Abdulaziz Bey Osmanli Adet Merasim Ve Ta

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

232 TANITMALAR

Kanaatimizce böyle yazrlı belli olmayan kitaplar, ayrı bir başlık altınd
verilseydi ve ayrıc bütün kitaplar, dergilerde olduğ gibi kronolojik bir tasnife de
tabi tulsardı, katalogun kulanım açısnd daha da iyi olurdu. Gerçi eserin
sonunda ye'r alan Dizin'de Kitap Adları indeksi bulnmaktdır. Ama burada kitaplar
kronolojik değil,afbtk olarak sıralndğ içn,yılar göre İzmir'dek kitap yaın
faaliyetini de görmek mümkün olmaktdır.
Kitap isimleri katalogunun kıymetin artın önemli bir yönü de pek çok
kitabın bibliyografik künyesinden sonra, o kitabın yazıldğ dönemin dergi veyahut
gazetelerinde çıkan yaın ilanrı da bibliyografik bilgi olarak verilmsd.Gnş
ve titiz bir periyodik tarmsın dayanan bu ek bilgiler, hem Rumi ve Hicri
tarihlerdeki karışml sebebiyle düşlen yaım tarihi hatlrın izale edecek, hem de
buradan hareketle ilanı kendisine gidecek arştımcl için aydınltc yeni bilgiler
sağlycktır.
Kitabın ikinci bölümü ise süreli yaınlr ayrılmşt. Bu bölüm "A-Gazeteler"
ve "B-Dergiler" şeklind iki alt başlığ bölünmş ve İzmir'de neşrdil süreli
yaınlr burada alfabetik olarak listenmşr. Yazar bu bölümde, her gazete ve
dergi için, sahib-i imtyazı, sermuharriri, basıldğ matbaa, ne zaman ve kaç sayı çıktğ,
hangi kütüphanelerde bulndğ gibi önemli kısa bilgiler de vermektedir. Ayrıca
neşrid haberdar olunan, ancak kütüphanelerde bulunmayan süreli yaınlr
yaın haytın ait bilgiler de yine gazete ve mecmua haberlerine ve yaın ilanrı
daynılrk verilmşt. İkinc bölümün bu ikili tasnifinden sonra "C-Gazete ve
Dergilerin Kronolojisi" kısm gelmekte, İzmir'n gazete ve dergileri, yayma başldığ
yılar göre kronolojik olarak sıralnmktd.
Bu iki bölüm, yazrın da "Sunşta belirtğ gibi, İzmir'n gazeteci ve yazar
kadrosunu, ayrıc İzmir'dek basın yaın haytın genel görünümünü vermektedir.
Bu genel görünüm, eserin "Dizin"inde yer alan "A-Kiş, Yer ve Matbaa Adları"
ve "B-Kitap Adları" ile daha da belirgnşmktd.
M. Fatih ANDI

Abdülaziz Bey, Osmanlı Adet, Merasim ve Tabirleri, Yayma Hazırlyn:


Prof. Dr. Kazım Arısan, Duygu Ansan Günay, Tarih Vakfı Yurt Yayınlr, 2
cilt, İstanbul 1995, XIX+609 s., ISBN 975-333-024-3.
Osmanlı toplum arştıml üzerinde çalışn bilim admlrın yokluğn
hissettikleri kaynlrı başınd sıradn halkın doğuman ölüme günlük haytın,
evlnısi oyunları, türlü inaışlr, adb-ı muaşertin, türlü toplum kesimlerini,
deikouların, beddua ve küfürlerini, kısac folklorunu bütünüyle ele alan eserler
gelir. Musahibzade'nin Eski Istanbul Yaşyı (İstanbul 1948), M. Halit Bayrı'n
Istanbul Folkloru (İstanbul 1947), Ali Rıza Bey'in Bir Zamanlar Istanbul (Tercü-
man Yay.) gibi eserleri belli başlı kaynlrdı. Ayrıca çok sistemli olmasa daR.
Ekrem Koçu'nun ve Süheyl Ünver'in hemen hemen bütün eserleri istanbul folkloru
ile ilgili çalışmrn temel kaynlrıd. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ni ise
tarihi kaynlrı başın yerlştimk gerekir. Bu sahada kaynak olarak
kulanıbiec çok mühim bir çalışm olan Abdülaziz İbn Cemaleddin'in (d.
TANITMALAR 233

