Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

Ekrem Sakar

ANLAMDAŞ SÖZCÜKLERİ
BİRLİKTE KULLANMAK
enemenin edebî bir tür olarak dünya edebiyatında öncü-

D sü olan Fransız yazar Monteyn (Montaigne) şöyle diyor:


"Ne yaparsınız bu adamlara: Yazılı olmayan lafı dinlemez-
ler, kitaba geçmedikçe sözlere inanmazlar; gerçeğe sa-
kallı olmadıkça kulak vermezler. Budalalıklar yazı kalıbına
döküldü mü bir ciddilik kazanıyor. ‘Bir yerde duydum’ deseniz
olmaz. ‘Bir yerde okudum’ diyeceksiniz."[1] Üzerinden neredey-
se yarım binyıl geçmesine karşın çok bir şey değişmedi. Hâlâ
derli toplu bir düşünce yazıya dökülmediği takdirde pek kale
alınmaz. İpe sapa gelmez fikir kırıntılarına ise değer verilebilir;
yeter ki kitaba girmiş olsun. Ancak bu değer verme tutumu tek-
nolojik imkânlar sayesinde hafif hafif dijitale kaymakta. Yani
yazının kayıt altına alındığı materyalin illaki kitap olması ge-
rekmiyor artık.
Kağıt medeniyetinin çocukları olmamıza rağmen ekranların
yavaş yavaş kağıdın yerini almasına alışıyoruz. Mesela bu oku-
duğunuz dergi hem basılıyor hem de dijital platformda yayım-
lanıyor. Ekranın klavyenin kitaba kaleme galebe çalmasını ula-
şılabilirliğin kolaylığı yahut tuşlama eyleminin yazma fiilinden
daha pratik oluşu ile izah etmek olanaklı. Hepimizin malumu ki
her ne kadar kitapların sıcaklığını alamasak da dijitalde dola-
şan yazıların daha az masrafla ve zahmetle daha fazla kişiye
hızlıca ulaşması neticesinde dijital yayınlar gün geçtikçe büyü-
yor. Resmî makamların duyuru yaptığı ve insanların birtakım
hadiselere tepki göstermelerinin akabin- ve hürmetlerimle demiyelim komiktir. Dr.
de yasal işlemlerin başlatıldığı bir mecra Aleyküm Bilgi."[2] Ben de Hatemi hocanın
olarak sanal dünya - gerçek dünya ayrımı paylaşımını vesile bilip anlamdaş sözcük-
eskisi kadar keskin değil. Bunda bilhassa leri birlikte kullanmak üzerine yazmaya ka-
sosyal medyanın aktif olarak hayatımızda rar verdim.
yer almak suretiyle doğrudan hayata yön Saygı ve hürmet dedik... İnsan ilk oku-
veren büyük bir güç hâline gelmesinin kat- yuşunda "Evet, neden aynı anlamda iki
kısı büyük. sözcüğü peşpeşe kullanıyoruz ki!?" diye dü-
Türlü gayelere hizmet eden sosyal med- şünebilir; lakin kelimeler üzerine mütalaa-
ya platformunu epeyce kimsenin düşünce- larını biraz daha derinleştirebilirse aradaki
lerini paylaşmak için kullandığını yakinen farkı kavrayacaktır. Herhâlde birçoğumuz
biliyoruz. Maalesef çoğunlukla Amerika’yı saygıda bir resmiyet, hürmette ise nostalji
yeniden keşfetmişçesine yapılan tespit- kokusu alıyoruz. Yani kaymakama saygı-
lerin binlerce "layk" aldığı, kullanıcıların lı, dedemize ise hürmetli olmamız yakışık
kişisel reklam amacıyla laf cambazlıkları alır. Gelgelelim sözcüklerden ne hissetti-
yaptığı, kof aforizma ve sığ tespitlerin te- ğimiz mühim olmakla birlikte eş anlamlı-
veccüh bulduğu ve müsâdeme-i efkârdan lık söz konusu olduğunda duygular yerini

