Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 128

Prof. Dr. Tamer L.

ERDEM
Otto
WALKHOFF

Willhelm Conrad
ROENTGEN
(1845 – 1923)
HOWARD
Edmund KELLS jr.
RILEY RAPER (1856-1930)
(1887-1978)
INTERNATIONAL
COMISSION ON
RADIOLOGICAL
PROTECTION (IRCP)
1928
 Işıma

kaynaktan ışınsal veya dalga şeklinde


 Bir
yayılım gösteren enerji.
 Işıma
 İyonlaştırıcı
radyasyon
 Herhangi bir madde taşıyıcıya ihtiyaç
duymadan yayılabilen enerji türü.
 Doğal u.v. – radyoaktif mineraller
 Elektromanyetik x-, γ - ışınları
RADYASYON
İYONLAŞTIRICI RADYASYON İYONLAŞTIRICI OLMAYAN RADYASYON

PARÇACIK TİPİ DALGA TİPİ


DALGA TİPİ

Hızlı elektronlar X-Işınları


Beta parçacıkları Radyo dalgaları
Gama ışınları
Mikrodalgalar
Alfa parçacıkları
Kızılötesi dalgalar
Görülebilir ışık

Dolaylı iyonlaştırıcı
Nötron parçacıkları
 Girdiği
ortamda iyonları ayrıştırmaya
muktedir ışıma enerjisi.

 Enerjisini
herhangi bir madde taşıyıcı
olmaksızın bir yerden başka bir yere
nakledebilme özelliği.
 Parçacık radyasyonu
- α, β ışınları
- Kararsız atom çekirdekleri
- Yarılanma ömrü
- Kozmik radyasyon (proton ve nötronlar)
- Bina dışı ve bina içi ışınlanma (U 238, Th 238)
- Solunum yolu ile ışınlanma (Rn 222)
- Beslenme yolu ile ışınlanma (K 40)
 X-ışınları; elektromanyetik (EM)
radyasyon

 Kısa dalga boyu + yüksek frekans


Yüksek enerji
 Atom
 Element
 Bileşik
 Nükleon
 Yörünge
 Çekirdek
 Nükleer enerji
 Çekim (binding)
enerjisi
 Proton sayısı ≠ elektron sayısı = iyon

 p+ > e- = katyon

 p+ < e- = anyon

 Nötr atom - bileşik

 İyonizasyon
 Işıkhızında ≈300.000 km/sn
 Fluoresans
 Fosforesans
 Maddeye nüfuz etme (penetrasyon)
 Soğurulma (emilim – absorbsiyon)
 İyonizasyon
 Ters kare kanunu
I1 (D2)2 I = Işın miktarı
x
I2 (D1)2 D= Mesafe
 Koherent saçılma

 En zararsız

 En az
 Fotoelektrik olay

 Etkinin 2/3’ü

 İyonizasyon
 Compton olayı

 Etkinin 1/3’ü

 Sürekli iyonizasyon
 Çift oluşumu

 Yok
 İmpuls
 İmpuls sayısı = saniyedeki siklus sayısı
 60 siklus/sn
 İndüksiyon bobini (Step-up transformatör)
220 V 60 – 100 kV (Anod devresi)
 Step-down transformatör
 10 V (Filament devresi)

