Professional Documents
Culture Documents
Ales
Ales
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısı ile çarpılacaktır.
C) Hititler yaşadıkları bölgenin en zengin toplu- D) Belirtilen dönemde, basılan kitap sayısı en düşük
mudur. olan yıl 2005’tir.
D) Hititler ürettikleri tahılın bir kısmını komşu ülke- E) 2004 yılında basılan kitap sayısı 2003 yılında
lere satmıştır. basılan kitap sayısından fazladır.
1
A
LES Aralık 2006 SÖZ
5. Dünyanın tanınmış caz gruplarından biri olan N, 7. (I) Bir iş yaparken önemli olanı gözden kaçır-
bu yaz sonunda ikinci kez Türk dinleyicilerle bir mamak, o işi kısa sürede bitirmekten daha iyidir.
araya geldi. (II) Kimileri, kısa sürede iş bitirmeye ya da bitir-
meden bitirmiş görünmeye, böylece çok becerikli
A) Grup bu yılki turnesinin ikinci konserini Türkiye’ bir insan izlenimi uyandırmaya çalışırlar. (III) Ama
de vermiştir. gerçekte işleri yoğunlaştırarak kısaltmak başka,
keserek kısaltmak başkadır. (IV) Kısa sürede biti-
B) Grup Türkiye’de daha önce bir konser vermiştir. rilen ama yarım yamalak yapılan bir işle kimseyi
memnun etmek mümkün değildir. (V) Bir işi iyi
C) Grup Türkiye’ye ilk kez bir önceki yaz gelmiştir. yapabilmek için o işi başarmayı istemek ve işin
püf noktalarını öğrenmek gerekir.
D) Grup bütün konserlerini yaz aylarında vermek-
tedir. A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Grubun ilk konserinin yoğun ilgi görmesi üzerine
ikincisi düzenlenmiştir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
2
A
LES Aralık 2006 SÖZ
9. (I) Kimileri “Victor Hugo şiirlerini yazarken 40 000
sözcük kullanmıştır; Türkçe’yi en zengin kullanan 12. – 16. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
Yaşar Kemal’in romanları 3 500 sözcüğü bile geç- CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTU-
mez.” görüşünü savunur. (II) Bu görüş, Türkçe’ RACAK BİÇİMDE SIRALANMASI İÇİN HANGİ-
nin Fransızca’ya oranla daha az sözcük içermesi LERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GE-
nedeniyle doğru olabilir. (III) Ne var ki bu durum, REKTİĞİNİ BULUNUZ.
Türkçe’nin daha yetersiz olduğu anlamına gel-
mez. (IV) Yapıtlarını ortaya koyarken hâkim olduk- 12.
ları bir yabancı dili tercih eden yazarlarımızı anla- I. Bozcaada’nın dar gibi görünüp aralarına girdik-
yabiliyorum. (V) Çünkü Türkçe, az sözcükle çok çe genişleyen sokakları da bu kuralı doğrular
şey anlatılabilen bir dildir. biçimde ada bilmecesinin elemanlarını oluş-
turur.
A) I B) II C) III D) IV E) V
II. Sanki kentin bilmecesi orada çözülecekmiş gibi
gelir bana.
A) I B) II C) III D) IV E) V
13.
I. Tüm dünya dillerinde yer edinen ütopya sözcü-
ğünün babası Thomas More’dur.
3
A
LES Aralık 2006 SÖZ
14. 16.
I. Yaklaşık dokuz bin metrekarelik bir alana kurul- I. William Napier’in romanı, Tuna kıyılarından Çin
muş olan Jeoloji Parkı, belli bir ölçekte küçültül- Seddi’ne kadar uzanan Hun İmparatorluğu’nun
müş bir Türkiye haritasından oluşuyor. hâkimini yani Roma İmparatorluğu’nu ve tüm
Avrupa’yı titreten Attila’yı anlatıyor.
II. Böylece ziyaretçiler hem Türkiye’nin coğrafi ve
jeolojik yapısı hakkında bilgi edinebiliyorlar hem II. Roman, Romalı bir generalin, barbarları yen-
de açık havada güzel bir gezinti yapma olanağı mek için Hunlarla ittifak yapmasıyla başlıyor.
buluyorlar.
III. Savaşın ardından, Hunlarla barışı garantilemek
III. Bunların yanı sıra, belli başlı yanardağlar, bü- için Attila’yı Roma sarayında rehin tutuyorlar.
yük fay hatları da haritada yer alıyor.
IV. Romalılar, görünüşleri ve yaşam tarzlarıyla dal-
IV. Bu fay hatlarında meydana gelmiş olan büyük ga geçtikleri Hunlar sayesinde düşmanı yeni-
depremler tarihleriyle belirtilmiş. yorlar.
V. Bu haritada ülkenin coğrafi özellikleri, önemli V. Daha sonra, özgür olduğu bozkırları özleyen At-
jeolojik yapıları, madenleri, endüstri ve enerji tila’nın sayısız kaçış girişimine tanık oluyoruz.
ham maddeleri, yer aldığı bölge üzerinde tanı-
tılıyor. A) I ile II B) II ile III C) III ile IV
15. 17.
I. Dünyanın dördüncü büyük kum heykel sergisini I. ağlamak üzere olan küçük
oluşturan bu kum şehrin kuruluşunda on ülke-
den yirmi iki sanatçı çalıştı. II. dışarı doğru çıkarıp
II. Türkiye’nin ilk uluslararası kum heykel festiva- III. dudaklarını büzerek
line sahne olan Antalya’daki Lara Plajı’na deva-
sa boyutlarda yüz heykelden oluşan bir kum şe- IV. yaşlı kadın alt dudağını
hir kuruldu.
V. torununun taklidini yapıyordu
III. Bu sanatçıların yaptığı kum heykellerin temaları
arasında Midas’ın Kulakları, Truva Savaşı gibi Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle
Anadolu kökenli efsaneler var. oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
birinci olur?
IV. Hacivat ve Karagöz, Nasreddin Hoca gibi gele-
neksel Türk kültürünün temsilcileri de unutul- A) I B) II C) III D) IV E) V
mamış.
4
A
LES Aralık 2006 SÖZ
18. 21.
I. feribot yolcularını I. bisiklet kullanmayı öğrenmede
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur? baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
19.
I. denize çakılan kazıklar
A) I B) II C) III D) IV E) V
5
A
LES Aralık 2006 SÖZ
23. 26. Dünyanın en üstün askerlerinin hangi ulustan olduğu
I. Zamanlarının neredeyse tümünü misket yuvar- sorusunu Napolyon “Sezar komutasında Romalılar,
lamakla geçiren öğrenciler az mıydı? Hannibal komutasında Kartacalılar.” diye cevaplar ve
ekler: “Eh, benim Fransızlar da fena değil.”
II. Bu tedirginlik tümüyle boşuna değil elbette.
Napolyon bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini
III. Çocuklar tüm günlerini bilgisayar başında geçi- vurgulamak istemiştir?
recekler, derslerine çalışmayacaklar tedirgin-
liği… A) Savaşı hangi tarafın kazanacağının önceden
bilinemeyeceğini
IV. İnternet çıkınca ana babaları bir korku sardı.
B) Her savaşta bir kazanan bir de kaybeden taraf
V. Gerçi kendi çocukluklarında bilgisayar oyunları olacağını
ya da internet yoktu da hep ders mi çalışırlardı?
C) Orduların başarısında komutanın rolünün önemli
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak olduğunu
biçimde sıralandığında, hangisi sonuncu olur?
D) Savaş konusunda Romalıların Kartacalılar kadar
A) I B) II C) III D) IV E) V yetenekli olduğunu
6
A
LES Aralık 2006 SÖZ
28. Şimdiki korku filmleri, eskiden olduğu gibi seyirciyi 31. “Ana babalar çileğin ağaçtan toplanmadığını bilen,
yavaş yavaş germeyi değil ara ara yerinden sıçrat- kök sebze denilince havuç, kereviz gibi sebzelerden
mayı amaçlıyor. söz edildiğini anlayan çocuklar yetiştirmelidir.” diyen
bir kişi, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini
Bu söze dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- öne sürmektedir?
sine ulaşılabilir?
A) Çocukların bol miktarda meyve, sebze yemesi
A) Eskiden çekilen korku filmleri bugün de beğenil- gerektiğini
mektedir.
B) Kendisinin, çocuk yetiştirme konusunda uzman
B) Eski korku filmlerinde oyunculuk ön plandadır. olduğunu
C) Senaryosu edebi eserlerden uyarlanan korku C) Çocuklara doğayla ilgili bilgi kazandırılmasında
filmleri daha etkileyicidir. ana babalara görev düştüğünü
D) Günümüzde korku filmi anlayışı değişmiştir. D) Dengeli beslenmede vitaminlerin büyük rolü ol-
duğunu
E) Günümüzde çekilen korku filmlerinin oranı eski-
ye göre artmıştır. E) Çocukların yetiştirilmesinde, ailede verilen eğiti-
min okulda verilenden daha önemli olduğunu
E) İnsanların başarılarının yetenekleriyle sınırlı ol- A) Yaşam öykülerini konu alan eserler anlatılan dö-
duğu neme ışık tutar.
30. Müze, sanat yapıtlarını, kültür ve doğa nesnelerini D) Yaşananları olduğu gibi anlatmak edebi eserleri
toplayarak bunları toplumun gelişmesi ve eğitilmesi başarılı kılmaya yetmez.
için inceleyen, sergileyen ve koruyan kurumdur.
E) Tarih kitaplarında konu edilen olaylar edebi eser-
Bu tanıma dayanarak müzelerle ilgili aşağıdaki lerde kullanılmamalıdır.
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
7
A
LES Aralık 2006 SÖZ
33. Yukarıdaki bilgilere göre,
33. VE 34. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. I. Koyu renkle belirtilmiş koltuklarda oturan öğren-
ciler A şubesindendir.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM- II. Her sırada B şubesinden bir öğrenci vardır.
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
III. En arka sırada oturanlardan biri B, biri de C
şubesindendir.
Beşinci sınıfta okuyan on iki öğrenci, koltukları şekil-
deki gibi numaralanmış bir servis aracıyla taşınmak- yargılarından hangileri doğrudur?
tadır.
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
12 11 10 9
8 7 6
5 4 3
2 1 Ş
ÖN
• Öğrencilerin beşi A, dördü B, üçü C şubesin-
dendir.
A) 2 B) 4 C) 5 D) 7 E) 10
8
A
LES Aralık 2006 SÖZ
35. VE 36. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 37. VE 38. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bir otelde F, G ve H tipi odalar vardır. Bu odaların Kemal, Levent, Meral, Nedim ve Oya adlı kişilerden
döşenmesinde K, L ve M tipi karyolalar ile P, R ve S her biri doktorluk, öğretmenlik, mühendislik, şoförlük
tipi masalar kullanılmıştır. ve pazarlamacılık mesleklerinden birine sahiptir.
• F tipi odalarda yalnızca L tipi karyola, G tipi • Kemal pazarlamacı veya mühendistir.
odalarda yalnızca L ve M tipi karyola, H tipi
odalarda ise her üç tip karyola kullanılmıştır. • Meral öğretmen değildir.
• K tipi karyolayla yalnızca P tipi masa, L tipi • Doktor olan kadın değildir.
karyolayla yalnızca P ve R tipi masa, M tipi
karyolayla ise her üç tip masa kullanılmıştır. • Mühendis ve şoför erkektir.
35. Masası S tipi olan bir oda için aşağıdakilerden 37. Bu bilgilere göre, Oya’nın mesleği nedir?
hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Doktorluk B) Öğretmenlik
A) Karyolası M tipidir.
C) Mühendislik D) Şoförlük
B) Karyolası L tipidir.
E) Pazarlamacılık
C) Karyolası K tipidir.
A) H tipi bir odada P tipi masa olması 38. Mesleğinin ne olduğu verilen bilgilerle kesinlik
kazanmayan iki kişi aşağıdakilerin hangisinde
B) G tipi bir odada P tipi masa olması birlikte verilmiştir?
D) Kemal ve Meral
E) Nedim ve Kemal
9
A
LES Aralık 2006 SÖZ
40. Verilen bilgiler aşağıdakilerden hangisinin kesin
39. – 41. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE olarak bilinmesi için yeterlidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Fatih’in kaç numaralı kitabı yazdığı
SOL 1 2 3 4 SAĞ B) M’nin hangi yıl yazıldığı
Elif, Fatih, Gökçe ve Hasan adlı yazarlar tarafından C) K’yi kimin yazdığı
1960, 1970, 1980 ve 1990 yıllarında yazılmış olan M,
K, S, T kitaplarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: D) Hasan’ın hangi kitabı yazdığı
39. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi I. T kitabının hangi yıl yazıldığı,
kesinlikle yanlıştır?
II. 4 numaralı kitabı kimin yazdığı,
A) 1 numaralı kitap 1980 yılında yazılmıştır.
III. 1980’de yazılan kitabın numarasının kaç olduğu
B) Gökçe’nin yazdığı kitap T’dir.
bilgilerinden hangilerinin verilmesi gerekir?
C) 2 numaralı kitap S’dir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ile II
D) Fatih’in yazdığı kitap M’dir.
D) I ile III E) II ile III
E) 1960 tarihli kitabı Hasan yazmıştır.
10
A
LES Aralık 2006 SÖZ
43. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi doğ-
42. – 44. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE rudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) 2 numaralı manken Ali’dir.
Bir defilede Ali, Nalan, Tuğrul, Zeynep, Burak, Özge
ve Defne adlı yedi mankenin sunduğu yazlık, kışlık B) 7 numaralı manken Özge’dir.
ve baharlık olmak üzere toplam 18 giysiyle ilgili izle-
C) Ali yalnızca 2 giysi sunmuştur.
yici beğenileri aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir. Çi-
zelgede boş bırakılan kutucuklar, giysi sunulmadığını D) Defne ve Burak’ın ikisi de kışlık giysi sunmuştur.
göstermektedir.
E) Nalan’ın sunduğu kışlık giysi beğenilmemiştir.
Yazlık Kışlık Baharlık
• Tuğrul, Burak, Özge ve Zeynep’in sunduğu 44. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi yan-
baharlık giysiler beğenilmemiştir. lıştır?
D) Defne E) Zeynep
11
A
LES Aralık 2006 SÖZ
45. Ninnideki sözlerin bebekler için fazla bir anlamı olma- 47. Bilgisayar oyunlarının, televizyondaki çizgi filmlerin,
sa bile, ninniler annenin iç dünyasını yansıtma bakı- sinema filmi olarak üretilen animasyonların içerdiği
mından önemli. Çoğu zaman bebeği uyutmak için şiddet sahneleri korku filmlerini aratmıyor. Bu duru-
söylenen ninnilerin sözleri amacından saparak anne- mun çocukların hayata çabuk alışması gibi yararları
nin dileklerini, kaygılarını yansıtır. Özellikle gelinin olduğunu savunanlar olabilir; ama çocukların masu-
aile büyüklerine ve kocasına söz söylemesinin hoş miyetlerini bir süre daha korumaları ve sağlıklı bir ruh
karşılanmadığı kültürlerde, annenin, iç dünyasını an- yapısına sahip olabilmeleri için biraz daha seçici
cak ninniler yoluyla dışa vurduğu görülür. olunması gerektiğini düşünüyorum.
Bu parçada ninnilerin hangi özelliği vurgulanmak- Bu parçaya göre yazar, çocuklarla ilgili olarak
tadır? aşağıdakilerden hangisinin yapılmasını istemek-
tedir?
A) Annenin sıkıntı ve isteklerini dile getirme aracı
olduğu A) Çocuklara hediye alınırken onların isteklerinin
göz önünde tutulmasını
B) Bebekle anne arasındaki ilk sesli iletişimi sağla-
dığı B) Yeteneklerini geliştirebilmeleri için çocukların
teknolojik olanaklardan yararlandırılmasını
C) Pek çok kültürde yer aldığı
C) Çocukların yaşamda karşılaşılan zorluklarla baş
D) Sözlü edebiyatın önemli bir ögesi olduğu edebilmeleri için küçük yaşta eğitilmelerini
E) Bebeklerin dil gelişiminde etkili olduğu D) İyi bir eğitim alabilmeleri için ailelerin, çocuklarını
sürekli denetlemelerini
12
A
LES Aralık 2006 SÖZ
49. Tiyatroda sıkıcı ve çok uzun bir oyunun ortasında ya- 51. Avusturyalı yazar P. Handke bu romanda, çapkın bir
nımdaki yabancı arkadaşıma “Çıkalım.” diye fısılda- kişi olarak görmeye alıştığımız Don Juan’ı vatansız,
dım ve elimi “Burama geldi.” gibilerinden boğazıma yersiz yurtsuz bir kimlikle karşımıza çıkarıyor. Bir gün
götürüp kesme işareti yaptım. Tiyatrodan çıktık. Arka- burada, ertesi gün başka bir yerde beliriveren, melan-
daşım telaşla, “İşten mi atıldın?” diye sordu. Benim koli hastası bir Don Juan Handke’ninki.
sorusuna şaşırdığımı görünce de açıkladı: Onların
ülkesinde eliyle boğaz kesme işareti yapmak, işten Bu parçaya dayanarak Handke hakkında aşağıda-
kovulmak anlamına geliyormuş. kilerden hangisi söylenebilir?
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan A) Çok ünlü bir romanı kendi diline çevirmiştir.
hangisine ulaşılabilir?
B) Klasikleşmiş eski bir romanı günümüze uyarla-
A) Her konuya uygun bir vücut hareketinin bulun- mıştır.
duğu
C) Bilinen bir karakteri, farklı bakış açısıyla ele alıp
B) Sözsüz iletişimde, bulunulan ortamın özellikleri- kendi romanında kullanmıştır.
nin önemli olduğu
D) Yanlış tanıtılan bir kahramanın gerçek yönlerini
C) Vücut dilinin kültürden kültüre farklılık gösterdiği açığa çıkarmıştır.
D) Uzun süre birlikte olanların bile birbirini yanlış E) Romanında tarihi kişilikleri, bilinmeyen yönleriyle
anlayabileceği anlatmıştır.
50. Almanya’nın dört bir yanında yer alan spor dernekle- 52. Biz melodram seven bir toplumuz; çünkü ortak belle-
rinde çocuklardan emeklilere kadar birçok kişi sporun ğimizde yatan öyküler melodram unsurları taşır. Or-
tadını çıkarıyor. Sporun olduğu yerde, konuşulan dilin tak öykülerimizde gülmeyi değil, acı çekmeyi yücel-
ne olduğunun da önemi kalmıyor. Birçok spor derne- tiriz. Melodram “ben”i savunmanın ve hayatta kalma-
ğinde, Almanya’ya yerleşen yabancıların yanı sıra nın bir yoludur. Bizim toplumumuzda “hayatım ro-
zihinsel ya da bedensel engelleri olan insanların uyu- man”dan kastedilen “hayatım melodram”dır. Bu ne-
mu için de çaba harcanıyor. denle son kitabımın biraz melodram kokusu taşıma-
sını istedim.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
hangisine ulaşılamaz? Bu parçaya dayanarak yazarla ilgili aşağıdaki yar-
gılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Almanya’ya yerleşen kimi yabancıların uyum
sorunu yaşadığı A) Son eserini yazarken toplumla ilgili gözlemlerin-
den yararlanmıştır.
B) Spor derneklerinin Alman hükümetince destek-
lendiği B) Tiyatro oyunlarının yanı sıra öykü ve roman da
yazmıştır.
C) Spor derneklerinin Almanya’da yaygın olduğu
C) Eserlerinde toplumsal sorunları ele alır.
D) Sporun farklı kültürler arasında ortak bir dil oluş-
turduğu D) Eserlerinde gülmece öğelerine pek az yer verir.
E) Spor derneklerinde her yaşa uygun sporun yapı- E) Eserlerinin konusunu gerçek yaşam öykülerin-
labildiği den seçer.
13
A
LES Aralık 2006 SÖZ
53. “Tiyatro öldü.” diyerek insanların içini karartanlara 54. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
kızıyorum. Tiyatro ölmez, sanat ölmez. Örneğin, son de kişileştirme yoktur?
zamanlarda birkaç tane iyi roman çıkmasa “Roman-
cılık öldü, artık kitap okunmayacak.” mı diyeceğiz? A) I B) II C) III D) IV E) V
14
A
LES Aralık 2006 SÖZ
56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 58. VE 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Kamuoyunu uyuyan, güçlü bir insan gibi düşünmek Olayları oldukları gibi değil, olmalarını istediğimiz gibi
gerek. Zaman zaman sıçrayarak uyanır. İşte o an, hatırlıyor, evirip çeviriyor, “düzeltiyoruz” çoğu kez.
kulağına bir düşünce fısıldamak için en uygun andır. Bellek, geçmiş gün kırıntılarını, küçük ya da büyük
Fısıldamak için en yalın, en belirgin düşünceyi seç- olsun, süzüyor; gerçeğin tümü içinden bir seçim ya-
meli. Çünkü, hemen gerinir, arkasını döner, esner, parak sanki bir kurgu meydana getiriyor kendince. Bir
tekrar uykuya dalar ve sen onu ne engelleyebilir ne anlamda “bellek sanatçı”, yapay gerçekler üretiyor.
de uyandırabilirsin.
B) İlgisinin çabuk dağılması B) Belleği güçlü kişilerin olaylarla ilgili ayrıntıları da-
ha iyi hatırladıkları
C) Her zaman aynı duyarlıkta olması
C) Kişilerin, etkisinde kaldıkları olayları uzun süre
D) Harekete geçirilmesinin zor olması unutmadıkları
E) Belli bir yaptırım gücünün olması D) Olayların gerçekleştiklerinden farklı biçimde ye-
niden yorumlanarak hatırlandığı
57. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki genellemelerden 59. Aşağıdakilerden hangisi belleğin bu parçada de-
hangisine ulaşılabilir? ğinilen özelliğine bir örnek olabilir?
A) Toplumdaki huzursuzlukların zamanında gideril- A) Bir kişinin, başkasından dinlediği bir olayı yıllar
memesi sorunların büyümesine yol açar. sonra kendi başından geçmiş gibi anlatması
B) Toplumun bazı kesimleri olaylara tepki gösterir- B) Yaşlılıkta, gençken yaşanan olayların son za-
ken ölçüsüz davranabilir. manlarda yaşananlara göre daha iyi hatırlanması
C) Yaşananlar karşısında duyarsız kalan kişilerin C) Duyulan bir ses ya da kokunun, eski bir olayı
alınan kararları eleştirmeye hakkı yoktur. hatırlatması
D) Geçmişteki olaylardan ders çıkarmayan toplum- D) Bazı formülleri bellekte tutabilmek için çağrışım
ların sağlam bir gelecek kurması güçtür. sağlayabilecek sözlerden yararlanılması
E) Bazı işlerin yapılmasında zamanlama çok önem- E) Araba kazası gibi travmatik bir olay yaşayan
lidir. kişinin bu olayın oluş anını hatırlayamaması
15
A
LES Aralık 2006 SÖZ
60. VE 61. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 62. VE 63. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Merkezi ABD’de bulunan ve kâr amacı gütmeyen bir Astronotların uzay mekikleri ya da uzay istasyonla-
kuruluşun lisansıyla İzmir’de açılan “Uzay Kampı-Tür- rından çektikleri fotoğraflar o kadar güzeldir ki gören-
kiye”de, fen bilimleri ve uzay teknolojileri alanında lerde usta bir ressamın elinden çıkmış değerli bir tab-
eğitim veriliyor. Bu kamp dünyadaki beşinci, Ortado- lo etkisi uyandırır. Bu fotoğraflar, çeşitli araştırmalar-
ğu ve Güney Avrupa’daki tek uzay kampı. Kampa da veri elde edebilmek için istenen ayrıntıları ön pla-
katılan gençler, zihinsel gelişimlerine yararlı olacak na çıkaracak şekilde, insan gözünün göremeyeceği
programlarla eğlenceli bir ortamda takım halinde çalı- renkler kullanılarak gözlem uyduları tarafından, tam
şırken özgüven ve sorumluluk duygusunu kazanıyor, kuşbakışı çekilen fotoğrafların aksine, gerçek renk-
liderlik becerilerini geliştiriyorlar. lerde ve astronotların baktıkları açıdan, onların gör-
dükleri gibi çekilmiştir. Uzaya çıkıldığında yeryüzün-
deki yön kavramı anlamını yitirdiğinden, bu fotoğraf-
lar çekilirken, atlas haritalarından alıştığımız gibi
doğunun sağda, batının solda olması türünden bir
kaygı da duyulmamıştır.
16
A
LES Aralık 2006 SÖZ
65. Bu parçaya göre, Adalar’a özgü bir kültür oluşma-
64. – 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA sındaki asıl etken aşağıdakilerden hangisidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Büyük bir kentin sayfiye yeri olması
Adalar, İstanbul’un güneyinde, Marmara Denizi’nin
maviliklerinde, bir grup yeşil tepecik halinde yüksel- B) Günübirlik ziyaretçi sayısının fazla olması
mektedir. İstanbullular için önemli bir kaçış noktası
C) Tarihi dokunun korunmuş olması
olan Adalar, İstanbul sınırları içinde olsa da şehrin
hayhuyundan uzak, seçkin bir yazlık ve halka açık bir D) Uzun yıllardır bir arada yaşayan yerli nüfusun
piknik yeri olarak işlevini sürdürüyor. Bu nedenle, yaz olması
ve bahar aylarında çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Fa-
kat, havalar soğuyup okullar açılınca geride bir avuç E) Ziyaretçilere değişik olanaklar sağlaması
insan kalıyor. Ancak, yerlileri hiç terk etmiyor, yaz ve
kış yaşıyor Adalar’da. Bu yüzden, kendine özgü adet-
leri, gelenekleri ve eğlence biçimleriyle canlı bir ada
kültürü oluşmuş.
17
A
LES Aralık 2006 SÖZ
68. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
67. – 69. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA hangisine ulaşılamaz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Serginin daha önceki yıllarda da düzenlendiği
Tokyo’daki Ulusal Müze’de açılan geleneksel ikeba-
na (çiçek düzenleme) sergisinde her yılki gibi, katılan B) Çiçek düzenlemenin Japonya’da önem verilen
binlercesi arasından seçilen en başarılı yüz düzenle- bir etkinlik olduğu
me sergileniyordu. Katılımcılardan biri, ikebananın
C) Sergideki her düzenlemenin, sanatçısının ruh
yalnızca çiçekleri bir vazoya yerleştirmeye dayalı bir
halini yansıttığı
sanat olarak görülmemesi gerektiğini; bu sanatın
özünün kişinin evrene, doğanın her ayrıntısına ve en D) İkebanayla uğraşmanın kişinin yaşadığı çevrenin
önemlisi kendi iç dünyasına yoğunlaşması olduğunu, farkına varmasını sağladığı
yaratıcılığın da ancak bu yoğunlaşmadan sonra gel-
diğini ifade etti. Sergideki eserleri derecelendirmenin E) İkebanada kullanılan her çiçeğin farklı bir anlamı
çok güç olduğunu söylediğimde şöyle dedi: “İkebana olduğu
yapanlar yalnızca kendileriyle yarışırlar, asla bir baş-
kasıyla değil.”
B) Serginin yarışma amacı gütmeyen bir etkinlik ol- B) Doğal malzemeler kullanıldığı
duğu
C) Yapılmasının uzun zaman aldığı
C) Her katılımcının kendisini diğerlerinden daha ba-
şarılı bulduğu D) Düzenlemelerde renk uyumunun ön planda tutul-
duğu
D) Çiçek düzenlemenin kişinin kendisini geliştirme-
sinde bir araç olarak görüldüğü E) Bazı sanat dallarına göre daha zor olduğu
18
A
LES Aralık 2006 SÖZ
71. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan
70. – 72. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA durumlardan biridir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Saat tamiri yapan usta sayısının azalması
Rahmetli babamın saatlere özel ilgisi vardı; hatta bir
saat fabrikası kurmak istedi, olmadı. Çok gözde bir B) Saat tamirinin gereksiz hale gelmesi
işti bu onun zamanında; ama, ancak bu dükkânı aça-
C) Saatçiliği öğrenmeye hevesli gençlerin olmaması
bildi. Babamdan sonra onun yadigârını ben yaşatma-
ya çalışıyorum. Dükkândaki onlarca çekmecenin için- D) Kurmalı saat kullananların genelde yaşlı insanlar
de tek tek bütün parçaların yerini bilirim, gelenler şa- olması
şırır. En basit saatte bile yüzlerce parça vardır. Saat
mikaları, kurmalı masa saati zemberekleri, cep saat- E) Saatin çok çeşitli parçaları olan karmaşık bir alet
lerinin kurma anahtarları, avare çarkları, karanfil, cır- olması
cır makara, raket... Asıl işimiz saat tamiri değil, saat
aksamı satıyoruz. Bazı parçaların imalatını da yapı-
yoruz. Bir de tabii pil değiştirme işimiz var artık. Zaten
günümüzde iş hep pilli saate döndü, onların da tamiri
olmaz. Hele Çin malı saatler, pilden daha ucuz nere-
deyse. Üstüne üstlük cep telefonları yaygınlaştıkça
kolunda saat taşıyanların sayısı azaldı; herkes tele-
fonunun saatine bakıyor. Hâlâ kurmalı saat kullanan
biri tamir için geldiğinde çok mutlu olurum. Genelde
yaşlı kişiler kullanır o saatleri, ama meraklı gençler
de var tek tük.
E) Kol saati kullananların azalması D) Tamir süresince müşteriyle sohbet etme fırsatı
bulması
19
A
LES Aralık 2006 SÖZ
75. Bu parçaya dayanarak biyoyakıtla ilgili aşağıdaki
73. – 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA yargılardan hangisine varılabilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Dizel motoru kadar eski bir buluştur.
(I) Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel, 1900’lü yılla-
rın başlarında yer fıstığından elde ettiği yağla dizel B) Günümüzde en ucuz yakıttır.
motorunu çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak
C) Her tür bitkiden elde edilebilir.
kullanılabileceğini gösterdi. (II) Fakat Diesel’in bu giri-
şimi, petrolden elde edilen yakıtın daha ucuz olması D) Mevcut motorlardan farklı bir motor tipinde
yüzünden rafa kaldırıldı. (III) Zaman içinde petrol re- kullanılır.
zervlerinin yavaş yavaş tükeniyor olması ve ham
petrol fiyatlarının giderek artması üzerine bitkileri de E) Tarım ülkelerinde daha çok tüketilmektedir.
kapsayan alternatif enerji kaynağı arayışları hızlandı.
(IV) Yüz yıllık bir aradan sonra, biyoyakıt, temiz ve
yenilenebilir olması sayesinde çevrecilerin de onayını
alarak, “geleceğin petrolü” sıfatıyla yitirdiği saygınlığı-
na yeniden kavuşuyor. (V) Ancak bu gelişme, bera-
berinde getirdiği önemli bir sorunun cevaplanmasını
gerektiriyor: Yeryüzünün sınırlı olan tarım alanları
gıda tarımına mı enerji tarımına mı tahsis edilmeli?
A) I, II ve III B) I, III ve V
C) I, IV ve V D) II, III ve IV
E) II, IV ve V
20
A
LES Aralık 2006 SÖZ
78. Bu parçaya göre, Devlet Ana’ya yöneltilen olum-
77. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA suz eleştirilerin özünü aşağıdakilerden hangisi
GÖRE CEVAPLAYINIZ. oluşturmaktadır?
Kemal Tahir, 1967 yılında onuncu romanı Devlet A) Macera romanı üslubuyla yazılmış olması
Ana’yı yayımladığında, ortaya attığı tezlerle Türk
edebiyat tarihinde o güne dek görülmemiş bir tartış- B) Gerçek tarihi kişilerin roman kahramanı gibi ak-
ma başlattı. Devlet Ana, bir eleştirmene göre kurgu, tarılması
anlatım ve içerik bakımından hiçbir yenilik getirmeyen
C) Bir imparatorluğun çöküşü gibi olumsuz bir duru-
kötü bir romanken, bir diğerine göre önceki romanları
mu konu edinmesi
kese kâğıdı seviyesine indiren muhteşem bir eserdi.
Kemal Tahir, bu romanında Selçuklu İmparatorluğu’ D) Çok uzun bir dönemin ele alınması
nun çöküşünün getirdiği kargaşa ortamında küçük bir
Türk aşiretinin Anadolu topraklarının parçalanmama- E) O dönemde yaşanan olayların ve sözü edilen ki-
sı için verdiği mücadeleyi tarihi kişiler ve olaylarla, şilerin olduğundan farklı gösterilmesi
macera romanlarını andıran bir üslupla kaleme almış-
tı. İşte tartışma bu noktada, sosyal, dini ve siyasal ay-
rılıklara karşın Osmanlı’nın bütünleyiciliğinin, kişilerin
son derece erdemli anlatılmasının gerçeklere uyma-
dığı konusunda ortaya çıkmıştı. Buna karşılık olarak
Kemal Tahir ise, “Ben Devlet Ana’da, herhangi bir
topluma onur verecek bir tarihimiz olduğunu, buna
lâyık insan birikimine sahip olduğumuzu göstermek
istedim. Anadolu insanının taşıdığı potansiyele duy-
duğum sonsuz saygıyı dile getirdim. Bunu kabul et- 79. Bu parçaya dayanarak Kemal Tahir’le ilgili aşa-
meyenler, elli yıllık bir tarihle var olunabilir, yaşana- ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
bilir sananlardır.” demiştir.
A) Romanlarının konusunu Türk tarihinin belli bir
döneminden almıştır.
TEST BİTTİ.
21
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı LES Puanınızın (LES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısı ile çarpılacaktır.
1. İnsanın kendi - - - - gelişimine ve başarısına katkı- A) Son yıllarda dalış yapmak ve sualtı zenginlikleri-
da bulunur. mizi görmek için gelen turist sayısı hızla artıyor
1
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
5. İki kez okumaya değmeyen bir kitap, bir kez oku- 7. (I) Büyük İskender’in komutanlarından biri tarafın-
maya da değmez. Dostoyevski’yi okumak beni dan MÖ 4. yüzyılda kurulan kent, Fırat’ın kolay
daha büyük bir insan yaptı. Okuduğum romanın geçit veren birkaç yerinden biridir. (II) Bu yüzden
bana bunu hissettirmesini isterim; roman bana de kente “köprü başı, geçit yeri” anlamlarına ge-
bir şeyler katmalı, beni büyütmeli. Klasikleşmiş len Zeugma adı verilmiştir. (III) Fırat’ın batı yaka-
yapıtları okurken bunu hissederim, yıllar sonra bu sında, verimli topraklar üzerinde kurulan kent,
kitabı tekrar okumak istiyorum diye düşünerek stratejik önemi nedeniyle hızla büyür, gelişir.
okurum. - - - -. (IV) Kentin villalarından çıkan mozaiklerden bazı-
ları mitolojik öyküleri anlatan sahneleriyle dikkat
A) Çünkü yıllar sonra hangi kitaplardan hoşlanaca- çeker. (V) Kısa sürede Pompei’nin üç katı büyük-
ğımı şimdiden söyleyemem lüğe ulaşan kent, o dönemin Atina’sıyla boy ölçü-
şür duruma gelir.
B) O zaman geldiğinde de yine aynı coşkuyla oku-
yacağım bu kitapları A) I B) II C) III D) IV E) V
6. (I) 0-6 yaş grubundaki çocukların eğitimine veri- 8. (I) Bilimsel adı Quercus vulcanica olan kasnak
len önem her geçen gün artıyor. (II) Kız çocukları meşesi, Anadolu’ya özgü bir ağaç. (II) Bu ağacın
temizlik, giyim ve makyaj gibi konularda genellik- başının belası ökse otu, başka orman ağaçlarına
le annelerini örnek alıyorlar. (III) Ancak günümüz- da musallat oluyor. (III) Bu ağaç, 1300-1800 metre-
de sadece anne ve yakın çevre değil, görsel med- lerde küçük kümeler halinde bulunuyor. (IV) Top-
ya da çocukları bu konuda etkiliyor. (IV) Gözleri- rak örtüsünün kalın olduğu yerlerde, kireçli toprak-
nin önünde manken gibi zayıf ve bol makyajlı ka- larda bile yetişebiliyor. (V) Kerestesi değerli olan
dınlar var sürekli. (V) Bu yüzden, kız çocukları bu ağaç, 25-30 m boya ve 1,6 m çapa ulaşabiliyor.
onlar gibi olma hayaliyle büyüyorlar.
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
2
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
9. (I) İstanbul Üniversitesi Kitaplığı’nda bulunan ve
Üçüncü Murat döneminin olaylarını anlatan bir 11. – 15. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
yazmada, İstanbul’daki rasathaneyle ilgili minya- LEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK
türlere rastlıyoruz. (II) Yazmanın ilk minyatürün- YARGIYI BULUNUZ.
de, astronomları toplu halde çalışırken görüyo-
ruz. (III) Önlerinde ve ellerinde ölçüm için kullan- 11. İşe giderken yolda üç otomobilin birbirine girdiği
dıkları aletler var. (IV) Bu çizimler tek tek incelen- bir trafik kazası gördüm.
diğinde aletlerin kâğıda büyük bir doğrulukla ak-
tarıldığı saptanmıştır. (V) Rüzgârın etkisini engel- A) Trafik kazası sabah saatlerinde meydana gel-
leyip sağlıklı ölçümler elde etmek için büyük alet- miştir.
ler kullanılıyordu.
B) Kaza ölüme yol açmamıştır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Kaza, yolun uzun süre tıkanmasına neden ol-
muştur.
10. (I) Homeros, Truva kentinin yıkılışını ve trajik ye- 12. Bu lastik Türkiye’nin en çok tavsiye edilen oto-
nilgisini yaklaşık 2800 yıl önce yazdığı İlyada des- mobil lastiğidir.
tanında anlatıyordu. (II) Dardanel’in güneydoğu-
sunda yer alan Truva kenti ihtişamıyla göz kamaş- A) Bu lastik en çok Türkiye’de kullanılmaktadır.
tırıyordu. (III) Yunan ordularıyla Truvalılar arasında
on yıl süren savaşın anlatıldığı bu destan, Avrupa’ B) Otomobillerde sürüş güvenliği ancak bu lastik-
da yeni bir efsanenin de başlangıcını oluşturdu. lerle sağlanabilmektedir.
(IV) Bundan sonra Truva efsanesi Avrupa tarihinin
düşünsel ve kültürel sürecinde hep merkezde oldu. C) Türkiye’de tavsiye edilen başka lastikler de var-
(V) Örneğin Roma, kuruluşunu Truva’ya dayandı- dır.
rırken 12. ve 13. yüzyıl şövalye öykülerinde de Bri-
tanyalılar, Franklar, Normanlar Truva’yla ilişkilen- D) Bu lastikler dayanıklılığı nedeniyle tavsiye edil-
dirildi. mektedir.
3
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
13. Turnuvada bu akşam karşılaşacak iki takımın da 15. Ameliyatın bitmesini beklemek, ameliyat kararı
birer galibiyeti bulunuyor. alınıncaya kadar geçen sürede yaşananlardan
daha kolaydı.
A) Bu maç turnuvada oynanacak son maçtır.
A) Ameliyat çok uzun sürdü.
B) Bu maç, bu iki takımı ilk kez karşı karşıya getire-
cektir. B) Ameliyat kararını almak zor oldu.
C) Bu turnuvadaki maçlar hep akşam saatlerinde C) Ameliyattan sonra hastanın çok ağrısı oldu.
oynanmaktadır.
D) Ameliyat tek çözüm değildi.
D) Bu iki takım, turnuvadaki diğer maçlarını kaybet-
miştir. E) Ameliyatı yapanlar işinin ehliydi.
16.
I. Zamanı ölçmek amacıyla çalışmalar yapan
eski Mısırlıların oluşturdukları takvimde gü-
14. Ülkenin tanınmış simalarından olan A, bundan neş yılı esas alınmıştı.
kırk yıl önce kendi adını taşıyan ilk şirketini kur-
II. Çünkü, Nil Nehri’nin büyük zararlara yol a-
duğunda sadece yirmi yaşındaydı.
çan taşkınları genellikle o güne rastlıyordu.
A) A, genç yaşta şirket sahibi olmuştur.
III. Ancak bu takvim, güneşin yıllık hareketinin
B) A’nın kurduğu tüm şirketler aynı sektördedir. değil, Sirius yıldızının gökte göründüğü gü-
nün gözlemlenmesinden doğmuştu.
C) A’nın kurduğu şirketlerin bütün ortakları aile üye-
leridir. IV. Uzun yılların gözlemleri sonunda taşkınların
365 günde bir tekrarlandığı saptandı ve bu
D) A’nın şirketleri ülkedeki büyük şirketler arasın- süre, yıl uzunluğu olarak kabul edildi.
dadır.
V. Yıl da 30’ar günlük 12 aya bölündü ve artan
E) A’nın kurduğu ilk şirketi bugün başkaları yönet- beş gün bayram günü sayıldı.
mektedir.
A) I ile III B) II ile III C) II ile IV
4
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
17. 19.
I. Doğal çevreyi ve yaban hayatı korumanın I. Cenevre, tarih boyunca Avrupa’nın barbar
yollarından biri, milli parklar oluşturmaktır. kavimlerinin sayısız saldırısına uğramış.
II. İlk kez 1800’lerin sonunda Amerika Birleşik II. “Escalade”, surların savunması anlamına
Devletleri’nde ortaya çıkan milli park kavra- geliyor.
mı, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de
benimsendi. III. Bu direniş sonrası kazanılan zafer, her yıl 11
Aralık’ta “Escalade Günü” olarak kutlanıyor.
III. Deniz milli parklarının kurulması konusun-
daki çalışmalar ise 1999 yılında sonuç verdi. IV. Kent, 1602 yılında Savoy Düklüğü’ne karşı
güçlü bir direniş göstermiş.
IV. Daha sonra, 1956’da gerekli yasanın çıkarıl-
masıyla milli parklar kurulmaya başlandı. V. Bu savunmayı kutlamak için geçit törenleri,
maskeli balolar gibi etkinlikler düzenleniyor.
V. Türkiye’de, önce, art arda doğal hayatı koru-
maya yönelik yasalar çıkartıldı. A) I ile III B) II ile IV C) III ile IV
20.
I. Antalya kent merkezinde Yivli Minare’den
batıya, Konyaaltı plajına doğru giderken,
şehrin içi sayılacak bir noktada Antalya Ar-
18. keoloji Müzesi’yle karşılaşırsınız.
I. Halep kentini gezerken Tembeller Pazarı de-
nilen pazara uğruyoruz. II. Müzenin salonlarında kendinizi, ilkçağdan
günümüze, tarihin içinde gezerken bulursu-
II. Sebze ve meyvelerin tümü soyularak satıldı- nuz.
ğından, buraya bu ad verilmiş.
III. Kapıdan geçince, ağaçlı ve huzurlu geniş bir
III. Pazardan sonra, kaleyi de gezdik. bahçeye girersiniz.
IV. Soyulmuş sarımsağın bile kiloyla satıldığı bu IV. Eğer yaz sıcağında oradaysanız, müzenin
pazarda fiyatlar çok ucuz. içinde bahçeden çok daha hoş bir ortamda
oluverirsiniz.
V. Burası Hititlerden kalma bir tapınakken daha
sonra Romalılar ve Eyyubiler tarafından kale V. Müzenin bahçe kapısının önündeki dev Lik-
olarak kullanılmış. ya lahdi, gelip geçenlere buranın bir müze
olduğunu hatırlatarak onları içeri davet eder
A) I ile III B) I ile V C) II ile IV gibidir.
D) III ile IV E) IV ile V A) I ile III B) II ile IV C) II ile V
5
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
21. 24.
I. eylül ayında bir milyona yakın I. en uzun süre
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan ikinci olur? baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
22. 25.
I. yer alan figüranlar birer I. güneşin doğuşunu izlemek için
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur? baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
IV. pek çok ülkeden B) Okurların farklı yazarların kitaplarına ilgi duyabi-
leceği
V. yer alan şehir
C) Eleştirmenlerin kitap seçiminde belirleyici olma-
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle dığı
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
birinci olur? D) Eserlerin, okurların düşüncelerine uygun olması
gerektiği
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) İyi bir kitap eleştirmeni olmak için çok kitap oku-
mak gerektiği
6
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
27. Yazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli in- 30. Einstein, muhalifleri tarafından yazılan “Einstein’a
sanların gösterdiği bir reflekstir. Refleks ne kadar Karşı 100 Yazar” adlı kitapla ilgili düşünceleri sorul-
güçlü olursa refleks sahibi o kadar uzun süre yaşar. duğunda, “Eğer haklı olsalardı bir tanesi yeterdi.” de-
miştir.
Bu sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir? Bu bilgiye dayanarak, Einstein’la ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
A) Yazmak için sağlıklı bir yaşam sürdürmek gerek-
tiği A) Görüşlerini benimsemeyen bilim adamları vardır.
A) Oğlunun, edebiyata ilgi duymadığını B) Film, İstanbul Film Festivali’ne katılma amacıyla
çekilmiştir.
B) Günümüz çocuklarının kitap okumayı sevmedi-
ğini C) Filmde İstanbul’a göç eden bir ailenin yaşadıkları
anlatılmıştır.
C) Kitabı, oğlu okumayı öğrenmeden önce bitirmek
istediğini D) Filmde İstanbul’un tarihi mekânlarında geçen o-
laylar konu edilmiştir.
D) Kitap tamamlandığında artık oğlunun ilgisini çek-
mediğini E) Filmde İstanbul’un güzelliklerini yansıtan sahne-
lere geniş yer verilmiştir.
E) Kitabın konusunun ve dilinin çocuklara uygun ol-
madığını
29. Edebiyat bir bütündür; diyelim ki özenle oluşturulmuş 32. Bir yazarla ilgili düşünceleri sorulan eleştirmen,
bir meyve bahçesidir. Ben bu bahçenin her ağacında “Santimle yazar, kiloyla satar.” yanıtını vermiştir.
ürün vermiş olmaktan çok mutluyum.
Eleştirmenin yazarla ilgili olarak bu yanıtıyla dile
Yazarın bu sözlerine dayanarak, kendisiyle ilgili getirdiği görüş aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?
A) Az sayıdaki kitabı çok baskı yapmıştır.
A) Edebiyatın farklı türlerinde yapıtları vardır.
B) Yazacak yeni konu bulmada sıkıntı çekmektedir.
B) Edebi bir akımın öncüsüdür.
C) Yazılarında yalın bir dil kullanmaktadır.
C) Yapıtlarında benzer konulara yer vermektedir.
D) Kitaplarını yazması uzun zaman almaktadır.
D) Köklü bir edebiyat eğitimi aldığına inanmaktadır.
E) Kitaplarında güncel konuları ele almaktadır.
E) Geçimini, yazdığı roman ve şiirlerden sağlamak-
tadır.
7
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
33. “Bazen tek bir cümle için kocaman kitaplar yazılır.” 35. Orta Afrika’daki bir kabilenin üyeleri kendi kabilelerin-
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- den olmayan kişilerle karşılaştıklarında, “Kimsin, ne-
gisidir? relisin?” diye sormaz. İlk soru, gayet güleç bir yüzle
“Siz nasıl dans eder, nasıl şarkı söylersiniz?” olur. O
A) Yazarların, deneyimlerini kitap yazarak aktardık- zaman karşısındakiler dans edip şarkı söylerler; bu-
ları radan onların kim oldukları çıkarılır.
B) Bir kitabın en önemli cümlesinin ilk cümlesi oldu- Orta Afrika’da bu şekilde davranılması aşağıdaki-
ğu lerden hangisiyle açıklanabilir?
C) Her kitabın bir anafikrinin bulunduğu A) Kabilelerin birbirleriyle anlaşabileceği ortak bir
dilin olmaması
D) Bir cümlenin bir kitabın iskeletini oluşturabileceği
B) Değişik kabilelerin dans ve şarkılarının benzer-
E) Kitaplarda asıl önemli olanın anlatılanlar değil, likler göstermesi
anlatım biçimi olduğu
C) Bölgede yaşayanların kimliklerinin dans ve şar-
kılarına yansımış olması
34. Bu turnuvaya ilk kez katılan genç tenisçinin başarıları 36. “Zehri, miktar doğurur.” sözüne dayanarak aşağıda-
birer elmas ya da zümrüt olabilir; ancak bunlar bir ki yargılardan hangisine varılabilir?
kolye yapmak için yeterli değil.
A) Yararlı bir şey bile, ölçüsü kaçırıldığında zarar
Bu sözlere dayanarak, genç tenisçiyle ilgili aşağı- verebilir.
daki yargılardan hangisine varılabilir?
B) Zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için çok çaba
A) Turnuvaya katılan tenisçiler arasında en genç göstermek gerekir.
olandır.
C) Bir alana ilgi duyulması, o alanda başarıya ulaş-
B) İyi bir tenisçi olarak nitelenebilmesi için daha faz- ma olasılığını artırır.
la başarı göstermesi gerekmektedir.
D) Mükemmelliğe ulaşabilmek için sabırlı olmak ge-
C) Başarılarının altında uzun ve disiplinli bir çalışma rekir.
yatmaktadır.
E) Zorluklar karşısında yılmadan direnenler, amaç-
D) Bundan sonraki turnuvaların hepsine katılmaya larına ulaşabilir.
kararlıdır.
8
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
37. Mozart’ın doğumunun 250. yıldönümü için düzenle- 39. Yakında kitap almak için hiç kimse kitapçıya gitmeye-
nen etkinliklerde konser verecek olan orkestra, büyük cek. Geçecek bilgisayarın başına, tıklayacak. Sayfa
dehanın eserlerine ilginç bir perspektiften bakacak. çevirmenin keyfi, kâğıt kokusu, mürekkep kokusu yok
olacak.
Buna göre, söz konusu konserle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenebilir? Bunları söyleyen kişi, aşağıdakilerin hangisinden
kaygılanmaktadır?
A) Konser salonlarında değil, farklı bir mekânda dü-
zenleneceği A) Teknolojinin okuma alışkanlığını ortadan kaldıra-
cağından
B) Mozart’ın çok popüler olmayan eserlerinin ses-
lendirileceği B) Gelecekte yeni kitaplar yazılmayacağından
A) Bir konuda karar almaktan korkmak Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-
gisine ulaşılabilir?
B) Olanaklı ile olanaksızı ayıramamak
A) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde önyargı
C) Bilgiyi çıkar amacıyla kullanmak oluşturur.
D) Çocuklarla ilgili konular üzerinde düşünmemek B) Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye de-
ğişir.
E) Çocuk psikolojisiyle ilgilenmemek
C) Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanılan
teknolojiye bağlıdır.
9
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
41. Bu zamanda mega star olmak zor. 1970’lerin dünya- 43. Tanımadığım bir şehirde gece vakti gezerken pen-
sında yaşamıyoruz çünkü. Yalnızca şarkı söyleyerek cerelere bakarım. Bir evin ışığı yanıyorsa, duvarların-
işi götüremezsiniz. Kadınsanız erkekler, erkekseniz da bol kitap varsa “Bu bizden biri.” diye düşünürüm.
kadınlar üzerinde etkiler bırakan özellikleriniz olacak. Onun hangi milletten olduğu, ne iş yaptığı, kadın mı,
Kabul edilebilir düzeyde şarkı söyleyecek, beyazper- erkek mi olduğu hiç önemli değildir. Aynı kabileden
dede rol yapabilecek ve dikkate değer bir zekâya sa- olduğumuz duygusu uyanır içimde. Kapıyı çalsam o
hip olacaksınız ki hiçbir şeyi beğenmeyen günümüz insanla kitaplar sayesinde diyalog kurabiliriz. Kitap
gençliği sizi ciddiye alsın. okumayan, kitaba hayatında fazla yer vermemiş bi-
riyle ne konuşabilirim ki?
Bu parçaya göre, 1970’lerle karşılaştırıldığında,
günümüzde popüler olmak için farklı özelliklerin Bu parçanın yazarı kendisiyle ilgili olarak aşağı-
gerekmesi aşağıdakilerin hangisinden kaynaklan- dakilerden hangisini vurgulamaktadır?
maktadır?
A) Tanımadığı kişilerle çabuk kaynaşabileceğini
A) Popüler olmak isteyen kişi sayısının artmasından
B) Okumayı seven kişilerle daha iyi anlaşabileceğini
B) Yeni müzik türlerinin ortaya çıkmasından
C) Çevresindeki olayları çok iyi gözlemlediğini
C) Hedef kitleyi oluşturanların beklentilerinin değiş-
mesinden D) Geceleri yürüyüş yapmaktan hoşlandığını
D) Televizyonun gündelik yaşamda daha fazla yer E) Dünya görüşü kendisininkiyle aynı olan kişilerle
tutmasından çalışmak istediğini
42. İçerdiklerinin benzemezliklerine karşın, bir araya ge- 44. “Tel sarar yavrum, tel sarar.” gibi basit tekerlemelerin
lişlerinde tat olan karışımın adı bizde aşuredir. Ger- çocukların gelişiminde önemli bir rolü olduğunu dü-
çekten de nohutla kuru incirin bir araya getirilişinin şünmüş müydünüz? Küçük tekerlemeleri çocukla bir-
mantığı çözülemez; ama, yine de bu karışımdan ola- likte tekrarlamak, tekerlemeyi çocuğun bütün vücu-
ğanüstü bir tat alınır. Tıpkı aşure gibi, bir araya geliş- duyla katılacağı bir serüvene dönüştürmek anne ba-
lerinden güzel tatlar ortaya çıkan insanlar vardır. Aşu- baların elinde. Çocuklarla bu neşeli yolla kurulan iliş-
renin tadını veren, onu ısıtan ateştir. İnsan topluluk- ki, onların gelecekte edinmeleri gereken bilgi ve dav-
larının bir araya gelişlerinde kaynaşmayı yaratacak ranışların temelini atıyor.
ateşin adıysa kültürdür. Kültür ateşinin pişirmediği
insan topluluklarının yazgısı, hep salata kademesin- Bu parçada çocuğun, anne babasıyla birlikte te-
de kalmaktır. kerleme söylemesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-
gisine ulaşılabilir? A) Anne babayla ilişkisini güçlendirdiği
C) Her toplum, yabancı bir kültüre ait değerleri dış- E) Söz dağarcığının genişlemesine katkıda bulun-
lar. duğu
10
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
45. Japonya’da 19. yüzyılda, kutsal olarak görülen dağlar 47. Çok kişi, tanıştığı insana sıfır verir. Sonra, onu yakın-
kadınlara yasakmış. O dönemde madenciler dağ tan- dan tanıdıkça notunu yükseltir. Oysa ben, biriyle ta-
rıçalarının, yanlarına başka kadınların gelmesini iste- nıştığımda ona on puan veririm. Gerekirse, zamanla
mediklerine, aksi halde kıskanıp tünellerin çökmesine notunu düşürürüm. Kitaplara yaklaşımım da böyle-
neden olacaklarına inanırlarmış. İşin ilginci, bu yasa- dir. Bir kitabı, özellikle genç bir yazarın yapıtıysa,
ğın 1948 tarihli Çalışma Yasası’nda da yerini koru- sevgiyle alırım elime. Okudukça o sevgi ya aynı kalır
ması. Bu yasak, Japon hükümetinin aldığı bir kararla, ya da azalarak silinir gider.
iş yaşamında fırsat eşitliği ilkesine aykırı olduğu ge-
rekçesiyle geçtiğimiz yıl kaldırıldı. Artık Japon kadın- Bu sözler, onları söyleyen kişiyle ilgili olarak aşa-
larının maden ve tünellerde çalışmasına izin veriliyor. ğıdakilerden hangisinin bir göstergesidir?
Bu parçaya dayanarak, Nuri İyem’le ilgili aşağıda- Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulan-
ki yargılardan hangisine ulaşılabilir? maktadır?
A) Portresini yaptığı kişilerin iç dünyasını resme A) Plan yapmanın belli bir yaşı olduğu
yansıtmıştır.
B) Plan yapabilmek için çok yönlü bakış açısına sa-
B) Portreleri diğer resimlerinden daha çok beğenil- hip olmak gerektiği
mektedir.
C) Önemli planlar yapmanın eğitimle mümkün oldu-
C) Ünlü kişilerin portrelerini yapmıştır. ğu
D) Portreleri, resim anlayışındaki farklı dönemleri D) Zamana bağlı olarak, planların değişebileceği
yansıtmaktadır.
E) Uygulanabilir planlar yapmanın, gelişmişliği yan-
E) Kişileri, bilinen ortamlarının dışında resmetmiştir. sıtan bir beceri olduğu
11
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 51. VE 52. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
2003 yılının aralık ayında Birleşmiş Milletler gözetimin- Bilardoyu satranca benzetirler zaman zaman. Evet,
de düzenlenen iklim değişimleri konferansında Mikro- ikisi de belirli bir seviyede düşünme gücü gerektiriyor.
nezya delegesi, “İklim değişikliği nedeniyle ölecek olan Ama, aralarında çok önemli bir fark var. Satrançta,
ilk insanlar bizleriz.” şeklinde acı bir açıklama yaptı. düşündüğünüz hamleyi herhangi bir kişiye oynata-
Delege, acil olarak besin kaynaklarının güvenliğinin bilirsiniz. Oysa bilardoda, düşünülenin hayata geçi-
sağlanması, su arıtma ünitelerinin kurulması, mendi- rilmesi ancak toplara can vererek, toplara hükmede-
rekler inşa edilmesi ve güneş enerjisinden yararlanıl- rek olur. Bu da işin spor tarafı zaten. Önce bedenimi-
ması gerektiğini ifade etti. Delegenin aktardığına göre, zi terbiye ediyor, terbiye ettiğimiz bedenle de topları
büyük gelgitlerin ve düzensiz yağmurların da etkisiyle terbiye ediyoruz.
deniz seviyesinde görülen yükselme, bu küçük ada
devletindeki tahribatı daha da artırmış. Bunun sonu-
cunda halkın yarısının evleri yıkılmış, kıyı erozyonu
artmış, yeraltı sularının tuzlanmaya başlamasıyla da
ekinler kurumuş.
50. Bu parçaya dayanarak, Mikronezya’yla ilgili aşa- 52. Bu parçada, “topları terbiye etmek” sözüyle aşağı-
ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? dakilerden hangisi anlatılmaktadır?
12
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
53. VE 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 55. VE 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Polisiye romanların bir numaralı yazarı Agatha Tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Harran evlerinin
Christie tüm eserlerinde benzer bir esrarı çözmeye benzerlerini Şanlıurfa dışında iki yerde görebilirsiniz:
çalışır. Peki, böyle bir benzerliğe karşın okur her ro- Halep’te ve İtalya’da. Şanlıurfa’yla aynı kültür ve coğ-
manda nasıl yeni bir gizem buluyor? Bu sorunun ce- rafyayı paylaşması nedeniyle Halep’te görülmesi do-
vabı, yazarın romanlarında yarattığı etkide gizli: So- ğal; ancak bu evlere İtalya’da rastlamak oldukça şa-
run yarat, sorunu kurcala; kişilikler yarat, kişilikleri şırtıcı. Bunun öyküsü şöyle: Şanlıurfa’ya gelen İtal-
parçala. Görünen ile görünmeyen arasındaki çelişki- yan ressamlar Harran evlerinden çok etkilenmişler.
den güç alan ve merak duygusunu uyanık tutan Evlerin fotoğraflarını çekmişler ve İtalya’nın Puglia
Christie, kitabın yaratıcısı olmanın sağladığı gücü bölgesinde Harran evlerine benzer mimaride evler
kullanarak okuru yanıltmayı beceriyor. yapılmasına öncülük etmişler. Bugün İtalya’da da
Harran’da olduğu gibi turistik amaçla kullanılan evler,
restoran ve otel olarak hizmet veriyor. Harran mimari-
sinin uzantısı olan bu evlere İtalya’da “trulli” adı verili-
yor. Harran’da toprağın bir parçasıymış gibi görünen
evler, İtalya’da bir süs eşyası, bir biblo gibi duruyor.
13
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
57. VE 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 59. VE 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Antalya’daki antik Phaselis kenti üzerine bir şey yaz- Özellikle köylüleri ele aldığı eserleriyle soylu sınıf
mak on yıldır aklımdaydı. Hayvanların Doğası adlı içinde köylülere yönelik bir sempatinin doğmasını
kitapta okuduğum “Yabani arılar, Phaselis’in bütün sağlayan Turgenyev, Rusya’da 1861 yılında serfliğin
halkını kentten sürüp çıkardı.” cümlesiyle benim ta- kaldırılmasıyla sonuçlanan reformların gerçekleşme-
kıntım birleşti ve çevremde izlediğim yaşanmış, yarım sinde büyük rol oynamıştır. Romanlarının yanı sıra
kalmış, tam gerçekleşiyor derken rastlantılar sonucu şiirler, oyunlar, öyküler de yazan ve Rus aydınlarını
başka şekillere bürünmüş yaşam öyküleriyle buluştu. eleştirel bir gözle ele alan Turgenyev, en önemli eseri
Phaselis’le ilgili araştırma yapmaya başladım ve elli olan Babalar ve Oğullar’daki nihilist Bazarov tipleme-
beşten fazla kitap okudum. Aylarca hem okudum siyle dünya edebiyatına unutulmaz bir kahraman ka-
hem de yazmaya devam ettim. Sonunda tarihi ger- zandırmıştır. Özellikle bu romanı yayımlandıktan son-
çeklere çok yakın bir metin çıktı ortaya. Ancak Pha- ra, hem ilerici hem de muhafazakâr çevrelere men-
selis Adağı’nın bir masal-roman olduğu asla unutul- sup aydınların şimşeklerini üzerine çekmiştir.
mamalı. Romanda aktarılan tarihi bilgilere gerçeğin
ta kendisi olarak bakılmamalı. Ben romandaki kahra-
manlarımın birlikte olacakları eski bir kent arıyordum,
orası Phaselis oldu.
59. Bu parçaya dayanarak, Turgenyev’le ilgili aşağı-
daki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
57. Bu parçaya göre, yazarın romanı yazarken izlediği
yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) Eserleriyle toplumu etkilemiştir.
A) Gözlemlediklerini, eski bir döneme yeni bir kur- B) Eserleri bazı kişilerde tutum değişikliklerine ne-
guyla uyarlama den olmuştur.
B) Tarihte geçen olayları belgeleyerek aktarma C) Edebiyatın çeşitli dallarında eserler veren çok
yönlü bir yazardır.
C) Antikçağ yazarlarının anlatım biçimlerini taklit
etme D) Eserlerinde yakın çevresindeki gerçek kişileri
konu edinmiştir.
D) Yaşadığı olayları olduğu biçimiyle aktarma
E) Eleştirdiği toplumsal kesimlerden olumsuz tepki
E) Bir kentin kuruluşunda ve yıkılışında rol oynayan almıştır.
etkenleri ortaya koyma
A) Roman, bazı tarihi olaylara dayanmaktadır. A) Tarihin belirli dönemleri, çok sayıda sanatçı için
elverişli bir ortam oluşturmuştur.
B) Araştırmalar romanın yazılmasında yardımcı
olmuştur. B) Sanatın herhangi bir dalında nitelikli ürün veren
sanatçılar öteki dallarda da iyi ürün verebilir.
C) Phaselis, bir romana konu olma açısından ilginç
bir mekândır. C) Sanat, toplumsal olayları yönlendirebilen önemli
etkenlerden biridir.
D) Romanın yazılmasına başka bir kitap esin kay-
nağı olmuştur. D) Yapıtlarında yaşadıkları dönemi konu edinen sa-
natçılar, geniş kitlelerce sevilir.
E) Roman, konusu nedeniyle çok popüler olmuştur.
E) Çok sayıda yapıt ortaya koyan sanatçılar daha
kalıcı olur.
14
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
62. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi
61. – 63. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA yoktur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Otomobil alıcılarının çeşitliliği
Otomobil piyasasında birkaç yıl içinde büyük değişik-
likler olacağını seziyor, ancak değişikliklerin ne yönde B) Nüfus yapısındaki değişikliklerin piyasadaki
olacağını bilmiyorduk. Firmamızın yaptırdığı piyasa etkisi
araştırmalarının bulguları, gelecek on yılın gençlik yılı
C) Otomobil pazarının büyümekte olduğu
olacağını söylüyordu. Nüfusun yaş ortalaması hızla
düşmekteydi ve bu kesim, otomobil piyasası için bir D) Firmanın kaç yıldan beri otomobil ürettiği
potansiyel oluşturmaktaydı. Öte yandan, bu genç kuşa-
ğın öğrenim düzeyinin yüksek olacağı ve bunun da E) Öğrenim düzeyindeki artışın satışlar üzerindeki
otomobil talebini etkileyeceği anlaşılıyordu. Orta yaş etkisi
grubunda da ilginç araştırma sonuçları ortaya çıkmıştı.
Bu grupta ekonomik otomobil düşkünlüğü artmaktaydı.
Otomobil satın alan kadınların sayısı da artıyordu.
Bunların çoğu, manevrası kolay, küçük ve spor model-
leri yeğleyen bekâr kadınlardı.
15
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
65. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden
64. – 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA yakınmaktadır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Kimi okurların yalnızca bir yazarla ilgilenme-
Her yazarın kendine ait bir okur kitlesi oluşturabilmesi sinden
gerekir. Ancak, bazı yazarlar için okurun dışında bir
taraftar kitlesi oluşuyor. Bu çok tehlikeli. Türkiye’de B) Kitap okuma alışkanlığının olmamasından
taraftar kitlesi olan üç dört yazar vardır. Yazdıklarımın
C) Kendisine ait bir okur kitlesi oluşturamadığından
dışında hiçbir şey okumayan, beni putlaştıran bir ta-
raftar kitlemin oluşmaması için elimden geleni yap- D) Çalışmalarının okurları tarafından yanlış anlaşıl-
tım. Yine de biraz aykırı durduğum, özellikle alt kül- masından
türle ilgili çalışmalar yaptığım için bazı taraftarlar
edindim. Özellikle internette beni takip eden tuhaf bir E) Yapıtlarda toplumsal konulara yer verilmeme-
kitle var. Hatta onlar arasında benim dışımdaki yazar- sinden
ları okumayanlar da var. Bunu kırmaya çalışıyorum.
Bir ikon olmak, edebiyat starı gibi peşinden birilerini
sürüklemek edebiyatın ruhuna aykırı bir şey. Kullan-
dığım dil ve bakış açısı belki de kaçınılmaz olarak bu
kitleyi oluşturdu; ama, memnun olduğum bir durum
değil bu.
16
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
68. Bu parçaya göre, “şanslı atalar” aşağıdakilerden
67. – 69. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA hangisidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Düşerken bir yere tutunmayı başaranlar
Bir yerden düşmek oldukça yaygın görülen bir rüya.
Bir görüşe göre, bu rüya kalıtsal ve kökeni ağaçlarda B) Kötü rüya görmeyenler
yaşayan ilkel atalarımıza kadar uzanıyor. Uzmanlara
C) Avlanmayı becererek iyi beslenebilenler
göre, yaşanılarak öğrenilen her olay, RNA yardımıyla
beyinde özel bir protein bağı veya zinciri şeklinde D) Ağaçlara daha kolay tırmanabilenler
resmediliyor. Anımsama, bağlanan bu moleküllerin
tekrar okunması şeklinde gerçekleşiyor. İlkel insan- E) Topluluklarının lideri olanlar
ların hemen hepsi en az bir kez ağaçtan düşüyor; ye-
re doğru hızla düşenler kurtulmak için dallara tutunu-
yor, tutunamayanlar yaşamlarını yitiriyordu. İşte böyle
bir düşüş, ölümle sonuçlanmasa bile, çok ciddi orga-
nik bozukluklara yol açıyordu. Bu deneyim bellekteki
protein bağı yoluyla kuşaktan kuşağa iletilerek türe
özgü anıları oluşturuyor. Modern insan, uykusunda
boşluğa yuvarlanıp tam yere çarpacakken kendine
gelince, atalarının duyduğu ve türsel kalıtım yoluyla
iletilen duyguları yeniden yaşıyor. Bugün rüyalarında
yere çarpmadan uyananlar, “şanslı atalar”ının soyun-
dan gelenlerdir.
67. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han- 69. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir örnek
gisine ulaşılabilir? vardır?
A) İnsanların ilk barınakları ağaçlar olmuştur. A) Bir olayla ilgili karşıt görüşleri belirtme
B) İlkel insanlar, daha çok, korkularıyla ilgili rüya B) Bir olguyla ilgili gözlem sonuçlarını sıralama
görmüşlerdir.
C) Bir durumla ilgili neden sonuç ilişkisini açıklama
C) İnsanların ortalama yaşam süresi giderek art-
mıştır. D) Aynı gibi görünen iki olgu arasındaki farkları or-
taya koyma
D) Deneyimleri arttıkça insanlar daha çok rüya gör-
E) Bir görüşe karşı çıkılmasının gerekçesini belirt-
mektedir.
me
E) Deneyimler çeşitli genetik yollarla sonraki nesil-
lere aktarılabilmektedir.
17
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
72. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
70. – 73. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) 1. bina kırmızıdır.
Dokuz binadan oluşan bir sitedeki binalar birden do- B) 6. bina mavidir.
kuza kadar numaralanmıştır. Bu binaların üçü mavi,
C) 2. ve 8. binalar kırmızıdır.
üçü kırmızı, üçü de yeşildir. Binaların renkleriyle ilgili
aşağıdaki bilgiler verilmiştir: D) Mavi binaların hepsinin numarası çift sayıdır.
• 3. bina kırmızıdır. E) 2. ve 9. binalar aynı renktedir.
• 1. ve 6. binalar aynı renktedir.
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
A) 1. B) 2. C) 4. D) 7. E) 8.
A) 2. bina mavidir.
B) 5. bina yeşildir.
18
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
75. Barış U durağında inmişse aşağıdakilerden han-
74. – 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE gisi kesinlikle doğrudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Aysun R durağından binmiştir.
R U
74. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde verilen ki- 76. Emrah S durağında inmişse aşağıdakilerden han-
şiler, araca önce binenden daha sonra binene gisi kesinlikle yanlıştır?
doğru sıralanmıştır?
A) Aysun P durağında inmiştir.
A) Emrah – Barış – Cem
B) Barış R durağında inmiştir.
B) Fırat – Aysun – Barış
C) Cem P durağında inmiştir.
C) Emrah – Cem – Barış
D) Dilara U durağında inmiştir.
D) Fırat – Barış – Emrah
E) Fırat U durağında inmiştir.
E) Emrah – Aysun – Barış
19
A
LES Mayıs 2006 SÖZ
78. Cem aşağıdakilerin hangisinde verilen günlerin
77. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE hiçbirinde çalışmamıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Pazartesi – Perşembe
Ali, Burak, Cem ve Deniz adlı doktorlar bir hastane-
nin 24 saat hizmet veren K ve L kliniklerinde, pazar B) Pazartesi – Cuma
hariç her gün gündüz veya gece vardiyasında çalış-
C) Salı – Cuma
maktadırlar. Çalışma koşulları şöyledir:
D) Salı – Perşembe
• Her doktor günde en fazla bir vardiya olmak
üzere haftada dört vardiya çalışır. E) Salı – Cumartesi
• Gece vardiyasında çalışan bir doktor ertesi
gün çalışmaz.
• Gündüz vardiyasında çalışan bir doktor er- 79. Aşağıdakilerin hangisinde Burak çalışmış olabi-
tesi gün diğer klinikte gündüz vardiyasında lir?
çalışır, üçüncü gün çalışmaz.
A) L kliniğinde çarşamba günü gece vardiyasında
• Her klinikte, her vardiyada yalnız bir doktor
çalışır. B) K kliniğinde perşembe günü gece vardiyasında
Belirli bir hafta, bu dört doktorun çalıştıkları günlerle C) K kliniğinde perşembe günü gündüz vardiyasın-
ilgili olarak şunlar bilinmektedir: da
• K kliniğinde pazartesi günü Burak gündüz D) L kliniğinde cuma günü gündüz vardiyasında
vardiyasında, Ali gece vardiyasında çalış-
E) L kliniğinde cuma günü gece vardiyasında
mıştır.
• L kliniğinde çarşamba günü gece vardiya- 80. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
sında Ali, cumartesi günü gece vardiyasında
Burak çalışmıştır. A) Ali cuma günü gündüz vardiyasında K kliniğinde
çalışmıştır.
D) Perşembe E) Cuma
TEST BİTTİ.
20
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısı ile çarpılacaktır.
B) Bu firma her böcek için farklı bir ilaç üretmiştir. D) Koşucu 100 metre yarışlarında daha başarılıdır.
C) Karıncalarla savaşmak için en etkili yol bu ilacı E) Koşucu başka bir klasmanda da en iyi üçüncü
kullanmaktır. dereceye sahiptir.
B) Bir gün önce gökyüzünde yağmur bulutları vardı. C) Bu takımın yaptığı karşılaşmalarda çok gol atıl-
mıştır.
C) Bugün kapalı ve serin bir hava bekleniyordu.
D) Bu takım, en büyük başarıyı son maçında elde
D) Hava sıcaklığının artması bekleniyordu. etmiştir.
E) Hava önceki günün aksine açık ve sakindi. E) Bu takım, bugüne kadar yaptığı her maçı kazan-
mıştır.
1
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
5. Bu yılki sınav sonuçlarına göre yapılan sıralama- 8. (I) İlk gösteriminden sonra büyülü bir kutu olduğu
da okulumuzdan altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci düşünülen sinemanın o dönemdeki filmleri, bu-
ilk yüze girmiştir. günkü anlayışımıza göre film sayılamayacak ka-
dar küçük parçalardı. (II) Teknolojik yetersizlikler-
A) İlk ona giren öğrenciler aynı sınıfta okumuşlardır. den dolayı filmlere ses eklenemiyordu. (III) Sine-
manın emekleme çağı hep bu parçacıkların biraz
B) Bu okulun öğrencileri ilk yüz içinde daha üst sıra- daha uzununu çekebilme çabasıyla geçti. (IV) Her
larda yer almıştır. gösterimde bir öncekine yeni parçalar eklendi.
(V) Harflerin heceye, hecelerin sözcüğe, sözcükle-
C) Dereceye giren tüm öğrencilerin puanları birbiri- rin cümleye dönüşmesi gibi, emekleme çağının
ne yakındır. sonunda artık küçük de olsa anlatılacak bir konu
gereksinimi doğdu.
D) İlk ona giren okullar içinde en başarılı olanı bu
okuldur. A) I B) II C) III D) IV E) V
E) İlk yüzde yer alan diğer altmış öğrenci başka bir
okuldandır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
2
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
11. 14.
I. uçsuz bucaksız bu doğada I. Bu çakıllar ilk bakışta size fazla bir şey ifade et-
meyebilir.
II. karşımıza çıkan bildik bilmedik her hayvan kar-
şısında II. Suyla taşınırken yeterince yuvarlanmadığı için
köşeli yapısını hâlâ korumaktadır.
III. sevinç çığlıkları atarak yolumuza devam ettik
III. Oysa biraz jeoloji bilgisine sahipseniz, onlar size
IV. insanın ruhuna dinginlik veren başından neler geçtiğini çok rahat anlatabilir.
V. kar leoparlarını görmeyi düşlerken IV. Bir dere kenarında yürürken gözünüzü bir an ol-
sun çiçeklerden, ağaçlardan ayırıp deredeki ça-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle kıllara bakın.
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur? V. Örneğin, çakıl köşeliyse bu onun koptuğu kaya
ile bulunduğunuz yer arasında fazla mesafe ol-
A) I B) II C) III D) IV E) V madığı anlamına gelir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
12.
I. ağır ağır salınarak renk değiştirdiğini
3
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
16. 18.
I. Yaylalarda yüksekliğin etkisiyle oksijen azaldı- I. Birincisi metabolizma artıkları şeklinde ortaya
ğından vücudun oksijen gereksinimi artar. çıkan maddelerden oluşan pigment renkleridir.
II. Yeterli oksijen alabilmek için daha derin ve sık II. Kelebeklerde renk iki yolla oluşur.
nefes alınır; kalp atışları hızlanır.
III. İkincisi ışığın kırılma ve yansımasıyla ortaya
III. Böylece kaslar toplanır, beden çevikleşir; kişinin çıkan yapısal renklerdir.
vücut direnci artar.
IV. Pigmentlerden kaynaklanan renkler ise kelebek
IV. Eskiden beri hasta ve zayıf kişiler güçlensin di- etere yatırılarak kolayca belirlenebilir.
ye özellikle yaylaya çıkarılır.
V. Yapısal renkler az ya da çok belirgin bir parıltı
V. Birkaç gün içinde sağlıklı nefes alıp vermenin eşliğinde ortaya çıkar.
etkisiyle alyuvar ve kılcal damar sayısı artar.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi son cümle olur?
biçimde sıralandığında, hangisi son cümle olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
17.
I. Sergilenen fotoğraflar, su altı yaşamının 24 sa-
atini gösterecek biçimde 2260 fotoğraf arasın-
dan seçildi. 19. Güzel bir romanı okurken kitap, kâğıt, harf ortadan
kalkar. Gitmediğimiz şehirlerde dolaşmış gibi oluruz.
II. Su altı ortamının daha iyi algılanabilmesi için Tanımadığımız insanlarla tanışır, hatta kimilerinde
gündüz ve gece fotoğraflarının sergilendiği bö- kendimizi buluruz.
lümlerde özel ışıklandırmalar yapıldı.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre, güzel
III. Dünya Su Altı Fotoğraf Şampiyonası’nda altın bir romanda olması gereken özelliklerden biridir?
madalya kazanan su altı fotoğraf millî takımı, su
altı yaşamına dikkat çekmek amacıyla “Denizde A) Etkileyici olma
24 Saat” projesini gerçekleştirdi.
B) Akıcı bir dille yazılma
IV. Seçilen bu fotoğraflar sayesinde, su altındaki
yaşamın gündüz ve gece nasıl değiştiği belge- C) Okunduktan sonra uzun süre akılda kalma
lenmiş oldu.
D) Değişik bir konuyu ele alma
V. Proje kapsamında Bodrum Küçük Resifi’nde ya-
şanan bir güne ait fotoğraflar sergilendi. E) Yazarın etkilendiği olayları yansıtma
A) I B) II C) III D) IV E) V
4
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
20. Günümüzde birçok yazar, ünlü yazar ve şairlerden 22. Bir sigorta şirketi, gazete ilanlarında “İhtiyaç anın-
alıntılar yapıyor. Klasikleşmiş yapıtlardan alınan par- da satın alamayacağınız tek şey sigortadır.” sözünü
çalar bu yapıtlarda gecekondu duvarındaki tapınak kullanarak tüketicilere aşağıdaki mesajlardan
taşları gibi duruyor. hangisini vermeyi amaçlamıştır?
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- A) Sigortacılığın günümüzde çok yararlı bir hizmet
dakilerden hangisidir? olduğu
A) Her yapıttan alıntı yapılmaması gerektiği B) Sigortanın, kaza ve felaketlerin etkilerini azaltma-
da yardımcı olduğu
B) Alıntıların, alındığı yapıtta önemli bir yerinin ol-
duğu C) Sigorta işlemlerinin, kaza veya felaketlerden
önce yapılması gerektiği
C) Alıntı yapmanın günümüz edebiyatında oldukça
yaygın olduğu D) Bazı sigorta şirketlerinin karşılaşılan zararın ta-
mamını karşılamadığı
D) Alıntılanan parçaların dikkat çekici olması gerek-
tiği E) İnsanların, sigorta yaptırdıktan sonra kaza ve fe-
laketlerden korkmadıkları
E) Alıntıların kullanıldığı yapıtların niteliksiz olduğu
A) Bilinen akımlardan yola çıkarak kendine özgü bir A) Yazma amacını belirleyebilmek
tarz oluşturduğu
B) Yazdıklarının arkasında durabilmek
B) Klasik yapıtları dil ve mekân bakımından günü-
müze uyarladığı C) Yaratıcı olabilmek
5
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
24. En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin, ne Hindistan, 27. Yazınımızın dışa açılması konusunda hiç ama hiçbir
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini şey yapmıyoruz. Türk şiiri büyük bir uyku içinde. Ko-
anlamayan lay kolay da uyanmaz.
Bu dizelere göre, iyi iletişim kurabilmenin koşulu Bu sözleri söyleyen kişi üzerinde Türk şiirinin bı-
aşağıdakilerden hangisidir? raktığı etki aşağıdakilerin hangisiyle adlandırıla-
bilir?
A) Konuşurken dil birliği sağlamak
A) Amaçsızlık B) Umutsuzluk
B) Ele alınan konuya karşıdaki kişinin gözüyle ba-
kabilmek C) İsteksizlik D) Kararsızlık
E) Bazı tiyatro oyunları, ne kadar iyi olursa olsun iz- Bu parçada “aydınlanma anları” sözüyle anlatılmak
leyici tarafından beğenilmeyebilir. istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zorunlulukları kavrama
B) Farkına varma
C) Hayatı özümseme
6
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
29. “Bir yazar nelerden esinlenerek, ne hissederek yaz- 31.
mıştır, bilemeyiz. Aslında tarihteki büyük yazarlar, bi- I. – Bu benim son fırsatımdı, ama ne yazık ki ka-
raz da onları bir doktor gibi inceleyen yorumcular ta- çırdım.
rafından yaratılmıştır.” sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? II. – Umutsuzluğa kapılma, gün doğmadan neler
doğar.
A) Yazarların, düşüncelerini yapıtlarına aktarmada
zorlandıkları I. – Bırak bu kalıplaşmış sözleri.
B) Eleştirmenlerin yazarlar ve yapıtları hakkında II. – Öyle söyleme, bu sözler nasıl kalıplaştı sanı-
yaptıkları eleştirilerde acımasız oldukları yorsun?
E) İletişimi kolaylaştırdığı
Bu parçada ‘‘yaşama anlam katan şeyler’’ sözüyle III. Baş başa vermiş kayıklar başrol oyuncuları; dev
aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? kangal balıkları, sazlıklar ve su kuşları da diğer
oyuncular olurdu.
A) İnsanları mutlu edebilecek ayrıntılar
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi
B) Zaman geçirmeyi sağlayacak oyunlar için 1, 2 ve 3 numaralarının yerine I, II ve III numa-
ralı cümlelerden hangileri gelmelidir?
C) Yeni dostluklar kurulmasını sağlayacak ortamlar
1 2 3
D) Okul ve ailede öğrenilen bilgiler A) I II III
E) Yaşamı sürdürebilmek için yapılması gerekli işler B) I III II
C) II I III
D) II III I
E) III II I
7
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
35. Ünlü bir fotoğraf sanatçısı, fotoğrafını çekeceği kişiyi
33. VE 34. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE ve yaşam tarzını anlayabilmek için onunla diyalog
GÖRE CEVAPLAYINIZ. kurmanın ve söylemek istediklerini dinlemenin gerekli
olduğunu belirtiyor. Bunun yanında sanatçı, fotoğraf-
Dört farklı marka bisiklet lastiği, sürüş rahatlığı açısın- larla birleştirdiği metinlerde her bir fotoğrafın ortaya
dan karşılaştırılacaktır. Bu dört marka lastikten her bi- çıkış sürecini anlatarak kendi yorumlarıyla fotoğraf
ri, aynı marka ve modelde dört bisiklete takılmıştır. projesi hakkında çok yönlü izlenimler yaratıyor. Fo-
Lastiklere üretici firmaların önerdiği miktarda hava toğraf karesi, edebî bir kompozisyonun anahtar söz-
basılmıştır. Bedensel özellikleri benzer, lastikler ara- cüğü gibi, her şeyi ifade ediyor, açığa çıkarıyor.
sındaki farkı ayırt edebilecek düzeyde deneyimli olan
aynı yaştaki on iki erkek sürücü, aynı gün içinde peş Bu parçaya dayanarak, sanatçının fotoğraflarıyla
peşe, her bir bisikleti aynı sürede ve aynı hızda, aynı ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
pistte teker teker denemişlerdir. Bir bisikletin bir sürü-
cü tarafından ötekilerden önce ya da sonra denenme- A) Her birinin bir öyküsünün olduğu
sinin yaratacağı sakıncaları gidermek için, bisikletle-
B) Sanatçısının yorumlarını yansıttığı
rin denenme sırası her sürücü için farklı olacak şekil-
de ayarlanmıştır. Örneğin, birinci bisikleti birinci sürü- C) Bir ön çalışma gerektirdiği
cü ilk sırada denediyse, ikinci sürücü dördüncü sırada
denemiştir. D) Fotoğraflanan kişilerin karakterlerini yansıttığı
8
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
37. Mağara resimlerinden minyatürlere, minyatürlerden 39. Abdülhak Şinasi’yi okurken düz yazının “konuşma” ol-
kumaş desenlerine, toprak kaplardan mozaiklere res- madığını tekrar hatırladım. Abdülhak Şinasi, son za-
min serüveni insanın yaşam ve düşün serüvenine pa- manlarda unutur gibi olduğumuz düz yazıyı makamı-
ralel bir seyir izledi. Ancak hiçbir dönemde sanatın na yeniden oturtan yazarlarımızdandır.
değişimi, son iki yüzyıldaki kadar hızlı ve yıkıcı olma-
dı. Cézanne, yaşadığımız yüzyıla egemen olan mo- Bu sözlerden aşağıdaki sonuçların hangisine ke-
dern resmin temel taşlarından biridir. Ressam, doğa- sin olarak ulaşılabilir?
nın silindir, koni ve karelerle ele alınması yönündeki
öğüdüyle maddenin resmedilme geleneğinde köklü A) O dönemin edebî akımlarında şiirin düz yazıya
değişiklikler yapmış ve böylece modern sanatın ba- göre baskın olduğu
bası unvanını almıştır.
B) O dönemde konuşma diliyle yazılan edebî yapıt-
Bu parçaya göre, Cézanne’ın modern sanatın ba- lar bulunduğu
bası kabul edilmesindeki etken aşağıdakilerden
hangisidir? C) Abdülhak Şinasi’nin değişik türde yapıtlar verdiği
A) Daha önce ele alınmamış konuları işlemesi D) Abdülhak Şinasi’nin, yapıtlarında kolay anlaşılır
bir dil kullandığı
B) Resimlerinde karmaşık desenler kullanması
E) Abdülhak Şinasi’nin, devrinin yazın anlayışını
C) Son dönem resim anlayışına yön vermiş olması reddederek, daha eski edebî kalıpları kullandığı
A) İnsanların çevreleriyle ilgili algılarının kendi ruh A) Az sayıda oyuncuyla çalışmaktan hoşlanması
hâlleriyle ilişkili olduğunu
B) Filmdeki hiçbir karakterin ön planda olmaması
B) Gündelik yaşamın karmaşası içinde insanların
çevrelerinde olup bitenin farkına varamadıklarını C) Oyuncuları doğal hâlleriyle çekmek istemesi
C) İnsanların sürekli gittikleri mekânlardaki değişik- D) Daha önceki filmlerinde denediği tekniği kullan-
likleri fark etmediklerini ması
D) Doğadaki değişimlerin her kişide farklı duygular E) Çekimler bitmeden oyuncularla film hakkında ko-
uyandırdığını nuşmak istememesi
9
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
41. Hayatımıza ilk girdiği dönemde otomobillere aşırı ta- 43. Çok az şey bir masalın sözcükleri kadar büyülü olabi-
lep oldu. Bunun nedeni, otomobilin günümüzdeki ka- lir. Masallar, dinleyeni yeri göğü olmayan uzak diyar-
dar statü sembolü olmasından çok, at arabalarına kı- lara götüren bambaşka bir güce sahiptir. Yazılmasa
yasla hızı ve gücüyle sağladığı kolaylıklardı. Halktan da yıllardır kulaktan kulağa aktarılır; anlatıcının söz-
gelen bu yoğun ilgiyi değerlendiren Henry Ford, hızlı cüklerinden çok dinleyicinin hayal gücüyle hareket
ve ucuz üretim olanağı sağlayan tek tip ve tek renkli eden görüntü ve figürler taşır. Binlerce yıldır dağları
T-Model’i üretti. aşar, ağlatır ya da güldürür, nereden geldiğini unuta-
rak anlatıldığı yerin geleneklerine ve giysilerine bü-
Bu parçada söz edilen dönemle ilgili aşağıdakiler- rünür.
den hangisi söylenemez?
Bu parçaya dayanarak masallarla ilgili aşağıdaki
A) Tüketicilerin alım güçlerinin otomobil alabilecek yargılardan hangisine ulaşılamaz?
düzeyde olduğu
A) Nesilden nesile aktarılır.
B) Otomobil sahibi olmanın kişiyi ayrıcalıklı kıldığı
B) Etkileri dinleyicilerin hayal gücüne bağlı olarak
C) Otomobilin, kişilerin yaşam koşullarını iyileştirdiği değişir.
D) Otomobil üretiminin talebi karşılamada yetersiz C) Anlatıldıkları yerin kültürüne uyarlanır.
kaldığı
D) Dinleyende oluşturduğu imgelem anlatıcıdakin-
E) Teknolojik ürünlerin gündelik hayatta yer aldığı den farklıdır.
10
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
45. Ressam doğaya güvenir, elini ve gözünü doğanın 46. Bu parçaya dayanarak, Yaşar Kemal’le ilgili aşa-
buyruğuna teslim eder, yorumlanmış bir gerçeğe ula- ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
şır, onu süzüp yansıtır. Bu tutum, ana çizgilere ve
öze bir yöneliştir. Gözün gördüğü, elin çizdiği, dış A) Yazdıkları başka dillere çevrilmiştir.
dünya, iç dünya derken ne biri ne öteki, öyle bir sar-
hoşluk ki bu, başkasına benzemez. Çizmek yani “elle B) Unutulan deyim ve ifadeleri gün yüzüne çıkar-
görmek” yöntemi, bir disiplin... “El görür mü?” diye- maktadır.
ceksiniz. Görür. Bu yöntemin perde perde, kat kat du-
rakları vardır. Hatta kimileri bütün bedeniyle görür. C) Yenilik peşinde koşmaktadır.
Hangi sanat akımından olursa olsun doğayla karşı
karşıyadır sanatçı. Onu izler, çizer. D) Toplumsal sorunları konu edinmektedir.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han- E) Yapıtlarında yöresel kültür ögelerine yer vermek-
gisine ulaşılamaz? tedir.
11
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
48. VE 49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 50. VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Kafka’nın en büyük isteği yayımlatmadığı kitaplarının İlk insan ancak göz göze geldiğinde sözle haberleşe-
yakılmasıdır. Ancak, bu işi kendi yapamaz da dostu biliyordu. Telefonla birlikte uzak mesafelerle sözle ha-
Max Brod’a havale eder. Brod’sa sözünde durmaya- berleşme olanağı doğdu. Bilgisayarımıza yerleştirdiği-
rak dünya edebiyatının özgün yazarlarından birini çı- miz cihazlarla tekrar göz göze gelip konuştuğumuz
karır ortaya. Bir başka özgün yazar Truman Capote’ günlere dönüyoruz. Günlük yaşantımızda yazının
un son yayımlanan romanı da böylesi bir sözünde ağırlıklı yeri, belki uygarlığımızda bir ara dönem. Asır-
durmama sonucunda ulaşır okurlara. Capote’un avu- larca mektuplaştıktan sonra, telefonla, kolayca silinen
katına bir müzayede evinden gönderilen mektupta, elektronik postayla tarihçilerin kıymetli malzemelerin-
Capote’un eşyalarından oluşan bir koleksiyonun açık den biri olan ve kendine özgü bir edebî tür sayılabile-
artırmaya çıkarılmak üzere kendilerine iletildiği belirtil- cek mektuplar tarihe karıştı. Eskisinden daha çok ha-
miştir. Koleksiyonda yayımlanmamış eserlerin müs- berleşiyoruz. Yazdıklarımızı ve yaptıklarımızı dijital
veddeleri, birçok mektup, fotoğraf ve basılmamış bir ortamlarda her zamankinden daha çok kayda geçire-
romanın el yazmaları da vardır. Ki bundan kimse ha- biliyoruz. Aynı zamanda bu kayıtları kolayca ve çabu-
berdar değildir. Capote’un 1950’lerde Brooklyn’de bir cak yok edebiliyoruz. Yazdıklarımızı oluşur oluşmaz
apartmanın bodrum katında otururken yazdığı, sonra- sildikçe geçmişimizden iz bırakmıyoruz.
dan kapıcıya yakması için bıraktığı eşyaları arasın-
dan çıkmıştır bu roman. Kapıcı ölmüş, oğlu da ünlü
yazardan yararlanmak istemiştir.
50. Aşağıdakilerden hangisi, yazarın bu parçada ya-
kındığı durumlardan biridir?
D) Kimi yapıtlarının sonradan açığa çıktığına E) Bir araya getirilerek kitap hâlinde yayımlanabil-
mesi
E) Ürün verdiği edebî türe
12
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 54. VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın dünyasını en iyi biçimde Japonların “soo-nah-me” diye okudukları ve liman
60’lı yıllar boyunca işletip 1970 yılında kapattığı Kitap dalgası anlamına gelen tsunamiye, İskandinavlar
Kitabevi yansıtır. Dağlarca, yeni yazdığı şiirlerini he- “hayalet dalga” ya da “hortlayan dalga” adını vermiş-
yecanla, hiç bekletmeden vitrine asar ve okuyucuların lerdir. Deniz altında meydana gelen depremler ya da
karşısına bu şekilde çıkarmış. Bu kitabevini, istedikle- volkanik patlamalar sonucunda harekete geçen mil-
rini gerçekleştirmek için bir şans olarak görmüş. Dağ- yarlarca metre küp su, tsunami denilen dev dalgaya
larca’nın dünyasının içine girdiğinizde karşınızda şiir- neden olur. Tsunami dalgası açık denizde son derece
lerini sergilemeye can atmasına karşın mesafeli ve belirsizdir. Örneğin büyük bir geminin altından geçer-
soğuk bir adam buluyorsunuz. Onu anlamak için, ön- ken gemideki insanlar onu fark edemeyebilir. Dalga
celikle bu muammayı çözmek gerekiyor. Dağlarca, kıyıya yaklaşırken derinlik azaldığı için hızla yüksel-
yazdığı şiirleri vitrine asarak yıllardır bekliyor. Bu dük- meye, sahilde bulunan sularsa geri çekilmeye başlar.
kâna girip girmemek okuyucuya kalmış. Bir süre sonra dalga, saatte 800 – 900 kilometreye
varabilen bir hızla kıyıya çarpar ve önüne çıkan her
şeyi yok eder.
B) Dağlarca’nın, şiirlerinde kendine özgü bir dil kul- III. Farklı yüksekliklerde dalgalar oluşabilir.
landığı
IV. Oluşum süreci gözlenebilir.
C) Her şiir okuyucusunun Dağlarca’nın şiirlerinden
farklı tat alacağı Bu parçadan tsunamiyle ilgili yukarıdaki yargılar-
dan hangilerine ulaşılabilir?
D) Dağlarca’nın son dönem şiirlerinin öncekilerden
daha çok ilgi gördüğü A) I ve II B) I ve III C) II ve III
13
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
57. Bu parçanın yazarı, genç köşe yazarıyla kendisi
56. – 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA arasında aşağıdakilerin hangisi bakımından bir
GÖRE CEVAPLAYINIZ. benzerlik kurmuştur?
İnsanlar alışık olmadıkları şeylere meraklıdır. Örne- A) Gazeteciliğe genç yaşta başlama
ğin, bu genç köşe yazarı, yazarlık geçmişi çok kısa
olmasına karşın bugün en çok okunan, tartışılan ve B) Kendi fikirlerini yazmaktan kaçınmama
gündem yaratan kişiler arasında. Ben böyle gazeteci-
C) Bir konuda yeterince araştırma yapmadan yaz-
leri severim, hele bunlar gençse ve yeni yetişiyorsa
mama
onları teşvik de ederim. Çünkü ben de öyleydim. Bir-
likte çalıştığımız bir usta yazar bana şöyle demişti: D) Yazılarda yanlış yapmamak için çaba gösterme
“Düşündüğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan ol-
mayacak.” Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, E) İyi bir gazetecilik eğitimi alma
Türkçe yanlışlarımızı ya da varsa mantık hatalarımızı
düzeltir, ama düşüncelerimize asla karışmazdı. Yan-
lış yazdığımızda bile… Ama yanlışımızı ertesi gün
anlatırdı. Dayanamayıp bir gün “Dün baskıya girme-
den önce neden uyarmadın?” diye sorduğumda bana
“O zaman çekerdin yazını, yazın çıkmazdı. Sen de
bugün bu tepkileri almamış olurdun. İnsanı geliştiren
yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış
yapmasına izin vermelisin.” dedi.
B) Yazıları haftalık bir dergide yayımlanmaktadır. B) Yazılara okuyuculardan gelecek eleştirileri önce-
den tahmin edememesi
C) Seçtiği konular ve onları ele alış biçimi diğer
meslektaşlarından farklıdır. C) Hataları düzeltmek için yeterli zaman olmadığını
düşünmesi
D) Yazdıklarını kaleme alırken meslek büyüklerini
örnek almaktadır. D) Okuyuculardan gelecek eleştirilerin daha öğretici
olduğunu düşünmesi
E) Düşünceleri yüzünden sık sık eleştirilmektedir.
E) Gençlerin, yapacağı eleştiriler karşısında göste-
receği tepkilerden çekinmesi
14
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
60. Bu parçada aşağıdaki neden – sonuç ilişkilerinin
59. – 61. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA hangisinden söz edilmektedir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Yemeniciliğin sona ermesi – Bakırcılığın sona
Bakırcılık da yemenicilik, sedefkârlık ve yorgancılığın ermesi
kaderini paylaştı en sonunda. Oysa tarihte ilk olarak
Anadolu’da başlayan bakırcılık, Osmanlı döneminde B) Bakırcı dükkânlarının kapanması – Bakırcılığın
doruğa çıkarak doğu sanatının en önemli eserlerinin sona ermesi
üretilmesini sağladı. Daha yirmi yıl öncesine kadar
C) Bakırın dekoratif amaçla kullanılması – Turizmin
Sahaflar Çarşısı’yla Kapalı Çarşı arasındaki koca
gelişmesi
caddede onlarca dükkânıyla yer alan Bakırcılar Çar-
şısı’ndan geriye tek bir dükkân bile kalmadı. Bakırın D) Mutfak eşyalarının alüminyumdan üretilmesi –
kap – kacak olarak kullanımının sona ermesi ve mut- Bakır eşyaların ihraç edilmesi
fak eşyalarının alüminyum ve plastikten üretilmeye
başlamasıyla kalaycılık da bitti. Çünkü bakır kapların E) Bakırcılığın sona ermesi – Kalaycılığın sona
kalaylanma zorunluluğu vardı. Ancak 70’li yıllarda tu- ermesi
rizmin gelişmesiyle diğer el sanatlarında olduğu gibi
bakır da, hediyelik ve dekoratif eşya olarak Türk mo-
tiflerini dünyaya tanıtmak üzere tezgâhlarda yerini al-
dı; bununla da kalmadı önemli bir ihraç ürünü hâline
geldi.
C) Bakırdan üretilen eşyaların büyük bir kısmının ih- B) Çok eskiden beri sürdürülen bir zanaattır.
raç edilmesi
C) Anadolu’dan dünyaya yayılmıştır.
D) Bakırdan üretilen eşya türünün ve kalitesinin de-
ğişmesi D) Osmanlı dönemindeki önemini kaybetmiştir.
E) Ham madde sağlamanın zor ve pahalı olması E) Kültürel özellikleri içinde barındırmaktadır.
15
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
63. Bu parçada yazarın “Şimdi biz de o yolda hızla iler-
62. – 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA liyoruz.” sözüyle eleştirdiği durum aşağıdakilerden
GÖRE CEVAPLAYINIZ. hangisidir?
Çocukluğumdaki “teyzeler ve amcalar dünyası” şimdi- A) Teknolojik olanakların gelişmesine karşın geçim
ki dünyadan kesinlikle daha iyiydi. Şimdiki dünyada sıkıntılarının devam etmesi
hırs ve yetinmezlik, insanları kötü, çirkin ve cimri kılı-
yor. Modernite, geleneği yıkmaya çalışırken onun yal- B) Göç nedeniyle büyük şehirlerde kültür farklılıkla-
nız kötü yanlarına saldırmadı, iyi yanlarını da yıktı ve rının yaşanması
o iyiliklerin yerine kendi kötülüklerini koydu. Şimdi biz
C) Kalabalık şehirlerde insanların kendilerine ayır-
de o yolda hızla ilerliyoruz. Kitleler komşuluğu, daya-
dıkları zamanın az olması
nışmayı çoktan unuttu. Ellili yıllarda oturduğumuz so-
kakta herkes birbirini adıyla tanırdı. Birine bir şey olsa D) Modernleşme sürecinde güzel örf ve adetlerin
herkes yardıma koşardı. Köylerde, kenar mahalleler- kaybolması
de hâlâ böyledir. Bugün apartmanlarda oturan eğitim-
li, meslek sahibi insanlar birbirlerinin adlarını bilme- E) Kuşak çatışmalarının insanları birbirinden uzak-
dikleri gibi birbirleriyle selamlaşmıyorlar bile. Hatta laştırması
göz göze gelmemek için çabalıyorlar. Asansörde ses-
sizliğe gömülmüş insanları gözünüzde canlandırın.
İnsanlar bir arada olmaktan ne kadar tedirgin.
16
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
67. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, ekolo-
65. – 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA jik tarım yöntemlerinin ekolojik olmayan tarım
GÖRE CEVAPLAYINIZ. yöntemlerine göre üstünlüklerinden biri değildir?
Hiçbir şekilde kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan A) Kimyasal ilaç ve gübre kullanılmaması
yapılan ekolojik tarımda (organik tarım) doğal ve sağ-
lıklı ürünler elde edilebiliyor. Ancak bunun, tarladan B) Daha sağlıklı ürünler elde edilmesi
kaldırılan ürün miktarında bir düşüşe neden olduğu
C) Topraktan daha uzun süre yararlanılabilmesi
da biliniyor. (I) Ürün kaybına karşı çiftçilerin yan bir
gelirle desteklenmesi düşüncesiyle bir proje geliştiril- D) Alınan ürün miktarının az olması
di. (II) 2004 yılında hayata geçirilen “Ekolojik Çiftlik-
lerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi ve Tecrübe Ta- E) Doğal dengenin korunması
kası” projesi kırsal kalkınma, üretim – tüketim zinciri
ve tüketici bilinci sayesinde ekolojik yaşam kültürünü
yeniden oluşturdu. (III) Bu kültürle, doğal yapısını ko-
ruyarak topraktan daha uzun süre yararlanmak, kâr
ve verim artışı gözetilmeksizin ürün almak hedefleni-
yor. (IV) Aslında bu uygulama Anadolu’nun yüzyıllar-
dır sahip olduğu kültürden pek farklı değil; esası çok
eski bilgilere dayanan geleneksel bir yaşam. (V) Böy-
lelikle proje, geleneksel bilgiyi hatırlama ve hatırlatma
yönüyle de değer kazanıyor. (VI) Sofralarımıza gelen
ürünlerin nerede ve hangi koşullarda üretildiğini bil-
mediğimiz, merak dahi etmediğimiz bir ortamda yaşı-
yoruz. (VII) Çocuklar ekmeğin neden ve nasıl yapıl-
dığını görmeden, sütün kola gibi fabrikada yapılan bir
içecek olduğunu zannederek büyüyor. (VIII) Bu pro-
jeyle kentlerde yaşayan insanların ekolojik yaşam
kültürü içinde ağırlanması ve ekolojik tarımla ilgili
genel bir bilgi edinmesi de sağlanmış oluyor.
17
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
70. Bu parçadan aşağıdaki sonuçların hangisine
69. – 72. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA ulaşılamaz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Muson rüzgârları mevsimsel olup sıcaklığa göre
Yapılan bir araştırmaya göre Güneybatı Asya’daki, yön değiştirir.
özellikle Himalayalar’daki karların iklim değişikliğine
bağlı olarak azalması, daha az güneş ışınının uzaya B) Doğada iklimi etkileyen pek çok etmen vardır.
geri yansımasına ve karadaki sıcaklığın artmasına
C) Dünyadaki en küçük varlıkların bile doğal denge-
yol açıyor. Kara ve deniz arasındaki sıcaklık farkının
nin oluşmasında rolü vardır.
artması muson rüzgârlarını güçlendiriyor. Daha güçlü
esen muson rüzgârları, Umman Denizi’ni karıştırarak D) Atmosferle deniz yüzeyi arasında gaz alışverişi
besleyici maddeleri yüzeye taşıyor ve fitoplankton olmaktadır.
patlamalarına yol açıyor. Yüzey sularında yaşayan bu
canlılar gözle görülemeyecek kadar küçük. Ancak de- E) Deniz dibi tabakaları karbon içermektedir.
nizlerde trilyonlarca fitoplankton var ve bunlar toplu
halde uzaydan bile görülebiliyor. Sudan büyük miktar-
da erimiş karbondioksidi alıyor ve küresel fotosente-
zin yaklaşık yarısını yapıyorlar. Öldüklerindeyse içle-
rindeki karbonun bir kısmı deniz dibi tabakalarına gö-
mülüyor. Böylece yüzey sularında erimiş karbondiok-
sit miktarı azalıyor, atmosferden suya karbon geçişi
artıyor. Sayılarındaki büyük çaplı artışlar bir sera gazı
olan karbondioksidin atmosferdeki oranını değiştire-
rek dünyanın soğumasına neden olabilir. Ayrıca araş- 71.
tırmacılar, fitoplankton artışlarının balıkçılık verimliliği- I. Boyutları
ni fazlalaştıracağını, ancak çok yüksek artışların, de-
rinlerdeki oksijenin tükenmesine ve balık ölümlerine II. Yaşam süreleri
neden olabileceğini belirtiyorlar.
III. Balıkçılık üzerindeki etkileri
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
D) Fitoplanktonların artması – Karbondioksidin azal- A) Bir olayın olumlu ve olumsuz sonuçlarını açık-
ması lama
18
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
74. U’nun evi T’nin evine göre hangi yöndedir?
73. – 75. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) Güneydoğu B) Kuzeydoğu
C) Güneybatı D) Kuzeybatı
DİKKAT! SORULARI BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ. E) Batı
A) Kuzey B) Kuzeydoğu
C) Kuzeybatı D) Güneydoğu
E) Doğu
D) T ile V E) Z ile Y
19
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
77. Verilen bilgilere göre, Japon sporcunun yarışı ka-
76. – 78. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE çıncı sırada bitirmiş olması mümkün değildir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) İkinci B) Üçüncü C) Dördüncü
D) I ya da II E) II ya da III
20
A
ALES Sonbahar 2007 SÖZ
80. Emrah üçüncü olmuşsa aşağıdaki yargılardan
79. VE 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE hangisi kesin olarak yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Ayça’nın kazandığı ödül Emrah’ınkinden bü-
yüktür.
DİKKAT! SORULARI BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ. B) Ayça deniz canlılarıyla ilgili belgesel çekmiştir.
• Belgesellerden biri aslanlar, ikisi deniz canlı- E) İlk iki sırayı yağmur ormanlarıyla ilgili belgeseller
ları ve diğer ikisi yağmur ormanları konusun- almıştır.
da çekilmiştir.
21
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısı ile çarpılacaktır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
1
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
5. (I) Salzburg kentinde her yıl Mozart onuruna bir
müzik festivali düzenlenir. (II) Salzach nehri kena- 7. – 11. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
rında kurulmuş olan Salzburg kentinin eski kent LELERDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLE-
bölümünde Mozart’ın evi vardır. (III) 1920’den bu CEK YARGIYI BULUNUZ.
yana sürüp giden bu festival, dünyanın en pahalı
festivali olarak da bilinir. (IV) Her yıl temmuz ve 7. 10. yüzyılda Avrupa’da kullanılan ciltleme tekniği
ağustos aylarında düzenlenen festival, Jederman Kuzey Afrika ve Asya’dakinden tümüyle farklıydı.
oyunu ile açılır hep. (V) Ölümüne kadar Herbert
von Karajan’ın başkanlığını yaptığı bu festival, bir A) 10. yüzyılda ciltçilikte en az iki farklı teknik kulla-
anlamda Mozart müziğinin vitrini durumundadır. nılıyordu.
2
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
10. İlk çağlarda, Asya kıtasında taş alet yapımı, nite-
likli malzemenin eksikliğine bağlı olarak, Avrupa 12. – 16. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
kıtasındakine göre geri kalmıştır. CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTU-
RACAK BİÇİMDE SIRALANMASI İÇİN HANGİ-
A) Asya kıtasında bulunan taş malzeme alet yapı- LERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GE-
mına Avrupa kıtasındakilere göre daha az elve- REKTİĞİNİ BULUNUZ.
rişlidir.
12.
B) İlk çağlarda Asya kıtasındaki yaşam koşulları Av- I. Bu ucu bucağı görünmeyen beyaza ilk adımı at-
rupa kıtasından daha iyi olduğundan nüfus yo- mak heyecan vericidir.
ğunluğu da fazla olmuştur.
II. Ama beklentilerin tersine, sert bir tuz tabakası
C) Avrupa kıtasında ilk çağlardan günümüze ulaşan bekler bizi gölün zemininde.
taş malzeme, Asya kıtasından günümüze ulaşan
taş malzemeden daha azdır. III. Önce ihtiyatlı davranır insan; ilk adımda bataca-
ğını ya da kırılacakmış gibi duran zeminde ka-
D) Asya kıtasında yaşayan insanlar alet yapımında yıp düşeceğini düşünür.
taş dışındaki malzemeden daha fazla yararlan-
mışlardır. IV. Tüm beyazlığın sadece tuzdan kaynaklandığını
insan hemen kavrar.
E) Asya kıtasında bulunan taş malzemenin azlığı,
Avrupa kıtasıyla olan ticari ilişkileri artırmıştır. V. Atılan adımlar düzelmiştir artık; yapılacak tek
şey gölün üzerindeki yürüyüşün tadını çıkar-
maktır.
3
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
14. 16.
I. Osmanlılarda, cilt yapmaya kitabın ölçüsüne I. Genellikle erken kalkarım, çünkü önümde çay
göre kapak iskeletinin hazırlanmasıyla başlanır. içip gazete okuyabileceğim, yürüyüş yapabile-
ceğim birkaç saatim olsun isterim.
II. Tıraşlanan deri, mukavva iskelete yapıştırılarak
gölgede ve ılık ortamda kurumaya bırakılır. II. Uzun, düzenli sokakları, bir örnek bloklarıyla in-
sana Ankara’yı anımsatan Levent, bu saatlerde,
III. Pirinç veya bakırdan yapılmış bezeme kalıpları Başkent’i ne kadar sevdiğimi ve özlediğimi de
kullanılarak bu mukavva iskelet oyulur. hep hatırlatır bana.
IV. Daha sonra, cilde kaplanacak deri istenen ince- III. Bu birkaç saat, benim Levent’te olmayı, burada
liğe göre elle tıraşlanır. yaşamayı sevdiğim saatlerdir.
V. Kapak iskeleti için malzeme olarak tahta ya da IV. Bir daha geri dönemeyecek yakınlarımın ve
mukavva kullanılır. gençliğimin kentini bir an düşünür, yaklaşan
hüznü hissederim.
A) I ile III B) II ile III C) II ile V
V. Neyse ki, parkta bebek gezdiren, yürüyüş ya-
D) III ile IV E) IV ile V pan genç kadınlar yanımdan geçer ve varlıkla-
rıyla yaşamın ne kadar mucizevi olduğunu dü-
şündürürler bana.
D) II ile IV E) IV ile V
15. 17.
I. 14 Temmuz 1889’da altı yüze yakın askeriyle I. çekilen bu filmin
birlikte İstanbul’dan yola çıkan Ertuğrul Fırka-
teyni’yle birçok hediyenin yanı sıra II. Abdülha- II. sadık kalarak yapılan en iyi
mid’in Japon İmparatoru’na armağanı olan mü-
cevherli imtiyaz nişanı da Japonya’ya gönde- III. eleştirmenler çok para harcanarak
rildi.
IV. uyarlama olduğunu söylüyorlar
II. 15 Eylül 1890 günü Yokohama Limanı’ndan
ayrılan gemi üç gün sonra korkunç bir tayfuna V. tüm ayrıntılarıyla romana
yakalandı ve battı.
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
III. Osmanlı heyeti için resmi kabul törenleri yapıldı turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
ve ziyafetler verildi. ikinci olur?
D) II ile IV E) IV ile V
4
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
18. 21.
I. iyiyle kötünün daimi I. Koşuşturanlar içinde en telaşlı olansa birlik
komutanıydı.
II. ödüllendirildiğinin altını çiziyor
II. Bu nedenle karakoldaki bütün personel, sa-
III. savaşı sonucunda bahın çok erken saatlerinden başlayarak bir
koşuşturma içine girmişti.
IV. iyilikseverliğin ve erdemin mutlaka
III. Kolordu komutanının o sabah sınır karakolunu
V. bu roman karmaşık kurgusuyla denetlemeye geleceği haberi alınmıştı.
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- IV. Birlik kısa sürede denetime hazır duruma geti-
turacak biçimde sıralandığında, cümledeki ilk söz rildi.
hangisi olur?
V. Birlik komutanı bir yandan koğuştaki yataklara
A) I B) II C) III D) IV E) V çekidüzen verdirirken bir yandan da erlerin kıya-
fetlerini kontrol ediyordu.
A) I B) II C) III D) IV E) V
19.
I. dış pazarda saygın bir yere sahiptir
IV. İyi bir yazar, gün gelir kötü bir yazı yazabilir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci cümle
V. Kötü yazısı onun yazarlık niteliğinin sorgulan- olur?
masını gerektirmez.
A) I B) II C) III D) IV E) V
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü
cümle olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
23. Zeytin için söylenen “fakir toprakların zengin ağacı” 26. “Her kent, kişiliğini tarih denen eleği yüzlerce yıldan
sözü, zeytinin hangi özelliğini vurgulamaktadır? beri sallaya sallaya kurar.” sözüyle anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yapraklarını kışın dökmeyerek baharda filizlen-
mesi A) Yeni kurulan kentlerin daha planlı biçimde geliş-
tiği
B) Değişik tat ve renklerde meyvelerinin olması
B) Bir kentin bugünkü durumunun oluşmasında,
C) Yavaş büyümesi ve meyve vermeye geç başla- geçmişindeki önemli olguların etkili olduğu
ması
C) Kentteki tarihi dokunun korunmasının, o kentte
D) Niteliksiz topraklarda bile verimli olması yaşayanların sağduyusuna bağlı olduğu
E) Yetiştiği yörelerde, önemli bir gelir kaynağı ol- D) Bir kentin planlanmasında toplumsal önceliklere
ması önem verilmesi gerektiği
24. “Birisi için düş olan, bir başkası için düş kırıklığı ola-
bilir.” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden 27. Aydın insan pergel gibi olmalı; bir ayağı yaşadığı top-
hangisidir? raklara sabit olmalı, diğeri dünyayı dolaşmalı.
A) Kişi isteklerine ulaştıkça, yeni hedeflere yönelir. Bu cümleye göre, aydın insandan beklenen aşağı-
dakilerden hangisidir?
B) Pek çok kişinin isteği ortak olabilir.
A) Kendi kültüründeki yerel farklılıkları ortaya koy-
C) Ortak çıkarlar insanları birbirine yaklaştırır. ması
D) İsteklerinin gerçekleşmesi, insanın mutlu olması B) Ülkesinin sorunları dışındaki konulara ilgi göster-
için yeterli olmayabilir. memesi
E) Aynı olaya bir kişinin yüklediği anlam, bir başka- C) Her koşulda ülkesinin üstünlüğünü savunması
sınınkinden farklı olabilir.
D) Herhangi bir konuda görüş bildirmekten çekin-
memesi
C) Eleştiren kişinin diğer arkadaşlarıyla ilişkilerini C) İnsanların pek çok gereksinimini karşıladığı
gözden geçirmesini sağlaması
D) Ağaç çeşitliliği bakımından çok zengin olduğu
D) Eleştiren kişinin kendi eksikliklerini gizlemesine
olanak sağlaması E) İnsan müdahalesi olmadığı sürece kendini ye-
nileyebildiği
E) Herkesin kusurları olabileceğini göstermesi
6
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
29. Polisiye roman okurunun bu türün usta yazarlarının 31. Doğadan esinlenen bilim adamları gözlem ve incele-
romanlarını okuyup özümsemesi ve bu romanların meleri sonucunda elde ettikleri bilgileri yeni teknolo-
doyulmaz tadına varması, polisiye eserlerin iyisini jilerin üretilmesinde kullanıyorlar.
kötüsünden ayırt etmesini sağlar.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede sözü edilen
Bu cümleye dayanarak aşağıdaki genellemeler- duruma bir örnek olamaz?
den hangisine ulaşılabilir?
A) Örümcek ağının kimyasal yapısı araştırılıp çelik
A) Düş gücünün sınırları, okunan kitaptan alınabile- kadar sağlam iplik üretilmesi
cek tadı belirler.
B) Köpekbalığının vücut yapısının incelenmesiyle,
B) İyi bir edebiyat okuru olmak için belli bir tür üze- hızlı yüzmeyi sağlayacak mayolar tasarlanması
rinde yoğunlaşmak gerekir.
C) Koyun yününden yatak, yorgan ve yastık yapıl-
C) Kimi yazarlar, okuru onun yaşamını değiştirecek ması
kadar etkileyebilir.
D) Kuş kanatlarının yapısından esinlenilerek planör-
D) Belli bir türün iyi örneklerini okumak, o türdeki le uçuşun gerçekleştirilmesi
eserleri doğru değerlendirmede yardımcı olur.
E) Yüzmeyi kolaylaştırmak için ördek, kaz gibi hay-
E) Çoğu kez, okur kendisini yapıttaki kahramanla vanların ayak yapılarına benzetilerek palet yapıl-
özdeşleştirir. ması
7
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
33. “Asıl anlatmak istediklerin beyninin tenha sokakların- 35. Bazı olayların nasıl adlandırıldığına bakarak dünya-
da gezinirken, sen dilinin cadde trafiğine dalıyorsun.” nın neresinde, Doğu’da mı, Batı’da mı olduğumuzu
diyen bir kişi, karşısındakinin hangi yönünü eleş- çıkarabiliriz. Örneğin, 29 Mayıs 1453’te yaşanan olay
tirmektedir? Batılılar için Constantinople’un düşüşü, Doğulular için
İstanbul’un fethidir.
A) Konuşması gerektiği durumlarda suskun kalma-
sını Aşağıdakilerden hangisi, belirli bir olayın Doğu’
da ve Batı’da farklı değerlendirilmesinin bir nede-
B) Konuşmasıyla çevresindekileri bunaltmasını ni olabilir?
C) Söyleyeceklerini uzun süre zihninde tartmasını A) Dünyanın bir bölgesinde gerçekleşen olayın,
diğer bölgelerdeki kişileri de etkilemesi
D) Yeterli bilgisinin olmadığı konularda konuşmasını
B) Olayın Doğu ve Batı kültürlerinin oluşumunda
E) Söylemek istediklerinden uzak, özensiz konuş- önemli etkisinin olmaması
masını
C) Doğu ve Batı toplumlarının teknolojik gelişim
düzeyinin farklı olması
34. Mezopotamya ve Mısır’da coğrafyayla ilgili etkinlikler 36. Emerson, heves olmadan büyük başarıların kazanıla-
büyük olasılıkla aynı dönemlerde ve pratik gereksi- mayacağını söylemiştir. Çocuklara bu duyguyu aşıla-
nimlere yönelik olarak birbirine paralel gelişti. mak o kadar zor değildir ama asıl gerekli olan, bu
duygunun korunmasını sağlamaktır. Bu da kolay de-
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede öne sürülen ğildir; çünkü heves kırılgandır. Küçümsenmeye, alay
görüşü destekleyen bir kanıt olabilir? edilmeye ya da sürekli başarısızlığa gelmez. - - - -.
Çünkü, düşünmeden söylenen bir söz, alaycı bir
A) Mısır mezarlarında bulunan arazi çizimleri ve re-
gülüş ya da bakış çocuğun tüm hevesini kırabilir.
simlerinin, Mezopotamya’da kil tabletlere yapıl-
mış olan haritalarla aynı döneme ait olması Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümle-
lerden hangisinin getirilmesi parçanın anlam bü-
B) Mezopotamya bölgesinde MÖ 1000’den kalma,
tünlüğünü bozmaz?
dünyayı, çevresi sularla kaplı bir tekerlek biçi-
minde tasvir eden kil tablet bulunması A) Kimi zaman küçük bir çocuğun aşırı hevesi bü-
yüklere eğlenceli bir durum gibi görünse de dik-
C) Mezopotamya ve Mısır’daki toplumların çok tan-
katli olmak gerekir
rılı dinlere inandığını gösteren buluntuların ol-
ması B) Her anne babanın, çocukça heveslerin zamanla
geçeceğini bilmesi gerekir
D) Mısır duvar resimlerinde görülen hayvan figürle-
rinin, aynı dönemlerde Mezopotamya’da yapılan C) Çocuğun hevesini gerçekleştirebileceği ortamlar
figürlerden gerçekçi olması hazırlamak aileye zor gelebilir
E) Mezopotamya’daki tapınaklar olan zigguratların, D) Bunun bir oyun olduğu çocuğa hissettirilerek ço-
Mısır’da firavunların gömüldüğü ve aynı zaman- cuğun bunu fazla önemsememesi sağlanmalıdır
da tapınak işlevi de olan piramitler kadar yüksek
olması E) Çocuklara bir şeyi başarmak için bazen başka-
larından yardım almanın uygun bir yol olduğu
anlatılabilir
8
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
37. Son günlerde çok okunan bu yazarın ilk yazılarını ha- 39. Üç bin adadan oluşan Japonya’nın neresinde, ne za-
tırlıyorum. Yazma ediminin gizlerini öğrenmeye yöne- man, hangi ağacın çiçek açtığını bütün Japonlar ez-
lik deyişler, arayışlar, bir tür kanat alıştırması. “Kanat bere biliyor. Düğünler, tatiller, geziler mevsimlere,
alıştırması” diyorum ama, şunu hemen söylemeliyim doğa hareketlerine göre düzenleniyor. Japonların do-
ki belirli bir düzeyi, dil tadını içinde barındıran yazılar- ğa tutkusu dinden farksız. Zaten ülkedeki en yaygın
dı onlar. İçlerinde konu sapmalarının, bilgi yığınları- din olan Şinto “Tanrıların Yolu” demek ve bu yol do-
nın altında ezilenler de yok değildi. Böyleyken, oku- ğadan geçiyor. Bu yolu izlemenin bir ön koşulu var:
yanı kendine bağlayan bir yanları vardı yine de. Doğaya saygılı olmak… İnsan da doğanın bir parçası
olduğuna göre insana da saygı kaçınılmaz oluyor
Bu parçaya dayanarak, sözü edilen yazarın ilk böylece.
yazılarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? Bu parçaya dayanarak Japonya’yla ilgili aşağı-
daki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) İyi yazmaya yönelik çabaların ürünleridir.
A) Doğa sevgisinin dinle yakın ilişkisi vardır.
B) Gelecekte iyi bir yazar olabileceğinin işaretleri
vardır. B) Günlük yaşamın planlanmasında doğa dikkate
alınır.
C) Konular, belli olaylarla sınırlı kalmıştır.
C) İnsanlar doğa olayları hakkında bilgi sahibidir.
D) Konu bütünlüğünden uzak olanları vardır.
D) İnsana verilen değer, doğaya verilen değerden
E) Okurların ilgisini çekmiştir. kaynaklanır.
D) Beslenme biçimleri
9
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
41. Avrupa’nın askeri bakımdan gelişmesi, ağır sabanın 43. Çocukken öyküler okuduğumda yalnızca hoş zaman
yaygınlaşmasıyla köylünün, tüketeceğinden fazla geçirmekle kalmıyor, birçok konuda yeni şeyler de
ürün elde etmesine dayanır. Böylelikle göreli olarak öğreniyor, kendimi geliştiriyordum. Hele okuduklarım
zenginleşen köylülerden alınan vergi ve kiralar saye- arasında dili ve biçemi çok güçlü olan yazarların elin-
sinde profesyonel askerlerden oluşan ordular kurula- den çıkma öyle öyküler vardı ki bunları okudukça gi-
bildi. Bunun en tipik örneği zırhlı süvariler, yani şöval- derek heyecanlanıyor, uyumayı unutuyor, kendimi bir
yelerdir. Güçlü bir köylü sınıfına sırtını dayamış olan sonraki öyküyü okumaya kaptırıyordum.
şövalyeler, Latin Hıristiyanlığının durumunu komşula-
rına karşı temelden değiştirip güçlendirdi. Bir zaman- Bu sözlere dayanarak, bunları söyleyen kişiyle il-
lar Avrupa’yı birbirine katan istilalar bu yeni askeri gili aşağıdaki bilgilerden hangisine ulaşılamaz?
güç sayesinde çok azaldı.
A) Öykü okumaktan mutlu olmuştur.
Bu parçada aşağıdaki neden-sonuç ilişkilerinden
hangisine değinilmiştir? B) Okuduklarından yararlanabilmiştir.
10
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
45. VE 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 47. VE 48. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Freud’un psikiyatriye, özellikle de insan davranışının Dostluk, bir insana belleğinin doğru çalışmasını sağ-
genel olarak anlaşılmasına en önemli katkısı, çocu- lamak için gereklidir. Geçmişi anımsamak, onu sırtın-
ğun yaşamındaki ilk yılların kişiliğinin oluşumunda ne da taşımak, insanın kendi “Ben”ini koruyabilmesi için
denli önemli olduğunu bulmasıdır. Dünyayı tanımaya gerekli tek koşul olarak görülebilir. “Ben”in çekip kü-
başladığı bu dönemde çocuk, yaşadıklarını anlamaya çülmemesi, oylumunu koruması için anıları, bir saksı
çalışırken hatalar yapabilir. Karşılaştığı birçok yeni çiçeğini sular gibi sulamak gerekir. Bu sulama işi,
nesne ve durum karşısında yaşadıklarını ayırt etmek- geçmişin tanıklarıyla, yani dostlarla sürekli temas ha-
te ve anlamakta yetersiz kalabilir. Sonuç olarak, ilk linde kalmayı gerektirir. Onlar bizim aynamız, belle-
yaşlarında çocuk, çevresinde olup bitenleri yanlış ğimizdir. Onlardan hiçbir şey beklemiyoruz, yalnızca
yorumlayabilir ve kişilik yapısını yapay temeller üze- zaman zaman o aynayı parlatsınlar ki yüzeyinde ken-
rine oturtabilir. dimizi görelim.
A) Çocuktan kapasitesinin üzerinde başarılar bek- B) Kendisiyle ilgili gerçeklerden kopmamasını sağ-
lenmesi lamak
B) Öğrenmeye istekli çocukların çabalarının yeterin- C) Gelecekle ilgili doğru kararlar alabilmesine yar-
ce desteklenmemesi dımcı olmak
C) Anlama güçlüğü olan çocukların kendilerini ifade D) Kendi çıkarlarına öncelik vermesini sağlamak
etmekte de güçlük çekmesi
E) Kendisiyle ilgili konulara daha az eğilmesini sağ-
D) Çocuğun karşılaştığı nesne ve durumları anlama lamak
güçlüğü çekmesi
11
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 51. VE 52. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Yazar, bu romanındaki kahramanları aracılığıyla Tüketicilerde ilgi uyandırmayacağı düşünülen bir ürü-
toplumda oluşturulmaya başlayan tekdüzeliğe karşı nün çekici hale gelmesi için, reklamında açlık, susuz-
çıkar; gelenekselliği savunmaktan çok, taşrada özgün luk, cinsellik gibi temel ihtiyaçları karşılayan nesneler
kalabilen, kendi olmayı ve özgür olmayı amaçlayan ürünle birlikte kullanılmalıdır. Böyle bir reklam strate-
bireyi savunur. Yazarın bireyselliklerini savunduğu ve jisinde ürün sol, nesneyse sağ tarafta sunulmalıdır.
roman kahramanı olarak seçtiği kişiler, çoğunlukla Ancak bu sıralama, yazıyı soldan sağa okuyan top-
gençlerdir. Çünkü gençler, kendileri olma yolundaki lumlara özgüdür. Yazıyı yukarıdan aşağıya okuyan
kararlı çabalarıyla yazarın bu karşı çıkışını simgeler. toplumlarda ürünün yukarıya, nesneninse aşağıya
konulması gerekir. Böylece bu tür ürünlerle ilgili veril-
mek istenen mesaj, izleyene reklamcının istediği bi-
çimde ulaşır.
A) Sözü edilen romanda taşrayı konu ettiği 51. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-
gisine ulaşılabilir?
B) Genç yaşlarda roman yazmaya başladığı
A) Toplumun bir kesimi yeniliklere çabuk uyum sağ-
C) Kahramanlarını çevresindeki kişilerden seçtiği lasa da büyük bir kesiminin bunları kabul edebil-
mesi zaman alır.
D) Çok sayıda roman yazdığı
B) Bulunulan sosyal çevre, alım gücü ve pazardaki
E) Yapıtlarında özgün bir dil kullandığı ürün çeşitliliği, kişilerin tüketim düzeyini etkiler.
12
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
53. VE 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 55. VE 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Girit mutfağını ve Giritlilerin yeme içme alışkanlıklarını İstanbul’da karaların görünümü çabuk değişiyor. Hiç
Anadolu mutfaklarından farklı kılan temel özellik, yaba- umulmadık bir anda bir yerden apartmanlar yükseliyor,
ni otlardan yapılan çok çeşitli yemeklerin varlığıdır. Nü- ötelerden bir gökdelen… Yollar yön değiştiriyor, tepele-
fus mübadelesinden sonra Anadolu’nun çeşitli yerleri- re doğru gecekondu grupları yoğunlaşıyor bir kentsel
ne yerleştirilen Giritli Müslüman halkın bundan sonra egzama gibi. Öte yandan, denizler hiç değişmez zan-
yaşayacakları topraklarda yeni ve güçlü bir kimlik oluş- nederdik; ama yanıldığımızı zamanla anladık. İstanbul’
turmasında mutfak kültürleri büyük rol oynamış; en un hiç kirlenmez dediğimiz denizi de bundan yirmi yıl
önemli farklılaşmayı da yabani otların yoğun tüketimi önceki deniz değil artık. Eskiden sandalın başından
ortaya koymuştur. Aslında tutumlarında katı olmayan eğilip baktığınızda dibi görünürdü denizin. Güneş ışın-
ve değişmeye açık insanlar olan Giritliler, yemekleri larının dipteki kumlara dek ulaştığını, kumları açık sarı
söz konusu olduğunda kurallara son derece bağlı ve bir renge, yosunu sağlıklı bir yeşile, bir kaya parçasını
tutucu davranırlar. Onları, mevcut bir tarifi değiştirme- unutulmaz bir kurşuniye boyadığını, bir karagöz sürü-
ye, ufak bir ekleme veya çıkarma yapmaya ikna etmek sünü ışıltı ve parıltıya boğduğunu görebilirdiniz. Deniz
mümkün değildir. Geldikleri topraklara ve geride bırak- dibi ressamları has boyalar, temiz fırçalarla işe koyulur-
tıkları hayatlarına ait anılarını adeta yemeklerinde mu- du bundan yirmi yıl öncesinin denizini boyarken…
hafaza eden Giritlilerin, yemek adetlerine bu aşırı bağ-
lılıkları zorla kopartıldıkları topraklarına duydukları öz-
lemden ileri gelir sanki. Ben, ailemde de diğer Giritli
birçok ailede de gözlediğim yemeğe ve mutfağa düş-
künlüğün, bu konudaki titizliğin ve kuralcılığın köke-
ninde hep bu duygunun yattığını düşünürüm.
55. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yazarın İs-
tanbul’la ilgili olarak yakındığı durumlardan biri
değildir?
13
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
57. VE 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 59. – 61. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bir Afrika kabilesinde kadınlar hamile olduklarını anla- Kanlı İspanyol istilasından önce Güney Amerika’nın
dıklarında, birkaç arkadaşıyla birlikte yabani çayırlara görkemli uygarlıklarından biri olan İnkalar, “yazısı ol-
gider ve doğacak çocuğun şarkısını duyana kadar dua mayan tek büyük uygarlık” damgasından kurtulacak
ederler. Onlar her ruhun dünyadaki amacını anlatan gibi gözüküyor. Çünkü İnkaların khipu denen düğüm-
kendi titreşimi olduğuna inanırlar. Kadın şarkıyı duydu- lü sicim demetlerinin yalnızca bir hesap aracı değil,
ğunda o şarkıyı hep birlikte söylerler. Sonra da kabile- aynı zamanda üç boyutlu bir yazı dili olduğu yolunda-
deki herkese öğretirler. Çocuk doğduğunda, eğitime ki düşünceler güçleniyor. Hatta khipuları ikili sayı sis-
başladığında, yetişkinliğe geçerken, evlendiğinde ve temini kullanan ilkel bir bilgisayara benzetenler de
öldüğünde tüm kabile onun için bu şarkıyı söyler. Bun- var. Khipular 0,5-0,7 cm kalınlığında bir sicim üze-
lar kişinin hayatının geçiş dönemleridir. Bu dönemlerin rine tutturulan ve sayıları 100 ile 1500 arasında deği-
yanı sıra, kişi bir suç işlediğinde veya anormal bir dav- şebilen, üzerinde irili ufaklı düğümler bulunan daha
ranışta bulunduğunda da kabile tarafından şarkısı söy- ince sicimlerden oluşuyor. 1997 yılında bir tekstil uz-
lenir. Çünkü, kabile uygunsuz davranışların düzeltilme- manı, yün ya da pamuktan yapılan bu sicimlerin son
sinde cezaya başvurulmaması gerektiğine inanır. Şar- derece karmaşık eğirilme, dokunma ve boyanma bi-
kıyı söylemek, kişiye kimliğinin anımsatılmasını ve ona çimleri olduğunu, sicimlerin her birinin farklı yapı ve
duyulan sevginin gösterilmesini sağlar. Ancak bu şekil- boya kodu taşıdığını ortaya çıkardı. Bu uzmana göre
de kişiye, yaşamla ve amacıyla doğru ilişki içinde olup bilginin % 90’ı, daha düğümler atılmadan sicime yük-
olmadığı gösterilebilir. leniyordu. Bu teori üzerine çalışan bir araştırmacı da
sicimlerin dönüş yönü, eğimi, demetteki sicimleri ana
sicime bağlayan düğümlerin yönü gibi ayrıntıları orta-
ya çıkardı.
57. Bu parçaya dayanarak, sözü edilen kabileyle ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?
58. Bu parçaya göre, “hayatın geçiş dönemleri” olarak A) Güney Amerika’da İspanyol istilasının etkileri gü-
kabul edilen durumlarda, kişinin şarkısının kabile nümüzde de sürmektedir.
tarafından söylenmesiyle aşağıdakilerden hangi-
sinin amaçlandığı söylenebilir? B) İnkaların ikili sayı sistemine benzer bir sistem
kullandığı düşünülmektedir.
A) Kişiye, ilk kez annesi tarafından söylenen şarkıyı
tekrarlayarak anne sevgisinin öneminin vurgu- C) Eski toplulukların hepsinin kendine özgü bir yazı-
lanması sı vardır.
B) Tüm kabile tarafından öğrenilen şarkıların belli D) Güney Amerika’daki uygarlıklar hakkında her
zamanlarda söylenerek unutulmasının önlen- şey keşfedilmiştir.
mesi
E) İnkalar dokumacılıkta çok gelişmiştir.
C) Kişiye, kendi şarkısı aracılığıyla yaşamdaki ama-
cı hatırlatılarak bu amaca ulaşmasının sağlan-
ması
14
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
60. Bu parçadan, İnkalarla ilgili olarak aşağıdakiler- 62. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
den hangisine varılabilir? hangisine ulaşılabilir?
A) Komşularıyla ilişkilerinin zayıf olduğu A) Çöplerin imhası konusunda her yönüyle sağlıklı
ve işlevsel bir yöntem bulunamadığı
B) Khipuları tapınaklarında sakladıkları
B) Günümüzde çöp kaynaklı salgın hastalıkların
C) Savaşçı bir toplum oldukları giderek arttığı
D) I ve II E) II ve III
62. – 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
15
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
66. Bu parçada sinemayla ilgili olarak aşağıdakiler-
65. – 67. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA den hangisine değinilmemiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) İletişim alanında yaşanan çok önemli bir gelişme
Bence 20. yüzyılın önemli buluşlarından biri de sine- olduğuna
madır. Sinema, uzantısı olan televizyonla birlikte
dünyayı iç içe getirip iletişimde devrim yaratmış, ile- B) Televizyonla yakından ilişkisi olduğuna
tişim dünyasını değiştirmiştir. Sinemanın yüzyıllık
C) Kültürel alışverişin önemli bir aracı haline geldi-
geçmişi aynı zamanda 20. yüzyıl tarihinin de yansı-
ğine
masıdır. Hangi sanat dalında olursa olsun geçmişi
mutlaka bilmek gerekir. Geçmişi bilmezseniz bugünü D) Diğer sanat dallarından daha yeni olduğuna
kavrayamazsınız. Edebiyat, resim, mimari gibi alan-
lardaki başyapıtlar yüzyıllarca önemlerini koruyabil- E) Tarihiyle ilgili kaynakların yetersiz olduğuna
mektedir. Sinema için de böyle olması gerekir. Oysa
sinemanın en önemli sorunu bir başyapıt bile olsa
filmlerin ancak gösterildiği sürece sıcak kalmasıdır.
