Osmanli Toplumunda Cinayet PDF2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 130

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/348369743

Osmanlı Toplumunda Cinayet

Book · January 2021

CITATIONS READS

0 497

1 author:

Ümit Güler
Batman Üniversitesi
30 PUBLICATIONS 36 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Ümit Güler on 10 January 2021.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


OSMANLI
488

TOPLUMUNDA

OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET


OSMANLI
TOPLUMUNDA
CiNAYET
CİNAYET Doç. Dr. Ümit GÜLER

Doç. Dr. Ümit GÜLER

Bu kitap, Osmanlı toplumunda vaki olan cinayet hadiselerini


18. ve 19. yy. Diyarbekir örneği üzerinden inceleme konusu
edinen bir sosyal tarih çalışmasıdır. Araştırmanın örneklem
bölgesini oluşturan Diyarbekir dinî, mezhebî ve etnik birçok
muhtelif sosyal grubu bünyesinde barındırarak renkli bir
sosyal dokuya sahip olması itibariyle adeta Osmanlı’nın kü-
çük bir nüvesidir. Dolayısıyla bu şehir, bilumum Osmanlı sos-
yal tarihine ışık tutması açısından oldukça önemli bir konum-
dadır. Eser temel olarak, ilgili dönemdeki cinayet vakalarını
yansıtması bakımından en önemli, zengin ve güvenilir kay-
nakları teşkil eden şer‘iyye sicillerine dayanmaktadır. İslam-

Doç. Dr. Ümit GÜLER


Osmanlı hukuk sisteminin ürünleri olan bu belgelerin yorum
ve analizinde sosyal tarih ve İslam hukuk tarihi çerçevesinde
disiplinlerarası bir yaklaşım uygulanmaya gayret edilmiştir.
Mezkûr noktalardan hareketle meydana gelen bu kitapta ka-
til, katil zanlıları ve maktullerin nitelik ve nicelikleri, tespit
edilen toplumsal gruplarla olan irtibatları; cinayet vakaları-
nın meydana geldiği yerler, olayların sebepleri, cinayetlerde
kullanılan araç ve yöntemler; vakaların ne şekilde sonuçlan-
dığı veya çözüme kavuşturulduğu ve bu süreçlerde hangi et-
kenlerin rol oynadığı gibi hususlar üzerinde durulmuştur.

ISBN 978-625-7992-94-7
488

© MAKGRUP MEDYA PRO. REK. YAY. A.Ş.

Osmanlı Toplumunda Cinayet

Doç. Dr. Ümit GÜLER

Editör: Bedrettin BASUĞUY

ISBN 978-625-7992-94-7

1. Baskı: Eylül 2020

Sertifika No: 44396

Mizanpaj: Tavoos
Sayfa Düzeni: Tavoos
Kapak: MAKGRUP MEDYA PRO. REK. YAY. A.Ş.
Baskı: Vadi Grafik - Sertifika No: 47479

Cinnah Cd. Kırkpınar Sk. 5/4 Çankaya / Ankara


Tel: (0312) 439 01 69 Faks: (0312) 439 01 68
ilahiyatyayin@gmail.com
www.instagram.com/ilahiyatyayin
OSMANLI
TOPLUMUNDA
CİNAYET
18. VE 19. YY. DİYARBEKİR ÖRNEĞİ

Doç. Dr. Ümit GÜLER


Doç. Dr. Ümit GÜLER

KKTC’de dünyaya gelip ilk, orta ve lise tahsilini burada ta-


mamlayan GÜLER, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesin-
den 2008 yılında mezun oldu. Aynı üniversitenin Sosyal Bi-
limler Enstitüsünde 2010 yılında yüksek lisansını, 2015 yılında
ise İslam hukuk tarihi ve sosyal tarih çerçevesinde disiplinle-
rarası bir çalışma olarak hazırlamış olduğu “17. ve 18. Yüzyıl
Kıbrıs Şer‘iyye Sicillerine Göre Müslüman-Zimmî İlişkileri
ve İslâm Hukuku Açısından Tahlili” adlı teziyle doktorasını
tamamladı. 2007 yılında bir süre Kahire’de, 2009-2010 yılları
arasında da Şam’da dil eğitimi alarak Suriye Eğitim Bakanlığı
bünyesindeki Arapça Dil Eğitimi Enstitüsünden (Ma‘hedu’t-
Ta‘lîmi’l-Luğati’l-‘Arabiyye) 2010 yılında mezun oldu ve bir
süre Arapça mütercimliği faaliyetlerinde bulundu. 2012-2015
yılları arasında MEB’in İstanbul Çekmeköy’deki bir lisesinde
DİKAB öğretmenliği yaptı. 2015 yılında doktora eğitimini ta-
mamlamasını müteakiben Batman Üniversitesi İslami İlimler
Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalında öğretim üyeliğine
atandı. Sosyal tarih ve İslam hukuk tarihi çerçevesinde disip-
linlerarası araştırmalarda bulunan GÜLER, çalışmalarını Os-
manlı dönemi İslam sosyal tarihi üzerine yoğunlaştırmış ve
2020 yılında İslam Tarihi Anabilim Dalında doçent olmuştur.
Arapça ve İngilizce bilmekte olup evli ve iki çocuk babasıdır.
İÇİNDEKİLER

TABLOLAR LİSTESİ .......................................................................9

GRAFİKLER LİSTESİ ...................................................................10

KISALTMALAR ............................................................................11

ÖN SÖZ ........................................................................................13

GİRİŞ ...........................................................................................17

I. BÖLÜM
İSLAM-OSMANLI HUKUKUNDA CİNAYET

Giriş .........................................................................................................27
I. Kasten (Taammüden) Katl ........................................................... 28
II. Kasıt Benzeri ile (Şibh-i Amd) Katl .......................................... 29
III. Hatâen Katl ................................................................................ 30
IV. Hata Benzeri ile Katl .................................................................. 30
V. Tesebbüben Katl........................................................................... 31
II. BÖLÜM
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET

I. Cinayet Suçunun İspatlandığı Vakalar..........................................35


II. Sulh ile Çözümlenen Cinayet Vakaları..................................... 50
III. Cinayet İthamları ....................................................................... 62
IV. Cinayete Teşebbüs ...................................................................... 71
V. Hatâen Katl................................................................................... 78
VI. Cinayetlere Dair Diğer Görünümler ....................................... 82
VII. Genel Değerlendirme ............................................................... 86

SONUÇ ........................................................................................95

KAYNAKÇA ................................................................................ 103

EKLER ....................................................................................... 113


EK 1, TABLO 1. ......................................................................... 113
EK 1, TABLO 2. ......................................................................... 114
EK 2: CİNAYET VAKALARINA DAİR ÖRNEK BELGELER ......... 115

DİZİN ......................................................................................... 123


TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.1: İspatlı Cinayet Vakalarının Cinsiyet ve


Din Bakımından Analizi ......................................................37
Tablo 1.2: İspatlı Cinayet Vakaları .................................................47
Tablo 2.1: Sulh ile Çözümlenen Cinayetlerin Cinsiyet ve
Din Bakımından Analizi ......................................................52
Tablo 2.2: Sulh ile Çözümlenen Cinayet Vakaları........................60
Tablo 3.1: Cinayet İthamlarına Dair Vakaların Cinsiyet ve
Din Bakımından Analizi ......................................................63
Tablo 3.2: Cinayet İthamlarına Dair Vakalar ................................70
Tablo 4.1: Cinayete Teşebbüs Vakalarının Cinsiyet ve
Din Bakımından Analizi ......................................................72
Tablo 4.2: Cinayete Teşebbüs Vakaları .......................................... 76
Tablo 5.1: Hatâen Katl Vakalarının Cinsiyet ve
Din Bakımından Analizi ......................................................80
Tablo 5.2: Hatâen Katl Vakaları ......................................................80
Tablo 6.1: Cinayet Vakaları Dışındaki Muhtelif
Belgelerde Geçen Maktullerin Cinsiyet,
Din ve
Yerleşim Yeri Bakımından Analizi .....................................86
Tablo 7.1: Maktul, Katil veya Katil Zanlılarının Yer Aldığı
Cinayet Vakalarının Cinsiyet ve
Din Bakımından Analizi ......................................................87
GRAFİKLER LİSTESİ

Grafik 1.1: İspatlı Vakalarda Belirtilen Cinayet Sebepleri .......... 38


Grafik 1.2: İspatlı Vakalarda Kullanılan Cinayet Araç ve
Yöntemleri ............................................................................. 40
Grafik 2.1: Sulh ile Çözümlenen Cinayetlerde
Kullanılan Araçlar................................................................. 53
Grafik 3.1: İlgili Cinayetlerde Kullanılan Araçlar........................ 64
Grafik 4.1: Cinayet Teşebbüslerinde Kullanılan Araçlar ............ 73
Grafik 7.1: Cinayet Sebepleri .......................................................... 91
Grafik 7.2: Cinayet Araç ve Yöntemleri ........................................ 92
KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser


a.g.m. : Adı geçen makale/madde
b. : bin
bk. : Bakınız
bt. : bint-i
Çev. : Çeviren
DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi
DŞS : Diyarbekir (Âmid) Şer‘iyye Sicilleri
Edit. : Editör
H. : Hicri
Haz. : Hazırlayan
M. : Miladi
md. : Madde
s. : Sayfa
Sy. : Sayı
ts. : Tarihsiz
v. : Veled-i
vb. : Ve benzeri
vd. : Ve devamı
ve dğr. : Ve diğerleri
vs. : Vesaire
Yay. : Yayınevi, Yayınları

• 11 •
ÖN SÖZ

İnsanoğlunun birbirine karşı işleyebileceği en büyük


suç ve günahın cinayet olduğu söylenebilir. Zira cinayet
ile bir insanın en temel hakkı olan yaşama hakkı elinden
alınır ve buna bağlı olarak kişi diğer tüm haklarını da yi-
tirmiş olur. Belki de bu temel sebepten ötürü yüce yara-
tıcı, bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek, bir
insanı yaşatmanın da bütün insanlığı yaşatmak gibi ol-
duğunu bildirmiştir. (Mâide/32) Buna mukabil Kâbil’in
Hâbil’i öldürmesi, insanoğlunun doğasının ve cinayet
suçuyla ne kadar erken tanıştığının da bir göstergesidir.

Cinayet, tabii olarak tarih boyunca tüm toplumlarda


olduğu gibi Osmanlı toplumunda da vaki olmuştur ve
İslam sosyal tarihinin önemli mevzularından birini teşkil
14 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

etmektedir. Dünya genelindeki sosyal tarih araştırma-


larına duyulan ilginin artışına paralel olarak, Osmanlı
toplumundaki cinayet vakaları üzerine yapılan araştır-
malarda da son yıllarda dikkate değer bir hareketlilik
vardır. Ancak bu çalışmaların henüz başlangıç düzeyin-
de olduğu ve açıklığa kavuşturulmayı bekleyen birçok
mevzunun bulunduğu da aşikârdır. Şüphesiz bu konu-
lardan biri de 18. ve 19. yy. Osmanlı Diyarbekiri’ndeki
cinayet hadiseleridir. Diyarbekir dinî, mezhebî ve etnik
birçok muhtelif sosyal grubu bünyesinde barındırması
itibariyle Osmanlı’nın küçük bir nüvesidir. Dolayısıyla
Diyarbekir’in sosyal tarihine ışık tutmak, bir bakıma Os-
manlı toplumuna ışık tutmak demektir.

Çalışmamız temel olarak 18. ve 19. yüzyıla ait Diyar-


bekir (Âmid) şer‘iyye sicillerine dayanmaktadır. Şer‘iyye
sicilleri, bilumum Osmanlı sosyal tarihi için olduğu gibi
Osmanlı toplumundaki cinayet vakalarının gün yüzüne
çıkarılması hususunda da en önemli, zengin ve güvenilir
kaynakları teşkil etmektedir. Ancak şer‘iyye sicilleri üze-
rine araştırmada bulunurken belgeleri sağlıklı biçimde
anlayıp yorumlayabilmek için İslam-Osmanlı hukukuy-
la yakın bir irtibat halinde olmak gerekmektedir. Zira bu
sicilleri tutan kadılar veya nâibler İslam-Osmanlı huku-
kuna göre görev icra etmişlerdir. Bu noktadan hareketle
çalışmamız bir sosyal tarih araştırması olmakla birlikte
ÖN SÖZ • 15

eserde, sosyal tarih ve İslam hukuk tarihi çerçevesinde


disiplinlerarası bir yaklaşım da uygulanmaya gayret
edilmiştir.

Araştırmamız giriş, iki bölüm ve eklerden oluşmakta-


dır. Birinci bölümde araştırma konusunun ve belgelerde
karşılaşılan hukuki uygulamaların zeminine ışık tutma-
sı amacıyla muhtasar biçimde İslam-Osmanlı Hukukunda
Cinayet hususu ele alınmıştır. Çalışmanın odak noktası-
nı oluşturan ikinci bölümde ise döneme ait Diyarbekir
(Âmid) şer‘iyye sicil defterlerinde tespit edilen cinayet
vakaları, belgelerin hukuki nitelikleri de dikkate alına-
rak Cinayet Suçunun İspatlandığı Vakalar, Sulh ile Çözüm-
lenen Vakalar, Cinayet İthamları, Hatâen Katl ve Cinayetlere
Dair Diğer Görünümler adlı başlıklar altında ele alınarak
değerlendirilmiştir. Bunların yanı sıra Cinayete Teşebbüs
mevzuuna dair vakalar da konuyla ilişkili olduğundan
ve aydınlatıcı bilgiler ihtiva ettiğinden incelemeye tabi
tutulmuştur. Çalışmada elde edilen bazı önemli veriler
de mevzunun daha iyi anlaşılması, aktarılması ve nes-
nelliğin arttırılması amacıyla tablo ve grafiklerle payla-
şılmıştır.

İlmî bir emeğin mahsulü olan bu mütevazı eserde,


çok sayıda kişinin doğrudan veya dolaylı katkısı bulun-
maktadır. Bu sebeple üzerimde emeği bulunan herkese
ve bilhassa hocalarıma şükranlarımı sunar, kendileri-
16 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

ni hayır dualarımla yâd ederim. Çalışmayı baştan sona


okuyarak görüş ve önerilerini benimle paylaşan Dr. Öğr.
Üyesi Bedrettin Basuğuy, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Barca
ve Dr. Öğr. Üyesi Volkan Nurçin’e de emeklerinden ve
bilhassa iyi niyetlerinden ötürü kalbî teşekkürlerimi su-
narım.

Ümit GÜLER
GİRİŞ

Cinayet, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Zira ilk


insan ve peygamber Hz. Âdem’in çocuklarından Kâbil’in
Hâbil’i öldürmesiyle yeryüzünde ilk cinayet işlenmiş1 ve
insanlık tarihine paralel olarak bu vakalar da süre gel-

1 (27- Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak


anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edil-
miş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen,
diğerine, "Andolsun seni öldüreceğim!" dedi. O da dedi ki: "Al-
lah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder. 28- Andolsun ki sen öl-
dürmek için bana el uzatsan bile, ben öldürmek için sana elimi
kaldıracak değilim! Zira ben âlemlerin rabbi olan Allah’tan korka-
rım. 29- Ben diliyorum ki sen hem benim günahımı hem de kendi
günahını yüklenesin, cehennemliklerden olasın! Zalimlerin cezası
işte budur." 30- Sonunda içindeki duygular onu kardeşini öldür-
meye itti; onu öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.)
bk. Mâide 5/27-30.

• 17 •
18 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

miştir. Buna mukabil, İslam’a göre cinayet son derece


ağır bir günah ve suçtur. Zira Kur’an-ı Kerim’de, “Kim
bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak
üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve
onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”2 ifadeleriyle uya-
rıda bulunulmaktadır.3 Kur’an’ın tayin ettiği cezalar iti-
bariyle insanların birbirlerine karşı işledikleri cürümler
arasında dünyevi cezası açısından en ağır suçun cinayet
olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim işledikleri bu büyük
suça mukabil katillerin cezasının esas itibariyle kısasen
öldürülmek olduğu belirtilmiştir.4 İslam’a göre cinayetin
bu denli büyük bir günah ve suç olmasının sebebi takdir
edilebilir. Zira yaşamına son verilen insan, diğer bütün
haklarından mahrum kalır. Dolayısıyla insan hayatına
yönelik bir saldırı, esasında kişinin sahip olduğu bütün
hakların ihlali anlamına gelmektedir.5 Binaenaleyh in-

2 Nisâ 4/93.
3 Ayrıca bk. En‘âm 6/151.
4 Bakara 2/178-179; Mâide 5/45. Cinayet suçunun ağırlığı fâilin bil-
gi, irade ve niyetiyle bağlantılıdır. Dolayısıyla adam öldürme su-
çunun günah, kısas, diyet, mirastan mahrumiyet ve kefâret şek-
linde beş başlık altında toplanabilecek dinî ve hukuki sonuçları
bulunmaktadır. Geniş bilgi için bk. Ali Bardakoğlu, “Katil”, DİA,
XXV/47.
5 Mustafa Avcı, Osmanlı Ceza Hukuku (Özel Hükümler), Mimoza Yay.,
Konya 2014, s. 10-11; Şamil Dağcı, İslam Ceza Hukukunda Şahısla-
ra Karşı Müessir Fiiller, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara
1996, s. 3.
GİRİŞ • 19

sanlık tarihi kadar eski olan bu ağır suç, hemen bütün


dinlerde, ahlaki öğretilerde ve hukuk düzenlerinde ağır
bir dille kınanıp yasaklanmış; bu yöndeki eylemleri en-
gelleyecek ve adaleti sağlayacak birtakım maddi ve ma-
nevi yaptırımlar uygulanmıştır.6

Suç, hukuki olduğu gibi aynı zamanda sosyal bir ol-


gudur. Binaenaleyh madalyonun iki yüzü misali cinayet
suçunun da hukuki yönü olduğu gibi sosyal yönü de
bulunmaktadır. Ancak sosyal alanda çok sayıda değiş-
ken bulunduğundan Osmanlı coğrafyasının farklı yer ve
zamanlarında toplum içerisinde meydana gelen cinayet
hadiselerinin nitelik ve niceliğinin ortaya çıkarılması
kapsamlı araştırmaları gerektirmektedir. Haddizatında
farklı zaman ve yerlerin esas alınacağı çalışmaların ci-
nayet olgusunun aydınlatılmasında önemli bir yerinin
olduğu açıktır. Hâl böyleyken Osmanlı toplumunda
vaki olan cinayet olayları üzerine yapılan araştırmaların
henüz yeterli bir düzeyde olmadığı söylenebilir. Ancak
son yıllarda, Osmanlı sosyal tarihine gösterilen ilginin
artışına paralel olarak bu çerçevedeki araştırmalarda da
dikkate değer bir artış olduğu gözlenmektedir.7 Bireyler

6 Bardakoğlu, “a.g.m.”, s. 45.


7 Ahmet Aksın, “19. Yüzyılda Osmanlı’da Bir Kadın Cinayetinin
Anatomisi ve Kadın Cinayetleri”, Geçmişten Günümüze Şehir ve Ka-
dın 1, edit. Osman Köse, Samsun 2016; Ahmet Aksın & Türkmen
20 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

arası ilişkilerdeki en ciddi nitelikli suç mesabesinde olan

Töreli, “7 Numaralı Kısas Defterine Göre Osmanlı Şehirlerinde


Cinayet Suçları (1857-1859)”, Geçmişten Günümüze Şehir ve Çocuk
I, edit. Osman Köse, Samsun, 2016; Ayhan Can, “Rumeli Ahkâm
Defterlerine Göre Avlonya Sancagı'nda Faili Meçhul Cinayetler ve
Kasâme Uygulamasına Dair Bir Değerlendirme (1745-1780)”, II.
Türk Hukuk Tarihi Kongresi Bildirileri, edit. Fethi Gedikli, I, İstanbul
2016; Celâl Erdönmez, “Tanzimat Devri Başlarında Kıbrıs’ta Bir
Köle Cinâyeti Davası”, Tarih Okulu Dergisi, 40 (2019); Eyyub Şim-
şek, “Şer’iye Sicillerine Göre 18. Yüzyılın Başlarında Trabzon’da
Yaralama ve Cinayet Vakaları”, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 8/15
(2013); Faruk Kurtuluş, Suç Cetvellerine Göre II. Meşrutiyet Döne-
minde Diyarbekir Vilayetinde Cinayet Suçları ve Failleri 1912-1917
(R.1328-1333), Yüksek Lisans Tezi, Ağrı 2019; Fatih Öztop, “Suç
Cetvellerine Göre Osmanlı Devletinde “Adam Öldürme” Suçu: Ay-
dın Vilayeti Örneği (1908-1916)”, Türk ve İslam Dünyası Sosyal Araş-
tırmalar Dergisi, 3 (2015); Fatih Öztop & Demet Karasu, “Ceraim-i
Umumiye Cetvellerine Göre Kudüs Sancağında Adam Öldürme
ve Öldürmeye Teşebbüs” Suçları (R.1329- M.1913/1914)”, Tarih
Okulu Dergisi, 29 (2017); Fehminaz Çubuk, “19. Yüzyılda Osmanlı
Toplumunda Zina: Bazı Zina Vakalarında İşlenen Cinayetler Üze-
rine Bir Değerlendirme”, İnsan&İnsan, 23 (2020); Fırat Yaşa, “Bir
Cinayetin Ardından: Bursa Kadı Mahkemesinde Çingeneler, Suç
ve Töhmet”, Türklük Bilgisi Araştırmaları, II/52, (2019); Kerim İlker
Bulunur, “Namus Adına Öldürmek: 16 ve 17. Yüzyıllarda Osman-
lı İmparatorluğu’nda Namus Cinayetleri”, Hacettepe Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 31 (2019); Mehmet Salih Erkek, “Os-
manlı Mardin’inde Cinayet Vakaları ve Cinayet Soruşturmaları
Hakkında Bir Değerlendirme”, Belleten, LXXVII/279 (2013); Ru-
dolph Peters, “Murder on the Nile: Homicide Trials in 19th Cen-
tury Egyptian Shari‘a Courts”, Die Welt des Islams, 30, (1990); Uğur
Özcan, “Osmanlı Adalet Mekanizmasının Balkanlar’da İşleyişi ve
Podgorica’da Bir Cinayet Davasının Serencamı (1874-1875)”, Bal-
kanlarda Osmanlı Mirası ve Defterü-i Hâkâni, edit. Abidin Temizer
GİRİŞ • 21

cinayet olaylarının araştırılması, şüphesiz Osmanlı sos-


yal tarihinin aydınlatılmasına büyük katkılar sunacaktır.
Ancak konuya dair araştırmalarda ciddi boşlukların ol-
duğu gözlenmiştir. Örneğin kozmopolit yapısının yanı
sıra kültürel, ekonomik ve idari yönden Osmanlı’nın
önemli bir şehri olan Diyarbekir’deki8 cinayet vakaları
-20. yüzyılın başlarını (1912-1917) konu edinen bir ça-
lışma müstesna-9 henüz herhangi bir araştırmaya konu
edilmiş değildir. Hâlbuki Osmanlı Diyarbekiri’ne ait
şer‘iyye sicilleri, şehirde vaki olan cinayet olaylarına dair
oldukça zengin bir malumat ihtiva ederek gün yüzüne
çıkarılmayı beklemektedir. Mamafih Diyarbekir’in bil-
hassa tarihsel ve sosyolojik anlamda Osmanlı’nın önemli
bir yerleşim yeri olduğu da belirtilmelidir. Zira şehir-

