Professional Documents
Culture Documents
How It Works (Nisan 2019)
How It Works (Nisan 2019)
EDITÖRDEN
MERAKLI ZİHİNLERİN EFSANE DERGİSİ
Küçük fakat
önemliyiz
I
çinde yaşadığımız gezegenden bizi çevreleyen uzaya bakıyoruz yüzlerce
hatta binlerce yıldır. Gördüklerimizden etkilenmemek hatta derin
düşüncelere dalmamak mümkün değil. Var oluşumuzdan buyana,
merak ve sorularla izlediğimiz kozmosun haritasını çıkarmakla uğraşıyoruz
ve bu harita gelişmiş gözlem olanakları, uzay teleskopları ve bilimdeki diğer
gelişmelerle sürekli olarak geliştirilerek güncelleniyor. Uzayda bir toz tanesi
olduğumuz şüphe götürmez fakat önemsiz olmadığımızın da farkındayız.
Diğer yandan çoğu kişinin sandığının aksine sonsuz olmasa da kozmos,
bizim için çok ama çok büyük. Dahası, başta ışık hızı ve insan ömrü olmak
üzere evrenimizdeki fiziksel sınırlar yüzünden kozmosu tam anlamıyla
keşfetmemiz belki de hiç mümkün olmayacak. Fakat mevcut olanaklarımızla
bile elde edebildiğimiz bilgiler ve keşiflerimiz o kadar etkileyici ki, çok değil
50 yıl içinde (yani şu anda bu yazıyı okuyanların çoğunun yaşam süresi
içinde) elde edeceğimiz bilgilere günümüzde sahip olabilseydik, eminim
çoğu kişi bunun bilimkurgu olduğunu düşünebilirdi. BIZE YAZIN
Uzay araştırmaları; savunma, yörüngeye uydu fırlatma ya da uzay okur@howitworks.com.tr
madenciliği gibi kârlı ya da kârlılık vaat eden alanlar ekseninde yaygın bir howitworksturkiye
@howitworksturkiye
şekilde yürütülüyor olsa da günlük hayatımızda kullandığımız çoğu pratik
howitworks.com.tr
buluşun temelinde bu araştırmaların olduğundan hareketle, başta ülkemiz
olmak üzere her ülkenin bu araştırmalar için bütçe ayırması gerektiğini
düşünüyorum. Bütçe ayırmak bir yana, bu araştırmaların yapılabilmesi için
gereken ekosistemin de sürdürülebilir şekilde oluşturulması şart. Ciddi ve
uzun vadeli bir stratejik planlama dahilinde atılması gereken bu adım,
ülkemizi gelecekte çok önemli noktalara taşıyabilir.
Uzay makaleleri, gerçekleştirdiğimiz anketlere bakılırsa siz değerli
okuyucularımızın en çok ilgisini çeken yazıların başında geliyor. Bu itibarla,
kapak konumuzu okuduktan sonra gökyüzüne daha farklı bir gözle
bakacağınızı umuyoruz…
Şahin Ekşioğlu
Yayın Yönetmeni
KATEGORİ BAŞLIKLARI
ULAŞIM
Kara, hava ve deniz
yolculuklarındaki
en yeni gelişmeler
TARİH
Geçmişte yaşanan
BİLİM pek çok gizeme dair
cevaplar
Çağdaş dünyanın
dikkat çeken bilimsel
uygulamaları TEKNOLOJİ
Modern mühendisliğin
UZAY sunduğu en harika
olanaklar ve icatlar
Güneş sistemi içindeki ÇEVRE
keşiflerden derin uzaya...
Gezegenimizin doğası
mercek altında How It Works 003
46
UZAY BİLİM
16 Galaksi Yolculuğu
Içinde bulunduğumuz galaksi
olan Samanyolu’na “yakından”
bakmaya ne dersiniz?
54 Dünyayı değiştiren
deneyler
Günümüzün bilgi birikimini
büyük ölçüde bu çığır açan
deneylere borçluyuz.
D Ü N YAY I DEĞIŞTIREN
DENEYLER
24 Dünya’yı Güneş’ten
62 60 saniyede bilim
korumak
63 Faraday kafesleri
26 Uzaktan kumandalı
avatarlar 64 Klonlama nasıl
gerçekleşiyor?
30 Uzayda radyoaktif güç
TEKNOLOJİ ULAŞIM
32 Ileri Teknolojiyle Dokunma 68 Derinlerin hâkimi:
Dokunma eylemini, algılarımızı Denizaltılar
manipüle ederek farklı ortamlara Zorlayıcı koşulların mağrur
taşıyacak yenilikler. savaşçılarını mercek altına
aldık.
38 Kutuplarda nasıl sağ
kalınır? 76 Hidrojenle çalışan trenler 54
40 Efsanevi mühendislik
harikaları TARİH
78 Inanılmaz yolculuklar
ÇEVRE Inanılmaz yolculuklar ve sağ 46 Antroposen’e
46 Antroposen’e hoş
kalmanın sırları hoş geldiniz!
geldiniz! 86 Çernobil’de
Gezedende yaptığımız ne olmuştu?
değişiklikler yeni bir jeolojik
çağ mı başlattı?
78 İnanılmaz
yolculuklar
38
Kutuplarda nasıl
sağ kalınır?
Mercan resifleri
ağarıyor
Büyük Bariyer Resifi kaydedilmiş tarihin en
büyük mercan ağarmasına tanık oluyor.
K
oruma uzmanları, Mısır’da Kral 1341’de Mısır’ın Yeni Krallık döneminde merkezine dönüştü. Fakat ziyaretçilerin
Tutankamon’un mezarının on yıl süren dünyaya gelmişti. Bazen çocuk kral olarak da beraberlerinde taşıdıkları toz, nem ve
restorasyonunu nihayet tamamladılar. bilinen Tutankamon, dokuz yaşında tahta karbondioksit düzeyindeki değişimle
Los Angeles’tan Getty Koruma Enstitüsünün oturdu ve onlu yaşlarının sonunda ansızın birleşince gömü odasındaki hassas ortam
(GCI) ve Mısır Eski Eserler Bakanlığının öldü. Firavunun mezarı, İngiliz Mısırbilimci bozuldu. Onarım çabaları, duvar resimlerinde
birlikte yürüttüğü projeye 3.000 yıllık mezarın Howard Carter tarafından 1922’de el değmemiş mantar gibi büyüdüğü için korkulan gizemli
duvar resimlerinin stabilize edilmesi ve halde bulunmasıyla ünlü oldu. Mısır’ın kahverengi lekelerin araştırılmasını da
ileride siteye gelecek zararı azaltmak üzere Krallar Vadisi’ndeki kraliyet mezarlarının içeriyordu. Koruma çalışanları bu lekelerin
yeni bariyerlerin ve havalandırma büyük kısmı eski çağlarda yağmalanmışken, gerçekten mikroplardan kaynaklandığını
sistemlerinin eklenmesi dâhildi. Tutankamon’un gömü odası, girişini kapatan ama bunların çoktan ölmüş olduğunu ve
Mısırbilimci ve Mısır’ın eski Eski Eserler kayalar ve toprak yüzünden sapasağlam Carter’ın mezarı 1922’de açmasından bu yana
Bakanı olan Zahi Hawass, yaptığı açıklamada kalmıştı. hiç yayılmadığını doğruladı. Dahası,
“Koruma ve onarım bu mirasın ve bu Carter’ın ekibinin tıka basa dolu mezardaki mikroplar zaten boya katmanının içinde, o
muhteşem uygarlığın sonsuza dek yaşaması nesneleri gün yüzüne çıkarması tam on yıl yüzden resimlere zarar vermeden lekeleri
için çok önemli” dedi. Tutankamon, M.Ö. sürdü. Bunun ardından site büyük bir turizm sökmek olanaksız.
J
apon Denizi’nde, yaşamı dondurucu
soğuğun ve yoğun basıncın belirlediği
okyanus dibinin metrelerce altına
gömülü çok dirençli mikroplar yaşıyor. Burada
yaşama sırrı ne mi? Küçük mineral
taneciklerindeki girintilerde toplanıyorlar ve
bunlar daha sonra derin deniz kristallerinin
içinde mühürlenip kalıyor.
Bilim insanları kristallere hapsolmuş bu
mikropları gaz hidratlardan (okyanusta çok
soğukta ve aşırı basınç altında gaz ve sudan
oluşan kristalsi katılardan) örnek topladıkları
Joetsu Havzası’nda, bir sefere çıktıklarında
keşfetti. Elde ettikleri bulguları da 2018’in
Aralık ayında Amerikan Jeofizik Derneği
AGU’nun yıllık konferansında duyurdular.
Araştırmacılar Japonya’nın batı kıyısında
deniz dibinden toplanan hidratları
incelediklerinde bunlardan bazılarında Taneciklerdeki koyu noktaların flüoresan hidratların tuzlu odacıklarında yaşayan başka
dolomit adlı bir mineralin taneciklerinin maddeyle boyanması, morötesi ışıkta parlayan fırsatçı mikroorganizmalar da olabilir.
bulunduğunu gördüler. Japonya’da Tokyo’daki genetik materyal taşıdıklarını ortaya çıkardı. Hatta Mars gibi gezegenlerdeki basınç ve
Meiji Üniversitesinde öğretim üyesi olan Glen Bilim insanlarının AGU toplantısında sıcaklık koşulları, gaz hidratları
Snyder, konferansta Live Science’a Dolomitteki açıkladığına göre bu, yüksek yoğunlukta biçimlendirmeye uygun olabilir ve
koyu beneklerin başka bir hikâye anlattığını mikrobiyal maddenin temsilcisi. Mikropların araştırmacıların yazdığına göre, Mars
söyledi. gaz hidratları civarında yaşadığı biliniyor ama mikroplarını barındırabilir.
Snyder’ın dediğine göre, hidratlar çok bu mikrop kiracıların hidratların içindeki Japon Denizi'nde bulunan, mikropların
büyüktü (beş metre olanları vardı) ama mineral taneciklerinde yaşadığını öğrenmek yaşadığı dolomitler Mars meteorlarında
dolomit tanecikleri çok küçük, yaklaşık 30 şaşırtıcıydı. bulunan minerallerden çok da farklı değil. Bu
mikron çaplıydı. Araştırmacılar, hidratları Bu, dolomit kristallerine hapsolmuş da akla, Kızıl Gezegen’in Dünya’daki
kimyasal olarak gaz ve suya ayrıştırınca, geri mikroorganizmaların bilinen ilk örneği olsa dolomitler gibi mikrobiyal yaşamı
kalanlar arasında dolomiti buldu. da okyanusların başka yerlerinde, gaz destekleyebileceğini getiriyor.
TEKNOLOJİ
A
vrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) gelmiş geçmiş en güçlü parçacık
hızlandırıcılardan birini geliştirmeyi tasarlıyor. Future Circular Collider
(Gelecek Dairesel Çarpıştırıcı) adıyla bilinen bu aygıtın çapı, rekoru şu an
elinde tutan 27 kilometrelik Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nın (LHC) neredeyse dört
katı, yani 100 kilometre. Evren henüz anlamadığımız kurallarla yönetilen, henüz
bilmediğimiz parçacıklarla dolu. Ama bilinen parçacıkları bu dev aygıtlarda ışık
hızına yaklaştırarak çarpıştıran fizikçiler bazen görünmeyeni bir anlığına
© Getty
Yerin 100 metre derinliğindeki LHC’yi inşa etmek 30 yıl sürdü. görebiliyor.
Gökyüzünün
Samanyolu civarındaki
800 milyon kadar yıldızı
gösteriyor.
800 milyon
yıldızlı haritası
Brandon Specktor
F
otoğraf, ilk bakışta ortasından koyu
kırmızı bir yara izinin geçtiği, koyu renk,
yer yer karlı bir gezegeni andırıyor. Ama
biraz yakından baktığınızda bir gezegenden
daha büyük, hatta 100 milyar gezegenden
daha büyük bir şeye baktığınızı fark
ediyorsunuz. Bu, kozmosun yeni haritası.
Hawaii’de, Maui’de yer alan Pan-STARRS
gözlemevinin dört yıl süren gözlemlerinden
derlenen bu Samanyolu mozaiği (Samanyolu
resimde görülen kırmızı izin ta kendisi) ve
kozmik komşuları 800 milyondan fazla yıldız,
galaksi ve yıldızlararası nesne barındırıyor.
Samanyolu galaksisinin bir parçası, fotoğrafı yıldızlararası toz bulutları da galaksi boyunca Manoa’daki Hawaii Üniversitesinde çalışan
bıçak gibi ortadan bölüyor ve karenin alt uzanıyor. Dünyanın her yanından hevesli bilim insanlarının büyük bir coşkuyla, tarihin
kısmına, galaksinin karadelik içeren yıldız gözlemcileri, pek yakında bu nesneleri en büyük gökbilimsel veri yayını dediği şeye
merkezine yaklaştıkça parlaklığı artıyor. Mavi (ve daha milyonlarcasını) çok daha ayrıntılı borçluyuz. Kim bilir yakın gelecekte hangi
ışığı soğurduğu için kırmızı renkte parlayan biçimde inceleyebilecek. Tüm bunları galaktik sırlar keşfedilecek?
TARİH
O
pal tüccarı ve fosil fanatiği Mike Poben, Avustralya’da bir
madenden bir kova dolusu opal satın aldığında, yığının içinde
eski bir dişe benzer bir şey bulup şaşırdı. Daha sonra eline
opallerle dolu, parlak bir fosilleşmiş çene kemiği geçti.
Opalleşmiş örnekleri 2014’te paleontologlara gösteren Poben,
bunların o güne kadar bilinmeyen, köpek büyüklüğünde bir dinozor
türüne ait olduğunu öğrendi. Bu dinozor 100 milyon yıl kadar önce,
Avustralya’nın yemyeşil ve göllerle kaplı olduğu dönemde yaşamıştı.
Fosiller New South Wales’te, Lightning Ridge kasabası yakınındaki
Wee Warra’da bir madenden elde edildi. Bilim insanları da bu yüzden
yeni bulunan Kretase dönemi dinozoruna weewarrasaurus pobeni
adını verdiler.
“Weewarrasaurus kabaca kelpie [bir tür Avustralya çoban köpeği]
büyüklüğünde, uysal bir otçuldu,” diyor araştırmayı yöneten ve
Avustralya’daki New England Üniversitesinin paleontoloji bölümünde
kıdemli öğretim üyesi olan Phil Bell. “İki ayağı üstünde yürüyordu ve
denge kurmak için kullandığı uzun bir kuyruğu vardı. Küçük olduğu,
kendini savunacak bir boynuzu ya da sivri pençeleri olmadığı için
muhtemelen çok ürkekti ve güvenliğini sağlamak için küçük sürüler
ya da aile birimleri halinde yolculuk yapıyordu.”
Bell bu dinozorların bu bakımdan Avustralya’nın Kretase dönemi
kanguruları sayılabileceğini söylüyor ve “evcil hayvan olarak
bakmayı isterdim sanırım” diye de ekliyor.
Bu dinozor, bir otobur cinsi olan Ornithopod ailesine aitti.
A
gresif kanser hücrelerini zararsız yağa dönüştürebildiğinizi
hayal edin. İsviçre’deki bilim insanları fareler üstünde
yürütülen yeni bir çalışmada bunu başardıkları iddiasında.
Belli kanser hücrelerinin metastaz sırasında sergilediği “plastisite”
yani uyum sağlama özelliğinden faydalanan araştırmacılar,
farelerdeki meme kanseri hücrelerini yağ hücresine dönüşmeye ikna
edebildi.
Bilim insanları bunu, her ikisi de ABD Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA)
tarafından insanlar üstünde kullanılması onaylanmış iki ilacın
bileşimiyle başardılar. Tedavi tüm kanser hücrelerini yağ hücrelerine
dönüştürmediyse de kanserin vücudun başka kısımlarına
yayılmasını önledi.
Çalışma henüz emekleme aşamasında ve bu bulguların insanlara
ya da kanserin başka çeşitlerine uygulanıp uygulanamayacağı
belirsiz. Öyle olsa bile, araştırma FDA’nın hâlihazırda onaylamış
olduğu iki ilaçtan yararlandığı için, araştırmacılar Cancer Cell
dergisinde yayımlanan makalelerinde, bu bulguların insanlar için de
geçerli olma “olasılığının bulunduğunu” belirtiyorlar.
Gökbilimciler
ilk karadelik
patlamasına
tanık oldu
Brandon Specktor
1
6 Haziran 2018’de kozmosta akıl
almaz parlaklıkta bir patlama oldu ve
haftalar boyunca Dünya’da
gökyüzünde asılı kaldı. Bu gizemli
patlama, 200 milyon ışık yılı ötedeki
Herkül takımyıldızından geliyordu,
neredeyse 100 süpernova şiddetindeydi ve
tüm dünyadaki gök gözlemcilerinin
ilgisini üstünde topladı. Sonra da
göründüğü kadar hızlı kayboldu.
Gökbilimciler bu patlamaya İnek (The
Cow) adını taktılar.
Bilim insanları İnek’in (yöntemsel
olarak belirlenen resmi adıyla AT2018cow)
sıradan bir süpernova olmadığını daha ilk
anda fark ettiler. Şimdi bir uluslararası
araştırmacı ekibi, İnek’in aslında bir
gökbilimsel ilk olduğuna, yani ya bir
karadeliğin ya da nötron yıldızının
Bir okul çocuğunun
TARİH neredeyse 2.000 yıl önce doğumuna, yazılı tarihte ilk kez naklen
balmumu tablete Yunanca tanık olduğumuza inanıyor.
E
ski Mısır’da bir çocuğun yaptığı ev ödevi yaptığı açıklamaya göre, balmumu tabletin Northwestern Üniversitesinde astrofizikçi
ikinci yüzyıldan beri korunabilmiş. üstünde bundan 1.800 yıl önce ilkokula giden olan Raffaella Margutti.
Tablete yazılı bu sözler, çocuğunun yanlış bir öğrencinin günlük yaşantısından bir kesit
kişilerle arkadaşlık etmesini istemeyen her sunan iki kısımlı bir Yunanca ödevi var.
anne babanın yakından bileceği şeyler. iPad Ödevin bir kısmı yazma alıştırması. Ilk
büyüklüğündeki, tahta çerçeveli balmumu satırda öğretmenin düzgünce yazısı göze
levha, öğrencileri “Sadece bilge insanlardan çarparken, takip eden iki satırda aynı
öğüt almalısınız” ve “Her arkadaşa güven sözcüklerin öğrenci tarafından “bir hayli
olmaz” diyerek uyarıyor. beceriksizce” kopyalanmış halini görüyoruz.
Britanya Kütüphanesinin eline 1892’de geçen Tıpkı günümüz ilkokul öğrencilerinin,
tablet, 1970’lerden bu yana halka öğretmenlerinin tahtaya yazdığı bir şeyi
© Getty; Raffaella Margutti/Northwestern University
3 Endonezya,
mağara
resimleriyle dolu
Arkeologların daha önce incelemediği
küçük Kisar adasının mağara
resimleriyle dolu olduğu anlaşıldı. Ekip,
en az 2.500 yıllık olan 28 adet kaya
sanatı sitesi keşfetti. Bu
resimlerde sandallar,
kediler, köpekler ve
muhtemelen kalkan
taşıyan insanlar var.
Resimlerin komşu
2 Timor adasında
bulunanlarla
benzerliği, iki uygarlık 4
Egzersiz, arasında bir bağ
olduğunu akla Polipler mercan
Parkinson hastalığını getiriyor. resiflerini koruyor
yavaşlatıyor Hidrozoa olarak da bilinen mercan
polipleri, denizanası ve anemonun
Colorado Üniversitesi araştırmacıları akrabası olan, sert mercanların yüzeyinde
egzersizin faydalarını Parkinson yaşayan küçük deniz canlıları. Ancak
hastalığı belirtilerindeki azalmayla Maldiv ve Suudi Arabistan resiflerinde
ilişkilendirdiler. Bu nörolojik hastalığa neredeyse 2.500 mercan kolonisini
belli nöronların ölümü yol açıyor inceleyen araştırmacılar, poliplerin yer
ve hastalığın değişmez işareti de kaplamakla kalmadığını ortaya çıkardı.
beyinde alfa sinüklein proteininin Resifin bir santimetrekaresine düşen
birikmesi. Fareler üstünde yapılan polip sayısı 50’yi aşınca, bunlar balıklara
deneyde, tekerlekte koşan farelerin ve salyangoz gibi karından bacaklılara
alfa nükleğinin “kümelenmesini” karşı bir savunma hattı oluşturuyor.
önleyen ve böylece Parkinson’un Polipler adına nematosit denen ve
fiziksel etkisini yavaşlatan DJ-1 denizanası sokmasına benzer etkiye yol
koruyucu proteinini kodlayan bir açan zehirli bir organele sahip. Polipler
genin ifade edildiği görüldü. bir milimetreden küçük olduğundan tek
başına zarar vermese de sayıları arttıkça,
saldırganları caydırabiliyorlar.
014 How It Works
Mars o kadar da 5
kuru olmayabilir
Mars’taki su nereye gitti? Oxford
Üniversitesinden bilim insanları,
gezegendeki suyun çoğunun bir yere
gitmediği, bilakis, Dünya’dakilerden
yaklaşık %25 daha fazla su tutabilen
bazalt kayalarda saklandığı fikrini öne
attılar.
8
Göz kırpan yıldız
Bizden 550 ışık yılı kadar uzakta olan RZ Piscium yıldızı adeta
NASA’ya göz kırparcasına, çılgınca bir parlaklık değişimi
sergiliyor. Bu durum yıldızın yörüngesinde dönen, önünden
6 geçtikçe de ışığını engelleyen gaz ve toz bulutlarına bağlanıyor.