67.
I. Sessiz filmlerden sesli filmlere, siyah-beyaz
filmlerden renkli filmlere, sabit kameralardan
65. Bu parçada, bir filmin “sıcak kalması” sözüyle vur- hareketli kameralara geçilmesi
gulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
II. Kurtuluş Savaşı, Kennedy Suikastı gibi tarihi
A) Gündemde olması olaylarla ilgili belgesel filmlerde gerçek görün-
tülerin yer alması
B) Sinema klasikleri arasına girmesi
III. Güncel konuları ele alan filmlerde kullanılan
C) Sonraki filmlere konu olması müzik, giyim, mobilya, otomobil gibi ayrıntıların
filmin çekildiği yılın modası hakkında bilgi ver-
D) Eleştirmenlerden iyi not alması
mesi
E) Yıllar sonra yeniden çekilmesi
Yukarıdakilerden hangileri bu parçada değinildiği
gibi sinemanın geçmişinin 20. yüzyıl tarihini yan-
sıtmasına örnek olarak gösterilebilir?
D) I ve II E) I, II ve III
16
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
69. Bu parçadan, bakterilerle ilgili olarak aşağıdaki-
68. – 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA lerden hangisine ulaşılabilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) İnsanlarda tedavi edilemez bozukluklara neden
Enfeksiyon hastalıklarıyla savaşta başta aşı olmak olabildikleri
üzere pek çok yeni ve gelişmiş yöntem bile bu hasta-
lıkların önünün tamamen alınmasında yeterli olmamak- B) Değişen koşullara uyum sağlayabildikleri
tadır. Bu durumun başlıca nedeni bazı bakterilerin ön-
C) İnsanlığın başlangıcından beri var oldukları
ceden duyarlı oldukları antibiyotiklere zamanla direnç
geliştirmesidir. Ayrıca hastalıklara yol açan yeni bakte- D) Kolayca çoğalıp yayıldıkları
rilerin varlığı da ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle bili-
nenlerden daha etkili tedavi yöntemlerine gerek duyul- E) Bazı türlerinin zararlı, bazı türlerinin zararsız
makta, yeni antibiyotik üretmek için araştırmalar devam olduğu
etmektedir. Ancak bazı hastalıklarda, gerekli olmadığı
halde antibiyotik kullanılması, gerekli durumlarda kulla-
nıldığında ise yanlış dozda, yanlış zamanlamayla ya
da yanlış türde antibiyotik kullanılması bakterilerin an-
tibiyotiklere direnç kazanmalarına yol açmaktadır. Bu
tür bilinçsiz tüketimler olduğu sürece yeni antibiyotik-
lerin de etkisinin kısa sürede azalacağı bir gerçektir.
A) Yan etkilerinin göz ardı edilmesi I. hastalık etkeni olan yeni bakteri türlerinin ortaya
çıkması,
B) Gereksiz yere kullanılması
II. bakterilerin zamanla tedaviye direnç kazanabil-
C) Gerekenden farklı miktarda alınması mesi,
D) Kullanım saatlerine dikkat edilmemesi III. antibiyotik üretiminin gereken miktardan az ol-
ması
E) Bakterinin türüne uygun antibiyotiklerin kullanıl-
maması durumlarından hangileri etkili olmaktadır?
D) I ve II E) II ve III
17
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
72. Yarışmayı artı yol puanıyla tamamlayan yarışma-
71. – 73. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE cılar arasında hazineye en kısa yoldan ulaşabile-
GÖRE CEVAPLAYINIZ. cek olan hangisidir?
A) P B) R C) S D) T E) U
S U K
D
R Hazine
T
P
A) P B) R C) S D) T E) U
18
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
75. Bu bilgilere göre, su olduğu bilinen gezegen aşa-
74. – 77. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE ğıdakilerden hangisidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) B B) C C) D D) E E) F
Yapılan gözlemler sonucunda A, B, C, D, E ve F ge-
zegenleriyle ilgili olarak elde edilen bilgiler aşağıdaki
tabloda gezegenler numaralanarak verilmiştir.
Bu gezegenler hakkında ayrıca şunlar da bilinmek- 76. Bu bilgilere göre, uydu sayısı en fazla olan geze-
tedir: gen aşağıdakilerden hangisidir?
• A, B ve E gezegenlerinde su yoktur. A) A B) B C) C D) D E) E
• E ve F gezegenlerinin kütleleri birbirine
eşittir.
74. Bu bilgilere göre, 3. gezegen aşağıdakilerden C) Sıcaklığın üst sınırı en yüksek olan gezegende
hangisidir? su yoktur.
19
A
ALES İlkbahar 2007 SÖZ
79. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
78. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) 4 adet etek diktirilmiştir.
Bir terzi Ayşe, Burcu, Ceyda, Demet ve Esin’e toplam B) En fazla sayıda diktirilen giysi gömlektir.
8 parça giysi dikmiştir. Pantolon, etek ve gömlekten
C) Diktirilen etek sayısı pantolon sayısından azdır.
oluşan bu giysileri diktirenlerle ilgili aşağıdaki bilgiler
verilmiştir: D) Pantolon diktiren her müşteri etek de diktirmiştir.
• Her müşteri en az 1, en fazla 2 parça giysi E) Gömlek diktiren hiçbir müşteri pantolon diktirme-
diktirmiştir. miştir.
• Etek diktirenlerin hepsi gömlek diktirmiş,
gömlek diktirenlerin hepsi etek diktirmiştir.
A) Ayşe, Burcu
B) Ceyda, Demet
78. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
C) Ayşe, Burcu, Ceyda
A) Ayşe gömlek diktirmiştir.
D) Ayşe, Ceyda, Demet
B) Ceyda etek diktirmiştir.
E) Burcu, Ceyda, Demet
C) Demet’in diktirdiği giysiler arasında pantolon
yoktur.
TEST BİTTİ.
20
A
ALES / İLKBAHAR 2008
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
A) Sıcak hava dalgası yurdun genelini etkiledi. C) Yüksek tansiyon rahatsızlığı yaşayan erkek sayı-
sı kadınlara göre fazladır.
B) Hava sıcaklıkları uzun süredir mevsim normalle-
rinde seyretmektedir. D) Kırk beş yaşını geçmiş kadınların tansiyonları,
aynı yaştaki erkeklerin tansiyonlarından daha
C) Hava sıcaklıklarındaki bu düşüşün sürmesi bek- yüksektir.
lenmektedir.
E) Kırk beş yaşından küçük erkeklerde yüksek tan-
D) Hava sıcaklıkları önceki hafta sonunda daha siyon öteki hastalıklardan daha yaygındır.
yüksekti.
C) Aynı anda birçok yerde elektrik teli koptu. D) Yazar, daha sonra da bu ödüle aday gösteril-
miştir.
D) Tel yıldırım düşmesi sonucunda koptu.
E) Yazar sonraki yıllarda farklı edebî türlerde yapıt-
E) Elektrik kesintisi aynı gün içinde giderildi. lar vermiştir.
24
A
ALES / İLKBAHAR 2008
5. Onun resimlerinde, sağlam bir teknik bilginin yanı 7. (I) Sigara, neden olduğu elliden fazla hastalıkla
sıra sanatta kimseyi taklit etmeme bilincinin etki- hayatımızı mahvediyor, yirmi türlü yolla ölüme
leri de görülür. neden oluyor. (II) İstatistiklere göre, gelişmiş ül-
kelerde insanların sigarayı bırakması yönünde
A) Resim sanatına yeni teknikler kazandırmıştır. son yıllarda yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar
verdi. (III) Bu ülkelerde 1948’de sigara içme oranı
B) Yeni bir sanat akımının oluşmasına öncülük et- % 53 iken, bugün % 26’ya düştü. (IV) Ancak orta-
miştir. lama sigara içme oranında azalma görülürken, 16-
24 yaş arası gençlerde, sigara içme oranı sürekli
C) Resimleri özgün bir niteliğe sahiptir. artıyor. (V) Son verilere göre, bu yaş grubunun
üçte biri sigara içiyor.
D) Pek çok kişi tarafından beğenilmektedir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Sanatı birçok bakımdan kusursuzdur.
A) I B) II C) III D) IV E) V
25
A
ALES / İLKBAHAR 2008
9. (I) Bir metnin içinde yürümeye başladığımda, ço- 11. (I) Edebiyat bir zamanlar yalnızca şiir anlamına
ğu zaman bir kusur bulmayı değil, bilinçli olarak geliyordu. (II) Romansa yazınsallığı açısından lirik
yapılmış bir kusurla karşılaşmayı isterim. (II) Ya- ve epik şiirin yüksek duygularına ulaşamayan bir
zarın dalgınlığından, cehaletinden, heyecanından tür olarak hep ikinci planda kaldı. (III) Fakat yir-
kaynaklanan, kendi varlığından habersiz bir kusur minci yüzyılda roman, hem yazar hem de okur
değildir bu. (III) Hangi amaçla olursa olsun, bilinç- açısından şiiri gölgede bıraktı. (IV) Her romanda
li olarak yapılan bu tür kusurların birçok çeşidi bir anlatıcı vardır, olaylar yazarın ağzından da ka-
vardır. (IV) Bizzat yazar tarafından düşünülmüş, rakterlerin ağzından da anlatılabilir. (V) Günümüz-
düşünüldükten sonra özene bezene hazırlanmış, de şiir hâlâ yazılıyor; ama roman, yaşamın ayrıl-
sonra da kusursuzluk süsü verilerek biz okurken maz bir parçası haline geldi.
aniden karşılaşalım diye yolumuzun üzerine bı-
rakılmıştır. (V) Bu türden kusurlar, metnin öteki A) I B) II C) III D) IV E) V
alanlarına yayılan zekânın ve ustalığın parıltısının
daha iyi görülmesini sağlar.
A) I B) II C) III D) IV E) V
26
A
ALES / İLKBAHAR 2008
16.
14. I. Ne giyeceğimizi, ne dinleyeceğimizi, ne yiyece-
I. Öte yandan belki de çocukta var olan ama ken- ğimizi, nasıl düşünürsek doğru olacağını, kısa-
dilerinin fark edemediği bir yeteneği ortaya çıka- cası nasıl yaşayacağımızı ondan öğrenir olduk.
ramadıklarını ya da yarının zorlu rekabet orta-
mında çocuklarını başkalarından ayıracak bir II. Artık yalnızca salonumuza değil, hemen tüm
özelliği ona kazandıramadıklarını düşünüp endi- odalarımıza; yalnızca belli gün ve saatimize
şeleniyorlar. değil, neredeyse tüm saniyelerimize egemen
olmaya başladı.
II. Bir yandan çocuklarının oyun oynamanın keyfini
çıkarmasını istiyorlar. III. Sinema, tiyatro, eğlence yerleri, kitaplar, arka-
daşlarımız, dostlarımız, hatta aile bireylerimiz
III. Anne babaların, özellikle de kentli anne baba- şimdiye dek bu kadar ciddi bir rakiple karşılaş-
ların kafası, çocuk yetiştirme konusunda bir mamıştı.
hayli karışık.
IV. Televizyon son yıllarda artan bir hızla yaşamı-
IV. Bu endişelerini gidermek için çocukların her mızı etkisi altına aldı.
anını farklı kurslar, özel çalışma sistemleri, ya-
bancı dil programları gibi pek çok etkinlikle dol- V. Böylece televizyon yalnızca zamanımızı almak-
duruyorlar. la kalmadı, yaşamdaki tercihlerimizi önce etkile-
meye sonra da belirlemeye başladı.
V. Ne var ki çocukların zihinsel, bedensel ve psi-
kolojik gelişimlerine katkı sağladığı sanılan bu A) I ile II B) I ile IV C) II ile V
aktiviteler de çocukların çocukluklarını yaşama-
sına engel oluyor. D) III ile IV E) IV ile V
27
A
ALES / İLKBAHAR 2008
17. 19.
I. özgür bir yazar I. beyaz pamuksu tırtıl keseleriyle
II. belirleyici özelliklerini bile II. çam kese böcekleri çam türlerinin
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan ikinci olur? baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
20.
I. yerel efsaneleri derleyerek
18.
I. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının II. pek çok ülkede dinlediği
II. şiir dışında hiçbir türü denememiştir III. kitap hâline getirmiş
IV. Fazıl Hüsnü Dağlarca bütün yaşamını V. yüzyılın başlarında dünyaya gelen
A) I B) II C) III D) IV E) V
28
A
ALES / İLKBAHAR 2008
21. 23. “İnsan ömrü boyunca, adı dünya döndükçe yaşar.”
I. harflerin görünümleri ve sesleriyle sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
II. ünlü Rus şair bu dizelerinde
A) Kişinin, ölümünden sonra da yaptığı işlerle anıl-
III. bağlantı kurarak sanatseverleri dığı
IV. bir dansçının hareketleri arasında B) Yaşanan her anı iyi değerlendirmenin önemli ol-
duğu
V. farklı yönde düşünmeye çağırıyor
C) Kişilerin adlarının çocuklarına verildiği
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi D) Kişinin soyunun çocukları yaşadığı sürece de-
baştan ikinci olur? vam ettiği
A) I B) II C) III D) IV E) V
29
A
ALES / İLKBAHAR 2008
25. “Kitapları, çıkardıkları gürültülerden ayırmak gerekir.” 27. (I) Yemek yemek istemeyen çocuğunuzla boşuna
sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdaki- inatlaşmayın. (II) “Peki, sen bilirsin.” demek ona ve-
lerden hangisidir? rilebilecek en iyi yanıttır. (III) Bu sırada sakin davran-
manın çok önemli olduğunu unutmayın. (IV) Bunu
A) Tartışmaya açık konuları işleyen kitapların daha başarırsanız, inanın, çocuğunuz acıktığında yemek
çok eleştiri aldığı yemek istediğini size kendisi söyleyecektir. (V) Çocu-
ğunuz acıktığını söylediğinde, tabağına istediği kadar
B) Kitap eleştirmenlerinin yazarları acımasızca eleş- yemeği kendisinin koymasına izin verin. (VI) Bazı ye-
tirdiği mekleri yaparken ondan yardım isteyin.
C) Bir kitap hakkında görüş bildirirken onun için Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
yapılmış yorumlardan etkilenmemek gerektiği den önce “Bir başka önerimiz daha var.” cümlesi
getirilebilir?
D) Çok ses getiren bazı kitapların mutlaka okun-
ması gerektiği A) II B) III C) IV D) V E) VI
E) Kitaplarla ilgili çıkan yorum ve haberlerin o kitaba
olan ilgiyi artırdığı
30
A
ALES / İLKBAHAR 2008
29. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde veri- 31. Memleketimin bire bir yansımasıdır türküler. Rize’nin
len deyimin anlamını içermemektedir?
horonu deli gibidir yerinde durmaz, sürekli çalkalanır.
A) Hasta olduğunu biliyor, onu ağır olmayan işlerde
çalıştırıyordu. (Hâlden anlamak) - - - -. Mağrur bir duruşu vardır daima İzmir zeybeği-
1
B) Sızlanmasına aldırış etmiyor, “Bunlar akşama nin. - - - -. Ve hüznün en içtenini sezersiniz Kırşehir’
hazır olacak.” diyordu. (Gözünün yaşına bakma- 2
mak) in bozlağında. - - - -.
3
C) Çevresinde olup bitenlerle ilgilenmiyordu, kendi-
sini işine vermişti. (Tadına varmak) I. Düşmanı biz döktük denize, diye haykırırcasına
D) Kalabalığı görünce heyecanlanmış, ne söyleye- II. Sanki bozkırın ortasındaki asırlık yalnızlıkları
ceğini bilememişti. (Dili tutulmak) anlatır
E) Bu sergi için haftalar boyunca özenle çalıştı. III. Karadeniz’in dev dalgalarıyla boy ölçüşür adeta
(Emek vermek)
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi
için 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numa-
ralı cümlelerden hangileri getirilmelidir?
1 2 3
A) I II III
B) I III II
C) II III I
D) III I II
30. İyi bir öykü yazmak istiyorsan elinden geldiğince tak-
E) III II I
litten kaçın. - - - -. İlk cümleden, neyi ne amaçla an-
1
latmak istediğin anlaşılsın. - - - -. Gereksiz yere sıfat-
2
lar kullanma. - - - -.
3
1 2 3
A) I II III
B) II I III
C) II III I
D) III I II
E) III II I
31
A
ALES / İLKBAHAR 2008
32. MÖ 3000 yıllarına uzanan tarihiyle Anadolu’nun eski 34. Benim öykülerim okurlarda bir yaşanmışlık duygusu
halklarından olan ve özgürlüklerine düşkünlükleriyle uyandırır. Bu yüzden “Yaşanmış öykülerdir onlar.” di-
ünlenen Likyalıların yerleşim yerlerinden biri de Hoy- yorum, “Ben yaşadım.” demiyorum. Öykülerimde ge-
ran’dır. Bir antik çağ araştırmacısına göre, Akdeniz’e çen olayları, serüvenleri benim yaşadığımı sananlar
hâkim bir tepecikte bulunan bu ören yerinin adı “Yüce aldanırlar. Kişi olarak değil, yazar olarak yaşadığım
Ana Tanrıça Ülkesi” anlamına geliyor. Antik kentin olaylardır bunlar, yarı yarıya düşleyerek, yaratarak.
binlerce yıllık hikâyesini anlatan kalıntılarla dolu ala- Öykülerimde yaşantımdan izlere rastlanır, ama tü-
nın bir bölümü köy evleriyle iç içe bulunuyor. müyle “ben” hiçbirinde yokum.
Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıka- Kendisinden bu parçadaki gibi söz eden bir yazar
rılabilir? için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Likyalılara ait kalıntıların onlar hakkında bilgi ver- A) Öykülerini sade bir dille yazmıştır.
diği
B) Yapıtlarında yalnızca kendini anlatmıştır.
B) Likyalıların benzer özellikte, çok sayıda yerleşim
yeri kurduğu C) Öykülerinde gerçekle kurmaca bir aradadır.
C) Likyalıların savaşçı bir yapıya sahip olduğu D) Eleştirilere açık bir yapısı vardır.
D) Günümüzde yapılan evler nedeniyle antik kentin E) Ruhsal çözümlemelere ağırlık vermiştir.
giderek yok olduğu
35. Her okuyuşta şiir yeniden üretiliyor. Her okur şiire ayrı
bir zenginlik katıyor. Şairinin hiç düşünmediği çağrı-
33. 1959’da Hindistan başbakanı Nehru bir konuşmasın- şımlar gelip yerleşiyor şiire. Böylece şairin belki de
da, “Nüfus kontrolü bizim tüm sorunlarımızı çözmez; aklının ucundan bile geçmeyen bir tazeliğe ulaşmış
ama öteki sorunlarımız da bunsuz çözülemez.” de- oluyor şiir. Bu özellik, öteki yazın türleri için de geçerli
miştir. olmakla birlikte şiirde daha belirgindir.
Nehru bu sözüyle ne anlatmak istemiş olabilir? Bu parçada okurlarla ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sorunların çözümüyle ilgili görüş ayrılıkları ol-
duğu A) Şairlerin düşünce dünyalarını genişlettikleri
B) Bugüne dek denenen çözümlerin başarısız ol- B) Şiire yeni boyutlar kazandırdıkları
duğu
C) Şairleri kendilerine daha yakın hissettikleri
C) Nüfus artışını yavaşlatmak için alınan önlemlerin
yetersiz kaldığı D) Şiirden daha çok hoşlandıkları
D) Bazı sorunların ikinci planda kalmasının ülkenin E) Şairleri överek onları yücelttikleri
gelişmesini engellediği
32
A
ALES / İLKBAHAR 2008
36. Misafirin çok önemli yer tuttuğu Anadolu kültüründe, 38. İlk kez karşılaştığımız kokuları tam olarak tanımlaya-
gelen misafiri iyi ağırlamanın ötesinde, misafirin bol- mayabiliriz. Bunun yerine kokuyu bize anımsattıkları
luk ve bereket getireceği inancı da vardır. “Başım yoluyla anlatırız. Kokuyla ilgili hemen bütün benzet-
gözüm üstüne.” denilerek misafir saygıyla karşılanır, meler gücünü dolaylılığından alır.
baş köşede ağırlanır. Fakat bunun yanında misafirin
de uyması gereken kurallar vardır. En önemlisi “Misa- Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada sözü edil-
fir umduğunu değil bulduğunu yer.”dir. Misafir, içine diği gibi bir koku tanımlaması vardır?
girdiği topluluğun kurallarına saygı göstermeli, onlara
uymalıdır. Bu kural yalnızca evlere misafir olanlar için A) Bazen kızımın bebeklikteki kokusunu özlüyorum.
değil, eski han ve kervansaray müşterileri için de ge-
çerlidir. Kısacası günümüz müşterileri gibi “daima B) Yeni biçilmiş çimen kokusuna bayılırım.
haklı” kabul edilmezler.
C) Bu parfümde anneannemin yaptığı bitki çayla-
Bu parçaya göre, geçmişle günümüz arasında rının kokusu var.
aşağıdakilerin hangisi bakımından fark vardır?
D) Apartmanın içine yayılan balık kokusu karnımı
A) Misafire ikram edilenler acıktırdı.
E) Müşterilerin beklentileri
33
A
ALES / İLKBAHAR 2008
40. Gazetedeki köşemde yazdığım yazılarda bir şirketi 42. Montaigne, “Yolda karşımıza ilk çıkan insanla konu-
veya bir kurumu eleştirsem hemen arayıp “Halledil- şur gibi yazmalı.” der. Onun denemelerinin 16. yüz-
mesi gereken bir işiniz mi vardı?” diye soruyorlar. yıldan bugüne kalmasında, hiçbir zaman güncelliğini,
Halbuki ben sadece olanlarla ilgili eleştirilerimi yazı- sıcaklığını yitirmemesinde bu özelliğin etkisi büyüktür.
yor, fikrimi ortaya koyuyorum. Onlara göre bizim “fik- Yapaylıktan, bilgiçlikten, sıkıcılıktan kaçmıştır Mon-
rimiz” yok, yalnız “çıkarlarımız” var ve bütün bu yazı- taigne. Yalnızca kendinden söz etmiş ya da yalnızca
ları çıkarlarımızı korumak ve istediklerimizi elde et- kendinden söz ediyor havası vermiştir. Yalın, rahat,
mek için yazıyoruz. karşısına ilk çıkan insanla konuşur gibi yazarak ça-
ğında, daha doğrusu bütün çağlarda, insanın iç evre-
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden ya- nine inmenin yolunu bulmuştur.
kınmaktadır?
Bu parça için aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Yazdığı konuların ilgi görmemesinden
A) Yerleşik bir düşüncedeki yanlışlar ortaya
B) Eleştirilerinin arkasında gizli gerekçeler aranma- konmuştur.
sından
B) Bir konuda hem tarihî hem de güncel örnekler
C) Düşüncelerini istediği gibi dile getirememesinden verilmiştir.
D) Okuyucuların, yazdıklarını beğenmemesinden C) Görüş yinelemelerle pekiştirilmiştir.
E) Eleştirdiği kişilerin, bu eleştirilere çok sert cevap D) Okur görüşlerine yer verilmiştir.
vermesinden
E) Karşı görüşlerle anlatıma canlılık katılmıştır.
B) Öğrencilerin derse ilgisini canlı tutma C) Günümüz dünyasındaki teknolojik gelişmeler in-
sanların öngörmediği biçimde gerçekleşmektedir.
C) Öğrenilenlerin kalıcı olmasını sağlama
D) İyi bir roman her yaştan insana seslenmelidir.
D) Dersi öğrencilerin yönlendirmesine izin verme
E) Son yıllarda fantastik filmlere olan ilgi artmak-
E) Farklı duyulara seslenerek öğrenmeyi kolay- tadır.
laştırma
34
A
ALES / İLKBAHAR 2008
44. Uzun bir serüvendir kâğıdın öyküsü. Papirüs tomar- 46. Yıllar önce dondurma yiyebilmek için yalnızca yaz ay-
larından başlayan ve günümüzde kullandığımız kâğıt- larında kepenklerini açan mahalle dondurmacılarını
lara kadar uzanan… Yazının bulunmasıyla kardeş, beklemek zorundaydık. Günümüzdeyse marketlerde
tüm kültürlerde bir misyoner... Kâğıdın yaşamınızdaki değişik tatları ve şık ambalajlarıyla yer alan rengâ-
yerini bir düşünün. İlk kez kalemle kâğıdın aşkına ta- renk dondurmalar, dört mevsim bu lezzeti tatma ola-
nık olduğunuz an, yeni basılmış bir kitabın kokusu, en nağı veriyor. Doktorlar, dondurmanın sanılanın aksi-
özel duygularınızı yazdığınız ve yıllar sonra baktığı- ne üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmadı-
nız o günlük… Kâğıt olmasaydı yaşam ne kadar da ğını belirtiyorlar. Sağlık kurallarına uygun olarak ha-
eksik olurdu! zırlandığı ve saklandığı sürece çocukların tüketme-
sinde herhangi bir sakınca olmadığını vurguluyorlar.
Aşağıdakilerden hangisi, kâğıdın bu parçada sözü Dondurmayla ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli
edilen özelliklerinden biri değildir? nokta eridikten sonra bir daha kesinlikle dondurulma-
ması. Buna dikkat edilmezse ciddi besin zehirlenme-
A) Bilgi aktarımında rol oynaması lerine yol açabiliyor.
B) Kullanım alanlarının zamanla değişmesi Bu parçada dondurmayla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine değinilmemiştir?
C) Çeşitli gelişim aşamalarından geçmesi
A) Piyasada çok çeşidinin olduğuna
D) Güvenilir bir sırdaş olması
B) Üretim ve saklama koşullarının önemli olduğuna
E) Yaşantılara tanıklık etmesi
C) Sağlık açısından hangi yararları olduğuna
35
A
ALES / İLKBAHAR 2008
48. Her seçim bir kaybediştir, her tercih bir vazgeçiştir. 49. İki evi vardı Sait Faik’in. Biri Adalar, özellikle Burgaz
Sabah işe gitmekle, yatakta miskinlik yapma zevkin- Ada, ötekiyse cadde ve sokaklarıyla bütün bir İstan-
den vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz yaşam bir bul. Aynı zamanda sokaktaki insanın kalbiydi onun
seçeneği dayar burnunuzun ucuna, “Ne giysem?” te- evi. Ayrı bir yer, başka bir benlik aramadı. Sokakta
laşından, öğle yemeğinde “Ne alırsınız?” diye baş nasıl olunursa öyleydi her yerde. Sokaktaki herkesten
ucunuzda biten garsona, “Hangi filmi izlesem?” karar- farkı, bu büyük deneyimi yazıyor olmasıydı. Türkiye
sızlığına kadar, yaşadığınız her an sizi ısrarla bir se- insanı için de edebiyatı için de yeni ve modern olan
çime zorlar. Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışa- bu anlayışı aşkla, tutkuyla, şevkle, neşeyle yansıttı.
rıdaki ışıl ışıl günü kaçırmış olabilirsiniz. Belki yeme-
diğiniz musakka, ısmarladığınız köfteden daha lez- Bu parçaya dayanarak Sait Faik’le ilgili olarak
zetlidir. Bu seçim oyununda, - - - -. aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, A) Alanında o güne kadar yapılmayanı yapmıştır.
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
B) Çevresinde gördüğü sıradan insanlarla kendini
A) vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha değerliyse özdeşleştirmiştir.
pişmanlık kaçınılmazdır
C) Yazar olarak kendini çevresinden soyutlama-
B) zevkleriniz zamanla değişebilir mıştır.
C) yapacaklarımızı sıraya koymak, neyi niçin yapa- D) İşini çok severek yapmıştır.
cağımız konusunda bize yol gösterir
E) Dili ve anlatımıyla öykülerinde yetkinliğe ulaş-
D) yapmak istediğiniz şey ne kadar çoksa yaşam mıştır.
sizin için o kadar anlamlı olur
36
A
ALES / İLKBAHAR 2008
50. VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(I) Minyatür, anlatımı, kompozisyonu, renkleri, çağa Benim gibi düşünmeyenleri önemseyerek dinlerim.
ve bulunduğu yöreye göre değişiklikler gösteren, bü- Ama bu, söylenenlere hemen katılacağım anlamına
yülerken dünden de haberdar olmamızı sağlayan bir gelmez. Anlamaya çalışırım o kişinin söylediklerini.
sanattır. (II) Minyatür sanatı, kimi zaman askerî zafer- Üzerinde düşünür, araştırır, doğru olup olmadığını
leri, kimi zaman siyasi, sosyo-kültürel yaşamı, kimi bulmaya çalışırım. Doğru olduğu sonucuna varırsam
zamansa padişahların özelliklerini konu edinirdi. benimserim. Bir düşünceyi edinmek kolay olmadığın-
(III) Eskiden, yaşanmış bir olay, tarihçi tarafından an- dan düşünceleri değiştirmek de kolay olmuyor.
latılır, minyatürcü tarafından resmedilirdi. (IV) Böyle-
ce eserin gerçekle bağlantısı sağlanır, tarihî değeri
artardı. (V) Türk minyatür sanatı, teknikleri, renkleri,
çizim ve motifleri bakımından diğer İslam ülkeleri min-
yatürlerinden ayrılır. (VI) Anlatım tarzı açık ve gerçek-
çidir. (VII) Nigarî, Nadirî, Levnî, Nakkaş Osman ve
Matrakçı Nasuh, eserleri günümüze kadar ulaşan ve
Türk minyatür sanatının en güzel örneklerini veren
ünlü ustalardır.
C) Hoşgörülü
D) Açık fikirli
E) Kendini beğenmiş
37
A
ALES / İLKBAHAR 2008
54. VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Çin kökenli olan ve tarihi çok eskilere dayanan Go, 1970’li yıllarda iyi cins bir krem deterjan markasının
uzun süren ve savaş meydanlarında sonlanmayan ürün müdürü, satışları artırmak için yeni bir pazar-
savaşların galibini belirlemek amacıyla oynanmış bir lama yöntemi uyguladı. O güne kadar alışık olunan
oyundur. Bu oyunda kurallar çok basit, strateji geliş- yöntem, bazı krem deterjan kâselerinin içine çay ka-
tirmek ve bunu uygulamak oldukça zor bir iştir. Dü- şığı konarak ürünlerin satışa sunulmasıydı. Ürün mü-
şünme gücü, sezgi ve deneyimler yardımıyla sayısız dürünün kendi markası için geliştirdiği yeni yöntemde
strateji geliştirilebilir. Go oynayabilmek için oyuncuda; her kâseye basit, ucuz ama ihtiyacı karşılayan bir he-
dikkatini toplama, cesaret, kendini kontrol edebilme diye konacak ve bu hediyeler birbirinden farklı ola-
ve yaratıcılık gibi yeteneklerin fazlasıyla bulunması caktı. Çamaşır mandalı, saç tokası ve değişik plastik
gerekmektedir. Bu yetenekler açısından düşünüldü- anahtarlıklar hazırlandı ve her kâseye birer tane kon-
ğünde Go ile satranç birbirine yakın görülebilir, ancak du. Kâselerin üzerine “Her kâsede bir hediye, bizde
yaratıcılığı kullanma konusunda Go ön plana çıkmak- boş yok.” yazıldı. Bu kampanya ayrıca televizyon ve
tadır. Go ile ilgili en çok vurgulanan söz şudur: “Sat- radyo reklamlarıyla da duyuruldu. Kampanya son de-
ranç çatışma ise, Go savaşın kendisidir.” rece başarılı oldu ve satışlar kısa sürede on kat arttı.
Uygulamaya dört beş ay devam edildikten sonra he-
diye vermekten vazgeçildi ve ürünün üzerine yalnızca
“İyi temizler.” sloganı yazılarak ürün satışa sunuldu.
Bu değişikliğe karşın satışlar çok az gerilemişti.
54. Bu parçadaki altı çizili cümlede belirtilenlere göre, 56. Bu parçada sözü edilen ürünün satışlarının art-
iyi bir Go oyuncusu olabilmek için, masının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
I. uzun süre aynı konu üzerine odaklanabilme, A) Rakiplerin verdikleri hediyelerin kalitesiz olması
II. duygularını başkalarına göstermekten çekin- B) Piyasadaki öteki ürünlerden daha ucuz olması
meme,
C) Her kâsede farklı ve işe yarayan bir hediyenin
III. birden fazla çözüm üretebilme, bulunması
IV. yeni yollar denemekten kaçınma D) Piyasada ürün çeşitliliğinin az olması
yeteneklerinden hangilerine sahip olmak gerekir? E) Müşterilerin yeni çıkan ürünü denemek istemeleri
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
38
A
ALES / İLKBAHAR 2008
59. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
58. VE 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE ulaşılamaz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Doğanın dengesini korumak için bilimsel çalış-
Ardıç doğadaki birçok olumsuz koşula dayanabilen malardan yararlanılabilir.
bir ağaç türüdür. Yaygın kök sistemleri sayesinde
erozyon kontrolü çalışmalarında kullanılmaktadır. Ay- B) Doğada birbirini etkileyen pek çok olay ve durum
rıca çürümeye, kurtlanmaya ve suya dayanıklıdır. Ke- vardır.
çi otlatılması, aşırı kesim ve ardıç kuşunun avlanması
C) Bilinçsiz tüketim, öngörülemeyen sonuçlar do-
nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan
ğurmaktadır.
ardıç, 1994 yılında koruma altına alınsa da giderek
azalmaktadır. Geçmişte üç milyon hektar olan ardıç D) Koruma altına almak, doğanın kendini yenile-
ormanı alanı bugün 1,1 milyon hektara düşmüştür. mesi için yeterli olmayabilir.
Kalanların yüzde 92’si ise niteliğini kaybetmiştir. Es-
kiden çoğalabilmesi için tek yol, tohumlarının ardıç E) Doğa araştırmaları fazla zaman ve para gerek-
kuşu tarafından yenildikten sonra dışkıyla toprağa tiren bir iştir.
bırakılmasıydı. Ama bu ağaç artık yeni bir yöntemle
çoğaltılabiliyor. Ardıç tohumları bilimsel çalışmalar
sonucunda kimyasal yollarla çimlendirilerek fidan üre-
tiliyor. Bu yeni yöntem, ardıç ormanlarının yeniden
oluşmasında büyük önem taşıyor. Bu yöntemle ilk
kez fidanlık koşullarında üretilen 40 bin fidan Burdur,
Isparta, Ankara ve Antalya’ya dikildi.
39
A
ALES / İLKBAHAR 2008
61. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ce-
60. – 62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA vabı vardır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Şarmakaddanis ne işle uğraşmaktadır?
Hatay’ın Dörtyol ilçesi yakınlarındaki Kinet Höyük’te
yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan bir kü- B) Fenikeliler hangi toplumların devamıdır?
pün üzerindeki yazı, Doğu Akdeniz’in kültürel tarihiyle
C) Kinet’te hangi tanrılara inanılmaktadır?
ilgili yeni keşifler yapılmasını sağladı. Araştırmacılar,
MÖ 740-720 yıllarına tarihlenen küpteki “Şarmakad- D) Fenike alfabesini kimler kullanmıştır?
danis” sözcüğünün bir erkek ismi olduğunu belirtiyor.
“Şarmakaddanis’e ait” anlamına gelen bu yazı Fenike E) Fenikeliler kimlerle ticaret yapmışlardır?
dilinde, Fenike harfleriyle yazılmış. Fenike harfleri,
bugün dünyada yaygın olarak kullanılan Latin alfabe-
sinin atası olarak kabul ediliyor. MÖ 9. yüzyılda Doğu
Akdeniz’de öne çıkan bu yazı biçimi, Arami, Yahudi,
Frig, Yunan, Etrüsk ve Roma kültürleri aracılığıyla
günümüz Avrupa’sına dek yayılmış. Dünyada ender
olarak ele geçen Fenike yazılarının yer aldığı buluntu,
aynı zamanda Kinet’in binlerce yıl önceki sakinleri ve
onların kökenlerine ilişkin bilgiler vermesi açısından
önemli. “Şarruma”, MÖ 2. binde Güneydoğu Anadolu
ve Batı Suriye’de birbirleriyle karışmış olarak yaşayan
Huri ve Luvi halklarında bir tanrı adı. Dolayısıyla bu-
luntunun sahibi Şarmakaddanis’in soyu da büyük ola-
sılıkla kendisinden yüzyıllar önce varlık göstermiş bu
topluluklara dayanıyor. Bu durum, Huri ve Luvi halk-
larının MÖ 8. yüzyılda da bölgede varlıklarını sürdür-
düklerini gösteriyor.
60. Bu parçaya göre, yapılan araştırmalar, bu küple 62. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
ilgili olarak ulaşılamaz?
I. büyüklüğü, A) Toplumlarda kültürel etkilerin izlerine uzun yıllar
sonra da rastlanabilir.
II. kullanıldığı coğrafyada konuşulan dil,
B) Kazılarda genellikle benzer eşyalar bulunmak-
III. hangi yıllarda kullanıldığı, tadır.
IV. yapılış amacı C) Arkeolojik kalıntılar tarihte yaşamış toplumlar
bilgilerinden hangilerini kesin olarak ortaya çıkar- hakkında bilgi verir.
mıştır?
D) Yazı, tarih boyunca değişimlere uğrayarak bu-
güne gelmiştir.
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
E) Bir devlet ortadan kalksa da halkı varlığını sür-
D) II ve IV E) III ve IV
dürebilir.
40
A
ALES / İLKBAHAR 2008
64. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vardır?
63. – 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) Bir durumla ilgili farklı görüşleri ortaya koyma
1816 yılında Doktor Laënnec, genç bir kadını muaye- B) Bir kuramın doğruluğunu ispatlamak için kanıt
ne etmeye giderken hastanın derdini nasıl anlayaca- sunma
ğını kara kara düşünmektedir. Çünkü o zamana ka-
C) Bir sorunun çözümü için geliştirilen yöntemi
dar kalp ve akciğer muayenelerinde kullanılan “elinle
açıklama
sırtına tık tık yap, kulağını hastanın göğsüne daya”
yönteminin pek de bilimsel olmadığının farkındadır. D) Bir görüşle ilgili olumlu ve olumsuz eleştirileri
Ayrıca hastası oldukça kilolu ve utangaç biridir. Bu irdeleme
durumda doktorun onun kalp atışlarını duyması çok
zor olacaktır. Ama tesadüfe bakın ki doktor hastayı E) Bir olay hakkında yanlış bilinenleri açıklama
muayeneye giderken sokakta bir ağaç kütüğüyle oy-
nayan çocukları fark eder. Çocuklardan biri kütüğün
bir tarafına vururken arkadaşları da öteki ucuna ku-
laklarını dayamış, çıkan sesleri dinlemektedirler. Dok-
tor seslerin çok net geldiğini fark eder. Hastanın evi-
ne vardığında da bir defter ister. Defteri rulo yapıp bir
ucunu hastanın göğsüne öbür ucunu da kendi kulağı-
na dayar. Gerçekten de kalp atışları çok daha belirgin
bir biçimde işitilmektedir. Doktor bu yöntemle diğer
organların da dinlenebileceğini düşünür. Laënnec, 65. Bu parçada adı geçen doktorla ilgili olarak aşa-
daha sonra bu yöntemi geliştirmeye çalışır. Cam, ğıdakilerden hangisi söylenebilir?
metal gibi çeşitli malzemelerle deneyler yapar. En iyi
malzemenin ağaç olduğuna karar verir, çeşitli ağaç- A) İyi bir gözlemcidir.
ları silindir biçimine getirir. İçlerinde farklı çaplarda
kanallar açarak araştırmalarını sürdürür. 1818’de, B) Koyduğu teşhisler çoğunlukla doğrudur.
keşfettiği bu aletin adını “steteskop” koyar.
C) Sorunların çözümünde başkalarından yardım
beklemektedir.
B) Buluşlar, ihtiyaçlar sonucunda ortaya çıkar. A) Bulunuşunun tıp alanında yarattığı etkiye
41
A
ALES / İLKBAHAR 2008
68. Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han-
67. – 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA gisidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Sanayinin çok sayıda ve çeşitte mal üretmeye
Yaşam biçimlerindeki değişim sonucunda el sanatla- elverişli olması
rımız da değişti; hatta giderek kaybolmaya başladı.
Ne yazık ki Türkiye’de bu sanatları korumak için şim- B) Günümüzde üretilen el sanatları ürünlerinin de-
diye kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamış. Hiçbir el ğişikliğe uğraması
sanatımızın envanteri çıkarılmamış. Bu sanatların na-
C) Küreselleşmeyle birlikte yerel el sanatlarına da
sıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği, hangi koşullarda ve
ticarî gözle bakılması
nasıl yok olduğu araştırılmadığı gibi birçoğuyla ilgili
örnek de toplanmamış. Bugün bize düşen, yaşayan D) El sanatlarına yeterince ilgi gösterilmemesi
el sanatlarımızın toplanıp envanterinin çıkarılması, bu
yolla gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. Bu çalışmalar E) El sanatlarının eski örneklerini sergilemenin zor
sayesinde Türk kültürü hem kendi halkımıza hem olması
dünyaya tanıtılabilir. El sanatlarının tanıtıldığı etnog-
rafya müzeleri şimdi daha çok gerekli. Halkın kendi
sanatının müzesi olmadan ulusal bellek oluşmuyor.
Nitekim birkaç yüzyıldan beri Batı sanatını tekrarlayıp
duruyoruz; kendi kültürümüz bir adım ileri gitmiyor.
Küreselleşme arttıkça sizi diğerlerinden ayıracak,
size ait olan, kendi kültürünüzün ürünleri daha çok
önem kazanıyor. Sanayi üretiminde böyle bir şey
mümkün değil. Bugün dünyanın neresine gitseniz
aynı ürünleri bulabiliyorsunuz. Aynı kalıptan çıkmış
yüz binlerce eşya…
69. Bu parçada etnografya müzelerinin gerekliliği
aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır?
42
A
ALES / İLKBAHAR 2008
72. Bu beş kişiden her birinin hangi ay ve dönemde
71. – 74. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kampa gittiğinin bilinmesi için
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
I. Deniz’in hangi dönem gittiği,
Aytaç, Bilge, Can, Deniz ve Eren haziran, temmuz ve
ağustos aylarında hizmet veren bir gençlik kampına II. Bilge’nin hangi dönem gittiği,
gitmişlerdir. Her ayın, ilk yarısında ve ikinci yarısında
III. Aytaç’ın hangi ay gittiği,
olmak üzere ikişer dönemi vardır. Bu kişilerin kampa
gittikleri dönemlerle ilgili şunlar bilinmektedir: IV. Deniz’in hangi ay gittiği
• Herkes farklı bir dönemde kampa gitmiştir. bilgilerinden hangilerinin verilmesi yeterli olur?
• Kampa ilk giden Can’dır. A) I ve II B) I ve III C) II ve III
• Aytaç ve Bilge kampa aynı ayda gitmişlerdir. D) II ve IV E) III ve IV
E) Bilge ve Eren
43
A
ALES / İLKBAHAR 2008
76. Verilen bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi
75. – 77. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kesinlikle yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Efe gitar dersi almaktadır.
Ayşe, Bilge, Ceyda, Derya, Efe ve Fatih bir müzik
aleti çalmayı öğrenmek için kursa katılmışlardır. Bu B) Derya flüt dersi almaktadır.
kursta org, saz, flüt ve gitar dersleri verilmektedir.
C) Bilge gitar dersi almaktadır.
Kursta bu altı kişiden başka kimse yoktur. Bu kişilerin
dersini aldıkları müzik aletleriyle ilgili şunlar bilinmek- D) Gitar dersini iki kişi almaktadır.
tedir:
E) Saz dersini bir kişi almaktadır.
• Her müzik aletinin dersini alan en az 1 kişi
vardır.
E) Saz ve flüt derslerini aynı sayıda kişi almaktadır. C) Bilge ve Ceyda D) Derya ve Fatih
E) Bilge ve Derya
44
A
ALES / İLKBAHAR 2008
79. Aşağıda verilen siparişlerden hangisi N’ye ait
78. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE olabilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Mercimek çorbası – Pilav – Meyve suyu
TEST BİTTİ.
78. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerin hangisi kesin CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
olarak doğrudur?
E) L balık istemiştir.
45
A
ALES / SONBAHAR 2008
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
24
A
ALES / SONBAHAR 2008
5. Yenilikçi yaklaşımı ve cesur oyun seçimleriyle, 7. (I) Otuz yıl süren araştırmalar sonucunda, çocuk-
kurulduğu günden bugüne sanat dünyasında ların, yaz tatilinde, bir önceki eğitim yılına göre
yankı uyandıran bu tiyatro, yeni sezona da ol- zihinsel yeterlilik bakımından bir ay geriledikleri
dukça iddialı bir projeyle başlıyor. saptandı. (II) Yine başka bir araştırmaya göre, ço-
cuklar tatil boyunca zekâ derecelerinden bir puan
A) Kısa süre önce kurulmuş bir tiyatrodur. kaybediyor. (III) Uzmanlara göre çocuklar boş za-
manlarında çok fazla kitap okumuyor. (IV) Yeni
B) Daha çok ünlü yazarların ünlü oyunları sahne- öğretim yılı başladığında, yaz tatillerini öğretici
lenmektedir. faaliyetlerle değerlendirmeyen çocukların, öteki-
lere göre geri kaldığı da yapılan araştırmalarla
C) Bir sezonda birden fazla oyunu izleyiciye ulaştır- tespit edildi. (V) Bu fark kısa sürede kapatılsa da
mışlardır. çocukların bu durumla hiç karşılaşmaması için
anne ve babalara büyük görev düşüyor.
D) Daha önce de ses getiren oyunlar sergilemişler-
dir. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Hiç sergilenmemiş oyunları sahneye koymayı
tercih etmektedirler.
25
A
ALES / SONBAHAR 2008
9. (I) Çocukluğumuzda yaz mevsiminin çekici taraf- 11. – 15. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
larından birisi, çizgi roman okuma özgürlüğüne CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞ-
kavuşmaktı. (II) Bilgisayarların, DVD’lerin olma- TURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE
dığı hatta televizyonun her evde bulunmadığı za- YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.
manlarda, yaz sıcaklarında eve kapanan çocukla-
rın tek eğlencesiydi çizgi romanlar. (III) Fazla çe- 11.
şit olmadığından piyasaya yeni çıkan ne varsa I. İlk televizyon uzaktan kumandasını 1950 yılında
alınıp okunur, okunanlar öteki çocuklardaki çiz- “Zenith Radio Corporation” adlı bir şirket piyasa-
gi romanlarla değiştirilirdi. (IV) Aynı zamanda ki- ya sürdü.
tapçılar da okunmuş çizgi romanları alır, satar,
değiştirir ya da hemen oracıkta duvar dibinde II. “Lazy Bone” adı verilen bu kumanda, televizyo-
okunmak üzere kiralardı. (V) Film yapımcıları ve nun kanallarını değiştirebiliyordu ancak kablo-
senaristler pek çok çizgi roman karakterine hayat suz değildi.
verip onları beyaz perdeye taşıdı.
III. Televizyon ekranının her bir köşesine yerleştiri-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. len dört tane fotosel aracılığıyla kablodan kurta-
rılan bu kumanda, güneşli günlerde sorun yara-
tabiliyordu, çünkü güneş ışığı kanalların kendili-
ğinden değişmesine neden oluyordu.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
26
A
ALES / SONBAHAR 2008
13. 15.
I. İnsanlar çok eski zamanlarda sayı saymayı I. İstanbul’un tarihi, yakın zamana kadar 3000 yıl
öğrendilerse de hesap yapma ancak ticaretin öncesinden başlatılıyordu.
başlamasıyla büyük önem kazandı.
II. Çıkarılan otuzun üzerinde batık gemiyle dün-
II. Sayma ve hesaplama işlemlerinde parmaklar yanın en büyük antik limanı sayılan Yenikapı
dışında kullanılan ilk yardımcı araçlar, birden kazı alanı, yakın zamanda yeni bir keşfe daha
ona kadar sayıları temsil eden küçük çakıl taş- olanak verdi.
larıydı.
III. Bu projede istasyonlardan biri olarak düşünü-
III. Mezopotamyalılar, toprağı kazarak içine çakıl len Yenikapı’daki kazılar sırasında bulunan
taşlarının konulabileceği bir dizi oluk açtılar ve antik liman kalıntıları, İstanbul’un tarihçesinin
çakıl taşlarını bu olukların birinden öbürüne güncellenmesi gerektiğini ortaya koydu.
aktararak basit hesaplar yapmaya başladılar.
IV. Oysa boğazın iki yakasını denizin altından bir-
IV. Bunu izleyen atılımlar ancak 17. yüzyılda loga- birine bağlaması planlanan Marmaray projesi
ritma cetveli, sürgülü hesap cetveli ve basit me- çalışmaları bu kanıyı değiştirdi.
kanik hesap makinesi gibi aygıtların bulunma-
sıyla gerçekleşti. V. Batık gemilerin kalıntıları arasında bulunan
Neolitik Döneme ait iyi korunmuş iki kürek,
V. Daha sonra Çin’de ve Japonya’da, onlukları ve şimdilik dünyanın en eski kürekleri olma özel-
yüzlükleri simgeleyen boncuk sıralarından olu- liğini taşıyor.
şan abaküs kullanıldı.
A) I. ve III. B) II. ve IV. C) II. ve V.
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
14.
I. Günün birinde duydum ki benim şiirlerimi beğe-
niyor, üstelik dilinden düşürmüyormuş.
16.
II. Çoğu zaman onun evinde gerçekleşen sohbet- I. çökelti örneklerinin içinde
lerimizde edebiyat, özellikle de şiir üzerine ko-
nuşurduk. II. Japon araştırmacılar, Guam Adası’nın güneyba-
tısında bulunan
III. Benim de bazıları dergilerde yayımlanmış birçok
şiirim olmasına karşın, ona bunları hiç okumaz- III. çoğu şimdiye kadar bilinmeyen birhücreli
dım.
IV. canlılara ait fosiller buldular
IV. Çünkü bilirdim ki üstat kolay kolay beğenmez,
üstelik beğenmedikleriyle alay ederdi. V. Challenger Çukuru’ndan aldıkları
V. Edebiyatımızın önemli isimlerinden olan bu şair- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
le ara sıra görüşme olanağı bulurdum. oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?
A) I. ve III. B) I. ve V. C) II. ve III.
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) II. ve IV. E) IV. ve V.
27
A
ALES / SONBAHAR 2008
17. 19.
I. 2026 ile 2060 yılları arasında dünyanın I. incelediği esere bakış açısını
II. neslinin yok olmasına yol açacağını ortaya II. bulduğu sonuçların çeşitlilik kazanmasını da
koydu sağlar
III. bunun kutuplarda yaşayan bazı canlı türlerinin III. zengin bir kültürel birikime sahip olması
IV. yapılan son araştırmalar, önlem alınmadığı tak- IV. genişletmekle kalmaz
dirde
V. bir edebiyat araştırmacısının
V. ortalama sıcaklığının iki derece artacağını ve
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi ilk
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi sırada yer alır?
baştan ikinci olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
18.
I. İbrahim Peygamber’in, bugün kalenin
A) I B) II C) III D) IV E) V
28
A
ALES / SONBAHAR 2008
21. 24. Bakımlı köy evinde kedileri, tavukları ve eksik olma-
I. küçük bir şehrinde kurulan aile tersanesi yan konuklarıyla yaşıyordu. Evin giriş katına yerleş-
tirdiği seramik fırını ise yaşamının rengi ve anlamıy-
II. günümüzde, uluslararası pazardaki dı. Bin bir renkli tabaklar, çanaklar, vazolar, heykel-
cikler üretiyordu çamurdan. Bir ara, neden kenti bıra-
III. güçlü rakipleriyle yarışabilecek duruma gelmiştir kıp Ege’nin bu küçük köyüne kaçtığını sordum. Bir an
sustu, sonra: “Hayatı yavaşlatmak için!” dedi.
IV. denize kıyısı bile olmayan
Bu parçadaki altı çizili sözle kişi, neyi anlatmak
V. 1795’te Almanya’nın istemiştir?
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle A) Köyde istediği kadar seramik üretebileceğini
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur? B) Kentin yorucu koşullarında sağlık sorunları ya-
şayacağını
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Çalışmalarının doğal bir çevrede daha verimli
olacağını
D) Önemli bir konu hakkında yeterince düşünülme- 25. Talihi yaver gidip şöhrete ve servete sahip olmuş bir
den uygulamaya geçilmemesi gerektiği kişinin akılsızca, görgüsüzce ve cahilce davranışlar
sergilediğini gördüğünüzde, Moliére’in Harpagon’unu
E) Geniş kitleleri ilgilendiren çalışmalardan sonuç hatırlamaz mısınız?
almak için beklemek gerektiği
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
29
A
ALES / SONBAHAR 2008
26. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ayraç içinde verilen 28. (I) Araştırmacılar, nanotüpleri kullanarak “kalıcı” bil-
sözcüğün anlamını içermemektedir? gisayar belleği üretebilecekleri görüşünde. (II) Bilgi-
nin manyetik bir disk üzerinde saklandığı “uçucu” bel-
A) Anne sütüyle beslenen bebekler çok sayıda mik- lek türlerinde, bilgi yalnızca bilgisayar açık olduğu
roorganizmaya karşı korunmuş oluyor. (öncelik) sürece korunuyor. (III) Bilgisayar her açılıp kapan-
dığında sakladığı bilgiyi, sabit diskten alıp yeniden
B) Anne sütünün içeriği hâlâ tam olarak bilinmiyor. elektronik bellek üzerine yazıyor. (IV) Kalıcı bellek-
(belirsizlik) teyse sistem bilgisi, bilgisayar kapatıldığında da silin-
miyor. (V) Böylece bilgisayar açılırken beklenmesi
C) Anne sütü bebekler için en uygun besindir. (üs- gereken süre ortadan kalkıyor.
tünlük)
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
D) Anne sütünün bileşimi, bebeğin gereksinimlerine den sonra, düşüncenin akışına göre “Bilgisayar
göre değişim gösterir. (uyum gücü) açılırken bir süre beklemenin gerekmesi de bu işle-
min yapılmasından kaynaklanıyor.” cümlesi getirile-
E) Uzmanlar, bebeğin altı aylık oluncaya kadar yal- bilir?
nızca anne sütüyle beslenmesini öneriyorlar. (sa-
lık verme) A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
27. (I) Belediyelerin internet sitelerine girdiğinizde bu site- 29. İbni Haldun’a göre, tarih, Yunan tarihçileri ile onlar-
lerin çok büyük bir kısmında, o şehrin mutlaka İpek dan sonra gelen Müslüman tarihçilerin düşündükleri
Yolu, Kral Yolu ya da Baharat Yolu ile bağlantısı ve- gibi, birtakım dinî, siyasi ve askerî olayları, oluş sıra-
rilir. (II) Genellikle bir taş yol “İşte İpek Yolu!” diye sına göre arka arkaya vermekten veya peygamberle-
gösterilir. (III) Böylelikle, İpek Yolu dendiğinde E-5 rin ve hükümdarların hayatlarını anlatmaktan ibaret
türü bir yol anlaşılmaktadır. (IV) Aslında kavramsal değildir. Bir tarihçinin, öncelikle tarihî olaylardaki ben-
olarak İpek Yolu bir yol hattını değil, ipek ticaretinin zerlikleri ve farklılıkları saptayarak bunlar arasındaki
bütün iktisadi, kültürel, siyasal özelliklerini içermek- zaman ve mekân dışı nedensellik ilişkilerini belirle-
tedir. (V) Bu açıdan İpek Yolu arkeoloji, sanat tarihi, mesi gerekir.
mimarlık tarihi, ekonomi tarihi gibi pek çok bilimin de
ilgi alanına girer. Aşağıda verilen örneklerden hangisi, İbni Hal-
dun’un tarih görüşünü örnekler nitelikte bir yar-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- gıdır?
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Tarihte çok uluslu imparatorlukların parçalanma-
A) I. cümlede, bir saptama yapılmıştır. sının ana nedenlerinden biri milliyetçilik akımının
ortaya çıkması ve güçlenmesidir.
B) II. cümlede, bir adlandırmanın neden kaynaklan-
dığı açıklanmıştır. B) Sümerler, ziggurat denilen tapınaklarını rasatha-
ne olarak da kullanmış, Ay ve Güneş tutulmala-
C) III. cümlede, bir adlandırmadan ne anlaşıldığı rını hesaplamıştır.
belirtilmiştir.
C) Türklerin Anadolu’ya akınları 11. yüzyılda Çağrı
D) IV. cümlede, bir bilginin yanlışlığı dile getirilmiştir. Bey ve Tuğrul Bey dönemlerinde yoğunluk ka-
zanmıştır.
E) V. cümlede, bir kavramın farklı alanlarla bağlan-
tısı üzerinde durulmuştur. D) Hititler ve Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Ant-
laşması, yazılı bir antlaşmadır.
30
A
ALES / SONBAHAR 2008
30. Fiziğe, kimyaya ya da öteki bilim dallarına ilgi duyma- 32. Belgesel filmlerin kalitesi, öncelikle hazırlık aşama-
yan insanlar için doğanın kuralları, çok da şaşırtıcı sında yapılan araştırmayla doğru orantılıdır. Ayrıca
olmayan, statik kurallardır. Bilim adamları için ise bu aşamada varsayımlardan kaçınılmalıdır. Araştır-
bunlar, bulundukça ve keşfedildikçe farklılaşan, tıl- malar sonunda elde edilen bilgilerin doğruluğunun
sımlı yapı taşlarıdır. çeşitli kaynaklardan denetlenmesi de gerekmektedir.
Bu parçada bilim adamlarının hangi özelliği vur- Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
gulanmak istenmiştir? olarak söylenmiş olabilir?
31
A
ALES / SONBAHAR 2008
34. Yapılan bir araştırmaya göre, 1960-1980 yılları ara- 36. Dağcılık konusunda yıllar boyu geliştirdiğim bir anla-
sında öykü kitabı yayımlamış kadın yazarların, ele yışım var. Benim için önemli olan, sadece zirveye
aldıkları konular açısından çizdiği genel tablo çok çıkmak değil, dağı bir bütün olarak yaşamak. Teknik
karmaşık değildir. Söz konusu yazarlardan adları açıdan zorlukları olmayan, rahat yürüme ve eski usul
fazla duyulmamış olanlar, daha çok gündelik yaşamla tırmanma olanağı veren dağlara çıkmak benim için
ilgili sorunları yansıtmaya çalışmışlardır. Tanınmış çok keyifli bir iş.
olanlarsa ilgi gören toplumsal sorunları ayrıntılı olarak
değişik yönleriyle ele alıp işlemişlerdir. Bu sözlerin söylenmesindeki amaç, aşağıdakiler-
den hangisi olabilir?
Bu parçada sözü edilen kadın öykü yazarlarıyla
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Dağa tırmanmanın zorluklarını dile getirmek
A) Sorunlara yaklaşımlarının yüzeysel olduğu B) Dağa tırmanmanın zamanla bir tutku hâline gele-
ceğini vurgulamak
B) Kadınların güncel sorunlarını yeterince yansıt-
madıkları C) Ne tür dağ tırmanışları yapmaktan hoşlandığını
açıklamak
C) Bu dönemde kitaplarına olan ilginin arttığı
D) Dağa tırmanmanın neden güç olduğunu anlat-
D) Konulara öncekilerden çok farklı bir biçimde mak
yaklaştıkları
E) Dağcılık sporunun yaygınlaşmasını sağlamak
E) Tanınmamışlarla ünlülerin seçtiği konular ara-
sında fark olduğu
35. Bir sanat yapıtı, konunun ele alınış biçimi ve işleniş 37. Günümüzde araştırmacılar, sanatın kökenlerini bin-
özellikleri açısından değerlendirilmelidir. Bunun için lerce yıl önce yaşamış insanların ortaya koyduğu
konunun ne olduğu, değerlendirmede göz önüne alın- ürünlerde arıyorlar. Ancak o çağın insanının yarat-
maz. Ama bazıları, bu yanılgıya düşer ve beğendik- ma isteğini ve sürecini tanımlamak pek kolay değil-
leri, onayladıkları bir konuyu işleyen yapıtı güzel ve dir. Mağarasına çizdiği resimlerde neyi amaçlıyordu
değerli bulurlar. Bu tür değerlendirmeler, bir portreyi tarih öncesi insanı? Zamanlarının çoğunu mağara-
sevgilisine benzediği için güzel bulmak gibidir. larda geçiren bu insanlar için bir oyalanma aracı
mıydı resim? Yoksa gerçekçi, bilinçli bir yaratma ih-
Bu parçaya göre, bir sanat yapıtını değerlendir- tiyacının ürünleri miydi? Eski çağlardan günümüze
mede, benimsenmesi istenen yaklaşım aşağıdaki- gelen küçük heykelciklerin bir simgesel anlamı, sap-
lerin hangisidir? tanmış belirli bir formu mu vardı? Tüm bu sorulara
kesin yanıtlar vermek o kadar da kolay değildir.
A) Yapıcılık B) Nesnellik C) Açıklık
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi eleştirilmek-
D) Çok yönlülük E) Samimiyet tedir?
32
A
ALES / SONBAHAR 2008
38. Yazar, kafasındakini kâğıda döktükten sonra işi bit- 40. Yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı bir yeri var-
miş saymamalı; yazısını bir kez, bir kez daha, gere- dır. Bir sözlükte, her zaman kullanılan yaygın sözcük-
kirse birkaç kez daha başkasının yazısını okuyormuş lerin bulunması, bunların değişik anlamlarının örnek-
gibi okumalı. Böylece, her okuyuşta dalgınlıktan, dik- lerle açıklanması, söyleyiş ve vurgulama düzeninin
katsizlikten kaynaklanan yanlışları görüp düzeltecek, gösterilmesi, açıklamaların doğru ve anlaşılır bir dille
düşünme ve araştırma yetersizliklerini tamamlayacak, yapılması gerekir. Kullanımdaki sözlüklerin önemli
gerekli olmayan kısımları çizip atacaktır. Kısacası her eksiklerinden biri, sözcüklerin Türkçe açıklamaların-
yazar yazısını gün ışığına çıkarmadan önce döne dö- daki özensizliktir. Açıklamalar çoğu kez Arapça-Fars-
ne denetlemelidir. ça karışımı sözcüklerle yapıldığından bunları anla-
mak zordur.
Bu parçaya göre, yazı yazmayla ilgili olarak öne-
rilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Bu parçadan yabancı dil sözlükleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Eleştirel bir gözle inceleme
A) Yeni bir dil öğrenirken önemli olduğu
B) Eksikleri giderme, fazlalıkları çıkarma
B) Ne gibi özellikler taşıması gerektiği
C) Tekrar tekrar okuma
C) Sözcüklerin kökenleri hakkında bilgi verdiği
D) Okurlardan gelebilecek tepkileri önemseme
D) Açıklamalarda kullanılan yabancı sözcüklerin
E) Hatalarını en aza indirmek için çaba harcama anlamada güçlük yarattığı
33
A
ALES / SONBAHAR 2008
42. Ah, küçük, yemyeşil bir bahçem olsaydı! Duvar dibine 44. Kelebek gözlemciliği, son yıllarda kuş gözlemciliği
ortancalar dikerdim; pembeli, mavili… Çünkü, ortan- kadar ilgi duyulan bir hobi hâline geldi. Zengin kele-
calar gölgeyi sever. Sonra toprak saksılar almak ge- bek türleriyle Türkiye, sayıları giderek artan yerli ve
rekirdi, küpe, sardunya, yılbaşı çiçekleri, çeşit çeşit yabancı kelebek gözlemcileri, doğa fotoğrafçıları ve
kaktüsler ve bir de kauçuk fidanı yetiştirmek için. Su- böcek bilimciler için Avrupa’nın önemli gözlem alan-
lak yerleri seven, narin Japon şemsiyeleri de kuyunun larından biri durumunda. Kelebeklerin farklı türlerini
ya da fıskiyeli mermer havuzun yanına… Cennet gibi bir arada görmek için onların yaşam alanlarını ziyaret
bir bahçe yaratma fikri, bazen bir tutku hâline gelebi- etmek gerekir. Çoruh Vadisi ve özellikle vadideki Kan
liyor, bunun insanoğlunun hiç değişmeyen isteği ol- Deresi kelebek popülasyonu açısından zengindir.
duğunu bilmeden… Kaçkar Dağları ve Barhal Deresi de adeta birer
kelebek cennetidir. En meşhur gözlem bölgesiyse
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- Fethiye’deki Kelebekler Vadisi’dir. Yaklaşık 85 tür
den hangisi söylenemez? gündüz ve gece kelebeğine ev sahipliği yapan vadi-
nin en popüler kelebeği, temmuz ve ağustos ayların-
A) Karşılaştırmalarla anlatım somutlaştırılmıştır. da uçan Kaplan kelebeğidir.
B) Benzetme yapılmıştır. Bu parçada kelebeklerle ilgili olarak aşağıdakile-
rin hangisine değinilmemiştir?
C) Anlatanın duygularına yer verilmiştir.
A) İlgilenenlerin sayısının arttığına
D) Neden ve sonuç bildiren cümleler kullanılmıştır.
B) Doğal dengenin bozulmasından en çok onların
E) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. etkilendiğine
43. Hepiniz roman yazabilirsiniz. Edebiyat nedir biliyorsa- 45. “Tiyatronun asıl amacı dünyaya ayna tutmaktır.” di-
nız, anlatma gücünüz varsa, çevreyi ve insanı ilgilen- yen Shakespeare’in bu anlayışı, “Komedinin amacı,
diren sorunları biliyorsanız, dünyadaki roman örnek- çağımız insanlarının kusurlarını ortaya sermektir.”
lerinin en güzellerini ve en başarılılarını bir sınava diyen Moliére’in tiyatro anlayışına uygun bir nitelik
girecekmiş gibi okuyup incelemişseniz, en son olarak taşır. Komedide entrika, oyunun iskeletini; kurgu, bu
da romancı doğmuşsanız… O zaman hepiniz roman iskeleti bir arada tutan eklem yerlerini temsil eder,
yazabilirsiniz. Ama bir şey daha gerekli: Kimseye hareketin belli yönde seyretmesini sağlar ve her şeyi
benzememek, kendiniz olabilmek… derli toplu tutarak oyunun dağılmasını önler. Ancak
böylesi oyunlar, izleyicinin dikkatini bir noktada tut-
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi roman mayı başarır. Çünkü ancak o zaman, her şey ahenk
yazabilmenin koşulları arasında yer almaz? içinde bir arada bulunur. İlgi çekmenin tek koşulu bu-
dur. Oyunun özü, eserin ruhu olurken diyaloglar bu
A) Özgün olma
iskeleti saran bedeni oluştururlar.
B) Toplumsal sorunlara karşı duyarlı olma
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-
C) Dili iyi kullanabilme gisine ulaşılamaz?
E) Okuduklarını kılı kırk yararak değerlendirme B) Kurgu, oyunun akışını sağlayan ögedir.
34
A
ALES / SONBAHAR 2008
46. Kalıtsal hastalıklar, genlerde meydana gelen hatalar- 48. Bireyin kendinde bulunan kusurları başkalarında gör-
dan kaynaklanır ve kuşaktan kuşağa aktarılarak ge- me davranışına yansıtma denir. Yansıtmada kişi ken-
netik yapının bir parçası olur. Kalıtsal hastalığı olan- di eksikliklerinin ve yenilgilerinin sorumluluğunu veya
ların büyük çoğunluğunun annesi ve babası sağlıklı suçunu başkalarına yüklediği gibi kendinde suçluluk
olabilir. Bunun nedeni hastalığın ancak hem anneden uyandıracak nitelikteki düşünce ve isteklerini de öteki
hem de babadan hatalı gen geldiğinde görülmesidir. insanlara veya nesnelere mal edebilir.
Taşıyıcılardaysa anne ya da babadan alınan genler-
den sadece biri hatalıdır. Taşıyıcılar taşıyıcı oldukla- Bu parçada sözü edilen “yansıtma”ya örnek ola-
rını dahi bilmeyebilirler. Aslında herkes bazı kalıtsal bilecek davranış biçimi, aşağıdakilerin hangisi
hastalıkların taşıyıcısıdır. Her bireyde yaklaşık 50 olamaz?
hatalı gen olduğu tahmin edilmektedir. Ama insanda
yaklaşık 35.000 gen olduğu göz önüne alındığında bu A) Koltuktan düşen küçük bir çocuğun koltuğu tek-
sayı önemsiz kalmaktadır. Akraba evliliğinden olan melemesi
çocuklardaysa anne ve babadan gelen belli bir genin
ikisinin de hatalı olma olasılığı artmaktadır. B) Eski arabasını tamirciye götüren bir kişinin, ara-
basının yolların bakımsızlığı yüzünden bozuldu-
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- ğunu söylemesi
miştir?
C) Başarısız olan öğrencinin başarısızlığını öğret-
A) Sağlıklı bireylerdeki hatalı genlerin belirlenme- mende araması
sinin geçmişe göre daha da kolaylaştığına
D) Sobaya çarpınca eli yanan bir kişinin bir daha
B) Taşıyıcıların hastalık belirtisi göstermeyebile- sobaya el sürmemesi
ceğine
E) Hırsızlık yapan bir gencin, suçu, kendisini işten
C) Akraba evliliklerinin neden olacağı sorunların çıkaran işvereninin üzerine atması
kaynağına
B) Binlerce yıl önce de insanların müzikle uğraştı- C) Yaratıcı düşünmeyi ön plana çıkaran etkinliklere
ğına önem verilmelidir.
C) İnsanların duygu ve düşüncelerini müzikle ifade D) Duygusal zekânın geliştirilmesinde anne ve ba-
edebildiklerine balara önemli görevler düşer.
D) Flütten çıkan seslerin nasıl olduğuna E) Kitle iletişim araçlarında çocuklara yönelik prog-
ramlar eğitici olmalıdır.
E) Bulunan müzik aletinin özelliklerine
35
A
ALES / SONBAHAR 2008
50. Eski Çağ olimpiyat oyunlarının amacı, bazılarına göre
tanrı ve tanrıçaları özellikle de baş tanrı Zeus’u onur- 52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
landırmak için tüm Yunan dünyasını bir araya getir- GÖRE CEVAPLAYINIZ.
mekti. Olimpia’da düzenlenmeye başlanan bu tören,
Antik Yunan’da düzenlenen en önemli iki dinsel tö- Karadeniz, dünyanın “en büyük oksijensiz su kütlesi
renden biriydi. Şehir devletleri arasında düzenlenen olma” özelliğine sahip bir iç deniz. Derinliği yer yer
atletizmle ilgili yarışmaların yapıldığı bu spor oyunla- 2000 metreyi aşan bu denizde 150-200 metrenin al-
rına, Yunanlı genç erkekler katılabiliyordu. Yıllar geç- tında kimi bakteriler dışında canlı yaşamıyor. Bu iç
tikçe bu oyunlara boks, güreş, uzun atlama, cirit atma denizin diğer denizlerle tek bağlantısı İstanbul Boğa-
ve disk fırlatma gibi yenileri de eklenmiştir. Dört yıl a- zı. Tarım etkinliklerinde çevreye duyarlı yöntemlerin
rayla gerçekleştirilen oyunlar, ev sahipliği yapan şeh- azlığı, arıtma tesislerinin yetersiz kalışı, denize her yıl
re büyük bir saygınlık kazandırdığından bu dönemde binlerce ton zararlı maddenin karışmasına neden
şehir devletleri organizasyona ev sahipliği yapmak oluyor. Buna ek olarak, tankerlerden denize salınan
için birbirleriyle savaşmışlardır. zararlı maddeler ekosistemi alt üst ediyor. 1970’ler-
den bu yana bu etkilere bağlı olarak balık çeşitliliğin-
Bu parçada olimpiyat oyunlarıyla ilgili olarak aşa- de belirgin değişmeler, ekonomik değeri olan balık
ğıdakilerin hangisine değinilmemiştir? türü sayısında da önemli ölçüde azalmalar gözle-
niyor.
A) İlk olarak nerede yapıldığına
C) Yarışmacıların sahip olması gereken özelliklere 52. Bu parçada Karadeniz’le ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisine değinilmiştir?
D) Düzenlenme nedenine
A) Kirlenme konusunda alınacak tedbirlere
E) İçerdiği spor dallarına
B) Çevresindeki ülkelere sağladığı çeşitli yararlara
Bu parçaya göre Itrî ve yapıtlarıyla ilgili olarak A) Konumu gereği yalnız bir yerden öteki denizlere
aşağıdakilerden hangisi söylenemez? açılabilmektedir.
A) Yaptıkları tepkiyle karşılanmış ve birçok eleştiri B) Son yıllarda avlanan balık miktarında azalma
almıştır. olmuştur.
C) Değerlendirmek için teknik bilgi gerekmektedir. D) Belirli bir derinlikten sonra çoğu canlı türü ya-
şayamamaktadır.
D) Sözleri anlaşılır biçimdedir.
E) Yoğun gemi trafiği güvenlik sorunları yaratmak-
E) Diğer bestecilerden farklı teknikler kullanmıştır. tadır.
36
A
ALES / SONBAHAR 2008
54. VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
1970’li yılların ilk yarısında şimdikinden çok farklı bir Kurgu, kurgulama ya da kurmaca, gerçek dünyadan
Ankara’da yaşıyorduk. O günlerde Esat Caddesi’nde alınan malzemenin yazarın hayal dünyasında sanat-
top oynayabiliyorduk. 10-15 dakikada bir geçen araç- sal bir biçime dönüşmesi; gerçekliğin, hayal gücüyle
lar bizi çok da fazla etkilemiyordu. Şimdi beton yapı- sanal, kurgusal, kurmaca bir âleme dönüştürülmesi-
larla dolmuş olan Gaziosmanpaşa’nın büyük bir bö- dir. Gerçeklikte, insan zihninden bağımsız olarak dış
lümü bizim için mesire yeriydi. İlkokuldaki çocuklar dünyada var olan olay, olgu, durum ve varlıklar söz
Kuğulu Park’a pikniğe götürülürlerdi. Ev gezmeleri konusudur. Kurmacadaysa sanatçı, gerçekliklerden
de hayatın vazgeçilmez bir parçasıydı. Ayrıca tele- işine yarayanları alarak soyut, güzel, estetik, kendi
vizyonlar bizi böylesine esir almamıştı. En büyük içinde uyumlu, yeni bir bütün oluşturur.
zevkimiz açık hava sinemalarıydı. “Kuruşlu” yılların
Ankarasında çamur vardı, sıkıntı vardı. Yine de
insanlar huzurlu ve mutluydu. Aradan yıllar geçti.
“Kuruşlu” yıllar geri geldi ama ---- 56. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vardır?
E) Birlikte geçirilen zamanın azalmasından E) Kurgu, yapıtın bütün yönleriyle uyum içinde
olmalıdır.
37
A
ALES / SONBAHAR 2008
58. VE 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 60. VE 61. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Köprü Irmağı’nın Bolaşan Köyü ile Beşkonak Köyü Robot teknolojisi, çağımızda ortaya çıkan birçok bi-
arasında oluşturduğu yarma vadi, on dört kilometre limsel ve teknolojik gelişmenin, robot adı verilen tek-
uzunluğu ve yüz metreyi aşan duvarlarıyla bölgenin nolojik ürünlere dönüşmesidir. Robot dendiği zaman
en uzun kanyonu. Bu kanyona adını veren Oluk Köp- akla insan gibi hareket eden, düşünen ve karar vere-
rü ise MS 2. yüzyılda yapılmış. Yani yüzyıllardır Köp- bilen makineler geliyor. Bunda izlenen bilim kurgu
rü Irmağı’na kafa tutarak ayakta durmakta. Eğer Ak- filmlerinin çok büyük etkisi var. Bu filmlerden hare-
deniz’in bu asi çocuğuyla dans etmeye hazırsanız ketle günlük yaşamda olmasa da fabrikalarda robotlar
mutlaka burada rafting yapmalısınız. Fakat dikkat kullanılmaya başlandı. Bu robotlar, düşlendiği gibi in-
edin, bu asi çocuk başınızı döndürebilir. san görünümündeki robotlardan çok farklıydı. Bunlar
ağır parça taşıyan, boya ve kaynak gibi güç işleri zor-
lanmadan yapan robot kollardı. Gelişen teknolojiyle
birlikte zaman içerisinde robotlar, yalnızca robot kol
58. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinil- olmaktan çıkıp çevresini algılayabilen, çevresine tepki
miştir? verebilen ve bir noktadan başka bir noktaya gidebilen
makineler hâline geldi. İnsan yaşamına benzetildiğin-
A) Kanyonun benzerlerinden ayrılan bir yönüne de, robot teknolojisi, emekleme çağını henüz tamam-
layarak iki ayağı üzerinde yalnızca bir iki adım atabi-
B) Vadinin her yıl çeşitli etkinliklere ev sahipliği yap- len küçük bir çocuk olarak düşünülebilir. Yetişmiş bir
tığına insan olarak ulaşacağı düzeyi düşündüğümüzdeyse
gelecek nesilleri nasıl bir teknolojinin beklediği tahmin
C) Köprünün uzunluğuna
edilebilir.
D) Irmağın derinliğine
38
A
ALES / SONBAHAR 2008
63. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
62. – 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA de neden-sonuç ilişkisi vardır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) I. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
(I) Antik dönemlerde, çok güzel ve bereketli bir böl-
gede kurulan, birlik ve beraberlik içinde yaşayan,
komşularıyla iyi geçinen, haklının yanında olan, sü-
rekli bir şeyler ortaya koyan, çalışkan ve dürüst in-
sanların ülkesi olan Karya, “Dağların Ülkesi” olarak
ünlenmişti. (II) Bugünkü Muğla ilinin tamamını ve
Aydın ilinin bir kısmını kapsıyordu. (III) Ülkenin kuze-
yinde sınır oluşturan dağlar yüzünden dışarıya kapalı
bir coğrafyada yer almıştı. (IV) Dinine çok bağlıydı
Karyalılar. (V) Her yıl belli zamanlarda kutsal merkez-
lerinde toplanır, tanrılarına tapınırlardı. (VI) Karyalılar
için en kutsal yerse baş tanrı Zeus’a adanan Labran-
da’ydı.
E) Doğruluktan ayrılmayan
39
A
ALES / SONBAHAR 2008
66. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
65. – 67. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA miştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Superman’in başlıca özelliklerine
Superman ilk olarak 1938'de, bir çizgi roman dergi-
sinde ortaya çıktı. Uzaydan gelmişti, insanüstü güç- B) Süper kahramanlara en çok kimlerin ilgi duydu-
lere sahipti, uçabiliyordu, trenden hızlıydı, demiri bile ğuna
bükebiliyordu. Ortaya çıktığı dönem onun basit bir in-
C) Superman’in ortaya çıktığı koşullara
sanüstü güç değil, bir kültürel konu olarak da değer-
lendirilmesini sağladı. Çünkü o dönemde insanlar he- D) Süper kahramanların ortak yanına
yecan verici şeyler yaşamak ve yaşamdaki karmaşa-
dan kurtulmak istiyordu. Böyle bir zamanda doğan E) Farklı alanlarda Superman ile ilgili ürünler ortaya
kahraman, okuyucularca çok sevildi. Superman sa- çıktığına
dece bir çizgi roman yıldızı olarak kalmadı; filmleri,
çizgi filmleri, televizyon dizileri, üzerine o ünlü “S” lo-
gosu basılmış bin bir çeşit eşyasıyla popüler kültürün
parçası, çağdaş bir mit, modern bir ikon hâline geldi.
Superman bir adalet savunucusu, cezalandırıcı, iyi
vatandaş ve süper kahraman olarak duyarlılıklarımızı
gösterdi, tanımları nasıl yaptığımızı örnekledi. Ondan
sonra ortaya çıkan süper kahramanlar da insanlara,
kötülerin cezalandırılacağı güvencesini verdi, düzenin
devam ettiğini ve işlerin yoluna gireceğini gösterdi.
65. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı 67. Bu parçaya göre Superman ile ilgili olarak aşağı-
yoktur? dakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Superman hangi tür yayın organları aracılığıyla A) İyi reklam yapıldığı için çok tutulduğuna
hayranlarına ulaşmıştır?
B) Yaşanmış olaylardan hareketle ortaya çıktığına
B) Superman insanlarda hangi düşüncelerin geliş-
mesini sağlamıştır? C) İnsanların boş zamanlarını değerlendirmesinde
yararlı olduğuna
C) Superman niçin sevilmiştir?
D) Benzer kahramanların yaratılmasında esin kay-
D) Superman hangi kavramların temsilcisi olmuş- nağı olduğuna
tur?
E) Yaratıcısına çok para kazandırdığına
E) Superman hâlâ eskisi kadar ilgi görüyor mu?
40
A
ALES / SONBAHAR 2008
69. Bu parçaya göre ekslibrislerin ortaya çıkmasını
68. – 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA sağlayan aşağıdakilerden hangisidir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Bir yapıtın kime ait olduğunu özgün bir biçimde
İnsanlar emek ve para harcayarak edindikleri birçok anlatma isteği
eşyanın üzerine yazılar yazıp imzalar attılar, çeşitli
işaretler koydular. Ekslibris de bu işlevi yerine getir- B) Resim sanatının gelişmesine katkıda bulunma
mek için kullanıldı. Ekslibris genellikle kitap kapağının düşüncesi
iç tarafında veya ilk sayfalardan birinin üstünde bulu-
C) Farklı baskı tekniklerinin öğrenilmesinin yaygın-
nan, “…’nın kitaplığından, ...’nın kütüphanesinden”
laştırılması
anlamı taşıyan küçük etiketlerdir. Ekslibrisi özel ya-
pan, sadece ait olduğu kişi için hazırlanması ve aynı- D) Özgün yapıtlar ortaya koyma gereksinimi
sının bir daha tekrarlanmaması yani yalnızca bir ki-
şiye özgü olmasıydı. Kilise ve prenslere ait kitaplar E) Bir dönemin özelliklerini anlatma çabası
matbaada çoğaltılırken onlara ait olan baskıların bir
farklılığı olması için ilk ekslibrisler hazırlandı. Alman
Papaz Johannes Knabenberg için yapılmış, 1450
tarihli “Kirpi” adıyla bilinen en eski ekslibriste, çayırda
bir çiçeği ısıran kirpi betimlenmişti. Bu kişisel ve etkili
iyelik etiketleri, insanların kendilerine ait olanı resim
ve yazılarla daha da özelleştirmesine, üstelik bunu
sergilemesine olanak sağladı. Bu nedenle çok tutul-
du. İhtiyaçtan çok, sahibini anlatan, yapıldığı zama-
nın kültürel ve tarihsel özellikleri hakkında ipuçları
veren küçük boyutlu tasarımlar hâline geldi. Ekslib-
risler farklı baskı teknikleri ile çoğaltıldı. Çok uzun bir
geçmişe sahip olan bu sanat dalı, ekslibris sanatçıları
tarafından bilgisayar tasarımları ile serigrafi yöntemi
kullanılarak devam ettiriliyor.
41
A
ALES / SONBAHAR 2008
72. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
71. – 73. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE doğrudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Fatih’in arabası kırmızıdır.
71. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle 73. Deniz’in arabası kırmızı ise aşağıdakilerden han-
yanlıştır? gisi kesinlikle yanlıştır?
42
A
ALES / SONBAHAR 2008
75. Sergiye L salonundan giren bir ziyaretçi için aşa-
74. – 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE ğıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) K salonunu ziyaret etmiştir.
Ünlü bir ressamın eserlerinin sergilendiği bir sanat
müzesinde, eserler 6 ayrı salona yerleştirilmiş ve B) N salonunu ziyaret etmiştir.
salonlar K, L, M, N, P, R harfleriyle adlandırılmıştır.
C) M salonunu ziyaret etmiştir.
Sergiyi düzenleyenler, ziyaretlerin daha verimli geç-
mesi için salonlar arası geçişleri bazı kurallara bağ- D) P salonundan çıkmıştır.
lamışlardır. Bu kurallar aşağıda verilmiştir:
E) R salonundan çıkmıştır.
• Sergiye her salondan giriş yapılabilmektedir, an-
cak çıkış yalnız P ve R salonlarından yapılabil-
mektedir.
43
A
ALES / SONBAHAR 2008
79. Aşağıdakilerden hangisi İktisat bölümüne başvur-
77. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE muş olamaz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Ali B) Ceyda C) Erdal
Ali, Belma, Ceyda, Dilek, Erdal, Faruk, Gamze ve
Hasan bir üniversitenin İktisat, İşletme, Kamu Yö- D) Gamze E) Hasan
netimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinin yüksek
lisans programlarına başvurmuşlardır. Başvurularla
ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
44
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ.
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
D) çektiği – eziyetler
E) yaşadığı – acılar
24
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
5. Antik dönemde tiyatrolar kent nüfusunun % 10- 7. (I) Anadolu binlerce büyük destanın vatanıdır
% 20’sini alacak büyüklükte yapılıyordu. Sana- ve İlyada, Odysseia destanları bunlardan yalnız-
yi Devrimi ancak büyük bir düşünsel değişim ca ikisidir. (II) Yaklaşık 16 bin dizeden ve 24 bö-
sürecinden sonra gerçekleşmişti. II. Dünya Sa- lümden oluşan İlyada’da Truva Savaşı anlatılır.
vaşı’ndan sonra Avusturyalıların onarılmasını (III) İlion kentinin kuşatılması, savaş boyunca
istedikleri ilk yapı opera binası olmuştu. Bugün gösterilen kahramanlıklar, on yıl süren savaşın
gelişmiş ülkeler arasında yer alan İngiltere’de korkunç yönü, aşk ve gurur, hile ve cesaret, inanç
kütüphanelere üye olma oranıysa % 50’nin üze- ve aldanış konu edilir destanda. (IV) Bu destanın
rinde. Bütün bunlar, ----. devamı olan Odysseia’de ise savaş sonrasında
ülkelerine dönen Odysseus ve arkadaşlarının akıl
A) kültürel yaşamın, dün olduğu gibi bugün de top- almaz serüveni anlatılır. (V) Savaşın yapıldığı yer
lumsal değişme ve kalkınmanın en önemli yanını Çanakkale’den otuz kilometre uzakta bulunan ve
oluşturduğunu ortaya koyuyor bugün Hisarlık denilen Dardanos bölgesidir.
25
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
9. (I) Viyana Sebze Orkestrası havucu flüt, pırasayı
keman, bal kabağını da davul olarak kullanıyor. 11. – 14. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
(II) Yılda yaklaşık otuz konser vermeyi planlıyor- LEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK
lar. (III) Yani bu grup, eline geçen her türlü sebze- YARGIYI BULUNUZ.
yi kullanarak müzik yapıyor. (IV) Belli bir tarzları
yok, çağdaş, klasik, pop, house gibi türlerde par- 11. Bir cep telefonu şirketi artık, ülkenin % 95’inin
çalar seslendiriyorlar. (V) Son parçayı seslendir- kapsama alanlarında olduğunu açıklamıştır.
dikten sonra konserden önce aldıkları yetmiş kilo
sebzeyi, çorba yapıp dinleyicilere ikram ederek A) Şirket son dönemde kapsama alanını genişlet-
değerlendiriyorlar. miştir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. B) Ülkede en az bir cep telefonu şirketi daha hizmet
vermektedir.
26
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
13. Terakkiverper Cumhuriyet Partisinin kurulmasıyla 15. – 18. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez çok partili hayata CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞ-
geçiş denenmiştir. TURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE
YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.
A) Türkiye’de, Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin
kurulmasıyla çok partili hayat yerleşmiştir. 15.
I. 1980 yılında çekilen “Tanrılar Çıldırmış Olmalı”
B) Türkiye tarihinde iki defa çok partili hayata geçiş adlı filmde konu edilen Afrika kabilesindeki in-
denemesi olmuştur. sanların tıkırtıyı andıran seslerle dolu, heyecanlı
konuşmaları, dünyanın dört bir yanındaki izleyi-
C) Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulan ikinci parti Te- cilere çok tuhaf, bir o kadar da yabancı gelir.
rakkiperver Cumhuriyet Partisidir.
II. Küçük bir gruba özgü bu dille ilgili olarak yapılan
D) Türkiye tarihindeki tüm çok partili hayata geçiş birkaç araştırmada, en eski atalarımızın da ileti-
denemeleri başarısız olmuştur. şim kurmak için tıkırtıya benzeyen sesler çıkar-
dığı sonucuna varıldı.
E) Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce de siyasi
partiler vardır. III. Bütün bu bilimsel araştırmaların sonuçlarına
göre, bugünkü insanların ortak atalarının savan-
larda yaşadığı ve tıkırtılı seslerle iletişim kurdu-
ğu akla yakın geliyor.
16.
I. Havacılık tarihinde başarıyla uçan ilk uçağı
14. Dünyada Kudüs ve Venedik’ten sonra üçüncü Wright kardeşler yaptı.
büyük tarihî ve mimari sit alanı olan Mardin, bir
açık hava müzesi gibidir. II. Bu saptamadan sonra ürettikleri Flyer adlı ilk
uçak 17 Aralık 1903 tarihinde ABD’nin North
A) Mardin’in birçok yerinde bu yöreye özgü tarihî Carolina eyaletinde havalandı.
yapılara rastlamak mümkündür.
III. Wright kardeşler, planörlerle yaptıkları ön çalış-
B) Mardin, Kudüs ve Venedik’ten sonra kurulmuş- malar sırasında ortaya çıkan sorunları inceledi-
tur. ler; başarılı bir uçuşun temel koşulunun denge
olduğunu belirlediler.
C) Tarihî zenginlikleri olan kent, mimari açıdan en
gelişmiş şehrimizdir. IV. Flyer ile aynı gün dört uçuş yapan kardeşlerin
en uzun uçuşları 59 saniye sürdü ve 26 metrelik
D) Mardin dünyada en çok ziyaret edilen üçüncü bir uzaklığı aştı.
şehirdir.
V. 1905 yılına gelindiğinde ise artık 38 dakika uça-
E) En eski mimari yapılar Kudüs ve Venedik’te biliyorlardı.
bulunmaktadır.
A) I. ile II. B) I. ile IV. C) II. ile III.
27
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
17. 19.
I. İnsanların doğasında olan bilme ve bileni des- I. kitap yazılan nadir kadın yazarlarından biri
tekleme eğilimi, kolay para kazanabilme iste-
ğiyle birleşince bu programlara olan ilgi de ar- II. Sylvia Plath edebiyat tarihinin
tıyor.
III. gizemli kalan, hakkında çok sayıda
II. İzleyiciler, bir konu hakkında görüşlerini belirt-
meyi, bilgilerini sınamayı, eğlenceli zaman ge- IV. çok merak edilen ama
çirmeyi de istiyor.
V. yine de bir yanıyla hep
III. Dahası heyecanlanmak, sevinmek ve düş kur-
mak da onlar için öncelikli hâle geliyor. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
IV. İşte televizyon yayıncılığının önemli türlerinden baştan üçüncü olur?
olan yarışma programlarının çıkış noktası bun-
lar oluyor. A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
28
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
22. 24.
I. bunun asıl nedeni gelecekte I. Bu rehberlerin her birini, rehberlik yaptıkları ya-
bancı dile ve bu dilin kültürüne hâkim, sunum
II. değişemeyecek kadar sevmemizdir yeteneği yüksek kişilerden seçerdim.
III. başka hiçbir şeyle II. Biri bana gelip, “Ülke turizmi konusunda en yet-
kili kişi olsaydınız ilk olarak ne yapardınız?” di-
IV. bugüne kadar kitap ve dergi yayıncılığını bırak- ye sorsa on dokuz yıllık profesyonel bir turist
madıysak rehberi olarak nasıl cevap verirdim, diye düşün-
düm.
V. para kazanma ümidimiz değil yaptığımız işi
III. Ayrıca seçtiğim rehberlerle günler hatta haftalar
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle boyunca beyin fırtınası yapar, bundan çıkacak
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi sonuçlara da kesinlikle önem verirdim.
baştan dördüncü olur?
IV. Bu politika uyarınca, tanıtım için “yüz yüze ile-
A) I B) II C) III D) IV E) V tişim” yöntemine uygun olarak yetişmiş, işini iyi
yapan turist rehberlerini görevlendirirdim.
A) I B) II C) III D) IV E) V
23.
25. “Bugün okyanusa atılan çöp miktarı, okyanustan
I. Çünkü, Anadolulu Helenler, Lidyalılardan daha
çıkarılan balık miktarının üç katına ulaşmıştır.” sö-
önce, bir yüzyıl boyunca Karadeniz kıyısında
züyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler-
kurdukları kentler ve Akdeniz kıyılarında sahip
den hangisidir?
oldukları merkezlerle ticarete egemen durum-
daydılar. A) Okyanusların iç denizlere göre daha çok kirlen-
diği
II. Ticarete egemen olmalarından dolayı, paranın
icadının Anadolulu Helenlerle Lidyalıların ortak B) Okyanuslarda yapılan balık avcılığının giderek
başarısı olması akla yakın gelmektedir. azaldığı
III. Lidyalıların dünya tarihi bakımından çok önemli C) Derin denizlerde yaşayan balık türlerinde azalma
bir role sahip oldukları kabul edilir. görüldüğü
IV. Yine bu yazarlar, bir devlet tarafından basılan D) Balıkçılıktan eskisi kadar çok kazanç sağlanama-
paranın alışveriş aracı olarak kullanılmasının dığı
daha çok Anadolulu Helenlerin becerisi olduğu
düşüncesindedirler. E) Okyanuslardaki kirlenmenin tehlikeli boyutlara
vardığı
V. Nitekim Helen yazarlarına göre madenî sikkeleri
icat edenler Lidyalılardır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
29
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
26. “Yaşamda hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır.” sö- 29. “Bazıları yalnızca mevcut şeylere bakar ve ‘Neden
züyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden var?’ diye sorar; ben olmayan şeyleri de hayal eder
hangisidir? ve ‘Neden yok?’ diye sorarım.” diyen bir kişi aşağı-
dakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Olaylara farklı açılardan bakmak gerektiği
A) Kötümser B) Araştırmacı
B) Yapılan her yanlıştan bir şeyler öğrenileceği
C) Başarılı D) Konuşkan
C) Doğru ile yanlışın göreceli kavramlar olduğu
E) Çalışkan
D) Geçmişe bağlı kalarak yaşamak gerektiği
30
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
31. Bir yazar, “Yazdıklarımı dağdaki çoban da anlasın, 33. (I) Çoruh Nehri, 3225 metre yüksekliğindeki Mescit
profesör de yavan bulmasın.” diyordu. Mevlana’nın Dağları’ndan doğarak toplam 466 kilometre katettik-
dile getirdiği bir başka gerçeği de göz ardı etmeyelim. ten sonra Gürcistan sınırları içinde Karadeniz’e dökü-
“Anlattıklarınız, karşınızdakinin anlayabildiği kadar- lüyor. (II) En hızlı akan nehirlerimizden biri olduğun-
dır.” Evet, sorun, dönüp dolaşıp anlayabilmekte dü- dan sporcuların ilgisini çekiyor. (III) Her yıl dünyanın
ğümleniyor. pek çok yerinden gelen rafting, kano ve nehir kayağı
gibi sporları yapan yerli ve yabancı sporcuları ağırlı-
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabi- yor. (IV) Artvin’e kadar uzanan ve yaklaşık 260 kilo-
lir? metre uzunluğundaki bölümde 4 farklı etapta rafting
yapılıyor. (V) Özellikle profesyonel sporcuların tercih
A) Kişilerin kavrama düzeyleri birbirinden farklıdır. ettiği nehirde, raftingin zorluk derecesi birden altıya
kadar çıkıyor.
B) Herkesin anlayabileceği biçimde yazmak çok
zordur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
de karşılaştırma yapılmıştır?
C) Söyleneni ya da okunanı anlamada kişinin mes-
leği belirleyicidir. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) Bireyin kavrama yetisinin gelişmişliği, sorunların
çözümünde işe yarar.
31
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
35. Sefarad olarak bilinen İspanyol Yahudileri, 1492 37. Sabun yapımına ilişkin ilk tarifler MÖ 2500 yılına ait
yılında İber Yarımadası’ndan çıkarıldıktan sonra Sümer yazıtlarında ortaya çıkmıştır. Buna rağmen
Doğu ve Güney Akdeniz’e dağıldılar. (1) Osmanlı Pompei’de yapılan kazılarda bir sabun imalathane-
kanunlarının, etnik azınlıkların bağımsız bir birim siyle kalıp sabunlara rastlanmış olması, ilk sabunun
olarak yaşamlarını sürdürmelerine izin vermesi, yeni Romalılar tarafından bulunduğu düşüncesinin yer-
topraklarında uzun yıllar huzur içinde yaşamalarını leşmesine neden olmuştur.
sağladı. (2) İstanbul, İzmir, Selanik ve Kudüs gibi
şehirlere yerleşen bu topluluk, zaman içerisinde Aşağıdakilerden hangisi bu durumun bir açıkla-
Osmanlı kültüründen etkilenmeye başladı. (3) ması olabilir?
I. Böylece, bu Yahudi topluluğu kendi dil, din ve A) İnsan belleğinde daha çok pratik bilgilerin yer
geleneklerini koruyabildi. ettiği
II. O dönemde, Balkanları, Anadolu ve Orta Do- B) Kabul gören bazı bilgilerin doğru olmayabileceği
ğu’yu elinde tutan Osmanlı İmparatorluğu’nun
koruyucu kanatları altına yerleştiler. C) Arkeoloji alanında yeterli bilgiye sahip olunma-
dığı
III. Bu etkilerden biri de özellikle bu dönemde bes-
telenen Yahudi şarkılarının çoğunda, Osmanlı D) Bazı tarihsel bilgilerin bilerek çarpıtıldığı
makamlarının kullanılması oldu.
E) Hafızanın insanı yanıltabileceği
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi
için parçada 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III
numaralı cümleler aşağıdakilerin hangisinde ve-
rilen sırayla getirilmelidir?
1 2 3
A) I II III
B) I III II
C) II I III
36. Bir kişi düz bir alanda, bir noktadan eşit aralıklar- B) Gidilen ülkenin âdet ve gelenekleri konusunda
la önce 10 adım doğuya, sonra 20 adım güneye, önceden bilgi edinmek gerekir.
daha sonra 30 adım batıya ve son olarak da 40
adım kuzeye hareket ederse bu kişi ilk bulunduğu C) Farklı kültürlerin düşünce şekillerini anlamak o
noktanın neresinde olur? kültürlere uyumu kolaylaştırır.
32
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
39. Kimi sanatçıların kişilikleri yapıtlarına yansır. Örneğin 41. Bir oyuncunun kaç yüzü vardır, gerçekten bilebilir
bazı ressamların fırça darbeleri imzaları gibidir ya da miyiz? Bir rol için yaptığı makyaj daha sonra çıkar mı
birkaç romanını okuduktan sonra iyice tanıdığımızda, yüzünden? Yoksa ötekilere eklenerek ömür boyu ka-
o yazarın yazınsal kişiliğini görmeye başlarız. Hatta lır mı oyuncuda?
bazen çocuk denecek yaştayken yazdıklarında bile
görülebilir bu özellikler. Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir? A) Oyuncu asla kendi olamaz.
A) Her yazarı ötekilerden ayıran bir yazma tarzı B) Oyuncu oynadığı karakterlerden etkilenir.
vardır.
C) Oyuncu her karakterde kendinden bir parça
B) İyi bir yazar olabilmek için uzun zaman gerekir. bulur.
C) İyi yazarlar yapıtlarında kendi kişiliklerini gizle- D) Oyunu başarılı kılan oyuncunun kişisel beceri-
mez. leridir.
D) Yazarın kendini anlattığı romanlar daha çok oku- E) Her oyuncu her karakteri canlandıramaz.
nur.
40. Kendinden kaçmak için kitaba sığınmak, filme sığın- 42. Bu yapıt, çok beğenilen ve çok sevilen bir roman. Bu
maya benzemez. Kitaplar, sizi kendilerine bir karşılık etkisini dilinden alıyor, şiirsel bir dili var. Anlatımıyla,
vermeye, aklınızı ve hayal gücünüzü kullanmaya zor- anlattıklarıyla Türk edebiyatında yankı uyandırmış
lar. Oysa film izlerken hiçbir şey düşünmeden kendi- böyle bir romanı sinemaya uyarlamak yürek isteyen
nizi kaptırır filmi seyredersiniz, hoşunuza da gider. bir iş. İlk teklif geldiğinde nasıl yaparım, nasıl uyarla-
rım diye çok korktum. Çünkü bu, yoruma başvurma-
Bu sözü söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisini dan uyarlanamayacak bir yapıt.
vurgulamak istemiştir?
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
A) Kitap okumaktan herkesin keyif alamadığını söylenmiş olabilir?
B) Kitap okumaya uzun zaman ayırmak gerektiğini A) Sinemaya uyarlanacak yapıtların ne tür özellik-
lere sahip olması gerekir?
C) Kitap okumanın düşünce ve duyguları harekete
geçirdiğini B) Romanda verilmek istenen iletiyi, sinemada da
aynı biçimde verebildiniz mi?
D) Nitelikli film yapmanın zor olduğunu
C) Her yapıt, her roman kolaylıkla sinemaya uyarla-
E) Boş zamanları değerlendirmek için film seyret- nabilir mi?
menin daha iyi bir seçim olacağını
D) Böyle iddialı bir romanı senaryoya dönüştürme
sürecinde zorlandınız mı?
33
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
43. Denizde toplu hâlde yaşayan Golyan balıkları üze- 45. Usta tırmanıcılar olan Gekko kertenkeleleri, dik bir
rinde bilim insanları bir deney yaptılar. Balıklardan yüzeyde yukarı doğru tırmanırken bir saniyede vü-
birinin beynini açarak sürüde birlikte hareket etmeyi cutlarının on beş misli uzunluğundaki bir mesafeyi
kontrol ettiğini düşündükleri bölümünü etkisiz hâle aşabiliyor. Bu kertenkelelerin parmaklarında yüzeye
getirdiler. Daha sonra bu balığı türdeşlerinin arasına tutunmayı sağlayan çengeller şeklinde çok sayıda
bıraktılar. Bu balığın, sürüyü bırakarak ayrı gezmeye yapışıcı kısımlar bulunmaktadır. Bu hayvanlardan
başladığı görüldü. “Yarım beyinli” balık böyle olunca, hareketle bilim insanları aynı şekilde yüzeye yapışan
öteki balıklar da onun peşinden gitmeye başladılar. bir nano yapıştırıcı icat ettiler. Bu yapıştırıcı, tıpkı
Böylece “yarım beyinli” balık, “tam beyinli” balıkları Gekko kertenkelelerinin ayağı gibi gerektiğinde yü-
peşinden sürükledi. zeyden sorunsuz olarak ayrılıyor.
A) Liderlik için özgür düşünce gerekir. A) Bazı ürünleri geliştirmek için doğadaki canlıların
özelliklerinden esinlenilir.
B) Liderlik, nitelikli olmayı gerektirir.
B) Pek çok bilimsel gelişme birbirine kaynaklık et-
C) Sürüde toplu hareket sorgusuz gerçekleşmek- miştir.
tedir.
C) Bir canlı üzerinde çalışmaya başlamadan önce
D) Sürü hareketi, insanlar tarafından kontrol edile- o canlı iyi gözlemlenmelidir.
bilir.
D) Doğanın kendi içinde bir dengesi vardır.
E) Sürüden ayrılmak Golyan balıkları için tehlike-
lidir. E) Doğadaki her canlı, yaşadığı ortama en iyi biçim-
de uyum sağlar.
34
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
47. Frigler, MÖ 1200’lü yıllardan itibaren Makedonya ve
Trakya üzerinden Boğazlar yoluyla dalgalar hâlinde 48. VE 49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
Anadolu’ya göç eden Trak kökenli boylardan biriydi. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
MÖ 11. yüzyıla doğru Polatlı yakınlarındaki Yassıhö-
yük’e ulaşan ilk Frig göçmenleri, başlangıçta basit Kâzım Karabekir’in en önemli yapıtı olarak görülen
köy düzeninde bir yaşamı benimsedi. MÖ 9. yüzyıla İstiklal Harbimiz, eksiksiz olarak ve kendi elinden
gelindiğinde Yassıhöyük, çevresi güçlü surlarla çevri- çıktığı biçimiyle ilk kez tarih meraklılarıyla buluşuyor.
li bir başkente dönüştü. Ünlü Frig Kralı Midas döne- İlk baskısı esas alınarak hazırlanan kitabın tamamı
minde Frigler, Orta Anadolu’da, görkemli kaya anıt- eski harfli el yazısı orijinalleriyle karşılaştırılmış, ilk
larının gölgesinde, Anadolu’nun köklü gelenekleri ile baskıdaki eksikler tamamlanmış ve yüzlerce yanlış
yoğrulmuş güçlü bir krallık olarak Anadolu kültür ta- okuma düzeltilmiş. 1960 tarihli önsöz dışında kitaba
rihine damgasını vurmuştur. hiçbir ekleme yapılmamış, metinden hiçbir şey çıkar-
tılmamış.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
D) Friglerin, ticaret yolları üzerine kurdukları şehirler B) Söz konusu yapıtı eski harflerle yazmıştır.
sayesinde zenginleştikleri
C) Söz konusu yapıtında tarihî olayları anlatmıştır.
E) Friglerin, Avrupa’da yaşanan karmaşadan kaça-
rak Anadolu’ya göç ettiği D) Söz konusu yapıtının birden fazla baskısı yapıl-
mıştır.
D) I ve II E) II ve III
35
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
50. VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Atasözlerimizin kısa birer hikâye gibi olması, bu söz- Filmlerimde hep şiddet ve ölüm konusunu işlediğimi
lerin yaşanan olaylardan sonra söylendiğini, yani or- söylüyorlardı. Gerçekten de o zamana kadar yaptı-
taya çıkışlarının belli bir olaya dayandığını düşündür- ğım filmler arasında şiddet içerenler içermeyenler-
müştür bana. Örneğin, “Düşenin dostu olmaz.” sözü den daha fazlaydı. O dönemde, şiddete yer verme-
durup dururken söylenmiş olamaz bence. Ya dara yen birçok senaryo da yazıyordum. Ama yine aynı
düşüp en yakınındakilerin bile terk ettiği biri tarafın- eleştirilerin yöneltildiği Havai Fişekler adlı filmden
dan ya da sözcüğün gerçek anlamıyla, atından ya da sonra artık farklı bir yapıt ortaya koymanın zamanı
eşeğinden düşüp de hiç yardım alamayan biri tarafın- geldiği düşüncesiyle herkesi şaşırtacak bir film yap-
dan söylenmiş olmalı bu söz. Bununla birlikte, zıt an- maya karar verdim. Bu düşünceyle yaptığım Kikuji-
lamlı atasözlerimiz de yok değil. Ama bu durum bile ro’nun Yazı, bilinen bir film türüne ait değil. Bu filmde
birer yazınsal ürün olan atasözlerinin ortaya çıkışına klasik bir öyküyü ele alıp kendime ait bir forma dö-
ilişkin düşüncemi destekliyor. İnsan, hayatı boyunca nüştürdüm. Bu bir meydan okumaydı âdeta ve bana
her türlü olayla karşılaşabilir, o anki duruma göre çok çekici geldi. Sanırım sonuçta imzamı taşıyan
olaylar karşısındaki duruşu, yani söyleyeceği söz de farklı bir film ortaya çıktı.
değişebilir.
D) Eğri otur doğru söyle. Doğru söyleyeni dokuz D) Yönetmenin farklı türde senaryoları da vardır.
köyden kovarlar.
E) Yönetmenin şiddet içeren filmleri daha çok be-
E) Öfke baldan tatlıdır. Öfkeyle kalkan zararla ğenilmiştir.
oturur.
36
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
54. VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
İçinde bulunulan koşulların kişiye uygun hâle getiril- (I) Oyuncaklar düş dünyalarını geliştirmek, oyalamak,
mesine “ergonomi” denir. Makine ve insan arasında mutlu etmek amacıyla alınır çocuklara. (II) Bazen de
artan ilişki, ofiste oturularak geçirilen uzun saatler ve suçluluktan… (III) Yoğun iş temposunun ardından
kullanılan araç-gereçlerin çokluğu, günümüzde ergo- eve yorgun dönen anne baba, çocuğuyla zaman ge-
nomiyi zorunlu hâle getirdi. Artık yalnızca fiziksel çirip onu dinlemek, onun duygularını paylaşmak yeri-
koşulların ergonomisi değil, bilgisayar yazılımları ve ne onu oyuncağa boğuyor. (IV) Aslında çocuklar için,
internet siteleri gibi ögelerin de insana uyumlu hâle satın alınan oyuncaklar dışında başka şeyler de bir
getirilmesi önem kazandı. Zihinsel algılamayı kolay- oyuncak ve oyun malzemesi hâline gelebilir. (V) Ayrı-
laştıran kullanıcı dostu bilgisayar programları ve ko- ca, doğru seçilmiş bir oyuncak da çocuğun yaratıcı
lay kontrol edilebilen aygıtların geliştirilmesi de gide- düşünme becerisini desteklemeye yardımcı olduğu
rek kaçınılmaz oldu. Ergonomi başta mühendislik, mi- gibi, motor ve sosyal gelişimine de katkıda bulunur.
marlık, tıp, psikoloji ve sosyoloji olmak üzere birçok
bilimsel disiplinin ortak çalışma alanıdır. Amaç, insa-
na en iyi şekilde uyum sağlamış sistemler geliştir-
mektir. Doğal olarak bu amaç yalnızca insanın ken-
disiyle barışık, uyumlu bir çevrede mutlu olarak ça-
lışması ya da yaşaması değildir. Ergonomi araştır-
maları, aynı zamanda verimliliği artırarak insan gü-
cüne dayalı üretimin niteliğinin de artırılmasını amaç-
lar. Ergonomi araştırmacıları, iş yerlerinde ergonomik
56. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmek-
düzenlemeler için yapılan her bir dolarlık harcamanın
tedir?
bir yılda 2000 dolarlık tasarruf olarak geri döndüğünü
belirtiyor. A) Oyuncak seçimlerinin doğru yapılmaması
37
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
58. VE 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 60. VE 61. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(I) Daha otuz yaşına gelmeden, dil bilim alanındaki Ünlü tarihçi Ammianus Marcellinus: “Dünyada hiçbir
çalışmalarıyla bir anlamda devrim yapan Noam kent, ne topraklarının bereketi ne de ticaretteki zen-
Chomsky, dilde cümlelerin oluşturuluşunu kesin ginliği bakımından bu kenti geçemezdi.” sözleriyle
bir biçimde açıklayan matematiksel kurallar orta- tanımlar Antakya’yı. MÖ 1000’den günümüze kadarki
ya koymaya çalışmıştır. (II) Öyle kurallar ki bir ma- sayısız uygarlığın, kültürün ve inancın izlerini taşıyan
kine bile sadece onları kullanarak cümle üretebilsin. Antakya, tarihî zenginliğiyle görenlerin hayran kala-
(III) Çünkü Chomsky, zihinsel özelliklerin, insanların cağı kentlerin başında gelir. Özellikle 1930’lu yıllar-
eylemlerini, özellikle konuşma eylemini açıklamada da yapılan kazılarda ortaya çıkan mozaiklerde Antak-
çok önemli olduğuna inanmıştı. (IV) Ne var ki bu dü- ya’da yaşamış uygarlıkların görkemli dönemlerinin
şünce, 1950’lerin psikologları arasında Chomsky’nin izleri görülmekte. Bugün Hatay Arkeoloji Müzesinde
bir bilim insanında bulunması gereken niteliklerin daha çok MS 2. ve 5. yüzyıllar arasında yapılmış
hepsine sahip olmadığı görüşünü yaygınlaştırmıştı. Roma ve Bizans yapılarından çıkarılan mozaikler
(V) Chomsky’yi deneyler yapmadığı ve doğayı yakın- sergileniyor. Müzede sergilenen mozaikler, sayıları-
dan gözlemlemediği için, daha çok, bir filozof ve bir nın çokluğu, kalitesi ve büyüklüğü açısından dünya-
matematikçi olarak nitelendiriyorlardı. (VI) 1940’lı ve da çok önemli ve değerli bir yere sahip. 35 binden
1950’li yıllarda, zihin konusundaki farklı düşünceler fazla tarihî yapıtın bulunduğu müzeyi her yıl yerli ve
hakkında Chomsky ile Amerika’nın en etkili psikoloğu yabancı çok sayıda turist ziyaret ediyor. Müzede,
kabul edilen Skinner arasında ünlü bir tartışma ya- yaklaşık iki metre karelik alanları kaplayan mozaik
şandı. (VII) Skinner, dilin, tümüyle çevrenin şekillen- panolar, lahitler, seramikler, camdan yapılmış süs
dirdiği bir alışkanlıklar bütünü olduğunu, konuşmayı eşyaları, paralar ve irili ufaklı heykeller bulunuyor.
açıklamak için içsel özelliklere ilişkin kurallara gerek
olmadığını iddia ediyordu. (VIII) Chomsky, Skinner’ın
bu görüşlerini eleştiren yazılarıyla onun psikoloji ala-
nındaki yerinin sarsılmasına yol açtı. (IX) O dönem-
den sonra psikoloji, zihinsel kurallarla derinden ilgi-
lenmeye başladı ama popüler basın, bir süre daha 60. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
Skinner’ı Amerika’nın psikoloji devi olarak yansıtma- sine başvurulmamıştır?
ya devam etti.
A) Tanık göstermeye B) Nesnel verilere
38
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
63. Bu parçada Kral kelebekleriyle ilgili olarak aşağı-
62. – 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA dakilerden hangisine değinilmemiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Göçlerinin nereden başlayıp nerede sonlan-
Kuzey Kutbu’ndan Güney Kutbu’na kadar uçabilen dığına
göçmen kuşların, yüzlerce kilometreyi geride bırakan
yarasaların ve bir okyanustan ötekine göç eden bali- B) Göçlerinin neden şaşkınlık yarattığına
naların varlığını biliyoruz. Ne var ki minyatür kanatlı
C) Hangi ayda kışlık bölgeye göç ettiklerine
kelebekleri dünya göç şampiyonları arasında görün-
ce şaşırıyoruz. Kuzey Amerika Kral kelebeği göç sı- D) Göç edilen bölgenin özelliklerine
rasında Kuzey ve Orta Amerika boyunca 4000 kilo-
metrelik bir mesafeyi katediyor. Büyük Göller Bölge- E) Neden zorlu bir yolculuğu göze alarak göç ettik-
si kıyılarından kıtayı aşmak üzere eylül ortası hava- lerine
lanan bir kelebek, kimi zaman kalabalık topluluklar
içinde kimi zaman tek başına günde 75 kilometre yol
alıyor. Bütün Orta Batı’yı ve ABD’nin kurak güneybatı
eyaletlerini geride bıraktıktan sonra Meksika’nın iç
kısımlarındaki dağlık bölgeye varıyor. Koskoca Ame-
rika kıtasında yüz ölçümü Midilli Adası’ndan bile kü-
çük, yaklaşık 1000 kilometre karelik bir bölgeye yer-
leşiyor. ABD Kongresinin bir zamanlar ulusal böcek
ilan etmeyi düşündüğü bu kelebek acaba yönünü na-
sıl belirliyor? Bunu incelemek için sonbahar göçmeni
Kral kelebekleriyle ilgili olarak bilim insanları deneyler
yaptılar. Önce normal çevre koşullarında, sonra ya-
pay olarak değiştirilmiş manyetik alanlarda ve en son
her türlü manyetik etkiden tümüyle arındırılmış ortam-
larda yapıldı bu deneyler. Kral kelebekleri doğal ko-
şullarda her zaman yaptıklarını yaptılar, güneybatıya
yöneldiler. Manyetik kutuplar yapay olarak tersine
çevrildiğinde tam tersi rotayı benimseyip kuzeydoğu-
ya yöneldiler. Manyetik etkilerden tümüyle arındırıl-
mış ortamda ise yönlerini tamamen şaşırdılar.
39
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
66. Bu parçada telepatiyle ilgili olarak aşağıdakiler-
65. – 67. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA den hangisine değinilmemiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Nasıl tanımlandığına
Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın
beyinler arasında iletilmesine “telepati” deniyor. Te- B) Kelimenin kökenine
lepati bir tür duyular ötesi hissetme olarak tanımla-
C) Ne gibi durumlarda ortaya çıkabileceğine
nabilir. Telepati sözcüğü, eski Yunancadaki “tele”
(kulak) ve “pati” (duygu) terimlerinden geliyor. Tele- D) Çok sayıda bilim insanının çalışma yaptığına
pati yalnızca düşüncelerin ve duyguların aktarılma-
sını değil, çeşitli olayların önceden hissedilmesini de E) Kadınlarda daha sık görülmesinin nedenine
kapsıyor. İşitme, görme, dokunma, koklama ve tat
alma gibi beş duyuya ek olarak altıncı bir duyu kabul
edilen bu özellik, Sigmund Freud’a göre, baskılanmış
eski bir özelliktir ve ancak belirli koşullarda ortaya çı-
kar. İlkel insanlardaki telepatinin tehlikelerden korun-
mak için gerekli bir mekanizma olduğu düşünülüyor.
Bazı durumlarda kişilerin algılama özelliklerinde de-
ğişiklik olabiliyor. Örneğin bir yakınını kazada, savaş-
ta ya da hastalıktan kaybetmiş kişiler bazı olayları ya
da tehlikeleri önceden hissedebiliyorlar. Beyinde an-
lık bir düşünce ya da görüntü olarak ortaya çıkan bu
durum, kişinin günlük programlarını ya da kararlarını
bile etkileyebiliyor. Telepati kişinin duygusal duru-
muyla da yakından ilgili. Bu özellik daha çok kadın-
larda bulunuyor. Bunun nedeni belki de kadınların
davranış ve düşüncelerinin, erkeklere oranla duy-
gusal temellere daha çok dayanması.
40
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
69. Bu parçada bal arılarıyla ilgili olarak aşağıdaki-
68. – 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA lerden hangisine değinilmiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Ömürlerinin kısa olduğuna
Meyveleri, sebzeleri, rengârenk çiçekleri ve elbette
balı, bal arılarına borçluyuz. Sayısız çiçekli bitkiyi toz- B) Bitkileri tozlaştıran tek böcek olduğuna
laştıran bal arıları, çiçeklerin vazgeçilmez partnerleri
C) Koku alma duyularının çok gelişmiş olduğuna
olarak flora için yaşamsal önem taşıyor. Bir arı koloni-
sinde 50.000 ya da daha fazla işçi arı, sayıları birkaç D) Değişen koşulların etkisiyle yaptıkları işleri değiş-
yüzle birkaç bin arasında değişen erkek arı ve yal- tirebileceklerine
nızca bir kraliçe arı bulunur. Koloninin bütün sakinleri
hayatlarını, yegâne doğurgan dişi olan kraliçe arıya E) Koloni içinde yaşamanın birtakım kuralları oldu-
göre düzenler. Kraliçe çok sayıda yumurta yumurtlar; ğuna
bunların bir kısmı erkek arıların çıkacağı döllenmemiş
yumurtalar, bir kısmı da dişi arıların çıkacağı döllen-
miş yumurtalardır. Dişi arıların, aralarında izciler, bek-
çiler, polen ezicileri, sütanneler, ısıtıcılar, pompalayı-
cılar vb. gruplar oluşturarak yaptıkları iş bölümü de
gerçekten mükemmel. Binlerce minik hayvan, uğulda-
yan bir kitle hâlinde, olağanüstü bir örgütlenmeyle ay-
nı çatı altında birlikte yaşıyor. Bu çalışmanın sonucu
olarak da bir kovana yaz boyunca 30 kilogram polen
ve 600 kilogram nektar taşınıyor.
68. Bu parçada bal arılarıyla ilgili olarak aşağıdakiler- 70. Bal arılarının çiçekli bitkilerin “vazgeçilmez part-
den hangisine değinilmiştir? neri” olarak adlandırılmasıyla aşağıdakilerden
hangisi anlatılmak istenmiştir?
A) Fiziksel özelliklerine
A) Bal arılarının sadece çiçek tozuyla beslenebildiği
B) Kraliçe arının koloni için önemine
B) Bal arılarının bitkilerin çiçeklendiği mevsimlerde
C) Ekonomi açısından sahip olduğu değere aktif olduğu
D) Görev dağılımının neye göre yapıldığına C) Bal arılarının belirli bitkilerden nektar toplamayı
tercih ettiği
E) Döllenmemiş yumurtalardan neden erkek arı çık-
tığına D) Çiçekli bitkilerin üremek için bal arılarına gerek-
sinimi olduğu
41
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
72. Atletizmde iki altın ve eskrimde bir bronz madalya
71. – 73. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kazanılmışsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
GÖRE CEVAPLAYINIZ. yanlıştır?
Olimpiyat oyunlarına katılan bir ülke, eskrim, bisiklet, D) Judoda iki gümüş madalya kazanılmıştır.
atletizm, yüzme ve judo sporlarında bireysel dalda
yarışmış ve olimpiyatlarda toplam sekiz madalya ka- E) Judo ve yüzmede birer altın ve birer gümüş ma-
zanmıştır. dalya kazanılmıştır.
A) Atletizmde bir altın, bir gümüş madalya kaza- C) Kadın sporcuların hiçbirinin gümüş madalya ka-
nılmıştır. zanmamış olma olasılığı vardır.
B) Judoda kazanılan madalyaların ikisi de gümüş- D) Erkek sporcuların bir bronz ve dört gümüş ma-
tür. dalya kazanmış olma olasılığı vardır.
C) Hem eskrimde hem de bisiklette gümüş madalya E) Kadın sporcuların erkek sporculardan daha fazla
kazanılmıştır. gümüş madalya kazanmış olma olasılığı vardır.
42
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
75. Aşağıdaki peronlardan hangisine Ankara otobüsü
74. – 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE yanaşmış olamaz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) 28 B) 29 C) 30 D) 31 E) 32
A) 24 – İzmir B) 28 – İstanbul
C) 29 – İstanbul D) 30 – İstanbul
E) 31 – İzmir
43
A
2009-ALES İlkbahar /Sözel
78. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
77. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) Aslı şiir kitabı almıştır.
Aslı, Burak, Ceyda, Defne, Esin ve Fırat bir kitabe- E) Fırat şiir kitabı almıştır.
vinden romanlar, öykü kitapları, şiir kitapları, yemek
kitabı ve dergiler satın almışlardır. Burak ve Fırat er-
kek, ötekiler kadındır. Bu kişilerin kitabevinden aldık-
larıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
80.
I. Aslı
II. Defne
77. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur? III. Fırat
A) Aslı dergi almıştır. Yukarıdakilerden hangilerinin kitabevinden ne
aldıkları kesinlikle bilinmektedir?
B) Burak roman almıştır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
C) Defne şiir kitabı almıştır.
D) II ve III E) I, II ve III
D) Esin öykü kitabı almıştır.
TEST BİTTİ.
44
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
D) daha az kullanılmasını
E) anlamca zenginleşmesini
24
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
5. Son yıllarda, yapı ve dekorasyon sektöründe es- 7. (I) Moulin Rouge adlı kabare, Paris’in Montmartre
ki önemini yeniden kazanmaya başlayan merme- semtinde 1889 yılında hizmete girmiş. (II) Ünlü
rin kullanım açısından birçok üstünlüğü var. Ta- kabarenin ilk yıllardaki gösterilerinde normal
mamen doğal bir yapı malzemesidir, üretim aşa- hayatlarında aşçılık, temizlikçilik, bahçıvanlık
masında sadece kesilir ve aşındırıcılarla cilalanır; yapıp gece dans eden amatörler sahneye çıkar-
----. İçinde kimyasal madde barındırmaz. Bu ne- mış. (III) Bu amatör dansçıların fırfırlı etekleriyle
denle bulunduğu ortama zararlı madde salmaz. yaptıkları dansa, önceleri “Quadrille” adı verilmiş.
Kir ve leke tutmaz, toz barındırmaz, koku yapmaz; (IV) Paris’in bilinen en eski kabaresi olan Moulin
----. Deterjanlardan etkilenmez, güneşte renk at- Rouge, bulunduğu semtin simgelerinden biri ol-
maz, soğuktan çatlamaz; ----. Renk ve doku zen- muş. (V) Ancak Charles Morton adında bir İngi-
ginliğiyle, yaratıcı çalışmalara olanak verir, döşe- liz’in bu dansı “Fransız Kankanı” olarak adlan-
neceği her ortamda uyumlu bir görüntü oluşturur; dırması üzerine tüm dünyada bu adla anılmaya
----. başlamış.
25
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
9. (I) Deneme sözcüğü çoğu zaman bir düşünce zen-
ginliği içeriyor, kimi zaman da düşünce savruk- 12. – 16. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
luğu. (II) Deneme, kendine özgü söylemi olan ya- LEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK
zınsal bir tür. (III) Kimileri, yazınsal bir tür olmanın YARGIYI BULUNUZ.
ötesinde, bir söylem biçimi olduğunu da savunur.
(IV) Böyle düşünenlere göre denemesel söylem, 12. Piyasaya yeni giren bu firmanın ürettiği peynirler,
dille içli dışlı olmayı gerektirir. (V) Sözcüklerin iç rakiplerininkinden % 60 daha fazla süt içeriyor.
evrenine uzanır, onlara yeni boyutlar kazandırır.
A) Firmanın ürettiği peynirler, tüketici tarafından
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. beğenilmiştir.
26
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
14. Başarılı futbolcunun bu maçta attığı son gol, se- 17. – 20. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
zonun en iyi golü seçildi. CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞ-
TURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE
A) Bu futbolcunun takımı, sözü edilen golün atıldığı
YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.
maçı kazanmıştır.
17.
B) Bu futbolcu önceki maçlarda da birçok gol atmış- I. Araştırmacılar, lityum-iyon pillerin geliştirilme-
tır. sinde, nanoteknolojiden yararlanmaya çalışı-
yorlar.
C) Bu futbolcu takımında en fazla gol atan oyuncu-
dur. II. Bu çalışmalar, dizüstü bilgisayar ve cep telefonu
gibi çeşitli elektronik cihazlarda kullanılan yeni-
D) Bu futbolcu bu maçta birden fazla gol atmıştır. den doldurulabilir lityum-iyon pillerin üretimi üze-
rinde yoğunlaşıyor.
E) Bu futbolcunun takımı sezonu şampiyonlukla ka-
patmıştır. III. Örneğin, yeni bulunan bir başka yöntemle, piller
aynı ağırlıkta daha fazla enerji depolayabilecek
ya da belirli bir miktarda enerji, daha hafif piller-
le sağlanabilecek.
C) Müzede o bölgede yaşamış olan kültürlere ait V. Osmanlı Döneminde, kara ve deniz zaferleri ile
buluntular sergilenmektedir. padişah çocuklarının sünnet düğünleri ve evlen-
meleri nedeniyle şenlikler düzenlenirdi.
D) Müzede yalnız tarih öncesi devirden kalma bu-
luntular yer almaktadır. A) I. ile V. B) II. ile III. C) II. ile IV.
E) Bu tarihî bina uzun süredir müze binası olarak D) III. ile V. E) IV. ile V.
kullanılmaktadır.
27
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
19. 21.
I. Herhangi bir seçim yaptığınızda, ilk olarak ken- I. kadınların yazar olabilmek için
dinize, “Yapacağım bu seçimin sonuçları ne
olabilir?” sorusunu sorun. II. biri kabul edilen “Kendine Ait Bir Oda”da
II. Yok eğer “Hayır.” ise yani bu seçim sizi ve çev- III. ihtiyaç duyacaklarını söylüyordu
renizdekileri sıkıntıya sokacaksa ondan vaz-
geçin. IV. Virginia Woolf, edebiyat tarihinin en önemli
metinlerinden
III. İkinci olarak da “Yapacaklarım bana ve çevrem-
dekilere mutluluk getirecek mi?” diye sorun. V. mutlaka biraz paraya ve kendilerine ait bir
odaya
IV. Eğer bu soruya yanıtınız “Evet.” ise seçiminiz-
den dolayı içiniz rahat olsun. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
V. Bunun yanıtını size yüreğinizin sesi verecektir. baştan dördüncü olur?
20.
I. İnternet adını verdiğimiz iletişim ağı konusunda
son yılların dikkat çeken gelişmesi, “sosyal ileti-
şim ağları” adını verdiğimiz uygulamalar.
28
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
23. 25. “Genç şairler şiirin kendileriyle başladığını sanırlar,
I. İlk olarak kraterin yaklaşık 200 metre derinliğe yaşlı şairlerse kendileriyle bittiğini.” sözüyle anlatıl-
ve 800 metre genişliğe sahip olduğu tespit mak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisi
edildi. olabilir?
II. Bu katmanlar, Mars’ta milyonlarca yıl öncesinde A) Şairlerin şiire olan tutkularının, yaşları ilerledikçe
su bulunduğuna dair önemli bir ipucu olarak de- azaldığı
ğerlendiriliyor.
B) Şairlerin, en iyi şiirin kendilerininki olduğunu dü-
III. NASA’nın 2004 yılında Mars’a yolladığı Oppor- şündüğü
tunity robotu, Victoria Krateri’ni görüntülemeyi
başardı. C) Şairlerin gençlik ve yaşlılık dönemlerinde farklı
nitelikte şiirler yazdığı
IV. Bu boyutlarıyla Victoria Krateri, Mars’ın büyük
kraterlerinden biri olma özelliğine sahip. D) Genç ve yaşlı şairlerin, farklı konularda şiirler
yazmayı tercih ettiği
V. Ayrıca görüntülerde kraterin içerisinde, sarp du-
varlardaki kaya katmanları da göze çarpıyor. E) Şiirde genç-yaşlı kuşak ayrımı yapılmaması ge-
rektiği
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han-
gisi baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
24.
I. Sonraları, daha uzun süreli dalış yapabilmeyi
sağlayan dalgıç çanlarının icat edildiği biliniyor,
ama bu yöntem de dalgıçların daha derine ulaş-
malarını sağlamadı.
26. “Emniyet kemeri, tekerlekli sandalye kadar bağlayıcı
II. İnsanoğlu için denizin altında neler olduğunu değildir.” sözüyle vurgulanmak istenen düşünce
öğrenmek her zaman dayanılmaz bir tutku ol- aşağıdakilerden hangisi olabilir?
muş, bu tutku dalış tekniklerinin gelişiminde
önemli rol oynamıştır. A) Trafikte emniyet kemeri takmanın yasal bir zo-
runluluk olduğu
III. Teknolojinin gelişmesiyle oksijen tüplerinin keşfi
ise dalış dünyasında yeni bir çığır açtı. B) Emniyet kemerinin öncelikli olarak ayak ve ba-
cakları darbelerden koruduğu
IV. Mavi derinlikleri keşfetmek için ilk olarak nefes
tutma yöntemi geliştirilmiş, fakat bu yöntemle C) Yürüme engeli yaratan sakatlanmaların çoğun-
ancak sınırlı sürede ve belirli bir derinliğe dalış lukla trafik kazası nedeniyle ortaya çıktığı
yapılabilmişti.
D) Çocuklar da dahil herkesin emniyet kemerini ra-
V. İnsanın bilinmeyeni keşfetme merakı, uygarlığın hatça takabileceği
oluşumu için önemli bir itici güç ve denizler de
E) Emniyet kemeri takmanın vereceği sıkıntının,
bilinmeyen yönleriyle merak uyandırmış.
tekerlekli sandalyeye bağımlı olmanın yanında
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir önemsiz kaldığı
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, han-
gisi baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
29
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
27. “Kitaplar yaşadıkça ‘geçmiş’ diye bir şey olmayacak- 29. “İki tür insan var.” dermiş Gandhi. “İşi yapanlar ve
tır.” sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıda- yapılan işten kendilerine pay çıkaranlar. Ben daima
kilerden hangisi olabilir? ilk grupta yer alıp çalışmayı tercih ettim. Çünkü bu
grupta daha az rekabet var.”
A) Kitaplarda sık sık geçmiş olayların konu edildiği
Gandhi’nin bu sözlerinden aşağıdakilerin hangisi
B) Geleceği öngörmek için geçmiş olaylardan ya- çıkarılabilir?
rarlanılabileceği
A) Rekabetin olumlu sonuçlar doğurabileceği
C) Tarihin, sürekli tekrar eden benzer olaylarla dolu
olduğu B) Yeni düşüncelerin toplumların gelişmesinde
önemli rolünün olduğu
D) Kitapların geçmişi bugüne taşıyan aracılar oldu-
ğu C) Her insanın çalışırsa başarılı olabileceği
E) Tarih araştırmalarında, geçmişi aktaran kitapların D) İnsan davranışlarıyla ilgili gözlemlerden nesnel
önemli yer tuttuğu sonuçlar çıkarılması gerektiği
30
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
31. 33. (I) Türkiye’de özellikle son yıllarda önemi anlaşılan
I. Doğal birer laboratuvar diyebileceğimiz ortam- sinemanın, izlenme açısından son 25-30 yıllık serü-
larda yapılan bu tür çalışmalar, yabanıl hayvan- veni incelenmeye değer. (II) Türkiye’deki sinema izle-
ların değişen çevre koşullarına nasıl tepki vere- yicisi sayısını gösteren tablo, bu sayıdaki düşüşü or-
bileceğini anlamamızı sağlıyor. taya koyuyor. (III) Veriler, somut olarak son 25-30 yıl-
da, sinema izleyicisi sayısının yılda 81 milyondan 17
II. Türkiye’nin farklı bölgelerinde bu tür uzun süreli milyona düştüğünü gösteriyor. (IV) Bunun başlıca ne-
biyolojik araştırma istasyonlarının kurulması deninin televizyon olduğu düşünülebilir, ancak sine-
büyük önem taşıyor. ma kültürünün televizyondaki sinema kültüründen
farklı olduğu gözden kaçırılmamalı. (V) Dolayısıyla
III. Aşırı avlanma pek çok türü yok olma tehlikesiyle söz konusu düşüşün, “izleyicilerin sinemaya gitmek
karşı karşıya bırakıyor. yerine evde televizyon izlemeyi tercih ettiği” savıyla
geçiştirilemeyeceği kabul edilmeli.
IV. Değişken çevre şartlarında, birey üzerinde han-
gi etkinin ne kadar rol oynadığını saptamak Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
zorlaşır. rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
V. Aynı genoma sahip tek yumurta ikizleri, farklı A) I. cümlede, bir gelişmeden söz edilmektedir.
çevre koşullarında farklı fiziksel özellikler gös-
terebilir. B) II. cümlede, gereksinimlerin karşılanmadığı belir-
tilmektedir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
birbirine bağlı iki durumdan söz edilmemiştir? C) III. cümlede, kanıtlanabilir bir yargıya yer veril-
mektedir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) IV. cümlede, konunun bir yönüne dikkat çekil-
mektedir.
31
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
35. İnsanların fosil yakıtları kullanmaya devam etmesi, 37. Kopuz, Türklerin batıya göç serüvenine tanıklık ede-
atmosferdeki karbondioksit miktarını günden güne rek gelir uygarlıklar beşiği Anadolu’ya. Nehirler misali,
artırmaktadır. (I) Bu artış, küresel sıcaklık ortalama- bir büyük denize akan gezgin ozanlar, akıncılar ve
larının yükselmesindeki en önemli etkendir. (II) An- Horasan erenleriyle… Göç yollarında yeniden yoğru-
cak başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere lur tanıştığı birçok kültürle etkileşerek. Bununla yetin-
birçok ülke atmosfere karbondioksit salımını azalt- mez. Anadolu’nun zengin kültür birikimiyle de kucak-
mayı amaçlayan Kyoto Protokolü’nü imzalamamış- laşır. Değiştikçe gelişir, geliştikçe değişir. Büyük Sel-
tır. (III) Küresel sıcaklık artışının gözle görülür etki- çuklular ve Osmanlılarda Kafkasya’dan Balkanlara,
lerinden biri kutuplardaki buzul erimeleridir. (IV) Bu Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya dek yayılır. Bu uzun
sürecin devam etmesi deniz seviyelerinin yükselme- yolculuğun her durağında, yeni yeni türevleri ortaya
sine ve gelecekte bazı kıyı yerleşimlerinin sular altın- çıkar bu çalgının.
da kalmasına yol açabilir. (V) Bu durumun da kıyılar-
da yaşayan insanların kitlesel göçlerine neden olaca- Bu parçada kopuzla ilgili aşağıdakilerin hangisine
ğı açıktır. değinilmemiştir?
E) Değişime uğradığına
36. “Fahim Bey ve Biz” adlı yapıt Türk edebiyatı tarihin- 38. “Uçurtmalar rüzgâr gücüyle değil, o güce karşı koy-
de birdenbire ortaya çıkmış bir doruk noktasıdır. Es- dukları için yükselir.” sözü, başarıya ulaşmada aşa-
ki baskıları arasındaki farklar gözetilerek, yazarın im- ğıdakilerin hangisinin önemini ortaya koymak-
lası ve üslubu korunarak yeni baskıya hazırlanan bu tadır?