& Uğur Özcan, II, İstanbul 2015; Suraiya Faroqhi, “Bursa’da Ci-
nayet: Bir Cui Bona Vakası”, Osmanlı’da Asayiş, Suç ve Ceza 18.-20.
Yüzyıllar, der. Nomei Levy & Alexandre Toumarkine, Tarih Vakfı
Yurt Yayınları, İstanbul 2008; Ümit Güler, “Osmanlı Kıbrısı’nda
Cinayet Suçları (17-18. yy.)” 1. Uluslararası Harran Multidisipliner
Çalışmalar Kongresi 8-10 Mart 2019 Tam Metin Kitabı, edit. Hüseyin
Eriş & Merve Kıdıryüz, Şanlıurfa 2019.
8 İbrahim Yılmazçelik, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Diyarbakır (1790-
1840), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1995, s. 17; Bahaed-
din Yediyıldız, “Osmanlı Öncesi Diyarbakır’ına Genel Bir Bakış”,
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Diyarbakır, edit. Bahaeddin Yediyıldız &
Kerstin Tomenendal, Diyarbakır Valiliği, Ankara 2010, I/36; Nejat
Göyünç, “Diyarbakır”, DİA, IX/464-469.
9 Kurtuluş, a.g.e.
22 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

de Müslümanların yanı sıra Ermeni, Süryani, Katolik,


Ortodoks, Protestan, Keldani, Yahudi ve Yezidiler gibi
muhtelif birçok topluluk yaşamaktaydı.10 Bu niteliği se-
bebiyle Diyarbekir, tarihsel olarak muhtelif sosyolojik
grupların bir buluşma noktası olarak tanımlanmaktadır.11
Mezkûr toplumsal renkliliği itibariyle Diyarbekir şehri,
Osmanlı’nın küçük bir nüvesi olarak vasıflandırılabilir.
Elbette bu kadar farklı grubun bir arada yaşadığı bir
yerleşim yerindeki cinayet olaylarının nitelik ve niceliği
dikkate şayandır. Haddizatında Osmanlı Diyarbekiri’nin
sosyal tarihine ışık tutulmasının, bilumum Osmanlı top-
lumunun geçmişinin aydınlatılmasına büyük bir katkı
sunacağı da aşikârdır. Bir sosyal tarih araştırması ola-
rak planlanan bu çalışmada, 18. ve 19. yüzyıl Diyarbekir
(Âmid) şer‘iyye sicillerine yansıyan cinayet vakaları ince-
lenecektir. Dönemin mahkeme tutanakları mesabesinde
olan şer‘iyye sicilleri, Osmanlı sosyal tarihinin en önemli
kaynaklarıdır.12 Dolayısıyla bu vesikalar ilgili yerleşim

10 Toplumsal gruplara dair geniş bilgi için bk. Kenan Ziya Taş, Tarih
Işığında Güneydoğu ve Diyarbakır, Berikan Yayınevi, Ankara 2012, s.
25.
11 Jelle Verhei & Suavi Aydın, “Diyarbekir Vilâyetinde Etnik-Dinî
Gruplar, Yerel Güçler ve Osmanlı Devleti Üzerine Birkaç Not
(1800-1870)”, Osmanlı Döneminde Diyarbekir’de Toplumsal İlişkiler
(1870-1915), edit. Joost Jongerden & Jelle Verheij, çev. Ayşen Gür,
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2015, s. 15.
12 Ahmet Akgündüz, Şeri’yye Sicilleri, Türk Dünyası Araştırmaları
GİRİŞ • 23

yerindeki cinayet vakalarının aydınlatılmasında en gü-


venilir ve zengin kaynakları teşkil etmektedir.

Sözü edilen noktalardan hareketle bu çalışmada ka-


til, katil zanlıları ve maktullerin nitelik ve nicelikleri,
tespit edilen toplumsal gruplarla olan irtibatları; cinayet
vakalarının meydana geldiği yerler, olayların sebepleri,
cinayetlerde kullanılan araç ve yöntemler; vakaların ne
şekilde sonuçlandığı veya çözüme kavuşturulduğu ve
bu süreçlerde hangi etkenlerin rol oynadığı gibi hususlar
üzerinde durulacaktır.

Vakfı, İstanbul 1988, I/12; Osman Çetin, Sicillere Göre Bursa’da İh-
tida Hareketleri ve Sosyal Sonuçları (1472-1909), Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara 1994, s. IX; Hava Selçuk, “Şer’iyye Sicillerinin
Şehir Tarihi Açısından Önemi (Kayseri Örneği)”, Şehirlerin Sevda-
lısı İbrahim Hakkı Konyalı Armağanı, edit. Hasan Bahar, SÜ Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü, Konya 2015, s. 376; Yunus Uğur, “Şer‘iyye
Sicilleri”, DİA, XXXIX/8.
I. BÖLÜM
İSLAM-OSMANLI HUKUKUNDA CİNAYET

• 25 •
İSLAM-OSMANLI HUKUKUNDA CİNAYET • 27

Giriş
Tarihi süreç içerisinde tüm toplumlarda olduğu gibi
Osmanlı toplumunda da cinayet olayları vuku bulmuş
ve devlet de vazifesi gereği bu suçları engellemeye dö-
nük mevzuatını tatbik etmiştir. Bu mevzuatın esasını
İslam hukuku teşkil etmektedir. Zira İnalcık’ın da ifade
ettiği üzere bir İslam devleti olarak Osmanlı, esas itiba-
riyle İslam hukukunun üstünlüğünü kabul etmiştir.1 Bi-
naenaleyh gerek mevzunun İslam-Osmanlı hukukuyla
olan yakın irtibatı gerekse çalışma içerisinde temas edi-
lecek bazı hukuki terim ve uygulamalara ışık tutması ba-
kımından cinayet suçunun İslam-Osmanlı hukukundaki
yerine değinmekte fayda vardır.

İslam-Osmanlı hukukunda kişilere karşı işlenen suç-


lar neticesinde mağdur hayatını kaybetmişse cana karşı
suç anlamına gelen el-cinâye ale’n-nefs veya katl kavram-
ları kullanılmaktadır.2 Klasik bir tanımı itibariyle katl
(cinayet), “cesedden ruhu izhâk ve izale eden bir fi’l-i mü-

1 Halil İnalcık, Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet, Eren Yay., İstanbul


2005, s. 39.
2 Avcı, a.g.e., s. 10.
28 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

essirden ibarettir.”3 Daha yalın bir ifadeyle, bir kimsenin


hukuken can dokunulmazlığı bulunan bir şahsın ölü-
müne yol açacak bir davranışta bulunması şeklinde de
tanımlanabilir.4

Osmanlı Devleti’nin resmi mezhebi mesabesindeki5


Hanefi ekolüne göre cinayet suçları beşe ayrılmaktadır.
Bunlar kasten (taammüden) katl, kasıt benzeri (şibh-i
amd) ile katl, hatâen katl, hata benzeri ile katl ve teseb-
büben katl olarak kategorize edilebilir.6 Bunları kısaca
açıklamakta fayda vardır.

I. Kasten (Taammüden) Katl

Kasten (taammüden) katl, kısaca “bir kimseyi bi-


lerek ve isteyerek öldürmek” olarak tanımlanabilir.
Hâkim tarafından kasten adam öldürme suçunun vaki
olduğu sabit görülürse, terettüp eden ceza katilin kı-

3 Ömer Hilmi, Mi’yâr-ı Adâlet, md. 5. Naklen Ahmed Akgündüz,


İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı, Osmanlı Araştırmaları Vakfı,
İstanbul 2011, I/658.
4 Bardakoğlu, “a.g.m.”, s. 45.
5 Mehmet Akif Aydın, Türk Hukuk Tarihi, Hars Yayıncılık, İstanbul
2007, s. 97.
6 Aydın, a.g.e., s. 211-213; Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı Hukuku, Arı
Sanat Yay., İstanbul 2012, s. 355-357; Ömer Nasuhi Bilmen, Hukûk-i
İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmusu, Özensar Yay., Yer ve Tarih
Yok, III/28-29.
İSLAM-OSMANLI HUKUKUNDA CİNAYET • 29

sasen öldürülmesidir. Fakat maktulün mirasçıları veya


bunlardan sadece biri diyete7 razı gelip kısastan vaz
geçerse veya suçluyu karşılıksız olarak affederse kısas
cezası tatbik edilmez.8 Ölenin yakınları kısastan vaz
geçip diyete razı olurlarsa bunu sadece katil öder. Bu
durumda devletin katile tazir cezası verme hakkı da
bulunmaktadır.9

II. Kasıt Benzeri ile (Şibh-i Amd) Katl

Katilin ölüm sonucunu doğuran eylemi bilinçli ola-


rak yaptığı, ancak sonucu istemediği hâllerde kasten
değil, kasıt benzeri bir kusur ile adam öldürme söz
konusu olur.10 Bu durumda kullanılan suç aletlerinin
katl vasıtası olarak kullanılan araçlar değil de küçük
taş veya değnek gibi vasıtalar olması gerekmektedir.
Mezkûr hâllerde katile kısas gerekmez. Ancak katilin

7 Diyet, öldürme ya da yaralama eylemi neticesinde mağdura veya


maktul varislerine bir tür tazminat mahiyetinde ödenmesi gere-
ken maldır. bk. Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü,
Ensar Neşriyat, İstanbul 2005, s. 107.
8 Aydın, a.g.e., s. 211; Ekinci, a.g.e., s. 355-356.
9 Aydın, a.g.e., s. 211; Geniş bilgi için bk. Ahmed Fethi Behnesî, el-
Cerâim fi’l-Fıkhi’l-İslâmî, Dâru’ş-Şurûk, Kahire 1988, s. 197 vd.
10 Aydın, a.g.e., s. 210; Behnesî, a.g.e., s. 215-216; Bilmen, a.g.e., III/29.
30 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

kefaret11 ödemesi icap eder ve âkılesi12 maktul yakınla-


rına ağır diyet ödemekle mükellef olur.13

III. Hatâen Katl

Öldürme hadisesi yanlışlıkla meydana gelmişse buna


hatâen katl denmektedir.14 Kazâen meydana gelen bu
gibi hadiselerde âkıle katile verilen diyet cezasını öde-
mekle mükelleftir. Katilin de kefaretini yerine getirmesi
gerekir.15

IV. Hata Benzeri ile Katl

Failin gayriihtiyari bir eylem ile bir kimsenin ölü-


müne sebebiyet vermesidir. Bunlar, bir kimsenin düşe-
rek veya uykusunda yuvarlanarak bir başkasının ölü-
müne sebep olması gibi hâllerdir. Bu suçun cezası da
katilin yerine getireceği kefaret ve âkılenin ödeyeceği
diyettir.16

11 Geniş bilgi için bk. Avcı, a.g.e., s. 128-129.


12 Âkıle, kasıt unsuru bulunmayan bir öldürme veya yaralama hadi-
sesinde suçlu adına diyet ödemeyi yüklenen şahıslar topluluğunu
ifade eder. Geniş bilgi için bk. Hamza Aktan, “Âkıle”, DİA, II/248.
13 Aydın, a.g.e., s. 212; Ekinci, a.g.e., s. 356.
14 Behnesî, a.g.e., s. 219; Bilmen, a.g.e., III/29.
15 Aydın, a.g.e., s. 212; Behnesî, a.g.e., s. 219-220; Ekinci, a.g.e., s. 356.
16 Aydın, a.g.e., s. 212; Bilmen, III/29; Ekinci, a.g.e., s. 356.
İSLAM-OSMANLI HUKUKUNDA CİNAYET • 31

V. Tesebbüben Katl

Başka niyetle yapılan bir işin ölüme sebebiyet verme-


si durumunda tesebbüben katl meydana gelir. Örneğin
bir kimse mülkü olmayan bir yere çukur kazar da biri
oraya düşerek vefat ederse tesebbüben katl meydana
gelmiş olur. Bu durumda kefaret gerekmez, ancak kati-
lin âkılesi diyet cezasını öder.17

Osmanlı Devleti’nin cinayet vakalarında yukarıda


kısaca değinilen kısas, diyet ve tazir cezalarını tatbik
ettiği, kısasın herhangi bir sebeple verilememesi du-
rumunda ise tazir cezası olarak para, kürek veya kale-
bentlik gibi cezaları uyguladığı bilinmektedir.18 Dola-
yısıyla Osmanlı mevzuatının cinayet vakalarına karşı
etkili tedbirler aldığı söylenebilir.

17 Aydın, a.g.e., s. 213; Behnesî, a.g.e., s. 221 vd.; Ekinci, a.g.e., s. 357.
18 Aydın, a.g.e., s. 220.
II. BÖLÜM
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET

• 33 •
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 35

I. Cinayet Suçunun İspatlandığı Vakalar


İlgili dönemdeki cinayet vakaları içerisinde ilk ola-
rak cinayet suçunun ispatlanarak katilin hukuken or-
taya çıkarıldığı hadiselere temas edilecektir. Döneme
ait Diyarbekir (Âmid) şer‘iyye sicillerinde yer alan 13
vakada, cinayette bulunan failin suçunun hukuken is-
patlı olduğu tespit edilmiştir. Bu vakaların tamamın-
da katiller erkeklerden meydana gelmiştir. Maktuller
arasında ise dört kadın bulunmakla birlikte geri kalan
kişiler yine erkeklerden müteşekkildir. Dolayısıyla il-
gili sicil defterlerinde bu dönemde cinayet suçunu iş-
lediği sabit görülen hiçbir kadının yer almadığı açık
biçimde ortaya çıkmıştır. Kadınların maktul olarak yer
aldıkları vakalar da mezkûr cinayetlerin %31’ini1 teş-
kil etmiştir.2 Kadınlara yönelik cinayet vakalarına dair
sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için ileride ele
alınacak diğer verilerle birlikte bu konuya ayrıca temas

1 Oranlar belirtilirken küsuratlar tam sayılara yuvarlanmıştır.


2 bk. Tablo 1.1
36 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

edilecektir.3 İncelenen vakalar katillerin ve biri hariç4


maktullerin tamamının Müslümanlardan oluştuğunu
ortaya koymaktadır. Bu noktada sağlıklı bir çıkarımda
bulunabilmek için ilgili dönem Diyarbekir’indeki Müs-
lüman ve gayrimüslim nüfus oranları da göz önünde
bulundurulmalıdır. Zira 19. yüzyılın ilk yarısına dair
verilen bilgilere göre bu dönemde şehrin genelindeki
gayrimüslim nüfusu Müslümanların yaklaşık %20’si
kadardır.5 Bir başka çalışmada ise 1895 yılında Diyarbe-
kir merkez kazasındaki nüfusun %33.7’sini gayrimüs-
limlerin oluşturduğu ifade edilmektedir.6 Binaenaleyh
mezkûr bilgiler Müslümanların suç oranlarının gayri-
müslimlere nispetle daha yüksek çıkmasının tabii oldu-
ğunu göstermektedir. Ancak söz konusu hadiselerdeki
gayrimüslimlerin temsil ettikleri oranın sıfır olması da
onların cinayet hadiselerine son derece nadir karıştık-

3 Geniş bilgi için bk. Tablo 7.1; Ayrıca bk. Ek 1 Tablo 1; Ek 1 Tablo
2.
4 DŞS, 3803, 13a-3.
5 Yılmazçelik, a.g.e., s. 118.
6 Diyarbekir sancağı genelinde ise gayrimüslim nüfus oranının
%24.3 olduğu belirtilir. bk. Bülent Çukurova & Bülent Erantepli,
“XIX. Yüzyılda Diyarbakır’ın Sosyal ve İdari Yapısı”, Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e Diyarbakır, edit. Bahaeddin Yediyıldız & Kerstin To-
menendal, Diyarbakır Valiliği, Ankara 2010, II/359.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 37

larını göstermektedir.7 Nitekim ileride temas edilecek


başka bulgular da bu neticeyi teyit edecektir.8

Mezkûr bulguların yanı sıra gayrimüslimlere yöne-


lik vakaların oldukça az olması, İslam toplumu içerisin-
de azınlığı oluşturan gayrimüslimlere yönelik umumi
bir taciz veya baskının olmadığını göstermesi bakımın-
dan dikkate değer bir görünümdür. Zira Müslümanla-
rın işledikleri cinayetlerin neredeyse tamamında mak-
tulleri yine Müslümanlar oluşturmuştur. Dolayısıyla
gayrimüslimlere yönelen umumi bir şiddet eyleminin
olmadığı açıktır.9 Araştırmada ortaya çıkan ve mezkûr
bulguyu destekleyen başka veriler de bulunmaktadır.
Ancak bunlara ilerleyen kısımlarda temas edilecektir.10

Tablo 1.1: İspatlı Cinayet Vakalarının Cinsiyet ve Din


Bakımından Analizi

Toplam Vaka: 13 Katil Maktul


Erkek 13 (%100) 10 (%77)
Kadın 0 3 (%23)
Müslüman 13 (%100) 12 (%92)
Gayrimüslim 0 1 (%8)

7 bk. Tablo 1.1


8 Geniş bilgi için bk. Tablo 7.1
9 bk. Tablo 1.2
10 Geniş bilgi için bk. Tablo 7.1
38 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Söz konusu cinayet vakalarına dair dava kayıtlarının


yedisinde cinayet sebebine değinildiği gözlenmiştir.
Bu bilgilerden hareketle mezkûr 13 cinayetin altısının
(%46) kavga, birinin de gasp sebebiyle meydana geldiği
anlaşılmaktadır. Dolayısıyla günlük hayatta kişiler ara-
sında ortaya çıkan kavgalar, mezkûr cinayetlerin oran-
sal açıdan en büyük kısmını oluşturmuştur.11

Grafik 1.1: İspatlı Vakalarda Belirtilen Cinayet Sebepleri

Belirsiz (6) Kavga (6)


46% 46%

Gasp (1)
8%

11 bk. Tablo 1.2


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 39

İlgili belgeler cinayetlerde kullanılan araçlara ve


yöntemlere dair dikkate değer bilgiler ihtiva etmek-
tedir. Buna göre darp12 ve damdan atma13 ile gerçek-
leştirilen birer vakanın dışında dört vakada bıçak, 14
ikişer vakada tüfek 15 ve kılıç,16 bir vakada da hançer17
kullanılmıştır. Bunların yanı sıra bir vakada tüfek, kı-
lıç ve hançerin beraber kullanıldığı; 18 bir cinayetin de
boğma suretiyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 19 Do-
layısıyla mezkûr cinayetlerin büyük oranda bıçak,
kılıç ve hançer gibi kesici ve delici aletlerle işlendiği
ortaya çıkmıştır.

