Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 263

Mühendislik Ekonomisi

(Engineering Economics)

Hafta 1
Genel Kavramlar

Doç.Dr. İhsan EROZAN


Derse Giriş
 Endüstri Mühendisliği’nin genel olarak verimlilik, üretim yönetimi,
istatistik ve yöneylem araştırması konuları üzerine odaklandığı
görülür.
 Endüstri Mühendisliği’nin bir diğer yönü de “ekonomi”dir.
 Bütün mühendislik dallarında, yapılan bir iyileştirmenin ve
yatırımın ekonomik olarak değerlendirilmesi gerekir. Burada temel
hedef, belirli ekonomik şartlarda ve belirli bir dönemde “yapılan
yatırımından daha fazla para kazanılacağını” garanti etmektir.
 Mühendislik ekonomisi, Endüstri Mühendisliği bölümünde görülen
genel ekonomi ve maliyet muhasebesi gibi derslerden yararlanan
bir ekonomi dalıdır.
Derse Giriş
 Mühendislik Ekonomisi ile sizden beklenen;

✓ Bitirme tezlerinizde
✓ Üretim yönetimi ve üretim sistemleri ile ilgili çalışmalarda
✓ Sistem mühendisliği ve sistem fizibilite çalışmalarında
✓ Tesis tasarımı çalışmalarında
✓ Sürekli iyileştirme çalışmalarında
✓ Optimizasyon çalışmalarında ve
✓ İşyeri kuruluş projelerinde (KOSGEB vb.) ve
✓ Bütün projelerinizde
Çeşitli EKONOMİK ANALİZLERİ yapabilmenizdir.
Ekonomik Fizibilite = Mühendislik Ekonomisi

Proje kârlı mı?


Hangi proje daha kârlı?
Belirli bir zamanda para kazanabilecek miyiz?
Giriş
 Ekonomi bilgisi açısından zayıf bir mühendis işin ekonomik
boyutundan kaçınarak daha ziyade teknik boyuta odaklanmaya
çalışır.

 Ancak gerçek hayatta işletmelerin temel amacı “kâr” elde etmektir.

 İşletmeler ve yöneticiler her zaman kârı artırmaya yönelik


faaliyetlere öncelik verirler:

❖ Eğer bir iş etüdü çalışması, yeni bir makine alınması, yeni depo
kurulması, üretimin optimum yapılması veya stajda bir öğrencinin
yaptığı iyileştirme kârı artırmıyor veya maliyeti azaltmıyorsa yönetim
tarafından destek görmez.
✓ Mühendislik ekonomisi, makul ve kârlı yatırımların seçilmesinde
mühendislere yardımcı olur.
Giriş

 Bir mühendisin;

(1) Bir projeyi ekonomik açıdan değerlendirebilmesi için,


(2) Ekonomik kavramlara dayalı olarak gelecek için çıkarımlar
yapabilmesi için,
(3) İyi bir yönetici olabilmesi için ve hatta
(4) İşletmeci ve iktisatçılarla ortak noktalar bulabilmesi için
ekonomiyi ve mühendislik ekonomisini bilmesi gereklidir.
NOT
 Yöneticiler her zaman ekonomik kararlara öncelik verirler.
Çünkü işletmelerin en önemli amacı sürdürülebilir kâr elde
etmektir.

 Sürdürülebilir kârın tespiti için projelerin uzun vadeli olarak


incelenmesi gerekir.
Temel Kavramlar

Ekonomi nedir?
 Sınırlı kaynakların sınırlı veya sınırsız ihtiyaçlara maksimum tatmini
sağlayacak şekilde dağıtılmasını araştıran bilime ekonomi denir.
 Ekonominin bir çok tanımı olmakla beraber tüm tanımlardaki ortak
nokta; kıt kaynakların ihtiyaçları maksimum derecede karşılamak
için dağıtılmasıdır.
 Ekonomi biliminin ilgilendiği bazı faktörler vardır. Bu faktörler
malın/hizmetin ekonominin ilgi alanına girip girmediğini belirler:

(1) Kaynakların kıtlığı: Kaynakların kıt olması fiyatları etkiler. Talep


varsa kıt olan kaynak her zaman bir ekonomik değere sahip olur.
Ekonomik değer= Parasal karşılık= Fiyat
Temel Kavramlar
 “Ekonomi” kıt kaynaklara olan aşırı talepten dolayı fiyatın oluşumu
ile ortaya çıkar.
 Fiyatı olmayan değerlerle ekonomi ilgilenmez!
 Not: Kaynak kıt değilse (bolsa) ve/veya talep yoksa ilgili konu
ekonominin ilgi alanına girmez.
Örnek: Çölde kirli suyun bile “ekonomik değeri” vardır. Çünkü su kirli
bile olsa, çölde çok kıt bir kaynaktır. Türkiye ise kirli suyu içmek için
kimse para vermez! Temiz su kaynağı bile çok iken, kirli suyun fiyatı
Türkiye’de oluşmamıştır.

Not:
Talep yoksa kaynağın kıtlığı çok bir
şey ifade etmez!!
Temel Kavramlar
(2) İhtiyaçların önceliği: İhtiyaç önceliği olan ürün veya hizmet için
talep oluşur. Oluşan bu talep, ürün veya hizmet sınırlı miktarsa ise
kıtlığa neden olur. Bu durumda ekonomi işin içine girmeye başlar.
 İhtiyaç önceliği değişirse fiyatı olmayan bazı ürünler ekonominin
ilgi alanına girebilir.
Örnek: Çin'deki korona virüsünden dolayı, vatandaşların yüz
maskelerine olan talebi arttı. Stoklarda maske kalmadığı belirtildi.

Not: Savaşlar, krizler, salgınlar,


kıtlıklar ve yeni buluşlar ihtiyaç
önceliğini değiştirebilir.
Temel Kavramlar
(3) Kıt kaynakların kullanım alternatifleri: Kıt olan kaynağın kullanım şekli,
fiyatları ve kıt olma durumunu etkiler.
Örnek: Kıt olan verimli tarım toprağından sebze üretmek yerine bu
toprağa inşaat yatırımı yapılırsa sebze üretimi azalır ve sebze için kıt
olma durumu başlar, bu durumda sebze fiyatlarında artış olur.
(4) Alternatifler arasından seçim: İnsanların keyfi seçimleri ürün ve
hizmetlerde kıt olma durumunu başlatabilir.
Örnek: İnsanlar beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği yemeyi tercih
etmeye başlarsa büyük miktarda üretilen beyaz ekmek bol kaynak
durumuna gelir ve fiyatı düşer.
(5) Maliyetler: Ürün veya hizmetin gerçekleştirilmesindeki maliyetler; fiyatı,
arzı ve talebi etkiler. Maliyetsiz veya maliyeti çok düşük olan bir
ürünün/hizmetin talebinin çok düşük olacağı açıktır.
Örnek: Havanın maliyeti Dünya’da 0TL’dir. Havayı satamazsınız.
Temel Kavramlar
Sonuç olarak;

- “Kıt olma durumu, Talep ve Maliyet” bir ürünün veya hizmetin


ekonomik olarak incelenmesini etkileyen üç önemli faktördür.
Temel Kavramlar

 Modern ekonominin kurucusunun Adam Smith (1723–1790)


olduğu kabul edilmektedir.
 Smith'in en önemli eserlerinden biri "Milletleri Zenginliği" isimli
kitabıdır. Bu kitap Türkçeye de çevrilmiştir.

İlk basım
yılı: 1776

Adam Smith
Temel Kavramlar

 Adam Smith kapitalizmin babası olarak nitelendirilmektedir.

 Kapitalizm; özel mülkiyet, kâr odaklı olma, serbest rekabet,


sermaye birikimi, ücretli ve gönüllü çalışma, serbest piyasa ve
devletin ekonomi üzerindeki aşırı kontrollünün kaldırılması
esasına dayalı bir ekonomik sistemdir.

 Kapitalist ekonomilerde devletin ekonomi üzerindeki tek rolü


denetleme ve kontroldür.
Görünmez El Teoremi

 Kısaca arz-talep kanunu ifade eder. Görünmez el, herhangi bir


gözlemlenebilir müdahale olmasa bile, serbest piyasaların arz
ve talebinde bir dengeye geleceğini ifade eder.

 Görünmez el, piyasaya "bırakın yapsınlar" anlamına gelen


laissez-faire yaklaşımının bir parçasıdır.
 Bu yaklaşım, piyasanın/pazarın doğal olmayan kalıplara
zorlayan hükümet veya diğer müdahaleler olmadan dengesini
bulacağını savunur. Buna göre görünmez el iki temek fikir
sunar. Birincisi, serbest piyasada gönüllü ticaret, yaygın
faydalar üretir. İkincisi, bu faydalar düzenlenmiş ve planlı bir
ekonominin faydalarından daha fazladır.
Temel Kavramlar
 Finans ve ekonomi aynı şeyi ifade etmez!
 Finans genelde ekonomi içinde incelenen bir kavramdır ve
fonların yönetimi ile ilgilenir. Finansın temel ilgi alanı para ve
değerler iken ekonominin ilgi alanı ürün ve hizmetlerin üretimi,
tüketimi ve dağıtımıdır.
 Finans genelde ekonomi içinde incelenen ekonominin bir alt
kavramıdır.

 Ekonomi makro ekonomi ve mikro ekonomi olarak iki dala ayrılır:

- Makro Ekonomi; tüm ekonomiyi ve bütün toplumun ekonomik


davranışlarını inceler. İstihdam, işsizlik, enflasyon, milli gelir, para
politikaları, ekonomik büyüme, ülke genelindeki fiyat seviyesi ve
gelir dağılımı makro ekonominin konusu içine girer.
Temel Kavramlar
 Makro ekonomi, mühendislik ekonomisi içeriği açısından en az ele
alınan ekonomi dalı olmakla beraber, makro ekonomik değişimlerin
mühendislik ekonomisi hesapları üzerinde önemli etkileri olduğu
unutulmamalıdır!!!!

 Mikro Ekonomi ise üreticiler, tüketiciler ve firmalar gibi bireysel


karar birimlerinin davranışlarını inceler.
 İşletme performansı
 Bireysel gelir
 Bireysel talep
Mikro
ekonominin
 Pazarda bir ürünün fiyatının oluşumu
içeriği
 Küçük birimler arası (satıcı, alıcı, tedarikçi tüketici) arz-talep
 Bireysel ekonomik kararları etkileyen faktörler
Temel Kavramlar
 Ekonomi; mikro ve makro ekonomi dışında farklı şekillerde de
sınıflandırılabilir.

- İşletme Ekonomisi (business economics)


- Mühendislik Ekonomisi
Temel Kavramlar
İşletme Ekonomisi
 İşletme ekonomisi, firmadaki ekonomik olayları işletmecilik
açısından inceler. İşletme ekonomisi; fiyatlama, finansman,
maliyetleme, personel istihdamı, işletme yatırımları, pazarlama
kararları gibi konuları içerir.

Mühendislik Ekonomisi
 Bir yatırımın (1) yapılabilirliğini inceleyen, (2) yatırım analizi için
karar seçeneklerini inceleyen, (3) satın alma ve paranın zaman
değeri konuları inceleyen mikro ekonominin bir bölümüdür.
 Mühendislik ekonomisi mikro ekonomik olaylara odaklanır. Ancak
makro ekonomik olaylardan da etkilenir.
Temel Kavramlar

 Mühendislik ekonomisi, alternatifler için ekonomik


karşılaştırmaları kolaylaştıran matematiksel teknikler topluluğudur.
 Mühendislik ekonomisi, “en ekonomik” yöntemin, projenin veya
alternatifin seçimine yardımcı olan bir araçtır.

 Mühendislik ekonomisi, bir amacın gerçekleştirilmesinde


ekonomik ve matematiksel yaklaşımları kullanarak akılcı ve gerçekçi
kararlar alınmasını sağlar.
 Mühendislik ekonomisi özellikle; faiz hesaplamaları, maliyetlerin
hesaplanması, başa baş noktası hesabı ve nakit akışı yaklaşımı gibi
tekniklerle karar vermeye yardımcı olur.
Temel Kavramlar

 Mühendislik Ekonomisi, bir ekonomik karar alma problemini


çözmeye yönelik olarak ortaya atılan alternatifleri ve bu alternatifleri
gerçekleştirmek için katlanılan maliyetleri karşılaştırmayı hedefler.

Mühendislik Ekonomisinin Amaçları

1. Firma kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasının sağlanması


2. Mühendislik problemlerinin çözümünde planlı/gerçekçi yolları
izlemek
3. Akılcı kararlar üretmek (rastgele kararlar vermemek)
4. Potansiyel olanakları belirlemek
5. Olası çözüm seçeneklerinin değerlendirilmesi
6. Fizibilite etütleri yapmak
Temel Kavramlar

 Mühendislik ekonomisi özellikle ekonomik fizibilite amacı ile


kullanılmaktadır.

 Bölümümüzdeki bazı dersler mühendislik ekonomisinden faydalanır:


✓ Girişimcilik, Tesis Tasarımı, Sistem Analizi, Yatırım Planlaması, Proje
Yönetimi, Bakım Planlaması, Fizibilite Etüdü, İş Etüdü

 Mühendislik ekonomisi; işletme ekonomisi, iktisada giriş, finans


matematiği, mikro ve makro ekonomi gibi birçok bilimden faydalanır.
Temel Kavramlar
Mühendislik Ekonomisinde Temel İlkeler:

➢ Maksimizasyon İlkesi - Etkililik


Eldeki kaynaklarla en yüksek çıktıyı (=gelir/ciro) elde etmeyi ifade eder.
Ancak en yüksek çıktı veya gelir, en ekonomik sonuç anlamına gelmez.

➢ Minimizasyon İlkesi - Etkinlik


En az kaynak (maliyet) kullanımı ile bir hedefe ulaşmayı ifade eder. En az
kaynak kullanımı en ekonomik sonuç anlamına gelmez.

➢ Optimizasyon İlkesi - Verimlilik


Kısıtlı kaynaklar ve mevcut koşullar altında en uygun (optimal) çıktının elde
edilmesidir. Ekonomik olarak en az girdi ile en çok çıktının üretilmesini ifade
eder.
Temel Kavramlar

Mühendislik Ekonomisinde Karar Verme

 Karar verme zorunluluğu mühendislik problemlerinde genelde


birden fazla alternatifin bulunmasından doğar.

 Eğer tek bir alternatif varsa seçim için karar vermek kolaydır. Bu
durumda genelde alternatifin kârlı olduğunu ispatlamak yeterlidir.

 Mühendislik Ekonomisinde genelde iki veya daha fazla alternatif


karşılaştırılarak ekonomik amaca göre en iyi alternatifin seçimi
yapılır.

 Alternatif sayısını artırmak genelde daha ekonomik bir seçenek


bulma ihtimalini artırır. Ancak çözüm yükünü de artırır.
Temel Kavramlar

Bilimsel olarak karar verme sürecinin aşamaları:

1. Problemin tanımlanması (Ör:Tesis alternatifleri arasından seçim yapacağız)


2. Hedefin belirlenmesi (Ör: “En kısa sürede” kazandıran projenin seçimi)
3. Alternatiflerin belirlenmesi (Ör: Belirlenen üç tesis)
4. İlgili verilerin toplanması (Ör: Tesislere ait sabit ve değişken giderler vb.)
5. Alternatiflerin karşılaştırılmasında kullanılan kriterlerin belirlenmesi (Ör:
Başabaş noktası analizi)
6. Karar modelinin oluşturulması (Ör: Projeler için hesapların yapılması)
7. En uygun çözümün belirlenmesi (Ör: 1. proje en kısa sürede kazandırıyor)
Temel Kavramlar

Mühendislik Ekonomisinin Temel Kuralları/Prensipleri

 Mühendislik ekonomisi problemlerinin çözümünde gerçekçi kararlar


üretebilmek için bazı kuralları göz önünde bulundurmak gereklidir:

1. En optimum karar için mümkün olan tüm alternatifler belirlenmeli


2. Alternatiflerin yol açacağı sonuçlar dikkate alınmalı (ön değerlendirme)
3. Tüm sonuçlar sayısal olarak ifade edilebilmeli
4. Amaca uygun bir seçim kriteri belirlenmeli
5. Ekonomik belirsizlik ve risk mutlaka göz önüne alınmalı
6. En uygun (optimum) alternatif seçilmeli
Temel Kavramlar

Mühendislik Ekonomisinin İncelediği Karar Türleri

- Makine, teçhizat, süreç seçimi kararları (TESİS TASARIMI)


En uygun makine-teçhizatın alımı ve süreç seçimi için karar verilir.
- Makine, teçhizat veya tesis yenileme kararları
Eskime veya etkinliklerinin/ekonomiklerinin azalmasından dolayı
makine, teçhizat ve tesisin yenilenmesi kararları ile ilgilenir.
- Genişleme, büyüme, yeni ürün geliştirme kararları
Kapasite artırımı, yeni hatların kurulması ve yeni ürünlerin üretilmesi ile
ilgili kararlarla ilgilenir.
- Maliyet düşürme ve kalite iyileştirme kararları (KALİTE, İŞ ETÜDÜ)
Üretkenliği artırma (insan yerine makine kullanımı gibi) ve ürünlerin
kalitesini artırmaya yönelik kararlar (müşteriye uygun ürün seçimi gibi)
ile ilgilenir.
- Fizibilite etüdünde ekonomik etüt ile ilgili kararlar – Kâra geçiş?
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları

TEMEL KAVRAMLAR

 Risk (Riziko): Zarara yol açabilecek bir olayın ortaya çıkma


olasılığıdır. Risk içinde yarar olması söz konusu değildir. Risk
tehlikenin ortaya çıkma olasılığını gösterir. “Tehlike” ise tehlikeli
olayın zarar potansiyelini gösterir.
 Ekonomide genelde risk ve kazanç arasında pozitif bir ilişki vardır.