 Rektifiyer (Redresör)
Self rektifikasyon
 William David
Coolidge (1873-1975)
 Termoiyonik
elektron yayılımı
(emisyonu) 1913
 Edison: Isınan tel
serbest elektron
üretir.
 Vakumlu ortam
 Elektron (-) Anod (+)
- Borosilikat veya pyrex cam
- Vakum
- 10-7 – 10-8 mmHg
 Spiral tel + Katod devresi + Odaklama
kasesi
 Spiral tel :
a) Tungsten (Wolfram)
- Erime derecesi yüksek
(2800⁰ - 3200⁰ C)
- Buharlaşma derecesi yüksek ≈ 3400⁰
- Yüksek gerilme direnci
- ≈ 1 cm uzunluk, 0,2 mm kalınlık, 0,2
cm spiral çapı
 b) Odaklama kasesi:
- Molibden veya nikel
* Düşük ağırlık
* Isı iletkenliği zayıf
* Ergime derecesi yüksek
- Elektriksel olarak (-) yüklü
* Zıt kutup etkisi
* Anoda yönlendirme
 c) Katod devresi
- İletken tel ve kablolar
- Spiral teli akkor haline getiren
elektrik akımını sağlar.
- 6-8 mA, 10 – 12 V
 Tungsten levha (=hedef =target) + Bakır
blok + Anod devresi
 a) Hedef
- Atom ağırlığı büyük (183,85 g/mol)
- Yüksek ısı iletkenliği
 Anod çeşitleri
- Sabit (stationary) anod
- Döner (rotating) anod
 20⁰ açıyla durur. (Çizgi fokus kuralı)
 b) Bakır blok
- Isıyı tüpün dışına iletir.
- Yağ ile izolasyon
 c) Anod devresi
- 60 – 90 kVp
- Elektronların kinetik enerjisini
sağlar.
 0,8 x 0,8 mm2
 İz düşümüne efektif fokal spot denir.
 Gerçek fokal spot > efektif fokal spot
 Topuk etkisi (Heel effect): Elektronlar
sadece anodun yüzeyine çarpmaz. Bir
kısmı derinlere doğru nüfuz eder. Oluşan
ışınların şiddeti yüzeyde (katod
tarafında) fazla, anod tarafında azdır.
Noktasal Küçük odak Geniş odak
kaynak noktası noktası

Penumbra –
Yarı gölge
Cisim

Merkezi
Görüntü
ışın
ekranı
 Gerilim (voltaj - kVp) elektronların hızını
arttırır.
Gerilim Işın miktarı
 Akım şiddeti (mA) elektronların sayısını
arttırır
Akım şiddeti Işın miktarı
 Zaman (sn) süreci kontrol eder.
Zaman Işın miktarı
 Elektronlar tungsten atomuna çarpar ve
durdurulur.
 E=½mv2
 Elektron yavaşlar ve yön değiştirir
Işık >%1
 Kinetik enerji
Isı < %99
 X-ışını demetinin içindeki foton (enerji)
miktarının yarıya inmesine yeten metal
kalınlığıdır.
 Işının sertliğini belirtmekte kullanılır.
 Ölçümü, ışının penetrasyon özelliğini
gösterir.
100 kVp’ ye kadar Al
100 - 400 kVp arası Cu
400 kVp ve üstü Pb’ dan
yapılmıştır.
 Doğal Filtrasyon
 Coolidge tüpünün camı – Yağ – Plastik
aksam

 Total Filtrasyon

1,5 – 2,5 mmAl eşdeğeri


Doğal Filtrasyon

İlave Filtrasyon
+

Total Filtrasyon
Soğuran Madde 100 keV 200 keV 500 keV

Hava 3555 cm 4359 cm 6189 cm

Su 4.15 cm 5.1 cm 7.15 cm

Karbon 2.07 cm 2.53 cm 3.54 cm

Alüminyum 1.59 cm 2.14 cm 3.05 cm

Demir 0.26 cm 0.64 cm 1.06 cm

Bakır 0.18 cm 0.53 cm 0.95 cm

Kurşun 0.012 cm 0.068 cm 0.42 cm


 X-ışınıdemetine istenilen kalınlık ve
şeklin verilmesine kolimasyon denir.
 Kurşun levhalar kullanılır.
 Görüntülenmek istenen alanın dışında
kalan dokuların gereksiz ışınlanmasını
önler.
Kurşun kolimatör

Plastik Kon

Alüminyum filtre
 Radyolojik incelemelerde, ikincil
radyasyonun film veya ekrana ulaşmasını
engelleyici düzenektir.
 Kelime anlamı «ızgara»dır.
 Merkezi ışına paralel bölmeleri olan bir
ızgara yapıdır.
 Bu şekilde direkt ışınlar görüntüleme
ünitesine ulaşırken, kenarda kalan
yumuşak ışınlar grid tarafından
soğurularak, saçılmanın olumsuz etkileri
ortadan kaldırılır.
 Odak boyutları

