Professional Documents
Culture Documents
KSS 7
KSS 7
Çevre açısından; ekonomik faaliyetin hava, su, toprak, yenilenemez doğal kaynaklar
üzerindeki etkisini azaltmak, enerji tüketimini azaltmak, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı
teşvik etmek.
Kurumsal sosyal sorumluluk stratejilerini daha geniş şekilde ele alacak olursak;
Sosyal sorumluluk stratejileri, işletmelerin aldığı kararlarda yer alan sosyal sorumluluğun
yoğunluğuna göre azdan çoğa doğru sıralanmaktadır. Bu düzeylerin en alt basamağında
bulunan engelleyici stratejiyi benimseyen yöneticiler sosyal sorumluluk yönünde hareket
etmemeyi tercih eder. Bu stratejiyi normal bulup benimseyen şirketler, ahlaki ve hukuki
olmayan bir davranış içinde olmakla beraber, diğer organizasyonel paydaşlarının ve toplumun
kendi yaptığı davranışları bütün ayrıntıları ile önceden bilmesini engellemek için faaliyette
bulunurlar. Örneğin bir şirketteki işverenler, kullandıkları asbestin (bir çeşit mineral) insan
ciğerlerine zarar verdiği bulgularına ulaştığında bu yaklaşımı uygulamışlardır. Başka bir
işletmedeki yöneticilerin elma sularında tahıl şurubunu kullanıldığına dair bulguları gizleme
yolunu seçmesi ise diğer bir örnektir.
Bu sonuçlar, işletmenin imaj kaybına yol açmakla beraber aynı zamanda paydaşlarının
da zararına olmaktadır. Anlaşılacağı üzere engelleyici stratejiyi benimseyen işletmeler, sosyal
sorumluluklarını reddederek, eksik oldukları konulara yönelik beklentilerin aksini kanıtlamaya
çalışıp, sosyal isteklere olması gerekenden daha düşük düzeyde cevap vermektedir. Dolayısıyla
sadece ekonomik sorumluluğu kabul eden bir şirket kurumsal sosyal sorumluluğa her yönden
karşı çıkarak engelleme pozisyonunda bulunacaktır.
Engelleme (reaksiyon) stratejisi sosyal beklentilerin karşısında durma ve bu beklentileri
reddetme stratejisidir. Reddetme stratejisini benimsemiş olan işletmeler, temel hedefleri olan
ekonomik çıkarlarının haricinde kalan her ne tür sosyal ya da etik beklenti olursa olsun,
karşılamaya istekli değillerdir ve bu beklentilerin tamamını geri çevirmektedirler. Aynı
zamanda bu stratejiyi benimseyen işletmelerin, yalnızca ekonomik çıkarları doğrultusunda
hareket ettiklerini söylemek mümkündür. Engelleme (reaksiyon) stratejisini benimseyen kurum
yöneticilerinin etik ve ahlaktan uzak olduğu ve toplum sorunlarına tepkisiz ve duyarsız
kaldıkları ve bu tavırlarının sonucunda da kısa vadede görünmese de uzun dönemde ciddi
problemlerin yaşanacağı ve toplumun bu duyarsızlığa karşılık kuruma yönelik negatif
algılarının oluşacağı görülmektedir. Sadece kurumların imaj ve itibar kaybı değil aynı zamanda
kurum ve paydaşlarının da zarar görmesi söz konusudur. Profesyonel yöneticiler ve uluslararası
şirket uzmanları bu tarz stratejileri tercih etmemektedirler.
Özellikle küçük ölçekli işletmelerin terfi, iş alımları, maaş gibi hassas konularda kurumu
tamamen kendi malı olarak değerlendiren, hukuk, etik ve ahlak dışı tarz benimseyen, adaletsiz
bir tavır sergileyen yönetici ve kurum sahiplerini görmekteyiz. Kendilerini daima haklı gören
kurum sahipleri ve yöneticileri engelleme stratejisini benimsemektedir. İşletmenin bulunduğu
çevreyi kirleten ve bu kirletmeyi göz ardı etmek için yaşadığı çevreye istihdam sağladığını
belirten yöneticiler, çevreyi kirletmelerini son derece normal olarak görmektedirler. Kanunlara
ve bölge halkının olumsuz tavırlarına rağmen turistik ve tarihi alanlarda betonlaşmanın
yaygınlaşması, tarihi ve doğal dokunun tahrip edilmesi gibi faaliyetler engelleme stratejisi
kapsamına girmektedir.
2. Savunma Stratejisi
3. Uyumlaşma Stratejisi