önemli kitap, yazarının edebiyatımızdaki yerini bel-
geler niteliktedir. A) Olaylara olumlu yönden bakma
Bu parçada adı geçen kitapla ilgili olarak aşağıda- B) Zorluklara göğüs germe
kilerin hangisi söylenebilir?
C) Belirli bir hedefe odaklanma
A) Yazarının en fazla bilinen yapıtı olduğu
D) Deneyimlerden yararlanma
B) Yazım üslubuyla yeni bir akıma öncülük ettiği
E) Çevre koşullarını göz önünde bulundurma
C) Yazarının sanat hayatındaki ilk başarılı ürünü
olarak kabul edildiği
32
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
39. Fotoğraflarının konusu, yangın yerleri, asfalt parça- 41. Yabancı ülkelerde yapılan pazar araştırmalarının
ları, dövüşen köpekler, kurbanlık koyunlardır. Ama sağlıklı değerlendirilebilmesinde, “saha araştırma-
gelecekte adından söz ettirecek asıl önemli çalışma- ları”nın yanı sıra kültür farklılıkları ve yerel alışkan-
ları, insan fotoğraflarıdır. Çünkü sanatçı onlarda, ha- lıklar da önem taşır. Örneğin Afrika’yla ilgili incele-
yatta gizlenen bütün önemli şeylerin ışıltısını ortaya melerini bitiren iki rakip ayakkabı üreticisinden biri,
çıkarabilmiştir. “Burada hiç kimse ayakkabı giymiyor, durum ümitsiz.”
derken öteki, “Burada henüz hiç kimse ayakkabı giy-
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak memiş, pazar aç, durum harika.” diyebilir. Hangisinin
aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? haklı olduğu, yalnız ayakkabı kullanım alışkanlığı olup
olmadığıyla değil, tüketicilerle sohbet edilmesi, istek
A) Fotoğraflarının konusu, insanın yaşamda ayakta ve şikâyetlerinin dinlenmesi ya da gözlemlerle
kalma mücadelesidir. anlaşılabilir.
B) Ele aldığı konular eleştirilmektedir. Bu parçaya göre, bir pazar araştırmasının sonu-
cunun sağlıklı değerlendirilebilmesi için aşağıda-
C) Kalıcı nitelikte yapıtlar ortaya koymuştur. kilerden hangisi gereklidir?
D) Kuralları ters yüz etmekle yenilikler ortaya koya- A) Araştırmada kullanılacak bilimsel metotların
bileceğini düşünmektedir. önceden denenmiş olması
E) Yeterince bilgi sahibi olmadan bir konu üzerinde B) Araştırma yapılacak yabancı ülkenin dikkatle
çalışılmaması gerektiğini savunmaktadır. seçilmiş olması
33
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
42. Outdoor eğitimi, açık havada, doğada, doğa koşulla- 44. Büyük Okyanus’un güneyinde 83 adadan oluşan bir
rıyla mücadele etmenin yollarını öğretmeyi amaçla- ülke Vanuatu. Masmavi denizi, pırıl pırıl güneşi ve
yan çalışmalara verilen isim. En önemli özelliği ise bembeyaz kumsallarıyla her zaman görmeye alış-
teoriden çok, deneyim kazanılarak öğrenme temeline kın olmadığımız huzur veren manzaraların çok oldu-
dayanması. Kano, maymun köprüsü ve kampçılık, bu ğu bir ülke. 1980 yılında bağımsızlığını kazanana
eğitimin içindeki aktivite ve sporlardan bazıları. Out- kadar oldukça garip bir yönetim şekli vardı. İngilizler,
door eğitimlerinde, belirlenen hedefe ulaşırken en 1872 yılında bu adaları Çinli köle tacirlerinden “ko-
uygun planı yapmak, hızlı ve doğru kararlar almaya rumak” amacıyla işgal etti. Ama adalarda yetişen ve
çalışarak bunları yılmadan uygulamak gerekir. İlk ba- o dönemde ticari değeri yüksek olan sandal ağacı
kışta, bir kayaya tırmanmak ya da bir akarsuyu geç- Fransızların dikkatini çekti ve Fransızlar da adalara
mek, sıradan bir yaşamdan çok farklı görünse de te- asker çıkardılar. İngilizler adadan ayrılmaya yanaş-
melde benzerlikleri fazla. Burada da en hızlı şekilde mayınca savaşmadan bir çözüm bulmaya karar ver-
en doğru planı yapmak, ekip arkadaşlarından yardım diler ve iki dilli, iki valili, iki farklı ölçü biriminin geçerli
almak ve bazı becerileri kullanarak hedefe ulaşmak olduğu tuhaf bir yönetim ortaya çıktı. Bu yüzden ada
gerekir. halkı uzun süre kendi ana dilleri olan Bislamanın ya-
nında iki yabancı dili de konuştu.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi outdoor
eğitiminin özelliklerinden biri değildir? Bu parçada Vanuatu ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Yaşayarak öğrenme ilkesinden yola çıkma
A) Uzun süre başka kültürlerin etkisi altında kaldı-
B) Belirli yaş gruplarının becerilerini geliştirmeye ğına
yönelik olma
B) İngiliz ve Fransızların ülkeyi işgal etme nedenine
C) Kısa sürede doğru çözümler üretebilmeyi gerek-
tirme C) En büyük gelir kaynağının turizm olduğuna
D) Yardımlaşma ve takım ruhu oluşmasını sağlama D) Sahip olduğu doğal güzelliklere
E) Her türlü zorluğa dayanabilmeyi öğretme E) Yaklaşık otuz yıldır bağımsız bir ülke olduğuna
34
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
45. VE 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 47. VE 48. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(I) Role uygun oyuncu seçmek çok zor bir iştir. (II) Bu Istranca derelerinin Karadeniz’e kavuştuğu yerlerde
seçim, yönetmeni iyi ya da kötü yapan unsurlardan geniş kumsallar vardır. Akarsular denize ulaşabilmek
biridir. (III) Yönetmenin iyi bir film çekebilmesi için için bunları aşmak durumundadır. Ne var ki Karade-
herkesin kendini “aynı” filmin içinde hissetmesi ge- niz’in sert rüzgârlarının harekete geçirdiği kum yığın-
rekir. (IV) Çok yetenekli olduğu bilinen bir oyuncu, ları çoğu zaman derelerin ağzını tıkar, böylece sula-
filmin içinde sanki başka bir filme ait gibi durabilir. rın denize boşalmasını kısmen veya tamamen engel-
(V) Bu konuda yönetmeni yönlendirecek bir rehber ler. Bu durumda dereler, yatakları boyunca geriye
yoktur. (VI) Yönetmen bunu ancak algı gücüyle se- doğru şişer, genişleyip derinleşir ve uzun, kıvrımlı bir
zebilir. göl meydana gelir. Birçok dere zaman zaman fazla
sularını boşaltma imkânı bulsa da daimî olarak bu bi-
45. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- çimi alır. Ancak, kumsalın gerisinde düz veya çukur
de söylenenler, kendisinden önceki cümlede söy- alanların bulunması hâlinde farklı bir durum ortaya
lenenlere çok yakındır? çıkar. Kabaran dere suları ormanlarla kaplı bu arazi-
leri işgal eder. Ağaçlar, çalılar ve ormanaltı bitki örtü-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. süyle kaplı bir göl meydana gelir. Derinliği bir metreyi
aşan bu göller uzun bir süre ormana girmeyi engeller.
47.
I. Rüzgâr
III. Kum
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
B) Coğrafi oluşumlara
C) Göllerin şekline
35
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 51. VE 52. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
“Muhteşem bir şey. Sanki büyük bir laboratuvar!” di- Son günlerde dünyanın en fazla konuştuğu isim-
yordu komşum gördüğü serayı imrenerek anlatırken. lerden biri Jamaika’nın yarattığı son efsane Usain
“Her şey bilgisayar kontrolünde. İçeride ne rüzgâr ne Bolt. Uçan adam, rekor canavarı, hız makinesi ve
güneş ne de toprak var! Domatesler su kültüründe daha birçok lakap... O bunların hepsini fazlasıyla
yetişiyor. Bizim tarladan aldığımız verimin on katını hak ediyor. 2009 yılında Berlin’de düzenlenen Dün-
alıyorlar neredeyse.” Komşumun bu sözlerine olduk- ya Atletizm Şampiyonası’nda 100 metrede 9,58 sani-
ça şaşırdım. Halbuki bu günlerde sıkça sorulan, “Ne- ye ve 200 metrede 19,19 saniye ile kendisine ait olan
rede o mis gibi kokan güzelim domatesler?” sorusu- dünya rekorlarını alt üst etti. Bolt’un bu başarıları, da-
nun gerisinde, “Bir zamanlar yaşadığımız doğa nere- ha 2000’li yılların başında “Bolt, 100 metrede 9,50’li
de?” kaygısı olmalı. Binlerce yıldır doğanın dengesi, değerlere ulaşamaz.” diyen sayılı atletizm otoritesini
çeşitli müdahalelerle bozuluyor. Çünkü üretici için ön- ve bu konuyu araştıran bilim adamlarını bile şaşkına
celik, ürettiği ürünün sağlıklı ve besleyici olması değil, çevirdi. Şimdi bu otoritelerin yeni araştırma konusu,
verimi, raf ömrü ve albenisi oluyor. Bunun sonucunda insanoğlunun değil ama Usain Bolt’un bu rekorları
gıdanın üretim biçimi de gıdanın içeriği de değişmeye nereye kadar taşıyabileceği. Uçan adam Bolt, şimdi-
başlıyor. ye kadar alışkın olduğumuz kısa boylu, kısa ama hızlı
adımlarla koşabilen hız koşucularından çok farklı. İki
metreye yakın boyu ve uzun bacakları sayesinde ra-
kipleri 100 metreyi 45-46 adımda koşarken, o 41-42
adımda yarışı tamamlıyor ve saniyede 10 metreden
daha fazla mesafeyi koşabiliyor. Şimdiye dek böyle
49. bir koşucuyla karşılaşmayan atletizm dünyası, şimdi
I. Yüksek besin değerine sahip olması de bu kadar uzun boylu bir insanın nasıl bu kadar
hızlı koşabildiğini merak ediyor.
II. Uzun süre dayanması
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
36
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
53. VE 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 55. VE 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bir antropolog için, insanlığın yaşam öyküsü açısın- Çalıştığım gazeteye her gün birçok kitap geliyor. Ya-
dan, geçmişte yaşamış toplumların genel sağlık du- yınevleri, okuyup beğendiklerimizi köşe yazılarımıza
rumu, geçirilen hastalıklar ve bu hastalıkların kemik taşımamızı, bir anlamda reklam yapmamızı istiyor.
üzerine yansıyan izleri önem taşır. Çünkü insan ke- Oysa gönderilenlerin çoğu, hiç yazılmasa daha iyiy-
mikleri, bireylerin geçirdikleri hastalık izlerini uzun miş dedirten cinsten… Kitapların yazarlardan ya da
yıllar taşıyabilmektedir. Hastalıkların kemik üzerine editörlerden kaynaklanan eksiklikleri ve yetersizlik-
bıraktığı izler ve kemik deformasyonları antropolojinin leri kendini hemen belli ediyor. Örneğin Mevlana ile
bir alt kolu olan paleopatoloji adlı bilim dalının konu- Şems-i Tebrizî yakınlığını eksen alıp aşk romanı ya-
su. Paleopatoloji, hastalığın hem yapısıyla ilgileniyor zan biri, konuşturduğu karakterlerden birine, “Kava-
hem de değişik etkenlerin hastalık üzerindeki rolünü noz dipli dünya.” dedirtiyor! Bu gidişle yarın bir baş-
ortaya koyuyor. Bazı hastalıkların hangi nedenlerle kası Sultan Süleyman döneminde geçen bir roman
belirli bölgelerde, belirli kimselerde ortaya çıktığının; yazar, padişahın tahta çıkışını duyan bir yeniçeriyi,
aynı hastalığın, ortaya çıktığı yere göre, hangi neden- “Vay anasını sayın seyirciler…” diye konuşturur. Sığ-
lerle son derece farklı kimliklere büründüğünün yanı- lığın sonu yok. Son günlerde sahafları mesken tut-
tını veriyor. Bu yanıtlar da kazılar sonucu ortaya çıka- mam bu yüzden. O tozlu raflarda, editörlerin titizlen-
rılan insan kemiklerinin incelenmesiyle elde ediliyor. diği, yazarların işini ciddiye aldığı dönemlerin yayın-
larını arıyorum.
B) Paleopatoloji, antropolojinin bir alt dalıyken, ge- B) Son dönem romanlarında, tarihî gerçeklere ters
lişerek ayrı bir bilim dalı hâline gelmiştir. düşen konuların ele alınmasından
C) Geçmiş dönemlerde yanlış ilaçların kullanılması C) Tarih konulu romanlarda, tarihî kişilerle ilgili ye-
kemik deformasyonlarına neden olmuştur. terli araştırma yapılmamasından
D) Eski çağlarda sıradan hastalıklar bile pek çok D) Son dönemde kaleme alınan romanlarda konu-
insanın ölümüne yol açmıştır. nun ayrıntılı olarak işlenmemesinden
E) Antropolojiye olan ilgi günden güne artmaktadır. E) Kimi yapıtların yazımında anlatıma özen gösteril-
memesinden
37
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
57. VE 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 59. VE 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Paskalya Adası’nın simgesi olan maoi, taştan oyul- Bu yazar edebiyatımızdaki özgün yerini, popüler kül-
muş büyük heykellere verilen isim. 1250 ile 1500 türe tutsak olmadan, kendi çizgisini koruyarak yazdığı
yılları arasında yapılan maoiler, bu adanın Rano öykülerle sağladı. Okurlarına, kimi zaman karamsar
Ranaku bölgesinde toplanmış. Tıpkı Mısır’daki Pi- gibi görünen bu yapıtlar, aslında insan gerçeğine yö-
ramitler gibi, bu dev heykellerin yapılışı ve dikilişi nelik bir arayışın sonucudur. Bunlar, incelikli çözüm-
de merak konusu. Bu büyüklükteki taş heykellerin lemeleriyle ve bireyi toplumsallık içerisinde gösterme-
yapılması, taşınması ve yerleştirilmesi için ileri de- ye çalışırken öne çıkardığı ayrıntılı betimlemeleriyle
recede bilgi, yaratıcılık ve fiziksel güç gerekiyor. Di- ilgi çekicidir. Usta yazarın büyük kitlelere ulaşamayı-
kili en uzun maoi olan Paro, tam 10 metre uzunlu- şının nedeni, kolaycılıktan uzak ve okurdan emek
ğunda ve 75 ton ağırlığında, en ağır maoi ise daha isteyen bir anlatım ortaya koymuş olmasıdır.
kısa ama 86 ton geliyor. Bu heykellerin yüzleri ve
vücutlarında herhangi bir detayın görülmesi nere-
deyse imkânsız. Pek çok kişi bu heykellerin tıpkı
Nemrut Dağı’ndakiler gibi sadece başlardan oluş-
tuğunu sanabilir. Fakat, zaten çok kısa ve biçimsiz
olan vücutları zaman içinde erozyonlar sebebiyle 59. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı-
omuzlarına kadar toprağa gömülmüş. Bu yüzden dakilerin hangisi söylenebilir?
heykeller, vücutlarından oldukça büyük kafaları ile
ünlüdür. A) Birçok türde yazılmış yapıtları vardır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve IV E) III ve IV
38
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
62. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
61. – 63. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) Sanat, onunla ilgilenen insanlar sayesinde de-
ğişir, gelişir.
Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya
ve sinemaya gidiyor. Neden? Oyalanmak, dinlenmek B) İnsan, başkalarından görüp öğrendiği davranış-
istiyorlar, demek yeterli bir cevap olmaz. İnsanın bir ları özümser.
başkasının hayatına, sorunlarına gömülmesi, kendini
C) İnsan değişime açık bir varlıktır.
bir resim, bir müzik parçası ya da bir roman, oyun,
film kişisi ile özdeşleştirmesi neden oyalayıcı, dinlen- D) İnsanlığın ortak uğraşları vardır.
dirici, eğlendirici olsun? Böyle gerçek dışı olaylar ne-
den gerçekmiş gibi değerlendirilsin? Eğer, “Kendi ya- E) Sanat eserleri gerçeği yansıtmayabilir.
şantımızdan daha renkli, doyurucu bir yaşantıya geç-
mek istiyoruz.” dersek o zaman yeni bir soru ortaya
çıkıyor. Yaşantımız neden yeterli değil? Belli ki insan
kendini aşmak istiyor. Başkalarında, kendi yaşantısı
olabilecek yaşantıları görüp onları kendinin kılarak
çevreyle bütünleşebileceğini seziyor.
A) Hoşça zaman geçirmek istemesi B) Anlatımda tekdüzeliği kırmak için devrik cümleler
kullanılmıştır.
B) İletişimin, insan için önemli bir gereksinim olması
C) Sorular sorularak dikkatin konu üzerinde yoğun-
C) Kültürel etkinliklerden uzak kalmak istememesi laştırılması sağlanmaya çalışılmıştır.
39
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
65. Bu parçada İshak Paşa Sarayı’yla ilgili olarak aşa-
64. – 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA ğıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Ziyaretçi sayısının giderek arttığına
Şehir merkezinden beş-altı kilometre uzakta bulunan
ve zamanında Beyazıt Sancağı’nın yönetim merkezi B) Kapladığı yere
olan İshak Paşa Sarayı, 7600 metre karelik bir alan
C) İdari açıdan tarihteki önemine
üzerine kurulu. İshak Paşa Sarayı, barok ve rokoko
tarzı taş işçiliğinin ve kabartma ustalığının en özel D) Çevresel koşullardan olumsuz yönde etkilendi-
örneklerini barındıran bir yapı. Klasik Osmanlı mima- ğine
risi dışında, Selçuklu ve Acem mimarisinin izlerini de
taşıyan, dönemine göre çok gelişmiş bir mimari anla- E) Yapıyı korumak için alınan önleme
yışla yapılmış olan İshak Paşa Sarayı’nın en şaşırtıcı
özellikleri, merkezî ısıtma, kanalizasyon ve su sistem-
lerinin bulunması. Yapıldığı ve kullanıldığı dönem açı-
sından bu, oldukça ilginç. Özellikle belirli bir yerde ısı-
tılan suyun kanallar aracılığıyla dolaştırılmasına da-
yalı ısıtma sistemi, hayret uyandıracak ölçüde günü-
müzdeki kalorifer tesisatına benzemekte. Sarayın ya-
pım aşamalarıyla ilgili olarak da filmlere konu olabile-
cek öyküler anlatılmakta. Doğal koşullar nedeniyle
yıpranan sarayda uzun zamandır devam eden resto-
rasyon çalışmaları sona ermek üzere. Yağmur, kar
ve güneş ışığından oldukça etkilenen sarayın iç res-
torasyonu tamamlanırken bu etkileri en aza indirecek,
sarayı tamamen içine alacak cam bir örtü hazırlanı-
yor. Örtü için kullanılan cam, kırılmaz olmasının dı-
şında güneşin zararlı ışınlarını önleyici filtrelere sa-
hip.
40
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
69. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
67. – 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA de kişisel düşünceye yer verilmemiştir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
“Arnavutluk dışarıya açılacak.” deniyor. Eğer bu “dı-
şarıya açılma”, gelecek birkaç milyon turist için kıyı-
larda beton bloklar yapılmasına, ülkenin otoyollarla
kuşatılmasına, egzoz kokusuna ve plastik atıkların
oluşturacağı çöp dağlarına yol açacaksa yalnız bu
ülkede yaşayanlar değil herkes iki kere düşünmeli.
(I) Şehirlerde ve kırlarda kuş seslerini motor gürül-
tüsü bastıracaksa, sokaklardan çöp diye kimyasal
atıklar süpürülecekse bu ülkeye yazık olur. (II) Çün-
kü Arnavutluk’un el değmemiş yemyeşil ormanları,
güzel manzaralı göl kıyıları ve turistleri rahatsız et-
mekten kaçınan bir halkı var. (III) Orada, sokakta
dolaşırken karşılaştığım birine sorduğum bir soruya,
biri Fransızca cevap verirken öteki yanındakiyle İtal-
yanca konuşuyordu. (IV) Başkentte tanıştığım me-
mur ve akademisyenlerin içinde, beş-altı dili kusur-
suz konuşanların sayısı oldukça fazlaydı. (V) Bun-
ları düşündüğümde, Arnavutluk’un dünyaya kapalı
kaldığını söylemenin çok da doğru olmayacağı kanı-
sına vardım.
D) I ve III E) I, II ve III
41
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
72. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
71. – 74. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) T markalı sabunlar 1. raftadır.
A) M B) N C) L D) K E) T
42
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
76. Aşağıdakilerin hangisinde I.’de verilen köyden,
75. – 77. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE II.’de verilene gitmek mümkün değildir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
I. II.
C) B E
D) B A
A B
E) E B
C
D F
43
A
2009 - ALES Sonbahar / Sözel
79. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
78. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) İsmet A almıştır.
B) Gizem F almıştır.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. C) Nermin ve İsmet aynı notu almıştır.
D) Nermin C almıştır.
İktisat bölümünde okuyan Gizem, Hasan, İsmet, Ke-
mal, Leman, Mustafa, Nermin ve Osman makroiktisat E) Gizem ve Kemal aynı notu almıştır.
dersini birlikte almışlardır. Derste A, B, C, D ve F olmak
üzere 5 ayrı not verilmiştir. Bu kişilerin aldıkları notlarla
ilgili aşağıdakiler bilinmektedir:
• Osman D almıştır.
A) Hasan A almıştır.
B) İsmet F almıştır.
C) Kemal F almıştır.
78. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
D) Gizem ve Hasan aynı notu almıştır.
A) Leman ve Nermin farklı notlar almıştır.
E) İsmet ve Hasan farklı notlar almıştır.
B) Leman B almıştır.
E) Gizem A almıştır.
TEST BİTTİ.
44
SÖZEL BÖLÜM
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,7; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,5; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
C) davranışlarla – inceliği
D) gereksinimlerle – paylaşımı
E) konularla – şekli
A 25
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
5. Romancı da tarihçi gibi araştırma yapabilir, top- 7. (I) Dünyanın en tanınmış edebiyat ödülü Nobel
ladığı belgelerden yararlanabilir ama sıra yazma- Edebiyat Ödülü’dür. (II) Bu ödül çoğunlukla dün-
ya gelince işinin tarih yazmak değil, roman yaz- ya politikasının etkisinde kalınarak, uluslararası
mak olduğunu unutmamalıdır. Bunun için roman- üne ulaşmış yazarlara verilir. (III) Kimi zaman ye-
da, yazarın topladığı bilgiler ve belgeler, buz dağı- rini bulur, kimi zaman pek de değerli olmayan bi-
nın suyun altında kalan büyük bölümü gibi olmalı, rine gider. (IV) Nice yazar var ki daha bu ödülü
----. aldığı yıl unutulup gitmiş, kendi ülkesinin edebi-
yatında bile önemini yitirmiştir. (V) Bizim de ba-
A) göze batmamalıdır şarılı sanatçılar yetiştirdiğimizi düşünüyorum;
Sait Faik, Nazım Hikmet, Halikarnas Balıkçısı
B) çarpıcı sonuçlar doğurmalıdır gibi…
C) somut verilere dayanmalıdır A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) açık ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır
E) öznellikten kaçınılmalıdır
6. – 11. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜM- 8. (I) Karabük Valiliği, başlattığı özel bir projeyle
LELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM Karabük Yenice Ormanları’nın yürüyüş ve bisik-
BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. let parkurlarını geliştiriyor. (II) Proje kapsamında,
yürüyüş parkurlarına işaretler konulması, yön ve
bilgi tabelaları yerleştirilmesi planlanıyor. (III) Ay-
6. (I) Son zamanlarda ülkemizde sıkça duyulan bir rıca bölgeyle ilgili rehber kitaplar hazırlanması da
kavram var: İnovasyon. (II) Türkçede tam karşılı- düşünülüyor. (IV) Yenice Ormanları, Doğal Hayatı
ğı olmayan bu sözcüğü dilimizdeki okunuşuyla Koruma Vakfı tarafından, Avrupa’nın biyolojik çe-
yazmamız gerekiyor. (III) Bu kavram, her alanda şitlilik açısından en değerli ve acil olarak koru-
“yeni”nin üretilmesi, özümsenmesi ve işletilmesi maya alınması gereken yüz orman alanı arasında
anlamında kullanılıyor. (IV) Bireyin ve toplumun gösteriliyor. (V) Bu çalışmaların amacı, yörenin
gereksinimlerini karşılamak üzere yeni çözümler doğal zenginliklerinin tanıtılması, ekoturizm ve
üretme amaçlanıyor inovasyonda. (V) Araştırma- doğa sporları için cazip bir merkez hâline getiril-
lar sonucunda geliştirilen yeni teknolojilerin kul- mesi.
lanımı ise inovasyonun temelini oluşturuyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A 26
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
9. (I) Deneme türündeki yazıların bence en önemli
özelliği kesinlemelere gitmeden okuru kendisiyle 12. – 15. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
tartışmaya çağırmasıdır. (II) Okur bizimle aynı gö- LEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK
rüşte olmayabilir ama yazımızı okurken bir kuşku YARGIYI BULUNUZ.
büyümeli içinde. (III) O mu doğruyu yazıyor, yok-
sa ben mi en doğruyu biliyorum, diye. (IV) Mon- 12. 2005’ten beri televizyonlarda yayımlanan bu ödül-
taigne’nin şu sözünü hep hatırlarım: “Yolda karşı- lü çizgi film, yoğun olarak Asya etkileri taşıyor.
mıza ilk çıkanla konuşur gibi yazmalı.” (V) Yazar-
lık yaşantımın en güzel övgülerinden biri sayarım A) Bir çizgi romandan 2005 yılında uyarlanmıştır.
bir genç okurumun bana söylediği şu cümleyi,
“Her düşüncenize katılıyorum ama yazınızı okur- B) Hâlâ yayımlanmaya devam etmektedir.
ken sizinle tartışmaktan alamıyorum kendimi.”
C) Bir Asya ülkesinde yapılmıştır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) Çizerleri arasında Asyalılar vardır.
A 27
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
14. Bu tiyatro, her sezon yeni ve farklı yazarların çar- 16. – 19. SORULARDA, NUMARALANMIŞ
pıcı oyunlarını sergilemekteki tutarlılığını, bu yıl CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞ-
da seyirci karşısına çıkardığı oyunlarla sürdürdü. TURMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE
YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.
A) Gittikçe yeni ve farklı yapıtlar bulmada zorlan-
maktadır. 16.
I. Ne var ki Princeton Üniversitesinden bir jeolog,
B) Her yıl kadrosuna yeni oyuncular eklenmektedir. dinozorların yeryüzüne çarpan bir gök taşı yü-
zünden yok olduğunu savunan popüler inanışı
C) Seyirci tarafından beğenileceğine inanılan yapıt- geçersiz kılacak nitelikte ve bu konudaki tartış-
lar tercih edilmektedir. maları tekrar gündeme getiren, oldukça güçlü
yeni kanıtlar ortaya koydu.
D) Bu yıl sergilenen oyunlar daha önce sahnelen-
memiştir. II. Bu gizemi çözmeye yönelik teoriler arasında
gök taşı ve kuyruklu yıldız çarpması, yanardağ
E) Her sezon beklenenden çok izleyici gelmektedir.
patlamaları, küresel iklim değişimi, deniz seviye-
sinin yükselmesi ve süpernova gibi seçenekler
yer alıyordu.
A 28
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
18. 20.
I. Binlerce yıl önce Doğu ve Güneydoğu Asya’dan I. arayıp bulmaya adayan
Adriyatik’e kadar uzanan coğrafyada yapılan
baharat ticareti, ekonomik sistemin temelini II. tanımlayan sanatçı, bu çalışmasında
oluşturduğu gibi dünya siyasetine ve kültürle-
rine de yön verdi. III. İstanbul’u bir kez daha yorumluyor
II. Birçok el değiştirerek Avrupa’ya ulaşan baharat- IV. kendini, şehirlerin ruhlarını
lar pahalıya mal olsa da bunların ticareti olduk-
ça yoğundu. V. bir sokak fotoğrafçısı olarak
III. Bu baharatlardan biber, tarçın, zencefil, vanilya Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
gibi bazıları, doğunun uç noktalarından uzun bir oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş-
yolculukla Avrupa’ya taşınırdı. tan ikinci olur?
19. 21.
I. Avustralya’nın güneyinde bulunan bir elmasın I. Bu disiplinlerin ortaya çıkmasından sonra, in-
yerkürenin derinlikleriyle ilgili önemli bilgiler sağ- sanlık, bilgi birikimini sistemli olarak artırıp bi-
layacağı düşünülüyor. limleri ortaya çıkardı.
II. Adelaide’ın 300 kilometre kuzeyinde Eurelia kö- II. Daha sonraki aşamadaysa zeki olmayan ama
yünün biraz dışında bulunan bu elmas, Adelaide programlandıkları işleri hızla ve hatasız yapabi-
Üniversitesinde elmas uzmanı olan Ralf Tap- len makineler üretti ve mekanik işleri robotlara,
pert’a gönderildi. makinelere yaptırdı.
III. Bu kadar derinde içinde mineral barındıran III. Tohumun büyümesi gözlenerek tarım, doğal
elmasa bugüne kadar sadece Kanada ve Bre- barınma koşulları taklit edilerek inşaat ve diğer
zilya’da rastlanırken şimdi de böyle bir elmas birçok disiplin ortaya çıktı.
Avustralya’da bulundu.
IV. Şimdi de en az kendi kadar zeki ve kendinden
IV. Tappert ve ekibinin yaptığı araştırmada elmasın çok daha hızlı makineler yapmanın yani yapay
içinde ancak yer kabuğundan 670 kilometre de- zekânın peşinde.
rinlikte oluşabilen minerallere rastlandı.
V. Medeniyet, insanın doğayı çeşitli yönleriyle taklit
V. Yer bilimciler böyle elmasların, yerkürenin alt etmesi ve bunu geliştirmesi sonucunda ortaya
katmanlarına dair birçok önemli bilgiyi barındı- çıktı.
ran örnekler olduğu için çok önemli olduğunu
düşünüyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV. baştan dördüncü olur?
D) III. ile V. E) IV. ile V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A 29
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
22. “Siz yolunuza devam edin, böyle yaparsanız hedefe 24. (I) Bu filmde oynayacak oyuncuların seçimi üç aşa-
kendiliğinden varırsınız.” sözü, aşağıdakilerden mada yapıldı. (II) İlk önce başaktörler ve başaktrisler,
hangisinin önemini vurgulamaktadır? ardından figüranlar, en son da çocuk aktörler seçildi.
(III) Aktörlerin seçimi her zamanki yöntemle yapıldı.
A) Beklenmedik durumlara hazırlıklı olma (IV) Seçilenlerin yüzlerinin, filmde anlatılan olayın
geçtiği zamanın yüzleriyle benzeşmesine çok dikkat
B) Hızlı karar verebilme edildi. (V) Hepsi de “eski bir fotoğraftan fırlamış” de-
dirtecek türden olmalıydı. (VI) Bunun için az çaba da
C) Ulaşılabilir amaçlar belirleme harcamadık. (VII) Kuzey Almanya’daki hemen her kö-
yü gezip uygun yüzler aradık.
D) Gerektiğinde yardım almaktan çekinmeme
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi,
E) Amaca doğru, kararlılıkla ilerleme
altı çizili cümleyi açıklar niteliktedir?
D) Çok nadir bulunan güçlü bir sesi vardı ama çev- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
resindekiler bunu anlayamayacak kadar ilgisizdi. de değerlendirme yapılmamıştır?
A 30
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
26. (I) Çocukların sürekli sorduğu “Neden?” sorusunu ya- 28. (I) Bir roman, öykü ya da oyun başka bir anlatım
nıtlarken yetişkinlerin üç yaklaşımı var. (II) İlki “Vak- formuna uyarlandığında artık onun ilk hâlini düşün-
tim yok, başka zaman sor.” demek. (III) İkincisi kısa memek gerekir. (II) Çünkü artık eldeki yeni bir form-
ve çabuk cevaplar vermek. (IV) Üçüncüsü de sordu- dur ve tartışma bu yeni form üzerinden yapılmalıdır.
ğu soruyu önce kendisinin cevaplamasını istemek. (III) Ne var ki romandan uyarlanan bu çizgi romanı,
(V) Ne var ki çocuk ancak bu son yaklaşımla tartış- bu yeni forma göre değerlendirmekten yana olsam
mayı ve kendi düşüncelerini oluşturmayı öğrenebilir. da kitapçı rafında görüp karıştırınca bir düğüm oluş-
(VI) Bu da oldukça zaman alan, zor ve sabır isteyen tu içimde. (IV) Bir kırgınlık, bir aldatılmışlık hissi…
bir yaklaşımdır. (V) Ne de olsa bir gönül bağı, bir vefa borcu var ben-
de yazarına karşı. (VI) Ama dediğim gibi, bu tama-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- men kişisel bir yaklaşım olarak değerlendirilmeli, baş-
rinde yoruma yer verilmiştir? ka bir şey değil.
A 31
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
30. (I) Yayımcısının çok satış yapacağı ümidiyle yatırım 32. (I) Şiiri ya da öteki edebiyat ürünlerini anlayabilmek
yaptığı kitaplar vitrinlere yığılıyor, kitabevlerini popü- için insanın “gerçeklik ve duyarlılık” eğitiminden geç-
ler yazarların posterleri süslüyor. (II) Kazancın ön pla- mesi gerek. (II) Gerçeklik eğitimi herkes için gerekli,
na çıktığı bu süreçte, satış oranı düşük kitaplar dağı- yolunu şaşırmamak için. (III) Duyarlılık ise kimi sa-
tımcı ve kitabevi tarafından önemsenmiyor. (III) Hatta natçıların sözünü ettiği “ince” şeyleri anlamak için...
bu kitaplar okuyucuyla karşılaşma fırsatı bile bulama- (IV) Sanatların en yücesi olan yaşama sanatına kat-
dan iade ediliyor. (IV) Yayıncılar ve editörler bu yüz- kıda bulunan güzel sanatları, müziği, resmi, edebi-
den, değerini az sayıda insanın anlayabildiği “iyi”lerin yatı, tiyatroyu, sinemayı anlamakla ilgili bir duyarlı-
değil, “ilgi çekecek”lerin peşinde koşuyor. (V) Bu du- lık... (V) Bu alanlardaki eğitimi, basit bir meslek eğiti-
rumu iktisattaki “Kötü para, iyi parayı kovar.” biçimin- mi olarak düşünmeyelim. (VI) Her şeyden önce, sa-
deki Gresham Kanunu’na benzetiyorum; yayın dün- nata zaman ayırmak, bu konularla ilgilenip onları
yasında da “kötü” kitap, “iyi” kitabı kovuyor. özümsemek için elverişli koşulları oluşturmak çok
önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, saptama yapılmıştır.
A) I. cümlede, bir amaca ulaşmada gerekli koşullar
B) II. cümlede, neden ve sonuç belirtilmiştir. üzerinde durulmuştur.
C) III. cümlede, çok okunmayan kitapların durumu B) II. cümlede, bir kavramın insanlar açısından öne-
ortaya konmuştur. mi belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, olumsuz bir yönelimden söz edil- C) IV. cümlede, önceki cümlelerde belirtilenlerle ilgili
miştir. açıklama yapılmıştır.
E) V. cümlede, değişen bir anlayıştan söz edilmiştir. D) V. cümlede, konunun bir yönüne dikkat çekil-
miştir.
B) II. cümlede, bazı besinlerin ne kadar alınması D) En çok gol atan futbolcularını başka takıma kap-
gerektiğinden söz ediliyor. tırmalarına rağmen oyuncular hiç de kötü bir per-
formans sergilemiyorlar.
C) IV. cümlede, düşülen bir yanılgıdan söz ediliyor.
E) Yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda viraja sü-
D) V. cümlede, bir gerçek ortaya konuyor. ratle girince otomobilinin kontrolünü bir an için
kaybetti.
E) VI. cümlede, uyarı yapılıyor.
A 32
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
34. Zamanında kendisi de iyi bir kaleci olan Fransız dü- 36. Bir araştırma için iki, üç ve dört yaşındaki çocuklar-
şünürü ve romancısı Albert Camus, “Ahlaka dair bil- dan oluşan iki farklı grup oluşturulmuş. Araştırmacı-
diğim ne varsa futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir lar, çocukların daha önce görmedikleri nesneler hak-
zaman beklediğim köşeden gelmedi.” demiş. kında sorular sormalarına izin vermişler. Birinci grup-
taki çocukların soruları nesnelerin sadece adları veri-
Albert Camus bu sözleriyle aşağıdakilerden han- lerek, ikinci gruptaki çocukların soruları ise nesnelerin
gisini anlatmak istemiş olabilir? işlevleri de söylenerek yanıtlanmış. Yaşlarına bakıl-
maksızın ilk gruptaki tüm çocukların aldıkları yanıttan
A) Ahlak üzerine geliştirdiği düşünceleri aktarmada sonra nesnelerle ilgili tamamlayıcı başka sorular da
futbol terimlerinden yararlandığını sordukları, öteki gruptakilerin ise aldıkları yanıtlarla
daha çok tatmin oldukları görülmüş.
B) İyi bir düşünür ve romancı olmasını, eskiden
sporla uğraşmış olmasına bağladığını Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-
gisine varılamaz?
C) Farklı bir alanda edindiği tecrübenin yaşama ba-
kış açısını etkilediğini A) Çocuklar nesnelerin özelliklerini öğrenmeye ça-
lışmışlardır.
D) Kendisini, düşün ve yazın alanlarında, futbolda
olduğundan daha başarılı bulduğunu B) Bir gruptaki çocuklara verilen bilgilerle, onların
sorduğu soruların sayısı arasında ters orantı
E) Başarılı bir sporcu olmanın öncelikle güzel ah- vardır.
laka sahip olmaktan geçtiğini
C) Bilmedikleri nesnelerin yalnızca isimlerini söyle-
mek çocuklar için bir şey ifade etmez.
D) İkileme E) Mizah unsurları C) Her şempanze türünün bir şeyi öğrenme süresi-
nin farklı olduğu
A 33
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
38. Çevirmen de bir insandır. Onun da bir bakış açısı 40. “Bütün ölüler unutulur… / Yaşayanlar kalır tek başla-
vardır. Bu bakış açısı, ister istemez çeviriye yansır. rına.” Eski yalıların birbirinden güzel resimlerine ba-
Dolayısıyla aynı yapıtın farklı çevirileri olabilir. karken Melih Cevdet Anday’ın bu dizeleri geliyor
aklıma. Yaşayanlar işte bu eski yapılar. Yaşıyorlar
Bu parçada çevirmenle ilgili olarak aşağıdakiler- mı, yoksa çağlarından kopmuş birer geçmiş zaman
den hangisi anlatılmaktadır? hayaleti mi bunlar? Çoğu on sekizinci yüzyılda yapıl-
mış, bugün eski günlerin dilsiz tanıkları olarak duru-
A) Üslubunun yapıttan yapıta değiştiği yorlar oracıkta. Vapurla geçerken görüyorum onları.
Kiminin kırık panjurları inik, kiminin soluk perdeleri
B) Düşüncelerini istediği gibi yansıtamadığı kapalı. Her zaman içime dokunur görünüşleri.
C) Başka çevirmenlerden etkilendiği Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
D) Yetkinliğinin çeviriyi etkilediği
A) Betimlemeye başvurulmuştur.
E) Çeviriye yorumunu kattığı
B) Konuşma havasıyla yazılmıştır.
A 34
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
42. Eskiden sütçümüz, yoğurtçumuz, sebzecimiz vardı. 44. İtalyan Rönesans Sanatçısı ve Mühendisi Leonardo
Onlarla merhabalaşırdık. Hijyenin ve kalitenin belgesi da Vinci’nin bugün dünyanın dört bir yanındaki önemli
işte bu merhaba idi. Hâl hatır sorduğumuz, hangi zey- koleksiyonlara dağılmış not defterleri büyük ilgi görü-
tinden hoşlandığımızı bilen, iyi peynirden bizi haber- yor. Bu ilgi defterlerin içeriğinden, da Vinci’nin şifreli
dar eden bakkalımız vardı. Şimdi potansiyel tehlike notlarından ve açıklamalarından kaynaklanıyor. Def-
olarak görüldüğümüz için üstümüz arandıktan sonra terler, anatomik çizimler ve fantastik savaş silahların-
girebildiğimiz büyük alışveriş merkezlerindeki süper dan sanatsal çalışma eskizlerine ve karalamalara dek
marketlerde satılan on binlerce ürünün arasında bir pek çok şey içeriyor. Da Vinci’nin, defterlerin hemen
seçim yapamamanın sıkıntısını yaşıyor, “merhabasız” her sayfasına aldığı anlaşılmaz notlar, aslında “ay-
alışveriş yapıyoruz. Hiper, süper ve mega gibi sıfatla- nayla okunan yazılar”. Da Vinci’nin bunu, notlarını
rın kullanıldığı, isimleri yabancı olan marketlere ne düşman gözlerden gizlemek için mi yoksa solak ol-
kadar sık giderseniz gidin, güvenlik görevlisi, bölüm duğundan bu şekilde daha kolay yazabildiği için mi
sorumluları ya da kasiyerlerle sohbet edemezsiniz. yaptığı hâlâ bir sır. Ancak, notlarını sıradan okuyucu-
Market arabalarıdır orada size en tanıdık gelen. dan gizlemeye, en azından kolay anlaşılır olmaktan
uzaklaştırmaya çalıştığına şüphe yok.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan
durumlardan biri değildir? Bu parçada Leonardo da Vinci’nin defterleriyle
ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilme-
A) Zamandan kazanmak için büyük alışveriş mer- miştir?
kezlerinin tercih edilmesi
A) Neler içerdiğine
B) İnsanlar arasında güvensizliğin artması
B) İlgi odağı olmasının nedenlerine
C) Ürün çeşitliliğinin kararsızlığa neden olması
C) Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunduğuna
D) Adlandırmalarda Türkçe sözcüklerin kullanılma-
ması D) Hakkındaki bilinmeyene
C) Roman kişilerine
A 35
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
45. VE 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 47. VE 48. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(I) Simyacıların maddeleri altına dönüştürmek için Dünya, milyonlarca insanı ekran karşısına çeken ve
giriştikleri çabalar onları, keşfettikleri ve kullandık- gelmiş geçmiş en iyi televizyon dizilerinden biri olarak
ları kimyasalların özelliklerini araştırmaya yöneltti. kabul edilen “Lost”un sonunu büyük bir merakla bek-
(II) Hakkında bilgi sahibi olunan elementlerin gittik- liyor. Tamamen kurguya dayalı, ıssız bir adada geçen
çe artması, kimya biliminin gelişmesini sağladı ve bu diziye, sürekli yeni karakterler eklenerek, ölen
elementleri sınıflandırma gereksinimini ortaya koy- karakterler hikâyeye yeniden alınarak ve karakterlerin
du. (III) Daha sonra, elementlerin isim ve özellikle- hikâyeleri geçmiş, şimdi ve gelecekte birbiri içinde
rini içeren, işlevlerini ifade edecek kadar esnek işlenerek dizinin temeli olan merak ögesi sürekli canlı
yapıda yeni bir şifreli dilin gerekliliği ortaya çıktı. tutuluyor. Kendi kültürünü yansıtan yapımları beğenip
(IV) Bunun için çeşitli tablolar hazırlandı ama ilk yabancı dizi izleme alışkanlığı olmayanlar, popüler
modern periyodik tablo Rus Kimyager Dimitri Men- kültürü sevenler, yeni medya araçlarını sonuna kadar
deleyev tarafından 1869’da geliştirildi. (V) Tablo, kullanmayı bilen yeni kuşak, bilim kurgu ve mitoloji
kimyayı anlama yolunda atılan çok önemli bir adım- meraklıları “Lost” dizisinin izleyici kitlesini oluşturuyor.
dı. (VI) Tablonun “periyodik” diye nitelendirilmesiyse
benzer özelliklere sahip elementlerin aynı periyotta
olmalarından kaynaklanıyordu. (VII) Var olan ele-
mentlerin kimyası hakkında pek çok bilgiyi özetleyen
bu periyodik tabloya bakıldığında, elementlerin temel
nitelikleri görülebilmektedir. 47. Bu parçaya göre, “Lost” dizisinin izlenme oranının
yüksek olmasında,
D) II ve III E) III ve IV
A 36
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
49. VE 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 51. VE 52. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Doğu Karadeniz kırsal bölgesine ilk kez gidenler, Bayramlardan bir gece önce, içimdeki küçük kız çıkı-
özellikle turistler, gördükleri ufak tefek ahşap yapı- veriyor ortaya. Yatağının baş ucuna koymak için, ka-
ları, çocukların oynadıkları ağaç evlere benzetirler. barık, kısa bir etek, yeni açmış nar çiçeği renkli bir
Serender adı verilen bu yapılar aslında ev değil, yi- gömlek, altına siyah rugan ayakkabı ve kıvırcık saç-
yecek saklamak amacıyla yapılmış yerlerdir. Ahşap larını iki yandan tutturacak parlak taşlı tokalar istiyor
çatmayla yapılanı da var, boğaz geçmeyle yapılanı benden. Sürekli yanımda olmasını isteyip de bulama-
da; kerestesi çam olan da var, kestane olan da... Bu dığım o küçük kızın gönlünü etmek, bu tek başına
çeşitliliğe karşın serenderler aslında basit bir mima- geçirilen günlerde öylesine zor geliyor ki bana… Emi-
riye sahiptir. Bunlar toprağa çakılı dört ayak üstüne nim benim gibi daha niceleri var üstelik. Çocukluğum-
oturtulmuştur. Yiyecekleri kemirgenlerden korumak daki bayramları özlüyorum! O bayramları anımsa-
için yerden iki-üç metre yüksekte inşa edilen bu yapı- mak, o günleri aramak eskimiş olmak mı, diye düşü-
ların, iş bittikten sonra toplanıp kaldırılabilen merdi- nüyorum sıklıkla. Gelenekleri yadsımanın neredeyse
venleri vardır. Ayrıca yiyeceklerin havadar bir ortam- erdem sayıldığı günümüzde, bayramları bile eskiten
da, bozulmadan saklanabilmesi için bir dizi küçük biz değil miyiz aslında? Geçmişten bugüne neler de-
oymalı penceresi bulunur. ğişti de bayramları bayram gibi yaşayamaz olduk?
49. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi seren- 51. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
derlerin bir özelliği değildir? ulaşılamaz?
A) Yılın belirli bir döneminde kullanılması A) Çocukluk yıllarında yaşanan bayramların verdiği
zevk farklıdır.
B) Kiler olarak kullanılması
B) Bayramlar, birlikte geçirilen zamanlar olmaktan
C) Görünümlerinin farklı bir şeyi çağrıştırması çıkmıştır.
50.
I. Pencerelerinin olması
D) III ve IV E) I, II ve III
A 37
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
53. VE 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 55. VE 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Elden kaçıveren zamanı henüz yakalayan olmadı. 2000 yılında, Etiyopya’nın Dikika bölgesinde, 3,3 mil-
Mezopotamya, Mısır, Yunan, Roma, Çin, Celali, Ru- yon yıl önce yaşadığına inanılan üç yaşındaki bir ço-
mi, Hicri, Miladi, Gregoryen takvimleri… Firari zama- cuğa ait fosil bulundu. Bu fosilin Australopithecus
nın peşinden her kültür kendi takvimini yaptı. Çünkü afarensis türüne ait olduğu ve bu türe ait bugüne ka-
zaman çok değerliydi ve kendi yaptıkları takvim ne dar bilinen en eski fosil olan Lucy’den yüz elli bin yıl
kadar çok kişi tarafından benimsenirse o kadar söz önce yaşadığı tahmin ediliyor. “Selam” adı verilen bu
sahibi olabilirlerdi. Bir takvimin kitlelerce kabul gör- kız çocuğunun fosilinin eksik parçalarının bulunması
mesi ancak, onun zamanın en küçük bölümlerini dört yıl sürdü. Bütün kemik parçalarının bulunmasının
belirleyebilmesiyle sağlanabilirdi. ve onun bir çocuk olmasının, insanın evrimiyle ilgili
önemli ipuçları vereceği düşünülüyor. Araştırmayı ya-
pan bilim adamlarına göre, ayak kemikleri ve diz ya-
pısı çocuğun kesinlikle iki ayak üzerinde dik yürüdü-
ğünü, kol kemiklerinin dizlere kadar inmesi ise tırma-
nabildiğini gösteriyor. Parmaklarının da çok daha kıv-
rımlı olması bu teoriyi destekliyor. Ayrıca kafatasının
küçük olması beyninin küçük olduğunun bir göster-
gesi.
53. Bu parçaya göre, kültürlerin kendi yaptıkları tak-
vimlerin yaygınlaşmasını istemesinin nedeni aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Kullanıcıları arasındaki ortak kültürü temsil et- 55. Bu parçada “Selam” ile ilgili olarak aşağıdakiler-
mesi den hangisine değinilmemiştir?
B) Her kültürün, kendi yaptığı hesabın doğru oldu- A) Ne tür yiyeceklerle beslendiğine
ğuna inanması
B) Hangi türün özelliklerini taşıdığına
C) Egemenliğini başkalarına kabul ettirmek istemesi
C) Kol kemiklerinin özelliğine
D) Takvimdeki hataların fark edilip düzeltilmesini
hızlandırması D) İskeletinin tamamının bulunduğuna
E) Döneme ilişkin kayıtlardaki karmaşanın bitirilmek E) Kafatasıyla beyninin büyüklüğü arasındaki iliş-
istenmesi kiye
A 38
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
57. VE 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 59. VE 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Sık sık yanıma öğrenciler gelir. Edebiyat öğretmenleri Amerikan sineması eskiden hikâye anlatmada çok
ödev vermiştir, “Bir şair ya da yazarla röportaj yapın.” başarılıydı, şimdiyse en kötüler arasında yer alıyor.
Gelirler, hep aynı soruları sorarlar, “Hayatınızı anlatır Çünkü artık hikâye değil, durum anlatıyor. Filmlerin
mısınız? Kaç kitap yazdınız?” gibi… Sorulardan, oku- büyük çoğunluğunda, neler olacağı ilk on ya da yirmi
ma alışkanlıklarının olmadığını hemen anlarım. “Aç dakikada anlaşılıyor. Bu hikâye anlatmak değil. Hikâ-
şu kitabımı oku.” derim öylelerine, oturup yaşam öy- ye kıvrımlarını yavaş yavaş açar, telaşla bir sağa bir
kümü mü anlatayım uzun uzun? Ama geçen gün iki sola savrulmaz.
liseli kız öğrencinin bana yönelttiği şu soru birden bir
ışık yaktı içimde: “Okura yetişmek, ondan geri kalma-
mak için ne yapıyorsunuz?” Öteki soruları da ilgi çeki-
ciydi. Ama kafam takıldı bu soruya. Okurun gerisinde
kalmak demek, çağın beğenisinin, toplumun özlemle-
rinin, isteklerinin dışında kalmak demektir. Ben de
onlara “Ne mi yapıyorum? Önce iyi bir okur olmaya
çalışıyorum.” dedim. Eskiden bazı ünlü yazarlar, “Ben
okumam, yazarım.” derlerdi, bu yüzden okunmaz ol-
dular.
59. Bu parçaya göre, Amerikan sinemasıyla ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
58. Bu parçada yazar, bazı ünlü yazarların okunmaz I. trajik olaylardan uzak olma,
hâle gelmesini aşağıdakilerden hangisine bağla-
maktadır? II. daha önce işlenmemiş konuları seçme,
A 39
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
61. VE 62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 63. VE 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Nesnelerin kaydını tutma gereksinimi, sayı sistemleri- Sap ve başlıktan oluşan bir tıraş bıçağı en fazla ne
nin gelişmesini sağladı. Dünyanın birçok bölgesinde kadar geliştirilebilir ki? En keskin tıraş bıçağı daha ne
yazının gelişiminden önce görülen bu sistemler, soyut kadar keskinleşebilir? Televizyonlarda gösterilen tıraş
bir kavramı şifrelemek için kullanılan ilk örnekler ol- bıçağı reklamlarından söz ediyorum. Çok da uzun ol-
mayı bugün de sürdürüyor. Bundan 30 bin yıl kadar mayan aralıklarla “geliştirilen” yeni bir modelin rekla-
önce avcı topluluklar, tahta veya kemikten yapılma mı yapılıyor. Her yeni modelin elden kaymayı engel-
çetele çubukları kullanıyordu. Amaç, büyük olasılıkla leyen “yeni” bir sapı, yüzü daha az tahriş eden “yeni”
öldürülen hayvanların sayısını kaydetmekti. Mezopo- bir başlığı oluyor. Gerçekte değiştirilen şey sadece
tamya’da Sümerlere ait MÖ 3400 yılından kalma say- sapın rengi ya da bıçağın tasarımı olduğuna göre, bu
ma işinde kullanılan kilden yapılmış markalar, stok reklamlar, sektördeki yoğun rekabetten kaynaklanıyor
tutma ve muhasebe sisteminin başlangıcını oluştu- olsa gerek. Üstelik bu reklamlar gösterilirken firmanın
rur. İnsanlar basit sayma işlemlerinde genellikle el ve önceki modelleri piyasada satılmaya devam ediyor.
ayaklarından yararlandıklarından sayı sistemlerinin Böylece firma bu son reklamıyla daha önce reklam-
çoğu ondalık basamak sistemini temel alır. Mayalar, larda aynı şekilde tanıtılan önceki modellerinin o ka-
Aztekler ve Keltler 20’lik sistemi, Mezopotamyalılar dar da iyi olmadığını kabul etmiş oluyor.
60’lık sistemi benimsemişlerdi. Sayıların harflerle
gösterildiği alfabetik sayı sistemleri, Yunanlılar, Ro-
malılar, İbraniler ve sonraları Araplar tarafından ge-
liştirildi. Ancak, şimdi dünyanın her yerinde “Arap” 63. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
sistemi kullanılıyor. den hangisidir?
B) Markaların hangi malzemeden yapıldığına D) Firmaların ürünlerini sık sık geliştirerek piyasaya
sundukları
C) Ondalık basamak sisteminin nasıl ortaya çıktığına E) Tüketicilerin ürün satın alma kararlarında reklam-
lardan etkilendikleri
D) Günümüzde hangi sayı sisteminin kullanıldığına
A 40
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
65. VE 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 67. VE 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Ben romanlarımı planlayarak yazmam. Kurgu, yaz- (I) Satranç şampiyonu Garry Kasparov 1996 yılında
manın bana verdiği bütün coşkuyu, zevki yok ediyor. “Derin Mavi” adlı bilgisayarla satranç maçı yapmıştı.
Bana göre kitap yazmak, otların arasında parlak (II) O sırada ben, “Gün gelecek insanoğlu karmaşık
renkli bir ipin ucunu bulup ipi heyecanla kaynağına problemleri insandan çok daha kısa sürede çözen bil-
kadar takip etmektir. Bazen ip kopuverir ve ortada gisayarı satrançta yenemeyecek.” demiştim. (III) Bir
öylece kalıverirsiniz. Ama ip bazen de -şanslı, cesur arkadaşım ise, “Bilgisayar insan yapımı olduğu için
ve kararlıysanız- sizi bir defineye götürür. Ve define insanoğlu daima bilgisayara galip gelecektir.” görü-
hiçbir zaman o kitaptan kazanabileceğiniz para de- şünü savunmuştu. (IV) Sosyoloji eğitimi almış olma-
ğildir; define, yazdığınız kitaptır. ma karşın ben makineyi üstün bulurken matematik
eğitimi almış olan arkadaşımsa insanı üstün bulmuş-
tu. (V) Konuştuklarımızı duyan bir akademisyen bu
konunun araştırılmaya değer olduğunu söylemişti.
A 41
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
71. Kaan’ın, D seçeneğini işaretlediği biliniyorsa aşa-
69. – 72. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE ğıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Leman, D seçeneğini işaretlemiştir.
D) I ve II E) I ve III
D) A ve D E) A ve E
A 42
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
74. Aşağıdaki ürünlerden hangilerinin reklamı 6 nu-
73. – 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE maralı panoya yapıştırılmış olabilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Yalnız N B) Yalnız P C) K ve P
• L ürününün reklamı 3 numaralı panoya ya- A) M ürününün reklamı 6 numaralı panoya yapıştı-
pıştırılmıştır. rılmıştır.
A 43
2010 - ALES İlkbahar / Sözel
78. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
77. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kesinlikle doğrudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) 3. ve 4. aylarda, aynı bölgede bulunan kentlere
gitmiştir.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. B) 8. ayda, Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan bir
kente gitmiştir.
Ürünlerini yurt çapında pazarlayan bir şirketin C) 3. ve 8. aylarda, farklı bölgelerde bulunan kentle-
pazarlama elemanı, ürünlerin tanıtımını yapmak için re gitmiştir.
her ay farklı bir kente gitmiştir. Bu pazarlamacının git-
tiği kentlerle ilgili şunlar bilinmektedir: D) 3. ve 8. aylarda, aynı bölgede bulunan kentlere
gitmiştir.
Pazarlamacı,
E) 7. ayda, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bir kente
• Marmara Bölgesi’nde Edirne, Çanakkale, gitmiştir.
Bursa,
• Karadeniz Bölgesi’nde Gümüşhane, Artvin, 79. Pazarlamacının 7. ayda Hatay’a ve 8. ayda Van’a
Samsun gittiği biliniyorsa pazarlamacı, 9. ayda aşağıdaki
kentlerden hangisine gitmiş olamaz?
kentlerine gitmiştir.
A) Mersin B) Kars C) Erzurum
Ayrıca pazarlamacının,
D) Gümüşhane E) Antalya
• 2., 6. ve 11. aylarda Karadeniz Bölgesi’nde
bulunan bir kente gittiği,
• son olarak Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bir A) 4. ayda, Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bir kente
kente gittiği gitmiştir.
A) 3. B) 4. C) 5. D) 7. E) 8. TEST BİTTİ.
A 44
SÖZEL BÖLÜM
SÖZEL-1 TESTİ
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
1. Kişisel mutluluğumuzda ve başarılarımızın ---- her 4. (I) Araştırmacılar, nesli tükenme tehlikesiyle karşı
zaman doğru belirlenmiş hedefler ve disiplinli ça- karşıya olan türleri incelemek amacıyla yapılan
lışmanın rolü vardır. yaban hayatı araştırmalarında pek çok zorlukla
karşılaşmaktadır. (II) Kullanılan yöntemlerden
A) ardında bazıları arazide yakın gözlem yapma, dışkı ör-
nekleri toplama, uyuşturucu iğneyle bayıltmadır.
B) sonunda (III) Araştırmacılar, karşılaşılan bu zorlukları göz
önünde bulundurarak son derece dikkatli ve titiz
C) gelişmesinde çalışmalıdır. (IV) Güvenilir, eksiksiz sonuçlar elde
edebilmek için çok sayıda veri toplamalı, bunu ya-
D) sorgulanmasında
parken de araştırılan türün bireylerinin yaşamını
E) düzenlenmesinde tehlikeye atacak bir durum yaratmamalıdır.
(V) Özellikle ayı, kurt, vaşak, porsuk gibi memeli
hayvan türlerinin incelenmesindeki zorluklar ne-
deniyle araştırmacılar çok dikkatli çalışmalıdır.
A) düşünen – ayarlanan
B) tasarlayan – oluşan
C) açan – düzenlenen
D) gerçekleştiren – satılan
5. (I) Ailelerin, çocuklara öncelikli olarak ahlaki ve
E) gezen – pazarlanan insani değerleri kazandırması gerekir. (II) Günü-
müzde anne babalar, çocukları daha 8 aylıkken
onlara uygun olduğunu düşündükleri birtakım
programlar oluşturmaya başlıyor. (III) Ailelerin bu
davranışına “aşırı anne babalık”, çeşitli etkinlik-
lerle zamanı tıka basa doldurulmuş bu “proje
3. Bu yontma tekniğine en uygun malzeme olduğu çocuk”lara da “aşırı programlanmış çocuk” deni-
için eserlerinde ahşabı ---- sanatçı, genellikle hay- yor. (IV) Türlü türlü etkinlikler için oradan oraya
van figürlerini ----. çekiştirilen “proje çocuklar” çocukluklarını yaşa-
yamıyor, huzursuz oluyor ve sonunda depresyo-
A) tercih eden – alıyor na yenik düşüyor. (V) Bunun sonucunda giderek
mutsuzlaşan çocuklar toplumsal bir sorun hâline
B) beğenen – yansıtıyor geliyor.
C) ele alan – düzenliyor A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) tavsiye eden – süslüyor
E) kullanan – işliyor
A 26
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
6. (I) Dünyanın her yerinde görülen obezite yirmi bi-
rinci yüzyılın vebası sayılıyor. (II) Hipokrat, “Her 8. VE 9. SORULARDA, BAŞTA VERİLEN CÜM-
bireye, doğru beslenmenin ve yeterince egzersiz LEDEN KESİN OLARAK ÇIKARILABİLECEK
yapmanın önemini anlatabilseydik sağlığa giden YARGIYI BULUNUZ.
en güvenli yolu göstermiş olacaktık.” sözünü
söylerken acaba bugünü mü öngörmüştü? 8. Yaşınız kaç olursa olsun düzenli kontrollerle, kalp
(III) Gerçekten de obezite günümüzde başlı başına hastalıkları riskini azaltmak elinizde.
bir hastalık hâline geldi ve tedavisi için çeşitli
yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor. (IV) Yapılan A) Kalp hastalıkları hemen her yaşta görülebilmek-
araştırmalar obezitenin aynı zamanda birçok has- tedir.
talığın da kaynağı ya da tetikleyicisi olduğunu or-
taya koyuyor. (V) Her insanın ideal kilosu farklı ol- B) Erken tanı, kalp hastalıklarında tedavi sürecini
duğu için kilo kontrolünün her bireyin vücut yapı- kısaltmaktadır.
sına uygun olarak planlanması gerekiyor.
C) Kalp hastalıklarında birinci derecedeki risk gru-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. bunu yaşlıların oluşturduğu inancı yaygındır.
7. (I) Japon derin deniz sondaj gemisi Chikyu, jeo- 9. Meteoroloji uzmanları, “geçen yılki gibi bu yıl da
logların eski bir hayalini gerçekleştirmeye yani son kırk yılın en soğuk kışının yaşanacağını” id-
yer kabuğunu delip mantoya inmeye çalışıyor. dia ediyor.
(II) Okyanusların dibindeki yer kabuğu 5-10 kilo-
metre kalınlığında iken kıtalardaki kabuk kalınlığı A) Gelecek yıl hava sıcaklıklarının daha düşük sey-
30-40 kilometreye ulaşıyor. (III) Bu işlemi yapacak redeceği tahmin edilmektedir.
olan ve adı “Dünya Gezegeni” anlamına gelen 210
metre uzunluğundaki Chikyu, 9,5 kilometrelik bir B) Geçen yılki hava tahminleri doğru çıkmamıştır.
sondaj borusuna sahip. (IV) Sondaj kulesi de
1200 ton kaldırabilen bir vinçle donatılmış. (V) Uy- C) Hava sıcaklıkları yalnız son kırk yıldır kayıt altına
du navigasyon sistemi, okyanus tabanındaki bir- alınmaktadır.
kaç verici ve bilgisayar kontrollü 6 pervane saye-
D) Kar yağışının bu kış eskiye göre daha fazla
sinde gemi, sert hava koşullarında bile tam son-
olması beklenmektedir.
daj noktası üstündeki konumunu koruyabiliyor.
E) Hava tahmini yapılırken geçmiş yıllara ait veri-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
lerden de yararlanılmıştır.
A 27
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
10. 13.
I. içimdeki yazma isteği engellenemez bir duruma I. Tanzimat’tan itibaren yetişenlerinse
gelir
II. yepyeni bir kaynaktan yararlanmayı tercih et-
II. esin perimi hemen harekete geçirir ve mişti
IV. gri bulutların iyice alçaldığı IV. körü körüne Batı’ya öykündüğü
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş- oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş-
tan ikinci olur? tan ikinci olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
11.
I. onun, iş gücü ve emeği değerlendirilerek
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle II. çeşitli etkinliklerle kutlanıyor
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş-
tan dördüncü olur? III. insanların kan gruplarını A, B ve O şeklinde
sınıflandıran
A) I B) II C) III D) IV E) V
IV. doğum günü olan 14 Haziran
A) I B) II C) III D) IV E) V
A 28
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
15. 17. (I) Yaşamı yorumlamak, tutarlı bir dünya görüşüne
I. Bu nedenle sağlıksız beslenme sorununa dik- sahip olmak kolay iş değil. (II) Üstelik mutsuz olma
katleri çekmek için bir araya gelen ve kendile- korkusuyla kendini tanımaya yanaşmıyor insan.
rine Slow Food yani “Yavaş Beslenme Hareketi” (III) İşi, hazır bilgilerle yürütmeyi tercih ediyor.
adını veren bir grup var. (IV) Çünkü bu yolda ilerlemek için bitmez tükenmez
bir enerji gerek. (V) Kendisi üzerine düşünmek, ken-
II. Ayrıca sebze ve meyvelerin eski usullerle yetiş- dini tanımak pek işine gelmiyor insanın.
tirilmesi, yemeklerin geleneksel yollarla pişiril-
mesi, yemeklerde yalnız doğal malzemelerin Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
kullanılması yönünde çağrılarda bulunuyor. rinde söylenenler anlamca birbirine en yakındır?
III. Zamana karşı yarışanların, hayatın koşuşturma- A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.
sı içinde yemek yemeye ayırabildikleri zaman
çok kısıtlı; bu kişiler ayaküstü sağlıksız gıdalar D) II. ve V. E) III. ve IV.
tüketiyorlar.
D) I ve II E) II ve III
A 29
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
20. (I) Belli mevsimlerde daha sık görülen hastalıklar 22. (I) Nitelikli yazınsal yaratılar ilgi görmüyor günümüz-
vardır. (II) Örneğin kışın üst solunum yolu enfeksiyon- de. (II) Bakıyorsunuz dil, söylem, içerik yönünden de-
ları, yazın ise bağırsak enfeksiyonları daha sık gö- ğerli bir roman ya da bir öykü, kitapçı raflarında okur
rülür. (III) İlkbahar ise havaların ısınmaya başlaması bulamadan yaşlanma sürecine giriyor. (III) Öte yan-
ve doğanın uyanışı ile birlikte birçok insanın kendini dan yavanlığın, sıradanlığın sınırlarını aşamayan, es-
daha iyi hissettiği bir mevsimdir. (IV) Ancak kimileri, tetikten yoksun ürünler baskı üstüne baskı yapıyor.
ilkbaharın başında hâlsizlik, yorgunluk ve isteksizlik (IV) Beğeni konusundaki bu aşınma nereden kaynak-
hissedebilir. (V) Birçok nedenin bir araya gelerek ya- lanıyor? (V) Birçok nedeni var ama bence temel ne-
rattığı bu tablo, halk arasında bahar yorgunluğu ola- den, eleştirel düşünme gücüne ve dil duyarlığına sa-
rak nitelendirilmektedir. hip okur yetiştirememe.
B) III. cümlede, bir bölgenin güzelliği belirtiliyor. D) ---- yazar, İÖ 1200 yılında yapıldığı söylenen
akınlardan başlayarak Kartaca’nın düşüşüne ka-
C) IV. cümlede, önceki cümlede belirtilenin sonucu darki süre içinde bu uygarlığın izini sürüyor.
ortaya konuyor.
E) ---- romancı, tarih öncesi zamanlardan devşirdiği
D) V. cümlede, gezinin verdiği zevkle ilgili görüş be- kahramanları, çağdaş insanlar gibi konuşturup
lirtiliyor. düşündürüyor.
A 30
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
24. Yaz-kış hava nasıl olursa olsun, suyu gördüm mü 26. Edebiyat, insanı büyük bir ailenin üyesi yapar. Ne var
hemen atlarım. Bu nedenle, gezide karşımıza çıkan ki büyük aileler tarihe karışmak üzere. Çekirdek aile-
2900 metredeki göl, çevresindeki karlı dağlara, buzul- den söz ediliyor artık. Gene de dünyada apayrı coğ-
lara karşın bana çok çekici gelmişti. Arkadaşlarımın rafyalarda yaşayan birtakım insanlar edebiyat ara-
şaşkın bakışlarına aldırmadan suya daldım. Kulaç at- cılığıyla kimi değerleri paylaşıyorlar.
mak için başımı suya daldırdığımda göz bebeklerimin
donduğunu hissettim. Ama on kulaç sonra başımı su- Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabile-
dan çıkardım ve gölden çıkmak istemedim. O kadar cek bir yargıdır?
soğuk olmasına karşın çok keyif vericiydi. Arkadaş-
larımı ikna ettim. Bazıları tamamen bazıları da dizleri- A) Farklı bölgelerde farklı sanat ürünlerinin verilme-
ne kadar suya girdi. Sonra bu anı ölümsüzleştirmek si doğaldır.
için fotoğraf makinelerine sarıldılar.
B) Edebiyat, insanlar arasında ortak bir dil oluşturur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur? C) Edebiyata ilgi duyanlar birbirini etkiler.
E) Öykülemeye başvurma
A) Doğa koşulları, balıkçıları ilgilendiren bir et- A) Kültürel etkinlikleriyle çevre illerde ilgi uyandır-
kendir. dığı
A 31
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
28. Sümbül, soğanlı ve çok yıllık otsu bir bitkidir. Nemli, 30. Michael Faraday, bilim tarihinde “deneyler kralı” diye
kalkerli topraklarda kendiliğinden yetişir. Parlak, yeşil, tanınır. Bir gün Londra’da deneysel bir ders sıra-
kalın, ensiz yaprakları vardır. Mart ayı başlarında, sında, küçük bir mıknatısı bir bobine yaklaştırarak bo-
yapraklarının ortasından yükselen bir sap üzerinde, binde elektrik akımının nasıl gerçekleştiğini gösteri-
cinslerine göre mor, pembe ya da beyaz, keskin ko- yordu. Bu deneyi izleyenlerden biri kalkarak Fara-
kulu çiçekler açar. day’a, “Bu buluşun ne yararı var?” diye sorunca Fara-
day ona şöyle karşılık vermişti: “Yeni doğan bir bebe-
Bu parçada sümbülle ilgili olarak aşağıdakilerden ğin ne yararı var?”
hangisine değinilmemiştir?
Faraday, bu sorusuyla aşağıdakilerden hangisini
A) Nasıl bir bitki olduğuna vurgulamak istemiştir?
C) Hangi özelliğiyle sevilen bir çiçek olduğuna B) Her buluşun rastlantı sonucu ortaya çıktığını
A 32
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
31. Ne zaman elime bir biyografi kitabı geçse “İşte!” de-
rim kendi kendime, “Sınav başlıyor.”. Biyografisi yazı- 33. VE 34. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
lan kişi hakkında anlatılanların ne kadarını bildiğim ya GÖRE CEVAPLAYINIZ.
da neleri daha önce hiç duymadığım önemlidir benim
için. Hatta kitapta anlatılan kişiyle ilgili bilgimin sevi- (I) Savaşçı uçurtmalar Hindistan, Pakistan, Afganis-
yesini bir öğretmen edasıyla değerlendiririm. Son de- tan gibi ülkelerde özel günlerde ve bayramlarda uçu-
fasında sınıfta kaldım. İtiraf ediyorum, kendime hayli rulan uçurtmalardır. (II) İnce bir kâğıt ve bambu kulla-
düşük bir not verdim. nılarak yapılır. (III) Ötekilerden farklı olarak biri dikey
diğeri yatay olmak üzere iki çıtası vardır. (IV) Kuyruk-
Bu parçanın yazarı, bir biyografi kitabı okurken ları olmadığı için savaşçı uçurtmalar dengesizdir ve
neye önem vermektedir? rüzgârda kendi hâlinde uçmaya bırakılırsa sağa sola
dönüp durur. (V) İstediğiniz yöne gittiğinde ipini hızla
A) Fazla tanınmayan kişilerle ilgili olmasına çekerseniz yatay çıta arkaya doğru esner ve uçurtma
düz uçuş yapar. (VI) Böylece savaşçı uçurtmalar bir-
B) Konu edilen kişinin hayatının kronolojik olarak
birlerine saldırıp iplerini kesmeye çalışırlar.
ele alınıp alınmadığına
D) IV. ve V. E) V. ve VI.
D) Yaygın olarak karşılaşılan bir uyku bozukluğu ol- D) Uçurmayı öğrenmek zor mudur?
duğu
E) İlk olarak nerede uçurulmuştur?
E) Gece kaliteli uyku uyumayı engellediği
A 33
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
35. VE 36. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 37. VE 38. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Günümüzde metropollerin çoğunda mevcut su kay- (I) Astronomi en eski bilim dallarından biridir ve bu
nakları hızla artan nüfusun gereksinimini karşılaya- alandaki çalışmalar matematik, fizik, kimya gibi birçok
maz hâle geldi. Özellikle park ve bahçelerin büyük bilim dalının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.
ölçüde şehir şebekesinden alınan suyla ve gelişigüzel (II) Astronominin, bilim insanlarına çok büyük ölçekte
sulanması yaz aylarında su tüketimini ciddi miktarda bir laboratuvar ortamı sunması, onun bir özelliğidir.
artırmakta. Park ve bahçelerin çoğunda suya çok ge- (III) Astronomi gözlemleri yalnızca astronomi adına
reksinim duyan egzotik bitkiler kullanılması ve geniş yapılmamaktadır. (IV) Bu gözlemlerle Genel Çekim
alanlara, düzenli sulama gerektiren çim ekilmesi bu Yasası gibi fizikteki belli başlı kuramların doğ-
sorunun daha da büyümesine yol açıyor. Ayrıca mali- rulanması için önemli bilgiler de elde edilmektedir.
yet karşılanamayacak boyutlara ulaştığında da yeşil (V) Astronomi hesaplamaları, trigonometri ve logarit-
alanlar ölüme terk ediliyor. ma gibi matematiğin çeşitli dallarının gelişmesine de
yardım eder.
36. Bu parçadan,
III. Yabancı bitkilerin yaygın olarak kullanılması B) Çalışmaların günümüzde hangi düzeye ulaştığı
çevrenin doğal görünüşünü bozar.
C) Doğuşundan günümüze kadar geçirdiği aşa-
IV. Var olan çevre düzenleme uygulamaları so- malar
runlara yol açmaktadır.
D) Diğer bilimlerle nasıl bir ilişkisi olduğu
V. Bakımı zor olan bitki türlerinin bir arada yetiş-
tirilmesi daha uygun olur. E) Önemli keşiflerin astronomiye etkileri
A 34
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
39. VE 40. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 41. VE 42. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(I) “Kendini bilme ilmi”ni öğrenmek isteyenlere öncü- Öğretmenlik günlerimde şiire hevesli öğrencilerim
lük etmiştir Yunus Emre. (II) 13. yüzyılda yaşamış bu vardı. Yazdıkları şiirleri getirir, değerlendirmemi ister-
arif kişinin, şiirleriyle verdiği, yüzyılları ve ülkeleri lerdi. Bakardım, şiirle uzaktan yakından ilgisi olmayan
aşan mesajlar öyle sevilir ve benimsenir ki edebiyat gelişigüzel bir araya getirilmiş söz öbekleri… Bunların
tarihimizde birçok Yunus Emre yer alır. (III) 15 yerde şiir olmadığını nasıl anlatabilirdim onlara? Onlardan
makamı ya da türbesi vardır. (IV) Sabahattin Eyüboğ- şu iki şeyi yapmalarını istemiştim: Behçet Necatigil,
lu: “Anadolu’da binlerce ağızdan söylenmiş ve söyle- Cemal Süreya, Cahit Külebi, Edip Cansever gibi şair-
nen bir Yunus korosu var.” demiştir. (V) Taptuk Emre’ lerden birini seçip onun bir şiirinin yazılış özelliklerini
nin deyişiyle “Bizim Yunus”, yaşadığı toprakların har- saptamalarını ve kendi şiirlerinde ne anlatmak iste-
cına sevgi ve hoşgörü katmaya devam ediyor. diklerini düz yazıya dökerek bana getirmelerini…
(VI) Sözü, Anadolu’nun sözü olmuş bu büyük ozan, Yapmışlar mıydı? Hayır. Denemişler, şiir yazmanın
bugün de dilimizin ve edebiyatımızın mimarları ara- hiç de kendi yaptıkları gibi kolay bir iş olmadığının ay-
sında sayılıyor. rımına varmış, vazgeçmişlerdi. Acaba böyle yaparak
heveslerini mi kırmıştım? Sanmıyorum. En azından
iyi bir şiir okuru olmadan şair olunamayacağı gerçeği-
ni anlamış olduklarını umuyorum.
A 35
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
44.
43. – 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE I. Sarı
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
II. Turuncu
III. Gri
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
Yağmur’un çarşamba günü giymiş olabileceği
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
etekler yukarıdakilerden hangileridir?
Yağmur’un hafta içi günlerde giyebileceği beyaz, ye- A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
şil, mavi ve pembe renkte dört farklı gömleği; sarı,
kırmızı, turuncu ve gri renkte dört farklı eteği vardır. D) II ve III E) I, II ve III
Yağmur’un hangi gün, ne giydiğiyle ilgili şunlar bi-
linmektedir:
• Perşembe ve cuma günleri farklı etekleri ay- B) Salı günü yeşil gömlek giymiştir.
nı gömlekle giymiştir.
C) Kırmızı eteği cuma günü giymiştir.
• Kırmızı eteği yalnız bir gün giymiştir.
D) Çarşamba günü sarı etek giymiştir.
43. Yağmur,
I. beyaz,
46. Bu bilgilere göre, Yağmur’la ilgili aşağıdaki ifa-
II. mavi, delerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
gömleklerden hangilerini perşembe günü giymiş B) Cuma günü beyaz gömlek giymiştir.
olabilir?
C) Perşembe günü gri etek giymiştir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) Pembe gömleği iki gün giymiştir.
D) I ve III E) I, II ve III
E) Gri eteği yalnız bir gün giymiştir.
A 36
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-1
49. Elif’in, Zambak sınıfına kaydolduğu biliniyorsa
47. – 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE aşağıdaki bilgilerden hangisi kesin olarak yan-
GÖRE CEVAPLAYINIZ. lıştır?
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM- B) Papatya sınıfına iki çocuk kaydolmuştur.
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
C) Zambak sınıfına üç çocuk kaydolmuştur.
Ayça, Burcu, Ceyda, Deniz, Elif, Filiz ve Gamze adlı D) Burcu, Papatya sınıfına kaydolmuştur.
çocuklar bir kreşte bulunan Papatya, Karanfil ve
Zambak adlı sınıflara kaydolmuşlardır. Bu çocukların E) Filiz, Zambak sınıfına kaydolmuştur.
hangi sınıfa kaydolduklarıyla ilgili şunlar bilinmektedir:
48.
I. Burcu
II. Deniz
III. Filiz
SÖZEL - 1 TESTİ BİTTİ.
Bu bilgilere göre, yukarıdakilerden hangileri Ka-
ranfil sınıfına kaydolmuş olabilir? SÖZEL - 2 TESTİNE GEÇİNİZ.
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
A 37
SÖZEL BÖLÜM
SÖZEL-2 TESTİ
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,4 kat sayısıyla çarpılacaktır.
C) bilgi kaydetmemeli – karmaşık programlar B) Çünkü aslında tek olan gerçek, her kahramanın
algısıyla şekil değiştirmektedir
D) güvenilmemeli – olmadık bir anda ortaya çıkacak
bir arıza C) Aslında kahramanın sözcüklere farklı anlamlar
yüklediğine tanık oluruz
E) program yüklenmemeli – sürekli yenilenip farklı-
laştırılan sistemler D) Böylece duyguların nasıl zaman içinde değişebil-
diği bütün açıklığıyla ortaya konur
E) türlerinden – okumak
A 38
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
6. (I) Uluslararası Kanserle Savaş Örgütü (UICC), sa-
4. – 7. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜM- yıları üç yüzü aşan üye kurumun katılımıyla, kan-
LELERDEN HANGİSİNİN, PARÇANIN ANLAM serle savaş konusunda kampanyalar düzenlemek-
BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. tedir. (II) 1947 yılında kurulan Türk Kanser Araş-
tırma ve Savaş Kurumu Derneği, merkezi Ankara’
4. (I) Genellikle gazetelerin yarattığı maddi imkânlar- da olmak üzere çeşitli kentlerdeki sekiz şubesiyle
la ayakta durabilen yerli çizgi romanlar, yabancı ülkemizde hizmet vermektedir. (III) Dernek, her
çizgi romanlarla nicelik ve nitelik bakımından re- yaş grubuna ve toplumun her kesimine ulaşmayı,
kabet edebilecek durumda değil. (II) Bugün çizgi onlara kanserin tedavi edilebilir bir hastalık
roman dendiğinde de ilk akla gelen ürünler, ço- olduğu bilincini kazandırmayı amaçlamaktadır.
ğunlukla yabancı çizgi romanlar. (III) Bunun ilk (IV) Bu amaçla düzenlenen etkinliklerden biri de
nedeni, kuşkusuz, çizgi romanın Türkiye’de bir her yıl 4 Şubat’ta düzenlenen Dünya Kanser Günü
sanat kolu olabilecek kadar gelişmemesi. (IV) Tür- organizasyonlarıdır. (V) Her yıl farklı bir sloganın
kiye’de çizgi romanın altın dönemi sayıldığı hâlde seçildiği organizasyonda 2009 yılının sloganı
1955-1975 yılları arasında, çocuklar için üretilmiş “Doğru besin, bol hareketle gülümse geleceğine.”
herhangi bir popüler yerli çizgi romanın olmaması idi.
da bunun doğal bir sonucudur. (V) Çocuk dergi-
lerinin çok az satıldığı bir dönemde yetenekli çi- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
zerler gazetelere yönelmek zorunda kalmıştır.
A 39
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
A) Ülkede, kış ayları soğuk ve yağışlı geçmektedir. II. Artık akvaryumların doğal ortama daha çok ben-
zemesi için suyu temizlemede motorlu su filtresi
B) Bugün esen şiddetli rüzgârlar yarın da devam yerine midyeler kullanılıyor.
edecektir.
III. Sonra akvaryumların, doğanın bir parçasını
C) Rüzgârların yön değiştirmesi yağışa neden ola- canlandıran modeller olduğu bilincinin gelişme-
caktır. siyle daha ciddi bir uğraş olarak görülmeye baş-
landı ve doğanın her ayrıntısının bu modellerde
D) Bölge yalnız kuzeyden esen rüzgârlara açıktır. yaşatılması düşüncesi gündeme geldi.
E) Ülkenin doğusu, diğer bölgelere göre daha ku- IV. Çünkü balıklardan arta kalan veya sindirilmeyen
raktır. yemlerle bazı mikroskobik canlılar, midyelerin
başlıca besin maddesini oluşturuyor.
B) Alternatif yakıtları kullanan teknolojiler fosil yakıt- V. Bir başka işlevi de başkalarıyla iletişim kurmak,
ların yerini dolduracak kadar geliştirilememiştir. onlara bir şeyler iletmektir.
C) Fosil yakıtlar tükenme sınırına dayanmıştır. A) II. ile IV. B) II. ile V. C) III. ile IV.
D) Alternatif yakıtları elde etmek fosil yakıtları elde D) III. ile V. E) IV. ile V.
etmekten zordur.
A 40
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
13. 15. (I) Dünya nüfusunun hızla artması, çevre kirliliği, gelir
I. Bilinen ölçütlerle ele alınırsa uzun olsun, kısa dengesizliği ve eğitim yetersizliği, güvenli gıdaya ula-
olsun her öykünün bir giriş, bir gelişme, bir de şımı zorlaştırıyor. (II) Bununla beraber üreticiler ara-
sonuç bölümü oluyor. sındaki rekabet ortamı, gelişen gıda güvenlik sis-
temlerini uygulama konusunda teşvik edici oluyor.
II. Doğal olarak bu varsayım çizer ile izleyici ara- (III) Gıda endüstrisinde, kalite ve ürün güvenliğinin
sında bir düşünce ve dil birliği gerektiriyor. sağlanmasına yönelik, bilimsel çalışmalarla oluşturu-
lan ve uygulanması zorunlu olan kriterler saptanmış
III. Yalnız karikatürde çizilen bu giriş, gelişme ve durumda. (IV) Böylece beslenme ve sağlık ilişkisiyle
sonuç sürecinin can alıcı bir anıdır; ondan ön- ilgili birtakım standartlar geliştirilerek gıda güvenliği
cesinin bilindiği, sonrasının da anlaşılacağı var- garanti altına alınmaya çalışılıyor. (V) Gıda güvenliği-
sayılır. nin sağlanması, halk sağlığının korunmasını, ürünün
tarladan sofraya uzanan yolculuğunda zincirin her
IV. Bu, tek karelik bir karikatür için de geçerlidir. halkasının denetlenmesini kapsayan bir sorumluluk.
(VI) Gıda güvenliği, yalnız gelişmekte olan ülkelerin
V. Bu da her ikisinin de ortak konuları, sorunları
değil endüstriyel toplumların da sorunu olmaya de-
paylaşması ve anlatım aracı olarak kullanılan
vam ediyor.
simgeleri tanımasıyla mümkün olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
kendinden önceki cümlede belirtilen olayın sonu-
D) III. ile IV. E) IV. ile V. cudur?
A 41
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
17. (I) İlk masal kitabımı 1995’te yazmıştım. (II) Bunlar 19. O yıllarda Ankara’da eğlence denilince önce sine-
annemden dinlediğim masallardı. (III) Annem yıllar malar gelirdi akla. Ama tiyatroya gitmek bambaş-
önce Gaziantep’teki dokuz odalı, bahçesinde bir ce- kaydı. İlk göze çarpan, insanların sinemaya giderken
viz ağacı bulunan evimizde anlatmıştı bana onları. giyim kuşamlarına göstermedikleri özeni tiyatroya
(IV) O masalların güzelliği karşısında dilim tutulmuş- giderken göstermeleriydi. Örneğin, erkekler takım el-
tu. (V) Yok olup gitmemeleri için de yazmaya karar biseli; kadınlar bakımlı, şıktılar. İnsanlar arasında
vermiştim. (VI) Yayımlandığından bu yana da kitabım saygılı konuşmalar, kibar davranışlar… Tiyatroda hiç
binlerce sattı. kimse ayrıksı bir davranışta bulunmaya cesaret ede-
mezdi. En küçük bir kabalık, konuşmalarda argo he-
Bir yazarın yazdığı masallar ve onlardan oluşan men dikkat çekerdi. Bu yolla tiyatro, bana göre, ger-
kitabının anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış çek yaşamdaki davranışlarımızı da etkiler, kent kül-
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- türünün nasıl olduğunu göstererek onu benimse-
gisi yanlıştır? memizi sağlardı.
A) II. cümlede, kaynağını ortaya koyuyor. Bu parçada tiyatroyla ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
B) III. cümlede, anlatılan ortamın uyandırdığı duy-
guyu belirtiyor. A) Sinemadan daha çok tercih edildiği
C) IV. cümlede, dinlediğinde kendisinde nasıl bir et- B) Günümüzde geçmiştekinden farklı algılandığı
ki bıraktığını belirtiyor.
C) Kent kültürünün özümsenmesinde etkili olduğu
D) V. cümlede, yazma amacını açıklıyor.
D) İnsanların yapmacık davranışlar sergilemesine
E) VI. cümlede, gösterilen ilgiyi ortaya koyuyor. neden olduğu
A 42
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
20. Bu kitap akademik bir çalışma değildir. Hedefi yal- 22. Sait Faik “Yazmasam deli olacaktım.” sözüyle bence
nızca akademisyenler, hukukçular veya siyaset uz- “Hayata başka türlü katlanamayacaktım.” demek isti-
manları da değildir. Bu kitap, ortalama okura, yani yor. Benim içinse yazdığım metinlerde savunduğu-
topluma ve siyasete ara sıra da olsa kulak kabartan, mun aksine, yaşam bir yük ya da boş bir çaba değil.
yolu bir şekilde adliyeye düşen ve hukuk sisteminin Yaşama bağlı olan insanlardanım ben. Ama sanırım
nasıl çalıştığına tanık olan tüm yurttaşlara hitap benim yaşamı yaşanılası bir şey olarak görmemi sağ-
ediyor. layan da “yazmak”tır.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağı- Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
dakilerden hangisi söylenebilir? hangisidir?
A) Belirli bir konusu olmayan, genel ifadelerle dolu A) Yazmanın, yaşamla olan ilişkiyi güçlendirip gü-
bir çalışmadır. zelleştirdiği
B) Toplumdaki sorunların tamamına çözümler öne- B) Yazarların, yaşadıkları olayları olumsuz bir bakış
ren ayrıntılı bir çalışmadır. açısıyla değerlendirdiği
C) Alışılmış kalıplar dışında yazılmış, öğretici özel- C) Yaşamayı sevmenin, insanı yazmaya yönlendir-
liği ön planda olan bir ders kitabıdır. diği
D) Uzun süre gündemde kalan gerçek olayların der- D) Yazarların, yapıtlarında gerçek düşüncelerini
lendiği bir kitaptır. yansıttığı
E) Geniş kitlelere ulaşmak amacıyla sade bir biçim- E) Yazmanın, sosyalleşmeyi sağladığı
de kaleme alınmış bir çalışmadır.
A) E-kitabın tanımına
A 43
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
23. Çocuk kitabı yazmak çok eğlenceli, ayrıca insanı 24. Türkçede kırkpare, yamalı bohça, hanım dilendi bey
özgür de kılıyor. Bunu yaparken şu iki ölçüt dışında beğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, parça
hiçbir şey önemli değil: Bol bol hayal kurmak ve bol kumaşların birleştirilmesiyle yapılıyor. Kırkyama, el-
bol mucize gerçekleştirmek… Bir romanda asla ya- deki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretil-
pamayacağım kadar “uçuk kaçık” yazma şansına sa- mesi zorunluluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara
hip oluyorum çocuk kitabı yazarken. Örneğin mavi bir göre Orta Asya bazılarına göreyse Mısır kaynaklı.
timsah gökyüzünde uçabiliyor, siyah bir zürafa çevre Bugün bilinen en eski kırkyama parçası, bir İskit ka-
yolunda tır kullanabiliyor. Ne var ki bazı yazarlar ço- bile reisinin mezarında bulunmuş. Marco Polo’ya
cuk kitabı yazmayı küçümsüyor. Bu, tümüyle yanlış göre Budist rahipler, İpek Yolu’ndan geçen yolcuların
bir yaklaşım. İyi bir masal yazmak bence dünyanın en mabetlere bıraktıkları kumaş parçalarından yapılmış
zor işlerinden biri. Ve insanın iyi bir varlık olabilmesi, giysiler kullanırlardı. Kırkyamanın Haçlı Seferleri’yle
dünyanın daha güzel bir yer hâline gelebilmesi için iyi Avrupa’ya ve daha sonra da keşifler yoluyla Amerika’
romanlardan çok, iyi masallara ihtiyacımız var. ya geçtiği düşünülmektedir. Kırkyama, günümüzde
bir hobi olarak varlığını sürdürüyor. Üretimi ister elle
Bu parçada çocuk kitabı yazmayla ilgili olarak ister makineyle yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? kendilerini renkli ve dayanışması bol bir dünyanın
kapısında buluyor. Herkesin ortak görüşüyse kırkya-
A) Hoşa giden, insanı birtakım sınırlamaların dışına manın, onu yapana sabrın, çabanın, paylaşımın ve
çıkaran bir uğraş olduğuna üretimin inceliklerini öğrettiği.
B) Sanılanın aksine, güç bir iş olduğuna Bu parçada kırkyamayla ilgili olarak,
C) İnsan aklının sınırlarını zorlayan olaylardan ve I. Günümüzde hangi ürünlerin yapımında kullanıl-
düşlerden yararlanıldığına maktadır?
D) Kimi yazarların, bu tür yapıtları çok fazla zaman II. En eski örnek ne zaman bulunmuştur?
harcamadan oluşturabildiklerine
III. Yapımında hangi yöntemler kullanılmaktadır?
E) İnsanlara ve yaşamlarına olumlu nitelikler kazan-
dırılmaya çalışıldığına IV. Yapım amacında değişiklik olmuş mudur?
D) II, IV ve V E) III, IV ve V
A 44
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
25. VE 26. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA 27. VE 28. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bilimsel bir çalışma için 99 denek seçildi ve onlara, Çocukların her şeye kolaylıkla inanmaları nedeniyle
bilgisayar ekranında üç boyutlu, karmaşık bir labirent onlara yönelik reklamların satın alma davranışı oluş-
problemi verildi. Yapılması gereken, çıkış noktasına turma gücü, yetişkinlere yönelik reklamlarınkine göre
en kısa sürede ulaşmaktı. Deneklerin, labirentin yer- oldukça yüksektir. Çocuklar bir kez bile görmüş ol-
leşimini öğrenebilmeleri için bir saat boyunca deneme salar reklamın içeriğini hatırlayabilir ve o ürünü alma
yapmalarına olanak tanındı ve bu sürenin sonunda isteği duyabilirler. Ayrıca, tekrarlanan reklamlar çocu-
başarı durumları kaydedildi. Bir saat sonunda denek- ğun ürünle ilgili isteğinin güçlenmesine neden olabilir.
ler iki gruba ayrıldılar. İlk gruptakiler 90 dakika uyudu, Özellikle çocukların özdeşleşmek istediği bir süper
diğer gruptakiler ise uyanık kalarak konuyla ilgili bir- kahraman, çizgi film ya da oyun karakteri kullanılarak
takım sessiz aktivitelerde bulundular. Labirentteki ilk yapılan reklamlar, özendirici içerikler ve doğru olma-
denemeden beş saat sonra aynı labirent sorusu, çöz- yan bilgilerle çocuk zihninde ürünle ilgili gerçek dışı
meleri için tekrar deneklere verildi. Oldukça çarpıcı ve yanlış imajların oluşması için yeterlidir. Örneğin,
sonuçlar ortaya çıktı. Uyumayanlar eskisine göre her- reklamını seyrettiği çok şekerli ya da yağlı atış-
hangi bir gelişme gösteremediler. Uyuyarak rüyasın- tırmalıklar, yenmesi gereken, kendisi için uygun ürün-
da labirent sorusu dışında şeyler görenlerle rüyalarını ler olarak çocuğun zihnine yerleşebilir ya da çocuk,
hatırlamayanlarda bir miktar, rüyasında labirent soru- yaşına uygun olmadığı hâlde reklamda gördüğü
su ile uğraşanlarda ise önemli ölçüde bir gelişme gö- oyuncağı ısrarla alma isteği duyabilir.
rüldü.
C) Niçin ve nasıl rüya görüldüğü yönündeki çalış- C) Çocukların deneme-yanılma yoluyla daha kolay
malar sonuçlanmamıştır. öğrenebileceğine
D) Bir bulgunun güvenilir olması için araştırmanın D) Çocuklarda, tanıtılan ürünleri objektif olarak de-
farklı araştırmacılar tarafından yapılması gerekir. ğerlendirme yeteneğinin gelişmemiş olduğuna
E) Kaygının ve yapılacak işlerin çokluğu uykunun E) Anne ve babaların, çocukların erken yaşlardan
niteliğini etkiler. itibaren televizyon izlemelerini engellemesi ge-
rektiğine
C) Rüyasında, aklındaki sorunu çözmeye çalışanlar C) Televizyonda gördüğün robot adam ile senin ro-
botun birbirine benzemiyor mu?
D) Uyumayıp işiyle ilgilenenler
D) Daha önce aldığımız örümcek adam kostümünü
E) Herhangi bir rüya görenler beğenmedin mi?
A 45
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
30. Bu parçaya göre diş tedavisindeki gelişmelerle
29. – 31. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Çoğunluğu ilgilendiren sağlık problemleri üze-
Biyomalzemelerin pek çok türünün bol miktarda kul- rinde daha çok çalışma yapıldığı
lanıldığı alanlardan biri de diş hekimliği. Amalgam adı
verilen bir alaşım, diş çürüklerini veya travmatik ne- B) Biyomalzeme araştırmalarına ayrılan bütçelerin
denlerle hasara uğramış dişlerdeki sert dokuları onar- giderek arttığı
mak için kullanılan koyu renkli bir dolgu maddesi.
C) Bilimsel bulguların tedaviye yönelik yeni malze-
Bakır, gümüş, kalay ve çinkodan oluşan amalgam to-
meler üretmeyi gerektirdiği
zunun cıva ile karıştırılması sonucu hazırlanan sert
ve dayanıklı bir malzeme olan amalgam, 100 yılı aş- D) Geliştirilen yeni malzemelerin uygulanmasının
kın süredir kullanılmakta. Ancak son yıllarda, alaşı- daha kolay olduğu
mın içerdiği cıvanın istenmeyen etkilerine dikkat çe-
kilmekte. Cıvanın doğa ve insan vücudu için zararlı E) Yeni malzemelerin üretilmesinin zorluğu nede-
bir element olması, bazı Kuzey Avrupa ülkelerinde niyle diş tedavisinin pahalı olduğu
amalgam kullanımını büyük ölçüde azaltmış bulu-
nuyor. Bu nedenle son 40 yıldır, dişin doğal renginde
ve çevre açısından güvenli dolgu malzemelerinin
geliştirilmesi için büyük çaba harcanıyor. Bu amaçla
geliştirilen ilk malzeme “kompozit rezin” adıyla kulla-
nıma sunulmuştur. Bu malzeme 460-480 nm dalga
boyundaki görünür ışık (mavi ışık) ile çok kısa sürede
polimerleşerek sertleşir. Ne var ki bu malzemenin
ancak polimerleşme sonucu büzülebilmesi, dolgunun
kenarlarında mikro düzeyde de olsa açıklıklar oluşa-
bilmesine neden olmaktadır.
A 46
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
33. Bu parçada kronik kurşun zehirlenmesiyle ilgili
32. – 34. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA olarak aşağıdakilerden hangisine yer verilme-
GÖRE CEVAPLAYINIZ. miştir?
İlk kez MÖ 6500’lü yıllarda Anadolu topraklarında A) Yaygınlaşmasının bütün çabalara karşın engelle-
keşfedilen kurşunun, ağır metallerin en zehirlilerinden nemediğine
olduğu bilinmektedir. Bu metal, tarih boyunca su bo-
rusundan makyaj malzemesine ve gıdaya kadar pek B) Kurşun hakkındaki yanlış ve eksik bilgiler yü-
çok ürünün elde edilmesinde kullanılmıştır. Kurşun, zünden ortaya çıktığına
yıpratıcı ve hatta öldürücü etkisiyle tarihin akışını bile
C) Kimi rahatsızlıklara yol açtığına
etkilemiştir. Kolay bulunup işlenebilen bir metal
olmakla birlikte eski çağda yüksek sınıf tarafından D) Etkilerinin akut zehirlenmeden farklı olduğuna
kullanıldığından, kurşunun öncelikli kurbanları saray-
lılar olmuştur. Halk tabakaları ise bu metalden mah- E) Azar azar ama sürekli olarak kurşuna maruz kal-
rum kaldıkları için zehrin etkisinden bir ölçüde korun- maktan kaynaklandığına
muşlardır. İlk kez Yunan Botanikçi Nicander, kurşun
zehirlenmesinin karın ağrısı ve felce yol açtığını orta-
ya koymuştur. Yunan Doktor Dioscorides de metalin
akli dengeyi bozduğunu belirlemiştir. Romalılar da
kurşunun insanı delirtecek ya da öldürecek nitelikte
olduğunu bilmelerine karşın azar azar kullanıldığı tak-
dirde zararlı etkisinin azalacağına inanırlardı. Ancak
şunun farkında değillerdi: Her gün vücuda belli mik-
tarda alınması, akut yani çabuk ilerleyen zehirlen-
menin korkunç etkilerini ortaya çıkarmaz ancak kronik
yani süreğen, iyileşmeyen zehirlenmeye yol açar.
Kronik zehirlenme ise böbrek hastalıklarına, hipertan-
siyona, kısırlığa ve gut hastalığına neden olur.
32. Bu parçaya göre tarihte kurşun zehirlenmesinin 34. Bu parçada kurşunla ilgili olarak aşağıdakilerden
yüksek tabaka arasında yaygın olmasının nedeni hangisine değinilmemiştir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nelerin yapımında kullanıldığına
A) Halkın, kurşunun nerelerde kullanıldığını bilme-
mesi B) Zararlarını kimlerin ortaya çıkardığına
B) Kurşunu kullanma olanağına soyluların sahip ol- C) Nasıl bir metal olduğuna
ması
D) Kullanımından kaynaklanan sorunlara
C) Kurşunun, zenginliğin simgesi hâline gelmesi
E) En çok hangi bölgeden çıkarıldığına
D) Halk arasında zararlarından endişe duyulması
A 47
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
36. Bu parçada, “yazarın, yapıtının avukatlığını yap-
35. – 37. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA ması” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
GÖRE CEVAPLAYINIZ. hangisidir?
Edebiyat dergilerindeki “kitap tanıtma yazıları”nın son A) Sorulan sorularla ilgili notlar alarak gerekli de-
zamanlarda eskiye göre epeyce azaldığı, bilinen bir ğişiklikleri yapma
gerçek. Buna karşın, yayımlanan kitapların yazarla-
rıyla yapılan söyleşilerde büyük bir artış var. İlle de B) Yapıtını başkalarınınkilerle karşılaştırarak öne çı-
birini ötekine yeğlemek gerekirse ben, bir kitabın nes- karmaya çalışma
nel biçimde tanıtıldığı yazılardan yanayım. Söyleşi
C) Yapıtında değindiği konuları ve düşüncelerini
yazıları bana oldum olası “işin kolayına kaçmak” gibi
açıklamaya girişme
gelir. Aslında, yazarına sormak üzere bir kitaba ilişkin
sorular hazırlamak gerçekten çok emek ister. Ne var D) Yapıtını geniş kitlelere duyurmaya çalışma
ki bizde bu iş, “Günün hangi saatlerinde yazarsınız?”,
“Nasıl yazıyorsunuz?” türünden sıradan sorular aracı- E) Eleştirmenlerin eleştirilerini önemsememe
lığıyla yapılmaya çalışılıyor. Söyleşide asıl çabayı,
yapıtı ortaya koyan yazar gösteriyor. Yargı yüklü so-
ruları yanlış anlaşılma endişesiyle yanıtlayarak, yapı-
tının avukatlığını yaparak… Buna karşın kitap tanıt-
ma yazılarında çaba göstermesi gereken, tanıtma
yazısını yazan kişidir. Tanıtacağı, eleştireceği kitabı
dikkatle ve sıradan bir okurdan farklı bir göz ve bi-
rikimle okuyacak, aynı türdeki başka örneklerle birçok
bakımdan karşılaştıracak, yazısını buna göre ya-
zacak. Az gerilim, az çaba değildir bu. Öte yandan
“kitap tanıtma, eleştirme işi”ni nesnellikle yapanların,
haklı olduklarına inandığım bazı korkuları var ki bu ol-
gu, edebiyat dünyasını ciddi olarak tehdit etmektedir:
Yazarın hışmına uğramak! Bazı yazarlar “Zamanını
bana ayırmış, okumuş, didik didik etmiş, emeğini esir-
gememiş.” diye düşünmek yerine eleştiriyi, eleştir-
meni küçümsemeyi, yok saymayı ve hatta aşağıla-
mayı yeğliyor.
A 48
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
40. Bu parçaya göre, Amerika’da satışa sunulan mis
38. – 41. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA meyve sabunlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
GÖRE CEVAPLAYINIZ. hangisi söylenebilir?
(I) Tarihî “mis meyve sabunları” aslında bildiğimiz A) Amerikan kültürüne uygun olarak çeşitlendirildiği
sabun. (II) Edirne’ye özgü bu sabunlar, Edirneli ka-
dınların kazanç kapısı. (III) Bu kadınların kimileri el- B) Daha çok, özel günlerde satıldığı
mada kimileri armutta uzman. (IV) Bildiğimiz sabuna
C) Özellikle genç kuşağın beğenisini kazandığı
elle şekil verdikten sonra üzerini gıda boyasıyla boyu-
yorlar ve koku ilave ediyorlar. (V) Süs sabunu olarak D) Yeni talepler karşısında ürün yetiştirilemediği
aldığınız bu ürünün kokusu ve boyası altı ay sonra
çıkıyor. (VI) O zaman da bunları normal sabun olarak E) Satışlarının, kurulan standın büyüklüğüyle ilişkili
kullanabiliyorsunuz. (VII) Çilek, muz, şeftali, portakal, olduğu
elma, kavun ve karpuz şeklinde olanlar, o meyveler
gibi kokuyor. (VIII) İki girişimci genç, Türkiye’de kur-
dukları stantların ilgi görmesi üzerine bunları Ameri-
ka’da da satmaya karar vermiş. (IX) Önce, niyetleri
Noel döneminde dört-beş stant açmakmış. (X) Fakat
düşündüklerinden çok talep edilince toptancılığa baş-
lamışlar. (XI) Üstelik şimdilerde, Amerika dışındaki ül-
kelere de satmaya hazırlanıyorlarmış. (XII) Bu arada
farklı figürler de geliştirmişler. (XIII) Örneğin Amerika
için Cadılar Bayramı’nda satışa sunmak üzere bal ka-
bağı şeklinde sabunlar hazırlamışlar. (XIV) Gençler,
süs sabunlarını ilk kez gören Amerikalıların tutumunu
şaşkınlıkla anlatıyorlar: “Bir keresinde, stantta gerçek
sanılarak ısırılıp geri konmuş erik biçiminde sabun
bulduk.”
38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- 41. Bu parçada sözü edilen sabunlarla ilgili olarak
rinde beklenmeyen bir durumun ortaya çıktığın- aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
dan söz edilmektedir?
A) Kimi ailelerin, geçimini bunlarla sağladığı
A) II. ve XI. B) IV. ve VI. C) V. ve VIII.
B) İçeriğinin sabundan farklı olduğu
D) VII. ve XII. E) X. ve XIV.
C) Yapımının insan emeği gerektirdiği
A 49
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
42. Listede, haftanın
42. – 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. I. salı,
II. çarşamba,
III. perşembe
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. günlerinin hangilerinde pişirilecek çorba ve ana
yemeğin her ikisi de bellidir?
Bir yemek şirketi, bir iş yeri için hafta içinde pişirilecek
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
yemeklerin listesini hazırlarken menüye her gün için
yalnız birer çeşit çorba ve ana yemek koymaktadır. D) I ve II E) I ve III
Hazırlanan listede,
yer almaktadır.
• Ezogelin çorbası pişirilen günün ana yemeği 43. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
fasulyedir. kesin olarak doğrudur?
• Şehriye çorbası ve tavuk ana yemeği farklı A) Pazartesi günü domates çorbası pişirilecektir.
günlerde pişirilecektir.
B) Salı günü ezogelin çorbası pişirilecektir.
A 50
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
44. Pazartesi günü domates çorbası pişirilecekse 46. Pazartesi günü ana yemeklerden tavuk pişirile-
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak doğ- cekse aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
rudur? yanlıştır?
A) Çarşamba günü ana yemeklerden tavuk pişiri- A) Çarşamba günü ana yemeklerden nohut pişirile-
lecektir. cektir.
B) Çarşamba günü ana yemeklerden nohut pişiri- B) Çarşamba günü şehriye çorbası pişirilecektir.
lecektir.
C) Çarşamba ve perşembe günleri farklı ana ye-
C) Çarşamba günü şehriye çorbası pişirilecektir. mekler pişirilecektir.
D) Perşembe günü ana yemeklerden nohut pişiri- D) Perşembe günü domates çorbası pişirilecektir.
lecektir.
E) Perşembe günü şehriye çorbası pişirilecektir.
E) Perşembe günü şehriye çorbası pişirilecektir.
A 51
2010 - ALES Sonbahar / Sözel-2
48. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
47. – 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kesin olarak yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Gülle atma dalında iki sporcu yarışmıştır.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM- B) Gülle atma dalında üç sporcu yarışmıştır.
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
C) Çekiç atma dalında yarışan sporcular Emrah ve
Fırat’tır.
Ali, Barış, Cenk, Demir, Emrah, Fırat ve Gökhan adlı
sporcuların katıldığı atletizm yarışmalarında cirit D) Çekiç atma dalında yarışan üçüncü sporcu Ba-
atma, gülle atma, çekiç atma, koşu ve uzun atlama rış’tır.
dallarında oyunlar düzenlenmiştir. Her dala en az 2,
en fazla 3 sporcunun katıldığı oyunlarla ilgili şunlar E) Uzun atlama dalında yarışan üçüncü sporcu
bilinmektedir: Gökhan’dır.
adlı sporculardan hangileri yarışmış olabilir? adlı sporculardan hangileri çekiç atma dalında ya-
rışmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve IV
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV
D) I ve II E) I ve III
TEST BİTTİ.
A 52
SÖZEL BÖLÜM
1. - 4. SORULARDA, CÜMLE YA DA PARÇADAKİ 4. Kimi tek başına bir arabayı kaldırıyor, kimi dev
BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN kütükleri yuvarlıyor, kimi halatlarla bağlanmış bir
BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. uçağı çekebiliyor. Bu olağanüstü güç gösterileri, bir
aksiyon filminin sahnelerinden alınma değil. ----.
1. Öykü türünün tüm dünyada ---- sağlayan Mark Ortak noktaları, fiziksel olarak çok güçlü olmaları ve
Twain, özellikle Tom Sawyer ve Huckleberry Finn’in inanılmaz rekorlara imza atmaları. İri cüsseleriyle
Maceraları adlı yapıtlarıyla ---- gönüllerinde taht hemen dikkat çeken bu adamların hepsi, güçlerini
kurmuştur. “Dünyanın En Güçlü Adamı” yarışmasında bir şova
dönüştürmüş. Onlar için dev ağırlıkları kaldırmak,
A) aktarılmasını – yayımlandığı tüm ülkelerin bir tramvayı tek başına çekmek başlı başına bir
eğlence.
B) yazılmasını – nesiller boyu
A) başlayan – ulaşmış
C) bilinen – yayılmış
D) gözlenen – geçmiş
E) beliren – taşınmış
6. Bu antolojide, alışılmışın aksine, şairin son dönem C) Yazarın bütün yapıtları ilgiyle karşılanmıştır.
şiirlerinden geçmişe doğru bir seyir izleniyor.
D) Yazarın çeşitli türlerde yapıtları vardır.
A) Belirli konuları işleyen şiirler bir araya getirilmiştir. E) Yazarın sahneye konan ilk yapıtıdır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. 12.
I. tarihsel gelişim sürecinde kullanılan tekniklerin ve I. korunmasını sağlayan yeni bir gıda paketleme
motiflerin sırrını çözmek gerekiyor malzemesi
II. fakat günümüzde yeniden canlandırılmaya çalışılan II. bilim insanları, gıdaların bozulmasına neden olan
Türk çini ve
III. geliştirdiklerini duyurdular
III. sonraları giderek unutulmaya yüz tutan
IV. gıdaların daha uzun süre
IV. 14. yüzyılın ortalarından başlayıp 17. yüzyılın
V. bakterilerle mücadele ederek
sonuna kadar en parlak dönemini yaşayan
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
V. seramik sanatı hakkında doğru bilgi edinebilmek
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
için
üçüncü olur?
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan A) I B) II C) III D) IV E) V
ikinci olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
13.
I. insanlara, düşünmeden
III. metnin kendisini oradan oraya savurması yerine Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
IV. bir yanda okuduğu kitaba kendisini kaptırmak ikinci olur?
isteyen
A) I B) II C) III D) IV E) V
V. diğer yanda ise beklenmedik anlarda tökezlemeyi
seven
A) I B) II C) III D) IV E) V
III. yüzde seksenlere doğru yükselmesi A) Yazdıklarında dil ve anlatım yönünden yanlışlar
bulunması
IV. çeşitli toplumsal sonuçlar doğurmuştur
B) Yazdıklarında pek çok yazım ve noktalama yanlışı
V. cumhuriyetin kuruluş yıllarında yüzde yapmaları
C) Yazacakları konu hakkında araştırma yapmamaları
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
dördüncü olur? D) Söz dağarcıklarının yeteri kadar geniş olmaması
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ayraç içindeki sözün 21. (I) Bize kitabın saygıdeğer, baş üstünde taşınması
anlamını içermemektedir? gereken bir varlık olduğu öğretilmişti. (II) Kitabın yere
konulması bile yadırganırdı kültürümüzde. (III) Hatta
bırakın kitabı, sokakta bulunan yazılı bir kâğıt parçası
A) Belleğini yitirmiş, anlamsız düşler içinde etrafa bulunduğunda alınıp bir duvar kovuğuna konurdu.
gülümser gibiydi. (sanma) (IV) Peyami Safa’nın, eski kitapların kaldırımlarda
satılması karşısındaki isyanını hatırlayın. (V) Kitabı
yerlerde süründüren insanların asla ileri bir uygarlık
B) Onun konuşmaları, şiirli bir dilin inceliğine sahipti. kuramayacağını nasıl da haykırmıştı!
(beğenme)
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
C) Karmaşık görünen insan ilişkilerini kolayca hangisinde parçada anlatılanların nedeni
çözebildiğinden, herkesçe çok önemsenirdi. açıklanmıştır?
(ödün vermeme)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) O olaylar sırasında arkadaşımın yanında olanlardan
biri de bendim. (tanıklık etme)
D) III. ve V. E) IV. ve V.
23. (I) Türkiye, meyve ve sebzede AB ülkelerindeki üretimin 25. Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle
% 60’ına denk gelen üretim miktarıyla, dünya liderleri tanınmaktadır. Öykülerinde, konuşur gibi yazmanın
arasında yer alan bir üretici ve ihracatçı konumundadır. doğurduğu bir rahatlık ve akıcılık görülür. Toplumsal
(II) Tarımsal ürünler açısından AB, Türkiye’nin en büyük bozuklukları, çarpık kişilikleri ele alır. Küçük olayların
ticari ortağıdır ve Türkiye AB’nin en büyük tedarikçileri anlatıldığı bu öykülerde yazar, iyimserlikten uzak ve
arasında 5. sırada bulunmaktadır. (III) Türkiye’de bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer.
3900’ü ülkemize özgü olmak üzere 12.400 bitki türü
mevcuttur. (IV) Dünyadaki sekiz gen merkezinden üçü Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
ve dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankası yazarın özelliklerinden biri olamaz?
Türkiye’dedir. (V) Türkiye biyoçeşitlilikte en zengin
ülkelerden biri olup Avrupa’daki tüm bitki türlerinin
A) Anlatımda doğallığa özen gösterme
% 75’ine sahiptir.
C) Yarışan eserlerin sanatsal değerleri bakımından Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
belli bir düzeyde olmaması söylenemez?
D) Yazarların ödül kazanmak uğruna düşüncelerinden
ödün vermesi A) Yeteri kadar yakacağın bulunmadığı sezdirilmiştir.
27. Arşimet’in, suyun kaldırma kuvvetini hamamda; 29. Yalnızlık öylesine acı veren, ürkütücü bir duygudur ki
Newton’un, yer çekimini elma ağacının altında insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı
keşfetmesi türünden olaylar, rastlantıya dayanıyor gibi gösterirler. Yalnızlık pek çok biçimde karşımıza çıkar.
gözükebilir. Ancak bu rastlantılar, bu konular üzerinde Bir insanın tek başına yaşaması gibi içinde yaşadığı
hiç çalışmamış, hiç kafa yormamış sıradan kişilerin topluma yabancılaşması da bir yalnızlıktır. Ait olunan
başına gelseydi sonuç ne olurdu? Ağır malzemelerin çevrenin dışına itilme sonucu yaşanan yalnızlığı ya da
taşınması için tekerleğin icat edilmesi ya da geceler bir insanın çevresiyle ilişkilerini kendi isteğiyle en aza
boyu mum ışığı altında çalışmak zorunda kalan indirerek yaşamasını da bunlara ekleyebiliriz. İnsanın,
Edison’un elektriği bulması gibi olayları rastlantıyla anlaşılmadığını düşündüğü ve kendisini kimsesiz
açıklamak ne kadar doğru olur? hissettiği yalnızlığı da unutmayalım.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmıştır? Bu parçada yalnızlıkla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Topluma yarar sağlamayan bazı buluşlar zamanla
unutulmuştur. A) Çok yaygın bir durum olduğu
B) Gelişmiş teknoloji birçok bilginin birleştirilmesiyle
ortaya çıkmıştır. B) Bu durumdakilere yardım etmek gerektiği
C) Buluşların ortaya konmasında o konuda zihinsel
çaba harcayan insanlar rol oynamıştır. C) Bu duruma düşmemek için çaba göstermek
gerektiği
D) Bilim ancak bireysel çalışmaların ışığında
gelişmiştir. D) Bir sorun olarak yeterince önemsenmediği
E) Her insan yenilikler ortaya koyacak kapasiteye
sahiptir. E) Farklı türlerinin bulunduğu
31. Son yılların popüler konularından biri de küresel ısınma. 32. Uzun bir süredir öykülerimi resimli-yazılı olarak
Bu konudaki görüşler ikiye ayrılıyor. Sorunun önemli düşünüyorum. Onları önce öykü olarak zihnimde
olduğunu düşünenler de var, abartıldığını düşünenler oluşturup sonra çizgi film hâline getirmektense kafamda
de. Bu görüşleri yansıtan pek çok kitap var piyasada. oluşturduğum çizgi filmleri öykü hâline dönüştürmeyi
Elimizdeki bu kitabı benzerlerinden farklı kılan, yazarın tercih ediyorum. Gerçeklik dediğimiz şey günümüzde
küresel ısınma tehdidinin abartıldığını okuyucuya büyük ölçüde karikatürleşiyor; abartılı jestlerden,
göstermek için kitaba birtakım açıklayıcı dipnotlar ve mimiklerden, hızlı hareketlerden, çığlıklardan ve
grafikler eklemiş olması. Kitabın yazarı bu konudaki gürültülerden oluşan bir dünya yaratılıyor. Yani çizgi
görüşünü şöyle açıklamış: “Bugünkü ısınma eğiliminin filmin kendine özgü evreni, ete ve kemiğe bürünüyor
doğal bir olay olup olmadığı, ne kadarının insan sanki. Günümüzde geleneksel olarak, birbirinden farklı
kaynaklı olduğu, sonraki yüzyılda ne kadar ısınma olduğu düşünülegelen sanat dallarının birlikte
görüleceği bilinmiyor.” sunulduğu pek çok yapıtla karşılaşıyoruz. Son kitabım
da işte bu türden “resimli-yazılı-sinemasal-düz yazısal”
Bu parçada sözü edilen kitabın, benzerlerinde bir kitap. Resim-yazı melezliğinin ne ölçüde başarılı
bulunmayan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? olduğuna karar vermekse günümüzün
“okuyucu-izleyici”sine düşüyor.
A) Savunulan tezlerin ek bilgi ve görsel malzemeyle
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz
desteklenmesi
etmektedir?
B) Sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer verilmiş
olması A) Karikatürün öyküye göre daha popüler olmasından
C) Konuyla ilgili en yeni bilgileri içermesi
B) Sanatın her dalında çeşitli yapıtlar yaratılmasından
D) Olayların, yaşamın doğal sonucu olduğunun
savunulması C) Sanat eserlerinin hızla tüketilmesinden
E) Yeni ortaya çıkan bazı bilgilerden yola çıkılarak bir
sonuca ulaşılması D) Öykülerde gerçeklerin eskisinden farklı biçimde
yansıtılmasından
E) Karikatür sanatının yeterince anlaşılamamasından
A) İkileme kullanılmıştır.
D) Olasılıklar belirtilmiştir.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
Güneş sisteminin uzak bölgelerinde bulunan, gaz devi A) Neptün’ün yapısı gazlarla biçimlenmiştir.
diyebileceğimiz gezegenlerin çoğunda elverişsiz hava
şartları hüküm sürüyor. Biri dışında: Uranüs. Soluk mavi
renkli bu gezegende Satürn ve Jüpiter’in yüzeyini B) Uranüs’ün büyüklüğü, sıcaklığı üzerinde etkilidir.
birbirine katan kasırgalardan eser yok. Uranüs, bitimsiz
sükûnetin tek adresi. Acaba neden? Güneş’ten uzak
oluşuna bağlayabilirsiniz ama sebep bu değil. Çünkü C) Güneş sisteminde yer alan gezegenler Güneş’in
gazdan oluşan gezegenlerdeki hava olaylarının kaynağı etrafında döner.
Güneş değil kendi ısıları. Örneğin Güneş’e olan uzaklığı D) Dünya ile Uranüs’ün eksenleri aynı derecede eğiktir.
Uranüs’ten daha fazla olan Neptün’de belirgin hava
olayları göze çarpıyor. Buna karşılık Uranüs’ün sakin bir
gezegen oluşunu açıklamaya çalışan bazı astronomlar, E) Kimi hava olayları güneş sistemindeki çarpışmaları
Uranüs’ün kendi sıcaklığını alıp götüren şeyin Dünya tetikler.
büyüklüğündeki bir gök cisminin Uranüs’e çarpması
olabileceğini düşünüyorlar. Söz konusu çarpışma
kuramı, ilk bakışta yana devrilmiş gibi duran Uranüs’ün
dönüş eksenindeki sıra dışı açının varlığıyla da güç
kazanıyor. Böylesine belirgin bir eksen yatıklığına
kocaman bir gök taşının yol açmış olabileceği
düşünülüyor.
A) Terim kullanılmıştır.
B) Açıklama yapılmıştır.
Aşk, ölüm, hastalık, özlem, umutsuzluk gibi evrensel II. Hangi duyguları yansıttığı
konuları işleyerek yüreğimizin ince tellerine dokunur
tangolar. Başlangıçta mutsuzların, dışlanmışların, III. İlk olarak nerede ortaya çıktığı
başarısızların yakınmalarını anlattığı için yadırganan
tango, daha sonra öylesine beğenilip tutuldu ki yalnız IV. Kendine özgü bir dansının olduğu
vatanı Arjantin’de değil tüm dünyada sevildi. 1915’te
V. Günümüzde niçin unutulduğu
tango müziği ve tango dansı Paris’e, oradan da tüm
dünyaya yayıldı. Tangonun dünyayı kasıp kavurduğu Bu parçada tangoyla ilgili olarak yukarıda
1940’lı yıllarda ülkemiz de bu akımın dışında kalmadı
verilenlerden hangileriyle ilgili bilgi yoktur?
doğal olarak. Tangonun çok sevilmesi, tango plaklarının
çok satılması üzerine ülkemizdeki sanatçılardan kimileri
tango müziğine Türkçe sözler yazmaya başladılar. Esin A) Yalnız III B) Yalnız V C) I ve IV
Engin, Erol Büyükburç, Orhan Avşar gibi isimler, tango
zincirinin günümüze uzanan altın halkaları. “Papatya D) II ve III E) III ve IV
gibisin beyaz ve ince”, “Sevdim bir genç kadını”,
“Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer” gibi
unutulmaz şarkılar, dilimize sanki birer özdeyiş gibi
yerleşiverdi.
Ali, Burcu, Cengiz, Deniz, Erdem, Fırat, Gamze, Hasan D) Fırat E) Gamze
ve İrem; gül, nergis, papatya çiçeklerinden birini
sevmektedirler. Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler
verilmiştir:
A) 1, 5 B) 1, 5, 6 C) 1, 5, 8
D) 5. bloka iki bloktan doğrudan geçiş vardır. 50. Aşağıdakilerin hangisinde ilk olarak verilen bloktan
diğerine ulaşmak mümkündür?
E) 8. bloka iki bloktan doğrudan geçiş vardır.
A) 2 – 3 B) 3 – 8 C) 6 – 3
D) 7 – 1 E) 8 – 7
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4 kat
sayısıyla çarpılacaktır.
III. Yakın geçmişte ise sosyoloji, ilerici bir tarih II. Bir ressamın masasının üzerindeki resimler
görüşüyle ilişkilendirilip modernitenin bilimi olarak dikkatimi çekmişti.
tanıtılmıştı.
III. Milot’un, kariyeriyle ilgili olarak anlattıkları beni hem
IV. Ünlü bir sosyolog son kitabında bu dışlanmaya şaşırtmış hem de çok etkilemişti.
karşı çıkıyor.
IV. Sonra sohbetimiz giderek koyulaştı.
V. Sosyolojinin sosyal bilimler içinde hâlâ çok önemli
bir yer tuttuğunu ispatlamaya çalışıyor. V. Bu resimlerden beğendiklerimi seçerken ressamı
Alfred Milot’la tanıştım.
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV. A) II. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
III. Bu değişimin Türkiye’deki yansımasını son yıllarda II. Kokulu çiçeklerin bazıları dikensizdi.
özel teşebbüsün, özellikle köklü aile holdinglerinin
ülkemize kazandırdığı özel müzelerde görüyoruz. III. Kokusuz çiçeklerin hepsi dikensizdi.
IV. Burası hem mekânın diliyle hem de mekânda yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur?
sergilenen objelerin nitelikleriyle farklı bir müze.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
15. (I) Doğu Afrika kıyısı açıklarındaki Madagaskar Adası, 17. (I) Son yıllarda katıldığım her söyleşiye “Edebiyat ne işe
yaklaşık 150 milyon yıl önce ana karadan ayrıldı. (II) Bu yarar?” sorusuyla başlıyorum. (II) Karşımdaki okurların
yüzden adada benzersiz bitki ve hayvan toplulukları kuşkuları olabileceğini baştan varsayıyorum demek ki.
gelişti. (III) Birçok tür sadece bu adada yetişiyor yani (III) Kitabın artık, yazınsal değerinden önce kullanım
endemik. (IV) Yakın zamana kadar, adada 244 kurbağa değerine bakıldığı, öncelikle işlevsel bir meta olarak
türü olduğu bilinirken şimdi bilinen tür sayısı 460’lara alınıp satıldığı günümüzde yerinde bir soru değil mi?
ulaştı. (V) Araştırmacılar, buradaki tür zenginliğine, (IV) Kitap piyasasının koşullarına göre yolunu belirleyen
standart tür tespiti yöntemleri yanında gen analizi okur da içinde savrulduğu bu dünyanın aktörlerinden
yöntemini de kullanarak ulaştılar. (VI) Araştırmacılar, biri oldu. (V) Edebiyatın, soyut bir dünya kurduğunu
türleri adlandırıp bunların ayrıntılı tarifini yaptıktan sonra ama zaman içinde insanda yeri başka hiçbir şeyle
bu türleri, tür tanımlamada temel alınan bir örnek olan doldurulamayacak izler bıraktığını nasıl anlatmalı
holotip ilan ediyorlar. onlara?
16. (I) Sait Faik’in “Haritada Bir Nokta” adlı öyküsü, birçok
yazarın, yazılarında gönderme yaptığı benzersiz bir 18. (I) Çeviri dünyasının en önemli oyuncularından biri
öyküdür. (II) Ayfer Tunç’a göre “referans öykü”dür. çevirmenlerdir. (II) Çünkü çevirisi, bir kitabı rezil de
(III) Öyküde, Ada’ya yıllar sonra dönen ve artık edebilir, vezir de! (III) Bir kitap ne denli ustalıkla
yazmama kararı vererek Ada’da hiçbir şeye karışmadan yazılmış olursa olsun kötü bir çevirmenin eline düşerse
yaşamak isteyen bir yazarın yeniden yazmaya başlayışı okunmayacak bir yapıt hâline gelebilir. (IV) Ama bazen
anlatılır. (IV) Öykü, etkileyici bir sonla, etkileyici bir de Don Kişot’un, yazarı Cervantes’in adını gölgede
cümleyle biter: “Yazmasam deli olacaktım.” (V) Burada bırakması gibi çevirmenlerin de yazarların adını
“deli olacaktım” sözü çok ilgi çekmiştir ve bu öyküye gölgede bıraktığı görülmüştür. (V) Ortaya çıkan çeviri
birçok yazıda gönderme yapılmasının temel nedeni de metni düzeyliyse, metne gereksiz müdahaleler
bu olmuştur. yapılmamışsa, çevirinin üzerinde kafa yormanıza gerek
kalmıyorsa çevirmenin başarısından söz edilebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
nesnellik söz konusudur? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
19. (I) O, dünyanın en güçlü adamı. (II) Uçakları halatlarla 20. Kültürel yaşamın vazgeçilmezlerinden olan edebiyat
bir yerden başka bir yere çekiyor, yüzlerce kiloluk dünyasında “yazar”a kutsal ve dokunulmaz bir
ağırlığı kaldırıyor. (III) İlk kez on altı yaşında bu tür bir yaratıcılık atfedilirken çevirmen fazla önemli olmayan,
yarışmaya katılan sporcu, ikinci denemesinde ilk ikinci derece bir işle meşgul kişi olarak nitelendirilmiştir.
rekorunu kırdı, 1998’de Litvanya şampiyonu oldu. Oysa kültür aktarımını sağlayan en önemli
(IV) 2001 yılındaki yarışmada yan bağları yırtılan mesleklerden birisidir çevirmenlik. Çeviri özellikle de
yarışmacının spor hayatının bittiği düşünüldüyse de zorlu metinlerin çevirisi ciddi emek, zaman, birikim ve
sadece dokuz ay sonra o, tekrar ülkesinin şampiyonu yeri geldiğinde yaratıcılık isteyen bir iştir. Durum
oldu. (V) On kez ülke ve üç kez dünya şampiyonu olan böyleyken okurlar, ellerindeki çeviri metnini, orijinal
dev atlet, on dokuz dünya rekoruna imza attı. metnin yazarınca yazılmış gibi değerlendiriyor.
Çevirmenin varlığı yalnızca “kötü çeviri”lerde
Bir sporcuyu anlatan yukarıdaki numaralanmış hatırlanıyor. Yayınevleri, çevirmenin emeğini mümkün
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi olduğunca ucuza satın almaya çalışırken kitap
yanlıştır? eleştirmenleri de çevirmenin adını anmayarak emeğini
görmezden gelebiliyor.
A) I. cümlede, başkalarından üstün olan bir yanı
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
belirtilmiştir.
değinilmemiştir?
B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenleri destekleyen
örnekler sıralanmıştır. A) Çevirmende bulunması gereken özelliklerin neler
olduğuna
C) III. cümlede, spor hayatının başlangıcıyla ilgili bilgi
verilmiştir. B) Çevirmenliğin toplumda nasıl algılandığına
D) IV. cümlede, beklentileri karşılayamadığı
belirtilmiştir. C) Çevirmenlere gereken değerin verilmediğine
E) V. cümlede, kazandığı başarılar üzerinde
durulmuştur. D) Çevirmenlerin, emeklerinin maddi karşılığını tam
olarak alamadığına
E) Çevirmenlerin, yazar ve okuyucusuna karşı
sorumluluklarına
21. 9. ve 12. yüzyıllar arasında eğitim-öğretim Avrupa’da 23. Ahlak, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen temel
katedral okullarında yapılıyor ve papazlar tarafından kuralların ve değerlerin oluşturduğu bir bütündür. Bu
yürütülüyordu. Bu okullar Batı’daki en önemli kültür kurallara göre her şey için “iyi” ya da “kötü” diyerek
merkezi durumundaydı. Bunlar bilimsel konulara karşı değerlendirme yapar, bir yargıya varırız. Gündelik
entelektüel ilgi oluşmasını sağlamıştı ve çeviriler yaşamda sık sık ahlaka vurgu yaparız. Ahlak kuralları
aracılığıyla bu ilgi giderek yaygınlaşmıştı. Ancak insanların elinde yazılı belgeler hâlinde bulunmaz.
zamanla bu kurumlar eski önemini yitirdi ve bunların Toplumdan topluma, devirden devre farklı özellikler
yerine başka bir kurum ortaya çıktı. 1000 yılında gösterebilir. Dönem dönem kimi ahlaki ilkelerin
İtalya’nın Bologna şehrinde, hukuk öğrenmek isteyen yıprandığı görülür. Ama bu durum onlara bir gün
öğrenciler öğrenci loncası kurdular ve bu loncaya da gereksinim duyulmayacağı anlamına gelmez. Özellikle
Univertitas adını verdiler. Yüz yıl sonra, Bologna kargaşa ve kriz dönemlerinde, onlardan güç alarak
Üniversitesine tıp ve felsefe fakülteleri de eklendi. Bu ayağa kalkmak, ahlakın önemini ortaya koyuyor.
üniversiteyi, Oxford, Cambridge, Padua, Ravenna, Paris Toplumsal sorunlar söz konusu olduğunda, insanları
Üniversiteleri izledi. Buralarda öğretim elemanları yine kendi davranışlarını sorgulamaya yönelten bir güç olan
din adamlarıydı. bu kurallar değer kazanıyor.
A) Orta Çağ Avrupa’sında eğitimde hangi derslere A) Toplumsal yaşamın temelini oluşturduğuna
ağırlık verildiğine
B) Bilimsel kitap çevirilerinin insanlarda bilgilenmeye B) Hiç kimse tarafından eleştirilemeyen yönlerinin
karşı istek uyandırdığına bulunduğuna
C) Geçmişte din adamlarının eğitimde önemli bir rol C) Her kültürde kendine özgü kurallarının olduğuna
üstlendiklerine
D) Katedrallerin geçmişte toplumun kültürel açıdan D) Toplumsal bellekte yaşayan sözlü kurallar olduğuna
gelişimine katkıda bulunduğuna
E) Bologna Üniversitesinin nasıl ortaya çıktığına E) Zamanla, ilkelerinin etki gücünün zayıflayabildiğine
24. Dergilerde yayımlanan şiirlerin büyük bir çoğunluğunun 25. Konuşmak kadar susmak da insana özgüdür. Günlük
düzeysizliği edebiyat çevrelerince bilinen bir gerçek. Bir yaşamda, susmaya farklı anlamlar yüklenmiştir.
de pek çok kişinin iki üç dize yazıp şiir diye bilgisayar Herhangi bir duruma ses çıkarmama, söyleyecek sözün
aracılığıyla birilerine göndermesi bu düzeysizliği belki de beklentinin olmaması biçiminde değerlendirilir.
yaygınlaştırıyor. Şiir, dilin ve düşüncenin yarattığı anlam Sosyal yaşamımızda da susmanın önemini vurgulayan
güzelliği, insanın yaşam karşısındaki duruşunun düşünce ve davranışlarla çok karşılaşırız.
fotoğrafı, özgün bir mimarlık ürünü, etki gücünü kendi Geleneklerimizi gözden geçirdiğimizde her koşulda
içinde büyütüp güçlendiren bir kompozisyon, susmadan yana bir tavır olduğunu görürüz. Oysa yeri
bütünselliği olan bir yapıdır. Bu yapıyı göz ardı edip geldiğinde konuşmak ve suskunluğu yenmek için
onun tek bir taşını sanat diye sunmanın ne yararı eğitimin ve çok yönlü bilgilenmenin yanında duyarlılığın
olabilir! artırılması da önem taşır.
D) II ve III E) II ve IV
26. Avını yiyen timsahın vicdan azabı çektiği için gözyaşı 27. Dergimizi başından beri okuyanların gözünden
döktüğü iddiası bir şehir efsanesidir. Bu efsaneyi Orta kaçmayan bir şey vardı: Kitap tanıtma yazılarına hiç yer
Çağda yaşamış bir ansiklopedi yazarı üretmiş ve “Bir vermemiş olmamız. Yerimizin kısıtlı olması da bunun bir
timsah su kenarında öldürdüğü bir adamın üzerine nedeniydi. Ama biz bunu, günümüzde kitap eleştirisinin
gözyaşını döker ve onu hemen yutar.” diye yazmış. geldiği duruma bir tepki olsun diye de yaptık. Bu tür
Oysa timsahın gözyaşları, gözünün korneasını yazılarda özgün birkaç cümleye bile rastlayamamak can
kayganlaştırıp bir tür göz kapağı görevi gören saydam sıkıcıydı, umut kırıcıydı. Yeni çıkan bir şiir kitabıyla ilgili
zarın kornea üzerinde kolayca hareket etmesine olarak kaleme alınan yazıyı, şairin ve kitabın adını
yararmış. Bu yüzden belki de gözyaşı denmesi bile değiştirdiğinizde başka bir sanatçı ve kitabı için de
yanlış. Yani timsahın gözyaşlarının duygusal bir nedeni kullanabilirdiniz oysa. Şablon yazılar, klişe deyişler alıp
yok. Ama yine de yaygın anlamı nedeniyle “timsah başını gitmişti. Şairin daha önce yayımlamış olduğu
gözyaşları” hoş bir metafordur. kitaplara, sanat yaşamına hiç değinilmiyordu. Bence bu
yazıları, küçük ilan ya da duyuru metinleri kimliğinden
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? kurtarıp şiirin doğasına uygun olarak “az sözle çok
şeyin söylendiği” yazılara dönüştürmek gerekir.