Emisyonlar yakıta
dönüşebilir
MIT araştırmacıları, karbondioksitin
miktardan bağımsız olarak işlenerek
metanol ya da sıvı hidrokarbonlar
Paskalya Adası’nda sadece 9
gibi yakıtlara dönüştürülebileceği savaşçılar yaşamıyordu
bir sistem geliştirdiler. Sistemde Bugüne kadar Paskalya Adası’nın bir savaşçı kültüre
karbondioksit, yalnızca oksijen ev sahipliği yaptığı düşünülüyordu. Ancak ABD’deki
atomlarının geçebileceği bir zardan Binghamton Üniversitesinin yaptığı araştırma, bunun
geçiriliyor ve geride yalnızca karbon çok daha işbirlikçi bir toplum olduğunu ortaya çıkardı.
monoksit kalıyor. Bu süreç güneşten Moai adlı bu ünlü insan heykellerinin “şapkalarını”
sağlanan ısıyla yürütülüyor ve hidrojen volkanik kayalara ait 3B bilgisayar modelleriyle
ve/veya suyla birleştirilerek diğer birleştiren araştırmacılar, işbirlikçi bir topluma ait
yakıtlar üretilebiliyor. daha önce görülmemiş oymalar keşfettiler.
© Jon Wade; NASA’s Goddard Space Flight Center/CI Lab; SPL; Thinkstock; Pixabay; ANU; Harvard Microrobotics Lab
7
Böcek gibi
düşünen robotlar 10
RoboBee, böcek anatomisinden Kansere sıçramasını
esinlenen 80 gramlık bir robot ve
mühendisler şimdi de onun doğa proteinler söylüyor
şartlarına karşı daha dayanıklı olmasını Hawaii Üniversitesinden bilim insanları, bazı kanserlerin
sağlayacak bir algoritma geliştirdiler. vücutta sıçrama (yani metastaz) yöntemini keşfettiler.
Rüzgâr gibi çevre faktörlerinden Onkojen adlı mutant proteinler metastazda kilit rol
sakınmak için, Cornell Üniversitesinden oynuyor ve kanser hücrelerine sıçrama mesajı veren
mühendisler, böceklerin sinir işlevlerini RSK2 proteinlerini etkinleştiriyor. Bu bulgunun, agresif
taklit edecek bir nöromorfik yonga kanserlerle daha iyi savaşabilen ilaçlara ve tedavilere yol
geliştiriyorlar. Bu akıllı yongalar bilgiyi açması umuluyor.
elektrik akımında ani yükselmeler
halinde, yani beyindeki nöronlar halinde
işleyecek.
How It Works 015
UZAY
GALAKSI
YOLCULUĞUEvrendeki 100 milyar kadar
galaksiden yalnızca biri olsa da,
o bizim evimiz. Samanyolu’nu
keşfimizde bize katılın.
S
amanyolu bizim galaksimiz ve güneş
Evrenin tarihçesi
sistemimizin ev sahibi. Galaksi, 13
milyar yıldan önce yani Büyük
Patlama’dan birkaç milyar yıl sonra oluştu.
Çapının kabaca 100.000 ışık yılını,
kalınlığınınsa 1.000 ışık yılını bulduğu
düşünülüyor. Yerel Grup adıyla bilinen ve
Başak Süper Kümesi’nin bir parçası olan 50
galaksilik sistemin üyesi olan Samanyolu, 3,5 milyar yıl
100 milyar kadar gezegen ve 400 milyar Ilk yaşam
yıldız barındıran bir sarmal galaksi. Dünya’da yaşamın ilk
“Şişkinlik” adıyla bilinen merkezinin 5-7 milyon yıl örnekleri fosilleşmiş
etrafında; yıldızları, yörüngelerindeki mikroplar halinde bulundu.
Insanın yükselişi Bunlar 3,5 milyar yıl önceye,
cisimleri, gaz ve tozu içeren gevşek Bilim insanları, insanın o zamanlarda, muhtemelen büyük yani Dünya’nın oluşumunun
kollardan oluşmuş yassı bir disk maymunlarla paylaştığımız ortak bir atadan ayrıldığına bir milyar yıl sonrasına
bulunuyor. Galaksi merkezindeyse inanıyor. Yüz binlerce yıl içinde buradan farklı alt türler tarihleniyor ama tek hücreli
Sagittarius A* olarak bilinen büyük kütleli evrimleşti. Homo sapiens, bundan 250.000 ila 400.000 organizmalar muhtemelen
yıl önce evrimleşti. daha önce ortaya çıkmıştı.
bir karadelik ve karmaşık bir radyo dalgası
kaynağı var. Samanyolu’nun dışındaysa
karanlık madde içeren bir hâle ve
galaksinin toplam yıldız sayısının küçük
bir kısmı bulunuyor. Kimi gökbilimciler, 13,2 milyar yıl
Samanyolu’nun aslında çubuklu sarmal Samanyolu
denen türden bir sarmal galaksi olduğunu, Galaksimiz, evrende oluşan
yani merkezindeki yıldızların çubuk milyarlarca galaksiden
biçiminde dağıldığını öne sürüyorlar. yalnızca biriydi. Samanyolu
bugün Yerel Grup’un yani
Aristo, Samanyolu hakkında ilk defa yerçekimsel olarak
M.Ö. 300’lerin ortasında yazmış ve Samanyolu’yla Andromeda
gökyüzündeki bu bulanık şeklin galaksileri arasında kalan
yıldızlardan oluşuyor olabileceğine yaklaşık 50 galaksinin bir
inanan diğer Yunan felsefecilerden üyesi sayılıyor.
ayrılmıştı. Aristo bunun çok büyük
yıldızlar kümesinden gelen ateşli bir şey
olduğuna ve Dünya atmosferi içinde
bulunduğuna inanıyordu. Gökbilimciler
Samanyolu’nun gerçek doğasına dair 4,6 milyar yıl
spekülasyonlarını sürdürdüler, ta ki Güneş sistemi
Galileo 1610 yılında Samanyolu’nun Devasa bir moleküler bulutun
çöküşüyle Güneş’imiz
akıllara durgunluk verecek kadar çok Samanyolu’nun Orion kolunda
yıldızdan oluştuğunu öne sürene kadar. oluştu. Güneş, galaksideki 100
Immanuel Kant ise 1755’te Samanyolu’nun milyar yıldızdan yalnızca biri.
döndüğünü ve kütleçekim kuvveti Sonrasında, çöküşten kalan diğer
maddeler bugün gezegen, asteroid
sayesinde bir arada durduğunu buldu. ve diğer uzay cisimlerini oluşturdu.
Ondan 30 yıl sonra William Herschel, 13,7 milyar yıl
Samanyolu’nun biçimini ve Güneş’in 13,5 milyar yıl
galaksideki konumunu, görülebilir Büyük Patlama
Evrenimizin kökenine dair Galaksi kümeleri
yıldızları sayıp yerlerini kaydederek tarif kabul gören kuram, Büyük Büyük Patlama’nın kütleçekimi
etmeye çalıştı. Nihayet 1920’lerde Edwin Patlama’nın bir zamanlar hidrojen ve helyum bulutlarının
Hubble, Samanyolu’nun ötesinde sonsuz olan evrenin, daha küçülerek birbirlerinden milyonlarca
bulutsular olduğu sonucuna vardı ve önce içerdiği maddeyi ve ışık yılı uzaklıkta, aralarında büyük
enerjiyi dışarı atmasına yol mesafe bulunan ağlara dönüşmesine
evrende başka galaksiler olduğunu açtığı ve bunun da dışarı yol açtı. Bu bulut kümelerinden
kanıtladı. Hubble, aynı zamanda bugün yayılarak uzayı doldurduğu. galaksiler oluştu.
kullandığımız galaksi sınıflandırma
sistemini (sarmal, eliptik ve düzensiz
galaksiler) oluşturdu. büyüklükle birlikte ölçerek kullanarak galaksinin haritasını diskinde titreşimli bir bozulma
Tüm gözlemlerimize rağmen Samanyolu uzaklık tahmini yürütmek çıkarabiliyoruz. meydana getiriyor.
hâlâ gizemini koruyor. Samanyolu’nun olanaklı. 20. yüzyıl başında Samanyolu, durağan bir nesne Işık ve diğer atmosferik
gerçek büyüklüğünü ve konumumuzu Harlow Shapley adlı bir değil; kollar merkezin etrafında kirlenme türleri yüzünden
belirlemek gerçekten zor oldu. Herschel ve gökbilimci, bu ölçümleri dönüyor ama aynı zamanda Samanyolu’nu Dünya’dan çıplak
ondan önceki gökbilimciler, güneş kullanarak Samanyolu dışındaki Büyük Çekici adıyla bilinen gözle seçmek zor. Samanyolu en
sistemimizin Samanyolu’nun ortasında küresel kümelerin uzaklığını büyük bir kütleçekimsel iyi şekilde kırsal bölgelerde
olduğuna inanıyorlardı çünkü gökyüzüne saptadı. Hesaplara göre Güneş, anormalliğin yönünde de berrak gecelerde, gökyüzü
baktığımızda yıldızların neredeyse eşit galaksinin ortasında değildi ve hareket ediyor. Galaksimizin boyunca uzanan hafif, bulanık
dağıldığını görüyoruz. Samanyolu’nun Samanyolu’nun büyüklüğüne yörüngesinde dönen başka bir bulut şeridi gibi görülüyor.
gerçek büyüklüğünü hesaplamak için ilişkin kaba (ama isabetsiz) bir galaksiler de var. Bunlardan en Diğer taraftan, ışık kirliliği
birkaç farklı dolaylı yöntem denendi. tahmin yürütülebilirdi. büyük ikisi olan Küçük Macellan haritalarına internetten
Bunlar arasında bazı yıldızların periyot- Günümüzdeyse uzayda uçuşan Bulutu ve Büyük Macellan ulaşılabiliyor ve yerel gökbilim
parlaklık bağıntısı da var. Kimi yıldızların gazların ve moleküllerin yaydığı Bulutu, yörüngede dönerken kulüpleri de Samanyolu’nun en
parlaklığı, önceden kestirilebilir bir desen ışık ve radyo dalgalarını karanlık maddenin varlığı rahat izlenebileceği yeri
sergileyerek değişiyor ve bunu, görünür yakalayan teleskoplar yüzünden Samanyolu’nun öğrenmede yararlı olabilir.
Hareketli galaksi
Dönen galaksilerde diferansiyel
Samanyolu’nda
yolculuk
dönüş var, yani nesneler merkeze ne
kadar yakınsa yörüngelerini o kadar
hızlı tamamlıyorlar. Güneş, galaksi
merkezi etrafında yaklaşık 800.000
km/s hızla dönüyor ve bir turunu 225
milyon yılda tamamlıyor.
Diferansiyel dönüş, galaksinin
kollarındaki yıldızların galaksi Dünya’dan Samanyolu’nun sınırları
merkezindekilere kıyasla daha yavaş
döndüğü anlamına da geliyor. dışına yapılacak bir yolculuk,
© NASA
Samanyolu’nun dönüş hızı saniyede
170 kilometre kadar. Galaksi binlerce ışık yılı demek.
çekirdeğinden 30.000 ışık yılı uzakta
olan bizim güneş sistemimiz
yörüngedeki her bir dönüşünü 225
milyon yılda tamamlıyor. Samanyolu
aynı zamanda kozmik arka plan
ışımasına (Büyük Patlama’nın
kalıntılarına) göre saniyede 630 km
Kuyrukluyıldız C/2001 Q4
hızla ilerliyor ve evrendeki Büyük (NEAT) Oort Bulutu
Çekici adındaki kütleçekimsel
4,22 ışık yılı
kaynaklı nice En yakın yıldızlar
anormalliğe doğru yol alıyor. kuyrukluyıldızdan biri. Güneş’i saymazsak Dünya’ya en yakın
Galaksiler
yıldız Proxima Centauri adlı kızıl cüce. Üç
yıldızlı Alpha Centauri sisteminin üyesi
olan yıldız, daha görünür olan Alpha
çarpışınca © NASA
Centauri A ve B’ye kıyasla Dünya’ya
daha yakın. Gecenin en parlak yıldızı
Gökbilimciler önümüzdeki 3 ila 5 olan Sirius ise 8,6 ışık yılı uzakta.
milyar yıl içinde Andromeda 6 milyar kilometre
galaksisinin Samanyolu’yla
T
Oort Bulutu ve Kuiper Kuşağı
çarpışacağını düşünüyorlar. Bu Sonraki önemli unsurlar Oort Bulutu ve
K
şiddetli çarpışma bilim insanlarının Kuiper Kuşağı. Oort Bulutu, güneş
“Milkomeda” adını taktığı, damlaya sistemimizdeki çoğu kuyrukluyıldızın
A
kaynağı olduğu düşünülen bir
benzer bir eliptik galaksi
© NASA
L
Samanyolu’ndan neredeyse 2,5 diğer küçük cisimleri barındıran kısmı.
A
milyon ışık yılı uzakta ama saniyede
120 km hızla galaksimize yaklaşıyor.
G
Galaksilerin içindeki yıldızların ve 40 milyon kilometre
gezegenlerin gerçekten çarpışması Diğer gezegenler ve Güneş
çok küçük bir olasılık olsa da, Güneş sistemimizi paylaşan
kütleçekim alanlarındaki değişim diğer gezegenlere denk gelmek
için milyonlarca kilometre
muhtemelen onları mevcut yerinden gitmemiz gerekiyor.
edecek. Hatta çarpışma sırasında
km
Yörüngesinin en yakın
güneş sistemimiz yerinden
km
bin
noktasında bize neredeyse 40
on
fırlayabilir bile ama bu büyük milyon kilometre uzakta olan
64
ily
km
olasılıkla gezegenleri pek Venüs, en yakın komşumuz.
ar
65
Dünya’dan en uzak gezegen olan
© NASA
ily
etkilemeyecek. Zaten bu çarpışma Neptün’e vardığımızda aramızda
m
gerçekleştiğinde Güneş’in artan ısısı
5
4,4 milyar kilometre olacak.
6,
yüzünden Dünya’daki tüm yaşam
ortadan kalkmış olacak.
643.737 kilometre
Samanyolu’nun
diskinin Tenerife’de
yapılmış dijital bir
Yakın dünya asteroidleri
Ay’ı geçtikten sonraki ilk durağımız
yakın Dünya asteroidlerine bir ziyaret.
UZ
görüntüsü. Bu küçük kayalık ve metalik
nesnelerden en az 7.000 tane var. AK
Galaksideki diğer nesnelerin ömrüyle
karşılaştırılınca bu asteroidlerin ömrü
sadece birkaç milyon yıl. L
© Juan Carlos Casado
© NASA
© NASA
E
3 milyar ışık yılı
L
Uzak kuasarlar ve galaksiler
E
© NASA
Yakın galaksiler
Artık Samanyolu’nun dışındayız ve komşu galaksileri
A
1.000 ışık yılı ziyaret ediyoruz. Canis Major adındaki cüce galaksi, şu
Samanyolu anda Samanyolu tarafından yutuluyor ve bizden 25.000
G
Samanyolu’nun ucu Dünya’dan ışık yılı uzakta. Samanyolu dışındaki en yakın galaksi ise
yaklaşık 1.000 ışık yılı uzakta. cüce Sagittarius eliptik galaksisi ve Dünya’dan 70.000
Güneş sistemimizin zaten ışık yılı mesafede bulunuyor.
Samanyolu’nun dış kenarında
ve merkezinden 28.000 ışık
yılı uzakta olduğunu
unutmamak lazım.
km
km
bin
4
on
64
ily
km
m
ar
© NASA
65
ily
m
m
nk
5
6,
lyo
tri
5
6,
ılı
ky
ışı
ılı
ky
10
© NASA
ışı
UZ
ılı
0
ky
00
ışı
1.
ılı
bin
AK
ky
ışı
0
10
on
ily
LI
m
ılı
ky
10
K
ışı
ılı
ky
ar
ışı
ar
1
ily
m
-15
11
© NASA
How It Works 19
UZAY
William Herschel 1785’te Samanyolu’nun kadar öyle görünse de, katı cisimlerden için, bu çekim zamanla aynı noktaya gelen
radyo dalgaları kullanarak meydana gelmiş olamaz. Zira eğer öyle olsa her şeyin yavaşlamasına ve bir trafik
haritalanabileceğini bilemezdi, çünkü hızla ortadaki bölgeye doğru çekilir ve sıkışıklığının yaşanmasına neden oluyor.
radyo dalgaları onun döneminden bir etrafına sarılırlardı. Binlerce galaksi Bahsettiğimiz bu çekim işini yapacak
yüzyıl sonra keşfedilecekti. Radyo görüyoruz ve hiçbirinde böyle bir durum komşu galaksilerin sayısı hiç az değil.
dalgaları, bilim insanlarına 50’li yıllardan söz konusu değil. Samanyolu’muz kendi çekim kuvveti ile
beri yıldız öbeklerinin arkasına bakma ve Spiral kollar uzun ömürlü fakat kendini kontrol altında tuttuğu bir düzineden fazla
Samanyolu’nun iskeletini oluşturan dev sürekli yenileyen cisimler olmalı. Buna uydu galaksiye sahip. Bunların arasında en
hidrojen gazı bulutlarını inceleme imkânı Galaktik malzemenin çarpışıp iç içe ünlüleri Magellan Bulutları. Dünya’dan
veriyor. Evrenin derinliklerine bakarken en kaynadığı bir seri trafik kazası diyebiliriz. 160,000 ile 200,000 ışık yılı uzakta olan bu
büyük bilimsel atılım 1920’lerde Samanyolu Bu olay, spiral bölgeye girip çıkan daha eski iki gaz bulutu uzaktan bakınca
galaksisinin ötesinde başka galaksilerin de “yıldız disklerinin” ışığının daha çok
olduğunun keşfedilmesi ile oldu.
Astronomlar artık Samanyolu’nu diğer
görünmesine neden oluyor ve aynı
zamanda kısa ömürlü büyük yıldızların Rakamlarla
galaksiler ile karşılaştırma imkanına
sahipti. Bir süre sonra Samanyolu ve
parçalara ayrılıp yeni yıldızlar
doğurmasını sağlıyor.
Samanyolu
yakınlardaki Andromeda gibi “spiral
nebulaların” özelliklerinin birbirine
benzer olduğu anlaşıldı. Artık
Bu yeni doğmuş sıcak mavi-beyaz
yıldızlar bir araya geldiğinde binlerce
güneş parlaklığında ışık saçıyor. Ancak
200-400 milyar
Galaksideki yıldızların sayısı.
Samanyolu’nun merkezdeki dev kızıl ve ömürleri sadece birkaç milyon yıl.
sarı yıldızların etrafında dönen
gökcisimlerinden oluşan dev bir çark
Yörüngeleri çok uzun olduğundan eninde
sonunda spiral bölgesinin dışına çıkıyorlar.
225 milyon yıl 100 milyar
Güneşin yörüngesindeki bir Gezegenlerin
olduğunu biliyoruz. Daha küçük ve dengeli yıldızlar (örneğin turunun süresi. tahmini sayısı.
100,000
Diğer galaksilerle karşılaştırdığımızda bizim Güneş’imiz) diskin içinde hayatta
Samanyolu daha “sınırlı” bir spiral. Çarkın kalabilecek kadar uzun yaşıyor. Peki bu
dış çeperleri ortada oldukça yoğun bir trafik kazalarına (astronomlar bu olaya
yıldız kümesinin etrafında dönüyor. yoğunluk dalgası adını veriyor) neden olan Işık yılı. Galaksinin çapı.
Merkezdeki yoğun bölgenin etrafında her şey nedir? Bu olay büyük ihtimalle yıldız
birinin boyutu yaklaşık 1,000 ışık yılı olan
yıldız diskleri bulunuyor. Uzak galaksilerde
disklerinin eliptik yörüngeleri ve
yıldızlararası malzemenin yakınlardaki bir 13.6 Samanyolundaki en
milyar yıl eski yıldızın yaşı.
sadece bu diskler görünüyor. Ancak daha
silik görünen arka planda daha fazla yıldız
galaksinin çekim gücüyle bir tarafa doğru
çekilmesinden kaynaklanıyor. 170 km/sn 600 km/sn
Samanyolunun dönüş Galaksinin uzaydaki
ve gökcismi olmalı. Hepsi birleşince dev Yörüngelerinden en dış bölümündeki hızı hareket hızı
spirali oluşturuyor. Spiral kollar her ne cisimler en yavaş hareket edenler olduğu
Galaksiler çarpışınca…
Messier 31 olarak da adlandırılan
Andromeda galaksisi en yakın galaktik
komşumuz. Spirali bizimkinden büyük ve
içinde neredeyse iki katımız kadar yıldız
var, ama toplamda bizim galaksimizden
daha hafif. Görülen o ki, bizim
galaksimizden daha fazla karanlık madde
içeriyor. Samanyolu ve Andromeda birkaç
düzine küçük galaksiyle beraber meydana
gelen bir galaksi grubunun içinde yer
alıyor. İki galaksi birbirine çekim
kuvveti ile bağlı ve saniyede 120 km
hızla birbirlerine yaklaşıyorlar.
Bunun sonucunda kaçınılmaz
olarak çarpışacaklar ve büyük
ihtimalle birleşip dev bir
galaksi oluşturacaklar.
y r 5-kpc halkası
Bu süper yapı, galaksinin
merkezinde bir halka
oluşturuyor. Galaksideki
moleküler hidrojenin
büyük kısmı burada, ayrıca
100-200 civarında genç
yıldıza ev sahipliği yapıyor.
5
Sagittarius A*
Işte galaksimizin merkezi! 1
Sagittarius A*, etrafında
gazların döndüğü dev kütleli
bir kara delik. Içinden zaman
zaman fırlayan alev hatları 3
deliğe çekilen asteroidlerin
buharlaşmasına işaret Omega Centauri
ediyor. Bu yıldız kümesi, dünyadan
görülebilen en parlak yıldız
kümesi. Kütlesi güneşten 5
milyon kat daha fazla, yani
ortalama bir yıldız kümesinin
yaklaşık 10 katı.
