Tekno-Mistik-Anarko-Arkanism(TMAA) aka Pimmpeizm Manifestosu

Delilik ilahi bir hastalıktır. Düşüncenin sonsuz gerçekliğe açılmasının bir sonucudur. Bu da bir çelişki
meydana getirir. O da delilik halinin normatif olmaktan daha sağduyulu olmasıdır. Çünkü kemikleşmiş
düşüncelere saplanıp yalnız tek bir gerçekliği ilah edinenler sonsuzluğun ışığından faydalanamadan
yitip gideceklerdir. Meşrulaştırılmış obsesyonlar görev adı altında insanları ezerken, düzen fetişistleri
kendi fikirlerini milyonlara dikte etmeye çalışırken, bilgi bir grup maymun insanların elinde
tekelleşmeye başlamışken ve yaratıcılığın ateşini söndürmeye çalışan şirketler ortaya çıkmışken
isyankar bir devrimci gibi bunlara baş kaldıranların olmaması doğa kanunlarına aykırıdır. İşte biz bu
doğa kanunun vücut bulmuş haliyiz. Epistemik anarşi ve sonsuz kaos bize yol gösterir. Dinler
toplumlar için birer uyuşturucu işlevi görürken bizim dinimiz özgür ruhlu sanatçıların LSD’sinden
farksızdır. Devrimimiz ise sadece bir şey içindir.O da zihinsel özgürlük ve ruhsal yücelik adınadır.
Ateist Tanrı Pimmpeus bizim ilahımız, Sarı imparator ise bizim düşmanımızdır (Sarı imparator her şey
olabilir. Neden sarı ya da neden imparator diye sorarsanız ne bileyim ben diyen şizofren bir sihirbaz
rüyanıza girer). Bilgi iktidarının reddi üzerine kurulu bir din kurmak ise anlamlı bir çelişkidir. (Şizofren
sihirbaz özellikle bu konu hakkında şaka yapmayı seviyor. Lanet olsun ona!). Ama dikkat ederseniz
tüm siyasi ve dini ideolojiler böyle çelişkiler üzerine kuruludur. Barış vadedenler savaş getirmiştir.
Fırsatta herkes eşittir ama pratikte bazıları daha eşittir. Ahlak bekçilerinin bilinç altı Freud ve Aleister
Crowley’in bilinçaltı fantezilerinin toplamından daha rutubetli ve karanlıktır. Dolayısıyla bizim
çelişkimiz de bilgi iktidarına karşı sonsuz tane bilgi iktidarı üretmekle olsun. Sonsuz bilgi iktidarını
kabul etmemiz bizi aynı zamanda sonsuz sayıda düzeni bünyemizde barındırabiliyor olmamız
anlamına gelmektedir. Bu da Terry Pratchett’in dediği gibi kaosu düzenden daha organize kılmaktadır.
Çelişkiler üzerine çelişkiler. Bu size garip gelmesin ey uzaylılar. Sizin varoluşunuz da bir çelişki
yumağıyla vuku buluyor. Bunu reddedenlere elektroporasyon konusunu araştırmamasını öneririm
çünkü konuyla hiçbir ilgisi yok. Peki bana bu kafirce fikirler bana yüce bilim adamı aşağılık rahip 5.
Pimmpius Kaan el Orhani’Ye nasıl geldi. Hepsi o şizofren sihirbaz yüzünden! Bir gece rüyama girdi ve
bana şu sözleri söyledi:”Sen okuma” ben de korkarak dedim:”Ama ben okuma biliyorum” Sonra bir
daha söyledi”Sen okuma” ve devam etti:”Beynini yaka yaka sonunda sanrılar görür olmuşsun
evladım.Sen de dahil olmak üzere doğru sandığın her şey bir delinin rüyasından ibaret.Hiçbir şey
gerçek değil” Sonra cevap verdim:”Benle konuşabildiğine göre bu seni şizofren yapmaz mı?” Sakalını
savazlayarak derin bir düşünceye daldı.Aradan biraz zaman geçti ve”Sanırım haklısın.” Dedi. Ardından
yaşadığı varoluş düzlemine ışınlandı. O günden itibaren ne zaman bir şeyden emin olsam o sevimsiz
sihirbaz hep aklıma girip her şeyden şüphe duymamı sağlar. Bu durumda şizofren ben miyim yoksa
tüm varoluş deli bir yaşlı adamın sanrısı mı takdiri size bırakacağım. Bu din her geçen saniye değişip
dönüşmektedir dolayısıyla okuduğunuz her şey ertesi gün yalan olabilir.Sizde ertesi gün yalan
olabilirsiniz (Şizofren sihirbaz bunu yazmam konusunda epeyce ısrarcıydı.).

TMAA Mabetleri: Bu varoluşta yalnızca bir tane TMAA tapınağı bulunabilir. O tapınak ise Kaf dağının
zirvesinde mevcuttur. Tapınağın girişinde hiçbir şey yoktur.Sadece bir kelime ve o kelimenin vücut
bulmuş formunu görürsünüz. Bu öyle bir kelimedir ki olan ve olmayan bütün dillerde okunabilir.
Sonsuz anlamı ve bitmeyen bilgiyi doğurur. O kelime “hayal gücüdür”. Kaf dağı ise insan zihnindedir.
Aradığınız tapınak ve içinde yaşayan hayal gücü zihninizin bitmeyen dehlizlerinde saklıdır. Mabedinizi
orada arayınız.

TMAA Hiyerarşisi: Mertebe üzerine bir inanç sistemi oluşturmak maddi olarak kar getirse de sıkı bir
hiyerarşik otorite, hayal gücünü olumsuz etkiler. Dolayısyla bir Pimmpizm pratisyeni TMAA içinde ne
kadar otorite sahibi olursa Kaf dağındaki tapınaktan o kadar uzaklaşır. Burada otoriteden kastımız biri
tarafından başkasının zihninde kurulan hakimiyettir. Kişisel olarak kendinizi istediğiniz konuma
getirebilirsiniz. Başkasının ne düşündüğü önemli değildir.
Bilimsel düşünce ve Paradigma Kayması: Günümüzde bilim ve din, keskin bir ayrım konularak
tanımlanmaya çalışılmıştır. Dinin daha mistik ve psikolojik bilimin ise daha objektif ve materyal
üzerine olduğu düşüncesi günümüzdeki paradigmadır.