28. Günümüzde hemen herkes ya kendisinin ya da bir 29. Bugün sanat tarihçileri Picasso’nun adını Giotto ve
yakınının hastalığı nedeniyle, “Manyetik Rezonans Michelangelo’yla birlikte anarlar. Çünkü onların eserleri
Görüntüleme” (MRI) hakkında biraz bilgi sahibidir. gibi Picasso’nunkiler de Batı resmine yeni bir yön
MRI’nın atası olan NMR (Nükleer Manyetik Rezonans) vermiştir. Picasso’nun eserleri pek çok farklı ve daha
cihazı ile tıp bilimini ilk tanıştıran kişi olan R. Damadian önce denenmemiş biçem içerir. Ressam arkadaşı
1971’de NMR cihazında incelediği kanserli fare Braque ile kübizmi geliştirmiş, kolaj tekniğini bulmuş,
dokusunun, normal dokudan daha fazla hidrojen gerçeküstücülüğün gelişimine katkıda bulunmuştur.
içerdiğini buldu. NMR cihazının bu özelliği ile canlıların Soyut resmi geliştirerek kendisini izleyen ressamları
dokularının incelenebileceği sonucuna vardı. Ancak, gerçekçi resmin baskısından kurtarmıştır. Soyut resmin
kimyacıların kullandığı bu NMR cihazıyla görüntü elde en önemli temsilcisi Picasso olmuştur. Picasso,
edilemiyor yalnızca dokulardaki hidrojen miktarları yaşamının sonuna kadar her yıl yüzlerce yağlı boya
karşılaştırılabiliyordu. NMR konusunda uzman olan resim, çizim, baskı ve heykel yapmıştır.
Profesör P. Lauterbur, geliştirdiği bir yöntemle,
bilgisayar desteği ile atomların dağılım haritasını Bu parçadan Picasso’nun sanatıyla ilgili aşağıdaki
oluşturup görüntüye dönüştürdü. Ardından bir midyenin yargıların hangisine ulaşılamaz?
dokularını görüntülemeyi başardı. Bu cihaz için Nükleer
Manyetik Rezonans adı kullanılmaktan kaçınıldı. Çünkü
A) Varlıkları, herkesin gördüğü gibi değil kendi gördüğü
hastalar “nükleer” kelimesinden yola çıkarak radyoaktif
biçimde yansıtmıştır.
madde kullanıldığını düşünebilirdi. Bu nedenle cihazın
adı MRI olarak değiştirildi. B) Değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır.
Bu parçada MRI cihazı ile ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir? C) Resimde yeni bir teknik geliştirmiştir.
35.
I. Tüketilen enerji miktarı
D) I ve II E) I ve III
C) Suyu çıkmak
A) Öykülemeye başvurulmuştur.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Deyim kullanılmıştır.
E) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
D) I ve III E) II ve III
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ A) İkinci sırada Stephen King’in bir kitabını okumuştur.
OLARAK CEVAPLAYINIZ.
Her İhsan Oktay Anar kitabından hemen sonra bir II. yedinci
Kemal Tahir kitabı okumuştur.
III. sekizinci
Kujo adlı kitabı Yol Ayrımı adlı kitaptan hemen
sonra, Çorak Topraklar adlı kitaptan önceki bir sıralardan hangilerinde Stephen King’in bir kitabını
sırada okumuştur. okumuştur?
D) I ve III E) I, II ve III
D) Muğla E) Adana
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50’DİR.
1. - 5. SORULARDA, CÜMLE YA DA PARÇADAKİ 3. Başarılı şair olmanın ölçütü, iyi şiir yazabilmek ve şiir
BOŞLUKLARI ANLAM BAKIMINDAN EN UYGUN sanatına katkıda bulunmaktır. Yani ----. Biraz da bun-
BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BULUNUZ. dandır ki yazana değil yazılana bakılır. Şairden çok şiiri
ele alınır, incelenir.
5. Yazar, yapıtında yansıttıklarıyla tek ve değişmez bir an- 7. Usta haberci, meslek hayatı boyunca yaşadıklarını,
lam dünyası yaratmış olmaz. Çünkü yazarın elinden çık- başından geçen ilginç olayları, dürüst bir haberci olarak
tığı anda metin bağımsızlaşır, artık o yazara ait değildir; kazandığı başarıları, gazeteci gözlüğünü çıkarmadan,
okurlarındır, eleştirmenlerindir. Onlar ----. Bakış açıları objektif bir şekilde anlatıyor.
çoğaldıkça metin de çoğalır, gelişir. Kuşkusuz, sanat
yapıtının en temel niteliği de budur.
A) Haberci, gündemdeki olayları ele almaktadır.
10. 12.
I. önde gelen aydınlarından biri olarak değerlendiriliyor I. diyen ve fantastik gerçekçiliğin
II. uygarlığın, sanatın, insanın varoluş sorunlarının II. okuyanda bilim kurgu
III. Çek asıllı yazar III. en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen
sanatçının
IV. tartışıldığı eserleriyle de çağımızın
IV. tadı bırakan hikâyelerinden oluşuyor
V. yalnız edebiyatçı kişiliğiyle değil
V. bu yapıt “Ben gerçekçi olmayan hiçbir şey
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- anlatmadım.”
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
ikinci olur? Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. dördüncü olur?
11.
I. “Çocuklara Ressamlar, Van Gogh”, öykü tadında ve
ilginç ayrıntılar eşliğinde, çocuklarda 13.
II. farklı bir yüzünü keşfetmemizi sağlayan I. Bu tutumuyla, özellikle Avrupa’yı yücelten anlatıları
ve tarihsel kurguları bütünüyle reddediyor.
III. geliştirmeyi amaçlayan bir kitap
II. Bunlara ek olarak böyle geniş kapsamlı bir
IV. dünyanın en ünlü ressamlarından biri olan Van çalışmada objektiflikten ödün vermemiş olması da
Gogh’un yazar için başlı başına bir övgü konusu oluyor.
V. görme, tarif etme ve yorumlama yeteneğini III. İnsanlık tarihiyle ilgili bu serüveni, bugüne kadar
sadece bilinenleri kronolojik olarak sıralayan tüm
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- diğer dünya tarihi anlatıcılarından çok farklı bir
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan yaklaşımla sergiliyor.
üçüncü olur?
IV. Tarihçi Clive Ponting, ilk insandan başlayarak
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. yirminci yüzyıla kadar, insanlık tarihinin çarpıcı
serüvenine farklı bir açıdan bakıyor.
II. cuma akşamı İstanbul’dan otobüslerle yola A) Osmanlı Döneminde gündelik hayatta, koku veren
maddelerin kullanımı önem taşırdı. (neden)
III. feribotla Gökçeada’ya geçecek ve adanın
IV. çıkan katılımcılar cumartesi sabahı B) İçine gül suyu konan gülabdanlar hemen her evde
bulunurdu. (zorunluluk)
V. programın ayrıntıları bildirilecek
VI. eşsiz güzelliklerini izleyecekler ve C) Gülabdan, üst kısmında ince bir ağzı olan ve gül
suyu serpmede kullanılan özel bir kaptı. (işlev)
Bu sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi bu cümlede yer
D) Gül suyu; hem kolonya yerine kullanılır hem de su
almaz?
muhallebisi, güllaç, aşure gibi tatlıların üzerine
dökülürdü. (olasılık)
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
E) Topkapı Sarayı’nda biri kuşluk vakti, diğeri akşam
olmak üzere günde iki kez tütsü yakılır, gül suyu ve
kahve ikram edilirdi. (değerlendirme)
15. Okumak için kitap seçerken sizinkine hiç benzemeyen 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtilenler
bir hayatın hikâyesini bulmak mıdır isteğiniz? Ya da kanıtıyla birlikte verilmiştir?
sizinkine benzer bir hayatın alt yazısında hiç de
bilmediğiniz yanları bulmak mı?
A) Bu yapının, Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah’ın
Bu parçada geçen “alt yazısı” sözüyle anlatılmak buyruğuyla 1091-1092 yıllarında onarıldığını, çiçekli
istenen aşağıdakilerden hangisidir? ve kûfi yazıyla yazılmış kitabesinden öğreniyoruz.
18. (I) Kendinden önceki dönemin edebiyat birikimiyle ilgili 20. (I) Kazılar sonucunda ortaya çıkan Germenicia antik
hiçbir şey bilmeyen ve romanını, yazıyı kullanmadan kentindeki Roma Dönemine ait muhteşem taban moza-
oluşturan bir yazar hayal edebilir misiniz? (II) Homeros ikleriyle bir süredir ilgi çeken Kahramanmaraş, bir kültür
işte böyle bir sanatçıydı, söze dayalı bir geleneğe aitti. ve turizm kentine dönüşme, yeni bir kimlik kazanma ha-
(III) Bildiklerini, Eski Yunan’da hiçbir şeyin henüz yazılı zırlığında. (II) Kentin kenar mahallelerinde 2007 yılında
olmadığı bir dönemde öğrenmişti. (IV) Eseri, hiç işitil- bulunan bu eserler, daha ilk anda büyük heyecan uyan-
memiş olanın çekiciliğine sahip olmakla birlikte kültürel dırdı. (III) Uzmanlara göre, arkeolojik kazıların kapsamlı
bir değer taşımıyordu. (V) Bunun yanında, çok yetenekli ve etkin bir planlamayla yürütülmesi ve alanın açık hava
olan Rimbaud da edebiyata pek çok dize hediye etmişti. müzesine dönüştürülmesi gerek. (IV) Ne var ki bu, ciddi
(VI) Ne var ki Homeros gibi otodidakt, yani kendi kendi- bir mali desteği ve çabayı gerektiriyor. (V) Çünkü antik
ne öğrenebilmeyi başarmış biri değildi ama on altı ya- kalıntılar, üzerinde dört mahallenin yer aldığı ve yakla-
şındayken sağlam, klasik bir kültür aldığı için Latinceye şık 30 bin kişinin yaşadığı 146 hektarlık bir alanın altın-
eşsiz dizeler kazandırmıştı. da bulunuyor. (VI) Kısacası kamulaştırma, projeyle ilgili
önemli sorunlardan biri olarak görünüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
de hem olumlu hem de olumsuz bir yargı söz Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
konusudur? kişileştirme söz konusudur?
19. (I) Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, ilköğretim 21. (I) Başlangıçta sinema yalnızca bir teknikten ibaretti.
kurumlarında öğrencilerin sınavlardaki başarısını artır- (II) Sahneler sabit bir kamerayla çekilirdi. (III) Sonra,
mak amacıyla sıkça başvurulan test çözme uygulamala- kamera hareket hâlindeki bir trene yerleştirildiğinde
rının, SBS başarısını artırdığını gösteren bir kanıt bu- görüntülerin kamerada ve ekranda peş peşe aktığı fark
lunmuyor. (II) Kamuoyundaki genel kanının aksine ders- edildi. (IV) Kamera aynı zamanda bir hareketi geliştire-
haneye gitme sıklığının SBS başarısını artırmadığı, biliyor ve yeniden oluşturabiliyordu. (V) Bunun üzerine
dershaneye giden öğrencilerle gitmeyen öğrencilerin kamera temkinli bir şekilde stüdyolarda dolaştırılmaya
SBS puan ortalamalarında anlamlı bir farklılık bulunma- başlandı. (VI) Bu şekilde elde edilen görüntüleri birbirine
dığı, araştırmanın ortaya koyduğu ilginç sonuçlardan. eklemek gerekiyordu; bu da montaj yapılarak sağlandı.
(III) Aynı araştırmaya göre, kendine güveni fazla olan-
larla ezberleyen değil anlayarak öğrenmeyi tercih eden Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
öğrenciler başarılı oluyor. (IV) Böyle olduğu hâlde öğ- bir zorunluluktan ve onun yerine getirilmesinde
renciler ezberleme yoluyla öğrenmeyi tercih ediyorlar. başvurulan yöntemden söz edilmiştir?
(V) Ayrıca öğretmenleriyle yapıcı ilişkiler içinde olanlar
daha başarılı oluyorlar. A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
D) II, IV ve V E) III, IV ve V
22. (I) Çocukluğumdan beri çeşitli ülkelerde yaşadım, pek 24. (I) Uzunluğu sekiz, genişliği bir kilometre olan Tortum
çok şehir gördüm ama sanırım hiçbir yerde “kültür, sa- Gölü’nden çıkan sular, Tortum Şelalesi’ni oluşturuyor.
nat ve edebiyat” sözcüklerinin Prag’da olduğu kadar (II) Kretase Dönemine ait marnlı kalkerle çevrili bir he-
baş tacı edildiğine rastlamadım. (II) Praglılar yaşadıkları yelan gölü bu. (III) Şelaleden gelen sular küçük bir çay
şehirle edebiyatı ve sanatı etle tırnak gibi ayrılmaz bir hâlinde, dar bir vadiden geçerek Oltu Çayı’yla birleşiyor.
ikili olarak görüyor, sadece buranın yerlileri değil turist- (IV) Bu iki çayın birleşmesinden oluşan Çoruh Nehri ise
ler de bu gözle bakıyor Prag’a. (III) Kafka’nın memleketi Gürcistan’a doğru devam edip oradan Karadeniz’e dö-
burası ve kafelerde, restoranlarda, vitrinlerde Kafka’nın külüyor. (V) 1952-1960 yılları arasında yapılan Tortum
resimleri, bibloları, yazıları var. (IV) Onun kadar ünlü Hidroelektrik Santrali devreye girdikten sonra santral
olmasa da diğer yazar ve şairler de bu yoğun ilgiden tribünlerine alınan su, şelalenin eski heybetini dönem
nasibini alıyor. (V) Örneğin geçmişte sanatçıların, ay- dönem yitirmesine neden oluyor. (VI) Ancak suların
dınların düzenli olarak buluşup sanat ve edebiyat ko- kabardığı kış ve bahar aylarında şelale eski haşmetine
nuştukları bir kafe, bugün şehrin en gözde mekânların- kavuşuyor.
dan biri olmuş hatta bir efsaneye dönüşmüş.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
öznel bir yargı yoktur?
A) I. cümlede, Tortum Gölü’nün büyüklüğü sayısal
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. değerlerle belirtilmiştir.
B) III. cümlede, vadinin nasıl oluştuğu açıklanmıştır.
26. Sabahın erken saati. Ortalık sessiz. Evin içinde çıt 28. İstanbul Arkeoloji Müzeleri “imparatorları” ağırlıyor. Hitit
çıkmamasını anlıyorum da sokağın, ölüm katılığındaki Döneminden Osmanlıya kadar Anadolu’da ve çevresin-
durgunluğuna ne demeli? Gökyüzü simsiyah. Renkler de hüküm sürmüş olan imparatorluklara ait eserler me-
koyulaştı. Boğaz, kirli bir griyle yılan yeşili arasında. raklılarıyla buluşuyor. Anadolu’nun değişik müzelerin-
Yaprak bile kımıldamıyor. Ansızın kendimi, fırtınadan den seçilmiş olan dev mermer heykellerden sikkelere,
önceki koyulukta buluyorum. Sanki eşyanın tabiatı de- el yazmalarından imparator mühürlerine kadar birçok
ğişti. Ağaçların yaprakları bir anda büyüdü. Gökyüzü eser, imparatorluklardan kalan izleri sürmemizi sağlıyor.
alçalabildiği kadar alçaldı. Oradan uzanıp toprağı hı- 120 yıllık geçmişiyle kendisi de bir imparatorluk müzesi
şımla ezerek derinlere doğru itecek gibi. olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yaklaşık 3500 yıllık bir
dönemde, bu coğrafyada hüküm sürmüş imparatorlarla
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- buluşmak isteyenleri davet ediyor.
den hangisi söylenemez?
İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve buradaki sergiye
A) Koşula yer verilmiştir. ilişkin bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi
çıkarılamaz?
B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
A) Sergilenen eserler arasında dönemin toplumsal
C) Benzetmeye başvurulmuştur.
hayatıyla ilgili buluntular da vardır.
D) Deyim kullanılmıştır. B) Sergilenen eserlerin ortak özelliği Anadolu’ya ve
yakın bölgelere ait olmasıdır.
E) İşitme duyusuyla algılanan ayrıntılara yer verilmiştir.
C) Farklı müzelerde bulunan eserler sergilenmek üzere
İstanbul’a nakledilmiştir.
D) Osmanlı Döneminde kurulmuş bir müzedir.
27. 1928 yılında 20 kişiyle kurulan ve zamanla dünyanın en
büyük ordu korosu hâline gelen Rus Kızıl Ordu Korosu
önceleri Sovyet Devrimi’nin simgesi olarak tanındı. An- E) Sergilenen eserler kronolojik bir düzene göre
cak değişen zaman ve koşullarla birlikte koro politik yerleştirilmiştir.
amaçlardan sıyrılarak folklorik bir yapı kazandı. Geçtiği-
miz yıllarda Türkiye’ye de gelerek Onuncu Yıl Marşı’nı
ve birçok popüler şarkıyı Türkçe seslendiren koro, özel
müzik ve koreografi eğitimi almış kişilerden oluşuyor.
29. Geçmişi Antik Yunan’a uzanan günümüzün tiyatro festi-
valleri, farklı ülkeler ve kültürler arası etkileşimde rol
Bu parçadan Kızıl Ordu Korosu’yla ilgili olarak
oynayarak önemini koruyor. Dil farklılıklarını ortadan
aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
kaldıran müzik, dans ve mimden yararlanılarak ve gü-
nümüzdeki teknolojik olanaklar kullanılarak alt yazıyla
A) Üye sayısında zaman içinde artış olmuştur. başka başka diller konuşan halklara görsel olarak
ulaşmak artık zor değil. Yerel ve bölgesel festivaller
B) Başlangıçta, siyasetin etkili olduğu bir kuruluştur. hemen her ülkede varlığını sürdürürken Avrupa’nın
önemli uluslararası tiyatro festivalleri de özellikle yaz
C) Rusya dışında da konserler vermektedir. ayları boyunca farklı izleyicilerle buluşuyor.
D) Kuruluşundan beri dünyanın en büyük korosudur. Bu parçada tiyatro festivalleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
E) Ülkesini temsil eden bir topluluktur.
A) Hangi görsel ve işitsel ögelerin kullanıldığına
30. Hayatımızın büyük bir bölümü para biriktirmek ya da 32. Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan Nemrut Dağı’nda,
birtakım şeyler satın alabilmek için çalışmakla geçiyor. antik dünyanın en görkemli eserleri olarak kabul edilen
Sonra, sahip olduğumuz bu şeyleri “miras” olarak ço- olağanüstü anıtlar var. MÖ 69-36 arasında hüküm süren
cuklarımıza bırakıyoruz. Hatta bazen amaç da bu olu- Kommagene Kralı I. Antiokhos tarafından yaptırılan
yor: Çocuklarına bir şeyler bırakabilmek. Hâlbuki bu eserler arasında öyle bir taş levha var ki ardındaki sır
konuda biraz bencil olmak da gerekli. Tabii ki çocukla- perdesini aralamak isteyen pek çok araştırmacıyı yıllar-
rımızı düşünmeyelim demiyorum. Ama onlar zaten ken- ca uğraştırdı. Bu kabartma levhada sağa doğru yürüyen
di gelecekleri için çalışacaklardır. Hayatımızı tümüyle bir aslan figürü ve çok sayıda yıldız yer alıyor. “Aslanlı
onlara adamamıza gerek yok ki! Biraz da kendi zevk- Kabartma” aslında bir gök haritası, yani horoskoptu ve
erimiz, özlemlerimiz için çaba harcamalıyız. Vakit var- gök cisimlerinin gökyüzündeki konumlarını tasvir ediyor-
ken gezip tozmalıyız mesela, içimizden gelen bazı istek- du. Nemrut’taki bu kabartma, dünyanın bilinen en eski
leri yerine getirmek için kendimize fırsat tanımalıyız, ve en büyük horoskobu olarak tarih kitaplarındaki yerini
hayattan hoşnut olabilmek için… alacaktır.
A) Günümüzde büyüklerden çok şey beklenmesi A) Aslanlı Kabartma’nın gizi neden kısa sürede
çözülememiştir?
B) Çocuklara gereğinden fazla zaman ayrılması
B) Aslanlı Kabartma nerededir?
C) İnsanların iş yaşamında mutsuz olması
A) Tanımlama B) Terimler
E) Nesnel veriler
49.
47. - 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE I. Kadir
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
II. Osman
Aşçılık, balıkçılık, camcılık, dericilik, elektrikçilik ve fide- III. Levent
cilik mesleklerinden birini yapan Kadir, Levent, Murat,
Nevzat ve Osman adlı kişilerin yaşadığı şehirlerle ilgili Yukarıdakilerden hangilerinin hem mesleği hem de
şunlar bilinmektedir: yaşadığı şehir bilinmektedir?
II. Balıkçılık
A) Osman’ın mesleği fideciliktir.
III. Fidecilik
B) Nevzat, Tokat’ta yaşamaktadır.
Yukarıdaki mesleklerden hangilerini yapan kişi
C) Levent, Tokat’ta yaşamaktadır. bilinmektedir?
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4 kat sayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50’DİR.
1. - 5. SORULARDA, NUMARALANMIŞ 3. (I) Okuyucuyla ilk kez 2007 yılında buluşan dergimiz,
CÜMLELERDEN HANGİSİNİN PARÇANIN ANLAM ülkemizin çok değerli tarihî ve kültürel mirasını, koruyu-
BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. cuları olan Anadolu insanına anlatmak amacıyla kurul-
muştu. (II) Şimdi bu amaca bir yenisi daha eklendi.
(III) Evrensel bir değer taşıyan bu mirası tüm dünyaya
1. (I) Bodrum Bale Festivali’nde, 18 Ağustos’ta St. tanıtmak. (IV) Derginin son sayısında Anadolu’ya dam-
Petersburg’dan bir topluluk sahneye çıkmıştı. (II) Boris gasını vurmuş dört uygarlığın merkezleri anlatılıyor.
Eifman, klasik baleyi temel alarak yarattığı yeni tarzla, (V) Bu amaçla kırk ülkede satılan dergi, şimdi de İngiliz-
Budala, Theresa Raquin, Onegin, Martı gibi edebiyatın ce baskısıyla yurt dışındaki Anadolu meraklılarına
birçok ünlü klasiğine koreografi yapmış bir Rus sanat- “Merhaba.” diyor.
çısı. (III) Sanatçının koreografisini yaptığı Don Kişot, Bir
Delinin Düşleri adlı eserini 1996 yılında İstanbul’da izle- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
miştik. (IV) Bu eserinde Don Kişot’un hikâyesini, akıl
hastanesine kadar taşıyarak yansıtmıştı. (V) Ayrıca Red
Giselle adlı eseri de sahnelenmiş ve çok beğenilmişti.
6. - 9. SORULARDA, NUMARALANMIŞ 8.
CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI I. Bilgisayar deyince pek çok kişinin gözünün önüne, iş
İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ yerinde veya evinde e-postalarını okuduğu, İnternet
GEREKTİĞİNİ BULUNUZ. sayfalarında gezindiği, rapor hazırlamak için kullan-
dığı ekran, klavye, fare ve işlem biriminden oluşan
6. aygıtlar gelir.
I. İtalyan asıllı gezgin Marco Polo’yu neredeyse tüm II. Oysa çıplak gözle görmediğimiz hâlde hayatımızı
dünya tanıyor. kolaylaştıran bilgisayarlar da var.
II. İlkinden neredeyse 350 yıl sonra gerçekleşen bu III. Cüzdanımızdaki bu çipli kartların bazılarının sahip
yolculuğun sonunda yayımladıkları Evliya Çelebi olduğu bilgi işlem gücü, aya ilk giden astronotların
Yolunda adlı kitap da aynı rotayı izlemek isteyenler bile hayran kalacağı düzeydedir.
için oldukça yararlı bir rehber niteliğinde.
IV. Örneğin günlük hayatta sık sık kullandığımız ve “çipli
III. Bu ve benzeri sorular, bir grup Osmanlı tarihçisine kart” olarak adlandırılan kredi kartları, SİM kartlar,
ilginç gelmiş. kimlik kartları ve bir kısım elektronik taşıt biletleri,
şifreleme özellikleri gelişmiş birer gömülü bilgisa-
IV. Bunun üzerine, atlarına atlayıp Evliya Çelebi’nin yardır.
1671’de çıktığı hac yolculuğunun bir bölümünü
tekrarlamaya karar vermişler. V. Bunlar, günlük hayatta karşılaştığımız değişik
aletlerin içinde bulunan, o aleti yöneten “gömülü
V. Peki 17. yüzyılda yaşamış Osmanlı gezgini aynı bilgisayarlar”dır.
zamanda sosyolog, savaş muhabiri, tarihçi ve yazar
Evliya Çelebi neden çok az kişi tarafından biliniyor?
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
9.
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) II. ile V. A) I. ile IV. B) II. ile IV. C) II. ile V.
D) III. ile IV. E) III. ile V. D) III. ile IV. E) IV. ile V.
10. Sanatımla ilgili sorular sorulması, bana zarar vermez. 12. Tarihte birçok önemli olaya tanıklık eden, imparatorluk-
I lara sahne olan İstanbul’un bugün göremediğimiz kayıp
yapıları, yazarın titiz ve ayrıntılı çalışmasıyla günümüze
Canımı da sıkmaz böyle bir şey. Buna karşın ben taşınıyor, yeniden yükseliyor.
bir tutum olmadığını düşünüyorum. Kişi okunmak için A) Tarihe merak uyandırılmak istenmesi
III
yazar. Hemen her metinde, ilk okunuşta anlaşılama- B) Harap durumdaki binaların restorasyonunun
yapılması
yacak daha derin anlamlar olduğundan kesinlikle C) Artık var olmayan yapıların, okuyuculara tanıtılması
IV V ve hatırlatılması
emin olabilirsiniz. Fakat eserindeki karmaşık bölüm- D) İstanbul’un çok bilinmeyen yönlerinin anlatılması
lere rehberli turlar düzenlemek yazarın işi değildir. E) Görkemiyle dikkat çeken mimari yapıların ele
alınması
Bu parçada geçen “rehberli turlar düzenlemek”
sözüyle anlatılmak isteneni numaralanmış sözlerin
hangisi içermektedir?
13. Kendinden büyüklerle bir arada olmak gibi değil bu.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Onlar, “Sus, sen anlamazsın.” bakışları atıyor. Oysa
kendi yaşıtlarınla birlikteyken eğleniyorsun, yaşının
gerektirdiği gibi davranabiliyorsun. Heyecanlarına,
şımarıklıklarına filtre takman gerekmiyor.
E) Ön plana çıkarılmayan
14. “Sanat engelli bir koşu, her engele rağmen bunu yapı- 16. (I) Aslında ben, yazdığım polisiye romanlarda, güncel
yorsan en büyük kahramansın!” sözüyle aşağıdakiler- olaylardan hareket ediyorum. (II) Ama bu güncelliği o
den hangisinin önemi vurgulanmak istenmiştir? kadar çekiştirip abartıyorum ki ele aldığım olaylar tanın-
maz hâle geliyor. (III) Bu nedenle, televizyonda ya da
A) Yaşananlardan ders alarak değişmenin herhangi bir yayın organında yayımlandığında şaşırı-
yorum. (IV) Şu anda yazdığım roman bir üçlemenin ikin-
cisi. (V) Orada da aynı şeyi deniyorum. (VI) Bu roma-
B) Güçlükler karşısında yılmadan yoluna devam nımda da her şey uç noktalara taşınıyor.
etmenin
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi altı
C) Yeniliklere açık olmanın çizili söze ilişkin bir açıklama içermektedir?
yer altı manastırlarıyla dünyanın pek çok köşesinden Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
II III kendinden önceki cümlede belirtilenlerin sonucu
dile getirilmiştir?
binlerce insanın her yıl bölgeye akmasını sağlıyor.
IV V A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi
gerçek anlamıyla kullanılmamıştır?
18. (I) Milan Kundera’nın Ölümsüzlük adlı romanı bir üçle- 20. (I) Günümüzde tatil kasabalarına yerleşmek moda oldu.
menin son kitabı olarak da okunabilir, yazarın roman (II) Çünkü insan tatil yapmak için gittiği yerde farklı bir
anlayışını doruğa vardıran tek başına bir eser olarak da. ruh hâlinde oluyor. (III) Bu tatil psikolojisiyle oraya
(II) Kundera, yedi bölümden oluşan bu romanın hem yerleştiğinde hayat hep öyle tatil gibi geçecek sanıyor.
yazarı hem de başkişisi yani kahramanıdır. (III) Sanatçı (IV) Bu tercihte elbette iklimin daha yumuşak, doğanın
bu romanında, birbirinden çok ayrı görünen olayları ve daha güzel ve yaşamın daha ucuz olması da etkili
kişileri ustaca birbirine bağlıyor, bir orkestra şefi gibi oluyor. (V) Ama bence sakin bir hayat isteyenler, yolları
yönetiyor. (IV) Aralarında Goethe’nin ve Hemingway’in asfaltlanmamış bir yere yerleşsinler, kalabalıklaşıp da
de bulunduğu karakterler aracılığıyla, gerçeklik ile görü- bozulmasın diye.
nüş arasındaki çatışmayı, aşkı, cinselliği ve insanoğlu-
nun ölümsüzlük özlemini dile getiriyor. (V) Bu yapıt, Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
edebiyat, edebiyatın özü ve olanakları üzerine olağa- aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
nüstü bir düşünme serüvenine sürüklüyor insanı.
D) IV. cümlede, kişi üzerinde bıraktığı etkiden söz A) I. cümlede, çeşitli kitapların içerik bakımından ortak
edilmiştir. yönü üzerinde durulmuştur.
E) V. cümlede, birtakım ölçütler sıralanmıştır. B) II. cümlede, hangi açıdan yararlı olacağı açıklan-
mıştır.
C) III. cümlede, yeterli olduğu yönler vurgulanmıştır.
22. (I) “The Clink” İngiltere’nin ilk hapishanesi. (II) Birkaç 24. (I) Biyolojik sistemlerin ve süreçlerin karmaşıklığı kimi
hücre ya da küçük nezarethane şeklinde 860 yılından zaman bilim insanlarını şaşırtan sonuçlar doğuruyor.
beri var olsa da tam anlamıyla bir hapishaneye 1180 (II) Kimi virüsler insanlarda ve hayvanlarda bazı kanser-
yılında dönüşmüş. (III) 18. yüzyıla kadar varlığını sür- leri tetikliyor, kimi virüslerin de kanser hücrelerini öldür-
düren, zalimce, insanlık dışı uygulamalarıyla tanınan düğü ortaya çıkıyor. (III) Bu durum doğal olarak bilim
bu yapının yerinde şimdi Clink Hapishane Müzesi var. insanlarına kanser için alternatif bir tedavi geliştirme
(IV) Parmaklıklar arasında dilenen bir bal mumu hey- konusunda esin kaynağı olmuş. (IV) Artık günümüzde
kelin, ziyaretçilerin yerden kaldırarak ilerleyebileceği virüsleri kullanarak kanser tedavileri geliştirmek ama-
zincirlerin ve demir topların yerleştirildiği bir bölümden cıyla çok sayıda bilimsel çalışma yapılıyor. (V) Hatta
geçilerek giriliyor içeriye. (V) Her odada ayrı bir görün- bunlardan bir kısmı insanlar üzerinde deneme aşama-
tü oluşturulmuş. (VI) Ağır ve eski bir hücre kapısı olan sına bile geldi.
giriş kapısının hemen ardında sergilenen gardiyan hey-
kellerinin ürkütücü görünüşüyle başlıyor müze, insanı Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
hayrete düşürmeye. sonra “Bunlardan biri de kanserle virüslerin birbirine
karşıtmış gibi görünen farklı ilişkilerinde görülüyor.”
Bir hapishanenin dünkü ve bugünkü durumunun cümlesi getirilmelidir?
anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
26. Ben başkaları gibi olamam, ben buyum. Beni ben olarak 28. Toplumu bu kadar etkileyen, yapıtları bu kadar çok
değerlendirmek yerine bir başkasıyla karşılaştırmak ya okunan bir yazarın, yalnızca melodram yazarı olarak
da “Böyle olması gerek.” demek çok zalimce bir şey de- anılması haksızlık. Yazdıklarıyla muhakkak bir şeylere
ğil mi? Evet zaaflarım olabilir ama zaten bu zaaflar beni dokunmuş. Ama yine de edebiyat dünyası onu küçüm-
ben yapıyor. Zaaf insana dair bir şey. Ayrıca bana göre semiş. Niçin? Yazdıklarını edebî bulmadıklarından. İddi-
zaaflar gün gelir artılara dönüşebilir. aları bu. Oysa bugün onun romanlarını okuduğumuzda
onların, “anlatım sanatı” dediğimiz “tahkiye” bakımından
Bu sözlerine göre, parçada konuşan kişi aşağıdaki- çok başarılı yapıtlar olduğunu görürüz; Türkçeyi çok
lerden hangisiyle nitelendirilemez? doğru kullandığını da… Ama onun, o zamanlar çok yay-
gın bir hastalık olan veremi ya da aşkı işleyerek okurları
oyaladığı, vakit geçirmek için okunduğu söylenegelmiş,
A) Belirli kalıplara yerleştirilmek istemeyen
bu nedenle de küçümsenmiştir.
29. Bugüne kadar pek çok ödül aldım. Her ödülüm benim 30. Zinkeisen’in Osmanlı İmparatorluğu Tarihi adlı yapıtını
için gurur kaynağı. Ama ödüller semboliktir; en büyük Hammer’inkinden farklı olarak orijinal ve değerli kılan
hediye insanların yapıtlarımı beğenmesi, alması, onlar- nokta, ele aldığı olayların geçtiği dönemle aynı çağda
da kendilerinden bir şeyler bulmasıdır. Bir de sanatçı- oluşturulmuş Batı kaynaklarını, ayrıntılarına inerek kul-
ların gençken ödül almalarının daha anlamlı olduğunu lanmasıdır. Bu kaynaklar arasında, çeşitli belge koleksi-
düşünüyorum. Çünkü sanatla uğraşmak zor bir iştir, yonları ve çağdaş kronikler vardır. Çok sayıda kaynağa
teşvik gerektirir. Ayrıca ödül yükümlülüktür. Ödüllü dayandığı için yapıt bugüne kadar değerini korumuştur.
sanatçı olmak, her yapıtının öncekinden iyi olması için Özellikle şimdiye kadar hiçbir Türk tarihçisinin yabancı
çok çalışmak demektir. kaynakları bu ölçüde kullanmadığı göz önüne alınırsa
eserin Türkçe çevirisi, tarihi konu alan edebiyatımız için
Bu sözlerine göre, parçada konuşan kişi aşağıdaki- büyük kazançtır.
lerden hangisiyle nitelendirilemez?
Bu parçaya göre Zinkeisen’in eserini Hammer’inkin-
den ayıran özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanınmak için yapıtlarını sanatseverlerin beklentileri
doğrultusunda üreten
A) Daha önce yayımlanmamış kaynakların dünyaya
tanıtılmış olması
B) Ödül almanın sanatçıyı daha başarılı olmaya yönelt-
B) Anlatılanların o döneme ait belgelerden alınan
tiğini düşünen
bilgilerle desteklenmiş olması
C) Akla gelen bütün soruların cevaplarını içermesi
C) Aldığı ödüllerle övünç duyan
E) Aşırılıkları sevdiğine
32. “Uzununa roman, kısasına öykü denir.”, “Öykü romana 33. Jaws filmini seyreden birçok kişi köpek balıklarının ba-
göre…”, “Şiirle karşılaştırıldığında öykü…” sözlerinin zı plajlardaki insanlara saldırarak ekmeğini çıkaran (!)
ötesinde, türün satır sayısıyla, mezurayla ölçülmeyeceği bir canlı türü olduğu kanısına kapılabilir. Aslında ger-
görüşünü benimseyen, öykünün sadece başka bir ede- çek öyle değil. Çok az sayıda köpek balığı türünde sal-
biyat türüyle karşılaştırıldığında tanımlanabileceği yo- dırgan eğilimler gözleniyor. Hatta, Türkçede “kumsal
lundaki yorumlardan farklı görüşlere yer veren bir ince- köpek balığı” adı verilen ürkek bir alt tür dahi var. Bun-
leme kitabı bu. Edebiyatın usta kalemlerinin öykü türü lar her yıl Marmaris yakınlarında bulunan, dünyadaki
üzerine yazdıklarından oluşuyor. Yazarlar türe farklı ba- ikinci üreme bölgeleri olan Boncuk Koyu’nu mesken
kış açılarıyla yaklaşarak farklı sorular soruyorlar. Bunla- tutuyor. Kumsal köpek balığı her yıl mayıs ayında bin-
rın bir bölümünü kendileri cevaplıyor, bir bölümünün ce- lerce kilometre yüzüp Boncuk Koyu’na ulaşıyor, burada
vabını bulmayı ise okura bırakıyorlar. yavruluyor. Bu koyu, köpek balığı için ilginç kılan et-
menlerden biri burada bir gölcüğün olması. Gölcüğün
Bu parçada öyküyle ilgili olarak aşağıdakilerden tatlı suyunun denizle kucaklaştığı yer, kumsal köpek
hangisine bir karşı çıkış söz konusudur? balıklarının yavrulaması için çok uygun bir ortam sağ-
lıyor. Bu nedenle bunlar, çiftleşmek için 3-5 m derinlik-
A) Kendine özgü özellikleri olan başlı başına bir tür teki sığ ve kumluk bölgeyi seçiyor. Koyun 75-100 m
açığındaki kayalıklarda yaşadığı sanılan bu canlılar, ge-
olduğunun göz ardı edilmesine
nellikle 30-50 m derinlikte bulunmakla birlikte sabahın
B) Edebiyatın gündeminde fazla yer alamayan bir tür çok erken saatlerinde gruplar hâlinde sığ kumluk alan-
oluşuna larda da görülüyorlar.
C) Özellikleriyle ilgili belirsizliklerin sanatçıları bu türden Bu parçada kumsal köpek balıklarıyla ilgili olarak
uzaklaştırışına aşağıdakilerden hangisinin nedenine değinilmiştir?
D) Okurların beklentilerinin, türün mevcut durumunun
çok üstünde oluşuna A) İnsanlarca öteki köpek balıkları kadar tanınmama-
E) Sanatçıların başka türler kadar ilgi görmeyeceğini larının
düşünmelerine B) Kayalık bölgelerde daha fazla görülmelerinin
34. İlköğretimde hayat bilgisi derslerinde ağaçların ve kaya- 35. Yazınsal metinlerin yazarlarca okunmasıyla okurlarca
ların üzerinde yetişen kara yosunlarının her zaman ku- okunması arasında belirgin bir ayrım çıkıyor ortaya.
zeyi göstereceği öğretilir. Ancak çok nemli bir bölgeye Edebiyat dünyasından olan kişilerce, ilkelere, biçimlere,
gittiğinizde kara yosunlarını hemen her yönde görebilir- kalıplara uygun olarak okunması, yazınsal metnin anla-
siniz. Çünkü kara yosunları yaşamak için nemli havaya şılmasından çok, konumlandırılmasını sağlıyor. Bir me-
ve gölgelik alanlara ihtiyaç duyar. Bu iki şart oluştuğun- tin okurlar tarafından okunduğunda ise onun nasıl bir
da o bölgede kara yosunları kolayca yetişir. Kuzey ya- metin olduğu daha iyi ortaya çıkabiliyor. Eğer yazar, ya-
rım kürede yer alan ülkelerde kuzeye bakan yamaçlar pıtıyla okuru arasına girmezse okur metni daha objektif
her zaman daha az ışık alır ve bu nedenle daha serin yorumlayabiliyor. Dolayısıyla yazarın, yazdığı metni
olur. Ancak bazı bölgelerde yamaçların kuzeybatıya, açıklamasına gerek kalmıyor. Okurların da bunu yazar-
bazı bölgelerde de kuzeydoğuya bakan tarafları daha dan beklemeleri gerekmiyor.
nemlidir. Bu da bölgede nem getiren rüzgârların hangi
yönden estiğine bağlıdır. Örneğin nem getiren rüzgârlar Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
batıdan esiyorsa kuzeybatı yönü daha nemli olur ve bu ulaşılamaz?
yönde daha çok kara yosunu bulunur. Bu nedenle kara
yosunları bize gerçek kuzeyi göstermeyebilir. A) Bir yazının okur tarafından tarafsız bir biçimde de-
ğerlendirilebilmesi için yazarın okuru yönlendirme-
Bu parçaya göre,
mesi gerekir.
I. kara yosunlarının nemli ve gölgelik her alanda B) Yazılan bir metnin önce yazarı tarafından yorumlan-
yaşayabilmesi,
ması, yapıt üzerinde ortak bir görüş oluşmasını
II. kuzey yarım kürede kuzeye bakan yamaçların daha sağlar.
serin olması, C) Bir metni belirli ilkelere göre okumak ancak o metnin
önceden belirlenmiş niteliklere uygun olup olmadı-
III. nem getiren rüzgârların farklı yönlerden esmesi
ğını ortaya çıkarabilir.
etkenlerinden hangileri kara yosunlarının her zaman D) Okurların yaptığı yorumlar, bir metnin içeriğinin
kuzeyi göstermemesinin nedenidir? değerlendirilmesine yöneliktir.
(I) Paganizmin yaygın olduğu devirlerde insanlar do- A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
ğanın kutsal olduğuna, doğada gözlenen olayların da
tanrıların yansıması ve işaretleri olduğuna inanırlardı.
(II) Bu düşünceyle, bir hasat mevsimi verimli geçtiğinde,
o mevsimin sonunda tanrılara şükranlarını sunmak için
kurban adarlardı. (III) Ağustos ayı ortalarına denk gelen
bir dönemde, tanrılara yakın oldukları düşüncesiyle kut-
sal kabul ettikleri yüksek dağların zirvesine çıkarlardı.
(IV) Bu, bir sonraki sezonun hasat açısından nasıl olabi-
leceğine dair bilginin de alınabileceği “uygun” bir za-
mandı. (V) Çünkü göksel mesaj olarak düşünülen gök
taşı yağmurları özellikle ağustos ayı ortasında çok
yoğun olurdu. (VI) Paganlar için mevsimlerin dönüm
zamanları, ay ve güneşin safhaları da dinî törenlerin
yapıldığı önemli zamanlardı.
A) Benzetmeye B) Eleştiriye
C) Açıklamaya D) Çağrışımlara
E) Kanıtlamaya
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde binlerce yıllık tarihî A) Tarihî öneminin uzmanlarca belirlenmesi
birikimine ve doğal güzellikler yönünden zenginliğine
karşın Türkiye’den, yedisi kültürel, ikisi karma (kültürel B) Dünyaca tanınmış olduğunun belgelenmesi
ve doğal) olmak üzere yalnız dokuz miras bulunmasının
farklı nedenleri var. Akla ilk gelen, restorasyondaki kali- C) Türünün ilk örneği olduğunun kabul edilmesi
tesizlikler, şehirleşmedeki düzensizlikler veya koruma
bilincindeki eksiklikler gibi yetersizlikler, aslında alt sıra- D) Korunması için yapılmış bir planının bulunması
larda yer alıyor. Uzmanlara göre Dünya Mirası Liste-
si’nde iyi temsil edilmememizin asıl nedeni, yönetim E) Restorasyondan geçirilmesi
ve projelendirme konularındaki birtakım eksikliklerdir.
İstanbul ve Göreme’nin 1985 yılında, diğer yedi mirasın
ise sonraki iki yıl içinde listeye alınmasının ardından,
1990’lardan itibaren listeye alınmak için Dünya Mirası
Adaylık Dosyalarının hazırlanması zorunluluğu getiril-
miştir. 2000 yılından sonra da bu tür kültürel koruma
alanlarının yönetiminin net bir şekilde ortaya konulduğu
orta ve uzun vadeli planlar yapılması ön şart olarak ileri
sürülmüştür.
Yabancı sözlü müzik türleri : Caz müziği, Latin müziği, B) Başak ve Cansu’dan yalnızca biri pop müzik
pop müzik sevmektedir.
Ayça, Başak, Cansu, Dilek ve Emel adlı kişilerin yukarı- C) Emel’in sevdiği Türkçe sözlü müzik türü, halk
da verilen müzik türlerinden hangilerini sevdikleri ile ilgili müziğidir.
şunlar bilinmektedir:
D) Latin müziği seven toplam üç kişi vardır.
Halk müziği seven yalnızca iki kişi vardır.
E) Başak ve Cansu Latin müziği sevmektedir.
Caz müziği seven yalnızca bir kişi vardır.
C) Başak Latin müziği sevmektedir. 46. Başak’ın pop müzik sevdiği biliniyorsa aşağıdakiler-
den hangisi doğrudur?
D) Caz müziği seven tek kişi Emel’dir.
Şekilde ana ve ara yönlerden esen bazı rüzgârlar 48. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
verilmiştir. olarak yanlıştır?
Akdeniz’de keşişleme ve poyraz, Ege Denizi’nde kara
yel ve yıldız, Marmara Denizi’nde ise kıble ve keşişleme A) Bulut ve İnci yelkenlileri aynı denizde yol almaktadır.
rüzgârlarının estiği bir günde Albatros, Bulut, İnci, Kılıç,
Martı, Nazenin, Tuna ve Yağmur adlı yelkenlilerin hangi B) İnci yelkenlisi keşişlemeyle yol almaktadır.
denizde, hangi rüzgârla yol aldığı ile ilgili şunlar
bilinmektedir: C) Yıldızla yol alan toplam iki yelkenli vardır.
Her yelkenli yalnızca bir denizde, yalnızca bir D) Martı yelkenlisi yıldızla yol almaktadır.
rüzgârla yol almaktadır.
E) Akdeniz’de poyrazla yol alan bir yelkenli vardır.
Marmara ve Ege Denizlerinde üçer yelkenli yol
almaktadır.
49.
I. Martı
II. İnci
III. Nazenin
D) I ve III E) II ve III
50.
I. Poyraz
II. Keşişleme
III. Yıldız
D) I ve III E) II ve III
E) araştırmalarıyla - tatminkâr
6. - 10. sorularda, başta verilen cümleden kesin 9. Almanya’nın başkenti Berlin’in yeni havaalanına
olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. İstanbul ve İzmir’den karşılıklı doğrudan seferler
önümüzdeki ay başlayacak.
6. Yoğun kış koşulları nedeniyle ülkede elektrik
tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre Ocak A) Berlin’in yeni havaalanı henüz tam olarak faaliyete
ayında % 8, Şubat ayında ise % 9 arttı. geçmemiştir.
A) Kış mevsimi her yıl bir öncekine göre daha soğuk B) Berlin’in yeni havaalanıyla Türkiye arasındaki bu
geçmektedir. uçuşlar çift yönlü olarak planlanmıştır.
B) Yoğun kış koşulları nedeniyle evlerde ısınma C) Berlin’in yeni havaalanına Avrupa’nın diğer
sorunları yaşanmıştır. kentlerinden olan uçuşlar daha önceden başlamıştır.
C) Elektrik tüketimi yıl içinde en çok Ocak ve Şubat D) Berlin’de uluslararası yolcu taşımacılığına açık en
aylarında artmıştır. az iki havaalanı vardır.
D) Ülkenin elektrik tüketimi aylık olarak sürekli E) Berlin’deki diğer havaalanı, Avrupa’nın diğer
artmaktadır. kentlerinden yapılan uçuşlar için kullanılmaktadır.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi, baştan oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi, baştan
beşinci olur? üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. I. Görüntüsü ve tadıyla ilgili şimdilik bir bilgi 15. I. Dünyanın herhangi bir yerinde Umberto Eco’yu
bulunmayan yapay et acaba kalabalık dünyamızı romancı kimliğiyle tanımayan çok az insan vardır.
doyurmak için bir çözüm olabilecek mi?
II. Hatta kişisel tarihinin büyük bölümüne romancı
II. Bilim insanları bu konuda çoktan çalışmaya kimliği değil bilim insanı kimliği damgasını
başladılar ve hayvanların kök hücrelerini vurmuştur.
kullanarak laboratuvar ortamında yapay et
ürettiler. III. Bırakmış gibi yapıp diyorum, çünkü kitabın
sayfaları arasında dolaşmaya başladığımızda
III. Kimileri öncelikli sorunun temiz su kaynaklarına Eco’nun bilim insanı kimliğini asla elden
erişim olduğunu kimileriyse küresel ısınma bırakmadığını, romancılığının da bu kimliğinden
olduğunu savunuyor. doğduğunu açıkça görüyoruz.
IV. Gittikçe artan dünya nüfusunun birçok sorunu da IV. Eco, romancı kimliğinin yanında felsefeci, edebiyat
beraberinde getirdiği ortada. eleştirmeni ve Orta Çağ uzmanı olarak da yetkin bir
isimdir.
V. Bence, üzerinde durulması gereken asıl sorun,
dünyanın bu kadar nüfusu hangi noktaya kadar V. Eco, yeni kitabıyla ilgili bir konferansta “gerçek
besleyebileceği. mesleğim” diye tanımladığı bilim insanlığını bir
yana bırakmış gibi yapıp kendi roman anlayışını ele
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak alıyor.
biçimde sıralandığında hangisi, baştan ikinci olur?
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. biçimde sıralandığında hangisi, baştan dördüncü
olur?
16. Bir yazar için sanat eseri, kendi malı olacak yeni bir 18. (I) Ahmet Oktay’ı önce şair olarak tanıdım, sevdim.
eser yaratabilmesi için yapılmış bir teklif ve telkin işlevi (II) Gençliğimde Dr. Kaligari’nin Dönüşü döne döne
görebilir. birçok kez okuduğum bir kitaptı. (III) Daha sonraki
şiirlerinin de çoğunu kaçırmadan takip ettim.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede yazarla ilgili (IV) Denemelerini de keşfettim, felsefe ve sosyoloji
olarak anlatılmak istenene anlamca en yakındır? yazılarını da. (V) Eleştiri çalışmalarını, yazın ve kültür
dünyamıza ilişkin denemelerini beğenerek, bir şeyler
A) Yazar, başkasının eserine kendininmiş gibi sahip öğrenerek okudum hep. (VI) Benim açımdan Ahmet
çıkan kişidir. Oktay’ın en önemli yönü, bir eski adamın diliyle
söylersem, yaşamın trajik yönlerini yakalamış
B) Başkalarının eseri, yazar için bir ilham kaynağı olmasıdır.
olabilir.
Bu parçadaki cümlelerin hangisinde aynı anlama
C) Yazar, diğer eserlere eleştirel gözle bakan kişidir.
gelen iki farklı ifadeye yer verilmiştir?
C) Yazar için çok okunmanın değil, anlaşılmanın D) Emek olmadan yemek olmaz.
önemli olduğu E) Kuru laf karın doyurmaz.
D) Özgünlüğün, bir eser yaratmada temel ölçüt olduğu
20. “Depresyon, sinir sisteminin gribidir ve tedavisi şarttır.” 22. Gerçek şiir bir şey söylemez, sadece olasılıklar içerir.
diyen bir doktor böyle bir benzetme yaparak, Bütün kapıları açar. Sen, kendine yakın bulduğun
depresyonla ilgili aşağıdakilerden hangisini herhangi birinden geçersin.
anlatmak istemiş olabilir?
Bu sözlerden, gerçek şiirle ilgili olarak
A) Yaygın olarak görülebileceğini aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
C) Yansızlık D) Kesinlik
E) Değişmezlik
24. Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri sabittir ve 25. Küçük yaşlarda geçirdiği bir kaza sonucu bir gözünü
amatör fotoğrafçılar için birebirdir. SLR olarak tabir kaybeden ve o zamandan beri göz bandı kullanan bir
edilen fotoğraf makinelerinin ise çekilmek istenen film yapımcısının bir süre önce protez göz takmaya
fotoğrafa göre lensleri değiştirilebilir, görüntüleme karar vermesiyle yepyeni bir fikir ortaya çıktı. Sadece
sisteminde ayna bulunur ve profesyonellerin çoğu estetik amaçla kullanılan protez göz yerine, video kaydı
bunları tercih eder. yapabilen daha da küçük boyutlu dijital bir göz takan
film yapımcısı, bir kamera, batarya ve kablosuz
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisine vericiden oluşan bu kameralı protez gözle elde ettiği
ulaşılamaz? görüntüleri video oynatıcılara gönderebiliyor.
A) Kompakt ve SLR fotoğraf makinelerinin görüntüleme Bu parçada bahsedilen yeni fikrin ortaya çıkmasında
sistemleri birbirinden farklıdır.
I. gereksinimler,
B) Profesyonel fotoğrafçıların birden fazla fotoğraf
makinesi lensine sahip olması beklenir. II. estetik kaygılar,
C) Kompakt fotoğraf makinelerinin lensleri takılıp III. mesleki yatkınlık
çıkarılamaz.
etkenlerinden hangilerinin etkili olduğu ileri
D) SLR fotoğraf makineleri amatör fotoğrafçılar
sürülebilir?
tarafından tercih edilmez.
E) Bazı profesyonel fotoğrafçılar, kompakt fotoğraf A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
makinesi kullanabilir.
D) I ve III E) II ve III
26. (I) Dünyada petrol için yarışan ülkelere son yıllarda bir
yenisi eklendi. (II) Çin, 1990’lara kadar kendi ihtiyacının
büyük bölümünü karşılayabilecek kadar petrol
üretiyordu, ancak ulaşım ve plastik üretiminde başını
alıp giden artış, Çin’in petrol tüketimini iki katına çıkardı.
(III) Petrol ihracatının bu denli artmasıyla Çin, Angola ve
Sudan gibi petrol zengini ülkelerin desteğini kazanmak
için onlara yatırım yapıyor. (IV) Çin’in petrol talebi tüm
dünyada petrol fiyatlarını durmadan yükseltiyor. (V) Kimi
zaman rekor boyutlara ulaşan bu yükseliş, dünyanın her
yerindeki sürücüleri isyan ettiriyor.
27. (I) Bilinçsiz antibiyotik kullanımı bakterilerin direnç 29. Neredeyse hiçbir doğal sınırın olmadığı uçsuz bucaksız
kazanmasına neden oluyor. (II) Uzmanlar bunun bir coğrafyadır Mezopotamya. Bu yönüyle ne Mısır gibi
önüne geçebilmek için her şikâyette antibiyotik geçilemez çölün korumasına ne Hindistan gibi aşılamaz
kullanılmamasını ve doktora başvurulmasını öneriyor. dağların güvencesine ne de Ege gibi çetrefilli bir
(III) Ne kadar çok antibiyotik alınırsa bakteri o kadar dünyanın özerkliğine sahiptir. Tam da bu yüzden bu
güçleniyor. (IV) Ayrıca uzmanlar viral enfeksiyonlarda coğrafyada kurulan onca devlet ortalama bir Mısır
antibiyotiğin işe yaramayacağını da belirtiyor. (V) Uzun Firavunu kadar dahi hayatta kalamadı. Ve yine bu
vadede toplum genelinde zararlara da yol açabilecek yüzden, bu coğrafyada kurulan bütün devletlerin en
yanlış antibiyotik kullanımını engellemek gerekiyor. hayati refleksi, yıkılmamanın yollarını aramak oldu. Bu
kaçınılmaz sona şaşırtıcı bir süre direnebilen tek bir
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri istisnadan söz edilebilir: Asur.
anlamca birbirine en yakındır?
Bu parçadan, Mezopotamya’yla ilgili olarak
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
D) IV. cümlede diğer kayıt tekniklerinden farklı olan 31. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan
yanı belirtiliyor. hangisine ulaşılabilir?
E) V. cümlede niçin yaygınlaşmadığı anlatılıyor. A) Kuş gribi, mevsimsel gripten farklı özellikler
taşımaktadır.
B) Asya’da küçük çapta salgına neden olan H5N1
virüsü laboratuvar ortamında yaratılmıştır.
C) H5N1 virüsü yalnızca bazı Asya ülkelerinde
görülmüştür.
D) H5N1 virüsünün, kanatlı hayvanlardan insanlara
kolayca geçtiği düşünülmektedir.
E) H5N1 virüsü daha çok evcil hayvanlarda
görülmüştür.
D) I ve II E) II ve III
33. - 34. soruları aşağıdaki parçaya göre 35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Ağrı konusunda hastasının tarifine güvenmek zorunda Yaptığım resimleri satarak kazandığım parayla dünyayı
kalan doktorlar için ağrıyı ölçmek ve izlemek ileride dolaştım. Baktım İtalyanlar İtalyan gibi, Fransızlar
mümkün olabilir. Yapılan bir araştırmada önce sekiz Fransız gibi resim yapıyor ancak ne yazık ki bizim
kişinin, ısı hissi verildiğinde ağrı hissettikleri ve ressamlarımızın resimleri bizi yansıtmıyor. O zaman
hissetmedikleri durumlardaki beyin aktiviteleri anladım ki bizdeki Batı özentisi henüz bitmemiş.
görüntülenmiş. Ardından on altı yeni katılımcıya ağrılı Batılılaşma ile çağdaşlaşma arasındaki fark bilinmiyor.
ve ağrısız ısı hissi verildiğinde bu kişilerin ağrı hissedip Ben bu memleketin ressamı olarak New York’taki
hissetmedikleri % 81 doğrulukla tespit edilebilmiş. gökdelenleri çizecek değilim ya. Kendimden olanı
Araştırmacılar bunun henüz bir ön bulgu olduğunu çizeceğim ve bunun karşılığı var. Ayrıca kolay olan da
belirterek subjektif bir olgu niteliğindeki ağrının bu...
karmaşıklığını ve deneyin küçük bir grupla
gerçekleştiğini vurguluyor. Yine de bu çalışmanın,
tamamen öznel olduğu düşünülen ağrının aslında
nesnel olarak ölçülebilecek özelliklere sahip olduğuna
dair bir kanıt sunduğu söyleniyor.
yönlerinden hangileri açısından geçerli olmadığı E) Resim sanatında kolaycılığa kaçılarak yeniliklerin
iddia edilebilir? göz ardı edilmesi
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre 39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) Korkarım, ben de büyüdükçe küçüklüğümde kimi Fransız İhtilali’nin 200. yıl dönümü nedeniyle düzenle-
yönlerden kızdığım büyükler gibi olmaya başlıyorum. nen etkinlikler çerçevesinde oluşturulan bir halk mahke-
(II) Ve belki de çocuklarım, torunlarım olduğunda şunun mesi, İhtilal Mahkemesince ölüm cezasına çarptırılan
gibi kalıp sözleri ben de kullanacağım: “Bizim Fransa kralıyla kraliçesini yeniden yargıladı. Aradan iki
küçüklüğümüzde böyle şeyler neredeyse hiç yoktu, yüzyıl geçtikten sonra çıkan karar bu kez beraat oldu.
kıymetini bilin elinizdekilerin.” (III) Tıpkı benim o Yeni kanıtlar mı bulunmuştu? Hayır. 20. yüzyıl Fransası,
zamanlar büyüklerimin ne demek istediğini anlamayıp vatana ihanet kavramı konusunda 18. yüzyıl Fransasın-
bu “yersiz” sözleri sarf ettiklerine içten içe öfkelendiğim dan farklı düşünüyordu. O hâlde, kralın ve kraliçenin
gibi benim çocuklarım da öfkelenecekler. (IV) Ama suçluluğunu ileri süren tarihçilerin tezleri doğruluğunu
haksız mıyım yani? (V) Bizim çocukluğumuzda böyle yitirmiş mi sayılacaktı? Bu soruya hemen evet demeden
çeşit çeşit, renk renk şekerler mi vardı? (VI) Bakkallarda önce, sorunun nasıl sorulduğuna bakmak gerekiyor. İki
top şekerler olurdu, hani şu saplı olanlardan; dondurma yüzyıl önceki İhtilal Mahkemesi, hanedanlar arası
gibi yalardınız. (VII) Pazardan akide şekeri alınırdı, o da ilişkilerin devletler arası ilişkilerden önce geldiği bir
haftada bir… (VIII) Bir de mahalleden sokak satıcıları Avrupa’da, kralla kraliçenin başka hanedanlardan, yani
geçerdi. (IX) Bir sepetin kenarına dizdikleri horoz yabancı güçlerden yardım istemelerini vatana ihanet
şekerleriyle elma şekerlerini satarlardı. (X) Ne yalan saymıştı. Halk mahkemesiyse olaya iki yüzyıllık bir
söyleyeyim, yine de benim kuşağımın daha şanslı uzaklıktan bakmanın sağladığı ayrıcalıkla doğru soruyu
olduğunu düşünüyorum. sorarak yoruma gitti.
D) Kendilerini geliştirmemeleri
E) İşlerini sevmemeleri
Mimarlık - 1
İstatistik 1 1 II. Edebiyat bölümünde doktora eğitimi alan
E) Hilal doktora eğitimi almaktadır. E) Işıl fen bilimleri alanında eğitim almaktadır.
II. S dergisi
Bir uçakta yolculara, aylık olarak yayımlanan P, R, T ve
Y dergileri ile üç aylık olarak yayımlanan S ve Z dergileri III. Z dergisi
sunulmaktadır. Uçakta P, R ve Z dergilerinden ikişer,
diğerlerinden birer adet bulunmaktadır. Yukarıdakilerden hangileri, Ahmet’in okuduğu ikinci
dergi olabilir?
Ahmet, Barış, Canan, Doruk, Engin ve Filiz adlı
yolcuların hangi dergiyi okuduklarıyla ilgili şunlar A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
bilinmektedir:
44
2012-ALES-İlkbahar SÖZEL-2 TESTİ
5. (I) Bugün radyoaktif kaynakların yaydığı radyasyonu 7. I. 21 Mart 2011’de Japonya’da meydana gelen
engellemek için 120 cm kalınlığa varan kobalt karışımlı tsunami, milyonlarca ton ağırlığında enkazın
betonarme bloklar kullanılmaktadır. (II) Diğer bir okyanusa taşınmasına neden oldu.
alternatif ise kalın kurşun plakalardır. (III) Gama ışını
radyasyonunu durdurmak için kullanılan kurşun plaka II. Yüzer enkaz o tarihten bu yana dalyanlar, nakliye
yönteminin yarattığı en önemli problem, zehirli bir hatları ve doğal yaşam alanlarından geçerek
madde olan kurşunun insan ve çevre için zararlı doğu yönünde ilerliyor.
olmasıdır. (IV) Nükleer enerji santrallerinde kullanılan
yakıt çubuklarının imha edilmesi meselesi de bir çevre III. Rüzgâr etkilerine daha büyük önem veren eski bir
sorunudur. (V) Gama ışını radyasyonuna karşı yeni tahmin yöntemini tercih eden okyanus bilimi
nesil bir koruyucu olan hibrid polimer bileşikse uzmanları ise suda yüzen araba lastiği, plastik
kurşundan yaklaşık dört kat hafiftir ve kurşun içermeyen oyuncak gibi nesnelerin bu yıl Kaliforniya’ya
çevre dostu bir malzemedir. ulaşabileceğini söylüyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. IV. Modele göre yüzer enkaz, faciadan bir yıl sonra
Midway Adaları’na, iki yıl sonra Hawaii’ye, üçüncü
yılın sonunda ise Kuzey Amerika kıyılarına
ulaşacak.
D) III. ile IV. E) IV. ile V. A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
9. I. Trakya ormanlarının içinde, yöre halkından başka 11. I. Matematik bir bilim midir yoksa bir sanat dalı mı?
kimsenin pek bilmediği bir hazine var: Anastasios
Suru veya halk arasındaki adıyla Uzun Duvar. II. Onlara göre sezgi, gözlem gücü ve yaratıcılık
isteyen matematik teoremlerinin estetik bir yönü
II. Bugünkü Silivri’nin yaklaşık üç kilometre vardır.
batısındaki Karınca Burnu’ndan başlayan bu
tarihî yapı Karadeniz kıyısına kadar 56 km III. Birçok matematikçi kendini sanatçı olarak görür.
boyunca uzanıyor.
IV. Matematiğin diğer sanat dallarından en önemli
III. Sur, adını aldığı Bizans İmparatoru Anastasios farkıysa içerdiği kesinlik ve evrenselliktir.
tarafından, şehir surlarının dışında kalan saray,
kilise, manastır gibi yapıların korunması amacıyla V. İşte bu da matematiğin bilim yüzüdür.
yaptırılmış.
A) I. ile III. B) I. ile IV. C) II. ile III.
IV. Bu uzunluğuyla Anastasios Suru’nun Çin
Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ikinci suru D) II. ile IV. E) III. ile V.
olduğu söyleniyor.
D) III. ile IV. E) IV. ile V. III. taze veya kurutulmuş bitki kısımları
13. Ders kitapları, başkaları tarafından geliştirilmiş bilginin, 15. Aşağıdaki sözlerden hangisi, diğerlerinin tersi bir
yazarın kendi kavrama süzgecinden geçirilerek yeniden düşünceyi savunmaktadır?
sunulmasıdır.
A) Ağzında dili olmayanın, kediler başını oyar.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede anlatılmak
istenen düşünceye en yakındır? B) Dille düğümlenen, dişle çözülemez.
A) Ders kitaplarının hazırlanması sürecinde farklı C) Dilin cirmi küçük, cürmü büyük.
kaynaklardan yararlanılmalıdır.
D) Az söyleyen çok rahat eder.
B) Ders kitaplarında ele alınacak olan konuların güncel
olması gerekir. E) Dilini tutan başını kurtarır.
B) Ortalama yaşam süresi Cumhuriyetin ilk yıllarında D) Çalışmada balık türleri değil, toplam balık sayısı
40 yılken son verilere göre bu sürenin 75 yıla çıktığı verileri dikkate alınmıştır.
görülüyor.
E) Çalışma, bazı balık türlerinin azalmakta olduğunu
C) Uzun yaşamla birlikte kalp damar hastalıkları ve göstermiştir.
kanser hastalığının görülme oranı da arttı.
17. Dünyada sadece Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yetişen 19. “Gözlerin açık olduğu için gördüğünü sanıyorsun.”
ve Dünya Koruma Birliği kriterlerine göre nesli tükenme sözüyle aşağıdakilerden hangisine vurgu
tehlikesi altında bulunan yanardöner çiçeğinin yapılmaktadır?
korunması için yeni önlemler alınıyor.
A) Görme ile birlikte dinlemenin de önemli olduğuna
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleden yola çıkılarak
ulaşılabilecek bir yargı değildir?
B) Bakmak ve görmek eylemlerinin farklı dikkat
A) Yanardöner çiçeğinin korunması için daha önce de seviyeleri gerektirdiğine
önlemler alınmıştır. C) Asıl anlatılmak istenenle, anlaşılanın farklı
B) Yanardöner çiçeğinin dünyada doğal ortamda olabileceğine
yetiştiği tek ülke Türkiye’dir. D) Olayların her yönüyle değerlendirilmesi gerektiğine
C) Yanardöner çiçeği, Ankara’daki nesli tükenme
tehlikesi altında olan tek çiçek türüdür. E) Öngörülemeyen olayların farklı sonuçlar
D) Bitkilerin neslinin tükenme tehlikesi altında olup doğurabileceğine
olmadığını belirleyen bazı kıstaslar vardır.
E) Dünya Koruma Birliği, nesli tükenme tehlikesi
altında olan bitkilerin korunması için çalışır.
20. Modern fiziğin konularından biri olan Özel Görelilik
Kuramı, 19. yüzyılın sonunda birçok bilim insanının
katkısıyla şekillenmiş ancak Albert Einstein’ın 1905
yılında yayımladığı “Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği
18. Çocuk ölümlerinin azalmasında çok büyük rolü olan aşı, Üzerine” adlı makalesiyle ilk defa derli toplu bir şekilde
20. yüzyılın en önemli bilimsel buluşlarından biridir. sunulmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleden yola çıkılarak Bu cümleden yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan
ulaşılabilecek bir yargı değildir? hangisine ulaşılabilir?
A) Çocuk ölümleri, aşının bulunmasından önceki A) Hareketli cisimlerin elektrodinamiği konusunu, ilk
dönemde en yüksek seviyesine ulaşmıştır. olarak Einstein gündeme getirmiştir.
B) Aşılanmayan çocukların hayati riskleri daha B) Einstein, adı geçen makaleyi geniş kitlelerce
yüksektir. anlaşılması için sadeleştirerek yazmıştır.
C) 20. yüzyılda başka önemli bilimsel buluşlar da C) Einstein, daha çok modern fiziğin çalışma alanlarına
yapılmıştır. giren konularda çalışmalar yapmıştır.
D) Aşılama, çocuk ölümlerinin önüne geçilmesinde D) Özel Görelilik Kuramı, çok sayıda bilim insanının
kullanılan etkili bir yöntemdir. çalışmaları sayesinde geliştirilmiştir.
E) Aşının bulunmasından sonra da çocuk ölümleri E) Einstein, günümüzdeki popülerliğini Özel Görelilik
görülmüştür. Kuramı üzerindeki çalışmalarına borçludur.
21. Ölümsüz yazarların yaşamları eserlerine 23. Yerli otomobil üretimi konusunda Türk girişimcileri
karışmaz. özendirecek bir haber var. Otomotiv dünyasında söz
sahibi olmayan Hırvatistan’da 20 mühendisin ortak
Eserlerin yalnızca en iyi bölümlerinde değil en çalışmasıyla ortaya çıkarılan elektrikli otomobil prototipi,
bireysel bölümünde bile ölmüş sanatçılar, kendi benzerlerinden gücü ve hızıyla ayrılıyor. 1088 beygir
ölümsüzlüklerini pekiştirirler. güce sahip bu araç 100 kilometre hıza 2,8 saniye gibi
rekor sürede ulaşan bir spor otomobil. Kasası karbon
Bu iki yargıdan çıkarılabilecek ortak sonuç fiberden yapılan aracın maksimum hızı da heyecan
aşağıdakilerden hangisidir? verici: Saatte 305 km.
A) Eserlerinde kendilerini gizleyen yazarlar asırlar boyu Bu parçada bahsedilen haberin özendiriciliği
yaşarlar. aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
B) Asırlar ötesine ulaşan yazarların eserlerinde öznellik A) İlk kez bir elektrikli spor otomobil üretilmiş olması
ön plandadır.
C) Yazarın yaşamı üzerinde durmak yerine, eserlerini B) Geliştirilen otomobilin elektrikli araçlar içinde en
incelemek gerekir. hızlısı olması
D) Yazılarında anılarına da yer veren yazarların eserleri C) Gelişmenin otomotiv dünyasında adı geçmeyen bir
kalıcı olur. ülkede yaşanması
E) Yazarlar, eserlerinde kendi yaşamlarını değil kendi D) Aracın Türk yerli otomobili projesiyle benzerlikler
ruh dünyalarını konu edinirler. taşıması
E) Aracın yapımında yeni teknoloji ürünlerinden
yararlanılması
25. Psikolojide “kendini gerçekleştiren ön kabul” diye bir 27. (I) İnsan sağlığı açısından önemli bir yer tutan
yasa vardır. Bir insanın herhangi bir konuda ön yargısı biyomanyetik alan, yeryüzünün manyetik alanlarıyla
varsa bir süre sonra bu ön kabul kendini ilişkilidir. (II) Bu manyetik etkileşim, hücre zarında
gerçekleştirmeye başlar. madde alışverişini mümkün kılarak atık maddelerin ve
toksinlerin hücreden uzaklaştırılmasını; su, besin
Aşağıdakilerden hangisi, buna örnek olarak maddeleri, oksijen gibi gerekli maddelerin hücreye
verilemez? alınmasını sağlar. (III) Atmosferdeki haberleşme
araçlarının yaydığı sinyaller, radyasyon ve günlük
A) İş ortağına, kendisini aldatacağı düşüncesiyle yaşamın bir parçası hâline gelen elektronik cihazların
güvenmeyen bir iş adamının, ortaklığını yaydığı dalgalar yoğun bir elektromanyetik kirliliğe yol
sonlandırması açmaktadır. (IV) Hayat enerjimizin kaynağı olan
biyomanyetik alanı bir mıknatıs gibi emen bu etkenler,
B) Matematikten anlamadığı gerekçesiyle bu dersten birçok hastalığın da temelini oluşturur. (V) Baş ağrısı,
kalacağını düşünen bir öğrencinin, matematik baş dönmesi, sıkıntı, endişe gibi belirtilerin yanı sıra,
dersine çalışmayı bırakması depresyon göstergesi olabilen uyku dengesizliği,
isteksizlik, hâlsizlik gibi şikâyetlerin altında manyetik
C) Gördüğü her köpeğin kendisine saldıracağından etkileşim kaynaklı kronik yorgunluk sendromu yatabilir.
korkan bir çocuğun, köpeklerden kaçması
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri,
kendinden önceki cümlede söylenenlerin sonucunu
D) Polen alerjisi olan bir insanın, her ilkbaharda alerjik açıklamaktadır?
reaksiyon göstermesi nedeniyle sık sık doktora
başvurması A) II. ve III. B) II. ve IV. C) III. ve IV.
E) Kesinlikle diyet yapamayacağını dile getiren bir
kişinin, başladığı her diyeti kısa sürede bırakması D) III. ve V. E) IV. ve V.
26. Bir sağlık ocağı görevlisi şu açıklamayı yapmıştır: 28. Tarihi ezber konusu saymanın sakıncalarından biri,
Sağlık ocağımız bu bölgede 10 yıl önce kuruldu. düşünme eylemi aracılığıyla bugünü de sorgulamayı
Kuruluşundan bu yana, sorumlu olduğumuz bölgedeki sağlayabilecek olayların sıradan kalıplara indirgenmesi
yenidoğanları aşılamaktayız. Bugüne kadar olasılığıdır. Eskiden olanları yalnızca bir zamanlar olup
yenidoğanların hemen hemen tümünü aşıladık. bittikleri için önemli saymanın, neden-sonuç ilişkisi
Yaptığımız aşıların % 30’u kızamık aşısı olmasına temeline oturmuş modern tarihçilik anlayışında hiçbir
karşın bölgemizdeki çocukların yalnızca % 8’i kızamık yeri yoktur.
aşılı.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce
Bu parçada sağlık ocağı görevlisinin ifade ettiği aşağıdakilerden hangisidir?
oranlar arasındaki fark aşağıdakilerden hangisiyle
açıklanabilir? A) Tarih öğretiminde ezberciliğe gidilmesi, tarihî
olayların anlaşılmasını güçleştirir.
A) Sağlık ocağının kuruluşundan önce bölgedeki
yenidoğanlara kızamık aşısı yapılmamış olması
B) Tarih araştırmalarının gitgide içine giren öznellik, bu
B) Bölgede yenidoğanlara çok farklı çeşitte aşılar bilimi nesnellikten uzaklaştırmaktadır.
yapılması
C) Bölge nüfusu içinde yenidoğan oranının belirsiz C) Olayları birbiriyle olan ilişkisine göre değerlendirme
olması ve bu yolla kavramlaştırma yoluna gitme, sağlam bir
D) Bölgedeki yenidoğan oranının diğer bölgelerdeki düşünce zemini oluşturmayı sağlar.
yenidoğan oranlarından az olması
D) Günümüzde tarihçiler, geçmişte olup bitenlere daha
E) Bölgede kayıt altına alınmamış birçok yenidoğan objektif bir gözle bakabilmektedir.
bulunması
E) Geçmişi öğrenmek, bu yolla elde edilen bilgileri
bugün için kullanmak açısından önemlidir.
29. (I) Toplum içinde görülme sıklığı % 10-15 olan özel 30. Bir romancı ve bir ressam, yaratım süreçleri hakkında
öğrenme güçlüğü, öğrenmenin belirli alanlarında şunları söylemiştir:
görülen gelişimsel bir bozukluktur. (II) Özel öğrenme
güçlüğü yaşayan bireylerin genel bilişsel düzeyi normal Romancı:
veya normalin üstündeyken özel bilişsel Yazım sürecinde kahramanlarım beni hiç rahat
fonksiyonlardaki güçlükler bu bireylerin genel bırakmadılar diyebilirim. Düşlerim ve kâbuslarım
performansını pek çok alanda aşağı çekerek okul kendi yarattığım karakterlerle doldu. Sıkıldığım,
hayatlarında sorunlarla karşılaşmalarına, duygusal dertlendiğim her an onlarla oynadım, sürekli yeni
problemler yaşamalarına neden olur. (III) İyi parçalar ekledim yazıma. Şu an, kitap bitmişken bile
okuyamayan bir çocuk, matematiği çok iyi anlasa bile hâlâ eklenebilecekler var aklımda… Kitap bitince
düzgün okuyamadığı için matematikte de başarısız olur boşluğa düştüm ama onu düşünmekten
veya yazma güçlüğü olan bir çocuk konulara hâkim olsa vazgeçmedim.
da okunaksız yazısı nedeniyle sınavlardan düşük not
alır. (IV) Okul öncesi dönemde tespiti yapılan özel Ressam:
öğrenme güçlüğünde hızlı ve etkili yol alınabilirken Bugünlerde resimlerdeki renk sorunu üzerinde
konuyla ilgili uzman ve bilginin ülkemizde yeterince dönüp duruyorum. İki ışığın aşkını, birbirini
yaygın olmaması nedeniyle bu vakalar çoğunlukla tamamlayan iki rengin birbirine karışmalarını,
atlanır. (V) Gerçekte farklı düşünme, yaratıcılık, geniş ve birbiriyle karşıtlıklarını ifade edebilmek için aynı
zengin hayal gücü, sanata yatkınlık gibi pek çok güçlü konunun çeşitlemelerini yapıyor, farklı anlatım yolları
özelliğe sahip bu bireylerin öz güvenlerini koruyup öne deniyorum. Bitirdiğimi düşündüğüm resmi, her
çıkarmak da tedavinin önemli bir parçasını bakışımda yeniden yapasım geliyor.
oluşturmalıdır.
Bu söylenenlere göre, romancı ve ressamın ortak
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak noktası aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Kendilerini yetersiz görmeleri
A) I. cümlede tanım yapılmıştır.
B) İçinde yaşadıkları çevreden beslenmeleri
B) II. cümlede düşülen bir yanılgıdan söz edilmiştir. C) Alanlarında en iyi olmaya çalışmaları
34. Parçaya göre, kitaplar için ön söz hazırlamanın C) İlk kez yazarlık deneyimi yaşayan birinin kitabın
keyifli bir iş olmasının nedeni ön sözün aşağıda içeriğine özen göstermemesi, beklenen bir
verilen özelliklerinin hangisinden durumdur.
kaynaklanmaktadır? D) Kitabın geliştirilmesi, yazarının özel niteliklere sahip
olmasını ve yazarın bu niteliklerini kitaba
A) Yazımının, kitabın bittiğine işaret eden aşama
yansıtabilmesini gerektirir.
olması
E) Kitapların ilk baskısı için harcanan emek, sonraki
B) Her baskı için yeniden yazılmasının istenmesi
baskılar için harcanandan her zaman daha fazladır.
A) Rakam kullanılarak oluşturulan şifrelerin genellikle D) Yeni nesil cep telefonları, iletişim sağlama
daha kısa olması işlevinden farklı amaçlarla satın alınmaktadır.
B) Bilgisayarlarda kullanılan klavyelerin Q, F, A gibi E) Yeni nesil bazı teknolojik aygıtların, güvenlik açığı
farklı tiplerinin olması oluşturma riski vardır.
D) I ve III E) II ve III
I. kamyon,
II. gemi,
III. bebek
D) II ve III E) I, II ve III
İlk sırada Şeker Oğlan, beşinci sırada Erkilet II. Acı Biberim,
Güzeli, son sırada Mavi Yazma türküleri çalınmıştır.
III. Fincanın Etrafı
Kayseri türküleri arka arkaya çalınmıştır.
türkülerinden hangileri, dokuzuncu sırada çalınmış
İki Keklik türküsünden bir önce ve bir sonra çalınan olabilir?
türküler, Dursun Kaptan ve Horozum türküleridir.
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
Üçüncü ve yedinci sırada aynı yöreden türküler
çalınmıştır.
D) I ve III E) I, II ve III
Ankara türküleri arka arkaya çalınmamıştır.
58
2012-ALES-Sonbahar SÖZEL-1 TESTİ
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın
(ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50’DİR.
B) öğrenme – eğlenme
E) görme – dokunma
5. Resim ve heykel gibi plastik sanatlar gösterime 6. - 9. sorularda, başta verilen cümleden kesin
dayanır. Gösterim söz konusu olduğuna göre olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
yapılan iş, becerinin de ürünüdür. Sanatçı, ----. Nes-
nede sanatsal düzeyi, sanatçı kendi duyumsama ve 6. Bir bilimsel kuramın, oldukça farklı bilim dallarında
algılama yeteneğiyle yakalar. Hayat verdiği eserini uygulama alanı bulması, bir yandan değişik alanları
gösterim aşamasına getirirken kim bilir hangi duygu birbirine yaklaştırırken bir yandan da bilim insanla-
burgaçlarından geçmiş, yüreği nice coşkularla dolup rını bu türden disiplinler arası çalışmalar yapmaya
taşmıştır! teşvik ediyor.
A) nesnelerde çok kişinin fark edemediği ayrıntıları A) Bilimsel kuramın ortaya konabilmesi yapılan çalış-
görmüş, gördüklerini kendine özgü bir beceriyle maların titizliğine bağlıdır.
işlemiştir
8. Dünyada her yıl yaklaşık 50 milyon insanı etkileyen 10. I. tercih etmesinin nedenlerinden
ve 300 bin insanın ölümüne yol açan boğmaca,
gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülen önemli II. yanı sıra iklim değişiklikleri, çevre kirliliği
bir sağlık sorunudur.
III. yoğun ve yorucu şehir yaşamının
A) Boğmacadan ölenlerin sayısı her geçen yıl
IV. şehirlerdeki sosyal iletişim eksikliği
artmaktadır.
B) Boğmacaya yakalananların bir bölümü tedavi V. birçok kişinin ekolojik köy yaşamını
edilebilmektedir.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
C) Boğmacanın tedavisi erken teşhisine bağlıdır. oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
dördüncü olur?
D) Gelişmiş ülkelerde boğmaca görülmemektedir. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
12. I. Bu oluşumlardan biri de kumullardır ve bu kumul- 14. Neşet Ertaş ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra
lar çok sayıda endemik bitkinin yaşam alanıdır. da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş’la
birlikte o yörenin düğünlerinde bağlama çalıp türkü
II. Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kıyı söylemeye başladı. Ertaş, müzik yönünden etkilendiği
bölgelerde çok sayıda insan yaşaması kumulların tek kişinin babası olduğunu söyler. Kendi sözleriyle
zarar görmesine neden olmaktadır. bunu şu şekilde ifade eder: Babamla ben aynı ruhun
insanlarıyız.
III. Ülkemizin coğrafi konumu, yaşanan farklı iklim
tipleri, görülen farklı jeolojik yapılar ve oluşumlar; Bu parçadaki altı çizili sözle Neşet Ertaş ve babası-
bitki, hayvan ve mantar türleri için çok çeşitli ya- nın hangi özelliklerinin ortak olduğu vurgulanmak
şam ortamları oluşturur. istenmiştir?
IV. Örneğin soyları tehlikede olan deniz kaplumbağa-
larının ve çok sayıda su kuşunun yanında, çeşitli A) İlgilendikleri sanat dalının
bitki türleri de yaşamaktadır bu kumullarda.
B) Kendilerini geliştirme yöntemlerinin
V. Ayrıca kumullardaki kumun inşaatlarda kullanıl-
ması, aşırı otlatma ve yangınlar gibi diğer insan C) Örnek aldıkları kişilerin
kaynaklı etkenler de kumul ekosistemlerini olum-
D) Sanatı uygulama biçimlerinin
suz yönde etkilemektedir.
E) Duygu dünyalarının
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?
II. Çünkü hayvanlar onlar için diğer canlılara göre Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi
daha algılanabilir varlıklar. gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
16. Edebiyat ürünü dille var olur; dille çoğalır. Radyodan da 18. (I) Teknoloji ve iletişim sistemlerindeki gelişmeler, bilgi-
işitsem, kitaptan da okusam; hangi yolla bana ulaşırsa sayarların günlük yaşamımıza neredeyse tamamen gir-
ulaşsın, dille oluşturulan yapısıyla karşımızdadır şiir, miş olması, yaşam standardımızı yükseltiyor. (II) Öte
öykü, roman, destan, deneme… Ne var ki her eserin yandan birçok sağlık sorununu beraberinde getiriyor;
edebiyatça varlığı biriciktir. ofis ortamlarında sıkça karşılaşılan bel, boyun, bilek
rahatsızlıkları ergonomik olmayan ortamlarda çalışma
Bu parçadaki altı çizili sözle edebiyat ürününün sonucunda artıyor. (III) Bu sağlık problemleri, çalışılan
hangi özelliği belirtilmek istenmiştir? işe bağlı olarak ortaya çıktığında mesleki kas ve iskelet
sistemi hastalıkları olarak tanımlanıyor. (IV) İş yerinde
A) Anlam katmanlarının derinliği tekrarlamalı, zorlamalı hareketler, vücudun sağlıksız
pozisyonlarda kalması ve diğer eksiklikler, bu hastalıkla-
B) Benzersizliği ra yol açıyor. (V) Bu yüzden fiziksel koşulların yanı sıra
kullanılan bilgisayar yazılımlarının bile kişiye uyumlu
C) Duygusal boyutu olması öneriliyor.
D) İçeriğinin zenginliği Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“belirli sağlık sorunlarının nedenlerinden” söz
E) Etkileme gücü
edilmiştir?
D) III. ve V. E) IV. ve V.
17. “İnsanlar, yükseğe çıktıkça pantolonlarındaki yamanın
görünme ihtimali artar.” diyen Cenap Şehabettin’in
anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
20. (I) Günümüzde gerek yazın yapıtları gerekse genel ola- 22. Mektup yazma alışkanlığının giderek azalması, mektup
rak yazın olgusu üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. romanların da eskinin bir sanat formu olarak bir köşede
(II) Araştırmaların yazınsal gösterge bilimi alanında ger- kalmasına neden olacak gibi görünüyor. Renkli ve koku-
çekleştirildiği görülmektedir. (III) Ama bu alanda bile, or- lu kâğıtlara, pahalı dolma kalemlerle, şık el yazılarıyla
taya konulan tüm ürünlerin aynı ölçüde başarılı olmadık- yazılan titizlik örneği mektuplar, son günlerini yaşıyor.
ları açık. (IV) Neredeyse her gün, yeni bir örnekle karşı- Fakslarla, İnternet’le ve cep telefonlarıyla yollanan me-
laşıyoruz; her yeni örnek de bambaşka bir yönelim çıka- sajlar, eskinin mektuplarının yerini çoktan aldı. Bunlarla
rıyor karşımıza. (V) Ama değişik yönelimler içinde en birlikte yeni bir iletişim dili de gelişti. Mektup roman tü-
tutarlı, en geçerli yolun hangisi olduğunun belirlenme- ründe yeni eserler yazılmaya başlandı. Andrew
sinin en önemli sorun olduğu da ortada. Devies’in Dirty Faxes (Kirli Fakslar) romanı ve İnternet
diyaloglarının anlatıldığı romanlar belki de bu türe yeni
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir soluk getirecek.
değerlendirme yapılmamıştır?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
A) I. ve II. B) II. ve III. C) II. ve IV. yoktur?
A) Betimleme B) Kişileştirme
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
C) Tanımlama D) Açıklamaya yer verme
E) Örnekleme
Bu cümleden aşağıdaki yargıların hangisine 23. Çocukları, gençleri düş kurmaktan vazgeçirip yalnızca
ulaşılamaz? yaşanılan dünyanın gerçekleriyle sınırlamaya çalışmak
yanlıştır. Çocuklar, gençler gerçeklere gözlerini kapatsın
A) Türkiye endüstrileşen bir ülke durumuna gelmiştir. demiyorum; ancak düş güçlerini kullanmazlarsa, düş
kurmaya alışmazlarsa gerçeği de, doğruları da seze-
mezler, göremezler. Hayalden, düş gücünden yoksun
B) Türkiye’nin geçmişte dış ticaret gelirleri, günümüze bir us, işlevsiz kalır.
göre farklılık göstermemektedir.
C) Türkiye’de sanayi ürünleri dışında da ihracat Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
yapılmaktadır.
A) Düş kurmak, insanı dış dünyadan uzaklaştırır.
D) Türkiye’nin dış ticaretinde tarım ürünlerinin payı
azalmıştır.
B) Dış dünyayla düş dünyası sürekli bir çatışma
E) Türkiye geçmişte dış ticaret gelirlerini daha çok tarım hâlindedir.
ürünlerinin ihracatından sağlamaktaydı.
C) Duyguları devindiren yapıtlar insanın gerçeklerden
bir süre uzaklaşmasını sağlar.
D) Düş dünyasının zenginleştirilmesi doğrulara
ulaşmayı kolaylaştırır.
E) Yaşananlardan uzaklaşmak kişileri geçici olarak
rahatlatır.
24. Dil bilimciler için dil, bir iletişim aracıdır, anlaşmayı sağ- 26. Çocuk yetiştirmenin en güç tarafı, çocukların bir gün
layan toplumsal bir dizgedir. Böyle olunca dilin çirkini yuvadan uçup gideceğini bilmek midir? Yoksa kendi
güzeli, zengini yoksulu, iyisi kötüsü olamaz. Eskimoca kanatlarını kullanmayı hiç öğrenemeyecekler diye mi
da bir dildir, Fransızca da Türkçe de Fince de. “Biri öte- kaygılanırız en çok? Onlardan ayrılmak mı üzücüdür,
kinden daha güzel.” ya da “çirkin” diye bir nitelendirme yoksa onların kendi ayaklarının üzerinde duracak hâle
yanlış olur. Oysa ozanlar, yazarlar için dil, iletişim aracı gelememeleri mi? Bağımsız bir yaşam kurduklarında mı
olmanın ötesinde bir anlam taşır. Onlar yalnızca bir ileti- seviniriz en çok, yoksa bize duydukları gereksinimin hiç
şim aracı gözüyle bakmazlar dile. Eserleri aracılığıyla bitmediğini anladığımızda mı?
zenginleşen böylece kendilerini ulusal ve uluslararası
alanda var eden büyük bir güç olarak algılarlar onu. Bu sözleri söyleyen kişi, hangi duygusal çelişkiyi
anlatmak istemiştir?
Bu parçada verilmek istenen temel ileti, aşağıdaki-
lerden hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Çocuklarımızı çok severiz ama onları yetiştirmek çok
karışık ve güç bir iştir.
B) Türe özgü bir dil kullanılmamasından Jean Paul Sartre bu sözleriyle neyin önemini
vurgulamak istemiştir?
C) Eleştirmenlerin kendilerini geliştirmemelerinden
A) Üslubun
D) Yeni sözcük türetilmesinden
B) Konunun
E) Sözcüklerin anlamının genişlemesinden
C) Türlerin
D) Yazma sürecinin
E) Düzyazının üstünlüğünün
28. Goethe sadece Almanya’nın değil, dünyanın en büyük 29. Özellikle yağmurların, atmosferdeki kirleticileri yıkayarak
şairlerinden biridir. Goethe sadece şair ve yazar da uzaklaştırdıkları bilinmektedir. Diğer koşullar eşit kabul
değildi. O aynı zamanda bir sanat kuramcısı, bilim edildiğinde bir bölgedeki havanın kalitesi, yıllık ortalama
insanı ve siyasetçi olarak çok az insanda görülebilen yağış dağılışıyla ilgilidir. Türkiye’de Kuzey Anadolu Dağ-
özelliklere sahipti. Onun bilim ve yaşam hakkında çok larının kıyıdaki bölümleriyle Torosların denize dönük ya-
geniş bir bilgisi vardı. Dünyada var olan her şeyi maçları ve önlerindeki kıyı kuşağı önemli miktarda yağış
birbirine bağlı bir bütün olarak değerlendiriyordu. Böyle alır. İç bölgelerde ve çukur alanlarda ise yıllık yağış mik-
bir kişiyi “dünya insanı” olarak adlandırmak yanlış olmaz tarlarında önemli düşüşler söz konusudur. Buna göre,
sanırım. yıllık yağış miktarının fazla olduğu alanlarda bulunan
kentler, diğerlerine göre daha şanslı sayılmaktadır.
Bu parçaya göre Goethe’yle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bu parçadan yağış miktarı ve hava kalitesi
arasındaki ilişkiye göre aşağıdaki yargılardan
A) Yazdıklarıyla insanlığa mal olmuş bir sanatçıdır. hangisine ulaşılamaz?
30. Timur’un ölümünden sonraki yarım yüzyıl boyunca 32. Bütün uygar ülkelerde aynı yakınma: “Okumuyoruz.”
Bizanslılar, kimi zaman tahtında hak iddia eden şehza- Anlaşılan kitaplar çoğaldıkça okuma sevgisi azalıyor.
deleri kullanarak kimi zaman da haçlı tehdidiyle Osman- Ama yine de birçokları için okumak bir hastalık. Ancak
lılara karşı direnebilmişlerdir. Bizans elçileri, II. Mehmet böyleleri araştırmak, düşünmek, incelemek için okumaz;
Karamanlılarla savaşırken tahtta hak iddia eden şehza- okumuş olmak için okurlar. Ne sanat heyecanı ararlar
de Orhan’ı serbest bırakma tehdidiyle birkaç ayrıcalık ne de okuduklarını özümserler. Ellerine geçeni okurlar.
kazanabilmişlerdi. 12 Aralık 1452’de papa ile kiliselerin Sabırsızdırlar, sırtlarından bir yük atmak isterler sanki.
birleşmesini sağlayacak anlaşma uyarınca imparatorun Okuduklarına karşı çıkmaları ya da onları kabullenmeleri
huzurunda, Ayasofya’da yapılan ilk tören, Osmanlılara söz konusu değildir. Birçoğu da ellerindeki kitabı kapatır
karşı da bir birlik oluşturma ve tehdit anlamı taşıyordu. kapatmaz içindekileri unutur. Bir bölümü de yalnızca
okur gibi yapar. En büyük zevkleri de birbirleriyle kitap
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi değiştirmektir.
savunulamaz?
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
A) Bizans, bazı Osmanlı şehzadelerini politik amaçları ulaşılamaz?
için kullanmıştır.
A) Kimileri, okuduklarını içselleştirmezler.
B) Osmanlı yönetiminde zaman zaman ikilikler
yaşanmıştır.
B) Bir ülkede basılan kitap sayısıyla okuyanların sayısı
C) Bizans, Haçlı Seferlerinden güç almıştır.
doğru orantılıdır.
C) Çok kitap okumak, kitabın anlayarak okunduğu
D) Bizans Avrupalı devletlerle Osmanlıya karşı iş birliği
anlamına gelmez.
yapmıştır.
D) Bir grup okur, okuduğunda estetik bir yan aramaz.
E) Bir dönemde, Bizans karşısında Osmanlılar Anadolu
sınırları içine çekilmiştir.
E) İyi bir okur olmakla çok kitap okumak arasında
doğrudan bir ilişki yoktur.
36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre 38. - 39. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) Jules Verne olmak hiç de kolay değildir. (II) O, okuru Yıkılan imparatorluğun enkazı altında kalmış sanatçılar-
bir çuvala koyar, oradan kimsenin çıkmasına olanak ta- dan biridir Ömer Seyfettin. Yaşam öyküsünün hâlâ filme
nımadan anlatmak istediği hikâyeyi o karanlığın içinde alınmamış olması şaşırtıcı. Kısacık ömrü boyunca dava
anlatır. (III) Öyle çok zeki olmaya gerek yoktur onu oku- adamı kimliğinden taviz vermemiş bu kahraman adamın
yabilmek için. (IV) Yazar, bütün olasılıkları hesaplar ve yazdığı öyküleri ruh karartıcı olarak nitelendirenler ya da
çuvala davet ettiği herkese muhakkak hikâyesini belletir. eleştirenler, onun yaşadığı çağda iç açıcı hiçbir şeyin
(V) Karakter değişimleri, biri zannettiğiniz karakterin bir var olmadığını nedense görmek istemezler.
süre sonra başka birine dönüşmesi… (VI) Sonunda o
karakterin bambaşka bir kurguyla, hiç de dönüştürülen
kişi olmadığı gerçeğiyle yüzleşmemiz… (VII) Kısacası
nefis bir sarmalla bizi baş başa bırakan, incelikli, bir
çırpıda okunuveren bir kitapla karşı karşıyayız.
A) Gündemden düşmeyen
D) II ve III E) I, II ve III
Lüfer ✔
İstavrit ✔
Mezgit ✔
45. D’nin, balığı kasayla aldığı biliniyorsa aşağıdaki
ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
Bu balıklardan hamsi, istavrit ve mezgit kasayla veya
kiloyla satılırken kalkan ve lüfer yalnızca kiloyla A) A kalkan almıştır.
satılmaktadır.
B) A mezgit almıştır.
A, B, C, D, E ve F adlı kişilerin hangi balıktan aldığıyla
ilgili olarak şunlar bilinmektedir: C) B mezgit almıştır.
Hamsi hariç her balık türü yalnızca bir kişi D) B, balığı kasayla almıştır.
tarafından alınmıştır.
E) A, balığı kiloyla almıştır.
B, ağ ile avlanan bir balık türünden almıştır.
E) D istavrit almıştır.
43. Bu bilgilere göre, kiloyla satılan bir balık türünden
aldığı bilinen B;
I. mezgit,
II. kalkan,
III. istavrit
D) I ve II E) I ve III
I. Davut,
Bir gün içinde sabah veya akşam saatlerinde bir fotoğraf
stüdyosuna gelen kadınlardan Ayşe, Canan, Gamze ve II. Işıl,
Işıl ile erkeklerden Bahri, Davut, Emre, Faruk ve Harun
adlı kişiler vesikalık fotoğraf veya düğün fotoğrafı çektir- III. Faruk
mişlerdir. Her kişinin yalnızca bir tür fotoğraf çektirdiği
günle ilgili olarak şunlar bilinmektedir: adlı kişilerden hangileri akşam saatlerinde bir
fotoğraf çektirmiştir?
Sabah saatlerinde fotoğraf çektirenler Ayşe,
Canan ve Harun’dur. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
I. Davut,
II. Faruk,
III. Gamze
47. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak doğrudur? adlı kişilerden hangileri vesikalık fotoğraf çektirmiş
olabilir?
A) Sabah saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren
yalnızca bir kişi vardır.
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
B) Sabah saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren
yalnızca bir çift vardır.
D) II ve III E) I, II ve III
C) Sabah saatlerinde düğün fotoğrafı çektiren yalnızca
iki çift vardır.
D) Akşam saatlerinde düğün fotoğrafı çektiren yalnızca
bir çift vardır.
E) Akşam saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren
yalnızca iki çift vardır.
D) Harun E) Canan
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50’DİR.
8. I. Kimi yazarların anlattıkları, hele anlatacakları 10. I. Fizik, kimya gibi esas olarak deneye ve ölçüme
gerçeğin kesinliği konusundaki sarsılmaz dayalı bilim dallarına “katı bilimler” denirken
inançlarını kıskanmamak elde değil. psikoloji ve sosyoloji gibi ağırlıklı olarak istatistiğe
dayalı bilim dallarına da yumuşak (soft) bilimler
II. Böyleleri kuramsal olarak da pratikte de gerçeklik denir.
sorununu çözmüşlerdir.
II. Doğa bilimleri, fizik ve yer bilimleri olmak üzere iki
III. Kanıtlanacak görüşün özelliğine göre etkileyici bir daldan oluşur.
biçimde sunmaktır artık bütün sorun.
III. Sosyal bilimler ise psikoloji, sosyoloji, ekonomi
IV. Bu noktaya geldikten sonra, yazmak alabildiğine dallarını içine alır.
kolaylaşır.
IV. Ayrıca her dal birçok alt dala ayrılmıştır.
V. Artık bütün açıklığıyla karşılarında duran gerçeği;
izdüşümü olan olaylarla, onların çözümleriyle V. Bilimler, doğadaki olguları araştıran “doğa
ortaya koyabilirler. bilimleri” ve insan davranışlarını, toplumları
araştıran “sosyal bilimler” olarak iki ana bölüme
A) I. ile II. B) I. ile IV. C) I. ile V. ayrılır.
C) Kalıcı olması
D) III. ile V. E) IV. ile V.
D) Anlaşılmazlığı
E) Bütünlükten yoksunluğu
12. Bizde Tanzimat Dönemi’ndeki yenilik hareketleri, eskiye 14. Gecenin geç saatlerinde, her şeyin sustuğu, havanın
ait her şeyi inkâr ve reddetmekle işe başladığı içindir ki I
bu dönemde, birikimlerin gücünü kullanmadan sıfır durulduğu anlarda, bir köşeye çekilip şiir okurum.
noktasından sıçramanın zorluğu yaşandı.
İçime dolan dizelerle birlikte atan kalbimi duyarım; bu,
Bu parçada geçen “sıfır noktasından sıçrama” sözüyle II
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? beni alır başka yerlere götürür. Sanki odamın
Bu parçada geçen “şiir yüklü bulutlar oluşturma” 15. Çağdaşı şairler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar,
sözüyle sözcüklere yönelik olarak anlatılmak istenen cinaslı kelimeleri kullanmakta onunla yarışamazlar.
aşağıdakilerden hangisidir?
Bu cümlede sözü edilen şaire ilişkin olarak
A) Okuyanda derin izler bırakma aşağıdakilerden hangisi belirtilmek istenmiştir?
B) Yeni anlamlar kazanma
A) Anlatımının, ne anlattığı konusunun önüne geçtiği
C) Farklı bir yolla türetilme
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sanatlı bir söyleyiş 18. (I) Köyün girişinde bahçeli, yeni yapılarla karşılaşıyoruz.
yerine düz bir anlatım biçimi yeğlenmiştir? (II) İçerilere doğru yürüdükçe eski doku ortaya çıkıyor.
(III) Biraz daha ilerlediğimizde bir dere görüyoruz.
A) Gece vakti açılan ağıl kapısından çıkan kuzuların (IV) Kıyısındaki tahta masaları ve oturma yerlerini gö-
meleme sesleri ta terastan duyuluyordu. rünce bunların niçin yapıldığını merak edip çevredeki-
lere soruyoruz. (V) Yalnızca piknikçiler için yapılmış
B) Gecenin sessizliği, yorgun bir traktörün gürültüsüyle olamayacağını düşünüyoruz. (VI) Meğer her yıl burada
bozuluvermişti. pilav şenliği düzenlenirmiş. (VII) Başka yerlerde yaşayan
C) Simsiyah zeytinler, sızıp giden yağlarıyla altın suyu bu köyün insanları buraya akın ederlermiş.
olup akıyordu.
Bir köyün anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
D) İşte ömrü boyunca ektiklerinin hasadını yapma günü cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
gelmişti. yanlıştır?
E) Küçük havuzun fıskiyesi tarihin derinliklerinden A) I. cümlede, ilk karşılaşılan görüntüden söz ediliyor.
haberler getiriyordu.
20. Telefona not alır gibi yazıldıkları için öykülerin dili alışıl- 21. Gelecekte dünya nüfusunun artmasında etkili olacak
mış kurallara pek fazla uygun değil. Kimi okurun dikkati- “yüksek nüfus artışlı güç bölgeleri” hiç kuşku yok ki Batı
ni soru cümlelerinin fazlalığı çekecektir. Öykülerimin, sanayi ülkeleri olmayacaktır. Çünkü bu ülkelerin büyük
türün klasik özelliklerinden ayrıldığı nokta da işte bu. kısmında nüfus artışı pek görülmemektedir. Latin Ameri-
Bunlar da elbette ki bir olguyu, bir karakteri, bir yaşam ka ülkeleri, Afrika ülkeleri, Orta Doğu ve Muson Asyası
dilimini, bazı etkileşimleri anlatıyor ama karakterler ge- ülkeleri, “yüksek nüfus artışlı güç bölgeleri” olup doğal
nellikle bunları, kendilerine sordukları sorular üzerinden nüfus artış hızları yüksektir.
hayata geçiriyor. Okuma tamamlandığında okur, ya
soruların yanıtlarını seziyor ya da tamamen gereksiz Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
olduklarını anlıyor ve yeni bir soruyla karşılaşıyor. hangisine ulaşılabilir?
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık A) Afrika ve Orta Doğu ülkeleri ekonomik yetersizlik
olarak söylenmiş olabilir? nedeniyle yüksek nüfus artışlı bölgeleri değildir.
A) Öykünüzü diğer öykülerden ve sizi diğer öykücüler-
den farklı kılan nedir? B) Batı sanayi ülkeleri, ekonomik gelişmişlik düzeyleri
sayesinde geleceğin güç bölgeleri olabilir.
B) Öykülerinizde okur, kendisini şaşkınlığa sürükleye-
cek durumlarla karşılaşacak mı?
C) Batı sanayi ülkelerinde beslenme ve sağlık hizmetle-
C) Okurun, kitabı okurken kimi noktalarda kitaptaki
rinin üst düzeyde olması, yıllık doğal nüfus artış
yönlendirmelere kapıldığı olur mu?
hızını yükseltmiştir.
D) Kitap bir olay örgüsü hâlinde mi kurgulandı, yoksa
karakterlerin iç dünyalarına inildi mi? D) Doğal nüfus artış hızı yüksek ülkeler aynı bölgede
toplanmıştır.
E) Okur, bu kitabı okuyup bitirdikten sonra kendini
sorguladığında nasıl bir cevap verecek kendine?
E) Dünyada yüksek nüfus artışlı bölgelerde yer alan
ülkeler sanayi ülkeleri değildir.
22. “Benim gerçek yurdum Fransızcadır, ana dilimdir.” 23. Kitabı tanıtan arka kapak yazısı, anlatılan kişilere yönel-
demiş ünlü yazar Albert Camus. Yurt; insanın kendini tilen alaylı bakış dikkate alındığında, ortada bir hesap
güvende hissettiği, kimliğini ve kişiliğini koruyabildiği, sorma olduğu söylenebilir. Öte yandan bir tadını çıkar-
kendini gerçekleştirebildiği, varlığını kanıtlayabildiği ma da var. Eski dönemlerde yaşamış ve bugün için
alan, yer diye tanımlanabilir. Dil, bireye toplumun bağış- olağanüstü sayılabilecek kişilerde, onların aykırı davra-
ladığı en güzel yurttur. Dil; tarihtir, coğrafyadır, tüm nışlarında, ilişkilerinde, konuşmalarında kolayca sanat-
değerlerin yaşandığı alandır. Duyarlığımızı, düşünce- sal değerler bulunabileceği gözden kaçmıyor. Bir de
lerimizi besleyen en bereketli toprak… Geçmişi, gele- bunlar, kabalıktan uzak, ince bir alayla sarılıp sarmala-
ceği, sonsuzu kucaklayan bir dünyadır dil. İnsan, yaşa- nıp abartmalara yaslanılarak anlatıldığından, ortaya
dığı topraklardan koparılabilir ama dilinden koparılamaz. çıkan sonuç herkesçe beğenilecek düzeyde.
Konuşabildiği sürece kişi, dil toprağında her şeyi yeni-
den oluşturabilir. Yerden göğe haklı Camus, insanın Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangine karşılık
gerçek yurdu dilidir. olarak söylenmiş olabilir?
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi A) Selim İleri, Pastırma Yazı adlı kitabının kapak
söylenebilir? fotoğrafıyla içeriği arasında nasıl bir ilişki kuruyor?
D) Kişinin dilde yetkinliği ancak belli bir yaşa kadar D) Pastırma Yazı’nda kullanılan dil, yazarın önceki
kazanabileceği üzerinde durulmuştur. yapıtlarından farklı mı?
E) Dili geliştirmenin pek çok yolu olduğuna değinilmiştir.
E) Selim İleri Pastırma Yazı’nda kırk yıllık sanat yaşa-
mını mı sorguluyor?
A) Türleri
D) Erişmenin yolları
25. Bir yapıtta ya da yazıda bir diğerine gönderme yapılması 26. Bir yazarın samimiliğinden niçin şüphe ederiz? Hangi
çok sık karşımıza çıkar: parodi, pastiş, yankılanma, ki- yazar söz konusu olursa olsun bu bana tuhaf gelir. Ben
naye, doğrudan alıntılama, yapısal paralellik vb. Bunla- nereden bileyim? “Ben şöyleyim, ben böyleyim, şunu
rın hepsi bir yapıtın izlerini başka bir yapıta taşımak için severim, bundan hoşlanmam…” dediğinde, biz bunu
kullanılan tekniklerdir. Kimi edebiyat eleştirmenlerine kendi düşüncelerimize, kendi beğenimize uygun bulmu-
göre bütün metinler kendinden önce yazılmış metinlerin yorsak hemen yargılarız, eleştiririz o yazarı. Oysa “Ben
iplikleriyle dokunur. Ama tanıdık ipliklerle dokunmuş onun gibi düşünmüyorum, onun düşüncelerini doğru
olsa da önemli olan, her defasında ortaya yeni bir bulmuyorum ama böyle düşünenlerin olması da doğal-
kumaşın çıkıp çıkmadığıdır. dır.” demek daha doğru değil midir? Bunun içindir ki
ben, bana en aykırı gelen sözler karşısında bile: “Bu
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden adam gerçekten böyle düşündüğü için böyle söylüyor,
hangisidir? bana benzemiyor çünkü o farklı bir birey.” demeyi
yeğlerim.
A) Bir metnin başka metinlerden etkilenmesi doğaldır
ancak bu etkilenme onun özgün olmasını engelle- Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
memelidir. hangisidir?
B) Her metin kendinden önce yazılmış metinlerin bir A) İnsanlar, kendi düşüncelerine uygun buldukları
özeti olarak değerlendirilebilir. yapıtları okur.
28. Bu yönetmen, ilk kez kameranın arkasına geçtiği Ayrılık 29. Kanuni dönemindeki en önemli olaylardan biri de Fran-
filmiyle kadının düşünsel ve yaşamsal olarak kendi var- sızlara ayrıcalık tanınmasıdır. Tarihte “kapitülasyonlar”
lığı üzerindeki söz hakkını geri alma çabasını yansıtır. olarak adlandırılan ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan
Bu konuda ailesinin de desteğini ve yakınlığını koruduğu Antlaşması’yla ortadan kalkan bu ticari, diplomatik ve
bir yaşamın mümkün olabileceğini göstermek ister. Ko- hukuki ayrıcalıklar, zamanında hangi amaçla verilmiş
nuya yaklaşırken kadının dışlandığı alanlara sızma iste- olursa olsun özellikle 19. yüzyılda büyük felaketlere
ği karşısında, egemenlik bölgelerini ne pahasına olursa neden olmuştur.
olsun korumak için şiddete başvuracak olan erkek dün-
yasına, biraz acıyarak, biraz korkuyla ve toplumsal bas- Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi iddia
kıların süzgecinden bakmayı dener. edilemez?
Bu parçadan sözü edilen yönetmenin Ayrılık filmiyle A) Fransızlara tanınan ayrıcalıkların belirli bir süre
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? devam ettiği
A) Sosyal içeriklidir; ailesinin yardımıyla bir kadının B) Kapitülasyonların sonraki dönemlerde devletin
erkek egemenliğine karşı mücadelesini işler. aleyhine işleyen mekanizmalara dönüştüğü
C) Osmanlıların Fransızlara duyulan sempati ve
B) Kadın-erkek çatışması kadının cephesinden ele yakınlık sebebiyle kapitülasyonlar verdiği
alınmıştır.
D) Kapitülasyonlarla verilen hakların tek alanla sınırlı
kalmadığı
C) Toplumda alışılagelmiş kimi durumların
E) Kanuni dönemiyle 19. yüzyıldaki siyasi koşulların
sorgulanabilinmesine katkıda bulunmak istenmiştir.
birbirinden farklı olduğu
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre 37. - 39. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Goethe, 1749’da Frankfurt’ta doğmuştur. Küçük yaşta (I) 1596’ya kadar dünyada, Osmanlıları ilgilendirmeyen
Fransızca, Latince ve Eski Yunanca öğrenen Goethe; bir uluslararası politik sorun söz konusu değildir.
şiir, drama, otobiyografi, estetik, sanat ve edebiyat teo- (II) 1519’da Habsburglardan V. Karl ile Fransa Kralı I.
risi, doğa bilimleri olmak üzere çeşitli konularda birçok François, Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu
esere imza atmıştır. 1775’te elçilik danışmanlığına tahtına adaydı. (III) İkisi de Avrupa’nın bütün güçlerini
atanmış ve 1782’de “von” unvanını almıştır. 1786’da Osmanlılara karşı seferber etme sözü vermişti.
Roma’ya giderek güzel sanatlar alanında incelemeler (IV) Alman Elektör prensleri V. Karl’ı daha uygun
yapmış, Almanya’ya dönüşünde Schiller’le tanışmıştır. buldular; seçimden kısa bir süre sonra 1521 martında,
Yaklaşık on yıl süren dostlukları sırasında iki yazar, bu iki Avrupa hükümdarı birbiriyle savaşmaya başladı.
olumlu anlamda birbirlerini her yönden etkilemiştir. (V) Avrupa’nın bölünmüş olması, Osmanlılara büyük
Siyasi karışıklıklar ve toplumsal patlamalara, 1805’te yarar sağlıyordu; I. Süleyman, Orta Avrupa’nın kapısı
Schiller’in ölümü de eklenince çok sarsılan Goethe, Belgrat’a yürümek için bu zamanı seçti. (VI) 29 Ağustos
bunalıma düşmüştür. 1521’de Belgrat düştü; 21 Ocak 1522’de Akdeniz’in
kapısı Rodos fethedildi.
D) II ve IV E) I, II ve IV
38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
“Osmanlıların, Avrupa’daki karışıklıklardan yararlanarak
topraklar kazandığı” belirtilmektedir?
E) İnsanlarda coşku ve hayranlık uyandıran alanlarla D) II., III. ve VI. E) II., IV. ve V.
ilgilenmiş midir?
Tuşlu cep telefonlarından ikisinin İnternet 46. C modelinin dokunmatik olduğu biliniyorsa aşağı-
bağlantısı vardır. daki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
F modeli hem dokunmatiktir hem de İnternet
bağlantılıdır. A) A modeli İnternet bağlantılıdır.
E) D modeli tuşludur.
43. Bu bilgilere göre,
I. C,
II. D,
III. G
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
A) B modeli tuşludur.
B) B modeli dokunmatiktir.
C) C modeli tuşludur.
D) D modeli tuşludur.
E) D modeli dokunmatiktir.
I. Nedim,
Bir ülkede faaliyet gösteren A, B ve C adlı kulüplere,
meslek grubu olarak polisler, doktorlar, avukatlar ve II. Mahir,
öğretmenler ile bireysel olarak Kamil, Lale, Mahir,
Nedim, Oya, Perihan ve Ramiz adlı kişiler üyedir. Bu III. Kamil,
meslek grupları ve kişilerin hangi kulübe üye olduğuyla
ilgili şunlar bilinmektedir: IV. Perihan
Bütün grup ve kişiler yalnızca bir kulübe üyedir. adlı kişilerden hangileri Oya ile aynı kulübe üye
olabilir?
A ve B kulüplerine birer meslek grubu ile ikişer
kişi üyedir. A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın
(ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
A) Bunlar da önemlidir. B) Yani evrensel bir insan portresi çizmiş; onu her
yönüyle irdeleyerek, tutkuları, eğilimleri, zaafları,
B) Doğal güzelliklerini göz ardı etmemem gerekir. yanlış ve doğrularıyla yansıtmıştır
C) Peki çinileriyle ünlü değil midir? C) Yüzyıllara direnmesini sağlayan en önemli özelliği,
içten ve kusursuz anlatımıdır hiç kuşkusuz
D) Hepsi doğrudur ama çok eksiktir.
E) Ama bir gezgin için bunlar yeterli midir? D) Aslında onun özgür düşünceli bir insan olması bütün
önyargılardan uzak durmasından kaynaklanır
A) yaşama ve olaylara
C) anlaşılması – karşılığıdır
E) şekillendirilmesi – yoğunlaşmasıdır
5. William Faulkner’a, o ünlü Emily İçin Bir Gül 7. - 10. sorularda, başta verilen cümleden kesin
öyküsünü yazmasına neden olan etken olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
sorulduğunda şu cevabı veriyor: “Bir hayalet
hikâyesiydi bu. İnsanların girmesine izin verilmeyen 7. Televizyonun yaygınlaşmasıyla sinema endüstrisi
bir evde, yastığın üzerinde gördüğüm saç telinin büyük bir sarsıntı geçirmiştir.
bende bıraktığı izlenim sadece.” ----. Gerisi, başarılı
A) Sinema teknik bakımdan kendini geliştirememiştir.
kurgudan ibaret edebî bir sonuç. Eğer o gün
Faulkner, o saç telini yastığın üzerinde görmeseydi
belki de bugün Emily İçin Bir Gül gibi güzel bir öykü B) Televizyonun yaygınlaşması nedeniyle sinema
olmayacaktı. üzerine ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır.
A) Yani yazara dokunan bir insanlık hâli, bir ürperti C) Televizyonun hem göze hem kulağa seslenmesi, ön
kısaca plana çıkmasını sağlamıştır.
B) Yazarın yazmaya düşkün olmasıyla ilişkilendirilebilir D) Televizyona gösterilen ilgi, sinema sektörünü zor
mi bu, bilemiyorum duruma sokmuştur.
E) Sinema, toplumda yeterince yaygınlaşamayan bir
C) Değişmeyen tek şey, insanoğlunun olgular
eğlence aracıdır.
karşısındaki duruşu
D) Sanatın baştan çıkarıcılığını tartışmaya gerek var mı
yok mu, tartışılır
E) Bir yazar, özlemlerini de yazma özgürlüğüne sahiptir
sonuçta 8. Tracy Letts’in kendi oyunundan senaryolaştırdığı
Katil Joe adlı film, hem Amerikan taşrasında geçen
kanlı bir aile komedyası hem de alabildiğine absürt
bir gerilim filmi olarak keyifle izleniyor.
C) Dünya tarihinin bilinmeyen gerçekleri aydınlatılmaya Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
çalışılmaktadır. oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
D) Arkeoloji bilimindeki gelişmeler sıcağı sıcağına
okurla paylaşılmaktadır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Alanında yetkin kişiler tarafından hazırlanmaktadır.
B) Uçak yolculuklarında çeşitli sağlık sorunları ortaya III. dünyaca tanınmış eğitim kurumlarında
çıkmaktadır. IV.ülkemizin önemli besteci ve icracıları olan
C) Günümüzde kulak rahatsızlıkları, diğer hastalıklara V. bugün büyük çoğunluğu
nazaran daha sık görülür.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
D) Uçak yolcuğu, diğer yolculuklara göre daha oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
sıkıntılıdır.
dördüncü olur?
E) Kulak rahatsızlığı bulunanların uçağa binmesi
sakıncalıdır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
13. Bazı eserler tanıklıklara dayanır. Bu yazarımız da ünlü 15. “Akıllı uslu” insanların oturmuş dünyalarında, gerçeğin
bir şairin eşinin anlattıklarını temel almış. O şairi, eşinin tek bir tanımı üzerinde anlaşma sağlanamaması belki
sözlerine dayanarak okurlara tanıtıyor. Eşi, aralarındaki de, “hakikat”in yalnızca aklın karşı kıyısına geçmiş
sevgiyi, bağlılığı öyle coşkulu anlatmış ki yazar, bundan insanların kavrayacağı türden bir gerçeklik olmasından
çok etkilenmiş ve dinlediklerini dupduru yüreğiyle kaynaklanıyordur, kim bilir?
okurlarına aktarmış. Bu kitapta da olduğu gibi bazen
ölümlerden sonra sevgiler, anılarda özlemle birleşerek Bu cümlede geçen “aklın karşı kıyısına geçmiş insan”
büyüyor ve bambaşka kılıklara giriveriyor. sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili cümleyle, şairin eşinin
anlattıklarında aşağıdakilerden hangisinin varlığı A) Elindeki imkânları gereği gibi kullanmayı bilen
sezdirilmek istenmiştir?
B) İstekli olmanın, başarının anahtarı olduğuna inanan
A) Abartının
C) Başkalarıyla ortak noktalarda buluşmayı amaçlayan
B) Alçak gönüllülüğün
D) Gerektiği zaman duygularına hâkim olabilen
C) Geçmişe sığınmanın
E) Düşüncenin sınırlarını zorlayan
D) Gerçekçiliğin
E) Deneyimin öneminin
17. (I) Yazar, son yıllarda sıklıkla ele alınan konulara farklı 19. (I) Strasbourg’un en görkemli eserlerinden biri Notre
bir açıdan yaklaşmış, müzik bilgisiyle zenginleştirmiş Dame Katedrali. (II) İkinci Dünya Savaşı’nda önemli
eseri. (II) İnceliklerle dolu bu romanın sonu biraz ölçüde hasar gören bu muhteşem yapı, sonraki yıllarda
heyecan verici olabilirdi. (III) Ayrıca bazı karakterler yeniden restore edilmiş. (III) Kırmızı kum taşından
kurguya katkıda bulunmadıkları hâlde yer tutuyorlar. yapılmış olan ve çeşitli mimari üslupları barındıran
(IV) Natalie’nin daha önemli bir rol oynayacağını sanıyor katedralin 139 metre yüksekliğindeki kulesi restore
okur ama o, işlenmemiş bir karakter olarak kalıyor. edilmek üzere koruma altına alınmış. (IV) Eski
(V) Müzede birisiyle karşılaşması, sonradan Melani’nin Strasbourg’daki bir başka önemli yapı ise Fransız mimar
hikâyesinin anlaşılması için kullanılacak sanıyoruz; bu Robert de Cotte’nin bir eseri. (V) 18. yüzyılda saray
bağlantı kurulmuyor. (VI) Ama bunlar önemli bir sorun olarak kullanılan bu olağanüstü yapının içinde, zengin
oluşturmuyor romanda; zevkle okunan başarılı bir ilk koleksiyonlara sahip üç müze bulunuyor.
roman.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öznellik içermemektedir?
sözü edilen esere yönelik hem olumlu hem de
olumsuz bir eleştiri söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Bu parçada sözü edilen şairin şiirlerinde, III. E) Ayrıntılara gereğinden fazla yer vermeme
cümlede belirtilen tutumu benimsediğini kanıtlayan
en güçlü yargı numaralanmış cümlelerin hangisinde
belirtilmiştir?
21. Yakın zaman önce ölen bilim kurgu türünün büyük 23. (I) Zamana Karşı Orhan Kemal kitabında yer alan sert
ustası Ray Bradbury’nin Yazma Sanatında Zen adlı eleştirileri göz ardı etmedim. (II) Sadece üstadı yücelten
kitabında şöyle bir söz vardır: “Her zaman uçurumdan bir çalışma olsun istemedim. (III) Tercihimi kullanabilir,
atlamalısın, kanatların sonradan çıkar.” bunlardan bazılarını kitaba almayabilirdim. (IV) Böyle
yapsaydım kitabın ruhu da yansıtılmamış olurdu.
Yazar bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini (V) Zaten bu yazıların hepsi arşivde var, iyi bir
anlatmak istemiştir? araştırmacı bunların hepsine kolayca ulaşabilir.
(VI) Aslında böyle bir yol seçmesi yazarın değeriyle ilgili.
A) Tehlikenin, bazılarına çekici geleceğini
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
B) Beklenmedik sıkıntılarla karşılaşılabileceğini sonra düşüncenin akışına göre “Bu, bana
yakışmazdı.” cümlesi getirilemez?
C) Olayları akışına bırakmak gerektiğini
D) Bir amaç uğruna her şeyin göze alınabileceğini A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
25. Ülkü Tamer’in, edebî akımların içinde yaşadığı hâlde 27. Eskiler “Oku, zihnin açılır.” derlerdi. Bence haklıydılar.
hiçbirinden tam olarak etkilenmediğini, biçeminde titiz ve Okudukça iç dünyam zenginleşti. Öz güvenim arttı. İş
ısrarcı olduğunu, söyleyişte özgünlüğünü koruduğunu dünyasında bu nedenle daha başarılı oldum. Kitaplara
söyleyebiliriz. Şiire başladığı dönemlerde; şairlerin fazla zaman ayırabileyim diye elli dört yaşımda emekli
birbirini kıyasıya eleştirdikleri, dergilerde bazı şairlerle oldum. Kitaplar bana resmi, klasik müziği sevdirdi. Bu
birçok polemiğin yaşandığı, gruplaşmaların yoğunlaştığı arada biraz da asosyal oldum. Üslubumda zaman
günlerde, şairin bu güçlü akıntıya kapılmadan yalnızca zaman bir kibir dokusu seziliyorsa kitaplar yüzündendir.
şiirini yazmış olması, tek başına şiirini yürütmesi ilginçtir.
Üstelik dışarıdaki gürültüyü duymuyormuşçasına yalın, Bu parçada okumanın, insan üzerindeki etkileri
sohbet eder gibi rahat, yer yer gülümseten, kimi zaman arasında aşağıdakilerden hangisine yer
özdeyişe benzer dizelerle düşündüren, sesini verilmemiştir?
yükseltmeyen şiirlerdir bunlar.
A) Çevresinden uzaklaşmasına yol açma
Bu parçada sözü edilen şair ve şiirleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
B) Bazı hedeflerine kolayca ulaşmasını sağlama
A) Ana temasının, iç dünyasından beslendiğine
28. Eğitimcileri kaygılandıran önemli bir gerçek var. 29. Varlıkları ve özellikle insanı oldukça farklı biçimlerde
Günümüz gençleri, daha çocukken teknolojiye yorumlayan ve ele alan pek çok düşünür, sanatçı ve
yönelerek sanal oyunlara ve hazır bilginin kolaycılığına uzman bulunmasına rağmen bu konuda, çoğunluğun
sığınıyor. Kitaptan uzaklaşan bu gençlerin büyük bir üzerinde uzlaştığı görüşler de mevcuttur. Bunlardan
bölümü, sorumluluklardan kaçarak yaşamı bir eğlence birisi, insanın diğer tüm nesnelerden ve canlılardan
gibi görüyor veya asosyal bir yaşam içinde bunalımlara farklı bir varlık olduğu düşüncesidir. Pek çok kişiye göre
sürükleniyor. Bu tehlikenin herkes farkında ama insan; bir nesneden, bir hayvandan daha “fazla” ve daha
“suçluyu” belirleme, zararı en aza indirme konusunda farklı bir canlıdır. Bu yüzden de insan; bir nesneyi ve
görüşler farklı. Yasakçı bir anlayışla sorunun daha da hayvanı inceler gibi laboratuvar ortamında
büyüyeceğine kuşku yok. Birleşilen tek gerçek ise incelenmemeli, o, bir fiziksel veya biyolojik yapı olarak
çocuklar için kitabın önemi, yararları. ele alınmamalıdır. Dolayısıyla insanın ne olduğunu
değil, kim olduğunu ve neler hissettiğini araştırmak
Bu parçada gençlerle ilgili olarak yakınılanlar gerekir. Çünkü insan her an değişen, yaratıldığı gibi
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? kalmayan, özgür seçimiyle varlığını şekillendirebilen bir
varlıktır.
A) Yaşam karşısında gerçekçi bir yaklaşımdan uzak
durma Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
30. 90 Kuşağı’nın en belirgin özelliği, farklılıklarıyla öne 31. Çocuklar üzerinde toplumun etkisinin ne kadar büyük
çıkmasıdır. Çok önemlidir bu, çünkü öykü, 90’lara kadar olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Özellikle
hep tek sesli yapısıyla var oldu. Örneğin, 50 Kuşağı’nın çocukların örnek almaya ne kadar yatkın oldukları bilinir.
öyküleri hep birbirine benzer. Toplumcu öykü âdeta Burada anne ve babalara bir şeyi anımsatmak isterim.
kendi kopyalarını üretip dururken, ilk defa 90’larda öykü Çocuğun kendilerine saygı duyması ve sözlerine
farklı bir yapıya kavuşmuştur. Postmodernizmi farklı inanmasını isteyen anne ve babalar, önce o saygıyı
kılan da budur. Öykü, çok sesli bir orkestraya çocuğa kendileri göstermelidirler. Çocuklarının önünde,
dönüşmüştür artık. Gerçeklik algısı altüst olmuştur. Bir onların öğrenmesini ve örnek almasını istemedikleri
yönüyle yerliliğin, yerli duruş denilen “özcü” yaklaşımın hiçbir davranışta bulunmamalıdırlar.
yerine evrensel bir çerçeveye yerleşmiştir öykü. Bunu
yaparken de farklı gerçeklikler üretmiştir. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada değinilen
durumlardan biri değildir?
Bu parçada 90 Kuşağı öykücüleriyle ilgili olarak
A) Bireylerin gelişiminde çevrenin büyük ölçüde etkili
I. bütün insanlığa seslenme, olduğu
D) I ve II E) II ve III
D) Anne ve babaların, çocuklarının eğitimine
başkalarının karışmasına izin vermemesi gerektiği
B) Bencilliği yansıtması
33. Bir yolculuğa çıkmalıyız. Bu yolculuk, başka iklimlere 35. İnsanlara karşı tutumumuz onları anlamamıza bağlıdır.
doğru değil, yaşadığımız toplumun geçmişine doğru Bu, toplumsal ilişkinin temel taşlarından biridir. Eğer
olmalıdır. Çünkü edebiyatçı, önce kendisini yaşatan ve insan doğasına ilişkin bilgiler daha tatmin edici olsaydı
sonsuza kadar var edecek olan kültürü tanımalıdır. Bu, insanlar birlikte daha kolay yaşarlardı. O zaman bazı
onun özgün sanat eseri ortaya koyabilmesinin en önemli toplumsal sorunların önüne geçilebilirdi. Çünkü bunlar,
yoludur. Zira bir sanat eserinin kökleri, onu ortaya koyan genellikle birbirimizi anlamadığımızdan ve yüzeyselliğin
yazarın ruhsal ve zihinsel yapısından olduğu kadar, yanıltıcılığından ortaya çıkar. Bunun en somut örneğini,
içinden çıktığı toplumun kültüründen de beslenir, gelişir. ebeveynlerin çocuklarını anlayamamasında, çocukların
da ebeveynleri tarafından yanlış anlaşılmasında
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık görürüz.
olarak söylenmiş olabilir?
Bu parçaya göre, insanlar arasındaki iletişimsizliğin
A) Geleneksel sanat ürünlerinin en belirgin özellikleri nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
nelerdir?
A) Bireylerin yanlış anlaşılmaktan korkmaları
B) Sanat eseri, yazarın duygu ve düşünce dünyasını ne
ölçüde yansıtmalıdır?
B) Kişilerin başkaları hakkında olumsuz düşünceler
C) Yerelliği esas alan bir yazarın geleceğe yön vermesi beslemesi
mümkün müdür?
C) İnsan gerçekliğinin yeterince kavranamamış olması
D) Nitelikli bir edebiyat eseri ortaya koymanın temel
şartı nedir?
D) Kişisel çıkarların ön planda tutulması
E) Yazar, yetiştiği topluma yol göstermede nasıl bir rol
üstlenmelidir?
E) Aile içi eğitime gereken önemin verilmemesi
38. Dergilerimizde, öykü yazmanın inceliklerinden söz 39. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
edilmiyor. Edilse bile bu yazılar, yabancı yazarlardan paragraf hangi cümleyle başlar?
çeviri yoluyla elde ediliyor. Bizim öykücülerimiz, kendi
öykü anlayışlarının ne olduğunu açıklayıp bunları A) II. B) IV. C) V. D) VI. E) VIII.
savunmuyorlar. Bir öykücü bunu yapmak zorunda
mıdır? Hayır. İsterse yazar, istemezse yazmaz. Ama
edebiyatla uğraşanların; öykünün ne olduğu, nasıl
yazılması gerektiği konusunu kendisine dert edinmiş
olmaları gerekmez mi? Her yıl en az on tane öykü kitabı
yayımlanıyor. Bunlar üzerine doğru dürüst bir eleştiri 40. Bu parçaya göre tundra bitkilerinin yaşamını
yazısı okuyabildik mi? Kimisi yazarın anlatımından söz
eder, yanlış cümleler bulmuşsa onları söyler. Yahut da I. kuvvetli hava akımları,
“Yazar, edebiyata yeni bir hava, deyiş ve söyleyiş
getirmiştir.” gibi beylik laflar edilir. II. havadaki su buharı miktarı,
III. toprağın yapısı
Bu parçada eleştirilenler arasında aşağıdakilerden
hangisine yer verilmiştir? etkenlerinden hangileri zorlaştırır?
A) Edebiyat dergilerinde öyküyle ilgili yazılara öncelik A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
verilmemesi
41. - 42. soruları aşağıdaki parçaya göre 43. - 44. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Kafka, “Sinemayı seviyor musunuz?” sorusuna, “Filmler (I) Küresel ısınmanın neden olduğu kuraklığın, havadaki
demirden panjurlar gibidir.” diye cevap verir. Roman ve karbondioksit yoğunluğuyla ilişkili olduğu biliniyor.
hikâyelerinde görselliği ön planda tutan yazar, bu (II) Bilim insanları, karbondioksit gazının atmosferin
sözünü şöyle açıklar: “Bir göz insanıyım ben. Sinema yapısını etkileyerek yağışlarda hızlı değişikliklere yol
ise görme eylemini kısıtlıyor. Hareketlerdeki çabukluk ve açtığını; küresel ısınmayla kuru bölgelerin daha kuru,
görüntülerin hızla değişmesi, insanın, gördüklerini yarım nemli bölgelerin daha da nemli hâle geldiğini
yamalak algılamasına neden oluyor. Bakışlarımız belirtiyorlar. (III) Bu sorun her geçen gün daha da
görüntülere değil, görüntüler bakışımıza hâkim oluyor. önemli bir hâl alıyor. (IV) Bilim insanlarına göre
Böylece bu görüntüler, roman ve öykülerdeki görselliğin havadaki karbondioksit yoğunluğunun artması yağışı
aksine bir taşkın gibi bilincimizin üzerine oturuyor.” baskılıyor. (V) Bunun tersi olarak karbondioksit
yoğunluğunun azalması da yağışı artırıyor. (VI) Çünkü
havadaki karbondioksit gazı, ısıyı atmosferin ortasına
hapsetmekte ve ısınan havanın atmosferde
yükselmesini engelleyerek yağmur ve fırtına
oluşmasını sağlayan hava hareketlerini önlemektedir.
A) Benzetmeye B) Değerlendirmeye
C) Tanımlamaya D) Karşılaştırmaya
A) Çağrışımlar oluşturmak
46.
I. Her yaştaki insan tarafından yapılabilir.
II. Yardımcı araç gereç kullanılmaktadır.
III. Yapılan ortamın şartları önemlidir.
IV. Uzmanlık gerektirir.
D) II ve IV E) I, III ve IV
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,4 katsayısıyla çarpılacaktır.
IV. Böyle bir niteliğe sahip olan zaman kavramı, A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile V.
öteden beri gizemli bir değer olarak görülmüş ve
hayranlık uyandırmıştır.
D) III. ile IV. E) IV. ile V.
V. Bu kavram sadece felsefenin değil, aynı zamanda
matematik ile fiziğin, hatta bilimsel gelişmelere
paralel olarak diğer birçok disiplinin gündeminde
yer almış, her disiplinin kendi bakış açısından
değerlendirilmiştir.
A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV. 8.
I. Hangi amaçla olursa olsun insanların
gerçekleştirdiği etkinlikler sonucunda ortaya çıkan,
D) II. ile V. E) III. ile V. sağlığa veya çevreye zarar verme potansiyeli
bulunan sıvı, katı veya sıvı katı birleşimi olan
atıklara “tehlikeli atık” denilmektedir.
II. Tehlikeli atıklar, uygun biçimde işlenip zararsız
hâle getirilmediği veya yok edilmediği sürece,
çevre ve insan sağlığı açısından büyük sorunlara
6. neden olabilmektedir.
I. Büyük şehirlerde yaz aylarında sıcak, puslu ve
III. Böylece, belediyelerin kapılardan “çöp” diye
tozlu hava yakın bir gelecekte olağan hâle topladığı bu atıklar, doğru bir şekilde işlenerek
gelecek.
hem kazanılmış bir değer olarak ekonomide yer
II. Bu bilgi Max Planck Enstitüsü Kimya Bölümünden almakta hem de insan ve çevre için tehlike
Dr. Andrea Pozzer ve Anne Reuter'in yaptığı olmaktan çıkmaktadır.
araştırmaya dayanılarak veriliyor. IV. Özellikle yerel yönetimler kendi bünyelerinde; bu
III. Araştırmaya göre insan kaynaklı gaz salımları atıkların toplanması, taşınması, işlenmesi ve geri
havanın kalitesini sanıldığından daha hızlı kazanılması gibi işlemleri yöneten birimler
bozacak. oluşturmaktadır.
IV. Doğu Asya'da ise azot oksit, kükürt dioksit ve ince V. Gelişmiş ülkelerde bu atıkların ekonomiye
toz yoğunlaşması 2050'de günümüzdekinden üç kazandırılması için gerekli yasalar, yönetmelikler
kat daha fazla olacak. hazırlanmakta ve büyük yatırımlar yapılmaktadır.
V. Bunun sonucu olarak da özellikle Çin, Hindistan,
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da hava kirliliğinde A) I. ile II. B) I. ile IV. C) II. ile IV.
önemli bir artış görülecek.
D) III. ile V. E) IV. ile V.
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V. 12. “İnanılmaz ölçüde bir yalnızlık içindeyim.” demişti. Evet,
bu, yazarlardan beklenen bir yakınma. Yalnızlıkla yazı
kol kola gezer çünkü.