SM0313
Güneş sisteminden 6,000 ışık yılı
uzakta olan SM0313 bilinen en
yaşlı yıldız. Sadece bizim 2 6
galaksimizin değil, tüm evrenin en
yaşlısı… Ilk defa 2014 Ocak ayında
keşfedildi. Büyük ihtimalle bir
Popülasyon II türü yıldız ve 13.6
milyar yaşında.
4
Buradayız!
Dünya nerede duruyor ve galaksiyi nasıl görüyoruz?
Galaktik
ekvatordaki yoğun
Sirius Dünyanın Dünyanın yıldız kemeri
Gece gökyüzünde görülen en
galaksideki dönüş
parlak yıldız. Parlaklığı -1.47 kadir
pozisyonu ekseni
(bir yıldızın parlaklığını dile getiren
astronomi terimi). Karşılaştırma
yapabilmek için, dolunayın kadir Dünyanın
değerinin -12.6, Satürn’ün ise ekvatoral düzlemi
sadece -0.49 olduğunu
Dünya
söyleyebiliriz.
Samanyolu Dünyanın
galaksisinin dönüş
merkez düzlemi ekseni
(galaktik ekvator)
Gaia: Samanyolu’nun
haritasını çıkarmak
2013 Aralık ayında Avrupa Uzay Ajansı Samanyolu’na
bakış açımızı değiştirecek bir uydu fırlattı. Bir uzay
teleskobu olan Gaia bir milyardan fazla yıldızı
inceleyecek ve galaksimizin şimdiye kadar bilinen en
detaylı haritasını çıkaracak. 2014 Ocak ayında
Dünya’dan 150 milyon kilometre uzaktaki yörüngesine
oturdu ve çalışmaya başladı. Gaia parallax metodu adı
verilen bir geometrik teknik kullanıyor. Eğer bir yıldız
Güneş sistemimize yeteri kadar yakınsa gökyüzündeki
pozisyonu Dünya’nın yörüngesindeki zıt konumlardan
farklı görünecektir. Bu “parallax kaymayı” ölçerek basit
geometrik hesaplamalarla bir yıldızın uzaklığı
belirlenebilir. Çok yakın yıldızlar dışında bu açı farkı
inanılmaz küçük, ama Gaia bu teknikle bizden on
binlerce ışık yılı uzaklıktaki gökcisimlerinin uzaklığını
yüzde 20 sapmayla hesaplayabiliyor.
Karanlık nebulalar
Yıldızlararası maddenin
büyük kısmı karanlık. Sadece Emisyon nebulaları
arkadan aydınlatıldığında Çevrelerindeki
görünür oluyor. yıldızlardan gelen
ultraviyole enerji ile
harekete geçen gazlar
Yıldızlararası gaz farklı renklerde parlar.
Yansıma nebulaları Karanlık madde Yıldızların arasındaki Pembeye çalan
Sadece karanlık değil, aynı boşlukta büyük ölçüde renkler büyük ölçüde
Yıldızların çevresindeki zamanda saydam da olan hidrojen varlığını
toz ve gaz ışığı uzayda hidrojen gazı var.
karanlık madde yıldızlararası Hidrojen evrendeki en gösterir.
“dağıtabilir”. Bu durumda bölgede bulunuyor. Varlığını
nebulalar mavi renkli hafif ve en çok
sadece çekim gücünden bulunan madde.
görünür. anlayabiliyoruz.
G
üneş, gezegenimizin gökteki can filtreleyen atmosfer katmanları. katmanlarında soğuruluyor ama ozonun en
damarı gibi; ekosistemlerimizin Atmosferimiz filtre etkisini birkaç yoldan çok soğurduğu radyasyon türü, morötesi
sürdürülebilirliğinde başrolü sağlıyor. Bunlardan biri, radyasyonun daha ışığın UV-B adını taşıyan dalga boyu.
oynuyor. Ancak Dünya’nın atmosferi olmasa küçük atmosferik parçacıklarla çarpışıp Ozon, birbirine bağlı üç oksijen atomundan
Güneş’in ışınlarının gezegenimizi farklı yönlere gitmesini sağlayan saçılma. Bir oluşan bir molekül. Yüksek enerjili morötesi
radyasyona boğması işten bile değil. diğer atmosferik süzme yöntemi de genelde ışık dalga boyları bu oksijen katmanına
Güneş’in yaydığı elektromanyetik bulutlardaki su moleküllerinin bazı ışık ulaşınca, enerjisi ozondaki oksijen
radyasyonun bir kısmı, tıpkı görünür ışık gibi dalga boylarını uzaya gerisingeri yolladığı atomlarından birini ayırıyor ve karşılığında
atmosferi geçip Dünya’ya ulaşabilse de çoğu yansıtma. Son savunma yöntemiyse en çok radyasyon da soğurulmuş oluyor. Serbest
canlı için ölümcül değil (örneğin morötesi stratosferdeki ozon katmanında gerçekleşen kalan oksijen atomu, diğer serbest oksijen
ışık). Bunu sağlayan da radyasyonun en soğurma. Güneş radyasyonu ozon katmanına atomlarına bağlanarak daha fazla ozon
ölümcül türlerini daha Dünya’ya ulaşmadan varmadan önce atmosferin farklı oluşturuyor ve döngü böylece devam ediyor.
Mezosfer
DAHA KISA DALGALAR
50-85 km yükseklik
Stratosfer
14,5-50 km yükseklik
Burada radyasyonun ölümcül
türlerini saçma ve soğurma
görevini büyük oranda ozon
katmanı üstlenir.
Troposfer
0-14,5 km yükseklik
Savunmanın bu son OPTİK
ARALIK RADYO ARALIĞI
katmanındaki bulut
oluşumları, ozon
katmanından geçen UV-B
ışınlarını geri yansıtır.
Dünya
Kesintisiz döngü
atmosferinde Uzay kalkanı
Dünya atmosferi, Güneş’in
Radyasyonun hangi türleri yeryüzüne ulaşıyor nüfuz eden radyasyonunu
Ozon, elektromanyetik
ve hangileri atmosfer kalkanı tarafından süzecek özelliklere sahip.
radyasyonla etkileşime
girdiği döngü sayesinde engelleniyor?
yeniden oluşur.
© Getty; NASA/CXC/ESO/F.Vogt et al/VLT/MUSE/STScI
/ Epsilonyayinevi
UZAY
UZAKTAN
KUMANDALI
KÂŞIFLER
Robot avatarlar Dünya’dan ayrılmamıza gerek
kalmadan bizi yeni dünyalara taşıyabilir.
Jonathan O’Callaghan
T
elerobotik deyince, kulağa yüksek olduğu bölgeleri (mesela Japonya’daki öğreniyorlar. Bunun bir örneği Alman
bilimkurgudan fırlamış şeyler geliyor Fukuşima santralinin reaktörü) araştırmakta Havacılık ve Uzay Merkezi DLR’nin Rollin’
ama muhtemelen şimdiye kadar bu kullanıyoruz. Hatta telecerrahi adıyla da Justin adlı insansı robotu. Uzuvları ve elleri
teknolojiyle birçok defa etkileşime girdiniz. bilinen ve doktorların fiziksel olarak astronotlar tarafından yörüngeden
Eğer uzaktan kumandalı araba erişemeyecekleri hastaları ameliyat etmesini kontrol edilebilen bu robotun
kullandıysanız, sanal gerçeklik gözlüğü sağlayan uzaktan ameliyatlara da başladık. ne yaptığını görmeyi
taktıysanız ya da uzay araçlarının Uluslararası Uzay yolculuğu söz konusu olduğunda sağlayan kameraları var.
Uzay Istasyonu’na kenetlendiğini duyduysanız telerobotiğin gelecekte birçok ilginç kullanım Dünya’da bulunan robot,
muhtemelen telerobotiğin ne olduğunu alanı olabilir ve bunların birçoğu daha 2017’de Avrupa Uzay Ajansı
biliyorsunuz demektir. şimdiden hayatımızda. Bunlar arasında ESA astronotu Paolo Nespoli
Telerobotik, robotların başka bir yerdeki astronotların Dünya’daki aygıtları tarafından uzaydan kontrol edildi.
insanlar tarafından yönetilmesi demek ve kullanmasını sağlamak, araç dışına çıkılması NASA astronotu Terry Virts ise 2015’te Dünya’da
Dünya’da telerobotik alanının birçok kullanım gerekmeden uzayda faaliyetler yürütmek ve bir telerobotik uzmanıyla “el sıkıştı”. Virts, UUI
yeri var. Örneğin yüzer dronlarımızı hatta tuhaf, yeni dünyalar keşfetmek üstündeki bir kumanda kolunu kullanıyor ve
okyanuslara yolluyoruz (bunları karadaki bulunuyor. Astronotlar, Dünya’daki keşif Dünya’daki el onun hareketlerini taklit
insanlar yönetiyor) ve bu sayede okyanusun araçlarını UUI’den nasıl kullanacaklarını ediyordu. Dokunsal geribildirim sayesinde
insanlarca keşfedilmesi zor yerlerini öğrenmekle meşgul. Bunun için de Virts, Dünya’daki operatörün elini
öğreniyoruz. Bunları aynı zamanda insanlarca istasyondaki kontroller sayesinde robot kolları hissedebildi ve böylece Dünya ile uzay
keşfi ölüme yol açabilecek, radyasyonun ve diğer aygıtları hareket ettirmeyi arasında ilk tokalaşma gerçekleşmiş oldu.
Telerobotik işbaşında
Astronotlar Dünya’daki robotları kullanmak için Komut alındı
telerobotikten nasıl faydalanıyor? Dünya’daki robot,
uydudan gelen
mesajı alıyor.
Astronot Eylem
Uzay aracındaki astronot, kumanda Robot, astronotun
kolunu ya da manivelayı hareket Iletim istediği eylemi (mesela
ettirerek bir eylem başlatıyor. Her hareket uydu kol oynatma) yapıyor.
bağlantısıyla Dünya
yüzeyine aktarılıyor.
026 How It Works
BILIYOR MUYDUNUZ? NASA, Ay yüzeyine astronotların uzaktan kullanabileceği bir radyo teleskop göndermeyi planlıyor.
Tehlikeli ortamlar
“Telerobotiğin Robotlar radyoaktif
bölgeleri ya da okyanus
geleceği coşku diplerini araştırmak üzere
uzaktan kontrol edilebiliyor.
verici”
028 How It Works
BILIYOR MUYDUNUZ? UUI’de Dünya’dan kontrol edilen robotlar var, mesela NASA’nın Smart SPHERES ve Robonaut 2’si.
A L Ç A K D Ü N YA AY, M A R S V E Ö T E S I
YÖRÜNGESI Mars’ın ötesi
Jüpiter’in uydusu
Europa gibi diğer
dünyalar da telerobotik
kullanılarak yakın
Uluslararası Uzay gelecekte
Istasyonu araştırılabilecek.
Canadarm2 adlı robot
kol, UUI’nin dışındaki
astronotlar tarafından
kontrol ediliyor.
Ay’da inşaat
Geleceğin telerobotik
görevleri arasında,
robotları uzaktan
kullanarak Ay’da
inşaat yapmak da var.
Mars
Insanlar Mars’a ayak
basmadan önce, gezegen
yüzeyindeki robotları
Mars yörüngesinden
kontrol edebilir.
Ay keşfi
Telerobotik sayesinde Ay’ı bir
Uzayda
radyoaktif güç
Uzay araçları radyoaktif plütonyumu elektriğe
dönüştürerek nasıl Güneş Sistemi’ni keşfediyor?
N
ASA’nın New Horizons uzay aracı 14 birleştirilmiş iki metal plaka bulunuyor.
yıldan uzun süredir Güneş Sistemi’ni Bunun bir yüzü uzayın soğuğuna, diğer
keşfediyor ama bir kez bile yakıt ikmali yüzüyse bozunmakta olan nükleer yakıta
Plütonyum 238’in bozunması o kadar çok
yapmadı. Uzayda benzin istasyonu yok. Daha bakıyor. Plütonyum bozundukça alfa ısı yayıyor ki yakıt peletleri akkor kesiliyor.
şimdiden Plüton’un buzlu yüzeyini parçacıkları yayıp ısı üretiyor (fırlatma
fotoğraflayan araç şimdi de Kuiper Kuşağı diye öncesinde New Horizons’un RTG’si 245 derece
bilinen, simit biçimli buz halkasının içinde yol sıcaklıktaydı). Üretilen ısı, termokuplun
alıyor. Güneş’ten milyarlarca kilometre uzakta birleşim noktaları arasında ısı farkına yol
olan araç, Dünya’nın binde birinden daha az açıyor, bu da elektrik akımı doğuruyor.
güneş ışığı alabiliyor, o yüzden de güneş Kullanılmamış bir yakıt piliyle RTG, fırlatma
panellerinin hiçbir yararı yok. Aracın içerdiği sırasında 245 watt güç sağlayabiliyordu. On üç
bilimsel donanım bu yüzden güneş enerjisiyle yıl sonra bile pil hâlâ güç sağlamaya devam
değil de radyoaktif yakıtla çalışıyor. ediyor. Hiçbir hareketli parçası olmayan
New Horizons sondası Dünya’dan jeneratör asla aşınmıyor ve nükleer yakıtı
fırlatıldığında, radyoizotop termoelektrik tümüyle tükenene kadar enerji üretmeyi
jeneratör (RTG) adlı bir düzenek içinde yaklaşık sürdürecek. New Horizons sondası Plüton’a
11 kilogram radyoaktif plütonyum dioksit vardığında pil sıcaklığı 208 dereceye düşmüştü
taşıyordu. Plütonyum, termokupl adındaki ısı ama hâlâ 190 watt güç sağlıyordu. Bu da New
algılayıcılara bağlı bir nükleer pilin kalbini Horizons’ın her biri iki ila on watt harcayan
oluşturuyor. toplam yedi adet bilimsel aygıtına yetiyor da
NASA’nın Voyager 1 sondası 1977’de
Her bir termokuplda uçlarından artıyor bile. fırlatıldı ve RTG’si hâlâ güç sağlıyor.
Nükleer pil
Bu piller alfa
parçacığı yayan
plütonyum 238
dioksit yakıtı
içeriyor.
Güvenlik özellikleri
Iridyum kılıf, alfa
parçacıklarının
kaçmasını engellerken
dış kabuk da
çarpmalara karşı
koruma sağlıyor.
RTG’nin
Isınma içinde Çok güvenilir olmakla birlikte, şu ana kadar
Pildeki yakıtın saçtığı hiçbir RTG’nin verimi %10’u aşmadı.
alfa parçacıkları Hareketli parçası
termokuplların birleşim olmayan bu kompakt
noktalarını ısıtıyor. sistem, onlarca yıl
elektrik üretebiliyor. Plütonyum 238
Uzay yakıtının kullanım onayı almadan önce üç
ölçütü yerine getirmesi gerekiyor: Güvenli
olmalı, bilimsel aygıtlarda girişime (olumsuz
Jeneratör etkileşime) yol açmamalı ve uzun süre
Her termokuplun bir dayanmalı. NASA’ya göre, bu işin altından
Güç çıkışı sıcak bir de soğuk kalkabilen tek bir kimyasal var: Seramik
Yeni bir modül 250 W yüzeyi var. Sıcaklık Plütonyum 238 bilyeleri. Çok miktarda güç elde
civarı güç sağlıyor. farkı, elektrik akımı etmek için az sayıda pelet yeterli oluyor ve yarı
Yakıt bozundukça güç oluşturuyor. ömrü (atomların yarısının bozunması için geçen
çıkışı yılda 4 W kadar süre) 87,7 yıl. Yakıtın saçtığı alfa parçacıkları,
azalıyor. termokuplları onlarca yıl sıcak tutmaya yetiyor
ama bunlar beta, gama ya da nötron
radyasyonu gibi nüfuz eden türden değil.
Dolayısıyla parçacıklar, sondanın üstündeki
hassas aygıtlara zarar vermiyor. Plütonyum 238
yapmak için, neptünyum 237’yi nükleer
reaktörlerde nötron bombardımanına tutmak
gerekiyor. Bu zor bir işlem olsa da ortaya kaza
durumlarında katı halde kalan, nükleer
santrallerde ya da nükleer savaş başlıklarında
gördüğümüz türden korkunç zincir tepkimelere
yol açmayan bir yakıt çıkıyor.
ILERI TEKNOLOJIY
DOKUNMA
Dokunsal teknoloji, görmenin ve işitmenin
ötesine geçip sanal dünyaya
dokunmamızı sağlıyor.
U
zak ülkeleri keşfedip oradaki
hayvanlara, bitkilere parmaklarınızla
dokunabilmeyi istemez miydiniz? Ya da
asteroid kuşağından geçerken uzay geminizin
motorunun titreşimini hissetmeyi? Veya
yüzyılın en büyük futbol maçının golünü atan
siz olmak ve topu filelerle buluşturan vuruşu
ayağınızda hissetmek nasıl olurdu? Dokunma
teknolojisinin (haptik) dünyasına hoş geldiniz.
Haptik sözcüğü Yunancada dokunmak
anlamındaki haptesthai’den geliyor ve nasıl ki
optik sözcüğünü görme duyumuzla ilgili her
şeyde kullanıyorsak, bu sözcük de dokunma
duygumuzla ilgili şeyleri tarif etmede
kullanılıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi,
dokunsal teknoloji, dokunarak etkileşim
kurabileceğiniz deneyimler ve arabirimler
yaratmayı planlıyor.
Dokunduğunuzda, tıkladığınızda ya da
tuttuğunuzda bu arabirimler size fiziksel bir
hisle karşılık veriyor. Buna da genelde
dokunsal geribildirim ya da kuvvet
geribildirimi deniyor. Dokunsal geribildirim
sayesinde, sanal gerçeklik oyununda bir şeye
tosladığınızda titreşim hissedebiliyor ya da tıp
eğitimi alıyorsanız elinizdeki şırıngayı
karşınızdaki insanın cildine batırdığınızda
aynı direnci duyabiliyorsunuz. Dokunsal
teknoloji temelde, aslında gerçek olmayan bir
şeyi gerçek gibi hissetmenizi sağlamak üstüne
kurulu.
OJIYLE
Dokunma türleri
Çoğumuz dokunmayı tek bir duyu olarak düşünüyoruz ama
araştırmacılar bunun aslında çoklu bir duyu olarak
düşünülmesi gerektiğine inanıyor. Çünkü dokunma duyumuzu
oluşturan iki unsur var. Bunlar kütanöz ve kinestetik. Kütanöz
A
sistem cildimizin hissettikleriyle ilgili; basıncı, sıcaklığı ve acıyı
saptayabilen, cildimize gömülü mekanoreseptörleri kullanıyor.
Kinestetik sistem ise vücudun nasıl konumlandığını ve içinde
neler olup bittiğini kapsıyor. Bunu da kaslarda, tendonlarda ve
eklemlerde bulunan, hareket ve konum duygusunu saptayabilen
mekanoreseptörlerle algılıyoruz. Dokunmada göze
Dokunsal sistem, hem kinestetik hem de kütanöz sistemlerin çarpandan fazlası var.
girdilerinin bir karışımı. Bunun pasif değil de aktif bir dokunma biçimi
olduğuna inanılıyor. Tanımlar değişse de, çoğu araştırmacı aktif birisinin ya da
bir şeyin bize dokunduğu pasif dokunmadan farklı olarak, aktif dokunmanın kişinin
motor komutlarıyla kaslarını kontrol ederek dokunmaya tepki vermesi olduğunda
hemfikir.
Ruffini uçları
Bunlar sıcaklığı,
cildin gerilmesini Farklı katmanlar
ve eklem Cilt başlıca iki katmana sahip:
hareketlerini epidermis (dış katman) ve dermiş
saptıyor. (iç katman).
Beyne
Meissner yuvarları
Harekete geçiş
Beyin, dokunma bölgesi yakınındaki kaslara
Pacinian yuvarları Hafif dokunmaya ve veya eklemlere tepki vermesi için bilgi yolluyor.
Yüksek frekanslı titreşimi basınca tepki veriyor,
ve derin basıncı algılıyor. düşük frekanslı
titreşimi saptıyor.
Zincirleme tepkime
Mekanoreseptörlerden
gelen sinyaller elektrik
“Dokunma hissini sinyallerine
dönüştürülüyor ve
yeniden oluşturmayı beyin aracılığıyla algı
nöronlarına iletiliyor.
hedefleyen dokunsal
© Thinkstock; Pixabay; Illustration by The Art Agency/Barry Croucher
%77
Sinyaller sinire
Ampüte
olmayanlarda test
Biyonik parmak
Beyni inandırmak ucunu kullanan ve
Araştırmacılar EEG testi ampüte olmayan
yaptıklarında beynin kişiler, yüzeyin
gerçek parmak ucuyla pürüzlü ya da
yapay olan arasındaki pürüzsüz olduğunu
farkı saptayamadığını %76 isabet oranıyla
buldular. saptayabildi.
Protezlere ve
biyonik aygıtlara
Protezle hissetmek dokunma hissi
kazandırmak,
ampütelerin
Protezler gerçek uzuvlara artık hiç olmadıkları kadar benziyor işlerini daha kolay
ve onlar gibi davranıyor. Ampüteler için dokunma hissini yapabilmelerini
yeniden yaratmak elzem çünkü bu, onların dünyayla eksiksiz sağlıyor.
biçimde etkileşmesini sağlıyor. Araştırmalar dokunsal
geribildirimin protezlerin bir araç değil de vücut parçası olarak
algılanmasında çok önemli olduğunu gösteriyor.
Bilim insanları, yapay ellerin beyinde gerçek dokunma hissi
oluşturması için birçok farklı yöntem araştırdılar. Bunlardan
biri, kişinin üst koluna onlar elleriyle bir şeyi kavradıkça artan
basınç uygulamak.