 Ekonomik Risk: Ekonomiyi ilgilendiren bir olay hakkındaki eksik


bilgilerden dolayı yanlış karar verme ihtimalidir. Ekonomik risk
sonucunda firmanın ekonomik ve finansal yapısını etkileyecek ve
nakit akımları üzerinde olumsuz bir etki yapacak bir ortaya
çıkabilir. Yüksek ekonomik risk, yatırımın iptal edilmesine veya
ertelenmesine neden olabilir.
Ör: Dalgalanan döviz kurunun yatırıma etkileri
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)***

Ekonomik Belirsizlik

 Ekonomide belirsizlik; bir kısmı geçmişte yaşanan, nispeten


tanımlanabilmiş sorunların tekrarlanma, bir kısmı ise daha önce
yaşanmamış yeni sorunlarla karşılaşılma olasılığını ifade eder.
Hazırlanılabilen kısmı, tekrarlanma olasılığı olan geçmişte
yaşanmış ve tanımlanabilmiş sorunlardır. Geçmişte yaşanmamış
ve tanımlanmamış sorunlara ise hazırlanılması söz konusu
değildir.

 Ekonomideki belirsizlik doğru kararların verilmesini doğrudan


etkiler. Belirsizlik ortamında verilen kararlar bir riske sahiptir. Bu
ortamda iyi kararlar verebilmek, geleceği iyi okumaya veya iyi bir
tahminlemeye dayanır.
 Not: Belirsizlik arttıkça yatırım yapma isteği azalır.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)***

Ekonomik Davranma

 Bir mühendis her ne kadar daha çok teknik işlerle uğraşsa da


ekonomik te davranmak zorundadır. Özellikle işletme sahibi olan
kendisi ise ekonomik olmak bir görev değil zorunluluktur.

 Ekonomik davranmadan kasıt; aynı işi yapacak alternatifler


arasından en ekonomik olanın, en kârlı olanın veya optimum
faydayı sağlayanın seçilmesidir.

 Ülkemiz ekonomisi gibi sıkça krize giren ve dış etkilerden oldukça


çok etkilenen ekonomilerde mühendislerin ekonomik davranabilmesi
için; ekonomi; dış ticaret, para-banka ve kriz yönetimi gibi konularda
bilgi sahibi olması gerekir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)***

 İşletme: İnsan ihtiyaçlarını karşılamak üzere faydalı mal veya


hizmet üreten “ekonomik birim”lerdir. İşletmeler ekonomik kazanç
veya ekonomik fayda amacı ile kurulur.

 Üretim Faktörleri: Üretim gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan


faktörlerdir.
 Bu faktörler İngiliz literatüründe kısaca 4M, Amerikan literatüründe
ise kısaca 5M olarak adlandırılmaktadır.
➢ Malzeme (Material),
➢ İşgücü (Manpower),
➢ Sermaye (Money/Machine), Mühendislik Eko.
➢ Metot (Method)
➢ Yönetim (Management) Sadece Amerika
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)***

 Karar Verme: Mühendislik ekonomisinde ve işletmecilikte karar


verme, mevcut alternatiflerden en olumlusunun (en kârlı olan, en
kısa sürede kendini amorti eden vb.) seçilmesi olarak tanımlanır.

 Ekonomik Eşdeğerlik: Aynı özellikteki bir malın farklı zamanlarda


satın alınabilmesi sağlayan para miktarları arasındaki eşitliktir. Faiz
ve enflasyon zamana göre bir malın fiyatının ve sonuçta ekonomik
eşdeğerliğinin değişmesine neden olur

Ör: Yıllık enflasyonun %7 olduğu bir ortamda bugünkü 100 TL, 1 yıl
sonra 107 TL ye eşit olacaktır. Bu durumda bir kişiden şu anda 100
TL almak ile 1 yıl sonra 107 TL olmak arasında bir fark yoktur, bu iki
değer aslında alım gücü açsından birbirine eşittir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Yatırım Alternatifleri: Uygun bir yatırım alternatifi, verilen bir durum


için şartları sağlayan ve en iyi olma ihtimali olan bir çözümdür.
 En uygun alternatifin seçilmesi için çok sayıda “yatırım alternatifinin”
mühendislik ekonomisi ile incelenmesi gerekir.
 Yatırım alternatifleri, en uygun alternatifin seçilebilmesi için
ekonomik olarak incelenen alternatiflerden oluşan kümedir. Yatırım
alternatiflerinin sayısının artması en ekonomik seçeneğin bulunma
ihtimalini artırır.
 Mühendislik ekonomisinde yatırım alternatiflerinin karşılaştırılması
için temel kriter “para birimi” dir.
 Bir yatırım kararı için çok sayıda uygun alternatif olabilir.
Mühendislik ekonomisi en uygununu bulmaya çalışır.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Amortisman (yıpranma yapı): Bir mal kullanıldıkça veya zaman


geçtikçe değer kaybeder. Amortisman yıpranma ve aşınmaya
dayalı olarak bir malın değerindeki kayıptır.
 Amortismanın önemi; üretim gücünün korunması için sermaye
mallarının belli bir süre sonunda yenilenmesini sağlamasıdır.
Böylece sermaye malının değerinin belli bir yüzdesi ekonomik ömür
boyunca bu malın yenilenmesi için ayrılır.
 Amortisman fiyat belirlemede de kullanılmaktadır.
 Değer: Bir malı veya hizmeti elde etmek için karşılığında ödenen
bedeldir. Bu bedel para ile ölçülür.
 Mal: İhtiyaçları karşılayan fiziki varlıklardır. “Mal” çeşitli şekilde
sınıflandırılabilir:
Ekonomik Mal: Karşılığında bedel ödenen yani fiyatı olan mallardır.
Serbest Mal: Oldukça bol olduğu için fiyatı olmayan maldır.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Tüketim Malı: Bir mal, doğrudan insan ihtiyaçlarını karşılamak için


kullanılırsa tüketim malıdır. Nihai mal olarak ta isimlendirilir. Tüketim
malları dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları olmak üzere 2’ye ayrılır.

Sermaye (Üretim) Malı: Bir mal, üretim amacıyla kullanılırsa veya


kullanıldığında para kazanılıyorsa sermaye malı olur. Ör: makine,
hammadde, yarı mamuller vb.

 Emek: Ekonomik anlamda emek, gelir elde etmek amacı ile kişinin hür
iradesiyle ve başkasına adına sarf etmiş olduğu bütün gayret ve çabalara
denir.
 Sermaye (Kapital): Geçmişte üretilip tüketilmeyen ve üretimde kullanılan
üretim mallarına denir. Günümüzde sermaye “para” ile ölçülür.
 Trampa: Malların mallarla takas edilmesine/değiştirilmesine “trampa”
denir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Arz (=piyasaya sunum): Bir satıcının belirli bir maldan


belirli bir zaman içerisinde satmaya razı olduğu miktardır.
Piyasaya sürülen ürün/mal miktarıdır.

 Talep: Talep tüketicilerin bir malı veya hizmeti alma


istediğidir. Talep arttıkça sayısı değişmeyen mal veya
hizmetin fiyatı artar. Talep ve arzın dengelenmesi ekonomide
önemli bir konudur. Üretim gücü yüksek ülkeler, talebi arz ile
dengeleyerek enflasyon oluşumunu önleyebilirler.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Talep Yasası: Talep edilen bir malın fiyatı arttıkça talebi azalır. Tersi
de doğrudur. Talep edilen bir malın fiyatı düştükçe talebi artar. (talep
artarsa fiyat?)

 Piyasa Dengesi: Arz ile talebin birbirini karşılama durumudur.

NOTLAR:
✓ Piyasa denge halindeyken
fiyatlar değişmez.
✓ Piyasa dengesi bozulursa
fiyat değişimleri meydana
gelir.
Arz-Talebi Bozan İki Durum:
 Veblen mallar (zübbe malı):

 Snop etkisi:
 Bandwagon etkisi:
 Giffen mal (fakir malı):

Ör: Et ürünlerinin fiyatları arttıkça insanlar bu yiyecekten


vazgeçerek daha uygun maliyetli gıdalara yönelir. Buna
bağlı olarak arz-talep dengesi değiştiği için temel gıda
ürünlerinde fiyat artışı gözlemlenir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Enflasyon: Fiyatların sürekli ve hissedilir bir şekilde yükselmesi,


paranın satın alma gücünün düşmesi veya paranın değer
kaybetmesidir. Enflasyon durumunda genelde “arz” müşteri talebini
karşılayamaz. Enflasyonun başka nedenleri de vardır!

 Çok kısa süreli veya bir defalık fiyat yükselişi enflasyon değildir!!

- Yüksek Enflasyon: İki haneli enflasyondur.


- Kronik Enflasyon: 15 yıl ve daha fazla yıl süren enflasyonu ifade
eder. İnsanlar enflasyonla yaşamaya alışmaya başlar.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Hiper enflasyon: Enflasyonun kontrol dışı hızlı bir şekilde


yükselmesine hiper enflasyon denir. Günlük fiyat artışları bile
görülür.
 En şiddetli enflasyon biçimidir. Genelde çok özel durumlarda
(savaş, salgın, ambargo vb.) veya az gelişmiş ülkelerde görülür.
 Venezüella’da 2019 başında enflasyon %280.000 civarındadır.En
yüksek %1.600.000’a kadar çıkmıştır.
 2020-2021 arasında Venezüella’daki ortalama enflasyon %2400-
%3000 arasındadır.

 Çekirdek enflasyon: Fiyatlardaki geçici etkilerin arındırılması ile


elde edilen enflasyondur. Fiyatlardaki değişimi sürekli kılan
unsurlar tespit edilir.
 Yapısal Enflasyon: Yapısal enflasyon (structural inflation) Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkelerde sıkça görülür. Bu enflasyon; geleneksel
üretim yaklaşımlarının kullanılması, eksik rekabet şartları, verimsiz
yatırımlar, üretim gücünün zayıflığı ve sanayinin yeterince gelişmemiş
olması gibi yapısal sorunlardan kaynaklanır. Genelde gelişmekte olan
ülkelerde görülen bir enflasyon türüdür.

 Gizli Enflasyon: Gizli enflasyon (hidden inflation), enflasyonun hafifçe


ve kendini hissettirmeden artmasıdır. Gizli enflasyonda genelde fiyat
artışları bazı ürün gruplarında görülür. Enflasyon, ilgili kurumlar
tarafından baskılanır.
 Devlet enflasyonun indekslere yansımaması için fiyat artışlarını
parasal desteklerle önleyerek veya fiyatları kontrol ederek enflasyonu
zaman içine yaymaya çalışır.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Enflasyonun Mühendislik Ekonomisine Etkileri

➢ Hammadde, ürün ve hizmetlerin fiyatları artar


➢ Paranın satın alma gücü düşer
➢ Faizler yükseltilir (talebi azaltmak için)
➢ Yatırımlar riskli hale geldiği için azalmaya veya ertelenmeye başlar

 Enflasyon Neden Oluşur? (Kitap sy 227)


1. Talep, arzdan fazlaysa enflasyon oluşur. Buna talep enflasyonu denir.
2. Üretimi gerçekleştirmek için kullanılan üretim faktörlerine yapılan
ödemelerin (emek, kira, faiz, kar payı) veya üretimde kullanılan
girdilere yapılan ödemelerin (örneğin enerji giderleri, hammadde
giderleri vb) miktarı artarsa bu artışlar fiyatlara yansır ve enflasyon
oluşur. Buna da arz enflasyonu ya da maliyet enflasyonu denir.
NOTLAR
 Faizlerin yükseltilmesi makro ekonomik bir karardır
 Faiz sadece talebi azaltmak için artırılmaz, başka
makro ekonomik nedenlerle de faiz artırılabilir.

Ör: TL’nin faizi artırılırsa Dolar ve Euro’ya talep azalır,


Dolar ve Euro’da düşüş başlar
Neden?
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Enflasyon ve Faiz İlişkisi:

 Eğer talep enflasyonu mevcutsa yani üretilen mal ve hizmet


miktarından daha fazlası talep ediliyorsa fiyatlar yükselecek ve
enflasyona neden olacaktır. Bunu önlemenin bir yolu (MB tarafından)
faizleri artırarak talebi düşürmek ve insanları tüketim yerine tasarrufa
yönlendirmektir.

 Eğer maliyet enflasyonuyla karşı karşıyaysak yani üretim unsurları


ve girdilerinin fiyatları talep dışı nedenlerle artıyorsa o zaman faiz
arttığında enflasyon da artar. Çünkü faiz de bir maliyet unsudur
(finansman maliyeti) ve buradaki artış enflasyonun daha da
artmasına yol açabilir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Uyarı:

- Enflasyon belirlenirken bir veya birkaç malın değil, bir sepet malın
fiyatı hesaba alınır.
- Kısa süreli fiyat artışı enflasyon değildir.
- Enflasyon ve faiz artışı mühendislik ekonomisi hesaplarında
önemli bir yere sahiptir. Yüksek enflasyona ve yüksek faize sahip
ortamlarda yapılan yatırımlar ekonomik risklere sahiptir.
- Enflasyonun hesabı makro ekonomik bir konudur.
- Bir ortamda aynı anda hem talep hem de arz enflasyonu olabilir.
Bu durumda faiz MB tarafından bir silah olarak kullanılamayabilir.
 Döviz: Bir ülkede, yabancı ülkelerin paralarına döviz
denir.
Ör: Dolar, Euro, Sterlin bizim için dövizdir.

 Döviz Kuru: Yabancı paraların yerel para cinsinden


değerini gösterir.
Örneğin: 1$= 31.36 TL
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Döviz Kuru Sistemleri

1. Sabit Kur Sistemi: Yerel paranın değeri bir referans paraya göre
sabitlenir. Ör: 1$=6 TL diye sabitlenebilir. Eğer yerel paranın
değeri referans paraya göre düşürülürse bu duruma
“devalüasyon” denir. Örneği parayı devalüasyona uğrattık ve artık
1$= 30 TL dedik.
2. Serbest (esnek, dalgalı) Kur Sistemi: Devlet kura ya kısmen
müdahale eder yada hiç müdahale etmez.
(1) Tam: Merkez Bankası kurdaki değişimlere karışmaz.
(2) Müdahaleli: Merkez Bankası kurdaki değişimlere döviz alım
satımı yaparak müdahale eder.
3. Karma Kur Sistemi
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Stagflasyon (Sy 236)


 Enflasyonla beraber “ekonomik durgunluğun” ve “işsizliğin” var
olduğu durumdur.
 Stagflasyon durumunda hem “enflasyon” hem de “işsizlikle”
mücadele edilir.
 Genelde “maliyet enflasyonu” kaynaklıdır. Maliyetleri artan
üreticiler üretimi kısarlar veya tasarrufa giderler. Tüketiciler de
fiyatı artan mallara çok talep göstermezler. Bir noktadan sonra
üreticiler küçülmeye giderler, işten çıkarmalar başlar.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Deflasyon: Deflasyon enflasyon kavramının tam tersidir, yani genel


fiyat seviyesindeki düşüşü tanımlar.
 Paranın alım gücü sürekli artar.
 Aşırı deflasyon istenilen bir durum değildir.
 Deflasyon genelde tüketicilerin ve işletmelerin satın almada veya
talep etmedeki isteksizliklerinden kaynaklanır. Yani tüketici ve
işletmeler satın alma yerine tasarrufa yönelirler.
 Aşırı üretim de deflasyona neden olabilir.

 Resesyon: Ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif ya da yavaş


olmasıdır. Resesyon, ekonomide atıl kapasitenin olması ya da
ekonominin uzun vadeli büyüme oranından daha düşük bir oranda
büyümesi olarak da tanımlanabilmektedir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Cari Açık: Bir ülkenin cari işlemlerden (dış ticaret dengesi,


hizmetler dengesi, yatırım gelirleri dengesi) elde ettiği gelirler bu
işlemlerden elde ettiği giderlerden daha fazla ise bu durum cari
fazla, eğer tam tersi durum olursa bu durum cari açık olarak ifade
edilir.