13. Metin incelerken o konuda deneyimli olan kişileri izleyin, 15. (I) Çocuklar, okudukları romandaki olay, kahraman veya
onların bilgilerinden yararlanın. Ancak bunu, kendi mekânla aralarında bağ kurabildiklerinde mutlu
bilgileriniz yetersiz kaldığında yapın. Çünkü onların oluyorlar. (II) O kahramanın yerine geçmek, içinde
açıklamaları, bilgileri hiçbir zaman sizin değildir, kolayca bulundukları zamandan ve gerçeklikten biraz
aklınızdan çıkabilir. Buna karşılık, sizin görüşleriniz uzaklaşmak hoşlarına gidiyor. (III) Ancak özellikle son
kendi zihninizden doğmuştur, o nedenle de unutulmaz. yıllarda, çocukları “psikoloji-finans-teknoloji-güç
Onları; konuşurken, tartışırken kendi eteğinizde savaşları” üzerine kurulu yetişkinler dünyasına
bulursunuz. gereğinden fazla ortak ettiğimizi düşünüyorum. (IV) Bu
yüzden de Harry Potter gibi hayalî bir dünya sunan
Bu parçada geçen “kendi eteğinde bulmak” sözüyle kitapların kahramanlarına benzemeye çalışmalarına
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? şaşırmıyorum. (V) Bağımsız, kendine ait bir dünyada,
kendi isteklerini gerçekleştirmeyi başarmış roman
A) İnsanın, kendi çabasıyla ürettiği düşüncelerin kalıcı kahramanlarının popüler olma nedeni de yine bu.
olduğu
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
B) Bir yazıyı bütün yönleriyle anlamak için önce konusu aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
hakkında bilgi edinmek gerektiği
A) I. cümlede, anlatılan kişiler ve yerleri kendileriyle
C) Düşüncelerin kalıcılığının, başkaları tarafından
ilişkilendirebilmelerinin çocuklarda doyum
benimsenmesine bağlı olduğu
sağladığına değinilmiştir.
D) Birikimli kişi için kendi tecrübelerinin yeterli olduğu
B) II. cümlede, çocukların kendilerini kişilerle
özdeşleştirip farklı bir dünyadaymışçasına
E) Bir konuda varılan sonuçları, çeşitli bilgilerle yaşamaktan tat aldıkları belirtilmiştir.
desteklemek gerektiği
C) III. cümlede, çocuklara yönelik olarak sergilenen
yanlış bir tutum dile getirilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi, bu sözlerle anlatılan E) V. cümlede, kimi roman kişilerinin özellikleri üzerinde
yazarın bir özelliği değildir? durulmuştur.
A) Yaşanmışlıkları yansıtan
C) Düşüncelerini saklama gereği duymayan 16. Eserlerini kaleme alırken onların estetik yapısına dikkat
etmiş; süslü söyleyişten ve uzun tiratlardan uzak
D) Söyleyecek sözü olan
durmuş; akıl verici bir tutumdan kaçınmış; sorunun
E) Sorunlara yabancı olmayan temeline, sabırla, anlaşılır cümlelerle inmiştir.
17. (I) Günümüzde birçok yöntemi bulunan “metin ve 19. (I) En küçük mamutun kalıntılarına Girit Adası’nda
resimleri basma ve çoğaltma tekniği”ni II. yüzyılın rastlandı. (II) Bebek bir filin boyutlarında olduğu sanılan
sonlarında Çinliler geliştirdi. (II) Birkaç yüzyıldan beri mamutun, günümüzden 3,5 milyon yıl önce yaşadığı
kâğıt yapımcılığını, II. yüzyıldan beri mürekkebin belirlendi. (III) Araştırmacı Victoria Herridge, yaptığı
formülünü ve çok eski çağlardan beri oymacılık sanatını açıklamada, ada ortamında yiyeceklerin kısıtlı
bilen Çinliler, basım işinin yapılışını çeşitli deneyler olmasından dolayı cüceleşmenin söz konusu olacağını
sonucunda bulmuşlardır. (III) Klasik Budacı metinler; belirtti. (IV) Yaptığı araştırmanın sonuçları makale
önce kile, daha sonra dayanıklı taş levhaya oyuluyor, olarak yayımlandı. (V) Daha önce D. Bate tarafından
sonra bunların üzerine ıslak kâğıt basılıyor, kâğıt 1904 yılında yine Girit’te bulunan diş fosilinin fillerin
üzerine aktarılan kabartma yazı da mürekkepleniyordu. atasına ait olduğu sanılıyordu.
(IV) VI. yüzyılda taş levhaların yerini ağaç baskı blokları
aldı. (V) Önce metin, mürekkeple iyi cins bir kâğıda Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
yazılıyor, sonra da kâğıdın yazılı yüzeyi, bir ağaç blokun hem tahmin hem de kesinlik içermektedir?
düzgün yüzeyine uygulanıyordu.
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
A) I. cümlede, basımın dünü ve bugününe ilişkin bilgi
veriliyor.
18. (I) Bosna Irmağı’nın Miljecka Nehri ile birleştiği yerde, Aşağıdakilerden hangisi, Montaigne’in bu parçada
Trebeviç ile Zuc ve Hum tepeleri arasındaki vadide sözü edilen özelliklerinden biri değildir?
kurulmuş Sarayova, Saraybosna veya Bosnasaray.
(II) Osmanlılarla birlikte gerçek kimliğine kavuşmuş A) Çevresindekilerde ilgi uyandırma
şehir. (III) Önceleri Bosnavar adında bir kasabayken
zaman içerisinde bir kent hâline gelmiş. B) Kendisiyle başkaları arasında özdeşlik kurma
(IV) Osmanlıların burayı almasıyla birlikte Anadolu’dan
C) Sürekli öğrenme çabası içinde olma
buralara Türkler getirilip yerleştirilmiş. (V) Özellikle
Kanuni döneminde en parlak yıllarını yaşayan D) Gözlemleyerek sonuç çıkarma
Saraybosna, kısa sürede dünyanın kıskandığı bir şehir
hâline gelmiş. E) Öz eleştiri yapmaktan kaçınmama
21. Bugünkü Yakut Türklerinin yaşadığı yerleri, bir dönemde 23. Yaşam kitapların, kitaplar da yaşamın izdüşümüdür.
harita mühendisleri incelemişler. Çekirdeği buz kütlesi Bundan ötürü de okuduklarımız bize bizi anlatmakta,
olan çok sayıda tepe varmış burada. Mühendisler kim olduğumuzu göstermektedir. Yaşamımızın nelerle,
hepsine aynı adı vermişler: Bulgunyak. Sonra haritalar kimlerle, nasıl sarmalandığını ancak edebiyatın içinde
Bilim Akademisinde incelenirken bu ad dikkat çekmiş. kalarak öğrenebiliriz.
Araştırmacılar, “Neden bu tepeler aynı adı taşıyor?” diye
sormuşlar haritaları çizen mühendislere. Onlar da Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
cevaplamış: “Hangi tepenin adını sorduysak Yakut halkı hangisidir?
hep “Bulgunyak.” diye cevapladı, o yüzden…” Bir süre
sonra Yakut Türkçesi-Rusça sözlüğü hazırlanırken A) Edebiyat eseri, gerçeklerden yola çıkmalıdır.
anlaşılmış ki Yakutçada “bulgunyak” “Bilmiyorum.”
demekmiş. B) Okumak, zor kazanılan bir alışkanlıktır.
E) Bilim insanlarının özverisi 24. (I) İznik’in Osmanlı tarihinde önemli bir yeri var; Osman
Bey’in oğlu Orhan Bey, 1331’de Bizanslılardan aldığı
İznik’i Osmanlı Beyliği’nin merkezi yaptı. (II) Yani bu ilçe
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş planlarının yapıldığı
bir başkent oldu. (III) Burada 16. yüzyılın ortalarında
başlayan çinicilik ise kentin ününe ün kattı. (IV) Çünkü
22. Son zamanlarda yeniden okuduğum romanlardan biri de Üğücek, Höyük, Karacakaya, Abdülvehap Tepesi ve
Gonçarov’un (1812-1891) Oblomov adlı eseri. O Müşküle Köyü kazılarındaki buluntular, burada ilk
dönemin ünlü bir eleştirmeni bu eser için şöyle demiş: seramiklerin MÖ 7000’lerde yapıldığını gösteriyor.
“Bu kitapta önemli olan, romanın başkişisi Oblomov (V) Roma Dönemi’nde yapılanlar yeşil sırlı seramiklerdi,
değil, Oblomovluktur.” daha sonra mavi beyaz çiniler yapılmaya başlandı ve
İznik kırmızısı ile ününün doruğuna ulaştı. (VI) Öyle bir
Bu parçada eleştirmenin roman karakteriyle ilgili zaman geldi ki İznik atölyeleri Osmanlı sarayından gelen
olarak belirtmek istediği aşağıdakilerden hangisidir? istekleri karşılayamaz oldu.
A) Gerçek yaşamdaki bir karakter özelliğine adını Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
verdiği sonra düşüncenin akışına göre “Eğer İznik
çiniciliğinin Osmanlı’da başladığını sanıyorsanız,
B) Konuşmalarından çok, davranışlarıyla belirginlik yanılıyorsunuz.” cümlesi getirilmelidir?
kazandığı
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
C) Oluşturmanın, romanın bütününü yazmaktan daha
zor olduğu
D) Öbür kişilerle olan ilişkileri çerçevesinde yansıtıldığı
25. Ona göre büyük eser demek, söyleyecek sözü çok 27. Bu eser, müzik-edebiyat birlikteliğinin yeni bir örneği
olandır; bu durumda da birtakım oyunlara zaman olarak kuşkusuz benzerlerinden bir adım önde. Arka
kalmaz. Eserlerinde dilin sadeliği önceliklidir. Önemli planda ele aldığı dönemi, İstanbullu orta sınıftan bir
olan, ana düşüncenin bir estetik duyarlıkla verilmesidir. gencin yaşadıkları bağlamında, ayrıntılardan yola
Abartılı betimlemeler, uzun mekân anlatımları yoktur. çıkarak anlatmış. Türkçe popun kendine özgü
Dili berraktır fakat olay örgüsüne göre kahramanları, şarkılarının yankılandığı bir müzik tarihiyle, romanını
düşüncelerini ait oldukları yörenin şivesiyle veya farklılaştırmayı başarmış. Rahat anlatımıyla hızlı ve
sözcükleri yanlış vurgularla dile getirirler. zevkli bir okuma vadediyor eser.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen Bu parçada, sözü edilen yazarla ilgili olarak
romancının eserlerinde görülen bir özellik değildir? aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Süssüz bir anlatıma sahip olma A) Eserini oluştururken iki ayrı sanat dalından
yararlandığına
B) İçerik yönünden güçlü olma
B) Eserini okunması kolay bir dille yazdığına
C) Sanatsal değer taşıma
D) Konuşmalarda hatalı kullanımlar içerme C) Bir zaman aralığında olanları, bir karakterden
hareketle anlattığına
E) Bazılarınca yadırganan bir anlatımı olma
D) Müziğin belli bir türünün geçmişteki örneklerine
başvurduğuna
E) Belli bir yaştaki okur kitlesinin ilgisini çekmeyi
amaçladığına
26. Eserde anlatılanlar, çok gelişmiş bir uygarlıkta geçiyor.
Alt metne baktığımızda kitabın, çağımız uygarlığına bir
eleştiri niteliği taşıdığı söylenebilir. Ama yazar, genellikle
doğrudan yermek yerine güzel olanları, değer
verdiklerini anlatmayı seçmiş. 28. Bu kitaptaki öyküler belli bir bütünlük oluşturmuyor.
Zamanı geldi, yayımlayayım, denmiş gibi bir havası var.
Bu parçada sözü edilen yazarın tutumu Anlatımda birlik söz konusu değil. İçerik bakımından
aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir? toplumsal eleştiri de var, fantastik özellikler de...
Klişelerden, bilindik konulardan kaçınılmamış. Bütün
A) Anlatmak istediklerini açıkça söylemekten çekinen olarak okunduklarında “bir yazarın öykücülüğü”nden söz
etmemiz mümkün olmuyor maalesef.
B) Doğruları öne çıkararak yanlışlar üzerine
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
düşündürmeye çalışan
öykülerin bir özelliği değildir?
C) Karşılaştırma yoluyla bir sonuca varmayı amaçlayan
A) Yazarın içinde bulunduğu şartlara göre değişen
duyguları yansıtması
D) Anlatımda nüktelere yer veren
B) Olay ve durumların yazıya dökülüşünde birbirinden
farklı yollar izlenmesi
E) Kişisel tercihlerinin bilinmesinden yana olan
C) Kimilerinin kurgusunda hayalî unsurlara yer verilmesi
29. Biz Türkçenin, metaforlar yönünden zengin, derinlikli bir 30. Sanatçı, içinde doğduğu, kendisinden bağımsız olarak
dil olduğunu, Türkçe yazan yazarlar olarak biliyorduk. gelişen gerçeklik karşısında nasıl bir tutum içinde olabilir
Ama Batı için durum farklıydı. Batılılar hâlâ ki? Bütün kurallar ve yönelimleriyle, gelenekleri ve
kullandığımız alfabenin ne olduğundan haberdar bile düşünüş biçimleriyle her şeyin inceden inceye
değildiler. Katıldığım bir uluslararası sanat ve edebiyat belirlendiği ve çoğunluk tarafından kabul edildiği bir
etkinliğinde bana “Kiril mi yoksa Arap alfabesiyle mi ortamda, sanatçının seçimlerinin başkalarınınkinden
yazıyorsunuz?” diye sormuşlardı. Sık sık yabancı yazar farklı olma ihtimali var mıdır sizce?
ve yayıncılarla karşılaşma imkânı bulan bir yazar olarak
bu ödül, edebiyatımızın daha yakından tanınmasını Bu sözleri söyleyen birinin sanatçıyla ilgili olarak
sağlamıştır, diyebilirim. vurgulamak istediği temel düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir? A) Kendi dışında gelişen bir durum karşısında nasıl bir
tavır sergileyeceğinin belirsiz olduğu
A) Bu ödülün niçin Türkçe bir esere verildiğini
açıklayabilir misiniz?
B) Örf, gelenek ve düşünce tarzı belli olan bir çevrede
B) Dilimizin zenginliğinin, yeni ödüllerin kazanılmasını
kendini geliştirebileceği
sağlayacağını düşünüyor musunuz?
C) Ödül, öteki yazarlarımız üzerinde özendirici rol
oynayacak mıdır? C) Yaşadığı toplumdan etkilenmesinin doğal olduğu
31. On dokuzuncu asırda, romantizmin doğuş yıllarında halk 33. Bir gazete yazarının, toplumsal konularla ilgilenmesi,
kültürüne ve tarihe büyük bir ilgi uyanmıştı Batı’da. birtakım görüşler ileri sürmesi çok doğal karşılanıyor da
Bunun sonucunda müzikte, resimde, romanda ve şiirde bu konularda sanatçıların düşüncelerine dudak
Avrupa’da önceki dönemlerden faklı olarak pek çok bükülüyor, küçük bir çocuk gibi azarlanıyorlar: “Senin
büyük eser ortaya çıkmıştı. Ancak, bizde halk işin değil bu.” deniyor. Aslında bu, herkesin işidir, öyle
kültüründen yola çıkmış gibi görünen şairlerimiz, ne olması da gerekir. Eskiler, hele Antik Yunan’da yazarlar,
yazık ki halkın hafızası olan tarihle, tarih içinde oluşan şairler toplumsal hayatla ilgilenmiş, yol gösterici olarak
kültürümüzle hemen hemen hiç ilgilenmeyerek yüzeysel görevlerini kusursuz bir biçimde yerine getirmişlerdir. En
bir edebiyat ortaya koydular. büyük savaşlar da, önemsiz sayılabilecek toplumsal
konular da eserlerinde yer almıştır. Çoğu, insanların
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada değinilen nasıl daha iyi yaşayabileceğini, mutluluğa nasıl
durumlardan biri değildir? ulaşabileceklerini araştırmış, görüşlerini belirtmişlerdir.
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre 36. - 37. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) İklim bilimciler, meteorolojik şartları, karaya gelen (I) İlk kez otuz iki yaşındayken izlediğim Nostalgia adlı
güneş ışınlarıyla karadan uzaya doğru yayılarak giden filmi şimdi altmışıma geldiğimde yeniden izledim.
enerji arasındaki kararlılığa bağlamaktadırlar. (II) Bu (II) Nostalgia’nın otuz iki yaşındaki izleyicisi ile
nedenle iklim araştırmalarında sera gazı salım altmışındaki izleyicisi arasındaki farkı yalnızca, yıllar
miktarları; okyanus yüzey sıcaklıkları ve toprak ölçümleri içinde oluşmuş birikime, görgüye, artan deneyimlere
yapılmadan hesaplanamıyor. (III) Küresel ısınmanın bağlamamak gerek. (III) Bu fark, aynı zamanda kişide
başlamasından bu yana yaşanan değişikliklerin ortaya çıkan değişiklikler, gelişmeler ve ölçülerinde,
belirlenmesi, günümüzdeki durumun ve gelecekte ölçülendirişinde kullandığı merceklerin farklılığı
olabilecek değişikliklerin hesaplanması da bu tür nedeniyle ortaya çıkmaktadır. (IV) Bir eserin daha önce
çalışmalarla yapılabilmektedir. (IV) İklim sizi sarsmış bazı özelliklerini artık fazla bulabilirsiniz.
araştırmalarında, iklim değişiminin olumsuz etkilerinin (V) Buna karşılık bir eserde daha önce ilginizi hiç
en düşük düzeye çekilmesi hedeflenmektedir. (V) Bu çekmeyen bir boyutun bugün farkına varmanız da
nedenle, tarih öncesi dönemde yaşanan doğal mümkündür. (VI) Öte yandan insanı anlatan bir film,
süreçlerle tarih sonrası yaşanan süreçlerin ve insan değerini her zaman korur.
etkeninin devreye girdiği süreçlerin kıyaslanmasıyla
hem bölgesel hem de küresel veriler elde edilmektedir.
(VI) Bu konuda dünyada pek çok proje yürütülmekte ve
çok sayıda bilim insanı araştırmalarını sürdürmektedir.
38. - 39. soruları aşağıdaki parçaya göre 40. - 41. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Bütün kuşlara “kuş”, bütün balıklara “balık”, bütün Ne zaman duygularımı inciten bir haber okusam veya
ağaçlara “ağaç” diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, izlesem bunun içime ağdığını, yayıldığını hissediyorum.
o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Daha az Unutamıyorum, aklıma geliyor durup dururken.
sözcük, daha az çeşit ve daha az tat… Bilinçsiz Unutamıyorum, bir yargıevine dönüşüyor yüreğim.
kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, Başlıyorum, haberde anlatılan olayın öznelerini
kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor. sorgulayıp yargılamaya. Bunları uykularıma, düşlerime
Olanlar da hayatın dışında kalıyorlar. Soframıza taşıdığım da oluyor.
geldiklerinde görüyoruz onları. Hangi meyve hangi
ağaçta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi
kuş hangi mevsimlerde uçar, bunları bilmiyoruz. Burada
Sait Faik’in bir cümlesini söylemeden geçmek olmaz.
Usta öykücü işini beğenmediği birinden söz ederken
şöyle diyordu: “Öyle öykücü mü olur, daha balık adlarını
bile bilmiyor!”
40. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
42.
I. Konumunun özelliklerine
II. Mimarının sanat anlayışındaki değişime
III. Bulunduğu bölgenin çok önceleri ne durumda
olduğuna
IV. Alışılmış Osmanlı mimarisinden farklı özellik
taşıdığına
Bu parçadan Dolmabahçe Sarayı’yla ilgili olarak
yukarıda verilenlerin hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) III ve IV
43.
I. Öteki saraylardan üstünlüklerine
II. Günümüzde hangi işlevde kullanıldığına
III. Kaç padişaha ev sahipliği yaptığına
Bu parçada Dolmabahçe Sarayı’yla ilgili olarak
yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmiştir?
D) I ve II E) II ve III
44.
I. Çoktan seçmeli sınav
II. Açık uçlu sınav
III. Mülakat sınavı
D) II ve III E) I, II ve III
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50'DİR.
M
A) Sanat eğitiminin toplumsal bir işlev kazanabilmesi
ancak bu yolla olasıdır
B) Çünkü sanatın temel prensiplerinden biri de sosyal 4. Sinemada söz tasarrufu, edebiyattakinden daha
açıdan ölçülü bireyler yetiştirmektir kolay çünkü ----, ---- her şey anlatılabiliyor.
C) Nitelikli bir sanat eğitiminin konuları uzlaşımla A) düşünceyle – olayla
belirlenmelidir
B) sözcükle – yaşananlarla
D) Sanatta eleştirel düşünce sanatçıları da nitelikli
olmaya sevk edecektir C) konuşmayla – davranışla
SY
E) Bu da konservatuvara başlama yaşının düşürülmesi D) diyalogla – kurguyla
ile gerçekleşebilir
E) görüntüyle – imgeyle
C) zorlaştıran – tek çaredir – çareleri bularak A) B belgesi C belgesine göre daha başarılıdır.
Ö
E) tehdit eden – önemlidir – önlemleri alarak C) C belgesi B belgesine göre daha etkilidir.
6. Bugüne kadar yapılan pek çok araştırma, yaşamın 8. Turunç ağaçlarıyla dolu geniş bir avluyu geçerek
erken dönemlerinde mikroorganizmalara maruz girdiğiniz büyüleyici Kurtuba (Cordoba) Camisi,
kalmanın, bağışıklık sisteminin gelişmesine katkı Endülüs Emevi mimarisinin günümüze kadar kısmen
sağladığını göstermiştir. de olsa ayakta kalabilen şaheserlerinden biridir.
A) Mikroorganizmalarla erken temas, bağışıklık A) Kurtuba Camisi’nin turunç ağaçlarıyla dolu olan
sistemini olumlu etkiler. avlusu Endülüs Emevileri’nden sonra yapılmıştır.
M
E) Kurtuba Camisi dışında Endülüs Emevi mimarisini
yaşatan eserler bulunmaktadır.
7. Dünyanın en prestijli yarışmaları arasında yer alan
Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, bu sene 49.
kez bisiklet sporuna gönül verenlerin gözlerini
ülkemize çeviriyor.
A) Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, bu yıl ilk 9. Dünyanın birçok ülkesinden sanatçının katılımıyla
defa Türkiye’de düzenlenecek.
gerçekleşen bu turistik bienalin bir başka özelliği,
SY
B) Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, her yıl etkinlik boyunca Venedik Film Festivali de dâhil
dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenmektedir. olmak üzere şehirdeki bütün sanatsal etkinlikleri,
bienal kapsamında bir aktiviteye dönüştürmesidir.
C) Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na sadece
Türkiye’deki bisiklet tutkunları katılabilecek. A) Bienale dünyaca ünlü sanatçılar katılmıştır.
D) Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na dünyanın
çeşitli ülkelerinden bisiklet tutkunları katılabiliyor. B) Venedik, dünyadaki en önemli sanatsal ve kültürel
etkinliklerin yapıldığı yerdir.
E) Daha önceki bisiklet turları Türkiye’nin dışındaki
diğer ülkelerde de düzenlenmiştir. C) İtalya’nın en önemli gelir kaynaklarından biri de ülke
çapında yapılan uluslararası etkinliklerdir.
D) Bienal, yapıldığı süre içinde şehirdeki diğer sanatsal
etkinlikleri de bünyesine katmıştır.
E) Etkinliklere daha çok ülke içinden insanlar
gelmektedir.
Ö
10. 12.
I. gizliliğine yönelik endişelerle birlikte bu I. güneş ışığını ve suyu enerjiye çevirmek için
kullandığı fotosentezi taklit eden
II. yeteneklere sahip akıllı telefonlar yaygınlaştıkça
II. yapay yaprak hakkında bildiri sunan bilim
III. bilgilere yönelik saldırılar da artmaya başladı insanları, sürdürülebilir enerji için
IV. bu aygıtlardaki kişisel bilgilerin III. bir güneş pili geliştirdiklerini açıkladılar
V. kişisel bilgisayarlara benzer özelliklere ve IV. değerlendirilen oyun kartı büyüklüğünde
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle V. Amerikan Kimya Topluluğunun 241. ulusal
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan toplantısında yeşil bitkilerin
üçüncü olur?
VI. kilometre taşlarından biri olarak
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur?
M
A) I. B) IV. C) II. D) V. E) VI.
11.
I. Biz de bir eleştirmen olarak, bir tablodaki fırça
izlerine takılan ziyaretçinin “Hiçbir şey
anlamadım.” demek yerine “Duygulanmadım, bir
şey hissetmedim.” demesini bekleriz.
13. 14.
I. Bu bilimsel araştırmaların sonucuna göre Küresel I. mizah, müzik, görsel sanatlar, buluş ve yazma gibi
Tarım Araştırma Ortaklığının hazırladığı rapor, alanlarda yaratıcılıklarını
sağladıkları kalori açısından dünyanın en yaygın
ve en önemli üç gıda kaynağı olarak bilinen mısır, II. ölçen bir anket düzenlenmiş
pirinç ve buğdayın azalacağı yönünde bilgi
veriyor. III. yarısı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
olan 60 üniversite öğrencisine
II. Milyonlarca insan, özellikle gelişmekte olan
ülkelerde temel gıda kaynağı olarak tüketilen IV. dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar
patatesin yerine, muz ailesinden gelen ürünlerle
beslenecek. V. Amerika’da yapılan bir çalışmada
III. Yapılmakta olan bilimsel araştırmalar, küresel VI. bu bozukluğa sahip olmayanlara göre daha
ısınmanın yol açtığı iklim değişikliğinin, temel gıda yüksek puan almış
kaynaklarımızı ve beslenme tarzımızı da önemli
ölçüde değiştireceğini ortaya koydu. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
IV. Ayrıca bazı araştırmacılar, sıcak iklimle birlikte dördüncü olur?
M
üretimi yaygınlaşacağı belirtilen börülcenin soyaya
alternatif olabileceğini ileri sürerken, patatese A) I. B) IV. C) II. D) VI. E) III.
alternatif olarak muzu gösteriyorlar.
açıklama yapılıyor.
C) III. cümlede, konunun hangi tarih aralığında ele
alındığı dile getiriliyor.
D) IV. cümlede, hangi alanlar açısından incelendiği
anlatılıyor.
E) V. cümlede, konunun işlenişindeki karmaşıklıktan
söz ediliyor.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde değerlendirme 18. (I) Vancouver, dünyanın en gözde kentlerinden.
yapılmamıştır? (II) “Yeryüzünde yaşanabilir şehirler” sıralamasında
her yıl ilk sıralara yerleşiyor. (III) Yağmuruyla Londra’yı,
A) Dünyanın en büyük 4. uçuş ağına sahip hava yolu gökdelenleriyle Newyork’u hatırlatıyor. (IV) İşin en
şirketi Türk Hava Yolları ile uçuş gittikçe zevkli hâle ilginç yanı, bu kente dışarıdan gelenler hiç yabancılık
geliyor. çekmiyorlar. (V) Çünkü sokaklarda her dilden, her ırktan
insan var. (VI) Kent merkezinden 15 dakika uzaklıktaki
B) Daima seyahat hâlinde olan gezginler, şehirleri, Aberdeen, âdeta küçük Japonya; Çin mahallesinin
değişen mevsimlerde keşfetmeyi çok severler. bulunduğu bölge de kültürler arası kaynaşma
noktalarından.
C) İstanbul’un yanı başında bulunan Yalova, sağlık ve Bir kentin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
huzur dolu bir tatil için en uygun yerlerdendir.
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
D) Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine en yakın olduğu
yer Cebelitarık Boğazı’dır. A) II. cümlede, öne çıkan ve değişmeyen bir özelliği
belirtiliyor.
E) Hazar Denizi’nin parlayan yıldızı Bakü, son yıllarda B) III. cümlede, çeşitli yönlerden başka kentlerle olan
M
geçirdiği büyük değişimle göz dolduruyor. benzerlikleri dile getiriyor.
C) IV. cümlede, buradaki hayatın insanlarda nasıl bir
duygu uyandırdığı belirtiliyor.
D) V. cümlede, önceki cümlede belirtilen durum, bir
nedene bağlanıyor.
17. (I) Çağrı merkezleri için elektronik haberleşmenin E) VI. cümlede, yakınındaki iki yerin görülmesi gerektiği
en genç sektörü denebilir. (II) Az yatırıma karşın vurgulanıyor.
çok istihdam sağlamasıyla dikkat çeken çağrı
merkezlerinde çalıştırılan kişi sayısı 60 bine dayandı.
SY
(III) 2023 yılı için hedef, 1 milyon kişiye çalışma alanı
oluşturmak. (IV) Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumunun verilerine göre çağrı merkezleri pazarının
ekonomik büyüklüğü de 1,8 milyar dolarlık bir rakamın 19. Kapılar, birer fiziksel korunak olmanın yanı sıra, yapılış
üzerine çıktı. (V) Beş yıl içinde sektörün ortalama % 25 biçimleri ve görünüşleriyle de kültürel birer korunak
ile % 30 oranında büyümesi bekleniyor. (VI) Diğer olabilirler.
yandan çağrı merkezlerinin Anadolu illerinde açılması
insanlar için yeni iş sahası oluşmasını sağlarken bölge Bu cümlede geçen “kültürel korunak” sözüyle
ekonomisine de olumlu katkılarda bulunuyor. anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
20. Yazarın, balıkçıları anlattığı bu romanı, Türk roman ve 22. (I) Huzursuz bacak sendromu, bacaklarda hissedilen
öykücülüğünün daha çok bireye ve onun sorunlarına ancak tam olarak tarif edilemeyen, rahatsız edici bir
yöneldiği günümüzde akıntıya karşı çıkmış bir eser hissin sonucunda uykuya dalamamayla şekillenen
olarak değerlendirilebilir. bir sorundur. (II) Genel olarak istirahat hâlindeyken
hissedilen bu garip hissi, hastalar yakınlarına
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen ve hekimlere anlatamamaktan yakınmaktadır.
aşağıdakilerden hangisidir? (III) Huzursuz bacak sendromundaki ağrı, harekete
geçmeyle azalır, dinlenme sırasında tekrar başlar.
A) Kişisel sorunlara yer verme (IV) Halk arasında pek bilinmeyen bu hastalığa aslında
sık denebilecek bir oranda rastlanır. (V) Hastalar, bu tip
B) Benzerlerinden farklı özellikler taşıma bacak ağrıları için çoğunlukla romatizmal hastalıklar ve
fizik tedavi bölümlerine başvurmaktadırlar.
C) Duyguları harekete geçirme
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Beklentileri karşılama neden-sonuç ilişkisinden söz edilemez?
E) Okuyucunun ilgisini canlı tutma
A) IV. B) III. C) I. D) II. E) V.
M
21. (I) Edebiyat, güçlüklerle dolu bir sanat dalı. (II) Her
edebî tür birtakım zorluklar içerir. (III) Örneğin, roman
hacimli olduğu hâlde onun fazlalıkları kabul etmeyen
bir yapısı vardır. (IV) Bu güçlüğünü bilmeme rağmen
bu işe kalkışmamın iki nedeni olduğunu söyleyebilirim. 23. Doğadaki üç ana ekosistemi; su, hava ve toprak
(V) Birincisi, bizim tarihî romanlarımızı bizim yazmamız oluşturur. Bunlardan birinde başlayan bozulma,
gerektiğine olan inancım. (VI) İkincisi de, bugüne kadar diğerlerine de yansımaktadır. Bu nedenle doğadaki
yazılmış tarihî romanların hemen hemen hiçbirinin bütüncül ekosistemin korunması ve sürekliliğin
dünya edebiyatı sahnesinde görülecek kadar güçlü ve sağlanması için her birinin ayrı ayrı korunması
gerekmektedir. Bu üç ekosistem arasında en karmaşık
SY
kabul edilir olmayışı.
ve korunması zor olanı topraktır. Toprakta; katı, sıvı ve
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden gazdan oluşan maddeler bir arada bulunur. Bu nedenle
sonra, düşüncenin akışına göre, “Onun bir dalı olan toprağın bakımı ve korunması diğer ekosistemlere göre
tarihî roman ise bu tür içinde özel bir konuma sahiptir daha zordur. Toprak, dışarıdan verilen atık ve artıkları
bünyesinde tutarak kirleticilerin su ve hava
çünkü yazarına özel tuzaklar kurar.” cümlesi
ekosistemlerine geçmesini önlemektedir. ----.
getirilebilir?
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
A) III. B) I. C) II. D) V. E) IV. aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
24. Kızıl gezegen Mars uzunca süredir popüler gök bilimi 25. Albert Camus ile ilgili hemen hemen bütün kaynaklar,
gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bunda Mars lisedeki felsefe hocası Jean Grenier’nin, onun
araştırmalarına yönelik çok sayıda projenin ve bu yetişmesinde büyük payı olduğunu söyler. Pek çokları
projeleri tanıtma etkinliklerinin kuşkusuz büyük payı var. özellikle de entelektüel çevreler, Jean Grenier’yi
Ancak bunların da ötesinde Mars artık insanlık için Camus’nün hocası olarak görme eğilimindedir. Yaşamı
Dünya dışında kurulabilecek bir yaşama dair hayallerin boyunca felsefe öğretmenin yanı sıra romanları,
sembolü hâline gelmiş durumda. Bu yüzden de bu denemeleri, sanat eleştirileriyle de dikkati çekmiş,
gezegenle ilgili bilimsel çalışmaların bir kısmı insanlığın estetikle ilgilenmiş, çeviriler yapmıştır Jean Grenier ama
orada yaşam hayalini daha da zenginleştireceğe nedense onun bu etkinlikleri pek vurgulanmamıştır.
benziyor. Günün birinde Mars’ta bir araştırma istasyonu Oysa Jean Grenier Adalar adlı eseriyle özellikle
kurulursa o şartlarda nasıl yaşanıp araştırma çevresindeki genç kuşağı çarpıcı biçimde etkilemiş, yine
yapılabileceğini deneme amacı taşıyan Mars Benzeşik 1948’deki Özgürlüğün İyi Kullanımı Üstüne Söyleşiler,
Araştırma İstasyonu Projesi bunlardan biri. 1951’deki Çağdaş Resmin Ruhu ile dikkatleri üstüne
çekmiş bir düşünce insanıdır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmiştir? Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden
yakınılmaktadır?
A) Dünya’daki koşulların kısa bir süre sonra insanların
gereksinimini karşılayamayacağına A) Üretken bir isim olmasına karşın halkın ilgilerini
M
başka isimlere yöneltmesinden
B) Mars’ta hayatın nasıl olduğuna dair sorulara yanıt
bulunamadığına B) Sanat çevrelerinin Jean Grenier’yi dar bir kalıbın
içine sokmasından
C) Mars’la ilgili incelemelerin sonuna yaklaşıldığına
C) Dönemindeki aydın kesimin Jean Grenier’nin
ürünlerini beğenmemesinden
D) Uzay araştırmalarının maliyetlerinin yüksek
olduğuna D) Albert Camus’nün yaptığı çalışmaların çokluğuyla
hocası Jean Grenier’yi geride bırakmasından
E) Kişilerin Mars’a dair birtakım beklentiler taşıdığına
E) Albert Camus’nün başarısında başka etmenlerin de
bulunmasından
SY
26. O yıllarda, yazmaya cesaret ettiğim serüven öykülerini
okuyup bana duyarlılıkla yardımcı olmaya çalışan bir
edebiyat öğretmenim vardı. Daha toplumsal, işçiliği
mükemmel, özgün öyküler yazmamı öğütlemişti. Bu
sözler, benim için bir dönüm noktası oldu.
yansıtmaktadır.
D) I ve II E) II ve III
27. Mevlânâ, kıssalarından hisse alma niyetini, söylemek 28. Oyun; çocukların zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişiminde
istediği gerçek düşüncelerini ateşli beyitlerinde nakış en iyi etkinliklerden biridir. Çocuklar, bireysel oyunlarda
nakış işler. Mesnevi’nin bölümleri kimi zaman bilimin, önündeki malzemeyi kullanarak çözüm üretmeyi ve
kimi zaman şiirin sınırsızlığına götürür insanı. Bazen yaratıcılığı sınarlar. Toplu oyunlarda ise diğer çocuklarla
kapalı bazen açıkça söyler söyleyeceklerini. Dinî iletişim kurarak, çevresini kontrol etmeyi ve rekabeti
meselelerle alakalı konuları sınır tanımadan tüm öğrenirler. Oyun oynamak, aynı zamanda, çocukların
açıklığıyla ortaya koyar. Bazen de bilinmeyen ilimlerden, dış dünya ile ilgili temel bilgileri kazandıkları önemli bir
aklın, düşüncenin idrakinden öte duyguları, sezgileri etkinliktir. Çoğu kez deneme-yanılma yoluyla
söylemeye koyulur. Bazen de konuyu bırakıverir. öğrendikleri bu bilgiler, daha sonra öğrenecekleri
Bundan ötesine yol yok, dil yok. Biz yine hikâyemize matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler ve dil becerileri
devam edelim, der. Düşünme ve duyma payını her alanlarındaki yeni bilgilerin temelini oluşturmaktadır.
okuyucunun kendisine bırakır. Çocuk, oyun aracılığıyla dünyayı ve kendini keşfeder; bir
birey olarak neler yapabileceğini fark eder.
Bu parçadan hareketle Mevlânâ’nın Mesnevi’siyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bu parçadan çıkarılacak en kapsamlı yargı,
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hikâyelerde verilmek istenen mesaj, anlaşılır bir
biçimde verilir. A) Bir çocuğun iyi yetişmesi için işlevsel oyun
M
araçlarına ve oyun alanlarına gerek vardır.
B) Okuyucuyu aklın ve bilimin anlayamayacağı hayal
dünyasına götüren beyitler vardır. B) Oyun oynamanın çocuk gelişimindeki etkileri, deney
ve gözlemlerle kanıtlanmıştır.
C) Beyitlerde işlenen düşünceler, okuyucuda yeni
düşünceler ve hisler uyandırır. C) Çocuklar; el becerilerini geliştirmeyi, etkinlik
tasarlama ve özgüveni oyun alanında öğrenirler.
D) Eserde her konu ayrıntılarıyla sonuna kadar
okuyucuya anlatılır. D) Çocuğun öğrenmesinde ve sosyalleşmesinde fiziksel
etkinliklerin önemi bilinmektedir.
E) Anlatılan bazı hikâyelerin yorumu okuyuculara
bırakılır. E) Oyun, çocuklara temel bilgi ve becerileri
kazandırmada en etkili yöntemlerdendir.
SY
Ö
29. Yazarları ortak bir edebiyat akımının özellikleri altında 30. Çoğu insan mutluluk özlemi taşır ama belki de mutluluk
toplamanın zor olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Yazarlar sadece belirli bir kesimin; zengin, başarılı ve şanslı
Orta Çağ’da yüzlerce yıl hep aynı edebiyat ögelerini insanların sürekli sahip olabilecekleri bir şey olarak
kullanarak ürettiler. Barok akımının özellikleri ise koca algılanır. Mutluluğu yakalama şansını artırma
bir yüzyıl boyunca sürdü. Türk edebiyatında da yüzlerce düşüncesi, Stoacıları mutlu olma konusunda ciddi
yıl divan ögeleri etkisini sürdürdü. Edebiyat ölçülerine düşüncelere sahip olmanın birtakım sert taleplerle karşı
yansıyacak kadar acele yaşanmıyordu toplumsal karşıya kalmayı gerektirdiğini düşünmeye sevk etmişti.
değişimler o zamanlar. Daha sonra hızlanan Stoacılara göre, mutluluğu arayan birey sorunların
sosyo-ekonomik gelişmelere bağlı olarak değişen üstesinden gelmek için mücadele etmeli, doğanın
koşulları yansıtan edebiyat akımları ise çok daha kısa işleyişini kavramış olmalı ve hayatını evrenin
süreçler içinde birbirini izledi. Günümüzde bir edebiyat kanunlarına ve akışına göre düzenlemelidir.
akımı oluşturmaya yetmeyecek kadar çabuk akıyor Stoacılardan biri de Roma İmparatoru Marcus
zaman; artık edebiyat akımlarından değil de olsa olsa Aurelius’tu. Ona göre mutluluk ancak geçmişte yaşadığı
bireysel biçemlerden söz edilebilir. her şeyi ardında bırakan, geleceğini Tanrı’nın inayetine
teslim eden ve bugününü diyanet ve adaletle yaşayan
Bu parçaya göre günümüzde bir edebiyat akımı insanlara özgüdür.
oluşmamasının temel nedeni aşağıdakilerden
hangisidir? Bu parçadan hareketle Stoacılara göre mutlulukla
ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine
M
A) İnsanların son yıllarda bireysel çalışmaya önem varılamaz?
vermesi
A) Kişinin doğanın işleyişini anlama sanatıdır.
B) Sanatçıların ortaya çıkan yeni görüşleri izleyecek
fırsattan yoksun oluşu
B) Kişinin geçmişte yaşadıklarını unutup geleceği
C) Sosyal hayattaki gelişmelerin hızlı yaşanması
konusunda Tanrı’ya güvenmesidir.
C) Kişinin kendi kaderine boyun eğmesi ve ona karşı
D) Kimi eski edebiyat anlayışlarının varlığını uzun süre
çıkmamasıdır.
hissettirmesi
D) Kişinin karşılaştığı sorunların üstesinden gelebilmeyi
E) Çağın sanatçılarını aynı değerler etrafında
SY
başarabilmesidir.
buluşturmanın güçlüğü
E) Kişinin yaşantısını hayatın akışına göre
düzenlemesidir.
Ö
M
olduğu ölçüldü. (VII) Ayrıca yarasaların bildikleri diğer
yarasaların seslerine tipik bir sesle cevap verdiğini
gözlemleyen uzmanlar, bunun “Buradayım.” gibi bir
anlama geldiği düşüncesinde.
M
33. Bu parçada anlatılan kişiyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Öykülemeye başvurulmuştur.
Ö
E) Alıntıdan yararlanılmıştır.
M
kaynağında edindikleri tecrübeleri yazanlardır.
B) Sıradan bir çalışmanın üstünde ürünler olduğu II. İnsanların bir araya geldiği yerler olması
SY
III. İlişkilerin samimi bir biçimde yaşanması
C) Sanatçıyla özdeşleşen bir özelliğe sahip olduğu
Yukarıdakilerden hangileri, bu parçada anlatılan
mahalle kahvesinin özelliklerinden biri değildir?
D) Yaşananların farklı bir biçimde yansıtıldığı
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Sadece iç dünyaya ait duygu ve düşüncelerle
beslendiği D) I ve II E) II ve III
Ö
C ve E yazılım programları başlangıç düzeyinde, C) E ile G yazılım programı, aynı kişi tarafından
B yazılım programı ileri düzeyde kullanılmaktadır. kullanılmaktadır.
D) A yazılım programı, ileri düzeyde kullanılmaktadır.
Bülent orta düzeyde yalnızca D yazılım programını
kullanmaktadır. E) Bülent'in ileri düzeyde kullandığı yazılım
programlarından biri G’dir.
M
Aysun'un başlangıç düzeyinde kullandığı iki
yazılım programından biri F’dir.
D) I, II ve III E) Yalnız I
Ö
D) C ile F E) E ile G
Yaz okulu ile kış okulunda gerçekleştirilen toplam B) B ile D etkinliklerini Burcu yapmıştır.
etkinlik sayısı birbirine eşittir.
C) D ile F, kış okulu etkinlikleridir.
F ile G etkinlikleri, aynı kişinin katıldığı aynı okul
etkinlikleridir. D) E ile H etkinliklerini Ayşe yapmıştır.
Ayşe, C etkinliğini kış okulunda yapmıştır.
E) B ile D, farklı okulda gerçekleştirilen etkinliklerdir.
Burcu'nun katıldığı tek yaz okulu etkinliği A'dır.
Aynı kişi D ile H etkinliklerini farklı okullarda
yapmıştır. 45. I. A ile B
M
E etkinliği yaz okulunda yapılmıştır. II. C ile F
III. E ile H
Yukarıdaki etkinliklerden hangileri kesinlikle farklı
kişiler tarafından yapılmıştır?
A) Yalnız I B) I, II ve III C) Yalnız II
42.
I. B D) II ve III E) I ve II
II. D
SY
III. F
Yukarıdakilerden hangileri Ayşe'nin yaz okulunda
katıldığı etkinliklerden biri olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
yapılmıştır.
M
A konusu Zerrin tarafından ikinci haftada
sunulmuştur.
F ile G konuları, aynı kişi tarafından aynı haftada A) F konusunu Müge sunmuştur.
sunulmuştur.
B) H konusu birinci hafta sunulmuştur.
D) I ve II E) I, II ve III
47. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Ö
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ)
hesaplanmasında 0,4 katsayısıyla çarpılacaktır.
M
çoğumuz farkında bile değiliz. (VI) Bunların
yerine, yüreğimizi alabildiğine sevgi, saygı,
güven, hoşgörü, yardımseverlik gibi duygularla
doldurmak ve hayata olumlu bakmak en doğru
yoldur.
A) II. B) VI. C) I. D) V. E) III. 4. (I) Bir yazının söz örgüsündeki fazlalıklar, yazarın
yazı işinde henüz pişmediğini ve yeterli düzeyde dil
duyarlılığına sahip olmadığını gösterir. (II) Duygu ve
düşünceyi söz yükü altında yok eden kişilerde dil
duyarlılığından ve dili kullanma becerisinden söz
edilemez. (III) Çünkü bir cümleye yerleştirilmiş
SY
sözcükler, cümle uzunluğu, söz içindeki yapısal ve
anlamsal bağlantılar, çağrışımlar ve anlam derinliği,
akıcılık gibi kendiliğinden düzene giren özellikler
2. (I) Biyomedikal gerontoloji; insanlarda ve
değildir. (IV) Eserin olay örgüsü ve düşünce yapısını,
hayvanlarda yaşlanmayı yavaşlatabilme,
yazarın kişiliğinden ve dünya görüşünden bağımsız
durdurabilme ve hatta geri çevirip uzun
değerlendirmeye çalışmak, çok yeni bir eleştiri
yaşamanın yollarını araştırıyor. (II) Hücre kaybı
anlayışıdır. (V) Bir yazar, diğerlerinden ancak bu
ve körelmesinin önlenmesi için dokulara genetik
ayrıntıları doğru yönetebilme gücü ve başarısıyla
müdahaleden geçirilmiş kök hücreleri verilebiliyor.
ayrılır.
(III) Bu konuda çalışan ve bir kısmı birbirine
tamamen zıt görüşlere sahip olan çok sayıda A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
araştırmacı var. (IV) Bunlar arasında, yaşam
süresinin ancak belirli bir yaşa kadar
uzatılabileceğini düşünen araştırmacıların
yanı sıra belirgin bir biçimde uzatılabileceğine
inanan iyimserler de bulunuyor. (V) İyimser
araştırmacıların belki de en ünlüsü, insan ömrünü
binlerce yıl uzatabilmenin mümkün olduğunu
Ö
M
ve sünnet düğünü masraflarını kirve karşılayıp V. Hiç şüphesiz sıcak günlerde içimizi serinleten yaz
sünnetçinin önünde de çocuğu kirve tutar. meyvelerinden yapacağımız içecekler, kendimizi
ve çocuklarımızı zararlı gıdalardan korumak için
V. Kirvelik teklif edilen kişi bu teklifi mutlaka kabul son derece faydalı alternatiflerdendir.
etmek zorundadır ve teklifi kabul etmenin
göstergesi olarak da çocuğa çeşitli hediyeler verir. A) I. ile IV. B) III. ile IV. C) IV. ile V.
II. Beyninin neredeyse % 80’lik bir bölümü görme II. Tüm bunlar zaten karmaşık olan bu rahatsızlığı
duyusuna ayrılmış olan yusufçuk böceği, çevresini anlamamızı ve onunla baş etmemizi daha da
360 derecelik bir açıyla, yani her noktayı aynı zorlaştırmaktadır.
anda görebilir.
III. Söz gelimi; dünya kamuoyunu, kendini farklı
III. Ancak bu böcek kanatlanıp dünya üzerine bireylerde farklı gösteren tek bir gelişimsel
çıktıktan sonra en fazla 6-7 ay yaşayabilir. bozukluk konusunda nasıl bilinçlendirebilirsiniz?
IV. Kimilerine göre yusufçuk böceği, bu özelliğiyle, IV. Veya temelde farklı ihtiyaçları olan bir grup
materyalist dünyanın sınırlarından kurtulup soyut insanla ilgili nasıl bir politika oluşturursunuz,
Ö
V. Milyonlarca yıldır yeryüzünde ikamet eden ve V. Zorluk, aynı teşhise sahip olan çocukların çoğu
Antarktika dışında dünyanın her yerinde beş bini zaman önemli derecede farklı davranışlar ve
aşkın türü bulunan bir böceğin bize yansıyan problemler sergileyebilmesinden kaynaklanmakta
hayatı işte bu kadar kısadır. ve bazı sorunlara kapı aralamaktadır.
A) III. ile IV. B) II. ile IV. C) I. ile II. A) III. ile IV. B) II. ile IV. C) II. ile V.
9. 11. (I) Küçük kızım, eline geçirdiği bir çiviyle yeni aldığımız
I. Eski çocuk dergilerinin ortak özellikleri denince arabanın her tarafını çizmişti. (II) Öfkeyle neden bunu
her zaman aklıma ilk gelen, çocuklara saygılı yaptığını sorduğumda hiçbir cevap vermeden başını
yaklaşımlarıdır. önüne eğdi. (III) Arabamızı çiçek resimleriyle süslediği
için benim onu ödüllendirmem gerekiyordu.
II. Böyle bir çabaya çocukları ortak etmek, onlara (IV) Bakışlarında, ödül alması gerekirken
gösterilecek en anlamlı saygıdır kuşkusuz. cezalandırılmış olmanın üzüntüsü vardı. (V) Ona göre
ben haksızlık ediyordum; hem arabayı güzelleştirmek,
III. Çocuk hakları başta olmak üzere ülkenin, neden suç olsundu?
toplumun hemen her türlü sorunu üzerinde görüş
bildirirler. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
küçük kızın düşüncelerine de yer verilmiştir?
IV. Yazarlar, genç okurların dikkatini bu konular
üzerine çekmek, sorunlara birlikte çözüm aramak A) III. ve V. B) II. ve IV. C) IV. ve V.
gibi bir çaba içindedirler.
M
A) I. ile II. B) II. ile V. C) I. ile III.
13. (I) E-kitapların, basılı kitabın varlığına karşı bir tehdit 14. (I) Avcılık, gerçekleşme biçimi ve amaçları
oluşturduğu söylenmektedir. (II) Basılı kitapların sayfa düşünüldüğünde, spor dalı olmaktan uzak bencil bir
kenarlarındaki boşlukların dar olması, yazılarda küçük aktivite olarak görülebilir. (II) Fakat avlanma öncesinde
puntoların kullanılması nedeniyle zor okunması, basım yapılan yürüyüşler ve vahşi doğa şartlarıyla başa
hatalarının olması gibi biçim yönünden çeşitli çıkmaya yönelik hareketler sayesinde gerçek bir spor
yetersizlikleri vardır. (III) Buna karşılık elektronik aktivitesi olarak kabul edilmektedir. (III) Adına
ortamdaki metnin; hareketli olması, hızla federasyon kurulan avcılık, bugün diğer spor dalları gibi
değiştirilebilmesi ve uyarlanabilmesi, başka metinlerle yasal zemine oturmaktadır. (IV) Avcılığın ortaya çıkış
birleştirilmesi, sonsuz sayıda çoğaltılabilmesi, kâğıtla nedeni, sanıldığı gibi beslenme ihtiyacıyla hayvanları
karşılaştırıldığında çok kolay taşınabilmesi gibi avlamak değil, insanın vahşi hayvanlardan kendini
kolaylıkları vardır. (IV) Dolayısıyla zaman ve enerji koruyarak hayatta kalabilme çabasıdır. (V) İnsanoğlu bu
tasarrufu söz konusudur. (V) Kuşkusuz bu korkuyla sert taşları biçimlendirip ilk savunma silahını
karşılaştırmanın amacı, basılı kitap karşısında elektronik yapmıştır. (VI) Korunmak için yaptıkları, topuz, ok,
kitabın üstünlüğünü göstermek değildir. (VI) Türlerin her mızrak ve balta ile düşman karşısında üstünlük
birinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerini ortaya sağlamış ve av olmaktan kurtulup avcı konumuna
çıkarmaktır. geçmiştir.
E-kitaplarla basılı kitapları konu alan bu parçadaki Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda paragraf hangi cümleyle başlar?
M
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) III. B) V. C) II. D) IV. E) VI.
A) I. cümlede, birinin öteki üzerindeki etkisi belirtilmiştir.
A) Gençken başlama
C) Eğitimli olma
16. (I) Şiirimi besleyen çocukluk, şimdi yaşananlarla 18. (I) Julia Franck’ı on yıl önce Berlin’de küçük bir
kıyaslanamayacak kadar zengin, evlerde geçmeyen ve kitapçıda, bir okuma akşamında tanıdım. (II) Franck ilk
sokaklarda nefes alan bir çocukluktu. (II) Şimdi romanını yayımlamıştı ve tıpkı ilk öykü kitabı Yaz Evi,
“temassızlık” diye adlandırılabilecek yaşamın Daha Sonra ile adından söz ettiren Judith Hermann gibi
bilgisayarlara çakılı olduğu bir çağdan geçiyoruz. Alman edebiyat camiasının o dönemlerde yeni yeni
(III) Her türlü alışveriş, okuma, iletişim kurma gibi tanıdığı genç kadın yazarlardan biriydi. (III) İleriki
eylemler, neredeyse her şey, ekranın karşısında yıllarda 1970 doğumlu Franck’ı biraz daha yakından
yapılıyor artık. (IV) Bütün bunları sokaklarda, tanıma fırsatım oldu. (IV) Onun anlatabileceği daha
dükkânlarda, kahvelerde kısaca yaşamın içinde derin ve içten hikâyeleri olabileceği duygusuna kapıldım.
geçirdiğimiz dönemlerle kıyaslayın. (V) Büyük bir fark, (V) Belki de onun yabancı olana çok derin merakından
büyük bir kopuş görürsünüz, yaşamdan bir kopuş. ve içtenliğinden, en önemlisi de hüzünlü duruşundandı.
(VI) Hani yazarlar hep ilk kitaplarıyla derinlerdeki yarayı
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde deşer, kanatır ve çoğunlukla da en sahici metinlerini
öznel bir yargı yoktur? ortaya çıkarır derler ya, Julia Franck’sa henüz yaranın
kabuğuna bile dokunmamış izlenimi uyandırmıştı bende.
A) III. B) IV. C) II. D) I. E) V.
M
edilmiştir?
19. Rönesans, bilim tarihinde karşılaşılan birkaç özel zaman 20. “İhtiyaç toplumu” yerini, sadece istek duyan bir topluma
diliminden biridir ve insanlık tarihi boyunca böyle birkaç bıraktı. Çağın ideal insanı ihtiyaç duymuyor artık, arzu
özel gelişme dönemi yaşanmıştır. Bu dönemin daha ediyor. Zaten bu oyunda işlerin yolunda gidebilmesi için
belirgin bir şekilde gündemde tutulmasının nedeni ise arzuların, ihtiyaçları gölgede bırakması şart. Bir ürünü,
ortaya çıkan gelişmelerin diğer zaman dilimlerindekilere işini görmesi için değil; yeni çıktığı için satın almalısın,
göre insanın gündelik yaşamını düşünsel, dinsel ve örneğin. Aklınla işin bittiği için sana da kalbinin sesini
estetik açılardan çok daha fazla etkilemiş olmasıdır. dinlemek, yüreğinin götürdüğü yere gitmek, düşünmek
Rönesans kabaca Orta Çağ ile Modern Çağ arasında yerine hissetmek kalıyor. Mantığını bir kenara bırakıp
geçen değişim süreci olarak tanımlanabilir. Ancak Orta markalarla duygusal bağlar kurman gerekiyor. Zaten
Çağ birdenbire sona ermediği gibi Modern Çağ da aynı popüler kültür kişinin, içgüdülerine güvenmesini
anda başlamamıştır. Ayrıca Orta Çağ’ın bitişi ile Modern söylüyor. Böylece her türlü bilimsel yaklaşım;
Çağ’ın başlangıcı her ülkede aynı şekilde sorgulama, rasyonel düşünce “sıkıcı” damgasını yiyip
yaşanmamıştır. Dönemsel tanımlamalar ne bütün modası geçenler deposuna kaldırılıyor.
ülkeler için ne de bir ülkenin tümü için geçerlidir. Çünkü
belli bir zamanda yaşayan insanlar birbirlerinin düşünsel Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
çağdaşı değildir. Bizim çağdaşlarımızdan bir kısmı söylenemez?
Rönesans’a bile yetişememiş ve hâlâ Orta Çağ’da
yaşamaktadır. A) Popüler kültür, kişiyi mantıklı davranmaktan
M
uzaklaştırır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir? B) İhtiyaçlar akılla, istekler ise duyguyla karşılanır.
A) Rönesans’ın hangi dönemleri içine aldığına
C) Popüler kültür, istekleri körükleyerek piyasaya
hizmet eder.
B) Rönesans’ın insanlık için taşıdığı öneme
D) Popüler kültürde mantık ve duygular aynı amaca
hizmet eder.
C) Rönesans’ın hangi yönleriyle öteki dönemlerden
ayrıldığına E) Tüketim alışkanlıkları, istekleri ön plana çıkarır.
D) Kimi insanların içinden geçtiği zamanın gerisinde
SY
kaldığına
E) Tarihî değişimlerin toplumlar için eş zamanlı
olduğuna
Ö
21. Oltalama saldırılar, banka hesabınızın veya e-posta 22. Hem uluslararası hem de disiplinler arası alanda yapılan
kutunuzun şifresi gibi önemli bilgileri ele geçirmek üzere verimli bir alışveriş olarak değerlendirilecek uyarlamalar,
kurgulanmış bir saldırı çeşididir. Güvenli bir kaynaktan tahmin edileceği üzere öyle bir çırpıda ortaya çıkmaz.
geliyormuş gibi süslenmiş bir mesaj, size hesap Bir eseri sahneye taşımak için önce yazarından izin
bilgilerinizin detaylarını güncellemeniz gerektiğini ifade almak gerekir. Sonra da sıra, eseri sahne diline
eder ve “Eğer bunu yapmazsanız hesabınız çevirecek yetkin bir kaleme emanet etmeye gelir. Söz
kullanılamaz hâle gelecektir.” gibi ifadelerle sizi bir an konusu öyküyse durum farklıdır ama romanda birtakım
önce işlem yapmaya zorlar. İlgili bağlantıya değişikliklerin yapılması kaçınılmazdır. Çünkü romanın
tıkladığınızda gerçeğine uygun şekilde tasarlanmış bir bütünüyle sahneye taşınması hem teknik açıdan hem
web sitesi üzerindeki “form”a, şifreniz de dâhil olmak de zaman açısından imkânsızdır. Birtakım kısaltmalar
üzere tüm bilgilerinizi girmeniz istenir. Girerseniz yapmak gerekir. Bunlar yapılırken hayattaysa yazarıyla
hesabınızın arkasından el sallayabilirsiniz. Oysa biraz sık sık görüşülür. Değilse romanın ana hatlarına sadık
dikkat sayesinde bu tür saldırılardan korunmanız kalarak yönetmenin yorumu öne çıkarılır. Eserin
mümkün. Örneğin size gelen mesajdaki yazım yanlışları yazıldığı dönemin özellikleri kadar, sahneleneceği
ve özensiz dil kullanımı bunun en büyük belirtisidir. dönemin, izleyecek toplumun kültürel özellikleri ve
Girdiğiniz sitedeki “form”un sizden şifrenizi açık seçik içinde bulunduğu şartlar da göz önüne alınmalıdır.
yazmanızı talep etmesi de şüphelenmenizi gerektirir.
Sizi bir an evvel işlem yapmaya zorlayan açıklamalar da Bu parçada, uyarlamalarla ilgili olarak
yine oltalamanın en ciddi belirtilerindendir. aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
M
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı A) Dil konusunda belirli ölçütlere dayanılarak
yoktur? düzeltmeler yapıldığına
A) İnternet kullanıcıları oltalama saldırıları nasıl fark B) Bir ön hazırlık çalışması yapılması gerektirdiğine
edebilir?
B) Oltalama saldırıları planlayanlar İnternet C) Bazı edebî türlerin kullanımı için ayrıntılı çalışmalar
kullanıcısından neleri ister? yapmayı gerektirdiğine
C) Oltalama saldırıları yapanlar hangi yöntemi D) Sahneye uygun hâle getirecek kişinin etkisine
kullanırlar?
SY
D) Oltalama saldırıların hedefinde neler vardır? E) Çok emek isteyen bir uğraş olduğuna
23. Mürekkep, bezir isinden hazırlandığı için suda 24. Çocuk kitaplarında bir ucu kötülüğe uzanan duygular da
çözünmesi doğaldır. Bundan dolayı el yazması eserler anlatılabilir. Örneğin, kıskançlık var olan bir duygu.
asla su ve benzeri ile temas ettirilmez. Ancak, kitap Çocuklara, “Kıskanmayın, bu yanlıştır.” demektense
henüz yazılma aşamasındayken mürekkebin bu özelliği kıskançlığın nasıl bir duygu olduğu ve onu denetim
hattatların işine yararmış. Divitlerin ucunda kalan altında tutmanın mümkün olup olmadığı üzerinde
mürekkep kalıntılarını gidermek ve diviti tekrar durulmalıdır.
mürekkebe batırarak mürekkep israfına yol açmamak
için hattatlar, diviti dillerine değdirir ve oradaki Kıskançlıkla ilgili bu sözlerine göre, yazarın
mürekkebin çözünüp kullanılmasını sağlarlarmış. çocuklara yönelik olarak yapmak istediği
Böylece mürekkebi yalayıp dillerine bulaştırırlarmış. aşağıdakilerden hangisidir?
Eskiler, bir insanın yaladığı mürekkep ölçüsünde
“ilminin” arttığını varsayarlar ve okuma yazma bilenlerin A) Düşünsel yönden onların, belirli konular içinde
çok az olduğu zamanlarda azıcık da olsa mürekkep sıkışıp kalmalarını engellemeye çalışmak
yalamış olanları toplumda saygı görmeyi hak etmiş
kişiler olarak nitelendirirlermiş.
B) Yaşamda karşılaşabilecekleri durumlarla, eserleri
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık aracılığıyla tanışmalarını sağlamak
olarak söylenmiş olabilir?
M
A) Mürekkep eskiden neden sadece zenginlerce C) Birtakım bilgileri öğretici bir üslupla aktarmak yerine
kullanılırdı? onları konu üzerinde düşündürerek gerçeğe
varmalarını sağlamak
B) Türkçedeki “mürekkep yalamak” deyiminin öyküsü
nedir sizce? D) Her duygunun insana özgü olduğu düşüncesini
benimseterek insanları yargılamalarını engellemek
C) El yazması eserlerde hangi tür mürekkepler tercih
edilmesi gerekir?
E) Zihinlerinde henüz netleşmemiş konular üzerinde
D) Eskiden hattat olmak için ilk aşamada nasıl bir tartışarak onların anlaşılmasına katkıda bulunmak
eğitim verilirdi?
E) Eskiden okuryazar kabul edilmenin şartlarının neler
SY
olduğunu söyler misiniz?
Ö
25. Tablet bilgisayar satışları geçen yılın aynı dönemine 26. Organik tarım, 1980’li yıllarda Avrupa’da hızlı bir
kıyasla 2013’ün ilk çeyreğinde % 142,4 artış gösterdi. gelişme göstermiştir. Bu gelişmelerin ardından
Bilişim teknolojisi alanında piyasa analizleri yapan bir Türkiye’den ürün ithal eden ülkeler, Türk üreticisinden
şirketin verilerine göre bu yılın ilk çeyreğindeki satışlar, de aynı özellikte ürün istemeye başlamışlardır. Türk
geçen yılın ilk yarısındaki satışları aşmış bulunuyor. üreticisi ve ihracatçısı bu istekleri dikkate almak
Aynı şirketin rakamlarına göre 2013’ün ilk çeyreğinde durumunda kalmış ve üretim biçimini değiştirmiştir. Bu
toplam 49,2 milyon tablet bilgisayar satıldı. Uzmanlar tarım, 2000’li yıllara kadar ülkemizde tamamen yurt dışı
7 inç (18 cm) gibi daha yeni modellerin neredeyse taleplerine göre biçimlenmiş ve yürütülmüştür. İç
maliyet fiyatına satıldığını ve satışların artmasına piyasadan gelen taleplerin üreticiyi etkilemesi bu
rağmen hedeflenen kâr oranının düşük kaldığını tarihlerden sonra olmuştur.
belirtiyorlar.
Bu parçaya göre, Türkiye’de organik tarımın
Bu parçaya göre, başlamasında aşağıdakilerden hangisi daha etkili
olmuştur?
I. Gün geçtikçe insanların yeni teknolojik ürünlere
ilgisi artmıştır. A) Türk insanının tüketim alışkanlıklarının değişmesi
II. Önümüzdeki yıllarda bilgisayar sektöründeki
firmaların bazıları kapanacaktır. B) Avrupa’daki üreticilerin organik tarımda başarılı
M
olması
III. İlk kez satışa çıkarılan ürünlerden elde edilen
kazanç, beklenenin altındadır. C) Son yıllarda uygulanan yeni tarım politikaları
M
kapatılmış, güvenli baba evleriydi bu sağlam yapılar.
E) Şiirin diğer sanat dallarından beslenmesi gerektiğini
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 33. - 34. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) Edebiyat, bugün medyanın güdümünde tüketim Romanın girişinde Prag’tan söz etmiştim, ancak Prag
kültürünün bir nesnesi olmuştur. (II) Bu durum hatırı yerine Budapeşte’den söz etmiş olsaydım da bir şey
sayılır bir okur kitlesi oluştursa da okurun gerçek değişmezdi. Prag’ın benim öykümde önemli bir yeri
edebiyat ile olan bağlarını da koparmaktadır. (III) Son yoktur. Bu arada, roman, bazı Doğu Bloku ülkelerinde
zamanlarda edebiyatın geçmişten günümüze uzanan bir çevrildiğinde, kimi çevirmenler beni arayarak kitabın
zincir olma özelliği unutulmuştur. (IV) Bugün birçok en başında Rusya’nın Çekoslovakya’yı işgalinden
yazarın, şairin adı bile anılmamakta, birçok yazarın söz etmenin güç olduğunu belirttiler. Onlara
kitapları piyasada bulunmamaktadır. (V) Yalnızca bir metnimde herhangi bir değişikliği onaylamadığımı ve
sanatçıya ait bir kitabın bile bulunmaması veya bir sorumluluğunun yayınevine ait olduğunu söyledim.
sanatçının adının unutulmuş olması, zincirin halkalarını Sonra, şaka yollu, ekledim: “Romanın başına Prag’ı
koparmaktadır. (VI) Bu halkaların eksikliği veya koydum, çünkü benim en sevdiğim şehirlerden biridir.
kopması, edebiyat eserlerini birbirine bağlayan ilgilerin Ama Dublin’i de severim. Prag yerine Dublin’i koyun.”
yok olması anlamına gelmektedir. Tepki gösterdiler: “Ama Dublin Ruslarca işgal edilmedi!”
Yanıtım şu oldu: “Bu benim suçum değil.”
M
31. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
32. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde E) Romanda geçen mekânın yazar için taşıdığı öneme
hem olumlu hem de olumsuz bir durumdan söz
edilmiştir?
A) Örneklerden yararlanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
Ö
C) Alıntı yapılmıştır.
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı aydını, medeniyet (I) Cambridge Üniversitesinde çalışan uzmanlar, akıllı
yarışında geride kalmış ve dağılmakta olan bir telefon verileri ile kullanıcının ruh hâlini ölçmeye ve
İmparatorluğu ayakta tutmaya çalışan, acelesi olan mutluluk oranını belirlemeye çalışan bir uygulama
aydındır. Bu panik havası içinde, toplumu bir an önce geliştirdi. (II) Uygulama uzmanlar tarafından cep
ilerletmek, devleti kurtarmak için büyük bir enerji ile telefonlarının insan sağlığına nasıl katkıda
yazı makinesi gibi süratle hemen her konuda söz bulunabileceğini gösteren projenin bir parçası olarak
söylemeye çaba göstermiştir. Bu çabaların halkın hayata geçirildi. (III) “Emotion Sense”, kullanıcının
önüne çıktığı yerler de gazetelerdir. Osmanlı aydını, nerede olduğu, bulunduğu ortamın ne kadar gürültü
merkezileşen devletin âdeta toplum mühendisliği içerdiği ve kimlerle iletişime geçtiği bilgisini topladı.
görevini yerine getirmiştir. Edilgen yığınlara dönüşen (IV) Daha sonra bu notlar kullanıcının kendi ruh hâli
halkın siyasal sisteme katılımı için gerekli yapılanmalar hakkında belirttiği raporlarla birleştirildi. (V) Aslında
oluşturulamamış olduğundan gazete, hem toplumun kullanıcının ruh hâlini takip eden uygulamalar daha önce
yenileşme ve değişmesi misyonunu hem de denenmişti. (VI) Ama kullanıcının kendi giriş verilerinin
sözcülüğünü üstlenmiştir. ve telefondaki bilgi kaynaklarının birleştirilmesi, ilk kez
bu yeni sistemde Cambridge Bilgisayar Laboratuvarı
tarafından gerçekleştirildi. (VII) Bu uygulama, son
M
günlerde olumsuz yönleriyle gündeme gelen cep
telefonu-insan sağlığı ilişkisine farklı bir boyut getirecek
gibi görünüyor.
İki dil okulunda da her bir kursa giden en az bir B) Cemil, B kursuna gitmektedir.
kişi vardır.
C) Aslı, Çince kursuna gitmektedir.
Aslı ile Gamze, aynı dil okuluna gitmektedir.
D) Fikret, Almanca kursuna gitmektedir.
Buket ile Cemil, aynı dilin kursuna gitmektedir.
E) A kursuna giden kişilerden biri Gamze’dir.
Rusça kursuna giden iki kişiden biri Dila’dır.
Emel, Fransızca kursuna gitmektedir. 42. Aşağıdakilerden hangisi B dil okuluna gidiyor
M
olamaz?
39.
I. Aslı ile Buket
II. Cemil ile Gamze
SY
III. Emel ile Fikret
Yukarıdakilerin hangileri kesinlikle aynı dil okuluna
gitmektedir?
D) I ve II E) II ve III
40.
I. Aslı
II. Fikret
III. Gamze
Yukarıdakilerin hangileri Almanca kursuna gidiyor
olabilir?
Ö
M
sergilenen çalışmalarıdır. aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
43.
I. A C) C tablosu, Selda tarafından oluşturulmuş karakalem
SY
II. B tablosudur.
III. E D) A tablosu, Pelin tarafından oluşturulmuş yağlıboya
tablosudur.
Yukarıda verilen tablolardan hangileri yağlıboya
tarzında oluşturulmuş olabilir? E) Selda’nın karakalem tarzı tablolarından biri B’dir.
D) Yalnız II E) II ve III
D) II ve III E) I ve II
M
50.
I. Ceyda
II. Fatih
47. Fatih’in yedinci sırada mülakata girdiği biliniyorsa
aşağıdakilerden hangisi doğru olabilir? III. Irmak
48.
I. 6. (sırada)
II. 7. (sırada)
III. 8. (sırada)
Arzu, yukarıdaki sıraların hangilerinde mülakata
girmiş olabilir?
Ö
A) II ve III B) Yalnız II C) I ve II
D) I, II ve III E) Yalnız I
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4; Eşit
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
1. - 3. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu 2. Çerçeve, değişik yapıdaki öykülerin aynı yapı içinde
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan birleştirilmesidir. Binbir Gece Masalları’nda vezirin
seçeneği bulunuz. akıllı kızı Şehrazat’ın; kendini, kız kardeşi Dünyazat’ı
ve ülkenin diğer genç kızlarını kurtarmak için her
1. Klasik romandan modern romana geçişte Flaubert’in
gece kocası hükümdar Şehriyar’a bir masal
önemi ve etkisi neyse modern romanın yeni bir
anlatması ve şafak sökerken masalı en heyecanlı
kimlik ----, dilin yalnızca bir aktarma aracı olmaktan
yerinde keserek 1001 gece boyunca anlattığı
sıyrılıp anlatımın önüne geçmesi, üstelik zaman
masallarla kocasının güvenini kazanması, anlattığı
zaman onu sekteye uğratması, romandaki hikâyenin
masalların çerçevesini oluşturur. Bu çerçeve
bütünlüklü ve çizgisel bir seyirde ---- kopup
oturduktan sonra, artık Şehrazat’ın anlattığı
parçalanması anlamında Virginia Woolf’un önemi ve
masallarda anlatılanların birbirini takip etmesi veya
etkisi de aynı düzeydedir.
birbirine benzemesi söz konusu değildir. ----.
M
A) kazanması – ilerlemekten A) Zaten Binbir Gece Masalları’nı öteki masallardan
ayıran en önemli farklılığın bu olduğu konusu
B) taşıması – tamamlanmaktan tartışmalıdır
3. Avrupa’da 17. yüzyılın ortalarından itibaren bazı 4. - 6. sorularda, başta verilen cümleden kesin
insanlar, yaptıkları bilimsel deneyleri, geliştirdikleri olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
bilimsel düşünceleri tartışmak için Londra’da,
Floransa’da, Oxford’da ve Paris’te düzenli olarak
4. Psikiyatristlerle nörologları aynı laboratuvarda bir
toplanmaya başladılar. Bunların çoğu, deneylerini
araya getiren nörobiyoloji çalışmaları, yaşayan
kendi evlerinde yapan ve buluşlarını başkalarıyla
insanda beyin faaliyetlerinin görüntülenip
paylaşmak isteyen kişiler. ----. İzleyen yüzyıllarda
ölçülebilmesine olanak sağlayan teknolojide öyle
bilimsel kurumlar, yönetimlerin de desteğiyle
büyük ilerleme gösterdi ki nörobiyolojideki
giderek güçlendiler ve daha etkili bir duruma
çalışmalar ekonomiden politikaya kadar tüm sosyal
geldiler. Bu etkinin bir sonucu olarak bilim adım
bilimlerdeki çalışmalara tesir etti.
adım ilerledi, yer bilim, gök bilim gibi özel alanlara
ayrıldı ve pek çok insan, profesyonel olarak bilim A) Sosyal bilimler günümüzde en çok nörobiyolojik
etkinliklerinin içinde yer almaya başladı. çalışmaların gölgesinde kalmaktadır.
A) Bilimsel yöntem konusundaki görüşlerini birçok kitap
ve denemede dile getiren Francis Bacon da B) Nörolojinin gelişmesine en büyük katkıyı psikiyatri
17. yüzyılın bilim insanlarından biriydi bilimi sağlamıştır.
M
B) Londra’da kurulan Kraliyet Doğa Bilimlerini C) Psikiyatristler ve nörologlar sadece laboratuvarlarda
Geliştirme Derneğinin bilimle uğraşanlara, sürekli bir ortak çalışma yapabilmektedir.
toplanma yeri sağlaması çok önemli bir gelişme oldu
D) Yaşayan insanların beyin faaliyetleri son yıllarda
C) Bu arkadaş toplantıları, zamanla ilk bilimsel görüntülenmeye başlanmıştır.
yapılanmaların oluşmasına ve kurumsallaşmasına
önayak oldu E) Nörobiyoloji alanındaki son gelişmeler başka bilim
dallarına yarar sağlamıştır.
D) Bazı bilimsel kurumlara, akademik bakımdan üstün
olduklarını kanıtlamış ve kralın onayını almış kişiler
dışında kimse üye olamıyordu
SY
E) Alman bilim insanı Liebeg ise Avrupa'nın en 5. Günümüzde Bursa tekstil sektörü, ağırlıklı olarak ev
donanımlı laboratuvarlarından birini kurarak takım tekstili ve hazır giyim için üretim yapmaya yönelmiş
çalışmalarına destek veriyordu durumda ve Bursa’da ekonominin en önemli
temellerinden biri olan tekstil sektöründe kent
nüfusunun hatırı sayılır bir kısmı istihdam
edilmektedir.
6. İnsan ağlamasa dahi göz kapağının içinde ve 8. I. Fotoğraflardan birinde doğru tadı tanımlayan bir
kenarlarında bulunan gözyaşı bezleri sürekli gözyaşı besin, diğer fotoğrafta yanlış tadı tanımlayan bir
üreterek gözün önünde biriken küçük kir besin, üçüncü fotoğrafta ise tatsız bir içecek
parçacıklarının yıkanmasını ve gözün beslenmesini içtiklerinde seçmeleri beklenen bir bardak su
sağlar. vardı.
A) Göz yüzeyini temizleyerek göz sağlığını korumak için II. Her içecekten sonra çocuklara üç fotoğraf
ağlamak gerekir. gösterildi ve aldıkları tadı en iyi tanımlayan
fotoğrafı göstermeleri istendi.
B) Üretilen gözyaşının tek işlevi gözün sağlığını devam III. 432 çocuktan 41 tanesinin bu tat alma
ettirmektir. bozukluğunu yaşadığı sonucuna varıldı.
C) Gözyaşı bezlerinin iltihaplanması gözyaşı üretimini IV. Yapılan bir araştırmada yaşları 8-12 arasında
engeller. değişen 432 çocuğa, tat alma duyularını test
etmek için su bazlı içecekler tattırıldı.
D) Gözyaşı, göz sağlığının korunmasını olumlu
etkileyen doğal bir sıvıdır. V. Belli bir tadın beş farklı yoğunluğundan en az üç
tanesine doğru tepki vermeyen çocukların tat
M
alma bozukluğuna sahip olduğu düşünüldü.
E) Sık ağlayan insanların gözyaşı bezleri daha sağlıklı
çalışır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü
olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
10. Biçimin bilgisine ulaşmak için afişe edilenden hareket 12. (I) Nasreddin Hoca fıkralarında inceden inceye
etme zorunluluğu vardır. İçeriğin bilgisine ulaşmak iğneleyen, uyaran, dikkat çeken, farkına vardıran bir
içinse arkada kalanı görmek gerekir. Çoğunlukla taşlama ve eleştiri söz konusudur. (II) Bu hususu
sanatçının bile farkında olmadığı alanı. Oysa içerik akıl niteleyebilecek en önemli kavram, ironidir. (III) Fıkralar,
ve zekâyı gerektirir. Hâl böyle olunca akıl ve zekâdan insanları güldürür ancak onlarda iğneleyen, acıtan
köşe bucak kaçan öz, ister istemez gizlenecektir böylece bilincin gözünü açan bir özellik de vardır.
içerikten. Dile gelmemek için. Afişe olmamak için. (IV) Nasreddin Hoca fıkralarını öncelikli olarak
düşündürmeye ve eğitmeye yönelik metinler olarak
Bu parçada geçen “arkada kalanı görmek” söz görmek, onlardaki güldürü ögesini ikinci plana atmakla
grubuyla anlatılmak istenen aşağıdakilerden olacaktır. (V) Onlar, ancak mizah ve güldürü kültürü
hangisidir? içinde bir değer taşıyabilir zira gülme ve şakalaşma
toplumsal bir iletişim biçimi, bir zekâ ve karakter
A) Satırlar arasında gizlenmiş anlamları keşfetmek ifşasıdır.
M
D) Nedenlerden yola çıkarak sonuçlara ulaşmak
14. Çocuklar için yazılmış şiirler anne sütüne benzer. Bebek 16. (I) Çağrı merkezi pazarı tüm dünyada olduğu gibi
için anne sütü ne kadar önemliyse iyi ve güzel şiir de Türkiye’de de büyüme eğilimi gösteriyor. (II) Ancak
çocuk için o kadar önemlidir. Sözün kısası, çocukların dünya ortalaması dikkate alındığında Türkiye’de henüz
şiirle beslenmesi bir “çocuk hakkı”dır. O hâlde, bu çağrı merkezi sayısının nüfusa oranla yeterli düzeyde
ülkede şairler olarak çocukların çok hakkını yedik! olmadığı görülüyor. (III) Yurt dışında 200-400 kişiye bir
çağrı merkezi çalışanı düşerken Türkiye’de 2.500 kişiye
Bu parçadaki altı çizili cümleyle, çocuk şiirlerine bir çalışan düşüyor. (IV) Bu veriler ışığında, pazarın
ilişkin olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden istihdam alanında en az beş kat daha büyüyebileceği
hangisidir? görülüyor. (V) 2012 verilerine göre 65 bin olan çağrı
merkezi çalışan sayısının 2015’te 100 bine çıkması
A) Konu seçiminde titizlik gösterilmediği hedefleniyor.
M
E) Şairlerde gerekli donanımın olmadığı konulmuştur.
15. Filozoflar dünyayı sadece çeşitli biçimlerde D) IV. cümlede, bir öngörüde bulunulmuştur.
yorumlamakla yetinmişlerdir, oysa mesele onu
değiştirmektir.
E) V. cümlede, ulaşılması tasarlanan bir durumdan söz
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? edilmiştir.
SY
A) Filozoflar dünyayı yeniden biçimlendirmekte
yeterince başarılı olamadılar.
17. “Irmak”, geceleri üzerine ay ışığı vurmuş yılan bükümlü 18. Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’inde şöyle bir
sulardır çocukluk belleğimde. Bir katırın üstünde yarı sahne vardır: Dimitri, babasını öldürmekle itham edilip
uyur oturan anamın kucağına gömülmüşüm. sorgusunun yapıldığı günlerde bir rüya görür. Rüyasında
Gökyüzünde ay da yok. Karanlığın aydınlığa dönüşme bozkır ortasında yanmış kulübelere, sütü kesilen
vakti… Ürpertici sabah serinliğinde korkuyor, gözlerimi annelere ve birtakım sefalet sahnelerine şahit olur.
kara bir yılan gibi akan ırmağın sessiz derinliğinden Kendisi bir arabada seyahat etmektedir. Ağlayan
kaçırıyorum. Katırın tırnakları sürtündükçe çıkan sesler bebekleri görünce bir iç sızlamasıyla arabacıya, bu
dağlarda yankılanıyor, keskin çakmak taşlarından çocukların niçin ağladığını sorar. Köylü arabacı, gayet
kıvılcımlar saçılıyor. Sağ yanımız dorukları göğe değdi tabii bir biçimde “Çocuklar ağlar efendim.” diye cevap
değecek dağlar, sol yanımız uçurum… verir. Arabacı, kendisi de sefalet içindedir. Fakat sefalet
hakkında fikri yoktur. Bu yüzden bir çocuğun ağlamasını
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden da tabii görmektedir.
hangisi söylenemez?
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Benzetmeye başvurulmuştur.
A) Suçlu olan insanlar, her zaman kendilerini temize
çıkarabilmenin yollarını ararlar.
B) Kişisel izlenimlere yer verilmiştir.
B) İnsanların çektiği sıkıntılar, başka insanlar tarafından
M
anlaşılmaz.
C) Betimleme söz konusudur.
C) Çocukların çektiği acının bıraktığı tesiri başka hiçbir
acı bırakmaz.
D) İşitme ve görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer
verilmiştir. D) Kendi hayat alanı dışındaki bir ortamı tanımayan
insanın bakış açısı çok sınırlıdır.
E) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
E) İnsanın doğasında, çevresinde rastladığı farklılıkları
algılayamama duygusu bulunur.
SY
Ö
19. Uçak yolculuğunda kalkış ve inişlerde, basınç veya ses 20. Yetenekliler ne kadar ustalaşırsa ustalaşsın, içlerinde bir
artışı kulağınızdaki östaki borusunu açan kasları amatör yanlarının kalması gereklidir. Herkes onları
harekete geçirir. Bu da kulağınızda bir rahatsızlık ustalaşmış görse bile, onlar kendilerini amatör
hissetmenize neden olur. Bunu önlemek için sakız bilmelidirler. Gelişimlerini sürdürmelidirler. Kendi
çiğnemeli veya naneli şeker yemelisiniz. Esnemek de ustalığının kolaylığına ve tembelliğine sığınmamalıdır
etkili bir yoldur. Esnerken bu kas daha iyi uyarılır. kişi. Önünde bilinmeyen, keşfedilmemiş toprakların
Özellikle iniş sırasında uyumamaya dikkat etmeniz bulunduğuna inanmalıdır. Ancak, amatörlük ruhunu
gerekir çünkü uyurken yutkunma işlemi çok yavaşlar. yitirmemekle hep amatör kalmak arasındaki fark
Yutkunmak ve esnemek etkili olmuyorsa burun unutulmamalıdır. Amatörlük ruhunu yitirmemiş bir usta
kanatlarınızı elinizle sıkıca kapatmalı ve ağızdan olmanın çetin yolunu, sabır ve emek isteyen yolunu
kuvvetli bir soluk almalısınız. Ağzınız ve burnunuz kapalı izlemek… Amaç budur. Yoksa amaç, hiç usta olmamak,
olduğu hâlde bu nefesi yanak ve yutma kaslarınızı hep amatör kalmak değildir.
kullanarak dışarı üflemeye çalıştığınızda basınçlı hava
östaki borusundan orta kulağa geçer ve sorun giderilmiş Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
olur. hangisidir?
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık A) Amatör ruh, gelişmeyi motive eden bir kaynaktır ve
söylenmiş olabilir? ustalaşılsa da yitirilmemelidir.
M
A) Uçağa binmeden önce alınması gereken önlemler B) Amatörlük, zamanında profesyonelliğe dönüşmezse
var mıdır? bütüncül bir gelişme sağlanamaz.
B) Uçakta uyuyan kişilerde östaki borusunu açan C) Amatör ruhu yitirmemek ve amatör kalmak arasında
kasların çalışması nasıl sağlanır? kavramsal bir ayrım olmamalıdır.
D) Uçak inişe geçerken yolcuların uyumaması için neler E) Amatörlükten kurtulmak ancak sabrederek belirli
yapılmalıdır?
SY
aşamalardan geçmekle mümkün olur.
21. Çağımızda özellikle yazarın işi güçleşmiş durumda. Her 22. Bir edebiyat insanı için yalnızca gerçeği yansıtmanın
şeyi bilimsel doğruların kesinliğiyle ölçme özentisindeki değil, gerçeği bulmanın yolu da edebiyat sürecinden
sözde modern kişinin, ikide bir yazarın etkinliğine dudak geçer. Proust’a göre edebiyat gerçeğinin önceden
bükerek baktığına tanık oluyoruz. Böyle haksız bir bilinen gerçekle aynı şey olduğunu söylemek zordur.
karşılaştırmanın olumsuz sonuçlarını da göğüslemek “Eserden önce var olan düşünce bilinseydi sanatçı daha
durumundadır günümüz yazarı. Bilim; deneylerle, kesin fazlasını söylemek için esere hiçbir gereksinim
hesaplarla kanıtlayarak sunar yasalarını. Bir roman veya duymazdı.” derken Jean Rousset de edebî gerçeğin
şiir ise birtakım olayları, durumları, çoğunlukla sezdirme eserle başlayıp eserle oluştuğunu vurgular.
yoluyla, duyarlılığımıza seslenerek verir. Söz gelişi, bilim
insanı çok uzak bir gezegene veya okyanusun dibine Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
yapılacak bir gezinin bütün hazırlığını en ince elektronik ulaşılamaz?
hesaplarla gerçekleştirirken o gezinin büyüsünü,
kıvancını, coşkusunu, ürpertisini dile getirmek, yazarın A) Sanatçıların bir konuyla ilgili düşünceleri, bir eseri
yaratıcılık alanına girer. oluşturma sürecinde netlik kazanır.
M
bilim insanlarınca benimsenmemesi
B) Dile getirmeyi amaçladığı gerçeğin, bilimsel C) Bir eserde ele alınan konu hakkında son sözü
doğrunun ölçütleriyle değerlendirilmemesi söylemek için edebî eserin bitmesini beklemek
gerekir.
C) Özünde olan yaratıcılık eyleminin, teknolojik
altyapıyı oluşturan bilimsellikten farklı olması D) Bilinen gerçekle bir eserde ortaya konan gerçek,
birbirinden farklıdır.
D) İnsan ruhunda meydana getirdiği heyecanın, başka
hiçbir vasıtayla gerçekleşememesi
E) Edebî gerçek, yazarla okuyucu arasındaki
SY
E) Bir eser aracılığıyla bireyde oluşturduğu sezginin, uyuşmazlığın irdelenmesinden doğar.
başka eserlerin izlenimleriyle karşılaştırılması
Ö
23. Ara Güler’in fotoğraflarını değerli kılan şey, ilk bakışta 25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre
İstanbul’un eski, değişen ve kaybolmuş yüzü gibi cevaplayınız.
gözükse de dikkatli bakıldığında bir anın doğru
zamanda, doğru açıdan saptanmış olduğudur. Zamanın (I) 110 yılı aşkın bir süredir sıtma hastalığının taşıyıcısı
içinden ödünç alınan bu anların, doğru zaman aralığını anofel sineğini uzaklaştıran veya öldüren, üzerine böcek
içermesinin yanında, çekilen fotoğrafın kompozisyonuna ilacı sıkılmış sivrisinek cibinlikleri kullanılıyor.
gösterilen özen iyi bir fotoğrafın varlığı için önemlidir. (II) Bu sayede Afrika’daki ölüm oranları ciddi oranda
düştü. (III) Londra Tropikal Tıp ve Hijyen Okulundan bir
Aşağıdakilerden hangisi, söz konusu sanatçının profesör önderliğindeki bilim insanları bu konu üzerinde
fotoğraflarının bir özelliği değildir? oldukça önemli çalışmalar yaptılar. (IV) Kenya’da
DNA’sı diğerlerinden farklı olan ve bu yüzden
A) Zaman dilimini uygun bir perspektiften yakalayıp zehirlerden diğerlerine göre daha az etkilenen bir anofel
yansıtma türünün kol gezdiğini fark ettiler. (V) Araştırmacılardan
gelen, Anopheles Funestus türü sineğin aktif olduğu
B) Zamana tanıklık etme zaman aralığının değiştiği haberiyse oldukça tedirgin
edici. (VI) Bu tür, insanları artık gece yerine günün ilk
saatlerinde sokuyor yani tarla çalışanları cibinliklerinin
C) Uyumlu bir bütünlük içinde olma korumasından uzakta, yollarda işlerine giderken.
M
D) İstanbul’un geçmiş dokusunu yansıtma
27. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre 28. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaki
cevaplayınız. genellemelerden hangisine ulaşılabilir?
Jean Monnet Burs Programı, Türkiye Cumhuriyeti’nin A) Jean Monnet Bursu, sadece sosyal politikalarla ilgili
Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi çerçevesinde, araştırmalara maddi destek sağlamak üzere Avrupa
AB alanında uzmanlaşmış personel sayısının Birliği tarafından ülkemize sunulan bir imkândır.
artırılmasını ve gerekli idari kapasitenin oluşturulmasını
amaçlayan ve AB tarafından finanse edilen önemli B) Avrupa Birliği Jean Monnet Bursu’ndan, Türkiyeli
projelerden biridir. Burs programına kamu araştırmacılar son yedi yıldır yararlanmaktadır.
kuruluşlarından özel sektöre, sivil toplum örgütlerinden
akademik ve idari görevlerde çalışanlara, hatta
ülkemizdeki üniversitelerde lisans ve yüksek lisans
C) Ülkemizdeki kurum ve kuruluşlara sağlanan Jean
eğitimine devam eden öğrencilere kadar herkes
Monnet Bursu’yla pek çok personele yeni iş
başvurabilir. Burs programı kapsamında desteklenecek
imkânları sağlanmıştır.
eğitim ve araştırma konuları önceden belirlenmiş ve
istatistikten sosyal politikalar ve istihdama, bilim ve
araştırmadan çevre ile ilgili konulara kadar geniş bir D) Avrupa Birliği Jean Monnet Bursu, her yıl 170
yelpazeyi kapsıyor. En az üç, en fazla on iki aylık öğrenciye Avrupa üniversitelerinde araştırma imkânı
dönemde AB üyesi ülkelerdeki bir üniversitede veya sağlamaktadır.
M
üniversiteye eş değer bir kuruluşta eğitim ve araştırma
giderlerini karşıladığı gibi, vize-pasaport, sağlık sigortası E) Jean Monnet Bursu, AB alanında uzman yetiştirmek
vb. harcamalarda kullanılabilecek sabit bir ödeneği de için çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite
kapsıyor. 2014-2015 öğretim yılında 170 kişiye öğrencilerine araştırma yapmak için bir yıla kadar
verilebilecek olan bu bursun % 60’ı kamu sektörüne, burs vermektedir.
% 30’u üniversitelere, % 10’u ise özel sektöre ve sivil
toplum kuruluşlarına tahsis edilecek.
SY
27. Bu parçada sözü edilen bursla ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) Bekir Sıtkı Kunt; ilk ürünlerini devrin Vakit, Uyanış, Eleştiri; sanat akımlarını ve sanat eserlerini kendi
Varlık, Yeditepe gibi çeşitli gazete ve dergilerinde çağları ve oluşum koşulları içinde ele alıp inceleyecek,
yayımlayan bir isimdir. (II) Yazarın Vakit’te yayımladığı gerçek yerlerine oturtacak, onların zaman içindeki
ilk dönem hikâyeleri; Maupassant’ın başı, sonu belli bir gerçek menzillerini belirtecektir. İçinde yeşerdikleri
olaya dayalı hikâye tekniğini Türk edebiyatında sürdüren tarihsel ve toplumsal koşulların, ekonomik ve ideolojik
Ömer Seyfettin ve Refik Halit Karay çizgisindeki ortamların, özel zorunlulukların bilimsel bir dikkatle
ürünlerdir. (III) Köy ve kasaba insanını ele aldığı kimi ortaya serilmesi sanat eserlerine daha bir açıklık
metinlerinde Refik Halit Karay’ın etkilerini görmek getirecek, daha noksansız anlaşılmalarını sağlayacaktır.
mümkündür. (IV) Kunt’un 1941 sonrasında kaleme Bu yolla, dünün ve bugünün dünyasının kavranmasında
aldığı öykülerde ise köy ve köylü yoktur, bunlarda hep ve geleceğin perspektiflerinin daha geniş bir açıyla
şehir insanlarının günlük yaşayışları işlenmiştir. görülmesinde sanat eserlerinin estetik etkinliği artacak,
(V) İlk hikâyelerini deneyimsizlik ve acemilik dolayısıyla güçsüzler ve sahteciler birbirinden ayrılmış olacak.
pek de işlek olmayan, tutuk bir dille yazan Kunt, son Böylece, eleştirmen yanlış bir sanat anlayışının
hikâyelerinde konuşma dilini özenle kullanmıştır. yerleşmesini, kökleşmesini önleyerek sanatçıların sanat
dışı ölçülerden özgür olarak daha verimli bir ortamda
çalışmalarına yardımcı olmuş olacaktır.
M
29. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde 31. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi eleştirinin
olumlu ve olumsuz eleştiri bir arada verilmiştir? işlevlerinden biri değildir?
C) III. ile IV. D) III. ile V. E) Sanat eserlerinin geniş kitlelere ulaşmasında önayak
olmak
E) IV. ile V.
A) Açıklamaya başvurulmuştur.
Ö
C) Deyim kullanılmıştır.
E) Örneklemeden yararlanılmıştır.
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. kesin olarak doğrudur?
Hatice; Türkçe ve matematik derslerine ait A, B, C, D, E, A) A ile G, aynı derse ait farklı şekilde hazırlanmış
F, G ve H ödevlerini el yazısıyla veya bilgisayar çıktısı ödevlerdir.
olarak hazırlamıştır. Hatice’nin hazırladığı toplam sekiz
ödeve ilişkin bazı bilgiler şu şekildedir: B) B ile C, farklı derslere ait farklı şekilde hazırlanmış
ödevlerdir.
Türkçe ve matematik derslerine ait ödevler eşit
sayıdadır.
C) E ile F, aynı derse ait aynı şekilde hazırlanmış
B ile H ödevleri, aynı derse ait bilgisayar çıktısı ödevlerdir.
şeklindedir.
F ödevi, matematik dersi için el yazısıyla D) B ile F, farklı derslere ait farklı şekilde hazırlanmış
hazırlanmıştır. ödevlerdir.
M
33. I. A
35. El yazısı şeklinde hazırlanan toplam üç ödevden
II. E
birinin A olduğu biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden
III. G hangisi doğrudur?
Yukarıdakilerden hangileri matematik dersi için el A) B ile C, farklı şekilde hazırlanmış ödevlerdir.
yazısıyla hazırlanmış ödevlerden biri olabilir?
SY
B) H ile D, farklı derslere ait ödevlerdir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
C) C ile G, aynı şekilde hazırlanmış ödevlerdir.
D) I ve III E) II ve III
D) E ile A, aynı derse ait ödevlerdir.
36. I. B ile E
II. F ile C
III. H ile G
Ö
D) I ve III E) II ve III
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. kesin olarak doğrudur?
A, B, C ve D adlı dört müzede; resim, heykel, minyatür, A) C müzesinde minyatür bölümü yoktur.
hat ve sikke bölümlerinden bazıları bulunmaktadır.
Müzelerde bulunan bölümlere dair şunlar bilinmektedir: B) D müzesinde sikke bölümü vardır.
M
40. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak yanlıştır?
37. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak doğrudur? A) C müzesinde dört bölüm vardır.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4
katsayısıyla çarpılacaktır.
M
yalnız olma hâli birbirinden farklı düşünülmelidir.
müdahale için geç kalınmış demektir.
(V) Bazen insanlar bilinçli olarak tek başına kalmayı
tercih eder, yalnız olmaktan zevk alırlar ve bu, A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
yalnızlık duygusundan farklı bir durumdur.
4. - 6. sorularda, numaralanmış cümlelerin anlamlı 6. I. 1963 yılında İngiliz arkeolog Mellaart tarafından
bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle Çatalhöyük’te yürütülen kazılarda, şehrin yedinci
yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz. katmanındaki mabedin duvarına çizilmiş bir resme
rastlandı.
4. I. Şehre hâkim bir kayalık üzerinde yükselen Bitlis
Kalesi, dikkat çeken ilk yapılardandır. II. Yine resme göre şehrin üstünde iki zirveli bir dağ
yükseliyordu ve dağların daha yüksek olanının
II. Çarşı boyunca adım başı karşımıza çıkan Bitlis zirvesine volkanik patlamayı andıran değişik
evlerine bakanlar, bal rengi duvarlarıyla âdeta yönde ve uzunlukta çizgiler çizilmişti.
birer zarafet abidesi seyrettiklerini düşünürler.
III. Tepeden bakışla çizilen evlerin kısmen değişiklik
III. Kalenin eteklerine yayılan çarşı ise ürün çeşitliliği gösteren iç planları da bu resimde yer alıyordu.
ve canlılığıyla ünlüdür.
IV. 2,75 m uzunluğundaki bu resimde, birbirine bitişik
IV. MÖ 4. yüzyılda inşa edilen kalenin sur kalınlığı hâlde ve değişik boyutlarda 80 kadar ev, höyüğün
yedi metreye ulaşır. tepesine kadar sıralanmıştı.
V. Kesme taş kullanılarak inşa edilen bu evlerin çoğu V. Mellaart’a göre farklı özellikleri olan duvar resmi;
ferah avlulara açılarak insanın gönlüne huzur bitişik nizam, üstten girişli evleriyle ve şehirden
verir. gözlenebilen volkanik Hasan Dağı’yla, Çatalhöyük
şehrinin bir haritasıydı.
M
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) II. ile V.
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) II. ile V.
D) III. ile V. E) IV. ile V.
D) III. ile V. E) IV. ile V.
III. Bunun göstergesi olan kelebek gözlemciliği de A) Öz güveni yüksek B) Sorumluluk sahibi
pek çok ülkede olduğu gibi, Türkiye’nin son 10-15
yılında günden güne artan bir hobi hâline geldi. C) Duygusal D) Ölçülü
IV. Kelebek gözlemi yapabilmek ve fotoğraf
çekebilmek için gerekli olan araçların günümüz E) Hoşgörülü
koşullarında kolayca temin edilebilmesi de bir
diğer etken.
V. Küçük bir dürbün ve dijital fotoğraf makinesi,
kelebek gözleminin sağlıklı bir şekilde
gerçekleştirilebilmesi için yeterli olan iki temel
malzeme.
Ö
8. Neotropikal bölge, Meksika düzlüklerinden başlayıp tüm 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen
Güney Amerika’yı kapsayan dev, bereketli bir anlamı içermemektedir?
biyocoğrafya hazinesi. Dünyada bugüne dek
tanımlanmış yaklaşık 18 bin kelebek türünün 8 binden A) 1999 yapımı Hollywood filmlerine bakıldığında bu
fazlası burada yaşıyor. Büyüleyici renk ve desenleri, filmlerin önemli bir kısmının eleştirel bir yaklaşımla
taklit ve kamuflaj yetenekleri, gizemli hayatlarıyla çekildiği söylenebilir. (Çıkarım)
kelebekler; Amerika doğasının en ilgi çekici sakinleri.
B) Bu çalışmada, Tarık Buğra’nın Küçük Ağa isimli
Aşağıdakilerden hangisi, kelebeklerin altı çizili sözle romanı ile aynı adla televizyon dizisine uyarlanmış
belirtilen yeteneklerini örneklendirmektedir? şekli arasındaki benzerlikler ve farklılıklar
irdelenecektir. (Saptama)
A) Saydam kanatlarıyla daha narin görünen cam kanatlı
kelebekler, zamanlarının büyük bir bölümünü C) Bir edebiyat metnini romandan sinemaya uyarlama
yaprakların altına gizlenerek geçiriyor. eğilimi arttıkça sinemada edebiyatın yerini ve işlevini
sorgulamak her geçen gün daha da önemli bir hâle
gelmektedir. (Karşılaştırma)
B) Bazı kelebeklerin ön kanatlarında bulunan lekeler,
daha büyük bir canlının göz beneklerine benzediği D) Sanat, duygu ve düşüncelerin farklı biçim ve
için avcılar korkup şaşırıyor. tekniklerle ifadesi; edebiyat anlatma; sinema ise
teknolojik imkânları kullanarak gösterme esasına
M
dayalı bir sanat dalıdır. (Açıklama)
C) Karanlık bir ormanda hızla uçarken metalik mavi
kanatları bir mücevher gibi parıldayan ama aniden E) Sanat, insanın kendisi için doğaya kendince bir
bir yaprak altına konarak gözden kaybolan bir değer katma ve yaşadığı dünyayı kendi gözüyle
kelebeği arayıp bulmak anlatılmaz bir zevk. yorumlayarak daha zevkli bir şekilde yaşanabilir
kılma gayesinin bir sonucudur. (Tanımlama)
D) Bölgede sıklıkla karşılaşılan cezbedici bir kelebek
bozucu renklendirme yöntemi uygulayarak kendini
avcılardan koruyor; kanadındaki renklenmeler
kelebeğin yerinin saptanmasını güçleştiriyor.
E) Lohusa çiçeği ile beslenen kırlangıçkuyruk kelebeği, 10. (I) Öykülerin, çevresinde biçimlenip geliştiği “varoluş”
bitkideki kimyasal maddelerin nahoş tadı nedeniyle öylesine çok işlenmiş ki bunun ayırıcı bir özellik
SY
avcılar tarafından tercih edilmiyor. olduğunu söylemek zor. (II) Yalnızlık, çaresizlik,
kimsesizlik de hemen bütün öykülerde görülüyor.
(III) Zaten yazar, kahramanlar farklı kişiler olsa bile
onları da bu karakteristik özelliklerle öyküye
yerleştirmekten vazgeçmiyor. (IV) Bunun sonucunda da
tek evrenli, tek karakterli bir öyküleme çıkıyor karşımıza.
(V) Anlatıyı kamçılayan yegâne özellik ise ölümcül bir
yalnızlığın yol açtığı korku.
11. (I) Narsist; kendini fazla beğenen, üstün gören, hep 13. (I) Türk romanının serpilip gelişmesini sağlayan ve
takdir ve ilgi bekleyen, imtiyazlı olduğuna inanan, özel ardından gelenlere örnek olan yazar, hiç kuşku yok ki
muamele isteyen kişidir. (II) Narsist kişiliğin altında, Ahmet Mithat Efendi'dir. (II) Aydın olmanın bir gereği
tezat olarak, derin bir kendine güvensizlik yatar. olarak toplumun aydınlatılmasını amaçlamıştır.
(III) Nitekim bu kişiler çok alıngan ve eleştiriye oldukça (III) Edebiyatın her türünde eser vermiştir.
tahammülsüz insanlardır. (IV) Kendine güvensizliklerini (IV) Hemen her konuda yazdığı yüzden fazla eseri
bilinçaltında bastırarak kendilerini aşırı beğenen vardır. (V) Öykü ve romanlarının konuları; aşk ve
insanlar hâline gelirler. (V) Övgüyle beslenerek çok evlilikten kadınların eğitimine, Doğu-Batı
çalışırlar; hayatta başarı kazanma, iyi yerlere gelme karşılaştırmasından görgü kuralları ve çeşitli sosyal
ihtimalleri çok yüksektir. sorunlara kadar uzanır.
M
dile getirilmiştir.
15. Müzik; yaşamımızın önemli bir parçası, ruhumuzun 16. (I) ----
gıdası hatta kendimizi ifade etmenin bir yoludur. Peki ya
matematik? Çoğumuz için bir muamma. Müzik ne kadar – Her şeyden önce sınırsız bir sabrınızın olması,
duygusal ve sıcaksa matematik bir o kadar mantıksal ve insanları, projeleri ve özellikle yönetmeni iyi idare
soğuktur. Oysa araştırmalar müziğin ve matematiğin edebilmeniz fakat her şeyden önemlisi, iyi materyalin
yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Öyle ki beynimiz, kokusunu almanız gerekir.
müziğin içerdiği karmaşık duygusal mesajlardan başka
içindeki matematiği algılayacak şekilde gelişmiş. Hatta (II) ----
müzikle uğraşmanın matematiksel algılamayı geliştirdiği
öne sürülüyor. – Kesinlikle. Şu an bildiklerimi işe yeni başlamış
olduğum zaman biliyor olsaydım ilk adımı en büyük
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi müzik ve ve en karmaşık yapımımla atmazdım.
matematik arasındaki ilişkiyi açıklar?
Yukarıdaki röportajda boş bırakılan numaralanmış
A) Beynin müziği algılayışının matematiksel esaslara yerlere, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla
dayanması getirilmelidir?
B) Matematikçilerin çoğunun aynı zamanda müzikle de A) (I) İyi bir yapımcı olmak için sizce hangi becerilere
ilgilenmesi sahip olmak gerekir?
M
(II) Daha çok deneyime sahip oldukça daha iyi
C) Matematiğin doğada dahi gözlemlenen bir yanı
yapımcı olunacağını düşünüyor musunuz?
bulunması
D) Duygusal insanların matematik alanında daha B) (I) Sinema sektörünün ihtiyaçları ve zorluklarıyla ilgili
başarılı olması söylemek istedikleriniz var mı?
E) Sesin kaynağı olan titreşimin matematikle ifade (II) Film yapımcılığına karar verme süreciniz uzun
edilmesi sürdü mü?
SY
C) (I) Bir yapımcı olarak sinemadaki gelişmeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
olacak?
17. Yunus Emre’nin “Çıktım erik dalına / Anda (Orada) 18. Kimi yazarlar çevrelerindeki insanların bir durum veya
yedim üzümü” mısralarında kullanılan mantık örgüsüne olay hakkındaki düşüncelerini bir ayna gibi yansıtarak
yorum açısından farklı biçimlerde yaklaşılabilir. Söz gerçeği olduğu gibi gösterdiklerini sanırlar. Aslında
gelimi, birisi “Demek ki Yunus’un çıktığı erik dalının böyle yaparak gerçeğin ölü bir görünüşünü verirler.
yanında bir asma dalı varmış, oradan uzanarak üzüm Bunun adı olsa olsa “beş duyu gerçekçiliğidir”. Oysa
yemiş.” yorumunu yapabilir. Ne var ki, bu mısralarda gerçeklik, yazarın kendi süzgecinden geçirildikten sonra
asma dalının sözünün edilmediğini ileri sürecek bir yansıtılmalıdır. Böyle bir yazar; sanatın ne olduğunu,
başkası, yorumcuya itiraz ederek, “Hayır, yanılıyorsun, bugünkü anlamıyla kavrayabilmiş midir? Bu mudur
burada asma dalından söz edilmediğine göre Yunus bu gerçekçilik?
dala zaten elinde bir salkım üzümle çıkmıştır.”
diyebilecektir. Bu iki yorum kabul görmediğinde üçüncü Bu parçada gerçekçilikle ilgili olarak yazardan
bir kişi “Hayır, ne o ne de bu; Yunus erik dalına çıkmış beklenenin aşağıdakilerden hangisi olduğu
ama aşağıda duran birinin uzattığı üzümü yiyor.” söylenebilir?
varsayımını öne sürerek itiraz edebilir. Sonuç olarak
yorumların ortak bir noktada buluşması oldukça güçtür. A) Gördüklerini olduğu gibi değil, sanatçı duyarlığıyla
yansıtmak
Bu parçada yorumla ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir? B) Tanık oldukları durumları anlatırken yaşanılan çağı
ve toplumun beklentilerini de dikkate almak
M
A) Bilimsel verilerle desteklenmesi gerektiği
C) Sanat eserine gösterilen ilginin azalmasını
B) Birinin diğerini çürüterek geliştiği
engellemeye çalışmak
C) Farklı bakış açılarıyla biçimlendiği
D) Tanık olduğu olayları anlatmak
D) Ön yargıların etkisiyle oluştuğu
E) Başkalarının etkisinde kalmadan sanatsal
E) Belli bir mantık çerçevesinde yapıldığı
çalışmalarını sürdürmek
SY
Ö
19. Platon’un sanata ve özel olarak “güzel”e ilişkin görüşleri, 20. Bir grup insan tarafından ekilip biçilen bir arazi parçası
varlığı; gerçekliği değerlendirdiği idealist felsefesiyle olan toplum bahçeleri, özellikle büyük kentlerde kentin
bağlantılıdır. Platon’a göre güzellik ideadır, mutlaktır. keşmekeşinden uzaklaşıp taze gıdalarını yetiştirmek ve
Doğada söz konusu olan güzellikler, gerçek olan güzel sağlıklı beslenmek isteyen ve sayıları her geçen gün
ideasından pay aldıkları ölçüde bize güzel görünürler. artan insanların tercih ettiği bir kentsel tarım yöntemi
Gördüğümüz güzellik, asıl güzelliğin kendisi olmayıp bir oldu. Toplum bahçeleri kırsal alanda, kent dışında
kopyasıdır. Sanatçı da duyular dünyasından objeleri olabildiği gibi kentin içinde de yer alabiliyor. Tarım
yansıttığından izleyiciye ve okura gerçeklik hakkında ürünlerinin tamamının olmasa da bir kısmının
bilgi veremez hatta gerçeklikten uzaklaştırır. Çünkü yetiştirilebildiği toplum bahçeleri, gerek yapılanmaları
gerçeklik idealardır; ideaların bilgisidir. gerekse işlevleri bakımından modern kent yaşamının
vebası olarak da yorumlanan “yabancılaşma” sorununa
Bu parçada Platon’la ilgili olarak aşağıdakilerden bir çözüm olarak da ortaya çıkıyor. Toplum bahçelerinde
hangisine değinilmemiştir? çalışanlar gıdalarının kaynağına daha da
yakınlaşıyorlar; aynı zamanda farklı özelliklere sahip
A) Sanat görüşlerinin felsefi düşüncesiyle paralellik insanlar bu alanda ortak çalışmak için bir araya gelerek
gösterdiğine paylaşıma dayalı bir sosyal topluluk oluşturuyorlar.
B) Güzelliklerin arka planında asıl başka güzelliklerin Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi toplum
olduğunu düşündüğüne bahçelerinin faydalarından biri değildir?
M
A) Kentli insana değişik etkinlik alanları sunması
C) Gerçeklik ve güzellik kavramlarıyla ilgili düşünceler
ileri sürdüğüne
B) Kırsaldan kente göç eden insanların bu bahçelerde
D) Sanatçının, varlığın ancak iz düşümünü kendini bulması
yansıtabileceğine inandığına
C) Bilinçli tüketiciler için kendi ürünlerini yetiştirmeye
E) Günümüz felsefe ve sanat anlayışları üzerinde yönelik ortam sunması
önemli etkisi olduğuna
D) Hayatın karmaşasından kısa süreli de olsa kaçma
SY
fırsatı vermesi
M
E) Hislerini dile getirmekten çekinmediği
23. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre 24. I. Kafka’nın Kasaba Doktoru hikâyesinin içeriğine
cevaplayınız.
II. Daha önce yapılan benzer araştırmalardan farkına
Bir araştırmaya göre, insanlar açıklanması mümkün
olmayan bir durumla karşılaştıklarında beyinleri, III. Kaç tane denek grubu kullanıldığına
çevrelerinde anlam verebilecekleri başka bir yapı arıyor.
Araştırmacılar, anlamı, kişinin başvuru çevresi içinde Bu parçada yukarıdakilerden hangilerine
alışık olduğu bir eşleşme olarak tanımlıyor. Örneğin değinilmemiştir?
ateş, aşırı sıcaklıkla özdeşleşmiş bir kavram. Ama
parmağımızı ateşe sokup da donduğunu hissetmek, bu A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
yerleşik anlam içinde bir tehdit oluşturuyor. Proulx da
“Bu, insanları çok rahatsız edici bir deneyim olur, çünkü D) I ve II E) II ve III
mantığa aykırıdır.” diyor. Çalışmayı yürüten
araştırmacılar, bir grup denekten Kafka’nın bir dizi
saçma olaylar üzerine kurulu Kasaba Doktoru kitabının
kısaltılmış ve biraz da değiştirilmiş bir biçimini
okumalarını istemiş. İkinci bir gruba ise aynı kitabın,
yeniden yazılarak olayların ve anlatımın mantıklı hâle
25. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan deneyi
getirilmiş olduğu başka bir biçimi verilmiş. Daha sonra
M
deneklere içlerinde gizli örüntüler bulunan bir test yapan araştırmacıların hedeflerinden biri olamaz?
uygulanmış. Kendilerinden, diziler içinde benzer
örüntüler bulunanları işaretlemeleri istenmiş. Proulx, A) Kolay ve zor örüntülerin dikkate etkisini araştırmak
“Saçma hikâyeyi okuyanların daha çok dizi
işaretledikleri belirgin biçimde ortaya çıktı. Belli ki bir
yapı bulmaya güdülenmişlerdi. Daha da önemlisi B) Aynı metnin farklı yapılarının anlama noktasındaki
hikâyenin normalleştirilmiş biçimini okuyanlara kıyasla etkisini incelemek
daha doğru işaretleme yapmış olmaları, örüntüyü
ötekilerden daha iyi öğrenmiş olduklarını gösteriyor.”
diyor. C) Farklılıklara karşı insanların tepkisini değerlendirmek
SY
D) Edebî eserleri bilimsel araştırmalara konu yapmak
26. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre 28. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
cevaplayınız. ulaşılabilir?
(I) Alet kullanmak, hayvanlarda yeni gözlenmiş bir A) Bazı hayvanların, davranışlarıyla cinsiyetleri
davranış değil. (II) Ceviz kırmak için taş veya karıncaları arasında bir ilişki söz konusudur.
yuvalarında avlamak için uzun dallar kullanan
şempanzeler yıllardır biliniyor. (III) Ancak Avustralya’nın B) Bazı hayvanların kimi davranışlarının
doğusundaki Yeni Kaledonya Adaları'nda yaşayan bir ödüllendirilmesi onların tekrar edilme ihtimalini artırır.
karga türü belirli bir amacı yerine getirmek için mevcut
bir aletin yapısını değiştiren ender hayvanlardan. C) Sosyal olarak insanlara yakın olan hayvanlar insani
(IV) Bilim dünyasında önemli yankılar uyandıran bir becerileri daha çabuk kavrar.
deneyde, dişi bir Yeni Kaledonya kargası uzun bir
yiyecek kovasını, düz bir teli büküp olta biçimine
D) Bazı hayvanlara sonradan öğretilen davranışların
getirerek çıkarmayı başardı ve bunu tekrarladı.
(V) Deneye katılan erkek kargaysa bir kere kovayı düz kalıcı olması beklenemez.
bir telle çıkarttıktan sonra başka denemeye girişmeyip
eşini izlemek ve çıkardığı yiyeceğe el koymakla yetindi. E) Çevresel koşulların, hayvanların bazı becerileri
edinmesindeki rolü inkâr edilemez.
M
26. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi ikisi
arasında karşılaştırma vardır?
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Kök hücre yöntemi kullanılarak ilk kez akciğer ve Yazar, her eseriyle her satırıyla bir sanat kumaşı dokur,
solunum sistemi hücreleri üretildi. Bu yöntemin tamamlanmış veya yarım kalmış… Yarım kalmış, tam
gelecekte hastalara kendi deri hücrelerinden elde edilen kıvamına ermemiş metinlerin de bunun için
kök hücrelerle üretilmiş akciğerlerin nakledilmesi için yayımlanması gerektiği kanaatindeyim. Hem yazarın
kullanılabileceği düşünülüyor. Fakat klinik uygulama sanat ve düşünce dünyasının çözümlenmesi hem de
aşamasına gelinmesinin birkaç yıl süreceği öngörülüyor. sağlığında yayımlanmış eserlerinin daha iyi
Araştırma, aynı ekibin 2011 yılında kök hücrelerin anlaşılmasına katkıları bakımından… İyi bir edebiyat
akciğer hücrelerinin öncüllerine dönüşmesini sağlayan okuru, cesur bir inci avcısıdır. Ve o incinin, yazarın
bir grup kimyasal etkeni keşfettiği çalışmanın devamı yayımladığı veya yarım bıraktığı eserlerin hangi
niteliğinde. Bu çalışma sırasında da araştırmacılar, kök satırında birden bire parlayacağı, satırları arasına
hücrelerin akciğerin yüzeyini kaplayan epitelyum dalmadıkça bilinemez.
hücrelere dönüşmesini tamamlayan yeni etkenler buldu.
Geliştirilen yöntemle epitelyum hücrelerin altı farklı türü
elde edilmiş. Akciğerde gaz alışverişinin yapıldığı
alveollerin korunması için önemli bir yüzey etkin
maddesi salgılayan ikinci tür hücrelerin elde edilmesinin
M
özellikle kayda değer olduğu belirtiliyor.
31. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Kök hücrelerin, akciğer hücrelerini oluşturmasına B) Yarım kalmış eserlerin neden yayımlanması
dair 2011 yılından önce de çalışmalar yapılmıştır. gerektiğine
SY
B) Akciğer nakli için, kök hücrelerden akciğer hücreleri C) Okuyucunun eserler karşısındaki tutumuna
üretimi denemeleri henüz istenilen düzeyde değildir.
C) Kök hücre yöntemiyle vücudun bazı bölümleri için D) Yarım kalmış eserlerin de edebî kişilikleri
hücre elde edilmektedir. belirleyebileceğine
D) 2011 yılından önceki kök hücre çalışmalarının E) Eleştirel bir okumayla eserin gerçek anlamda
boyutu, günümüzdekinden çok farklıdır. anlaşılabileceğine
hangisidir?
B) Kişiliğini eserlerine yansıtır.
A) Deri hücrelerinden kök hücre meydana getirmeleri
C) Geleceğe birçok değer bırakır.
B) İkinci tür hücreleri bulmaları
D) Sözcükleri birbirine özenle bağlar.
C) Epitelyum hücre türlerini çeşitlendirmeleri
E) Sanatsal sorunlara çözümler üretir.
D) Az da olsa klinik uygulamaya geçmeleri
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 35. E’den sonra konser verecek kişinin D olduğu
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Festivalde her gün sadece bir konser verilecektir. D) F, konserini cuma günü verecektir.
C ile E arasında 3 sanatçı konser verecektir.
E) C’den önceki gün konser verecek kişi D’dir.
İlk gün B, son gün ise G konser verecektir.
D ve F’nin konserleri arasında A konser
verecektir.
M
A) 0 B) 1 C) 2 D) 4 E) 5
A) A B) B C) D D) E E) G
SY
34. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Ayşe’nin, B ve E dillerini aynı seviyede konuştuğu
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Ayşe ile Burcu; A, B, C, D ve E dillerinin tamamını A) Burcu D dilini orta seviyede konuşmaktadır.
başlangıç, orta ve ileri seviyede konuşabilmektedir.
Kişilerin söz konusu seviyelerde konuşabildikleri dil
sayıları birbirine eşittir. Örneğin, Ayşe’nin başlangıç B) Burcu’nun başlangıç seviyesinde konuştuğu
seviyesinde konuşabildiği dil sayısı ile Burcu’nun dillerden biri C’dir.
başlangıç seviyesinde konuşabildiği dil sayısı birbirine
eşittir. Kişilerin dilleri konuşabilme seviyelerine ilişkin C) Ayşe C dilini başlangıç seviyesinde konuşmaktadır.
bazı bilgiler şu şekildedir:
M
Burcu’nun ileri seviyede konuşabildiği tek dil C’dir.
40. I. A
II. B
III. D
37. I. A
II. B Yukarıdaki dillerden hangileri Ayşe veya Burcu
tarafından kesin olarak ileri seviyede
III. D konuşulmamaktadır?
SY
Burcu yukarıdaki dillerden hangilerini orta seviyede A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
konuşuyor olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
D) I ve II E) II ve III
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4; Eşit
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40’TIR.
1. - 4. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu 3. Ülkemizde İletişim Bilimleri, Gazetecilik ve Halkla
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan İlişkiler, Basın-Yayın, Sinema-Televizyon gibi
seçeneği bulunuz. alanlarda eğitim veren fakülte, yüksekokul veya
enstitü düzeyinde okulların açılmasıyla iletişim ve
1. Sanatın ve sanatçının ---- İstanbul. Sanatsal dehayı
sanat alanında eğitim yaygınlaşmıştır. Bu türden
besleyen zengin, bitimsiz bir kaynaktır. Şairler
eğitim kurumlarında sadece kuramsal bilgi vermekle
ondan ---- alır, yazarlar onu yazar, müzisyenler onu
yetinilmez. Çünkü ----. Ne var ki uygulama için teknik
besteler. Bu şehirde ---- her biçimi kendine bir yer
bir altyapı gereklidir. Önemli olan, altyapıyı oluşturan
bulur.
donanımın, eğitimin kuramsal disiplinini bozacak
kadar sağlıksız bir araç gereç tutkusu hâline
A) merkezidir – güven – sanatın
getirilmemesidir.
B) şehridir – cesaret – sanat ekollerinin A) uygulamaya dayalı kimi etkinliklerde dikkat en
M
önemli etkendir
C) yurdudur – ilham – sanatsal yaratıcılığın
B) bu alan ülkemizde henüz oluşum sürecini
D) göz bebeğidir – haz – görsel sanatların tamamlamamıştır
A) özgünlüklerini – zorla
B) doğallıklarını – kasıtlı
C) farklılıklarını – ısrarla
D) aykırılıklarını – bilerek
E) üstünlüklerini – kesinlikle
Ö
4. Bir oyunu sahnede izlemekle kitaptan okumak aynı 6. 1800’lü yıllarda Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden
şey değildir. Kitaplaşmış hâli ile sahnede karşımıza insanlar, bir umut olarak gördükleri Arjantin’e işçi
çıkan metin, farklı iki eserdir bence. İlkinde olarak çalışmak üzere göç ettiler. Tango müziği, işte
karşımızda yazar vardır; ikincisinde ise bu insanların zaman içinde aradıklarını bulamayıp
yönetmenden oyuncuya, tasarımcıdan ışıkçıya kadar yaşadıkları hayal kırıklıklarından filizlendi. Bölgede
pek çok kişi girer işin içine. Ama izlerken alınan yaşayan siyahi toplulukların müzikleriyle
zevk gibi, metni kitaptan okurken de sahnede harmanlanan tango, göçmenlerin içine düştüğü
izleniyormuşçasına bir etki bırakmalı, sahnedeki umutsuzluk, çaresizlik ve melankoliyi yansıttığı gibi
oyun da edebî anlamda bir tat bırakmalıdır izleyicide. onların yegâne tesellisi de oldu.
Öyleyse ----.
A) 1800’lerde dünyada büyük bir göç dalgası
A) bir eserin beğenilmesi içeriğine bağlıdır yaşanmıştır.
M
sürecindeki etkinliğiyle ilişkilidir
D) Avrupa’dan dışa olan göçler mutsuzlukla
D) edebîlik ve görsellik bir tiyatro eserinin vazgeçilmez sonuçlanmıştır.
özelliğidir
E) Arjantin, göç edilen ülkelerin başında gelmektedir.
E) başta şiir olmak üzere öyküden efsaneye, masaldan
romana uzanan tatlar taşır sanat
SY
7. Paris’in en ünlü kültür sanat mekânlarından Centre
5. - 8. sorularda, başta verilen cümle veya Georges Pompidou tarafından özellikle 5-10 yaş
parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı arası çocuklara yönelik olarak düzenlenen Frida ve
bulunuz. Ben adlı sergi, Mart ayının 17’sine kadar devam
ediyor.
5. Elçilik görevleri yanında, Ayasofya Medresesi’nde
müderrislik yapan Ali Kuşçu’nun matematik A) Frida ve Ben adlı sergi sadece belli bir yaş
alanında en tanınan eseri olan Muhammediye, grubundaki çocuklara hitap etmektedir.
Osmanlılarda en fazla ilgi gören hesap kitabı olma
özelliğini taşır.
B) Centre Georges Pompidou, Paris’teki diğer sanat
A) Ali Kuşçu’nun Osmanlı Devleti’nde yaptığı ilk görev
merkezlerinden farklı özelliklere sahiptir.
elçiliktir.
yapmıştır.
D) Çocukların resim sanatına olan ilgisini artırmak için
ünlü ressamların eserlerinden faydalanılmaktadır.
D) Osmanlı bilim insanlarının ilgi duyduğu en önemli
pozitif bilim matematiktir.
8. Uçaklarda hemen her türlü iletişim ağı bulunmasına 10. I. Ulusal kahraman ilan edilerek Sovyet Rusya’nın
rağmen yolcuların uçak modunda dahi olsa kalkış ve kozmonot yetiştirme programının başına geçirildi.
inişlerde cep telefonlarını kullanmaları yasaktır.
II. Rütbesinin yükseltilmesinin nedeni Dünya’ya canlı
A) Kalkış ve iniş dâhil tüm uçuş boyunca cep telefonları olarak dönemeyeceğinin düşünülmesiydi.
kapalı kalmak zorundadır.
III. Bundan 52 yıl önce Yuri Alekseyevich Gagarin,
B) Tüm elektronik cihazlar uçağın elektronik Vostok 1 adlı uzay aracıyla Dünya’yı uzaydan
donanımına zarar vermektedir. gören ilk insan oldu.
D) Uçaklarda yolcuların uyması gereken birtakım V. Fakat Gagarin yeryüzüne sağ salim ayak bastı.
kurallar vardır.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
E) Uçak havadayken cep telefonlarının kullanımı biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
serbesttir.
M
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
12. 20. yüzyıl tarihçilerinden Arnold Joseph Toynbee, şiire 14. Bir toplumun, yaşayan bir edebiyatı yoksa toplum kendi
bakışını tek cümleyle anlatmış: “Şiir dili vahyin diline edebiyatının geçmişinden de giderek kopar.
benzer, anlamı semboliktir çoğu zaman ve aklın diline
tercüme edilemez.” Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili cümle, şiirle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine vurgu yapmıştır? A) Geleneksel edebiyat olmadan yeni bir edebiyatın
oluşturulması olanaksızdır.
A) Bir dilden diğer bir dile tercüme edilemeyeceğine
B) Yaşayan edebiyat, geçmiştekilerden daha başarılı
B) İmgelere dayalı olup kolay anlaşılır olmadığına
eserler verecek güçte olmalıdır.
C) İlham aldığı kaynağın ilahi olabileceğine
C) Bugünkü edebiyatın varlığı sayesinde edebiyat tarihi
ile bir bağ kurmak mümkündür.
D) Anlatımda daha çok ilahi sembollere yer verdiğine
M
E) Edebiyatın her dönemi kendi içinde
değerlendirilmelidir.
Bu parçada geçen “odası dünyadan büyük bir şair” 15. “Okura ulaşmış bir eser, tümüyle yazarın değildir artık,
sözüyle Behçet Necatigil ile ilgili olarak bir bakıma aynı eser de değildir.” cümlesi
vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdakilerden hangisini içermez?
SY
A) Duygu ve düşünce dünyasıyla dış dünyanın A) Okur, eseri zihninde yeniden değerlendirip üreten
sınırlarını aştığı kişidir.
B) Ferah mekânlarda yaşamayı ve yazmayı sevdiği B) Okur, kendi öznelliğiyle eseri yazarından farklı
anlamlandırabilir.
C) Kendini aşma düşüncesiyle hareket ettiği C) Okuyucuyla buluşan bir eser, yazarının kontrolünden
çıkar.
D) Geniş kitlelere seslenme iddiasında olduğu D) Eserin anlamlandırılması konusunda son söz
okurundur.
E) Daha çok üretmeyi amaç edindiği E) Yazar, kitabını yazarken okurunun isteklerini
gözetmelidir.
Ö
16. (I) Tutunamayanlar hem söyledikleriyle hem de anlatım 18. (I) Her şiir kitabı, yayımlandıktan sonra iyi kötü bir
biçimiyle bir başkaldırı niteliği taşıdığından eserin iki karşılık bulmak ister. (II) Toplumda özellikle sanat
yönden de farklı bir yaklaşımla incelenmesi gerekir. dünyasında bir yankı oluşturmayı bekler en azından.
(II) Şimdiye kadar eserin karakterleri ve felsefesi (III) Ama bugün bu ilgi, ne kadar az kitaba nasip oluyor.
üzerinde durulmuşsa da anlatım biçimine yeterince (IV) Birçok eser, okunmadan bir köşede unutulmaya
eğilen olmamıştır. (III) Bundan ötürü ilk önce eserin mahkûm ediliyor. (V) Bu durumun hemen akla gelen iki
sunuş biçimine sonra da anlamsal yönüne eğilmek açık sebebi var: biri, az sayıda iyi şiir yazılması, diğeri
istiyorum. (IV) Ancak hepsinden önce Oğuz Atay’ın ise ülkemizde şiirin az okunan bir edebî tür olması.
Batı’daki hangi tür roman anlayışına katıldığını belirtmek (VI) Yıllardır şiir üzerine kafa yoran, şiirin ardından
gerekir. (V) Çünkü Atay, Türk romanının geleneksel koşan birinin bu manzaraya kayıtsız kalması mümkün
çizgisinden çıkarak başka bir romanı deneyen ilk Türk değil.
yazarı olmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde önce, düşüncenin akışına göre, “Zaten şairin kaygısı
olumsuz bir duruma yer verilmiştir? da hoşça bir seda bırakmak değil midir?” cümlesi
getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
M
17. (I) Beslenmede en önemli öğün kahvaltıdır. (II) Ne yazık
ki en çok ihmal edilen de yine o oluyor. (III) Kahvaltının 19. (I) Japonya’da, tsunami felaketi ilk kez yaşanmıyor.
atlanmasının nedenleri arasında erken kalkamama, (II) Bu bölgede bilinen en eski tsunami felaketi
servise yetişememe korkusu gibi mazeretleri saymak 869 yılında Sendai bölgesinde görülmüştür. (III) Dev
mümkün. (IV) Ancak çocuğunuz varsa bunların hiçbirine dalgaların 4 kilometre içerideki Tagajo Kalesi’ne kadar
sığınmayın. (V) Çünkü uzmanlarca kahvaltı yapmadan ulaştığı ve 1.000 kişinin ölümüne yol açtığı bilinmektedir.
okula giden çocuklarda; konsantrasyon bozukluğu, (IV) Japon halkı, geçmişte büyük yıkımlara neden olan
SY
algılama ve öğrenme güçlüğü, uyuklama veya gerginlik depremleri ve bu depremlerin tetiklediği tsunamileri
gibi belirtilerin ortaya çıktığı belirtiliyor. unutmamıştır. (V) Bu deneyimler onlara, doğal afetlere
karşı tedbir almayı ve soğukkanlı olmayı öğretmiştir.
Kahvaltının konu edildiği bu parçadaki (VI) Nitekim bu son felaketi de en az zararla atlatmayı
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda başarmışlardır.
verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
A) I. cümlede, diğer öğünlerden farkı dile getiriliyor. paragraf hangi cümleyle başlar?
20. “Nesneleri olduğu gibi görmeyiz, olduğumuz gibi 21. Şiirlerine hayatından, bilhassa çocukluk yıllarından
görürüz.” diyen Lippmann, bir olaya tanıklık eden çok birçok kesit koymuştur Sezai Karakoç. Yaşadıklarından
sayıda insanın, o olayı değişik biçimde anlattıklarını süzdüğü birçok motifi şiirinin kumaşı içine yerleştirmiştir.
vurgular. “Neyi” gördüğümüz ile neyi “nasıl” gördüğümüz Bazı şiirleri doğduğu coğrafyayla desen desen
arasındaki farkı ortaya koyan bir araştırma şu şekilde dokunmuş görünür. Bu şiirlerin nakışları, şairin doğduğu
uygulandı: Bir grup öğrenciden, kendilerine gösterilen büyüdüğü coğrafyayı işaret eder.
şeylere dair gözlemlerini yazmaları istendi. Öğrenciler,
yazdıklarını okuduklarında aynı durumu nasıl farklı Bu parçaya göre, Sezai Karakoç’un şiiri için
şekilde kâğıda döktüklerini görünce şaşırdılar. Bu aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
araştırmanın sonucu, gözlemlerin tümüyle nesnel
olmadığını ve kişilerin öznel değerlendirmeler A) Söz oyunlarına başvurulduğu
yapabildiğini göstermiştir.
B) Tarihî değerler içerdiği
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
C) Yerel unsurlar barındırdığı
A) Bir araştırmadan doğru sonuçlar alabilmek, o
araştırmanın uygulandığı kişilerin yeterliliğiyle D) Biçimsel farklılıklar taşıdığı
ilgilidir.
M
E) Didaktik içeriğe sahip olduğu
B) Kişisel farklılıklar, aynı olay veya durum hakkında
farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açar.
C) Kişinin doğru karara varabilmesi, farklılıkları 22. Gelişen teknoloji ve artan veri, bu verinin cihazdan
görebilmesine bağlıdır. cihaza aktarıldığı ana yollardan biri olan USB
bağlantısında da bazı değişiklikleri gündeme getirdi.
Standardın geleceğini belirleyen USB 3.0 grubunun, bu
D) Kendine özgü düşünce yapısı olmayan insan, doğru yeni ihtiyacı karşılamak amacıyla saniyede 10 GB veri
aktarımına izin veren USB 3.1 standardı üzerinde
SY
gözlemler yapamaz.
çalışmaya başlandığı geçtiğimiz günlerde gündeme
gelmişti. Geçen süre içinde konuya dair ilginç başka
bazı detaylar da belirginleşmeye başladı. Örneğin USB
E) Bilimsel çalışmada duyguları bir kenara bırakarak
3.1 bağlantıları, gittikçe küçülen ve incelen cihazlara
nesnel doğrulara yönlenmek gerekir. uyum sağlamak üzere daha da küçük hâle gelecek.
Dahası, USB yuvalarının artık taktığınız yönü
umursamayacağı söyleniyor.
23. İnsan beyninde duyguların merkezi, Latincede badem 24. Bilimsel düşünce tarzının başat özelliklerinden biri
anlamına gelen ve bir çekirdek büyüklüğünde olan sebep-sonuç ilişkisine bağlılığıdır. Aynı sebeplerin bir
“amigdala”dır. Kızgınlık, korku ve saldırganlık araya gelmesinin aynı sonucu doğuracağı anlamına
duygularımızın kaynağı burasıdır. Amigdalanın görevi, gelen determinizm, bilimsel bir yasa olarak kabul edilir
canlının tehlikelere karşı koruyucu tepkilerini anında olmuştur. Başlangıçta fen bilimlerinin kapsamında
vermesini sağlamaktır. Amigdaladan gelen korku, kaygı düşünülen determinizm, geçen yüzyıldan başlayarak
gibi mesajlar kaç veya saldır, kurtul tepkisini tetikler. sosyal bilimlerde de geçerli kılınmaya çalışılmıştır.
Karşıdan karşıya geçerken sizin için yanan yeşil ışığı Özellikle geçen yüzyıldan beri bilim insanları, artık
görüp adımınızı caddeye attığınızda, karşıdan süratle sadece doğada geçerli olan yasaların neler olduğunu
gelen bir araba gördüğünüz anda “Bu araba kırmızı keşfetmekle yetinmiyor, aynı zamanda sosyal ve
ışıkta duramadan geçecek galiba.” veya “Belki freni bireysel hayatımızda da geçerli olan yasaları bulup
patladı arabanın.” gibi şeyler düşünme fırsatınız yoktur. çıkarmaya, toplumsal ve bireysel ilişkilerimizin
İşte o anda amigdala devreye girer ve siz “Eyvah!” deyip determinist bir şema içinde cereyan ettiğini kanıtlamaya
geri sıçrayarak kurtulursunuz. çalışıyor. Marx ve Freud, biri toplum hayatında, öteki
bireysel hayatımızda hâkim olan kanunları ortaya koyma
Bu parçadan amigdalayla ilgili olarak gayretine düşmüş olanların en ünlüleri.