Bir diğer yöntemse sanal ele doku, basınç ve sürtünme
bilgisi aktarabilen algılayıcılar yerleştirmek ve bu bilgiyi kişinin
üst koluna cerrahi olarak sinir demetleri etrafına yerleştirilmiş
implantlarla beyne aktarmak. Beyin bunları normal bir eldeki
hislerle aynı şekilde algılıyor.
makineyi bir ekran aracılığıyla kullanıyor ve olsun bu dokunsal bilgiyi ulaştırmanın da Dalgalarda sörf yaparken sadece elinizde bir
olan biteni yalnızca görüyorsanız bir sürü şey birden çok yolu var. Hepimizin alıştığı en titreşim değil de sırtınıza ve omuzlarınıza
kaçırıyorsunuz demektir. Eğer olanları yaygın yöntemlerden biri, ekranlar ve vuran dalgaları hissettiğinizi hayal edin. Ya da
hissedebilseydiniz tepkileriniz daha hızlı düğmeler aracılığıyla verilen titreşimler. Fakat dövüş sanatları eğitimi sırasında sanal
olabilirdi. Aynısı oyunlarda, beceri oyun sırasında kuvveti kalem, kumanda kolu gerçeklik başlığı kullanırken bacağınıza inen
eğitimlerinde ve diğer tür problem çözme ya da eldiven üzerinden de hissedebilirsiniz. darbeyi ya da birisinin attığı harika döner
çalışmalarında da geçerli. Insan vücudunun her yeri dokunmayı tekmeyi.
Tüm bunlara ek olarak, dokunmanın sosyal hissedebildiğinden, teknoloji şirketlerinin Zaman içinde bir dizi şirket bu türden
iletişimdeki en etkili kanallardan biri daha yenilikçi iletim yöntemleri bulması için kıyafetler üretti. Örneğin Teslasuit tam 46
olduğuna inanılıyor. Yani şirketler, örneğin büyük bir potansiyel mevcut. dokunsal noktadan vücudunuza kuvvet
Facebook, VR teknolojili sosyal etkileşim Bunlardan biri dokunsal kıyafetler. Şirketler geribildirimi uygulayabiliyor. Bir başka
araçları geliştiriyorsa, bunlara dokunma onlarca yıldır tüm vücuda kuvvet teknoloji şirketi olan AxonVR ise benzer bir
duyusunu eklemek daha verimli olmalarını geribildirimini hissettirecek, böylece sanal kıyafeti bir robot kolla birleştirerek
sağlayacaktır. gerçeklik ve oyun hissini çok daha gerçeğe HaptXSkeleton’ı üretti.
Dokunsal etkiler oluşturmanın birçok yolu dönüştürecek yöntemler üstünde çalışıyor. Teknolojinin giderek daha ilerleyip
var ama birçoğu şu iki önemli unsurdan
oluşuyor: algılayıcı ve aktüatör. Algılayıcılar
birinin uyguladığı dokunsal bilgiyi
algılayabilen teknolojik aygıtlar. Bir sanal
gerçeklik oyununda, özel bir dokunsal eldiven
giyerken bir kuvvet uygularsanız, mesela bir
kapıyı elinizle iterseniz bu bilgi algılayıcılar
tarafından okunuyor ve kuvvet ölçümleri,
dokunsal üretim modülüne yollanıyor.
Ardından aktüatör, bu dokunsal veriyi
okuyor ve algılayabileceğimiz bir biçime, bir
titreşime ya da kuvvete dönüştürüyor. Örneğin
oyundaki kapı ağır ve açılması güç
olduğundan, dokunsal eldiveninizde bir
direnç hissediyorsunuz. Fakat biçimi ne olursa
Ultrahaptics’in
sanal duyu
dönüştürücü dizisi.
E. A. Johnson, parmakla IBM ve BellSouth güçlerini Nintendo, Nintendo 64 kontrol Apple, iPhone, MacBook
kullanılan ilk dokunmatik birleştirip dokunmatik aygıtına takılarak oyunlarda ve Apple Watch için
ekranı icat etti. Buna daha ekranlı ilk telefonlardan kuvvet geribildirimi sağlayan dokunsal kullanıcı
sonra kapasitif dokunma adı Simon Personal Rumble Pak adlı eklentiyi arabirimini tanıttı ve adını
verildi. Communicator’ı geliştirdi. piyasaya sürdü. Taptic Engine koydu.
Dokunsal
1829 1965 1989 1993 teknolojinin 1994 1997 2013 2015
tarihçesi
Louis Braille dokunsal yazı İngiliz İleri Robotik Dokunmatik Aura Systems ses dalgalarını, Disney, eldiven ya da fiziksel
sistemini yayımlayarak Araştırmaları Merkezi küçük teknolojinin evrimi eylemleri (yumruk, patlama vb.) bir araç olmadan dokunma
körleri ve görme özürlüleri hava yastıklarıyla dokunma temsil eden titreşimlere hissini simüle etmek için
okur yazar hale getirdi. hissi oluşturan Teletact dönüştüren giyilebilir bir aygıt hava girdaplarını kullanan
Glove adlı eldiveni geliştirdi. olan Interactor Vest’i geliştirdi. AIREAL dokunsal teknoloji
araştırmasını duyurdu.
How It Works 037
TEKNOLOJİ
KUTUPLARDA SAĞ
KALMANIN TEHLİKELERİ
VE TEKNOLOJİ
GERÇEK
Kutuplarda 1 Insanda hipotermiden
kurtulma rekoru
sağ kalma
Norveç’te doktorlar, merkez vücut
sıcaklığı 13,7 dereceye düşecek
kadar ciddi hipotermi yaşayan bir
hastayı hayata döndürdüler. Kalp
krizi geçirse de hasta kurtarıldı.
İ
nsan, doğası itibariyle ılıman iklim canlısıdır. uyandıran mühendislik ve tasarım ürünleri demek
Kürkümüz yoktur ve yalıtım sağlayan kalın bir yağ kullanıldı. Devasa buzul yarıkları yüzünden sefer Sıfır derecelik bir su kütlesine
katmanını kolayca biriktiremeyiz. Buna rağmen yarıda kesildiyse de ekip, donmuş kıtanın içlerine korunmasız olarak düşerseniz
vücudunuz iki dakikadan kısa
dünyanın her yanına yayılmış durumdayız ve ilerlemek için en gelişmiş hayatta kalma sürede şoka giriyor ve 15 dakikaya
giderek artan sayıda insan, gezegenin teknolojisinden yararlandı. Isıtıcı elemanlar içeren kalmadan bilincinizi yitiriyorsunuz.
kutuplarındaki en uç enlemlere gitmek için sebep eldivenler ve tabanlar, kıyafetlerin tamamını saran
buluyor. Iklimsel değişim yüzünden, daha önce katı
olan buz örtüleri eriyerek Kuzey Denizi rotasını açtı
bir güç sistemine bağlıydı ve kayakla ilerleyen
kâşiflerin uzuvlarının sıcak kalmasını sağlıyordu.
4 Dâhili uyarı algılayıcılı
kıyafetler
Sintef’in ColdWear projesi,
ve böylece balıkçı gemileri, petrol platformları ve Kullandıkları maskeler ise taze havayı, kâşiflerin giysilere entegre edilebilen
yolcu gemileri de bu soğuk denizleri uğrak noktası verdiği nefesle ısıtarak akciğerlerindeki ısı farkını algılayıcılar içeriyor. Bunlar nem,
haline getirdi. Karada ise Kutup Dairesi’nde azaltıyordu. Yanlarında, araçların -70 derecede rüzgâr, sıcaklık ve ısı aktarımı gibi
girdileri kaydedip uç noktalardaki
toprakları olan uluslar, dost canlısı olmayan bu çalışmasına izin veren yedek bir elektrikli ısıtıcı ve sıcaklıklarda çalışabiliyor.
topraklarda kalıcı üsler kurdular ve güneydeki buhar kazanıyla donatılmış özel yapım Caterpillar
Antarktika’da araştırmacılar ve maceraperestler
özellikle de acımasız Antarktika kışında, doğayla
D6N kar traktörleri vardı. Bu araçlar malzemeleri
taşıyordu. 5 Hipotermiye
tedavi
içeriden
Vücut sıcaklığı 27 ile 32 derece
boğuşmaya geliyorlar. Bununla birlikte biz insanlar, Kâşifler ileri teknoloji kullanımında yalnız değil. arasında değişen hastalar, tüp ve
her an gelişen teknoloji sayesinde, doğanın Ister acımasız kış aylarında yürümek için donatılmış damar yoluyla doğrudan iç
güçlükleriyle başa çıkmakla kalmayıp üstesinden de askerler olsun ister kurtarılmayı beklerken organlara verilen sıcak sıvılarla
tedavi edilebiliyor. Bu, vücudu
geliyoruz. kendilerini doğa şartlarına karşı koruyan balıkçılar,
hârici yalıtımdan daha etkili
Kâşif Sir Ranulph Fiennes’in Antarktika’yı kışın insanlar kutupların aşırı soğuğunda sağ kalmak için biçimde ısıtıyor.
boydan boya aşma serüveninde hayranlık hiç olmadığı kadar hazırlıklı.
Kişisel cankurtaran
Salı
Soğuk su dalış Fermuar kısmen
açıldığında başı ve
kıyafeti göğsün üst kısmını
rüzgâra ve yağmura karşı
Özenle tasarlanan Arctic 25, giyenleri koruyan ek bir kılıf çıkıyor.
dondurucu koşullarda 24 saatten uzun
süre koruyabiliyor.
Uzuvlar
Yalıtımlı çorap, bot ve
60 saniye yetiyor eldivenlerin dışında,
Hızlı davranmak çok önemli. alınan nefesi verilen
Mühürlenen tek bir fermuarı nefesle ısıtan yüz
olduğu için kıyafet bir dakikadan maskeleri de kullanılıyor. Iki adet Caterpillar D6N
kısa sürede giyilebiliyor. traktörü, kar küremek ve son
derece düşük sıcaklıklarda güç
üretmek için özel olarak
modifiye edildi.
Yalıtım
Baloncuklu naylona
benzeyen mikroalüminize
örgü kıyafeti dolduruyor
ve giyeni soğuk suya
karşı koruyor.
Batmazlık yardımı
Su ve hava geçirmeyen
dış mühür sayesinde,
kıyafet bir cankurtaran
simidinden üç kat fazla
batmazlığa sahip.
Düşüşlere hazır
© Getty; The Coldest Journey / Ian Pricket Illustration by Nicholas Forder
Taban koruması
Vibram tabanlar
kıyafetin erimeden ya da
donmadan aşırı soğuk Dış katman
ya da sıcak yüzeylere Dış katmanlar Isteğe bağlı orta katman
basabilmesini sağlıyor. sağlam sentetik Ek bir yalıtım katmanı vücut
materyallerden Alt katman
ısısını hapsetmeye yardımcı Merinos yününden bir
yapılır ve suya, olur. Ek bir güç kaynağı da
buza, rüzgâra karşı iç katman, hem yalıtım
bu kıyafetin içine dokunabilir. sağlar hem de terin
koruma sağlar.
nemini uzaklaştırarak
sizi kuru tutar.
EFSANEVI MÜHEN
İşte karşınızda dünyanın en usta inşaatçılarının inanılmaz eserleri. Karada,
denizde ve yerin derinliklerindeki yenilikler sayesinde artık gökyüzü sınır değil.
James Horton
GÖĞE YÜKSELEN
YAPILAR
Yerçekimine meydan okumamızı sağlayan akıl almaz
mimari ve yepyeni tasarımlar.
U
zun, ahşap binaların hem kendisi hem de
popülerliği büyüyor. Şu anda dünyanın en
yüksek ahşap iskeletli binası Vancouver’daki
bir öğrenci yurdu ama yakında Tokyo’da bunun yedi
katı yükseklikte bir bina olacak. Japon Sumitomo
Forestry firması, 350. yılını kutlamak için 350
metrelik bir ahşap bina yapmayı önerdi ve tasarı
kabul edilirse Japonya’nın en yüksek binası olacak.
Muhtemelen 5,3 milyar dolara, yani geleneksel
betonarme bir gökdelenin yaklaşık iki katına mal
olacak olan W350, Tokyo’nun çevre dostu bir şehir
olmasına büyük katkıda bulunacak. Ahşap binanın
organik estetiğini dört cephesindeki, bitkilerle dolu
balkonlar daha da pekiştirecek.
Binanın, sismik aktivitenin yoğun olduğu
Tokyo’da bile stabil kalmasını sağlamak için
“destekli tüp yapısı” kullanılacak. Böylece binada
çelik ve ahşap desteklerin bir karışımı yer alacak
ama bina materyalinin %90’ını ahşap oluşturacak.
© Getty; Sumitomo Forestry & Nikken Sekkei; Render by Methanoia © Zaha Hadid Architects
YERALTINA
Lazerli kılavuz
Makineler, tünelin hedeften 1 mm’den
fazla şaşmasına izin vermeyen lazerli
kılavuzla donatılmış.
İNİŞ
Ileri tünelleme teknolojileri sayesinde
bu projeler ayağımızın altındaki
altyapıyı değiştiriyor.
Crossrail
n Konum: Londra, Ingiltere 2
n Durum: Inşaat devam ediyor, tam
açılış Aralık 2019
Boring Company
n Konum: Los Angeles, ABD
Boring, Loop
n Durum: Denemeler sürüyor ağında
Amacı yarışta salyangozu geçmek olan
iddialı tünel şirketi
Tünel kazma makineleri yavaştır. Hatta o kadar yavaştır ki yumuşak toprak kazıcılar salyangozdan
14 kat yavaş ilerler. Fakat Boring Company’nin kurucusu Elon Musk çok iddialı: Amacı,
makinesinin yarışta salyangozları geçmesi.
Geleneksel tünel kazıcılardan 14 kat hızlı bir makine tasarlamak kolay iş değil ama Musk’ın
bunu nasıl yapacağına dair birkaç fikri var. Her şeyden önce, araçları tünele otomatikleştirilmiş
elektrikli bir kızak sistemiyle indirmek, tünel boyutlarını ciddi oranda küçültüyor. Bu, yakınlarda
1 Kalkış
Özel araçlar ve 8-16 yolcu taşıyan toplu
taşıma araçları, tünel ağına belirlenmiş
şehirlerde yolculuğu tepeden tırnağa değiştirmesi beklenen otomatik mekik hizmetinin önünü noktalardan giriş yapacak.
açacak.
Materyal analizi
Yürüyen bantların taşıdığı toprak, doğru
tür kesme diskinin kullanıldığından emin
olmak için analiz ediliyor.
Emisor Oriente su tüneli
n Konum: Mexico City, Meksika
n Durum: 2018’de tamamlandı.
LA’de
önerilen
tünel ağı
© Getty; Crossrail Ltd; Illustrations by Adrian Mann & Ed Crooks
2 Iniş
Biniş noktaları otomatik dikey asansör
şeklinde çalışacak ve yüzeyden güvenli biçimde
3 Sürüş
Araçlar tünellerde kendi başına gitmek
yerine bir tür elektrikli kızak sistemi olan Loop
4 Gelecek planlar
Los Angeles’ta sistemin işe yararlığını
gösterecek 4,3 kilometrelik bir tünelin yapılması
aşağıdaki tünellere inecek. Araçlar buradan (döngü) ile taşınacak ve hedefine saatte 200-240 planlanıyor ama Boring Company, şehir için
ilgili şeride geçebilecekler. km hızla gidecek. olası bir genişleme rotası ağı da önerdi.
SUYUN ÜSTÜNDE
Mühendisler nehirlerin gücünü
kullanarak doğal engelleri nasıl aşıyor?
Üç Boğaz Barajı
n Konum: Sandouping, Çin
n Durum: 2012’de tamamlandı ve
tümüyle işlevsel.
Çin’in Yangtze Nehri’ni
bölen hidroelektrik canavarı
Üç Boğaz Barajı bir canavar. 2,3 kilometre
uzunlukta, temel genişliği 115 metre ve
maksimum yüksekliği 185 metre olan
baraj, Yangtze Nehri üstüne kurulu ve
dünyanın en büyük hidroelektrik santrali.
27,2 milyon metreküp beton ve 460.000
ton çelikle yapılmış olan baraj, 42 milyar
ton hacimli akıl almaz bir rezerve sahip.
Bu baraj tahmin edileceği gibi çok fazla
güç üretebiliyor. Tahminlere göre
maksimum kapasitesi 22.500 megawatt
olan baraj, ABD’deki Hoover Barajı’nın 11
katı güç üretiyor ve Çin’in fosil yakıtlarına
olan bağımlılığından kurtulup
Baraj, sadece enerji
yenilenebilir enerjiye geçişinde büyük rol üretmekle kalmayıp
oynayacak. Yantze Havzası’ndaki
taşkınları da azaltıyor.
Hong Kong-Zhuhai-Macau
Köprüsü
n Konum: Lingdingyang Kanalı, Çin
n Durum: 2018’de hizmete girdi.
Baraj, depremlere, süper tayfunlara
ve yük gemilerinin çarpmasına
dayanıklı inşa edilmiş.
Hong Kong ve Zhuhai şehirleri ve Macau bölgesi, aralarına
giren Inci Irmağı yüzünden birbirleriyle etkileşemiyordu.
Fakat bu üç yer 2018’de, ünlü Golden Gate Köprüsü’nden 20
kat daha uzun, tam 55 kilometrelik bir köprüyle birleşti.
BILIYOR MUYDUNUZ? Üç Boğaz Barajı’nda o kadar çok su birikti ki Dünya’nın dönüşünü 0,06 mikrosaniye yavaşlattı.
Üç Boğaz Barajı
yaklaşık 37 milyar
dolara patladı.
MÜHENDISLIK
FIYASKOLARI
Kemper Arena,
Missouri, ABD
Kemper Arena 1979’da,
suyu tutan ve ağır ağır
serbest bırakan çatı
tasarımıyla hava
atıyordu ama bina yağışlı
fırtınalarla başa çıkacak
biçimde tasarlanmamıştı
ve çok geçmeden,
biriken suyun ağırlığına
dayanamayan çatı çöktü.
Walkie Talkie
gökdeleni, Ingiltere
Londra’nın çok bilinen
“Walkie Talkie” binası
konkav şekliyle göz
okşasa da, maalesef
bu tasarım güneş
ışığının yere
odaklanmasına yol
açıyor ve bir Jaguar’ın
tamponunu eritecek
kadar ısı üretiyor.
Tacoma Narrows Köprüsü,
Washington, ABD
Tacoma Narrows
Köprüsü’nün
mühendislerinden biri,
malzemeden tasarruf
etmek için inşaat
sırasında yetersiz
malzeme kullanmıştı. Bu
yüzden köprü, şiddetli
rüzgârlarda aşırı dengesizdi
ve çok geçmeden, 1940
yılının rüzgârlı bir gününde
yıkılıverdi.
Tropicana Field
stadyumu, Florida, ABD
Tropicana Field, Tampa Bay
Rays beysbol takımının
stadyumu. Ne ilginçtir ki
stadyumun sabit çatısı
var, o yüzden de toplar
bazen aydınlatmalara
Köprü inşaatı, çarpıyor, tavan bazen
2015’te sayı alınmasını önlüyor ve
Landsat 8 kırılan camlar oyuncuların
uydusunun ya da izleyicilerin başından
çektiği bu aşağı dökülüyor.
fotoğrafta bile
görülebiliyor.
John Hancock Kulesi,
Boston, ABD
© Getty; Wiki/Garrett Fuller/ Tony Hisgett/ Wknight94
A N T R OP O S E N
HOŞ GELDINIZ
klikler
ı ğımız değişi
pt
Gezegende ya k çağ mı başlattı?
yeni bir jeoloji
Y
uvamız saydığımız gezegen yaklaşık 4,6 Örneğin Kretas döneminin sonu, tüm
milyar yıldır var ve bu zaman zarfında dünyadaki çökeltilerde yer alan ve dinozorları
çok şey değişti. Kıtalar kaydı, iklimler ortadan kaldıran asteroidin bıraktığı iridyum
değişti, türler gelip geçti ve elbette insanlar metalindeki “altın yükselişle” tanımlanıyor.
evrimleşti. Tüm bu kilometre taşları, Antroposen’in ilanının önümüzdeki birkaç
Dünya’nın kaya katmanlarında fosiller ve yıl içinde gerçekleşmesi beklense de,
kimyasal işaretler halinde mevcut. Jeologlar da jeologların karşısındaki asıl problem bunun ne
gezegenimizin zaman çizelgesini bunlar zaman başladığı. Kimilerine göre Antroposen,
sayesinde belirgin bölümlere ayırabiliyor. insanın yol açtığı en büyük değişimlerden
Dinozorların yaşadığı Triyase, Jurasik ve biriyle, binlerce yıl önce tarımın icadıyla
Kretase dönemlerini muhtemelen başladı.
biliyorsunuzdur ama şu an içinde yaşadığımız Ancak atalarımızın yetiştirdiği bitkilerin
dönem Eski Yunancada “tümüyle yeni” Dünya’nın kayaları üzerinde büyük bir etkisi
anlamına gelen Holosen. Bu dönem 11.700 yıl olmadı ve yeni çiftçilik yöntemlerinin
önce, son buzul çağından sonra başladı ve geliştirilmesi nispeten yavaş oldu. O yüzden,
görece stabil bir iklim sundu. Bu da bizim daha popüler argümanlar arasında
ileriye dönük planlar yapmamıza ve tarımı icat başlangıcın 1750’de, yani Sanayi Devrimi’nin
ederek, yeni enerji biçimlerinden yaygınlaşmasıyla olduğu da var. O dönemde
faydalanarak ve fosil yakıtlarının
şehirler inşa ederek “Bazıları Dünya kullanılması,
yaşam
standartlarımızı üzerindeki etkimizin atmosferdeki
karbondioksit
yükseltmemize fırsat dönüm noktası olarak oranında büyük bir
tanıdı.
