Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

12.Sınıf 1.

Dönem Türk Dili ve Edebiyatı Dersi "Olvido" şiirinin incelenmesi


3.Ünite: Şiir
Cumhuriyet Sonrası Saf Şiir ( Öz şiir) Anlayışı : Hoyrattır bu akşamüstüler daima!
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
( 2.Sınav Notu )
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
*Ahmet Haşim ve Yahya Kemal ile başlayan bu anlayış şiirde dile önem verir. Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
*İdeolojiden uzak dururlar. Lavanta çiçeği kokan kederleri;
*Bireysel konulardan bahsederler. Hoyrattır bu akşamüstüler daima!
*Estetik ve biçim kaygısı ön plandadır.
*Mistisizm( gizemcilik), sembolizm ve parnasizmden etkilenirler. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
*Serbest şiiri tercih ederler. Hece, aruz, serbest ölçü ayrımı yapmazlar. Unutuşun o tunç kapısını zorlar
*Sanat onlar için form(şekil) sorunudur.O nedenle şiir mükemmel olmalıdır. Ve ruh atılan oklarla delik deşik
*"Sanat, sanat içindir." anlayışını benimserler. İşte doğduğun eski evdesin birden
*Ölçü ve uyağa önem verirler. Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven
*Temsilcileri: Necip Fazıl, Ziya Osman Saba, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Behçet Necatigil, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar...
Hüsnü Dağlarca, Sedat Umran.
*Şiir türü : Lirik
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
*Edebi sanatlar : Teşhis, Teşbih vb.
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
*Gelenek : Öz şiir anlayışı
İnsan yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar gibi bir gün camı açtığını,
"Bursa'da Zaman" Şiirinin incelenmesi Duran bir bulut, bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
Bursa'da bir eski cami avlusu, Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.
Mermer şadırvanda şakırdayan su; Ahmet Muhip Dıranas
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Tema: Unutuş / Aşk / Pişmanlık
Eliyor dört yana sakin bir günü
Konu: Unutmanın verdiği hüzün
Bir rüyadan artakalmanın hüznü
Ölçü: 12’li hece ölçüsü
İçinde gülüyor bana derinden
Nazım şekli: Serbest nazım
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Nazım birimi: Bent
Ovanın yeşili, göğün mavisi
Açıklama: Unutuşun penceresinden hatıralar ormanına bakan söyleyici, kendi
Ve mimarilerin en ilahisi,
özel tarihinden hatırlayabildiklerini karmaşık biçimde dile getirir. Bu
hatırlamayı şair akşamüstü yapar. Akşamüstleri hayrattır, yıpratıcıdır. Hatıralar
Bir zafer müjdesi burada her isim bir bir ortaya çıkar. Eski aşklar hatırlanır. En sonunda unutuş, hatıralara galip
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim gelir.
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hala bu taşlarda gülen rüyanın
Sembolist Şiir
Güvercin bakışlı sessizlik bile
*Saf şiir anlayışını benimseyen şairlerin genellikle etkilendiği Sembolizm
Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle,
akımı, Fransa'da Parnasizme tepki olarak doğmuştur .
Gümüşlü, bir fecrin zafer aynası
*Sembolistlere göre şiir, düşüncelere değil duygulara seslenir. *Şiirde anlam
Muradiye, sabrın acı meyvası,
kapalı olmalıdır ve herkes kendince yorum getirebilmelidir.
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
*Sözcüğün anlam değerinden çok müzikal değeri önemlidir. *Bol bol mecaz ve
Türbeler, camiler ,eski bahçeler,
istiarelerin kullanılmasıyla dil ağırlaşır.
Şanlı hikayesi binlerce erin
*Lirizm,bu anlayışın en önemli ögesi durumundadır.
Sesi nabzım olmuş hengâmelerin
*Şiirde anlatılamayanın sezdirilebileceğini savunurlar.
Nakleder yâdını gelen geçene.
*Bu akıma göre şiirde renk, bilinç altına inme, ironi önemlidir. *Türk
Bu hayalde uyur Bursa her gece,
edebiyatında bu anlayışın ilk uygulayıcısı Cenap Şahabettin'dir. Bu akımın en
Her Şafak onunla uyanır, güler
başarılı örneklerini veren şairimiz Ahmet Haşim'dir.