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada determinizmle ilgili olarak
A) Duyularımızı kontrol eden bir merkez olduğuna aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
M
A) Bilimsel düşüncenin oluşmasında baskın olmasına
B) Sözcüğün kökenine ve biçimsel yapısına
25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre 27. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Öykünün bendeki edebî karşılığı öncelikle anlam. (I) Ne romancı olmak ne de şair olmak elimizdedir; insan
Eleştiririm fakat akla, bilgiye takılı kalmaktan korkarım. ya romancı doğmuş ya doğmamıştır. (II) Şair için de
Vicdanımı dinlerim. Kalbime danışırım. Duruşuma, öbür sanatçılar için de böyle. (III) Sanatçı kendi içinden
duyuşuma arkadaş ederim. Bunlarla kalmam; öykünün geçen bir yolun yolcusudur. (IV) Bu yolu, onun yaratılışı
bir mimarisi vardır, uyarım. Mimari benim için çizmiştir. (V) “Bırakın şu içten geçen yolu, o yol bir yere
olağanüstülük demek değil. Yükseklik, genişlik, heybet götürmez!”, “Doğru yol dıştan geçer!” diyenler belki
değil. Çarpıcı bloklar, biçimsel oyunlar değil. Bunları çıkacak. (VI) Ama “Romancı sadece kendi dışına
ürkütücü bulurum. Gösteriş ve esnaflık sayarım. Mimari çıkmasını, görmesini, göstermesini bilen bir kişidir.”
bence, ruh güzelliği, çınar altı sakinliği demek. demekle iş bitmez ki...
Duruşum, duyuşum buradan okunsun isterim. Bu
yüzden sözcüklerim herkesin ağzındaki sözcüklerdir.
Cümlelerimin; konuşma diline yaslanıp, kolay görülür
bağlantılar kurarak uzunluklarını gizlediğini de
sanıyorum. Gizlediğim şey ayıbım değil. Ama dilimin
yük olmasını istemem.
M
27. Bu parçada geçen “Sanatçı kendi içinden geçen bir
yolun yolcusudur.” sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
D) Böbürlenme ve kıskanma
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Biz ve özellikle bizden sonraki kuşaklar metne daha Pakistan asıllı İngiliz yazar Tarık Ali, David Barsamian’la
yakın yaşıyoruz. Bu şahsi bir yargı, yanılıyor olabilirim konuşmalarının yer aldığı İmparatorluk, Direniş ve
de. Hayatla ilişkimiz en aza indirgenmiş durumda; bir İsyan’da şöyle diyordu: “Batı’da komünizmin çöküşü ve
tarladan bahsettiğimizde gerçek bir tarladan değil Sovyetler Birliği’nin dağılışından bu yana, resmî ve
okuduğumuz metinlerdeki tarla imgesinden gayriresmî kültürlerin bir kenara atmakta el birliği ettikleri
bahsediyoruz. Zihnimizde gerçek bir karşılığı yok bunun. tek disiplin, tarih oldu. Sanki tarihte fazlasıyla yıkıcı bir
Tarla topraktan değil harflerden oluşan bir şey bizim yan bulunuyor. Mazide çok fazla bilgi gömülüdür; o
için. Bu işin genel yanı; özel olarak da, bunu kibirlenmek yüzden en iyisi her şeyi unutup yeni bir tarih
için söylemiyorum, bugüne kadar çok okuduğum için başlatmaktır. Fakat herkesin anlamaya başladığı gibi,
yazarken kendimi azıcık bıraksam hemen daha önce tarihe bunu yapamazsınız; tarih yok olup hiçliğe
okuduğum başka metinlerin tacizine uğruyorum. karışmayı reddeder. Onu bastırmaya çalışırsanız
korkutucu bir biçimde canlanır.”
M
29. Bu parçada geçen “metne daha yakın yaşamak”
sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden 31. Bu parçada geçen “Tarih yok olup hiçliğe karışmayı
hangisidir? reddeder.” sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküye konu olabilecek bir yaşantısı olmak
A) Üstü örtülse de sonunda gerçekler ortaya çıkar.
B) Herhangi bir edebî metni daha iyi anlayabilmek
C) Edebî eserde anlatılanları gündelik hayata aktarmak B) Tarihî gerçekler, yok saymakla etkisini yitirmez.
D) Son zamanlarda gençlerimizin öykülerinizdeki C) Tarih, insanlık tarihinin bir müzesidir, onda insanlığın
betimlemelerle köylerimizi tanımasının sebebi nedir? doğruları ve yanlışları görülür.
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 35. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. olarak doğrudur?
Hatice; A, B, C, D, E, F, G ve H çiçekleri için kırmızı A) F çiçeği için plastik saksı satın alınmıştır.
renkli ve siyah renkli, seramik ve plastikten yapılmış
toplam 8 tane saksı satın almıştır. Farklı maddelerden
yapılmış saksıların kırmızı ve siyah renkli olanlarından B) E çiçeği için satın alınan saksı seramiktir.
en az bir tane satın alan Hatice’nin alışverişine ilişkin
bazı bilgiler şöyledir.
Her bir çiçek için sadece bir tane saksı satın C) Siyah renkte satın alınan saksılardan biri C çiçeği
alınmıştır. içindir.
Dört seramik saksı satın alınmıştır.
D) A ile D çiçeği için satın alınan saksılar plastikten
B ve G çiçekleri için siyah renkte plastik saksı yapılmıştır.
satın alınmıştır.
A ve E çiçekleri için farklı maddeden yapılmış E) Kırmızı renkte satın alınan saksılardan biri H çiçeği
kırmızı renkte saksılar satın alınmıştır. içindir.
M
Siyah renkte toplam üç tane saksı satın alınmıştır.
C ve H çiçekleri için aynı renk ve aynı maddeden
yapılmış saksılar satın alınmıştır.
Yukarıdaki çiçeklerden hangileri için kırmızı renkte C) B ile E çiçekleri için satın alınan saksılar aynı
plastik saksı satın alınmış olabilir? maddeden yapılmıştır.
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) D ile F çiçekleri için satın alınan saksılar aynı
renktedir.
D) I ve III E) II ve III
E) G ile A çiçekleri için satın alınan saksılar aynı
maddeden yapılmıştır.
34. I. B ile C
II. F ile D
III. A ile G
Ö
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. olarak yanlıştır?
M
aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
A) K modeli klimalıdır.
37. Bu bilgilere göre,
B) S modeli klimalıdır.
I. M,
II. N, C) M modeli klimalıdır.
III. S
D) N modeli klimalıdır.
model otomobillerin hangileri klimalı olabilir?
E) N modeli klimasızdır.
SY
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
A) L modeli dizeldir.
B) L modeli benzinlidir.
C) M modeli dizeldir.
Ö
D) N modeli dizeldir.
E) N modeli benzinlidir.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4 katsayısıyla çarpılacaktır.
M
binlerce yıl süreyle geri çevrilmez bir sera etkisi altında
ısınacağı ortaya konuyor.
5. I. Pazarlama ve reklam kampanyalarının özel bir 7. Çocuk yaşta oyuncu olarak tanınıp başarıyla yetişkin
ürünü fark ettirecek ve sahip olma isteği saflara geçen oyuncu sayısı azdır. Genellikle ergenliğin
uyandıracak mesajlar içermesi gerekiyor. engebeli arazisinde yok olurlar.
II. Reklamların ikna edici bu mesajları, tüketicileri ne
Bu parçada geçen “ergenliğin engebeli arazisi”
kadar çok etkilerse reklam başarısının da o kadar
fazla olacağı düşünülüyor. sözüyle ergenlik çağının hangi özelliği
vurgulanmaktadır?
III. Bir filme veya programa, izleyicinin doğrudan fark
edemeyeceği şekilde yerleştirilen ve seslerden A) Olumsuz etkilere açık olması
oluşan bu türdeki reklamların sayısı da bu sebeple
günbegün artıyor. B) Öğrenim çağına denk gelmesi
IV. Özellikle ilginç seslerin o anda televizyon izlemiyor
olsa bile çocuğun dikkatini çekebileceğinden ve C) Oyunculuk için uygun olmaması
aklında kalabileceğinden yola çıkılarak ses
özelliklerinin görsel özelliklere göre daha güçlü D) Ekonomik sorunlarla dolu olması
etkiye sahip olduğu düşünülüyor.
V. Markalı oyuncaklar, çok bilinen çizgi film E) İlerleme ve gelişmeye engel olması
karakterleri ve ünlülerin kullanıldığı reklamların
M
hareketli ve heyecanlı senaryolarıyla müzikleri, bu
amaca hizmet eden yöntemlerden sadece birkaçı.
9. Bir zaman bu dünyada yalnız ve yönsüz kaldığımda 11. (I) Bilindiği gibi roman, Batılılaşma hareketlerinden
elim, nedenini bilmediğim ama bir yerlerden tılsımına sonra tanıştığımız edebî bir türdür. (II) O döneme kadar
kapıldığım kitaplarınızı aradı durdu. Hangisini elime gelişmiş bir Türk romanı olmadığından Tanzimat
aldıysam derin, taşkın, dalgalı sularda yüzer buldum romanının kaynağını, sanatçılarımızın okudukları Batılı
kendimi. O sonsuz devinimde, o engin ve yakıcı yazarların eserlerinde aramak gerekir ve bu da bizi
düşüncelerin girdabında kaybolmamak için, gizli başarısızlığın nedenine götüren bir ipucu olacaktır.
uçurumlarda dolaşırken tepetaklak düşmemek için, (III) Türkçede görülen ilk Batılı romanlardan bazıları
inanır mısınız, yoğun çaba harcadım. şunlardır: Telemak, Sefiller, Monte Kristo Kontu…
(IV) Bu sıraladıklarımız, romantik edebiyatın ürünleridir
Bu parçadaki altı çizili sözle söz konusu eserle ilgili ama bu romanların bilerek veya özellikle çevrildikleri
olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden sanılmasın. (V) Bilgisizlik ve bir yabancı dilin yeni yeni
hangisidir? öğrenilmeye başlamasıdır sebep.
M
D) Hayal dünyasını altüst ettiği
B) II. cümlede, bu türdeki eksikliğin sebeplerine yönelik
tespit yapılmıştır.
E) Karmaşık konuları ele aldığı
C) III. cümlede, Türkçeye çevrilenlerle ilgili örnekler
verilmiştir.
12. (I) Elektrikli otomobil teknolojisinin en büyük 14. (I) Fredric Jameson Ütopya Denen Arzu adlı kitabında,
sorunlarından biri, genel olarak aracın ve özellikle türe adını veren Thomas More’un Ütopya’sından
bataryanın ağırlığından kaynaklanan verim kaybıdır. başlayarak kapsamlı bir çalışma sunuyor. (II) Yazar,
(II) Bir otomobil firması tarafından geliştirilen Avrupa “Ütopyalar neden bir dönemde çiçek açarken başka bir
Birliği destekli bir proje, elektrikli aracın bataryasının bir dönemde sararıp solmaktadır?” sorusuna cevap arıyor.
kısmını aracın kaportasına yayarak hem aracın (III) Sonra “ütopyanın kaderi, geleceği ve geleceğimizle
ağırlığını azaltmayı hem de kaportaya yayılan ek olan ilişkisi” bağlamında araştırmasını derinleştirerek
bataryayla ana bataryaya destek olmayı amaçlıyor. herkesin anlayacağı sadelikte okura sunuyor.
(III) Bu teknolojide karbonfiber, polimer reçine, (IV) Ütopyayı bilim kurgu adı verilen edebî biçimin
nano-bataryalar ve süper kondansatörler gibi sosyoekonomik bir alt türü olarak görüyor. (V) Ayrıca
malzemeler kullanılıyor. (IV) Kapılar, kaput ve tavan bu yazar, bilim kurgunun Shakespeare’i kabul edilen Philip
malzemelerle yapıldığında aracın ağırlığı % 15 Dick’in, bilim kurgu ve ütopyayı bir anlamda uzlaştıran
azaltılabiliyor. (V) Kullanılan bu teknolojiden elde edilen Ursula Le Guin’in ve daha birçok önemli bilim kurgu
elektriğin aracı tek başına hareket ettirmesi yazarının eserlerine kadar uzanıyor.
beklenmiyor. (VI) Ama özellikle kırmızı ışıkta beklerken
araç kısa süreliğine durduğunda ve kalkışta bataryaya Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
destek vererek aracın menzilini artırıyor. yazarın üslubundan söz edilmiştir?
M
kendinden önceki cümlede açıklanan bir eksikliğin
giderilme yolundan söz edilmiştir?
15. Yolları ak pak bir düzlüğe dönüştüren kar, her izi örter
mi? Siler mi rüzgârın savurduğu kar tanecikleri
coğrafyanın işaret taşlarını? Peki, Anadolu’da çoktan
soyu tükenmiş olan aslanların, tarihin içinde bıraktığı
13. (I) Geçmişin insanları arasında da yaşlanmayı
SY
ayak izlerini gizler mi kar? Bir kış günü, Gevaş’ın Van
durduracak formüller arayanlar, genç kalmanın yollarını Gölü’ne bakan kıyısından bir tekneyle Akdamar
araştıranlar ve bu amaçla çeşitli denemelerde Adası’na doğru yol alırken bu soruların cevaplarını
bulunanlar olmuştur. (II) Ölümsüzlük arayışındaki insanı düşünüyordum. Doğu’nun kar altında oluşturduğu
anlatan en eski efsanelerden biri de ünlü Gılgameş soğuk, sert ve şiddetli ama bir o kadar da büyüleyici
destanıdır. (III) Yakın arkadaşı Enkidu’nun ölümünün görüntülerini göz bebeklerime işleyerek… Bu yolculuğu
ardından kendisinin de öleceğinden korkan Gılgameş, ilkbahar ve sonbaharda yapmayı seven gezginlerin
tanrılar tarafından ölümsüzlük bahşedilmiş olan tek tersine, karın üzerinde görünmeyen bir Urartu aslanını
insanı bulmaya ve ona ölümsüzlüğün sırrını sormaya izleyerek gitmek vardı aklımda.
gider. (IV) Ziusudra veya Utnapiştim adıyla bilinen bu
kişi, bu bilgi kıymetli olduğu için Gılgameş’e sırrını, Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
ancak kırk gün uyumaması koşuluyla söylemeyi kabul
hangisi söylenemez?
eder. (V) Gılgameş sözünü yerine getiremese de
Utnapiştim sırrını onunla paylaşır; ancak suların
A) Şiirsel bir dil kullanılmıştır.
dibindeki ölümsüzlük otunu nefes nefese çıkaran
Gılgameş, otu bir yılana kaptırır ve insanoğlu,
ölümsüzlük sırrını elinden kaçırmış olur. B) Mecazlara yer verilmiştir.
16. (I) Evrensel bilim, düşünce ve sanatın zirvelerinden 18. Diller arasında uygar ve ilkel, zengin ve yoksul, güzel ve
birisini oluşturan parlak Endülüs İslam medeniyeti, aynı çirkin türünden ayrımlara yer olmadığını dil bilimi çoktan
zamanda Batı dünyasının Orta Çağ skolastisizminin kanıtladı. Ama gelin de anlatın bunu insanlara! Bugün
karanlığından kurtulmasında da en büyük etkenlerden bile, Shakespeare’in veya Hugo’nun büyüklüğünü her
biri oldu. (II) Evrensel kültürün kaynaklarını tanımak şeyden önce dillerinin zenginliğine bağlayanlar var. Hiç
isteyen gençlerse Avrupa’nın değişik kentlerinden unutmam burnundan kıl aldırmayan bir yazarımız, Victor
Kurtuba'ya, Endülüs’e akın ediyorlardı. (III) Endülüs ve Hugo’nun 1802’de, ünlü Larousse sözlüklerinin ilk
Sicilya’da İbn-i Rüşd’ün açıklamalarıyla zenginleşen hazırlayıcısı Pierre Larousse’unsa ondan tam on beş yıl
Aristo’nun ve Eflatun’un eserleri Arapçadan Latinceye, sonra 1817’de doğduğunu aklına bile getirmeden,
İbraniceye ve mahalli dillere tercüme ediliyordu. “Victor Hugo, muhakkak ki doğduğu zaman Larousse’u
(IV) Kısa zamanda bu eserler, Paris ve Londra ezbere biliyordu!” diye yazmıştı. Ancak, hemen
üniversitelerinin amfilerinde ders veren hocaların belirtelim, bizim yazarlarımıza özgü bir şey değil bu
başvuru kaynağı hâline dönüştü. (V) İbn-i Rüşd’ün, yanılgı. Yüzyıllardan beri bu konuda geliştirilmiş aykırı
İbn-i Sina’nın etkisinde kalan Avrupalı entelektüeller, söylemler bir araya getirilecek olursa ciltlere sığmaz.
Rönesans hareketinin fitillerini ateşlemeye başladılar. Fénelon bile, kızların eğitimine ilişkin kitabında,
İtalyancayla İspanyolca konusunda, “Bu iki dil,
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden kadınların kusurlarını çoğaltabilecek nitelikte tehlikeli
sonra, düşüncenin akışına göre, “Ünlü tarihçi kitaplar okumak dışında pek bir işe yaramaz.” diyerek
Draper’in deyişiyle, Londra ve Paris’in karanlık şaşkına çevirir insanı.
M
sokaklarında insanlar çamura batmadan evlerine
dönemezken, Kurtuba’nın insanları taş döşeli aydınlık Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden
kaldırımlarda yürümenin zevkine varıyorlardı.” cümlesi yakınılmaktadır?
getirilmelidir?
A) Yazarların sözlüklere bakarak eserler kaleme aldığı
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. düşüncesinin yaygın hâle gelmesinden
19. Genç şairlerin ilk kitapları üzerine yazılar yazmak 20. Günlük yazılarımı hazırlamak üzere bilgisayarın başına
oldukça riskli bir iş. Bunun birçok nedeni var. Öncelikle oturduğum zaman bir sıkıntı kaplar içimi. İki duygu
çoğu şair, ilk kitabında birçok tekniği pek bilmeden şiir dalgasının etkisi altındayımdır. Bunlardan biri, görevimi
yazıyor. Ayrıca şiire ilişkin daha ilk kitabında öngörüleri hakkıyla yerine getirememekten, kendime karşı dürüst
olan genç şair bulmak çok zor. Bunun yanı sıra ilk kitaba olamamaktan ve hesabı verilemeyecek bir yükün altına
dönük olarak kaleme alınan eleştiriler, yeni başlamış bir girmekten duyduğum korku; öteki ise okurlarımla ilgili
gencin hevesini kırmak gibi bir duruma da sebep endişelerim. Bu iki duygu dalgası savaşır, çoğu zaman
olabiliyor. Şu da bir gerçek ki şiir, biraz da o kırılan birbirine zarar verir ve ben ikisinden birinin ağırlığıyla o
hevesler sayesinde mecra değiştiriyor. İlk kitabından günkü yazımı bitiririm. Yazılarımı yazmaya başlamadan
sonra şiirinde deri değiştiren genç isimler, daha sonra o önce duyduğum endişe, onları bitirdikten sonra da
ilk kitaplarını yok sayabiliyorlar. Aslında bu yok azalmaz.
saymaların, birçok bakımdan eleştirinin hem işi hem
yapıcı gücü olduğunu düşünüyorum. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen kişinin
özelliklerinden biridir?
Bu parçaya göre, eleştirinin yapıcı gücünün sonucu A) Yazarken duyduğu kaygılarını sorgulayarak ortaya
aşağıdakilerden hangisidir? koyan
M
sonlandıramayan
21. Dilde yetkinleşmek, her şeyden önce çok iyi bir okur
olmayı gerektirir. Dili doğru kullanmak, dildeki değişim
ve dönüşümleri takip edebilmek ancak böyle sağlanır.
Bu da çok okuyan, okudukları konusunda kafa yoran,
dili irdelemeyi ve sorgulamayı seven, sevmekten de öte
bunu alışkanlık hâline getiren biri olmak demektir.
22. Yayıncılık sektörü açısından baktığımızda giderek daha 23. Bir ilaç firmasının yüzüncü yıl kutlamaları kapsamında
az kitabın basılacağı ve daha çok kitabın sadece e-kitap gerçekleştirilen Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi,
formatında üretileceğini söylemek mümkün. Çünkü İstanbul’da gördüğü yoğun ilginin ardından şimdi de
e-kitap, üretim ve dağıtım zinciri açısından çok büyük bir kapılarını Ankaralılara açıyor. Sanat, bilim ve teknolojiyi
maliyet avantajı sağlıyor ve seslendiği pazar çok daha yenilikçi bir tutumla harmanlayan sergi, izleyiciyi
büyük. Bu durum, sektörün hemen her kesimi için kârlı; büyüleyerek alışılmış sergi kavramının ötesine geçiriyor.
dağıtıcılar ve kitabevleri dışında. Zamanla onların yerini Van Gogh’un en ünlü eserlerini, bugüne kadar hiç
e-kitap dağıtım sistemleri ve satış platformlarının denenmemiş yepyeni bir biçimle, resmin hikâyesinin
alacağını ve kitabevlerinin oldukça sınırlı sayıda, özel içinde bir yolculuğa çıkarıyor. Van Gogh Alive’da Ren
ürünlere yönelik butikler hâline geleceğini düşünüyorum. Nehri’nde Yıldızlı Bir Gece, Teras Kafe, Vazoda 12
Ayçiçeği gibi döneme damgasını vurmuş eserler yer
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı alıyor. Sergi, ziyaretçilere dahi ressamın fırtınalı hayatını
yoktur? kronolojik olarak göstermek için klasik müziği kullanıyor.
Bu müzik, Van Gogh’un hikâyesinin duygusal yönlerini
A) Yayıncılık sektöründe nasıl bir değişim öne çıkararak sanatçının kariyeri boyunca yansıttığı
gözlenmektedir? sanatını ve ruh hâlini farklı bir biçimde ziyaretçilere
sunuyor.
B) E-kitapların yayıncılar açısından olumlu yönleri
nelerdir? Bu parçada anlatılan sergiyle ilgili olarak
M
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
C) E-kitap kimleri zarara uğratacaktır?
A) Değişik kentlerdeki sanatseverlerle buluştuğuna
24. Sosyal medya; sosyal paylaşım platformları aracılığıyla 25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre
milyonlarca insanı buluşturarak her türlü düşünce, bilgi cevaplayınız.
ve deneyimlerin paylaşılmasına ortam oluşturmaktadır.
Bir yandan da firmalar ve markalar için müşteri (I) Anadolu’nun en eski yerleşim birimleri arasında
duyarlılığının ve tüketici eğilimlerinin kolaylıkla takip sayılıyor Sinop. (II) Karadeniz’in doğal limanlarından biri
edilebileceği bir veri tabanı özelliği göstermektedir. olmasının payı var elbette bunda. (III) Tunç Çağı’na
Müşteri hizmetleri yönetiminde başarılı olan firmaların uzanan bölge tarihine Sinop Arkeoloji Müzesi’nde şahit
çoğu, sosyal medya platformlarında üretici ve aracı olabilirsiniz. (IV) Müzede şehre adını veren su perisi
firmalar için gerekli olan her türlü bilgiyi toplamak, Sinope’nin rölyefini görebilirsiniz. (V) Kefevi
süzmek ve anlamlandırmak üzere profesyonel hizmet Mahallesi’ndeki üç katlı bir konakta bulunan Etnografya
sunan firmalardan destek almaktadır. Sosyal medya, Müzesi, geleneksel kültüre ait objelere ev sahipliği
amaçları aynı olan tarafları buluşturmakla kalmayıp yapıyor. (VI) Selçuklu dönemine ait Alâeddin Camisi’ni
ortak tercihlerin ve beklentilerin oluşmasında da büyük ve Pervane Medresesi’ni gezebilir; medrese avlusundaki
katkıları olan bir hizmet kanalı olarak hayatımızda yerini el sanatları çarşısından yöresel ürünler alabilirsiniz.
almış durumdadır.
M
A) Ortak düşünceye sahip insanları bir araya
getirmektedir.
25. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
önceki cümlenin nedeni belirtilmiştir?
B) Toplumun tüketim alışkanlıklarının çeşitlenmesine
katkı sağlamaktadır. A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
B) Tarihî önemine
E) Mimari dokusuna
Ö
27. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre 29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) 17. yüzyılın önemli eserlerinden biri olan Sultanahmet (I) Somon balıkları, Büyük Okyanus’a dökülen nehirlerin
Camisi, Mimar Sinan’ın yapı anlayışı içinde inşa edildi. ılık sularına yumurtalarını bırakmak için yüzlerce
(II) Türk mimarlığının meşalesini Sinan’dan devralan kilometre yol alırlar. (II) Bunların çoğu, nehirlerin sığ
Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’nın ellerinde yükselen sularında yüzerken ormanda yaşayan kuşlar ve
caminin kubbe ve tavan işlemelerinde 20 binden fazla memeliler tarafından kolaylıkla avlanırlar. (III) Ama hiçbir
İznik çinisi kullanıldı. (III) 26 adet sütunun üzerine güç onların bu tehlikeli sulara gelip yumurtalarını
yerleştirilmiş 30 kubbeyle çevrili iç avlu, 260 tane bırakmasına engel olamaz. (IV) Bu nehirlerde
pencereyle aydınlanıyor. (IV) 1985 yılında UNESCO yumurtadan çıkıp okyanusa giden somonlar, birkaç yıl
Dünya Miras Listesi’ne eklenen cami, ışığın muazzam sonra yumurtalarını bırakmak için tekrar doğdukları
bir şekilde kullanılmış olması nedeniyle tüm dünyada nehirlere dönerler. (V) Araştırmacılar, Kuzey
örnek olarak gösteriliyor. (V) İnşa edildiği dönemden Amerika’nın batı kıyısı boyunca uzanan dev ağaçlardan
Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarına kadar oluşmuş ormanların somon balıklarındaki azotla
padişahın -İstanbul’da olduğu vakitlerde- cuma gübrelendiğini belirtiyorlar. (VI) Çok yağış alan bu
namazlarını bu camide kılması âdettendi. ormanların normalde azot yönünden fakir olması
gerektiğini fakat somonları avlayıp yiyen kuş ve
memelilerin dışkılarıyla azotun ormana dağıldığını
M
söylüyorlar.
M
31. Bu parçada geçen “İstanbul imgesini oluşturan
bileşenlerden biri” sözüyle İstanbul’la ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. kesin olarak yanlıştır?
M
pasta hediye olarak verilmektedir.
35. Cemil’in karanfil aldığı biliniyorsa aşağıdaki
Ali, Banu, Cemil, Derya ve Emre adlı kişilerin hangi ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
çiçekleri ve hediyeleri aldığıyla ilgili şunlar bilinmektedir.
Cemil sepette hazırlanan bir çiçek almıştır. A) Ali’nin aldığı tüm çiçekler bukettir.
II. Cemil,
III. Derya
A) En az dört kişi hediye olarak çikolata almıştır.
adlı kişilerin hangileri lavanta almış olamaz?
B) Sepette çiçek alanlar en fazla iki kişidir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
Ö
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Avukatın erkek olduğu biliniyorsa aşağıdaki
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
Üç perdeden meydana gelen bir tiyatro oyununda; A) Bakkal 1. perdede rol almamaktadır.
avukat, bakkal, hizmetçi, komşu, öğretmen, terzi
rollerinde toplam 6 oyuncu bulunmaktadır. 1. ve 3. B) Komşu ve terzi üç perdede de rol almaktadır.
perdede dört, 2. perdede beş farklı oyuncu rol
almaktadır. Bu rollerdeki oyuncuların cinsiyetlerine ve C) Komşu 3. perdede rol almaktadır.
rol aldıkları perdelere dair şunlar bilinmektedir.
D) Terzi 3. perdede rol almamaktadır.
Hizmetçi ve komşu rolündeki oyuncular kadın,
bakkal rolündeki oyuncu erkektir. E) Terzi rolündeki kişi kadındır.
Hizmetçi rolü sadece 3. perdede vardır.
Avukat ve öğretmen rolü her perdede vardır ve 40. Terzinin kadın olduğu biliniyorsa
M
cinsiyetleri farklıdır. I. birinci,
II. ikinci,
III. üçüncü
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, ALES-SÖZ puanınızın hesaplanmasında 0,4; ALES-EA
puanınızın hesaplanmasında 0,4; ALES-SAY puanınızın hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
1. - 3. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu 3. Sözlükte başka bir kelimeyi ararken tesadüfen
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan gördüğüm bir kelime: Dokunmabana. Aklıma hemen
seçeneği bulunuz. bir çiçek adı olabileceği geldi, hani narin olanlardan;
muhtemel görüntüsü de gözlerimin önünde: Dokununca
1. Bu roman, bir senariste teslim edilip kısa sürede filme küsen, taç yapraklarını kapatan egzotik bir çiçek. Bütün
dönüştürülebilecek tarzda ---- yazılmış bir eser. bu düşünceler aklımdan geçerken gerçekte ne olduğuna
bakayım dedim. Meğerse halk ağzında kanser
A) düşlerle beslenerek demekmiş. ----.
B) görsellik ön plana alınarak A) Halk ağzında birçok kelimenin bilinenden farklı anlamı
olabiliyor
C) kısa diyaloglarla
B) Çiçekler ve diğer bitkiler sıklıkla görünüşlerine göre
M
D) yaşanmış olaylar işlenerek adlandırılıyor
E) belli bir kitleye seslenme düşüncesiyle C) Hâlbuki sözlükte çiçeğin Latince adıyla yetiştiği
yörenin de belirtilmesi gerekirdi
B) Hayatın Kadrajı adlı fotoğraf yarışması 2011 yılından VI. konularından biridir
önce de düzenlenmiştir.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
C) Hayatın Kadrajı adlı fotoğraf yarışmasına İstanbul oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
dışından sağlık alanında çalışan meslek sahipleri de baştan üçüncü olur?
katılmıştır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
D) 2011 yılında düzenlenen Hayatın Kadrajı adlı fotoğraf
yarışması sağlık personeli tarafından finanse
edilmiştir.
M
E) 2011 yılında düzenlenen Hayatın Kadrajı adlı fotoğraf
yarışmasına sadece sağlık alanındaki belli meslek 9. I. Aynı yıl Kadın ve Araba adında bir kitap yazarak
sahipleri katılmıştır. kadınlara araba kullanırken yanlarında bir el
aynası bulundurmalarını önermiştir.
II. Otomobilinizde kullandığınız dikiz aynasının bir
kadın buluşu olduğunu biliyor muydunuz?
6. Ahmet bugün de işe gelmedi. III. Arada sırada arkaya bakarak trafiği kontrol etmek
için bu aynanın kullanılabileceğini ifade etmiştir.
A) Ahmet işten başka gitmesi gereken bir yere daha
IV. Dorothy Levitt, 1906 yılında otomobil yarışlarına
gitmemiştir.
katılan ilk kadın pilot olarak saatte 96 mil sürate
SY
B) Ahmet işe dün de gelmemiştir. ulaşarak kadınlar dalında dünya rekoru kırmayı
başarmıştır.
C) Ahmet son dönemde en az iki gün işe gelmemiştir. V. Üstelik araba sürerken arkada neler olup bittiğini
umursayan bir kadın tarafından hayata
D) Ahmet’in yarın da işe gelmesi beklenmemektedir. kazandırılmıştır.
E) Ahmet haricinde en az bir kişi daha işe gelmemiştir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
10. I. Bu korkunç olaylar yetmezmiş gibi bir de bütün 12. Benim şiirim sokağa açılan, ciğerlerine temiz havayı
Türk izlerinin silinmesi için şehirler âdeta yeniden doldurmak isteyen bir şiirdir; bu bakımdan yüzde yüz
inşa edildi. gerçekçidir.
II. Yalın ayak yola çıkan, çoğu kadın ve çocuklardan
Bu sözleri söyleyen bir şairle ilgili olarak
oluşan bu insanlar, Bulgar asker ve çetelerinin
saldırılarından kaçıyorlardı. aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
III. Balkan Savaşlarının en belirgin özelliği, sivil halkın A) Şiirlerinde hayal ile gerçeği dengelemeyi başarmıştır.
hedef alınmasıydı.
IV. Öyle korkunç kıyımlar yaşandı ki Balkan Türkleri B) Sokaktaki insanın duygularına hitap etmeyi amaçlar.
kitleler hâlinde yollara düştüler.
C) Çevreyle ilgili konularda yazmayı tercih etmektedir.
V. Yine de saldırılara uğramaktan kurtulamayarak
yollarda can verdiler.
D) Daha çok okuyucuya ulaşmak için bu tarzı
benimsemiştir.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? E) Konularını düşlerle beslemek yerine doğrudan hayatın
içinden alır.
M
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Çocuğuna “Beni duyduğunu görmek istiyorum.” diyen 17. Can sıkıntısı, hayatın esasıdır ve biz oyunun,
bir anne, bu sözleriyle aşağıdakilerin hangisinden eğlencelerin, romanların ve aşkın keşfedilmesini
yakınıyor olamaz? sıkıntıya borçluyuz.
M
sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, yüz sene sonrasını
yırtıcı havyanlardır. Her şey sizin görüşünüze bağlıdır.
düşünüyorsan insan yetiştir.” sözleriyle asıl anlatılmak
istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada ifade edilen
duruma bir örnek olabilir?
A) Daima ilerisi düşünülerek davranılması gerektiği
A) Çocukların basketbolu, normalden daha küçük ve hafif
B) Yapılan bir işin sonuçlarının çok daha sonra ortaya toplarla oynaması
çıkabileceği
B) Yeni araba alan bir kişinin, trafikte en çok o marka
C) Gelecek nesilleri daha bilgili yetiştirmek gerektiği araba olduğunu iddia etmesi
SY
D) Bireylere yapılan yatırımın daha kalıcı sonuçlar C) Azami hız sınırının şehir içinde saate 50 km iken
vereceği şehirlerarası yollarda 110 km olması
E) İnsanın gelecekle ilgili beklentilerinin olması gerektiği D) Bazı meyvelerin kimilerince tatlı, kimilerince ise ekşi
olarak tanımlanması
19. Kolombiya’nın Medellin şehrinde her yıl temmuz ayında 21. Bir tiyatrocu arkadaşımın annesi hep hatıralarından söz
düzenlenen dünyaca ünlü şiir festivaline katılmak için ilk edermiş. Bir gün arkadaşım annesine çıkışıp “Biraz da
kez 2011’de bu şehre gitmiştim. Fakat böylesine bugünden, yarından söz etsen olmaz mı?” deyince yaşlı
görkemli bir şiirsever-şair buluşmasını hiçbir zaman, kadın öfkelenmiş, bağırmış: “Benim akılsız oğlum!
hiçbir yerde görmediğimi söylemeliyim. Birkaç bin kişinin Hatıralar, ihtiyar beyinlerin bastonudur. Sen bunun bile
saatlerce şiir dinlemesine ilk kez tanık oluyordum. farkında değilsin!”
Bu sözleri söyleyen şair için aşağıdakilerden hangisi Bu parçadaki “Hatıralar, ihtiyar beyinlerin bastonudur.”
doğrudur? sözüyle ifade edilmek istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir şiir festivaline ilk kez 2011’de gitmiştir.
A) Geçmişteki olayları, yaşlı insanların gençlere göre
B) Kolombiya’da yalnız Medellin şehrine gitmiştir. daha kolay hatırladıkları
C) Festivalde şairlerin ve şiirin gördüğü ilgiye hayran B) Geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkarmada yaşlı
kalmıştır. insanların daha başarılı oldukları
D) Kolombiya’da şiirin en çok ilgilenilen edebiyat dalı C) Yaşlı insanların, geçmişteki güzel günleri hatırlayarak
yaşama tutundukları
M
olduğunu düşünmektedir.
E) Medellin’deki festivale 2011’den beri devamlı olarak D) Yaşlı insanların, çevrelerindekilere geçmişten
katılmaktadır. bahsetmekten hoşlandıkları
22. Günlük yaşamımızı dolduran birçok kişiyle ilişkimiz 23. Bazıları şiiri “bir dilin musikisi” diye tarif ederken şiire “bir
vardır; kimiyle ticari ilişkiler kurarız, kimiyle yüzeysel kelime mimarisi” olarak bakanlar da vardır. Şiir bir dilin
konularda konuşuruz, kimiyle de dertlerimizi, musikisi ise dilimizin musikisini en iyi duyuran
sevincimizi, kaygılarımızı ve özlemlerimizi paylaşırız. İç şairlerimizden biri de Yahya Kemal’dir. Şiir bir kelime
dünyamızı açabileceğimiz dostumuz azdır; mimarisi ise kelimeleri büyük titizlikle seçen şairlerin
görüştüğümüz, konuştuğumuz birçok insana olduğumuz başında da yine o gelir. Onun bir şiir üzerinde 10-15 yıl
gibi değil, onların bizi görmek istediği gibi görünmek çalıştığını biliyoruz. Birtakım kelimeleri 10-15 dakika
isteriz. Başka bir deyişle sosyal maskelerimizi takarız, içinde, pastırma doğrar gibi alt alta sıralayıp sözüm ona
çünkü onlar tarafından kabul edilmek, beğenilmek şiir yazdıklarını sananlarla bir şiirin bir dizesi üzerinde
isteriz. Kendi benliğini değerli gören, kendisine güveni yıllarca düşünen Yahya Kemal arasındaki farkı anlatmak
yüksek olan kimselerin başkaları tarafından beğenilme imkânsızdır.
gereksinimi daha az; kendi benliğini değersiz gören,
kendisine güveni olmayan kişilerin ise daha çoktur. Bizi Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden
değerlendirme durumunda olan öğretmen, patron, yakınmaktadır?
müfettiş gibi kimselerle konuşurken onların beğenisini
kazanmaya daha bir özen gösterir, maskelerimizi daha A) Şiirin gelişigüzel harmanlanan kelimelerle
sık kullanırız. oluşturulmasından
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine B) Şiirin estetik bir kelimeler bütünü olarak
M
ulaşılamaz? görülmesinden
A) Kişiler arası ilişkilerde gerçek anlamda derinlik ve C) Yahya Kemal’in şiirlerinin yeterince
içtenliği yakalamak çok sık görülen bir durum değildir. anlaşılamamasından
B) İnsanlarla iletişimimiz sırasında ortaya koyduğumuz D) Yahya Kemal’in günümüz şairleriyle kıyaslanmasından
davranışların çoğunu onaylanma gereksinimiyle
yaparız. E) Şiire sadece bir ahenk unsuru olarak bakılmasından
düşündükleri
25. - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre 27. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Genel çizgileriyle Türk evi; zemin katı taş duvarlı, birinci Kan naklinin modern çağı, Karl Landsteiner’in 1901
katı tahta hatıllar arasına yerleştirilen kerpiç ve tuğlalarla yılında insan kanı grup antijenlerini keşfetmesiyle
örülmüş bir yapıdır. Zemin katta eliböğründe adı verilen başlamıştır. Landsteiner; kanı A, B ve C (daha sonra 0
verevine yerleştirilmiş dayaklarla desteklenen çıkmalar olarak değiştirildi) olmak üzere üç gruba ayırmış, bir yıl
vardır. Pencereler birinci katta ya hiç yer almaz ya da sonra da listeye AB grubu eklenmiş ve böylece kan
kafesler veya tahta kepenklerle küçültülmüştür. Bazı grubu tipleri günümüzdeki hâlini almıştır. Kan grubu
evlerde sokağa bakan en dış kapı, içerinin ve dışarının serolojisini ilk kez nakil pratiğine uygulayan kişi ise
görülmesine izin vermeyen penceresiz yüksek taş 1913’te Ottenberg olmuştur. Ottenberg, kan uyum testini
duvarların çevrelediği bir dış bahçeye açılır. Bu açıkladığı hâlde uygun olmayan pıhtılaşma önleyicileri
bahçenin hemen bitiminde evin avlusuna açılan ikinci ve saklama yöntemleri nedeniyle kan nakli sınırlı sayıda
bir kapı bulunur. Cümle kapısı denilen bu kapı yapılabiliyordu. I. ve II. Dünya Savaşları, bu iki alandaki
çoğunlukla içinde bir kuyu bulunan, taşla kaplı, nadiren gelişmelerin hızlanmasına yol açtı ve kan nakilleri tıbbi
de toprak olan avluya veya taşlığa ulaşmak içindir. müdahalelerin standart bir bileşeni oldu.
M
25. Bu parçada Türk eviyle ilgili; 27. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
I. dayanıklı olduğu,
II. kullanılan malzemelerin ne olduğu, A) Antijenlere göre dört farklı kan grubu tanımlanmıştır.
III. mimari özellikleri B) Kan grubu gözetilerek kan nakli yapılmasına I. Dünya
bilgilerinden hangilerine değinilmemiştir? Savaşı yıllarında başlanmıştır.
SY
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II C) Bulunan kan grupları hâlen geçerliliğini korumaktadır.
D) Dış bahçenin penceresiz yüksek taş duvarlarla C) Kanın uygun koşullarda saklanması
çevrilmesi
D) Naklin tıbbi müdahale esnasında yapılması
E) Kuyunun dış bahçede değil avluda yer alması
E) Kan antijenlerinin uygun olması
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Avrupa ormanlarındaki biyolojik çeşitlilik kaybının en Mezopotamya’da yazının icadı rahiplerin ticarete dayalı
önemli nedenlerinden biri olarak bu ormanların yaşlı ve görevleriyle doğrudan ilgiliydi. Başlangıçta sadece
ölü ağaçlardan temizlenmesi gösteriliyor. Hâlbuki bu satışların kaydını tutmak için kullanılan bazı semboller
ağaçların bulunduğu ormanlar hastalık, böcek ve iklim zamanla geliştirildi. Mısır hiyerogliflerine benzer bir
değişikliği gibi etkilere karşı daha dirençli. Ayrıca ölü resim yazısından çivi yazısı ortaya çıktı. Çivi yazısı
ağaçlar diğerleri için organik madde ve besin sağlayarak karakterleri fonetik simgelerdi, dolayısıyla birleştirilmeleri
ormanı daha verimli hâle getiriyor. Türkiye’de de resim yazısının aksine daha kolaydı. Bu sayede en ünlü
ormanları yaşlı ve ölü ağaçlardan temizlemenin klasik Mısır hiyeroglifleri bile yerini, gündelik kullanıma
geleneksel bir yaklaşım olması nedeniyle orman uygun basitleştirilmiş versiyonlarına bıraktı. Sonunda
idarecilerinin bu konuda eğitimi için bir proje başlatıldı. Orta Doğu’da MÖ 1400-1000’de günümüz alfabelerinin
Bu kapsamda bir dizi seminer ve eğitim çalışmaları temeli olan ve belli sayıda harften oluşan bir yazı ortaya
gerçekleştirilecek. çıktı. Sami dillerine ait alfabelerin hepsinde olduğu gibi
bunda da kısa sesli harf yoktu. Alfabelerinde sesli
harflere ilk yer verenler Antik Yunanlar oldu, yine de
alfabelerinin geleneksel biçimini ve harf sırasını
korudular. En eski Yunan metinleri de Sami metinleri
M
gibi sağdan sola doğru yazılıdır.
D) Yaşlı ve ölü ağaçlarla ilgili Türkiye’deki uygulamalar B) Sağdan başlayarak yazmanın elin yapısına daha
Avrupa’yla benzerdir. uygun olduğu
E) Yaşlı ve ölü ağaçlar ormanlar için birer hastalık C) Uzun yazı yazabilmenin çivi yazısıyla birlikte daha
kaynağıdır. kolaylaştığı
M
D ve G etkinlikleri cuma günü, F ve H etkinlikleri 35. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
cumartesi günü yapılacaktır. kesin olarak yanlıştır?
A ve E etkinlikleri kapalı alanda yapılacaktır. A) Cumartesi günü açık alanda yapılacak yalnız bir
Pazar günü açık alanda yapılacak olan etkinlik vardır.
etkinliklerden biri C’dir.
B) D ve E etkinlikleri farklı alanlarda yapılacaktır.
F ve A etkinlikleri aynı gün, farklı alanlarda
yapılacaktır. C) F ve G etkinlikleri farklı günlerde yapılacaktır.
I. A,
II. B,
III. E 36. H etkinliğinin açık alanda yapılacağı biliniyorsa
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
etkinliklerinden hangileri pazar günü kapalı alanda doğrudur?
yapılacaktır?
A) E ve G etkinlikleri aynı alanda yapılacaktır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
B) D ve F etkinlikleri farklı alanlarda yapılacaktır.
D) I ve II E) I ve III
C) Kapalı alanda yapılacak toplam üç etkinlik vardır.
Ö
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Ömer’in A şubesinin öğretmeni olduğu biliniyorsa
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
doğrudur?
Ayşe, Kaan, Ömer, Selin, Mert, Emre ve Hasan adlı
kişiler, bir okulun onuncu sınıfının A, B veya C A) Mert, A şubesinin öğretmenidir.
şubelerinin öğretmenleridir. Bu kişilerin hangi şubenin
öğretmeni olduklarıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir: B) Emre, C şubesinin öğretmenidir.
M
40. Kaan’ın C şubesinin öğretmeni olduğu biliniyorsa
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
doğrudur?
D) I ve II E) I ve III
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, ALES-SÖZ puanınızın hesaplanmasında 0,4 katsayısıyla
çarpılacaktır.
1. (I) Fırtına Vadisi ormanları, dünyada korumada öncelikli 4. I. Antakya’yı gezmeye, şehri ve çevreyi en iyi
ilk yüz alandan biri. (II) Bölge öyle bir biyolojik çeşitliliğe yansıtacağına inandığımız yer olan müzeden
sahip ki Kaçkar Dağları ile birlikte 537 odunsu bitki, başladık.
136 kuş, 30 memeli, 21 sürüngen ve 116 endemik bitki
II. Antakya Müzesindeki mozaiklerin neredeyse
türüne ev sahipliği yapıyor. (III) Fırtına Vadisi’nin Doğu
tamamı Romalı zenginlerin Harbiye’de yaptırdığı
Karadeniz turizminde özel bir yeri var. (IV) Bölge doğal
villalardan çıkarılmış.
sit alanı yani dokunulmaz. (V) Başka bir deyişle,
bölgede yapılaşma olamaz, inşaat yapılamaz, yol III. Roma döneminden bu yana sayfiye yeri olarak
açılamaz. kullanılan ve kente yaklaşık 10 km mesafede
bulunan Harbiye’deki süslemelerin dışında
M
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. muhtelif mekânlarda yine bu taşın benzerlerine
rastlanır.
IV. MS 2-6. yüzyıllara ait olan bu mozaiklerin ustaları,
tessera adı verilen zar şeklindeki renkli taşlardan
benzersiz bir sanat üretmişler.
2. (I) İyi bir konuşmanın ön şartı, o konuşmayı dinlemeye,
anlamaya veya kabule yatkın bir kişinin veya grubun V. Günümüzde de çok değerli olan tesseralar,
varlığıdır. (II) Alakasız bir kişiye veya topluluğa nutuk dünyanın değişik yerlerinde değerli süs eşyalarının
çekmek, kişinin kendini harcamasıdır. (III) Konuşma, üzerinde hayata renk katmaya devam ediyor.
sonuç olarak bir iletişim biçimidir. (IV) Bir mesajın,
bilginin veya düşüncenin bir kişiden diğerine A) II. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
SY
aktarılmasıdır. (V) İyi bir konuşmacıda olması gereken
temel özelliklerden biri de ikna kabiliyetidir. D) III. ile V. E) IV. ile V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
6. I. Yalnız olmadığını sanarak yaşamak, farkında 8. Bir hayranı, konser çıkışında koşarak ünlü kemancıya
olunan yalnızlıklardan belki de daha zordur. yaklaşır ve “Sizin kadar güzel çalabilmek için bütün
hayatımı verirdim.” der. Kemancı cevap verir: “Ben
II. İşte Umut Işığım, bu yalnızlığın kokusunu alan
verdim.”
fakat bir türlü tanımlayamayan ve derdini
anlatamayan çocuklar gibi tepinen bir adam ile bir
Buna göre, kemancı aşağıdakilerden hangisini ifade
kadının hikâyesidir.
etmek istemiş olabilir?
III. İç huzurunu bozarak içten içe yiyip bitirebilir hatta
tedavisi olmayan bir hastalığın pençesinde A) Gösterilen yakın ilgiden rahatsız olduğunu
olduğunu düşündürebilir.
B) Kemandaki ustalığını çok çalışmaya borçlu olduğunu
IV. Oysaki tek başınalığın tarifinin yanlış yapıldığı bir
düzlemde gizli bir hastalıktır yalnızlık.
C) Konser yorgunluğu nedeniyle konuşmak istemediğini
V. Bu yanılgı, kişiyi nedenini bulamadığı sonsuz bir
mutsuzluk hissine düşürebilir. D) Yetenek gibi faktörlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini
A) II. ile IV. B) II. ile V. C) III. ile IV.
E) Öz güven kazanmanın çok uzun yıllar sürdüğünü
D) III. ile V. E) IV. ile V.
M
9. “Dönemeci olmayan yol uzun gözükür.” sözüyle
anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisi
7. Geçen gün arabamın lastiklerini değiştirtmeye gittiğimde
olabilir?
lastikleri söken kir pas içindeki çırak tarafından duvara
yazıldığını sandığım bir yazı gördüm: “El emeği A) Durumları göründükleri gibi değerlendirmenin yanıltıcı
teşekkürle ödenmez.” olabileceği
Bu duvar yazısıyla müşterilere iletilmek istenen B) Kolay yoldan ulaşılan sonuçların kalıcı olmayacağı
mesaj aşağıdakilerden hangisi olabilir?
SY
A) El emeğiyle yapılan işlerin ücretinin dolgun olması C) Sonu kestirilemeyen gelişmelerin insanları sıkıntıya
gerektiği soktuğu
B) İşin teşekkür beklentisi olmaksızın yapıldığı D) Odaklanılan hedefe ulaşmak için dolambaçlı yollara
başvurulmaması gerektiği
C) Lastik değiştirebilmek için tecrübeli olmak gerektiği
E) Bir kişiyle ilgili edinilen ilk izlenimin yanlış olabileceği
D) Lastik değişimi ücretine bahşiş ilave edilmesinin
beklendiği
11. “Masadan düşen ve yere çakılmak üzere olan bardağın 14. Türk edebiyatında şiir üzerine en çok düşünen
gerginliğini ruhumda taşıyorum.” şeklinde konuşan bir şairlerden biri olarak gösterilen Cahit Sıtkı’nın Ziya
kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi Osman Saba’ya yazdığı mektupları, şurada burada
söylenebilir? çıkmış söyleşileri, anketlere verdiği cevapları ve bir
bütünlük arz etmeyen yazıları, şiir kaynakçası
A) Hemen her konudan şikâyetçi olduğu bağlamında anılması gereken ürünlerdir. Cahit Sıtkı’nın
düşünceleri, daha ziyade kendi şiiri üzerinde
B) En küçük eleştiriyle hevesinin kırıldığı yoğunlaştığından ve küçük çıkışlar biçiminde diğer
yazılara dağıldığından, yazıldığı dönemde ve sonraki
C) Her olayın merkezinde olmak istediği yıllarda gereken etkiyi gösterememiştir. Orhan Veli’nin
geleneğe aykırı görüşlerle ve keskin çıkışlarla şiir
ortamını deyim yerindeyse alt üst ettiği bir zamanda,
D) Sakarlığının hayatını zorlaştırdığı
Cahit Sıtkı’nın söyledikleri âdeta güme gitmiştir.
E) Kaçınılmaz sonun stresini yaşadığı Bu parçada Cahit Sıtkı’yla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
M
12. Yazar; dili âdeta yoğurarak ona estetik bir tat katmayı, B) Alışılmış anlatım biçimlerinin dışına çıktığına
böylece dili yazınsallaştırmayı başarıyor. Türkçeyi ele
avuca sığmaz hâle getiriyor, onun en kuytu kovuklarına C) Şiiri konu edinen yazılarının farklı metinlerde yer
uzanarak akıcı bir üslup oluşturuyor. aldığına
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen D) Görüşlerinin, bazı çağdaşlarının gölgesinde kaldığına
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dilin göze çarpmayan ifade imkânlarını kullanmak E) Bir araya getirmediği için görüşlerinin yeterince dikkat
çekmediğine
B) Anlamı herkesçe bilinen deyimleri daha sık kullanmak
SY
C) Sanatlı söyleyişe ağırlık vererek yetkinliğini kanıtlamak
15. Hikâyenin bütün yükü herhangi bir olay üzerine
D) Belli bir kesime seslenerek dikkat çekmek toplanabilir. Olayların ortaya çıkışı, seçimi, düzenlenişi;
hikâyecinin fikirlerine, toplumsal kaygılarına, hikâyecilik
E) Dilin sanat değerini, kolay okunurluktan üstün görmek anlayışına bağlıdır. Böylece hikâyeci ya gördüğü ya da
duyduğu olaylardan birini seçerek anlatır. Buradaki olay
kelimesi sizi yanıltmasın. Bir taşın yere düşmesi bir
olaydır. Su içmemiz, yemek yememiz bir olaydır. Bu
olaylar, tabiatın değişmez yasalarına göre meydana
13. Balzac romana ilişkin düşüncelerini açıklarken geliyor. Bunlar ilgi çekmez. Bir hikâyenin, taşın yere
“Romancı, kralı da yazsa posta ulağını da yazsa düşmesini anlatması saçma bir şeydir. Ama bu taş,
kendinden yansımaları dile getirir.” der. birinin kafasına düşerse iş değişir. Değişen nedir?
Olayın içine insanın karışması.
Aşağıdakilerden hangisi Balzac’ın sözünü ettiği
romancı tipinin en belirgin özelliğidir? Bu parçaya göre hikâyecinin dikkat etmesi gereken
özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçeği olduğu gibi anlatmak
A) Olayları işlerken yaratıcı düşünmesi
Ö
16. Çekimi bitmiş bir filmin makarasını elinize aldığınızda 18. Filmde, karakterlerimiz Anadolu’nun kültür zenginliğini
filmin başlangıcı, ortası ve sonu aynı anda oradadır. kendi danslarına katmak ve kendi bilgilerini,
Film, anlattığı zamanın ötesinde de var olacaktır. karşılaştıkları coğrafyaya ve bu coğrafyanın insanlarına
Anlatılanlara kendini kaptırıp gitmek, tadını tümüyle aktarmak için bir yolculuğa çıkıyorlar ve yol boyunca
çıkarmak için filmin makineye takılıp merceğin önünden muazzam bir Anadolu coğrafyasıyla, derinliğiyle,
kare kare geçirilmesi gerekir. Her filmin görülmesi için bilgisiyle karşılaşıyorlar. Anadolu filmde dördüncü bir
bir mekâna, bir zamana ihtiyaç vardır. Böylece biletini karakter olarak ortaya çıkıyor.
alıp oturduktan sonra sinemanın dışında olanlar
unutulur ve film senin için başlar. Bu parçada bahsedilen filmle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisi
anlatılmak istenmiş olabilir? A) Uzun süren bir hazırlık aşamasına ihtiyaç
duyulmuştur.
A) Aynı filmin farklı izleyicilerde farklı izlenimler bırakması
B) Beklenenden daha fazla ilgi görmüştür.
B) Yönetmenin anlatmak istediği ile perdedekinin aynı
olmadığı C) Üç dansçı karakter vardır.
C) Filmlerde anlatılan öykülerin zaman ve mekândan D) Anadolu insanının dansa olan ilgisini artırmak
M
bağımsız olduğu amacıyla yapılmıştır.
D) Aynı filmin, farklı ortamlarda ve değişik zamanlarda E) Anadolu’nun bütün yöresel danslarına yer verilmiştir.
farklı değerlendirilebildiği
19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre 20. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Japonya’da karaciğer bekleyenlerin sayısı, nakil için A) Bu sayede, ülkemizde karaciğer nakli için bekleyen
karaciğer sağlanabilecek ölüm vakalarının sayısından hastaların sayısında bir düşüş olacağı umut ediliyor
on kat daha fazla. İşte bu durum Japonya’daki
B) Çünkü kendi karaciğer tomurcuklarıyla naklin ancak
araştırmacıları alternatif bir çözüm aramak üzere
on yıllık bir süre içinde mümkün olabileceği
harekete geçirmiş. Araştırmacılar, geçtiğimiz yıl insan
öngörülüyor
derisinden alınıp embriyonik duruma geçmek üzere
yeniden programlanan hücrelerden mini karaciğerler, C) Ayrıca Japonya’da karaciğer nakli için geliştirilen bu
başka bir deyişle “karaciğer tomurcukları” üretmeyi yöntemin diğer ülkelerde de uygulanabileceği
başardı. Bu tomurcuklar bir fareye nakledildiğinde şeker düşünülüyor
ve ilaçları metabolize etme gibi işlevleri yerine
getirebildi. Farenin kendi karaciğeri işlev dışı D) Bununla birlikte çalışmaların olumlu sonuç vereceği
bırakıldığında bile fare iki ay kadar canlı tutulabildi. güne dek ne kadar hasta kaybedilebileceği hâlâ
Araştırmacılar karaciğer yetmezliği çeken bir insana bu bilinmiyor
tomurcukların yüz binlercesinin aktarılması gerekeceğini
belirtiyor. Tomurcukların her hastanın kendi E) Buna karşın bu yeni tedavi metodunun ne kadar
hücrelerinden üretilmesi mümkün oluncaya kadar, pahalıya mal olacağıyla ilgili bir bilgi bulunmuyor
M
alıcılar tıpkı bütün bir organ naklinde olduğu gibi organ
reddine karşı bağışıklık sistemi baskılayıcılarına bir
zaman daha ihtiyaç duyacak. ----.
21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre 23. - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
(I) Kar ve dolu arasındaki fark oluşum süreçlerinden Benim aklımda o sıralar yeni ve özgün bir Türk çizgisi
kaynaklanıyor. (II) Kar, sıcaklık 0°C’nin altına yaratmak vardı. O dönemlerde, yani 1960’larda, Avrupa
düştüğünde havadaki su buharının aniden soğuyarak çizgisi hâkimdi Türk karikatürüne. Yani biz kendi
katı hâle geçmesi ve oluşan küçük buz kristallerinin çizgimizi bulmak zorundaydık, bunun için ne yapmamız
birleşmesiyle ortaya çıkan bir yağış türüdür. (III) Küçük gerekiyordu? Kendi kültürümüze dönmek zorundaydık.
buz kristalleri havadaki küçük bir parçacığın, örneğin bir Kendi kültürümüzün ve çizgimizin onlardan çok
toz taneciğinin üzerinde birikir ve büyüdükçe yere doğru ayrıştığını görüyorduk. Baktık ve gördük ki bizim hat
düşmeye başlar. (IV) Kar taneleri sıcaklığı 0°C’nin biraz sanatımız vardı. Arap harfleriyle de olsa bir gelenek
üstünde olan nemli havanın içinden geçip yere doğru vardı. O çizgilerde bir duyarlılık vardı. Ben sadece o
düşerken dış yüzeyi bir miktar erir ve bu nedenle başka duyarlılığı aldım. Karikatür çizgisine hat sanatını
kar taneleriyle bir araya gelebilirler. (V) Bu daha büyük doğrudan uyarlamaya değil, onun duyarlılığını grafik
kar tanelerinin oluşmasına neden olur. (VI) Kuru ve çizgimize adapte etmeye çalıştık. Bir insanı çizerken hat
soğuk bir havada toz hâlinde, daha küçük kar taneleri sanatının duyarlılığını kendi çizgimize aktarmak ve
oluşur. (VII) Dolu ise bulutların içindeki yuvarlak veya orada kendi çizgimizi var etmek... Böylece Türk çizgi
düzensiz şekilli buz parçacıklarıdır. (VIII) Bulutların filmi de belli bir noktaya ulaştı ve kendi istikametini
içindeki yağmur damlacıklarının bir fırtına sırasında belirlemiş oldu.
M
yükselmesi nedeniyle aniden soğuyarak donması
sonucu oluşur. (IX) Bunların yukarı ve aşağı yönlü
hareketleri sırasında buz parçacıklarının yüzeyinde
daha fazla su birikirse portakal büyüklüğünde dolu
yağabilir. (X) Dolu tanelerinin büyüklüğü, bulutun 23. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
içindeki suyun miktarına ve bulutun ne kadar yükseğe olarak söylenmiş olabilir?
ulaştığına bağlı olarak değişir.
A) Hat sanatından faydalanarak Türk çizgi filmi oluşturma
düşüncesi sizde nasıl ortaya çıktı?
A) IV. B) VII. C) VIII. D) IX. E) X. D) Türk karikatürüne yeni bir tarz kazandırdığı
M
25. Bu parçadan nesnelerin interneti ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
27. - 29. soruları aşağıdaki parçaya göre 28. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan
cevaplayınız. hangisine ulaşılabilir?
Geleneksel Türk tiyatrosunun üç dalından biri olan orta A) Geleneksel Türk tiyatrosunun meddah ve karagöz
oyunu (diğerleri karagöz ve meddah) üzerine kapsamlı dallarıyla ilgili yazılı metinler mevcut değildir.
bir inceleme olan Ortaoyunu adlı kitap, bugüne kadar
B) Orta oyununda, yazılı metni bulunamayan oyunlar
yazılı metinlerine ulaşılabilen yirmi beş oyunun yer
vardır.
aldığı, gösteri sanatları tarihimizin klasik bir kaynağıdır.
Orta oyununun tarihçesi, oyun yerinin özelliği, oyun
C) Geleneksel Türk tiyatrosunun üç dalı da son ustalarını
dağarcığı, oyunun bölümleri, kişileri, karakteristik
yitirmiştir.
özellikleri ile orta oyununa ilişkin tartışmaların yer aldığı
giriş bölümünden sonra ilk ciltte dokuz, ikinci ciltte on
D) Metinleri yeni ortaya çıkarılan oyunların eserin üçüncü
altı oyunun metni verilmiştir. Son ustalarını yitirdiği
cildinde yer alması beklenmektedir.
yüzyılın ortalarından bugüne temaşa dünyamızın gittikçe
daha az hatırladığı, dolayısıyla ilgi alanımızın dışına E) Orta oyunu, geleneksel Türk tiyatrosunun en bilinen
çıkan bir olgu durumunda olan orta oyununun, bu
dalıdır.
anıtsal çalışmayla kültür tarihimizdeki yeri saptanmış ve
orta oyunu geleceğe armağan edilmiştir.
M
29. Bu parçaya göre Ortaoyunu adlı eserin
hazırlanmasının asıl amacı aşağıdakilerden
hangisi olabilir?
D) Günümüzde orta oyunu oynanabilmesine imkân E) Yeni eserler yazılmasını teşvik etmek
tanıyacak şekilde detaylı hazırlanmıştır.
30. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. Bu parçaya göre musiki eğitiminde öğrencilerin
cevaplayınız. ustalarla çalışmak istemesinin nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
Yüzyıllar içinde, karşılaştığımız medeniyetlerden de
etkilenmiş, aldığını özümsemiş, değiştirmiş, yeni A) Konuyla ilgili yazılı metin sayısının sınırlı olması
arayışlarla zenginleşmiş bir musiki geleneği oluştu. Bu
gelenek önce saray çevresinde şekillendi. Devlet B) Musikinin pratik yapılmaksızın öğrenilemeyeceğine
yöneticileri tarafından himaye edildi. Çeşitli formlarda inanmaları
bestelenmiş eserler ve musikimizin temelini oluşturan
makamlara ait çalışmalar ödüllendirildi. Usta-çırak C) Daha kısa sürede daha çok şey öğrenmek istemeleri
ilişkisine dayanan musiki eğitiminde hanende ve
sazendelere tavır ve üslup başarılı bir şekilde D) Eserlerin asıllarını ancak bu yolla öğrenebileceklerini
aktarılıyordu. Musikinin kitaptan öğrenilemeyeceğine düşünmeleri
inanan gençler soluğu hocalarının dizinin dibinde
alıyorlardı. Ne var ki insan belleğinin sınırları vardı. E) Eserleri bizzat eser sahibi olan kişilerden öğrenmek
Öğrenilmiş eserler unutuluyor veya eksik hatırlanıp yeni istemeleri
öğrencilere aktarılırken eser orijinalinden uzaklaşıyor ve
değişiyordu. Bu sorunun önüne geçmek için çeşitli nota
yazıları denendi.
M
32. Bu parçaya göre musiki eğitiminde nota denemeleri
yapılmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
30. Bu parçada musikiyle ilgili olarak aşağıdakilerden B) Eserleri daha geniş kitlelere ulaştırmak
hangisine değinilmemiştir?
SY
C) Unutulan eserleri sonraki kuşaklara aktarmak
A) Uzun bir süre içinde oluştuğuna
D) Musiki eğitimini kolaylaştırmak
B) Başka kültürlerden aldığını bünyesine kattığına
E) Öğrencilerin kendi başlarına çalışmasına imkân
C) İdareciler tarafından destek gördüğüne sağlamak
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. kesin olarak yanlıştır?
Bir kafeteryada bardak veya fincanla istenebilen A) Cemil içeceğini bardakla istemiştir.
içecekler aşağıda gösterilmiştir.
B) Banu içeceğini şekerli istemiştir.
İçecekler Bardak Fincan
C) Ali içeceğini fincanla istemiştir.
Çay + +
Kuşburnu + D) Ali ada çayı istemiştir.
Ada çayı +
E) Emre içeceğini şekersiz istemiştir.
Türk kahvesi +
Süt +
M
Herkes farklı bir içecek istemiştir.
35. Banu’nun ada çayı istediği biliniyorsa aşağıdaki
Tüm içecekler şekerli ve şekersiz olarak
ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
istenebilmektedir.
İçeceklerini iki kişi şekerli, üç kişi şekersiz A) Ali içeceğini şekersiz istemiştir.
istemiştir.
B) Emre içeceğini şekerli istemiştir.
Derya’nın fincanla istediği içecek şekersizdir.
Cemil çay, Emre ise Türk kahvesi istemiştir. C) Cemil içeceğini şekerli istemiştir.
Süt şekersiz, ada çayı şekerli istenmiştir.
D) İki kişi içeceğini bardakla istemiştir.
SY
E) İki kişi içeceğini fincanla istemiştir.
M
Ali kamyon, Hasan ise motosiklet kullanmaktadır.
Deniz, Faruk ile aynı tür araç kullanmaktadır. 39. Barış’ın otomobil kullandığı biliniyorsa aşağıdaki
ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
Cengiz B ehliyetine sahiptir.
A) Engin otomobil kullanmaktadır.
Birden fazla ehliyete sahip tek kişi olan Engin’in
ehliyetleri B ve A2’dir.
B) Gökhan kamyon kullanmaktadır.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, ALES-SÖZ puanınızın hesaplanmasında 0,4; ALES-EA
puanınızın hesaplanmasında 0,4; ALES-SAY puanınızın hesaplanmasında 0,3 katsayısıyla çarpılacaktır.
1. - 6. sorularda cümle veya parçadaki boşlukları 4. Dilin başsız ve sonsuz bir derinliği, devamlılığı vardır.
anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan Dil, insan soyunun bütün varlığıyla birlikte ilerler. İnsan,
seçeneği bulunuz. içinde yaşadığı zamanın duygusuna daha bağlı olduğu
hâlde uzak geçmişi de açık ve canlı olarak dilde duyar
1. Dünya ekolojisinin bütünlüğünün bozulmasına ilişkin ---- ve sezer. Dil, bu iki duyguyu birleştiren bir şeydir.
artması, 1970’te yeni politikaların doğmasını sağladı ve Çünkü ----.
çevreciler tarafından 22 Nisan, “Çevre Günü” olarak ----.
A) dil kuşaklar arasındaki çatışmayı sona erdirip onları bir
A) protestoların – yasalaştırıldı araya getirir
B) kaygıların – ilan edildi B) dilin zaman içinde geçirdiği değişimler yeni kuşaklar
tarafından hemen benimsenir
C) çalışmaların – kutlandı
C) dil öncelikle anne baba olmak üzere yakın çevreden
M
D) açıklamaların – gelenekselleştirildi öğrenilir
3. Macera ---- herkes üzerinde aynı etkiyi bırakmaz çünkü E) birçok ekonomik göstergenin alarm zilleri çaldığı
macera kimi insanlarda çeşitli heyecanlar ---- kimilerinde
ise korku ve paniğe yol açar.
A) arayışı – uyandırır
Ö
B) heyecanı – oluşturur
C) tutkusu – büyütür
D) korkusu – yaratır
E) olgusu – geliştirir
6. Çoğumuz hiç durmadan zihnimizi yormayan ve 9. II. Dünya Savaşı’nın başında bilim insanları, atomun
günlerimizi birbirine benzer kılan ---- işlerle uğraşırız. Bu çekirdeği parçalandığında çok büyük miktarda enerjinin
değişmezlik hâli bize belki huzur verir ama ---- hizmet açığa çıkacağını fark ettiler.
etmez; tam tersine bizi kötülüklerimizle beraber
dondurur, daha iyi insanlar olmamızın önüne geçer. A) Atom çekirdeğinin parçalanabileceği II. Dünya
Savaşı’ndan önce de biliniyordu.
A) can sıkıcı – kendimizi korumamıza
B) Dünya tarihindeki en önemli bilimsel gelişmeler
B) tekdüze – ahlaki gelişimimize II. Dünya Savaşı döneminde olmuştur.
M
7. - 11. sorularda başta verilen cümleden kesin
olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
10. XVI. yüzyılda insan zekâsının doğası üzerine bir kitap
yayımlayan İspanyol fizikçi J. Huarte, araştırmaları
7. Kolezyum, 2007’de Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan sırasında zekâ yerine Latincede kullanılan “ingenio”
biri seçilmiştir. sözcüğünün “ortaya çıkarmak”, “üretmek” gibi anlamlara
geldiğini görmüş; bunun, zihnin doğasına ilişkin bir
A) Dünya harikaları mimari eserler arasından ipucu sağladığını öne sürmüştür.
seçilmektedir.
A) XVI. yüzyılda insan zekâsı üzerine İspanya’da birçok
B) Kolezyum, önceki dünya harikaları listesinde yoktur. çalışma yapılmıştır.
SY
C) Kolezyum, oy birliğiyle yeni dünya harikaları arasına B) İspanyol toplumlarının günümüzde Latinceyi kullandığı
girmiştir. belirlenmiştir.
D) Seçim yapılırken yedi harikanın ortak özellikleri C) J. Huarte’nin çalışmaları günümüz araştırmalarının
olmasına dikkat edilmiştir. temelini oluşturmuştur.
E) Seçilen yeni dünya harikaları bir süre sonra D) Latincede zekâ kavramı ile yaratmak arasında bir ilişki
değiştirilecektir. olduğu düşünülmüştür.
B) Doğu imgesinin kaynağı edebî metinlerdir. B) Meksika dünyanın en kalabalık ülkelerinden biridir.
C) Batı’nın Doğu algısında, kurgulanmış imgeler etkili C) İspanyolca Meksika’nın resmî dilidir.
olmuştur.
D) İspanyolca tüm dünyaya Meksika’dan yayılmıştır.
D) Batı medeniyeti Doğu hakkında değişmez bir fikre
sahiptir. E) İspanyolca farklı ülkelerde konuşulan bir dildir.
E) Batı’nın Doğu’yla ilgili siyasi amaçları hayalcidir.
12. I. Yapımına 1173 yılında başlanan Pisa Kulesi, 14. I. Tersine Balzac bütün toplumsal ilişkileri; kişiler
1274’te daha üçüncü katının inşası arasındaki çıkar çatışmaları, bireyler arasındaki
tamamlanmadan eğilmeye başladı. nesnel çatışmalar ve entrikalar ağı içinde çözer.
II. Zeminin sağlam olmamasına ve kulenin II. Örneğin, adaleti ve mahkemeleri hiçbir zaman
eğilmesine rağmen yapım çalışmaları sürdürüldü toplumdan bağımsız, onun üstünde duran
ve kule 1350’de tamamlandı. kurumlar olarak betimlemez.
III. Uzun yıllar yeni deneyler yapabilecek ziyaretçilere III. Balzac’ın yazdıklarında toplumsal güçler; hiçbir
kapalı kalan kule, 2001 yılında eğimi 38 cm zaman romantik ve fantastik canavarlar, insanüstü
azaltılarak güvenli bir şekilde halka açıldı. simgeler olarak görülmez.
IV. Düşen objelerin hızıyla ilgili ünlü deneyini yapmak IV. Davalara katılan kişiler de söz konusu davanın
için kuleye çıkan bilim insanı Galileo da bunlardan çevresinde gerçek çıkar çatışmaları içinde
biriydi. gösterilir, yargıçlar kurulundan herhangi bir üyenin
takındığı tutum da bu çatışan çıkarlar ağında
V. Kulenin yer çekimi yasasına meydan okuyan bu
şekillenir.
eğik duruşu birçok kişiyi cezbetti.
V. Balzac bir mahkemeyi; toplumsal kökenlerini,
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak tutkularını ve umutlarını büyük bir titizlikle
tanımladığı yargıçlardan oluşan bir kurul olarak
M
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
çizer.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur?
gelmektedir.
16. Oyunculuğun, 8 yaşındaki bir çocuğun öğretmeni 19. Günümüzde her birimiz yaşamak için sahip olmamız
olmaktan daha mühim bir şey olduğunu hiçbir zaman gereken birçok mal ve hizmetin yanı sıra yalnızca
düşünmedim. istediğimiz için sahip olduğumuz birçok başka mal ve
hizmeti tüketiriz.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca
en yakındır? Bu cümlede altı çizili sözde bahsi geçen mal ve
hizmetlerle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden
A) Eğitim, yaşamın her döneminde önem verilmesi hangisidir?
gereken bir konudur.
A) İnsanlar için pek çok açıdan zararlı oldukları
B) Eğitime küçük yaşlarda başlanması gerekir.
B) Kişilerin ihtiyaçları olmamasına rağmen bunları
C) İlkokul öğretmenliği en az oyunculuk kadar önemlidir. tükettikleri
D) Küçük yaşlarda alınan kaliteli eğitim, ilerleyen yıllarda C) Ekonomik açıdan bireyler üzerinde ağır bir yük
kişilere üstünlük sağlar. oluşturdukları
E) Oyunculuk, eğitim almaksızın da yapılabilen bir D) Tüketim toplumunun dayattığı şeyler oldukları
meslektir.
M
E) İnsanların bireyselliklerinin yansıması olarak bunları
arzuladıkları
D) Bilimsellik E) Geçerlilik
21. Lumiére Kardeşlerin 28 Aralık 1895’te düzenledikleri ilk 22. Özel alan ve kamusal alan ayrımına dair bir köken
gösteriyle kamuoyuna tanıttıkları sinematograf, çok kısa araştırması yapıldığında, bu ayrımın şehir yaşantısının
bir süre sonra Osmanlı topraklarına girdi. Babıâli’nin bu sonucu olduğu görülür. Eski Yunanlılar şehrin ve
yeni icattan haberdar olması, Mösyö Jamin adlı bir politikanın alanı olan “polis” ile evin ve ailenin alanı olan
Fransız vatandaşı sayesinde oldu. Fransız Sefareti’nden “oikos” arasına bir sınır koymuşlardır. Ama bu ayrımların
Osmanlı Hariciye Nezareti’ne gönderilen 17 Haziran bugün bizlerin yaşadığı modern bölünmenin aynısı
1896 tarihli yazıda, Mösyö Jamin’in sinematografı için olduğunu düşünmek yanlış olur. Modern insan, özel
gerekli olan lambanın gümrükten geçirilmesine izin olanı daha özgür bir alan olarak görmeye; kamusal olanı
verilmesi isteniyordu. II. Abdülhamit’in elektrikli ve ise zorunluluklar ve görevler alanı şeklinde tarif etmeye
manivelalı aletlere karşı hassasiyetini bilen Sadrazam yatkındır. Oysa Eski Yunanlılar için özgürlükten çok bir
Halil Rifat Paşa, Hariciye Nezareti’nin kendisine ilettiği zorunluluk anlamına gelen “oikos”, insanın üretmesini
bu yazı üzerine, adı geçen aletin ne olduğunun sağlayan ev hayatının, çalışmanın, ekonominin alanıdır.
araştırılması için gerekli çalışmaları başlattı. Sonuç, Özgürlüğün alanına geçmek içinse “polis”in alanına
20 Eylül 1896 tarihli bir raporla sadrazama bildirildi. girmek gerekmektedir. Dolayısıyla kavramlar aynı olsa
Raporda “sinematograf adı verilen aletin ilmî yönden da bu kavramlara bakış, değişiklik göstermiştir.
insanlık için faydalı” olduğu belirtiliyordu. Söz konusu
rapor, Osmanlı’da sinema faaliyetlerinin erken bir Bu parçaya göre özel ve kamusal alanlarla ilgili
dönemde başlamasında etkili oldu. olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
M
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine A) Kamusal ve özel alan kavramlarına yüklenen anlamlar,
kesin olarak ulaşılamaz? geçmiş ve modern dönemlerde farklı olmuştur.
A) Dönemin yöneticileri sinema konusunda olumlu bir B) Eski Yunan’da ekonominin alanı olan ev hayatı
tavır sergilemiştir. mecburiyetlerle özdeşleştirilmiştir.
B) Osmanlı’da sinema ilk yıllarından itibaren kamuoyunu C) Çalışma hayatının ve sosyal hayatın alanları, farklı
etkileme potansiyeli taşımıştır. dönemlerin toplumları arasında değişiklik göstermiştir.
C) Başlangıçta, yararlı olduğu gerekçesiyle sinemaya D) Şehir yaşamının olmadığı eski dönemlerde, özel ve
karşı çıkılmamıştır. kamu alan ayrımına genellikle gidilmemiştir.
SY
D) Sinemanın Osmanlı topraklarına girişine Fransızlar E) Modern dönemde özel alanlar hem özgürlükleri hem
vesile olmuştur. de kısıtlamaları kapsamaya başlamıştır.
23. Kamusal mekânların sayıca az olduğu klasik 24. Son Adam filmi, I. Dünya Savaşı sonrasında Berlin’deki
mahallelerde ortak alanı sokak oluşturur. Mahalleli ile büyük bir otelin yaşlı kapıcısının öyküsünü anlatır. İşini
yabancının ayırt edildiği, belirli iş yerlerinin ve bekârların çok seven bu adam, evlenmek üzere olan kızıyla birlikte
sokulmak istenmediği mahalle yaşamında sokak; çocuk oturduğu binanın tüm sakinlerine, her akşam görkemli
ve gençler için bir oyun alanı, bir tür toplantı yeridir. Ev üniformasıyla bir gösteri yapar. Ancak yaşının ilerlemesi
kadınları evlerin eşiklerinde, erkekler kahvehanelerin nedeniyle, bir sabah, yerine çok daha genç bir adamın
dışarı taşan masalarında otururken bile sokakta getirildiğini ve kendisine tuvalet bekçiliği görevinin
süregiden bu toplumsal yaşama katılırlar. Geleneksel verildiğini öğrenir. Üniformaya ve saygın görülen bir işe
mahalle yerleşiminden farklı bir yapılanmaya sahip olan dayalı tüm hayalleri yıkılan adam bunalıma girer,
şehirlerde ise parklar ve oyun yerleri, eğlence ve gerçeği çevresinden saklar ve sonunda damadı
alışveriş alanları, meydan ve anıtlar mahalledeki tarafından kapı önüne konulur. Ancak bu mutsuz son,
sokağın yerini alarak şehirlilik kimliği ve bilincinin onun hizmetlerinden çok hoşnut kalan bir milyonerin,
oluşması için önemli mekânlar hâline gelmiştir. servetini ona bırakması ve yaşlı adamın birden zengin
olmasıyla noktalanır. Kuşkusuz filmin örtük anlamları da
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine vardır. Yaşlı adamın, Amerikalı bir yazarın söylediği gibi
ulaşılamaz? “aslında daha kazançlı olan bekçiliğe getirilişi”ni bir
dram hâline sokması; onun temelde üniformasını yani
A) Geleneksel mahalle kurgusunda sokak bir tür saygınlığını yitirmesinden kaynaklanmaktadır. Filmin
sosyalleşme mekânıdır. bu yanıyla, Almanya’nın savaş sonrasındaki
M
silahsızlanması ve üniformasını değerli gören ordusunu
B) Şehrin eğlence alanları, geleneksel sokak kültürünün dağıtmak zorunda kalması arasında da bir ilişki vardır.
değerini ortadan kaldırmıştır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sinema ve
C) İnsanların sokakta bulunma amaçları yaş, cinsiyet gibi toplum arasındaki ilişkiyi en kapsamlı biçimde ifade
özelliklere göre değişir. etmektedir?
D) Sokak yaşamı geleneksel çerçevede şekillenmiştir. A) Bireylerin mutsuzluğu olarak yansıyan dramlar,
aslında toplumun mutlu olmasına zemin
E) Sokak kültürü yeni kentlerde yerini farklı dinamiklere hazırlamaktadır.
bırakmıştır.
B) Toplumun güncel kaygıları ancak sinema diliyle
SY
ölümsüzleşebilmektedir.
25. Bazı kentler sanatçıların gözünden gerçeküstü bir 26. Büyük halk kütüphaneleri insanların ihtiyaçlarını
biçimde tarif edilir. Federico Fellini’nin Roma Açık Şehir karşılamıyor. Her insan kendi hayat reçetesini her an
filmindeki kent de böylesi gerçeküstücü bir soyutlama ile elinin altında ve gözünün önünde bulundurmak ihtiyacı
izleyiciye sunulur. Fellini için Roma, kusursuz bir duyuyor. Onun için herkes hazine gibi gördüğü kişisel
kadındır. O hem çok çocuklu bir anne hem de ideal bir kütüphanelere sahip oluyor. Bu, kitap evin gösterişi
sevgilidir. Ancak yönetmene göre Roma’nın bereketi ve olduğu için ya da kitapların süslediği mekânlar zarif ve
güzelliği geçmişte kalmıştır. Yönetmen bunu filmin en hakiki bir zekâ kokusu yaydığı için değil insanın yalnız
önemli sahnesiyle gözler önüne sermektedir. Roma anlarına karşı bir emniyet isteği duyuyor olmasındandır.
metrosu inşa edilirken yapılan kazılarda, eski bir Roma
evi bulunur. Yüzyıllardır gizli kalmış freskler kazı Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
sırasında açılan delikten gelen havayla solmaya başlar. değinilmemiştir?
Mühendisler ve uzmanlar paniğe kapılır. O güzelim
sanat eserleri, gözlerinin önünde yok olmaktadır. Ama A) Şahsi kütüphane kurma düşüncesinin dayanağına
yapılacak hiçbir şey yoktur. Bu sahneyle Fellini,
geçmişle günümüz, sanatla endüstri, korumacılıkla B) İnsanların sahip oldukları kitaplara verdikleri değere
modernleşme arasındaki uzlaşmaz çelişkiyi
resmetmiştir. C) Bireysel kütüphanelerin oluşturduğu izlenimlere
M
D) Halk kütüphanelerinin gereksinimleri gidermedeki
düşünce aşağıdakilerden hangisidir? yetersizliğine
A) Roma’nın tarihî dokusuyla ziyaretçilerini olağanüstü bir
E) Kitaplara yönelik algının zaman içinde değiştiğine
atmosfere taşıdığı
C) Kentin kusursuzluğunun ve güzelliğinin günümüzde 27. Çocuğun düşünce dünyasında nesnelerle onların adları
modernleşme ve sanayileşmeyle birlikte yok olduğu arasında kopmaz bir bağ vardır. Çocuk, dilin işaretlerini
bir kelime ile kavram arasında gelişigüzel kurulan bir
D) Kentin geçmişte sahip olduğu güzelliklerin günümüzde bağ olarak düşünmez; bizzat nesnenin kendisinin bir
SY
filmlerle yeniden işlenmesi gerektiği niteliği olarak kavrar. Şeylerin adları onların ayrılmaz
nitelikleridir. Şu hâlde çocuk için konuşmak, bir nesneyi
E) Eski Roma’ya özgü kültürel hazinelerin yaşam onun bir özelliğiyle yani adıyla temsil etmektir. Çocuğun
alanlarının içinde yer aldığı algılaması da bu şekildedir. Bir yakınına kendisinin
bildiğinden başka bir adla seslenilmesine ya da bir
eşyanın başka bir adla anılmasına büyük bir tepki
gösterir. Ayrıca Piaget’nin belirttiği gibi özellikle
6 yaşına kadar çocukların oyunları sırasında iç veya
dış monologlarında söz, eylemin bir parçası olarak
kullanılır; onun tamamlayıcısı, bir temsilcisidir.
28. “Eğlence ahlakı”, Amerikan kültüründe son zamanlarda 29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre
ortaya çıkan anlayışlardan birisidir. Bu yeni anlayışla cevaplayınız.
birlikte eğlence zorunluluk hâline gelmiş, tabu olmaya
devam etse bile sanık olma durumundan çıkmıştır. Konuşmak insanları bir araya getirir. Norveçli bir balıkçı,
Günümüzde, insan çok eğlendiğinde suçluluk hissetmek Nijeryalı bir taksi şoförü, seksen yaşında bir rahibe, beş
yerine, eğlenemediğinde suçluluk duymaya başlamıştır. yaşında doğuştan kör bir erkek çocuğu, bir satranç
Diğer yandan bu anlayış, eskiden oyun ve çalışma ustası ya da bir savaş pilotu olmanın neye benzediği
arasında var olan sınırları da parçalamaya başlamıştır. hakkında, hepimiz bir hayli bilgi sahibi olabiliriz. Bu
konularda bildiklerimiz, örneğin bir yunus balığı, bir
Bu parçaya göre “eğlence ahlakı” ile ilgili olarak yarasa ya da bir şempanze olmanın neye benzediği
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? hakkında bildiğimiz şeylerden çok daha fazla olabilir.
Dünya üzerinde değişik bölgelere yayılmış olan biz
A) Günümüzde hayatın her alanı oyuna dönüşmektedir. insanlar, birbirimizden ne kadar farklı olursak olalım,
farklılıklarımızı keşfedebilir ve bunlarla ilgili bilgi
B) Aşırı eğlenceyi suçluluk duygusu takip etmektedir. alışverişinde bulunabiliriz. Oysa diğer canlılar bunu
yapamaz. Örneğin bir sürü içinde omuz omuza duran
C) Eğlence giderek ahlakın nesnesi hâline gelmektedir. gnular farklılıkları bir yana, benzerlikleri hakkında bile
pek bir şey bilemezler. İşaretleri kıyaslayamazlar. Yan
yana, ortak deneyimler edinebilirler ama bunları bizim
M
D) Eğlenebilmek için utangaçlığın aşılması
gerekmektedir. gibi gerçek anlamda paylaşamazlar.
D) Tecrübelerini aktarmaları
M
31. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir kitabın,
okumaya yeni başlamış çocukların ilgisini
çekebilmesi için taşıması gereken özelliklerden biri
değildir?
A) Sürükleyici olması
D) Keyif vermesi
E) Kolay okunması
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinemez?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Kemal’in hangi tek numaralı dairelere anket uyguladığı
Aşağıdaki şekilde gösterilen ve her katında iki daire
bulunan bir apartmana Kemal ve Leyla farklı B) Leyla’nın hangi çift numaralı dairelere anket uyguladığı
zamanlarda anket yapmak için gitmiştir.
Tek numaralı Çift numaralı C) Kemal ve Leyla’nın dördüncü katta hangi dairelere
Katlar daireler daireler anket uyguladığı
5. kat 9 10 D) Kemal ve Leyla’nın birinci katta hangi dairelere anket
4. kat 7 8 uyguladığı
3. kat 5 6
E) Leyla’nın hangi tek numaralı dairelere anket
2. kat 3 4 uyguladığı
1. kat 1 2
M
35. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
Her daireye en az bir kişi tarafından anket doğrudur?
uygulanmıştır.
A) Beşinci katta uygulanan anket sayısı, dördüncü kattaki
Leyla, tek numaralı dairelere toplam iki anket
ile eşittir.
uygulamıştır.
Kemal, toplam altı anket uygulamıştır. B) Beşinci katta uygulanan anket sayısı, ikinci kattaki ile
Kemal’in de Leyla’nın da her iki dairesine anket eşittir.
uyguladıkları tek bir kat vardır.
C) Birinci katta uygulanan anket sayısı, ikinci kattaki ile
Dördüncü kattaki dairelere toplam üç anket eşittir.
uygulanmıştır.
SY
Dokuz numaralı daireye sadece Leyla anket D) Üçüncü katta uygulanan anket sayısı, birinci
uygulamıştır. kattakinden fazladır.
Kemal, beş numaralı daireye anket E) Birinci katta uygulanan anket sayısı, dördüncü
uygulamamıştır. kattakinden fazladır.
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 39. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Dilek’in beş kelime türetmek için çektiği harf M’dir.
Bir kelime oyununda K, M, N, S ve T harfleri ikişer kez
yazılıp bir kutuya atılmıştır. Daha sonra Arif, Burcu, Can, B) Burcu’nun üç kelime türetmek için çektiği harf T’dir.
Dilek ve Emre kutudan sırasıyla ikişer harf çekmişler ve
çektikleri harfleri kutuya tekrar atmamışlardır. C) Emre’nin üç kelime türetmek için çektiği harf K’dir.
Oyuncular, çektikleri ilk harfle başlayan üç kelime; ikinci
çektikleri harfle başlayan da beş kelime türetmişlerdir. D) Can’ın beş kelime türetmek için çektiği harf S’dir.
Oyuncuların çektikleri harflere ilişkin kimi bilgiler şu E) Arif’in beş kelime türetmek için çektiği harf N’dir.
şekildedir:
Hem üç hem de beş kelime türetmek için aynı harfi
çeken tek kişi Burcu’dur.
Arif’in üç kelime türetmek için çektiği harfle Emre 40. Burcu’nun beş kelime türetmek için çektiği harfin
beş kelime türetmiştir. S olduğu biliniyorsa aşağıdaki eşleştirmelerden
Üç kelime türetmek için Dilek’in çektiği harf N, hangisi doğrudur?
M
Can’ın çektiği harf M’dir.
Oyuncu Seçtiği harf
Emre’nin üç kelime türetmek için çektiği harfle Can
beş kelime türetmiştir.
A) Arif M (beş kelime için)
Arif’in üç kelime türetmek için çektiği harf alfabede
Burcu ve Emre’nin üç kelime türetmek için çektiği B) Arif T (üç kelime için)
harften daha önce gelmektedir.
C) Can K (beş kelime için)
D) I ve II E) II ve III
D) Dilek E) Emre
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, ALES-SÖZ puanınızın hesaplanmasında 0,4 katsayısıyla
çarpılacaktır.
M
eksikliği duyulan derinliği kazandırdığı bilinmektedir.
(IV) Fransız düşünce dünyasının Hegel’le tanışırken
taşıdığı kaygıların, sorduğu soruların, kendi kültürünü bu
4. (I) Sembol bir fikri ifade eden hayaldir. (II) Ancak hayal
düşünceden hareketle yeniden sorgulamasının,
ile fikir arasındaki bu ilişki; keyfî ve itibari olmadığından
güncelliğini koruduğunu ve bizi de ilgilendiren pek çok
semboller, dil işaretlerinden biri sayılmaz. (III) Nitekim
boyutu içinde barındırdığını düşünüyorum. (V) Onun
sembol, dil işaretlerinden farklı olarak fikrin tamamını
felsefe sisteminin, bir bütün olarak ele alındığında, özü
değil bir kısmını ifade eder. (IV) Mesela aslan cesaretin,
bakımından, bir özne ve bilinç felsefesi olup olmadığı
daire sonsuzluğun, üçgen teslisin sembolüdür. (V) Bu
oldukça tartışmalı olmakla birlikte bu sistemde söz
semboller Orta Çağ Avrupası’nda ortaya çıkmış ve
konusu meselelere büyük yer ayrılmış ve önemli
açılımlar getirilmiş olduğu kuşkusuzdur. kalıcı olmuştur.
SY
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
olmuştur.
konularda bile kendine has özelliklerini korumaktadır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. - 8. sorularda numaralanmış cümlelerin anlamlı 8. I. Şiirin oluştuğu duyum tarzı dilin içindedir ama ona
bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle kaynaklık eden temel fikir, dilleri aşan bir alana
yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz. sahiptir.
6. I. Yaptığı besteler saymakla bitmez Çaykovski’nin. II. Bir dil içinde oluşmuş şiir geleneğini bir katman
olarak düşünürsek dil içindeki bütün edebiyat
II. Yerel bir şöhret olmayı aşamamış şanssız bir değerlerinin anlamını bulduğu uygarlık alanı da
sanatkâr. ikinci bir anlam katmanı olur.
III. Hem onunla çağdaştır hem de sanat bakımından III. Farklı uygarlıklara mensup büyük şairlerin ortaya
ona yakın bir değerdir. koydukları çalışmalarda benzer özellikler, ortak
IV. Ama bizimkisi mücevher pazarına çıkamamış, temalar bulunması ve bunların birbirini beslemesi
kıymeti bilinmeyen meçhul bir pırlanta. de benzeri bir sebeptendir.
V. Bizdeki denginin, Hacı Arif Bey olduğunu IV. Diller ve şiir gelenekleri arasında görülen bu
söyleyebiliriz. ilişkiler nihayetinde şiir yorumu için iki farklı anlam
katmanının göz önünde bulundurulmasını
A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile V. gerektirir.
V. Aynı uygarlık değerlerinin değişik dillerdeki şiir
D) III. ile IV. E) IV. ile V. geleneklerine kaynaklık edebilmesi – İran şiirinin
M
ya da Fransız şiirinin Türk şiirine etkilerini
düşünelim – işte bu alan yüzündendir.
10. Benim bir şairim var. Geceleri her yöne dağılan bir 12. Alman psikolog Spranger’in en önemli eseri İngilizceye
şair… Herkes derin uykuları solurken o, aya uluyan çevrilmemiştir.
köpeklere karışır. Kör saatlerde mağaralara çekilenler,
denize açılanlar ve vardiyalı işçilerdir paydaşları. Bütün Bu cümleye göre Spranger’le ilgili olarak
uykusuzların ortak âlemidir, şairin zihnindeki toprak. O, aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
karanlığın hacmini ölçe biçe dünyanın uğultusuna
kelime arar. A) Eserlerinin İngilizceye çevrilmesini istemiştir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen B) Eserleri psikoloji alanında temel kaynak niteliğindedir.
aşağıdakilerden hangisidir?
C) İngilizceye çevrilen birçok eseri bulunmaktadır.
A) Yaşamın derinliğini ve karmaşasını uygun bir söylemle
ifade etmek D) Başyapıtını Almanca olarak kaleme almıştır.
B) Dünyadaki çözümsüzlüklere işaret ederek bunu ön
plana çıkarmak E) Eserlerinden biri diğerlerinin önüne geçmiştir.
M
D) Yaşamın çelişkilerini ortaya koyucu ve çözümleyici bir 13. I. bir süre egemen olduğu düşünülen ve
üslup sergilemek
II. bir göktaşının neden olduğu düşünülmektedir
E) Dünyadaki haksızlıklara karşı duyduğu sorumluluğu III. dünyaya 160 milyon yıldan daha uzun
şiir diliyle yansıtmak
IV. dinozorların neslinin tükenmesine dünyaya çarpan
dev
V. 500’den fazla türe sahip olağanüstü varlıklar olan
14. Modern zaman anlayışının başlangıcı için sıklıkla 15. Sahip olma tamamen özel bir şeydir ve kişi ile bu kişinin
Herodot’un Tarih kitabının girişindeki sözlere başvurulur: sahip olduğu nesne arasında bir tür özgün ilişki olarak
“Halikarnaslı Herodot, zaman insanların girişimlerini anlaşılır. Sanki nesne, sahibine görünmez bir iple
silmesin diye araştırmalarının sonuçlarını buraya bağlıdır ve ona sonsuz bir kullanım hakkı tanır. Örneğin
kaydetmiştir.” Herodot’un Tarih’inin mücadele ettiği şey bu satırları yazdığım kâğıt parçasının sahibiysem ona
zamanın yıkıcı karakteridir ve bu karakter antik çağlara ne yapacağıma ancak ben karar veririm. Ona kitabımın
özgü zaman anlayışının temelde tarihsel olmayan bir bir bölümünü yazabilir ya da bir sandviç sarabilirim.
doğası olduğunu gösterir. Bilme edimini gösteren Çoğu insan da sahipliğin özünün bu bağa dayandığını
“eidénai” sözcüğü gibi “historia” (tarih) sözcüğü de düşünür. Gelgelelim sahip olma anlayışının mülkiyet
görmek anlamına gelen “id” kökünden gelmektedir. ilişkilerine dair gözden kaçırdığı şey, sahip olmanın her
Köken açısından “histor” görsel tanıktır, gören kişidir. şeyden önce bir dışlama ilişkisi olduğudur. Genelde hiç
öyle düşünmesem bile gündelik hayatta ne zaman “bu
Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine benim” desem, aynı zamanda “bu senin değil” demiş
ulaşılabilir? oluyorum. Kısacası bir şeye sahip olmak diğer kişilere
ona ulaşma imkânı vermemek anlamına geliyor.
A) Tarih yazımının temelinde görsel tanıklık vardır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisinde
B) Tarihî gerçeklikler hiçbir zaman olduğu gibi mülkiyetin özellikleri en kapsamlı biçimde ifade
anlatılmamıştır. edilmiştir?
M
C) Tarihi yapanlar ile yazanlar arasında çatışma A) Kişi ile sahip olunan nesne ve o nesneye sahip
kaçınılmazdır. olmayan kişiler arasındaki ilişkiler bütünüdür.
D) Tarihçilik “görmek” fiiliyle değil “bilmek” fiiliyle ilgilidir. B) İnsanın sahip olma dürtüsünden çok öteki insanları
dışlayan bir olgudur.
E) Tarihçi, istese bile zamanın akışına karşı koyamaz.
C) Sahip olunan nesnelerden öte başkasına ait olanlar
üzerindeki rekabet arzusunun ifadesidir.
16. Kültür tarihçileri, insanın hayatta kalma ve varlığını 17. Gençlik tanımı, her toplumun üretim ve yaşam biçimine
sürdürme savaşındaki başarısını kültürel bir varlık göre farklılık gösterir. Diğer bir deyişle, hangi yaş
oluşuna bağlar. Başka bir deyişle bu başarıyı, grubunun “genç” olarak sınıflandırılacağı, ortalama
yaşayarak öğrendiklerini kültüründe saklayıp yeni ömrün uzunluğuna ve toplumda genç sayılanlardan
kuşaklara aktarma yeteneği ve becerisine bağlı görürler. neler beklendiğine göre değişir. Dolayısıyla gençlik, her
İnsan biyolojik uyum gücüyle değil kültürüyle dünyaya ne kadar biyolojik bir yaş dönemini gösteriyorsa da
egemen olmuş, varlığını kültürüyle sürdürmüştür. hemen her zaman ekonomi, eğitim, sanat gibi başka
Örneğin ateş yakmayı öğrenen insan, bu deneyimini kurum ve yapılarla ilintili olarak tanımlanmıştır. Örneğin
sonraki kuşaklara iletebildiği için ateşi çeşitli amaçlarla Avrupa’da müziğiyle, giyimiyle bir gençlik alt kültürünün
daha yaygın bir şekilde kullanmaya başlamıştır. Benzer oluşması; İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geleneksel
biçimde insan, bir bitkinin yararlı ya da zararlı olduğu işçi sınıfı yaşantısının dağılmaya yüz tutması, tüketimin
bilgisini sonraki kuşaklara aktararak zehirlenme artması, okulların önem kazanması ve gençlik için ayrı
tehlikesine karşı önlem almıştır. bir pazarın oluşturulmasıyla ilişkilendirilebilir. Bu, aynı
zamanda bildiğimiz anlamda “kuşak” tanımının
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine başlangıcı sayılabilir.
kesin olarak ulaşılabilir?
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen
A) İnsan, ateşi kullanarak doğayı denetim altına almıştır. aşağıdakilerden hangisidir?
M
B) İnsanın amacı dünyaya egemen olmaktır. A) Kuşakları sosyal tarih; gençliği ise fiziksel nitelikler
belirlemiştir.
C) Kültür tarihçileri insanın başarılarıyla ilgilenir.
B) İkinci Dünya Savaşı, Avrupa’da belirli bir gençlik
D) İnsanın varlık mücadelesinde kültür önemli bir araçtır. tanımının oluşmasını sağlamıştır.
18. Ünlü İtalyan yönetmenler Zavattini ve De Sica, Bisiklet 19. Soyutlama, özünde nesnenin tüm yönlerinin içinden
Hırsızları’nı tüm yeni gerçekçi filmler gibi sokakta ve yalnızca işimize yarar olanların, bize tanıdık gelenlerin
halkın içinde çekerler. İnsanın insana ya da dil kategorilerimize uyanların seçilmesidir.
yabancılaşmasının ardındaki mekanizmayı bulup Vivanti’den başlayarak Whitehead ve Bergson’a kadar
göstermeye çalışırlar. Zavattini’ye göre insanın pek çok felsefeci, bu durumu açık bir şekilde ortaya
bunalımı, başkalarının ilgisizliğinden ve içlerindeki koymuştur. Özneler, nesnenin niteliklerini dilsel dizge ile
düşmanlıktan kaynaklanır. Bu düşmanlığın nedenlerini ilişkilendirmek amacıyla soyutlamaya ihtiyaç duyar. Ne
filmlerinde sergilemeye çalışan yönetmen, “Öykümdeki var ki soyutlamalar yararlı oldukları kadar kusurludur da
her bireyin tüm davranışlarının, tüm seyirciler tarafından çünkü bir nesneyi bu şekilde algılamak, kimi yönlerini
çok iyi anlaşılmasını istiyorum.” der. Bu “iyi anlaşılma” algılayamamak anlamına gelir. Dolayısıyla nesnenin
ve “her seyirciye ulaşma” isteği ve iradesi tüm yeni bazı niteliklerinin seçilmesi, diğerlerinin yadsınması
gerçekçi filmler gibi Bisiklet Hırsızları’nı da dünyanın en ya da çarpıtılması söz konusudur.
çok izlenen ve o yıllarda en çok etki bırakan filmlerinden
biri hâline getirmiştir. Savaş sonrası dünyasında birçok Bu parçaya göre “soyutlama” kavramıyla ilgili olarak
insan, bu filmde kendini ve kendi sorunlarını bulmuştur. aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Aşağıdakilerin hangisi bu parçada sözü edilen filmin A) Nesneleri kendi bütünlüğünde değerlendirmeyi
özelliklerinden biri değildir? gerektiren bir eylemdir.
M
A) Bireysel sorunları ortaya çıkaran sebepleri seyirciye B) Nesnenin özne tarafından dilde ifade edilme
aktarması yollarından biridir.
B) Gerçekliği yansıtması için mekânın gündelik yerlerden C) Nesnelerin bazı yanlarının fark edilmesini engelleyen
seçilmesi bir özelliğe sahiptir.
C) Seyirci içerikle özdeşleşebildiği için geniş kitlelerce D) Nesnelerin belirli özelliklerinin tespitine dayalı
izlenmesi göstergelerdir.
D) Yönetmeninin anlaşılma kaygısını ve algılama biçimini E) Nesnelerin insanlara yakın olan yönlerinin dilsel
yansıtması karşılığıdır.
SY
E) Sinema diline aşina olan nitelikli seyirciye hitap etmesi
var olduğu
21. Anthony Burgess’in çağdaş toplumlarda şiddet 22. MÖ 591 yılında Mısır kralının ordusunda paralı asker
eğiliminin çığ gibi artmasını eleştiren romanı Otomatik olan Yunanlıların, Etiyopya seferinde II. Ramses’in Ebu
Portakal, yönetmen Stanley Kubrick’in elinde etkileyici Simbel’deki heykelinin üstüne adlarını kazıdıkları
bir filme dönüşür. Çünkü romanın ana mesajı filmde de bilinmektedir. Objeler üzerine ad kazıma geleneği
görkemli biçimde yansıtılır: Şiddet temelde bireysel Macarlar, Avarlar, Gotlar gibi göçebe halklarda da
değil, toplumsaldır. Toplum şiddeti teşvik eder, bulunmaktadır. Bu kavimlerden günümüze ulaşan az
yüreklendirir, ona karşı gibi görünse bile onu besler. sayıdaki yazı soyluların eşyalarına, taslara, kadehlere,
Filmde aileden okula, hastaneden hapishaneye her leğenlerin üstüne kazınan “Bu şunun malıdır.” gibi kısa
yerde şiddetin değişik uygulamaları göze çarpar. Filmin, cümlelerden oluşmaktadır. Yazmak yüzyıllarca üst
çevresindekilere işkence eden ana karakterinin daha sınıfların işi olmuştur ve halkın okuma yazma ile ilişkisi
sonra başkalarının şiddetinin kurbanı olması, toplumun bu gelenek gibi kısıtlı alanlarda kalmıştır.
içinde örülmüş bu şiddetin döngüselliğini ortaya koyar.
Şiddeti uygulayanla şiddete maruz kalanın yer Bu parçadan objeler üzerine yazı yazma geleneğiyle
değiştirmesi, bu olgunun hiçbir zaman ortadan ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
kaldırılamayacağını düşündürür.
A) İnsanların kendilerinden bir iz bırakmak istemesi
Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak amacına hizmet etmiştir.
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
B) İnsanların söylenenden çok yazılı olana önem
M
A) Kişisel bir olgu olarak nitelendirilen şiddet, aslında vermelerinden doğmuştur.
sosyal yaşamın bir parçasıdır.
C) Hem sanatsal hem de gündelik yaşama ait eşyalar
B) Film, romanın şiddetle ilgili vermek istediği mesajı üzerinde görülmüştür.
doğru bir şekilde yansıttığı için başarılıdır.
D) Nesnelerin aidiyetini belirtmek gibi farklı amaçlarla
C) Roman ve filmdeki şiddet, okuyucusunu ya da kullanılmıştır.
izleyicisini şiddete yönlendirmektedir.
E) Yerleşik toplumların yanı sıra göçebe toplumlarda da
D) Şiddet uygulanan kişilerin daha sonra şiddet rastlanmıştır.
uygulayan bireylere dönüşmesi şiddetin önlenmesini
zorlaştırır.
SY
E) Farklı boyutlara sahip olan şiddet, toplumun çoğu
kurumunda görülmektedir.
Ö
23. Gazete kitabın aşırı ucudur, devasa ölçekte satılan 24. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre
ama popülerliği uçucu olan bir kitaptır. Basıldığı sabahın cevaplayınız.
ertesinde işlevini tamamlamış olması, tam da bu
yüzdendir. Kafatasının surları içinde, sessiz bir Yeryüzünde ikamet edilmiş her yerde, bütün çağlarda ve
mahremiyet hâlinde okunur gazete. Varlıklarından emin her koşulda, insana ait mitler türemiş ve bu mitler insan
olunmakla birlikte kimlikleri hakkında en ufak bir fikre vücudunun ve aklının eylemleriyle ortaya çıkan ne varsa
sahip olunmayan binlerce kişinin, aynı bireysel ödevi hepsinin esin kaynağı olmuştur. Mitin, kozmosun sonu
eşzamanlı olarak yerine getirdiği düşünülür. Dahası bu gelmez enerjilerini insanın kültürel yaratımına akıtan
okumalar bitmez tükenmez bir şekilde günlük ya da gizli bir yarık olduğunu söylemek çok ileri gitmek
yarım günlük aralıklarla tekrarlanır. Hayalî bir topluluğun olmayacaktır. Dinler, felsefeler, sanatlar, ilkel ve tarihsel
dünyevi, tarihsel bir saate bağlanmış bir biçimi için daha insanın sosyal biçimleri, bilim ve teknolojideki büyük
iyi bir örnek nasıl bulunabilir? Diğer yandan, kendi buluşlar, uyku kaçıran düşler hep mitin o temel, büyülü
gazetesinin tıpatıp aynılarının otobüste, berberde, yüzüğünden fışkırır. Küçücük bir peri masalında dahi
komşularında tüketildiğine tanık olan gazete okuyucusu, bulunan o derin yaratıcı merkezlere dokunma ve
hayalî dünyanın köklerini gündelik hayata sıkı sıkıya uyandırma gücü, tıpkı okyanusun sırrının bir damla suda
salmış olduğu konusunda teskin edilmiş olur. Böylece ya da yaşamın bütün gizeminin bir pire yumurtasında
de modern ulusların ayırt edici özelliği olan anonimlikte saklı olması gibi bir mucizedir. Çünkü mitolojinin
ortaklaşmaya duyulan itimadı yaratmış olur. simgeleri üretilemez, talep edilemez, uydurulamaz ya da
kalıcı bir şekilde bastırılamaz. Onlar ruhun kendiliğinden
M
Bu parçaya göre gazete ile ilgili olarak oluşan ürünleridir ve her biri kaynağının yaratma gücünü
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? içinde barındırır.
A) Popülerleşmesi kitaba duyulan ilgiyi azaltır.
26. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre 28. Bu parçaya göre Kemalettin Tuğcu ile ilgili olarak
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bugün büyük şehir caddelerini dolduran sokak çocukları A) Eserlerinde Türk edebiyatı için yeni olan bazı temaları
ilk kez altmış yıl önce Kemalettin Tuğcu romanlarıyla işlemiştir.
görüş alanımıza girer. Tuğcu, köprü altlarında
B) Yapıtlarında çocukların ebeveynleriyle ve toplumla
geceleyen; hayatını kâğıt toplayarak, (I) yük taşıyarak,
ilişkilerini merkeze almıştır.
çıraklık ve işportacılık yaparak kazanan; (II) yuvadan
uzak düşen, aile desteği olmayan çocukların
C) Çaresiz ve kimsesiz çocukların başarı şansının düşük
çalışkanlıkları, faziletleri ve ustalarının yardımıyla
olduğuna inanmıştır.
(III) ayakta kalma hikâyelerini anlatır. Büyük şehrin
viranelerinde yaşayan yoksul çocukların tek anlatıcısı
D) Zorlu yaşam şartlarının çocukları daha güçlü
Kemalettin Tuğcu değildir. Aynı yıllarda Orhan Kemal de
kılabileceğini savunmuştur.
onlardan söz eder. Tuğcu’nun imrenme nedir bilmeyen
çocuklarının yerini Orhan Kemal’de başka birisi olmak
için macera romanlarına, (IV) kovboy filmlerine sığınan E) Çocuk kahramanlarını geleceği tasavvur fikrinden
çocuklar alır. Tuğcu’nun yapıtlarındaki çocuk, erdemleri yoksun olarak betimlemiştir.
sayesinde yazgının kendisini bambaşka biri yapacağına
inanır. Orhan Kemal’in yapıtlarındaki fakir çocuk ise
M
(V) kaderi yenebilmek için bambaşka birisi olmayı ister.
A) I B) II C) III D) IV E) V
SY
27. I. Başka insanlara ve yaşamlara imrenme
duygusuna yer verilmesi
II. Çalışkanlıklarının ve erdemlerinin öne çıkarılması
III. Hayatlarından memnun olmadıkları için kurmaca
bir dünyaya sığınmaları
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
Ö
29. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
cevaplayınız. çıkarılabilir?
Fen bilimlerinde önemli olan “anlatım” iken sosyal A) Sosyal bilimler için aktarma anlamadan daha
bilimlerde mesele “anlama”dır. Anlatım olaya dıştan önemlidir.
bakan ve hadiseyi kanunlara bağlamaya çalışan bir
B) Sosyal bilimler olaya neden olan kanunlarla ilgilenmez.
açıklamadır. Anlama ise bir durumun özelliklerini ve o
durumdaki kişilerin bunu nasıl değerlendirdiklerini tespit
etmeye çalışmaktır. Farz edelim ki Merihli bir sosyolog C) Fen bilimlerinde gözlem ikincil öneme sahiptir.
Dünya’ya gelip araştırma yapmak için Türkiye’ye
yerleşiyor ve kimseye görünmediğinden araştırmalarını D) Bir sosyal olay sadece gözlem yapılarak anlaşılamaz.
kolayca sürdürebiliyor. Bu kişi, cuma günleri iki
müesseseye giden insanların sayısının arttığını E) Fen bilimlerinde değerlendirme anlama ve aktarmadan
gözlemleyecektir: camiler ve bankalar. Merihli bunları bağımsızdır.
kaydedebilir fakat hafta sonunun ve İslam’ın Türkler için
anlamını, onların hayatlarına etkisini saptayamazsa
toplumu doğru analiz edemez.
M
bir cevap olabilir?
29. Bu parçada geçen “dıştan bakan” sözüyle anlatılmak B) Fen bilimleri mi sosyal bilimler mi daha nesnel bilgi
istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz? üretir?
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. doğrudur?
Bir havaalanındaki V, Y ve Z pistlerine iniş yapan A) Birinci turda Y pistine inen uçak orta gövdelidir.
12 uçaktan üçü büyük, dördü orta ve beşi de küçük
gövdelidir. B) Birinci turda Z pistine inen uçak küçük gövdelidir.
Uçakların inişlerine ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: C) İkinci turda V pistine inen uçak küçük gövdelidir.
Aynı turda her piste birer uçak inmiş, tüm D) İkinci turda Y pistine inen uçak orta gövdelidir.
uçakların inişi dört turda tamamlanmıştır.
Bir piste büyük gövdeli bir uçak indikten hemen E) İkinci turda Z pistine inen uçak orta gövdelidir.
sonra orta ve küçük gövdeli uçak inmemiş; benzer
şekilde orta gövdeli bir uçak indikten hemen sonra
da küçük gövdeli bir uçak inmemiştir.
Aynı turda pistlere inen uçaklardan en az ikisi
farklı gövdelidir.
35. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
M
İkinci turda iniş yapan büyük gövdeli uçak
bulunmamaktadır. A) Birinci turda inen uçaklardan ikisi küçük gövdelidir.
Üçüncü turda Y pistine inen uçak orta; Z pistine
inen uçak büyük gövdelidir. B) İkinci turda inen uçaklardan ikisi orta gövdelidir.
Dördüncü turda V pistine inen uçak orta gövdelidir.
C) Z pistine inen uçaklardan ikisi büyük gövdelidir.
uçaklardan hangileri küçük gövdelidir? A) Birinci turda V pistine inen uçak küçük, Y pistine inen
uçak orta gövdelidir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
B) İkinci turda V ve Z pistlerine inen uçaklar küçük
D) I ve III E) II ve III gövdelidir.
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 38. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Elif ile Fatma aynı dönemde ders seçmişlerdir.
Bir lisans programında Ayşe, Belma, Can, Derya, Elif,
Fatma ve Gökhan adlı öğrencilerin birinci veya ikinci B) Belma ile Gökhan’ın seçtikleri ders aynıdır.
dönem yaratıcı drama, fotoğrafçılık ve müzik
derslerinden birini seçtikleri bilinmektedir. C) Derya ile Fatma’nın seçtikleri ders farklıdır.
Birinci ve ikinci dönemde her dersi seçen en az bir D) Ayşe ile Derya’nın seçtikleri ders farklıdır.
öğrencinin bulunduğu derslere ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir: E) Ayşe ile Gökhan farklı dönemlerde ders seçmişlerdir.
M
Derya ile Elif farklı dönemlerde aynı dersi A) Yaratıcı drama dersini birinci dönem seçen öğrenci
seçmişlerdir. sayısı
Belma ile Fatma aynı dönemde ders seçmişlerdir.
B) Yaratıcı drama dersini ikinci dönem seçen öğrenci
İkinci dönem fotoğrafçılık dersini seçen tek kişi
veya öğrenciler
Ayşe’dir.
C) Fotoğrafçılık dersini birinci dönem seçen öğrenci veya
öğrenciler
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın
(ALES-SAY) hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40’TIR.
1. - 5. sorularda cümledeki veya parçadaki 3. Sinemanın bir aksiyon ama ---- yoksun olmayan bir
boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde aksiyon olduğunu biliyordu onlar. En güzel maceraların
tamamlayan seçeneği bulunuz. ---- değil, hayal edilenler olduğunu, bir serüven
tutkusunun peşinde hep çocuk kalacak olanların
1. Kendimi övmek gibi gülünç bir hâle düşmeden sinemada ne aradığını kavrıyorlardı.
diyebilirim ki ---- ve tesadüf, bu Hayri İrdal zavallısına
bütün güçsüzlüklerine rağmen bu müessesenin A) eylem duygusundan – deneyimlenenler
kuruluşunda mühim bir ---- nasip etti.
B) hayal gücünden – yaşananlar
A) talih – rol oynamayı
C) yalnızlık ihtiyacından – zorlayanlar
B) azim – gayret göstermeyi
D) heyecan arayışından – mutluluk verenler
M
C) şans – netice almayı
E) ahlakî beklentiden – başa gelenler
D) kısmet – hisse kapmayı
A) buhranı – karşıt
B) devrimi – koşut
C) krizi – uyumlu
D) tutulması – tezat
E) travması – bağımlı
6. - 10. sorularda başta verilen cümleden kesin 8. Kansere yol açan etkenler arasında genetiğin rolü
olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. yalnızca yüzde beştir.
M
sığınması beklenmez.
E) Mülteciler yalnızca yaşam koşulları daha iyi olan 9. Mars, bazı bakımlardan Dünya ile oldukça benzeşir:
yerlere göç etmektedir. Bir Mars günü hemen hemen bir Dünya günü
uzunluğundadır; sıcaklık Dünya'ya göre çok düşük
değildir ve havanın bileşimi Dünya'dakiyle benzerlikler
gösterir.
7. Bu yıl, A şirketi yüzde on artan kârı ile reklamcılık A) Dünya'ya benzerliğinden dolayı Mars'ta hayat bulunma
sektöründe yeni bir rekora imza atmıştır. olasılığı yüksektir.
A) A şirketinin tarihinde görülen en büyük kâr artışı bu B) Mars, diğer gezegenlerden daha fazla Dünya'ya
SY
yıl tespit edilmiştir. benzemektedir.
B) Reklamcılık sektöründe bu yılın en çok kazanan şirketi C) Bir Mars günü bir Dünya gününden biraz daha
A'dır. uzundur.
C) Bu yıl, sektöründe kâr oranı en çok büyüyen reklam D) Hem Mars'ta hem Dünya'da havayı oluşturan gazların
şirketi A'dır. bazıları ortaktır.
D) A şirketi reklamcılık sektöründe kâr oranını her yıl E) Dünya'daki gibi Mars'taki sıcaklık da canlıların hayatta
artıran tek şirkettir. kalmaları için yeterlidir.
E) A şirketinin kâr payı başka sektörlerden şirketlerle
yarışabilecek orandadır.
Ö
10. Herkesin bildiği ama bildiğini bilmediği şeylerden söz 13. I. yeni bilgisayarlı tomografi yöntemiyle otuz dokuz
etmektir yazarlık. hasta
A) Bildiğimiz ve bildiğimizin farkında olduğumuz şeyler II. bir şekilde görüntülenmesiyle doktorların
aslında farklıdır. III. üzerinde yapılan ilk denemelerde kalbin bütün
olarak ve çok hızlı
B) Yazarlar bildiğimizi bilmediğimiz şeyler hakkında
farkındalık oluştururlar. IV. hemen görmesi sağlanabiliyor
V. tıkanan damarları ve azalan kan akışını
C) Yazarlar yazılarıyla okurlara ve onların yaşamlarına
ayna tutarlar. Bu sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
D) Yazma eylemi, bilinmeyenin bir metin vasıtasıyla
okurlara anlatılmasıdır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
M
iradesini
11. I. süzülerek aydınlattığı bir patikada II. tasavvurlardan, siyasal davalardan,
ahlaki ideallerden
II. aniden yüzümüzde korku ifadesinin belirmesine
III. Baudelaire’in edebiyatında kendi efsanesinin
III. yürürken göz ucuyla gördüğümüz bir şey
IV. bilimsel ilerlemelerden ve giderek sanatçının
IV. ve korkulu anlar yaşamamıza neden olabiliyor benliğinden
V. gün ışığının ağaç yaprakları arasından V. ve sanat eserinin biricikliğini yücelten bir
Bu sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak kavramdır
biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü VI. bir alegorisi olan modernizm, sanatın toplumsal
SY
olur?
Bu sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü
olur?
16. Bu yazarın kalemi yük taşıyan kira arabalarına 19. "Hoşgörü" kelimesini Arapça "müsamaha", Fransızca
benzer; taşıdığı eşyanın ne olduğuna değil alacağı "tolerans" kelimeleri yerine kullanıyoruz. “Hoş” kelimesi
ücretin ne kadar olduğuna bakar. Farsçadır ve beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren
anlamındadır. Bu kelimeden oluşturulan hoşgörü
Bu cümlede altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen kelimesi, tolerans veya müsamahadan farklı bir anlam
aşağıdakilerden hangisidir? çağrıştırır. Beğenilmeyen bir durum, hoş görülmez ama
toleransla karşılanabilir. Tolerans veya müsamaha
A) Eserlerinde okurun beklentilerini yok saymak beğenilmeyene karşı alınacak bir tavırdır. Hoşgörü,
duygu dünyasına aittir. Tahammül etme, katlanma,
B) Yazdığı eserlerin niteliğini göz ardı etmek görmezlikten gelme anlamlarına gelen tolerans ise
akıl alanına aittir. Duygulara akılla hâkim olunamaz.
C) Popüler ve ilgi çekici konulara öncelik vermek Bu bakımdan insanlardan bir şeyi beğenmesi istenemez
ama katlanması, tahammül etmesi veya görmezlikten
gelmesi istenebilir.
D) Eserlerinde özgünlükten çok taklidi öncelemek
Bu parçanın yazarının aşağıdaki görüşlerden
E) Hacimli ve çok sayıda eser üretmeye çalışmak
hangisini savunması beklenmez?
M
anlamı taşımazlar.
17. Bir filmin seyirci üzerinde yarattığı etkinin arkasında, B) Sözcükleri kullanırken anlamlarına dikkat edilmelidir.
yönetmenin gerçekliği alıp nevi şahsına münhasır
bir şekilde ifade etmesi yatar. C) Duygulara ait kavramlarla akla ait kavramlar
birbirinden farklıdır.
Bu cümlede altı çizili ifadenin yerine aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir? D) Düşüncelerimizi değiştirebilirken duygularımızı
değiştiremeyiz.
A) karmaşık B) yenilikçi C) olağanüstü
E) Hoşa gitmeyen durumlar için toleranslı davranmalıyız.
SY
D) özgün E) sanatsal
A) doğal ve kültürel
B) göreceli ve nesneleştirici
C) özgül ve kuşatıcı
Ö
D) tamamlayıcı ve baskıcı
E) bireyci ve toplumcu
20. Kadınların ruh hâlinin sık sık değiştiği inkâr edilemez. 22. Biz global bir şirketiz. Sektörümüzde, dünya çapında bir
Ancak çoğu kişi, bu konuda erkeklerin de kadınlara numaralı firma olma iddiasındayız. Üretimi kendi
benzediğinin farkında değildir. Aslında erkeklerin ruh ülkemizde yapıyoruz çünkü mühendislik ve üretimi aynı
hâlleri de kadınlarınki gibi değişiklik gösteriyor. Bunu yerde gerçekleştirerek en düşük maliyet ve en yüksek
nereden mi biliyoruz? Psikologlar erkek ve kadın kaliteyi sağlamış oluyoruz. Ama paramızın değerinin
deneklere cihazlar verip ruh hâllerindeki değişimleri sürekli artması, bizi maliyet avantajını korumak için dış
kaydetmelerini istemişlerdir. Sonuçlar incelendiğinde ülkelerde yatırım yapmaya zorluyor. Bu konuda
erkek ve kadınların benzer değişimler sergiledikleri isteksiziz fakat global olmanın pazarlara hâkim olmak
görülmüştür. anlamına geldiğine inanıyoruz ve liderlik konumumuzu
korumak için yapmamız gerekenleri planlıyoruz.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine
kesinlikle ulaşılır? Bu parçada söz edilen şirketle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Kadınlar zaman zaman değişmeyen duygu hâlleri
içerisinde bulunabilir. A) Faaliyet gösterdiği sektörde birçok rakibi vardır.
B) Deneysel çıkarımlar bir konu hakkındaki genel B) Rakipleri karşısında belli bir avantaja sahiptir.
kanaatleri değiştirebilir.
M
C) Pazarlara egemen olmanın gereğine inanmıştır.
C) Erkeklere kıyasla kadınların gün içerisinde yaşadıkları
sarsıntılar daha fazladır.
D) Gelecekteki hamlelerini tasarlamaya önem vermiştir.
D) Psikologlar kadın ve erkeklerin ruhsal durumlarını grup
çalışması ile belirlemişlerdir. E) Üretiminin bir bölümünü dış ülkelere kaydırmıştır.
24. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre 26. - 27. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Yolumun üzerinde her sabah rastladığım bir dilenci var. Modern olmak, çelişkilerle dolu bir hayat sürdürmek
Zeki çehreli bir adam. Yoklama defteri imzalamaya demektir. Çağdaşlık, ortak yaşamları kontrol ve çoğu
mahkûm bir kalem efendisi intizamına sahip. Her gün, zaman yok etme gücüne sahip devasa bürokratik
saat tam altıyı kırk geçe köşesine gelir, saat ona kadar örgütlerin gölgesi altında yaşamak ama yine de bu
da bir tek söz söylemez. Sırf gözlerinin derin elemi ve güçlerin karşısına çıkmaktan, dünyayı değiştirmek ve
edasının sessiz ifadesiyle gelip geçenlerin merhametini ona hükmetmek için savaşmaktan bir an olsun
avlar. Mahir bir avcı sayılır. Merhametli insanların birer yılmamak demektir. Aynı zamanda hem yenilikçi hem de
şaşkın güvercin telaşıyla, kurulan tuzağa düşmek için muhafazakâr olmak, yeni deneyim ve serüven
nasıl kanat çırptıklarını izlemek de benim her sabahki olanaklarına kucak açmak, bir yandan da çoğu modern
eğlencemdir. serüvenin yol açtığı nihilistçe derinlikler karşısında
korkuya kapılmak, her şey buhar olup giderken bile
somut bir şeyler yaratıp onlara tutunmak istemiyle
yanıp tutuşmak demektir.
M
24. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisiyle
nitelendirilebilir?
E) çelişkili – kararlı
M
28. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur?
30. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 32. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi ilk
cevaplayınız. uygarlıkları Neolitik toplumlardan ayıran temel
özelliklerdendir?
(I) Dünyanın dört farklı köşesinde, Mezopotamya, Mısır,
İndus Vadisi ve Çin’de hemen hemen aynı dönemlerde A) Mühendislik ve tarım
ortaya çıkan ilk uygarlıklar, yerleşik düzenin yanı sıra
tarıma dayalı üretim ve ekonomik yapılarıyla Neolitik B) Yerleşik yaşam ve tarım
Çağ’ın devamı gibi görünmekle birlikte, köyler
ekseninde örgütlenen ve yaşamlarını sürdürecek kadar C) Karmaşık toplum yapısı ve kent
tarım üretimiyle yetinen Neolitik toplumların hiçbir
zaman sahip olmadığı özelliklere sahipti. (II) Bunlar D) Kent ve tarım
arasında, karmaşık iş bölümü ve toplum yapısı, büyük
kentler ve yapılar, kayıt tutmak için geliştirilen yazının E) Sulama ve yerleşik yaşam
bulunması ve kurumsallaşmış bilim geleneği yer
almaktadır. (III) İlk uygarlıkların temellerini oluşturan
yeni tarım anlayışı, devletin çalıştırdığı mühendislerin
gözetiminde işlenen ve geniş ölçekli sulama ağlarıyla
sulanan tarım arazilerinden elde edilen ihtiyaç fazlası
tahılın saklanarak yeniden dağıtılmasını mümkün
M
kılmaktaydı. (IV) İlk uygarlıkların, “su sorunu” olan
bölgelerde, tarım için gerekli suyun fazla ama düzensiz
olmasının sulama mühendisliğini gerektirdiği yerlerde
gelişmiş olması, uygarlığın gelişmesini geniş ölçekli
sulama teknolojileri ile ilişkilendiren “su tezi”ni
güçlendirmektedir. (V) Geniş ölçekli tarımsal üretimin
gerektirdiği iş bölümüne göre yapılanmış toplumlarda
yazı yazmayı bilen aydın kişilerin matematik, tıp ve
astronomi alanlarındaki gelişmelere de öncülük etmesi
bu bakımdan tesadüf değildi.
SY
30. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin
hangisinde karşılaştırma vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 35. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Ali, Burcu ve Ceyda yan yana oturmaktadır.
Yuvarlak bir masa etrafında sırasıyla birden altıya kadar
numaralandırılmış koltuklarda oturan Ali, Burcu, Ceyda, B) Dilek, Ezgi ve Fatih yan yana oturmaktadır.
Dilek, Ezgi ve Fatih adlı kişilerin oturma düzenlerine
ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: C) Burcu, Dilek ve Ezgi yan yana oturmaktadır.
Beşinci koltukta oturan kişi Dilek’tir. D) Burcu, Ceyda ve Ezgi yan yana oturmaktadır.
Ceyda ile Fatih’in arasında yalnızca Ali
oturmaktadır. E) Ali, Burcu ve Fatih yan yana oturmaktadır.
Ezgi, üçüncü koltukta oturmaktadır.
M
A) İki numaralı koltukta oturan kişi Fatih’tir.
33. Buna göre,
B) Dört numaralı koltukta oturan kişi Ceyda’dır.
I. Ali,
adlı kişilerden hangilerinin oturduğu koltuk E) Fatih ile Burcu yan yana oturmaktadır.
numarası kesin olarak bilinmektedir?
SY
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 38. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Ayşe’nin ziyaret ettiği hayvanlardan biri maymundur.
Ayşe, Burak, Ceyda, Demir ve Erdem adlı beş
öğrenci hayvanat bahçesine gitmişlerdir. Hayvanat B) Burak’ın ziyaret ettiği hayvanlardan biri yunustur.
bahçesinde; şahin ve papağan hava hayvanları;
maymun ve aslan kara hayvanları; köpekbalığı ve yunus C) Ceyda’nın gördüğü hayvanlardan biri deniz hayvanları
da deniz hayvanları bölümünde yer almaktadır. bölümündedir.
Bu geziye ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
D) Demir’in gördüğü hayvanlar, kara hayvanları
Her öğrenci iki farklı hayvan görmüştür. bölümündedir.
Hava ve kara bölümünde yer alan her E) Erdem’in ziyaret ettiği hayvanlardan biri aslandır.
hayvan ikişer, deniz bölümündeki her hayvan da
birer kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Ayşe ve Burak, kara bölümünde aynı hayvanı
görmüşlerdir.
Ceyda'nın gördüğü hayvanlardan biri maymundur. 39. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
M
Erdem’in gördüğü hayvanlardan biri A) Ceyda ve Erdem, aynı hayvanı ziyaret etmişlerdir.
köpekbalığıdır.
Demir'in ziyaret ettiği hayvanlar, aynı bölümdedir. B) Burak ve Erdem, aynı hayvanı ziyaret etmişlerdir.
Bir kişi hem yunusu hem aslanı görmüştür. C) Burak ve Demir’in ziyaret ettiği tüm hayvanlar farklıdır.
Ayşe ile Demir'in gördüğü hayvanlardan
biri aynıdır. D) Ayşe ve Erdem’in ziyaret ettiği tüm hayvanlar farklıdır.
adlı öğrencilerden hangileri papağan görmüş D) Kara hayvanları bölümünü ziyaret eden öğrenciler
olabilir?
E) Hava hayvanları bölümünü ziyaret eden öğrenciler
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Ö
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,4 kat sayısıyla çarpılacaktır.
1. - 5. sorularda, numaralanmış cümlelerden 4. (I) Bebekler için temel fizyolojik gereksinimlerin başında
hangisinin parçanın anlam bütünlüğünü sayılan uykunun süresi, bazı ögelere bağlıdır ve
bozduğunu bulunuz. bunlardan en önemlisi yaştır. (II) Yeni doğan bebekler
günde ortalama 16-18 saat uyuyarak zamanlarının
1. (I) İnsanı, bilinmeyenin dokunuşundan daha çok % 80’ini uykuda geçirirken bir yaşındaki bebeklerde bu
korkutan hiçbir şey yoktur. (II) İnsan kendisine değen süre % 50’ye düşmektedir. (III) Uykunun ritmi ve
şeyi görmek ve tanımak hatta sınıflandırmak ister. derinliğinde de ilk bir yıl boyunca hızlı değişmeler
(III) Yabancı herhangi bir şeyle fiziksel temastan görülür. (IV) Doğumu izleyen 3-4 hafta boyunca
kaçınma eğilimindedir. (IV) Üzerine giydikleri yeterince bebekler, günde ortalama 7-8 kez kısa dönemler hâlinde
sağlam değilse ona güven hissi vermeyebilir. uyurlar; altıncı haftadan itibaren bu kısa uykuların yerini
(V) Karanlıkta beklenmedik bir dokunuşun sebep günde 2-4 kez yinelenen uzun uyku periyodlarının aldığı
olduğu korku, onun paniklemesine neden olabilir. görülür. (V) 28. haftadan itibaren bebeklerin büyük bir
çoğunlukla tüm gece boyunca uyudukları
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
M
gözlenmektedir. (VI) Dolayısıyla çocukluğun her
evresinde gereğinden çok uyuma, yetersiz uyumadan
daha iyidir, denilebilir.
II. İngiliz romantikleri Avrupa'da şiirin başını III. Bilim insanı, tanımlarını verse bile bu kavramların
çekiyordu oysa Baudelaire'i, Rimbaud'yu ortaya nesnel gerçeklikle ilişkileri üzerinde durmaz,
çıkaran sancıların çekildiği bir ortam söz konusu gözlemsel verilere indirgeme olasılıklarını
olsa da Fransa'da öncelik felsefeye veriliyordu. sorgulamaz.
III. Avrupa'da beliren ilk modern şairlerin yaygınlık IV. Örneğin, bazıları günlük dilimize bile geçen
kazanmamış olması ve sınırlı çevrelerde elektron, proton, nötron, gravitasyon,
tanınması ya da bizde olduğu gibi eserlerden elektromanyetik alan, gen, id, bilinç, bilinçaltı vb.
çok şairlerden – ki çoğu düşünce ve siyaset bu tür kavramlardır.
adamıdır – söz ediliyor olması bunun sonucudur. V. Oysa bilim felsefecisinin yaklaşımı analitiktir ve
M
IV. Bu da bir taraftan yeni rastlanan şiirin araştırma konusu problemin çözümüne etkisinden
kavranmasını güçleştiriyor, öte taraftan kavramsal bağımsız olarak bu nesne veya süreçler hakkında
ve düşünsel ağırlığına rağmen zamana karşı sorular sorar.
direnci düşük şiirler yaratılmasına neden oluyordu.
A) I ile II B) II ile IV C) III ile IV
V. Bu dönemde, bizim şairlerin yönelişini belirleyen
etmenlerin şiirden başka konular olması, D) III ile V E) IV ile V
felsefenin de esasen sahip olduğu öncelikle yan
yana gelince, şiirde düşünce ve kavramlar öne
geçiyordu.
9. I. Sektörü ne olursa olsun, bütün başarılı yeni 11. “Yuvayı dişi kuş yapar.” atasözü, kadının ev idaresini ve
ürünler ve hizmetler, müşteriye sunulduktan sonra düzenini sağlayabilmek için verdiği zorlu mücadeleye bir
bir tüketim sırası takip eder. kutsiyet atfetmektedir. Özellikle yoksul ve eğitim alma
şansı bulamamış kadınlar, bu kutsiyetin zinciriyle aileye
II. Ürünler veya hizmetler öncelikle işe yarasın
bağlanırlar. Toplum, ideal kadının bir eş ve bir anne
yaramasın bir şeyin ilk sahibi olmayı seven
olarak yükümlülüklerini yerine getirirken ev içinde
insanlar diye tanımlanabilecek “yenilikçiler”
yaptığı işleri gönülden yapmasını bekler. Yazılı olmayan
tarafından satın alınır.
toplum kurallarında varlık gösteren bu yükümlülükler
III. “Hemen benimseyenler”, yani yeni bir ürün ya da koşulsuz sevgi, şefkat, özen ve bağlılık gerektirir. Ancak
hizmetten gerçekten fayda sağlamayı ve diğer zamanla dişi kuşun yaptığı yuva, kadını ev dışındaki
insanlardan ayrıcalıklı olmayı isteyenler grubu özgürlüklerinden mahrum bırakan bir “kafese”
“yenilikçiler”in bir adım ardından gelir. dönüşebilir.
IV. Bu grubu defilelerde en önde oturanlar ve
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
ekonomi veya teknoloji dergileri müdavimleri
oluşturur, bu ürüne ya da hizmete ihtiyaçları bile A) Kendisini eve adaması beklenen kadın, bireysel
yoktur; sadece sahip olmak isterler. özgürlüklerini yitirebilir.
V. Kendilerine fayda sağlayacak yeni bir ürün ya da
hizmete ilk etapta sempati duymayan ama ürünü B) Kadın tarafından evin yönetilmesi ve çekip çevrilmesi,
M
deneyip kendilerine üründen bahseden insanları güç bir süreci ifade eder.
gördüklerinde ürünün alıcıları arasına giren “erken
ve geç çoğunluk” da “hemen benimseyenler”in C) Kadının ev içindeki aktif rolü, toplum tarafından
açtığı yolu takip eder. yüceltilir.
A) I ile III B) III ile IV C) III ile V D) Kadından kendisine biçilen rolleri dayatma olmadan
üstlenmesi beklenir.