1850- ö. 1918) orijinal ismi Adat ve Merasim-i Kadlme, Tabir{it ve Muamelt-ı Kav-
miyye-i Osmaniyye olan eseri de yaımlnrk ilim aleminin istifadesine sunuldu.
Eseri yaım hazırlyn Kazım Arısan ve Duygu Arısan Günay'ı ifadelerine
göre, çalışmn aslı kendilerine 14 defterlik bir müsvedde halinde ulaşmı. Arısan ve
Gunay eserin dilini sadelştirk, yer yer bazı başlıkndrm ve bölümlendirme
tasruflınd bulunarak, ayrıc esere notlar, sözlük ve bibliyografya ekleyerek
yaım hazırlmşd. Böylece aslınd untlmş veya kaybolmuş sayılbieck
olan mühı bir kaynak ilk defa gün ışğna çıkmş oluyor.
Esas olarak İstanbul alınmk birlikte, genelde Osmanlı folkloru arştıml
için son derece önemli ve zengin bir kaynak nitelğd olan eserde, önsözden sonra
doğumla ilgili çeşitl adetler, inaışlr uygulamalar; çocuk folkloru (s. 11-54);
eğıtim ile ilgili gelenekler (s. 55-105); evlenme (s. 106-136) gibi günlük haytın
türlü safhlrı genişç anltıyor. Bunlardan sonra giyim kuşam (s. 223-231), dini
günler, bayramlar, uğrlam ve karşılm gibi törenler anltımş (s.246-272).
Halk sağlı (s. 346-358), inaışlr, sihir, büyü ve bu işler yapanlar (359-374), spor
ve sportif oyunlar (375-382), musiki ve meddah, karagöz gibi seyirlik oyunlar (383-
403) da geniş olarak anltıyor. "Osmanlı Toplumundan Çeşitl Kesimler" (s. 311-
345) başlığ altınd toplumun alt kesimlerini teşkil eden gruplar hakınd son derece
zengin, bir çoğu dran gözleme daylı bilgiler var. Ancak daha da kıymetis
bizce "Dil ve Edebiyata Dair Bilgiler" "(s. 404-457) bölümünde verilen malutır.
Her ne kadar sistematik olmasa da burada Türkiye Türkçesinin başk kaynaklarda
yer almış söz varlığn, deyimlerini, atasözlerini, ölçülü sözlerini, bedualrın, kalıp
sözlerini buluyoruz. Meslek ve cemaat argolı dışna, çoğu zaman bizde henüz
kategorize bile edilmş bazı dil kalıpr Abdülaziz Bey tarfınd tespit edilmş
bulunuyor. Mesela, günlük hayatta çok sık kulanımş olması muhtemel olan ve kalıp
halinde nesilden nesile aktrıln şu ifadeterin bizde ıstlahi bir karşılğ yoktur: Ah o
gıinler mumla arıyoum; akrbsı değil mi, çocuğn kanı kaynıor; artık
ayğımzn pabucu başımz çıkt; artık takmış takışrm, iki dirhem bir çekirdek;
haydi oradan e/alem maskrı; haydi oradan gudubet; kadın içi çıft çarşıs; laf
değil a söz ola; nafile yutkunma senin ağzın harcı değil; zavlı kan içiyor da
kızlc hoşafı diyor; zavlı kızn ağzı var dili yok vs. Yine bunları dışna dua ve
beddualar, kulanı ve terkdilmş isimler gibi önemli bilgiler bu bölümde yer
almktdır.
Eseri yaım hazırlyn, biyografilerinden anlşıdğ kadrıyl Osmanlı
arştıml sahın amatörü olmakla birlikte, birisi tıb, diğer arkeoloji sahınd
uzman ilim admlrı. ilmi çalışmn gerktidğ tizlğ ve arştıny bu eserin
yaımnd göstermişl, eseri hazırldk notlar ve sözlükle zengilştrmd.
Bu titizlikleri sebebiyle onları kutlamak ve teşkür etmek isterim. Bunun yanıd
bazı kelime ve tabirlerin okunşda aksamalar göze çarpmktdı. Bu noktada hem
yaımcdn, hem de eseri hazırlynd müteakib baskılrd göz önünde
tulması dileğy bazı temennilerimiz vardı: Her şeydn önce böyle bir eserin
aslın ulaşmk, arştımc için son derece önemlidir. Mesela bazı okunamayan
yerler üç nokta konularak boş bıraklmş. Halbuki usulen bu gibi kelimeler Osmanlı
harfleriyle yazıls okuyuculara da kendilerini deneme şansı verilmş olurdu.
Sadelştirm ise eserin aslın transkripsiyonundan sonra yapılm idi. Çünkü bu
234 TANITMALAR