...
Ahmet Hamdi Tanpınar
" Bu Eller Miydi " şiirinin incelenmesi
Bu eller miydi masallar arasından
Tema: Zaman, Hayal, Rüya
Rüyalara uzattığım bu eller miydi?
Konu: Bursa'da Zaman
Arzu dolu, yaşamak dolu,
Ölçü: 11'li hece ölçüsü( 6+5 duraklı)
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan?
Nazım şekli: Serbest nazım
Nazım birimi: Bent
Şiir türü : Lirik Bilyaların aydınlık dünyacıkları
Edebi sanatlar : Teşhis, Teşbih vb. Bu eller miydi hayatı o dünyaların?
Gelenek : Öz şiir anlayışı Altın bir oyun gibi eserdi
Açıklama: Bursa'da zaman şairi Bursa'yı bir Medeniyet Müzesi olarak ele alır Altın tüylerinden mevsimin rüzgarı
Şair, şehrin kurucusu adına yaptırılan Orhan Camii'ni merkeze alarak eski
zamanlara doğru yolculuğa çıkar. Onun için şehrin zamanı, dünden bugüne Topraktan evler yapan bu eller miydi
doğru iç içe geçer. Şair, şehirdeki tarihi eserler aracılığıyla o döneme gider. Ki şimdi değmekte toprak olan evlere,
Zaman içindeki bu yolculuk bir çeşit rüya veya hayal alemine dalmak gibidir. El işi vazifelerin önünde
Şiirde geçen Orhan zamanından kalma bir duvar, tarihi bir mirastır. Ahmet Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iyiydi
Hamdi Tanpınar eserlerinde Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Fazıl Hüsnü Dağlarca
Cumhuriyeti'ne geçişi ve medeniyet değişimini ahenk-zaman- rüya-hayal- Tema: Özlem
bilinçaltı gibi imgeler üzerinden inceler. Konu: Çocukluğa özlem
Bu şiir estetik hazzın, estetik yargıya dönüşüm sürecini anlatan bir eserdir. Ölçü: Serbest ölçü
Eserde, estetik hazzın kaynağı Bursa'dır. Nazım şekli: Serbest şiir
Şiirin ahenk unsurları: Şiirde hece ölçüsü vardır. Kafiye ve redif Nazım birimi: Dörtlük
kullanılmıştır.( Siz bulunuz.) Şiir Türü : Lirik şiir
Edebi sanatlar: Şiirde teşhis, tenasüp, teşbih sanatları fazlasıyla kullanılmıştır. Gelenek : Öz şiir anlayış
(Nerede kullanıldıklarını siz bulunuz) Edebi sanatlar : Teşhis, Teşbih, İstifham (soru), Tecahüliarif vb.
Şiir türü : Lirik - pastoral Açıklama: Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Bu Eller Miydi? şiiri sembolizmin
izlerini taşır. Bir çocuğun gözünden çocukluk döneminin gözden geçirilmesi
vardır.

1
Cumhuriyet Sonrası (1923-1960) Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir
(Toplumcu Gerçekçi Şiir)
"Duvar" Şiirinin İncelenmesi
*1930'lu yıllarda Sovyet Rusya'da güçlenen Toplumsal Gerçekçilik Akımı, Türk
edebiyatında 1930-40 arasında yayılmaya başlamıştır. ben bir duvarım hiç güneş görmedim
*Nazım Hikmet etkisiyle 1940'lardan sonra toplumcu gerçekçi şairler sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar
yetişmiştir. yüzümüz benek benek tahta kurusundan
*Mayakovski'den etkilenmişlerdir. ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar
*Bu anlayıştaki şairler; toplumsal problemler, savaş karşıtlığı, barış özlemi, işçi --kelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim
hakları, yoksulluk gibi temaları işlemişlerdir. --sıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan
*Geniş kitleleri harekete geçirme amacında olan toplumcu gerçekçi şiir, söylev dilim dilim sırtımdaki yaralar
üslubunu benimsemiştir. “Sanat toplum içindir.” derler. ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim
*Toplumcu gerçekçi şairler, serbest şiiri kullanmışlardır. Ölçü de serbest biz de duvarız dinleyen duyan düşünen duvarlar
ölçüdür. bizim kucağımız terk edilmiş bir yatak gibi kirli soğuk
*Şiirde biçim anlayışını reddetmişlerdir. Ne söyledikleri önemlidir. ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar
*Toplumcu gerçekçi şiirin öncüsü olan Nazım Hikmet'in yazdığı şiirler diğer ...
