Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 350

Bir Tekamül Rehberi

Steve Rother ve Grup

Çeviren:
Semra Ayanbaşı
Kitabın Orijinal Adı:
Re-member
A Handbook for Human Evolution

Copyright 2000 - Lightworker


P.O.Box 1496
Poway, Ca. 92074-1496 USA
ISBN 1-928806-08-2
Bu Kitabın Türkiye'deki Yayın Hakları
Akcalı Ajans Ltd.Şti. aracılığı ile
Akaşa Yayın Dağıtım Tanıtım Ltd. Şti. tarafından
satın alınmıştır.

Dizgi: Bilginler
İç Baskı: Avcı Ofset
Kapak Baskısı: Santra Ajans
Film: Güven Grafik
Cilt: Evren Ciltevi

ISBN 975-6793-31-7

İkinci Basım
İstanbul, 2003

AKAŞA
Yayın Dağıtım Tanıtım Tur. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
İstiklal Cad. Mis Sokak Tan Ap. No:6 / 4 Beyoğlu / İstanbul
Tel: (0212) 249 20 15 Fax: 251 91 46
Steve Rother yaşamını California'nın San Diego bölgesinde İnşaat
Müteahhitliği yaparak rahatça sürdürürken, garip bir dizi olay so­
nucunda kendisini kontratının içinde buldu. Steve ve eşi Barbara,
1995'in ilk gününün sabahında California sahilinde yapılan bir tö­
ren sırasında o yıl için niyetlerini beklenmedik bir biçimde ifade et­
tiklerinde, yaşam odakları da değişmeye başladı. O günden sonra,
yaşamları asla eskisi gibi olmadı.
Çok geçmeden Steve "Grup"a kanallık yapmaya başladı, bu
celse metinleri daha sonra Işık Fenerleri - Yuvadan Hatırlatmalar
adıyla yayınlanmaya başladı. 1996'da İnternet'te sunulmaya başla­
nan bu aylık mesajlar bugün 112 ülkeden binlerce insana ulaştırılı­
yor. "Grup"un bu mesajları kendi gücümüzü hatırlayıp kabul et­
mek, ve şimdi Dünya gezegeninde bulunan daha yüksek titreşim­
lerde rahatça yaşamakla ilgilidir. Grup Steve'i "Kı.lıcın Koruyucusu"
olarak adlandırır. "Gerçek Kılıcı" Başmelek Mikail'in kılıcıdır ve
bugün o -onu bir daha asla bir silah olarak kullanmak zorunda kal­
mayalım diye- kişisel güçlenm� için kullanılmaktadır.
Bugün Steve ve 28 yıllık eşi Barbara dünyayı dolaşıp, Şifacıla­
ra, Işık-işçilerine ve aydınlanmış topluluklara Grup'un verdiği bilgi­
ye dayanan kişisel güçlenme seminerleri sunmaktalar. Onlar bu se­
minerleri birçok ülkede sunmuş, ve Viyana'daki Birleşmiş Milletler'
e bir celse yapmak üzere iki kez davet edilmişlerdir. 2000 Nisan'ın­
da yapılan ikinci ziyarette Steve medyumluk ve ruhsal iletişim üze­
rine bir ders sundu, ve bu B.M.'de bu konuda sunulan ilk dersti.
"Amacımız insanların kendi güçlerini ve içsel rehberliklerini
bulmalarına yardım etmektir. Biz gerçek kimliğimizi hatırladığı­
mızda, her seferinde bir kalbi kazanarak Dünya'da Cenneti Yarat­
ma görevini gerçekleştirebiliriz. Bizi insan formunda ruhlar olarak
daha yüksek titreşimlere ve bir sonraki tekamül aşamasına götüre­
cek olan da budur."
Steve ve Barbara San Diego'da yaşamakta, sevgi ve Işık içinde
birlikte çalışmaktalar. Onlar "Lightworker" adlı kar amacı gütme­
yen bir şirket kurmuş, ve gönüllülerle ve çalışanlarla birlikte küre­
sel düzeyde kişisel güçlenme tohumları ekmek için çalışmaktadır­
lar. Seminer programları da dahil olmak üzere, Grup, Steve ve Bar­
bara hakkında daha fazla bilgiyi http://www.lightworker.com adre­
sinde bulabilirsiniz:
�ğer �nainizi 6ir an ofsun 6izim perspe�­
Jimiztfengöre6ilseyainiz, o antla 'Yuva'yı ve
gerçet(§�ninizi fıatırfaraınız. 'lJe!fG o
zaman �nainizi ve 6ir6irinizi -gerçetten
oUuğunuz-yüce. üstatfar ofarat
görüraünüz.

{jrup
EDİTÖRDEN OLAGANDIŞI Bİlt NOT / 14

BÜYÜK SAKLAMBAÇ OYUNU I 19


Her Şey Nasıl Başladı / 23

ı. İMDAT!: Bana Neler Oluyor? / 3 1


Kutupluluğun Lekelediği Camlardan / 33
Karanlık Oda / 33
Yeni Gözlerle Görmeyi Öğrenmek / 34
Yeni Titreşimlere Alışmak / 35
Daha Yüksek Titreşimli Yaşam için Yeni Aletler / 38

2. ''B PLAN'r': Ruhsal Ailenizi Hatırlamak / 43


Geçiş Takımlan / 48
Zor Zamanlarda Denge Bulmak / 49
İlk Ruhsal Ailenizi Hatırlamak / 5 2
Mikail - Aile Bağı / 54

3. ÜSTAT ŞİFACILARI UYANDlll1tıAK:


"B Planı" Kontratınızı Bulmak I 57
Geçiş Takınılan Hakkında Biraz Daha Bilgi / 62
Üstat Şifacılar / 64
İlk Şifacılar / 64
Gerçeğin "Çeşnileri" / 67
Oyun Değişiyor / 68

4.İLİŞKİLER: Yeni Enerjide Uyuş17ıa / 71


Enerjinizi Merkezlendirmek / 75
Sevginin Gerçek Anlamı / 75
Ruhani Alemde İlişkiler / 76
Aynalar Olarak İlişkiler / 78

6
İlişkilerinizi Yeniden Gözden Geçirmek / 8 1
İlişkiler Kurmak v e Sona Erdirmek / 82
Önce Kendinizi Sevin / 82
Koşulsuz Sevgi / 84

5. CİNSELLİK: Geçmişinizin Tohumlarını Anlamak / 87


Büyük Oyunun Tarihçesi / 89
Gücün Yeniden Ortaya Çıkışı / 92
Kundalini Kendi Enerjinizdir / 95
Perdenin Öbür Tarafında Cinsellik / 97

6.RUH'LA BİRLİKTE YÜRÜMEK İÇİN ALETLER:


Ego 'nuzu Dengelemek / 101
Saf Işık Bedenlerden / 103
Ego: Hayatta-Kalmak için Bir Araç / 104
İnsan Tekamülünün Merdiveni / 105
Işığa Geri Dönüş / 106
Kalbinizin Tüm Arzularını Kendinize Çekmek / 108
Ego'yu Dengelemek / 109
Günlük Yaşamda Işık Prensiplerini Kullanmak / 1 1 1
Biyolojinizdeki Değişimler / 113
Daha Yüksek Titreşimlerde Yaşamak için Aletler / 1 14
26 Saniyede Yaşamınızı Değiştirmek / 1 14
Yeni Bilinçle Yemek Yemek / 116
Yemeğe Olan Duygusal Bağlarınızdan Kurtulmak / 1 17
Zamanla İlgili Endişe / 1 17

7. BİRLİKTE-YARATMA:
Ruhla Birlikte Tezahür Ettirme Sanatı I 1 2 1
Tanrı'nın Bir Resmi / 122
Tezahür Ettirmek... Gücünüzü Kullanmak I 126
Birlikte-Yaratma Nedir? I 128
Tezahür Ettirme İşlemi / 130
Kabul Etmek / 130

7
Zaman Aralığı/ 132
Zaman Aralığından Geçmek I 134
Düşünmek: Düşüncelerinize Hakim Olmak I 134
Söylemek I 1 35
Eylemde Bulunmak I 137
Yüksek Benliğinizle Birlikte-Yaratmak I 138

8.EŞZAMANLILIK: Biyolojimizde Ruha Yer Açmak I 141


Değişimin Keskin Kenan I 145
Enerjiye Karşı Duyarlılığın Artması I 146
Enerji Alanınızı Tanımlamak I 148
Bir Şükran Tutumu I 150
En Az Direnç Yolu I 151

9. KORKU VE KÖTÜLÜK iLLüzyoNU:


Onu Nereye Yiinlendirdiğinize Dikkat Edin! / 157
Işık Tavernasına Gidiş I 158
1945: B Planı'nın Başlangıcı I 161
Gelecek Tüm Zamanların Sevilen Öyküsü / 163
Yerküre Değişikliklerini Yumuşatmak / 164
Ortak Seçim / 166
Işığın Zıddı / 167
Korku Sadece Bilgisizliktir / 170

ıo. KRİSTAL TİTREŞİMLİ ÇOCUKLAR / 1 73


Ölüm Yıldızının Hedefi / 176
İkinci Enerji Dalgası / 178
Aynı Kanaldaki Diğerleri / 1 79
Kristal Titreşimli Çocuklar / 181
Perde İnceliyor / 182
Kristal Çocuklara Güvenli Bir Yer Açmak / 183
Grup'a Sorulan Sorular I / 184
Kutupların Kayması / 184
İndigo 'lara Karşı Kristal Çoclf,klar / 185
NMrinolar Üzerine Araştırma / 186
Açıklanamayan Yiyecek Açlıkları / 186
Bedeni Gençleştirecek Aletler / 187
Kanser Miasması / 188
Şifa Aletleri Olarak Mıknatıslar / 189
Gelecekteki Yerküre Değişiklikleri / 190

11. EVRENSEL ENERJİNİN AKIŞI:


Birleşmiş Milletler'de Canlı Celse / 193
Kontratların Doğası / 198
Evrensel Enerji Akışı / 199
Hayali Sınırları Silmek / 200
Karışıp-Birleşme Evrensel Enerjiye Öykünür / 202
Değişimin Keskin Kenarı / 203
Küresel Savaş Neden Olamaz / 204
Grup'a Sorulan Sorular il / 207
Hatırlamak Ne Kadar Zaman Alacak ? / 207
Kontratlarımız Ne Zaman Tamamlanacak ? / 207
Kosova Hakkında Ne Diyeceksiniz ? / 208
Ödeyecek Faturalarım Varken Kalbimin Arzusunu Nasıl
İzleyebilirim? / 209
Enerji Duyarlılığına Karşı Rahat Olmak / 211
Eşzamanlılık Açıklaması / 212
Bilimi Sadeleştirmek / 214
Dfirdüncü Boyut Hakkında / 215
Hatırlama Sürecini Hızlandırmak / 217

12: KRİSTAL ENERJİ-AGI: İnsanlığın Yerküre ile Bağı / 221


Evrensel Karma'yı Geri-Ödemek / 225
Dünya Ana da Değişiyor / 226
Uzaylı Ziyaretçiler - Sizi Tohumlayan Irklar / 226
Büyük Kütüphane / 227
Kristal Enerji-Ağının Aktive Edilmesi / 228
Seçilmiş Roller / 229

9
Grup'a Sorulan Sorular III / 230
Kosova 'da Enerjiyi Yeniden-Birleştirmek / 230
HAAilP Projesi 'nin Tehlikelerini Anlamak / 232
Değişim Yaratmak için Gücünüzü Kullanma,k / 233
Yeni Enerjide Çocukların Kritik Rolü / 234
Doğru Yolda Olup Olmadığımı Nasıl Bilebilirim ? / 235
Duyarlılık / 236
Şifa Yeteneklerimi Nasıl Bulabilirim? / 237
Yeni Çocuklar için Yolu Kolaylaştırmak / 238

13. YlNA: Perdenin Öbür Tarafını Hatırlamak / 241


Yuva'yı Hatırlamak / 244
Dünya'ya Eterik Formları Taşımak / 244
Yuva'dan Kısa İzlenimler / 246
Rehberler Denen Aradaki Yardımcılar / 248
Meleklerin Dönüşü / 250
Titreşimi Yükseltmek için Yargıyı Bırakmak / 251
Öbür Tarafa Yokuluk / 252
Karşılayıcılar / 253
Geçiş Aşamaları / 254
İlk Işık / 254
Enkarnasyonlar Arasında Dinlenme / 256
Yaşamınızı Gözden Geçirme / 256
Danışmanınızla Karşılaşma / 258
Ölümün Yörüngesi / 258
Kendi "Cenaze Töreninize" Katılma / 259
Renklerinizi Alma / 260
Eski Dostlarla Yeniden Buluşma / 261
Cennette Genişlemek / 262
Dairesel Zaman / 264
Yeni İletişim Düzeyleri / 265

14. İKİNCİ DALGA: Güce Geri Dönüş / 267


Işığı Taşımak için Duygusal Temizlik Yapmak / 271

10
Kişisel Güçlenme - Işığa Giden Yol / 272
Ticaret ve Hükümet Uygulamaları / 273
Güçle Birlikte Yaşamayı Öğrenmek / 274
Enerjinizi Merkezlendirmek- Tutkunuzu Bulmak / 274
Evrensel Enerjiye Öykünmek / 276
Yolunuzun Üzerindeki Kristalleri Bulmak / 277

15.ZAMAN:
Kimse Zamanın Ne Olduğunu Biliyor mu? / 279
Zaman Algılan Değişiyor / 281
Biyolojiniz Neden Değişiyor I 282
Zaman Koridorlarında Bir Yolculuk / 283
Yine Dairesel Zaman Üzerine / 285
Zaman Algılarınızı Genişletmenin Etkileri / 287
Zamanı Çarpıtmak / 287
Zamanı Saptırmak / 287
Zamanı Nasıl Saptırabilirsiniz / 289
Kitlesel Uyanış / 291

16. BİYOLOJİ: İnsanlığın Tekamülü / 293


Dünya Üzerinde Üzüntü Hisleri / 296
Saplanıp Kaldığını Hissetmek / 297
İnsan Tekamülünün Sarkacı / 298
Yerküre Bağlantısı / 299
Genişleme-Büzülme ve Büyük Patlama / 301
Yerküre Bağlantısının Tarihçesi / 302
Işık-Bedeni Seçmek / 303
Gerilimi Gidermek / 304
Burnuma Ne Oluyor? / 305
Duygusal Duyarlılık / 307
İmdat! Neden Kilo Alıyorum? / 307
Biyolojinizdeki Değişimler / 309
Titreşimsel Şifa / 309
Yeni Biyoloji / 311

11
Yeni Oyunu Öğrenmek / 312
Rastlantı Diye Bir Şey Yoktur / 313

17. HATIRLAMANIN TÜY-KALEMİ:


B Planı Kontratlarınızı Yazmak / 315
İkinci Uyanış Çağrınız / 319
Eski Işığın Ölümü, ya da Hayalet Ölüm / 319
Tüy-Kalemle Yazmak / 321
"B Planı" İş Tarifleri / 322

18.MERLİA'NIN DÖNÜŞÜ / 335


Camelot Günleri: Realitelerin Kesişmesi / 337
Gerçek Yaratma Güçleriniz / 339
Zaman'ın Üstadı Merlin / 340
Merlia Zamanı / 342
Dönüş Yolunu Siz Açtınız / 344

SON BÖLÜM: OYUN DEVAM EDİYOR.. / 345 .

YAZAR HAKKINDA! 352

12
Zamanının 6ira.z önünae o[an 6ir Işıf\)şçisinin,
Jac(!l{otfıer'in .!llnısına...

'Bu senin için, 'Ba6a

13
'E.tlitörtfm Ofıığatulışı 'Bir ?{pt
Genelde bir editör kendisini bir yazarın kitabına bir not ekle­
mek zorunda hissetmez. Ancak, bu kez bunu yapmamın sa­
dece önemli değil, bu kitabı anlayıp ondan zevk almanız için
gerekli de olduğunu hissettim, ve kitabı okurken bunun ne­
denini anlayacağınızı umuyorum.
Tüm meslek yaşamını bir gazeteci, dergi editörü, yayın
danışmanı olarak çalışarak ve altı kitap yazarak geçirmiş
biri olarak, bu yıllar içinde doğal olarak birçok meydan oku­
mayla karşılaşıp zorlandığım oldu. Ancak, şimdiye dek mes­
lek yaşamımda hiçbir şeyin bu kitabı yayına hazırlamak ka­
dar zorlayıcı, bunaltıcı ya da gerçekten garip olmadığını söy­
lemek zorundayım.
Geçmişim göz önüne alındığında, benim yayına hazırla­
dığım kitapların berraklığına, noktalama işaretlerine ve dil­
bilgisi kurallarına çok önem verdiğimi öğrenmek sizi şaşırt­
mayabilir. Bu yüzden, metinde yaptığım kısaltmaların, gra­
merde, noktalamada ve söz diziminde yaptığım düzeltmele­
rin, ve celse bilgileriyle ilgili bazı açıklamalarımın birçoğu­
nun bilgisayarımdan tekrar tekrar uçtuğunu gördüğümde
yaşadığım şaşkınlığı hayal edebilirsiniz. İlk başta bunun dü­
zeltmeleri hemen kaydetmediğim için benim hatam olduğu­
nu sanıp üzerinde durmadım. İkincisinde, teknik bir arıza
olup olmadığını araştırdım. Ama bu durum devam edip, tam
aynı bölümler uçup durunca, bunun bir başka açıklaması
olup olmadığını düşünmeye başladım.
Steve'e bu durumdan söz ettiğimde, o gülmekten yerlere
yattı. Çünkü, elbette, Steve benim "doğru, profesyonelce bir
editörlük işi" yapma hevesim içinde düşünemediğim bir şeyi
anlamıştı. Bu kitaptaki bilgi Grup'tan (the Group) gelmişti.
Böylece, onların omzumun üzerinde durup yaptığım değişik-

14
likleri onaylamaları ya da -durumun sık sık gösterdiği gibi­
onaylamamalarmdan daha doğal ne olabilirdi?
Onların bu müdahalesinin beni afallattığını söylemek
hafif bir söz olur. Ne de olsa, bir editörün işi yazara yol gös­
termek, onun açık olmayan şeyi açıklamasına yardımcı ol­
mak, nerede tekrara düştüğünü göstererek konuyu toparla­
mak, konudışı bölümleri çıkarmak vs.'dir. Steve "editörünün
rehberliği" konusunda daima yumuşak başlı ve işbirlikçiydi,
ama aynı şeyi Grup için söylemek mümkün değildi.
Benim bu olaydan öğrendiğim şey şu: Steve gibi dün­
yaya-bağlı, fiziksel bir bedende bulunan bir yazara yol gös­
termek bir şeydir, tek amaçları -yol gösterilmek değil- yol
göstermek olan bir ruhani, yüksek varlıklar grubuyla başa
çıkmak tamamen başka bir şeydir. Steve Grup'un olağanüs­
tü bir mizah duygusuna sahip olduğunu söylüyor. Söyleyebi­
leceğim tek şey şu: onlar benim mesajlarım "toparlamak"
için gösterdiğim ciddi, ama acıklı bir biçimde saf çabalarımı
izlerken gülmekten semavi koltuklarından yere yuvarlanmış
olmalılar!
Böylece, eğer kitabı okurken Grup'un neden sık sık aynı
bilgiyi farklı biçimlerde sunduğunu; neden kendisini sık sık
üç kez tekrarladığını, ya da neden cümlelerini dolambaçlı bir
biçimde kurduğunu merak ederseniz, bunların tesadüfen öy­
le olmadıklarını bilin. Gerçekten, onların bu özgün iletişim
yöntemlerinin belli bir amacı var.
Benim bunu anlamam uzun bir zaman aldı, ama şimdi
Grup'un bizim alışık olduğumuz tarzda konuşup konuşma­
masının, hatta onların sözlerini bilinçli "insan" düzeyinde
kavrayıp kavramamamızın önemli olmadığım kabul ediyo­
rum. Önemli olan onların bizim hem biyolojimize hem de
bilinçaltımıza "tohumlar" ekiyor olmaları. Onların mesajları­
nın amacı budur; onlar bizim hatırlamamıza bu yolla yardım
etmekteler.

15
Bu kitap üzerinde çalışırken yaşadığım sıkıntılar göz
önüne alınırsa, bu çalışmadan zevk aldığımı söylemem zor
olur. Ama elbette, bunu söyleyen sadece "profesyonel ben."
Kişisel ve ruhsal bir düzeyden konuşmam gerekirse, ben
dünyayı verseler bu fırsatı kaçırmazdım.
Bana Yuva'nın bu sevgi dolu habercileriyle böyle yakın
bir karşılaşmayla zorlanma, sıkılma, afallama, ama nihai
olarak da aydınlanma fırsatı verildiği için son derece onur­
landırıldığımı hissediyorum.
Beni bu görevle kutsadıkları ve kontratımın bu bölümü­
nü keşfetmeme yardımcı oldukları için Steve'e ve Grup'a çok
teşekkür ederim.

Sandra Sedgbeer

Kryon kitaplarının yazarı Lee Carroll'dan bir mesaj

Ben bu konuda biraz önyargılıyım. Çünkü Steve ve Barbara


benim hem dostlarım hem de birlikte çalıştığım Işık-işçileri­
dir. Ama size şunu söyleyebilirim, elinizde tuttuğunuz kitaba
HATIRLA yerine BİZİM YOLCULUGUMUZ adı da verilebi­
lirdi. Bu kitap sadece dünya için çok derin bir bilgi sunmakla
kalmıyor, ama aynı zamanda iki aydınlanmış, yüksek titre­
şimli insanın SEVGİ yolculuğunu da anlatıyor. Bu kitabı
okuyun, ve dualitelerini Dünya gezegenindeki yeni enerji
içinde dengelemeyi öğrenmiş iki sevgi dolu insanın yaşamla­
rını kutlayın. Onların mesajı HEPİMİZ içindir. Sevgiyle.

16
"İlahi Rehberlik"," Işık İşçisinin Yolu," ve "Meleklerle
Birlikte Şifa Verme" adlı kitapların yazarı
Doreen Virtue'dan bir mesaj

"Hatırla," yükseltici ve güçlendirici mesajlarla, İlahi Sevgiy­


le, kalbinizi-açan, şifa verici bir bilgelikle ve çok geliştirici
yöntemlerle dolu bir kitap.

"Işık Kanatları Üzerinde" ve ''Altın Vaat" adlı kitapla­


rın yazarı, ve Başmelek Mikail'in umut ve ilham verici
mesajlarının medyumu Ronna Herman'dan bir mesaj

Steve Rother'in çalışmasını birkaç yıldır izliyorum ve "Grup"


un ona verdiği mesajların insan tekamülü için ilham dolu bir
bilgiyi, Evrenin çok derin gerçeklerini, ve "Yuva"ya götüren
bir haritayı içerdiğini görüyorum. Bu kitabı okumak bana
Başmelek Mikail beni Işığıyla kuşatıp sevgi dolu mesajlarını
aktardığında hissettiğim aynı herşeyi-kapsayıcı sevgi ve hu­
zuru verdi.
Steve'e verilen bilgi -ve bu bilginin veriliş tarzı- bana
verilenden biraz farklı olmasına rağmen, mesajlar asla birbi­
riyle çelişmediği ve daima, aldığımız Evrensel gerçekleri ta­
mamladığı ve onayladığı için mutluyum.
Bize bu bilgelik hazinesini verdiğin için teşekkürler,
Steve.

17
'Bügü(pa({amoaç Oyunu

19
'lJüjii{Oyun 'lJaşfasuı...
Hepimiz burada, bir dağın eteklerinde toplanmış bulunuyo­
ruz. Biz Yuva'dayız ve hep birlikte mükemmel bir sevgiyle
oynuyoruz. O sırada sevgili bir kardeşimiz yaklaşıp şöyle di­
yor: "Aranızdan kimse yeni bir Oyun oynamak ister mi?"
"Ne tür bir Oyun?" diye soruyorsunuz. "Şimdi oynadık­
larımıza benzer bir oyun mu?"
"Hayır" diyor o. "Bu daha önce yaptığımız hiçbir şeye
benzemiyor. Bu birçok sahne dekoru ve kılık-değiştirme içe­
ren çok kapsamlı bir Oyun olacak. Gözlerimiz gerçek kimli­
ğimizi ve doğamızı görüp hatırlamayacak şekilde perdelene­
cek, hatta bu perdeyi bile göremeyeceğiz. Sonra Oyunu ve
hatırlama sürecini başlatacağız. Bu perde o kadar etkili ola­
cak ki sadece gerçek kimliğimizi değil, Yuva'yı da unutaca­
ğız. Yolumuz üzerinde birbirimizin yanından geçerken göz
göze gelecek, ama birbirimizi tanımayacağız. Perde o kadar
etkili olacak ki, çoğumuz sahne dekoruna ve değiştirilmiş-kı­
lıklara bakıp var olan tüm şeyin bu olduğuna gerçekten ina­
nacağız. Tüm güçlerimize hala sahip olacağız, ancak onları
nasıl kullanacağımızı, hatta onlara sahip olduğumuzu bile
hatırlamayacağız.
Oyun aşamalar halinde oynanacak ve her aşamayı (en­
karnasyonu) başlatmadan önce yolumuza -hatırlamamıza
yardımcı olmaları için- istediğimiz kadar çok hatırlatıcı yer­
leştirebileceğiz. Size birçok hatırlatıcı yerleştirmenizi tavsiye
ederim, çünkü çoğumuz onlara mantıksal bir kılıf giydirip
kolayca yok sayacağız. Oyun-Alanına girişlerimizin ve çıkış­
larımızın (doğumumuzun ve ölümümüzün) zamanını ve yeri­
ni biz seçeceğiz. Ayrıca, perdenin o tarafında tamamlamak
istediğimiz durumları ve dersleri biz oluşturacağız. Bir puan
kaydı tutulacak ve puanlar bir aşamadan diğerine birikecek.

20
Jtçıfı.,ç
Bu puan sistemi sadece bir sonraki aşamamıza (enkarnasyo­
numuza) nelerin dahil edileceğini belirlemek için kullanıla­
cak. Bir aşamayı yaşarken eski aşamaları hatırlayamayaca­
ğız; ancak, iyice öğrenip ustalaştığımız belli nitelikleri bir
sonraki aşamaya taşıyabileceğiz. Biz daima çekirdek özümü­
zü ve kişiliğimizi taşıyacağız, ancak onun her aşamada bi­
zimle birlikte perdenin öbür tarafına geçtiğini hatırlamaya­
cağız.
Mizah duygusu daima, perdenin öbür tarafına değişme­
den geçen bir hatırlatıcı olacak, ve eğer rehberlerimiz bizim
çok ciddileştiğimizi görürlerse bunun sadece bir Oyun oldu­
ğunu hatırlatmak için bizi "gıdıklayıp" güldürecekler. Aynca
yol boyunca, eğer yoldan çok fazla saparsak bize yine yolu­
muzu gösterecek birçok üstat da olacak. Ah, evet, Oyunun
önemli bir parçasını neredeyse unutuyordum... her zaman
Özgür Seçime sahip olacağız. Her konuda tam bir seçime sa­
hip olacağız, hatta Oyunu oynamamayı, ya da yerimize geç­
mesi için bir başkasını çağırmayı bile seçebiliriz. Biz bu sak­
lambaç oyununda saklanmayı da seçebiliriz, aramayı da; bu
tamamen bize bağlı olacak.
Oyun-Alanında kutupluluk (kutbiyet) olacak. Bu Oyun­
Alanının işleyiş biçimiyle ilgili bir şeydir, ve gereken zıtlığı­
tezatı sağlayacağı için gerekli bir unsurdur. Ancak, kutuplu­
luk bizim görüşümüzü bozacak. Kutupluluğun bozduğu bir
görüşle, biz her şeyi Yukarı ya da Aşağı, Aydınlık ya da Ka­
ranlık, İyi ya da Kötü, Sevgi ya da Korku, Doğru ya da Yan­
lış olarak algılayacağız. Bunun sizi aldatmasına izin verme­
yin, bu sadece bir illüzyondur.
Hepimiz yüksek benliklerimizi Oyunun sonuna dek özel
bir yerde bırakacağız, aksi takdirde bu Oyun çok kolay olur­
du. Yüksek benliğimize her zaman ulaşabilir olacağız. Bura­
da zorluk ona ulaşmayı öğrenmek, ve onun bizim bir parça­
mız olduğunu hatırlamak olacak. Oyun sırasında sevdiğimiz

21
9-{atırfa

özel varlıkların omzumuzda durup bize öğütler vermelerini


de seçebiliriz. Yine, onların var olduklarını hatırlamak bile
Oyunun büyük bir parçasını oluşturacak.
Oyunun hedefi, aramızdan kaçımızın gerçek kimliğini,
nereden geldiğini, hangi yaratma güçlerine sahip olduğunu
hatırlayabileceğini görmek olacaktır. Bir kez hatırladığımız­
da, o zaman yüksek benliğimizle yeniden-birleşebilecek, ve
her şeyi hatırladığımızı göstermek için Yuva'yı perdenin
öbür tarafında yeniden-yaratabileceğiz.
Pekala, bu Oyunu kimler oynamak istiyor?"

22
1995 yazında ben San Diego bölgesinde bir Genel İnşaat Mü­
teahhiti rolünü oynamaktan hoşnuttum. Hayatımın birçok
yılını yapmaktan gerçekten zevk alabileceğim o kolay bulun­
maz işi aramakla geçirmiştim. Ancak, yaptığım işi sevmesem
bile, yeterince para kazandığım sürece onun yapmaya değer
bir iş olduğunu düşünüyordum. Ve böylece yaşamım hep bir
kısırdöngü içinde döner gibi görünüyordu. Şimdi geriye dö­
nüp baktığımda, aslında vasat bir müteahhit olduğumu, çün­
kü bunun benim tutkum olmadığını görebiliyorum. Bu, Grup'
un deyimiyle, enerjinin bir yanlış-yönlendirilişiydi.
Ben daima ölümden sonra yaşam ve astral yolculuk gibi
şeylerle ilgilenmiştim. Hatta, Ruth Montgomery ve Edgar
Cayce'in bazı kitaplarını okumuştum. Benim için bu eğlence­
li bir şeydi, ama bu konuya da pek derinlemesine dalmamış­
tım. Bu sadece bir eğlenceydi. Eğer siz 1995'te bana günün
birinde öbür taraftan varlıkların mesajlarını aktarmak için
Birleşmiş Milletler'e gideceğimi söylemiş olsaydınız, sizin de­
li olduğunuzu düşünürdüm. Kendi dışımdaki şeyleri incele­
mek eğlenceliydi, ama onları yaşamımda gerçekten kullan­
mak hayal edebileceğim her realiteden uzaktı.
Sonra, eşim ve ben kendimizi yüksek gerçeklere uzanır
bulduğumuzda, yaşamım da değişmeye başladı. Kryon'un
"Bir İnsan Gibi Düşünmeyin" adlı kitabını bulmuştum. Bu
kitap beni can evimden vurdu ve yüksek benliğime uyanma­
ma yardım etti. İlk başta, eşim Barbara bu kitapla rezonan­
sa girmedi, onun yerine o "Dini Bilim" (Religious Science) öğ­
retisini inceledi. Onunla tam aynı yolda olmamamıza karşın,
her ikimiz de ilerliyorduk ve uyanış sürecini başlatmıştık.
Benim için Kryon kitapları benim "uyanış çağrım" oldu.
1995'in Yılbaşı Gecesi, Barbara ve ben farklı bir şey

23
'Jlatırfa

yapmaya karar verdik. Eskiyi bırakıp Yeni Yıl için niyetimi­


zi bildirmemizi içeren bir seminere katıldık. Sonra sabaha
karşı 5.30'da kumsalda bir şenlik ateşinin çevresinde toplan­
dık; burada bırakmayı seçtiğimiz şeyleri ateşe atacak ve bu
sırada yeni yıl için niyetimizi bildirecektik. Bu bana eğlence­
li bir şey gibi gelmişti. O sırada neyi başlatmak üzere oldu­
ğumu hiç bilmiyordum.
Şenlik ateşinin çevresinde herkes bırakma eylemini bir
tür törenle yapıyordu. Bense ne yapacağımı bilmiyordum.
Benden başka herkesin doğru sözcükleri ve davranışı bildiği
belliydi. Bense daha yeni yeni meditasyon yapmayı öğreni­
yordum ve onu bile doğru yaptığımdan emin değildim. Ama,
meşale bana geçirildiğinde, içimde garip bir sükunet hisset­
tim. O sırada omzumun üzerinden gelen bir kahkaha duy­
dum. O saatte kumsalda başkalarının da bulunmalarının tu­
haf olduğunu ve onların bana açıkça gülmelerinin ise biraz
kabalık olduğunu düşündüm. Eskiyi bırakmak için, bırak­
mak istediğim şeyleri yazdığım kağıtları ateşe attım ve he­
men yeni yıl için niyetimi bildirmek üzere meşaleyi havaya
kaldırdım. Gülünç görünmemeye çalışarak konuşmak üzere
ağzımı açtım ve beynim metafiziksel olarak doğru bir söz
bulmak için umutsuz bir arayışa girişti. Birden varlığımı yi­
ne o harikulade sükunet hissi kapladı. Beni şaşırtacak bir
biçimde, gözlerimden yaşlar süzülürken, Evrene şu bildirim­
de bulunduğumu duydum:
"Ben bir Işık-işçisi olmayı seçiyorum."
Bu sözlerin nereden geldiğini gerçekten bilmiyordum.
Işık-işçisi sözcüğü benim sözcük dağarcığımda bulunmuyor­
du ve o gece başka hiç kimse bu sözcüğü kullanmamıştı.
Böyleyken bile, bu sözcük bana olağanüstü aşina gelmişti.
Diğerleri coşkuyla "HO!" diye bağırarak enerjileriyle be­
nim bu niyetimi oluşturmama yardım ettiler. Bu seslerin
yankılan kaybolduğunda, omzumun üzerinde bir yerlerde,

24
(jiriş
az önce söylediğim şeyi destekleyen başkalarının bulundu­
ğunu fark ettim. Bakmak için döndüm, ama kumsal boştu.
Bu benim Grup'la ilk gerçek karşılaşmamdı.
O sabah yaşamım yeni bir yöne doğru yöneldi. O sırada
bunu bilmiyordum, ama Grup'un daha sonra açıkladığına gö­
re, ben o sırada B Planı'na adım atmıştım.
Kısa bir süre sonra İnternet'te bir Kryon mesaj-sayfası
oluşturmuş olan birkaç kişiyle bağlantı kurdum. O sırada
ben İnternet'e çok yabancıydım, ama her şeyin kısa sürede
yerli yerine oturduğunu gördüm. İşte ilk kez o zaman kendi­
mi yazıyla ifade edebileceğimi fark ettim. Müteahhitler ken­
dilerini bu şekilde ifade etme şansı pek bulamadıklarından,
bu benim için tümüyle yeni bir deneyimdi. Her şeyi birden
öğrenmeye çalışan hevesli bir çocuk gibiydim. Her şeyi bil­
mek istiyor, ve sormaktan çekinmiyordum.
Kısa bir bilgi-edinme döneminden sonra, yapmam gere­
ken belirli bir şey olduğu yönünde çok güçlü bir "biliş" hisset­
tim. Kafamda bazı imgeler oluşmaya başladı, bu imgelerde
insanlar niyetlerini odaklamak için el ele tutuşuyorlardı.
Birden, enerjilerimizi birleştirdiğimizde, küçük bir grubun
bile dünyada büyük bir fark yaratabileceğini "bildim." Bunu
İnternet'te insanlarla paylaştım ye Dünya Ana'ya şifa ver­
mek için İnternet kanalıyla ortak meditasyonlar yapmamızı
önerdim. Yanıt hemen ve kesin bir biçimde geldi.
"İyi fikir, Steve. Bunu hazırladığında bize bildir."
Yine o kahkahayı duydum. Böylece, bugün "Işık Fener­
leri (Beacons of Light) olarak bilinen İnternet meditasyonları
ve Grup'un sunduğu aylık, "Yuvadan Hatırlatıcılar" (Remin­
ders from Home) başladı.
Ben bu meditasyonları yazmaya başladığım andan iti­
baren yardım aldığımın farkındaydım. O kadar güçlü olmasa
da, kumsalda yaşadığım aynı sıcak sükunet duygusunun
üzerime çöküp varlığımı kapladığını hissediyordum. İşte o

25
:Jiatırfa

zaman bu mesajlan yazarken yardım almakta olduğumu


gerçekten anladım. Görünüşte omzumun üzerinde bir yerde
bulunan bu varlıklarla biraz kuşkucu bir biçimde konuşma­
ya başladım. Beni şaşırtacak bir biçimde, onlar görünüşte
birkaç varlıktan oluşuyordu, ancak onları ayırt etmekte zor­
lanıyordum.
Grup'a sorduğum ilk sorular şunlardı: "Siz kimsiniz, ne­
reden geldiniz, ve hangi boyuttansınız?" Özellikle son soru­
nun onları etkileyeceğini düşünmüştüm. Bir yerlerde, eğer
medyumluğunu yaptığınız varlıklar size kim olduklarını bil­
dirmezlerse, o zaman onlann "kötü" varlıklar olduklannı
okumuştum. Bunun yanı sıra, onlann Galaktik Federasyon'
dan mı, Elohim'den mi, Melekler Aıemi'nden mi, yoksa Siri­
us'tan mı olduklarını bilmek istiyordum. Yanıt o sabah kum­
salda duyduğum aynı olağanüstü kahkahayla geldi.
"Sen üç soru sordun ... biz de sana üç yanıt vereceğiz:
Bu seni ilgilendirmez.
Bu seni ilgilendirmez.
Bu seni ilgilendirmez."
İlk tepki olarak, eğer kendilerini tanıtmayı reddediyor­
larsa onların "kötü" varlıklar olmaları gerektiğini düşünerek
korktum. Onlara, eğer bana daha fazla bilgi vermezlerse
kendilerine kanallık yapamayacağımı bildirdim. O zaman
Grup bana hiç unutmayacağım bir şey söyledi. Çok basit bir
biçimde, "Senin seçimlerine saygı duyuyoruz," dedi.
Bu sözlerin ardından daha önce hiç yaşamadığım garip
bir sessizlik oldu.
Sonraki iki gün boyunca kendimi çok boş hissettim;
sanki bir parçam benden koparılmıştı. En sonunda, çok bu­
nalarak, yine onlara başvurdum ve kendilerini tanıtmayı ne­
den reddettiklerini sordum. Onlar bana, sevgiyle, bunun be­
nim ayırt-etme dersim olduğunu söylediler. Benden her bir

26
Çjiriş
mesajı, ona iliştirilmiş bir isim ya da etiketten dolayı değil,
mesajın sevgi içerip içermediğine bakarak kabul ya da ret et­
memi istediler. Bu ayırt-edişi:q yeni Dünya'nın yüksek titre­
şimlerinde yaşamak için gerekli aletlerin birincisi olduğunu
söylediler. Ayırt-etme, yaşam seçimlerini yargılamadan yap­
ma yoluydu. Onlar bana ayırt-ederken şu bilginin rehberliği­
ne başvurabileceğimi söylediler:
Eğer o kalp tellerini titreştiriyorsa, o zaman onu
alıp sahip çık. Eğer o tam bunu yapamıyorsa, onu yar­
gılamadan bırak, çünkü o zaman o bir başkası için su­
nulmuş demektir.
Onlar, biz insanların gücümüzü etkileyici isimlere ve
· ünvanlara çok kolayca teslim ettiğimizi, onların amacının ise
bizim kendi gücümüzü hatırlamamıza yardım etmek olduğu­
nu bildirdiler.
O noktadan sonra ben Grup'tan gelen mesajları yazma­
ya başladım, ancak onlar kendilerine bu ismi vermemi kabul
edene dek bile aradan birkaç ay geçti. İlk yazılarda Grup'tan
fazla söz etmedim, onları Rehberlerim olarak adlandırmakla
yetindim. Sonra, aylık mesajları yazmaya başladıktan birkaç
ay sonra, bu bilginin kaynağını açıklamaya çalışırken yine
"Grup"a başvurdum. Onlar gönülsüzce bu ismi kabul ettiler,
böylece en sonunda onlara verebilecek bir isim bulmuştum.
Grup'tan gelen ilk sözcük şuydu:
"Hatırla."
"Hatırla" (re-member) sözcüğünde tire olmadığını söyle­
yen kaç mektup aldığımı bilmiyorum. Grup bu sözcüğü üç
nedenden ötürü böyle, tireyle ayırarak kullanıyor:

* Hatırla (Remember) sözcüğü İngilizce metinde sürekli olarak bir tireyle


ayrılarak Re-member olarak geçiyor. Bu sözcükle hem gerçek kimliğimizi,
gücümüzü, Yuva'yı, ruhsal aileyi hatırlamak, hem de onunla yeniden-bir­
leşmek, ona-yeniden-bağlanmak kastediliyor. Sizden kitap boyunca "hatırla"
sözcüğüyle her karşılaştığınızda bu ikili anlamı hatırlamanızı rica ediyo­
rum. (Ç.N.)

27
:Jlatufa

1. Bu Büyük Oyunun hedefi kim olduğumuzu ve buraya


neden geldiğimizi hatırlamaktır.
2. Biz kim olduğumuzu hatırladığımızda, yaratma güç­
lerimizi de hatırlayabilir ve Dünya'da Cenneti yaratmaya
başlayabiliriz.
3. Hatırlama süreci çeşitli parçalarımızı yeniden-bütün­
leştirmeyi içeriyor. Grup ayrıca bu süreci başlatmanın yolu­
nun ilk ruhsal ailemizin üyeleriyle yeniden-birleşmek oldu­
ğunu söylüyor.
Hepimiz şimdi bu süreci yaşıyoruz. Aslında, sizin bu ki­
tabı okumanızın nedeni de budur.
"Büyük Saklambaç Oyunu" mesajı benim bu sevgi dolu
varlıklardan aldığım ilk mesajdı. Az önce okuduğunuz açılış
bölümü Dünya üzerindeki yaşamın onların perspektifinden
nasıl göründüğünü anlatmaktadır.
Bu mesajları aktardığım yıllar içinde ben de onların
gözleriyle bakmayı ve her şeyi bir saf enerji perspektifinden
görmeyi öğrendim. Kendimize bu şekilde bakmaya alıştığı­
mızda gerçek yolumuzu görmemiz de çok daha kolay olur.
Bu kitap Işık Fenerleri -Yuvadan Hatırlatıcılar denen
aylık İnternet meditasyonlarıyla başladı. Bu, ilahi bir biçim­
de ilham edilmiş mesajlar 1996'nın Şubat'ında başladı, ve
bugüne dek her ay yayınlandı. Siz geçmiş mesajları şu web­
sitesinde okuyabilir ve bize orada katılabilirsiniz:
http:www. Lightworker.com
Yaşamımın o noktasında ben daha yüksek gerçeklere
uzanmayı sürdürdüm ve sonraki iki yıl boyunca Lee Carroll
ve Jan Tober'e Kryon seminerlerini sunmak için yaptıkları
yolculuklarda eşlik etme şansını buldum. Bu seminerler, ve
Kryon takımının üyeleri olarak bu yolculuğa katılan destek­
leyici insanlar benim bir "yardımcı-kolaylaştırıcı" olduğumu
bana gösterdiler. Lee Carroll benim için bu bilgiye kanallık

28
Çjiriş
etme konusunda kendime güvenmeme yardım eden bir öğ­
retmen oldu. Bugün onu aynı zamanda sevgili dostum olarak
da adlandırmaktan onur duyuyorum.
Grup onların biz ilerlemek istediğimiz için burada bu­
lunduklarını söylüyor. Onlar bize, kendi ayırt-etme süzgeci­
mizden geçirmemiz ve güçlenmemiz, böylece "B Planı" dedik­
leri şeye geçerken Yerküre'nin daha yüksek titreşimlerine
uyum sağlayabilmemiz için bilgi sunuyorlar.
Onlar bize öğretmek için burada bulunmuyorlar. "Bu
eski yoldu," diyorlar. Onlar sadece bilgi sunuyor ve her biri­
mizden bu bilgiyi kendi ayırt-etme süzgecimizden geçirme­
mizi, ve içimizde yankı bulan bilgiyi' alıp kabul etmemizi isti­
yorlar. Onlar şöyle diyorlar:
"Biz size zaten bilmediğiniz hiçbir şey söylemeyeceğiz.
Biz sadece, sizi yürekten kucaklamak, ve gerçek gücünüzü
hatırlamanıza yardım etmek amacıyla yumuşak bir biçimde
dürtmek için buradayız."
Bu kitaptaki bilgi sizin kendi ayırt-ediciliğinize sunul­
maktadır. Bu kitabın size ulaşması bir rastlantı değildir. Sa­
dece içinizde yankı bulanı alın ve onlar sizi bu sevinçli yolcu­
luğa çıkarırken hatırlamanıza izin verin. Grup sık sık bize
bunun sadece bilgi olduğunu ve kendi gücümüzü kuşanıp bu
bilgiyi günlük yaşamımızla bütünleştirmedikçe onun yarar­
sız olduğunu hatırlatır. Onlar bu kitapta yaşamla ilgili soru­
larınızı yanıtlamayacaklar. Onlar sizin kendi yanıtlarınızı
bulmanıza yardım edecekler. Onlar bizim sınavı geçtiğimizi
ve şimdi Dünya üzerinde Cenneti yaratmakta olduğumuzu
söylüyorlar. Bunu gerçek gücümüzle birleşerek ve kendi rea­
litemizin sorumluluğunu üstlenerek yapacağız.
Yuvaya hoşgeldiniz.

Steve Rother

29
1

imtfatı -

'Bana ?{/,fer O{u9or?

31
imt!atı
Işık-işçisinin yeni haykırışı şöyle görünüyor: "BANA NELER
OLUYOR?" Bu tarihimizde benzerini daha önce asla yaşa­
mamış olduğumuz bir zaman. Gezegenin titreşimleri hızla­
nırken bizler her gün yeni fenomeni deneyimliyor ve bu de­
neyimleri yaşamımızla bütünleştirmeye çalışıyoruz. Bazen o
gerçekten yaşamımıza uyuyor ve işleri kolaylaştırıyor. Çoğu
zaman bu deneyimler daha fazla soruya neden oluyor. Çoğu­
muz gibi, siz de eski yollarınıza başvurmaya çalışmış, ama o
kapıların ebediyen kapandığını görmüş olabilirsiniz. Kişisel
deneyimimden, kafanızı o kapıya vurmanın onun açılmasını
sağlamayacağını da söyleyebilirim. Bu benim için ilginç bir
deneyim olmuştur, ben kapıların açılmasını isterim ve göre­
bildiğim tüm şey kapıların kapanmasıdır. Grup buna çok gü­
ler, onlar bunun bazen benim dikkatimi çekebilmenin tek yo­
lu olduğunu söylerler. Biz şimdi bu alanda daha iyi iletişim
kurmak üzerinde çalışıyoruz. Grup bana bunun tümüyle bir
algı meselesi olduğunu söyler. Onlar güler, ve benim cennete
girmek yerine, cehennemden geri geri çıkma eğilimine sahip
olduğumu söylerler. Ben onların gülmelerine bayılırım.

Grup:
Bu topluluğa hitap etmek gerçek bir onurdur. Yaptığı­
nız Işık-çalışması anlayış alanınızın çok ötesine uzanan etki­
lere sahiptir. Biz bu çalışmanın bir parçası olmakla onurlan­
dırıldık. Burada size, ihtişamınızı hatırlamanıza yardımcı ol­
mak üzere bulunuyoruz. Siz gerçek yolunuza adım atarken
biz muazzam bir sevinç yaşıyoruz. Önünüzdeki her şeye uza­
nan bağlar vardır ve ayn olarak algılanan şey aslında bir'dir
ve ayrılmazdır. Bu bakımdan biz sizin bir parçanızız. Sizi ku­
caklarken sevgiyi hissediyor, ve bu hissi çok seviyoruz.

32
'Bö[üm 1
KUTUPLULUGUN LEKELEDİGİ CAMLARDAN

Oyun-Alanının doğasından ötürü size kendini iki-ku­


tupluluk olarak sunan mekanik bir enerji-ağı vardır. Bu ni­
telik sizin çevrenizle başka türlü mümkün olmayacak bir bi­
çimde ilişki ve etkileşime girmenizi sağlar. Bu kutupluluk
ayrıca her şeyi kendinizden ayrı görmenize neden olur. Ku­
tupluluk yüzünden sizin zıt-uçlar olarak algıladığınız şey as­
lında daha büyük bir dairenin iki küçük kısmıdır. Sizin ışık
ya da karanlık olarak algıladığınız şey sadece farklı gri ton­
larıdır. Aynı şekilde, siz görüşünüzü yargıdan arındırdığınız­
da, artık doğru ya da yanlışa bir gerek olmayacaktır. Teka­
mülünüzün bu noktasında bu temel önermeyi kavramanız
önemlidir. Görüşünüz gelişmeye başlamaktadır ve yakında
şimdi realite dediğiniz alanın ötesini göreceksiniz. Bu durum
gelişirken sizin algılama noktanızın bilincine varmanız
önemlidir. Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız, onu algıla­
dığınız noktayı değiştirmelisiniz. Bu içinizde meydana gelen
süptil ancak güçlü bir değişikliktir.

KARANLIK ODA

Biz sizin şimdi oynadığınız Oyunu karanlık bir odada


bulunmaya benzetiyoruz. Bu odada birçok kişi toplanmıştır.
Her biri Yuva'ya giden geçiti aramaktadır. Oyununuzdaki
tüm eylemlerin kökenindeki güdü bu Yuva'ya giden yolu bul­
ma arzusuna dayanır. Bu karanlık odada herkes ışığı ara­
maktadır. Burada zorluk ve mücadele sizin ışığın yokluğun­
da birbirinizi görememenizden kaynaklanır. Bu, perde denen
şeyin işleyiş biçimidir. Siz kapıyı bulmak için gösterdiğiniz
dürüst çabalar sırasında sık sık birbirinize çarparsınız. Bu
çarpışmalar çoğunlukla saldın olarak algılanır ve gerileme
ya da kötüye-gidiş olarak görülür. Oysa durum bu değildir,
bu sadece Oyun-Alanındaki kutupluluğun bir sonucudur. Bu

33
:J{atırfa

nedenle, siz tüm şifanın esasının bağışlama ve koşulsuz sev­


gi olduğunu göreceksiniz. Herhangi bir zamanda gerçek kim­
liğinizi unutursanız, lütfen bir an durun ve kendinize bizim
gözlerimizle bakın.
Bu karanlık odada siz, ara sıra, Yuva'nın yakında bu­
lunduğunu gösteren ışığı bir an için görür... ve hatırlarsınız.
Bu ışığa doğru ilerlediğinizde, o gizemli bir biçimde gözden
kaybolup sizi bir kez daha karanlıkta bırakır. Oyunun doğası
böyledir. Biz şimdi size Yuva'nın ışığı olarak algıladığınız şe­
yin aslında kendi içsel Işığınızın bir yansıması olduğunu söy­
lüyoruz. İşte bu yüzden siz yaklaşırken o gözden kaybolur.
Yuva'ya açılan kapı sizin içinizdedir. Işık-çalışması dediğiniz
şeyin temeli budur. İçinizdeki Işığı bulun ve ona her yerde
ışıldama olanağı verin. Bunu yaptığınızda başka her şey size
gelecektir. İçine yönelmeyi reddeden, dışına yönelir. Sizin
kendi Işığınızı görmenizi zorlaştıran şey kutupluluk niteliği­
dir. Mevcut titreşiminizde kendinizi gerçek halinizle görme.
niz olanaksızdır. Bu yüzden, ayna denen aleti geliştirdiniz.
Siz bu aleti kullanırken bile görüntünüzün onda tersine dön-·
düğünü ve bunun gerçekten doğru bir temsil ediliş olmadığı­
nı fark edersiniz.

YENİ GÖZLERLE GÖRMEYİ ÖGRENMEK


Oyun-Alanına bu amaçla kendiniz için yerleştirdiğiniz
aletler birbirinizin gözleridir. Kendinizi bir başkasının gözle­
riyle görmenizi sağlayan bağlar oluşturduğunuzda, o zaman
içinizdeki Tann'nın doğru bir temsil edilişine sahip olursu­
nuz. Çoğunlukla bu sizin görmeyi bekle�iğiniz şey değildir ve
böylece siz -bu acı verici bir deneyim olabilse de- aşina oldu­
ğunuz aynaya başvurursunuz. Kendi yansımasına korkusuz­
·
ca ve yargısızca bakacak cesarete sahip olanlar için ödüller
büyüktür. Siz bir kez doğru bir görüşle gördüğünüzde, ne

34
'Bölüm 1
doğru ne de yanlış olduğunuzu ... sadece olduğunuzu anlarsı­
nız. Bu çalışmanın meydan okumasını kabul edenler hızla
bir sonraki düzeye geçeceklerdir. Bu süreçte onlar birçok
hızlı değişim yaşayacaklar. Bir zamanlar başarılması yıllar
alan şey şimdi sadece saatler alacaktır. Bu, dünyadaki tek­
nolojik ilerleme tarafından doğru bir biçimde yansıtılır.
Algılamadaki bu hızlı değişimler, çoğunlukla, sizin
üzüntü ve sıkıntı olarak gördüğünüz şeye neden olur. Siz
uzun bir zaman boyunca dünyanıza tekil bir algılama nokta­
sından baktınız. Birden, ilerleme niyetiniz sonucunda, algı­
lama noktanız değişmiştir. Her sabah uyanır, yatağınızın
kenarına oturup çevrenizdeki şeylere bakarsınız. Sabah ışı­
ğının her eşyadan geri yansıyış biçimine alışırsınız. Kendini­
ze her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu söylersiniz. Ken­
dinizi "mutlu" olarak nitelersiniz. Dünyanız düzen içindedir.
Sonra bir gün bir arkadaşınızı ziyaret eder ve onun yatak
odasının sizin beğeninize çok daha uygun olduğunu görürsü­
nüz. Sonra evinize döner ve yatak odanızın yerleşimini de­
ğiştirirsiniz. Ertesi sabah uyandığınızda, şimdi her şeye yeni
bir perspektiften baktığınızdan, biraz sarsılır ve kendinizi
belirsizlik içinde hissedersiniz. Dünyanız değişmiştir, ve kor­
kunuzun kökenindeki şey de bu değişimdir. Değişim ciddi
bir biçimde başlamıştır.

YENİ TİTREŞİMLERE ALIŞMAK


Işık-işçisinin durumu da böyledir. Siz Evrene aydınlan­
ma niyetinizi ifade ettiniz. Az önceki tasvirde, siz yatağınızı
sadece yeni bir konuma çekmediniz, aslında onu daha yük­
sek bir boyuta geçirdiniz. Buradan, daha önce aşina gelen
her şey şimdi bir film setindeki dekor gibi garip bir görüntü­
ye sahiptir. Kendinizi her şeyi sanki ilk kez inceliyormuş gi­
bi bulabilirsiniz. Işık-işçileri bu zamanda yaşamlarının fark-

35
1iatırfa

lı alanlarında meydan-okuma, zorluk olarak algıladıkları


şeyleri deneyimlemektedirler.
Her bir insan yeni gözlerle görmeyi öğrenirken, ilişkiler
alışıp uyumlanma dönemlerinden geçmek zorundadır. Her
insan gereksinimlerini kendi yeni perspektifinden yeniden
değerlendirirken, özellikle uzun-süreli ilişkiler sarsılıyor gö­
rünecektir. Burada kendinize verebileceğiniz en büyük ar­
mağan bir alışıp-uyumlanma zamanıdır. Kısa bir süredir de­
vam eden ilişkiler ise kişiler birbirlerini sürekli olarak ince­
leme konusunda daha rahat olduklarından, ve bu değişiklik­
leri daha kolayca kabullendiklerinden değişime daha kolayca
uyum sağlayabilir. Siz kendinizi kendi kendine yeterli, kendi
kendisinin efendisi olan güçlenmiş bir varlık olarak görmeye
başladığınızda, birçok eski paradigma hızla dağılıp gidecek­
tir. Bu da yaşamınızda sorunlar yaratma illüzyonuna neden
olabilir.
Bu senaryo yaşamınızın diğer birçok alanında da sergi­
lenecektir. Geçmişte başarılı olan işler artık geçerli olmaya­
bilirler. Yeni ilgi alanlan ortaya çıkarken, eskileri dağılıp gi­
decektir. Eski inançlar üzerine kurulu dostluklar da sona
erebilir. Siz yaşamak için yeni bir yere çağrıldığınızı görebi­
lirsiniz. Bu değişime direnen Işık-işçileri sonuçlan tersine
döndüremeyeceklerdir. Geriye dönmek mümkün değildir.
Bazıları hareketsiz kalıp bu değişimi yargılayacak, böylece
daha da ilerlemelerini engelleyeceklerdir. Işık-işçileri birçok
düzeyde meydan-okuma ve zorluk yaşadıklarını algılayabi­
lirler. Korkmayın, bunun size böyle görünmesine neden olan
şey sadece sizin kendinizle ilgili yargınızdır. Gerçekte, bu de­
ğişımler sizi daha yüksek bir realiteye geçirecek ve Yuva'ya
yaklaştıracaktır. Yargılan bırakın, o zaman gerçeği görecek­
siniz. Bu değişimler sizi sürekli olarak mutluluğunuza doğru
götürmektedir. Siz kapının açılmasını istediniz. Bu size bah­
şedildi. Bu ricanız hızlanmış süreci harekete geçirdi. Bu sü-

36
'Bö{üm l
reç bir armağandır. Aydınlanmaya giden yol bir hız sınırına
sahip değildir. Yerküre giderek artan bir hızla titreşimini
yükseltmektedir. Bu iş ciddi bir biçimde başlamıştır.
Tarihinizde bu noktayı tasvir eden birçok öykü vardır.
Bunların arasında Shiva ile Shakti'nin öyküleri de yer alır.
İlerlemenin, tekamülün yolu Shiva'dan gelip tüm çevrenizi
yıkmasını istemektir. Ancak onları bıraktığınızda Shakti ge­
lip yeni baştan yaratabilir. İlkbaharın parlak yaprakların­
dan önce Sonbaharın kuruyan yapraklan gelmelidir. Her
mevsimin bir amacı vardır. Işık-işçisi için bu Sonbahar mev­
simidir. Yenilerinin filizlenebilmesi için önce eski paradig­
maların dağılıp gitmesi gerekir. Bu Shiva'nın zamanıdır. Sa­
dece sizin algılayışınız ve direnişiniz belli veçhelerin sorun­
lar olarak görünmelerine neden olur. Bu zamanı kucaklayın
ve ona teşekkür edin, çünkü o gerçekten dualarınıza verilen
bir yanıttır. Algılayışınız değiştiğinde bu zamana büyük bir
sevinçle bakacaksınız.
Bu değişim sürerken, zaman büyük ölçüde yanlış anla­
şılacaktir. Zamanla bildiğiniz tüm ilişkileriniz üzerinde yeni­
den düşünmeniz gerekecek. Bunu bir zorluk alanı olarak gö­
rebilirsiniz. Durumun böyle olması gerekmez. Sizin dünyanı­
za tüm bu uyumlanmalan titreşim değişimini telafi edip
dengelemek için yaptığınızı anlamamz önemlidir. Çevreniz­
deki kişilerin hala her şeyi sizin eski görüş noktanızdan gör­
düklerini bilmeniz de önemlidir.
Siz her gün daha önce sahip olmadığınız bir aciliyet
duygusuyla ve bir dürtüyle uyandığınızı görebilirsiniz. Eğer
içinizdeki ışığı ifade edecek yeterli çıkışlara sahip değilse­
niz, bu sizin için özellikle bunaltıcı olabilir. Bu size, ne kadar
çaba harcarsanız harcayın, hala bir ilerleme kaydedemiyor­
muı;tsunuz gibi görünebilir. Bu noktada ilerlemek için daha
fazla enerji harcamak daha fazla dirençle karşılanacaktır.
Siz kendi yolunuza, onların anlamını anlayana dek orada ka-

37
9iatırfa

lacak olan engeller yerleştirmiştiniz. Size her şey için bol bol
zaman bulunduğunu söylüyoruz. Zaman meselesini zorlama­
nız sadece genel ilerlemenizi güçleştirecektir. Kendinize za­
man armağanını verin ve kendinizi yargılamayın.

DAHA YÜKSEK TİTREŞİMLİ YAŞAM İÇİN YENİ ALETLER

Bu değişim için henüz keşfedilmemiş aletler vardır.


Şimdi bunların bazılarından söz edeceğiz. Yapmayı kabul et­
tiğiniz tüm çalışmanın temeli içinizde bulunduğundan, deği­
şim-dönüşüm aletlerini de orada arayın. Birçoğunuz kendini­
zi duygusal yaralardan kurtarmak için çalıştınız. Bu içiniz­
de daha rahat bir biçimde daha fazla Işık taşımanızı sağla­
dığından son derece saygı duyulan bir şeydir. Siz bu yarala­
rın görünüşte iyileştiği, sizi tekrar asla üzmeyeceği bir ra­
hatlık düzeyine eriştiniz. Biz bunu bu enerjiyi, Işığı bedeni­
nizden geçirip Yerküre'ye akıtmanızı sağlayan bir tüpe ben­
zetiyoruz. Duygusal yaralar bu tüpten akabilecek enerji mik­
tarını kısıtlar, bunu bir bahçe hortumuna basıp suyun akı­
şını kısıtlamaya benzetebiliriz. Siz bu tüpten belli miktarda
bir enerji akıtmaya alışmıştınız. Çoğunuz bu akışın rahat bir
biçimde olmasını sağlayacak kadar yeterli duygusal çalışma
yaptınız, ancak bu yaralar iyileşseler de, geride bir yara izi
bırakırlar. Şimdi siz Işık-işçisi olmanın bir sonraki adımını
atma ve bir sonraki tekamül aşamasında aktif bir rol oyna­
ma niyetinizi ifade ettiniz. Bu adım, "A Planı" senaryonuz­
dan "B Planı"na geçmek için verdiğiniz bilinçli bir karardır.
Bu o tüple biyolojik bedeninize daha fazla Işık getirmek için
başınızın üzerine büyük bir huni yerleştirmeye benzer. Ener­
ji miktarı arttığından, tamamen iyileştiklerini düşündüğü­
nüz yaralar şimdi bir kez daha açılıp acı verebilirler. Bu 10
volt taşımak üzere tasarlanmış bir elektrik telinden 400 volt
geçmesi gibi bir etki yapar. Bu durumda o teldeki her kıvrım
ve çentik ısınmaya başlayacaktır. Bu acı sizin sınırlı görüşü-

38
'Bölüm 1
nüze bir gerileme, bir kötüye-gidiş olarak görünür. Aslında o
bir armağandır, çünkü geriye kalan yaralı dokuyu büyük bir
hızla iyileştirmenizi sağlar.
Bu artan enerjiyi taşımaya başladığınızda birçoğunuz
köklenme sorunları yaşayabilirsiniz. Bu enerjinin her akın
edişinde ruhunuz bedeninizden ayrılmak isteyebilir. Yapma­
yı seçtiğiniz bu çalışma ancak yeterli köklenmeyle sürdürü­
lebilir. Daha önce köklenme gereksiniminden söz etmiştik.
Biyolojiniz size hitap ettiğinde onu dikkatle dinleyin. O size
köklenmek için neye ıhtiyacınızın olduğunu söyleyecektir.
Bu beslenme biçiminizin de değişebileceği bir zamandır. Size
yargıları kaldırarak bunun olmasına izin vermenizi öneririz.
Suyla her biçimde bağlantı gerekli olacaktır. Su özel bir
enerji biçimidir. Suyun elektriksel ve manyetik özellikleri
henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Köklenme çabalarınızda
bunun çok yararlı olabileceğini bilin. Çoğu kişi için tuzlu su
dolu bir küvetin içinde bir süre uzanmak yararlı olacaktır.
Giderek artan miktarlarda su içmek biyolojinin köklenmesi­
ne yardımcı olacaktır. Biyolojinize giren her şey için, önce bir
tören, bir ritüel yapmanızı öneririz. Bu kutsama denen şeyin
temelidir. Bu törenler biyolojinin dikkatini çekip ona talimat
vermenize yardımcı olur. Niyet sahip olduğunuz en güçlü
alettir. Töreninizde niyetinizi yüksek sesle ifade edin, o za­
man güçlü bir kişisel alete sahip olursunuz.
Nefes alıp verme herhangi bir anda kullanılabilecek bir
alettir. Her biriniz kendiniz kolayca ayırt edebileceğiniz üç
ya da dört kutsal sayıya sahipsiniz. Sessiz bir anda sorun,
onlar size verilecektir. Çoğunuz onları kalben zaten bilirsi­
niz. Bu tek-haneli sayılar biyolojinize bir işarettir, ve kutsal
geometriye benzer bir biçimde iş görürler. Bu sayıları sıra­
sıyla derin ve sığ nefes alışlardan oluşan bir solunum şekliy­
le birleştirin, o zaman özellikle sizin için tasarlanmış güçlü
bir köklenme aletine sahip olacaksınız. Bu içinizdeki gücü

39
:J{atırfa

fark ve idrak etmektir. Eğer bu uygulamayı törenle birleş­


tirirseniz, bu biyolojinizin işlemin bir parçası olmasını sağ­
lar. Sizin bir şeye onu ancak gizemle kuşattığınızda güç ver­
menizi çok komik buluyoruz. Eğer bu yardımcı oluyorsa, o
zaman bunu kutsamayla yapın. Şunu işaret etmek isteriz ki
güç törende değildir. O sadece sizin kendi gücünüzle bağlantı
kurmanıza yardımcı olur.
Duygusal köklenme çok yanlış anlaşılmış bir konudur.
Siz daha yüksek bir titreşime geçerken, zamanda değişimler
fark etmeye başlarsınız. Zaman algınız yeni bir anlam kaza­
nır. Yetersiz duygusal köklenmeyle, algınız önünüzde uza­
nan her şeyi başaracak zamanın olmadığı şeklinde olacaktır.
Önce bunun bir illüzyon olduğunu anlayın. Bu sadece Oyun­
Alanındaki kutupluluğun bir yan-ürünüdür. Gelecek celse­
lerde duygusal köklenmeden daha çok söz edeceğiz. Şimdilik,
kök çakra'nızdan çıkan bir kordonu imgelemeniz etkili olur.
Biyolojinizden çıkan gümüş yaşam kordonuna çok benzer bir
biçimde, bu kordon da büyük bir esnekliğe sahiptir. O duygu­
sal bedeninizi köklendirmekte kullanılır. Kendinizi duygusal
olarak köklenmemiş, bağlantısız ve sallantıda hissettiğiniz­
de, içinize yönelip bu kordonun durumunu kontrol edin. Göz­
lemleriniz sonucunda, suyu rasgele yönlerde fışkırtan kont­
rolsüz bir bahçe hortumuna çok benzer bir biçimde, onu öyle­
ce çırpınırken bulacaksınız. Burada kullanılacak alet durup
nefes alıp vermektir. Yerküre'den ona bağlanmak için izin is­
teyin, sonra bilinçli olarak bu kordonu alıp Yerküre'ye so­
.
kun. Bunu yapın, ve varlığınıza hakim olan huzuru hissedin.
Toprak Ana'ya böyle bağlanma herkesin deneyimleyebileceği
bir armağandır. Yolculuk yaparken bile, bu kordonu her tür­
lü durumda duygusal bedeninizi köklendirmek için kullana­
bilirsiniz. Onun orada olduğunu hatırlamak bile eylemi baş­
latacaktır.
Siz şimdi kendinizi yine o karanlık odada buluyorsunuz.

40
'Bö{üm 1
Diğerleri kapıyı ararken gelip size çarpıyorlar. Bazıları kor­
kuya kapılıp kalabalığın içinde oraya buraya koşturuyorlar.
İnsan'lığınız içinde aradığınız tüm şey kendinizi iyi hissetme
fırsatıdır. Kendinizi iyi hissettiğinizde bu size Yuva'yı hatır­
latır. Herkes kendini iyi hissetme ve Yuva'yı hatırlama hak­
kını hak eder. Bunlar yolunuzu işaret etmeleri için kendi yo­
lunuza yerleştirmiş olduğunuz kristallerdir. Çevrenizdeki
herkesin tüm eylemlerinin ardındaki güdü budur. Bunu yar­
gılamayın. Yargılamanın Oyun-Alanı üzerindeki kutuplulu­
ğun bir sonucu olduğunu ve onun sadece bir illüzyon olduğu­
nu anlayın. Bunu yaptığınızda Yuva'ya açılan kapının anah­
t�rını bulacaksınız. O karanlık odada kapıyı bulmanın ve
birbirinizi incitmemenin tek bir yolu vardır: Birbirinizin eli­
ni tutun.
Onu hangi perspektiften algılarsanız algılayın, yolunuz­
daki her bir adımı kutsayın. Bu çok özel bir zamandır ve size
attığınız her adım için tarif edilemez bir saygı duyulmakta­
dır. Siz ilerlemeyi istediniz ve şimdi ... bu ciddi bir biçimde
başlamıştır.
Büyük bir sevgiyle, sizden birbirinize karşı saygıyla
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .. Grup
.

Soru: Karanlıkta kapıyı bulmak için kaç Işık-işçisine gerek


vardır?
Yanıt: Hepimize
Bu zaman Işık-işçilerine birçok meydan okuma sun­
maktadır. Birçok kişi için bizim seçtiğimiz kolay bir yol de­
ğildir. Ben sık sık İMDAT, BEN YİNE DEGİŞİYORUM! diye
bağırmak isterim. Değişim-dönüşümün ortasındayken bü­
yük tabloyu görmem o kadar kolay değildir. Benim için ka­
ranlık bir odada bulunduğumu hatırlamak her zaman kolay
değildir. İşte bu yüzden birbirimize sahibiz. İşte bu yüzden

41
1latırfa
Grup birbirimizin ellerini tutmamızı öneriyor. Birlikte oldu­
ğumuzda, hızla büyüyen bir yaratma gücüne sahip oluruz.
Birlikte... kendi kalbimizden başlayarak... her seferinde bir
kalple . . . dünyayı değiştirebiliriz.

42
2

'� Pf4nı"

!l{ufısafJ11.iknizi !Jlatırfamat

43
'.B Pfinı

Grup sık sık biz insanların değişimin-geçişin bir parçası ola­


rak geçirmekte olduğumuz değişimlerden söz eder. Onlar bi­
zim "B Planı"nı gerçekleştirmenin ortasında bulunduğumu­
zu söylerler. Bu özenle hazırlanmış Oyunun hedefi kaç kişi­
nin gerçek kimliğini ve yaratma güçlerini hatırlayabileceği­
ni görmektir. Bu başarıldığında biz yüksek benliklerimiz ile
yeniden-birleşecek ve perdenin bu tarafında Yuva'yı yaratma
gücümüzü kullanacaktık. Çok uzun bir süre boyunca bunu
çok kişi başarabilecekmiş gibi görünmedi. Sadece birkaç Üs­
tat kendi güçlerini tam olarak hatırlayabilmişti. Bunlar bü­
yük başarılar olmasına karşın, kitleler asla genel tabloyu
kavramamışlardı.
Grup bizi sonsuz Yaradan'ın sonlu parçaları olarak ta­
nımlar. Sonsuz, basitçe, bir başlangıca ya da bir sona sahip
olmamak anlamına gelir. Sonsuz olarak, Yaradan bir şey dı­
şında her şeyi kolayca başarabilir, O'nun yapamayacağı tek
şey kendini gözlemlemektir. Özgür Seçim Oyun-Alanı fikri
Yaradan'ın bir başlangıca ve sona sahip olan kıvılcımlarını
Oyunu oynamaları için göndermeyi içeriyordu. Bu kıvılcım­
lar tam Yaradan'ın suretinde yaratılmışlardı ve onlara her
konuda Özgür Seçim verilmişti. Dolayısıyla, bu Yaradan'ın
Oyun-Alanı üzerinde yapılan seçimlerle yansıtılan suretini
gözlemlemek için mükemmel bir yerdi. Kıvılcımlar aslında
Yaradan'ın parçalan olduklarından, onlar hala Yaradan'ın
tüm güçlerine sahiplerdi. Onların sadece bu güçleri nasıl kul­
lanacaklarını, ve o Oyun-Alanında bulunduklarını hatırla­
maları gerekiyordu. Aradaki büyük fark kıvılcımların sonlu
olmaları ve parlak bir gösteriden sonra, çok geçmeden göz­
den kaybolup tekrar daireyle birleşmeleriydi. Bu kıvılcımlar
bizleriz.

44
'Bölüm 2
Biz sonlu olduğumuzdan, dolayısıyla hem bir başlangı­
ca hem de bir sona sahip olduğumuzdan, yarattığımız OJ.un­
Alanı da sonludur. Grup'un bundan söz etmemesine rağmen,
ben Oyun-Alanının başlangıcını Büyük Patlama olarak ha­
yal ederim. Sonun ise bu zamanda vuku bulması tasarlan­
mıştı. Bu Nostradamus, Edgar Cayce, Hopi Kızılderilileri,
Vahiy Kitabı, ve daha yakın zamanda da Ruth Montgomery,
Seth ve Gordon Michael Scallion tarafından kehanet edilen
bitiş zamanı, yani Kıyamet Günü olacaktı. Bu bilgi ilk başta
aktanldığında çok doğruydu. O, o anda yöneldiğimiz noktayı
işaret ediyordu. Aslında, bizim sonucu değiştirmemizi sağla­
yan da bu bilgiydi.
Durum Oyunun sona ermesi için pozisyon alırken, bir­
çok oyuncunun uyanmaya ve hatırlamaya başladığı fark
edildi. Bu durum son dakikada ortaya çıkmış olmasına rağ­
men, evrensel olarak büyük bir heyecan yarattı. Bu, Özgür
Seçim Oyun-Alanının tekamüli değişimi yapabileceği ve tüm
evrende yaşam paradigmasını ebediyen değiştirebileceği an­
lamına geliyordu. Bu olay, tüm evrenden birçok varlığın bu
oyunun gelişen sahnelerini izlemek üzere buraya gelmesine
neden oldu.
Başlangıçta bizi biyolojik olarak tohumlayan birkaç
uzaylı ırk da bu geçiş zamanında bize yardımcı olmak üzere
ortaya çıktı. Grup, buradaki mizahın biz bu değişimi gerçek­
leştirene dek bu ırklann bazılannın bizim önemsiz olduğu­
muzu düşünmeleri olduğunu söylüyor. Geçmişte bu ırklar
arasında kimin bize en çok yardım edeceği konusunda güç
mücadeleleri bile olmuş. Grup burada kozmik boyutlardaki
bu ·olayı görmek isteyen çok fazla izleyicinin bulunduğunu,
bu yüzden park yeri bulmanın gerçekten bir sorun olmaya
başladığını bildiriyor.
Biz buraya gelmeden önce, Oyun-Alanındaki dersleri­
mize yardımcı olacak aynntılı pl8.nlar tasarladık. Puanlan-

45
1latırfa

mızı kaydetmesi için Karma sistemini yerleştirdik, böylece


bir dahaki enkarnasyonda neyin üzerinde çalışacağımıza ko­
layca karar verebilecektik. Karma'dan ötürü biz, çoğunlukla,
aile grupları halinde enkarne olduk. Eğer siz ve ben Karma'
yı halletme (çalışarak ortadan kaldırma) şansına sahip ola­
caksak, gezegende aynı zamanda ve aşağı yukarı aynı yerde
bulunmamız akla uygundu. Zamanla, ilk ailemizle Karma'yı
halledip bitirmemiz ve bir başka aileye katılmamız mümkün
oldu. Bu karışıp birleşme süreci bugüne dek sürdü, işte bu
yüzden çok azımız ilk ruhsal ailemizi hatırlıyoruz.
Rollerimizi yazarken şu varlıktan baba rolünü ve şu
varlıktan da anne rolünü oynamasını istedik, çünkü onlar bu
roller için çok uygundu. Aramızda şöyle konuşmalar geçti:
"Sevgili kardeşim, senden ben otuz-bir yaşına bastığımda be­
nim iş ortağım olmanı isteyebilir miyim? Senden ayrıca tüm
parayı çalarak benim karmik bir borcu ödememe yardımcı
olmanı isteyebilir miyim? Beni bunu yapacak kadar çok sevi­
yor musun?" Oyunun önceki aşamalarından farklı olarak, biz
bu enkarnasyonun farklı olacağını, onun pekala son perde,
son sahne olabileceğini biliyorduk. Bu yüzden birçok alterna­
tif plan yaptık. Ne de olsa, Özgür Seçim her şeyden önce gel­
diğinden, durumun hangi yöne gideceğini asla gerçekten bi­
lemezdik. Özgür Seçimden ötürü, tüm kontratlar, gerçekleş­
tirilene dek sadece potansiyel kontratlardır. Dolayısıyla
önemli rollerin, onların tüm olaylarımızda oynanmalarını sa­
layacak birçok destekleyici plana sahip olmaları gerekliydi.
İnsanlık mezun olacakmış gibi görünmemesine rağmen,
biz yine de, eğer olursa diye, tedarikli bulunmamız gerektiği­
ni biliyorduk. Birden en inanılmaz düşlerimizin gerçekleşti­
ğini ve en harikulade olayların şimdi gelişmek üzere olduğu­
nu gördük. Oyunun bitmesi yerine, insanlık şimdi bir sonra­
ki tekamül aşamasının eşiğindedir. Bizler, Oyun-Alanındaki
oyuncular olarak, birden kendimizi garip ve anlaşılmaz bir

46
'Bö{üm 2
durumda bulduk. Rollerimizi prova etmiş ve sözlerimizi ez­
berlemiş olmamıza rağmen, birden kendimizi ellerimizde ar­
tık geçerli olmayan oyun metinleriyle bulduk. Oyun bir anda
yön değiştirmişti. Tek bir söz söylemeden, hepimiz ellerimiz­
deki metinlerin sayfalarını çılgınca çevirdik, ta ki "B Planı"
başlığını görene dek...

Grup:
Bu sevgili topluluğa bilgi verme fırsatını sevinçle karşı­
lıyoruz. Size bildiğinizden çok daha fazla saygı duyuluyor.
Oyunu perdenin o tarafında oynamaya gönüllü oluşunuz ev­
reni sizin derinliğini anlayamayacagı.nız biçimlerde güçlen­
diriyor. Bu perde yüzünden sizin algınız sınırlıdır. Bizi sizin
tekamül aşamanızın çok ötesinde bulunan güçlü ve ileri var­
lıklar olarak görürsünüz. Size bir kez daha esas saygı duyu­
lanın sizler olduğunu söylüyoruz. Çünkü siz bu büyük Oyun­
Alanına üstatlar olarak geldiniz ve bütünün hayrı için gerçe­
ği kendinizden saklamayı kabul ettiniz. Biz burada size öğ­
retmek için bulunmuyor, ve size yeni bir varoluş düzeyine
doğru yol göstermiyoruz. Bunları siz kendiniz yaptınız. Biz
bu zamanda siz bu geçişte bizden yardım istediğiniz için bu­
radayız, ve bu yardımı size teşekkürlerimizle sunuyoruz. Siz
kalbinizin çağrısını daha berrak bir biçimde işitmeye başlı­
yorsunuz ve biz burada bunu onaylamak için bulunuyoruz.
Birçoğunuz bir sonraki varoluş düzeyine geçmeye niyet etti­
niz. Size bu eylemin büyüklüğünü tam olarak tarif edemeyiz.
Biz bu zamanda burada sizin çağrınızı yanıtlamak ve kendi
kökeninizi ve birlikte-yaratma güçlerinizi hatırlamanıza yar­
dımcı olmak üzere bulunuyoruz. Bunlar sizi bu sonraki düze­
ye kolayca geçirecek aletlerdir. Bu sonraki düzeye geçerken,
önünüzde uzanan değişikliklerin farkında olmanız yararlı
olacaktır. Şimdi bunların bazılarını anlatacağız.

47
:Jlatırfa

GEÇİŞ TAKIMLARI

Bu gezegen hızla kritik kütleye yaklaşmaktadır. Bu, di­


rekt olarak, herhangi bir zamanda gezegende enkarne olan
ruhların sayısıyla çakışır. Bu kritik kütleye erişildiğinde bir­
çok kişi bu dünyadan ayrılacaktır. Bu tümüyle uygun bir
şeydir ve bütünün en yüksek hayn içindir. Buna hazırlık ola­
rak geçiş (ölüm) yöntemlerinden söz etmek çok yararlı ola­
caktır. Gezegende bu amaçla takımlar oluşturulacaktır. Bun­
lar bu geçişi yapacak kişiler ve onların aileleri için bilgi taşı­
yan çok özel şifacılardır. Dünyadan ayrılan birçok ruh, genel­
de, Yuva'ya dönüşte kendilerini bekleyen harikalara hazır­
lıklı değildir. Kitlesel bir ölçekte eğitim, ve bu geçiş takımla­
rı sizin "ölüm" dediğiniz şeyi halen algıladığınızdan çok daha
sevinçli bir Yuvaya-dönüş haline getirebilir. İnsanlar ne bek­
leyeceklerini bilmeden geçiş yaptıklarında, çoğunlukla, bilin­
meyene duydukları korkudan ötürü belli düzeylerde çok da­
ha uzun bir süre kalırlar. Bu bilgi şimdi sunulmaktadır ve
olaylar geliştikçe daha da çok sunulacaktır. Hepinize bu üs­
tat şifacılara yer açmanızı ve onları desteklemenizi öğütlüyo­
ruz. Onlar bir sonraki titreşim düzeyinizin gelişiminde anah­
tar bir rol oynamak üzere buradadırlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu sizin için birçok dü­
zeyde bir değişim zamanıdır. Birkaç yıldır dışsal eterik be­
denleriniz gelişmekteydi, ve şimdi biyolojinizde değişimler
başlamıştır. Son elli-üç yıldır siz biyolojinizde tohumlar bi­
riktiriyordunuz ve bunlar şimdi filizlenmeye başlıyor. Titre­
şim yoluyla biriktirdiğiniz bu tohumlar bu değişime bir ha­
zırlıktı. Onlar size görüntü, ses, koku ve massetme yoluyla
sunulmuşlardı. Bizim şimdi tohumlar dediğimiz şeye, başka­
ları aktive-edici kodlar demişlerdi. İşte ekin tarlalarında be­
liren şekillerin nedeni budur. Kutsal geometriye olan ilginin
artmasının ardındaki güdü de budur. Sayı birleşimleri genel­
de Ruh tarafından bu tohumlan aktive etmekte kullanılır.

48
'1Jö(üm 2
İşte bu yüzden b\rçok kişi şimdi enerji alanında tekrar tek­
rar aynı tek-haneli sayıların belirdiğini görüyor. Bunlar bi­
yolojinizi çok uzun bir süredir uykuda olan tohumlan aktive
etmesi için harekete geçiren ana sayılardır. Bu olduğunda
korkmayın, çünkü bu sizin armağanı aldığınızı gösteren bir
işarettir. Armağanı kutsayın ve onun olduğu her seferinde
Ruhun (ki o aynı zamanda sizin ruhunuzdur) hemen yanı
başınızda durduğunu bilin. Bizim perspektifimizden bunlara
"Melek Kutsamaları" denebilir. Onlar sizi yeniden-birleşme­
ye ve bir kez daha, dünyada bulunurken Yuva'nın titreşimle­
rinde yaşamaya hazırlamaktadır. Bu sayılar enerji alanınıza
girdiklerinde, sizi onlara bir anlam vermeye çalışarak enerji­
yi geriye bırakmak yerine, onları olduğu gibi kabullenmeniz
için uyarıyoruz. Bu tohumlar şimdi aktive olmakta ve biyolo­
jinizde -Özgür Seçim Oyun-Alanında kalmanızı sağlayacak­
değişimleri başlatmaktadır. Bu sizin kazandığınız bir arma­
ğandır. Onu sevinç ve kutsamayla kabul edin.

ZOR ZAMANLARDA DENGE BULMAK

Fiziksel bedenlerinizdeki bu değişimler birçok kişiyi en­


dişelendirmektedir, bu yüzden size sunulan aletlerden söz
edeceğiz. Sizin bu değişimi gerçekleştirme seçiminiz biyoloji­
nizde giderek artan miktarlarda enerji taşımanıza neden ol­
muştur. Eğer bu enerjiyi köklendiremezseniz, o hem fiziksel
hem de duygusal bedeninizde rahatsızlığa neden olabilir. Si­
ze çok yararlı olabilecek köklenme yöntemlerini vermiştik.
Toprak Ana'ya kök salmak sadece size değil, Yerküre'ye de
çok yararlı olacaktır. Her ikiniz de titreşiminizi yükseltme
sürecindesiniz, ve bağ kurmanız birbirinizi dengelemenize
yardımcı olur. Dünyanızda çok yaygın olan sığ nefes alma bu
köklenme sorunlarının birçoğunu sürdürür. Ruhunuzdan
sezgi yoluyla aldığınız tek-haneli sayılan sırasıyla derin ve
sığ nefes alma kalıbı olarak kullanarak bilinçli nefes almak

49
1iatırfa
biyolojiyi dengeleyip enerjiyi köklendirecektir. Giderek daha
fazla miktarda su içmeniz ve su dolu bir küvete yatarak suyu
dışsal olarak massetmeniz de yararlı olur. Mümkün olduğun­
da, içine eriyebilen tuz attığınız su dolu bir küvette bir süre
uzanın.
Beslenme biçiminizin de bu geçiş döneminde değişmesi
gerekebilir. Tören yaparak yiyeceğin sadece fiziksel bedeni­
niz için kullanılmasına niyet etmeniz duygusal yeme ihtiya­
cını azaltacaktır. Bu, bedeninizin neye ihtiyaç duyduğunu si­
ze söylemesine izin vermeniz, onun ihtiyaçlarına karşı çok
duyarlı olmanız gereken bir zamandır. Dinleme sanatını uy­
gulayın. İşittiğiniz şeye güvenin ve bedeninizin dengelenme­
si için uzun bir süre yargılarınızı bırakın. Bu bedeninizi hoş
olduğunu düşündüğünüz bir şekle girmeye zorlayacağınız bir
zaman değildir. Onun yerine, bedeninizin kendisini mümkün
olan en verimli biçimde dengelemesine izin vermenizi öneri­
riz. Bedeniniz ruhunuzun mükemmel evidir. Bununla birlik­
te, titreşim değişimi sırasında aşın gerilim sizin en yüksek
hayrınıza olmayacağından, kaslarınızı rahat düzeylerde tut­
manız yararlı olur. Burada anahtar denge, ve bedeninizi din­
lemektir.
Titreşim kullanımı yakın gelecekte tıp biliminizde ön
plana çıkacaktır. Titreşim şifacılannı arayın, çünkü bu konu­
da şimdiden bir hayli bilgi sunulmaktadır. Enerji alanınıza
ruh halinizi dengeleyecek renkler yerleştirmeniz enerjinin
bedeninizden akışını kontrol etmek için kullanabileceğiniz
bir alettir. Bu rengin kullanımını yeniden düşünmeyi ve bu
konuda daha bireysel bir ifadeyi gerektirebilir. Koku duyusu
yoluyla alınan titreşim de güçlü bir alettir, böylece birçok ki­
şi şimdi kokulara karşı son derece duyarlı hale gelmektedir.
Bu, duyularınıza girmesine izin vereceğiniz şeyleri ayırt et­
meniz için bir işarettir. Duyularınıza giren tüm titreşimle­
rin sadece biyolojinizi değil, duygularınızı ve ruhunuzu da et-

50
'Bö[üm 2
kileyeceğini bilin. Sizin farkında olmadığınız bir başka duyu­
nuz var ve o önemli hale gelecektir. Bu bizim massetme di­
yeceğimiz bir şeydir. Bu sizin enerjiyi massetme tarzınızla il­
gilidir. Bunun nasıl işlediğini giderek daha çok fark ettiği­
nizde, aradığınız birçok anahtarı bulacaksınız. Oyun-Alanı­
nın görüntüleri, sesleri ve kokuları nadiren aletler olarak gö­
rülmüştür, ancak biz size bunların yükseliş dediğiniz şey
için büyük aletler olduğunu söylüyoruz. Titreşimsel şifa sa­
natı yakın gelecekte tıp biliminizde öne çıkacaktır.
Siz ilerleme kaydederken uyku düzeniniz de değişmeye
devam edecektir. Bu durum korkup telaşa kapılmanızı ge­
rektirmez. Yavaş yavaş daha kısa uykulara geçmeniz bu de­
ğişime yardımcı olabilir. Bedeninizin. her alanda kendi den­
gesini bulmasına izin verin. Bazılarınız yükseliş yolunda
kaydettiğiniz ilerlemeyi, beklediğiniz fiziksel değişimlerle öl­
çüyorsunuz. Bu değişimler beklediğiniz yönün tersine doğru
geliştiğinde de yersiz bir strese giriyorsunuz. Yargıyı bırakın
ve her şeyin en yüksek hayrınız için vuku bulduğunu bilin.
Her biriniz titreşim düzeyinizi yükseltme sürecindesi­
niz. Bu süreç ilerlerken siz diğer birçok varoluş düzeyinin
farkına varıyorsunuz. Sizin deyiminizle "değişik boyutlar"
kendilerini size sunmaya başlıyorlar. Onları önce algı alanı­
nızdan geçen kısa gölgeler olarak fark edeceksiniz. Duyarlılı­
ğınız daha keskin bir biçimde uyumlandığında, görünüşte si­
zinle aynı yeri işgal eden sahnelere ve varlıklara odaklanabi­
leceksiniz. Çoğu durumda bunlar önce aşikar bir renk yoklu­
ğuyla belirecek. Bu diğer varoluş düzeylerinden devşirile.cek
çok şey vardır ve yakında bu konuda daha çok bilgi verile­
cektir. Aslında, birçoğunuz bunu inceliyor, ama incelediğiniz
şeyin bu olduğunu direkt olarak bilmiyordunuz. Bu bilgi bir­
çok sorunuzu yanıtlayacaktır. Biz bu bilgiyi şimdi veriyoruz
ki o kendisini sunduğunda korkmayın. Korku birçok alanda­
ki ilerlemenizi kolayca geciktirebilecek bir duygudur.