 Gerilim (kVp)
 Akım şiddeti (mA)
 Süre (s)

 Filtrasyon
1,5 – 2,5 mm Al eşdeğeri

 Kolimasyon
 Işınlama Birimi
NŞA 1 cc havada 2,08x109 (+) veya (-)
iyon çifti oluşturan x- veya γ- ışını miktarı
1 Roentgen’dir.
 SI birimi Coulomb (C)/kg
 1R = 2,58x10-4 C/kg
 1 C/kg = 3,88x103 R
 Soğurma birimi
1 kg maddede 1 jul enerji soğurulmasına
neden olan radyasyon miktarı Gray (Gy)
olarak tanımlanır.
 Eski birimi rad
 1 Gy = 100 rad

1 C/kg = 1 Gy
 Eşdeğer doz
 Herhangi bir dokuda değişik radyasyon
tiplerinin biyolojik etkilerinin ölçümüdür.
 Formülü HT,R = WR x DT,R ’dir.
HT,R = R radyasyonunun T dokusundaki
eşdeğer dozu
DT,R = R radyasyonunun T dokusunda
soğurulma dozu (Gy cinsinden)
WR = Radyasyon ağırlık faktörü
 Eşdeğer doz (Equivalent dose)
 X- ışınlarının radyasyon ağırlık faktörü 1
olarak kabul edilir.
 Bu nedenle HT,R = DT,R eşitliği vardır.
 Sonuç olarak soğurulan x- ışını miktarının
tamamı biyolojik etkilere sebep olur.
 SI birimi Sievert (Sv), eski birimi
rem’dir.
 1 Sv = 100 rem

1 C/kg = 1 Gy = 1 Sv
 Etkin doz (Effective dose)
Değişik radyasyon tiplerinin etkilediği
vücut alnındaki tüm dokuların toplam
biyolojik etkilerinin ölçülmesidir.
 Formülü E = ∑i Hi x Wi’dir.
Hi = Dokuların toplam eşdeğer dozu
Wi = Doku ağırlık (radyasyon hassasiyeti)
faktörü
 Birimi Sv’dür.
 MPD

 (YAŞ – 18 ) X 50 mSv

 Yıllık 50 mSv

 Son 5 yılın ortalaması 20 mSv


Abzorbe edilen radyasyon miktarını
gösteren birim aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Coulomb/kilogram (C/kg)
B) Sievert (Sv)
C) Becquerel (Bq)
D) Röntgen ®
E) Gray (Gy)
 İyonlaştırıcı radyasyonun canlı sistemler
üzerindeki etkilerini inceler.
 Madde-enerji etkileşimi ışınlamadan
sonraki 10-13 sn. içinde tamamlanır.
 Biyolojik moleküllerde birkaç saniyeden,
birkaç saate kadar olan süreçte
modifikasyonlar ortaya çıkar.
 Moleküler modifikasyonlar hücrelerde
saatler, uzun yıllar ve hatta nesiller boyu
sürebilir.
 Foton veya sekonder elektronun
enerjisinin biyolojik makromoleküllere
doğrudan transferidir.
 Durağan (stable) olmayan moleküller
daha fazla etkilenir.
 Sonuçta, zarar görmüş ve o haliyle
durağanlaşmış moleküller oluşur.
 Hedef molekül hücre DNA’sıdır.
 Hedef molekül sudur. Zira su vücut
ağırlığının yaklaşık % 60-% 70’i sudur.
 Foton + H2O e- + H2O+
e- + H2O H2O-
H2O- OH- + H• (hidrojen radikali)
 Hidroksil iyonu en aktif iyondur. Organik
moleküllere kolayca bağlanır ve yapısını
bozar.
BiYOLOJİK ETKİLER

SOMATİK (BEDENSEL) ETKİLER KALITIMSAL ETKİLER

ERKEN ETKİLER GECİKMİŞ ETKİLER


(Akut Işınlanma Etkileri) (Kronik Işınlanma Etkileri)

AKUT RADYASYON SENDROMLARI BÖLGESEL RADYASYON HASARLARI


(ARS) (BRH)