şairleri de etkilemiştir. Attila İlhan
* Fütürizm akımından etkilenirler. Gelecek ve makineleşme üzerinde dururlar.
*Türk edebiyatında hemen hemen bütün toplumcu gerçekçi şairlerde Nazım Tema: Savaş / Acı / Suskunluk / Çaresizlik
Hikmet'in etkisini görmek mümkündür. Konu: Savaşın getirdiği acı ve çaresizlik
*Nazım Hikmet, Türk şairleri duygu yönünden Puşkin ve şekil yönünden Ölçü: Serbest ölçü
Mayakovski ile tanıştırmıştır. Nazım şekli: Serbest nazım
* Toplumcu gerçekçi şiir anlayışı Nazım Hikmet'ten sonra Attila ilhan'la yeni Nazım birimi: Bent
bir ivme kazanmıştır. Gelenek : Toplumcu şiir anlayışı
*Attila İlhan ilk dönem şiirlerinde Nazım Hikmet'in etkisiyle toplumcu gerçekçi Tür : Lirik – epik – didaktik
bir anlayışa yönelmiştir. Şair, zamanla bireyselliğin öne çıktığı şiirler de Edebi sanatlar : Teşhis, Tezat, Tekrir, Teşbih
yazmıştır. Şiirlerinde en çok aşk ve kendinden kaçış temasını işlemiştir. Attila Açıklama: Duvar adlı eser, birbirini tamamlayan şiirlerden meydana gelmiştir.
İlhan, Mavi dergisi etrafında gelişen Mavi Hareketini de etkilemiştir. Şiirde Anadolu'nun yaptığı savaşlar, kahramanlıklar, yüce dağlar, toprak için
verilen mücadele, insanların mekanla bütünleşen yaşam tarzları sergilenmiştir.
Kerem Gibi Şiirde “biz” sözcüğüyle konuşan duvarlar işkencelere, idamlara şahittir ve bir
şey yapamazlar.
Hava kurşun gibi ağır
Bağır Milli Edebiyat Anlayışını Yansıtan Şiir
bağır *1911 -22 yılları arasında Milli Edebiyat Anlayışı Türkçülük akımının etkisiyle
bağır ortaya çıkmıştır. 1911'de Selanik'te çıkarılan Genç Kalemler dergisi çevresinde
bağırıyorum bir araya gelen Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp yazdıkları
Koşun şiir ve makalelerle bu akımın ilkelerini ortaya koymuşlardır. Bu anlayış
kurşun cumhuriyetin ilanından sonra da devam etmiştir. *Cumhuriyet sonrasında Milli
erit- Edebiyat anlayışını yansıtan şairler; vatan, millet, tarih gibi kavramları
-meye şiirlerinde işlemişlerdir.
çağırıyorum... *Milli Edebiyat anlayışını sürdüren şairler arasında Arif Nihat Asya, Orhan Şaik
O diyor ki bana: Gökyay, Bekir Sıtkı Erdoğan ve Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu gibi şairler
-- Sen kendi sesinle kül olursun ey ! yer almıştır.
Kerem *Arif Nihat Asya'nın tarihimizin muhteşem ve şanlı sayfalarını şiirleştirdiği
gibi görülür. Asya, rubai türünün yeni Türk edebiyatında başarılı örneklerini veren
yana şairlerden birisidir. Vatan ve bayrak onun mısralarında ustalıkla anlatılmıştır.
yana *Milli Edebiyat anlayışını sürdüren şairler, Türk tarihine ve Anadolu insanına
" Deeeeert yönelmişlerdir.
