Professional Documents
Culture Documents
Ehl-I Sünnet-I Giriş
Ehl-I Sünnet-I Giriş
Tarafsızlar Grubu (Hz. Ali Dönemi Olaylarına Karşı Duruş – Umumi Dini Hareket –
Merkezi Zümre)
A. İTİKADİ EKOLLER
Küllabiler, Eşariler, Maturidiler
B. FIKHİ EKOLLER
Hanefilik, Malikilik, Evzailik, Şafiilik, Zahirilik, Hanbelilik
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat
Tarafsızlar Grubu – Umumi Dini Hareket
Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Osman’ın öldürülmesi ve Hz. Ali
döneminde yaşanan Cemel-Sıffin Savaşları ardından meydana gelen
hadiseler ve Kerbela Vakası önemli bir düşünsel kırılmayı meydana
getirmiştir.
Bu olaylara katılanların durumu nedir? Müslüman müslümanı öldürür mü?
Öldürürse ne olur? Büyük günah işleyenin durumu nedir? Kader nedir? gibi
sorular ortaya çıkmıştır.
Bu sorulara keskin cevaplar üreten, bedevi kitleler Hariciliği meydana
getirmişlerdir.
Yaşanan hadiselerde Hz. Ali’nin haklılığını savunan Ali Taraftarları vardır.
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat
Tarafsızlar Grubu – Umumi Dini Hareket
Bu dönemde yaşanan olaylar karşısında tarafsız bir konum belirleyen ve
meseleleri Allah’a havale eden geniş bir kitle de bulunmaktadır.
Tarafsızlar grubunun başını Abdullah b. Ömer çekmektedir.
Bu kimseler hiçbir tarafı haklı ya da haksız görmüyorlar, yaşanan üzücü
hadiseleri Allah’a havale ediyorlardı.
İlk temsilcilerin üzerinde ittifak ettikleri ve Ehl-i Sünnet’in omurgasını oluşturan ana
ilkeler şunlardır:
1. Hz. Peygamber’den sonra halife Ebu Bekir olup sırasıyla Ömer, Osman ve
Ali’dir. Bu sıralama aynı zamanda fazilet sıralamasıdır.
2. Cemel ve Sıffin’e katılanların hesabı Ahiret gününe kalmıştır.
3. Sahabe tekfir edilemez.
4. Ehl-i Kıble tekfir edilemez.
5. Büyük günah işleyenin durumu Allah’a havale edilir.
6. Şefaat ve kabir azabı haktır.
7. Kıble ehlinin cenaze namazı ne olursa olsun kılınır.
8. Cemaatten ayrılmamak gerekir.
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat
İlk Temsilcileri – Hasan el-Basri
Bu hareketin ilk fikri temsilcisi ise Hasan Basri’dir. Onun Ehl-i Sünnet’in
oluşumuna önemli katkısı vardır.
Hasan el-Basri 21/642 yılında Medine’de doğdu. 110/728 yılında Basra’da
vefat etti.
Babası Enes b. Malik’in halasının azadlı kölesi, annesi ise Hz. Peygamber’in
eşi Ümmü Seleme’nin azadlı kölesidir.
Bundan dolayı Hasan el-Basri’nin yetişmesinde Ümmü Seleme’nin çok
büyük katkısı vardır.
Yetmişi Bedir gazisi yüzden fazla sahabi ile bizzat görüşmüş, onlardan ilim
almıştır. Enes b. Malik ile bağı ise oldukça önemli olup ondan ilim
öğrenmiştir.
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat
İlk Temsilcileri – Hasan el-Basri
Hz. Ali’nin halife olması üzerine Basra’ya gitmiş, orada ilimle meşgul
olmuştur.
Emevi yönetimini özellikle de Haccac’ı sert biçimde eleştirmiş, ancak onlara
karşı isyanı da doğru bulmamıştır.
Halife Ömer b. Abdilaziz ile dostluk kurmuştur.
Ömrü boyunca Müslümanların birliği ve beraberliğini savunmuştur. Fitne ve
zulümden kaçınmıştır.
Zamanındaki ayrılıkçı görüşlerden uzak durmuştur.
Tavır ve yaklaşımları ile Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in ilk fikri temsilcisi olarak
görülmektedir.
Ehli Sünnet ve’l-Cemaat Şemsiyesi
Rey taraftarı olarak bilinen kimseler genelde Hadis’te zayıf kabul edilen
Mevali kökenlilerden oluşmaktadır.
Rey taraftarları, Kufe’nin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal sorunları da
dikkate alarak hemen her konuya ilgilidirler.
Rey taraftarı içinde Ebu Hanife ismi ön plana çıksa da başka kimseler de
vardır:
Hammad b. Ebi Süleyman, Ebu Yusuf, Muhammed eş-Şeybani, Kadid b.
Cafer, Yasin b. Zeyyat bunlardan bazılarıdır.
Ehl-i Rey
Rey düşüncesi dinin anlaşılmasında nakil gibi aklı da dikkate alan bir yapıya
sahiptir.
İctihada açıktır. Yeni meselelere çözüm üretmek gayretindedir.