12 DŞS, 3754, 168b-2.


13 DŞS, 3798, 9a-2.
14 DŞS, 3754, 119b-1; DŞS, 3743, 27b-1; DŞS, 3803, 33a-1.
15 DŞS, 3798, 14b-1; DŞS, 3767, 9a-1; Ateşli silahların kullanımı 17.
yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı toplumu içerisinde yayıl-
maya başlamıştır. Geniş bilgi için bk. Ronald C. Jennings, Studies
on Ottoman Social History in the Sixteenth and Seventeenth Centuries:
Women, Zimmis and Sharia Courts in Kayseri, Cyprus and Trabzon,
The Isis Press, İstanbul ts., s. 330.
16 DŞS, 3712, 51b-2; DŞS, 3754, 123a-1.
17 DŞS, 3754, 94a-1.
18 DŞS, 3791, 8b-3.
19 DŞS, 3803, 13a-3.
40 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Grafik 1.2: İspatlı Vakalarda Kullanılan Cinayet Araç ve


Yöntemleri

Darp (1)
Damdan Atma 8%
(1)
8%
Bıçak (4)
31%
Boğma (1)
8%

Tüfek, Kılıç ve
Hançer Birlikte
(1)
8%

Hançer (1)
7%
Tüfek (2)
15%
Kılıç (2)
15%

Cinayetin gerçekleştiği yerler hususunda siciller


pek fazla bilgi vermemektedir. Ancak maktullerin sa-
kini oldukları yerleşim yerlerine bakıldığında 10 vaka-
nın (%77) Diyarbekir merkezinde, üç vakanın da (%23)
köylerde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla söz
konusu cinayet vakalarının şehir merkezinde daha faz-
la gerçekleştiği izlenimi edinilmektedir. Ancak kırsal
kesimde gerçekleşen cinayet hadiselerinin merkeze nis-
petle mahkeme sicillerine daha az yansımış olması kuv-
vetle muhtemeldir.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 41

İlgili cinayet vakalarına dair sicil kayıtları genelde


hüküm ihtiva etmemektedir. Zira sadece üç vakada
hükmün zikredildiği gözlenmiştir. Bunların ikisin-
de20 diyet,21 birinde ise yarım diyet cezasının verildiği
anlaşılmaktadır.22 Bunların haricindeki iki vaka da sulh
akdiyle sonuçlandırılmıştır.23

Bu noktada, kimi davaların ispatlanmış olmasına


rağmen kadı veya nâibin neden hüküm belirtmediği
merak konusu olabilir. Bu durum İslam-Osmanlı muha-
keme hukukunda kadı veya nâiblere tanınan yetkilerle
ve bu yetkilerin zaman içerisinde değişkenlik arz etme-
siyle ilgilidir. Nitekim şer‘iyye sicillerinde 18. yüzyılın
ortalarına kadar hüccet belgelerinde hükümlerin çokça
zikredildiği, ancak yargı sisteminde meydana gelen dö-
nüşüm sebebiyle 1741-1742 yılından sonra hâkimlerin
özellikle ceza davalarında ilam belgeleri düzenlemeye
başladıkları ve kararın takdirini merkeze havale ettik-
leri belirtilmektedir. Bu sebeple sicillerdeki hükümler

20 DŞS, 3798, 14b-1; DŞS, 3754, 168b-2.


21 Diyet miktarı zikredilmemiştir. Osmanlı’da diyet miktarının sabit
olmadığı ve zaman içerisinde değişkenlik arz ettiği ifade edilmek-
tedir. bk. Uriel Heyd, Studies In Old Ottoman Criminal Law, Oxford
University Press, 1973, s. 309. Diyet hakkında geniş bilgi için bk.
Ali Bardakoğlu, “Diyet”, DİA, IX/473-479.
22 DŞS, 3798, 9a-2.
23 DŞS, 3803, 13a-3; DŞS, 3712, 51b-2.
42 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

azalma göstermiştir. Bunun yanı sıra bazı dava kayıt-


larında kararın zikredilmemesinin bir diğer nedeni de
nâiblik uygulamasıdır. Kadıların, davalara bakmak ve
muhakemeyi yürütmek amacıyla vekilleri olarak tayin
ettikleri kişilere nâib denir. Ancak nâiblerin yetkileri
kendilerine verilen izne bağlı olarak değişkenlik gös-
termiştir. Örneğin bir kadılık makamına tayin edilen
nâibe, yargılama neticesinde son kararı verme yetkisi
tanınmamışsa söz konusu nâib, gördüğü davalarda ifa-
deleri ve varsa şahitleri dinlemiş, bunları kayıt altına al-
mış fakat hüküm verememiş; kararı ancak buna yetkili
kadı verebilmiştir. Bundan dolayı kimi dava kayıtların-
da dava ispatlanmış olsa da karar zikredilmemiştir.24

Yarım diyet cezasının takdir edilmiş olduğu vaka, bu


dönemde kaza süsü verilen bazı cinayetlerin gerçekleş-
tiğine işaret etmektedir. Zira söz konusu vakada Hanife
adlı bir kadının damdan düşerek öldüğü keşif rapo-

24 Geniş bilgi için bk. Ekrem Tak, Diplomatik Bilimi Bakımından XVI.-
XVII. Yüzyıl Kadı Sicilleri ve Bu Sicillerin İhtiva Ettiği Belge Türleri-
nin Form Özellikleri ve Tanımlanması, Yayımlanmamış Doktora Tezi,
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul
2009, s. 106-107, 153-156; Ümit Güler, Osmanlı’da Suç ve Ceza (Kıbrıs
Örneği), Fecr Yayınları, Ankara 2019, s. 29. Ayrıca bkz. Abdulaziz
Bayındır, Şer’iyye Sicilleri-İslam Muhakeme Hukuku Osmanlı Devri
Uygulaması, İslami İlimler Araştırma Vakfı, İstanbul 1986, s. 89-
92.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 43

ruyla kayıtlara geçirilmişken yıllar sonra bu olayın bir


cinayet vakası olduğu ortaya çıkmıştır. Katil, maktulü
evinin damından aşağı attığını bir tartışma esnasında
itiraf etmiştir.25

Bu dönemde askeri zümreden olan bazı leventlerin


köylülerin mallarını gasp etmeye çalıştığı ve buna di-
renen mal sahiplerini öldürdükleri de olmuştur. Ancak
belgelerden anlaşıldığı kadarıyla mahkemeye müracaat
eden varisler, cinayette bulunan kişileri yargılatmış ve
şahitler vasıtasıyla davalarını ispatlamışlardır. Bu yar-
gılama neticesinde suçlular belli bir miktar mal ve para
vererek maktul yakınlarıyla sulh anlaşması yapmaya
mecbur kalmışlardır.26 Mezkûr vaka, mahkemenin as-
keri zümreye yönelik herhangi bir kollamada bulun-
mayarak köylülerin haklarını koruduğuna işaret etmesi
bakımından dikkat çekicidir.

İlgili vakaların bir kısmında cinayet sebeplerine de


temas edilmiştir. Daha önce de değinildiği gibi cinayet-
lerin en büyük sebebini günlük hayatta kişiler arasında
ortaya çıkan kavgaların oluşturduğu söylenebilir. Zira
13 vakanın en az altısının27 kavga sebebiyle meydana

25 DŞS, 3798, 9a-2 (5 Şevvâl 1216/8 Şubat 1802).


26 DŞS, 3712, 51b-2 (6 Receb 1159/25 Temmuz 1746); DŞS, 3712, 51a-1
(10 Receb 1159/29 Temmuz 1746).
27 Sebebe değinilmeyen vakalar arasında da kavganın cinayet sebebi
44 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

geldiği anlaşılmaktadır. Bu kavgalarda kimi zaman ta-


raflardan biri diğerini öldürmüş,28 kimi zaman da evin
büyüğü olan baba, çocuklarına talimat vererek kavga
ettikleri kişileri öldürtmüştür.29 Zaman zaman da araya
girerek taraflar arasındaki kavgaları yatıştırmak iste-
yenler olmuştur. Ancak bu kimselerin olay anında ta-
ammüden gerçekleşen bir cinayete kurban gidebildik-
leri de gözlenmiştir.30

Bu dönemde kışlada askerlik görevini ifa eden kim-


seler arasında husumetlerin ortaya çıkabildiği ve bun-
ların cinayete dönüşebildiği olmuştur. Bu suçun tam
olarak hangi sebepten işlendiği ifade edilmese de kişi-
ler arası husumetten kaynaklandığı anlaşılmaktadır.31

Daha önce de değinildiği gibi ispatlı cinayet vakaları


arasında kadınlara yönelik cinayetlere de rastlanmıştır.
Mezkûr vakaların üçünde maktulleri kadınlar oluştu-
rurken birinde karı koca birlikte katledilmişlerdir. Bun-
lardan biri, kaza süsü verilerek damdan atılıp öldürü-
len Hanife adlı kadınla ilgilidir ki bu vakaya daha önce
temas edilmişti. Bir diğeri ise Nimet bt. Ebubekir’e da-

olma ihtimali vardır.


28 DŞS, 3754, 94a-1; DŞS, 3767, 9a-1; DŞS, 3754, 123a-1.
29 DŞS, 3754, 119b-1.
30 DŞS, 3754, 119b-1 (28 Rebî‘ülâhir 1152/4 Ağustos 1739).
31 DŞS, 3803, 33a-1 (4 Receb 1264/6 Haziran 1848).
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 45

irdir. İlgili belgeye göre Nimet bt. Ebubekir, tarlada ça-


lışırken kocası ve kayınbabası tarafından şiddetli biçim-
de darp edilmiştir. Belgede zikrolunduğu üzere maktul
bu esnada sekiz aylık hamiledir. Karnına ve vücudunun
muhtelif yerlerine aldığı darbelerden dolayı olaydan
iki gün sonra çocuğunu düşürmüş, dört gün sonra ise
söz konusu darp sebebiyle vefat etmiştir. Mezkûr bel-
ge katillere diyet cezasının verildiğini kaydetmektedir.32
Bir başka kadın cinayeti ise zimmi bir kadına dairdir.
Döneme ait belgeler katil, katil zanlıları veya maktuller
arasında herhangi bir kölenin varlığına işaret etmemek-
tedir. Ancak bir belgeden sebebi zikredilmeksizin azatlı
bir kölenin zimmi bir kadını boğarak öldürdüğü anla-
şılmaktadır. Davalı suçunu ikrar etmiş ve taraflar sulh
anlaşmasıyla uzlaşarak davayı kapatmışlardır.33

İlgili cinayet vakalarının ne şekilde ispatlandığına


bakılacak olursa bu hususta şahitlerin son derece belir-
leyici oldukları görülür. Zira 13 vakanın dokuzu (%69)
olaya tanık olan kimselerin şahitlikleriyle ispatlanmış-
tır. Dört vakada da suçlular ikrarda bulunmuşlardır.
Aleyhlerinde şahitlikte bulunulan kimselerin kimi za-
man nüfuzlu, kimi zaman da askeri zümreden kişiler

32 DŞS, 3754, 168b-2 (11 Rebî‘ülevvel 1153/6 Haziran 1740).


33 DŞS, 3803, 13a-3 (13 Receb 1263/27 Haziran 1847).
46 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

olmasına rağmen cinayetlerin büyük oranda tanıklık-


larla ispatlanması dikkate değerdir. Bu netice toplumun
cinayet vakalarının aydınlatılmasından yana olduğuna
ve gerekli hâllerde inisiyatif aldığına işaret etmektedir.
Haddizatında bu tutum, onların kendi huzur ve güven-
leri açısından önemli olduğu gibi muhtemel bir diyet
cezasıyla karşılaşmamaları açısından da önemlidir. Zira
bir cinayet vakası meydana gelir de aydınlatılmayacak
olursa kasâme34 uygulaması gereği, maktullerin diyeti-
ni cinayetin gerçekleştiği köy veya mahalle sakinlerinin
kendileri ödemeleri gerekebilirdi. Bu hukuki yaptırımın
cinayete şahit olan kişileri mahkeme huzurunda tanık-
lık etmeye sevk ettiği kuvvetle muhtemeldir. Kasâme
uygulamasına, önemine binaen ileride daha detaylı
olarak temas edilecektir. Bunların haricinde dava süreç-
lerinde hâkimin adil bir tutum sergilediği, suçlu veya
mağdurların müntesibi oldukları zümrelere bakılmak-
sızın deliller doğrultusunda işlem yapıldığı da dikkat
çekici bir bulgu olarak ortaya çıkmıştır.

34 Kasâme, katili meçhul olan ve üzerinde katl eseri bulunan bir


maktulün bulunduğu mahal ahalisinden seçilen elli kimsenin, onu
katletmediklerine ve katili bilmediklerine dair yemin etmeleridir.
Bunun üzerine yerleşim yeri ahalisi maktulün diyetini ödemekle
cezalandırılır. bk. Erdoğan, a.g.e., s. 293.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 47

Tablo 1.2: İspatlı Cinayet Vakaları


Katil Mak- Cinayet Olay Ceza/Sonuç Belge Belge
tul Şekli ve Tarihi No
Yeri
Ali b. Ahmed Maktul, Maktul, gasp Dava, şahitler vasıta- 6 Receb DŞS,
Mehmed b. İbra- kılıç ile edilmeye sıyla ispatlandı. Başka 1159 (25 3712,
(Haleb him b. başına çalışılan bir belge, tarafların Temmuz 51b-2.
süvârî Osman vuru- atlarını geri sulh ettiklerini göster- 1746)
levendât larak almak ister- mektedir. “…müvek-
odabaşıla- öldürül- ken öldürül- killerime otuz sekiz
rından) dü. Salat dü. Varisler buçuk kuruş kıymetli
Nah. diyet ve bir re’s al bârgîr ve bir
Moluca gasp edilen re’s dahi kırât ve bir
köyü. malları talep mütellâ siyâh poşu
ettiler. ve dört yüz altmış
bir buçuk kuruş dahi
nakid vermek üzere
inşâ-yı akd-i sulh
eylediklerinde…” bk.
DŞS, 3712, 51a-1.
İshak b. Ömer Hançer ile Maktul, taraf- Davalı suçunu inkâr 14 Zilhicce DŞS,
İbrahim b. İbra- maktulün lar arasında etmiş olsa da iddia 1151 (25 3754,
him göğsüne ortaya çıkan şahitlerin tanıklığıyla Mart 1739) 94a-1.
vuruldu. bir kavgada ispatlandı.
Mardin taammüden
Kapısı katledildi.
yakınla-
rındaki
Kastal
mahal-
lesi.
Mürsel b. Musa Maktul Maktul, kav- Davalı suçu inkâr etti 18 DŞS,
Mehmed b. kasığının ga eden kişi- ancak iddia şahitler Rebî‘ülâhir 3754,
Ömer sol tara- leri ayırmak vasıtasıyla ispatlandı. 1152 (25 119b-1.
fından için araya Temmuz
bıçaklan- girince katil 1739)
dı. Hüsa- tarafından
meddin taammüden
mahal- bıçaklanması
lesi. sebebiyle
vefat etti.
Mehmed İbra- Mak- Debbâğ Davalı suçu inkâr etti 20 Zilhicce DŞS,
b. Debbâğ him b. tul, sol es-Seyyid ancak iddia şahitler 1181 (8 Ma- 3743,
es-Seyyid Ahmed meme- Osman’ın, vasıtasıyla ispatlandı. yıs 1768) 27b-1.
Osman sinden oğlu
bıçaklan- Mehmed’i
meydana ge-
dı.
len kavgada
azmettirme-
siyle maktul
bıçaklandı
ve mütees-
siren vefat
etti. Varisler
azmettirici-
den davacı
oldular.
48 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Mustafa İshak Maktul, Debbâğ Davalı suçu inkâr etti 20 Zilhicce DŞS,
b. Debbâğ b. Ah- beline es-Seyyid ancak iddia şahitler 1181 (8 Ma- 3743,
es-Seyyid med yakın bir Osman’ın, vasıtasıyla ispatlandı. yıs 1768) 27b-1.
Osman yerden oğlu
bıçaklan- Mustafa’yı
dı. vuku bulan
kavgada
azmettirme-
siyle maktul
bıçaklandı
ve mütees-
siren vefat
etti. Varisler
azmettirici-
den davacı
oldular.
Hasan Mus- Maktul, Katilin Katil suçunu ikrar etti. … DŞS,
Binbaşı tafa b. sağ göğ- maktulü Katilin maktul yakın- 3798,
Hüse- sünden kurşun ile larına diyet ödemesine 14b-1.
yin kurşun sağ göğsün- hükmedildi.
ile vurul- den vurduğu
du. ve ölümün
bu sebeple
meydana
geldiği iddia
edilmiştir.
Sadullah Dane- Maktul, Katil, maktul Katil olayın kazara … DŞS,
kıranlı tüfek ile ile gerçek- vuku bulduğu yönün- 3767,
Ali vuruldu. leşen kavga de savunmada bulun- 9a-1.
Rum esnasında muştur. Ancak iddiası
Kapısı kendisini ispatlı değildir.
değirme- savunur-
ninde. ken kazara
tüfeğin ateş
aldığını ve
maktulün
vuruldu-
ğunu iddia
etmiştir.
Ali b. Hanife Damdan Maktulün Hâkim, katilin varisle- 5 Şevvâl DŞS,
Hasan düşerek varisleri, Ali re yarım diyet ödeme- 1216 (8 Şu- 3798,
öldüğü b. Hasan’ın sine hükmetti. bat 1802) 9a-2.
keşif ile kız kardeşleri
raporlan- olan Hatice’yi
öldürdüğünü
mış.
ikrar ettiğini
iddia ederek
kendisini
dava etmiş-
lerdir. Katil
de ikrar da
bulunduğunu
kabul etmiş,
fakat bu ikrarı
öfkeden do-
layı yaptığını
iddia etmiştir.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 49

Aziz Ağa Mah- Maktul- Maktulün oğlu Aziz Ağa cinayette … DŞS,
mud ler, tüfek, İbrahim, Aziz rolü olduğunu ikrar 3791,
Ağa’nın iki
ile kılıç ve etmiştir. 8b-3.
hizmetkârıyla
hanımı hançer birlikte altı
ile gece sene önce bir
vakti gece vakti
evlerinde evlerine gir-
öldürül- diğini, babası
Mahmud’u ve
düler.
üvey vâlidesini
öldürdüğünü
iddia etmiştir.

Malatyalı Har- Maktul, Katil, arala- Katilin arkadaşı 4 Receb DŞS,


Ömer putlu bıçak- rında olan bıçaklama olayına 1264 (6 3803,
Ömer lanarak bir husumet- olan tanıklığını itiraf Haziran 33a-1.
b. Ab- öldürül- ten ötürü etmiştir. 1848)
dullah dü. maktulü
bıçaklamıştır.

Abdur- Nimet Tekme Maktulün, Taraflar sulh akdiyle 11 DŞS,


rahman bt. ile kar- kocası uzlaşmış ve bunu Rebî‘ülevvel 3754,
1153 (6 Hazi-
ve babası Ebube- nına ve Abdur- tescil ettirmişlerdir. 168b-2.
ran 1740).
Hasan kir değnek rahman ve
Çelebi ile uzuv- kayınpederi
larına Hasan Çelebi
vuruldu. tarafından
Bostan- darp edilerek
da, nehir öldürüldüğü
kenarın- mahkeme
da. tarafından
sabit görül-
müş ve va-
rislere diyet
ödenmesine
hükmo-
lunmuştur.
Ancak öde-
me hususun-
da taraflar
arasında
ihtilaf vuku
bulmuştur.

Azatlı Ketrine Boğularak Maktulün Maktul yakını ile 13 Receb DŞS,


köle Şakir bt. öldürül- boğularak katil 1750 kuruşa sulh 1263 (27 3803,
dü. Hacı
b. Abdul- Bolos öldürüldüğü etmişlerdir. Haziran 13a-3
Abdullah
lah Arab’ın ikrar edil- 1847) 13.
hânesinde. miştir.
50 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Pembe- Meh- Kılıç ile Maktul Meh- Katl hücceti tanzim 12 Cemâzi- DŞS,
cioğlu med vuruldu. med Emin b. İs- edildi. yelevvel 3754,
mail, meydana
İsmail Emin Dağ 1152 (17 123a-1.
gelen bir kavga
Beşe b. Kapısı esnasında Pem- Ağustos
İsmail haricinde becioğlu İsmail 1739)
Seyrante- Beşe tarafından
pe mev- öldürülmüştür.
kiinde. Ancak varisle-
rin vasisi olan
Hatice adlı kişi,
katil İsmail
Beşe’den davacı
olunca İsmail
Beşe, hâkim-i
örf vasıtasıyla
Rukiye’yi
gayrimeşru
biçimde
hapsettirmiş,
kendisini baskı
ve korkutma ile
sulh anlaşması-
na razı etmiştir.
Olayın üze-
rinden iki yıl
geçtikten sonra
maktulün
kardeşi olan
Abdullah adlı
genç büluğa
ermiş ve bizzat
mahkemeye
müracaat ede-
rek çok sayıda
şahit ile olayın
iç yüzünün
açığa çıkmasını
sağlamıştır.

II. Sulh ile Çözümlenen Cinayet Vakaları

Kelime anlamı itibariyle “barışma, barış, uzlaşma,


anlaşma; barıştırma” gibi anlamları ifade eden sulh ta-
biri, İslam hukuk terimi olarak bireyler veya toplumlar
arasındaki çekişmelerin anlaşmayla sona erdirilmesini
veya bu nitelikteki anlaşmayı ifade etmektedir.35

35 Fahrettin Atar, “Sulh”, DİA, XXXVII/481.


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 51

İlgili dönemde meydana gelen cinayet vakalarının


10’unun sulh akdi ile çözümlendiği anlaşılmaktadır. Bu
vakaların bir önceki başlık altında temas edilen cinayet-
lerden temel farkı, katilin suçunun mahkeme huzurun-
da ispatlanmış olmamasıdır. Dolayısıyla burada temas
edilecek cinayet vakalarında katiller değil, katil zanlı-
ları söz konusudur. Zira bu kişilerin suçları mahkeme
huzurunda ispatlanmamıştır.

Söz konusu vakaların tamamında varisler ile ka-


til zanlıları arasında muhtelif meblağlar veya mallar
üzerine sulh akitleri gerçekleştirilerek davalar çözüm-
lenmiş ve katil zanlıları üzerindeki cinayet davaları
kapatılmıştır. Bu çerçevede çözümlenen 10 vakanın ta-
mamında zanlıların erkeklerden müteşekkil olduğu an-
laşılmaktadır. Müntesibi oldukları din bakımından da
10 vakanın dokuzunun Müslümanlar tarafından ger-
çekleştirildiği, bir vakada ise isimleri ve sayıları zikro-
lunmaksızın Müslüman ve gayrimüslim çok sayıda ki-
şinin yer aldığı gözlenmiştir.36 Kadınların zanlı olarak
cinayet vakalarında adlarının geçmediği, maktul olarak
da nadiren bulundukları tespit edilmiştir. Zira 12 mak-
tulün sadece birinin Müslüman bir kadın olduğu orta-

36 DŞS, 3828, 26b-2.


52 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

ya çıkmıştır.37 Maktuller arasında zimmi bir erkek de


bulunmaktadır.38

Tablo 2.1: Sulh ile Çözümlenen Cinayetlerin Cinsiyet ve


Din Bakımından Analizi

Toplam Vaka: 10 Katil Zanlısı* Maktul**


Erkek 12 (%100) 12 (%92)
Kadın 0 1 (%8)
Müslüman 12 (%100) 12 (%92)
Gayrimüslim 1 vakaya iştirak 1 (%8)
etmişlerdir.