 Cari açık, ülkenin döviz açığı verdiği anlamına gelir. Cari açığın
giderek artması ülkenin krize girişi için bir uyarıdır. Yüksek cari
açık ortamında, gelişmekte olan ülkelerde cari açığı azaltmak için
ithal mallara ilave vergiler konur ve ihracat için teşvikler verilir.

 2018 IMF verileri ile Türkiye dünyada en fazla cari açık veren ilk
5 ülke arasındadır.
 Dolarizasyon:

 Shrinkflasyon:

 Skimpflasyon:
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Kredi derecelendirme: Derecelendirme bir kuruluşun finansal


yükümlülüklerini zamanında yerine getirip getiremeyeceğini ve
borçlunun anapara ve faizini geri ödeme kapasitesini ölçmeye
yarayan profesyonel bir görüştür. Derecelendirme kuruluşları
yaptıkları istatistiksel analizlerden çıkan sonuçları herkesin anladığı
bir şekilde harflerle ifade edilen sembolleri kullanarak yayınlarlar.

Ör: Standard & Poor's, Moody's, Fitch Ratings

 Reel Sektör ve Finans Sektörü (Sy.32) : Reel sektör, ulusal


ekonomide tarım, sanayi ve hizmetler ana sektörleri ile üretici ve
tüketici konumundaki bireylerin tümünü temsil eden kesimdir. Finans
sektörü ise reel sektör tarafından gerçekleştirilen tasarrufları
toplayıp tekrar reel kesime kredi olarak kullandıran sektördür.
Finans sektörü içerisinde, bankalar, sermaye piyasası ve aracı
kuruluşlar yer almaktadır.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Para (Sy 27): Mal ve hizmetlerin değer ölçüsüdür. Para, satın


alma gücü olan bir varlıktır.

Paranın dört fonksiyonu vardır:


1. Değiş tokuş
2. Saklama, tasarruf etme
3. Borç ödeme
4. Değer ölçüsü olma (kıyaslama vb.)

 Kağıt parayı basan ve yöneten kuruluşlar merkez bankaları dır.


 Banknot kağıt para demektir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Merkez bankaları, ekonomideki para arzını kontrol ederek,


fiyatların genel düzeyi (enflasyon ve deflasyon) yanında, işsizlik ve
milli geliri (toplam üretim ) etkileme gücüne sahiptir.
 Devlet adına para basarak piyasaya süren Merkez Bankası’nın
temel işlevi piyasadaki toplam para arz ve toplam para talebinin
birbirine eşit olmasını sağlamaktır.
 Emtia: Emtia; para dışında ticarete konu olan fiziksel (ölçülüp
tartılan, ağırlığı olan) mallardır. Emtialara örnek: Altın, gümüş,
bakır, petrol, pamuk, şeker, buğday, mısır, hayvansal ürünler ve
her türlü mineral...Bu tip mallarının ticaretinin yapıldığı piyasaya
emtia borsası denir.
 Emtia, makro açıdan ülkelerin maddi kaynaklarının zenginliği
hakkında bilgi sağlar.
Politika Faizi
 Merkez bankası bankalara verdiği faiz oranını kendi belirleyerek
fiyatlar genel seviyesini etkilemeyi amaçlar. Bu nedenle bu faiz
oranına politika faiz oranı denilmektedir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Piyasa: Arz ile talebin karşılaştığı yere veya organizasyona piyasa


veya pazar denir.

➢ Tam rekabet piyasası: Alıcı ve satıcı çoktur. Piyasadaki oyuncular


fiyatları tek başlarına belirleyemezler, fiyatlar piyasada oluşur.
➢ Eksik rekabet piyasası: Bir malın piyasasında fiyat, alıcı ve/veya
satıcılardan biri veya birkaçı tarafından belirlenebiliyor veya
değiştirilebiliyorsa, o piyasa eksik rekabet piyasasıdır.
- Monopol piyasası: Satıcı tek, alıcı çok sayıdadır. Herhangi bir
rekabetten söz edilemez, fiyatı satıcı belirler. Piyasaya yeni firma
girişi oldukça zordur. Tekelleşme olarak da adlandırılır.
- Oligopol piyasa: Birkaç satıcı ve çok sayıda alıcı vardır. Bu satıcılar
piyasayı paylaşmışlardır. Firmalar bağımsız hareket edemezler.
Piyasaya yeni firma girişi zordur.
- Oligopol piyasada firmalar kartel oluşturuyor olabilirler, yani
üretilecek miktar ve satış fiyatı üzerinde ortak karar alıyor olabilirler.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Hisse Senedi: Sermaye şirketlerinin ortaklarına sermaye


paylarını belgelendirmek amacı ile verdikleri kıymetli evraklara
hisse senedi denir. Her sermaye şirketi hisse senedini çıkarma
yetkisine sahip değildir. Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) izin
alan sermaye şirketleri hisse senedi çıkarabilir.

 Hisse senedi çıkarma yetkisi olan kurum ve kuruluşlar şunlardır:


Anonim şirketler, Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler,
Özel kanunla kurulmuş kurumlar (T.C. Merkez Bankası, Kamu
İktisadi Teşekkülleri, sigorta şirketleri)
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Borsa: Hisse senetleri ve emtiaların işlem gördüğü kurumsal


piyasalardır.
Ör: BIST
 Arbitraj: Arbitraj, bir finansal ürünü veya ekonomik değeri olan
malı bir piyasadan ucuza alıp aynı anda daha pahalı olduğu başka
bir piyasada satarak gelir elde etmektir.

 Forex Piyasası: Forex (Foreign Exchange) piyasası, bir ülkenin


para birimiyle başka bir ülkenin para biriminin değiştirildiği
piyasaya denilmektedir. Arbitraj, Forex piyasalarında sık yapılan
işlemlerdendir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

Keynes ve Keynesçilik

 John Maynard Keynes İngiliz iktisatçıdır.


 “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” isimli eserinde, talep
yanlı politikalarla kapitalist işleyişin devamı için çıkış yolları
önermiştir.
 Devletin toplam talebi arttırıcı yönde para ve maliye politikası
uygulaması gerektiğini ifade eden Keynes, bu şekilde kapitalist
sistemin aksayan yanlarının onarılabileceğini öngörmüştür.
 Keynes, piyasaların dokunulmazlığı ilkesinin kriz dönemlerinde
işlemeyeceğini savunur.
 II. Dünya Savaşı sonrasında, Keynes'in ekonomi felsefesi,
kapitalist devlet hükümetleri için çok daha önemli bir hal aldı.
Kapitalist ülkeler, ekonomilerini güçlendirmek için piyasaya
müdahaleci/düzenleyici politikaları benimsediler.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 1970'lerle birlikte, para politikası teorisyenleri, piyasanın düzelmesi


için paranın kontrol edilmesinin kilit kavram olduğu fikrini terk
etmeye başladılar.

 Keynesyen ekonomi, ilke olarak özel sektörün dengesiz olduğunu


kabul eder. Bu dengesizliği ortadan kaldırmak amacıyla ekonomiye
devlet müdahalesinin gerekli olduğunu öngörür.

 Keynes’in en büyük mirası, kapitalist ülkelerde ekonomi yönetiminin


hükümetin zorunlu ve doğal bir faaliyet alanı olduğu anlayışını
yerleştirmesidir.
Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 Fizibilite (Feasibility): Bir proje veya yatırımın çeşitli kriterlere


uygunluğunun incelenmesidir. Bir fizibilite çalışması sonucunda
olumsuz bir sonuç ile karşılaşılırsa bu durum projenin amaçlara
uygun olmadığını veya eldeki imkânlarla bu projenin
yürütülemeyeceğini ifade eder.

 Fizibilite analizlerinde genellikle; teknik, mali ve ekonomik etüt


yapılır.

Ekonomik Etüt = Mühendislik Ekonomisi


Temel İşletme ve Ekonomi Kavramları (Devam)

 İhracat (Export): Mal veya hizmetlerin yurtdışına satışına ihracat


denir. İhracat sonucunda yurda kısıtlı kaynak olan döviz girer
(eğer yerel para ile ticaret yapılmıyorsa). Böylece yurtiçinde döviz
bollaşır.

 İthalat (Import): İthalat ihracatın tam tersidir. Yani bir ülkenin,


başka bir ülkeden her türlü mal ve hizmet almasına ithalat denir.
İthalat ülkeden para veya döviz çıkışına neden olur. Eğer bir
ülkenin ithalatı ihracatından yüksek ise ülkede döviz açığı oluşur.
Mühendislik Ekonomisi
(Engineering Economics)

Hafta 2
Genel Kavramlar ve Başabaş Analizi

Doç.Dr. İhsan EROZAN


Temel Kavramlar
 Birim Maliyet (unit cost): Bir birim ürün veya bir birim hizmet
başına düşen maliyettir.

- Ölçek ekonomisi:
Temel Kavramlar

Ör: Sabit maliyetlerimiz 100 TL olsun, birim değişken maliyet ise 2 TL


olsun, ortalama birim maliyetini değişimini izleyelim…

1 adet ürün üretildiğinde ortalama maliyet : (100+2x1)/1 = 102 TL


5 adet ürün üretildiğinde ortalama maliyet : (100+2x5)/5 = 22 TL
10 adet ürün üretildiğinde ortalama maliyet : (100+2x10)/10 = 12 TL
20 adet ürün üretildiğinde ortalama maliyet : (100+2x20)/20 = 7 TL
30 adet ürün üretildiğinde ortalama maliyet : (100+2x30)/30 = 5,3 TL
10,000 adet ürün üretildiğinde ort. maliyet : (100+2x10,000)/10,000= 2,01 TL

.
Temel Kavramlar

 Partitipi üretim ve kitlesel üretimde (seri üretim) ölçek


ekonomisinden yararlanılır.

Ör: Çin’in ucuz ürün üretebilmesinin nedeni ölçek ekonomisidir.

 Parti tipi üretimde parti büyüklüğü (lot) arttıkça, birim maliyetler


azalır. Ancak bu durumda stok maliyetleri artar.

 Parti büyüklüğü azaldıkça stok maliyeti azalsa da birim maliyet


avantajı görülmez.
Temel Kavramlar

 Hasılat (=Ciro, Toplam gelir): Hasılat bir ürün veya hizmet


satışından elde edilen “toplam gelir”dir.
 Hasılat, bir maliyet olmamakla birlikte içinde maliyet vardır.

 Hasılat= Maliyet + Kâr = Fiyat x Adet = Toplam Gelir


Temel Kavramlar
Ör: Maliyeti olan 5 TL olan X ürününden 8 TL’ye 6 tane ve Maliyeti 2
TL olan Y ürününden 5 TL’ye 4 tane satılırsa bu iki satıştan elde
edilen toplam hasılat ve toplam kâr ne olur?
Cevap:
X ürünü için 8x6=48 TL toplam hasılat ve
5x6=30 TL toplam maliyet

Y ürünü için 5x4= 20 TL toplam hasılat ve


2x4= 8 TL toplam maliyet
İki üründen elde edilen toplam hasılat= 48+20=68 TL
İki ürünün toplam maliyeti= 30+8=38 TL
Hasılat= Maliyet + Kâr → 68=38 + Kâr formülünden kâr 30 TL bulunur.
Temel Kavramlar

 Sabit (Dolaylı) Maliyetler: Bir firmada üretime/üretim adedine bağlı


olmayan, üretim olsa da olmasa da değişmeyen maliyetlerdir.
Ör: Amortismanlar, emlak vergileri, kiralar ve bazı genel giderler

 Tüm sabit maliyelerin toplamı; toplam sabit maliyeti (TSM) verir.

 Sabit maliyetler üretilen ürünlere pay edilir. Ürün başına düşen


ortalama sabit maliyete; birim veya ortalama sabit maliyet (OSM) denir.
Temel Kavramlar

 Sabit maliyetin ve ortalama sabit maliyetin ürün sayısına göre davranışı

 Sonuç: Bir ürün tipi için üretilen miktar arttıkça o ürünün maliyeti azalır.
Temel Kavramlar

 Değişken (Doğrudan, direkt) Maliyetler:

Ör: Doğrudan işçilik maliyetleri, doğrudan hammadde maliyeti,


ambalaj maliyeti, malzeme maliyeti vb.

 Tüm değişken maliyelerin toplamı; toplam değişken maliyeti (TDM)


verir.
 ÖNEMLİ: Üretim yoksa değişken maliyet yoktur, ama sabit maliyet
vardır.
Temel Kavramlar

 Birim değişken maliyetin üretim adedine göre davranışı


Temel Kavramlar

 Önemli (Sy 37): Bir üretim sisteminde toplam maliyetin


üretim adedine göre değişmesinin temel nedeni değişken
maliyetlerdir.
Temel Kavramlar
 Yarı değişken maliyetler:

Ör: Telefon faturaları, reklam maliyetleri

 Yarı sabit maliyetler:


Temel Kavramlar
 Fırsat Maliyeti: Aldığınız karar nedeniyle vazgeçmek
zorunda kaldığınız en iyi ikinci alternatifin değeridir.

 Adam Smith tarafından ortaya atılmıştır.

 Dolaylı (Endirekt) Hammadde/İşçilik Maliyetleri:


Doğrudan belirlenmesi zor veya imkansız olan
maliyetlerdir.
 Bu maliyetlerin ana işle doğrudan bir ilgisi yoktur. Bu
nedenle üretime bağlı olarak oluşmazlar.
 Bu maliyetler bazen genel giderler olarak ta
isimlendirilir.
Temel Kavramlar
 Toplam Maliyet: Toplam Sabit Maliyetler ile Toplam Değişken
Maliyetlerin toplamı Toplam Maliyetleri (TM) verir. Üretim arttıkça
toplam değişken maliyetler arttığı için Toplam Maliyet artar.

Toplam Maliyet = Toplam Sabit Maliyet + Toplam Değişken Maliyet


Temel Kavramlar
Dolaysız (direkt) Hammadde/İşçilik Maliyetleri:
 Üretimin gerçekleşmesi için gerekli olan hammadde ve işçilik
maliyetleridir

Ölü/Batık Maliyetler:

 Bu maliyetler geri kazanılamayan veya başka bir faaliyet alanında


kullanılamayan maliyetlerdir.
Temel Kavramlar
 Elden Çıkarma Maliyeti: Bir parçanın faydalı ömrü (ekonomik)
dolduğunda o parçayı elden çıkarmak için katlanan maliyete elden
çıkarma maliyeti denir.

 Marjinal maliyet: Üretim miktarındaki bir birim artışın toplam maliyette


meydana getirdiği artışı gösterir.
Temel Kavramlar

 Toplam maliyet fonksiyonu (TM) değişken ve sabit maliyetten oluşur.


 Bu fonksiyonda miktara bağlı olmayan kısım sabit maliyeti oluşturur.

Ör: TM=3Q² +4Q+120


Ortalama Maliyet
Sabit
maliyet 3Q 2 + 4Q + 120
Değişken
maliyet Q
Ortalama Sabit Ortalama
Maliyet Değişken Maliyet
Marjinal maliyet= 6Q+4
120 3Q 2 + 4Q
Q Q
Başabaş Noktası (Break Even Point) Analizi

 Bir firma veya yatırımcı için kâra geçiş noktasındaki üretim veya
satış miktarını bulmak çok önemlidir. Özellikle melek yatırımcılar
bu noktayı bilmek isterler.
 Başabaş noktası analizi, kâra geçiş analizi, kritik nokta analizi
veya kısaca başabaş analizi; kâr edilecek noktanın bulunması
esasına dayanır.

 Kolaylık sağlaması açısından maliyet ve gelir fonksiyonlarının


doğrusal olarak değiştiği kabul edilir.
 Başabaş Noktasının (BBN) bulunmasında matematiksel formüller
kullanılır ayrıca BBN grafik olarak ta gösterilebilir.

 Grafik halinde gösterilmesi daha faydalı ve basittir. Bu yolla


problem daha kolay anlaşılabilir. Genelde matematiksel olarak
hesaplama yapıldıktan sonra grafik gösterim yapılır.

 Ayrıca başabaş noktası, başabaş tablosu ile de gösterilir.

 Başabaş noktası analizinde bütün işletme masrafları (yani


maliyetler), sabit veya değişken maliyetler olarak ikiye ayrılır.
Sabit maliyetler (dolaylı maliyetler); bir işletme üretim yapsın
veya yapmasın mecburen katlanacağı ve yapacağı masraflardır:

➢ Kira
➢ Amortisman gideri,
➢ Sabit vergiler (emlak, çevre, vb),
➢ Sigorta giderleri,
➢ Direk üretimi etkilemeyen elektrik, su gibi giderler,
➢ Üretime bağlı olmayan hizmet araçlarının giderleri,
➢ Üretime bağlı olmayan diğer giderler,
➢ Genel yönetim giderleri,
➢ Yönetimdeki teknik ve idari personel giderleri,
➢ Üretime bağlı olmayan bakım/onarım maliyetleri
➢ Sabit yatırım finansman ödemeleri.
Değişken maliyetler (dolaysız-direkt maliyetler):
Bu maliyetler üretim ile ilgili olup, eğer bu maliyetlere katlanılmazsa
üretim gerçekleşmez.

