11,
Beynit, 1960, · '·
YAKÔİ, Şrhabüddin Yakut b. Ahmed el-Haın.evi (öl. 62611229),
Mu'cemu'I~Buldan, I-IV, Beyrut, 195J: ·
YENİÇE!Ü, Celal,' İsl~vn AÇ!smdııiq 'fij_keti~, Tiiketicinin Konmması
.v~ Ev İdaresi, İstaiıbul, 1996. ·.
ZEıı:ıiBi, Ebu Abdiilah .Şemsüddin Muhammed b. Aiuned (öl. 748/1369),
Tarihu'I-İslim ve Vefeyatü Meşiihiri'I-A'Iam (Ahdu Hulefa-i
Raşidin)~ Tahk., Abdiisselam et-Tedmuri, I-XX, Beyrut, 1987.
--:---c-·. ,Takir'~tü'I-Huffaz,'I-IV, Beyrut, Ty.
z:tıtlkd, Hayieddin, el-A'Ifun kamusuTeracim, I-xri, B~yrut, 1969 .
. __ :.
'386