Mezkûr vaka kayıtları, taraflar arasında varılan sulh


uzlaşısının tescili amacıyla mahkemeye müracaat edil-
diğini göstermektedir. Dolayısıyla genelde cinayet sebe-
bine ve cinayete dair detaylara değinilmemiştir. Ancak
ilgili vakalardan cinayetlerin hangi vasıtalarla ve ne su-
rette gerçekleştirildiğine dair daha fazla bilgi sahibi olu-

37 DŞS, 3712, 56b-1.


38 DŞS, 3828, 26b-2; Geniş bilgi için bk. Tablo 2.2
* İki vakada zanlıların birden fazla oldukları belirtilerek sayı ve
isimleri net olarak ifade edilmemektedir. Bir vakada iki zanlı, yedi
vakada ise birer zanlı bulunmaktadır. Burada verilen rakamda ise
belgelerde belirtilen sayı ve isimler esas alınmıştır. bk. Tablo 2.2
** Bir vakada maktuller üç kişiden oluşmaktadır. bk. Tablo 2.2
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 53

nabilmiştir. Verilen bilgilere göre bir cinayetin kılıç, taş


ve sopa;39 iki vakanın sopa,40 birer vakanın da tabanca41
ve hançer42 ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Mezkûr
kayıtlarda cinayetlerin gerçekleştirildiği yerlere genelde
değinilmemiş olsa da maktullerin yerleşim yerleri dikka-
te alındığında dört vakanın Diyarbekir merkez kazasın-
da, dört vakanın köylerde, iki vakanın da Diyarbekir’in
diğer kaza merkezlerinde meydana geldiği söylenebilir.

Grafik 2.1: Sulh ile Çözümlenen Cinayetlerde


Kullanılan Araçlar

Tabanca (1)
20%

Sopa (2)
40%

<ŦůŦĕ͕dĂƔǀĞ
ĞŒŶĞŬŝƌůŝŬƚĞ
(1)
20%

,ĂŶĕĞƌ;ϭͿ
20%

39 DŞS, 3789, 22a-1.


40 DŞS, 3754, 112b-1; DŞS, 3789, 35a-1.
41 DŞS, 3828, 26b-2.
42 DŞS, 3754, 180b-1.
54 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Döneme ait belgeler ispatlanamayan cinayet suçları-


nın çözüme kavuşturulmasında sulh akitlerinin olduk-
ça yoğun biçimde tercih edildiğini ortaya koymaktadır.
Zira bir önceki başlık altında temas edildiği gibi suçun
ispatlandığı cinayetler sadece 13 vaka ile sınırlıdır. Do-
layısıyla bu dönemde cinayet suçunun ispatının pek de
kolay olmadığı anlaşılmaktadır. Daha önce de temas
edildiği gibi 13 ispatlı vakanın dokuzu, yani olayların
%69’u tanıklar vasıtasıyla kanıtlanmış, diğer dört va-
kada da katiller suçlarını ikrar etmişlerdir. Görüldüğü
üzere cinayet suçlarının ispatlanması büyük oranda
olaylara tanık gösterilmesi suretiyle gerçekleşmiştir.
Ayrıca ispatlı cinayet vakalarında dikkat çeken bir di-
ğer detay da vakaların genelde gündüz vakti ve başka
insanların etrafta bulunduğu yerlerde, kavga ve benzeri
sebeplerle işlenmiş olmasıdır. Bu gibi aleni işlenen cina-
yetlerde tabii olarak tanıkların bulunabilmesi mümkün
olmuştur. Ancak anlaşılan odur ki iyice planlanmış ve
gözlerden uzak biçimde işlenen cinayetlerin faillerinin
ortaya çıkarılması ve suçlarının ispatlanması dönemin
şartları itibariyle pek mümkün olmamıştır. Hâliyle ci-
nayete kurban giden kimselerin varisleri, kuvvetle
muhtemel olarak delil eksikliği sebebiyle faillere kısas
veya diyet cezasının uygulanmasını sağlayamamışlar,
bunun yerine sulh anlaşmasına razı olmak durumunda
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 55

kalmışlardır. Ancak sulh anlaşmasının bu denli tercih


edilir olmasının bir diğer sebebi de Osmanlı toplumun-
da cinayet suçlarının cezası olarak kısasın genelde ter-
cih edilmemesidir.43 Çünkü kısas cezasının, yani katilin
öldürülmesinin pratik açıdan varislere herhangi bir fay-
dası yoktur. Fakat diyet cezasında veya sulh anlaşma-
sında ciddi meblağlarda maddi fayda söz konusudur.
Zaten bu durum kimi sulh kayıtlarına “sulh-ı mezbûr
sağîre-i mezbûre hakkında evlâ ve enfa‘ olmağla”44 gibi ifa-
delerle doğrudan yansımaktadır. Bu tercihin özellikle
ihtiyaç sahibi aile efradı için makul bir seçenek oldu-
ğu açıktır. Esasında ilgili belgeler, maktul yakınlarının
büyük çoğunluğunun diyet talebinde bulunduklarını
göstermektedir. Ancak bu kişiler kuvvetle muhtemel,
davalarını ispatlayamadıklarından sulha gitmek duru-
munda kalmışlardır. Kimi belgelere de yansıdığı üzere
diyet bedelleri, sulh ile uzlaşılan miktarlardan çok daha
fazladır. Bu sebeple kimi davacılar ilk olarak diyet ta-
lebinde bulunmuşlar; davalarını ispatlayamadıklarında
ise sulh akdini kabul etmişlerdir. Örneğin mevzuya dair
bir belgeden, diyet bedelinin 1200 kuruş olduğu ancak

43 Benzer bir tespit için bk. Güler, Osmanlı’da Suç ve Ceza, s. 75-76.
44 DŞS, 3789, 22a-1.
56 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

dava ispatlanamadığından tarafların 220 kuruşa sulh


ettikleri anlaşılmaktadır.45

Döneme ait belgelerden, cinayet vakalarının aka-


binde dava ispatlanamıyor ise taraflar arasında sulh
akdinin gerçekleştirilmesi yönünde toplumsal bir tea-
mülün oluştuğu izlenimi edinilmektedir. Zira sulh ile
sonuçlanan birçok cinayet vakası kaydında, taraflar
arasına “muslihûn”un, yani arabulucuların46 girerek
uzlaşıyı sağladıkları ifade edilmektedir. Binaenaleyh
sulh uygulamalarının, başka hukuki meselelerde ol-
duğu gibi47 cinayet gibi büyük cürüm hadiselerinde
de ihtilafları çözüme kavuşturan toplumsal bir me-

45 DŞS, 3798, 6b-3.


46 Arabuluculuk, ihtilaflı tarafların uyuşmazlıklarının, kendi istek-
leriyle ve üçüncü kişi yardımıyla tavsiye ve telkinlerle çözüme
kavuşturulmasıdır. İslam hukuku literatüründe “muslih” kavra-
mıyla ifade edilen arabuluculuk, ihtilaflı tarafların memnuniyeti
esasına dayanan bir uyuşmazlık çözüm yoludur. bk. Yusuf Şen,
“İslâm Hukukunda Arabuluculuk”, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fa-
kültesi Dergisi, 11/22 (2012), s. 110.
47 Sulh akitlerine dair geniş bilgi için bkz. Abdulmecid Mutaf, “Ami-
cable Settlement in Ottoman Law: Sulh System”, Turcia, 36 (2004),
s. 125-140; Ümit Güler, Osmanlı Kıbrısı’nda Müslim-Gayrimüslim
İlişkileri, Fecr Yayınları, Ankara 2019, s. 205-209; Işık Tamdoğan,
“Sulh in the 18th Century Ottoman Courts of Üsküdar and Ada-
na”, Islamic Law and Society, XV/1 (2008), s. 55-83; Zeynep Abacı
Dörtok, “Bir Sorun Çözme Yöntemi Olarak Sulh: 18. Yüzyıl Bur-
sa Kadı Sicillerinden Örnekler ve Düşündürdükleri”, OTAM, 20
(2006), s. 105-115.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 57

kanizma olduğu söylenebilir.48 Muhtemelen bu sulh


akitlerinin sayesinde toplum içerisindeki cinayet kay-
naklı husumetlerin birçoğu giderilmiş, böylece in-
tikam cinayetlerinin ve vakaların kan davası hâline
dönüşmesinin önü alınmıştır. Zira incelenen döneme
ait belgelerde intikam veya kan davası sonucu işlenen
herhangi bir cinayete rastlanmaması dikkate değerdir.
Elbette bu durum, ilgili dönemde intikam cinayetleri-
nin veya kan davalarının hiç vaki olmadığı anlamına
gelmemektedir. Ancak açıkça gözlendiği üzere bu va-
kalar -olmuşsa bile- en azından mahkeme kayıtlarına
yansıyacak bir düzeyde değildir. Mamafih husumetli
tarafların sulh etmesinin intikam cinayetlerini ve do-
layısıyla kan davalarının oluşmasını engelleyeceği
de açıktır. Dolayısıyla “muslihûn” olarak tanımlanan
arabulucuların cinayet vakalarının çözüme kavuştu-
rulmasında son derece önemli rollerinin olduğu söy-
lenebilir.

Failinin hukuken tespit edildiği ve dolayısıyla ispatlı


cinayetler arasında ele aldığımız istisnai bir vaka, bu dö-
nemde meydana gelen bazı sulh anlaşmalarında gayri-
meşru müdahalelerin olabildiğini göstermektedir. Şöy-
le ki 12 Cemâziyelevvel 1152 (17 Ağustos 1739) tarihli

48 Güler, Osmanlı’da Suç ve Ceza, s. 77-78.


58 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

bir belgeden, Derviş Hüseyin mahallesinden Mehmed


Emin b. İsmail’in Dağ Kapısı haricindeki Seyrantepe’de
vaki olan bir kavga esnasında Pembecioğlu İsmail Beşe
tarafından öldürüldüğü anlaşılmaktadır. Belgeye göre
maktulün varisleri olan Abdullah ve Rukiye adında iki
kardeşi ve Hatice adında da ninesi vardır. Varislerin va-
sisi olan Hatice, katil İsmail Beşe’den davacı olunca İs-
mail Beşe, hâkim-i örf adı verilen güvenlik memuru va-
sıtasıyla Rukiye’yi gayrimeşru biçimde hapsettirmiştir.
Bu baskı ve korkutma ile vasi Hatice de sulh anlaşması-
nı kabul etmek zorunda kalmıştır. Olayın üzerinden iki
yıl geçtikten sonra Abdullah adlı genç büluğa ermiş ve
bizzat mahkemeye müracaat ederek çok sayıda kişinin
şahitliği ile olayın iç yüzünün açığa çıkmasını sağla-
mıştır. Abdullah adlı gencin bu davasıyla Pembecioğ-
lu İsmail Beşe’nin cinayeti işlediği, zorla ve şantaj ile
sulh akdini gerçekleştirdiği ispatlanarak hüccet belgesi
tanzim edilmiştir. Katilin adındaki beşe unvanı kuvvetle
muhtemel olarak onun askeri zümreden olduğuna işa-
ret etmektedir. Zira Osmanlı’da beşe unvanının genel-
likle yeniçeriler tarafından kullanıldığı bilinmektedir.49
Hâkimin, güçlünün tarafını tutarak olayın üstünü ört-

49 Turan Açık, “Beşe Unvanı Hakkında”, Tarih Dergisi, 62 (2015), s.


60.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 59

mek yerine, adaletin gereğini yerine getirmesi de dik-


kate değer bir diğer husustur.50

Sulh akdiyle sonuçlanan, döneme ait bir cinayet


vakası, bu dönemde aşiretler arası sürtüşmeye ve bu
sürtüşmeler neticesinde meydana gelen bir cinaye-
te işaret etmesi bakımından önemlidir. 22 Muharrem
1136 (22 Ekim 1723) tarihli belgeye göre Diyarbekir’de
misafir olarak bulunduğu esnada göçebe İzolî aşire-
tinden Hasan b. Piro, iddiaya göre Süveydî aşiretin-
den birçok kişinin iştirakiyle öldürülmüştür. Belgede
vakanın detaylarına yer verilmemekle birlikte tarafla-
rın 300 kuruşa sulh oldukları ve davayı kapattıkları
anlaşılmaktadır.51

Tarafların sulh akdiyle çözüme kavuşturdukları ci-


nayet vakalarındaki uzlaşı miktarlarına bakıldığında
bedellerin genel olarak 500 kuruş52 ve 2 bin kuruş53
gibi rakamlar arasında değişkenlik arz ettiği gözlen-
miştir. Mezkûr meblağların, tarafların kendi uzlaşıları
neticesinde ortaya çıktığından değişkenlik arz etme-
si tabiidir. Bunun yanı sıra 18. ve 19. yüzyıllarda Os-
manlı parasının sürekli değer kaybettiği hususu da

50 DŞS, 3754, 123a-1.


51 DŞS, 3789, 22a-1.
52 DŞS, 3828, 26b-2 (1242/1826); DŞS, 3745, 13b-1 (1239/1823).
53 DŞS, 3702, 13a-3 (1268/1852).
60 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

göz önünde bulundurulmalıdır.54 Zira bu etkenin de


meblağların değişkenlik göstermesinde etkili olduğu
muhtemeldir.

Tablo 2.2: Sulh ile Çözümlenen Cinayet Vakaları


Zanlı Maktul Cinayet Olay Ceza/So- Belge Belge
Şekli ve nuç Tarihi No
Yeri
Meh- Hasan Kılıç, taş Diyarbekir’de Taraflar 22 Mu- DŞS,
med, b. Piro ve değnek misafir olarak muslihûn harrem 3789,
Hüseyin bulunan İzolî vasıtasıyla 1136 (22 22a-1.
ve dğr. aşiretinden maktul üç yüz Ekim
Hasan b. Piro’nun, kuruşa 1723)
Süveydî aşiretine sulh etmiş-
mensup kişilerce lerdir.
katledildiği iddia
edilmiştir.
Müslim Posto v. Tabanca Maktulün çok Davalılar Evâsıt-ı DŞS,
ve gayri- Beyoş (Piştov). sayıda müslim ve iddiayı Mu- 3828,
müslim Semân- gayrimüslimin inkâr et- harrem 26b-2.
çok zâde iştirakiyle gece mişlerdir. 1242
sayıda Köşkü. vakti Semânzâde Taraflar (15-24
kişi köşkünde taban- 500 kuruşa Ağustos
ca (piştov) ile sulh ede- 1826)
vurulduğu iddia rek davayı
edilerek diyet talep kapatmış-
edilmiştir. lardır.
Mehmed Meh- Hançer Maktulün, kavga Taraflar 2 DŞS,
b. el-Hâc med b. ile başına esnasında başına al- arasında Zilka‘de 3754,
Ömer İsmail vuruldu dığı bıçak darbesiy- varılan 1153 (19 180b-1.
le vefat ettiği kay- sulh akdi Ocak
dedilmiştir. Varisler tescil edil- 1741)
ile katil, muslihûn miştir.
aracılığıyla sulh
etmişlerdir.

54 Mustafa Öztürk, “Genel Hatlarıyla Osmanlı Para Tarihi”, Türkler,


Ankara 2002, X/807.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 61

Timur b. Biresin … Varisler, yedi yıl Tarafla- 15 DŞS,


Ali önce öldürülen rın sulh Şa‘ban 3774,
kardeşlerinin diye- ettiğinin 1216 (21 6b-3.
tinin ödenmediğini şahitler Aralık
iddia ederek dava vasıtasıyla 1801)
açmışlardır. Ancak ortaya
tarafların iki yüz çıkmasıyla
yirmi kuruşa sulh varislerin
ettikleri ortaya diyet da-
çıkmıştır. vası haksız
bulunmuş-
tur.
Haydar Ömer Büyük bir Maktulün büyük Taraflar, 24 Safer DŞS,
b. Nâsır b. Meh- sopa ile bir sopa ile göğ- muslihûn 1136 (23 3789,
med maktulün süne vurulması aracılığıyla Kasım 35a-1.
göğsüne sonucu öldürüldü- 100 koyun, 1723)
vurul- ğü iddia edilmiş, 1 kılıç, 3
muştur. ancak dava ispatla- öküz, 2
Ergani’nin namamıştır. inek, 1 dişi
Sakardi- tay ve 100
ğin adlı kuruş na-
köyü kit üzerine
sulh etmiş-
lerdir.

Ali Beşe Ayşe … Maktulün Ali Beşe Muslihûn 13 DŞS,


bt. Veli Harput’un tarafından öldürül- aracılığıyla Zilka‘de 3712,
Periçe köyü düğü iddia edilmiş 600 kuruşa 1159 (27 56b-1.
ancak ispatlanama- sulh olun- Kasım
mıştır. muştur. 1746)

Ömer b. Osman Eğil’in Ni- Kocasının zanlılar 1 Mushaf-ı 28 DŞS,


Veli ve b. Halil rib köyü tarafından öldürül- Şerîf ile se- Rebî‘ülâhir 3712,
Resul b. düğünü iddia eden kiz kuruş 1160 (9 76a-2.
Veli Leylan bt. Ahmed, nakit ak- Mayıs

iddiasını ispat- çeye sulh 1747)

layamadığından olundu.
zanlılar ile sulh
etmiştir.
62 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Erzu- Osman Sopa ile Maktulün sopa ile Taraflar 21 DŞS,


rumlu b. Ab- karnına karnına vurulması muslihûn Rebî‘ül- 3754,
Mehmed dullah vuruldu. neticesinde öldü- aracılığıyla evvel 112b-1.
b. Halil Eğil’in ğü iddia edilerek sulh etmiş- 1152 (28
Aşerid diyet talebinde lerdir. Haziran
köyü bulunulmuş, ancak 1739)
iddia ispatlanama-
mıştır.

İbrahim Sadun Silvan Maktullerin zanlı Taraflar 13 DŞS,


Ağa b. Ağa, İbrahim Ağa tara- muslihûn Zilka‘de 3746,
Mah- Abdu- fından öldürüldü- aracılığıyla 1263 (23 24a-1.
mud laziz ğü ve mallarının toplam Ekim
Ağa Ağa ve yağmalandığı id- 16.000 1847)
Ali dia edilmiş ancak kuruş
ispatlanamamıştır. üzerine
Taraflar sulh üze- sulh etmiş-
rinde uzlaşmış- lerdir.
lardır.

Debbâğ Corco- … Zanlının, maktu- Taraflar Evâsıt-ı DŞS,


Mollâ roğlu lün ölümüne sebe- muslihûn Safer 3745,
Mehmed Mus- biyet verdiği iddia aracılığıyla 1239 13b-1.
tafa b. edilmiş, ancak 500 kuruşa (17-26
Hacı dava ispatlanama- sulh etmiş- Ekim
Meh- mıştır. lerdir. 1823)
med

III. Cinayet İthamları

Döneme ait cinayet konulu belgeler, bazı kimselere


yönelik cinayet ithamında bulunulduğu, fakat iddianın
ispatlanamadığı kimi dava kayıtlarını da ihtiva etmek-
tedir. Mezkûr vakalarda maktul varisleri bazı zanlılar
aleyhinde cinayet iddiasıyla davacı olmuşlarsa da iddi-
alarını ispatlayamadıklarından davaları düşmüştür. Bu
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 63

kapsamda olduğu tespit edilen vaka sayısı dokuzdur.