Dil ve Edebiyat
bârika-i hakîkatin değil şerâre-i hakâretin rasyonel çıkarımlara bırakmalıdır. Anlam
doğduğu bir ortam olsa da nadiren dişe do- özdeşliklerini, benzerliklerini ve nüanslarını
kunur paylaşımlar da görülebiliyor. Mesela bariz şekilde farklı bağlamlarda kurduğu-
geçenlerde etkileşimde bulunduklarımdan muz deyimler ve cümleler üzerinden idrak

deneme
birisi vasıtasıyla Hasan Hüsrev Hatemi’ye edebiliriz. Mesela imam efendi "Sevdiğin
ait hesaptan 7 Ekim 2020 tarihinde yapıl- kullar yüzü suyu hürmetine ya Rabbi!" diye
mış bir paylaşıma rastladım; şöyle yazı- dua ederken "yüzü suyu saygısına" diye-
yordu: "Saygı ve hürmet aynı şeydir. Saygı memizin nedeni, saygı ile hürmetin her hâ-
15
ğınızı çok beğendim" diyemeyiz. Misalleri
çoğaltmak mümkün: "Yerinden yurdundan
etmeyin kimseyi olur mu?" cümlesindeki
yer ve yurt, "Yalan yanlış kocasının an-
lattığı her şeye inanıyor" cümlesindeki
yalan ve yanlış, "Kıyıya sağ salim ulaş-
mayı başardık" cümlesindeki sağ ve salim,
"Bunun da aklı fikri parada" cümlesindeki
akıl ve fikir, "Doğru dürüst konuşsaydın
ne dediğini anlardım" cümlesindeki doğ-
ru ve dürüst, "Nişanlandığımı eşe dosta
lükârda aynı manaya gelmemesidir. Bu- haber verdiler" cümlesindeki eş ve dost...
rada hürmet kelimesinin "tevessül etme" Bunların eş anlamlı olmadıklarını, yakın
işlevi kazandığı anlaşılır. Keza "Tüm yurt- anlamlı olduklarını zannediyoruz ki açık-
ta saygı duruşunda bulunuldu" cümlesin- lamaya hacet yok.
de hürmeti kullanmaya kalkarsak "hür- Kimi zaman birlikte kullanılan sözcük-
met duruşunda bulunuldu" gibi komik bir lerden biri diğerini anlamca kapsayabilir.
Dil ve Edebiyat

ifade zuhur eder. Eskiden buna "ihtiram Mesela "Adam kendisine sorgusuz sualsiz
duruşu" derlerdi ki ihtiram, hürmet kökün- itaat edilmesini istiyor" cümlesindeki sor-
den gelen ama mana olarak saygı ile eş gu ve sual sözcüklerini eş anlamlı da ya-
anlamlı sayılabilecek bir kelimedir. Bir kın anlamlı da kabul edenler olabilir. Vakıa
deneme