Deterministik
etkiler Stokastik etkiler
Deterministik Stokastik etkiler
etkiler
 Tanısalradyolojide görülme olasılığı
ihmal edilebilir düzeydedir.
 Akut radyasyon etkisidir.
 Nükleer kaza vs.
 Ciddi deri reaksiyonları ve yanıklar
 Lökositoz veya ağır lökopeni
 Kemik iliği depresyonu
 Ölüm
 Korunma önlemlerinin ihmali
 Etkiler bir süre sonra görülür
 Belirtiler ortaya çıktığında geri dönüş
zordur, prognoz çoğunlukla kötüye gider
 Birkaç ay ile birkaç on yıllık dönem
 Kanser oluşumu
 Organ kaybı
 Nesilden nesile aktarılan sakat doğumlar
 Radyasyon dozunun vücudun herhangi bir
doku veya organına hasar vermesi veya önemli
reaksiyonlara neden olacak miktarda hücre
ölümünü meydana getirmesi sonucunda ortaya
çıkan etkilerdir. Bu etkinin ortaya çıkması
küçük dozlarda sıfır olabileceği gibi bir eşik
değerin üzerinde doz alınması durumunda
klinik etkilerin görülme olasılığı %100'e
ulaşacaktır. Bu değerin üzerindeki hasarın
şiddeti doza bağımlı olarak artacaktır.
 Düşük dozlarda ortaya çıkması olası etkilerdir. Etkinin
ortaya çıkması için bir eşik değer söz konusu değildir.
Stokastik etkiler nedeniyle kanser olma olasılığının
saptanmasında belirsizlikler vardır. Düşük dozlara
maruz kalmış kişilerde kanser ortaya çıkması halinde,
bunun radyasyon nedeni ile olup olmadığını belirlemek
mümkün değildir. Ancak radyasyon nedeniyle kanser
oluştuğu kabul edilir. Bunu ortaya koyacak somut
veriler yoktur. Düşük dozlar için stokastik etkilerin
ortaya çıkması olasılığı yüksek doz almış kişiler ve
hayvan deneylerinin sonuçlarına dayanılarak tahmin
edilmektedir.
Alanımızda
parmak/el kaybı
Aşağıdakilerden hangisi radyasyonun
somatik sitokastik etkisidir?

A) Mukositis B) Katarakt C) Lösemi

D) Kserostomi E) Tat değişikliği


Proteinler
 Hidrojen ve bisülfid bağların oluşumunu
durdurur.
 Denatürasyon oluşur.
 Enzimlerin zarar görmesi protein
sentezini durdurur.
 2 – 4 Gy doz yeterlidir.
Nükleik asitler
 Özellikle doğrudan etkilenir.
 DNA, RNA’dan daha radyosensitiftir.
 DNA kollarında kırılma
 DNA sentezinde duraklama
 Kırık parçaların çapraz bağlanması
Sonuç
 Hücre ölümü
 DNA tamiri ve bozuk hücre oluşumu
 Yaşamsal faaliyetlerin duraklaması
Nukleus
 Sitoplazmadan daha radyosensitiftir.
 Vakuolizasyon oluşur.
 Kromozomlar DNA’nın etkilenmesi ile
etkilenir.
 Kromozom kırıkları oluşur.
 Kırık kolların tamiri.
 DNA sentezinin durmasına bağlı
kromozom değişiklikleri
K
I
R
I
K
L
A
R
I
Sitoplazma
 Vakuoller oluşur.
 En fazla mitokondriler etkilenir.
 Bunu Golgi aygıtı takip eder.
 Mitotik aktivitenin yavaşlaması, durması