Söz konusu vakalarda zanlıların tamamı ve maktullerin
de biri55 hariç geriye kalanı erkektir. Müntesibi oldukla-
rı din itibariyle de bir maktul56 hariç, zanlıların ve mak-
tullerin tamamı Müslümanlardan müteşekkildir.57

Tablo 3.1: Cinayet İthamlarına Dair Vakaların Cinsiyet ve


Din Bakımından Analizi

Vaka Sayısı: 9 Katil Zanlısı Maktul

Erkek 9 (%100) 8 (%87.5)

Kadın 0 1 (%12.5)

Müslüman 9 (%100) 8 (%87.5)

Gayrimüslim 0 1 (%12.5)

Cinayet sebebi olarak zikredilen bir husumet iddia-


sı58 müstesna, vakalarda genel itibariyle cinayet gerek-
çelerine dair bilgi bulunmamaktadır. Kullanılan cinayet
aracı olarak da birer vakada tüfek59 ve kılıç,60 bir başka

55 DŞS, 3791, 13b-3.


56 DŞS, 3791, 13b-3.
57 Geniş bilgi için bk. Tablo 3.2
58 DŞS, 3731, 6a-1.
59 DŞS, 3791, 6a-1.
60 DŞS, 3774, 6b-3.
64 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

vakada da hançer ve bıçağın61 birlikte kullanıldığı belir-


tilmiştir. Cinayet suçunun işlendiği yerlere de genellik-
le temas edilmemiştir. Ancak ilgili belgelerden altı va-
kanın (%67) köylerde, üç vakanın da (%33) Diyarbekir
merkezinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

Grafik 3.1: İlgili Cinayetlerde Kullanılan Araçlar

Daha önce temas edildiği gibi faili tespit edilen cinayet


davaları, neredeyse tamamen olaya tanıklık eden şahitler
vasıtasıyla ispatlanmıştır. Yine söz konusu vakaların ge-
nelde umuma açık ve başka insanların da etrafta bulun-

61 DŞS, 3731, 6a-1.


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 65

duğu yerlerde meydana geldiği gözlenmiştir. Dolayısıyla


olaya tanık olan kimselerin şahitliği, cinayet vakalarının
aydınlatılmasında en kritik noktayı teşkil etmektedir. An-
cak cinayet ithamlarını ele aldığımız bu kısımda değinil-
mesi gereken dikkat çekici bir husus, bu kapsamdaki bazı
vakaların, tanığın bulunmasının bir hayli zor olduğu yer
ve zamanlarda meydana gelmiş olmasıdır. Binaenaleyh
birçok maktul yakını cinayet iddialarını dile getirmiş ol-
salar da bunları ispatlayacak şahitlere ulaşamamışlardır.
Örneğin Maksi Sogmon adlı maktul kadının çocuklarına
vasilik yapan Pala Ahmed adlı kişi mahkemeye müracaat
ederek Şeyhanlı Sinan aleyhinde davacı olmuş ve zanlının
arkadaşlarının da yardımıyla gece vakti maktulün evine
girdiğini ve onu boğarak öldürdüğünü iddia etmiştir.
Zanlının iddiayı reddetmesiyle davacıdan delil talep edil-
miş ancak o bunu sağlayamamıştır.62 Cinayet iddiasının
ispatlanamadığı bir başka vakada da maktulün gece vakti
harmanda yatarken öldürüldüğü ve olaya herhangi bir ta-
nığın gösterilemediği anlaşılmaktadır.63 Benzer durumda
olan iki vakanın birinde maktulün dağda koyun otlatırken
öldürüldüğü,64 bir diğerinin de seher vaktinde köyün dı-

62 DŞS, 3791, 13b-3. Belgeye tarih düşülmemiştir. Ancak bulunduğu


defter itibariyle 1250/1834 yılına ait olduğu muhtemeldir.
63 DŞS, 3791, 6a-1. Belgeye tarih düşülmemiştir. Ancak bulunduğu
defter itibariyle 1250/1834 yılına ait olduğu muhtemeldir.
64 DŞS, 3767, 21a-3 (15 Rebî‘ülevvel 1245/14 Eylül 1829).
66 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

şında saldırıya uğradığı ve aldığı yaralar akabinde öldüğü


anlaşılmaktadır.65 Kimi zaman maktullerin gece vaktinde
evlerinden çıkarılarak katledildiği iddiaları da kayıtlara
geçmiştir.66 Tüm bu cinayetlerin gözlerden uzak biçimde
gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla olaylara ta-
nık gösterilemediğinden zanlılar aleyhindeki iddialar is-
patlanamamıştır. Ancak bu noktada maktul yakınlarının
umumi anlamda bir mağduriyetlerinin ortaya çıktığı veya
cinayetlerin sonuçsuz kaldığı düşünülmemelidir. Zira bu
gibi vakalarda, yani cinayetin söz konusu olduğu ve zan-
lının suçunun ispatlanamadığı ya da katilin ortaya çıkarı-
lamadığı durumlarda İslam-Osmanlı hukukunda yer alan
kasâme uygulaması devreye girmektedir. Nitekim döne-
me ait belgelerde de bu hukuki uygulamaya rastlanmış-
tır. Öncelikle kasâmeye dair bilgi vermekte fayda vardır.
Kasâme, bir köy veya mahallede, yol veya cami gibi umu-
mi bir yerde ya da özel bir mülk içerisinde, üzerinde cina-
yet belirtileri bulunan, katili meçhul bir ceset bulununca,
maktulün yakınlarının dava etmeleri üzerine, söz konusu
yer halkından elli kişiye, “vallahi biz onu öldürmedik, ka-
tilini de bilmiyoruz” şeklinde yemin ettirilmesidir. Yemin
ettiklerinde maktulün diyeti, cesedin bulunduğu yer mülk

65 DŞS, 3774, 6b-3 (5 Zilka‘de 1135/7 Ağustos 1723).


66 DŞS, 3712, 78b-2 (10 Zilka‘de 1159/24 Kasım 1746).
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 67

ise mülk sahibinin âkılesine, umumi bir yer ise köy ya da


mahalle halkına üç yıl içerisinde ödettirilir.67

5 Zilka‘de 1135 (7 Ağustos 1723) tarihli belgede Re-


sul b. Mehmed adlı kişi, oğlu Mehmed b. Resul’un,
Seyyid Mustafa b. Aşur’un evinde ölü bulunmasından
ötürü kendisi aleyhinde diyet davası açmıştır. Belgede
dikkat çeken husus Seyyid Mustafa b. Aşur’un cina-
yetle suçlanmaksızın maktulün diyetinin kendisinden
talep edilmesidir. Zira maktul, Seyyid Mustafa’nın
yanında çalışan bir işçidir ve kendisinin evinde ölü
bulunmuştur. Dolayısıyla kasâme uygulaması gereği
maktulün diyetini ödemekle mükelleftir. Ancak Sey-
yid Mustafa, maktulün seher vaktinde süt getirmeye
giderken Şilbe adlı köyün yakınlarında kimliği belirsiz
kişiler tarafından saldırıya uğradığını ve aldığı yaralar
sebebiyle evinde vefat ettiğini çok sayıda şahit vası-
tasıyla ispatlamış ve davayı düşürmüştür. Şahitlerin

67 Ahmet Akgündüz & Halil Cin, Türk Hukuk Tarihi, Osmanlı Araş-
tırmaları Vakfı, İstanbul 2011, s. 314. Kasâmeye dair kanunname
şöyledir: “Eğer mahalle içinde ya da köy arasında maktûl bulunsa,
elbette teftiş edüp kâtili bulduralar veyahut diyet çekdireler. Ve
eser-i katl bulunmazsa, mücerred meyyit bulunmağla incitmeye-
ler.” bk. Cin & Akgündüz, a.g.e., s. 314. İslam-Osmanlı hukukun-
daki kasâme uygulaması hakkında geniş bilgi için bk. Akgündüz,
a.g.e., I/677-680; Aybars Pamir, “İslâm ve Osmanlı Hukuku’nda
Kasâme Müessesesi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,
LIV/4 (2005), s. 5-21.
68 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

ifadesiyle maktul Resul b. Mehmed, “…seher vaktinde


süd getirmeğe giderken Şilbe nâm karye kurbunda isimleri
mechûlüm biri sakallı biri matrûş iki kimesne üzerime ge-
lip başıma kılınç ile iki yerde darb u mecrûh eylediler, eğer
cerh-i mezbûrdan müteessiren fevt olursam husûs-ı mezbûra
müte‘allik gerek mezbûr es-Seyyid Mustafa ve gerek karye-
si ahâlîsi ile vechen mine'l-vücûh ve sebeben mine'l-esbâb
da‘vâ vü nizâ‘ ve mutâlebât u muhâsamâtım yokdur deyü..”
ikrarda bulunmuştur.68

Kasâme uygulamasının yansıdığı bir başka cinayet


vakası daha bulunmaktadır. Evâhir-i Muharrem 1264 (29
Aralık-7 Ocak 1847) tarihli belgeye göre Diyarbekir’in
Hoca Ahmed Camii mahallesi sakinlerinden olup üç sene
önce Garzan kazasının Külbastı ve Şikeftân köyleri ara-
sında kimsenin mülkiyetinde olmayan bir arazide aldığı
yaralardan müteessiren ölü olarak bulunan Hacı Mustafa
Efendi b. Hacı Hüseyin’in varisleri, “mûrisimiz karyeteyn-i
mezbûreteyn beyninde mecrûhan katîl bulunup kâtil ma‘lûm
olmamağla diyet-i kasâmesi karyeteyn-i mezbûreteyn ahâlîsi
üzerine şer‘an lâzım…” geldiğini ifade ederek mezkûr
köylerin sakinleriyle 4000 kuruş üzerine sulh akdini inşa
ettiklerini ve belirlenen bedeli teslim alarak davayı ka-

68 DŞS, 3774, 6b-3.


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 69

pattıklarını tescil ettirmişlerdir.69 Bu vakadan da açıkça


gözlendiği üzere faili meçhul cinayetlerde kasâme uy-
gulaması devreye girmiş ve maktul yakınlarına dikkate
değer miktarlarda ödemeler yapılmıştır.70

Döneme ait bir belge, maktul yakınlarının daha önce


cinayetten sorumlu tuttukları kimseler üzerindeki it-
hamlarını geri çektiklerine de tanıklık etmektedir. 15
Cemâziyelâhir 1145 (3 Aralık 1732) tarihli bu belgeye
göre, Hani kazasının İbrahim Bey mezrasında öldürü-
len Yusuf b. Kasım’ın vârisleri, daha önce katil olduk-
ları yönünde ithamda bulundukları Ahmed b. Mehmed
ve kardeşleri aleyhindeki iddialarından vaz geçtiklerini
mahkeme huzurunda tescil ettirmişlerdir. Belgeye göre,
maktul yakınlarının yapmış oldukları araştırma netice-
sinde katillerin ithamda bulundukları kişiler değil de
farklı kişiler olduğu ortaya çıkmıştır.71

69 DŞS, 3746, 46a-1; DŞS, 3803, 29b-2.


70 Örneğin 1239/1824 yılına ait bir tereke kaydına göre bu dönemde
bir koyun ortalama 15 kuruş, bir öküz ise 57.5 kuruş değerindedir.
Dolayısıyla belgede zikrolunan 4000 kuruş sulh bedelinin takri-
ben 267 koyun veya 70 öküze eş değer olduğu anlaşılmaktadır.
Bu da mezkûr meblağın ciddi bir alım gücünün olduğunu göster-
mektedir. Tereke kaydı için bk. DŞS, 3742, 41b-1.
71 DŞS, 3709, 1b-1.
70 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Tablo 3.2: Cinayet İthamlarına Dair Vakalar


Zanlı Maktul Cinayet Olay Belge Belge
Şekli ve Tarihi No
Yeri
Mehmed Abdülbaki Hınta Maktulün hanımı 10 DŞS,
b. Süley- b. el-Hâc Pazarın- vekâleten zanlılar Zilka‘de 3712,
man ve Kanber da. aleyhine dava açarak 1159 (24
78b-2.
Lüleci cinayet iddiasında bu- Kasım
İbrahim lunmuş, fakat iddiasını 1746)
b. Abdüs- ispatlayamadığından
selâm dava kapanmıştır.
Şeyhanlu Maksi Boğma Maktulün gece vakti … DŞS,
Sinan Sogmon evinde zanlı tarafından 3791,
boğularak öldürüldü-
13b-3.
ğü iddia edilmiş fakat
ispatlanamamıştır.
Terikanlı Mehmed Tüfek Maktulün gece vakti … DŞS,
Boloş b. Sarıcek- ile vu- harmanda yatarken 3791,
Ahmed li İsa ruldu. zanlı tarafından vu-
6a-1.
Har- rularak öldürüldüğü
manda. iddia edilmiş, fakat
ispatlanamamıştır.
Seyyid Mehmed Başına Maktulün babası oğlu- 5 DŞS,
Mustafa b. Rasül kılıç nun yanında çalıştığı Zilka‘de 3774,
b. Aşur ile vu- ve evinde ölü bulundu- 1135 (7
6b-3.
ruldu. ğu kişi olan zanlıdan Ağustos
Şilbe davacı olmuş fakat 1723)
köyü maktulün Şilbe adlı
yakının- köyden süt getirmeye
da. giderken seher vak-
tinde kimliği belirsiz
kişilerce yaralandığı ve
müteessiren vefat ettiği
ortaya çıkmıştır.
Çirkin b. Bir aylık … Tercil Medine bt. Zekeriyya, 4 DŞS,
Durmuş çocuk adlı eski kocası olan zanlı- Rebî‘ül- 3789,
köyde nın bir aylık çocuğunu evvel 39b-3.
öldürdüğünü iddia 1136 (2
etmiş, ancak iddiasını Aralık
ispat edememiştir. 1723)
Ali b. Ali b. Hacı … Zanlının maktulü öl- … DŞS,
Abdi Mehmed’in dürttüğü iddia edilmiş 3789,
adamı Veli fakat ispatlanama- 16a-1.
mıştır.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 71

Ömer b. Abdullah Maktul Gece vakti evinin 13 DŞS,


Behram, b. Molla boğazı damında uyuyan mak- Şevvâl 3731,
Mustafa İbrahim kesi- tulün, aralarında husu- 1289 (14
6a-1.
b. İbrahim lerek met bulunan zanlılarca Aralık
ve Şerif b. hançer- boğazı kesilerek ve 1872)
Ömer lendi. hançerlenerek öldürül-
Lice’nin düğü iddia edilmiştir,
Sisi kö- ancak iddia ispat edile-
yünde. memiştir.
Tacin, Timur … Maktulün, dağda ço- 15 DŞS,
Topal ve Bankır banlık yapmakta iken Rebî‘ül- 3767,
Ali adlı karyesi öldürüldüğü iddia evvel
21a-3.
kişiler civarın- edilmiştir. Maktulün 1245 (14
da. diyetine dair bazı kim- Eylül
seler aleyhine açılmak 1829)
istenen bu dava, dava-
cıların salahiyeti olma-
dığından mahkemece
kabul edilmemiştir.
Mehmed Hacı Meh- Tizha- Maktulün, Tizharap sa- DŞS,
Bey med rap’ta kinlerinden Haim adlı 3791,
kişinin evinde misafir
4b-1.
iken zanlı tarafından
öldürüldüğü iddia
edilmiştir, ancak dava
ispatlı değildir.

IV. Cinayete Teşebbüs


Cinayet konulu belgeler arasında bu suçun teşeb-
büs düzeyinde kaldığı bazı vakalara da rastlanmıştır.
Bu kapsamda yer alan vaka sayısı dörttür. Dolayısıyla
ilgili dönemde cinayete teşebbüs vakalarının pek yo-
ğun olmadığı anlaşılmaktadır. Mezkûr dört vakanın
üçünde erkekler, birinde ise bir kadın fail konumun-
dadır. Olayların ikisinde saldırganın tek kişi,72 birin-

72 DŞS, 3789, 4a-1; DŞS, 3774, 10b-1.


72 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

de iki kişi,73 birinde ise bir eşkıya çetesi74 olduğu görül-


mektedir. Üç vakada saldırganların Müslümanlardan,
eşkıya çetesinin söz konusu olduğu vakada ise zimmiler-
den oluştuğu anlaşılmaktadır.75 Mağdurların ise tamamı
Müslümanlardan müteşekkildir ve iki hadisede mağdur-
lar kadındır.76

Tablo 4.1: Cinayete Teşebbüs Vakalarının Cinsiyet ve Din


Bakımından Analizi

Vaka Sayısı: 4 Suçlu Mağdur


Erkek 4 (%100) 2 (%50)
Kadın 0 2 (%50)
Müslüman 3 (%75) 4 (%100)
Gayrimüslim 1 (%25) 0

Mezkûr vakaların ikisinde saldırı sebebine değinil-


miştir. Buna göre söz konusu iki vakada gasp77 cinayet
teşebbüsünün sebebini oluşturmuştur. Saldırıda kulla-

73 DŞS, 3789, 35a-2.


74 DŞS, 3746, 4b-2.
75 DŞS, 3746, 4b-2.
76 DŞS, 3774, 10b-1; DŞS, 3789, 4a-1.
77 DŞS, 3746, 4b-2; DŞS, 3789, 4a-1.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 73

nılan araçlar arasında da bir vakada âsâ (sopa),78 birer


vakada kılıç79 ve hançer,80 bir diğer vakada ise kılıç ve
tüfek yer almıştır.81

Grafik 4.1: Cinayet Teşebbüslerinde Kullanılan Araçlar

Konuya dair vaka sayısı az olsa da bunlardan döne-


me ait ilginç görünümler elde edilebilmektedir. Örneğin
mezkûr cinayet teşebbüslerinden birinin anne ve oğul
arasında geçtiği gözlenmiştir. 21 Zilhicce 1135 (22 Ey-

78 DŞS, 3789, 35a-2.


79 DŞS, 3746, 4b-2.
80 DŞS, 3774, 10b-1.
81 DŞS, 3789, 4a-1.
74 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

lül 1723) tarihli belgeye göre Abdullah Çelebi b. Abdül-


mennan adlı kişi mahkemeye müracaat ederek sarhoş
vaziyetteki Mustafa Efendi’nin annesi Şerife Emetullah
Hâtûn’u, “bana akçe ver, harclık edeyim” diyerek ve kü-
fürler savurarak, kılıç ve tüfek ile öldürmeye çalıştığını
beyan etmiştir. Belgeye göre Abdullah Çelebi ve Salih
Beşe adlı kişiler, oğlu tarafından öldürülmek istenen
kadının hayatını kurtarmak amacıyla araya girince sal-
dırgan, bu defa kendilerine yönelerek saldırıda ve ağır
hakaretlerde bulunmuştur. Kadı, saldırganı yakalata-
rak getirtmiş ve yakalandığında sarhoş olduğu ve hay-
mesinde bir tulum şarabın bulunduğu da kayıtlara geç-
miştir. Davalının içki içtiğini ikrar etmesinin yanı sıra
birçok kişinin de saldırganın hâl ve hareketlerinin kötü
olduğuna tanıklık etmesinden ötürü kadı, davacı şah-
sın, saldırganın annesinin yaşadığı Ali pınarı köyünden
sürülmesine yönelik talebini haklı bulmuş ve suçlunun
köyden uzaklaştırılmasına hükmetmiştir.82 Söz konusu
vakada cinayet teşebbüsü ile alkol arasında bir ilişkinin
olduğu anlaşılmaktadır. Zira mezkûr suçlunun annesi-
ne saldırdığında sarhoş olduğu ifade edilmiştir. Ancak
alkollü işlenen bu suçun istisnai bir vaka olduğu söyle-
nebilir. Zira incelenen belgeler, bu dönemdeki cinayet

82 DŞS, 3789, 4a-1.


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 75

vakalarında alkolün dikkate değer bir yerinin olmadı-


ğına işaret etmektedir. Hâlbuki Osmanlı coğrafyasının
farklı yerlerinde cinayet vakalarının önemli bir sebebi
olarak alkolün zikredildiği gözlenmektedir.83 Bu da Os-
manlı toplumundaki alkol tüketimi ile cinayet vakaları
arasındaki ilişkiye ışık tutması bakımından önem arz
etmektedir.

Cinayet teşebbüsünün söz konusu olduğu bir başka


belgede ise ilgili dönem Diyarbekir’inde eşkıyalık hadi-
selerine rastlandığı da anlaşılmaktadır. 5 Zilka‘de 1136
(26 Temmuz 1724) tarihli belgede Diyarbekir (Âmid)
ahalisinden Abdi Beşe b. Hasan, Seyyid Ahmed b. İb-
rahim ve İsmail b. Ali adlı kişiler mahkemeye müraca-
at ederek sekiz gün önce, gece vakti karpuz getirirken
Kâsımî ve Kadıkendî köyleri arasında bir grup eşkıya-
nın kendilerine yönelik öldürme teşebbüsünde bulun-
duklarını ve saldırıları neticesinde bazılarının yara-
landığını ve bazı mallarının da gasp edildiğini beyan
etmişlerdir. Davacılar gasp edilen mallarını Okil veledi
Muratcan, Patuk veledi Minas ve Nikogos veledi Ohan
adlı zimmilerin ellerinde tespit ettiklerinden aleyhle-
rinde davacı olmuşlardır. Zanlılar arasında adı geçen
Okil’in, çok sayıda suça bulaştığı ve eşkıyalık yaptığına

83 Şimşek, “a.g.m.”, s. 20.


76 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

yönelik tanıklıkta bulunmak için birçok Müslim ve gay-


rimüslim mahkeme huzuruna çıkmış ve beyanda bu-
lunmuşlardır. Kadı da hüküm zikretmeksizin ifadeleri
kayıt altına almıştır.84

Bu dönemde, mezkûr vakaların yanı sıra basit nitelik-


li mevzular sebebiyle kavgaların yaşandığı ve ev bası-
larak cinayet teşebbüsünde bulunulduğu da olmuştur.85
Ayrıca bazı kimselerin sopalarla dövülerek öldürülme-
ye çalışıldığı da kayıtlara geçmiştir.86

Tablo 4.2: Cinayete Teşebbüs Vakaları


Fail Mağdur Eylemin Olay Ceza/Sonuç Belge Belge
Şekli ve
Yeri
Tarihi No
Mus- Şerife Kılıç Abdullah Çelebi b. Ab- Suçlunun, 21 Zil- DŞS,
tafa Eme- ve tü- dülmennan adlı kişi mah- annesinin hicce 3789,
Efendi tullah fek ile kemeye müracaat ederek yaşadığı 1135 4a-1.
Hâtûn saldırı, sarhoş vaziyetteki Mustafa Ali pınarı (22
Ali Efendi’nin annesi Şerife köyünden Eylül
pınarı Emetullah Hâtûn’u, “bana sürülmesine 1723)
köyü akçe ver, harclık edeyim” hükmedil-
diyerek ve küfürler savura- miştir.
rak, kılıç ve tüfek ile öldür-
meye çalıştığını belirtmiştir.
Abdullah Çelebi ve Salih
Beşe adlı kişiler, oğlu tara-
fından öldürülmek istenen
kadının hayatını kurtarmak
amacıyla araya girince sal-
dırgan, bu defa kendilerine
yönelerek saldırıda ve ağır
hakaretlerde bulunmuştur.