işn adı itiraf edelim ki aslınd "tercüme"dir. Peki aslı olmayan eserin tercümesi
doğru mudur? Ayrıca bu sayede eserde yapıldğ söylenilen tasruflın neler
olduğn başk arştımcl kontrol etme, katılm veya katılnm hakın sahip
oluradı. İndeksi ise yetersiz olduğ görülüyor. Bu bölüme sadece yaımd italik
dizilen unsurlar ve belli başlı nesne isimleri, kavramlar alınmş. Dil bahsinde geçen
pek çok kelimeye ayrıc yer verilmş. Türlü bölümlerde geçen aslınd madde başı
olacak pek çok isim indekse ve sözlüğe girmeş. MeseHi, çeşitl keyif vericilerin
adlrı olan benklik, tetune, mahlep, piyod, şınab (s. 309) gibi kelimeler indekste veya
sözlıikte yoktur. Ayrıca acaba bu kitabta geçiyor mu diye kontrol etmek istedğnz
bir kelime ve deyimi, indekste yer verilmdğ için, kitabın türlü bölümlerinde
aramak zorundası. Bunlar kitaptan faydalanmak isteyenleri yoruyor.
Okuma, açıklm gibi hususlarda, eserin bütününü bu açıdn değrlnim­
miş olmakla birlikte, gözümüze çarpan bazı husları fikir vermek amcıyl not
etmek faydlı olur: s. 422'de geçen ödlek kelimesine konulan dipnotta bunun eserin
orijınalde ötek şeklind "yanlış yazıldğn ve düzeltiğn öğreniyouz. Oysa bu
kelime yine "ödlek" anlmıd ama ödek şeklind Kamus Tercümesi'nde (III, 40)
geçer. tudl kelimesi (s. 404), bakıln sözlüklerde bulnamdığ söylenmesine
rağmen, todi "çingene kadın" şeklind çeşitl kaynaklarda kayıtldr. Aslında başk
kaynğ da gerek yok, bu eserin 443. sayfınd tudl şeklind okunan kelimeye
eserin yazrı "kıbti mansı zaten vermişt. 152. sayfada geçen "Gökbuzan'ı
kekik balı" "Gebze'nin keki balı" olmaıdr. Eserin bu açıdn baştn sona ayrıc
ıncelmsİ ve aksayan yönlerin tespit edilip düzeltilme yönüne gidilmesi lazımdr.
Kantİıce "Sözlük" kısmn geniş tutmaktansa indeksi geniş tutmak daha
istifadeli olurdu. Çünkü sözlük zaten "malum" kaynaklara daynılrk hazırlnmş.
Oysa biz indekste yer almdığ için pek çok bilgiye ulaşmkt güçlük çekildğn,
hatta ulaşımdğn görüyoruz.
Elimizdeki bu çalışm büyük emek sarfıyl ortaya konmuş, Osmanlı ve
İstanbul folklorunun şimden vazgeçilmez kaynlrıd biri olmuştr. Bu
vesileyle, vefat etmiş bulunan Kazım Arısan' Allah'tan rahmet diliyor ve Duygu
Arısan Günay'ı tebrik ediyoruz. Tarih Vakfı Yurt Yayınlr'd ise eseri 2.
baskınd bir bütün halinde ve biraz daha işlenm olarak, hatta orijinaliyle birlikte
yaımlrn bekldiğmz ifade etmek isterim.
H. DEVELi

Prof. Dr. Teoman Duralı, Biyoloji Felsefesi, Akçağ Yayınlr, Ankara


ı 992, 350 s.
I. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Teoman
Duralı'n Biyoloji Felsefesi isimli eseri, konusuyla ilgili Türkiye'deki ilk eserlerden
olma ozeliğ taşıyor. Duralı, önsözde belirtğ üzere, eserini birbirinden bağımsz
okunabilecek "kısmlar halinde tanzim etmişr. Birinci Kısm "Biyoloji ve
Felsefe" başlığn taşımk (s.13-166) ve oluş sorunu, evren, dünya, canlı, biyoloji
felsefesinin sınrla ve tarifi vs. gibi konuları ele almakta, İkinc Kısm "Biyoloji
Felsefesinin Ana Sorunu : Evrim" başlığn taşımk ve bu konu ile ilgili tarışml
konu edinıktr (s. 167-204). Üçüncü Kısm ise "Biyoloji Felsefesinden

You might also like