 Hücre ölümü

 Hücre tamiri
 İyonlaştırıcı radyasyonun zararlı etkilerinin
başlangıcını belirtir.
 Bütün hücreler iyonlaştırıcı radyasyondan
mutlaka etkilenir.
 Zararlı etkiler ne kadar erken ve ne kadar az
dozla başlarsa, hücre o kadar radyosensitiftir.
 Zararlı etkilerin daha geç başlaması
radyorezistans olarak adlandırılır.
 Mitoz safhasındaki hücreler daha fazla
etkilenir.
• Beyaz kan hücreleri (Lenfositler)
• Kırmızı kan hücreleri (Eritrositler)
• Sindirim sistemi hücreleri
• Üreme organı hücreleri
• Cilt hücreleri
• Kan damarları
• Doku hücreleri (Kemik ve Sinir Sistemi)
 Doz
- İyonlaştırıcı radyasyonun emilimini ve
yarattığı iyonizasyon miktarını belirtir.
- Her varlığın kendine has bir eşik değeri
vardır.
- Genellikle insanlar eşik değere
ulaşmayan doğal ve yapay iyonlaştırıcı
radyasyona maruz kalırlar.
- Eşik değer aşılırsa biyolojik hasarlar
ortaya çıkmaya başlar
 Doz Oranı
- Terapötik dozda iyonlaştırıcı
radyasyonun akut hasar vermemesi için
düşük dozlara bölünmesidir.
- Örneğin tek bir 50 Gy emilim dozu
öldürücüdür. Radyoterapi hastalarında bu
doz birkaç aya bölünerek total doza
ulaşılır.
 Oksijen
- Hipoksik hücreler daha radyorezistandır.
- Aynı hücreler oksijen ortamında daha
radyosensitif olurlar.
- Vücut dokularında oksijen satürasyonu
(doygunluğu) söz konusudur.
- Kanser hücreleri ise sürekli oksijen
kullandığından, radyoterapi (RT)
uygulamaları bu hücreler üzerinde daha
fazla etki gösterir.
 Lineer Enerji Transferi (LET)
- İyonlaştırıcı ışınların kinetik enerjisi ne
kadar fazla ise LET o kadar düşük olur.
- LET ne kadar düşükse iyonizasyon
(biyolojik hasar) o kadar AZ olur.
- Bunun tersi de geçerlidir.
Radyasyon duyarlılığı
Yüksek Orta Düşük
Lenfoid organlar Kılcal damarlar Optik lens
Kemik iliği Gelişen kıkırdak Olgun eritrositler
Testisler Gelişen kemik Kas hücreleri
İnce barsaklar Tükürük bezleri Nöronlar
Mukoza Akciğer
membranları Karaciğer
Tiroid Böbrek
YAŞ GRUPLARI RİSK ORANI
<10 x3
10 - 20 x2
20 - 30 x 1,5
30 x1
30 - 50 x 0,5
50 - 80 x 0,3
80 + İhmal edilebilir
TEKNİK DOZ µSv KANSER RİSKİ
Ağız içi 1 – 8,3 0,02 – 0,6
Üst çene oklüzal 8 0,4
Panoramik 3,85 - 30 0,21 – 1,9
Lat. Sefalometrik 2-3 0,34
Cross sectional 1 - 189 1 - 14
Mandibula BT 364 -1202 18.2 – 88
Maksilla BT 100 - 3324 8 - 242
 Bazal hücre tabakası vardır.
 RT başladıktan sonra 2 hafta içinde hücre
ölümüne bağlı belirtiler başlar. RT
ilerledikçe belirtiler artar.
 Kızarık
ve inflame alanlar ortaya çıkar
(mukozit).
 Yüzeyde deskuamatif hücre tabakasından
oluşmuş beyaz psödomembranlar oluşur.
 Mukoza incelir ve kırılganlaşır.
 Beslenme güçleşir. Hasta acı çeker ve
yaşam kalitesi düşer.
 Mukoza çatlaklarında sekonder olarak
candida albicans enfeksiyonları görülür.
 Ülserler oluşmuşsa takip edilmeli, gerekirse
metastaz ve tümör rekürrensi açısından
biyopsi yapılmalıdır.
psödomembran