84 DŞS, 3746, 4b-2.


85 DŞS, 3789, 4b-2 (5 Zilka‘de 1136/26 Temmuz 1724).
86 DŞS, 3789, 35a-2 (14 Safer 1136/13 Kasım 1723).
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 77

Kasım Cuma Sopa Mağdur, gece vakti evine Keşif belge- 14 DŞS,
b. Ah- b. Ali giderken faillerin öldürme si düzenlen- Safer 3789,
med kastıyla üzerine hücum miştir. 1136 35a-2.
ve ettiğini ve kendisini darp (13
Abdi ederek yaraladıklarını id- Kasım
dia etmiş ve mahkemeden 1723)
üzerindeki darp izlerinin
ve yaraların mevcudiyetine
dair bir sicil kaydı talep
etmiştir. Mahkeme beyan
edilen darp ve yara izlerini
tasdik ederek kayda geçir-
miştir.
Eşkıya Abdi Başına Mağdurlar, gece vakti kar- Zanlılar 5 Zil- DŞS,
çetesi Beşe b. kılıç ile puz getirirken Kâsımî ve arasında ka‘de 3746,
Hasan, darp, Kadıkendî köyleri arasında adı geçen 1136 4b-2.
Kâsımî
Seyyid bir grup eşkıyanın kendile- Okil’in, çok (26
ve
Ah- Kadı- rine yönelik öldürme teşeb- sayıda suça Tem-
med b. kendî büsünde bulunduklarını bulaştığı ve muz
İbra- köyleri ve saldırıları neticesinde eşkıyalık 1724)
him ve arasın- bazılarının yaralandığını yaptığına
İsmail da ve bazı mallarının da gasp yönelik
b. Ali edildiğini beyan etmişlerdir. tanıklıkta
Davacılar gasp edilen malla- bulunmak
rını Okil v. Muratcan, Patuk için birçok
v. Minas ve Nikogos v. Ohan Müslim ve
adlı zimmilerin ellerinde gayrimüs-
tespit ettiklerinden aleyhle- lim mahke-
rinde davacı olmuşlardır. me huzu-
runa çıkmış
ve beyanda
bulun-
muşlardır.
Hüküm
verilmeksi-
zin ifadeler
kayıt altına
alınmıştır.
78 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Sitti Hatice Han- el-Hâc Mehmed b. Rasül İfadeler 3 Zil- DŞS,


bt. çer adlı kişi mahkemeye mü- kayda geçi- hicce 3774,
Mah- racaat ederek eski hanımı rilmiştir. 1135 (4 10b-1.
mud olan failin, kendisinin evde Eylül
bulunmadığı bir gece evinin 1723)
damına çıkarak uyumakta
olan kızına katl kastıyla
saldırdığını ve saçını kesip
kaçtığını iddia etmiştir. Bel-
gede saçın kesildiği tanıklar
vasıtasıyla ispat edilmiş olsa
da katl iddiasının ispatlana-
madığı gözlenmiştir.

V. Hatâen Katl

Döneme ait sicillere hatâen öldürülen insanlara dair


dört vaka yansımıştır. Bu kapsamda meydana gelen
vakaların tamamının kaza sonucu ortaya çıktığı anla-
şılmaktadır. Bunlar, bilhassa dönemin sosyal hayatına
dair canlı örnekler sunması bakımından dikkate de-
ğerdir. Örneğin 29 Receb 1263 (13 Temmuz 1847) tarih-
li bir belgeden, Garp köylerinden olan Amuy Sünbül
köyünde sakin Hüseyin b. Keleş’in bir düğün eğlen-
cesinde hatâen öldürüldüğü anlaşılmaktadır. Belgeye
göre kuşluk vaktinde gerçekleşen düğün esnasında
Mahmud b. Şiro adlı kişi kutlama amaçlı tüfek sıkmış
ve kazaen Hüseyin b. Keleş’i başından vurmuştur. Al-
dığı kurşun yarasıyla vefat eden Hüseyin b. Keleş’in
yakınlarıyla olayın faili arasında 2500 kuruşa sulh akdi
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 79

gerçekleştirilmiştir.87 21 Şa‘ban 1153 (11 Kasım 1740)


tarihli bir başka belgede de iş kazası neticesinde bir
devenin üzerindeki yükün bir işçinin üzerine düştü-
ğü ve ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bu
ölüm dolayısıyla maktul yakınları -muhtemelen ihmal-
den şüphelenerek- işveren aleyhine dava açmış olsa da
mahkeme işverenin herhangi bir kusurunun bulunma-
dığına hükmederek davayı düşürmüştür.88 15 Şevvâl
1262 (6 Ekim 1846) tarihli vakada da Ömer adlı kişi,
Resul adlı kişiyle tartışırken kendisine bel isimli bir alet
fırlatmıştır. Ancak bu alet, Resul yerine olayla bir ilgi-
si olmayan Ahmed’in başına çarpmış ve Ahmed almış
olduğu bu darbe neticesinde olaydan beş gün sonra
vefat etmiştir. Ölüme sebebiyet veren Ömer’in, maktul
yakınlarına diyet vermesi hukuki olarak icap etmişken
“fukarâdan” olması hasebiyle maktul yakınları bir ku-
ruşluk cüzi ve sembolik bir meblağ üzerine sulh ederek
kendisini affetmişlerdir.89 Özellikle bu son hadise ilgili
dönemdeki insani ilişkileri yansıtması bakımından ol-
dukça önemli bir görünümdür.90

87 DŞS, 3803, 14b-4; Kaza kurşunu neticesinde ölümün gerçekleştiği


bir başka vaka için bk. DŞS, 3702, 13a-3.
88 DŞS, 3754, 175a-3.
89 DŞS, 3746, 24a-1.
90 Geniş bilgi için bk. Tablo 5.2
80 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Tablo 5.1: Hatâen Katl Vakalarının Cinsiyet ve Din


Bakımından Analizi

Vaka Sayısı: 4 Katil* Maktul


Erkek 5 (%100) 4 (%100)
Kadın 0 0
Müslüman 5 3 (%75)
Gayrimüslim 0 1 (%25)

Tablo 5.2: Hatâen Katl Vakaları


Katil Maktul Kaza Olay Ceza/Sonuç Belge Belge
Şekli ve Tari- No
Yeri hi
Mollâ Ebube- Yük Kaza sonucu Mahkeme işve- 21 DŞS,
İbrahim kir b. düşmesi, deve üzerindeki renin kusuru- Şa‘ban 3754,
b. el-Hâc Abdül- Sipahi bir yük işçinin nun olmaması- 1153 175
Mehmed kadir Çarşı- üzerine düşmüş na binaen diyet (11 a-3.
ve Seyyid sı’nda. ve işçi müte- talep edilemeye- Kasım
Ebubekir essiren vefat ceğine hükmet- 1740)
b. Mollâ etmiştir. miştir.
Ömer
Mahmud Hüse- Düğün Maktul düğün Fail suçunu ik- 29 DŞS,
b. Şiro yin b. yeri, eğlencesinde ha- rar etti ve taraf- Re- 3803,
Keleş Eğlence vaya açılan ateş lar 2500 kuruşa ceb 14b-4.
esnasında sonucu hatâen sulh oldular. 1263
kurşun ile kurşunla yarala- (13
başından narak vefat etti. Tem-
vuruldu. muz
1847)

* Bir vakada katil iki kişidir. bk. Tablo 5.2


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 81

Ömer Ahmed … Ömer adlı kişi, Ölüme sebe- 15 DŞS,


Resul adlı ki- biyet veren Şevvâl 3746,
şiyle tartışırken Ömer’in, mak- 1262 24a-1.
kendisine bel tul yakınlarına (6
isimli bir alet diyet vermesi Ekim
fırlatmasıyla hukuki olarak 1846)
bu alet, Resul icap etmişken
yerine olayla “fukarâdan”
ilgisi olmayan olması hasebiyle
Ahmed’in başı- maktul yakınları
na çarpmış ve bir kuruşluk
Ahmed almış cüzi bir meblağ
olduğu bu dar- üzerine sulh
be neticesinde ederek kendisini
olaydan beş affetmişlerdir.
gün sonra vefat
etmiştir.
Mustafa Bebo v. Kaza kur- Fail, kendi kul- Taraflar 2.000 … DŞS,
b. Abdul- İkob şunu, ahır lanımında olan kuruş üzerine 3702,
lah civarında- ahırın kapısına sulh etmişlerdir. 13a-3.
ki bir yol tabanca sıkması
üzerinde neticesinde ka-
pıyı delip karşı
tarafa geçen
kurşun yakının-
daki yolda bu-
lunan maktulü
sol kalçasından
yaralamıştır.
Maktulün almış
olduğu bu yara
neticesinde sekiz
gün sonra vefat
ettiği varislerce
iddia edilmiş ve
diyet talep edil-
miştir.
82 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

VI. Cinayetlere Dair Diğer Görünümler

İlgili şer‘iyye sicillerinde yer alan döneme ait cinayet


vakalarının tamamına yakını şimdiye kadar temas edilen
mevzulardan ibarettir. Ancak sayıları az da olsa muhte-
lif bazı cinayet meselelerini ihtiva eden başka vakalar da
bulunmaktadır. Bunun haricinde döneme ait belgelerde
dolaylı olarak bazı maktullere değinildiği de tespit edil-
miştir. Şimdi sırasıyla bu mevzular ele alınacaktır.

Döneme ait sicillerde yer alan cinayet konulu iki bel-


ge, bu dönemde şehirlerarası yolculuk esnasında bazı
kimselerin kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğrayarak
öldürüldüklerini göstermektedir. Örnek olarak 23 Re-
ceb 1268 (13 Mayıs 1852) tarihli belgedeki vaka zikre-
dilebilir. Siverek’in Bekiran köyünden Hasan b. Ömer,
Diyarbekir’den köyüne giderken Taşdirek köyü yakın-
larında öldürülmüş vaziyette bulunmuştur. Cenaze
üzerinde yapılan keşif işleminde maktulün boynunda
altı, sağ kürek kemiği üzerinde üç, sol kürek kemiği üs-
tünde iki kılıç darbesine rastlanmış olduğu ve maktulün
kılıç ile boğazlanarak öldürüldüğü rapor edilmiştir.91

Döneme ait bir başka belge, yalancı şahitlik ve iftira ile


masum insanların katil olarak suçlanabildiklerini göster-

91 DŞS, 3702, 4b-1; diğer vaka için bk. DŞS, 3753, 8b-1.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 83

mektedir. Ancak bu iftirada bulunan şahıslar daha sonra


tekrar mahkemeye müracaat ederek katil olarak cezalan-
dırılan kişilerin masum olduğunu, onlar aleyhinde ifti-
rada bulunduklarını kendi rızalarıyla ikrar etmişlerdir.
28 Rebî‘ülâhir 1160 (9 Mayıs 1747) tarihli belgeye göre
Mustafa Paşa mahallesinden olup cinayete kurban giden
Resul b. Cemşid’in varisleri mahkemeye müracaat ede-
rek, dört buçuk ay önce Abdi b. Hasan ve oğlu Hızır’ın
maktul Resul’u, Kadıkendi köyünde üzüm bağında
iken katlettiklerini şahitler vasıtasıyla ispatladıklarını ve
mezkûr katiller tarafından diyet cezasının ödenmesine
hükmolunduğunu beyan etmişlerdir. Belgede mezkûr
varisler, bu iddialarının iftira, iddialarını ispatlamada
kullandıkları tanıkların da yalancı şahit olduğunu itiraf
etmişlerdir. Dolayısıyla katil olarak suçlanan kişilerin
masum olmaları sebebiyle onlar aleyhine verilen hük-
mün iptal edilmesini mahkemeden talep ederek mezkûr
baba ve oğul üzerinde hiçbir davalarının kalmadığını
tescil ettirmişlerdir.92 Söz konusu vaka, bir cinayet suçu
iftirasına açık biçimde işaret ettiği gibi yalancı şahitler va-
sıtasıyla cinayet gibi ciddi bir suçlama ile masum kişile-
rin cezaya çarptırılabildiğini de göstermektedir. Osmanlı
hukuk sisteminde şahitler hakkında ta‘dil ve tezkiye denen

92 DŞS, 3712, 76b-1.


84 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

güvenlik soruşturması yaptırılmadan onların anlattıkları


üzerine hüküm bina edilmezdi.93 Ancak mezkûr vaka-
da da gözlendiği üzere bu işlem yapılmış olsa bile teorik
olarak bu kimselerin yalan söyleme ihtimalleri vardır ve
cinayet gibi ciddi bir suçta yalancı şahitlik vaki olabil-
miştir. Sözü edilen davada maktul yakınları diyet cezası
değil de kısas talep etmiş olsalardı, iftiraya maruz kalan
kişilerin öldürülmeleri dahi hukuken mümkün olabilir-
di. Fakat anlaşılan odur ki dört buçuk ay sonra da olsa
gerçek ortaya çıkmış ve masum kişiler aklanmışlardır.

Döneme ait sicil defterlerindeki cinayet konulu vaka-


lar mezkûr hususlardan ibarettir. Ancak elbette bunlar il-
gili dönemdeki tüm cinayet vakalarının bunlardan ibaret
olduğu anlamına gelmemektedir. Döneme ait tüm sicil
defterlerinin günümüze ulaşmamış olmasının yanı sıra
ilgili dönemde meydana gelen tüm vakaların şer‘iyye
sicillerine yansımadığı da kuvvetle muhtemeldir. Zira
döneme ait sicil defterleri üzerinde yapmış olduğumuz
incelemede cinayet vakaları dışında, muhtelif meselelere
dair birçok belge içerisinde başka maktullerin isimlerinin
geçtiği tespit edilmiştir. Buralardan elde edilen veriler de
ilgili dönemdeki cinayet hadiselerine ışık tutmaktadır.

93 Geniş bilgi için bk. Mehmet Akman, Osmanlı Devleti’nde Ceza Yar-
gılaması, Eren Yay., İstanbul 2004, s. 89.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 85

Örneğin bu kapsamda yer alan söz konusu belgelerde


toplam 27 maktulün ismi geçmektedir. Bu maktullerin
biri hariç tamamının erkek olduğu ve bunların oran ola-
rak %96’ya tekabül ettiği tespit edilmiştir. Bu netice de
Osmanlı Diyarbekiri’nde kadın cinayetlerinin son derece
düşük bir oranda olduğuna yönelik bir başka görünüm-
dür. Müntesibi oldukları din itibariyle maktullerin beşi
hariç tamamı Müslümandır. Bir başka ifadeyle maktulle-
rin sadece %19’u gayrimüslimlerdendir. Bu veri de daha
önce zikredilen bulgulara paralel olarak ilgili dönemde
Müslümanların azınlıkta olan gayrimüslimleri katletme-
ye yönelik umumi bir temayülünün olmadığını ve top-
lumsal bir çatışma hâlinin bulunmadığını açık biçimde
göstermektedir. Maktullerin sakini oldukları yerleşim
yerlerine bakıldığında 20’sinin (%74) merkezde, yedisi-
nin (%26) ise köylerde sakin oldukları ortaya çıkmakta-
dır. Dolayısıyla cinayet vakalarının merkezde daha fazla
gerçekleştiği veya merkezdeki maktullerin sicil defterle-
rine daha fazla yansıdığı düşünülebilir. Dolaylı olarak
maktullere değinilen bu belgelerden şehre uğrayan ya-
bancıların yok denecek kadar az sayıda katledildikleri
de anlaşılmaktadır. Zira bu kapsamda sadece bir kişi tes-
pit edilmiştir.94 Binaenaleyh şehre uğrayan yabancıların

94 DŞS, 3753, 32a-1 (11 Muharrem 1210/28 Temmuz 1795).


86 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

gasp, soygun veya kavga gibi sebeplerle katledilmesi ha-


disesinin son derece nadir gerçekleştiği söylenebilir.

Tablo 6.1: Cinayet Vakaları Dışındaki Muhtelif Belgelerde


Geçen Maktullerin Cinsiyet, Din ve Yerleşim Yeri
Bakımından Analizi

Erkek Kadın Müs- Gayri- Mer- Köy


lüman müslim kez
Maktul 26 1 22 5 20 7
Oran %96 %4 %81 %19 %74 %26

VII. Genel Değerlendirme

Çalışma içerisinde ayrı başlıklar altında ele alınan


mevzulardan elde edilen bazı önemli verilerin, çalış-
manın sonunda toplu biçimde değerlendirilmesinin
araştırma konusunun daha iyi aydınlatılmasına katkısı
olacağı düşünülmüştür. Dolayısıyla bu kısımda, çalış-
mada elde edilen bazı önemli veriler bir bütün olarak
değerlendirilecektir.

Döneme ait şer‘iyye sicil defterlerinde, maktuller ile


birlikte katil veya katil zanlılarının zikrolunduğu cina-
yet vakalarının sayısının 36 olduğu tespit edilmiştir.
Ancak bu vakalarda katil, katil zanlıları veya maktul-
lerin birden fazla olduğu çok sayıda cinayet hadise-
si bulunmaktadır. Binaenaleyh katil, katil zanlıları ve
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 87

maktullere dair muhtelif rakamlar ortaya çıkmıştır. Söz


konusu vakalardan ilgili dönemdeki cinayetlerin fail ve
mağdurlarına dair dikkate değer bilgiler elde edilebil-
miştir. Örneğin mezkûr cinayet vakalarında katil veya
katil zanlılarının tamamının erkeklerden meydana gel-
diği gözlenmiştir. Bir diğer ifadeyle bu dönemde hiçbir
kadın herhangi bir cinayet vakasının faili veya zanlı-
sı olarak belgelere yansımamıştır. Bu durum Osmanlı
Diyarbekiri’nde kadınların cinayet olgusuna son derece
mesafeli olduklarına ve bu gayrimeşru eyleme tevessül
etmediklerine dair önemli bir görünümdür.

Tablo 7.1: Maktul, Katil veya Katil Zanlılarının Yer Aldığı


Cinayet Vakalarının Cinsiyet ve Din Bakımından Analizi

Vaka Sayısı: 36 Katil veya Katil Zanlısı* Maktul**


Erkek 48 (%97.9) 38 (%82.6)
Kadın 1 (%2) 8 (%17.3)
Müslüman 49 (Yaklaşık %100)11 42 (%91.3)
Gayrimüslim 1 iştirak 4 (%8.6)

* Bazı vakalarda katil veya katil zanlıları birden fazla kişi olabilmiş-
tir. Bu sebeple maktuller ile katil veya katil zanlılarının sayıları
farklılık arz etmiştir.
** Bazı vakalarda maktuller birden fazladır.
88 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

İlgili dönem Diyarbekiri’nde kadın cinayetlerinin de


son derece sınırlı olduğu söylenebilir. Zira faili meçhul-
lerle birlikte toplam 4995 cinayetin sadece sekizinde, ki
bu %16.3’e tekabül etmektedir, maktullerin kadınlar-
dan oluştuğu ortaya çıkmıştır. Binaenaleyh kadınlara
yönelen bu çerçevedeki şiddet eylemlerinin pek fazla
olmadığı anlaşılmaktadır.

Katil ve katil zanlılarının ortaya koyduğu bir başka


görünüm de gayrimüslimlere yöneliktir. Bir vaka hariç
gayrimüslimlerin hiçbir cinayet vakasında, fail olarak
anıldıklarına veya bu kapsamda yargılandıklarına rast-
lanmamıştır. Bu da Osmanlı Diyarbekiri’ndeki gayrimüs-
limlerin ciddi bir suç olan cinayet hadiselerine karışma
oranlarının son derece düşük olduğunu ortaya koymuş-
tur. Ancak bunun Diyarbekir’e mahsus bir durum olduğu
söylenemez. Zira Osmanlı coğrafyasının farklı yerlerine
dair yapılan çalışmalarda da benzer bulgular mevcuttur.96
Dolayısıyla ilgili belgeler Osmanlı toplumunda gayri-
müslimlerin Müslümanlara nispetle çok daha az cinayet
suçuna karıştıklarını açık biçimde ortaya koymaktadır.

95 Zikrolunduğu gibi katil veya katil zanlılarının bilindiği vaka sayısı


35’tir. Bunların yanı sıra üç vakanın da faili meçhul olduğu tespit
edilmiştir. Dolayısıyla bu kapsamda 38 cinayet vakası bulunmak-
tadır. Tablo için bk. Ek 1, Tablo 1; Faili meçhul cinayetlere “Cina-
yetlere Dair Diğer Görünümler” başlığı altında değinilmiştir.
96 Güler, Osmanlı’da Suç ve Ceza, s. 69-70; Şimşek, “a.g.m.”, s. 25.
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 89

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli


husus da Müslümanların faili veya zanlısı oldukları ci-
nayet vakalarının da neredeyse tamamen yine Müslü-
manlara yönelik olduğudur. Zira yukarıdaki tabloda da
gözlenebileceği üzere mezkûr 46 cinayette maktullerin
42’sini (%91.3) Müslümanlar teşkil ederken dördünü 4
(%8.6) gayrimüslimler oluşturmuştur. Ortaya çıkan bu
durum Müslümanların, neredeyse tamamen kendi top-
lumlarından kişilere yönelik bu suçu işlediklerini, azın-
lık olan gayrimüslimlere yönelik cinayet eylemlerinin
son derece nadir gerçekleştiğini97 göstermektedir.

Mezkûr vakalarda, cinayet hadiselerinin nerelerde


gerçekleştiği her zaman açık biçimde zikredilmese de
maktullerin sakini oldukları yerleşim yerlerine dair
bazı bilgiler paylaşılmıştır. Bu bilgilere göre ilgili dö-
nemde gerçekleşip belgelere yansıyan cinayet vakaları-
nın genelde Diyarbekir merkezinde vaki olduğu anla-
şılmaktadır. Ancak buradan hareketle cinayetlerin şehir
merkezinde daha yoğun gerçekleştiği şeklinde bir de-

97 Osmanlı Kıbrısı’ndaki asayiş vakalarını konu edinen bir çalışma-


mızda da benzer bir sonuç ortaya çıkmıştır. bk. Güler, Osmanlı’da
Suç ve Ceza, s. 332-333; Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlere ta-
nınan din ve vicdan hürriyetine dair geniş bilgi için bk. Ali İhsan
Karataş, “Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslimlere Tanınan Din ve
Vicdan Hürriyeti”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi,
15/1 (2006), s. 273 vd.
90 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

ğerlendirmede bulunmak doğru olmayabilir. Zira daha


önce de işaret edildiği gibi kırsal kesimde gerçekleşen
cinayet vakalarının dönemin şer‘iyye sicillerine yansı-
ma imkânının merkezdeki vakalar kadar olmadığını
göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bunun yanı
sıra nüfusun şehir genelindeki dağılımı da hesaba katıl-
malıdır ki bunlar önemli değişkenlerdir.