51
Jfatırfa

İLK RUHSAL AİLENİZİ HATIRLAMAK

Siz Dünya üzerinde Yuva'yı yaratmaya doğru ilerlerken


sizi sayısız değişim beklemektedir. Bunların birçoğunu geli­
şiminizin bu aşamasında kavrayamazsınız. Bunlardan bir
başka zaman söz edeceğiz. Küresel çapta başlamış olan, ve
bugün dünyada görülen titreşim değişiminin çoğundan so­
rumlu bir olay vardır. Biz şimdi bundan büyük bir saygıyla
söz ediyoruz. Şimdi başlamış olan ve gezegenin yüzünü hızla
değiştiren bir uyanış süreci vardır.
Bu değişimler tekamülünüzün bir sonraki adımına bir
hazırlıktır. Bu sizin bizzat yazmış olduğunuz ve şimdi ger­
çekleşmekte olan bir plandır. Bildiğiniz gibi, biz burada sizin
hatırlamanıza yardımcı olmak üzere bulunuyoruz. Size bu­
nun sadece kim olduğunuzu hatırlamanıza değil, ama aynı
zamanda ruhsal ailelerinizin üyeleriyle yeniden bağ kurma­
nıza yardım etmek olduğunu söylemiştik. Bu süreç başlamış­
tır ve siz şimdi ilk başta mümkün olduğunu düşündüğümüz­
den çok daha büyük sayılarda bağ kurmaya başladınız. Bu
sizin gelişiminizin bu aşamasındaki hareketinizin anahtarı­
dır. Özgür Seçim Oyun-Alanına girmeden önce kendiniz için
oluşturduğunuz senaryolar alternatif bir plana sahiplerdi.
Büyük plan, eğer uyanış başlarsa, ilk ruhsal ailenizin üyele­
rini bulacağınızı ve onlarla yeniden birleşeceğinizi bildiriyor­
du. Bu kendi titreşimlerinizi Yuva'nın bir hatırlanışı içinde
dengelemenizi sağlayacaktı. İlk ruhsal ailenizde bulunanla­
rın gözleriyle bakarak siz gerçek kökeninizi ve soyunuzu en
kolay biçimde hatırlayabilirdiniz. Bu aile üyeleriyle kısa bir
süre birlikte olmak bile içsel kodlarınızın devreye girip eyle­
me geçmelerine neden olacaktı. Bu şimdi büyük bir ölçekte
vuku bulmaktadır. Oyun-Alanında ilk plan, yollarınız üze­
rinde . birbirinizin yanından birbirinizi tanımadan geçip git­
meniz, perdenin o tarafında birbirinizi asla tanımamanızdı.
Şimdi, birbirinizin yanından geçerken hfila birbirinizi fizik-

52
'Bö[üm 2
sel olarak tanımıyorsunuz, ama hemen enerjiyi tanıyorsu­
nuz. Bu Yuva'nın bir yansımasıdır. Siz kendinizi onlann göz­
leriyle gördüğünüzde her şey perspektife oturur. Lütfen, bü­
tün olabilmek için bu insanlara ihtiyacınızın olduğunu düşü­
nerek bu sürece yapışmayın. Siz kendi içinizde tamamsınız
ve bu bağlar gelişiminizi aktive etmek içindir. Bu bağlar yo­
lunuza yerleştirdiğiniz en büyük armağandır. Onlardan
korkmayın.
Ruhsal aileyi hatırlamak size sunulan en etkili aktivas­
yondur. O sizin en büyük aletinizdir. Bir insanın kim oldu­
ğunu hatırlamasının en verimli yolu kökenini hatırlaması­
dır. Bu aileler sizin hayal edebileceğinizden çok daha büyük­
tür. Şu anda Dünya üzerinde birçok aile vardır, ancak hepsi­
nin kökeni ilk yedi eve dayanır. Bizim işimiz tarihten söz et­
mek değildir, ancak o sizin şu andaki adımınızı yönetiyorsa
ondan söz ederiz. Tarihten söz eden, burada bu amaçla bulu­
nan başka varlıklar vardır. Biz bu bilgiyi sadece kalbinizde
bir yankı, bir rezonans yaratması için veriyoruz. Size bir aile
üyesi enerji alanınıza girdiğinde onun titreşimini tanıyacağı­
nızı söylüyoruz. Onlar Yuva hissini taşırlar ve siz onlara çe­
kildiğinizi göreceksiniz. Çoğu kez, onlar size çok aşina gele­
cekler, ve onları tanımasanız da çok iyi tanıdığınızı hissede­
ceksiniz. Bu bize komik gelir, çünkü siz onları gerçekten ta­
nımaktasınızdır! Bu insanlar enerji alanınıza girdiklerinde
sevinin. Bunlar Oyun-Alanına yolunuzu işaret etmeleri için
bıraktığınız kristallerdir. İşte bu yüzden onlar kalp tellerini­
zi o kadar derinden titreştirirler. Bu insanları arayın ve on­
ların sizinle her fırsatta ilişki ve etkileşime girmelerine fır­
sat verin. Onlar sizi yine Yuva'ya götüreceklerdir.
Yerküre de bu aile titreşiminin bir parçasıdır. Toprak
Ana ile kurduğunuz bağ sizi her zaman dengeleyecektir. Bu
sizin ilk, asıl titreşiminizdi ve onu hatırlamak her ikinizin
de bir sonraki düzeye geçmenize yardım edecektir. Ana ile

53
:Jiatırfa

her alanda birlikte çalışın, ve ona hasta bir anaya gönderir


gibi şifa enerjisi gönderin. Bu enerji size, paylaştığınız derin
bağdan ötürü, bir yansıma gibi hızla geri dönecektir.

MİKAİL AİLE BAGI


-

Size ilk ruhsal aileyi hatırlamanın sadece perdenin si­


zin bulunduğunuz tarafında vuku bulmadığını söyleyeceğiz.
Bizler de enerjilerimizi yeniden-birleştirme sürecindeyiz. Bu
zamanda dünyada birçok öğretmen vardır ve onlar kolayca
titreşim aileleri olarak gruplandırılabilir. Bu, perdenin bizim
bulunduğumuz tarafıyla ilgili önyargılı kavramlarınızdan
ötürü, bizim için açıklanması zor bir kavramdır. "Koruyucu"
(Steve) bizi "Grup" olarak görmektedir ve bize bu ismi ver­
miştir. Size, perdenin bizim bulunduğumuz tarafında herke­
sin şu ya da bu biçimde bir grup içinde yer aldığını söyleye­
ceğiz. Bu grupların birçok bölümü vardır, ancak hepsi ilk ai­
lesinin titreşimini taşır. Şimdi kalben zaten bildiğiniz bir şe­
yi doğrulayacağız. Biz sizin Mikail (Michael) dediğiniz ilk ai­
ledeniz (Başmelek Mikail'in ailesi). Sizin melekler alemini
algılayışınız bizim size her zaman gerçek formumuzla gelme­
mize izin vermez. Biz gerekli olduğunda bu kuralı bozarız.
Size melekler aleminin gerçek olduğunu, ve yakın gelecekte
meleklerin dünyanızda daha çok görüleceklerini söylüyoruz .
Bu, aileyi en derin veçhesiyle hatırlamaktır. Bu sizin gerçek
kimliğinizdir.
Özgür Seçim Oyun-Alanındaki Büyük Saklambaç (sak­
lan ve ara) Oyunu dengeyle ilgiliydi. O ilk, asıl titreşimi ar­
monik seslere bölmek için tasarlanmıştı. Yedi, artı ilk titre­
şim, sekizi temsil ediyordu. Oradan, onlar daha büyük bir öl­
çekte bireysel armoniklere bölünür, ve sonra birçok kez daha
bölünürler. Şimdi, bu bireysel armoniklerin her biri titreşi­
mini Yükseltmeyi seçtiğinden, onlar doğal olarak ilk, asıl ton-

54
'13ö[üm 2
larıyla yeniden birleşmeye yönelirler. Bir kez titreşim ailele­
ri olarak yeniden-birleştiklerinde, hepsinin bir olarak geliş­
mesi daha kolay hale gelir. Bu şimdi giderek artan bir hızda
vuku bulmaktadır. Bu aileler birleşirken, onlar diğer aileleri
de çekmeye başlayacaklardır, ve böylece titreşimsel hatırla­
manın bir sonraki düzeyi başlayacaktır. Bu birçok armoni­
ğin yayılıp ilk Om sesini oluşturması şeklinde bir etkiye sa­
hiptir. Sizin titreşimlerini yükseltenlere yol gösterirken ya­
şamlarınızda deneyimlediğiniz şey budur. Bunun bir merdi­
venin basamaklaitna benzemediğini ve kimsenin kimseden
yüksek olmadığını hatırlamak önemlidir. Bu sadece ilk, asıl
tonun armonikleridir ve hepsinin, herkesin titreşimine saygı
duyulmaktadır.
Biz bu hatırlama sürecinde yapmamıza izin verilen ça­
lışmadan ötürü derin bir biçimde onurlandırıldığımızı hisse­
diyoruz. Büyük ailemizle bir kez daha, yeniden birleşmek en
büyük düşümüzdür. Siz Oyun-Alanında bulunanlar günlük
mücadelelerinizle bunu mümkün kılıyorsunuz. Bizim gözü­
müzde, bu evrende en çok saygı duyulan, en yüksek derecede
onurlandırılan çalışmadır. Siz kendinizi, bizi ve Tanrı'nın bi­
zim oluşturduğumuz parçasını hatırlıyorsunuz. Siz tüm aile­
niz tarafından kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsu­
nuz.
En derin saygıyla, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz... Grup.

Bu bilgi o kadar hızlı bir biçimde geldi ki bu hıza yetişip onu


aynen kağıda geçirmekte zorlandım. Böyle durumlarda Grup
bana sözcüklere dökebileceğimden çok daha fazla şey göste­
rir. Bu celsede ben gelecekle ilgili birçok vizyon gördüm, an­
cak bunların çok azını kağıda geçirebildim. Ama, size şu ka­
darını söyleyebilirim: bu harikulade bir zaman olacak. Bü­
yük bir parti gibi. Bu tüm partileri sona erdiren bir yeniden-

55
:J-{atırfa

birleşme partisi olacak. Bu adeta tüm evrenin davet edildiği


bir parti olacak!
Bu bilgiyi sunmakla gerçekten onurlandırıldığımı bir
kez daha söyleyeceğim. Bu bilgiyi böyle aylık celseler, semi­
nerler ve özel danışma seansları şeklinde aktarmak benim
için en büyük zevktir. Eğer kimse bu mesajlara ilgi göster­
meseydi benim kontratımı yerine getiremeyeceğimi biliyo­
rum, bu yüzden bu sözleri okuyan hepinize bunu mümkün
kıldığınız için gerçekten çok şey borçluyum. Yıllardır eşim
Barbara'ya hep her sabah başlamak için sabırsızlanacağım
bir işe sahip olmak istediğimi söylerdim. Eh, hepinize teşek­
kür ederim, şimdi bu işe sahibim. Benim bu işe bakış biçi­
mim Dünya'da kendi Cennet versiyonumu yaratmaya başla­
dığımdır. Bu büyük Oyunda oynamama izin verdiğiniz rol­
den ötürü sizlere şükranlarımı sunuyorum.

56
3

'Üstat Şifacılan 'Ugantfınna{

'� Pfinı" 9(ontratuıızı 'Bulma(

57
'Üstat Şifaalan 'll.yantlımıat
Bu bilgiyi almaya başladığımda bir uçaktaydım, bir Işık-işçi­
leri toplantısına katılmak için Sudbury, Ontario'ya gidiyor­
dum. Uçağa binerken, kuyrukta benim arkamda duran yaşlı
bir adamla göz göze geldim. O da yalnızdı ve gözlerinde beni
bir anda o bakışa çeken bir pırıltı vardı. Ben bu yaşlı adam
hakkında hiçbir şey bilmiyo�dum, ancak bir biçimde biliyor­
dum. Bu adam bana gerçekten aşina gelmişti. Grup'un tanı­
dık yüzler görme ve ruhsal aile ile yeniden birleşme konu­
sunda söylediği şeyi hatırlayarak Ruha bu armağan için te­
şekkür ettim. Uçağa bindim, oturacağım yeri buldum, o sı­
rada o yaşlı adam yanımdan geçerek uçağın arka tarafına
doğru yürüdü. O yanımdan geçerken bir an yine göz göze gel­
dik. Bu bağlantı çok güçlüydü, ve söyleyebildiğim tek şey
"merhaba" olmasına karşın, aslında sözlere hiç gerek yoktu.
O beni bir gülümsemeyle selamladı, ve bu yeterliydi. Birbiri­
mizi tanımıştık ve her ikimiz de bunu biliyorduk.
Yerime yerleşip yolculuğa hazırlandım ve bu konuda
başka bir şey düşünmedim. Chicago'ya giderken yarı yolda
dizüstü bilgisayarımı çıkarıp yazmaya başladım. Grup ve
ben uçakta yazmayı severiz. Bunun nedenini bilmiyorum, sa­
dece bununla ilgili özel bir şey olduğunu biliyorum, ve bu
yüzden uçak yolculuklarında hep bilgisayarımı yanıma alıyo­
rum. Tam bilgisayarı açmıştım ki çok tanıdık bir yüz gör­
düm, o sanki tam önümde durup bir parmağını havaya kal­
dırmıştı.
Bir süre önce Grup'un birkaç üyesini tanıma zevkine
eriştim. Bu kitapta daha ileride yer alan "Merlia bilgisinin"
sunuluşu sırasında görünüşte uzun beyaz sakallı, yaşlı bir
varlıkla konuştum. Zamanlama üstadı olan bu varlık ortak
bilince ne zaman bilgi verileceğini, bunun için uygun olan za-

58
'13ö[üm 3
manı bildirir, ve bunu da sürekli olarak havada tuttuğu par­
mağını indirerek işaret eder. Bu bakımdan o büyük bir çiftçi
gibidir. Filizlenme sürecinin verimli olabilmesi için tohumla­
rın en doğru zamanda ekilmesi gerekmektedir. Bu zamanla­
mayı belirlemek onun i��dir. Bir süre için bu yaşlı varlık
Grup'tan ayrıldı ve ben onun enerjisini gerçekten özledim.
Onlar bana daha önce, bazı üyeler gelip gittiklerinden, Grup'
un daima değiştiğini söylemişlerdi. En sonunda gördükle­
rimden bir sonuç çıkardım ve uçağın arka tarafındaki o yaşlı
adamın bana bu büyük zamanlama üstadını anımsattığını
fark ettim.
Bir saat kadar bilgisayarımla yazı yazdım ve aşağıdaki
bilgi gelirken bu yaşlı adam da zihnime gelip durdu. Uçakta­
ki koltuklar arkamdaki sıraları göremeyeceğim şekilde dü­
zenlenmişti, ama ben onun orada bana baktığını ve beni dü­
şündüğünü hissedebiliyordum. En sonunda uçağın arka ta­
rafı ndaki tuvaleti kullanmaya ve bu adama daha yakından
bakmaya karar verdim. Hatta, eğer onun yanındaki koltuk
boşsa oraya geçmeyi bile düşündüm. Arka tarafa doğru ağır
adımlarla yürüyerek her sıraya baktım, ama onun oturduğu­
nu düşündüğüm yerde kendisini bulamayınca düş kırıklığı­
na uğradım. Tuvaletin kapısına ulaştığımda onun dolu oldu­
ğunu görünce sevindim. Bu bana uçağın ön tarafına gidip
yaşlı adamı orada arama fırsatı verdi. (Sanki bir bahaneye
ihtiyacım varmış gibi. ) Ama, onu ön tarafta da bulamadım,
ve koltuğuma geri dönüp tekrar yazmaya başladığımda bu
adamın bir biçimde hep orada, kafamın bir köşesinde bulun­
duğunu hissettim. Sanki o bilgisayar ekranında beliren her
sözcüğü izliyor ve başını onaylarcasına sallıyordu.

Grup:
Kendilerine Işık-işçileri diyen bu topluluğa hitap etmek

59
Hatırfa

bizim için gerçek bir onurdur. Sahip çıktığınız bu isim onurlu


bir isimdir ve sizin kökeninizi açık bir biçimde tanımlar. Bu
sözcüğü kullanarak siz evrene az sayıda özel kişiden biri ol­
ma niyetinizi bildirdiniz. Biz bu ayırt-edişinizi en yüksek
ayırt-ediş olarak saygıyla karşılıyoruz, çünkü bu süreçte her
birinizin içindeki ruhu tam olarak ifade etme eylemi yatar.
Biz burada kendi gücünüzü ve gerçeğinizi bulmanıza yardım
etmek üzere bulunuyoruz. Bu, Özgür Seçim Oyun-Alanında
daha yüksek titreşimi arayışınızla ilgili mesajı da ayırt-etme
süzgecinizden geçirmeniz için sunuyoruz.
Oyuncular ruhsal aileler olarak yeniden-birleşmekte ol­
duklarından şimdi Oyun-Alanında epey faaliyet vardır. Ha­
tırlama sürecinin başlattığı değişikliklerin bir sonucu olarak
şimdi birçok kapı açılmaktadır. Gerçek doğanızı ve yüksek
kontratınızı hatırlamanıza çok büyük bir saygı duyulmakta­
dır, çünkü bu sizin gücünüze tam olarak sahip çıkmanızı
sağlar. Şimdi birçoğunuzun deneyimlediği şey bu ilk, asıl yo­
lunuzu yeniden-bulma sürecidir. Koruyucu'nun (Steve) sözü­
nü ettiği Büyük Zamanlama Üstadı şimdi süren bu uyanışla
ilgili daha belirli bilgi vermenin uygun olduğunu işaret edi­
yor. Bu kitlesel yeniden-uyanışla birlikte, birçok kişi grup
kontratlarına geçmektedir. Böylece, şimdi Üstat Şifacılar
olarak bilinen özel bir gruptan söz etmenin zamanı gelmiştir.
Bu hareket çağıdır. Tekamülünüzün bir sonraki aşama­
sına geçişiniz birçok yardımcıya, şifacıya ihtiyaç duyulması­
na yol açmaktadır. Artık gezegendeki Üstat Şifacıların uyan­
malarının zamanı gelmiştir. Bu aile titreşiminde şimdi Üstat
Şifacılar olarak yerlerini alma çağrısını duyan birçok varlık
vardır. Biz sizin Mikail dediğiniz titreşim ailesindeniz. Bu,
şifacılık eğilimine sahip çok büyük sayıda varlığı barındıran
bir ailedir. Bunu açıklayalım: Birçoğunuz şu ya da bu biçim­
de şifa sanatında ustalaştığınız enkarnasyonlar geçirdiniz.
En başında söylediğimiz gibi, bir kez onlarda ustalaşıldığın-

60
'13ö{üm 3
da, belli özellikler Oyunun bir aşamasından bir sonraki aşa­
masına, bir enkarnasyondan diğerine taşınabilir. Oyun-Ala­
nının son aşamaları için çağrıyı işiterek, birçoğunuz bu za­
manda burada olmayı seçtiniz. Sizler gizli şifacılarsınız, çün­
kü birçoğunuz bu sefer şifa alanında çalışmaya gelmediniz,
onun yerine oynayacak başka rollerle geldiniz. Şimdi artık B
Plı1nı devreye sokulduğundan, siz bir kez daha o asıl kont­
ratlara geçme dürtüsünü, bu çekimi hissediyorsunuz. İlk ai­
lenin bu bölümü böyle birçok üstat içerir. Bu titreşimde bir
araya gelenlerinizin kökeni bu şifacılar ailesine dayanıyor.
Bizim burada olmamızın nedeni de budur, çünkü biz bu şi­
facıları uyandırma konusunda uzmanız. Hatırlama sürecin­
de bizim rolümüz budur.
Kendisini şifacı olarak görmeyen birçok kişi vardır, bu
yüzden şimdi bir Üstat Şifacının niteliklerini daha açık bir
biçimde tanımlayacağız. Bir Üstat Şifacı insana, onun kendi
kendisini şifalandıracak kadar güvenlikte hissedebileceği bir
yer yaratan kişidir. Bu Oyun-Alanınızın birçok alanında te­
zahür edebilir. Tayfın bir ucunda geleneksel şifa sanatını uy­
gulayanlar vardır. Burada hatırlanacak bir hayli gerçek var­
dır. Lütfen bu bilgiyi düşünmeden reddetmeyin. Bu tanım
içinde enerjiyle çalışanlar da vardır. Bu binlerce yıldır bura­
da bulunan bir gerçektir, ancak biliminiz henüz onu tanım­
lamamıştır. Sonuçları izleyin, bu sizi gerçeğe götürecektir.
Ayrıca titreşim şifacıları dediğimiz daha birçok varlık vardır.
Bunlar müzik ve sanat formunda titreşimi kullanarak şifa­
landıranları içerir. Bu önemlidir, bu zamanda ortaya çıkma­
ya başlamıştır, ve bu yönde birçok çekim hissetmenizin ne­
denini açıklar. Aranızda şifa sanatına ilk kez giren birçok ki­
şi de vardır. Çoğunuz kim olduğunuzu bileceksiniz. Bu kara­
rınız için kutlandığınızı bilmenizi isteriz. Kalbinizin sesini
dinlemek için yaşamınızı değiştirme dürtüsünü onurlandır­
mak içinizdeki ruhu gerçekten onurlandırmaktır.

61
Jlatırfa

GEÇİŞ TAKIMLARI HAKKI NDA BİRAZ DAHA BİLGİ

Geçiş (ölüm) takımları adını verdiğimiz kişilerden söz


etmiştik, ve şimdi bunun ayrıntılarına girmenin zamanıdır.
Oyun-Alanının işleyiş biçimleri binlerce yıldır sizin gözünüz­
den kaçmıştır. Onları görebildiğinizde onların bu kadar basit
olması sizi şaşırtacak. Size tam olarak farkında olmadığınız
bazı niteliklerden söz edeceğiz. İnsan bu boyutu hangi tu­
tumla terk ederse, bu onun buraya tekrar giriş yörüngesini
belirleyecektir. Sizin buradan ayrılırken sahip olduğunuz
son titreşimler burada tekrar enkarne olduğunuzda edinme­
niz gereken titreşimlerdir, ve bu gerçek henüz anlaşılma­
mıştır. Travmatik bir biçimde ölenler bunu devreleri tamam­
lamak ya da Karma'yı temizlemek için yaparlar. Başkaları
tarafında:p öldürülenler ile onları öldürenler arasında hemen
bir bağ oluşur ve onlar o noktadan itibaren bu borç ödenene
dek birlikte enkarne olurlar. Lütfen şunu anlayın ki sizin acı
dediğiniz şey Oyunu zenginleştiren bir illüzyondur ve hiçbir
zaman gerçek bir tehlike yoktur. Astral Yolculuk dediğiniz
uygulamadan bildiğiniz gibi, böyle travmatik olayların kolay­
laştırılması gerektiğinde ruh bedeni önceden terk edebilir.
Sizin ölüm dediğiniz şeyle ilg°İli görüşünüz ancak yakın bir
zaman önce değişmeye başlamıştır. Ölümden sonraki yaşa­
mın incelenmesiyle birlikte siz evrensel gerçekleri ortaya çı­
karmaya başladınız. Sizin "gerçek yaşama" ve gerçek doğa­
nıza dönüşü "ölüm" olarak nitelendirmeniz bize hep komik
gelmiştir. Yakın zamanda bu konuda yapılan incelemeler si­
zin kendi ruhaniliğinizi anlamanızı da mümkün kılmış ve bu
yadsınamayacak evrensel gerçekleri gözler önüne sermiştir.
Eğer Oyun-Alanınd.-;ki yaşamı incelemek istiyorsanız, size·
ölümden dönmüş biriyle konuşmanızı öneririz. Onda en de­
rin hücresel düzeyden doğal olarak yayılan bir huzur ve sü­
kunet bulacaksınız.
İcat ettiğiniz sağlıh sistemleri zarif ve bilgili geçişin

62
'13ö{üm 3
(ölümün) önemini kabaca küçümsemiştir. Bu geçişin karşı
koyulacak, direnilecek bir şey olduğu fikri ruhun gelişimine
yardımcı olmaz. Sizden yeni paradigmayı desteklemenizi ve
onu şimdi başlatmanızı istiyoruz. Bu takımların bir araya
gelmelerine olanak verin ve onları destekleyin, çünkü onlar
herkese yararlı olacaklardır. Bu gezegende bu geçiş takımla­
rının bir parçası olma çekimini hisseden birçok Üstat Şifacı
vardır. Onlar Oyun-Alanından ayrılanlar için kapanışı ger­
çekleştirmek üzere çalışan şifacılardır. Onlar sadece ayrılan­
larla değil, bu konuda anlayışa kavuşmak ve sevdiklerinin
bu geçiş sürecine katılmak isteyen ailelerle de çalışacaklar.
Bu Üstat Şifacılar bize Oyun-Alanının en yararlı kullanımı­
nı sunduklarından, onların çalışmasına büyük bir saygı du­
yulmaktadır. Onlar çalışmalarıyla, genelde, bu süreçle ilişki­
li fazla yük biriktirmeden kolay bir geçişi mümkün kılmak­
talar. Böylece varlık burada tekrar enkarne olduğunda, ge­
reksiz enerji düğümlerini çözmek zorunda kalmadan geliş­
meye başlaması mümkün olur.
Yakın gelecekte birçok kişi bu dünyadan ayrılacaktır.
Sizden onların Yuva'ya dönüşünü kutlamanızı istiyoruz,
çünkü onlar şimdi başlamış olan değişimde büyük bir rol oy­
nayacaklar. Onların geçişinin sağladığı denge, ve perdenin o
tarafında yapacakları çalışma olmadan siz bu değişimi ger­
çekleştiremezdiniz. Onlar ancak perdenin o yanında müm­
kün olan birçok biçimde yardım etmek için Oyun-Alanından
ayrılmayı kabul etmişlerdir. Birçoğu biyolojiye geri dönerken
yeni enerjinin tohumlarını taşıyacaktır. Çoğu sizi insan te­
kamülünün bir sonraki aşamasına taşıyacak niteliklere sa­
hip yüksek titreşimli insanlar olarak geri dönecektir. İndigo
Çocuklar hakkında halen anlaşılandan daha fazla şey var­
dır. Titreşimin bu sonraki aşaması ve bu değişimi kolaylaş­
tırmak için meydana gelen biyolojik gelişmeler hakkında da­
ha ileride daha çok bilgi verilecektir. Buradan ayrılanların

63
!}{atırfa

bu ayrılışı kabul ve tasdik edilmelidir, çünkü onlar ileride


daha yüksek titreşimdeki meydan okumaları karşılayacağı­
nız konusunda güvence sunmaktadırlar. Yükseliş sürecinin
bir parçası olmak istedikten sonra buradan ayrılanlar, bütü­
nün gelişimi için kontratlarını onurlandıranlardır. Onlar iç­
lerinde bu sürecin bir parçası olma niyetini taşırlar, ve böyle­
ce bu onlara sunulmuştur. Onlar yükseliş sürecinde -perde­
nin çok şeyin başarılacağı o tarafından- çok önemli roller oy­
nayacaklardır.

ÜSTAT ŞİFACILAR

Birçoğunuz bir Üstat Şifacı olabileceğiniz fikrine dire­


nirsiniz, çünkü böyle bir büyüklüğe layık olmadığınıza ina­
nırsınız. Sizden bu konuda açık fikirli olmanızı ve bu hatırla­
manın sizin için doğal biçimde gerçekleşmesine izin vermeni­
zi rica ediyoruz. İçinizden gelen bir dürtüyle, ellerinizi bir in­
sanın üzerine şifa verme niyetiyle koyabilir ve bu konuda bu
yaşamınızda henüz kullanmadığınız olağandışı bir güce sa­
hip olduğunuzu görebilirsiniz. Bu tanrı vergisi yeteneğe hep
sahip olmuş olduğunuzu, ancak onun daima bir biçimde geri
planda kalmış olduğunu fark edebilirsiniz. Şimdi siz daha
çok şeyi keşfetme ve bir kez daha bu alana girme dürtüsünü
hissetmektesinizdir. Bu yumuşak dürtülere saygı gösterin,
çünkü onlar sizi bir kez daha gerçek yolunuzu bulmanız için
çekmektedir. Siz bir kez daha gerçek yolunuza girerken sizi
en büyük mutluluk ve tutkunuza götürecek olan bu yumuşak
dürtülerdir. Artık bu konuda yerinizi almanızın zamanı gel­
miştir, çünkü siz el ele tutuşup birlikte ilerlerken birçok şifa­
cıya ihtiyaç olacaktır.

İLK ŞİFACILAR

Gücünüze sahip çıkma konusundaki bu direnç şimdi

64
'Bölüm 3
birçoğunuzu şifacı grupları oluşturmak üzere bir araya getir­
mektedir. Titreşimler yükselmeye devam ederken bu doğal
olarak gelişecek bir süreçtir. Bu çekimlerin bir sonucu ola­
rak oluşan şifa merkezleri birçok kişinin kontratını üstlen­
mesini mümkün kılacaktır. Tüm gezegende şimdi bu gruplar
tarafından tanımlanan birçok şifa enerjisi vorteksi vardır.
Onlar sağladıkları sonuçlardan ötürü geniş çapta tanınacak­
lar ve bu sonuçlardan ötürü onlara büyük güven duyulacak­
tır. Bu toplanmaların çoğu diğerlerini bir araya getiren bir
'
merkezi şifacı çevresinde olacaktır. Bu merkezi kişinin göre­
vi bu gruplardaki enerji dağılımını dikkatle gözlemlemektir.
Bu şifa merkezleri rağbet görmeye başladığında esas karşı
çıkış grupların içinden kaynaklanacaktır. Dengesiz ego'nun
sorunları bu grupları raydan çıkarabilecek bir tehlike yara­
tabilir. Bu merkezi, ilk şifacıların esas odağı merkezi şifacı­
lar çekirdeğinin kendi gücünde sağlam bir biçimde durmak
ile bütüne katkıda bulunmak arasında denge sağlayabileceği
bir yer yaratmak olacaktır.
Grup enerjisini demirleyenlerin diğer görevi bu enerjiyi
yeni yöntemlere izin verecek şekilde dengelemek olacaktır.
Bu şifacı grupları birçok yeni şifa biçimi getirecekler. Onlar
güçlenme, şifa yöntemleri ve duygusal temizlik konusunda
dersler sunacaklar. Birçok bakımdan, bunlar birçok düzeyde
şifa sunan spiritüel merkezler olacak. Şifa yöntemleri hem
ortaya çıkan yeni şifacılar, hem de ortaya çıkan ruh için,
ruhsal temas için sunulacaktır. Bu merkezlerin oluşumu
gerçek doğanızı anlamakta bir sonraki adımı işaret edecek­
tir, çünkü onlar gelecek her şeyin paradigmasını değiştire­
cektir. Şimdi sadece hastalıkların şifa bulması için değil, te­
kamülaletleri için de bu merkezlere bakmanızın zamanıdır.
Bunlar aynı zamanda öğrenim merkezleri olacaktır.
Bu vorteksleri onları barındıran binalarla karıştırma­
manızı öğütleriz. Bu yeni paradigma yerler ya da binalar yü-

65
:Hatırfa

zünden değil, merkezi şifacılar çekirdeğinin enerji karışımı


yüzünden başarılı olacaktır. Bu merkezlerin birçoğu bölgenin
işbirlikçi enerjisi onları tam olarak destekleyene dek bir süre
dalgalanma geçirecektir. Bazı merkezler sadece konferanslar
ve dersler sunacaktır. Onların amaçları da aynı ölçüde güçlü
olacaktır. Biz merkez sözcüğünü kullanırken şifacıların esas
çekirdeğinin enerjisini odakladığı merkezi bir enerji vorteksi­
ni kastediyoruz. Bu o grupları eyleme çağıran çekici ve etkili
kuvvet olacaktır. Bir süre sonra, bu şifa merkezleri birçok ki­
şiyi kendilerine çekecek, ve gösterdikleri başarı onların en
güçlü itimatnamesi olacaktır.
Sizden tüm bilginin kendisini ifade etmesine izin ver­
menizi rica ediyoruz. Geleneksel şifa yöntemleri dediğiniz
yöntemler bir hayli geçerli bilgi içerirler. En etkili yöntemler
fiziksel ve metafiziksel bilimleri birleştirecektir. Zamanla
düşünceler ve tutumlar esnekleşecek ve daha çok gerçeğin
kolayca gelmesine izin verecektir. Gezegenin titreşimleri
yükselirken bu gerçekleşecektir. Bu merkezler gelen (ölenle­
re yardımcı olacak) geçiş takımlarını barındıracak ilk yerler­
den olacaktır. Bu Üstat Şifacılar dediğimiz varlıkların büyiik
bir yeniden-uyanışı olacaktır. Üstat Şifacılar bir kez daha
tabloya girerken şifa enerjisi gezegene tüm düzeylerde salı­
verilecektir.
Siz yolunuza size yol göstermesi için birçok kristal yer­
leştirmiştiniz. Onlara rastladığınızda onlar Yuva'nın titreşi­
mini yayarlar ve siz muazzam bir sevinç hissedersiniz. Bu
sevinci bulun ve kalbinizin sesini izleyin, çünkü o sizi en az
direnç yoluna götürecektir. Kendiniz için harekete geçirdiği­
niz birçok çarpışma sizi bu potansiyellere açmak için tasar­
lanmıştı. Onları armağanlar olarak alın ve sahip oldukları
gücün sadece kendi ihtişamınızın bir yansıması olduğunu bi­
lin. Artık kendi gerçeğiniz içinde yürümenizin zamanıdır. Bu
da dengelenmiş ego ile yapılabilir. Bize düşen şey sizin ger-

66
'1Jö{üm 3
çek kimliğinizi hatırlamanıza yardımcı olmaktır. Size düşen
şeyse size açıklanan bu gerçeği kabul edip bu kontrata sessiz
bir vakarla girmektir. Bu gerçeği kendi kalbinizde bulun ve
onu güçlü bir kılıcı taşır gibi sessizce taşıyın. Onu havaya sa­
vurmayın, çünkü böyle yapmak gücün kılıçta olduğunu gös­
terir. Kılıç sizin kendi gücünüzün bir yansımasıdır ve o size
kendi gerçeğinizi hatırlatmakta kullanıldığında son derece
güçlü olur. Artık Üstat Şifacıların kendi gerçeklerine tekrar
uyanmalarının zamanıdır.

GERÇEGİN "ÇEŞNİLERİ"

Kaynak tekildir ve her şeyin kökeni ana kaynağa daya­


nır. Ancak, Dünya üzerinde farklı kişiliklere sahip olduğu­
nuzdan gerçeğe giden birçok yola ihtiyaç vardır. Doğru ya da
yanlış bir yol yoktur. Tüm bilgi ifade edilebilmek için süzgeç­
lerden, filtrelerden ve en sonunda biyolojiden geçmek zorun­
da olduğundan, "berrak bir kanal" ya da kaynağa giden ber­
rak bir yol yoktur. Dolayısıyla, biz size tüm bilginin biraz de­
ğiştirildiğini söylüyoruz. Her biriniz çok farklısınız, dolayı­
sıyla her biriniz bilgiyi biraz farklı bir biçimde süzgeçten ge­
çirirsiniz. Bu perdenin bizim bulunduğumuz tarafında da
böyledir, bizim aramızda kişilik bakımından sizden çok daha
büyük farklılıklar vardır. Bunlar da bilginin geçmek zorunda
olduğu filtrelerdir. Bir biçimde hepsi doğrudur. Size düşen
görev ayırt-etme yeteneğinizi kullanıp içinizde yankı bulan
bilgileri bulmaktır. Bu sizinkine en çok uyan titreşimi bulma
meselesidir. Sizden bu filtreleri bir çeşni gibi görmenizi isti­
yoruz, bu çeşni sizin ağız tadınıza ya uyar ya da uymaz. Bu
noktada sizin düşünceleriyle yaratan çok güçlü varlıklar ol­
duğunuzu hatırlamanız yararlı olur. Eğer bu çeşnilerden bi­
rini dışlarken onu olumsuz enerji olarak yargılamayı seçer­
seniz, aslında bu olumsuz enerjiyi yaratmış ve ona hak etti­
ğinden çok daha fazla güç vermiş olursunuz. Kötülük dediği-

67
Jlatırfa

niz şey için de durum budur. O sadece yanlış-yönlendirilmiş


enerjidir ve sizin kendi yargılama ihtiyacınızın bir yansıma­
sıdır. Dolayısıyla, sizin için doğru olanı seçerken, sizden içi­
nizde yankı bulmayan bilgiyi yargılamadan dışlamanızı isti­
yoruz, çünkü o sadece, oraya sizin için değil bir başkası için
yerleştirilmiş bir gerçektir. Sizden dikkatinizi hak etmeyen
bir şeye güç vermemenizi rica ediyoruz.

OYUN DEGİŞİYOR
Özgür Seçim Oyun-Alanında olmak sizi evrende başka
hiçbir türün paylaşmadığı özel bir duruma sokar. Sizinki bir
Saklambaç Oyunu idi. Onu yazdığınız şekliyle bu Oyun artık
sona eriyor. Oyunun bir sonraki aşaması farklı bir Oyun-Ala­
nında, farklı bir kurallar dizisiyle oynanacak. Bu gerçek bir
Saklambaç Oyunu idi. Siz Yaradan'ın her birinizin içinde bu­
lunan o parçasını unutmanıza izin verdiniz. Bize göre, Oyun­
da sizin Yuva'ya giden yolu tekrar bulmanızı olanaksız kılan ·
dönüşler ve sapmalar vardı. Şimdi, adeta son dakikada siz
gerçek kimliğinizi hatırlamaya başladınız. Tann'ya, içinizde­
ki Tanrı'yı hatırlamaktan ve bunu kendi yaşamınızda yansıt­
maktan daha büyük bir saygı ve bağlılık gösteremezsiniz. Si­
zin sıkı çalışmanız, kalplerinizin ve ruhlarınızın çalışması
sayesinde, bu Oyun-Alanı şimdi bir sonraki aşamaya geçe­
cektir. Biyolojinizde taşıdığınız sınırlamalar gibi sınırlama­
lar içeren bir varoluşa nasıl dayandığınız bizim anlayışımı­
zın ötesinde bir şeydir. Duygusal yapınızdaki hisleriniz ve iç­
sel mücadeleleriniz sizin için değiştirilmesi en zor şeylerdir,
ancak Dünya'ya en verimli biçimde en büyük ışığı taşımanızı
sağlayan da bunlardır. Çoğunlukla, sizin duygusal çalkantı­
nız gezegene en büyük ilerlemeyi sağlayan şeydir. Bunun
için siz kavrayamayacağınız ölçüde seviliyorsunuz. Önünüze
takip etmeniz için serilmiş birçok çelişkili kural olsa olsa ka­
fa karıştırıcıdır. Bırakın bu size her konuda kalbinizin sesini

68
'Bölüm 3
dinlemeyi ve, o kurallar da dahil olmak üzere, her şeyi ken­
di ayırt-etme süzgecinizden geçirmeyi öğretsin. Bunlar sizi
gücünüze götüren aletlerdir. Siz bu arayışa dünyayı değiştir­
me ve perdenin sizin bulunduğunuz tarafında Cenneti yeni­
den-yaratma çabasıya girişmiştiniz. Bu sizin en büyük kaza­
nımınızdır, çünkü siz dünyayı değiştirirken, Cennetin Dün­
ya üzerincle yaratılmasını sağlayacak birlikte-yaratma gücü­
nüzü ifade ediyorsunuz. Sizin bulmayı beklemediğiniz şey
Dünya'yı değiştirmenin anahtarının her birinizin içinde bu­
lunduğuydu. Biz size bunu ayırt-etmeniz için en büyük sev­
giyle sunuyoruz. Dünyayı değiştirecek güç her birinizin için­
de yatmaktadır. Kendinizi değiştirdiğinizde . . . her seferinde
bir kalbi değiştirerek. .. dünyayı da değiştireceksiniz.
Ellerimizi sizin ellerinize uzatmak bizim için en büyük
onurdur. Bu büyük Oyuna yardımcı olmak için taktığınız
perdeler yüzünden yapmakta olduğunuz gerçek çalışmayı
göremiyordunuz. Bu deneye yardımcı olmak için bu hantal
biyoloji içinde yaşamak sizi sonsuza dek saygı görecek az sa­
yıda varlığın arasına sokmuştur. Cesaret nişanlarınızı son­
suza dek taşıyacaksınız ve onları gören herkes tarafından
saygıyla karşılanacaksınız. Oyun mutlak Özgür İradenin işe
yarayıp yaramayacağını görmek içindi. Sadece sizin için de­
ğil, var olan herkes için. Ta başından beri, Oyun bazılarında
en kötüyü ortaya çıkardığından, böyle bir deney-Oyununun
henüz zamanı değilmiş gibi görünüyordu. Oyun-Alanındaki
tüm gerileme ve başarısızlıklara, ve zamanın giderek azal­
masına rağmen, siz yine de Yuva'ya giden yolu bulmayı ba­
şardınız. Sizler gerçekten ruhun yüce bir ifadesisiniz! Biz si­
ze ailemiz demekten gurur duyuyoruz.
En büyük sevgi ve saygıyla, sizden birbirinize saygıyla
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz . . . Grup.

69
Hatırfa
O gün Chicago sıcaktı, ve uçaktaki herkes kalabalıktan bir
an önce kurtulmak için acele ederken ben o gizemli yaşlı
adamı görebilmek için geride kaldım. Zihnimi huzura kavuş­
turmak zorundaydım. Uçaktan en son inen yolcu ben oldu­
ğum halde onu göremedim. Terminalde durup çevreye bak­
tım, ama onu yine -en azından fiziksel form içinde- hiçbir
yerde göremedim. Ben onu hayal mi etmiştim? Yoksa burada
çok daha yüksek bir şey mi oluyordu? Her c�lsede, o uzun be­
yaz sakallı varlık parmağını sevgiyle havaya kaldırır, Grup
sessizce onun hareketini bekler, ve o elini görkemli bir biçim­
de indirir. Bu basit, ama önemli hareket şimdi bir bilgiyi
vermenin zamanının geldiğini işaret eder. Bu arada, eğer o
yaşlı adamı bir yerlerde görecek olursanız, lütfen ona "Koru­
yucu" dedikleri adamın selamını söyleyin.

70
4

ifişf(ffer

'J'ıni 'Ene.tjitle. '.Bir6irinizft. 'Uyuşma

71
Bir zamanlar içimde gerçekten yankı bulan bir kitabı okudu­
ğumda kendi kendime, "Ruhun sesini bu kadar berrak biçim­
de duyabilmeyi isterdim" dediğimi hatırlıyorum. Bu, tanıdı­
ğım birçok kişinin ruhsal isimlerini ve rehberlerinin isimleri­
ni keşfettiği bir zamandı. Bunun önemli olduğunu düşün­
müştüm, çünkü bu sizin iyi bir ruhsal bağlantınız olduğu an­
lamına geliyordu. Bu size garip gelebilir, ama ben biraz kuş­
kucu bir insanım ve daima bir tür doğrulama ararım. Ben sa­
dece bunun gerçek olduğundan emin olmak isterim. Ben mü­
teahhitlikten Işık-işçiliğine bir yıldan az bir sürede geçtim,
bu muazzam değişimi bu kadar kısa bir sürede yaptım. O za­
manlar bana öbür taraftan bilgi aktararak insanların kendi
yollarını bulmalarına yardımcı olacağımı söylemiş olsaydınız
buna gülerdim. Ancak yine de, kalbimin derinliklerinde bu­
nun olacağını daima "bildiğimi" söyleyebilirim.
Gördüğüm şeylerden biri her zaman doğrulama almak­
ta olduğumdur. Verilen mesaj daima aynı zamanda benim
içindir. Grup'un aynı anda birçok insana hitap etmek, hatta
aynı sözcüklerle farklı mesajlar iletmek gibi garip bir yetene­
ği var. Grup bize Dokuz üyesi olduğunu ve benim de onlar­
dan biri olarak kabul edildiğimi söylemiştir. Hepsi çok farklı
"kişiliklere" ve uzmanlık alanlarına sahiptir. Benim uzman­
lık alanım insan durumudur ve Grup içindeki işim çevirnıen­
liktir. Onların mesajı bir güçlendirme mesajıdır. Onlar bizim
güçlü olanlar olduğumuzu, ve burada bu gücü hatırlayıp kul­
lanmamıza yardımcı olmak için bulunduklarını bilmemizi is­
terler. Onlara isimlerini ve kökenlerini sorduğum her sefe­
rinde aynı yanıtı aldım. Onlar bunun beni ilgilendirmediğini
söylerler. Onlar bana Dünya Oyun-Alanında hiç enkarne ol­
madıklarını da söylemişlerdir.

72
'Bö{üm 4
Çok geçmeden, benim Grup'a kanallık eden tek med­
yum olmadığımı anladım. Onlar farklı biçimlerde birçok kişi­
ye geliyorlar. Daima, onların mesajlarında aşikar bir sevgi
var. Bu çalışmayı yapma cesaretini bulmamın nedeni, kıs­
men, insanların kendilerinin de Ruhla bu aynı bağlantıya
sahip olduklannı hatırlamalarına yardımcı olmaktır.
Grup benden kanallık (medyumluk) dediğimiz bu işlemi
tarif edecek başka sözcükler bulmamı istemiştir. Onlar bu
sözcüğün çevresinde bu işlemi anlamamızı sınırlayan bir
enerjinin oluştuğunu söylerler. Seminerlerimizde çabaları­
mız şimdi insanların kendi "bilinçli bağlantılarını" geliştir­
melerine yardımcı olmaya yönlendirilmiştir. Bu bağlantıyı
lrendi içimizde kurmak her birimizin insanlığın tekamülünü
kolaylaştırmamıza yardımcı olur.
Grup ruhani varlıklara buyle "kanallık yapmanın" geçi­
ci bir şey olduğunu ve bunun gelecek şey için sadece bir ısın­
ma, bir alıştırma olduğunu söyler. Tekamül süreci bize kendi
yüksek benliğimizle ve birbirimizin yüksek benlikleriyle
bağlantı kuracak aletleri sağlayacaktır. Onlar bunun bizi en
yüksek bilgi ve iletişime götüreceğini söylerler. Hepimizin
birbirimizin düşüncelerini ve hislerini anlayabildiğimiz bir
dünyayı hayal edebiliyor musunuz? Bu, kesinlikle, bu geze­
gendeki birçok ilişkinin temelini değiştirecektir. Herkesin
birbirinin zihnine erişebileceği düşüncesine alışmak biraz
zaman alabilir. Ancak bu savaş gibi şeylere hiç yer olmayan
bir dünya olacaktır. Bir alışıp uyumlanma döneminden son­
ra bu Dünya üzerinde Cennetin temelini oluşturacaktır.
Grup bunu "Dünya'nın bir sonraki adımı" olarak adlandırır.
Biz bu sonraki adıma hazırlanırken gezegende bir hayli
değişim meydana gelmektedir. Bu sanki kazanın ısınmaya
başlaması ve onu birinin karıştırması gibi bir his vermekte­
dir. Birçok kişi bu karıştırmayı ilişkiler alanında hissetmiş­
tir. İnsanlığın tekamülü sürerken ilişkilerimizin temeli de

73
:Jlatır[a

gelişmektedir. Bizim Oyunumuzu hiç oynamamış varlıklar­


dan ilişkiler konusunda bilgi istemek garip görünebilir. Ben
istediğime memnunum, çünkü yanıtlan beni bile şaşırttı.

Grup:
Bu üstatlar topluluğuna hitap etme fırsatını sevinçle
karşılıyoruz. Dünya boyut değiştirmeyi sürdürürken, geze­
gendeki birçok kişi hızla istenen alanlara kaymaktadır. Şu
bilinsin ki bu kişisel değişiklikler sadece yüksek benliğin ka­
bul ettiği alanları etkilemektedir. Eşit öneme sahip bir başka
şey de tüm bu değişikliklerin daima herkesin en yüksek hay­
rı için başlatılmasıdır. Bu, gezegen üzerinde yeniden pozis­
yon alma zamanıdır. Bu gelişirken, her biriniz mevcut duru­
munuzu değerlendirecek ve bu durumun yeni kontratlannız
çerçevesinde hala en yüksek hayrınıza hizmet edip etmediği­
ni sorgulayacaksınız. Bunun sağlıklı ve doğal bir süreç olma­
sına karşın, siz "normal" olarak gördüğünüz şeyin vizyonunu
tutmak için çok fazla enerji harcamış olduğunuzdan, o birço­
ğunuza acı verebilir. Daha fazla bilgiyle birlikte yeni bir
perspektif ve yeni vizyonlar gelir. Koruyucu, "Vazgeçtiğim
her şeyin üzerinde pençe izlerim vardı," der. Şimdi bu yeni
perspektiflerin günlük yaşamınızda tezahür etmelerine izin
vermek bir bir mücadele haline gelmektedir. Çoğunuz sonu­
ca çok umarsız bir biçimde bağlı olduğunuzdan ilişkilerinize
yargısız bir biçimde bakmak sizin için zordur. Serbest bı­
rakmak ve izin vermek gelecek zamanlarda size iyi hizmet
edecek iki tutumdur.
Oyunun hedefi Sonsuz Yaradan'ın kendisini gözlemle­
yebilmesiydi. Bu, Özgür Seçim Oyun-Alanında diğer oyuncu­
ların gözleriyle gerçekleştirilir. Siz buna ilişkiler dersiniz. Bu
ilişkiler hem mutluluk hem de üzüntü kaynağı olabilir, an­
cak onlar daima sizin muhteşem bir yanınızı yansıtırlar.

74
'Bölüm 4
ENERJİNİZİ MERKEZLEND İRMEK

Sürekli olarak dilediğinizden farklı sonuçlar üreten bir


görüş noktası sizin kendinizi onaylamak ve bütün kılmak
için benzer titreşimdeki kişilere "ihtiyacınızın olmasıdır. " Bu
Oyun-Alanındaki kutupluluğun bir etkisidir ve illüzyondan
başka bir şey değildir. Siz kendi ·başınıza bütün bir varlıksı­
nız. Siz Tanrı'ya hitap ettiğinizde yanınızda başka kimse var
mı? Siz sorumluluk koltuğuna oturduğunuzda orada bir kol­
tuk mu var, iki koltuk mu? Siz kendinizi yeniden-yaratmak
için özel yerinize çekildiğinizde, yanınızda başka kimse bulu­
nur mu? Bu içinizdeki, hiçbir kutupluluğa sahip olmayan
kutsal yerdir. Burada, bir başkasının sizi onaylamasına ihti­
yaç yoktur. Bu gerçek özünüzü hatırlayacağınız güvenli bir
sığınaktır. Bu öz sadece size aittir. Tüm meselelerde önce
kendinize yer verecek cesareti gösterin. Çünkü ancak o za­
man bir başkasıyla tam bir birlik içinde yürümek mümkün
olur. Tek bir gerçek ilişki vardır: Bu Kendinizle ilişkinizdir.

SEVGİNİN GERÇEK ANLAMI

Başkalarıyla ilişkilerinizde birçok kez hangi yöne döne­


ceğinizi sordunuz . . . "Tanrım bana bir işaret ver," ya da "Ruh
bana bir eş getir," dediniz. Farkında olduğunuz gibi, biz bir­
kaç nedenden ötürü böyle, sizin istediğiniz gibi davranma­
yız. Çünkü böyle yapmak gezegenin en yüksek hayrına karşı
davranmak olur. Umudunuzu tazelemek için size potansiyel
realitelerden kısaca söz edeceğiz. Eğer çok uzağa giderseniz,
biz perdeyi kaldırıp kalbinize dokunacağız ki siz Yuva'yı ha­
tırlayabilesiniz. Biz yolculuğunuzun her adımını aydınlat­
mak için orada olacağız, çünkü size karşı son derece derin bi
saygı ve sevgi duyuyoruz. Sizi içinize yönelip yanıtlan kendi­
niz bulmaya teşvik edeceğiz. Bunu yaparak siz kendini-güç­
lendirmenin, ve ayırt-etmenin çok yüksek derslerini öğrene-

75
Jlatırfa

ceksiniz. Siz gerçeği içinizde zaten biliyorsunuz, bu sadece


bir hatırlama alıştırmasıdır. Çoğunuz kalbinize güvenmek
yerine yanıtı kafanızda ararsınız. İçinizdeki o gerçeğe eriş­
meyi öğrenmek yüz yüze bulunduğunuz bir zorluktur. Bu ku­
tupluluk alanında dişi yanınıza erişmeyi öğrenmek olarak
tasvir edilir.
Siz ayrıca perdenin bizim bulunduğumuz tarafında du­
rumun nasıl olduğunu da sormuştunuz. Şimdi bu gerçekle­
rin bazılarını açıklamamız uygundur. Bir sonraki tekamül
aşamasına ilerlemeniz sizi bizim titreşimimize yaklaştır­
maktadır. Siz gerçekten cennete yakınlaşıyorsunuz. Bu geçiş
aynca iki-kutupluluktan birliğe geçiştir. Birlik bilinci bu za­
manda Oyun-Alanında tam olarak desteklenmemektedir. Bu
durum değişmektedir. Koşulsuz sevgi bizim Sevgi enerjisinin
Evrensel ifadesi dediğimiz şeydir. Kutuplulukta, koşulsuz
sevgi kavramı tam olarak desteklenmez. Bu ne doğru ne de
yanlış bir şeydir. Bu sadece şu anda durumun nasıl olduğu­
nun bir bildirimidir. İlişkileriniz şu anda koşullu sevgiye da­
yanır. Siz birbirinize, "Seni, sen beni sevdiğin sürece seve­
ceğim," dersiniz, böylece sevgi gibi, koşulları da ifade edersi­
niz. Bu sizin için iyi işlemiş ve b!1 noktaya kadar Dünya tit­
reşimlerinde ilişkiler enerjisine bir temel sağlamıştır. Ancak,
şimdi gezegenin titreşim hızı yükselmekte olduğundan, in­
sanlığın ortak titreşimi de yükselmektedir. En sonunda sevgi
enerjisinin bu daha yüksek ifadelerini destekleyecek yeni
olasılıklar ortaya çıkmaktadır. Mevcut ilişkilerde koşulsuz
sevgiyi uygulamak sizin daha yüksek titreşim düzeylerine
geçmenize olanak verecektir.

RUHANİ ALEMDE İLİŞKİLER


Biz ruhani varlıklar her zaman hem erkek hem de dişi
enerjileri taşırız. Siz de öyle. Sizin kendinizi Oyun-Alanında

76
'Bö{üm 4
ifade etmek amacıyla iki kutuptan ya da cinsiy.etten birine
ayırmanıza neden olay şey bulunduğunuz ortam�.n kutuplu­
luğudur. Bu aynı kutupluluk sizin bizi de ya erkek ya da dişi
olarak görmenize neden olur. Perdenin bu yanında, her biri­
miz bütün bir varlık olarak var olur ve her şeyin birbirine
bağlı olduğunu berrak bir biçimde görürüz. Perde olmadığın­
dan, biz bu bağlantıyı her an hissederiz. Bu bağlantıyla, her
zaman içimizde hem erkek hem de dişi enerjiyi kolayca taşı­
yabiliriz. Kadim insanlar buna Yin ve Yang adını vermiştir.
Bu tarafta, biz bir olan şeyi tanımlamak için iki sözcük kul­
lanmayız. Dünya'da siz Yin ve Yang'a baktığınızda, iki par­
çanın bir araya gelip tam bir daire oluşturduğunu görürsü­
nüz. Perdenin bu tarafında ise bu. birbirini tamamlayan iki
tam dairenin bir dansı olarak görünür.
Bizler, her birimiz kendi başımıza tamamız ve dolayı­
sıyla sizin Oyun-Alanınıza hakim olan "ikilik" Oyununu oy­
namayız. Lütfen, yazdığınız bu Oyunun içinde yaşayageldi­
ğiniz hal için mükemmel olduğunu, ve bizim bu Oyuna saygı
duyduğumuzu bilin. Perdenin bizim bulunduğumuz tarafını
sizinkiyle kıyasladığınızda, aynı Oyunun bu tarafta yürüme­
yeceğini görebilirsiniz. Belki şimdi bu meselelerde hangi yo­
lu tutacağınızı bize sormanızın uygun olmayacağını, çünkü
bunun sizin Oyununuz olduğunu ve kuralları sizin oluştur­
duğunuzu görebilirsiniz. Bizim burada birbirimize duyduğu­
muz sevgi o kadar büyüktür ki bunu size bu aktarım yönte­
miyle tarif etmemiz zordur. Bizim boyutumuzdaki ilişkileri
Dünya'daki yunus ailelerinin davranış biçimini gözlemleye­
rek anlayabilirsiniz: tüm üyeler bütünü tam olarak destekle­
yerek ve severek birlikte hareket ederler.
Oynadığınız büyük Saklambaç Oyunu Dünya'da Cenne­
ti yeniden-yaratmayı hedefler. İşte bunun anahtarı: Yuva'yı
ancak kutupluluk içinde dengeyi bularak yeniden-yaratabi­
lirsiniz. Bir kez denge bulunduktan sonra, Oyun daha yük-

77
:Hatırfa

sek bir titreşime geçer ve siz büyük değişimi deneyimlersi­


niz. Bu değişimden sonra, artık kutupluluğa ihtiyaç olmaz.
Denge sizin şimdiye dek yaşamınızın her anında erişmeye
çalıştığınız şeydir. İşte siz bu denge arayışı içinde bu part­
nerlik ilişkisini tasarladınız. Partnerlik size iyi hizmet etti
ve o son derece saygı duyulan bir şeydir. O sizin birbirinizle
birleşmenizi, titreşimleri paylaşmanızı ve genel bir denge ya­
ratmanızı sağlamıştır. Perdenin bu yanında bizler sizin ku­
tupluluğun etkilerinin üstesinden gelme konusundaki bece­
rikliliğinizi huşuyla izleriz. Bir başkasını gerçek benliğinizi
onun gözlerinde görecek kadar kendinize yakın tutmanız
gerçek bir cesaret ve dürüstlük gerektirir. Zaman ilerledikçe,
bu iki-lik Oyunu gelişip birçok alt-Oyun yaratmıştır. Bun­
lann bazılan güç ve kontrolle ve bazılan da kendi-değerini­
bilmeyle ilgiliydi. Diğerleri maddi değerler ve kişisel konfor
elde etmek için kullanılmıştı . Bazılan ise kendileri hakkında
taşıdıkları yargılar yüzünden bu ilişkileri fırlatıp attılar.

AYNALAR OLARAK İLİŞKİLER

Oyun-Alanında ilişkilerin temeli sizin kendi ihtişamını­


za aynalık etmek ve size Tann'nın içinizde bulunan parçası­
nı hatırlatmaktır. Bazı ilişkiler size zor dersler sunmuştur.
Bu olması gerektiği gibidir, çünkü içinizdeki Tann'yı görmek
için, kendi enerjinizi sadece yargısız gözlerle görülebilecek
biçimde merkezlendirmeniz gerekir. Bazen siz yaşamınıza
hoşlanmadığınız yanlarınızı size geri yansıtan aynalar çağı­
rırsınız. Bu aynaları sundukları yansımayı açıkça görmek
için kullanın. Aynadaki yansımayı değiştirmeye başladığı­
nızda aynanın da değişmeye başladığını göreceksiniz. Size
bir başka insanı değiştiremeyeceğiniz söylenmişti. Size diyo­
ruz ki bu şekilde onlara tepki gösterme biçiminizi değiştire­
rek başka insanları değiştirmek mümkündür.
Bir kez insan o aynada kendini görüp dersi idrak etti-

78
'lJö[üm 4
ğinde, ortaya yeni bir ilişki çıkacaktır. Şimdi aynadan yeni
bir kişi yansımaktadır. Bazıları için, bu bir ilişki�in sonunu
işaret edecektir. Bazı ilişkiler ise geçiş yapıp bir sonraki dü­
zeye geçecektir. Hangisinin en iyisi olduğu konusunda şu ya
da bu şekilde bir yargı yoktur. İşaret etmek istediğimiz tek
şey şu ki, çoğu durumda siz bu aynayı alanınıza yerleştir­
mek için bir hayli enerji harcamışsınızdır. Yansımanızı gör­
meden onu ortadan kaldırmayın, çünkü bu sadece bakabile­
ceğiniz benzer veçheye sahip bir başka aynayı aramanıza ne­
den olacaktır. Burada sizden bu seçimleri yaparken ayırt-et­
me yeteneğinizi kullanmanızı istiyoruz. Size ayrıca değiş­
mesi gerekenin sadece yansıtılan kiŞi olmadığını hatırlatırız.
Bir kez taraflardan birinde bir değişim olduğunda, ayna
(partneriniz) da yeni yansımayı göstermeye gönüllü olmalı­
dır. Yeni bir yansımayı göstermek istemeyen bir ayna ebedi­
yen sınırlı bir ilişkiye saplanıp kalır. Kendi yansımasını de­
ğiştirme fırsatını buyur eden aynalar büyük olasılıkla daha
yüksek düzeylere geçecektir. Bu genelde bağışlamayı ve an­
layışı gerektirir. Bu, yeni enerjide ilişkilerin koşulsuz sevgi
ve Birlik veçhesini kullanmayı ifade eder.
Daha yüksek boyutlarda bulunan birçok kişi kendileri­
ni besleyen ilişkiler yaratmakta zorlukla karşılaşmıştır. On­
lar kendilerini yalnız ve ilişki kuramaz olarak görürler. Biz
size sık sık sizin sandığınızdan çok daha güçlü olduğunuzu
hatırlatırız. Düşünceleriniz realitenizi yaratırlar. Aynı şey
ilişkiler için de geçerlidir. Siz Evrene yaşamınızı paylaşacak
bir insan için bir çağrı gönderdiğinizde, Evren size gönderdi­
ğiniz aynı titreşimi geri yollar. Evren tüm ricalarınıza tek
bir yanıtla karşılık verir: "Ve de öyledir... " İlişkiler alanında
karşılaştığınız tek kısıtlama sizin koyduğunuz kısıtlamadır.
Ricalannızın sonuçlarına dürüstçe bakmanız göndermiş ol­
duğunuz titreşimleri anlamanıza yardımcı olacaktır. Bazıla­
rı bedenine bakar ve kendi kendine sessizce "beni kim ister

79
'}{atufa

ki?" diye düşünür. Bazıları yaşamına bir insanın girmesini


umutsuzca ister, ama incinmeye açık olmayı istemez. Bu dü­
şünceler ilişkilere uzanan yolda sizden önce giderler. Çoğun­
lukla, bu düşünceler insanların -ilk çağrınızı duymuş olsalar
da- sizi bulmalarını engeller. Onlar çoğunlukla, "Buraya ,
gel . . . buraya gel..." diye bir çağrı duyar, ve yaklaştıklarında
bu kez, "Çok yaklaşma!" diyen bir ses duyarlar. Bu aynca
duygusal olarak ya da başka türlü erişilemez insanları çeker.
Ne de olsa, bu sizin Evrene bulunduğunuz ricaya direkt bir
karşılıktır. Oysa gezegendeki herkes için uygun partnerler
vardır. Onların sizi bulabilmeleri için yeterince uzun bir süre
yalnızlığınızın konforunu ve yargıyı bırakın. Kendinizle ilgili
yargılarınızı da bırakın ve tümüyle açık ve savunmasız olma­
nıza izin verin. Bunu yapın ve kapıların ardına dek açılışını
izleyin. Doğru ve bağışlayıcı bir ayna olmanıza izin verin ve
aynca karşınızdaki aynaya Tanrı'nın en büyük yansımasını
görmeyi bekleyerek bakın.
Partnerliğinizin çoğu planlanmış kontratla yapılır. Bir
dengeleme girişimiyle, siz yaşamınıza bu dengeye erişmek
için gereksindiğiniz niteliklere sahip kişileri çekersiniz. Ço­
ğunlukla, bu enkarne olmadan önce yaptığınız bir kontrattır.
Bu mekanizmayla bazıları yaşamında partnerliği reddetmek
üzere kontrat yapmıştır. Bu kontratların sizin önceden plan­
ladığınız belli bir amacı vardır. Bu kontratların birçoğu ço­
cuk yetiştirmeye dayanır. Bazen kontrat tamamlanıp sona
erer ve kişi artık o durumu, o ilişkiyi bırakıp gitme itilimi
duyar. Bazen kontrat tamamlanır, ama yine de ilişkinin de­
vam etmesi uygun olur. Eğer yargıyı bırakırsanız, tüm bu
kontratların uygun olduklarını görmek kolay olur. Ancak, es­
ki enerjide yapılmış birçok kontrat yeni enerjiye geçişle bir­
likte sona erecektir. Şi�di bunu görüyoruz . Aynca, eğer her­
hangi bir zamanda siz bir kontratı yerine getirmeden bir iliş­
kiden kopmayı seçerseniz, benzer niteliklere sahip bir başka

80
'Bö{üm 4
insanı alanınıza çekmeye eğilimli olacaksınızdır. İşte bu yüz­
den bazıları tekrar tekrar aynı senaryoyu yaratırlar. Çünkü
onlar işleri bitmeden ayrılmışlardır. Her durumda onlar
kendi içlerindeki niteliklerden kaçmaya çalışmaktadırlar.
İlişkiler gerçekten de büyük bir aynadır. O sizin kendinize
vermiş olduğunuz çok yüksek bir armağandır. Bu aynaya ya­
kından bakın ve oraya kendiniz için yerleştirdiğiniz dersle­
rin üzerine korkusuzca yürüyün.

İLİŞKİLERİNİZİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEK


Bu, Merlia zamanı (bkz. 18. Bölüm) giderek güçlenmeyi
sürdürürken birçok kişi şimdi içinde bulunduğu ilişkiyle ilgi­
li güdüsünü inceleyecektir. Onlar, "Bu tam bir ilişki mi?"
"Bu benim eski enerjide yaptığım bir kontrat mı, öyleyse ha­
la en yüksek hayrıma mı?" "Ben bu ilişkiyi sadece rahat ol­
duğum için mi sürdürüyorum, yoksa o benim en yüksek po­
tansiyelimi yansıtıyor mu?" gibi birçok soru soracaklardır.
Önce tüm bu ilişkilerin uygun olduklarını ve onlara saygı
duyulduğunu anlamalısınız. Sizin kendi yargılarınız dışında,
güdülerle ilgili hiçbir yargı yoktur. Aynca siz insanların iliş­
kilerde ilk çocukluk yargılarınızla karmaşıklık tabakaları
yarattığınızı da anlamalısınız. Çocukken siz "normal" olarak
çerçevelenip etiketlenebilecek olanı ararsınız. Bu imgeyi bul­
duğunuzda onu duvara asar ve onu çevrenize giren her şeyi
ölçen bir cetvel olarak kullanırsınız. Bu imgeleri incelemenin
ve eğer en yüksek hayrınıza değillerse değiştirmenin size
çok yardımı olacaktır. Bu imgeler yaşamınızın büyük bölü­
münü ve çoğu kez ilişkilerinizi yönetirler. Siz ilerlerken bu
imgeler de buna uymalıdır. Size bir çocukken hizmet eden
aynı gerçekleri hala barındırıyor musunuz, yoksa daha yük­
sek titreşimlere geçtiğinizde daha yüksek gerçeklere de geç­
tiniz mi?

81
'Jlatırfa

İLİŞKİLERİ KURMAK VE SONA ERDİRMEK


Gezegenin titreşimleri yükselirken, perde incelecek ve
siz gerçek kimliğinizi hatırlayacaksınız. İnsanların kitlesel
olarak uyanmaya başlayacakları o zamana dek, siz çevreniz­
deki insanlara değişmiş olarak görüneceksiniz. Bu değişim
birçok değişimi başlatacak. Birden yaşamınızda Yuva'nın tit­
reşimlerini taşıyan insanlar belirecek. Bunlar sizin ilk ruh­
sal ailenizin üyeleri olacak. Uzun-sürmüş ilişkiler içinde bu­
lunan birçok insan birden uyanıp partnerleriyle iki yabancı
gibi yaşadıklarını görecek. Ruhsal aileler tekrar-birleşirken
birden birbirini destekleyen gruplar oluşacak. Uzun sürmüş
dostluklar sessizce sürüklenip gidebilir ve önemsiz hale gele­
bilirler. Bu ilişkilerin değeri küçümsenmemelidir, ancak bir­
çoğu değişimden sonra varlığını aynı şekilde sürdürmeyecek­
tir. Bazıları öfke ve korkuyla sona erecektir. Bazıları içlerin­
de sevgiyi bulup ilk kez partnerlik yapacaklar. Bazıları sev­
giyle ayrılacaklar. Bazıları küllerinden yeniden doğacak, ve
yeni ve farklı bir biçimde başlayacaklar. Bunlar sadece olası­
lıklardır ve onlar sizin yöneliminizi bekler. Çünkü ilişkileri­
nizin bir sonraki adımına karar verecek olan sizlersiniz.

ÖNCE KENDİNİZİ SEVİN


Şimdi sevgi hakkında ne diyebiliriz? İşte tüm ilişkilerin
yanıtı. Önce kendinizi sevin. Sevgi tüm enerjinin anasıdır,
dolayısıyla karşınızdaki her şeyde bulunur. Sizin romantik
aşk dediğiniz şey, büyük ölçüde, genelde yanlış anlaşılmış
Kundalini enerjisinin bir ifadesidir. Bu enerji ve onun cinsel
ilişkiyle ilintisi bir başka zaman ele alınacak önemli bir ko­
nudur. Sevgiyi tüm biçimleriyle ifade ediş sizin tanrısal ifa­
denizdir, ancak birinin tüm diğerlerinden önce gelmesi gere­
kir. Bu benlik sevgisidir. Siz Oyun-Alanında bulunanlar, var
olan her şeyin hayrı uğruna, görüşünüzü sınırlayan perdenin

82
'.Bö{üm 4
ardında üç-boyutlu bedenlerde yaşamaya gönüllü oldunuz.
Bunun için kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz,
ancak yine de kendinizi Tanrı'nın bir parçası olarak sevmeyi
reddediyorsunuz. Birçok kişi sessizce içsel benliğine ancak
varoluşunun dışsal bölümleri düzene girdiğinde kendisini se­
veceğini bildiriyor. "Bu kiloları verdiğimde, o işe girdiğimde,
o aileye sahip olduğumda, o evi satın aldığımda her şey iyi
olacak." Onların yaşamlarında boşluk hissetmelerinin nede­
ni budur. Onlar içlerindeki, her şeyin gerçek olduğu o yerde­
ki gücü alıp onu dışarıya, her şeyin illüzyon olduğu o yere
yerleştirmişlerdir. Onlar Oyunun gerçek doğasını anlamaya­
rak güçlerinden vazgeçmişlerdir.
Önce kendinizi sevin. Sevginin içinizdeki sevgiden daha
büyük bir ifadesi yoktur. Sevdiğiniz insanın gözlerine baktı­
ğınızda bir hisle dolarsınız. O anda hissettiğiniz şeyden ötü­
rü kendinizi mutlu ve güçlü hissedersiniz. Bu hal içinde her
şey erişilebilirdir. Çünkü sevgiliniz onun gözlerinin aynasın­
da kendinizi sevgiyle görmenizi sağlar ve siz bunu kabul
edersiniz. Bu sizin kendinizi sevmenize izin verdiğiniz bir
yoldur. Bu tanrısal bir sevgi ifadesi olduğu için uygun ve
· saygı duyulan bir şeydir. Bu Tanrı'nın Tann'yı sevmesidir.
Bir anne de bebeğinin gözlerine baktığında aynı gerçeği du­
yumsar ve kendisini iyi hisseder. Bazıları bunu ben-merkez­
ci ve bencil bir şey olarak görür, ama hiçbir şey gerçek'ten bu
kadar uzak olamaz. Çünkü siz ancak bütün olmanıza izin
verdiğinizde çevrenizdekilere de gerçek bir sevgi verebilirsi­
niz. Siz kendinizi gerçekten sevene dek başkalarına verecek
hiçbir şeyiniz yoktur, ve dolayısıyla enerji deveran etmeye­
cektir. Kendini yalnız olarak gören, ve yaşamına bir partneri
çekmekte zorlananlarınız var. Size önce kendinizle ilgili ger­
çek hislerinize bakmanızı söyleyeceğiz, çünkü bunlar Evrene
tezahür etmesi için gönderdiğiniz titreşimlerdir. Bir başkası
sizi yalnızlıktan kurtarmak için yaşamınıza girmeyecektir.

83
J-{atırfa
Bunu sadece siz yapabilirsiniz. Kendinizi yalnız hissetme­
mek için dikkatinizi bir başkasına odaklama ihtiyacı sadece
enerjiyi yalnızlıktan bağımlılığa dönüştürecektir.

KOŞULSUZ SEVGİ
Koşulsuz sevgi hakkında ne diyebiliriz? Bu en iyi haliy­
le doğal çekim yasasıdır. Evrendeki her yaratma eylemi bir
güdüye sahiptir. Enerjinin gerçek akışını gözlemlemek için
onu harekete geçiren güdüye bakın. Sevgiyi karşılıksız, açık
ve bencil olmayan bir biçimde vermek Evrene bir mesaj yol­
lamaktır, ve Evren size otomatik olarak benzer bir titreşimle
karşılık verecektir. Koşulsuz sevgi bu yasanın bir anlayışını
tasvir eder. O ayrıca kutupluluk bilincinden birlik bilincine
geçişi temsil eder. Bu insanlığın bir sonraki düzeyine doğru
amaçlı bir adımdır. Bunu size daha önce aktarılmış bir bil­
giyle ifade edebiliriz: "Ne ekerseniz onu biçersiniz." "Kendini­
ze nasıl davranılmasını istiyorsanız, başkalarına da öyle dav­
ranın. " Bunlar çekim yasasının ifadeleridir. Burada belirtil­
memiş olan şey yayınladığınız titreşimlerin size kat kat bü­
yüyerek geri döndüğüdür. İlişkilerinizde koşullu ve koşulsuz
sevgiyi dengeleyin. Koşulsuz sevgi alanınızdan tüm yargıyı
kaldırmanızı gerektiren bir disiplindir. Daha önce de dediği­
miz gibi, tüm yargının kökeni kendi hakkınızdaki yargıları­
nıza dayanır. Bir kez daha her şeyin kendinizle ilgili hisleri­
nizle ilişkili olduğunu görüyorsunuz. Önce kendinizi sevin, o
zaman her şey odağa oturacaktır. Eğer önce kendinizi seve­
miyorsanız, o zaman kendinizi bizim sevgimize açın, çünkü
biz burada siz kendinizi sevmeyi öğrenene dek sizi sevmek
için bulunuyorı:ız. . . Bizim güdümüz basittir.
Lütfen, Oyun-Alanında Birliği hatırlayın ve birbirinize
saygıyla davranın, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle besleyin,
ve birlikte iyi bir oyun çıkarın . Grup.
. .

84
'Bölüm 4
Bu sevgi dolu varlıklar bana sık sık bunun büyük bir Sak­
lambaç Oyunu olduğunu hatırlatırlar. Bizim Tanrı'nın -görü­
şümüzü .sınırlayan bir perdenin ardında saklanan- parçaları
olduğumuzu söylerler. Ve Oyunun amacı birbirimizi tanıyıp
tanıyamayacağımızı görmektir. Bu Oyunun kurallarını biz
kaleme aldık, ancak biz her zaman Özgür Seçime sahiptik.
Biz tekamül ettikçe, geçmişte işe yarar görünen birçok kural
şimdi hedeflerimize erişmemizi engeller görünüyor. Bu deği­
şimler gözlerimizin önünde meydana geldiğinden bunlar he­
yecan verici zamanlardır. Bu bir yeni paradigmalar çağı, ve
Oyunun bir sonraki aşaması için yerini alma zamanıdır.
Eğer ilişkileriniz tümüyle kendi seçtiğiniz ilişkiler de­
ğilse, o kurallara ve duvara astığınız resimlere iyice bir ba­
kın. Onlar bazı yanıtları gözler önüne serebilir. Belki onlar
uzun bir zaman önceye dayanmaktadır ve güncellenmeleri
gerekmektedir. Çoğumuz varoluşumuzu bu kurallar çevre­
sinde oluşturduğumuzdan, bu cesaret gerektirir.
Yaşadığımız San Diego'da biz, sık sık, Kızılderililere ay­
rılmış bir bölgede kamp yapmaya gideriz. Orada en sevilen
spor "içsel tüp" denen bir araçla azgın nehre girmek ve orada
ne kadar dayanabileceğinizi görmektir. Bu bazen biraz kor­
kutucu olsa da, genelde epey rahatlatıcı ve eğlenceli bir spor­
dur. Bir gün, benim gözü pek oğlum Austin kendi içsel tüpüy­
le 12 kadem yüksekliğinde bir şelaleden atlamaya karar ver­
di. Ben soluğumu tutup aşağıdan izlemeye başladım. O ilk
atlayışında biraz çalkalandı, ama hemen tekrar atlamak
üzere patikadan yukarı tırmanmaya başladı. Omzunun üze­
rinden ağzı açık bakakalmış bana bir göz atarak, kendisine
katılmak isteyip istemediğimi sordu. Yanımda genç bayanlar
vardı ve o benim bu şekilde yönlendirilebilecek kadar maço
olduğumu biliyordu. Böylece ben de içsel tüpümle o patikayı
tırmandım ve ne yaptığımı biliyormuş gibi davranmaya ça­
lıştım. Tüpümle şelaleden aşağı atladım ve oğlumdan çok

85
'J{atır{a

daha kötü bir biçimde çalkalandım. Bunun benim o sırada


tam olarak anlamadığım, hareket halinde olan bedenlerin
ağırlığıyla ilişkili bir fizik yasasıyla ilintisi vardı. Şimdi şunu
gözünüzde canlandırın: Ben şimdi şelalenin dibindeyim, ma­
yomun nereye kayıp gittiğini bulmaya çalışıyorum, başımı
kaldırıp baktığımda Austin'in bu kez tüpü olmadan şelalenin
tepesine tırmandığını görüyorum! Daha ben onu bağırarak
bilgece uyarma fırsatı bulamadan önce, o aşağı atlıyor, yara­
sız beresiz bir biçimde önümde belirip, "Sakin ol baba, sen de
dene, çok kolay" diyor. O benim aptal olduğumu düşünüyor
olmalı. (Pekala, belki de o haklıdır.) Kısa bir süre sonra, ma­
yomun büzgü ipini sıktıktan sonra, ben yine, bu kez içsel tüp
olmadan aşağı atlıyorum.
Beni şaşırtacak bir biçimde, şelaleden aşağı çabasız bir
biçimde indim. Şelaleyi oluşturan kayalar bu inişi kolaylaştı­
ran kalın, kaygan, tampon görevi yapan yosunla kaplıydı.
Bunu şelaleden, suyun kayalar arasında açtığı kanaldan biz­
zat atlamadan göremezdiniz. İçsel tüp suyun doğal akışına
girmenize olanak vermiyordu. Öğrendiğim ders şuydu: İnanç
sistemlerimizin "içsel tüpüne" asılmak, çoğu kez, bizim en az
direnç akışını ve yolunu bulmamızı engeller.
O günün geriye kalan kısmını, izleyiciler nefeslerini tu­
tup umarsızca kendi içsel tüplerine tutunmaya çalışırken,
oğlumla birlikte şelaleden aşağı atlayarak geçirdim. Onlar
güvenliklerinin ona bağlı olduğunu düşündükleri tüplere ası­
lıp şelaleyi "yenmeye" çalışırken oradan oraya savrulmuş,
yara bere içinde kalmışlardı. Onlar birlikte Oyunun kural­
ları hakkındaki kendi fikirlerini getirmişlerdi. Oğlum ise
kendininkini değiştirip doğal akışı izlemeye karar vermişti.
Bu ders için teşekkür ederim, Austin.

86
5

Cinsef{it

87
Cinse({i(
Grup'un önemli olduğunu düşündüğü konulardan biri cinsel­
likti. Onlar bana, uzun bir zaman önce, bizim cinsel ilişki
olarak algıladığımız şeyin çoğumuzun farkında olduğundan
çok daha derin bir anlama sahip olduğunu söylediler. Bizim
cinsel ilişkiye bağladığımız "bağlar" onun gerçekte olduğun­
dan farklı bir şey olarak görünmesine neden oluyordu. Bizim
için o sevgiyi en derin biçiminde ifade edebileceğimiz bir yol­
du. Bizim için, özellikle bizim toplumumuzda, cinsellik sık
sık birbirimiz üzerinde kullandığımız bir güç biçimi haline
gelmişti. Grup cinsel ilişkinin gerçek anlamı hakkında ne di­
yordu? Onlar onun Yuva'yı deneyimlemenin bir yolu olduğu­
nu söylüyorlar.

Grup:
Biz, giderek büyüyen bu topluluğa hitap etmek için bu­
rada büyük bir zevkle toplanıyoruz. Burada yaptığınız çalış­
ma bireysel benliklerinize sınırlı bir çalışma olarak görüne­
bilir. Oysa durum böyle değildir ve bu çalışma sizin anlayış
alanınızın çok ötesine erişmektedir. Size en çok kendi içiniz­
de yaptığınız çalışmadan ötürü saygı duyuluyor. Kendine
Işık-işçisi diyen herkesin birinci görevi budur. Bu perspektif­
ten, siz sizi kuşatan her şeyi en kolay 'şekilde değiştirebilirsi­
niz. Evreni bir arada tutan yapı taşlarını değiştirmek için siz
ya yeni baştan başlayıp her bir taşı yerine ellerinizle taşıya­
bilir, ya da içinize tohumlar ekip birlikte-yaratımlannızın
doğal biçimde tezahür etmesine izin verebilirsiniz. Gerçek­
ten, biz size ve bu yolda ilerleme seçiminize büyük bir saygı
duyuyoruz. Zaman sizin için doğrudur ve bu zamanda her bi­
rinize ihtiyaç vardır. Sizin burada yaptığınız iş mevcut kav­
rayış alanınızın çok ötesine erişir ve biz size yaptığınız her

88
'Bö[üm 5
şeyden ötürü çok teşekkür ediyoruz.
Daha önce söylediğimiz gibi, Oyunun oynamakta oldu­
ğunuz ve en yüksek hayrınıza hizmet etmeyen bir yönde de­
vam eden bölümleri vardır. Bu gidişatın doğal bir biçimde
düzeltilmesini sağlayacak tohumlan ekmenin zamanı gel­
miştir. Kendi ayırt-etme gücünüze güvenin, tüm bilgiyi en
yüksek hayrınız için dikkatle eleme niyetinizi ifade edin, ve
de öyle olacaktır. Ayrıca sizin onayınız olmadan hiçbir tohu­
mun ekilemeyeceğini de bilin. Sizi gücünüze sahip çıkmaya,
ve onu, biz dahil, kimseye teslim etmemeye davet ediyoruz,
çünkü kendi kaderinizin meşru mirasçısı sizsiniz.

BÜYÜK OYUNUN TARİHİ

Biz devam eden Oyuna bakarken sizin karşılaştığınız


terslik ve sıkıntıların üstesinden gelmek için tekrar tekrar
gösterdiğiniz beceri ve yaratıcılığa şaşırıyoruz. Oyun plan­
landığı şekliyle bu tersliklerin çoğunu içermiyordu. Sonuç
olarak, siz zaman zaman kendinizi, onlar için tam donanımlı
olmadığınız durumlar ve hasımlarla karşı karşıya buldunuz.
Oyun sonra birkaç beklenmedik dönüş yaptı, ve hatta bazen
onun kaybedileceği bile düşünüldü. İşte böyle zamanlarda
siz en büyük gücün içinizde yattığını keşfettiniz, ve ona baş­
vurdunuz. İşte o zaman kendi tohumlarınızı ekip kendi reali­
tenizi yaratabileceğinizi keşfettiniz. Kendi içinize ekip bü­
yüttüğünüz tohumlar şimdi var etmekte olduğunuz yeni pa­
radigmanın temeli oldu. Bu size başlangıçta vaat edilen cen­
net bahçesine dönüştür. Bunu siz böyle kıldınız. Biz sizin ve
büyüklüğünüzün karşısında huşu içinde duruyoruz.
Artık kendi tarihinizi biraz olsun anlamanızın zamanı
gelmiştir. Bu bilgi sizin önünüzde uzanan ve Yuva'ya giden
yolu katetmenize yardımcı olacaktır. İlk başlarda, Oyun hala
yeniyken, komşu bir gezegenden gelip tüm insan ırkını yö-

89
:Jiatırfa

netmeye kalkışan bir grup vardı. Siz o sırada onlara "tanrı­


lar" diyordunuz, çünkü onları kendinizden üstün varlıklar
olarak algılıyordunuz. Onlar gücünüzü onlara teslim etmeni­
ze ve onları "tanrılar" olarak adlandırmanıza izin vermişler­
di. Onların planı sizin gerçek kökeninizi, dolayısıyla da ken­
di gücünüzü bilmenizi engellemeyi içeriyordu. Siz gücünüzü
onlara teslim ettiğinizden, onlar sizi yönetebilmek için içini­
ze birçok tohum ektiler. Bugün bile bu tohumların bazıları
hala varlığınızın derinliklerinde kök salmış haldedir ve onlar
zaman zaman yüzeye çıkarlar. Niyetimiz sizin bu tohumların
farkına varmanızı, ve böylece düşüncelerinizde ve eylemleri­
nizde daha fazla seçim özgürlüğüne sahip olmanızı sağla­
maktır.
Bu esir edici varlıkların asıl niyetleri boyun eğen, körü
körüne itaat eden bir varlık ırkı yaratmaktı. Onların içinize
ektikleri bu tohumlar tarihinizde birkaç kez sizin direkt bil­
giniz olmadan yeniden-filizlendi. Sonuç olarak, siz bilinçsiz
bir biçimde bu kalıbı sürdürdünüz. Tarihinizde köleliğin
Oyununuzun bir parçası olarak kabul edilebilir bir şey olma­
sına izin verdiğiniz zamanlar vardı. Bu, ırkçılığın yanı sıra,
bu tohumların yeniden ortaya çıkmasının direkt bir sonucu­
dur. Bu, keşfettiğiniz gibi, sizin en yüksek hayrınıza değil­
dir. Eğilimlerinizin nedenini anlamanız, gelecekteki yolunu­
zu belirlemenize yardımcı olacaktır. O zaman ekilmiş tohum­
lardan dolayı siz birkaç alanda doğal eğilimlere sahipsiniz.
Bu varlıkların sizi kontrol etmeyi seçtiği yollardan biri
içinize cinsel ilişkinin uygunsuz bir şey olduğunu söyleyen
tohumlar ekmekti. Esircileriniz cinsel ilişkiye izin vermiyor­
lardı, çünkü bu size kendi yaratma gücünüzün içsel bilgisini
sağlayacaktı. Böylece, size "tanrıların cinsel ilişkiyi onayla­
madıkları" bildirildi. Tarihinizde o zamanda, güçlerinizin ço­
ğu sizden koparılıp alındığında, bu esircilerinizin sizden tü­
müyle saklayamadığı bir güç alanınızdı. Bu sizin dölleme-

90
'Bö[üm 5
doğurma gücünüzdü. Sizden tamamen saklanamayacak bir
biyolojik dürtü vardı. Onların o zaman ektikleri tohumlar si­
ze cinsel ilişkinin yanlış ve kontrol etmeyi öğrenmeniz gere­
ken bir şey olduğunu söyleyen zihinsel tohumlardı. Bu bu­
gün hala insanlığın içinde varlığını sürdüren uzak-erimli bir
etki yapmıştır. Bu tohumlar tarih boyunca toplumsal görüş­
lerinizde ortaya çıkıp durmuştur ve cinsel ilişkinin asla ru­
hani bir yol olarak görülmemesinin esas nedeni budur. Biz
şimdi size onun Yuva'nın direkt bir hatırlatıcısı olduğunu
söylüyoruz.
Bir zaman sonra, siz dölleme-doğurma yoluyla bazı güç­
lerinizi keşfetmeye başladınız. Her biriniz kendi gücünüze
yeniden sahip çıkmaya başladığınıı;da, esircilerinizin gözün­
de "şımarıp bozulmuş" oldunuz, böylece onlar sizi araların­
dan attılar. Onlar esir ettikleri diğer varlıkları etkilemekle
ilgilendiklerinden, size istemeden özgürlüğünüzü bahşetti­
ler. Bundan daha sonra bazı kitaplarınızda cennet bahçe­
sinden kovulmak olarak söz edildi. O çağdan kalan birçok
öykü Eski Ahit (Tevrat) dediğiniz kitabın ilk yazılarında or­
taya çıkmıştır. Zamanla, giderek daha çoğunuz cinsel ilişki
yoluyla güçlerinizi yeniden keşfetmeye başladınız. En sonun­
da, boyun eğen bir ırk fikri tümüyle terk edildi. Kendi güçle­
rinizi ilk kez kullanmaya başladığınızdan bu sizin için yüce
bir zamandı. Sizi yönetmeye kalkışmış olan asi uzaylı grup­
lar da bu süreçte daha önce başkaldırdıkları büyükleriyle ye­
niden birleştiler. Bu onlar ve sizin için büyük bir şifa zama­
nıydı, ve bu evrensel dersten çok şey kazanılmıştı. Daha son­
raki yıllarda asiler ve büyükleri bu gezegenden tamamen ay­
rılmadan önce sizin kendinize yeterli hale gelmenize yardım
etmek için çok şey yaptılar. Onlar şimdi sizi bekleyen geçişe
yardım etmek için geri döndüler.
Sizi yönetme çabalan içinde, bu ırk sizin DNA'nızı fizik­
sel olarak değiştirip kendi DNA'lanyla birleştirdi. Bu birleşi-

91
!}{atufa

min bir sonucu olarak onlar şimdi sizi tohumlayan altı kök
ırktan biri olarak kabul ediliyor. Onlar bu zamanda burada­
lar ve şimdi sürmekte olan tekamülde büyük bir rol oynuyor­
lar. Onlann üstlendikleri çalışma DNA'nızı ilk kez onlar ta­
rafından değiştirildiğinden beri algı alanınızın dışında kalan
sinyalleri kabul edecek şekilde yeniden-kalıplandıracak to­
humlan ekmeyi içeriyor.

GÜCÜN YENİDEN ORTAYA Ç �KIŞI


Çok uzun olmayan bir zaman önce, bu Oyunu başlatmış
olan birçoğunuz Oyun-Alanına kitlesel olarak gelmeye karar
verdiniz. Amacınız aynı zamanda hep birlikte burada olup,
ışık ve karanlık sarkacını ışığa doğru itecek kadar büyük bir
ışık enerjisi taşımak, böylece Oyunu ebediyen değiştirmekti.
İlk kez o zaman kritik bir kütleye erişildi ve bu başanlı oldu.
Işığın bu akını sizin (İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yer
alan) "Bebek Patlaması" dönemi dediğiniz dönemde başladı.
1960'ların ve 70'lerin bir cinsel devrim hareketi içermesinin
nedeni budur. Bu dölleme-doğurma gücünüzü yeniden keşfe­
derek uzaylı esircilerden özgürlüğünüzü geri aldığınız zama­
nın bir yeniden-oynanışıydı. Geçmişte, o dönemde çok güçlü
bir biçimde bir yana savrulmuş olan sarkaç şimdi dengesini
buluyor ve ortada bir yere geliyordu.
Bu güç tohumlan kritik kütleye (Bebek Patlaması Ku­
şağı) erişildiği çok önemli bir zamanda yeniden ortaya çıktı­
lar. Buradaki fark bu tohumlan sizin ekmenizdi. Siz böyle
şeylerin gerçekleşmesine izin verdiğinizde, kendi kaderinizin
Yaratıcılan olursunuz. Bu sizin gerçek kökeniniz ve mirası­
nızdır.
Bir bahçedeki tohumlar su, ısı ve verimli toprak birle­
şimiyle aktive edilinceye kadar uykuda kalırlar. İçinizde ta­
şıdığınız birçok tohum asla aktive olmadı. Hala, onlar orada

92
'Bö{üm 5
gelişimlerini başlatacak doğru koşullan bekliyorlar. Şimdi
içinizde filizlenen güç tohumlan için durum budur. Yerküre'
nin titreşimsel yeniden-uyumlanışı ve şimdi içinde bulundu­
ğunuz daha yüksek titreşimler bu tohumların filizleneceği
ideal koşulları yaratıyor. Bu süreci başlatan aktive edici şey­
lerden biri de şimdi alanınıza çağırmakta olduğunuz ana-sa­
yılardır. Bu basit ama etkili aktive-ediciler tohumların filiz­
lenmesini teşvik eden fiziksel koşulları oluştururlar.
Tarihiniz kontrol edildiğinden, yönetildiğinden, siz cin­
sel ilişki yoluyla ifade ettiğiniz kontrol ve güç meselelerinde
birbirine-karşıt bir ikiye-bölünmeye sahipsiniz: Siz ya gücü­
nüzü başkalarına kolayca teslim edersiniz, ya da başkaları­
nın gücünü alırsınız. Cinsel ilişkiyi kontrol ve güç için kul­
landığınızda durum budur. Alanınızda bu sizin farkında ol­
duğunuzdan daha yaygın, daha hakim bir şeydir. Bunun ır­
kınızın yönetilmeye kalkışıldığı dönemde ekilmiş tohumların
filizlenmesinden başka bir şey olmadığını anlamalısınız. Bu­
nun ne oldunu anladığınızda, onu aşacak aletleri de hızla ka­
zanacaksınız.
Cinsel ilişkinin ruhaniliğini işaret eden birçok gerçek
ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan özellikle birinde dini bir tari­
kattan ayrılmış bir grubun aldığı bilgi Tantra dediğiniz ş­
eyin gelişimine yol açmıştır. Bu, sarkaç bir tarafa doğru şid­
detli bir biçimde salınmaya hazırlandığı bir zamanda ortaya
getirilmiş açık bir bilgiydi. Bu bilgi yerini bulduğunda, bu
sarkacın o kadar uzağa salınmasını önledi ve bir tür denge
korunup sürdürüldü.
Sizin karşı karşıya bulunduğunuz en büyük zorluk
mutluluk ve hazla karşılaştığınızda onu kabul etmektir. İn­
sanlığın Oyun-Alanındaki tutumu sizi yaşamınızda mutlu­
luk ve hazza layık olmadığınıza ikna eder. Birçoğunuz bu
yüzden mutluluğu deneyimlemenizi önleyecek korunma ta­
bakaları oluşturmuşsunuzdur. Bu tutumun kökeni büyük öl-

93
:J{atırfa

çüde bu yaşamınızdaki olaylara dayansa da, o çok uzun za­


man önceki deneyimleriniz tarafından yaratılmış verimli top­
rak yüzünden kolayca gelişip serpilir. Tekrar tekrar kendi
değerinizi bilmemeniz sizin birlikte-yaratımlarınızı tezahür
ettirmenizi ve mutluluğu deneyimlemenizi engellemiştir.
Siz Oyunu planlarken yolunuza sizin için çok önemli
olan şeyler yerleştirdiniz. Siz bu şeylere özel bir mutluluk ve
haz hissi bağladınız, böylece biyolojiniz onlan kolayca gerçek
olarak kabul etmekten başka bir seçime sahip olmayacaktı.
Onun yerine olan şu ki, siz mutluluk ve hazzı hisseder, ama
ona layık olmadığınıza inandığınızdan deneyimi yadsırsınız.
Bu perdenin bu yanında bulunan bizlere çok komik gelir. Bi­
zim için, perdenin sizin kendi ihtişamınızı ve kökeninizi gö­
remeyeceğiniz kadar kalın olduğunu anlamak zordur. Biz bu­
rada yaşamınızdaki bu mutluluk ve hazzın önemini anlama­
nıza yardımcı olmak üzere bulunuyoruz. Bu mutluluğun de­
neyimlenebileceği yollardan biri dürüst cinsel ilişkidir. Mut­
luluk, haz ve tutku sizin Yuva'ya giden yolu göstermeleri için
yolunuza yerleştirdiğiniz işaretlerdir. Bu işaretlere önem ve­
rin ve onlan içinize alın. Mutluluğunuz ve tutkunuz sizi şifa­
landıracak ve sizi Yuva'ya geri götürecektir. Bunları size Yu­
va'ya giden yolu göstermeleri için kendi yolunuza yerleştirdi­
ğiniz kristaller olarak görün.
Dünya gezegenindeki biyolojik yaşam, Oyun, her şeyde
dengeyi bulmaya dayanır. Tüm evrendeki doğal enerji akışı
sürekli olarak dengeyi arar. Bu dengeyi iyice öğrenip onda
ustalaşın, o zaman tüm alanlarda üstat statüsüne sahip çı­
kabilirsiniz. Dengeye kavuşmak, doğa dediğiniz her şeyin
ana tema'sıdır. O çevrenizdeki her şeyde hüküm sürer, an­
cak iş onu kendinize uygulamaya geldiğinde siz çoğunlukla
onu bir kenara fırlatırsınız. Size bunun Oyunun bir anahtarı
olduğunu söylüyoruz. Her şeyde dengeyi bulun. "Aşağı" ol­
madan "Yukan" bir yöne sahip değildir. "Yanlış" yokken,

94
'Bö[üm 5
"Doğru" doğru olmaz. Eğer karanlık olmasaydı, ışık da görü­
lemezdi. Bütüne değer veren şey dengedir. İşte bu yüzden
ırklarınızın Dünya üzerindeki karışımı bu tekamül sürecin­
de en çok saygı duyulan biyolojik adımdır. Her şeyde bu ka­
rışımı ve dengeyi arayın.