Candida albicans

kızarık alan
 Maksimum ağız hijyeni şikayetleri azaltır.
 Protez ve restorasyonların iritasyonları
ortadan kaldırılmalıdır.
 Ağız sürekli ıslak tutulmalıdır (Antiseptik
gargara, yapay tükürük, su).
 Topikal lokal anestetikler faydalı olabilir.
 Candida enfeksiyonuna karşı antifungal
ilaçlar kullanılır.
 RT bitiminden yaklaşık 2 ay sonra mukoza
normal haline döner.
 RT’nin 2. ve 3. haftalarında tat
tomurcuklarının yapısı ve tat alma bozulur.
 Acı ve asitli yiyecekler dilin 2/3
posteriorunda büyük rahatsızlık verir.
 Tuzlu yiyecekler ise dilin 1/3 anterior
bölgesini etkiler.
 Tükürük azalmasının da tat azalmasına
katkısı vardır.
 RT sonrası 2 – 4 ayda normale dönüş olur.
 20 – 30 Gy doz tükürük bezlerinin işlevini
yavaşlatır (RT başlangıcından birkaç hafta
sonra).
 Büyük tükürük bezlerinin parenkim
hücreleri daha radyosensitiftir (parotis daha
fazla etkilenir).
 60 Gy dozda tükürük akışı çok azalır veya
hiç olmaz.
 Yok olan asiner hücrelerin yerini fibrotik
doku almıştır.
 Ağız kuruluğu gelişir.
 Yutkunma ağrılı ve zordur.
 Ağız pH’sı aside kayar.
 Tükürüğün tamponlama etkisi ortadan kalkar.
 Tükürük bezlerinin rejenerasyonu 6 ayı, normal
tükürük akışının başlaması 1 yılı bulabilir.
 Maksimum ağız hijyeni
 Yapay tükürük
 Periyodik kontrol
 Tükürüğün koruyucu etkisinin ortadan
kalkması ve asidik ortam alışılmamış
bölgelerde diş dokularını demineralize
eder.
 Özellikle ön dişlerin kole bölgesinde
çepeçevre uzanan çürükler oluşur.
 Tüberkül tepelerinde rampant çürüklere
rastlanır.
 Fluor uygulamaları yapılmalıdır.
 İyonlaştırıcı
radyasyon kemik damarlarında
hiperemiye yol açar.
 Buna karşın damar lümenleri hyalin ve
aterom plakları ile dolmaya başlar.
 Sonuçta damarlar tıkanır ve aseptik kemik
nekrozu oluşur.
 Bu tabloya OSTEORADYONEKROZ (kemiğin
radyasyon ile nekrozu) adı verilir.
 Bu tabloya enfeksiyona yol açan bir travma
eklenirse radyasyon osteomyeliti gelişir.
 Hiperemi Hyalin birikimi

Nekroz
A- BT görüntüsü
B- EMAR T1
görüntüsü
C- EMAR T2
görüntüsü
D- EMAR T1
görüntüsü
(kontrast madde
verilmiş, yağ
dokusu
görüntülenmemiş
bir özel sekans)
 Kan akımının durması vücudun savunma
hücrelerinin o bölgeye ulaşmasını zorlaştırır.
 İltihap karşısında savunma olmayınca kolayca
ilerler ve geniş alanlara yayılır.
 Alt çenede damarlanmanın daha az olması ve
periost yoluyla beslenme olması nedeniyle
radyasyon osteomyeliti çok daha sık görülür
(periost nekroze olduğu için).
 Çekim, ileri derecede periodontitis, travma,
kötü kanal tedavileri, periapikal lezyonlar
osteomyelit sebebidir.
Radyasyon osteomyeliti sonucu
hemimandibulektomi

