Professional Documents
Culture Documents
XIX. Asırda Osmanlı Devletinde Istihdam
XIX. Asırda Osmanlı Devletinde Istihdam
net/publication/344394277
CITATION READS
1 155
2 authors:
All content following this page was uploaded by Çiğdem Dumanlı on 27 September 2020.
*
Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü. ORCID: 0000-0001-8934-2602
**
Dr., Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü. ORCID: 0000-0002-7872-4821
Makale geliş tarihi : 16.06.2020
Makale kabul tarihi: 28.08.2020
Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
28 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
Giriş
Osmanlı Devleti XV. yüzyıldan XVIII. yüzyılın sonlarına kadar dünyanın en
güçlü devletlerinden biriydi. Ancak bir süre sonra, kendi dışında ortaya çıkan ge-
lişmeler sebebiyle bir durgunluğa girmişti. Bu gelişmeler hiç şüphesiz Avrupa’da
ortaya çıkan coğrafi keşifler, sömürgecilik, Reform, Rönesans ve Aydınlanma
süreçleridir. Bu gelişmelerin sonucunda Avrupa kıtası dünyanın sermaye ve güç
merkezi hâline gelmişti. Aydınlanma ve ardından gelen icatlar, bilhassa motorun
bulunması ile motorun gemi, tren ve sanayide kullanılması Avrupa’nın gücünü
rekabet edilemez bir üstünlüğe erdirmişti.
Diğer taraftan daha XVII. yüzyılın sonunda güçlü bir devlet olma yolunda
hızla ilerleyen Rusya, Osmanlı karşısında artık sürekli zaferler elde etmekteydi.
Rusya’nın Osmanlı Devleti karşısındaki üstünlüğü 1774 Küçük Kaynarca Ant-
laşması ile tescil edilmişti. Avrupa’nın göz ardı edilemez teknik ve askerî ilerle-
meleri ve Rusya’nın daha güçlü bir konuma erişmesi Osmanlı Devleti’nin artık
dünyada en büyük devlet olmadığını ortaya çıkardı. Dünyada meydana gelen bu
gelişmeler modernleşmeyi kaçınılmaz bir hâle getirdiği gibi bunun için de çeşitli
vasıtaları birbirlerinden farklı derece ve tarihlerde de olsa devreye sokmalarını
zorunlu hâle getirdi.
Bir taraftan Avrupalı devletlerin ekonomik, askerî ve siyasî alanda büyük
güce erişmesi, diğer taraftan da Rusya’nın gittikçe büyüyen bir güç hâline gelme-
si ile Balkanlar ve Kafkaslar üzerinden Osmanlı Devleti’ni tazyik etmesi modern-
leşmeyi olmazsa olmaz bir hedef hâline getirdi. Bu sebeple devlet eliyle öncelikle
askerî karaktere sahip bir modernleşme başlatıldı. Saray ve devlet bürokrasisi bu
hareketin öncüleri olmuşlardır. Kezâ Osmanlı’da bu hareketi yönlendirebilecek
sivil bir inisiyatif henüz gelişmemişti.
Kendi kurumlarının, yönetim sisteminin, bilgi düzeyinin yetersizliğini gö-
rerek başlayan şiddetli ihtiyaç hâli yönetimi harekete geçirmiş, modernleşmek
için bazı kanalların devreye sokulması gerekmişti. Bu aşamada ilerleme hede-
fini sağlayacak en önemli unsur, modern bilgi birikimini elde etmek için yerli
ve nitelikli işgücü yetiştirmekti. Bu durum ise Osmanlı’da iki şekilde mümkün
olmuştu. Birincisi, ülkede çağdaş bir müfredata sahip Batı tarzı okullar açılması.
İkinci olarak ise, bilim ve bilgi açısından ileri düzeyde olan ülkelerin okullarına
öğrenci göndermek. Bununla birlikte, nitelikli yerli insan gücü oluşturmak zaman
isteyen zorlu bir süreci gerektirmekteydi. Dışarıda ya da içeride öğrenim gören
insanların mezun olduktan sonra uzun bir süre ciddî bir tecrübe sahibi olmasına
ihtiyaç bulunmaktaydı.
Modernleşme sürecinde olan tüm ülkelerin kaçınılmaz olarak başvuracağı
en önemli kanallardan biri ise kalkınmış, bilgi, bilim ve teknolojide ileri gitmiş
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 29
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
alandır. Bu çerçevede istihdam edilen ilk uzmanlardan birisi bir Fransız subayı
olan Rochefort (Lewis, 2008: 65; Ergün, 1990: 439), bir diğeri, Müslüman olup
Humbaracı Ahmed Paşa olarak nam salan Claude-Alexandre Comte de Bonne-
val’dir (Özcan, 1998: 351-353). Yine 1773 yılında Kaptan-ı Derya Gazi Hasan
Paşa’nın çabalarıyla açılan Tersane Hendesehanesi’nde matematik dersleri veren
ve Fransa’da yetişmiş bir Macar soylusu olan Baron Françoise de Tott da Fran-
sa’dan gelen yabancı uzmanlar arasında bahsedilmesi gereken şahsiyetlerden bir
tanesidir (Lewis, 2008: 69; Avcı, 1963: 1 vd.).
Ne Sultan III. Mustafa’nın döneminde ne de ondan sonra Sultan I. Abdül-
hamid döneminde yabancı uzmanlara olan ilgi ve teveccüh azalmamıştır. Sultan I.