D) II ile V E) II ile IV
E) Gelir ve eğitim düzeyi düşük kadınların evlilikleri diğer
kadınlara göre daha sağlamdır.
SY
10. “Bana emeği geçmiş, benim emeğim geçmiş hiç
kimseye küslüğüm yoktur, artık hayatımın bir parçası 12. Bugün ABD'de bir insanın ortalama yiyecek masrafı,
olmasalar bile. Yaşamda hiçbir şey insandan daha pek çok Afrika ülkesindeki bir insanın ortalama mutfak
kıymetli değil. Ben de hayatımın bir döneminde birlikte masrafının yaklaşık 400 katıdır.
yürüdüğüm, yollar katettiğim insanlara hep saygı
duydum. Yürüyüşümde bana ettikleri eşlikten dolayı
Bu cümleden çıkarılabilecek en genel yargı
sadece teşekkür edebilirim.” sözleri aşağıdaki
aşağıdakilerden hangisidir?
sorulardan hangisine cevaben söylenmiş olabilir?
A) Bugünlerde insanların birbirlerinden daha mı kolay A) Dünyanın ekonomik açıdan gelişmemiş ülkeleri Afrika
vazgeçtiklerini düşünüyorsunuz? kıtasında yer almaktadır.
B) Çevrenizdeki kişileri, hayat serüveninizin yol B) ABD'de gıda endüstrisi, pek çok Afrika ülkesiyle
arkadaşları olarak tanımlar mısınız? kıyaslanamayacak derecede gelişmiştir.
C) Değer verdiğiniz kişilerle olan yol ayrılıklarınızı nasıl C) Dünyada kişi başına düşen ortalama gelirin en yüksek
karşılarsınız? olduğu ülkelerden biri ABD'dir.
Ö
D) Günümüzde insanların birbirlerine verdiği değerin D) ABD'de gıda tüketiminde görülen aşırılık Afrika
azaldığını düşünüyor musunuz? ülkelerinde görülmemektedir.
E) Geçen zaman insanlarla olan ilişkilerinize bakışınızı E) ABD ile Afrika ülkeleri arasında gelir düzeyi
değiştirdi mi? bakımından büyük bir uçurum bulunmaktadır.
13. I. Tikopia’daki bir adada insanların, atalarının 15. Kültürel hareketlerin dönemsel çerçevelerini çizme
kullandığı dinlenme yerlerini tercih etmesi çabaları, ister istemez bir parça rastlantısal ve
keyfî kalmaya mahkûmdur. Kültürün karmaşık akışı
II. Avustralya’daki gençlerin avlanmak için kutsal
içinde kesin ve belirgin çizgilerle ifade edilebilecek
sayılan av bölgelerine gitmesi
başlangıçlar ve bitişler olamaz.
III. Floransa’da taşları toprak altında kalmış yürüyüş
yolunun hâlâ kullanılması Bu parçaya göre yazarın, kültürel hareketlerde
aşağıdakilerden hangisinin varlığına şüpheyle
IV. Afrika'da ataların yasakladığı bölgeye kimsenin
ev yapmaması yaklaştığı söylenebilir?
M
cümlesindeki düşünceye örnek olamaz? E) Tahmini nitelemelerin
D) II ve V E) III ve IV
16. “Doğru olan bilgiye kazara ulaştığımda bu bilgiyi
sahiplenemiyorum, onun bilimsel olmadığı endişesi
engel oluyor bana.” diyen bir araştırmacının
çalışmalarında aşağıdakilerden hangisini
14. “Çocukluklarını yaşayamamak” çocukların sorunlarından önemsediği söylenebilir?
biridir. Sürekli yetişkinlerin gözetimi altında büyüyen,
A) Tutarlılığı B) Özgünlüğü
SY
özellikle şehirlerde yaşayan, çocuklar zamanlarının
büyük bir bölümünü “yapılandırılmış ortamlar”da
geçiriyor. Oysa çocuklukta boş zaman etkinlikleri çok C) Öngörülebilirliği D) Öznelliği
önemli. Çocuğun kendisinin kurguladığı, yönettiği
oyunları oynaması gerekiyor. E) Rastlantısallığı
problemi yaşamaktadır.
17. Sanattaki farklı biçimler ve yaklaşımlar, demokratik 19. - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre
ortamın doğal bir sonucudur. Şiirdeki biçim ve içerik cevaplayınız.
zenginliğinin de bu farklı yaklaşımlardan
kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü gerçek sanat, Asırlardır anlatılagelen alışılmadık hava olayları
yalnızca özgür ortamlarda gerçekleşebilir. Günümüz arasında hayvan, balık ya da diğer cisimleri içeren
sanatçıları, kendilerine özgü diller, yapılar ve biçimlerle yağışlar en ilginçleridir. Örneğin IV. yüzyılda tarihçiler,
çıkıyor toplumun karşısına. Özgür olmayan ortamlar Yunanistan'da bir kasabaya üç gün boyunca balık
böyle bir çeşitliliğe izin vermez. yağdığını ve insanların sokağa çıkamadığını not
etmiştir. Romalı tarihçi Plinius, yaklaşık 2000 yıl önce
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce bir kurbağa yağmurunu nakletmiştir. 1939'da da
aşağıdakilerden hangisidir? İngiltere'deki bir fırtına sırasında o kadar çok kurbağa
yağmıştır ki insanlar onları ezmemek için sokaklarda
A) Sanatın tekdüze olması, onun etkisizleşmesi ve yok yürümekten çekinmiştir. En çok kurbağalar kayda
olması demektir. geçirilmiş olsa da eski metinlerde kurtçuk, solucan, çakıl
taşları ve hatta koyun sağnakları bile anlatılmıştır. Bu
B) Özgürlüğe en çok ihtiyaç duyanlar sanatçılardır. olaylar sıra dışı olabilir ama olağanüstü değildir. Aslında
bu sağanaklar, hortumların küçük göl ve nehirlerdeki
C) Özgür olan sanatçı, nitelikli eserler ortaya koyar. hayvanları içlerine çekmeleri ve daha sonra yağışla
birlikte onları bırakmaları sonucu oluşur.
M
D) Sanattaki çeşitlilik, toplumsal beklentilerden doğar.
21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre 22. Bu parçada altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisidir?
Batı’da Aydınlanma Felsefesi'nin yapı taşlarından biri A) Ele alınan konuların ahlaki açıdan uygun olup
olan eşitlikçi düşünce, XVIII. yüzyılda toplumdaki olmadığı tartışılmıştır.
kadın-erkek rollerini son derece şematik ve katı bir
B) Anlatıların somut bir biçimde sunulması için
biçimde tanımlamıştır. Bu çerçevede, aklın
müdahalelerde bulunulmuştur.
egemenliğinin savunusu, beraberinde erkek
egemenliğinin savunusunu da getirmiştir. Çünkü akla
C) Edebiyatta geleneksel olandan farklı bir müdahale
dayalı dünya görüşü duyguları bir yana itmektedir.
yöntemi geliştirilmiştir.
Geleneksel belirlemede kadın duyguyla, erkek akılla
özdeşleştirilmektedir. Akıl ve aklın düzeni ise duygusal
D) Edebiyat, akla uygunluğu ölçüt alan bir anlayış
ve düzensiz olanı biçimlendirmektedir. Bu anlayış,
doğrultusunda biçimlendirilmiştir.
edebiyatta da kendini göstermiştir. Aklın egemenliğinde
yeniden değerlendirilen klasik edebiyata akılcılık uğruna E) Edebiyatta gerçekçilik ve akılcılık arasında bir bağ
bir sansür uygulanmıştır. Mesela, Shakespeare'in fazla
kurulması gerekli görülmüştür.
duygusal ya da akıl dışı görülen oyunları akla uygun
olarak yeniden yazılmıştır. Kısacası erkek egemen
söylem tarafından inşa edilen eşitlikçi düşünce,
M
edebiyatı da akıl ve akıl dışı karşıtlığı üzerinden
biçimlendirmeye çalışmıştır.
23. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre 24. Bu parçada balon balığıyla ilgili olarak
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Doğu Akdeniz’de artan deniz suyu sıcaklıkları A) Akdeniz’de ilk ne zaman görüldüğüne
Kızıldeniz’den Süveyş Kanalı veya gemilerin safra
tanklarıyla gelen istilacı balık türlerinin kışın da hayatta B) Akdeniz’e nereden geldiğine
kalmasına ve çoğalabilmesine olanak sağlıyor.
Akdeniz’deki ilk kaydı 2003 yılında Gökova Körfezi’nden C) Beslenme şekline
yapılan balon balığı, Doğu Akdeniz kıyılarında inanılmaz
bir hızla artarak yerel türler üzerinde ciddi baskı D) Balıkçılık sektörüne etkisine
oluşturdu. Keskin dişleriyle av araçlarına verdiği zararlar
geleneksel balıkçılığın en büyük problemi olmaya E) Taşıdığı zehrin özelliğine
başladı. Balığın organlarındaki ölümcül bir zehir, insan
dâhil hiçbir düşmanı tarafından yenemeyen bu türün
diğer balık türlerine baskın olmasına neden oluyor.
2013 yılında balon balığının Türkiye kıyılarında
balıkçılığa verdiği zararların tespiti ve balığın içerdiği 25. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerden hangisine
zehrin mevsimsel dağılımını incelemek için detaylı bir
ulaşılabilir?
proje gerçekleştirildi. Proje sonunda balon balığının
M
balıkçılığa verdiği zararın 20 milyon liranın üzerinde A) Hayvanlardan elde edilen maddeler çok farklı
olduğu tespit edildi. Balığın dokularında her mevsim amaçlarla kullanılmaktadır.
zehir olduğu ve hiçbir şekilde tüketilmemesi gerektiği
belirtildi. İlaç sektöründe çok kıymetli bir yeri olan zehrin B) Doğada ham hâlde bulunan zehirlerin, kaynaklarına
ise pazarlanabilmesi durumunda güney kıyılarımızda göre farklı kullanım alanları vardır.
yeni ve kârlı bir sektör yaratılabileceği söyleniyor.
C) Su sıcaklıklarındaki değişim daha çok sayıda balığın
bir arada yaşamasına imkân vermektedir.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4; Eşit
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40’TIR.
1. - 5. sorularda cümledeki veya parçadaki 3. Tanzimat dönemi devlet adamları için medeniyet ve
boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde terakkinin en önemli esaslarından biri, ---- hakların
tamamlayan seçeneği bulunuz. teminat altına alındığı, iktidarın ---- yönetiminin
sınırlandırıldığı, kanun hâkimiyetinin sağlandığı bir
1. Kazandığı ihalelerden sonra herkes şirketin iyice hukuk devletine olanak tanımasıdır.
---- düşünüyor, patron da her fırsatta bunun bir ----
sonucu olmadığını vurguluyordu. A) hukuksal – sağlam
A) zenginleştiğini – çaba
B) bireysel – keyfî
B) tanındığını – beklenti
C) toplumsal – eşitlikçi
C) geliştiğini – tembellik
D) eğitimsel – yasal
M
D) büyüdüğünü – rastlantı
E) geleneksel – çoğulcu
E) ayrıştığını – tesadüf
E) sorumluluk duygusudur
Ö
5. Fernando Pessoa yazmaya bir türlü cesaret edemediği 6. - 10. sorularda başta verilen cümleden kesin
bu romanda, gençlik yıllarındaki ---- anlatmayı olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
düşünmüştü. Ancak sadece kendisinin içsel yolculuğunu
anlatan psikolojik bir metinden ziyade toplumun geçirdiği
politik dönüşümlere odaklanarak dönemin ---- anlatan ve 6. Yalan söylendiğinde ortaya çıkan istem dışı psikolojik
belgesel niteliği olan bir roman ortaya koydu. tepki ve stresi bazı denetim soruları kullanarak ölçebilen
ve insanların doğru söyleyip söylemediğini belirleyen
A) ruh hâllerini – siyasi gerçekliğini yalan makinesi, kişinin konu dışı bir durumdan endişe
duyması sonucunda oluşabilecek stresi ayırt
B) toplumsal krizleri – toplumsal olaylarını edememesi nedeniyle eleştirilmektedir.
M
D) Kişiler, bilinçli tepkilerle yalan makinesinin sonuçlarını
etkileyememektedir.
8. Ünlü müzik grubu Beatles’ın efsanevi üyesi John 10. Dünya haritacılık tarihine adını yazdırmış ünlü Türk
Lennon’ın her zaman karanlıkta kalmış aile hayatına ışık denizcisi Piri Reis’in 1513 tarihli Dünya Haritası’nın
tutan bu kitap trajik bir aile portresi çiziyor. 500. yılı, UNESCO tarafından da desteklenen bir
sergiyle kutlandı.
A) Kitap, John Lennon’ın ölümünden sonra kaleme
alınmıştır. A) Piri Reis Türk denizciliğinin en bilinen ismidir.
B) John Lennon’ın müzik hayatına kitapta yer B) UNESCO benzer birçok sergiye destek olmaktadır.
verilmemiştir.
C) Sergi birden fazla kuruluş tarafından desteklenmiştir.
C) Kitap, John Lennon’ın yakın çevresini konu edinmiştir.
D) 2013 yılında açılan sergi bir yıl boyunca gezilebilmiştir.
D) Kitap, diğer Beatles üyeleriyle ilgili bilgiler de
içermektedir.
E) Sergide Piri Reis'in diğer eserleri de yer almıştır.
E) Yazar, kitabını kendi tanıklıklarından yola çıkarak
yazmıştır.
M
11. I. bugün artık bilinen bir gerçek
II. sonraki yaşlarında okumaya
9. Piyasaya yeni çıkan robot köpek Aibo’nun kişiliği, sahibi III. çok daha eğilimli olduğu
ve çevresiyle geçirdiği zamanla birlikte gelişiyor ve
Aibo yavru bir köpekten yetişkin bir köpeğe dönüşüyor. IV. ve daha fazla kitap okuduğu
V. çocukken masal dinleyen ve okuyan kişilerin
A) Aibo’nun karakterinin şekillenmesinde ilk sahibinin VI. masallardan uzak büyüyenlere kıyasla
etkisi büyüktür.
SY
B) Aibo’nun gelişiminde çevresiyle olan etkileşiminin rolü Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
vardır. oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
C) Aibo, zamanla fiziksel olarak büyük bir köpeğe
dönüşmüştür. A) II B) III C) IV D) V E) VI
A) II B) III C) IV D) V E) VI
13. I. Bu görüşü savunanlara bakacak olursak zaman, 15. Yeni tarih anlayışı kahramanı öldürmüş, buna
varlık tarzı bakımından, doğanın öteki karşılık herkesin değişim üzerinde payı olduğunu
nesnelerinden farklı değildir. savunmuştur. Dolayısıyla yeni tarihçiliğin başrolünde
II. Diğerleriyle karşılaştırıldığında, sadece artık kahramanlar değil uygarlıklar vardır. Bu anlayış ile
algılanamaz olma özelliğiyle onlardan ayrılır. macera yönü düşük, inşa ve birikim tarafı daha yüksek
III. Zamanın karakterinin ne olduğunu kavramaya bir tarih ortaya çıkmaktadır.
yönelik felsefi tartışmaların odağında, birbirine zıt
iki görüş var olagelmiştir. Bu parçada "kahramanı öldürmek" ifadesiyle asıl
IV. Karşı görüşteki egemen anlayışa göre ise zaman, anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
insan bilincinin kendine özgülüğünde temellenen,
dolayısıyla da her türlü deneyimin ön koşulu olarak A) Yaşamını ülkesi için feda eden insanları anlatmayı
tecrübeden önce gelen bir şeydir. bırakmak
V. Karşımıza çıkan birinci anlayışa göre zaman,
doğal fiziksel dünyanın nesnel bir ögesidir. B) Klasik tarihin üzerini örttüğü yenilgileri ortaya çıkarmak
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak C) Kahraman figürünü masalların dünyasında bırakmak
biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur?
D) Büyük liderlerin, öncü kişilerin rolünü geri plana atmak
A) I B) II C) III D) IV E) V
M
E) Heyecan yüklü hikâyeler yerine gerçek başarıya
odaklanmak
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak C) Birbirini tamamlayan eserler üretmek
biçimde sıralandığında aşağıdakilerden hangisi
baştan dördüncü olur? D) Yetkinlik açısından birbirine denk olmak
17. (I) Tüm uluslardan yorumcular "eril" işler yapan 19. Transgresif kurmaca, gözümüzde büyüttüğümüz kadar
kadınların çalışmasını nitelemek için dişil metaforlar özgürlükçü olmayan, tutucu bir retoriğe sığınmış Batı
aradılar: Top mermilerini "inci gibi dizdiler" ya da çelik toplumunun makyajını silmiştir.
halatları "zarafet ve maharetle ördüler". (II) Öyle
görünüyor ki yorumcuların kendilerini dünyanın Bu cümledeki altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen
değişmediğine, cinsiyetler arasındaki sınırın olduğu gibi aşağıdakilerden hangisidir?
kaldığına ve şu anki durumun geçici olduğuna
inandırmaya ihtiyaçları vardı. (III) J'ai vu dergisinin 1917 A) Toplumu konu alan anlatıların örtük yapısını ortaya
tarihli sayısı bu durumun güzel bir örneğini yansıtır. çıkarmak
(IV) Dergide yer alan bir görselde, sol koltuğunda büyük
bir top mermisi taşırken sağ elinde tüfek tutan bir kadın B) Anlatılarda retorikten bağımsız bir özgürlük alanı
resmedilmiştir. (V) Resmin altyazısı şöyledir: Büyük sunmak
Savaş'ın kadınları narin kol ve bacaklarıyla fabrikada
tulum giymiş, makinelerde top mermisi üretmiş, patlayıcı C) Toplumun gerçek yapısını gözler önüne sermek
imal etmişlerdir.
D) Var olanı sıra dışı yönüyle göstermeye çalışmak
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
dişil metaforların tercih edilme nedeni açıklanmıştır? E) Geleneksel çizginin dışında bir anlatım ortaya koymak
M
A) I B) II C) III D) IV E) V
B) Tarafsız
C) Mükemmeliyetçi
D) Ön yargılı
E) Akılcı
Ö
21. Yazgı anlamına gelen fado, Portekiz’in Roman kökenli 23. Spoiler, sinemanın en korkutucu kelimelerinden biridir.
halk müziğidir. Tek kişinin “gitar-mandolin melezi” olan Bir filmin sonuna veya dönüm noktasına dair bilgi
Portekiz gitarını çalıp söylediği veya bir erkek anlamına gelen bu kelime sinemaseverler için gerçek bir
müzisyenin çalgısına bir kadın şarkıcının eşlik ettiği bir kâbustur. O nedenle, bir film üzerine yazılmış yazıları
şarkı türüdür. Atlas Okyanusu’na açılan Portekizli yayımlarken en başa "Spoiler içerir." ibaresi koymak
gemiciler, balıkçılar geride bıraktıkları eşlerine, ahlaki bir kuraldır. Böylece okuyucu, filmi izlemeden
sevgililerine özlemlerini fado ile dile getirirlerdi. bilmemesi gereken bir bilginin o yazıda karşısına
Yoksulların, arabacıların, mahpusların dillerinden çıkacağını anlar. Sonrası okuyucuya kalmıştır. İster
düşürmediği fado önce kulaktan kulağa yayılmış, önceden öğrenmemesi gereken bu bilgiyi edinmeyi göze
gramofonun icadıyla da hızla tanınır hâle gelmiştir. alır, ister filmi izlemeden önce yazıyı okumaktan kaçınır.
Bu parçaya göre fado ile ilgili aşağıdakilerden Bu parçaya göre, sinema izleyicilerinin spoilerdan
hangisi söylenemez? kaçınmak istemelerinin nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ezgilerinin özgün olduğu
A) Filmlerle ilgili yazıların başında uyarı amaçlı olarak
B) Çıkış noktasının Portekiz olduğu kullanılması
M
içermesi
D) Çeşitli şekillerde icra edildiği
C) Aktörlerin oyunculuklarıyla ilgili olumlu veya olumsuz
eleştirilerden etkilenmek istememeleri
E) Farklı kültürlerden izler taşıdığı
D) Filme duyulan heyecan ve merakı azaltma riski
taşıması
24. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yaptığı yıllarda, Tolstoy’un 26. - 27. soruları aşağıdaki parçaya göre
bir hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki cevaplayınız.
acaba içinde büyülü bir şey mi var diye kâğıdı havaya
kaldırıp bakar ancak beyaz sayfa üzerinde siyah Arabesk kavramı,1970 sonlarından itibaren birtakım yan
harflerden başka bir şey göremez. Saf fırıncı çırağını ve anlamlar kazandı ve müziğin ötesinde; arabesk roman,
diğer bütün okuyucuları büyüleyen o şey, sayfalar arabesk film, arabesk demokrasi, arabesk ekonomi
üzerindeki harflerden başka bir şey değildir. örneklerinde olduğu gibi pek çok alanda tanımlama
yapmak için kullanılır oldu. Sözcük, aslında Arap
Bu parçada dilin hangi yönü üzerinde müziğini taklit ettiği düşünüldüğü için başlarda olumsuz
durulmaktadır? bir anlam yüklendi. Giderek "zevksiz", "bozulmuş", "yoz"
anlamlarında da kullanılmaya başlandı. Sonraları
A) Çarpıcı çağrışımlar aracılığıyla insanı düşündürmesi özellikle siyasal alanda "kaderci" nitelemesiyle de yeni
bir olumsuz anlam yüklendi.
B) Bireyin yaşam serüvenine tanıklık ve eşlik etmesi
M
etkilemesi 26. Bu parçaya göre arabesk kavramıyla ilgili
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
E) Gerçek hayat hikâyelerini konu alarak bireye destek
olması A) Çeşitli anlamlara gelmesinde belli bir grubun etkisi
olmuştur.
A) Vampirler edebiyatın farklı türlerine konu edilmiştir. 27. Bu parçaya göre arabesk kavramının müzik alanında
olumsuz bir anlamda kullanılmasının nedeni
B) Romantizm akımının başını çeken ülkeler arasında aşağıdakilerin hangisine sahip olmamasıdır?
Almanya da vardır.
A) Tutarlılığa B) Çok sesliliğe C) Derinliğe
C) Vampir teması edebiyatta en şaşaalı devrini
Ö
28. - 29. soruları aşağıdaki parçaya göre 29. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi toplumun
cevaplayınız. dâhilere karşı tutumunu özetlemektedir?
Dâhi çocukların beceri ve bilgilerini nasıl edindikleri tam A) Dehayı anlamlandıramadığı için üstün yetenekli
olarak açıklanabilmiş değildir. Çocuk, zihninde önceden kişilerle empati kuramamıştır.
oluşmuş bağlantılarla mı doğuyor, yoksa çevreye aşırı
B) Farklı güçlere aracılık ettikleri düşüncesiyle dâhileri
bir duyarlılık mı söz konusu? Halkın gözünde -çocuk
dışlamıştır.
olsun yetişkin olsun- dehaya, her zaman doğaüstü
güçler atfedilmiştir. Dâhi, her zaman kendi dışında bir
C) Dehayı kötülükle özdeşleştirmiş, kötülüğün
gücün aracısı olarak düşünülmüştür. Örneğin
yayılmasından endişe duymuştur.
Paganini'ye keman çalmayı şeytanın öğrettiğine
inanılırdı. Aslına bakılırsa bu güç, dâhinin kendisine de
D) Dehayı tanımlayamamış ve onu olağanüstü
gizemli görünür. Çünkü başlangıçta hiçbir çaba
kavramlarla ilişkilendirmiştir.
göstermeden deha ona gelmiştir. Dâhinin yaşadığı
gizemin boyutlarını hayal edebilmek için belki de E) Dâhilere üstünlüklerini hatırlatacak bazı ayrıcalıklar
yapılacak en iyi şey, dehayı kendi dışımızda bir şey
tanımıştır.
olarak görmek; bu gücü doğaya yansıtmak ve sonra da
ona seve seve boyun eğmektir. Bu durumda dâhilerin
çoğunun kendilerinin bir araç olduğuna, bir güç
M
tarafından yönlendirildiklerine inanmalarında şaşılacak
bir şey yoktur.
30. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen
cevaplayınız. aşağıdakilerden hangisidir?
M
çalışmalara da hazırlık yapmış olacağım. 32. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri
arasında neden-sonuç ilişkisi vardır?
33. - 36. soruları aşağıdaki bilgilere göre 34. Aşağıdaki kişilerden hangileri aynı şehre seyahat
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. etmiştir?
Ali, Burak, Ceren, Deniz, Efe, Fatih ve Gökhan adlı A) Burak ve Deniz
kişiler aile ziyareti amacıyla İzmir, Kayseri, Mardin veya
Trabzon şehirlerinden birine, cumartesi veya pazar günü B) Ceren ve Efe
gitmişlerdir. Kişilerin seyahatlerine ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir: C) Ceren ve Deniz
M
Burak pazar günü Trabzon'a seyahat eden tek
kişidir. 35. Aşağıdakilerden hangisi doğru olamaz?
Cumartesi günü Trabzon'a seyahat eden toplam
iki kişiden biri Gökhan'dır. A) İzmir'e giden kişi sayısı Kayseri'ye giden kişi
sayısıyla aynıdır.
D) II ve III E) I, II ve III
Ö
M
SY
Ö
37. - 40. soruları aşağıdaki bilgilere göre 38. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Murat’tan hemen sonra yarışı, Bursa takımının bir
üyesi tamamlamıştır.
Bir bisiklet yarışına
B) Rıza’dan hemen önce yarışı, Bursa takımının bir üyesi
Ankara takımından Kaan, Leyla ve Murat;
tamamlamıştır.
Bursa takımından Nuran, Oğuz ve Pelin;
İzmir takımından Rıza, Saffet ve Tuba C) Nuran’dan hemen önce yarışı, Ankara takımının bir
üyesi tamamlamıştır.
adlı dokuz yarışmacı katılmıştır. Yarışa ilişkin kimi
D) Kaan’dan hemen önce yarışı, İzmir takımının bir üyesi
bilgiler şu şekildedir:
tamamlamıştır.
Yarışı, yedi bisikletli tamamlayabilmiştir. E) Pelin’den hemen sonra yarışı, İzmir takımının bir üyesi
Oğuz, yarışı tamamlayamamıştır. tamamlamıştır.
Yarışı ilk üç sırada tamamlayan bisikletliler, farklı
takımların üyeleridir.
Yarışı dördüncü sırada Nuran; ondan hemen
M
sonra da Murat tamamlamıştır.
Yarışı ilk tamamlayan bisikletli, Pelin; son
tamamlayan bisikletli ise Leyla’dır.
Rıza’dan hemen sonra yarışı tamamlayan bisikletli 39. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
ile Tuba’dan hemen sonra yarışı tamamlayan
bisikletli; aynı takımın üyeleridir. A) Tuba, yarışı Nuran’dan önce tamamlamıştır.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4 kat
sayısıyla çarpılacaktır.
1. - 5. sorularda numaralanmış cümlelerden 3. (I) Virginia Woolf, büyük şeylerin değil küçük sanılan
hangisinin parçanın anlam bütünlüğünü şeylerin üzerinde durur her zaman. (II) Kahramanları da
bozduğunu bulunuz. renkli bir yaşam sürmeyen, çarpıcı yanları olmayan
sıradan insanlar gibi görünürler. (III) Çünkü ona kalırsa,
1. (I) Köftenin temel malzemesi, kıyma makinesiyle iki kez bir insanı tam olarak ve derinliğiyle bilmenin bir yolu
çekilmiş ettir. (II) Her kültürün kendine has köfte yoktur. (IV) Ancak onların iç dünyalarına girebildiğimiz
hazırlama tarzı vardır. (III) İstenilen yumuşaklığı elde zaman en heyecanlı serüvenleri yaşayanlardan daha
etmek ve lezzetli bir köfte yapabilmek için ete bazı olağanüstü olduklarını farkederiz. (V) Yazarın bu
malzemeler eklemek gerekir. (IV) Bunlar bayat ekmek başarısı, kişileri canlandırırken XIX. yüzyıl gerçekçi
içi, pirinç, ince bulgur, domates, soğan, maydanoz ve romanının başlıca ve en çok övülen özelliklerinden biri
yumurta gibi çeşitli malzemeler olabilir. (V) Kekik, olan psikolojik yorumlardan kaçınmasından kaynaklanır.
kimyon, karabiber gibi baharatlar da köftenin lezzetini
artırır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
M
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
5. (I) Sergide ülkemizin çeşitli dönemlerinde kültürümüzü 6. - 10. sorularda numaralanmış cümlelerin
etkilemiş, sosyal alışkanlıklarımızı yönlendiren, kısaca anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin
toplumsal hayatımıza etki eden onlarca yüz görüyoruz. birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz.
(II) Eserlerini bilip yüzlerini hiç görmediklerimiz, yeni
tanıyıp hayran olduklarımız, eskiden beri âşık 6. I. Ortaçağ boyunca, melankoliye ve melankoliklere
olduklarımız, perde arkasındakiler, her daim hayatın çoğu kez olumsuz gözle bakılmış ve bu
içindekiler… (III) Hepsi, Türkiye’nin bu en büyük fotoğraf dönemde toplum düşmanlığı, dinden ayrılış ve
albümünde bir araya geldi. (IV) Toplumsal belleği de Tanrı'ya başkaldırış olarak değerlendirilen
başarıyla temsil eden bu görkemli albüm, sergiyi ziyaret melankoli, ölümcül yedi büyük günahtan biri
edenlerin üzerinde derin bir etki bırakmıştır. (V) Yıl sayılmıştır.
sonuna kadar sürecek olan bu serginin farklı ülkelerde II. Melankoli ve şizofreni tanısı konan kişilere karşı
de açılması planlanmaktadır. sergilenen bu tutum, modernizmle birlikte daha sert
ve şiddet içeren bir tavra dönüşmüştür.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
III. Ortaçağ'ın bu anlayışı, Aydınlanma Çağı'yla birlikte
değişse de, bu dönemde aklın gücüne ve
büyüklüğüne güvenmeyen "akılsız deliler” olarak
görülen melankolikler, tutuklanarak kliniklere
kapatılmıştır.
M
IV. Örneğin Nazi Almanyası'nda, melankolikler ve
şizofrenler toplama kamplarına gönderilmiş ve
böylece toplumdan ayrıştırılmıştır.
V. Günümüzün postmodern koşullarında ise
melankolikler depresyon tedavisi altında
biyokimyanın, moleküler biyolojinin ve
farmakolojinin emin ellerine bırakılmıştır.
8. I. Anadolu’nun İonya sahillerindeki kentlerde para 10. I. Yapay zekâ öncüleri 1960'lar boyunca, küçük tahta
MÖ VII. yüzyılın başlarında kullanılmaya başlandı. blokları idare edebilecek, onları bulacak ve belli
II. O zamana dek gündelik ticarette ince bakır düzenlemelere göre dizecek basit robotik
çubuklarla ödeme yapılıyordu ve biçimlerinden programlar üzerinde gece gündüz çalıştılar.
dolayı bunlara şişler anlamına gelen oboloi II. Bu, aslında kolay görünüp gerçekte son derece zor
denmekteydi. olduğu anlaşılan problemlerden biriydi.
III. Zamanla devlet mührüyle garanti altına alınan III. Üstüne üstlük, tüm bu programların doğru zamanda
değerli paralar basılmaya başlandı ve bunlar her işe doğru sırayla iş görebilmeleri için birbiriyle eş
sanatı da katanların elinde kısa sürede çeşitli güdümlü çalışmaları zorunluydu.
biçimlere büründü. IV. Bloğun şeklinin tanınması, açı ve uzaklıktan
IV. Bu adlandırmalar, sonradan düşük değerli olan bağımsız sağlanmalıydı.
Yunan paralarını karşılamak için kullanıldı. V. Tutma işi doğru yönden, doğru zamanda ve doğru
V. Daha sonra bu şişlerin altısına, "bir avuç dolusu" kuvvetle kenetlenmek zorunda olan kavrayıcıları
anlamına gelen drakhme adı verildi. görsel olarak yönlendirebilme becerisine bağlıydı.
VI. Blokları istenen düzene göre üst üste koymak ise
A) I ile III B) I ile IV C) II ile III
diğer blokların analizini ve sonuçta ortaya çıkan
ayrıntılara göre yapılacak ayarlamaları
D) III ile V E) IV ile V gerektirmekteydi.
M
VII. Bir kere, tahta bloğu bulmak için hangi kamera
piksellerinin bloğa karşılık gelip hangilerinin
gelmediğini belirlemek gerekiyordu.
A) I ile III B) II ile IV C) II ile V
12. Günlük mesaisi 17.30'da biten ve işlerin çoğu ortak 14. "Gitmeye değer yerlerin kestirmesi yoktur." sözüyle asıl
bilgisayarlar kullanılarak yapılan bir ofiste duvara anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
asılmış olan "Saat 17.15'ten sonra bilgisayar hangisidir?
kullananlar, kendilerini o günün son kullanıcısı olarak
kabul edebilirler." yazısıyla aşağıdakilerden hangisi A) Önümüze çıkan engellerin bizi daha güçlü bireylere
anlatılmak istenmiş olabilir? dönüştürdüğü
A) Saat 17.15'ten sonra bilgisayar kullanımının yasak B) Güzel sonuçlara ulaşmak için bazı zorluklara
olduğu katlanılması gerektiği
B) Saat 17.15'ten sonra yalnızca bilgisayar kullanmayı C) Kolaya kaçarak yapılan işlerin başarıyla
gerektirmeyen işlerin yapılabileceği sonuçlanmadığı
C) Günlük çalışmaların sonuna gelindiğinde D) Aceleyle yapılan işlerin eksik kalan taraflarının
bilgisayarların kapatılmasının istendiği olabileceği
D) Ofisteki her işin mutlaka bilgisayar kullanılarak E) Bazılarına göre güzel olan şeylerin, diğer kişilere göre
yapıldığı sıradan olabildiği
M
E) Bilgisayarsız yapılacak işler için yalnız gün sonundaki
15 dakikalık sürenin kullanılabileceği
15. Tarihî olgular bize hiçbir zaman saf bir şekilde, olduğu
gibi gelmez; aktaran kişinin kimliği, fikirleri ve
ideolojisiyle harmanlanarak geleceğe taşınır.
13. Geleneksel felsefe, tutarlı bir insan kavramı oluşturmada
yetersiz kaldığı için yaşanan tarihsel anın içinde bireyin Bu cümlede tarih ile ilgili olarak vurgulanmak
bütünselliğini verebilme işini roman üstlenmiştir. istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
SY
Bu cümleden hareketle romanla ilgili olarak A) Toplumsal olguları konu edinmesi
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
B) Tarihçinin merceğinden geçerek okura ulaşması
A) Felsefeye kıyasla bireyi anlatmada daha başarılıdır.
C) Anlatımında nesnel bir dilin kullanılması
B) İnsanı felsefeden daha somut olgularla ele alır.
D) İdeolojik amaçla yazılan kurgusal bir anlatı olması
C) Geleneksel felsefenin insan anlayışını değiştirmiştir.
E) Vakaları değerlendirerek geleceğe yön vermesi
D) Klasik felsefeye yeni bir bakış açısı getirmiştir.
16. Batı'dan türemiş, yayılmış yeni türler ve biçimler 18. "Doğayla savaş hâlindeyiz, eğer kazanırsak
Osmanlı edebiyatının ufkunda göründüğünde, bunları kaybedeceğiz." sözüyle anlatılmak istenen düşünce
tanıyıp kullanan yazarların kendi geleneklerinden aşağıdakilerden hangisidir?
şüpheye düşmeleri de kaçınılmaz olmuştur.
A) Dünya genelinde yaşanan doğal felaketlerin sayısının
Bu parçadaki altı çizili sözle, yeni türler ve biçimlere her geçen gün arttığı
dair anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
B) Doğanın yıkıcı etkilerini azaltmaya yönelik çalışmalar
A) İlk belirtilerinin ortaya çıkması yapıldığı
M
17. Aşağıdakilerden hangisi "Boksör düştüğünde değil,
kalkamadığında yenilir." sözüne anlamca en yakındır?
20. Yönetmen Joachim Trier'in bir bağımlının temizlenme 22. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre, dünya nüfusunun
sürecini anlatan ikinci filmi "Oslo, 31 Ağustos" birçok yaklaşık % 5'i kurak yerlerde yaşıyor. Bunların
benzerini izlediğimiz, dolayısıyla klişeleşme potansiyeli arasından 100 milyonu aşkın insan da kavurucu rüzgâr,
oldukça yüksek bir hikâyeye sahip. uçuşan kumlar, tarif edilmesi zor bir ıssızlığın hâkim
olduğu çöllerde hayatlarını sürdürüyor. Böylesine zorlu
Bu cümledeki altı çizili ifadeyle söz konusu film şartların egemen olduğu bir yer ile jakuziler ve masaj
hakkında anlatılmak istenen aşağıdakilerden koltuklarının aynı gezegende olması hayret verici. Diğer
hangisidir? yandan, buralarda yaşayan ve hayatta kalan
azımsanamayacak sayıda insan olması da dikkate
A) Adından söz ettirmesinin kuvvetle muhtemel olması değerdir.
B) Farklı yorumlarla öne çıkma ihtimalinin yüksek olması Bu parçada, yazarın hayret verici olarak ifade ettiği
durum aşağıdakilerden hangisidir?
C) Alanında unutulmazlar arasına girme şansının çok
olması A) Bazı coğrafi bölgeler arasındaki yaşam şartlarının
büyük farklılıklar göstermesi
D) Yenilik ve farklılığını sürdürme olasılığının düşük
olması B) Kurak bölgelerdeki yaşam şartlarının konfordan uzak
olması
M
E) İzleyiciyi sıkma ihtimalinin fazla olması
C) Kurak bölgelerin dünya üzerindeki en zor
yaşam koşullarına sahip yerler olması
M
A) Diğer insanların varlığını kabul etmeyi mümkün kılar.
24. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre 25. Bu parçaya göre akış deneyiminin elde edilmesiyle
cevaplayınız. ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine kesinlikle
ulaşılabilir?
Mutluluğun insanlar için ne ifade ettiğini araştıran bir
psikolog, araştırma yürüttüğü deneklerin bu hissi tarif A) Belirli bedensel veya zihinsel uğraşlar yoluyla tecrübe
ederken çoğunlukla şu ifadeleri kullandığını saptamıştır: edilebildiğine
"Bana yaşadığımı hissettiren, kendimi tamamen kaptırıp
zamanı unuttuğum bir deneyimdir. Huzur ve rahatlama B) Kendiliğinden ve zahmetsizce elde edilebildiğine
değil, dikkatimi yoğunlaştırıp çabalayarak zor bir şeyi
başardığım için yoğun bir zevk aldığımı hissettiğim bir C) Birden fazla işle uğraşırken yaşanabilen bir deneyim
andır." Psikolog, deneklerin haz veren bu zihinsel olduğuna
duruma bir kez girdikten sonra, bir aşamadan diğerine
neredeyse hiç çaba göstermeden doğallıkla geçtikleri D) Boş zamanlarını ilginç hobilerle değerlendirenlerin
için bu sürece "akış deneyimi" adını vermiştir. yaşayabildiğine
Çalışmaya göre kişileri bu deneyime götüren uğraşlar
çeşitlilik göstermekte; kimi keman çalarken, kimi dağa E) Alanında uzman kişilerin desteğiyle varılabilecek bir
tırmanırken, kimi de bir cerrah olarak ameliyat yaparken durum olduğuna
akış deneyimi içine girmektedir.
M
24. Bu soru iptal edilmiştir.
SY
Ö
26. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre 27. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
cevaplayınız. değinilmemiştir?
Zihin, örüntü arar. Bilim yazarı Michael Shermer'in A) Beyinde gerçekleşen ve gördüğümüz rüyaların
ortaya attığı bir terimle ifade edecek olursak kaynağı sayılabilecek aktivitelerin nedenine
"örüntüselliğe" yönelir. Yani anlamsız verilerde belirli bir
B) İnsanların rastlantıyla bir araya gelmiş ögelerden
yapı, bir öykü keşfetmeye çalışır. Akıl karıştırıcı veriler
anlamlı bütünler oluşturmaya çalıştığına
karşısında öyküye sığınma olgusuna en iyi örnek
rüyalardır. Rüyalar, beyinde geceleri kopan elektriksel
C) Rüyaların birbirleriyle ilişkisi olmadığı düşünülen belli
fırtınalar için kurgulanan yorumsal birer üst katman
anı parçacıklarının bir araya gelmesiyle oluştuğuna
olarak düşünülebilir. Nörobilim literatüründeki popüler bir
görüşe göre rüyalardaki olay örgüsü, aslında orta
D) İnsanın kendini ve çevresini bir anlatı metni
beyindeki sinir hücresi topluluklarının elektriksel
gibi algılamasının biyolojik nedenlerine
deşarjının etkisiyle bir araya getirilmiş parçalardan
oluşan bir bütündür. Bu sinyaller alışveriş merkezindeki E) Michael Shermer'in "örüntüsellik" terimini açıklamak
bir görüntünün, sevilen birinin yüzünün, düşme
için rüyalardan söz ettiğine
duygusunun ya da bir aydınlanma anının simülasyonunu
ortaya çıkarır. Tüm bu anlar bir öykü oluşturmak üzere
birbirine örtülür, siz de gelişigüzel elektriksel etkinliklerle
M
geçen bir geceden sonra işte bu nedenle eşinize dönüp
ona anlatacak tuhaf ve saçma bir öykünüz olduğunu
söylersiniz. ----.
29. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre 30. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili
cevaplayınız. ifadenin yerine getirildiğinde parçanın bütünlüğünde
anlamsal bir değişiklik olmaz?
Albert Camus ünlü bir eserine şöyle bir önermeyle
başlar: "Gerçekten felsefi olan yalnızca bir sorun vardır, A) kısaca yaşantılar hakikati tam olarak yansıtamasaydı
o da hayatın yaşamaya değer olup olmadığıdır." Camus
bu sorudan sonra "dünyanın üç boyutlu olup olmadığı" B) özetle bugünkünden daha doğal hayatlar yaşıyor
gibi kendisine göre daha önemsiz sorunlara döner. Ona olsaydık
göre evrenin yapısının anlaşılması değerli bir uğraş olsa
da, hayatın yaşanabilir olup olmadığı konusundaki C) hatta teknolojiden tamamen arınmış olmasaydık
değerlendirmemizi değiştirme olasılığı olmayan bir
şeydir. Oysa ben bu görüşe katılmıyorum. Bence hayatı D) veya duygusal yapımız çok daha ilkel bir seviyede
bilgiye dayanarak değerlendirebilmek için önce hayatın bulunsaydı
yaşandığı alanı, yani evreni tam olarak anlamak gerekir.
Birkaç örnek vereyim. Türümüz, eğer yeraltındaki E) sonuç olarak insanı insan yapan özü kavramış
kayalara oyulmuş mağaralarda yaşasaydı ve daha olmasaydık
yerkürenin yüzeyini, parlak güneş ışığını, okyanus
rüzgârlarını ve uzaklardaki yıldızları keşfetmemiş
olsaydı veya dokunma duyumuz dışında hiçbir duyumuz
M
gelişmemiş olsaydı ve bildiğimiz her şey, sadece
çevremizdeki şeylere dokunarak öğrendiklerimizle sınırlı
olsaydı ve analitik yeteneklerimiz beş yaşındaki bir
çocuğunki kadar olsaydı yani deneyimlerimiz bize
gerçekliğin eksik bir portresini sunsaydı hayatı 31. Bu parçada hangi iki kavram arasındaki ilişki
değerlendirme biçimimiz tamamen farklı olmaz mıydı? tartışılmaktadır?
A) İnsan nasıl bir varlık olursa olsun ve ne tür bir E) Dünyanın yapısı - medeniyetin gelişim seviyesi
toplumda yaşarsa yaşasın, yaşamı aynı değerde ve
güzellikte olacaktır.
B) Yaşamın güzelliğini ve önemini hakkıyla anlamak için
ona sahne olan fiziksel evrenin tüm detaylarıyla
bilinmesi gerekir.
D) Felsefe çerçevesinde tartışılan pek çok konu A) Önce yaşamın sahnesini anla ki hayatın değerini
bulunmasına rağmen gerçekten felsefi olan yalnızca ölçebilesin!
bir soru bulunmaktadır.
B) Cehalet mutluluktur, mutsuzsan gözlerini daha sıkı
Ö
33. - 36. soruları aşağıda verilen bilgilere göre 35. Buna göre;
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
I. Burak,
Bir lisede birinci, ikinci veya üçüncü sınıfta öğrenim II. Emir,
gören Ahmet, Burak, Ceyda, Dilek, Emir, Funda ve III. Gizem
Gizem adlı öğrenciler hentbol veya voleybol
takımlarından birinde oynamaktadır. Öğrencilerin
sınıflarına ve oynadıkları takımlara ilişkin kimi bilgiler şu adlı öğrencilerden hangileri ikinci sınıfta öğrenim
şekildedir: görüyor olabilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III
Aynı sınıfta öğrenim gören Ahmet ve Emir farklı
takımlarda oynamaktadır.
D) II ve III E) I, II ve III
Aynı takımda oynayan Burak ve Ceyda aynı
sınıfta öğrenim görmektedir.
Birinci sınıfta olup voleybol takımında oynayan tek
öğrenci Funda'dır.
Birinci ve ikinci sınıflarda hentbol oynayan sadece
birer öğrenci vardır.
M
Voleybol oynayan toplam üç öğrenci vardır.
36. Farklı sınıflarda öğrenim gören Ahmet ve Gizem'in
Burak ve Dilek aynı takımda oynamaktadır. aynı sporu yaptığı biliniyorsa aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
D) I ve II E) I ve III
E) Dilek ve Funda
37. - 40. soruları aşağıda verilen bilgilere göre 38. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
A) Berna ile Cemil, aynı vardiyada çalışmıştır.
Bir mobilya şirketinde saat 08.00'de başlayıp 10.30'da
biten yarımşar saatlik beş vardiyada Ahmet, Berna, B) Cemil ile Deniz, aynı vardiyada çalışmıştır.
Cemil, Deniz ve Emel; beş adet tekli ve üç adet üçlü
koltuğun kurulumunu yapmışlardır. Tekli koltuk C) Ahmet ile Emel, aynı vardiyada çalışmıştır.
kurulumunu bir kişi tek başına yarım saatte; üçlü koltuk
kurulumunu ise bir kişi tek başına bir saatte ya da iki kişi D) 08.00-08.30 vardiyasında toplam üç kişi çalışmıştır.
birlikte yarım saatte yapmıştır.
Kişilerin çalıştıkları vardiyalara ve kurdukları mobilyalara E) 09.30-10.00 vardiyasında toplam iki kişi çalışmıştır.
ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir:
M
39. Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
vardiya 09.00-09.30 vardiyasıdır.
Berna, iki vardiyada tekli koltuk kurulumunda A) Berna, tek başına üçlü koltuk kurulumu yapmıştır.
çalışmıştır.
İki vardiyada çalışan Ahmet, yalnızca tekli koltuk B) Deniz sadece üçlü koltuk kurulumunda çalışmıştır.
kurulumu yapmıştır.
Ahmet, üç kişinin çalıştığı tüm vardiyalarda C) 08.30-09.00 vardiyasının sonunda bir tane üçlü koltuk
çalışmıştır. kurulumu tamamlanmıştır.
Sadece üçlü koltuk kurulumunda çalışan Cemil ve
D) 09.30-10.00 vardiyasının sonunda bir tane üçlü koltuk
Emel, iki vardiyada birlikte çalışmışlardır.
kurulumu tamamlanmıştır.
SY
E) 08.00-08.30 vardiyasının sonunda toplam iki tane üçlü
koltuğun kurulumu tamamlanmıştır.
I. Ahmet,
II. Deniz,
III. Emel 40. 08.30-09.00 vardiyasında toplam üç kişinin çalıştığı
biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
adlı kişilerden hangilerinin çalışmaya başladığı A) Deniz, 10.00-10.30 vardiyasında çalışan iki kişiden
saat kesin olarak bilinebilir? biridir.
biridir.
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4; Eşit
Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,4; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,3 kat sayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 40’TIR.
M
D) yakaladığı - yeterli gördük
B) yaklaşık 250 mililitrelik bir bardak kahve 50-150 mg C) Bunun yanında spor yaparken salgılanan bazı
kafein içerebiliyor hormonlar insana kendini iyi hissettirir
C) kahvenin yapısındaki kafeinin ayrılması için işlemin D) Her ne olursa olsun kasların tedavisi sırasında ağır
birkaç kez tekrarı gerekiyor sporlardan uzak durmak gerekir
D) sıcak suyla karıştırıldığında kafein kahve E) Bu durumun sebeplerinden biri kaslarda yer yer
çekirdeklerinden ayrılıyor toplanan kimyasal maddelerdir
Ö
M
D) Amerikan yaşam tarzı, XIX. yüzyıldan itibaren en çok
eğlence kültürünü etkilemiştir.
9. 2009'da, Hollandalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, 12. I. imajlarla izleyiciye ve oynayana
yeşil alanların yakınında yaşayanlarda depresyon, kalp II. dil yoluyla veya görsel
hastalığı, diyabet, astım ve migren dâhil 15 hastalığın
III. semboller, anlatılmak isteneni
daha düşük oranda görüldüğünü saptadı.
IV. için etkin bir biçimde
A) Depresyon, diyabet gibi 15 farklı hastalığın çözümü
doğada saklıdır. V. aktarır ve anlamı pekiştirmek
VI. yaratıcı dramada kullanılır
B) Hollanda'da yaşayan insanlar daha sağlıklı bir hayat
sürmektedir. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
C) İnsanların bazı hastalıklara yakalanmasında çevresel dördüncü olur?
koşullar da etkilidir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Yeşil alanların çevresinde yaşayanlar daha uzun
ömürlü olmaktadır.
M
13. I. Çalışmaya Toronto'da yaşayan 31.000 yetişkinin
sağlık bilgilerine ve yaşadıkları sokaktaki ağaç
sayısına ilişkin veri toplayarak başladılar.
II. Böylece bir sokakta on veya daha fazla ağaç
bulunmasının o bölgede yaşayan kişilerin sağlığını
10. I. solundaki devasa mezar taşlarını olumlu yönde etkilediği belirlenmiş oldu.
II. köyden kaza merkezine giden bir III. Kişilerin kalp veya metabolik hastalıklarının olup
III. gözleriyle izlerken içimde oluşan olmadığını, gelir ve eğitim düzeyi verilerini de kayıt
IV. minibüsün camından daracık yolun altına aldılar.
SY
IV. Araştırmacılar, sağlıklı bir yaşam için bir sokakta
V. küçük bir köylü çocuğunun meraklı
ortalama kaç ağaç olması gerektiğiyle ilgili bir
VI. burukluğu hiçbir zaman unutmadım çalışma yapmaya karar verdiler.
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle V. Araştırmacılar, kayıtların da yardımıyla, yaşanılan
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan sokaktaki ağaç sayısı arttıkça kalp hastalıklarının
üçüncü olur? veya bazı metabolik hastalıkların daha az
görüldüğünü saptadılar.
A) I B) II C) III D) IV E) V
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. I. İçi boşaltılmış yumurta hücresine vücut hücresinin 16. Pressdee, Avustralya'daki büyük bir alışveriş
çekirdeği nakledilir. merkezinde yaptığı araştırmaya dayanarak bu
II. Ardından yine aynı canlıdan veya aynı türdeki mekânların sembolik itibar dereceleri sayesinde farklı
başka bir canlıdan herhangi bir vücut hücresi alınır kesimlerden insanların karşılaştığı bir alan hâline
ve onun da çekirdeği çıkarılır. dönüştüğünü belirtiyor. Araştırmada, harcayacak parası
olmasa bile bol vakti olan alt sınıftan gençlerin buralarda
III. Bölünerek embriyo özelliğini kazanan hücre,
metaları değilse bile mekânı ve imgeleri tükettiklerine
taşıyıcı annenin rahmine yerleştirildikten sonra
dikkat çekiliyor.
gerçekleşen doğumla da kopyalanmış canlı
dünyaya gelir. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
IV. Naklin başarılı olması durumunda yeni oluşan aşağıdakilerden hangisi olamaz?
hücreye hafif bir elektrik şoku verilir ve hücre A) Ait olmadığı bir sınıfın üyesiymiş gibi vakit geçirmek
bölünmeye zorlanır.
V. Kopyalama veya klonlama olarak bilinen süreç B) Mekânı, statüyü yükselten bir araç olarak kullanmak
gerçekleştirilirken önce bir canlının yumurta
hücresi alınır ve çekirdeği çıkarılır. C) Kendini bir yere ait hissederek itibar kazanmaya
çalışmak
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
M
biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü D) Toplumun alt kesimindeki insanların yaşam tarzlarını
olur? anlamak
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Gerçekte sahip olmadığı bir yaşam tarzını
deneyimlemek
Bu parçanın yazarına göre İlhami Çiçek'le ilgili Bu parçada Osmanlı kahvehaneleri ile ilgili olarak
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek üzere
A) Kendinden sonraki şairleri etkileyeceği toplandığı eğlence mekânları olduğuna
B) Daha yazacak çok şiirinin olduğu B) Buralarda anlatıcı ve dinleyici ilişkisinin sözlü kültürün
gelişmesi amacıyla tasarlandığına
C) Eserlerinin zamana meydan okuyacağı
C) Bu mekânlarda anlatılan hikâyelerde olayların yazılı
D) Şiir dilini imgelerle zenginleştirdiği metinler üzerinden takip edildiğine
E) Diğer şairlerden daha fazla eser verdiği D) Belirli bir dönemin ardından değişim geçirerek farklı
işlevler üstlendiğine
Ö
18. Keşifler yapmak istiyorsan yapacağın yanlışlara 20. Latin edebiyatının bu haşarı çocuğunu başarılı kılan
sevinmen gerektiğini unutmamalısın. şeyin sanatçıdaki rağmenlik tutkusu olduğu konusunda
bütün edebiyat eleştirmenleri hemfikir.
Bu düşünceyi savunan birinin aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenemez? Bu cümlede sanatçının altı çizili sözle anlatılmak
A) Kişinin hatalarından üzüntü duyması uğraşlarında istenen özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
daha ileri gitmesini engelleyebilir. A) Yaratıcılık B) Özgünlük
M
21. Bana göre 1990 sonrası Türk edebiyatında polisiye türü,
romanın tüm yetkilerini kullanmakta ve insanı yansıtma
noktasında romanın diğer türlerine nazaran daha
gerçekçi bir zeminden seslenmektedir.
Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
19. Bu yıl 2-8 Ağustos tarihleri arasında ikincisi A) Roman, şiir veya hikâye gibi diğer edebî türlerden
düzenlenecek olan Kazova-Kelkit Domates Festivali, daha üstündür.
daha önce görülen ilgisizliğe ve pazarlama sorunlarına
çözüm getirebileceği düşüncesiyle yerel sanatçıların B) Polisiye roman, insanı olduğu gibi anlatma yetkinliğine
sahiptir.
SY
katılacağı bir müzik şöleniyle başlayacak ve bölgede
üretilen bazı ürünler satışa çıkarılacaktır.
C) Polisiye türünde eserler 1990 yılından sonra
Bu cümleden hareketle aşağıdakilerin hangisine yaygınlaşmıştır.
ulaşılamaz?
A) Bu yılki festivalde önceki yılın deneyiminden D) Günlük hayatta karşılaşılabilecek insanları anlatan
faydalanılacaktır. eserler başarılıdır.
B) Festivalde, bu yıl ilk kez yerel sanatçılar bir müzik E) Bir yazarın tanınması, eserlerinde yer alan olayların
dinletisi sunacaklardır. gerçekliğine bağlıdır.
22. "Bunu niçin yaptınız?" sorusunu hiç sevmez. 24. (I) Dünyanın birçok yerindeki tatlara vâkıf olduğumdan
Performanslarıyla ilgili ya mümkün olduğunca az yorum "En zengin mutfak hangi ülkededir?" sorusuna daima
yapar ya da hiç yorum yapmaz. Ona göre performans, muhatap kalırım. (II) Benim yaşam tarzıma alışık
izleyicinin çoğalttığı bir şeydir. olmayanlar için yanıtlaması zor bir sorudur bu.
(III) Birkaç milyarı doyurmasından dolayı ilk olarak Çin
Bu parçada sözü edilen sanatçının aşağıdakilerden mutfağı aklıma gelir. (IV) Yine milyarlık bir nüfusu
hangisini söylemesi beklenmez? beslediğinden bir kıta büyüklüğündeki Hindistan da
A) Bir performans onunla etkileşime geçen her izleyici ile cevabın en güçlü adayları arasına girer. (V) Bir
farklı anlamlar kazanır. zamanlar sınırları üç kıtaya yayıldığı için Türk mutfağı
da aklımızın bir köşesinde olmalıdır şüphesiz. (VI) Peki,
B) Sanat, üretildiği andan itibaren sanatçıdan Fransız mutfağını sıralamaya koymayınca yadırganır
bağımsızlaşır ve anonimleşir. mıyım, sanmam. (VII) Bu sıralamada değişik kültürlerin
harmanlandığı mutfağa sahip olması ve lezzetlerinin
C) Sanat eseri, sanatçının yansıtmak istediğinden ziyade sanat eserleri gibi insanı etkilemesi, tercihimi Hindistan
izleyicinin görmek istediğidir. lehine kullanmamı sağlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
D) Bir performansı yorumlamak ve değerlendirmek,
sonuç, nedeniyle birlikte verilmemiştir?
anlamının kısıtlanmasına yol açar.
M
A) I ve V B) II ve III C) II ve VI
E) Bir performansın yetkinliği sanatçının duygusal ve
zihinsel ikliminde saklıdır. D) IV ve VI E) V ve VII
23. Boğazköy ve Alacahöyük'ün yanında önemli Hitit 25. Hükmedici öğretmen davranışı, öğrencide endişe ve
kentlerinden bir başkası da Tokat'ın Zile ilçesi uzaklaşma etkisi yaratırken birleştirici öğretmen
SY
yakınlarındaki Maşathöyük'tür. Hitit Devleti'nin davranışının öğrencide sevgi, saygı ve yaklaşma etkisi
kuzeydoğu sınırlarındaki Maşathöyük eskiden Tapigga yarattığı tespit edilmiştir. Araştırmalara göre ilkinde
adını taşıyordu ve Karadeniz dağlarının kavgacı halkı öğrenci yalnızca gerektiği kadar çalışırken ikincisinde
Kaşkalara karşı MÖ XV. yüzyılda inşa edilmişti. Kentin ise kendi iradesiyle daha çok çalışmaktadır.
merkezindeki, içinde Hitit kralına bağlı bir sınır beyi, vali
veya komutanın yaşadığı saray, MÖ XIII. yüzyılın Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
başlarında bir yangınla tahrip olmuştu. 150 cm ulaşılabilir?
kalınlığında taş temel ve kerpiç duvarlı, iki veya üç katlı A) Öğrencilerin öğrenmeye istekli olması, öğretmenlerin
olan bu saray Hititlere özgü revaklı bir orta avlu ve tutumuyla ilişkilidir.
çevresindeki çok sayıda odadan oluşuyordu. Yapılan
kazılardaysa sadece alttaki depolar bulunabilmiştir. B) Sağlıklı bir okul ortamı olumlu öğretmen davranışları
Bu parçada Maşathöyük ile ilgili olarak ile desteklenir.
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
C) Öğrencilerin başarılarına bakılarak öğretmen hakkında
A) Coğrafi konumuna B) Kurulma sebebine fikir sahibi olunur.
M
alanını azaltarak suyun akışını sağlayacak olukları
oluşturmaktadır. Bütün bu özellikler dikkate alınarak
tasarlanan ve fiyatı normal mayodan oldukça yüksek
olan bu mayolar, yüzücülere büyük kolaylık
sağlamaktadır.
SY
26. Bu parçada hız mayosuyla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Olimpiyatlarda neden kabul edildiğine
M
o yüzün kime ait olduğunu algılayamıyorlar.
Araştırmalarda yüz körlüğü olmayan bireylerin biriyle
konuşurken genelde gözlere odaklandığı gözlenirken
hastaların ise gözlerini yüzde herhangi bir yere
odaklamadığı, aksine sanki bir şeyler arıyormuş gibi
yüzün değişik noktalarında gezdirdiği fark edilmiş.
SY
28. Bu parçada yüz tanıma hastalarıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Hastalığa bağlı davranışlarının bazen diğer bireylerce
yanlış değerlendirildiği
M
32. I. Gogol'ün romanlarını dilsel açıdan yetkin kılan
nedir?
30. Bu parçadan hareketle Gogol'ün sanatıyla ilgili
II. Gogol'ü çağdaşlarıyla karşı karşıya getiren üslup
olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? özelliği nedir?
A) Özgün bir anlatım tarzıyla çağdaşları arasında III. Gogol'ün eserlerinde gerçeklik sanatla nasıl bir
sivrilmiştir. ilişki içerisindedir?
SY
B) Sıra dışı yöntemler kullanarak benzersiz bir Bu parçada yukarıdaki sorulardan hangilerinin
sanat yaratmıştır. cevabı bulunmaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
C) Yapıtlarını psikolojik çözümlemelere odaklanarak
kurgulamıştır.
D) I ve III E) I, II ve III
D) Eserlerinde çeşitli kavram ve dilsel kullanımlara yer
vermiştir.
M
B tipi kargo taşınan tek şehir İzmir'dir.
35. Buna göre üçüncü gün
A tipi kargolar ilk ve son gün taşınmıştır.
D tipi kargonun taşındığı günden önce diğer tipteki I. B,
kargoların her birinden taşınmıştır. II. C,
III. D
tipindeki kargolardan hangileri taşınmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
33. Buna göre
SY
I. Gaziantep,
II. İzmir,
III. Kastamonu
şehirlerinden hangilerine ikinci gün kargo taşınmış
olabilir? 36. İlk dört günde, her gün bir önceki günden daha hafif
bir kargo taşındığı biliniyorsa aşağıdakilerden
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
hangisi kesin olarak yanlıştır?
D) I ve III E) I, II ve III A) Gaziantep'e, İzmir'den sonraki bir günde kargo
taşınmıştır.
M
İki yemek kitabı yan yana durmaktadır. 40. E ile H kitapları rafta yan yana duruyorsa beşinci sırada
Aynı konudaki üç kitap yan yana durmamaktadır. ---- konulu, altıncı sırada ---- konulu bir kitap vardır.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) sanat - sanat B) sanat - tarih
D) I ve II E) I ve III
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında 0,4 kat
sayısıyla çarpılacaktır.
M
(IV) Çağdaş sinema, istediği her şey olabilen, istediği A) I B) II C) III D) IV E) V
her yere gidebilen sonsuz bir canlandırma potansiyeline
sahip bir film-dünya sunmaktadır. (V) Artık biliyoruz ki
sinemada gerçeklik, var olan gerçekliğin
kopyalanmasından ibarettir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
M
D) III ve V E) IV ve V
D) III ve V E) IV ve V
Ö
8. I. Firavun faresi olarak da bilinen mirketler, 10. I. Şekerin beyni olumsuz etkilediği uzun zamandır
yavrularına nasıl avlanacaklarını öğrenmeleri için bilinmekte.
akrep hediye ederler. II. Münih Teknik Üniversitesi araştırmacılarının
II. Bu oyun avlanma becerilerini geliştirir. keşfettiği bu yeni bilgi, beyin ve şeker ilişkisine
III. Biraz daha büyüdüklerinde canlı akrep hediye bakışı değiştirdi.
edilir ama ilk canlı akreplerini aldıklarında iğnesi III. Üstelik bu durumdan nöronlar sorumlu değil.
anneleri tarafından çıkarılmış olur. IV. Asıl şeker avcısının beyin hücrelerinin %90'ını
IV. Zararsız bir akrebi kovalayıp köşeye sıkıştırmak oluşturan gliyal hücreler olduğu keşfedildi.
gibisi yok. V. Ama beynimizin kan dolaşımındaki şekerin peşine
V. Yavrular bebekken verilen ilk hediye olan ölü düşüp ne kadar varsa o kadarını kullanmaya
akreple bir oyuncak gibi oynar, akrebe karşı çalıştığı yeni anlaşıldı.
tecrübe kazanırlar. A) I ve II B) II ve III C) II ve V
VI. Ve sonunda en tehlikeli oyuncakları gelir; canlı ve
iğnesini her an sokmaya hazır bir akrep. D) III ve IV E) III ve V
A) I ve II B) I ve IV C) II ve V
M
D) III ve V E) III ve VI
12. Okur açısından, geçmişin çoktan kutsallaştırılmış 14. Çocukluğumun geçtiği 70'li yıllarda, adına taşra denen o
metinleri güvenli birer limandır; bugün yaratılmakta olan yoklar ve yokluklar diyarında bizim bir yanımız
edebiyata yönelmek cesaret gerektirir ama bu cesaret dağlardaydı hâlâ; kara çadırlar hâlinde, rüzgârların
insanı yepyeni maceralarla ödüllendirir. ortasında dalgalanır dururdu. Rüzgârlar da rüzgârdı
hani! Esti mi hem dedemin tütün kesesini havaya uçurur
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen hem süt bakraçlarını cambul cumbul devirirdi. Hatta gün
aşağıdakilerden hangisidir? gelir, üzerinde ot bile biterdi bu rüzgârların. Bitince, işte
A) Kendi döneminde değeri anlaşılmayan biz çocuklar da koca bir yaz boyunca o otların içinde
oynardık. Sonra, dedem işaret parmağını kekik kokulu
B) Çağının ruhunu hatasız olarak aktaran yamaçların arasından uzatarak kasabada kalan öteki
yanımızı gösterir "Hadi bakalım gidiyoruz." derdi.
C) Dönemin inanç ve ahlak anlayışını yansıtan Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
D) Çağını aşan bir ilgiye ve takdire sahip olan
A) İnsanların yılın belli bir bölümünü dağlarda, yaylalarda
geçirdiği
E) Okuruna söyleyeceklerini tüketmiş olan
B) Maddi imkânsızlıkların insanları taşradan göç etmeye
M
zorladığı
C) Hayatını anlamlandırabilmesinin
E) Beklentilerini sınırlayabilmesinin
16. The Doors grubunun bu kadar yıldır dinleniyor olmasını, 18. Büyük endüstriyel ve finansal güçler sadece metaları
daha önce hiçbir yerde duyulmamış bir şarkısının gün değil, bu metaları üretecek ve tüketecek özneleri de
yüzüne çıkmasının yarattığı heyecanı neye bağlamalı? üretirler. Bu üretim ve tüketim mekanizmasına
Bu hayatı kısa, müziği uzun grubun devam eden biyopolitik bağlam denebilir; yani üretim ve tüketim
popülerliğinde, hem albümlerinde hem de konserlerinde çarkını sonsuza değin döndürecek ihtiyaçları, toplumsal
yarattığı benzersiz atmosferin önemli bir etkiye sahip ilişkileri, bedenleri ve zihinleri üretmek. Kısacası
olduğu açık. tüketenleri olduğu kadar üretenleri de üretmek.
Biyopolitik bağlamda, hayat üretim için çalışmak ve
Bu parçadaki altı çizili sözle The Doors grubunun üretim de hayat için çalışmak hâline gelir. Mesele yeni
anlatılmak istenen özelliği aşağıdakilerden ihtiyaçlar, arzular ve bunları karşılayacak metalar
hangisidir? üretirken ilgili öznelerin üretim ve tüketim döngüsündeki
A) Ortaya koyduğu müzik bakımından diğer gruplardan konumunun, bir metadan diğerine sürekli yer
ayrılması değiştirmesini sağlayabilmek. Dün son parçasını monte
ettiğiniz kitaplığı yarın bir başkası alacaktır ama siz de
B) Erken dağılmış olsa da eserlerinin hâlâ dinleniyor onun çalıştığı firmanın ürettiği ayakkabıları
olması giyiyorsunuzdur.
C) Müzik piyasasındaki yerini, verdiği konserlerle yıllar Bu parçada vurgulanmak istenen temel düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
M
içinde pekiştirmesi
A) Biyopolitik bağlamın ortaya koyduğu üretim ve tüketim
D) Ürettikleri eserlerin kıymetinin zamanla anlaşılmaya ilişkileri günümüzde insanların sosyalleşmesini zorunlu
başlaması kılmaktadır.
E) İlk albümlerinin her yaştan müzik dinleyicisine hitap B) Biyopolitik bağlam denilen evrensel mekanizma
etmesi bireylerin üretici ve tüketici rollerinin sürekliliği ve
değişimi üzerine kuruludur.
19. XX. yüzyıl tarihinin önemli dönemlerinden biri de hiç 20. Üniversitelerde, son yıllarda öğretim elemanlarıyla
şüphesiz Soğuk Savaş'tır. Soğuk Savaş jeopolitik, öğrenciler arasında eşitlik ilkesine dayalı bir sistem
ideolojik ve ekonomik bir savaş veya yarış dönemi uygulanmaktadır. Bilginin her şeyden önce bir hazine
olarak tanımlanabilir. Bu dönemin tarafları İkinci Dünya olarak değerlendirildiği günümüzde, bilgiye ulaşmak için
Savaşı'nın ardından küresel süper güçler olarak ortaya öğrenci ve öğretim elemanının birlikte çalışması gerekir.
çıkan Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri ve Öğretim elemanı tecrübeli olsa da öğrenci çok çalışarak
bu ülkelerin askerî müttefikleridir. Yaklaşık elli yıl süren farklı veya yeni bilgiye ulaşabilir. Böylece öğretim
ve dünyayı eli kulağında bir nükleer savaşın eşiğinde tir elemanı da öğrenciden bir şeyler öğrenebilir. Öğrenme
tir titreten bu dönem; günümüzde de yazılı, işitsel ve karşısında herkes eşittir, çok çalışan bilgiye ulaşır ve
görsel medyada kendisine en çok atıfta bulunulan bilgiyi paylaşır. Böylece hiyerarşik bir öğreten-öğrenen
tarihsel dönemlerden biridir. ilişkisi yerine yatay bir "öğrenen örgüt" olgusundan
bahsedebiliriz.
Bu parçada Soğuk Savaş ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) XX. yüzyılı anlamak adına yapılan araştırmalarda
öncelikli olarak yer verilmesi gerektiğine A) Üniversite eğitiminde yeni bir yaklaşımın ortaya çıktığı
B) Dünyadaki süper güçlerin farklı alanlardaki B) Çağımızda bilginin yüksek bir öneme sahip olduğu
M
mücadelesine dayanan tedirginlik dolu bir dönem
olduğuna C) Bilgiye ulaşmak için herkesin aynı ölçüde çalıştığı
C) Etkilerine, gerçekleştiği tarihsel dönemden ziyade
günümüz basınında daha çok yer verildiğine D) Bilgiye ulaşanın bilgiyi başkalarının kullanımına açtığı
D) İsminde savaş kelimesi geçmesine rağmen herhangi E) Öğrenme sürecinde rollerin yeniden tanımlandığı
bir şiddet unsuru içermediğine
21. İnternet'i etkili kullanıyor olsaydım ben de indirimli uçak 22. Sosyoloji ve psikoloji gibi yeterince gelişmiş iki sosyal
bileti ve otel rezervasyonu yolu ile daha ekonomik bilim dalı varken, sosyal psikolojiye niçin gereksinim
geziler yapabilirdim. Bunu yapamayınca bir tur satın alıp olduğu sorusu akla gelebilir. Bu sorunun cevabını şöyle
onun otel ve uçak imkânlarını kullanmak ama gittiğim verebiliriz: Sosyal psikoloji, çalışma nesnesine sosyoloji
yerde tur programından bağımsız dolaşmak bana uygun ve psikolojide kolayca geliştirilemeyen yeni bir görüş
geliyor. Bu kez de aynı niyetle Balkanlar'a düzenlenen açısı getirir. Şöyle ki, kişi ile toplumun ilişkisi söz konusu
bir tur programına katıldım. Ne var ki bu gezi, pazarlama olduğunda, psikoloji kişinin belirli bir sosyal ortamda
kaygısıyla şişirilmiş programı nedeniyle katılımcılara yaşadığını; sosyoloji ise kişilerin bulunduğu ortama
nefes alacak vakit bırakmıyordu. Hatta yarım gün yol kendi özelliklerini getirdiğini birçok zaman gözden
gidip ulaştığımız Arnavutluk'un başkenti Tiran'da hiçbir kaçırmaktadır. Bu iki disiplinin kendi yapıları içinde
şey görmeden sadece öğle yemeği yiyip sonrasında ulaşamadıkları esnekliğe sosyal psikoloji sahiptir.
yine yollara düştük.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi ulaşılamaz?
söylenemez? A) Sosyal psikoloji, hem sosyoloji hem de psikoloji ile
A) Yazarın İnternet'i kullanamadığı için gezi turlarına yakından ilişkilidir.
mahkum olduğu
B) Sosyoloji, psikolojiye kıyasla sosyal psikoloji alanına
M
B) Yazarın otel ve ulaşım kolaylığından dolayı gezi daha yakındır.
turlarına katıldığı
C) Sosyal psikoloji toplumsal olanla kişisel olanın
C) Daha çok rağbet görmesi için turlara gereksiz ayrıntılar etkileşimini göz önüne alır.
eklendiği
D) Psikoloji, bireylerin sosyal ortamlarından ziyade kişilik
D) Yazarın Balkanlar gezisinde planladığı gibi hareket özelliklerine vurgu yapar.
edemediği
E) Psikolojinin aksine sosyolojide öne çıkan unsur
E) Balkanlar'da gezilecek yerlerin diğer bölgelere göre toplumsal yaşamdır.
daha çok olduğu
SY
23. Batı Avrupa'nın en geniş orman alanlarını barındıran
Ren Vadisi'nde tahta çitli köy yolları, sonsuz kırlara
açılıyor. Ren Nehri'nin Koblenz'den Mainz'a uzanan
kıvrımlı bölümü tarihî şatolarla dolu. Vadideki ilk şatolar
XII. yüzyıldan kalma. Hem ikamet hem de savunma
amaçlı yararlanılan, üç veya dört katlı bu yapıların içinde
küçük birer kilise de yer alıyor. Orta Çağ'dan kalma
mahzenlerinde ve taş salonlarında küçük müzeler ve
restoranlar barındıran bu gizemli yapılarda kendinizi
birer prens veya prenses gibi hissedebilirsiniz.
Bu parçada sözü edilen şatolarla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Coğrafi konumuna
Ö
B) Fiziksel özelliklerine
C) Kullanım amacına
D) Yapım zamanına
M
topluluk çatısı altında muazzam miktarda edebî eser
kaleme alırlar.
M
26. Bu parçada Flu Trends uygulamasıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Geliştirilme amacına
B) İşlem basamaklarına
SY
C) Faaliyete giriş tarihine
D) Başarısızlığının nedenine
E) Hazırlık sürecine
D) II ve III E) I, II ve III
M
ciltlik bir "hayat bilgisi ansiklopedisi" yazmayı tasarlıyor.
Bu ansiklopedide, bir insanın günlük hayatta yolunu
bulabilmesi için gerekli her şey (soyunurken nasıl bir
sıra izleyeceği, kestirme yolları nasıl bulabileceği,
"Bakkal Rıza'yla diyalog kurma meselesi" gibi günlük 31. Bu parçada Oğuz Atay'la ilgili olarak aşağıdakilerden
yaşantıda karşılabileceği bütün durumlar) ayrıntılarıyla hangisine değinilmiştir?
anlatılacaktır. Böylece hayatın taleplerine bir türlü
karşılık veremeyen, zihinsel tasarılarıyla dünya arasında A) Farklı eserlerinde aynı kahramana yer verdiğine
bir boşlukta yuvarlanan kahraman, hayat kadar büyük
bu boşluğu dev bir kitapla doldurmaya çalışır. B) Yarattığı tutunamayan tipinin Türk edebiyatındaki
yerine
SY
C) Eserlerinde kullandığı mekânların çeşitliliğine
M
ızgarada pişirdiği balığın türü de kesin olarak bilinebilir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Mercan ve palamutun
D) II ve III E) I, II ve III
M
40. Behiç ve Derya'nın arasında iki koltuk bulunduğu
biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Bir numaralı koltukta Cavidan oturmaktadır.
adlı kişilerden hangileri üç numaralı koltukta E) Sekiz numaralı koltukta kimse oturmamaktadır.
SY
oturuyor olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Sınavın bu bölümünden alacağınız standart puan, Sözel Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SÖZ) hesaplanmasında
0,75; Eşit Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-EA) hesaplanmasında 0,50; Sayısal Ağırlıklı ALES Puanınızın (ALES-SAY)
hesaplanmasında 0,25 katsayısıyla çarpılacaktır.
BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 50'DİR.
M
C) çöküntüleri - soran - bildiren
D) halk ağzında - sanatlı
D) hastalıkları - aşılayan - veren
E) insanlar arasında - kapalı
E) gerginliği - sunan - bulan
C) ABD, birçok alanda olduğu gibi, uyku konulu D) Beynin işleyişinin kavranması, sinir hastalığı
çalışmalarda da merkez durumundadır. araştırmalarına katkıda bulunmaktadır.
M
D) 1953'ten sonra uyku-beyin ilişkisini inceleyen E) AB'de yaşlı nüfus oranı arttığı için parkinsonla ilgili
çalışmaların sayısında artış görülmüştür. projeler desteklenmektedir.
9. I. camiler, medreseler ve kent surları gibi 11. I. Bu eserlerden biri olan Mihrimah Sultan Camii,
II. edebiyatçılar içinse ilginç metinleriyle Edirnekapı'da Suriçi bölgesinin en yüksek
noktasına inşa edilmiştir.
III. kamusal yapıların bir gözlemcisi
II. Mimar Sinan'ın 1555-1565 yılları arasında külliye
IV. Evliya Çelebi, tarihçilerce her şeyden önce
hâlinde tamamladığı bu eser, ferahlığının yanında
V. dil bilimciler için zengin bir aktarıcı heybetli ana kubbesi ile de dikkat çekmektedir.
VI. bir anlatı sanatçısı olarak değerlendirilir III. İstanbul'un tarihî görünümünde ve klasik mimari
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle dokusunda Mimar Sinan'ın eserlerinin katkısı
büyüktür.
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
beşinci olur? IV. Suriçi'ndeki bu caminin 161 penceresinin
bulunması bol ışık alımını sağladığı için iç
A) I B) II C) III D) IV E) V mekânda bir ferahlık hissi oluşturmaktadır.
V. Mimar Sinan'ın İstanbul'da Mihrimah Sultan adına
inşa ettiği ikinci bir cami de Üsküdar'da
bulunmaktadır.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü
M
olur?
10. I. Bu keşif, o tarihte zaman ayarlamasını doğru
A) I B) II C) III D) IV E) V
yapabilme konusundaki en önemli gelişme oldu ve
sarkaçlı saatin geliştirilmesini sağladı.
II. Rüzgârda sallanan nesneler insanlığın var
oluşundan beri izlendiği hâlde Galileo'ya kadar
kimse onlarla ilgili şaşırtıcı bir gerçeği fark
etmemişti.
III. Galileo biraz daha şanslı olsaydı, sarkacın bir
düzlem üzerinde gidip gelmekle kalmadığını,
serbestçe salınmayı sürdürürse zamanla salınma
SY
yönünü de değiştirdiğini gözlemleyebilirdi.
IV. Galileo bu gerçeği bir kilisede avizenin rüzgarda
salınışını izlerken gidiş geliş süresinin katettiği
mesafeye değil, avizeyi tutan telin uzunluğuna
bağlı olduğunu gözlemleyerek keşfetti.
V. Dünyanın hareket etmesinden kaynaklanan ve
dünyanın döndüğüne kanıt olan bu durum,
Galileo'nun dikkatinden kaçtı ve XIX. yüzyıla
gelinceye dek fark edilmedi.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Ö
12. - 13. sorularda, numaralanmış cümlelerin 14. - 16. sorularda numaralanmış cümlelerden
anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanması hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü
için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi bozduğunu bulunuz.
gerektiğini bulunuz.
12. I. Serbest ve sırtüstü yüzmede bacak çırpma daha 14. (I) Hazırlanacak bir ortaöğretim programında,
çok dengeleyici görevi görür. öğrencilerin gelişimine çeşitli katkıları olan tiyatroya
daha fazla yer verilmesi gerekir. (II) Ülke genelindeki
II. Bacaklar düzgün bir biçimde çırpılarak vücudun
yaratıcı kültür yaşamı ile sıkı bir bağı olan tiyatro,
yüzeye paralelliği sağlanabilir.
toplumun kültür seviyesini göstermede önemli bir yere
III. Bu kuvvet yüzücünün ağırlık merkezi çevresinde sahiptir. (III) Düşünsel ve estetik gelişimi sağlayan
hareket ettiğinden, vücudu suyun içinde hafifçe tiyatro, öğrenciye kişiliğini sağlam temeller üzerine
bükülür ve yüzeyle parallelliği bozulur. kurmasında yardımcı olur. (IV) Öğrenci, gerek seyirci
IV. Oysa, vücut su yüzeyine ne kadar paralel gerekse uygulayıcı olarak insanı ve onun varoluşunu
tutulabilirse, sürüklenme kuvvetinden o kadar az anlamaya yarayan tiyatro hazzını yaşarken kendi
etkilenir. kişiliğini geliştirme yönünde hızlı adımlar atmaya başlar.
V. İşte tam bu aşamada bacaklardan yardım alınır. (V) Okulda tiyatro, katılanlara düşünerek yorumlamayı
ve dayanışmayı öğretirken toplum yaşamı için gerekli
VI. Bu yüzme biçimlerinde yüzücü kulaç atarken olan sorumluluk duygusunu da aşılar.
suyun dışındaki kol yeniden suya sokulurken,
M
diğeri bir itme kuvveti oluşturur. A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I ve II B) II ve III C) II ve VI
D) III ve VI E) IV ve V
D) III ve VI E) IV ve V
16. (I) Sanatçı, farkında olsun veya olmasın içinde 18. Dünya tehlikede. Onu bu tehlikeye sürükleyen
bulunduğu çevrenin etkisi altında kalır. (II) Sanatçılar etmenlerin başında insanlığın kurtarıcı olarak sarıldığı,
baskın olarak eserlerini hayal güçlerinden hareketle "beyaz tehlike" olarak da adlandırılan endüstriyel
kaleme alsalar da hayalleri, sosyal hayattan edindikleri gelişmeler yer alıyor. Bu beyaz tehlike bir taraftan
izlenimle şekillenir. (III) Örneğin Klasik Türk şiirinde gayrisafi millî hasılayı, enerji tüketimini ve nüfusu
şairlerin kullandığı pek çok imge, sosyal yaşamlarına artırırken; diğer taraftan denizleri kirletiyor, toprakları
aittir. (IV) Zaten bu köklü şiir geleneğinde altı yüzyıllık verimsizleştiriyor, havayı zehirliyor ve pek çok
süreç boyunca şairler, duygularını şiirlerine taşımıştır. medeniyeti yok ediyor.
(V) Ancak bu unsurları, şiirlerinde doğrudan günlük
hayattaki şekliyle değil söz konusu şiir geleneğinin hayal Bu parçaya göre endüstriyel gelişmelerin "beyaz
dünyası içerisinde eriterek kullanmışlardır. tehlike" olarak adlandırılmasının sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) Bazı buluşların insan hayatını tehlikeye sokması
M
doğurması
17. Çeşitli anlatım teknikleri, öykü ve şiirde tekdüzelikten
kaynaklanan kusurları gidererek anlama makyaj yapmak D) Dünyanın fiziksel kaynaklarının artık yetersiz kalması
için kullanılır.
E) Ülkelerin kaynaklarının büyük bir kısmını sanayiye
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aktarması
aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) güzelleştirmek B) soyutlaştırmak
C) zenginleştirmek D) değiştirmek
SY
E) güçlendirmek
19. Kumların altından kurtulmak yıllarımı aldı. Ölülerimi
sonsuzluğa uğurladım. Arkalarında bıraktıkları
fotoğrafları çerçevelettim, yazılarını kitaplaştırdım,
mektuplaşmalarımızı bir dosyada topladım. Arşiv,
ölümden sonra yaşamak demektir. Bu nedenle
aşklarımı, sevgililerimi, sevdalarımı arşiv dışı tuttum.
Zamana meydan okumak için değil, onunla dost
geçinmek için.
Bu parçaya göre yazarın bazı şeyleri "arşiv dışı"
tutmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sonsuzluğa erişebilmek için yaşamını temize çekmesi
gerektiğini düşünmesi
bırakması gerektiği
20. Her yıl ortaya atılan yeni beslenme programlarına, 22. 1960'ların başında Amerikalı Wilson biraderler (Brian,
piyasaya çıkan tonlarca yeni diyet ürününe ve bunların Denis ve Carl), kuzenleri Mike Love ve komşuları Alan
satışlarının katlanarak artmasına rağmen gelişmiş Jardine ile birlikte ünlü müzik grubu The Beach Boys'u
ülkelerdeki obez insan oranı yükselmeye devam ediyor. kurdu. Grubun beyni Wilsonların en büyüğü Brian'dı.
Her yıl başka bir "mucize diyet" moda oluyor ve Grup, müzik tarihinde The Beatles'lı, The Rolling
birbirinden farklı beslenme önerileri havada uçuşuyor: Stones'lu Britanya İstilası'na karşı koyabilen yegâne
"Daha çok lifli gıda tüketin!", "Karbonhidratı azaltıp oluşumdu. Öte yandan Brian Wilson, The Beatles'ın
proteine yüklenin!", "Mağara adamı gibi beslenin!", "Kan 1965 tarihli Rubber Soul albümünü dinleyip onu
grubuna özel yiyecekler yiyin!"... Fakat bütün bu zamanının çok önünde bulmasaydı, başyapıtları Pet
önerilere rağmen nüfusun geneli önceki yıllara göre ne Sounds'u belki de ortaya çıkaramayacaktı.
daha zayıf ne de daha sağlıklı.
Bu parçadan The Beach Boys grubu ile ilgili olarak
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
olarak söylenmiş olabilir? A) Müzikte Britanya İstilası olarak adlandırılan duruma
A) Diyet önerilerinin obeziteyi engelleyebildiğini son vermek için kurulmuştur.
düşünüyor musunuz?
B) Grup üyeleri arasında yaşça en büyük olan kişi gruba
B) Obeziteyi önlemek için hangi besinlere ağırlık vermek liderlik etmiştir.
M
gerekiyor?
C) Pet Sounds albümüyle The Beatles'ın başarısını
C) Her sene ortaya çıkan diyet türleri arasındaki geride bırakmışlardır.
farklılıklar nelerdir?
D) The Beatles'ın zamanın ruhuna aykırı müzik üretim
D) Günümüzde diyetin moda olmasının temel nedeni tarzına son vermişlerdir.
nedir?
E) Brian Wilson'ın Rubber Soul'dan etkilenmesi, grubun
E) Çağımızın hastalıklarından biri olan obezite neden müziğine olumlu yansımıştır.
önlenemiyor?
SY
21. Resimlerimde ön koşul hiçbir şeyi anımsatmamak.
Çünkü resim bir şeyi anımsatmaya başladığı anda
kişinin algısı kelepçelenmiş oluyor. Ressam ne
anlatmaya çalışıyor? Ressamın ne anlatmak istediğinin
bir önemi yok. Siz bir resme bakarsınız, resim size bir
şey verir veya vermez.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenir?
A) Her resim, ressamının dünya görüşü ve algısı
çerçevesinde değerlendirilmelidir.
23. Araştırmacılar, Yeni Gine'de, üyelerinin dışarıyla hemen 24. I. Büyük yırtıcıların doğaya zarar verdikleri
hiçbir bağlantısının olmadığı yalıtılmış bir toplulukta gerekçesiyle yok edilmesi, sistemin dengesinin
incelemelerde bulunmuşlardır. Kendilerine mutluluk, bozulmasına neden oluyor. Örneğin normalde boz
üzüntü, öfke, korku, iğrenme ve hayret duygularını ayı yoğunluğu bin kilometrekareye bir ayı düşecek
yansıtan insan yüzlerinin fotoğrafları gösterildiğinde, şekildedir. Boz ayıların ortadan kaldırıldığı
Yeni Gineliler bu duyguları kolayca belirlemişlerdir. bölgeleri kısa zamanda siyah ayılar dolduruyor. Bu
Araştırmacılar, temel duyguların yüze ifade olarak durumda da tek bir boz ayının yerine gelen onlarca
yansımasının bütün insanlarda aynı olduğu sonucuna siyah ayı doğada daha büyük tahribata yol açıyor.
varmışlardır. II. Kurtlar insanlarca avlandığı zaman çakalların
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden sayısında artış meydana geliyor. Çakalların
hangisidir? sayısındaki artış ise doğadaki çok sayıda küçük
hayvanın çakallara yem olmasına ve dolayısıyla
A) Temel duyguların yüz ifadeleriyle aktarılması kısmen bazı hayvan türlerinin yok olmasına neden oluyor.
doğuştan gelir ve kültürden kültüre ufak farklılıklar
gösterir. II numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerden hangisi açıklar?
B) Farklı kültürlerden gelen insanların temel duyguları A) Anlatılanların farklılık gösterebileceğini kanıtlamak
yüzleriyle ifade etme biçimleri, evrensel bir nitelik taşır.
M
B) Aktarılanları benzer bir örnekle desteklemek
C) Yüz ifadelerinin toplum tarafından hangi durumlarda
nasıl yorumlanacağını kültürel etkenler belirler. C) Farklı bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek
D) Herhangi bir kültüre ait yüz ifadeleri, zaman içerisinde
D) Gerekçeleri açıklayarak ana fikre dikkat çekmek
yaygınlaşarak evrensel bir özellik kazanır.
E) Temel duyguları dile getiren yüz ifadeleri, yalnızca E) İddiaların olası sonuçlarını göstermek
iletişim hâlindeki toplumlarda benzer anlamlara
sahiptir.
SY
Ö
M
B) Geniş ve açık kentsel mekânlarda görüldüğüne
M
kararlılığı sayesinde planlarını tek tek hayata geçirdi ve
yapılan düzenlemeler kısa sürede meyvesini verdi. Öyle
ki Fatih öldüğünde İstanbul çoktan onun hayaliyle nefes
alabilen bir şehir hâline gelmişti.
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Yazmaktan söz ederken "hayatın alışılmış dokusu" Edebiyatta "yaratıcı çeviri", erişilemeyecek bir ülkü
dediği şeyin terimleriyle konuşur daha çok. Yazmayı bir değildir. Nitekim çağlar boyunca bunun güzel
kol emeği, bir el becerisi olarak görür. Yemek pişirmeye, örnekleriyle karşılaşılmıştır. Bu çeviri yöntemi; beğeniye,
dikiş dikmeye, çiçek derlemeye benzetir örneğin; kitabı kulak ve duyarlık inceliğine, dil titizliğine, çevirmenin
çatmaktan, dokumaktan, demlemekten, budamaktan, kişisel imgelemine dayanan öznel bir yaratma yoludur.
makaslamaktan, yoğurmaktan söz eder. Yazının etlenip "Yaratma" üzerinde önemle duruyorum, çünkü savımın
butlanmasından, yazıyla birlikte yaşamaktan söz eder. temeli, "Çeviri, yaratıcılıktır." düşüncesidir. "Bire bir
Dili de, bu süreci görünür kılacak biçimde kurgular: çeviri" eksik ve belki de yanlış bir yöntemdir. Bu yöntem
Sayısız ayraç, not, dipnot, dipnotun dipnotuyla çeviriyi sanat olmaktan çıkarıp sıradan bir eylem
karşımıza çıkar; dikiş yerlerini, makas izlerini, teğelleri durumuna sokar.
özellikle ortada bırakır.
M
31. Bu parçada sözü edilen "yaratıcı çeviri"nin tanımı
29. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi olabilir?
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bir metni, anlamına uygun bir biçimde ikinci dilde
A) Eserlerini kapalı ve örtük anlamlar üzerinde yeniden yazmak
yapılandırır.
B) Metni, içerik ve dil özelliklerini dikkate almadan
B) Yazarlıkta hayal gücünün emekten önemli olduğunu özgürce çevirmek
düşünür.
C) Bir metni aslına sadık kalan bir bakış açısıyla farklı
C) Kendi tarzını yaratırken kurgunun sınırlarını zorlar. dillere çevirmek
SY
D) Yazmanın, geliştirilebilecek bir yetenek olduğuna D) Metnin çevirisini sade, gündelik ve herkesçe anlaşılır
inanır. bir dille yapmak
E) Yalın ve çelişkilerden arınmış bir dil yaratmaya çalışır. E) Metni, yazıldığı dönemin sanatsal kaygılarını göz
önünde tutarak çevirmek
M
besteler yapmasında hep bu artış etkili oluyor. 35. Bu parçadaki "bir tohumdan ormanlar yeşertmek" sözü
ile âşık insanın hangi yönü vurgulanmaktadır?
A) Hayatın hep iyi ve olumlu yönlerini görmesi
M
Capgras sendromunda hastalar, etraflarındaki insanları,
eşlerini ve çocuklarını bile tanıyamazlar. Bu tanıdıklık
yönünün bir açıdan kırıldığını gösterir.
M
Söz konusu zıtlığa karşı çıkanlar da yok değil. Bu karşı 41. Bu parçadan hareketle aşağıdaki genellemelerden
fikir, Newton'ın başarısının da kişisel olduğunu öne
hangisine ulaşılabilir?
sürer ve onu Beethoven veya Shakespeare ile aynı
yaratıcılık sınıfında değerlendirir. İki görüş de doğru gibi A) Bilim insanları, kendi ürettikleri teorilerin doğru veya
görünüyor ancak şöyle bir fark var: Bilimsel bir teoride yanlışlığından ziyade tutarlılığına dikkat eder.
ulaşılan bilgi sentezi, sanatsal bir yaratımdaki bileşenleri
düzene koymaya benzemez. Bilimsel teorinin doğada B) Sanatın ve bilimin doğası hakkında düşünenler, iki
gönderimde bulunduğu bir şey vardır ve o gönderge alanın da ölçülebilir nitelikleri olduğuna inanırlar.
"deneye, geliştirilmeye, yanlışlanmaya" tabidir oysa
sanat eserinde bu yapılamaz. Ne var ki bütün bu C) Bilimsel ve sanatsal üretim arasındaki temel farklılık
karşıtlıklar her iki alanın da belli bir disipline ihtiyaç ilkinin nesnel, diğerininse öznel oluşunda saklıdır.
SY
duyduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
D) Sanatsal yaratıcılığın bilimsel üretimle birlikte
değerlendirilmesi çağdaş yaklaşımların bir sonucudur.
yönler vardır.
M
E) Ünlü yazar Goethe "Ustalık belli durum ve şartlarda
ortaya çıkar." diyerek yaratıcılığın da kesin bir zamanı
olduğunu vurgular.
SY
Ö
M
Rafı değişen İtalyanca ve Yunanca sözlüklerin
sırası da birer sıra değişmiştir.
45. Aşağıdaki sözlüklerden hangileri ilk veya son
Rusça sözlüğün son yeri, alt raftaki dördüncü yerlerinde yan yana gelmiş olamaz?
sıradır.
A) Fransızca ile İtalyanca
Birinci sıradaki Arapça sözlük yerinde kalmıştır.
Farklı raflardaki Latince ve Macarca sözlükler B) Fransızca ile Rusça
birbiriyle yer değiştirmiştir.
Fransızca sözlüğün sırası değişmiş, ancak rafı C) Latince ile Yunanca
değişmemiştir.
Japonca sözlüğün rafı değişmiş, ancak sırası D) İtalyanca ile Macarca
SY
değişmemiştir.
E) Arapça ile Japonca
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III B) Latince sözlükle Yunanca sözlük üst üstedir.
M
Dergide B makalesinden hemen sonra D makalesi 50. Dergide A makalesinin, F makalesinden sonra yer
yer almaktadır. aldığı biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Beşinci sıradaki makaleyi doğru tahmin eden bir A) Kemal, D makalesinin yerini doğru tahmin etmiştir.
kişi vardır.
Birinci sıradaki makaleyi doğru tahmin eden bir kişi B) Kemal, F makalesinin yerini doğru tahmin etmiştir.
vardır.
C) Kemal, A makalesinin yerini doğru tahmin etmiştir.
D) I ve II E) I ve III
Ö
4. Araştırmacılar, çoktan seçmeli sınavlarda öğrencilerin 5. Giderek büyüyen ve ürün çeşitliliği artan tüketici
cevap değiştirmelerinin sonuçları üzerine bir inceleme elektroniği piyasası, eskiden sadece doğru markayı
yaptılar. Bu değişikliklerin %51’i yanlışı doğruya, bulmaya çalışan tüketicinin seçim yapmasını bugün
%25’i de doğruyu yanlışa çevirme şeklindedir. zorlaştırıyor. Durum böyle olunca tüketiciler, teknolojik
Bulgular, cevabı değiştirme konusunda gönülsüz ürünleri seçmek için İnternet’te günlerce araştırma
olmamak gerektiğini gösterse de öğrencilerin %75’i yapmak durumunda kalıyor. Yapılan araştırmalara göre
ilk cevapta ısrar etmenin daha iyi olduğunu öne sürüyor. tüketicilerin yaklaşık %60'ı, satın alma kararını verme
Cevabı değiştirme konusundaki bu tutumun bir hafıza aşamasında İnternet’ten ürün ve fiyat karşılaştırması
ön yargısından kaynaklandığını düşünen araştırmacılar, yapıyor. Bu aşamada arkadaş ve uzman görüşleri,
öğrencilerin ----. Sahi, “Doğru yapmıştım.” diye kaç kere kullanıcı tavsiyeleri ve teknoloji yazarlarının forumlardaki
şikâyet ettiniz? Peki, kaç kere “Yanlış yapmıştım.” yorumları büyük önem taşıyor. ----. Tam da bu yüzden
demiştiniz? ürünler ve bunların neden tercih edilmeleri gerektiğine
A) çoktan seçmeli sınavlarda olumlu sonuçları anımsama ilişkin sade ve anlaşılır bilgiler içeren bütüncül
eğiliminin diğer sınavlara göre daha fazla olduğunu kaynaklara ihtiyaç duyuluyor.
belirtiyorlar A) İnternet’teki görüntü destekli bilgilendirmeler arkadaş
önerilerinden daha etkili oluyor
B) olumsuz sonuçlara yol açan değişiklikleri, olumlu
sonuçlara yol açanlardan daha çok hatırladıklarını B) Tavsiyeler doğrultusunda seçilen ürün alındıktan
vurguluyorlar hemen sonra yeni versiyonu çıkabiliyor
C) doğru ve yanlış cevaplarını çoktan seçmeli bir
C) Günlerce süren araştırma sürecinde seçilen ürünlerin
sınavdan dört hafta sonra göstererek neye karar
fiyatları durmadan değişebiliyor
verdiklerini anımsamalarını istiyorlar
D) cevaplarında bir değişiklik yapmayı istediklerinde D) Markaların desteklediği uzmanlar ve yorumcular
neden endişe düzeylerinin hızla arttığını merak tüketicinin kararsızlığından faydalanıyor
ediyorlar
E) Bu kadar dağınık, karışık ve teknik bilgi, seçme
E) bir soruya verdikleri cevabı değiştirip değiştirmeme sürecini iyice içinden çıkılmaz hâle getiriyor
konusunda, nesnel verilere göre hareket ettiklerini
belirtiyorlar
10. I. denizde, yukarıdan gelen ışığa 12. I. Aynı payeyle ödüllendirilen oğlu Mehmed
II. karışmasını sağlayarak Muhiddin Efendi ve torunu Ali Muhiddin derken
239 yıllık Hacı Bekir efsanesi doğmuş.
III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda
II. Türk şekerinin önce memlekete, sonra da dünyaya
IV. görünür kılıyor ancak
yayılmasında akla ilk gelen kişilerdendir Hacı Bekir
V. mürekkep balığının bir türünün Efendi.
VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor III. Sonra tarçınlı, güllü, portakallı, limonlu, sakızlı
akideleri ve lokumları bu dükkânda tanıtmış
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle çevresine.
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan IV. Kastamonu’nun Araç ilçesinden İstanbul’a gelerek
üçüncü olur? 1777 yılında Bahçekapı’da önce küçücük bir
A) I B) II C) III D) IV E) V dükkân açmakla başlamış işe.
V. Çeşit çeşit tatların şöhreti saraya ulaşınca da Hacı
Bekir’e sarayın “şekercibaşılık” unvanı verilmiş.
A) I ve II B) I ve V C) II ve V
D) III ve IV E) IV ve V
A) I ve II B) I ve V C) II ve III
D) III ve VI E) II ve V
20. Birer doğaçlama ürünü olan caz parçaları, sadece ve 22. Kurt Cobain tam bir müzisyendi. Sadece iyi bir şarkı
sadece yaratıcısının müzikal ve manevi durumunun yazarı değil, usta bir gitaristti. 1967 doğumlu müzisyen,
bireysel ifadesi olduğu için başkalarının rüyalarına çocukluğunu Beatles dinleyerek geçirdi ve 70'lerin
uygun konfeksiyon şarkılar değildir. büyük rock gruplarını takip ederek müzikal birikimini
arttırmaya devam etti. 1987'de Krist Novoselic ile
Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen Nirvana grubunu kurdu.1989'da çıkan Bleach albümü ile
aşağıdakilerden hangisidir? bir miktar dikkat çeken Nirvana'nın dünyanın en ünlü
rock grupları arasına girmesi için iki yıl daha beklemesi
A) Yaşanan acı tatlı anları her daim mutlulukla hatırlatan gerekecekti.
B) Toplumsal sorunlar karşısında duyarlı bir duruş Bu parçada Kurt Cobain ile ilgili olarak
sergileyen aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
C) İcra edenlerin kültürel zenginliğini notalarında taşıyan A) Üst düzeyde enstrüman çalma becerisine sahip
olduğuna
D) Müzikal değeri, gördüğü ilginin çok üzerinde olan
B) Müziğin hem üretim hem de icra sürecinde yer
E) Belirli bir kompozisyon dahilinde yeniden üretilebilen aldığına
23. Araştırmacılar tarafından yirmi yıl önce Japonya’da 24. Eskiden insanlar işine gitmek için ilk önce Tramvay
saptanan kırık kalp sendromu, özellikle son on yıldır Caddesi’ne çıkardı. Havanın ılık rüzgârı yüzüne
Batı ülkelerinde de görülmeye başladı. Genellikle vururken gökyüzüne bakar, gökyüzünün mavi olduğunu
duygusal travma sonucunda görülen bu sendromda kalp görünce de sebepsiz bir sevinç duyardı. Sonra, vakti de
kasının pompalama işlevi geçici olarak etkileniyor ve varsa, ağaçlar altında yürümeyi düşünür, adımları
kalp kası zayıflıyor. Böyle bir durumda kişide kalp kaldırımlarda gezinirken birtakım hayaller kurardı.
krizine benzer, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi Derken günlük hayatın karmaşası başladı. Şimdi
belirtiler ortaya çıkıyor. Yeni bir araştırmaya göre ise insanlar göğün mavi veya siyah olmasına aldırış bile
mutluluk da bu sendroma neden oluyor. Araştırmaya etmiyorlar. Boş bir telaş içinde koşturuyorlar. Ne imgeler
katılanların %96’sında sendrom üzüntü ve stresle, ne de hülyalar var artık...
%4’ünde ise olumlu bir olayla tetiklenmiş. Mutlu veya
üzücü bir olayın neden olduğu bu sendromun her iki Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden
şekli de kadınlar ve yaşlılarda daha yaygın görülüyor. yakınmaktadır?
A) Yoğunluğun insanların hayal kurma fırsatlarını yok
Bu parçadan hareketle kırık kalp sendromuyla ilgili ettiğinden
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sendromun neden olduğu fiziksel rahatsızlık uzun B) Artan beklentilerin hayal kurma isteğini
sürede iyileşir. sınırlandırdığından
B) Farklı coğrafyalardaki kişileri etkilediği yakın zamanda C) Yoğunluğun insanlar arası ilişkileri olumsuz
saptandı. etkilediğinden
C) Duygu durumlarıyla tetiklenmekle birlikte fiziksel D) İnsanların zaman zaman birbirlerine karşı duyarsız
etkileri de vardır. olmalarından
D) Adının çağrıştırdığının tersine mutluluk sonucunda da E) İnsanların günümüz toplumlarında kitleler hâlinde
ortaya çıkar. yaşamalarından
26. Barselona’yı sanat ve estetik yönüyle, Akdeniz 27. Bilgisayar korsanları ve oyun üreticileri arasındaki kopya
mutfağıyla, baskın Katalan kültürüyle, şehre imzalarını koruma mücadelesi, bugüne dek hep korsanların önde
atan farklı sanatçılarla ve onların bıraktığı eserlerle olduğu bir yarış olarak devam etmişti. Fakat öyle
birlikte değerlendirmek gerek. Bu kadar çok güzelliğe, görünüyor ki bir dönemin sonuna geliyoruz veya başka
sanat, mimari ve özel bir kültüre tek bir mana yüklemek bir deyişle beleş oyun devri kapanıyor. Oyunların kopya
gerçekten kolay değil. Üstelik bu şehir Avrupalı korumalarını kırmak üzere uzmanlaşmış isimlerin bir
özelliklerini taşımasına rağmen kendi kültürünü de çok araya geldiği forumda bir yönetici, mevcut koruma
iyi koruyabilmiş bir yer. sistemlerinin kendilerini neredeyse vazgeçme noktasına
getirdiğini itiraf etmiş. İşler böyle giderse önümüzdeki iki
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap yıl içinde oyunların artık kırılamaz bir noktaya geleceği
olarak söylenmiş olabilir? konusunda da uyarıda bulunmuş. Uğraşılarak bugünkü
oyun kopya koruma sistemleri kırılsa da bu eskisi gibi
A) Barselona’nın Katalan kültürünü yansıtmadığı birkaç gün değil birkaç ay sürdüğü için oyunun üreticisi
eleştirisine katılır mısınız? bugün bile bu süreçte satışını yapıp parasını kazanıyor.
D) Sizce Barselona kendi kültürünü korumak için neler B) Oyun üreticilerinin doğru adımlar attığına dair
yapmış olabilir? değerlendirmenin bilgisayar korsanları cephesinden
geldiğine
E) Barselona’nın sizin için en önemli anlamının ne
olduğunu açıklar mısınız? C) Bilgisayar korsanlarının oyun kopya koruma
sistemlerini etkisiz hâle getirme süresinin giderek
uzadığına
D) Bilgisayar korsanları arasında oyun koruma
sistemlerini kırma faaliyetinin süreceğine inananlar
olduğuna
E) Oyun üreticilerinin koruma konusunda yaptıkları
yatırımların karşılığını şimdiden almaya başladığına
28. Popüler kültür eleştirisi hayli zor bir iş. İşin zorluğu
analiz konusunun kendine has özelliklerinden çok
eleştiricinin konusuyla olan ilişkisinin epey problemli
olmasından kaynaklanıyor. Çünkü popüler kültür,
hemen burada, elimizin altında, neredeyse
soluduğumuz, içimize çektiğimiz hava kadar içinde
olduğumuz bir şey. Popüler kültürle böylesine içli dışlı
bir ilişki içinde olduğumuzu yok sayıp onu analiz konusu
hâline getiremeyiz.
29. - 30. soruları aşağıdaki parçaya göre 31. - 32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız. cevaplayınız.
Karadeniz kentlerinde hâlâ yaşam mücadelesi veriyor Büyük ilgi gösterdiğiniz serinin yeni kitabını yazmaya iki
bakırcılık. Ancak bölgede çok cesur bakırcılar var. Zira yıl önce başladım. Kitabımın tek cilt hâlinde
bir yandan iç piyasa rekabetini, diğer yandan basılamayacak kadar büyüdüğünü fark ettiğimde hâlâ
uluslararası pazarda yer alma çabasını sürdürüyorlar. yazıyordum. Dolayısıyla kitabı ikiye bölmek zorunda
Birçoğu dededen, babadan devralmış atölyesini ve kaldım. Bunu yapmanın en bilinen ve en kolay yolu;
oğluna devretmek için ayakta tutmaya çabalıyor. Büyük eldeki malzemeyi almak, ortalara doğru kesmek ve
şehirlere mal göndermek en kazançlı ticaret; ancak “Devam edecek.” cümlesiyle bitirmek olacaktı. Fakat bu
bölgeye gelen yerli yabancı turist de bir o kadar önemli konuyu düşündükçe okuyucu için en iyi şeyin, bütün
onlar için. Ürettikleri kaplarda uyguladıkları formlar da karakterlerin yarım hikâyesini anlatmaktansa,
yüzyıllardır uygulananın aynısı. Ustasından öğrendiğini karakterlerin yarısının bütün hikâyesini anlatmak
hâlen aynı şekilde uyguluyor bakırcı. Kaplarının üzerine olduğunu hissedip bu yolda yürümeyi tercih ettim. Bu
kazıma, kabartma veya kakma gibi herhangi bir ek şekilde iki ciltte de kendi içinde tamamlanmış yarımlar
uygulama yapmıyorlar. Hep yalın form ve yüzeyler yaratmış oldum.
çalışmışlar.
B) Bakırcılığın bazıları için aile mesleği olduğuna C) Kitaplarını zahmetsiz yöntemlerle kurgulamayı tercih
eden
C) Bölgeyi ziyarete gelen müşterilerin ilgisine değer
verdiklerine D) Kitabında ele aldığı konuları sonuca bağlayan
D) Geleneksel bir üretim anlayışını sürdürdüklerine E) Okurlarının isteklerine göre çalışmasını şekillendiren
E) destekleyecek
C) Bugünkü örneklerine
D) Görev dağılımlarına
I. Sinem,
43. Buna göre Sinem
II. Umut,
I. ceviz,
III. Vildan
II. incir,
III. leblebi adlı kişilerden hangileri leblebi almış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
çeşitlerinden hangilerini almış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III
D) II ve III E) I, II ve III
D) Poğaça E) Simit
I. poğaça,
II. simit,
III. menemen
50. Berrak’ın menemeni simitten daha önceki bir günde
yiyeceklerinden hangilerini seçmiş olabilir? tercih ettiği biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II doğrudur?
A) Ali, birinci gün simit tercih etmiştir.
D) II ve III E) I, II ve III
B) Ali, ikinci gün omlet tercih etmiştir.
E) çıkmazda - habercisi
2018-ALES/2/SÖZEL
2018-ALES/2/SÖZEL
8. Senaryosunu bir öykü taslağı üzerinde 10. I. kurulmak istenen bir kültürün veya
Jean-Luc Godard’ın bizzat çalışarak oluşturduğu II. her zaman kendilerini aşan bir hakikatin
ve modern sinemanın başlangıcı olarak kabul edilen III. dönülmek istenen bir geçmişin, sürekliliği
Serseri Âşıklar filmi; amaçsız, mutsuz ve düzen dışında IV. Tanpınar’ın romanlarında karakterler, geri
kalmayı seçmiş iki kişinin Paris’te bir araya gelişini V. ulaşılmaya çalışılan bir bütünlüğün, hemen
anlatır. VI. simgeleri olarak çıkar karşımıza
A) Serseri Âşıklar filminin yönetmenliğini Godard
Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı
yapmıştır.
bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında
B) Serseri Âşıklar filmine ilham veren şehir Paris’tir. hangisi baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Serseri Âşıklar filmi iki Fransız karakterin aşkını
anlatır.
Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
hangisi baştan üçüncü olur? dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V
2018-ALES/2/SÖZEL
D) III ve IV E) IV ve V
2018-ALES/2/SÖZEL
D) III ve V E) IV ve V
D) III ve V E) IV ve V
2018-ALES/2/SÖZEL
18. (I) Peyami Safa, sadece Türk edebiyatının önemli 20. Yaşam süremizin yaklaşık üçte birlik kısmını alan uyku,
romancılarından biri değil, aynı zamanda Türk düşünce pek çok kişi tarafından zaman kaybı olarak görülür.
tarihinde iz bırakmış özgün kalemlerden biridir. Hatta az uyuyan insan, daha fazla uyuyan kişilerin
(II) Daha çok romancı kimliğiyle bilinen yazarın yazınsal zamanlarının bir kısmını boşa harcadığını düşünür.
alandaki eserleri, biyografiden çocuk edebiyatına ve Ancak uyku konusundaki yeni araştırmalar, yeterince
“Server Bedî” takma adıyla yayımladığı polisiye türdeki uyumayan insanların yaşam sürelerinin daha kısa
kitaplarına dek uzanır. (III) Yirminci yüzyılın ikinci olduğunu gösteriyor. Yani hayatı kaçırmayayım diye
yarısına doğru, Cumhuriyet’in olgunlaşmış ve uykuya pek yüz vermeyenler, aslında hayatı başka türlü
toplumdaki kargaşanın büyük ölçüde durulmuş kaçırıyor olabilirler. Üstelik yetersiz uyku yaşam
olmasıyla birlikte Safa, düşünsel çalışmalarına kalitesini de etkiliyor. Son araştırmalar, yeterince
yoğunlaşmıştır. (IV) Türk İnkılabına Bakışlar, yazarın uyumayanların çeşitli sağlık sorunları yaşama
Doğu ve Batı kavramlarını tahlil edip bir sentez ihtimalinin, yeteri kadar uyuyanlara göre daha yüksek
düşüncesine ulaşmasının yanı sıra kendisinin ilk fikrî olduğunu gösteriyor.
eseri oluşuyla da ayrı bir öneme sahiptir. (V) 1938
yılında gazetede tefrika edilip aynı yıl bastırılan kitap, Bu parçada uykuyla ilgili olarak asıl anlatılmak
“inkılabımızın felsefi bir monografisi” olarak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
nitelendirilmiştir. (VI) Bu da eserin dönemi içinde nasıl
ele alınıp değerlendirilmiş olduğunu gösteren önemli A) İnsan ömrünün önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
işaretlerdendir.
A) II B) III C) IV D) V E) VI B) Hakkında çeşitli değerlendirmeler bulunmaktadır.
C) Özgün D) Gizemli
E) Hareketli
2018-ALES/2/SÖZEL
21. Şiir sözcüklerle yazılır. Her şair, kendi hayal dünyasını 23. Pek çok tartışmada doğru söz söylemek sizi haklı
ve orijinal imgelerini, aslında herkesin malı olan yapmaz; sözü doğru söylemek de gerekir. En çok
sözcükleri özgün biçimlerde bir araya getirerek yaratır. yüksek sesle ve kaba bir üslupla dile getirilmiş doğrulara
Başka bir ifadeyle, toprak ile testi arasındaki ilişki neyse üzülürüm.
sözcüklerle şiir arasındaki ilişki de odur.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
Bu parçada altı çizili ifadeyle anlatılmak istenen söylemesi beklenemez?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Saygısızca ifade edilen düşünceler kaybeder.
A) Bir şairin imgeleri ve hayalleri toplumun ortak
ürünleridir.
B) Sakin kalabilmek haklılığınızı korumak için gereklidir.
B) Şiir, sözcüklerin şairin elinde işlenmesiyle ortaya çıkar.
C) Sözün doğruluğu, söyleyenin haklılığını garantilemez.
C) Şiir geleneği yaratmak için pek çok şair bir arada
çalışır. D) Yanlış konuşma tarzı, sözlerinizin kıymetini azaltır.
D) Sözcükler gerçek anlamlarını şiirin içinde muhafaza E) Bir tartışmada tavırdan ziyade içerik önemlidir.
eder.
2018-ALES/2/SÖZEL
25. Pek çok arşivde Shakespeare'in yazar olduğuyla ilgili 26. Cıvık mantarları ormanlık alanlarda, çürüyen yaprakların
hiçbir ipucu bulamazsınız. Kendi elinden çıkma tek bir ve kütüklerin üstünde görebilirsiniz. Bu organizmalara
el yazması hatta mektup bile yoktur. Mark Twain bu ilişkin son yıllarda yapılan çalışmalar akıllara durgunluk
sebeple Shakespeare’i konu alan biyografileri, Doğa veriyor. Binlerce hücre çekirdeğinden oluşarak büyük bir
Tarihi Müzesi'nde sergilenen dinozorlara benzetmiş hücre hâlini alabilen sarı renkli cıvık mantarlar, yaklaşık
ve durumu "Elimizde dokuz kemik vardı, geri kalanını bir metrekarelik alanı kaplayıp saatte beş santimetreye
alçıdan yaptık." diyerek açıklamıştı. varabilen bir hızla hareket edebiliyor. Ritmik kasılıp
gevşeme hareketleriyle ilerleyen bu mantarların her
Bu parçaya göre Mark Twain'in, Shakespeare parçasının hızı besin, ışık ve sıcaklık gibi etkenlere göre
biyografilerini eleştirme sebebi aşağıdakilerden değişebiliyor. Bu özellikleriyle âdeta bir yol mühendisi
hangisidir? olan cıvık mantarların besinlerine ulaşmak için katettiği
en kısa ve zahmetsiz yol mantığı, bugün için otobanların
A) Shakespeare'in hayatına dair tekrar eden bilgiler tasarlanmasında da kullanılıyor.
içermeleri
Bu parçada cıvık mantarlarla ilgili olarak
B) Shakespeare'i zamanının ötesinde bir yazar olarak
sunmaları aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Araştırmacıları hayrete düşürecek özellikler
C) Shakespeare'in hayatının mahrem detaylarını barındırdığına
içermeleri
B) Hareket hızının parçasal olarak farklılaştığına
D) Anlattıklarının pek azını kaynağa dayandırmış olmaları
C) Çeşitli dış uyaranlara rağmen sabit özellikler
E) Yazılı kaynaktan çok sözlü kaynaklardan beslenmeleri taşıdığına
2018-ALES/2/SÖZEL
27. Sanatsal faaliyetler, çocukların gelişiminde önemli bir 28. Cahit Zarifoğlu’nun üslubunun en belirgin olduğu eseri
rol oynar. Örneğin resim etkinliği sadece boyama kuşkusuz Yaşamak’tır. Kimilerinin “roman” ve “anı”
yapmaktan ibaret değildir. Çocuk resim yaparken çeşitli kimilerinin de “günlük” dediği bu kitapta yazar,
ögeleri birleştirerek anlamlı bir bütün oluşturmakta okuyucularına şiirsel bir anlatım tattırır ve asıl şöhret
böylelikle farklı düşünme biçimlerini geliştirmektedir. bulduğu alanda koşturur atını. Sarıkamış’tan Tuzla’ya,
Yaptığı resimde çocuk konu seçimi ve güçlenen Girne’den Bordeaux’ya kadar uzanan geniş bir
yorumlama kabiliyetiyle bize sadece bir çizim örneği coğrafyada bitmek tükenmek bilmeyen bir yaşama
sunmamakta, bunun da ötesinde bilgilere ulaşmamızı azminin coşkusunu buluruz Yaşamak’ta. Geleceğin
sağlamaktadır. Çocuk bize resmiyle âdeta kendisinin dil ve edebiyat tarihçileri, anlatım ve dil açısından
bir parçasını yansıtmakta, olaylar hakkındaki duygu, okuyucularının yazma azmini kamçılayan ve onlara
düşünce ve algılayış biçimlerini dile getirmektedir. yeni açılımlar kazandıran bu kitap üzerinde mutlaka
duracaklardır.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz? Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Çocuğun sanatla kendini ifade etmesi, zihinsel
becerilerini geliştirmektedir. A) Anlatım ve dil yönüyle yalın olduğu
B) Resim faaliyeti, çocuklarda sentez yapma gibi üst B) Türüyle ilgili farklı görüşlerin bulunduğu
düzey becerileri desteklemektedir.
C) Çocuğun hayatı algılayışı hakkında yaptığı resimler bir C) Çeşitli ülkelerden anlatımlar içerdiği
bakış açısı sunmaktadır.
D) Yeni eserler yaratmaya ilham olabileceği
D) Resim, çocuğun kendini anlatmada kullandığı bir araç
olarak değerlendirilmektedir.
E) Edebiyat araştırmacılarınca kullanılabileceği
E) Çocukların dil gelişimlerini, resim yapma uygulamaları
olumlu yönde etkilemektedir.
2018-ALES/2/SÖZEL
2018-ALES/2/SÖZEL
2018-ALES/2/SÖZEL
D) I ve II E) II ve III
2018-ALES/2/SÖZEL
B) Psikolojik duyarlılıkları
36. Bu parçadan ekofeminizm akımıyla ilgili olarak
C) Gelir dağılımındaki eşitsizlik
I. Çevresel sorunlar herkes için risk oluştursa da
bunlarla mücadelede kadına daha büyük D) İş bölümündeki adaletsizlik
sorumluluk düştüğünü savunur.
II. Toplumsal cinsiyet perspektifine alışılmışın
dışında, yeni bir yorumla yaklaşılabileceğini E) Ağır çalışma koşulları
ortaya koyar.
III. Ekolojik sorunların değerlendirilmesinde cinsiyet
ayrımcılığının da dikkate alınması gerektiğini
vurgular.
D) II ve III E) I, II ve III
2018-ALES/2/SÖZEL
2018-ALES/2/SÖZEL
I. L,
II. N,
III. O
D) II ve III E) I, II ve III
2018-ALES/2/SÖZEL
E) Berna ve Deniz
Ā¡ßÿ´ÂÓ«ÎÞ³Þ»Ö« Ā¡ßÿ´ÂÓ«ÎÞ³Þ»Ö«
ĀõÄÝÞ¯ºÖÏÊ··äÖ ĀõÄÝÞ¯ºÖÏÊ··äÖ
ùéééÉéùÙù©ÉÉ©ùé© ùéééÉéùÙù©ÉÉ©ùé©
Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÄ®§©ÚÐêßäÖ ĀõÄ®§©ÚÐêßäÖ
ùù©©é¹Ù©ÉÉ©ù© 181701019854524802017 ùù©©é¹Ù©ÉÉ©ù©
2018-ALES/3/SÖZEL
D) Örneğin çocuğunuzun makasla kendisine zarar verme D) Fayol ve Weber’in kamu yönetimi konusunda ortak
olasılığı düşük olsa da çocuk makası sık kullanıyorsa yazdıkları çalışmalar bulunmaktadır.
işler değişir
E) Devlet yönetiminde merkeziyetçilik kavramı Weber
E) Öte yandan ihtimalin çok düşük olduğuna karar tarafından geliştirilmiştir.
verildiği için tepki göstermemek toplumsal düzeyde
çok zararlı olabilir
Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÄ®§©ÚÐêßäÖ ĀõÄ®§©ÚÐêßäÖ
ùù©©é¹Ù©ÉÉ©ù© ùù©©é¹Ù©ÉÉ©ù©
Ā¡ßÿ³ÄÓÎޱ߼֫ Ā¡ßÿ³ÄÓÎޱ߼֫
ĀõÂɨ¢ßÆÑÚåÿôÖ ĀõÂɨ¢ßÆÑÚåÿôÖ
ùééÉ©É©©é¹©© 181701019854524802018 ùééÉ©É©©é¹©©
2018-ALES/3/SÖZEL
8. City of God filmiyle bir başarılı eser daha ortaya koyan 10. I. suda çözünmez ve ince toz hâline getirildikten
Brezilyalı yönetmen F. Meirelles'in Blindness adlı filmi, sonra
Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun aynı adlı
II. tarih öncesi çağlardan beri tekstil
romanından sinemaya uyarlanmış ve 2008 Cannes Film
Festivali'nin açılış filmi olmuştur. III. renklendirilmesinde kullanılan organik veya
A) Brezilyalı yönetmen F. Meirelles birden fazla filmin inorganik
yönetmenliğini yapmıştır. IV. mobilya, kozmetik ve yiyecek gibi maddelerin
B) Nobel ödüllü yazar Jose Saramago'nun imzasını attığı V. yapıdaki bileşikler olan pigmentler, çoğunlukla
birden fazla eser ödül almıştır. VI. uygun bir sıvı ile karıştırılarak kullanılır
C) Blindness filmiyle F. Meirelles Brezilya'da yönetmenlik
alanında ilk başarısını elde etmiştir. Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
D) Jose Saramago, Blindness adlı romanı filme baştan dördüncü olur?
uyarlandığı için Nobel Ödülü almıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V
E) 2008 Cannes Film Festivali'nde Nobel ödülü alan
yönetmenlerin filmleri gösterilmiştir.
Ā¡ßÿ³ÄÓÎޱ߼֫ Ā¡ßÿ³ÄÓÎޱ߼֫
ĀõÂɨ¢ßÆÑÚåÿôÖ ĀõÂɨ¢ßÆÑÚåÿôÖ
ùééÉ©É©©é¹©© ùééÉ©É©©é¹©©
Ā¡ßÿ³ÄÓÆÞ³Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÄÓÆÞ³Þ»Ö«
ĀõÁÛ¬¦ÎÅ᪤ÊçüÖ ĀõÁÛ¬¦ÎÅ᪤ÊçüÖ
ù驹ɩÙÙééù© 181701019854524802019 ù驹ɩÙÙééù©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ³ÄÓÆÞ³Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÄÓÆÞ³Þ»Ö«
ĀõÁÛ¬¦ÎÅ᪤ÊçüÖ ĀõÁÛ¬¦ÎÅ᪤ÊçüÖ
ù驹ɩÙÙééù© ù驹ɩÙÙééù©
Ā¡ßÿ³ÁÕ«Æ޳߼֫ Ā¡ßÿ³ÁÕ«Æ޳߼֫
ĀõÔ㺦ÇÊíؼ¿ôÖ ĀõÔ㺦ÇÊíؼ¿ôÖ
ùÉééÉÙÉéÙéÉéÙÙ© 181701019854524802020 ùÉééÉÙÉéÙéÉéÙÙ©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ³ÁÕ«Æ޳߼֫ Ā¡ßÿ³ÁÕ«Æ޳߼֫
ĀõÔ㺦ÇÊíؼ¿ôÖ ĀõÔ㺦ÇÊíؼ¿ôÖ
ùÉééÉÙÉéÙéÉéÙÙ© ùÉééÉÙÉéÙéÉéÙÙ©
Ā¡ßÿ³ÁÕ©ÆÞ±Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÁÕ©ÆÞ±Þ»Ö«
ĀõÒÌÀ®ÐÞÌ͵¨äÖ ĀõÒÌÀ®ÐÞÌ͵¨äÖ
ù©éÉÉù¹Ù©é¹© 181701019854524802021 ù©éÉÉù¹Ù©é¹©
2018-ALES/3/SÖZEL
18. (I) Norveç’te yapılan ve kadın-erkek elli binin üzerinde 20. Boğaya kırmızı rengi görünce neden delirdiğini
kişinin katıldığı bir çalışmada televizyonda izlenen sormuşlar. Boğa: "Benim kırmızı renkle bir alıp
şiddet içerikli haberlerin sosyal ve duygusal etkileri veremediğim yok. Kırmızı rengi sevmeyen inekler. Bana
araştırıldı. (II) Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde kırmızı rengi göstererek beni inek yerine koyuyorlar.
on beş yıl boyunca katılımcılara uygulanan bir anket Ben asıl ona kızıyorum." demiş.
yoluyla kişilerin espri anlayışı ile ölüm arasındaki
bağlantı bilişsel, sosyal ve duygusal yönlerden Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
değerlendirildi. (III) Bunun yanı sıra kalp rahatsızlığı, hangisidir?
enfeksiyon ve kanserden kaynaklanan ölümler
A) Eylemlerin görünürdeki nedenleri ile gerçek nedenleri
incelendi. (IV) Elde edilen bulgulara göre espri algısını
birbirinden çok farklı olabilir.
bilişsel yönden ölçen sorulardan en yüksek puanı alan
kadınların, söz konusu tüm hastalıklardan kaynaklanan
ölüm riskinin %48 daha düşük olduğu ortaya çıktı. B) İstikrarlı bir şekilde devam eden davranış bir müddet
(V) Daha ayrıntılı bakıldığında ise bu kadınların kalp sonra alışkanlık hâline gelebilir.
rahatsızlığından ölüm riskinin %73, enfeksiyondan ölüm
C) Eylemlerin gerçekleşmesini sağlayan nedenler,
riskinin ise %83 daha az olduğu gözlendi.
organizmaya kalıtım yoluyla aktarılabilir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) İstediklerine ulaşamayanlar, olumsuz tepki vermeyi
kendilerinin bir hakkı olarak görebilir.
D) I ve III E) I, II ve III
Ā¡ßÿ³ÁÕ©ÆÞ±Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÁÕ©ÆÞ±Þ»Ö«
ĀõÒÌÀ®ÐÞÌ͵¨äÖ ĀõÒÌÀ®ÐÞÌ͵¨äÖ
ù©éÉÉù¹Ù©é¹© ù©éÉÉù¹Ù©é¹©
Ā¡ßÿ³Â׫Æ޳ݼ֫ Ā¡ßÿ³Â׫Æ޳ݼ֫
ĀõÒÈö±¹ØÎÑï¯ìÖ ĀõÒÈö±¹ØÎÑï¯ìÖ
ù©©ÉéÙÉéé©É¹¹© 181701019854524802022 ù©©ÉéÙÉéé©É¹¹©
2018-ALES/3/SÖZEL
21. Eller, düşüncelerin ifadesinde en güçlü 22. Yön bulmaya yarayan navigasyon uygulamaları
destekleyicilerimizdendir; üretkenliğimizin ve genellikle gidilecek yer için en hızlı ve en kısa rota
karakterimizin yansıtıcılarıdır. Resmi, heykeli ellerimizle üzerinden seçenekler sunar. Güzel bir manzara
yapar; düşüncelerimizi dünyaya ellerimizle indiririz. eşliğinde keyifle yolculuk etmek isteyenler içinse yeni bir
Ellerimizle kimi zaman yardım ister, kimi zaman da uygulama geliştirildi. Bu uygulamada yön bulma sistemi
karşımızdaki kişiyle aramıza kalın duvarlar öreriz. A noktasından B noktasına giderken insanların daha
çok beğeneceği yerlerden geçecek şekilde kurgulandı.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen Ancak sorun şu ki her güzergâh için manzaralı bir rota
aşağıdakilerden hangisidir? çizmek mümkün değil. Bu sorun da güzergâhlar
A) Ellerimizin kişiliğimiz hakkında, düşüncelerimiz kadar üzerindeki işaretli fotoğraflardan hareketle giderilmeye
bilgi verdiği çalışılıyor.
B) İnsanın, zihnin soyut üretimini ellerin desteğiyle Bu parçaya göre söz edilen yeni uygulama hakkında
somutlaştırabildiği aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?
A) Var olan uygulamalara çeşitlilik kazandırmayı
C) İnsanların, ellerini kullanarak düşünce dünyasını amaçlamaktadır.
harekete geçirebildiği
B) Mevcut hâliyle belli güzergâhlar için
D) İnsanın zihinsel olarak aktif olduğu anlarda ellerini kullanılabilmektedir.
daha çok kullandığı
C) Tasarımında keyifli vakit geçirme isteği göz
E) El hareketlerinin farklı dillerde ve kültürlerde benzer önüne alınmıştır.
olabileceği
D) İnternet bağlantısı olan bir cihaz yardımıyla
erişilebilmektedir.
Ā¡ßÿ³Â׫Æ޳ݼ֫ Ā¡ßÿ³Â׫Æ޳ݼ֫
ĀõÒÈö±¹ØÎÑï¯ìÖ ĀõÒÈö±¹ØÎÑï¯ìÖ
ù©©ÉéÙÉéé©É¹¹© ù©©ÉéÙÉéé©É¹¹©
Ā¡ßÿ´ÁÕ¯ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ´ÁÕ¯ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÒ ²¢ÞàÅýûÒïôÖ ĀõÒ ²¢ÞàÅýûÒïôÖ
ùùù©ÉùÉùÉÉéÉ©éÉ© 181701019854524802023 ùùù©ÉùÉùÉÉéÉ©éÉ©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ´ÁÕ¯ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ´ÁÕ¯ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÒ ²¢ÞàÅýûÒïôÖ ĀõÒ ²¢ÞàÅýûÒïôÖ
ùùù©ÉùÉùÉÉéÉ©éÉ© ùùù©ÉùÉùÉÉéÉ©éÉ©
Ā¡ßÿ´ÁׯÆ޳߻֫ Ā¡ßÿ´ÁׯÆ޳߻֫
ĀõÓÁ¦ËÈû±÷ìÖ ĀõÓÁ¦ËÈû±÷ìÖ
ùÙùééééÉ©ùù© 181701019854524802024 ùÙùééééÉ©ùù©
2018-ALES/3/SÖZEL
25. Sinema kuramı içerisinde, sinemanın geleneksel 27. Fas, gerek tarihi gerekse kendine has kültürel
anlamda bir sanat olup olmadığı, fotoğraf ve gerçeklikle çizgileriyle son yıllarda yabancı turistlerin ilgi odağı
ilişkisinin ne olduğu konusunda çok yoğun tartışmalar hâline geldi. Bu ilginin önemli bir ayağı da mutfak
yapılmakta ve tartışmaya taraf olan kesimler çok zengin turizmi. Fas mutfağı; Berberi, Arap-Endülüs, Türk, Orta
kuramlar geliştirmektedir. Bu kuramlardan uzak Doğu ve Fransız gibi çeşitli mutfaklardan etkilenmiştir.
kalanların yaptığı yorumlar tek taraflı ve zaman zaman Dünyanın çeşitli yerlerinden Fas'a turlar düzenlenmekte
da “sanat budur!” veya “sinema şöyle olur!” gibi despotik ve bu turlar dâhilinde organize edilen kısa süreli aşçılık
nitelikte olabilmektedir. dersleriyle ziyaretçilere hoş bir deneyim sunulmaktadır.
Bu derslere katılmak için adına “riad” denilen geleneksel
Bu parçanın yazarına göre sinemaya dair despotik bahçeli evler tercih edilebilir. Zira buralardaki eğitim
yorumlar yapılmasının nedeni aşağıdakilerden konsepti, butik otel tarzı kurs ve konaklama mekânlarına
hangisidir? göre daha samimidir. Konaklamalar ve kısa aşçılık
kursları için hizmet veren riadlara ülkenin hemen her
A) Yorumcunun spekülatif söylemlerle tanınmayı şehrinde rastlamak mümkündür.
hedeflemesi
Bu parçada Fas ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
B) Sinema sanatında fotoğraf ve gerçeklik arasındaki değinilmemiştir?
ilişkinin anlaşılamaması
A) Mutfağının farklı kültürlerden izler taşıdığına
C) Geleneksel ve yenilikçi sinema anlayışlarının birbiriyle
çatışması B) Riadlarda verilen aşçılık derslerinin içeriğine
D) Sinemanın sanat olup olmadığı sorununun bir türlü C) Turistlere yönelik eğitim ve konaklama mekânlarına
aşılamaması
D) Aşçılık eğitimi veren merkezlerin yaygınlığına
E) Sinema kuramlarıyla ilgili tartışmalardan yeterince
haberdar olunmaması E) Özgün bir kültürel yapıya sahip olduğuna
Ā¡ßÿ´ÁׯÆ޳߻֫ Ā¡ßÿ´ÁׯÆ޳߻֫
ĀõÓÁ¦ËÈû±÷ìÖ ĀõÓÁ¦ËÈû±÷ìÖ
ùÙùééééÉ©ùù© ùÙùééééÉ©ùù©
Ā¡ßÿ´Â×Æ޴ݼ֫ Ā¡ßÿ´Â×Æ޴ݼ֫
ĀõÔ¨¸ÉÃþТ¿ìÖ ĀõÔ¨¸ÉÃþТ¿ìÖ
ùÉ驹éÉé©ÉÙé© 181701019854524802025 ùÉ驹éÉé©ÉÙé©
2018-ALES/3/SÖZEL
C) Tabakaların yukarıdan aşağıya sıralanışına dikkat 29. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisiyle
edildiği
nitelendirilebilir?