Ebu Hanife’nin de etkisi ile Rey taraftarları, dışlayıcı bir dil kullanmamışlar,
farklı düşüncelerinden dolayı kişileri küfürle itham etmemişlerdir.
İmanı dil ile ikrar, kalp ile tasdik olarak görmüşlerdir.
Ehl-i Rey, İslam’ı anlama ve yorumlama açısından Ehl-i Sünnet içinde önemli
bir tavır olup Hanefilik ve Maturidilik başta olmak üzere itikadi ve fıkhi
mezheplerin meydana gelmesinde etkili bir düşünce olmuştur.
Ehl-i Hadis
Medine merkezli olarak ortaya çıkmış olan bu zihniyet, sünnet ve nakli dinin
anlaşılmasında merkeze almaktadır.
Rey ve akli istidlallerin gerek kalmadıkça kullanılmayacağını
savunmaktadırlar.
Ehlü’l-Hadis, Ashabu’l-Eser, Sahibü’s-Sünne olarak da isimlendirilirler.
Bu düşüncenin oluşumunda, Hicri ilk asırdan itibaren ortaya çıkan sorunlar
ve bu sorunlara çözüm üreten Harici, Mürci ve Şii yaklaşımların tavırlarına bir
tepki yatmaktadır.
Ehl-i Hadis, İslam’ın anlaşılmasında farklı düşüncelerin ve ayrılıkçı
yaklaşımların tam karşısında yer aldığını iddia eder.
Ehl-i Hadis
Ehl-i Hadis’in çözüm önerisi ise Kitap’tan sonra Hz. Peygamber’in hadisleri ve
sahabe ile tabiûnun sözleridir.
Bu rivayetlerin toplanması ve tasnif edilmesi ile oluşan zihniyetle,
Müslümanların karşılaştığı sorunlar ortadan kaldırılabilinir.
Hadis Taraftarları başlangıç itibariyle Medine merkezli olsa da farklı yerlerde
kendisine taraftar toplamıştır.
Bu kimseler çoğunluklu Arap kökenlilerden oluşur. Ancak mevaliden de
bulunanlar vardır.
Ehl-i Hadis
Hadis Taraftarları arasında şu kimseler yer alır: Malik b. Enes, Leys b. Sad, Evzai,
Süfyan es-Servi, Abdullah b. Mübarek, Ebu Ubeyd Kasım b. Selllam, İmam Şafii,
Ahmed b. Hanbel, İbn Kuteybe vd…
Ehl-i Hadis, «Kütüb-i Sitte» başta olmak üzere çeşitli hadis koleksiyonlarını ortaya
çıkardı.
İtikad ve kelam ile ilgili «Kitabu’l-İman» türü eserler yazdı. Bu eserlerde iman,
ibadet, akide, ahlak gibi konular bir arada yer aldı. Böylece İslam’ı bütüncül bir
yaklaşımla ele almak istediler.
İmanı, söz-niyet-amel olarak tanımladılar. Amelleri imandan bir parça olarak
gördüler.
Ehl-i Rey gibi Ehl-i Hadis de dini anlama ve yorumlama da bir zihniyet olup Ehl-i
Sünnet içinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Şafiîlik, Hanbelilik başta olmak
üzere çeşitli mezheplerin meydana gelmesinde etkili bir düşünce olmuştur.
Ehl-i Sünnet-i Hassa / Selef Uleması
İzmirli İsmail Hakkı’ya göre Ehl-i Sünnet-i Hassa’nın yolu 7 esasa dayalıdır:
1. Takdis: Allah’ı, yüceliğine layık olmayan şeylerden tenzih etmek
2. Tasdik: Allah’ın isim ve sıfatlarını olduğu gibi kabul etmek
3. Aczi İtiraf: Müteşabihlerdeki muradı bilmediğini kabul etmek ve Allah’a
bırakmak
4. Sükut: Müteşabihlerin anlamını sormamak, bu konuları konuşmamak
5. İmsak: Müteşabih ayetlerde değişiklik yapmamak, tevilden kaçınmak
6. Keff: Müteşabih ayetlerle kalben dahi meşgul olmamak
7. Marifet Ehlini Teslim: Müteşabihlerin anlaşılmasında işi ehline bırakmak ve
tevile girmemek
Ehl-i Sünnet-i Hassa / Selef Uleması
Ehl-i Sünnet-i Hassa Ehl-i Sünnet’in ilk fıkhi-itikadi temsilcilerinin tavrını esas
almakta ve bunu Selefin yolu olarak görmektedir.
Ehl-i Sünnet-i Hassa’nın bakışı sahabe ve tabiun neslinin fitne zamanlarında
ortaya çıkan sorunlara ve çözümü zor problemlere karşı tavrını esas alır.
Bu noktada Selefiyye’nin en önemli savunucusu Ahmed b. Hanbel’dir.
Onun görüşleri ve düşüncesi “Ehl-i Sünnet’in Fıkhi Ekolleri” başlığı altında
detaylıca değerlendirilecektir.
Ehl-i Sünnet-i Âmme / Halefiyye