Ne var ki bazı bilim 1950’leri gösteriyor.“ artışa yol açtı ve
kömür, petrol ve gaz
insanları tüm bu çıkarmak için yapılan
’E
insan etkinliğinin gezegen üstündeki büyük madencilik, Dünya’nın çehresini bir hayli
E N
etkisinin bizleri yepyeni bir jeolojik zamana ya değiştirdi.
da devreye götürdüğünü öne sürüyorlar: Alternatif olarak Dünya’daki en büyük
Antroposen. Yunancadan kabaca “insan çağı” izimizi 1950’lerde bıraktığımızı söyleyenler de
olarak tercüme edebileceğimiz bu terim ilk var. Ikinci Dünya Savaşı’nın bitişiyle birlikte
defa 2000 yılında, Nobel ödüllü kimyager Paul eski ekonomik kurum ve kuruluşlar
Crutzen tarafından türetildi. Crutzen şöyle dağılmaya, insanlar arasındaki iletişim
diyor: “Bir konferanstaydım, birisi Holosen giderek güçlenmeye başladı. Insan nüfusu akıl
hakkında bir şey söyledi. Birden bunun yanlış almaz bir hızla büyümeye koyuldu ve bilim
olduğunu düşündüm. Dünya fazlasıyla insanlarının Büyük Ivmelenme dediği bu olayı
değişmişti. Hayır, artık Antroposen’deyiz. takip eden nükleer çağ ufukta belirdi. Bazıları
Terimi o anda ayaküstü türettim. Herkes ilk atom bombası testlerinin Dünya’da
şaşırıp kaldı. Ama sözcük tutuldu.”
Gerçekten de Antroposen o günden beri Bu fotoğraflar Amazon yağmur ormanlarında
sadece sekiz yılda gerçekleşen orman kaybını
popülerleşti, neredeyse 200 civarı hakemli gösteriyor.
dergide yer buldu ve hatta yepyeni bir
50km
akademik derginin ismi oldu: Anthropocene. 2000
Bununla birlikte, Antroposen hâlâ resmen bir
devir kabul edilmiyor. Bunun olması için,
Dünya’nın zaman ölçeğini belirlemekle
sorumlu olan Uluslararası Jeoloji Bilimleri
Birliği’nin (IUGS) Antroposen’i devir olarak
© Shutterstock; © NASA/Goddard Space Flight Center
bıraktığı radyoaktif imzaların gelecekteki birçoğumuzun yaşam standardının Bu da geçmişten ders almamızı, Dünya’nın
jeologların Antroposen’in başlangıcını atalarımızınkine kıyasla çok daha fazla şimdisini ve geleceğini planlamamızı sağlıyor.
belirlemesine yardımcı olacağını düşünüyor. yükseldiği anlamına geliyor. Imalat işleri Ancak daha iyi yaşam arayışının herkese
Bazıları da plastik kirlenmesinin, termik milyonlarca insanı fakirlikten kurtardı, tarım aynı derecede fayda sağladığını söylemek
santrallerden yayılan is ve kurumun ya da gelirine bel bağlamanın doğal sonucu olan olanaklı değil. Yaşam standardı genel bir
altyapı için kullanılan betonun Antroposen’i açlık döngüsünden kurtardı. Çağdaş yükseliş sergilese de servet eşitsizliği uçurum
simgeleyeceği görüşünde. Hatta bu önemli teknolojiler insanların eskiden hiç olmadığı gibi büyüyor ve gelişmekte olan ülkelerde
işaretçi, sıradan tavuk da olabilir çünkü etine kadar iyi giyinmesini ve beslenmesini daha çok insan, gelişmiş ülkelerdeki insanlar
ve yumurtasına düşkünlüğümüz sayesinde sağlayadursun, makineler ve otomasyon da için ürün imalatı yapan düşük gelirli işlerde
tavuk dünyanın en yaygın kuşu haline geldi. eşzamanlı olarak hızlandı ve imalat çalışmak zorunda kalıyor. Şu anki üretim
En çok ağırlık kazanan bu daha yeni tarih tekniklerinin maliyetini aşağı çekti. düzenini kullanarak yalnızca iki ya da üç
olsa da, bazı jeologlar Holosen’in sonunu Aşıların geliştirilmesi, ilaçların milyar insanın ABD’deki yaşam standardında
belirleyecek kesin bir çizgi olmadığı geliştirilmesinin ve gen terapilerinin önünü yaşamasını sağlayabiliriz. Oysa küresel nüfus
görüşünde. Öyle ya da böyle, fiziksel bir sınır açan genetik mühendisliği de ölüm oranını 1800’lerden bu yana, 1 milyardan 7 küsur
bulunsun ya da bulunmasın, insanların çevre hatırı sayılır biçimde aşağı çeken tıbbi milyara yükseldi.
üstünde kalıcı bir iz bıraktığını yadsımak ilerlemeler oldu. Ekonomik ilerlemeyse daha Bu tabii ki çevre üstündeki etkimizi daha da
mümkün değil. Dünya tarihinin yalnızca büyük ailelere olan ihtiyacı azaltıp nüfus şiddetlendiriyor. Barınacak yer ve giderek
%0,01’lik kısmında vardık ama bu süre içinde artışını yavaşlatıyor. Gezegenimize ve evrene artan nüfusa yakıt sağlamak için Dünya’nın
gezegeni, hiçbir doğal jeolojik sürecin dair hiç olmadığı kadar çok şey biliyoruz artık. topraklarının %50’sinden fazlasını değiştirdik
yapamayacağı biçimde değiştirdik. Hatta son ve ormanları yok ettik, şehirler yaptık,
yüzyıldaki değişimler, insan tarihinin önceki “Işimize nehirlerin üstüne barajlar kurduk. Şu anda
250.000 yılında yapılanların toplamından bile
fazla ve hiçbir yavaşlama emaresi de
yaramayan bitki insanın ortaya çıkışından önceki ağaçların
yarısından azı mevcut ve bu da tüm gezegende
göstermiyoruz. ve hayvanlar kaygı müthiş bir biyoçeşitlilik azalmasını
Elbette yaptığımız tüm değişiklikler
olumsuz değil. Son yıllarda bilim ve yenilik
uyandıracak bir
alanındaki büyük patlama, artık hızla tükeniyor.“
Küresel nüfusun %60’ının 2030’da
kentsel bölgelerde yaşayacağı tahmin
ediliyor.
Bazı jeologlar
Antroposen’in 16 Temmuz
1945’te ilk atom
bombasının patlatılmasıyla
gerçekleştiğine inanıyor.
© Getty; Thinkstock; Berlyn Brixner, Los Alamos National Laboratory
Düşen
2015’te neredeyse 200 ülkenin delegesi Paris doğum
Anlaşması’nı imzalayarak insanlığın iklimsel oranı
yüzünden Tokyo
değişimle mücadelesinde harekete geçme kararı aldı. nüfusunun
azalması
beraberinde getiriyor. Ihtiyaç duymadığımız bekleniyor.
30
ulaşıyor. Burada plankton patlamalarına yol 25
açarak balıkların ve deniz kabuklularının 20
Londra
Şangay
Tokyo
New York
Delhi
Sao Paulo
Mumbai
Pekin
Insan etkisi
Gelecekte jeologlar, Antroposen’i nasıl tanımlayabilir?
Atmosfer
Atmosferdeki sera gazı
birikimi tehlikeli hızda artarak
Şehirler sıcaklık artış hızını neredeyse
Şehirler dünya kara ikiye katladı.
yüzölçümünün yüzde
ikisinden azını kaplasa
da tüm nüfusun
yarısından fazlası
şehirlerde yaşıyor.
Yayılmacı türler
Küresel ticaret ve seyahat,
yerli olmayan türlerin
yayılmasını kolaylaştırdı.
Ekosistemlerdeki bu
değişim, fosil kayıtlarına
yansıyacak.
Kıyı habitatları
Tarım alanlarından
akan sudaki azot ve
fosfor, plankton
patlamasına yol
açarak kıyılardaki
canlıları öldürüyor.
“Geçtiğimiz
yüzyılda, insan
tarihinin 250.000
yılının toplamından
daha fazla değişim Biyoçeşitlilik
yaşandı.“ Son 500 yılda
900 canlı türü
yok oldu ve
tükenme hızı
giderek artıyor.
Ormanlar
Insan etkinliği tüm
ormanların
yarısının yok
olmasına yol açtı,
habitatları 1976
parçaladı ve
hayvanların
küresel ısınmaya
ayak uydurmasını
güçleştirdi.
2000
2005
2011
Holosen Devri
Bu devir 11.700 yıl önce
başladı ve modern
yeryüzü şekilleri ve
modern hayvan türleriyle
karakterize.
Pleistosen Devri
Bu devir Dünya’nın her iki yarı
küresini etkileyen buzul çağlarını
kapsıyor ve yünlü mamutların,
kılıç dişli kaplanların fosilleriyle
karakterize.
1984
2009
208
insan etkinliğinin sonucu olarak ortaya çıkan
yeni mineral sayısı
%32
yok ediyor.
1.000
otomobiller ya da internet gibi modern
teknolojilerden vazgeçmek zorunda kalacağız.
Böylesi bir çözüm, çevre üstündeki olumsuz
etkimizi kesinlikle azaltırdı ama mevcut
nüfusla böyle bir şey yapmak hem gerçekçi kat hızlandırdığını iddia ediyor.
olmaz hem de halkın desteğini almayacaktır.
Her şeyden önce, nüfus 1800’lerdekinin yedi
1 milyarı
Küresel nüfusun
katı fazla ve birçok kişi daha şimdiden modern
yaşamın lükslerine, onlardan vazgeçmeyecek
kadar bağlanmış durumda. Zebranın bir alt türü olan quagga, insanların
soyunu tükettiği nice hayvandan sadece biriydi.
O yüzden, geleceği biçimlendirmenin en
geçmesi oldukça yeni ve
1800’
makul yöntemi, yeni teknolojiler icat etmek ve gelecek yaratacaksak yapılması gereken çok iş
dünyanın sorunlarını çözmek için yeni var. Riskleri azaltamıyorsak geriye tek bir
süreçler uygulamak. Hepimizin eğitiminin çözüm yolu kalıyor demektir: bu gezegeni terk
artması ve giderek daha bağlantılı hale edip bir başka gezegene yerleşmek. Uzay
oldu.
lerde
gelmemiz buna yardımcı olacak ve tutumların ajansları ve özel şirketler daha şimdiden
daha şimdiden değişmeye başladığı yönünde Mars’ta insanlı koloni kurma olasılığını
Dünyadaki tüm betonun yarısından fazlası son
20 yılda
işaretler var. Temiz enerji ve elektrikli araştırıyor ve Kızıl Gezegen’e düzenlenecek ilk
otomobillerin gelişimi, yenilenebilir olmayan insanlı görevin 2030’larda gerçekleşmesi
fosil yakıtlarına olan bağımlılığımızı azaltıyor. tasarlanıyor.
Iki yüz kadar ülke, 2015’te Paris antlaşmasına Tüm bunlara rağmen başka dünyaları üretildi.
uymayı vaat ederek iklimsel değişimle yaşanabilir hale getirmemize çok var ve bizi
mücadelede payına düşeni yapacağını desteklediğini bildiğimiz tek gezegeni Tarım alanları küresel kara yüzölçümünün
yaklaşık
%37.5’
açıkladı. Bu anlaşma, küresel ortalama kurtarmaya çalışmak daha mantıklı. Şu ana
sıcaklık artışını sanayi öncesi düzeyin iki kadar atmosfere pompalamış olduğumuz
derece üstüyle kısıtlamayı ve insan gazlar daha on binlerce yıl orada kalacak olsa
etkinliğinin yol açtığı sera gazı emisyonu da, müdahale etmek için geç kalmış ini
miktarını azaltmayı planlıyor. Aynı zamanda sayılmayız. Kolektif zekâmızı kullanarak sera kaplıyor.
dünyanın her yanından doğa koruma gazı emisyonlarını durduracak kalıcı çözümler
© NASA; Frederick York; Thinkstock
uzmanları biyoçeşitlilikteki azalışla mücadele bulmak üzere çalışabilir, mevcut gazları Sadece bir yıl içerisinde Antroposen’le ilgili
200
ediyor, boşalmış habitatları eski haline gökyüzünden süzebilir ve kritik habitatlara
getirmeye ve soyu tükenmek üzere olan türleri gelen zararı tersine döndürebiliriz. Gerçekten
geri döndürmeye uğraşıyor. Antroposen’de yaşıyorsak bu devri insanların
Değişimler gerçekleşse de eğer gezegene dünyayı kötü değil de iyi yönde değiştirdiği bir
verdiğimiz zararı tersine çevirip daha stabil bir devre dönüştürmek bize kalmış demektir. bilimsel makale yayımlandı.
D Ü N YAY I DEĞIŞTIREN
DENEYLER
Bilimi şekillendiren ve bugün bel
bağladığımız temel bilgi birikimini
oluşturan deneyler
Scott Dutfield ve Charlie Evans
Cavendish Dünya’yı
tarttı HALAT
DENGE
İngiltere, 18. yüzyıl NOKTASI
AYNA
M
ünzevi ve eksantrik biri olan Henry bir düzenek daha kurulmuştu. Bu da ağırlıklar M
Cavendish, sadece hidrojeni hafifçe hareket ettirildiğinde çubuğun
keşfetmekle kalmadı, Dünya’nın dönmesine yol açıyordu (bunu gözlemlemek
m m
ağırlığını da doğru olarak hesapladı. Bu iddialı için teleskop kullanılıyordu). Cavendish sıcaklık
deney için Cavendish, burulma terazisi (ya da farkının ve harici hava akımlarının sonuçlarını
tartısı) diye bilinen özel bir aygıttan yararlandı etkilemesini önlemek için, deneyleri karanlık M
ve sonuçları 1798’de açıkladı. Farklı boyutta iki ve rüzgârsız bir yerde yapıyordu. Kütleler
kurşun küre arasındaki kütleçekim etkisini arasındaki kuvvetlerin ve Dünya ile kürelerin
ölçen bilim insanı, böylece Dünya’nın özgül kütleçekim etkisinin oranından yola çıkarak
ağırlığını (yani yoğunluğunu) buldu. Dünya’nın yoğunluğunu hesaplamayı başardı. TARTI IŞIK
Aygıt, iki ucuna 0,73 kilogramlık birer kurşun Inanılmaz bir şey ama vardığı sonuçlar çok KAYNAĞI
küre yerleştirilmiş ve telle asılmış bir tahta doğruydu. Bu muhteşem deney, Güneş’in, Ay’ın
Cavendish’in Dünya’nın ağırlığını
çubuktan oluşuyordu. Küçük topların yakınına, ve hatta Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenlerin ölçme deneyi neredeyse bugünküler
her biri 159 kilogramlık kurşun küre içeren ayrı kütlesini hesaplamamızı sağladı. kadar isabetli sonuçlar sunmuştu.
Mendel’in bezelyeleri
Çek Cumhuriyeti, 19. yüzyıl
Genlerimizi ebeveynlerimizden mi aldık? Yanıt
insanları değil de bezelyeleri araştırarak bulundu.
Augustinusçu bir keşiş olan Gregor Johann Mendel,
karakteristiklerin sonraki nesillere nasıl
aktarıldığını değerlendirmek için farklı niteliklere
sahip bezelyeleri çaprazladı. Çalışmaları bezelye
Mendel (arka sırada, sağda) rahip
bitkisine ve bu bitkinin yedi adet gözlemlenebilir arkadaşlarıyla.
özelliğine odaklanıyordu: bezelye kabuğunun ve
Ebeveynler
tanelerinin biçimleri, bitki yüksekliği, çiçek Zıt fiziksel karakteristiklere
konumu, bezelye tanesinin, kabuğunun ve (fenotip) sahip iki safkan
çiçeğinin rengi. bitki çaprazlandı.
Araştırma sekiz yıl kadar sürdü ve bu zaman
zarfında Mendel 28.000 civarı bezelye bitkisini
gözlemledi. Ortaya çıkan bezelyelerin renklerine
Ilk nesil
Ilk nesil bezelyeler, Nesil oyunu
bakan Mendel, farklı bitki nesillerinde farklı ebeveynlerinden Mendel bezelyelerle
oranlarda yeşil ve sarı bezelye görüldüğünü, birinin baskın oynayarak genetik kalıtımı
genini ifade etti.
sarının ise baskın renk olduğunu buldu. Genlerin nasıl buldu?
eşleştiğini ve nesillerde görülen matematiksel
düzenin de baskın ya da çekinik ifadeye yol
açtığını keşfetti. Bu durum, bizlerin göz
ve saç rengi için de geçerli.
Râzî ve hastane
denemesi
Irak, 10. yüzyıl
Ebu Bekir Muhammed bin Zekeriya el-Râzî
ya da batıdaki adıyla Rhazes hünerli bir Râzî yetenekli bir
polimattı ve
hekimdi ve Bağdat’a inşa edilecek bir birçok konuda
hastanenin konumunu belirlerken yepyeni yazdı.
bir yaklaşım sergilemişti.
Halife el Muktedi’nin şehre inşa edilecek
yeni hastanenin yerini belirlemekle
görevlendirdiği Râzî, bunun için et kullandı.
Şehirdeki potansiyel noktalara et astırdı ve
birkaç gün öylece bıraktı. Hastanenin
yapılacağı yer olarak da etlerin en az
çürüdüğü yeri seçti çünkü buranın en temiz
yer olduğunu düşünmüştü.
Pasteur hücrelerin
kökenini keşfediyor
Fransa, 19. yüzyıl
Eskiden, 1800’lü yıllarda insanlar yiyeceklerin
bozulmasına ve hastalıklara “kötü havanın” ya da
kendiliğinden ortaya çıkıveren canlıların neden
Penisilin tüm tıp tarihindeki olduğunu düşünüyordu. Louis Pasteur o görüşte değildi.
en büyük gelişmelerden biri Çürüyen buğdayla paçavraları bir araya getirip birkaç
kabul ediliyor.
hafta bekletince ortaya gelişigüzel biçimde farelerin
çıktığına inanmayı reddediyordu.
S biçimli kap
Bu kabın kuğu boyunlu
olması, kıvrıldığı
noktada sıvının birikip
Başarı koyulaşmasına ve
Pasteur, organizmaların mikropların girişini
kendiliğinden oluşmadığını önleyen bir tıkaç
ve sıvının bozulmasına oluşturmasına yol
kabın ağzından giren açıyordu. Sıvının rengi
İkinci Dünya Savaşı sırasında penisilin mikropların yol açtığını değişmiyor ya da
kullanımı sayısız hayat kurtardı. kanıtladı. bulanıklaşmıyordu.
Ağırlık
Oksit oluşumundan sonra
terazi herhangi bir ağırlık/kütle
artışı olmadığını gösteriyordu.
Görünür konumlar
Eddington ve ekibi,
Grafenin icadı
İngiltere, 21. yüzyıl
Profesör Andre Geim ve Profesör
Konstantin Novoselov 2004’te grafit
kristali üstünde deney
yapıyorlardı. Yapışkan bant
kullanarak birkaç grafit pulunu Grafen, karbon
nanotüp üretmek
söktüler ve yakından için de kullanılabilir
incelediklerinde bazı pulların daha .
ince olduğunu keşfettiler.
Böylece bu süreci tekrarladılar ve
soydukları o ilk puldan daha da fazla
katman elde ettiler. Ne ilginçtir ki
yöntemleri işe yarıyordu. Her seferinde
Tek bir grafit katmanı Yapışkan bant
grafit katmanı daha da inceliyordu. elde etmek Bilim insanları
yapışkan bant
Nihayet tek bir karbon atomu genişlikte İnsanın şimdiye dek bulduğu en sağlam sayesinde grafitten
pullar yaratmayı başardılar. Grafenin materyali üretmek için tekrar ve sabır ince bir katman
varlığı tahmin ediliyordu ama o ana gerekiyordu. kaldırdılar.
kadar hiç kimse nasıl izole edeceğini
Grafit
bulamamıştı. Artık işler değişmişti. Maddenin özelliklerini
Kulağa basit gelse de, grafen incelemek için bir
gerçekten çok önemli bir madde ve grafit bloku kullanıldı.
ekranların, elektrikli/fotonik
Basit ama etkili
devrelerin dijital çağında tam da ihtiyaç Yeni bir yöntem Geim ve Novoselov bu
duyduğumuz şey olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları pulların farklı numuneyi bir silikon yüzeye
Muhteşem bir ısı iletkeni, esnek, şeffaf, kalınlıkta olduğunu fark etti. aktararak grafeni başarıyla
Sonrasında bu süreci izole etmiş oldular.
yoğun ama hafif olan grafen, otomobil araştırmaya ve üst üste
lastiğinden transistora kadar her alanda tekrarlamaya karar verdiler.
kullanılıyor.
Kuramdan gerçekliğe
İsviçre, 21. yüzyıl
Parçacık fizikçisi Peter Higgs, 1964’te parçacıkların kütlesinin
Higgs bozonu
nasıl olduğuna ilişkin bir kuram öne sürdü. Boşluğun Higgs
alanı adında bir alanla dolduğunu, parçacıkların bu alandan
geçerken ya elektronda olduğu gibi kütle kazandığını ya da
foton gibi kütlesiz kaldığını öne sürdü. Buna bir örnek olarak,
yabancı kalabalığın ya da dostlardan oluşan kalabalığın
içinden geçen bir şahıs gösterilebilirdi.
© Illustrations: Ed Crooks; Wiki/ cellanr/ Dyor; Alamy
Doppler etkisi
SES VE IŞIK DALGALARI YAKLAŞIP UZAKLAŞIRKEN NASIL
DEĞIŞIYOR?
Doppler iş başında
Sirenlerin perdesi neden yükselip alçalır?