➢ Direkt işçilik,
➢ Direkt malzeme giderleri (hammadde),
➢ Üretim miktarına bağlı değişen her türlü işçilik giderleri,
➢ Üretim miktarına bağlı değişen enerji giderleri,
➢ Tamir ve bakım (üretime bağlı olanlar),
➢ Depolama / nakliye giderleri
➢ Diğer üretime bağlı olarak artan değişken giderler.
Başabaş Noktası Analizinin Kullanım Yerleri

➢ Kâr hedeflerine ulaşmada gerekli üretim adedinin belirlenmesinde


➢ Çeşitli üretim düzeylerinde birim maliyetlerin ve en düşük satış
fiyatının belirlenmesinde
➢ En kısa sürede kâr üreten mamul türlerinin seçilmesi
➢ Yeni yatırımlar için asgari üretim kapasitesinin saptanmasında- Kâr
için günlük üretim adedi ne olmalıdır.
➢ İzlenecek yatırım ve fiyat politikalarının belirlenmesinde
➢ Faaliyetlerin ve yöneticilerin kontrolü, hedeflere ulaşılıp
ulaşılmadığının kontrolünde
➢ Girişimlerin/projelerin/sistemlerin fizibilitesinde kullanılır.
 Kolaylık sağladığı için çoğunlukla “doğrusal başabaş analizi” kullanılır.

Doğrusal başabaş analizinin varsayımları:

- Maliyet ve gelir fonksiyonlarının doğrusal olarak değiştiği kabul edilir


- Ürünün birim satış fiyatının süreç içinde değişmediği kabul edilir ***
- İşletmelerin maliyetleri, sabit ve değişken maliyetler olarak iki gruptur
- Değişken maliyetlerin üretim ile doğru orantılı olarak değiştiği kabul
edilir
- Üretim faktörlerinin verimliliği aynı kaldığı var sayılır. Aksi halde fiyat
değişimi olabilir.
- İşletmelerin izlediği politikalarda (fiyat vb.) değişiklik yoktur.
- Tam rekabet şartlarının var olduğu sayılır
Bazı tanımlamalar:
P: Ürünün birim satış fiyatı (TL/Br)
Q: Üretim miktarı (Adet)
V veya D: Birim değişken maliyet (TL/Br)
TDM: Toplam değişken maliyet (TL)
TG: Toplam gelir (yani hasılat) (TL)
TM: Toplam gider veya maliyet (TL)
TSM veya S: Toplam sabit maliyet (TL)

 Kâr elde edebilmek için aşağıdaki eşitlik pozitif olmalıdır:


Kâr= TG – TM (Hasılat (TG)= Maliyet (TM) + Kâr)
 Kâra geçiş noktasında yani başabaş noktasında Kâr=0 olduğundan
TG=TM olur.
 Başabaş noktasında toplam gelir toplam gidere eşittir.
TG=TM

 Toplam gelir (TG) üretilen ürün sayısı ile birim satış fiyatının çarpımına
eşittir.
TG= P.Q

 Toplam maliyet (TM), toplam sabit maliyet (TSM) ile toplam değişken
maliyetin (TDM) toplamına eşittir.
TM= TSM+TDM

Toplam değişken maliyet üretilen ürün sayısına bağlıdır. O zaman bu


maliyet; TDM= Q.V olarak ta gösterilebilir. Bu durumda toplam maliyet;
TM= TSM+Q.V
 Sonuçta, TG=P.Q ve TM= TSM+Q.V’dir.
Başabaş noktasında TG=TM olduğu için

P.Q=TSM+Q.V (Başabaş noktasındaki Q’yu bulmak istiyoruz)


P.Q-Q.V=TSM
Q(P-V)=TSM
✓ Eğer P=V ise?
TSM
Q bbn = ✓ P<V ise?
P −V ✓ P>V olduğunda P ile V arasındaki fark?
Not:
 Kâr= TG – TM, Eğer TG>TM ise
 Kâr = P.Q- (TSM+Q.V)
 Başabaş noktasının grafiksel gösterimi
Ör: Birim satış fiyatının 650 TL olduğu bir ürün için aşağıdaki
kriterleri dikkate alarak miktar olarak BBN’nı bulunuz.

Sabit Yönetim Giderleri: 30.000 TL/Yıl


Sabit Pazarlama Giderleri: 16.000 TL/Yıl
Genel Giderler: 25.000 TL/Yıl
Direk Hammadde: 250TL/Br
Direk İşçilik: 112 TL/Br
Enerji: 43 TL/Br
Değişken Genel Giderler: 25 TL/Br
Malzeme Giderleri: 15 TL/Br
Değişken Pazarlama Giderleri: 25 TL/Br
 Çözüm:

TSM= (30,000+16,000+25,000)= 71,000 TL/Yıl


V= (250+112+43+25+15+25) = 470 TL/Br
P= 650 TL/Br
Q = 71,000 /(650-470)≈ 395 Br/Yıl (394.44….)

 Eğer 590 birim ürün üretilirse kâr ne olurdu?


1.Yol Kâr=P.Q- (TSM+Q.V) Kâr= TG – TM
=650x590-(71,000+590x470)=35,200 TL
2. Yol Kâr= (590-395)=195 Br (kâr elde edilecek birim sayısı), 1 birimden
elde edilecek kâr (650-470) = 180 TL
= 195x180= 35,100 TL (küsurattan dolayı düşük çıktı)
 Aynı soru için eğer 80,000 TL kâr sağlamak istenirse üretim miktarı
ne olmalıdır?
Kâr = P.Q- (TSM+Q.V) Kâr= TG – TM
80,000= Q(P-V)-TSM ve TSM=71,000 bulunmuştu
80,000+71,000 = Q(650-470)
Q≈839 adet bulunur.

 Aynı soru için başabaş noktasındaki kapasite kullanım oranı (KKO)


nedir?
Kapasite kullanım oranı nedir?
İşletmenin üretim kapasitesini hangi oranda kullandığını gösterir. BNN
için ise işletmenin üretim kapasitesi hangi oranda kullanılırsa kâra
geçebileceğini gösterir. Normalde beklenen %75-80 düzeyine kâra
geçilmesidir.
Kapasite Çeşitleri:
➢ Kuramsal (teorik, maksimum) Kapasite:
➢ Normal (Pratik) Kapasite:
➢ Fiili Kapasite:
➢ Zorlanmış (Aşırı) Kapasite:
➢ Optimum Kapasite:
➢ Atıl Kapasite (boş, aylak):
➢Kapasite kullanım oranı: Fiili kapasitenin normal kapasiteye oranıdır.
 Kapasite kullanım oranı normal kapasitenin ne kadarı ile
ulaşıldığını gösterir.
Ör: Bir işletmenin tam kapasitedeki üretimi 100,000 Br dır. BBN’daki
üretim adedi ise 40,000 Br olsun. KKO nedir?

 KKO= Qbbn/Qtamkapasite =40,000/100,000= %40

Ör: Bir işletmenin belli bir dönemde, normal aksamalar göz önüne
alınarak üretebileceği maksimum ürün miktarı 20,000 Br ve
gerçekleşen üretim 15,000 Br ise KKO= (15,000/20,000)x100 KKO=
%75’tir.

 Not: Üretim sistemlerinin ve işletmelerin %100 kapasitede çalışması


çoğu zaman imkansızdır. Ülkemizde ortalama kapasite kullanımı %72-
76’dır.
Başabaş Noktasındaki Hasılatın Bulunması

- Hasılat = Toplam Gelir = Fiyat x Adet = P x Q

- Hasılat= Maliyet + Kâr


BNN için “Kâr = 0” dır. Bu durumda Hasılat = Maliyet tir.
Başabaş noktasındaki Hasılat= TSM+TDM
= TSM + V.Qbbn
= TSM + V. (TSM/P-V) = TSM / (1-V/P)
TSM
Hasılat BBN =
V
1−
P
Ör: İlk örnek için BBN noktasındaki satış hasılatı nedir?
Hasılat BBN = TSM/(1-V/P)
= 71,000 / (1-470/650) ≈ 256,317 TL

 BBN’nın mümkün oldukça düşük olması istenir. BBN noktası


formülü incelendiğinde P (Fiyat) artırıldığında BNN noktasının
düşeceği görülür. Ancak tam rekabet piyasasında ürün fiyatını
artırmak çok zor bir karardır.

BBN adet=
Karşılaştırmalarda Başabaş Analizinin Kullanılması
 Başa baş noktası analizlerinde toplam maliyet ve toplam gelir
fonksiyonlarının doğrusal olduğu varsayılmıştır. Bazı durumlarda
bu maliyetlerden biri veya her ikisi de doğrusal olmayabilir. Bu
durumda birden fazla BBN ortaya çıkabilir.

1 2
 Klasik başabaş analizi tek bir ürünün üretildiğini dikkate alarak
hesap yapar. Ancak genelde işletmelerde aynı anda birden fazla
çeşitte ürün üretilir.
 Birden fazla çeşitte ürün üretilmesi durumunda BBN'nın
hesaplanması farklı bir yaklaşımı gerektirir. Neden?

 Birden çok çeşitte ürün üretilmesi durumunda BBN hesabındaki


temel problem, sabit maliyetlerin bu ürün tiplerinin hepsinin üretimi
için ortak kullanılmasıdır. Halbuki her ürün tipi için ayrı ayrı BNN
hesaplamak için her ürün tipine ait toplam sabit maliyeti (TSM)
hesaplamak gerekir. Tek ürün için BBN hesaplanırken böyle bir
sorun yoktu.

 Bir işletmede birden çok çeşitte ürün üretilmesi durumunda,


BBN'nın hesabının yapılabilmesi için literatürde çeşitli yaklaşımlar
önerilmiştir. En popüleri, TSM’yi satış gelirine göre paylaştırmadır.
Satış Gelirine Göre Paylaştırma Metodu
 Birden fazla çeşitte ürün üretilmesi durumunda temel problem sabit
maliyetlerin bu ürün tiplerinin hepsinin üretimi için kullanılmasıdır.
 Her ürün tipi için ayrı ayrı BNN hesaplamak için her ürün tipine ait
toplam sabit maliyeti (TSM) hesaplamak lazım. Bu metot, bir işletmeye
ait TSM’yi ürünlerin satış gelirlerine göre bölüştürerek BNN hesaplar.
Metodun çalışma adımları aşağıdaki gibidir:
Örnek: İşletmede 3 çeşit ürün üretilsin. Bu üç ürün için toplam 100,000
TL'lik sabit maliyet harcanmış olsun. Başabaş noktasını hesaplamak
için aşağıdaki ilave bilgiler verilsin:
V P Q
(a) Her ürünün “toplam satış geliri” içindeki payını bul.

 Burada her ürün için sabit maliyeti hesaplayabilmek için bir oran
hesaplıyoruz.
(b) Satış gelirindeki paya göre sabit maliyeti ürünlere bölüştür.

 Artık 100,000 TL’lik sabit maliyetimizin hangi oranlarla ürünlere


paylaştırılacağını biliyoruz. 100,000 TL hesaplanan oranlarla üç
ürüne paylaştırılır.
(c) Artık her ürüne ait sabit maliyeti biliyoruz. BBN için diğer
bilgilere de sahip olduğumuz için aşağıdaki gibi BBN
hesaplamaları yapılabilir.
Mühendislik Ekonomisi
(Engineering Economics)

Hafta 3
Ekonomik Etkinlik Ölçütleri ve Paranın Zaman Değeri

Doç.Dr. İhsan EROZAN

1
Bazı Ekonomik Etkinlik Ölçütleri

 Ekonomik Kârlılık
 Etkililik
 Etkinlik
 Ekonomik Verimlilik

2
Ekonomik Kârlılık (Rantabilite)

 Kârlılık; kâr elde etmek için belli bir dönemde harcanan sermayenin bu
dönemde elde edilen kâra oranıdır.

Kârlılık
Net Kâr
=
Üretim Maliyeti
Kârlılık
Net Kâr
=
Toplam Sermaye

Ör: A ve B olarak iki işletme var. A’nın 2020 yılı kârı 45 TL, harcadığı sermaye
ise 100 TL dir. B’nin 2020 yılı kârı 40 TL, harcadığı sermaye ise 100 TL’dir.
Buna göre
A işletmesinin kârlılığı 45/100=0.45 = %45
B işletmesinin kârlılığı 40/100=0.40 = %40

3
Net Kâr
Kârlılık =
Toplam Sermaye

Gelir − Üretim Maliyeti Gelir


 Kârlılık = = −1
Üretim Maliyeti Üretim Maliyeti

4
 Örnek: X firmasının iki yılı için kârlılığı hesaplanacaktır. Firma ilk yılda
1,000,000 TL gelir elde etmiş ve bu gelir için 750,000 TL para
harcamıştır. 2. yılda ise 1,500,000 TL gelir elde etmiş ve bu gelir için
1,250,000 TL para harcamıştır.

Birinci yıl:
(1.000.000 TL – 750.000 TL) / 750.000 TL ≈ 33%
İkinci yıl:
(1.500.000 TL – 1.250.000 TL) / 1.250.000 TL = 20%

5
 İki alternatif proje sunulmuş olsun. Projelere ait 2 yıl için
aşağıdaki değerler verilsin.

1. proje: Tavuk dönerci açmak (Kâr= 100 bin TL, maliyet=50 bin TL)
Kârlılık=100 bin / 50 bin= %200
2. proje: Mobilya fabrikası açmak
(Kâr= 5,000,000 TL, maliyet=20,000,000 TL)
Kârlılık=%25

6
Etkililik (effectiveness)

 Etkililik; örgütlerin gerçekleştirdikleri faaliyetlerin sonucunda


amaçlara ulaşma derecesini belirleyen bir performans ölçütüdür.
Gerçekleşen Üretim Adedi
a) Üretimin Etkililiği =
Planlanan (beklenen) Üretim Adedi
Gerçekleşen Kâr
b) Ekonomik Etkililik =
Beklenen Kâr

Örneğin, gerçekleşen (fiili) çıktı miktarı 95 birim, hedeflenen çıktı


miktarının 100 birim olması durumunda; Etkililik, 95 birim/100 birim=
%95 olacaktır.

7
Etkinlik (efficiency)

 Etkinlik oranının “1” değerinin altında olması, girdilerin yeterince iyi


kullanılmadığını gösterir.

Standart Performans
Etkinlik =
Gerçekleşen Performans

 Örneğin; bir işin standart süresi 2 saat ise, fakat uygulamada bu iş


3 saatte gerçekleşiyorsa: Etkinlik= 2 / 3 = 0.66’dır.

8
Ekonomik Verimlilik

 Verimlilik, kaynakları en iyi biçimde değerlendirerek istediğimiz


çıktıya ulaşmak demektir.
 Verimlilikten birim girdi başına üretim (çıktı) miktarını artırma
çabası akla gelmelidir.
Satış Hasılatı (Çıktı)
Ekonomik Verimlilik =
Maliyetler (Girdi)

9
 Verimlilik artışı kârlılığı artırır. Nasıl?
Net Kâr Satış Hasılatı (Çıktı)
Kârlılık = Verimlilik = Maliyetler (Girdi)
Üretim Maliyeti

Etkinlik ve Etkilik Farkı


 Etkinlik mevcut kaynakların kullanımı ile ilgili bir kavram
olmasına karşın etkililik amaçlarla ve çıktılarla ilgili bir kavramdır.
 Bir firma etkin olmakla birlikte etkili çalışmayabilir.
 Etkililik sonuçlar ve amaçlarla ilgili olmakla beraber daha çok şu
soruların cevabı gibi gözükmektedir:

- Gerçekten ihtiyaç duyulan yararlı mal ve hizmetler üretildi mi?


- Çıktı üretiminde ne sağlanmak isteniyorken ne sağlandı?
- Sonuç olarak dönem başındaki planlarımızın % kaçı gerçek
oldu?

10
 Etkinlik, işleri doğru olarak yapmaktır. Etkililik ise doğru işleri
yapmaktır.

11
Paranın Zaman Değeri (Faiz)

 Zaman olgusu ekonomik karar sürecinde önemli bir rol oynar.


 Faiz, paranın zaman değerinin dikkate alınmasından dolayı
ortaya çıkar.
 Bir ekonomik ortamda (pozitif) enflasyon varsa paranın değeri
(satın alma gücü) zamanla azalır.
 .
 Enflasyonun olduğu ortamlarda 100 TL’ye sahipseniz ve bugün
100 ekmek alabiliyorsanız, 5 yıl sonra 100 TL’ye 60 ekmek
alabilirsiniz. İşte bu kaybın telafisi için enflasyon oranına bağlı
bir oran daha olmalıdır. FAİZ

12
 Paranın zaman değerine, paranın fiyatına veya paranın zaman
değerinin parasal karşılığına faiz denir.
 Ayrıca faiz; sermayenin ödünç verilmesi veya kullanılmasının
karşılığı olarak ta tanımlanır.
 Faiz bir yüzde oranı ile ifade edilir (Ör: %9).