çok, *Bu şairler halka ait destan, efsane, masal, halk hikayeleri ve türküleri örnek
hemdert almışlardır.
yok *"Sanat, toplum içindir." anlayışını savunurlar.
Yürek- *Halk edebiyatı geleneği modern bir anlayışla yeniden ele alınmıştır.
-lerin *Yerel söyleyişlerden yararlanılmıştır.
kulak- *Milli edebiyat anlayışını sürdüren şiirde okuru heyecanlandırmak için söylev
-ları üslubu kullanılmıştır.
sağır... *Tarih , vatan, şehitlik, mücadele gibi kavramlar ana tema olarak seçilmiştir.
Hava kurşun gibi ağır...
"Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor" şiirinin incelenmesi
Nazım Hikmet Ran
Şehitler tepesi boş değil,
Tema: Mücadele, çağrı Biri var bekliyor.
Konu: Toplumsal mücadele, çağrı Ve bir göğüs nefes almak için;
Ölçü: Serbest ölçü Rüzgar bekliyor.
Nazım şekli: Serbest nazım Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Nazım birimi: Yattığı toprak belli,
Gelenek : Toplumcu şiir anlayışı Tuttuğu bayrak belli,
Tür : Lirik – didaktik Kim demiş meçhul asker diye?
Edebi sanatlar : Teşbih, Telmih, Teşhis, Tezat, Tekrir, Nida
Açıklama: Nazım Hikmet "Kerem Gibi" şiirinde geleneksel edebiyatımızda Destanını yapmış, kasideye kanmış.
önemli bir yeri olan Kerem ile Aslı hikâyesini yeniden yorumlamıştır. Bir el ki ahiretten uzanmış
Geleneksel edebiyatta bireysel bir aşk temasının kahramanı olan Kerem, Edeple gelip birer birer öpsün diye faniler!
Nazım'ın dizelerinde toplumsal bir mücadelenin kahramanı olmuştur. Şiirde Öpelim temizse dudaklarımız
şairin içsel çatışmaları, sıkıntıları görülür. Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız
Rüzgârını kesmesin gövdeler
Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasideler.
...
Arif Nihat Asya

2
Tema: Kahramanlık / Bayrak
Konu: Vatan için kahramanlık gösterme / Bayrak sevgisi "Eski Zaman Aşığı" şiirinin incelenmesi
Ölçü: Serbest ölçü
Nazım şekli: Serbest Nazım Ben eski zaman aşığıyım
Nazım birimi: Bent Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Gelenek : Milli Ed. anlayışını sürdüren şiir Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Tür : Epik şiir Bazen çocuk gibiyim bazen bakakalırım.
Edebi sanatlar : İstifham, mübalağa, istifham, mübalağa, istiare, teşhis …
Açıklama: Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük yer tutan Herkes aşık olur sevdalanır
Arif Nihat Asya'nın Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor şiirinde ahenk, kelime Bir yolu var gönül çekmenin de
tekrarlarıyla sağlanmıştır. Şiirde sade ve açık bir dil kullanılmıştır. Bayrak şairi Benimki sevda değil ateşten gömlek
A.Nihat Asya, vatan toprağı için şehit olanların meçhul asker olamayacağını Bir kor düşmüş ışıl ışıl yanar içimde
dile getirir.
Ama ben eski zaman aşığıyım
I.Yeni Şiir Anlayışı ( Garip Akımı ) Sevmek kadar kanatlanmak da gelir elimden
Gece hayalimde gündüz fikrimde
*Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday 1941 yılında "Garip" Ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden
adlı ortak bir şiir kitabı yayımlayarak şiir anlayışlarını ilan etmişlerdir.
*Şiirde, şairane söyleyiş yerine günlük bir dil kullanılması gerektiğini Oktay Rifat Horozcu
savunmuşlardır.