KUNDALİNİ KENDİ ENERJİNİZDİR


Çoğunlukla, bir insan bir başkasının gözlerine derin bir
biçimde bakıp, orada olmaya çalıştığı tamamen güçlenmiş
varlık olarak kendi yansımasını görür. Bu ortaya çıkan Kun­
dalini enerjisidir ve kolayca karıştırılıp yanlış yönlendirilebi­
Fr. Kundalini enerjisi bedeninizde taşıdığınız en güçlü ener­
jilerden biridir. Siz ona cinsel enerji dersiniz, çünkü o, hiç is­
tisnasız, tüm duyularınızı uyandırıp harekete geçirir. Bura­
da olan şudur: tüm çakra merkezleri açılıp bu enerjinin be­
dende akmasına izin verirler. Bu ilk kez vuku bulduğunda
sizin için doğal olarak yabancı bir şeydir. O varlığınızdan ak­
tığında siz geçici olarak gücünüzün doruğuna çıkarsınız ve
bu korkutucu bir şey olabilir. Birçoğunuz bu enerjiyi kendi
enerjiniz olarak kabul etmek yerine, onu yanlışlıkla partne­
rinize atfedersiniz. Bu doğal bir uyanıştır ve siz titreşimleri­
nizi yükseltirken daha sık bir biçimde meydana gelecektir.
Siz bir başkasının gözlerine bakıp bu enerjiyi hissettiğinizde,
aslında görmekte olduğunuz şey kendi içinizdeki Tanrı'nın
yansımasıdır. Bu çok güçlü bir olaydır ve siz oradan ebedi­
yen değişmiş olarak ayrılırsınız.
Şimdi birçoğunuz bu Kundalini enerjisini deneyimle­
mektesiniz. Onu utanmadan alın ve onu size yansıtanlara,
bu konuda size aynalık edenlere teşekkür edin. Bu mutlulu­
ğu ve hazzı deneyimleyin. Bu temasların birçoğu uzun za­
man önce yapılmış kontratlar tarafından teşvik edilir. Onlar
size güçlerinizi ve yolunuzun yönünü hatırlatırlar. Bu dene-

95
Jfatırfa

yime eşlik eden coşku çoğu kez, yanlışlıkla, aşık olmayla öz­
deşleştirilir ve çoğu kez dokunduğu kişinin kafasını karıştı­
rır. Bunu olduğu gibi kabul edin, ve bu enerjiyi taşımaya
alıştığınızda onun ikinci doğanız haline geleceğini ve size ha­
yal edebileceğinizden daha fazla mutluluk ve haz getireceği­
ni bilin. Uygulamayla, siz aynaya bakıp Tanrı'yı kendi gözle­
rinizde görebilecek ve bu mutluluğu ve hazzı kolayca kabul
edebileceksiniz. Bu sizin güçlenişinizin yüksekliğini berrak
bir biçimde işaret edecektir. Bu gerçek siz'dir.
Sizden bu söylenenleri alıp kendi ayırt-etme süzgeciniz­
den geçirmenizi istiyoruz. Eğer bu mesaj kalbinize doğru ge­
lirse onu benimseyin. Eğer gelmezse onu yargısız bir biçimde
bırakın, çünkü o zaman bu mesaj başkaları içindir. Bu me­
sajları size sunmak bizim için büyük bir onur olmuştur.
En yüksek sevgiyle, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz . . Grup.
.

Grup'un bu mesaj da (uzaylı ırklarla ilgili olarak) çeşitli isim­


ler vermek ve birilerini işaret etmek için birkaç fırsata sahip
olduğunu fark ettim. Onun yerine, onlar bunları özellikle
açık bırakmayı seçtiler. Onlar için açık kalmayı seçmek
önemlidir. Bunun nedenini henüz anlamış değilim, ama on­
ların bu tutumunu daha önce de deneyimledim. Onlar bize
gücümüzü bizden herhangi bir biçimde alabilecek bir bilgi
vermek istemiyorlar. Biz insanlar gücümüzü teslim etmeye
bayılıyoruz. Ben bu konuda konuşmalarının tek nedeninin
ekilmiş tohumları, ve onlarla ilgili ne yapabileceğimizi açık­
lamak olduğunu hissettim.
Bu mesajı yazarken tarif edilmesi zor görüntüler gör­
düm. Grup "uzaylı esircilerimiz" hakkında konuşurken, ben
kelepçelerle yönetilmek yerine, bir lideri gönüllü olarak ta­
kip ettiğimizi ima eden görüntüler gördüm. Bu girişilen ele-

96
'lJö[üm 5
geçirme çok süptildi. Ben bağlılık ve sadakatimizden ötürü
ödüllendirildiğimiz izlenimini aldım, böylece bir düzeyde bu
"tanrıları" takip etmek bizim seçimimizdi. Grup ayrıca onlar­
dan "tanrılar" olarak söz ederken benim küçük "t" harfini
kullanmamda ısrar etti. Adil olmayan bölüm, bu esircilerin
yeni Özgür Seçim Oyunundan yararlanmaları ve bizi hazır­
lıksız olduğumuz biçimde yönetmeye çalışmalarıydı. Bu ken­
di başına davranan bir asi gruptu, ve onların saldırganlıkla­
rı kendi gezegenlerinde bile kabul görmemişti. Öyle görünü­
yor ki hepimiz burada bazı büyük dersler aldık.
Bu mesajda sözünün edilmediğini fark ettiğim bir şey
de olan bitenin uygunluğuydu. Bu asi uzaylıların eylemleri
bir düzeyde kabul edilebilir eylemlerdi. Aslında, ben buna
izin verildiği, bunun onaylandığı izlenimini bile aldım. Buna
kimin izin verdiği konusunda şu anda bir fikrim yok, ama
bunu çok güçlü bir biçimde hissettiğimi söylemeliyim. Bir ki­
tapta, Tanrı'nın bizim hangi Oyunları oynadığımızı umursa­
madığı, çünkü bizim asla gerçekten incinemeyeceğimiz yazı­
yordu. Benim aldığım da aynı histi; bu her ne olmuş olursa
olsun bizim asla gerçek bir tehlike içinde olmadığımız hissiy­
di. Bu harikulade bir his ve bunu bu mesajı yazarken epey
hissettiğimi söylemeliyim. Grup, Dünya üzerindeki yaşam­
dan "Büyük Saklambaç Oyunu" olarak söz ettiğinde de aynı
hisse kapılıyorum.

PERDENİN ÖBÜR TARAFINDA CİNSELLİK


Cinsellik bölümünü ilk yazdığımdan bu yana, Grup be­
ni kendi varoluşlarıyla ilişkili olarak cinsellik konusunda da­
ha çok aydınlattı. Grup'un her zaman benim omzumda bu­
lunduğunu söylemiştim. Medyumluğa ilk başladığımda, eşim
Barbara doğal olarak onların her zaman benim omzumda
bulunup bulunmadıklarını bilmek istedi. Yanıt işitmeye ha-

97
Jlatırfa

yıldığım o harika kahkaha olarak geldi. Çünkü, elbette, on­


lar her zaman bizimle birlikteler. Ve dahası, onlar bizim se­
vişmemize bayılıyorlar.
Bu doğal olarak şu soruya yol açıyor: Perdenin öbür ya­
nında cinsel ilişki var mı? Bu alanda bazı büyük isimler ba­
na öbür tarafta cinsel ilişki diye bir şeyin olmadığını söyle­
diler. Dahası, birçok dinde cinsel perhiz yüksek ruhaniliğe
giden bir yol olarak buyurulmuştur. Ben Grup'tan bilgi alma­
ya başladığımdan beri, onların sundukları bilgiye yer açmak
için bazı inançlarımı bırakmak zorunda kaldım. Cinsellik ko­
nusunun da bir istisna olmadığı ortaya çıktı.
Grup bana, birçok kez, onların bana erkek ve dişi for­
munda görünmelerine karşın, bunu sadece onlarla ilişki kur­
mamı kolaylaştırmak için yaptıklarını söyledi. Grup'un üye­
leriden biri bilimcidir. Bu enerjik, neredeyse hiperaktif kişi­
lik sürekli olarak cinsiyet değiştirmekte ve kutuplar arasın­
da gidip gelmektedir. Bu varlık hakkında yazmak zor olmuş­
tur, çünkü bir cümlede ondan erkek (he) olarak söz ederken,
bir sonraki cümlede ondan kadın (she) olarak söz ettiğimi
gördüm. O, onların birlik bilincinin fiziksel özelliklerini gös­
termek için kutup değiştirdiklerini söylüyor.
Grup'un sözünü ettiği şekliyle, kutupluluk Oyun-Alanı­
nın çalışma biçiminin önemli bir parçasıdır. Oyunun tüm
amacı Tanrı'nın kendisini görmesiydi. (Hatırlayın, sonsuz bir
varlık kendisini göremez.) Kutupluluk, Tanrı'nın parçalarını
görebilmek için gerekli tezatı-zıtlığı sağlamak açısından ge­
rekliydi. Kutupluluğun etkileri, aynca, bazı gerekli illüzyon­
lar yaratmıştı. Bu kutupluluk alanından bakarak biz kendi­
mizi birbirimizden ayn olarak algılarız. Gerçekte, hepimiz
bir'iz. Burada, Oyun-Alanındayken ayn biyolojik bedenlerde
bulunmamıza rağmen, biz daima enerjisel olarak her düzey­
de birbirimize bağlıyız. Ancak, kutupluluk Oyun-Alanına gi­
rebilmek için, sonlu bir ifade üstlenmek için bütünden ayni-

98
']Jö{üm 5
mak gerekiyordu. Bu ancak kutuplardan (cinsiyetlerden) bi­
rini üstlenerek yapılabilirdi.
Her bir enkarnasyonda biz oyunun o aşaması için bir
cinsiyet seçeriz. İki cinsiyet gerçekleştirilmesi gereken ders­
leri sağlayacak farklı niteliklere sahiptir. Bazı enkarnasyon­
larda biz belli bir amaçla bir cinsiyeti seçeriz, ancak daha
sonra kalbimizin hala önceki cinsiyetimize sıkıca bağlı oldu­
ğunu görürüz. Grup bunun eşcinsellik dediğimiz şeyin teme­
lini oluşturduğunu söyler. Bunlar Oyun başladığından beri
var olan doğal koşullardır. Birçok kişi bu konuda yargılar ta­
şısa da, bu hepimizin içimizde taşıdığımız Tanrı kıvılcımı
olan sevgi ifadesinin bir parçasıdır.
Böylece soru varlığını sürdürmektedir: Perdenin öbür
tarafında, bildiğimiz şekliyle cinsel ilişki var mıdır? Grup bi­
zim birbirimizi mahrem bir biçimde deneyimlediğimizde, as­
lında Yuva'yı kısa bir an için deneyimlediğimizi söyler. İki fi­
ziksel varlık bu şek.ilde birleştiğinde, onlar geçici olarak bir­
birinin kutbunu dengeler. Bu hemen bizi Yuva'nın titreşim­
lerine bağlar. Perdenin öbür yanında hiçbir kutupluluk ol­
madığından, doğal olarak, bu coşkun, bu esrime yaratan bağ
perdenin öbür yanındaki yaşamın sürekli bir parçasıdır. Per­
denin öbür yanında cinsel ilişki diye bir şey yoktur. O daha
çok, sürekli bir titreşimdir. Burada, Oyun-Alanında, biz bu
titreşimi -eğer şanslıysak- zaman zaman bir orgazm olarak
deneyimleriz. Perdenin öbür yanında bu süreklidir. Ruhun
bizim bir Sevgi, bir Aşk ifadesi içinde birleşmemizi görmeye
bayılmasının nedeni budur. Uygun biçimde kullanıldığında,
cinsel ilişki gerçekten bizim Yuva titreşimlerini hatırlama
yolumuzdur.

99
6

'.Yuvaya '.Yofculu(için 'E.go 'nuzu 'De.ngefemet

101
Üç adım ileri, bir adım geri. Biz burada insan halindeyken
tekamülü çoğunlukla böyle algılarız. Hatta, bazen bu bir
adım ileri, iki adım geri gibi görünür. Bu duruma bakıp bu
süreci hızlandıracak yollar bulmak isteriz. Ruhtan yardım
isterken, çoğunlukla, bu varlıkların bizim durumumuz hak­
kında çok farklı bir perspektife sahip olduklarını unuturuz.
Yüksek benliğimizden bizi en yüksek hayrımıza yönlendir­
mesini istemek yerine, en yüksek çıkarımıza olduğunu dü­
şündüğümüz şeyi isteriz. Her şeyi yüksek benliğimizin süz­
gecinden geçirmek meselelerimizin çoğunu çok hızlı bir bi­
çimde halledebilir. O zaman ortaya neden hepimizin her za­
man böyle yapmadığımız sorusu çıkar. Basit yanıt şudur: bu­
rada bizim henüz tam olarak anlamadığımız kuvvetler iş ba­
şındadır. Bu kuvvetler, çoğu durumda, bizzat yaratmış oldu­
ğumuz şeylerdir, ve onlar şimdiye kadar Oyunun büyük bö­
lümünde bize iyi hizmet etmişlerdir. Grup şimdi bu kuvvet­
ler ve onların bizi yüksek benliğimizden nasıl ayn tutmuş ol­
dukları hakkında daha fazla bilgi vermenin zamanının gel­
diğini söylemektedir. Yaşamınızın her adımını yüksek benli­
ğinizle el ele yürümeyi öğrenmek bilinçli bir yaşama süreci
sağlar ve Grup bu sürece Hatırlama der.

Grup:
Bu bilgiyi büyük bir onur duyarak sunuyoruz. Bizim
mesajlarımıza çekildiğini hissedenleriniz, bu mesajlara Yu­
va'nın aşina titreşimlerini tanıdığınız için çekiliyorsunuz.
Bu, o titreşimlerle yeniden bağ kuracağınız bir zamandır.
Siz ilerleme niyetinizle bu aileyi tekrar bir araya getirdiniz.
Bu bilgiyi sizin ayırt-etme gücünüze sunuyor, ve sizden her
şeyi yüksek benliğinizin süzgecinden geçirmenizi istiyoruz.

1 02
'lJö{üm 6
Yüksek benliğiniz sizin "içimdeki Tanrı" dediğiniz parçanız­
dır. O sizin, halen gördüğünüzden çok daha büyük bir parça­
nızdır. Bu sizin gerçek kimliğiniz ve kökeninizdir. Biz bura­
da bunu hatırlamanıza ve kendi titreşiminizin gücüyle yürü­
menize yardımcı olmak üzere bulunuyoruz. Biz burada, kim
olduğunuzu hatırlamanıza yardımcı olmak için bulunuyoruz.
Biz burada en büyük gücün içinizde yattığını anlamanıza
yardım etmek için bulunuyoruz. Mevcut halinizde bu gücü
ifade etmek bir hatırlama sürecidir ve her birinizin içindeki
Tann'nın en büyük ifadesidir. İşte biz Dünya'da Cenneti ya­
ratmak derken bunu kastediyoruz. Bu Hatırlama şimdi Öz­
gür Seçim Oyun-Alanında oynanan Oyunun nihai sonucu­
dur.

SAF IŞIK BEDENLERDEN


İnsanlık Oyuna ilk başladığında, siz çoğunlukla ışıktan
oluşan eterik bir formda bulunuyordunuz. Bu size iyi hizmet
etti, çünkü bu durumda siz ışık titreşimlerini Yerküre'ye ka­
nalize edecek bir donanıma sahiptiniz. Yerküre soğurken
onun titreşimleri de yavaşladı ve bu durumda sizin ilişki ve
etkileşimde bulunmanız ve amacınızı gerçekleştirmeniz zor­
laştı. O zaman sizin yoğunluğunuzu Yerküre'ye uyacak şe­
kilde artırmanız gerekti. İşte o zaman Toprak Ana'nın yiye­
cekleriyle beslenmeye ve daha az ışık enerjisi almaya başla­
dınız. Bu doğal bir tekamül sürecidir. O zamanlar bu değişim
çevresinde epey heyecan yaşanmıştı, çünkü böylece oyuncu­
lar Oyunun yeni bir boyutunu başlatmışlardı. Yemek yeme
denen köklenme işlemine büyük saygı duyulur, çünkü bu si­
zin eterik olanı elle tutulur gözle görülür bir hale - dönüştür­
menizi sağlar, ki bu sizin en yüksek amacınızdır. Bugün, bu
sizin Dünya'ya ışık getirmek dediğiniz şeydir. Bu insanlığın
en yüksek amacıdır. Bu yazılarda biz sık sık bundan Cenneti
Dünya'ya getirmek olarak söz ederiz.

1 03
Jlatırfa

O ayarlanma döneminde siz duygusal bedeninizin ha­


yatta kalmanıza yardımcı olan bölümlerini geliştirdiniz. Siz
yoğunluk kazandığınızda Oyun-Alanının belli veçhelerine
karşı savunmasız, incinmeye açık hale gelmiştiniz. O nokta­
da içsel bir hayatta-kalma odağı geliştirmek gerekli oldu. O
zamandan beri hayatta-kalma sizin tüm düşünce süreçleri­
nizde en önde geldi. Bunun sonucunda, hayatta-kalma ge­
reksinimi duygusal bedeninize derinlemesine gömüldü ve o
zamandan beri tüm düşünce alanlarınıza nüfuz etti. Bu o
kadar derin bir biçimde kökleşti ki siz şimdi onu biyolojini­
zin her hücresinde taşıyorsunuz. Bu içgüdüyle o kadar derin
bir düzeyde bütünleşt1niz ki çoğunuz onu doğal bir parçanız
olarak görür ve onun taşıdığı etkiyi kolayca kabul edersiniz.
İşte şimdi karşılaştığınız birçok korkunun kökeni bu
hayatta-kalma üzerinde odaklanmadır. Bunlar alanınızda
bulunan ve yolunuzda sık sık gereksiz, dolambaçlı yolları
seçmenize neden olan görünmez kuvvetlerdir. Onlar çoğu
kez sizin ilerlemenizi engeller. Bu kuvvetlerin sizin onlara
verdiğinizden başka bir enerjiye sahip olmadıklarını anla­
manız önemlidir. Onlardan korkmayın, çünkü böyle yapmak
onlara hak etmedikleri bir güç verir. Tüm bu enerjiler sizin
içinizdedir, ve aslında daha uygun bir uyuma doğru yeniden
yönlendirilebilirler. Sizin bunlardan "olumsuz enerjiler" ola­
rak söz etmeniz bize komik gelir, çünkü onları ilk aldığınız­
da onlara son derece saygı duyuluyordu. Değişmiş olan ener­
jiler değildir; tam bir daire çizip yeniden başa gelen sizsiniz.
Siz tekrar Yuva'ya giden yolu buluyorsunuz.

EGO BİR HAYATIA KALMA ARACI


-

Siz tekamül sürecinizde bu enerjileri yeniden dengele­


menizin yararlı olacağı bir zamandasınız. Bu enerjinin izini
geriye doğru sürüp kökenine baktığımızda, onun yaşamınız-

1 04
'Bö(üm 6
da ana korku olarak tezahür ettiğini görürüz. Bir düzeyde,
tüm korkuların kökeni bu ilk korkuya dayanır: ölüm korku­
suna. Bu hayatta-kalma mekanizması o kadar derinlere kök
salmıştır ki o çok sessiz bir biçimde eylemlerinizi etkiler. Bu
ana korkuyu dengelemek için siz ego denen şeyi geliştirdiniz.
Ego duygusal bedeninizin -yoğun biyoloji titreşimlerinde bu­
lunmanızı sağlayan- bir parçasıdır. Eğer ona çok enerji veri­
lirse, ego biyolojinin var olan tüm şey olduğu düşüncesini be­
nimseyip ruhsal yanı tümüyle yadsır. Her şeyin üzerinde,
onun işi hayatta-kalmayı sağlamaktır, böylece hiç durmadan
bu ana amacını gerçekleştirmeye çalışır. Bu sizin perdenin
ardında birlikte yaşadığınız illüzyonun bir parçasıdır. Ana
korku aslında büyük bir güdüleyicidir. Siz bu enerjiyi size
daha tam bir benlik duygusu veren bir ego'yla dengeleyerek
rahatlık bulmuşsunuzdur. Bu olması gerektiği gibidir. Bu­
nunla birlikte, hepimizin bir olduğumuz ve hiçbir biçimde
ayrı olmadığımız evrensel gerçeğini anlamak da önemlidir.
Ego bir araçtan başka bir şey değildir. Onu tasarlandığı uy­
gulama içinde kullandığınızda, çok değerli ve yararlı bir araç
olur. O uygunsuz biçimde kullanıldığında arzulanandan
farklı sonuçlar üretecektir. Gelişiminizin bu aşamasında ego'
yu sürekli olarak kontrol edip yeniden dengelemenizin bü­
yük yardımı olacaktır. Ego Oyun-Alanında en önde gelen tu­
zaktır, çünkü kendinizi herhangi bir biçimde ayrı görmeniz
hemen sizi gücünüzden ayırır. Onun yerine, enerjinizi çevre­
nizdeki her şeyle olan bağınız üzerinde odaklamanızı öneri­
riz.

İNSAN TEKAMüLÜ MERDİVENİ


En yıkıcı rekabet biçimlerini besleyen ve destekleyen
şey ego'dur. Enerji için rekabet, aslında, insanın kendini gü­
dülemek için ana korkuyu yönlendirme biçimidir. Bu reka­
bet biçimi ayrıca yoksunluk kavramına olan çekirdek inancı

105
:Jfatırfa

da yansıtır. Bazıları enerji rekabetini kendini daha iyiye gö­


türme arzusuyla karıştırır. Kaydettiğiniz ilerlemeyi bir baş­
kasınınkiyle ya da kendinizinkiyle kıyaslamak uygundur ve
enerjinin doğru bir kullanımdır. Bu ölçüm çevresinde birinin
diğerinden daha iyi olduğu yargısında bulunmanız ise enerji­
nizi yanlış yönlendirmektir. Bu rekabeti ruhani veçhelere
yayma biçiminiz bizim için komiktir. Sizin titreşimden söz
ediş biçiminiz yüksek bir titreşimin düşük bir titreşimden
daha arzu edilir bir şey olduğu yargınızı gösterir. Size Özgür
Seçim Oyun-Alanında durumun böyle olmadığını söylüyoruz.
Koruyucu geçenlerde bizim tamamen katıldığımız bir ben­
zetme yaptı. O sizden yaşamı iki-taraflı bir merdiven olarak
görmenizi istedi. Bu merdivendeki basamaklar insanlarla
doludur. Bazıları yukarı çıkmakta, bazıları aşağı inmekte­
dir. Bazıları en tepeye erişme çabasıyla diğerlerini düşür­
mektedir. Bazıları merdivende bile değildir, ayaklarını sıkı
sıkıya yerde tutmaktan hoşnuttur. Siz ancak geriye çekilip,
merdivene daha geniş bir perspektiften baktığınızda herke­
sin o merdivende bir yeri olduğunu anlayabilirsiniz. Dahası,
tüm merdivenin dengede olabilmesi için her birinin o yerde
bulunması gerekmektedir. Bir kez merdiven dengelendiğin­
de, ve herkes birlikte çalışırken, ancak o zaman tüm merdi­
ven bir olarak yükselebilir. Bu, yükseliş dediğiniz şeyin iş­
leyiş biçimidir. Sizin merdivenleriniz şimdi yeniden-birleşme
sürecinde olan ruhsal ailelerdir. Merdiveniniz üzerinde siz­
den aşağıda bulunanları kutsayın ve onları yargılamayın,
çünkü onlar sizin hayal edebileceğinizden çok daha büyük
bir rol oynarlar.

IŞIGA YENİDEN-DÖNÜŞ
Siz tekamül edip ışık bedenlerinize geri dönerken, Ru­
hun daha yüksek veçhelerini dinlemeyi de öğreniyorsunuz.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, şimdi bu gezegende doğal

1 06
'lJö[üm 6
bilgi akışına izin vermek için bu kanalları açan birçok kişi
var. Kanallık (medyumluk) dediğiniz bu işlem giderek daha
da olağan hale gelecek ve ' geniş çapta uygulanacaktır. Bu
işlemi tanımlamak için kullanılan yeni sözcükler "kanallık"
sözcüğünün ima ettiği mistisizm eğilimini taşımayacak. Bu
diğerlerinin bu iletişim biçimiyle kendi gerçeklerine yeniden
sahip çıkmaları için nötr bir yer açacak. Bir kez daha size,
tüm bu gelişmeye rağmen, bunun sadece geçici bir durum ol­
duğunu hatırlatırız. Bu sadece sizin çok daha yüksek titre­
şimli enerjilerle iletişim kuracağınız bir zamana hazırlıktır.
Siz şimdi kendi yüksek benliğinizle iletişim kurma dersinde­
siniz. Bu iletişimi tekrar başardığınızda, biz burada şimdi
yaptığımız gibi iletişim kurmaya hazır ve istekli olacağız, an­
cak artık bizim size kendi ihtişamınızı hatırlatmamıza ihti­
yacınız olmayacak. Yanıtlar size eri yüksek kaynaktan direkt
olarak kendi yüksek benliğiniz kanalıyla gelecek. Siz Tanrı'
nın içinizdeki parçasını hatırlamış olacaksınız ve bu gücü ko­
layca ifade edeceksiniz. Bu ruhsal ailelerin yeniden-birleş­
melerinin perdenin her iki yanında bizzat Tanrı'nın muhte­
şem bir biçimde yeniden-birleşmesiyle sonuçlandığı bir za­
man olacaktır.
Siz yüksek benliğinizle yürümeyi öğrenirken önünüzde
tamamen yeni bir yaşam biçimi açılacaktır. O bizimkine çok
benzer bir yaşam biçimi olacaktır; bu hayatta-kalmaya çalış­
manın yol açtığı enerji kaybının olmadığı bir yaşam biçimi
olacaktır. Bu herhangi bir şey olmaya ya da kazanmaya ça­
lıştığınız için değil, sadece bunu yapmayı seçtiğiniz için
Dünya'da yaşadığınız bir zaman olacaktır. Bu başlattığınız
cennet bahçesine bir geri-dönüş olacaktır. Bu Dünya'da daha
önce asla deneyimlemediğiniz muhteşem bir zaman olacak­
tır. Bu size binlerce yıldır vaat edilmektedir, ve biz şimdi bu­
rada bu vaadi tekrarlıyoruz. Çünkü artık bu yeni dünyaya
kapı açmanın ve ona bilerek adım atmanın zamanı gelmiştir.

1 07
J{atırfa

Birçoğunuz bunu gelecek bir zaman olarak görüyorsunuz.


Bazıları uzak gezegenlerden kardeşlerin gelip bu tekamülü
başlatmalarını bekliyorlar. Bazıları bir işaret olarak Yerküre
değişikliklerini bekliyorlar. Bazılan Meshedilmiş olanın
(İsa) geri dönüşünü bekliyorlar. Bu bilgiyi bir hesap verme
ve yargı günü olarak yorumlamış olanlar da vardır. Diğerleri
bunu üçüncü boyuttan beşinci boyuta geçiş zamanı olarak
görürler. Size bunların hepsinin doğru olduğunu söyleyebi­
liriz. Ama, şimdi size daha önce söylediğimiz her şeyden da­
ha önemli bir şey söyleyeceğiz. Size bu yaşam biçiminin bu­
gün mümkün olduğunu, onu bugün gerçekleştirebileceğinizi
söyleyeceğiz. Merdiven harekete geçmiştir. Yükseliş denen
süreç başlamıştır.

KALBİNİZİN TÜM ARZULARINI KENDİNİZE ÇEKMEK

Yerküre şimdi birçok kapıyı açan bir titreşim düzeyine


erişmiştir. Şimdi birçok yerde yeni şifa yöntemleri ve diğer
fırsatlar ortaya çıkmaktadır. Birçoğunuz yön değiştirmek
için bir itilim hissediyorsunuz. Değişime saygı duyulur ve o
daima yararlıdır. Kaydettiğiniz ilerlemeyi modası geçmiş bir
ölçüm aletiyle ölçerek yargılamayın. Herhangi bir anda de­
neyiminizi yöneten birlikte-yaratıcı güçleriniz yaşamınızda
değişim olarak tezahür ederler. Bu gücünüzün tam ifadesi
ruhun yumuşak dürtmelerini izleme, ve kalbinizin tüm arzu­
larının size sihirli bir biçimde çekildiği eşzamanlı bir yaşam
tarzını birlikte-yaratma özgürlüğü sağlar. Bu yaşam tarzını
uygulayın ve mucizelerin ortaya çıkışını izleyin. Bu bildiri­
min onaylanması için Yerküre'ye bakın. Değişim Yerküre'
nin yoludur. o aaima bir akış hali içindedir, ve her değişim
ileri doğru bir hareketle sonuçlanır. Sizin doğal afet dediği­
niz şeyler bile sadece Yerküre'nin doğal tekamülleridir. Yer­
küre de daha yüksek bir düzeye doğru tekamül etmektedir.
Bu tekamül süreci sadece insanlar için değildir, çünkü Yer-

1 08
'Bö{üm 6
küre ile aranızda kopmaz bir bağ vardır. Benzerlikleri izle­
yin ve hissettiğiniz itilime saygı gösterin. Bu yeni titreşim
yüzünden, Yerküre şimdi bu yeni aletleri destekleyecektir,
ve sizin değişimle bütünleşmeyi istemeniz onları size çağıra­
caktır. Yolunuza heyecan verici olaylar ve fırsatlar çıkmak
üzeredir. Bunu mümkün kılan şey sizin yapmış olduğunuz
seçimlerdir.
Bu daha yüksek titreşimler aynca her birinizin her an
bilinçli bir ruhsal halde yaşamaya başlamanız için kapıyı aç­
mıştır. Eski titreşimde buna ancak birkaç üstat erişmişti ve
bu yıllar süren bir disiplini gerektirmişti. Şimdi, kaydettiği­
niz ilerleme kendi titreşiminizi yükseltmekte olduğundan,
bu yüksek benliğiniile sürekli bağlantı haline kolayca erişe­
bilirsiniz. Bu hale erişmek için size birçok yöntem sunula­
caktır. Sizden hatırlamanızı istediğimiz bir nokta tüm bu bil­
giyi kendi yüksek benliğinizin süzgecinden geçirmenizdir.

EGO'YU DENGELEMEK
Ego sizin değerinizin dışarıdan ölçüldüğünü düşünme­
nize neden olur. Siz, bilinçli bir biçimde, gerçek kimliğiniz
olan Ruh olarak yaşadığınızda, o zaman artık değerinizi yar­
gılamanız gerekmez. Tanrı'ya kendi idrakinizden baktığınız­
da, o genelde hakkında hiçbir yargıya sahip olmadığınız bir
varlıktır. Aranızda kim Tanrı'yı y.argılayabilir ki? Bunun
böyle olmasının nedeni sizin kendinizi Oyun-Alanının kutup­
luluğunu yansıtan gözlerle görmenizdir. Bu kutupluluk sizi
Tanrı'dan ayn olduğunuza inandırır. Biz burada size sadece
tek bir gerçeğin olduğunu, ve her birimizin bu gerçeğin özel
bir çeşnisini taşıdığımızı söylüyoruz. Hepimiz Tanrı dediği­
niz bütünün parçalarıyız. Kendinizi her şeyin içinden akan o
tek gerçeğin bir uzantısı olarak görün. Kendinizi gerçek kim­
liğinizi oluşturan Tanrı'nın gerçek bir parçası olarak görün.

1 09
Hatırla

Kendinizle ilgili yargıları bırakın, çünkü onlar enerjinin bir


yanlış-yönlendirilişidir ve kendi gücünüze tümüyle geçme­
nizi zorlaştırırlar. İçinizdeki gücün ortaya çıkmasına izin ve­
nn.
Bu güç ortaya çıkmaya başladığında siz Evrensel Ener­
jinin akışını hissedeceksiniz. İşte böyle zamanlarda sizden
ego'nuzu kontrol etmenizi istiyoruz. Siz gücünüze sahip çı­
karken başkalarının da kendi güçlerini bulmalarına fırsat
veriyor musunuz? Sizinki herkesin Yuva'ya giden kendi yo­
lunu bulmasına yardımcı olan, kişisel olarak güçlendirici bir
mesaj mı, yoksa o bir "beni takip edin, çünkü yeni lideriniz
benim," mesajı mı? Siz kendi gücünüze geri dönerken, ancak
gerçeğin tüm çeşnilerinin öne çıkmasına izin verdiğinizde
dengenizi koruyabilirsiniz. Perdenin bu tarafında olan bizle­
rin sırf bu dengesiz ego'lar yüzünden bazı iyi medyumlarla
bağlantıyı kesmek zorunda kalışımız talihsiz bir olgudur. İl­
ginç olan şu ki, bazen ego o kadar güçlüdür ki bu medyumlar
bağlantılarının kesildiğini fark etmeyebilirler. Siz Dünya'da­
ki herkesin kendi bireysel yaratma gücünü yeniden kazana­
cağı bir zamana hızla yaklaşıyorsunuz. Uyum ve güç içinde
yaşamayı öğrenmek Dünya gezegeni üzerinde çok parlak bir
geleceği mümkün kılacaktır.
Sizden bizim burada rica eden herkese bilgi vermek için
bulunduğumuzu hatırlamanızı istiyoruz. Lütfen, bizim sade­
ce bilgi sunduğumuzu hatırlayın. Sizden bizi herhangi bir
biçimde takip etmenizi istemiyoruz, sırf bu kaynaktan geldi
diye bu bilgiyi de olduğu gibi kabul etmenizi istemiyoruz.
Her şeyi kendi ayırt-etme süzgecinizden geçirmenizi istiyo­
ruz, çünkü gerçek gücünüzün temelini bu oluşturur. Yaşam
seçimlerinizi geçmişte kullandığınız yargı olmadan yapın.
Bir şey alanınıza girdiğinde, onu seçin ya da seçmeyin, ama
onu iyi ya da kötü olarak etiketlemeyin. Bu etiketler enerji­
nin yanlış-yönlendirilmesine neden olan yargılan yansıtır-

1 10
']Jö[üm 6
lar. Onu ya kendi gerçeğiniz olarak kabul edin, ya da onu
gerçeğin o anda içinizde yankı bulmayan bir çeşnisi olarak
görüp sevgiyle bırakın.

GÜNLÜK YAŞAMDA IŞIK PRENSİPLERİNİ KULLANMAK


Size sunduğumuz bilgi kağıt üzerindeki sözlerden daha
fazla bir şey değildir. Eğer bu sözler kalbinizde yankı bulur­
sa, o zaman onlara sahip çıkın ve bilgiyi kullanarak enerjiyi
yaşamınızda köklendirin. Bununla birlikte, insan sözleri
okuyarak değil bu sözlerin ifade ettiği idealleri yaşayarak
Işık yayar. İçinizde yankı bulan bilgiyi alın ve onu günlük
yaşamınızda kullanmanın yollarını ·bulun. Bu, Oyunun sade­
ce perdenin ardında, Oyun-Alanında bulunurken oynanabile­
cek bölümüdür. Bu sizin Oyunu oynamaya karar verdiğiniz­
de yapmayı istediğiniz şeydir. Tanrı'ya atfettiğiniz idealleri
alıp onları günlük yaşamınızda eylemlerinizle ifade edin. Siz
bu eylemleri küçük ve önemsiz olarak görürsünüz. Size diyo­
ruz ki, perdenin bizim bufünduğumuz tarafında bunun geli­
şimini izlemek üzere pozisyon almış birçok göz vardır. Size
bunların Oyun-Alanında kendinizi çok dikkatle yerleştirdi­
ğiniz o pozisyonda sadece sizin başarabileceğiniz eylemler
olduğunu söylüyoruz. Gücünüzü unutmayı kabul ederek,
kendinizi birçok zorluğa katlanacağınız bir pozisyona soktu­
nuz ve bu yüzden kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsu­
nuz. Siz algınızı değiştirip tam olarak gücünüze sahip çıkar­
ken, bırakın geçmişin korkulan şimdi en büyük kuvvetinize
dönüşsün.
Biz size birçok biçimde geliriz, ve temas kurmak isteyen
herkes bu aileye ulaşabilir. Niyetinizi yüksek sesle ifade ede­
rek harekete geçirin. Bilginin nasıl geleceğiyle ilgili beklenti­
lerinizi bırakın; onun yerine, onun yüksek benliğinizin süz­
gecinden geçirilmesini ve en yüksek hayrınıza olmasını iste-

111
9latırfa

yin. Tüm beklentileri bırakmak bir zamanlar olduğunuz o


saf ve meraklı çocuk haline gelmektir. Her şeyi mümkün ola­
rak görün, çünkü en çok o zaman sizi talep ettiğiniz bilgiyle
besleyebiliriz.
Aynı bilginin farklı kimliklere sahip birçok medyum ka­
nalıyla verildiğini fark etmediniz mi? Bu, titreşim farklılığı­
nıza uymak için gereklidir. Öğretisi içinizde en çok yankı
bulan, en çok rezonansa girdiğiniz öğretmenleri bulun. Sizin
bizi kendi ideallerinize uyan terimlerle tanımlama ihtiyacı­
nız enerjiyi anlayışınızı ciddi bir biçimde sınırlar. Size, ayırt­
etme gücünüzü kullanıp, mesajcıları tanımlamak için kulla­
nılan sözcüklerden çok, mesajın enerjisini izlemenizi öneri­
riz. Perdenin bu yanında bulunan bizler kişilik olarak sizden
çok daha fazla çeşitliliğe sahibiz. Dolayısıyla, insan deneyimi
için tasarlanmış bir değerler dizisi uygulamak bilgi akışını
ciddi bir biçimde kısıtlayabilir. Semavi Alem ile Dünya ara­
sındaki uçuruma köprü oluşturan tek bir sabite (değişmez)
vardır. Bu sevgi sabitesidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi,
bu tüm diğer enerji formlarından önce gelen temel enerjidir.
Bu evrensel bir sabitedir ve sizin için o Yuva ile aranızdaki
bağdır. Kökeni ne olursa olsun, tüm iletişimlerde sevgi içe­
riğini arayın. Eğer sevgiyi hissedemezseniz, o zaman onu
yargılamadan bırakın, çünkü o öğretmen o anda sizin için
uygun değildir.
Daha yüksek titreşim sayesinde şimdi kendi birlikte­
yaratma gücünüzü idrak etmenize yardımcı olacak yeni alet­
ler vardır. Sizin tüm arzularınızı gerçekleştirmenize yardım­
cı olmak bizim için en büyük zevktir. Siz bunu yaparken,
Dünya üzerinde kendi Cennet versiyonunuzu yaratmaya
başlayacaksınız. Her bir kişi sırayla kendi sevinç ve mutlu­
luğunu bulduğunda, onlar alanlan içindeki herkesin kendi
mutluluğunu bulmasını kolaylaştırırlar. Her bir insan kendi
Yuva versiyonunu yarattığında, kritik bir kütleye erişilir ve

1 12
'Bö[üm 6
Özgür Seçim Oyun-Alanı o zaman Dünya'daki Cennet haline
gelir. Bu şimdi başlamıştır. Biz bu tekamülde küçük bir rol
oynadığımız için derin bir şükran duyuyoruz.

BİYOLOJİNİZDEKİ DEGİŞİMLER

Bu yeni titreşimlerle birlikte biyolojiniz eski eterik hali­


ne dönmeye başladığından, "yoğunluğunu adeta damla dam­
la bırakmaya" başlıyor. Bu hareketin ego'larınızı hayatta­
kalmanızı sağlama girişimiyle eyleme geçireceğini bilin. Bu
gelişim sırasında ego'nuz keskin biçimde duyarlı hale gelebi­
lir. Sizden bu yeni paradigma yerleşirken kendinize ve baş­
kalarına karşı sabırlı olmanızı istiyoruz. Fiziksel formdan
eterik hale doğru gelişirken, direnCin çoğunun kendi içiniz­
den geldiğini göreceksiniz. Kendini ayrı olarak görenlere dik­
kat edin. Bunun sadece kutupluluğun bir etkisi olduğunu an­
layın ve eğer mümkünse, onların her şeyde birliği görmeleri­
ne yardım edin. Size Yuva'ya giden yolu göstereceklerini
vaat ederek gücünüzü teslim almaya kalkışanlara karşı da
dikkatli olun. Yuva'ya giden tek yol içinizde bulunur, ve bu
ancak kendi gücünüzü bularak başarılır. Bu durumlar orta­
ya çıkarken bırakın anlayış, bağışlama ve sevgiyle besleme
yargının yerini alsın. Ego'nun sizi ayn olduğunuza inandır­
mak isteyeceğini ve kendi ruhsal bağlantınızdan koparmak
için çalışacağını hatırlayın. Dolayısıyla ego'yu dengelemek
içinizdeki ruhla bağınıza yoğun bir odaklanmayı gerektirir.
Siz şimdi bu alanda olağanüstü bir ilerleme gösteriyorsunuz.
Her birinizin içinde, attığınız her adımla birlikte hare­
ket eden bir varlık bulunmaktadır. Bilinçlenmek demek bu
ruhu onurlandırmaktır. Her an ruhunuzla olan bağınızın
farkında olun ve o doğal güçleri kullanın. Uygulamayla, çok
geçmeden bunların size bir kez daha dönen kendi güçleriniz
olduğunu keşfedeceksiniz. Bu içsel varlıktan bir kez daha si-

1 13
:Jlatırfa

zinle bilinçli olarak bağ kurmasını ve birlikte hareket etme­


sini isteyin. Bu yeniden-birleşmeyi kutlamak için bir tören
yapın. Tören bu hatırlamanın anahtarını barındırır, çünkü o
biyoloj iyi bu süreçte aktif bir rol oynamaya davet eder. Sizin
evlilik töreniniz biyolojinizin bir insan partnerle birlikte yü­
rüme niyetinizi onurlandırmaya katılmasını sağlamak için
tasarlanmıştır. Yüksek benliğinizle yeniden-birleşme niyeti­
niz için de aynı şeyi yapın.

DAHA YÜKSEK TİTREŞİMLERDE YAŞAMAK İÇİN


ALETLER

İnsan evliliklerine çok benzer biçimde, gerçek çalışma


törenden sonra ciddi bir biçimde başlar. Birlikte yürümek ve
birbirini desteklemek öğrenilip uygulanması gereken şeyler­
dir. Bu ruhunuzla partnerler olarak yan yana yürümeyi öğ­
renmek için de geçerlidir. Bu doğal hale gelene dek sizin bi­
linçli çabanızı gerektirir. Size aşağıdaki töreni bir alet ola­
rak sunuyoruz:

26 SANİYEDE YAŞAMINIZI DEGİŞTİRMEK


Her sabah başparmaklarınızla orta ve yüzük parmakla­
rınızı birleştirerek sessizce oturun. Bunu yaptığınız anda,
elektriksel bağlantılar devreyi tamamladığından, başınızın
ya da boynunuzun arkasında bir karıncalanma hissedeceksi­
niz. Tanrı'nın içinizdeki parçasını çağırın ve bu bağlantının
güçlenmesi için kısa bir zaman tanıyın. Sonra o gün esna­
sında sizi bekleyen en büyük olanakların düşüncelerine izin
verin yalnızca. Ruhunuz daima yanınızda bir partner olarak
bulunurken onların geliştiğini görün. Ruhun önünüzdeki ka­
pıları sihirli bir biçimde açtığını görün. Zihninizin bu olanak­
larla oynamasına izin verin. Eğlenin ve çocukken yaptığınız
gibi canlı düşler kurun. Bu haldeyken her şey mümkündür.

1 14
'Bölüm 6
Eğer hiçbir kısıtlama olmasaydı ve her türlü dileğiniz ger­
'
çekleşseydi; o gün kendiniz için ne yaratırdınız? Şimdi böyle
yapın. Bunu en az 26 saniye boyunca yapın. Eğer bu sırada
aklınıza olumsuz ya da korkulu düşünceler gelirse, parmak­
larınızı açın, üç derin nefes alın ve tekrar başlayın. Gün es­
nasında, her ne zaman bir meydan okumayla, bir terslikle
karşılaşırsanız ve enerjinizin dengesiz hale geldiğini hisse­
derseniz, bu yöntemi kullanarak bir kez daha bu hale girin.
Sırf bu parmaklan birleştirmek anında ruhu enerjinizi den­
gelemek üzere harekete geçirecektir. Uygulamayla, her du­
rumda kullanabileceğiniz güçlü bir alet geliştirdiğinizi göre­
ceksiniz.

26 saniyede yaşamınızı değiştirmek çizen: Phyllis Brooks

Daha önce de belirttiğimiz gibi, fiziksel ve duygusal be­


denlerinizin arasındaki bağ kopmaz bir bağdır. Bu bedenle­
rin birindeki değişim doğal olarak diğerine yansır. Bu geçiş
zamanı esnasında fiziksel bedenlerde bir hayli değişim mey-

1 15
:Hatırfa

dana gelmekte ve bu duygusal karışıklığa yol açmaktadır.


Bunun geçici bir durum olduğunu bilin ve bu konuda ruhsal
ailenizden destek alın. Bu büyük ailedeki herkes bir düzey­
de benzer bir sarsıntı geçirmektedir. Şimdi burada sizin bu
rahatsız aşamayı geçmenize yardım edebilecek birçok şifacı
vardır. Biz bundan daha önce de söz etmiş ve bu değişimlerle
ilişkili rahatsızlığı gidermeye yardımcı olacak köklenme yön­
temleri sunmuştuk. Fiziksel bedeniniz DNA düzeyinde de­
ğişmektedir. Bu aslında sözünü ettiğimiz eterik bedenlere
bir dönüş olan bir uyanış sürecidir. Zamanla sizin Yerküre'
nin besin ürünlerini yeme ihtiyacınız azalacaktır. Sizden sa­
bırlı olmanızı ve bu süreçte acele etmemenizi istiyoruz, çün­
kü birçok düzeyde yapılacak bir hayli şey vardır. Bu zaman
esnasında bilinçli olarak beslenmenin yardımı olacaktır.
Aşağıdaki yöntemi bilinçli olarak beslenmeyi hatırlatan bir
alet olarak sunuyoruz:

YENİ BİLİNÇLE YEMEK YEME


Yemek yemeden önce bir an durup bilinçli olarak yeme­
ğinize enerji yollayın. Bunu bir başkasına şifa enerjisi yollar
gibi yapın. Yemeğinize bu şekilde enerji yollayarak aslında
onun titreşimini yükseltmektesinizdir. Siz bu durumda ayn­
ca biyolojinizi yemeğinizle ruhunuzun en yüksek hayrı için
bütünleşmeye hazırlıyor olursunuz.
Birçoğunuz yemeği duygusal bedeninizi doyuma uğrat­
mak için kullanıyordunuz. Bu sadece arzulanan sonucu üret­
mekte başarısız olmakla kalmaz, bu aynca enerjinin bir yan­
lış-yönlendirilmesidir. Şimdi sunacağımız tören sizin yeme­
ğin sadece fiziksel bedeninizin yararına kullanılması niyeti­
nizi oluşturacaktır.

1 16
'Bö[üm 6
YEMEGE OLAN DUYGUSAL BAGLARINIZDAN
KURTULMAK
Yemeğe başlamadan önce, bir an durup bu yemeğin sa­
dece fiziksel bedeninizin beslenmesi için kullanılmasına ni­
yet edin, bu niyeti bilinçli olarak ifade edin. Hakim elinizin
(solak değilseniz, sağ elinizin) parmak uçlarıyla kalbinize do­
kunun, sonra yemeğinizin üzerinde elinizi gezdirerek bir sü­
pürme hareketi yapın. Bunu yaparken, bu yemeğin sadece fi­
ziksel bedeninizin en yüksek hayrı için kullanılmasını düşü­
nün. Bu basit ama güçlü tören size yemeğin sadece fiziksel
bedeniniz tarafından kullanılmasıı:;ıa niyet etmeyi hatırlatır.

ZAMANLA İLGİLİ ENDİŞE


Endişe daha yüksek titreşimin bir yan etkisidir. Bu tep­
kiye, endişeye neden olan şey sizin farklı zaman ölçütlerini
algılamaya başlamanızdır, ve bu yeni bir algıdır. Gelecek cel­
selerden birinde bu fenomen hakkında daha çok şey açıkla­
yacağız. Tüm titreşimsel değişim zamanın Oyun-Alanından
bir karşılık almasına (mukabele görmesine) izin veren küçük
artışlar halinde yapılmaktadır. Bunu denizinizdeki dalgalar
olarak görün. Kıyıya vuran her dalgaya suyun bir geri çekili­
şi eşlik eder. Sınırlı bir perspektiften baktığımızda, dalgalar
hiçbir ilerleme kaydetmiyor gibi görünür. Ancak, daha yük­
sek bir perspektiften baktığımızda, her bir dalganın kumsal­
daki kumun bir bölümünü alıp götürdüğünü, ve her dalga­
nın karaya doğru biraz daha ilerlediğini görürüz. Benzer bi­
çimde, şimdiye kadar kaydettiğiniz ilerleme size çok azmış
gibi görünebilir. Sizden, eğer gerilediğinizi hissediyorsanız
kendinizi yargılamamanızı rica ediyoruz. Bu yargı sizin iler­
lemenizi fazlasıyla engelleyebilecek kendine ait bir odak ve
enerji taşır. Evrenin doğal düzenini tanıyın ve onun sizin
için, sizin zamanınızla değil, Ruhun zamanıyla sergilenmesi-

1 17
J{atırfa

ne izin verin. İnsanlığın kaydettiği ilerlemeden dolayı şimdi


sizin kaydettiğiniz ilerlemenin büyük ve önemli olduğunu
görmek daha kolaydır. Bu sürece güvenin, çünkü o sizi Yuva'
ya götürecektir.
Siz ilerlerken, size sunduğumuz aletlerin sadece sizi
kendi gücünüze sevk ettikleri ölçüde geçerli olduklarını fark
edeceksiniz. Siz mevcut halinizde bile sandığınızdan daha
güçlüsünüz. Çok derin bir düzeyde bunu biliyorsunuz, ancak
bu güçleri günlük yaşamda hatırlamak genelde zordur. Töre­
nin bu kullanımı biyolojinin Ruh ile bağını hatırlamasına
yardımcı olabilir. Size çok yardım edebilecek törenler sun­
muş olmamıza karşın, şunu da söylüyoruz: Bunlar sadece
size kendi ihtişamınızı ve yaratıcı yeteneklerinizi hatırlat­
mak içindir. Onlar güçlerinizi yoğunlaştırmanıza yardımcı
olacak aletlerdir. Eğer öyle bir itilim duyarsanız, bu törenle­
ri size uyacak şekilde değiştirin, çünkü niyetimiz gücünüzü
herhangi bir biçimde sizden almak değildir. Kendi gücünüzü
kavramaya başlayıncaya dek, bu aletleri bir başlama noktası
olarak kullanın. Biz buı:ada kendi gücünüzü hatırlamanıza
ve onu daha da güçlendirmenize yardım etmek üzere bulu­
nuyoruz. Bir insanın kullanabileceği en güçlü tören onun
kendi oluşturduğu törendir.
Siz her an neye odaklanıyorsanız onu yaratırsınız. Bu
basit olgu hatırlamakta olduğunuz gücün temelidir. Sizi ya­
şamınızda arzularınız üzerinde odaklanmaya teşvik ediyo­
ruz, böylece onlar gelip sizi bulacaktır. Odaklanma her şey­
dir. Sizler hayal ettiğinizden daha güçlü varlıklarsınız. Oda­
ğınız daima geleceğinizin karbon-kopyasıdır. Neden siz ana­
babanızınkilerden farklı niteliklere sahip olmak için o kadar
uğraştıktan sonra bir gün gelir onlar gibi olursunuz? Bu bir
odaklanma meselesidir. Neden siz daima en büyük korkula­
rınızı yaratırsınız? Bu bir odaklanma meselesidir. İçinizdeki
ruha odaklanın ve değişikliklerin meydana gelişini izleyin.

1 18
'Bö[üm 6
Bu içsel ruh daima dışarıdaymış gibi yürüyün. Başkalarını o
ruh olarak selamlayın, her durumda sadece en yüksek potan­
siyeli görün. Alanınıza giren herkesin içinde o ruhu görün.
Bizim sizlere hitap ettiğimiz gibi, onlarla içlerindeki ruhu
onurlandırarak konuşun. Her zaman yanınızda ruhunuzun
bulunduğunu hatırlayın. Gölgeniz bu realitenin bir hatırla­
tıcısıdır. Diğerleri ancak siz buna niyet ettiğinizde bu ruhu
görebilirler, çünkü siz Özgür Seçim Oyun-Alanında bulunu­
yorsunuz. Bu ruh, alanınız içindeki her şeyi beklentilerinizi
karşılayacak şekilde hareket ettirir. Beklentilerinizi daha
yüksek bir düzeye odaklayın, o zaman daha yüksek bir reali­
te yaratırsınız. Eğer her adımı ruhunuzla birlikte atmayı öğ­
renirseniz gücünüz size geri dönecektir. Bu şimdi onu seçen
herkesin kolayca erişebileceği üstatlıktır. Bilinçli yaşama
şimdi erişebileceğiniz bir realitedir. O sizin bundan sonraki
adımınızdır.
Doğru perspektifi koruyun, ve her şeyin üzerinde, lütfen
bunun bir Oyun olduğunu hatırlayın. Niyet eğlenmekti. Eğer
Oyundan zevk almıyorsanız, o zaman enerji uyumunu yi­
tirmiş demektir. Odağınızı içinizdeki ruha ayarlayarak ener­
jiyi tekrar uyumlayın. Düşünceler realitenizi yaratan eterik
enerjilerdir. Eğer realitenizden hoşnut değilseniz, o zaman
tekrar düşünün. Odak noktanızı değiştirin, o zaman realite­
niz de değişecektir. Yaşam sevinciniz geri dönene dek bunu
yapın. Size Yuva'ya giden yolu gösteren ve hepimizi Dünya'
da Cenneti yaratmaya götüren bu sevinç ve mutluluktur.
Size duyduğumuz büyük saygıyla, sizden birbirinize
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .
..

Grup.

1 19
:J-{atırfa

Siz cennete nasıl gidebilirsiniz?


Uygulamayla, Uygulamayla, Uygulamayla.
Bu celse bana en sevdiğim sözlerden birini hatırlattı:
"Deliliğin tanımı tekrar tekrar aynı şeyi yapıp da farklı so­
nuçlar beklemektir." Grup'un dediği gibi, "Eğer realitenizden
hoşlanmıyorsanız, o zaman tekrar düşünün."
Ben bu mesajları aktarmama, onları başkalarına sun­
mama rağmen, onların daima direkt olarak bana da hitap
ettiğini biliyorum. Yaşamımda ortaya çıkan ego sorunlarının
şu anda büyümüş göründüğünü söylemeliyim. Kuşkusuz, in­
sanın bazı şeyleri başkalarında görmesi kendisinde görme­
sinden daima daha kolaydır. Bu kesinlikle daha az acı verici
bir şeydir. Genelde, kendi varlığımızda gayretle düzeltmeye
çalıştığımız şeyler onları başkalarında gördüğümüzde bizi
hemen rahatsız eden ve kışkırtan şeylerdir; özellikle eğer o
insanlar bu yönlerini düzeltmek için çalışmıyorlarsa! Bunun
mükemmel bir örneği, sigarayı bırakmış tiryakilerin yanla­
rında sigara içilmesine dayanamamalarıdır. Ego için tanım­
lanmış yeni bir paradigmayla, bu hepimiz için hassas bir za­
man olabilirdi. Yıllar önce, Grup bana ilk kez geldiğinde, on­
lara mesajı en iyi şekilde taşımak için ne yapabileceğimi sor­
dum. Onların bana ilk uyarısı ego'mu izlemem, onu sık sık
kontrol edip dengelemem olmuştu. Onlar ego'nun, geçmişte
bazı iyi medyumları başka her şeyden daha çok mahvettiğini
söylemişlerdi. Denge yüksek benliğimize yeniden-bağlan­
maktan ve biyoloji içindeyken ruhumuzla birlikte yürümek­
ten kaynaklanır. Öyleyse bunu nasıl yaparız?
Uygulamayla, Uygulamayla, Uygulamayla.

1 20
7

'Birfitte.-'Yaratma

!l{ulila 'Birfi(tt. 'I'ualiür 'Ettinne Sanatı

121
Biz, sık sık, burada neden bulunduğumuzu, buraya ne yap­
maya geldiğimizi merak eder, bu nedeni ararız. Çoğunlukla,
bunun -bir biçimde altın yolumuzu bulup dünyayı ebediyen
değiştireceğimiz- belli bir kontratla ilgili olduğunu düşünü­
rüz. Grup durumun bu olmadığını söyler. Yapmış olduğumuz
şey kendimiz için roller yazmak, Karma'yı halletmek için uy­
gun fırsatlar oluşturmaktır. Bizim kontratımızda bulunup
bulunmamamızla ilgili bir yargı yoktur. Onlar sırf oldu/tu­
muz için bize saygı duyarlar. Bu "oluş" içinde kendimizi Tan­
n'nın parçalan olarak en etkili biçimde ifade ettiğimizi söy­
lerler, ve verdiğimiz her karara saygı duyarlar. Bizim bu ka­
rarlan "doğru" ya da "yanlış" olarak görmemiz bir fark yarat­
maz. Yollarımızı belirleme eylemi bizi Tann'nın ifadesi kılar.
Verdiğimiz her karar bizim o anda içimizdeki Tann'yı ifade
edişimizdir. Bizim herhangi bir şey olmamız gerekmez, sade­
ce olmamız gerekir. Kendimize sadece "olma" izni verdiği­
mizde, Yuva'yı hatırlamaya başlarız.

TANRI'NIN BİR RESMİ

Grup'a buraya nasıl geldiğimizi sorduğumda, onlar bu


isteğimi sevgiyle karşılayıp evrenin sırlarını bu acemiye
açıklamak için ellerinden geleni yaparlar. Bizim mevcut for­
mumuzda sonlu bir dünyada yaşadığımızdan sonsuzluk gibi
basit kavramları anlayamayacağımızı söylerler. Sık sık,
Grup'a bir soru sorduğumda, benim mevcut formumda her
şeyi anlayamayacağımı kabul etmem gerektiği yanıtını alı­
nın. Bu beni düş kırıklığına uğratır. Onlar benim bu halimle
epey eğlenir, ama yine de sorularımı yanıtlamaya girişirler.
Ne de olsa, onlar gülmeye bayılırlar. Onlar ayrıca hemen bi­
zim muazzam bir hızla tekamül ettiğimizi ve çok yakında

1 22
'13ö[üm 7
çok daha fazla şeyi kavrayabileceğimizi işaret ederler.
Bizim kökenlerimizle, ve Ruh ya da Tanrı kavramımız­
la ilgili durum budur. Burada, Grup bana büyük bir daire
imgesi sundu. Bu dairenin bir başlangıcı ya da sonu yoktur.
Bu Ruhun ifadesi ve doğasıdır.

Sonsuz

Sonsuz enerjinin ifadesi

Kendi kendisiyle kesişen sonsuz enerji sonlu kıvılcımlar


yaratır. Kıvılcımlar fışkırdıktan sonra, aşağı düşüp tekrar
asıl daireye katılırlar. Kısa bir süre için, kıvılcımlar sonsuz
bütünün sonlu ifadeleri olurlar. Biz bu kıvılcımlarız.
1 23
:Hatırfa

Bu dairenin enerjisi hareket halindedir, ancak, dairenin


hiçbir durağan-sabit bölümü olmadığından bu hareket ta­
nımlanamaz. Tanımlanabilmek için onun önce sonlu hale
gelmesi gerekir.
Bu sonlu hale gelme arayışı içinde, Tanrı dairesi kendi
üzerine döner ve bir sekiz rakamı oluşturacak şekilde kesi­
şir. Bu sekiz rakamı şimdi hareket halindeki sonsuzluk işa­
retini temsil eder. Öbür taraf kendini gözler önüne sererken
o birincisine bir tezat olarak görülebilir. Örneğin, diyelim ki
sekiz rakamının bir bölümü beyaz, diğeri siyahtır. Bu bizim
kutupluluk dediğimiz şeyin başlangıcıdır. Dairenin enerjisi
şimdi bu sekiz rakamı içinde hareket eder, ve ilk kez enerji­
nin kendi· kendisiyle kesiştiği bir nokta ortaya çıkmıştır. Bu
enerji hareketini tanımlanabilir kılan ilk tezat noktasıdır.
Sekiz rakamının ortasındaki bu kesişme noktasında,
enerji kendi kendisiyle karşılaşıp çarpışır ve sihirli biçimde
boşluğa fışkıran kıvılcımlara neden olur. Kıvılctmlar sadece
saniyeler süren parlak ışık gösterileri sergiler, sonra sönüp
tekrar dairenin enerjisinde dolanıma girerler. Bu kıvılcımla­
rın bir başlangıcı bir de sonu vardır; dolayısıyla, onlar sonsuz
dairenin sonlu parçalarıdır. Böyle oldukları için de tanımla­
nabilirler. Eğer şimdi Tanrı ya da Ruh anlayışınızı bu sonsuz
daire olarak, bizi de bu fışkırmış sonlu parçalar ya da kıvıl­
cımlar olarak algılarsanız, o zaman Grup'un bize kökenimiz
olarak gösterdiği şeyi daha berrak bir biçimde görebilirsiniz.
Bu tasvirden siz kutupluluğun bu oyunun gerekli bir
unsuru olduğunu görebilirsiniz. Aslında, ilk önce dairenin
sonlu hale gelmesini ve böylece oyunun başlamasını müm­
kün kılan şey kutupluluktu.
Büyük dairenin bu küçük parçalan her birimiziz. Bü­
yük daireden ayrıldığımız için kökenimizi kolayca hatırlama­
yız. Ayrıca bu kıvılcımlardan birini incelerseniz her birinin
biri beyaz diğeri siyah iki farklı tarafa sahip olduğunu göre-

1 24
'Bö(üm 7
ceksiniz. Onlar o ilk, asıl dairenin tam kopyalandır. Hatta,
onlann onun suretinde yapıldıklan bile söylenebilir. Bu par­
çacıklann her biri, aynca, kıvılcımlar oluştuğu zaman büyük
dairenin taşıdığı aynı manyetik özelliklerle kutuplaşmıştır.
Bu bugün bizim astroloji dediğimiz şeyle ilişkilidir. Doğum
anımızda Evrende bulunan süptil manyetik alanlan biyoloji­
mizde tanımlanabilir nitelikler olarak taşınz. Grup bizim
asıl büyük dairenin tüm niteliklerine ve güçlerine sahip ol­
duğumuzu, ama büyük daireden aynldığımızdan beri bu ni­
teliklere ve güçlere nasıl erişeceğimizi hatırlamadığımızı
söyler.
Bu güçlere erişmemizin yollarından biri Birlikte-Yarat­
madır. Birlikte-Yaratma, Ruhun yardımıyla bilerek tezahür
ettirme sanatıdır. Özet olarak, o yüksek ruhsal benliğimizin
yardımıyla yaşamımızın her anını tasarlamak ve kendi ka­
derimizi yaratmaktır. O, istediğimiz geleceğe bilerek yürü­
yecek kadar cesur olmaktır. O en iyi biçimde "olmak"tır. Ço­
ğumuz kendinden-kuşku ve değersizlik tohumlarını taşıdığı­
mızdan bunu güçleştiririz. Ama Grup, Tann'nın bizim kal­
ben arzuladığımız her şeye sahip olmamızı istediğini söyler.
Ne de olsa, bizim Dünya üzerinde Cenneti yaratmamıza yar­
dım edecek olan şey kalbimizin arzusudur. Grup Birlikte-Ya­
ratma konusunda çok cömert davranmış ve bize onun nasıl,
neden işlediği, ve bazen neden işlemediği konusunda epey
bilgi vermiştir. Onlar bizim Tann'nın en iyi ifadesi "olmamı­
za" yardım etmek isterler. Bizim güzelim Işık kıvılcımlan
olarak ifademiz sırasında çok parlak bir biçimde ışıldamamı­
za yardım etmek isterler.

Grup:
Büyük bir onurla, bir kez daha bu güçlü üstatlar toplu­
luğuna hitap ediyoruz. Siz şimdi yaptığınız çalışmadan dola-

1 25
:Jiatırfa

yı kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz. Tekamülü­


nüzde dönüm noktası oluşturan bu önemli zamanda size bil­
gi vermekten ötürü sevinç duyuyoruz.
Sizin kendinizle ilgili görüşünüz kutupluluğun etkile­
riyle lekelenmiştir; dolayısıyla, çocukluğunuzdan taşıdığınız
deneyimler varlığınıza derin bir biçimde gömülmüştür. Bu
her zaman sizin en yüksek hayrınıza değildir ve siz yaratma
güçlerinizi yeniden keşfetmeye başladığınızda sorunlar çıka­
rır. Bu harikulade armağanların sizi beklediğini fark ettiği­
nizde, ego'nuz devreye girip sizin böyle armağanlara ve yete­
neklere layık olmadığınızı söyler. Biz sizin gerçek kimliğini­
zi, sizin üstatlar olduğunuzu açıkça gördüğümüzden bu bize
çok komik gelir. Sizi herhangi bir armağana layık olmayan
varlıklar olarak görmek bizim kavrayamayacağımız bir şey­
dir. Eğer şimdi sizin Tanrı vizyonunuz önünüzde belirseydi
ve sizden bir şey isteseydi, siz O'nun buna layık olup olmadı­
ğını düşünmeden istediği şeyi O'na vermez miydiniz? Şimdi
size diyoruz ki, Tanrı her gün defalarca önünüzde dikilip siz­
den bir şeyler istemekte, ama siz O'nun buna layık olmadığı­
nı düşünmekte, O'nu böyle yargılamaktasınız. Bu sizin en
yüksek hayrınıza değildir, ve sizi tezahür ettireceğiniz şey­
lerden uzak tutmaktadır. Bunlar sizin arzularınızdır, ve
Tanrı sizin kendi aynanızdan size bakandır. Önünüzde uza­
nan armağanlar sizin doğanızdır, mirasınızdır, ve onlara sa­
hip çıkmak hakkınızdır. Biz bu güçleri hatırlamanıza yardım
etmek için buradayız.

TEZAHÜR ETTİRMEK GÜCÜNÜZÜ KULLANMAK


...

Güçlerinizin temelinde tezahür ettirme sanatı bulunur.


Biz buna yaratma sanatı deriz. Kendinize bu gücü sağlamak
henüz inanç sisteminiz içinde bulunmadığından, biz ona Bir­
likte-Yaratma yoluyla tezahür ettirme diyeceğiz. Çok uzun

1 26
'Bö(üm 7
bir zaman önce sizin bu sanatı ciddi bir biçimde incelediğiniz
dönemler ve bu çalışmaya yardımcı olması için oluşturduğu­
nuz okullar vardı. Bu bilgiyi içeren parşömenler (Ölüdeniz
parşömenleri) bir süre önce ortaya çıkarıldı, ama önemli bö­
lümler insanlığı kontrol amacıyla açıklanmadı. Bu yüzden
şimdi bu bilgi size bu kadar kolayca kontrol edilemeyecek
başka kaynaklar tarafından sunulmaktadır. Bu bilgiyi alanı­
nıza siz çağırdınız. Kendi titreşiminizi yükseltme niyetinizle
bu bilgiye yer açtınız. Bu yerin bir sonucu olarak bu zaman­
da size bu bilgiyi çeken bir vakum oluşmuştu. Bilgi akışı bir
yönde engellendiğinden, o vakumu dengeleyecek başka yol­
lar buldu. Gerçek çok uzun bir süre kontrol edilemez ya da
yönlendirilemez. Doğa daima dengesini bulur.
Şimdi bu aynı okullar eskisinden farklı isimlere ve yön­
temlere sahiptir, ancak mesaj aynıdır. Kadim zamanlarda
bu okullar resmi eğitim yerleriydi ve üstatlık yolunu seçen
herkesin bu okullara gitmesi gerekiyordu. Daha yakın za­
manlarda bu aynı bilgi genel bilginin iki bölüme ayırıldığı
okullarda öğretilmişti. Bunlardan biri mekanik bilimi (bilgi,
ya da sol beyin) ve diğeri de duygusal veçhelerdir (ya da sağ
beyin). Bu okulların yaklaşımı bu iki veçheyi ayırıp, sonra
onları bütünleştirmeyi öğretmekti. Bu kutuplulukla çalışma
yaklaşımıydı. Kutupluluk bilincinde, insan ayrılığı güçlendi­
ren bir görüşle görür. Bu, bu bilgiyi bilince sunup, bilginin
başarısının bütünleşmeyi meydana getirmesini sağlamak
için bir fırsattı. Bu deney başarılı olmuştu ve o çağın genel
titreşimi için çok uygundu. Bu hala geçerli bir yaklaşımdır
ve birçok kişi onu hala yararlı bulur. Siz kutupluluk bilincin­
den uzaklaşırken biz bu bilgiyi daha direkt bir biçimde suna­
cağız. O okulların geliştirildiği dönemde biz ortak bilince te­
zahür-ettirme sanatı hakkında epey bilgi yerleştirdik. İnsan­
lık, bildiğiniz gibi, şimdi tekamülün bir sonraki aşamasına
doğru çok büyük bir adım atıyor. Bu adımlara hazırlık ola-

1 27
J-latırfa

rak, şimdi bir kez daha bu bilgiyi hatırlamanın zamanıdır.


Biz bu bilgiyi onu arayanlara sunabildiğimiz için mutluyuz.

BİRLİKTE-YARATMA NEDİR?
Birlikte-Yaratma'nın doğası şöyledir: Birlikte-Yaratma,
insanın bir tezahüre niyet edip Ruhtan onu gerçekleştirmesi­
ni istemesidir. Ruh bir tezahüre niyet edip insandan bunu
gerçekleştirmesini istediğinde siz buna Rastlantı dersiniz.
Ruh tezahürleri gerçekleştirme sürecindeyken biz sizin
boyutunuzdaki enerjileri ayarlayıp düzenleriz. Siz çoğunluk­
la bunu uzanıp dünyanızı değiştiren bir el olarak görürsü­
nüz. Buna, onunla ilgili yargınıza bağlı olarak, "kader," "alın
yazısı," "şans" ya da "şanssızlık" gibi birçok isim vermişsiniz­
dir. Bazen tesadüf, rastlantı gibi sözcükler de kullanırsınız,
ve bize en komik gelen de sizin buna bazen "Tanrı'nın irade­
si" demenizdir, çünkü bu kesinlikle öyledir. "Şans" olarak
gördüğünüz şey, çoğu kez, sizin başlattığınız bir tezahürün
gerçekleşmesidir. Bunlar sizden yaşamınızda onlara yer aç­
manızı istediğimiz eşzamanlılıklardır. Bu, çoğunlukla, Ru­
hun sizin Birlikte-Yaratımınıza karşılık verme tarzıdır.
Sizin Birlikte-Yaratımlarınız onları gönderdiğiniz aynı
titreşimlerle size geri gönderilir, ve bu geri döndüklerinde
çoğunlukla onları tanımamanıza neden olur. Siz, çoğunlukla,
bunları rastlantılar olarak nitelendirirsiniz. Şimdi öne çıkan
bir çalışma tarzı da yaşamınızda eşzamanlılığa yer açmaktır.
Niyet yoluyla, dışarıdan hiçbir şeye ihtiyaç duyulmayan eş­
zamanlı bir yaşam tarzı için gerekli vakumu yaratmak müm­
kündür. İsa denen üstadın yaşamı da böyleydi. Bu saygı du­
yulan bir çalışma biçimidir, ve tezahür-ettirme aletlerinin
üçlüsünü tamamlayacaktır.
Her birinizin içinde sizi bir birey olarak tanımlayan bir
bağlantı vardır. Bu sizin yüksek benliğinizle olan bağlantı-

1 28
'lJö{üm 7
nızdır. Zaman zaman bunu zayıf bir bağlantı olarak hissetse­
niz de, o daima her birinizin içinde mevcuttur. Bu bağlantı
aslında bir kişinin nerede başladığını ve diğerinin nerede
bittiğini tanımlar. Bu bağlantı olmasaydı enerji hep birlikte
akardı. Her biriniz onu farklı bir biçimde hissettiğinizden,
bu bağlantıyı sözcüklerle tarif etmek çok zordur. O en iyi iç­
sel bir biliş olarak tarif edilebilir. Yaşamınızda burada tam
bir bağlantıya sahip olduğunuz zamanlar vardır. Bunlar kal­
ben gerçek olduğunu bildiğiniz deneyimler ya da anımsayış­
lardır. Bir başkasının size bunun sadece bir düş ya da hayal
gücünüzün bir ürünü olduğunu söylemesi bir işe yaramaz,
çünkü bu gerçek ruhunuza kök salmıştır. Bu çoğu zaman de­
neyimleyebileceğiniz bir bağlantıdır.
Bu bağlantıyı güçlendirmenin yolu buna niyet etmek ve
bu konuda uygulama yapmaktır. Bu bağlantı sizin içinizdeki
güçtür. Onu kullanın, ve ona güvenmeyi öğrenin. O daima
biyolojinizle tanımlanabilir alanlarda bağlantı kuracaktır.
Size bu alanları bulup kullanmanıza yardımcı olacak alıştır­
malar vermiştik. Biyolojinizin bu alanlarını bulun ve orada
ortaya çıkan hisleri izleyin. Onlar doğru barometrelerdir, ve
ayırt-etmeye yardımcı olan fiziksel ölçüm aletleridir. Bu
alanda uygulama yapıp pratik sahibi olun, çünkü bu alet bir­
çok biçimde kullanılabilir. Sizden bu ayırt-etme aletini kendi
Birlikte-Yaratımlarınızda kullanmanızı istiyoruz. Enerjinizi
sadece kalbinizde yankı bulanlara harcayın.
Tezahür-ettirmenin birçok düzeyi vardır. Birlikte-Ya­
ratma düzeyi sizin kendinizi Evrensel Enerjinin doğal akı­
şına yerleştirip tezahürlerinizin size çekilmelerine izin ver­
diğiniz düzeydir. Birlikte-Yaratma'daki "Birlikte" insan ile
Ruhun birleşen çabasıdır. Bu tezahür-ettirme biçimi Ruhu
da içerdiğinden, o sadece herkesin en yüksek hayrı için kul­
lanılabilir. İnsan tezahürlerinde Özgür Seçime sahiptir, ama
Ruh ışığa eğilimlidir. Dolayısıyla, tüm Birlikte-Yaratmaların

1 29
:Jfatufa

en yüksek hayır için olması gerekir, aksi takdirde onlar teza­


hür etmeyecektir.

TEZAHÜR-ETTİRME İŞLEMİ
Birlikte-Yaratma ya da tezahür-ettirme sanatı çok basit
bir işlemdir. O sadece, kendinizi enerji akışına yerleştirmeni­
zi gerektirir. Eğer bu basit işlemi temel "kurallara" ayırırsak
bu sizin için daha anlaşılır olacaktır. Birlikte-Yaratma sana­
tına uygulanan birçok kural vardır. Burada, temel kuralları
anlatıp, bu alanda başarılı olmanızı engelleyen şeylerden söz
edeceğiz. Koruyucu'nun size sunduğu büyük daire tasviri ge­
çerlidir. Biz ona bu bilgiyi sizlere kolayca aktarabilmesi için
görsel olarak sunduk. Hepiniz bu büyük deneyin kıvılcımla­
rısınız, farklı bir düzeyde bulunan bizler de. Siz her zaman
bütünün güçlerine sahipsiniz. Bizim bu zamanda burada bu­
lunmamızın nedeni sizin bu güçlere eriştirecek vasıtayı ha­
tırlamanıza yardımcı olmaktır. Size diyoruz ki, bu başarılı ya
da başarısız olmakla değil, sadece olmakla ilgili bir şeydir.
Sizin herhangi bir biçimde Tanrı'nın tam bir ifadesi olmanızı
sağlayan şey bu bilerek tezahür-ettirme eylemidir. Saygı du­
yulan, onurlandırılan şey sizin kalkıp geleceğinizi yarattığı­
nız andır. Tezahürleriniz, yaratımlarınız asla onları yarattı­
ğınız andaki sihirle boy ölçüşemezler. İşte bu yüzden sonun-
. da sahip olduğunuz şeyler size çoğu kez boş gelebilir. Sizin
gücünüzün en büyük ifadesi o yaratma anıdır. Oyunu kazan­
mak için yapmanız gereken tek şey "olmak"tır. Herhangi bir
şey olmak değil, sadece "olmak."

KABUL ETMEK
Kabul edilmedikçe hiçbir Birlikte-Yaratım tezahür ede­
mez. Genelde tezahürlerinizi engelleyen şey kendinizle ilgili
yargılarınızdır. Siz "olmanıza" izin verdiğinizde, herhangi bir

1 30
'Bö[üm 7
anda ne olduğunuz hakkında -kendi yargılannız hariç- hiç­
bir yargıda bulunulmaz. Sizin tüm yargılarınızın kökeni
kendinizle ilgili yargılarınıza dayanır. Bu temel yargılan ta­
nımladığınızda enerji değişmeye başlayacaktır. Bu, Birlikte­
Yaratma'nın kabul etme ya da duygusal bölümüdür. Bu yar­
gılar, ya da inanç sistemleri sizin bu noktaya kadar güçleri­
nizi tam olarak hatırlayamamanızın en önemli nedenidir.
İçinizdeki bu inanç sistemlerini değiştirmek içinizdeki Ru­
hun en güçlü ifade edilişidir. Bu, üstatlann Birlikte-Yaratı­
mıdır.
Bir durumu ya da bir insanı yargıladığınızı gördüğü­
nüzde, bir an durup içinizde bu enerjiye uyan yargıyı arayın.
Onu bulduğunuzda, onun içinize gömülü olan, kendinizle il­
gili bir yargı olduğunu göreceksiniz. Onu inceleyin, ve eğer
artık en yüksek hayrınıza hizmet etmiyorsa, onu bırakın.
Onu kendi tasarladığınız bir törenle bırakın. Bu olumsuz
hisler üzerinde dikkatli ve kararlı bir biçimde odaklanın.
Onlan görüş alanınıza getirin ve sonra izlerini kökenlerine
dek sürün. Hazır olduğunuzda onları Ruha sunun. Sizden
alınmalarını isteyin ve onları şükranla bırakın.
Bu ailedeki birçok kişi bolluk sorunu dediğiniz sorun
yüzünden zorlanır. Size diyoruz ki, çoğunuz bolluğu yarat- ·
makta hiçbir zorluğa sahip değilsiniz. Bu durumda çoğu kişi
için zorluk bu bolluğu, zenginliği kabul etmektir. Çoğu kez
siz Evrene armağanlarınız ya da çalışmanız şeklinde enerji
yollarsınız. Bu enerji parasal bolluk şeklinde geri döndüğün­
de, siz ondan kaçınır ya da onu geri çevirirsiniz. Eğer siz
enerjiyi geri çevirirseniz o gidecek bir başka yol bulacaktır.
Bunun sonucunda başkaları görünüşte hak etmedikleri şey­
leri alırken siz bolluktan yoksun bir halde yaşarsınız.
Evrensel Enerjinin doğal akışı enerjinin dengeyi bul­
masını içerir. Eğer o size geri döndüğünde enerjiyi kabul et­
mezseniz, o bir başka yol bulacaktır. Siz komşunuza bakıp

131
!Hatırla
onu şanslı olarak görürsünüz. Siz zenginin daha da zengin­
leştiğini, paranın parayı çektiğini söylersiniz. Size diyoruz ki
kabul-etme tutumu sizin para dediğiniz enerji yansımasını
çeker.
Oyun-Alanını oluşturmuş ve Oyunun oynanma tarzına
karar vermiş olan sizlersiniz. Para denen şey sizin Oyun­
Alanında enerjiyi temsil ediş biçiminizdir. Para hakkındaki
yargılarınızın aslında kendi hakkınızdaki yargılarınızın bu
alana bir yansıması olduğunu görün. Tezahürlerinizin gelip
sizi bulmalarına izin vererek, onları şükranla kabul ederek
Evrende bir vakum, bir boşluk yaratın. Oyunun amacı perde­
nin sizin bulunduğunuz tarafında Yuva'yı yaratmaktır. Bu,
bolluğu kabullenerek daha kolayca başarılamaz mı?
Her şeye içinizden erişebilirsiniz. Bu son derece saygı
duyulan bir çalışmadır. Siz inanç sisteminizi gücünüzü daha
çok kabul edecek şekilde değiştirdiğinizde, o sihirli bir biçim­
de size gelir. Vakumu yaratın ve Evren onu dolduracaktır.
Bu önceden-mukadder-kılınmış bir enerji uyuşmasıdır, ve
Birlikte-Yaratma dediğimiz şeyin kalbini oluşturur. Dolayı­
sıyla, bir sonraki adım bu vakumu yaratmayı öğrenmek ve
sonra onun doldurulduğunu tam olarak bilerek yaşamak ola­
caktır.

ZAMAN ARALIÖI
Özgür Seçim Oyun-Alanı, onu tasarladığınız şekliyle, si­
zin bu gezegende varlığınızı sürdürmenizi sağlamış olan ko­
ruyucu bir niteliğe sahiptir. Bu siz geçmişte -şimdi içinde bu­
lunduğunuz- yoğun bedenlere geçtiğinizde eklenmiş olan ge­
rekli bir unsurdu. Bu koruyucu niteliğe Zaman Aralığı denir.
Beşinci-boyutta sizin bir şeyi düşünmenizle onun dün­
yanızda tezahür etmesi arasında bir zaman geçmez. Bu tüm
yüksek boyutların tipik özelliğidir, çünkü lineer zaman sade-

1 32
'Bö{üm 7
ce daha düşük düzeylerde bulunur. Zorluk üçüncü-boyutta
ortaya çıkar, çünkü burada siz henüz düşüncelerinize hakim
değilsiniz. Eğer düşündüğünüz her şey anında tezahür ede­
bilseydi, o zaman çok geçmeden en büyük korkularınızı teza­
hür ettirip yaşamınızı vaktinden önce sona erdirirdiniz. Za­
man Aralığını (bir şeyi düşünmekle onun tezahür etmesi
arasında geçen zaman süresini) üçüncü-boyutla etkili bir bi­
çimde buluşup etkileşme yolu olarak yürürlüğe koymak ge­
rekiyordu. Halen Oyun-Alanında bir tezahürün başlatılma­
sıyla onun gerçekleşmesi arasında bir süre vardır. Bu sanki
Evrenin size, "Bunu istediğinden emin misin?" diye sorması­
dır. Birlikte-Yaratma bu zaman arı:ılığından geçer, ve sadece
eğer onu başlattığınız zamanki aynı titreşime sahipseniz
gerçekleşir. Eğer siz bu zaman aralığında herhangi bir za­
manda titreşiminizi ya da birlikte-yaratımınızı değiştirirse­
niz, o geçersiz hale gelir, ve işlemin yeni baştan başlatılması
gerekir. Bu zaman aralığının her anında Evren bunun sizin
için doğru titreşimsel karşılık olup olmadığından emin ol­
maktadır. Bu zaman aralığı esnasında birçok Birlikte-Yara­
tım dağılıp gider. Bu zamanda, dünyadaki çoğu kişi için bu
olması gerektiği gibidir, çünkü bu sizi kendinizden korumak
için etkili bir yoldur.
Bu zaman aralığının uzunluğu birkaç değişkene bağlı­
dır. Güçlü bir duyguyla başlatılan Birlikte-Yaratımlar bu za­
man aralığından daha hızlı geçecektir. Eğer siz bir Birlikte­
yaratımı bu zaman aralığına tutkuyla koyarsanız, o hızla te­
zahür edecektir. Sizin hep en büyük korkularınızı yaratma­
nızın nedeni de budur, çünkü korku güçlü bir duygudur. Di­
ğer değişkenler Ruhun şeyleri ya da olayları yerleştirmesi
için gereken zamanı içerir. Biz, Ruh olarak, zamanı lineer
bir biçimde deneyimlemesek de, Oyun-Alanına müdahale et­
memiz gerektiğinde bunu Oyun-Alanının zaman çerçevesin­
de yapanz. Zaman aralığında bir başka belirleyici etken si-

1 33
1latırfa

zin kendi inanç sisteminizdir. Eğer siz bir tezahürün zaman


alacağına inanıyorsanız, ya da onu kabul etmeye hazır değil­
seniz, o buna uygun olarak ertelenecektir.
Zaman aralığı hakkında bilmenizi istediğimiz bir başka
şey var. Siz kendi titreşimlerinizi ve Yerküre'nin titreşimle­
rini yükseltirken tüm zaman aralıklan azalmaktadır.
Birlikte-Yaratma işlemine bakarken, Evrenin ricaları­
nıza tam karşılık gelen, onlara denk olan titreşimleri geri
yolladığını hatırlamak yararlı olur. Evren bu konuda bir yo­
rumda bulunmaz. Siz ne istiyorsanız tam olarak onu alırsı­
nız. Sizi sözlerinizi dikkatle incelemeniz için uyanyoruz,
çünkü ne istiyorsanız tam olarak onu alacaksınız. Ağzınız­
dan çıkan her sözcüğü dikkatle seçin ve bu sözcüklerin kendi
kulaklannıza girdiklerinin farkında olun. İşte siz Birlikte­
yaratma işlemini orada başlatırsınız.
Şimdi sizinle Birlikte-Yaratma hakkında en değerli bil­
giyi paylaştık. Evrenin tüm ricalannıza vereceği tek bir ya­
nıt vardır. Tüm Birlikte-Yaratımlar şu ibareyle yanıtlanır:
''Ve de öyledir•••"

ZAMAN ARALIGINDAN GEÇMEK


Zaman aralığından geçerken temelde üç unsur vardır.
Bunlar Düşünmek, Söylemek ve Eylemde Bulunmak'tır.
Birlikte-Yaratmanın temeli bu üç sözcüğe dayanır. Şimdi
bunlan aynntısıyla ele alacağız.

DÜŞÜNMEK: DÜŞÜNCELERİNİZE HAKİM OLMAK


Düşünceler her Birlikte-Yaratımın başlangıcını oluştu­
rurlar. Sizden zihninizde yer verdiğiniz her düşüncenin bilin­
cinde olmanızı rica ediyoruz. Düşüncelerinize hakim olaca­
ğınız zamana dek, zihninize hangi düşüncelerin girmesine

1 34
'lJö{üm 7
izin verdiğinizi diğer duyularınızla kontrol etmenizi istiyo­
ruz. Zihninize hangi düşüncelerin girmesine izin verdiğinizi
kulaklarınızla ve gözlerinizle fark ederek, zihninize giren
tüm düşünceleri bilinçli olarak seçin. Temas kurduğunuz her
kişi ya da düşünce sizin titreşiminizi geçici olarak paylaşa­
cak ve bu titreşimi hafifçe değiştirecektir. Alanınıza girmesi­
ne izin verdiğiniz titreşimlerin bilincinde olun. Duyularınız
vasıtasıyla, kiminle zaman geçireceğinizi ve zihninize hangi
düşüncelerin girmesine izin vereceğinizi dikkatle seçin. Oku­
yacağınız ve televizyonda izleyeceğiniz şeyleri dikkatle seçin.
Eğer bunlar sizi güçlendiriyorsa, o zaman onları alıp kabul
edin. Eğer zihninize giren düşünceler sizi rahatsız ediyorsa,
o zaman gözlerinizi bir başka yere çevirin. Odağınızın yönü
her an tamamen sizin seçiminizdir. Birçok kişinin duyuları­
nıza hitap ederek kendi tezahürlerini Birlikte-Yaratmanızı
isteyeceğinin farkında olun. Bu yöntemlerden biri reklamcı­
lıktır. Bu Birlikte-Yaratmanın işleyiş biçimini iyi bilen bir
alandır. Bu korkulması ya da yargılanması gereken bir şey
değildir. Her zaman sadece işlemin-sürecin farkında olarak
kendi Birlikte-Yaratımlarınızı kontrol altında tutabilirsiniz.
Enerjinin izini geriye, kökenine dek sürmek daima gerçek
güdüyü gözler önüne serecektir. Seçimlerinizi güdünüzü tam
olarak bilerek yapın; bu denge sağlayacaktır. Ayrıca, kendi
gerçeğiniz olarak kabul ettiğiniz tüm fikirlerin Birlikte-Ya­
ratma sürecinin başlangıcını oluşturduklarını da bilin. Sizin
gelişim aşamanızda zihninize giren düşünceleri tam olarak
kontrol etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte, zihni­
nizde kalacak düşüncelerin tam kontrolüne sahipsiniz. Bu
düşünceleri iyi seçin, çünkü onlar bir sonraki realitenizi içe­
rirler.

SÖYLEMEK
Oyun-Alanını tasarladığınızda, sizin görevinizi tamam-

1 35
:J-{atırfa

layabilmek için Yerküre'de köklenmeniz gerekli oldu. Bu ol­


duğunda, sizin başka iletişim vasıtaları bulmanız gerekti.
Geliştirdiğiniz diller çok sınırlayıcıdır ve bunlar ruhun kul­
landığı "sözcüklere" yer vermez. Bu yüzden, her zaman ağzı­
nızdan çıkan sözcüklere dikkat etmeniz akıllıca olur. Kullan­
dığınız sözcükleri şu ibareyle bağdaştırarak dinleyin: Ve de
öyledir. . .
Evren sizin enerjinizin bir aynasıdır sadece v e niyetiniz
yoluyla gönderdiğiniz her şeyi size tam aynı şekilde geri yol­
lar. Perdenin bizim bulunduğumuz tarafında sizin kullandı­
ğınız sözcükler işitilmez, ama sizin sözcük seçiminiz enerjiyi
doğru biçimde yansıtır. Bu Evrenin işittiği her ricaya daima
verdiği yanıtın enerjisidir. Dolayısıyla, ifade edilen sözcükle­
ri dikkatle seçmeniz gerekir, çünkü onlar yanıtla bağdaşır­
lar.
Örneğin, bazı şeylerin size verilmesini istemek ortak bir
uygulamadır, çoğunuz sık sık Evrenden bir şeyler istersiniz.
Ancak size hatırlatırız ki Evrenden bir şey istemek aslında
ona o şeyden yoksun olduğunuzu bildirmektir. Evrenin işitti­
ği şey sizin size o şey verilene dek tamam olmadığınızdır, ek­
sik olduğunuzdur. Siz Evrenin bu isteğinizi size bahşetmesi­
ni gerçekten istiyor musunuz? Bu senaryo farkında olabilece­
ğinizden çok daha fazla sergilenir. İşte size hayal ettiğiniz­
den çok daha güçlü olduğunuzu söylediğimizde kastettiğimiz
şey budur. Siz bunu ya da şunu istediğinizi söylediğinizde
Evren "ve de öyledir. . . " diye karşılık verir... ve böylece siz
onu daha uzun bir zaman boyunca "istersiniz." Onları ifade
etmeden önce bildirimlerinizin enerjisini inceleyin.
Size burada Birlikte-Yaratma amacıyla söylenebilecek
en güçlü sözcükleri hatırlatacağız:
Bunlar Şükran'ınızı ifade eden sözcüklerdir.
Bir şey için teşekkür etmek tezahür-ettirme sürecini
yapma halinden olma haline geçirir.