 Ana para, faiz oranı ve zaman (vade) arttıkça ödenecek veya


kazanılacak faiz miktarı da artar.

13
NOT
 Enflasyon ve faiz oranı sıfır olabilir.

 Enflasyon ve faiz oranı negatif te olabilir. Negatif enflasyon (<0),


ekonomide deflasyonun olduğunu gösterir.

14
 Bir ekonomik faaliyette uygulanacak faiz oranın tespiti için dikkate
alınması gereken kriterler:
➢ Enflasyonun neden olacağı kayıplar (maliyet)
➢ Yatırımdaki risk olasılıkları (risk) Görünmez el
➢ Planlanan gelir (gelir)
➢ Piyasada geçerli olan faiz oranları (rekabet ve pazar)
➢ Siyasi hedefler (makro ekonomik hedefler)

15
Faiz (Interest) ile İlgili Temel Kavramlar

 Faiz hesaplama: Anapara (P-Principal): Faiz Oranı (%i): Paranın


maliyetini gösterir. Yüzde ile gösterilir.
 Süre (n): Faiz hesaplarında işlemin süresini/dönemini gösterir. “Vade”
olarak ta bilinir.
 Paranın Gelecek Değeri (F veya FV):
 Yığılmalı Toplam Faiz (In): Anaparanın n yılı sonundaki yığılmalı faiz
tutarı (F=P+In)

16
 Faiz; basit (adi) ve bileşik faiz olarak ikiye ayrılır. Bileşik faiz de kendi
içinde nominal, etkin (efektif) ve reel faiz olarak üçe ayrılır. Mühendislik
ekonomisi hesaplarında daha çok bileşik faiz hesapları kullanılır.

Diğer Faiz Türleri;


1. Mevduat Faizi: Bankalarda mevduat hesabı açtırıp da bu hesaba para
yatırırsanız alacağınız faizin adı mevduat faizidir. Mevduat faiz
gelirinden belli bir oranda gelir vergisi stopajı alınır.

2018 yılı itibariyle TL vadeli mevduatlardan alınan vergi oranları:

 6 aya kadar olan vadeli mevduatlarda %15


 1 yıla kadar olan vadeli mevduatlarda %12
 1 yıldan uzun süreli vadeli mevduatlarda %10

17
Örnek:
 6 aya kadar vadeler için bir bankanın faiz oranı yıllık %7.5 olsun. Bu
faiz nominal faizdir. Nominal faiz oranı; görünürdeki faiz demektir.
Ülkemizde 6 aya kadar vadeli mevduat hesabından elde edilen faizden
%15 gelir vergisi stopajı alınıyor. Bu durumda ele geçen üzerinden
hesaplarsak gerçek faiz oranı yaklaşık olarak %6.4’e gelir.

 Ele geçen gerçek faiz oranı; nominal faizden stopaj yoluyla kesilen gelir
vergisi düşülerek hesaplanan faizdir.
%7.5 - %7.5(0.15)= %6.375≈ %6.4

18
2. Kredi Faizi: Kredi faizi; bankaların verdikleri kredilere
uyguladıkları faizlere verilen addır.

3. Diğer faizler: Hazine faizi, politika faizi, gecelik faiz. Bu faizler


devletin özel işlemlerde uyguladığı ve daha çok bankalara
uyguladıkları faizlerdir. Daha çok iktisat bilimi bu faiz türleri ile
ilgilenmektedir.

19
Mühendislik Ekonomisinde Faiz Türleri

 Mühendislik ekonomisinde ve ekonomi biliminde çeşitli faiz türleri


vardır. Mühendislik ekonomisi bileşik faizi kullanır.

1. Nominal Faiz Oranı (nominal interest rate)

 Bankalar tarafından yıllık olarak ifade edilen faiz oranlarına nominal faiz
oranı veya yıllık nominal faiz oranı denir.

Yıllık nominal Faiz Oranı


Aylık Nominal Faiz=
12

20
 Bir yıl vadeli olarak bankaya yatırılan bir para için elde edilecek
gelir (vergi, komisyon vb. olmadığı varsayımına göre) nominal
faiz oranına eşittir. Eğer bir kesinti varsa “net nominal faiz”
dikkate alınır.

Net Nominal Faiz = Nominal Faiz – (Nominal Faiz x GV stopaj


oranı)

Ör: 10,000 TL’miz var ve %8 yıllık nominal faiz ile bankadan


aslında almayı beklediğimiz yıllık faiz: 10.000*0.08=800 TL’dir.
Ancak gerçek hayatta bu olmaz. 1 yıla kadar olan vadeden
devlet kârın %12’sini gelir vergisi olarak alır. Yani aslında 800 -
(800 x 0.12) = 704 TL alırız.
Net nominal faiz aslında, 8-(8x0.12)= %7.04 = 0.0704 tür.
21
2. Etkin (Efektif, Etken) Faiz Oranı

 Etkin faiz oranı (Effective Annual Return), parasını bir yıldan daha
kısa vadelerle (1 ay, 2 ay, 6 ay gibi) bankaya yatıran birinin bir tam yıl
için elde ettiği faizin oranını gösterir.

 Nominal faizde faiz yılda “1” kere hesaplanırken efektif faizde yıl
içinde birden fazla defa faiz hesabı yapılır.

22
 Ör: 3’er aylık vadelerle ve yıllık %16 nominal faizle bankaya yatırılan
5000 TL’nin 1 yıl sonundaki değerini ve etkin faiz oranını hesaplayınız.

 Nominal faizle 1 yıl sonra ele geçecek para: 5000+5000*0.16=5800 TL


 Efektif faizle 1 yıl sonra ele geçecek para: 3’er aylık vade yılda 4 defa
bileşik faiz hesaplanacak demektir. Bu 4 hesaplamada %16/4=%4 faiz
oranı kullanılacaktır. Yani %4 faiz ile 4 adet bileşik faiz hesaplanacak.

- 5000+5000*0.04=5200 (ilk 3 ay)


- 5200+5200*0.04=5408 (ikinci 3 ay)
- 5408+5408*0.04=5624.32 (üçüncü 3 ay)
- 5624.32+5624.2*0.04=5849.29 TL,
- Efektif faiz oranı: (5849,29-5000)/5000=%16.98

23
 Not: Etkin, etken veya efektif faiz oranı, yılda birçok kere katlanan
nominal faiz oranının getirdiği faiz miktarına eş değer faiz getirisi
sağlayan yıllık faiz oranıdır.
in m
 Etkin Faiz Oranı Formülü: ie = (1 + ) − 1
m
 ie: Yıllık etkin faiz oranı,
 in: Yıllık nominal faiz oranı,
 m: Yıl içindeki vade sayısı

 Bir önceki problemdeki efektif faiz oranını bu formülle;


0.16
ie = (1 + ) − 1 = 0.16985856
4

24
Etkin faiz oranı ile ilgili bazı çıkarımlar:
- Yıllık %24 nominal faiz oranı ile 10 bin TL çekilsin in m
ie = (1 + ) − 1
- Yılda 1 defa faizlendirme ile etkin faizi bulalım m
Çıkarım1: Vade 1 yıl ise etkin ve nominal faiz eşit olur.
0.24 1
ie = (1 + ) − 1 = 0.24 = %24
1
- Faiz dönemi 6 ay olursa
0.24 2
ie = (1 + ) − 1 = 0.2544 = %25.44
2
- Faiz dönemi 1 ay olursa
0.24 12
ie = (1 + ) − 1 = 0.26824 = %26.824
12
Çıkarım 2: Yıl içindeki vade sayısı arttıkça etkin faiz oranı artar,
ancak nominal faiz oranı sabit kalır!
25
 Çıkarım 3: Yıl içindeki vade sayısı arttıkça etkin faiz ile nominal
faiz arasındaki fark artar.

 Soru: Yıllık %68 faiz oranı ile 1’er, 2’şer, 3’er, 4’er,…, 12’şer aylık
vadelerle bankaya yatırılan paranın efektif faiz oranlarını hesaplayınız.

0.68 2
ie = (1 + ) − 1 = 0.7956 = %79.56
2

26
 Not: Bazen yıl yerine belirli bir dönem de kullanılabilir. Bu
durumda "x" dönemlik faiz, nominal faiz gibi düşünülür, bu
dönem içindeki ilave faizlendirmeler ise etkin faiz olarak
düşünülür.
 Örneğin; 6 dönemlik faiz %6 ise, 1 dönemlik faizlendirme ile 6
dönem sonundaki etkin faizi hesaplayalım. 6 dönemlik %6'lık
faiz nominal faiz gibi düşünülür. Dönemlik faiz %1'dir ve bu faiz
6 defa faizlendirilir. Böylece etkin faiz, yaklaşık olarak %6.15
bulunur.
0.06 6
ie = (1 + ) − 1  0.0615
6

27
 Soru: A firmasının alacağı borç paranın haftalık faiz oranı %1’dir.

a) Yıllık nominal faiz oranı ne kadardır?


%1*52=%52 yıllık nominal faiz

b) Haftalık faizlendirme ile yıllık etkin faiz oranı ne olur?


0.52 52
ie = (1 + ) − 1 = 0.6766 = %67.66
52

28
Soru: Yıllık etkin faiz oranı %10 olan;

a) 6 aylık hesabın nominal yıllık faiz oranı nedir?

i
0.1 = (1 + n ) 2 − 1, in = 0.097 = %9.7
2

b) 3 aylık hesabın nominal yıllık faiz oranı nedir?

in 4
0.1 = (1 + ) − 1, in = %9.6
4

29
Soru: Bir hesaba bir banka tarafından uygulanan aylık faiz %2
ise yıllık etkin faiz oranını bulunuz.

Cevap: Buradaki aylık faiz, nominal aylık faizdir. Yıllık nominal faiz
ise %2x12=%24'tür. Etkin faiz, aylık olarak yılda 12 defa
hesaplanacaktır. Bu nedenle etkin faiz aşağıdaki gibi hesaplanır:

in 0.24
ie = (1 + ) −1 ie = (1 + ) − 1 = %26.8
m 12

m 12

30
 Etkin faiz oranı eğer sürekli zaman vadesi ile hesaplanırsa bir
limit durumu söz konusu olur.
 Limit durumu olarak faiz oranının sürekli olarak hesap edildiği
düşünülebilir. Sürekli hesaplamada,

in in
ie = (1 + ) −1 ie = Lim (1 + ) −1 = e −1 e = 2.718
m m in

m → m
m

Soru: %7 nominal faiz oranının sürekli faizle ile etkin faiz oranı nedir?

ie = e0.07 − 1 = %7.25

31
Kitap Örnek 4.12
5 yıl için yıllık %12'den 6 ay vadeli olarak bir bankaya para
yatırılırsa 5. yıl sonundaki etkin faiz oranı ne olur?

Cevap:

in
1 yıldan fazla süreler için etkin faiz formülü: ie = (1 + ) m.t − 1
m
0.12
ie = (1 + )
2 x5
− 1 = %79
2

32
3. Reel Faiz Oranı

 Reel faiz aslında nominal faizden enflasyonun etkisinin


arındırılması yoluyla hesaplanan faizdir ve gerçek
zenginleşmeyi gösterir.
 Reel Faiz, nominal faizden enflasyonun arındırılması sonucu
hesaplanan faizdir.
 Reel faiz oranı, enflasyon oranı kesinleşinceye kadar tam
olarak belirlenemez. Ancak bankaya yatırılan para için önerilen
nominal faiz oranı kesin olarak bellidir. Paranın bankada
kalacağı dönem içinde enflasyonun ne olacağı ise belli
değildir. Bu nedenle geleceğe yönelik faiz hesaplamalarında
reel faiz oranı “beklenen reel faiz oranı” olarak ifade edilir.

33
 Enflasyon oranının faizlerden yüksek olduğu dönemlerde reel getiri
negatif olacaktır ve bu durum anaparanın alım gücü olarak eridiğini
gösterir.
(1 + Net Nominal Faiz)
i nominal =(1 + ireel )(1 + ienf ) − 1 Reel Faiz= −1
(1 + Beklenen Enflasyon)

34
*** Örnek: Bir banka bir ay vadeli hesabınıza yıllık %9 faiz veriyorsa
buradaki %9 nominal faizdir. Ancak bu faiz, sizin elinize geçecek faiz
gelirini hesaplamanıza yardım etmez. 1 yıla kadar %12 gelir vergisi
alınmaktadır.
Net Nominal Faiz = Nominal Faiz – (Nominal Faiz x GV stopaj oranı)
= 9-(9*0.12)= 9-1.08= % 7.92

 12 ay sonrası için öngördüğü %6.3 oranındaki enflasyon tahminini


esas alırsak reel faiz kaçtır?
Reel Faiz = ((1 + 0.0792) / (1 + 0.063)) – 1 = % 1.52

(1 + Net Nominal Faiz)


Reel Faiz= −1
(1 + Beklenen Enflasyon)

35
Soru: Bir yıl vadeli %75 faizle bir kredi alınmış olsun. Bir yılın
sonunda yıllık enflasyon oranının (a) 0.45 seviyesinde olacağı (b) %0
olacağı tahmin ediliyorsa bu yatırım için reel getiri oranını
hesaplayınız.

(1 + Net Nominal Faiz) (1 + 0.75)


(a) Reel Faiz= − 1= − 1 = %20.69
(1 + Beklenen Enflasyon) (1 + 0.45)

(1 + 0.75) 1.75
(b) Reel Faiz= −1 = − 1 = 0.75 = %75
(1 + 0) 1

36
Örnek: Arkadaşınız Merve bir fabrikada endüstri mühendisi olarak
çalışmaktadır. Merve'nin yöneticisi gelecek yıl için Merve'nin
maaşına %10 zam yapacağını söylemiştir. Enflasyon oranının
gelecek yıl için %13 olacağı tahmin ediliyorsa, arkadaşınıza maaş
artışı için ne yorum yapmalısınız?

Cevap: Maaşa yapılan zam, faiz gibi düşünülmelidir.

(1 + Net Nominal Faiz) (1 + 0.1)


Reel Faiz= − 1= − 1  −0.0265 = −%2.65
(1 + Beklenen Enflasyon) (1 + 0.13)

Arkadaşınız Merve'nin maaşı miktar olarak artsa da alım gücü


açısından -%2.65 azalacaktır. Merve -%2.65 fakirleşecektir.

37
Para İllüzyonu/Yanılsaması (Money illusion)

 Para illüzyonu deyimi ilk kez Irwing Fisher tarafından


kullanılmış olmakla birlikte John Maynard Keynes tarafından
popülarize edilmiştir.

38
Basit (veya Adi) Faiz (Simple interest)

 Basit faizde her dönem aynı faiz alınır.


 Mühendislik ekonomisi problemlerinde nadiren basit faiz kullanılır.

Hesaplamada kullanılacak notasyonlar:

➢ F: Gelecekteki faiz
➢ P: Anapara
➢ i: faiz oranı
➢ n: dönem sayısı
➢ In: n yılı sonundaki yığılmalı faiz miktarı

39
Basit faizin incelenmesi
 125.000 TL’lik para %50 faizle 10 dönem için borç alınırsa basit
faizle dönem sonundaki faiz ve ödenecek para nedir?
- 125.000*0.5=62.500 TL, 1 dönem için faiz
- 10 dönem için faiz 62.500*10=625.000 TL (faizin faizi yok)
- 10 dönem sonra toplam para 625.000+125.000=750.000 TL

Formül:
- F= Anapara+ Faiz Ödemesi
F= P + P.i.n = P(1+in), 125.000(1+0.5*10)=750.000 TL
F= P + In
Sadece Faiz Ödemesi= P.i.n, 125.000*0.5*10=625.000 TL

40
Soru (kitap): Bir şirket elinde bulunan 500 bin TL'yi yıllık %24
faizle ve 3 ay vade ile bankaya yatırırsa basit faiz ile vade
sonunda ne kadar paraya sahip olur?

Cevap: Basit faizde her dönem eşit miktarda faiz elde edilir. "n"
dönem sonraki faiz aşağıdaki şekilde hesaplanır. Vade 3 ay olduğu
için yıllık %24 nominal faiz 4'e bölünür.

 Dönem 
F= P(1+in) F = P 1 + i 
 Yıl 
 3 ay 
= 500000  1 + 0.24  = 530000 TL
 12 ay 

41
Bileşik Faiz (Compound interest)

 Bileşik faizde faiz, her dönem bir önceki dönemdeki anapara + faiz
toplamı üzerinden hesaplanır.
 Bileşik faizde faizin faizi söz konusudur.
 Dönem sayısı (n) artıkça faiz, basit faizdeki gibi doğrusal değil
birikimli artar. Bu nedenle bileşik faiz ile bugün yatırılan P kadar
anapara, basit faiz ile bugün yatırılan paradan daha fazla faiz
getirir. (1. vade dönemi hariç)
 Bileşik faizde her dönem sonunda elde edilen faiz, anaparaya
eklenir ve bir sonraki döneme anapara olarak aktarılır.
 Mühendislik ekonomisi hesaplarında bileşik faiz kullanılır. Aynı
şekilde bankacılık işlemlerinde de bileşik faiz söz konusudur.