Yaklaşırken
Ambulans
Siren gözlemciye
ARKA PLAN Siren aslında sabit bir
frekansa sahiptir. Ambulans
yaklaşırken dalgalar
daha küçük bir
1840’ların başında Avusturyalı şoförü için, sirenin ses mesafeye sıkışır.
fizikçi Christian Doppler, ses ve ışık perdesi değişmez.
dalgalarının kaynakla gözlemci
arasındaki mesafe artıp azaldıkça
nasıl değiştiğini betimleyen ilk kişi
oldu. Kuramı 1845’te Christoph
Buys Ballot tarafından test edildi.
Ballot, hareketli bir tren
vagonundaki müzisyenlerden sabit
bir nota çalmalarını istedi. Tren
platformun yanından hızla
geçerken duyduğu nota değişiyordu.
KISACA
Yanımızdan hızla ambulans
geçerken siren sesinin nasıl
değiştiğini hepimiz duymuşuzdur.
Yaklaşan bir sirenin perdesi
yükselir, araç uzaklaşırken de
düşer. Buna Doppler etkisi denir ve
ses dalgalarının üst üste
binmesinden ya da aralarının
açılmasından kaynaklanır.
Duyduğunuz sesin perdesini, sesin
frekansı ya da saniyede kaç dalga
olduğu belirler. Sirenin frekansı
değişmez ama ambulans size
yaklaştıkça aynı sayıda dalga,
giderek küçülen bir aralığa sıkışır.
Bu da işittiğiniz ses dalgalarının
frekansını artırır, o yüzden sesin
perdesi daha yüksek (yani tiz) gelir.
Ambulans uzaklaşırken de ses
dalgaları giderek artan bir
mesafeye yayılır, frekans ve
dolayısıyla sesin perdesi de düşer Gözlemci 1 Uzaklaşırken Gözlemci 2
(ses pesleşir). Dalga boyundaki algılanan Ambulans geçip Bu gözlemci için sirenin
artış ve frekanstaki düşüş, giderken aynı sayıda frekansı artar ve dalga boyu
sirenin daha düşük perdeli dalga daha geniş bir düşer, bu da perdenin
(pes) duyulmasını sağlar. alana yayılır. yükseldiği izlenimi oluşturur.
B
ir otomobile yıldırım düşmesinin deniyor. Faraday kafesi elektrik alanına maruz
tehlikeli olduğunu düşünebilirsiniz ama kaldığında, buna tepki olarak yüzeyindeki
eğer aracın içinde oturuyorsanız eksi yüklü elektronlar hareket ediyor. Bu da radyasyonun dalga boyunu etkileyebiliyor. Bu
güvendesiniz. Bunun nedeni, yalıtkan bir kafesin bir yanının eksi, diğer yanının artı da demek oluyor ki Faraday kafesleri, radyo
kafese uygulanan elektrik yükünün, kafesin yüklü olmasına yol açıyor. Böylece kafeste, dalgalarına ve mikrodalgalara karşı koruma
kenarlarında hareket etmesi ve iç kısma yüzeye etkiyen elektrik alanına zıt ve onu amacıyla kullanılabilir. Bu özellik sayesinde,
dokunmaması. Bu türden yalıtkan kutulara, sıfırlayan bir elektrik alanı oluşuyor. özellikle de elektromanyetik girişimin
19. yüzyılda bu etkiyi araştıran Ingiliz fizikçi Bir kafesin büyüklüğü ve kullanılan sonuçları etkileyebildiği hassas bilimsel
Michael Faraday’in anısına Faraday kafesi materyaller, engellenen elektromanyetik deneylerde Faraday kafesi çok yararlı.
© Getty; Pixabay
biçimde dağılmıştır. ve kafesin bu kısmında eksi yük oluşturuyor. Sağ alanı yaratıyor ve böylece kafesin içi
kısım ise artı yüklü hale geliyor. nötrleşiyor.
nedir?
ve Doku Kaynak
Merkezi, dünyanın en
büyük beyin bankası.
Burada araştırma için,
3.000’den fazla sağlıklı
ve hastalıklı beyin
Bu organ depoları, beyin araştırmalarına ışık saklanıyor.
tutuyor.
D
ünyanın çeşitli yerlerinde, demans (bunama), multipl skleroz ve bölünmeden önce muayene ediliyor. Beyin
buzdolaplarına üst üste dizilmiş sıvı depresyonun da bulunduğu birçok nörolojik yarıkürelerinden biri parçalarına ayrılıp -80
dolu beslenme çantaları içinde binlerce hastalıkla ilgili araştırmalarda kullanılıyor. derecelik dondurucularda saklanırken diğer
insan beyni yatıyor. Bunlar 7/24 çalışan ve Organları bulmak kolay değil. Beynin ve yarısı formalin (formaldehitin sulu çözeltisi)
tıbbi araştırmalar için bağışlanmış, ölüm beyin kökünün, araştırmalarda içinde tutuluyor. Dünyanın her yanından
sonrasında alınmış beyin ve merkezi sinir kullanılabilmesi için ölümü takip eden 72 saat araştırmacılar yaş, cinsiyet, hastalık, beyin pH
sistemi dokularını depolayan beyin içinde bağışçıdan alınması gerekiyor. derecesi ya da postmortem gecikme gibi
bankalarında saklanıyor. Kulağa pek hoş Ardından bu organlar buz dolu paketler içinde ölçütlere göre arama yapabiliyor, böylece
gelmese de, hem sağlıklı hem de hastalıklı olabildiğince çabuk beyin bankasına beynin işlevi ve hastalıklarıyla ilgili bilgimizi
beyinlerden alınmış bu örnekler, içlerinde taşınıyor, burada tartılıyor ve ikiye geliştirecek verileri elde edebiliyorlar.
KLONLAMA
NASIL
GERÇEKLEŞIYOR?
Charlie Evans
Klon koyun
Dolly’nin
doğumuyla
biyolojik
araştırmalarda
yeni bir sayfa
açıldı
D
ünyaya sıradan bir koyun gibi gelmişti o
da. Kartopu gibi, meleyen, minik bir Klonlanan iki beagle
olan Magic ve Stem,
kuzucuktu. Fakat Dolly aslında diğer Ocak 2009’da Güney
koyunlardan farklıydı. Daha doğrusu, onun Kore’nin Seul
benzersizliği, başka bir koyunun aynısı şehrinde Ulusal Seul
Üniversitesinde
olmasından geliyordu. O bir klondu. dünyaya geldi.
Genetik bakımdan ebeveynleriyle birebir
aynı olan organizmalara ya da hücrelere klon
deniyor ve bunlar doğada milyonlarca yıldır
var. Tekhücreli organizmalar ve bitkiler
kendilerinin genetik bakımdan tamamen
aynısı yeni nesiller meydana getiriyor ve
insanlarda ya da diğer memelilerde de tek
yumurta ikizi yani doğal klonlar görülüyor. Bu
doğal klonların DNA’sı birbirinin neredeyse
tamamen aynısı. Hayvan klonlama
deneyleriyse yüz yıldan uzun süredir devam
ediyor. Semenderler gibi daha basit
hayvanlarla başlayan bu çabalar, koyun ve
inek gibi daha karmaşık memelilerle devam
ediyor.
Dolly muhtemelen
dünyanın en ünlü kadar tamamen aynı yöntemleri kullanıyor. canlandırılacağı söylentileri var.
klonuydu. Fakat bağışçı hücre, kök hücre gereksinimi Laboratuvarlar insan dokusu kullanarak
olan bir hastadan geliyor. Kaynaşan hücreler tedavi amaçlı klonlama konusunda Ar-Ge
birkaç kez bölününce, embriyo öncesi bir hücre çalışmaları yürütse de, şu ana kadar hiçbir
kümesi olan blastosite dönüşüyor. Blastositin insan klonlanmadı. Bunun kısmen sebebi,
bir dış bir de iç katmanı var ve iç katmanın yöntemin tümüyle güvenli olup olmadığını ya
içinde o değerli kök hücreler bulunuyor. Çoğu da klonlanmış insanın sağlığı üstündeki
hücre tek bir işi yapmak üzere uzmanlaşsa da etkilerini bilmeden klonlar meydana
(örneğin nöron, kas hücresi vb.) kök hücresi getirmenin etik sorunları. Diğer kaygılar
herhangi bir hücreye dönüşme potansiyeline arasında, üreme amaçlı klonlamanın büyük
sahip. Toplanan kök hücreler hastaya ölçekli suistimale açık olması, yani klonlanan
naklediliyor ve koşullar uygunsa, kendilerine insanların doku ve organ nakli için
ihtiyaç duyulan yerde çalışmaya başlıyor. kullanılması var.
Klonlama
nasıl
oluyor?
Genetiği birbirinin aynı Yetişkin donör
organizmalar üretmeyi hücreleri
Donörün hücre
Donör memeli sağlayan inanılmaz çekirdeği, bir
hücreleri sürecin içyüzü: başka donörün
Donör hücrenin çekirdeği çıkarılmış
çekirdeği yumurta hücresine
çıkarılıyor ve enjekte ediliyor.
hücrenin geri
kalanı atılıyor.
“Pek yakında
karaciğer hastalığı
Elektrik şoku
Hücreler kaynaşıyor ve
olanlar için karaciğer
elektrik şokuyla
bölünmeye teşvik ediliyor.
yetiştiren bilim
insanları göreceğiz.”
Nöral kök hücre
kolonileri, farklılaşarak
sinir sistemindeki
herhangi bir hücreye Kaynaşan hücre
dönüşebiliyor. Hücre bölünerek
büyüyor ve embriyoya
dönüşüyor. Embriyo,
yetişkin memeli Implantasyon
hücresiyle aynı genetik Embriyo, taşıyıcı
bilgiyi taşıyor. annenin rahmine
yerleştiriliyor.
© Getty
Dr. Ian Wilmut’un koyun
kopyalamayı keşfettiği
laboratuvarda çalışan
bir araştırmacı.
Klon doğuyor
Embriyo normal
olarak gelişip doğuyor.
ULAŞIM
ARA VE
YOK ET!
SÜPER
DENİZALTILAR
DALGALAR ALTINDAKİ SAVAŞI MÜMKÜN
KILAN İNANILMAZ TEKNOLOJİ
D
erin sularda kol gezen yüzlerce araçlarından bugüne kadar uzun bir yol kat
denizaltı, dünyanın deniz ve etti. Çoğu modern denizaltı ya dizel-elektrik
okyanuslarında dolaşıp bir dizi çok itkisiyle ya da nükleer reaktörlerle çalışıyor.
önemli ve çoğu zaman da gizli görevi yerine Dizel-elektrikli denizaltılar, denizaltının
getiriyor. Bu gizli araçlar ilk defa 1. Dünya pervanelerini döndürmek ve yüzeye
Savaşı’nda yaygın olarak kullanıldı ve Alman çıktıklarında bataryaları şarj etmek için dizel
U-Boot’ları (Almancada denizaltı anlamına motoru kullanıyor. Denizaltı dalış
gelen Unterseeboot sözcüğünden) çarpışmalar yaptığındaysa bu bataryalar pervaneleri
sırasında birkaç Ingiliz ikmal gemisini döndürerek denizaltıyı su altında hareket
batırarak, deniz muharebesinin çehresini ettiren elektrik motorlarına güç sağlıyor.
sonsuza dek değiştirdi. Bataryaların şarj edilmesi ve motorlara yakıt
Denizaltılar, geçmişin insan gücüyle çalışan ikmali yapılması zorunluluğu yüzünden bu
Derinlemesine denizaltılar
Su altı araçlarının gelişimindeki kilometre taşları
1620
Drebbel I Maks. derinlik:
Ilk denizaltıyı Hollandalı 4.5 metre
Insansız Boeing Echo mühendis Cornelius
Voyager denizaltısı. Drebbel yaptı. Bu,
Maksimum hız: MÜRETTEBAT: 16
yağlanmış sugeçirmez Bilinmiyor
deriyle kaplı, kürekli bir
denizaltıların kısıtlı bir menzili var. O yüzden tahta gemiydi ve yüzeye
de birçok donanma, nükleer denizaltıları tercih uzanan hava tüpleri oksijen
ediyor. Bu denizaltılar bir defada haftalarca su
sağlıyordu. Menzil: 1776
3 saat
altında kalabiliyor ve enerjiyi ısı biçiminde Maks. derinlik:
Turtle Bilinmiyor
serbest bırakmak için nükleer fizyondan
Tarihin bilinen ilk denizaltı MÜRETTEBAT: 1
yararlanıyor. Elde edilen ısı buhar üretiyor ve saldırısını Amerikan
Bağımsızlık Savaşı sırasında Maksimum hız:
bu da türbini ve pervaneleri döndürüyor. 5km/s
Artık küçük büyük demeden her Turtle (Kaplumbağa)
gerçekleştirdi. Amacı HMS
donanmanın vazgeçilmezi olan denizaltılar Eagle gemisini patlatmaktı
Menzil:
1800
dünyanın her yanına mürettebat taşıyor, ama pilot bombayı geminin 30 dak. Maks. derinlik:
düşman gemilerine görünmeden yaklaşıyor, gövdesine tutturamadı.
7.5 metre
füze fırlatıyor ve karanlık, bulanık sularda
Nautilus MÜRETTEBAT: 3
saklanarak istihbarat topluyor. Denizaltıları
Amerikalı kâşif Robert Maksimum hız:
genel olarak iki gruba ayırmak mümkün: Fulton’un denizaltısı elle 7km/s
Düşman gemilerini arayıp bulmakla görevli çevrilen bir pervaneye
taarruz denizaltıları ve kara hedeflerine sahipti ama itkiyi, katlanır
direk ve yelken sağlıyordu. Menzil: 1863
saldıran balistik füze denizaltıları. Örneğin şu Denizaltı Ingilizlere karşı 6 saat
Maks. derinlik:
anda ABD donanmasının aktif hizmette 72 kullanılmak üzere Napolyon 10 metre
denizaltısı var ve bunlardan 54’ü taarruz tarafından sipariş edilmişti.
MÜRETTEBAT: 12
denizaltısı. Bu akıllı su altı araçlarını Maksimum hız:
kullananlar sadece ordular değil elbette. Bilim Plongeur 7.2km/s
Fransız donanmasının
insanlarının, okyanuslara dair bildikleri sıkıştırılmış havayla çalışan
oldukça sınırlı. O yüzden de denizaltılar insan Plongeur’u insan itkisine 1900
dalgıçların kendi başlarına asla inemeyeceği dayanmayan ilk denizaltıydı. Menzil:
1 saat
Mahmuzu ve bir de torpidosu Maks. derinlik:
derinliklerdeki ortamları araştırmak için bulunan araç, motor sorunları 23 metre
biçilmiş kaftan. Kısa bir süre önce, yakındaki yüzünden deneme safhasını
MÜRETTEBAT: 6
bir gemiden mürettebatın güven içinde atlatamadı.
kullandığı, tehlikeli işleri üstlenebilen yeni Maksimum hız:
9.3km/s
insansız su altı araçları ortaya çıktı. Bu araçlar USS Holland
küçük, menzilleri de kısıtlı. Ama gelecekte, Irlandalı John Philip Holland 1954
elektrik motoru ve içten Menzil:
bildiğimiz denizaltıların yerini alabilirler. yanmalı motor kullanarak 5 saat Maks. derinlik:
su altı aracına güç 213 metre
sağlayan ilk kişiydi. ABD
MÜRETTEBAT: 116
USS Nautilus
Ilk nükleer denizaltı, gizlilikle hızı bir araya getirerek deniz
muharebelerini baştan aşağı değiştirdi. ABD
Balistik füze Donanması’ndan Kaptan Hyman G. Rickover’ın idaresindeki
fırlatan bir 97 metrelik USS Nautilus, Kuzey Kutbu’nun altından geçen
denizaltı. ilk araç oldu ve 25 yıl görevde kaldı.
Füze tüpleri
Dümenler Füzeler denizaltının üst
Nükleer tepkime kısmındaki yuvalardan havaya
Denizaltıyı dümenin konumunu Reaktör ısı üretiyor, ısı da
ayarlayıp su akışını yönlendirerek ve düşmanlara doğru
pervaneleri döndüren fırlatılabiliyor.
sağa, sola, yukarı ya da aşağı hareket türbini çalıştırıyor.
ettirmek olanaklı.
“Mürettebatı hayatta
tutmak için ileri teknoloji ve
mühendislik gerekir.”
Su altında navigasyon
Deniz yüzeyinin 200 metreden aşağısına çok az ışık ulaşır,
o yüzden de denizaltı mürettebatının yollarını bulmak için
farklı yöntemler uygulaması gerekir. Ataletli yönlendirme
sistemleri, jiroskop ve ivmeölçer yardımıyla hareketteki
değişimi ölçerek denizaltının belli bir başlangıç
noktasından ne şekilde yol aldığını gösterebilir ama aracın
HMS Ambush, ana rotada kalması için düzenli olarak yeniden hizalanması
limanı olan HMNB gerekir. Bunu yüzeyde GPS, radyo ve radar uydu navigasyon
Anten Clyde’a dönerken. sistemleriyle yapmak olanaklıdır ama su altında sesle
Su altı iletişimi, suya nüfuz navigasyon ve menzil ölçümü (yani sonar) kullanılır. Bu da
Şnorkel edebilen düşük frekanslı Balast tankları
Denizaltı yüzeye deniz dibi özelliklerini belirlemeye yardımcı olur ve
radyo dalgaları aracılığıyla Bu kompartman, mürettebatın denizaltının konumunu tespit etmesini sağlar.
çıktığında hava yapılır.
şnorkelden içeri alınır. denizaltıya stabilite
sağlamak amacıyla Ses dalgaları
Su altındaysa Sonar küresi suda yol alan ses
denizaltıda oksijen balast olarak kullanılır
ve denizaltının sinyalleri yolluyor.
üretilir.
batmazlığını kontrol
Periskop ederek çalışır.
Yüzeydeki nesnelerin
görüntüsü, ışığı
bakanın gözüne
ulaştıracak biçimde
kıran bir dizi aynayla
gözlemlenebilir.
Mesafe hesabı Geri dönüş
Ses dalgasının küreye geri Ses dalgaları bir
dönüşü için gereken süreyi nesneye çarpınca sonar
hesaplayarak denizaltıyla küresine geri yansır.
nesne arasındaki mesafeyi
tespit edebiliriz.
Kontrol odası
Mürettebat Torpido odası Navigasyon, Çömezler, ABD Donanması’nın
kameraları Torpidolar iletişim ve silah Connecticut’taki Denizaltı
100 civarı denizaltıcı denizaltının yan sistemleri Okulu’nda işin inceliklerini
yüzeye bile tarafındaki tüpler denizaltının sinir öğrenirken.
çıkmaksızın, nöbetler aracılığıyla merkezinden
arasında daracık fırlatılıyor ve suda yönetiliyor.
ranzalara sığmaya düşmana doğru
çalışarak aylar boyu yaklaşıyor.
denizaltıda yaşıyor. © Getty; WIKI; Dreamstime
DENIZALTILAR
ulaşabilir?
Itki
Denizaltının pervaneleri
denizaltıyı suda öne iten itkiyi
Sıradan yaratıyor.
Bu su altı araçları yarım denizaltı
Türbülanslı sürtünme
günde Dünya’nın etrafını
dönebiliyor.
Suda hızlı hareket etmek çok zordur çünkü
sıvı, havadan daha fazla sürtünme yaratır. Bu
da yüksek hızda suyu yarmak için çok fazla Sürtünme Hız sınırı
enerji harcamak gerektiği anlamına gelir ve en Suyla denizaltı arasındaki Yüksek hıza erişmek için sürtünmeden çok
modern denizaltılar bile saatte ancak 75 sürtünme, denizaltının sudaki daha fazla miktarda itki üretmek ve bunun
hareketine direnç gösteriyor. için de çok enerji harcamak gerekiyor.
kilometre hıza erişebilir. Fakat Çin’deki Harbin
Teknoloji Enstitüsü, denizaltıların ses hızında
Yönlendirme Daha az sürtünme
yani 5.400 km/s hızla yolculuk yapmasını Süperkavitasyonlu Denizaltının her bir Hava, sudan çok daha
sağlayacak bir teknoloji geliştiriyor. denizaltı yanına farklı miktarda seyrek ve akışkan
Bu yöntem ilk defa Sovyetlerin 1960’larda, sıvı membran olduğundan, denizaltıyı
Soğuk Savaş döneminde yüksek hızlı torpido uygulayarak yönünü yavaşlatan sürtünme de
kontrol etmek olanaklı. azalıyor.
yapmak için geliştirdiği süperkavitasyona
dayalı. Denizaltının etrafında bir hava
süperkavitasyonu oluşturarak sürtünme
azaltılıyor ve aracın çok daha yüksek hızlara
erişmesi sağlanıyor. Sovyetler bunu saatte 370
km hıza erişebilen Shkval torpidosuyla
başarmıştı ama bu torpido yalnızca birkaç
kilometre menzilliydi ve yönlendirilemiyordu.
Yönlendirme bir sorun çünkü su altı
manevralarının başlıca yöntemi olan dümenin Hava
çalışması için suyun sürtünme etkisine ihtiyaç Roket motoru
Roket motorları,
var ve bu da bir hava baloncuğu içinde
denizaltının hava
çalışmıyor. Bunun üstesinden gelmek için, baloncuğunu koruması
Çinli bilim insanları denizaltının üstüne sprey için gereken yüksek Kavitatör
hızlara çıkmasını Sıvı membran Denizaltı yeterince hızlanınca
olarak püskürtülebilen ve sürtünmenin
sağlıyor. Denizaltıya sürtünmeyi azaltıp kavitatör burundan gaz püskürterek
denizaltının bir tarafında azalmasını, böylece hızlanmayı sağlamak için özel bir aracın etrafında bir baloncuk
denizaltının diğer yöne götürülebilmesini sıvı püskürtülüyor. oluşturuyor.
sağlayan sıvı bir membran geliştirdiler. Ancak
şu ana kadar uzun mesafeli su altı süpersonik USS Bowfin’in torpido odası. Bu denizaltı
yolculuğuna izin veren bir yöntem artık emekliye ayrıldı.
geliştirilemedi; o yüzden de Şangay’dan San
Francisco’ya 100 dakikada varmak hâlâ
hayalden ibaret.