1 36
'Bölüm 7
Bu sadece algınızı hafifçe değiştirmektir, ancak bu ha­
tırlamanıza yardımcı olmak için size verebileceğimiz en güç­
lü alettir. Herhangi bir şey için teşekkür etmek, şükretmek,
Evrene ona zaten sahip olduğunuzu bildirmektir. Evren bu­
na doğal olarak, "Ve de öyledir" diye karşılık verir.

EYLEMDE BULUNMAK
Tüm tezahürleri gerçekleştirmek için eylemde bulun­
manız gerekir. Bazı durumlarda, bulunduğunuz boyutta ger­
çekten eylemde bulunmanız gerekir. Ruh istediğiniz şeyin
tezahür etmesi için enerjiyi düzenleyecektir, ancak perdenin
sizin bulunduğunuz tarafında gereken tüm eylemlerde bu­
lunmak size düşmektedir. Ancak siz elinizden gelen her şeyi
yaptığınızda Ruh devreye girecektir. Tüm Birlikte-Yaratım­
larda tüm gerekli unsurlar yerlerini aldığında onu Ruha
sunmanın zamanı gelir. Bu kendi içinde çok güçlü bir eylem­
dir, ve olayı Tanrı'ya teslim edecek güven ve imanı gerekti­
rir. Bu bazen sizin için çok zor olan bir eylemdir. Çok sık ola­
rak, biz sizin niyetli ve kararlı bir biçimde kapıda durup
onun açılmasını beklediğinizi görürüz. Anlamadığınız şey
kapının size doğru açıldığıdır. Siz beklentiniz içinde çoğu kez
onun yolunu keser, kapının açılmasını engellersiniz. Olayı
Tanrı'ya bırakacak kuvvet ve cesarete sahip olun. Her şey
yapıldığında, ve her şey yerini aldığında, onu Ruha teslim
edin. Onun tam olarak, tamamlanarak geri döneceğini bile­
rek onu Evrene salıverin. Bu tüm tezahürleri gerçekleştiren
son eylemi uygulamaktır. Bu iman eylemidir. İstediğiniz şe­
yin zaten sizin olduğunu bilerek yaşamaya devam edin. Bu
biliş tezahürün geriye kalan kısmını yerine çeken vakumun
başlangıcıdır.

1 37
9latırfa
YÜKSEK BENLİGİNİZLE BİRLİKTE-YARATMAK
Bu ince sanatın bir diğer önemli bölümü bir başkası için
Birlikte-Yaratmanın mümkün olmadığını anlamaktır. Birlik­
te-Yaratma yüksek benlikle bağlantı kurarak gerçekleştiri­
lir. Henüz bir başkasının yüksek benliğiyle bağlantı kurma­
nız mümkün olmadığından, bir başkası için Birlikte-Yarat­
manız da aynı şekilde mümkün değildir. Her bir kişi kendisi
için Birlikte-Yarattığı sürece, hep birlikte Birlikte-Yaratmak
mümkündür. Bir başkasının kendi vizyonlarını gerçekleştir­
mesi ya da şifa alması için yer yaratmak mümkündür. An­
cak, tüm durumlarda bu yere girmek o insanın kendi seçimi
olmalıdır. "Önce ben" sözü eğilimli bir anlama sahiptir, an­
cak eğer yargıyı bırakırsanız bunun Evrendeki doğal enerji
akışını yansıttığını görebilirsiniz. Her şey önce içinizden gel­
melidir. Bir başkası için Birlikte-Yaratmak başkasını kendi­
nizin önüne koymaktır. Bu Evrensel Enerjinin yanlış yönlen­
dirilmesidir ve arzulanan sonuçları üretmeyecektir. Gelecek
celselerde bu konuda daha çok şey anlatacağız. Tüm mesele­
lerde kendinize öncelik tanıyacak cesarete sahip olun ve ken­
di-değerinizi bilin. Ancak kendi enerjinizi merkezlendirerek
kendinizden tam olarak verebilirsiniz.
Şimdi bu konuda size bir hayli bilgi sunulmaktadır. Siz­
den eğer bu bilgi içinizde yankı buluyorsa, onu aramanızı ve
onu alanınıza getirecek vakumu yaratmanızı istiyoruz. Bir­
çoğunuz bunu başkalarına da öğreteceksiniz, çünkü artık bu
bilginin gezegene sunulmasının zamanı gelmiştir.
Tarihinizde bu an'a ulaşmak için çok uzun bir yol katet­
tiniz. Sizi bekleyen şeyi şu anda kavrayamazsınız. Birlikte­
Yaratma sizi Yuva'ya ulaştıracak kapılan açan bir alettir.
Sizi birçok armağan beklemektedir, ve biz burada sizin yolu­
nuzu bulmanıza yardım etmek için bulunuyoruz. Her fırsat­
ta ayırt-etme gücünüzü kullanın, ve size ait olan mesajları
bulun. Korkmayın, çünkü korku kendi enerjisini yaratır ve

1 38
'Bölüm 7
odağınızı başka yöne saptırabilir. Yoldaki her adımınızda ga­
yet iyi korunduğunuzu ve size rehberlik yapıldığını bilin. İçi­
nizden gelen o rehberliğe kulak verin ve yüksek benliğinizle
bağlantı kurun. Siz Özgür Seçim Oyun-Alanının tarihinde
çok heyecan verici bir zamanda burada bulunma hakkını ka­
zandınız. Siz oyunu kazanmanın eşiğindesiniz.
Bu hatırlatma mesajını ilham eden bizim size duyduğu­
muz derin sevgidir. Sizden birbirinize saygıyla davranmanı­
zı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi, ve birlikte
iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz . . Grup
.

Bunun benim için ilginç bir celse olduğunu söylemeliyim .


Grup şimdiye dek bana Birlikte-Yaratma konusunda o kadar
çok bilgi vermişti ki bu kez en önemli olarak seçtikleri bö­
lümleri görmek çok ilginçti.
Ben bu mesajları yazmak için oturduğumda, Grup'un
birçok üyesi gelir. Bu mesajın açılış paragrafları sadece bana
aittir. Ancak ben yazarken o noktayı geçtiğimde Grup'un bi­
limci dediğim bir üyesinin de benimle birlikte olduğunu fark
ettim. Beni tanıyanlarınız aradaki enerji farkını kolayca
ayırt edebilirsiniz. Bu bilgi benim kanalımla, sanki o om­
zumda oturmuş ben yazarken kulağıma fısıldıyormuş gibi
geldi. Ben bunları "yumuşak dürtmeler" olarak adlandırırım.
Kişiye özel "hatırlama" celselerinde de yaptığımız şey budur.
Onlar benimle birlikte bulunup beni ara sıra dürter, bana
rehberlik yaparak konuşmayı yönlendirir, ama direkt olarak
konuşmazlar. Bu zaman zaman hepimize olur, ama çoğu kez
bunu kendi hayal gücümüz olarak nitelendiririz. Bu, perde­
nin öbür tarafındaki varlıklara komik gelir.
Sizinle bunu paylaşmam gerektiğini düşündüm, çünkü
Grup şimdi giderek daha çok insanın kanallık yapmaya baş­
ladığını söylüyor. Bilgiyi paylaşırken, bunu birbirimiz için
daha kolay hale getirebiliriz. Grup'un perspektifinden Ruhu

1 39
:Jiatırfa

dinleme sanatı hiç de gizemli bir şey değildir. Onlar bizim


bir hayli değerli bilgiye kanallık edebileceğimizi, ve eğer ken­
dimizi çok ciddiye almazsak bir hayli eğlenebileceğimizi söy­
lüyorlar.
Bazen benim burada sırf onların eğlenmeleri için bulun­
duğumu düşünüyorum. Eğer öyleyse de bu önemli değil, çün­
kü onların kahkahalarını duymaya gerçekten bayılıyorum.

1 40
8

1 41
'F,şzamanlılıf(
Dünyanın her yanındaki Işık-işçileri titreşimlerini giderek
artan bir hızla yükseltiyorlar. Her şey öncekinden daha hızlı
bir biçimde gelişiyor, ve değişim normal durum haline geli­
yor. Ben sık sık bunun nasıl vuku bulduğunu merak etmi­
şimdir. Eğer biz bu olayın işleyiş biçiminin farkında olsay­
dık, bu değişimi daha yumuşak bir biçimde gerçekleştirebilir
miydik? Grup bu soruya güçlü bir biçimde "EVET" diye kar­
şılık vermekte.

Grup:
Biz burada bu toplulukla birlikte olmaktan ötürü ger­
çekten onur duyuyoruz. Şimdi bu titreşime çekilen birçok ki­
şi Dünya gezegeninin değişiminde anahtar roller oynayacak­
tır. Bu çekimi hissedip onun peşinden gittiğiniz için size bü­
yük bir saygı duyulmaktadır. Bırakın sizi Yuva'ya tekrar bu­
yur edecek ilk varlıklar biz olalım. Bu bir yerini-alma ve
oyuncu kadrosunu Hatırlama zamanıdır. Şimdi gezegensel
şifacıların üçüncü dalgası yerini almıştır. Bu önceden görü­
lüp bildirilen bir durum değildir. Bu yerini-alma en yüksek
onurla gerçekleşmektedir, çünkü siz kendinizi bu realiteye
gerçekten beklenmeyen bir biçimde soktunuz. Sizin bu Oyun­
daki rolünüz sonsuz Ruhun sonlu bir ifadesi olmaktı. Şimdi
sizin sonsuz güçlerinizi hatırlamakta ve bunu kendi sonlu re­
alitenize çekmekte olduğunuzu evrensel bir heyecanla görü­
yoruz. Özgür Seçim Oyun-Alanına sonradan eklenen bu dö­
nüş Büyük Saklambaç Oyununun sonucuna yeni bir yansıma
getirmiştir. Bu, anlayışınızın çok ötesinde etkilere sahiptir.
Biz sizin perdenin o tarafında yaptığınız çalışmaya gerçekten
büyük saygı duyuyoruz. Bu başka hiçbir yolla başarılamaz­
dı. Sizler kendinizi derste görüyor, ilerlemek için mücadele

1 42
'Bölüm 8
ediyorsunuz. Ancak şunu bilmelisiniz ki biz sizi Oyunu şim­
diden kazanmış olarak görüyoruz. Bu kazanımdan dolayı
taşıyacağınız renkler harikuladedir ve onlar daima sizinle
birlikte olacaktır.
Yerküre de şimdi kendi yerini alıyor, pozisyon alıyor, ve
o bir süre sessiz kalabilecek olsa da, hala içindeki enerjiyi
değiştirmek için epey çalışma yapılması gerekiyor. Oyun­
Alanının, ilk başta tasarlandığı şekliyle, gezegende biyolojik
yaşamı sona erdirecek çarpıcı bir değişim geçirmesi bekleni­
yordu. Sizin kendi titreşiminizi yükseltme konusundaki ça­
lışmanızla bu durum artık değişti. Bu zamanda yapmakta
olduğunuz çalışma daha yüksek düzeylere geçişin yumuşa­
tılmasıyla ilgilidir. Farkında olduğunuz gibi, siz kendi reali­
tenizde maddeyi etkilemeye muktedirsiniz, ki buna gelecek
değişiklikler de dahildir.
Siz çoğunlukla yanıtlan kendi dışınızda ararsınız. Bir
kez daha size her şeyin içinizde olduğunu söylüyoruz. Eğer
dünyayı değiştirmek istiyorsanız, bunu kendi içinizde, her
seferinde bir kalple başarabilirsiniz. Siz kalplerinizi ve elle­
rinizi aynı niyetle birleştirdiğinizde gücünüz hızla katlana­
rak büyür. Bu celselerin aylık mesajlara dönüşmesine yol
açan da bu gerçekti. Sizin titreşimlerinizdeki yükselişten
ötürü beklenen enerji değişimi şimdi büyük ölçüde yumuşa­
tılabilir. Bu bilgi aktarımı Yerküre'deki bu değişiklikleri yu­
muşatmanın bir yolu olarak başlatılmıştı. Sizin Birlikte-Ya­
ratımınız Yerküre'yi şifalandırmaktı. Bu Birlikte-Yaratım si­
zin niyetiniz yoluyla başlatıldığında, siz Ruhun onu dünya­
nıza en etkili biçimde getirmesine olanak vermiş oldunuz.
Dolayısıyla, siz Dünya Ana ile ayrılmaz bir bağa sahip oldu­
ğunuzdan, bu Birlikte-Yaratımın tezahürü sizin kendinizi şi­
falandırmanızdı. Siz kendi duygusal bedeninizdeki tıkanık­
lıkları temizlediğinizde, Yerküre'ye de daha fazla şifa enerji­
si aktarabilirsiniz. Birçok kişi bunu bir yön ya da odak deği-

1 43
:Jiatırfa

şimi olarak görecektir. Size diyoruz ki bu sadece Ruhun ya­


şamınızda çalışması için ona olanak vermektir, yer açmaktır.
Siz bir soru sorduğunuzda, çoğunlukla, yanıtın hangi tarzda
gelmesi gerektiğini de tanımlarsınız, ve bu onun size en yük­
sek biçimde dönüşünü sınırlar. Bu büyük değişim zamanın­
da, sonuca olan bağlılığını bırakabilenler kendilerini en ra­
hat hissedenler olacaktır. Bu gelecek zamanlarda mutlu ya­
şamanın bir anahtarıdır. Değişim konusunda rahat olun, o
zaman dünyanızı bir üstadın gözleriyle göreceksiniz.
Değişim şimdi giderek artan bir hızla meydana gelmek­
tedir. Eğer bunu realitenizdeki bir şeyle özdeşleştirmek ister­
seniz bilgisayar teknolojinize bakın. O bu zamanda doğru bir
aynadır. Bu değişim varlığınızın dışsal bedenleriyle başla­
mış, ve şimdi içsel düzeylere doğru yol almaktadır. Geçen al­
tı yıl esnasında siz, insan ırkı olarak, dışsal eterik bedenleri­
nizi yeniden şekillendiriyordunuz. Bu bedenlerinizde henüz
göremediğiniz birçok değişim meydana geldi. Zamanı geldi­
ğinde bu değişimlerden ötürü çok sevineceksiniz, çünkü on­
lar sizin burada varlığınızı sürdürmenizi sağlayacak. Bu be­
denler varlığınızın fiziksel bedenden uzakta olan dış bölü­
münde bulunduğundan, onlar çok fazla rahatsızlığa neden
olmamıştır. Onun yerine, bu değişimler realitenizde ruhsal
benliğin yoğunlaşması olarak ortaya çıkmıştır. Onlar küre­
sel çapta bir spiritüel uyanış olarak tezahür etmiştir. Bir
başka zaman boyutu şimdi kendisini size -eterik bedenleri­
nizdeki değişimin direkt bir sonucu olarak- göstermektedir.
Bu titreşim değişiminin b aşını çeken sizler sizi kuşatan di­
ğer realitelerin keskin bir biçimde farkına varıyorsunuz. İlk
kez aynı anda diğer birkaç boyuta uzanan bölümlerinizin ol­
duğunu anlıyorsunuz. Tekamülünüzdeki bir sonraki adım bu
boyutlardaki hareketinizi kontrol etmeyi öğrenmek olacak.
Bu konuda daha sonra daha fazla bilgi vereceğiz.

1 44
'Bö{üm 8
DEGİŞİMİN KESKİN KENARI
Bedenlerinizde meydana gelen değişim şimdi duygusal
ve fiziksel düzeylere geçiyor. Bu değişim bu katmanlara ge­
çip çekirdek özünüze doğru yaklaşırken siz sık sık rahatsız­
lık hissediyorsunuz. Duygusal ve fiziksel bedenleriniz birbi­
rine çok yakından bağlıdır. Bu durum yüzünden her ikisini
de ancak aynı anda değiştirebilirsiniz. Ne yazık ki, bu onlar­
la ilişkili rahatsızlığı artırır. Bu, daha yüksek titreşimde bu­
lunanlannız ve Işık-işçileri adını verdiğiniz varlıklar için en
büyük zorluktur. Yerküre hala daha düşük titreşim düzeyle­
rinde bulunduğundan, yüksek titreşimlere doğru başı çeken­
ler yaşamlarında çoğunlukla zorluklar olarak algıladıkları
şeyler deneyimlemekteler. Burada daha yüksek bir görüş, bu
ruhların birçok kişinin gelecekte daha büyük bir rahatlıkla
bu geçişi yapabilmesi için yolu temizledikleridir. Işık-işçisi­
nin gerçek işi budur. Siz karşılaştığınız her zorluğu aşarak
bir ışık yolu açıyorsunuz. Şunu bilin ki, içinizde yaptığınız
çalışma, büyük tabloda önemsizmiş gibi görünse de, aslında
sahneyi yükseliş denen şeye hazırlamaktadır. Siz kendi
kalplerinizde gerçekten dünyayı değiştiriyorsunuz.
Fiziksel düzeyde biyolojiniz giderek artan bir hızla de­
ğişmeye başlamıştır. Yeni biyolojinin tohumlan artık sağ­
lam bir biçimde ekilmiş ve filiz vermeye başlamıştır. Bu za�
manda bazı önemli biyolojik değişimler meydana gelmekte­
dir. Enerji daha yüksek bir veçheden sizin alanınıza salıve­
rilmiştir ve değişim şimdi ciddi bir biçimde başlamıştır. Bu
değişimlerde duygusal rahatsızlık potansiyeli vardır, çünkü
duygusal yapınız da fiziksel bedenle birlikte değişmektedir.
Biyolojileri bu değişime tepki gösterdiğinden, birçok Işık-iş­
çisi bu değişim sırasında kendini incinmeye açık hissetmek­
tedir.
Siz insanlar genelde kendinizi yavaş, tedrici bir özüm­
seme süreciyle onurlandırmazsınız. Yüksek titreşimli hallere

1 45
:Jlatırfa

çıkmak için bir yürüyen merdivene binmek yerine, hızlı bir


asansöre atlar, bir anda yüzlerce katı aşmaya çalışırsınız. Ve
sonra asansörden çıkıp normal bir biçimde yürümeyi bekler­
siniz. Asansör durup da kapılar açıldığında, bu yeni çevrede
işlev yapmakta zorlanırsınız. Bu zamanlar esnasında enerji­
ye karşı çok duyarlısınız. Bilmeden başkalarının enerjisini
alıp onu kendinizin sanmak burada çok sık görülen bir şey­
dir. Bu duyarlılığı gezegenin artan titreşim hızıyla birleştir­
diğinizde, büyük bir dengesizlik potansiyeliyle karşılaşırsı­
nız. Bu dengesizlik çoğu kez şiddetlenen duygularla ifade bu­
lur. Duygusal sallantılar yaşamak da sık görülen bir şeydir.
Lütfen, bunların sizin hızla ilerleme isteğinizin direkt bir so­
nucu olduğunu bilin.

ENERJİYE KARŞI DUYARLILIGIN ARTMASI

Biyolojiniz değişmeye devam ederken, bu gezegensel


ayarlamaların neden olduğu süptil manyetik alanlardan da­
ha kolay etkilendiğinizi, onlara karşı daha duyarlı hale gel­
diğinizi göreceksiniz. Bu durumu olduğu gibi kabul etmeni­
zi, buna biyolojinizin fiziksel sınırlılığının neden olduğunu
anlamanızı istiyoruz. Bu, duygusal dengeye kavuşmak için
birbirinize yaslanmanız gereken bir zamandır. Sizler ilerle­
mek istediniz ve şimdi bu küresel bir düzeyde tezahür et­
mektedir. İnsanlık tekamülünün bir sonraki aşamasına geç­
mektedir, ve siz ifade ettiğiniz niyetinizle bunun başını çeki­
yorsunuz. Tarihi bir görüş noktasından, bu göz açıp kapayın­
caya kadar gerçekleşecektir. Bu sizin içinizde şimdiden baş­
lamıştır.
İdeallerine sıkı sıkıya bağlı olanlar akışa karşı koyduk­
larını görebilirler, aslında akışın tam bu şekilde yön değiştir­
mesini istemiş olanlar kendileridir. Realite değiştirme konu­
sunda rahat olanlar her an'ı en iyi biçimde idare edip görü-

1 46
'13ö{üm 8
nüşte zorlanmadan yaşayacaklardır. Şimdi bu yaşam biçimi­
ne açılmanın zamanıdır. Bu değişime ve Tanrı'nın eline yer
veren bir yaşam biçimidir. Bu gerçekten Ruhu onurlandırışı
yansıtan bir yaşam biçimidir.
Bu zamanda ilerlemeye niyet eden ve sonra bunu Bir­
likte-Yaratma sürecinin bir parçası olarak Ruha bırakanları­
nız vardır. Ruh o zaman bu niyetinizin sizin için en verimli
biçimde tezahür etmesini sağlayacak düzenlemeyi yapmaya
başlar. O oluşmaya başladığında, siz çoğu kez buna direnir­
siniz, çünkü bu sizin için değişimi ve aşina olmadığınız bir
şeyi temsil eder. Bu ilk Birlikte-Yaratımınızın tersine bir et­
ki yapar ve çoğu kez bir acı kaynağı olur. Zaµıan zaman, bu
Birlikte-Yaratımlarınızı geçersiz bile kılar.
Perdenin bu tarafından, bu siz Ruhun Birlikte-Yaratı­
mınızı tezahür ettireceğine güvenmiyormuşsunuz gibi görü­
nür. Bu durumu yargılamıyoruz, ancak o sizin çabalarınızı
etkin bir biçimde sınırlar. Siz yolunuzu bulmak için rehber­
lik istersiniz ve o yolun kapısı önünüzde açıldığında, bu kez
de yaşamınızın niye dağılıp gittiğini sorarsınız. Perdenin bu
tarafından müdahaleye izin verilebilmesi için Ruhun yaşa­
mınıza davet edilmesi gerekir. Bu Özgür Seçim yasasının
emridir. Çoğu kez, Ruh her şeyi sizin seçimlerinize göre dü­
zenlemeye başlar, ancak sonra sizin ortaya çıkan değişiklik­
lerden korktuğunuzu ifade ettiğinizi duyar. Bu sizin Ruha
bu işi yapması için verdiğiniz izni iptal eden bir etki yapar.
Sonra siz bu işin çok uzun sürdüğünü söyler ve bu konuda
sabırsızlığınızı ifade edersiniz. Değişim insanların iyi yaptık­
ları bir şey değildir; ancak, o size istediğiniz şeyleri getirme­
nin tek yoludur. Bu süreçte gevşeyin ve tüm değişimin sade­
ce en yüksek hayrınız yönünde olacağını bilin. Her durumda,
değişim daha iyi bir şeye götürecektir.
Bunlar bizim size sarılıp, sizi sevmek ve size kaydettiği­
niz her küçük ilerlemenin bütünün en yüksek hayrı için ne

1 47
:Jlatırfa
kadar önemli olduğunu bildirmek istediğimiz zamanlardır.
Bir zaman gelecek siz tüm bunları görebileceksiniz. O za­
man, ancak o zaman şimdi yaptığınız işin büyüklüğünü anla­
yacaksınız. Siz var olan her şeyin en yüksek hayrı için bu bü­
yük deneye katılmayı kabul ettiniz, bundan dolayı size duy­
duğumuz saygı ve sevgiyi sözlerle ifade edemeyiz. Sadece siz
istediğiniz için biz size tüm bu bilgileri veriyoruz.

ENERJİ ALANINIZI TANIMLAMAK


İçinizde merkezlenmenizi sağlayacak ilk nitelik kendi
enerji alanınızı berrak bir biçimde tanımlamaktır. Sizin ne­
rede başlayıp diğer kişinin nerede sona erdiğini bilmeniz size
ait olmayan her şeyi bırakmanıza yardımcı olacaktır. Enerji­
nizin çevrenizdeki kişilerin enerjileriyle birbirine dolanması
daha düşük titreşimlerde daha kolaydı ve bu birçok kişi için
bir yaşam biçimi haline gelmişti. Siz çoğu kez bunu bir feda­
karlık olarak yapardınız, bununla birlikte kendi enerjinizin
sınırlarını tanımlamak zorunda olmamakta belli bir rahatlık
da bulurdunuz. Daha yüksek titreşimlerde, gerçek gücün sa­
dece kendi enerji alanınızdan geldiğini göreceksiniz. Eğer
enerjinizin başkalarına yatırım yapmasına izin verirseniz,
odağınız dağılacak, ve başkalarına verecek çok az şeyiniz ola­
caktır. Kendilerini berrak bir biçimde tanımlayanlar başka­
larının rehberlik için aradıkları kişiler olacaktır. Bu ego de­
nen şeyin yüksek amacıdır. Ego kişisel enerji dengesini sağ­
layan bir araçtır. Tıpkı bir balon gibi, ego'yu şişirmek ve sön­
dürmek mümkündür, ve böyle yaparak enerji dengesi sürdü­
rülebilfr. Ego'nun aşın-şişmesine izin verdiğinizde, o sizin
tüm varlığınızı gölgede bırakır, sizin sadece onu görmenize
yol açar. Benzer şekilde, eğer ego'dan yoksunsanız, genelde
bunu telafi etmek, yerini doldurmak için başkalarının enerji
alanlarına yatırım yaparsınız. Aranızda şimdi bu dengeyi öğ­
retenler vardır. Bunlar kendi güçleri içinde ilerlerken başka-

1 48
'Bö{üm 8
lannın da kendi güçlerini bulmalarına olanak verenlerdir.
Bunlar bir sonraki öğretmenler ve şifacılar dalgasını oluştu­
rurlar. Bu yeni öğretmenler ve şifacılar, kendi gerçekleri
içinde sağlam bir biçimde yürürken , bu kendi gerçeklerine
aykın görünse bile öğrencilerinin kendi gerçeklerini kendi
içlerinde bulmalanna olanak verenlerdir. Onlar daha yük­
sek bir titreşim olarak öne çıkacak, ve herkes onların enerji
alanlanna çekilecektir.
Bir kez kendi enerji alanınızı berrak bir biçimde tanım­
ladığınızda, tüm bağlılıklarınızı bırakıp sadece "olmanıza"
izin vermeniz daha kolaylaşır. Çoğunlukla, ilerlemenizi en­
gelleyen şey sizin sonuca olan bağlılığınızdır. Benzer biçim­
de, Ruhun Birlikte-Yaratımlarınızı nasıl tezahür ettirmesi
gerektiğini ayrıntılı bir biçimde tanımladığınızda, yine sonu­
ca olan bağlılığınızı göstermektesinizdir. Burada birçok Bir­
likte-Yaratımınızı geriye bıraktıran ve sizin için tezahür etti­
rebileceğimiz şeyleri ciddi bir biçimde sınırlayan birbirine
karşıt bir ikiye-bölünme vardır. Sizden en büyük eylemin
İman Eylemi olduğunu hatırlamanızı istiyoruz. Bir kez Bir­
likte-Yaratımınızı başlattığınızda, onu tümüyle Ruha teslim
edin ve Ruha güvenmeyi sürdürün. Bu tutum en üretken
Birlikte-Yaratımların anahtarıdır, çünkü o Ruhun yaşamı­
nızda iş görmesine olanak verir. Uygulama sonucunda bu
her şeyin doğru anda, görünüşte sihirli bir biçimde yerini al­
dığı eşzamanlı bir yaşam biçimi yaratır. Bu yaşamınızda Ru­
ha yer açmaktır ve sizi sevinç dolu bir varoluşa götürür.
Eğer şimdiye dek yaşamınızı şekillendirmiş olaylara dö­
nüp bir bakarsanız, ilk başta onların birçoğunu engeller, ye­
nilgiler, başansızlıklar olarak görüp yargıladığınızı fark ede­
bilirsiniz. Biz şimdi size diyoruz ki, eğer bunları böyle görüp
yargılamasaydınız, değişimle daha çabuk bütünleşebilir ve
daha hızlı ilerleyebilirdiniz. Yaşamınızda olaylar gelişirken
sizin ilk doğal tepkiniz onları iyi ya da kötü olarak yargıla-

1 49
'J{atırfa

maktır. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğun bir etkisidir ve


doğal bir insan tepkisidir. Bu yargılama sizin hislerinizi ta­
nımlamanızı ve o olayda ona göre bir tavır almanızı sağlar.
Size diyoruz ki, bu çoğu kez kaçmanızın zor olduğu bir kısır­
döngü yaratır. İşte size tipik bir senaryo: Bir olay gözleriniz
ve kulaklarınız yoluyla alanınıza girer. O bir engel ya da ye­
nilgi olarak yargılanır. Bunun nasıl vuku bulmuş olabileceği­
ni anlama çabası içinde, siz bunu tekrar tekrar dile getirir,
yüksek sesle ifade edersiniz. Böylece kısırdöngü başlar. Siz
konuşurken, sözlerinizin titreşimleri olayı bir engel olarak
yargıladığınızı yansıtır. Bu sözcükler ağzınızdan çıkıp kulak­
larınıza girer. Bu titreşim içinize girdiğinde, o büyür ve Ev­
rene bir Birlikte-Yaratım olarak gönderilir. Daha önce de
söylediğimiz gibi, Evren kendisinden istenen her şeye aynı
şekilde karşılık verir: "Ve de öyledir. " Öylesine bir yanlış-al­
gılama olarak başlamış olan şey siz onu Birlikte-Yarattığınız
için şimdi bir realiteye dönüşmüştür.

BİR ŞÜKRAN TUTUMU


Sizden her olay alanınıza girdiğinde onu hemen "İyi" ya
da "Kötü" olarak yargılamak yerine, onun için şükretme tu­
tumunu benimsemenizi rica ediyoruz. Kendinizi bir Oyun oy­
nuyor olarak görün. Kart çekip oyununuzu oynama sırası si­
ze geldiğinde bunun heyecanlı beklentisini hissedin. Eğer
çektiğiniz kart bir engel ya da yenilgi olarak görünürse, ilk
düşünceniz oyun sırası size geldiği için şükretmek olsun. Siz
mutlu olmaya niyet ettiğinizde, dış etkenlerin bu mutluluğu
getirmesini mi beklersiniz? Belki bu, şimdiden alanınızda
bulunan şeylerde mutluluğu bulmak için, en az direnç yolu­
nu benimsemek olabilir. İşte algınızdaki bu hafif değişiklik
daha yüksek bir titreşimin anahtarını banndınr. Bu Oyun­
Alanında hiçbir "yanlış" hamlenin bulunmadığını bilin. Lüt­
fen, bunun zevk alınacak bir Oyun olduğunu hatırlayın. Siz

1 50
'13ö{üm 8
kavrayamayacağınız ölçüde korunuyorsunuz, ve bu direkt
seçiminiz olmadıkça, kendinizi gerçekten incitmeniz çok zor­
dur. Oyunu tutku ve beklentiyle oynayın, karşınıza çıkan
her karede, bu kare ilk başta bir engel gibi görünse bile, giz­
li armağanları gözleyin.
Koruyucu'nun en sevdiği sözlerden biri şudur: "Teka­
müle çoğu kez acı eşlik eder, ama mutsuzluk seçime bağlı­
dır." Bu olayları bir "İyi" ya da "Kötü" ifadesiyle filtreleyen
şey Oyun-Alanındaki kutupluluktur. Bunun sizi yanıltması­
na izin vermeyin. Alanınıza giren her olay "Armağanı" içerir.
Bu olayların her birinde sizi Ruhun en yüksek ifadesine
ulaştıracak tekamül tohumları vardır. Bu "Armağanı" bulun,
o zaman gerçek gücünüzü de bulursunuz. Gücünüzü bulun, o
zaman mutluluğu da bulursunuz. Mutluluğu bulduğunuzda,
Oyunu da kazanmış olursunuz, çünkü o zaman siz Ruhun
tam bir ifadesi olursunuz. Bu Oyunun kurallarını iyi öğre­
nin. Bu bilgi bu zamanda birçok öğretmen tarafından birçok
biçimde sunulmaktadır. Şimdi burada size bu büyük Oyu­
nun kurallarını kabul edeceğiniz bir ışıkta gösteren yeni öğ­
retmenler ve yöntemler vardır. Onları arayın ve içinizde en
kolay yankı bulanları ortaya çıkarmak için ayırt-etme gücü­
nüzü kullanın. Bu şifacıları ve öğretmenleri ilk arayacak ki­
şiler aranızdaki üstat şifacılardır, çünkü onlar bu kişileri,
onlara güçlerini vermeden, bir yansıma olarak kullanmayı
bilirler.

EN AZ DİRENÇ YOLU

Tarihinizde bu zamanda, en az dirençle ilerlemenizin


size yardımı olacaktır. Burada sizden en az direnç yolunu
bulacak şekilde düşünmenizi rica ediyoruz. Oyunun her aşa­
masından (her enkarnasyondan) önce siz yolunuza birçok
kristal yerleştirdiniz. Bu kristaller Yuva'nın titreşimlerini

151
:Jlatırfa

taşır, ve sizinle o kadar derin bir biçimde rezonansa girerler


ki sizin mantıklı bir kılıf bulup onları yok saymanız zor ola­
caktır. Bu kristalleri bulduğunuzda onlar size mutluluk vere­
cektir, ve siz o zaman kalp tellerinizin çekildiğini hissedecek­
siniz. Bu çekilişleri takip edin, onlar sizi kontratınızın ortası­
na götürecektir. Onlar sizin buraya kendiniz için yerleştirdi­
ğiniz hatırlatıcılardır. Günlük yaşamınızda Ruhun sizinle eş­
zamanlılık yoluyla konuşmasına fırsat verin. En az direnç
yolunu seçmeniz Oyun-Alanında özgürce hareket etmenizi
sağlayacaktır. Bu sizin hepimizin içindeki Ruhu gerçek ifade
edişinizdir.
Siz kendinizi bir çekirdek öze sahip biyolojik bir varlık
olarak görürsünüz. Biz ise sizi geçici olarak biyolojik bir be­
dende oynayan yüce bir üstat ruh olarak görürüz. Eğer bu
vizyona siz de sahip olmak ister, ama onu göremezseniz bizi
çağırın, istediğiniz her an bize ulaşabilirsiniz. Eğer bunu de­
nemek isterseniz, bir an durup kendinize bizim gözlerimizle
bakın. Biz burada sadece sizin ihtişamınızı hatırlamanıza
yardımcı olmak için bulunuyoruz.
Size duyduğumuz büyük sevgiyle, sizden birbirinize
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz...
Grup.

Ben bu mesajı yazmaya başladığımda Barbara ile birlikte


Tucson'a giden bir uçaktaydık. Dikkatim her nedense dağı­
lıp durduğundan bu kısa uçuşta sadece birkaç sayfa yazabil­
miştim. Sanki Grup bu mesajın önümüzdeki birkaç saat için­
de benim yaşamıma hatırlayacağım bir biçimde süzülmesini
istemişti.
Tucson'a vardıktan sonra haftasonu için bir otomobil ki­
raladık. İki-saatlik bir araba yolculuğu yaparak Scottsdale'e
varacak, ertesi sabah orada bir seminer düzenleyecek, sonra

1 52
'1Jö{üm 8
Pazar günü yapacağımız seminer için tekrar Tucson'a döne­
cektik. Bu biraz sıkı bir programdı, ama her şey yolunda gi­
derse en azından bu gece iyi bir uyku çekip dinlenebilirdik.
Scottsdale'e vardığımızda geceyansı olmuştu ve o anda iste­
diğimiz tek şey uyumaktı, ama beklenmedik bir pürüzle kar­
şılaştık. Resepsiyondaki görevli bize ayırttığımız odayı az ön­
ce bir başkasına verdiklerini bildirdi. Sonra küçük bir oda­
ları daha olduğunu söyleyerek bu odanın ihtiyacımızı karşı­
layacağı konusunda güvence verdi. Ayrıca bunun sigara içi­
len bir oda olduğunu, ama endişelenmememizi, çünkü bu
odaları gayet iyi dezenfekte ettiklerini bildirdi. Bu duruma
ilk tepkim öfkelenmek oldu, ama tam hislerimi bu gülümse­
yen beyle paylaşmak üzereyken, Grup omzuma dokunup
uçakta eşzamanlılık hakkında yazmış olduğumuz şeyi hatır­
lattı. "Pekala, belki bu sadece bir oyun," diye düşündüm,
"Sanırım bu oyunu oynayıp neler olduğunu göreceğim, Ru­
hun eşzamanlılıklar yoluyla çalışmasına olanak vereceğim.
Hatta, daha da ileri gidip bu durumu kutsayacağım." Ama
sonra kendi kendime, bunu sırf yorgun olduğumuz ve vakit
geç olduğu için kabul ettiğimi mırıldandım. Kesinlikle bir in­
san gibi düşünüyordum, öyle değil mi?
Sigarayı bırakmış tiryakiler sigara kokusuna karşı en
titiz davrananlardır; Barbara ve ben de bu konuda bir istis­
na değildik. Böylece asansörle yukarı çıkarken karşılaşaca­
ğımız şeyin beklentisiyle nefesimizi tuttuk. Katları geçerken
birbirimize gülümsedik, ama her ikimiz de birbirimizin tep­
kisinin ne olacağını tahmin etmeye çalışıyorduk. Odaya gi­
den koridor sigara kokuyordu, bu bizi biraz rahatsız etti,
ama yine de karşılaşacağımız şeye hazırlamadı. Odamızın
kapısı açıldığında dayanılmaz bir kokuyla karşılaştık. Biz
gelmeden az önce burada bir poker partisinin verildiği, ve
hemen sonra içerisinin dört galonluk bir "dezenfektanla" te­
mizlenmeye çalışıldığı belliydi.

153
:Jfatırfa

Ah evet, bu bir sınamaydı, ama ben gerçekten yorgun­


dum. "Pekala Grup, bu bir tür şaka mı?" (Omzumun üstün­
den bir yerden bir kahkaha geldi. ) Asansörle tekrar lobiye
inerken hoşnutsuzluk sözlerinin oluştuğunu hissedebiliyor­
dum. Barbara sessizdi, bu kez gülümsemiyordu, ve ben onun
ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Resepsiyondaki gö­
revli her nedense bizim hoşnut kalmayacağımızı bekliyordu
ve hemen bana bir başka anahtar uzattı. Bu oda daha iyiydi,
ama biz hala mutsuzduk. Vaktin geç olduğuna, bu yüzden o
kokuya dayanıp orada kalmaya, sabah seminerden önce çı­
kıp temiz hava almaya karar verdik.
Bavullarımızı almak için yine asansörle aşağıya inerken
birden aklım başıma geldi. Uçakta yazdığım şeyi hatırlaya­
rak, bir an için kendi dışıma çıkabildim. O zaman bu Oyunu
nasıl oynamayı istediğim konusunda bir seçime sahip oldu­
ğumu gördüm. Öfkelenip hoşnutsuzluğumu dile getirebilir,
ya da akışa uyup Oyunu oynayabilir, enerjimi önemli bölüm­
lere odaklayabilirdim. Akışa uymaya karar verdiğim anda
içimde bir rahatlama oldu. Artık sonuca bağlı değildim. Ba­
vullarımızı almak için resepsiyonun önünden geçerken, gö­
revli bizim için bir sürprizi olduğunu söyledi. Ertesi gün için
konferans salonunu kiraladığımızdan otel bizi mükemmel bir
biçimde ağırlayacaktı. Otelden beş dakika uzaklıktaki bir
başka konaklama yerinde bize ikili bir oda ayrılmıştı. Ben
gülümsedim ve Grup bir göz kırptı.
Öykü burada sona ermiyor.
Ertesi sabah, konferans salonunu gözden geçirmek için
seminerden bir saat önce otele geri döndüm. Kendimi tanıttı­
ğımda resepsiyondaki gündüz görevlisi benden bir şeyler giz­
lediğini gösterircesine zoraki bir gülümsemeyle baktı. Konfe­
rans salonu seminer için hazırlanmamıştı. Ağzımda yine o
tanıdık hoşnutsuzluk sözlerinin oluşmaya başladığını hisset­
tim, ancak kendimi tutup bir şey söylemedim. Bu kez mü-

1 54
'Bö[üm 8
dürle görüşmek istedim. Müdürün bizim kaybolan yazışma­
mızı bulması için yirmi dakika bekledikten sonra, en sonun­
da onu bir kenara çekip insanların az sonra oraya gelecekle­
rini söyledim ve onları nereye oturtacağımızı sordum. Bu,
"Gerçek Kılıcı" seminerini lobide yapmayı hayal ettim, ama
hemen sonra bunu yapamayacağımızı fark ettim.
İşte o sırada müdür gülümsedi, ve beni mükemmel bir
salona götürdü. Salonu Barbara ve benim düzenlememiz ge­
rekiyordu, ama bu yine de mükemmel bir yerdi. Biz her şeyi
yerleştirip düzenlemeyi bitirdiğimiz sırada insanlar gelmeye
başladılar. O gün boyunca daha birçok küçük "rastlantı" ol­
du, ve Grup epey kahkaha attı. Salonun kirası müdür tara­
fından ilk görüşmemizde bildirilenin yansına indirildiğinde
de yine o kahkahayı duydum.
Bu Grup'un bu bölümde verdiği bilgiyi kullanmanın iyi
bir örneğiydi. Bu olayda eğer herhangi bir anda bozulup ters
bir tepki verseydim tüm durumun başka türlü gelişeceğinin
gayet iyi farkındayım. O zaman otelin giriş kapısında durup
gelen insanlara paralarını iade ediyor olabilirdim. Onun ye­
rine, sadece oyunu oynadım.
Düşünceler realiteyi yaratırlar. Eğer realitenizden hoş­
lanmıyorsanız . . . tekrar düşünün.

1 55
9

qcorK.Jı ve qcötülü{İ{{ü.zyonu

1'a tla, Onu ?{f,reye 1'öndttifiinize


'lJitR.g.t 'Et!inl

1 57
9(.orfOı ve. 9(.ötülü{İ{(üyonu
IŞIK TAVERNASINA GİDİŞ
Grup'a kanallık etmeye başladığım ilk günlerde bir deneyim
yaşadım ve şimdi size bunu anlatmak istiyorum. Bir medi­
tasyon sırasında Grup beni ilk kez özel yerime götürdü. Bu
bir tür tavernaya benziyordu. Bu gerçekten komik bir du­
rumdu, çünkü ben içki içtiğim dönemde bile barların ya da
tavernaların müdavimi olmamıştım. Ancak, bu gerçekten
çok özel bir yerdi. Orada tahta masalar ve iskemleler vardı
ve insana ev gibi rahat bir his veriyordu. Grup beni sık sık
oraya götürür. O bir "Işık Barı"dır, orada sunulan içki daima
"Işık"tır. Grup gülerek biz insanların üç-boyutlu dünyamızda
Işık sözcüğüne çok çekildiğimizi açıklar. Onlar yüksek ben­
liklerimizin Işık sözcüğüyle tohumlar ektiklerini söylerler.
Bizler kullandığımız sözcüklerle tohumlar ekerek gezegenin
bilincini amaçlı bir biçimde yükseltiyorduk. Sonra çocukları­
mız en sonunda arkasında Işık bulunan spor ayakkabılar bi­
le giymeye başladılar. Işık sözcüğünü kullanmak daha moda
haline gelirken, biz aslında kendimizi gelecek önemli mesaj­
lara hazırlayacak tohumlan ekiyorduk. Şimdi kitlesel bir
uyanış yaşandığından, "Işık-beden" gibi sözcükler de daha
kabul edilir olmuştur. Bu yüksek benliklerimizin başlattıkla­
rı koşullandırmanın direkt bir sonucudur. Grup'un beni Işık
Tavernası olarak bildiğim bu yere götürmesine hiç şaşırma­
mak gerek.
Onların beni bu Işık Tavernasına götürdükleri her sefe­
rinde bana bir ikramda bulunacaklarını bilirim, çünkü Grup
çoğu kez orada bana Evrenin sırlarını açıklar. Bu ziyaretler­
den birinde onlar bana o sırada boğuştuğum bazı durumları
açıklamama yardımcı olan birçok şey gösterdiler. Kendi ken­
dime, "Bu çok basit" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Evre-

1 58
'Bö{üm 9
nin gerçekte ne kadar basit olduğunu aklımda tutmaya ça­
lıştım. Eğer o karmaşık hale geliyorsa, o zaman biz yolun dı­
şına çıkıyoruz demektir. Bu, bu deneyimden sonra yaşamım­
da kullandığım büyük bir ilkeye dönüştü.
Grup beni bu özel yere birçok kez götürdü, ve onlar şim­
di size bu ziyaretlerden birinden söz etmemi istiyorlar. Işık
Tavernasına yaptığım ziyaretlerin garip yanı onların benim
buraya orada verdikleri direkt bilgiyle dönmeme izin verme­
meleri. Çoğu zaman oradaki deneyimlerimin anılarının silin­
diğini fark ederim. Öyle görünüyor ki benim buraya, sadece,
o olaylara ilişkin hislerle ve tohumlarla dönmem gerekiyor.
Bu beni üzmüyor, çünkü onların tohumlar ektiklerini biliyor,
ve verimli bir toprakta bu tohumların fılizleneceklerinden
kuşku duymuyorum. Onların şimdi bana verdikleri görev
başkalarında bu verimli toprağı bulup bu tohumları onlara
aktarmaktır. Enerjiyi bu şekilde aktarıp köklendirmek be­
nim kontratım ve mutluluğumdur.
Bu yere yaptığım ziyaretlerden biri özellikle öne çıkı­
yor, çünkü ilk kez o zaman orada ilişki ve etkileşimde bulu­
nabileceğimi fark ettim. Daha önce, kendimi daha çok bir se­
yirci gibi hissediyordum. Grup beni bu olağanüstü yolculuğa
çıkardı, ve bu yolculuk birçok kıtayı kapsamasına rağmen
biz o tavernadan hiç ayrılmadık. Onlar orada bana yaşamın
huşu verici sırlarını anlattılar. Orada kendi kendime, en
azından, her şeyin ne kadar karmaşıklıktan uzak, ne kadar
basit olduğu hissiyle dönmeye söz verdim. Sonra geri dönme
zamanının geldiğini fark ettim. Tam tavernanın önündeki
sokakta durmuş birbirimizle vedalaşırken birden kafamda
bir fikir çaktı. Onlardan uzaklaşırken döndüm ve dedim ki,
"Bunların hiçbirini hatırlamama izin vermeyeceğinizi biliyo­
rum, öyleyse bana götürüp diğerleriyle paylaşabileceğim bir
şey verebilir misiniz?" Hemen o anda onlar bana ancak bir
ağaç-oyması olarak tanımlayabileceğim bir şey verdiler. Bu

1 59
:Jfatırfa

üç kadem uzunluğunda bir ağaç-oymasıydı ve üzerine şu söz­


ler oyulmuştu:
"SEVGİNİN ZIDDI NEFRET DEGİL, KORKUDUR."
Hemen ardından hepsi farklı sözcüklerle bu aynı gerçe­
ği söyleyen bir ses salvosu duydum. Bu müthiş bir şeydi,
ama içlerinde tanıdık bir sesi fark ettiğimi çok iyi hatırlıyo­
rum; bu Roosvelt'in sesiydi ve o, "Korkulacak tek şey Korku­
nun kendisidir," diyordu. Diğer birçok insana da bu aynı me­
sajın verilmiş olduğunu anlamaya başladım. Şimdi o bana
verilmişti. Bu kez tek fark onların bu gerçeği farklı bir "çeş­
niyle" sarmalamış olmalarıydı.
Buna gösterdiğim ilk tepki İngilizce'nin hantal kullanı­
mını sorgulamak oldu. Ne de olsa, Roosevelt'e verilmiş olan
söz çok daha zarifti. Elbette, ne düşündüğümü "işittiklerin­
den" Grup'takiler hemen kahkahalarla güldüler. Sonra, "Bu­
rada komik olan şey şu ki, Grup'un İngilizce'nin uygun kul­
lanımından sorumlu olan üyesi sensin" dediler. Bu benim
işimdi ve bu konuda çalışırsam iyi olacaktı, böylece onlar bu
sorunlarla karşılaşmak zorunda kalmayacaklardı. Mesajı iyi
anladım ve ben de onların kahkahalarına katıldım.
Bu benim Grup'la "tartışıp anlaşma" konusunda ilk de­
neyimimdi. O sırada onlarla böyle tartışmamın saygısızlık
olduğunu düşünmüştüm. Aslında, biz çok daha yakın olan,
farklı bir iletişim düzeyine eriştiğimizden onlar şimdi beni is­
teklerde bulunmaya teşvik ediyorlar. Onların sundukları
aletlerle ve teşvikleriyle, ben en sonunda bu özel ama isimsiz
Grup'un bir üyesi olarak yerimi almaya başlıyorum.
Ben bu aynı deneyimi önceki yazılarda tarif ettim, ve
onların Karanlık Taraf dedikleri şeyi tasvir etmekte kul­
landım. Grup o zamandan beri birçok tohum ekti, ve onlar
şimdi bizim "kötülük" dediğimiz bu yanlış anlaşılmış muam­
mayı tekrar ele almak istiyorlar.

1 60
'13ö{üm 9
1945 - B Pı..ANı1NIN BAŞLANGICI
Grup'un mesajım aktarmaya başlamadan önce, onlar
benim bir başka noktadan söz etmemi istiyorlar. Bir seferin­
de, ben bir mesajı yazarken, Grup olağan bir şeyden söz eder
gibi, insanlığın bu büyük değişiminin 53 yıl önce başladığım
söyledi. Ben onların neden söz ettiklerini anlamadım, ama
mesajı olduğu gibi yazdım. Sonra düzeltme yaparken, "53
yıl" sözünü "50 yıl kadar önce" diye değiştirmek istedim.
Grup hep omzumda bulunduğundan, hemen devreye girip,
"Hayır, onu olduğu gibi bırak" dedi. Geçmişte de böyle oldu­
ğunda, onlar benim anlamadığım düzeylerde mesajlar ver­
mek için bazen kodları ve belirli titreşimleri kullandıklarını
açıklamışlardı. Ben bunun da böyle bir durum olduğunu dü­
şünüp oluruna bıraktım.
Mesaj yayınlandıktan bir hafta sonra, dünyanın farklı
bölgelerinde bulunan üç kişiden bir haber aldım. Bunlardan
biri Avusturyalı, biri Afrikalı, biri de A.B.D. 'nin Washington
eyaletindendi. Üçü de 53 yılı tasdik ediyor ve bunun onlar
için önemli bir tarih olduğunu söyleyip, onu olduğu gibi bı­
raktığım için bana teşekkür ediyordu. (Teşekkürler, Grup)
Üçü de aynı şeyi söylüyordu. Onlar (ben bunu yazdığım ta­
rihte) Adolf Hitler'in ölümünün üzerinden 53 yıl geçtiğini
bildiriyorlardı. Bunun ilginç olduğunu düşündüm, ama yine
de Grup'a sorana dek bunun gerçek önemini göremedim.
Onlar Hitler'in dünyadan ayrılışının insanlık için muazzam
bir dönüm noktası olduğunu söylediler. Bunun bir sonucu
olarak, o an ebediyen yaşayacaktı, çünkü o insanlığın birey­
sel gücünü son kez böylesine kitlesel bir ölçekte teslim edişi­
ni işaret ediyordu. Bu tarih büyük bir spiritüel öneme sahip­
tir, çünkü o uyanış sürecimizin başlangıcını işaret eder. Şim­
di, yeni liderler öne çıkıp en yüksek güç konumunu elde et­
meye kalkıştıklarında, bu dünyada artık bu eski titreşim
desteklenmeyecektir. Bu insanlar hala öne çıkacak olsalar

161
:J{atırfa
da, artık biz gücümüzü bu şekilde teslim etmeye gönüllü ol­
madığımızdan, onlar uzun süre yerlerinde kalamayacaklar­
dır. Bunu onlar için yapacak bir lider aramak yerine, her in­
sanın kendi çevresinin kontrolünü üstlenmesinin zamanı
gelmiştir. O anda bu, Oyunu izleyenlerde büyük bir sevinç
yaratmıştı. Daha yüksek bir perspektiften, 1945'deki o olay
biz insaı;ıların kendi gücümüzü taşıma konusunda ilk kez bi­
linçli bir karar verişimizdi. Bu bizim için yolumuzu "A Plii­
nı"ndan "B Pliinı"na döndürme olasılığını yarattı.
Hitler sarkacı bir tarafa çok fazla çekerek insanlık için
çok önemli bir rol oynadı, böylece sarkacın bir daha asla o yö­
ne gitmesi gerekmeyecekti. Dahası, soykırımın sonucunda
ölen altı milyon Musevi insanlığa gerçekten olağanüstü bir
armağan verdi. Onlar insanlığın uyanıp yolunu ebediyen de­
ğiştirebilmesi için her şeylerini verme konusunda kontrat
yapmışlardı. Bunu ve onları asla unutmayalım.
Grup, daima, bizim kendi dünyalarımızı tanımlayan ka­
rarlar verdiğimizde bize duydukları saygıdan söz eder. Onlar
bunun her birimizin içindeki Tanrı'nın en büyük ifadesi ol­
duğunu söylerler. Biz 1945'de yaptığımız gibi güç bildirimle­
rinde bulunduğumuzda, perdenin bu tarafında Yuva'yı yarat­
maya başlarız. Grup bu konuda ne der? Sadece iki sözcük:
"Yuvaya hoşgeldiniz."

Grup:
Bu Işık-işçileri topluluğuna saygı ve sevinçle hitap edi­
yoruz. Sizin bir sonraki varoluş düzeyine geçme niyetiniz bi­
ze bu bilgiyi sunma fırsatını vermiştir. Siz yeni bir titreşime
geçtiniz, ve bu tüm varlıkların kendileri için yeni paradigma­
ları yeniden-tanımlamalarına kapı açtığından Evrenin her
yanında alkışlandı. Her biriniz rolünüzü yeniden-tanımladı­
ğınızda, Tanrı'nın muhteşem yeniden-birleşmesine doğal ola-

1 62
'Böfüm 9
rak yaklaşırsınız. Bu meydana gelirken siz Dünya gezege­
ninde Yuva'nın gerçek titreşimini hissetmeye başlayacaksı­
nız. Her bir insan amaçlı bir biçimde kendi kalbinin tonunu
ayarladığında, onlar gerçek uyumu bulacak, ve sonra, her se­
ferinde bir kalple, Dünya'da Cenneti gerçekten yaratacaklar.

GELECEK TÜM ZAMANLARIN SEVİLEN ÖYKÜSÜ


Şimdi iki-bölümlü bir mesajın ikinci bölümünü anlata­
cağız. Bir süre önce birinci bölümü sunmuştuk, ama ikinci
bölümü vermeden önce o tohumların kök salması önemliydi.
Şimdi bu gerçekleşmiştir. Koruyucu'nun dediği gibi, sizin bu
gücünüzü üstlenme eyleminiz B Planı'nı başlatmıştı. Bu ka­
rar-verici et1rnndi. Oyun-Alanı ancak yıllar sonra ölçüleceği
halde, bu sizin tarihinizdeki dönüm noktasıydı. Aranızda
Öykünün Koruyucusu olan birçok kişi vardır. Siz Dünya de­
nen bu büyük kütüphanenin Kütüphanecileri'siniz. Bu saygı
duyulan bir iştir, ve yakın gelecekte sizin başaracağınız çok
şey olacaktır. Şimdilik, 1945'de başlatılan olayın tüm zaman­
ların sevilen öyküsü olacağını söylemekle yetinelim.
Bu zamanda kitleler arasında hala, sizin bu olaylara
başka türlü bakmanıza yol açan bir enerji geri-tepmesi (ileri
bir hareketten sonra ters yöndeki ani ve sert hareket) vardır.
Bu olayların asla olmadığını, az sayıda kişinin kazancı için
uydurulduğunu idda eden kişiler bile vardır. Size hiç merak
etmemenizi, Oyun-Alanındaki o zamanların, Akaşik kayıtlar
salonunda asla kaybolmayacak biçimde yazilı olduğunu söy­
lüyoruz. Ayrıca, bir gün gelecek, insanlar bu kayıtlara bizzat
girip gücün uyanışının, bu güçlenişin öyküsünü izleyebile­
cekler. Birçok varlık ortaya çıkan gücü tasvir etmek için Öz­
gür Seçim Oyun-Alanının öyküsünü kullanacak.
İşte bu yüzden biz, dokuzlar ailesi olarak, bu zamanda
burada bulunuyoruz. Biz size kendi gücünüzü hatırlatmak

1 63
J-fatırfa

üzere buradayız. Her birinizin içindeki üstatlığa uyanmanıza.


yardımcı olmak, böylece bir sonraki tekamül adımınızı müm­
kün kılmak için buradayız. Siz bu dünyada ilk kez, biyoloji
içinde, ama yüksek benliğiniz de dahil tüm varlığınızla yaşa­
yabileceksiniz. Şimdi biyolojinizde sizi buna hazırlayan deği­
şimler meydana gelmektedir. Bu dışarıdan size bir katkıda
bulunulmasını beklemek yerine, kendi gücünüzü üstlenip
ona sahip çıktığınız bir zamandır. Bütünlüğünüzü anlayın.

YERKÜRE DEGİŞİKLİKLERİNİ YUMUŞATMAK


Yerküre de bu zamana hazırlık olarak titreşim değişim­
leri geçirmektedir. Bu değişimler sizin alanınızda Yerküre
değişiklikleri (depremler, yanardağ patlamaları, firtınalar,
seller vs) olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ayarlamalar giderek
artan bir hızla devam edecektir, ancak onların insanlık üze­
rindeki zararlı etkilerini büyük ölçüde yumuşatan iki kuvvet
vardır. Bunlardan biri, sizin şimdi gücünüzü üstlenmeye ve
onu kendi dünyanızı tanımlamak için kullanmaya başlamış
olmanızdır. Size, birçok kez, her düşüncenizle yarattığınızı
söyledik. Siz düşüncelerinize hakim ölma sürecini başlattınız
ve böylece, bu aletleri bu değişimi yumuşatıp kolaylaştırmak
için kullanmaya başladınız. Sizin tüm realiteniz varlığınızda
bulunmalarına izin verdiğiniz düşüncelerinizin bir toplamı­
dır. Bunun bilincine varıp, içinize kabul edeceğiniz düşün­
celeri seçmeye başladığınızda, bir sonraki realitenizi berrak
bir biçimde tanımlayan seçimler yapıyor olursunuz. Siz şim­
di bu sürecin, ve onunla dünyanızı nasıl yönetebileceğinizin
daha çok farkına varıyorsunuz.
Size sabahlan uygulamanız için bir alıştırma vermiştik,
ve birçoğunuz şimdi bunu tüm gününüzün tonunu berrak bir
biçimde oluşturmak için kullanıyorsunuz. Bu alıştırma her
sabah iki elinizin baş, orta ve yüzük parmaklarını birleştire-

1 64
'Bölüm 9
rek, bu sırada o gün için en yüksek düşünceleri düşünmenizi
içerir. Bunu 26 saniye boyunca sürdürün, bu tüm gününü­
zün akışını çabasız bir biçimde yönetecektir. Şimdi anladığı­
nız gibi, bu alıştırma işe yarar, çünkü o kendi yaratma gücü­
nüzü deneyimlemenizi sağlar. Sizin sadece, bu alıştırmayı
kullanmayı hatırlamanız gerekir. Siz kendi güçlerinizi kul­
landığınızda, ve kendi realitenizi bilerek yarattığınızda, Yer­
küre'nin içinde yükselmekte olan gerilimi azaltırsınız. İşte
bu yüzden sizden içinize yönelip Işık-işçilerinin gerçek çalış­
masını yapmanızı istiyoruz. Kendi alanınızı böyle temizle­
meniz Yerküre için olumlu değişikliklere yol açar. Yerküre
ile sandığınızdan çok daha derin bir bağla sahipsiniz. Kendi
içinizdeki enerji tıkanıklıklarını temizlemenizin direkt ola­
rak tüm gezegene yaran olur. Bu çalışma ancak biyoloji için­
de mümkündür, ve Oyunun doğası budur.
İş başındaki ikinci ana kuvvet insanlığın bir bütün ola­
rak değişim konusunda daha rahat hale gelmesidir. Değişim
zor bir şeydir. Oyun-Alanındaki kutupluluk yüzünden, tüm
değişime karşı doğal bir direniş hissedilir. Hala, siz kendini­
zi değişimin meydan okumalarını kabul edecek şekilde esne­
tip genişletirken, sandığınızdan çok daha geniş olduğunuzu
görüyorsunuz. Siz harika insanlar sandığınızdan çok daha
esneksiniz. Size diyoruz ki, tüm değişim en sonunda olumlu
bir sonuç yaratacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, Ev­
ren dengeyle ilgilidir. Evrenin dokusunda bir çekiş olduğun­
da, o doğal olarak karşılık verir ve oluşan boşluğu-vakumu
doldurur. Evrenin dokusunda bir itiş olduğunda ise, o ona
yer açmak için bir boşluk yaratır. Bu sizin günlük yaşamla­
rınızda birçok şekilde yansıtılır. Eğer sadece birkaç yıl önce­
sine dönüp bakarsanız, insanlığın o günden bu güne büyük
bir ilerleme kaydettiğini görebilirsiniz. Bu ilerleme illüzyoni
ırk ayrımları ve idealler karşısında insanlığın tekamülünün
bir sonraki adımını mümkün kılmıştır. Bu Hitler'in yenilgisi-

1 65
:J-fatır{a
ni belirleyen etkendi, çünkü onun savunduğu idealler Evre­
nin doğal akışına aykırıydı. İnsanlık bu gerçeğe uyandı ve
gücünü geri aldı. Bugün bile belli insan gruplarının saflığını
(ırkın saflığını) korumaya çalışan hükümetler vardır. Bunla­
rın hepsi başarısızlığa mahkumdur, çünkü onlar Evrendeki
enerji-dengesinin doğal akışına karşı koymaktadırlar. Evren­
sel Enerji akışı daima dengeyi arar, ve her türlü ırk ayrımı,
ve toplumsal ayrım girişimi bu doğal akışa karşı koyar.

ORTAK SEÇİM
Hitler'in zamanında siz Evrensel Enerji akışıyla uyum
içinde olan seçimler yaptınız. Eğer ortak seçimleriniz başka
yönde olsaydı, karşılaşmak üzere olduğunuz temas ve gerçe­
ği almanız mümkün olmazdı. Karşılaşmak üzeı;e olduğunuz
temas size şu anda hayal edemeyeceğiniz biçimlerde yardım­
cı olacaktır. Siz bunu hak ·ederek kazandınız. Eğer tüm bu
zaman boyunca idealleriniz Evrenin dokusuyla sürtüşseydi,
bu yakında Oyun-Alanınıza gelecek olan aydınlanmış varlık­
larla deneyimleyeceğiniz teması değiştirirdi. Siz birçok dü­
zeydeki eylemlerinizle bu yüce zamanı yarattınız.
Şimdi sizden bir adım daha ;;ı.tıp kendi güçlenişinizi tam
olarak kabul etmenizi istiyoruz. Yaşamınızın her anından si­
zin sorumlu olduğunuzu, ve çevrenizde gördüğünüz olayların
kabul ettiğiniz düşüncelerin yansımaları olduklarını anlama­
lısınız. Bu düşünceleri bir satranç tahtasındaki taşlar gibi
yönetip yönlendirin. Artık gücünüzü her düzeyde barındır­
maya başlamalısınız. İşte bu yüzden, yaşamınızın her ala­
nında ayırt-etme gücünüzü kullanmalı, ve içinizden gelen
yanıtları dinlemelisiniz. Bizden gelen mesajları bile kendi
kalbinizin süzgecinden geçirip sadece içinizde yankı bulanla­
rı kabul etmenizi istiyoruz, çünkü sizi gücünüze bağlayacak
olan bu dinleme biçimidir.

166
'Bö[üm 9
Şifacılar ve öğretmenler olarak çalışmanızda da buna
göre davranmanızı rica ediyoruz, çünkü onlar size bunu öz­
gürce verseler bile, bir başka insanın gücünü almak artık
uygun değildir. Size gelenlerin kendi güçlerini bulmalarına
ve kendi kanatlarıyla rahatça uçmalarına yardım edin. Ken­
di şifacılarınızı ve öğretmenlerinizi zaten bildiğiniz şeyi
onaylamaları ve hatırlamanıza yardımcı olmaları için kul­
lanın. Yanıtlardan çok rehberlik ve onaylama arayın. Başka­
ları sizin alanınıza girdiklerinde, sadece, yansımalarıyla sizi
daha da güçlendirenleri seçin. Bu üstatlığın işaretidir. Tüm
yaşamla aralarındaki bağı gerçekten anlayanlar, başkalarını
güçlendirmenin bütünü güçlendirmek olduğunu bilirler. Ta­
mamen güçlenmiş bir bütün Dünya üzerinde Cenneti, ya da
perdenin o tarafında Yuva'yı yaratır.

IŞIGIN ZIDDI
Çoğu kez bu güç yanlış yönlendirilir. Bu gücü yöneten
yasalar onun hangi yönde odaklanacağını buyurmazlar. Bu
Özgür Seçim Oyun-Alanıdır, böylece siz gücünüzü nerede ve
nasıl kullanacağınız konusunda Özgür Seçime sahipsiniz.
Daha önce bu gücün kullanımından söz etmiştik. Birçoğunuz
ışığın yokluğunu görür ve sonra onu karanlık olarak adlan­
dırarak ona yaşam ve güç verirsiniz. Bu karanlık, bir ismi
bile })ak etmez, çünkü o tarif edilecek bir şey değildir. O bir
şeyin yokluğudur. O Oyun-Alanında kutupluluk tarafından
yaratılmış bir illüzyondur, ama gerekli bir unsurdur. Zıddı
olmadan ışık dediğiniz şeyi tanımlamak mümkün olmazdı.
Bizim için ilginç olan yanı şu ki, siz o kadar güçlüsünüz ki,
kötülük dediğiniz şeyi kolayca yaratabilirsiniz. Size diyoruz
ki, o sadece sizin kendi korkunuzun bir yansımasıdır. Bu
gerçekten sizin yaratma gücünüzü kanıtlayan bir şeydir.
Dalgaların kıyıya büyük bir kuvvetle hücum edişini

1 67
Jfatufa

gözlemleyin. Bu kuvvet kıyıda dağılır, sonra dalgalar bir kez


daha doğal bir dengeye kavuşmak üzere okyanusa doğru geri
çekilir, çünkü bu Evrenin yoludur. Siz bu gelgit olayını iyi ya
da kötü bir şey olarak görmezsiniz, ama birçok kişinin yap­
mış olduğu şey budur. Bu doğal bir süreçtir, ve üç-boyutlu
dünyanızın gerekli bir unsurudur. Onlar bütünün parçaları­
dır. Enerjinin akışını, ve evrensel akışı izleyin, ve karanlık
denen şeyle ilgili kendi gerçeğinizi keşfedin. Karanlık Işığın
karşıtı değildir, o sadece Işığın yokluğudur.
Biz çoğu kez sizi ilerlemekten alıkoyan şeyin kendi yar­
gılarınız olduğunu görürüz. Size nasıl yargısızca seçimlerde
bulunabileceğinizi daha kolayca görebilmeniz için ayırt-etme
aletini sunduk. Eğer siz herhangi bir şeyi işaret edip onun
kötü olduğunu söylerseniz, onun çevresinde ona yaşam veren
bir enerji oluşturmuş olursunuz. Siz ondan uzaklaşmaya ve
kendinizi ayırmaya çalışsanız bile o sizi takip eder, çünkü
onunla ona yaşam kazandıran sizin enerjiniz arasında bir
bağ oluşmuştur. Bu enerjiler o zaman çok gerçek hale gelir­
ler, çünkü şimdi sahip oldukları güç her bakımdan sizinkine
eşittir. Onlar aslında sizin kendi düşüncelerinizin dölüdür.
Siz daima korkularınızı yaratırsınız.

Onu nereye yönelttiğinize dikkat edin! çizen: Eve Meng

1 68
'Bö[üm 9
Şunu gözlemleyin: sizin gözleriniz bir yöne bakar ve sa­
dece o yönden titreşimsel girdi alır. Aynı şekilde, kulakları­
nız, burnunuz, ağzınız da aynı yöne odaklanır. Bunlar çok
güçlü titreşim alıcılarıdır. Sizden Özgür Seçim Oyun-Alanı
dediğimiz üç-boyutla dünyayla bu yolla iletişim kurduğunu­
zu aklınızda tutmanızı istiyoruz. Bu alıcılar yoluyla siz sade­
ce bilgi almaz, ama ayrıca Evrene birlikte-yaratma işleminin
bir parçası olarak titreşimler yollarsınız. Sizden bu alıcıları
nereye yönelttiğiniz konusunda çok seçici olmanızı istiyoruz,
çünkü onların odaklandıkları yön bir sonraki realitenizin yö­
nüdür.
Birlikte-Yaratma sanatıyla ilgili aletleri sunarken, di­
ğerlerine kıyasla, duygunun eşlik ettiği tezahürlerin zaman
aralığını daha hızlı katettiklerini açıklamıştık. Kalbinizde
tutkuyla yaratın, o zaman asla reddedilmezsiniz. Birçok te­
zahürü başlatan bir duygu güçlü korku duygusudur. Bu en
yanlış anlaşılan duygu çoğunlukla en güçlü duygudur. Geze­
gendeki birçok kişi için bu günlük yaşamın akışını belirleyen
tek direktiftir. Bunu yargılamak için değil, korkunun eriş­
meye çalıştığınız hedefleri engellediğini belirtmek için söylü­
yoruz. Eğer korku duygusunu okyanusun doğal geri dalgası­
na benzetirseniz bu daha doğal bir yansıma olur; o sadece
bütünün bir parçasıdır. Birçok bakımdan korku duygusu ge­
rekli ve yararlı bir alet olmuştur. Karanlığın sadece ışığın
yokluğu olduğu gibi, aynı şekilde, korku da sadece bilginin
yokluğundan, bilgisizlikten kaynaklanır.
Harika insan doğanız sizi tüm sorularınıza yanıt bul­
mak için varoluşunuzun her köşesini araştırmaya sevkeder.
Siz doğal olarak, eğer tüm sorularınıza yanıtlar bulursanız
her şeyi elde edebileceğinize inanırsınız. Size diyoruz ki, her­
kesten parçalı bulmacanın sadece küçük bir parçasını taşı­
ması istenmiştir, ve birlikte biz yaratılışın bütününü oluştu­
ruruz. Bununla birlikte, her biriniz kendi içinizde tamam ve

1 69
!}{atır{a
bütünsünüz ve birbirinizle olan bağlantınız sayesinde tüm
diğer parçalara ulaşabilirsiniz. Bizim her biri kendi uzman­
lık alanını sunan dokuz kişilik bir Grup olmamızın nedeni
budur. Size bireysel olarak ayırt-etmeniz için sunduğumuz
bu bilgi bir karışım ve denge içermektedir. O sizin kalbinizde
yankı bulmaktadır, çünkü o Yuva'nın -ilk ruhsal ailenizin
çeşnisini ve çekimini de içeren- bir gerçeğidir. Bilgi boşluğu­
nu doldurmak için çevrenizdeki varlıklara yaslanın ve korku­
nun dağılışını izleyin.

'

KORKU SADECE BİLGİSİZLİKTİR


Öncelikle derin bir anlayış ve bilgiye sahip kişilerin çok
spiritüel (ruhani) bir doğaya sahip olduklarını belirtmek iste­
riz. Onlar var olan her şeyle bağlantı kurmaya yarayan içsel
bilgiye sahiptirler. Anlayış her şeyle bağlantı kurmaya, ve
dolayısıyla da daha fazla bilgiye götürür. Spiritüel bağlantı­
ya götüren de bu bilgidir. İkisini birbirinden ayn tutmak ola­
naksızdır. Gerçek bilgi eninde sonunda spiritualiteye götür­
düğünden, anlayışın bilgiye götürdüğünü söylemek müm­
kündür. Biz burada Korkunun Sevginin zıddı olduğunu gös­
terecek bir bağlantı kuruyoruz, çünkü Korku anlayıştan yok­
sunluktur, Sevgi ise anlayışın bolluğudur.
Korkuyu bir alet olarak kullanmayı öğrenirken, sizden
onu bilgi eksikliğini gösteren duygusal bir işaret olarak gör­
menizi istiyoruz. Birincisi, ko_rkuyu hissedin ve onu bir ilerle­
me fırsatı olarak görün. Sonra o kendisini sunduğunda bu
fırsata sessiz bir kararlılıkla adım atın. Bir kez korkuyu his­
sedip onun üzerine yürüdüğünüzde, o artık sizin mutluluğu­
nuzu engeleyecek güce sahip olamaz. Bunu vakit yitirmeden
sık sık yapın, o zaman her zamanki gibi korku hissetmek ye­
rine, gelişmekte olan fırsatların heyecanını hissedeceksiniz.
Aradaki farkı görmek için bu hissi sevgi hissiyle kıyaslayın.

1 70
'Bölüm 9
Koruyucu'ya da göstermiş olduğumuz gibi, korku sevgi duy­
gusunun direkt titreşimsel zıddıdır. Siz Sevgi hali içindey­
ken, her şeye ulaşabilirsiniz ve ortada bir anlayış eksikliği
yoktur. Bunu okyanusun, her ikisi de meşru bir yere ve kul­
lanıma sahip gel-giti olarak görün.
Size gerçekten büyük bir saygı ve sevgi duyuyoruz. Ara­
mızdaki aile bağı çok güçlü olmasına karşın, bu sevgi sadece
bu aile bağından kaynaklanmamaktadır. Mevcut haliniz
içinde, size yürüdüğünüz yoldan ötürü ne kadar büyük bir
saygı duyulduğunu anlayamazsınız. Taşıdığınız perdeler ka­
lındır ve çoğu kez sizin gerçek güçlerinizi engeller. Biz size
aletler veriyor, hatırlamanıza yardım ediyor, ve istediğinizde
size yol gösteriyoruz. Ancak nihai olarak, hangi yolda yürü­
yeceğinize, hatta hangi aletleri kullanacağınıza karar verme­
si gereken sizlersiniz.
Korkularınızın üzerine yürüyüp onların içinden geçmek
size bağlıdır. Sizin, her biri tek doğru yanıt olduğunu iddia
eden birçok karışık işaret aldığınızı görüyoruz. Size büyük
bir şefkat duyuyoruz. Sizin görmediğiniz şey bu zamanın
tüm Evren için büyük bir önem taşıdığıdır, sizinki kendi tü­
ründeki tek Oyun-Alanıdır. Bu gerçekten büyük boyutlarda
bir deneydi. Tann'nın Kendisinden saklanıp Kendisini ara­
masını içeren bu eğlenceli Oyun bizim var olan her şeyle ilgi­
li bazı çok derin gerçekleri ortaya çıkarmamıza yol açtı. Şu­
nu bilmenizin yardımı olabilir: en karanlık saatleriniz ola­
rak algıladığınız o zamanlar, genelde, başka türlü gelemeye­
cek yanıtlan sağlar. Asla yalnız olmadığınızı bilin. Çevreniz­
de bulunan bizleri hissedin. Eğer rehberliğimizi isterseniz,
biz daima oradayız, hazır bekliyoruz. Bize yaslanın, biz da­
ima size destek olmak üzere orada olacağız. Yapmanız gere­
ken tek şey istemek ve hatırlamaktır. Eğer bilgiden yoksun
olduğunuzu hissederseniz, isteyin, biz korkunuzun boşluğu­
nu yanıtlarla doldurmak üzere orada olacağız. Siz kavraya-

171
!Hatırfa

mayacağınız kadar çok seviliyorsunuz. Siz muhteşem bir Işık


ailesinin bir parçasısınız. Biz sizinle çok gurur duyuyoruz.
Şimdi taşıdığınız ışık sonsuza dek görülecektir.
Sizden birbirinize saygıyla davranmanızı, birbirinizi ko­
şulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkar­
manızı rica ediyoruz . Grup.
..

Bu mesajı Batı Virginia'ya giden bir uçakta yazdım. Barbara


böyle zamanlarda benim dikkatimi dağıtmamak için elinden
geleni yapar. O bu kez de ne yaptığımı gördü, ve beni ra­
hatsız etmemek için bir kitap açıp okumaya başladı. Ancak,
yazarken, onun içinde bir şeylerin yükselmekte olduğunu
hissettim. En sonunda, daha fazla bekleyemedi ve dönüp ba­
na elindeki kitaptaki bir şeyi gösterdi. Bolluk üzerine ya­
zılmış bu kitapta bizim kötülük dediğimiz illüzyonla ilgili bir
bölüm vardı. Her ikimiz de bunun eşzamanlılığına şaşırdık,
çünkü onun okuduğu ve benim yazmakta olduğum şey biraz
farklı bir çeşniyle tam aynı şeyi söylüyordu. Size bu kitaptan
bir satır aktarmak istiyorum:
Kadim İbranice'de kötülüğü ifade etmek için kullanılan
AVEN sözcüğü gerçekte "Hiçbir şey" anlamına gelir.
O sırada omzumun üzerinde yine o harika kahkahayı
duydum...

1 72
'Bö[üm 1 0

m a istedim. Bu kez karşılık verdiler. Büyük Zamanlama Üs­


tadı'nın parmağını indirdiğini gördüm. Seminer sırasında
bana bu konuda bilgi verileceğini anladım. Seminerin ikinci
günü yapılan celse sırasında her şey açıklandı.

Grup:
Burada bulunmaktan ötürü onur duyuyoruz. Bu hari­
kulade bir Işık-işçileri topluluğu. Fenerlerinizin ışığının ne
kadar uzağa yayıldığını hiç bilmiyorsunuz. Siz çevrenize ba­
kıp birbirinizi görüyor, ve hepsinin bu kadar olduğunu düşü­
nüyorsunuz. Size diyoruz ki, burada yaptığınız şey gözleri­
nizle görebildiklerinizin çok ötesine gider. Siz burada yaptı­
ğınız şeyden ötürü Evrenin her yanında seviliyorsunuz. Ya­
ratmakta olduğunuz yeni paradigmalar büyüktür ve anla­
yışınızın çok ötesine uzanacaktır. Bir an durup salondaki
enerjinin yerleşmesine izin verelim. Burada bazıları bizim
enerjimize daha yeni yeni alışıyorlar. Sizden bu enerjiyi içi­
nize çekip gevşemenizi istiyoruz. O onu seçenler için burada
olacak. Biz sizin seçimlerinize saygı duyuyoruz, çünkü onlar
-bireysel ayırt-edişiniz gibi- içinizdeki Tanrı'nın en büyük
ifadesidir. Bugünkü mesajımızı da size ayırt-etme süzgeci­
nizden geçirmeniz için sunuyoruz. Bir kez daha, size ait ola­
nı alıp gerisini bırakmanızı istiyoruz.
Size bu çok özel yer (Sudbury) hakkında bir şey söyle­
mek istiyoruz. Birçoğunuz bunu bir süredir biliyordunuz. Bu
yer Yerküre soğurken oluşmuştu. O planı kolaylaştırması
için bir göktaşını çekmişti. Göktaşı buraya gelip çarptığında,
bu çarpma erimiş kayalığı yüzeye çıkardı. Bu çarpmanın
amacı Yerküre'nin dönüşünü dengelemekti, çünkü Dünya'
nın belli bir biçimde dönmesi gerekiyordu. Bu bölgeye çar­
pan göktaşı bunu sağladı. Çağlar boyunca belli insanlar bu
bölgeye çekilip evlerini burada kurdular. Onlar burada titre-

1 75
Jiatırfa

şimleriyle gezegenin dengelenmesine yardımcı oldular. Siz


birçok yolla Yerküre'nin enerjisini değiştirdiniz.

ÖLÜM YILDIZININ HEDEFİ


Sizin bir gezegen olarak A Planı'ndan B Planı'na geçme
kararınız bu bölge üzerinde önemli bir etki yaptı. Bakın, bu­
rada bir manyetik rezonans vardı. Uzaydan bakıldığında, bu
bir hedef merkezi (nişan tahtasının ortası) gibi görülüyordu.
Çünkü programa göre, bu Mirva'nın* çarpacağı yerdi. Mirva
en başta bu krateri oluşturan göktaşının kardeşi sayılabilir­
di. Mirva'nın amacı Oyun-Alanını A Planı'nda yazıldığı gibi
sona erdirmekti. Bu çarpma gezegendeki tüm yaşamı sona
erdirecekti. Bu senaryo daha önce, Oyun-Alanının tarihi bo­
yunca beş kez sergilenmişti. Bu kez bu çarpma Özgür Seçim
Oyun-Alanındaki Büyük Saklambaç Oyununu son kez ve ni­
hai olarak bitirecekti. Bu senaryo bu bölgede başlayacaktı.
Ve şimdi siz bunu değiştirmiş bulunuyorsunuz. Bunun bir
sonucu olarak, bu bölgedeki kayalar yoğunluk değiştiriyor­
lar, çünkü onların artık bu yeri aynı şekilde (hedef merkezi
olarak) işaret etmelerine gerek kalmadı. Enerji yumuşamayı
sürdürürken o buraya başka Işık-işçilerini de çekecektir. Bu
bölge harikulade bir enerji feneri olmuştur ve bunu böyle ya­
pan sizlerdiniz. Bu yüzden size ne kadar büyük bir sevgi ve
saygı duyduğumuzu sözlerle anlatamayız. Şimdi, tüm Oyun­
Alanı ve Evren bir sonraki düzeye tekamül edip yeni para­
digmalara girebilir.
Burada yaptığınız şeyin büyüklüğü gördüğünüz şeyin
çok ötesindedir. Biz sizi bir üçgenin tepesinde, eski paradig­
malardan geçip onları yeniden-düzenlerken görüyoruz. Siz
bir okun ucundaki atomlar gibi olup, enerjiyi parçalayacak
* Mirva (Myrva) hakkında daha geniş bilgi için Kryon'un "Bir Insan Gibi
Düşünmeyin" adlı kitabının 203. sayfasına ve "İnsan Ruhunun Simyası" adlı
kitabının 265. sayfasına bakınız. {Ç.N.)

1 76
'Bö[üm 1 0

ve paradigmayı ta başından değiştireceksiniz. Size bunu içi­


nizde meydana gelen değişimleri anlayabilmeniz için söylü­
yoruz, çünkü çevrenizdeki dünyayı değiştirmenizi mümkün
kılan şey içinizdeki bu değişimlerdir. Siz bu yolculuğa başla­
dığınızda en büyük direnci hissedersiniz. Bir kez eski enerji­
yi değiştirmeye başladığınızda, çevrenizdeki dünya ve para­
digmalar da değişmeye başlayacaktır. Siz yaşamınızda bu
değişimleri hissediyor ve bunun sizinle ilgili olduğunu düşü­
nüyorsunuz. Çevrenize bakıp her şeyin bu kadar olup olma­
dığını merak ediyorsunuz. Sizin neden farklı olduğunuzu
merak ediyor, ama yine de devam etme cesaretini gösteriyor­
sunuz. Sizin görmediğiniz şey şu ki, o ok-başının ardında
tüm Evren değişiyor ve yaratılmasına yardımcı olduğunuz
yeni bir düzeye geçiyor. Sizler öncülersiniz. Bu enerjiyi yeni­
den-düzenleyen üçgenin en tepesindesiniz. Ve bu karardan
ötürü şimdiden kazandığınız ve taşıdığınız renkler sizin kav­
rayabileceğinizden çok daha parlaktır.
Birçoğunuz üstatlığınızı sizden saklayan bir perdenin
ardında çalışan üstatlar olduğunuzu anlamaya başlıyorsu­
nuz. Bunu kısa anlar için görmeye başlamanıza rağmen, ha­
la, ego'nuz sizin bu gerçeği tümüyle kabul etmenize izin ver­
meyecektir. Birçok bakımdan bu olması gerektiği gibidir,
çünkü dengenin sürdürülmesi gerekmektedir. Ama, sizi üs­
tatlığınızı hissetmeye davet ediyoruz, çünkü o sizin hem kö­
keniniz hem de gerçek gücünüzdür. O sizin gerçek kimliği­
nizdir.
Birçoğunuz bir yerden bir yere taşınma, bir işten bir işe
geçme, yaşamınızı -bazılarınız süptil bazılarınız ise kesin bir
biçimde- yeniden tanımlama dürtüsü hissediyorsunuz. Siz­
den yüksek benliğinizden gelen bu dürtüleri onurlandırırken
yavaş hareket etmenizi rica ediyoruz.
Yeni enerji, Oyun-Alanına hakim olmaya başlamakta­
dır. Bu şimdi size birçok seçimin sunulacağı anlamına gelir.

1 77
Jfatırfa

Sizden hangi seçimleri yapacağınız konusunda ayırt-etme


sanatını incelikle uygulamanızı istiyoruz, çünkü o en büyük
aletinizdir. Bundan böyle size yeni bilgi sunulacaktır. Yerkü­
re titreşimini yükseltirken, genel ortak bilinç şifa ve öğretim­
de kullanılacak yeni yöntemleri desteklemeye başlamakta­
dır.
Bunun için size teşekkür ediyoruz, çünkü bunu siz
mümkün kıldınız. Siz Dünya'da, perdenin ardında, gerçek
kimliğinizin farkında olmadan yaşıyorsunuz. Biz bu taraftan
bakıp sizin yolda birbirinizin yanından birbirinizi tanımadan
geçtiğinizi gördüğümüzde bu bize çok komik geliyor. Oysa siz
birçok kez birlikte büyük işler başardınız. Bunun için sizi
sevmemek elimizde değildir. Siz bizim bir parçamızsınız. Ve
şimdi bizim de sizin bir parçanız olmamıza izin vermeye baş­
lıyorsunuz. Bunun için de size teşekkür ediyoruz.
Bugün burada bulunan kişiler arasında şifa isteyen ba­
zıları, özellikle üç kişi var. Siz bu şifayı hep bizden bekledi­
niz, oysa buna en çok muktedir olan sizlersiniz. Size kendi
gücünüzü az da olsa görebilmek için kullanabileceğiniz kü­
çük bir alıştırma vereceğiz. Sizden bu daire içinde otururken
enerjiyi saat-yönünde aktarmanızı, birinizden diğerine doğru
deveran ettirmenizi istiyoruz. Birbirinize dokunmanız gerek­
mez, sadece enerjinin aranızdaki hareketini hissedin. Şifa is­
teyenlerinizden, bu enerji onlara geldiğinde onu içlerine çek­
melerini ve bedenlerinde akmasına izin vermelerini istiyo­
ruz, çünkü eğer isterseniz o anda o enerji sizindir.

İKİNCİ ENERJİ DALGASI


Gezegene gelmekte olan birçok şey var; bugün bunlar­
dan özellikle birini getirmenize yardımcı olmak istiyoruz. Siz
ikinci dalganın eşiğinde duruyorsunuz. Biz Koruyucu'ya bu
konuda parça parça bilgi veriyorduk. Ancak, ikinci güçlenme

1 78
'Bö[üm 1 0
dalgası dediğimiz şey birkaç yıl daha tam olarak bilinmeye­
cektir, çünkü ancak o zaman geriye bakıp değerlendirdiği­
nizde vuku bulan şeyi tam olarak algılayabileceksiniz. Bu­
nunla birlikte, size, onun şimdi vuku bulmakta olduğunu,
onun aslında şimdiden başlamış olduğunu söylüyoruz. Ara­
nacak bazı işaretler kendi bireysel güçlenişinizi bulmakla il­
gilidir. Bir liderin takipçisi olmak yerine, şimdi siz kendini­
zin takipçisi olma Oyununu oynayacaksınız. Siz üstatlığını­
za yeniden sahip çıkmak üzereyken bile ne kadar güçlü oldu­
ğunuzu hiç bilmiyorsunuz. Siz bir kez daha üstatlığınızı üst­
lenip ona sahip çıkmak üzeresiniz. Bu şimdi kendi biyolojini­
zi ya da Yerküre'yi rahatsız etmeden, güvenli bir biçimde
yapılabilir. Çevrenizdeki insanlara bakın. Onların orada bir
nedenden ötürü bulunduklarını görün. Siz burada enerjiyi
birbiriniz için tutmak üzere bulunuyorsunuz.
Şimdi burada bulunan birçoğunuz Atlantis ve Lemuiya
döneminde de buradaydınız. Bu geçmiş enkarnasyonlara iliş­
kin travma yüzünden, siz bu enerjiye yaklaşırken bir tohum
korku da ortaya çıkmaktadır. Siz bu enerjiyi zaptetmeniz,
onun hareketini önlemeniz gerektiğini düşündüğünüzden,
onu içinize çekme ve kendi üzerinize yönlendirme eğilimin­
desiniz. Çünkü bu gücü tam olarak kullandığınız son seferin­
de dünyayı altüst etmiştiniz. Ama size diyoruz ki, bu tohum
korku orada kendi enerjinizi dengelemeniz için bulunmakta­
dır. Bu korkuya karşı güdülerinizi kontrol edin ve sonra onu
aşın. Tüm korkular bilgisizlikten başka bir şey olmadığın­
dan, sizden bu bilgiyi sağlamanızı istiyoruz.

AYNI KANALDAKİ DİGERLERİ


Bu salonda Koruyucu'ya verdiğimiz aynı bilgiyi alanlar
var. Bu bize komik gelir, çünkü sanki kendi yankımızı işiti­
yor gibi oluruz. Size diyoruz ki, bu salonda bu enerjiye erişe-

1 79
9latırfa

bilecek daha birçok kişi vardır, ve biz bunu isteyen herkese


sunuyoruz. O belirgin sevgi hisleriyle işaretlenmiştir. O kal­
binizde titreşirken sevgiyi hissedebilirsiniz. Biz bu büyük
Işık ailesinin rezonans yaratan titreşimiyiz ve bu bilgiyi sun­
ma fırsatından ötürü minnettarız, çünkü bu bizim sizin far­
kında olmadığınız biçimde ilerlememizi sağlıyor. Bizim için
size bilgi sunma konusunda küçük bir rol oynamak sahip ola­
bileceğimiz en büyük onurdur. Ve yukarıda nasılsa aşağıda
da öyledir. Sizin Oyun-Alanındaki hareketinizden ve teka­
mülünüzden ötürü, biz de daha yüksek düzeylere geçiyoruz.
Bizler birbirimize bağlıyız, bizler bir'iz, ve biz perdenin bu
yanında enerjiyi sizin için tutuyoruz.
Kendi çevrenizin yansımasında görebileceğiniz gibi, çev­
renizde çok şey değişmektedir. İnsanlar size farklı biçimde
tepki göstermekteler. Çünkü bir zamanlar korkulan şey,
şimdi bilinmektedir. İnsanlar artık korkularını aşıp sizin
gözlerinizdeki ışığı görmeye başlıyorlar. Sizden bu enerjiyi
taşımanızı, ve verdiğimiz bilgiyi başkalarına da sunmanızı
istiyoruz. Çünkü sizin gözlerinizin ardındaki ışığı gördükle­
rinde, onlar da bu ışığa sahip olmak isteyeceklerdir. Şimdi
yeni enerjinin tohumlannı ekmenizin zamanıdır. Bu, Oyun­
Alanında bulunmak için muhteşem bir zamandır!
Birçoğunuz yaşamınıza bakıp karışıklık içinde olduğu­
nuza inanıyorsunuz. Burada neden bulunduğunuzu merak
ediyorsunuz. Amacınızın ne olduğunu merak ediyorsunuz.
Ve biz size diyoruz ki, birçoğunuz şimdiden buraya yapmak
üzere geldiğiniz şeyi başardınız. Çünkü birçoğunuz sadece
şimdiden yaptığınız seçimleri yapmayı hatırlayıp hatırlaya­
mayacağınızı görmek için geldiniz. Ve biz diyoruz ki, Oyun­
Alanındaki yeni titreşim yüzünden, ve ikinci paradigmalar
dalgasının getirilişinden ötürü bu sizin için zor olmayı sür­
dürmeyecektir. Şimdi çevrenizi kuşatan enerjiyi hissedin.
Çünkü siz birinci dalgadan ikinci dalgaya geçerken biz size

1 80
'Bö(üm 1 0
daha fazla rahatlık sunabiliriz. Kendinizi iyi hissetmeyi bek­
leyin, çünkü bu böyle olacaktır. Geçirdiğiniz rahatsızlık ve
duygusal karışıklık kesinlikle gerekliydi, çünkü bu yapmış
olduğunuz şeyi sağlamanın tek yoluydu. Ve bunun için de si­
ze teşekkür ediyoruz. Çünkü herkes hepimiz için Oyun-Ala­
nında olup bu enerjinin keskin kenarında bulunmayı seçmiş
sizler kadar cesur değildi. Bizim Işık-işçileri dediğimiz sizler
gelecek herkes için titreşimi değiştiriyorsunuz. Bürüneceği­
niz renkler bunu hep yansıtacaktır. Ve biz bu yüzden size
şükranlarımızı sunuyoruz.