42
 Aynı miktardaki para için bileşik ve basit faizin birikimli artışı

43
Bileşik Faiz Nasıl Çalışır?
Dönem Anapara (P) İzleyen İzleyen dönemde sahip olunan toplam para
dönemdeki faiz
1 P P.i P+P.i=P(1+i)
2 P(1+i) P(1+i).i P(1+i)+P(1+i).i=P(1+i)(1+i)=P(1+i)²
3 P(1+i)² P(1+i)².i P(1+i)²+P(1+i)².i=P(1+i)²(1+i)=P(1+i)³
P (1 + i ) P (1 + i ) P (1 + i ) + P (1 + i ) .i = P (1 + i ) (1 + i ) = P (1 + i )
n −1 n −1 n −1 n −1 n −1
n .i
n

 Buna göre bileşik faiz ile bugün yatırılan P kadar paranın i faiz oranı ve n
faiz dönemi sonraki değeri P (1 + i ) formülü ile hesaplanır.
n

F = P (1 + i ) I n = P (1 + i ) − P
n n

Ana para + Faiz F

44
 Soru: Yıllık %6 bileşik faiz ile borç verilen 1000 TL için 3 yıl
sonunda geri ödenmesi gereken toplam parayı hesaplayınız.
Ödenecek faizi hesaplayın.

F = P (1 + i ) F = 1000 (1 + 0.06 ) = 1191.02 TL


n 3

F= P+I3
Ödenen faiz= 1191.02-1000=191.02 TL

45
 Soru: Ahmet, 10 bin TL’lik tasarrufunu bir yıl vadeli mevduat
hesabı açarak değerlendirmek istiyor. Ahmet’in 3’üncü yılın
sonunda 17 bin TL’ye ihtiyacı vardır. Ahmet, yıl sonlarında
parasına dokunmayacak, kazanılan faiz anaparaya eklenerek bir
yıl daha yatırılacaktır. Ahmet, üçüncü yılın sonunda ihtiyacı olan
parayı elde etmek için yıllık yüzde kaç faiz ile parasını bankaya
yatırmalıdır?

Cevap: Soruda faizin faizi söz konusu. Demek ki bileşik faiz


uygulanıyor.

F = P (1 + i ) 17.000 = 10.000 (1 + i )
n 3

i = 0.1935 = %19.35

46
 Soru: Bir yatırımcı, 10.000 TL’lik tasarrufunu bankaya yatıracak
ve bu paranın N dönem gelecekteki değeri 18.106 TL olacaktır.
Bankanın uygulayacağı yıllık faizin %16 olduğu bilindiğine göre,
yatırımcı parasını bankaya bu tutara ulaşabilmesi için ne kadar
süre ile yatırmalıdır?

F = P (1 + i ) 18106 = 10000 (1 + 0.16 )


n n

1.8106 = (1.16 )
n

log(1.8106)= n.log(1.16)
n≈ 4 yıl

47
 Soru: Bir yatırımcının 20.000 TL’lik tasarrufu vardır. Yatırımcı bu
tasarrufunu 6 aylık mevduat hesabına yatırarak değerlendirmek
istemektedir. Banka yıllık %16 faiz uygulamaktadır. Yatırımcı
parasına hiç dokunmazsa, dördüncü yılın sonunda hesabında
kaç parası olur?
F = P (1 + i )
n

 Yıllık %16 faiz, 6 aylık %8 faiz oranı demektir. 4 yılda 8 tane 6


aylık faiz dönemi vardır.
F = 20.000 (1 + 0.08 ) = 37.019 TL
8

3 aylık faizlendirme olsaydı: F = 20.000 (1 + 0.04 ) = 37.460 TL


16

NOT: Kitap örnek 4.25’ten sonrasını inceleyiniz


48
2. yol: Etkin faizi kullanma
 Önce yıllık etkin faiz oranı hesaplanır. Daha sonra bu faiz oranı ile
4 yıllık gelecek değer hesaplanır.

0.16
ie = (1 + ) 2 − 1 = 0.1664
2

F = 20000 (1 + 0.1664 )  37019 TL


4

49
 Soru: Bir yatırımcı, 20.000 TL’sini yıllık %18 sürekli bileşik
faizle bankaya yatırıyor. Dördüncü yılın sonunda yatırımcının
parası kaç TL olur?

F = P (1 + i ) ie = ein − 1
n
F= P.ei .n
 Sürekli bileşik faizle 4 yıl sonraki toplam para;

F= 20.000.e 0.18 x 4 = 20.000 x 2.0544= 41088.66 TL

50
Mühendislik Ekonomisi
(Engineering Economics)

Hafta 4
Faiz Örnekleri
Nakit Akışları

Doç.Dr. İhsan EROZAN


Örnek: Bir girişimci bir bankadan %15 faizle ve 10 yıl vadeli 500 bin TL
kredi çekmiştir. Haftalık ve günlük dönemlerle bileşik faiz uygulamaları
halinde ödenecek kredi borcunu hesaplayınız.
(yılda 360 gün olduğunu varsayınız)

Cevap: Krediyi şu an aldık (P). Gelecekte (F) ödeme yapacağız. Yani


F değerini bulmamız lazım.
Haftalık
in
F = 500.000(1 +
0.15 52.10
) = 2.236.011 TL ie = (1 + ) m.t − 1
52 m
Günlük
0.15 360.10
F = 500.000(1 + ) = 2.240.145 TL
360
Soru: Bankaya %7 faizle para yatırdınız, enflasyon %7 ise;
(a) Ne kadar zenginleştiğinizi gösteriniz.
(b) Paranızın miktar olarak ne oranda artmıştır?

(1 + Net Nominal Faiz)


Reel Faiz= −1
(1 + Beklenen Enflasyon)
(1 + 0,07)
Reel Faiz= −1 = 0
(1 + 0,07)

Sonuç:
 Görünürde para %7 artsa bile gerçekte bir zenginleşme yoktur.
Soru: Bir yıl vadeli hazine bonosunun faizi %25’tir. Yıl sonunda
beklenen enflasyon %20 olduğuna göre reel faiz kaçtır? (SPK
Sınavı Sorusu)
(1 + Net Nominal Faiz) (1 + 0,25)
Reel Faiz= −1 Reel Faiz= − 1 = 0, 041 = %4,1
(1 + Beklenen Enflasyon) (1 + 0,20)

Soru: Bir yatırımcı 100 bin TL sini 5 yıl için %14’ten 6 ay vadeli
bankaya yatıracaktır. Yatırımcının 5 yıl sonunda ne kadarı
olacaktır.

in 0,14
ie = (1 + ) −1
m
ie = (1 + ) 2 − 1 = 0,1449
m 2
F = 100.000 (1 + 0,1449 ) = 196.715,14
5
1. Yol

F = 100.000 (1 + 0, 07 ) = 196.715,14
10
2. Yol
Soru (kitap): Hasan, peşin fiyatı 2500 TL olan bir yazıcıyı ihtiyaç
kredisi ile almayı düşünmektedir. Hasan bir bankadan, aylık
%1 faizlendirme ve 10 ay vade ile 2500 TL kredi çekerse bu
yazıcı için ne kadar fiyat farkı ödemiş olur?

Cevap: Aylık nominal faiz %1'dir.

F = P (1 + i )  F = 2500 (1 + 0.01)  2761.56 TL


n 10

 Fiyat farkı, 2761.56 - 2500=261.56 TL'dir.


Soru (Kitap): Adil, geliştirdiği projeyi seri üretime geçirmek için
paraya ihtiyaç duymaktadır. Bu para için Adil'e iki finansör iki
seçenek sunmuştur. Faiz oranlarının bir yıl boyunca
değişmeyeceği kabul edilirse, Adil hangi finansörü seçerek
projesini seri üretime geçirmelidir?

A finansörü: 6 aylık faizlendirme ile %22 faiz ve 1 yıllık vade


B finansörü: Aylık faizlendirme ile %24 faiz ve 1 yıllık vade

Cevap: Finansörlerin verdikleri faiz oranları yıllık nominal faizdir.


Soruda, en küçük etkin faiz oranına sahip finansör sorulmaktadır.
A finansörü için 6 aylık nominal faiz 22/2= %11'dir.
 1 yıllık vadede etkin faiz oranı: ie = (1 + 0.11) − 1  0.2321
2

B finansörü için aylık nominal faiz 24/12= %2'dir.


 1 yıllık vadede etkin faiz oranı: ie = (1 + 0.02) − 1  0.268
12

Adil, A finansörünü seçerse projesini daha az faiz maliyeti ile


gerçekleştirebilir.
Notlar:
✓ Bankanın verdiği faiz oranı nominal faiz oranı, satın alma
gücümüzdeki değişim ise reel faiz oranı olarak adlandırılır.

✓ Yüksek enflasyon oranlarına sahip ülkelerde nominal faiz yüksek,


düşük enflasyon oranlarına sahip ülkelerde ise nominal faiz
düşüktür.

✓ Genelde eğer yüksek enflasyon durumu yoksa (tek haneli ve


genelde %6 dan düşük enflasyon varsa) reel faiz oranı aşağıdaki
gibi kabaca hesaplanabilir:
Reel Faiz Oranı = Nominal Faiz Oranı – Enflasyon Oranı
(1 + Net Nominal Faiz)
Reel Faiz= −1
(1 + Beklenen Enflasyon)
Faizin Alınma Zamanına Göre Faiz Türleri
 Faizin alınma zamanına göre iki tür faiz vardır:
(i) Peşin faiz
(ii) Süre/dönem sonunda alınan faiz.

 Peşin faiz, antisipe faiz veya dış faiz olarak da bilinir ve faizin
sürenin başında peşin olarak alındığı faiz türüdür. Peşin faiz,
mühendislik ekonomisinde nadiren kullanılır. Ancak bankacılıkta ve
bazı finansal hesaplamalarda kullanılabilmektedir.
 Süre/dönem sonunda alınan faiz, difere faiz veya iç faiz olarak da
bilinir.
 Günlük hayatta en sık kullanılan faiz türü difere faizdir. Mühendislik
ekonomisi hesaplamalarında faiz çoğunlukla dönem sonunda alınır.
Bu faiz türünde faizin oluşması için banka (veya borç veren),
dönem sonuna kadar bekler.
NAKİT AKIŞLARI
 Yatırım problemlerinde farklı zamanlarda çeşitli parasal giriş ve
çıkışlar olur. Bu parasal giriş ve çıkışların bir şekil/şema veya
diyagram üzerinde gösterimi problemin tanımlanmasında ve
çözümünde son derece yararlı olmaktadır.
 Nakit akış dizileri, yatırımlarda ortaya çıkan parasal giriş ve
çıkışların belirli bir düzenle ve art arda dizilmesi ile elde edilen
kurallı nakit serileridir.
 Paranın zaman değerini içeren problemlerde nakit akış dizileri
nakit akış şemaları veya diyagramları ile gösterilir.
 Nakit akış şemalarında yatay eksen zamanı gösterir. Zaman
ekseni üzerindeki oklar ise zaman dilimi sonunda oluşacak nakit
akışını (parasal giriş ve çıkışları) gösterir.
Nakit Akış Şeması Nasıl Çizilir?
Nakit Akış Şeması/Diyagramı Nasıl Çizilir? (Devam)

 Bir okta birden çok nakit girişi veya çıkışı akışı olabilir.
 X yılda iki nakit girişi üst üste gösterilebileceği gibi iki nakit akışının
toplamı tek bir ok ile de gösterilebilir. Fark edilebilirlik açısından ayrı
ayrı göstermek daha uygundur. Aksi durum da hatalı değildir.
 Bir yıla ait nakit girişi ile nakit çıkışı arasındaki fark net nakit akışını
verir.
Nakit Akış Şeması Nasıl Çizilir? (Devam)

 Nakit akış şemalarında “0” başlangıç noktası olarak tanımlanır.


Genelde bu nokta şu anı veya P’yi temsil eder.
 Okların uzunluğu temsil ettiği para ile orantılı olmalıdır (sınavda
cetvel kullanın).
 Bir projenin veya tesis yatırımının gerçekleştirilebilmesi için
başlangıç döneminde büyük bir yatırım yapılır. Yatırım için yapılan
harcama cepten çıkan para anlamına geldiği için “0” noktasında (-)
yönde bir çıkış olarak gösterilir.
$1,750
$1,000
(+)
0 Yıl
(-) 1 2 3 4 5

i:%5

P $1,750
Peşin (antisipe) faiz Difere faiz

(Kitap)
Nakit akışlarının çözümünde dikkat etmeniz gereken kurallar:

 Faiz oranının her dönem “aynı” olup olmadığına dikkat et! Faiz
oranı zamana göre değişiyorsa çözüm de değişir.
 “Etkin faiz”e gerek var mı incele! Eğer 6 aylık veya 12 aydan
küçük vadeler varsa problemde etkin faiz ortaya çıkar.
 Varsa önce “özel nakit serilerini” tespit et. Nakit serilerini tespit
etmek problem çözümünü kolaylaştırır.
 Problemde özel nakit serisi yoksa “net nakit akışlarını” bul. Net
nakit akışını tespit etmek çözümdeki işlem yükünü azaltır.
Nakit akış çeşitleri
Tek tek işlem gerektirir. Varsa
1. Kuralsız nakit akışları net nakışları tespit edilir.
2. Kurallı nakit akış serileri 1. Basit nakit akışı
2. Düzensiz nakit akışı

Faiz her dönem eşitse çok az hesap yüküyle


çözüm elde edilebilir. Faiz değişkense çözüm
biraz daha işlem gerektirir.
1. Eşit seri
2. Doğrusal değişen seriler
3. Geometrik değişen seriler
1. Tek Ödemeli (Basit) Nakit Akışı

 Basit nakit akışında; şimdiki değeri “P” olan bir miktarın %i faiz oranı
üzerinden n dönem sonundaki gelecek değeri “F”nin hesaplanması
amaçlanır. Bu ifadenin tam tersi de doğrudur! Yani tek ödemeli nakit
akışı ile hem “P” hem de “F” hesaplanabilir.

Ör: Bugün satın alınan ve fiyatı P olan bir makinenin ödemesinin tek
defada 3 yıl sonra ödenmesi tek ödemeli nakit akışına örnektir.

 Tek ödemeli nakit akışında bileşik faiz ilkesi temel alınır.


 Bugünkü değeri P olan bir yatırımın %i faiz oranı ile n yıl/dönem/vade
sonraki değeri:
F = P (1 + i )
n
Tek ödemeli nakit akışının gösterimi

F = P (1 + i )
n

Gelecek
değer faktörü
(1 + i )
n
 ifadesine “gelecek değer faktörü” denir.
Tek ödemeli nakit akışı
 Tek ödemeli nakit akışılarında gelecek değeri “F” olan bir nakit
akışının bugünkü değeri (P) de hesaplanabilir.

F
= F (1 + i )
−n
P=
(1 + i )
n

(1 + i )
−n
 ifadesine “şimdiki (bugünkü) değer faktörü” denir.

 Tek ödemeli veya basit nakit akışı özel (kurallı) nakit akışı
değildir. Yani düzensiz nakit akışları içine girer.
 Özel seriler varsa tek ödemeli nakit akışı ile problem çözümü
çözüm süresini uzatır, karmaşıklığı artırır. Ancak sonuç aynı
bulunur.
Soru: Bankaya yıllık %16 faiz oranı ile yatırılan 20 bin TL 3 yıl sonra
geri çekilecektir. 3 yıl sonra alınacak toplam para ne kadardır?

F = P (1 + i )
n

F = 20.000 (1 + 0.16 ) = 31.217,92 TL


3

(1 + i )
n
 gelecek değer faktörü (F/P, %i, n) sembolü ile de gösterilir.
Bu sembolün anlamı P miktarın %i faiz oranı ile n dönem sonraki F
gelecek değeri faktörüdür. Bu değer hesaplanmadan bileşik faiz
faktör tablosundan bulunabilir. F/P’nin anlamı; P’ye göre F’in
hesaplanmasıdır.
Aynı sorunun bileşik faiz faktör tablosu kullanılarak çözümü:
 Tablodan (F/P, %i, n) değeri bulunur. Bu amaçla tablodan öncelikle
faiz değeri ile ilgili sayfa bulunur ve bu sayfada F/P sütununda n
yılına ait değer bulunur.

F= P(F/P, %i, n)
(F/P,%16,3)= 1,5609
 F= 20.000(F/P, %i, n)
= 20.000 x 1,5609 =31.217,92 TL
Örnek: Yıllık %20 faiz oranı ile bankaya yatırılan bir miktar paranın 6 aylık
faizlendirme ile 5 yıl sonunda 12 bin TL değerine ulaşması
planlanmaktadır. Buna göre bugün yatırılması gereken miktar ne
kadardır.