Alt çene rekonstrüksiyonu


 RT öncesi :
- Maksimum ağız hijyeni sağlanmalı
- Hasta ağız sağlığı konusunda motive edilmeli
- 2 yıl içinde enfeksiyon olasılığı olan tüm dişler
çekilmeli
- Çürük dişlere dolgu yapılmalı
- Periodontal enfeksiyonlar ortadan kaldırılmalı
- Metal restorasyonlar değiştirilmeli
- Hastanın işlemleri en kısa sürede bitirilmeli
- Hasta periyodik kontrole çağırılmalı
 RT sırasında veya sonrasında :
- Cerrahi işlemler öncesinde yüksek dozda
antibiyotik kullanılmalı
• DİKKAT : Kanlanmanın azalması
antimikrobik ajanların bu bölgede istenilen
konsantrasyona ulaşmasını engelleyecektir.
- Adrenalinsiz ve lidokainsiz lokal
anestetikler tercih edilmeli
- Periost mümkün olduğunca korunmalı
- Açık yaralara dikiş atılmalı
- Hasta periyodik radyolojik kontrole çağrılmalı
- Osteomyelit gelişmişse veya şüpheleniliyorsa EMAR
tetkiki yapılmalı
• EMAR non-invaziv aynı zamanda bu vakalarada spesifik
bir tekniktir.
- EMAR görüntüleri bulguları onaylarsa kemik rezeke
edilmeli. Erken tanı rezeksiyon alanını minimumda
tutar.
 Osteoradyonekroz en az 2 yıl sonunda ortadan kalkar.
 RT öncesi dahi yapılan tedavilerden sonra hasta RT
bitiminden sonra en az iki yıl periyodik takibe
alınmalıdır.
Tedavi amaçlı tıbbi ışınlanmalar hariç, x-ışını
kullanımını gerektiren tetkiklerde, hasta dozu
miktarı, olası tüm ışınlanmalar için ekonomik ve
sosyal faktörler göz önünde bulundurularak
mümkün olan en düşük dozun alınması
amaçlanır. Yani ister tek bir periapikal
radyografi olsun ister BT tetkiki olsun, hangi
yöntem kullanılırsa kullanılsın, her radyolojik
tetkikte olabilecek en az doz kullanarak en
fazla tanısal değer elde etmek ilkesine yönelik
olarak bütün tedbirler alınmalıdır.
 Tanıya yönelik kesin bir fayda
sağlamayan hiçbir radyolojik tetkik
yapılmamalıdır. Buna film tekrarları da
dahildir ve mümkün olduğunca film
tekrarı yapılmamalıdır. Özellikle film
tekrarları, uygulamadan ve personelden
kaynaklanıyorsa, önlenmesi için gerekli
eylem planları derhal hazırlanmalı ve
yaşama geçirilmelidir.
 Görüntülemeler olabilecek en az doz
miktarları ile yapılmalıdır.
 Diagnostik kalite mutlaka gözetilmelidir.
 Hasta için fayda/zarar oranı yüksek
olmalıdır.
 “International Commission on
Radiological Protection (ICRP)”nin
belirlediği ve önerdiği doz sınırları
aşılmamalıdır.
- Radyasyon görevlileri için 50 mSv/yıl.
Son 5 yılın ortalaması 20 mSv.
- Hastalar için 1 mSv/yıl.
 Zaman
 Mesafe
 Zırhlama
SORUMLULUK

EĞİTİM

DİSİPLİN
 Mümkün olduğunca  Kurşun duvar veya
x- ışını üretilen paravana arkasına
ortamlarda saklanmak
bulunmamak  Odanın dışına çıkmak
 Asla röntgen  3 m. mesafede
cihazının yanında durmak
bulunmamak,  Işın yönüne göre
filmi/sensörü pozisyon almak
tutmamak  Dozimetre kullanmak
 Kurşun önlük ve  Periyodik tam kan
boyunluk kullanmak tahlili yaptırmak.
 Gerilim kV veya kVp  Poz (Exposure) R
 Akım şiddeti mA veya C/kg
 Süre s  Emilim rad veya Gy
 Frekans mHz - 1 Gy = 100 rad
 Eşdeğer doz rem
veya Sv
- 1 Sv = 100 rem
1 Gy = 1 Sv
 Gerilim kV veya kVp  Poz (Exposure) C/kg
 Akım şiddeti mA  Emilim Gy
 Süre s  Eşdeğer doz Sv
 Frekans mHz
 Diş
hekimleri radyasyon görevlisi
DEĞİLDİR!!!

1 mSv/yıl
 20 µSv/h
3 metre mesafe
Prof.Dr.Tamer L. ERDEM
Prof.Dr.Tamer L. ERDEM
3 metre
3 metre

You might also like