KRİSTAL TİTREŞİMLİ ÇOCUKLAR


Koruyucu'nun düşünmüş olduğunun tersine, biz bu za­
manda sunulmasının uygun olduğu bir bilgi vereceğiz. Size
çabalarınızın ödüllerinin kendi çocuklarınızın yansımaların­
da kolayca görüleceğini söylemiştik. O zor zamanları geçir­
meniz gerekliydi, çünkü siz paradigmaları değiştirirken
Oyun-Alanını da sizden sonra gelecekler için güvenli bir yer
haline getirdiniz. Bu birçok kişi için, özellikle duygusal dü­
zeylerde zor bir değişim oldu. Siz kalbinizin sesine kulak
verip onun peşinden gittiniz ve biz bu yüzden size saygı du­
yuyoruz. Siz tüm zor çalışmanızın sonucunda burasını gele­
cek Kristal Titreşimliler için güvenli bir yer yaptınız. Onlar
şimdi hazırlanıyorlar ve yakında kitlesel olarak gelmeye
başlayacaklar. Bunun olmasını sizin çalışmanız sağladı. Ve
siz B Planı'na geçmeyi seçerken, ve kendi yükseliş sürecinizi
seçerken, birçoğunuz biyolojinizde kendi kristalimsi bedenle­
rinizi ve kristalimsi yapılarınızı oluşturacaksınız. Size baktı­
ğımızda içinde bulunduğunuz karışıklığı, bunu yapabilmek
için geçmek zorunda olduğunuz zorlukları görüyoruz. Biz ay­
rıca kendi dünyanızı nasıl değiştirdiğinizi ve içinizdeki Tan­
rı'yı nasıl ifade ettiğinizi, üstatlığınıza nasıl sahip çıktığınızı
da görüyor, ve Oyunu kazandığınızı anlıyoruz. Bu yüzden

181
Jiatırfa
sizi alkışlıyoruz, çünkü sizler bu harika biyolojik bedenlerde
yaşayıp ruhunuzu onlarda gizlemeyi kabul etmiş üstatlarsı­
nız.
Bundan sonra size kristalimsi yapılar ve yakında gele­
cek Kristal Titreşimli Çocuklar hakkında epey bilgi verile­
cektir. Bu çocuklar gezegenin yeni titreşimini taşımaktadır­
lar. Onlar sizin "ışık beden" dediğiniz şeye giden bir sonraki
önemli adımı içermekteler. Bu başlangıçta sahip olduğunuz
aynı biyolojiye, aynı eterik bedenlere bir dönüştür. Siz Özgür
Seçim Oyununu bu Oyun-Alanında yoğun biyolojik bedenler­
de oynamayı, ve Tanrı'nın Kendisini Kendisinde bulup bula­
mayacağını görmek için üstatlığınızı kendinizden saklamayı
seçmiştiniz. Siz başarılı bir oyun çıkardınız. Sizden kendinizi
Tanrı'nın sonsuz bir parçası olarak görmenizi istiyoruz, çün­
kü siz gerçekte busunuz. Siz biyolojinize bakıp sonlu olan
parçanızı görüyorsunuz. Biz size diyoruz ki, siz aslında son­
suz Yaradan'ın sonlu ifadesisiniz.

PERDE İNCELİYOR
Perde kalkmaya ve saydamlaşmaya başlarken, siz bir
kez daha o herşeye-kadir parçanızla bilinçli olarak bağlantı
kurma fırsatına sahipsiniz. Size bu konuda bilgi ve alıştır­
malar vermiştik, ve siz istediğiniz sürece de bunu yapmayı
sürdüreceğiz, çünkü bunu yapmak bizim için en büyük onur­
dur. Bu bizim "yüksek" amacımızdır. Siz çevrenize bakıp ya­
şamınızın karıştığını, ya da ilişkilerinizin olmalarını istediği­
niz gibi olmadıklarını görebilirsiniz. İşinizle de aranızda tit­
reşimsel bir uyumsuzluk hissedebilir ve alanınızdaki her şe­
yi değiştirmek isteyebilirsiniz. Size diyoruz ki, kalbinizin se­
sini dinleyip onu izlediğiniz sürece herşeye-kadir o parçanız­
la bağlantıda olursunuz. Ona güvenin, onun bir parçanız ol­
masına izin verin, o zaman aranızdaki bağlantı güçlenecek-

1 82
'Bö[üm 1 0
tir. Kaslarınızı idmanla geliştirip güçlendirmenize benzer bir
biçimde, sizden alıştırma yaparak bilinçli kanalınızı açmanı­
zı istiyoruz. Her gün Ruhla birlikte yürüyün, birbirinize bağ­
lı olduğunuzun, ve önünüzde gördüğünüz şeyin var olan tüm
şey olmadığının bilincinde olun. Böylece çok geçmeden yaşa­
mınızı diğer bilinçten yaşamayı öğreneceksiniz. Yaşamınızı
yüksek benliğinizin bilinciyle yönetmeyi öğreneceksiniz. İşte
sizin gittiğiniz yer budur! Ve o noktada biyolojiniz yeni ener­
jiye uyum sağlamak için tekrar değişmeye başlayacaktır.

KRİSTAL ÇOCUKLARA GÜVENLİ BİR YER YARATMAK


Kristal Titreşimli Çocuklar yeni insanlığın tohumlarını
getirebilecekleri çok güvenli bir yere sahip olmalıdırlar. Ce­
sur Işık-savaşçıları, sizlerden bu çocukları korumanızı, onla­
rı aziz tutmanızı, ve bu gezegeni onlar için güvenli kılmanızı
istiyoruz. Çünkü bu sizin kontratınızdır. Bunu yaparken,
kendi biyolojinizi kristalimsi yapıya dönüştürme, ve sizi her
şeye bağlayacak enerji-ağına bağlanma sürecini başlatırsı­
nız. Kristalimsi yapı, ve Kristal Titreşimli Çocuklar hakkın­
da birçok soru olacaktır. Biz tüm bu bilgiyi vermeyeceğiz,
çünkü başkaları bu önemli bilgiyi dengelemek için gerçeğin
daha birçok çeşnisiyle öne çıkacaktır.
Kristal Titreşimli Çocuklar yerlerini almaya başladıkla­
rında, sizler göreceğiniz şeyle ilişkili bir endişe yaşayabilirsi­
niz. Bu yeni soya bakıp bir biçimde geride bırakıldığınızı dü­
şünebilirsiniz. Size durumun böyle olmadığını söylüyoruz.
Çünkü eğer isterseniz siz de bu yaşamınızda bu alete sahip
olabilirsiniz. Bu salonda bulunanların çoğu bunu şimdiden
seçmiştir. Biz buna bakıp, bu değişim-dönüşüm için muaz­
zam miktarda bir enerjinin gerekli olduğunu görüyor ve size
bunun için teşekkür ediyoruz. Siz yaptığınız seçimlerle bu
çocukların insanlığın yeni tohumlarıyla girebilecekleri kapı-

1 83
:Jlatırfa
yı açtınız.
Sizler kavrayamayacağınız kadar çok seviliyorsunuz.
Oynadığınız Oyun ve onu oynayış biçiminizden ötürü size
büyük bir saygı duyuyoruz. Bu salondaki enerji huşu verici­
dir. O sizin enerjinizin bir yansımasıdır. Bizim burada olma­
mıza izin veren sizlerin. Ve kalbinizde hissettiğiniz şey sade­
ce bizim sevgimiz değil, sizin sevginizin de bir yansımasıdır.
Yüzünüzde bir gülümseme belirirken, bizim de sizi böyle
hissettiğimizi anlayın. Hepinizi, her birinizi kucaklıyoruz.
Siz birbirinizi kucaklarken, bizim de burada sizi kucakladığı­
mızı bilin. Şimdi bir zaman ayırıp bireysel soruları yanıtla­
yacağız. Zihinlerinizde başkalarının da duymalarının yararlı
olacağı sorular oluşuyor. Eğer içinizde bu soruları sorma
dürtüsü duyarsanız, lütfen çekinmeyin.

GRUP'A SORULAN SORULAR 1


Grup, tüm seminerlerde celseden sonra direkt soruları
yanıtlamaktan hoşlanır. Aşağıda bu seminerde sorulan soru­
ların birkaçı yer almaktadır:

KUTUPLARIN KAYMASI
Soru: Tüm bu gelişmelerden gezegenin kutuplarının
kaymasının artık gerekli olmadığı sonucunu mu çıkarmalı­
yız ?
Yanıt: Açıklayalım. A Pliinı, yazdığınız şekliyle, felaket­
ler sonucunda Yerküre'nin kutuplarının kaymasını içeriyor­
du. Eğer gerçekleşseydi, Oyun-Alanındaki parçalar, adeta
dört bir yana saçılıp, sonra yeni yuvalar bulmak üzere bütü­
ne massolunacaktı. Bu bölge Ölüm Yıldızı (Mirva) denen as­
teroid için iniş yeriydi, o Dünya'ya çarpıp bu kutup kayması­
nın gerçekleşmesine yardımcı olacaktı. Bu rezonans çekimiy-

1 84
'Bö[üm l O
di ve bu bölgede kayaların oluşumunun asıl nedeniydi. Ku­
tuplar artık kaymayacak, ve buradaki kayaların şimdi yo­
ğunluk değiştirmelerinin nedeni budur.

İNDİGOLARA KARŞI KRİSTAL ÇOCUKLAR


Soru: Kristal Çocuklar ile İndigo Çocuklar arasındaki
fark nedir?
Yanıt: İndigolar daha çok sizin gibidir, siz bu büyük ok­
başını oluşturarak paradigmayı değiştiriyor ve ikinci dalgayı
buraya getiriyordunuz. İndigo Çocukların gelip harika inat­
ları ve dirençleriyle ve her şeyi yeniden-değerlendirme ter­
cihleriyle eski yolları tamamen silkip atmaları gerekiyordu.
Onlar önemli tohumların ekilebilmesi için toprağı altüst et­
meye geldiler. Onlar harikulade bir iş yapıyorlar, ama hala
yapılması gereken çok şey var. İndigolar kapıyı yeni paradig­
maları mümkün kılacak bir biçimde açacaklar. Yine, tüm bu
bilgiyi açıklamak bize düşmüyor, ama size bunun neye ben­
zediği konusunda bazı göstergeler sunacağız. İndigo Çocuk­
lar kim olduklarını bilirler. Kristal Titreşimli Çocuklar çok
daha yüksek ve daha süptil bir enerjiyle gelmektedirler. On­
lar yeni paradigmalar yaratma ya da eski yolları silkip at­
ma, veya çevrelerindeki yapıyı yeniden-düzenleme ihtiyacına
ya da yönelimine sahip değildirler. Onlarınki daha dingin ve
barışçıl bir yoldur. Bu varlıklar Evrendeki doğal enerji akışı­
nı bilir ve her eylemleriyle bu akışa öykünürler. Onlar yük­
sek benliklerine tümüyle bağlıdır, ve her adımlarını ruhla­
rıyla birlikte atarlar. Onların getirmekte oldukları şey yeni
tekamülün tohumlarıdır. Mevcut biyolojik formunuz içinde,
sizin insan tekamülünün bir sonraki düzeyine erişmek için
bir yenilenme sürecinden, ve DNA'nızın tekrar aktive edil­
mesi sürecinden geçmeniz gerekecek. Bu çocuklar ise bu
yüksek titreşim düzeyiyle doğacaklar. İndigolar'ın yapacak-

1 85
!}{atırfa
lan çalışma bunun gerçekleşmesini mümkün kılıp kolaylaş­
tıracak.

NÖTRİNOLAR ÜZERİNE ARAŞTIRMA


Soru: (Bu noktada ben bir soru sorulmamış olmasına
rağmen kendimi salonun bir kiişesini işaret ederken buldum.)
· Yanıt: Henüz sorulmamış olmasına rağmen, orada ya­
nıtlamak istediğimiz bir soru oluşuyor. Bu soru kaya olu­
şumlarının değişimiyle ilgili. Bu bölgenin yapısından ötürü,
burada çok özel bir araştırma sürdürülüyor. Sizden bundan
korkmamanızı istiyoruz, çünkü bir tehlike yok. Bu araştırma
bazı büyük keşiflere yol açabilir. Bilim adamlarınız, en kü­
çük parçacıkların içine bakarak daha da küçük parçacıkları
keşfedecekler. Bu bilim alanında bir kapı açıp sizin çok daha
büyük parçacıkları anlamanıza yardımcı olacak. Çok büyü­
ğün ve çok küçüğün incelenmesi sizi Evren hakkında henüz
bilmediğiniz temel bir gerçeğe götürecek. Bundan korkma­
manızı istiyoruz, çünkü korku enerjisi yapılan deneylerin
önünü tıkayıp onları bozabilir. Bu yerler bu inceleme için
sağlanmıştır.
(Burada Grup nötrino inceleme laboratuvarlarından söz
ediyordu. Nötrinolar insanoğlunun bildiği en küçük parçacık­
lardır. Sudbury'deki nikel madenlerinin terk edilmiş geçitle­
rinin bu parçacıkların incelenebileceği ideal ortş.mlar olduğu
ortaya çıkmıştı.)

AÇIKLANAMAYAN YİYECEK AÇLIKLARI


Soru: Geçenlerde daha iince asla yemediğim bazı yiye­
ceklerin açlığını çektiğimi fark ettim. Bu biyolojimin değişme­
sinden mi kaynaklanıyor?
Yanıt: Biyolojiniz değişirken bu fiziksel bedeninizde

1 86
'Bö{üm lO
birçok değişime neden olur. Bu değişim kristal çocukların to­
humlarının filizlenebileceği güvenli bir çevre yaratmak için
gereklidir. Bunlar -sizin ona doğru bir değişim geçirdiğiniz­
yeni biyolojinin tohumlarıdır. Siz bu daha hafif eterik beden­
lere geçerken, bedeniniz bu değişimi gerçekleştirmek için ih­
tiyaç duyduğu şeyi isteyecektir. Sözünü ettiğiniz yiyecek aç­
lıkları aslında bedeninizin kendisini dengelemesidir. Sizden
bedeninize kulak vermenizi istiyoruz, çünkü o bu değişimleri
yapabilmek için neye ihtiyaç duyduğunu bilir. Buna diren­
meniz sadece gereksiz enerji sorunlarına ve sürtüşmeye yol
açacaktır. Sizden bu geçiş sürecinde yiyecekler hakkında sa­
hip olduğunuz bazı yargılan yeniden değerlendirmenizi rica
ediyoruz. Et yemesi gerektiğini düşünen birçok kişi vardır.
Bazıları da et yememeleri gerektiğini düşünürler. Sizden dü­
şünmenizi değil, dinlemenizi rica ediyoruz. Yargılannızı be­
deninizin dengeleneceği kadar ·yeterince uzun bir süre bıra­
kın ve bedeniniz bunu yapacaktır.

BEDENİ GENÇLEŞTİRECEK ALETLER


Soru: Bize verebileceğiniz, bedenimizi yenileyip gençleş-
tirmemize yardımcı olacak aletler var mı ?
Yanıt: Evet.
(Grup burada susar.)
Koruyucu'dan gevşemesini istiyoruz.
(Bu noktada heyecanlandığımı hissettim ve sakinleş­
mek için kısa bir süre sessizce bekledim. Grup bana bu deği­
şimlerden bazılarını gösteriyordu, ama ben onların anlamını
anlamamıştım. Bunun ortaya getirileceğinden ve benim onu
aktaramayacağımdan korkmuştum. Sorulan soru beni biraz
merkezimden kaydırmıştı. Grup o sessizlik anında bana ra­
hatlayıp onların doğru sözcükleri bulacaklarına güvenmemi
istedi. İstedikleri gibi yaptım ve onlar şu yanitı verdiler.)

1 87
1-{atırla
Zaman bu bilginin açıklanması için tam doğru değil.
Bununla birlikte, bakmaya başlayacağınız bazı genel yönleri
söyleyeceğiz. Sizin DNA'nız düşündüğünüz gibi değildir.
Mikroskoplarınız ve ölçüm aletlerinizle gördüğünüz DNA
birbirine karışan iki ipliğe sahiptir. Siz buna çifte sarmal
dersiniz. Oysa şu anda on-iki iplik vardır. Görünmeyen iplik­
ler manyetik yapıdadır. İşte bu yüzden siz onları ölçüm alet­
lerinizle algılayamazsınız. Antenlere çok benzer bir biçimde,
bu manyetik iplikler bedeninize nasıl gelişeceğini bildiren,
bu gelişimi yöneten titreşimleri alırlar. Bu antenlere sinyal­
ler yollayan da sizin düşüncelerinizdir. Bu sinyaller sisteme
girdiklerinde, yeni oluşan yapının neye benzeyeceğini gör­
mek için DNA'nın mevcut yol haritasını kontrol ederler. Bi­
yolojinizde birbirinin yerini alan her yeni hücreyle birlikte
aslında yeni bir kişi doğar. Sonuçta sizin her an kim olduğu­
nuzu varlığınızda yer almasına izin verdiğiniz düşünceler be­
lirler. Geçmişte, düşünce süreçleriniz bu antenler tarafından
alınan tüm kalıpları üretmiştir. İşte bu yüzden kendinizle il­
gili düşünceleriniz kim olacağınızı belirler. Çünkü siz ne dü­
şünüyorsanız o olursunuz. Daha önce, bedeninizdeki her bir
hücre yedi yılda bir yenilenirdi. Şimdi bu süreç hızlanmakta­
dır ve gelişmeye devam edecektir.
Büyük Zamanlama Üstadı şu anda parmağını kaldıra­
rak bu bilginin tümüyle ifşa edilmesinin zamanının henüz
gelmediğini işaret ediyor. Ama size ipuçları, yollar ve baka­
cağınız yönleri vermiştik. Bu bilgi tohumlarının filizlenecek
bir zamana sahip olması önemlidir.

KANSER MİYASMASI
Soru: Bu b0lgede çok sayıda kanser vakası g0rülüyor.
Biz hep bunun b0lgedeki madenden kaynaklandığını düşün­
dük. Bundan s0z edip, buradan taşınmaktan başka yapabile-

1 88
'13ö[üm 1 0
ceğimiz bir şey olup olmadığını s0yleyebilir misiniz?
Yanıt: Burada bulunan enerji çok olumsuz bir yapıday­
dı. Bu A Planı senaryosunun hedefini yaratmak için gerek­
liydi. Bu enerji çok uzun bir zaman boyunca sizin üzerinizde
ağır bir biçimde asılı durdu. Çoğunuz ona alıştınız, ancak o
hala bedelini ödetiyor. Buna ek olarak, ilk göktaşının çarp­
ması sonucunda yaratılan Nikel madeni endüstrisi atmosfe­
re birçok kirletici madde salmıştır. Bu, olumsuz enerjinin fi­
ziksel bir ifadesi olan bir miyasma yaratmıştır. Hedef bölge­
nin çevresindeki miyasma aslında olumsuz enerjiden besle­
nen bazılarını beslemiştir. Diğerleri ise ters biçimde etkile­
nip fiziksel hastalıklara yakalanmıştır. Geri itildiklerini his­
setmiş ama hemen buradan taşınmamış olanlar fiziksel has­
talıklar tezahür ettirmiştir, ki bunların birçoğu kanser dedi­
ğiniz hastalıktır.
Eğer kalbinizin sesini dinler ve enerjiyi takip ederseniz,
kendinizi Evrensel akışın içinde bulursunuz ve her şey kolay
gelir. Bu size birlikte-yaratma hakkında verdiğimiz bilginin
temelini oluşturur. Bu, eşzamanlı yaşam-tarzının temelini
oluşturur. Ancak, yargılarınız bazen sizin bunu yapmanızı
engeller. Siz çok seviliyor ve sayılıyorsunuz. Ama, eğer sü­
rekli olarak enerjiyi görmezden gelir ve yargılarınızın sizi iyi
bir his vermeyen bir yere götürmesine izin verirseniz, bu
kendini fiziksel bedeninizde gösterecektir.

ŞİFA ALETLERİ OLARAK MIKNATISLAR

Soru: Bize şifa aletleri olarak mıknatısları kullanmak­


tan s0z edebilir misiniz ?
Yanıt: Bu alanda bazı zorluklar ortaya çıkmaktadır,
çünkü manyetizm tam olarak anlaşılmamıştır. Siz bu nokta­
da çizgilerdeki tüm noktalan birleştirmediniz ve bu bazı de­
neylerinizin sonuçlarını izlemeyi zorlaştırıyor. Örneğin, siz

1 89
Jfatırfa
yerçekimi dediğiniz şeyin etkilerini biliyorsunuz. Ancak,
onun manyetik etkilerini anlamıyorsunuz. Anladığınızda,
çok daha fazla şey gözler önüne serilecek. Bu yüzden sizden
bilim adamlarının elde edecekleri karışık sonuçlar karşısın­
da sabırlı olmanızı istiyoruz. Şu anda ihtiyatlı ve dikkatli bir
biçimde ilerlemelisiniz. Yapılabilecek çok şey var, ve kazana­
cağınız şey, kısmen, mıknatıslarla ve şifayla bir esenlik duy­
gusudur. Siz şu anda hastalığı değil, onun belirtilerini tedavi
ediyorsunuz. Bu da genelde gerçek bir tedaviye değil, bir ila­
ca bağlılığa götürüyor. Çoğu kez beden dengesini bulacak ka­
dar yeterince uzun bir süre acının stresinden kurtulmaya ih­
tiyaç duyar. Kronik acıdan kurtulmak konusunda mıknatıs­
lar çok yararlı ol�bilir. Manyetik alanın konumu ve yönü ha­
len anlaşıldığından çok daha önemli bir rol oynar. Ayrıca, siz
henüz manyetik alanların duygusal bedeninizi etkiledikleri­
nin de farkında değilsiniz.

GELECEKTEKİ YERKÜRE DEGİŞİKLİKLERİ


Soru: Yakın gelecekte Yerküre fJeğişiklikleri olacak mı,
olacaksa bize siiyleyebilir misiniz ?
Yanıt: Birincisi, biz dahil, hiç kimse size geleceği önce­
den bildiremez. Siz geleceğinizi sürekli olarak değiştiriyorsu­
nuz, dolayısıyla geleceğinizin -farkında olduğunuzdan daha
fazla- kontrolüne sahipsiniz. Oyun-Alanınızda tek bir kural
vardır: "Her konuda Özgür Seçim olacaktır." Geleceğinizi be­
lirleyecek olan sizin seçimlerinizdir. Bizim yapabileceğimiz
tek şey sizin şu anda yöneldiğiniz yönü söylemektir.
Özgür Seçim Oyun-Alanına değişiklikler gelmektedir.
Yerküre değişmektedir. Fiziksel bedeni değişen sadece siz
değilsiniz. Dünya Ana da değişiyor. Sizin enerjileri yumuşat­
mış olmanıza rağmen, hala bir dengelemenin vuku bulması
gerekiyor. Şimdiden Yerküre değişiklikleri olmuştur ve süre-

1 90
'Bö[üm lO
cin büyük bölümü başlamıştır. Siz kendi titreşiminizi yük­
selterek Ana'nın da yoğun bedeninden eterik bedenine geç­
mesine yardımcı oluyorsunuz. Size ayrıca diyoruz ki, Oyun­
Alanında ruh-ağırlığının kritik kütlesine erişildiğinde birçok
kişi bu dünyadan ayrılacaktır. Bunun olması gerekmektedir,
çünkü bu varlıkların birçoğu yükseliş konusunda perdenin
öbür tarafından önemli roller oynayacaktır. Diğerleri bir
başkalaşım (metamorfoz) geçirip, Dünya'ya Kristal Titreşim­
li Çocuklar olarak dönerek yeni biyolojinin doğumuna yar­
dımcı olacaklardır.
Oynadığınız Oyundan ötürü size büyük bir saygı duyu­
yoruz. Siz iyi bir iş çıkardınız. Sizden sık sık birbirinizin göz­
lt:orine bakıp gerçek kökeninizi hatırlamanızı istiyoruz. Çün­
kü birbirinizin gözlerinde daima bizim yansımamızı bulacak­
sınız. Her biriniz Işık ailesindensiniz. Lütfen, bizim her biri­
niz tarafından çağnlabileceğimizi bilin. Bizimle olan bağınız
kalbinizde bulunmaktadır. Eğer yolunuzu kaybeder ya da
hatırlayamazsanız, lütfen kendinize bizim gözlerimizle ba­
kın. Sizi çok seviyoruz. Bu sevgiyle, sizden birbirinize say­
gıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle besle­
menizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz.
Biz bir'iz . . Grup.
.

191
\.., . .

'E'IJrensef'Eneıjinin .J1l.R!şı

'lJirfeşmiş 9rlilfe.tfer'tk Canlı Celse.


'Viyana, Jt'llUStu.rja

1 93
'E'llrensel'Enaji
Bir gün Viyana, Avusturya'da bulunan bir Işık-işçisinden
İnternet kanalıyla bir mesaj aldık; kendisi eğer Avrupa'ya gi­
dersek Viyana'da bizim için bir seminer düzenlemek istediği­
ni bildiriyordu. Ona yanıt yazıp, "Teşekkürler, ama şu sırada
Avrupa'ya gitmek için bir planımız yok," dedim. Bir hafta
sonra o tekrar yazarak oraya gitmemizin parasal olarak neye
mal olacağını sordu. Aynı sırada, bir başka kişi de bize yaza­
rak Hollanda'ya gitmeyi düşünüp düşünmeyeceğimizi sordu.
Grup'un burada iş başında olduğunu, ve bu iş gerçekleşene
dek onun peşini bırakmayacağını söyleyebilirdim. Çok geç­
meden üç-haftalık bir Avrupa turnesi yapmaya karar verdik;
turumuza Avusturya'dan başlayıp, oradan Hollanda'ya geçe­
cek ve Danimarka'da bitirecektik. Viyana'daki evsahibemiz
Lourdes Resperger idi.
Bu turu düzenlemek için yaptığımız bir telefon konuş­
ması sırasında, Lourdes sıradan bir şeyden söz eder gibi, ba­
na Birleşmiş Milletler'de bir gruba bir konuşma yapıp yapa­
mayacağımı sordu. Neredeyse ahizeyi elimden düşürüyor­
dum. (Şimdi Grup'un burada g-erçekten iş başında olduğunu
anlamıştım! ) Sonunda Lourdes'in Birleşmiş Milletler'de VIC
Ezoterik Topluluğu denen grubun bir üyesi olduğu ortaya
çıktı. Bu Topluluk 70'lerin başlarında bir Astrolog tarafından
kurulmuştu ve şimdi B .M.'nin farklı alanlarında çalışan in­
sanlara benzer anlayıştaki kişilerle bağlantı kurmaları için
fırsatlar sunuyordu. Zaman zaman da konuşmacıları davet
ediyorlardı. Lourdes bana ilk mesajı yolladığı andan itibaren
b�le bir toplantı düzenlemeyi düşünüyordu, ve daha önce
hiç böyle bir şey yapmamıştı.
Bir süre önce Barbara ve ben Lee Carroll'a New York'
daki Birleşmiş Milletler'e giderken eşlik etmiştik. Hep, Lee'

1 94
'Bölüm 11
nin izinden gidip Birleşmiş Milletler'de bir konuşma yapma­
yı düşlemiştim. Lourdes'le yaptığımız ilk konuşmadan kısa
bir süre sonra, o bana VIC Ezoterik Topluluğu'nun yeni baş­
kanı olarak atandığını bildirdi. Yine o kozmik göz-kırpışı his­
settim!
Barbara ve ben birkaç gümrük memuruyla başa çıktık­
tan sonra Viyana'ya vardık. Bir Excalibur kılıcıyla birlikte
uluslararası bir yolculuk yapmak kolay değildir. Hep birlikte
Metro'ya binip Viyana illuslararası Merkezi'ne ulaştık. Bu
aslında Viyana kenti içinde uluslararası bir kenttir. Bu Vi­
yana illuslararası Merkezi birkaç binadan oluşuyordu. Bu­
rası Birleşmiş Milletler'in, UNIDO'nun (Birleşmiş Milletler
Eııdüstri Örgütü), illuslararası Atomik Enerji Temsilciliği'
nin, UNOV'un ve CTBTO'nun yeridir. Ana lobi alanına girdi­
ğinizde tavana asılı tüm uluslararası bayrakları görebilirdi­
niz. Bu görülmeye değer bir manzaraydı. Sonra birkaç kat
yukarı çıkarak celsenin yapılacağı salona girdik.
Saat 17.30'da çalışma-günü sona erdikten sonra çeşitli
örgütlerin üyeleri konuşmayı dinlemeye geldiler. Birleşmiş
Milletler'den, UNIDO'dan ve Atomik Enerji Temsilciliği'n­
den birçok kişi gelmişti. Tanıtım yapıldıktan sonra ben ko­
nuşmaya başladığımda salonda aşağı yukarı yetmiş kişi var­
dı.
Dinleyicilere tüm bu olayın nasıl başladığını ve Grup'un
bana ilk kez nasıl geldiğini anlattım. Grup'un mesajlarından
ve yapmakta olduğumuz çalışmanın esasından söz ettim. Sa­
londaki kişilerin çoğunun bir süredir, İnternet'te yayınla­
nan Işık Fenerleri Meditasyonlarını okuduğunu öğrenince
şaşırdım. Öyle görünüyordu ki Grup'un Mesajları birkaç ay­
dır B.M.'nin içsel elektronik-posta sisteminde oradan oraya
aktarılıyordu. Dinleyiciler bilgiyi almaya hazırlardı ve bizi
görmek için sabırsızlanıyorlardı. Biz farklı ülkelerden Işık
işçileri ile karşılaşacağımız için biraz tedirgindik, ama beş

1 95
1latırfa
dakika konuştuktan, dinleyicilerin gülümseyen, heyecan do­
lu gözlerine baktıktan sonra Yuva'da ailemizle birlikte oldu­
ğumuzu anladım. Herkese Kılıcı, Asayı ve Tüy-Kalemi gös­
terdim ve bu aletleri seminerlerimizde -Grup'un bize vermiş
olduğu bilgiyi tasvir etmek için- nasıl kullandığımızı açıkla­
dım. Bu Işık-savaşçılarının bazılarının Kılıcı tutuşlannı gör­
mek çok hoştu.
Ben jet lag'in etkisinden, ve uçaktan indikten sadece
birkaç saat sonra benim için bu kadar önemli bir şeyi sun­
mak zorunda olmaktan ötürü biraz tedirgindim. Beni şaşır­
tacak bir biçimde, dinleyicilerin karşısına çıktığım anda
Grun geldi ve ben o tanıdık enerjinin varlığımı doldurduğu­
nu hissettim. Jet lag bununla rekabet edemezdi.
Kısa bir aradan sonra Grup'a kanallık yapmaya başla­
dım. Onlar ne hakkında konuşacağımızı bana önceden bildir­
memeye karar vermişlerdi. Normalde celsenin konusunu bil­
mediğimde çok tedirgin olurum, ama bu kez bu konuda endi­
şelenmeye vakit bulamayacak kadar çok meşguldüm.
Yolculuğumuzun zamanlaması bizi Viyana'ya Kosova
krizi sırasında getirmişti; Kosova bulunduğumuz yerden sa­
dece birkaç yüz mil uzaklıktaydı. Birkaç kişi bu olayın neden
meydana geldiğini sordu. Onlar aynca sığınmacıların rolü
hakkında da bilgi istiyorlardı. Havada bu durumun yarattığı
gerçek bir üzüntü vardı. Grup çok sabırsız görünüyordu ve
benim celseyi başlatmamı bekleyememişti.
Celseye başladığımızda, Grup "Yuvadan merhaba" dedi­
ği anda ön sıradaki bir hanımın gözlerinde yaşlar belirdi. O
İngilizce bilmediği için yanında ona çevirmenlik yapacak bir
arkadaşını da getirmişti, ama celse başladıktan kısa bir süre
sonra arkadaşı ona çeviri yapmayı bıraktı. Celseden sonra,
her ikisi de yanıma geldi. Bu Üstat Şifacının tek kelime bile
İngilizce bilmediği ortaya çıktı. Her ikimizin de gözleri yaş­
larla dolarken o elini kalbinin üzerine koydu. Çevirmen ar-

1 96
'13ö[üm 1 1
kadaşı o zaman bana b u şifacı hanımın her sözcüğü çok daha
yüksek bir düzeyde anladığını söyledi.

Grup:
Yuvadan merhaba.
Bunu söyleyebilmek için uzun bir süre bekledik. Sizi zi­
yaret edebilmek için uzun bir süre bekledik. Sizin birbirinizi
bulmanızı ve yeniden-birleşmenizi uzun bir süre bekledik.
Birbirinize ulaştığınız için teşekkür ederiz. Olduğıınuz kişi
olduğıınuz için teşekkür ederiz. Gücünüze adım attığınız ve
her biriniz içinizde Tanrı'nın ifad,esini bulduğıınuz için te­
şekkür ederiz. B Planı'na ve Yükseliş sürecine sağlam bir bi:
çimde girmeyi seçtiğiniz için çok mutluyuz.
Bizim perspektifimizden baktığımızda karışıklığı görü­
yoruz, sizin zor zamanlar olarak algıladığınız zamanları gö­
rüyoruz. Sizden neye odaklandığınız konusunda çok dikkatli
olmanızı istiyoruz, çünkü bu zamanları yeterince uzun bir
süre zor zamanlar olarak görürseniz, sonunda gördüğünüz
şeyi yaratırsınız. Bu zamanda Oyun-Alanında sizi böyle
üzen olaylar kadar dikkatinizi çekmeyen birçok olay vardır.
Ama, karanlığı Işıkla kovmak için insanın önce karanlığa
Işık yayması gerekir. Bu şimdi yapılmakta ve Oyun-Alanın­
da gelişen olaylarda görülmektedir. Birçoğunuz Işığı kendi­
nize özgü bir yolla tutuyordunuz. Şimdi kurban rolünü oyna­
yanlara da derin şükranlarımızı ifade etmek istiyoruz, çün­
kü onlar bunu var olan her şeyin hayrı için mümkün olan en
yüksek biçimde yapıyorlar. Bunlar onların seçmiş ve oyna­
mayı kabul etmiş oldukları kontratlardır. Bunlar çok uzun
bir zaman önce yazılmış kontratlardır. Bunlar zor kontrat­
lardır ve biz onları yerine getirenlere saygılarımızı sunuyo­
ruz.

1 97
9latırfa

KONTRATLARIN DOGASI
Sizin Oyun-Alanında gelişen olaylan anlamanıza yar­
dımcı olmak istiyoruz. Bunu yapmak için önce size kontrat­
ların doğasını hatırlatacağız. Kontratlar sizin oyuna girme­
den önce yaptığınız anlaşmalardır. Siz şu kişiden gelip Anne
rolünü oynamasını, ve bu kişiden de gelip Baba rolünü oyna­
masını, ve şu kişiden de Harry Amca rolünü oynamasını iste­
diniz. Siz sevgili bir kardeşinize iş ortağınız rolünü oynayıp
oynayamayacağını sordunuz. Sonra ona, kötü adam rolünü
oynayacak kadar sizi sevip sevmediğini sordunuz. Ona, dersi
öğrenmenize ve deneyiminiz için seçtiğiniz Karma'yı oluştur­
manıza yardım edecek kadar sizi sevip sevmediğini sordu­
nuz. Daha geniş bir perspektiften, bu kontratlar kitlesel ola­
rak uygulandığında, insanlık sarkacını kolayca bir yöne çe­
kebilir ve bütün için ilerleme olanakları yaratabilirler. Böy­
leyken bile, bu kontratlar sadece, kendiniz için yazmış oldu­
ğunuz potansiyel metinlerdir. Tüm kontratlar kabule bağlı­
dır, hiçbiri kesin değildir, sizin kabulünüze bağlıdır. Siz bu
kontratla yüz yüze geldiğinizde hfila Özgür Seçim gezegenin­
desinizdir ve o kontratı yerine getirip getirmemeyi seçebilir­
siniz. Size diyoruz ki, bu gezegende bazı çok önemli kontrat­
ları yerine getirmeyi seçmiş birçok kişi var. Bu yolu seçmiş
olan hepinize çok derin bir sevgi duyuyoruz. Bunun sonuçlan
üç-boyutlu varoluşunuzda görebileceğinizin çok ötesine uza­
nır. Kendi tekamüli gelişiminizle yaratmakta olduğunuz ye­
ni paradigmalar gelecekte Evrende uzun bir zaman boyunca
görülecektir. Oyun-Alanında bir oyuncu olmaktan ötürü ka­
zanacağınız renkler sizi en yüksek varlıklar arasına soka­
caktır, ve siz o renkleri gururla taşıyacaksınız. Siz bu aile­
densiniz ve biz burada sizinle birlikte olmaktan onur duyu­
yoruz.

1 98
'Bö[üm ll
EVRENSEL ENERJİNİN AKIŞI
Şimdi, yaşamınıza, ve yaratmaya başladığınız yeni
Dünya'nın daha yüksek titreşimlerine daha rahat bir biçim­
de geçmenize yardımcı olacak bir bilgi sunacağız. Size sun­
duğumuz şeyin sadece bilgi olduğunu ve onu gücünüze duy­
duğumuz derin saygıyla sunduğumuzu hatırlatırız. Sizden
sadece kalbinizde yankı bulanı alıp gerisini bırakmanızı isti­
yoruz, çünkü bu sizin gücünüzün temelinde yatar. Oyun-Ala­
nında birçok kalıplaşmış alt-düzen sergilenmektedir. Siz zor­
lukları görüyorsunuz. Siz, Işık belki onların üzerine ilk kez
vurduğu için, karanlık noktalan görüyorsunuz. Teknolojik
gelişmeler daha önce asla sahip olmadığınız biçimde bir ile­
tişim sağlıyor. Bu gelişmelerin yardımıyla, siz Işığı daha ön­
ce asla olmadığı bir biçimde yayabilirsiniz. Perspektifiniz
gördüğünüz trajedi ve ıstırapla sınırlı olduğundan, bunun si­
zin için zor olduğunu biliyoruz. Size bu kontratlara girdiği­
niz için teşekkür ederiz. Lütfen, deneyimlerinizde ve kont­
ratlarınızda yalnız olmadığınızı anlayın. Sizinle aramızdaki
bağ sizi tüm diğer şeylere de bağlar. Bu enerji bağlarını güç­
lendirmek, yolunuzda ilerlerken size denge ve fırsatlar geti­
recektir.
Size bu akşam Evrensel Enerjinin yansımasından söz
edeceğiz. Çünkü Özgür Seçim gezegeninde siz sadece hangi
kontratları yerine getireceğiniz konusunda seçime sahip de­
ğilsiniz, siz aynı zamanda Evrensel Enerji akışı içinde olma
ya da ona karşı koyma seçimine de sahipsiniz. Daha yüksek
bir perspektiften, sizin seçimleriniz yargılanmaz. Onlar sa­
dece seçimlerdir ve tüm seçimlere saygı duyulur. İyi ya da
kötü seçim yoktur. Siz yapmaya giriştiğiniz şeyi ya başarırsı­
nız ya da başaramazsınız. Eğer Dünya üzerinde kendi Cen­
net versiyonunuzu gerçekleştirip, kendi tutkunuzu yaşaya­
mıyorsanız, o zaman bu temelde sadece enerjinin bir yanlış­
yönlendirilişidir. Enerji sadece enerjidir, ve iyi ya da kötü

1 99
:J-{atııfa
enerji yoktur. Ancak, enerjiyi yanlış-yönlendirip onun doğal
devresini tamamlamasını engellemek mümkündür. Bu ço­
ğunlukla zor olarak algıladığınız olaylara yol açar. Biz ise
onları sadece, Evrensel Enerjinin doğal akışına öykünmeyen
yanlış-yönlendirilmiş enerji olarak görürüz.

HAYALİ SINIRLARI SİLMEK


Bu olaylar bireysel bir çapta meydana gelirler. Onlar
ayrıca toplum-çapında, ülke-çapında ve hatta dünya-çapında
da meydana gelirler. Siz tüm ülkelerin enerjiyi yanlış-yön­
lendirdiklerini de görmüşsünüzdür. Bunun sonucu şimdi
meydana geldiğini gördüğünüz olaylardır. Size bu sürecin
Evrensel Enerji akışıyla ilişkisini kendi perspektifimizden
anlatacağız. Bunun kavrayamayacağınız kadar basit olmadı­
ğını umuyoruz (insan bazen çok basit gerçekleri kavraya­
maz). Evrensel Enerjiyi açıklamak için size denizlerinizdeki
gelgit hareketini kullanarak bir benzetme yapacağız. Oyun­
Alanındaki yaşamınızın çoğunun bu gelgit hareketi tarafın­
dan yansıtıldığını görebilirsiniz. Kıyılara vuran dalgaların
gelgit hareketini gözlemleyin. Su yükselip alçalırken Yerkü­
re'nin dönüşünü dengeler. Bu gelgit dalgalarının yükselişini
ve alçalışını sadece bir dengeleme faaliyeti olarak görün,
çünkü su Yerküre'nin dönüşünü dengelemektedir. Evrensel
Enerjinin akışı da suyun bu yükselip alçalışına, dalgaların
kıyıya vurup sonra geri çekilişine çok benzer. Özgür Seçim
Oyun-Alanında siz ya kendinizi bu akışın içine yerleştirebilir
ve rahat bir biçimde o dalgaların üzerinde gidebilirsiniz, ya
da o akışa karşı koyup dalgalara ve gelgite karşı yüzebilirsi­
niz. Bir kez daha söyleyelim, sizin seçimlerinize saygı duyu­
lur ve bu seçimler asla yargılanmaz. Onlar sadece farklı so­
nuçlar verirler. Bu süreci anlamanız bilgili seçimler yapma­
nıza yardımcı olabilir.
Bireysel bir temelde, eğer enerji Evrensel· Enerjiye uy-

200
'Bö{ü:m 11
gun olarak yönlendirilirse, o gelişir ve yaratıcı devreyi ta­
mamlar. Eğer enerji yanlış-yönlendirilirse, o düzeltilene dek
artar. Eğer düzeltilmezse, o zaman artmayı sürdürür ve ben­
zer enerjileri çekerek toplum-çapında benzer bir yanlış-yön­
lendirme oluşturur. Eğer bu enerji böyle çoğalmaya devam
ederse, çok geçmeden ülke-çapında ifade bulur. Bu enerjinin
yanlış-yönlendirilmeleri o ülkede çok sayıda insan tarafın­
dan bireysel bir temelde düzeltilene dek benzer sonuçlar
meydana gelmeye ve yayılmaya devam eder. Bu tarzda tam
bir küresel ifade ise Dünya'nın yıkımıyla sonuçlanır. İşte siz
böyle bir sona yönelmiştiniz. Enerjinin kendisi çok temel ol­
duğundan, enerjinin yanlış-yönlendirilmeleri de çok temel
yanlış-yönlendirmelerdir. Evrensel Enerji daima dengeyi
arar. Bu karışım yoluyla yapılır. Birlikte-yaratımlarınızda
enerjilerin bir karışımına yer verin, o zaman kendinizi Ev­
rensel Enerjinin doğal akışına yerleştirmiş olursunuz. Ener­
jilerin karışıp harmanlanmasını engellemeye ya da kısıtla­
maya çalıştığınızda bu enerjiyi yanlış-yönlendiriyor olursu­
nuz.
(Bu noktada Grup sustu. Kısa bir süre sonra bu sessiz­
liğin nedenini ş0yle açıkladı:)
Salonda bulunan biri şifa istedi. Biz şimdi durup sizden
de enerjinizi bu kişiye yöneltmenizi ve bu şifanın gerçekleş­
mesine izin vermenizi rica ediyoruz. (Sessizlik)
Ve de öyledir.
Evrensel akış çoğunlukla doğanın birçok şeyinde yansı­
tılır. Kendinizi Evrensel akışın içine sokmanız dengenizi hız­
0
la kazanmanızı sağlar. Ama, birçok kişi bu dengeye direnir.
Sözünü ettiğimiz dalgalara çok benzer bir biçimde, eğer siz
bir damla boya alıp onu deniz kıyısında suya karıştırırsanız,
suda bir an için o boyanın rengini görebilir ve o rengin titre­
şimini en saf anlamda hissedebilirsiniz. Ancak, çok geçme­
den dalgalar kıyıya vurup bu boyayı denizdeki diğer renkle-

20 1
j-{atırfa

re karıştırır. Sizin perspektifinizden, o güzel renk şimdi deni­


zin enginliğinde ebediyen kaybolmuştur. Daha yüksek bir
perspektiften bakıldığında, biz diyoruz ki, deniz zengin, güç­
lü ve coşkun bir renk tonuna sahiptir. Bu güzelliği bütünü
oluşturan birçok damla yaratmaktadır. Size diyoruz ki, bu
karışım uygundur, çünkü o aslında Evrenin denge arayışıdır.
Perspektifinizin realiteyi belirlediğini anlamalısınız.

KAruŞIM EVRENSEL ENERJİYE ÖYKÜNÜR

Enerjilerin karışımı Evrenin doğal düzenidir. Bu neden­


le, siz bu karışım sürecine karşı koyan insanların, hükümet­
lerin, örgütlerin ve ticaretlerin enerjinin yanlış-yönlendiriliş­
lerini deneyimlemeye mahkum olduklarım görüyorsunuz. Bu
enerjinin yanlış-yönlendirilişleri bu zamanda Oyun-Alanınız­
da bir hayli karışıklığa neden olmaktadır. Şu anda Oyun­
Alanında bu boyayı ayırıp onu sınırlı bir alanda tutmayı se­
çen liderler vardır. Renkli suyun karışımım engellemek Ev­
rensel Enerjinin doğal akışına karşı koymaktır. Aslında, he­
pinizin birbirinize bağlı olmanız gibi, tüm su enerjisel olarak
kendisine bağlıdır. Bu sulan ayrı tutmak çok büyük bir çaba­
ya mal olur ve Oyun-Alanında büyük bir çekişmeye neden
olur.
Oyunun şu anda devam etmekte olan bölümü ancak
oyuncuların yapmış oldukları seçimlerle mümkündür. Metin­
lerin yazılmış olmalarına karşın, oyuncular hangi rolleri ka­
bul edecekleri konusunda bir seçime sahiptirler. İnsanlığın
bu dersini küresel bir ölçekte gerçekleştirmek için birçok kişi
kurban rolünü kabul etmeyi seçmiştir. Size diyoruz ki, onlar
bu rolleri kabul etmekten dolayı kazanacakları onur renkle­
rini ebediyen taşıyacaklar. Onlar daima Işık Habercileri ola­
rak bilinecekler. Çünkü onlar Işığı çok az kişinin yapabilece­
ği şekilde yayabiliyorlar. Ve bunun için biz onlara şükranla-

202
'Bö[üm 11
nmızı sunuyoruz.
Gücünüz içinde yaşamak kendinizi Evrensel akışın do­
ğal gelgiti içine yerleştirmektir. Siz gerçek kimliğinizi ve bu
gücü nasıl kullanacağınızı kısa anlar için görmeye başlıyor­
sunuz. Siz buraya gelip oyunu gerçek ihtişamınızı bilmenizi
engelleyen perdenin ardında oynamayı kabul ettiniz, ve bu
yüzden ne kadar güçlü olduğunuzu görmeniz zordur. Biz bu
yüzden size derin bir saygı duyuyoruz. Çünkü kendi içinize
yönelerek ve kendi içinizde Işığa giden yollan temizleyerek,
siz aynı zamanda enerjiyi çok daha büyük bir ölçekte oluş­
turdunuz. Sizden ilerlediğinizi bilmenizi ve hatırlamanızı is­
tiyoruz. Son birkaç ayda bile büyük bir ilerleme kaydedilmiş­
tir. Gazetelerin manşetleri karışıklıktan söz etse bile, lütfen
bu tezatlar-zıtlar alanında ışığı gerçekten görebilmek için
karanlık zamanlar geçirmenin gerekli olduğunu anlayın.
Çünkü ancak böyle bir zamanda en büyük Işık çalışması ya­
pılabilir.

DEGİŞİMİN KESKİN KENARI


Bu fırsatlar şimdi kapınızın eşiğinde bulunmaktadır.
Siz iyi bir iş çıkardınız, seçimde bulundunuz, o başlamıştır.
Bu akşam yeniden-birleşen bu aile daha önce de birçok kez
burada bulundu. Size diyoruz ki bu salonda bulunan birçok
kişi çok zor kontratlar seçmişti. Keskin kenarda bulunanlar,
başı çekenler daima en yoğun sürtüşmeyi deneyimler. Ve bu
rolü kabul ettiğiniz için size teşekkür ederiz. Bu bölgedeki
seçimleriniz gelecek her şeyin paradigmasını değiştirme fır­
satlarını yaratmıştır. Siz kendinizi bir bölgenin, bir toplu­
mun, bir ülkenin yurttaşları olarak görürsünüz. Size diyoruz
ki çok geçmeden kendinizi Büyük Dünya Gezegeni'nin yurt­
taşları olarak göreceksiniz. Bunun ötesinde, bir gün gelecek
kendinizi, bizim sizi gördüğümüz gibi, Evrensel yurttaşlar

203
:J-{atu{a
olarak göreceksiniz. Şu anda, siz komşularınıza bakıp ara­
nızdaki farklılıkları savaş nedeni olarak görüyorsunuz. An­
cak, biz diyoruz ki, Evrende yalnız olmadığınızı gördüğü­
nüzde perspektifiniz değişecek. Daha çok şey bilindikçe, kö­
keniniz gözler önüne serildikçe kendi doğanız hakkında daha
çok şey anlayacaksınız. Siz gerçekten yeni Dünya gezegeni­
nin yurttaşları olacaksınız.

KÜRESEL SAVAŞ NEDEN OLAMAZ


Bu birbirine-karışma, bu birleşme şimdiden birçok bi­
çimde başlamıştır. Bunlardan bazılarını işaret etmek istiyor,
ve size küresel bir savaşın mümkün olmadığını söylüyoruz.
Siz birbirinize birçok bağla bağlısınız, adeta iç içe örülü hal­
desiniz, bu yüzden eğer savaşırsanız birçok bakımdan kendi­
nizi bombalıyor olursunuz. Bu Oyun-Alanınıza, kısmen, eko­
nomik yapılarınız olarak yansır; siz ekonomik yapılarınızı
"euro-money" dediğiniz para birimiyle birleştirmeyi bile seç­
tiniz. Böyle değişikliklere tipik bir direnç gösterilmesine rağ­
men, bunların Evrensel Enerjiyle açıkça uyumlu birlikte-ya­
ratımlar olduklarını söyleyebiliriz. Onlar- birleşmeyi, kutup­
luluk ya da ayrımcılık alanından birlik alanına geçişi teşvik
ederler. Celselerde birçok kez sizden kendi enerjinizi nasıl
merkezlendireceğinizi öğrenmenizi rica ettik, çünkü her biri­
nizin kendi evreninizin merkezi olduğunuzu anlamanız
önemlidir. Kendi güdülerinizi kontrol etmeniz, başkalarının
değil kendi kalbinizde yankı bulanı ayırt etmeniz, bunun için
ayırt-etme gücünüzü kullanmanız önemlidir. Bunlar, ve ken­
di gerçeğinizi söylemeyi öğrenmeniz giderek daha çok kulla­
nacağınız önemli aletlerdir. Ancak bu bazılarınızın kafasını
karıştırabilir, çünkü bunun bencilce olduğunu düşünebilirsi­
niz. Size bencillik ile önce-ben arasındaki farkı açıklayalım.
Enerji akışının önüne önce kendinizi yerleştirdiğinizde, o za­
man tüm diğer şeylerle bağlantı kurmanız mümkün olur. Bu

204
'Bö{üm ll
diğer şeylerle kendi alanınız içinde bağlantı kurduğunuzda
denge kazanırsınız. O zaman hepinizin bir olduğunuzu gö­
rürsünüz. Gezegendeki bölgelerinizi, devletlerinizi, dinlerini­
zi ve inanç sistemlerinizi hayali sınırlarla tanımlayıp birbi­
rinden ayırmanıza benzer bir biçimde, bunlar da var olma­
yan hayali sınırlardır. Gerçekten var olan şey kıyıya vuran
dalgalara öykünen tedrici enerji akışıdır. Sizden bu hayali
sınırlar arasındaki bariyerleri kaldırmanızı·istiyoruz. Enerji­
nin akmasına ve kendi dengesini aramasına izin verin.
Var olan her şeyle olan bağınızı güçlendirmek, o içiniz­
den geçerken Evrensel Enerjiyle beslenmenizi sağlar. Bunu
ancak bu akışı almak için kendinizi sıranın başına koyarak
başarabilirsiniz. Bu cesaret gerektirir, çünkü size daima baş­
kalarını kendi önünüze koymanız söylenmiş, böyle öğretil­
miştir. Biz burada önemli bir ayrım yapmak istiyoruz. Enerji
akışına önce kendinizi koyup · diğerlerini bu akıştan yoksun
bırakmanız sizin bencillik dediğiniz şeydir. Enerji akışına
önce kendinizi koyup sonra bu enerjiyi başkalarını beslemek
için kullanmanız "önce-ben" denen Yaklaşımdır. Siz boş bir
kaptan kimseye bir şey veremezsiniz. Evrensel Akışa önce
kendiT'izi yerleştirdiğinizde önce kendi kabınızı dolduracağı­
nızdan başka insanlara verecek çok daha fazla şeyiniz olur.
Oyun-Alanı üzerindeki tüm eylemlerde olduğu gibi, eğer
kendinizi Evrensel Enerjinin doğal akışına yerleştirebilirse­
niz, yaşam yolculuğunuz pürüzsüz ve çabasız olacaktır. Bu
enerjinin akışına karşı koymak ise her hareketinizin direnç­
le karşılaşmasına neden olur.
Bu, farkında olduğunuzdan daha fazla düzeyde geçerli­
dir. Sizin doğanızda devletleriniz ve örgütleriniz olarak teza­
hür eden kalıplaşmiş alt-düzenler yaratmak da vardır. Bu
alt-düzenler o örgütü oluşturan bireylerin genel titreşiminin
bir toplamıdır. Bu örgütlerin amacını kendi niyetinizle yö­
netmeye ve böylece bu niyeti Evrensel Enerji Akışına uyum-

205
:Jfatırfa
lamaya çalışın. Kendi çevrenizi yaratma sorumluluğunu üst­
lenin, ve eğer çevrenizden hoşlanmıyorsanız yeniden seçme
cesaretini gösterin. Bunun zor olduğunu biliyoruz. Perdenin
katı bir biçimde yerinde olduğunu biliyoruz. Gerçek kimliği­
nizi göremedığinizi biliyoruz. Sizden birbirinizin gözlerine
bakmanızı istiyoruz, çünkü bizi orada görebilirsiniz. Gerçek
kimliğinizi en kolay böyle hatırlarsınız. Kendi gerçeğinize
kararlı bir biçimde sahip çıkma cesaretini gösterin.
Biz daima sizinle birlikteyiz. Siz asla yalnız değilsiniz.
Algılayabileceğinizden daha fazla rehberliğe sahipsiniz. Her
hareketinizi izleyen gözler kavrayamayacağınız kadar güçlü­
dür. Önünüzde zorluklar yaşayacağınız zamanların olduğu­
nu biliyoruz. Eğer dengeyi yitirdiğinizi görürseniz, lütfen bir­
birinize el uzatmayı hatırlayın, çünkü böyle yaparak Tüm­
Varolan ile olan bağınızı güçlendirirsiniz. Bunu sık sık ya­
pın.
Yaptığınız seçimlerden ötürü Oyununuz şimdi tümüyle
B Planı'na geçti. Bu seçimlerden ötürü size büyük bir saygı
duyuyor ve sizi kavrayamayacağınız kadar çok seviyoruz.
Gelecekte binlerce yıl boyunca birçok varlık Özgür Seçim
Oyun-Alanının nasıl en yüksek sonucuna ulaştığını görmek
için bu gezegeni ziyaret edecektir. Bizi bu şekilde temsil et­
menizden ötürü onur duyuyoruz. Ektiğiniz tohumlar iyi to­
humlardır. Siz iyi bir iş çıkardınız. Siz her zaman bu tohum­
ların meyvelerini görmezsiniz, çünkü onlar nadiren gazete
manşetlerinde yer alır. Ama, diyoruz ki, siz bu Oyunu oyna­
ma kontratınızı kabul etmeseydiniz bunların hiçbiri müm­
kün olmazdı. Eğer çevrenize bakarsanız, bunun kanıtını gö­
rebilirsiniz. Küresel olarak, suç oranlarınız azalıyor. Sizler
daha nazik, daha yumuşak insanlar haline geliyorsunuz. Ha­
yatta-kalma güdüsünden birlik güdüsüne geçiyorsunuz. Siz
bu Birliğe doğru ilerlerken en yüksek amacınız aşikar hale
gelecektir. Lütfen önünüzdeki adımlar cesaretinizi kırmasın.

206
'Bö{üm 11
Sizi sevdiğimizi ve daima yanınızda olduğumuzu bilin. Sizin
seçimlerinize ve Oyununuza büyük bir saygı duyuyoruz.
Ve şimdi sorularınızı bekliyoruz.

GRUP'A SORULAN SORULAR il


Tüm seminerlerde, Grup celseden sonra direkt soruları
yanıtlamaktan hoşlanır. İşte bu seminerde sorulan sorular­
dan birkaçı:

HATIRLAMAMIZ NE KADAR ZAMAN ALACAK?


Soru: Kim olduğumuzu keşfetmemiz ne kadar zaman
alacak ?
Yanıt: Siz şimdi bunu kısa anlar için görmeye başlıyor­
sunuz. Yakın bir gelecekte gerçek kökeninizi daha çok anla­
maya başlayacaksınız. Size bir zaman vermemiz bi�im için
çok zor, çünkü siz bu zamanı sürekli olarak değiştiriyorsu­
nuz. Kişisel olarak kaydettiğiniz ilerlemeler geleceği sürekli
değişen, hareketli bir hedef yapıyor. Şu anda görüldüğü ka­
darıyla, size önümüzdeki altı ay içinde daha rahat hale gele­
ceğinizi söyleyebiliriz. Ruh tarafından kişisel olarak ziyaret
edileceksiniz. Bu ziyaret sorularınıza birçok yanıt getirecek.
Siz onları kazanmak için çok şey yaptınız.

KONTRATLARIMIZ NE ZAMAN SONA ERECEK?


Soru: Kontratlarımızı yerine getirip getirmediğimizi
nasıl bilebiliriz ?
Yanıt: Bu çok iyi bir soru, çünkü siz kontratlarınızı ye­
rine getirip getirmediğinizi her zaman bilmezsiniz. Kontrat­
lar seçimlerdir. Tüm kontratlar onları kabul etmeyi seçmeni­
ze bağlıdır. B azen bu kontrat çok basittir ve sadece yerinde

207
:}{atırfa
söylenmiş bir sözü içerir. Bazen o sadece bir insanın sırtını
dostça okşamayı ya da ona cesaretlendirici bir biçimde gü­
lümsemeyi içerir. Bazen de o yaşam-boyu süren bir desteği
içerir.
DNA'nızdaki değişimler sizi Evrensel Enerjiye son dere­
ce duyarlı hale getirdi. Bu duyarlılığı kontratınızın tamamla­
nıp tamamlanmadığını ayırt-etmek için kullanın. Eğer yapa­
cak daha fazla şey varsa, onu yapın. Ayrıca, enerjinizi Evren­
sel akışa uyumlama cesaretini de gösterin, çünkü siz bu şe­
kilde merkezlendiğinizde kontratınız yaşamınıza katkıda bu­
lunmayı sürdürecektir. Eğer yaptığınız şey sürekli olarak
dengenizi bozuyorsa, o zaman büyük bir olasılıkla ? kontrat
sona erdiği halde siz hfila ona asılmaktasınızdır. Kendinizi
dönerken dengesini bulmaya çalışan bir topaç olarak hayal
edin. Eğer kontratlannızın ağırlığı eşit bir biçimde dağılmış­
sa, o zaman topacınız yumuşak ve dengeli bir biçimde döne­
cektir. Ancak, çoğunlukla, kontratlannız tamamlandıktan
çok sonra bile siz onlan bırakmayı reddeder, onlara asılır,
böylece topacınızın kontrolden çıkmasına neden olursunuz.
Eğer dengenizi sık sık kontrol ederseniz, bu neyi ne zaman
bırakacağınız konusunda en iyi göstergeniz olabilir.

KOSOVA İÇİN NE DİYECEKSİNİZ?


Soru: Kosova 'da halen vuku bulan olaylarla ilgili ola­
rak, siz onların bir oyun oynadıklarını s0ylediniz. Bu bizim
bir kenarda durup oyunun sergilenmesine seyirci kalmamız
gerektiği anlamına mı geliyor?
Yanıt: Hayır, bu anlama gelmez. Sizin cesaretiniz orta­
ya çıktı, çünkü sarkacın öbür yöne daha fazla çekilmesine
izin vermediniz. Bir kenarda durup oyunun sergilenmesine
izin vermek, oyunu hiç oynamayıp onun yanlış bir biçimde
gelişmesine izin vermek olur. Sizin amacınız kendi realiteni-

208
'1Jö[üm 11
zi yaratmaktır ve tüm eylemlerin bunu yansıtması gerekir.
Siz hızla "savaş" sözcüğünün artık kullanılmayacağı bir
ortama geçiyorsunuz. O artık gerekli olmayacak. Ancak, bu
noktada bunu anlamanız çok zordur. Siz yüksek benliğinize
tamamen bağlandığınızda, birbirinize de bağlanacaksınız.
Her biriniz hepinizin aynı olduğunu anladığınızda, o zaman
komşular gibi davranıp birbirinizi desteklemeniz, hatta ara­
nızdaki farklılıklara izin vermeniz daha kolay olacaktır.
Kontratlannızdan söz etmişken, en büyük kontratınız
kendi enerjinizi merkezlendirmek ve kendi realitenizi yarat­
mayı öğrenmektir. Üç-boyutlu dünyada gerçeğinizi güçlü ve
etkili bir biçimde söylemeniz gereken zamanlar olabilir. Bu
hareket halinde olan sarkacın bir parçasıdır. Eğer siz onun
sadece bir yanda tutulmasına izin verirseniz, o hareket ede­
mez. Sizden kendi realitenizi seyirci kalarak değil, seçimde
bulunarak yaratmanızı istiyoruz. Enerjinizi kendi içinizde
merkezlendirin, çünkü ancak o zaman en etkili seçimleri ya­
pabilirsiniz. Yanlış seçimde bulunmaktan korkmayın, çünkü
bu mümkün değildir. Tüm geri-beslemeyi (feedback) dikkate
alın, ve eğer realitenizden hoşlanmıyorsanız tekrar seçimde
bulunabileceğinizi unutmayın. Bu sizin sorunuzu yanıtladı
mı?
Evet, bu konuda bizi aydınlattığınız için teşekkür ede-
riz.

ÖDEMEM GEREKEN FATURALAR VARKEN KALBİMİN


ARZUSUNUN PEŞİNDEN NASIL GİDEBİLİRİM?
Soru: Eğer benim gerçek işim kalbimin arzusunu ger­
çekleştirmekse, hala faturalarımı iidemek zorundayken bunu
nasıl yapabilirim ?
Yanıt: Zorluklar çoğunlukla iş alanınızda ortaya çıkar.
Bizim işinizle ilgili perspektifimiz sizinkinden oldukça farklı

209
Jlatırfa
olabilir. İş dediğiniz şey hayatınızı kazanmak için yaptığınız
bir şeydir. Çoğunlukla, sizin gibi bir şifacı denge kazanmak
ve başka alanlarda ifade bulmak için bir iş ya da meslek edi­
necektir. Bu, o iş enerjinizi sürekli olarak tüketmedikçe, ço­
ğunlukla işe yarar. Oyun-Alanında, siz oyunu oynama kural­
larını kendiniz yazdınız. Daha yüksek titreşimlerde, biz şim­
di sizden bu kuralları yeniden-yazacak cesareti göstermenizi
istiyoruz. Birçok insan hayatını kazanmak için yaptığı işin
artık kendisine uygun olmadığını görüyor. Ve burada değiş­
miş olan iş değil, onlardır.
Siz daha yüksek titreşimlere geçerken işiniz de ilerleme
kaydetmelidir. Eğer kontratınızı yerine getirmek için yaptı­
ğınız işi değiştirmeniz mümkünse, o zaman siz rolünüzü iyi
yazmışsınızdır. Eğer artık işinizin size uygun olmadığını an­
larsanız, bu konuda seçeneklere sahipsiniz. Seçeneklerden
biri, benzer titreşimdeki insanların oluşturduğu bir grubu
bularak ve ruhsal ailenizle birleşerek dengeye kavuşmaktır.
Bu alanlarda dengelenmek yüksek titreşimli insanın denge­
lenmesine ve iş dışındaki saatlerde ifade bulmasına yardımcı
olur. Eğer işiniz size uygun değilse, çok geçmeden onu bırak­
manız gerekecektir. Geçmekte olduğunuz daha, yüksek titre­
şimlerde başarınız günbegün deneyimlediğiniz tutku, haz ve
mutluluğun büyüklüğüyle doğru orantılı olacaktır. Eğer işi­
niz size tutku ve sevinç vermiyorsa, o zaman bunları veren
bir işe geçmeniz akıllıca olacaktır. Yolunuzu asla sırf fatura­
larınızı ödeyebilmek için katlandığınız bir işte bulamazsınız.
Tutkunuzu bulun ve onun peşine korkusuzca düşün, çünkü
ancak o zaman gerçek yolunuzu bulabilirsiniz.
Şimdilik, sizden dengenizi elinizden gelen en iyi biçim­
de korumanızı rica ediyoruz. Eğer hayatınızı kazanmak için
yaptığınız �ş enerjinizi sürekli olarak tüketiyorsa, o zaman
sadece iki seçime sahipsinizdir. İşinizi değiştirebilirsiniz,
yoksa o sizi değiştirecektir. Çoğu kez bu biyolojinizin isyan

210
'Bö(üm 11
etmesine, enerjinizi böyle tüketmeyi bırakıp harekete geçme­
nizi sağlamak için bir hastalık yaratmasına neden olur. Bu­
nunla birlikte, eğer yaptığınız iş size hfila bir biçimde uygun­
sa, ya da onun bazı bölümleri sizi hala besliyorsa, o zaman
orada hfila tamamlanması gereken bir kontrat var demektir,
ki bu durumda dengeye yaşamınızın diğer alanlarında erişe­
bilirsiniz. Orada hala başarılması gereken önemli şeyler ola­
bilir. Bunların size gösterilmesini isteyin. O ortamdaki en
önemli kişinin siz olduğunuzu ve bu durumu telafi edecek
bir şey alınanız gerektiğini, içinizdeki Tanrı'yı her zaman,
tüm ilişkilerde ifade etme fırsatı bulmanız gerektiğini bilin.
Eğer bunu işinizde yapamıyorsanız, çalışacak başka bir yer
bulana dek, bunu ifade edecek başka yerler bulun.

ENERJİ DUYARLILIGI KONUSUNDA RAHATLAMAK


Soru: Ben Reiki ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Ba­
zen, belli zamanlarda enerji kanalımı açmakta ya da kapat­
makta zorlanıyorum.
Yanıt: Kişisel olarak hissettiğiniz enerji hareketleri
kendi DNA'nızın değişmesiyle ilgilidir. Siz enerjiye karşı son
derece duyarlısınız ve empatik-duyarlı dediğimiz türde bir
kişisiniz. Siz başkalarının duygusal enerjisini alıyor ve ba­
zen onun kendi enerjiniz olmadığını fark etmiyorsunuz. Bu,
titreşiminiz yükselirken, siz bir sonraki tekamül aşamasına
geçerken görülebilecek olağan bir durumdur.
Aklınızda tutmanızı istediğimiz bir başka şey de birço­
ğunuzun şu anda hatırlama sürecinde olduğıınuzdur. Bu sa­
londa birçok üstat şifacı var. Bir üstat şifacı bu ya da önceki
bir yaşamında şifa sanatında ustalaşmış olan bir kişidir. Şi­
fa sanatı, insanlara, onların kendilerini iyileştirecek kadar
rahat hissedebilecekleri bir alan yaratmakla ilgilidir. Bu Ev­
rensel olarak sunulan tek şifa tipidir. Sizin bu şifayı ifade

21 1
Hatırfa

edişiniz tek bir yöntemle sınırlı olmamalıdır. Burada kozmik


mizah şu ki, siz geçmişte bizzat yaratmış olduğunuz, kendi­
nize ait şifa yöntemlerini henüz tam olarak hatırlamıyorsu­
nuz. Bu konuda esnekleşip genişlemenize izin verin. Öğret­
menleriniz size ellerinizi bedenin belli bölümlerine koyup
enerjiyi onların arasında akıtmanızı söylediklerinde, eğer
kalbiniz "hayır, eğer ben ellerimden birini şuraya koyarsam
bu daha çok işe yarayacak" diyorsa, kendinize kendi gerçe­
ğinizi söyleme özgürlüğünü verin . .Doğru olduğunu bildiğiniz
şeyi bulmanıza izin verin, o zaman dengeyi de bulursunuz.
Duyarlı bir kişi olarak, sizden kontrol-edilmez görünen
enerjiden korkmamanızı istiyoruz. Hepsi aynı anda hareket
eden birçok titreşim alanı vardır. Kendi titreşiminizin yükse­
lişi, gezegenin titreşiminin yükselişi, toplumunuzun titreşi­
minin yükselişi, hepsi hangi sorunun size hangisinin onlara
ait olduğunu ayırt etmenizi zorlaştırmaktadır. Her birinizin
yüz yüze olduğu sorunlar-zorluklar diğerlerinin karşılaştık­
ları sorunlar tarafından bulanıklaştınlmaktadır; bunlar si­
zin kendi sorununuzu, zorluğunuzu berrak bir biçimde gör­
menizi güçleştirmektedir. Kendinize karşı sabırlı olun. Size
yol gösterilmesini isteyin. Aslında kalben tüm soruların ya­
nıtlarına sahipsiniz. Kalbinizin sesini izleyin. Kalbiniz yolu
bilir. Sorunuzu yanıtlayabildik mi?
Evet, çok teşekkür ederim, ve burada bizimle birlikte ol­
duğunuz için de teşekkür ederim.

EŞZAMANLILIK AÇIKLAMASI

Soru: Eşzamanlılığı açıklayabilir misiniz ?


Yanıt: Eşzamanlılık birçok düzeyde açıklanabilir. Birin­
cisi, biz ondan sık sık, giderek daha çok alıştığınız bir yaşam­
tarzı olarak söz ederiz. Onu lineer zaman koridorunda yürü­
mek olarak tarif etmiştik. Siz lineer bir .koridordan dairesel

212
'13ö{üm 11
bir koridora, ya da "şimdi" zaman çerçevesine doğru ilerliyor­
sunuz. Bu da eşzamanlı bir yaşam-tarzını teşvik etmektedir,
çünkü geçmişte işinize yarayan tipte bir yaşam-tarzı yarat­
mak artık eskisi gibi işe yaramayacaktır. O artık desteklen­
mem�ktedir. Değişmiş olan sizsiniz, titreşimini yükseltmiş
olan sizsiniz. Eşzamanlı bir yaşam-tarzı yolunu izlemek, ka­
pıları yumuşak bir biçimde itip hangisinin açıldığını görmek,
ve korkuları aşıp o kapılardan girecek cesarete sahip olmak­
la ilgilidir. Eşzamanlı yaşam-tarzı hakkında size söyleyebile­
ceğimiz en iyi şey onun uygulama gerektirdiğidir. Önce kü­
çük, rahat düzeylerde başlayın. Her şeyi birden değiştirme­
ye çalışmak yerine, küçük kolay şeylerle başlayın. Her şeyi
bir anda değiştirmenizi söyleyen o insani dürtüye direnin.
Sizinle birlikte çalışmamıza izin verin.
Sözünü etmek istediğimiz bir anomali var, çünkü bu
birçoğunuzu etkileyecektir. Bu bizim yan kapılar dediğimiz
şeydir. Oldukça sık bir biçimde, siz koridor boyunca yürüyüp
kapılan itersiniz ve kapılar açılmaz. Siz bir süre o kapılan
çaldıktan sonra düş kırıklığına uğrar ve bazen gidip başka
kapılar bulursunuz. Bu kapılardan birini ittiğinizde, o ardı­
na dek açılır, siz içeri bakar ve "ben buraya girmeyeceğim,
bu benim seçtiğim bir kapı değil" dersiniz. Sonra koridorda
ilerleyip başka kapılan itmeyi düşünürsünüz. Sizden, eşza­
manlılıklar karşınızda sıralandığında bunu yüksek benliği­
nizden gelen bir işaret olarak almanızı istiyoruz. Bir odanın
kapısını açtığınızda, ve "ben buraya girmeyeceğim" dediği­
nizde, en azından içeri bir adım atacak cesareti gösterin,
çünkü o odaya bir adım atıp da sağınıza ya da solunuza bak­
tığınızda, çoğu kez orada başka odalara açılan kapılar göre­
bilirsiniz, ki eğer o kapıdan içeri bir adım atacak cesareti
göstermeseydiniz o kapıları da göremeyecektiniz.
Biz genelde rastlantı ve eşzamanlılıktan aynı şey ola­
rak söz ederiz. Bir birlikte-yaratıma giriştiğinizde, Ruhtan

213
:Jfatırfa

(ki o aslında sizin ruhunuzdur) size en yüksek ve en iyi olanı


getirmesini, sizi kontratınıza sokmasını isteyin, ve sonra bu
birlikte-yaratımı Ruha teslim edin, onun yaşamınızda çalış­
masına izin verin. Bizim birlikte-yaratma dediğimiz şey bu­
dur, çünkü siz kendi çevrenizi ve Dünya'da kendi Cennet
versiyonunuzu yaratmak için Ruhla birlikte çalışıyorsunuz.
Bir kez birlikte-yaratımınızı Ruha teslim ettiğinizde, Ruh
her şeyi sizin için sıralamaya başlar. O karşınıza gerekli ki­
şileri, işleri ve fırsatları çıkarır. O sizin üç-boyutlu dünyanı­
za bir el uzatarak her şeyi düzenler. Bu size çoğunlukla bir
rastlantı olarak görünür. Lütfen, rastlantı diye bir şeyin ol­
madığını aklınızda tutun. Eşzamanlılık yüksek benliğinizin
günlük yaşamınızda sizinle doğrudan konuşma yollarından
biridir. Sorunuzu yanıtlayabildik mi?
Evet, ve düşüncelerimi onayladığınız için çok teşekkür
ederim.

BİLİMİ BASİTLEŞTİRMEK
(Bu soru Atomik Enerji Temsilciliği'nden bir bilim ada­
mı tarafından soruldu. Salondaki kişilerin çoğu soruyu ve
yanıtı bilinçli bir düzeyde anlamadı, ama Grup anlayabilecek
bazı kişiler olduğunu düşündüğünden yine de burada ona
yer verdim. Soruda sözü edilen tasvir Birlikte-Yaratma ko­
nusunu ele alan 7. Bölümde bulunmaktadır.)
Soru: Eğer az 0nce bize g0sterdiğiniz Tanrı tasvirini
alıp onu üç-boyutlu hale getirirseniz, o zaman eşzamanlılığın
bu üç-boyutlu tasvirle ilişkisini açıklayabilir misiniz ?
Yanıt: Sorunuzun direkt bir yanıtı yoktur, çünkü o so­
runuzun onu gösterdiği kadar karmaşık değildir. Sizin biyo­
lojik bedeninizin içerebileceğinden çok daha fazla bir şey ol­
duğunuzu anlamalısınız. Geriye kalan o şey yüksek benliği­
nizdir, ve eşzamanlılık da yüksek benliğinizin şimdi sizinle

214
'Bö{üm ll
konuşma yoludur. Bunu sizin anlayacağınız terimlerle açık­
layabiliriz, ama bunu yapmak en yüksek hayrınıza olmaz.
Bunu açıklamanın en kolay yolu eşzamanlı bir yaşam tarzı
benimseyerek ve Ruhun yaşamınızda çalışmasına olanak ve­
rerek en yüksek hayrınızı en kolay şekilde yaratacağınızı
tekrarlamaktır. Bunun yolu budur. Size büyük bir saygı du­
yuluyor, biz sizi herhangi bir biçimde küçümsemiyoruz, çün­
kü bilim adamları çok önemlidir. Sadece, sorunuzun temelin­
de bazı temel yanlış-anlamalar olduğunu söyleyeceğiz. Soru­
nuzu yanıtlamak için, sadece, sizin kaos dediğiniz şeyde dü­
zen olduğunu söyleyelim. Yakında, sizin uzaylılar dediğiniz
enerjinin mimarları bu gezegeni ziyaret etmek üzere döne­
cekler. Onlar Oyun-Alanında daha yüksek titreşimleri des­
teklemek için enerjinin yeniden-tasarlanmasında çok önemli
bir rol oynayacaklar. Bu gelişirken siz bizim yanıtımızı daha
iyi anlayacaksınız.
Bilim Adamı: Bu g0sterdiğiniz tasvirin üç-boyutlu ol­
madığı anlamına mı geliyor?
Yanıt: Doğru. Bu basit bir tasvirdir, ancak bu bile tem­
sil ettiği kavramdan daha karmaşıktır. Bizim sizin titreşimi­
nize girebilmek için zihinleriniz tarafından kolayca anlaşılan
bir şey üretmek zorunda olduğumuzu anlamalısınız. Ancak,
bunu yapabilmek için kavramı sizin anlayabileceğiniz kadar
karmaşıklaştırmamız gerekir. Bizim bir kağıda üç-boyutu
çizmemiz mümkün değildir. Ayrıca üç-boyuttan çok daha
fazla boyutun bulunduğunu da unutmayın.

DÖRDÜNCÜ BOYUT HAKKINDA NE DİYECEKSİNİZ?


Soru: Bize d0rdüncü boyut hakkında biraz bilgi verebi­
lir misiniz ?
Yanıt: Bizim için size beşinci boyutu açıklamak dör­
düncü boyutu açıklamaktan daha kolaydır. Çünkü dördüncü

215
Jlatırfa
boyut sizin realitenizde net bir biçimde tanımlanamaz. Bunu
şöyle açıklayalım: Halen içinde bulunduğunuz üçüncü boyut
sizin Oyununuzu oynadığınız bir dinlenme yeridir. Dördüncü
boyut içinden geçilen bir yerdir; o üçüncü ve beşinci boyut
arasındaki bir geçiş-boyutudur. Altıncı ve sekizinci boyutlar
benzer niteliklere sahiptir. Bunlar birinden diğerine geçme­
nize izin veren boyutsal düzeylerdir. Siz bu boyutlardan ge­
çerken onlar sizi bir sonraki dinlenme boyutuna taşıyacağı­
nız izlenimler ya da niteliklerle doldururlar. Sekizinci boyu­
tun ötesinde bu kalıp değişir.
Nasıl bir yüksek okul dersini bir anaokulda öğretmek
çok zorsa, bizim de kolayca anlayabileceğiniz terimler kul­
lanmamız çok zordur. Bunu şöyle açıklayalım: Sizin duyula­
rınız diğer boyutlara uyumlanmaya başlıyor. Siz üçüncü-bo­
yutla gözleriniz, kulaklarınız, burnunuz, ağzınız ve dokunma
duyunuz yoluyla ilişki ve etkileşime girersiniz. Sizler enerjiyi
daha önce hiç yapmadığınız biçimlerde özümsemeye başlıyor­
sunuz. Bu gelişme şu anda giderek artan bir hızla meydana
geliyor. Bu değişimler duygusal bedeninizde biraz gerilime
neden oluyor. Şu anda olan şey kısmen şu ki, siz daha önce
algılayabildiğiniz titreşim alanlarının ötesini anlamaya ve
görmeye başlıyorsunuz. Böylece, bir köpeğin sizin kokusunu
alamadığınız şeylerin kokusunu alabilmesine ve sizin göre­
mediğiniz titreşim alanlarını görebilmesine çok benzer bir bi­
çimde, sizin duyularınız da genişlemeye başlıyor.
Siz bunu kabul ettiğinizde, dördüncü-boyutu sadece
içinden geçilecek bir yer olarak görebileceksiniz. Daha önce
bir köprü benzetmesi yapmıştık. Dördüncü boyut sizin üçün­
cü ve beşinci boyutlar arasında kendi titreşimlerinizle kur­
makta olduğunuz bir köprüdür. Bunun ilginç kısmı şu ki,
aranızda bazıları bu boyutu atlayacaktır. Çok yakında bu ge­
zegene aynı anda birçok boyutta çalışacak birçok varlık gele­
cektir. Bunun mümkün olmasına rağmen, şu anda çok az ki-

216
'Bö{üm 11
ş i bunu yapmaktadır. Kristal titreşimli çocuklar yeni bir in­
sanlığın tohumlarını getirecektir, ve bu her adımı atmayı
mümkün kılacaktır. Şimdi bile, siz sık sık birinci boyutta bu­
lunur, ama o boyutta üçüncü boyutu etkilemek için kullana­
bileceğiniz aletler bulunduğunu fark etmezsiniz. Lütfen,
kendinize karşı sabırlı davranın, ve yanıtlan çok uzakta ara­
mayın, çünkü onlar sandığınızdan daha yakındadır. Onlar
düşündüğünüzden daha· basittir. Onların sizi doğal bir bi­
çimde bulmalarına izin verin ve onlan deneyimleyin, ve uza­
nıp bu diğer boyutları araştırmaktan korkmayın. Oyunun
kuralları her birinde farklı görünecektir, ama siz hızla onlan
benimseyeceksiniz. Bu sizin sorunuzu yanıtlıyor mu?
Evet, tüm bu konuşma için teşekkür ederim, kafamdaki
birçok soruyu yanıtladınız.

HATIRLAMA SÜRECİNİ HIZLANDIRMAK


Soru: Gücümüzü sahiplenmek ve hatırlama sürecini
hızlandırmak için ne yapabiliriz ?
Yanıt: Hatırlama sürecini hızlandırmanın en iyi yolu­
ruhsal ailenizle bağlantı kurmaktır. Benzer titreşimdeki in­
sanlarla bağlantı kurun. Onların gözlerine bakın. Onların
gerçek kimliklerini hissedin ve kendi parçalarınızı hatırla­
yın. Böyle yaptığınızda, onlar bunu sizin kendi kökeninizi
hatırlayıp kabul etmenize yardımcı olacak biçimde geri yan­
sıtacaklardır. Ego biyolojik sürecin önemli bir parçası olmuş­
tur. Başlangıçta Yerküre soğurken ve yoğunluk kazanırken
siz de Dünya Ana ile ilişki ve etkileşime girebilmek için daha
yoğun bedenler almak zorunda kaldınız. O noktada, hayatta
kalabilmenizi sağlayan bir mekanizma olarak ego ile bütün­
leşmeniz gerekiyordu. Siz şimdi ego'ya olan gereksinimi bı­
rakma noktasındasınız. Ve henüz kesinlikle orada olmasanız
da, ilk kez o yönde ilerliyorsunuz. Ego daha çok şeyi serbest

217
'J{atırfa

bırakırken, siz de daha çok şey göreceksiniz, kendinizin daha


çok bölümünü göreceksiniz. Eğer size gerçek kimliğinizi, da­
ha önceki zamanlarda bu kontratları oluşturmak için ne yap­
tığınızı, ve kaç yaşamınızda Işığa doğru ilerlediğinizi göste­
recek olsaydık, ego'nuz bu bilgiyi kabul etmenize izin ver­
mezdi. Biz ego'nun serbest bırakmaya başladığı bir alanda
çalışıyoruz. Sizin için kendi ihtişamınızı kabul etmek zordur,
ama eğer ruhsal ailenizin gözlerine bakarsanız başka bir se­
çeneğiniz kalmaz, çünkü gerçeği orada kolayca bulabilirsiniz.
Ve siz ruhsal ailenizin gözlerine baktığınızda kendi ihtişamı­
nızı göreceksiniz; bunu kendi içinizde tekil bir olay olarak
değil, bütünün bir parçası, ve herkesi birbirine bağlayan ba­
ğın bir parçası olarak göreceksiniz. Böylece şimdilik, onları
arayın. Benzer titreşime ve benzer inanca sahip grupları bu­
lun, onlarla ilişkiye girin. O insanlarla birlikte olun. Bu şe­
kilde kendi duygusal kısıtlamalarınızı temizleyerek biyoloji­
nizden daha fazla ışık geçirebilirsiniz. Bizim Işık-çalışması
dediğimiz şey budur.
Oyun-Alanındaki sürecinize büyük bir saygı duyuyoruz.
Siz onun bizim perspektifimizden nasıl göründüğünü hiç bil­
miyorsunuz. Eğer bir an için kendinizi bizim sizi gördüğü­
müz gibi görebilseydiniz, bir daha asla kendinizden kuşku
duymazdınız. Mutluluğa adım atar ve orada kalırdınız. Tü­
müyle tutkunuza adım atar ve Oyunun her anından zevk
alırdınız. Size diyoruz ki bu tutku bizim perdenin bu yanında
her zaman hissettiğimiz aynı tutkudur. Tutkunuzu bulup
onun günlük yaşamınızın bir parçası olmasına izin verdiği­
nizde, aslında, perdenin o yanında Yuva'yı yaratıyor olursu­
nuz. Perdenin o yanında Yuva'yı yarattığınızda, benzer titre­
şimler birbirini çeker ve dünyalar arasındaki ayrılık azalır.
Dünyalar arasındaki ilişki ve etkileşim sizin düşündü­
ğünüzden daha fazla yolla mümkün olmaya başlamaktadır.
Sınırlarınızı genişletin. Gücünüzü bulun. Kendi kanallarını-

21 8
'13ö{ünı 11
zı açın. İsteyin, o size verilecektir. Gerçeğinizi söyleyin. On­
lara nasıl dayanacağınızı bilemediğiniz bazı zamanlar var­
dır. Günbegün karşılaştığınız birbirine karşıt ikiye-bölünme­
leri, görmek zorunda kaldığınız şeyleri, dayanmak zorunda
kaldığınız acımasızlığı görüyoruz. Ancak, size diyoruz ki,
enerjiyi ancak bu konumdan hareket ettirmek mümkündür,
ve siz bu biyolojik bedenlerde yaşama cesaretini gösterdiği­
niz için hayal edemeyeceğiniz kadar çok seviliyorsunuz. Siz­
den uzanıp çevrenizdeki insanların gözlerine bakmanızı,
ruhsal ailenizi bir araya getirmenizi, ve gerçek kimliğinizi
hatırlamanızı istiyoruz. Çünkü hepimizi birbirimize bağla­
yan şey budur. Size hatırlamanıza yardımcı olacak bilgi ver­
mek bizim en büyük ifademizdir. En büyük onurla, sizden
birbirinize saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir
sevgiyle beslemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica
ediyoruz.
Biz bir'iz . Grup.
. .

219
12

qcrista( 'Enaji-!Ağı

İnsanltjın 'Ye.rf&re. ile. 'Bağlantısı

Canlı Ce.fse.1 'Elıpe.e.t, �ollantla

22 1
'l(ristal'Ene.ıji-�
Hollanda'daki evsahibemiz Ingrid Kramer idi. Barbara ve
ben onunla telefonda tanışmış ve aramızda büyük bir aile
bağı hissetmiştik, ve kişisel olarak karşılaştığımızda bu bağ
daha da güçlenmişti. Hollanda'daki seminer aile ile gerçek
bir buluşma idi ve orada bazı çok özel insanlarla yakın bağ­
lar kurduk. Sonunda Ingrid o ilk Avrupa turnemizde gitti­
ğimiz her yerde, düzenlediğimiz her olayda bize eşlik etti.
Elspeet'teki Işık-işçilerinin Yeniden-Birleşmesi unutul­
maz bir olaydı. Orada sevinç, gözyaşları, kahkahalar ve mü­
zik vardı ve o iki günde birçok yaşam değişti. Barbara ve be­
nim için, bu tekrar Yuvaya dönüş gibiydi. Aşağıda bu "Yuva­
dan uzak Yuvamızda" gerçekleşen canlı celse yer almakta­
dır.

Grup:
Yuvadan merhaba. Sizler bir kez daha tam bu yerde bu­
luşmak için yaşamlarınızda çok uzun bir yol katettiniz. Bir­
çoğunuz daha önce de buradaydınız. Bu yeniden-birleşmeyi
görmek ve birbirinizin yüzüne bakıp kendinizi birbirinizin
gözlerinde görmenize tanık olmak bize büyük bir sevinç veri­
yor. İlk başta, siz yabancıları gördüğünüzü düşünürsünüz.
Size diyoruz ki, birbirinizin gözlerine baktığınızda kendi
yansımanızı çok berrak bir biçimde görürsünüz. Size buraya
gelmenizi söyleyen yumuşak dürtülere kulak verdiğiniz için
teşekkür ederiz, çünkü birçoğunuz gücünüzü fark etmeye ve
aktive etmeye doğru hamlelerde bulundunuz. Biz size derin
bir saygı duyuyoruz.
İnsanlığın kaydettiği ilerlemenin çoğu insan formu için­
de yapılmalıdır, çünkü oyunun doğası buydu. Size bunu yap-

222
'13ö{üm 12
tığınız için teşekkür ederiz, çünkü kutupluluğun birbirine­
karşıt ikiye-bölünüşünü ve ona eşlik eden karmaşayı biliyo­
ruz. Sizin birçok karışık işaret, ve yaşamın birçok kafa karış­
tırıcı tasvirini aldığınızı biliyoruz. Sizden sadece kendi kalbi­
nizi bulmanızı istiyoruz, çünkü bunu yaptığınızda, bizi de
bulur ve Yuva'ya dönersiniz. Yuva'yı perdenin o tarafına ge­
tirmek oyunun doğasıdır, ve siz bunu başlattınız. Birçoğunuz
yaşamınızda bu noktaya erişmek için çok zor yollardan geçti­
niz. Birçoğunuz şu anda burada bulunmayı istediniz, ancak
şimdi neden burada olduğunuzu sorguluyorsunuz. Geçirdiği­
niz, ve şimdi burada olmanızı sağlayan zorlukları biliyoruz,
ve kalbinizin sesini dinlediğiniz, korkularınızı aştığınız ve o
boşluğu bilgiyle doldurduğunuz için teşekkür ederiz. Ayrıca
Oyun-Alanında bu ailenin enerjisini bu kadar güçlü bir bi­
çimde taşıdığınız için de teşekkür ederiz. (Bu noktada o an 'a
dek yumuşak bir biçimde süzülen gözyaşlarım sel gibi akma­
ya başladı.)
Koruyucu'nun dengesini bulması için kısa bir süre bek­
leyeceğiz. (Sessizlik) Bazen size yönelttiğimiz enerji Koruyu­
cu'yu sel gibi kaplayıp etkiler. Sizin mesajı almanızı ve di­
rekt olarak Yuva'dan gelen hisleri hissetmenizi diliyoruz.
Bunu yaparken Koruyucu'yu elimizde olmadan biraz sıkı ku­
caklarız. (Bu noktada herkes ağlamamak için burnunu çeki­
yordu.)
Döktüğünüz gözyaşlarına biz yaşamın yağlayıcı-madde­
si deriz, çünkü onlar hislerin daha kolayca akmasını sağlar.
Kendi içinizde temizlediğiniz kısıtlamalar gezegeninizde bin­
lerce yıldır görmediğimiz değişiklikler yaratmıştır. Birçok
kez gelecek olasılıklar kısa bir an için görülmüştür, ancak
sonra insanlığın bunların gerçekleşmesine hazır olmadığını
görmüşüzdür. Ve Büyük Zamanlama Üstadı bilginin aktarıl­
ması uygun olana dek parmağını kesin bir biçimde havada
tutmuştur. Size diyoruz ki, bunu siz uygun kıldınız. Kendini-

223
Jlatır{a
zi temizleyerek, gezegeni temizleyerek ve ona yeni tohumlar
ekerek asla bilemeyeceğiniz bir şeyi başlattınız. Perdenin ar­
dındaki inanç sisteminiz sizin bu salonda çevrenize bakıp
birçok şeyi görüp realitenin bundan ibaret olduğunu düşün­
menize neden olabilirdi. Birçoğunuz realitenizin anlayışının
çok ötesindesiniz. Çünkü biliyorsunuz ki görmedie-J.niz şey
bazen gördüğünüz şeyden daha gerçektir. Sizin titreşi�leri­
niz değişmeye başlarken ve insan biyolojisinin tekamülü sü­
rerken, çevrenizde daima orada bulunan şeyleri çok berrak
bir biçimde görmeyi bekleyebilirsiniz. Mantıklı akıl biyoloji­
nizin çok önemli bir parçasıydı ve ego hayatta kalmanızı sağ­
layan önemli bir mekanizmaydı. Ancak, siz gelişerek hayat­
ta-kalma hedefini aştınız. Siz geliştiniz ve kendi titreşimleri­
nizi ana güdü olan hayatta-kalmayı aşacak şekilde yükseltti­
niz. Şimdi güdüleyici olgu ışığı taşımak ve birliği aramaktır.
Birçoğunuz birbirinize bakar ve kendinizi birbirinizin
gözlerinde görürsünüz. Beyninizin bunu kavramasının zor
olduğunu biliyoruz, ancak sizden sadece bakıp hislerinizdeki
değişiklikleri fark etmenizi istiyoruz, çünkü bunlar kaydet­
tiğiniz ilerlemeyi düşüncelerinizden daha berrek bir biçimde
tasvir ederler. Düşüncelerinizle hislerinizi uyumlamak üs­
tatlığınızın başlangıcı olacaktır. İşte bizim Merlia'dan söz
ederken kastettiğimiz şey budur. Çünkü bu sizin kendiniz­
den uzun bir süredir sakladığınız yanınızdır ve biz onu ha­
tırlamanıza yardım edebildiğimiz için şükran duyuyoruz.
Sizler daha önce ayrı olan bu yanlarınızı -erkek ile dişiyi, ko­
şullu sevgi ile koşulşuz sevgiyi- yeniden bütünleştirmeye
başladığınızda, birlik bilincine geçmeye başlayacaksınız. O
zaman asla ayrı olmadığınızı, daima bir olduğunuzu idrak
edeceksiniz. O noktada en sonunda bizimle de bir olduğunu­
zu kavrayacaksınız. Mikail ailesinin Oyun-Alanındaki ifade­

si tinde geli r, çünkü siz bu ailenin sevgisini öne çıkarmak


için çok çalıştınız. Bu enerji akışının kökeni çok özel bir den-

224
'Bö{üm 12
geye dayanır, hayatta-kalma yolundan ışığı-taşıma yoluna
geçebilmek için dengeyi bulmak gerekiyordu. Ve siz bunu ba­
şardınız. Bize bakıp söylediğimiz her sözü yakından irdeledi­
ğinizin farkındayız, ve hala sizden bizim size saygı duyduğu­
muzu anlamanızı istiyoruz. Çünkü sizinki Özgür Seçim
Oyun-Alanıdır. Her konuda seçime sahip olmanıza karşın,
siz hala Işığı seçiyorsunuz. Ve biz bu yüzden size teşekkür
ediyoruz.
Şimdi fiziksel realitenizin ötesindeki bağlantılardan söz
etmek istiyoruz, çünkü bunlar birçok düzeyde meydana gelir.
Size aynı anda, yan yana bulunan birçok farklı boyut ve rea­
lite hakkında bilgi vermiş olmamıza karşın, onların sizin ge­
zegeninizle sınırlı olmadıklarını da söylemek istiyoruz. Tüm­
varolanın yaşamı ve ifadesi sadece Özgür Seçim Gezegeni'
nde bulunmaz. Birçok Oyun-Alanı ve sürmekte olan birçok
oyun vardır, ancak sizinki özeldi. Çünkü sizinki Tanrı'nın
Tanrı'yı görmesi için en büyük olanağa sahiptir. Sizinki böy­
le bir ayna olagelmiştir, çünkü bu tek Özgür Seçim Gezegeni'
dir.