Shkval torpidosunun
kavitatörü
DENIZALTI DRONLARI
Mürettebata gerek bırakmayan özerk su altı araçları
Mürettebatı denizde sağ salim tutmak riskli ve edebiliyorlar. ABD Donanması şu anda Woods altı dronları insanların erişmesi son derece
maliyetli bir iş, o yüzden de dünyanın her Hole Oşinografi Enstitüsünün (WHOI) Uzaktan güç olan yerleri araştırıp gözlemleyebilir ve
yanından donanmalar daha şimdiden Çevre Gözlem Birimi (REMUS) aygıtlarını bu kendi doğal çevrelerindeki deniz canlılarına
tehlikeli işlerini yaptırmak üzere insansız su amaçla kullanıyor. Tek bir REMUS, 12 insan ilişkin bilgi toplayabilir. Sözgelimi WHOI’nin
altı araçları tasarlıyor. Bu su altı dronlarının dalgıca bedel. SharkCam dronu, bilim insanlarının büyük
çok yararlı olduğu konulardan biri mayın Bu insansız su altı araçlarından fayda beyaz köpekbalıklarının avlanma davranışını
arama tarama. Çünkü civardaki gemilerin sağlayan sadece ordu değil çünkü kamera ve ilk defa gözlemlemesine izin verdi ve
mürettebatına zarar gelmeden su altı algılayıcılarla donatılmaları sayesinde derinlerin karanlığını avlarını pusuya
patlayıcılarını bulabiliyor ve hatta yok bilimsel araştırmalarda da faydaları büyük. Su düşürmek için kullandıklarını gösterdi.
Insansız
su altı
Derin dalış Uzun mesafeli süzülme araçları Gövde kontrolü Kargo teslimi
Boeing’in inşa ettiği ECHO WHOI’nin Spray Glider’ı kendini ABD Donanması’nın Asılı Duran İki amaca birden hizmet eden
Ranger, 3.000 metre derinliğe suda ileri itmek için, kanatlarının Özerk Su altı Aracı, gemilerin Proteus derin deniz aracı, özerk
dalabiliyor ve petrol-gaz sanayii kaldırma gücünden ve kendi gövdesinde patlayıcı ya da hasar ya da insanlı çalışabiliyor ve
için okyanus dibinin yüksek batmazlığında meydana getirdiği arıyor. Yüksek çözünürlüklü dalgıç taşıyabiliyor ya da yükleri
çözünürlüklü fotoğraflarını küçük değişimlerden yararlanıyor. görüntülü sonar sayesinde insan müdahalesi olmadan
çekiyor. Şu anda su altı Bu sayede çok az güç kullanıyor ve toplanan bilgi, fiber optik ağı yüzlerce kilometre öteye
istihbarat, keşif ve gözlem bir defada 3.600 kilometre yol sayesinde araçtaki operatörlere götürebiliyor. Saatte azami
görevlerinde kullanılıyor. alırken uzun süre boyunca bilimsel gerçek zamanlı olarak yollanıyor. 18 km hız yapabilen aracın
ölçüm yapabiliyor. kapasitesi altı kişi.
6 7 8 9
Insansız
su altı
Liman koruma Deniz canlısı takibi araçları Amfibik görevler Mayın avcılığı
Ton balığından esinlenen WHOI, REMUS insansız su altı Havada uçup suda yüzebilen Gemilerin önünde yüzmek için
BIOSwimmer dronu, ABD Ulusal araçlarından birini deniz Naviator ilk amfibik dron. tasarlanan Saab’ın Double Eagle
Güvenlik Bakanlığı tarafından canlılarını saptayacak, takip Kesintisiz iletişim için telle SAROV adlı aracı, civardaki
© Dreamstime; WIKI
limanlarda devriye gezmesi ve edecek ve filme alacak operatöre bağlı kalması mayınları saptıyor, sınıflandırıyor ve
gemileri incelemesi için aygıtlarla donattı. SharkCam, gerekse de, ordunun mayınları ortadan kaldırıyor. Araç uzaktan
geliştiriliyor. Sırt kısmı ve büyük beyaz köpekbalığı gibi saptayıp haritalamasına ve kumanda edilebiliyor ya da özerk
yüzgeçleri esnek olan dron, zorlu hayvanlara tutturulan vericilerin denizdeki arama kurtarma çalışabiliyor. Mayın saptayınca
koşullarda bile suda manevra sinyalini takip etmeye operasyonlarına yardımcı küçük bir mayın avcısı yollayarak
yapabiliyor. programlanmış. olacak. onu yok ediyor.
How It Works 073
ULAŞIM
DENIZALTILARIN
A26, 62 metre
uzunlukta ve 1.800 ton
civarı ağırlıkta olacak.
GELECEĞI
Su altı araçları gelecek yıllarda neye benzeyecek?
Teknoloji hızla ilerlerken denizaltıların tümüyle sessiz ve saptanması hemen hemen
geleceği süpersonik mi, insansız mı yoksa olanaksız olacak. A26’nın program müdürü
apayrı bir şey mi, öğrenmek için çok Per Neilson şöyle diyor: “A26 çok daha sessiz,
beklememiz gerekmeyecek. Savunma ve algılayıcılarıysa çok daha gelişmiş olacak.
güvenlik şirketi Saab, şu anda İsveç Denizdeki her şeyi saptayıp belgeleyebilecek
Donanması için iki adet saptanması çok güç ve ön kısmında dalgıçların ya da küçük
Tip A26 denizaltı inşa ediyor. Sahil şeridi insanlı veya insansız araçların erişebileceği
boyunca istihbarat toplamak ve keşifte çok amaçlı görev portalı bulunacak. Denizaltı,
bulunmak önem kazandığı için bu ileri birinci sınıf bir istihbarat toplama platformu
teknolojili denizaltılar, sığ sularda görev olacak.” A26 200 metre derinliğe inebilecek ve
yapacak ve Gerçek Bütüncül Görünmezlik mürettebatı 26 kişi olacak. Denizaltının
(GHOST) teknolojisi sayesinde neredeyse 2022’de tamamlanması umuluyor.
Sessiz çalışma
Dayanıklılık Lastik parçalar, motorlardan ve
Gelecek nesil, havasız motorlar sıvı oksijen ve dizel hareketli diğer parçalardan gelen
yakıtı yakıyor. Bu sayede denizaltı saptanmadan gürültüyü en aza indirgiyor ve çoğu
haftalarca su altında kalabiliyor. çarpmanın şokunu emiyor.
A26’nın maksimum
hızı saatte 22 km ve
denizaltı su altında
Keşif 45 gün kalabiliyor.
Gelişmiş algılayıcılar daha iyi istihbarat
toplamayı sağlıyor. Bunlar dâhili
muharebe yönetim sistemi tarafından
bir araya getirilip analiz ediliyor.
Manyetik saptama
Algılayıcılar gemi gövdesindeki elektrik
akımını kontrol ediyor ve Dünya’nın
manyetik alanında meydana gelerek
denizaltının yerini belli edebilecek
bozulmaları ortadan kaldırıyor.
Modüler tasarım
Bölümlere ayrılmış gövde,
denizaltının kolayca
özelleştirilebileceği ya da
donanımın yükseltilebileceği
anlamına geliyor. Bu da
uzun vadede maliyeti
düşürüyor.
Çoklu görev
Denizaltı, farklı görevler için
kolayca özelleştirilebiliyor.
Örneğin geminin burnu,
Silahlar dalgıç ya da insansız su altı
Torpido tüplerine farklı aracı indirmek üzere
türden silahlar kullanılabiliyor.
Şoka dirençli yüklenebiliyor ve bunlara
Denizaltı, su altı yerçekimiyle su
patlamalarının şoklarına doldurulduğu için gürültülü
dayanabilmesi için özel pompalara gerek kalmıyor.
G
eçtiğimiz yılın başında Fransız raylı Sir William Robert Grove, hidrojenle oksijen onun yerine vagonları fosil yakıtlı
taşıma araçları üreticisi Alstom, arasındaki elektrokimyasal tepkimeden alternatiflerle aynı, yani saatte 140 km’ye
dünyanın tümüyle hidrojen yakıt elektrik üretme ilkesini geliştirdiğinde varan hızlarda taşımak için hidrojen
piliyle çalışan, sıfır karbonlu ilk trenini tanıttı. yıllardan 1839’du. Ancak son yıllara kadar kullanıyor. Şu anda hidrojen hücreleri bir
Bu dâhice tasarlanmış araç, çatısına maliyetinin yüksekliği ve veriminin mobil istasyonla şarj ediliyor ama sabit dolum
yerleştirilmiş hidrojen yakıt hücrelerinin düşüklüğü, hidrojenin yeni Coradia iLint sitesinin 2021’e kadar hizmete girmesi
ürettiği elektrikle bir cer (traksiyon) motorunu hidrojenli tren gibi toplu taşıma araçlarında bekleniyor. Bu çevreci enerji üretim yöntemi
çalıştırıyor, motor da tekerlekleri döndürerek mantıklı bir enerji kaynağı olarak Almanya’da trenlerin geleceğini belirleyebilir.
treni hareket ettiriyor. Hidrojen tankları, kullanılmasını engelledi. Alstom, 2021’e kadar Aşağı Saksonya
trenin bir depoyla yaklaşık 1.000 kilometre yol Şimdi Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde 14 “hydrail”in daha hizmete
almasına izin veriyor. yöresinde hizmet sunan iLint, dizeli bıraktı ve girmesini teklif etti.
Çevre dostu iLint arkasında hiç karbon ayak izi bırakmadan A noktasından B noktasına nasıl gidiyor?
Yakıt hücresi Hidrojen
Hidrojen ve oksijen burada Sıkıştırılmış gaz halindeki
birleşerek elektrik üretiyor ve hidrojen, trenin çatısındaki
atık olarak da su açığa çıkıyor. depolarda tutuluyor.
Pilin içinde
Hidrojen yakıt hücresinden enerji elde etme
süreci nispeten basit. Sıkıştırılmış hidrojen ISI -e -e ISI
gazı, yakıt hücresine girerek anot elektrotla
OKSİJEN GİRİŞİ
K
üçük bir atom bombasının
kimyasal enerjisine sahip devasa
bir roketin tepesinde oturmak
yeterince riskli değilmiş gibi, Neil
Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins
bir başka gök cismini ziyaret edecek ilk
insanlar olmak üzereydi. Önceki görevler
yüzünden mürettebat, uzay yolculuğunun
tehlikelerinin bilincindeydi. Apollo 1’in
fırlatma rampasında yanması sonucu üç
astronot ölmüştü ama yıllar boyu eğitilmiş
olan astronotlar Columbia komuta
modülüne cesurca tırmandılar ve dönüp
Dünya’ya el salladılar. Sorunlar Eagle (Kartal) adlı
Ay Modülü’nün Ay’a alçalması sırasında başladı
zira Görev Kontrol’le radyo iletişimi kesintiye
uğramış ve ana alarm sistemin aşırı zorlandığı
uyarısında bulunmuştu. Daha da kötüsü,
Armstrong ile Aldrin, hedeften saptıklarının
farkına vardılar. Çarşaf gibi bir düzlüğe değil de,
her biri kamyon büyüklüğünde kayalarla dolu bir
kratere yaklaşıyorlardı. Nihayet rotalarını
düzeltmeyi başardıklarında iniş yakıtlarının
yalnızca %5’i kalmıştı ve bu da Armstrong’a inişi
gerçekleştirmesi için 60 saniye veriyordu.
Son derece gergin geçen bir dakikanın ardından
Eagle nihayet yere kondu ve Armstrong ile Aldrin
Ay’ın seyrek atmosferine çıkarak tarihin en önemli
adımlarını attılar. Ancak Ay’a varmak, görevin
Ana motor
Roket motoru Servis Modülü
uzay aracını Paraşütler
Atmosfere yeniden Burun konisinde
önce Ay Isı kalkanı girişin hemen öncesinde
yörüngesine, Sert lehimli ve içi reçine dolu Dünya’ya düşüşü
ayrılan Servis Modülü, sırasında uzay
oradan da görev Yakıt tankları petek yapılı paslanmaz çelik, Apollo uzay aracının
tamamlanınca Motor, yakıt ve oksitleyici tanklarıyla Dünya atmosferine yeniden aracını yavaşlatmak
güç, depolama ve için tasarlanmış
Dünya’ya geri çalışıyor ve yakıt sistemindeki basınç, giriş sırasında mürettebatı itkisinin büyük
taşıdı. helyum gazıyla sağlanıyordu. koruyordu. paraşütler vardı.
kısmından sorumluydu.
1Spandex iç giysi 120 dereceyi bulan Saturn V roketi, 16 20 Temmuz 24 Temmuz 1969’da
sıcaklıkta astronotun vücudunu serin tutmak Temmuz 1969’da 1969’da Kartal Ay’a Komuta Modülü
için bu kıyafetteki tüplerde su dolaşımı fırlatıldı ve Dünya indi ve Armstrong’la tekrar Dünya
sağlanıyordu. yörüngesinde 1,5 Aldrin yüzeye ayak atmosferine girdi ve
tur attıktan sonra Ay bastılar. Pasifik Okyanusu’na
2 Teflon kaplamalı kıyafet 25 katmanlı bu
materyal, astronotu aşırı sıcaktan ve
mikrometeroitlerin çarpmasından koruyordu.
rotasına girdi.
2 Ay yörüngesi 5 Ay’a veda
iniş yaptı.
Komuta/Servis Ay yüzeyinde 21 7
3Kask Yüksek dayanımlı plastik kask, vidalarla
kıyafete monte ediliyordu ve gözleri yoğun
Güneş ışığından korumak üzere altın kaplamalı
Modülü (CSM) Ay
yörüngesine
girmeden önce,
saat 36 dakika
geçiren astronotlar
Kartal’a binip tekrar
2
Antarktika kâşifleri
Norveçli ekip Güney Kutbu’na ulaşma
yarışını nasıl kazandı?
Hipoterminin
etkileri
S&C Kutup kâşifi Ann Daniels,
kutuplara yapılan yolculuğun
tehlikelerini ve zaferlerini anlatıyor.
Daha önce hayatında yürüyüş botu konuşamadık. Sığındığım yerden sırf uydu
Çekirdek vücut sıcaklığınız bile görmemiş olan Ann Daniels’ın bağlantısı kurup üsse yaşadığımızı belirtmek için
37 derecenin altına düşünce
ne olur? kâşifliğe soyunması, Kuzey çıkıyordum. Çıktığımda o kadar üşüyordum ki
Kutbu’na yolculuk yapacak ölümle yüz yüze olduğumu biliyordum. Ocağı
32-35°C
Hafif hipotermi
“sıradan insanlar” arayan bir ilana
başvurmasıyla oldu. O günden
yakamadığım için ısınamıyordum. O yüzden her
şey irade gücüne bağlıydı. İçimde bir ateş
Titreme, hızlı soluma, sonra, tümüyle kadınlardan oluşan ekiplerin üyesi yandığını hissedip irade gücümle vücudumu
yorgunluk, tenin
beyazlaması. olarak hem Kuzey hem Güney Kutbuna giden ilk canlanmaya zorluyordum.
kadınlardan biri olarak tarihe geçti ve sayısız
28-32°C
Orta hipotermi
bilimsel kutup seferine liderlik yaptı. Hiç ciddi biçimde yaralandınız mı?
Soğuktan parmaklarım dondu. Ayağımın orta iki
Sersemleme,
muhakeme kaybı, Kutuplara yolculuk nasıl bir şey? parmağı ve küçük parmağı ıslak kangren oldu.
hareket güçlüğü, yavaş Güney Kutbu karada ve arazi günden güne çok az Parmaklarınız donmuş olan botunuzun ucuna
soluma. değişiyor, o yüzden insan, zihnini meşgul etmek değdikçe tüm vücudunuza feci bir acı yayılıyor. Bir
için bir dayanıklılık mücadelesi veriyor. Ama defasında bozuk yemek yediğim için korkunç bir
Kuzey Kutbu, okyanusun üstünde yüzen bir buz ishale yakalandım. Çoğu şeyle başa çıkabilirim
parçası. Buz her adımınızda altınızda hareket ama kendi pisliğimin içine düştüm, elime ve
ediyor ve buz parçaları birbirine çarparak koca saçıma bulaştı. Hayatımın en dip noktasıydı.
çıkıntılar oluşturuyor. Üstünde yürüdüğünüz buz Yıkanamadığınız için öylece geziyorsunuz.
tabakasının kırılması an meselesi. Farklı türden
buzları öğrenmeniz ve her adımınızı atarken karar Yolculuğun sonuna varmak nasıl bir his?
25-28°C
Ciddi hipotermi
vermeniz gerekiyor. Başladığınızda, hiç bitmeyecek sanıyorsunuz. 80
gün, bu koşullara maruz kalmak için hayal bile
Şuur kaybı, sığ soluma, Şu ana kadar karşılaştığınız en korkunç an? edemeyeceğiniz kadar uzun bir süre. Ama kutba
zayıf nabız, göz bebeği Tek başıma çıktığım bir seferde bir kutup ayısı varmanızdan üç gün kadar önce, yıllardır
büyümesi.
beni tam üç gün boyunca takip etti ve iri bir erkek uğraştığınız bu serüvenin sonuna yaklaştığınızı
ayı bir seferinde çadırıma geldi. Korkutup kaçırana anlayıp bu sefer hiç bitmesin istiyorsunuz. O
25°C altı
Ölüm
kadar akla karayı seçtim.
Kuzey Kutbu’na yaptığım bir başka seferde
noktaya varmak için nelere katlandığınızı bir siz
biliyorsunuz; başkasının anlaması mümkün değil.
Kalp krizi, saptanabilir fırtınaya yakalandık ve üç gün boyunca çadır Katıksız bir duygu seli oluyor.
hiçbir yaşam kuramadık. Yemek pişiremedik, yiyemedik, bir
belirtisi yok. Daha fazla bilgi
şey içemedik, dış dünyayla temas kuramadık ve
© DK; Alamy
Trieste denizaltısı
Bu derin deniz aracı, Challenger
Çukuru’na inen ilk araç oldu.
Pervaneler
Denizaltı,
pervanelerin hızı Giriş
ayarlanarak yatay Piccard ve Walsh,
hareket ettirilebiliyor. denizaltıya üstünden
bindiler ve bir tünelden Trieste denizaltısı, gemiye
inerek gözlem monte edilmiş bir vinçle
güvertesine vardılar. suya indiriliyor ya da
Pasifik Okyanusu’ndaki Mariana Çukuru, sudan çıkarılıyordu.
Filipinler’in 2.000 km kadar doğusunda yer
alıyor ve Dünya’nın en derin noktası.
Challenger Çukuru adıyla da bilinen nokta,
deniz yüzeyinin 11 kilometre altında. Yani
Everest Dağı’nı bu çukura atsaydınız zirvesiyle
suyun yüzeyi arasında hâlâ iki kilometreden
fazla mesafe kalırdı. 1960’a kadar buraya insan
gözü değmemişti ama bu durum iki cesur
hidronotun Trieste adlı derin deniz aracına
binmesiyle değişti.
Jacques Piccard ve Don Walsh, daracık
gözlem küresinin içinde zar zor oturabiliyordu.
Onları soğuktan ve ezici basınçtan koruyan tek
şey 13 santimetre kalınlığındaki çelikti.
Çukurun dibine vardıklarında aracın camı
çatladı ve bu yüzden, okyanus dibinde
yalnızca 20 dakika kalıp hemen geri dönmeye
başladılar. Ancak rekor kitaplarına adlarını
yazdırdılar ve karides benzeri canlıları
gözlemleyerek, deniz canlılarının böylesi Demir küreler
derinliklerde de sağ kalabildiğini ilk defa Denizaltının inişine,
kanıtladılar. Bir başkasının buraya inecek taşıdığı dokuz ton demir
küre yardımcı oldu.
cesareti toplaması 52 yıl sürdü. Ünlü sinema Bunlar elektromanyetik Su balast
yönetmeni James Cameron, 2012’nin Mart akım kesildiğinde tankları
ayında DeepSea Challenger denizaltısıyla denizaltıdan ayrıldı ve Bu tanklar
bu sefer araç su yüzüne denizaltının
okyanusun dibine inerek, bu yolculuğu tek yükseldi. dalıp okyanus
başına yapan ilk insan oldu. Tasarımına dibine inmesi
kendisinin de katıldığı özel yapım araç, onun Lumboz Havacılık yakıt tankları için deniz
dipte saatlerce kalmasını ve sekiz adet yüksek İki kişi bu pleksiglas Denizaltının yüzmesini suyuyla
pencereden çevreyi ve benzin dolu tanklar dolduruluyordu.
tanımlı (HD) kamerayla görüntüleri 3B olarak okyanus canlılarını sağlıyordu çünkü akaryakıt
kaydetmesini sağladı. gözlemleyebiliyordu. sudan daha hafif ve
muazzam basınç altında
sıkışmaya daha dayanıklı.
“Onları ezici basınçtan
koruyan tek şey 13 cm Gözlem güvertesi
Kâşifler kendilerini suyun
kalınlıktaki çelikti” basıncından koruyacak olan, 13 cm
kalınlıkta çelikten yapılmış, 2 metre
çaplı bir kürede oturuyordu.
ÇUKURU’NA
yüksekliğinden daha derin
245 metre Yüzey
Donanma denizaltıları
Bataryalar 8.0km
Pilot küresi Basınca dayanıklı
Pilotu derinlerin ezici
basıncından 6,4 cm plastik kılıflarda 70
adet lityum iyon 10,908 metre
kalınlıkta çelik
koruyor. batarya var. DeepSea Challenger
Manipülatör kol
1Basınca dayanıklı kapsül Deniz dibinin
muazzam basıncına dayanmak için kâşiflerin güçlü
ve basınca dirençli kapsüller kullanması gerekiyor.