Abdülhamid deniz kuvvetlerinin ıslahı ve kale tahkimleri için Fransa’dan uzman-
lar getirtmiştir. Bunlar arasında coğrafyacı, topçu subayı ve istihkâm yüzbaşısı
vardır. Sultan III. Selim döneminde de Ebubekir Râtip Efendi yine Fransa’dan
uzmanlar getirmekle görevlendirilmiştir (Yeşil, 2011). Bunlar arasında bahriye,
piyade, süvari zabitleri ile mühendisler vardır (Avcı, 1963: 5 vd.).
Bilhassa XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren artan Fransız uzman
faaliyeti elbette Osmanlı Devleti’nin Rusya, Prusya ve Avusturya ile olan ilişkile-
rinden bağımsız değildi. Yüzyılın sonlarına doğru giderek artan Avusturya-Rusya
işbirliği, Osmanlı ile Prusya arasında bir dostluk inşasını kaçınılmaz kılmıştır.
Osmanlı’nın Büyük Friedrich’den Avusturya, Rusya ve Prusya ordularının mev-
cudu hakkında malumat istemesi ve Prusya’nın yine Osmanlı ordusunun ıslah
ve reorganize edilmesi için yaptığı teklifler tam da bu süreçte gelişmiştir. Halil
Hamit Paşa, sadareti (31 Aralık 1782-31 Mart 1785) esnasında sadece Fransa’dan
uzman getirtmemiş, topçu ve mühendis zabitler göndermesi için Prusya’ya da
başvurmuştur. Prusya, Büyük Friedrich dönemini kapsayan bu ilk aşamada,
Rusya ile olan ittifakı sebebiyle yine de tarafsız bir pozisyonu muhafaza etmeye
çalışmış, doğrudan zabit ve mühendisler gönderememiştir (Beydilli, 1985: 121
vd., 124 vd.). Her hâlükârda, Avusturya ile Rusya’nın ittifakı Osmanlı aleyhin-
de gelişmeye devam etmiş ve 1788-1792 yılları arasında birlikte Osmanlı’ya
karşı savaşmışlardır. Büyük Friedrich’in vefatı sonrası süreçte, onun halefi II.
Friedrich Wilhelm, Hertzberg planı çerçevesinde Orta Elçi Diez’in yanına Albay
von Götze’yi “Schmidt” adında bir tüccar kisvesiyle Osmanlı İmparatorluğu’na
göndermiştir (Zinkeisen, 1859: 678 vd.). Doğrusu farklı bir görev kapsamında
gelmiştir. Buna rağmen Albay Von Götze, Prusya’dan gelen uzmanlar arasında
gösterilebilecek ilk örnekler arasındadır. Zira 1798’de, Sultan III. Selim’in isteği
üzerine ordu birliklerini denetlediği kaynaklarda ifade edilmektedir (Rathmann,
2001: 26).
Çalışmanın bundan sonraki aşamasında, Albay von Götze sonrası süreçte
istihdam edilen Prusyalı uzmanlar değerlendirilecektir.
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 31
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
bağlı Neuhausen adında bir köydü. 18 yaşında askerî eğitimine başlayan Kähler,
1852 yılında teğmen olmuş, 1856-1859 yılları arasında Berlin’deki Prusya Harp
Akademisi’nde eğitimini tamamlamıştır. 1870-71 yılları arasında gerçekleşen
Fransa-Prusya Savaşı’nda görev alan Kähler, eğitim gördüğü Harp Akademisi’n-
de dersler de vermiştir. 1882 yılında tümgeneral olarak Prusya Ordusu’ndan ayrı-
lan Kähler, beraberindeki arkadaşları ile birlikte Osmanlı ordusunda görev almak
için İstanbul’a gelmiştir (Poten, 1905: 747-748).
Aynı heyette bulunan Yüzbaşı Louis von Kamphövener, 1843 yılında, o
tarihte Danimarka’ya, bugün ise Almanya’ya bağlı Schleswig adlı şehirde dün-
yaya gelmiştir. Ailenin maddi olanaksızlıklarına bağlı olarak Kamphövener okul
eğitimini tamamlayıp evvela ticarî alanda meslek eğitimine yönelmiştir. Ne var
ki daha sonra Erfurt’ta bulunan Harp Okulu’nda eğitime başlamıştır. 1862 yı-
lında teğmen olan Kamphövener, 1864 yılında İkinci Schleswig-Holstein, 1866
yılında Prusya-Avusturya ve 1870-1871 yıllarında Alman-Fransız Savaşlarında
görev almış, 1873 yılında yüzbaşı olmuştur. 1882 yılında Kähler ile birlikte İs-
tanbul’a gelen Kamphövener, Osmanlı’da en uzun süre hizmet eden askerî da-
nışman olacaktır. Osmanlı’da yaklaşık 27 yıl hizmet edecek olan Kamphövener,
1909 yılında Almanya’ya dönecek ve 1927 yılında Hannover’de vefat edecektir
(Strohmeier, 2007: 334 vd.).
Sultan II. Abdülhamid, heyetteki isimlerin her birine bir görev alanı vermiş
ve evvela bu görev alanı hakkında detaylıca bir rapor yazmalarını istemiştir. Käh-
ler seraskerliğin organizasyonu, Kamphövener genel olarak piyade sınıfı, von
Hobe süvâri sınıfı, Ristow topçu sınıfı ve von Schilgen levazımat hakkında bir
rapor sunacaktır. Eylül ayında bahse konu ilk raporlarını sunan heyet üyelerine
göre, gerçi Osmanlı ordusundaki askerler mükemmeldi ve bunlarla olağanüstü
bir ordu reorganize edilebilirdi ve fakat bunun için çok fazla maddî yatırım ge-
rekliydi (Neue Freie Presse, 1883: 7; Bolgar, 1883: 340).