D) Bulunan nesnelerin stratigrafi yardımıyla A) Gelenekçi B) Dayatmacı C) Sentezci
adlandırıldığı
D) Yaratıcı E) Kuralcı
E) Toprak dokusundaki farklılıkların dikkate alınması
gerektiği
Ā¡ßÿ´Â×Æ޴ݼ֫ Ā¡ßÿ´Â×Æ޴ݼ֫
ĀõÔ¨¸ÉÃþТ¿ìÖ ĀõÔ¨¸ÉÃþТ¿ìÖ
ùÉ驹éÉé©ÉÙé© ùÉ驹éÉé©ÉÙé©
Ā¡ßÿ´ÂÑ«ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ´ÂÑ«ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÑÌä°ªËÔ¥û¸§üÖ ĀõÑÌä°ªËÔ¥û¸§üÖ
ùé©É©¹é¹¹©ÉÉ©¹ù© 181701019854524802026 ùé©É©¹é¹¹©ÉÉ©¹ù©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ´ÂÑ«ÆÞ´à¼Ö« Ā¡ßÿ´ÂÑ«ÆÞ´à¼Ö«
ĀõÑÌä°ªËÔ¥û¸§üÖ ĀõÑÌä°ªËÔ¥û¸§üÖ
ùé©É©¹é¹¹©ÉÉ©¹ù© ùé©É©¹é¹¹©ÉÉ©¹ù©
Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ±Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ±Þ»Ö«
ĀõÔ ¾¬ºÁÖË·¿äÖ ĀõÔ ¾¬ºÁÖË·¿äÖ
ù¹é©Ù©©ÉééÉÉÉé© 181701019854524802027 ù¹é©Ù©©ÉééÉÉÉé©
2018-ALES/3/SÖZEL
E) Görevini devreden
Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ±Þ»Ö« Ā¡ßÿ³ÃÓ«ÆÞ±Þ»Ö«
ĀõÔ ¾¬ºÁÖË·¿äÖ ĀõÔ ¾¬ºÁÖË·¿äÖ
ù¹é©Ù©©ÉééÉÉÉé© ù¹é©Ù©©ÉééÉÉÉé©
Ā¡ßÿ³ÄÓ©ÆÞ±Þ¼Ö« Ā¡ßÿ³ÄÓ©ÆÞ±Þ¼Ö«
ĀõÔÛ®¨ÁÏèØìïìÖ ĀõÔÛ®¨ÁÏèØìïìÖ
ùɹé©Ù©ùééé©é¹© 181701019854524802028 ùɹé©Ù©ùééé©é¹©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ³ÄÓ©ÆÞ±Þ¼Ö« Ā¡ßÿ³ÄÓ©ÆÞ±Þ¼Ö«
ĀõÔÛ®¨ÁÏèØìïìÖ ĀõÔÛ®¨ÁÏèØìïìÖ
ùɹé©Ù©ùééé©é¹© ùɹé©Ù©ùééé©é¹©
Ā¡ßÿ³ÄѯÆޱ߻֫ Ā¡ßÿ³ÄѯÆޱ߻֫
ĀõÑοÊȨ´ûÇäÖ ĀõÑοÊȨ´ûÇäÖ
ùÉùéÉÉùÉéù©©©ÙÉ© 181701019854524802029 ùÉùéÉÉùÉéù©©©ÙÉ©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ³ÄѯÆޱ߻֫ Ā¡ßÿ³ÄѯÆޱ߻֫
ĀõÑοÊȨ´ûÇäÖ ĀõÑοÊȨ´ûÇäÖ
ùÉùéÉÉùÉéù©©©ÙÉ© ùÉùéÉÉùÉéù©©©ÙÉ©
Ā¡ßÿ³ÁÑ¥ÎÞ±à¼Ö« Ā¡ßÿ³ÁÑ¥ÎÞ±à¼Ö«
ĀõÒï§××»Á´çäÖ ĀõÒï§××»Á´çäÖ
ùéé©ù©Éé©éÉ© 181701019854524802030 ùéé©ù©Éé©éÉ©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ā¡ßÿ³ÁÑ¥ÎÞ±à¼Ö« Ā¡ßÿ³ÁÑ¥ÎÞ±à¼Ö«
ĀõÒï§××»Á´çäÖ ĀõÒï§××»Á´çäÖ
ùéé©ù©Éé©éÉ© ùéé©ù©Éé©éÉ©
Ā¡ßÿ³Á ѯÎ޴߻֫ Ā¡ßÿ³Á ѯÎ޴߻֫
ĀõÑÜÀÎÄå¬÷ìÖ ĀõÑÜÀÎÄå¬÷ìÖ
ù©¹©éÙ©ÉÙ¹©©Ùù© 181701019854524802031 ù©¹©éÙ©ÉÙ¹©©Ùù©
2018-ALES/3/SÖZEL
Ali, Buket, Ceyda, Davut ve Emir adlı beş öğrenci, bir B) Ali’nin final notu, vize notundan yüksektir.
vize bir de final sınavına girmiştir. Sınavlarda 25, 50
veya 100 alan öğrencilerin vize ve final notlarına ilişkin C) Buket’in final notu, vize notundan düşüktür.
kimi bilgiler şu şekildedir:
Vize sınavında toplam iki, final sınavında ise D) Ceyda’nın final notu, vize notundan yüksektir.
sadece bir öğrenci 25 almıştır.
E) Ali’nin final notu, vize notundan düşüktür.
Final sınavından toplam üç öğrenci 50 almıştır.
Sadece Emir vize sınavından 100 almıştır.
Buket ve Ceyda’nın vizeden aldıkları notlar
farklıdır.
Davut’un vize notu, final notundan yüksektir.
46. Ali’nin final sınavından aldığı not ile Buket’in vize
Emir vize ve final sınavından farklı notlar almıştır. sınavından aldığı notun aynı olduğu biliniyorsa
Buket ve Emir’in final sınavından aldıkları notlar aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
aynıdır. A) Ceyda final sınavından 100 almıştır.
D) I ve II E) I ve III
2018-ALES/3/SÖZEL
Pelin, Ruşen ve Semih adlı kişiler bir spor salonunda; B) Ruşen ikinci sırada bisiklete binme egzersizi yapmıştır.
ağırlık kaldırma, bisiklete binme, yüzme, koşu ve mekik
çekme egzersizlerini belli bir sırada yapmıştır. Bu C) Semih üçüncü sırada mekik çekme egzersizi
kişilerin egzersizleri yapma sıralarına ilişkin kimi bilgiler yapmıştır.
şu şekildedir:
D) Semih ikinci sırada bisiklete binme egzersizi yapmıştır.
Üç kişi de her bir egzersizi yalnızca bir kere
yapmıştır. E) Ruşen dördüncü sırada ağırlık kaldırma egzersizi
yapmıştır.
Hiç kimse aynı sırada aynı egzersizi yapmamıştır.
Üçüncü sırada Pelin bisiklete binerken
Ruşen mekik çekmiştir.
Üç kişi de yüzmenin hemen ardından koşu
egzersizi yapmıştır.
49. Bir kişi ---- egzersizini yaptıktan hemen sonra ----
Hiç kimse bisiklet egzersizini son iki sırada
egzersizini yapmıştır.
yapmamıştır.
Semih'in ilk sırada yaptığı egzersizi, Pelin son Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla
sırada yapmıştır. aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) koşma - mekik çekme
III. yüzme
8. Bugün, haklarında çok az şey bilinen ve genellikle 10. I. yaygınlık kazanması bu kavramın daha çok kültür
tropikal ormanlarda yaşayan kamuflaj ustası maymun merkezli
çekirgelerin Tanzanya’ya özgü olan türü, yok olma
II. postmodern kavramının entelektüel gündeme
tehlikesiyle karşı karşıya.
mimarlık
A) Maymun çekirgeler tropikal bölgelerde yaşayan ender
türlerden biridir. III. girmesi ve ardından sinema, resim ve edebiyat
IV. alanında yürütülen biçim tartışmaları aracılığıyla
B) Maymun çekirgelerin tehlike altında olduğu
bölgelerden biri de Tanzanya’dır. V. dallarında gelişen yeni uygulama ve eleştiriler ile
VI. değişimlerle ilişkisi olduğu izlenimini doğurmuştur
C) Maymun çekirgelerin kamuflaj yeteneği tropikal
ormanlarda daha çok gelişmiştir.
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
D) Kamuflaj ustası maymun çekirgelerin bilinen birden cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
fazla türü vardır. baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Maymun çekirgeler hakkındaki bilgiler yaşadıkları
bölge ile sınırlıdır.
III. En küçük birimine kadar son derece organize II. Denize yakın kısımları tıka basa dolduran turizm
hareket eden bu ordunun temel birimi lejyondu. tesisleri, yazlık evler; denize daha uzak yerlerde
seralar, meyve bahçeleri, zeytinlikler...
IV. Roma’yı tarihin en güçlü imparatorluklarından
biri yapan, disiplinli bir orduya sahip olmasıydı. III. Ekilen biçilen toprakların turizm amaçlı kullanımına
izin verilmesi; oteller, plajlar, eğlence ve tatil
V. Bunca askerî becerisine rağmen Roma ordusu merkezleri, golf sahaları gibi turizm tesislerinin
için “Kazma ve küreklerini kılıçlarından çok yayılmasına ve arazi talebinin artmasına yol açtı.
kullanıyorlar.” denirdi.
IV. Sonuç olarak Mersin’den Çanakkale’ye kadar
uzanan, neredeyse Akdeniz ve Ege’nin bütün sahil
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün kasaba ve köylerini kapsayan kıyı şeridinde ortak
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan bir görüntü oluştu.
dördüncü olur?
V. Son zamanlarda ise turizm sektörüne yönelik arazi
A) I B) II C) III D) IV E) V
piyasasının gelişmesi, kıyı bölgelerde tarıma
ayrılan toprakların geleceğini belirleyecek önemli
bir tehdit hâlini aldı.
A) I ile II B) II ile III C) II ile V
18. (I) Edebiyat listelerinin çoğunda İrlandalı yazar James 20. Gerçekte yalnız olan kişiler, insanlar tarafından terk
Joyce’un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi ve edilmiş olanlar değil kendi çölünü panayırlara
Ulysses romanlarıyla Dublinliler öykü kitabının yer sürükleyenlerdir.
almasının sizi şaşırtmaması gerekir. (II) Sanatçının Bir
Genç Adam Olarak Portresi din, politika, sanat gibi Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen
konuları işlemesiyle, Ulysses ise insan varoluşunu, aşağıdakilerden hangisidir?
zamanın ve evrenin sonsuzluğunu başkent Dublin’de
A) Yalnız kalmaya mecbur bırakılmak
geçen olaylar üzerinden anlatmasıyla edebiyat
dünyasında hak ettiği yeri almaktadır. (III) Külliyatı üç
roman, bir öykü kitabı, bir oyun, bir çocuk kitabı, üç şiir B) Yalnızlık duygusunu karamsarlıkla bütünleştirmek
kitabı, bir miktar makale ile mektuptan oluşan yazarın en
az üç eserinin bu listelere girmesinin nedeni, Joyce’un C) Yalnızlığın çözümünü başkalarında aramak
sadece İngilizceyi ve bilinç akışı yöntemini kullanmadaki
üstünlüğü olamaz. (IV) Böyle bir yazarın, kitaplarına D) Yalnızlığını kalabalık ortamlara taşımak
konu aldığı meselelerin de insanlığın ortak bilincindeki
en temel olgulara değinmesi ve bunlara görülmemiş E) Yalnızlık duygusunu hafifletmeye çalışmak
yaklaşımlar getiriyor olması gerekir. (V) Yepyeni
yaklaşımlar getiremiyorsa da modernist akımların
uyguladığı teknikleri kullanarak bu olgulara değişik bir
bakış açısı sunabilmesidir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
B) Gelişimi, toplumsal düzende gerçekleşen C) Sözlerimizdeki eleştiri dozunu belirgin hâle getiren
değişimlerden etkilenir.
D) İçimizdekileri rahatça dışa vurmaya imkân tanıyan
C) Etkisine dair kesin olan, toplumda oynayacağı
değil oynadığı roldür. E) Düşüncelerimizin kitlelerde iz bırakmasını sağlayan
D) Yaşam biçimlerine etkisi gelecekte, geçmişe göre
daha az olacaktır.
22. Yirmi birinci yüzyıl bireyinin, çağdaş toplumların çok hızlı 23. Öğrenci:
değişiminden kaynaklanan birtakım kişisel sorunları (I) ----?
vardır. Hızlı bir ulaşımın, geniş basın yayın
olanaklarının, amansız yasalarla işleyen dev bir Yazar:
endüstrinin etkileri, üretim ve tüketim ilkelerinin bencil - İkisi arasında elbette pek çok ortak nokta var. Her ikisi
döngüsü; günümüz insanının bireysel sınırlar içinde her de insana özgü temaları anlatıyor. Yalnızlık, korku veya
şeyden uzak kalmasını güçleştirmiştir. Birey kaçmayı mutluluk gibi kavramlar her iki sanatın da merkezinde
denese bile toplumsal olayların, toplumda gelişen değer yer alıyor. Ne var ki fark, ele alınan konunun işlenişinde
sistemlerinin olumlu ve olumsuz sonuçları, bir yerde ortaya çıkıyor. Biri anlatmak istediğini kelimelerle, diğeri
karşısına dikiliverir. Böylece birey kaçtığı döngünün ise görüntülerle sunuyor. Hatta bazen görüntüye ne
içine yeniden itilir. hissetmemiz gerektiğini söyleyen müzik de eşlik ediyor.
24. Fransız ressam Delacroix, Paris’te bir resim sergisi 25. Bestiarium, gerçek ve hayalî hayvanları, onların fiziksel
açmış. Sergiyi gezen ziyaretçilerden birinin, büyük bir özelliklerini ve davranışlarını tarif eden inceleme
şövalye tablosunu uzun müddet detaylı biçimde kitaplarına verilen addır. Bunun yanı sıra bu kitaplar
incelemesi ressamın dikkatini çekmiş. Bu ilginin hayvanlara yüklenen simgesel değeri ve kutsal kitap
nedenini sorduğunda ise ziyaretçi, kendisinin ayakkabıcı kaynaklı bilgileri de içerir. Orta Çağ bestiarium
olduğunu, sık sık çizme diktiğini ve şövalyenin kitaplarının en önemlisi, yazarı bilinmeyen ancak
çizmesinde hatalar gördüğünü söylemiş. Bunun üzerine İskenderiye’de yazıldığı tahmin edilen Physiologus’tur.
ressam, eline fırça ve tuvalini aldığı gibi ayakkabıcının Romalılar zamanından beri avlanan, saldırganlığından
yönlendirmeleriyle tabloyu gözden geçirip düzeltmiş. Bir korkulan ve yok edilmeye çalışılan aslanın “hayvanlar
sözüyle resimde değişikliğe neden olduğunu gören kralı” olarak tarif edilmesi ve simgesel olarak İsa
ayakkabıcı, pantolon ve kemerde de hatalar gördüğünü peygamberi temsil etmesi, Physiologus sayesindedir.
söyleyince ressam “Siz ayakkabıcısınız, lütfen çizmeden
yukarı çıkmayın!” diye cevap vermiş. Bu parçaya göre bestiarium kitaplarından yararlanan
bir bilim insanının aşağıdakilerden hangisini
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi araştırma konusu yapması beklenemez?
vurgulanmaktadır? A) Destan ve efsanelerde geçen hayvanların özelliklerini
A) Sanatçının daha iyiye ulaşmak için eleştiriye açık
olması gerektiği B) Dinî imgelerle hayvanlar arasındaki ilişkiyi
B) Bir ressamın bir ayakkabıcıdan öğrenecek çok şeyi C) Orta Çağ resim sanatında hayvan sembolizmini
olduğu
D) Hayvan adlarına dair köken bilgisini
C) Sanatsal üretimin sonu olmadığı ve beklentilere göre
yeniden şekillendiği
E) Hayvanların sanattaki temsillerinin etkilerini
D) Zanaatkârların, eserleri değerlendirirken mesleklerinin
inceliklerini dayattığı
26. Birinci Dünya Savaşı’nda erkeklerin askere gitmesi 27. Bergson’ın “hayat hamlesi” adını verdiği durum, hayatın
önceden kadınlara kapalı olan ve “erkek işi” olarak kendi içinde sürekli yeniden kurgulanan bir döngüyü
adlandırılan birçok alanın kapılarını kadınlara açtı. barındırması fikriyle ilişkilidir. Hayat hamlesi,
Bunlardan biri de futboldu. Özellikle taşrada kadın durmaksızın yenilenen yaratmadır; hayatı giderek daha
futbolu hızla yaygınlaştı, hemen her köyde bir kadın karmaşık formlarla daha yüksek düzeylere taşıyan içsel
futbol takımı kuruldu. Kadın futbolu, bir fabrikada çalışan bir atılımdır. Bergson buna dayanarak hayatın
işçilerin oluşturduğu Dick Kerr’in Hanımları adlı takımla gerçekleştirilmesi gereken bir amacı olduğu düşüncesini
çıkış yaptı. Molalarda fabrika avlusunda kendi aralarında reddeder. Belirli bir amaçtan bahsetmek, sadece
oynayarak futbola başlayan kadınlar, 1917’de fabrikanın gerçekleşmesi gereken, önceden var olan bir model
erkek işçilerinden oluşan bir takımla maç yaptı ve onları düşünmektir. Oysa hayatın doğrultusunu var olan
yendi. Bununla ünlenen kadın işçiler, daha sonra on koşullara bakarak belirlemek mümkün değildir.
binlerce seyircinin önünde harp malullerine ve muhtaç
ailelere destek için maçlara çıktı. Ancak 1921'de Bu parçaya göre Bergson’ın, hayatın bir amacı
İngiltere Futbol Federasyonu, anatomik yapılarının olduğu düşüncesini reddetmesinin nedeni
futbola uygun olmadığı ve oyunun doğurganlığa zarar aşağıdakilerden hangisidir?
verdiği gerekçesiyle kadınların maç yapmasını
A) Sürekli değişen şartların belli bir hedefe odaklanmayı
yasakladı. Fakat savaş bitse de “hanımlar” evlerine
imkânsız kılması
dönmedi. Savaşın yokluk ve zaruret ortamı bir kez
kadınlara futbol sahalarını açmıştı ve onları, her fırsatta
B) Giderek karmaşıklaşan hayatın insan yaşamını
oynadıkları bu oyundan men etmek artık mümkün
olumsuz etkilemesi
değildi.
C) İnsan algısının, karmaşık hayat formlarını çözmede
Bu parçada Dick Kerr’in Hanımları adlı takımla ilgili yetersiz kalması
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Sosyal yardım amaçlı futbol karşılaşmaları yaptıklarına D) Önceden var olan modellerin insan hayatını
sınırlandırmayı amaçlaması
B) Yoksullukla mücadele için taşrada maça çıktıklarına
E) Hayat hamlesinden etkilenen içsel atılımın insanın
geleceğini şekillendirmesi
C) Üyelerinin aynı iş yerinde çalışan kişilerden
oluştuğuna
E) Akvaryumlarında pacular gibi egzotik balıkları sınırlı E) Michigan gölleri dışında görülmemeleri
sayıda tutmaları
I. iki,
Bir tiyatro salonundaki yan yana koltuklar birden sekize II. beş,
kadar, küçükten büyüğe doğru numaralandırılmıştır. Bu
koltuklara Asuman, Büşra, Cansu, Derya, Eren, Feride, III. yedi
Gül, Harun adlı kişiler oturmuştur. Oturma düzeniyle ilgili
kimi bilgiler şu şekildedir: numaralı koltuklardan hangilerinde oturuyor
olabilir?
Altı numaralı koltukta Harun oturmaktadır. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
Feride ve Gül'ün arasındaki koltukta sadece
Asuman oturmaktadır. D) I ve II E) I ve III
Cansu ve Derya'nın arasındaki koltuklarda oturan
toplam dört kişiden biri Feride'dir.
Büşra'nın koltuk numarası Eren'in koltuk
numarasından küçüktür.
D) I ve II E) II ve III
Yapılan yeni bir araştırma sonucunda yedi gezegen B) Birinci gezegende yaşama elverişli sıcaklık vardır.
keşfedilmiş ve bu gezegenler, birden yediye kadar
numaralandırılmıştır. Gezegenlerdeki atmosfer, su ve C) Dördüncü gezegende atmosfer vardır.
yaşama elverişli sıcaklık ögelerine dair kimi bilgiler şu
şekildedir: D) Yedinci gezegende atmosfer vardır.
II. dördüncü,
III. yedinci
E) gösterdiği - unuttuğumuz
B) açıklamaya gerek görmeden - tutarsız görüşlere A) Dolayısıyla aklımız ve mantığımızı kullanarak cevap
veremeyeceğimiz sorular bilim alanının dışına itilerek
bu alanın sınırları daraltılmış oluyor
C) çok fazla düşünmeden - eleştirel yargılara
B) Bu yolla “düşünerek” değil hissederek ve hatta
D) sorgulama gereği duymadan - ortak kabullere sezinleyerek ürettiğimiz bilginin de billimsel bilgi gibi
sistemleşebileceği düşüncesi yayılıyor
E) göz ardı ederek - yaygın imajlara
C) Bu şekilde insanın hem kendi kaderi hem de doğa
karşısındaki mutlak yenilgisi bir kez de insan
mantığının yetersizliği fikriyle ortaya konuyor
B) ona yansıttığımız duygulardan B) Matematik ve bilim dünyası üç yüz elli yıl önce
gelişmeye başlamıştır.
C) taşıdığı gerçekliğin derinliğinden
C) Matematikteki çarpma ve bölme işlemleri farklı
araçlarla yapılabilmektedir.
D) karakterimizi etkileyen yanlarından
D) Logaritma tabloları ve sürgülü cetveller bilim
E) üretken ve besleyici yönlerinden dünyasında artık kullanılmamaktadır.
8. Milyonlarca insanın yılda bir gün, bir saatliğine ışıkları 10. I. bölgeyi kasıp kavuran Moğol istilası
söndürerek katıldığı, küresel iklim değişikliğine dikkat
II. bugüne kadar yapılan incelemeler
çekmeyi hedefleyen Dünya Saati Etkinliği, 2016 yılında
19 Mart günü gerçekleştirildi. III. yılları arasına tarihlendiğini yani
A) Etkinlik 2016 yılından itibaren gerçekleştirilmeye IV. sonrasından Timur egemenliğine kadarki
başlanmıştır.
V. Gevaş mezarlarının miladi 1300 ila 1400
B) Dünya’nın farklı ülkelerinden pek çok kişi etkinliğe VI. döneme ait olduğunu göstermektedir
katılmıştır.
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
C) Etkinlik her yıl mart ayında gerçekleştirilmektedir.
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan dördüncü olur?
D) Etkinlik küresel iklim değişikliği konusunda farkındalık
yaratmıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V
III. Tüm bu süreçleri içeren sentez yetisi insana II. Bu anlayışı hayata geçirmek için de bazı kurum ve
özgüdür; davranışların belirleniş biçimi, bu normları yaygınlaştırmaya çalıştılar.
anlamda türsel bir özellik gösterir. III. Çünkü onların nezdinde fikirler, metalar ve
IV. Birbiri ardına farklı zamanlarda gerçekleşen teknolojik gelişmeler ancak büyük bir kültürün
olayların “zaman içindeki bir sıralılık” olarak sınırları içinde daha hızlı yayılmaktaydı.
algılanması insana özgüdür. IV. Bu şekilde yapısal açıdan bir kurumsallaşma
V. Böylece zamanı algılarken birbiri ardına sürecine giren imparatorluklar, kültürel çeşitliliği
gerçekleşen olayları bütünlük içinde tasarlayan kontrol altına almayı başardılar.
zihinsel bir görüntü inşa eder. V. İmparatorlukların ortak bir kültürü yaymak için
gösterdikleri bunca çabanın bir diğer amacı
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün ise kendilerine meşruiyet kazandırmaktı.
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
A) I ile II B) II ile III C) II ile V
baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V D) III ile IV E) IV ile V
18. (I) Uzmanlara göre bir ila üç yaşlarındaki çocukların baş 20. Özgürlüğü gerçek anlamda sevmek, size
yapıları gibi vücut yapıları da değişir, daha kaslı ve kazandırdıklarıyla birlikte çektiği setleri de kabullenmeyi
yuvarlağımsı bir hâl alır. (II) On iki ayı geride bırakmış gerektirir. Bu tavır özgürlüğe değil de onun izin
bir çocuk gözlemlendiğinde başının vücuduna oranla belgesine bağlanmaktan çok daha kıymetlidir.
hâlâ büyük olduğu fark edilir. (III) Bu büyüklüğün
yanında yüzün yuvarlaklığı dikkati çeker ve gözlerin Bu parçadan hareketle;
konumu yine birbirine yakındır. (IV) Bu dönemde
karakteristik olarak çocuğun burnu düz, dudakları ise I. Kişinin bireysel hakları, özgürlüğün bir kavram
ince olur. (V) Ayrıca ana hatlarıyla çenesi küçük olmakla olarak sahiplenilmesinden daha önemlidir.
beraber bu döneme kadar dört-sekiz civarında diş
çıkardığı için yüz oranlarında küçük değişimler II. Özgürlüğün bireye tanıdığı hakları sevmek,
görülebilir. özgürlüğü sevmekle aynı şey değildir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
III. Gerçek anlamda özgürlük, bireyin haklarını hem
korur hem de sınırlar.
D) I ve III E) II ve III
22. Tarih, belgeler ışığında şahitlik ilmi olarak tanımlanır. 23. Cervantes’in Don Kişot adlı eserinin Rus edebiyatına
Başka bir deyişle tarihçi çoğunlukla bizzat görüp etkisi romanla sınırlı kalmamıştır. Eleştiri kuramında da
yaşamadığı olayları, dönemin belgelerine dayanarak Don Kişot’un yeri önemlidir. Marksist bir eleştirmen olan
sonraki nesillere anlatır. Ancak tarihin farklı Lunacharsky; Özgürleştirilmiş Don Kişot adlı oyununun
dönemlerinde görülmüştür ki siyasi iktidarlar, kimi dışında, eleştiri yazılarında da Don Kişot'tan sık sık söz
belgeleri büyük bir dikkatle tarihçilerin ulaşamayacağı eder. Lukacs da Roman Kuramı adlı kitabında, Don
yerlere kaldırırken kimilerini de özenle onların Kişot karakteriyle soyut idealizmin romanı dediği bir
geçeceğini bildikleri yolların üstüne koyarlar. roman türünü tanımlar. Bu arada Turgenev’in Hamlet ve
Don Kişot karşılaştırmasını da unutmamak gerekir.
Bu parçada tarihçilikle ilgili aşağıdakilerden hangisi Turgenev’e göre Hamlet ve Don Kişot iki zıt, fakat
vurgulanmaktadır? evrensel tipi temsil ederler: Düşünmekten bir türlü
harekete geçemeyenle, hiç düşünmeden harekete
A) Tarihçinin deneyimlemediği olayları anlatmaktan
geçeni. Shklovsky’nin de düzyazı kuramını yaparken
kaçınması gerektiği
Don Kişot'a verdiği önemi, Nabakov’un sık sık yaptığı
atıfları anımsarsak bu kitabın Rusya’da hemen her
B) Belgelerde yazılan tarih ile tarihçinin yazdığının
dünya görüşünden yazara hitap etmiş olduğunu görürüz.
farklılaşabildiği
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
C) Tarihçinin analizlerinin, kişisel siyasi görüşlerinden
söylenemez?
etkilendiği
A) Lukacs’ın kuramı Cervantes'in yarattığı Don Kişot
D) Devlet arşivlerindeki belgelerin belli amaçlar karakterinden yararlanmıştır.
doğrultusunda değiştirildiği
B) Cervantes'in Don Kişot’u Rus eleştiri kuramının
E) Kaynakların erişilebilirliği üzerinden tarihçilerin şekillenmesine katkı sağlamıştır.
yönlendirilmeye çalışıldığı
C) Don Kişot, Rus edebiyatında farklı anlayışlara sahip
kişilerce ele alınmıştır.
24. Melek Aynası, bir polisiye roman olarak kabul edilse de 25. Okur:
gerilim kategorisine girip girmeyeceği hâlâ tartışılan bir (I) ----?
eser. Roman, okurun merakını gıdıklayan bir cinayetle
başlıyor. Sonra romanın önemli bir bölümünde Eleştirmen:
karakterlerin geçmişleri, özellikle ailenin geçmişteki Düzyazının özelliklerinden yararlanmak; Edip
hikâyesi, geriye dönüşlerle ayrıntılı olarak anlatılıyor. Cansever’e en başta bir insanlık durumunu, bir varoluş
Bu bölümde okur, sanki kısa bir tırmanıştan sonra uzun sorunsalını derinlemesine işleme, kendi deyişiyle “didik
ve düz bir platodan geçiyor; sonunda yine kısa, dik bir didik etme” imkânı vermiştir. Geleneksel şiirdeki “bir
yokuştan inip varış noktasına ulaşıyor. Böylece romanın sözcüğün yerinden oynatılmasıyla şiirin şiirlikten çıktığı”
büyük bir bölümü de o “uzun ve düz bir plato” gibi inancını belki de bu sayede reddetmiş, laf kalabalığı
sakince geçip gidiyor. Bu nedenle eserin, kitabı eline yaptığını söyleyenlere inat uzun şiirler yazmaya devam
alıp sayfaları uçarcasına çevirmeye alışık olan gerilim etmiştir.
romanı okurlarını çok tatmin edeceğini zannetmiyorum.
Okur:
Bu parçaya göre Melek Aynası'nın gerilim romanı (II) ----?
sayılmama gerekçesi aşağıdakilerden hangisi
olamaz? Eleştirmen:
A) Büyük bölümünde durağan bir anlatım tekniğinin Şiiri çok ciddiye alan, her sabah işe gider gibi şiire giden
kullanılması biriydi. Bir oyun ya da roman yazsaydı herhâlde şiire
benzerdi yine yazdıkları. Çok klişe bir ifade gerçi ama
B) Heyecanlı atmosferi bozacak fazlaca ayrıntıya yer söylemeden edemeyeceğim: Dokunduğu her şeyi şiire
verilmesi dönüştürürdü. Bu güce sahip biri, zaten neden tersini
yapsın ki?
C) Okuru heyecandan uzaklaştırarak dingin bir dünyaya
taşıması Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
D) Gerilim unsurunun kitabın başından sonra sıklıkla A) (I) Edip Cansever’in şiir türündeki eserleriyle
kesintiye uğraması tanınmasını neye bağlıyorsunuz
E) Okura heyecan vermeyecek kahramanların (II) Edip Cansever’in eserleri, döneminde hangi
hayatlarına ağırlık verilmesi hususlar bakımından eleştirilmiştir
26. Mercan kayalıklarında her biri diğerinden etkileyici 27. Sanatsal etkinliklerin devlet tarafından desteklendiği
binlerce dalış noktası var. Murana, vatoz ve beyaz başlı gelişmiş ülkelerde ardı ardına açılan çağdaş sanat
mercan köpek balığı gibi balık çeşitleri ve mercan ve arkeoloji sergileri artık Türkiye'de de açılmaya
oluşumlarıyla Cairns’in açıklarındaki Briggs Reef gibi başlandı. Özellikle son yıllarda hem özel hem de devlet
meşhur mercan kayalıkları her gün yüzlerce dalgıç ve müzelerinde teknolojiyle desteklenerek tasarlanmış
şnorkel meraklısını buraya çekiyor. Mercan Denizi’nin özgün sergiler düzenlenmekte.
kuzeyindeki daha uzak dalış noktalarına ise dalgıç
tekneleriyle yapılacak bir haftalık yolculuğun ardından Bu parçadan hareketle;
ulaşılıyor. Her ne kadar Büyük Mercan Kayalıkları’nı
görme arzusu çoğunlukla su altı yaşamının sıra I. Türkiye'de kimi sergilerin düzenlenmesinde
dışılığından ve balık meraklıları için zengin balık teknolojinin kullanıldığı,
çeşitliliğinden kaynaklanıyor olsa da adalardaki bitki ve II. gelişmiş ülkelerde çeşitli sanat faaliyetlerine
canlı varlığı başlı başına bir çekim unsuru. Etrafındaki yatırım yapıldığı,
bazı adalarda yağmur ormanları, tepeler, kayalıklar veya
kartpostal gibi manzaralarla karşımıza çıkan plajlar var. III. Türkiye'de özel müzelerin daha nitelikli sergiler
düzenlediği
Bu parçada Büyük Mercan Kayalıkları'yla ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Barındırdığı bazı canlı türleriyle ziyaretçilerin ilgisini A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
çektiğine
D) I ve III E) II ve III
B) Yakın çevresindeki bazı coğrafi unsurların
güzelliklerine
D) Umut, bireyler arasında farklı düzey ve bağlamlarda D) Kavram olarak ortaya çıkışına
kendini gösterir.
E) Günlük yaşamdaki yerine
E) Umut, teskin edici ve ruhsal dengeyi koruyucu güçlü
bir etkiye sahiptir.
Arda yarışı üçüncü, Burak ise dördüncü sırada D) Cüneyt, yarışı Arda'dan sonra tamamlamıştır.
tamamlamıştır.
E) Taka, yarışı Şanslı'dan önce tamamlamıştır.
Taka, yarışı ikinci sırada tamamlamıştır.
Davut, Prestij isimli yatıyla yarışa katılmıştır.
Sonsuz, Şanslı'dan önce yarışı tamamlamıştır.
Sonsuz ve Şanslı'nın arasında yarışı tamamlayan
sadece bir yat vardır.
46. Yarışı Davut'un kazandığı biliniyorsa
aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur?
A) Ersin, yarışa Taka isimli yatla katılmıştır.
D) I ve II E) II ve III
D) I ve II E) II ve III
Merve ve Pelin yarışı art arda tamamlamıştır. A) Kübra, yarışı Merve’den önce bitirmiştir.
Leman’dan hemen önce Nil, hemen sonra Rüya B) Leman, yarışı Pelin’den önce bitirmiştir.
yarışı tamamlamıştır.
Leman, Nil ve Rüya, farklı hayır kurumları için C) Merve, yarışı Nil’den sonra bitirmiştir.
yarışmışlardır.
Nil, C adlı hayır kurumu için yarışmıştır. D) Nil, yarışı Kübra’dan sonra bitirmiştir.
I. Kübra,
50. Tüm atletlerin yarışı tamamlama sırasının ve adına
II. Leman,
yarıştıkları hayır kurumunun tam olarak
III. Merve belirlenebilmesi için aşağıdakilerden hangisinin
bilinmesi yeterlidir?
adlı atletlerden hangileri C adlı hayır kurumu için
A) Pelin ile Leman’ın aynı hayır kurumu için yarıştıklarının
yarışmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III B) Kübra ile Oya’nın farklı hayır kurumu için
yarıştıklarının
D) I ve II E) II ve III
C) Merve ile Kübra’nın aynı hayır kurumu için
yarıştıklarının
M
B) eşitlenmesi - iyileşmesi - çaba yoğunluğundadır
ın
B) onun için nesnenin doğru temsili, sanatın temel
ız
C) belirlenmesi - zenginleşmesi - çözüm
amaçlarındandır
s
ak
D) farklılaşması - hız kazanması - dönemeç
. olm
C) resimde önemli olan, duyguların sınırlarının iyi çizilmiş
olmasıdır
E) gelişmesi - birikmesi - aşama
az i
m zn
D) bir yapıtın başarısı, tuvaldeki çizimlerin kusursuzluğuna
la ı i
bağlıdır
nı zıl
Y
lla ya
E) ressamın kullandığı teknikler, mantığın ilkeleriyle
ku n
örtüşür
n ’ni
da M
fın SY
A) davranışlarından - sebebini
ş
ku tir.
ya ait
B) eylemlerinden - sonucunu
ve ye
C) tavırlarından - önemini
’
um M
ur SY
D) yaşamından - sorumluluğunu
Ö
şi ı Ö
E) hareketlerinden - ötesini
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
4. François Baudouin ve Jean Bodin gibi Fransız 5. Kişisel bilgisayarların yaygınlaşması, daktiloları tarihin
hukukçular, ülkelerinin içine düştüğü yasama krizine bir tozlu sayfalarına taşıdı. Kolay metin düzenleme, yazım
çözüm bulmaya yardımcı olmak amacıyla 1560'larda yanlışlarını bulma, dil bilgisi kurallarını sınama gibi birçok
karşılaştırmalı tarih yöntemlerini derleyen manifestolar özellik; bilgisayarları temel yazı yazma aracı hâline
yayımladılar. Baudouin ve Bodin, tüm insanlığın benzer getirdi. ----. Yazıya yoğunlaşmayı engelleyen çeşitli uyarı
deneyimler yaşadığına, tecrübenin hangi döneme ve ve bildirimlerin çıkması gibi durumlar yazarları alternatif
kime ait olursa olsun örnek alınabileceğine, bu sebeple arayışlara yöneltti. Bu ihtiyaca çözüm bulmak için
gelecekte yasa yapma görevini de üstlenecek elektronik bir daktilo geliştirildi. Daktiloda standart tuş
hukukçuların birer dünya tarihçisi olmaları gerektiğine takımı, e-mürekkep ekran ve basit bazı düğmeler var.
inanıyorlardı. ----. Bu yeni nesil hukukçu tüm halkların, Tek şarj ile yaklaşık bir ay kullanılabilen daktilo,
zamanların ve yerlerin tarihini bilmeliydi. Elindeki tarih uluslararası dil desteğine ve verileri tutmak için dâhili
anlatılarını eleştirel yöntemlerle okumalı, hangi bilginin hafızaya sahip.
inanılır olduğuna karar verebilmeli ve bunları ayıklayıp
A) Fakat bütün bunlar bilgisayarların gözden düşmesine
yararlı bilgi olarak sunmalıydı.
engel değil
A) Amaçları bir tarihçinin geçmişe ilgisi ve okuma
pratikleriyle bir hukukçunun evrensel geçerlikte kurallar B) Buna rağmen yeni teknolojik gelişmeler pek çok sorunu
oluşturma çabasını birleştiren kişiler yetiştirmekti da beraberinde getirdi
M
ın
B) Hedefleri, hukukçuları sadece yasaları işleten C) Üstelik teknolojiye uzak bazı kişilerin de yazı yazma
ız
kurumların birer parçası olmaktan kurtarıp yasa becerilerini geliştirdi
s
ak
yapıcılar hâline getirmekti
D) Ancak bütün kolaylıklarının yanında bilgisayarların
. olm
C) Hukuk eğitiminde eski toplumların geçerliğini yitirmiş dezavantajları da yok değil
kurallarını bir yana bırakmak ve modern yasalar
az i
m zn
hazırlamak gerektiğine inanıyorlardı E) Bununla birlikte nostaljik daktilo severler de bilgisayara
la ı i
daha sıcak bakmaya başladı
nı zıl
D) Fransa’yı hukukçuların değil, insanlara ülkelerinin
Y
lla ya
geçmişteki güzel günlerini anlatabilecek nitelikli
ku n
tarihçilerin kurtarabileceğini savunuyorlardı
n ’ni
da M
E) Hukuk öğrencilerinin teorik bilgiyle değil, deneyim ve
fın SY
gerektiğini düşünüyorlardı
ta lar
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
E) Denizin sağlık üzerindeki etkisine dair edinilen bilgiler,
ın
D) Anadolu, XX. yüzyılda tarihin seyrini değiştiren Türklerde denize karşı yeni bir bakış açısı
ız
arkeolojik kazılara sahne olmuştur. oluşturmuştur.
s
ak
E) 1960 öncesinde de Çatalhöyük'te yabancı bilim
. olm
insanları arkeolojik kazılar yapmıştır.
az i
m zn
la ı i
nı zıl
Y
lla ya
9. I. yoğunlaşan bir alan olması yönüyle bilimin
ku n
n ’ni
da M gelişmesini
II. bilim insanlarının oluşturduğu sosyal çevrenin
7. Türk ve Avustralyalı bilim insanları kornea hücrelerinden
fın SY
geliştirdikleri ince şeffaf filmi göze yerleştirerek, hasar III. normatif bir yaklaşım kullanan bilim felsefesi
ra Ö
görmüş korneadan kaynaklanan görme sorununu IV. bilimsellik ölçütlerinin ne olması gerektiği üzerine
ta lar
kullanılmaktadır.
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
10. I. geçilemeyecek, uluslararası ticaret 12. I. Bakterilerin ürettiği antibiyotiklerin daha sonra
II. Sanayi İnkılabı olmasaydı, insan ve laboratuvar ortamında sentezlenmesi bunun en
tipik örneğidir.
III. büyük şirketler ortaya çıkamayacak, seri üretime
II. Araştırmacılar, yapay bir malzeme türü olan metal
IV. hayvan gücüyle üretime devam edilecek
kafeslerdeki yapının bazı doğal minerallerde de
V. büyük üniteli fabrikalar, finans kurumları ve var olduğunu fark etti.
VI. gelişemeyecek ve ekonomik büyüme III. Bilim dünyasında doğadan esinlenerek günlük
hızlanamayacaktı hayattaki problemlerin çözümüne yönelik
malzemelerin veya teknolojilerin geliştirilmesine
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir sıkça rastlanır.
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi IV. Oysa bu minerallerin doğadaki hâli, yapay
baştan üçüncü olur? malzeme geliştirildiği sırada henüz keşfedilmiş
A) I B) II C) III D) IV E) V değildi.
V. Ancak bu defa süreç bir bakıma tersinden işledi ve
laboratuvar işlemleri doğa gözlemlerinin önüne
geçti.
M
ın
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
ız
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
s
dördüncü olur?
ak
. olm
11. I. Lehimler ateşte eridiği için devrenin üzerinde A) I B) II C) III D) IV E) V
bulunan parçaların her biri tek tek ayıklanabiliyor
az i
ve yeniden kullanılabiliyor.
m zn
la ı i
II. Dünyadaki kullanılmayan telefon ve bilgisayarların
nı zıl
%70’i Çin’e gönderiliyor.
Y
lla ya
III. Çıplak kalan baskılı devreler ise daha sonra
yakılıyor ve içeriğindeki bütün ağır metaller
ku n
n ’ni
atmosfere karışıyor. da M
IV. Bu işlem sırasında baskılı devreler cihazların
fın SY
ateşlerde ısıtılıyor.
ta lar
üçüncü olur?
ve ye
A) I B) II C) III D) IV E) V
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
almıştır. A) I ile II B) I ile III C) II ile IV
ın
ız
IV. Soylu, haydut ruhlu ancak büyük dedektiflik
s
yetenekleriyle Arsen Lupen ve milyonlarca okura D) III ile V E) IV ile V
ak
ulaşan Agatha Christie’nin ölümsüz karakteri
. olm
Hercule Poirot ise türün daha sonra yükselen
popüler karakterleridir.
az i
m zn
V. Bu roman ile doğan türün popüler olmasında en
la ı i
büyük rol ise şüphesiz A. Conan Doyle’un
nı zıl
yarattığı Sherlock Holmes karakterine aittir.
Y
lla ya
A) I ile IV B) II ile III C) II ile V
ku n
D) III ile IV E) IV ile V
n ’ni
da M
fın SY
ra Ö
ta lar
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
V. Bu döngü içerisinde, teknolojik yeniliklerin doğuşu,
ın
ürünlerin ayıklanma biçimleri ve çoğaltılmaları
ız
hakkında çok fazla şey bilmemize rağmen kültürün,
s
kendisine şimdiye dek iyi hizmet vermiş ürünleri
ak
elinden çıkarması veya kullanımdan kaldırması
. olm
süreci hakkında neredeyse hiçbir bilgiye sahip
değiliz.
az i
m zn
A) I ile IV B) I ile V C) II ile III 17. (I) Felsefenin, Orta Çağ’da dinin hâkimiyeti altındayken
la ı i
Rönesans ile birlikte bu hâkimiyetten kurtulmaya
nı zıl
başlaması, aklın özgürlüğünü kazanmasında ilk adımdır.
Y
D) III ile IV E) IV ile V
lla ya
(II) Rönesans, üzerindeki baskıları kaldırdığı insana
ku n
yeteneğini sanatta kullanma şansı vererek onu evrenin
n ’ni
merkezine yerleştirir. (III) Rönesans ile birlikte insan,
da M
isterse pek çok şeyi yapabileceğini kavrar ve bunun
fın SY
alanı genişler.
ve ye
A) I B) II C) III D) IV E) V
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
18. (I) “Zaman oku” kavramı, bugün anladığımız şekliyle ilk 20. Suyun sadece kanaldan aşağıya doğru akma
defa Eddington’un 1928’de yayımladığı Fiziksel özgürlüğüne değil, aynı zamanda zorunluluğuna da
Dünya’nın Doğası adlı eserinde karşımıza çıkar. sahip olması gibi, insanların kendi özgür iradeleriyle
(II) Eddington, bu kavram ile zamanın makro dünyadaki isteyerek yaptıkları eylemler de bir nedene dayandığı için
tek yönlülüğüne dikkat çeker. (III) Diğer bir deyişle aslında zorunluluktan kaynaklanır.
zamanı geçmişten geleceğe atılmış ve yolu bu arada,
her nasılsa, şimdiden geçen bir oka benzetir. (IV) Makro Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
dünyadaki belirgin zaman yönü ile fiziğin temel hangisidir?
denklemleri arasındaki ilişki, “zaman oku” sorunu diye A) İnsanın özgürlüğünü kendi iradesiyle yaptığı tercihler
adlandırılan konunun temelini oluşturur. (V) Bu okun belirler.
yönü asla geçmişi göstermez, hep geleceğe doğrudur.
A) I B) II C) III D) IV E) V B) Özgürce düşünmek eylemlerin bir nedene bağlı
olmasını sağlar.
M
D) İnsanın özgürlüğünü sınırlandıran, eylemlerinin
ın
nedenidir.
s ız
E) Özgürlük ve zorunluluk arasında bir karşıtlık ilişkisi
ak
19. Günümüz sanat müzelerini "uygarlığın güzellik salonları"
olarak düşünebiliriz; bu salonları yaratan anlayış, vardır.
. olm
yaşamın gündelik hâline duyulan büyük bir husumetin
eseridir.
az i
m zn
la ı i
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede vurgulanmak
nı zıl
istenen düşünceye en yakındır?
Y
lla ya
A) Müzecilik, güzel ve eski nesnelerin yapay ortamlarda
ku n
bir araya getirilmesinin ötesine geçip insan yaşamını
n ’ni
her türlü gerçeğiyle kucaklamalıdır. 21. Deneme türünün Batı kökenli olduğu yönünde bir fikir
da M
fın SY
belirtilse de gerçekte pek çok edebî tür gibi bu türün
B) Eski medeniyetlerden günümüze ulaşan güzel objelerin Doğu edebiyatlarında, Sadi'den başlayıp İbn-i Rüşd'e
ra Ö
toplanmasıyla oluşturulan müzeler, insan hayatının uzanan köklü bir geleneği vardır.
ta lar
barındırmaktadır.
um M
E) Sadece belli estetik ölçülerine uyan eserlerin bir araya eserler vermişlerdir.
getirilmesine dayanan bugünün müzecilik anlayışı
ki ar
hayatın doğal sıradanlığını dışlamaktadır. D) Batı'da deneme türü, Doğu edebiyatı denemelerinden
,k
ir k l
çb f ha
beslenerek gelişmiştir.
li
tartışmaya açıktır.
rın
hi
la
ru
so
Bu
22. G. Bachelard evin salt bir fiziksel nesne olarak 24. Tarihçi her yazdığını verilerle kanıtlamak zorundadır.
görülmemesi gerektiğini öne sürer. Yaşadığımız Hangi olayı, ne yönden ve ne kadar ayrıntıyla yazacağını
mekânlar, anı izleriyle doludur. H. Bergson'un ilgilendiği seçen her tarihçi yeni bir hikâye kurgular. Üstelik
zaman kavramı da bu tür mekânsal özgülüğe bağlıdır. topladığı bilgileri nedensellik ilişkisi içinde, anlam ifade
Mekân zorunlu olarak zamana nitelik katar. Böylelikle edecek bir olay örgüsüyle sunmaya çalışırken birkaç
ev, Bergsoncu zamanın işlediği metaforik bir mekâna temel anlatı kalıbını kullandığında tarih ile edebiyat
dönüşür. Benjamin, insanların kenti nasıl okuduklarına arasındaki mesafe iyice azalır. Böylece tarihçiler, gerçek
ilişkin kapsamlı çözümlemesinde benzer izler üzerinde olaylar ile hikâyelerin geleneksel yapıları arasındaki
durur. Kent, insanlara ait anıların ve geçmişin ambarıdır benzerlikleri kullanarak geçmişi bugünde inşa ederler.
ve ayrıca kültürel simgeler deposu olarak da işlev
görmektedir. Metruk binalar bile bellekte izler bırakabilir Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların
ve geçmiş dönemlere ilişkin anıları, düşleri ve ümitleri hangisine ulaşılabilir?
açığa çıkarabilir.
A) Tarih metinleri de tıpkı edebiyat yapıtları gibi çeşitli
biçimlerde yorumlanabilir.
Bu parçada sözü edilen düşünürlerin mekân
hakkındaki ortak yargısı aşağıdakilerden hangisidir? B) Tarih, edebiyatın içinden doğan ve modernite ile
A) Mekân algısının oluşmasında yaşanmışlıkların gelişen bir bilim dalıdır.
M
belirleyici bir rolü vardır.
ın
C) Tarih yazımı, edebî teknikler ve tarih disiplinine özgü
ız
B) Fiziksel bütünlüğünü koruyan mekânlar kişiler için ayrı yöntemlerin harmanlandığı bir uğraştır.
s
bir anlam kazanır.
ak
D) Tarih yazımı öznellikten ve öykülemeden kurtulduğu
. olm
C) İnsan, hayatın değerini mekâna yüklediği anlamlar oranda bilimsellik kazanmıştır.
üzerinden idrak eder.
az i
m zn
E) Tarih yapıtları, okur beklentisine göre
la ı i
D) İnsan; zaman ve mekân kavramları arasında birleştirici biçimlendirildiğinde edebî ürünlere daha çok benzer.
nı zıl
bir rol üstlenir.
Y
lla ya
E) Tarih bilincinin oluşması ve geleneğin sürdürülmesinde
ku n
n ’ni
mekânlar belirleyicidir. da M
fın SY
ra Ö
ta lar
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
E) Verimli olmak
la
ru
so
Bu
25. Sanat tarihçisi Gombrich "İnsanoğlunun yaptığı her şey 26. Akşamları eve döndüğünde salonda en rahat ettiği
sanat olabilir." der. Bunu söylerken insanın ölçüsüzce noktaya benim köşem demek; her gün gazetede kendi
yaptığı her şeyin sanat sayılabileceğini değil, sanatın köşesinde yazmak; nice girift, yuvarlak veya köşeli
belli başlıkların ve türlerin tekelinde olmadığını, her hadiseye köşe penceresinden bakmak; sevdiklerini,
türden üretimin sanat olma şansının bulunduğunu çocuklarını ciğerimin köşesi diye sevmek; bir büyük
kastetmektedir. Peki bu söylemi neden kurcalıyorum? hükümdara "Dünyanın her köşesinde senin adın var!"
Çünkü birilerinin Gombrich’e dayandırarak sanat diye seslenmek, sonra yabancı kökenlidir diye köşe
dünyasına egemen kılmaya çalıştığı sanatın göreceliği kelimesi yerine "becek, bükek, bükeç" gibi bir kelime
fikri, sürekli kötüye kullanılıyor. Oysa sanat tüm kullanmayı seçerek "köşe"nin mana dünyasını bir kenara
duyularımızla biriktirdiklerimizin, sezgilerimiz yardımıyla bırakmak akıl alır şey değildir.
yeniden sentezlenmesidir. Başka bir deyişle bir duyarlılık
Bu parçada yazarın asıl eleştirdiği durum
ve zekâ işidir.
aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadan hareketle sanatla ilgili aşağıdakilerin A) Daha önce pek duyulmamış kelimelerin ne anlama
hangisi söylenemez? geldikleri belirtilmeksizin kullanılması
A) Kendine has özel süreçlere sahip olan bir üretim
B) Dile farklı kullanım biçimleri ile yerleşmiş bir kelimenin
alanıdır.
M
başkasıyla değiştirilmesi
ın
B) Öznellikten çok nesnelliğin; duygulardan çok mantığın
C) Dilsel değişim ve gelişmelerin çok kısa sürede
ız
ön plana çıktığı bir süreçtir.
s
gerçekleşmesinin beklenmesi
ak
C) Deneyimle bilginin harmanlandığı ve farklı türlerden
. olm
D) Yenilerini türetmeye çalışmadan yabancı kökenli tüm
oluşan bir etkinliktir.
kelimelerin dilden atılması
az i
m zn
D) Kesin, belirli sınırları olmayan özgür ve özgün yaratımı
E) Dil anlayışındaki görüş farklılıklarının ısrarlı bir
la ı i
kendine esas alır.
nı zıl
şekilde görmezden gelinmesi
Y
lla ya
E) Temelinde bilgi, his, deneyim ve akıl gibi unsurları
barındıran bir yaratım sürecidir.
ku n
n ’ni
da M
fın SY
ra Ö
ta lar
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
27. Çevre insana potansiyel nitelikler veya yetenekler 28. Acaba Eski Yunan filozofu Sokrates evden dışarıya
vermez. İnsan daha doğmadan birtakım güç ve çıkınca ne yapardı? Dışarıdan göründüğü kadarıyla
yeteneklere sahip olduğundan yaratıcılık, özgünlük, pazar yerlerini ve spor alanlarını ziyaret eder ve halkla
başkalarını önemseme, sevme, gerçeği arama gibi konuşurdu. Deyim yerindeyse o tam bir aylaktı. Karısı
özelliklerimiz de biyolojik varlığımızla birlikte gelişir. Xanthipe’nin sinirine dokunan da düpedüz buydu işte.
İnsanlığı tanımlayan bu yapının gelişebilmesi için sosyal Evi, karısı ve çocukları ile ilgilenmek, babasından
çevre desteği şart değildir. Aile, toplum veya kültür öğrendiği taş oymacılığı mesleğini icra etmek, kısacası
bireye; sevme, bilgiyi arama, felsefe yapma, vatandaş olarak düzenli bir ömür sürmek yerine
simgeselleştirme veya yaratma potansiyeli Sokrates boş boş dolaşmakta ve tanıdıklarıyla hiçbir işe
kazandıramaz. Bunun yerine, doğuştan getirdiğimiz kimi yaramayan konuşmalar yapmaktaydı.
yetilerin gerçeğe dönüşmesi yolunda bizi yüreklendirir,
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
özendirir. Çevre ve kültür; güneş, besin ve sudur,
tohumun kendisi değil. söylenebilir?
A) Sokrates’in çevresindeki insanları uyumsuz olarak
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan temel
değerlendirmektedir.
düşünceyle çelişen bir ifadedir?
A) Her insanın kendi imkânları dâhilinde gelişime açık B) Sokrates’in gündelik yaşantısındaki çelişen yönleri
M
olduğunu ve bunun güdüsel bir dayanağı olduğunu araştırmaktadır.
söylemek mümkündür.
ın
C) Sokrates’in fikirlerini en yakınlarından bile gizlediğini
s ız
B) Dış etmenlerin birey üzerindeki katkısını yok saymak düşünmektedir.
ak
kadar bunları mutlak belirleyici saymak da doğru
. olm
değildir. D) Sokrates’in bir filozof olarak taşıdığı ünü hak etmediği
kanısındadır.
az i
m zn
C) Bireyin onu diğer canlılardan ayıracak özellikler
E) Sokrates’e karısının gözünden bakma denemesinde
la ı i
taşıyabilmesi için yeterli dış uyarana maruz kalması
nı zıl
gereklidir. bulunmaktadır.
Y
lla ya
D) Ebeveynlerin ve toplumun birey üzerindeki en büyük
ku n
n ’ni
katkısı potansiyelini geliştirmesini sağlamaktır. da M
fın SY
E) İnsanın zihnî ve duygusal yapısı da fiziki yapısıyla
birlikte daha dünyaya gelmeden gelişmeye başlar.
ra Ö
ta lar
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
karşı çıkıyorlardı. Her türlü militarizmi, vahşi kapitalizmin
ın
buyurduğu çalışma ve tüketme köleliğini, insan
ız
bedenini doğallığından uzaklaştıran yapay estetizmi
s
ak
reddediyorlardı. İnsanın kendi bedeni üzerindeki haklı ve
. olm
mutlak tasarrufunu, hırpani kılıkları ve keçeleşmiş
saçlarıyla savunuyor böylece sistemin buyurduğu
az i
komutlara karşı, en barışçıl hâliyle radikal bir itirazı kendi
m zn
bedenlerinde somutlaştırıyorlardı.
la ı i
nı zıl
Y
lla ya
ku n
n ’ni
da M
29. Bu parçada Beatnik gruplarıyla ilgili aşağıdakilerden
fın SY
hangisine ulaşılabilir?
ra Ö
desteklendiğine
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
baştan kabul ettiği için yeni bilgilere ulaşmayı hedefler.
ın
Bunu da gözlemler yaparak ve bunları kapsayıcı teorilere
ız
dönüştürerek gerçekleştirir. Eldeki bir teoriyi çürüten
s
ak
kanıtlar bulursa da onu terk edip yeni kanıtları açıklayan
. olm
farklı bir teori geliştirmekte duraksamaz. Ancak teori
üretimiyle yetinmez, bu teorileri yeni teknolojiler
az i
geliştirmek için de kullanır. Böylece modern bilimin
m zn
cehaletimizi itiraf etmesi, onu önceki geleneklerden daha
la ı i
dinamik, esnek ve sorgulayıcı kıldığı gibi dünyanın nasıl
nı zıl
işlediğini anlama ve onu ihtiyaçlarımıza göre değiştirme
Y
lla ya
kabiliyetimizi de artırmıştır.
ku n
n ’ni
da M
fın SY
ra Ö
dayandırması
’
um M
reddetmesi
Ö
şi ı Ö
yönelmesi
,k
ir k l
çb f ha
M
bilinemeyen ve dolayısıyla çaresi de olmayan genetik savunan XIX. yüzyıl araştırmacılarının
ın
bozukluklarla ilişkilendiriyordu. XX. yüzyılın başlarına çalışmalarında tıkanmaya sebep olmuştur.
ız
gelindiğinde ise psikanaliz, beyin patolojisinin davranış
s
E) Psikanaliz kuramı, XIX. yüzyıldaki araştırmalar için
ak
bozukluklarının tek nedeni olduğu görüşüne kökten karşı
yetersiz kalan laboratuvar tekniklerine ilişkin
. olm
çıkan devrimci bir düşünce olarak belirmeye başladı.
koşulları bertaraf edebildiği için kabul görmüştür.
Bazı ruhsal bozuklukların organik kökenli değil, psikolojik
az i
temelli oluştuğu görüşünü savunan psikanaliz kuramına
m zn
göre günlük yaşamda olağan nitelikteki bazı
la ı i
engellemeler ve çatışmalar bazen kişiye aşılamaz
nı zıl
görünmekte ve böyle bir kişi, içinde bulunduğu
Y
lla ya
durumlara uyum sağlama çabalarında sağlıksız yollara
ku n
başvurabilmekteydi.
n ’ni
da M
35. Bu parçaya göre psikanalizin "devrimci" olarak
fın SY
E) belirsizlikleri
um M
yöntemini geliştirmesi
Ö
şi ı Ö
M
ve özellikle de Leyla ile Mecnun. Öyle ki Mecnun’un aşkı
ın
daha çok Leyla’yı arama serüvenine yöneliktir, Leyla’nın
ız
kendisine değil. Film aynı zamanda cesur bir girişimdir
s
ak
çünkü seyircinin Yeşilçam tarafından şartlandırılmış
. olm
beklentilerine hiç cevap vermez. Hatta filmin pek çok
karesi seyircisine boşlukları kendisinin tamamlayacağı
az i
sahneler sunar.
m zn
38. Bu parçadaki altı çizili sözle filmin hangi özelliğine
dikkat çekilmektedir?
la ı i
nı zıl
A) Kurgunun zayıf nitelikte olması
Y
lla ya
ku n
B) Senaryonun eksik olması
n ’ni
36. Bu parçaya göre “Sevmek Zamanı” adlı filmle ilgili da M
aşağıdakilerden hangisi doğrudur? C) Hikâyenin yoruma açık olması
fın SY
içerdiği
ur SY
Ö
şi ı Ö
ki ar
,k
ir k l
çb f ha
li
te
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
hiçbiri etkili değildi de Kenyalı atletler, başkalarının
ın
dayanamayacağı kadar ağır bir antrenman programıyla
ız
yarışlara hazırlanıyordu. Kenyalılar efsanesinin
s
ak
çözülmesine, Kopenhag Kas Araştırmaları Merkezinin
. olm
yöneticisi Bengt Satlin öncülük etti. Satlin’in başında 41. Bu parçada altı çizili sözle Kenyalı atletlerin
olduğu ekip, Kenyalı ve İskandinav koşucuların fizyolojik başarısının hangi yönü vurgulanmak istenmiştir?
az i
yapılarının yanı sıra her iki gruptan spora yeni başlayan
m zn
acemi koşucuların eğitilebilirlik derecelerini izledi. A) İnanılmazlığı B) Tutarsızlığı C) Anlaşılmazlığı
la ı i
Araştırmanın ancak onuncu yılında popüler teoriler birer
nı zıl
birer geçerliğini yitirdi. Oksijensiz kalmış, yorgun kasların D) Popülerliği E) Etkileyiciliği
Y
lla ya
ürettiği laktat adlı madde, Kenyalıların kanlarında daha
ku n
yavaş toplanıyordu. Böylece Kenyalı bir atlet, aynı
n ’ni
miktarda oksijen soluyarak İskandinav atletten %10 da M
oranında daha fazla koşabiliyordu. Ayrıca Kenyalı
fın SY
E) Dinî ritüeller
rın
hi
la
ru
so
Bu
M
K ve S eserleri, aynı dile çevrilmiştir. A) Hikâye türündeki S eseri, Fransızcaya çevrilmiştir.
ın
ız
B) Hikâye türündeki L eseri, Fransızcaya çevrilmiştir.
s
ak
C) Deneme türündeki M eseri, Almancaya çevrilmiştir.
. olm
D) Deneme türündeki N eseri, İngilizceye çevrilmiştir.
az i
m zn
43. Buna göre
la ı i
E) Deneme türündeki K eseri, Almancaya çevrilmiştir.
nı zıl
I. K,
Y
lla ya
II. L,
ku n
n ’ni
III. M da M
eserlerinden hangileri Fransızcaya çevrilmiş olabilir?
fın SY
D) I ve II E) II ve III
lu ru
S
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
I. M,
ki ar
II. N,
,k
ir k l
çb f ha
III. S
eserlerinden hangileri hikâye türünde olabilir?
li
te
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
rın
hi
la
D) I ve III E) II ve III
ru
so
Bu
M
da C seviyesinde bir felsefe sorusu gelmektedir.
ın
s ız
50. Beşinci sorunun A seviyesinde bir soru olduğu
ak
biliniyorsa aşağıdaki ikililerden hangisi felsefe
. olm
sorusudur?
A) Üçüncü ve dördüncü
az i
m zn
47. Sınavın altıncı sorusu için aşağıdakilerden hangisi
la ı i
kesin olarak doğrudur? B) Üçüncü ve altıncı
nı zıl
Y
lla ya
A) A seviyesinde bir sorudur.
C) Dördüncü ve altıncı
ku n
n ’ni
B) C seviyesinde bir sorudur.
D) Dördüncü ve beşinci
da M
fın SY
C) B seviyesinde bir sorudur.
E) Beşinci ve altıncı
ra Ö
D) Mantık sorusudur.
ta lar
lu ru
S
E) Felsefe sorusudur.
ru So
ş
ku tir.
ya ait
ve ye
’
um M
ur SY
Ö
şi ı Ö
D) I ve II E) II ve III
Bu
D) yanılsama - bilinebilir
E) farkındalık - tanımlanabilir
8. Çernobil’de 26 Nisan 1986’da meydana gelen 10. I. eden düşünce, amacını aşarak
patlamanın ardından ilk gün %25’i, sekiz gün içinde ise II. gerektiğini ve bir sözcüğün tek
tamamı çevreye yayılan radyasyon nedeniyle bölge
III. sözcüklerin temel anlamlarının korunması
hızla boşaltılmış; 135.000 kişi başka bölgelere
nakledilmiş ancak yine de aralarında patlamadan IV. imgeye kuşkuyla yaklaşılmasına ve
en çok etkilenen Rusya, Ukrayna ve Belarus’un da V. bir doğru anlamı olduğunu iddia
olduğu birçok ülkede radyasyona bağlı kirliliğin önüne VI. imgenin sıradanlaşmasına yol açıyor
geçilememiştir.
A) Patlamanın olumsuz etkileri Çernobil’e sınır Ukrayna Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
ve Belarus’a hızla ulaşmıştır. cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan üçüncü olur?
B) Çernobil’de radyasyonun yayılması ve buna bağlı A) I B) II C) III D) IV E) V
kirlenme aşamalı olarak gerçekleşmiştir.
18. (I) Usta gazeteci, siyah beyaz kareler ve canlı hatıralarla 20. Tarihte pek çok millet zamanı ölçmek ve hesaplamak
dolu arşiviyle bizleri yakın tarih yolculuğuna çıkarıyor. amacıyla kendilerine özgü takvimler yapmıştır.
(II) 1950’lerden bu yana oluşturduğu arşivi ile farklı Bu takvimlerin başlangıç tarihleri birbirinden farklıdır.
detayları ve gün yüzüne çıkmamış pek çok hikâyeyi İbraniler milattan 3760 yıl 3 ay önce olduğu varsayılan
başarıyla belgeliyor. (III) Türkiye’nin saygın Yaratılış Günü’nü; eski Yunanlılar, ilk olimpiyat
fotoğrafçılarından olan bu usta isim, geleneksel oyunlarının yapıldığı MÖ 776 yılını; Romalılar, Roma
değerleri fotoğraf sanatıyla pekiştirmeye çalışıyor. şehrinin kurulduğu MÖ 753 yılını; Hristiyanlar,
(IV) Siyaset ve sanat dünyasının unutulmaz isimlerinin Hz. İsa’nın doğum yılı olan 0 miladı; Müslümanlar da
bilinmeyen yönlerini bu zengin arşiviyle gözler önüne Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği
seriyor. (V) İsmet İnönü’den Süleyman Demirel’e, tarih olan MS 622 yılını takvimlerinin başlangıç tarihi
Feyhaman Duran’dan Dario Moreno’ya pek çok ünlü olarak aldılar. Bu farklılıklar, tarihlerin bir takvimden
ismin yaşamına tanıklık etmemizi mümkün kılıyor. başka bir takvime çevrilmesini uzmanlık gerektiren
A) I B) II C) III D) IV E) V hassas bir iş hâline getirdi.
19. Dünyaya sözcüklerin gözünden bakmakla fotoğraf C) Başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dinin etkisinin
makinesinden bakmak arasında ciddi farklar var. Bunu de olduğu
ancak iki bakış açısını da deneyimlemiş olanlar
kavrayabilir. Fotoğraflarıyla ünlü bir sanatçı, “Bir D) Başlangıçları belirlenirken ilkel yöntemlerden
hikâyeyi sözcüklerle anlatabilseydim fotoğraf makinemi faydalanıldığı
sürekli yanımda taşımaya ihtiyaç duymazdım.” diyor.
Bana göre de sözcüklerin gösterebileceklerini bilenler, E) Tarihleri birinden diğerine aktarmanın özel eğitim
hiçbir anı sabitlemeye ihtiyaç duymazlar. gerektirdiği
21. Bilincimizin en yüksek ve en etkin olduğu yer, yenmenin 23. Ölüme çok yakın olsaydık hayat gözümüze birdenbire
sarhoşluğu içinde kendimizi unuttuğumuz mutluluk harikulade görünürdü herhâlde. Düşünün, yolculuklar,
zirveleri değil, kişisel sorgulamayı tetikleyen yenilgilerin projeler, ifade edilmeye güç bulunamamış duygular
kör kuyularıdır. Galibiyet yabancılaştırıcı bir yolculuktur, birden nasıl da coşku yaratırdı. Oysa bu kadar değerli
insan evine kaybedince döner. şeyler, gelecek günlerden emin olmanın verdiği
tembellikle bulanıklaşıyor, sürekli erteleniyor. Aslında
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen bugünü sevmek için felaket haberlerine ihtiyacımız
aşağıdakilerden hangisidir? olmamalı. İnsan olduğumuzu ve zamanımızın kısıtlılığını
bilmek yetmeli bunun için.
A) Kazanmak, insanın bilmediği yönlerini keşfetmesini
sağlayan geliştirici bir süreçtir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların
hangisine ulaşılabilir?
B) Kaybetme korkusu, insanın kendinden ve arzularından
uzaklaşmasına neden olur. A) İnsan ölümlü olduğu gerçeğini yadsıdığında zaman
algısını yitirir.
C) Yitirilen her mücadele insana kendini geliştirmesi ve
aşması için yeni bir neden sunar. B) İnsan ömrünün sınırlılığı, hayatı doyasıya yaşamanın
itici gücü olmalıdır.
D) Kaybedilen mücadeleler, insanın kendini tanımasını ve
farkındalığının artmasını sağlar. C) İnsan hayatın kendisinden değil, gündelik hayatın
tekrarından kaçınır.
E) Zafer, yendiğiniz kişiler kadar değil, ona ulaşmak için
harcadığınız çaba kadar büyüktür. D) İnsanın hayata karşı duyduğu kayıtsızlık, zamanının
sınırlı oluşuyla ilgilidir.
24. Stavrogin'i anlayabilmek için Dostoyevski'nin küçük 25. Ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal gelişimleri
memurlarından, yoksul öğrencilerinden, dar gelirli yazar üzerine yürütülen araştırmaların çoğu, aile ile arkadaşlar
adaylarından biraz uzaklaşmamız gerekir. Her şeyden arasındaki değişen rollere odaklanır. Çünkü ergenlik,
önce sınıfsal açıdan onlardan farklıdır Stavrogin. Bir bireyin tutumları ve tavırları şekillenirken akran grup ile
generalin oğludur, kendisi de subaylıktan gelmedir. ebeveynlerin yarışıyormuş gibi göründükleri ilk döneme
Annesinin gücü sayesinde subaylığa yükselmiş ama işaret eder. Bu sürecin galibi genellikle akranlar olur ve
yükselir yükselmez istifa etmiş, kendisi gibi ordudan kişiler, arkadaşlarıyla olan etkileşimi sonrasında sosyal
ayrılmış subaylar, yoksul memurlar, sarhoşlarla düşüp niteliklerini saptar, kim olmak istediğine karar verir ve
kalkmaya başlamıştır. Yakışıklı, iyi giyimli ve kibar ilişki şekillerini belirler. Aile ise bu dönemde kesinlikle
görünüşlü ama küstah, mağrur ve kibirlidir. En çarpıcı kazanan taraf olmayı seçerse çocuğunun dünyasından
özelliği “sanki balmumundan yapılmış gibi” görünen, gittikçe uzaklaşır, onun düşmanı konumuna gelir. Bu
donukluğuyla bir maskeyi andıran yüzüdür. Sağduyuya nedenle de hata yapmaya en elverişli dönemde olan
meydan okuyan, iyilikle kötülük arasındaki ayrımın artık ergenler, ilk tökezlediklerinde ailelerine koşamaz, onlara
etkilemediği bu yüz, diğer kahramanların ulaşmak sığınamaz ve akranlarından yardım ister. Bu da
istedikleri şeye, kendine yeterliğe ulaşmış gibidir. hataların büyümesine ve telafisi olmayan bir hâl
almasına neden olur.
Bu parçada Dostoyevski’nin karakteri Stavrogin'le
ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
A) Dostoyevski külliyatının genel çizgisinin dışında hangisidir?
oluşuna A) Ergenlik dönemindeki bireylerin kimlik karmaşası
yaşarken hata yapabildiği ve bu nedenle sosyal
B) Her türlü duygudan arınmış, duyarsız ifadesine ilişkilerinin zedelenebildiği
C) Kariyerinin nasıl bir seyir izlediğine B) Ailelerin ergenlik dönemindeki çocuklarına anlayışla
yaklaşmalarının, onları desteklemelerinin bireylerin
D) Çocukluğunun farklı sosyal sınıflar içinde geçtiğine gelişimlerinde kritik bir rol oynayabildiği
26. Edebiyatın doğası gereği, yazanla okuyan ayrı 27. Ne zaman bir kütüphaneye girse bayılacakmış gibi olan
zamanlarda yaşar. Yazar sancılar içinde kıvranırken bir insan düşünün. Kitapları gördüğünde başı dönmeye
okur başka bir kitabın tadını çıkarıyordur. Eser okura başlar ancak kütüphaneden çıktığında kendine gelir.
ulaştığındaysa yazarın sancısı dinmiş, heyecanı Bunun nedeni, sanıldığı gibi kitaplara karşı hissettiği
sönmüştür. Bu anlamda edebiyatçılar bir şarkıcının, bir olumsuz düşünceler değildir. Onun asıl isteği kitapların
konser piyanistinin veya bir tiyatro oyuncusunun içerdiği tüm bilgilere sahip olmaktır. Kendi bilgisinin
performans keyfinden yoksundur. Okur, her şey bittikten eksikliğini o kadar derinden hisseder ki kütüphanedeki
çok sonra çıkagelir. kitapların hepsini birden okumayı arzular. Ancak bunu
yapamayacağını bildiği için de kendisini yetersiz
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi hissetmeyeceği farklı bir ortama ihtiyaç duyar.
söylenebilir?
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Edebiyat eserinin paylaşım süreci, yazar ile okur
arasında bağ kuran bir köprü niteliğindedir. A) Gerçek bilgiye ulaşmanın yolu, kişinin kendi
bilgisizliğini kabul etmesidir.
B) Yazarın heyecanının kaybolmasının sebebi, eserin
okura ulaşırken geçirdiği dönüşümdür. B) İnsanın bilgisizlikten kurtulması için korkularıyla
yüzleşmesi gerekir.
C) Edebî üretim sürecinin niteliği, yazarla okur arasındaki
anlık duygu etkileşimini engeller. C) İnsan, görünenin dışında farklı nedenlere dayalı
davranışlar sergileyebilir.
D) Edebiyat eserinin okur üzerinde yarattığı duygu, farklı
dönemlerde değişiklik gösterir. D) Kişinin beklentileri arttıkça onların gerçekleşme
ihtimalleri de artar.
E) Okurun metne duygularıyla yaklaşması, yazarın iç
dünyasını görmesinin önüne geçer. E) Kişi, eksikliğini hissettiği bilgiye ulaşabilmek için
sürekli yeni arayışlar içindedir.
E) İlgi çekici bir fikir üretmek ancak pek çok farklı görüşün
senteziyle mümkündür.
B) Dikey yapılaşmanın yarattığı yabancılaşmadan E) Modern ve geleneksel yaşam tarzlarını aynı çevrede
topluma sığınırlar. buluşturmaları
E) Murat A
I. Nida,
II. Pelin, 46. Pelin ve Rıza aynı takımdadır.
III. Uras Suat zirveye Pelin'den hemen sonra ulaşmıştır.
adlı dağcılardan hangilerinin zirveye ulaşma sırası Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
kesin olarak bilinebilir?
A) Zirveye birinci sırada Murat ulaşmıştır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
B) Zirveye ikinci sırada Orhan ulaşmıştır.
D) II ve III E) I, II ve III
C) Zirveye üçüncü sırada Pelin ulaşmıştır.
Sipariş edilmeyen makarna, baharat veya sos türü E) Lale, nane baharatlı makarna sipariş etmiştir.
yoktur.
Hiçbir makarna türü, aynı sos veya
baharatla birden fazla sipariş edilmemiştir.
Üç kişi sadece sos, iki kişi sadece baharat
tercihinde bulunmuştur.
Yoğurt sosu tercihi, salça sosu tercihinden daha
fazladır.
İki kişi çubuk, iki kişi fiyonk makarna sipariş 49. Aşağıdaki kişilerden hangileri birlikte yoğurt soslu
etmiştir.
makarna sipariş etmiş olamaz?
Fiyonk makarna sipariş edenler sos tercih
etmişlerdir. A) Gamze ve Hakan B) Hakan ve Işıl
Lale, burgu makarnasını baharat ile sipariş C) Hakan ve Mustafa D) Işıl ve Mustafa
etmiştir.
Aynı tür makarna sipariş eden Gamze ve E) Gamze ve Işıl
Mustafa’dan biri sos diğeri baharat tercihinde
bulunmuştur.
C) alternatif yorum - özgünlük kazandığı C) Diğer bir deyişle insan, çevresindeki algıları
yönetebildiği ölçüde çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilir
D) objektif tavır - kendini bulduğu
D) Sözün kısası insan ancak etrafındakilerin
E) sabit fikir - varlığını koruduğu yönlendirmesiyle yetkin birey olma yolunda başarıya
ulaşır
B) yetinmediği - tanıtılmasına
C) ölçülmediği - sunulabilmesine
D) sınırlanmadığı - dayatılmasına
E) gerçekleşmediği - gösterilebilmesine
4. Yalnız seyahat etmek daha faydalıydı belki. Olup bitene 5. Bugün nesnelerden pek azı, onlardan söz eden bir grup
verdiğimiz tepkiler; kimle birlikte olduğumuza göre bağlamı olmaksızın “kendi başına” sunulur. Bu yüzden
değişiyor, merakımız başkalarının beklentileri tüketicinin nesneyle ilişkisi değişmiştir. ----. Çamaşır
doğrultusunda şekilleniyordu. ----. Ve belki bu yüzden makinesi, buzdolabı ve bulaşık makinesi gibi ürünlerden
bazı yönlerimiz bir türlü açığa çıkmıyordu. Karşımızdaki oluşan “beyaz eşya” grubu, her bir ürünün tek tek sahip
birdenbire “Senin gotik mimariden hoşlanan biri olduğundan farklı ve parçalanmaya direnen bir anlama
olduğunu hiç düşünmemiştim.” deyiveriyordu. Bir sahiptir. Markalar ve üretici firmalar, vitrinlerinde ve
arkadaşımızın bizi sürekli gözlemlediğini düşünmek, reklamlarında, tüketiciye bu bütüncül anlamın kolektif
bizim kendimize odaklanmamızın önünü kesiyordu. vizyonunu dayatır.
Arkadaşımızın sorularına ve yorumlarına uyum sağlama A) Reklamlar; buna yeni bir yaşam sanatı, yeni bir yaşam
ve merakımızı dizginleyip daha normal görünme tarzı, günümüzün modası adını vererek tüketiciyi ikna
zorunluluğu hissediyorduk. eder
A) Zevklerin örtüştüğü bir kişiyle yapılacak seyahatin
daha tatminkâr olacağı açıktı B) Tüketici; sağladığı özel fayda çerçevesinde bir
nesneye değil, bütünsel anlamı çerçevesinde bir
B) Kendimizi dinlemenin seyahatin en temel nesneler kümesine yönelir
nedenlerinden biri olduğunu unutuyorduk
C) Bolluğun en ilkel ama en anlamlı biçimi olan
C) Bir kişiyi tanımanın en iyi yolunun o kişiyle seyahat istiflemenin ötesinde nesneler takım veya koleksiyon
etmek olduğu ortaya çıkıyordu biçiminde düzenlenir
D) Başkaları, bizim nasıl biri olduğumuz konusunda dar D) Nesneler bazen satın alma itkisini güçlendirmek için
bir bakış açısına sahip olabilirdi düzensizliği taklit etse de asla mutlak bir düzensizlik
içinde sunulmaz
E) İnsanın kendisi ile baş başa kalma gerekliliği, seyahat
sırasında da hissediliyordu E) Gereksinimlerini karşılama peşindeki tüketici, mal
bolluğundan doğan bir sahip olma çılgınlığına
kapılmaz
B) Türkiye’de uçuş denemeleri yapılan ilk savaş uçağı C) Konya Ovası’nda tarım geleneğinde yirmi yıl içinde
Millî Mücadele sırasında üretilmiştir. farklılıklar meydana gelmesi beklenmektedir.
C) Vecihi Bey'in uçağını enkaz parçalarından yapmış D) Son yirmi yılda değişen tüketim alışkanlıkları Konya
olması uçuş izni alamamasına yol açmıştır. Ovası’nda tarımın geleceğini tehdit etmektedir.
D) Vecihi Bey, enkaz parçalarından ürettiği uçağıyla uçuş E) Artan nüfus ve kaynakların plansız kullanımı Konya
denemesi gerçekleştirmiştir. Ovası’nda tarımın yarınlarını olumsuz etkilemektedir.
10. I. yıldızdan Dünya’ya ulaşan 12. I. Burada farklı kokularla harmanlanan ve çeşitli
II. sıcaklığı ve bileşimi kalıplarla şekillendirilen sabun böylelikle tüketiciye
sunulmaya hazır hâle gelir.
III. ışığın gözlemlenmesi
II. Isıtma, sabunlaşma tamamlanana kadar sürer ve
IV. bir yıldızın kütlesi
çözeltiye tuz katılarak sabunun yüzeyde
V. hakkındaki tüm saptamalar toplanması, gliserinin altta kalması sağlanır.
VI. ve analiz edilmesiyle yapılır III. Temizliğin ayrılmaz bir parçası olan sabunu doğal
olarak üretmenin yollarından biri de proses
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir yöntemidir.
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi IV. Yüzeydeki sabunlar toplanır ve gliserinden
baştan dördüncü olur? arındırılmış sabun ayrı bir yere alınır.
A) I B) II C) III D) IV E) V V. Bu işlemde yağlar ısıtılır; sıcakta sodyum hidroksit
çözeltisi eklenir ve karıştırılır.
18. (I) Bazı yazarlar, dört dörtlük bir okurun sınırlı bir 20. Neredeyse tüm eserleri kötülükle dolu olmasına rağmen
kitaplığa sahip olmasını ve her yıl aynı kitapları metinlerinde “kötü” diye nitelendirilebilecek tek bir kişi
okumasını öğütler. (II) Onlar bu bakış açısıyla kendi bile yoktur. Yazılarında kötüye işaret etmez; kötülüğün
kitaplıklarında da çok az sayıda kitap bulundurur, dönüp yükünü herhangi bir ölümlünün omzuna yıkmak yerine
dönüp yine aynı metinleri okurlar. (III) Mesela Necati onu meydana getiren, meşrulaştıran toplumsal yapıyı
Cumalı, bir okuduğunu bir daha okumayı âdeta görev açığa vurmayı amaçlar. Asıl başarısı da kanımca
bilir. (IV) Ona tanımadığı bir yazarı okutmak kolay burada yatar çünkü gerçek yaşamda da kötünün adı
değildir, yeni yetmelere ise hiç yanaşmaz. yoktur.
(V) Suç ve Ceza, Budala, Palto gibi kült eserleri
defalarca okumuştur. Bu parçada kötülükle ilgili anlatılmak istenen
A) I B) II C) III D) IV E) V aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumda kabul gördüğünde yaygınlık kazanır.
19. Antropolog Gordillo, modern toplumlarda geçmişin D) Ortaya çıkmasına neden olan toplumun bir ürünüdür.
çeşitli usullerle “yabancı bir ülke” gibi şu an ve burada
olandan ayrıldığını söyler. Gordillo; tarih dersleri, millî E) Suçlunun sorgulanmasını gerektiren bir sorundur.
anlatılar ve müzelerin -yani hafıza endüstrisinin- geçmişi
hatırlatmanın haricinde onu bugünden koparmaya,
şimdiki zamanla arasına bir sınır çekmeye yaradığını
ifade etmektedir.
D) İlerlemeci ve modern bir toplum, ayrıştırıcı bir tarihin Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden
yavaşlatan yükünü omuzlarından atmalıdır. hangisi söylenemez?
E) Geçmişi anlamak için resmî tarihe değil, toplumsal A) Sanatındaki başarısını harcadığı emeğe borçlu olduğu
belleğe ve sözlü tarihe güvenmek gerekir.
B) Sıradan olanın dışına çıkan eserler kaleme aldığı
22. İnsanın kendisi için ürettiği en önemli ve karmaşık 23. Makoto Shinkai’nin pek çok festivalden ödülle dönen ve
mekânsal biçim olan kent, her şeyden önce fiziki bir Japonya’da rekordan rekora koşan anime filmi Senin
birimdir. Sayısız mimari unsurdan oluşan kent hem Adın, yönetmenin giderek ustalaştığının bir göstergesi.
seyredilen, okunan, hayran olunan hem de kaçmak İlk eserlerinden itibaren büyük bir potansiyele sahip
istenilen, nefret edilen bir mekândır. Köprü, sokak ve olduğunu hissettiren Shinkai’nin, bu filmiyle usta
yol gibi kentin her bir unsuru, nesnel gerçekliği ve yönetmen Hayao Miyazaki’nin tahtının varisi olarak
sembolik boyutuyla öne çıkar. Ekonomik değerinden gösterilmesi de boşuna değil. Yönetmenin hem kısa
estetik görünümüne kadar kentin her bir bileşeni, ait hem uzun metraj animelerinden alışık olduğumuz
olduğu dönemin ruhu hakkında derin bilgiler barındırır. üzere Senin Adın, iki farklı dünya seriyor gözlerimizin
Bu yönüyle kent hem bir tarihsel hafıza hem de güncel önüne. Nabız gibi atan modern Tokyo; şehri damarlar
olanın tezahür ettiği bir mekândır. gibi saran trenleri, gökyüzüne yükselen gökdelenleri ve
insan kalabalığıyla bir keşmekeşi değil, büyülü bir
Bu parçadan hareketle kent ile ilgili aşağıdakilerden güzelliği betimliyor. Geleneksel ögelerle bezeli taşra
hangisi söylenemez? kasabasıysa doğanın ritmini takip eden, sakin bir
A) Yapay bir yaşam alanı oluşturduğu kırsal yaşamı perdeye yansıtıyor.
E) Geçmişi anlamaya olanak sağladığı B) Yönetmeninin ilk uzun metrajlı filmlerinden olmasına
rağmen kurgusu ve tekniği açısından ileri düzeyde
olduğu kabul edilmektedir.
24. Pietro Mascagni henüz 16 yaşındayken bestelediği ilk 25. Dünya’nın etrafındaki uydular, her gün milyonlarca
senfonisiyle bir sanatçının dikkatini çeker ve bu yolla fotoğraf çekiyor. Araştırmacılar da bu fotoğrafları
Milano Konservatuvarına girer. Kısa bir süre sonra inceleyerek sefalet içindeki bölgeleri bulabilir miyiz diye
formel eğitimin tabiatına pek uygun olmadığını anlar ve bir fikir ortaya atmış. Bunun için de görüntüler
oradan ayrılır. Napoli Kralı başlıklı operetini sergilemek üzerinden, henüz keşfedilmemiş ve yardıma ihtiyaç
üzere orkestra şefi olarak gezici bir grubun başına duyan toplulukları bulmak amacıyla yapay zekâya dayalı
geçer. Ancak bu uğraş da onu çok tatmin etmez. bir sistem geliştirmişler. Sistem, aynı bölgenin gece ve
Milano’ya geri döner ve orada özel ders vererek gündüz fotoğraflarını karşılaştırarak belli kıstaslara göre
geçimini sağlamaya başlar. Bu sırada Milano’da değerlendirme yapıyor. Örneğin gündüz belirgin şekilde
düzenlenen tek perdelik opera yarışması, talihini canlı bir bölge, gece karanlığa gömülüyorsa bu, bir
döndürür. 73 eserin katıldığı yarışmada Mascagni, sefalet işareti olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar,
Cavalleria Rusticana adlı eseriyle birinciliği elde eder. sistemi kendi kendine öğrenen bir yapıya dönüştürmeyi
Bu başarı 27 yaşındaki genç ustanın yıldızını öyle bir hedeflediklerini, mevcut sonuçların ilgili bölgelerdeki
parlatır ki İtalya’da Mascagni adını duymayan kalmaz. saha çalışmaları sonuçları ile büyük oranda benzerlik
taşıdığını söylüyor.
Bu parçada Pietro Mascagni ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmiştir? Bu parçada söz edilen sistemle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Sanat kariyerinde müzik alanında ünlenmiş kişilerden
destek gördüğüne A) Bölgesel ve teknolojik faktörlerin yoksulluk üzerindeki
etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır.
B) Konservatuvar eğitiminde yeteneğini yeterince
geliştirdiğine inandığına B) Saha çalışmalarına alternatif olabilmesi adına yapay
zekâ ile güçlendirilmiştir.
C) Müzik alanındaki ününü, kazandığı bir ödül sayesinde
elde ettiğine C) Ulaştığı sonuçları, belirli ölçütler doğrultusunda görsel
verileri işleyerek elde etmiştir.
D) Orkestra şefliği yapmayı, gelip geçici bir istek olarak
değerlendirdiğine D) Yerel çalışmaların göz ardı ettiği konularda kayda
değer bulgulara ulaşmıştır.
E) Öğrencilerini formel eğitimden çok bire bir çalışmaya
yönlendirdiğine E) Yeryüzünün keşfedilmemiş bölgelerini fotoğraflayarak
o bölgelerin gelişmesine katkı sağlamıştır.
26. XIX. yüzyılda, İngiltere’de bilim eğitiminin en dobra 27. Deneme yazarı, elindeki edebiyat malzemesinin
taraftarı, doğa bilimci T. Huxley’ydi. Bir konuşmasında kanıksanmış niteliklerine kayıtsız kalıp yüzünü
Huxley, “klasik eğitimi” başlığı altında toplanan edebiyat, düşündeki olanaklara çevirir. O tüm malzemeyi çuvalına
tarih, felsefe eğitiminin herkes için gerekliliğini atar, karıştırıp dönüştürür, hiçbir sözün çöpü
savunanlara meydan okuyordu. “Bilim eğitimi ulusun boylamayacağına emin olduğunda formülsüz işlemlerine
refahına vazgeçilmez bir katkıda bulunur." diyen Huxley, başlar. Düşünü diri tuttukça da avucuna yeni sözcükler
klasik eğitimini savunanları haksız buluyordu. Huxley’nin dökülür. Yazar bazen solgun, hayatında hiç parlamamış
hedefinde yazılarıyla klasik eğitimi taraftarlarını bir olayı alıp parlatır bazen de görmezden gelindiği için
ateşleyen M. Arnold vardı. Arnold, Huxley’ye “Edebiyat rengini yitirmiş bir yaşam öyküsünü can kulağıyla
ve Bilim” başlıklı konuşmasıyla yanıt verdi. Edebiyatı, dinleyip ona yeni bir ton kazandırır.
dillerin ve tarihin incelenmesi yoluyla sistematik bilgi
üretme işi olarak tanımlayan Arnold’a göre bu geniş Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi deneme
anlamıyla edebiyat, Newton'ın veya Darwin’in eserlerini yazarının özelliklerinden biri değildir?
de içeriyordu. Tam da bu sebeple edebiyatla bilim
A) Üretimini edebiyatın getirdiği bilinç kalıplarının dışına
birbirinden o kadar da farklı değildi. Arnold’a göre doğa
çıkarak gerçekleştirmesi
bilimi öğretimi ancak bir alandaki uzman ihtiyacını
karşılayabilir ama asla “eğitimli” bir insan yetiştiremezdi.
B) Daha önce başkalarının ilgisini çekmemiş konulardan
söz etmesi
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? C) Eserlerini üretme sürecinde hayal gücünden
A) Arnold’a göre klasik eğitimi bilimsel eğitimin beslenmesi
unsurlarını kapsamaktadır.
D) Yazmaya başlamadan önce bir hazırlık süreci
B) Arnold-Huxley tartışması İngiltere’deki eğitim geçirmesi
anlayışının yönünü belirlemiştir.
E) Eserlerinde dramatik olayları ve hüzünlü hikâyeleri
C) Huxley bilim eğitimini toplumun ekonomik konu edinmesi
kalkınmasıyla ilişkilendirir.
B) Kötülüğü sahipsizleştirmek
C) Kurbanı uzaklaştırmak
D) Mağduru nesneleştirmek
E) Kötülüğü sıradanlaştırmak
D) I ve II E) II ve III
E) İşsizlik oranları
Buna göre
43. Buna göre
I. Murat,
I. Murat, II. Neslihan,
II. Orçun, III. Seher
III. Seher adlı kişilerden hangilerine belge verilmiştir?
adlı kişilerden hangileri kimya dersinde başarılı
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
olmuştur?
A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III
C) Yalnız III D) I ve II
E) II ve III
D) I ve III E) I, II ve III
C) eğilimleriyle - seçenekleri
D) beklentileriyle - tutumları
E) ifadeleriyle - teknikleri
4. Çalışma hayatına dâhil edilen çocuklar oyun oynama, 5. Beyninizin size kızmaması ve kendi bildiğini yapmaması
öğrenme, hayal kurma ve dinlenme gibi temel için ona, ne istediğinizi onun anlayacağı dilden, açık bir
ihtiyaçlardan mahrum bırakılmaktadır. Çalışan biçimde iletmelisiniz. Beyin, ----. Ona "Hafıza eğitimi
çocuklar, çocukluklarını yaşayamamanın ötesinde ağır alarak hatırlama gücümü artırmalıyım." derseniz
ve sağlıksız çalışma koşulları nedeniyle bedensel, beyniniz, "artırmalıyım" sözcüğünü kesinlik olmadığı için
ruhsal ve sosyal anlamda zarar görme tehlikesiyle karşı dikkate almayabilir. Bu nedenle kesin bir dil kullanın ve
karşıya kalmaktadır. Aslında hemen hemen her evde aynı cümleyi "Hafıza eğitimi alarak hatırlama gücümü
belirli bir yaşın üzerindeki çocuklar ev işlerinde çalışırlar. artıracağım." biçiminde söyleyin.
Bu çalışma kimi zaman küçük bir kardeşin bakımı veya A) gönderilen mesaja kendi fizyolojik durumuna göre
evin derlenip toparlanması, kimi zaman da tarla ve karşılık verir
bahçe işlerine yardım etme şeklinde olabilir.
Bunlar genellikle yarı zamanlı, belirli bir zamanlaması B) zihinsel performans düzeyine göre anlar ve harekete
olmayan, o andaki ihtiyaca göre şekillenen geçici geçer
işlerdir. ----.
A) Daha çok gelişmemiş ülkelerde rastlanan çocuk C) netlik içermeyen komutları yerine getirmeme eğilimine
çalışanlar, bu tür işlerin yanı sıra düşük bir ücret sahiptir
karşılığında satış elemanı veya kasiyer olarak da
çalıştırılmaktadır D) doğru iletişim kurulduğu takdirde güçlü bir şekilde
çalışır
B) Oysa çalışan çocuk kavramı ile çocuğun kendi evinin
dışında başkasının işinde veya kendi ailesinin E) gelen uyarıcıların niteliğine göre sinir sistemine emirler
işinde üretime doğrudan katkı sağlayacak şekilde verir
çalışması kastedilmektedir
7. Endonezya’ya bağlı Sulawesi Adası’nda, duvarlarında 9. I. iklim, bölgeye bağlı gereç, topografik durum
resimler bulunan 300’den fazla mağara keşfedilmiş ve
II. üretilmiş örnekler göz önünde bulundurulduğunda
bu mağaralardan birinde yer alan bir av sahnesinin
betimlendiği resim, bilinen en eski figüratif sanat eseri III. tarafından ülkemizin değişik bölgelerinde
unvanına sahip olmuştur.
IV. gibi bölgesel özelliklerin nasıl
A) Av sahneleri içeren resimlerin belirlenmesi
için Sulawesi Adası’nda bulunan mağaralardaki V. mimar veya kendi evini yapan halk
figüratif resimler incelenmiştir. VI. büyük bir etken olarak belirdiği görülür
B) Endonezya’ya bağlı Sulawesi Adası’nda av
sahnelerinin betimlendiği 300’den fazla mağara olduğu Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
tespit edilmiştir. cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan dördüncü olur?
C) Günümüzde figüratif sanat eserlerini konu alan ilk A) I B) II C) III D) IV E) V
çalışmalar, Sulawesi Adası’nda gerçekleştirilmiştir.
11. I. Fizikçi, sistemdeki elektrik devrelerinin 12. I. Bu görüşte olanlar için Margaret Mitchell’in ilk kez
bağlantılarını inceleyerek bir önceki hamlenin 1936’da yayımlanan ve merak uyandırmaya
neden olduğu elektromekanik olayın sonucunu devam eden kitabı Rüzgâr Gibi Geçti şaşırtıcı bir
hesaplasın. karşı örnek oluşturuyor.
II. Her iki uzman bu şekilde tamamen farklı II. Nedeni ne olursa olsun eser yalnız İngilizcede
stratejilere dayanmalarına rağmen büyük bir değil, Türkçe dâhil bir dizi dilde yeni baskılar
ihtimalle aynı sonuca ulaşacaklardır. yapmaya ve her yıl binlerce satmaya devam
ediyor.
III. Satranç oynayan Mavi adlı bir bilgisayarın bir
sonraki hamlesini tahmin etmekle görevlendirilmiş III. Bu durum, kitabın üç ana karakteri arasında
iki insan düşünelim. Amerikan iç savaşı yıllarında yaşanan aşk
üçgeninin gerçekten de çarpıcı olmasından
IV. Satranç ustasıysa sisteme bir zihin atfetsin ve
kaynaklanıyor olabilir.
arzu, istek, korku gibi çeşitli yönelmişlikler
çerçevesinde makinenin nasıl davranacağını IV. Çok satanlar listesindeki kitapların, adı üstünde,
tahmin etmeye çalışsın. çok sattığı ama gerçek edebiyatın aksine süratle
unutulup gittiği hep söylenmiştir.
V. Bunlardan biri satranç oyunu hakkında hiçbir
bilgisi olmayan ama elektronik sistemler V. Şüphesiz Hollywood’un en ünlü filmlerinden birine
konusunda uzmanlaşmış bir fizikçi, diğeri ise dönüşmesi de kitabın uzun ömürlü olmasını ve ilgi
elektronik sistemler konusunda hiçbir bilgisi çekmesini sağlamıştır.
olmayan bir satranç ustası olsun.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
baştan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V
17. (I) İnsansız üretim modeli olan “karanlık fabrikalar”la 19. Arkeoloji, geçmişe ait anlaşılması çaba gerektiren
birlikte akla gelen ilk soru elbette ortaya çıkacak üretim karmaşık detaylara odaklanır. Arkeologların ürettiği bilgi,
artışıdır. (II) Fabrikalarda işçilerin kol gücüne dayanan zahmetsizce anlaşılabilecek türden bir bilgi
üretim sürecinden mekanik iş gücüne dayanan olmadığından toplumda karşılık bulmaz. Buradaki
üretime geçiliyor. (III) Yeni üretim sürecinin temel eksikliği müzeler tamamlar. Müzelerde göze hoş
unsuru olan robotlar, henüz neyin hangi malzemeden görünen, ilgi çekici, ne olduğu anlaşılabilecek heykel,
üretileceğine kendi kendilerine karar vermekten yoksun takı, para gibi buluntular sergilenir. Üstelik bunlar medya
olsalar da ileride yazılım teknolojilerindeki gelişmeler aracılığıyla “Arkeologlar şu muhteşem eseri buldu.”
sayesinde bu sorun ortadan kalkabilir. (IV) Söz konusu türünden çarpıcı ifadelerle geniş kitlelere duyurulur.
durum gerçekleştiği takdirde insan iş gücüne duyulan Tüm bunlar, arkeolojinin amacına yönelik yanlış bir
ihtiyaç yalnızca robotların bakım ve onarımı ile algının yerleşmesine yol açar.
yazılımlarının iyileştirilmesi gibi üretim aşamalarıyla
sınırlanmış olacak. (V) Ancak her durumda insan Bu parçada altı çizili sözle aşağıdakilerden
istihdamının büyük oranda azalacağını öngörmek hangisine gönderme yapılmamıştır?
mümkün. A) Emek gerektirdiği için arkeolojinin ürettiği asıl bilgiyle
A) I B) II C) III D) IV E) V ilgilenilmemesine
21. İlk mizah gazetesi Diyojen’in çıkmasını sağlayan Teodor 22. Ay ve Mars yüzeyine gerçekleştirilmesi planlanan uzun
Kasap, Batı tiyatrosunun Osmanlı tiyatrosu süreli, mürettebatlı uzay seyahatleri için aşılması
üzerindeki etkisi ve geleneksel seyirliklerin tiyatro gereken çeşitli teknik zorluklar bulunuyor.
içindeki yerine dair sorunlar üzerine çok sayıda yazı Örneğin insanların ihtiyacı olan her şeyi Mars’a
kaleme almıştır. Çıkardığı Hayal gazetesinde Karagöz göndermek hem teknik hem de finansal açıdan mümkün
konuşmalarını gazete sayfasına taşıyarak imzasız görünmüyor. Bu nedenle araştırmacılar orada bulunan
yazılar yazmıştır. Yine Hayal’de o sırada en başarılı malzemelerle bina inşası ve basit araç gereçler
yıllarını geçiren Güllü Agop’un Osmanlı Tiyatrosu’nu; üretilmesi gibi konulara pratik çözümler getirmeye
tiyatro mekânının uygun olmaması, oyuncuların çalışıyorlar. Uzun süreli, mürettebatlı görevler süresince
aksanları ve maaşlarını zamanında alamaması gibi kullanılacak çeşitli aletler ve barınaklar inşa etmek için
yönleriyle eleştirmiştir. Gazetedeki diğer yazılarında da güvenilir yapı malzemelerine ihtiyaç duyulması
İstanbul’un şehir hayatına dair sorunları ve Osmanlı kaçınılmaz oluyor. Bu noktada yerel kaynakların etkin
Devleti’nin dış ilişkileri gibi konuları ele almıştır. kullanımının, maliyetleri azaltmaya yardımcı olacağı
düşünülüyor.
Bu parçaya göre Teodor Kasap ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Yazılarında kendi adı yerine farklı takma A) İnsanın yakın gelecekte Dünya dışında bulunan farklı
isimler kullanmıştır. yaşam alanlarına yerleşerek bu alanlara kolaylıkla
uyum sağlamasının mümkün olduğuna
B) Yazılarında tiyatro ile ilgili sorunlarla yakından
ilgilenmiştir. B) Günümüzdeki teknolojik olanaklarla Mars’a ancak kısa
süreli seyahatlerin yapılabilmesi için gerekli alt yapı
C) Gazete yazılarının bazılarında kişisel çatışmalarından çalışmalarının tamamlandığına
beslenmiştir.
C) Yüksek maliyet ve teknolojik yetersizlikler aşıldığında
D) Oyuncuların sorunlarını ele alması okur kitlesini Ay ve Mars dışında da insan yaşamına uygun yaşam
genişletmiştir. alanları oluşturulabileceğine
23. Günümüzde insanların büyük bir bölümü, teknolojik 24. “Dünya edebiyatını çevirmenler yönlendirir!” sözü ne
değişimin “süreksiz” olduğuna inanır. Bu süreksizlik kadar da doğru bir tespit. Uluslararası edebiyatın köşe
yaklaşımına göre teknolojik değişim, modern teknolojiyi taşları olarak kabul edilen “büyük eserler” farklı dillere
oluşturan benzersiz makineleri ve aletleri tek başlarına çevrilerek dünya edebiyatına girer. Çevrilmemiş eser ise
icat eden Eli Whitney, Thomas A. Edison ve Henry Ford böyle bir şansı elde etmekten mahrum kalır. Peki,
gibi bireysel dehaların kahramanca çalışmalarıyla değerli olan her kitap çevriliyor mu? Edebiyatın da “mal”,
gerçekleşmiştir. Bu görüşün ifade ettiği biçimiyle icatlar, “piyasa”, “sanayi” kalıplarına sokulduğu mevcut
geçmişe çok az şey borçlu olan veya hiç borçlu olmayan düzende kitaplar daha çok satış rakamlarına bakılarak
üstün kişilerin ürünleridir. Teknoloji tarihi ve bilim çevrilmektedir. Bu nedenle çevirinin vazgeçilmez bir
alanındaki konularla ilgilenen küçük bir akademik nakliye aracı olmakla birlikte aynı zamanda bir filtre
topluluk ise bu açıklamayı basitleştirmeci bir yaklaşım olduğu da unutulmamalıdır.
olarak görmektedir çünkü onlara göre bu açıklama;
karmaşık teknolojik gelişmeleri süreçten bağımsız bir Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden
şekilde, aniden boy gösteren icatlar düzeyine yakınmaktadır?
indirgemektedir.
A) Dünya edebiyatını şekillendiren çevirmenlerin,
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? eserlerin diline hâkim olmamalarından
A) Teknolojik değişimin nasıl gerçekleştiğine ilişkin farklı B) Zengin içerikli yazınsal metinlerin okurlar tarafından
görüşler vardır. daha az tercih edilmesinden
B) Birçok insan için teknolojik değişimler bir birikim C) Çevirmenlerin üzerlerine düşen görevi
sonucu ortaya çıkmamıştır. gerçekleştirmede yetersiz kalmalarından
C) Süreksizlik yaklaşımına göre teknolojik değişim, D) Başka dile çevrilecek eserlerin seçiminde yapıtın
toplumsal gelişmenin ürünüdür. niteliğinin geri planda tutulmasından
D) Süreksizlik yaklaşımına karşı akademik çevrelerde E) Kitaplara yönelik oluşturulan pazarlama piyasasının
eleştirel bir tavır söz konusudur. beklentileri hesaba katmamasından
25. Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında kitabı 26. Toprağı meydana getiren katı, sıvı ve gaz hâlinde olan
1865 yılında yayımlandığında hakkında imzasız bir maddeler arasındaki fiziksel ve kimyasal ilişkiler sadece
eleştiri yazısı çıkar. “Bu kitap bir rüya hikâyesi” bu üç hâldeki maddenin kendi özelliklerine bağlı
ifadesiyle başlayan eleştiride okura “Peki ama bu rüyayı olmayıp aynı zamanda sıcaklık, basınç ve ışık gibi
gereksiz dolambaçları, boşa çıkan ipuçları, düğümleri etkenlerle de ilgilidir. Toprağın su tutma kapasitesi,
ve tutarsızlıklarıyla kim kurgulayabilir?” sorusu yöneltilir. havalanması, bitki köklerinin gelişmesine karşı toprağın
Eleştirmene göre Carroll, tuhaf maceraları çeşitli gösterdiği direnç, drenaj durumu, su geçirgenliği, besin
bileşimler şeklinde üst üste yığmak için çok çaba elementlerini tutması gibi durumlar onun fiziksel
göstermiştir ve bu çaba da takdir edilmelidir. Ancak yapısıyla ilgilidir. Toprağın fiziksel özellikleri, temel
eleştirinin devamında “Bize sorarsanız bir çocuk, bu özellikler olup bunların değiştirilmesi genellikle zordur.
kaskatı ve fazlasıyla biçimlendirilmiş hikâyeyle Toprakta bulunan bitkileri besleyen elementlerin
karşılaşırsa büyülenmez aksine çocuğun kafası karışır.” oranları, kombinasyonları ve iyon değişimi onun
sözleri yer alır. Ayrıca kitap, içindeki kırk iki resmin ve kimyasal yapısıyla ilgilidir. Bünyesinde yaşayan mikro
çizimin fazlasıyla özensiz olmasıyla da eleştirilir. ve makro canlılar ise toprağın biyolojik özelliklerini
belirler.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi
Alice Harikalar Diyarında adlı kitaba yönelik Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
eleştirilerden değildir? değinilmemiştir?
A) Kurgusunda işlevsiz ayrıntılar içermesi A) Toprağı oluşturan maddeler arasındaki kimi
ilişkilerin çeşitli dış faktörlerin etkisinde kaldığına
B) Anlatımında çelişkiler bulundurması
B) Toprağın temel fiziksel özelliklerinin sonradan değişim
C) Okurun gerçeklik algısını yıkması göstermesinin güçlüğüne
27. Sanat eserinde anlatım biçimi aynı zamanda öze 28. Eski Yunanlar müziği her türlü erdemin esası sayarlardı.
ulaşma biçimini de belirler. İki ayrı sanatçı aynı konuyu Onlara göre müzik, ruhun eğitimi ve arınması için
çok farklı algılanabilecek biçimde işleyebilir. Bu durum, son derece önemliydi. “Paignon” adını verdikleri
onların sanatsal ustalıklarının yanı sıra anlattıkları müzikler, dertlere karşı en iyi deva ve avuntulardan
konuya yaklaşımlarına da bağlıdır. Ayrıca sanatçının sayılır, hastalıklardan kurtulmak için kullanılırdı. Pisagor,
hangi türü seçeceği, başka bir deyişle eserin biçiminin umutsuzluğa düşmüş veya asabi hastaları belli
nasıl olacağı da onun özü üzerinde belirleyicidir. melodilerle iyileştirme olanaklarını tespit etmiş, tıbbın
Borges’in sözünü ettiği gibi, artık yeni öyküler yoktur, babası Hipokrat, kimi hastalarını tedavi etmek için onları
yeni öykülemeler vardır. ilahilerin söylendiği tapınaklara götürmüştür. En büyük
Yunan filozoflarından Eflatun da ahenk ve ritimleri
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden sayesinde ruhun derinliklerine nüfuz ederek müziğin
hangisidir? insana neşe verdiğini ve duygularını tatlı tatlı uyarmakla
A) Sanatçının dünyaya ve anlattığı konuya nasıl baktığı, kalmayıp sıkıntılarını ve bunalımlarını da giderdiğini
yetkinliği ile ilişkilidir. söylemiştir.
B) Konu sınırlılığı, ses getirecek bir sanat eserinin Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi müziğin
yaratılma olasılığını zayıflatır. yararlarından değildir?
A) İnsanın manevi yönünü güçlendirmesi
C) Etkili bir eser vermek isteyen sanatçı, önce hangi türde
yazacağını belirlemelidir. B) Melankoliye karşı çözüm üretmesi
D) Eseri özgün kılan; içeriği değil, sanatçının bakış açısı C) Öfkeye meyilli kişilerde etkili olması
ve kullandığı anlatım biçimidir.
D) İnsanda haz ve mutluluk uyandırması
E) Kalıcı olmak isteyen sanatçı, eserlerini kurgularken
yeni yaklaşımlar benimsemelidir.
E) Başka kişileri anlamayı kolaylaştırması
36. Bu parçada Şarlo karakterinin özelliklerinden D) Gündelik, sıradan ve rutin eylemler karşısındaki
hangisine değinilmemiştir? tavırlarımızı sürdürtmek
A) Fiziksel niteliklerinin neler olduğuna
E) Basit nesne ve durumlar karşısındaki bilindik duygusal
tepkilerimizi sorgulatmak
B) Duygularını nasıl sakladığına
I. Banu,
43. Buna göre II. Deniz,
III. Hale
I. Banu,
II. Ceyda, adlı öğrencilerden hangileri kendi grupları içinde
ikinci sırada söz almış olabilir?
III. Hale
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
adlı öğrencilerden hangileri Mersin’i tanıtmış
olabilir?
D) II ve III E) I, II ve III
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Her figüran en az bir filmde rol almıştır. C) Levent A filminde rol almış, D filminde rol almamıştır.
B ve D filmlerinde birer, diğer filmlerde ikişer
figüran rol almıştır. D) Levent D filminde rol almış, A filminde rol almamıştır.
Kemal E filminde, Levent de B filminde rol
almıştır. E) Melek A filminde rol almış, D filminde rol almamıştır.
Melek iki filmde rol almıştır.
Kemal ve Levent eşit sayıda filmde rol almıştır.
Kemal ile Melek sadece C filminde birlikte rol
almıştır.
adlı figüranlardan hangileri D filminde rol almış D) Levent ve Melek'in birlikte rol aldığı sadece bir film
olabilir? vardır.
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III E) Kemal ve Levent'in birlikte rol aldığı sadece bir film
vardır.
D) II ve III E) I, II ve III
C) Ayrıca modern toplumlar tüketici odaklı oldukları C) Parisli terziler, şehirdeki kişiler ve ziyaretçiler için
için sosyal statü konusunun günümüzde tartışmasız saray hayatına uygun kıyafetler tasarlamışlardır.
daha önemli hâle geldiği savunuluyor
D) XVIII. yüzyılda oluşmaya başlayan “haute couture”
D) Örneğin araba modelleri veya kıyafet markaları gibi kültürü, diğer toplumlara Paris’ten yayılmıştır.
statüye dair semboller, bireylerin sosyal konumunu
başkalarının gözünde şekillendirebiliyor E) “Haute couture” kültürü, XVIII. yüzyıldan itibaren
Paris’teki tekstil endüstrisine öncülük etmiştir.
E) Nitekim günümüzde benimsediğimiz sosyal roller, aynı
zamanda bizim sosyal konumlarımızın da geçmişe
göre değişkenlik gösterebileceğini kanıtlıyor
8. Güneş ışığının en fazla ulaştığı gezegen Merkür, bu 11. I. Eski estetik dediğim şey; özü Platon'a ve
ışınların ancak %10’unu yansıttığı için parlaklığı zayıf Aristoteles'e dayanan, tam anlamıyla felsefenin
bir gezegenken Venüs, Güneş ışınlarının %80’ini yöntemleriyle düşünen, zaten uzun yüzyıllar
yansıttığından en parlak gök cismidir. boyu felsefenin bir dalı olarak kalmış olan bir
A) Bir gezegene ulaşan Güneş ışığının miktarı, düşünce alanıydı.
gezegenin Güneş’e olan uzaklığına bağlıdır. II. Metafizik düzeyde kalan bu estetiği hor gördüğüm,
onun bilgileri artık işe yaramaz oldu, onların vakti
B) Bir gezegenin parlaklığı, gezegene ulaşan Güneş çoktan geçti gibi bir görüşü savunduğum
ışığını yansıtma oranıyla ilişkilidir. düşünülmesin.
III. Estetik o zamanlar bizim için bugün artık sanat
C) Güneş ışınlarının en az %10’unu yansıtan gök felsefesi anlamı kazanmış olan eski estetikle
cisimleri, parlak olarak nitelendirilmektedir. sınırlıydı.
IV. Aksine felsefeyle esnaflık düzeyinde değil de
D) Güneş ışınları gezegenlere aynı miktarda ulaşsa
gerçekten ilgilenen bir kişi felsefenin geçmişini
da gezegenlerin ışınları yansıtma oranları
birinci planda önemseyecektir.
farklılaşmaktadır.
V. Gençlik yıllarımızda İstanbul'da edebiyat ve felsefe
E) Güneş ışınlarının ulaşma miktarına göre gezegenlerin eğitimi görürken yeni estetikle veya çağdaş
parlaklığı değişiklik göstermektedir. estetikle tanışma olanağı bulamamıştık.
VI. Estetik için de öbür bilgi alanları için de geçerlidir
bu: Bir şeyin öncesini bilmeden şimdisini ve ötesini
bilemeyiz.
20. Schopenhauer, akıl yürütmenin ancak duyusal bir 22. Komedya, tragedyanın seyirci üzerindeki gerilimini biraz
birikimin ardından gerçekleşebileceğini söyler. Nesneler olsun dağıtmak amacıyla tragedyadan sonra ortaya
dünyası ve olaylara dair saf duyusal birikimi ifade eden çıkan bir tiyatro türüdür. Tragedyada görülmeyen günlük
enformasyon, zihinde ham ve işlenmemiş hâlde yaşama ilişkin şakalar ve yergiler komedyada yer alır.
bulunmaz. Sürekli tekrar eden ham bilginin gözümüzün Buna uygun olarak ilk komedya örnekleri seyirciyi
önünden geçişi dikkatimizi çekmesine rağmen bize yol gevşetmek için yazılmış konu dışı gülünç sahnelerden
göstermez. Karşımıza çıkan bir bilgiyi işleyip genelleyici oluşur. Üstün nitelikleri ve erdemleri temsil eden
benzerliği bulmadıkça nesne ve kavramlar hakkındaki karakterlerin hikâyelerini anlatan tragedyaya karşılık
birikimlerimizin bir yararı olmaz. komedya, sıradan insanların başından geçenleri anlatır.
Komedya temelde iyi-kötü çatışmasını değil, gülünç
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden durumları yansıtmayı hedefler.
hangisidir?
A) Kişisel algılara dayalı enformasyon güvenilmezdir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi komedyayı
tragedyadan ayıran özelliklerden biri değildir?
B) Duyusal bilgiyi kutsallaştıran yaklaşımdan A) Bir tür olarak ortaya çıkma zamanı
vazgeçilmelidir.
B) Karakterlerinin temel özellikleri
C) Düşünsel gelişim için bilginin toplanıp işlenmesi
gerekir. C) Anlatımını besleyen unsurlar
23. Başlangıçta teknik bilgi, bilimsel bilgiden daha 24. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, büyük
önemliydi. Çünkü doğanın insana dayattığı birtakım bir hububat alanı olan İç Anadolu’dan İstanbul’a buğday
zorlukların aşılması gerekiyordu. Bu nedenle insan; nakletmek, New York’tan buğday ithal etmekten %75
ekinlerini yetiştirmeden, giysilerini dikmeden, yemeğini daha pahalıydı. Bu nedenle İstanbul’un hububat ihtiyacı,
pişirmeden önce ne yapılacağını, nasıl yapılacağını, büyük ölçüde Avrupa ve Amerika’dan sağlanıyordu.
nerede yapılacağını bilmeliydi. Güneşin her sabah Birinci Dünya Savaşı, Batı’dan İstanbul’a ulaşan ticaret
doğup her akşam batıyor olması için bir neden bulmaya yollarını büyük ölçüde tıkadığında bu durum, İstanbul
gereksinim duymadı. Ancak hayatını idame ettirmeyi nüfusunun çok ağır bir beslenme sıkıntısı içine
sağlayan dünya bilgisi, bir süre sonra insana yeterli sürüklenmesine neden oldu. Çözüm olarak mevcut
gelmemeye başladı. Etrafındaki dünya hakkında ulaşım şebekesi geliştirilerek metropol tüketicisinin
uygulamaya dönük birtakım bilgiler öğrenmekle talebi doğrultusunda hububat, Anadolu çiftçisinden
yetinmedi, orada gördüklerinin ardında yatan etkenleri alınmaya başlandı. Sonraki yılların toplumsal ve
merak etti. İşte bilim, insan zihninin dünya ve doğanın ekonomik dönüşümlerinin filizlenmesi de bu çerçevede
derinlerinde neler olup bittiğini merak etmesiyle başladı. gerçekleşti.
25. Descartes, “Düşünüyorum, o hâlde varım.” şeklindeki 26. Diyaloğa dayalı filmler ya tiyatral konuları aktarır ya da
sözünü dile getirirken sanılanın aksine sadece kendi filme tiyatral bir hava katar. Bu demektir ki bütün dikkati
varlığının değil, sahip olduğumuz bütün bilgilerin hatta otomatik olarak oyuncuya yönlendirir, onu
kendi varlık bilgisinin kaynağının dahi akıl olduğunu mutlaklaştırırken fiziksel çevreyi arka plana atar.
kanıtlamayı amaçlar. Nitekim bu söz, onun amacına En önemlisi; söze fazla bel bağlamak, kameranın
ulaşmak ve iddiasını kanıtlamak için kurguladığı bir akıl açısındaki her şeyi geriye atma eğilimini güçlendirirken
yürütme metodunun sonucudur. Bahsi geçen akıl çok daha tehlikeli bir noktayı da gündeme taşır:
yürütme, şu mantıksal ifadelerle ilerler: Ben kendi Söylemsel mantık yürütme öne çıkarılırken sinemanın
varlığım da dâhil olmak üzere her şeyin varlığından özü olan görselleştirme çok gerilerde kalır.
şüphe ederim. Bu sebeple şüphe etmeyeceğim tek
gerçek, şüphe ettiğimdir. Şüphe ediyorsam Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık
düşündüğüm içindir. Öyleyse kendisinden şüphe söylenmiş olabilir?
edemeyeceğim, kesin olan ikinci gerçek düşünebiliyor A) Oyuncuların sözlerinin neden dış mekânlarla
olduğumdur. Bu durumda kesin olan başka bir şey bütünleşmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
de düşünen bir varlık olarak benim var olduğumdur:
“Düşünüyorum, o hâlde varım.” B) Senaryosunu yazdığınız filmlerdeki oyuncular, neden
çok fazla konuşmuyor?
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
C) Senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığınız filmlerde
A) Düşünme zihinsel bir edim değil, varlığa bakış açısını
dikkat ettiğiniz temel unsur nedir?
belirleyen bir eylemdir.
D) Sinemanın ne düzeyde tiyatral özellikler taşıması
B) Şüpheci düşünce, aklın bir işlevi olduğundan akıl
gerektiğini düşünüyorsunuz?
sahibi her varlık kendini sorgulayabilir.
C) Düşünme yöntemlerinden biri olan şüphe, kanıtlayıcı E) Bir yönetmen, kendi dünyasını sinemaya yansıtmak
işleviyle aklı kesin bilgilere ulaştırabilir. için neler yapmalıdır?
28. Molière; yalnız büyük bir edebiyatçı değil, çığır açan bir
ustadır. Yaşadığı dönemde henüz emekleyen bir sanatı
çıkabileceği en yüksek seviyeye eriştirmiş nadir
sanatçılardan biridir. Molière her zaman ve her yerde
çağdaş kalmanın sırrını keşfetmiş sanatçılardandır;
büyüklüğünün temel taşı eskimeyen tarzıdır. Amacı
yalnız seyirciyi güldürmekten ibaret olan bir sanatı;
güldürürken öğreten, öğretirken düşündüren bir okul
hâline getirmiştir. İnsanlığın iç yüzünü tüm çıplaklığıyla
gözler önüne sermek, en geç ve güç anlayanların
zihinlerine bile kısa bir zaman içinde silinmez izler
nakşetmek hususunda komedyanın ne eşsiz bir vasıta
olduğunu kimse onun kadar kuvvetle sezmemiş,
bu türün bütün imkânlarından son haddine kadar
faydalanmasını kimse onun kadar bilememiştir.
D) II ve III E) I, II ve III
I. Meryem,
II. Nihal,
III. Pınar
adlı kişilerden hangileri saç kestirmiş olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
D) I ve III E) II ve III
B) göreceli - sergilenen
D) dinamik - beklenen
E) güçlü - harcanan
4. Alana yönelik yeterli bilgisi olmayan kişilerin, matematik 5. Afrika’da çalışan bir antropolog, kabilelerden birindeki
veya fizik kitaplarını bir roman gibi okuyup anlaması çocuklara bir oyunu oynamayı önerir. Oyun şöyledir:
neredeyse imkânsızdır. Çünkü bu disiplinlerle uğraşan Antropolog ağacın altına çeşitli meyveler koyar ve
bilim insanları, büyük bir fikri bile kısa bir formülle meyvelere ilk ulaşanın oyunu kazanacağını söyler.
aktarabildiklerinden kitaplarında sıradan okur için uzun Ödül de meyveleri yemek olacaktır. Ancak antropoloğun
açıklamalar yazmayı vakit kaybı olarak görürler. Yıllardır “Hadi!” demesiyle birlikte beklenmedik bir şey olur.
yürüttüğü çalışmalarla alanının önde gelenlerinden biri Bütün çocuklar el ele tutuşur, koşup ağacın altına
kabul edilen ve dünyanın en yaratıcı fizikçileri arasında giderler ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar.
gösterilen Roger Penrose'un kitaplarında ise durum Antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda ise şu
başka. ----. cevabı verirler: “----. Birimiz kazandığında da hepimiz
kazanmışız demektir, mutluluğu birlikte yaşarız.”
A) Zamanının çoğunu fizik alanındaki çalışmalarıyla
geçiren Penrose’un farklı alanlardaki uzmanlarla ortak A) Hepimiz bütünün parçasıyız, birimiz üzüldüğünde
bir çalışma yapıp fikirlerini kitaplaştırdığını biliyoruz hepimiz üzülür ve yarayı tamire çalışırız
D) Teknik konular içermeyen araştırma sonuçlarını ve E) Toplumun çıkarlarıyla ters düşmediğimiz sürece
konferans metinlerini okumuş olan bizler Penrose için istediğimiz her davranışı sergileyebiliriz
durumun farklı olması gerektiğini zaten öngörüyorduk
B) Despina Vandi, Türk ve Yunan müziği arasında bir D) Amazizi’de geleneksel yaşantıya bağlı hayat süren
etkileşim başlatmıştır. farklı yaş grupları vardır.
C) Despina Vandi’nin uluslararası “hit” olmuş parçalarının E) Amazizi’de gençlerin yaşlılara oranla ulusal parklarda
Türkçe uyarlamaları yapılmıştır. iş bulmaları daha kolaydır.
9. I. fiziksel eylemleri spora dönüştürmede motive edici 11. I. Bu nedenle bir sahnede rol alan oyuncuların
II. sunmakla kalmayıp egzersiz yapmaya sürekli karşılıklı ilişki hâlinde olmaları
gerekmektedir.
III. bir yaklaşım sergileyen yeni akıllı saatler
II. Fakat bazı durumlarda duyguyu daha yoğun
IV. sporculara harika egzersiz programları
vermek amacıyla tek yakın çekimlere ihtiyaç
V. zamanı olmayanları da günlük iş temposunda duyulur ve bu çekimler daha fazla konsantrasyon
VI. farklı fiziksel etkinlikler yapmaya yönlendiriyor gerektirdiği için ayrıca çekilir.
III. Oyuncunun tek yakın çekimleri gerçekleştirilirken
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir daha önce birlikte oynadığı rol arkadaşının
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi olmaması ise duygu-düşünce paylaşımı açısından
baştan ikinci olur? oyuncuya daha fazla sorumluluk yükler.
A) I B) II C) III D) IV E) V IV. Zira oyunculukta bir davranışın anlam ve mantığını
seyircinin anlayabilmesi, oyuncunun sahnede
bulunan diğer oyuncularla karşılıklı
duygu-düşünce paylaşımı sayesinde
olabilmektedir.
V. Sinemada oyuncuların karşılıklı konuşmalar
dışında bedensel hareketlerle de duygu-düşünce
paylaşımını sürdürmeleri beklenir.
10. I. ekonomik ve toplumsal uçurum bir yandan sosyal Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
güvenlik, sağlık, eğitim gibi oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
II. diğer yandan küresel dünyanın sunduğu dördüncü olur?
nimetlerden yararlanabilen A) I B) II C) III D) IV E) V
III. özellikle ABD gibi gelişmiş ülkelerde alt ve üst
sınıflar arasında derinleşen
IV. güvenceden yoksun yeni bir kent yoksulluğu tipi
yaratırken
V. toplumsal hizmetlerden asgari düzeyde
yararlanabilen ve her türlü
VI. yeni bir üst-orta sınıf oluşmasına olanak
sağlamıştır 12. I. Nasıl ki ikinci gruba dâhil olan kedi “Ben önemli bir
kediyim çünkü öğrendim.” demediyse ustalar da
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir deneyimlerini başkalarıyla paylaşmayı önemser.
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
II. Araştırma sonucunda ikinci gruptaki kedilerin
baştan üçüncü olur? birinci gruptakilerden elli kat daha hızlı öğrendiği
A) I B) II C) III D) IV E) V görülmüştür.
III. Yapılan bir araştırmada kediler iki gruba ayrılarak
önce birinci gruptaki kedilere bir eğitim verilmiş ve
birinci gruptaki kedilerden biri, ikinci gruba dâhil
edilmiştir.
IV. Bu durum sanatçı, düşünür ve zanaatkârların
öğrencileriyle kurdukları ve onlarla en değerli
meslek sırlarını paylaştıkları usta-çırak ilişkisinin
doğallığıyla benzerlikler taşıyor.
V. Belli bir zaman geçtikten sonra ikinci gruptaki
kedilere de aynı eğitim verilmiştir.
20. Arthur Conan Doyle’un hayat verdiği, olağanüstü akıl 22. Flaubert'in bir mektubunda yazdığı gibi Emma Bovary,
yürütme ve gözlemleme makinesi Sherlock Holmes, tüm içgüdüleriyle tam bir kadındır. Edebiyat tarihi
günümüzde farklı yazarlarca kumaşındaki dokuma araştırmacıları onun bu nitelikli bütünlüğünden hareketle
hataları giderilerek yaşatılmaktadır. Örneğin Mitch bu çarpıcı roman kişisinin, gerçek hayattaki muhtemel
Cullin’in ilgili romanını okuduğunuzda veya sinemaya kaynakları üzerine geniş bir liste çıkarmışlardır. Ancak
uyarlanan Mr. Holmes adlı filmi seyrettiğinizde temelde o, yaşamış bir kişiden veya kişilerden izler taşısa da
Doyle’un mirasının korunduğunu ama duyguları ve taşımasa da falanca kişinin yaşamı örnek alınarak
zaafları olan bir Sherlock Holmes yaratıldığını yazılmış olsa da olmasa da Madam Bovary'dir. Bizim
görürsünüz. için önemli olan kimden ilham alınarak yaratıldığı değil,
Madam Bovary'nin kendisidir. Zaten Madam Bovary,
Bu parçada altı çizili sözle Sherlock Holmes herhangi bir Madam Bovary'den daha sahicidir.
karakteriyle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir? Bu parçada altı çizili sözle vurgulanmak istenen
A) İnsani niteliklerle donatılıp zenginleştirilmesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romanlardaki kahramanların okurun beğenisini
kazanması, romancının kurgusal başarısıdır.
B) Dehasının ardındaki gizemin açığa çıkarılması
B) Roman kahramanının iç dünyası tüm detaylarıyla
C) Belirgin zayıflıklarının ortadan kaldırılması anlatıldığında okur, kahramanla kendisini özdeşleştirir.
23. Ebeveynler çocuklarının dijital dünyada ve internetin 24. Bir iş toplantısı için erkenden yola çıkan birini düşünün.
sınırsız evreninde olumsuz deneyimler yaşamalarından Bu kişi yol boyunca, gideceği yere yetişemeyeceği
endişe duyuyor. Çünkü dijital teknolojilerin bilinçli endişesi taşıyor. Bir süre sonra trafiğe takılıyor,
kullanılmamasının pek çok olumsuz sonucu olabiliyor. ardından yoldaki bir aksilik nedeniyle yolun kapalı
Hem anne ve babaların çocukları için duydukları olduğunu görüp toplantıya geç kalıyor. Acaba bu kişi
endişeyi azaltabilmesi hem de gençlerin kendilerini toplantıya zamanında gidemeyeceği endişesiyle
dijital çağın istenmeyen etkilerinden uzak tutabilmesi kaygılanmak yerine erken çıktığı için yetişeceğini
için iyi birer “dijital medya okuryazarı” olmaları gerekiyor. düşünseydi yine de geç kalır mıydı? Bu durum
Dijital dönüşüm sürecinde ayrıca her yaştan bireyin psikolojide bir şey için ne kadar çaba harcarsak o şeyi
“dijital vatandaşlık” konusunda bilgi sahibi olması da gerçekleştirme olasılığımızın o denli azalması olarak
hayli önemli. tanımlanan “ters çaba kuralı”yla ilişkilendirilebilir.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “ters çaba
vardır? kuralı”na bir örnektir?
A) Dijital teknolojilerin iletişim üzerinde nasıl bir etkisi A) Sınavdan yüksek puan almak isteyen bir öğrencinin
vardır? sınav kapsamının geniş olmasından kaynaklı kendisini
hiçbir zaman çalışmaya verememesi
B) Dijital teknolojilerin olumsuz etkilerinden nasıl
korunabiliriz? B) Ödevini özenli bir şekilde hazırlamasına karşın
ödevinde eksiklik ve hataların olduğunu düşünen bir
C) Teknolojik gelişmeler örnek bir vatandaş olmaya nasıl öğrencinin hatayla karşılaşması
katkı sağlar?
C) Bir kişinin kendi istekleriyle ailesinin beklentileri
D) Dijital teknolojiler neden kuşaklar arasında çatışmaya arasındaki dengeyi kuramadığı için kendini istemediği
yol açar? şeyleri yapmaya zorlaması
25. Çağının bütün bilgilerini, akıl ve gözlem süzgecinden 26. Oscar ödüllü İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin Herkes
geçirerek bir ansiklopedi yazmak isteyen Lucretius, Biliyor adlı filmi, güçlü ve kalabalık oyuncu kadrosuyla
bunu şiirin ve hayal gücünün etkileyici havasıyla göz kamaştırıyor. Farhadi, Bir Ayrılık ve Satıcı’da olduğu
pekiştirmiş, bugüne kadar benzeri görülmeyen bir gibi bu filmde de yine çözümü basit gibi görünen bir
sanat eseri meydana getirmiştir. Şiir sanatını ustalık sorunla izleyicinin karşısına çıkıyor. Film, her şey
ve yaratıcılıkla uygulamış; duygu dünyasını, akıl yolunda giderken gerçekleşen sarsıcı bir olayla başlıyor
yürütmenin ve kanıtlamanın bir aracı olarak ve filmde insanların bu olay karşısında takındıkları
işlevselleştirmiştir. Onun şiiri hem bilim hem de duygular tavırlar ve verdikleri tepkiler perdeye aktarılıyor. Böylece
ile tanınan bir dünyanın şiiridir. Lucretius, iki bin yıl izleyicinin bu karakterler üzerinden olayın içine
önce, Evrenin Yapısı'nda, bugünkü bilimin çeşitli çekilmesi ve bir yandan tarafını seçerken diğer yandan
doğrularını bir öngörü hâlinde açıkladığı gibi, bilimle da kendi içinde bir sorgulama yaşaması isteniyor.
şiirin, doğru ile güzelin nasıl kaynaştırılabileceğini de Üstelik çoklu bakış açılarının ortaya konduğu film
hayranlık uyandıracak biçimde ortaya koymuştur. boyunca izleyicinin, birçok kez düşüncesini değiştirmeye
zorlanması ve fail ile mağdur arasında gidip gelmesi
Bu parçaya göre Lucretius'la ilgili aşağıdakilerden sağlanıyor.
hangisi söylenemez?
Bu parçada Herkes Biliyor adlı filmle ilgili
A) Özgün bir esere imza atmıştır.
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başka filmlerle olan benzerliğine
B) Şiir sanatının esaslarını yetkinlikle kullanmıştır.
27. XIX. yüzyıl başlarında empati kavramı; gözlemleyenin 28. "Gözlemleyebildiğin her şeyi say!" bakış açısıyla
duygu ve düşüncelerinin gözlemlenen nesneye yaşayan Galton, tam bir ölçme delisiydi. İnsanların
yansıması, bakanın kendisini baktığı şeyde bulması bir konferansı dinlerken kaç kez kıpırdadıklarını, spor
anlamında kullanıldı. XIX. yüzyılın sonlarına doğru ise karşılaşmalarını izlerken yüzlerinin ne kadar kızardığını
epistemoloji bağlamında önem kazanan kavram, kişinin bile kaydeder ve analiz ederdi. Bazen tuhaf bilgilere
gözlemlediği nesneyle özdeşim kurarak ötekine ve kendi ulaştığı da olurdu. Mesela bir keresinde on bin
varlığına ilişkin bilgi sahibi olmasını sağlayan bir mahkeme kararını incelemiş, verilen cezaların belli
deneyim olarak görülmeye başlandı. Bu görüşe göre yıllarda yığıldığını ve on yedi yıl boyunca hiç hapis
empati için başkalarının duygularını hissedebilmenin cezası verilmediğini tespit etmişti. Hangi şehrin
yanı sıra akılcı bir kavrayış da gereklidir. Psikoloji ve insanlarının daha uzun olduğunu bile ölçmeye
nörobilim alanlarındaki çalışmalar ise empatinin, çalışmıştı. Bunun için İngiltere'nin farklı şehirlerinde
doğumdan itibaren hayatta kalmayı sağlayan bir süreç dolaşmış; karşılaştığı kişiler uzunsa sol, değilse sağ
olduğunu gösterdi. Bunlara göre bebek, ön beyinde cebindeki kartı işaretleyerek İngiltere'nin ilk boy
henüz ana rahmindeyken oluşmaya başlamış olan haritasını çıkarmıştı. Yaptığı bu ölçümler bugün için
ayna nöronlar yoluyla ötekini taklit ederek çevresini pek bir değer taşımasa da Galton, istatistik biliminin
tanımaktadır; esnemek veya hapşırmak gibi kurucuları arasında görülmektedir.
davranışların yetişkinlerde de bulaşıcı olması
bundandır. Bu parçada Galton'la ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
Bu parçaya göre empatiyle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez? A) Ölçümlerinde önceki çalışmalarını referans kabul
ettiğine
A) İnsanın çevresine uyumunu sağlayan araçlardan
biridir. B) Fiziksel özellikle ilgili araştırmasına hangi ülkeyi konu
ettiğine
B) Ortaya çıkmasında biyolojik yapıların etkisi görülür.
C) Mahkeme verilerini çözümleyerek bir genellemeye
C) Karşılıklı etkileşimi artırarak kitleler arası iletişimi ulaştığına
kolaylaştırır.
D) Araştırmalarıyla öncülük ettiği disiplin alanının ne
D) Anlamlandırılmasında zaman içerisinde değişimler olduğuna
yaşanmıştır.
E) Çevresinde gözlemlediği durumları sayısal veriye
E) Şekillenmesinde davranış tekrarlarının önemli bir rolü dönüştürdüğüne
vardır.
33. Bu parçaya göre çocuğun merkezini dışa kaydıran B) Başkalarının dikkatini çekme ihtiyacı hissetme
temel etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendini açıkça ifade edemediği için isteklerinin sınırlı C) Duygularına ilişkin yönlendirmelere tepki gösterme
ölçüde karşılanması
D) Çevresindeki olaylara karşı duyarsız bir duruş
B) İsteklerinin her zaman birincil olamayacağı gerçeğini sergileme
kavramaya başlaması
E) Ebeveyniyle olan ilişkisinde ciddi sorunlar yaşama
C) Belli koşullarda yetişkinlerden yardım ve destek talep
etmek durumunda kalması
Her bir öğrenci üç farklı danışman tercih etmiştir. D) Deniz Hoca, toplam üç kişi tarafından tercih edilmiştir.
Elif’in birinci, Hülya’nın üçüncü tercihi Ali Hoca’dır.
Ali Hoca’yı tercih eden öğrenciler, Ceren Hoca’yı E) Deniz Hoca, toplam dört kişi tarafından tercih
tercih etmemiştir. edilmiştir.
Beyhan Hoca, sadece ikinci sırada tercih
edilmiştir.
Ceren Hoca’yı tercih eden tek öğrenci Furkan’dır.
adlı öğrencilerden hangileri Deniz Hoca’yı birinci C) Elif ve Gökhan’ın birinci tercihlerindeki hocalar aynıdır.
sırada tercih etmiş olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) Furkan ve Gökhan’ın üçüncü tercihlerindeki hocalar
aynıdır.
D) II ve III E) I, II ve III E) Elif ve Hülya’nın ikinci tercihlerindeki hocalar farklıdır.