Problemin nakit akış diyagramı


Çözüm 1: Formül kullanımı. Soruda etkin faiz söz konusudur!
5 yılda 10 tane 6 aylık dönem var. 6 aylık faiz %10’dur

F=12000 TL

F
= F (1 + 0.1)
−10
P= = 12000x0.3855 = 4626,52 TL
(1 + i )
n
Çözüm 2: Tablo kullanımı. 6 aylık için nominal faiz %10 dur
(%20/2=%10). 5 yılda 10 faiz dönemi vardır.

F=12000 TL

F
P= = F ( P / F ,10,10) =
(1 + i )
n

= 12000x0.3855 = 4626,52 TL
Çözüm 3: Yıllık etkin faizi hesaplayarak 5 yıllık faiz bulunabilir.

0.2 2 12000
ie = (1 + ) − 1 = 0.21 P= = 4626.52TL
2 (1 + 0.21) 5
Ya aranan faktör değer tablolarda yoksa?

 Bazı durumlarda aranan faktör değer (faiz veya zaman),


hazırlanmış tablolarda olmayabilir.

Ör: (F/P, %11.7, 3) Genelde faiz oranı ondalıklı olur


(F/P,%11, 3.5)
 Bu durumda en çok kullanılan iki seçenek vardır:

1. İlgili faktör formüllerini kullanmak: Bu seçenek tablo kullanmadan


formül ile hesap yapılmasına dayanır.
 Soru: Bankaya yatırılan bir miktar paranın yıllık %7.3 faizle 4
yıl sonra 1500 TL olması için bankaya bugün ne kadar para
yatırılması gereklidir?

1. yol: Formül kullanmak. Soruda F değeri verilmiş, P değeri


soruluyor!

F
= 1500 (1 + 0.073 )
−4
P=
(1 + i )
n

= 1500 x 0.7543=1131.45 TL
2. yol: İnterpolasyon yapmak. İnterpolasyon, bilinen veriler üzerinde
yapılan işlemler sonucu, bilinmeyen verilerin üretilmesi işlemidir.
Genelde sayısal analiz dersinde bir hesaplama metodu olarak
gösterilmektedir.

➢ İnterpolasyonun Türkçe karşılığı olarak ara değer bulma dır.


➢ Tablolarda aranan değerler tabloda olmadığı durumlarda formül
yöntemine alternatif olarak interpolasyon yöntemleri kullanılarak
istenen değerler hesaplanabilir.
➢ Mühendislik ekonomisi problemlerinde daha çok doğrusal
interpolasyon metodu kullanılır.
➢ Doğrusal interpolasyon çok uzak olmayan i ve n değerleri için
kabul edilebilir sonuçlar üretebilir. Veriler arası uzaklık artıkça
interpolasyonun hassasiyeti azalır.
İnterpolasyonda hassasiyet
 Kural : Veriler arası uzaklık artıkça interpolasyon hassasiyeti azalır.
Nasıl?
 Örneğin “7.3” için değer ararken aşağıdaki (a) seçeneği kullanılırsa
hassasiyet (b) seçeneğine göre daha düşük olacaktır. Bu nedenle
aradığımız değere en yakın tablo değerleri seçilmelidir.
(a) 6 7.3 12
(b) 7 7.3 8

Not: İnterpolasyon ve tablo kullanarak çözülen problemlerde


hesap hassasiyetinden dolayı bir miktar farklılık olabilir.
İnterpolasyon nasıl kullanılır?

 Doğrusal interpolasyonda ilk yapılması


gereken, bilinen değerlerin tablodan
bulunmasıdır.
 Daha sonra yanda verilen oransal
işlemler sonucunda i veya n ara değerleri
bulunur.
 Yandaki şekilde interpolasyondan dolayı
eşitliği A = C kurulur.
B D
 Soru: Bankaya yatırılan bir paranın yıllık %7.3 faizle 4 yıl
sonra 1500 TL olması için bankaya bugün ne kadar para
yatırılması gereklidir?

2. yol: İnterpolasyon

n=4 için P/F Tablo


%i
Değerleri
7 0.7629
7.3 − 7 0.7629 − x
7.3 X= ? =
8 0.7350
8−7 0.7629 − 0.735
x≈ 0.7545 (%7.3 faiz oranı için şimdiki değer
faktörü )
P= 1500x0.7545=1131.75 TL
2. Düzensiz Ödemeli Nakit Akışı

 Düzensiz nakit akışları çok sayıda basit nakit akışından oluşan ve


nakit akışlarının belirli bir kurala uymadığı nakit akışlarıdır.
 Düzensiz ödemeli nakit akışında eşit seri, geometri seri ve düzenli
artan/azalan nakit serilerinde olduğu gibi nakit akışında belirli bir
düzen ve kural yoktur.
 Bu nakit akışları belirli bir kurala uymadığı için kolayca
hesaplanmaz.
 Her bir değer için ayrı ayrı bugünkü değer veya gelecek değer
hesabı yapılır.
NOT: Bu tip nakit akışlarında çözümü kolaylaştırmak için varsa net
nakit akışları bulunmaya çalışılmalıdır.
 Not: Düzensiz ödemeli nakit akışında eşit seri, geometri
seri ve düzenli artan/azalan nakit serileri gibi nakit
akışında belirli bir düzen ve kural yoktur….

Düzensiz nakit akışları için Örnek

Net nakit akışı


hesaplanabilir
Örnek: Bir girişimci 1. yılda 30 bin TL gelir, 2. yılda 15 bin TL gelir ve
4. yılda da 20 bin TL gelir elde edeceğini düşünmektedir. Faizin
her yıl için sabit ve %10 olduğu bilindiğine göre,

(a) Girişimci, nakit akışlarının net bugünkü değerini bankaya yatırmak


istese bugün bankaya ne kadar yatırırdı?
(b) Nakit akış diyagramı çizerek sonucu gösteriniz.
(c) 4. yılda makinelerin bakımından dolayı 10 bin TL gider beklenseydi
bankaya yatırılacak tutar nasıl değişirdi?
Çözüm: Soruda, düzensiz nakit akışlarının bugünkü toplam değeri
sorulmaktadır. Net bugünkü değer, gelirlerin ve giderlerin bugünkü
değerleri arasındaki farktır.

 Bu soru hem formülle hem de tablo ile çözülebilir. Ara değer


tespitine gerek olmadığı için interpolasyon ile çözüme gerek yoktur.
(a) ve (b):
P1 1 4
P2
2
P3

F = P (1 + i )
n
 (a) şıkkında gelecekteki değerler üzerindeki nakit akışlarının
şimdiki değerdeki toplamı sorulmaktadır. Bütün nakit akışları
belirli bir n ile P’ye çekilir.

F = P (1 + i )
n
Sorunun tablo çözümü:
P1= 30000(P/F,10,1)= 30000(0.9091)= 27273 TL
P2= 15000(P/F,10,2)= 15000(0.8264)= 12396 TL
P3= 20000(P/F,10,4)= 20000(0.6830)= 13660 TL

P1+P2+P3= 53329 TL
 (c) şıkkında “4. yılda makinelerin bakımından dolayı 10 bin TL
gider beklenseydi bankaya yatırılacak tutarın nasıl değişeceği”
sorulmuş. (a) şıkkından farklı olarak 4. yılda bir gider vardır, bu
nedenle net nakit akışı bulunmalıdır:

P1=30000(P/F,10,1)
=30000(0.9091)= 27273 TL
P2= 15000(P/F,10,2)
= 15000(0.8264)= 12396 TL
P3= (20000-10000)(P/F,10,4)
= 10000(0.6830)= 6830 TL

P1+P2+P3= 46499 TL

Gider, nakış akışımızı azaltmıştır.


İlk durumda 53329 TL idi.
Örnek: Bir işletme birinci yıl 100 bin TL, ikinci yıl 300 bin TL, üçüncü yıl
200 bin TL, dördüncü yıl 400 bin TL ve beşinci yıl 500 bin TL
harcayarak motor parçası üretimi yapan bir tesis kuracaktır. Sermaye
maliyeti %14 ise (a) nakit akış şemasını çiziniz (b) harcamaların 5.
yılsonu değeri ile bugünkü değerini hesaplayınız.

4 yıl
1. Yol (formül kullanmak)
3 yıl
F = P (1 + i )
n
2 yıl
1 yıl
0 yıl
SONUÇ: Eğer faiz bütün dönemler boyunca aynı ise F’den P’ye
veya P’den F’e direk geçiş yapılabilir. Faiz her dönem değişiyorsa
böyle bir hesaplama direk yapılmaz. Bu durumda her faiz dönemi
için ayrı ayrı hesaplama gerekir.

Not: -100 TL = 100 TL gider/zarar


2. Yol: Formül yerine tablo kullanmak (F’in hesabı)

F=P(F/P, %i, n)

F=100.000(F/P,14,4)+300.000(F/P,14,3)+200.000(F/P,14,2)+400.000(F/P,
14,1)+500.000

F=100.000(1.6890)+300.000(1.4815)+200.000(1.2996)+400.000(1.1400)
+500.000

=168.900+444.450+259.920+456.000+500.000 ≈ -1.829.270 TL
Diğer Yol: Tablo kullanmak (P’nin hesabı)

P=F(P/F, %i, n)

P=100.000(P/F,14,1)+300.000(P/F,14,2)+200.000(P/F,14,3)+400.000(P
/F,14,4)+500.000(P/F,14,5)

p=100.000(0.8772)+300.000(0.7695)+200.000(0.6750)+400.000(0.592
1)+500.000(0.5194 )

=87.720+230.850+135.000+236.000+259.700 ≈ - 949.270 TL
3. Eşit Seri (Yeknesak, Uniform) Nakit Akışı

 Eşit seri nakit akışı (anüite) her bir dönem boyunca eşit miktarda nakit
akışlarından oluşan kurallı bir nakit akışı türüdür.
 Kurallı bir nakit akış serisi olduğu için problemleri tablo ile çözmek
oldukça kolaydır.
 Mühendislik ekonomisinde en sık karşılaşılan nakit akışlarındandır.
 Her yıl ödenen sabit miktarlar veya her yıl alınan sabit ödemeler bu tip
nakit akışına uyar.
Eşit seri kuralları
 Eşit seri nakit akışlarında P değeri ilk “A” değerinden bir önceki
dönemde oluşur.
 “F değeri” son “A” değeri ile aynı zamanda meydana gelir.
 Eşit seri nakit akışında ilk değer 1. yıldan (şu andan 1 yıl sonra) başlar.

(1 + i ) n − 1
F =A = A( F / A, %i, n)
i
i
A=F = F ( A / F , %i, n)
(1 + i ) − 1
n

(1 + i ) n − 1
P=A = A( P / A, %i, n)
(1 + i ) n i

(1 + i ) n i
A= P = P ( A / P, %i, n)
(1 + i ) − 1
n
Örnek: Bir girişimci bir teşvik programından 10 yıl süre ile yıllık
100 bin TL ödeme alırsa yıllık %8 faiz ile son teşviki aldıktan
sonra toplam ne kadar teşvik almış olur, nakit şeması ile
gösteriniz.

Cevap: Alınan ödemeler (+) yönde gösterilir. Soruda 10 yıl


sonraki "F" değeri sorulmaktadır. Alınan ödemeler 10 yıl
boyunca eşit olduğu için eşit seri nakit akışı söz konusudur.
Sorunun nakit akış diyagramı
1. yol: Formülle çözüme gidilebilir. i= %8, n= 10.

2. yol: Tablo ile çözüme gidilir.

F/A, i= %8, n= 10 ise F= A(F/A,i,n)


(F/A,8,10)= 14.4866 ve A= 100000 TL/yıl ise,
F=100000(14.4866)=1448660 TL'dir.
Kitap

Örnek: Bir çalışan bugün %10 faizle bir bankaya toplu para yatırıp 8
yıl boyunca her yıl 1500 TL almak istemektedir. Çalışanın 8 yıl
boyunca 1500 TL alabilmesi için bugün bankaya ne kadar para
yatırması gerekmektedir?
1. yol: Soruda A=1500 TL olması için "P" değerinin ne olması
gerektiği sorulmaktadır. Yani P/A faktörü kullanılmalıdır.

P= A(P/A,10,8)= 1500(P/A,10,8)= 1500x5.3349= 8002.35 TL

2. yol: Formül kullanılabilir.

= 1500 x 5.3349= 8002.35 TL


NOT: Gerçek hayatta çoğu kez pozitif enflasyon söz konusu
olduğu için her yıl ele geçen 1500 TL'nin alım gücü zamanla
azalacaktır. Eğer enflasyon olmasaydı her yıl ele geçen 1500
TL ile alım gücü korunmuş olurdu.
Kitaptan örnek

Örnek: Bir firma, yeni bir tesis kurmak amacıyla %10 faizle 4 milyon
TL kredi almıştır. Alınan kredi 6 yıl içinde eşit taksitlerle
ödenecektir. Firmanın borcunu kapatmak için her yıl ödemesi
gereken eşit kredi taksiti ne kadardır?

Cevap: Soruda "P" değeri verilmiş olup "A" değeri sorulmaktadır.

A/P faktörü?
 A= P(A/P,10,6)= 4000000(0.2296)= 918400 TL gider (işareti -)
 (A/P,10,6) tablo değeri aşağıdaki gibi elde edilir.
Formüller tablosu
Kitaptan örnek (örnek 5.14)

Örnek: Bir makine yatırımından, 6 yıl boyunca yıllık 4500 TL'lik


gelir hedeflenmektedir. 6. yıl sonunda makine 4000 TL'ye
satılarak elden çıkarılırsa %10 faiz oranı ile yapılan yatırımın
bugünkü değeri ne olur?

Cevap: Nakit akış diyagramı


Çözüm yolu 1
P= A(P/A,10,6)+F(P/F,10,6)
= 4500(4.3553)+4000(0.5645)
= 21856.85 TL

Çözüm yolu 2
P= A(P/A,10,5)+F(P/F,10,6)
= 4500(3.7908)+8500(0.5645)
= 21586.85 TL
 ( P / A, %i, n) ifadesine eşit seri şimdiki değer faktörü denir.
 ( F / A, %i, n) ifadesine eşit seri gelecek değer faktörü denir.
 ( A / P, %i, n) ifadesine sermaye geri dönüş faktörü denir.
 ( A / F , %i, n) ifadesine amortisman sandığı faktörü denir.
 Amortisman sandığı faktörü, gelecekte belirli bir “F” değerine
ulaşmak için, verilen faiz oranı ve n yıl süresince yapılacak A eşit
ödemelerin hesaplanması için kullanılır. Yani istenilen bir F değeri için
A değerinin hesaplanmasıdır.
Kitap örnek: Örnek 5.9

Örnek: Bankadan yıllık 0.12 faiz ile çekilen 90 bin TL'lik kredinin
6 yıl içinde 3 aylık vade ve eşit taksitler ile ödenmesi
planlanmaktadır. Plana göre bankaya her vadede ne kadar
geri ödenmelidir?

Çözüm 1: Ödeme dönemleri 3 aydır. 1 yılda 4 defa faiz hesabı


demektir. Yani yıllık faiz dönemi 4'tür. 6 yılda ise 4x6= 24 vade
dönemi vardır.

Unutulacak önemli bir nokta:


Faiz dönüşümü yapılmalı..
0.12/4=0.03=%3
 Yıllık %12 nominal faiz, 3 aylık %3 nominal faiz demektir
(%12/4=%3). Yani %3 nominal faiz için 24 defa bileşik faiz hesabı
yapılacaktır. Soruda "P" bilinmekte ve eşit taksitlerle denildiği için "A"
değeri sorulmaktadır.

 A= P(A/P,3,24)= 90000(0.0590)= 5310 TL

Çözüm 2 (formül ile):


Not: Formül kullanılırken de etkin faiz söz konusu ise, faiz oranı ve
dönem için dönüşüm yapılmalıdır.
(1 + i ) n i
A=P = P(A/P,%i,n)
(1 + i ) − 1
n

(1 + 0.03) 24 0.03
A = 90000 = 90000 x 0.059 = 5310 TL
(1 + 0.03) − 1
24
Kitap örnek: Örnek 5.11

Örnek: Bir çalışan kendine ait bir emeklilik fonu oluşturmak


istemektedir. Bu nedenle çalışan, 6 ayda bir bankaya yıllık %6
faiz oranı ile 500 TL yatırmayı düşünmektedir. 15 yıl sonra
bankada ne kadar para birikmiş olur?

Cevap: Yıllık nominal faiz %6 ise 6 aylık nominal faiz %3'tür. 15 yıl
içinde 30 tane 6 aylık dönem olduğu için %3'lük faiz oranı 30 defa
faizlendirilir. Soruda "A" değeri verilip "F" değeri sorulmaktadır.