Kumanda çubuğuyla
yönetilen bu kol, pilotun
deniz dibi çökeltisinden
numune toplamasını
2Oksijen Hava geçirmez kapsülün mutlaka hava
kaynağı ve karbondioksit arıtarak pilota hava
sağlama yöntemi olmalı.
sağlıyor.
3Sıcak kıyafet Challenger Çukuru’nun en
dibinde sıcaklık donma noktasının altına
© Getty; WIKI; Illustration by Art Agency
TEMEL KIT: 1
Deniz kâşifi
1Harita Pusula ve harita kullanan deniz
kâşifi, hangi yönde ilerlemesi gerektiğini
kestirebilirdi.
Tara Expeditions
teknesi şu ana
2Dürbün Ufukta kara görününce bir
dürbün, onları bekleyen şeye karşı
uyarıyordu.
3
kadar Dünya
etrafında
300.000 km’den
fazla yol gitti.
3Pusula Pusulanın
manyetik ibresi
Dünya’nın manyetik
alanıyla hizalanarak
kâşife hangi tarafın 2
kuzey olduğunu
gösteriyor.
084 How
084 | How
It Works
It Works
Denizde navigasyon
Sahil boyu yol alırken önemli yer şekilleri
geminin konumunu belirlemeye yarıyordu ama
açık denizde kaybolmak an meselesiydi, özellikle
de hava şiddetliyse. Avrupalı denizciler, ilk keşif
seferlerinde yön bulmak için “kerteriz” adlı sistemi
kullanıyorlardı.
Geminin yönünü ve hızını pusulayla belirledikten sonra
rotayı ve geminin aldığı yolu hesaplayarak deniz haritası
oluşturuyorlardı ama bu genelde isabetsizdi. Sekstant gibi
araçların keşfiyle kâşifler, konumlarını bulmak için gök cisimlerinden Geminin
yararlanmaya başladı. konumunu Ay,
Kutup YIldızı veya Güneş’le ufkun açısını ölçerek enlemi Güneş ve
hesaplamak olanaklıydı ve Ay’ın belli bir yıldıza göre hareketinden de yıldızlara göre
boylam bulunabiliyordu. Günümüzdeyse kâşiflerin elinin altında çok belirlemek için
daha isabetli navigasyon yöntemleri var. GPS kişilerin konumunu sekstant
birkaç metrelik hata payıyla bulabiliyor. kullanılıyordu.
Ana kamara
Dört adet sürme
pencereli bu geniş Tarih boyu çığır açan
Dümen
Gemiye yön
vermek için
oda hem laboratuvar
hem de harita ve
seyir defteri
yolculuklar
dümen çevriliyor,
bu da gemiye yön
veren sistemi
hazırlanmasında
kullanılıyordu. 1 Kristof Kolomb
Yolculuk tarihi: 1492-1493
Yolculuk yöntemi: Santa Maria, Nina ve Pinta adlı
halatlarla hareket gemiler.
ikingler Kuzey Amerika’yı beş yüz yıl önce
ettiriyordu.
V ziyaret etmişti ama Amerika kıtasını Avrupa
sömürgeciliğine açan kişi Columbus olarak bilinir.
2Ferdinand Magellan
Yolculuk tarihi: 1519–1521
Yolculuk yöntemi: Beş gemilik bir filo.
acellan Dünya’nın etrafını ilk kez dönmek
M üzere yola çıktı ama yolculuk sırasında bir
çatışmada öldürüldü. Gemilerinden yalnızca biri
yolculuğu tamamlayıp 1522’de İspanya’ya döndü.
3Ibn Battuta
Yolculuk tarihi: 1325-1354
Yolculuk yöntemi: Deve, eşek, yelkenli tekne.
Müslüman kâşif Battuta, 30 yılda 120.000
kilometreden fazla yol gitti. Bilinen İslam
dünyasını güney Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya
kadar büyük oranda ziyaret etti.
4Amelia Earhart
Yolculuk tarihi: 1937
Yolculuk yöntemi: Lockheed Electra modeli uçak.
Tek başına Atlantik’i aşan ilk kadın pilot olduktan
Silahlar sonra Earhart dünya turu atmaya çalıştı ama
Her biri 1,8 yolculuğunu tamamlayamadan öldü.
kilogramlık gülle
fırlatabilen 10 adet
top, savunma için
5Bertrand Piccard ve
Brian Jones
Yolculuk tarihi: 1999
geminin etrafına Yolculuk yöntemi: Breitling Orbiter 3 balonu.
yerleştirilmişti. Piccard ile Jones dünyayı sıcak hava balonuyla
dolaşan ilk kişiler oldu.
Mürettebat kamaraları
Kişi başına 1 metreden
kısa, 35 cm genişlikte bir
yer düşüyordu. O yüzden
gerinmek bile mümkün
değildi.
© Getty; WIKI
Rota anahtarı
Sivil kamaraları
Dört adet sürme pencereli bu COLUMBUS
geniş oda, hem laboratuvar MAGELLAN
hem de harita ve seyir defteri BATTUTA
hazırlanmasında kullanılıyordu. EARHART
PICCARD/JONES
How It Works 085
TARİH
Çernobil’de
ne olmuştu?
İstenmeyen bir
tepkime nükleer
felakete nasıl yol açtı?
6 5
2 4
10
Felaketin
SSCB’yi nasıl dağıttı? etkisi
Çernobil felaketi sırasında Sovyetler sayesinde haberdar oldu. Kaç kişi felaketten doğrudan
Birliği’nin başında olan Mihail Gorbaçov’un yeni bir politik etkilendi?
Gorbaçov, bu olayın SSCB’nin şeffaflık ve dürüstlük vaatlerinde
dağılmasının başlıca sebeplerinden bulunduğu dönemde devletin 55,000 kişi
biri olduğunu iddia etmişti. bilgilendirmeyip sahip çıkmadığı %6.4 radyasyon
Hükümetin felakete verdiği tepki halk, politik sisteme karşı ayaklandı. yüzünden öldü.
mümkün olduğunca örtbas etmekti. Halkın hükümete güveni sarsıldı
Neredeyse hiç resmi açıklama ve hükümet de halk üzerindeki 150,000 kişi
yapılmamış, bölgede yaşayan halk denetimini yitirdi. Beş yıl sonra %17.4 sakat
radyasyon zehirlenmesinin Sovyetler Birliği dağılırken Gorbaçov
© Corbis; Thinkstock
kaldı.
tehlikelerine karşı uyarılmamıştı. “Sovyetler Birliği’nin çöküşünün
Dünya, olaydan Isveç üstünden gerçek nedeni belki de Çernobil’deki 655,000 kişi
geçen bir radyasyon bulutu nükleer felaketti,” dedi. %76.2 tıbbi desteğe
muhtaç kaldı.
1 Çiviyi sarın
Öncelikle galvanize bir çivi (galvanize
olması çok önemli) ve bakır tel bulun. Bakır teli
2 Dört defa daha
Yandaki işlemi dört defa daha
tekrarlayacaksınız. Böylece elinizde toplamda
3 Buz kalıbını doldurun
Şimdi, bir buz kalıbının birbirine bitişik altı
gözünü damıtılmış beyaz sirkeyle doldurmanız
çivinin başına yakın olacak biçimde beş tur beş çivi olacak. Devreyi oluşturmak ve LED’i gerekiyor. Devre yapabilmeniz için altısının da
dolayın, yaklaşık sekiz santimlik kısmı açıkta yakmak için bu kadarı yeterli. yan yana olması gerekiyor, o yüzden resimdeki
kalsın. gibi doldurmanızda fayda var.
4 Çivileri yerleştirin
Çivileri, sivri ucu sirkeye girecek şekilde
yerleştirin. Tellerin de açıktaki kısmını bir
5 LED ekleyin
Devreyi test etmek için buz kalıbının son iki
gözüne bir LED yerleştirip devreyi tamamlayın.
6 Tersine çevirin
LED’iniz yanmadıysa endişe etmeyin.
Çıkartıp 180 derece çevirin ve bacakları biraz
sonraki gözdeki sirkeye batacak biçimde bükün. LED yanacak ve böylece devrenin öncekinin tam tersi yöne bakacak biçimde
Ama hiçbiri diğer gözdeki çiviye değmemeli. tamamlandığını, gücün akmakta olduğunu yeniden yerleştirin.
anlayacaksınız.
ÖZETLE
Volta pilleri, metal elektrotlar sayesinde bir asidin, elektron
akışını kolaylaştırmasıyla çalışır. Bu durumda elektrotlar
© Illustrations by Ed Crooks
1 Hazırlanın
Deneye başlamadan önce bütün
malzemelerin elinizde olup olmadığını kontrol
2 CO2 oluşturun
Önce gazı yapmanız gerekiyor. Tepeleme
dolu bir tatlı kaşığı karbonatı bardaklardan
3 Dinlendirin
Sonraki adıma geçmeden, baloncukların
sönmesini ve gazın aşağı inmesini bekleyin.
edin. Gaz oluşturmak için biraz karbonat ve birine koyun. Sonra üstüne bir çorba kaşığı Karbonatla sirke tepkimeye girince
sirkeye, iki büyük kaba ya da bardağa ve bir sirke ilave edin. Tepkime bolca köpürecek, o karbondioksit yani CO2 oluşturur. CO2 gazı
mum ve birkaç da kibrite ihtiyacınız olacak. yüzden sakın daha fazla malzeme eklemeyin. havadan ağır olduğu için bardakta kalır.
4 Kaba dökün
Şimdi ilk bardaktaki CO2’yi ikincisine
dökün. Gazı göremeyeceğiniz için hayal
5 Mumları yakın
Şimdi mumları yakma zamanı. Yaşınız
küçükse bir yetişkinden yardım isteyin. Küçük
6 Söndürün
CO2 bardağını yavaşça kaldırıp ateşin
üstüne dökün. Gaz, havadan ağır olduğu için siz
gücünüzü kullanmanız gerekiyor. Yavaş olun ve mumları bir sıra halinde dizip gazla kaçını bardağı eğdiğinizde tıpkı su gibi dökülür ve
mümkünse sıvının kendisini dökmekten söndürebileceğinize bakabilirsiniz. ateşi söndürür.
kaçının.
ÖZETLE
Karbonat bazdır, sirkeyse asit. İkisi tepkimeye girince ortaya
karbonik asit çıkar ama stabil olmadığından su ve CO2 olacak
© Illustrations by Ed Crooks
Kafanıza
takılan bir
soru mu
var?
Bize yazın cevaplaya lım
sorucevap@
howitworks.com.tr
Güneş’e
en yakın
yaşanabilir
bölge nerede?
n En son simülasyonlara göre, yaşanabilir bölge
Güneş’ten yaklaşık 142 milyon kilometre uzakta
başlıyor. Dünya’nın Güneş’e olan ortalama
uzaklığıysa 150 milyon kilometre.
Keçiboynuzundan
yapılmamışsa çikolatayı
köpeğinizden uzak tutun.
Böcek
kovucular
nasıl
çalışıyor?
n Böcekler bizim
yaydığımız şeylerdeki
(mesela ter) kimyasallara
veya verdiğimiz
YZ’nin şimdiden ele karbondioksite gelir.
geçirdiği meslek var mı? Böcek kovucular bu
kimyasalları
n YZ özellikle çağrı merkezlerinde insan işgücünü maskeleyerek böceklerin
© Getty; Pixabay
BAYİLERDE!
KAÇIRMAYIN!
insanı
delirtiyor mu?
n Hayır ama yürümeyi
güçleştiriyor. Anekoik oda, tüm sesi
soğurmak üzere tasarlanmış bir
odadır. Bu odalar genelde
ürünlerin gürültü düzeyini ölçmek
için kullanılıyor ama içine giren VTOL hava aracı nedir?
insan neye uğradığını şaşırabiliyor.
Bu odalar o kadar sessiz ki kendi
kalbinizin atışını duyabiliyorsunuz
ve dengenizi bulmakta
© Getty; Consumer Reports
zorlanıyorsunuz. Sebebi,
yönümüzü bulmak için de sesi
kullanmamız. Sesli ipuçları
olmayınca vücudumuzu hareket
ettirmekte güçlük çekiyoruz.
Güneş neden yapılmıştır?
How It Works 091
Online sipariş için
ozelsayi.dbabone.com
10 SAYI FİYATINA
12 SAYI ABONELİK
KENDIMIZI KLONLAMAYA AZ KALDI!
SÜPER
DENIZALTILAR
DERİN DENİZLERİN SESSİZ
MERAKLI ZIHINLERIN EFSANE DERGISI FAKAT ÖLÜMCÜL AVCILARI
Tüm Gizemleriyle
GALAKSI
DAHASI
n TARIHI DEĞIŞTIREN
BILIMSEL DENEYLER
n HIDROJENLE
ÇALIŞAN TRENLER
n KUTUPLARDA
NASIL SAĞ
KALINIR?
YOLCULUĞU 139‘00
n DÜNYA'YI
GÜNEŞTEN
KORUMAK
TL
100 MİLYAR GEZEGEN 400 MİLYAR YILDIZ
1 SÜPER KÜTLELİ KARA DELİK
FİYATI:
13.90 TL
Nisan 2019
MERHABA Sayı: 06
ANDROPOSEN!
SEBEP OLDUĞUMUZ
DEĞİŞİMLERİN BAŞLATTIĞI MÜHENDİSLİK İLERİ İNANILMAZ
YENİ BİR JEOLOJİK ÇAĞ HARİKALARI TEKNOLOJİ YOLCULUKLAR KKTC
Dünyanın en usta Dokunmak artık eskisi gibi Ay’a, kutuplara ve FİYATI:
inşaatçılarının eserleri. olmayacak! okyanusun derinliklerine... 17.50 TL
Eksik sayı
n Merhaba ben Fethi. Bir forum çok hızlıydı bir günde adresime
sitesinde hangi dergileri takip geldi. 3.sayıya ulaşamadım
ediyorsunuz başlıklı konu açtım, ulaşırsam koleksiyonum eksiksiz
How It Works dergisini takip olacak. Bu sayıyı nasıl
ettiklerini ve önerdiklerini edinebilirim?
söylediler. Bunun üzerine bir Sizi her ay takip edeceğimden
mağazadan 4.sayınızı aldım, emin olabilirsiniz. Bu dergi
yazılan bilgiler merak uyandırıcı. serisini biriktirip koleksiyon
Bir günde baştan sona okudum. yapacağım. Teşekkürler How It
Daha sonra size mail ile ulaşarak Works ekibi.
1. ve 2. sayılarınızı aldım. Kargo Fethi Uzun
Özel sayılar şimdiden teşekkür ederim. Iyi makaleler bulunması beni araştırmalarını konu alan ve
n Uzay Hakkında Her şey, Insan çalışmalar. gerçekten mutlu etti. Boş onun ‘’Evrenin gizemini
Bedeninin Sırları ve Dinozorlar Hakan Uçar vakitlerimde uzunca ve küçük anlamak istiyorsanız enerji,
başlıklı özel sayılarınızı hiçbir notlarla derginizi okumak şu sıralar frekans ve titreşim yasalarıyla
yerde bulamadım. Gerçekten Önceki 5 sayı en sık yaptığım şey. Yaklaşık Ekim düşünün” sözünden hareketle,
almak ve okumak istiyorum. 2018’den beri derginizi takip sicim teorisi üzerine bir
n Merhaba, uzun süredir dergileri
Lütfen. Yardımcı olabilir misiniz? ediyorum ve her sayıyı ilk aldığım araştırma yazısı yayınlamanızı
dijital formattan takip eden, hatta
Umarım elinizde vardır umuduyla günün heyecanıyla alıyorum. Son rica ediyorum. Saygılarımla.
kardeş dergiler Chip, Popular
size yazıyorum. olarak, dergilerinizin Türkiye’nin Ömer Kaan Çınar
Science’ın eski sayılarını bile dijital
neredeyse her yerinde bulunabildiği
Bilgilerinize arz ederim. istifleyen biri olarak How It
Ali Kırık Works’ün dijital versiyonuna ne
ve makul fiyatlarıyla her durumdan
kişiye hitap edebildiği için size
Afiş
zaman erişebileceğiz ve buna n Merhaba Popular Science ve
ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Teşekkürler abone olabileceğiz ve bundan
Şevval Kayalı How It Works Türkiye ekibi!
önceki 5 sayıya nasıl erişeceğim Dergilere pek ilgi duymayan ben,
n Öncelikle merhaba, Dergi olarak
merakla bekliyorum. Lütfen en kısa
Popular Science ve Tübitak’ın
zamanda Magzter’e ekleyin ve Ölümsüzlük sayenizde her ay iki mükemmel
derginin heyecanını yaşıyorum.
bilimum yayınlarını okuyorum. Bilim
içerikli ve bu alanda yeni bir dergi
takip edelim. Çok teşekkürler hakkında Her iki dergi de içeriklerinden
Şükrü Büyükyazıcı n Merhaba How It Works ekibi. -özellikle sağlık ve uzay içerikleri-
görmek benim için çok güzel bir
haber oldu. How It Works derginizin Ölümsüzlükle ilgili son sayfa düzenine ve kapağına
n Sayın okurlarımız tüm eksik sayı araştırmaların olduğu bir yazı
Mart sayısını aldım ve tek kelimeyle kadar muhteşem. Bu kadar güzel
talepleriniz için okurhizmetleri@ yayınlamayı düşünür müsünüz?
bayıldım. Bir mühendislik öğrencisi olan ve uzun zamandır var olan
doganburda.com adresine e-posta Saygılarımla.
ve bir fizik aşığı olarak zaten aşina derginizin farkına Ocak ayının
yollayabilirsiniz. Ilginize teşekkürler.
olduğum sicim kuramını o kadar Damla Unat sonunda varabildim. Bu yüzden
güzel açıklamışsınız ki bu sayıda Mart sayısında verdiğiniz 7 yıllık
epey hoşuma gitti. Size yazmamın Anlaşılır anlatım Sicim teorisi arşiv beni çok mutlu etti. Size bir
sebebi bir teşekkür ve bir soru dili n Merhabalar, ben özel sektörde sorum olacak. Acaba ilerleyen
amaçlıydı. Böyle bir dergi n Merhaba! Bir lise öğrencisi çalışan bir elektrik mühendisiyim. sayılarınızda yörüngemizde ilk
çıkardığınız için, daha doğrusu olarak uzun zamandır kendi ilgi Üniversite 1. sınıftan bu yana NTV kez keşfedilen yıldızlar arası gök
Türkiye’ye getirdiğiniz için (yurtdışı alanlarıma uygun bir bilim dergisi Bilim ve Popular Science gibi cismi Oumuamua hakkında bilgi
sayılarını sadece birkaç yerde arıyordum ancak bazı kaynaklar popüler bilim dergilerini takip verebilir misiniz? Bir de biliyorum
bulmuştum ve epey pahalıydı) ağır geliyor, bazı makaleleri ettim. Bu okuduğum dergilerle, her ay afiş veremiyorsunuz
teşekkür ediyorum. Soruma anlamak için uzunca notlar almam How It Works dergisini kıyasladığım ancak nadir de olsa bir afiş
gelecek olursak, derginin araştırma yapmam gerekiyordu. Bir vakit, bu derginin çok yönlü ve sürprizi yaparsanız biz
Türkiye’de çıkmaya başladığını gün markette Popular Science ve daha ilham verici bir dergi okurlarınızı çok mutlu edersiniz.
biraz geç öğrendim ve mart sayısını How It Works dergileriniz dikkatimi olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Doğum günüm olan Nisan ayında
alarak başlayabildim, derginizin çekti, ikisini de aldım. Ikisinde de başarılarınızın daha da artarak da güzel içeriklerinizi sabırsızlıkla
önceki dört sayısını nerden tedarik makaleler anlaşılabilir bir dille devam etmesini dilerim. Meraklı bir bekliyorum!
edebilirim? Yardımınız için yazılmış, ilgi çeken, sıkmayan elektrik mühendisi olarak, Tesla’nın Cansu Kütük
Güneşin
YÖNETİM
Satış ve Dağıtım Direktörü Egemen Erkorol
Tüzel Kişi Temsilcisi M. Rauf Ateş
Finans Direktörü Didem Kurucu
Üretim Planlama Direktörü Yakup Kurtulmuş
REKLAM
Grup Başkanı Nisa Aslı Erten Çokça
Grup Başkan Yardımcısı Seda Erdoğan Dal
serdogan@doganburda.com
Gücü
Reklam Satış Müdürü Hatice Tarhan
htarhan@doganburda.com % 0 212 336 53 37
Reklam Teknik Müdürü Ayfer Kaygun Buka
% 0 212 336 53 61-62
REZERVASYON
Rezervasyon % 0 212 336 53 00 - 57 - 59
500
OLIMPIYATLARI’NDA beyinleri, bir
100 METRE demir
DÜNYA REKORUNU kancayla
AYAKKABISININ burun
BAĞCIKLARI BAĞLI deliklerinden
DEĞILKEN KIRDI çıkarılıyordu Tek bir rüzgâr türbininin güç sağlayabildiği ev sayısı
7
2013’TE PATLAYAN ÇELYABINSK
METEORU, HIROŞIMA’DA
ŞU ANA KADAR SADECE YEDI KIŞI UZAYA
PATLAYAN ATOM BOMBASININ
TURISTIK AMAÇLA GITTI. HEPSI DE SOYUZ
ROKETIYLE GIDIP UUI’YI ZIYARET ETTILER. 30 KATI GÜCE SAHIPTI
JÜPITER, GÜNEŞ KÖPEKLER, DIŞKILARINI
SISTEMI’NDEKI DÜNYA’NIN MANYETIK
ALANIYLA AYNI HIZADA
24-26 saat