Die Presse gazetesinin haberine göre, nasıl ki Bulgaristan’da askerî dü-
zenlemelerde Rus modeli taklit ediliyordu, heyet üyelerinin Osmanlı ordusunu
reorganizasyonu da tam olarak “Alman örneği”ne göre gerçekleşecekti. Gazete,
bu tür gelişmelerin geleceğe dönük değerlendirmelere sebebiyet verdiğini, dip-
lomatik çevrelerde Osmanlı Devleti’nin “Üçlü İttifak’a” katılacağına yönelik id-
dialar olduğunu, hatta bu katılımın Berlin’de zaten kararlaştırılmış bir mesele
olduğuna yönelik söylemler bulunduğuna dikkat çekmiştir (Die Presse, 1888:
4). Henüz daha Üçlü İttifak’ın kurulmasının ertesi yılı, 1883 yılında yapılan bu
değerlendirme, Birinci Dünya Harbi’ne giden süreçte yaşanan siyasî gelişmeler
dikkate alındığında hiç şüphesiz anlamlı ve önemlidir.
Kähler heyeti mensupları için hazırlanan iş kontratı, Beydilli’nin makale-
sinde ele alınmıştır. Buna göre heyet üyelerinin her biri senelik 25 bin Frank ala-
38 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
ayrılmışlardır. Kähler Heyeti içerisinde bulunan Hobe Paşa bu ikinci gruba veri-
lecek örneklerden biridir. Literatürde yer alan meseleye göre Hobe Paşa Alman
Büyükelçiliği diplomat ve çalışanları ile birtakım tartışmalar yaşamış, bunların
sonucunda sözleşmesi uzatılmamıştı (Gözeller, 2005: 40 vd.). Osmanlı Arşivin-
de Hobe Paşa’nın hizmet-i seniyyeden muafiyet isteğini gösterir belge 1894 (h.
24.12.1311) tarihlidir (BOA, Y.PRK.SRN.4.58.0). Yine bir diğer belgeye göre,
1902 yılında Hobe Paşa’nın yeniden istihdam edilmesi söz konusu olmuş, ken-
disine teklif götürülmüştür. O da bu teklifi kabul etmiştir. Ancak bu istihdamın
yürürlüğe girdiği ile ilgili olarak gerek literatürde gerekse arşiv belgelerinde her-
hangi bir bilgiye rastlanmamıştır (BOA, Y.PRK. ESA 41.45.1.1).
Kähler Heyetinin İstanbul’a gelmesinden bir yıl sonra meşhur Wilhelm
Leopold Colmar von der Goltz Paşa da askerî reorganizasyon görevi ile Osmanlı
pâyitahtına varacaktır. Heyetin başındaki Kähler Paşa, İstanbul’a geldikten üç
yıl sonra, 1885 yılında vefât ettiğinde, Goltz Paşa onun yerine heyetin başına
geçecektir. Goltz Paşa da, hemşehrisi Kähler Paşa gibi bugünkü adıyla Kalining-
rad Oblastı’nda doğmuştur. Doğdukları şehirler birbirlerine yaklaşık bir saatlik
mesafededir.
Doğu Prusya’da, Bielkenfeld (Ivanovka/Polessk) adlı yerleşim yerinde do-
ğan Goltz Paşa, 1883 yılından, İstanbul’dan ayrıldığı 1895 yılına kadar Osmanlı
ordusuna hizmet etmiş, harekât planları ve haritalar üzerinde çalışmış, Berlin’de-
ki Harp Akademisi örneğinde Mekteb-i Harbiyye’nin müfredâtını reformize et-
miş, bu çabaları ile önceki heyet üyelerinden çok daha fazla genç harbiyelilerin
saygısını, sevgisini ve hayranlığını kazanmıştır (Alkan, 2016: 478-480). Goltz
Paşa, 1909-1913 yıllarında çeşitli defalar Türkiye’ye gelmiş, 1914’de ise önce
Sultan Mehmed Reşad’ın, sonra Enver Paşa’nın danışmanı olmuştur. 1915 yılın-
da Altıncı Ordu’nun komutanlığını üstlenmiş, bundan sonra Kûtülamâre kuşat-
masında yer almıştır. Yoğun mücadele karşısında direnemeyen İngiliz kuvvetleri,
başlarında General Townshed olmak 29 Nisan 1916’da teslim olmuşlar, Goltz
Paşa bundan sadece on gün önce, Bağdat’ta tifüsten vefat etmiştir (Teske, 1964:
629-632; Alkan, 2016: 478-480). Goltz Paşa’yı Osmanlı’daki görevleri süresince
zor durumda bırakan bir mesele, Balkan Savaşlarındaki mağlubiyetlerdi. Kendisi
bu meselede haksız yere suçlandığını düşünmekteydi. (Teske, 1964: 629-632).
Bu hissiyatı yersiz de değildi, zira Goltz Misyonu dışında yeni bir misyonun da-
vet edilmesi gerektiği fikri tam da bu aşamada doğmuştur (Uyar, 2019: 34 vd.,
37).