EVRENSEL KARMA'YI GERİ ÖDEMEK


Bu Oyunun en başında bu deney devam edebilir gibi gö­
rünmemişti. En başında, gezegen sizin elinizden alınmıştı,
ve burada Özgür Seçim yasası hüküm sürdüğünden buna
Oyunun bir parçası olarak izin verilmişti. Özgür Seçim Geze­
geni'ni kendi çıkarları için ele geçirmeye kalkışmış olanlar
bunu kendi yüksek hayırları için yaptıklarını düşünmüşler­
di. Size, sonuçta onların çok daha büyük bir tabloda önemli
bir rol oynadıklarını söylüyoruz. Çünkü bu onların tekamül
edebilmek için deneyimlemeleri gereken bir kısıtlamaydı.
Onların birçoğu şimdi dürüst bir niyetle, yardım etmek için
buraya dönmüştür, çünkü onlar aslında sizi tohumlayan ır-

225
!J-{atırfa
kın bir parçasıdır. Şimdi onlar sizin bir düzeyden bir sonraki
düzeye acısız bir biçimde geçmenize yardım etme konusun­
daki dürüst niyetleriyle karmik bir borcu ödemektedirler.
Evrende ona benzer bir sistem olsa da, sizin Karma olarak
bildiğiniz şey aslında sadece Özgür Seçim Oyun-Alanında
hüküm sürer. Size diyoruz ki, yakın gelecekte komşularınız
size bir hayli yardım sunacaklar. Çünkü, enerjiler kaynama­
ya başlarken, Özgür Seçim Oyun-Alanında çok şey oluşup
gelişmeye başlamaktadır.

DÜNYA ANA DA DEGİŞİYOR


Yerküre her birinize tam olarak bağlıdır. Siz kendi içi­
nizde değişimler geçirirken, gezegende de değişim meydana
gelir. Duygusal enerjiniz varlığından habersiz olduğunuz kı­
sıtlamalar ve enerji sürtüşmeleriyle karşılaşırken, siz karan­
lık yerlere Işık yaymaya başlarsınız. Siz kendi içinizdeki bu
kısıtlamaları temizlemeye giriştiğinizde, Dünya Ana'daki kı­
sıtlamaları da temizlemekte olursunuz. Burada direkt bir
enerji bağlantısı vardır, ve birçok bakımdan Yerküre enerjisi
Oyun-Alanındaki ortak insan enerjisinin bir yansımasıdır
sadece. İşte sizin A Planı'nın sonu olarak tasarladığınız fela­
ketlerin çoğunun meydana gelmesini önlemiş olmanızın ne­
deni budur.
Bu enerji bağlantısı her iki yönde çalışır. Şunu bilin ki,
eğer insanlık karanlığa doğru genel bir dönüş yapsaydı, çok
geçmeden Yerküre bu titreşimi alır ve yok-edici Yerküre de­
ğişiklikleri tekrar başlardı.

ZİYARETÇİLER - SİZİ TOHUMLAYAN IRKLAR


Çok geçmeden siz bir kez daha ziyaret edileceksiniz, ve
bu ziyaretçiler sizi tohumlayan ırklardan, ana-baba ırkları­
nızdan biri olacak. Siz şimdi kendi gücünüzü bilmenin sağla-

226
'Bö{üm 12
dığı ayırt-etme yetisiyle onları daha berrak bir biçimde kabul
edebileceksiniz. Bu gücün bir bölümü Yerküre ile duygusal
bir bağ kurarak elde edilir. Dengelenmeyi ve Gaia enerjisiyle
birlikte çalışmayı öğrenin, o zaman çok dengeli bir hale gelir­
siniz, ki bu zamanda bunun size çok yaran olacaktır.
Bu ziyaretçiler kendilerini tanıtmaya başladıklarında,
sizden onları oldukları gibi görmenizi istiyoruz. Çünkü bir­
çok bakımdan onların sizden daha gelişkin olduklarını düşü­
nebilirsiniz. Belli bakımlardan öyle görünebilirler. Size onla­
rın ana-babanız olmaktan çok, kardeşleriniz olduklarını söy­
lüyoruz. Ilginç olan şu ki, onlar burada sizin onlara öğretece­
ğiniz dersler için bulunmaktadırlar. Gücünüzü tutun ve her
şeyi kendi ayırt-etme süzgecinizdeıi geçirin. 9üçlendirme et­
kenini iyi bilin ve önce kendi gücünüzü tutun. Onlar tarihini­
zin birçok bölümünü açıklayacağından, bu zamanlar büyük
bir sevinçle dolu olabilir.

BÜYÜK KÜTÜPHANE
Yerküre değişip Yuva'nın tam bir yansımasına dönüş­
tükten sonra aradan günler geçecektir. Enerji rahat bir dü­
zeye döndükten ve insanlar iyice güçlenmeye başladıktan
sonra, Dünya Oyun-Alanı, niyet edildiği gibi, büyük bir kü­
tüphane haline gelecektir. Evrenin her yanından her tipte,
her yapıda varlık bu işin nasıl yapıldığını görmek için Özgür
Seçim Gezegeni'ne gelecektir. Çünkü sizin tam gerektiği gibi
değiştirdiğiniz bu büyük deney, bir sonraki düzeye çıkarma­
nın eşiğinde bulunduğunuz bu büyük oyun Evrenin geriye
kalan bölümünün gelecekteki paradigmalarını oluşturacak­
tır. Biz Tanrı'nın bütününün böyle yüce bir vizyonuna asla
sahip olmamıştık. Birbirinizin gözlerine baktığınızda, sizden
orada içinizdeki Tanrı'yı aramanızı rica ediyoruz. Siz başka­
larının içinde o küçük kıvılcımı bulduğunuzda, onu kendi içi-

227
:.Hatırfa

nizde de tutuşturursunuz. Yargısız olarak yaşamayı öğren­


mek çok zordur, çünkü yargı size iyi hizmet etmiştir. Yolu­
nuzda ilerlerken epey zorluk yaşamış olduğunuzun farkında­
yız. Diyoruz ki, size bu zorluklardan dolayı da büyük bir say­
gı duyulmaktadır, çünkü incinmeye açık olmak gücünüzün
temelini oluşturur. Ve gücünüze bu şekilde adım atma cesa­
retine sahip olduğunuz için size teşekkür ediyoruz.

KRİSTAL ENERJİ-AGININ AKTİVE EDİLİŞİ


Bu coğrafi bölge (Hollanda) çok önemlidir, çünkü o yeni
manyetik ağın merkezi noktalarından biridir. Geçtiğimiz ay­
larda gezegende yaşanan zorluklar sadece sizin titreşimini­
zin yükselmesinden değil, aynı zamanda Yerküre'nin titreşi­
minin yükselmesinden de kaynaklanıyordu. Çünkü Yerküre
bütünün bir parçasıdır. Her birey kendi titreşimini yüksel­
tirken bu bütünü etkiler ve bütün de genel titreşime uyabil­
mek için kendi titreşimini yükseltir. Meseleyi daha da kar­
maşık hale getiren şu ki, biz bu zamanda gezegenin manye­
tik enerji-ağım yeniden-ayarlıyoruz ve buna Kristalimsi
Enerji-Ağının aktive edilmesi deniyor. Henüz bundan söz et­
medik. Artık sizin kristal dediğiniz şey ile Mesih (Christ)
arasında bir ilişki olduğunu doğrulamamızın zamanıdır. Da­
hası, şimdi bulunduğunuz bu yerde bu enerji direkt olarak
köklenmektedir. Manyetik kutuplar kayarken ve gezegenin
manyetik uyumlanışı değişirken, kristalimsi enerji-ağı bir
kez daha aktive olmaktadır. Bu sizin perdenin o yanında Yu­
va'yı ifade edişinizdir. Birçoğunuz onun gelmekte olduğunu
görmüştünüz. Birçoğunuz tohumlar ekiyordunuz. Size, bu to­
humların etkilerinin göremeyeceğiniz kadar çok ötelere
uzandığını söyleyebiliriz.
Eğer kendinizi bir an için bizim sizi gördüğümüz gibi
görebilseydiniz, kendinizi bir daha asla sorgulamazdınız.

228
'1Jö(üm 12
Kendinizden bir daha asla kuşkulanmazdınız. Bir daha asla,
"Ben değerli miyim?" diye sormazdınız. Çünkü Mikail'in tit­
reşimini taşıdığınızı bilirdiniz. Ve sizden bu titreşimle birlik­
te Mikail'in kılıcını da taşımanızı istiyoruz, çünkü o sizin
güçlenmenize hizmet edecektir. Daha sonra kristalimsi ağın
aktive edilişi konusunda daha çok şey açıklanacaktır. Bu
sözcüklere (kristal-kristalimsi) dikkat etmenizi istiyoruz,
çünkü onlarda çok derin bir anlam vardır. Bu sözleri dinle­
menizin ve Oyun-Alanındaki yaşamın eşzamanlılıklarına
dikkat etmeyi öğrenmenizin sonucunda birçok kozmik göz­
kırpışı fark edeceksiniz. Bunu yaparken, kristal ve kristalim­
si sözcüklerinin yeni bir anlama sahip olduklarını göreceksi­
niz. Siz buraya bu toplantıya katılmak, birbirinizle bağ kur­
mak, ve coşkuyla kucaklaşmak için geldiniz. Birçoğunuzun
bugüne dek ne kadar zorlandığınızı biliyoruz. Bu noktaya
erişmek için geçirdiğiniz zorlukları biliyoruz, birçoğunuz ya­
şamınızda bir hayli karışıklık yaşatrıak zorunda kaldınız.
Birçoğunuz taşınması zor kontratlar seçtiniz. Birçoğunuz ya­
şamınız boyunca taşıyacağınız ağırlıklar ve yükler seçtiniz,
ve size diyoruz ki bu iş ancak sizin o yükleri taşımaya gönül­
lü olmanız sayesinde gerçekleşebildi. Bu iş ancak siz ışığı ta­
şımayı seçtiğiniz için gerçekleşti. Siz bir nedenden ötürü bu­
radasınız, ve biz bu salonda sizinle birlikte olmaktan ötürü
onur duyuyoruz.

SEÇİLMİŞ ROLLER

Bu salonda bulunan birçoğunuz ışığı taşıma konusunda


çok özel roller seçtiniz. Birçoğunuz daha da fazla karışıklık
yaşamayı seçtiniz. Sizden yalnız olmadığınızı, bizim daima
burada yanınızda olduğumuzu, sizin bir parçanız olduğumu­
zu hatırlamanızı istiyoruz. Birçoğunuzun bizimle direkt bağ­
lantısı var ve biz bu bağlantıdan ötüi"ü size teşekkür ederiz.
Biz sizin kalbinize bilgi sunuyoruz. Biz kendi bağlantılarını-

229
Jlatırfa

zı bulmanıza yardımcı olacak bir bilgi sunuyor, ve bizden bu­


nu istediğiniz için teşekkür ediyoruz.
Şu anda kafanızda birçok soru bulunuyor, lütfen şimdi
onları sormaktan çekinmeyin.

GRUP'A SORULAN SORULAR 111


Tüm seminerlerde, celseden sonra Grup direkt soruları
yanıtlamaktan hoşlanır. Aşağıda bu seminerde sorulan soru­
lardan birkaçı yer alıyor:

KOSOVA'DAKİ ENERJİYİ YENİDEN-BİRLEŞTİRMEK


Soru: Kosova 'daki durumla ilgili olarak ne yapabiliriz ?
Oradaki enerjileri en etkili biçimde yeniden-birleştirmek için
ne yapabiliriz ?
Yanıt: Parçalanmış enerjinin tek bir çözümü vardır:
onu yeniden-birleştirmek. Orada birçok insan kendini bir
çıkmazda hissediyor, onlar bir köşeye sıkıştırıldıklarını ve
bu durumdan kurtulamadıklarını hissediyorlar. Onlara sev­
gi ve anlayışla dengelenme fırsatı verdiğinizde, durum çabu­
cak çözülecektir. Onlara bir kazanma yolu sağladığınızda,
hepsi kazanacaktır. Sizden şunu anlamanızı istiyoruz: du­
rum ne kadar ağır olursa olsun, o aynı zamanda harikulade
bir amaca hizmet etmiştir. Bunlar Evrendeki doğal enerjiye
direnişin son kalıntılarıdır. Evrensel Enerji denge ararken,
ve Evren tüm ırkların, tüm enerjilerin karışıp birleşmesine
yardımcı o!urken, işte o zaman siz Tann'nın gerçek yüzünü
göreceksiniz. Siz kendinizi bütünün bireysel kıvılcımları ola­
rak görür ve bu bireysel kıvılcımı kendi içinizde tutmanızın
çözüm olduğunu düşünürsünüz. Oysa sizi gücünüzle tekrar
temasa geçiren şey bu karışıp-birleşme sürecidir. Ancak, bu
sürece direnenler vardır. Korkuya düşenleı vardır. Onlar bi-

230
'Bö[üm 12
lip tanıdıkları şeye sımsıkı yapışırlar. Onlar her zamanki
davranış biçimlerine, alıştıkları yola sımsıkı tutunurlar. Bu
gezegenin daha düşük titreşimlerinde onlar için iyi işlemiş­
tir, &ma daha yüksek titreşimlerde bunu sürdüremezler,
çünkü sizler birbirinize bağlısınız ve insanlığa herhangi bir
biçimde yanlış davranılmasına izin vermek uygun değildir.
Eğer siz komşularınızı Tanrı'nın bir parçası olarak göre­
bilseydiniz, bir daha asla onlara kötü davranamazdınız. Siz
birbirinizi sevgiyle beslerken, kendinizi de sevgiyle beslemiş
olursunuz. Bu senaryoda kurban rolünü oynamış olanlar ha­
rikulade bir iş yapmışlardır. Ve onlar "Dünya halim olanlara
kalacaktır" sözüyle kastedilen kişilerdir, çünkü onlar incin­
meye açık oluşlarıyla ve çektikleri ıstırapla bu ışığı alıp tüm
Evrene yayma rolünü oynamaktadırlar. Sarkaç bir yöne doğ­
ru o kadar fazla çekilmiştir ki, bir daha asla o kadar uzağa
salınmak zorunda kalmayacaktır. Sizden bu insanlara yer
açmanızı istiyoruz. Onlara sevgi yollayın. Onlara enerji yol­
layın. Hükümetin durumu düzeltirken itibarını, saygınlığını
korumasına izin verin. Çünkü savaşı savaşla sona erdirmek
sadece daha fazla savaşa yol açar. Bununla birlikte, aynı za­
manda gerçeği ve insan haklarını kararlı bir biçimde savun­
mak da gerekmektedir. Bunlara büyük bir saygı duyulmak­
tadır. Bu, perdenin bu yanından, Tanrı'nın Tanrı'yı koruma­
sı olarak görülmektedir. Birbirinize kendinize gösterdiğiniz
saygıyı göstermek, içinizdeki Tanrı'ya saygı göstermektir.
Size verecek bir mesajımız daha var. Sizler etkilediğiniz
birçok yaşamın hiç farkında değilsiniz. Bu yaşamınızda kişi­
sel olarak ektiğiniz tohumların hiç farkında değilsiniz. Size
bunu gösterebilmeyi isterdik, bu adeta bir örümcek ağına
benzer: siz insanların yaşamlarını etkilersiniz, onlar gidip
başka birçok insanın yaşamını etkilerler. Bunun için size te­
şekkür etmek isteriz. Siz iyi bir iş çıkardınız ve biz sizinle
birlikte olmaktan ötürü büyük bir onur duyuyoruz.

23 1
Jlatırfa

HAARP PROJESİNİN TEHLİKELERİNİ ANLAMAK


Soru: Bize HAARP projesinden sitjz edebilir misiniz ?
Yanıt: Sizin kendinizle bu tarzda oynamanızda büyük
bir mizah buluyoruz. Çünkü yapmaya çalıştığınız şey bilim­
sel bilgiyi alıp amacından saptırarak, onu daha güçlü hale
gelmek için kullanmaktır. Bu durumun içerdiği mizah ve çe­
lişki şu ki, birçok durumda yaptığınız tüm şey kendinizi sa­
katlamaktır. Kendi dalgalarınızı iyonosferden geri yansıt­
mak çok uzun bir süre devam edecek dalgacıklar yaratır.
Yapmış olduğunuz ve şu anda sürdürdüğünüz deneyin bü­
yük bölümü iyonosferi bu dalgaları Yerküre'ye geri yansıta­
cak eğri bir ayna olarak kullanmakla ilgilidir. Sizin "yönsüz­
dalgalar" dediğiniz şey yoluyla gezegene önemli gerçekler ge­
tirilmiştir. Bunlar birbiriyle birleşen, ve normal tekil ya da
ikili-dalgaların nüfuz edemediği unsurlardan geçebilen bir­
çok-dalgadır. Lütfen sabırlı olun, çünkü biz tohumlar ekiyo­
ruz. Bu salonda bu bilgiyi dinleyen iki kişi, ve daha sonra
işitecek olan bir kişi için bu bilgi özellikle önem taşımakta­
dır.
İyonosferiniz eğri bir aynaya benzer bir doğal kavise sa­
hiptir. Bu dalgalar iyonosferden geri yansıyıp Yerküre'nin
derinliklerindeki bir noktaya yoğun bir biçimde odaklanır­
lar. Bu Yerküre'nin titreşimini ölçülebilir biçimlerde değişti­
rir. Bu eylem titreşimsel şifanın bedeninizi etkileme biçimi­
ne benzer. Siz bedeninize belli bir yapıdaki titreşimleri akta­
rıp, böylece hastalığın titreşimlerini yerinden ederek şifa ve­
rebilirsiniz. HAARP projesinin eylemleri ile titreşimsel şifa
arasındaki esas fark, Yerküre'nin bu şifayı istememiş olma­
sıdır. Aynca, HAARP projesi sağlıklı bir niyetle yürütülme­
mektedir. Şimdi, olduğunuz yerde tekrar tekrar döndüğünü­
zü ve sonra düz bir çizgide yürümeye çalıştığınızı hayal edin.
Bunun sizin dengenizi etkilemesine benzer bir biçimde, bu
deneyler de Tabiat Ana'nın, sizin bir parçanız olan Gaia'nın

232
'13ö{üın 12
dengesini etkiler. Hükümetiniz bu enerjinin insan zihninde
karışıklık yaratıcı bir etki yaptığını görmüştür. Onların he­
saba katmadıkları şey bunun aynı zamanda An�'yı da karı­
şıklığa uğrattığıdır. O depremler ve yanardağ patlamaları gi­
bi afetlere neden olmaktadır. Siz kaydettiğiniz tekamül saye­
sinde şimdiye kadar bunun birçok zararlı etkisini önlediniz.
Ancak, bu enerjileri kendi duygusal ve ruhsal' gelişiminizle
önleyip, sonra dönüp durumu daha da ağırlaştırıp tehlikeli
hale sokmak enerjinin açıkça yanlış-yönlendirilmesidir.
İnsanlığın öğrendiği bir şeyi unutması mümkün değil­
dir, sizden bunu istemiyoruz da. Sizden bu teknolojinin peşi­
ni bırakmanızı istemiyoruz, onun yerine sizden yavaşlamanı­
zı ve odağınızı ve niyetinizi yeniden belirlemenizi istiyoruz.
Çünkü bu savaş silahlarını inşa etme arayışınızda siz aslın­
da daha büyük hayır için kullanılabilecek değerli bir bilgi ka­
zandınız. Bu kendinizle ve gezegeninizle ilgili gerçekleri or­
taya çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Yine, HAARP teknoloji­
si ve �itreşimsel şifa benzetmesini kullanacağız, çünkü gele­
cekte bu teknolojiyi kullanarak Yerküre'ye şifa verebilirsiniz.
Bu teknolojiyi savaş aracı yerine, enerji aktarımı için kulla­
nın. Sizden bu deneylere enerji ve sevgi göndermenizi istiyo­
ruz. Bu sizin sorunuzu yanıtlıyor mu?

DEGİŞİM YARATMAK İÇİN GÜCÜNÜZÜ KULLANMAK


Soru: Öyleyse ona enerji ve sevgi yollayarak bu süreci
değiştirebiliriz, 0yle mi?
Yanıt: Önce, farkına varın. Önce, ve en önemlisi, bu so­
runun farkındalığını kendi bilincinizde ve başkalarının bilin­
cinde ön plana çıkarın. Gerçeğinizi konuşun, onun hakkında
yazı yazın, birbirinizle endişelerinizi paylaşın. İnsanlık bu
yeni teknolojileri bütünleştirirken, siz onların olumlu biçim­
de uygulanabileceklerini de keşfedeceksiniz. İnsanlık savaş

233
J{atırfa

ve yıkımdan daha çok Işık enerjisi taşır. Doğal süreç dengeyi


bulmaktır. İnsanlık bu teknolojiyi aslında bu amaçla kulla­
nacaktır. Böylece, önce ve en önemlisi, liderlerinize, "Bunun
amacı ne?" diye sorun. Bu duruma ve bu sorulara dikkat çe­
kip, onları ışığa çıkarın. Bu soruları kamuoyuna mal edin.
Bilgiyi birbirinize sunun ve sonra kararlar verin. Gezegene
şimdiden büyük bir zarar verilmiştir. Çünkü bu deneyler çok
uzun bir süredir sürdürülmektedir. Bazı bakımlardan, Yer­
küre ona karşı bir direnç bile oluşturmuştur. Ancak bu Yer­
küre'nin genel titreşim yükselişini güçleştirmiştir. Ve biz siz­
den, basitçe, bunu yapmamanızı istiyoruz. Bu bilginin ve
teknolojinin kullanımını bir başka yöne çevirin, o zaman o
size çok iyi hizmet edecektir.

YENİ ENERJİDE ÇOCUKLARIN KRİTİK ROLÜ


Soru: Tekamülüm üzü, ve perdenin bu yanında Yuva '
nın yaratılışını hızlandırmak için ne yapabiliriz ?
Yanıt: Bu bizim için çok aziz bir konudur. Siz kişisel
olarak keskin kenarda olmayı ve enerjiyi değiştirmenin zor­
luklarını yaşamayı seçtiniz. Ve böyle bir soruyu sormanız
bile kaydettiğiniz ilerlemeyi gösterir. Size rolünüzü üstlendi­
ğiniz için teşekkür ederiz. Siz daha da fazlasını bulacaksınız.
Kişisel olarak sizin için ve benzer titreşime sahip olanlar
için birçok alanda kapılar açılacak.
Eğitim sistemleriniz de değişmeye başlayacak. Sizden
sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü bu değişimi gerçekleştir­
mek üzere gelmiş olan birçok varlık henüz yerini almamıştır.
Şu anda bu gezegende çocuk yaşta bulunan bırçok varlık
uyumsuzluk çekmektedir. Onlar kendilerini burada ziyaretçi
gibi hissetmekte, insanlığın geriye kalan kısmının kendileri­
ne yetişmesini beklemektedir, ve bu zor bir durumdur. Bun­
ların bir kısmı sizin İndigo dediğiniz çocuklardır. Onlar bu-

234
'Bö[üm 12
raya SİSTEM AVCILARI (yıkıcıları) olarak gelmişler, ve pa­
radigmalarınızı sizin için yeniden-düzenleyeceklerdir. Bu zor
bir süreçtir. Bunu onlar için güvenli hale getirmek, gerçek
kimliklerini bilmelerinin normal olduğunu bilmelerini sağla­
mak sizin bir bütün olarak insanlığa verebileceğiniz en bü­
yük armağanlardan biridir. Bu varlıklş.rın gezegeninizde bu­
lunmalarının bir sonucu olarak çok şey ortaya getirilecektir.
Kristal Çocuklar ise, ancak, şu anda gezegende bulunan
İndigolar'ın yaptıkları yeniden-düzenleme sonucunda öne çı­
kıp yerlerini alabileceklerdir. Çocuk yetiştirmenin geleneksel
yöntemleri İndigolar konusunda işe yaramayacaktır. Onlar
suçluluk duygusu gibi şeylere karşılık vermezler. Birçok kez,
sizi birbirinize bağlayan k0rdonlardan söz ettik. Birçoğunuz
birbirinizin kordonunu birden şiddetle çekmeyi öğrenmişti­
niz. Ancak, bir İndigo Çocuğun kordonunu böyle çekmek hiç­
bir sonuç vermez. Onlar sadece eğitim sisteminiz konusunda
değil, iş, ticaret ve devlet yönetimi konusunda da farklı para­
digmalara yöneleceklerdir. Onlar liderlik rollerine geçtikle­
rinde, ortamı kristal titreşimli çocukların gelebilecekleri şe­
kilde daha güvenli kılacaklardır. Çünkü bu sözünü ettiğimiz
Kristalimsi enerji-ağının tam aktive olmasıdır. Ve bu süreç
başlamıştır. Bu arada, sizden çocuklarınızı yetiştirirken ve
eğitirken sizi sınırlayan seçimlerinizi ve inanç sistemlerinizi
incelemenizi istiyoruz. Bu yeni çocuk soyu ile ilgili her şeyi
inceleyin, çünkü onlar size yol göstermektedir:er. On�ar, ken­
dilerinden istediğiniz gibi, dünyanızı yeniden-düzenlemeye
yardım etmektedirler Onlar sizin bir ifadenizdir ve buraya
büyük bir sevgiyle gelmişlerdir. Onlar çok özel çocuklardır.

DOGRU YOLDA OLUP OLMADIGIMI NASIL BİLEBİLİRİM?


Soru: Doğru yolda olup olmadığımı nasıl bilebilirim ?
Yanıt: Bu salonda bunun bir başka ifadesi var. O bir

235
!l{atufa

derginin ismidir, çünkü aslında o sizin kendi içinizdeki Tan­


rı tarafından izlendiğinizi bildiren bir ayna imge ve bir koz­
mik göz-kırpmadır. (Grup burada bizim aylık mesajlarımızı
da yayınlayan bir Hollanda dergisinden si!iz ediyordu. Dergi­
nin adı "SpiegelBeeld" idi ve bu İngilizce 'de "Ayna İmge " an­
lamına geliyordu.) O büyük bir aynadır, ve siz ancak o ayna­
ya bakarak doğru yolda olup olmadığınızı anlayabilirsiniz.
Siz daha çok farkında olmaya başladığınızda, size doğru yol­
da olduğunuzu bildiren kozmik göz-kırpmaları da daha çok
göreceksiniz. Bu göz-kırpmalar size bizim sizi gördüğümüzü,
bildiğimizi ve sevdiğimizi bildirirler.
Yolunuza yerleştirdiğiniz kristaller aynı zamanda sizin
rehberleriniz olacaktır. Bunlar yaşamınıza sevinç getirirler.
Bu sevinci kabul ve takip edecek cesareti gösterin ve o göz­
kırpmaları izleyin, onlar size yol gösterecektir. Bu soruyu
sorduğunuz için teşekkür ederiz.

DUYARLILIK
Soru: Ben güneş ışığına karşı neden bu kadar duyarlı
olduğumu bilmek istiyorum. Güneşin ©nünde tek bir bulut
olduğunda bile tüm fiziksel gücümü yitiriyorum.
Yanıt: Biyolojik bedende fotosentez, ışığı taşımanın te­
melini oluşturur. Onlar birbirine geçse de, sizin ışık dediği­
niz şey güneş ışığından farklıdır. Bizim ışık olarak gördüğü­
müz ışık enerjisi en saf biçimdeki sevgi enerjisinin en yük­
sek ifadesidir. Bununla birlikte, perdenin her iki yanından
da bu aydınlatıcı ışık olarak görünür. Kendinizi bilgiyle tam
olarak aydınlatmanızın aynı zamanda daha fazla ışık taşı­
manızı sağlaması bir rastlantı değildir. Bu sözcük oyunu bir
rastlantı değildir. Biyolojiniz bir yoğunluktan diğerine deği­
şim geçirirken, geçmekte olduğunuz titreşimsel aşamalarda
deneyimlediğiniz ve sizi farklı enerji formlarına karşı özel-

236
'Bö[üm 12
likle duyarlı kılan armonikler vardır. Şu anda bu gezegende
bulunan insanların çoğu duygusal enerjiye karşı aşırı duyar­
lı hale gelmiştir. Öte yandan, siz ışık enerjisine karşı aşırı
duyarlı hale gelmişsiniz. Bu geçici bir durumdur, bu sadece
sizin çevrenizdeki çoğu kişiden farklı bir aşamada bulundu­
ğunuzu gösterir. İnsanlığın anlamasına yardımcı olmaya ça­
lıştığımız biyolojik değişimler gelecek aylarda ve yıllarda da­
ha da ilerleyecek ve değişiklik gösterecektir. Bazıları diğerle­
rinden farklı şeyler deneyimleyecekler. Ve bu olması gerek­
tiği gibidir. Sizin ışığa duyarlılığınız DNA düzeyinde bir de­
ğişimin sonucudur. Biyoloji içindeki tüm fotosentez işlemi
yakında yeni düzeylere yükselecektir, ve siz bunu diğerlerin­
den önce yaşıyorsunuz. Siz ışık bedeninize geçtiğinizde, artık
biyoloji içinde bir ışık etkileşimi yaşamayacaksınız, çünkü
siz ışık olacak ve ışık içinde bir biyolojik etkileşim yaşaya­
caksınız. Siz şu anda bu değişim sürecini deneyimliyorsunuz.
Sabırlı olun, kendinize karşı iyi davranın. Kalbinizin sesine
kulak verin. İçsel bilişinizi izleyin, o size rehberlik yapacak­
tır. Bir kez bu zorlukları aştığınızda, lütfen bu deneyimi baş­
kalarıyla da paylaşın. Yapabileceğiniz şeylerden biri kendini­
ze uyku içinde dengelenme fırsatı vermektir. Kışisel uyku
düzeniniz değişiyordu ve sizin için tam bir dengeye kavuş­
mak zordu. Kendinize zaman tanıyın, günün ortasında bile
uyuyarak dengenizi bulun. Kendinize iyi davranın.
İki soru daha alacağız. Bu salonda sorulmamış birkaç
soru var.

ŞİFACILIK YETENEGİNİ NASIL KAZANABİLİRİM?

Soru: Şifacılık yeteneğini nasıl kazanabilirim ?


Yanıt: Şifacılığınızı, bu ifadeyi ancak kendi içinizde bu­
labilirsiniz, başka hiçbir yerde değil. Siz uzun bir süredir bu
dürtüyü hissediyordunuz, ama eleştirel zihniniz bu dürtü-

237
:Jfatırfa

nün peşinden gitmenizi zorlaştırmıştı. Ancak bu dürtüleri iz­


lemenizin kesinlikle gerekeceği zamanlar gelecektir. Çünkü
artık siz� desteklemeyen titreşimlerde kalırsanız, biyolojiniz
tepki gösterecek ve artık ilerlemenizin zamanının geldiğini
göstermek için sorunlar yaratacaktır. Kalbinizde yankı bu­
lan şeyi hissedin ve yaşamınızı ona göre seçin, çünkü size
düşen şey işinizi değil, yaşamınızı yaratmaktır. Özgür Seçim
Oyun-Alanındaki amacınız daima içinizdeki Tanrı'yı yansıt­
mak olmuştur. Bunu yapmak için en rahat yeri bulun ve tut­
kunuz o yerde bir ifade bulacak, bolluk ve tüm gerekli kay­
naklar gelip sizi bulacaktır.

YENİ ÇOCUKLARIN YOLUNU KOLAYLAŞTIRMAK

Soru: Çocuklarım için yaşamı benim için olduğundan


daha kolay bir deneyim haline nasıl getirebilirim ?
Yanıt: Sorunuz çevrenizdekiler için yaşamı rahat hale
getirme konusunda sahip olduğunuz dürüst niyeti gösteri­
yor. Ancak, size diyoruz ki, çocuklarınızın yaşamını kolay­
laştırmanızın tek bir yolu vardır. Bu da sizin kendi tutkunu­
zu bulup gerçekleştirmenizdir. Çünkü bunu yaptığınızda, on­
ların da kendi tutkularını bulup gerçekleştirmelerine izin
vermiş olursunuz. Siz rol modelisiniz, onların izledikleri kişi­
siniz. Onları hiçbir biçimde engellemeyin, yollarını güçleştir­
meyin, ancak gerektiğinde onlara yardım edin. Desteklen­
diklerini hissetmelerini sağlayın. Onların kendi başlarına
durabileceklerini bilin, ama gerektiğinde desteğinizi hissetti­
rin. Ve onlar kendi başlarına daha güçlü bir biçimde durabil­
diklerinde, desteğinizi azaltıp kendi işinize odaklanın. Siz
enerjinizi kendi içinizde merkezlendirdiğinizde, siz güçlendi­
ğinizde, siz enerjiyi önce kendiniz alıp kabul ettiğinizde, işte
o zaman çocuklarınıza en büyük armağanı verebilirsiniz. O
zaman çevrenizdeki diğer insanlara da en büyük armağanı

238
'Bö{üm 12
verebilirsiniz, çünkü boş bir kapla bir şey vermek olanaksız­
dır. Önce kendi kabınızı doldurun. Arzu ettiğiniz yaşamı ya­
ratın. Bu çocuklarınıza HER ŞEYİ verecektir. Sorunuzu ya­
nıtlayabildik mi?
Evet, çok teşekkür ederim.
Burada, bu toplantıda şifa istemiş olan ve bu şifayı alan
iki kişi var. Burada ayrıca birçoğunuz kapıyı açıp kendi şifa
sürecinizi başlattınız, meselelerinizi kendi ellerinize aldınız.
Sizler varoluşunuzun SONUCUNU bilerek değiştirdiniz. Ve
bu şekilde, içinizdeki Tann'yı yansıttınız. Zaman zaman ken­
dinizi kaybolmuş hissettiğinizi biliyoruz. Zaman zaman ken­
dinizi birbirinizden ayn ve tüm bağlantılannızdan kopmuş
hissettiğinizi biliyoruz. Size diyoruz ki bu durum Evrenin en
yüksek hayrına hizmet etmektedir, ve bu sizin istemiş oldu­
ğunuz bir ifade-ediştir. Siz ancak böyle, kendi kalbinizle baş­
layıp, her seferinde bir kalbi değişime uğratarak dünyanızı
değiştirebilirsiniz. Sürecinizin bir parçası olmaktan dolayı
duyduğumuz onuru sözcüklerle ifade edemeyiz. Bu yüzden,
sizden bu onuru biz şimdi sizi kucaklayıp size Yuva'yı hatır­
latırken hissetmenizi istiyoruz. Biz sizin kalbinize dokundu­
ğumuzda, siz de bizimkine dokunursunuz, ve biz birbirimizi
hatırlarız. Sizi bu hisle bırakıyoruz. Onu her zaman hissede­
bilirsiniz. Çünkü biz nasıl sizin bir parçanızsak, siz de bizim
bir parçamızsınız. Yuva'yı anımsatmak bizim en büyük ifade­
mizdir. Sizin Yuva'yı tam bulunduğunuz yerde kurmanıza
yardım edeceğiz. Onurların en büyüğüyle, sizden birbirinize
saygıyla davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle bes­
lemenizi ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz.
Biz bir'iz . . Grup.
.

239
13

ry"uva

Pertknitı Ö6ür 'Tarafını !Jlatufa11uıt

241
ry"uva
Bir San Fransisco seminerinde Grup'un tarif ettiği çalışmayı
temsil eden iki kadınla karşılaştık. Bunlardan biri Grup'un
deyimiyle "Geçiş Takımı üyesi" olma çağrısını fark etmiş bir
Üstat Şifacı idi. Diğeri ise mezuniyet (bu dünyadan ayrılma)
sürecine henüz girmiş bir dostumuzdu. Bu insana ölümcül
kanser teşhisi konmuş ve geriye altı aylık ömrünün kaldığı
bildirilmişti. O bu haberi alınca beni arayıp seçeneklerini an­
lamak için özel bir celse yapmamızı istedi. Grup'un yumuşak
rehberliğiyle, onun daha yüksek bir düzeyde zaten vermiş ol­
duğu Yuva'ya dönme kararını kabul etmesine yardımcı ol­
duk. O önce korktu ve öfkelendi, çünkü yükselişe hazırlan­
mak için çok çalışmıştı ve şimdi bu gerçekleşmeden buradan
ayrılmak zorundaydı. Grup o zaman ona kendisinin aslında
yükseliş dediğimiz değişimin büyük bir parçası olacağını bil­
dirdi. Onlar onun yerini alıp gerçek kontratını üstlenmesi
için Yuva'ya çağrıldığını söylediler. Bu onun perdenin bu ya­
nında gerçekleştirmesinin mümkür.. olmadığı bir kontrattı.
Bu seminer bu iki insanın birbirini tanıyıp birlikte bir s<mra­
ki kontratlarına adım atmalarını sağladı.
Aynı yıl daha sonra iki-günlük bir seminer için San
Fransisco'ya gittik. Bu sırada bu iki özel insanla yeniden
bağlantı kurma fırsatı buldum. Geçiş (ölüm) takımının üyesi
olan Treesha yeni bir yaşam enerjisi almıştı. Seminer boyun­
ca gerçekten pırıl pırıl parlıyordu. Onun geçiş yapan insan­
larla birlikte çalışma tutkusunu hatırlamasının yeni enerjisi­
nin titreşimine çok uygun olduğu aşikardı. Yolu üzerinde ba­
zı çok önemli kristaller bulduğunda, kontratını fark edip üst­
lenmesi onu enerjiyle beslemişti. Bu sırada Heather toplan­
tıya katılacak kadar iyi olmadığından ben onu aradım. Grup'
un ona söyleyeceği bazı özel şeyler vardı. Ben bunları akta-

242
'Bö{üm 13
rırken, onların bazılarını ilk kez duyuyordum. Onlar insanlı­
ğın şimdiden daha yüksek bir titreşime geçtiğini ve bu yüz­
den şimdi pc:rdenin öbür tarafından bu tarafla daha çok iliş­
ki ve etkileşime girmenin mümkün olduğunu söylediler. He­
ather'in bizim yükseliş dediğimiz süreçte aktif bir rol oyna­
yacağını bildirdiler. Onun bu yaşamında bu süreçte yerini
alabilmek için çok çalıştığını söylediler. Bu çalışma sayesin­
de şimdi kontratını öbür tarafta yerine getirebilirdi. Yakın
zamana dek böyle bir seçenek mümkün değildi. Gezegenin
ortak titreşiminden ötürü biz şimdi yeni fırsatlara sahiptik.
İki hafta sonra bir başka seminere gitmek üzere hazır­
lanırken Barbara birden yaptığı işi bıraktı ve Heather'i ara­
mamı söyledi. Aradım, ama onunla konuşamadım, ve ertesi
sabah yola çıktık. New Hampshire'dan döndüğümüzde, He­
ather'in mezun olduğunu bildiren bir mesaj bulduk. Grup'un
bu mesajını Heather'e ithaf etmek benim için bir onurdur.
Onun çalışması devam edecektir.
Beyaz sakallı, vakur yaşlı varlık parmağını indirerek
artık bu bilgiyi vermenin zamanının geldiğini işaret ediyor.

Grup:
Tekamülünüzün bu anında burada size bilgi sunmak
hize büyük bir sevinç veriyor. Bu bilgiyi günlük yaşamınıza
birçok biçimde uyguladığınızı görmek bize daha da büyük bir
sevinç veriyor. Bu bilgiyi size ayırt-etme süzgecinizden geçir­
meniz ve güçlenmeniz için sunmaktan onur duyuyoruz. Bi­
zim görevimiz sizin gücünüzü tam olarak üstlenmenize ve
gerçek kimliğinizi hatırlamanıza yardımcı olmaktır. Bu bilgi­
nin yaşamınızda ifade bulmasına izin vermenize, buna istek­
li olmanıza derin bir saygı duyuyoruz. Bu bilgiyle bütünleş­
meye istekli olarak siz bizi en yüksek hayır yolumuza koydu­
nuz, ve bunun için size minnettarız.

243
Jlatırfa
YUVA'YI HATIRLAMAK
Bu celsede hepinizin birçok kez deneyimlediğiniz bir
şeyden söz etmek istiyoruz. Özgür Seçim Oyun-Alanında, siz
ruhunuzu biyolojik bedende ifade edersiniz. Bu beden sonlu­
dur, ve böyle olmakla sizin sonsuz ·Yaradan'ın sonlu ifadesi
olma konumunu almanızı sağlar. Biz bugünkü konuşma fır­
satımızı size perdenin öbür tarafını hatırlamanıza yardımcı
olacak bir bilgi sunmak için kullanacağız. Artık Yuva'dan söz
etmenin zamanı gelmiştir.
Açıklığa kavuşturmak istediğimiz bazı yanlış-anlamalar
var. Size yakın gelecekte birçok kişinin bu gezegenden ayrı­
lacağını söylemiştik. Bunun birkaç nedeni vardır. Birçok kişi
hemen yeni kristal titreşimi:n tohumlannı taşıyan yeni bir
biyolojiyle dönmek için ayrılacaktır. Şimdi sizin biyolojinizi
yenileyip gençleştirmenizi sağlayacak bir teknoloji ortaya
çıkmaktadır, ancak bu yıllar sonra yerini bulacaktır. Siz onu
kullanmaya başladığınızda bile, hala, yaşlanma sürecinin
ilerleyişini geciktirmek onun sonuçlarını tersine çevirmekten
daha kolay olacaktır. Bu nedenle birçok kişi gidip tekrar gel­
meyi seçecektir.

DÜNYA'YA ETERİK FORMLARI TAŞIMAK


Bu zamanda, gezegenin genel titreşimleri giderek artan
bir hızla yükselmeyi sürdürmektedir. Bu bizim şimdiye dek
sadece dolaylı olarak sözünü ettiğimiz bir etkiye sahiptir.
Sizler büyük yeteneklere ve güce sahip varlıklarsınız. Sizin
daha yüksek bir amacınız eterik formlan alıp onlan üç-bo­
yutlu dünyanızda köklendirmektir. Eğer gözlemlerseniz, in­
san-yapımı dediğiniz her şeyin aslında biyolojinizden geçire­
rek üç-boyutlu hale getirdiğiniz eterik düşünce formlan oldu­
ğunu göreceksiniz. Önce herkes tarafından paylaşılan Evren­
sel zihindeiı çektiğiniz fikir gelir. Siz bu eterik düşünce for-

244
'Bö{üm. 13
munu alıp ondan üç-boyutlu bir realite yaratırsınız. Birlikte­
yaratma işleminin temeli budur. Daha da yüksek bir düzey­
de, siz gezegendeki amacınızın eterik Işık formunu Yerküre'
ye taşımak olduğunu görebilirsiniz. Işığı üç-boyutlu dünyaya
dönüştürmek en kolay şekilde insan biyolojisi vasıtasıyla ba­
şanlır. Dünya'da her şey birbirine bağlı olduğundan, siz
Dünya'ya ne kadar çok Işık aktanrsanız, ortak titreşim de o
kadar çok yükselir. Titreşimi bu tarzda yükseltmek perdenin
her iki yanının kanşıp birleşmesini, Cenneti Dünya'ya getir­
meyi mümkün kılar. Oyunun en yüksek sonucu budur.
Kendi içinizde gerçekleştirdiğiniz değişimlerden ötürü,
şimdi Dünya'ya aktarmakta olduğunuz Işık miktarını büyük
ölçüde artırdınız. Bu da "B Planı"nm aktive edilmesini müm­
kün kıldı. Bu kendini temizleme eylemi sizin dünyanızı daha
yüksek bir titreşime bilerek uyumlamanızı sağlar. Bu yüz­
den siz en yüksek renkleri ve Evrenin saygısını kazanırsınız,
çünkü yaptığınız şey sizin hayal edebileceğinizden çok daha
fazla şeyi etkiler. Titreşim yükselişinin direkt bir sonucu ola­
rak, dünyalanmızı ayıran perde şimdi çok daha incelmiştir.
Aynca, bu perdenin incelmesinin bir sonucu olarak, çok ya­
kın gelecekte Cennet (Semavi Alem) ve Dünya olarak bilinen
boyutlar arasında ilişki ve etkileşim mümkün olacaktır.
Şimdi bu ilişki ve etkileşimi kolaylaştıracak kalıcı bir Işık
koridoru tezahür etmektedir. Geçmişte, ileri doğru her titre­
şim hareketi ancak Oyun-Alanında biyolojik beden içinde ba­
şanlabilirdi. Ancak şimdi, Cennet ve Dünya titreşim olarak
birbirine yaklaşırken, perdenin her iki yanından da ilişki ve
etkileşimde bulunmak mümkündür. Bu, tekamülünüzün bir
sonraki aşamasında birçok önemli rolün perdenin bizim bu­
lunduğumuz tarafında oynanacağı anlamına gelir. Birçok
büyük üstat ve Oyun-Alanındaki bu hareketin enerjisini tu­
tanlar kontratlannı perdenin bu yanında tamamlama çağrı­
sını hissedebilirler. Bu olması gerektiği gibidir.

245
9iatırfa
YUVA'Yl KISA ANLAR İÇİN GÖRMEK
Perde incelirken, birçok kişi Yuva'yı görüp hatırlamaya
başlayacaktır. Bu şimdiden olmaktadır. Yuva'nın mutluluğu
birçok kişiyi çağıracaktır, ve bazıları sırf bu çağrıya dayana­
rak buradan ayrılmaya karar verebilirler. Yuva'nın titreşim­
leri güçlüdür ve hissedildiğinde karşı konulması güç bir çeki­
me sahiptir. Bunu onaylatmak için size "ölümden dönme de­
neyimi" geçirerek perdenin öbür tarafını deneyimlemiş olan­
larla konuşmanızı öneririz. Bu deneyim normal ölüm deneyi­
minden biraz farklıdır, çünkü gümüş kordon denen yaşam
bağı kopmamıştır, ancak bu kişiler perdenin öbür yanını şöy­
le bir görmüş ve Yuva hakkında epey bilgi aktarmışlardır.
Onlar tanık oldukları şeyi tam olarak anlamasalar da, Yuva'
nın titreşimlerini hissetmişlerdir ve size onun ne kadar güç­
lü bir çekime sahip olduğunu söyleyebilirler. Bu öyküleri din­
lerken, asıl ifade edilen hisleri dinleyin, çünkü onlar olayın
kendisinden çok daha fazla bilgi içerirler. Sizden yüksek
amacınızı hatırlamanızı istiyoruz, çünkü sizin Oyun-Alanın­
da bu rolü oynamayı kabul etmenizin bir nedeni vardı. Per­
denin incelmesinden ötürü Yuva'nın çekimi daha da aşikar
olabilir, ancak sizden önünüzdeki rolü oynamak üzere kendi­
nizi doğru noktaya yerleştirmek için çok enerji harcadığınızı
görmenizi istiyoruz. Görüşünüz kutupluluğun etkileriyle le­
kelenmiştir ve algınız size büyük plana yardım edecek bir po­
zisyonda olmadığınızı söyleyebilir, ama diyoruz ki, siz seçmiş
olduğunuz yol için tam doğru yerdesiniz. Yuva'ya erken dön­
mek için bilinçli bir seçimde bulunmak tam mucize meydana
gelmeden önce gitmek olur. Yaşam koşullarınızın cesar�tini­
zi kırmasına izin vermeyin. Bu koşullan sizi gücünüze sahip
çıkıp dünyanızı değiştirmeye teşvik etmeleri için kullanın.
B Planı'na geçmek büyük sevinç ve tutku getirecektir,
ama insanın bunu başlatmak için değişim yolunu katetmesi
gerekir. Kendi varlığınız içinde daha yüksek titreşimlere geç-

246
r.Bö[üm 13
meniz bütüne ve gezegenin titreşimlerine katkıda bulunur.
Dolayısıyla, sizin her seferinde bir kalbi değiştirerek dünya­
nızı değiştirebileceğiniz bir gerçektir. Birlikte-yaratma işle­
minin temelinde yatan da budur. Büyük Oyunu tarif eder­
ken söylediğimiz gibi, Yuva'yı perdenin sizin bulunduğunuz
tarafında yaratmanıza yardımcı olacak şey bu Ruhla birlik­
te-yaratma gücüdür. Birlikte Dünya'da Cenneti yaratmamı­
zın yolu budur.
Bu işlemi daha iyi anlayabilmeniz için size Ruhun oy­
nadığı rolden daha çok söz edeceğiz. Biyoloji içindeki rolünü­
zü anlamanız size daha berrak bir perspektif verecektir. Size
büyük bir saygı ve sevgi duyuyoruz, çünkü siz Oyunu düşük
titreşimlerde oynamaya gönüllü olarak bu eterik enerjileri
bizim yapam ayacağımız biçimlerde dünyaya aktarıp köklen­
direbildiniz. Sizin insan olmanın acısını deneyimleyişinizi iz­
liyoruz. Gerçek Yuva'nızdan uzakta olmanızdan dolayı his­
settiğiniz derin yalnızlığı görüyoruz. Yönünüzü ya da gücü­
nüzü kolayca hatırlayamamanın sizde yarattığı karmaşayı
görüyoruz. Hatırlamanıza yardımcı olmaları için yolunuza
yerleştirdiğiniz aynaları size bir darbe daha indiren koşullar
olarak görüşünüzü izliyoruz. İşte en çok böyle zamanlarda
biz sizin yanınızda oluruz. Size duyduğumuz sevgi sözlerle
ifade edilemeyecek kadar derindir. Sık sık, sizi sevecen ener­
jimizle sarmalayıp kucaklarız. Yolculuğunuzda yalnız oldu­
ğunuzu asla düşünmeyin. Siz Mikail ailesisiniz. Bu çok gu­
rurlu ve güçlü bir ailedir. Kökeninize sahip çıkıp bu gücün
tüm bilgisiyle dimdik yürümek size kalmış bir şeydir. Bir
kez d::tha saygı duyulanın siz olduğunuzu söylüyoruz, çünkü
Oyun-Alanında rolünüzü oynamaya gönüllü olarak siz Evre­
nin şifa bulmasına olanak veriyorsunuz. Siz gerçekten Evre­
nin Üstat Şifacıları'sınız ve yakında kendi ihtişamınızın yan­
sımasını göreceksiniz. Sizler sonsuz Yaradan'ın sonlu parça­
larısınız, ve böyle olduğunuzdan Yaradan'ın tüm güçlerine

247
1{atırfa

erişebilirsiniz. Biz burada size kendi ihtişamınızı ve kökeni­


nizi hatırlatmak için bulunuyoruz. Bunu tam olarak hatırla­
yacağınız zamana dek, eğer yolunuzu kaybederseniz, eğer
karmaşaya ya da umutsuzluğa düşerseniz, lütfen kendinizi
bizim gözlerimizle görün ve gerçek kimliğinizi hatırlayın.

REHBERLER DENEN ARADAKİ YARDIMCILAR


Sizin Oyun-Alanında eterik formları üç-boyuta aktarıp
köklendirme rolünüz bizim çalışmamıza izin verir, çünkü si­
zin köklendirmeniz için bu eterik formları yerleştiren bizle­
riz. Şimdi rolümüzü daha çok açıklayacağız. Dünya'nın dü­
şük titreşimlerinde insan formuyla ilişki ve etkileşime gir­
mek zor olmuştur. Daha önce, bizim üç-boyutlu dünyanızla
ilişkiye girmek için titreşimlerimizi düşürmemiz gerekiyor­
du. Geçmişte bu kısa süreler için gerçekleştirilmişti, ama bu,
büyük bir enerji sarfını gerektirdiğinden, sadece gelişimini­
zin önemli kesişme noktalarında yapılmıştı. Benzer titreşim­
lerin birbirini çekmesi Evrensel bir sabitedir (değişmezdir).
Dolayısıyla, yüksek titreşimli varlıklarla temasın zorluk
içerdiğini ve büyük çaba gerektirdiğini, çünkü bizim bunun
için titreşimlerimizi düşürmemiz gerektiğini bilmek sizi şa­
şırtmayacaktır. Dünyalar arasındaki bu boşluk sizin Özgür
Seçim Oyun-Alanındaki deneyiminize yardımcı olacak aracı­
lara ihtiyaç yarattı. İşte rehberler denen varlıkların amacı
buydu. Bu roller enkarnasyondan önce kabul edilip üstleni­
lir. Çoğunlukla, bu rehberler Oyunun bu aşamasında çalış­
mak istediğiniz alanlarda deneyime sahip varlıklardır. Onlar
size karşı büyük bir sevgi besler ve kendinizi kaybolmuş his­
settiğinizde ve gerçek gücünüzü hatırlayamadığınızda size
destek olurlar. Bu varlıklar tekamüllerinin bir parçası ola­
rak, aynı anda her iki dünyada da bulunmalarını mümkün
kılan, arada bir titreşim üstlenmeyi kabul etmişlerdir. Şimdi
Oyun-Alanında bulunan birçoğunuz geçmişte rehberlik rolü-

248
'13ö{üm 13
nü üstlenmiş ve başkalanna böyle hizmet etmişsinizdir. Bu
en çok saygı duyulan rollerden biridir, çünkü sizin alıcıya
sürekli sevgi ve destek vermenizi sağlar.
Oyun esnasında omzunuzda bulunan rehberler aynı za­
manda kendi tekamül yollannda bulunurlar. Bu harika var­
lıklar her an size yardım etmeye hazırdırlar. Birçoğunuz on­
larla iletişim kurmak için çok uğraşmışsınızdır, ama doğdu­
ğunuz günden beri kulağınızda bulunan o sesi işitemezsiniz.
Bir kez daha, sizden dışınıza değil, içinize bakmanızı istiyo­
ruz. Onlann size sizinkinden farklı bir sesle konuşmalannı
beklemek yerine, daima hissedebileceğiniz o yumuşak dürt­
melere dikkat edin. Bunlar Oyunun her kesişme noktasında
size sunulurlar. Onlar omzunuzdaki rehberlerden gelir ve en
derin sevgiyle sunulurlar. Rehberler siz enkarne olmadan
önce bunu istediğiniz için oradadırlar, ancak siz Özgür Se­
çim Oyun-Alanında oynarken onlan dinleyip dinlememek si­
ze kalmış bir şeydir. Lütfen, bu seçimin asla yargılanmadığı­
nı bilin. Bu, size kendi sesinizle hitap eder görünse de, bü­
yük bir rehberlik kaynağıdır. Dinleme sanatını uygulayın,
çünkü o sizi en az direnç yoluna götürür. Bu yolculuk için
üstlendikleri aradaki-titreşim yüzünden, onlar sizinle yük­
sek titreşimli varlıkların yapabileceklerinden daha fizyolojik
bir düzeyde ilişkiye girebilirler. Bunlar onlara en çok ihtiyaç
duyduğunuzda hissettiğiniz kucaklamalardır. Eğer isterse­
niz, onlar sizi sadece onlann yapabilecekleri bir biçimde ku­
caklayacaklardır. Siz bunu aynı anda hem duygusal hem de
fiziksel bedeninizde hissedebilirsiniz. Onlann sizlere sun­
duklan koşulsuz sevgi çok harika, canlandırıcı ve güçlendiri­
ci bir deneyimdir. Rehberlerinin sesini duyamamış olanlan­
nızdan, onlann size duygusal ve fiziksel olarak nasıl dokun­
duklannı fark etmenizi istiyoruz. Onlann size dokunmala­
nna izin verin, ve bu olacaktır. Eğer kabul ederseniz, onlar
şu anda bile bu dokunuşu sunmaktadırlar.

249
Jlatırfa
MELEKLERİN DÖNÜŞÜ
Şimdi bir titreşimsel hiyerarşiden biraz söz edeceğiz; bi­
raz söz edeceğiz, çünkü bu bilginin tümünü sunmanın za­
manı henüz gelmemiştir. Sabırlı olun, çünkü çok geçmeden
tüm bilgi açıklanacaktır. Şimdilik sadece şunu anlayın: bir
titreşim hiyerarşisi vardır, ve o her şeyin doğal bir biçimde
gelişip gözler önüne serilmesini sağlar. Bizim bu titreşim hi­
yerarşisinden söz etmemizin nedeni sizin onun habercilerini
sık sık görmüş olmanızdır. Bunlar sizin Melekler olarak bil­
diğiniz varlıklardır. Bu varlıklar çok gerçektir. Birçok kişi
Melekleri eski öykülerin kahramanları olarak görebilir, an­
cak öyle değildir ve bunlar yüksek bir düzenin varlıklarıdır.
Onlar, aynı anda tek bir titreşimde bulunabilmelerine kar­
şın, bir titreşim düzeyinden diğerine kolayca geçebilirler. Bu
statüye erişenler sadece Yuva'nın saf ışığını taşırlar. İşte bu
yüzden siz onları çoğunlukla beyaz ya da berrak varlıklar
olarak görürsünüz. Bu varlıklar çoğunlukla büyük kuş ka­
natlan olarak tarif edilen kanatlarla görülürler. Gördüğünüz
şey sizin kolayca anladığınız bir form içinde sunulan bir şey­
dir. Gördüğünüz kanatlar onların bedenlerinin -titreşim dü­
zeyleri ve boyutlar arasında yolculuk yapabilmelerini sağla­
yan- parçalarını temsil ederler. Bu kanatlar ayrıca titreşimi
yansıtmak ve yönetmek için de kullanılırlar. Onlar sizi baş­
ka boyutlardan bu yolla etkilerler. Bu habercilerin titreşim
düzeyinden ötürü tanrısal ışık onları hep kuşatır. Biz insan
gelişiminde çok önemli bir rol oynadığımızdan, daha ileride
Melekler hakkında daha çok şey açıklanacaktır.
Meleklerin şimdi kendilerini kitlelere göstermeye başla­
maları bir rastlantı değildir. "Işık" konusunda konuşurken
sözünü ettiğimiz tohumlara çok benzer bir biçimde, melekle­
rin mevcudiyetinin tohumları şimdi insanlara ekilmektedir.
Sizin Melekleri deneyimlemiş olduğunuz birçok yolun bilinçli
olarak farkına varacağınız zaman yaklaşmaktadır. Size şim-

250
'Bölüm 13
dilik meleksi titreşim içinde birçok düzeyin olduğunu söyle­
yelim. Melekleri en yüksek düzende bir ırk olarak görün. Bu
Tanrısallığa yeniden-girmeden önceki en yüksek tekamül ba­
samağıdır. Melekler size kendinizle ilgili en yüksek gerçeği
göstermek, gücünüzü ve gerçek doğanızı hatırlamanıza yar­
dımcı olmak için buradadırlar. Bu dokuzlar grubu -her biri
kendi uzmanlık alanına sahip olan- bir aile titreşimidir. Ay­
nı şey melekler aleminin geriye kalan kısmı için de geçerli­
dir.
Daha önce size bizim Mikail ailesinden olduğumuzu
söylemiştik. Bir armonik sese çok benzer bir biçimde, daha
sözcük kulaklarınıza girerken, bu aile titreşimi kalbinizin
derinliklerinde yankılanır. Yumuşak sevgiyi hissedin, onu
kendi ayırt-etme süzgecinizden geçirin ve kalbinizin sesini
takip edin, çünkü o sizi Yuva'ya götürecektir. Bizden ve di­
ğer meleklerden geldiğini hissettiğiniz sevgi size, bizim aile­
den daha öteye bir şey olduğumuzu, sizin aileniz olduğumu­
zu söyler.

TİTREŞİMİ YÜKSELTMEK İÇİN YARGIYI BIRAKMAK


Sözlerimize devam ederken, sizden yargıyı bırakmanızı
istiyoruz, çünkü yargı insanın taşıdığı titreşim düzeyine uy­
gun değildir. Bizim içinde bulunduğumuz yüksek titreşimler
var olan daha düşük titreşimlerden daha önemli değildir.
Onların hepsi Tanrı'nın ifadeleridir, ve böyle olmakla da da
sadece daha büyük Oyunun oynandığı düzeylerdir. Sizin da­
ha yüksek düzeylere daha büyük değer biçmeniz aslında iler­
leme, gelişme arzunuzdan kaynaklanır. Bu olması gerektiği
gibidir, ancak bu sizi değere sahip düzeylerin sadece yüksek
düzeyler olduğu anlayışıyla bırakır. Siz hiç titreşimlerini
amaçlı olarak düşürmeye kalkışmış varlıkların bile olabile­
ceğini düşündünüz mü? Size az önce geçmişte sizinle iletişim

25 1
1latırfa

kurmak için titreşimimizi düşürmek zorunda kaldığımızı be­


lirttik. Kendinize bizim gözlerimizle baktığınızda, size duy­
duğumuz muazzam sevgiyi görüp hissetmiyor musunuz?
Gerçekte, burada yüksek titreşimli varlıklar düşük titreşimli
varlıklara bakıp, sadece onların Oyunu düşük titreşimde oy­
namaya gönüllü olarak başarabilecekleri harika şeyleri gör­
mekteler. Size diyoruz ki, bizim titreşimimiz sizinkinden çok
daha yüksek olmasına karşın, hepimiz Yaradan'ın eşit ifade­
leriyiz. Aslında, sizi düşük titreşimlere yerleştiren koşulların
bize henüz farkında olmadığınız biçimlerde yardımı ve yararı
olmaktadır. Bu Oyunun gerçek doğasıdır. Siz ilerlemeye de­
vam ederken daha çok şey görülecektir. Bunu seçenlerin tit­
reşimsel gelişmelerine yardımcı olmak size kalmış bir şeydir,
ancak sizden kendinizin ve başkalarının titreşim düzeyleri­
ni yargılamamanızı rica ediyoruz. İnsanın titreşimi onun sa­
dece o andaki konumunu yansıtır.
Size daha önce bir "titreşimsel yükseliş merdiveni" tas­
viri sunmuştuk. Siz sadece yüksek titreşim düzeylerinde bu­
lunanların yükseliş sürecinin bir parçası olabileceklerine
inanırsınız. Bu, insanın ancak merdivenin en üst basamağın­
dan tekamül edebileceğini söylemeye benzer. Oysa tekamül
merdiveni böyle şekillendirilmemiştir. Aslında, o ortak titre­
şim düzeyini bütünleştirecek şekilde tasarlanmıştır, ve o kri­
tik kütleye eriştiğinde tüm merdiven bir sonraki düzeye çı­
kar. Oyun-Alanındaki okullarınızda, üçüncü sınıf dördüncü
sınıftan daha iyi değildir, onlar sadece geçilecek aşamalar­
dır. Bu yüzden, sizden titreşim düzeylerini aydınlanma yo­
lunda geçilecek bir şey olarak görmenizi rica ediyoruz.

ÖBÜR TARAFA YOLCULUK


Titreşimin daha berrak bir anlayışıyla, şimdi "perdenin
öbür tarafı" konusuna geçiyoruz. Yuva'ya geri dönüşün nasıl

252
'Bö(üm 13
algılandığı hakkında bir fikir vermek için sizi bir yolculuğa
çıkaracağız. Lütfen, şimdi anlatacağımız şeyin Yuva'ya dön­
düğünüzde vuku bulan olaylann genel bir örneği olduğunu
anlayın.
Öbür tarafa geçiş (ölüm) tüm gücünüzün size geri dön­
mesini sağlar. Bu güç çok süptildir ve yeni geçiş yapan kişi,
genelde, kendi realitesini kendisinin yarattığının farkında
değildir. Şimdi size diyoruz ki, Yuva sizin deneyiminizin öte­
sinde potansiyellere sahiptir. Siz anlayabileceğiniz bir reali­
teyi davet ederek kendi deneyimlerinizi yaratırsını�. Öbür
tarafla ilgili beklentileriniz Yuva'ya döndüğünüzde ilk dene­
yimlerinizi belirler. İşte bu yüzden birçok kişi bu deneyimi
farklı biçimde tarif eder, ve bunlann hepsinin gerçeğe götür­
düğünü söyleyebiliriz. Deneyim ne olursa olsun, o daima saf
sevginin ipliğiyle örülüdür, çünkü ruh formundayken siz
yüksek benliğinizle tam bir birlik içinde olursunuz. Sevgi
enerjisi tüm diğer enerji formlarından önce gelir. Yuva de­
nen bu yerde siz bir kez daha Işık denen en saf Sevgi form­
lannda yaşamayı hatırlarsınız.

KARŞILAYICILAR
İlk algı size geçiş sürecinde yardım etmek üzere bekle­
yen "Karşılayıcılan" görmektir. Onlar genelde "Işık" varlık­
lar olarak görülür ya da hissedilir, ve daima orada bulunur­
lar. Çoğu kez, bunlar tanıdığınız ve sizden önce öbür tarafa
geçmiş varlıklardır. Karşılayıcılar orada olduklannı ve yar­
dıma hazır olduklarını göstermek için size ellerini uzatırlar.
İnançlannıza bağlı olarak, melekler tarafından karşılanmak
da sık görülen bir şeydir. Bu noktada, uygun tutum yoksa,
korkuya kapılıp bu mezuniyet sürecine karşı koymak müm­
kündür. Eğer bu sürece karşı koyarsanız, çoğunlukla, kor­
kuyla bir şeyi yakalayıp kendinizi Dünyevi bir nesneye de-

253
:J-{atırfa

mirlersiniz. Sizin hayalet ya da Dünyaya-bağlı bir varlık de­


diğiniz şeyin temeli budur. Bu süreç sizin Oyun-Alanından
öbür tarafa geçmekte olduğunuz bir zamanda vuku buldu­
ğundan, burada her iki dünyanın kuralları da geçerlidir. Her
durumda Özgür Seçime sahipsinizdir. Rehberlik ve eğitimle
bu enerji sapması daha az sıklıkta vuku bulacaktır. Bu eği­
tim Geçiş Takımı üyeleri dediğimiz kişilerin rolüdür. Onlar
şimdi aldıkları çağrıya karşılık vermeye ve Oyun-Alanında
pozisyonlarını almaya başlamaktalar. Sizden onları destekle­
menizi ve yerlerini almalarına olanak vermenizi istiyoruz.

GEÇİŞ AŞAMALARI
Şimdi önünüzdeki süreci bir titreşim halinden bir son­
raki titreşim haline uzanan bir tünelden yürüyerek geçmek
olarak hayal edin. Orada size ellerini cesaret verici bir biçim­
de uzatan Karşılayıcılar var, ancak oradan yürüyerek geçme­
si gereken sizsiniz. Bu tünel aslında ruhun bedeni beyin epi­
fizinden geçerek terk edişinin içsel deneyimidir. Sizi neyin
beklediğini bilmemenin korkusu sizi durup geri dönmeye zor­
layabilir. Bu yüzden Karşılayıcılar, çoğunlukla, Oyun-Ala­
nındaki yaşamınızın son günlerinde kendilerini size tanıtır­
lar. Onlar siz hala biyolojik bedendeyken size görünür ve sizi
bekleyeceklerini bildirirler. Eğer geçişinizden önce bilincinizi
yitirmişseniz, çoğunlukla, böyle anlarda geçici olarak bilinci­
niz yerine gelir. Bu onların sizinle kurdukları bağlantıyı ke­
ser ve sizin geçişi gerçekleştirmenize izin verir. Sizin bu tü­
nelden kendi iradenizle geçmeniz gerekir. Bu tüneli kimse si­
zin yerinize geçemez, ya da kimse size bu geçiş sırasında eş­
lik edemez.

İLK IŞIK
Bu tünelde bir noktada siz Işığı fark edersiniz. Bu Işık

254
'lJö(üm 13
Yuva'nın titreşimi olduğundan, Dünya'da bilinen hiçbir ışığa
benzemez. O size tünelde yol göstermek için oradadır. Bu
Işık o tünelde göreceğiniz tüm şeydir. Bazıları Işığı kalpleri
yerine zihinleriyle görmeye alışık olduklarından karmaşaya
düşerler. Eğer Işığı hissedip onu içinize alırsanız, onun tara­
fından tünelden kolayca geçirilirsiniz. Karşılayıcılarınızın el­
leri sizi son birkaç basamakta çekmek üzere beklemektedir.
Tünelin sonundaki yeniden-birleşme gerçekten muhteşem­
dir.
Bu anda siz yalnız başınıza Işık tarafından karşılanırsı­
nız. Bu Işık, daha önce söylediğimiz gibi, sizin Dünya'ya ak­
tardığınız aynı saf enerjidir. Bu IşıK. Yuva'nın tüm düzeyleri­
ni aydınlatır. O Cennette ve Dünya'da her şeyin içinden ge­
çen gerçek ipliğidir. Bu Işık gerçektir, ve Sevgi denen enerji­
nin saf formudur. Eğer siz Işığa alışıksanız, ona direkt ola­
rak bakacak ve onu kucaklayacaksınızdır. Eğer siz Işığa aşi­
na değilseniz, onu kucaklamakta zorlanacak, ona direnecek
ve başınızı başka yöne çevireceksinizdir. Çoğunlukla, sizin
bu Işığa bakmanızı zorlaştıran şey kendi hakkınızda taşıdı­
ğınız yargılardır. Size Işığı kucaklamaya çalışmanızı tavsiye
ederiz, çünkü o sizin tüm yargıları bırakmanızı sağlayacak
gerçeği taşır. Sadece onun üzerinizde parlamasına izin verir­
seniz, bu Işığın saflığı anında sizi Yuva'nın titreşimleriyle
yeniden-bütünleştirecektir. Sizin Işığı kabul etme dereceniz
bir sonraki boyuta giriş düzeyinizi belirler. Bu boyuta hangi
düzeyde girdiğiniz yargılanmaz, bunu anlamanız önemlidir.
Bu sadece sizi en verimli başlama yerine yönlendirmenin bir
yoludur. Size çok uzun bir zaman önce gösterilmiş bu süreci
insanlar çarpıtarak Cennet-Cehennem öyküsüne dönüştür­
müşlerdir. Durum bu değildir, ve sizin birlikte getirdiğiniz
yargıdan başka perdenin bu yanında hiçbir yargı ya da yar­
gılama yoktur. Böylece Cehennem fikri tamamen sizin kendi
tasarladığınız bir şeydir. Daha biyolojik bedendeyken yargıyı

255
9fatırfa
bırakmanız Yuva'nın titreşimlerini günlük yaşamınıza kat­
manıza yardımcı olacaktır.

ENKARNASYONLAR ARASINDA DİNLENME

Yuva'ya döndüğünüzde ruhunuzun enerji koşullarına


bağlı olarak, bir süre dinlenip şifa bulmanız gerekebilir. Eğer
ruhunuz bu geçiş sürecinde çok zayıf düşmüş ve zorlanmışsa,
bir dinlenme ve şifa bulma dönemine ihtiyaç duyacaktır. Bu
süreç Yuva'ya dönüşün önemli bir parçasıdır. Eğer bir ruh
yeterince dinlenmeden yeniden enkarne olursa, o Oyun-Ala­
nındaki deneyiminin büyük bölümünde yorgunluk hissi du­
yacaktır. Bu nedenle, bir ruha gelir gelmez yüklenmemek
önemlidir. Aynca, dinlenme amacıyla ayrılmış özel alanlar
vardır. Tüm ruhlar bu alanlan tam anlamıyla kullanmaya
teşvik edilirler, çünkü onlar sizin Yuva'nın titreşimlerini ha­
tırlamanıza yardımcı olurlar.

YAŞAMINIZI GÖZDEN GEÇİRME

Bir süre sonra yaşamınızın gözlerinizin önünden geçti­


ğini görürsünüz. Eğer ruhun enerji düzeyi izin verirse, bir­
çok kişi bu olayı geçer geçmez deneyimleyecektir. Bu çok ki­
şisel bir olaydır, ve çoğu kişinin beklediği gibi değildir. Bu
varlığın kendi yaşam deneyimlerini gözden geçirdiği bir za­
man olmasının yanı sıra, bu işlem bu deneyimlerin Akaşik
kayıtlara silinmez bir biçimde kaydolmasını sağlar. Bu de­
ğerlendirmenin bir başka amacı size bir sonraki enkarnasyo­
na neyi dahil etmek istediğinize karar verme fırsatı sağla­
maktır. Bu genelde rehberlerinizin size yeniden katıldıkları
zamandır. Rehberlerinizle yeniden-birleşme sevinçli bir za­
mandır. Rehberleriniz yolculuğunuzun her anında sizin yanı­
nızda olmuşlardır. Şimdi yaşamınızı onlarla birlikte yeniden
gözden geçirmek, o yaşamın yeniden-gösterimini izlemek se-

256
'Bö[üm 13
vinçli bir süreçtir. Bu bir yargılama zamanı değildir, çünkü
Yuva'nın titreşimleri bu yaklaşımı desteklemez. Burada ken­
dinizi en yakın dostlarınızla birlikte üç-boyutlu realitedeki
yaşamınızın yeniden-göste�i.Jnini izlerken hayal edin. Bu
rehberlerinizin size yaşamınızdaki belli olaylarla ilgili hisle­
rini ve perspektiflerini söyleyebilecekleri bir zamandır. Sık
sık, onlar perdeden uzanıp kalbinize dokunarak size sevildi­
ğinizi bildirmek isterler, ama bu Oyun Alanında her zaman
mümkün olmaz. Şimdi onların bunu sizinle paylaşabilecek­
leri bir zamandır.
Bu gözden-geçirme sürecinde yaşamınızdaki olaylar ilk
kez berrak bir biçimde görülür. Sizi daima bunaltmış olan
durumlar şimdi aydınlatılır. Bu sırada her önemli olayda al­
kışlandığınızı duyarsınız. Bu önemli olaylar sizin beklediği­
niz olaylar değildir. Bunlar yaşamınızda gücünüzü kuşanıp
kendi realitenizi amaçlı bir biçimde yarattığınız zamanlar­
dır. Bunlar korku illüzyonunu aşıp gerçek gücünüzü buldu­
ğunuz zamanlardır. Bunlar kendinize iyi davrandığınız za­
manlardır, çünkü bu sizin içinizdeki Tanrı'yı onurlandırdığı­
nızı gösterir. Bunlar içinize dönüp biriktirdiğiniz kısıtlama­
ları temizlediğiniz zamanlardır; bunlar sadece sevgi göster­
mekle kalmayıp, aynı zamanda size gösterilen sevgiyi de his­
setmenize izin verdiğiniz zamanlardır. Kendinize değer ver­
mek Oyun-Alanındaki en onurlu davranışlardan biridir. O
zaman siz kendi kendinize, "Eğer tüm bunların nasıl işledi­
ğini bilmiş olsaydım, çok daha başarılı olurdum," diye düşü­
nürsünüz. O zaman tüm çevrenizde coşkulu bir kahkaha du­
yulur, ve siz aynı sözleri söylediğiniz son seferi hatırlarsınız.
O anda gerçek kimliğinizi hatırlamamayı hayal etmek zor­
dur. Unutma perdesinin ardında saklanan bir üstadın yaşa­
mının yeniden-gösterimini izlemek gerçekten çok eğlenceli­
dir. Bu gözden-geçirmenin sonunda, siz bir sonraki enkar­
nasyonda hangi yönü seçeceğinizi açıkça anlamanıza yar-

257
Jiatırfa

dımcı olan karmik puan sistemini incelersiniz. Oyun-Alanın­


daki birçok kişinin inandığı şeyin tersine, bu zevkli ve sevinç
verici bir deneyimdir.

DANIŞMANINIZLA KARŞILAŞMA

Yaşamınızı gözden geçirdikten sonra, "Danışmanınız"


tarafından karşılanırsınız. Bu Danışman ilk başta gördüğü­
nüz Karşılayıcılar'dan farklıdır. Danışman, genelde, eskiden
tanıdığınız ve sizden önce öbür tarafa geçmiş biridir. Onun
görevi sizin yeni çevrenize alışmanıza yardımcı olmaktır. Ço­
ğunlukla, bu Danışman bekleyebileceğiniz biri değildir. Bu­
nun birkaç nedeni vardır: Birincisi, bu kontratla yapılır, ve
kontrat yapıldığı sırada o enkarnasyonun gidişatı tam olarak
bilinemez. Çoğunlukla, bu dünyadan sizden önce ayrılmak
üzere kontrat yapmış biridir. Bu insanla Oyun-Alanında kar­
şılaştığınızda onunla aranızda açıklayamadığınız derin bir
bağ hissedersiniz. Bu bir kozmik göz-kırpmadır. O, Oyun­
Alanındaki bir akrabanız ya da yakın bir arkadaşınız olabi­
lir. O sizin alanınıza nasıl girmiş olursa olsun, daima ruhsal
ailenin güçlü, yadsınamaz çekimine sahiptir.
Çoğunlukla, bu kontrat kavramının anlaşılması zordur.
Bunun nedeni sizin insan ölçütlerini kullanmaya kalkışma­
nızdır. Zamanın dairesel olduğu fikrini de kabul etmekte çok
zorlanabilirsiniz. Bizim zaman boyutumuz sizinkinden çok
farklıdır, ve bu genelde Yuva'ya geldiğinizde sizin buna alış­
manızı gerektirir. Bu tarafa geçenlerin bu noktada karmaşa
yaşamaları sık görülen bir şeydir. Bu karmaşayı gidermek
için genelde bir dinlenme ve şifa dönemi geçirmek gerekir.

AYRILIŞIN YÖRÜNGESİ

Şimdi dünyanızdan ayrılırken uyumlanmanın önemin­


den söz edeceğiz, çünkü o bu dinlenme ve şifa için gereken

258
'Bö{üm 13
zaman! kolayca kısaltabilir. İnsanın Oyunu terk ettiği yö­
rünge açısı onun Oyuna tekrar-girişinin yörüngesini belirle­
yecektir. Bu Karma denen şeyin işleyiş biçimidir. Bu ayrıca
Oyun-Alanındaki bu etkiyi üreten kutupluluğun direkt bir
sonucudur. Geçiş Takımı üyeleri dediğimiz kişiler kendileri­
ni bu amaca adayan, bu yüzden çok saygı duyulan varlıklar­
dır. Birçok bakımdan onlar yaptıkları her şeyle Cennet ile
Dünya'yı birleştirmektedirler. Bu insanlara saygı gösterin ve
onların öne çıkmalarına olanak verin. Onlar insanlığın teka­
mülünde büyük bir rol oynayacaklardır.

KENDİ "CENAZE TÖRENİNİZE" KATILMAK


Yuva'ya vardığınızdan beri geride, Oyun-Alanında bı­
raktığınız insanları düşünmektesinizdir. İşte bu sırada Da­
nışmanınız Oyun-Alanında onurunuza yapılan törene katıl­
mak isteyip istemediğinizi sorar. Eğer isterseniz, mezuniye­
tinizin onurlandırıldığı bu törene katılabilirsiniz. Rehberleri­
niz, her bakımdan yaşamınızın bir parçası olduklarından, bu
olayda da yanınızda bulunurlar. Onlar aynca Oyununuzun
bu aşamasının bir parçası olan insanları da tanır ve severler.
Böylece onlar bir kez daha yanınızda yer alıp, kulağınıza fı­
sıldayarak, size etkilediğiniz o kalpleri hatırlatırlar. Siz o in­
sanlara bakar ve onların sizi yitirmekten ötürü duydukları
acıya tanık olursunuz. Onlar şimdi sizsiz geçirecekleri üç-bo­
yutla yaşamlarını yeniden-tanımlama sürecine başlamak zo­
rundadırlar. Eğer isterlerse, sizin mevcudiyetinizi ve onları
kucaklayışınızı hissedebilirler. Onlar, çoğunlukla, fiziksel
bir dokunuşun yadsınamaz deneyimini ararlar. Bununla bir­
likte, onlar varlığınızı hissedecek olsalar bile, ego'lan araya
girip buna mantıksal bir kılıf giydirerek yok sayabilir. Onlar
sizin gidişinizin yarattığı boşluğu hissederler, çünkü odakla­
n onlara kendilerinden bir şey alındığım söyler. Sizin gördü­
ğünüz şey ise geride bıraktığınız armağandır. Her biri bu ar-

259
!Jlatırfa

mağan sayesinde şimdi kendi varoluşuna daha berrak bir


perspektiften bakmaktadır. Siz kendi kendinize bu olayın in­
sanları kendilerine ve birbirlerine nasıl daha çok yaklaştırdı­
ğını düşünürsünüz. Artık oradan ayrılmanızın zamanı gel­
miştir, ve siz geride bırakacağınız o insanlara son bir kez ba­
karsınız. Onların acısını hisseder, ve keşke onlara Yuva'nın
gerçekten ne kadar harikulade olduğunu söylemek mümkün
olabilseydi diye düşünürsünüz. Ama, kalben, onları yakında
tekrar göreceğinizi bilirsiniz.
Danışmanınız kulağınıza şimdi perdenin bu yanından
da ilişki ve etkileşime girmenin mümkün olduğunu söyler.
Siz artık onların şifa bulmalarının zamanının geldiğini, ve
bunun en iyi şekilde sizin yokluğunuzda yapılabileceğini gö­
rebilirsiniz. Siz onlara ne kadar çok yardım etmek isteseniz
de, Danışmanınız size şimdi bunun zamanının olmadığını
hatırlatır. Siz çok kısa bir süre sonra onlarla yeniden bağlan­
tı kurabileceksinizdir. Şimdi onlara sizin daima onların için­
de bulunan parçanızı bulmaları için zaman tanımanız gere­
kir. Ondan sonra; eğer isterlerse onlarla tekrar ilişki kurma­
nız uygun olacaktır.

RENKLERİNİZİ ALMAK

Oyun-Alanındaki kutlamadan (cenaze töreninden) ay­


rıldıktan sonra Renkler Salonundaki büyük toplantıya götü­
rülürsünüz. Bu salonda, tüm titreşim renkle ifade edilir. Ka­
zandığınız renkler size burada sunulur. Bu büyük salonu dol­
duran varlık sayısı hayal edebileceğinizden çok daha fazla­
dır. Burada yapılan özel bir toplantıdır. Bu toplantı Özgür
Seçim Oyun-Alanından gelen bir varlığa renklerini bahşet­
mek için yapılmaktadır. Bu toplantı sizin için yapılmaktadır.
Şimdi sunucu konuşmaya başlar ve sizin mezuniyetinizi ilan
eder. Size ebediyen taşıyacağınız renkler sunulurken büyük ·

260
'13ö{üm 13
salon alkışlarla çınlar. Renkler biçimindeki bu titreşimler si­
zin Oyun-Alanında geçirdiğiniz zamanın öyküsünü ve yeni
paradigmaları getirmek için yaptığınız tüm işleri anlatır.
Bütünün hayrı adına kendinizi yüksek veçhelerinizden ayır­
mayı kabul efmiş olmanız en çok saygı duyulan davranışlar­
dan biridir. Burada sunulan renkler sizi ebediyen, Yuva'nın
enerjisini Dünya'ya aktarmak için biyolojinin acısını ve çare­
sizliğini yaşamış biri olarak gösterecektir. Bu renk nişanları­
nı gören birçok varlık size Özgür Seçim Oyun-Alanında bir
oyuncu olmamzdan dolayı saygı gösterecektir. Renkleriniz
ayrıca sizin büyük değişim zamanında Oyun-Alanında bu­
lunduğunuzu da anlatacaktır. Birçok kez sizden Oyuna ait
kendi öykülerinizi anlatmanız istenecektir. Size sunulan
şükran ve saygı hisleri sizi parlamanıza yol açacak bir biçim­
de dolduracaktır. Yeni eklenen renklerinizle birleştiğinde,
bu parlaklık gerçekten görülmeye değer harikulade bir man­
zara oluşturacaktır! Burada ego konusunda endişelenmenize
hiç gerek yoktur, çünkü doğal denge sizin gerçek gücünüzü
gördüğünüzde bütüne katkıda bulunduğunuzu söyler. Artık
sizin oradan ayrılma zamanınız gelmiştir, ve siz dönüp sizi
Yuva'ya götürmek üzere bekleyen Danışmanınızı bulursu­
nuz. Bu harikulade olaydan sonra rehberlerinizle geçici ola­
rak vedalaşırsınız, onlar şimdi yeni eklenen titreşimleriyle
bir sonraki görevlerine ya da enkarnasyonlarına gitmek üze­
re serbest kalmışlardır.

ESKİ DOSTLARLA YENİDEN BULUŞMA

Danışmanınız kontratla o göreve atanmıştır ve siz iste­


diğiniz sürece sizinle birlikte kalıp sorularınızı yanıtlayacak
ve orada işlerin işleyiş biçimini anlayıp hatırlamanıza yar­
dımcı olacaktır. Size Yuva'yla ve geçmiş enkarnasyonlannız­
la ilgili tüm anılarınızı hatırlayacağınız söylenmiştir, ancak
onların size, sizi bunaltmamalan için yavaş yavaş sunulma-

26 1
9{atırfa

lan gerekir. Bu süreç esnasında siz benzer titreşimde birçok


varlıkla karşılaşırsınız. Bunların bazıları ruhsal ailenizin
üyeleridir, bazılarıyla ise son enkarnasyonunuzda karşılaş­
mışsınızdır. Bazıları anneniz ya da babanız, veya kocanız ya
da karınız rolünü oynamış olabilirler. Siz bu varlıklarla bir­
likteyken, onlarla konuşurken, onların yüz hatları değişip
bir başka yüze dönüşür görünebilir. Onlar o sırada Oyun­
Alanındaki birçok enkarnasyonda tanıdığınız farklı yüzlerini
sergilemektedirler. Bu siz Oyun-Alanında bulunurken de vu­
ku bulabilir. Burada, siz uzun bir süre önce yitirdiğiniz bir
dostunuzu bulup, onun görünüşte, daha önce karşılaşmış ol­
duğunuz korkunç bir düşmana dönüştüğünü görüp korkabi­
lirsiniz. Siz bu varlığın bu rolü oynamasını istemiş olduğu­
nuzu, çünkü onun sizi bunu yapacak kadar çok sevdiğini an­
ladığınızda kahkahalar başlar. Belleğinizi yeniden kazanma­
ya başladığınız bu zaman sevinç verici bir zamandır. Siz da­
ha çok hatırladıkça, daha fazla kahkaha duyulur. Bu gerçek­
ten ne kadar büyük bir Oyun olmuştur.

CENNETTE GENİŞLEME

Yüksek titreşimlerde hareket etmeye alıştığınızda, ge­


nişlemeye ve güçlerinizi daha çok kullanmaya da başlarsınız.
Bu yerde (düşündüğünüz şeyle onun gerçekleşmesi arasında)
hiçbir zaman-aralığı yoktur ve her şeyi sadece düşünerek te­
zahür ettirmek mümkündür. Siz bunun işleyiş kurallarını
anlamaya başladığınızda, bunların size sunduğumuz Birlik­
te-Yaratma sanatının kuralları olduğunu görebilirsiniz. Aşa­
ğıda nasılsa, yukarıda da öyledir. Çok geçmeden bu yerde sa­
hip olduğunuz güçlü duyulan keşfedersiniz. Oradaki parlak
renkler, baktığınızda sizi etkiler göründüklerinden, Dünya'
daki renklere benzemezler. Müzik sizin özünüzden yumuşak
bir biçimde akıp geride yumuşak bir etki bırakan bir titreşi­
me sahiptir. Sanki bu müzik canlıdır ve sizinle daima tatlı

262
'Bö{üm 13
bir biçimde konuşmaktadır. Çok geçmeden size bu yerde de­
neyimlediğiniz harikulade seslerin ve görüntülerin kendi tit­
reşiminiz tarafından çağrıldığı söylenir. Onlar sizin için ıs­
marlama yapılmıştır ve aslında kendi titreşiminizin bir yan­
sımasıdır. Burada fiziksel olarak yoğun bir bedene sahip ol­
mamanıza rağmen, hala duyusal deneyimler yaşarsınız.
Bunlar sadece titreşimi varlığınıza kabul etmenin aşina yol­
larıdır. Burada son derece güçlenen bu duyular epey bilgi de
taşırlar. Oyun-Alanındaki deneyiminize çok benzer bir bi­
çimde, bu titreşimlerin her biri sizin titreşiminizi biraz de­
ğiştirir. Bu yerde hiç tanımadığınız daha birçok duyu vardır,
ve bu yüzden sizin onları deneyimlemenin yollarını keşfet­
meniz gerekir. Bunlardan biri sizi özellikle büyüler. Bu mas­
setme duyusudur. Bu bir, enerji ve titreşimi massetme yolu­
dur. Bir enerji ifadesi sizin üzerinizden yumuşak bir biçimde
geçip size kendi titreşim çeşnisini sunar. Eğer bu çeşniden
hoşlanırsanız, o zaman o sizin varlığınızla bütünleşir, enerji­
sini sizinkine katar. Siz bunun biyolojik bedendeyken de sa­
hip olduğunuz bir duyu olduğunu, ama o zaman onu doğru
biçimde tarif edecek bir sözcüğün bulunmadığım fark edersi­
niz.
Bu harikulade bir yerdir! Her deneyim sizi bir biçimde
besler. Çok geçmeden siz kendinizi Evrenin -deneyimine da­
vet ettiği şeyle kendini seçtiği biçimde şekillendiren- hamu­
ru olarak görürsünüz. Siz, aslında, kendinizi her an dene­
yimlemeyi seçtiğiniz şeyle tammlamaktasınızdır.
Şimdi, bulunduğunuz yerden ve o yerin nasıl işlediğin­
den emin olarak, olasılıkları daha çok araştırmaya başlarsı­
nız. Bir yeri düşünür, ve anında orada olursunuz. Bir deneyi­
mi düşünür ve kendinizi bir anda onun ortasında bulursu­
nuz. Burada çok şey mümkündür, işin en zor bölümü neyi
seçeceğinize karar vermektir. Hep ziyaret etmek istediğiniz
bir yere gitmeyi deneyin, ve bir anda orada olursunuz. Göz-

263
:Jlatırfa

lerinizi her bir yeni manzarada açtığınızda karşı konulmaz


bir güzellikle karşılaşırsınız. O zaman bu duruma bir gün
alışıp alışamayacağınızı merak edersiniz. Çevrenizdeki man­
zaranın Dünya'ya çok benzediğini fark edersiniz. Bu, bunla­
rın en taze anılarınız olmasından ve sizin bunun böyle olma­
sını beklemenizden kaynaklanır. Siz güzelliğe bakar ve onun
içerdiği gerçeği görürsünüz. Onu kıyaslayacak bir şey arar­
ken, Dünya'yı hatırlarsınız. Kendi kendinize, "Bu güzelliğin
Dünya'da hep bulunmuş olması ve benim onu görememiş ol­
mam mümkün mü?" diye sorar ve, "Ne olursa olsun, eğer
Dünya'ya geri dönersem ne arayacağımı bilecek ve bakmayı
hatırlayacağım," dersiniz. Onunla aranızdaki kontratınız so­
na ererken, Danışmanınız mutlu bir gülümseyişle sevincini
ifade eder.