* Sanatlı, imgeli bir şiiri savunan edebiyat geleneğine karşı çıkmışlardır. Tema: Aşk, özlem
* Gündelik yaşam, sıradan insanlar ve sıradan olaylar şiire aktarılmıştır. Konu: Aşkın yakıcılığı, acısı
*Serbest ölçü kullanılmış, kafiye gereksiz görülmüştür. Ölçü: Serbest ölçü
* Şiirde resim ve müziğe ait ögelere yer vermeye karşı çıkmışlardır. Nazım şekli: Serbest nazım
* Okuyucunun ilgisini çekebilmek için nükteli, esprili, ironik bir üslup Nazım birimi: Bent
kullanmışlardır. Şiir türü : Lirik şiir
* Garip şiirinde yaşama sevincinin yanında hayat, çevre, doğa ve evren Gelenek : Garip şiiri
karşısındaki hayranlık ve şaşkınlık işlenmiştir. Edebi sanat : Teşbih, Tenasüp, Mübalağa, Tezat …
* 1945 yılında Oktay Rıfat ve Melih Cevdet garip akımından ayrılmıştır. Orhan Açıklama: Garip Akımı temsilcilerinden Oktay Rıfat halk kültürünü, halk
Veli ise 1950'de ölümüne kadar bu şiir anlayışını sürdürmüştür. yaşamını,sıradan insanları ve basit konuları halk diliyle işlemiştir. Bu şiirinde
* Garip Akımı Orhan Veli'nin ölümü, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'in daha şair, aşk temasını günlük bir dille ele alır. Kolay, basit ve günlük yaşamdan
sanatlı şiir anlayışını benimsemesi, Mavi Akımı ve İkinci Yeni şiir anlayışının esinlenen şair, şiirde ahengi ses akışı ve doğal söyleyişle sağlamıştır. Garip
daha etkili olması dolayısıyla şiirdeki iddiasını kaybetmiştir. akımının en büyük özelliği de zaten sıradan olayların doğal bir söyleyişle ifade
edilmesidir. Şiirde, klasik ahenk unsurları olan ölçü, kafiye ve redif
Kitabe-i Seng-i Mezar şiirinin incelenmesi kullanılmamıştır.
I
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada II. Yeni Şiir Anlayışı
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
*Türk şiirinde I. Yeni 'den (Garip Topluluğu) sonra ona karşı olarak 1954'ten
O kadar müteessir değildi
sonra görülmeye başlayan İkinci Yeni şiir akımı, ortaya koyduğu iddialar ve
Kundurası vurmadığı zamanlarda
toplu çıkışlarıyla dil ve değişimin bir halkası olmuştur.
Anmazdı ama Allah'ın adını
* İkinci Yeni şairleri, savaşın bittiği ve farklı toplumsal kutupların bulunduğu
Günahkar da sayılmazdı
bir dönemde sanat anlayışlarını ortaya koymuşlardır.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
* Çağdaş Türk şiirinin en son ve en özgün atılımı olarak kabul edilmektedirler.
II
* Şiirde soyut, anlamsız ya da kapalı olmaya önem verdiler. Şiirleri neredeyse
Mesele falan değildi öyle
yorumlanamaz özellik taşır.
To be or not to be kendisi için
* Özde ve biçimde deformasyona dayanma, okurdan kopmak, topluma sırtını
Bir akşam uyudu;
dönmek, akıl dışına çıkmak, bilinç dışının olanaklarından yararlanmak genel
Uyanmayıverdi.
özellikleridir.
Aldılar, götürdüler.
* Garip akımının sadeliğine de karşı çıkmışlardır.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
* II. Yeni şiir anlayışını benimseyen en önemli şairler İlhan Berk, Cemal
Duysalar öldüğünü alacaklılar
Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever ve Ece Ayhan'dır.
Haklarını helal ederler elbet.
* II.Yeniciler edebiyat çevrelerince benimsendikleri kadar eleştirilere de maruz
Alacağına gelince...
kalırlar. Bu eleştirilerin başında İkinci Yenicilerin savundukları sanat ve dil
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
anlayışlarındaki alışılmışın dışındaki tutumlar gelir.
...
* II.Yenicilerde anlam soyut bir karaktere bürünür. Bu durum İkinci Yenicilerin
Orhan Veli Kanık
şiirlerine soyut şiir, anlamsız şiir, kapalı şiir gibi isimler verilmesine yol açar.