F= A(F/A,%3,30)= 500(47.5754)= 23787.7 TL


Örnek: Bir çalışan 35 yıllık süre içinde para biriktirerek bugünkü
fiyatı 200.000 TL olan bir evi almayı planlamaktadır. Bu çalışanın
yıllık sabit %8 faiz ödemesi yapan bir fonda amaçlanan miktarı
toplaması için eşit miktarda yatıracağı yıllık tasarruf miktarı (fona
vermesi gereken miktar) ne olmalıdır?

F= 200.000 TL, i=%8, n=35 ise A=?


A= F(A/F,8,35)
A= 200.000 x 0.0058= 1160 TL

Gerçekte bu çalışanın isteği olabilir mi? Hata nerede?


 Bu soru çözümündeki hata 200.000 TL’lik fiyatın enflasyona
uğramamasıdır. Çünkü 35 yıllık süre içinde enflasyondan
dolayı evin fiyatı artacaktır. Bu durumda 35 yıl sonraki 200.000
TL’ye muhtemelen bu ev alınamayacaktır. Bu nedenle
toplanacak para evin 35 yıl sonraki muhtemel fiyatı olmalıdır.

 Enflasyonla fiyatlar artar, alım gücü düşer!!!! Eğer maaşlar en


az enflasyon kadar artmazsa!!!!*****
Kitap Örnek

Örnek: Bir çalışan kendine ait bir emeklilik fonu oluşturmak


istemektedir. Bu nedenle çalışan, 6 ayda bir bankaya yıllık %6
faiz oranı ile 500 TL yatırmayı düşünmektedir. Çalışan 17000 TL
biriktirmek için kaç yıl para yatırmalıdır?

Cevap: Bu sorunun cevabını bulabilmek için interpolasyon


metodunun kullanılması gereklidir.
Yıllık nominal %6 ise 6 aylık %3 olur.

Bu soruda 17000= 500(F/A,%3,n) için n değeri sorulmaktadır.


34= (F/A,%3,n) için tablo değerlerine bakılarak 34’ü içeren iki değer
bulunur ve interpolasyon yapılarak n değerine ulaşılır.
 Tablodan %3 ve F/A değerleri için aşağıdaki interpolasyon işlemi
yapılır.

(F/A,%3,n) n − 23 34 − 32.4529
için n değeri
F/A =
24 − 23 34.4265 − 32.4529
23 32.4529
n 34
24 34.4265 n= 23.78

 Bu değerin 6 aylık dönem sayısı olduğu unutulmamalıdır (soruda


öyle verilmiş). Yıl sayısı, 23.78 / 2= 11.89 yıl olarak bulunur.
Kitap Örnek

Örnek: Aşağıdaki nakit diyagramının şimdiki değerini hesaplayınız.


Faiz oranı %12'dir.

Cevap: Yanda bir eşit seri nakit


akışı vardır. Ancak 0. dönemdeki "A"
değeri hesaplamada kullanılamaz.
Çünkü 0. dönemdeki "A" değeri
zaten şimdiki değer üzerindedir.

P= 1000+1000(P/A,12,5)
= 1000+1000(3.6048)= 4604.8 TL
Kitap Örnek: Örnek 5.18
Örnek: Bir işletme 1. dönemden başlamak üzere 6 dönem boyunca
1000 TL/Dönem gelir edeceğini planlamaktadır. Bu işletme bu geliri
elde etmek için 1. dönemden başlamak üzere 6 dönem boyunca
600 TL/Dönem gidere katlanacağını planlamaktadır. Bu işletme için
(a) nakit akış diyagramını çiziniz. (b) Faiz oranı %8 için net gelecek
değeri hesaplayınız.

Cevap:
(a) Sorunun nakit akış diyagramı
(b) Nakit akışları incelendiğinde özel bir nakit serisi olduğu görülür.
Soruda, gelir ve giderler için eşit seri nakit akışları kullanılmıştır.

Net gelecek değer= Gelirlerin gelecek değeri-Giderlerin gelecek değeri

Çözüm 1: Bu soruda, gelir ve giderler aynı dönemler üzerinde


oluştuğu için net nakit akışı kullanılabilir.

1000 - 600= 400 TL/Dönem (pozitif)


 Bulunan 400 TL/Dönem "A" değeridir. Soruda istenen ise "F" değeridir.
 F= A(F/A,8,6)= 400(F/A,8,6)= 400 x 7.3359= 2934.34 TL
İnceleme sorusu:
Aşağıdaki diyagram için faiz %8 ise net GD’yi hesaplayınız

Gelirler için F
F=A(F/A,8,5)
= 1000 x 5.8666
= 5866.6 TL
0 1 2 3 4 5
Giderler için F
F=A(F/A,8,6)
=600 x 7.3359
=4401.54 TL
NGD=5866.6-4401.54
= 1465.06 TL
2. yol

Net nakit akışı=1000-600=400 TL


F=400(F/A,8,5)-600(F/P,8,5)
=400 x 5.8666 - 600 x 1.4693= 1465.06 TL
Mühendislik Ekonomisi
(Engineering Economics)

Hafta 5
Nakit Akışları (devam)

Doç.Dr. İhsan EROZAN


Nakit Akışı Türleri
İnceleme sorusu:
Aşağıdaki diyagram için faiz %8 ise P ve F’i hesaplayınız.

F
F=A(F/A,8,5)
= 1000 x 5.8666
0 1 2 3 4 5
= 5866.6 TL

P
P=A(P/A,8,5)
=1000(3.9927)= 3992.7 TL
P= 3992.7(P/F,8,1)
= 3992.7(0.9259)
= 3696.84 TL
P/F

3696.84 3992.7

0 1 2 3 4 5
Not: Faiz her dönem eşitse P’den F’e ve F’ten P’ye direk geçiş
yapılabilir.

 F’i 5866.6 TL olarak hesaplamıştık, faiz her dönem eşit


olduğu için direk P’yi hesaplayabiliriz.

 P= 5866.6(P/F,8,6)= 5866.6(0.6302)= 3697.13 TL


(aradaki fark hesap hassasiyetinden kaynaklanmaktadır)
İnceleme sorusu:
Aşağıdaki 7 dönemlik diyagram için faiz her dönem sabit ve
%8 ise P’yi ve F’i hesaplayınız.

0 1 2 3 4 5
1000(5.8666)(1.0800)

1000(5.8666)

F=1000(F/A,8,5)(F/P,8,1)
= 1000(5.8666)(1.0800)
= 6335.92 TL

0 1 2 3 4 5

P= 6335.92(P/F,8,7)
= 6335.92(0.5835)≈ 3697 TL
İnceleme sorusu
 Aşağıdaki diyagram için faiz %8 ise P’yi hesaplayınız.
Çözüm yolu 1

0 1 2 3 4 5 6

1000

P= 1000(P/A,8,6)(P/F,8,1)-1000(P/F,8,4)
= 1000(4.6229)(0.9259)-1000(0.7350)
= 4280.34 - 735= 3545.34 TL
Çözüm yolu 2
P1 P2 P1= 1000(P/A,8,2)(P/F,8,1)
= 1000(1.7833)(0.9259)
P2= 1000(P/A,8,3)(P/F,8,4)
= 1000(2.5771)(0.7350)
0 1 2 0 1 2 3 P1+P2= 3545.32 TL
Çözüm yolu 3

P=
1000(P/F,8,2)+1000(P/F,8,3)+1000(P/F,8,5)+1000(P/F,8,6)+1000(P/F,8,7)
= 857,3 + 793,8+ 680,6+ 630,2+ 583,5= 3545.4 TL
Soru: Aylık vade ile her ay 100$’ı %6 faizin uygulandığı bir
hesaba yatırıyorum. Yıl sonunda ne kadar para biriktirmiş
olurum?

 Cevap: Faiz %6 yıllık yani 12 aylık nominal faizdir. Vade


aylık olduğu için %6/12=0.005
 Her ay aynı para yatırıldığı için eşit seri söz konusu.
 F=A(F/A,%0.5, 12)=100(12.3356 )=1233.56 $
Soru: 6 aylık vade ile her 6 ay 1000$’ı %6 faizin uygulandığı bir
hesaba yatırıyorum.
(a) 5 yıl sonunda ne kadar para biriktirmiş olurum?
(b) 5 yıl sonra ne kadar faiz kazanmış olurum?

Cevap: Yıllık %6 faiz nominal faizdir. 6 aylık faiz %3’tür.


(a) F=1000(F/A, 3, 10)=11463,9 $
(b) Yılda 2000 $, 5 yılda ise 10,000 $ yatırılıyor.
11463,9-10000=2463.9 $
Soru: Bir hesaba çeyrek yıllık vade ve %8 yıllık faiz oranı ile 5 yıl
için 1000$ yatırıyorum.
(a) 15 yıl sonra hesabımda ne kadar para olur?
(b) 15 yıl boyunca ne kadar faiz öderim?

Cevap: %8 yıllık nominal faizdir. Çeyrek yıl, 3 aylık vade demek. O


zaman 3 ay için %8/4= %2= 0.02 nominal faiz
 Her 3 ayda 1000$ yatırılacağı için eşit seri söz konusudur.
 Yılda 4, 5 yılda ise 20 defa faiz hesaplanacaktır.
 F=A(F/A,2,20) → 5 yıllık hesap
=1000(F/A,2,20)=1000(24.2974) = 24,297.4 $

 Artık 5. dönem üzerinde 24297.4 TL’lik bir değer söz konusu. 5.


yıldan sonra 10 yıllık bir vade var ve faizlendirme yine 3 aylık
vadelerle olacak. Ancak dikkat, burada P biliniyorken F değeri
isteniyor. Yani tek ödemeli nakit akışı söz konusu…

 F= 24297.4(F/P, 2, 40)=24297.4(2.2080)≈ 53,648.65 $


 Toplam 20,000 $ para yatırdık (P) → Sadece ilk 5 yıl yatırıldı
 F=P+Faiz
53,648.9=20,000+Faiz
Doğrusal (Aritmetik) Eğimli Nakit Akışları

 Doğrusal eğimli nakit akışları, sabit bir parasal değerle sürekli


olarak artan veya azalan nakit akışlarıdır.
 Her dönemde gerçekleşen artış veya azalış miktarı sabittir ve G
ile gösterilir (G=Gradient). G değeri pozitif veya negatif olabilir.
 Bu nakit akış serilerinde değişim doğrusal (lineer)dır.

Ör: Evimizi kiraya vermiş olalım, ilk yıl 15,000 TL kira alalım ve
sonraki 5 yıl boyunca da her yıl kirayı 2500 TL artırırsak bir
doğrusal eğimli (artışlı) nakit akış serisi oluşmuş olur.
 Eğer ilk dönem sonunda bir sabit ödeme yapılırsa, 2. ve sonraki
her dönem bir sabit “G” değeri bir önceki değere eklenir veya
çıkarılır.

 Genelde mühendislik ekonomisi hesaplarında ilk dönem sabit bir


ödeme yapılır. Eğer ilk dönem sabit bir ödeme yapılmaz ise bu
sabit ödeme “0” a eşit olur ve doğrusal artan seri 2. yıldan başlar.
 Not: Doğrusal eğimli serilerde ilk yıl sonunda oluşacak ödemenin bir
eğim içermeyeceği kabul edilir.
 Eğer sabit bir ilk ödeme yoksa, aşağıdaki gibi bir nakit akışı elde
edilir. Ancak mühendislik ekonomisi problemlerinde çoğunlukla ilk
dönemde bir sabit ödeme olur. Bu nedenle doğrusal eğimli
formülasyonlarda bir eşlenik bulmak gerekir.
NOT: F/G için dönüşüm yapılmalı
Temel Kurallar

 Doğrusal eğimli nakit akışlarında, formüllerin ve tablonun


kullanılabilmesi için nakit akışının ilk ödemesiz olması veya ilk
ödemesiz hale dönüştürülmesi gerekir.

 İlk ödemeye sahip doğrusal eğimli nakit akışlarında eşlenik


bulunması gerekir.
 Eşlenik, sorunun çözülebilecek bir formata dönüştürülmesidir. Bu
durumda sadece şekilce bir düzenleme yapılır.
 Eğer ilk ödeme yoksa doğrusal eğimli nakit akışlarında eşlenik
bulmaya gerek yoktur ve direk formül ve tablo ile çözüme
gidilebilir.

Not: Doğrusal değişen serinin olduğu tespit edildikten sonra


yapılacak ilk şey, eşleniğe gerek var mı onu tespit etmektir.
Doğrusal değişen serilerde formüller direk kullanılamaz.
Eşlenik bulma iki yerde kullanılır:

(1) Sabit bir ilk ödemeye sahip doğrusal


artan serilerde
(2) Doğrusal azalan serilerde
Doğrusal Eğimli Serilerde Dönüşüm Formülleri
 Hhhh
NOT

 Faktör tablolarında bazı faktörlere ait değerler verilmeyebilir. Bu


durumda aşağıdaki dönüşümler yapılabilir. Bu tip dönüşümlerin
yapılabilmesi için faiz oranı i ve vade sayısı n bütün faktörlerde
aynı olmalıdır.

( A / G, i, n ) = ( P / G, i, n )( A / P, i, n )
( F / G, i, n ) = ( P / G, i, n )( F / P, i, n )
Temel Faktör Gösterimleri

➢ P=G(P/G,i,n)
➢ F=G(F/G,i,n)
➢ A=G(A/G,i,n)

 Tablolar kullanılarak formül kullanılmadan hesaplamalar yapılabilir.


Tabloda olmayan değerlerin hesabı için ya formül ya da
interpolasyon kullanılır.
 Sabit bir ilk değere sahip olmayan doğrusal eğimli serilerde P
değeri sıfırıncı G’den 1 dönem önce (ilk G değerinden 2 yıl önce),
F değeri ise son nakit akış değeri üzerinde oluşur.
 Eğer "P" değerinin hesabında, ilk "G" değerinden 2 dönem
veya 2 yıl öncesi gerçek şimdiki zamana denk gelmiyorsa bu
durumda sanal zaman ekseni kullanılır.
 Not: İlk değerli “doğrusal eğimli nakit akışı” için eşlenik bulunarak
çözüme gidilir. Eşlenik bulunurken genelde eşit seri nakit akışı
aranır.

 İlk değerli ve sabit "G" miktarı ile artan (veya azalan) nakit akışları
için eşlenik bulunması gerekir. Aksi halde belirtilen formüller ve tablo
direk olarak kullanılamaz. Çünkü bu formüller ilk değere sahip
olmayan eğimli seriler için geçerlidir.
Kitap örnek
 Örnek: Yıllık 0.05 faizin ödendiği bir tasarruf hesabında, her yıl
belirli bir miktarda para biriktirilecektir. İlk yatırılacak tutar 200 bin
TL’dir ve her yıl 100 bin TL’lik bir artış yapılacaktır. Yapılan 6 yıllık
tasarrufun hemen sonunda (a) hesapta ne kadar para birikmiş
olacaktır? (b) Nakit akış diyagramını çiziniz.

(b) Nakit akış diyagramı:


x 1000 TL

G=+100 bin TL
 Eşlenik bulma; doğrusal eğimli seri formüllerinin kullanılabilmesi için
mevcut nakit akışının dönüşüme uğratılmasıdır. Soru için aşağıdaki
dönüşüm yapılır:
 G= 100 bin TL
 A1 (sabit ilk değer)= 200 bin TL
 Sabit değere sahip doğrusal eğimli seri; eşit seri ve sabit değere
sahip olmayan doğrusal nakit akışı olarak ikiye bölünebilir. Bu
durumda F=F1+F2 olur (soruda “F” gelecek değer soruluyor!).
Cevap:

Çözüm1:
 Eğer F2 eşit seri nakit akışına dönüştürülürse F1 ile F2
toplanabilir.
 F2’nin dönüşümü için (A/G,i,n) faktörü kullanılır.
A=G(A/G, i%, n) = G(A/G, 5, 6)=100(2,3579)= 235,79$≈ 236$

A=G(A/G, i%, n)
F=A(F/A,5,6)= 436(6,8019)= 2965.63 TL gider
Çözüm2
F1=200(F/A,5,6) = 200 x 6.8019= 1360.38 TL
F2=100(F/G,5,6) = 100 x 16.038 =1603.8 TL

100 ( + ) −1 
6
1 0.05
F=  − 6  = 1603.8
0.05  0.05 
F=F1+F2=1360.38+1603.8=2964.18 TL Gider (küsuratlardan dolayı fark
oluştu)

Not: Tablolarda genelde F/G faktörü yoktur. Ya dönüşüm yada


formülasyon kullanılır.
F/G=(A/G).(F/A)
F2=100(A/G,5,6)(F/A,5,6)=100x2,3579x6,8019=1603.82
Çözüm 3:

= 200(P/A, 5,6) + 100(P/G,5,6)


= 200x 5.0757 + 100x 11.9680
= 1015.14 + 1196.8 = 2211.94 TL
Her dönemde eşit faiz oranı olduğu için
= 2211.94(F/P,5,6)=2211.94 x 1.3401 = 2964.2 TL
gider

You might also like