DAİRESEL ZAMAN

Burada zaman yeni bir anlam kazanır. Burada zaman


daireseldir, ve onun işleyiş biçimini yöneten yeni kurallar
vardır. Siz bu yeni kurallara alıştığınızda, diğer zaman bo­
yutlarıyla da ilişki ve etkileşime girebilirsiniz. Geçmiş, şimdi
ve gelecek, hepsi bir büyük dairedir, ve hepsi şimdi'de bulu­
nur. Bu alışılması en güç alanlardan biridir, çünkü dünya
deneyiminizde bu konuda başvurabileceğiniz bir şey yoktur.
Bu durumda ancak kendi enerjinizle teması sürdürerek den­
geyi koruyabilirsiniz. Enerjinize bağlanmak değişen zaman
boyutlarında yerinizi bulmanızın tek yoludur. Oyun-Alanını
hatırlayarak, bu gerçeğin de gözler önüne serilmeye başladı­
ğını görebilirsiniz. Yukarıda nasılsa, aşağıda da öyledir.
Siz alıştıkça her şey size doğal biçimde dönmeye başlar,
ve bu dinginlik hissi bir yaşam biçimi haline gelir. Siz bu yer
hakkında açıklayamadığınız bir bilgiye sahipsinizdir. Bu in­
sanın belleğini yavaş yavaş kazanıp her şeyi hatırlamasına
benzer. Size hatırlatılmasına gerek kalmadan, Yuva denen

264
'Bö{üm 13
bu yerin birçok düzeyi bulunduğunun farkındasınızdır. On­
lar titreşim frekanslarından ötürü birbirlerinden doğal ola­
rak ayrıdırlar. Yuva'nın titreşim düzeyleri hakim bir titre­
şimden oluşur, ve tüm titreşim frekansları bu temel titreşi­
me uyum sağlar. Armonik bir akora (uyumlu ses karışımına)
çok benzer bir biçimde, bu titreşim düzeyleri kendi sınırları­
nı bulur ve benzer titreşimin benzer titreşimi çekmesi yoluy­
la doğal olarak grup oluştururlar. Birlikte, bunlar Yuva'nın
düzeylerini oluştururlar. Bir varlık titreşimini değiştirdiğin­
de, çalışmasını tamamlamak üzere bir sonraki düzeye geçer.
Bu bir mezuniyete çok benzer ve bir sonraki düzeye geçen
varlık için büyük bir heyecan duyulur. Bu geçiş bu tarafta
da, Oyun-Alanında da başarılabilir. Oyun-Alanında büyük
değişim için fırsatlar vardır, ve çoğunlukla bu bir defada bir­
kaç düzeyi atlamak anlamına gelebilir. Bir düzey diğerinden
daha iyi olarak değerlendirilmez, böyle bir yargılama yoktur.
Hepsinin bir amacı vardır, ve hepsi birlikte bütünü oluştu­
rur.

YENİ İLETİŞİM DÜZEYLERİ

Bu zamana dek, bir sonraki düzeye geçmek en kolay


biçimde biyolojik bedendeyken başarılırdı. Kaydedilen ilerle­
me ve Oyun-Alanının titreşiminin yükselmesiyle birlikte,
her iki taraftaki düzeylerden geçerek ilerlemek daha çok
mümkündü. Şimdi, Oyun-Alanıyla perdenin bu tarafından
da ilişki ve etkileşime girmek mümkündür. Kısa bir süre
sonra, daha derin bir düzeyde bilinçli temas olacaktır. Sizin
Oyun-Alanında gerçekleştirdiğiniz değişim sayesinde şimdi
bu iletişim köprüsü kurulmuştur. Bu iletişim düzeyi Oyun­
Alanının ilk oluşturulduğu zamandan beri mevcut değildi.
Bu yeni paradigma kristal titreşimli varlıkların gelmelerine
olanak verecektir. Yakında bir sonraki tekamül aşamasına
geçilecektir. Bunu siz mümkün kıldınız. Bunu mümkün kıl-

265
1latırfa

mak için yaptığınız çalışmadan derin bir gurur duyuyoruz.


Biyolojideyken çektiğiniz acının ve sıkıntının farkındayız. Bu
insanlığın tekamülünü mümkün kılmıştır. Dünya'da Cenne­
tin gerçekleşmesi yakındır. Büyük Oyun Cennette (semavi
alemde) olduğu gibi, Dünya'da da kazanılmak üzeredir.
En derin sevgimizle sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz. Grup.
..

266
14

i�i 'Dalga

267
Mayıs 1997'de tüm Işık-işçilerinin birbirleriyle bağlantı ku­
rabilecekleri bir web-sitesi oluşturma konusunda güçlü bir
dürtü duydum, bu dürtünün kaynağı Grup idi. Bu yumuşak
bir dürtü değildi, ve onlar ayrıca bana birkaç öneride bulun­
dular. Söyledikleri şeylerden biri ilk sayfada bir yere, "İkinci
Dalga" sözcüklerini koymamdı. Onların önerilerini yerine ge­
tirdim, ama bu sözcüklerin ne anlama geldiğini hiç bilmiyor­
dum. O sırada, bunun web-sitesini ikinci bir öğreti dalgası­
nın bir parçası olarak etiketlemek için önerildiğini varsay­
mıştım. Şimdi geriye dönüp baktığımda, bunun kibirli bir
düşünce olduğunu görebiliyorum. Ne de olsa, bunlar kendile­
rini "Grup" sözcüğünden daha gösterişli bir sözcükle isimlen­
dirmeme izin vermeyen varlıklardı. Aşikar bir biçimde, süslü
etiketler bu varlıkları etkilemiyordu. Öyleyse "İkinci Dalga"
neyle ilgiliydi? Aslında bunu ancak şimdi çözmeye başlıyo­
rum.
Öyle görünüyor ki, siteyi ilk başlattığımızda tohumlar
ekmemiz önemliydi, ve onların benden web-sitesine bu açık­
lanmamış sözcükleri koymamı istemelerinin nedeni buydu.
Bu Ruhun Dünya Gezegeni'ne önemli bir bilgi vermeye baş­
lamasının tipik bir yoludur. Bu yakın geçmişte "Işık" ve "Me­
lekler" gibi sözcüklerle yapılmıştı. Şimdi bile, onlar mesajla­
rında "Kristal" gibi sözcüklerle tohumlar ekmekteler. Bu
arada, kimsenin web-sitesindeki "İkinci Dalga" sözcükleri­
nin anlamını sormamış olmasını gerçekten komik buluyo­
rum. Ve kimse bunu sormadığı için memnunum. Aptal gö­
rünmekten gerçekten nefret ederim.

Grup:
Bu uyanan üstatlar topluluğuna hitap etme fırsatını

268
'13ö[üm 14
bulduğumuz için derin bir şükran duyuyoruz. Boyutlarımız
arasındaki perde incelmeye devam ederken, sizler kendi ihti­
şamınızı ve gücünüzü kısa anlar için görmeye başlıyorsunuz.
Bu bizim en yüksek hedefimiz olmuştur, ve sizin gücünüze
tam olarak sahip çıkıp onu bir sonraki realitenizi yaratmak
için kullanacağınız zaman yaklaşmaktadır. Size duyduğu­
muz sevgi ve saygıyı sözcüklerle ifade edemeyiz. Siz bütü­
nün yüksek hayrı için karmaşa ve birbirine-karşıt ikiye-bö­
lünmelerle dolu bir Oyunu oynamayı fedakarca kabul etti­
niz. Bu karmaşa içinde siz sık sık varlığınızda ruhun gerçek
çekişini hisseder, ama bunun hayal gücünüzden kaynaklan­
dığını düşünürsünüz. Bu Oyun uğruna katlandığınız zorluk­
ları görüyor, ve rolünüzü bu kadar iyi oynadığınız için çok
kutlandığınızı ve saygı gördüğünüzü bilmenizi istiyoruz. Ge­
lişen olaylardan ötürü şu anda birçok göz sizin üzerinizde­
dir. Sizinki iyi yapılmış bir iştir, ve söylediğimiz şeyi henüz
anlamasanız da, siz�n Oyunu şimdiden kazandığınızı söyle­
yebiliriz.
Bugün burada gezegen için büyük önem taşıyan bir şey­
den söz edeceğiz. Artık bu bilginin aktarılmasının zamanı
gelmiştir. Bireysel güçlenişin İkinci Dalgası şu anda oluş­
maktadır ve yakında tüm gezegeni kaplayacaktır. Size daha
önce 1945'de insanlığın gerçekleştirdiği yön değişikliğinden
söz etmiştik. Bu şimdi sunulan fırsatlara götüren en belirle­
yici olaydı. Bu insanlığın gücüne geri dönmeyi, güçlenmeyi
seçtiğini gösteren ilk işaretti. Gezegeni kuşatan enerji dal­
gası sizin bir sonraki tekamül adımını spiritüel varlıklar ola­
rak atmanıza yardımcı olacaktır. Bu dalga enerjiyi Oyun­
Alanında köklendirenlerin çalışması sonucunda ortaya çıka­
caktır. Deniz memelileri dahil birçok varlık bunu mümkün
kılmak için titreşimini bu çalışmaya katmıştır.
Binlerce yıldan beri, Oyun-Alanına enerjinin aktarılıp
köklendirilmesi, büyük ölçüde, sizin yunuslar ve balinalar

269
9fatırfa

dediğiniz koruyucular tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu de­


niz memelileri sizi tohumlayan uzaylı ırkların torunlarıdır,
ve Oyun sırasında gezegenin enerjisini tutma işini mükem­
mel bir biçimde yapmışlardır. İnsanlar güçlerine uyanmaya
başladıklarında, bu görev sevinçle size devredilmiştir. Bu
enerjiyi tutmak daima sizin kontratınızdı, ve bu meşale size
geçirilmeye başlandığında büyük bir kutlama yapılmıştı. Son
birkaç yılda birçok kişi uyanıp gücünü üstlenmeye ve bu sü­
rece yardım etmeye başlamıştır. Sizin bu enerjiyi tutabilmek
için geçirdiğiniz değişimler hissettiğiniz zorluklara ve sıkın­
tılara neden olmuştur. Artık, köşeyi dönmek üzeresiniz, ve
ortak bir dalgayla birlikte şimdi kendi güçlenişiniz içinde ra­
hat bir biçimde ilerlemeniz mümkündür. Bu dalga şimdi ge­
zegende büyüyüp güçlenmekte olduğu için hepinize teşekkür
ederiz. Eğer bu enerji dalgasına katılırsanız, o sizi bir sonra­
ki titreşim aşamasına kolayca taşıyacaktır.
İkinci Dalga dediğimiz şey oir liderin-takipçisi-olma ka­
lıbından, bireysel-güçlenme kalıbına geçmekle ilgilidir. Ken­
diniz için oluşturduğunuz paradigma geçmişinizin düşük tit­
reşimlerinde belli bir dereceye kadar işe yaramıştır. Şimdi
siz toplu olarak daha yüksek bir titreşim düzeyine geçtiğiniz­
den, kendi bireysel güçlenişinizi yansıtan yeni bir paradig­
mayı başlatmanız uygundur. Örgütsel yapılarınızın çok azı­
nın niyetlenen amacını gerçekleştirecek olmasının nedeni
budur. İnsanları koruması niyet edilen sistemlerin birçoğu
gerçekte onları kendi güçlerinden ayırmıştır. Bu çabalara yol
vererek insanları korumaya çalışanlar, kendi yaratma güçle­
riyle teması yitirmişlerdir. Size sizin aslında sonsuz Yara­
dan'ın sonlu parçaları olduğunuzu, ve böyle olmakla da Yara­
dan'ın tüm gücüne sahip olduğunuzu hatırlatmak istiyoruz.
Siz bu gücü hatırlayıp ifade etmeye başladığınızda, eski pa­
radigmalar değişecektir. İşte Özgür Seçim Oyun-Alanında
İkinci Güçlenme Dalgası dediğimiz şeyin esası budur. Şimdi

270
'Bö{üm 14
kökeninizi hatırlayarak her adımı tamamen kendi gücünüz
içinde atmanızın zamanı gelmiştir.

IŞIGI TAŞIMAK İÇİN DUYGUSAL SORUNLARI


TEMİZLEMEK

Oyun-Alanındaki birçok Işık-işçisi kendi duygusal so­


runlarını temizlemekle meşguldü, bu onların gezegene daha
fazla ışık getirmelerini sağlıyordu. Bu çalışmaya çok büyük
bir saygı duyulur, çünkü o sizin fark edebileceğinizden çok
daha fazla insanı etkiler. Kendi enerjinizi temizleyerek daha
fazla ışık aktarımına yol açma sürecine biz "Işık-çalışması"
deriz. Bu duygusal temizlik ayrıca sizin İkinci Güçlenme
Dalgasına daha kolayca geçmenizi sağlayacaktır. Bu alanda
yaptığınız çalışmadan ötürü, berrak bir görüşe sahip olmuş­
sunuzdur ve size birçok fırsat sunulacaktır. Bunlardan biri
daha yüksek titreşimlere geçmeyi seçenlerle birlikte çalışma
fırsatı olacaktır. Başkalarının değişen zamanlara uyum sağ­
layabilmelerine yardım etmek için birçok fırsatınız olacaktır.
Değişim daima gelişimin, ilerlemenin habercisidir, an­
cak o eski fikirlere yapışanlara rahatsızlık getirir. İkinci
Güçlenme Dalgası Dünya gezegeninin deneyimine kök saldı­
ğında, bazıları, özellikle eğer güçlerini tutmaya alışık değil­
lerse, zorluk yaşayacaklardır. Işık-işçileri dediğimiz varlıkla­
rın görevi önce kendi deneyimleriyle, ve sonra başkalarına
yardım ederek ilerleme yolunu göstermek olacaktır. Sizin
göreviniz güçlerine adım atmakta zorlananlara yumuşak, se­
vecen bir el uzatmak olacaktır. Bazıları, artık eski desteği
bulamadıklarından, bu destek onlardan çekilmiş göründü­
ğünden, kendilerini kurban olarak görebilirler. Onlar yas­
landıkları koltuk değneklerini düşmelerini önleyen tek şey
olarak görürler. Size düşen şey, şefkatli bir biçimde, onlara
umarsızca tutundukları o değneklerin aslında onların yürü-

27 1
9{atırfa

melerini engellediğini göstermektir. İşte bu İkinci Dalganın


odağı insanlara içlerindeki gücü bulmaları için yardım et­
mek olacaktır. Gezegendeki her bir kişi verecek özel bir ar­
mağana sahiptir. Bu armağanı bulun, ve onlar da kendi güç­
lerini bulacaklardır. Örnek olarak yol gösterin, ve önce kendi
armağanlarınızı bulup, diğerlerinin izlemeleri için enerjiyi
oluşturun.

KİŞİSEL GÜÇLENME - IŞIGA GİDEN YOL

Kişisel güçlenme sonra küresel dikkati yeni · yönlere


odaklayacaktır. Aranızdan daha çok kişi kendi gücünü üst­
lendiğinde, örgütleriniz ve yönetimleriniz güçlenen insana
yer açmak için genişleyecektir. Kadim bir yönetim biçimi ye­
niden ortaya çıkacak ve kendi dengesini doğal bir biçimde
bulacaktır. Bu bir zamanlar büyük Lemurya kıtasında bulu­
nan gerçek bir yönetim biçimidir. Birçok bakımdan o aslında
bir yönetmeme biçimidir. Tüm gerçekler için olduğu gibi, bu
ideal de kendi dengesini bulacak ve değişmek isteyen tüm
örgütlere doğal bir biçimde akacaktır. Birçok ticari kuruluş
şimdiden bu prensiplerin bazılarını büyük bir başarıyla kul­
lanmaya başlamıştır. Onlar çalışanlarını tümüyle güçlendir­
menin herkese ödüller getireceğini anlamışlardır. Bir çalışa­
na kendi tutkusuna ve gücüne sahip çıkma özgürlüğü veril­
diğinde, o herkes için yararlı olacaktır. Bu, o kuruluşların
enerjilerini merkezlendirme eğilimlerinden ötürü en kolay
iş-ticaret alanında görülür. Bu kuruluşların çoğu açık kar ni­
yetiyle oluşturulmuştur. Bu bencilce görünebilir ama, bu
merkezlenmiş enerji odağı onun daha yüksek titreşimlerde
var olması için yol gösterir. Odaklanmış niyet ve güdünün
berraklaştırılması tezahür yolunu açıp kolaylaştırır.

272
'Bö{üm 14
TİCARET VE HÜKÜMET UYGULAMALARI

Önünüzdeki dönemde yeni örgütlenme yöntemleriyle il­


gili çok şey ortaya çıkacaktır. Değişik kaynaklardan çok şey
hatırlanacaktır. Sizden hiçbir şeyi kendi başına bütün ger­
çek olarak kabul etmemenizi istiyoruz. Bu Oyun-Alanına ge­
len bilgiyi tam olarak devşirmek için gerçeğin birçok çeşnisi­
nin gerekli olacağı bir alandır. Bireysel güçlenmeyi sağlayan
bir çevre yaratmak için baskı yükseldiğinde, özel ticari kuru­
luşlar yolu gösterecek ve onu hükümetler-devletler izleye­
cektir. Teknolojik gelişmeler tarafından teşvik edilen bu gi­
dişat şimdiden başlamıştır. İnsanlar güçlerine sahip çıktık­
larında, yaratmış oldukları paradigmaları da değiştirecek­
lerdir. Biz bu örgütsel yöntemlerin tohumlarını ekeceğiz,
ama bu bilgiyi tümüyle sunmak bize düşmemektedir. Her bi­
rinizin bu bilgiyi tekrar oyuna sokmak için kendi gücünüzü
kullanmanız önemlidir. Bu İkinci Dalganın bir yansımasıdır,
çünkü bilgi tek bir kaynak yerine topluluktan gelecek, böyle­
ce daha fazla bireysel güçlenişe olanak verecektir. Daima
olduğu gibi, biz istendiğinde yumuşak dürtmelerde bulun­
mak üzere burada olacağız.
Dünya ticareti yakında hükümetlerin takip edeceği ye­
ni bir ölçüt sağlayacaktır. Küresel ekonomiye doğru bir geçiş
başlamıştır. Para sistemi Oyun-Alanının Özgür Seçim veçhe­
lerini doğru bir biçimde yansıtmıştır. Bunun sonucunda, ser­
best girişim sistemleri Evrensel Enerjinin doğal akışını yan­
sıtırlar. Bu Evrensel Enerjiye öykünerek, gezegende ekono­
mi bilimi yoluyla doğal bir denge başlamıştır. Size bu denge
sayesinde artık Oyun-Alanında küresel savaşın mümkün ol­
madığını bildiriyoruz. Eğer buna kalkışılsaydı, çok geçmeden
aslında kendinize saldırıyor olduğunuz ortaya çıkardı. Eko­
nomik ağın parmaklan aynı zamanda küresel bir ekonomi­
nin öne çıkmasına olanak vermiştir. Küresel ekonomi ise
gerçek küresel topluma yol açmaktadır.

273
:Hatufa

GÜÇLE BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖGRENMEK

Bir enerji perspektifinden, gezegendeki her şeyin birbi­


rine bağlı olduğu görülür. Bu enerji küresel ekonomilerde
doğru biçimde temsil edilmektedir. Her bir birey kendi gücü­
nü daha çok hatırlayıp bu gücü üstlendiğinde, ego'lar hükü­
met-devlet yönetimine daha az katılacaktır. Ego bu sürece
daha az katıldığında, hem güçlenmiş insanlara yer veren,
hem de diğer devletlerle barış içinde bir arada var olan, hat­
ta onlarla dayanışmada bulunan bir yönetim sistemine dön­
mek doğal bir adım olacaktır. İnsanlar kendi güçlerini üst­
lenmeye başladıklarında, devlet yönetimine daha az ihtiyaç
olacaktır. İnsanlar kendi realitelerinin sorumluluğunu üstle­
necek ve destek için devlete yaslanmaktan kaçınacaklardır.
Bu gezegenin daha düşük titreşimlerinde devletlerin enerjiyi
yanlış-yönlendirmelerinden kaynaklanmıştır. Bu eylemler
bireysel güçlenmeyi desteklemez ve bunun artık değişmesi
gerekmektedir.
Bu her birinizin çabasını gerektirecektir. Herkes kendi
realitesini yaratmak için yeni gücü ve bu güce eşlik eden so­
rumluluğu taşımaya başlayacaktır. Ego'lar kolay bırakmadı­
ğından bu birçok kişi için zor bir değişim olabilir. Bu, değişi­
me direnenlerde gerilim yaratabilir. Yeni devlet sistemlerine
geçişin kolaylığı, kaçınılmaz değişime gösterilen dirence bağ­
lı olacaktır. Size şu önemli olguyu hatırlatmak isteriz: Birin::
san ancak bir şeye yaslanıyorsa düşebilir. Enerjinizi içinizde
odaklayın ve kendi gücünüzü bulun. Önce, her şeyden önce
kendi içsel gücünüze yaslanın.

ENERJİNİZİ MERKEZLENDİRMEK
TUTKUNUZU BULMAK
Güçlenme yollarınızı ararken, size şu alanlara bakma­
nızı öneririz: Önce, sizden tutkunuzu bulup onu tam olarak

274
'Bölüm 14
gerçekleştirmeye çalışmanızı tavsiye ederiz. Birçok kişi tut­
kusunun ne olduğunu bilmediğinden, bu tutkuyu bulmakta
zorlanır ve karmaşa yaşar. Bu araştırmaya başlamak için
kalben nerede durduğunuzu görmenin yardımı olur. Bu kar­
maşa genelde enerjinin yanlış-yönlendirilmesinden kaynak­
lanır. Eğer insan kendi tutkusunu bilmiyorsa, en iyi yönler
bile onu gideceği yere götürmeyecektir. Sizden kendi pozisyo­
nunuzu kendi dünyanızı görüş açınızı gözlemleyerek kontrol
etmenizi istiyoruz. Enerjiniz kendi içinizde merkezlenmiş
halde mi, yoksa dünyanızı başkalarının gözleriyle mi görü­
yorsunuz?
Ancak tüm alanlara önce kendinizi yerleştirerek başka­
larına verebilirsiniz. Boş bir kaptan vermenin mümkün ol­
madığını size hatırlatırız. Bunu bencilce bir yaklaşım olarak
değil, önce-ben yaklaşımı olarak görün. Bu kendi enerjinizi
merkezlendirmektir. Aranızdaki en asil kişinin bile "önce
ben" güdüsüne sahip olmuş olduğunu anlayın. Gerçekte, ya­
şamlarını başkalarının hizmetine adayanlar bile, ya karşılı­
ğında aldıkları hisler için ya da karma'yı temizlemekte ol­
dukları için bunu yaparlar. Enerji kaynağına dek izlendiğin­
de, her insanın önce-ben güdüsüne sahip olduğu görülür. Bu­
nunla ilgili bir yargı yoktur. Enerjiniz merkezlendiğinde, do­
ğal bir akış olur ve siz Evrensel Enerjiyle uyum içinde olur­
sunuz. Güdüleriniz konusunda dürüst olun ve kendinize iyi
davranma cesaretini gösterin. İçinizdeki Tanrı en iyisini hak
eder. O parçanızı besleyin ve onun gelişip serpilişini izleyin.
Yolunuzun üzerindeki kristalleri bulmaya kararlı olun ve
yaşamınızdaki o tutkunun peşinden gidin.
Dünyadaki birçok kişi bunun özverili ve asil bir davra­
nış olduğunu düşünerek kendisini başkalarının yaran için
feda eder. Birçok durumda, onların aslında yaptıkları şey
oluşturdukları örnekle, gerçek mutluluğun erişilmez bir şey
olduğunu öğretmektir. Eğer eylemleriniz sözlerinizden daha

275
:Jfatırfa

yüksek sesle konuşuyorsa, bu durumda siz "bolluğu" mu,


yoksa "yoksunluğa olan inancınızı" mı ifade etmektesinizdir?
Eylemleriniz kendi gücünüzü üstlendiğinizi mi "söylemekte­
dir?" Yoksa, dışarıdan gelecek şeylerin size katkıda bulun­
masını mı beklemektesiniz?
Evrenin doğal akışı enerji akışının dengeyi aramasıdır.
Bu denge arajışını tüm eylemlere uygulayın, o zaman Evren­
sel Enerjinin size yardım ettiğini göreceksiniz. "Akışta Ol­
mak" dediğiniz şey budur. Yardım etmeyi seçtiğiniz insanla­
nn ihtiyaçlannı kendi ihtiyaçlannızla dengeleyin. Bir başka­
sı için bir şey yaptığınızda, kendi güdülerinizi yakından ince­
leyin ve nihai sonucu gözlemleyin. "Karşılıksız" vermek as­
lında başkalannı sizin enerjinize bağımlı hale gelmeye teşvik
etmek olabilir, bu sonucu yaratabilir. Siz onların iyiliği için
çalıştığınızı düşünürken, bu yanlış-yönlendirilen bir enerji
durumunu alıp büyütür, daha da kötü hale getirir.

EVRENSEL ENERJİYE ÖYKÜNMEK

Doğal dengeyi bulma sürecinde Evrene öykünün (benze­


meye çalışın). Her insanın Evrenden gelen desteği, ya da
onun yokluğunu hissederek gerçek dengesini kazanmasına
izin verin. Kendi enerjinizi merkezlendirin ve bir başkasının
enerjisine onu kendi enerjiniz olarak görecek kadar kenetlen­
meyin. Böyle yapmak o insana zarar vermek olur, çünkü bu
onun kendi gerçek yansımasını görmesini engeller. Buna şef­
katle yaklaşın, çünkü bu sizin � doğal dengenizi bulma­
nıza da yardımcı olacaktır. Evrenle birlikte çalışın, ve başka­
larının davranışlarını onlar adına düzeltmek yerine, sadece
onlann bu davranışlarının aldığı geri-beslemeyi yorumlama­
lanna yardım edin.
Sözünü ettiğimiz denge Dünya'da kendi Cennet vizyo­
nunuzu yaratmak için gerekli enerjiyi getiren dengedir. An-

276
'13ö{üm 14
cak Dünya'da kendi Cennet vizyonunuzu tam olarak yarata­
cak kadar yeterince merkezlendiğinizde bu başkalannın da
kendi vizyonlannı yaratmalan için kapı açacaktır. Bu şekil­
de, birer birer, Yuva'yı perdenin sizin bulunduğunuz tarafı­
na getirecek kritik kütleye erişilir ve Dünya üzerinde herkes
için Cennet yeniden-yaratılır. Bu sizin yükseliş dediğiniz sü­
reçtir. Biz ona "Oyunu Kazanmak" deriz, ve şu anda bu sü­
reç devam etmektedir.
Yaşamlannda büyük engellerin üstesinden gelmiş kişi­
lere bakıp bunu nasıl yaptıklarını görün. Onlar size bunun
sadece bir "algıyı değiştirme" meselesi olduğunu söyleyecek­
lerdir. Yaşamınızdaki herhangi bir duruma yoksunluğa ina­
nan gözlerle bakın, o zaman orada yol-engellerini görürsü�
nüz. Aynı duruma olasılıklan araştıran gözlerle bakın, son­
suz olasılıklar yaratırsınız. Bu potansiyellere ·yönelmek Dün­
ya'da Cenneti yaratmanızın başlangıcını oluşturur.

YOLUNUZUN ÜZERİNDEKİ KRİSTALLERİ BULMAK

Oyunun şimdi oynadığınız aşamasını yazarken, yolunu­


zun üzerine size yol göstermeleri için birçok kristal yerleştir­
diniz. Bu kristaller Yuva'nın titreşimlerini taşır. Bu kristal­
leri bulduğunuzda, onlar size harika bir his verir ve Yuva'
nın harikulade titreşimlerini hatırlatırlar. Birçoğunuz bu
kristalleri bulmakta başanlısınızdır, ama bulduğunuzda, ço­
ğunlukla, onların içerdikleri mesaja karşı koyarsınız. Bu
kristaller size . en az direnç yolunu gösterirler. Çoğunuz için
kafa kanştıran bölüm bu yollann aynı zamanda bir hayli se­
vinç içermesidir. Yargınız çoğu kez size hem yolunuzun üze­
rinde olup hem de bu şekilde sevinç yaşamanızın mümkün
olmadığını söyler. Taşıdığınız idealler size başanya ulaşmak
için çok sıkı çalışıp fedakarlıkta bulunmanız gerektiğini söy­
lemiştir. Size diyoruz ki, siz çok iyi planlayıcılarsınız ve yolu-

277
1-fatırfa

nuz sandığınız kadar zor değildir. Heyecan ve tutku içeren


olasılıkları arayın. Bunlar kendiniz için oluşturduğunuz işa­
retlerdir. Bu tutku ve sevinç alanlarına girmek sizi en yük­
sek potansiyelinize götürecektir. En yüksek potansiyelinizde
olmak ayrıca size en büyük bolluğu çekecektir. Bunlar Dün­
ya'da Cenneti yaratacak aletlerdir. Enerjinizi kendi içinizde
merkezlendirip size en büyük sevinci veren alanlara yönele­
cek cesareti gösterdiğinizde Oyunu da çabucak kazanacaksı­
nız.
Bunu siz böyle yaptınız ve biz sizinle çok gurur duyuyo-
ruz.
Büyük bir saygıyla, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .. Grup.
.

278
15

Zaman

Zamanın 9{f. Oltluğunu


Çje.r�(!m '.Bilen 'Jlar mıl

279
Zaman

Dünyanın her yanındaki Işık-işçileri zamanla ilgili olarak


zorluklar yaşıyorlar. Onlar özellikle işleri "normal" bir za­
man çerçevesi içinde yapmakta zorlanıyorlar. Birçoğu için,
her şey biraz daha uzun bir zaman alıyor gibi görünüyor. Bu­
na ek olarak, bize acele edip bir şeylere yetişmemiz gerektiği
izlenimini veren bir endişe havası var. Bu bizi, eğer acele
edip kontratımıza girmezsek yükselişin biz olmadan gerçek­
leşeceği hissiyle bırakıyor.
Grup bu konuda, endişe hissinin artan algılarımızın bi­
yolojik bir yan-etkisi olduğunu söylüyor. Bu celsede, onlar bi­
ze Evrensel zamanla ve onu nasıl deneyimleyebileceğimizle
ilgili içgörüler veriyorlar.

Grup:
Işık-işçileri denen bu üstatlar grubuna hitap etmekten
ötürü derin bir onur duyuyoruz. "Işık-işçisi" seçilmiş bir isim­
dir ve onu taşımayı rica eden herkese verilir. Bu, Dünya ge­
zegenine bilinçli olarak ışık taşıma isteğini yansıtır, ve bu
tutum bu ismi taşımak için gereken tek şeydir. Bildiğiniz gi­
bi biz herhangi bir isim kullanmayı, bir isimle anılmayı iste­
meyiz . İnsanların isimlere çok fazla önem vermelerini de ko­
mik buluruz. Sık sık, insanların sırf mesajı aktaran varlığa
etkileyici bir isim verilmiş diye dürüstlüğü sorgulanabilir
mesajları kabul ettiklerini görürüz. Sizden mesajın sevgi içe­
riğine dikkat etmenizi ve alanınıza giren her bilgiyi kendi
ayırt-etme süzgecinizden geçirmenizi rica ediyoruz. Bu her
birinizin içindeki Tanrı'nın en büyük ifadesidir ve bu zaman­
larda dengenizi korumanıza yardım edecektir. Size diyoruz
ki, kendimize bir isim takmaktan hoşlanmasak da, kendimi­
zi Işık-işçileri olarak adlandırmaktan onur duyuyoruz. Bu is-

280
'Bö[üm 15
mi bize hayali bir önem düzeyi vermesi için değil, niyetimi­
zin bir onaylaması olarak kullanıyoruz. Hepinizi de aynı şeyi
yapmaya davet ediyoruz.
Varlığınızı yüksek titreşimleri içerecek şekilde genişle­
tirken çoğunlukla sıkıntı ve rahatsızlık hissettiğinizin far­
kındayız. Bu eyleminizden ötürü kavrayamayacağınız kadar
çok seviliyorsunuz. Bu noktada, hitap ettiğimiz varlıkların
titreşimlerinin bu bilgi aktarımına başladığımız zamandan
beri epey değiştiğini belirtmek isteriz. Bu titreşim yükselişi
diğer birçoklarının kolayca izleyebileceği bir yol açmaktadır.
Sizin gezegenin hayrı için bu konuda öne çıkıp başı çekmeye
gönüllü olmanız bizim sizi bu kadar çok sevmemize neden ol­
maktadır. Burada bu bilgiyi bireysel ayırt-ediciliğinize sun­
maktan ötürü gurur duyuyoruz. Biz sadece siz istediğiniz
için buradayız. Bunu istemekle, siz gücünüzü kullandınız ve
ayrıca bizim kontratlarımızı çok yüksek bir düzeyde yerine
getirmemizi sağladınız. Bu fırsatı verdiğiniz için size teşek­
kür ederiz. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçerken
Oyunun bir parçası olmaktan ötürü deriri bir onur duyuyo­
ruz.

ZAMAN ALGILARI DEGİŞİYOR


Bu celsede sizin değişen zaman algınızdan söz etmek is­
tiyoruz. Oyun�Alanında kutupluluğun işleyiş biçimi sizin al­
gınızı renklendirir. Bunun Oyun-Alanının gerekli bir parçası
olduğunu anlamalısınız. Kutupluluğun lekelediği gözlerle
baktığınızda, sadece lineer olarak bildiğiniz zaman boyutunu
görebilirsiniz. Sizin Oyun-Alanındaki varoluşunuz sonsuz
bütünün sonlu parçaları olmaktı. Mevcut durumunuzda
"sonsuzluk" kavramını anlamanız mümkün olmadığından,
aynı şekilde, Evrensel "şimdi" algısını da anlamanız müm­
kün değildi. Kaydettiğiniz ilerlemenin bir sonucu olarak bu

28 1
Jfatufa

durum da değişmektedir. Şu anda size çok şey sunulmakta­


dır, ki siz bunların daha yeni yeni farkına varmaya başlıyor­
sunuz. Bu gücünüze dönüş zamanıdır, ve o güç bilincinize sel
gibi akarken birçok kapı açılmaktadır. Bu kapılardan biri za­
man denen şeyle yeni bir ilişkidir.

BİYOLOJİNİZ NEDEN DEGİŞİYOR

B Planı'na tam olarak geçmeyi seçmiş olan sizler kendi


biyolojinizin derinliklerinde bir değişim başlattınız. İlerleme
niyetinizle biyolojinizi hücresel düzeyde, DNA düzeyinde de­
ğiştirme sürecini başlattınız. Önceki mesajlarımızda da bun­
dan söz etmiş, ve bunun aslında Büyük Oyunu ilk kurduğu­
nuzda sahip olduğunuz bir hale geri dönüş olduğunu söyle­
miştik. Bu yüksek titreşimli biyolojiye geri dönüş kendilerini
daha yeni göstermeye başlayan değişiklikler meydana getir­
mektedir.
Biyolojiniz yüksek titreşim düzeylerine alışırken, siz
şiddetli farkındalık halleri ve enerjiye karşı duyarlılık yaşa­
yabilirsiniz. Gezegende erişilen her yeni titreşim düzeyiyle
birlikte, biyolojiniz bu düzeye alışmak için kısa bir döneme
ihtiyaç duyar. Bu normal bir süreçtir ve korkulacak bir şey
yoktur. Bu sadece biyolojinizin alışma sürecidir, o kadar. Bu­
nun belirtileri çoğunlukla uyuşukluk, yorgunluk, güçsüzlük
olarak ortaya çıkar. Bazen de bu kendini bedende ağrılar, sı­
zılar ve enerjiye karşı duyarlılık olarak gösterir. Buna titre­
şimsel grip denebilir, çünkü belirtiler gribe benzer. Buna ek
olarak, enerjiye karşı artan duyarlılığınız, çoğunlukla, kendi­
ni duygusal bedeninizde gösterecektir. Bu titreşim değişim­
leri sırasında Işık-işçilerinin yoğun duygusal haller yaşama­
ları sık görülen bir şey olacaktır. .
Bunların sadece gezegenin değişiminin değil, kendi bi­
yolojinizin değişiminin de direkt bir sonucu olduğunu bilin.

282
'13ö{üm 15
Duygusal beden ile fiziksel beden birbirine bağlı olduğun­
dan, DNA'daki süptil değişimler çoğunlukla bu yoğun duygu­
sal hali yaratır. Bu iki neden titreşim yükselişinin başını çe­
ken sizlerde sıkıntı yaratmakta, sizi zorlamaktadır. Çekti­
ğiniz acıyı anlıyor ve sizden sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü
bu süreç hızla kolaylaşacaktır. Siz bu değiştmleri geçirdiği­
niz her seferinde bu daha da kolaylaşacaktır. Bu fiziksel ve
duygusal sıkıntıyla birlikte, onu bir dahaki sefere daha da
kolaylaştıracak bir kuvvet gelir. Şimdilik, lütfen bunu bir ge­
lişme süreci olarak görün ve bunun kalıcı bir durum olmadı­
ğını bilin. Köklenme ve nefes alma yöntemleri bu alışma sü­
recini dengelemenize yardımcı olacaktır.
Biyolojiniz daha yüksek hallere geçerken gerçek duyu­
larınız daha uyumlanmış hale gelir. Gerçekte, siz yoğun bir
bedenden eterik bir bedene geçiyorsunuz. Böyle yaparak, siz
aynca lineer bir zaman alanından Evrensel zaman, ya da
"şimdi" zamanı alanına geçiyorsunuz. Sınırlı algınız içinde
siz sadece çok dar bir titreşim bandının farkındasınız. Oyun­
Alanındaki hayvanların çoğu insanınkini çok aşan bir algı
duyusuna sahiptir. Onlar sizin algı alanlarınızın çok ötesini
görüp işitip koklayabilirler. Sizin DNA'nız yeniden-uyumlan­
maya ve daha yüksek hallere geçmeye başlarken, algı alanı­
nız da sürekli olarak artmaktadır. Bu artışların çoğunu gele­
neksel biçimlerde hissetmezsiniz. Bu DNA'nın değişiminin
bir sonucu olarak bedenin ağrıyıp sızlamasına benzemez.
Onun yerine, bu değişim kendini daha süptil biçimlerde gös­
termeye başlayacaktır. Bunlardan biri, diğer zaman boyut­
larının farkına varmaktır.

ZAMAN KORİDORLARINDA BİR YOLCULUK

Şimdi sizi lineer zamanınızla ilişkili olarak Evrensel za­


manın realitesini gösterecek bir yolculuğa çıkaralım. Üç bo-

283
JlatırCa

yutla sınırlı olduğunuzdan, siz zamanı lineer (düz bir çizgi


halinde ilerler) olarak görürsünüz. Şimdi kendinizi uzun bir
koridorda hızla ilerlerken hayal edin. Koridorun sonunu gör­
meseniz de, bu koridorun bir başlangıcı ve bir sonu olduğu­
nun farkındasınız. Bu sizin sonlu form içinde olduğunuzu
gösterir ve Oyun-Alanının kutupluluğunu yansıtır. Siz şim­
diye dek, Oyunun süresi boyunca bu koridorda ilerliyordu­
nuz, ve bu geçite oldukça aşinasınız. Bu uzun koridor boyun­
ca ilerlerken, siz titreşim düzeyinizi yükseltmeye bilinçli ola­
rak karar veriyorsunuz, ve böyle yaptığınızda, algı alanınızı
artırmaya başlıyorsunuz. Şimdi, koridorda, sağ tarafınıza
bakıyor ve orada doksan-derece açıda uzanan bir başka kori­
dorun bulunduğunu fark ediyor�unuz. Onu bir an için, şöyle
bir görmenize rağmen, ne gördüğünüzden eminsiniz. Hemen
bir açıklama bulmak için bellek bankanızı araştırıyor, ama
bir sonuç alamıyorsunuz. Yeterli bilgiden yoksun olarak, ego'
nuz araya girip bunun sadece hayal gücünüzün bir ürünü ol­
duğunu söylüyor. Bu açıklamayı geçici olarak kabul ederek,
lineer zamJ.n koridorunda ilerlemeyi sürdürüyorsunuz.
Çok geçmeden, bu kez sol tarafınızda uzanan bir başka
koridoru bir an için görüyorsunuz. Yolun ilerisinde, bu kez
direkt olarak üzerinizde bir koridoru, sonra da altınızda uza­
nan bir koridoru görüyorsunuz. Bu kez, bunu sadece hayal
gücünüzün ürünü olarak görüp yok saymanız mümkün değil.
Bu arada tüm bu geçitlerin-koridorların birbirlerine dik açı­
larda uzandıklarını fark ediyorsunuz. Bu koridorların ileri­
sinde ne bulunduğunu merak ediyor, ama bunu araştıramı­
yorsunuz. Bulunduğunuz koridorda eskisi gibi, aynı hızda
ilerliyorsunuz, ama algı alanınız artar görünüyor. Daha önce
gördüğünüzden daha fazla şeyi görebiliyorsunuz. Şimdi, di­
ğer koridorların önünden geçerken, onların sizinkine çok
benzediklerini görebiliyorsunuz. Bunlar aslında birbirlerini
dik açılarda kesen diğer boyutlardır.

284
'Bö{üm 15
DAİRESEL ZAMAN ÜZERİNE

Şimdi, bu koridorlar topluluğunu görmeniz ıçın sızı


uzayın derinliklerine doğru çekiyoruz. Geriye çekildiğinizde,
bu koridorların her birinin hafifçe kıvrıldığını görebiliyorsu­
nuz. Bu kıvrım, onun içindeyken bile saptanamayacak kadar
küçük. Daha da geriye çekildiğinizde, bu kıvrılan koridorla­
rın hep birlikte çok büyük bir top oluşturduklarını görebili­
yorsunuz. Bu dairesel zamanın bir örneğidir ve bu daha önce
gezegene Einstein adlı Işık-işçisi tarafından tanıtılan za­
man-uzay sürekliliğiyle ilişkilidir. Bu koridorlar birkaç yer­
de doğal olarak kesişerek birleşirler. Siz kendinizi bir baş­
langıca ve bir sona sahip bir koridorda ilerliyor olarak görse­
niz bile, durum kesinlikle böyle değildir. Bu yeni perspektif­
le, siz hangi yöne döneceğinizi bildiğiniz sürece, istediğiniz
zaman istediğiniz yerde olabileceğinizi görebilirsiniz. Bu bil­
giyle zaman sapması şimdi tümüyle mümkündür.
Siz olağanüstü bir hızla tekamül ediyor, ve bu süreçte
algı alanınızı da genişletiyorsunuz. Genişleyen duyusal ala­
nınızla, şimdi önlerinden geçerken o koridorların içlerini bile
görmeye başlıyorsunuz. Bunları çoğunlukla -göz ucuyla gör­
düğünüz- belirsiz gölge şekiller olarak görürsünüz. Belki yal­
nızken odada sizden başka biri varmış gibi hisseder, ancak
dönüp baktığınızda kimseyi göremezsiniz. Bu diğer zaman
boyutlarını önce göz ucunuzla algılarsınız, çünkü perdenin
en geçirgen, en saydam olduğu yer orasıdır. Lütfen, bunun
yeni bir şey olmadığını anlayın. Daima birçek boyut aynı ye­
ri işgal etmiştir. Yeni olan şey algı alanınızın şimdi onları al­
gılamanızı sağlamasıdır. Yakından incelediğinizde, çok geç­
meden bu diğer boyutların hepsinin sizin kendi titreşiminize
eşit olmadıklarını görürsünüz. Aslında, bazıları çok daha dü­
şük bir titreşimdedir. Sırf onlar anlaşılmamış oldukları için
gücünüzü bu boyutlardaki varlıklara teslim etmeyi seçmeniz
en yüksek hayrınıza olmaz. Bu nedenle, sizden aldığınız her

285
1latırf.a
bilgiye ayırt-etme prensiplerini uygulamanızı istiyoruz. O
bilgide sevgiyi arayın ve önce kendi bilişinize güvenin.

Evrensel Zaman

Zamamn Kesişen Koridorlan -Kesişme noktalannda Lineer zaman


Dairesel zamana, ya da "Şimdi" zamamna dönüşür.

Lineer Zaman Koridorları


Yeni biyolojinin genişleyen duyulanyla insanlar kendilerininkiyle kesişen
zaman boyutlannın farkına varmaya başlıyorlar. Bu genişleyen duyularla
birlikte ZAMAN SAPMASI artık bir realitedir.

286
'Bö{üm 15
ZAMAN ALGINIZIN GENİŞLEMESİNİN ETKİLERİ

Algı alanınızın genişlemesine karşı doğal bir biyolojik


tepki vardır. Ego hala Oyun-Alanındaki varoluşunuzun bir
parçasıdır, ve bu yüzden onu sık sık dengelemeniz gerekir.
Alanınıza giren bu yeni vizyonlarla ve fikirlerle birlikte, ego
bu yeni olaylara doğal bir tepki üretir. Bunun sonucu bu iler­
lemenin başını çekenlerin çoğunun şimdi zaman algısıyla il­
gili çarpıklıklar (distorsyonlar) yaşamasıdır. Bunun ortaya
çıkış yollarından biri sizi acele edip tüm gücünüze girmeniz
gerektiği hissiyle bırakan bir endişedir. Bu his size eğer ace­
le etmezseniz, dünyanın siz olmadan ilerleyip gideceği izleni­
mini verir. Bazıları bunu o kadar yoğun bir biçimde hisse­
derler ki bu onların enerjilerini kolayca o yöne çekip, tüm
odaklarını talep eder. Bunun doğal bir biyolojik tepki oldu­
ğunu, yeni zaman algınızla ilişkili bir yan-etki olduğunu bi­
lin. Siz buraya yapmak için geldiğiniz her şeyi yapacak ye­
terli zamana sahipsiniz. Bu endişeyi hissetmeniz aslında si­
zin ilerleme kaydetmekte olduğunuzu gösterir.

ZAMANI ÇARPITMAK

Bir başka yan-etki de zamanla ilişkinizin çarpıklaşma­


sıdır. Bu çoğunlukla işleri önceden belirlenmiş bir zaman­
çerçevesinde bitirmeyi zorlaştırır. Tekrarlamalı işler çoğun­
lukla eskisinden daha uzun zaman alır görünür. Bu sizin za­
manı kontrol etme gücünüze yeniden sahip çıkmaya başladı­
ğınızı gösterir. Burada sorun çoğunuzun bu gücü nasıl kulla­
nacağınızı bilmemenizdir, ve zamanı kontrolsüz bıraktığınız­
da o kolayca akıp gider ve siz zaman darlığı yaşarsınız.

ZAMANI SAPTIRMAK

Yüksek boyutlarda zamanı saptırma bir bilinçli kontrol

287
Jlatırfa

uygulama meselesidir. Size bu konuda bazı temel bilgiler ve­


rip böylece verimli bir toprağa önemli tohumlar ekeceğiz. Si­
ze birçok kez gördüğünüzden çok daha güçlü olduğunuzu
söyledik. Böylece siz, çoğunlukla, gücünüzü dışarıda arar­
ken, o kendi varlığınız içinde sabırla bekler. Birçok kez size
güçlerinizi en kolay biçimde, algınızı biraz değiştirerek hatır­
layabileceğinizi söylemiştik. Zaman değişimi için de aynı şey
geçerlidir. Zamanı değiştirmenin karşısındaki en büyük zor­
luk başlangıçta hedeflerinizi ego'nuzu ve inanç sisteminizi
aşabilecek kadar küçük tutmayı başarabilmektir. Halen, or­
tak inanç sistemleriniz tam bir zaman yolculuğunu destekle­
mediğinden, zamanı ancak hafifçe saptırabilirsiniz. Bu yüz­
den, sizden zamanı büyük ölçekte yönlendirmeye çalışmama­
nızı istiyoruz. İşe önce bildiğiniz günlük işler Üzerinde kont­
rol kazanarak başlayın. Zamanı bilerek kontrol etmeye alış­
tığınızda hedefinizi yavaş yavaş büyütmeniz kolaylaşacaktır.
Hedeflerinizi inanılacak kadar küçük tutun. Daha fazla za­
man yaratmayı seçeceğiniz bir şey bulun. Aynca daha kısa
bir zamanda daha çok şey yapmaya da niyet edebilirsiniz.
Zamanı genişletip daraltmak daha yüksek boyutlarda uygu­
lanacak faaliyetlerdir. Onları şimdi sınırlı bir ölçekte de olsa
uygulamak sizi ileride bekleyen şeye hazırlayacaktır.
Sizin mistik olana duyduğunuz çekimi anlıyoruz. Bu
Oyun-Alanındaki perdenin kendi gücünüzü görmenizi engel­
lemesinin direkt bir sonucudur. Eğer bunu mistik bir dene­
yim haline getirmek istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz. Sizden
istediğimiz tek şey bizim sizi sonsuz Yaradan'ın sonlu parça­
ları olarak doğal güçlerinize geri götürmekte olduğumuzu
aklınızda tutmanızdır. Çok yakın bir gelecekte bugün çok
mistik görünen bu güçler olağan ve sıradan hale gelecekler.
Sabahlan dişlerinizi fırçaladığınız gibi, bunlara da yer açın,
ve Oyun-Alanı değişirken onların deneyiminize nasıl katkıda
bulunabileceklerini görün.

288
'Bö{üm 15
ZAMANI NASIL SAPTIRABİLİRSİNİZ
Şimdi size bir başlama noktası önereceğiz. Bu sürece
tüm varlığınızı katmanız önemlidir. Bu alıştırmaya başla­
madan önce, bu deney sırasında zamanı fark edilebilecek öl­
çüde saptırma niyetinizi yüksek sesle ifade edin. Başladığı­
nız zamanı kaydedin, ve sonra zaman ve onunla ilişkiniz
hakkındaki tüm düşünce ve kaygılan bırakın. Ruh ile biyolo­
jiyi niyetle birleştirmenin en etkili vasıtası bir tören yap­
maktır. Burada sizin kendi ritüellerinizi oluşturmanız için
bazı tohumlar ekeceğiz, çünkü onlar kullanabileceğiniz en
güçlü ritüellerdir. Önce, düşüncelerinizi merkezlendirmenizi
istiyoruz. Gözlerinizi kapatın, sonra -başınızı düz tutarken
yukarı bakıyormuş gibi- gözleriniz kapalıyken ufuk çizgisi­
nin üzerine bakın. Bunu rahatsız olana dek yapın, ve bu sı­
rada bu pozisyonu korumak için aşın uğraşmayın. Eğer bu
alıştırma sırasında konsantrasyonunuzun dağıldığını hisse­
derseniz, tekrar gözlerinizi kaldırıp yeniden başlayın.
Düşüncelerinizi içinizde odaklayın ve dış dünyanın
uzaklaşıp gitmesine izin verin. Lütfen şunu hatırlayın, siz
bu sırada Evrensel düşünce akışına girdiğinizden, kafanıza
giren düşünceler sizin seçiminiz değildir. Kafanıza neyin gi­
receğini kontrol edemeseniz de, orada neyin kalacağını kont­
rol edebilirsiniz. Bilincinizde hangi düşüncelerin kalacağına
daima siz karar verirsiniz. Bu bilinçli düşünce seçimi fikri
gerçek yaratma gücünüze yeniden sahip çıkmanızın esasıdır.
Bu düşünceler kafanıza girdiğinde, sadece onları tanıyın ve
onların öbür taraftan akıp gitmelerine izin vermeyi bilinçli
olarak seçin. Bu akışa izin verme hissine alışmak için bunu
bir süre uygulayın.
Şimdi, sizden kafanıza giren her düşünce için bir renk
hayal etmenizi, o düşünceye bir renk vermenizi isteyeceğiz.
Bu bir yargılama değil, sadece bir izlenimdir, o düşünce size
hangi rengi hissettirmektedir? Her yeni düşünce kafanıza

289
:J{atırfa
girdiğinde, onun "renginin" farkına varın. Renkleri yargıla­
ma ihtiyacını bırakın, çünkü iyi ya da kötü renk yoktur. Şim­
di, bir an durup sadece parlak renkleri seçin. Düşünceler bi­
lincinizden geçerken, süptil renkleri bırakın ve p arlak renk­
lerin bir süre kalmasına izin verin. Şimdi, tüm renkleri bıra­
kın gitsinler. Şimdi, akış devam ederken, sadece süptil renk­
lerin kalmasına izin verin. Sonra her süptil renkli düşünce­
nin geçip gittiğini görün. Şimdi sadece Mavinin birçok tonu­
nu temsil eden düşüncelerin kalmasına izin verin. Sonra sı­
rasıyla sadece Yeşil, Kırmızı, ve son olarak da Sarı düşünce­
lerin kalmasına izin verin.
Şimdi düşüncelerinizi zamanın kullanımına yöneltin.
Bu düşünce kafanıza girdiğinde onun renginin farkına varın.
Şimdi zamanla ilgili bu rengi alıp onun rengini, gördüğünüz
renk tonlarını değiştirin. Şimdi zaman algınızın değiştiğini
görüyorsunuz. Bu düşünceyi alıp ona size uygun gelen bir
rengi verin. Onu kendi özel renginiz kılın. Zamanla ilgili bu
düşünceye eşlik edebilecek seslerin ya da kokuların farkına
varın. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, hoşlanacağınız bir bi­
çimde değiştirin. Bu düşüncenin zihinsel bir görüntüsünü
alın ve zaman denen bu şeyi kuşatan rengi, kokuyu ve du­
yumları hatırlayın. Gelecekte herhangi bir noktada zamanı
değiştirmek istediğinizde bu görüntüyü çekip çıkarmayı
unutmayın. İşiniz bittiğinde, geri dönün ve nefes alırken bu
deneyimi içinize çekin. Nefes verirken, az önce yüksek hayrı­
nız için bir alet keşfettiğinizi bilin. Onu sık sık kullanın, böy­
lece bu konuda iyi bir pratik kazanır ve zamanı daha verimli
bir biçimde değiştirebilirsiniz. Geri döndüğünüz zamanı da
kaydedin ve ne kadar uzun bir süre gitmiş olduğunuzu gö­
rün.
Bu bildiğiniz zamanın sorumluluğunu almaya başlama­
nın yollarından biridir. Siz bununla oynamaya başladığınız­
da daha birçok yöntem ortaya çıkacaktır. Sizden öğrendiği-

290
'Bö{üm 15
niz şeyi açıkça paylaşmanızı ve birbirinizin olasılıkları anla­
masına yardım etmenizi istiyoruz. Her biriniz parçalı-bul­
macanın özel bir parçasını taşırsınız. Tüm resmi ancak bu
parçaları birbirinizle paylaşarak görebilirsiniz.
Siz içinizdeki ruhun yaptığınız her şeyde sizinle birlikte
olduğunu hatırlamanızın yararlı olacağı bir tekamül aşama­
sındasınız. Ritüel yoluyla ruh ile biyolojiyi birleştirmeniz gü­
nün her anını bilinçli bir biçimde yaşamanıza, yüksek ruhu­
nuzla birlikte yü� menize yardımcı olacaktır. Bu gücünüzü
hatırlamaktır ve yüksek benliğinizle evliliğinizin başlangıcı­
dır. Bu yeniden-birleşme sizin yükseliş dediğiniz şeydir. Bu
süreç başlamıştır.

KİTLESEL UYANIŞ

Oyun-Alanındaki üstatlar kitlesel olarak uyanmakta­


lar. Bizim için saha kenarında durup yardım sunmak heye­
can verici bir şeydir. Bu Büyük Oyunun hedefi sizin güçle­
rinizi hatırlayıp onları perdenin o tarafında Yuva'yı yarat­
mak için kullanmanızdı. Bu Oyunun artık kazanılmasından
dolayı duyduğumuz heyecan ve onuru hayal bile edemezsi­
niz. Size duyduğumuz sevgiyi sözcüklerle açıklayamayız, bu­
nu ancak bir ruhsal aile birleşmesi olarak tarif edebiliriz.
Bizler birbirimizin ayrılmaz parçalarıyız. Bu yazılarda size
sık sık aktardığımız hisler bu sevgiyi ifade etmemizin tek yo­
ludur. Lütfen, bu hisleri kabul edin, ve kalbinizin derinlikle­
rinde yankı bulan bu hislerin aslında size Yuva'ya giden yo­
lu hatırlatmaları için kendi yolunuza yerleştirdiğiniz kristal­
ler olduğunu bilin. Lütfen, bizim daima burada size sevgi ve
bilgi sunmak üzere bulunduğumuzu bilin. Kendinizi sık sık
yolunuzda yalnız hissetmenize rağmen, biz günün her anın­
da sizin yanınızdayız. Çağırın, size geliriz. Size kabul edece­
ğiniz herhangi bir formda geliriz. Gereken tek şey niyet edip

29 1
!}{atırla
istemenizdir. Siz bizi aramızdaki aile bağından ve kalbinizde
yankı bulan bu derin sevgi hissinden tanıyacaksınız. Siz
Dünya'da Cenneti yaratırken biz gururla sizin yanınızda du­
ruyoruz.
Derin bir sevgiyle, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi güçlendirmenizi, ve birlikte iyi bir oyun
çıkarmanızı rica ediyoruz . . Grup.
.

Bu gezegen için yüce bir zaman. Bu burada bulunmak için


muhteşem bir zaman!
Ben burada olmaktan ve kendime Işık-işçisi adını ver­
mekten ötürü onur duyuyorum.

292
16

!Biyofoji

293
'.Biyoloji
Ben her ay oturup bu sözleri yazarım. Bazen evdeki çalışma
odamda, bazen de otomobille ya da uçakla bir yere giderken
yazanın. Her nerede olursam olayım, bu faaliyete harcadı­
ğım zamana çok değer veririm. Bu çok canlandırıcı bir faali­
yettir ve bu haldeyken bedenimin yaşlanmayı durdurduğunu
fark ederim. Celseden sonra bazen uyumakta çok zorlanırım.
Bu celseler sırasında çoğu kez şifa aldığımın da farkındayım.
Bu, seminerlerde yaptığımız canlı celseler için de geçerlidir.
Bu mesajlar Grup ya da benim hakkımda değil, kendi
gücünüzü bulmanız hakkındadır. Ben mi? Ben sadece omzu­
na vurulup bir mesaj aktarması istenmiş eski bir müteahhi­
tim. Bu karmaşık bir mesaj değildir, ama kapsamı büyüktür.
Grup aramızdaki kontratın çok uzun bir zaman önce yapıldı­
ğını söylemiştir. Onlar ayrıca şimdiye dek hayatta geçirdi­
ğim şeylerin çoğunun şimdi yaptığım işin temel çalışmasını
oluşturduğunu da söylediler. Onlar bunu söylediklerinde ben
rahatlayarak derin bir soluk aldım. Bu işi başaramayacağımı
düşündüğüm zamanlar oldu. Komik olan şu ki, eğer birkaç
yıl önce bana tüm dünyayı dolaşıp öbür tarafta bulunan var­
lıklardan mesajlar aktaracağımı söylemiş olsaydınız, size gü­
lerdim. Şimdi, ben Birleşmiş Milletler'de bir topluluk önünde
Grup'a kanallık yapmak üzere uçakla Viyana'ya gidiyorum.
İlginç olan şey şu ki, medyumluğa başladığımda, varlığımın
derinliklerinde tüm yaşamım boyunca bunu beklediğimi de
hissettim.
Bu mesajı verirken Grup ruhsal ailenin yeniden bağlan­
tı kurup birleşmesi üzerinde durdu. Web-siteleri ve seminer­
lerin ardındaki fikir budur. Bunlar aileyi bir araya getirme­
nin yollarıdır. Bizler el ele tutuşup birleştiğimizde gerçek
kimliğimizi görmeye başlarız. Biz istediğimiz birçok değişimi

294
'Bö[üm 16
geçirmeye başladığımızda bu özellikie önemlidir. Değişimle­
rin bizi yükselişe götürmesini istemek bir şeydir, değişimler
ortaya çıktığında onlardan geçmek ise bir başka şeydir. Bu
zor zamanlarda birbirimizle bağlantı kurup birbirimizi des­
teklememiz çok yararlı olur. Biyolojimizdeki fiziksel değişim­
ler de hepimizin paylaştığı bir şeydir.

Grup:
Yuvadan merhaba.
Artık tüm iletişimlerimize bu sözlerle başlayacağız,
çünkü o bizim sizlerle olan gerçek bağımızı yansıtır. Perde
incelmeye devam ederken siz de gerçek kökeninizi anlamaya
yaklaşıyorsunuz. Bu selamlama sizin Yuva'yı hatırlamanıza
yardımcı olan kozmik göz-kırpışı ifade eder. Size duyduğu­
muz sevgi ve saygıyı Oyun-Alanınızda kullandığınız sözcük­
lerle ifade edemeyiz. Her birinizi Yuva'nın saf titreşimleriyle
buluşturup kökeninizi hatırlamanıza yardım etmek bizim
için büyük bir onurdur. Biz bu buluşmayı sağlarken sizin gü­
cünüzü daha çok hatırlayacağınızı ve onu günlük yaşamınız­
da kullanacağınızı içtenlikle umuyoruz. İnsanlığın Özgür Se­
çim Oyun-Alanı üzerindeki tekamülüne bilebileceğinizden
çok daha fazla saygı duyulmaktadır. Bu zamanda her birini­
zin eylemlerinin etkileri tüm Evren boyunca yankılanacak­
tır. Şimdiden, siz bu ışık ailesine büyük bir onur kazandırdı­
nız. Siz ışık mimarlarısınız. Bir kez daha bize ihtişamınızı ve
gerçek doğanızı hatırlamanıza yardımcı olacak bir ayna tut­
ma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz.
Başlangıçta yazdığınız şekliyle oyun düzey değiştirmiş
ve artık yeni oyun başlamıştır. Birçok kişi bu zamanda geze­
gende bir ağırlık hissetmiştir. Birçoğunuz DNA/RNA'nız yo­
luyla tekamül sürecini başlattınız. Dolayısıyla, sizin bu ener­
ji değişimlerine karşı duyarlılığınız artmıştır. Her birinizin

295
Jiatırfa
titreşim düzeyi yükselirken, gezegenin titreşimleri de ortak
bir uyum içinde yükselmektedir. Bu, azar azar artışlarla ger­
çekleşir. Her bir yeni düzeyden, ya da titreşim artışından ön­
ce enerjilerin bir sıkıştırması, bir baskısı olur ve bu hisset­
tiğiniz ağırlığı yaratır. DNA'nızın değişimiyle birlikte siz ge­
zegenin duygusal enerjisine karşı çok duyarlı olursunuz ve
hissettiğiniz şey de budur.

DÜNYADA ÜZÜNTÜ HİSLERİ

Yerküre sizin ayrılmaz bir parçanızdır, ve bu bağlar du­


yulannızın ayırt edebileceğinin çok ötesine uzanırlar. Yerkü­
re de bir sonraki tekamül aşamasına geçmektedir. Yeni bir
titreşim düzeyine geçmeden hemen önce, son adımlar atılır­
ken geçici bir üzüntü hissedilir. Bu sizin yeni bir eve taşın­
manıza benzer. Eski evinizi bırakacağınız an gelene dek ge­
nelde siz yeni eviniz üzerinde odaklanır ve onun heyecanını
yaşarsınız. Ancak eski evinizle vedalaşıp yeni evinize gide­
ceğiniz o son anda varlığınızı acı-tatlı bir üzüntü kaplar. Bu­
na çok benzer bir biçimde, sizden bu üzüntüyü hissetmenizi
ve yeni ortamınıza doğru ilerlemenizi istiyoruz. Bunun daya­
nılmaz göründüğü anlar olursa, o zaman uzanıp yanınızdaki
insanın elini tutun, çünkü bu zamanda birçok kişi sizin gibi
yeni evine geçmektedir. Yeni ışığı tam olarak kavrayabilmek
için önce karanlık bir dönem yaşamanız gerekir. Karanlıkta
el ele tutuşmak sizin yeni ışığı rahatça getirmenizi sağlaya­
caktır.
Bu oyunun yeni kurallannı ve işleyiş biçimini öğrenmek
birçok kişi için zorluklan temsil eder. Her biriniz bir değişim
yolunu seçtiniz. Biz bunu görüyor ve istediğinizde bu deği­
şimlerden geçmenize yardımcı olmak üzere yanınızda duru­
yoruz. Yaşamınızda mücadele olarak gördüğünüz şey bu
enerjiyi değiştirme eylemidir. Biz bu mücadeleyi Işık-çalış-

296
'Böfüm 16
ması olarak görüp nitelendiririz. Bu her birinizin her adımı
yüksek benliğinizin gerçek gücüyle atmasını sağlayacak ça­
lışmadır. Realitenizi amaçlı biçimde yarattığınız her an Ya­
radan'ın içinizdeki parçasına saygı ve şükranınızı sunmuş
olursunuz.
Bu titreşim yükselişi azar azar gerçekleşirken sizlerin
de bu değişim zamanlarından geçmeniz daha kolay hale ge­
lecektir. Birçoğunuz için bu karanlık dönemler en sonunda
kendi ışığınızı ifade etme fırsatları sağlayacaktır. Eğer ken­
dinizi bu duygulardan ayıramıyorsanız, o zaman elinizi bir
başkasına uzatarak kendinizi dengeleyin. Elinizi bir başka­
sına uzatıp onun dengelenmesine yardım ettiğinizde, sizin
de demirlenip dengelendiğinizi göreceksiniz. Elinizi başkala­
rına uzatmanız bu zamanlar esnasında değerli bir hizmet
olacaktır. İçsel bir boşluk ve değersl.zlik hissettiğinizde, işte
o zaman sizden elinizi uzatıp başkalarına yardım etmenizi
istiyoruz. İşte tüm diğer şeylerle bağınızı böyle onurlandır­
manız, kendi armağanlarınızı bu büyük yeni ışıkta daha ber­
rak bir biçimde görmenizi sağlayacaktır.

SAPLANIP KALDIGINI HİSSETMEK

Yeni paradigmalar yerini alırken birçok kişi desteksiz


kaldığını hissetmektedir. Bu insanlardan bu muammaya
hangi perspektiften bakmayı seçtiklerinin farkında olmaları­
nı istiyoruz. Siz uzun bir zamandır durup bir aynaya bakıyor
ve orada kendi yansımanızı görüyordunuz. Titreşim yükse­
lişleriyle birlikte ayna da değişti. Şimdi, bu aynaya baktığı­
nızda artık aynı yansımayı görmüyorsunuz. Size alanınızda­
ki diğer kişilere ulaşmanızı, onların aynaya baktığınız pers­
pektif noktasını değiştirmenize yardımcı olacaklarını söylü­
yoruz. Her şeyin üzerinde, bu ilk ruhsal ailenizi hatırlama
zamanıdır.

297
:Jfatırla

Size duyduğumuz saygıyı sizin dilinizle ifade edemeyiz.


Siz kendinize bakıp bunun sizinle ilgili olduğunu düşünüyor­
sunuz. Ego'nuz sizi bunun kişisel bir deneyimle sınırlı oldu­
ğuna inandırmıştır. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğa daya­
nan bir illüzyondur. Siz aynaya ego'nuzun eleştirel zihniyle
bakıyorsunuz ve Evren düşüncelerinizi, adeta yankılarcası­
na, "ve de öyledir" diye yanıtlıyor. Biz aynı aynaya bakıyor
ve sizin yansımanızı Yaradan'ın sadece sizin içinizde bulu­
nan çok özel bir parçası olarak görüyoruz. Biz bu aynı yansı­
maya bakıyor ve kendimizin en iyi parçalarını görüyoruz.
Bunun sizin için zor ve kafa karıştırıcı bir şey olduğunu bili­
yoruz. Aralarında seçimde bulunmak zorunda olduğunuz bir­
birine-karşıt ikiye-bölünmeleri görüyoruz. Her gün karşılaş­
tığınız çatışmaları ve kutupluluğun illüzyonlarını görüyoruz.
Yuva'ya daha da çok yaklaşırken hissettiğiniz yalnızlığı gö­
rüyoruz. Geçirdiğiniz mücadeleleri görüyor ve sizi bunun için
de çok seviyoruz. Siz ancak bu mücadeleleri vererek ilerleye­
bilir, kendi boyutlarınızın çok ötesine erişebilirsiniz.

İNSAN TEKAMÜLÜNÜN SARKACI

Şu anda yaptığınız değişimler insanlığın tekamülünü


mümkün kılacaktır. Biz bu tekamül sürecini göstermek için,
çoğunlukla, oynak bir destek noktasına sahip bir sarkaç tas­
virini kullanırız. Deneyimi harekete geçirmek için sarkaç bir
yana çekilir. Her biriniz o kritik bir noktaya erişene dek her
bir salınmaya kuvvet katarak devinirliğe-hıza katkıda bulu­
nursunuz. Bu noktada sarkacın destek (ya da eksen) noktası
bir sonraki çentiğe geçer. Destek noktasının bu sonraki çen­
tiğine geçiş sizin tekamül dediğiniz şeydir. Destek noktası bu
şekilde ilerleme kaydettiğinde, o sarkacın salınma hareketini
iptal eder ve böylece yeni bir başlangıç noktası oluşur. Tarihi
bir perspektiften, bu tekamüli değişimler bir göz açıp kapa­
yıncaya dek gerçekleşmiştir. Çoğunlukla unutulan şey bu de-

298
'1Jö{üm 16
ğişimlerin gerçekleşmesi için sarkacın birçok çarpıcı salını­
mının gerekmiş olduğudur. Bu tüm tekamül için geçerlidir
ve sadece sizin gezegeninize has bir şey değildir. Şimdi, siz
Özgür Seçim Oyun-Alanı'ndakiler bir kez daha destek nokta­
sının bir sonraki pozisyona (çentiğe) geçmek üzere olduğu
bir aşamadasınız. Biz bu celsede tekamülünüzün bu sonraki
aşamasına geçer�en yaşadığınız biyolojik değişimlerin bazı­
larından söz edeceğiz.

1\ Oynak Destek Noktası

Bir sonraki
tekamül
düzeyine
geçmek için
bütünün devi­
nirliğini-hızım
kazanmak ge-
reklidir

İnsan Tekamülünün Sarkacı

299
Ratırfa
YERKÜRE BAGLANTISI

Oyunun düzeyleri değişmektedir. Sizi bekleyen deği­


şimlerden söz edeceğiz, ama tüm insan topluluğunun bu de­
ğişimleri bir düzeyde deneyimleyeceğini anlamanız yararlı
olur. Bu Gaia ya da Dünya Ana denen parçanızı da içerir. Si­
zi Ana'ya bağlayan bağ, anlayışınızın çok ötesine uzanır. Siz
ebediyen DÜnya gezegeninde bulunacak değilsiniz. Çünkü
yakında bu gezegenin fiziksel sınırlarının çok ötesine yolcu­
luk yapabileceksiniz. Ancak yine de aranızdaki enerjisel bağ
varlığını sürdürecek. İşte sizin bir olarak tekamül etmenize
neden olan şey bu enerjisel bağdır. Sizin kendi titreşiminizi
yükseltme konusunda kaydettiğiniz ilerlemeler başlangıçta
yazılıp planlanan birçok Yerküre değişikliğini önlemiştir.
Aynı şekilde, bu kaydedilen ilerleme kendi fiziksel değişimle­
rinizin şiddetini de azaltmıştır. Ancak hala, fiziksel beden­
deyken daha yüksek Işık titreşimlerini taşıyabilmek için ge­
çirmeniz gereken birçok değişim vardır.
Oyunun tekamülü bütünün birçok parçası tarafından
algılandığı şekliyle farklı bir biçimde temsil edilir. Enerjisel
bir perspektiften, siz bir kutupluluk alanından bir birlik ala­
nına geçiyorsunuz. Zaman dediğiniz şeyle ilintili bir boyutsal
düzeyden, birinci geçişiniz üçüncü düzeyden beşinci düzeye
olacak. Yerküre perspektifinden, siz Oyun-Alanını yeni oyu­
na uyum sağlaması için yeniden-düzenliyor olacaksınız. Bu
hem Yerküre'nin titreşimlerinde boyutsal değişimlerle, hem
boyutlarda titreşim değişimleriyle sonuçlanacak. Bunu deği�
şimin aynı anda birçok düzeyde meydana geldiğini söyleye­
rek özetleyelim. Dünya Oyun-Alanı bir sonraki boyutsal dü­
zeye geçişi tamamladığında, ç.:>k hızla yeni bir titreşim düze­
yine geçecek. Yıkıcı Yerküre değişikliklerine ihtiyaç dönüşü­
me uğratılmıştır, ama Yerküre hfila titreşim hızını yükselti­
yor olacaktır. O bu değişimleri çok daha az çarpıcı bir biçim­
de yapacaktır. Şu anda görüldüğü kadarıyla, Yerküre'nin ge-

300
'Bö[üm 16
rilimini boşaltmaya ihtiyacı vardır. Bu deprem denen Yerkü­
re değişiklikleriyle gerçekleştirilir. Oyun-Alanındaki bu de­
ğişikliklerin şiddetini siz belirleyeceksiniz. Yerküre yoğun
bir halden daha hafif bir hale geçerken bu değişikliklere ha­
la ihtiyaç olacaktır. Ana'nın fiziksel yoğun bir bedenden ete­
rik bir Işık-bedene geçmekte olduğunu söylemek doğru olur.
Siz daha yüksek titreşim düzeylerine geçerken, fiziksel
olarak, insan formunun esas itibariyle değişeceği görülecek­
tir. Bu daha yüksek titreşim halinde hayal bile �demeyece­
ğiniz olasılıklar vardır. Bu Oyun-Alanınızda dikkatinizi çek­
miş olan Işığın temsil edilişidir. Sizin Işık sözcüğüne çekilişi­
niz bu fiziksel değişimleri deneyimlemenize olanak vermiş­
tir.

GENİŞLEME, BÜZÜLME VE BÜYÜK PATLAMA

Bildiğiniz şekliyle Evrenin başlangıcı Büyük Patlama


dediğiniz olaydı. Bu olaydan önce, her şey yoğunluğa doğru
hareket halindeydi. Büyük Patlama bunu tersine çevirdi ve
bu zamana dek süren genişleme sürecini başlattı. Bu Evren
içindeki yoğun formdan daha hafif forma doğru doğal enerji
hareketini temsil eder. Bu tüm doğanın, yakın gelecekte
Dünya gezegeninde açıkça görülebilecek olan tekamülüdür.
Bu Evrensel Enerjinin denge arama eylemidir. Sarkaç tasvi­
rinde, her şey -genişlemeye doğru hareketi başlatabilmesi
için- yoğunluğa doğru çok çekilmişti. Sarkaç şimdi genişle­
meye doğru çekilmeyi sürdürürken, yakında bir sonraki dü­
zeye atlayabileceği noktaya erişecektir ve destek noktası ye­
ni bir denge noktası bulacaktır. Burada her iki yönde daima
Evrensel hareketin bulunduğunu bilmek önemlidir. Önce,
hareket yoğunluğa doğruydu, sonra da genişlemeye doğru.
Bilim adamlarının bildiği en yoğun formlar olan kara delik­
lerin karanlık olarak tanımlanması bir rastlantı değildir.

301
:Jiatırla
Aynı şekilde, genişlemeye doğru hareketin "Işık" sözcüğüyle
özdeşleştirildiğini görmek de sizi şaşu;tmayacaktır.
Fiziksel bir düzeyde, biyolojiniz yeniden-düzenlenme
sürecindedir. Bu sonraki dönüş noktasında, yeni bedensel
bölümler gelişirken, bedenleriniz gelişip aştığınız bazı bö­
lümlerini yitirecektir. Çoğunuz, titreşim düzeyleri yükselir­
ken, enerjiye olan duyarlılığınızın da arttığını fark ettiniz.
Bu geçiş döneminde bu zorluklar yaratabilir. İnsanlık bu bil­
ginin kullanımına aşina hale geldikten sonra bu sizin en bü­
yük kuvvetlerinizden biri olacaktır. Siz her gün kullandığı­
nız ama hala farkında olmadığınız duyulara sahipsiniz. Bun­
lardan biri massetme duyusudur, siz bu duyuyu bedeninize
enerji massetmek için kullanırsınız. Uygulamada buna en
yakın duyu organları burun ve dildir (koklama ve tatma du­
yusu), onlar da enerjiyi benzer biçimde massederler.

YERKÜRE BAGLANTISININ TARİHÇESİ

Siz Özgür Seçim Oyununa ilk başladığınızda, eterik


varlıklar olarak form aldınız. Işık-beden formu geniş bir tit­
reşim alanı boyunca özgürce hareket etmenizi sağladı. Yer­
küre soğurken yoğunluk da kazandı. Eterik bedenlerdeki in­
sanlar orada köklenmiş halde kalmakta zorlandılar. Dünya
Ana biyolojinize kendisiyle enerjisel bağlantı sağlayan ayar­
lamalar sunarak karşılık verdi. Bu yemek yeme yoluyla Yer­
küre'nin enerjisini özümseyerek başarıldı. Siz bu süreci önce
yaprakları ve meyveleri yiyerek başlattınız, çok geçmeden
fındık, ceviz gibi kuru yemişlere ve sebzelere geçtiniz. Yeni
bedenleriniz yoğunluk kazandığında, biyolojiniz ile ruhanili­
ğiniz arasındaki enerjisel bağlantı zorlaştı. Şimdi tekrar da­
ha yüksek titreşimlere dönmekte olduğunuzdan, bu bağlantı
da eski haline dönmektedir.
Şimdi siz Oyunun -mevcut formu içinde biyolojinizin ya-

302
'13ö[üm 16
kında, biyolojik anneniz olan gezegenle enerjisel bağlantısını
değiştirmeye başlayacağı- bir bölümüne eriştiniz. Bu kez,
Ana kendi titreşimlerini küresel ısınma diye bildiğiniz süreç­
le yükseltmektedir. Yerküre'nin daha yüksek titreşim düzey­
lerine geçmeye başlamak için titreşimlerini yükseltmesi ge­
rekiyordu. Bu süreç şimdi sürmektedir, ve o gelişirken biyo­
lojiniz alışık olduğunuz biçimlerde bağlantı kurmakta daha
da zorlanacaktır. Bu sizin tekamülünüzde halen bulunduğu­
nuz kesişme noktasıdır. Yerküre şimdi daha yüksek bir tit­
reşim haline ve daha hafif bir yoğunluğa geçmekte olduğun­
dan, sizin enerjisel bağlantınız zayıflayıp kopmaya başla­
makta, ve bu sizde gerilim yaratmaktadır.

IŞIK-BEDENİ SEÇMEK

Tüm biyolojik formlar Dünya Ana'nın ürünleridir. Yer­


küre canlı, duyarlı (duyulara ve algıya sahip) bir varlıktır, ve
o size o kadar yakından bağlıdır ki siz çoğunlukla bu bağı
fark etmezsiniz. Ana şimdi insanlara mümkün olabileceği
düşünülenden daha fazla ışık taşımalarını sağlayacak biyo­
loj ik gelişmeler sunma aşamasındadır. Bu ilk insan formu­
na, sizin Işık-beden dediğiniz forma geri dönüştür.
Bu konuda seçim size aittir, ve seçimleriniz asla yargı­
lanmaz. Bu bilgiyle rezonansa giren çoğunuz şimdiden B
Planı 'na kararlı bir biçimde geçmeyi seçtiniz. Bu zamanda
gezegende bulunan ve B Planı'na geçmeyi seçmiş olan birçok
kişi yakında buradan ayrılacaktır. B Planı'nda ancak öbür
taraftan yapılabilecek çok şey vardır. Kristal Titreşimli Ço­
cuklar tekrardoğuş süreciyle gelecekler, ve bunların ilk bölü­
mü şu anda bu gelişe hazırlanmaktadır. Kristal Çocuklar
Oyun-Alanına yeni insanlığın tohumlarını getirecekler. Ge­
lişkin biyoloji tohumlarıyla gelecek olan bu varlıklar Işık-be­
dene kolayca geçebilecekler. En sonunda tüm insanlar direkt

303
Jlatırfa

olarak Işık-bedenle doğacaklar. Burada kalmak isteyenler de


çeşitli Işık-beden formlarına geçme fırsatına sahip olacaklar,
ancak bu yol daha zorlayıcı olacak ve odaklanmış bir çaba ge­
rektirecektir, çünkü bu kolay bir yol değildir. Bu geçiş hem
duygusal bedeni hem de fiziksel bedeni temizlemeyi gerekti­
recektir. Bir kez temizlendiğinde, Yerküre Işık-bedene geçişi
başlatmak için DNA'nın yeniden biçimlenmesine yardımcı
olacaktır. Birçoğunuz için bu süreç şimdiden başlamıştır. Bu­
nu başlatmak sadece, B Planı'na geçme ve bir sonraki kont­
ratınızı yazma niyetinizi bildirmenizi gerektirir.

GERİLİMİ GİDERMEK
Siz meydana gelecek birçok yıkıcı Yerküre değişikliğini
içsel gelişiminiz sayesinde önlediniz. Şimdi size diyoruz ki,
aynı şey kendi biyolojiniz için de mümkündür. Siz sizi daha
yüksek bir varoluşa götürecek tekamül adımlarını başlattı­
nız. Bu adımları atacak ilk kişiler acının büyüğünü de dene­
yimleyeceklerdir. Sizin bu gelişimin keskin kenarında, en
ileri durumunda bulunmaya ve bu ilk adımlan atmaya gö­
nüllü olmanız sizi en seçkin şifacılar arasına sokar. Tek ba­
şına bu eylem size sözcüklerle anlatamayacağımız bir onur
getirir. Bu aşamada size verebileceğimiz en önemli alet, çev­
renizdeki insanlara yakın kalmanızı söylemektir. Bu teka­
mül adımı tek başına atılamaz. Bu adımın önemli bir bölü­
mü her şey arasındaki bağın güçlendirilmesidir. Kendinizi
ayırırsanız akışın önü kesilir. İncinmeye açık olmanıza izin
verin ve aynı adımı atan diğerleriyle bağlantı kurun. Sizin
daha önce attığınız adımı atmaya hazırlananlara kendi dene­
yimlerinizi sunun. Büyük Oyun deneyiminde bir insan ola­
rak kendinizi herkes tarafından ulaşılabilir kılın. Kendinizde
ve başkalarında hatalara yer verin. Sizin deneyiminizi ka­
ranlık bir odada bulunan herkesin Yuva'ya dönüş yolunu
aramasına benzetmiştik. Bu tekamül zamanında bazılarının

304
']Jö{üm. 16
korkabileceklerini, yargıya, ego'ya ya da korkuya kapılabile­
ceklerini anlayın. Daima başı çekip yol göstermiş olan bazı­
ları şimdi geriye düştüklerini hissedip, yeni bir ifade araya­
bilirler. Ego bunu bir tehdit olarak alıp endişe hisleriyle tep­
ki gösterebilir. Bunun cesaretinizi kırmasına izin vermeyin.
İşiniz bitmemiştir, o sadece tekamül etmekte ve yeni bir ifa­
de bulmaktadır.
Daha önce de söylediğimiz gibi, bu zamanda birçok kişi
Yuva'nın çekimini hissedecek ve o yolu seçecektir. Size gelin­
ce, biz sizin kararlarınıza saygı duyuyoruz, ancak sizden bu­
rada eyleme geçmek için acele etmemenizi istiyoruz. Yüksek
benliğinizin her şeyi düzenlemesine izin verin, çünkü birço­
ğunuz beklenmedik yerlerde yeni kont atların ortaya çıktığı­
nı göreceksiniz.

BURNUMA NE OLUYOR?

Biyolojiniz kimyasal elektriksel bir temelde işler. Size


diyoruz ki, burun daima bu sistemin işlemesini sağlayan bir
elektrik kaynağı olmuştur. Biyolojiniz elektriksel enerj iyi do­
ğal bir biçimde dengeler. Burun sürekli olarak burun delikle­
ri hakimiyetini değiştirmektedir ve elektriksel bir görüş nok­
tasından bu biyolojik dengenin temelidir. Siz burnunuzla ne­
fes aldığınızda, hava içeri girip elektriksel bir akım üretir.
Bu enerji sonra omurganızın zıt tarafında depolanır. Burnun
sağ deliğinden nefes almak omurganızın sol tarafına enerji
yükler, burnun sol deliğinden nefes aldığınızda ise bunun
tersi olur. Bu elektriksel birikim beynin enerjinin yüklendiği
tarafını besler. Dolayısıyla beynin kullanmak istediğiniz ta­
rafını enerjiyle beslemek mümkündür. Bu bilgi bir süredir
Oyun-Alanınızda bulunmaktaydı, ancak çok az kişi bundan
yararlanmıştır. Her alanda enerjiye karşı duyarlılık artacağı
için bu bilgi daha yüksek titreşimlerde daha da yararlı ola­
caktır.

305
:Jfatufa

Burun ayrıca, dile çok benzer bir biçimde, bir parçacık


alıcısıdır. Şimdi, insanlık daha yüksek titreşimlere geçmeye
başlarken, siz bu alıcının kullanımının genişlediğini görecek­
siniz. Yüksek titreşim düzeylerine geçişiniz enerjiye karşı -
daha önce fark edilmeyen- yeni bir duyarlılık meydana getir­
miştir. Her şeyde mevcut olan yaşam gücü enerjisi mevcut
oyununuzda çok az geçerliliğe sahiptir. Bu şimdi çok duyarlı
hale gelmekte olduğunuz bir enerji formudur. Bu enerji for­
munun özellikleri duygusal enerjiye çok yakındır, ve sizin
başkalarının duygularına karşı bu kadar duyarlı olmanızın
bir nedeni budur. Burnunuzdaki parçacık alıcıları şimdi çok
daha küçük parçacıkları massedebildiklerinden daha etkili
hale gelmektedirler. Birçok kişi burnunda değişiklikler oldu­
ğunu ve kokuya karşı duyarlılığının arttığını fark etmiştir.
Bu zamanda koklama duyusunun çok keskinleşmesi ya da
burnun sürekli akması titreşimsel gelişimin bu alanında ha­
reketi gösterir.
Burnunuzun duyarlılığı anlayışınızın ötesinde artmak­
ta, bu da şimdi pranik enerjiyi massetmek için kullanılmak­
tadır. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçtiğinde
bundan çok şey öğrenilecektir. Bu tekamül eden insan for­
munda gelişen yeni bir çakra sisteminin dengesidir. Burnu­
nuzla massetme, bu duyu başınızın arkasında kafatasının
boyunla birleştiği yerde oluşan çakra'nın dengeleyicisidir.
Halen ağzınızı ve burnunuzu oksijeni massetmek için kullan­
maktasınız. Bu iki organ birbirine yakın bulunmakta ve ay­
nı genel geçiti kullanarak birbirine bağlanmaktadır. Aynı
şey yeni enerji alıcıları için de geçerlidir. Yakında bu alıcılar
vasıtasıyla biyolojide çok daha büyük miktarlarda yaşam gü­
cü enerjisi depolamak olağan hale gelecektir. Titreşimsel ola­
rak başı çekenlerbirçok enerji tipini birbirinden ayırt etmek
için burunlarını kullanacaklardır. Bu şimdiye dek sadece en
aşikar duygusal enerji tiplerinde görülmüştür. Mevcut hali-

306
'Bô{üm 16
nizde heyecan ya d a korkunun kokusunu almak mümkün­
dür. Oyun-Alanında bu enerji ayırt-edici duyusu gelişkin
olan ve bu duyuyu kullanan hayvanlar vardır. Bu size, onla­
rın aslında tehlikenin kokusunu alabilmeleri gibi görünür.
Bu sizin de yakında geliştireceğiniz bir enerji massetme biçi­
midir. Bizim perspektifimizden, o Tanrı Nefesi olarak bilinir.
Daha büyük miktarlarda Evrensel Yaşam gücü enerjisini tu­
tabilmek biyolojinizde çok daha yüksek titreşimleri rahatça
tutmanıza olanak verecektir. Bunlar insan tekamülünün
sonraki adımlarıdır ve onlar şimdi başlamıştır.

DUYGUSAL DUYARLILIK
Titreşimsel duyarlılık diğer birçok alanda da ortaya çı­
kacaktır. Duygusal enerji bu süptil enerjinin en güçlü biçim­
lerinden biridir. Sizin enerjiye karşı duyarlılığınız bu zaman­
da hızla artmaktadır. Bu kendini en açık biçimde duygusal
enerjiye karşı duyarlılığınızda gösterir. O bu enerjinin daha
kaba biçimlerinden biridir, dolayısıyla daha düşük titreşim
biçimlerinde insanların en kolay ayırt edebilecekleri şeydir.
Sizin bu enerjiye karşı duyarlılığınız en değerli nitelikleri­
nizden biri, ve şifacılar olarak sık sık kullanacağınız bir alet
olacaktır. Bu duyarlılık artarken bazılarına zor gelebilecek
alışma zamanları olacaktır. Bu enerji yeni yeni oluşan alıcı­
larınıza almaya alışık olduğunuzdan daha berrak bir biçim­
de girer. Sonuç olarak, alıcı çoğunlukla hangi enerjinin ki­
me ait olduğunu tam olarak ayırt edemez. Bu -kişi çok geç­
meden bu bilgiyi özümsediğinde geçecek olan- geçici bir du­
rumdur. Biyolojiyi uygun biçimde köklendirmek bu durumu
dengeleyecek en etkili yoldur.

İMDAT! BEN NİYE KİLO ALIYORUM?


Biyolojik bedendeyken daha yüksek titreşimlere geçme-

307
11atırla
nin etkileri sizin bu zamanda biyolojinizde hissettiğiniz sı­
kıntılarla sınırlı değildir. Bu titreşim yükselişi sırasında si­
zin Yerküre ile bağlantınız güçlenmektedir. Yerküre de yeni
titreşim düzeylerine geçmekte, ve bu değişimler sizin biyolo­
jinizi direkt olarak etkilemektedir. Gaia'nın bu gelişimi di­
rekt olarak sizin ortak titreşim yükselişlerinizle ilintilidir.
Bu yükselişler azar azar artışlarla gerçekleşir. Bu da insan
biyolojisinin buna tepki göstermesine, ve yaşanan zorluklara
neden olur. Titreşim yükselişi meydana geldiğinde, yüksek
titreşimli insanlar genelde enerji akınını kendi değişen biyo­
lojilerinde hissederler. Onlar genelde, kaydettikleri ilerleme
yüzünden, enerjiye karşı duyarlıdırlar. Biyoloji bu enerji akı­
nını, bu hücumu süptil düzeylerde hisseder ve kendini çeşitli
biçimlerde koru� ak için tepki gösterir. Biyolojinin kendini
koruma yollarından biri, hücreleri korumak için yağ tabaka­
sıyla kaplamaktır.
Değişimler sırasında bu azar azar artışlar kesintisiz de­
vam eder. Bunun direkt bir sonucu olarak, korunmak için al­
dığınız kiloların çoğu bu değişimler, bu titreşim yükselişleri
arasında tamamen gitmeyecektir. Bu geçici bir durumdur ve
bu durum gezegenin ortak titreşimi artmaya devam ederken
değişmeye başlayacaktır. Dengeli beslenme ve egzersiz bu
zamanlarda sıkıntı ve zorlukları en aza indirgeyebilir. Her
şeyde denge önemlidir, ama sizi gücünüzün temelinin kendi
düşüncelerinizde bulunduğu konusunda uyarıyoruz. Değişik­
liklerden korkarsanız onlar giderek artan bir zorluğa dönü­
şecektir. Bedensel değişimler konusunda endişeye kapılırsa­
nız en zor senaryoları yaratabilirsiniz. Perde Oyun-Alanında
daha önce asla görülmemiş bir hızla incelmektedir. Şimdi
zihninizde barındırdığınız düşüncelere özellikle dikkat etme­
niz gereken bir zamandır. Işık-işçilerinin bu zamandaki sa­
vaş çığlığı çağlardan beri olduğu gibi aynıdır. O basitçe şu­
dur: KORKMA. Gücünüze sahip çıkın ve sonra kararlı bir
biçimde geleceğinize doğru ilerleyin.
308
'Bö{üm 16
BİYOLOJİNİZDEKİ DEGİŞİMLER
Beden daha yüksek titreşim koşullarına alışırken yeni
çevresine uyum sağlamak için değişmeye başlar. Eğer kişi
önceden uyarılmamışsa, bu değişimlerin bazıları endişeye
neden olabilir. Bunların en sık rastlananı uyku düzeninin
değişmesi, geceleri uyanma, kalp çarpıntıları, titreme ya da
titreşme halleri, geçici düzensiz kalp atışları, menopozla ilgi­
li olmayan sıcak basmalar, nefes darlığı, kısa-süreli bellek
kaybı, ve erken menopozdur. Kişinin yaşadığı coğrafi bölge
bu belirtilerin hangisinin hakim olacağını belirleyecektir. Bu
Yerküre titreşim y'ükselişini sürdürürken manyetik enerji­
ağının hareketiyle (kaydırılmasıyla) ilgilidir. Bu hareketlere
sizin ona doğru tekamül etmekte olduğunuz yüksek biyoloji­
yi desteklemesi için ihtiyaç vardır. Yerküre ile güçlü bağınız,
her ikiniz de daha yüksek titreşim hallerine geçerken, yeni
düzeylere erişecektir. Şimdi gezegende size en yararlı olacak
yöntemleri bulup seçmenize yardımcı olabilecek şifacılar
vardır. Onları arayın ve bu konuda kalbinizin sesini dinle­
yin. Kendi şifanızdan sorumlu olun; ancak, o içinizde yankı
bulduğunda sunulan şeyi alın.