Tema: Ölüm
Konu: Sıradan bir insanın ölümü " Çağrılmayan Yakup" şiirinin incelenmesi
Ölçü: Serbest ölçü
Nazım şekli: Serbest nazım Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup
Nazım birimi: Bent Bunu kendine üç kere söyledi
Şiir türü : Lirik şiir Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar
Gelenek : Garip şiir anlayışı O kadar çoktular ki doğrusu ben şaşırdım
Edebi sanatlar : Mübalağa vb. Ben, yani "Yakup", her türlü çağrılmanın olağan şekli
Açıklama: Orhan Veli, Kitabe-i Seng-i Mezar şiirini geleneksel şiir anlayışına Daha hiç çağrılmadım
karşı çıkmak amacıyla yazmıştır. Şiirde sıradan bir insan olan Süleyman Efendi Biri olsun "Yakup" diye seslenmedi hiç
konu edilmiştir. Büyük felsefelerle ilgisi olmayan bir kişinin gündelik yaşamı Yakup!
anlatılmıştır. Her sözcüğün şehirde kullanılabileceğini savunan Orhan Veli, Diye seslenmedi ki dönüp arkama bakayım
"Nasır"sözcüğünü bile şiire dahil etmiştir. Birçok yönüyle Orhan Veli şiiri, Ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim
geleneğe bir başkaldırıdır. Şiirdeki söyleyici hayata bir pencereden bakmıştır. Ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarını atayım
Bu yetinme duygusu, içinde bulunduğu sosyal sınıfla ilgilidir. Bu şiirde olduğu Sonra bir güzel yıkanayım da
gibi Garip şairleri bilinçli olarak toplumun dikkat çekmeyen tiplerini konu Ben size demedim mi?
edinmişlerdir. ...
Edip Cansever
3
Gölgelendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
...
Sezai Karakoç
Tema: Yalnızlık / Ötekileştirilme Tema: İstanbul / Sevgi / Ülkü
Konu: Yalnız insanın ruhsal durumu Konu: İstanbul özlemi / İstanbul sevgisi / İslam ülküsü
Ölçü: Serbest ölçü Ölçü: Serbest ölçü
Nazım şekli: Serbest nazım Nazım şekli: Serbest nazım
Nazım birimi: Bent Nazım birimi: Bent
Şiir türü : Lirik şiir Şiir Türü : Lirik – Epik şiir
Gelenek : II. Yeni şiir anlayışı Gelenek : Dini değerleri, geleneğe duyarlılığı ele alan anlayış
Edebi sanat : Mübalağa vb. Edebi sanatlar : Nida, Tekrir vb.
Açıklama: Bu şiirde Edip Cansever toplumda önemli bir yer edinemeyen Açıklama: Sezai Karakoç, Erdem Beyazıt'tan Cahit Zarifoğlu'na kadar birçok
sıradan bir insanı konu edinmiştir. İkinci Yeni şiirinin bir özelliği olarak bu sanatçıyı etkileyen şair ve fikir adamıdır. Cumhuriyet döneminde eserler
şiirde öne çıkan dize ve ifadeler kullanılmıştır. Şiirin yazılmasından sonra vermeye başlamıştır. Edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan şair, çok yönlü
"Çağrılmayan Yakup" bir ünvan olarak kullanılmaya başlanmıştır. kişiliği ile de kendi yolunu çizmiştir.
"Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirinde şehirler birer semboldür.
" İstanbul'dan" Şiirinin İncelenmesi Diğer şiirlerinde olduğu gibi bu şiirinde de şair 'sevgili' imajına yer vermiştir.
İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul'dasın Şiirlerinde, İslami düşünceyi modern şiirdeki gerçeküstücülükle kaynaştırmıştır.
Havada kaçan bulutların hışırtısı Bu şiirde de İslami bir duyarlılık vardır. Şair, Diriliş ülküsünü bu şiirine
Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor yansıtmıştır. Peygamberler tarihini iyi bildiğinden bizleri o dönemlere ve
Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler onların kıssalarına götürecek telmihlerde bulunmuştur .