Goltz Paşa ve öncesi Alman askerî heyetlerinin Osmanlı ordusunu yeni-
leştirmede pek büyük bir başarı gösterememeleri bir yana, Birinci Dünya Har-
bi öncesinde siyasî, iktisadî ve sosyal bağlamda çerçevesi giderek genişleyen
Türk-Alman İttifakı, daha kapsamlı bir girişimin önünü açmıştır. Liman von
40 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
Sanders başkanlığında son resmî Alman askerî heyeti, Sanders Misyonu, Birinci
Dünya Harbi ile birlikte sayısı artacak olsa da, 42 subaylık kadrosuyla göreve
başlamıştır. Bu heyet ile artık, Osmanlı ordusunu yenileştirmekten çok, Alman-
ların neredeyse Osmanlı ordusunun denetimini ellerine alması, heyet hakkında
son kapsamlı çalışmalardan birini kaleme alan Uyar’ın ifadesiyle, “{…} savaşın
ilk yıllarında Osmanlı Genelkurmayı’nın Alman Genelkurmayı denetiminde bir
sahra ordusu karargâhı haline dönüştürülmesi {.}” söz konusu olacaktır (Uyar,
2019: 48).
Tıpkı Moltke heyetinden sonra olduğu gibi, II. Abdülhamid döneminde de
Osmanlı Devleti’nde Kähler ve Goltz Paşa heyetleri dışında görev yapan gayr-ı
resmî askerî görevliler olmuştur. Bunlara bir örnek, Harp Okulu’nda Alman Li-
sanı ve Süvari muallimliği ile Istabl-ı Amire1 memurluğu yapan Aleksandr Von
Heuser Paşa’dır. Heuser Paşa’nın 20 yılı aşkın Osmanlı Devleti’nde istihdam
olunduğu ve 1903 yılında vefat ettiği anlaşılmaktadır. Paşa, kontratolu gelen uz-
manlardan biri olmamakla birlikte Osmanlı Devleti kendisine hizmet etmiş olan
ve hayatını kaybetmiş olan kişilerin ailelerine hiçbir hukuki zorunluluk olmak-
sızın cenaze masraflarını karşıladığı gibi Strecker ve Bluhm Paşalar örneğinde
olduğu üzere vefa duygusu ile maaş bağlamıştır (BOA, HR.TH.300.51; BOA,
HH.İ.231.57).
1
“Hükümdarlık sarayına ait binek ve yük hayvanlarının barındırıldığı yer.” (Özcan, 1998: 203-206).
2
Emin Efendi’nin bu görevinden m. 1861 (h. 07-03-1277) tarihinde istifa ettiği anlaşılmaktadır. Bkz. (BOA,
A.MKT.NZD. 325.48).
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 41
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
dır. Neuner, 1806 yılında bugün Slovenya’nın Celje beldesinde doğmuş ve Dr.
Bernard gibi Josephinum’da eğitim görmüştür. Neuner, İstanbul’a geldiğinde,
Sultan II. Mahmud’un şahsî doktoru olmakla ve Osmanlı’da sağlık sistemini dü-
zenlemekle görevlendirilmiştir. Sultan’ın kızı Hatice Sultan’ı da tedavi etmiş ve
İstanbul’da bulunduğu kısa sürede eczacılık ve ilaç dağıtımı reformu ile ilgilen-
miştir. Bu amaçla Sultan’a bir plan da sunmuş, bu plan dâhilinde bir komisyon da
teşkil edilmiştir. Ne var ki 1839 yılı Temmuz ayı itibariyle Sultan’ın vefat etmesi
üzerine görevinden ayrılmış ve kısa sürede Viyana’ya geri dönmüştür (Wurzba-
ch, 1896: 293-296; Terzioğlu, 1991: 247-261).
Hem Neuner hem de Bernard, İstanbul’da bulunan Dr. Minas ile kısa bir
süre de olsa birlikte çalışmışlardır. Dr. Minas, Mustafa Hıfzı Paşa’nın riyâsetin-
de “veba hastalığının külliyen men” (BOA, HAT.523.25563.0) edilmesi ile meş-
gul olacak bu “Karantina Meclisi”ne (BOA, İ.MSM.89.2557.1) âzâ seçilmeleri
için Bernard ve Neuner’i teklif etmiştir. Dr. Minas Viyana’ya döndükten sonra,
Dr. Neuner’in Meclis-i Tahaffuz (Conseil Supérieure de Santé de Constantinop-
le) adında bir konsey kurmuştur. (Samsinger, 2018: 272) Bu meclisin günümü-
ze kadar yansıyan hikâyesi ilginçtir. Bahse konu İstanbul Sağlık Yüksek Kon-
seyi 1838’de Meclis-i Tahaffuz ismiyle toplanır. Kuruluş ve yapısında birtakım
değişikliklerle en nihâyetinde İstanbul Meclisi Kebiri Umur-ı Sıhhiyesi adıyla
Lozan Antlaşmasının 114. Maddesi gereğince lağvedilir. Aynı madde ile Türk
sahil ve hududunun sıhhiyesi Türk idaresine geçer. Bu kurum Lozan Antlaşma-
sı’ndan sonra önce İstanbul Limanı ve Boğazlar Sıhhiyesi Müdüriyeti adını alır,
1924’den sonra adı Hudut ve Sevahil Sıhhiyesi Müdüriyet-i Umumiyesi’ne adını,
yani günümüzdeki karşılığı ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne dö-
nüşür (www.tbmm.gov.tr, 2004; Düstur Üçüncü Tertip, 1931: 110, madde 114).