Araştırmada, toplum içerisinde cinayet hadiselerini


doğuracak veya buna teşvik edecek ciddi nitelikli so-
runlar gözlenmemiştir. Nitekim mezkûr cinayet vaka-
larına dair belgeler bu dönemdeki cinayetlerin sebep-
lerine dair de bazı bilgiler sunmuştur. Tüm vakalar in-
celendiğinde sebeplere değinilen on cinayetin altısının
(%60) kavga, üçünün gasp (%30) ve bir diğerinin de
husumetten (%10) kaynaklandığı görülür. Dolayısıy-
la bu dönemdeki cinayetlerde günlük hayatta ortaya
çıkan basit nitelikli kavgaların dikkate değer bir rolü-
nün olduğu, gasp suçunun da cinayetlerde rol oynadığı
anlaşılmaktadır. Burada esas dikkat çekici husus Müs-
lümanlar ve gayrimüslimler veya bunların alt grupları
arasında toplumsal grup aidiyetiyle meydana geldiği
anlaşılan herhangi bir cinayete rastlanmamış olmasıdır.
Bu bulgunun Osmanlı Diyarbekiri gibi toplumsal grup-
larının çokluğu ve çeşitliliğiyle maruf bir şehre ait ol-
ması da ayrı bir ehemmiyeti haizdir. Zira bu netice dinî,
OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 91

etnik veya mezhebî grupların çokluğuna ve çeşitliliğine


rağmen genel itibariyle sağlıklı bir ilişki içerisinde ol-
duklarını ve çatışma içerisine girmediklerini belgelere
dayalı olarak göstermektedir. Bu dönemde Müslüman
aşiretler arasında meydana gelen bazı sürtüşmelere
rastlanmış olsa da bunların sınırlı bir düzeyde olduğu
ve sulh ile sonuçlandığı gözlenmiştir. İncelenen cinayet
hadiseleri arasında intikam veya kan davası sonucu or-
taya çıkan vakalara rastlanılmaması da dikkate değer
bir başka bulgudur.

Grafik 7.1: Cinayet Sebepleri

Cinayetlerde kullanılan araç ve yöntemlerin sayı ve


oranlarına toplu olarak bakılacak olursa bunların en
büyük kesimini %57 (17 alet) ile bıçak, kılıç veya hançer
92 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

gibi kesici ve delici aletlerin oluşturduğu görülür. İkinci


sırada ise %20 (6 alet) ile tüfek veya tabanca gibi barut-
lu silahlar gelmektedir. %13’lük oranla (4 alet) üçüncü
sırada gelen vasıta ise sopadır. Birer vakada da taş ile
vurarak, damdan atarak ve boğma suretiyle bazı cina-
yetlerin gerçekleştirildiği gözlenmiştir.

Grafik 7.2: Cinayet Araç ve Yöntemleri

Araştırmada maktullerin cinsiyet, din ve sakini ol-


dukları yerlere dair zikrolunan bulguları destekleyen
başka verilere de ulaşılmıştır. Bu bilgiler, daha önce
değinilen 49 cinayetin98 dışında yer alan ve maktullere

98 Faili meçhul üç vakayla birlikte


OSMANLI DİYARBEKİRİ’NDE CİNAYET • 93

dair dolaylı olarak bazı bilgiler ihtiva eden belgelerde


yer almaktadır. Söz konusu belgelerde cinayete kurban
giden 27 kişi daha tespit edilmiştir.99 Dolayısıyla toplam
maktul sayısının (49+27) 76 olduğu anlaşılmaktadır.100
Ortaya çıkan bu netice, incelenen dönemin genişliği de
dikkate alınınca, cinayet suçlarının nadiren gerçekleşen
vakalardan olduğuna işaret etmektedir. Kendilerine
dolaylı olarak temas edilen mezkûr 27 maktule dair bil-
gilerden, onların cinsiyetleri, dinleri ve sakini oldukları
yerleşim yerlerine dair de kıymetli veriler elde edilmiş-
tir. Bu kapsamda ortaya çıkan bilgiler de, cinayet konu-
lu vakalardan elde edilen bulguları destekleyici nitelik-
te olup paralel sonuçlar ortaya koymuştur.101

99 bk. Tablo 6.1


100 Geniş bilgi için bk. Ek 1, Tablo 2.
101 Geniş bilgi için bk. Tablo 6.1
SONUÇ

Daha önce çalışmanın muhtelif yerlerinde değinilen


bazı mühim bulguların ve araştırmanın genelinden elde
edilen bazı neticelerin sonuç sadedinde ana hatlarıyla
paylaşılmasında fayda vardır.

Araştırma neticesinde ilgili dönem Diyarbekiri’nde


cinayet hadiselerinin umumi ve sık gerçekleşen vaka-
lardan olmadığı ortaya çıkmıştır. Cinayet vakalarında
adları geçen katil veya katil zanlılarının da tamamen er-
keklerden oluştuğu, kadınların bu tür hadiselerde yer
almadıkları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra maktuller
arasında da kadınların oldukça az yer aldığı, kadın ci-
nayetlerinin nadiren gerçekleştiği gözlenmiştir.

• 95 •
96 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Vaki olan cinayetlerde katillerin veya katil zanlıla-


rının oldukça baskın biçimde Müslümanlardan mey-
dana geldiği, zanlı olarak Müslümanlarla birlikte yer
aldıkları bir vaka haricinde gayrimüslimlerin herhan-
gi bir cinayet hadisesine adlarının karışmadığı tespit
edilmiştir. Binaenaleyh ilgili belgelere göre Osmanlı
Diyarbekiri’nde gayrimüslimlerin Müslümanlara nis-
petle çok daha az cinayet suçuna karıştıkları söylene-
bilir. Bu noktada ortaya çıkan bir diğer husus da Müs-
lümanların katil veya katil zanlısı oldukları eylemlerde
de maktulleri umumiyetle Müslümanların oluşturmuş
olmasıdır. Bir diğer ifadeyle cinayet eyleminde bulunan
Müslümanlar, bu suçu daha çok kendi toplumlarından
olan diğer Müslümanlara karşı işlemişler ve azınlık
olan gayrimüslimlere yönelmemişlerdir. Bu da cinayet
suçu bağlamında Müslüman toplum tarafından gayri-
müslimlere yönelen umumi bir şiddet eyleminin olma-
dığını belgelere dayalı olarak ortaya koymuştur.

Araştırmada ortaya çıkan bir başka önemli bulgu da


katilin ortaya çıkarıldığı cinayet vakalarının büyük ço-
ğunluğunun tanıkların şahitlikleriyle gerçekleştirilmiş
olmasıdır. Bazen katillerin suçlarını ikrar ettikleri ol-
muşsa da bu çok nadirdir. Dolayısıyla ilgili dönemdeki
cinayet davalarında suçun ispatı için olaya tanık olan ki-
şilerin şahitliği son derece belirleyici olmuştur. Şahitler
SONUÇ • 97

yoluyla suçun ispatlandığı vakaların genelde umuma


açık ve başka insanların da etrafta bulunduğu yerlerde
meydana geldiği gözlenmiştir. Buna mukabil tanık bul-
manın pek mümkün olmadığı yer ve zamanlarda mey-
dana gelen cinayetlerde failler ortaya çıkarılamamıştır.
Bir başka ifadeyle iyice planlanarak gözlerden uzak bi-
çimde meydana getirilen cinayet eylemlerinde olayın
faillerini hukuki olarak ortaya çıkarmak veya zanlı var-
sa suçunu ispat etmek dönemin şartlarının da etkisiyle
pek mümkün olmamıştır. Ancak böylesi durumlarda
cinayetler sonuçsuz kalmamıştır. Zira bu gibi vakalar-
da, yani cinayetin söz konusu olduğu ve zanlının suçu-
nun ispatlanamadığı ya da katilin ortaya çıkarılamadığı
durumlarda kadı, İslam-Osmanlı hukukunda yer alan
kasâme uygulamasını devreye sokarak maktul yakınla-
rına dikkate değer miktarlarda diyet ödenmesini sağla-
mıştır. Bunun yanı sıra kasâme uygulamasının varlığı
da toplumun cinayet vakalarının çözümünde yapıcı bir
rol almasına dikkate değer bir katkı sağladığı da söy-
lenebilir. Zira vakalara şahit olanların mahkeme huzu-
runda tanıklıkta bulunarak cinayet hadiselerinin ay-
dınlatılmasını sağladıkları gözlenmiştir. Vakalara tanık
bulunamadığı ve olayın çözümlenemediği hadiselerde
de ihtilaflı kesimler arasına muslihûn (arabulucular)
girerek onları sulh akitleriyle uzlaştırmışlardır. Netice
98 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

itibariyle olayların çözüme kavuşturulması yönünde


toplumsal bir gayretin olduğu söylenebilir.

Araştırmamız cinayet suçlarının çözüme kavuşturul-


masında sulh akitlerinin oldukça işlevsel olduğunu ve
taraflarca yoğun biçimde tercih edildiğini ortaya koy-
muştur. Yukarıda da temas edildiği üzere bu dönemde
gözlerden uzak biçimde işlenen cinayetlerin faillerinin
ortaya çıkarılması ve suçlarının ispatlanması dönemin
şartları itibariyle oldukça zordur. Anlaşılan odur ki bu
gibi durumlarda cinayete kurban giden kimselerin va-
risleri, delil eksikliği sebebiyle faillere kısas veya diyet
cezasının uygulanmasını sağlayamamışlar, bunun yeri-
ne sulh anlaşmasına razı olmak durumunda kalmışlar-
dır. Burada dikkat çekici bir husus da zanlılara yönelik-
tir. Zira zanlılar, aleyhlerindeki cinayet iddiaları ispat-
lanamamış olmasına rağmen -ki bu durumda hukuken
herhangi bir mükellefiyetleri söz konusu olmamakta-
dır- dikkate değer meblağlar ödeyerek maktul yakınla-
rıyla uzlaşmışlardır. Bu da kendilerine yönelen cinayet
ithamının asılsız olmadığını ve onların da işledikleri
cürmün sulh ile çözümlenmesini arzuladıklarını ihsas
etmektedir. Bunun yanı sıra kimi ispatlı cinayet vaka-
larında da kısas talep etmek yerine sulh anlaşmaları-
nın yapıldığı gözlenmiştir. Yani sulh anlaşmaları sadece
delil yetersizliği söz konusu olan davalarda gündeme
SONUÇ • 99

gelmiş değildir. Zira kısas cezasının, yani katilin öldü-


rülmesinin pratik açıdan varislere herhangi bir faydası
yoktur. Fakat diyet cezasında veya sulh anlaşmasında
ciddi meblağlarda maddi fayda söz konusudur. Döne-
min şartları itibariyle bu tercihin özellikle ihtiyaç sahibi
aile efradı için makul bir seçenek olduğu açıktır.

İlgili belgelerde maktul yakınlarının büyük çoğunlu-


ğunun diyet talebinde bulundukları gözlenmiştir. Kimi
belgelere de yansıdığı üzere diyet bedelleri, sulh ile uz-
laşılan meblağlardan çok daha fazladır. Bundan dolayı
kimi davacılar ilk olarak diyet talebinde bulunmuşlar;
davalarını ispatlayamadıklarında veya ispatlayama-
yacaklarını gördüklerinde sulh akdine yönelmişlerdir.
Netice itibariyle maktul yakınlarının kısas talep ederek
katilin öldürülmesini sağlamak yerine diyet veya sulh
yoluyla -bir bakıma- maddi tazminat yolunu tercih et-
tikleri söylenebilir.

Cinayet vakalarının çözümlenmesinde sulh uygu-


lamasının bu denli yaygın olmasının bir diğer önemli
sebebi de cinayet iddiasıyla ortaya çıkan ihtilafların çö-
zümünde sulh akdinin gerçekleştirilmesi yönünde top-
lumsal bir teamülün oluşmasıdır. Zira sulh ile sonuç-
lanan birçok cinayet vakası kaydında, “muslihûn”un,
yani arabulucuların taraflar arasına girerek uzlaşıyı
sağladıkları gözlenmiştir. Dolayısıyla sulh uygulama-
100 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

larının, birçok muhtelif meselede olduğu gibi cinayet


gibi büyük cürüm hadiselerinde de ihtilafları çözüme
kavuşturan toplumsal bir mekanizma işlevi gördüğü
söylenebilir.102 Kuvvetle muhtemeldir ki sulh akitleriy-
le sağlanan bu uzlaşı teamülü, toplum içerisindeki cina-
yet kaynaklı husumetlerin birçoğunu gidererek intikam
cinayetlerinin ve vakaların kan davası hâline dönüşme-
sinin önünü almıştır. Zaten tarafların uzlaşarak çözüme
kavuşturdukları cinayet hadiselerinin intikam cinayet-
lerini doğurması veya kan davası haline dönüşmesi de
pek olası bir durum değildir. Nitekim ilgili cinayetlerde
böylesi bir bilgi veya bulguya da rastlanmamıştır.

Araştırmada, toplum içerisinde cinayet hadiselerini


doğuracak veya buna teşvik edecek ciddi nitelikli so-
runlar gözlenmemiştir. Gündelik hayatta yaşanan kav-
ga ve ihtilafların ilgili cinayetlerin önemli bir kısmını
oluşturduğu; gasp veya eşkıyalık faaliyetlerinin de bu
çerçevede dikkate değer bir yerinin olduğu gözlenmiş-
tir.

Çalışmada ortaya çıkan en önemli bulgulardan biri


de Osmanlı Diyarbekiri gibi toplumsal gruplarının çok-
luğu ve çeşitliliğiyle maruf bir şehirde Müslümanlar
ve gayrimüslimlerin veya bunların alt grupları arasın-

102 Güler, Osmanlı’da Suç ve Ceza, s. 77-78.


SONUÇ • 101

da toplumsal grup aidiyetiyle dinî, etnik veya mezhebî


saiklerle işlenen herhangi bir cinayete rastlanmamış
olmasıdır. Bu da Osmanlı barışının güzel bir örneğini
teşkil etmiştir. Zira bu netice, toplumun tüm çeşitliliği-
ne rağmen genel itibariyle sağlıklı bir ilişki içerisinde
olduğunu ve çatışma içerisine girmediğini belgelere da-
yalı olarak ortaya koymuştur.
KAYNAKÇA

Arşiv Kaynakları

Diyarbekir (Âmid) Şer‘iyye Sicilleri (DŞS), Başbakan-


lık Osmanlı Arşivi (BOA), Defter No: 3789, 3828,
3709, 3712, 3754, 3756, 3744, 3714, 3773, 3796, 3743,
3757, 3675, 3753, 3725, 3785, 3823, 3749, 3797, 3798,
3698, 3750, 3716, 3787, 3746, 3745, 3685, 3742, 3718,
3767, 3741, 3791, 3726, 3800, 3731, 3747, 3804, 3760,
3768, 3803, 3707, 3680, 3702, 3774, 3775.

Diğer Kaynaklar

Abacı Dörtok, Zeynep, “Bir Sorun Çözme Yöntemi Ola-

• 103 •
104 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

rak Sulh: 18. Yüzyıl Bursa Kadı Sicillerinden Ör-


nekler ve Düşündürdükleri”, OTAM, 20 (2006), s.
105-115.

Açık, Turan, “Beşe Unvanı Hakkında”, Tarih Dergisi, 62


(2015), ss. 37-64.

Akgündüz, Ahmet, İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı,


Osmanlı Araştırmaları Vakfı, I, İstanbul 2011.

____, Şeri’yye Sicilleri, I, Türk Dünyası Araştırmaları


Vakfı, İstanbul 1988.

Akgündüz, Ahmet & Cin, Halil, Türk Hukuk Tarihi, Os-


manlı Araştırmaları Vakfı, İstanbul 2011.

Akman, Mehmet, Osmanlı Devleti’nde Ceza Yargılaması,


Eren Yay., İstanbul 2004.

Aksın, Ahmet & Töreli, Türkmen, “7 Numaralı Kısas


Defterine Göre Osmanlı Şehirlerinde Cinayet Suç-
ları (1857-1859)”, Geçmişten Günümüze Şehir ve
Çocuk I, edit. Osman Köse, Samsun, 2016. ss. 475-
489.

Aksın, Ahmet, “19. Yüzyılda Osmanlıda Bir Kadın Ci-


nayetinin Anatomisi ve Kadın Cinayetleri”, Geç-
mişten Günümüze Şehir ve Kadın 1, edit. Osman
Köse, Samsun 2016, ss. 561-568.
KAYNAKÇA • 105

Aktan, Hamza, “Âkıle”, DİA, II, İstanbul 1989, ss. 248-


249.

Atar, Fahrettin, “Sulh”, DİA, XXXVII, İstanbul 2009, ss.


481-485.

Avcı, Mustafa, Osmanlı Ceza Hukuku (Özel Hükümler),


Mimoza Yay., Konya 2014.

Aydın, Mehmet Akif, Türk Hukuk Tarihi, Hars Yayıncı-


lık, İstanbul 2007.

Bardakoğlu, Ali, “Diyet”, DİA, IX, İstanbul 1994, ss.


473-479.

____, “Katil”, DİA, XXV, Ankara 2002, ss. 45-48.

Bayındır, Abdülaziz, Şer’iyye Sicilleri-İslam Muhakeme


Hukuku Osmanlı Devri Uygulaması, İslami İlimler
Araştırma Vakfı, İstanbul 1986.

Behnesî, Ahmed Fethi, el-Cerâim fi’l-Fıkhi’l-İslâmî,


Dâru’ş-Şurûk, Kahire 1988.

Bilmen, Ömer Nasuhi, Hukûk-i İslâmiyye ve Istılâhât-ı


Fıkhiyye Kâmusu, Özensar Yay., III, Yer ve Tarih
Yok.

Bulunur, Kerim İlker, “Namus Adına Öldürmek: 16 ve


17. Yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nda Na-
mus Cinayetleri”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Dergisi, 31 (2019), ss. 81-98.
106 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Can, Ayhan, “Rumeli Ahkâm Defterlerine Göre Avlon-


ya Sancagı'nda Faili Meçhul Cinayetler ve Kasâme
Uygulamasına Dair Bir Değerlendirme (1745-
1780)”, II. Türk Hukuk Tarihi Kongresi Bildirileri,
edit. Fethi Gedikli, I, ss. 800-817.

Çetin, Osman, Sicillere Göre Bursa’da İhtida Hareketleri ve


Sosyal Sonuçları (1472-1909), Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara 1994.

Çubuk, Fehminaz, “19. Yüzyılda Osmanlı Toplumun-


da Zina: Bazı Zina Vakalarında İşlenen Cinayet-
ler Üzerine Bir Değerlendirme”, İnsan & İnsan, 23
(2020), ss. 1-19.

Çukurova, Bülent & Erantepli, Bülent, “XIX. Yüzyılda


Diyarbakır’ın Sosyal ve İdari Yapısı”, Osmanlı’dan
Cumhuriyet’e Diyarbakır, edit. Bahaeddin Yediyıl-
dız & Kerstin Tomenendal, Diyarbakır Valiliği, II,
Ankara 2010, ss. 355-363.

Dağcı, Şamil, İslam Ceza Hukukunda Şahıslara Karşı Mü-


essir Fiiller, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları,
Ankara 1996.

Diyarbekir Şer‘iyye Sicilleri Âmid Mahkemesi, edit. Ahmet


Zeki İzgöer. I-X. Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakül-
tesi Yayınları, Diyarbakır 2013.
KAYNAKÇA • 107

Ekinci, Ekrem Buğra, Osmanlı Hukuku, Arı Sanat Yay.,


İstanbul 2012.

Erdoğan, Mehmet, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, En-


sar Neşriyat, İstanbul 2005.

Erdönmez, Celâl, “Tanzimat Devri Başlarında Kıbrıs’ta


Bir Köle Cinâyeti Davası”, Tarih Okulu Dergisi, 40
(2019), ss. 356-374.

Erkek, Mehmet Salih, “Osmanlı Mardin’inde Cinayet


Vakaları ve Cinayet Soruşturmaları Hakkında Bir
Değerlendirme”, Belleten, LXXVII/279 (2013), ss.
637-652.

Faroqhi, Suraiya, “Bursa’da Cinayet: Bir Cui Bona Vaka-


sı”, Osmanlı’da Asayiş, Suç ve Ceza 18.-20. Yüzyıllar,
der. Nomei Levy & Alexande Toumarkine, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2008, ss. 68-80.

Göyünç, Nejat, “Diyarbakır”, DİA, IX, İstanbul 1994, ss.


464-469.

Güler, Ümit, Osmanlı Kıbrısı’nda Müslim-Gayrimüslim


İlişkileri, Fecr Yayınları, Ankara 2019.

____, Osmanlı’da Suç ve Ceza (Kıbrıs Örneği), Fecr Yayın-


ları, Ankara 2019.

____, “Osmanlı Kıbrısı’nda Cinayet Suçları (17-18. yy.)”


1. Uluslararası Harran Multidisipliner Çalışmalar
108 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Kongresi 8-10 Mart 2019 Tam Metin Kitabı, edit. Hü-


seyin Eriş & Merve Kıdıryüz, Şanlıurfa 2019, ss.
1249-1254.

Heyd, Uriel, Studies In Old Ottoman Criminal Law, Ox-


ford University Press, 1973.

İnalcık, Halil, Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet, Eren


Yay., İstanbul 2005.

Jennings, Ronald C., Studies on Ottoman Social History


in the Sixteenth and Seventeenth Centuries: Women,
Zimmis and Sharia Courts in Kayseri, Cyprus and
Trabzon, The Isis Press, İstanbul Tarih Yok.

Karataş, Ali İhsan, “Osmanlı Devleti’nde Gayrimüs-


limlere Tanınan Din ve Vicdan Hürriyeti”, Uludağ
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 15/1 (2006),
ss. 267-284.

Kurtuluş, Faruk, Suç Cetvellerine Göre II. Meşrutiyet Dö-


neminde Diyarbekir Vilayetinde Cinayet Suçları ve Fa-
illeri 1912-1917 (R.1328-1333), Yüksek Lisans Tezi,
Ağrı 2019.

Mutaf, Abdulmecid, “Amicable Settlement in Ottoman


Law: Sulh System”, Turcia, 36 (2004), ss. 125-140.