TİTREŞİMSEL ŞİFA
Titreşim yükselişinin belirtileri ( arazı) titreşimsel şifa­
nın Oyun-Alanının bilincine hakim olması için kapı açacak­
tır. Titreşimsel şifa ortaya çıkıp bu belirtileri dengelemeye
yardımcı olacaktır. Sizi bu yöntemleri arayıp onları denge­
lenmek için kullanmaya davet ediyoruz. Yeni biyoloji titre­
şimsel şifanın yeni yöntemlerini ve ifadelerini getirecektir.
Halen, bunlar ışık, ses, güzel koku, massetme ve mıknatıslar
kullanılarak uygulanan yöntemlerdir. Bizim massetme der­
ken kastettiğimiz şey sizin pranik enerjiyi alma yönteminiz­
dir. Yakın gelecekte titreşimsel şifanın bu ve diğer ifadele-

309
!/{atırfa
riyle ilgili daha çok şey ortaya çıkarılacaktır.
Biyolojinizde barındırdığınız her rahatsızlığın ya da
hastalığın titreşimsel bir imzası vardır. Bedene armonik bir
titreşim aktarmak hastalığı tümüyle yok edebilir, çünkü iki
titreşimin aynı zamanda aynı yerde bulunması mümkün de­
ğildir. Birçok kişi bu yaklaşımı benimsemiş, ancak hiçbiri
denkleme genel beden imzasını dahil etmemiştir. Her beden
tüm organların titreşiminin bir derlemesi olan genel bir tit­
reşimsel imzaya sahiptir. Bu imzayı okumayı ve sonra değiş­
tirmeyi öğrenerek, kişi biyolojisinde güvenli ve basit değişik­
likler yapabilir. Bu gelecekte birçok gelişmeye tanık olacağı­
nız alanlardan biridir ve biyolojiye yardım etmenin doğal bir
yoludur.
Geleceğin şifacıları şimdikinden farklı bir temelde çalı­
şacaklar. Birinci ve en önemli fark onların hastalarını kendi
şifalarından sorumlu tutacak olmalarıdır. İkincisi, hiçbir
yan-etkiye sahip olmayan tedaviler sunmak mümkün ola­
caktır. Titreşimsel tedaviler ya etkili ya da etkisiz olacaklar­
dır. Bu kuralın istisnaları uzun zaman boyunca uygulanan
tedavilerdir. Titreşimsel şifa yöntemleri bile, eğer onlara aşı­
rı-bağımlı hale gelirse, bir hastayı güçsüz düşürebilirler.
Bunları yaşam aletleri olarak değil, şifa aletleri olarak gör­
mek önemlidir. Bunlar şimdi bilinç alanınıza çıkan titreşim­
sel aletlerdir. Bir gün gelip, müzik dinleyerek ya da enerji
alanınıza güzel bir koku koyarak bir hastalıktan kurtulabile­
ceğinizi hayal edin. İşte şifanın geleceği böyledir ve bu şimdi
başlamıştır. Biyolojiniz daha yüksek titreşim hallerine erişti­
ğinde, bu titreşimsel şifa yöntemlerinin etkisi de artacaktır.
Titreşimsel şifa geleceğin yöntemidir. Tekamül eden biyolo­
jiyle birlikte çalışmak bu küresel hareketi çok daha kolay­
laştıracaktır.

310
'Bö{üm 16
YENİ BİYOLOJİ
Biyolojiniz birçok düzeyde değişecektir. Bu değişim sı­
rasında size sıkıntı verebilecek ortak belirtilerin bazıların­
dan söz ettik. Şimdi de sizi bekleyen harikulade şeylerin ba­
zılarından söz edelim. Biyolojiniz yüzlerce yıl yaşayacak şe­
kilde tasarlanmıştı. DNA/RNA'nın birbirine yeniden-bağlan­
masıyla birlikte, bildiğiniz şekliyle yaşlanma süreci ortadan
kalkacaktır. Sizin için 300-400 yıl yaşamak olağan bir şey
olacaktır. İnsan biyolojisi bugün bile tamamen yenilenmeye
muktedirdir. İnsanlık bir sonraki tekamül aşamasına geçti­
ğinde bu da idrak edilecektir. Oyun-Alanında henüz destek­
lenmeyen yöntemlerle siz insanın yaşlanmasını yavaşlatma­
nın yollarını bulacaksınız. Bu şimdiden başlamıştır ve bir
sonraki büyük haml� alanı olacaktır. Şu anda görüldüğü ka­
darıyla, bunlar birçok hastalığın tedavisinin araştırılması
sonucunda keşfedilecektir. Yaşlanma süreci anlaşıldığında, o
zaman bu süreci tersine döndürecek kapıyı açmak mümkün
olacaktır. Bu konuyu kapsamlı bir biçimde ele almanın za­
manı henüz gelmemiştir, çünkü bu gelişmeden önce yapıl­
ması gereken çok şey vardır. Şimdilik, bu yönde ilerlediğinizi
bilin.
Siz önünüzdeki değişikliklere doğru ilerlerken, yüksek
benliğinizle iletişimin de çok daha kolay hale geldiğini gö­
receksiniz. Medyumluk dediğiniz şey artık gizemli bir şey ol­
mayacak ve olağan bir şeye dönüşecek. Bu doğal iletişimi ta­
nımlayacak yeni sözcükler ortaya çıkacak. Bu sözcükler sizi
şaşırtabilir. Siz ayrıca birbirinizle de daha berrak iletişimler
kuracaksınız. Bu noktaya dek, ego yalnızca ayrılıkla iş gör­
düğünden, insanlar birbirleriyle tam bir iletişim kuramıyor­
lşrdı. Bu Oyun-Alanındaki kutupluluğun neden olduğu ge­
rekli bir illüzyondu. Hayatta-kalma sınırlı bilinci yüzünden,
ego böyle açık bir iletişimi deneyimlemiş olsa bile, bu deneyi­
mi reddediyordu. Bu gelişmiş iletişim sizin her şeyle olan

31 1
Jfatırfa

bağınızı daha çok fark etmenizi sağlayacaktır. Sık sık, kendi


enerjinizi merkezlendirmenizin öneminden söz ettik. Bunun
amacı sizi bu iletişime, bu bağlantıya hazırlamaktı. Kendi
enerjinizi merkezlendirerek, kendinizi deneyimde kaybetme­
den, her şeyle tam bir bağlantı deneyimlemeniz mümkün
olacaktır.
Uyku düzeninde de birçok değişim olmaktadır. Daha
yüksek titreşime geçen birçoğunuz uyku düzeninizin değişti­
ğini görüyorsunuz. Siz ilerlerken bu da değişmeye devam
edecektir. Bu gelişimin, ilerlemenin doğal bir parçasıdır ve
korkulacak bir şey değildir. En sonunda enerjinizi yenilemek
için sadece kısa dinlenme dönemlerine ihtiyaç duyacaksınız.
Bu sadece gelişen biyolojiden değil, aynı zamanda enerjiyi
ısıya dönüştürmek yerine kanalize etmeyi öğrenmekten
kaynaklanacak. Bu konuda daha sonra daha çok şey açıkla­
nacaktır. Yerküre titreşimlerini yükseltmeyi sürdürürken,
gezegendeki baskı gezegeni kuşatan bir dalga olarak hissedi­
lecektir. Bu dalga geçip giderken, çoğunlukla, uyumakta zor­
lanma olarak deneyimlenecektir. Oyun-Alanındaki herkes
bunu bir biçimde hissedecektir, ama titreşimsel olarak başı
çekenler buna karşı daha duyarlı olacaklar.

YENİ OYUNU ÖGRENMEK

Siz insan biyolojisinin yaşlanma sürecini anlamaya baş­


ladığınızda, tekrardoğuş dediğiniz basit kavramı da anlama­
ya başlayacaksınız. Bu Kristal Titreşimliler için bir kapı aça­
caktır, ve onlar çabucak çalışmalarına başlayacaklar. Bu sü­
reç anlaşıldığında, çok uzun bir ömür sürmek mümkün olsa
bile, birçoğu yüz yıl kadar sonra buradan ayrılmayı seçecek­
tir.
Biyoloji şimdi bile şaşırtıcı bir hızla değişmektedir.
DNA/RNA kodunun değişimi ve birbirine yeniden-bağlanma-

312
'Bö{üm 16
sı bu sürecin esasını oluşturur. Halen gezegende bunu başla­
tacak birçok yöntem vardır. Size bunlann hepsinin işe yara­
yacağını söylüyoruz. Sizden sizinle rezonansa giren yöntemi
seçmenizi istiyoruz. Niyet değişimi başlatan şeydir. Bu yön­
temler niyetinizi harekete geçirecek uyarımı sağlar. B Planı'
na geçmeyi seçmeniz bu değişimleri sizin için başlatmıştır.

RASTLANTI DİYE BİR ŞEY YOKTUR


Sizin bu değişimlerle yaptığınız mücadeleyi izliyoruz.
Değersizlik duygusu hissedişinizi ve umudunuzu yitirişinizi
izliyoruz. Ah, keşke kendinizi bizim gördüğümüz gibi göre­
bilseydiniz ... Bu ışık ailesinin enerjisi çok-renkli ve heyecan
vericidir. Siz bu zamanda burada bulunma hakkını kazan­
mış üstatlarsınız. Siz burada tesadüfen bulunmuyorsunuz.
Bu sözleri şimdi tesadüfen okumuyorsunuz. Siz Oyun-Alanı­
nızın çok ötesindeki şeyleri değiştirecek değişimleri başlattı­
nız. Size bu bilgiyi Yuva'yı ve gerçek kökeninizi hatırlatmak
için veriyoruz. Şimdiden kazandığınız renkler başanlarınızı
herkesin göreceği şekilde ifade edecektir. Hala, siz daha da
ilerlemeyi seçiyorsunuz. Soyunuzun ileriki kuşaklan sizin
bugün başlattığınız mirasa gururla sahip çıkacaklardır. Eğer
kendinizi kaybolmuş hisseder ve gerçek kimliğinizi hatırla­
yamazsanız, bir an durup bu ailenin diğer üyeleriyle bağlan­
tı kurun. İsterseniz, her biriniz bize de ulaşabilirsiniz. Eğer
isterseniz, size memnuniyetle Yuvadan bir merhaba deriz.
Bunu istemiş olduğunuz için de teşekkür ederiz.
Büyük bir onurla, sizden birbirinize saygıyla davran­
manızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi ve bir­
likte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz ... Grup.

313
Jlatırfa

B Pianı'na geçmemizin direkt bir sonucu olarak bize bir sürü


heyecan verici şey geliyor. Yüksek benliğinizle tam bir ileti­
şim içinde olduğunuzu hayal edin. Yaşamınızın üçte birini
uykuda geçirmek zorunda olmadığınızı hayal edin. Ortalama
insan ömrtınün 900 yıla çıktığını hayal edin. Tüm bunlar
başlamıştır, bu yüzden şimdiden yaptığımız çalışmaya şü­
kürler olsun. Birçoğunuz bu çalışmanın temelini yarattınız.
Size iyi yapılmış bu iş için teşekkür etmek istiyoruz. Gerçek­
ten iyi bir iş çıkardınız!
Şimdi . . . bir sonraki göreve hazır mısınız?

314
17

!Jlatırfama 'Iü9-9(alemi

315
Dünya'nın birçok yerine, oralardaki Işık-işçileriyle bağ kur­
mak için gittiğimizde, hepimizi etkiler görünen bazı ortak
haller görüyoruz. Ortak şeylerimizden biri hepimizin B Planı
kontratlarımızı aramamızdır. A Planı bize oynayacak çok
açıkça tanımlanmış roller vermişti. Şimdi bu yönde bir çekim
hissettiğimizden, birçoğumuza bu, B Planı'nın gerçekten ne­
rede olduğunu bilmeden A Planı'nı bırakma itilimi hissedi­
yormuşuz gibi görünüyor. Grup'un bize verdiği bilgiden, güç­
lenmeyle birlikte sorumluluğun da geldiğini açıkça görebili­
riz. İkinci güçlenme dalgası yeni kontratları yazma sorumlu­
luğunu açıkça bize bırakıyor.
Dünyanın her neresine gidersek gidelim , Barbara ve
ben kapıyı bizim ve diğer medyumlar için açık tutmakta olan
Işık-işçileriyle karşılaşıyoruz. Onlar uzun yıllardır tohumlar
ekip onları büyütmüşlerdir. Bu insanların bazıları çok uzun
bir süredir bu enerjinin içinde bulunmaktadır ve çoğu bizim
onların uzun bir süredir kullandıkları aynı sözcükleri ve
prensipleri kullanmamızdan dolayı çok heyecanlanmıştır.
Birçoğu bu bilgiyi daha o popüler hale gelmeden taşıyordu.
Burada sorun şu ki, şimdi insanlık yavaş yavaş yön değiştir­
diğinden, bu öncüler sık sık yön duygularını yitirdiklerini
hissetmektedirler. Onların ilk tohumları ekmek gibi zor bir
işi üstlendikten sonra, şimdi başkalarının hasadı biçmek
üzere gelmeleri bana haksızlık gibi görünüyor. Grup'a göre,
ben bu konuda bir insan gibi düşünüyorum. Ben bu insanla­
ra bu konuda ne düşündüklerini sorduğumda, hiçbiri işlerin
böyle gelişmesine üzülüyor gibi görünmüyor. Onlar ışığın
ana-görüşe girmesinden, giderek yaygın düşünce biçimi hali­
ne gelmesinden dolayı gerçekten mutlular. Görünüşte hepsi­
nin ortak yanı buradan nereye gideceklerini bilmemeleri.

316
'13ö[üm 1 7
Sanki B Planı kontratlarını erkenden yerine getirmiş olarak,
şimdi yeni talimatları bekliyorlar.
Ayrıca titreşimlerini artık yapmakta oldukları işle
uyum içinde olmadıkları bir noktaya yükseltmiş olanlar da
var. Onlar o işten, o çalışmadan ayrılıp yeni titreşimlerine
uygun bir şeye geçmeleri gerektiğini hissediyorlar. Ama, ne­
ye? Bunun dünyanın her yanındaki Işık-işçilerinin yaşadığı
ortak bir ikilem olduğunu görüyorum.
Grup, İkinci Güçlenme Dalgasının bizim kendi B Planı
kontratlarımızı yazma sorumluluğunu üstlenmemiz için bir
fırsat olduğunu söylüyor. Ama, biz bu yeni sürecin işleyiş bi­
çimine alışık olmadığımızdan, kendimizi çoğunlukla olduğu­
muz yere saplanıp kalmış hissediyoruz. Grup bizim şimdi
kendi gücümüzü daha önce mümkün olabilenden daha çok
taşıdığımızı söylüyor. Güçlenmeye doğru attığımız adımlar
sayesinde, yüksek benliğimizle bağımız da güçleniyor. Daha
da çok ilerleyebilmenin anahtarı sonraki kontratlarımızı bi­
linçli bir biçimde yazma sorumluluğunu üstlenmemizde yatı­
yor. Kendi kontratlarımızı daima biz yazdık, ama bunu daha
önce perdenin bu tarafındayken hiç yapmamıştık. Aşağıdaki
mesaj, uyanış çağrısını aldığında gözlerini açıp, "Şimdi ne
var?" diye soran herkes içindir.

Grup:
Yuvadan merhaba.
Bu bizim için çok özel bir zamandır. Bu kısa anlarda si­
ze Yuva'yı hatırlatıyoruz. Bu bilgiyi istediğiniz için büyük
bir onur duyuyoruz. Size duyduğumuz büyük sevgiyle, yeni
Dünya gezegeninin daha yüksek titreşimlerine rahatça geç­
menize yardımcı olacak bir bilgi sunacağız. Size bu bilgiyi
ayırt-etme süzgecinizden geçirmeniz ve güçlenmeniz için su­
nuyoruz. Sadece kalbinizde yankı bulanı alıp gerisini yargı-

317
:;{atufa

lamadan bırakmanızı rica ediyoruz. Size kendi ihtişamınızı


hatırlatma çabasıyla Yuva'nın hislerini ve titreşimlerini su­
nuyoruz. Bütünle olan bağlarınızı hatırlayarak kendi gücü­
nüzü tam olarak üstlenmenize yardım etmek bizim en büyük
arzumuzdur.
Size sunduğumuz şey kağıt üzerindeki sözcüklerden da­
ha fazla bir şey değildir. Bu sözcükler kağıttan çıkıp kalbini­
ze aktığında bu bilgiyi günlük yaşamınızda uygulama fırsatı­
na sahip olursunuz. Bu, kağıt üzerindeki sıradan sözcükleri
alıp onlara ancak Oyun-Alanında yapılabilecek bir biçimde
yaşam verir. Bu bilgiyi uygulamanızın sonucunda deneyimi­
nizin kolaylaştığını gördüğümüzde size derin bir sevgi duyu­
yoruz. Burada güce sahip olan bilgi değildir. Bu güç, içsel
gerçeğinizi ifade ederken, sizin içinizde bulunur. Biz bu bilgi­
yi sadece hep sizin olagelmiş şeyi hatırlamanıza yardımcı ol­
mak için sunuyoruz. Kendi içinizde bu yüksek gerçeğe eriş­
mekte olduğunuz için nerin bir onur duyuyor, ve her fırsatta
size yardım etmeye hazır olarak bekliyoruz.
Oyun-Alanındaki ifadenizde size gerçeğin birçok çeşnisi
sunulmaktadır. Sizden kalp tellerinizi titreştiren bilgiye ku­
lak vermenizi, başka her şeyden çok kendi kalbinize güven­
menizi istiyoruz. Kendi dışınızda içinizdekinden daha fazla
güce sahip hiçbir gerçek yoktur.
Size duyduğumuz sevgiyi bilinçli düzeyde anlayabilece­
ğiniz bir biçimde tarif edemeyiz. Çoğunlukla, size aynı anda
birçok düzeyde erişecek mesajlar sunulduğunu bilin. Bu bil­
gilerin bazılarının karmaşıklığının kafanızı karıştırdığını bi­
liyoruz. Daha önce de söylediğimiz gibi, tüm gerçek basit ve
sadedir. Lütfen, bizim birçok kişiye aynı sözlerle farklı me­
sajlar aktardığımızı ve bunun çoğu kez karmaşıklık olarak
yanlış yorumlandığını anlayın. Lütfen, her bir sözcüğün bi­
reysel anlamına saplanmayın, onun yerine -biz sizin kalbini­
ze Yuva'yı hatırlatırken- genel mesajı kabul edin. Aynca, ha-

318
'13ö{üm 1 7
zen zihniniz sözcüklerle meşgulken, biz direkt olarak kalbi­
nize hitap ederiz. Bu olması gerektiği gibidir, ve yüksek ben­
liğinizin izniyle yapılır. Her şeyde olduğu gibi, sadece sizi
daha güçlendiren düşüncelerin alanınızda kalmasına izin
vermenizi rica ediyoruz. Düşüncelerinizin efendisi haline
gelmek güçlenme yolunda atılan büyük bir adımdır.

İKİNCİ UYANIŞ ÇAGRINIZ


Bugün güçlenme yolunda ilerleyen sizler için bir sonra­
ki adımdan söz edeceğiz. Birçoğunuz uyanış çağrısını hisset­
tiniz ve B Planı'na kesin bir biçimde geçmeye niyet ettiniz.
Bazılarınız kapıyı açtığınızda B Planı kontratınızın sizi bek­
lediğini gördünüz. Diğerleri kapıların açılmasını sabırla bek­
lediler, ama görünüşte hiçbir şey olmadı. Bir kez niyet oluş­
turulduğunda, enerji birlikte-yaratma süreci için oluşmaya
başlar. Eğer enerji ve niyet almaya da açık değilse, birlikte­
yaratma tezahür etmeyecektir. Sonraki kontrata geçişi ko­
laylaştırmak için sizi eski kontrata bağlayan her şeyi bırak­
manız gerekir. Bu sizin için ilk düşüncelerinizin sizi götüre­
bileceğinden çok daha derine gider. Işığın ilk tohumlarını
yayma kontratını kabul etmiş olanlarınız, seçtiğiniz görevle­
ri başarmanıza yardım eden inanç sistemlerini benimsemeyi
gerekli buldunuz. Gezegenin daha düşük titreşimlerinde bu
tutumlar ve inançlar size iyi hizmet etmiştir. Sarkaç merke­
ze doğru dönüyordu, ama hala bir tarafa çok uzaktı. Bu
inançlar o merkezden-uzak enerjiyi dengeleyerek, enerji ala­
nınızı merkezlendirmenizi ve kontratınızı tamamlamanızı
sağlıyordu. Birçok durumda, şimdi sizi sıkı bir biçimde eski
enerjide tutan da bu inançlardır.

ESKİ IŞIGIN ÖLÜMÜ, YA DA HAYALET ÖLÜM


Oyun-Alanında Üstat Şifacıların İlk Şifacılar dediğimiz

319
:}{atırla
bir bölümü vardır. Bunlar başlangıçtan bu yana, daha hiç
rağbet görmezken ışık tohumlarını ekmeyi kabul etmiş olan
ve çok saygı duyulan bir Üstat Şifacılar grubudur. Oyun-Ala­
nında bulunan birçoğunuz bu enerjiyi sadakatle tutuyordu­
nuz, ancak şimdi diğer birçok kişinin uyandığı bir zamanda
kendinizi durgun-atıl buluyorsunuz. Size diyoruz ki, sizin
yaptığınız iş olmadan, bu uyanış mümkün olmazdı. İlk Şifa­
cıların büyük çoğunluğunun A Planı kontratları artık ta­
mamlanmıştır ve bu sevgili varlıklar şimdi yeni bir seçimle
yüz yüzedirler.
Yeni kontratlarına geçmeyi seçmiş olanların, tamam­
lanmış eski kontratlarla olan tüm bağlarını bırakmaları ge­
rekmektedir. Oyun ilk başta A Planı ve B Planı'nın alternatif
sonuçlarını içerecek şekilde yazılmıştı. A Planı senaryonuzu
yazarken, bu zamanda insanlığın büyük bölümünü yok ede­
cek felaketler getirecek bir sona yer vermiştiniz.
Şimdi birçok kişinin geçirdiği ya da geçireceği bir dene­
yimden söz edeceğiz. Bu Hayalet Ölüm olarak bilinen dene­
yimdir. Bu deneyim başlangıçta tüm A Planı kontratlarınızı
tamamlamış olarak bu dünyadan ayrılmayı planladığınız za­
manı işaret eder. Şimdi yönünüzü değiştirmiş olmanıza rağ­
men, Oyun-Alanından planlanmış ayrılışınızın ilk enerji
damgası hala Hayalet Ölüm deneyimi olarak tezahür edebi­
lir. Bu fenomen yeni bir kontrata başlayabilmeniz için ruhu­
nuzun eski kontratla olan tüm bağlarını tam olarak bırak­
masına olanak verir.
Bu birçoğunuzun yaşamınızın birçok alanında sert ve
şiddetli değişimler yaşamanızın nedenini açıklar. Hayalet
Ölüm deneyiminden sonra insanlar oldukça çarpıcı bir biçim­
de değişeceklerdir. Bu sizi değiştireceği için tüm alanlardaki
ilişkilerinizi de etkileyecektir. Herkes Hayalet Ölümü aynı
şekilde deneyimlemeyecektir. Bazıları bunu rüya halinde de­
neyimleyecektir, ancak o bir rüya olmayacaktır. Diğerleri

320
'13ö[üm 1 7
bunu sarsıcı bir olay ya da bir sağlık sorunu olarak deneyim­
leyebilir. Bunlar oldukça ağır olaylar olabilse de, uzun sür­
meyecektir. Bazıları bu deneyimi hiç hatırlamayabilir, ancak
yine de o onların enerjisini çok derinden etkileyecektir. Öz­
gür Seçim Oyun-Alanında daima olduğu gibi, bu deneyim sı­
rasında Yuva'ya dönmeyi (ölümü) de seçebilirsiniz. Ancak,
Yuva'nın çekimi çok güçlü olsa da, çok azınız gitmeyi seçe­
ceksiniz, çünkü şimdi sizi bekleyen şeyi oluşturmak için çok
fazla enerji harcadınız. Hayalet ölüm her ayrıntısıyla gerçek
bir deneyimdir; bazıları geçiş sırasında onları karşılamak
üzere kontrat yapmış Karşılayıcıları bile görebilirler. Bu size
yeni bir başlangıç armağan edecek bir deneyimdir. Sizden bu
fırsatı, sizi bu noktaya çok etkili bir biçimde getirmiş inanç­
ları yeniden değerlendirme fırsatını kucaklamanızı istiyoruz.
Önünüzdeki Oyuna bir çocuğun meraklı ve hevesli gözleriyle
bakın, çünkü bu bizim perspektifimizden realiteye çok ya­
kındır.

TÜY-KALEMLE YAZMAK
İlk başta yazdığınız şekliyle, Oyun-Alanının senaryosu
ancak Dünya'nın genel titreşiminin belli bir düzeyin üzerine
yükselmesi dunımunda B Planı olasılığına izin veriyordu.
İlk birkaç kişi yükseliş denen sürece girmeye başladığında
bile, Oyun-Alanındaki birçok kişinin gerçekten uyanacağı
düşünülmemişti. Siz bu sonucu defalarca değiştirdiniz.
Size burada diyoruz ki, seçimleriniz sayesinde, başlan­
gıçta 20 12 yılına dek açılmaması planlanmış bazı enerji ka­
pılan şimdi açılmıştır. Bunlar şimdi size sunulmaktadır. Za­
man gelmiştir. Amacınıza geçmek için duyduğunuz itilim
yadsınamaz bir itilimdir. Bu sizin için, sorumluluk üstlenip
kendi realitenizi yaratmaya başlamanız için bir fırsattır.
Şimdi sonraki adımlarınıza karar verme ve niyetinizi oluş-

321
J{atırfa

turma zamanıdır. Gücünüzü kuşanın ve bunu amaçlı bir bi­


çimde yapın, yoksa o sizin gıyabınızda yapılacaktır. Enerji ve
Gezegenler şimdi uyumlanmış, aynı hizaya girmiştir; bir son­
raki çalışma aşamasının fırsatları Tüy-Kalemi alıp onları
yazmayı seçenler için mevcuttur.
Daha önce, yüksek titreşimli tüm kontratlar perdenin
bizim bulunduğumuz tarafında yazılırdı. Daha önce, Oyun
sırasında biyolojik bedendeyken kontratınızı yazma gücüne
asla sahip değildiniz. Ancak şimdi en büyük potansiyelinizin
kapısında duruyorsunuz. Perde sizin gerçek kimliğinizi gör­
menizi engellese de, her birinizin içindeki Tanrı bir kez daha
parlarken, ihtişamınız açıkça görülmektedir. Sizi daha dü­
şük titreşimlere bağlayan inançları bırakın ve bir sonraki
adımın peşine tutkuyla düşün. Yaşamda sadece sevinci, mut­
luluğu arayın, çünkü içinizdeki Tanrı daha azını hak etmez.
Bu sevinç Oyun-Alanındaki sonraki adımlarınız için en yük­
sek potansiyeli işaret eder. Şimdiye dek yolunuzu işaret et­
miş olan kristallerden söz etmiştik. Bunlar Yuva'nın titre­
şimlerini taşır ve size en az direnç yolunu işaret ederler.
Şimdi, birçoğunuz yolun kristallerin bitmiş göründüğü bir
bölümüne eriştiniz. Korkmayın, çünkü kalbiniz yüksek ben­
liğinizle perdenin kısıtlamadığı bir bağlantıya sahiptir. Yar­
gılarınızı bırakın, niyetinizi oluşturun ve mutluluğunuzun
ardından gidecek cesareti gösterin. Bu sizi dosdoğru, Yuva'yı
perdenin o tarafında yaratmaya götürecektir.

"B PLANI" İŞ TARİFLERİ


"Benim B Planı kontratım nedir?" Bu Işık-işçilerinin
başlıca sorusudur. Sizden odağınızı aramaktan, yaratma­
ya kaydırmanızı istiyoruz, çünkü sizin gerçek gücünüz bu­
dur. Gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu bir bilseydiniz ...
.Yüksek benliğiniz şimdi Oyun-Alanındaki bir sonraki hamle-

322
'Bö(üm 1 7
nizi beklemektedir. Siz biyolojik bedendeyken tüm gücünüzü
taşıma yeteneğini kazandınız. Geriye kalan tek şey sizin bu
gücü kullanmanızdır.
Size kendi B Planı kontratınızı göstermek mümkün ol­
masa da, bazı olasılıkları göstermek mümkündür. Size anla­
tacağımız şey bir enerji perspektifinden görüştür. İnsanlığı­
nız içinde siz etiketlerle ve tariflerle kolayca özdeşleşirsiniz,
bu yüzden şimdi size bunları sunacağız. Lütfen, bunun mut­
luluğunuzu ve tutkunuzu nerede arayabileceğiniz konusun­
da bir öneri olduğunu anlayın. Çoğunlukla, bu tarifler birbi­
riyle örtüşür ve birbirine karışır. Şunu aklınızda tutmanızı
istiyoruz ki, bunlar Kılıcın Koruyucusu'nun (medyumun)
gözleriyle gördüğümüz enerjiyi temsil eden sözcüklerdir. Bu
roller deneyiminizde geliştiğinde, onlar başka etiketler taşı­
yabilirler. Siz bu niteliklerin birkaçını içerdiğinizi de görebi­
lirsiniz. Bu kesin, değişmez bir listeleme değil, daha çok, ba­
zı potansiyelleri daha yüksek bir perspektiften görme fırsatı­
dır. Bizim burada yaptığımız şey, sizin anlamanız için onu
yeterince karmaşık hale getirmektir. Kendinizi bu daha yük­
sek titreşim potansiyellerinde görürken yansımanızın keyfi­
ni çıkarın.

Üstat Şifacılar
GEÇİŞ TAKIMLARI
TİTREŞİM ŞİFACILARI
İLK ŞİFACILAR
Bir Üstat Şifacı, şifa sanatında ustalaşmış biridir. Çoğu
durumda, bu ustalık birkaç yaşamda kazanılıp bu yaşama
taşınmıştır. Bir Şifacı, başkalarına kendilerini iyileşti­
recek kadar güvende hissedecekleri bir yer yaratan
kişidir.
Bu, Oyun-Alanında çeşitli yollar ve yöntemlerle haşan-

323
91atırfa

labilir. Bu ailedeki birçoğunuz bu titreşimdensiniz. Gelenle­


rin çoğu bu enerjiyi sessizce taşıdı, çünkü Oyunun daha dü­
şük titreşimlerinde çok az kişi böyle şifa istiyordu. Bu za­
manda birçok Üstat Şifacı uyanmaktadır, çünkü insanlığın
tekamülüyle birlikte, yapılacak çok şey vardır.
Geçiş Takımları, Üstat Şifacıların geçişi (ölümü) kolay­
laştırmaya odaklanan özel bir bölümüdür. Bu Şifacıların ça­
lışması gelecekte bir bütün olarak insanlık üzerinde geniş
bir etki yapacaktır. Bunlar gerçekten seçkin Şifacılardır.
Titreşim Şifacıları, Üstat Şifacıların -biyolojinin gelişi­
minin anahtarlarını barındıran- saygın bir bölümüdür. Ala­
nınızdaki her şey titreşim olarak ifade edilir. Bu yüksek şifa
yöntemleri Yeni Dünya'nın daha yüksek titreşimlerinde ra­
hatça yaşayıp hareket etmenin aletlerini sunacaktır.
İlk Şifacılar ise insanlığın gelişimine yol açan tohumları
ekmekten büyük ölçüde sorumlu olanlardır. Bunlar her türlü
zorluk karşısında bile Işık enerjisini sadakatle aktarıp kök­
lendirmiş sevgili varlıklardır. Çoğu kendisi için seve seve ye­
ni bir rol yaratıp, kendini bir kez daha tekamülün keskin ke­
narına yerleştirecektir. (Şifacılar hakkında daha fazla bilgi
için "Üstat Şifacıları Uyandırmak" adlı bölüme bakınız.)

Mimarlar
KALP MİMARLARI
IŞIK MİMARLARI
Mimarlar sizi gücünüzle tam-birleşmeye götürecek olan
sistemlerin tasarımcılarıdır. Bunlar Oyun-Alanında güçlen­
miş insana yer açacak, olanak verecek sevgili varlıklardır.
Bunlar uyum ve barış içinde yaşamayı mümkün kılacak yö­
netim ve toplum sistemleri yaratacak, ve ayrıca Kristal Tit­
reşimli Çocukların dönüşüne olanak verecek olanlardır.

324
'Bö{üm 1 7
Kalp Mimarları genelde Üstat Şifacılardır. Bunlar tüm
insanlığın kalp merkezini dengeleme konusunda büyük se­
vinç ve tutku duyan yumuşak ve güçlü varlıklardır. Bu ço­
_
ğunlukla, Oyun-Alanında dengeli erkek/dişi enerjileri içeren
projelerin ve sistemlerin uygulanmasıyla başarılır.
Işık Mimarları herkesin Işığın daha yüksek veçhelerini
günlük yaşamla bütünleştirmesini sağlayacak sistemler ge­
liştirecek özel bir gruptur. İnsanlık eterik biyolojiye döner­
ken bu birinci derecede önemli ve etkili bir rol olacaktır. İn­
sanlık daha yüksek hallere geçerken yeni sistemlerde ve pa­
radigmalarda çok şeye ihtiyaç olacaktır. Bu insanlar daha
yüksek titreşimli varlığı destekleyecek bu sistemleri tasarla­
ma ve düzenleme konusunda öncü olacaklardır. Şu anda
bunların çok azı Oyun-Alanında bulunmaktadır. Titreşimler
yükselirken daha birçoğu ortaya çıkacaktır.

Kozmik Birleştiriciler
BAG-KURUCULAR
ENERJİ-AGINA-BAGLAYICILAR, YA DA ''KAFES-İŞÇİLERİ"
Kozmik Birleştiriciler şimdi Oyun-Alanında görülen, ve
benzer titreşimdeki insanları bir araya getirenlerdir. Bu var­
lıkların büyük çoğunluğu aynı zamanda İlk Şifacılardır. On­
lar, doğal olarak, benzer titreşimdeki insanları alanlarına
rahatça çeken bir enerji vorteksi taşırlar. Zamanınızda oyna­
dıkları önemli bir rol, ruhsal ailenin yeniden-birleşmesine
olanak vermektir. Bu muhteşem varlıklar kopmuş enerji ip­
liklerini bağlamaktan büyük bir sevinç duyarlar. Bu Işığın
akabileceği daha fazla yer yaratır, dolayısıyla da herkes için
daha fazla Işık yaratır.
Bağ-Kurucular, Kozmik Birleştiricilerin teknolojiyi kul­
lanarak ifade bulan özel bir bölümüdür. Onlar, çoğunlukla
spiritualiteyi, biyolojiyi ve teknolojiyi birleştirerek tüm bu

325
91atırla

alanlarda gelişimi teşvik ederler. Bunlar son derece spiritüel


varlıklar olmalarına karşın, birçoğu şimdi teknolojiyle çalış­
manın yollarını bulmaktadır. Bunlar teknoloji ile spiritualite
arasındaki bağı ilk anlayanlar olacaktır.
Enerji-Ağına-Bağlayıcılar, ya da "Kafes-İşçileri" çok
yüksek titreşimli varlıklardır. Onlar henüz Oyun-Alanında
bulunmamaktadır, ama öncüleri gelecekteki çalışmalarının
tohumlarını ekmek için yerlerini almışlardır. Bunlar Oyunu
Evrensel enerji-ağına bağlanmanın tam bir anlayışına götü­
recek Evrensel enerji işçileridir. Siz daha yüksek titreşim
hallerine geçerken, Evrensel enerji-ağı da titreşim hızını
yükseltmektedir. Aranızda ayrılmaz bir bağ vardır. Bu Ka­
fes-İşçileri Evrensel Enerji Ağı'yla enerjisel olarak çalışmak
için yöntemler geliştirecek ve bu ayarlamaları yapacaklardır.

Enerji İşçileri
EVRENSEL ENERJİNİN KORUYUCULARI
SEVGİNİN BÜTÜNLEŞTİRİCİLERİ (BİRLEŞMİŞ ENERJİ)
Enerji İşçileri, Evrensel Enerjinin doğal akışını gözlem­
leyip bu akış içinde çalışma konusunda uzman olan bir grup
insandır. Onların esas odağı akışın haritasını çıkarmak ve
bu akış içinde alınacak uygun pozisyonu saptamaktır. Akışta
tam doğru yerde niyette bulunarak her şey çabasızca başarı­
labilir. Bunlar yeni Dünya Gezegeni'nde yaşamın birçok ala­
nında aranan öğretmenler ve danışmanlardır.
Evrensel Enerjinin Koruyucuları, örgütlerin ve hükü­
metlerin çok yüksek düzeylerinde çalışan seçkin bir azınlık­
tır. Onlar Oyun-Alanının tekamülü adına bu örgütlerin ey­
lemlerini denetleyerek Evrensel Enerji akışıyla uyum içinde
olmalarını sağlarlar. Evrenin doğal enerji akışı karışıp bir­
leşme yoluyla denge bulmaktır. Bu akışa karşı olan tüm ey­
lemler, özellikle toplu eylemler, bu akışta dalgacıklar yaratıp

326
'13ö[üm 1 7
herkese sunulan enerjiyi kısıtlar. Bu oyuncular toplumun
tüm eylemlerini izleyip bu eylemlerin akışım Evrensel Ener­
ji akışıyla kıyaslamaktan sorumlu olacaklardır. Yüksek tit­
reşimli tüm liderler gibi, onlar insanları güçlendirmek için
çalışan, kendilerini bu işe adamış güvenilir hizmetkarlardır.
Sevginin Bütünleştiricileri, sürekli olarak Evrensel
Enerjiyi günlük yaşamlarımza aktarıp köklendirmenin yol­
larını arayan insanlardır. Bunların birçoğu en yüksek düzey­
de liderler ve eğitimciler olacaktır. Onlar insanlığa, en yük­
sek Işık formunu Oyun-Alanındaki günlük yaşamla bütün­
leştirmenin yöntemlerini sunacaklardır.

Teknisyenler
Teknisyenler "yapma" konusunda yeteneğe sahip olan­
lardır. Halen, onların en büyük mutluluğu yaratıcı yetenek­
lerini ellerini kullanarak ifade etmektir. İnsanlık tekamül
ettikçe, onların çalışmaları da daha yüksek ve önemli düzey­
lere çıkacaktır. Bunlar enerji devresini tamamlayan saygın
yapıcı'lardır. Şimdi bulunduğunuz zamandan farklı olarak,
bu işçiler bu pozisyonlara zorunluluktan değil, kendi seçim­
leri yoluyla geleceklerdir. Bu varlıklar olmasa her şey bir­
denbire dururdu. Zamanınızda bu varlıklar Mimarlarla bir­
likte çalışmakta, Oyun-Alanına teknoloji (uygulayımbilim)
sağlamaktadırlar.

Işık Kütüphanecileri
AKAŞİK KAYITLARIN KORUYUCULARI
BİLGİ DANIŞMANLARI (EGİTİMCİLER)
MEŞALEYİ TUTANLAR
Kütüphaneciler, en sonunda Bilgi Yöneticileri olarak
yerlerini alacak olan varlıklardır. Bunlar insanların yanıtla-

327
'J{atırla

rı bulmalarına yardım etmeyi seven varlıklardır. Birçoğu in­


sanları kendi gerçeklerine yönlendirerek şifa yolları bulmuş
Üstat Şifacılardır. Bunlar insanların kendi güçlerini bulup
kullanmalarına yardım etmekte büyük bir rol oynayacak
olan kişilerdir. Zamanınızın kütüphanecilerinin insanları
kütüphanedeki bilgiye yönlendirerek kendi gerçeklerini bul­
malarına yardım etmelerine benzer bir biçimde, engin bir
bilgi barındıran bu yüce varlıklar da insanları aradıkları bil­
giyi bulacakları uygun yerlere yönlendirmeye hep hazır ola­
caklardır. Yakında, birçok (dünya-dışı) varlık Özgür Seçim
Oyun-Alanında bu işin nasıl yapıldığını öğrenmek isteyecek­
tir. Bu bilginin yolunu işaret edecek olan da bu insanlardır.
Sevecen, hoşgörülü bir davranış tarzı bu yüce varlıkların ta­
şıdığı önemli bir niteliktir.
Akaşik Kayıtların Koruyucuları, enerjinin yanlış-yön­
lendirilmelerinin tekrarlanmaması için kayıtları doğru bir
biçimde tutan tarihçilerdir. İnsanlık tarihi, eğer öğrenilen
dersler sürekli hatırlatılmazsa kendini tekrarlama eğilimin­
dedir. Bu ruhlar bu hatırlatma hizmetini en güçlü ve sevecen
biçimde ve gururla sağlayacaklardır. Bunlar zamanınızdaki
tarihçilere çok benzerler. Olayların gidişatı gözler önüne se­
rildikçe bu rol daha da önemli hale gelecektir. Kaydedilen
ilerlemenin artışıyla birlikte, kazandığınız büyük dersleri
unutmak daha kolay olacaktır. Bu varlıklar gelişiminiz için
değerli bir temel sağlayacaklardır.
Bilgi Danışmanları en yüksek dersleri günlük yaşamla
bütünleştirmek üzere diğerleriyle yan yana çalışan eğitimci­
lerdir. Zamanınızda öğretmenler olarak görülen bu varlıklar
insanların ilerlemelerini sağlayacak aletleri bulup öğrenme­
lerine yardım etmekten mutluluk duyarlar. Bu saygıdeğer
varlıkların çoğu aynı zamanda Üstat Şifacıdır ve onlar şifacı­
lıklarını bu yolla ifade ederler.
Meşaleyi Tutanlar çok seçkin bir uzmanlar grubudur.

328
'Bö[üm 1 7
Onlar tümüyle Yeni Dünya'nın Çocukları üzerinde odakla­
nan son derece saygın Eğitimcilerdir. Yeni Dünya'nın çocuk­
larının karşı karşıya bulundukları meydan-okumalarla, zor­
luklarla daha önce hiç karşılaşılmamıştır. Bu sevgili varlık­
lar tümüyle yeni Oyununuzun tohumlarııu ekmek için çalış­
maktadırlar. Bunlar şimdi insanlığın paradigmalarını yeni­
den-düzenleyen İndigo Çocuklar ile çalışmaktadırlar. Yakın­
da Kristal Titreşimli Çocukların dönüşüne olanak yaratma­
nın sorumluluğunu üstleneceklerdir. Onlar meşaleyi tüm in­
sanlık için sadakatle tutan saygın ve güvenilir hizmetkarlar­
dır.

Yerkürenin Koruyucuları
ENERJİYİ KÖKLENDİRENLER
ENERJİ-AGININ KORUYUCULARI

Yerküre'nin Koruyucuları, Dünya Ana'nın kutsal enerji­


sini tutma sorumluluğunu kabul etmiş güvenilir hizmetkar­
lardır. Onların çalışması bir süre önce, enerji-tutucuları Yer­
küre'nin koruyuculuğunu insanlara devrettiklerinde başla­
mıştır. Gezegenin enerjisini koruma işi Balinalar ve Yunus­
lara emanet edilmişti, ama insanlık şimdi bu sorumluluğu
bir kez daha üstlenecek kadar yüksek bir titreşime erişmiş­
tir. Deniz memelileri insanların hizmetinde görevliler olarak
kalabilirler, ama şimdi, insanlık Ana enerjisini koruma so­
rumluluğunu sağlam bir biçimde üstlenecek kadar tekamül
etmiştir. Bu varlıklar bu koruyuculuğun ön saflarında yer
alıp, Gaia enerjisiyle nasıl tam bir uyum içinde çalışılacağı­
nın örnekleri olarak gururla hizmet edeceklerdir.
Enerjiyi Köklendirenler, daha yüksek titreşimlerin
enerjisini üçüncü, ve yakında beşinci boyutlardaki varoluşu­
nuzda sağlam bir biçimde köklendiren ve eğlenceyi-seven bir
varlık grubudur. Onlar Oyunun zevkleriyle, hazlarıyla ilişki-

329
J-fatır{a

lidirler. Bu varlıklar geçmişte hedonistik (hazcı; zevki yaşa­


mın en önemli değeri ve amacı sayan) eğilimlere sahip kişiler
olarak görülmüşlerdir. Şimdi size diyoruz ki, onların enerjiyi
köklendirme ve dengeleme konusunda yaptıkları çalışma te­
kamülünüze çok yardımcı olmuştur. Zamanınızda siz bu in­
sanları daha düşük titreşimli olarak algılayabilirsiniz. Size
diyoruz ki, onlar Oyun-Alanının dengesi için çok önemli dü­
zeylerde çalışırlar, ve bu gerçekten saygıdeğer bir iş olacak­
tır.
Enerji-Ağının Koruyucuları kendilerini enerji-ağım ko­
ruyup sürdürmeye adamış varlıklardır. Onların çalışması ge­
zegeni kuşatan ve yaşamaya elverişli enerji alanı sağlayan
fiziksel enerji-ağım keşfetme alanında başlayacaktır. Bir kez
bu keşifler ortaya çıktığında, bu insanlar bu enerji-ağıyla bi­
linçli bağlantılar oluşturmak üzere eyleme geçeceklerdir. Ge­
zegenin enerji-ağı daha çok anlaşıldığında, bu varlıklar Ev­
rensel Enerji-Ağı'yla çalışmaya başlayacak, böylece Kafes-İş­
çileri olacaklardır.

Işık Temsilcileri
Işık Temsilcileri insanlara Işık taşıyanlardır. Onlar li­
derler, öğretmenler, şamanlar, guru'lar olarak görülmüşler­
dir. Hepsi Üstat Şifacıdır ve birçoğu ayrıca Eğitimcilerin ni­
teliklerini taşır. Bunlar yürekten sevilen varlıklardır, çünkü
onlar her durumda kendilerini hiç düşünmeden inandıkları
gerçeği söylemişlerdir. Onlar enerjiyi ego'larının pençesine
düşmek gibi yüksek bir kişisel risk alarak oluşturmuşlardır.
İnsanlık hayatta-kalma güdüsünden birliğe ulaşma güdüsü­
ne geçerken, onların görevi aynı yapıda kalacak, ama insan­
lar ayırt-etme güçlerini yaygın bir biçimde kullanmaya baş­
layacaklarından bu varlıklar daha da yakından irdelenecek­
lerdir. Bu süreç onları Öğretmen'likten Kolaylaştıncı'lığa, ve

330
'Bö{üm 1 7
en sonunda da Onaylayıcı'lığa geçirecektir. Mimarlarla bir­
likte, onlar gerçeklerini söylemenin yeni yöntemlerini bula­
caklardır.

Tohum Yetiştiriciler
SEVGİ HASATÇILARI
Tohum Yetiştiricileri, rahat bir çevre sağlamak için
Yerküre ile birlikte çalışacak olan varlıklardır. Bazı faaliyet­
leri zamanınızın Çiftçileri'ninkine benzer. Onlar Yerküre'nin
Koruyucuları ile birlikte çalışıp, Ye.rküre'nin özünden ürün­
ler yetiştirirler. Bu çalışma, Ana'nın canlı, nefes alıp veren
bir varlık olduğu bilinçli farkındalığıyla birleştiğinde, bir
sonraki düzeye çıkacak ve ondan tam olarak yararlanılacak­
tır. Ana ile ilişki ve etkileşim hakkında çok şey öğrenilecek,
ve bu da bilerek enerji ve Işık tohumları ekmeye götürecek­
tir.
Sevgi Hasatçıları, Tohum Yetiştiriciler ile enerjisel ola­
rak birlikte çalışırlar, ancak onların rolleri çok farklıdır. Bu
yumuşak varlıklar Yerküre'nin doğal enerjisini hasat edecek
olanlardır. Zamanınızda hiç el değmeden duran birçok doğal
enerji kaynağı vardır. Enerji ve Işık tohumlarını ekerek, bu
varlıklar Yerküre'nin bu ürünlerini hasat etmenin yollarını
bulacaklardır.

Bilimciler ve Simyacılar
Geleceğin Bilimcileri ve Simyacıları fiziksel ve metafi­
ziksel bilimleri birleştirebilecekler. Bu biyoloji üzerinde çalı­
şan Üstat Şifacılar için birçok kapı açacaktır. Fiziksel beden­
ler değişmeyi sürdürüp daha fazla ışık taşıyacak hale gelir­
ken, bu daha da yüksek bir gerçeğin araştırılmasını teşvik
edecektir. Bu bilimciler bu alandaki enerji ipliklerini birleş-

331
:J-fatırfa

tirecekler. Enerjinin birleştirilmesi ve incelenmesi henüz ha­


yal edilmemiş kapıları açacaktır. Çok küçüğün ve çok büyü­
ğün incelenmesi kaosun bile düzene sahip olduğu keşfine gö­
türecektir. Bu gerçekler sizi kendi gücünüzü ve Evrendeki
gerçek yerinizi hatırlamaya götürecektir.
Size burada tarif etmiş olduğumuz şey tipik B Planı
kontratlarının enerjisidir. Bu liste kesinlikle tamam değildir,
bu yüzden sizden eğer kalbinizin çalışmasının nitelikleri bu­
rada yer almıyorsa sabırlı olmanızı istiyoruz. Bu liste sadece
size daha yüksek varoluşunuzun bir parçası olabilecek rolleri
önermek için sunulmuştur. Bunların bazıları henüz gezegen­
de desteklenmemektedir, ve bu birçok kişi.nin sanki ilerleme
kaydedemiyormuş gibi hissetmesinin bir nedenidir. Bu du­
rumda, insanlığın ortak titreşimi henüz sizin yapacağınız işi
desteklememektedir. Böyle durumlarda sizden sizi bu çalış­
maya çağıran niteliklere odaklanmanızı, ve bu nitelikleri
gü!llük yaşamınızın diger alanlarında kullanmanın yollarını
bulmanızı istiyoruz. Bu size atadığınız mutluluğu ve Yuva'
nın titreşimlerini getirecektir.
Size bu bilgiyi sunmak bize büyük bir zevk verdi. Size
duyduğumuz Sevgi bize anlayışınızın ötesinde bir tamamlan­
ma getiriyor. Biz de Tanrı'nın bütününün ayrılmaz bir parça­
sıyız ve, bu anlamda gerçek aileyiz. Bu mesaj bize büyük bir
sevinç vermiştir. Bu bilgiyi bu şekilde sunarak biz de Büyük
Saklambaç Oyununu sizin gözünüzden görme fırsatı bulduk.
Bunun için gerçekten minnettarız. Sizinle bağımız çok derin­
ler bir bağdır. Yakın bir zaman önce bu bağ daha da güçlen­
miştir. Bunun nedeni bizim size yaklaşmamız değildir. İn­
sanlığın ortak titreşimi perdenin o tarafında Yuva'yı oluştur­
ma sürecinde olduğundan, bu gelişim birçok kapı açmıştır.
Size duyduğumuz derin saygıyla, sizden birbirinize saygıyla
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz .. Grup.
.

332
'13ölUm 1 7
Bu celsenin biraz farklı "çeşnisini" fark etmiş olabilirsiniz.
Çoğu zaman Grup kolayca tanınabilen ortak bir sesle konu­
şur. Bu celsede onlar aynı tanıdık sesle başladılar, ama bir­
kaç paragraf sonra, tam iş tariflerine geçmeden önce, enerji
biraz değişti. Onlar bana konuşan varlığın Grup'un Mimarı
diyebileceğimiz biri olduğunu söylediler. Ayrıca, bu varlığın
bu mesaj boyunca zamandan biraz farklı bir biçimde söz eder
görünmesi ilginçti.
Ben Grup'tan gelen bilgiye dayanarak seminerler ver­
meye ilk başladığımda, onlar bana bizim boyutumuzda kul­
lanılacak üç alet verileceğini söylediler. Kılıç çoktan veril­
mişti. Asa ise ben çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra
verildi. Üçüncü alet ise iki yıl boyunca bir gizem olarak kal­
dı. Geçenlerde, bir gece saat üçte uyandığımda bana üçüncü
aleti gösterdiler. Barbara ve ben sık sık gecenin bir yarısın­
da uyanırız ve buna oldukça alışığızdır, genelde bunun üze­
rinde durmayız. Ancak bu kez farklıydı. Barbara beni karan­
lıkta görmemesine rağınen, vuku bulan şeyin önemini hisset­
ti ve yüksek sesle, "O nedir?" diye sordu. Ben, Grup beni her
nereye götürmüşse, oradan henüz dönüyordum, bu yüzden
önce yanıt vermek istemedim. O bu kez daha güçlü bir bi­
çimde sordu: "Ne?" Ben, "Az önce bana üçüncü aleti verdiler"
dedim ve sustum. O anda bu konuşmanın nereye gittiğini
fark etmiş ve sabaha karşı üçte üç saatlik bir konuşmaya
girmek istememiştim. Ama Barbara yine "O neydi?" diye sor­
du. Ben "Bir Tüy-Kalemdi" diye karşılık verdim. "İyi" dedi o,
sonra sırtını dönüp rüyalar alemine geri döndü. Yirmi daki­
ka sonra yine uykudan uyandım. Barbara bir süredir uyanık
olduğunu gösteren bir sesle, "Tüy-Kalem de nedir?" diye sor­
du. İşittiğim kahkaha benden mi, yoksa Grup'tan mı geldi,
bilmiyorum.
Hatırlama Tüy-Kalemi enerjiyi köklendirmek için kul­
lanılır. Biz onu bundan sonraki kontratlarımızı yazmak ve

333
Jfatırfa
yazarken niyetimizi oluşturarak onları başlatmak için kulla­
nırız.
Bu zamana dek enerji üçüncü aletin kullanılması için
uygun değildi. Şimdi, kaydettiğimiz ilerlemeden dolayı, bu­
nun zamanı gelmiştir. Bu celseyi yazdıktan iki gün sonra ilk
Tüy-Kalem seminerini programlamamız da bir rastlantı de­
ğildir. Ben bu semineri Grup'un o gece yatakta gösterdiği şe­
ye dayanarak yazmıştım. Bu celsedeki bilgiyi aldıktan sonra,
geriye dönüp iki-günlük semineri tekrar yazdım. Sudbury,
Ontario'da ilk Hatırlama Tüy-Kalemi seminerini yaptık, ora­
da gerçekten Ölüm Hayaletinden geçtik, onu bıraktık, enerji­
mizi temizledik, ve sonra B Planı için yeni metinlerimizi yaz­
dık. Bu gerçekten gezegende yeni bir Işığın ışımaya başlama­
sı, yeni bir şafağın sökmesidir. Bu yeni güçle birlikte Tüy­
Kalemi alıp geleceğimizi gerçekten yazma sorumluluğu da
gelir. Şimdi bu desteklenmektedir. Öyle görünüyor ki o an'a
dek Zamanlama Üstadı parmağını havada tutmakta, zama­
nın bu bilginin verilmesi için uygun olmadığını işaret etmek­
teydi. Bir kez daha, bu Büyük Zaman Üstadı parmağını in­
dirdi.

334
18

!Mer{ia 'nın 'Dönüşü

335
Af.erfia 'nın 'Dönüşü
Şu anda havada harika bir sessizlik var. Dinleyin, Yerküre'
nin kalp atışını duyacaksınız. Beklenti büyüktür. Alem bo­
yunca sihirli enerjinin Dünya'yı tekrar ziyaret etmek üzere
olduğu fark ediliyor. Bu enerji daha önce -çok önemli ve kri­
tik kesişme noktalarında yardım etmek için- Dünya'yı başka
formlarda ziyaret etmişti. Biz bu gerçeği birçok isimle biliyo­
ruz. Dünya'ya herhangi bir ziyaret yapılmadan önce gözlem­
lenmesi gereken bir kural vardır: Bizlerin, Oyun-Alanındaki
oyuncuların bunu bilinçli olarak istememiz gerekir.
Oyun-Alanında, geçmişte birçok kez bu enerjinin bizi zi­
yaret etmesini istedik. Çoğu durumda, onun sunduğu bilgiyi
kabul etmeye hazır değildik. Çoğu kez onun gerçeğini kabul­
lenmeyi reddettik. O yine de istediğimiz her seferinde geldi.
Bu enerji, çoğunlukla, ancak kuşaklar sonra biçilebilecek
gerçek tohumlarını ekmek için seve seve geldi. O buraya her
dönüşünde büyük bir koşulsuz sevgi ve şefkat sundu. Bu
enerji çoğu kez bir öğretmen olarak tezahür etti, çünkü Dün­
ya gezegeninin daha düşük titreşimlerinde bizim anlama yo­
lumuz buydu. Şimdi, ilk kez o Dünya'ya bizimle yan yana yü­
rüyecek eşit bir enerji olarak dönmeye hazırlanıyor. İnsanlar
kendi güçlerini daha çok taşımaya başlarken, şimdi bu ener­
jiyle yan yana yürümenin bizi perdenin bu yanında Yuva'yı
yaratmaya hızla götüreceğini görebiliriz.
Ben birkaç kez bu konuda yazmaya çalıştım, ve her se­
ferinde bir şey bu bilgiyi doğru biçimde ifade etmemi engelle­
di. Şimdi bir kez daha Grup beni bu büyük öyküyü sunmam
için yumuşak bir biçimde dürtüyor. Nedense, bu kez bunu
yapabileceğimi hissediyorum.
O (She) odaya girerken Grup'un geriye kalan bölümü
saygıyla sessiz kalır. O, tüm ' ihtişamı içinde önümüzde du-

336
'Bölüm 18
rur, ve her birimizin yanında yürümek üzere hazır bekler.
Yapmış olduğumuz çalışma ve gerçekleştirdiğimiz temizlikle
Onu buraya çağırdık. Merlia Zamanı üzerimizdedir.

Grup:
Yuvadan merhaba. Biz bu üstatlar topluluğunu birçok
kez gerçek bir saygıyla selamladık. Her ziyaretimizde size
bizim, ve var olan her şey için ne kadar özel olduğunuzu gös­
termeye çalıştık. Oyun-Alanında katlandığınız deneyimler
için ne kadar çok sevildiğinizi size anlatmakta ancak sınırlı
bir haşan gösterebildik. Siz günlük yaşamınıza bakıp ancak
burnunuzun ucunu görebiliyorsunuz. Aştığınız her engelin
diğer birçokları için bir kapı açtığını görmüyorsunuz. Biz bu­
nu açık bir biçimde gördük, ve yaptığınız çalışmadan ötürü
size teşekkür ederiz. Siz bütünün titreşim hızını başarılı bir
biçimde yükselttiniz. Oyun-Alanında kritik bir zamanda
kontrolü ele aldınız. Tam olarak anlamasanız da, o size su­
nulduğunda gücünüzü kabul e�tiniz. Bu zamandan sonra ta­
şıyacağınız renkler sizi Evrenin seçkin varlıkları arasına so­
kacaktır. Sizler özel varlıklarsınız, çünkü Özgür Seçim oyun­
cularısınız. Yapmış olduğunuz çalışma gezegeni birçok varlı­
ğın gelebileceği güvenli bir yer kılmıştır. Bu gün size Merlia
enerjisinin Oyun-Alanına dönüşünden söz edeceğiz. Bu sizin
uzun bir zamandır sürdürdüğünüz Işık-çalışması sayesinde
mümkün olabildi. Kendinizi ve gezegeni Işığı taşıma amacıy­
la temizlemeniz bu dönüşe olanak verdi. Biz bu bilgiyi sun­
maktan ötürü onur duyuyoruz, çünkü Merlia enerjisi sizin
Oyunu oynayış tarzınızı ebediyen değiştirecektir.

CAMELOT GÜNLERİ: REALİTELERİN BİR KESİŞMESİ


Yüksek titreşimlerdeki birçok insan Camelot öyküsü­
nün yadsınamaz çekimini hissetmiştir. Siz bunların sizi eğ-

337
:;{atırfa

lendirmek için yazılmış efsaneler olduğunu düşünebilirsiniz.


Kafanızdaki imaj her ne olursa olsun, siz kalben, onların bü­
yük bir gerçek içerdiğini de bilirsiniz. Biz basit bir açıklama
sunacağız, çünkü Ruhun her birinizle konuşma biçimi ço­
ğunlukla böyledir. Size DNA düzeyindeki gelişiminizin diğer
zaman boyutlannı algılamanızı mümkün kıldığını söylemiş­
tik. Size diyoruz ki, bu öyküler bu boyutların kesiştiği yerde
gerçeğin taşıyıcılan olarak realitenize girmişlerdir. Bir reali­
te yolu lineer zamanın dualitesini takip ederek ilerlerken, o
sık sık aynı zamanı ve mekanı işgal eden bir başka realite
yoluyla kesişir. Bu realiteler sadece kısa bir an için kesişir­
ler, ancak bu sırada silinmez bir izlenim bırakırlar. Her bir
realitenin enerjisi diğeri üzerinde kendi damgasını bırakır,
geride binlerce yıl boyunca varlığını sürdürecek kalıcı anılar
bırakır. Bu olaylar çoğunlukla kaydedilmiştir. Realiteler bir­
birinden çok farklı olduğundan, çoğunlukla efsaneler ya da
kurgu öyküler olarak yazılırlar. Sizden burada sunulan bilgi­
yi onun kökenini yargılamadan takip etmenizi rica ediyoruz.
Bu zamanların öyküleri sizin realitenize bir nedenden
ötürü yerleştirilmiştir. Alternatif realitelerin bu tek bir ke­
sişmesinin realitenize ektiği önemli tohumlara bakın. Krali­
yet soyundan gelmediği halde Kral olan Arthur adlı çocuğun
öyküsü her birinizin gerçek gücünüze sahip çıkma hakkınızı
ifade eder. Oynadığınız Oyunun doğası güçlerinizi hatırla­
mak, ve bu güçleri perdenin o tarafında Yuva'yı yeniden-ya­
ratmak için kullanmaktır. Bu öyküde Kralın temsil ettiği fi­
kir, birbirinizden büyüklük beklemenizin bu büyüklüğün or­
taya çıkmasına olanak vermesidir. Arthur, Dünya üzerinde
kendi Cennet vizyonunu Camelot adı altında yaratmıştır.
Onun bu hedefe ulaşmak için uğraşması diğer birçok kişinin
Dünya üzerinde kendi Cennet vizyonunu yaratmasına ola­
nak vermiştir. Bu yeni yönetimde güçlenmiş insana yer veril­
mesine götürür. Arthur ve şövalyelerinin çevresinde toplanıp

338
r.Bö[üm 18
kararlar verdikleri yuvarlak masa tarafından tasvir edilen
kavram tek bir kişinin sorumlu yönetici olmamasını içeriyor­
du. Bu da açıkça, size sunduğumuz bireysel güçlenme pren­
siplerini ifade eder. Herkesin kendi gücünü üstlenmesine
olanak vermek Evrensel Enerjiye öykünmenin yoludur. Şim­
di güçlenmiş insana yer açıldığından, genel paradigma da
bir liderin takipçisi olmaktan kendi gerçeğinizi takip etmeye
dönüşmüştür. Aslında bu aynca Lemurya döneminde çok ba­
şarılı bulduğunuz yönetim biçiminin geri dönüşüdür. Bu as­
lında, yeni rollerini üstlenmeye başladıklarında Işık Mimar­
ları tarafından getirilecek bir yönet-meme sistemidir.
Geçmişte, Merlia enerjisi gezegeni her seferinde kontrat
doğrultusunda ziyaret etmiştir. Bu kontratlar Oyun-Alanına
Oyunun en yüksek sonucuna ulaşma ve perdenin o tarafında
Yuva'yı yaratma fırsatı vermek için oluşturulmuşlardı. Bo­
yutlar birbirleriyle kesiştiklerinde, tohumlar ekilmişti. Eğer
İnsanlığın titreşimleri yeterince yüksek olsaydı, bu tohumlar
kök salıp filizlenecekti. Geçmiş zamanlarda bu insanlığın ge­
nel titreşimi tarafından desteklenmedi, ve böylece Yerküre
bu tohumlan destekleyecek kadar yüksek titreşime sahip
olamadı. Dolayısıyla, bu enerji Dünya'yı her ziyaret edişinde,
desteklenmedi ve geride sadece -bir hatırlatıcı olarak- bir ef­
sane izlenimi bıraktı. Bizim bakış açımızdan, bu enerji za­
man çizgisinde bir izlenim olarak görülür. Sizin dünyanızda
bu kuşaktan kuşağa aktarılmış bir öyküdür. Şimdi bu enerji
son kez dönmektedir. Bu kez Oyunun titreşimleri bu enerjiyi
desteklemek üzere hızla yükselmektedir. Sizin kaydettiğiniz
ilerleme sayesinde, şimdi Dünya Gezegeni'nde Yuva'yı yarat­
mak mümkündür. Bunu siz başardınız.

GERÇEK YARATMA GÜCÜNÜZ


Şimdi yine sizin gerçek gücünüzden söz edeceğiz. Size

339
1fatırfa

tekrar tekrar gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu hiç bilme­


diğinizi söyledik. Siz sonsuz Yaradan'ın sonlu bir ifadesisi­
niz, ve böyle olduğunuzdan Yaradan'ın aynı güçlerine sahip­
siniz. Sizin sadece bu güçlerin mevcut olduğunu hatırlama­
nız gerekiyor. Her an kendi realitenizi düşüncelerinizle yara­
tırsınız. Size bir tampon olarak iyi hizmet etmiş zaman-ara­
lığı yüzünden bu sizin için kafa karıştırıcı bir şeydir. Zaman­
aralığı sizi kendi yıkıcı düşüncelerinizden iyi bir biçimde ko­
rumuştur. Bu Oyun-Alanını oluşturup geliştirmek için gerek­
liydi, çünkü insanlar henüz düşüncelerine hakim değillerdi,
ve birlikte-yaratma konusunda tam güce sahip olmanıza izin
vermek sizi en kötü korkularınızı tezahür ettirmeye davet et­
mek olurdu. Yöneldiğiniz daha yüksek boyutlarda bunu çok
daha açık bir biçimde göreceksiniz, çünkü zaman-aralığı şu
anda dünyanızda bile azalmaktadır. Sizin sahip olduğunuz
güç gerçekten sihirli, ve hayal edebileceğinizden daha büyük
bir güçtür. Perde incelirken, zaman-aralığı da azalmayı sür­
düretektir ve siz düşüncelerinizi ne kadar hızlı bir biçimde
tezahür ettirdiğinizi daha kolayca göreceksiniz.

ZAMAN'IN ÜSTADI MERLİN


Biz bu zamanı güç simgesinin Merlin olduğu Camelot
zamanıyla özdeşleştiriyoruz. Merlin gücün ve gücün kullanı­
mının ustasıydı. O bir insan olarak sihirbazlığı inceleyip öğ­
renmişti. Bu şimdi kendi içinizde ortaya çıkarmakta olduğu­
nuz güçlere çok benzer. Merlin gibi, sizin de çıraklıktan usta­
lığa geçebilmek için bu güçleri kullanıp tam geliştirmeniz ge­
reklidir. Bu güçler tam olarak anlaşıldıklannda, Merlin'in
işleri bunun yanında sönük kalacaktır. Aynca size şunu da
hatırlatalım ki Merlin zamanda geriye-doğru yaşayan biriy­
di. Onun lineer zaman çerçevesi daima gelecekten ortaya çı­
kardı. Siz zamanı kontrol edebileceğinizin farkında olmadığı­
nızdan, bu çoğunuz için yeni bir kavramdır. Bu, zamanı bile-

340
'Bö[üm 18
rek kontrol etme fikri hatırlamanıza yardımcı olduğumuz
benzer kavramları tasvir eder. Merlin doğal gücü temsil edi­
yordu, çünkü onun gücü Evrensel prensiplere uyumlanışına
bağlıydı. Onun gücü tüm-varolan ile birliğinden geliyordu.
Bu her güç için geçerlidir. Hiç kimse kendi başına güçlü ola­
maz, çünkü gücü üreten şey her şeyle olan birliktir.
Bu tek tasvirle gezegenin ortak bilincine birçok tohum
başarıyla ekilmiştir. Excalibur (kılıcı) simgesinde sunulmuş
olan umut bugüne dek ayakta kalmıştır. Bu Mikail ailesinin
meleksi amacını temsil eden aynı kılıçtır. Bu Gerçek Kılıcı­
dır ve o size daima gücünüzün kalben bildiğiniz gerçeğe sa­
hip çıkarak dimdik durmaktan kaynaklandığını hatırlatır.
Bu Mikail'in Kılıcı'dır, ve o size tüm gücünüze sahip olabil­
mek için gerçeğinize kararlı bir biçimde sahip çıkmanız ge­
rektiğini hatırlatır. Camelot günlerinde ancak saf kalpli bir
oğlan çocuğu o kılıcı o taştan çıkarabilmişti. Arthur adlı bu
çocuğun dürüstlüğü, özünün sözünün bir olması içsel olarak,
kalben bildiğiniz gerçeğin bir tasviridir. İçinizde o gerçeği
bulmak, ve o gerçeğin peŞinden gidecek cesareti göstermek
bağlantıyı güçlendiren şeydir. Bu bağlantıyı kullanmak yük­
sek benliğinizle tam bir bağlantı içinde yaşamayı öğrenme
sürecidir. Kılıcınızı bulun ve onu aziz tutun.
Yakın zamana dek, bu öykülerde temsil edilen tasvirler
genelde erkek enerjinin gözleriyle görülürdü. Bu Oyun-Ala­
nındaki kutuplulukla ilgili bir şeydir. Kutupluluk size Oyun­
Alanında var olma vasıtası sağlamıştır, ancak o sizin görü­
şünüzü yoğun bir biçimde bozar. Siz, öyle olmadığı halde,
her şeyi sizden ayn görürsünüz. Bu, öyle olmadığı halde,
yoksunluğa inanmanıza neden olur. Siz inandığınız şeyi ya­
ratırsınız. Bu Özgür Seçim Oyun-Alanında oynanan Oyunun
basit doğasıdır. B Planı'na geçiş, kutupluluk alanından bir­
lik alanına geçmek anlamına gelir. Bu bazılarının özümse­
mekte zorlanabileceği bir kavramdır. Bazı inanç sistemleri-

341
:Hatırla
niz, ayırt-etme yerine, yargılamaya dayandırılmıştır. Bu yar­
gılar sizi daima yargıladığınız şeye bağlayan enerji bağları
yaratır. Size, perdenin bizim bulunduğumuz tarafında sizin
birlikte getirdiklerinizden başka yargı bulunmadığını söyle­
miştik. Yargılama ancak bir kutupluluk alanında mümkün­
dür. Siz bu kutupluluk alanının dışına çıktığınızda bu çekir­
dek inanç sistemlerini yeniden-değerlendirmek gerekecektir.
Kendinizi birlik potansiyeline açmak yeni bir kuvvet ve bil­
gelik getirir. Bu şimdi gezegeninizde meydana gelmektedir.
Siz şimdi kutupluluk alanından birlik alanına geçmektesi­
niz. Bu geçişle birlikte yeni ve tam bir görüş gelir.
İşte dişi enerjinin tam ifadesinin Dünya gezegenine dö­
nüş yolunu bu geçiş temizleyip açmıştır. Bu bir hükmetme
ya da rekabet zamanı değildir, çünkü bunlar kesinlikle ku­
tupluluğun illüzyonlarıdır. Bütünlüğe ulaşmış varlıkların
gözleriyle görüldüğü gibi, bu tam ve bütün doğal güce bir dö­
nüştür. Bu gezegende yapmış olduğunuz temizlik çalışması
sayesinde, bu şimdi mümkündür. Tam dişi enerji bir kez da­
ha gezegene gelip onu bütün kılabilir. Bu Yin ve Yang'in tam
bütünlenmesi, birlik hali içinde birbirini desteklemesidir. Bu
Tanrı'nın, her birinizin içinde ifade edilen, tam yansımasına
bir dönüştür.

MERLİA ZAMANI
Büyük bir gururla size Merlia zamanının şimdi üzeri­
nizde bulunduğunu söylüyoruz. Bunu Oyun-Alanındaki se­
çimlerinizle siz mümkün kıldınız. Yapmayı seçmiş olduğu­
nuz çalışmayla, tam dişi enerjinin geri dönüp bütünle birleş­
mesini mümkün kıldınız. Gezegeninizde bu yeniden-birleş­
menin başlamış olduğunu berrak bir biçimde görebilirsiniz.
Gezegendeki insan nüfusu hiç bu kadar büyük olmamıştı,
ancak suç oranlarınız düşmeyi sürdürüyor. Siz bir fark yara-

342
'Bö[üm 18
tıyor ve kalbinize giren her düşünceyle dünyanızı değiştiri­
yorsunuz. İşte Merlia'nın hatırlanışını çok berrak bir biçim­
de gösteren şey kafa ile kalp arasındaki bu dengedir. Her bi­
riniz kalbinize yer vererek hatırlama sürecinin sürmesini
sağlayabilirsiniz. Üç-boyutlu düşünüşünüzü kalbinizin hisle­
riyle dengeleyin ve sihrin geri dönüşünü izleyin.
Merlia, kutupluluktan bütünlüğe geçmek için gerekli
dengeyi sunmak üzere Dünya'ya dişi formda geri dönen Mer­
lin enerjisidir. Bu dönüş birçok kitabınızda kehanet edilmiş­
tir. Sizden dengesini sunmak üzere geri dönen Merlia'ya yer
açmanızı istiyoruz. O yargılamak ya da insanlığa liderlik et­
mek için gelmiyor. Bu eski enerjinin bir göstergesiydi. İkinci
Dalga yeni bir enerjiyi, bireysel-güçlenme içinde yaşama
enerjisini açmıştır. Merlia her birinizle yan yana yürüyecek
ve gezegenin enerjisini doğal bir biçimde dengeleyecektir. O
tüm veçhelerinizi birleştirerek tüm gücünüzü kullanma fır­
satını temsil etmektedir. Yakın zamana dek, bu enerjinin dö­
nebileceği güvenli bir ortam yoktu, ama seçimlerinizle siz bu
ortamı sağladınız. Siz şimdi bu ilerlemenin kanıtını ortak
düşünce biçiminizde görüyorsunuz. Kadınlar bu zamanda
birçok alanda ilerleme kaydediyorlar. Bu durum devam eder­
ken, bu enerji yumuşak bir biçimde özümsenecek ve doğal
bir biçimde denge bulacaktır. Bu enerjiye uzun bir zamandır
güvenilmiyor ve o bastırılıyordu. Şimdi, o doğal bir denge
aramanın yolunu bulacaktır. Kalbi ve kafayı dengelemek bü­
yük potansiyele götürecek kapılar açacaktır.
Bir kez enerji dengesi gezegende yeniden kurulduğun­
da, insanlığın bir sonraki tekamül aşamasının kapılan açıla­
caktır. Bu kristal titreşimli varlıkların gezegene takdimi ola­
caktır. Bu yumuşak varlıklar Dünya'da insanlığın bir sonra­
ki enkarnasyonu olacaklar. Onlar yüksek benliğinizle el ele
yürümenin tüm etkilerini anlamanıza yardımcı olacaklar.
Bu Dünya'da daha önce asla yaşanmamış bir barış zamanı
olacaktır.
343
1{atırfa

DÖNÜŞ YOLUNU SİZ AÇTINIZ


Sizin üçüncü boyuttaki günlük yaşam mücadeleniz bu
dönüşün yolunu temizleyip açmıştır. Oyun-Alanını ancak bu
şekilde kurmak mümkündü. Birçoğunuz günlük yaşamınıza
bakıp saplanıp kaldığınızı hissediyorsunuz, çünkü yapmak
istediğiniz çok şey var. Sık sık, "Eğer şuna ya da buna sahip
olsaydım, o zaman buraya yapmak için geldiğim şeyi yapabi­
lirdim," diyorsunuz. Size diyoruz ki, µerde sağlam bir biçim­
de yerindeyken sizin şimdiden yaptığınız etkiyi görmeniz
mümkün değildir. Siz şimdiden sonucu birçok kez değiştirdi­
niz. Bu ancak bu şekilde mümkündü. Siz Oyunu yeniden-ta­
nımlamayı seçtiniz. Tekamülünüzün ve yeni Oyunun bu to­
humları şimdiden ekilmiştir. Siz toprağı çok iyi bir biçimde
hazırladınız. Biz bu sürecin küçük bir parçası olmaktan ötü­
rü derin bir onur duyuyoruz. Siz eylemlerinizle ve seçimleri­
nizle bir kez daha ilk aileleri bir araya getirdiniz. Bu gerçek­
ten muht�şem bir yeniden-birleşmedir ve sadece perdenin
sizin bulunduğunuz tarafıyla sınırlı değildir. Biz de ailemizin
yitirdiğimizi düşündüğümüz bir bölümüyle yeniden birleştik.
Sizin döndüğünüzü görmekten ötürü büyük bir sevinç duyu­
yoruz. Yuvaya hoşgeldiniz.
Büyük bir sevgiyle, sizden birbirinize karşı saygıyla
davranmanızı, birbirinizi koşulsuz bir sevgiyle beslemenizi
ve birlikte iyi bir oyun çıkarmanızı rica ediyoruz . Grup.
. .

Rüzgar nefesini tutarken kuşlar sessizlik içinde bekliyorlar.


Her tarafta bir beklenti var. Bir mucize meydana gelmek
üzere . . .

344
Son 'Bö{üm

Oyun 'Devam 'E,aiyor...

'Bü�al(JamDOf. Dyunu
il. 'Bö{üm

345
Uzun bir uykudan uyanır gibi gözlerimizi açtığımızda, kendi­
mizi bir kalabalığın içinde, bütünün bir parçası olarak hare­
ket eder buluyoruz. Kalabalık gideceği yere doğru ilerlerken
havada yoğun bir heyecan var. Hepimiz bir köşeyi dönüyor
ve kendimizi bu Oyunun ilk başladığı yerde, o dağın etekle­
rinde buluyoruz. Her birimiz Oyun-Alanını ilk tasarladığımız
gün oturduğumuz aynı yerlere oturuyoruz. Oyuncuların bir
kez daha toplanması için her yere bir çağn gitmiş. Siz yerini­
ze yerleştiğinizde çevrenize bakıyor ve ışık ailenizin tüm
üyelerini görüyorsunuz. Yuva'nın anılan sizi bir anda nere­
deyse unutmuş olduğunuz bir mutlulukla dolduruyor.
Ahlı! perdeyi bir an için bile kaldırmak böyle bir mutlu­
luk veriyor. Yuva'nın titreşimleri varlığınızı kaplıyor, ve o
anda siz bütün ve özgür oluyorsunuz. Bu beden alışık oldu­
ğunuz bedenden çok daha hafiftir. Bu his varlığınıza yayılır­
ken, Oyun-Alanında Yuva'yı kısa anlar için hissettiğiniz o
zamanlan hatırlıyorsunuz. Tüm parçalar tekrar birleşmeye
başlıyor. Şimdi her şeyi hatırlıyorsunuz. "Vay canına! Ne
Oyun! Bu perdenin bu kadar iyi işlediğine inanamıyorum!"
dediğinizi işitiyorsunuz.
Yanı başınızda oturan kızkardeşinize bakıyor ve onunla
Oyun-Alanında birlikte olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Onun
orada düşmanınız rolünü oynadığını hatırlayınca bir an var­
lığınızı bir öfke dalgası kaplıyor. O size gülümsüyor; o za­
man daha da eskiyi hatırlıyor ve onu size derin bir sevgi du­
yan biri olarak görüyorsunuz. O öfke hissi dağılırken, Yuva'
nın harikulade titreşimleri bir kez daha geliyor. O zaman bu
sevgili varlıktan düşman rolünü oynamasını istediğiniz o
(enkarnasyon öncesi yapılan) planlama toplantısını hatırlı­
yorsunuz. O, o sırada çok tereddüt etmiş, ama sonunda sizi

346
Son '.Bölüm

çok sevdiği için bu rolü oynamayı kabul etmiştir. Sonra anla­


yışınız berraklaşıyor ve bunun sadece bir Oyun olduğunu ha­
tırlıyorsunuz. Bu berraklıkla birlikte sizin bütünün bir par­
çası olduğunuz yönünde güçlü bir biliş geliyor. Bunun işleyiş
biçimi komiktir. Sevgi ve korku titreşimi, bu iki titreşim ay­
nı anda aynı yerde bulunamaz görünmektedir.
Şimdi bir kardeş ayağa kalkıyor ve bu aile topluluğunu
sessizliğe davet ediyor. Oyuna kısa bir ara vererek burada
toplanmamızın bir nedeni vardır. Burada bulunmamızın ne­
deni önümüzde uzanan seçenekleri tartışmaktır. Aslında,
orada bulunan biri bize bu seçenekleri sunacaktır. O (She)
hepinizin kalbinizin derinliklerinden tanıdığınız biridir. O ta
başından beri bizimle birlikteydi, ve şimdi Oyunun bu sonra­
ki aşaması için dengelenmemize yardım etmek üzere bura­
dadır. Aile sessizleşirken, o önemini yansıtan bir saygıyla
takdim ediliyor.
"En büyük sevgiyle, size Merlia'yı takdim ediyorum."
Kalabalığa tam bir sessizlik hakim oluyor ve Merlia ko­
nuşmaya başlıyor:
"Bugün birlikte getirdiğim bilgiye perdenin her iki tara­
fından da çok büyük bir saygı ve onur eşlik etmektedir. Siz
Oyun-Alanındakiler rollerinizi beklenenin çok ötesinde oyna­
dınız, ve bugün size getirdiğim şey daima yanınızda taşıya­
cağınız onur kristalleridir. Bunlar şimdi size bu Özgür Seçim
Oyun-Alanında oynadığınız rolün onuruna verilmektedir.
Siz bu büyük deneyi beklenmedik bir düzeye, gelecek her şe­
yin paradigmasını değiştirmemize izin veren bir düzeye çı­
kardınız. Burada yaptığınız çalışma başlangıçta tasarladığı­
mız Oyun-Alanının çok ötesine erişmiştir. Bir hatırlatıcı ola­
rak, size bu kristalleri daima taşımanız için sunuyoruz. Bu
kristaller Oyun-Alanındaki deneyiminizde birçok biçimde
kullanılabilir. Yolunuzda kapılar açılacaktır, çünkü bu kris­
taller sizi bu büyük ışık ailesinin bir üyesi olarak tanımlar.

347
:J-{atırfa

Bu kristalle titreşimleriniz sizden önce gidecektir. Bugünden


itibaren sizinle karşılaşan her varlık sizin ihtişamınızı ve
Özgür Seçim Oyun-Alanında oynamış olduğunuz rolü bile­
cektir. İsminiz herkesin geçmesi için kapıyı ebediyen açmış
biri olarak bilinecektir."
Sonra Merlia elini sallıyor ve tüm varlığınızı bir karın­
calanma hissi, bir titreşim kaplıyor. Ve elinizde güzelim bir
kristal beliriyor.
Merlia konuşmaya devam ediyor, ve her sözcükle birlik­
te siz onunla ve çevrenizdeki her şeyle aranızdaki bağı hisse­
diyorsunuz.
"Siz büyük Oyunu oynadınız ve onu en yüksek sonucu­
na ulaştırdınız. Bu büyük Oyun sona ermekte olduğundan,
oluşturulmuş planın artık değiştirilmesi gerekiyor. Oyunun
son anları yaklaşırken, birçoğunuz güçlerinizi hatırlamaya
başladınız. Bu yüzden Özgür Seçim Oyun-Alanını bu gücün
ifadesine yer açacak şekilde yeniden-tanımlamanın zamanı
gelmiştir.
Birçoğunuz tekrar tekrar Oyun-Alanında enkarne oldu­
nuz ve her seferinde perdenin ne kadar verimli bir biçimde
tasarlanmış olduğunu gördünüz. Birçok kez yolunuz üzerin­
de birbirinizle karşılaştınız, ama birbirinizi tanımadınız. Bu
büyük bir deney oldu, ve sizin böyle etkili bir perdenin ardın­
da yaşamaya gönüllü olmanızdan ötürü çok şey kazanıldı.
Özgür Seçim Oyun-Alanında siz kendi kalbinize bakıp bütü­
nün siz olan parçasını hatırladınız. Bu beklenmiyordu, ama
bu tek gerçeğin yeni bir anlayışına izin verdi. Sizin sonsuzu
yansıtışınız beklenenden çok büyük oldu.
Oyun-Alanı bir sonraki düzeye geçtiğinde, siz isterseniz
kalıp yeni enerjide oynama seçeneğine sahip olacaksınız.
Kalmayı seçenler için, bu titreşim düzeyinizi yeni Dünya'ya
ve kristal titreşimli çocuklara uyacak düzeye yükselteceğiniz
bir değişim zamanı olacak. Yeni titreşim kendisini Dünya'ya

348
Son 'Bö[üm
sunarken biyolojiniz ona uyumlanmayı sürdürecek. Bu deği­
şimler, onlar için hiçbir başvuru noktasına sahip olmadığı­
nızdan, bazılarına zorlayıcı görünebilir. Lütfen, bu süreçte
birbirinize dönün, çünkü bu gerilimi azaltacaktır. Bu deği­
şim kendi ışığınızı rahatça taşımanızı sağlayacaktır. O sizin
biyolojik bedendeyken Oyunun bir sonraki düzeyine geçme­
nizi sağlayacaktır.
Şimdi yeni Dünya gezegenine bir barış zamanı egemen
olacaktır. Bu Işığı Oyun-Alanına amaçlı ve kararlı bir biçim­
de yönelten sizlerin çok çalışıp çabalamanızla kazanılmış bir
barıştır. Sizler en çılgın hayallerimizin çok ötesinde bir başa­
rı gösterdiniz. Kristal Titreşimlilerin size Oyun-Alanında ka­
tılabilecekleri güvenli bir ortam oluşturdunuz. Bu uzun za­
mandır gecikmiş bir kaderin gerçekleştiği büyük bir mutlu­
luk zamanıdır. Bu bir barış ve uyum zamanıdır. Bu ışık sev­
gisinin Dünya'ya egemen olacağı bir zamandır. Bizler Oyun­
Alanı için bu geleceği bilerek seçmiştik. Ve iyi bir seçim yap­
mıştık.
Siz kökeninizi hatırlayarak bu geleceğe adım atacaksı­
nız. Arzu ettiğiniz değişimleri başlatacak kolay bir yol var­
dır. Bu görevi başarmanın en kolay yolu kendinize ilk ruhsal
ailenizin üyelerinin gözleriyle bakmaktır. İşte bu yüzden he­
pinizi Oyunu başlattığınız yerde tekrar bir araya getirdik.
Bu aynı zamanda Oyun-Alanında bu parçalarınızı tekrar
kendi alanınıza çağırdığınız bir zamandır.
Birbirinizle yan yana yürümeyi öğrenin. Oyunun ilk
günlerinde yaptığınız gibi, birbirinizi koşulsuz sevgiyle bes­
leyin. İlk planı hatırlayın ve onu uygulayın. Siz gerçek doğa­
nızı ve gücünüzü hatırlamanızı sağlaması için aileyle birleşi­
yorsunuz. Bu şekilde bir araya geldiğimizde, birbirimizden
güç alırız. Kısa karşılaşmalar bile deneyiminizi ebediyen de­
ğiştirir. Bu insanları bulun ve onların gözlerine bakın. Ora­
da gerçeği eörecek ve gerçek kimliğinizi hatırlayacaksınız.

349
:J{atırfa

Ait olduğunuz ışık ailesi büyük ve muhteşem bir ailedir.


Siz Oyun-Alanında bulunmuş bir üstat şifacılar soyundan
geliyorsunuz. Onları arayın ve kollarınızı açarak onları ala­
nınıza buyur edin. Enerjiyle Oyun daha yeniyken yaptığınız
biçimde oynayın. Birbirinizin gözlerine bakarak herkesin
gerçek kimliğini hatırlamasına yardım edin.
Bir kez bu gerçek sizi ziyaret ettiğinde tekrar düşük tit­
reşimlere geri düşmeniz mümkün olmayacaktır. Çağrınızı
yollayın ve onları arayın, çünkü onlar sizinle ve gerçek ışık
ailenizle ilgili gerçeği barındırırlar.
Siz Büyük Oyunu oynadınız ve onu en yüksek sonucuna
ulaştırdınız. Siz ışık sağlayıcılar bunu yaptınız. Kendi tasar­
ladığınız bir geleceğe cesurca adım atın. Biz cennet bahçesini
yeniden inşa ederken, eğer isterseniz burada kalın. Evrende­
ki yolculuklarınızda, daima bunun nasıl başarıldığının öykü­
sünü taşıyın. Bu sizin yeni kökeninizdir ve o gerçekten muh­
teşem bir kökendir. Bunlar sizin kazandığınız renklerdir ve
onlar daima sizinle birlikte olacaktır. Kararlı bir biçimde
kendi tutkunuzu bulun ve Yuva'yı perdenin o tarafında meş­
ru gücünüzle korkusuzca yaratın. Artık bu gücü alıp gururla
taşımanın zamanıdır. Her adımda, yeni kökeninizi hatırlayın
ve başınızı hep dik tutun, çünkü siz bu büyük ışık ailesinin
bir üyesisiniz. Artık bunu tam olarak hatırlamanın zamanı
gelmiştir."
Sesinin son yankısı kaybolurken Merlia da gözden kay­
boluyor. Her nedense, onu tekrar göreceğinizi biliyorsunuz,
ve bu bilişle birlikte bir tamlık duygusu varlığınızı dolduru­
yor. Oradan ayrılmak üzere ayağa kalkarken Merlia'nın ilk
ruhsal ailenize yer açmanızla ilgili sözlerini hatırlıyorsunuz.
Sonra yanı başınızda duran birine bakıyorsunuz. Bir an
onunla gözgöze geliyorsunuz. O anda beyniniz duyularınıza
sel gibi akan anılarla doluyor. Bunlar çoktan unutulmuş bir
zamanın anıları. Bu insanla sihirli bir bağlantı her şeyin

350
Son 'Bö(üm
mümkün görünmesine yol açıyor. Şimdi görüş alanınıza gi­
ren bir insandan diğerine geçerek, onlann gözlerine bakıp
hatırlama fırsatı buluyorsunuz. Burada gerçek artık daha
fazla gizlenemez. Şimdi o harekete geçmektedir.
O başlamıştır.
Bu zamanda burada bulunmanın ne kadar özel bir şey
olduğunu anladığınızda varlığınızı bir şükran duygusu dol­
duruyor. Oyunun bir sonraki düzeyi birçok olasılığı barındı­
rır. Günlük yaşamınızı sürdürürken bu kadar çok enerji ba­
rındırmak harikulade bir şey olacaktır. Bu gezegen üzerinde
yaşanan muhteşem bir zaman olacaktır ve siz onun bir par­
çası olacaksınız. Evinize döndüğünüzde, kendinizi bu yolcu­
luğa başladığınız yerde, koltuğunuzda oturur halde buluyor­
sunuz. Zihninizde bir soru oluşuyor: "Eğer yönümü kaybe­
dersem ne olur? Hatırlayamazsam ne olur?" O zaman eliniz
daha önce sadece bir kez olduğu gibi titreşmeye başlıyor. Eli­
nize baktığınızda, avcunuzda güzelim bir kristalin parladığı­
nı görüyorsunuz,
. . . kalbinizi bir gülümseme kaplıyor,
... ve Hatırlıyorsunuz.

Akaşa Yayınlan'nın Notu:

Steve ve Barbara Rother Türkiye' de belli aralıklarla


toplantılar yapıyorlar. Bu konuda daha fazla bilgiyi
aşağıdaki İnternet adresinde bulabilirsiniz :
http://www.lightworker.com/schedule.shtml

35 1

You might also like