Dr. Neuner’in Meclis-i Tahaffuz’u kurduktan kısa bir süre sonra, 1839 yı-
lında Avusturya’ya döndüğü ve orada ertesi yıl vefat ettiği anlaşılmaktadır (Ös-
terreichisch-kaiserliche Privilegirte Wiener Zeitung, 1845: 2112).
Onun yerine Dr. Sigmund Spitzer İstanbul’a gelmiştir. 1813 yılında Mo-
ravya’ya bağlı Nikolsburg şehrinde doğan Spitzer, tıp eğitimini yine Viyana’da
tamamlamıştır. İstanbul’da hekimbaşı Abdülhak Molla tarafından anatomi dalın-
da profesör olarak göreve getirilen Spitzer, bilhassa anatomi alanında ve kadavra-
lar üzerindeki çalışmaları ile tanınmıştır. Dr. Bernard’ın 1844 yılında erken yaşta
vefat etmesinin üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra Spitzer, Mekteb-i Tıbbiye’nin
müdürü ve aynı zamanda Saray doktoru olarak görevlendirilmiştir. Bu görevi
kapsamında Sultan Abdülmecid’i ve onun annesi Bezmiâlem Sultan’ı başarılı
bir şekilde tedavi ettiği bilinmektedir. Spitzer’in İstanbul’daki faaliyetleri ara-
sında, tıp eğitimi görmeleri için İstanbul’dan Viyana’daki Josephinum’a öğrenci
44 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
nun yerine hastanelerde yapılan düzenlemeler hakkında çok ayrıntılı bilgiler ver-
mektedir. Her hâlükârda, 1842-1849 yılları arasında kurulmuş yeni hastanelerin
tamamını bu kapsamda saydığını söylemek mümkündür.
Rigler, 1849 yılında Galatasay Tıbbiyesi’nde hoca olarak görevlendirilmiş,
bundan bir müddet sonra da Pera’daki Avusturya Hastanesi’nde müdür olmuştur.
Avusturyalı hekim daha sonra tüm askerî hastaneler üzerinde umum müfettişi
olmuş ve 1856 yılında Viyana’ya geri dönmüştür (Wurzbach, 1874: 156-158;
Neuburger, 1917: 1685-1688).
Rigler ile birlikte gelen Dr. Joseph Eder hakkında çok fazla bir bilgi yok-
tur. Hem Rigler, üstte bahsedilen iki ciltlik çalışmasında hem de Neuburger onun
yaklaşık 14 aylık bir çalışmadan sonra menenjit olup vefat ettiğini belirtirler.
(Neuburger, 1917: 1686; Rigler, 1852: VIII). Ocak 1844’de vefat eden Dr. Eder’in
yerine Mayıs 1844’de Dr. Karl Reinwald ve Ekim 1844’de Dr. Joseph Wartbich-
ler’in gelirler (Wiener Zeitung, 1845: 2112). Her ikisi de yine askerî hastanelerde
çalışmak üzere gelirler fakat Dr. Reinwald hastalanır ve iki yıl sonra geri döner.
Dr. Wartbichler ise önce Avusturya temsilciliğinde hekim olarak görevlendiri-
lir, daha sonra Avusturya’nın İstanbul’daki hastanesinde müdür ve Galatasaray
Tıbbiyesi’nde anatomi dalı profesörü olur. Dr. Wartbichler ile Dr. Rigler’in XIX.
yüzyılın ortalarına doğru ortaya çıkan ve İstanbul’u da etkisi altına alan kolera
salgınına yönelik çalıştıkları ve İstanbul hastanelerinde bu salgına karşı mücadele
verdikleri, Samsinger’in çalışmasında ele alınmaktadır. (Samsinger, 2018: 286;
Wiener Zeitung, 1851: 1490).
Anlaşılan Osmanlı topraklarında hizmet eden Avusturya-Macaristan kö-
kenli hekimler, sadece Osmanlı Sultanı tarafından nişan ve iftiharlarla ödüllen-
dirilmiyorlardı. Dr. Wartbichler’in, İstanbul’daki hizmetlerinden dolayı, 7 Mayıs
1851 tarihinde Kayzer I. Franz Joseph’in, “Taçlı Altın Hizmet Madalyası” (Gol-
dene Verdienstkreuz mit der Krone) ile ödüllendirildiği bir dönem gazetesinde
geçmektedir (Wiener Zeitung, 1851: 1490). Ne var ki Dr. Wartbichler de has-
talanır ve bu hastalığı uzun sürer. Zira rahatsızlığından dolayı okuldaki dersle-
re de katılamadığı ve yerine başka bir hocanın ders verdiği, fakat Dr. Rigler’in
çabalarıyla biraz şifa bulduğu ve ayağa kalkıp tıp okulunun yılsonu sınavlarına
katılabildiği yine bir dönem gazetesinde geçmektedir (Innsbrucker Zeitung,
1852: 613). Ancak bu ayağa kalkış uzun sürmeyecektir. Genç hekim bundan yak-
laşık üç ay sonra, 1844 yılında geldiği İstanbul’da akciğer rahatsızlığına bağlı
olarak ve sadece 34 yaşında yine İstanbul’da vefat edecek ve 27 Eylül tarihinde
İstanbul Santa Maria Katolik Kilisesi’ne defnedilecektir (Innsbrucker Zeitung,
1852, No.233: 929).