de tazim diye bir sözcüğümüz vardır; bu dikkat edilirse birinin diğerinin anlamca
kelime de diğer üç sözcüğün manasına alt kümesinde yer aldığı görülebilir. Sor-
yakın olmakla beraber "ululamak sure- gu, sorular/sualler ile yapılan, eski dilde
tiyle saygı/hürmet gösterme" anlamında istinkak dedikleri soruşturma işinin adıdır.
16
kullanılır. Özetle hürmet ve saygı aynı şey Yani suali de ihtiva eder. Başka bir deyiş-
değildir; benzer şeylerdir. le her sorgu bir sualdir ama her sual bir
Yakın anlamlı olup beraberce kulla- sorgu değildir. Bir başka bir örnek: Trafik
nılan başka kelimeler de vardır. Bazen ve iş güvenliği sahalarında "uyarı ve ikaz
farklı bağlamlarda kullanıldıklarında ba- levhaları" tabirine rastlamışsınızdır. Uya-
zense ilk bakışta eş anlamlı olmadıkları, rının anlamca kapsamı geniştir; ikaz ma-
olsa olsa yakın anlamlı oldukları anla- nasını da içerir. Uyarının iki çeşidi vardır.
şılabilir. Örneğin "Kılık kıyafetine özen Alt makamdan üst makama (mâdûndan
gösterir insan biraz!" cümlesinde kılık mâfevke) yapılanına ikaz, üst makamdan
ve kıyafet eş anlamlı kelimeler değildir. alt makama doğru (mâfevkten mâdûna)
Kılık, bir kimsenin görünüşü ve sureti yapılanına ise tenbih denir. Yani her uya-
anlamına gelir. Kıyafet ise üste giyilen rı ikaz değildir ama her ikaz uyarıdır. Son
şeylerin bütününe denir. "Kılıktan kılığa bir misal verelim. "Ne güçlü kuvvetli ço-
giriyor" denebilirken "kıyafetten kıyafete" cukmuş!" cümlesinde güç anlamca kuvveti
giriyor denemez. Hakeza birisine "Kıyafe- kapsar. Çünkü güç, birim zamanda yapılan
tinizi çok beğendim" diyebiliriz ama "Kılı- işi tanımlar, kuvvet ise dirence karşı koy-
ma özelliğidir. Kuvvet gücün bir unsurudur. kabul edilir. "Neredeyse bütün sırrı bo-
Gücün bir diğer ögesi hızdır. Yüz kiloluk bir zacaktı az kalsın" cümlesinde neredeyse
varili kaldıracak iki kişi tasavvur edelim. ve az kalsın aynı manaya gelir. Bundan
İkisi de bunu kaldırabilirse aynı kuvvette- dolayı anlatımın bozuk olduğu aşikârdır.
lerdir diyebiliriz. Fakat birinin varili kaldır- Anlamca birbirini kapsayan sözcükler de
ması on saniye, diğerinin ise yirmi saniye anlatımı bozabilir. Mesela "Arkadaşımla
sürüyorsa aynı güçteler diyemeyiz. On sa- karşılıklı mektuplaşırız" dediğimizde kar-
niyede kaldıran daha güçlüdür. şılıklı anlatım bozukluğuna neden olur;
Her dilde olduğu gibi Türkçede de eş zira mektuplaşmak işteş fiil olduğun-
anlamlı olan kelimeler azımsanmaya- dan zaten karşılıklı olur. Bununla birlikte
cak kadar çoktur: öykü–hikâye, sonba- "Bıktım usandım senden!" cümlesindeki
har– güz, cevap–yanıt, zelzele–deprem, bıkmak ve usanmak, "Adama bak, kural
dil–lisan, düş–rüya, vasıta–araç, ahenk kaide tanımıyor" cümlesindeki kural ve
–uyum, hatıra–anı, hediye–armağan... kaide, "Allah sağlık sıhhat versin" cümle-
Peki bir arada kullanılmazlar mı? Elbette sindeki sağlık ve sıhhat, "Şan şöhret pe-
kullanılırlar. Söz gelimi "Özenle ve itinay- şinde koşuyor" cümlesindeki şan ve şöhret
la hazırladığımız bu yemeğe bayılacaksı- kelimeleri anlamdaş olsalar da anlatım

Dil ve Edebiyat
nız!" cümlesinde özen ve itina kelimeleri bozulmaz. Bunun nedeni bu kelimelerin
anlamdaştır. Bu sözcüklerle başka cüm- anlatımı güçlendirme unsuru olarak, "iki-
leler kurup özen yerine itina koyun ya da leme" işleviyle kullanılmasıdır.
tam tersini uygulayın; büyük ihtimalle bir Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki önce-

deneme
sorun teşkil etmeyecektir. Hatta yer yer likle kelimelerin eş anlamlı mı yoksa ya-
ihtimam kelimesinden de istifade ede- kın anlamlı mı olduğuna dikkat edilmeli-
bilirsiniz. Burada mesele, neyin anlatımı dir. "Özenle ve itinayla" örneğinde olduğu
bozduğu, neyin bozmadığıdır. Bilindiği gibi eş anlamlı kelimeleri beraber kullan-
üzere aynı anlama gelen sözcüklerin bir mak anlatım bozukluğuna neden olacak- 17
arada kullanılması bir anlatım bozukluğu tır. "Uyarı ve ikaz levhaları" ifadesinde ol-
duğu gibi anlamca bir kelimenin diğerini
kapsadığı yerlerde de anlatım bozulur.
Yazının başında örnek verdiğimiz "saygı
ve hürmetlerimle" ifadesinde olduğu gibi
yakın anlamlı sözcükleri birlikte kullan-
mak ise anlatım bozukluğuna neden ol-
maz. Ortada bir ikileme varsa işin rengi
değişir; hem eş anlamlı hem de yakın an-
lamlı kelimelerin birlikte kullanılmasında
hiçbir beis yoktur.

Dipnotlar
1- Montaigne, Denemeler, çev. Sabahattin Eyüboğlu (İstan-
bul: İş Bankası Yayınları, 2009), 209.
2- "Demiyelim" kelimesindeki yazım yanlışının mizahi
maksat ile yapıldığı kanaatindeyim.

You might also like