Hiç kımıldamıyorlar
Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor İnsanlar sokak sokak
çarşı çarşı ev ev "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair" şiirinin incelenmesi
İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar
Boyunları bükük Telgrafın tellerini kurşunlamalı
Yorgun asabi kederli kindar Öyle değildi bu türkü bilirim
Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor Bir de içime
Bir anda şehrin dört bucağına akacaklar -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir anda iki ayrı kıtadaki insanlar gibi Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Fatihliyle Beşiktaşlı sarmaş dolaş olacak Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
... Haberler bilirim mektuplar bilirim
İlhan Berk
Tema: İstanbul Gamdan dağlar kurmalıyım
Konu: İstanbul’da yaşam Kayaları kelimeler olan
Ölçü: Serbest ölçü Kırkikindi saymalıyım
Nazım şekli: Serbest nazım Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma
Nazım birimi: Bent Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Şiir Türü : Lirik şiir Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gelenek : II. Yeni şiir anlayışı Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım
Edebi sanatlar : Teşhis, Tekrir vb. ...
Açıklama: İkinci Yeni şiir anlayışının önemli şairlerinden ressamca şiir yazan Erdem Bayazıt
İlhan Berk'in şiirlerinde İstanbul önemli yer tutar. İlhan Berk, İstanbul'u
sevmekle kalmaz, onu bütün semtleri ve sokakları ile şiire sokar. Tasvir ettiği bu Tema: Sevgi
yerleri ressamlığının etkisiyle okuyucunun gözünde canlandırmayı başaran şair Konu: Vatan, ülke, insan, Allah sevgisi
tarihi semtleri en ince ayrıntısına kadar betimler. Ölçü: Serbest ölçü
Nazım şekli: Serbest nazım
Dini Değerleri, Geleneğe Duyarlılığı ve Metafizik Anlayışı Öne Çıkaran Nazım birimi: Bent
Şairler Şiir türü : Lirik şiir
Gelenek : Dini değerleri, geleneğe duyarlılığı yansıtan şiir
*Bu şairler, Mehmet Akif ve Necip Fazıl'ın açtığı yoldan yürümüştür. Edebi sanatlar : Tezat, Tenasup, Teşbih, Teşhis, Mübalağa vb.
*Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt gibi şairler şiirlerinde dini Açıklama: Türkiye'de 1950 sonrasında hızlanan köyden kente göç
değerleri ve metafizik anlayışı öne çıkarmışlardır. edebiyatımızı da etkiler. Modern kente ve kentleşmeye tepkiyi şiirlerde kalıcı ve
*Şiirlerinde arka plan olarak dini ve mistik ögeleri kullanmışlardır. ısrarlı bir tema olarak işleyen şairlerden biri Erdem Bayazıt'tır. Onun şiirlerinde
*Modern yaşamın birey üzerindeki olumsuz etkileri mistik şairler tarafından modern hayatı sorgulama, şehir üzerinden yapılır.
sorgulanmıştır. Erdem Bayazıt'ın bu şiiri, kentle yüzleşen, kentten bunalan ve kaçmak
*Dini değerleri, geleneğe duyarlılığı ve metafizik anlayışı öne çıkaran şiirlerde isteyen, kentin şart ve görünümlerine isyan eden bir şiirdir. O, modern kenti ;
din,inanç, mistisizm ve metafizik gibi kavramlar dile getirilmiştir. kalabalıklaşma, karmaşıklık, yabancılaşma,yalnızlaşma, teknolojik esaret,
tüketim, bunalım ve bunaltı gibi durum ve olguların çerçevesinde algılar.
"Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirinin incelenmesi
IV Not 1 : Şiirlerdeki kafiye ve redif incelemeleri ile edebi sanatları bulma görevi
... sizlere bırakılmıştır. Kolay gelsin. ;)
Bütün şiirlerde söylediğim sensin Not 2: Şiir anlayışlarıyla ilgili bilgiler ders kitabından alınarak düzenlenmiştir.
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Not 3: Burada yer alan şiirler dışında metin incelemesi sorulmayacaktır.
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım
Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti saban ölümsüz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında

You might also like