Bir vakit iş bulup, çalışmak amacıyla yola çıkıp kendini Osmanlı Devle-
46 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
ti’nin kurumlarında görevli bulmuş gayr-ı resmî askerî uzmanlar gibi, Osmanlı
topraklarında çalışan gayr-i resmî hekimler de söz konusudur. Bunlar hakkında
hem dönem kaynakları (Wiener Zeitung, 1845: 2111) hem yakın tarihli çalış-
malar (Samsinger, 2018: 292) bazı ufak bilgiler verirler ama aralarında İslâm’a
geçenler de olduğu için tam bir sayı vermek mümkün görünmemektedir.
Osmanlı Devleti’nin tıp alanında duyduğu uzman ihtiyacı XIX. yüzyılın
ilk yarısı ile sınırlı kalmamış ve yine sadece Avusturya-Macaristan’dan uzman
hekimler gelmemiştir. Dr. Karl Bernard Ambros’tan itibâren Viyanalı hekimlerin
verdikleri çabaların devamını, XIX. yüzyılın sonlarına doğru Alman İmparator-
luğundan göreve çağrılan hekimler getirmiştir. Örneğin, Gülhane Seririyat Has-
tanesi’nin kuruluşundan itibaren Birinci Dünya Harbi sonuna kadar yönetiminde
çok sayıda Alman hekim görev almıştır. Bunlar sırasıyla, Gülhane Seririyat Has-
tanesi’ni kuran Bonn Üniversitesi’nden Dr. Robert Rieder ve Hamburg Eppen-
dorf Hastanesi asistanı Dr. George Deycke dışında Julius Weiting ve Dr. Zel-
ling’dir (gulhaneeah.saglik.gov.tr; Şen, 2005: 163-167).
Osmanlı Devleti’nin tıp alanında askerî hekim ihtiyacı, yüzyılın sonlarına
doğru farklı uzmanlık alanlarını da kapsayacak bir gelişme göstermiştir. İlginçtir,
bahse konu Gülhane Seririyat Hastanesi’nde Mösyö Hofmann adında bir ma-
saj mütehassısı dahi görevlendirilmiştir (BOA, İ.HUS.78.42.0). XIX. yüzyılın
ilk yarısında Viyanalı Eczacı Hofmann’dan, Gülhane Hastanesi’ndeki masaj mü-
tehassısı Mösyö Hofmann’a değişmeyen şeyler de vardır. Osmanlı Devleti’nin
tıbbi araç gereçlere duyduğu ihtiyaç bunlardan bir tanesidir. Evvelce Viyanalı
hekimlerin yoğun mücadele verdiği ve fakat yüzyılın sonlarına doğru tekrar or-
taya çıkan kolera salgınına karşı kullanılmak üzere, bir ilaçlama makinesi olarak
pulverizatörlere ihtiyaç duyulacaktır. Bunları Avrupa’dan getirme görevi bu sefer
masaj mütehassısı Hofmann’a verilecektir. Hofmann marifetiyle kolera bulunan
mahallelerde kullanılmak üzere 20 adet pulverizatör getirilecektir (BOA, DH.M-
KT.253.9.14.142255; BOA, DH.MKT.266.11.0).
Sonuç
Osmanlı modernleşmesi denildiğinde ilk akla gelenin Fransa ve Fransız uzmanlar
olmasına rağmen XIX. yüzyıl başlarından itibaren devletin sonuna uzanan ve 120
yıllık bir süreçte çeşitli dönemlerde gerek heyetler hâlinde gerekse ferdî olarak
çok sayıda Alman uzman istihdam edilmiştir.
Bu uzmanların ekseriyetinin askerî alanda istihdam edildikleri görülmek-
tedir. Bunlar misyonlar hâlinde veya bireysel olarak Sultan Mahmut, Sultan Ab-
dülhamid ve Sultan Reşad dönemlerinde istihdam edilmişlerdir. İlk askerî mis-
yon olan Moltke heyetinin Osmanlı ordusunda çok ciddi sayılabilecek bir kontrol
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 47
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
Kaynakça
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri-Osmanlı Arşivi Belgeleri (BOA)
Dâhiliye Nezâreti Mektubi Kalemi, DH.MKT.
253.9.14.142255.
266.11.0.
Hariciye Nezareti Siyasi, HR.SYS.
28.7.
Hâriciye Nezâreti Tahrirat, HR.TH.
62.6.0.
196.22.0.
267.15.0.
300.51.
Haritalar, HRT.h.
366.0.0.
408.0.0.
Hatt-ı Hümayun, HAT.
1186.46759.0.
1186.46759.E
523.25563.0.
376.20462.0
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 49
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
377.20486.0.
1618.39.0.
1209.47380.0.
Hazine-i Hassa İradeler, HH.
231.57.
İrâde Dâhiliye, I.DH.
979.77349.0.
685 47745.
618.43013.1.
574.39984.1.1.
260.16104.0.
İrade Hariciye, İ.HR.
226.13242.3.
İrâde Husûsî, İ.HUS.
78.42.0.
İrade Mesail-i Mühimme, I.MSM.
89.2557.1-2.
Meclis-i Vükela Mazbataları, MV.
47.11.
Sadaret Mektubi Kalemi Nezaret ve Deva’ir Evrakı, A.MKT.NZD.
325.48.
Sadaret Mektubi Mühimme Kalemi Evrakı, A.}MKT.MHM.
243.98.0.
249.82.
338.78.
Yıldız Mütenevvi Maruzat Evrakı, Y.MTV.
216.90.0.
22.31.0.