Özcan, Uğur, “Osmanlı Adalet Mekanizmasının


Balkanlar’da İşleyişi ve Podgorica’da Bir Cinayet
KAYNAKÇA • 109

Davasının Serencamı (1874-1875)”, Balkanlarda Os-


manlı Mirası ve Defterü-i Hâkâni, edit. Abidin Temi-
zer & Uğur Özcan, İstanbul 2015, II, ss. 565-600.

Öztop, Fatih & Karasu, Demet, “Ceraim-i Umumiye


Cetvellerine Göre Kudüs Sancağında “Adam Öl-
dürme ve Öldürmeye Teşebbüs” Suçları (R.1329-
M.1913/1914)”, Tarih Okulu Dergisi, 29 (2017), ss.
205-219.

Öztop, Fatih, “Suç Cetvellerine Göre Osmanlı Devletin-


de “Adam Öldürme” Suçu: Aydın Vilayeti Örneği
(1908-1916)”, Türk ve İslam Dünyası Sosyal Araştır-
malar Dergisi, 3 (2015), ss. 75-85.

Öztürk, Mustafa, “Genel Hatlarıyla Osmanlı Para Tari-


hi”, Türkler, Ankara 2002, X, ss. 802-822.

Pamir, Aybars, “İslâm ve Osmanlı Hukuku’nda Kasâme


Müessesesi”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi, LIV/4 (2005), ss. 5-21.

Peters, Rudolph, “Murder on the Nile: Homicide Tri-


als in 19th Century Egyptian Shari‘a Courts”, Die
Welt des Islams, 30, (1990), ss. 98-116.

Selçuk, Hava, “Şer’iyye Sicillerinin Şehir Tarihi Açısın-


dan Önemi (Kayseri Örneği)”, Şehirlerin Sevdalısı
İbrahim Hakkı Konyalı Armağanı, edit. Hasan Bahar,
110 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

SÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Konya 2015,


ss. 361-379.

Şen, Yusuf, “İslâm Hukukunda Arabuluculuk”, Hitit


Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 11/22 (2012),
ss. 105-135.

Şimşek, Eyyub, “Şer’iye Sicillerine Göre 18. Yüzyılın


Başlarında Trabzon’da Yaralama ve Cinayet Vaka-
ları”, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 8/15 (2013), ss.
9-26.

Tak, Ekrem, Diplomatik Bilimi Bakımından XVI.-XVII.


Yüzyıl Kadı Sicilleri ve Bu Sicillerin İhtiva Ettiği Bel
ge Türlerinin Form Özellikleri ve Tanımlanması, Ya-
yımlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2009.

Tamdoğan, Işık, “Sulh in the 18th Century Ottoman


Courts of Üsküdar and Adana”, Islamic Law and
Society, XV/1 (2008), ss. 55-83.

Taş, Kenan Ziya, Tarih Işığında Güneydoğu ve Diyarbakır,


Berikan Yayınevi, Ankara 2012.

Uğur, Yunus, “Şer‘iyye Sicilleri”, Türkiye Diyanet Vakfı


İslâm Ansiklopedisi, XXXIX, TDV Yayınları, İstan-
bul 2010, ss. 8-11.

Verhei, Jelle & Aydın, Suavi, “Diyarbekir Vilâyetinde


KAYNAKÇA • 111

Etnik-Dinî Gruplar, Yerel Güçler ve Osmanlı


Devleti Üzerine Birkaç Not (1800-1870)”, Osmanlı
Döneminde Diyarbekir’de Toplumsal İlişkiler (1870-
1915), edit. Joost Jongerden & Jelle Verheij, çev.
Ayşen Gür, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
İstanbul 2015.

Yaşa, Fırat, “Bir Cinayetin Ardından: Bursa Kadı Mah-


kemesinde Çingeneler, Suç ve Töhmet”, Türklük
Bilgisi Araştırmaları, II/52, (2019), ss. 341-355.

Yediyıldız, Bahaeddin, “Osmanlı Öncesi Diyarbakır’ına


Genel Bir Bakış”, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Diyar-
bakır, edit. Bahaeddin Yediyıldız & Kerstin Tome-
nendal, Diyarbakır Valiliği, I, Ankara 2010.

Yılmazçelik, İbrahim, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Diyar-


bakır (1790-1840), Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara 1995.
EKLER

EK 1, TABLO 1.

Döneme Ait Diyarbekir (Âmid) Şer‘iyye Sicillerindeki


“Cinayet Konulu” Belgelerde Geçen Maktuller (Faili
Meçhullerle Birlikte)

Toplam Maktul: 49 Maktul


Erkek 41 (%83.6)
Kadın 8 (%16.3)
Müslüman 45 (%91.8)
Gayrimüslim 4 (%8.1)

• 113 •
114 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

EK 1, TABLO 2.

Döneme Ait Diyarbekir (Âmid) Şer‘iyye Sicillerinde Tespit


Edilen tüm Maktuller

Erkek Kadın Müs- Gayri- Toplam


lüman müslim Maktul
Maktul 67 9 67 9 76
Oran %88.1 %11.8 %88.1 %11.8
EKLER • 115

EK 2: CİNAYET VAKALARINA DAİR ÖRNEK


BELGELER

Belge 1:
Maktul Ömer bin İbrahim’in İshak bin İbrahim tarafından
aralarında çıkan bir kavga esnasında göğsünden hançerlenerek
taammüden katledildiğinin şahitler vasıtasıyla ispatlanması
(14 Zilhicce 1151/25 Mart 1739) bk. DŞS, 3754, 94a-1.
116 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Belge 2:
Maktul İbrahim Bin Ahmed’in, Debbâğ es-Seyyid Osman’ın
talimatıyla oğulları tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünün
şahitler vasıtasıyla ispatlanması (20 Zilhicce 1181/8 Mayıs 1768)
bk. DŞS, 3743, 27b-1.
EKLER • 117

Belge 3:
Maktul Resül bin Cemşid’in varislerinin olayla bir ilgisi
olmayan Abdi bin Hasan ve oğlu Hızır’ı cinayet iftirası ve
yalancı şahitlerle katil olarak hüküm giymesine sebep olduktan
dört buçuk ay sonra mahkemeye müracaat ederek mezkûr baba
ve oğulun suçsuz olduğunu ve kendileri aleyhinde iftirada
bulunduklarını ikrar ederek diyet hükmünün iptalini istemeleri
(28 Rebiulahir 1160/9 Mayıs 1747) bk. DŞS, 3712, 76b-1.
118 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Belge 4:
Maktul Musa bin Ömer’in bir kavga esnasında Mürsel bin
Mehmed’i zapt etmeye çalışarak kavgayı ayırmak istemesi
üzerine, Mürsel bin Mehmed tarafından taammüden
bıçaklanarak öldürüldüğünün tanıklar vasıtasıyla ispatlanması
(18 Rebiulahir 1152/25 Temmuz 1739) bk. DŞS, 3754, 119b-1.
EKLER • 119

Belge 5:
Hasan Binbaşı’nın Mustafa b. Hüseyin’i kurşun ile göğsünden
vurarak öldürdüğünü ikrar etmesi üzerine varislerin talebiyle
diyet cezasına çarptırılması bk. ts, DŞS, 3798, 14b-1.
120 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Belge 6:
Damdan düşerek öldüğü keşif raporuyla kayıtlara geçirilen
Hanife adlı kadının yıllar sonra Ali b. Hasan tarafından öldü-
rüldüğünün katilin itirafıyla ortaya çıkması (5 Şevvâl 1216/8
Şubat 1802) bk. DŞS, 3798, 9a-2.
EKLER • 121
122 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Belge 7:
Ebubekir b. Abdülkadir adlı kişinin işçi olarak yük taşıdığı
esnada hatâen ölümüne sebebiyet verildiği gerekçesiyle babası
ve dedesi tarafından işverenler aleyhine açılan diyet davasında
işverenlerin bir kusurunun olmamasına istinaden diyet dava-
sının reddedilmesi (21 Şa‘ban 1153/11 Kasım 1740) DŞS, 3754,
175a-3. Belgenin ikinci kısmı DŞS, 3754, 175b.
DİZİN

A
Abdi 70, 75, 77, 83, 117 azatlı 45
Abdi Beşe b. Hasan 75, 77 Azatlı 49
Abdi b. Hasan 83 Aziz Ağa 49
Abdulaziz Ağa 62
Abdullah b. Molla İbrahim 71 B
Abdurrahman 49 baba 44, 83, 117
Âdem 17 Bankır 71
adil 46 bârgîr 47
ağır diyet 30 barış 50
Ağustos 44, 50, 57, 60, 66, 67, 70 Bebo v. İkob 81
ahlaki 19 Bekiran 82
Ahmed 28, 29, 47, 48, 61, 65, 68, bel 79, 81
69, 70, 75, 77, 79, 81, 105, 116 Bel 42, 47, 60, 70, 76, 80, 110, 119,
Ahmed b. İbrahim 47, 75, 77 120, 122
âkıle 30 Beşe 50, 58, 61, 74, 75, 76, 77, 104
Âkıle 30, 105 Biresin 61
Ali 18, 41, 47, 48, 61, 62, 70, 71, 74, C
75, 76, 77, 89, 105, 108, 120 Cemâziyelâhir 69
Ali b. Abdi 70 Cemâziyelevvel 50, 57
Ali Beşe 61 cinayet 13, 14, 15, 17, 18, 19, 21,
Ali b. Hasan 48, 120 22, 23, 27, 28, 31, 35, 36, 38, 40,
Ali b. Mehmed 47 41, 43, 44, 45, 46, 51, 52, 54, 55,
Âmid 11, 14, 15, 22, 35, 75, 103, 56, 57, 59, 62, 63, 64, 65, 66, 68,
106, 113, 114 70, 72, 73, 74, 75, 76, 82, 83, 84,
Amuy Sünbül 78 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 93, 95,
arabulucular 97 96, 97, 98, 99, 100, 117
Aralık 61, 68, 69, 70, 71 Cinayet 2, 8, 9, 10, 13, 15, 17, 18,
askeri 43, 45, 58 20, 21, 25, 33, 35, 37, 38, 40,
Aşerid 62 47, 50, 60, 62, 63, 60, 62, 63,
Ayşe bt. Veli 61 64, 65, 70, 71, 73, 75, 86, 87,
azap 18
124 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

91, 92, 95, 99, 104, 107, 108, Ebubekir b. Mollâ Ömer 80
109, 110, 113 Eğil 61, 62
cinayet vakaları 14, 15, 21, 22, 35, Ekim 59, 60, 62, 79, 81
44, 75, 84 Ergani 61
Cinayet Vakaları 8, 20, 37, 47, 50, erkek 52, 85
60, 86, 87, 107, 110, 9 Erkek 20, 52, 80, 86, 87, 107, 113,
Corcoroğlu 62 114
Corcoroğlu Mustafa b. Hacı Meh- Ermeni 22
med 62 Erzurumlu 62
Cuma b. Ali 77 Erzurumlu Mehmed b. Halil 62
eşkıya 72
Ç Eşkıya 77
Çirkin b. Durmuş 70 etnik 14, 91, 101
çocuk 5, 70 Etnik 22, 111
Çocuk 20, 104 ev 76
D F
Dağ Kapısı 50, 58 fail 71, 87, 88
Danekıranlı Ali 48 Fail 76, 80, 81
darp 39, 45, 49, 77
dava 38, 42, 46, 48, 56, 61, 62, 66, G
70, 71, 79 gasp 38, 43, 47, 72, 75, 77, 86, 90,
Dava 47 100
Davalı 45, 47, 48 Gayrimüslim 37, 52, 56, 63, 72, 80,
Debbâğ 47, 48, 62, 116 86, 87, 107, 113, 114
değnek 29, 49, 60 gazap 18
devlet 27 günah 18
Devlet 27, 108
din 51, 63, 85, 89, 92 H
Din 37, 52, 63, 72, 80, 86, 87, 89, Hâbil 13, 17
108 Hacı Abdullah Arab 49
dinî 14, 18, 90, 101 Hacı Mehmed 62, 70, 71
Dinî 22, 111 Haim 71
disiplinlerarası 5, 15 hâkim 50, 58
Diyarbekir 11, 14, 15, 20, 21, 22, Hâkim 28, 48
35, 36, 40, 53, 59, 60, 64, 68, 75, hâkim-i örf 50, 58
82, 88, 89, 103, 106, 108, 110, hançer 39, 49, 53, 64, 73, 91
111, 113, 114 Hançer 47, 60, 78
diyet 18, 30, 31, 41, 42, 45, 46, 47, Hanefi 28
48, 49, 54, 55, 60, 61, 62, 67, 68, Hanife 42, 44, 48, 120
79, 80, 81, 83, 84, 97, 98, 99, Harput 61
117, 119, 122 Harputlu 49
Diyet 29, 41, 105 Harputlu Ömer b. Abdullah 49
Dünya 14 Hasan Binbaşı 48, 119
Hasan b. Piro 59, 60
E Hasan Çelebi 49
Ebubekir b. Abdülkadir 80, 122 hatâen katl 28, 30
DİZİN • 125

Hatâen Katl 15, 30, 78, 80 Kasım 61, 66, 69, 70, 76, 77, 79, 80,
Haydar b. Nâsır 61 122
Haziran 44, 45, 49, 62 Kasım b. Ahmed 77
Hızır 83, 117 Kâsımî 75, 77
husumet 63, 71 katil 23, 29, 45, 47, 49, 50, 51, 58,
hüccet 41, 58 60, 69, 80, 82, 83, 86, 87, 88, 95,
hüküm 41, 42, 76, 84, 117 96, 117
Hüküm 77 Katil 18, 43, 47, 48, 49, 52, 80, 87,
Hüsameddin 47 88, 105
Hüseyin b. Keleş 78, 80 katl 27, 28, 29, 30, 31, 46, 67, 78
Katl 28, 29, 30, 31, 50
İ Katolik 22
İbrahim Ağa b. Mahmud Ağa 62 kavga 38, 43, 44, 47, 48, 50, 54, 58,
İbrahim b. Ahmed 47 60, 86, 90, 100, 115, 118
iftira 82, 83 kefaret 30, 31
ikrar 45, 48, 49, 54, 74, 80, 83, 96, Keldani 22
117, 119 Ketrine bt. Bolos 49
ilam 41 kılıç 39, 47, 49, 53, 61, 63, 70, 73,
İnalcık 27, 108 74, 76, 77, 82, 91
inek 61 Kılıç 50, 60, 76
insan 17, 18 kısas 18, 29, 31, 54, 55, 84, 98, 99
İnsan 20, 106 Kısas 20, 104
insanlık 17, 18 koca 44
İshak b. Ahmed 48 köle 49
İshak b. İbrahim 47 Köle 20, 107
İslam 5, 13, 14, 15, 18, 20, 25, 27, Köy 86
28, 37, 41, 42, 50, 56, 66, 67, 97, Kur’an 18
104, 105, 106, 109 kurban 17, 44, 54, 83, 93, 98
İslam-Osmanlı Hukuku 15, 25 kurşun 48, 78, 80, 81, 119
İslam toplumu 37 kürek 31, 82
İsmail b. Ali 75, 77
itiraf 43, 49, 83 L
İzolî 59, 60 Leylan bt. Ahmed 61
Lice 71
K Lüleci 70
Kâbil 13, 17 Lüleci İbrahim b. Abdüsselâm 70
kadı 41, 42, 74, 97
Kadı 20, 42, 56, 74, 76, 104, 110, M
111 mağdur 27
Kadıkendî 75, 77 Mağdur 76, 77
kadın 35, 45, 51, 71, 85, 87, 88, 95 mahkeme 22, 40, 46, 49, 51, 57, 69,
Kadın 19, 52, 80, 86, 87, 104, 113, 76, 77, 79, 97
114 Mahkeme 77, 80
kalebentlik 31 mahkeme tutanakları 22
kasâme 46, 66, 67, 69, 97 Mahmud 49, 62, 78, 80
Kasâme 20, 46, 66, 67, 68, 106, 109 Mahmud b. Şiro 78, 80
126 • OSMANLI TOPLUMUNDA CİNAYET

Mâide 13, 17, 18 Osman b. Halil 61


Maksi Sogmon 65, 70 Osmanlı 2, 5, 13, 14, 15, 18, 19, 20,
maktul 29, 30, 35, 43, 45, 47, 48, 21, 22, 27, 28, 31, 33, 36, 39, 41,
51, 55, 60, 62, 63, 65, 66, 67, 68, 42, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 66, 67,
69, 79, 81, 83, 84, 93, 97, 98, 99 75, 83, 84, 85, 87, 88, 89, 90, 96,
Maktul 47, 48, 49, 50, 60, 62, 70, 97, 100, 101, 103, 104, 105, 106,
71, 80, 85, 86, 87, 113, 114 107, 108, 109, 111
mal 43 Osmanlı Devleti 20, 22, 28, 31, 84,
Malatyalı Ömer 49 89, 104, 108, 109, 111
Mayıs 47, 48, 61, 82, 83, 116, 117 Osmanlı Diyarbekiri 14, 21, 22,
Medine bt. Zekeriyya 70 33, 85, 87, 88, 90, 96, 100
Mehmed Bey 71
Mehmed b. Halil 62 Ö
Mehmed b. İsmail 60 öldürme 18, 28, 29, 30, 75, 77
Mehmed b. Rasül 70, 78 Öldürme 20, 30, 109
Mehmed b. Sarıcekli İsa 70 Ömer 28, 47, 49, 60, 61, 71, 79, 80,
Mehmed b. Süleyman 70 81, 82, 105, 115, 118
Mehmed Emin b. İsmail 50, 58 Ömer b. Abdullah 49
mezhebi 28 Ömer b. Behram 71
Mollâ 62, 80 Ömer b. İbrahim 47
Mollâ Mehmed 62 Ömer b. Mehmed 61
Muharrem 59, 60, 68, 85 Ömer b. Veli 61
Musa b. Ömer 47 P
Mushaf 61 para 31, 43
muslihûn 56, 57, 60, 61, 62, 97, 99 Para 60, 109
Muslihûn 61 Pembecioğlu İsmail Beşe 50, 58
Mustafa b. Abdullah 81 Periçe 61
Mustafa b. Hacı Mehmed 62 peygamber 17
Mustafa b. Hüseyin 48, 119 Piştov 60
Mustafa b. İbrahim 71 Posto v. Beyoş 60
Mustafa Efendi 68, 74, 76 poşu 47
Mustafa Paşa 83 Protestan 22
Mürsel b. Mehmed 47
Müslüman 5, 36, 37, 51, 52, 63, 72, R
80, 86, 87, 91, 96, 113, 114 Rebî‘ülâhir 44, 47, 61, 83
Rebîülâhir 44, 47, 61, 83
N Rebî‘ülevvel 45, 49, 65
nâib 42 Rebîülevvel 45, 49, 62, 65, 70, 71
Nimet bt. Ebubekir 44, 45, 49 Receb 43, 44, 45, 47, 49, 78, 80, 82
Nirib 61 Resul b. Cemşid 83
nüfus 36 Resul b. Veli 61
O Rum Kapısı 48
Ocak 60, 68 S
Ortodoks 22 Sadullah 48
Osman b. Abdullah 62 Sadun Ağa 62
DİZİN • 127

Safer 61, 62, 76, 77 T


sarhoş 74, 76 Tabanca 60
Semânzâde 60 Tacin 71
Seyrantepe 50, 58 ta‘dil 83
Seyyid 47, 48, 67, 68, 70, 75, 77, 80, takvâ 17
116 taş 29, 53, 60, 92
Seyyid Ahmed b. İbrahim 75, 77 Taş 22, 110
Seyyid Mustafa b. Aşur 67, 70 Taşdirek 82
Silvan 62 tay 61
Sipahi Çarşısı 80 tazir 29, 31
Sisi 71 Temmuz 43, 47, 75, 76, 77, 78, 80,
Sitti bt. Mahmud 78 85, 118
Siverek 82 Tercil 70
sopa 53, 61, 62, 73 Terikanlı Boloş Ahmed 70
Sopa 62, 77 tezkiye 83
sosyal 5, 13, 14, 15, 19, 21, 22, 78 Timur b. Ali 61
Sosyal 5, 20, 23, 36, 106, 109 Tizharap 71
soygun 86 Topal 71
suç 13, 18, 19, 20, 27, 29, 36, 88 Tüfek 70
Suç 19, 20, 42, 55, 57, 88, 89, 100,
107, 108, 109, 111 U
sulh 41, 43, 45, 47, 49, 50, 51, 52, uzlaşı 59, 100
54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, V
68, 69, 79, 80, 81, 91, 97, 98, 99, varisler 43, 51, 83
100 Varisler 47, 48, 60, 61
Sulh 15, 50, 52, 53, 56, 59, 60, 104, vesikalar 22
105, 108, 110
Süryani 22 Y
süt 67, 70 Yahudi 22
Süveydî 59, 60 yalancı şahitlik 82, 84
yaratıcı 13
Ş Yezidiler 22
Şa‘ban 61, 79, 80, 122
Şaban 61, 79, 80, 122 Z
şahit 46, 50, 67, 83, 97 zanlı 51, 52, 62, 70, 71, 96, 97
Şakir b. Abdullah 49 Zanlı 60, 70
şantaj 58 Zilhicce 47, 48, 73, 76, 78, 115,
Şerif b. Ömer 71 116
Şerife Emetullah Hâtûn 74, 76 Zilka‘de 60, 61, 62, 66, 67, 70, 75,
şer‘iyye sicilleri 14, 21, 22 76
Şeriyye Sicilleri 5, 11, 23, 103, 106, Zilkade 60, 61, 62, 66, 67, 70, 75,
110, 113, 114 76, 77
Şevvâl 43, 48, 71, 79, 81, 120 zimmi 45, 52
Şeyhanlu Sinan 70
Şilbe 67, 68, 70
Şubat 43, 48, 120
View publication stats

You might also like