16.44.0.
4.88.0.
Yıldız Perakende Evrakı Elçilik Şehbenderlik ve Ateşemiliterlik, Y.PRK.EŞA.
14.42.
41.45.1.1.
Yıldız Perakende Evrakı Hazine-i Hassa, Y.PRK.HH.
10.39.4.
Yıldız Perakende Evrakı Serkurenalık Evrakı, Y.PRK.SRN.
4.58.0.
Yıldız Perakende Evrakı Tahrirat-ı Ecnebiye ve Mabeyn Mütercimliği; Y.PRK.TKM.
16.8.1.2.
50 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
Dönem Gazeteleri/Haberler
“Amtlicher Theil”. Wiener Zeitung, No. 120, Dienstag, den 20. Mai 1851, 1490.
“Bluhm Pascha, Der Schöpfer der türkischen Befestigungen”. Berliner Tageblatt und
Handels-Zeitung, Nr. 150, Morgen-Ausgabe, Dienstag, 23. März 1915, 44.
Jahrgang, s.b.
Bolgar, Franz v. (Red.). “Türkei (Militärische Reformen)”. Militär-Zeitung, Nr. 43,
Wien, Freitag den 1. Juni 1883, Jahrgang 36, 340.
“Die Thätigkeit der deutschen Offiziere in der türkischen Armee”. Neue Freie Presse,
Nr. 6697, Wien, Freitag 20. April 1883, 7.
Dr. Spitzer, “Zustand der Quarantaeinen in der Türkei”. Correspondenz-Nachricht (Aus
einem Briefe des Med. Dr. Spitzer an die Redaction), Scutari, den 14. October
1839. Neue Folge der Gesundheits-Zeitung, No 89, Herausgegeben und redigirt
vom Med. Dr. H. Beer, 7. November 1839, III. Jahrg., 746.
“Konstantinopel, 18. Mai, Die Türkei und die Tripel-Allianz”. Die Presse, Nr. 140,
Wien, Donnerstag, den 24. Mai 1888, 36. Jahrgang, 4.
Neuburger, M. (1917). “Österreichische Ärzte als Pioniere der wissenschaftlichen
Medizin und des Sanitätswesens in der Türkei”, Wiener Medizinische
Wochenschrift, Samstag, 15. September 1917, Nr. 38, 67. Jahrgang, Dr. Adolf
Kronfeld (Red.), 1685.
Salzburger Volksblatt, No. 130, Freitag, den 9. Juni 1882, XII. Jahrgang, s.b.
“Triest”, Innsbrucker Zeitung, Freitag, dem 15. Oktober 1852, No.233, 929.
“Türkei”, Vereinigte Ofner Pester Zeitung, Nro. 60; Sonntag, den 29. Juli 1838, 686.
“Türkei”. Innsbrucker Zeitung, No. 154, Freitag, den 9. Juli 1852, 613.
“Wissenschaftliche Nachrichten. Die Deutsche Medicin in Constantinopel”.
Österreichisch-kaiserlich privilegirte Wiener Zeitung, No. 276, Montag, den 6.
October 1845, 2112.
Kitaplar
Avcı, A. (1963). Türkiye’de Askeri Yüksek Okullar Tarihçesi (Cumhuriyet Devrine
Kadar). Ankara: T.C. MSB, Araştırma ve Geliştirme Başkanlığı.
Beydilli, K. (1985). Büyük Friedrich ve Osmanlılar, XVIII. Yüzyılda Osmanlı-Prusya
Münasebetleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.
Çelik, Y. (2013). Şeyhü`l-Vüzerâ Koca Hüsrev Paşa (II. Mahmud Devrinin Perde
Arkası). Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Düstur Üçüncü Tertip, Lozan Sulh Muahedenamesinin Kabulüne Dair Kanunlar (1931).
Cilt 5, 11 Ağustos 1339-19 teşrinievvel 1340. İstanbul: Necmi İstikbal Matbaası.
XIX. Asırda Osmanlı Devleti’nde İstihdâm Edilen Avusturya-Macaristan ve 51
Prus-Alman Kökenli Askerî Heyetler ve Hekimler
Elf Jahre Balkan, Erinnerungen eines Preussischen Officiers aus den Jahren 1876 bis
1887 (1889). Breslau: J.U. Kern’s Verlag (Max Müller).
Lewis, B. (2008). Modern Türkiye’nin Doğuşu. III. Edisyon. (Çev. B. B. Tuna). Ankara:
Arkadaş.
Moltke, Fr. v. (1842). Karte von Contantinopel, den Vorstaedten, der Umgegend und
dem Bosphorus, im Auftrage Sr. Hoheit Sultan Mahmud’s II, Berlin: von Simon
Schropp & Comp.
[Moltke, H. Gr. v.] (1841). Briefe über Zustände und Begebenheiten in der Türkei
aus den Jahren 1835 bis 1839. Herausgegeben von C. Ritter, Berlin, Posen,
Bromberg: Druck und Verlag von Ernst Siegfried Mittler.
Önsoy, R. (1982). Osmanlı-Alman İktisadi Münasebetleri. İstanbul: Enderun Kitabevi.
Ortaylı, İ. (1981). Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu. Ankara: Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları No: 479.
Rathmann, L. (2001). Alman Emperyalizminin Türkiye’ye Girişi: Berlin-Bağdat.
Üçüncü Baskı. (Çev. R. Zarakolu). İstanbul: Belge Yayınları.
Rigler, L. (1852). Die Bewohner der Türkei in ihren naturhistorischen, phisiologischen
und pathologischen Verhältnissen. Erster Band. Wien: Verlag von Carl Gerold.
Siemes, W. V. (1908). Lebenserinnerungen. Dritter unveränderter Abdruck. Berlin:
Verlag von Julius Springer.
Vincke. Fischer. v. Moltke ve Kiepert (1854). Memoir über die Construktion der Karte
von Kleinasien und Türkisch Armenien, in 6 Blatt, Nebst Mitteilungen über die
physikalisch-geographischen Verhältnisse der neu erforschten Landstriche.
Redigirt von Dr. H. Kiepert. Berlin: Simon Schropp & Comp.
Yeşil, F. (2011). Aydınlanma Çağında Bir Osmanlı Kâtibi Ebubekir Râtip Efendi (1750-
1799). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
Wagner, R. (1893). Moltke und Mühlbach zusammen unter dem Halbmonde 1837-
1839. Geschichte der Sendung preussischer Offiziere nach der Türkei 1837, des
Kurdenfeldzuges 1838, und des Syrischen Krieges 1839. Berlin: Verlag von A.
Bath.
Wallach, J. (1985). Bir Askeri Yardımın Anatomisi, Türkiye’de Prusya-Alman Askeri
Heyetleri 1835-1919. (Çev. F. Çeliker). Ankara: Genelkurmay Basımevi.
Zinkeisen, J. W. (1859). Geschichte des Osmanischen Reiches in Europa. Sechster
Theil. Herausgegeben von A.H.L. Heeren und F.A. Ufert. Gotha: Friedrich
Andreas Perthes.
Makaleler
Alkan, N. (2006). “II. Abdülhamid Devrinde İstihdam Edilen İlk Alman Askerî
Heyetinin Komutanı Otto von Kaehler ve Her İki Tarafın Beklentileri”. Tarih
Dergisi, (43), 135-165.
52 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
İnalcık, H. (1999). “Hüsrev Paşa, Koca”. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 19, 41-45.
Köse, M. Z. (2016). “Mekteb-i Osmânî”. TDV İslâm Ansiklopedisi, Cilt Ek 2, 243-244.
Özcan, A. (1998). “Humbaracı Ahmed Paşa”. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 18, 351-
353.
Özcan, A. (1998). “Istabl”. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 19, 203-206
Pettersdorf, H.v. (1895). “Vincke-Olbendorf, Karl Freiherr v.V.”. Allgemeine deutsche
Biographie, 39, Tunner-de Vins, Leipzig, 1895, 756-760. https://www.deutsche-
biographie.de/pnd104047496.html (17.05.2020).
Poten, B. v. (1905). “Kähler, Otto”. Allgemeine Deutsche Biographie, 50, 747-748.
https://www.deutsche-biographie.de/pnd137672683.html (17.05.2020).
Poten, B. v. (1893). “Strecker, Wilhelm”. Allgemeine Deutsche Biographie, 36, 554-
555. https://www.deutsche-biographie.de/pnd124537340.html (15.2.2020).
Teske, H. (1964). “Goltz-Pascha, Colmar Freiherr von der”. Neue Deutsche
Biographie, 6, 629-632 https://www.deutsche-biographie.de/pnd118696319.html
(16.05.2020).
Walle, H. (1997). “Moltke, Helmuth Graf von”. Neue Deutsche Biographie, 18, 13-17,
https://www.deutsche-biographie.de/pnd118583387.html (17.05.2020).
Wurzbach, C. v. (1896). “Neuner, Jacob Anton”. Biographisches Lexikon des
Kaiserthums Österreich, Zwanzigster Theil: Nabielak-Odelga, Wien: k.k. Hof-
und Staatsdruckerei, 293-296.
Wurzbach, C. v. (1874). “Rigler, Lorenz”. Biographisches Lexikon des Kaiserthums
Österreich, Sechsundzwanzigster Theil: Rhedey-Rosenauer, (VI. Folge), Wien:
k.k. Hof- und Staatsdruckerei, 156-158.
Wurzbach, C. v. (1878). “Spitzer, Sigmund”. Biographisches Lexikon des Kaiserthums
Österreich, Sechsunddreissigster Theil: Sonnklar-Stadelmann, Wien: k.k. Hof-
und Staatsdruckerei, 194-196.
İnternet Sayfaları
“Hastane Tarihçesi”. http://gulhaneeah.saglik.gov.tr/yazdir?578DBC07DC9FC7248C63
EE51F9899B74 (10.05.2020).
Mentzel, W. “Aus den medizinhistorischen Beständen der UB Meduni Wien: Jakob
Anton Neuner, Karl Ambros Bernard, Lorenz Rigler und Sigismund Spitzer:
Mediziner des Josephinum im Dienste des Osmanischen Reiches zwischen 1839-
1850”. https://ub.meduniwien.ac.at/blog/?p=27524 (10.05.2020)
TBMM Genel Kurul Tutanağı, 22. Dönem, 3. Yasama Yılı, 41. Birleşim, 26 Aralık
2004, https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_
baslangic?P4=13365&P5=B&page1=21&page2=21 (18.05.2020).
54 Amme İdaresi Dergisi, Cilt 53, Sayı 3, Eylül 2020, s. 27-54
Tezler
Gözeller, A. (2005). Osmanlı-Alman Yakınlaşmasının Basına Yansıması: Sabah Gazetesi
Örneği (1889-1895). İstanbul: Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü.