Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 278

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI

86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ

(TRANSKRĠPSĠYON, ÖZET VE DEĞERLENDĠRME)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan
Hülya YÜKSEL

Tez Danışmanı
Doç. Dr. Tufan GÜNDÜZ

Ankara-2010
ÖNSÖZ

Osmanlı Devleti tarihi üzerine araĢtırma yapan araĢtırmacılar için en


önemli baĢvuru kaynağı Ģüphesiz arĢiv vesikalarıdır. Günümüzde
Türkiye'deki ve dünyadaki çeĢitli arĢiv, müze ve kütüphanelere dağılmıĢ
halde bulunan Osmanlı Devleti‟ne ait arĢiv vesikalarının baĢında Mühimme
Defterleri gelmektedir.
Osmanlı merkez teĢkilatının en üst kurumu olan Divân-ı Hümâyûn'da
iç ve dıĢ politika ile ilgili olarak görüĢülen her konuya dair alınan kararlar
Mühimme Defterlerine kaydedildiğinden adı geçen defterler Osmanlı
Devleti'nin siyasî, askerî, idarî ve malî hususları hakkında önemli bilgiler
ihtiva etmektedirler.
Dolayısıyla son yıllarda bu defterlere yönelik ilgi arttığı, Devlet ArĢivleri
Genel Müdürlüğü bu defter serisinden seçtiği bazılarını neĢrederek
araĢtırmacıların hizmetine sunarken, Üniversitelerin Tarih Bölümleri ile
Sosyal Bilimler Enstitülerinde de mühime defterleri üzerinde çeĢitli tezlerin
hazırlandığı dikkati çekmektedir. Osmanlı arĢiv vesikalarının bu Ģekilde
akademik bir üslupla neĢredilmesi hem tarihçilere hem de farklı disiplin
mensuplarına Osmanlı tarihini yeniden yorumlamak konusunda oldukça
yardımcı olmaktadır. Biz de bu düĢünceden hareketle, Osmanlı tarihi
araĢtırmalarına biraz olsun katkı sağlamak amacıyla hocam Doç. Dr. Tufan
Gündüz'ün yönlendirmeleri ile 86 Numaralı Mühimme Defteri üzerine Yüksek
Lisans Tezi hazırlamaya karar verdik.
1634 yılında çıktığı Ģark seferinde Sultan IV. Murad, Revan'ı feth
etmiĢ, ardından Bağdat üzerine yürümeye niyetlenmiĢti. Fakat kıĢın
bastırması, sayıca kalabalık ordusu için iaĢe ve mühimmat temininde sıkıntı
yaĢaması ve kendisinin de rahatsızlanması nedeniyle Bağdat üzerine
yürümekten vazgeçip Ġstanbul‟a dönmüĢtü. Revan‟ın Osmanlı egemenliğine
geçmesiyle Kafkasya ve Azerbaycan üzerindeki hâkimiyeti sarsılan Safevî
ġahı Safi, Revan'ı geri almak için harekete geçmiĢ ve 1 Nisan 1636 tarihinde
bu amacına ulaĢmıĢtı. Safevî saldırısının Osmanlı sınır bölgesine doğru
II

geniĢleyeceğini düĢünen Osmanlı merkezi idaresi, ġark hududundaki kaleleri


tahkim ve mühimmat, zahire ve asker yönünden de takviye etmeye
baĢlamıĢtı. Bu durum aynı zamanda yeni bir ġark seferinin de habercisiydi.
Tez konusu olarak seçtiğimiz 86 Numaralı Mühimme Defteri, 1636-37 yıllarını
kapsamakta ve ağırlıklı olarak yukarda bahsedilen Ģark hududundaki
hazırlıklar ile Erdelan vakası üzerine Safevîlerle olan mücadelelere dair
hükümleri içermektedir.
Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmıĢ olan 86 Numaralı Mühimme
Defteri'nin günümüz Türkçesi‟ne, dolayısıyla Latin harflerine aktarımının
hedeflendiği bu çalıĢmada transkripsiyon konusunda BaĢbakanlık Osmanlı
ArĢivi'nin mühimme defterlerini yayınlarken benimsemiĢ olduğu usuller esas
alınmıĢtır. Okunmasında tereddüt söz konusu olan kelimelerin yanına (?)
iĢareti konulmuĢ, okunamayan kelimeler […] Ģekilde, metnin orijinalinde
bulunan boĢluklar ise ( ) Ģekilde gösterilmiĢtir. Metinde kâtip tarafından
sehven arka arkaya yanlıĢlıkla tekrar yazılmıĢ kelime ve kelime grupları
aynen muhafaza edilmiĢtir. Yer ve Ģahıs isimlerinde çok lüzumlu olmadıkça
transkripsiyon iĢaretleri kullanılmamıĢtır.
ÇalıĢmamızın GiriĢ kısmında mühimme defterleri hakkında genel bir
bilgi verilirken, I. Bölüm‟de 86 Numaralı Mühimme Defterinin Ģekil ve
muhteva özellikleri tanıtılmıĢ ve içerisindeki hükümler dönemin olaylarına
dayanılarak değerlendirilmiĢtir. II. Bölüm‟de hüküm özetleri, III. Bölüm‟de ise
hükümlerin Türkçe transkiripsiyonu, Ek‟te ise defterin BaĢbakanlık Osmanlı
ArĢiv‟inden dijital ortamda alınan bir sureti verilmiĢtir.
ÇalıĢmalarım sırasında sağlamıĢ olduğu her türlü yardım ve
yönlendirmelerinden dolayı danıĢmanım Doç. Dr. Tufan Gündüz'e,
çalıĢmamızı okuyup değerli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Turan Gökçe ile
Doç. Dr. Vehbi Günay‟a, metnin okunması sırasında yardımlarını gördüğüm
Dr. Özer Küpeli, Ġlker Külbilge ve Mikail Acıpınar'a, her türlü destek ve
yardımından ötürü de eĢim Musa ġamil Yüksel'e teĢekkür ederim.
Bornova, 05 Mart 2010
Hülya YÜKSEL
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ........................................................................................................ I
İÇİNDEKİLER .............................................................................................. III
KISALTMALAR ........................................................................................... V

GİRİŞ
DİVÂN-I HÜMÂYÛN VE MÜHİMME DEFTERLERİ ..................................... 1

I.BÖLÜM
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ............. 6
A- 86 NUMARALI MÜHĠMME DEFTERĠNĠN FĠZĠKĠ ÖZELLĠKLERĠ
VE MUHTEVASI .................................................................................... 6
B- 86 NUMARALI MÜHĠMME DEFTERĠNDE GEÇEN ÖNEMLĠ
OLAYLAR .............................................................................................. 9
1. Safevî Hududundaki Kalelerin Tahkimatı....................................... 9
2. Erdelan Olayı ve Küçük Ahmed PaĢa‟nın ġehadeti....................... 16
3. Kazak EĢkıyası ve Gönye Kalesi'nin Tahkimatı ............................. 19
4. Dürzî Ġsyanları ............................................................................... 22
5. Safevîlerden Kaçan AĢiretlerin Ġskânı ............................................ 24
6. Hizan Hâkimiyle KomĢu Yerel Hanedanlar Arasındaki Mücadele .......... 30
7. Ordu Develerinin Konaklaması Ġçin Ahır ĠnĢası ............................. 31
8. Kırkık ve Bozuk Ayarlı Akçe Meselesi ........................................... 32
C- 86 NUMARALI MÜHĠMME DEFTERĠNDE GEÇEN ÖNEMLĠ
ġAHISLAR ............................................................................................. 33
1.Tabanı Yassı Mehmed PaĢa .......................................................... 33
2.Gürcü Mehmed PaĢa ..................................................................... 33
3.Küçük Ahmed PaĢa ........................................................................ 34
4.DerviĢ Mehmed PaĢa ..................................................................... 34
5.Erdelanoğlu Han Ahmed ................................................................ 35
IV

II.BÖLÜM
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNDEKİ HÜKÜM ÖZETLERİ .............. 36

III.BÖLÜM
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU ................ 62

BİBLİYOGRAFYA ....................................................................................... 264


EK- 86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN ASLI .................................... 269
ÖZET
ABSTRACT
KISALTMALAR

a.g.e. Adı geçen eser


a.g.m. Adı geçen makale
a.g.t. Adı geçen tez
a.y. Aynı yazar
B Receb
bkz. bakınız
BOA. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivi
C Cemâziye‟l-âhir
Ca Cemâziye‟l-evvel
çev. Çeviren
DĠA Türkiye Diyanet Vakfı Ġslâm Ansiklopedisi
Ed. Editör
El2 Encyclopedia of Islam
haz. Hazırlayan
ĠA MEB Ġslâm Ansiklopedisi
L ġevvâl
M Muharrem
MD Mühimme Defteri
N Ramazan
neĢr. NeĢreden
no. Numara
Ra Rebî‟ül-evvel
R Rebî‟ül-âhir
S Safer
ġ ġa„bân
Z Zilhicce
GİRİŞ

DİVÂN-I HÜMÂYÛN VE MÜHİMME DEFTERLERİ

Divân-ı Hümâyûn, Osmanlı Devleti'nin en yüksek kazaî ve idarî

makamı olup merkez teĢkilatının en önemli kurumudur1. Bu nedenle söz

konusu makam devletin iç ve dıĢ meselelerine dair her türlü siyasî, askerî,

idarî ve malî konunun müzakere edilip karara bağlandığı bir yerdi. Burada

alınan kararlar, öncelikle divan kâtipleri tarafından kaydedilir, ardından

Reisülküttap tarafından gözden geçirilerek yazılan hüküm ve fermanlar

tuğraları çekilmek suretiyle ilgili yere gönderilirdi. Divanda alınan ve

padiĢahın onayından geçen kararların bir sureti ise tarih sırasına göre

Mühimme Defterleri adı verilen defter serilerine kaydedilirdi2.

Mühimme defterlerinin ilk olarak ne zaman tutulmaya baĢlandıkları

hakkında bilgi olmamakla beraber, bilinen en eski tarihli iki mühimme defteri

1
Divân-ı Hümâyûn kurumunun ortaya çıkıĢı ve iĢleyiĢi hakkında geniĢ bilgi için bkz. Ahmet Mumcu,
Hukuksal ve Siyasal Bir Karar Organı Olarak Divan-ı Hümayun, Ankara 1986; a.y., “Divân-ı
Hümayun”, DİA, IX, s.431; Bernard Lewis, “Diwân-ı Humâyûn”, El2, II, s. 337-339.
2
Mübahat S. Kütükoğlu, “Mühimme Defteri”, DİA, XXXI, s.520; Suraiya Faroqhi, “Mühimme
Defterleri”, EI2, VII, s.470; 5 Numaralı Mühimme Defteri (973/1565-1566), Ankara 1994, s.IX;
Mühimme Defteri 90 (Ed. Mertol Tulum), Ġstanbul 1993, s.II. Mühimme Defterlerinde yer alan
hükümlerin, alınan kararların bir sureti mi, yoksa bu kararların uygulanmasına esas teĢkil eden
birer müsvedde mi oldukları hususunda tartıĢmalar bulunmaktadır. Nitekim Halil Ġnalcık ikinci
görüşü savunurken (bkz. Halil Ġnalcık, “ġikâyet Hakkı: ‘Arz-ı Hal ve ‘Arz-ı Mahzarlar”,
Osmanlı'da Devlet, Hukuk, Adâlet, Ġstanbul 2000, s.54-55), aksini düĢünenler de mevcuttur (bkz.
Mustafa Kılıç, “Osmanlı Tarih AraĢtırmalarında Mühimme Defterlerinin Yeri ve 107 Numaralı
Mühimme Defteri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, VII/2(2003), s.251). Bu
tartıĢma hakkında daha kapsamlı bilgi için bkz. Emel Soyer, XVII. yy. Osmanlı Divan
Bürokrasisi'ndeki Değişimlerin Bir Örneği Olarak Mühimme Defterleri, Ġstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul 2007, s.19-24.
2

Topkapı Sarayı‟ndadır.3 Bunlardan daha eski olanı Topkapı Sarayı Müzesi

Arşivi'nde yer alan E.12321 numaralı ve 951-952/1544-1546 tarihli defterdir4.

Diğeri ise Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde bulunan 888 numaralı

defter olup seferli koğuĢuna kaydedilmiĢ ve 959-960/1552 tarihlidir5.

Mühimme defterlerinin tamamına yakını BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivi'nde

bulunmaktadır. ArĢiv rehberine göre 980 Numaralı Divân-ı Hümayun

Defterleri Kataloğunda 966-1323/1558-1905 tarihleri arasında tutulmuĢ 255

adet mühimme defteri bulunmaktadır. Yalnız bu katalogdaki 1 ve 2 numaralı

defterlerin Ruus defteri olduğu anlaĢıldığından, bu arĢivdeki en eski

mühimme defteri 1558-1560 tarihli 3 Numaralı Mühimme Defteridir. Aynı

katalogda 980-1159 tarihleri arasına ait 17 defter ise “Mühimme Zeyli” adıyla

kaydedilmiĢtir. Ayrıca 980 Numaralı Bâb-ı Âsafi Defterleri Kataloğunda da

977-1252/1570-1836 tarihleri arasına ait 43 adet mühimme parçası

bulunmaktadır6. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivi dıĢında bazı kütüphane ve

arĢivlerde de mühimme defteri örneklerine rastlamak mümkündür7.

Mühimme Defterlerindeki kayıtlar, fermânların asıllarının suretleri

niteliğindedir. Defterlerde yer alan hükümlerde asıl fermanların diplomatik

3
Kütükoğlu, a.g.m., s.521.
4
Topkapı Sarayı Arşivi H. 951-952 Tarihli ve E. 12321 Numaralı Mühimme Defteri, haz. Halil
Sahillioğlu, Ġstanbul 2002.
5
Abid YaĢaroğlu, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Koğuşlar 888 Numaralı Mühimme Defteri (1a-
260a. Tahlil ve Transkrip), Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü BasılmamıĢ Yüksek
Lisans Tezi, Ġstanbul 1995.
6
Başbakanlık Osmanlı Arşiv Rehberi, Ġstanbul 2000, s.7-23.
7
Bilgin Aydın, Osmanlı Bürokrasisinde Divan-ı Hümâyun Defter Formlarının Ortaya Çıkışı ve
Gelişimi (XV-XVI. Yüzyıl), Marmara Üniversitesi Türkiyat AraĢtırmaları Enstitüsü BasılmamıĢ
Doktora Tezi, Ġstanbul 2003, s.32.
3

özellikleri bulunmayabilir. Buna karĢılık genel olarak padiĢahın tuğrasını

taĢıyan belgelerin rükün ve Ģartlarını taĢımaktadır. PadiĢaha ait belgelerde

sırasıyla davet, tuğra, elkab, dua, nakil-iblağ, emir-hüküm, te‟kid-tehdid, tarih

ve mahall-i tahrir denen rükün ve Ģartları yer almaktadır8.

Mühimme defterleri, hükümlerin yazıldıkları divânlar açısından birkaç

farklı grupta değerlendirilmektedirler:

 PadiĢah payitahtta iken, Sadrazamın baĢkanlığında toplanan

Divân toplantısından çıkan kararların kaydedildiği mühimme defterleri,

 Rikâb Mühimmesi: Sadrazamın sefer veya bir baĢka gerekçeyle

payitahttan ayrılması üzerine yerine vekil olarak kalan Rikâb kaymakamı ya

da Sadâret kaymakamı unvanını taĢıyan görevli baĢkanlığında toplanan

Divânda alınan kararların yazıldığı defterler,

 Ordu Mühimmesi: Ordu ile sefere giden sadrazamın sefer

sırasında gerçekleĢen Divân toplantılarında alınan kararların kaydedildiği

defterler,

 Kaymakamlık Mühimmesi: PadiĢah ve sadrazamın aynı anda

payitahttan ayrılması durumunda, devlet iĢlerinin devamını sağlamakla

görevlendirilen Sadâret kaymakamının müstakil olarak topladığı Divânlarda

alınan kararların yazıldığı defterler9.

Mühimme defterleri ile ilgili bir önemli husus da Divânda alınan bir

karar veya sonuçlanan davanın deftere kaydı hususudur. ġayet kararın

8
Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), Ġstanbul 1998, s.99-116; M. Tayyib
Gökbilgin, Osmanlı Paleografya ve Diplomatik İlmi, Ġstanbul 1992, s.53–79.
9
5 Numaralı Mühimme Defteri, s.XI.
4

tashih olunan müsveddesi deftere kaydolunmamıĢsa bu kararın hiçbir hükmü

bulunmamaktadır. Bununla birlikte deftere geçilmiĢ bir kaydın iptali ve tashihi

ise ancak padiĢahın izniyle mümkündür. Nitekim padiĢahlar böyle durumlar

için niĢancıya “kendi kalemiyle düzeltme yapabilir” müsaadesini taĢıyan

fermanlar vermek durumunda kalmıĢlardır10.

Mühimme defterlerinin tertibi hakkında bir diğer mesele de XVII. yüzyıl

ortalarına gelinceye kadar (1553-1642) bu defterlerin herhangi bir baĢlık

taĢımamalarıdır. Bu döneme ait defterlerin yazıları ise daha sonraki defterlere

göre daha karmaĢıktır. Ġlk sayfalarda baĢlık yerine sadece kayıt tarihini

belirten Arapça olarak toplantı günü ve hemen altında ay ve yıl yazılıdır.

Sonraki dönemlerde bu usulden vazgeçilmiĢ olup günler, evâil, evâsıt ve

evâhir Ģeklinde onar günlük dilimler halinde kaydedilmiĢtir11. Yine 90

Numaralı Mühimme Defterinden itibaren (1056/1646) ilk sayfalarda

hükümlerin hangi sadrazam zamanında çıktığı ve hangi Reisülküttap

döneminde kaydedildiğini belirten baĢlıklar da konulmaya baĢlanmıĢtır. Bu

dönemde dikkati çeken bir husus da hükümlerin daha dikkatli ve sanatkârane

bir yazıyla kaleme alınmasıdır12.

XVII. yüzyılda bu defter serileriyle ilgili bir diğer geliĢme ise bazı

konuların ayrılarak farklı defter serilerine kaydedilmesidir. Mesela

1059/1649'den itibaren Ģikâyet ile ilgili hükümler Şikâyet Defterleri adı altında

ayrı bir defter serisinde toplanmıĢtır. Bu bağlamda 1699 yılında nâme-i

10
5 Numaralı Mühimme Defteri, s.X.
11
5 Numaralı Mühimme Defteri, s.X; Kütükoğlu, a.g.m., s.521.
12
Kütükoğlu, a.g.m., s.521-522; Mühimme Defteri 44, haz. Mehmet Ali Ünal, Ġzmir 1995, s.6.
5

hümâyûn, 1707'de Mısır'a gönderilen fermanlar, 1747'de kalebend hükümleri,

1787'de gizli emirler, 1863'te mülkî tevcihatlar ile 1869'da çeĢitli imtiyazlar ve

kilise kayıtları mühimme defterlerinden ayrılarak baĢka defterlere

kaydedilmeye baĢlanmıĢtır. Bu durum Ģüphesiz mühimme defterlerinin

zamanla muhteva bakımından kapsamının daralmasına yol açmıĢtır13. XVIII.

yüzyıldan sonra mühimmelerdeki hükümlerin sayısı da azalmaya baĢlamıĢtır

ki, ilk defterlerin bazıları sadece 1 yıllık hüküm suretlerini içerirken, 263.

mühimme ise 1286-1323/1869-1905 arasındaki 37 yılla ait hüküm suretlerini

ihtiva etmektedir.14

Sonuç olarak Mühimme defterleri Osmanlı Devleti‟nin en yüksek idarî

ve adlî organı olan Divân-ı Hümâyun‟da devletin iç ve dıĢ meselelerine ait her

türlü siyasî, askerî, idarî ve malî konularda alınan kararların suretlerini

içermesi dolayısıyla Osmanlı tarihi araĢtırmaları için birinci derecede kaynak

olma özelliği taĢımaktadırlar.

13
3 Numaralı Mühimme Defteri (966-968/1558-1560), Ankara 1993, s.21; Kütükoğlu, a.g.m., s.521.
14
Kütükoğlu, a.g.m., s.523.
I.BÖLÜM

86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

A- 86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN FİZİKİ ÖZELLİKLERİ VE

MUHTEVASI

Orijinali Ġstanbul'da Devlet ArĢivleri Genel Müdürlüğü BaĢbakanlık

Osmanlı ArĢivi Daire BaĢkanlığı'nda bulunan 86 Numaralı Mühimme Defteri

A.DVN.MHM.d kodlu 980 Numaralı Divân-ı Hümayun Defterleri Kataloğunda

kendi numarası ile kayıtlıdır. Defter dijital ortamda araĢtırmacıların

kullanımına açık olup, talep edildiği takdirde fotokopi olarak bir suretini temin

etmek de mümkündür.

1046/1636-1637 tarihli 86 Numaralı Mühimme Defteri toplam 92

sayfadır ve 153 adet hüküm ihtiva etmektedir. Defter 30 cm x 21 cm

ebadında ve ebrulî ciltlidir. Yazı tipi divanî olup, hükümlerin farklı kâtipler

elinden çıktığı anlaĢılmaktadır. Defterin üst kısmının ortaya doğru

rutubetlendiği görülse de, yazılar gayet belirgindir ve hükümlerin okunmasına

engel teĢkil etmemektedir. Yalnız bazı yerlerde sayfaya sıkıĢtırmak adına

hükümlerin oldukça küçük yazılması okumayı güçleĢtirmektedir.

Defterin sayfa ve hüküm numaraları orijinal olmayıp, sonradan ve

kurĢun kalem kullanılmak suretiyle verilmiĢtir. Bununla birlikte iki yerde

sehven sayfa atlamaları olmuĢtur. Nitekim normalde 21. ve 22. ile 67. ve 68.

sırada gelmesi gereken sayfalar sonradan 20/a ve 20/b ile 66/a ve 66/b

Ģeklinde numaralandırılmıĢtır. Defterde tamamıyla iptal edilmiĢ hüküm

bulunmamakla birlikte 1. sayfadaki 1 numaralı hükmün bir kısmının üstü


7

çizilerek iptal edildiği görülmektedir. Bundan baĢka 69. sayfada veziriazamın

Diyarbakır'a varıĢından sonra ordunun kıĢlaklara dağılacağı eyaletler

belirtilirken, bu durum iki ayrı hüküm gibi değerlendirilmiĢ, veziriazamın

Diyarbakır'a varıĢı 121, ordunun dağılacağı kıĢlakların listesi ise 122 Ģeklinde

numaralandırılmıĢtır. Yine 69. sayfada 123 numaralı hüküm bulunurken,

hemen bu hükmü takip eden 71. sayfadaki hükme de mükerreren aynı

numara (123) verilmiĢtir.

Defterin kapağında “Min evâsıt-ı Muharrem sene 1046 ilâ evâsıt-ı

Ramazan sene 1046” Ģeklinde tarih belirtilse de, ilk hükmün tarihinin tam

olarak verildiği, yani 18 Muharrem 1046 / 22 Haziran 1636 olduğu

görülmektedir. Aynı sayfada “Der-zamân-ı hazret-i Kadri Efendi re‟îsü'l-küttâb

-tavvelallâhü te„âlâ ömrehû-” Ģeklinde dönemin Reisülküttabı hakkında bilgi

veren bir kayıt da bulunmaktadır15. Defterde tesadüf edilen son tarih ise

Evâsıt-ı Ramazan 1046/6-15 ġubat 1637'dir. ġekilsel bir özellik olarak

defterin sayfalarının çoğu kez yarıya yakınının boĢ bırakıldığı, bazen de alt

kısımda sınırlı bir yer olmasına rağmen hükümlerin yatay bir Ģekilde yazılmak

suretiyle buraya sıkıĢtırılmaya çalıĢıldığı dikkati çekmektedir.

86 Numaralı Mühimme Defteri'ndeki hükümler konularına göre

gruplandırıldığında Ģöyle bir durum arz etmektedir:

 Şark hududundaki kalelerin tamir ve termimi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7,

8, 9, 10, 17, 18, 19, 22, 23, 25, 26, 27, 28, 30, 31, 32, 35, 38, 39, 41, 50, 65,

71, 72, 102, 103, 111.

15
BOA, MD 86, s.1.
8

 Sınır muhafazası ve kalelere asker temini: 12, 13, 37, 42, 43,

62, 64, 66, 68, 69, 70, 74, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91,

93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 104, 105, 106, 107, 109, 112, 115, 119,

120, 124, 125, 128, 129, 140, 141, 142, 144, 145, 148, 152.

 Kalelere zahire ve mühimmat temini: 29, 51, 52, 53, 54, 55, 63,

67, 73, 75, 76, 92, 116, 123, 147.

 Ordu develerinin konaklaması için ahır inşası: 24, 133, 135.

 Veziriazam ve ordunun kışlayacağı mahaller hakkında: 121,

122, 123.

 Kızılbaşlarla mücadelede başarı kazananların hilatle

ödüllendirilmesi: 5, 9, 11, 15, 16, 83, 84, 102, 108, 110, 113, 114, 117, 118,

149, 150, 151.

 Safevîlerden yüz çeviren bazı aşiretlerin ve Revan zimmîlerinin

başka bölgelere iskânı: 33, 34, 36, 44, 45, 46, 47, 56, 57, 58, 60.

 Dürzî eşkıyası: 49, 127, 131, 132.

 Kazak eşkıyası: 40, 48, 59, 61.

 Has, zeamet, tımar, çiftlik, ocaklık, tayin vs. ilgili hükümler: 14,

126, 130, 153.

 Doğuda yerel hâkimler arasındaki anlaşmazlık: 136, 137, 138,

139.

 Kırkık ve Bozuk Ayarlı Akçe Meselesi: 134.


9

B- 86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNDE GEÇEN ÖNEMLİ OLAYLAR

1. Safevî Hududundaki Kalelerin Tahkimatı

86 Numaralı Mühimme Defteri'nin içerdiği hükümlerin büyük kısmı

1636 ve 1637 yıllarında ġark hududundaki kalelerin tahkimi ve bu kalelerin

asker, zahire ve mühimmat yönünden takviye edilmesiyle ilgilidir. Dönemin

siyasi olayları incelendiğinde bu durum daha iyi anlaĢılmaktadır. Osmanlı

PadiĢahı IV. Murad'ın en büyük arzusu 1624 yılında Safevîlerin eline geçen

Bağdat'ı geri almaktı. Bu maksatla çıktığı ilk Ģark seferi sırasına 28 Temmuz

1635 tarihinde Revan Kalesi‟ni kuĢatmıĢ ve kaleyi 8 Ağustos‟ta teslim

almıĢtı16. Fakat kıĢ mevsiminin gelmesi, ordunun iaĢe ve mühimmat

temininde karĢılaĢılan güçlükler ve daha da önemlisi kendisinin

rahatsızlanması nedeniyle Bağdat üzerine yürümek mümkün olmadığından

Sultan, Sadrazam Tabanıyassı Mehmed PaĢa'yı Bağdat Seferi hazırlıkları

için Diyarbakır'da bırakarak Ġstanbul'a dönmüĢtü. Bu arada Revan Kalesi'nin

elden çıkmasıyla Kafkasya ve Azerbaycan'daki hâkimiyetinin sarsıldığını

16
Kâtip Çelebi (Hacı Halife Mustafa b. Abdullah), Fezleke-i Kâtip Çelebi, II, Ġstanbul 1286, s.173;
Naîmâ Mustafa Efendi; Târih-i Na‘îmâ, II, haz. Mehmet ĠpĢirli, Ankara 2007, s.816; Hasan Bey-
zâde Ahmed PaĢa, Hasan Bey-zâde Târîhi, Metin ve İndeks (1003-1045/1595-1635), III, haz.
ġevki Nezihi Aykut, Ankara 2004, s.1068; Mehmed Halife, Târih-i Gılmânî, Ġstanbul 1340, s.14;
Özer Küpeli, Osmanlı-Safevî Münasebetleri (1612-1639), Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ġzmir 2009, s.148; Kerim Yans, IV. Murad Devrinde
Osmanlı-Safevî Münâsebetleri, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı
Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Kürsüsü, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul 1977, s.138,
140-141; Tufan Gündüz, “Safevîler”, DİA, XXXV, s.454; Mustafa Aydın, “Revan”, DİA, XXXV,
s.27; Revan Kalesi fetihnâmelerinden 4 nolu Lefkoşe Şeriye Sicili içerisinde bulunanı için bkz.
Mehmet Akif Erdoğru, “1635 Tarihli Revan Kalesi Fetihnamesi”, Tarih İncelemeleri Dergisi,
XIV(1999), s.25-43.
10

gayet iyi bilen Safevî ġahı Safi, Osmanlı ordusunun geri çekilip kıĢlaklara

dağılmasını fırsat bilerek Revan'ı geri almak için harekete geçmiĢti17.

Safevîlerin Revan üzerine ordu sevk etmelerini haber alan Sultan IV.

Murad, sadrazamını Revan'ın savunmasına yardım etmek üzere

görevlendirmiĢ, bunun üzerine hemen Erzurum'a hareket eden Mehmed

PaĢa mevsimin kıĢ olması nedeniyle ancak birkaç bin kiĢilik bir ordu

toplayabilmiĢti. Fakat kısa bir süre sonra Revan'ın düĢtüğü haberinin gelmesi

(24 ġevval 1045/1 Nisan 1636) sadrazamın bu çabalarını boĢa çıkarmıĢtı.18

Bu kötü haberi Hasan Kale'de iken alan Mehmed PaĢa, kurmaylarıyla bir

durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Safevîlerin Van'a da

saldırabilecekleri ihtimaline karĢı Diyarbekir ve Van beylerbeyleri ile Bitlis

hâkimi Abdal Han'ı sınırın muhafazasıyle görevlendirdi. Bu arada Revan'dan

kurtulan ya da serbest bırakılan dört yüz elli kadar yeniçeri ve yeniçeri

ağasını da bu amaçla Kars, Hasan Kale ve civardaki sınır kalelerine

gönderdi19.

Öte yandan Revan'ın Safevîler‟in eline geçtiği haberini alan Sultan IV.

Murad oldukça sinirlenmekle birlikte, sadrazama cevaben gönderdiği hatt-ı

hümayunda kaleye yardım yetiĢtirememesi hususunda kusuru olmadığından

17
Küpeli, a.g.t., s.155; Yans, a.g.t., s.148-149.
18
Kâtip Çelebi, a.g.e., II, s.180; Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.830; Küpeli, a.g.t., s.158; Yans,
a.g.t., s.148-149; Gündüz, Safevîler, s.454; Ġsmâil Hâmi DaniĢmend, İzahlı Osmanlı Tarihi
Kronolojisi, III, Ġstanbul 1972, s.368. Kuşatmanın ayrıntıları için ayrıca bkz. Ġskender Beğ
Türkmen-Muhammed Yusuf Müverrih, Zeyl-i Târih-i Âlem-ârâ-yı ‘Abbâsî, NeĢr. Süheyli
Hansari, Tahran 1317h.Ģ., s.176-181; Muhammed Masum bin Hacegi-i Isfahanî, Hülâsatü's-
siyer, Târih-i Rüzgâr-ı Şah Safi-i Safevî, Tahran 1358h.Ģ., s.214-223.
19
Kâtip Çelebi, a.g.e., II, s.180-181; Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.830-83; Küpeli, a.g.t., s.159.
11

kendisini suçlu bulmadığını ifade etmiĢ, bu arada kendisinin de Rumeli

askerleriyle birlikte sefere çıkma hazırlığı içerisinde olduğunu, asker

toplamak üzere Anadolu'ya da üç kapıcıbaĢı yolladığını ve bunlar hazır

olduğu takdirde bizzat sefere çıkacağını bildirmiĢti. Ayrıca Safevî ġahı‟nın

Osmanlı kuvvetlerinin Revan'a yardım eriĢtirmekteki baĢarısızlığından

cesaret alıp Kars üzerine saldırabileceğini de bildiren Sultan, Sadrazam

Mehmed PaĢa‟ya bilhassa sınır kalelerinin muhafazasına yönelik tedbirler

alınmasını emretti.20 Bunun üzerine Revan'a yeni bir sefer düzenleneceğini

düĢünen Mehmed PaĢa hemen hazırlıklara giriĢerek Van kalesinin takviyesi

için yaptırdığı on yeni topu kaleye naklettirmiĢ ve Revan kalesine yardım için

gelen vilayet sipahileriyle sınır Ģehirlerinin tahkim ve takviyesine çalıĢmıĢtır.

Bu arada Safevîlerin Revan surlarını henüz tam olarak tamir edemediklerini

ve ani bir baskınla kalenin yeniden alınabileceğini bildirmiĢse de cevaben

gönderilen hattı-ı hümayunda “Sultan‟ın bizzat sefere çıkacağı, dolayısıyla

Revan‟ın kolay bir şekilde geri alınması mümkün ise hücum edilmesi, aksi

takdirde askerin yıpranmaması gerektiği” emredilmiĢti. Bunun üzerine

Sadrazam Revan‟a ani baskın fikrinden vazgeçerek sınırın muhafazasına

yönelik olarak sınır kalelerinin tahkimatı ve bunların asker, mühimmat ve

zahire yönünden takviyesi gibi bir takım önlemler almıĢtır21.

O dönemde Safevî hududunda, Irak-ı Arap'tan baĢlayıp Kafkasya'ya

uzanan hat üzerinde irili ufaklı bir dizi Osmanlı kalesi bulunmakta ve Osmanlı

ordusu herhangi bir Ģark seferine çıktığında istikamet Azerbaycan ise

20
Küpeli, a.g.t., s.159-160; Yans, a.g.t., s.154.
21
Küpeli, a.g.t., s.160; Yans, a.g.t., s.154-156.
12

Erzurum, Irak-ı Arap ise Diyarbakır lojistik bakımından en önemli ikmal

istasyonu olarak kullanılmaktaydı. Stratejik öneme sahip olan bu iki kale

Safevî sınırından hayli içeride olduğundan her zaman tehdite açık olmamakla

birlikte, hududa çok daha yakın olan Ahıska, Kars, Van, Musul ve Kerkük gibi

orta büyüklükteki garnizonlar ile Ardahan, Maku, Mağazberd gibi nispeten

daha küçük kaleler ise daima Safevî tehdidine maruz kalıyordu. Dolayısıyla

bu kalelerin düĢman saldırılarına karĢı her daim korunaklı hale getirilmesi ve

asker, mühimmat ve zahire bakımından devamlı desteklenmesi gerekiyordu.

Fakat bu oldukça güç ve meĢakkatli, aynı zamanda da masraflı bir iĢti 22.

86 Numaralı Mühimme Defteri, yukarıda anlatıldığı üzere Revan'ın

Safevîler tarafından geri alınmasının ardından doğu vilayetlerine yönelik bir

saldırıdan çekinildiğini ve hudut kalelerinde bu tehdide yönelik bir dizi hazırlık

yapıldığını açıkça göstermektedir. Nitekim defterdeki hükümlerden bilhassa

Van, Ahıska ve Kars gibi sınır kaleleri üzerinde yoğunlaĢıldığı ve bunların

tahkimatına öncelik verildiği anlaĢılmaktadır.23

1633 yılı ortalarında Safevîler tarafından kuĢatılan Van Kalesi gerek

bu kuĢatma esnasında gerekse iki taraf arasında cereyan eden savaĢta

oldukça hasar görmüĢtü. Hemen ertesinde gerçekleĢen Revan Seferi

22
Rhoads Murphey, Osmanlı'da Ordu ve Savaş, 1500-1700, çev. M. Tanju Akad, Ġstanbul 2007, s.36-
37. XVII. yüzyıl Osmanlı ġark seferlerinin lojistiği, organizasyonu ve finansmanı gibi konular ile
ilgili geniĢ bilgi için ayrıca bkz. Rhoads Murphey, The Functioning of the Ottoman Army under
Murad IV (1623-1639/1032-1049), I-II, Chicago Üniversitesi BasılmamıĢ Doktora Tezi, Illionis
1979; Ömer ĠĢbilir, XII. Yüzyıl Başlarında Şark Seferlerinin İâşe, İkmâl ve Lojistik Meseleleri,
Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul 1996.
23
BOA, MD 86, no. 1, 2, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 26, 27, 28, 29, 30,
31, 32, 35, 37, 38, 39, 41, 42, 43, 50, 51, 52, 53, 55, 62, 64, 65, 71, 74, 75, 77, 78, 79, 80.
13

dolayısıyla Van Kalesi'nin ilk etapta tahkimatı mümkün olmamıĢtı. Bunlar

üzerine artık kalenin tahkimatı elzem hale gelmiĢti. 86 Numaralı Mühimme

Defteri'ndeki hükümlerden anlaĢıldığı kadarıyla bu iĢe ilk olarak yıkık surların

tamiri, kalenin etrafındaki hendeklerin geniĢletilmesi ve suyla doldurulmasıyla

baĢlanmıĢtı24. Hatta bu iĢin imece usulüyle yapılması için Bitlis ve MaraĢ'tan

on gün süre ile çalıĢtırılmak üzere ırgat dahi getirtilmiĢti25.

Kalenin tamiri iĢi bir an önce bitirilmeye çalıĢılırken diğer taraftan da

asker temini ile zahire ve mühimmat nakline baĢlanmıĢtı. Nitekim Van

Beylerbeyi Dilaver PaĢa'ya yazılan hükümde kaleye 2000'i atlı, 1000'i piyade

olmak üzere biran önce 3000 asker yazması buyuruluyordu. Ancak bölgedeki

aĢiret mensuplarına güvenilmediğinden olsa gerek, bunların kesinlikle Kürt

olmaması istenmekteydi26. Öte yandan diğer sancaklardan da Van Kalesi'ne

asker görevlendirilmiĢ ve bunların Erzurum'da toplanarak kıĢ gelmeden Van'a

ulaĢmaları emredilmiĢtir27. Asker dıĢında kalenin ihtiyacı olan zift ve neft ile

mühimmat ve zahire sevkine dair hükümler de defterde mevcuttur28.

Defterdeki hükümlerden en az Van kadar önem verildiği anlaĢılan bir

diğer kale de Ahıska'dır. Ahıska, Safevî hududunda yer almakla birlikte iki

taraf arasında sık sık el değiĢtiren bir kale olarak karĢımıza çıkmaktadır. En

son Hüsrev PaĢa'nın sadrazamlığı ve ġark seferi serdarlığı sırasında

Osmanlı topraklarına katılan Ahıska, kısa süre sonra Safevîler tarafından geri

24
BOA, MD 86, no. 4, 6, 7, 8, 9, 10.
25
BOA, MD 86, no. 38, 39, 41.
26
BOA, MD 86, no. 4.
27
BOA, MD 86, no. 74.
28
BOA, MD 86, no. 1-2, 29, 51-52, 55.
14

alınmıĢtır. Revan seferi esnasında IV. Murad Kenan PaĢa'yı Ahıska üzerine

gönderirken, kendisi de Revan'ı kuĢatmıĢtı. Yirmi günden uzun süre Osmanlı

ordularınca kuĢatılan Ahıska kalesi nihayet 1635 yılının Ekim ayında âmânla

teslim alınmıĢtı29.

86 Numaralı Mühimme Defteri'ndeki hükümlerden anlaĢıldığına göre

Ahıska kalesinin tekrar Osmanlı hâkimiyetine geçmesiyle birlikte buranın da

tahkimatı iĢine giriĢilmiĢ ve bu vazife Anadolu Beylerbeyi Mehmed PaĢa'ya

verilerek kendisine “geceli gündüzlü bir çalışma ile kış gelmeden surların

tamiri ve hendeklerin temizlenmesi işini halletmesi” emredilmiĢtir.30 Bu

bağlamda Anadolu Eyaleti'ndeki mutasarrıf ve sancakbeylerine de adamları

ile birlikte Mehmed PaĢa'nın yardımına gitmeleri buyurulduğu gibi ihtiyaç

duyulan kireç, taĢ ve odunun temini konusunda gerekli ihtimamın

gösterilmesi istenmiĢtir31. Kalenin tamiratı tamamlandıktan sonra buraya

asker temini ve diğer ihtiyaçların giderilmesi iĢine baĢlanmıĢ, bir yandan

çevre sancaklardan buraya silahlı neferler getirilirken32, diğer yandan da kale

muhafazası için 500 nefer kul yazılması buyurulmuĢtur33. Yine Postuhu

Kalesi'nden buraya üç top nakledilirken34, Tortum Sancakbeyi 100 neferle

29
Kâtip Çelebi, a.g.e., II, s.188; Küpeli, a.g.t., s.153. Topçular Kâtibi'ne göre ise kuĢatma on gün
sürmüĢtür, bkz. Topçular Kâtibi ‘Abdülkâdir (Kadrî) Efendi Tarihi (Metin ve Tahlil), I-II, haz.
Ziya Yılmazer, Ankara 2003, s.1031.
30
BOA, MD 86, no. 32.
31
BOA, MD 86, no. 19, 20, 21, 22, 23, 25, 30, 31, 35, 43, 50, 62, 65, 71.
32
BOA, MD 86, no. 64, 66, 78.
33
BOA, MD 86, no. 109.
34
BOA, MD 86, no. 75.
15

kalenin mütesellimliğine tayin edilmiĢ35, Çıldır Sancakbeyi de Ahıska

muhafazasıyla görevlendirilmiĢtir36. Bunların dıĢında kalenin ihtiyacı olan

zahirenin temini konusuna da önem verilmiĢtir37. Fakat Ahıska Kalesi'nin

onarımı için eldeki mevcut benna‟ ve ırgatlar yetersiz geldiğinden, Kars

Kalesi‟nin tamirinde çalıĢmakta olan mevcut benna‟ ve ırgatlardan güçlü ve

kuvvetli olanlarında 500 tanesinin seçilerek acilen Ahıska Kalesi‟ne

nakledilmesi emredilmiĢtir38 Böylece buradaki çalıĢmaların da hızlı bir Ģekilde

sürdürülmesi sağlanmıĢ, hatta Kars kalesinin tamiri sona erdiğinden burada

görevli olan Ankara, Çankırı ve Bolu sancakları alaybeyleri de adamlarıyla

birlikte Ahıska'ya gönderilmiĢtir39. Ayrıca kalenin tamiratının

tamamlanmasından sonra bu iĢle meĢgul olan neferatın kalenin güvenliğini

sağlayacak olan orduya katılması ve orada kalmaları emredilmiĢtir.40

Bu dönemde tahkimatı gerçekleĢtirilen bir diğer kale ise Kars Kalesi

idi41. Bununla ilgili olarak, Diyarbakır Beylerbeyi Mehmed PaĢa Ģehre baĢbuğ

olarak tayin edilirken, pek çok sancakbeyi ve sair kimse yardıma gönderilmiĢ,

gerekli sayıda asker temin edilmiĢ ve kalenin hendeklerinin geniĢletilmesi ve

kalenin onarılması için Erzincan ve Erzurum'dan en üst ücretle ırgatlar

gönderilmiĢtir42. Postuhu Kalesi'nden bulunan 3 adet bal yemez topunun

35
BOA, MD 86, no. 77.
36
BOA, MD 86, no. 119, 120.
37
BOA, MD 86, no. 125.
38
BOA, MD 86, no. 79.
39
BOA, MD 86, no. 64.
40
BOA, MD 86, no. 78.
41
Kars hakkında bilgi için bkz. Tufan Gündüz, “Kars”, DİA, XXIV, s.515-518.
42
BOA, MD 86, no. 17, 18, 26, 27, 79.
16

Erzurum üzerinden Kars'a nakli emredildiği gibi43, kalenin güvenliğinin

sağlanabilmesi için kalede kalması gerektiği halde çevre köy ve

kasabalardaki evlerinde kalan mustahfızların kalede ikamet etmeleri zorunlu

hale getirilmiĢtir44. Ayrıca Kasım ayına kadar Kars Kalesi‟nin muhafazasının

temin edilmesi emri de verilmiĢtir45.

Sınır kalelerinin tahkimi ve güvenliği ile görevlendirilmiĢ olan

Veziriazam Mehmed PaĢa‟nın Diyarbakır tarafına gitmesi gerektiğinde ise

Karaman Beyi, Sivas Beylerbeyisi ve Çıldır Beylerbeyisi gibi kimseler

Ardahan, Ahıska ve Kars kalelerinin ve bölgenin güvenliğinin sağlanması ile

görevlendirilmiĢlerdir46.

86 Numaralı Mühimme Defteri‟ndeki bazı hükümlerden bu dönemde

ġark hududunun güvenliğinin sağlanması kapsamında bu üç önemli kalenin

dıĢında Ardahan, Kars, Mağazberd ve Beyazıd ve Hartus gibi diğer kalelerin

de tahkim edilip, asker, mühimmat ve zahire yönünden takviye edildiklerini

anlıyoruz47.

2. Erdelan Olayı ve Küçük Ahmed Paşa’nın Şehadeti

Erdelan bölgesinin hâkimi Eyyûbî sülalesinden gelen Han Ahmed,

Sünnî olmasına rağmen Safevî hududunda yer alan bu bölgede ġah

43
BOA, MD 86, no. 73.
44
BOA, MD 86, no. 37.
45
BOA, MD 86, no. 80.
46
BOA, MD 86, no. 102, 103, 106, 110, 119, 120
47
Mesela bkz. BOA, MD 86, no. 13, 17, 18, 37, 42, 55, 63, 67, 68, 69, 70, 72, 81, 82, 108, 108, 142.
17

Abbas'ın siyasî ve askerî baskısına daha fazla maruz kaldığından ġiî Safevî

Devleti'ne tâbiydi. Ayrıca ġah'ın kızı ile evlenerek devlet içinde itibarlı bir

konuma yükselmiĢti48.

ġah Abbas 1629'da ölünce yerine geçen torunu ġah Safi kendi

iktidarını sağlamlaĢtırmak adına dedesinin güçlü ümerasını türlü bahanelerle

bertaraf etmeye baĢlamıĢtı49. Bu durum Han Ahmed'i endiĢelendirmiĢ ve

Osmanlıların Musul muhafızı Küçük Ahmed PaĢa ile irtibata geçmiĢti50. Bu

durumu öğrenen ġah Safi hemen harekete geçerek Han Ahmed'in yerine

aynı sülaleden bir baĢkasını atayarak Erdelan üzerine asker sevk etmiĢti.

Küçük Ahmed PaĢa'dan yardım alan Han Ahmed, üzerine gönderilen Safevî

kuvvetlerini mağlup etmeyi baĢarmıĢtı51.

Han Ahmed üzerine gönderdiği birliğin mağlup olması ġah Safi'yi

oldukça kızdırmıĢ ve bu kez Han Ahmed‟e karĢı daha büyük bir kuvvet

yollamıĢtı. Bu sırada Han Ahmed'in ilticasını payitahta bildiren ġam ve Musul

Muhafızı Küçük Ahmed PaĢa baĢarısından ötürü bir kabza ve hilatle

ödüllendirilirken52, ilticasından ötürü Han Ahmed'e de memnuniyet göstergesi

olarak kendisine hilat ve murassa kılıç gönderildi53.

Büyük bir Safevî ordusunun Erdelan'a doğru ilerlemekte olduğunu

haber alan Sadrazam Mehmed PaĢa hemen asker toplamaya baĢladı. Bu

48
Küpeli, a.g.t., s.160; Yans, a.g.t., s.156.
49
Gündüz, Safevîler, s.454.
50
Kâtip Çelebi, a.g.e., II, s.185; Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.837.
51
Küpeli, a.g.t., s.160-161.
52
BOA, MD 86, no. 11, 84.
53
BOA, MD 86, no. 84.
18

bağlamda bölgedeki sancakbeyleri ile aĢiretlere emirler gönderilerek

askerleriyle Kethüda DerviĢ Mehmed Ağa'ya katılmaları ve bir an önce Küçük

Ahmed PaĢa'ya yardıma gitmeleri buyuruldu54. Lakin sadrazamın yardım için

asker gönderdiğinden haberi olmayan Küçük Ahmed PaĢa kendi eyaleti ġam

ve Musul askeriyle civardaki aĢiret güçlerinden oluĢan üç-dört bin kiĢilik bir

kuvvetle çoktan Erdelan'a doğru hareket etmiĢ ve Safevî kuvvetlerini

karĢılamıĢtı. 1636 yılının Eylül ayı ortalarında meydana gelen savaĢta Küçük

Ahmed PaĢa kendi kuvvetlerinin sayıca on katı büyüklüğündeki Safevî

ordusu karĢısında baĢarılı olamamıĢ ve Ģehit düĢmüĢtür. Onun ölümüyle

kumandansız kalan Osmanlı kuvvetleri büsbütün dağıldığı gibi, arta kalanlar

yanlarında Han Ahmed olduğu halde Musul'a doğru çekilmek zorunda

kalmıĢlardı55.

Bu olay sonucunda Erdelan bölgesi tekrar Safevî hâkimiyetine

geçerken, Irak-ı Arap'taki Kerkük, Musul gibi stratejik öneme sahip kaleler

Safevî tehdidine maruz kalmıĢtı. Bunun üzerine Sadrazam Mehmed PaĢa'nın

kethüdası olan DerviĢ Mehmed ġam Vilayeti ile Musul muhafazasına tayin

edilmiĢtir. Bölgedeki sancakbeyleri ile yerel hâkimlere sınırın korunması

iĢinde ziyade ihtimam gösterip yeni valiye koĢulsuz itaatleri buyuruldu 56.

GeliĢmeleri Erzurum'dan takip eden Veziriazam Mehmed PaĢa ise 6 Ekim'de

buradan ayrılıp kıĢlamak üzere Diyarbekir'e geçti ve hemen askerleri

54
Ġlgili hükümler için bkz. BOA, MD 86, no. 85-107.
55
Küpeli, a.g.t., s. 161-163.
56
BOA, MD 86, no. 101, 104, 105, 107.
19

kıĢlaklara dağıttı (18 Cemaziyelevvel 1046 / 18 Ekim 1636) 57. Az sonra da

Musul'a geçerek bölgenin Safevî saldırılarından korunması için yapılan

çalıĢmalara bizzat nezaret etmiĢtir58. Bu bağlamda Musul'da yeniçeri ağası

olan Çalıkoğlu Ġbrahim beraberinde yüz nefer atlı ile Kerkük Kalesi'nin

muhafazasında vazifelendirilmiĢtir59. Bu yetmemiĢ olacak ki ilerleyen

günlerde bir kez daha ġam'dan asker desteğinde bulunulmuĢtur60. Yine

bütün bu çatıĢmalardan zarar gördüğü ve perakende oldukları anlaĢılan

Musul ve köyleri ahalisinin de üç yıllığına vergiden muaf tutularak yerlerine

geri dönmeleri ve ziraata baĢlamalarının temini istenmiĢtir61.

3. Kazak Eşkıyası ve Gönye Kalesi'nin Tahkimatı

XVII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti'nin Karadeniz'deki en

önemli problemi Kazak saldırılarıydı. GörünüĢte Ruslara ve Lehlere bağlı

olan Kazaklar, şayka denilen kayıklarıyla aralarında Ġstanbul'un da olduğu

Karadeniz sahillerindeki Ģehirleri vuruyor, ele geçirdikleri insanları esir edip

veya öldürüp, mallarını yağmalıyorlardı. Kazak saldırıları karĢısında

Karadeniz kıyılarında devriye gezen Osmanlı donanması ise, asilere engel

olmaya çalıĢıyor ancak büyük gemiler, Kazaklar‟ın küçük ve süratli Ģaykaları

karĢısında pek bir varlık gösteremiyordu. Özellikle rüzgârsız havalarda,

57
BOA, MD 86, nr. 121, 123.
58
BOA, MD 86, no. 107.
59
BOA, MD 86, no. 128-129.
60
BOA, MD 86, no. 145, 146, 148.
61
BOA, MD 86, no. 130.
20

Ģaykalar Osmanlı donanmasındaki gemilerin etrafını çevirerek büyük hasarlar

verebiliyorlardı62.

III. Ahmed'in saltanatı sırasında önce Karadeniz'in kuzey ve batı

kıyılarına yönelik saldırılarda bulunan Kazaklar, 1604 ve 1606'da Varna'yı,

1607'de Ochakov ve Perekop'u, 1612'de Kefe'yi yağmaladılar. Sonrasında

ise bu faaliyetlerini Karadeniz'in güneyine yönelttiler ve 1614'de Sinop'u,

ertesi yıl Trabzon ile Ġstanbul'un Karadeniz sahillerini vurdular63. Kazakların

Lehliler tarafından desteklendiğini düĢünen Osmanlılar bu meselenin kökten

çözümü için Lehistan'a 1621'de bir sefer (Hotin Seferi) düzenledilerse de,

arzu edilen netice alınamadı64.

Hotin Seferi'nden sonra Ġstanbul'a gelen Lehistan ve Rus elçilerinden

Kazaklara destek vermemeleri talep edilse de, bilhassa Anadolu kıyılarına

yönelik saldırılar aynen devam etti. Nitekim IV. Murad'ın tahta yeni çıktığı

sıralarda 800 kadar Kazak Ģaykalarıyla bu kez Samsun kıyılarında

göründüler65. 1624 Temmuzunda bu sefer 150 parça Ģayka ile Ġstanbul

Boğazı'na girerek Yeniköy civarına çıktılar ve bazı dükkânları yakıp etrafı

yağmalarken askerlerin müdahaleleri sonucu kaçmak zorunda kaldılar66.

62
Konuyla ilgili geniĢ bilgi için bkz. Yücel Öztürk, Özü’den Tuna’ya Kazaklar-I, Ġstanbul 2004,
s.342vd.; Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, III/2, Ankara 1988, s.110.
63
Marina Tolmacheva, “The Cossack at Sea: Pirate Tactics, in the Frontier Environment”, East
European Quarterly, XXIV/4, (January 1991), s.487.
64
Tufan Gündüz-Kadir Kasalak, “II. Osman’ın Hotin Seferi”, OTAM, c XIV, Ankara 2003, s.129-144.
65
Mihnea Berindei, “La Porte Ottomane face aux Cosaques Zaporogues, 1600-1637”, Harvard
Ukranian Studies, I/3, (September 1977), s.292-293.
66
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.566.
21

IV. Murad kendi saltanatında artık kangren halini almıĢ bu meseleyi

çözmek için ciddi önlemlere baĢvurdu. Kaptan Recep PaĢa 43 pare kadırga

ve kalyete ile Karadeniz'in Batı kıyılarını takiple kuzeye doğru yöneldi. Kili ve

Akkirman boğazlarını geçip Özi'ye kadar ilerledi. Bir buçuk ay kadar

buralarda dolaĢan Recep PaĢa Rumeli tarafına doğru devriyeye çıktığı bir

gün Karaharman civarında Kazak Ģaykalarıyla karĢılaĢtı. Meydana gelen

çarpıĢmada Kazaklar ağır bir hezimete uğratıldı. Yüzlerce pare Kazak

Ģaykası batırılırken, yine yüzlerce Kazak da esir alındı67. Ardından Kazakların

Karadeniz'e çıkıĢ noktası olan Özi'nin iki tarafına kaleler inĢa edilmesi kararı

alındı. Burada Sultan Süleyman döneminde yapılmıĢ bir kale olmasına

rağmen zamanla harap olup iĢ görmez hale gelmiĢti. Sabık Bosna Valisi

Mehmed PaĢa bu iĢle görevlendirilirken, Kefe beylerbeyi ile Kırım Hanı'na

gerekli yardımı yapması hakkında fermanlar gönderildi68.

Osmanlıların Kazak faaliyetlerini en aza indiren bu teĢebbüslerine

rağmen bu sıralarda Kırım Hanlığı'nda baĢgösteren hanlık mücadeleleri

yanında Azak Kalesi etrafındaki Nogayların Akkirman'a yerleĢmesi ve

savunmasız kalan kaleyi Rusların yardımıyla muhasara etmelerinden cesaret

alarak saldırılarına tekrar baĢladılar. Bunun üzerine bu kez Kenan PaĢa

serdar tayin edilip 14 pare kadırga ile Karadeniz'e gönderildi (1630)69.

Osmanlıların Karadeniz'de Kazaklar üzerine bir sonraki seferi ise 1635'te

Revan Seferi esnasında gerçekleĢti. IV. Murad Revan yolundayken Tersane

67
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.578-580.
68
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.606.
69
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.670-671.
22

Kethüdası Piyale Kethüda donanma ile Azak Denizi'ne gönderilip Özi

Boğazı'nda Kazakları yakalamakla görevlendirildi70. Diğer taraftan PadiĢah

yine Kazak faaliyetlerine engel olunması için Karadeniz kıyısındaki bazı

kalelerin tahkimini emretti71.

PadiĢahın emri gereğince Kazaklara karĢı onarımına baĢlanan

kalelerden birisi de Batum yakınlarındaki Gönye Kalesi'ydi. Bu bağlamda

Trabzon ve HemĢin vilayetlerinin ileri gelenlerinden maddi destek sağlanmıĢ,

yine buralardan ırgatlar temin edilerek kale surlarının harap olan yerleri tamir

edilmiĢ, surlar yükseltilmiĢ, bunun için Trabzon taraflarından taĢ, kireç vs.

malzeme yola çıkarılmıĢtır72.

4. Dürzî İsyanları

IV. Murad döneminin taĢradaki bir diğer meselesi de bugünkü Lübnan

civarındaki Dürzî aĢiretlerinin isyanıydı. Bilhassa Maanoğlu Fahreddin

Avrupalılarla yaptığı ticaret sayesinde oldukça zenginleĢmiĢ, merkezî

otoritenin emirlerini ciddiye almaz olmuĢtu. Sonunda müstakil bir idareye

sahip olmak hayaliyle Maanoğlu, Halep Valisi Canbuladoğlu Ġsyanı'na

70
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.826.
71
Yücel Öztürk, a.g.e., s.399-409; Cavid Baysun, “Murad IV”, İA, VIII, s.638; Mücteba Ġlgürel, “IV.
Murat”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, X, Ġstanbul 1994, s.455.
72
BOA, MD 86, no. 40, 48, 59, 61.
23

katılmıĢtı. Ancak söz konusu isyan Osmanlı Devleti tarafından bastırılınca

Maanoğlu bir Fransız gemisiyle Ġtalya'ya kaçmak zorunda kalmıĢtı73.

Ġlerleyen yıllarda Osmanlı merkezî idaresi tarafından affedilen

Maanoğlu Fahreddin tekrar memleketine döndü. Lakin 1630-31'de Hüsrev

PaĢa'nın Hemedan Seferi esnasında Maanoğlu Fahreddin bir kez daha isyan

etti. Bunun üzerine sefer dönüĢü ġam Beylerbeyi Küçük Ahmed PaĢa

Maanoğlu Fahreddin'i cezalandırmakla görevlendirildi. Fahreddin üzerine

gönderilen Küçük Ahmed PaĢa'nın kethüdası Ġbrahim mağlup oldu. Ardından

Ferruhoğlu serdar tayin edilip Maanoğlu üzerine gönderildi. Bu kuvvetler

yolda karĢılaĢtıkları Fahreddin'in oğlu Emir Ali'nin on iki bin kiĢilik kuvvetini

mağlup ettikleri gibi Emir Ali'nin kellesini de ele geçirip Küçük Ahmed PaĢa'ya

getirdiler. Nihayet Ahmed PaĢa kendi askerleriyle Maanoğlu üzerine yürüyüp

Safed sahrasında onu yenilgiye uğrattı. Firar eden Maanoğlu Fahreddin

oğulları ve yakın adamlarıyla bir mağarada kıstırılmak suretiyle yakalandı

(1633)74. Yakalanmasının ertesinde oğullarıyla birlikte Ġstanbul'a gönderilen

Maanoğlu Fahreddin ve büyük oğlu yaptıklarının cezası olarak 1634 yılı

sonlarına doğru idam edildiler75.

Onun ölümünden sonra da Lübnan civarındaki bazı Dürzî ileri gelenleri

yarı bağımsız Ģekilde davranmaya devam etmiĢ, lakin kısa süre sonra çeĢitli

sebeplerle devlet otoritesine karĢı gelmiĢlerdir. Nitekim bunlardan birinde

73
Feridun Emecen, “Fahreddin, Ma’noğlu”, DİA, XII, s.80-82; Kamal Salibi, “Fakhr al-din”, EI2, II,
s.750-751. Osmanlı idaresinde Lübnan ve Maanoğulları hakkında ayrıca bkz. ġit Tufan Buzpınar,
“Lübnan”, DİA, XXVII, s.248-49 ve Mustafa Öz, “Dürzîlik”, DİA, X, s.46.
74
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.761-763.
75
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.804.
24

ġam'daki bir mukataanın mültezimi Ali, Lübnan bölgesinde nüfuzlu bir aile

olan Seyfoğullarından Emir Ali ile iĢbirliği yaparak yine Seyfoğullarından

TrablusĢam mültezimi olan Assaf'a karĢı gelip, birkaç bin adamla Ģehri

basmıĢ ve halkın mallarını yağmalamıĢlardı. Bu nedenle bölge

sancakbeylerine bu durumun halledilmesi için emirler gönderildiği gibi 76,

ġam'da Maanoğlu'nun kılıç artığı adamlarının bazı Arap eĢkıyası ile iĢbirliği

yaparak hacıların yollarını kestikleri ve mallarını gasp ettikleri haber alınınca

buna karĢı da önlem alınması istenmiĢtir77.

Dürzî emirlerin ve eĢkıyasının faaliyetlerine karĢı alınan tedbirlere

rağmen bu olayların sonraki yıllarda da devam ettiği anlaĢılmaktadır. Zira

1638-39 yıllarında Seyfoğullarından Emir Ali ve Assaf bu kez birlikte isyan

etmiĢlerdir. Bunun üzerine TrablusĢam Valisi ġahin PaĢa asiler üzerine

yürüyüp onları ele geçirdi. Bununla birlikte bu havalide Seyfoğullarından ve

onlara tabi ne kadar adam varsa hepsi katlolunmuĢtur78.

5. Safevîlerden Kaçan Aşiretlerin İskânı

XVI ve XVII. yüzyıllarda yaklaĢık yüz elli yıl aralıklarla devam eden

Osmanlı-Safevî savaĢları boyunca taraf değiĢtirmeler sık sık görülen bir olgu

idi. KarĢılıklı olarak cereyan eden bu gibi durumlar çoğunlukla ya hanedan

mensuplarının mevcut iktidar ile ters düĢmesinden kaynaklanıyor ya da kul

sınıfından merkez veya taĢra idarecilerinin Ģahsi hırslarından ve istikbal

76
BOA, MD 86, no. 49, 131, 132.
77
BOA, MD 86, no. 127.
78
Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.878-879.
25

beklentileri sonucu ortaya çıkıyordu. XVI. yüzyıl boyunca birçok kez

gerçekleĢen bu durum79 XVII. Yüzyıl boyunca da zaman zaman söz konusu

olmuĢtur. Mesela IV. Murad'ın saltanatının hemen baĢında Bağdat SubaĢısı

Bekir, Osmanlı merkezî idaresinden beklediği Beylerbeyilik payesini

alamayınca isyan etmiĢ ve sonradan vazgeçse de Safevî ġahı Abbas'ın

himayesini talep etmiĢti. Buna benzer Ģekilde Safevîlerin Revan Valisi

Tahmasb-kulu'nun kethüdası Murad da Osmanlılardan himaye istemiĢ ve

Osmanlı PadiĢahına Revan üzerine sefer düzenlerse kaleyi teslim etme sözü

vermiĢtir. Gerçekten de kaleyi Osmanlılara teslim eden Murad Kethüda,

TrablusĢam Beylerbeyiliği ile taltif edilmiĢti80. Yine Revan Seferi öncesi Van

Kalesi'nin ocak ağalarından Ahmed ve Ġsmail, beylerbeyi ile anlaĢmazlığa

düĢünce kaleyi Safevîlere teslim etmeye kalkıĢtıklarını biliyoruz81. Aynı

Ģekilde ġah Safi ile ters düĢen Erdelan Hâkimi Hanoğlu Ahmed'in de

Osmanlılara iltica ettiğini, hatta bu durumun Erdelan'da bir Osmanlı-Safevi

çatıĢmasına dönüĢtüğü bilinmektedir.

KiĢisel tercihler olarak gerçekleĢen bu iltica ve sığınmaların bir baĢka

boyutu da bilhassa sınır boylarında yaĢayan konar-göçerler ile aĢiretlerin

taraf değiĢtirmeleridir. Aslında Osmanlı ve Safevi devletleri ortak bir

coğrafyada Türk kültürüne dayalı olarak kurulmuĢ devletlerdi. Faruk Sümer‟in

ifade ettiği üzere “Safevî Devleti‟ni kuran ve onu ayakta tutan unsurun

79
Veysel Gürhan, Safevi Devleti'nden Osmanlı Devleti'ne İltica Eden Önemli Devlet Adamları, Dicle
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2005.
80
Küpeli, a.g.t., s.142.
81
Hasan Bey-zâde, Hasan Bey-zâde Târîhi, III, s.1044-1045; Ġskender Beğ, Zeyl-i Târih-i Âlem-ârâ-yı
Abbâsî, s.134-135.
26

Anadolu Türkleri olması dolayısıyla bu devlet kurulduktan sonra da uzun

yıllar özellikle insan gücü bakımından Anadolu‟dan beslenmiş ve birbirinin

amansız düşmanı olan Osmanlılar ile Safevîler bir asır kadar aynı ülkeden

müştereken faydalanmışlardı”82. Aynı oymaklardan ve aĢiretlerden oluĢan bu

iki toplum arasında çeĢitli sebeplerden dolayı konar-göçerler ve aĢiretler83 de

zaman zaman karĢı tarafın egemenliğini kabul edebilmekteydiler.

Safevi tarikatı ġeyh Cüneyd ve ġeyh Haydar zamanında Anadolu'nun

özellikle konar-göçer Türkmen grupları arasında oldukça popüler hale

gelmiĢti. Bu nedenle pek çok Türkmen Erdebil Ģeyhlerinin hizmetine girmek

için yollara düĢüyor, hatta Osmanlı merkezî idaresine karĢı gelmekten bile

çekinmiyordu. Özellikle ġah Ġsmail'in tarikatın baĢına geçmesinden sonra bu

süreç daha da hızlandı. Kendisini mehdi olarak sunan, müritlerinin Tanrı

gözüyle baktığı84 «mürşid-i kâmil» Ġsmail, Türkmenlere onları Osmanlı

zulmünden kurtarmak için geldiğini söylüyor ve refah içinde bir yaĢam vaat

82
Konuyla ilgili geniĢ bilgi için bkz. Faruk Sümer, Safevî Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde
Anadolu Türklerinin Rölü, Ankara 1992, eserin tamamı.
83
Türkmen aĢiretleri ve konar-göçerler ile ilgili geniĢ bilgi için meselâ bkz. Sümer, a.g.e., eserin
tamamı; a.y., Oğuzlar (Türkmenler), Tarihleri, Boy Teşkilâtı, Destanları, Ġstanbul 1980; Cevdet
Türkay, Başbakanlık Arşivine Göre, Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler,
Ġstanbul 1979; Tufan Gündüz, Anadolu’da Türkmen Aşiretleri, “Bozulus Türkmenleri 1540-
1640”, Ankara 1997; a.y., XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Danişmendli Türkmenleri, Ġstanbul 2005;
a.y., Bozkırın Efendileri, Türkmenler Üzerine Makaleler, Ġstanbul 2009; a.y.; “Konar Göçerler”
DİA, XXVI, s.161-163; Yörükler ve Türkmenler Sempozyum Bildirileri, Ankara 2000.
84
Safevi nazariyesine göre «Şah», hem Hz. Ali'nin bedeniydi, hem de Tanrı'nın yeryüzünde insan
biçimindeki görüntüsüydü, bkz. Irene Melikoff, Uyur İdik Uyardılar, Alevîlik-Bektaşîlik
Araştırmaları, (çev. Turan Alptekin), Ġstanbul 2006, s. 54. ġah Ġsmail «Hatâî» mahlasıyla yazdığı
Ģiirlerinde dahi Tanrı'nın kendi bedeninde cisimleĢtiği iddiasındaydı, bkz. Roger Savory, “Some
Reflections on Totalitarian Tendencies in the Safavid Iran”, Der Islam, LIII, (1976), s. 232.
27

ediyordu85. Ġsmail'in akıllıca yürüttüğü dinî-ideolojik propaganda sayesinde

Anadolu'daki konar-göçerlerin Safevilerin askerî ve siyasî çıkarları için ihtiyaç

duyduğu potansiyel nüfus kaynağı haline geliĢi Osmanlı Devleti açısından

oldukça ciddi bir tehlikeydi. Bunu engellemeye yönelik Osmanlı teĢebbüsleri

ise çok geçmeden bu kitlelerin direniĢiyle karĢılaĢtı. Hemen karĢı

propagandaya giriĢen Osmanlı idaresi, Safevi ġiîliğini benimseyen ve on iki

dilimli kızıl taç ve kızıl sarık giymeleri dolayısıyla «Kızılbaş»86 olarak anılan

bu zümrelere karĢı sert önlemler aldı. Bu önlemler arasında KızılbaĢ

zümrelerin Rumeli'ye iskânı, Safevi sınırının kapatılması vb. bulunuyordu.

Ancak bu önlemler bile konar-göçer Türkmenlerin Safevilere meylini

engellemezken XVI. yüzyılın ilk çeyreği boyunca ġahkulu örneğinde olduğu

gibi birçok kez büyük çaplı isyanlara yol açtı.

85
Kathryn Babayan, “The Safavid Synthesis: from Qizilbash Islam to Imamite Shi'ism”, Iranian
Studies, XXVII/1, s. 135-138. Roger Savory'e göre ġah Ġsmail'in gücü üç kaynaktan
beslenmekteydi. Bunlardan ilki Pers hükümdarlarının mirasçısı olduğu düĢüncesi, ikincisi kayıp
imamın kendisi olduğu iddiası –ki ulema bu iddiayı kendisinin siyasî gücünden çekinerek
gönülsüzce kabullenmiĢti- üçüncüsü de ġah'ın «mürşid-i kâmil» fonksiyonudur, bkz. “The
Emergence of the Modern Persian State under the Safavids”, Studies on the History of Safavid
Iran, London 1987, s. 25. ġah Ġsmail'in Anadolu'daki konar-göçer Türkmenleri kendi yanına
çekmek için takip ettiği propaganda siyaseti ve Türkmenlerin KızılbaĢlığa meyli hakkında kısa
fakat özlü bir değerlendirme için bkz. Ahmet YaĢar Ocak, “Babaîler Ġsyanından KızılbaĢlığa:
Anadolu'da Ġslâm Heterodoksisinin DoğuĢ ve GeliĢim Tarihine Kısa Bir BakıĢ”, Belleten,
LXIV/229, (Nisan 2000), s. 145-152. ġah Ġsmail bütün bu propaganda faaliyetlerini Anadolu'ya
gönderdiği halifeler vasıtasıyla yürütüyordu. Bu halifeler ise doğrudan ġah'tan emir alan
«Halifetü'l-hulefâ»ya bağlıydı. Bu müessesenin iĢleyiĢi hakkında bkz. Roger Savory, “The Office
of Khalifat Al-Khulafa under the Safawids”, Journal of the American Oriental Society,
LXXXV/4, (October-December 1965), s. 497-502.
86
Abdülbaki Gölpınarlı, “KızılbaĢ”, İA, VI, s. 789; Ġlyas Üzüm, “KızılbaĢ”, DİA, XXV, s. 547.
28

Safevi propagandasının açtığı yaraların büyüklüğü karĢısında

Osmanlılar daha radikal bir tedbir olarak Safevi Devleti'ni ortadan kaldırmaya

karar verdiler ve Ġran'a savaĢ açtılar. 1514'te Çaldıran SavaĢı ile Safevilere

büyük bir darbe vuruldu. Kanuni döneminde üç kez Ġran'a büyük seferler

düzenlendi. Lakin Osmanlılar arzu ettikleri hedefe asla ulaĢamadılar.

Safevileri ortadan kaldıramayıp sadece bir ölçüde tecrit edebildiler. 1555

Amasya AntlaĢması ile iki devlet arasında savaĢ sona ererken, Ġran'a yönelik

göçler giderek azaldı. Yine de XVII. yüzyılda bile bir kısım Türkmenler Ģahın

hizmetine girmekten geri durmuyorlardı87.

Konar-göçer aĢiretler arasında karĢılıklı yer değiĢtirmeler özellikle sınır

boylarında daha fazla söz konusuydu. Osmanlı-Safevi iliĢkilerinin çoğunlukla

gergin seyri haliyle sınır boylarında yaĢayanları hem huzursuz hem de

rahatsız ediyordu. Bundan dolayı sınır boylarında yaĢayan konar-göçer

aĢiretler kendi çıkarlarına sık sık taraf değiĢtirebilmekteydiler. Bununla birlikte

gelecekte muhtemel taraf değiĢtirmelere karĢılık her iki devlet de önceden

davranıp sürgün siyasetini devreye sokabilmekteydiler88. Nitekim IV. Murad

Revan'ı fethettikten sonra Tebriz'e doğru ilerlerken Aras Irmağı'nı geçtikten

sonra bu civarda sakin Zeynelli ve diğer aĢiretlere tâbi bin civarındaki obanın

87
Mesela, 1603–5 yılları arasında Safeviler Azerbaycan'a saldırdığı zaman Anadolu'dan bazı Türkmen
oymakları ġah Abbas'ın yanına gelmiĢti. Yine ġah 1623'te Bağdat'ı kuĢattığı sırada Beydilli
Boyu'ndan GündoğmuĢ oymağıyla beraber ona katılmıĢtı, bkz. Sümer, a.g.e., s. 154.
88
Osmanlı Devleti’nde özellikle halka zararı dokunmaya baĢlayan aĢiretlere XVII. yüzyıldan itibaren
uygulanan zorunlu iskân konusunda geniĢ bilgi için bkz. Cengiz Orhonlu, “Osmanlı
İmparatorluğu’nda Aşiretlerin İskânı, Ġstanbul 1987; Yusuf Halaçoğlu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı
İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara 1988.
29

Erzincan, Tercan, Pasin sancaklarındaki boĢ ve harap topraklara

yerleĢtirilmesini buyurmuĢtu89.

Osmanlı-Safevi sınır hattı boyunca Van, Hakkâri ve Erdelan

bölgesinde yaĢayan büyük kısmı ekrad aĢiretler arasında bu taraf

değiĢtirmeler çok daha sık görülmekteydi90. Zira bu bölge hükümet, yurtluk-

ocaklık statüsünde sancaklardan oluĢmaktaydı ve buralarda yaĢayan

özellikle ekrad taifesinden konar-göçer aĢiretlerin hâkimleri arasında sürekli

bir çekiĢme hali mevcuttu. Osmanlı bilhassa sınır boylarında böyle bir idareyi

tercihinin sebebi bölgenin yerli beylerinin nüfuzundan faydalanmak ve onları

çeĢitli Ģekilde mükâfatlandırarak hem devlete sadık tutmak hem de bölgede

merkezî otoriteyi tesis edebilmekti91. Osmanlıların bu siyasetine karĢılık

Safeviler de benzer uygulamalarda bulunmuĢlar, aynı Ģekilde bölge

hâkimlerine bir takım vaatlerde bulunmuĢlardır92.

Revan seferi ile Safevilere arzu ettiği darbeyi indiremeyen IV. Murad

1636-37 yıllarında Ġran'a yeni bir sefer hazırlığına baĢlamıĢtı. Bir yandan

doğudaki kalelerin tamir ve termimi yapılır, Diyarbakır, Musul ve Van gibi

kalelere asker ve mühimmat yığılırken, bir yandan da sınır boylarında

89
Kâtip Çelebi, a.g.e., II, s.175; Naîmâ Mustafa Efendi, a.g.e., II, s.820.
90
Özellikle Hakkâri bölgesinde Zeyneloğulları kendi aralarında giriĢtikleri hâkimlik mücadelesinde
sık sık iki tarafa müracaat ediyorlar, bu durum sık sık iki devleti karĢı karĢıya getiriyordu. Bu
konuda bir inceleme için bkz. Zeki Tekin, “Zeynel Bey ve Oğullarının Hakkâri Hâkimliği
Mücâdelesi ve Ġsyânları”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, X/2, (2007),
s.119-132.
91
Orhan Kılıç, “Yurtluk-Ocaklı ve Hükümet Sancaklar Üzerine Bazı Tespitler”, OTAM, X, (1999),
s.122.
92
Kılıç, a.g.m., s.127.
30

güvenliğin sağlanmasına yönelik tedbirler alınıyordu. Alınan tedbirlerden birisi

de Safevilerden yüz çevirip Osmanlı itaatini kabul etmiĢ olsalar bile her an

taraf değiĢtirebilecekleri endiĢesiyle bazı konar-göçer aĢiretlerin daha iç

bölgelere iskân ettirilmeleriydi. Keza bu aĢiretler resmî belgelerde “dönek

taifesi”93 olarak nitelendiriliyorlardı. ĠĢte 86 Numaralı Mühimme Defteri bu

hususa dair bazı hükümler ihtiva etmektedir.

Kars Beylerbeyine gönderilen bir hükme göre vilayet dâhilinde mukim

KöhneĢâr, Külfeti, Melik Mustafa, Vadili, Burburlu Melik ġerif, Vadili Melik

Midhat, Çotanlar, ġahsun, Kılıç Beğ, Bayramlı, Kaplan Beğ vs. cümle

aĢiretleri yerlerinden kaldırıp hiçbirinin geride bırakılmamak suretiyle Adana

eyâletindeki Kınık, Berendi ve Ayas kazaları havalisine iskân ettirilmeleri

isteniyordu94. Bununla ilgili olarak yol üzerindeki beylerbeyi, sancakbeyleri ve

kadılara gönderilen fermanlarda ise güzergâh boyunca her türlü tedbirin

alınması, aĢiretlerin mallarına, hayvanlarına hiçbir Ģekilde müdahalede

bulunmaması isteniyordu95. Ayrıca bu aĢiretlerin hayvanları yaylaklar tayin

edilmiĢ, üç yıl boyunca her türlü vergiden muaf tutulduğu belirtilmiĢtir 96. Keza

93
“Dönek” ya da “dönük” ifadesinin sadece Osmanlılar tarafından, Safevîlerden yüz çevirip
kendilerine sığınan oymak ve aĢiretler için kullanılmadığını, aynı Ģekilde Anadolu’dan Safevî
topraklarına geçmek istemeyen ve Osmanlı idaresinde kalan oymakların da Safevîler tarafından
“dönek” olarak adlandırıldığını biliyoruz, bkz. Sümer, Safevî Devletinin Kuruluşu, s.153.
94
BOA, MD 86, no. 33.
95
BOA, MD 86, no. 34, 36, 44, 45, 46.
96
BOA, MD 86, no. 56-58.
31

bölge halkının göçle gelenlere her türlü kolaylığı sağlamaları, hatta evleri ve

damları için aynî hizmete koĢmaları dahi emredilmiĢtir97.

Yine Kars serhaddinin muhafızı Vezir Mehmed PaĢa'ya gönderilen bir

baĢka hükümde ise daha önce Revan'ın fethi ertesinde Kars civarına gelip

yerleĢmiĢ Revan zımmîlerinin de yerlerinden kaldırılıp Erzurum'a nakli talep

edilmiĢtir98.

Osmanlı Devleti'nin bilhassa Kars havalisinde bu dönemde giriĢtiği bu

teĢebbüslerin göçe zorlanan halkın Safevi tarafına geçmesinden endiĢe

duyulmasıyla alakalı olduğu barizdir.

6. Hizan Hâkimiyle Komşu Yerel Hanedanlar Arasındaki Mücadele

86 numaralı Mühimme Defteri‟nde karĢımıza çıkan olaylardan bir

diğeri de Hizan hâkimi ile Müküs Sancakbeyi Seyyid Han arasındaki

düĢmanlıktır. Bu düĢmanlığın bir neticesi olarak Seyyid Han'ın adamları Karlı

Beyi Korcu'nun da yardımıyla Hizan hâkiminin arazisine girerek yağma ve

gasplarda bulunmuĢlardı.

Safevîlerle savaĢ durumunun devam ettiği bir sırada sınır bölgesinde

Osmanlı yerel hanedanları arasındaki çatıĢma tabiî ki Osmanlı merkezî

idaresini memnun eden bir geliĢme değildi. Bu nedenle Veziriazam Mehmed

PaĢa harekete geçerek Bitlis hâkimini, Hizan hâkiminin yardımına gitmesi için

görevlendirmiĢ ve Seyyid Han ile Korcu Bey'in nasihat ile yola getirilmesini

97
BOA, MD 86, no. 60.
98
BOA, MD 86, no. 47
32

emretmiĢtir99. Ancak her ikisi de veziriazamın nasihatlerine kulak

asmadıklarından, bu sefer Zerki ve Kirdkan sancakbeyleri de Hizan'a

yardıma gönderilmiĢtir100. Bu geliĢmelere rağmen defterimizden bu

mücadelenin ne Ģekilde sonuçlandığını ve tarafların uzlaĢıp uzlaĢmadıkları

konusunu tespit edebilmek mümkün değildir.

7. Ordu Develerinin Konaklaması İçin Ahır İnşası

Osmanlı ordusu herhangi bir sefere çıktığında en önemli hususlardan

birisi de mühimmat ve zahirenin nakliydi. Nakliyat iĢlemleri çoğunlukla

camus, katır ve develerle gerçekleĢtirilmekteydi. Bu hayvanlar genellikle

konar-göçer Türkmenlerden satın alınmakta ve sefer güzergâhı üzerinde inĢa

edilen ahırlarda muhafaza edilmekteydi101.

86 Numaralı Mühimme Defteri‟nde de bu konuda yer alan hükümlere

göre Revan seferi sırasında nakliye hayvanları için yapılması istenen

ahırların gerektiği Ģekilde inĢa edilemediği anlaĢılmaktadır. Bu nedenle

Kayseri, Artukabad, Tokat, Zile ve civar kadılarına gönderilen hükümlerde bu

ahırların bilhassa sulak alanlara yakın yerlerde bir an önce inĢa edilmesi,

bölge halkına tevzi edilen saman ve arpaların da ahırlara yerleĢtirilmesi talep

edilmektedir102.

99
BOA, MD 86, no. 136, 137, 138.
100
BOA, MD 86, no. 139.
101
ĠĢbilir, a.g.t., s.65-68.
102
BOA, MD 86, no. 24, 133, 135.
33

8. Kırkık ve Bozuk Ayarlı Akçe Meselesi

Osmanlı maliyesinin önemli meselelerinden bir tanesi olan kırkık akçe

ile ilgili 86 Numaralı Mühimme Defterinde bir adet hüküm bulunmaktadır.

Buna göre Halep‟te halk arasında kırkık, bozuk ve düĢük ayarlı akçelerin

yaygın olmasından bahsedilmekte ve bu durumun düzeltilmesi için gereken

çabanın gösterilip bu gibi paraların piyasadan toplanıp yerlerine baĢkentte

basılmıĢ halis gümüĢten on iki dirhem akçelerin kullandırılması istenmiĢtir103.

103
BOA, MD 86, no. 134.
C. 86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNDE GEÇEN ÖNEMLİ ŞAHISLAR

1.Tabanı Yassı Mehmed Paşa

Recep Pasa‟nın idamından sonra sadâretegetirilmistir. 1634 Revan

seferinde Padisahın yanında bulunmus hizmetlerine mükâfat olarak Rumeli

Beylerbeyligi sadâret makamına ilave olmustur. Revan‟ın fethinden sonra

Diyarbakır‟da bırakılan Mehmed Pasa, Ġran Sahı‟nın Revan‟ı geri almasına

mani olamadıgı için 1636‟da azledilmistir. Önce Sırça sarayına hapsedilmis

daha sonra affedilerek Özi (Silistre) valiligine atanmıstır. 1638 Budin valiligine

daha sonra da sadâret kaymakamlıgına tayin edilmistir. Silahtar Mustafa

Pasa‟nın desiseleriyle katledilmistir104.

2.Gürcü Mehmed Paşa

Çerkez kökenli olup Koca Sinan PaĢa‟nın kölesi iken kendi isteğiyle

saraya alınmıĢtır. Enderunda yetiĢmesinin ardından 1614 yılında cebecibaĢı

olmuĢ daha sonra sırasıyla çavuĢbaĢılık (1617), kapıcılar kethüdalığı,

mirahurbaĢılık (1622) yaptıktan sonra Rumeli Beylebeyi oldu (Mayıs 1623).

Farklı görevlerin ardından IV. Murad‟ın Revan Seferi‟ne Anadolu Beylerbeyi

olarak iĢtirak etti. Sefer esnasında Ahıska Kalesi‟nin tamiriyle görevlendirildi.

Daha sonra Erzurum Beylerbeyi oldu. IV. Murad‟ın Bağdat Seferi sırasında

mâzul durumdaydı. Bağdat‟ın zaptının ardından tekrar Anadolu

Beylerbeyiliğine tayin edildi (Ocak 1639). 1640 yılında Kubbe Vezirliğine

yükseltilmesinin ardından ġam Beylerbeyi oldu. Daha sonra bazı

104
DaniĢmend, a.g.e., V, Ġstanbul 1971, s.34; UzunçarĢılı, a.g.e., III/2, s.385.
35

nedenlerden dolayı rütbesi sancakbeyiliğe indirildi. 1645-49 yılları arasında

ġam-Halep-Erzurum Beylerbeyiliği yaptıktan sonra Ġstanbul‟da Kubbe Veziri

oldu. 30 Ekim 1651 tarihinde, en yaĢlı vezir unvanıyla, IV. Mehmed‟in

veziriazamlığına getirildi. 20 Haziran 1652 tarihinde Hocazâde Mesud

Efendi‟nin telkinleriyle görevinden alınarak Tarhuncu Ahmed PaĢa tarafından

hapse atılmıĢtı. YaĢlılığı münasebetiyle zindandan çıkarılan Mehmed PaĢa

bir kısım görevlerden sonra 1660 Haziran‟ında vefat etmiĢtir105.

3.Küçük Ahmed Paşa

Doğum tarihi bilinmeyen Ahmed PaĢa 1623 yılındaki Ġran Seferi‟ne

katıldı. Sivas (1627), ġam (1629) ve Anadolu Beylerbeyiliği (1630) yaptı. IV.

Murad zamanında önemli görevler ifa etmiĢ olan paĢa, Anadolu‟da baĢ

gösteren Ġlyas PaĢa ve Maanoğlu Fahreddin isyanlarına son verdi. Bu

baĢarısının karĢılığı olarak üç tuğlu vezirliğe yükseltildi. 1635 yılında Erzurum

Beylerbeyi olarak Revan Seferi‟ne katıldı. Safevilerle yapılan savaĢta

Erdelan‟da Ģehit oldu106.

4.Derviş Mehmed Paşa

Çerkez asıllı olup hayatının ilk yıllarına dair bilgi bulunmamaktadır.

Tabanıyassı Mehmed PaĢa‟nın kethüdâsı olarak 1635-36 Revan Seferine

katıldığı ve Revan‟ın zaptından sonra önemli miktarda ganimete sahip olduğu

bilinmektedir. Küçük Ahmed PaĢa‟nın vefatının ardından Musul

105
“Mehmed PaĢa, Gürcü”, TDVİA., C. XXVIII, s. 510-11; Fahri Ç. Derin, “Mehmed PaĢa”, MEBİA.,
C. VII, s. 587-88.
106
Abdülkadir Özcan, “Ahmed PaĢa, Küçük”, TDVİA., C. 2, s. 113-14.
36

Muhafızlığı‟na tayin edildikten sonra 1637 yılında ġam Beylerbeyi olmuĢtur.

1638‟deki Bağdat Seferi sırasında Diyarberkir Beylerbeyiliğine atandı. 5

Mayıs 1639 yılında Bağdat Beylerbeyi, 1642 yılında ikinci defa Diyarberkir

Beylerbeyiliğine getirildi. Daha sonra belirli aralıklarla iki defa Diyarbekir, iki

defa Silistre, Bosna beylerbeyi olduktan sonra Girit SavaĢı‟nda yararlılığı

görüldü. 21 Mart 1653 tarihinde sadaret makamına getirildi. 13 Ocak 1655 (5

Rebîü‟l-evvel 1065) tarihinde vefat etti.107

5.Erdelanoğlu Han Ahmed

Erdelan bölgesinin hâkimi Eyyûbî sülalesinden gelen Han Ahmed,

Sünnî olmasına rağmen ġah Abbas'ın baskısıyla ġiî Safevi Devleti'ne tabi

olmuĢ, ayrıca ġah'ın kızı ile evlenerek devlet içinde itibarlı bir konuma

yükselmiĢti. Han Ahmed‟in bu itibarlı konumu 1629‟da ġah Abbas‟ın

ölümünden sonra bozuldu. Yeni ġah Safi‟nin dedesinin ümerasına karĢı

menfi tavrı dolayısıyla öldürüleceği zannına kapılarak Osmanlılardan himaye

talep etti. Kendisine yardıma gelen Küçük Ahmet PaĢa ile üzerlerine

gönderilen küçük bir Safevi birliğini yenilgiye uğratsalar da ġahın gönderdiği

daha büyük bir ordu karĢısında tutunamadılar. Küçük Ahmed PaĢa Ģehit

olurken Han Ahmed ise ailesiyle Musul‟a naklolundu108.

107
Mehmet ĠpĢirli, “DerviĢ Mehmed PaĢa”, TDVİA., C. IX, s. 193-194.
108
Küpeli, a.g.t., s.162-163.
II. BÖLÜM
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNDEKİ HÜKÜM ÖZETLERİ

Hüküm no: 1
Serhadda bulunan Van Kalesi için gerekli olan zift ve neftin Musul
avarızhanesinden toplanan nüzul bedeli ile satın alınarak nüzul bedeli
vermeyen Arap kabilelerinden de yük develeri kiralanmak suretiyle Van
Kalesi'ne ulaĢtırılması

Hüküm no: 2
Van Kalesi için gerekli olan zift ve neftin Musul'dan tedarik edilerek
Arap kabilelerinden kiralanan yük develeri ile Van Kalesi'ne ulaĢtırılması

Hüküm no: 3
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin KızılbaĢların saldırı ve zararlarından
korunması amacıyla oradaki asker sayısının üç bine çıkarılması için asker
yazılarak belirlenen ulufeleriyle askerlerin miktarını gösteren defterin
veziriazama gönderilmesi

Hüküm no: 4
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin düĢman saldırılarından
korunabilmesi için zamanla yıpranmıĢ olan yerlerinin güzelce tamiri ve kaleye
su getirmek için iki büyük hendeğin kazdırılması hususunda gerekenlerin
yapılması

Hüküm no: 5
Serhaddın sonunda bulunup sürekli KızılbaĢların saldırılarına maruz
kalan Makü Kalesi'nin korunması için bu ana kadar gerekli gayretleri
gösteren Makü Kalesi sancak beyine padiĢah tarafından hilat ihsan edildiği.
38

Hüküm no: 6
KızılbaĢ topraklarına bitiĢik olan serhaddeki Van Kalesi'nin güvenliği
için tamire muhtaç olan yerlerinin sağlamca tamir edilmesi, etrafındaki
hendeğin geniĢletilmesi ve deryadan hendeğe su getirmek amacıyla iki yeni
büyük hendek kazdırılması için Van'daki ümera ve Kürd hâkimlere hisse
ayrılması

Hüküm no: 7
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin tamire muhtaç olan yerlerinin tamiri
ve kalede bulunan hendeğin su ile doldurulabilmesi için iki yeni hendeğin
yapılması amacıyla yeniçeri kethüdası Hasan'ın bizzat Van'a giderek
çalıĢmalara katılarak tamiratın bir an önce bitirilmesi

Hüküm no: 8
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin KızılbaĢların saldırılarından
korunması ve tamire ihtiyaç duyan yerlerinin tamiri, hendeğinin geniĢletilmesi
ve yeni hendekler açılması için Van'da olan sağ kol, sol kol ve Arap
cemaatlerinin hisselerine düĢen iĢleri yapmaları

Hüküm no: 9
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin KızılbaĢların saldırılarından
korunması ve tamire ihtiyaç duyan yerlerinin tamiri, hendeğinin geniĢletilmesi
ve yeni hendekler açılması çalıĢmalarına katılması istenen SamsoncubaĢı
DerviĢ Ağa'ya padiĢah tarafından hilat ihsan edildiği.

Hüküm no: 10
Van Kalesi'nin tamire ihtiyaç duyan yerlerinin tamiri, hendeğinin
geniĢletilmesi ve yeni hendekler açılması için aĢiret ve kabilelerden gerekli
ırgatların temin edilerek çalıĢmalara katılmasının sağlaması

Hüküm no: 11
Basra ve Bağdat serhadlerinde bulunan Musul'un düĢmandan
korunması hizmetinde büyük gayretleri görülün ġam ve Musul muhafızı
39

Ahmed PaĢa'ya padiĢah tarafından padiĢaha has hilatlerden iki adet hilatin
ihsan edildiği

Hüküm no: 12
Halep beğlerbeğisinin eyaleti askeri, Ahıska ve Ardahan kolu ve iĢe
yarar silahlı askerleriyle Kars'a gidip Kars'ın muhafazasında görevli Mehmed
PaĢa'ya katılarak muhafaza hizmetinde çalıĢması.

Hüküm no: 13
ĠĢe yarar ve silahlı askerlerle birlikte Kars'a gidilerek Kars'ın
muhafazasında görevli Mehmed PaĢa ile birlikte gerekli çalıĢmaların
yapılması

Hüküm no: 14
Kürdistan hâkimlerine ocaklık ve mülkiyet üzere tevcih ve ahidname ve
beratla tahsis olunan hükümetlerin köy ve mezraları kendilerine mülk olarak
verildiğinden bundan sonra anlaĢmazlığa yol açmamak için tahrir
memurlarınca defterlere yazılmayacağı hükmü bulunduğundan Cizre
hükümetine bağlı olan Cidalcan?, Demirkapı ve TaĢkesen köylerine has veya
zeamettir diye müdahale edilmemesi.

Hüküm no: 15
HoĢab hâkimine sınırda KızılbaĢlara karĢı yaptığı mücadeleler ve
devlete bağlılığından dolayı padiĢah tarafından hilat hediye edildiği

Hüküm no: 16
PadiĢahın rızasına uygun olarak din ve devlete faydalı hizmetlerde
bulunan ve Rafaza ile bazı yerlerde harp eden Hakkari hâkimi Ġmadüddin
PaĢa'nın aynı hizmette bırakılarak padiĢah tarafından kendisine hilat hediye
edildiği.
40

Hüküm no: 17
Sınırda bulunan Kars Kalesi'nin tamiri önemli olduğundan tamir için
gerekli olan malzeme ve ırgatın temin edilerek gönderilmesi hususunda
gayret gösterilmesi

Hüküm no: 18
Sınırda bulunan Kars Kalesi'nin tamire ihtiyaç hisseden yerlerinin
sağlamca tamiri ve muhafazası için yapılan çalıĢmalara katılınması ve tamir
için gerekli olan kirecin uygun bir yerde yaktırılarak gönderilmesi

Hüküm no: 19
Ahıska Kalesi'nin tamir ve hendeklerinin temizlenmesi çalıĢmalarında
bulunmak üzere tımar ve zeamet sahipleri ve askerlerle birlikte Ahıska'ya
gidilip Mehmed PaĢa'ya tabi olunması

Hüküm no: 20
Ahıska Kalesi'nin tamir, hendeklerinin temizlenmesi ve muhafazası
çalıĢmalarında bulunmak üzere tımar ve zeamet sahipleri ve askerlerle
birlikte Ahıska'ya gidilip Mehmed PaĢa'ya tabi olunması

Hüküm no: 21
Ahıska Kalesi'nin tamiri için gerekli olan kireç, taĢ ve odunun hazır
edilmesi hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi

Hüküm no: 22
Ahıska Kalesi'nin tamir ve hendeğinin temizlenerek sağlamlaĢtırılması
önemli olduğundan bir an önce Ardahan üzerinden Ahıska'ya ulaĢılıp kalenin
onarımıyla oranın korunması hizmetlerinde bulunulması

Hüküm no: 23
Ahıska Kalesi'nin onarımı için görevlendirilen Anadolu eyaleti valisi
Mehmed PaĢa ordusuyla beraber o tarafa yöneldiğinden oraya varmadan
41

onarım için gerekli olan kirecin yaktırılarak ırgatların ve yiyecek içeceklerinin


hazır hale getirilmesi

Hüküm no: 24
Devlete ait develerin kıĢlaması için otlu ve sulu yerlerde kıĢlaklar
yapılması emredildiğinden Kasım ayı gelmeden önce böyle bir ahırın
belirlenen ölçülerde yapılıp hazır hale getirilmesi

Hüküm no: 25
Hudutta bulunan Ahıska Kalesi'nin korunması, onarımı ve hendeğinin
temizlenip sağlamlaĢtırılması iĢlerinin bu iĢle görevli Anadolu Eyaleti Valisi
Vezir Mehmed PaĢayla birlikte yapılması

Hüküm no: 26
Sınırda bulunan Kars Kalesi'nin muhafaza ve tamiri için gerekli olan
askerlerin hazırlanarak bir an önce bu iĢi yürütmekle görevli olan Vezir
Mehmed PaĢa'nın emrine gönderilmesi

Hüküm no: 27
Diyarbakır eyaleti valisi Mehmed PaĢa Kars muhafazasına gönderilen
askerlere baĢbuğ atandığından Kars Kalesi'nin tamiri, hendeklerinin
geniĢletilmesi ve muhafazasında kendisine tabi olunması.

Hüküm no: 28
Kars Kalesi'nin onarımı için Erzincan'dan çıkarılacak ırgatlara verilecek
ücretlerin Erzurum'dan çıkarılanlarınkinin üst diliminden verilerek bir an önce
bu görevlilerin hazırlanarak gönderilmesi.

Hüküm no: 29
Diyarbakır'ın Nusaybin ve Sincar sancaklarında bulunan zeamet ve
tımar sahiplerinden Van Kalesi için hisselerine düĢen buğdayın bir an önce
tahsil edilerek gönderilmesi
42

Hüküm no: 30
Ahıska Kalesi'nin yapım, onarım ve hendeğinin temizlenmesi için
gönderilen askerlere Anadolu Eyaleti Valisi Mehmed PaĢa baĢbuğ tayin
edildiğinden Anadolu'da bulunan mutasarrıf ve sancakbeylerinin Ahıska'ya
giderek emrinde çalıĢmaları

Hüküm no: 31
Ahıska Kalesi'nin onarımı ve düĢmana karĢı korunması önemli
olduğundan kıĢ gelmeden bu hizmetlere katılıp Vezir Mehmed PaĢa'nın
uygun gördüğü hizmetlerde çalıĢılması

Hüküm no: 32
Ahıska Kalesi'nin korunması ve onarım iĢlerine katılmak üzere
Ahıska'ya gelen beylerbeyi, emirler ve diğer askeri gruplarla gece gündüz
çalıĢıp kalenin onarım ve hendeğinin kazılıp temizlenmesi iĢlerinin bir an
evvel bitirilmesi

Hüküm no: 33
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat eden bazı aĢiret,
cemaat ve grupların oldukları yerlerden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve
Ayas kazalarına yerleĢtirilmek üzere Erzurum'a ulaĢtırılmaları

Hüküm no: 34
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat eden bazı aĢiret,
cemaat ve grupların oldukları yerlerden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve
Ayas kazalarına yerleĢtirilmesi

Hüküm no: 35
Ahıska Kalesi'nin muhafaza ve onarımı için Anadolu Valisi Vezir
Mehmed PaĢa tarafından çok sayıda asker istendiğinden çalıĢmaları
katılmak üzere askerlerle Ahıska'ya gidilmesi
43

Hüküm no: 36
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat eden bazı aĢiret,
cemaat ve grupların oldukları yerlerden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve
Ayas kazalarına yerleĢtirilmesi
Hüküm no: 37
Devamlı kalede bulunup kalenin güvenliğini sağlamaları gerekirken
kalenin dıĢındaki köy ve nahiyelerde ikamet eden Kars'ın sağ ve kol azebleri
ile mustahfızlarının kalede kalmalarının temini

Hüküm no: 38
Van Kalesi'nin tamiri gereken yerlerinin güzelce tamiriyle hendeğinin
geniĢletilmesi ve yeni bir hendek açılması çalıĢmalarının imece usulüyle
yapılması için Bitlis ve MaraĢ'dan on gün çalıĢtırılmak üzere ırgat temini

Hüküm no: 39
Sınırda bulunan Van Kalesi'nin zamanla tamire muhtaç hale gelen
yerlerinin sağlam bir Ģekilde tamiri, hendeğinin temizlenmesi ve yeni bir
hendek kazılması iĢlerinin kıĢ gelmeden bitirilmesi için halkın imece usulüyle
çalıĢtırılması

Hüküm no: 40
Gönye Kalesi'nin Kazakların istilasından korunabilmesi ve yıkılmaya
yüz tutan yerlerinin onarımı ve duvarlarının yükseltilmesi için gerekli olan
kireç ve ırgatın temin edilerek gönderilmesi

Hüküm no: 41
Zamanla yıpranıp yer yer onarıma ihtiyaç duyan serhaddeki Van
Kalesi'nin güzelce tamir ve etrafındaki hendeğin geniĢletilip temizlenmesi
iĢlerinin imece olarak yapılması için ırgat temini
44

Hüküm no: 42
Kuvvetleriyle Ahıska muhafazasında olan arpalık yoluyla Ġspir
Sancağı'na mutasarrıf olan Hayri Beyzade Mehmed'in sancağındaki zeamet
ve tımar sahiplerinin alaybeyleri ile Kars'daki hizmetlerde çalıĢtırılması.

Hüküm no: 43
Arpalık olarak Ġspir Sancağı'na mutasarrıf olan Hayrizade Mehmed
PaĢa'nın Erzurum beğlerbeği ile beraber Ahıska'nın muhafazası ve kalesinin
onarımı hizmetinde devam etmesi.

Hüküm no: 44
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat eden bazı aĢiret,
cemaat ve grupların oldukları yerlerden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve
Ayas kazalarına yerleĢtirilmek üzere Erzurum'a ulaĢtırılmaları.

Hüküm no: 45
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat eden bazı aĢiret,
cemaat ve grupların oldukları yerlerden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve
Ayas kazalarına yerleĢtirilmesi

Hüküm no: 46
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat ettikten sonra Kars,
Pertek ve Çıldır'daki yerlerinden kaldırılıp Adana'nın Kınık, Berendi ve Ayas
kazalarına yerleĢtirilmeleri emredilen cemaat ve aĢiretlerin Erzurum'a teslim
edilmesi

Hüküm no: 47
Revan'ın bazı köylerinden Kars'a göçen zimmi hanelerinin oldukları
yerlerden kaldırılarak Erzurum'a gönderilerek kendilerine yer tahsis edilmesi.
45

Hüküm no: 48
Gönye Kalesi'nin onarımı önemli olduğundan Trabzon ve HemĢin'den
bina ve ırgat temini ve halkın da ileri gelenlerinin yardımlarıyla onarımın
sağlamca yapılması

Hüküm no: 49
Bir iki bin kadar Dürzî eĢkıyasıyla TrablusĢam'a gelip Seyf
oğullarından Assaf isimli mültezim ile aralarında anlaĢmazlık olduğu
gerekçesiyle halkın mallarını gasbedip fitne çıkaran ġam'daki mukataanın
mültezimi Muzaffer ile oğlu Ali ve Seyf oğlu Ali isimli Ģakilerin fitnelerinin
kaldırılması

Hüküm no: 50
Ahıska Kalesi'nin yapım ve onarımı için çok fazla asker ve adama
ihtiyaç duyulduğundan gerekli adam ve askerlerin hazırlanarak gönderilmesi

Hüküm no: 51
Ordu-yı hümayundan Van Kalesi'nin ihtiyacı için gönderilen cephaneyi
ErciĢ'de karĢılayıp emniyet içerisinde Van'a ulaĢtırmak için yeterli miktarda
atlı asker temin edilmesi

Hüküm no: 52
Ordu-yı hümayundan Van Kalesi'nin ihtiyacı için gönderilen cephaneyi
ErciĢ'de karĢılayıp emniyet içerisinde Van'a ulaĢtırmak için silah ve yeterli
miktarda asker ile hazır bulunulması.

Hüküm no: 53
Daha önce ordudan Van'a gönderilmesi emredilen zahire ve
cephanenin Tebriz Kalesi için daha lüzumlu olduğu düĢünüldüğünden oraya
ulaĢtırılmak üzere güvenlik içerisinde Beyazıt Kalesi'ne ulaĢtırılması.
46

Hüküm no: 54
Tatvan'dan gelip ErciĢ Kalesi'nde depolanan buğday anbarda
yandığından yerine bu senenin mahsulünden buğday temin edilerek bu iĢ için
görevli mübaĢir Bekir'e teslim edilmesi

Hüküm no: 55
Ordu-yı hümayundan Van'a gönderilen cephane ve zahireyi karĢılayıp
zahirenin Beyazıt, cephanenin de Van'a ulaĢtırılması için görevlilerin
gerekenleri yapması

Hüküm no: 56
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat ettikten sonra
yerlerinden kaldırılıp Adana'nın Kınık kazasına yerleĢtirilmeleri emredilen
cemaat ve aĢiretlere Ağca koyunlu, Ekrad Hacıları ve baĢkaları tarafından
müdahale ettirilmeyip oraların mamur hale getirilmesi

Hüküm no: 57
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat ettikten sonra
yerlerinden kaldırılıp Adana'nın Kınık kazasına yerleĢtirilmeleri emredilen
cemaat ve aĢiretlere tahsis edilen yaylaklarda oturup yaylamalarına kimse
tarafından engel olunmaması

Hüküm no: 58
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı Devleti'ne itaat ettikten sonra
yerlerinden kaldırılıp Adana'nın Kınık kazasına yerleĢtirilmeleri emredilen
cemaat ve aĢiretlere tahsis edilen yaylaklarda oturup yaylamalarına kimse
tarafından engel olunmaması

Hüküm no: 59
Gönye Kalesi'nin Kazakların saldırılarından korunabilmesi için
yıkılmaya yüz tutmuĢ olan yerlerinin onarımı gerektiğinden ırgat ve kirecin
temini hususunun istiĢare edilerek tımar ve zeamet sahipleriyle askeri
gruplara ve halka hisselerinin tevzi edilerek tamiratın bitirilmesi
47

Hüküm no: 60
KızılbaĢlardan yüz çevirip Osmanlı'ya bağlılık bildiren gruplara gerekli
malzeme ve taĢıt yardımının yapılarak bulundukları yerlerden kaldırılmak
suretiyle Adana'nın Kınık nahiyesine yerleĢmeleri

Hüküm no: 61
Kazakların saldırılarından korunabilmesi için tamiri gereken Gönye
Kalesi'nin tamirine lüzumlu olan bina. ırgat ve neferatın temini için
görevlendirilen Mehmed Haseki ile birlikte kıĢ gelmeden onarımının
tamamlanması

Hüküm no: 62
Kars Kalesi'nin tamiri sona erdiğinden Ankara, Çankırı ve Bolu
sancakları alaybeylerinin adamlarıyla birlikte oradan kalkıp Ahıska'ya varıp
Anadolu Valisi Mehmed PaĢa'nın uygun gördüğü hizmette çalıĢmaları

Hüküm no: 63
Postuhu Kalesi'nde bulunan topların Ardahan'a nakledilmesi hususu
önemli olduğundan Kars'daki miri camuslarla nakil iĢinin yapılması

Hüküm no: 64
Ahıska Kalesi'nin muhafazası için yirmi adet silahlı neferin
gönderilerek ġavĢad beğinin Çıldır Beğlerbeğisi Sefer ile beraber bulunduğu
görevde devam etmesi

Hüküm no: 65
Kendisine Ġspir Sancağı mutasarrıflığı verilen Gönye Sancağı eski beği
Ahmed'in iĢe yarar adamlarıyla Ahıska Kalesi'nin onarımında Vezir Mehmed
PaĢa'nın maiyetinde çalıĢması
48

Hüküm no: 66
Livane Sancağı Beği Ferhad PaĢa'nın elli adet silahlı askerini Ahıska
Kalesi'nin muhafazasına gönderip kendisinin diğer askerleriyle memuriyet
mahallide kalması

Hüküm no: 67
Azgur, Hartus, Ahilkelek, Altunkale, Postuhu ve Çıldır kalelerinin barut,
kurĢun, demir ve fitile ihtiyacı olduğu belirtildiğinden bu kaleler ve Ahıska
Kalesi'nde Vezir Kenan PaĢa'nın dönerken bıraktığı ve KızılbaĢlardan kalan
malzemenin sayımının yapılarak bildirilmesi

Hüküm no: 68
Ardahan'da bulunan kuvvetlerin sayısının bine çıkarılması için gerekli
olan dört yüz kiĢiyi Anadolu Valisi Vezir Mehmed PaĢa'nın istediği yerden
temin etmesi

Hüküm no: 69
Hartus Sancağı Beği Hüsrev'in bir an önce gecikmeden görev yerine
gidip gece gündüz demeden Hartus Kalesi'nin muhafazasında çalıĢması

Hüküm no: 70
Oltu Alay beğinin yarar ve silahlı adamlarıyla Hartus Kalesi
muhafazasında bulunması

Hüküm no: 71
Kars Kalesi'nin tamiri sona erdiğinden Kars'da bulunan Ankara,
Çankırı ve Bolu sancaklarına ait görevlilerin oradan kaldırılarak Ahıska
Kalesi'nin onarım ve muhafazasında çalıĢmak üzere Ahıska'ya gönderilmeleri

Hüküm no: 72
Geçvan Kalesi'nde bulunan neferat ve evlerin içindekilerle beraber
kaldırılarak Magazberd Kalesi'ne yerleĢtirilip kalenin muhafaza ve tahkiminin
sağlanması
49

Hüküm no: 73
Postuhu Kalesi'nde bulunan üç adet bal yemez toplarının Kars'daki
devlete ait camuslarla önce Erzurum'a daha sonra da Kars'a nakledilmesi

Hüküm no: 74
Serhadde bulunan Van Kalesi'nin muhafazası önemli olduğundan bu
kıĢ orayı korumak üzere daha önce gelmeleri emredildiği halde Erzurum
Sahrası'na gelip toplanmayan askeri grupların yoklanıp bir an önce muhafaza
hizmetine katılmalarının sağlanması

Hüküm no: 75
Postuhu Kalesi'nde bulunan üç adet balyemez topunun Erzurum
beylerbeyliğince uygun görülen bir yolla Ahıska'ya ulaĢtırılıp kalenin duvar
yapım ve tamir iĢleri tamamlanıncaya kadar orada kalınması

Hüküm no: 76
Karaman'dan Halep'e gelen ve bundan sonra gelecek olan
güherçilenin üç kat kal ettirilip halis güherçile olduktan sonra hepsinin tüfek
barutu olarak iĢlettirilmesi

Hüküm no: 77
Tortum sancağı beğinin Ahıska Kalesi mütesellimliği göreviyle yüz
nefer adamıyla beraber kalenin muhafazası hizmetinde bulunması

Hüküm no: 78
Ahıska Kalesi'nin tamirini tamamlayan neferatın orduya gönderilerek,
kalenin düĢman saldırılarından korunması için bir miktar silahlı askerle orada
kalınması.
50

Hüküm no: 79
Ahıska Kalesi'nin onarımı için eldeki mevcut benna‟ ve ırgatlar yetersiz
olduğundan Kars Kalesi‟nin tamirinde çalıĢan benna‟ ve ırgatlardan bir
miktarının bir an önce buraya gönderilmesi hususunda
Hüküm no: 80
Kasım ayına kadar Kars Kalesi'nin muhafazası hizmetinde
bulunulması

Hüküm no: 81
Magazberd Kalesi'nin korunması için Vezir Mehmed PaĢa'nın Erzurum
kulundan görevlendirdiği yüz nefere Bozok Sancağı Beği Hüseyin'in orada
kıĢlamak üzere baĢbuğ tayin edildiği

Hüküm no: 82
Kars Kalesi'nin yapımı ve diğer devlet hizmetlerinde büyük baĢarılar
elde eden Diyarbakır mutasarrıfı olup Kars Kalesi'nin yapımında bulunan
Vezir Mehmed PaĢa'nın Magazberd Kalesi'nin ihtiyacı olan odunu ve askeri
temin etmesi ve Postuhu'da olan topları orduya ulaĢtırması

Hüküm no: 83
ġam Eyaleti Valisi olup Musul'un muhafaza hizmetinde bulunan Vezir
Ahmed PaĢa'ya Musul muhafazası ve diğer devlet iĢlerindeki baĢarılarından
dolayı padiĢah tarafından bir kabza ve hilat ihsan edildiği; Devlete tabi olan
Erdelan Hâkimi Hiluhan'ın Rafizilerin saldırısından korunması

Hüküm no: 84
KızılbaĢların saldırılarından Erdelan Hâkimi Hiluhan'ın korunması için
Veziriazam Mehmed PaĢa ve Musul'un muhafaza hizmetinde bulunan Vezir
Ahmed PaĢa'ya gerekli emirlerin yazıldığı; Bu vezirlerle beraber olarak
Rafizilerin o bölgelerden defedilmesine gayret gösterilmesi; Devlete bağlılık
ve Rafızîlere karĢı yaptığı mücadelelerden dolayı Hilihun'a padiĢah
tarafından bir hilat hediye edildiği
51

Hüküm no: 85
KızılbaĢların saldırılarına karĢı yardım isteyen Erdelan Hâkimi Ahmed
Han'ın imdadını yetiĢmek için iĢe yarar silahlı askerler, kabile ve aĢiretler
halkıyla birlikte bir an önce Vezir Ahmed PaĢa'nın yanına varılıp emrinde
çalıĢılması

Hüküm no: 86
KızılbaĢların saldırılarına karĢı yardım isteyen Erdelan Hâkimi Ahmed
Han'ın imdadına yetiĢmek için iĢe yarar silahlı askerler, kabile ve aĢiretler
halkıyla birlikte bir an önce Vezir Ahmed PaĢa'nın yanına varılıp emrinde
çalıĢılması

Hüküm no: 87
KızılbaĢların saldırılarına karĢı yardım isteyen Erdelan Hâkimi Ahmed
Han'ın imdadını yetiĢmek için iĢe yarar silahlı askerler, kabile ve aĢiretler
halkıyla birlikte bir an önce Musul'a varılıp Vezir Ahmed PaĢa'nın emrinde
çalıĢılması

Hüküm no: 88
Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın yardımına yetiĢmek üzere aĢiret, kabile
ve silahlı adamlarla bir an önce Musul'a varılıp Vezir Ahmed PaĢa'nın
emrinde hareket edilmesi

Hüküm no: 89
Cezire Hükümeti Mutasarrıfı Mehmed'in KardeĢi Mir Abdalla birlikte
Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın yardımına yetiĢmek üzere bir an önce Musul'a
varılıp Vezir Ahmed PaĢa'nın emrinde hareket etmesi

Hüküm no: 90
Kastamonu Sancağı beğinin Van'dan kalkıp askerleriyle beraber
Erdelan Hâkimi Hiluhan'ın oğlu Ahmed Han'ın Rafızilere karĢı korunması
hizmeti için Vezir Ahmed PaĢa'ya katılmaları
52

Hüküm no: 91
RiĢvanlı Bali'nin yüz nefer silahlı ve atlı askeriyle bu emir kendine
ulaĢtığında hiç vakit kaybetmeden Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın Rafızilere
karĢı imdadına yetiĢmek üzere Veziriazam Mehmed PaĢa'ya katılması

Hüküm no: 92
Van'dan iki yüz nefer zırhlı ve cebeliler temin edilerek Erdelan Hâkimi
Han Ahmed'in KızılbaĢlara karĢı korunması için Musul'a gönderilmesi

Hüküm no: 93
Ġki yüz nefer silahlı ve iĢe yarar adamlarla Gence'den kalkılıp Erdelan
Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢlara karĢı korunması hizmetlerinde bulunmak
üzere Musul'a gidilmesi

Hüküm no: 94
Bitlis hâkiminin silahlı adamlarıyla birlikte Van'dan kalkıp beĢ gün
içerisinde Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢlara karĢı korunması
hizmetlerinde bulunmak üzere Musul'a gelmesi

Hüküm no: 95
Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın imdadına yetiĢmek üzere on adet oda
yeniçerilerinin önüne düĢüp Kürdistan'dan Musul'a hangi yoldan gidilmesi
uygunsa oradan gidilerek beĢ altı konakta Musul'a ulaĢılması

Hüküm no: 96
Dört-beĢ yüz kadar silahlı ve iĢe yarar askerlerle birlikte Erdelan
Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢlara karĢı korunması hizmetlerinde
bulunulması için Musul'a gidilmesi

Hüküm no: 97
Dört-beĢ yüz kadar silahlı ve iĢe yarar askerlerle birlikte Erdelan
Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢlara karĢı korunması hizmetlerinde
bulunulması için Musul'a gidilmesi
53

Hüküm no: 98
Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢlara karĢı korunması için
Veziriazam Mehmed PaĢa'nın Kethüdası Mehmed Diyarbakır ve Musul'da
olan emir ve aĢiretlere baĢbuğ tayin edildiğinden aĢiretlerin emirlerine
mektuplar yazılarak kethüda oraya gelmeden silahlı askerlerle hazır
bulanmalarının sağlanması

Hüküm no: 99
Cezire Hükümeti mutasarrıfının kardeĢi Mir Abdalla kethüdası Osman'ı
baĢbuğ tayin ederek silahlı ve iĢe yarar adamlarını Erdelan Hâkimi Hiluhan
oğlu Ahmed Han'ın Rafızilere karĢı korunması için göndermesi

Hüküm no: 100


Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın imdadına yetiĢmek için Van
Beylerbeyisi tarafından istenen askerlerin tedarik edilerek Vezir Ahmed
PaĢa'nın kapıcıbaĢı Mustafa'nın yanına ulaĢtırılması

Hüküm no: 101


Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın KızılbaĢ saldırılarından korunması için
Diyarbakır ve Musul'da bulunan emir ve aĢiretlere baĢbuğ tayin edilen
Veziriazam Mehmed PaĢa'nın kethüdası Mehmed'in yanına beĢ yüz yarar
neferle gidilerek uygun gördüğü hizmette çalıĢılması

Hüküm no: 102


Veziriazam Mehmed PaĢa Diyarbakır tarafına gittiğinden Karaman
Beyi Arslan'ın bu kıĢı Ahıska'da geçirip ora ve etrafının muhafazasında
bulunması; Ģimdiye kadar bu gibi hizmetlerdeki baĢarılarından dolayı padiĢah
tarafından bir hilat ile ödüllendirildiği

Hüküm no: 103


Veziriazam Mehmed PaĢa ordusuyla birlikte Erzurum'dan ayrılarak
Diyarbakır tarafına gittiğinden Kasım ayına kadar Ahıska ve Kars taraflarının
54

muhafazasında bulunulması ve Erzurum'dan Kars'a gönderilen zahirenin


miktarının belirlenerek anbara konulması

Hüküm no: 104


Musul muhafazasında olup Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın imdadına
giden Vezir Ahmed PaĢa vefat ettiğinden Mehmed PaĢa'nın ġam valisi
yapılarak Musul muhafazasına görevlendirildiği
Hüküm no: 105
Erdelan Hâkimi Ahmed Han'ın imdadına giden Vezir Ahmed PaĢa'nın
vefat etmesine mebni Mehmed PaĢa ġam valisi yapılarak Musul
muhafazasına görevlendirildiğinden Diyarbakır'a bağlı ġikaki, Besyan,
Poryan, Zilan ve Karaçili vs. aĢiretlerin beğlerinin silahlı adamlarıyla Musul'a
gidip Mehmed PaĢa'nın maiyetinde çalıĢmaları

Hüküm no: 106


Veziriazam Mehmed PaĢa ordusuyla birlikte Erzurum'dan ayrılıp
Diyarbakır'a gideceğinden Erzurum Kars ve Ahıska bölgelerinin Kasım ayına
kadar korunması hizmetinde bulunulması

Hüküm no: 107


Musul'un korunması ve Rafizilerin eziyetlerinin defedilmesi için o tarafa
gelen Veziriazamla birlikte hareket edilerek gerekli çalıĢmaların yapılması

Hüküm no: 108


Magazberd Kalesi'ni muhafaza için orada bulunan Amasya sancağı
mutasarrıfının kuvvetleriyle ve Erzurum kolundan gelecek kuvvetlerle bu kıĢı
orada geçirmesi emredilip padiĢah tarafından kendisine hediye olarak bir hilat
gönderildiği
55

Hüküm no: 109


Ahıska Kalesi'nin devamlı olarak üç yıl muhafaza hizmetinin görülmesi
Ģartıyla beĢ yüz nefer harb etmeye kadir yarar kul oğlu yazılıp ve Bekir
Ağa'nın bunların üzerine ağa tayin edilerek kayıt defterinin gönderilmesi

Hüküm no: 110


Veziriazam Mehmed PaĢa Erzurum'dan kalkıp Diyarbakır tarafına
yöneldiğinden Ahıska Kalesi ve civarının düĢman saldırılarından korunması
için baĢbuğ tayin edilen Çıldır Beylerbeyisi Sefer'in bu kıĢı Ardahan'da geçirip
etrafa göz kulak olması istenip kendisine padiĢah tarafından bir hilat ihsan
edildiği

Hüküm no: 111


Ahıska Kalesi'nin onarım iĢleri tamamen bittikten sonra etrafındaki
diğer kalelerin eksiklerinin giderilerek zahirelerinin temininden sonra
askerlerle beraber Erzurum'a gelinmesi

Hüküm no: 112


Kalelerin onarımı tamamlanıp bahar baĢında Rafizilerin üzerine
yürünmesine karar verildiğinden Rumeli tarafında boĢ bulunan tımar ve
zeametlerin halka ilan edilerek dirlik isteyenlerin Veziriazam Mehmed
PaĢa'nın yanına gönderilmesi ve Rumeli tarafında olan yiğitlerin harbe
iĢtirakleri için teĢvik edilmeleri

Hüküm no: 113


Devlete sadakatle hizmet eden Kürt hâkimlerinden Mehran
Hakimi'nden bundan sonra da Musul muhafazasında bulunan Mehmed PaĢa
ile irtibat halinde çalıĢıp orada askerlerini eksik etmemesi istenip kendisine
padiĢah tarafından bir hilat ihsan edildiği
56

Hüküm no: 114


Serhadlerin korunmasında ġam Beylerbeyisi Mehmed'e yoldaĢlık
edilmesi talep edilerek, devlete olan hizmetlere mukabil padiĢah tarafından
bir hilat hediye edildiği

Hüküm no: 115


Musul muhafazasında bulunan ġam Valisi Mehmed PaĢa'nın Ģu ana
kadarki çalıĢmalarının takdirle karĢılanıp, kendisinden bundan sonra da bu
yerlerin muhafazası istenerek padiĢah tarafından bir hilat ihsan edildiği

Hüküm no: 116


Tokat ve Kazabad taraflarında yapılan ahırdaki yüz katar devlete ait
develerin arpa ve samanlarıyla, deveciler için gerekli olan azıkların temin
edilerek gönderilmesi

Hüküm no: 117


Musul muhafazasında güzide Arap askerleriyle güzel hizmetlerde
bulunan Deyr, Rahbe, Ane, Hadise ve Selimiye sancakları mutasarrıfı Ebu
RiĢ oğlu Emir TarnuĢ Mehmed'in padiĢah tarafından bir hilatle ödüllendirilip
aynı hizmetlere devam etmesi istendiği

Hüküm no: 118


Van Kalesi'nin onarımı ve hendeğinin geniĢletilmesiyle, Makü
Kalesi'ne zahire nakli ve diğer hizmetlerdeki baĢarılı çalıĢmalarından dolayı
ġirvanla Siird Sancağı Beği Tatar'ın padiĢah tarafından hilatle ödüllendirildiği

Hüküm no: 119


Bu kıĢ ordusuyla beraber Ardahan'da kıĢlayıp Ahıska serhaddının
güvenliğini sağlayacak olan Çıldır Beylerbeyisi Sefer'in yanında silahlı ve iĢe
yarar neferlerle bulunulup uygun gördüğü hizmette çalıĢılması
57

Hüküm no: 120


Ahıska Kalesi ve civarının düĢman saldırılarından korunması önemli
olduğundan Çıldır Beyi'nin adamları ve kendisi ile bu muhafazada görevli
olan Gürcistan askerleriyle bu kıĢı Ardahan'da geçirip Ahıska ve düĢman
tarafının gözaltında bulundurulması

Hüküm no: 121-122


Veziriazamın Erzurum'dan kalkıp Diyarbakır'a girdikten sonra Ġslam
ordularına kıĢlak olarak belirlenen yerler

Hüküm no: 123


Divriği ve Arapgir sancakları dıĢında beĢ sancakta bulunan elli sekiz
yer ordunun muhtelif güçleri için kıĢlak olarak belirlendiğinden hayvanların
yiyeceklerinin belirlenen narh üzerinden temin edilerek kimsenin kıĢlak
hususundan muaf tutulmaması

Hüküm no: 123 [Mükerrer]


Ordu çavuĢu Mehmed ve cebecilerin toplam yüz otuz baĢ davarının
ÇemiĢgezek'de kırk gün kıĢlattırıldıktan sonra kaldırılıp Pertek kazasına
gönderilmesi

Hüküm no: 124


ġimdiye kadar Musul'un muhafazası vesair din ve devlet için önemli
hizmetlerde baĢarılı çalıĢmaları olan Deyr Rahbe, Ane, Hadise ve Selimiye
sancakları Mutasarrıfı Ebu RiĢ oğlu Emir Mehmed'in bundan sonra da
Musul'da bulunan ġam valisinin uygun gördüğü hizmette çalıĢması

Hüküm no: 125


Yeni fetih olunan serhaddeki Ahıska Kalesi ve civarındaki kalelerin
düĢmana karĢı korunması için yeni kuvvetler ve zahire gelmekte olduğundan
bundan sonra da muhafaza iĢine gerekli ihtimamın gösterilmesi
58

Hüküm no: 126


Anadolu, Kütahya, Karaman, Sivas, Halep, MaraĢ ve Adana
eyaletlerinde olan sancaklarda tımar tasarruf eden düĢük halli tımar
sahiplerinin bedelleri devlet için alınmak adet olduğundan bu eyaletlerdeki
sancakların korunması için otuz nefer düĢük halli tımar sahibine beĢ bin akçe
tımarla tayin edilen baĢbuğun bunları yazıp bildirmesi

Hüküm no: 127


Seyf oğlu Emir Ali'nin bazı sekban eĢkıyasıyla Beyrut'u, Maan oğlu
Emir Melhame'nin Sayda'yı iĢgallerinin kaldırılması ve Harmus oğulları ile
Melhame'nin Balbek bizimdir diyerek o civarda yaptıkları zulümlerin
kaldırılmasının Ģükranla karĢılandığı; EĢkıyanın tamamen defi için gerekli
önlemlerin alınması

Hüküm no: 128


Kerkük Kalesi'nin düĢmanın hilelerinden korunması için Musul
kolundan ve Rum yiğitlerinden yüz atlı yarar neferin tedarik edilerek
gönderilmesi ve Musul'da Yeniçeri ağası olan Çalık oğlu Ġbrahim'in neferata
ağa tayin edilmesi

Hüküm no: 129


Kerkük Kalesi'nin korunması önemli iĢlerden olduğundan Musul'da
Yeniçeri Ağası olan Çalık Ġbrahim'in Kerkük Kalesi'ne kul ağası olarak
görevlendirildiği

Hüküm no: 130


Bazı sıkıntı ve saldırılardan dolayı sağda solda dağınık halde bulunan
Musul etrafındaki köyler halkının üç yıl vergilerden muaf tutularak yerlerine
gelip ziraat ve iĢleriyle meĢgul olmalarının temini

Hüküm no: 131


Seyf oğlu Emir Ali'nin bazı sekban eĢkıyasıyla Beyrut'u, Maan oğlu
Emir Melhame'nin Sayda'yı iĢgallerinin kaldırılması ve Harmus oğulları ile
59

Melhame'nin Balbek bizimdir diyerek o civarda yaptıkları zulümlerin


kaldırılmasının Ģükranla karĢılandığı; EĢkıyanın tamamen defi için gerekli
önlemlerin alınması

Hüküm no: 132


Maan ve Seyfoğulları'nın bazı kılıç artığı Dürzi ve Arap eĢkıyası ile
birlikte ġam civarında hacı ve yolcuların yoluna çıkıp zarar verdikleri
bildirildiğinden ġam mütesellimi tarafından bir davet geldiği zaman silahlı
kuvvetlerle ona katılınması

Hüküm no: 133


Miri develerin kıĢlaması için Artukabad'da yapılan deve ahırına
gönderilen develer için arpa ve samanın alınıp anbara konup konmadığı,
devecilerin nafaka ve yiyecek ve içeceklerinin temin edilip edilmediğinin ve
devecilerin halka herhangi bir zulümlerinin olup olmadığının kontrol edilerek
bildirilmesi

Hüküm no: 134


Haleb'de halk arasında tedavülde olan akçeler kırkık, bozuk ve düĢük
ayar olduğundan bu durumun düzeltilmesi için gerekli gayretin gösterilip
Asitane'de basıldığı gibi halis gümüĢten on ikisi bir dirhem gelir akçe
kullandırılması

Hüküm no: 135


Zile'de yeniden inĢa edilen ahırda kıĢı geçirecek olan yüz adet devlete
ait develer için Zile, Ortapare ve Yüzdepare kazalarında arpa ve samana
kimse tarafından engel çıkarılmadan alınarak anbara konması

Hüküm no: 136


Hizan hâkimi ile aralarında düĢmanlık olan Müküs Sancağı Beyi
Seyyid Han ile Karlı Beyi Korcu Bey'in adamlarının Hizan'ın bazı köylerini
yağma niyetleri haber alındığından kendilerine veziriazam tarafından yapılan
60

nasihatlere kulak asmazlarsa ġirvi ve Zerki sancakları beyleri ile bir olup
saldırılarının defedilmesi.

Hüküm no: 137


Hizan hâkimi ile aralarında düĢmanlık olan Müküs Sancağı Beyi
Seyyid Han ile Karlı Beyi Korcu Bey'in adamlarının Hizan'ın bazı köylerini
yağma niyetleri haber alındığından kendilerine veziriazam tarafından yapılan
nasihatlere kulak asmazlarsa Hizan Beyi Abdal'ın yardımını gidilmesi

Hüküm no: 138


Hizan hâkimi ile aralarında düĢmanlık olan Müküs Sancağı Beyi
Seyyid Han ile Karlı Beyi Korcu Bey'in adamlarının Hizan'ın bazı köylerini
yağma niyetleri haber alındığından kendilerine veziriazam tarafından yapılan
nasihatlere kulak asmazlarsa silahlı ve iĢe yarar adamlarla Hizan'a gidilip
yardım edilmesi

Hüküm no: 139


Hizan hâkimi ile aralarında düĢmanlık olan Müküs Sancağı Beyi
Seyyid Han ile Karlı Beyi Korcu Bey'in adamlarının Hizan'ın bazı köylerini
yağma niyetleri haber alındığından kendilerine veziriazam tarafından yapılan
nasihatlere kulak asmadıklarından Zerki ve Kirdgan sancakları beğlerinin
Hizan'a varıp diğer yardıma gelen gruplarla hareket etmeleri

Hüküm no: 140


Kerkük Kalesi ve Musul sınır boylarının düĢman saldırılarından
korunması için yarar ve silahlı neferat ve kabile ve aĢiretlerden tertip edilen
güçlerle hazır olunup Musul muhafazasında olan ġam valisinden davet
geldiği zaman harekete geçilmesi

Hüküm no: 141


Kerkük Kalesi ve Musul sınır boylarının düĢman saldırılarından
korunması için yarar ve silahlı neferat ve kabile ve aĢiretlerden tertip edilen
61

güçlerle hazır olunup Musul muhafazasında olan ġam valisinden mektup


geldiği zaman harekete geçilmesi

Hüküm no: 142


Beyazıd Kalesi'nin düĢmanın hile ve düzenlerinden korunması için
ErciĢ'den yeterli miktar neferat ayrılıp kalenin muhafazasına gönderilmesi

Hüküm no: 144


KızılbaĢların Kerkük Kalesi ile serhaddeki bazı yerlere saldırıp zarar
vermek kastında oldukları bildirildiğinden gerekli asker ve silahın tedarik
edilerek ikinci bir emrin beklenmesi

Hüküm no: 145


KızılbaĢların Kerkük Kalesi'ne saldırıp zarar vermek kastında oldukları
bildirildiğinden gerekli asker ve silahın tedarik edilerek ikinci bir emrin
beklenmesi

Hüküm no: 146


KızılbaĢların Kerkük Kalesi ile serhaddeki bazı yerlere saldırıp zarar
vermek kastında oldukları bildirildiğinden ġam'da gerekli asker ve silahın
tedarik edilerek ikinci bir emrin beklenmesi

Hüküm no: 147


Ordu için gerekli olan dingil ile yastık, sandık tahtası ve yastıkların
MaraĢ'dan kesilerek Birecik iskelesine ulaĢtırılması.

Hüküm no: 148


Musul, Kerkük ve Erbil'in düĢman saldırılarına karĢı korunması için
tımar ve zeamet sahipleri ile birlikte derhal Musul'a gidilip Musul
muhafazasında görevli ġam Valisi Mehmed'in maiyetinde çalıĢılması

Hüküm no: 149


Makü ve ErciĢ sancaklarının korunması ve Nahçıvan semtlerine akın
eden KızılbaĢları vurup önüne gelen Rafaza ile cenk etmesindeki
62

baĢarılarından dolayı Makü ve ErciĢ Sancakları Beği Mehmed'in padiĢah


tarafından hilatle ödüllendirildiği

Hüküm no: 150


Bargiri ve Harpurut sancaklarının korunması ve Makü ve ErciĢ
sancakları beği Mehmed ile Nahçıvan semtlerine akın eden KızılbaĢları vurup
önüne gelen Rafaza ile cenk etmesindeki baĢarılarından dolayı Bargiri ve
Harpurut Sancakları Beği Bahaeddin'in padiĢah tarafından hilatle
ödüllendirildiği

Hüküm no: 151


Musul'un düĢmana karĢı korunması ve sağda solda dağınık halde
bulunan halkı kendi yerlerine yerleĢtirip vilayeti Ģenlendiren Musul
muhafazasında görevli ġam Beylerbeyi Mehmed'in padiĢah tarafından hilat
ile ödüllendirildiği

Hüküm no: 152


Van Kalesi'ne düĢman tarafından herhangi bir saldırı ihtimali olmadığı
doğru ise SamsoncubaĢı DerviĢ'in orada bulunan kuvvetlere baĢbuğ tayin
edilerek Yeniçeri Kethüdası Hasan'ın Diyarbakır'a dönmesi

Hüküm no: 153


Ordu sefere çıktığında her sancağın muhafazası için otuz nefer alçak
halli tımar sahiplerinin bedellerinin miri için alınması eski adetten olduğundan
bir kırk yedi senesinde sefere gitmeye gücü olmayanlara beĢ bin akçe tımarlı
baĢbuğ tayin olunup toplanan bedellerin ordu hazinesine teslim edildiğine
dair maliye tarafından emir verildiği
III.BÖLÜM
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN TRANSKRİPSİYONU

Der-zamân-ı hazret-i Kadri Efendi re’îsü'l-küttâb -tavvelallâhü


te‘âlâ ömrehû-
Yev[mü]'l-ehad fî 18 M sene [10]46.

Hüküm no: 1
ġam Eyâleti'ne mutasarrıf olup hâliyâ Musul muhâfazasında olan
Vezîr Ahmed PaĢa ve Musul Beğlerbeğisi ( ) -dâme ikbâluhû- ya- hüküm
ki,
Serhadd-i mansûrenin sedd-i sedîdi olan Van Kal„ası'na neft ve zift
irsâli lâzım-ı umûr-ı mühimmeden olmağla bin kırk altı senesinde vâki„ bin
kırk yedi senesine mahsûb olmak üzre Musul'un avârız hânelerinden hâliyâ
tahsîl olunan bedel-i nüzul mâlı ile narh-ı rûzî ve ve te„âmül-i nâs hesâbı üzre
üç yüz kantar-ı Rûmî zift ve üç yüz kantar-ı Rûmî neft iĢtirâ ve tedârik idüp
Arap kabâ‟ilindnen yine nüzul virilmeyüp mâlıyla iktizâ eyledüği kadar
mekkârî develeri kirâlayup ve tahmîl idüp ta„cîl üzre Van Kal„ası'na irsâl
eylemen içün düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem nâzımü
menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı muhteremim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâlehûnun- kapıcı baĢısından kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim
Ahmed -zîde mecduhû- ta„yîn ve irsâl olunmağla esmânı içün mâliye
tarafından her birinize müstakil evâmir-i Ģerîfem virilmekle mûcebince olunup
zikr olunan neft ve zifti ber-vech-i ta„cîl iĢtirâ ve tedârik itdürüp ve mübâĢir-i
mezbûr ile Musul'a göndermenüz bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-
ünvânım ve mâliye tarafından virilen emr-i Ģerîfim üzere zikr olunan üç yüz
kantar zift ile üç yüz kantar nefti ta„yîn olunan akçeleriyle ve mübâĢir-i
mezbûr ma„rifeti ile ta„cîl ale't-ta„cîl iĢtirâ itdürüp kabîletân-ı mezbûretândan
mekkârî develeri tedârik idüp ve ücret-i mu„tâdelerini bî-kusûr virdürüp ve
yükledüp kemâl-i sür„at ve isti„câl üzere Van Kal„ası'na irsâl ve îsâl idüp ve
bi'l-cümle zikr olunan zift ve neftin mu„accelen ulaĢdırılması umûr-ı
64

mühimmedendir bir vechle avk ve te‟hîr ve ihmâl ve tekâsül olmayup hemen


emr-i Ģerîfim vusûl bulduğu gün mübâĢeret ve bir gün mukaddem iĢtirâ idüp
ve kaldurdup Van tarafına yollayup mübâĢir-i mezbûr ile ulaĢtırmağa sa„y ve
dikkat eyleyesin ( ) vusûl buldukda bu bâbda mâliye tarafından her birinize
virilen emr-i Ģerîfim mûcebince amel idüp min-ba„d hilâfına rızâ ve cevâz
göstermeyesiz.

Hüküm no: 2
Bâ-hatt-ı hazret-i [Efendi]
Hâliyâ Nusaybin Sancağı beği olup Benî Mansûr kabîlesinin Ģeyhi olan
Tahir -dâme izzuhûya- hüküm ki,
Van Kal„ası'na ber-vech-i isti„câl neft ve zift irsâl ve îsâli lâzım
gelmeğin hâliyâ Musul'dan üç yüz kantar zift ve üç yüz kantar neft iĢtirâ idüp
bi'l-fi„l ġam Eyâleti'ne mutasarrıf olup Musul muhâfazasında olan düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem vezîrim Ahmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâlehû- ve emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Musul Beğlerbeğisi
Mehmed -dâme ikbâluhûya- emirler gönderilmeğin müĢârun-ileyhimâ ve
mübâĢiri taraflarından sana mektûb ve adam varduğı günde kabîle-i
mezkûreden ücret-i mu„tâdesi ile kirâ develeri ihrâc idüp Musul'a gönderüp
zikr olunan altı yüz kantar neft ve zifti tahmîl ve ber-vech-i ta„cîl Van
Kal„ası'na irsâl ve îsâl eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel
idüp dahi te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp kabîlenden ücret-i mu„tâdesi ile kifâyet
kadarı kirâ develerini tedârik ve müĢârun-ileyhimânın adamlarıyla Musul'a
gönderüp zikr olunan altı yüz kantar neft ve zifti tahmîl itdürüp ve kaldırdup
bi-eyy-i vechin kâne Van Kal„ası'na irsâl ve îsâl ve itmâm-ı hizmet eyleyesin
kirâya tutulan develerin kirâları ashâbına bî-kusûr verilmesi emrim olmağın
hizmet-i mezbûreye mübâĢir ta„yîn olunan ( ) yedinden vâsıl olur ana göre
her ne hâl ise bir gün mukaddem mühimmât-ı mezbûreyi kabîlenin kiraya
develeriyle kaldırdup hizmet-i mezbûreyi edâ itmeğe bezl-i makdûr eyleyesin
husûs-ı mezbûr ehemm-i mühimmât-ı umûrdan olduğundan gayrı itmâm ve
edâsı mücerred senden matlûb ve mes‟ûldür ana göre iĢbu emr-i Ģerîfim vâsıl
65

olduğu gün mübâĢeret ve ihtimâm eyleyesin ki bu bâbda hizmetin meĢkûr


olup ri„âyet-i aliyyeme mazhar olursun Ģöyle ki bu hizmet edâsında nev„â
ihtimâlin müĢâhede olunup bir iki gün te‟hîre kala bir vechle özrün kabûl
olunmak ihtimâli olduğun mukarrer bilüp avk ve te‟hîr ve ihmâlden be-gāyet
hazer eyleyesin.

Bu dahi
Bir sûreti
Müftehirü'l-aĢâyir ve'l-kabâyil Benî Hamil kabîlesi urbânının Ģeyhi olan

Hüküm no: 3
Van Beğlerbeğisi Dilaver PaĢa'ya hüküm ki,
Van Kal„ası serhadd-i memâlik-i mahrûsamda vâki„ olup bi-avni'llâhi
te„âlâ KızılbaĢ-ı bed ma„âĢın zarar ve gezendinden kal„a-i mezbûre ve ol
havâlîde olan mahaller lâyık-ı dîn ve devlet ve muvâfık-ı ırz ve namus-ı
saltanat olan vech üzere hıfz ve hirâseti emri için ziyâde neferât ve kul
yazılup leyl ü nehâr umûr-ı muhâfaza ile takayyüd olunmak lâzım ve mühimm
olmağın hâliyâ Van'da olan hisâr eri ve azeb tâ‟ifesi iki bin atlı ve bin nefer
piyâde hisâr eri olmak üzre cümle üç bin nefere varınca kal„a muhâfazasına
ve cenk ve harbe kādir yarar ve tuvânâ ve bahâdır-ı Rum yiğitleri kul yazılup
üç bin nefere tekmîl olunmak bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim
üzre amel idüp dahi Van Kal„ası'nın muhâfazası içün hâlâ mevcûd olan kul iki
bin nefer atlu ve bin nefer piyâde olmak üzre cenk ve harbe kādir yarar ve
tuvânâ Rum yiğitlerinde cümle üç bin nefere varınca tahrîr ve tekmîl eyleyüp
hizmet-i muhâfazada istihdâm eyleyesin ammâ ol tahrîr eyledüğün neferât
mevcûd olup ve darb ve harbe ve kal„a muhâfazasına kādir tuvânâ Rum
yiğitleri olup ihtirâz olunması emrim olan ekrâddan ve gayrîden bir ferdi
yazmak ihtimâli olmaya ve ulûfelerin dahi kadîmî Van neferâtının atluları ve
piyâdeleri ne mikdâr ile ibtidâ olmuĢ ise anların dahi ulûfelerin ol minvâl üzre
ta„yîn idüp tahrîr ve üç bin nefere tekmîl eyledükden sonra defterin bir sûretin
66

yazup düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem vezîr-i a„zam ve


serdâr-ı ekrem Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâlehûya- gönderesin.

Hüküm no: 4
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Van Beğlerbeğisi ( ) -dâme ikbâlühû- ya hüküm ki,
Van Kal„ası memâlik-i mahrûsamın intihâ‟-i serhaddinde vâki„ olmuĢ ve
kal„a-i metîn ve kilid-i âhenîn olup hıfz ve hirâsetinin ve bi-fazlillâhi te„âlâ
mekr ve gezend-i a„dâ-yı hâsireden himâyet ve vikāyeti ehemm-i umûr-ı dîn
ve devletden olduğundan mâ„adâ murûr-ı eyyâm ile etrâf-ı erba„asında halel
pezîr olup ta„mîr ve termîme muhtâc olan mahalleri metânet ve istihkâm üzre
ta„mîr ve termîm ve etrâf-ı kal„ada olan handeği on zirâ„ arz ve sekiz zirâ„
umku olmak üzre tevsî„ ve hafr itdirülüp zikr olunan handeği deryâdan su
gelüp doldurmak içün kal„anın iki köĢesinde deryâya varınca iki vesî„ ve azîm
sandık hendek kazdırılup su getürülmek vech-i münâsib olmağla husûs-ı
mezbûr içün bundan akdem cebecilerim baĢı olan iftihârü'l-emâcid ve'l-
ekârim Hasan -dâme mecduhü- ile ocak halkından üstâd mi„mârlar
gönderüldüğünden gayrı hizmet-i mezbûr içün yeniçerilerim kethüdâsı olan
iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhü- ba„zı mühimmât-ı lâzime
ve neferât-ı kesîre ile Van tarafına irsâl olunup hizmet-i mezbûreye imdâd ve
mu„âvenet itmeleri içün eyâletine tâbi„ olan hukkâm ve ümerâya evâmir-i
Ģerîfem gönderilmiĢdir inĢâallâhü te„âlâ kethüdâ-yı müĢârün-ileyh vusûlünde
zikr olunan hendeklerin vech-i meĢrûh üzre tevsî„i ve deryâya varınca iki
handeğin hafri ve kal„a duvarının muhtâc-ı meremmet olan mahalleri metânet
üzre ta„mîr ve termîmi husûsuna müĢârün-ileyhânın ve irsâl olunan mi„mârlar
ve sâyir ehl-i vukūfla vech ve münâsib gördükleri üzre mübâĢeret olunmak ve
kal„a-i mezbûrenin Sarp Kapusu'nda ne mikdâr mağara vardır ve her birinde
kaçar adam tahassun itmek mümkündür görülmek ve kal„a-i mezbûrede hıfz
olunmak içün iki bin aded sepetle Ģenlendirilüp hâzır ve âmâde kılınmak ve
hîn-i mahalde zikr olunan sepetlerin içi dolacak mertebe kal„a içinde balçık
toprağı ihzâr itdirülmek ve büyük topları vaz„ olunup atıldıkda sarsmasına
tahmîn ider yerler tahmîn olunup zikr olunan büyük topların çapları ordû-yı
67

hümâyûnuma gönderilüp ve kal„a-i mezbûrenin hisâriçesi arasında câbecâ


kapular açılup birbirine buluĢmağa iki tarafdan lağımlar hafr itdirilmek ve
kal„a-i mezbûrede eskiden ve yeniden cümle ne mikdâr kurĢun ve barut ve
cebehâne var ise ta„tîr? ve kıtmîr? yoklanup defter olunmak ve hâlâ olan Van
kolu iki bin nefer atlu ve bin nefer piyâde hisâr eri olmak üzre üç bin nefere
tekmîl olunmak içün anda ne mikdâr kul yazılmağa kâbiliyet olduğu görülüp
mevâdd-ı mezkûre müĢârün-ileyh yeniçerilerim kethüdâsı ma„rifetiyle arz
olunmak bâbında [emr-i] âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim üzre amel idüp dahi kethüdâ-
yı müĢârün-ileyhin ve cebecibaĢı Hasan ve Van'da muhâfaza hizmetinde
olan SamsoncubaĢı DerviĢ -dâme mecduhumâ- nın ve irsâl olunan
mi„mârların re‟y ve ma„rifetleri ile ittifâk ve ittihâd üzre hizmet-i mezbûreye
mübâĢeret ve kal„a etrâfında olan handeği fermânım olduğu [üzere] tevsî„ ve
tathîri ve kal„a duvarlarının muhtâc-ı meremmet olan mahalleri termîm ve
ta„mîrini ve iki köĢeden deryâya varınca iki vesî„ ve azîm handeğin hafrı
husûsunda sâdır olan fermân-ı âlîĢânım mûcebince hukkâm ve ümerâ‟-i
Ekrad sancağı nihâde ve Van'da muhâfaza hizmetinde olan kullarım ve
Van'ın sağ ve sol koluna azeb ve hisâr eri tâyifesine her birinin tahammül ve
iktidârlarına göre mevzi„ ve mahall ta„yîn olunup ber-vech-i isti„câl hafr itdirilüp
itmâma iriĢdirmeğe kal„a-i mezbûreye kemâl-i metânet ve istihkâm virilmekle
bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve mevâdd-ı mezbûreyi dahi
kethüdâları müĢârün-ileyhe virilen kazâyâ defteri mûcebince yerlü yerinde
yoklayup arza muhtâc olanları arz ve i„lâm idüp ol cânibde tedârik ve ihzârı
lâzım olanlarını ber-vech-i ta„cîl tedârik ve tahsîl itdürüp ihmâl ve gaflet ve bir
vechle sâ‟ir hareket olunmak ihtimâli olmaya

Hüküm no: 5
Makü Kal„ası Sancağı Beğine hüküm ki,
Makü Kal„ası intihâ‟-i serhadde vâki„ olup leyl ü nehâr KızılbaĢ-ı bed
ma„âĢın zarar ve gezindinden gereği gibi hıfz ve hırâset husûsunda bezl-i
iktidâr olunmak lâzime-i mühimme-i dîn ve devletden olup ve sen yarar ve
nâmdâr ve umûr-dîde ve kâr güzâr olup dîn ve diyânet ve sadâket ve
68

istikāmetine i„timâd-ı hümâyûnum olmağla ol bâbda senden küllî hizmet ve


yoldaĢlık vücûda gelmek melhûz-ı hümâyûnum olmağın kal„a-i mezbûrenin
muhâfazası umûrunda rûz ve Ģeb hâb ve râhatı terk idüp gereği gibi hıfz ve
hırâseti husûsunda mecd ü sâ„î olman emrim olmuĢdur ve bu ana değin ol
serhadde envâ„ hidemât-ı mebrûren vücûda gelmiĢ emekdâr olup mahall-i
himmet ve sezâvâr-ı âtıfet olduğun ecilden hâliyâ hakkında mezîd-i avârıf-ı
seniyye-i mülûkânem zuhûra getürüp hizmetlerin mukābelesinde hâssa hıla„-ı
fâhire-i mülûkânemden sana bir büyük hil„at-ı meveddet übbehetimi ihsân ve
inâyet idüp dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri kethüdâsı olan iftihârü'l-emâcid
ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu- ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl
buldukda envâ„-ı ta„zîm ve ihtirâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile iĢtiğāl idüp
irsâl ve ihsân olunan hil„at-ı fâhire ve kisve-i bâhiremi alup giyüp fîmâba„d
dahi kal„a-i mezbûrenin hıfz ve hırâseti umûrunda dâmen-i inâyet dermeyân
idüp dîn ve devlete lâyık ve ırz ve namus ve saltanatıma muvâfık olan vech
üzre hareket eyleyüp bâb-ı muhâfazada var kuvvet-i bazuyu himmete
getüresin inĢâallâhü te„âlâ ol bâbda vücûda gelen hizmetin ve uğûr-ı
hümâyûnumda vücûda getüreceğin merdâne hareketin huzûr-ı hümâyûnda
makbûl olup mukābelesinde ümîdinden ziyâde ri„âyet-i seniyye-i
hümâyûnuma mazhar olup beyne'l-akrân mümtâz ve serfirâz olman
mukarrerdir ana göre kal„a-i mezbûrenin muhâfazasında rûz ve Ģeb huzûr ve
râhatı kendüne harâm eyleyüp uğur-ı hümâyûnumda sadâkat ve istikāmetle
hizmet eyleyesin.

Bir sûreti
Bayezid Kal„ası beğine

Yev[mü]'l-ehad fî 24 M sene [10]46

Hüküm no: 6
Bâ-müsvedde-i hazret-i Yahya Efendi
Van Beğlerbeğisi Dilaver -dâme ikbâlühû- ya hüküm ki
Van Kal„ası intihâ‟-i serhadd-i mansûrede vâki„ olup KızılbaĢ
memleketine muttasıl olmağla muhâfazası ve ta„mîr ve termîm lâzım olan
69

mahallerinin meremmet ve ta„mîri husûsuna sa„y ve himmet lâzime-i


mühimme-i dîn ve devletden olmağın kal„a-i mezbûrenin muhtâc-ı meremmet
olan yerleri termîm ve ta„mîr ve etrâfının handeği tevsî„ ve tathîr ve arz ( )
zirâ„ tevsî„ ve umku ( ) zirâ„ olmak üzre hafr itdirülüp ve deryâdan handeğe
su getirülmek içün kal„anın [i]ki köĢesinden deryâya varınca iki vesî„ ve azîm
ve amîk hendek dahi kazılup su getürülmek ve gereği gibi metânet ve
istihkâm virilmek içün bi'l-fi„l dergâh-ı mu„allâm yeniçerilerinin kethüdâsı olan
iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu- ba„zı mühimmât-ı lâzime
ve neferât-ı kesîre ile ol cânibe irsâl olunup inĢâallâhü te„âlâ varup vâsıl olup
fermânım olduğu üzre hizmet-i mezbûreye mübâĢeret olundukda ber-vech-i
ta„cîl itmâm itdürülüp metânet ve istihkâmı mükemmel olmak içün umûmen
Van Eyâleti'ne tâbi„ olan ümerâ ve hukkâm-ı Ekrad baĢka kendü adamlarıyla
bu hizmete ta„yîn olmuĢlardır ana göre her birine kal„a ta„mîrinde ve hendek
hafrında tahammül ve iktidârlarına göre hisse ta„yîn idüp ve bi'z-zât kendün
üzerlerine olup herkese hissesini ta„mîr ve meremmâtı kemâl-i metânet ve
istihkâm ile itdürüp ve hafrı fermânım olanlardan hendekleri dahi vesî„ amîk
hafr idüp müĢârün-ileyh Hasan -dâme mecduhu- ile ve sâyirleri ile hüsn
mu„âmele ve ittihâd üzre hidemât-ı dîn ve devletimi edâ eylemen eylemen
emrim olmuĢdur ve mukaddemâ uğur-ı hümâyûnumda vücûda gelen
hizmetlerinden kat„-ı nazar hâliyâ bu fermânım olan hidemât-ı mebrûrenin
edâ ve temĢiyetde seni tâziyâne-i […] ve kendüne bâ„is-i rağbet olmak içün
hâssa hılâ„-ı fâhiremden sana bir sevb hil„at-ı mûrisü'l-behcet ihsân ve inâyet
idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda envâ„-ı ta„zîm ve
ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile iĢtiğāl idüp ihsân ve irsâl olunan hil„at-i
fâhire ve kisve-i bâhiremi alup giyüp dahi inĢâallâhü te„âlâ dergâh-ı mu„allâm
yeniçerilerinin kethüdâsı müĢârün-ileyh neferât ile varup vâsıl olduğu gibi
husûs-ı mezbûre gereği gibi mübâĢeret idüp dahi ümerâ ve hukkâm-ı
Kürdistân'a ve sâyirlerine hâllü hâlince mezîd mikdâr hisse ta„yîn idüp gereği
gibi kal„anın ve deryâdan su getürülmek içün kal„ânın iki köĢe baĢından
deryâya varınca iki vesî„ ve azîm hendek kazdurup kal„a-i mezbûrenin ta„mîre
muhtâc cüz‟î ve küllî bir mahallinde kusûr ve noksân koydurmayup lâyık-ı dîn
ve devlet olan vech üzre bu hizmetleri kemâl-i ittifâk ve ittihâd üzre itmâm ve
70

ihtitâma iriĢdirilmekde bezl-i himmet ve sarf-ı kudret eyleyesin ve'l-hâsıl kal„a-


i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi fermânım olan vech üzre itmâm itdirülüp bu
bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel olunmak aksâ-yı murâd-ı
hümâyûnumdur ana göre sâ‟ire kıyâs itmeyüp müĢârün-ileyh dergâh-ı
mu„allâm yeniçerileri kethüdâsı ve cebecibaĢı ve anda olan samsoncubaĢı ve
neferâtlarıyla ve sâyir Kürdistân'ın ümerâ ve hukkâmı ile ve kendü adamların
ile bu bâbda giceyi gündüze katup bi-fazlillâhi te„âlâ eğer meremmâtı ve eğer
hendek hafri emrim üzre itmâm itdüresin ve Van Kal„ası'nın sağ ve sol
kollarının ve gayrî tâ‟ifesinin ağaları ve dizdârları uğur-ı hümâyûnumda
hizmet ve ol yerlerde her biri can ve baĢla sa„y ve dikkat eyledükleri mesâmi„-
i aliyyeme ilkā olunmağla hizmetleri ma„lûm-ı hümâyûnum olup mezbûrlar ve
sâ‟ir ol cânibde uğur-ı hümâyûnda hizmetde bulunan gāzî kullarım ve du„â-yı
hayrıma mazharo olmuĢlardır berhurdâr olsunlar hizmetleri meĢkûr olmağla
mezbûrân ağalara birer hil„at-ı fâhirem ihsân ve irsâl olunmuĢdur gerekdir ki
vusûl buldukda herbirin Van'da kendülerine giydirüp ve hizmetleri huzûr-ı
hümâyûnda meĢkûr olduğu bildürüp zikr olunan kal„a termîminde ve
hendeklerin hafrında hizmetde bulunmaları ve bu husûsun itmâma iriĢmesi
murâd-ı hümâyûnum olduğun i„lâm idüp her birlerini dahi neferâtı ile hendek
hafrında hisse ta„yîn idüp hafr-ı sandık ve ta„mîr-i kal„a husûsunda ikdâm ve
ihtimâm idesin

Hüküm no: 7
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Bi'l-fi„l dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri kethüdâsı olan Hasan dâme
mecduhû- ya hüküm ki,
Van Kal„ası serhadd-i Ġslâmiyenin sedd-i sedîdi ve memâlik-i mahrûsa-
i ehl-i sünnet ve cemâ„atin âhenîn-i kilidi olup her vechle ma„mûr ve âbâdân
ve dâ‟imâ eyyâm-ı devleti hümâyûnumda sükkân ve ahâlîsi müreffeh ve bi'l-
emân olmak mühimmât ve lâzım olup lakin murûr-ı eyyâm ile kal„ası'nın câ
be-câ ba„zı yerleri ta„mîr ve vücûhu? zemîn toprak ile dolmağın tathîre
muhtâc olmağla bi-fazli'llâhi te„âlâ kal„a-i mezbûrda ta„mîr ve termîme muhtâc
olan yerlerinin bi'l-cümle metânet ve istihkâm üzre termîm ve ta„mîri ve
71

handeğinin vaz„-ı kadîmden on zirâ„ ziyâde enlü ve sekiz zirâ„ ziyâde dahi
derin olması ve hendek-i mezbûr deryâ suyu ile dolmak içün kal„anın iki
tarafından deryâya varınca iki vesî„ ve azîm hendek dahi hafr itdirülüp deryâ
suyu kal„a handeğine getürülmesi mühimmât-ı dîn ve devletden olmağla
hizmet-i mezbûreye devlet-i aliyyem emekdârlarından bir müstakīm ve dindâr
kimesne ta„yîn ve irsâl olunmak lâzım ve mühimm olup ve sen hadd-i zâtında
Asitane-i sâ„adetimde hâsıl olmuĢ ve müddet-i medîdden bu ana dek uğur-ı
hümâyûn-ı izzet makrûnumda hidemât-ı meĢkûre vücûde getürmüĢ ve
devlet-i aliyyenin sadâkat-kârı ve südde-i sa„âdet-medârımın emekdârı olup
hizmet-i hümâyûnumda ihtimâmına i„timâd-ı hümâyûnum ve kemâl-i i„tikād ve
sa„âdet makrûnum olmağın hizmet-i mezbûrenin edâ ve itmâmı sana ta„yîn
ve tahsîs olunup hâliyâ kendün bi'z-zât kalkup Van'a varup eyâlet-i mezbûr
beğlerbeğisi olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Dilaver -dâme ikbâluhu- bi'l-fi„l
cebecilerim baĢı olup mukaddemâ yine hizmeti içün Van'a gönderilen
iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu- ve irsâl olunan mi„mârlar
ve serhadd-i mezbûre ihtiyârları ve sâyir ahâlî-i vukūf ile müĢâvere ve
mükâleme idüp kal„â-i mezbûrenin istihkâmı ve fermânım olan hizmetlerin
itmâmı husûsu ne vech üzre münâsib görülüp ne tarîkle karâr bulur ise ol
minvâl üzre hizmete mübâĢeret ve muhtâc-ı arz olan mevâddı tafsîl üzre
düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-
i a„zam ve serdâr-ı ekrem Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhu- ya arz
idüp ve muhtâc-ı arz olan mevâddı hîn-i müĢâvered karâr olduğu üzre tedârik
eylemen ve bi-lutfillâhi te„âlâ hizmet-i mezbûreyi hüsn-i tedbîr ve himmet ve
kemâl-i ittihâd ve ittifâk ve sa„y dikkat ile bir gün evvel vücûda getürtmek ve
Van Eyâleti'nde olan hukkâm-ı kirâm ve ümerâ‟-i Gürcistân'a gönderilen
ahkâm-ı Ģerîfe ve hil„at-i fâhiremi her birine giydürüp yine mîr-i mîrân-ı
müĢârün-ileyh -dâme ikbâluhu- ve mûmâ-ileyh cebecibaĢı -dâme mecduhu-
ve sâyir zikr olunan hayr-hâhân-ı devleti aliyye vech-i münâsib gördükleri
üzre her birine binâ ve ta„mîr-i kal„a ve hafr ve tevsî„-i hendekden hâllerine ve
tahammüllerine göre birer hisse-i mu„ayyene tahsîs idüp vaktiyle itmâma
iriĢdürmeleri içün kendülerine gönderilen evâmir-i Ģerîfem mûcebince bezl-i
ihtimâm ve sarf-ı dikkat ve ikdâm etmen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır
72

olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı


celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi bilâ-tevakkuf ve te‟ehhür kalkup Van'a
varup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh -dâme ikbâluhu- ve mûmâ-ileyh cebecibaĢı
ve sâyir serhadd-i mezbûre ihtiyârları ve devlet-i aliyyem hayr-hâhları ile hüsn
istiĢâre idüp re‟y-i Ģûrâ ve ittifâk-ı ârâ ile zikr olunan binâ ve ta„mîr ve hafr ve
hendek husûsunda tabî„atinizde olan sadâkat ve istikāmet muktezâsınca
vech [ve] münâsib gördüğü üzre bezl-i makdûr ve bi-lutfillâhi te„âlâ ahsen
vücûh lâzım ve etemm mekāsıd nâfi„ üzre serî„an ve âcilen bir gün evvel hayr
ile itmâm ve ihtitâm bulmasına sarf-ı nâ-mahsûr eyleyesin ve lâzımü'l-arz
olan mevâddı sür„at üzre ale't-tafsîl müĢârün-ileyh vezîr-i a„zam ve serdâr-ı
ekrem arz idüp ve sâyir husûsâtda ve muhtâc-ı arz olan mevâddı muktezâ-yı
vakte enseb maslahata akreb olan vech üzre ta„cîl ale't-ta„cîl itmâm
itdürmeğe ikdâm eyleyesin ve eyâlet-i mezbûrenin hukkâm ve ümerâsına
evâmir-i Ģerîfem mûcebince her biri hissesine göre hizmet-i binâ ve ta„mîr ve
hafr hizmetinde bezl-i tâm ve tüvân ve dikkat eyleyeler deyü dikkat ve bu
hizmetleri mukābelesinde envâ„-ı inâyât-ı aliyye ve ihsânım ve mazhar
olacaklarının kendülere i„lâm ve hâtırlarını tatyîb idüp hizmete tahrîs ve tergīb
eylemen husûsunda ri„âyet ve istimâlet üzre olasın el-hâsıl her husûsda
senin re‟y-i rezîn ve tedbîr ve tedârikine i„timâd-ı hümâyûnum olmağın sana
virilen kazâyâda mukayyed ve mastûr olan mevâddın bi-lutfihillâhi te„âlâ
mezîd ihtimâm olması senden matlûbumdur ana göre bu bâbda her tarafdan
bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ bu hizmetin
mukābelesinde me‟mûl ve melhûzundan tabâkāt ile ziyâde ri„âyet-i aliyyem
ve inâyet-i celîleme mazhar olman mukarrerdir.

Yevmü'l-ehad fî 25 M sene [10]46

Hüküm no: 8
Van'da olan sağ ve sol kollarım ve Arab tâ‟ifesi ağalarına ve
dizdârlarına hüküm ki,
Van Kal„ası enhâ‟-i [intihâ‟-i] serhadde vâki„ olup KızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ
tâyifesinin ve tam„ nazarı olmağla muhâfazasında ve muhtâc-ı meremmet
73

olan mahalleri termîm ve ta„mîr olunmak husûsunda bezl-i ikdâm akdem


lâzımât-ı umûrumdan olmağla hâlâ kal„a-i mezbûrenin ta„mîre muhtâc olan
yerleri metânet ve istihkâm üzre ta„mîr etdirilüp ve handiği evvelkinden ziyâde
tevsî„ ve tathîr olunduğundan gayrı deryâdan hendeke su getürülmek içün
hisâr duvarının iki köĢesinden deryâya varınca iki vesî„ ve azîm hendek hark
ve hafr itdirilmek fermânım olmağla husûs-ı mezbûr içün dergâh-ı mu„allâm
yeniçerilerinin kethüdâsı iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu-
ta„yîn ve irsâl olunup hizmet-i mezbûre Van Beğlerbeğisi olan emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Dilaver -dâme ikbâluhu- ve eyâletinde olan hukkâm ve
ümerâ‟-i Kürdistân'dan ta„yîn olunup her biri hissesine düĢen mahalli tathîr ve
hafr etmeleri içün evâmir-i Ģerîfem gönderilüp bilâ-tereddüd ve imhâl alup
metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîm idüp dîn ve devletim hizmetinde
bezl-i makdûr eylemen emrim olmuĢdur ve ile'l-ân uğur-ı hümâyûnumda
vücûda gelen hidemât-ı Ģâyeste ve lâhikan mukābelesinde hâssa hıla„-ı
fâhiremden size birer sevb hil„at-i meveddet übbehetimi ihsân ve inâyet idüp (
) ile irsâl olunup buyurdum ki vusûl buldukda envâ„-ı ta„zîm ve ikrâm ve
esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl idüp alup giyüp dahi emr-i Ģerîfim üzre
müĢârün-ileyh Van Beğlerbeğisi Dilaver -dâme ikbâluhû- ta„yîn itdüğü üzre
her biriniz ta„mîri fermânım olan Van Kal„ası'nın ta„mîri ve hendeklerin tathîr
ve ta„mîri umûrundan hissene ta„yîn olunan mahalli neferâtınız ile gereği gibi
metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve tathîr ve hafr etdirüp edâ‟-i hizmet ve
tekmîl-i maslahat eyleyesiz gice ve gündüz ol serhadde hizmet ile
mukābelelerinde gāzî ve mücâhid kullarım olduğunuz ecilden zikr eğer siz ve
eğer sâ‟ir anda olan kullarım hüsn-i teveccüh-i hümâyûnum du„âma mazhar
olmuĢsuz inĢâallâhü te„âlâ bu def„a vücûda gelecek hizmetleriniz dahi huzûr-ı
hümâyûnda makbûl ve meĢkûr olup du„â-yı hayrım ele getürdür ve ana göre
dîn-i mübîn yolunda ve uğur-ı sa„âdet karînimde bir [ve]chle dâmen-i
dermeyân idüp fermânım olan hizmetde çalıĢup bir vehle tekâsül ve ihmâl
ihtiyâr etmeyesin.
74

Hüküm no: 9
Van'da SamsoncubaĢı DerviĢ Ağa'ya hüküm ki,
Hâlâ Van Kal„ası enhâ‟-i serhadde vâki„ olup KızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ
tâ‟ifesinin keyd ve mekrinden muhâfaza olunmak ve muhtâc-ı meremmet
olan mahalleri termîm ve ta„mîr ve handeği tevsî„ ve tathîr olunmak lâzım ve
mühimm olup inĢâallâhü te„âlâ husûs-ı mezbûre mübâĢeret olunup Van
Kal„ası'nın handeğinin umku ve tevsî„i ( ) zirâ„ olmak üzere hafr itdirilüp ve
deryâdan kal„anın dibine? su gelmek içün kal„anın iki köĢesinden deryâya
varınca iki vesî„ ve azîm hendek kazdırılup su getürülmek içün ve gereği gibi
metânet ve istihkâm ve virilmek bâbında sa„y ve ihtimâm idüp husûs-ı
mezbûru itmâm ve ihtitâma iriĢdirmek içün bi'l-fi„l dergâh-ı mu„allâm
yeniçerileri kethüdâsı olan iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme
mecduhu- iktizâ eyleyen mühimmât-ı lâzime ve neferât-ı kesîre ile Van
tarafına irsâl olunup sen dahi yeniçeri ocağının emekdârı ve dîn ve devletim
kayırır Asitâne-i sa„âdetimin doğru kulu olup bu bâbda senden dahi ziyâde
hizmet vücûda gelmek me‟mûl-i hümâyûnum olmağla seninle Van
muhâfazasında olan dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri kullarım ile kal„a-i
mezbûrenin ta„mîr ve termîminde ve zikr olunan handeğin hafr ve tevsî„inde
müĢârün-ileyh Hasan kethüdâ -dâme mecduhu- ile hizmetde bulunman emr
idüp ve bu ana değin uğur-ı hümâyûnda vücûda gelen hizmetlerin
mukābelesinde hâssa hıla„-ı fâhiremden bir sevb hil„at-i meveddet übbehetim
ihsân ve inâyet idüp kethüdâ-yı müĢârün-ileyh sana gönderilmiĢdir buyurdum
ki vusûl buldukda envâ„-ı ta„zîm ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile iĢtigāl
üzre ihsân ve irsâl olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i bâhiremi alup giyüp dahi
fermânım olduğu üzre Van Kal„asın ta„mîr ve termîminde ve handeğin tevsî„
ve tathîrinde ve deryâdan kal„anın duvarı dibine? iki vesî„ ve azîm handeğin
hafri husûsunda müĢârün-ileyh Hasan kethüdâ -dâme mecduhu- ile sâ‟ir
hizmet-i mezbûreye ta„yîn olunan kullarım ile ta„yîn olunan kullarım ile
dâmen-i dermeyân idüp hissene düĢen mahalli kemâl-i metânet ve istihkâm
üzre ber-vech-i ta„cîl edâ ve itmâma sa„y ve ihtimâm üzre olanı vücûda gelen
hizmetin huzûr-ı Ģerîfimde meĢkûr olup envâ„ ri„âyet ve ihsânıma mazhar
75

olman mukarrerdir ana göre ihtimâm idüp du„â‟-i hayrım almaya sa„y-i cemîl
vücûda getürüp makdûrunu safr eyleyesin

Bir sûreti
CebecibaĢı Hasan -zîde mecduhu- ya

Hüküm no: 10
( ) Sancağı beğine hüküm ki,
Hâliyâ Van Kal„ası'nın meremmâta muhtâc olan yerleri istihkâm üzre
ta„mîr olunmak ve handeği on zirâ„ yassı ve sekiz zirâ„ derin hafr itdürülmek
ve etrâf-ı kal„adan olan hendeğe deryâdan su gelmek içün kal„anın iki
köĢesinden deryâya varınca iki azîm hendek kazdırılup deryâdan su
getürülüp kal„a-i mezbûreye gereği gibi istihkâm virilmesi mühimmât-ı
umûrdan olmağla husûs-ı mezbûr içün bundan akdem cebecilerim baĢı olan
iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu- ve yeniçeri ocağından
üstâd mi„mâr irsâl olunduğundan gayrı bi'l-fi„l dergâh-ı mu„âllâm yeniçerileri
kethüdâsı olan iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim Hasan -dâme mecduhu- dahi
ta„yîn ve irsâl olunmağın mu„ayyen ücret-i mukayyedeleriyle sancağından
ihrâcı ve Van'a irsâli fermânım olup Van Beğlerbeğisi emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm
Dilaver -dâme iclâluhû- tarafından tevzî„ olunan benna‟ ve ırgadlardan gayrı
sen dahi ziyâde adamların ve aĢâyir ve kabâyilin ile varup Van Kal„ası'nın
termîmi husûsunda ve etrâfında tevsî„ olacak ve iki tarafından deryâya
varınca hafri fermânım olan hendeklerin hafrinde mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh
ve mûmâ-ileyhimâ cebecilerimbaĢı ve yeniçerilerim kethüdâsı vech ve
münâsib görüp hissene ta„yîn ve tahsîs eyledükleri mahalli alup kendü
adamların ve aĢâyir ve kabâyilinden tedârik eyledüğün ırgadlarla hafr etdirüp
bir gün mukaddem itmâma iriĢdirmedirmeğe sa„y ve dikkat eylemen bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur ve bu ana değin devlet-i aliyyem uğurunda
sebk eden hizmetin mukābelesinde hakkında mezîd inâyet-i aliyyem zuhûra
getürüp hal„-ı fâhire-i hüsrevânemden sana bir sevb hil„at-ı meveddet
übbehetimi ihsân ve inâyet idüp yeniçerilerim kethüdâsı olan müĢârün-ileyh
Hasan –dâme mecduhu- ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda
76

i„zâz-ı tâmm ve ikrâm-ı tamâm ile istiklâl edip ve envâ„-ı ta„zîm ve iclâl ile alup
giyüp dahi sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp me‟mûr
olduğun üzre ol serhaddin muhâfazası husûsunda ve kal„a-i mezbûrenin
etrâfında olan handeğin tevsî„inde ve deryâya varınca tarafından fermânım
olan handeğin hafrinde vesâyir ta„mîr ve termîminde senin hissene düĢen
mahalli mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh ve mûmâ-ileyhimâ cebecilerimbaĢı ve
yeniçerilerim kethüdâsı vech ve münâsib görür ta„yîn eyledüğün mahalle
kendü adamların ve aĢâyir ve kabâ‟ilin ile hafr ve tevsî„ ittirdüp bir gün
mukaddem itmâma iriĢdirmeğe bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve
bi'l-cümle kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi husûsu ve handeğin hafr ve
tevsî„i ve deryâdan handeğe su getürülmesi ehemm-i umûrdandır umûr-ı
sâ‟ire kıyâsla ihmâl ve müsâhele olmayıp emr-i Ģerîfim varup husûs-ı
mezbûre mübâĢeret olundukda bilâ-tereddüd ve ihmâl mübâĢeret idüp
itmâm-ı hizmet sâ‟ir hukkâm ve ümerâ‟-i Ekrad sancağın nihâd ve gayrı
asâkir-i ecnâd ile bezl-i makdûr idüp uğur-ı hümâyûn-ı sa„âdet makrûnda
envâ„ mesâ„î-i cemîle vücûda getüresin bu husûsda olan sa„y ve hizmetin
huzûr-ı fâizü'n-nûrumda meĢkûr olup husûl-i âmâlin ile ri„âyet ve ihsânıma
mazhar olman mukarrerdir ana göre bu ana değin vücûda gelen sa„y ve
hizmetlerinde ziyâde sarf-ı makdûr ve hizmet-i cemîlede bulunmağla du„â-yı
hayrım almağa sa„y-i mevfûr eyleyesin.

Bir sûreti
ġirvan ve Siird Sancağı Beği Abdal -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Adilcevaz sancağı beği alay beğine yazıla

Bir sûreti
Bargiri sancağı beği olan Bahaeddin -dâme mecduhû-

Bir sûreti
Kesan sancağı beği olan Abdullah -dâme mecduhû- ya
77

Bir sûreti
Ispayrıd Bancağı beği

Bir sûreti
Agakıs Sancağı Beği Halid Bey -dâme izzuhû-

Bir sûreti
Kârkâr Sancağı Beği Hamza -dâme mecduhû- ya

Bir sûreti
Kerdügi […] Sancağı Beği olan Hamza -dâme izzuhu- ya

Hüküm no: 11
Bâ-müsvedde-i Nişâncı Efendi
ġam Eyâleti ile Musul muhâfazasında olan vezîr Ahmed PaĢa'ya
hüküm ki
Musul Eyâleti Basra ve Bağdad serhadlerinde vâki„ olup ol havâlî ve
etrâfı avn ve inâyet-i cenâb-ı ehadiyyet ile zarar ve gezend-i a„dâdan sıyânet
ve vikāyet husûsunda sa„y ve dikkat itmeğe kādir vezîr-i celîli'l-kadrim Musul
muhâfazasına ta„yîn ve irsâl olunmak lâzım olmağla sen yarar ve nâmdâr ve
umûr-dîde ve kârgüzâr olup vüzerâ-yı celili'l-i„tibârım miyânında kemâl-i
kiyâset ve karâbet ve nihâyet rüĢd ve Ģecâ„at ile mevsûf ve ma„rûf olduğun
ecilden re‟y-i rezîn-i isâbet-karîne i„timâden ol cânibin muhâfazasına ta„yîn ve
irsâl idüp varup ol vilâyetde vâsıl ve dâhil olan a„dâ-yı dîn ve düĢmenân
ashâb-ı güzînin def„-i mazarratda ve ol serhaddin lâyık olan vech üzre zabt
ve hırâsetin var kuvveti bâzuya getürüp harekât ve süknâsı dîn ve devlet ve
ırz namus saltanatıma muvâfık olmağla vücûda gelen hakîmâne hareketin
pesendîde-i tab„-ı hümâyûnum olup du„â-i hayr-ı icâbet eserime mazhar
olmuĢsundur berhurdâr olasın yüzün ak olsun ol serhadlerde zuhûra gelen
hidemât-ı mebrûre ve mesâ„î-i meĢkûren mukābelesinde hakkında mezîd
avârıf-ı seniyye-i mülûkânem ahvâl ve mâlına Ģâmil olup hâssa hıla„-ı fâhire-i
hidîvânemden sana iki sevb hil„at-i mûrisü'l-behcet ve eĢyâk-ı hâteme'l-
eknâfımdan? bir kabza ĢimĢir ihsân adüvv-tedmîr ihsân ve inâyet idüp îsâl ve
78

teblîği hizmetiyle düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem vezîr-i a„zam ve


serdâr-ı muhteremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kapucı
baĢılarından kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim ( ) -zîde kadruhû- ta„yîn
olunmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-
ı tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl idüp ihsân ve irsâl olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i
bâhiremi alup giyüp ve kılcı kuĢânup icrâ-yı levâzım-ı iftihâr ve mübâhât
eyledikden sonra kemâ-kân ol serhadlerin muhâfazasında ve lâyık-ı dîn ve
devletde ve muvâfık-ı ırz ve namus-ı saltanat olan vech üzre dâmen-i
dermeyân olup mekr ve keyd-i a„dâ-yı dîn ve zarar ve gezend-i mülâhide-i
duzah karînden bir an emîn olmayup hıfz ve hirâset-i memleket husûsunda
ve hazm ve ihtiyât-ı düĢman birbiri üzre var kuvveti bâzuyu himmete getürüp
hakkında olan hüsn teveccüh-i hümayûnum yevmen fe-yevmen ziyâde
olacak mertebeleri vücûda getüresin ve'l-hâsıl bi-avnillâhi te„âlâ ol
serhadlerde huzûr-ı hümâyûnumda nümâyân olacak envâ„ hizmetler vücûda
getürüp Musul memleketi hudûd ve sınurunda olan re„âyâ-yı memleketi
Rafaza-i hâsirenin dest-i ta„arruzundan emîn sâlim etmekde ve sâyir vâki„
olan mühimmât-ı dîn ve devlet ve mesâlih-i mülk ve milletin edâ olmasında
dahi dâ‟imâ rızâ-yı hümâyûnum üzre hareket idüp lâzimü'l-arz olan ahvâl ve
âsârı ale't-tevâlî müĢârün-ileyhe yazup serdâr-ı nusret Ģi„ârıma arz ve
i„lâmdan hâlî olmayasın

Hüküm no: 12
ġirvan pâyesiyle bi'l-fi„l Haleb Beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhu-
ya hüküm ki,
Hâliyâ düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Diyarbakır
Eyâleti'ne mutasarrıf olup Kars muhâfazasına me‟mûr olan vezîrim Mehmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhu- eyâleti askeri ve sâyir Kars muhâfazasına
ta„yîn olunan Karaman ve Sivas Beğlerbeğisi ve eyâletlerinde vâki„ olan
umerâ ve sâyir tavâyif-i asker ile kalkub Kars'a müteveccih ve revâne
olunduğundan mâ„adâ düstûr-ı mükerrem müĢîr-i efham nizâmü nâzimü
menâzimü'l-ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekrem Mehmed PaĢa -
[edâm]allâhü te„âlâ iclâluhu- dahi iĢbu mâh-ı Saferü'l-muzafferin onuncu günü
79

yanında olan yeniçeri ve bölük ağaları ve umûmen Kayyûm? Kolu vesâyir


beğlerbeğiler ve tavâyif-i asker ile mütevekkilen alallâhi te„âlâ kalkub Kars
cânibine teveccüh ve revâne olmağa karâr virilmekle sen dahi eyâletinize
tâbi„ olan ümerâ ve asker ve Ahıska ve Ardahan Kolu ve yarar ve müsellah
adamlarunla kalkup ber-vech-i isti„câl yürüyüp Kars'a varup vezîr-i müĢârün-
ileyhe mülâkī olup yanında dernek ve cem„iyyetde mevcûd bulunup müĢârün-
ileyh vezîr-i a„zam ve serdâr-ı mükerrem -edâmallâhü te„âlâ iclâluhu- ordû-yı
hümâyûnuma askeriyle ol semtlere varınca vech-i münâsib görüldüğü üzre
hizmet-i muhâfazada bezl-i iktidâr eylemen bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi senünle eĢmeğe me‟mûr olup
beğlerbeği nâmında olan kullarım ve sâyir ümerâ ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr
ve sâyir tavâyif-i asker ve Ahıska ve Ardahan kolu müterettib ve mükemmel
kalkup sür„at ve isti„câl üzre yürüyüp Kars'a varup müĢârün-ileyh vezîrime
mülâkī olup dernek ve cem„iyyetde mevcûd bulunup müĢârün-ileyh vezîr-i
a„zam ve serdâr-ı zafer Ģi„ârım -edâmallâhü te„âlâ iclâluhu- dahi inĢâallâhü
te„âlâ ol câniblere varıncaya değin vezîr-i müĢârün-ileyh ile ma„an Kars
muhâfazasında vech ve münâsib gördüğü üzre eyâletin askeri ile hizmetde
bulunasın müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım yevm-i mezbûrda umûmen ordû-yı
hümâyûnumda olan kullarım ile Erzurum sahrâsından kalkup müvekkilen
alallâhi te„âlâ Kars câniblerine müteveccih olmağla karâr virilmiĢdir ana göre
vâkıf ve âgâh olup me‟mûr olduğun üzre müretteb ve mükemmel kalkup
sür„at üzre yürüyüp müĢârün-ileyh vezîrim Kars'a vâsıl oluncaya değin sen
dahi mükemmel askerinle Kars'a vâsıl olup emr-i âhar irsâline ihtiyâc
itdirmeyesin ve bi'l-cümle bir seneden? mukaddem Kars'a varup dernek ve
cem„iyyetde hâzır ve mevcûd bulunman murâd-ı hümâyûnumdur zinhâr ve
zinhâr avk ve te‟hîr ve ihmâl ve tekâsül itmeyüp emr-i Ģerîfim vusûl bulduğu
günün ertesi cümle beğler ve asker ve Kili ve Ahıska ve Ardahan kolu ile
müretteb ve mükemmel Kars'a revâne olup müĢârün-ileyh varmazdan
mukaddem sen Kars'a vâsıl olmağa ve mevcûd bulunmağa ihtimâm ve
müĢârün-ileyh sadr-ı a„zam varınca vech ve münâsib gördüğü üzre hizmet-i
muhâfazada bezl ve sa„y-i ikdâm eyleyesin ve iĢbu emr-i hümâyûnum ne gün
80

ve ne sâ„at vâsıl olduğu ve ne vechle isti„câl üzre mükemmel kalkup Kars'a


müteveccih olduğun ve sâyir ol cânibin lâzimü'l-arz olan yazup serdâr-ı zafer
Ģi„ârıma bildiresin.

[Yev]mü's-sülâsâ fî 26 M sene [1046]

Hüküm no: 13
Pertekrek sancağı Beğine hüküm ki,
Kars cânibinde olan serhadlerin gereği gibi hıfz ve muhâfazası umûr-ı
lâzimeden olmağla Diyarbakır Eyâleti'ne mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem
müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhu- eyâletde vâki„ olan hukkâm ve ümerâ‟-i Ekrâd ve Karaman ve Sivas
Beğlerbeğileri ve eyâletlerinde vâki„ olan ümerâ ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr
ile Kars serhaddinin muhâfazası ve ol havâlîde olan mezrû„âtın mekr ve
keyd-i a„dâdan himâyet ve sıyâneti husûsu içün Kars'a ta„yîn ve irsâl olunup
düstûr-ı mükerrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzimü'l-ümem
vezîr-i a„zam ve serdâr-ı muhteremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhu-dahi umûmen ordû-yı hümâyûnumda mevcûd olan asâkir-i islâmım
ile kalkup Kars cânibine tevcîhe dahi karâr virilmeğin müĢârün-ileyh vezîrim
Mehmed PaĢa Kars'a vâsıl oluncaya değin sen Van Eyâleti pâyesiyle Çıldır
Beğlerbeğisi olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Sefer -dâme ikbâluhu- eyâleti
ümerâsı ile ve cümle erbâb-ı tîmâr ve zü„emâsı ve Ahıska ve Ardahan Kolu
ile kalkup sür„at ve isti„câl üzere yürüyüp Kars'a varup vezîr-i müĢârün-ileyhe
mülâkī olup mûmâ-ileyh vezîr-i a„zam varınca vech ve münâsib görüldüğü
üzre hizmet-i muhâfazada bulunması bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağla
kendüye hükm-i hümâyûnum gönderilmiĢdir sen dahi livâ‟-i mezbûr askeri ve
yarar ve müsellah adamlarınla müretteb ve mükemmel müĢârün-ileyh Sefer -
dâme ikbaluhu- ile ma„an kalkup Kars'a varup müĢârün-ileyh vezîrim varınca
hâzır ve mevcûd bulunup vech ve münâsib görüldüğü üzre hizmetde
bulunman emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi emr-i Ģerîfim sana vusûl
bulduğu sâ„at livâ-yı mezbûr askeri ve yarar ve müsellah adamlarınla
81

müretteb ve mükemmel müĢârün-ileyh Sefer -dâme iclâluhu- ile ma„ân kalkup


Kars'a varup müĢârün-ileyh vezîrim varınca hâzır ve mevcûd bulunup vech
ve münâsib görülen hizmetde ve yoldaĢlıkda bulunasın ve'l-hâsıl müĢârün-
ileyh vezîr-i a„zam ol câniblere varıncaya değin serhadd-i mezbûrenin hıfz ve
hırâseti mühimmât-ı umûrdandır emr-i hümâyûnum vâsıl olduğu gün
müĢârün-ileyh Sefer -dâme ikbâluhû- ile ma„an bulunup sür„at ve isti„câl üzre
mahall-i me‟mûre varman ve münâsib görülen hizmetde bulunmakda sa„y ve
ikdâm eyleyesin inĢâallâhü te„âlâ bu bâbda uğur-ı hümâyûnumda vücûda
gelecek hizmetin mukābelesinde envâ„-ı inâyât-ı aliyyeme mazhar olman
mukarrerdir Ģöyle ki emr-i hümâyûnun vusûlü ertesi mûmâ-ileyh Sefer -dâme
iclâluhû- ile kalkup ma„an teveccüh idesin özr ve cevâbın mesmû„-ı
hümâyûnum olmayup eĢedd-i hakāret ile cezân virilmek mukarrer bilüp
tekâsül ve ihmâlden ihtiyât eyleyesin.

Bir sûreti
Ardahan sancağ beğine

Bir sûreti
ġavĢad sancağı beğine

Bir sûreti
Nısf-ı Livane sancağı beği Murtaza

Bir sûreti
Hartus sancağı beğine

Bir sûreti
Mar„aĢ sancağı beğine

Bir sûreti
Mahcil sancağı beğine

Bir sûreti
Pertek sancağı beğine
82

Bir sûreti
Acâre-i Ulyâ sancağı beğine

Bir sûreti
Acâre-i Süflâ sancağı beğine

Bir sûreti
Ġmirhoy sancağı beğine

Bir sûreti
Ispayrıd sancağı beğine

Bir sûreti
Altunkal„a sancağı beğine

Bir sûreti
Postuhu sancağı beğine

Bir sûreti
Ahilkelek sancağı beğine

Bir sûreti
[…] sancağı beğine

Bir sûreti
Nısf Livane ve Pertekrek [beğine] Hüsrev -dâme-

Hüküm no: 14
Bâ-hatt-ı Hazret-i Efendi
Diyarbakır Eyâleti muhâfazasında olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm
ki,
Sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup bi'l-fi„l Cizre hâkimi olan Mehmed -dâme
ikbâluhu- ordû-yı hümâyûnuma adam gönderüp memâlik-i mahrûsa[mda]
mukaddemâ ecdâd-ı izâmım zamânında tahrîr olundukda havâss-ı
83

hümâyûnum ve ze„âmet ve tîmâr ve evkāf ve emlâk ve bi'l-cümle vezîrler ve


beğlerbeğiler ve ümerânın hâsları umûmen defâtire kayd ve sebt olunup her
biri mahallinde ma„lûm ve mu„ayyen iken hukkâm-ı Kürdistân'a ocaklık ve
mülkiyet üzre tevcîh ve ahidnâme-i hümâyûn ve berât-ı Ģerîfe ile tefvîz ve
tahsîs olunan hükûmetlerin kurâ ve mezâri„i umûmen kendülere temlîk
olunup mefrûzü'l-kalem ve memû„ü'l? kadem? olmağla ol makūle hükûmetde
min ba„d muharrirler vaz„-ı kalem itmeyüp ve nizâ„ mü‟eddî olmamak içün
kurâ ve mezâri„leri ve sâyir arâzîleri defâtir hâneme dahi aslâ kayd
olunmamağla umûmen hükûmetleri dâhilinde olup defâtire kayd olunan kurâ
ve mezâri„ hukkâm-ı Kürdistân'ın mülk-i mevrûsları makūlesinden iken
hükûmet-i mezbûre ile Sincar sancağının hudûdu biribirine mülâsık olmağla
kadîmî Cizre hükûmeti karyelerinde olan Cidalcan? ve Demürkapu ve
TaĢkesen nâm karyeleri hükûmet-i mezbûre karyelerinden olmağla hîn-i
tahrîrde Defterhâne'ye kayd itmeyüp Sincar sancağının havâssı defterinde
mukayyed değil? iken mücerred Sincar sancağı bundan akdem bir iki def„a
kâh Diyarbakır beğlerbeğlerine arpalık ve kâh Diyarbakır ve Musul
beğlerbeğine müte„allik olanlara virilmekle tam„-ı hâmları sebebi ile bi-gayr-ı
hakk hilâf-ı defter ve kānûn livâ‟-i mezbûre mutasarrıfı olanlar kurâ‟-i
mezkûreye dahl ve beğlerbeğiler tarafından kendülere müsâ„ade olmağla
cebren zabt ve hükûmet-i mezbûreye mutasarrıf olanlara gadr ve hayf olup
lakin Diyarbakır'da mahfûz olan icmâl mufassala ve mukāta„ât defterlerine
mürâca„at olundukda kurâ‟-i mezbûrenin defterde min ba„d isimleri mukayyed
olmamağla ve muharrir-i vilâyet olanlar havâss-ı hümâyûn ve ze„âmet ve
tîmâr ve evkāf ve emlâke ve havâss-ı sâ‟ireye kayd itmemeleriyle hükûmet-i
mezbûre karyelerinden olup livâ‟-i mezbûre mutasarrıf olanların gasb ettikleri
hilâf-ı Ģer„ ve kānûn ve muğâyir-i Defter-i Hâkânî olduğu bundan akdem senin
tarafından mufassal üzre arz olundukda min ba„d Sincar sancağı beğleri
müdâhale itdürülmeyüp mülknâme-i hümâyûn mûcebince hâkim-i müĢârün-
ileyhe ibkā ve mukarrer ve zabt ve tasarruf eyleye deyü selâse ve erba„în ve
elf Zilka„desi'nin evâyilinde hükm-i Ģerîfim virilmeğin gerü livâ‟-i mezbûr
ümerâsı tarafından dahl olunduğun bildirüp men„ ve def„ olunmak bâbında
tekrar hükm-i hümâyûnum ricâ etmeğin elinde olan mülknâme-i hümâyûn ve
84

bu bâbda virilen emr-i sâbık mûcebince amel olunmak emrim olmuĢdur


buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda mukayyed olup göresiz zikr
olunan Hayralcan? ve Demurkapu ve TaĢkesen karyelerinin havâss-ı
hümayûna virilür hâsları ve ze„âmet ve tîmâra alâkası yoğise (sah) kurâ‟-i
mezbûreyi hâkim-i müĢârün-ileyh -dâme ikbâlühû- minvâl-i meĢrûh üzre
târîh-i mezbûrda virilen emr-i Ģerîfim mûcebince kadîmden hükûmet-i
mezbûreye mutasarrıf olanlar zabt idegeldükleri üzre kemâ-kân zabt ve
tasarruf itdüğü mülknâme-i hümâyûna ve defter-i cedîd-i hâkânîye muğāyir
Sincar sancağı beğlerini ve âhardan bir ferdi vecîh mine'l-vücûh dahl ve
ta„arruz itdirmeyesin.
Fî evâ‟il-i S sene [10]46
Tekrar icmâline mürâca„at olundukda havâss-ı hümâyûn ve ze„âmet ve
tîmâr karyelerine alâkası olmaduğun defter emîni olan İsmail kalemiyle işâret
itmekle (sah)

Hüküm no: 15
HoĢab hâkimine hüküm ki,
Sen kadîmden eben an cedd hukkâm-ı Kürdistân'ın umde ve güzîdesi
ve ümerâ-yı sadâkat ünvanın her husûsda ser-efrâz âferidesi dilîr ve nâmdâr
ve yarar Ģecâ„at Ģi„âr olup dâ‟imâ atabe-i sa„âdet medarıma hulûs-ı bezm ve
sıdk taviyyet ve uğur-ı hümâyûn-ı izzet makrûnumda fevka'l-me‟mûl edâ-yı
hizmetde bezl-i kudret eyledüğünüzden gayrı Rafaza-i hâsireye derûnî buğz
ve adâvet ve cân u gönülden mütemessik-i habl-i metîn-i Ģer„-i Ģerîf ve
sünnet olup müddet-i medîdeden berü bi-lütfillâha te„âlâ taht-ı hükûmetinizde
ve ol serhadlerin hıfz ve hirâsetinde ve mazarrat-ı a„dâ-yı hâsireden himâyet
ve sıyânetde envâ„-ı mesâ„î-i cemîlen vücûda geldüğünden mâ„adâ sene-i
sâbıkada rikâb-ı hümâyûnla sefer iden murâd-ı Ģerîfime muvâfık hidemât-ı
celîlesi vücûda gelmeğin mazhar-ı hayr du„âm ve manzûr-ı enzâr-ı kimyâ
âĢâm? olmuĢsundur ve hâlâ dahi uhdende olan muhâfaza hizmetinde ve
sâyir hizmetlerde sa„y-i dikkat tarîkene bâ„is-i muzâ„af ri„âyet olunmağın
hakkında mezîd-i inâyet-i aliyye-i pâdiĢâhânem ve meziyyet-i re‟fet-i celîle-i
mülûkânem zuhûra getirüp hil„at-i fâhire-i meserret gāyâtımdan sana bir sevb
85

hil„at-i mevrûsü'l-behcetim ihsân ve inâyet idüp i„lâm içün ( ) ba„s


olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda ihsân ve irsâl olunan hil„at-i fâhire
ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile isti„câl
idüp alup giyüp dahi zâtında merkûz ve cibilliyetinde merkûz olan Ģecâ„at ve
sadâkat ve gayret ve hamiyyet muktezâsınca cevânib-i erba„a-i hükûmetini
bi-lutfillâhi te„âlâ kemâl mertebe hıfz ve hırâset ve Ģerr ve eziyyet-i Rafaza-i
hâsıreden gereği gibi himâyet ve sıyânet eyleyesin ve dâyimâ düĢman-ı dîn
veya usât-ı cihâr-ı yâr-i güzîn tarafından vâkıf ve muttalî„ olduğun ahbâr-ı
sahîhayı vukū„u üzre ale't-tevâlî düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem
vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
arz ve i„lâm eyleyesin el-hâsıl […] kadîme-i hasenenden nice tabaka ziyâde
hâlâ senden hidemât-ı meĢkûre vücûda gelmek aksâ-yı murâdımdır ana göre
her hâde dîn ve devlet hizmetlerinde ve ol câniblerin hıfz ve hırâsetinde bezl-i
sa„y ve ikdâm ve mezîd dikkat ve ihtimâm üzre olasın ki vücûda gelen
hidemât-ı mebrûren mukābelesinde yevmen fe-yevmen mazhar-ı inâyet ve
ihsân […] bî-pâyân olman mukarrerdir.

Hüküm no: 16
Müsveddesi tashîh olunup emr-i şerîf yazıldıkdan sonra müsveddeden
nakl olunmuşdur.
Sâbıkā Kars Beğlerbeğisi olup hâliyâ Hakkari Hâkimi Ġmadüddin
PaĢa'ya hüküm ki,
Sen Asitâne-i sa„âdet-medârımın bende-i bî-iĢtîbâhı ve devlet-i
aliyyemin sadâkatkâr ve hayrhâhı olup sinîn-i sâbıkada murâd-ı hümâyûnum
üzre hareket ve uğur-ı dîn ve devletde fevka'l-me‟mûl sa„y ve hizmet etmenle
her vechle mazhar-ı hayr du„â ve manzûr-ı enzâr-ı kimyâ âĢâm? olup geçen
sene sâyir hukkâm-ı Kürdistân ile rikâb-ı hümâyûnuma yüz sürmek ve envâ„-ı
ri„âyet ve ihsânıma nâ‟il olman maksûdun iken hükûmetin etrâfında Rafaza-i
hilâfet karîn ile ba„zı yerlerde muhârebe ve mukātelen vâki„ olmağla dergâh-ı
âlem-penâhıma gelmen ve kâbil ve mümkün olmaduğu rikâb-ı Ģerîfime arz
olundukda ol bâbda vâki„ olan i„tizârın makbûl ve ol kavm-i Ģûm ile vâki„ olan
muhârebâtın ve merdâneliğin hidemât-ı merğūbe mahsûl olup senden
86

izdiyâd-ı hüsn-i zann ve iltifâtım olmuĢdur imdi senin sadâkat ve istikāmetin


ve bi'l-cümle sülâlenden mevcûd olan akrabâ ve ta„allukātın arasında
cümleden ziyâde hükûmet ve emârete isti„dâd ve liyâkatin derûn-ı dilden
sünnî mezheb ve pak meĢreb olup dostuma ve dîn ve devlet-i aliyyem
düĢmanlarına düĢman olduğun bundan akdem düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham
nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü cemâhîri'l-ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı
ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- tarafından rikâb-ı
hümayûnuma telhîs olunmağın tamâm mertebe sana i„timâd-ı hümâyûnum
hâsıl olmağla hükûmet-i mezbûre kemâ-kâne üzerinde olmak ve hakkında
olan hüsn teveccüh-i hümâyûnuma binâ‟en hâlâ dahi mezîd-i inâyet-i aliyye-i
Ģâhâne ve meziyyet-i re‟fet-i mülûkânem zuhûr[a] getirilüp hâssa hıla„-ı
fâhiremden sana bir sevb hil„at-i mûrisü'l-behcetim inâyet ve ihsân idüp
dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri kethüdâsı olan iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim
Hasan -dâme mecduhû- ile irsâl olunmuĢdur Van Kal„ası'nın ta„mîr ve
termîmine müte„allik taht-ı hükümetinde tedâriki lâzım olan kereste ve kireç
ve gayrı mühimmâtın ihzârında mu„âvenet idüp hizmetde bulunman bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle ( ) vusûl
buldukda irsâl ve ihsân olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz
ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr [ve] ihtirâm birle istikbâl idüp alıp giyüp derûnunda
meknûz olan sadâkat ve istikāmet ve cibilliyetinde merkûz olan gayret-i
Ġslâmiye ve hamiyyet muktezâsınca kemâ-kâne devlet-i aliyyem hizmetinde
bezl-i makdûr ve gün be-gün sadâkat ve hizmetin ziyâde itmeğe sa„y-i nâ-
mahsûr eyleyesin ve murûr-ı eyyâm ile Van Kal„ası'nın ba„zı yerleri termîme
muhtâc olmağla ol makūle yerlerin termîm ve ta„mîri ve handeğinin vaz„-ı
kadîminden ziyâde tevsî„ itdirilmesiçün hâlâ müĢârün-ileyh yeniçerilerim
kethüdâsı olan Hasan -dâme mecduhû- irsâl ve ta„yîn olunup emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Van beğlerbeğisi Dilaver -dâme ikbâluhû-ya ve bi'l-cümle
hukkâm-ı ümerâya bu husûsda emr-i Ģerîf gönderilüp hafr-ı hendek ve
binânın bi-fazlillâhi te„âlâ bir gün evvel her ne hâl itmâmında fal ve ricâl ile
dikkat ve uğur-ı hümâyûnumda hizmet idüp isbât-ı iddi„â-yı sadâkat ideler
deyü fermânım olmuĢdur imdi bu bâbda senden dahi cümle hukkâm ve
ümerâdan tabakāt ile ziyâde hizmet itmeniz murâd-ı hümâyûnum olmağla ve
87

mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh -dâme ikbâluhû- ve yeniçerilerim kethüdâsı -


dâme mecduhû- tarafından kireç ve sâyir kereste talebine sana adam ve
mektûb vardıkda bilâ-tereddüd velâ-tevakkuf takayyud idüp taht-ı
hükûmetinden tedârik ve tahsîli kâbil olan mahallerden tedârik idüp ve ber-
vech-i ta„cîl Van'a gönderüp hizmetde bulunmağa sa„y-i cemîl ve ihtimâm-ı
himâyet vücûda getürüp itmâm-ı levâzım-ı ubûdiyet ve ri„âyet-i hukūk ra„iyyet
eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ vücûda gelen hidemât-ı mebrûren izz-i huzûr-ı
hümâyûnda her tarafdan meĢkûre olup mukābelesinde me‟mûlünden efzûn
Avâtıf-ı ihsânâtımdan mazhar-ı ri„âyât ve nâ‟il-i maksad ve murâdât olman
mukarrerdir.

[Yev]mü's-sebt fî 16 S sene [104]6

Hüküm no: 17
Diyarbakır Eyâleti'ne mutasarrıf olup hâlâ Kars muhâfazasında olan
Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Ġntihâ‟-i serhadd-i islâmiyede olan Kars Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi
ehemm-i umûrdan olup eyyâm-ı Ģitâ iriĢmezden evvel itmâma iriĢdirilmesi
lâzıme-i dîn ve devletden olmağın ta„cîl üzre benna‟ ve ırgad ihrâcı içün etrâf-
ı eknâfa evâmir-i Ģerîfem gönderilmekle kal„a-i mezbûreye karîb olan
serhadde kireç yakup ve odun tedârik idüp hâzır ve âmâde eylemen içün
sâbıkā ġirvan Beğlerbeğisi olup hâlâ ( ) beğlerbeğisi olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-
kirâm Sefer -dâme ikbâluhû- yu dahi getürdüp hâliyâ ordû-yı hümâyûnum
hazînesinden nakid getirilen üç bin aded kuruĢ ile kifâyet mikdârı lâzım gelen
küçük levâzımın tedârik itdirüp ve kal„aya karîb ve münâsib mahalde ber-
vech-i ta„cîl yakdırdılup benna‟ ve ırgadlar varınca ta„mîr ve termîme lâzım
olan kereste ve gayrî mâ-yahtâcı dahi Ģimdiden hâzır ve müheyyâ ittürmek
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmağla bu bâbda mâliye tarafından dahi
emr-i hümâyûnum virilüp götürülmüĢdür buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu
bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim ve mâliye tarafından virilen emr-i
Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi mîr-i mîrân-ı mûmâ-ileyhin ber-vech-i ta„cîl
yanına getürdüp kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi içün kifâyet mikdârı
88

lâzım olan küçük levâzımın ber-vech-i ta„cîl tedârik ve ihzâr idüp ordû-yı
hümâyûnum hazînesinden gönderilen üç bin kuruĢ ile masârıf-ı lâzımesin ve
odunun tedârik idüp kal„a-i mezbûre kurbunda dahi yakdırmağa evlâ veyâhut
âhar mahalde yaktırtmak münâsibdir vusûl maslahatına muvâfık olan vech
üzre ber-vech-i ta„cîl yakdırup fermân ve ta„yîn olunan ırgadlar varınca kireç
ve sâyir cümle levâzımın hâzır ve âmâde itdürmeğe ikdâm ve ihtimâm
eyleyesin husûs-ı mezbûr umûr-ı mühimmedendir sâ‟ire kıyâs olmayup ihmâl
ve imhâli cevâz göstermeyesiz ve bi'l-cümle zikr olunan Kars Kal„ası'nın
metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîm etdirülüp ol serhad gereği gibi
istihkâm ve kul ve neferâtına kemâ yenbeğî istihkâm virilmesi aksâ-yı murâd-
ı hümâyûnumdur ana göre ma„lûmun olup sen dahi bu husûsda makdûrun
sarf idüp emr-i hümâyûnum vusûl bulduğu sâ„at kireç yakdırdup ihzâr etmeğe
mübâĢeret ve levâzım-ı mâ-yahtâcı mu„accelen tedârik itdirdüp kable mecîi'Ģ-
Ģitâ kal„a-i mezbûrenin meremmet ve ta„mîri hizmetin itmâma irüĢdirmeğe
sarf-ı himmet idüp du„â-yı hayrıma mazhar olmağa envâ„-ı mesâî-i cemîleni
vücûda getüresiz ve husûs-ı mezbûre ne vechle mübâĢeret olunduğun
mufassal ve meĢrûh mu„accelen yazup vezîr„-i a„zam ve serdâr-ı nusret
Ģi„ârıma -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya arz ve i„lâm eyleyesiz.

Hüküm no: 18
Çıldır Beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Ġntihâ‟-i serhadd-i islâmiyyeden olan Kars Kal„ası'nın muhtâc-ı
meremmet olan mahalleri ber-vech-i ta„cîl ta„mîr ve termîm itdirüp gereği gibi
istihkâm virilmesi ve devlet-i aliyyemin umûr-ı mühimmesinden olmağla
hâliyâ etrâf-ı cevânibden benna‟ ve ırgad ihzârı içün evâmir-i Ģerîfem ile
mukaddem adamlar gönderildüğünden gayrî Kars'da yaka-yı? karîb mahalde
kireç yakdırılmak ve kereste ve sâyir umûr lâzım tedârik olunmak içün vâlî-i
Diyarbakır olup hâlâ Kars muhâfazasında olan olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-
i müfehham nizâmü'l-âlem vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- ya emr-i hümâyûnum ile hazîne-i âmiremden üç bin nakid kuruĢ
gönderilmiĢdir sen dahi ol serhaddin ehl-i vukūfu olmağla kal„a-i mezbûrenin
ta„mîr ve termîmine kifâyet idecek kireci bir münâsib ve kal„aya karîb
89

mahalde yakdırılmak içün vech ve münâsib görüldüğü üzre lâzım gelen


hizmetde bezl-i makdûr itmek bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim
mûcebince amel idüp dahi her hangi mahalde bulunursan mu„accelen varup
vezîr-i müĢârün-ileyh e mülâkī olup ol serhaddin muhâfazasında ve kal„anın
ta„mîr ve termîmine kifâyet idecek kirecin hangi mahalde münâsib ise ber-
vech-i ta„cîl levâzımı tedârik olunup yakdırılup ihzâr itdürülmesi husûsunda
vech ve münâsib görülüp maslahata âsân olduğu vechle husûle getürmekde
bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve bi'l-cümle kal„a-i mezbûrenin
muhtâc-ı meremmet olan mahallerin ber-vech-i ta„cîl meremmet itdirilüp ve
kıĢ olmazdan mukaddem itmâma iriĢdirüp istihkâm virilmesi aksâ-yı murâd-ı
hümâyûnumdur ana göre ihtimâm idüp bu ana değin devlet-i aliyyem
uğurunda vücûda gelen hizmetlerde ziyâde makdûrun sarf idüp hizmetde
bulunmağa sa„y-i cemîl eyleyesin.

Hüküm no: 19
Bâ-hatt-ı Hazret-i Efendi
Karahisâr-ı Sâhib sancağı beğine ve livâ‟-i mezbûr alay beğisine
hüküm ki,
Bi'li-fi„l Anadolu eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
umûmen eyâlet-i mezbûre askeriyle hâliyâ Ahıska Kal„ası'nın muhâfazasına
ve kal„a-i mezbûrenin muhtâc-ı ta„mîr olan yerlerin istihkâm üzre meremmet
ve ta„mîr ve hendekde dahi tevsî„ ve tathîr eylemen hizmetine me‟mûr olup
eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan ümerâ ve alay beğileri ve zü„emâ ve çeribaĢı
ve çeri sürücüleri ve umûmen erbâb-ı tîmâr vezîr-i müĢârün-ileyh ile
me‟mûrlar olmağla livâ‟-i mezbûrun birden bine ve binden yüz bine varınca
ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeribaĢı ve çeri
sürücüleri kalkup vezîr-i müĢârün-ileyh ile ma„an Ahıska'ya varup kal„â-i
mezbûrenin muhâfazasında ve ta„mîr ve termîminde ve hendek tathîrin
hizmetinde olman bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmağın buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi bir an ve bir
90

sâ„ât tevakkuf ve te‟ehhür itmeyüp kemâl-i sür„at ve isti„câl üzre mükemmel


kapun ve yarar adamlarun ve livâ‟-i mezbûrun zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve
çeribaĢı ve çeri sürücüleri muhassıl birden bine ve binden yüz bine varınca
dirliğe mutasarrıf olan kullarım müretteb ve mükemmel kalkup müĢârün-ileyh
vezîrim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ile Ahıska kal„asına varup vech ve
münâsib gördüğü üzre ol serhadlerin hıfz ve hırâsetinde ve bi-lutfillâhi te„âlâ
Rafaza-i hasirenin def„-i ve Ģer ve mazarratlarından ve ol etrâf ve cevânibde
olan gallât ve mezrû„âtının zarar ve gezend ve a„dâdan himâyet ve sıyânet ve
kal„a-i mezbûrenin muhtâc-ı ta„mîr ve meremmet olan yerlerini kemâl-i
metânet ve istihkâm üzere ta„mîr ve handeğin tathîrinde bezl-i makdûr ve
sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin el-hâsıl dehâlet lâzım gelen hidemât-ı dîn ve
devletde vezîr-i müĢârün-ileyhin re‟y-i sâ‟ib ve vech ve münâsib gördüğü üzre
sa„y ve ikdâmda dakīka fevt eylemeyesin ki bu bâbda müĢârün-ileyhe istiklâl-i
tâmm virilmekle Ģükr ve Ģikâyeti hakkında müsmir ve mü‟essir olup dîn ve
devletime lâyık ve ırz ve namus-ı saltanatıma muvâfık hizmetde bulunduğun
tarafından arz ve i„lâm olundukda hizmetin meĢkûr olup envâ„-ı inâyât-ı
aliyyeme nâ‟il olman velâkin iyâzen billâhi te„âlâ hidemât-ı hümâyûnumda
ihmâlin ve adem-i takayyüd üzre olduğun arz eyle sonradan bir vechle özrün
makbûl olmayup envâ„-ı ukūbete mazhar olman mukarrerdir ana göre
ma„lûmun olup vezîr-i müĢârün-ileyh münâsib görüp ve devlet-i aliyyeme nâfi„
ta„yîn iyledüğü hizmeti edâya ihtimâm ve me‟mülünden ziyâde inâyet ve
ihsânımla behre-mend olmağı sa„y ve ikdâm eyleyesin ve bi'l-cümle Ahıska
Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmini gereği gibi istihkâm aksâ-yı murâd-ı
hümâyûnumdur vezîr-i müĢârün-ileyh vezîrimin ta„yîn iyledüğü hizmetde
ihmâl ve tekâsülde avk ve ta„allülden be-gāyet ictinâb idüp uğur-ı
hümâyûnumda hizmetde olmağa makdûrunu sarf eyleyesin sen ki alay
beğisin Ģöyle ki livâ‟-i mezbûrun zü„emâ ve erbâb-ı tîmârından hîn-i
yoklamada bir ferd noksân olmaya senin adem-i takayyüdünden ve
musâmahandan bilüp sâ‟ire mûcib-i ibret içün eĢedd-i hakāret ile hakkından
gelinüp cezân virilür ana göre livâ‟i mezbûrenin askerini kâmilen ihzâr idüp
müsâmahadan be-gāyet ihtizâr eyleyesin.
91

Arpalıkdır
Bir sûreti
Sis sancağı beğine ve livâ‟-i mezbûr alay beğisine yazılmıĢdır.
Bir sûreti
Hüdavendigar Sancağı beğine ve alay beğisine yazılmıĢdır.

Bir sûreti
Saruhan alay beğisine yazılmıĢdır

Bir sûreti
Karasi Sancağı alay beğisine yazılmıĢdır

Bir sûreti
Hamid Sancağı beği ve alay beğisine yazılmıĢdır

Bir sûreti
Sultanönü Sancağı beğine ve alay beğisine yazılmıĢdır

Bir sûreti
Aydın Sancağı alay beğisine yazılmıĢdır

Bir sûreti
Yeni Sancağı beğine ve alay beğisine yazılmıĢdır

Hüküm no: 20
Bâ-müsvedde-i nişâncı efendi (…)
Anadolu eyâletine mutasarrıf olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki
Memâlik-i mahrûsamdan Çıldır eyâletine tâbi„ olup avn-i melik-i fettâh
ile teshîri müyesser olan Ahıska Kal„ası intihâ‟-i serhadd-i islâmiyede vâki„
olup kal„a-i mezbûrenin muhâfazası ve ta„mîr ve temîme muhtâc olan
mahallerinin termîmi ve ta„mîri husûsunda ihtimâm-ı küllî olunmak lâzimât-ı
dîn ve devlet ve mühimmât-ı mülk ve milletden olmağla husûs-ı mezbûre
umûr-dîde ve kâr-âzmûde olup hizmeti uhdesinden gelmeğe ve lâyık olan
vech üzre maslahatı buyurmağa kādir ehl-i vukūf ve kâr-güzâr bir vezîr-i
92

celîli'li-i„tinâ ile bir mikdâr asker-i zafer girdâr ta„yîn olunmak emr-i mühimm
olup ve sen âlem-i sıbâvetden berü der-i devlet medârımda biĢuvâ bulunup
ile'l-ân nice hidemât-ı hümâyûnumun icrâ ve temĢiyet ve mesâlih-i mülk ve
milletin takdîm ve takviyetinde rızâ‟-i hümâyûnum üzre hareket ve me‟mûr
olduğun husûsların her birine muktezâ-yı tab„-ı latîfim bezl ve sa„y ve dikkat
etmeni vüzerâ-yı izâmımın emekdâr ve ihtiyârı ve vükelâ-yı kirâmımın yarar
ve nâmdârları olup mukdim ve müstakīm olduğun ecilden bu bâbda senden
küllî hizmet ve devlet-i aliyyeme lâyık envâ„ fâydalı maslahatı vücûda
getirmen melhûz-ı hâtır-ı hümâyûnum olmağın hâliyâ Anadolu eyâletinde
vâki„ olan ümerâ‟ ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ile Ahıska Kal„ası'nın
muhâfazasına ihtimâm eylemen ve muhtâc-ı meremmet olan mahallerin
termîm ve ta„mîr ve handeği tathîr itdürüp gereği gibi kal„a-i mezbûrenin binâ
ve inĢâsına mu„âvenet ve istihkâm virmek içün ta„yîn olunmuĢsundur vech-i
meĢrûh üzre eyâlet-i mezbûrede birden bine ve binden yüz bine varınca dirlik
tasarruf eyleyen alay beğiler ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeribaĢı ve çeri
sürücüleri ile kalkup Ahıska'ya varup me‟mûr olduğun üzre kal„a-i mezbûrenin
binâ ve ta„mîrine müte„allik husûsların mübâĢeret ve taĢ ve kerestesin ve
gayr mâlzemesin ihzâr itdürüp vech ve münâsib olduğu üzre kal„a-i
mezbûreyi ta„mîr ve hendeki tathîr ile kal„a-i mezbûreye kemâ-yenbeğī
istihkâm virüp ol serhaddi mekr ve keyd-i a„dâdan hıfz ve hirâsete sa„y ve
ihtimâm ve arz-ı hümâyûnuma muvâfık olan tarîkle edâ‟-i hizmete sarf-ı
kudret ve ikdâm eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim
üzre amel idüp dahi cibilliyetinde merkûz olan vufûr diyânet ve islâm ve
tînetinde mermûz olan fart-ı gayret ve ikdâm muktezâsınca fermânım olan
hizmet var kuvvetini bâzuyu himmete getürdüp dahi Anadolu eyâletinde
birden bine ve binden yüz bine varınca dirliği mutasarrıf olan zü„emâ ve
erbâb-ı tîmâr kalkup Ahıska Kal„ası'na varup eyâletin askerine ve Çıldır
Beğlerbeğisi emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Sefer -dâme ikbâluhû- ya ve eyâlet-i
mezbûrede olan umerâ ve sâyir tavâyif-i askere baĢbuğ olup vech ve
münâsib gördüğü üzre ol serhadleri gereği gibi muhâfaza itdürüp yine kal„a-i
mezbûrenin ta„mîri içün emr-i Ģerîfimle ta„yîn olunan mahallerden benna‟ ve
93

ırgâdları mu„accelen yanına getürüp sâyir ta„mîr ve termîmi lâzım olan


mühimmât ve lâzımâtı tehiyye ve tedârik itdürüp dahi lâyık olan vech üzre
kal„a-i mezbûrenin meremmâtına mübâĢeret ve ber-vech-i ta„cîl metânet ve
istihkâm üzre gereği gibi ta„mîr ve termîme bezl-i sa„y ve dikkat eyleyüp
inĢâallâhü te„âlâ kal„â-i mezbûrenin binâsına istihkâm virmekde bezl-i akdem
ve ol havâlîde olan sâyir kılâ„ ve bıkâ„ı avn-i melik-i allâm ile keyd ve mekr-i
a„dâ-yı li‟âmdan hıfz ve hirâset ve himâyet ve sıyânet husûsunda sa„y ve
ihtimâm idüp -iyâzen billâhi te„âlâ- bir mahalle zarar ve ziyân iriĢdirmeyüp
ve'l-hâsıl sen vüzerâ-yı zevi'l-ihtirâmımın emekdâr ve ihtiyârlarından olup
re‟y-i reviyy ve fikr-i isâbet karîninde i„timâd-ı tâmm ve i„tikād-ı mâ-kelâm-ı
hümâyûnum olmağla bi-lutfillâhi te„âlâ serhadd-i mezbûrede senden rızâ-yı
hümayûnum üzre hizmet ve ırz ve namus-ı saltanata muvâfık küllî maslahatı
vücûda gelmek me‟mûlüm olduğuna binâ‟en husûs-ı mezbûre ta„yîn ve irsâl
olunmuĢsundur ana göre mukayyed olup minvâl-i meĢrûh üzre ta„yîn ve
fermân olunan benna‟ ve ırğadları getürdüp ve sâyir lâzım edevât ve
mühimmât-ı lâzımeyi tehiyye ve ihzâr idüp dahi lâyık olan vech üzre kal„anın
ta„mîr ve termîmine ber-vech-i ta„cîl mübâĢeret idüp metânet ve istihkâm üzre
ta„mîr ve handeği tathîr itdürüp kable yecîü'Ģ-Ģitâ itmâm ve ihtitâmına sa„y
idesin ve bi'l-cümle hizmet-i mezbûrede sana her vechle istiklâl-i tâmm
virilmiĢdir kal„a-i mezbûrenin ta„mîri husûsunda ol cânib re„âyâ ve ahâlî-i
vilâyeti çıkarup benna‟ hizmetlendirmekdir ve eğer seninle me‟mûr olan
ümârâ‟ ve askeri hizmet-i mezbûrede ve umûr-ı muhâfazada istihdâmdır ve
bi'l-cümle lâyık-ı devlet-i aliyyem olduğu vechle husûl-i hizmete akreb ve
salâha vusûlü enseb her ne vech görülür ise amele getürüp me‟mûr olduğun
hizmeti inĢâallâhü te„âlâ hayr ile itmâm ve ihtitâma iriĢdüresin ve ol serhaddi
bi-fazlillâhi te„âlâ a„dâ-yı dîn ve düĢmenân-ı ashâb-ı güzînin keyd ve mekr ve
zarar ve gezende muhkem hıfz ve hirâset ile huzûr-ı hümâyûnumda
nümâyân olacak hizmetde bulunmağa sa„y-i belîğ ve cidd ve cehdle dirîğ
eyleyesin ki hizmetin meĢkûr olup mukābelesinde envâ„-ı iltifât-ı aliyye-i
hüsrevâneme mazhar olmağıyla du„â-i hayr ibcâl eserime mazhar olasın ve
bi'l-cümle seninle hizmet-i mezbûreye me‟mûr olan mîr-i mîrân ve ümerâ
haklarında Ģükr ve Ģikâyetin müsmir ve mü‟essir olup hizmetde bulunanlara
94

ri„âyet ve rızâ-yı hümâyûnuma muvâfık hizmetde tekâsül üzre hareket


idenler[e] hakāret olunmak mukarrerdir ana göre her birini vâkıf ve âgâh idüp
hizmet-i hümâyûnuma terğīb ve saht ve gazabıma mazhar olmakdan tahzîr
ve terhîb eyleyesin

Hüküm no: 21
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
ġirvan eyâleti pâyesiyle Çıldır Beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhû-
ye hüküm ki,
Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve termîme muhtâc olan yerleri metânet ve
istihkâm üzre ta„mîr ve meremmet olunmak ve ol serhadler bi-fazlillâhi te„âlâ
Ģerr-i a„dâ-yı dînden himâyet ve sıyânet olunmak lâzıme-i umûr-ı
mühimmeden olmağla bi'l-fi„l Anadolu eyâletine mutarrıf olan düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem vezîrim Mehmet PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- umûmen eyâlet askeriyle ol serhadlerin
muhâfazasına ve kal„a-i mezbûrenin ta„mîri ve handeğinin hafr ve tathîri
hizmetine ta„yîn olunup inĢâallâhü te„âlâ ber-vech-i ta„cîl ol cânibe teveccüh
ve azîmet eylemen etmek üzre olmuĢ müĢârün-ileyh varınca kal„a-i
mezbûrenin ta„mîrine lâzım olan taĢ ve kireç ve sâyir âlât-ı lâzıme hâzır ve
müheyyâ etdirmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki
( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel
idüp dahi emr-i Ģerîfim vusûl bulduğu gün mukdim ve umûr-dîde adamlar
ta„yîn idüp ve etrâf ve eknâfa getirdüp kal„a-i mezbûrenin binâsına kifâyet
mikdârı kireç lâzım olan kirecin taĢ ve odunun ihzâr itdirüp vesâyir lâzım olan
keresteyi dahi bî-kusûr hâzır ve müheyyâ eyleyesin ki müĢârün-ileyh vezîrim
vardukda bi-fazlillâhi te„âlâ kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmine mübâĢeret
idüp kemâl-i metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîm oluna ve'l-hâsıl
husûs-ı mezbûr ehemm-i umûrdandır sâyire kıyâs itmeyüp emr-i Ģerîfim vusûl
bulduğu hînde husûs-ı mezbûr içün adamların ta„yîn idüp kal„a-i mezbûre
kurbunda kireç yakdırmasının levâzımı ve sâyir lâzım olan keresteyi ber-
vech-i ta„cîl hâzır ve müheyyâ ettirmeğe vesâyir lâzım olan kereste[ye] bezl-i
mesâ„î-i cemîle eyleyesin bi'l-cümle husûs-ı mezbûrda senden dahi küllî
95

hizmet vücûda gelmek me‟mûldür ana göre ma„lûmun olup fermânım olan
kirecin yakdırılması levâzımını ihzâr içün iĢ-erleri ve maslahat güzâr adam
ta„yîn idüp isti„câl ile göndermekde tekâsül ve ihmâle cevâz göstermeyesin
gereği ğibi mukayyed olasın.

Hüküm no: 22
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
ġirvan eyâleti pâyesiyle Çıldır Beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhû-
ye hüküm ki,
Bundan akdem sana hükm-i hümâyûnum gönderilüp eyâletine tâbi„
olan ümerâ ile Kars'a varup ol havâlînin muhâfazası hizmetinde bulunman
fermânım olmuĢ idi lâkin Ahıska Kal„ası'nın hafr [ve] ta„mîr ve termîmi ve
handeğinin tathîri ile istihkâmı ve ol havâlîde olan kılâ„ın muhâfazası ihtimâmı
umûr-ı lâzimeden olmağla Anadolu eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı
mükerrem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- eyâleti askeri
ile ta„yîn ve irsâl olunup sen dahi ol serhadlerin ehl-i vukūfu olup müĢârün-
ileyh ile ma„an Ahıska Kal„ası'nın ta„mîri ve handeğinin tathîri hizmetinde
bulunman lâzım ve mühimm olmağla her hangi kurâda bulunursan avdet idüp
müĢârün-ileyh vezîrim Ardahan'a vâsıl olduğunda mülâkī olup ma„an
Ahıska'ya varup ol serhadlerin muhâfazasında ve kal„anın ta„mîri husûsunda
vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bulunman bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-ünvânım mûcebince amel idüp dahi her hangi kurâda
bulunursan üzerinde olan ümerâ ve tavâyif-i asker ile kalkup Ardahan'a varup
vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī olup ve ma„an kalkup Ahıska'ya varup ol
serhadlerin muhâfazasında ve kal„anın muhtâc-ı meremmet olan mahallerini
metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîmi husûsunda vech ve münâsib
gördüğü üzre bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve bi'l-cümle kal„a-i
mezbûrenin kemâl-i metânet üzre ta„mîr ve istihkâmı aksâ-yı murâd-ı
hümayûnum olmağın sen dahi eyâletin ümerâsı ve askeri ile hizmet-i
mezbûreye ta„yîn olunmuĢsundur imdi eyâletine tâbi„ olan ümerâ ve askerden
ve bi'l-cümle ata tona kādir olanlardan bir ferdi alıkomayup ve himâye ve
96

müsâmaha itmeyüp cümlesi kaldırup müretteb ve mükemmel varup


Ahıska'da lâyık-ı devlet-i aliyyem ve muvâfık-ı ırz ve namus-ı saltanat-ı
aliyyem olduğu vech ve münâsib görüldüğü hizmetde mesâ„î-i cemîle vücûda
getüresin ki inĢâallâhü te„âlâ bu hizmetin hidemât-ı sâbıkana müĢâbih
olmayup huzûr-ı mevfûrü'l-hubûrumda meĢkûr olmağla envâ„-ı inâyât-ı
aliyyeme ve ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir ana göre
idegeldiğin üzre devlet-i aliyyeme nâfi„ ve kıymetlü olan hizmetlerde
makdûrunu idüp ve hakkında olan hüsn-i i„timâdımı muzâ„af eyleyesin.

Hüküm no: 23
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Ardahan KapucıbaĢısı Osman -zîde mecduhû- ya hüküm ki
Hâliyâ bi-fazlillâhi te„âlâ Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi husûsuna
mübâĢeret olunmak içün düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
Anadolu eyâletine mutasarrıf olan vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallahü te„âlâ
iclâluhu- eyâlet askeriyle ta„yîn olunup ol cânibe teveccüh etmek üzre
olmağla mukaddem kireç yakdırılup ve etrâfdan benna‟ ve ırğad ihrâcı
ehemm-i mühimmâtdan olmağın husûs-ı mezbûre sen mübâĢir ta„yîn ve kireç
iktizâ eyleyen masârıf-ı lâzime içün ordû-yı hümâyûnum hazînesinden bin
kuruĢ irsâl olunup vezîr-i müĢârün-ileyhe varup vâsıl oluncaya değin kireç
yakdırmasının tedârikin görüp odun ve taĢ ve levâzım-ı sâ‟iresin getürdüp
kireci yakdırmağa mübâĢeret ve ihrâcı fermânım olan benna‟ ve ırgadları
gönderilen evâmir-i aliyyem mûcebince ücret-i yevmiyyeleri iĢe Ģürû„
eyledikleri günden mîrîden virilmek üzre ihrâc ve iki aylık zahîrelerin ahâlî-i
vilâyetden tahsîl ve tedârik itdirüp zâd ü zevâdeleriyle Ahıska'ya irsâl
eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi
vezîr-i müĢârün-ileyhe varup vâsıl olunca ordû-yı hümâyunum hazînesinden
irsâl olunan kuruĢ ile fermânım olan kireç yakdırılmasının tedârikin görüp
odun ve taĢ ve levâzım-ı sâ‟iresin ihzâr ve kireci yakdırmağa mübâĢeret ve
benna‟ ve ırgadları dahi ücret-i yevmiyyeleri ile mübâĢeret eyledikleri günden
mîrîden virilmek üzre ihrâc ve ahâlî-i vilâyetden ikiĢer aylık zahîresin tedârik
97

itdirüp zâd ü zahîre ile ber-vech-i isti„câl Ahıska'ya irsâl eylemeğe ikdâm ve
ihtimâm eyleyesin ki müĢârün-ileyh vezîrim varup vâsıl olduğunda bâ‟is-i
te‟hîr olmayup kal„anın ta„mîr ve termîmine mübâĢeret oluna ve bi'l-cümle
husûs-ı mezbûr ehemm-i mühimmât-ı umûrdan olmağla bir an te‟hîr ve
tevakkuf eylemeyüp fermânım olduğu üzre eğer kifâyet mikdârı kireç
yakdırılmasın levâzımı tedârikinde ve eğer benna‟ ve ırgadların zâd ü
zevâdelerin ile ihrâc ve irsâlinde dakīka fevt eylemeyesin.

Hüküm no: 24
Bu dahi
Kayseriyye kâdîsına ve deve ahırı binâsına mübâĢir ta„yîn olan ( )-
zîde kadruhû- ya hüküm ki,
Bundan akdem Ģark seferlerin vâki„ ve kıĢlakları vâki„ oldukça mîrî
develer dahi kıĢlak içün etrâf ve cevânibe tevzî„ oldukda mîr-i mîrân ve mîr
livâ ve mütesellimler ve kuzât ve iĢ-erleri ki ahz u celb içün fukarâya
tahammülünden ziyâde ve ağniyânın akçelerin himâyet etmeleriyle re„âyâ ve
berâyâya ziyâde hayf ve gadr olduğun i„lâm olundukda fukarâ-yı ra„iyyeti
sıyâneten mîrî deve kıĢlağı içün her nâhiye ve kâdîlıkda müstakillen ahırlar
binâsı fermânım olup hazîne-i âmiremden her tarafa binâ içün bir mikdâr
akçe göndermekle dahi taht-ı kazânda dahi otlu ve sulu yerlerde ahur
binâsına münâsib ve sâlih bir mahal görülmeyüp ( ) katar deve sığacak
ahur binâsı içün bundan akdem mâliye tarafından emr-i Ģerîfimle dergâh-ı
mu„allâma ( ) -zîde kadruhû mübâĢir ta„yîn ve hazîne-i âmiremde ( )
akçe irsâl olunmağla ol emr-i Ģerîfim mûcebince hizmet-i mezbûreye
mübâĢeret olunduğun i„lâm olunmağın imdi zikr olunan ahurun bi-eyy-i vechin
kâne serî„ân [ve] âcilen yapılup ve rûz-ı kasımdan evvel hâzır ve müheyyâ
olması ehemm-i mühimmât-ı umûrdan olmağın bundan akdem mâliye
tarafından irsâl olunan emr-i Ģerîfimde ta„yîn ve tasrîh olunduğu üzre ber-
vech-i ta„cîl hazır ve itmâma iriĢdirilmesi bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre
amel idüp dahi zikr olunan ahurların mukaddemâ mâliye tarafından irsâl
olunan hükm-i Ģerîfimde ta„yîn ve tasrîh olunduğu vechle kemâl-i metânet ve
98

istihkâm ve ta„yîn olunan arz ve tûlünden ve vüs„atinden aslâ ve kat„â noksân


olmamak üzre tamâm sür„at ve isti„câl ile yapup rûz-ı kasımdan evvel itmâm
eyleyesiz kasım gününde mîrî develer varduğu birle hâzır ve müheyyâ olup
ber vechle ol husûsda müzâyaka çekilmeye el-hâsıl bu hizmet ehemm-i
mühimmât-ı hidemât-ı hümâyûnumdandır beher hâl bir gün mukaddem hâzır
ve âmâde eyleyüp avk ve te‟hîr ve ihmâl ve müsâheleden hazer eyleyesiz ki -
iyâzen billâhi te„âlâ- rûz-ı kasımdan mukaddem hâzır bulunmaz ise bir vechle
özrünüz kabûl olmak ihtimâli olmayup ikâb-ı Ģedîde mazhar olmanız
mukarrerdir ana göre ihtimâm idüp fermânım olduğu vechle ta„cîl ale't-ta„cîl
itmâma ve itmâma irüĢdüresiz.

Bu dahi
Bir sûreti
Tokat ve Kazabad ve Turhal ve Tozanlı kâdîlarına ve deve ahuru
binâsına mübâĢiri olup beytü'l-mâl defterdârı olan Bekir -dâme uluvvuhû- ya
yazılmıĢdır.

Yev[mü]'l-erbi‘a fî 26 S sene [10]46

Hüküm no: 25
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Sancağı beğine hüküm ki,
Ġntihâ-yı serhadde vâki„ olan Ahıska Kal„ası'nın muhâfazası ve ta„mîri
ve termîmi ve handeğinin tathîri ile istihkâmı husûsuna takayyüd olunmak
mühimmât-ı umûr-ı dîn ve devletimden olmağla Anadolu eyâletine mutasarrıf
olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed
PaĢa -edâmallahü te„âlâ iclâluhû- eyâleti askeriyle hizmet-i mezbûreye ta„yîn
olunmağla Ahıska serhaddine gönderilmeğin Çıldır eyâletine mutasarrıf olan
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Sefer -dâme ikbâluhû- eyâleti ümerâsıyla ta„yîn
olunmağın sen dahi sancağın askeri ve serdâr ve müsellem adamlarınla
müretteb ve mükemmel kalkup müĢârün-ileyh -dâme ikbâluhû- ile ma„an
vezîr-i müĢârün-ileyhe varup mülâkī olup ol serhaddin muhâfazasında ve
kal„anın ta„mîr ve termîmi husûsunda vech ve münâsib görüldüğü üzre
99

hizmetde bulunman emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda


sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi bir an ve bir sâ„at
tevakkuf ve ârâm itmeyüp sancağın askeri ve yarar ve müsellah adamlarınla
müretteb ve mükemmel kalkup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh ile ma„an mûmâ-
ileyh vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya mülâkī olup
mahall iktizâ idüp vech ve münâsib görüldüğü üzre Ahıska serhaddinin
muhâfazasında ve kal„anın ta„mîri ve handeğin tathîri husûsunda bezl-i
makdûr idüp uğur-ı hümâyûnumda hizmetde bulunasın ve bi'l-cümle ol
serhaddin muhâfazası ve handeğinin metânet üzre meremmet ve istihkâmı
husûsu murâd-ı hümayûnum üzer vezîr-i müĢârün-ileyhe hizmet-i mezbûrede
istiklâl-i tâmm ve virilüp hakkında Ģükr ve Ģikâyeti müsmir ve mü‟essirdir ana
göre ma„lûmun olup mu„accelen kalkup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh ile me„an
varup vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī olup re‟y-i sâ‟ib ve vech ve münâsib
gördüğü üzre teklîf olunan hizmetde bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin
ki bu bâbda olan hizmetin meĢkûr olup du„â-i hayrım ve teveccüh-i
hümayûnuma mazhar olman mukarrerdir Ģöyle ki mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh
ile kalkup ike konağı bir eylemen üzre isti„câl ile yürüyüp geç varmağla
hizmetin avkine sebeb olasın ve ecdâd-ı izâmım -enârallâhü te„âlâ
berâhînehümün- ervâh-ı tayyibeleri içün eĢedd hakāretle cezân virilüp sâyire
mûcib-i ibret olursun ana göre fermânım olduğu üzre ta„cîl kalkup mîr-i mîrân-
ı müĢârün-ileyh ile bir gün mukaddem varup hizmetde bulunmağa sa„y
eyleyesiz ve kendü yarar ve müsellah adamlarından mâ„adâ taĢ ve toprak ve
balçık hizmetine kādir sancağından ziyâde il-eri çıkardup kal„a-i mezbûreye
gönderüp o tarîkle dahi hizmetde bulunasın bu husûsda tekâsül ve ihmâlden
ictinâb eyleyesin.

Bir sûreti
Ber-vech-i arpalık Ġmirho sancağına mutasarrıf olan paĢaya

Bir sûreti
Nısf-ı Livane ve nısf-ı Pertekrek sancağına mutasarrıf olan Murtaza'ya

Bir sûreti
100

Nısf-ı Livane sancağına mutasarrıf olan


Bir sûreti
Mahcil sancağına mutasarrıf olan

Bir sûreti
ġavĢad sancağına mutasarrıf olan

Bir sûreti
Acâre-i ulyâ sancağı beğine

Bir sûreti
Acâre-i süflâ beğine

Bir sûreti
Ardahan sancağı beği Kaya'ya

Yev[mü]'l-cum‘a fî 29 S sene [10]46

Hüküm no: 26
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Tercan ve Erzincan ve Kemah kâdîlarına hüküm ki
Ġntihâ-yı serhadde vâki„ olan Kars Kal„âsı'nın muhâfazası ve muhtâc-ı
meremmet olan mahalleri ta„mîr ve termîm itdirilmesi mühimmât-ı umûrdan
olmağla serhadd-i mezbûreye vâlî-i Diyarbakır düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
ile Sivas ve Karaman ve Raka beğlerbeğileri eyâletleri askeriyle mukaddemâ
gönderildiğinden gayrı mühimmât ve cebehâne ile Erzurum beğlerbeğisi
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Mehmed -dâme ikbâluhû- ya dahi eyâleti askeriyle
ta„yîn ve irsâl olunup eyâletinde olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmârın cümlesi
yanında hâzır ve mevcûd olması lâzım iken hâliyâ ekserî evlerinde ve kurâ
ve çiftliklerinde olup me‟mûr oldukları üzre beğlerbeğileri yanında kimesne
olmaduğu i„lâm olunmağın ile'l-ân evlerinde olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr katl
ve hakārete müstehıkk olmuĢlardır imdi Erzurum eyâletinde birden bine ve
binden yüz bine varınca ze„âmet ve tîmâr ve gayrî dirliği olanlar Kars
101

dirliğinden ve vâki„ olan hidemât-ı hümâyûnumda mevcûd olmaları içün bu


bâbda her biriniz mukayyed olup ol makūle ile'l-ân hareket itmeyüp evlerinde
olanları ta„cîl ale't-ta„cîl çıkarup Kars'a göndermeniz bâbında tekrar fermân-ı
Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı celîli'l-ünvânım üzre her [biri]niz mukayyed olup dahi Erzurum
eyâletinde ze„âmet ve tîmârı ve gayrî dirliği olup ile'l-ân hareket itmeyüp
evlerinde ve kurâ ve çiftliklerinde sâkin olanları ta„cîl ale't-ta„cîl çıkarup iki
konak bir itmek üzre beğlerbeğileri yanına Kars'a gönderesin ve bi'l-cümle
Kars Kal„ası'nın muhâfazası ve ta„mîr ve termîmi husûsuna ziyâde ihtimâm-ı
hümâyûnum olmağın tavâyif-i askerden bir ferd kalduğına rıza-yı Ģerîfim
yokdur ana göre ma„lûmun olup emr-i Ģerîfim vusûlünde ol gün taht-ı
kazânda nidâ itdürüp ve ne kadar zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr var ise cümlesini
akĢam komayup çıkarup me‟mûr oldukları hizmete yollayup mahall-i me‟mûre
göndermekde ikdâm ve ihtimâm eyleyesin tekâsül ve ihmâlden bi-gāyet
ihtirâz eyleyesin bu def„a kal„anın ta„mîri hizmetinde mevcûd olup
yoklananların dirlikleri üzerlerinde ibkā ve mâ„adâsının umûmen ze„âmet ve
tîmârı erbâb-ı istihkākı tevcîh olunup ol makūle hizmete varmayanların
bulundukları yerlerde emân ve zamân virilmeyüp haklarından gelinmek ve
envâ„-ı mu„âteb ile cezâları virilmek mukarrerdir ana göre âgâh eyleyesin
vebâlleri boyunlara sonra bilmedik ve iĢitmedik dimeyesin ve siz ki kâdîlarsız
bu hûsusda Ģöyle ki ihmâl üzre hareket idüp taht-ı kazânızda olan tavâyif-i
askeri çıkarmayup gerü evlerinde bir ferd bulunmaya ecdâd-ı izâmımın
ervâh-ı tayyibeleri içün sizün eĢedd-i ukūbetle haklarından gelinür vebâliniz
boynunuza ve'l-hâsıl asker ihrâcında ve üç-dört konağı bir eylemen üzre
isti„câl ile göndermede ikdâm ve ihtimâm idüp gaflet ve ihmâlden be-gāyet
hazer eyleyesiz sonra nedâmet fâ‟ide virmez bilmiĢ olasız.

Bir sûreti
Ve ( ) ve ( ) ve ( ) kâdîlara

Bir sûreti
Ve ( ) ve ( ) ve ( ) kâdîlara yazılmıĢdır
102

Bir sûreti
Karahisar-ı Ģarkî sancağında vâki olan kâdîlara yazılmıĢdır.

Hüküm no: 27
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Kars muhâfazasına me‟mûr olan beğlerbeği ve ümerâ ve alay beğleri
ve sâyir tavâyif-i askere hüküm ki,
Hâlâ Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
ol serhadlere gönderilen asâkir-i nusret Ģi„âra baĢ ve buğ ta„yîn olunmağla
cümlenüz kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîminde ve handeğinin tevsî„inde
ve sâyir umûr-ı muhâfazada müĢârün-ileyhin vech ve münâsib gördüğü üzre
hizmetde ve umûr-ı cüz‟iyye ve külliyyede re‟y ve tedbîrine mütâba„at ve
sözünü sem„-i kabûl ile ısgā her hâlde rızâsına muvâfık hareket eylemenüz
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda her biriniz sâdır olan fermân-ı sa„âdet ünvânım üzre amel idüp dahi
bi-lutfillâhi te„âlâ eğer kal„a-i mezbûre metânet ve istihkâm üzre ta„mîrinde ve
handeğinin tevsî„ ve tathîrinde ve eğer umûr-ı lâzime-i muhâfazada vezîr-i
müĢârün-ileyh -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- her birinize ne yüzden hizmet
teklîf iderse bilâ-tereddüd ve tevakkuf her biriniz edasına bezl ve dikkat ve
hidemât-ı dîn ve devletin husûlünde cümlenüz vezîr-i müĢârün-ileyhin re‟y-i
rezîn ve fikr-i isâbet karînine mütâba„at ve muvâfakat idüp ihmâl ve muhâlefet
ve rızâsına muğāyir hareketden ziyâde ictinâb ve ihtiyât eyleyüp her hâlde bi-
lutfillâhi te„âlâ dîn ve devletime evfak ve ırz ve namus-ı saltanatıma muvâfık
hidemât-ı nâfi„a vücûda getürmeğe her biriniz derûn-ı dilden ve cân-ı
gönülden bezl-i ikdâm ve sarf-ı ihtimâm eyleyesin ki bu bâbda vücûda gelen
hizmetleriniz ziyâde mekĢûr ve mebrûr ve mûcib-i istihsân-ı ihsân-ı gayr-ı
mahsûr olup her biriniz hizmetiniz mukābelesinde mazhar-ı inâyet-i gayr-ı
mahdûd ve vâsıl-ı maksûd olmanuz mukarrerdir vezîr-i müĢârün-ileyh -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun her birinizin hakkında Ģükr ve Ģikâyeti müsmir
ve mü‟essir olup hizmetinde tekâsül idenler tarafından i„lâm olunduğunda
103

ukūbet ve ihânet ve hizmetde olanlara iltifât ve ri„âyet olunur ana göre her
biriniz habîr ve âgâh olup vâki„ olan hidemât-ı hümâyûnda rızâsına muvâfık
hareket ve hizmetine bezl-i makdûr eyleyüp müstehıkk-ı ri„âyet-i gayr-ı
mahsûr olmağa ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 28
Kabûlî Efendi hattıyla Hakkı? Efendi'ye buyurulmuşdur.
Erzincan kâdîsına hüküm ki,
Bu sene-i mübârekede Kars Kal„ası'nın ta„mîri içün kazâ‟-i
Erzincan'dan ihrâcı fermânım olan ırgad ve benna‟ ve tüccârın mübâĢiri
Süleyman kasaba-i mezbûreden ihrâc olunan ırgad ve benna‟ yüz kırk nefer
kimesne meclis-i Ģer„-i Ģerîfe varup ücretleri ne mikdârdır ve ne kadar zamân
hizmet ideceğimiz kat„ ve ta„yîn olunup mahmiye-i Erzurum'dan ihrâc olunan
benna‟ ve ırgada her ne mikdâr ücret ve müddet ta„yîn olundu ise ol minvâl
üzere yine râzuyuz sicill-i mahfûza nazar ve mürâca„at olundukda bin kırk altı
saferinin yirmi ikinci gününden ırgadı kasaba-i mezbûreden çıkıp lakin
Erzurum'un ırgadları mâh-ı merkūmun evâhirinden iki ay tamâmına varınca
nefs-i Ģehrin ırgad ve benna‟sının ücretleri üç bâb olup birinin otuz bir ve
birinin kırk ve birinin kırk beĢ kuruĢ olduğu mastûr ve mukayyed olduğundan
gayrı kasaba-i mezbûre mesâfe-i ba„îdede olmağla ücret-i mezbûrenin
ziyâdesi olan kırk beĢ kuruĢ her nefere ta„yîn olunup anlar dahi kul ve
hizmetlerin edâya ta„ahhüd eyledükleri sicill ve hüccet olunduğunu bildirüp
mûcebince hükm-i hümâyûnum ricâ eyledükleri ecilden buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda kabûl ve ta„ahhüdleri üzre olan hüccet-i Ģer„iyye
mûcebince amel idüp dahi kazâ‟-i mezbûrdan ihrâcına fermân olunan benna‟
ve ırgadı ta„cîl ale't-ta„cîl ihrâc eyleyüp ve mübâĢiri ma„rifeti ile mahall-i
me‟mûre gönderüp edâ‟-i hizmet eyleyesin husûs-ı mezbûr mühimmât-ı
umûrdan olmağla sâyire kıyâs itmeyüp fermân olunduğu vechle ta„cîl ale't-
ta„cîl çıkarup göndermeğe ihtimâm eyleyesin Ģöyle ki ihmâlin zâhir ola azl ile
iktifâ olunmazsın bilmiĢ olasın.
104

Hüküm no: 29
Diyarbakır Defterdârı Mehmed ve Diyarbakır mütesellimine ve ( )
çavuĢa hüküm ki,
Diyarbakır eyâletinde olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmârın geçen sene
Musul yoklamasında ve Kerkük yoklamasında ve ba„dehû Bitlis'de
bulunmadıkları ecilden mutasarrıf oldukları ze„âmet ve tîmârlarının her bin
akçesine beĢ keyl-i Ġstanbûlî buğdayı kendü davarları ile Van Kal„ası'na
gönderüp kabzına me‟mûr olana teslîm idüp ve temessük almak üzre
mukaddemâ mü‟ekked ve müĢedded emr-i Ģerîfim gönderilmiĢ iken henüz
mübâĢeret ve irsâl olunmaduğu ecilden itâb ve ikāba müstehıkk olmuĢsuzdur
imdi eyâlet-i Diyarbakır'da vâki„ Nusaybin ve Sincar sancağında vâki„ zü„emâ
ve erbâb-ı tîmârdan hizmet-i mezbûrede bulunmayanların sûret-i icmâl
mûcebince yüz yetmiĢ dört bin yazuya olup her bin akçe içün bir keyl-i
Ġstanbûlî buğdaydan sekiz yüz yetmiĢ üç keyl buğday olup mukaddemâ ve
hâlâ gönderilen emr-i Ģerîfim ve sûret-i icmâl mûcebince ze„âmet ve tîmâr
sâhiblerinden mevcûd değiller ise subaĢılarından ve mahsûle mahsûb olmak
üzere re„âyâlarından ber-vech-i ta„cîl taleb ve tahsîl itdürüp yine kendü
davarlarıyla evâhir-i Rebî„ü'l-evvele değin Van'a götürüp bi-nefsihî me‟mûr
olanlara teslîm itdirilmek bâbında mâliye tarafından emr-i Ģerîfim virilmeğin
mûcebince amel idüp hizmet-i mezbûreyi itmâma iriĢdirmenüz bâbında tekrar
fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
mâliye tarafından virilen hükm-i hümâyûnum mûcebince amel idüp dahi bir
an ve bir sâ„at tevakkuf ve ârâm itmeyüp livâ‟-i mezbûrda vâki„ zü„emâ ve
erbâb-ı tîmârdan bin baĢına tahsîli fermânım olan ol mikdârı buğdayı
mukaddemâ ve hâlâ vârid olan emr-i Ģerîfim ve sûret-i icmâl mûcebince ve
zü„emâ ve erbâb-ı tîmârdan mevcûd olmayanların subaĢılarından ve
mahsûllerine mahsûb olmak üzre re„âyâlarından taleb ve tahsîl itdirüp yine
kendü davarları ile ta„cil ale't-ta„cîl âhir-i Rebî„ü'l-evvele değin Van Kal„ası'na
irsâl ve kabzına me‟mûr olanlara teslîm idüp edâ-yı hizmet eylediklerine
mühürlü ve ma„mûlün bih temessük idüp ve bi'l-cümle zikr olunan buğdayın
vakt-i mezbûre değin kâmilen ve Van anbarına îsâl ve idhâli lâzimeden
lâzimedendir zinhâr ve zinhâr gaflet ve ihmâl itmeyüp bi-eyy-i vechin kân
105

vakt-i mezbûre değin edâ ettirmeğe sa„y ve ikdâm eyleyesin sen ki bu


hizmetlere ta„yîn olunan mezbûr çavuĢsun Ģöyle ki vakt-i mezbûre değin Van
anbarına ulaĢdırmadığın mesmû„-ı hümâyûnum ola hizmetinde ihmâline haml
olunup eĢedd hakāretle hakkınndan gelinür ana göre me‟mûr olduğun
hizmete mukayyed olup ber-vech-i isti„câl nakl ve îsâl idüp edâ-yı hizmete
ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 30
Anadolu eyâletinde sancağa mutasarrıf olan beğlerbeğilere ve sancak
beğlerine hüküm ki
Ehemm-i mühimmât-ı hidemât-ı dîn ve devletden olan Ahıska
Kal„âsı'nın binâ ve ta„mîri ve handeğinin hafr ve tathîri hizmetine bi'l-fi„l
Anadolu eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- bi'l-cümle
edâ ve irsâl olunan asker-i zafer rehberime baĢ ve buğ ta„yîn olunup irsâl
olundukda siz dahi her biriniz sancağınız askeriyle ma„an mahall-i mezbûre
varup re‟y ve münâsib gördüğü üzre hizmet etmeniz bâbında her birinize
müstakillen emr-i Ģerîfim gönderilmiĢ idi hizmet-i mezbûre a„zam hidemât-ı
dîn ve devletimden olmağla her biriniz fermân-ı sâbık mûcebince edâ‟-i
hizmete bezl-i makdûr ve kıĢ iriĢmezden mukaddem tekmîl-i binâya sa„y-i
gayr-ı mahsûr eylemeniz bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emr-i celîli'l-kadrim
üzre amel idüp dahi her biriniz gice ve gündüz dimeyüp ve bir an ve bir sâ„at
hizmetden el çekmeyüp leyl ü nehâr itmâm-ı binâya dikkat ve vezîr-i
müĢârün-ileyh -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- tarafından tenbîh ve iĢâret
olunduğu üzre her biriniz hissenüze lâzım gelen imâreti kendü adamlarınız ve
sancağınızda olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ile itmâma iriĢdirmeğe sa„y ve
dikkat idüp avk ve te‟hîr ve ihmâl ve müsâhaleden bi-gāyet ihtirâz eyleyesin
ki bu hizmet her hanginizin ednâ mertebe ihmâli müĢâhede olunru ise aslâ ve
kat„â bir vechle özr ve cevâbı makbûl-i hümâyûnum olmayup eĢedd-i ukūbet
ve nedâmete mazhar olması mukarrerdir ve müĢârün-ileyh vezîrimin dahi
Ģükr ve Ģikâyeti hakkınızda müsmir ve mü‟essirdir Ģöyle ki emr-i Ģerîfe
106

muvâfık vezîr-i müĢârün-ileyh tarafından teklîf olunduğu üzre devlet-i


aliyyeme lâyık hizmetde bulunduğunuz arz ve i„lâm oluna her biriniz
me‟mûlünüzden ziyâde inâyet ve ihsânıma mazhar olursuz ana göre
cümlenüz habîr ve âgâh olup ihmâl ve müsâheleden ziyâde ihtirâz ve ihtiyât
idüp adem-i takayyüd ve ihmâliniz sebeb-i mu„âkab olmakdan kendünüzi
halâsa dikkat ve her biriniz edâ ve itmâm-ı hizmete makdûrunuz sarf idüp
inâyet ve ihsânıma mazhar olmağa himmet idesiz

[Yev]mü's-sebt fî 4 Ra sene [10]46

Hüküm no: 31
ġirvan pâyesiyle Çıldır beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhû- ve
Çıldır eyâletinde vâki„ olan ümerâya hüküm ki,
Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi ve gereği gibi muhâfaza ve
istihkâmı mühimmât-ı umûrdan olmağla hizmet-i mezbûre içün ta„yîn ve irsâl
olunan asâkir-i merzbânem düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-
âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- baĢ ve buğ ta„yîn
olunmasıyla sen dahi eyâletinin ümerâsı ve askeri ve iĢ-erleri ile kal„a-i
mezbûrenin üzerine varup vezîr-i müĢârün-ileyhin vech ve münâsib gördüğü
üzre ta„mîr ve termîmi ve istihkâm üzre binâsının itmâmı umûrunda hizmetde
bulunmanız bâbında her birinüze ahkâm-ı Ģerîfem gönderilüp tenbîh ve te‟kîd
olunmuĢ idi imdi kal„a-i mezbûrenin lâyık-ı dîn ve devlet üzre vech üzre
kemâl-i metânet ve istihkâm ile ta„mîr ve termîm olunup eyyâm-ı Ģitâ hulûl
itmezden evvel hizmeti inĢâallâhü te„âlâ tekmîl ve itmâma iriĢdirmen ehemm-i
mühimmât-ı umûrdan olmağın bu bâbda mukaddemâ sâdır olan fermân-ı
hümâyûnum mûcebince her birinüz ve tavâyif-i askerinizi ve nefîr-i âm
tarîkiyle sancaklarınızdan iĢ-erleri çıkarup Ahıska Kal„ası'nın üzerine
getürdüp cem„ idüp dahi fermânım olduğu üzre giceyi gündüze katup eyyâm-ı
Ģitâ iriĢmezden mukaddem gereği gibi kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi
husûsunda müĢârün-ileyh Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- nun re‟y ve münâsib gördüğü üzre hizmet-i ve itmâm-ı maslahatda
safr-ı iktidâr eylemenüz bâbında tekrar fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
107

buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim


üzre amel idüp dahi her birinüz eyâlet ve sancağınıza tâbi„ olan tavâyif-i
askeri ve her birinüz eyâlet ve sancağında ve nefîr-i âm tarîki ile iĢ-erleri
isti„câl-i tâm ile kaldırup kal„a-i mezbûrenin ta„mîrine üĢündi idüp müĢârün-
ileyh vezîrim münâsib gördüğü üzre kal„a-i merkūmenin binâ ve ta„mîri
husûsunda dâmen-i dermeyân eyleyüp inĢâallâhü te„âlâ eyyâm-ı Ģitâ hulûl
itmezden mukaddem kemâl-i metânet ve istihkâm üzre hizmet-i mezbûreyi
hayr ile itmâm ve ihtitâma iriĢdirüp hüsn-i teveccüh-i hümâyûnuma mazhar
olmağa sa„y ve ikdâm ve sarf-ı ihtimâm eyleyesiz ki bu bâbda vücûda
gelecek hizmetin huzûr-ı Ģerîfimde meĢkûr olup envâ„-ı inâyât-ı aliyyeme
mazhar olmanuz mukarrerdir ana göre bâb-ı ikdâmda dakīka fevt itmeyüp
kal„a-i mezbûrenin ta„mîÎi husûsunda bi-gāyet sa„y ve himmet eyleyesin ve'l-
hâsıl Ahıkka Kal„ası intihâ‟-i serhadd-i islâmda va„ olmuĢ olmağla muhâfazası
ve ta„mîr ve termîmi husûsunda ihtimâm-ı hümâyûnum kemâlindedir ana
göre vâkıf ve âgâh olup her birinüzden küllî hizmet zuhûra gelmek melhûz-ı
hâtır-ı hümâyûnum olduğun bilüp rızâ-yı hümâyûnum tahsîli içün hizmet-i
hümâyûnumda envâ„-ı mesâ„î-i cemîle zuhûra getüresiz muhassıl bu
husûsda birinizden ihmâl ve tekâsül ile tertîl hareket itdüğünüze rızâ-yı
hümâyûnum olmayup bu bâbda vezîr-i müĢârün-ileyhin hakkınızda Ģükr
Ģikâyeti müsmir ve mü‟essir idüğün bilüp ana göre ikdâmda kusûr itmeyesin
Ģöyle ki birinizden nev„â ihmâl ve teklîf olunan hizmetde tekâsül olunduğu
i„lâm oluna özrünüz makbûl ve cevâbınız mesmû„ olmayup envâ„-ı itâb ve
ikābıma mazhar olmanuz mukarrer bilüp ana göre ma„iyyet ve ittifâk ile
hizmet-i hümâyûnuma dâmen-i dermeyân eyleyesiz ve sen ki müĢârün-ileyh
Sefer -dâme ikbâluhû- kal„a-i mezbûre senin eyâletin olmağla asıl hizmet ve
maslahat senin zimmetindedir göreyim seni me‟mûr olduğun üzre cümle
eyâletinde olan ümerâ ve tavâyif-i askeri cem„ ve ihzâr idüp ve il ve alayından
nefîr-i âmm tarîkiyle il-eri çıkarup ve binâya üĢündi itdirüp vezîr-i müĢârün-
ileyhin re‟y ve ittifâkı ve münâsib gördüğü üzre ta„cîl ve ale't-ta„cîl itmâm
itdirmeğe ihtimâm eyleyesin ve bu bâbda olan hizmetin huzûr-ı mevfûrü'l-
hubûrumda makbûl ve mekĢûr olup aktâr-ı aliyye menâzır ve ri„âyet ve
108

iltifâtıma mazhar olman ve husûl-i murâd ve iyâlin ile mümtâzü'l-akrân


kılınman mukarrerdir ana göre rızâ-yı Ģerîfimi tahsîle sa„y-i cemîl eyleyesin.

Hüküm no: 32
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Anadolu eyâletine mutasarrıf olup Ahıska Kal„âsı'nın ta„mîrine me‟mûr
ve eyâlet-i mezbûreye ta„yîn olunan asâkir-i nusret me‟âsirime baĢ ve buğ
olan Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya hüküm ki,
Ahıska Kal„ası intihâ‟-i serhaddi-i islâmiyede vâki„ olmuĢ hıfz ve
hirâseti umûr-ı lâzime-i dîn ve devletden olmağla kal„â-i mezbûrenin ta„mîr ve
termîmi husûsu cebhe-i âmâlinde olan vufûr ve sa„y ve ikdâm ve fart-ı
ihtimâm-ı mâlâ-kelâm muktezâsınca sana ta„vîz ve sipâriĢ olunup eyâletin
ümerâ ve askeri ve Çıldır beğlerbeğisi Van eyâletinde vâki„ olan ümerâ ve
askeri hizmet-i mezbûreye ta„yîn ve ol cânibe irsâl olunmuĢ idin imdi kal„a-i
mezbûrenin gereği gibi metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîmi ve -iyâzen
billâha te„âlâ- a„dâ-yı nâ-fercâm tarafından kal„a-i mezbûreye îsâl-i mazarrat
kasdı ile muhârebeye leĢker geldüği takdîrce kal„a-yı mezbûre içün kal„aya
muttasıl câbecâ yeniden ba„zı burc ve bârû ve kal„alıar ihdâsı usûlü senin
re‟y-i rezîn ve fikr-i isâbet karînine havâle olunup inĢâallâhü te„âlâ eyyâm-ı
Ģitâ hulûl itmezden mukaddem ol kal„anın ta„mîr ve termîmin hizmeti hayr ile
itmâm ve ihtitâma iriĢdirmekde var kuvveti bâzuyı himmete getürmek bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi seninle kal„a-i
mezbûrenin muhâfaza ve ta„mîr-i umûruna me‟mûr olan beğlerbeğisi ve
ümerâ ve sâyir tavâyıf-ı asker ile giceyi gündüze katup tamâm gereği gibi
Ahıska Kal„ası'nın meremmet ve ta„mîri ve handeğinin hafr ve tathîri
husûsunda sa„y ve ikdâm ve ihtimâma mâlâ-kelâm itmeyüp ve -iyâzen billâhi
te„âlâ- hîn-i muhârebede korunmak içün kal„anın etrâfında ve hendek
köĢelerinde gerü kal„aya muttasıl ba„zı kuleler ve burc ve bârûlar ihdâsı ve
muhâsara ahvâlinden haberdâr ehl-i vukūfun müĢâvere ve ittifâkı ile
müceddeden binâ idüp inĢâallâhü te„âlâ kıĢ eyyâmı gelüp iriĢmezden
mukaddem ol hizmeti itmâm ve ihtitâma iriĢdirmekde ve layık-ı devlet-i
109

aliyyem olan hizmet ve maslahat ve ol havâlîyi mekr ve keyd-i a„dâdan gereği


gibi muhâfaza itdürüp -iyâzen billâhi te„âlâ- gaflet ve ihmâl ile bir mahalle
zarar ve ziyân iriĢdirmemekde bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesiz
bu husûsda senden küllî hizmet ve devlet-i aliyyeme müfîd ve nâfi„ maslahat
vücûda gelmek melhûz-ı hümâyûnumdar ana göre dâmen-i dermeyân
eyleyüp seninle bu hizmete me‟mûr olanları külliyet ile yerlü yerinden
istihdâm idüp edâ‟-i hizmet ve tekmîl-i maslahat eyleyesin ki hizmetin huzûr-ı
hümâyûnumda meĢkûr olup mukābelesinde avâtıf-ı aliyye-i mülûkâneme
mazhar olasız ve bi'l-cümle kal„a-i mezbûrenin ve ol havâlînin muhâfazası ve
binâsının itmâm ve istihkâmı umûru senin re‟y-i isâbet pezîrine havâle olunup
bu bâbda seninle me‟mûr olan kullarımın haklarında Ģükr ve Ģikâyeti müsmir
ve mü‟essirdir ana göre her biri hizmet ve maslahat-ı ve fende re‟y ve
tedbîrini kemâl-i itâ„at ve inkiyâd ile hizmet-i hümâyûnumun edâsında
ihtimâm üzre olalar bu bâbda seninle me‟mûr olan mîr-i mîrân ve ümerâya
baĢka evâmir-i aliyyem gönderilüp her birisi me‟mûr oldukları üzre hizmet-i
hümâyûnumda olmaları içün tenbîh-i hümâyûnum olmuĢdur ana göre her
birin iktizâ eyledüğü vechle hizmet-i me‟mûrede istihdâm idüp kable mecîi'Ģ-
Ģitâ uhdene havâle olunan hizmeti itmâma iriĢdirmeğe ihtimâm eyleyesin ve
bi'l-cümle kal„anın istihkâmı husûsunda olan tenbîh-i Ģerîfim ma„lûmundur
göreyim seni rızâ-yı yümn iktizâ-yı hüsrevânem tahsîli içün makdûrunu sarf
idüp hayr du„âmızı alasın.

[Yev]mü'l-isneyn fî 10 Ra sene [10]46

Hüküm no: 33
Kars beğlerbeğisine hüküm ki,
Bundan akdem kızılbaĢ-ı bed ma„âĢdan rû-gerdân olup atabe-i
aliyyeme itâ„at iden ( ) tâ‟ifesinden KöhneĢâr? Külfeti? ve Melik Mustafa ve
Rumlu ve Burburlu? Melik ġerif ve Rumlu Melik Midhat ve Çobanlar aĢîreti
Mustafa ve ġahseven aĢîreti Kılıç Beğ ve Bayramlı? aĢîreti ve Bedî„ü'z-
zamân ve Altunoğlu Mirza Ahmed ve Deylî? Kaplan Beğ aĢîreti ve ġaban (
) Hakkari Deylî ve gayrîden [...] Bayındır Beğ ve gayrî DâniĢmendlü
110

Süleyman Beğ ve sâyir dönek tâ‟ifesi ol câniblerde her kimler var ise cümlesi
kaldırılup Adana eyâletde vâki„ Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve sâyir
ol semtlerde münâsib olan mahallere kondurulup iskân ve ol havâlî-i ma„mûr
ve âbâdân eylemen bâbında fermân-ı alîĢânım fermân-ı alîĢânım sâdır
olmayup zikr olunan aĢîretleri taht-ı eyâletinde bulundukları yerlerden ve ehl
ve iyâlleri ve esbâb ve davarları ve bi'l-cümle evleri ile kaldırup ve yanlarına
mukdim ve mu„temed aleyh adamlar ile koĢup Erzurum'a ulaĢtırman emr idüp
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim
mûcebince husûs-ı mezbûre mukayyed olup ve bu bâbda mu„temed adamlar
ta„yîn idüp dahi zikr olunan gāzî ve sâyir ol câniblerde olan cümle dönek
tâ‟ifesi her kande bulunurlar ise ehl ve iyâlleri ve evleri ve esbâb ve
davarlarıyla kaldırup ve yanlarına yarar ve mukdim adamlarını koĢup
cümlesin emîn ve sâlim getürüp Erzurum'a ulaĢdırasın ki fermân-ı Ģerîfim
olan mahallere gönderilüp iskât itdirmeği ve bi'l-cümle mahall-i taht-ı
eyâletinde dönek tâyifesinden bir ferd kalduğuna ve birisi ol mahallerde alâka
eyledüğine rızâ-yı hümâyûnum yokdur ana göre ihtimâm idüp sâdır olan
fermân-ı âlîĢânım üzre taht-ı âmâlinde bulunanları evleri ve barkları ve esbâb
ve davarlarıyla kaldırup Erzurum'a doğru sürüp ve ol câniblerde ulûfelerin kat„
itdiresin ve tavâyıf-ı mezbûreyi sürmek içün ta„yîn eyledüğün adamlarunu
muhkem tenbîh ve te‟kîd eyleyesin ki mezbûrân ahvâl ve esbâblarından ve
davarlarından birisine tecâvüz itmeyüp ve kimesneye itdirmeyüp emîn ve
sâlim getürüp Erzurum'a ulaĢdırup Ģöyleki mezbûrân emvâl ve erzâklarına
tecâvüz olunup bir Ģeyleri zâyi„ ve telef olunduğu mesmû„-ı hümâyûnum ola
tecâvüz idenlerin haklarından gelüp bu husûsda azl ve inâya mazhar olman
mukarrerdir ana göre âgâh olup tâ‟ife-i mezbûreyi kaldırup sürmekde ihtimâm
ve bir habbelerini zâyi„ ittirmemeğe sa„y ve ikdâm idüp hilâfından ictinâb
eyleyesin.

Bir sûreti
Çıldır beğlerbeğisi Sefer PaĢa'ya

Bir sûreti
111

Erzurum beğlerbeğisine
Bir sûreti
Kars muhâfazasında olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya

Hüküm no: 34
Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Kars'dan Karahisar'a varınca yol üzerinde vâki„ olan kâdîlara hüküm ki,
Bundan akdem kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rû-gerdân olup atabe-i
aliyyeme itâ„at eden ( ) tâ‟ifesinden KöhneĢar Külfetî? Vadili? ile Mustafa
Meliğin aĢîreti ve ġerîr Melik ġerif Mahmud'un aĢîreti Vadili? Melik Mîr
Hüseyin'in aĢîreti ve Çobanlı Mustafa Beğ'in aĢîreti ve ġahseven Kılıç Beğ'in
aĢîreti ve Bayramlu Bedîü'z-zamânın aĢîreti ve Altunoğlu Mirza Mahmud'un
aĢîreti ve HaĢmetlü Kaplan Beğ'in aĢîreti […] Yadigar Beğ'in aĢîreti ve […]
Bayındır Beğ'in aĢîreti ve […] DâniĢmendlü Süleyman Beğ'in aĢîreti ve Deylî?
ġaban Beğ'in ve yine […] Kulu Beğ'in ve Ahırlı aĢîreti? ve yine DâniĢmendlü
Yunus ve Karabağlu aĢîreti ve Melik Mustafa […] aĢîreti ve sâyir dönek
tâ‟ifesinden ol câniblerde her kimler var ise cümlesi kaldırılup Adana
eyâletinde vâki„ Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve sâ‟ir ol sancaklarda
münâsib olan mahallere kondurulup iskân ve havâlî ma„mûre ve âbâdân
itdirilmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmağın zikr olunan aĢîretleri taht-ı
kazânızda bulundukları yerlerden ehl ve iyâlleriyle ve esbâb ve davarları ve
bi'l-cümle evleriyle kaldırılup yanlarına mu„temed aleyh adamlar koĢulup
Erzurum'a ulaĢdırman bâbında Kars ve Çıldır ( ) beğlerbeğilerine müstakil
evâmir-i Ģerîfem gönderilmeğin mezbûrlar her hanginizin taht-ı kazâsına dâhil
olurlar ise ve bulunurlar ise cümlesin dergâh-ı mu„allâm ( ) kıdvetü'l-
emâcid ve'l-a„yân Mahmud -zîde mechudû- mübâĢeretiyle kaldırup
göndermeniz emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince husûs-ı mezbûre mukayyed olup zikr
olunan aĢâyirden ve sâyir zikr olunan eyâletlerden kaldırılup irsâl olunan
cümle dönek tâ‟ifesi mübâĢeretiyle her hanginizin taht-ı kazâsına dâhil olurlar
ise kaldırup Adana eyâletinde vâki„ Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve
sâyir ol semtlerde münâsib olan mahallerde kondurulup iskân etmek üzere
112

cümlesin ehl ü iyâlleriyle ve esbâb ve davarlarıyla kaldırup ( ) câniblerine


gönderesin ve bi'l-cümle dönek tâ‟ifesinden bir ferdin kalduğuna ve ol
semtlerde alâka itdüklerine rızâ-yı Ģerîfim yokdur ana göre ihtimâm idüp taht-ı
kazânızda bulunan dönek tâ‟ifesinden evleri ve barkları ve esbâb ve
davarlarıyla kaldırup Adana eyâletine süresin ve ol câniblerde alâkasın kat„
itdiresin.

Bunlardan
Bir sûreti
Amid mollasına ve Diyarbakır mütesellimine ve eyâlet-i mezbûrede
vâki„ olan kâdîlara

Bir sûreti
Mar„aĢ mollasına ve mütesellimine ve eyâlet-i Kayseriyye'de? vâki„
olan kâdîlara

Bir sûreti
Van beğlerbeğine ve Van kâdîsına ve eyâlet-i Van'da vâki„ olan
kâdîlara

Bir sûreti
Sivas mütesellimine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara

Hüküm no: 35
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Rakka Beğlerbeğisi Ali -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi içün vâlî-i Anadolu Mehmed PaĢa
-edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ta„yîn ve irsâl olunup ziyâde asker lâzım olduğun
i„lâm itmekle Rakka eyâletinin cümle zü„emâ ve erbâb-ı tîmârı Ahıska
Kal„ası'nın muhâfazası ve ta„mîr ve termîmi hizmetine ta„yîn ve irsâl
olunmağla siz dahi Kars'dan kalkup mükemmel ve müsellah adamlarınla
sür„at ve isti„câl üzre yürüyüp Ahıska'ya varup vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī
olup vech ve münâsib gördüğü ve iktizâ itdüğü vech üzre hizmet-i
113

muhâfazada ve kal„anın termîm ve ta„mîrinde hizmetde bulunman emr idüp


buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre amel idüp dahi eyâlet askeri
Ahıska Kal„ası'nın muhâfazasına ve ta„mîrine ta„yîn ve irsâl olunmağla sen
dahi Kars'dan kalkup mükemmel ve müsellah adamlarınla sür„at ve isti„câl
üzre yürüyüp Ahıska'ya varup müĢârün-ileyh vezîrim vech ve münâsib
gördüğü üzre hizmet-i muhâfazada ve Ahıska Kal„ası'nın termîm ve
ta„mîrinde hizmetde bulunmağa sa„y ve ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 36
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Husûs-ı mezbûr içün hakkınızda Adana Beğlerbeğisi Cafer Paşa
hazretleri ta„yîn olunmuşdur.
Dergâh-ı mu„allâm ( ) olan Mahmud -zîde mecduhû- ya hüküm ki,
Bundan akdem kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rûgerdân olup atabe-i
aliyyeme itâ„at iden tâ‟ifeden KöhneĢar Gelanberiye [Külfetî]? ve Vâdili'den
Melik Mustafa cemâ„âti ve Burburlu Melik ġerif'in aĢîreti ve […] Melik […]
aĢîreti ve Çobanlar aĢîretinden Mustafa Beğ cemâ„ati ve ġahseven Kılıç Beğ
aĢîreti ve Veli Beğ aĢîreti ve Bedî„ü'z-zamân aĢîreti ve Altun oğlu Mirza
Mehmed aĢîreti ve Deylî? Kaplan Beğ aĢîreti ve ġadlı Süleyman nâmkâr?
aĢîreti ve Bayındır Beğ'in […] aĢîreti ve DâniĢmendlü Süleyman Bey aĢîreti
ve Deylî? Süleyman? AĢîreti ve Karabağlu? AĢîreti ve ġeyhlü aĢîreti ve Melik
Mustafa nâhiye-i […] aĢîreti ve Deylî Muhâdim? Veli Beğ oğlu aĢîreti ve
DâniĢmendlü Süleyman Beğ aĢîreti ve yine DâniĢmendlü Yunus […] aĢîreti
ve Bayramlı? aĢireti ve sâyir […] tâ‟ifesinin oldukları yerlerden kaldırılup
Adana eyâletinde vâki„ Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve sâyir ol ne
mahalde münâsib olan mahallere sürülüp iskân ve ol havâlî-i ma„mûr ve
âbâdan eylemen bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağla tavâyif-i mezbûreyi
kaldırup sürmek içün üzerlerine bir kayyûm kimesne mübâĢir ta„yîn olmak
lâzım olup ve sen mukdim ve maslahat güzâr ve müstakīm ve dindâr
olduğundan gayrı Adana eyâletinde olan yerlere vukūf-ı tâmmın olup hizmet-i
mezbûreye kādir olduğun ecilden husûs-ı mezbûre mübâĢir ta„yîn olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim
114

üzre amel idüp zikr olunan aĢîretleri ve sâ‟ir Erzurum etrâfında olan dönek
tâ‟ifesin hâliyâ oldukları yerlerden evleri ve esbâb ve davarlarıyla kaldırup
sürmek içün müstakīm ve mukdim adamların ta„yîn idüp bulundukları
yerlerden cümlesin kaldırup sürüp Adana eyâletine gönderüp zikr olunan
Kınık ve Berendi ve Ayas ve kazâlarında ve sâ‟ir ol semtlerde münâsib olup
re„âyâdan tehî ve hâlî olan mahallere kondurup iskân ve ol havâliyi gereği
gibi ma„mûr ve âbâdân etmeğe bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve
bi'l-cümle tavâyif-i mezbûreyi hâliyâ oldukları yerlerden kaldırup sürüp âhar
ile? gönderüp iskân itdirilmesi husûsu senin uhdene ve ikdâm ve ihtimâmına
havâle olunmuĢdur ana göre sen dahi bu bâbda hüsn tedârik ve tedbir ile
makdûrunu sarf idüp kıĢ basup yollar ağırlaĢmadın cümlesin bulundukları
yerlerden kaldırup ehl ve iyâlleri ve ev barkları ve esbâb ve davarlarına
tecâvüz olunduğuna rızâ-yı Ģerîfim yokdur ana göre âgâh olup bir ferdin
esbâbına ve davarına kimesneyi tecâvüz itdürmeyüp emîn ve sâlim mahall-i
me‟mûre ulaĢdırup kondurup ol semtleri Ģenledüp uhdene havâle olunan
hizmeti fermânım olduğu üzre edâ idüp rızâ-yı Ģerîfime muhâlif vaz„
irtikâbından ictinâb eyleyesin ve'l-hâsıl bu husûsda olan hizmetin meĢkûr
olup mukābelesinde ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir.

Bu dahi
Bir sûreti
Van ile Erzurum'dan Adana'ya varınca vâki„ eyâlet ve elviyede olan
kâdîlara ve mütesellimlere

Bu dahi
Bir sûreti
Erzurum'dan Ġspir'e ve Bayburd ve Karahisâr'a varınca yol üzerinde
vâki„ olan kâdîlara

Bu dahi
Bir sûreti
Erzurum ve Tokat'a ve andan Sivas'a ve andan Anadolu'ya ve ( )
varınca yol üzerinde vâki„ olan kâdîlara yazılmıĢdır.
115

Hüküm no: 37
Bâ-fermân-ı sâhib devlet
Kars beğlerbeğisine ve Kars'ın sağ ve sol azeb ağalarına hüküm ki,
Kars'ın sağ ve sol kolu ve azeb tâ‟ifesi ve mustahfızları cümlesi kal„a
içinde sâkin olup gice ve gündüz muhâfaza umûrunda hizmet ve def„-i
mazarrat-ı a„dâda bezl-i sa„y ve hizmet etmeleri lâzım olmağla cümle kul
tâ‟ifesi ve mustahfızîn kal„a içinde sâkin olmak içün defâ„atile evâmir-i Ģerîfem
gönderilmeğin kendü içlerinden niceleri kal„adan taĢra ve hâric olan kurâ ve
nevâhîde sâkin oldukları ve fermân-ı Ģerîfime imtisâl ve itâ„atde olmadığı
mesmû„-ı hümayûnum olmağın ol makūle gedüğünde ve ta„yîn olundukları
mahallerde olmayanlar katl ve hakārete müstahıkk olmuĢlardır imdi Kars
Kal„ası intihâ-yı serhadde vaki„ olup leyl ü nehâr kemâl-i ihtimâmla
muhâfazası umûr-ı lâzimeden olup Kars'ın ulûfelü kulu ve müstahfızı olup
kal„adan hâric etrâf ve kurâ ve nevâhîde ve âhar sancakda sâkin olmaları min
ba„d câ‟iz olmamağın her nerede bulunurlar ise evleri ve barkları ve ehl ü
iyâlleriyle oldukları yerlerden kaldırılup Kars Kal„ası'nın içinde iskân idilmek
ve bana dirlik lâzım değildür deyü inâd ve muhâlefet idenlere emân ve zamân
virmeyüp kapuları önünde salb ve siyâset ile cezâları virilmek bâbında
fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağın dahi müĢârün-ileyhin yanına adamlar koĢup ol
makūleleri oldukları yerlerden kaldırup Kars'a götürdüp iskân ittirilmek emr
idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim
üzre amel idüp dahi mübâĢir-i mûmâ-ileyhin yanına adamlar koĢup Kars'ın
ulûfelü sağ ve sol kolundan ve mustahfızînden olup kal„adan hâric kurâ ve
nevâhîde ve âhar sancakda sâkin olanlar her ne mahalde bulunurlar ise
evleri ve ehl ü iyâlleriyle mu„accelen kaldırılup Kars Kal„ası'nın içine götürdüp
iskân edüp emrime muhâlif bir ferde muhâlefet idüp ve ta„allül idüp de dirlik
lâzım değildür deyü inâd ider olur ise ol makūlelere aslâ emân ve zamân
vermeyüp sâyire mûcib-i ibret içün kapuları önünde salb ve münâsib ve
siyâset idüp fermân-ı hümâyûnuma muhâlefet ittükleri içün cezâları viresin ve
bi'l-cümle Kars Kal„ası neferâtının cümlesi kal„ada sâkin olup kal„adan hâric
yerde oldukları ve âhar sancakda alâkaitdiklerine kat„â rızâ-yı Ģerîfim yokdur
ana göre mütenebbih ve âgâh olup tâ‟ife-i mezbûreher nerede bulunursa ehl
116

ü iyâlleri ve esbâb ve erzâklarıyla kaldırup bulundukları yerden alâkaların kat„


üdüp gönderüp Kars Kal„ası'nın içinde iskân ve itdiresiz ve her bir ferdi ta„yîn
olundukları hizmetdde istihdâm idüp rızâ-yı hümâyûnuma muhâlif yerlerde
himâye itmek ihtimâli olmaya bu bâbda birkaç def„a emr-i hümâyûnum
gönderilüp tenbîh ve te‟kîd olunmuĢdu Ģöyle ki bundan sonra gerü fermân-ı
Ģerîfim sizi bulmaya ahlâf-ı izâmım -nevverallâhü merâkidehümün- ervâh-ı
tayyibeleri içün özr ve cevâbınız mesmû„ olmayup sen ki mîr-i mîrân-ı
müĢârün-ileyh ve kol ağalarısız müsâmaha ve himâyenüzden yoklanup
eĢedd-i hakāretle sizin dahi hakkınızdan gelinüp cezânuz virilmek
mukarrerdir ana göre bu bâbda dikket ve ihtimâm idüp ve mübâĢir-i mûmâ-
ileyhin yanına adamlar koĢup ol makūleler etrâf ve cevânibde her nerede
bulunur ise tereddüd ve ta„allül itdirmeyüp be-eyy-i vechin kâne kaldırup
kal„aya gönderüp iskân idüp fermân-ı Ģerîfime muhâlif musâmaha ve
ihmâlden be-gāyet ihtirâz eyleyesin emr-i Ģerîfim vusûlünde husûs-ı mezbûre
ne vechle takayyüd olduğun ve etrâf ve cevânibde olanlar ne tarîkle kaldırup
kal„aya götürüldüğün i„lâm eyleyesin.

Hüküm no: 38
Bitlis hâkimine hüküm ki,
Van Kal„ası'nın muhtâc-ı ta„mîr olan yerlerinin kemâl-i metânet ve
istihkâm üzre bi-fazlillâhi te„âlâ termîm ve ta„mîri ve handeğinin tevsî„ ve tathîr
ve müceddeden hafri fermânım olan handeğin hafri ve kıĢ iriĢmedin itmâm ve
ihtitâmı murâd-ı hümâyûnum olmağla deryâ tarafında olan handeğin hafri ve
lâzım olan kal„anın binâ ve ta„mîri husûsu içün on günlük imeci olunup re„âyâ
üĢündiyi itmâma iriĢdirilmesi vücûb iktizâ eyleyüp ve sen hadd-i zâtında
devlet-i aliyyemin hayr hâhı olduğun ecilden mukaddemâ taht-ı hükûmetinde
ücret ile olan ırgadlardan mâ„adâ husûs-ı mezbûr içün Bitlis ve Mar„aĢ
re„âyâsından imeci tarîkiyle ( ) nefer re„âyâ ve ırgad ihrâc ve yanına
getürdüp Van beğlerbeğisi ve cebecilerim baĢı ve yeniçerilerim kethüdâsı
vech-i münâsib gördükleri üzre imeci tarîkiyle on gün mikdârı istihdâm idüp
devlet-i aliyyeme hizmetde bulunmağa bezl ve dikkat eylemen bâbında tekrar
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
117

derûnunda olan sadâkat ve nihâdında olan gayret ve hamiyyet muktezâsınca


var kuvveti bâzuyu himmete getürüp dahi elbet ve elbette mukaddemâ ve
hâlâ sâdır olan evâmir-i aliyyem üzre hükûmetine tâbi„ olan MuĢ ve sâyir
nâhiyelerden imeci tarîkiyle ( ) nefer re„âyâ ihrâc ve yanına Van'a getürdüp
müĢârün-ileyhim re‟y ve münâsib gördüğü üzre deryâ tarafında olan hendek
ve kal„anın iktizâ eyleyen hizmetlerinde on gün itihdâm olunup üĢündi ve
mihen ile itmâm-ı himmete bezl-i makdûr ve bi-fazlillâhi te„âlâ kıĢ iriĢmezden
mukaddem bi-eyy-i vechin kâne imdâd ve i„ânete sarf-ı sa„y ve hizmet-i gayr-ı
mahsûr eyleyesin el-hâsıl bu hizmet gāyet ehemm ve a„zam hizmetdir ve bu
hizmetle tamâm mertebe-i esbâb-ı iddi„â-yı sadâkat ve kemâl rızâ-yı Ģerîfim
ve izdiyâd-ı mevfûr-ı hümâyûnum tahsîl eylemeğe dikkat idecek zamândır
inĢâallâhü te„âlâ bu hizmetin mukābelesinde me‟mûlünden tabakât ile ziyâde
inâyet-i aliyye ve ri„âyet ve iltifât-ı celîleme mazhar olman mukarrerdir el-hâsıl
bu emr-i Ģerîfim vusûlünde himmet ve zimmetine evvelki mertebe birden ez„âf
muzâ„af idüp hayr du„â-yı icâbet eserimi ve rikâb-ı Ģerîf-i sa„âdet rehberim
tahsîli cümle akrânından ser efrâz ve bâhirü'l-imtiyâz olmağa derûn-ı dilden
sıdk ve ihlâsla sa„y-i tâmm ve zimmet-i mâlâ kelâm eyleyesin.

Bir sûreti
Hizan hâkimine

Bir sûreti
Hakkari hâkimine

Hüküm no: 39
Van Beğlerbeğisi Dilaver -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Van Kal„ası intihâ‟-i serhadd-i islâmiyyede vâki„ olmağla murûr-ı eyyâm
ile câ be-câ ta„mîr ve termîme muhtâc olan mahalleri gereği gibi metânet ve
istihkâm üzre ve meremmet olunup etrâfda vâki„ olan handeği dahi tevsî„ ve
tathîr ve müceddeden hafri fermânım olan hendeklerinin dahi vüs„at üzre
kazdırılup itmâm ve tekmîli bâbında sâk-ı ihtimâma teĢmîr olunmak lâzime-i
mühimme-i dîn ve devlet ve Ģarîta-i ırz ve namus-ı saltanat olan husûs-ı
mezbûr içün akdem evâmir-i aliyyem gönderilüp itmâm olunması bâbında
118

fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdu kal„a-i mezbûrenin ta„mîri ve zikr olunan


hendeklerin hafr ve tathîri husûsunda ziyâde ikdâm ve ihtimâm olunup
inĢâallâhü te„âlâ eyyâm-ı Ģitâ hulûl itmedin cümlesi gereği gibi itmâm ve
ihtitâm iriĢdirilmeğin aksâ-yı murâd-ı hümayûnum olduğu ecilden Van
eyâletinin hâsları olan kurâdan ve evkāf ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr
hazînelerinden imeci tarîkiyle ( ) nefer re„âyâ bi'l-ihrâc olunup deryâ
tarafında vâki„ olan handeğe ve Van Kal„ası'nın binâsında üĢündi ve imeci
tarîkiyle istihdâm olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu
bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi Van eyâletinde
vâki„ olan kasabât ve kurânın re„âyâsı umûm üzre ihrâc idücp gönderdüp
imeci tarîkiyle on günlük dahi hizmetin ve bi-lutfillâhi te„âlâ bir gün evvel
itmâm-ı binâya sa„y ve dikkat eyleyüp bi-eyy-i vechin kâne bi'l-cümle eğer
ta„mîr ve eğer handeğin tathîr olunup bir kusûru kalmamakla bezl-i ihtimâm
eyleyesiz ve'l-hâsıl kal„a-i mezbûrenin mukaddemâ sipariĢ ve fermân olunan
vech üzre metânet ve istihkâm ve termîmi ve hafr ve tevsî„i ve tathîr olunup
hendeklerinin lâyık olan vech-i metânet üzre ta„mîr ve tevsî„i ve tekmîli a„zam-
ı mühimmât-ı umûr-ı dîn ve devletden olduğu defâ„atiyle bana i„lâm olunup bu
bâbda bezl-i makdûr eyleyesin deyü sana fermân olmuĢ idi imdi ol bâbda
derûnunda olan gayret ve hamiyyet muktezâsınca ikdâm ve ihtimâmında
dakīka fevt eylemeyüp Van eyâletine müte„allik olan efrâd-ı re„âyâ ve esnâf-ı
berâyâyı isti„câl üzre imeci tarîkiyle kal„anın üzerine cem„ idüp bilâ imhâl ve
ihmâl itmâm-ı hizmete isti„câl ile istihdâm bir gün belki bir sâ„at evvel tekmîl-i
hizmete sa„y-i hamiyyet ve huzûr-ı hümâyûnumun merğūb ve meĢkûr olacak
mertebe cidd cehd müretteb eyleyesin inĢâallâhü te„âlâ bu bâbda olan
hizmetin mukaddemâ sana tahsîs olunan vech-i itmâmından mâ„adâ on
günlük dahi uğur-ı hümâyûnumda hizmet etdirüp mukābelesinde envâ„-ı
ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir ana göre hizmet-i
hümâyûnumda makdûrun sarf idüp du„â-i hayrıma mazhar olasın.

Hüküm no: 40
Trabzon Beğlerbeğisine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara ve
a„yân-ı vilayet ve eĢrâf-ı memlekete hüküm ki,
119

Eyâlet-i mezbûreye tâbi„ Gönye Kal„ası Karadeniz yâlısından ve mahûf


ve muhâtara yerde vâki„ olmağla Kazak-ı bed-ahlâk istî[lâ]sından himâyet ve
sıyânet ve cevânib-i erba„asından harâbe müĢrif olan mahalleri metânet üzre
ta„mîr ve termîm ve duvarları dahi ( ) arĢun yüksek kaldırılup kemâl-i
mertebede istihkâm virilüp ol semtler kemâ-fi'l-kadîm ma„mûr olmak aksâ-yı
murâd-ı hümâyûnum olmağla eyâlet-i mezbûrede birden bine ve binden yüz
bine varınca dirliğe mutasarrıf olanlar ve askerî geçinenler ve sâyir a„yân-ı
memleket ve eĢrâf-ı vilâyet bir araya gelüp kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve
termîmine ve duvarın yükseltmeğe kifâyet idecek taĢ ve kireci ve benna‟ ve
ırgadları tahmîn idüp ve mâbeynlerinde tevzî„ ve taksîm eyleyüp ve
mu„accelen ihrâc ve mahall-i mezbûre îsâl itdirüp vakit var iken zikr olunan
Gönye Kal„asın fermânım olduğu üzre binâ ve ta„mîr olunmak bâbında
fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağla husûs-ı mezbûr içün dergâh-ı mu„allâm
yeniçerileri ocağının emekdâr ve ihtiyârlarından kıdvetü'l-emâsil ve'l-ekârim
Haseki Mehmed -zîde mecduhû- ta„yîn ve irsâl olunmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel
idüp dahi eyâlet-i mezbûrenin askerî nâmında olup birden bine ve binden yüz
bine varınca dirlik tasarruf iden zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve tavâyif-i asker ve
a„yân memleket ve kudemâ-yı vilâyet ile bir yere cem„ olup dahi hüsn-i ittifâk
ve ittihâd üzre mûmâ [ileyh] Hasekî-i Mehmed -zîde mecduhû- mübâĢeretiyle
zikr olunan Gönye Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmin içün lâzım gelen benna‟ ve
ırgadları ve taĢ ve kirecin hâzırlanması husûsunda müzâkere ve tahmîn idüp
vech ve münâsib görüldüğü üzre mâbeynlerinde tevzî„ ve taksîm ve herkese
lâzım gelen benna‟ ve ırgadları mu„accelen ihrâc ve irsâl ve taĢ ve kireci
ihzâr eyleyüp müĢârün-ileyh Haseki Mehmed -zîde mecduhû- ile Gönye'ye
gönderüp kal„a-i mezbûrenin muhtâc-ı meremmet olan mahallerin termîm ve
ta„mîr ve eski duvarına ( ) arĢun mikdârı kaldırılup kemâl-i istihkâmına
bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesiz ve bi'l-cümle kal„a-i mezbûrenin
meremmet ve ihyâsı murâd-ı Ģerîfim olmağla yeni nasb olunup ve ziyâde
muhâfazacı kul gönderilmeğin meremmet ve ta„mîri dahi eyyâm-ı Ģitâ
hulûlünden mukaddem itmâma iriĢdirilmesi husûsunda ihtimâm-ı hümâyûnum
kemâlindedir ki bu bâbda her birinüz mütenebbih ve âgâh olup fermânım
120

olduğu vechle bu husûsda müttefik olup dahi kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve


termîmine kifâyet idecek benna‟ ve ırgadları imeci tarîkiyle eyâlet-i
mezbûreden ihrâc ve taĢ ve kirecin ihzâr idüp itmâm-ı hizmete sa„y eyleyesiz
ve mübâĢir-i mûmâ-ileyhin bu husûsda Ģükr ve Ģikâyeti müsmir ve mü‟essirdir
Ģöyle ki bir ferdden ta„allül ve inâd zâhir olduğu ve avk ve ihmâl ile vakt fevt
olunup kal„anın ta„mîri hizmeti te‟hîre kalduğı mesmû„-ı hümayûnum ola bir
vechle özr ve cevâb müfîd olmayup fermân-ı Ģerîfime muhâlefet iden her kim
olur ise olsun eĢedd-i hakāretle cezâları virilmek mukarrerdir sen ki mîr-i
mîrân-ı müĢârün-ileyhsin bu husûsda bezl-i makdûr idüp kal„a-i mezbûrenin
ta„mîrine lâzım gelen benna‟ ve ırgadı ve taĢ ve kireç ve mühimmât-ı
sâ‟ireden her ne lâzım ise tedârik itdirüp mahall-i me‟mûre îsâl ve itmâm-ı
hizmete kemâl-i isti„câl idüp müsâmaha ve ihmâlden ziyâde ihtiyât eyleyesin
Ģöyle ki ba„zı özr ve bahâne ile hizmet-i mezbûre te‟hîre kalduğı mesmû„-ı
hümâyûnum ola hizmet-i hümâyûnda ihmâl eyledüğün ecilden eĢedd-i
hakārete mazhar olman mukarrerdir ana göre mütenebbih olasın ve siz ki
kâdîlarsız taht-ı kazânuzdan ihrâc olunan benna‟ ve ırgadların sepetlere ve
kazma ve kürekleri ve sâyir âlât-ı lâzımelerin dahi tedârik ve ihzâr itdirüp ve
cümlesin ihrâc itdirüp her biriniz kazânızdan ihrâc eylediğiniz benna‟ ve ırgad
bi'z-zât kendünüz kaldırup ta„yîn olunan müĢârün-ileyh Haseki Mehmed -zîde
mecduhû- ile ma„an Gönye'ye gönderüp binâ ve ta„mîr hizmeti tamâm
oluncaya değin üzerlerinden ayrılmayup fermânım olduğu vechle itmâm-i
hizmet eyleyesiz ve'l-hâsıl her biriniz hakkında müĢârün-ileyh Haseki
Mehmed -zîde mecduhû- nun Ģükr ve Ģikâyeti müsmir ve mü‟essirdir sözüne
muhâlefet ve re‟yine mu„ânedetden ihrâz idüp a„yân-ı vilâyet re‟y ve münâsib
gördükleri ve tevzî„ eyledükleri üzre itmâm hizmetde ihtimâmınız arz eyleye
özr ve cevâbınız mesmû„ olmayup ve azl ile iktifâ olunmayup eĢedd-i
hakārete müstehıkk olman mukarrerdir ana göre ma„lûmunuz olup bu bâbda
fermân-ı hümâyûnuma muğâyir vaz„-ı ihtiyârından ictinâb ve eyyâm-ı Ģitâ
iriĢmedin bu hizmeti itmâma iriĢdirmeğe sa„y ve Ģitâb eyleyesin.

Bir sûreti Gönye sancağı beği İslam -dâme izzuhû- ya dahi vech-i
meşrûh üzre tasarruf ile yazıldı.
121

Hüküm no: 41
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Sancağı beğine
Van Kal„ası intihâ‟-i serhadd-i Ġslâmiye'de vâki„ olup murûr-ı eyyâm ile
câbecâ ta„mîr ve termîme muhtâc olan mahalleri gereği gibi metânet ve
istihkâm üzre ta„mîr ve etrâfında olan handeği dahi tevsî„ ve tathîr itdirilüp ve
müceddeden hafri fermân olan hendeklerinin dahi vüs„at üzre kazdırılup
itmâm ve tekmîli bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olup husûs-ı mezbûr ziyâde
ihtimâm olunmak içün bunda emr-i Ģerîfim gönderilmiĢ idi imdi eyyâm-ı Ģitâ
hulûl etmedin cümlesi gereği gibi itmâm ve ihtitâma iriĢdirilmek aksâ-yı
murâd-ı hümâyûnum olduğu ecilden deryâ kenarında olan handeğin hafri ve
harâb görülen kal„anın binâ ve ta„mîri içün imeci tarîkiyle re„âyâ çıkarup
itmâma eriĢdirilmesi vücûh ile iktizâ itmeğin mukaddemâ livâ‟-i mezbûrdan
ücret ile ihrâc olunan ırgadlardan hizmet-i mezbûr içün sancağın
re„âyâsından imeci tarîkiyle ( ) nefer re„âyâ ve ırgad ihrâc idüp ve yanına
getürdüp emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Van Beğlerbeğisi Dilaver -dâme iclâluhû- ve
kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim cebeciler baĢı ve yeniçerilerim kethüdâsı Hasan
-dâme mecduhümâ- vech ve münâsib gördüğü üzre imeci tarîkiyle on gün
mikdârı istihdâm itdirüp hizmetde bulunman emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim
mûcebince amel idüp dahi livâ‟-i mezbûrdan imeci tarîkiyle ( ) nefer re„âyâ
ve ırgad ihrâc idüp ve yanına gönderüp müĢârün-ileyhim vech ve münâsib
gördükleri üzre deryâ tarafında olan hendek ve kal„anın iktizâ eyleyen
hizmetlerinde on gün istihdâm olup üĢündi ve himmet ile itmâm-ı hizmete
bezl-i sa„y ve dikkat eyleyesiz ve'l-hâsıl hizmet-i mezbûr hidemât-ı devlet-i
aliyyemden olmağın bu bâbda evvelâ sa„y ve dikkat huzûr-ı mevfûrü'l-
hubûrumda meĢkûr olup inĢâallâhü te„âlâ mukābelesinde mâ-fevkinden
ziyâde ri„âyet ve iltifâtıma mazhar olman mukarrerdir ana göre mukayyed
olup emr-i Ģerîfim vusûlünde olıgelenden ziyâde hizmet ve rızâ-yı Ģerîfim
tahsîline sa„y-i hizmet eyleyesin.

Bir sûreti
122

ġirvan ma„a Siirt Sancağı Beği Abdal -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Adilcevaz Beği Evliya -dâme mecduhû- ya

Bir sûreti
Bargiri Sancağı Beği Bahaeddin -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Kesan Sancağı Beği Abdullah -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Ispayrıd Sancağı Beği Ahmed -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Agakis Sancağı Beği Halid -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Kârkâr Sancağı Beği Hasan -dâme izzuhû- ya

Bu dahi
Bir sûreti
Kerdügi ve Zırnıkı? Beği Hamza -dâme izzuhû- ya

Hüküm no: 42
Sâhib-i devlet hazret-i efendi buyurulmuşdur
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Kars muhâfazasında olan
Vezirim Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Düstûr-ı mükerrem Anadolu eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Ahıska
Kal„ası muhâfazasına ve binâ ta„mîrine ta„yîn olunan vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı hümâyûnuma mektûb gönderüp emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup hâlâ ber-vech-i arpalık Ġspir
sancağına mutasarrıf olan Hayri Beyzâde Mehmed -dâme ikbâluhû-
mükemmel kuvvet ile fermân-ı Ģerîfim mûcebince Ahıska muhâfazasına
123

varup ta„mîr ve termîmi husûsunda dâmen-i dermeyân idüp hizmetde


olmağla beğlerbeğisi ile ma„an Kars muhâfazasında mevcûd bulundu deyü
sancağına dâhil olunmak ricâsına arz etmeğin mezbûr Ahıska
muhâfazasında ve ta„mîrinde hizmetde olup sancağının zü„emâ ve erbâb-ı
tîmârı alay beğleriyle kemâ-kâne Kars'da hizmetde bulunmaların emr idüp
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre mûmâ-ileyh Ahıska
muhâfazasında ve ta„mîrinde hizmetde olup sancağının zü„emâ ve erbâb-ı
tîmârın alay beğleri ile kemâ-kâne Kars'da hizmetlerde istihdâm eyleyesin
Ģöyle bilesin.

Hüküm no: 43
Bâ müsvedde-i hazret-i efendi
Ber vech-i arpalık Ġspir sancağına mutasarrıf Hayrizâde Mehmed
PaĢa'ya hüküm ki,
Sen hâlâ Ahıska muhâfazasında ve kal„anın ta„mîr ve termîmi
hizmetinde olmağla Erzurum beğlerbeği ile Kars muhâfazasında bulunmadın
deyü deyü sancağına hâricden dahl ve ta„ârruz olunmamak bâbında düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Anadolu eyâletine mutasarrıf
olan Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- arz itmekle
müĢârün-ileyh ile Ahıska muhâfazasında hizmetde olman emr idüp buyurdum
ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre yine müĢârün-ileyh ile Ahıska
muhâfazasında ve kal„anın ta„mîr ve termîmi hizmetinde olup müĢârün-ileyh
vezîrim vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bulunasın inĢâallâhü te„âlâ
hizmetin mukābelesinde envâ„-ı ri„âyet ile behre-mend olman mukarrerdir.

Hüküm no: 44
Adana Beğlerbeğisi Cafer Paşa hazretleri ta„yîn olunmuşdur.
Kars beğlerine ve kâdîsına hüküm ki,
Bundan akdem kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rû-gerdân olup atabe-i
aliyyeme itâ„at iden ( ) tâyifeden KöhneĢâr? Gelanber? [Külfeti] ve Vadili'de
Melik Mustafa cemâ„âti ve Burburlu Melik ġerîf aĢîreti ve Vâdili Melik […] ve
Çobanlar aĢîretinden Mustafa Bey cemâ„ati ve ġahseven Bistan? aĢîreti ve
124

Veli Beğ aĢîreti ve Bedî„ü'z-zamân aĢîreti ve […] oğlu Mirza Mehmed aĢîreti
ve Deylî? Kaplan Beğ aĢîreti ve ġade? Süleyman? […] AĢîreti ve Bayındır
Beğ Veli Beğ aĢîreti ve DâniĢmendlü Süleyman Beğ aĢîreti ve yine
DâniĢmendlü […] YüzbaĢı aĢîreti ve Bayramlı? AĢîreti ve sâyir dönek
tâ‟ifesinin hâliyâ sâkin oldukları yerlerden kaldırılup Adana eyâletinde vâki„
Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve sâyir ol semtlerde münâsib olan
mahallerde kondurulup iskân ve ol vilâyetleri ma„mûr ve âbâdân itmek lâzım
ve mühimm olmağla husûs-ı mezbûr içün mukaddemâ gönderilen emr-i
hümâyûnum alâ mâ-kâne mukarrer olmağla bi'l-fi„l Adana eyâletine
mutasarrıf olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Cafer -dâme ikbâluhû- mübâĢir ta„yîn
olunup ve cümle dönek tâyifesi eyâlet-i mezburede münâsib mahallerde yer
itdirilmek husûsu mûmâ-ileyhe sipariĢ olunmağla tarafından varan adamların
yanına sen dahi adamlar koĢup taht-ı eyâletinde tâbi„ olan elviye ve
kazâlarda sâkin ne kadar dirlik tâyifesi var ise defter itdirüp ve cümlesin
kaldırup sen ki kâdîsın kazâ‟-i mezbûrda olanların önlerine düĢüp Erzurum'a
değin götürüp defteri ile mîr-i mûmâ-ileyhe ulaĢdırman bâbında fermân-ı
âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi eyâlet-i Kars'da ve kasabât
ve kurâsında zikr olunan aĢîretlerden ve sâyir dönek tâyifesinden mutavattın
olanların cümlesi oldukları mahallerde defter itdirdüp evleri ve esbâb ve
davarlarıyla mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin adamları ma„rifetleriyle kaldırup ve
sen ki kâdîsın önlerine düĢüp ve gereği gibi esbâb ve eskāllerin yüklenmeğe
kudreti olmayanlara ahâlî-i vilâyetin a„yân ve eĢrâfının imdâd ve
mu„âvenetleri ile zevâd tedârik ve Erzurum'a değin getürüp ulaĢdırasın ki
cümlesi Adana eyâletine varup münâsib olan mahallerde iskân itdirile tâyife-i
mezbûre Erzurum'a vâsıl olduklarından sonra ol makūle kudreti olmayanların
esbâblarını tecemmu„ içün mîrîden deve ve mekkârî ta„yîn olunmuĢdur her
biri refâhiyet ile mahall-i me‟mûre gönderilür ana göre her birin vâkıf ve âgâh
idüp dahi ber-vech-i ta„cîl kaldırup götürdüp Erzurum'a ulaĢdırmağa ihtimâm
eyleyesin ve bi'l-cümle Erzurum'dan Adana dönek tâyifesinden bir ferd
himâye olunup kalduğuna rızâ-yı Ģerîfim yokdur ana göre mütenebbih ve
âgâh olup Kars etrâfında ve nevâhî ve kurâsında mütemekkin olanları cümle
125

kaldırup ( ) ve sen ki kâdîsın ma„an Erzurum'a değin götürüp defteriyle


ma„an müĢârün-ileyhe teslîm idüp temessük alasın Ģöyle ki tâ‟ife-i
mezbûreden kâdîlığından bir ferd ve kula müsâmaha ve himâyetine haml
olunup azl-i ebed ile ma„zûl olduğundan gayrı her hangi karyede bulunursa ol
karyenin meliklerinin haklarından gelinmek mukarrerdir ana göre bu husûsda
her birinüz mukayyed idüp fermân-ı Ģerîfime muhâlif vaz„ irtikâbından ictinâb
eyleyesin

Bir sûreti
Mamirevân beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
Yeni beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
Oltu beğine ve kâdîsına kendünün aĢîretidir

Bir sûreti
Çıldır Beğlerbeğisi Sefer PaĢa'ya ve Ardahan ve Çıldır kâdîlarına

Bir sûreti
Acâre-i ( ) sancağı beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
Acâre-i süflâ sancağı beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
ġavĢad sancağı beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
Livane sancağı beğine ve kâdîsına

Bir sûreti
Ġmirhoy sancağına ber vech-i arpalık mutasarrıf olan -dâme ikbâhulû-
ya ve ( ) kâdîsına
126

Hüküm no: 45
Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Amid mollasına ve Diyarbakır mütesellimine ve eyâlet-i mezbûrede
vâki„ olan kâdîlara hüküm ki,
Bundan akdem kızılbaĢ-ı bed ma„âĢdan rûgerdân atabe-i aliyyeme
itâ„at iden ( ) tâyifesinden KöhneĢar Gelanberi? [Külfeti] ve Rumlu? ve
Melik Mustafa cemâ„ati ve Burburlu? Melik ġerif aĢîreti ve Rumlu? ġerif
Mehmed ve Çobanlar aĢîretinden Mustafa Beğ cemâ„ati ve ġahseven Kılıç
Beğ aĢîreti ve Veli Beğ'in Bisyan? aĢîreti ve Bedî„ü'z-zamân aĢîreti ve Deyli?
Kaplan Beğ cemâ„ati ve ġadili? Süleyman […] aĢîretleri ve Bayındır Beğ'in
aĢîreti ve DâniĢmendlü Süleyman ve Yunus YüzbaĢı aĢîretleri ve […] ve sâyir
dönek tâ‟ifesi hâliyâ sâkin oldukları yerlerden kaldırulup Adana eyâletine tâbi„
Kınık ve Berendi ve Ayas kazâlarında ve sâyir ol semtlerde münâsib olan
mahallerde kondurulup iskân ve ol vilâyetleri ma„mûr ve âbâdân itmek
husûsunda fermân-ı alîĢânım sâdır olup bi'l-fi„l Adana eyâletine mutasarrıf
olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Cafer -dâme ikbâluhû- mezbûrları sürüp eyâlet-i
mezbûrede münâsib olan mahallerde yerleĢdirilmek husûsu mûmâ-ileyhe
mübêĢeret olunup tarafından varan adamların yanına sen ki mütesellim-i
mûmâ-ileyhsin sen dahi adamlar koĢup eyâlet-i mezbûreye tâbi„ olan elviye
ve kazâda sâkin ne kadar dönek tâ‟ifesi var ise evleriyle defter itdirüp
cümlesin kaldırup Adana eyâletine götürüp bir ferdi ol semtlerden alıkonmak
bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi eyâlet-i
mezbûreye tâbi„ elviye ve kazâda her kande dönek tâyifesi sâkin olmuĢ ise
cümlesi oldukları yerlerden müĢârün-ileyhin adamları ma„rifetiyle defter
itdirüp evleri ve barkları ve esbâb ve erzâkları ve davarlarıyla kaldırup ve
gereği gibi esbâb ve emvâlleri yüklenmeğe kudreti olmayanlara ahâlî-i
vilâyetin a„yân ve eĢrâfının imdâd ve mu„âvenetleri ile davar tedârik idüp ta„cîl
ve ale't-ta„cîl Adana eyâletine göndermekde ziyâde ikdâm ve ihtimâm
eyleyesin ve'l-hâsıl dönek tâyifesinden ol semtde bir ferd müsâmaha ve
himâye olunup kalduğuna kat„â rızâ-yı hümâyûnum yokdur Ģöyle ki tâyife-i
mezbûreden taht-ı hükûmetinizde ve kazânızda bir ferde müsâmaha olup
127

himâyenüze haml olunup her birinüz mes‟ûl ve mu„âteb ve siz ki eyâlet-i


mezbûrede olan kâdîlarsız azl ile konulmayup be-gāyet mu„âteb olmanız
mukarredir ana göre basîret üzre olasın ve eyâlet-i mezbûrede ne kadar
Dönek tâyifesi kaldırılup Adana'ya irsâl olunursa defteri ile yazup serdâr-ı
ekremime arz ve i„lâm eyleyesin

Bir sûreti
Van beğlerbeğine ve Van eyâletinde vaki„ olan ümerâya ve kâdīlara

Hüküm no: 46
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Kıdvetü'l-emâcid ve'l-a„yân dergâh-ı mu„allâm ( ) olup emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Adana Beğlerbeği Cafer -dâme ikbâluhû- nun kethüdâlığı
hizmetinde olan ( ) -zîde mecduhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rû-gerdân olup atabe-i aliyyeme itâ„at
eden Dönek tâyifesi Kars ve Pertek ve Çıldır ve sâ‟ir ol semtlerde olan elviye
ve kasabât ve kurâda sâkin oldukları yerlerinden kaldırılup ve alâkaları kat„
itdirülüp Adana eyâletinde Kınık ve Berendi ve Ayas nâm mahallerde iskân
itdirilmek fermânım olup müĢârün-ileyh Cafer -dâme ikbâluhû- ya müstakil ve
müte„addid evâmir-i Ģerîfem virilüp ve sen eyâlet-i mezbûre askeri ile
mukaddemâ Kars'a ta„yîn olunup zikr olunan dönek tâyifesinin cümlesi
kaldırılup doğru Erzurum'a götürdilüp ve andan Adana eyâletine götürdülmek
lâzım ve mühim olmağla eyâlet-i Adana'nın alay beğisi erbâb-ı tîmârı ile zikr
olunan eyâletlerde olan bunun dönek tâyifesinin cümlesi evleri ve barkları ve
esbâb ve davarları ile kaldırup Erzurum tarafına doğru sürüp getürmek ve
müĢârün-ileyh Cafer -dâme ikbâluhû- ye teslîm elemen bâbında emr-i Ģerîfim
sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim
üzre amel idüp dahi Adana eyâletinin zü„emâ ve erbâb-ı tîmârı ile kalkup zikr
olunan eyâletlerde ve gayrî ol câniblerde olan kasabât ve kurâda her ne
kadar dönek tâyifesi var ise evleri ve barkları ve esbâb ve davarları ile
cümlesi hâliyâ sâkin oldukları yerlerinden kaldırup kalkmağa ve harekete
iktidârı olmayanları a„yân ve eĢrâf-ı vilayet mu„âvenetleri ihrâc idüp ve önüne
128

katup cümlesin sürüp doğru Erzurum'a getürüp müĢârün-ileyh Cafer -dâme


ikbâluhu- ya teslîm eyleyesin ve bi'l-cümle husûs-ı mezbûr mühimmât-ı
umûrdandır zinhâr ve zinhâr ihmâl ve gaflet itmeyüp fermânım olduğu üzre
eyâlet-i mezbûrenin alay beğleri ve hâzır mevcûd olan zü„emâ ve erbâb-ı
tîmârı ile sürüp Erzurum'a getürüp teslîm eylemen ve ber-vech-i ta„cîl edâ‟-i
hizmet ve miknete ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 47
Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Di[yâ]rbekir eyâletine mutasarrıf olan Kars serhaddinde
muhâfazasında olan Vezir Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Revan kazâsına tâbi„ Balıklu ve Çoralıklu? nâm karyeler zimmîlerinden
olup göçüp hâliyâ Kars'da sâkin olanlardan Zekeriyya ve Koçeri ve Köyül? ve
Saruçay zikr olunan Balıklı nâm dan ( ) yirmi hâne ve Çolaklu? nâm
karyeden on hâne zimmî olup mezbûrlardan gayrı sâyir ol cânibden sonra
gelüp sâkin olmuĢ zimmî var ise hâliyâ ( ) oldukları yerden kaldırılup
düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem ve
serdâr-ı ekrem Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- tarafından irsâl
olunan kıdvetü'l-emâsil ve'l-akrân ( ) -zîde kadruhû- ile Erzurum'a
gönderilmek bâbında bi'z-zât mukayyed olman emr idüp buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu husûsa sen kendün mukayyed olup dahi mezbûrûn
zimmîleri ve sâyir düĢüp gelen zimmîleri her kande iseler kaç hâne olurlar ise
cümlesin mu„accelen kaldırup mübâĢir-i mezbûr ile ber-vech-i ta„cîl
Erzurum'a gönderesin ki sâyir dirlik ulusun re„âyâya ta„yîn olunduğu üzre
mezbûrlara dahi bir mahall ve mekân ta„yîn olunup ferâğ-ı bâl ile kâr ve
kesblerinde zirâ„at ve hirâsetlerinde olup ta„ayyüĢün idesin

Hüküm no: 48
Bu dahi
Trabzon Beğlerbeğisine ve HemĢin kâdîsına hüküm ki,
Hâliyâ Gönye Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi mühimmât-ı umûrdan
olmağla eyâleti mezbûrede vâki„ kasabât ve kurâdan ahâlî-i vilâyet ve eĢrâf-ı
129

memleket infâkı ile kifâyet mikdârı benna‟ ve ırgad ihrâc olup kal„a-i mezbûre
metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîm ve duvarı üç arĢun terfî„ olunmak
fermânım olup husûs-ı mezbûre dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri ocağından
( ) kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Haseki Mehmed -zîde mecduhû- mübaĢir
ta„yîn ve irsâl olunmıĢken HemĢin kazâsı re„âyâsı bir havâss-ı
hümâyûndanuz deyü fermânım olan benna‟ ve ırgadları virmekde ta„allül ve
inâd itmeyüp fermânım olduğu üzre benna‟ ve ırgadları ihrâc ve mu„accelen
kal„a-i mezbûre ta„mîrine irsâl itdirilmek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi zikr
olunan HemĢin kazâsından dahi eyâlet-i mezbûrede fermânım olunduğu üzre
lâzım gelen benna‟ ve ırgadları mu„accelen ihrâc idüp sen ki kâdîsın ihrâc
itdüğün benna‟ ve ırgadın sepetleri ve kazma ve küreklerini ve sâyir âlât-ı
lâzimeleri dahi tedârik ve ihzâr idüp ve gerek kaldırup müĢârün-ileyh Haseki
Mehmed -zîde mecduhû- ile ma„an Gönye'ye götürüp kal„anın binâ ve ta„mîri
hizmeti itmâm oluncaya değin üzerlerinden ayrılmayup fermânım olduğu
vech ile itmâm-ı hizmet idüp bu havâss-ı hümâyûndanuz deyü yerlüden ve
gayrden bir ferde ta„allül ve inâd itdirmeyesin.

Hüküm no: 49
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
ġam mütesellimine hüküm ki,
Rumeli pâyesiyle bi'l-fi„l TrablusĢam beğlerbeğisi olan emîrü'l-
ümerâ‟'i'l-kirâm Mustafa PaĢa -dâmet me„âliyehû- ordû-yı hümâyûnuma
tezkire ve ahâlî-i vilâyet mahzar gönderüp ġam-ı Ģerif aklâmından ( )
mukāta„asının mültezimi olan Muzaffer ve oğlu Ali nâm Ģakī hâlâ Seyf oğlu
Ali nâm Ģakī ile müttefik ve müttehid olup bilâ-emr-i Ģerîf ve bî-vech ve bilâ-
sebeb bir iki bin mikdârı Dürûzî eĢkiyâsıyla TrablusĢam üzerine gelüp Seyf
oğullarından Assaf nâm mültezim ile beynimizde adâvet vardur deyü
mezbûru basup nice yüz adamlarını bi-gayr-ı hakkın katl itdürdüklerinden
mâ„adâ ol bahâne ile eyâlet-i mezbûrenin umûmen kurâ ve kazâsın urup
re„âyânın emvâl ve erzâklarını nehb ü gāret ve nicesinin nisâ ve etfâlin […]
ve küllî fitne ve fesâd itdüklerinden ve mezbûrân tuğyân ve isyân üzre
130

oldukların i„lâm eyledükleri ecilden mezbûr Muzaffer oğlu Ali TrablusĢam


eyâletinde olup ve mezkûr Seyf oğlu dahi yanında olmağla bi-fazlillâhi te„âlâ
bi-eyy-i vechin kâne sen ki mütesellim-i mûmâ-ileyhsin mezbûrun eyâlet-i
mezkûre üzerinden kaldırup fitne ve fesâdların men„ ve def„ eylemen bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bir an ve
bir sâ„at te‟hîr ve terâhî itmeyüp her ne tarîkle kâbil ise hüsn-i tedbîr ve
tedarikle TrablusĢam eyâleti üzerinden kaldırup kendü yerlerine gönderüp
vilâyet ve memleket ve vilâyet ve fukarâ ve ra„iyyeti dest-i ta„addî ve
tecâvüzlerinden halâs ve rehâ eyleyesin ve mezbûrlara muhkem gûĢmâl ile
tenbîh eyleyesin ki i„mâl-i seyyielerinden ferâğat idüp kendü hâllerinde olalar
ve'l-hâsıl hâlâ re„âyâ ve berâyâya merhameten dirlik oldukları cürm ve
isyânlarıyla mu‟âhaze olunmayup bu def„a müsâmaha olunmuĢlardır bundan
sonra ne ednâ mertebe fesâdları zuhûra gelür ise muhkem tedârikleri görülüp
bi'l-külliye kavm ve kabîle ve aĢîretleriyle vücûdları mahv olunur ol vechle
kendülere te‟kîd ve i„lâm eyleyesin ki sonradan bilmedik ve iĢitmedik
dimeyeler ve'l-hâsıl bu fitnenin def„i senin ihmâlinden ve adem-i def„i adem-i
takayyüdünden bilinür ana göre bi-eyy-i vechin kâne mezbûrân Ģakīlerin ol
eyâletden ve etrâf-ı erba„asından mazarratları hüsn-i tedbîr ile def„ eyleyesin
ve iĢbu emr-i hümâyûnum vusûlünde husûs-ı mezbûre ne vechle takayyüd
olunduğun eĢkiyâ‟-i mezbûrenin keyfiyyet-i ahvâllerin neye müncer olduğun
hakīkati üzre yazup düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
nâzımü'l-menâzımi'l-ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim ve vekîl-i
mutlakım Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya arz eyleyesin ki
gereği gibi tedârikleri görüle.

Hüküm no: 50
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Sancağı beğine hüküm ki,
Hâliyâ Ahıska muhâfazası ve kal„anın ta„mîr ve termîmine ziyâde
asker ve adam lâzım olmağla Karaman Beğlerbeğisi emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm
Arslan -dâme ikbâluhû- eyâlet ümerâ ve askeri ile Kars'dan kalkup Ahıska'ya
varup vech ve münâsib görülen hizmetde bulunması husûsu içün emr-i
131

hümâyûnum gönderilmeğin sen dahi sancağının alay beğisi ve birden bine ve


binden yüz bine varınca ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf olanlar ile ve kendü
yarar adamların kānûn üzre cebelülerin ile kalkup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh
ile ma„an üç konağı bir iderek yürüyüp Ahıska'ya varup vech ve münâsib
görülen hizmetlerinde bezl-i makdûr eylemen bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı
celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi livâ‟-i mezbûr alay beğisi ve zü„emâ ve
erbâb-ı tîmârıyla ve kendü yarar adamlarınla kānûn üzre cebelülerinle
mu„accelen kalkup mîr-i mûmâ ileyh ile ma„an ( ) konağı bir iderek
Ahıska'ya varup hizmet-i muhâfazada ve sâyir vech ve münâsib görülüp
ta„yîn olunduğun hizmetlerde ikdâm ve ihtimâm eyleyesin

Bu dahi
Bir sûreti
Eyâlet-i mezbûrede vaki„ olan beğleredir hüküm yazılmıĢdır.

[Yev]mü'l-isneyn fî gurre-i R sene [10]46

Hüküm no: 51
Bâ hatt-ı hazret-i sâhib-i devlet
Van Beğlerbeğisi Dilaver -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ ordû-yı hümâyûnumdan Van Kal„ası'na müstevfî cebehâne ve
zahîre ihzâr olunup irsâl olunmak üzre olup lakin ziyâde deve olup ve bu
tarafdan kifâyet mikdârı adam gitmemekle yolda ve izde muhâfazası
mühimmâtdan olmağla Van muhâfazasında olan ümerâdan veyâhut Van
kulunun sağ ve sol kollarından altı ve yedi yüz mikdârı mükemmel atlu asker
hâzır ve müheyyâ olup zahîre ve cebehâne ve develerin ErciĢ karĢulayup ve
önlerine düĢüp emîn ve sâlim Van Kal„ası'na ulaĢdırmaların emr idüp
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda sâdır olan emrim üzre Van muhâfazasında
olan ümerâdan veyahut Van Kal„ası'nın sağ ve sol neferâtından altı-yedi yüz
mikdârı mükemmel ve müsellah atlu ve asker tedârik idüp ErciĢ'e gönderesin
ki anda hâzır ve cebehânenin vusûlüne nâzır olup inĢâallâhü te„âlâ zikr
olunan cebehâne develeri selâmetle ErciĢ'e vasıl olduğundan bir an tevakkuf
132

itdirmeyüp kaldırup ve cümlesi önüne düĢüp gice ve gündüzde menâzil ve


merâhilde muhâfaza iderek ber-vech-i ta„cîl emîn ve sâlim Van Kal„ası'na îsâl
ve idhâl ideler ve'l-hâsıl bu bâbda bir vechle tekâsül ve ihmâl itmeyüp emr-i
hümâyûnum vâsıl olduğu sâ„atde husûs-ı mezbûr içün anda olan ümerâ ve
askerden ve Van'ın sağ ve sol kolundan altı-yedi yüz mikdârı yat u yarakları
ile müretteb ve mükemmel yarar ve güzîde ve harbe kādir […] yiğitler tedarik
ve ihzâr idüp ( ) veya münâsib adamı üzerlerine ta„yîn idüp ErciĢ'e
gönderesin zikr olunan cebehâne ve barut ve hazînenin varmasına muntazır
olup hâzır bulunalar bu bâbda sû‟-i tedbîr ile hareket ve ihmâl ve gaflet
itmekden be-gāyet ihtirâz eyleyesin ana göre basîret üzre olup fermânım olan
mikdârı askeri müretteb ve mükemmel ErciĢ'e göndermekde ihtimâm
eyleyesin Ģöyle ki hazîne ve barut ve cebehâne ErciĢ'e vâsıl olduğunda tâ‟ife-
i mezbûre anda hâzır bulunmamakla meks ve tevekkuf iktizâ eyleye bu
husûsda senin ihmâlinden bilinip eĢedd-i hakārete ve ikâba mazhar olman
mukarrerdir.

Hüküm no: 52
Bu dahi
Adilcevaz sancağı beği Evliya -dâme izzuhû- ya hüküm ki
Hâliyâ ordû-yı hümâyûnumdan Van'a gidecek hazîne ve cebehânenin
emîn ve sâlim Van Kal„ası'na ulaĢdırılması ehemm-i mühimmâtdan olmağla
livâ‟-i mezbûrda birden bine ve binden yüz bine varınca dirlik tasarruf idenler
ve vilâyeti neferâtı ve sâyir askeri tâ‟ifesi ve yarar müsellah adamlarınızla
müretteb ve mükemmel hâzır ve âmâde olup ve cümlenüz ve ittifâk ve yat u
yarakları ile mükemmel ErciĢ'de bekleyüp zikr olunan hazîne ve cebehânenin
varmasına mîr-i mîrân ve nâzır olup inĢâallâhü te„âlâ ErciĢ'e vâsıl oldukda
cümlenüz bir yerde öne düĢüp ve menâzil ve merâhilde hıfz ve hirâset iderek
Van'a ulaĢdırup hizmetde bulunmanuz bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır
olmudur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı
celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi emr-i Ģerîfim varduğu sâ„at bir an
tevakkuf ve ârâm itmeyüp liva‟-i mezbûrda ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf
olanları ve kal„a neferâtı ve sâyir birden bine ve binden yüz bine varınca dirlik
133

tasarruf iden askerî tâyifesi ve yarar ve müsellah adamlarınız bir yerden cem„
idüp cem„iyyet ve ittifâk ve silâh ve yarağınızla müretteb ve mükemmel
ErciĢ'e varup cem„iyet-i küllî ile müheyyâ ve hâzır ve ordû-yı hümâyûnumdan
Van'a gidecek cebehâne ve barut ve hazînenin ErciĢ'e vasıl olmasına
müterakkıb ve nâzır olup izn-i te„âlâ ErciĢ'e vâsıl olduğu üzre zikr olunan
hazîne ve cebehâne önüne düĢüp kaldırup menâzil ve merâhilde muhâfaza
iderek sür„at ve isti„câl ile Van'a ulaĢdırup dikkat ve ihtimâm eyleyesin zikr
olunan harbe ve cebehâne ordû-yı hümâyûndan bağlanup ve yüklenüp
yollanmıĢdır Ģöyle ki ihmâlin sebebi ile geç hareket olup hazîne ve cebehâne
ErciĢ'e vardıkda cümlenüz livâ‟-i mezbûrun askeri ile ErciĢ'de hâzır bulunup
te‟hîr-i hizmete sebeb olasın tâ‟ife-i mezbûreyi dirlik ve tîmârları ile defterde
yoklayup ve nâ-mevcûd olanlar evlerinde ve vilâyetlerinde aranup ve
buldırulup hizmet-i hümâyûnumda taksîrât eyledüğünüz içün emân ve zamân
virilmeyüp eĢedd-i siyâset ve hakāret ile haklarından gelinüp sâ‟ire mûcib-i
ibret olunur ve sen dahi bu husûsda ihmâl ve tekâsül üzre olup ihmâlin zâhir
olduğundan gayri bir vechle özr ve cevâbın mesmû„ ve makbûl olmayup
ukûbet-i azîmeye mazhar olmanı mukarrer bilesin ana göre mütenebbih ve
âgâh olup zinhâr ve zinhâr bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-mikdârıma
muhâlif vaz„ ihtiyârdan bi-gāyet ictinâb idüp devlet-i aliyyeme hizmetde
makrûnunu sarf eyleyesin

Bunlar dahi
Bir sûreti
Adilcevaz'ın kul ağası ve livâ‟-i mezbûr alay beğisine

Bir sûreti
Ahlat'ın kol ağası ve ErciĢ kol ağasına ve livâ‟-i mezkûr alay beğisine

Bir sûreti
Bargiri sancağı beği Bahaeddin -dâme izzuhû- ya tasarruf ile yazıla.
134

Hüküm no: 53
Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„âdet
Adilcevaz sancağı beğine ve Adilcevaz'ın kul ağasına ve alay beğisine
hüküm ki,
Bundan akdem hükm-i hümâyûnum gönderilüp ordû-yı
hümayûnumdan Van'a gidecek hazine ve zahîre ve cebehânenin cümlenüz
bir yerden önüne düĢüp emîn ve sâlim Van'a ulaĢdırup hizmetde bulunmanuz
fermânım olmuĢdur hâliyâ ol zahîre Van'a gitmeden ferâğat olunup Tebriz
Kal„ası'na ta„yîn ve irsâl olunmak lâzım ve mühimm olmağla livâ‟-i mezbûr
askeri ve neferâtı ve yarar ve müsellah adamlarınız ile kalkup zikr olunan
zahîrenin önüne düĢüp gicede ve gündüzde hıfz ve hirâset iderek Beyazıd
Kal„ası'na uluĢdırmanuz bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum
ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel
idüp dahi liva‟-i mezbûr askeri ve neferâtı ve yarar ve müsellah adamlarınız
ile müretteb ve mükemmel zikr olunan zahîreyi kaldırup ve cem„iyyet ve ittifâk
ile önüne düĢüp gicede ve gündüzde ve menâzil ve merâhilde muhkem hıfz
ve hirâset iderek ve mahûf ve muhâtara olan mahalleri karavullayup ve
gözederek emîn ve salîm Bayezid Kal„ası'na idhâl ve edâ-yı hizmet
eyledüğünüze kal„a-i mezbûre beği olan Abdi -dâme izzuhû- dan temessük
alasız ve bi'l-cümle zikr olunan zahîrenin kal„a-yı mezbûreye ber-vech-i ta„cîl
irsâli umûr-ı lâzimedendir zinhâr ve zinhâr gaflet ve ihmâl olunmayup bu
bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim üzre bu husûsa her biriniz ihtimâm idüp
dahi cümlenüz bir yerden mükemmel yat u yarağınız ile kalkup önünü düĢüp
ve muhâtara olan mahalleri karavullayup tecessüs itdirderek gidüp emîn ve
sâlim ber-vech-i ta„cîl ulaĢdırmağa ve menâzil ve merâhilde gaflet ve ihmâl
sebebi ile -iyâzen billâhi te„âlâ- zarar ve ziyân iriĢdirmeğe bezl-i makdûr
eyleyesiz ve inĢâallâhü te„âlâ zahîre-i mezbûreyi kal„aya îsâl ve mîr-i mûmâ-
ileyhime teslîm eyledüğünüzde aldığınız temessükü mu„accelen serdâr-ı
ekremime gönderüp arz eyleyesin.

Bunlar dahi
Bir sûreti
135

ErciĢ sancağı beğine ve Ahlat kul ağasına ve ErciĢ kal„ası ağalarına

Bir sûreti
Bargiri sancağı beği Bahaeddin -dâme izzuhû- ya

Hüküm no: 54
Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„âdet
ErciĢ kâdîsına ve mütesellimine hüküm ki,
Hâliyâ Tatvan'dan gelüp ErciĢ Kal„ası'nda der-anbar olan bin dört yüz
kili buğday bir mikdar anbarda yanmıĢ olmağla bundan sonra anbara
tahammülü olmamak ihtimâliyle tebdîli lâzım gelmeğin ahâlî-i vilâyete ve
re„âyâya tarh ve tevzî„ idüp yerine bu senenin mahsûlünden dokuz yüz
kilesini yine buğday ve bin dört yüz kileye varınca iktizâ eden beĢ yüz kile
buğdayın bedeli arpa lâzım gelmeğin bir kile buğday bir buçuk kile arpa
olmak üzre ki yedi yüz kile arpa olup zikr olunan yedi yüz elli kile arpaya iki
yüz elli kile dahi vilâyetden iĢtirâ idip kâmil bin kileye tekmîl ve husûs-ı
mezbûre mübâĢir ta„yîn olunan Haznâvî? Bekir -zîde mecduhû- ya teslîm
olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi zikr olunan buğdayı ahâlî-i
vilayete tarh ve tevzî„ idip yerine bu senenin mahsûlünden dokuz yüz kilesini
yine buğday ve bin dört yüz kileye varınca iktizâ eden beĢ yüz kile buğdayın
bedel arpaya ki bir kile buğday bir buçuk kile arpa olmak üzre yedi yüz elli
kile arpaya iki yüz elli kile dahi iĢtirâ idüp kâmil bin kileye tekmîl ve husûs-ı
mezbûre mübâĢir ta„yîn olunan mûmâ-ileyh Bekir -zîde mecduhû- ya teslîm
idüp avk ve te‟hîrde ve fermân-ı Ģerîfime muhâlif tekâsül ve ihmâlden ziyâde
ihtirâz eyleyesin.

Hüküm no: 55
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Van'dan ErciĢ'e cebehâne ve zahîre istikbâline ta„yîn olunan kulun baĢ
ve buğu olan ( ) -zîde mecduhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ ordû-yı hümâyûnumdan Van'a irsâl olunan cebehâne-i âmireyi
ve zahîreyi istikbâl içün müretteb ve mükemmel gelüp ErciĢ'de oturup zikr
136

olunan cebehânenin vusûlüne muntazır olmanuz ve vâsıl olduğunda önüne


koĢup sâlimen îsâl eylemenüz fermânım olmuĢdur imdi zikr olunan cebehâne
Van'a ve zahîre Beyazıd Kal„ası'na ulaĢdırılması fermânım olmağın zikr
olunan cebehâne ve zahîre ErciĢ'e vasıl olduğunda cebehâneyi ErciĢ
Kal„ası'nda te‟hîr ve hıfz itdirüp sen dahi sâyir Bayezid Kal„ası'na zahîre îsâli
hizmetine me‟mûr olanlar ile dahi develer[e] tahmîl önüne düĢüp cümleniz bir
yerden menâzil ve merâhilde zabt ve hirâset iderek kemâl-i sür„at ve isti„câl
ile Bayezid Kal„ası'na emîn ve sâlim ulaĢdırup ba„dehû dönüp gelüp
fermânım olduğu üzre cebehâneyi ErciĢ'den kaldırup sâyir me‟mûr olunan ile
önüne düĢüp Van'a ulaĢdırman bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim
mûcebince amel idüp dahi zikr olunan cebehâne Van'a ve zahîre Beyazıd
Kal„ası'na oluĢdırılması ehemm-i umûrdan olmağla cebehâne ve zahîre
ErciĢ'e vâsıl olduğunda cebehâneyi ErciĢ Kal„ası'nda te‟hîr ve hıfz itdirüp siz
dahi sâyir Beyazıd Kal„ası'na zahîre îsâli hizmetine me‟mûr olanlar ile zahîre
develerinin önüne düĢüp cümleniz bir yerden menâzil ve merâhili hıfz ve
hirâset iderek kemâl-i sür„at ve isti„câl ile Bayezid Kal„ası'na emîn ve sâlim
ulaĢdırup ba„dehû dönüp gelüp fermânım olduğu üzre cebehâneyi ErciĢ'den
kaldırup me‟mûr olanlar ile önüne düĢüp Van'a ulaĢdırmakda ziyâde ikdâm
ve ihtimâm idüp avk ve te‟hîrden ve ihmâl ve müsâmahadan ziyâde ihtirâz
eyleyesin.

Hüküm no: 56
Bu dahi
Adana Beğlerbeğisi Cafer -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-i bed-ma„âĢdan rû-gerdân olup atabe-i aliyyeme itâ„at
iden Dönük tâ‟ifesi her kande bulunurlar ise kaldırup cümlesi Adana
eyâletinde vâki„ Kınık nâhiyesinde kondırulup iskân itdirilmesi fermânım olup
evâmir-i Ģerîfem gönderilmekle Ağca Koyunlu ve Ekrâd tâyifesinden Hacılar
Kürdü kıĢlayugelmiĢleriyle mezbûrlar varup mahall-i mezbûrda tavattun itmek
ve çiftlikleri ve çeltik harklarını ta„mîr ve ihyâ ve zirâ„at itmek murâd
itdüklerinde Ağca Koyunlu ve Ekrâd Hâcılar ve gayrîler mâni„ ve müzâhim
137

olmayup cümlesi dergâh-ı mu„allâm ( ) kıdvetü'l-emâsil ve'l-akrân Mahmud


-zîde kadruhû- mübâĢeretiyle Kınık nâhiyesinde yerleĢdirilüp ve üç seneye
değin cümlesi tekâlîf-i örfiye ve Ģâkkalarından mu„âf ve müsellem olmak üzre
nâhiye-i mezbûre mezbûrlara yurt ta„yîn olunmağla hâricden bir ferd dahl ve
ta„arruz itmemek ve himâyet ve sıyânet itdirilmek emr idüp buyurdum ki ( )
vusûl buldukda emr-i celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi mezbûr Mahmud
mübâĢeretiyle zikr olunan dönek tâ‟ifesin cemâ„atleriyle Kınık nâhiyesinde
mahall-i mezbûrda yerleĢdirüp iskân itdirüp ve çiftliklerin ve kadîmî çeltük
harkların ihyâ ve zirâ„at itdirdüp ve üç seneye değin tekâlîf-i örfiye ve
Ģâkkadan mu„âf ve müsellem olmağla ol vechle mübâĢir-i emvâle ve mîr-i
mîrân ve sancak beği adamlarından voyvoda ve su baĢılarından ve gayrîden
bir ferde dahl ve tecâvüz etdirilüp men„ ve def„ eyleyesin ve mahall-i
mezbûrede kıĢlayu gelen Ağca koyunlu ve Ekrâd Hacıları müdâhale
itdirmeyüp itmek isterler ise men„ eyleyesin ve'l-hâslı tâ‟ife-i mezbûrenin
cümlesi nâhiye-i mezbûrede kondurulup yerleĢdirilmek ol mahalle ma„mûr ve
âbâdân ve Ģen itdirilmek murâd-ı hümâyûnum olmağla ol semte
gönderilmiĢlerdir ana göre ihtimâm idüp fermânım olunduğu mahalle
kondırılup Ģen ve âbâdân itmeğe sa„y eyleyesin âhardan mâni„ olmak
isteyenleri def„ idüp ol makūleleri isim ve resimleri ve iĢtihâr ve dirlikleri ile
yazup serdâr-ı nusret Ģi„ârıma arz eyleyesin sonra haklarında emr-i Ģerîfim
ne vechle sâdır olursa mûcebiyle amel oluna.

Hüküm no: 57
Bu dahi
Adana Beğlerbeğisi -dâme ikbâluhû- ya ve kâdîsınahüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-i bed-ma„âĢdan rûgerdân olup atabe-i aliyyeme itâ„at
ve inkiyâd iden dönek tâ‟ifesi memâlik-i mahrûsamda bulundukları yerlerden
kaldırılup cümlesi Adana eyâletine tâbi„ Kınık nâhiyesinde tavattun ve iskân
itdirilmek fermânım olup müte„addid evâmir-i Ģerîfem gönderilmekle Göksun
yaylasından Sis yaylaklarına ve andan Gedire yaylağına varınca Bulgar
Yaylağı ile Ġçil'de Kesdel yaylağına değin ma„an mezbûrlara yaylak ta„yîn
olunmağla mezbûrlar zikr olunan yaylaklarda yaylayup kadîmî yaylak sâhibi
138

olmayanlar bu bâbda mâni„ olmayup kimsenin üzerlerine bağlu olmayan


yaylaklarda murâd itdükleri yerlerde mezbûrlar dahi oturup ve yaylayup bir
ferd mâni„ ve dâfi„ olmayup ve rencîde ve remîde itdirilmemek emr idüp
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre zikr olunan Göksun
yaylasından Sis yaylaklarına ve andan Gedire Yaylağına varınca ve Bulgar
yaylağı ile Ġçil'de Kesdel yaylağına değin mezbûrlara yaylak ta„yîn
olunmuĢdur mezbûrlar zikr olunan yaylaklarda oturup ve yaylayup kadîmî
yaylak sâhibi ve hîn-i tahrîrde defterde üzerlerine kayd olmayan yaylaklarda
murâd itdükleri yerlerde mezbûrlar dahi oturup yaylayup ben bu yaylakda
yaylayugelmiĢlerdir deyü ol makūlelerin mîr-i mîrân ve sancak beği
olanlardan ve gayrîden bir ferd dahl ve ta„arruz ve bunları bir vechle rencîde
ve remîde itdirmeyüp itmek isteyenleri her kim olursa olsun men„ ve def„
eyleyüp üç seneye değin mezbûrlara tekâlîf-i örfiyye ve Ģâkkaları mu„af
olmağla mübâĢir-i emvâl olanlara ve gayrîden ol vechle nesne taleb ve teklîf
itdirmeyesiz itmek isteyenleri men„ eyleyesin ve bi'l-cümle nâhiye-i mezbûre-i
ma„mûreyi ma„mûr ve âbâdân itmek murâd-ı hümâyûnum olmağla tâ‟ife-i
mezbûre ol semte gönderilmiĢdir ana göre ma„lûmun olup tâ‟ife-i mezbûrenin
her birin himâyet ve sıyânet idüp rızâ-yı hümâyûnuma muhâlif bir ferde
rencîde itdirmeyesin

Hüküm no: 58
Bu dahi
Mar„aĢ ve Adana Beğlerbeğilerine ve zikr olunan eyâletlerde olan
kâdîlarına hüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-i bed-ma„âĢdan rûgerdân olup atabe-i aliyyeme itâ„at
iden dönektâ‟ifesinin cümlesi bulundukları yerlerden kaldırılup Adana
eyâletine tâbi„ Kınık nâhiyesi nâm mahalde tavattun ve iskân itdirilmek
fermânım olmağla mezbûrlar varup Kınık nâhiyesinde ve yaylak ta„yîn olunan
mahalde oturup ve yayladup mezbûrlar bir ferde rencîde ve remîde
itdirilmeyüp mîr-i mîrân ve mîr livâ adamları perâkendemiz vardır deyü Adana
subaĢılarını resm-i duhân ve deĢtibân nâmıyla ve âhar bahâne ile dahl ve
tecâvüz itmeyüp ve üzerlerine varmayup cümlesi dergâh-ı mu„allâm ( )
139

kıdvetü'l-emâsil ve'l-akrân ( ) -zîde kadruhû- mübâĢeretiyle fermânım olan


mahallerde iskân itdirilmek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim
üzre zikr olunan dönek tâyifesi tavattun ve iskân itmeleri fermânım olan Kınık
nâhiyesine ve yaylaklarına siz ki mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhimâsız
tarafınızdan perâkende nâmıyla resm-i deĢtibân ve duhân deyü ve âhar
bahâne ile üzerlerine adam varmayup ve göndermeyüp hilâf-ı Ģer„ ve kānûn
ve muğâyir-i emr-i hümâyûn mezbûrlara dahl ve rencîde etdirmeyüp men„ ve
def„ idüp vâki„ olan Ģer„î husûslarını mübâĢir-i mezbûr ma„rifetiyle Ģer„le
gördürüp fermân-ı celîli'l-kadrime muhâlif kimesneye ta„allül ve inâd
itdirmeyesin.

Hüküm no: 59
Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Trabzon Beğlerbeğisine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara ve
a„yân-ı vilâyet ve eĢrâf-ı memlekete hüküm ki,
Bundan akdem hükm-i hümâyûnum gönderilüp eyâlet-i mezbûreye
tâbi„ Gönye Kal„ası Karadeniz ve mahûf ve muhâtara yerlerde vâki„ olmağla
Kazak-ı bed ahlâk eĢkiyâsından himâyet ve sıyânet ve cevânib-i
erba„asından harâbe müĢrif olan mahalleri münâsib üzre ta„mîr ve termîm ve
duvarı ( ) dahi üç arĢun yüksek kalrırılup kemâl mertebede istihkâm virilüp
ol semtler kemâ f'l-kadîm ma„mûr olmak aksâ-yı murâd-ı hümâyûnum
olmağla eyâlet-i mezbûreden bine ve binden yüz bine varınca dirliği
mutasarrıf olanlar askeri geçinenler ve sâyir a„yân-ı memleket ve eĢrâf-ı
vilâyet bir yere gelüp kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmine ve duvarını
yüsetmeğe kifâyet idecek taĢ ve kireci ve benna‟ ve ırgadını tahmîn idüp ve
mâbeynlerinde tevzî„ ve taksîm eyleyüp mu„accelen ihrâc ve mahall-i
mezbûre irsâl idüp vakt var iken zikr olunan Gönye Kal„asın fermânım olduğu
üzre binâ ve ta„mîr olunmak bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağla husûs-ı
mezbûr içün dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri ocağının emekdâr ve
ihtiyârlarından kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Haseki Mehmed -zîde mecduhû-
ta„yîn ve irsâl olunmuĢ idi imdi vech-i meĢrûh üzre mukaddemâ virilen hükm-i
hümâyûnum alâ mâ kâne mukarrerdir buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu
140

bâbda mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince


amel idüp dahi eyâlet-i mezbûrenin askeri nâmında olan birden bine ve
binden yüz bine varınca dirlik tasarruf iden zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve sâyir
tavâ‟if-i asker ve a„yân-ı vilâyet ve kudemâ-yı memleket ile bir yere cem„ olup
dahi hüsn ittifâk ve ittihâd üzre mûmâ-ileyh Haseki Mehmed -zîde mecduhû-
mübâĢeretiyle zikr olunan Gönye Kal„ası'nın ta„mîr ve termîmi içün lâzım
gelen benna‟ ve ırgadnı ve taĢ ve kirecini hâzırlanması husûsunda müzâkere
ve tahmîn idüp vech ve münâsib görüldüğü üzre mâbeynlerinde tevzî„ ve
taksîm ve herkese lâzım gelen benna‟ ve ırgadları mu„accelen ihrâc ve irsâl
ve taĢ ve kireci ihzâr eyleyüp müĢârün-ileyh Haseki Mehmed -zîde mecduhû-
ile Gönye'ye gönderüp kal„a-i mezbûrenin muhtâc-ı meremmet olan
mahallerin ta„mîr ve termîm ve eski duvarına üç arĢun mikdârı kaldırılup
kemâl-i istihkâmına bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve bi'l-cümle
kal„a-i mezbûrenin meremmet ve ihyâsı murâd-ı Ģerîfim olmağla ( ) beği
nasb olunup ve ziyâde muhâfazacı kul gönderilmeğin meremmet ve ta„mîri
dahi eyyâm-ı Ģitâ hulûlünden mukaddem itmâma iriĢdirilmesi husûsunda
ihtimâm-ı hümâyûnum kemâlindedir ana göre her biriniz mütenebbih ve âgâh
olup fermân-ı olduğu vech ile bu husûsda müttefik olup dahi kal„a-i
mezbûrenin ta„mîr ve termîmine kifâyet idecek benna‟ ve ırgadı imeci
tarîkiyle eyâlet-i mezbûreden ihrâc ve taĢ ve kirecin ihzâr idüp itmâm-ı
hizmete sa„y eyleyesin ve mübâĢir-i mûmâ-ileyhin bu husûsda Ģükr ve
Ģikâyeti müsmir ve müte‟essirdir Ģöyle ki bir ferdden ta„allül ve inâd zâhir
olduğu ve avk ve ihmâl ile vakit fevt olup kal„anın ta„mîri hizmeti te‟hîre
kaldûğı mesmû„-ı hümâyûnum ola bir vechle özr ve cevâba mukayyed
olmayup fermân-ı Ģerîfime muhâlefet eden her kim olursa olsun gereği gibi
haklarından gelinmek mukarrerdir ve sen ki mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhsin
mukaddemâ gönderilen hükm-i hümâyûnum mûcebince bu husûsda bezl-i
makdûr eyleyüp kal„anın ta„mîrine basîret ve intibâh üzre olasın ve siz ki
kâdîlarsız emr-i sâbık mûcebince taht-ı kazânızdadan ihrâc olunan benna‟
ve ırgadların sepet ve kazma ve kürekleri ve sâyir âlât-ı lâzımelerini dahi
ihrâc idüp ve ma„an bi'z-zât kendünüz kaldrup müĢârün-ileyh Haseki
Mehmed ile ma„ân Gönye'ye götürüp binâ ve ta„mîr hizmeti tamâm oluncaya
141

değin üzerlerinden ayrılmayasız ve her biriniz hakkında müĢârün-ileyh


Haseki Mehmed'in Ģükr ve Ģikâyeti müsmir ve mete‟essirdir ana göre
ma„lûmunuz olup fermân-ı hümayûnuma muhâlefet ve müĢârün-ileyhin
re‟yine mu„ânedetden ihtirâz idüp eyyâm-ı Ģitâ iriĢmedin itmâm-ı hizmete sa„y
ve ihtimâm eyleyesiz ve bi'l-cümle kal„a-i mezbûre ol semtin kilidi olup
ma„mûr ve ihyâ olması ve gereği gibi istihkâm virilmesi aksâ-yı murâd-ı
hümâyûnumdur ana göre ma„lûmunuz olup eyâlet-i mezbûreden lâzım gelen
benna‟ ve irgadları ta„cîl ale't-ta„cîl ihrâc idüp göndermeğe ihtimâm eyleyesiz
Ģöyle ki ihmâliniz sebebi ile vakti ile çıkarılup gönderilmeyüp te‟hîr-i hizmete
bâ„is oluna eĢedd-i itâb ve su‟âle ve azle mazhar olursuz husûs-ı mezbûrda
askerîden ve gayrîden mâni„ olur var ise isim ve resimleri ve iĢtihârları ve
dirlikleri ile yazup arz eyleyesin ki sonradan ne vechle fermân-ı Ģerîfim sâdır
olursa mûcebiyle amel oluna.

Hüküm no: 60
Bâ-müsvedde-i efendi
Adana ve Sis ve Tarsus ve Ġç kâdîlarına hüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rûgerdân olup atabe-i aliyyeme itâ„ât
iden dönek tâyifesi bulundukları yerlerden kaldırılup cümle Adana eyâletine
tâbi„ Kınık nâm mahalde tavattun ve iskân itdirilmek fermânım olup emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Adana Beğlerbeğisi Cafer -dâme ikbâluhû- ve dergâh-ı
mu„allâm sipâhîlerinden kıdvetü'l-emâcid ve'l-a„yân Mahmud -zîde kadruhû-
mübâĢeretiyle zikr olunan mahalle varup suhûlet ile yerleĢmek lâzım ve
mühimm olmağla inĢâallâhü te„âlâ mezbûrlar zikr olunan mahalle varup iskân
ve tavattun itmek murâd itdüklerinde evlerin ve damların yaptırmak içün taht-ı
kazânızda vâki„ kasabât ve kurâda olan ahâlî-i vilâyet ve re„âyâ tâyifesi
mümkün olduğu üzre öküzleri ve sâyir davarlarıyla imeci itdirilüp ağaç ve taĢ
ve lâzım gelen kerestelerin getürmekde imdâd ve mu„âvenet itdirilüp mîr-i
mîrân-ı müĢârün-ileyh Cafer -dâme ikbâluhû- ve mûmâ-ileyh Mahmud -zîde
mecduhû- mübâĢeretleriyle mahall-i mezbûrda yerleĢdirilüp ve cümlesi
nâhiye-i mezbûrede iskân itdirilmesin emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp
142

müĢârün-ileyhimâ mübâĢeretleriyle zikr olunan dönek tâ‟ifesi eyâlet-i


mezbûreye varup zikr olunan Kınık nâhiyesinde fermân-ı Ģerîfim üzre
yerleĢmek içün evlerin ve damların yaptırmak lâzım geldüğünde zikr olunan
sancaklarda vâki„ ahâlî-i vilâyet ve re„âyâ tâyifesi öküzleri ve sâyir
davarlarıyla mümkün olduğu mertebe imeci tarîkiyle ağaç ve taĢ ve lâzım
gelen kerestelerin getürmekde imdâd ve mu„âvenet itdirüp mezbûrları zikr
olunan mahalde iskân idüp ve yerleĢdüresin ammâ bu bahâne ile re„âyâ ve
berâyâdan akçe alınmakdan ve bir ferde emrime muhâlif zulm ve ta„addî ve
tecâvüzden ihtirâz eyleyesin.

Bir sûreti
Payas ve Üzeyr kâdîlarına ve Payas mütevellîsine?

Bir sûreti
Kars kâdîsına

Hüküm no: 61
Bu dahi
Gönye Sancağı Beği Ġslam -dâme izzuhû- ya hüküm ki
Bundan akdem hükm-i hümâyûnum gönderilüp Gönye Kal„ası
Karadeniz yalısında ve mahûf ve muhâtara yerde vâki„ olmağıyla Kazak-ı […]
eĢkiyâsından himâyet ve sıyâneti ve cevânib-i erba„asından harâb olan
yerleri metânet üzre ta„mîr ve duvarı üç arĢun yüksek kaldırılup istihkâm
verilüp üslûb-ı sâbık üzre ma„mûr olmak aksâ-yı murâd-ı Ģerîfim olmağıyla
eyâlet-i Trabzon'dan ahâlî-i vilâyet ittifâkı ile benna‟ ve ırgadlar ihrâc itdirüp
husûs-ı mezbûra yeniçeri ocağının emekdâr ve maslahat güzârlarından
kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Haseki Mehmed -zîde kadruhû- ta„yîn ve irsâl
olunmuĢdur imdi ol emr-i Ģerîfim alâ mâ kâne bu bâbda sen dahi hizmet-i
mezbûrede mukayyed ve ihtimâm eylemen fermânım olmuĢ idi imdi kal„a-i
mezbûreyi vech-i meĢrûh üzre müĢârün-ileyh ile hüsn-i ittifâk ve ittihâd üzre
ta„mîrine ihtimâm idüp kable hulûli'Ģ-Ģitâ itmâma iriĢdirüp edâ‟-i hizmet
eylemen emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda mukaddemâ
ve hâlâ sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi mûmâ-ileyh
143

Haseki Mehmed mübâĢeretiyle kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi ve gereği


gibi istihkâmı husûsunda bezl-i makdû[r] ve sa„y-i mevfûr idüp kıĢ ve sovuk
olmazdan mukaddem itmâm-ı hizmete sa„y ve ikdâm eyleyesin ve bi'l-cümle
kal„anın metânet ve istihkâmı aksâ-yı murâd-ı Ģerîfimdir tekâsül ve ihmâlden
ihtiyât eyleyesin ve ihrâc olunan benna‟ ve ırgadı kazma ve kürekleri ile
kâdîlar kendüler getürüp ta„mîr ve termîm hizmeti tamâm olunca üzerlerine
olup istihdâm itdirmeleri emrim olmuĢdur emrime adem-i inkiyâd üzre olup
varmayanları ve hizmet-i mezbûrede ihmâl idenleri kazâları ve ağaları ile arz
idesin.

Bu dahi
Bir sûreti Haseki Mehmed Ağa'ya tasarruf ile yazılmıĢdır.

Hüküm no: 62
Ankara sancağı beğine hüküm ki
Bi-fazli'llâhi te„âlâ Kars Kal„ası'nın itmâmı müyesser ve nasîb olup iĢ
kalmaduğundan gayrı rûz-ı kasıma dahi zamân olmağla sancağının alay
beğisi ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmârı ve kendü yarar ve müsellah adamlarınla
mu„accelen kalkup ber-vech-i isti„câl iki konağı bir idüp Ahıska'ya varup
Anadolu eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem Vezîr Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- vech ve münâsib gördüğü üzre ol havâlînin
muhâfazasında ve ta„mîr ve termîmi hizmetinde dikkat ve ihtimâm eylemen
bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi
sancağının alay beğisi ve birden bine ve binden yüz bine varınca ze„âmet ve
tîmâra mutasarrıf olanlar ile kalkup ber-vech-i isti„câl iki konağı bir iderek
Ahıska Kal„ası'na varup müĢârün-ileyh vezîrim vech ve münâsib gördüğü
üzre ol havâlînin muhâfazasında ve ta„mîr ve termîmi hizmetinde bezl-i
makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin ve bi'l-cümle ve bi'l-cümle mu„accelen
varup iriĢmen lâzım gelmiĢdir zinhâr ve zinhâr avk ve ta„allül ve ihmâl ve
tekâsül itmeyüp emr-i hümâyûnum vusûl bulduğu gün kalkup menâzil ve
merâhilde eğlenmeyüp sür„at ve isti„câl ile yürüyüp bir gün ve bir sâ„at
144

mukaddem varup vâsıl olup ve iktizâ eyleyen hizmetlerde bulunmağa sa„y ve


ikdâm ve dikkat ve ihtimâm idüp avk ve ihmâlden ictinâb eyleyesin.

Bir sûreti
Kengırı sancağı beğine -dâme izzuhû-

Bir sûreti
Bolu sancağı beğine -dâme izzuhû-

[Yev]mü'l-ehad fî 15 R sene [104]6

Hüküm no: 63
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Kars Kal„ası muhâfazası ve
ta„mîr ve binâsına me‟mûr olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Anadolu
eyâletine mutasarrıf olup Ahıska Kal„ası muhâfazasına ve ta„mîr ve binâsına
me‟mûr olan Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı
hümâyûnuma kazâyâ defteri gönderüp bu Postuhu'da olan topların
Ardahan'a nakli husûsu mühimmâtdan olmağla bundan akdem Çıldır
Beğlerbeğisi Sefer PaĢa ( ) ve ( ) mübâĢiri olan kapucıbaĢı Osman -zîde
kadruhû- ye emr-i Ģerîfim gönderilüp zikr olunan toplar Ardahan'a nakl
itdirilmek fermânım olmuĢ idi lakin eyâlet-i mezbûrede top çeker camus
olmayup ve kara sığırları dahi sâ‟ir emâkine tesyîl? gāyet küçük ve kuvvetsiz
olup bir vechle top çekmeğe kâbiliyyeti olmamağla top çekmeğe münâsib
kifâyet mikdârı kuvvetlü camus gönderilürse nakli mümkündür deyü arz
eyledüği ecilden Kars'da olan mîrî camuslar ile zikr olunan topları kal„a-i
mezbûreye nakl itdirmeğe ne vechle kâbiliyet olur ise ol vechle mu„accelen
tedârikin görüp ve topları kaldırup kal„a-i mezbûreye nakl itdirmen bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) üzre vusûl buldukda bu
bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi Kars'da olan mîrî camuslar ile
Postuhu Kal„ası'nda olan topları mukaddemâ fermânım olduğu üzre bi-eyy-i
vechin kâne hüsn-i tedârik ile kaldırup Ardahan Kal„ası'na nakl itdirüp ve ne
145

vechle itmâm-ı hizmet olduğun vezîr-i a„zam ve serdâr-ı nusret Ģi„ârım -


edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya arz ve i„lâm eyleyesin zikr olunan topların
Ardahan Kal„ası'na nakl itdirilmesi ehemm-i mühimmâtdandır bu bâbda bi'z-
zât mukayyed olup Kars'da olan camuslar ile kifâyet mikdârı adamlar ba„s
ta„yîn idüp topları emîn ve sâlim Ardahan Kal„ası'na nakl itdirmekde ziyâde
ikdâm ve ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 64
Bu dahi
ġavĢad sancağı beği ( ) -dâme izzuhû-ya hüküm ki,
Düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Ahıska
muhâfazasına ve kal„ası binâ ve ta„mîrine me‟mûr olan Vezîrim Mehmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı hümâyûnuma kazâyâ defteri
gönderüp kal„a-i mezbûrenin muhâfazası husûs-ı mühimmât-ı umûrdan
olmağla yirmi nefer yarar ve müsellah adamlarını Ahıska Kal„ası
muhâfazasına gönderüp ve sen emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Çıldır Beğlerbeği
Sefer -dâme ikbâluhû- ile ma„ân me‟mûr olduğun hizmetde olup müĢârün-
ileyh vech ve münâsib gördüğü üzre ol serhadlerin muhâfazası husûsunda
takayyüd ve ihtimâm eylemen bâbında emr-i Ģerîfim virilmek ricâsına arz
itmeğin vech-i meĢrûh üzre amel itmen emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda emrim üzre amel idüp dahi yirmi nefer yarar ve müsellah cenk ve
harbe kādir adamlarını Ahıska muhâfazasına gönderüp sen dahi me‟mûr
olduğun üzre yarar ve bahadır ve cenk ve harbe kādir olanlarınla mükemmel
mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin yanına varup vech ve münâsib gördüğü üzre ol
serhadlerin muhâfazası husûsunda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr
eyleyesin ve bi'l-cümle bu kıĢ ol serhadlerin mekr ve keyd-i a„dâdan bi-
hıfzıllâhi te„âlâ muhâfaza olunup inâden biri -el-iyâz- gaflet ve ihmâl ile bir
zarar ve gezend iriĢdirmemek husûsunda ziyâde ihtimâm-ı hümâyûnum
vardır ana göre ma„lûmâtın olup yirmi nefer adamlarını Ahıska'ya gönderüp
ve kendün mîr-i mîrân-ı-ı müĢârün-ileyh ile müretteb ve mükemmel hâzır ve
âmâde olup iktizâ eyleyen hizmetde bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin
Ģöyle ki Ahıska'ya nakl olunanları kâmil göndermeyüp veyahud yarar
146

adamlarınla mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin yanına mükemmel varmaduğun


haber alına özrün makbûl olmayup sancağın virildiğinden gayrı eĢedd
hakārete mazhar olman mukarrerdir ana göre ma„lûmun olup Ahıska'ya ta„yîn
olunan yirmi nefer yarar ve mükemmel ta„yîn eyledükleri üzre gönderüp
kendün dahi yarar adamlarunla mükemmel mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin
yanında hâzır ve iktizâ eyleyen hizmetde mevcûd olasın.

Bir sûreti
Mahcıl sancağı beği -dâme izzuhû-ya yirmi neferdir.

Bir sûreti
Acâre-i ulyâ sancağı beği -dâme izzuhû- ya on beĢ nefer on beĢ
gönderüp ve kendisi müĢârün-ileyh ile.

Bir sûreti
Acâre-i süflâ sancağı beği -dâme izzuhû- ya on beĢ nefer adamını
gönder deyü yazıla.

Bir sûreti
Sâbıkā Adana beğlerbeği olup hâlâ ber-vech-i arpalık Mirho sancağına
mutasarrıf Ahmed -dâme ikbâluhû- ya elli neferi Ahıska'ya gönderüp kendin
yüz nefer ile Sefer PaĢa ile ma„an hizmetde olasın deyü

Bir sûreti
Hayri? Beğizâde Mehmed PaĢa'ya yüz adamı ile Sefer PaĢa ile deyü
yazıldı.

Bir sûreti
Nısf-ı Livane Beği Hüsrev Beğe yarar adamlarınla yazıldı.

Bir sûreti
Tortum Sancağı Beği Yusuf Beğ'e Ģurût ile ve bazı kuyûd ile
yazılmıĢdır.
147

Hüküm no: 65
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Sâbıkā (...) Gönye Sancağı Beği olan Ahmed -dâme izzuhû- ya hüküm
ki,
Düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Anadolu
eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Ahıska Kal„ası binâ ve ta„mîrine ta„yîn olunan
Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı hümâyûnuma
kazâyâ defteri gönderüp Ahıska'ya bin nefer kul tekmîl ve mevcûd olmak
Azgur Kal„ası'nın üç yüz otuz üç nefer gönüllüleri dahi yanında mevcûd olup
sana bir sancak virilmek üzre elli nefer yarar adamların ile sen dahi kal„a-i
mezbûrede kalup ve cümleye baĢ ve buğ olup ve kal„a-i mezbûre muhâfazası
ta„ahhüd itdüğün bildirüp emr-i Ģerîfim [virilmek] bâbında inâyet ricâsına arz
ve i„lâm etmeğin ve sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr ve hizmet-i mezbûre
uhdesinden gelmeğe kādir olup her vechle ihsân ve ikrâma lâyık ve sezâvâr
olduğun ecilden hâliyâ hakkında mezîd inâyet-i pâdiĢâhânem zuhûra
getürülüp iĢbu sene sitte ve erba„în ve elf Rebî„ü'l-âhirinin onuncu gününden
Ģart-ı mezbûr ve vech-i meĢrûh üzre Ġspir sancağın sana inâyet idüp i„lâm
içün ( ) ta„yîn olunmuĢdur buyurdum ki bir an tevakkuf ve ârâm itmeyüp
Ģart-ı mezbûr ile zikr olunan Ġspir sancağına mutasarrıf olup cenk ve harbe
kādir ve yarar ve bahâdır elli nefer adamlarınla kalkup kal„a-i mezbûreye
dâhil olup ve bi'l-cümle neferât-ı mezbûreyi yanına getirdüp cümlesine baĢ ve
buğ olup bi-fazlillâhi te„âlâ kal„a-i mezbûrenin hıfz ve hirâsetinde ve a„dâ-yı
dîn ve devletin def„-i mazarratlarında uhdende olan gayret ve hamiyyet
muktezâsınca bezl-i kudret ve merdâne hareket eyleyesin ve mu„accelen
adamın gönderüp berâtın ihrâcıyla mukayyed olasın.

Hüküm no: 66
Bu dahi
Livane Sancağı Beği Ferhad PaĢa oğlu Murtaza -dâme izzuhû- ya
hüküm ki,
Düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Anadolu
eyâletine mutasarrıf ve Ahıska Kal„ası binâ ve ta„mîrine me‟mûr olan Vezîrim
148

Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı hümâyûnuma kazâyâ


defteri gönderüp senin içün elli nefer yarar ve müsellah adamlarını Ahıska
Kal„âsı'na gönderüp ve kendün dahi yüz nefer mükemmel adamlarınla
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm ġirvan pâyesiyle Çıldır Beğlerbeği olan Sefer -dâme
ikbâluhû- ile me‟mûr olduğun mahalde hizmetde olman bâbında emr-i Ģerîfim
virilmek ricâsına i„lâm itmeğin vech-i meĢrûh üzre uğur-ı hümâyûnumda
hizmetde olman emrim olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi elli nefer yarar tüfenk endâz adamlarını
Ahıska Kal„ası muhâfazasına gönderüp ve sen yüz nefer mükemmel ve
müsellah adamlarınla müĢârün-ileyh Sefer -dâme ikbâluhû- ile me‟mûr
olduğun mahalde ma„an mevcûd olup vech ve münâsib gördüğü üzre ol
serhadlerin muhâfazası umûrunda bezl-i makdûr ve sa„y-i mahsûr eyleyesin.

Hüküm no: 67
Bu dahi
Anadolu eyâletine mutasarrıf olup hâlâ Ahıska muhâfazasında olan
Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Ordû-yı hümâyûna kazâyâ defteri gönderüp Ahıska Kal„ası'nda olan
barut ve kurĢunun defteri yeniçeriler zâbıtı Ömer tarafından mukaddemâ
defter ve arz olunup ve Azgur ve Hartus ve Ahilkelek ve Altun kal„ası ve
Postuhu ve Çıldır kal„alarında barut ve kurĢun ve demür ve fitil eĢedd-i ihtiyâc
olup ve Ahıska Kal„ası'nda dahi fitil ve demür olmayup ve kurĢun dahi az
olmağla kılâ„-ı mezbûreye mühimmât lâzım ve tedârik olmak içün arz
eylemiĢsin imdi mukaddemâ düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-
âlem Vezîrim Kenan PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- avdet iderken barut ve
kurĢundan ve fitil ve gayrî ne komuĢ ise ve kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan ne
kalmıĢ ise yoklanup aded ve vezn ve defter ve imzâlayup zikr olunup ordû-yı
hümâyûnuma arz olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim
üzre Ahıska Kal„ası'nda ve zikr olunan kal„alarda müĢârün-ileyh Kenan PaĢa
avdet etdikde barut ve kurĢundan ve fitil ve gayrî mühimmâtdan ne komuĢ ise
ve kızılbaĢdan ne kalmıĢ ise cümlesi yoklanup ve aded ve vezn ve defter
idüp ve imzâlayup ber-vech-i ta„cîl vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim -
149

edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya gönderüp ars eyleyesin ki lâzım olan


mühimmâtı tedârik ve irsâl ve kılâ„-ı mezbûreye îsâl eyleye.

Hüküm no: 68
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Anadolu eyâletine mutasarrıf olup hâlâ Ahıska Kal„ası ta„mîr ve
binâsına me‟mûr olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Hâlâ ordû-yı hümâyûnuma kazâyâ defteri gönderüp fermân-ı Ģerîfim
üzre cümle Ardahan kuvvetlerin yokladuğunda altı yüz kâmil nefer mevcûd
bulunup içlerinde ancak altmıĢ neferin taĢrada cenk ve harbe ve at ve tona
iktidârları olmayup mücerred kal„ada burc u bâruda cenge kādir olmağla altı
yüz nefer ile mevcûd add olunup ve müceddeden yazılacak dört yüz neferin
dahi iki yüz neferi kadîmî Oltu Kal„ası kulları iken ihrâc olunanlardan iki yüz
neferi dahi silâh kâmili ve at ve tona kādir olanlardan tahrîr olunup cümlesi
bin nefere tekmîl olunmak içün mukaddemâ bu bâbda sâdır olan emrim üzre
hizmet-i mezbûreye mübâĢeret itmek içün emr-i Ģerîfim virilmek bâbında arz
eylediğin ecilden minvâl-i merkūm üzre bulduğun altı yüz nefer Ardahan
kulunun defteri düstûrü'l-amel olup bin nefere tekmîl olunmağa yedi yüz
neferin dahi tahrîri senin re‟yine tefvîz olunmuĢdu ol yerin kadîmî kullarından
mı olur âhardan cenk ve harbe kādir ve silâh kâmil ve at ve tona mâlik dirliğe
müstehıkk olan yarar yiğitlerden mi olur cümle yaza cenk-i cedîd kulu
bâbında olan ve her birine tüfenk atdırup ve silâhların kullandırup yarar ve
müstehık olanlardan iki yüz nefer azeb ve iki yüz nefer hisâr eri olmak üzere
müceddeden dört yüz nefer dahi kul yazup Ardahan kulunu bin yüze tekmîl
itmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı alîĢânım mûcebince amel idüp dahi
zikr olunan dört yüz kulun her kande tahrîri münâsib ve ma„kūl ise cümlesi
re‟y-i sâ‟ib gördüğün üzre getürdüp ve her birisin ferden ferdâ önünden
geçirüp ve cümlesin tüfenk atdırup ve silâh kullandırup tüfenk endâz ve silâh
kullanan yarar yiğitlerden iki yüzü azeb altı yüzü hisâr eri olmak üzre yarar ve
bahadır ve cenk ve harbe kādir müsellah dört yüz nefer dahi tahrîr ve kal„a-i
mezbûre neferâtın kâmil bin yarar kul olmak üzre tekmîl eyleyesin ammâ bu
150

bâbda ziyâde ihtimâm eyleyesin ki neferât yerlerine nâ-müstehıkk ve


mahallinde hizmete ve cenk ve harbe kādir olmayanlar ve fıtraten hiyânet
olanlar yazılmaya.

Hüküm no: 69
Bu dahi
Hartus Sancağı Beği Hüsrev -dâme izzuhû- ya hüküm ki,
Düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Ahıska Kal„ası
muhâfazasına ve ta„mîr ve binâsına me‟mûr olan Vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı hümayûnuma kâzâyâ defteri gönderüp
senin içün yarar ve serhadd-i mansûrenin emekdârlarından[dır] deyü zikr
olunan livâ‟-i mezbûrden gayrî ( ) sana ( ) sancak virmek üzre elli nefer
atlu ve tüfenklü yarar adamların ile Hartus Kal„ası muhâfazasına ta„yîn
olunman bâbında inâyet ricâsına arz itmeğin sen hadd-i zâtında yarar ve
Ģecâ„at Ģi„âr ve hizmet-i mezbûre uhdesinden gelmeğe kādir olup her vechle
ihsân ve ikrâma lâyık ve serdâr olduğun ecilden hakkında mezîd inâyet-i
aliyye-i Ģâhânem zuhûra getürüp iĢbu sene sitte ve erba„în ve elf Rebî„ü'l-
âhirinin onuncu gününden ( ) eyâleti pâyesi tarîkiyle ( ) sancağı sana
inâyet olunup i„lâm içün ( ) ta„yîn olunmuĢdur buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle
vusûl buldukda bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve terâhî itmeyüp livâ‟-i mezbûre ( )
eyâleti pâyesi ve Ģurût-ı mezbûre ile ( ) sancağına ber-vech-i arpalık
mutasarrıf olup bi-fazlillâhi te„âlâ leyl ü nehâr kal„a-i mezbûrenin hıfz ve
hirâsetinde mecd ü sâ„î olup adamın gönderüp berâtın ihrâc itdiresin.

Hüküm no: 70
Bu dahi
Oltu alay beğisi ( ) alay beğisi -zîde kadruhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ Hartus Kal„ası'nın muhâfazası mühimmât-ı umûrdan olmağla
livâ‟-i mezbûrde ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf olanlar ve kendü yarar ve
müsellah adamlarınla müretteb ve mükemmel kalup emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm
sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup hâliyâ ber-vech-i arpalık ( ) sancağına
mutasarrıf olan ve Hartus muhâfazasına ta„yîn olunan Hüsrev -dâme
151

ikbâluhû- nun yanına varup vech ve münâsib gördüğü üzre kal„a-i


mezbûrenin leyl ü nehâr muhâfazası hizmetinde dikkat ve ihtimâm eylemen
mühimmât-ı umûrdan olduğun düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Anadolu eyâletine mutasarrıf olup Ahıska Kal„ası'nın
muhâfazasına ve ta„mîr ve binâsına ta„yîn olunan Vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- kazâyâ defteri ile i„lâm itmeğin vech-i meĢrûh üzre
hizmet-i muhâfazada olman emrim olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi livâ‟-i mezbûrda ze„âmet ve
tîmâra mutasarrıf olanlar ve kendü yarar ve müsellah adamlarınla müretteb
ve mükemmel kalkup müĢârün-ileyh Hüsrev -dâme ikbâluhû- nun yanına
varup ve ma„an Hartus Kal„ası muhâfazasında olup vech ve münâsib
gördüğü üzre kal„a-i mezbûrenin hıfz ve hirâsetinde ve ahâlîsinin himâyet ve
sıyânetlerinde mecd ü sâ„î olup kal„a-yı mezbûrenin muhâfazası bâbında ve
bi-lutfillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda dakīka fevt eylemeyesin.

Hüküm no: 71
Bu dahi
Kars muhâfazasında olan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Hâliyâ bi-fazlillâhi te„âlâ Kars Kal„ası'nın itmâmı müyesser ve nasîb
olup iĢ kalmaduğundan gayrî rûz-ı kasım dahi zamânı olmağla Kars
Kal„ası'nda olan Anadolu sancaklarından Ankara ve Kengırı ve Bolu
sancakları beğlerin alay yiğitlerin ve umûmen sancaklarımızda olan birden
bine ve binden yüz bine varınca dirlik tasarruf idenleri kaldırup üzerlerine
adamın koĢup Ahıska Kal„ası ve ol havâlînin muhâfazası ve kal„a-i
mezbûrenin dahi ta„mîri hizmetinde bulunmaları içün ber-vech-i isti„câl iki
konağı bir itmek üzre düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
Anadolu eyâletine mutasarrıf olup Ahıska Kal„ası muhâfazasında olan Vezîr
Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun yanına göndermen bâbında
fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince Anadolu eyâleti sancaklarından Kars'a
ta„yîn olunan Ankara ve Kengırı ve Bolu sancakları beğlerin ve elviye-i
mezbûrede olan birden bine ve binden yüz bine varınca ze„âmet ve tîmâra
152

mutasarrıf olanları alay beğleriyle ma„an kaldırup ve üzerlerine adamın koĢup


ber-vech-i isti„câl iki konağı bir itmek üzre müĢârün-ileyh vezîrimin yanına
gönderesin ki vech ve münâsib gördüğü üzre Ahıska Kal„ası'nın ta„mîri
itmâmında ve ol havâlînin muhâfazası hizmetinde bezl-i makdûr eyleyeler ve
bi'l-cümle zikr olunan sancak beğleri alay yiğitleri ve askerleri ile mu„accelen
Ahıska'ya varup iktizâ eyleyen hizmetde bulunmaları iktizâ eylemiĢdir emr-i
hümâyûnum vusûl bulduğu gün cümlesin kaldırup me‟mûr oldukları mahalle
gönderüp menâzil ve merâhilde eğlendirmeyüp ve isti„câl üzre ulaĢdırmağa
ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 72
Bu dahi
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Kars muhâfazasında ve
kal„ası ta„mîrine ta„yîn olunan Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki
Hâliyâ Kars Kal„ası'na zahîre olmak içün ordû-yı hümâyûnumdan
gönderilecek ( ) yüklenüp yollanmak üzre olup kal„a-i mezbûrenin bi-
fazlillâhi te„âlâ ta„mîr ve termîmi itmâma iriĢüp ve Magazberd Kal„ası'nın dahi
ve Magazberd Kal„ası'nın dahi muhâfazası içün ziyâde adam lâzım olduğu
i„lâm olunmağın zikr olunan zahîre varup vâsıl oluncaya değin sen Geçvan
Kal„ası'nda olan ( ) neferâtı ve gayrî içinde olanları ehl ü iyâlleri ve evleri ve
barkları ile kaldırup Magazberd Kal„ası'na getürdüp ve yerleĢdirüp ol semte
kemâl istihkâm virmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum
ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre zikr olunan zahîre
Kars Kal„ası'na varup vâsıl oluncaya değin sen Geçvan Kal„ası'nda olan ( )
neferâtı ve gayrî içinde olanları ehl ü iyâlleri ve evleri ve barkları ile kaldırup
Magazberd Kal„ası'na getürdüp ve cümlesin yerleĢdirüp fermân-ı Ģerîfim üzre
ol semtlere kemâl-i istihkâm viresin Magazberd Kal„ası'nın muhâfazası
mühimmât-ı umûrdandır bu bâbda bi'z-zât mukayyed olup kal„a-i mezbûrenin
neferâtın ve içinde olanların ehl ü iyâlleri ile ve evleri ve barkları ile kaldırup
Magazberd Kal„ası'na gönderüp yerleĢdirüp ol cânibe gereği gibi istihkâm
virmekde envâ„-ı mesâ„î-i cemîleni vücûda getürmeğe ihtimâm eyleyesin ve
bi'l-cümle ol serhadlerin istihkâmı husûsu senin uhdene havâle olunmuĢdur
153

ana göre makdûrun sarf idüp gerek Kars Kal„ası'nın ta„mîr ve termîminin
kusûrların itmâm ve tekmîl gerek Magazberd Kal„ası'nın kul ve neferâtın
cümle evleri ve barkları ile içinde iskân itdirüp istihkâm virmeğe sen hamiyyet
eyleyesin vücûda gelen hizmetiniz meĢkûr olup hüsn-i teveccüh-i
hümâyûnuma mazhar olman mukarrerdir.

Hüküm no: 73
Bu dahi
Erzurum Beğlerbeğisine hüküm ki,
Postuhu Kal„ası'nda olan üç pâre bal yemez topları ber-vech-i ta„cîl
Erzurum Kal„ası'na getürülmesi umûr-ı mühimmeden olmağın hâliyâ Kars'da
olan mîrî camuslar Postuhu'ya gönderilüp zikr olunan topları kaldırılmak
husûsu vâlî-i Diyarbakır düstûr-ı mükerrem Vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya sipariĢ olunup hizmet-i mezbûresin ta„yîn idüp
eyâletin askeriyle göndermeği fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur imdi vezîr-i
müĢârün-ileyh hizmet-i mezbûreye ta„yîn eyledüğünde eyâletin askeri ile
camusları kaldırup ber-vech-i ta„cîl Postuhu Kal„ası'na varup zikr olunan üç
pâre topu Postuhu'dan kaldırup eyâletin askeriyle önüne düĢüp menâzil ve
merâhilden hıfz ve hirâset iderek Erzurum'a getürmek emr idüp buyurdum ki
( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel
idüp dahi hizmet-i mezbûre içün ta„yîn olunduğunda Kars'da olan camusları
dahi sür„atle Postuhu'ya varup zikr olunan üç pâre topu kaldırup yollarda
muhâfaza iderek emîn ve sâlim Erzurum'a getürmeği ihtimâm eyleyesin
husûs-ı mezbûr umûr-ı mühimmeden olmağla nev„a tekâsül ve ihmâlden
ihtiyât idesin anın gibi zikr olunan topları Kars Kal„ası'na konmak lâzım
olduğu münâsib görülürse Kars'a gönderüp kal„aya vaz„ eyleyesin ve bi'l-
cümle müĢârün-ileyh vezîrim ile müzâkere idüp her ne vechle ma„kūl görülür
ise onunla amel idüp itmâm-ı hizmete sa„y ve himmet eyleyesin.
154

Hüküm no: 74
Ağa mektûbu mûcebince yazılmışdır.
Kütahya ve Ġzmir ve Mağnisa ve Konya ve Tire mollalarına ve Ankara
ve Karahisar-ı Sahib ve Aydın ve Saruhan ve Teke ve MenteĢe ve Hamid ve
Suğla sancaklarında ve Karaman ve Sivas eyâletlerinde ve yol üzerlerinde
vâki„ olan kâdîlara hüküm ki,
Bundan akdem Van Kal„ası imdâdı içün dergâh-ı mu„allâm yeniçerileri
ağası cümle yeniçeri tâyifesiyle me‟mûr eyledüğümde etrâf ve eknâfa evâmir-
i Ģerîfem gönderilüp cümle asker halkı gelüp iriĢmek fermânım olup ve
cümleden ehemm tüfenk endâz yeniçeri varmak lâzım iken gelüp iriĢmeyüp
ve Asitâne-i sa„âdetimden yeniçerilerim ağası ile çıkanlardan gayri Anadolu
içinde olanlardan bir ferd beklemeyüp ve ile'l-ân Erzurum Sahrâsı derneğinde
dahi mevcûd bulunmayup imtisâl-i emr itmedükleri mesmû„-ı hümâyûnum
olmuĢdur Van Kal„asın bu kıĢ muhâfaza eylemek içün yeniçeri kethüdâsı kırk
oda ile ve Ahıska Ağası Deveci Ömer Ağa on oda ile ve Deveci Ali Ağa sekiz
oda ile mütevekkilen ala'llâh ta„yîn ve irsâl olunmuĢlardır kılâ„-ı mezbûre
intihâ‟-i serhadde vaki„ olmağla ta„yîn olunan odalarun yoldaĢları kâmilen
mevcûdları lâzım olmağla fermân-ı Ģerîfim olduğu üzre cümlesi odalarına
gelüp mevcûd bulunmak içün dâ‟imâ yoklayup mevcûd bulunmayanların
zâbıtlarından tezkireleri alınup ba„dehû her biri memâlik-i mahrûsamda
yoklanup terk-i hizet etdükleri içün isim ve resimleriyle rikâb-ı hümâyûnuma
arz olunmak ve sâkin oldukları yerleri ile tezkireleri virilüp ve cevâbları müfîd
olmayup haklarından gelinmek bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağın taht-ı
kazânuzda sâkin olan cümle yeniçeri tâyifesin âmmeten serdârlarıyla ve
müĢârün-ileyhin mübâĢeretiyle meclis-i Ģer„-i Ģerîfe ihzâr idüp hükm-i
hümâyûnumu ve ağaları tarafından virilen mektûbu önlerinde savt-ı a„lâ ile
kırâ‟at itdirüp her birinin mesmû„ları oldukdan sonra serdârları önlerine düĢüp
gelüp iriĢmek ve yeniçerilerim ağasına Erzurum kıĢlak ta„yîn olunmağla
cümle yeniçeriler bu kıĢ gelüp me‟mûr oldukları kılâ„a girüp kıĢdır deyü gadr
ve bahâne itmeyüp ve cümle ocak halkı serhadlerde hizmetde iken sâyirleri
hevâ ve heveslerinde olduklarına rızâ-yı Ģerîfim yokdur imdi her biri me‟mûr
oldukları odalarından ve ağaları müĢârün-ileyh ile me‟mûr olanlar dahi
155

Erzurum muhâfazasında olup cân ve baĢların halâs ideler ve korucu ve


oturan olanlar dahi varup odalarında mevcûd bulunmak ve bu zamânı sâyir
zamâna kıyâs itmeyüp ihmâl ve gafletden ihtirâz idüp bir gün mukaddem
gelüp iriĢmek ve hizmetlerinde bulunup ve Ģöyle ki yine amel itmeyüp gerü
hevâ ve [heve]slerinde olurlar ise özrleri makbûl olmayup haklarından gelinüp
emlâk ve erzâkları ve yurdları mîrî içün zabt olunmak bâbında sâdır olan
fermân-ı Ģerîfimden her biri vâkıf ve âgâh olup ana göre bir an eğlenmeyüp
cümlesi serdârları ile me‟mûr oldukları yerlerde hâzır ve mevcûd olup dîn-i
mübîn ve cihâr-ı yâr-ı güzîn yolunda ve benim uğur-ı hümayûnumda
hizmetde bulunalar ve sen ki yeniçeri serdârlarısız yeniçerinin sefere
gelmedükleri yerlerin müsâmaha ve ihmâlinizden bilinür her biriniz
serdârlığınızda olan yeniçerilerin isim ve resimlerin ve bölükleri ma„lûmunuz
olup cümlesin defter idüp bir sûretin mûmâ-ileyh Haseki Hasan -zîde
mecduhû- ya virüp ve bir sûretinde sen itâ„at iden yoldaĢlar ile ve sefere
yarayan kul oğulları ile ma„an alup gelüp iriĢmesin Ģöyle ki bu tenbîh-i
hümâyûnumdan sonra vilâyetleri bir serdâr ve bir yeniçeri ve bir korucu ve
oturak ve yahud serdâr kâ‟immakāmı nâmında bir adam bulunur ise vebâlleri
boyunlarına yerleri ve yurdları ve emlâk ve erzâkları mîrî içün mûmâ-ileyh
Haseki Hasan sen serdârları ile önüne gelen yeniçerileri isim ve resimleriyle
ve yükleriyle defter eyleyesin ve bu bâbda sana virilen istiklâl ne ise ana göre
amel idüp bir ferdi himâyet ve sıyânet itmeyesin ve ba„de't-tenbîh yerinde
bulduğun yeniçeriyi emân ve zamân virmeyüp hakkından gelesin Ģöyle ki
fermân-ı Ģerîfime muhâlif bir ferde himâyet eyledüğün i„lâm oluna senin dahi
bir mertebe hakkından gelinür ki sâyir ocak halkına mûcib-i ibret olursuz ana
göre âgâh olasın ve topçu ve cebeci nâmında bi ferdi yerlerinde ve
yurdlarında alıkomayup serdârla […] ve yeniçeriler ile ma„an ordû-yı
hümayûna gönderesin deyü iftihârü'l-ümerâ‟i'l-ekârim müstecmi„ü cemî„ü'l-
me„âlî ve'l-mefâhir bi'l-fi„l yeniçerilerim ağası olan ġahin Ağa -dâme uluvvuhû-
tarafından mühürlü ve mufassal ve meĢrûh mektûb virilmeğin mûcebince
amel olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
müĢârün-ileyh tarafından virilen mühürlü mektûb mûcebince amel idüp tâ‟ife-i
mezbûreyi fermân-ı Ģerîfim olduğu üzre mûmâ-ileyh Haseki Hasan
156

mübâĢeretiyle mu„accelen ihrâc ve cümle serdârları ile ordû-yı hümâyûnuma


irsâl idüp serdâr ve yeniçeri nâmında taht-ı kazânızda bir ferdi alıkomayasın
ve'l-hâsıl iĢbu kıĢ cümle yeniçeri kullarım ta„yîn olundukları mahalde kıĢlayup
iktizâ eyleyen hizmetde olmaları aksâ-yı murâd-ı hümâyûnumdur ana göre
ihtimâm idüp taht-ı kazânızda olan cümle yeniçeri tâ‟ifesin ve kul oğulların
serdârlarıyla mu„accelen ihrâc idüp mûmâ-ileyh Haseki Hasan mübâĢeretiyle
ber-vech-i ta„cîl ordû-yı hümâyûnuma gönderisin mir ferd müsâmaha ve
himâye ile kalduğuna rızâ-yı Ģerîfim yokdur bundan sonra etrâf ve eknâfa
adam gönderilüp yoklanur Ģöyle ki mübâĢir-i mûmâ-ileyh her birinizin
kazâsına varup tenbîh eyledükden sonra serdâr kā‟immâkāmı serdâr
nâmında ve yeniçeri ve oturak ve korucu nâmında ve kul oğlu Ģeklinde ve
cebeci ve topcu tarzında bir ferd buluna emân ve zamân virmeyüp
haklarından gelindiğinden mâ„adâ siz ki mevâcib ile zikr olunan kazâlara
mutasarrıf olanlarsız fermân-ı Ģerîfim icrâsında ihmâl itdiğünüz içün mes‟ûl ve
mu„âteb olmanız mukarrerdir ve sen ki kuzât-ı sâyiresiz eĢedd hakāretle
ma„zûl ve nefy-i beled olmanuzı muhakkak bilesiz ve'l-hâsıl bu bâbda
ihtimâm-ı hümâyûnum kemâlde olmağla mûmâ-ileyh Haseki Hasan'a
gönderilmiĢdir tekâsül ve ihmâldan bi-gāyet ictinâb eyleyesiz ve illâ özr ve
cevâbınız mesmû„ ve makbûl olmak ihtimâli değildir.

Bu dahi
Bir sûreti
Amid ve Haleb ve Mar„aĢ mollalarına ve Diyarbakır ve Rakka ve Haleb
ve Adana ve Mar„aĢ ve Rum eyâletlerinde ve yol üzerlerinde vâki„ olan
kâdîlara

Bu dahi
Bir sûreti
Sinop mollasına ve Trabzon ve Samsun ve Kastamonu ve Bolu ve
Çorum ve ( ) ve ( ) ve ( ) ve ( ) sancaklarında ve bi'l-cümle
Ereğlü'ye varınca ve Karadeniz yalılarında vâki„ olan kâdîlara.
157

[Yev]mü'l-isneyn fî 16 şehr-i Rebî‘ü'l-âhir sene 1046

Hüküm no: 75
Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Erzurum beğlerbeğisine hüküm ki,
Bundan akdem sana gönderilen hükm-i hümâyûnumda eyâletin
askeriyle Kars'dan Postuhu'ya varup andan üç bâb bal yemez topu Kars'a
veyahud Erzurum'a götürmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢ idi ve
lakin Ahıska'nın taĢra kal„asının içinde duvara muttasıl balvanlar ile yapılması
fermânım olan tarak deyü […] sandukları tarak ile doldırılup istihkâm virilmesi
lâzimeden olmağla zikr olunan toplar Kars cânibine gitmek lâzım gelür Kars'a
ve Erzurum'a gelmek lâzım gelürse Erzurum tarafına yollayup ve ahsen
vechle Ardahan'a vekîl ulaĢdırup senün eyâletin askeriyle Ahıska'da kalup
kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi hizmeti taĢra kal„anın içinde duvara
muttasıl mahaldir tarak ile doldırılacak duvarın itmâma değin Çıldır
Beğlerbeğisi Sefer PaĢa ve Karaman Beğlerbeğisi Arslan PaĢa -dâme
ikbâhühümâ- ile hizmetde olman bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusû buldukda sâdır olan fermân-ı alîĢânım üzre amel idüp
dahi Kars'dan kalkup eyâletin askeriyle Ahıska'ya varup zikr olunan toplar
hangi tarafdan yollanmasu münâsib görülmüĢse ol cânibe yollanup her ne
tarîkle olursa ahsen vechle Ardahan'a değin ulaĢdırup sen kendin eyâletin
askeriyle Ahıska'da kalup zikr olunan tarak duvar tamâm olunca ve ta„mîr ve
termîm hizmeti itmâm bulunca hizmet üzre olup devlet-i aliyyem uğurunda
makdûrunu sarf eyleyesin ve bi'l-cümle kal„a-i mezbûrenin ve serhad
düĢmana mülâsık olmağla metânet üzre ta„mîr ve termîmi ve kemâl-istihkâmı
aksâ-yı murâd-ı hümâyûnum olduğundan imdi senin eyâletin karîn olup
Anadolu ve Karaman eyâletleri eb„ad mesâfede olmağla ol eyâletlerin askerî
halkı selâmet ile mekânlarına vâsıl olmak içün rûz-ı kasımdan bir ay
mukaddem avdetleri iktizâ itmekle itmâm bulunca bakiyye-i hizmet senin
uhdene havâle olunmuĢdur ana göre ma„lûmun olup me‟mûr olduğun üzre
ta„cîl ve ale't-ta„cîl yollarda eğlenmeyüp ( ) sancağı beği Ahıska'ya varup
zikr olunan topları yolladıktan sonra kal„a-i mezbûrenin tarak duvarının
158

doldurması ve münâsib ile istihkâm virilmesi hizmeti tamâm oluncaya değin


eyâletin askeriyle hizmetde olup kıĢ düĢmeden itmâma sa„y-i himmet ve
ihtimâm […] eyleyesin bu husûsun dahi huzûr-ı Ģerîfimde makbûl olup envâ„-ı
ri„âyet ve ihsânıma mazhar olmanı mukarrer bilesin ve'l-hâsıl bu hizmet senin
uhdendedir hizmet-i hümâyûnumda makdûrunu sarf eyleyesin Ģöyle bilesin.

Hüküm no: 76
Sâhib-i devlet hazretleri hattıyladır
Haleb eyâletine mutasarrıf olan Vezîr Ahmed PaĢa'ya hüküm ki,
Bundan akdem Van'dan Haleb'e gelen ve fîmâ ba„d gelecek
kühercileyi üçer kat kāl idüp gāyet hâlis oldukdan sonra her ne kadar her ne
kadar mevcûd kühercile varsa ve gelecekler dahi minvâl-i meĢrûh üzre kalup
ba„dehû cümlesi tüfeng barutu iĢletdirilmesi mühimmât-ı umûrdan olmağla
husûs-ı mezbûr içün mukaddemâ […] adam varduğundan gayrî Haleb'in
beğleri serdârına dahi sipâriĢ olunmuĢ idi lakin Haleb serdârı ordû-yı
hümâyûnuma gelmek fermânım olmağla barut iĢi mu„attal kalmamak içün
yine ocağınız emekdârândan kıdvetü'l-emâsil ve'l-akrân BaĢ tüfenkci Mustafa
-zîde kadurû- ta„yîn ve irsâl olunmağın buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp dahi
mukaddemâ Karaman'dan Haleb'e gelen ve fîmâ ba„d gelecek kühercileyi
üçer kat kâl itdirüp ziyâde hâlis kühercile oldukdan sonra her ne kadar
mevcûd kühercile var ise ve gelecekleri dahi ber minvâl üzre cümlesin tüfenk
barutu iĢletdirüp mezbûr Tüfengî Mustafa mübâĢeretiyle husûs-ı mezbûru
itmâma iriĢdirüp avk ve te‟hîre cevâz göstermeyesiz ve bi'l-cümle barut
husûsunda umûr-ı sâyireye kıyâs olunmamağın bu bâbda bi'z-zât mukayyed
olup zikr olunan kühercileyi tamâm kâl itdirdiğinden hüsn-i inâyet ile hâssü'l-
hâss kükürd tedârik itdirüp ve tüfenk barutu iĢletdirmekde envâ„-ı mesâ„î-i
cemîle vücûda getürülüp nev„an adem-i takayyüd ile icrâsında kusûr olmağla
fermânım olan tüfenk barutu ve amele yaramaz olmakdan ihtiyât eyleyesin.

Bu dahi
Bir sûreti
159

Haleb kâdîsına yazılmıĢdır

Bu dahi
Bir sûreti
Haleb defterdârına yazılmıĢdır.

Hüküm no: 77
Tortum Sancağı Beği Yunus -dâme izzuhû- ya hüküm ki,
Sen yarar ve serhadd-i mansûrenin emekdârı ve ehl-i vukūfu olduğun
ecilden hâliyâ livâ‟-i mezbûr ile Ahıska Kal„ası'nda kāimmakām olup ve
muhkem hıfz ve hırâset itmek Ģartıyla düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Ahıska Kal„ası'nda olan vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü
te„âlâ iclâluhû- arzı mûcebince sana tevcîh olunup emr-i hümâyûnum
gönderilmiĢken emr-i Ģerîfimde kayd ve tasrîh olunduğu Ģart üzre Ahıska
Kal„ası'nın mütesellimliği hizmeti ile kalup senin ve vâlî-i Çıldır olan emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Sefer -dâme ikbâluhû- adamlarından kâmil yüz nefer adamın
ile leyl ü nehâr kal„â-i mezbûrenin ve ol serhaddin hıfz ve hirâsetinde bezl-i
ihtimâm eylemen emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan emrim üzre amel idüp virilen emr-i hümâyûnumda tasrîh olunan Ģurût ile
Ahıska Kal„ası'nın mütesellimliği hizmeti ile kalup senin ve mîr-i mîrân-ı
müĢârün-ileyhin Sefer -dâme ikbâluhû- nun adamlarından kâmil yüz nefer
adamın ile leyl ü nehâr kal„a-i mezbûrenin ve ol hıfz ve hirâsetde bezl-i ikdâm
ve ihtimâm eyleyesin ve bi'l-cümle livâ‟-i mezbûr kâmil yüz nefer adam ile
kal„a-i mezbûre mütesellimlik hizmeti ile kalmak üzre virilmiĢdir Ģöyle ki bir
nefer noksân buluna özr ve cevâbın makbûl-i hümâyûnum değildir ana göre
ma„lûmun olup ol mikdâr adam ile hizmet-i muhâfazada leyl ü nehâr sarf-ı
iktidâr eyleyesin.

Hüküm no: 78
Karaman Beğlerbeğisine hüküm ki,
Bundan akdem sana gönderilen hükm-i hümâyûnumda eyâletin
askeriyle Ahıska'ya varup kal„a-i mezbûrenin ta„mîr ve termîmi ve handeğinin
tevsî„ ve hafri ve metânet ve istihkâm üzre binâsı husûsunda ve etrâf ve
160

cevânibin muhâfazası umûrunda hizmetde bulunman bâbında fermân-ı


âlîĢânım sâdır olmuĢ idi imdi ol fermân-ı hümâyûnum mukarrer olduğundan
mâ„adâ kal„a-i mezbûreyi iĢbu kıĢ bi-avnillâhi te„âlâ mekr ve keyd-i a„dâdan
gereği gibi hıfz ve hirâset olunmak içün mîr-i mîrân-ı aliyyü'Ģ-Ģânımdan tedbîr
ve tedârike kādir bir nâmdâr kolcu gönderilmesi umûr-ı lâzime-i devlet-i
aliyyemden olmağın ve sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr olup hüsn-i tedbîr ve
tedârikinle i„timâd-ı hümâyûnum olmağla ta„mîr ve termîm hizmeti itmâmına
değin eyâletin askeri seninle hizmetde olup ba„de eyyâmi'l-hizme askerünü
yokladuğun defter ile ordû-yı hümâyûnuma gönderüp sen kendin yarar ve
müsellah adamların ve mükemmel kapun ile bir kıĢ kal„a-i mezbûrede
kıĢladup kal„ayı ve etrâf ve cevânibde kemâ yenbeğî hıfz ve hirâsat eylemen
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı hümâyûnum mûcebince amel idüp dahi eyâlet-i
mezbûrenin ümerâ ve askerin kal„a-i mezbûrenin binâ ve ta„mîrin ve
handeğinin tevsî„i ve hafri ve metânet ve istihkâm üzre hizmeti itmâmına
istihdâm idüp ba„de itmâmi'l-hizme yoklayup ve defter eyleyüp defter ile ordû-
yı hümâyûnuma gönderüp sen kendin yarar ve müsellah adamların ve
mükemmel kapun ile Ahıska'da kıĢlayup gice ve gündüz Ahıska Kal„asında
ve etrâf cevânibini mekr ve keyd-i a„dâdan gereği gibi hıfz ve hirâset idüp -
iyâzen billâhi te„âlâ- ihmâl ve gaflet veya sû‟-i tedbîr ve hareket ile bir mahalle
zarar ve gezend iriĢdirmekden be-gāyet ihtirâz eyleyesin ve bi'l-cümle ol
serhadlerde senden küllî hizmet ve vefk-i murâdım üzre maslahat vücûda
gelmek me‟mûl-i Ģerîfimdir ana göre devlet-i aliyyem uğurunda makdûrun sarf
idüp envâ„-ı mesâ„î-i cemîle vücûda getüresin inĢâallâhü te„âlâ hizmetin
huzûr-ı Ģerîfimde zâyi„ olmayup mukābelesinde envâ„ ri„âyet ve ihsânımla
beyne'l-akrân mümtâz ve husûl-i murâd ve âmâlin ile sezâvâr olman
mukarrerdir göreyim seni hizmet-i mezbûrede ne cihetle dâmen-i dermeyân
ve tahsîl-i i„tibâre ne tarîkle sa„y-i bî-pâyân idersen du„â-yı hayrım seninle
Van'da olan guzât-ı Ġslâm iledir cümle serhadde olan gāzî kullarımı Hak
te„âlânın hıfz ve emânına virilmiĢdir Ģöyle bilesin.
161

Hüküm no: 79
Kars muhâfazasında olan Vezîr Mehmed PaĢa hazretlerine hüküm ki,
Kars Kal„ası ta„mîrine irsâl olunan benna‟ ve ırgada kâmil ikiĢer ay
nafaka virilüp gönderilmiĢ idi kal„a-i mezbûrede kırk gün aĢup yirmi günleri
dahi kalup Ahıska Kal„ası'nın ta„mîrine ziyâde benna‟ ve ırgad lâzım olduğu
i„lâm olunmağla zikr olunan ırgadlardan iĢi ve güce kādir olanlardan intihâb
olunup güçlü ve kuvvetlü beĢ yüz nefer ırgad ve ( ) nefer benna‟ ihrâc idüp
ve yanına adamlar koĢup menâzil ve merâhilde gözederek ta„cîl ale't-ta„cîl
Ahıska'ya gönderüp Anadolu vâlîsi olup Vezîr Mehmed PaĢa'ya ulaĢdırmanız
bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu
bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi zikr olunan ırgadlardan iĢ ve
güce kādir olanları intihâb idüp güçlü ve kuvvetlü beĢ yüz nefer ırgad ve ( )
nefer benna‟ ihrâc idüp ve yanlarına adamlar koĢup menâzil ve merâhilde
gözederek ta„cîl ale't-ta„cîl Ahıska'ya gönderüp Anadolu eyâletine mutasarrıf
olup Ahıska muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya
ulaĢdırup ihmâl ve musâheleye cevâz göstermeyesin.

Hüküm no: 80
Rum Beğlerbeğisine hüküm ki,
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan Vezîrim Mehmed PaĢa'nın uhde-i
ihtimâmına tefvîz olunan Kars Kal„ası binâsı ve sâyir ol serhadlerde olan
hidemât-ı hümâyûnumu edâ itmekle fermânım üzre Magazberd Kal„ası'na
istihkâm virüp ve Postuhu'da olan topları kaldırup ordû-yı hümâyûnuma
getirüp gelmen ve sen yarar ve nâmdâr ve kapun mükemmel ve her vechle
uğur-ı hümâyûnumda bezl-i iktidâr ider mu„azzamât-ı hidemât-ı
hümâyûnumda istihdâm olunmağa lâyık ve sezâvâr olduğun ecilden rûz-ı
kasıma değin eyâletin asker ile sen Kars Kal„a'sın muhâfaza itmek içün
Kars'da alıkonmak bâbında vezîr-i müĢârün-ileyhe emr-i Ģerîfim
gönderilmekle sen dahi husûs-ı mezbûrdan habîr ve âgâh olup dahi eyâletin
askeriyle rûz-ı kasıma değin kal„a-i mezbûre muhâfazası hizmetinde kalup
hidemât-ı cemîle vücûda getürmek bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
162

buyurdum ki ( ) vusûl buldukda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel


idüp dahi rûz-ı kasıma değin eyâletin askeriyle Kars Kal„ası muhâfazasında
kalup zâtında merkûz olan Ģecâ„at ve nihâdında meknûz olan gayret ve
hamiyyet muktezâsınca muhâfaza hizmetinde merdâne hareket ve dîlîrâne
sa„y ve dikkat eyleyesin.
Hüküm no: 81
Bozok Sancağı Beği Hüseyin -dâme izzuhû- ya hüküm ki,
Kars Kal„ası ta„mîrinde olan vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- Kars Kal„ası'nın binâ ve ta„mîri hizmetin itmâm itmekle Magazberd
Kal„ası'na dahi istihkâm virüp Van'dan kalkup Postuhu'da olan topları getürüp
ordû-yı hümâyûnuma gelmesi bâbında kendüye emr-i Ģerîfim gönderilüp ve
sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr ve uğur-ı hümâyûnumda hidemât-ı mebrûre vücûda
getürmüĢ emekdâr olduğun ecilden hâliyâ Erzurum kullarından Magazberd
Kal„ası'na vezîr-i müĢârün-ileyhin ta„yin eyledüği yüz nefer kula baĢ ve buğu
olup bu kıĢ kal„a-i mezbûre muhâfazası hizmeti ile anda kıĢlaman bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emr-i
celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi Erzurum kolundan kal„a-i mezbûre
muhâfazasına ta„yîn olunan yüz nefer kula baĢ ve buğ olup bi-fazlillâhi te„âlâ
kal„a-i mezbûreyi muhâfaza itmek üzre anda kıĢlayup lâzime-i gayret ve
muktezâ-yı hamiyyet olan vech üzre bi-inâyeti'llâhi te„âlâ kal„a-i mezbûrenin
hıfz ve hirâsetine bezl-i dikkat eyleyesin.

Hüküm no: 82
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olup Kars Kal„ası binâsında olan Vezîr
Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Senin akl-ı rezîn ve fikr-i isâbet karînine olan i„timâd-ı hümâyûnum
hasebi ile ol serhadlerin muhâfazasına ve kal„a-i mezbûrenin binâsına ta„yîn
etmekle vardığunda bi-fazlillâhi te„âlâ senden me‟mûl-i hümayûnum olan
mertebelerden ziyâde uğur-ı hümâyûnumda hizmet ve ol serhadlerin bu ana
değin mekr ve Ģurûr-ı a„dâ-yı hâbiseden hıfz ve hirâsetinde bezl-i dikkat ve
kal„a-i mezbûre kemâl-i metânet ve istihkâm üzre binâ ve itmâmında ve sâyir
umûr-ı lâzime-i dîn ve devletimde muvâfık-ı ırz ve namus-i saltanat ve
163

mutâbık-ı gayret-i zâtiyye-i hamîde hareket eyledüğün mesmû„-ı hümâyûnum


olmağın hidemât-ı cemîlen meĢkûr ve mebrûr ve mesâ„î-i celîlen bâ„is-i
istihsân-ı nâ-mahsûr olmuĢdur berhurdâr olasın ni„am-i celîlem sana helâl
olsun senden dahi me‟mûl-i hümâyûnum bu idi ki vücûda getürmüĢsün imdi
fîmâ ba„d dahi bi-aynihî hidemât-ı hümâyunumun ve muhâfaza-i kılâ„ ve
serhaddin bi'l-cümle tedârik ve itmâmı uhde-i ihtimâmına havâle olunmağla
mukaddemâ fermânım olduğu Magazberd Kal„ası'na mütevellî olup ve bin
beĢ yüz kile buğdayı koyup ve Erzurum kullarından muhâfaza hizmetine
yarar yüz nefer kul ta„yîn ve bütün kıĢ kal„a-i mezbûreyi muhâfaza kalup a„lâ
bir yere hareket eylemeyeler deyü tenbîh ve te‟kîd idüp ve amelesin kal„a-i
mezbûrede yerleĢdirüp yevmiyyeleri ve bölükleri esâmî ile defter idüp ordû-yı
hümâyûnuma irsâl ve bi'l-fi„l Sivas Beğlerbeğisi olan Ġbrahim -dâme ikbâluhû-
ya rûz-ı kasıma değin muhâfaza hizmetinde olmak üzre Kars Kal„ası'na
alıkoyup ve sen yanında olan sâyir asker ile kalup Postuhu'da olan üç pâre
bal yemez topları kaldırup bi-inâyetillâhi te„âlâ âcilen ordû-yı hümâyûnuma
götürüp gelmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda sâdır olan emrim üzre amel idüp Magazberd Kal„ası'nın
müstevfî odunun tedârik ve ihzâr ve zahîre içün zikr olunan bin beĢ yüz kile
buğday der anbar idüp ve Erzurum kullarından kâmil yüz neferi bu kıĢ
tamâmen kal„â-i mezbûrede muhâfaza hizmetinde olup bir yere hareket
eylemeyeler deyü tenbîh ve mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh eyâlet-i mezbûre
askeriyle rûz-ı kasıma değin Kars Kal„âsın muhâfaza itmek üzre Kars'da
alıkodukdan sonra vech-i meĢrûh üzre sen kendün kalkup Posotho'da olan
topları kaldırup ordû-yı hümâyûnuma îsâl idüp ve sen dahi gelüp düstûr-ı
ekrem ilâ âhirihî vezîr-i a„zam ve serdâr Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- ya mülâkī ve mülhak olasın.

[Yev]mü's-sebt fî 18 R sene [104]6

Hüküm no: 83
ġam-ı Ģerîf eyâletine mutasarrıf olup Musul muhâfazasında olan Vezîr
Ahmed PaĢa hazretlerine hüküm ki,
164

Sen vüzerâ‟-i kirâmımın yarar ve dilîri ve vükelâ‟-i kirâmımın Ģecî„ ve


bahâdırı olup bu ana değin devlet-i aliyyeme nâfi„ nice hidemât-ı makbûle ve
mesâ„î-i meĢkûre vücûda getürdüğünden gayrı ve Musul câniblerine
varalıdan berü intizâm-ı ahvâl-ı memleket ve terfîh-i kulûb sükkân-ı vilâyet
husûsunda dahi makdûrun sarf eyledüğünden mâ„adâ ol semte karîb olup
Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb hükûmetin intisâb ale'Ģ-Ģân
Hiluhân oğlu Ahmed Hân -dâmet me„âliyehû- eben an ceddin Hanefiyyü'l-
mezheb ve pak tab„ ve saf meĢreb olup Rafaza-i hâsirenin âyîn-i hilâfet
karînlerine münkir ve ol kavm-i müstehıkkü'l-li‟âmın i„mâl-i kubhlerinden
mütezarrir olup Asitâne-i sa„âdetime kemâl-ı ihlâs ve ubûdiyyet tehniyet
ihtisâs ve sadâkati olmağla mülâhide-i düzeh karâr hâkim-i müĢârün-ileyhin il
ve memlekete kasd-ı izrâr idüp üzerine bir mikdâr asâkir-i Ģeyâtin girdâr
göndermekle hân-ı müĢârün-ileyh senden imdâd ve i„ânet eyledükde devlet-i
aliyyeme sadâkat ve ihlâs ile ubûdiyyet eyleyenlere cânib-i hümâyûnumdan
i„ânet ve imdâd olunması lâzime-i zimmet ve himmet-i mülûkânemden
olduğuna binâ‟en sana dahi mütevekkilen alallâh ve müste„înen billâh
yanında olan asâkir-i Ġslâm ile hâkim-i müĢârün-ileyhin imdâdına teveccüh ve
revâne olup mellâ„in-i hâsirenin hücûma hareket ile? berikinden? ziyâde
olmağla taraf be-taraf tavâyif-i asker ile imdâd olunmak husûsunda
mühimmât-ı umûr-ı dîn ve devletden olduğun i„lâm eyledüğün ecilden sadr-ı
a„zam ve serdâr-ı muhteremim düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem
nâzımü'l-ümem vekîl-i mutlakım Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
yanında olan cuyûĢ-ı Ġslâm ile imdâdına iriĢmek bâbında fermân-ı âlîĢânım
sâdır olup müĢârün-ileyhe varup vâsıl oluncaya değin hâliyâ hizmet-i
mezbûre içün hâkim-i müĢârün-ileyhin hükûmet ve memleketine karîb olan
büldân ve cezîre hâkimleri ve sâ‟ir Ġmadiye boy ve aĢîret beğleri ve kol
ağaları cümle aĢâyir ve kabâ‟ilden ve yarar ve müsellah adamların ile kalkup
dernek ve tâm ve cem„iyyet ve tamâm ile senin yanına varup ve Kastamonu
Karahisar-ı ġarkî sancak beğleri dahi asker ol cânibe getürdülüp bi-avnillâhi
te„âlâ vâsıl olduklarında cem„iyyet-i azîm ile kalkup hân-ı müĢârün-ileyhe
gereği gibi imdâd ve def„-i mazarrat-ı Rafaza-i hâsireden bezl-i sa„y ve ictihâd
itmek bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur ve bu ana değin devlet-i
165

aliyyem uğurunda sebk iden hizmetin müstelzim-i zuhûr inâyet-i Ģehriyârî ve


müstevcib-i vufûr-ı ri„âyet-i kâmkârî olmağın hâliyâ […] murassa„ gılâfımdan
sana bir kabza tîğ-i nusret ve esvâb-ı meserret iktisâbımdan iki sevb serâser
hıl„at-i mûrisü'l-behcet ihsân ve inâyet idüp îsâli hizmeti ile ( ) kemâl-i
tekrîm ile ta„yîn olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda ihsân ve inâyet
olunan teĢrîf-i zî-Ģerîfimi istikbâl ve tekmîl-i merâsim-i ta„zîm ve iclâl eyleyüp
dahi i„zâz-ı tâmm birle ĢimĢir-i adüvv tedmîrimi alup belüne kuĢanup ve
ikrâm-ı tamâm ile hil„at-i mûrisi'l-meserretimi alıp giyüp iltifât-ı
hümâyûnumdan tahsîl-i mübâhât eylediğinden sonra cibilliyet-i diyanetinde
merkûz olan vufûr Ģecâ„at ve gayret ve tînet-i Ģecâ„atinde mermûz olan fart-ı
dilîrî ve hamiyyet muktezâsınca var kuvveti bâzuyı himmete getürüp dahi
hizmet-i mezbûreye ta„yîn olunanları tarafından adamlar gönderüp yanına
da„vet eyleyüp azîm dirlik ve cem„iyyet ve ittifâk ve ma„iyyet ile kalkup hân-ı
müĢârün-ileyhin imdâd ve hüsn vakār vifâk? ile Rafaza-i hâsirenin
mazarratlarındanı ol havalîden ref„ ve def„e bezl-i sa„y ve ictihâd eyleyesin ve
bi'l-cümle Asitâne-i sa„âdetime arz ve mütâba„at ve izhâr-ı ubûdiyyet ve
sadâkat idenlerin imdâd ve i„aneti ve himâyet ü vikāyeti dahi zimmet-i
mülûkâneme lâzım ve mühimm olmağın bu bâbda senden merdâne
hareketler ve dilîrâne sa„y ve dikkatler vücûda gelmek me‟mûl-i
hümâyûnumdur göreyim seni hân-ı müĢârün-ileyh ve sâyir uhrâdan ta„yîn
olunan hukkâm-ı kirâm ve ümerâ‟-i aĢîret ve sâyirleri ile azîm cem„iyyet ve
dernek idüp avn-i melik-i müte„âl ile Rafaza-i hâsirenin def„ ve istîsâlinde
devlet-i aliyyeye nâfi„ ve sûd-mend ve ırz-ı saltanatıma lâyık ve mezîd
hidemât-ı cemîle vücûda getürmesinde ne vechle hakîmâne hareket ve ne
tarîkle sarf ve himmet ve devlet idersen ve'l-hâsıl sen olan hâlden makām-ı
vezârete ve i„lâmât-ı vekâlete irtikā idince avn-i hakla nice fütûhât-ı cemîlede
bulunmuĢ vefk- rızâ-yı Ģerîfim üzre nice hizmetler vücûda getürmüĢ vezîr-i
devletim olup hüsn tedârik ve tedbîrüne i„timâd-ı Ģerîfim olmağın bu def„a
dahi lâyık-ı devlet-i aliyyem olduğu vechle hüsn tedbîr ve sa„y-i kesîr ile bir
nümâyân hizmet ve rızâ-yı hümâyûnuma muvâfık bir maslahat vücûda
getürmeğe bezl-i iktidâr ve sarf-ı sa„y-i bî-Ģümâr idüp acele ve Ģitâb ile dahi -
iyâzen billâhi te„âlâ- ırz-ı saltanatımı muhill bir iĢ zuhûrundan dahi kemâl-i
166

ihtiyât eyleyesin hulâsa-i kelâm ol cânibin muhâfaza ve intizâmı ve a„dâ-yı


li‟âmın ol havâlîden def„ ve vusûlü husûsu senin re‟y-i sâ‟ib tedbîrüne ve hüsn
tedârik ve dil-pezîrine havâle olunmuĢdur dâ‟imâ ahvâl-i seferden haberdâr
ve ukelâ ve kârdân ile müĢâvere ve müzâkere ve her hâlde seheri?
istihâreden hâlî olmayup serdâr-ı nusret kirdârım asâkir-i zafer Ģi„ârım ile ol
havâlîye varup vâsıl oluncaya değin sen hakîmâne hareket ve âkılâne vaz„ ve
hâlet ile hân-ı müĢârün-ileyhe gereği gibi imdâd ve i„ânet ve zarar ve ihânet
sâdıra olanlardan hirâset? vikāyet? idüp vefk-i murâdım üzre hidemât-ı
cemîle vücûda getüresin ki bu husûsda olan hizmetin huzûr-ı fâ‟izü'n-
nûrumda müstehîl ve makbûl ve derece-i istihsâna mahsûl olup du„â-yı hayr
icâbet eserime mazhar olduğundan gayrî nâmın […] hâhân-ı devlet-i aliyyem
defterinde mastûr olup envâ„-ı ri„âyet ve ihsânım ile mümtâz ve husûl-i nihâd
ve âmâlin ile sezâvâr kılınmak mukarrerdir hazret-i melik-i kadîr her hâlde
mu„în ve dostgirin olup seni ve cümle-i Ġslâmı feth ve nusrete mazhar ve
devlet-i aliyyeme nâfi„ hizmetler itmiĢ ola […] inĢâallâhü te„âlâ emr-i
hümâyûnum vusûlünde hareket ol cânibde Ģuyû„ bulan ahvâl ve âsâr ile
hâliyâ me‟mûr olduğunuz efrâd hizmeti ile ne vechle takayyüd ve ihtimâm
olunduğun ve ne tarîkle cem„iyyet ve hareket eyledüğün mufassal yazup
serdâr-ı zafer Ģi„ârım tarafına arz ve i„lâm eyleyesin.

Hüküm no: 84
Hiluhan oğlu Ahmed Han -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Hâlâ düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-
ümem ilâ âhirîhi vezîr-i a„zam ve vekîl-i mutlak ve serdâr-ı ekremim Mehmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ve yessere bi'l-hayr eyâlitine bi'l-fi„l Musul
muhâfazısında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- mektûb gönderüp senin
içün eben an cedd ehl-i sünnet ve cemâ„at ve kabâ‟il ve aĢâyir küllî
mütemessik-i urve-i vüskāsı olmağla kızılbaĢ-ı bed ma„âĢın âyîn-i hilâfet
karînlerden müteneffir olup ol kavm-i Ģûmun evzâ„ Ģekāvet Ģi„ârlarına muhâlif
ve kadîmden südde-i sa„âdet-medârıma olan meveddet ve ihlâsın
muktezâsınca devlet-i aliyyeme sadâkat üzre olduğun ecilden ol fırka-i fâcire
167

üzerine asker gönderilirse izzet-i dîn ve mezheb-i Hüseyin ile mürâfa„a ve


Rafaza-i hâsirede sana imdâd içün bir mikdâr asker-i hidâyet me‟ser ta„yîn ve
irsâl eyledikden gayri kendüsi dahi bi'z-zât Serhkār? nâm mahalden kalkup
sana imdâd ve i„ânet niyyeti ile tarafına teveccüh itdüğün ve sen dahi
derûnunda olan hidâyet ve reĢâd muktezâsınca uğur-ı dîn-i mübîn ve
muhabbet-i cihâr-ı yâr-i güzîn ile hâlâ Rafaza-i hâsire ile cenk ve cidâl ve
harb ü kitâl üzre olduğun ecilden sana küllî asker imdâd olunmak husûsun
arz ve i„lâm eylemiĢsin imdi senin mâ-takaddümde eben ced Hanefiyyü'l-
mezheb ve pak tab„ ve saf meĢreb olduğun nice def„a rikâb-ı hümâyûnuma
arz olunmağla taraf-ı hümâyûnumdan sana imdâd ve i„ânet ve her hâlde seni
ol kavm-i Ģûmun mazarratlarından vikāye ve sıyânet uhde-i cenâb-ı ihsânıma
lâzım ve zimmet himmet ve mekremet-i bî-pâyâneme mütehattim olmağla
Ģimdiki hâlde ol serhadlerde hükûmetine karîn olan hukkâm-ı ümerâ‟-i
Kürdistân ile müĢârün-ileyh Vezîrim her hâlde i„ânet ve imdâd ve mürâfa„a-i
Rafaza-i hâsirede bezl-i sa„y ve ictihâd eyleyeler deyü her birine mü‟ekked
ahkâm-ı Ģerîfe gönderildüğündün gayrî müĢârün-ileyh vezîr-i a„zam ve
serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- dahi umûmen kapum kulları ve
sâyir asâkir-i nusret Ģi„ârım ile ol cânibe varmak üzre olup husûs-ı mezbûrdan
habîr ve âgâh olup müĢârün-ileyh serdâr-ı zafer Ģi„ârım varınca mûmâ-ileyh
Vezîrim Ahmed PaĢa ve sâyir ta„yîn olunan asâkir ile bir yere cem„ olup gönül
birliği ve hüsn-i ittihâd ile Rafaza-i hâsirenin bi-fazlillâhi te„âlâ def„ ve
istîsâlinde dikkat-i tâm eylemen bâbında emr-i Ģerîfim sâdır olup ve sen
müstehıkk-ı ikrâm ve ri„âyet ve müstevcib-i iltifât ve inâyet olduğun ecilden
hakkında mezîd inâyet-i aliyye-i hüsrevânem ve meziyet ve re‟fet-i aliyye-i
mülûkânem vücûda getirilüp hâssa hıla„-ı fâhiremden bir sevb hıl„at-i mûrisü'l-
behcet ve ĢimĢir-i adüvv tedmîrimden bir kabza ĢimĢir inâyet ve ihsân idüp
( ) îsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda inâyet ve ihsân olunan
teĢrîf-i Ģerîfimi envâ„-ı i„zâz ile istikbâl idüp ĢimĢir-i zafer me‟âsirimi […]
kuĢatup ve hıl„at-i fâhireyi i„zâz-ı tâm ile alup giyüp dahi cibilliyetinde olan
Ġslâm ve diyânet ve tabî„atinde mezmûr olan ihlâs ve sadâket muktezâsınca
var kuvveti bâzuyı himmete getürüp müĢârün-ileyh vezîrim ile her hâlde yek-
dil ve yek-cihet olup Rafaza-i hâsirenin def„-i Ģurûr ve mazarrat itfâ-yı nâ‟ire-i
168

dalâl ve Ģekāvetlerin ebâ ve ecdâdunun me‟âsir-i haseneleri icrâ ve ol


diyârları dest-i Rafaza ve ilhâddan pak ve tathîr idüp hânedân-ı […] hazret-i
seyyidü'l-enbiyâ ve seyyidü'l-asfiyâ alâ efdalü't-tahiyya ve's-selâm ile ma„mûr
ve ihyâ eyleyesin ve'l-hâsıl umûmen aĢâyir ve kabâyilin ve sen muhabbet-i
sahâbe-i kirâm ile meĢhûr ve diyânet ve takvân elsine-i enâmda mezkûr
olmağla avn-i Hakla ve emma hidâyet ve tarîk-i necâta sâlik olmanız aksâ-yı
murâd-ı hümâyûnumdur ve ebâ ve ecdâdun ecdâd-ı izâmım -enârallâhü
te„âlâ berâhinehüm- hazerâtının garîk-i in„âm ve ihsânları olduğu
ma„lûmundur inĢâallâhü te„âlâ sen dahi süddet-i sa„âdet-medârıma hulûs ile
ita„at ve icrâ-yı levâzım-ı ubûdiyet itdikden sonra ikrâm ve ri„âyetini ve
himâyet ve sıyânetini uhde-i hümâyûn ve hizmet-i Ģeref-i makrûnuma vâcib
bilüp avâtıf-ı aliyyemden bir vechle ri„âyet ve […] ve bir mertebe nevâziĢ ve
iltifât ve mekremet müĢâhede idesin ki mağbût-ı hukkâm-ı kirâm […] enâm
olasın.

Hüküm no: 85
Mihran hâkimi -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki
Hâlâ Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ordû-yı
hümâyûnuma mektûb gönderüp hâlâ Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-
me‟âb hükûmeti nisâb Ahmed Hân -dâme uluvvuhu- kadîmden Sünniyyü'l-
mezheb ve pak tab„ ve saf meĢreb olup hâlâ Rafaza-i hâsireye her hâlde
muhâlefet üzre olup ol kavm-i Ģûm üzerine asker-i Ģekāvet rehberin gönderüp
il ve memleketine ilkā-yı mazarrat itdükleri ecilden kendüden imdâd ve i„ânet
taleb itmekle i„ânet-i ehl-i sünnet ve dîn ve i„ânet-i mütemessikân-ı Ģerî„at-ı
garrâ-yı seyyidü'l-mürselîn âmme-i mü‟minîn ve kâffe-i müslîmine lâzım ve
mütehattim olmağın müĢârün-ileyh vezîrim mütevekkilen alallâh kalkup bi'z-
zât hâkim-i müĢârün-ileyhin imdâdına teveccüh ve hareket? idüp ve lâkin
a„dâ-yı hâsirenin hücûm ve hareketi […] ziyâde olmağın taraf be-taraf asâkir
ile imdâd olunmak ehemm-i mühimmât-ı umûr-ı dîn ve devletden olduğun arz
ve i„lâm itmeğin düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem vezîr-i
a„zam e serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
169

yanında olan asâkir-i nusret Ģi„ârım ile kalkup varmak üzre olmağın sen dahi
nesl-i hukkâm-ı kirâm hamiyyet kâr ve sülâle-i ümerâ-yı Ġslâm izzet Ģi„ârım
olup bu makūle hidemât hâlete ikdâm […] ganîmet ve bu makûle […]
tahsîlene bâ„is olan […] bezl-i sa„y ve dikkat ide gelmiĢ yarar ve nâmdâr
olduğunuzdan gayrı hâkim-i müĢârün-ileyh yanında olan […] ve iltifât-ı aliyye-
i sa„âdet makrûnuma mazhar olmak talebi ile bu bâbda sen dahi bezl-i kudret
ve izhâr-ı merâsim-i Ģecâ„at ve hamiyyet eylemen ehemm-i mühimmât ve
elzem levâzımâtdan olmağın zâtında olan merdânelik muktezâsınca yarar ve
mükemmel ve müretteb ve müsellah adamların ve aĢâyir ve kabâ‟ilinden
cem„iyyet-i tâm ve dernek tamâm ile ber-vech-i ta„cîl kalkup müĢârün-ileyh
vezîrim her kande ise yanına varup vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde
bulunman ve hâkim-i müĢârün-ileyhe imdâd ve i„ânet eylemen bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bir an ve
bir sâ„at tevakkuf ve ârâm ve te‟hîr ve terâhî itmeyüp dahi vech-i meĢrûh üzre
müretteb ve mükemmel adamların ve yarar ve müsellah aĢâyir ve
kabâ‟ilinden küllî dernek ve ziyâde cem„iyyet ile kalkup ber-vech-i ta„cîl
müĢârün-ileyh vezîrim her kande ise yanına varup vech ve münâsib gördüğü
üzre derûnunda olan Ģecâ„at ve hamiyyet ve nihâdında olan merdânegî ve
gayret muktezâsınca mu„ayyen üzre hâkim-i müĢârün-ileyhe imdâd ve i„ânet
ve muhabbet-i müsteclibetü'l-gufrân cihâr-ı yâr-ı güzîn -rıdvânüllâhi te„âlâ
aleyhim ecme„în- […] mu„azzama-i himmet ve def„-i mazarrat-ı Rafaza-i
hâsirîn ile dâreyde iğtinâm-ı zikr-i bezl-i dikkat eyleyesin el-hâsıl husûs-ı
mezbûr aksâ-yı murâd-ı hümayûnum olup ve senden […] bu bâbda hidemât-ı
adîde ve mücâhidân-ı pesen-dîde vücûda gelmek melhûz-ı Ģerîfimdir imdi
göreyim seni uğur-ı dîn ve devletde ne vechile hizmet ve sana iltifât-ı
hümâyûnum izdiyâdına bâ„is olacak dilîrâne […] hareket idersen inĢâallâhü
te„âlâ bu bâbda vücûda gelen hizmetin mukābelesinde me‟mûlünden ziyâde
inâyât-ı bî-pâyânem ve du„â-yı hayr icâbet ünvânıma mazhar olman
mukarrerdir.
170

Hüküm no: 86
AĢiti Beği Ali -dâme izzuhû- ya hüküm ki,
Bi'l-fi„l Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
ya Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme uluvvuhû-
tarafından feryâdcı gelüp mûmâ-ileyh kızılbaĢ tarafından rûgerdân olmağla ol
kavm-i Ģûm il ve memleketin gāret ve hasâreti içün asker gönderüp mazarrat
kastında olmağla muktezâ-yı gayret ve lâzime-i âyîn-i ehl-i sünnet ve cemâ„at
üzre vezîr-i müĢârün-ileyhden taleb-i imdâd ve i„ânet itmekle müĢârün-ileyh
vezîrim dahi Ģerâyit-i mürüvvet-i Ġslâmiye muktezâsınca imdâdına teveccüh
ve azîmet idüp ordû-yı hümâyûnumdan küllî asker ile istimdâd olunmak lâzım
ve mühim idüğün arz ve i„lâm itmekde hâlâ Diyarbakır eyâletine mutasarrıf
olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem ve e„âzımü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm Mar„aĢ ve Sivas ve Rakka Beğlerbeğisi -dâme ikbâlühüm- ve
Haleb askeri ile ma„an irsâl olunduklarından gayrı düstûr-ı ekrem müĢîr-i
efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-cemâhîrü'l-ümem vezîr-i a„zam-ı
âlî-mikdâr ve serdâr-ı ekrem-i zafer Ģi„ârımın kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir
ve'l-a„yân Mehmed -dâme mecduhû- cümleden mukaddem Diyarbakır ve
Musul eyâletlerinde olan umerâ ve aĢâyire baĢ ve buğ olmak üzre irsâl
olunmak sadedinde olmağın kethüdâ-yı müĢârün-ileyh varup vâsıl olunca sen
gayret ve hamiyyet-i mevrûsun muktezâsınca aĢâyir ve kabâyilden ve yarar
cenk ve harbe kādir adamlarından dört-beĢ yüz mikdârı müsellah ve
müretteb adamlarınla hâzır ve âmâde olup kethüdâ-yı müĢârün-ileyhe vâsıl
oldukda bir an ve bir sâ„at tevakkuf ve ârâm itmeyüp me„an kalkup sür„at-i
tâmm ile müĢârün-ileyh Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
yanına varup cem„iyyet-i tâm ve dernek tamâm ile hizmetde bulunman
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bir an ve bir sâ„at tevakkuf ve te‟ehhür ve ihmâl ve müsâmaha itmeyüp vech-i
meĢrûh üzre dört-beĢ yüz mikdârı yarar ve cenk ve harbe kādir müsellah ve
müretteb adamların ve aĢâyir ve kabâyilin müheyyâ ve hâzır ve kethüdâ-yı
müĢârün-ileyh -dâmec mecduhû- nun vusûlüne müterakkıb ve nâzır olasın ve
bi-fazlillâhi te„âlâ varup vâsıl olduğu birle kalkup kendüleriyle vezîr-i müĢârün-
171

ileyh yanına varup vech ve münâsib gördüğü üzre uğur-ı dîn ve devletde
hizmetde ve i„ânet-i ehl-i sünnet ve cemâ„at ve def„-i mazarrat-ı Rafaza'da
bezl-i dikkat ve sarf-ı kudret eyleyesin ki hidemât-ı mezbûre ehemm-i
hidemât-ı dîn ve devletden ve sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr ve uğur-ı
hümâyûnumda hizmetde bulunmuĢ nâmdâr olduğundan gayrı gayret-i
Ġslâmiye muktezâsınca ehl-i sünnet ve cemâ„atden tâlib-i imdâd ve i„ânet
olanlara müsâ„ade? ve mu„âvenetde bezl-i makdûr eylemen farz ve vâcib
makāmında olup bu bâbda senden gāyet ziyâde hizmet me‟mûl-i
hümâyûnumdur inĢâallâhü te„âlâ hizmetin mukābelesinde me‟mûl ve
melhûzundan ziyâde inâyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir.

Hüküm no: 87
Milli Cema„ati'nin mîr-i aĢîreti olan ( ) -zîde kadruhû- hüküm ki,
Bi'l-fi„l Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme uluvvuhû-
tarafından feryâdcı gelüp hâkim-i mûmâ-ileyh kızılbaĢ tarafından rûgerdân
olmağla ol kavm-i Ģûm il ve memleketin gāret ve hasâreti içün asker
gönderüp mazarrat kastında olmağla muktezâ-yı gayret ve lâzime-i âyîn-i ehl-
i sünnet ve cemâ„at üzre vezîr-i müĢârün-ileyhden taleb-i imdâd ve i„ânet
itmekle müĢârün-ileyh vezîrim dahi Ģerâyit-i mürüvvet-i Ġslâmiye
muktezâsınca imdâdına teveccüh ve azîmet idüp ordû-yı hümâyûndan küllî
asker ile imdâd olunmak lâzım ve mühim idiğün arz ve i„lâm itmekde hâlâ
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa ve e„âzımü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Mar„aĢ ve
Sivas ve Rakka Beğlerbeğileri -dâme ikbâlühüm- ve Haleb askeri ile ma„an
irsâl olunduklarından gayrı düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem
nâzımü menâzımü'l-cemâhîrü'l-ümem vezîr-i a„zam-ı âlî-mikdâr ve serdâr-ı
ekrem-i zafer Ģi„ârımın kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed -
dâme mecduhû- cümleden mukaddem Diyarbakır ve Musul eyâletlerinde
olan umerâ ve aĢâyire baĢ ve buğ olmak üzre irsâl olunmak sadedinde
olmağın kethüdâ-yı müĢârün-ileyhe varmazdan mukaddem sen ki mîr-i
172

aĢîret-i mûmâ-ileyhsin zikr olunan aĢâyirin aĢîret ağaları ve kethüdâları ve


bellü baĢluları ve bi'l-cümle cenk ve harbe kādir tüfenk endâz ve kemândâr
yarar beğler ile hâzır olup müretteb ve mükemmel kalkup ( ) ile iki-üç
konağı bir iderek sür„at-i tâmm ve isti„câl-i tamâm birle müĢârün-ileyh Vezîrim
Ahmed PaĢa her kande bulunursa yanına varup vech ve münâsib gördüğü
hizmetde bezl-i dikkat eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp
dahi bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve terâhî itmeyüp vech-i meĢrûh üzre kethüdâları
müĢârün-ileyhe varmazdan mukaddem zikr olunan aĢîretin ağaları ve
kethüdâları ve bellü baĢluları ve bi'l-cümle cenk ve harbe kādir piyâde ve
süvârî tüfenk endâz ve kemândârlarıyla kalkup kethüdâ-yı müĢârün-ileyh ile
vezîr-i mûmâ-ileyh tarafına kemâl-i isti„câl üzre teveccüh idüp hizmetde
bulunmağa bezl-i ikdâm eyledin el-hâsıl bu hizmet-i azîm hizmetdir zinhâr ve
zinhâr bir sâ„at ihmâl itmeyüp sâyir hizmetlere kıyâs itmeyesin bu bâbda
ednâ mertebe ihmâl idersen bir vechle özrün kabûl olunmak ihtimâli yokdur
hemen bir sâ„at evvel ol emrim üzre hareket itmeğe bezl-i makdûr eyleyesin
ki bu hizmetin ziyâde meĢkûr olup mukābelesinde me‟mûlünden ziyâde
ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir.

Bir sûreti
ġikaki AĢîreti Beği ( ) mîr-i aĢîrete

Bir sûreti
Çapan aĢîretinin mîr-i aĢîretine -zîde kadruhû-

Bir sûreti
Poryan [Poran] aĢîretinin mîr-i aĢîreti beği -zîde kadruhû-

Bir sûreti
Zilan aĢîretinin mîr-i aĢîreti ( ) -zîde kadruhû-

Bir sûreti
173

Perari [Pervari] aĢîreti olan ġefkat Bey'e yazıla Rakka Beğlerbeğisi


Osman PaĢa yanına varup

Bir sûreti
Demani askerinin kethüdâları Ali ve Acem ve sâ‟ir aĢîret ketdühâ (
) Rakka Beğlerbeğisi yanına varup.

Hüküm no: 88
Ane ve Hadise ve Selimiye sancaklarında mutasarrıf olan EburiĢ oğlu
Mehmed TarbuĢ? -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Hâlâ düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-
ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed Kethüdâ -
dâme mecduhû- Erdelan Hâkimi Ahmed Hân -dâme uluvvuhû- nun imdâdına
varan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya kafadar olmak içün bir mikdâr askere
baĢ ve buğ olmak içün ol serhadlere irsâl olunmağla sen dahi aĢâyir ve
kabâyilin ve yarar ve müsellah ve mükemmel adamların ile sinîn-i sâbıkada
olıgeldüğü üzre gelüp Musul'da kıĢlayup küthüdâsı müĢârün-ileyh ile anda
oldukça uğur-ı hümâyûnumda lâzım gelen hizmetlerde vech ve münâsib
gördüğü üzre bezl-i ihtimâm ve her husûsda rızâsına muvafık hareket ve dîn
ve devletime nâfi„ nümâyân hizmetler vücûda getürmekde bezl-i ikdâm-ı
tâmm eylemen bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi aslâ ve kat„â
te‟hîr ve terâhî itmeyüp hemen Ģimdiden aĢâyir ve kabâyilin ve yarar ve
müsellah adamların ile ber-vech-i ta„cîl kalkup sinîn-i sâbıka minvâli üzre
kıĢlamak tedârikiyle Musul'a gelüp dahi kethüdâları müĢârün-ileyhe -dâme
mecduhû- anda oldukça ve imdâd hizmeti itmâm bulunca kethüdâ-yı
müĢârün-ileyhin re‟y ve tedbîrine muvâfakat ve kendüye her hâlde mütâba„at
üzre olup re‟y ve münâsib gördüğü üzre uğur-ı hümâyûnumda envâ„
hizmetler ve esnâf sa„y ve hamiyyet ve dikkat vücûda getürmeğe bezl-i ikdâm
ve sarf-ı ihtimâm eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ bu bâbda vücûda gelen
174

hizmetin mukābelesinde envâ„-ı inâyet-i aliyye-i Ģâhâne ve esnâf-ı ri„âyet-i


celîle-i pâdiĢâhâneme mazhar olman mukarrerdir hemen bu bâbda var
kuvveti bâzuyı himmete getürüp mu„tâd-ı kadîmenden ve senden me‟mûl
olan mertebelerden ziyâde hidemât-ı meĢkûrede bulunmağa bezl-i makdûr
ve sa„y-i nâ-mahsûr ile rızâ-yı hümâyûnum tahsîline derûn-ı dilden dikkat
eyleyesin.

Bir sûreti
Habur Sancağı Beği olan Benî Tayy? urbânının Ģeyhi olan UĢĢâki

Bir sûreti
Nusaybin Sancağı Beği olup Benî Cümeyl urbânının Ģeyhi olan
Hasan'a

Hüküm no: 89
Sâbıkā ( ) Beğlerbeğisi olup hâliyâ Cezire hükûmetine mutasarrıf
olan Mehmed -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Hiluhân oğlu Ahmed
Hân -dâmet me„âliyehû- eben an cedd Hanefi'l-mezheb ve pak tab„ ve saf
meĢreb olmağla hâliyâ Rafaza-i hâsirenin evzâ„ ve etvârından nefret
itdüğünden gayrı Asitâne-i sa„âdetime kemâl-i hulûs ve mütâba„at-i derûndan
sadâkat ve istikāmeti olmağla mülâhide-i duzah karîn hâkim-i müĢârün-ileyhe
kasd-ı izrâr ve il ve memleketin yağma ve gāret niyyeti ile fitne ve fesâdı
derkâr ve üzerine bir mikdâr asker-i Ģeyâtîn-i eser göndermekle hâkim-i
müĢârün-ileyhe dahi Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i
müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
ya adam gönderüp imdâd talebinde olup i„ânet-i ehl-i sünnet dîn ve i„ânet-i
mütemessikân-ı Ģerî„at-i seyyidü'l-mürselîn âmme-i mü‟minîn ve kâffe-i
müslimîne vâcib ve lâzım olmağın vezîr-i müĢârün-ileyhe mukaddem bir
mikdâr imdâd gönderdüğünden gayrı kendüsi dahi üzerinde olan asker halkı
kalkup hân-ı mûmâ-ileyhin imdâdına teveccüh idüp lakin kızılbaĢ-ı bed-
ma„âĢın hücûm ve hareketi ziyâde olmağla küllî asker ve adam lâzım
olduğun müĢârün-ileyh vezîrim i„lâm itmekle hâliyâ semt-i karîbin Sehran? ve
175

Ġmadiye hâkimleri ve sancak beğleri ve gayrı ashâb-ı aĢâyir ve kul beğleri


müretteb yarar ve müsellah adamları ve cenk ve harbe mâhir tüfenk endâz
ve kemândâr adamları ile kalkup müĢârün-ileyh vezîrimin yanına cem„ ve
mülâkī olup vech ve münâsib gördüğü üzre imdâd hizmetinde bulunmaları
içün her birine evâmir-i Ģerîfe gönderilüp tenbîh ve te‟kîd olunmağın sen dahi
nesl-i hukkâm-ı kirâm-ı hamiyyet kâr ve sülâle-i ümerâ‟-i islâm gayret Ģi„âr
olup bu makūle hidemât-ı âlü'l-âlden ve ubûdiyât-ı fâ‟iku'l-berekât bulunmağa
bezl-i sa„y ve dikkat idegelmiĢsiz yarar ve nâmdâr olduğundan gayrı hâkim-i
müĢârün-ileyh ile kurb ve civâr habîr? ve iltifât-ı hümâyûn meserret
makrûnuma mazhar olmak talebi ile imdâd hizmetide bulunman lâzım
olduğundan iftihârü'l-emâcid ve'l-a„yân kardeĢin Mîr Abdal -dâme mecduhû-
ya ve kethüdâlığın hizmetinde olan Osman'ı baĢ ve buğ idüp yarar ve
müsellah ve tüfenk endâz ve kemândâr adamını ve cemî„-i aĢâyir ve
kabâyilini mezbûrlara koĢup imdâd hizmeti içün ta„cîl ale't-ta„cîl vezîr-i
müĢârün-ileyhe gönderüp ulaĢdırup kendün Cezîre'de oturup dâ‟imâ Musul
tarafına nâzır ve âlât-ı cenk ve silâh ile müheyyâ ve hâzır olman bâbında
fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bir an ve
bir sâ„at te‟hîr ve terâhî ve ihmâl ve müsâhele eylemeyüp derûnunda olan
gayret ve hamiyyet ve mürüvvetin olan Ģecâ„at ve Ģehâmet muktezâsınca
müĢârün-ileyh kardaĢın -dâme mecduhû- ile mûmâ-ileyh kethüdâ beği taht-ı
hükûmetinde yarar ve nâmdâr cenk ve harbe kādir ve müretteb ve müsellah
adamlarını ve tüfenk endâz ve kemândâr aĢâyir ve kabâyilini baĢ ve buğ idüp
dahi sür„at-i tâm ve isti„câl-i tamâm üzre iki-üç konağı bir iderek vezîr-i
müĢârün-ileyh her kande bulunur ise varup mülâkī ve mülhak ve uğur-ı dîn ve
devlet ve i„ânet-i ehl-i süntet ve cemâ„at ve bi-fazlillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı
Rafaza-i hâsireden […] küllî hizmet ve bezl-i sarf dikkat itmeleri bâbında var
kuveti bâzuyu himmete getürüp icrâ-yı levâzım-ı gayret-i dîniyye ve edâ-yı
merâsim-i hamiyyet-i Ġslâmiye eyleyesin el-hâsıl tamâm mertebe hizmet ve
nâ‟il-i murâd ve maksûd olmak içün sarf-ı himmet ve dikkat eyleyecek
zamândır senin ebâ ve ecdâdının bu makūle hizmetlerde derûn-ı dilden bezl-i
iktidâr idegeldükleri ma„lûm-ı hümâyûnum olmağın bu husûsda senden
cümleden ziyâde hidemât-ı meĢkûre-i cezîle vücûda gelmek murâd-ı
176

hümâyûnumdur ale'l-husûs ki Ahmed Hân'ın eslâfıyla ebâ ve ecdâdının ülfet


ve ittihâdları ve hâlâ dâhil-i harem-i itâ„at ve tâlib-i i„ânet olduğu hasebiyle her
tarafdan bu bâbda bezl-i makdûr lâzıme-i zimem-i cumhûrdur ana göre bu
bâbda rızâ-yı yümn iktizâmı câlib du„â-yı hayrı müsteclib ve Ģerâyit-i
mürüvvet-i Ġslâmiyeye münâsib hizmetde bezl-i makdûr eyleyesin ki
inĢâallâhü te„âlâ bu hizmet-i nusret hitâmında? vesîle-i husûl-i cemî„-i
murâdât ve sebeb-i izdiyâd-ı rif„at ve müra„ât olmak mukarrerdir cezîrede
oturup dâyimâ Musul tarafına müterakkib ve nâzır ve âlât-ı cenk ve cidâl ve
esbâb-ı harb ve kitâl ile müheyyâ ve hâzır olup vâkıfın olduğu ahbârı
mütevâliyen ve müte„âkiben vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- tarafına yazup arz ve i„lâm itmeğe ihtimâm
eyleyesin.

Hüküm no: 90
Sâbıkā ( ) Beğlerbeğisi olup hâliyâ ber-vech-i arpalık Kastamonu
sancağına mutasarrıf olan Mehmed -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ ġam eyâletine mutasarrıf olup Musul muhâfazasında olan
düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- Erdelan hâkimi olan Hiluhan oğlu cenâb-ı emâret-
me‟âb Ahmed Han -dâmet me„âliyehû- ile dostluk ve ülfet itmekle hân-ı
müĢârün-ileyhin üzerine gelen Revâfız-ı hâsirenin müdâfa„ası içün vezîr-i
müĢârün-ileyh bir mikdâr adam gönderdiğünden gayrı kendü dahi kalkup
Altun Suyunu geçüp ta„kīben imdâd lâzım olduğun i„lâm eyledüği ecilden
yarar ve müsellah adamlarınla müretteb ve mükemmel Van'dan kalkup ber-
vech-i arpalık ( ) sancağına mutasarrıf olan -dâme ikbâluhû- ya ma„an
Kürdistan içün geçüp ber-vech-i isti„câl Musul câniblerine varup müĢârün-
ileyh vezîrim Ahmed PaĢa her kande ise mülâkī olup ve imdâdına iriĢüp vech
ve münâsib gördüğü üzre bi-avnillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda hizmetde
bulunman bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp
dahi emr-i Ģerîfim vusûl bulduğu sâ„at müretteb ve mükemmel adamlarunla
kalkup Kürdistân içinden geçüp Musul'a ve andan müĢârün-ileyh vezîrim
177

olduğu mahalli haber alup her kande ise varup mülâkī olup vech ve münâsib
gördüğü üzre def„-i mazarrat-ı a„dâda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr
eyleyesin ve bi'l-cümle ber-vech-i ta„cîl varup imdâdına iriĢmek vücûh ile
iktizâ eylemiĢdir ana göre ma„lûmun olup hemen emr-i hümâyûnum vusûl
bulduğu sâ„at bir an eğlenmüyüp kalkup fermânım olduğu mahalden Musul'a
ve andan vezîrim müĢârün-ileyh Ahmed PaĢa her kande ise varup mülâkī
olup münâsib gördüğü üzre imdâd hizmetinde bulunasın Ģöyle ki üç konağı
bir iderek gitmeyüp yollarda eğlendüğün haber alınsa ecdâd-ı izâmımın
ervâh-ı tayyibeleri içün eĢedd-i hakāretle cezân virilür ana göre baĢın sana
gerek ise emrim vusûl bulduğu sâ„at kalkup varup uğur-ı hümâyûnumda ve
yoldaĢlıkdan bulunasın.

Bu dahi
Bir sûreti
Ber-vech-i arpalık Karahisar-ı Ģarki sancağına mutasarrıf ( ) -dâme
ikbâluhû- ya

Hüküm no: 91
Dergâh-ı mu„allâm ( ) olan RiĢvanlı Bâli -zîde mecduhû- ya hüküm
ki,
Hâliyâ Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem vezîrim Ahmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-
me‟âb Ahmed Hân -dâme uluvvuhû- tarafından adam gelüp hâkim-i mûmâ-
ileyh kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rû-gerdân olmağla ol kavm-i Ģûm il ve
memleketin gāret ve hasareti içün kızılbaĢ asker gönderüp mazarrat-ı
kasdında olmağla muktezâ-yı gayret-i ehl-i sünnet ve cemâ„at üzre müĢârün-
ileyh vezîrimden imdâd ve i„ânet taleb itmekle müĢârün-ileyh vezîrim dahi
imdâda teveccüh ve azimet idüp ordû-yı hümâyûnumdan küllî asker ile
istimdâd olunmak lâzım ve mühimm olmağın hâliyâ düstûr-ı mükerrem müĢîr-
i müfehham nizâmü'l-âlem Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan vezîrim
Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ve Mar„aĢ ve Sivas ve Rakka
beğlerbeğileri ve Haleb askeriyle ma„an irsâl olunduklarından gayrı düstûr-ı
178

ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âmel nâzımü'l-menâzımi'l-ümem vezîr-i


a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun
kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed Kethüdâ -dâme mecduhû-
cümleden mukaddem Diyarbakır eyâletlerinde olan ümerâ ve aĢâyire baĢ ve
buğ olmak üzre irsâl olunup ve sen dahi yarar ve nâmdâr olup senden küllî
hizmet vücûda gelmek melhûz-ı hümâyûnum olmağla yüz nefer yarar ve
müsellah ve mükemmel atlu adamlarınla kalkup emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Rakk
Beğlerbeğisi Osman -dâme ikbâluhû- nun yanına varup mülâkī olup ( ) ve
ma„an kalkup Musul'a varup kethüdâ-yı müĢârün-ileyhe mülâkī olup
müĢârün-ileyh sadr-ı a„azm ve serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
varup vâsıl oluncaya değin vech ve münâsib görülen hizmet ve yoldaĢlıkda
bulunman bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi bu emr-i Ģerîfim
sana sabâh vâsıl olursa akĢama ve akĢam vâsıl olursa sabâha kalmayup yüz
nefer yarar ve müsellah altu cenk ve harbe kādir adamlarûnla mu„accelen
kalkup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin yanına varup ve ma„an Musul'a gelüp
küthüdâ-yı müĢârün-ileyhe mülâkī olup müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım ve
serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- varıncaya değin vech ve
münâsib gördüğü üzre vezîr-i müĢârün-ileyhin ve hân-ı mûmâ-ileyhin
imdâdına ve Rafaza-i hâsirenin def„-i mazarratında bezl-i makdûr ve sa„y-i
mevfûr idüp uğur-ı hümâyûnumda hizmet ve yoldaĢlıkda bulunasın vücûda
gelen hizmetin mukābelesinde maksûdun üzre ri„âyet olmanı mukarrer bilüp
müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım bi-avnillâhi te„âlâ asker-i Ġslâm ile varup vâsıl
oluncaya değin sen müĢârün-ileyh Mehmed kethüdâsın re‟y üzre ma„an
hizmetde bulunmağa sa„y eyleyesin Ģöyle ki emr-i hümâyûnum vusûl bulduğu
gün yüz nefer adamlarunla kalkup müĢârün-ileyh Osman -dâme ikbâluhû- ya
mülâkī olup ve ma„an kalkup gelmüyüp avk ve ihmâlin zâhir olursa
bulunduğun yerde emân ve zamân verilmeyüp hakkından gelinür ana göre
baĢın sana gerek ise gözün açup emrime varup ol sâ„at kalkup fermânım
olduğu üzre mûmâ-ileyh Osman –dâme ikbâluhû- nun yanına varasın.
179

Vezîr-i müşârün-ileyh Ahmed Paşa hazretlerine ikinci def„ada imdâd


içün gönderilen isti„câl ve müceddeden ta„yîn olunanlarun emirleridir

[Yev]mü'l-isneyn fî 22 R sene [1046]

Hüküm no: 92
Van Beğlerbeğisine hüküm ki,
Hukkâmü'l-ekrâdın umde ve nâmdârı ve kadîmî atabe-i aliyyemin ibâd-
ı sadâkatkârları neslinden olup hâlâ Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-
me‟âb Hân Ahmed -dâme uluvvuhû- nun derûnunda olan îmân-ı hafiyyesini
izhâr ve kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın âyîn-i hilâfet karînlerine zâhiren ve bâtınen
mühâlefet ve inkâr ve gerü âsitân-ı muhalledü'l-erkânıma ubûdiyyeti kendüye
neyl-i iftihâr bilmekle ol kavm-i Ģûm üzerine asker ta„yîn idüp il ve memleketi
gāret ve kendüye îsâl-i mazarrat üzre oldukları ecilden hâlâ Musul
muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- dan imdâd ve i„ânet ve
muzâharet ve i„ânet ricâ itmekle müĢârün-ileyh vezîrim dahi lâzıme-i
mürüvvet-i Ġslâmiye ve muktezâ-yı gayret-i îmâniye üzre bi-nefsihî imdâda
varup hâlâ anların ordû-yı hümâyunûmdan ve cevânii erba„a-i memâlik-i
mahsûsamdan asâkir irsâliyle imdâd ve i„ânetleri lâzım olmağla düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem nâzımü'l-menâzımi'l-ümem vezîr-
i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed Kethüdâ -dâme
uluvvuhû- ordû-yı hümâyûnumdan bin mikdârı asker ile ta„yîn ve umûmen
Diyarbakır ve Musul eyâletlerinde olan hukkâm ve ümerâ ve aĢâyire baĢ ve
buğ olmak üzre ber-vech-i müsâra„at irsâl olunduğundan gayrı müĢârün-ileyh
vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- der akib
umûmen asâkir-i nusret Ģi„ârım ile ol serhadlere teveccüh üzre olup ve i„ânet-i
ehl-i sünnet ve cemâ„at ve imdâd ve i„ânet-i hem-cins ve hem kâffe-i ehl-i
Ġslâm'a husûsuna Van ve hukkâm-ı ve ümerâ-yı kirâma farz vâcib
makāmında olup mukaddemâ bu bâbda gönderilen fermân-ı Ģerîfim
mûcebince Van eyâletinde olan hukkâm-ı kirâm ve ümerâya hâllü hâlince ve
180

zırhlı ve yarar yüz nefer adam tevzî„ ve i„ânet ve ehl-i Ġslâm içün mu„accelen
yanına getürüp ve sen dahi kendü adamlarından ve Ģecâ„at ile meĢhûr olan
Van kullarından yüz nefer zırlu ve cebelü adam tedârik ve cümlesin iki yüz
nefer yarar ve cenk ve harbe kādir dilîr ve nâmdâr ve zırhlu yiğitler ile tekmîl
ve bu cümleye müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım kapucıbaĢılarından olup Van'a
cebehâne ile irsâl olunan kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Mustafa -zîde
mecduhû- yu baĢ ve buğ ta„yîn idüp Kürdistân içinden ġiyak üzerinden
Cezîre hükûmetine çıkan yoldan ber-vech-i ılgar Musul'a irsâl ve bi-fazlillâhi
te„âlâ beher hâl beĢinci günde Musul'a vâsıl olmaları husûsunda bezl-i ikdâm
ve sarf ve dikkat ve ihtimâm eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve terâhî
eylemeyüp ve eyâlet-i mezbûrede olan hukkâm ve ümerâ-yı Ekrâd gayret ve
hamiyyet-i mu„tâde? hâkim-i mûmâ-ileyh ehl-i sünnet ve cemâ„ate ilticâ
itdüğü ecilden i„anet ve i„âneti lâzım ve vâcib ve bu hizmetde cümleden
ziyâde zimmet-i gayretlerine mütehattim ve lâzım idiğün bildirüp dahi her
yerden tahammülüne göre cümlesinden yüz nefer zırhlu ve mükemmel
silâhlu yarar ve cenk ve harbe kādir yüz yiğit ve sen dahi kendü
adamlarından ve Van kullarını Ģecâ„atiyle meĢhûr olanlardan yüz nefer zırhlu
ve mükemmel silâhlu yarar ve nâmdâr yiğit ki cümlesi iki yüz yarar yiğit olup
tedârik ve ihzâr ve bi-fazlillâhi te„âlâ bi-eyy-i vechin kâne ılgar ile zikr olunan
yolun beĢinci günde Musul'a varup vâsıl olmalarına bezl-i iktidâr eyleyesin el-
hâsıl hizmet-i mezbûre ehemm-i hidemât-ı dîn ve devletden olmağla bir
vechle te‟hîre cevâz getürmeyüp bu husûsda var makdûrunu sarf eylesin ki
ihmâl vücûda gelür ise bir vechle özrün kabûl olmak ihtimâli olmaduğunndan
gayrı hukkâm ve ümerâya olan hüsn-i zann-ı hümâyûnum celb ve mukarrer
olmak iktizâ ider ve'l-hâsıl hen ne hâl ise bu hizmet-i hümâyûnu kemâl-i sür„at
ile vech-i meĢrûh üzre itmâm itdiresin senki bu bâbda vücûda gelen hizmet
sana ve cümle hukkâm-ı kirâm ve ümerâ-yı müĢârun-ileyhim envâ„-ı inâyet
ve ihsân ve esnaf-ı ri„âyet-i bî-pâyânım meĢhûna sebeb ve bâ„is idüği
mukarrerdir ana göre bilmiĢ olasın ednâ mertebe te‟hîrden be-gāyet ihtiyât
eyleyesin Ģöyle bilesin.
181

Hüküm no: 93
Gence hâkimi Ali -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Bi'l-fi„l Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme
uluvvuhû- eben an cedd sünni'l-mezheb olmğla Rafaza-i hâsirenin âyîn-i
dalâlet karînlerinden müteneffir olup ve Ġslâm'ın muktezâ-yı hamiyet-i
îmâniyeleri üzre ol fırka-i kâhıreye muhâlefet ve atabe-i aliyyeye izhâr-ı
sadâkat ve ubûdiyet itmekle kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ tarafından il ve memleketin
gāret ve kendüye irsâl-i mazarrat içün üzerine bir mikdâr asker ta„yîn
olunmağla düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim
Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- dan imdâd taleb itmekle vezîr-i
müĢârün-ileyh dahi muktezâ-yı mürüvvet-i Ġslâmiye ve resm-i kadîm-i vükelâ-
yı devlet-i aliyye-i Osmâniye hasebi ile hâkim-i mûmâ-ileyhin imdâdına
müteveccih ve revâne olup ve lakin ordû-yı hümâyûnumdan ve civâr erba„a-i
memâlik-i mahrûsamdan imdâd olunmaları lâzım olmağın hâlâ düstûr-ı
ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zam
ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun
kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed kethüdâ -dâme uluvvuhû-
umûmen Diyarbakır ve Musul eyâletlerinde olan hukkâm ve ümerâ ve aĢâyire
baĢ ve buğ ta„yîn ve ordû-yı hümâyûnumdan bir mikdâr asker-i zafer eser ile
ol cânibe irsâl olunduğundan mâ„adâ der-akib müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım
ve serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- kapum kulları ve umûmen
sâyir asâkir-i zafer me‟âsirim ve beğlerbeğilerim ile ol serhadlere teveccüh
üzre olup ve sen dahi yarar ve nâmdâr ve uğur-ı hümâyûnumda sadâkatle
hidemâtın vücûda getürmüĢ dilîr ve Ģecâ„at Ģi„âr olduğun ecilden iĢbu emr-i
Ģerîfim sana sabâh varır ise akĢam ve akĢam varır ise sabâh tevekkuf ve
te‟ehhür eylemeyüp aĢâyir ve kabâyilinden ve yarar ve müsellah
adamlarından iki yüz nefer cenk ve harb ehli yarar yiğitler ile Musul'a
kethüdâ-yı müĢârün-ileyhin yanına varup re‟y ve münâsib gördüğü üzre
hizmet ve bi-fazlillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda mesâ„î-i cemîle ve dikkat
vücûda getürmen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki
( ) vusûl buldukda bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve terâhî ve tevakkuf ve ârâm
eylemeyüp ve iĢbu emr-i Ģerîfim sana sabâh varır ise akĢam ve akĢam varır
182

ise sabâh turmayup bi-eyy-i vech-i kâne münâsib ve aĢâyirinden ve kendü


adamlarından iki yüz nefer mükemmel ve müsellah yarar ve cenk ve harbe
kādir adamlarınla hemen ol sâ„at kalkup kemâl-i sür„at ve Ģehâmet isti„câl
üzre kethüdâ-yı müĢârün-ileyhin yanına Musul'a varup vech ve münâsib
gördüğü üzre hizmet-i ve mahall-i mezbûre ve iktizâ ider ise dahi içerüye
memâlik-i â„dâda uğur-ı hümâyûnumda nümâyân hizmetler vücûda
getürmekde ve bi-inâyetillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda ve i„ânet-i […]
Ġslâmiyye'de bezl-i kudret ve sarf-ı dikkat eyleyesin el-hâsıl bu hizmet ehemm
ve a„zam-ı hidemât-ı dîn ve devletdendir aslâ ve kat„a bu bâbda bir vechle
ihmâl ve te‟hîre cevâz göstermüyüp ta„cîl tamâm ile me‟mûr olduğun hizmete
müteveccih olmağa bezl-i makdûr eyleyesin ki bu hizmetin huzûr-ı
hümâyûnumda ziyâde meĢkûr olup mukābelesinde me‟mûlünden tabakât ile
ziyâde inâyet-i bî-pâyân-ı pâdiĢâhâneme ve hayr du„âma mazhar olman
mukarrerdir.

Hüküm no: 94
Bitlis hâkimine hüküm ki,
Kadîmî hânedân-ı hükûmet ve emâret ve ehl-i sünnet ve cemâ„atden
olup hâlâ kızılbaĢ-ı hâsıre tarafından mütezarrir ve mezheb-i hakka
mütâba„at ve avâtıf-ı aliyyemden ricâ-yı imdâd ve i„ânet iden Erdilan hâkimi
Ahmed Hân'ın imdâdına varan düstûr-ı mükerrem Vezîrim Ahmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- kafadarı olmak içün ordû-yı hümâyûnumdan
mütevekkilen alallâhi te„âlâ bir mikdâr müsahhal [müsellâh] asker ile düstûr-ı
ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımu menâzımü cemâhîri'l-ümem
vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed Kethüdâ -dâme
mecduhû- irsâl olunmağla Van eyâletide olan hukkâm ve ümerâ-yı Kürdistan
Ģecâ„at ünvân gayret-i dîniyye ve hamiyyet-i tayyibeleri üzre her biri
mahalline göre müsellah ve zırhlu yarar ve cenk ve harbe kādir yüz nefer
adam ve emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Dilaver -dâme ikbâluhû- Van Beğlerbeğisi
dahi kendü adamların ve Van'ın yararlığıyla meĢhûr olan kulundan yüz nefer
adam tedârik ve cümle iki yüz nefere müĢârün-ileyh vezîr-i a„zam ve serdâr-ı
183

ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kapucıbaĢılarından olup hâlâ


cebehâne ile Musul'a irsâl olunan ve kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Tatar
Mustafa -zîde mecduhû- baĢ ve buğ ta„yîn ve Kürdistan içinde ġikak
tarafından Cezîre hükûmetine çıkan yolda ber-vech-i ılgar irsâl ve bi-fazhillâhi
te„âlâ beĢinci günde Musul'a îsâl eylemen bâbında mûmâ-ileyh Van
beğlerbeğisine mufassal emr-i Ģerîfim gönderildiğün ve sen yarar ve Ģecâ„at
Ģi„âr ve uğur-ı dîn ve devletde ve imdâd-ı ehl-i sünnet ve cemâ„at ve i„ânet-i
hem-cins ve hem-neylde bezl-i iktidâr-ı umûr nâmdâr olduğun ecilden vech-i
meĢrûh üzre Van beğlerbeğisi tarafından hissene ta„yîn olunan mikdârı
müsellah ve zırhlu ve cenk ve harbe kādir yarar adamlarınla mahall-i
mezbûre mûmâ-ileyh Mustafa -zîde mecduhû- ile mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh
ma„rifetiyle ber-vech-i ılgar irsâl eylemen bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre
amel idüp dahi bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf ve ârâm ve karâr itmeyüp
mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh tarafından hissene kaç nefer adam ta„yîn ve
tahsîs olunur ise gayret ve hamiyyet ve Ģecâ„at ve sadâkatin muktezâsınca
cümlesi bi-lutfillâhi te„âlâ varup Musul'da imdâd-ı hizmetde olmak içün yarar
ve cenkâver adamlarından zırhlu ve silâh mükemmel atlı bi-fazlillâhi te„âlâ
Van'dan beĢinci günde Musul'a iriĢmek üzre mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh -
dâme ikbâluhû- ma„rifetiyle mûmâ-ileyh Tatar Mustafa -zîde mecduhû- ya
koĢup ber-vech-i ılgar irsâl eyleyesin husûs-ı mezbûr ehemm-i umûrdan
olmağla bir vechle te‟hîre cevâz göstermeyüp itmâm-ı hizmete bezl-i makdûr
eyleyesin ki bu hizmetin huzûr-ı hümâyûnda ziyâde meĢkûr ve müstevcib-i
istihsân-ı gayr-ı mahsûr olup mukābelesinde envâ„-ı inâyet-i hakka-i
pâdiĢâhâne ve iltifât-ı ri„âyât-ı celîle-i ĢehinĢâhâneme mazhar olman
mukarrerdir.

Hüküm no: 95
Bi'l-fi„l ġirvan hâkimi olan tatarın -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ ordû-yı hümâyûnuma düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
Musul muhâfazasında olan Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
adam gönderüp Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Han -
184

dâme uluvvuhû- cibilliyetinde merkûz olan envâr-ı Ġslâm muktezâsınca


kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ tarafından rû-gerdân olup devlet-medârıma izhâr-ı
ubûdiyet ve ihlâs ve iĢ„âr-ı sıdk taviyyet ve ihtisâs itmekle Rafaza-i hâsıre
tarafından kendüye ve il ve ülkâsına îsâl-i mazarrat ve ilkā‟i-i hasârete kasd
ve azîmet olunup hâkim-i mûmâ-ileyhden vezîr-i müĢârün-ileyhe adam gelüp
imdâd ve i„ânet taleb olunmağla mütevekkilen alallâhi te„âlâ imdâd ve i„ânete
teveccüh ve azîmet eyledüğün bildirüp ordû-yı hümâyûnumdan dahi
mu„âvenet ve muzâheret lâzım olduğun i„lâm itmekle lâyık-ı dîn ve devlet
olan vech üzre düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü
menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- husûs-ı mezbûre sarf-ı himmet idüp asâkir-i
nusret Ģi„ârımdan kifâyet mikdârı asker iktidâr idüp göndermek üzre
olduğundan gayrı hâliyâ ber-vech-i isti„câl cümleden mukaddem varup
müĢârün-ileyh Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya mülâkī
olmak içün kendü adamların ve Diyarbakır eyâletlerinde olan ba„zı aĢâyir ve
kabâyili kendünün kethüdâlığı hizmetinde olan iftihârü'l-ümerâ‟i'l-ekâbir
Mehmed -dâme uluvvuhû- yu baĢ ve buğ ta„yîn idüp sür„at-i tâmm ve isti„câl-i
tamâm ile Erzurum'dan irsâl eylemiĢdir bu bâbda bi'l-fi„l Van'da olan dergâh-ı
mu„allâm yeniçerilerinden dahi on aded odanın neferi ta„yîn olunup
mu„accelen Van'dan kalkup Kürdistân içinde Musul'a karîb olan yerlerden
varup müĢârün-ileyh Mehmed Kethüdâ ile vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī ve
mülhak olup bi-avnillâhi te„âlâ hâkim-i mûmâ-ileyhin imdâd ve i„ânet
hizmetinde bulunmaları fermânım olmağla sen bi'z-zât zikr olunan dergâh-ı
mu„allâm yeniçerilerinin önüne düĢüp Kürdistân içinden her kangi yol
mu„ayyen ise ol yoldan delâlet iderek beĢ-altı konakda zikr olunan on aded
odanın yeniçerileri Musul'a ulaĢdırup dahi müĢârün-ileyh sadr-ı a„zamımın
kethüdâsı varınca sen Musul'da durup inĢâallâhü te„âlâ kethüdâ-yı müĢârün-
ileyhe varup Musul'a vâsıl oldukda zikr olunan ( ) dergâh-ı mu„allâm ( )
yeniçerilerin götürüp Musul'a ulaĢdırup edâ‟-i hizmet ve tekmîl-i maslahat
eyledüğüne müĢârün-ileyh Mehmed Kethüdâ'dan temessük alup gerüye
avdet eylemen fermân-ı Ģerîfim olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi iĢbu hükm-i
185

hümâyûnum varduğu gibi bir an tevakkuf ve ârâm itmeyüp vech-i meĢrûh


üzre hâkim-i Erdelan olan Ahmed Hân -dâme uluvvuhû- nun imdâdına ta„yîn
olunan on aded odanın yeniçerilerin bi'z-zât önüne düĢüp Kürdistân'dan
Musul'a varmağa her kangi yol mu„ayyen ise ol yoldan delâlet iderek beĢ-altı
konakda Musul'a ulaĢdırup iĢbu emr-i hümâyûnumu yerine getüresin ve
inĢâallâhü te„âlâ sadr-ı a„zamımın kethüdâsı müĢârün-ileyh Mehmed Kethüdâ
Musul'a varınca sende Musul'da durup ba„dehû edâ‟-i hizmet ve tekmîl-i
maslahat eyledüğüne kethüdâ-yı müĢârün-ileyhden temessük alup gerüye
avdet eyleyesin ve'l-hâsıl husûs-ı mezbûr mühimmât-ı umûrun a„zamından
olup Van'da olan dergâh-ı mu„allâm yeniçerilerinden husûs-ı mezbûre ta„yîn
olunan on aded odanın neferâtı vech-i meĢrûh üzre Kürdistân içinde emîn ve
lâyık olan mahallere mu„accelen Musul'a varup müĢârün-ileyh Vezîrim
Ahmed PaĢa'ya hâkim-i mîr-i mûmâ-ileyhin imdâdı içün iriĢmeleri aksâ-yı
murâd-ı hümâyûnumdur umûr-ı sâ‟ireye kıyâs itmeyüp emr-i hümâyûnum
üzre önlerine düĢüp mu„accelen mahall-i me‟mûre irsâl eyleyesin ve edâ-yı
hizmet eyledüğüne temessük alup avdet eyleyesin bu bâbda bir vechle özr
ve bahâne semtine vâsıl olduğuna rızâ-yı hümâyûnum yokdur ve bir tarîkle
i„tizârın hayyiz-i kabûle karîn ihtimâlin virmeyüp emr-i Ģerîfimi yerine
getüresin.

Hüküm no: 96
AĢiti Beği Ali -dâme izzuhû- ya hüküm ki
Bundan akdem sana hükm-i hümâyûnum gönderilüp cenâb-ı emâret-
me‟âb Erdelan hâkimi olan Ahmed Han -dâme uluvvuhû- nun imdâd ve i„âneti
lâzıme-i dîn ve devletden olmağla ordû-yı hümâyûnumdan küllî asker düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Diyarbakır eyâletine mutasarrıf
olan Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ve Sivas ve Mar„aĢ
ve Rakka beğlerbeğileri ve Haleb askeri ile ma„an irsâl olunduklarından gayrı
düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-
i a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun
kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed -dâme mecduhû-
cümleden mukaddem Diyarbakır eyâletinde olan ümerâ‟-i aĢâyire baĢ ve buğ
186

olmak üzre hâliyâ ordû-yı hümâyûnumdan dört bin merd atlu yarar asker ile
ta„yîn olunmağla kethüdâ-yı müĢârün-ileyh varmazdan mukaddem aĢâyir ve
kabâyilinden yarar ve cenk ve harbe kādir dört-beĢ yüz mikdârı müsellah ve
müretteb tüfenk endâz aĢîret ve adamlarınla ta„cîl ve ale't-ta„cîl kalkup
müĢârün-ileyhe mülâkī olup hizmetinde bulunman bâbında tekrar fermân-ı
âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp
dahi emr-i Ģerîfim sana her kangi mahalde vâsıl olursa bir an tevakkuf ve
ârâm itmeyüp dört-beĢ yüz mikdârı yarar tüfenk endâz ve kemândâr ve cenk
ve harbde sâhib-i iktidâr adamlarınla ve aĢâyir ve kabâ‟ilin ile kalkup
müĢârün-ileyh sadr-ı a„zamım -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kethüdâsı
yanına varup cem„ olup kalkup müĢârün-ileyhe mülâkī olup ve ma„an kalkup
dernek-i tâmm ve cem„iyyet-i tamâm ile Musul'a varup andan dahi ma„iyyet
ile vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī olup vech ve münâsib gördüğü üzre uğur-ı
hümâyûnumda hizmet ve yoldaĢlıkda bulunmağa makdûrunu sarf eyleyesin
ve bi'l-cümle eyâlet-i mezbûrede aĢîret beğlerine müĢârün-ileyh Mehmed
Kethüdâ –dâme mecduhû- baĢ ve buğ ta„yîn olunup bu husûsda istiklâl
virilmiĢdir ana göre mütenebbih ve âgâh olup sözüne ve re‟yine muhâlif
itmekden hazer idesin münâsib gördüğü hizmetde bulunasın Ģöyle ki
müĢârün-ileyh vâsıl olduğu gün yanına cem„ olup te‟hîrene sebeb olasın
ecdâd-ı izâmım rûhları içün her kande bulunursan ele getirilüp emân ve
zamân verilmeyüp eĢedd-i hakāretle hakkından gelinür bilmiĢ olasın ana göre
baĢın sana gerek ise emrim olduğu gün kethüdâ-yı müĢârün-ileyhin yanına
cem„ olup ve bile kalkup hizmetde bulunasın.

Bir sûreti
AĢâyir-i Milli aĢîreti ( ) -zîde kadruhû-

Bir sûreti
ġikâki tâ‟ifesinin mîr-i aĢîreti olan -zîde kadruhû-

Bir sûreti
Besyan aĢîretinin mîr-i aĢîreti olan -zîde kadruhû-
187

Bir sûreti
Poryan [Poran] tâ‟ifesinin mîr-i aĢîreti -zîde kadruhû-ya

Bir sûreti
Zilan tâ‟ifesinin mîr-i aĢîreti -zîde kadruhû- ya

Bir sûreti
Perarri [Pervari] aĢîreti beği Yusuf Beğ'e

Bir sûreti
Dinbali? aĢîretinin kethüdâları Ali ve Acem ve sâ‟irlerine

Bir sûreti
Kara Keçilü cemâ„atinin mîr-i aĢîretine

Bir sûreti
Kerdükî-i? kebîr cemâ„atinin mîr-i aĢîreti beği aĢîreti ile

Bir sûreti
Kerdükî-i? küçük cemâ„âtinin mîr-i aĢîreti Ali Beğ aĢîreti ile

Bir sûreti
Hardere? mezkûr ġad

Bir sûreti
Ġzoli cemâ„ati mîr-i aĢîretine

Hüküm no: 97
Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Rakka Beğlerlerbeğiliği inâyet olunan Osman -dâme ikbâluhû-ya
hüküm ki,
Bi'l-fi„l Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem vezîrim Ahmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb
Ahmed Hân -dâme uluvvuhû- tarafından adam gelüp hâkim-i mûmâ-ileyh
188

kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan evzâ„ ve etvârından müteneffir olup rû-gerdân


olmağla ol kavm-i Ģûm il ve memleketlerinin gāret ve hasâret içün asker
gönderüp nusret kasdında olmağla muktezâ-yı gayret ve lâzime-i ehl-i sünnet
ve cemâ„at üzre vezîr-i müĢârün-ileyhden imdâd taleb itmekle müĢârün-ileyh
vezîrim dahi imdâdına teveccüh ve azîmet idüp ordû-yı hümâyûnumdan küllî
aĢîretiyle istimdâd olunmak lâzım ve mühimm idüğünün arz itmekle
Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham
nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ve Mar„aĢ
ve Sivas beğlerbeğileri ve millet askeriyle me„an irsâl olunduklarından gayrı
düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-
i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân Mehmed -dâme mecduhû- dan
cümleden mukaddem Diyarbakır ve Musul eyâletlerinde olan ümerâ ve
aĢâyire baĢ ve buğ olmak üzre ol serhadlere irsâl olunup ve müĢârün-ileyh
vezîr-i a„zamım dahi teveccüh ve azîmet üzre olup sen dahi yarar ve nâmdâr
olup her vechle hizmete kādir ve maslahat güzâr olduğun ecilden iĢbu emr-i
Ģerîfim sabâh varırsa ahĢam ve akĢam varırsa sabâha komayup yarar ve
müsellah beĢ yüz nefer yarar yiğitler ile ber-vech-i isti„câl kethüdâ-yı
müĢârün-ileyhe mülâkī olup müĢârün-ileyh vezîr-i a„zam varıncaya değin
vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bulunman bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi bu hükm-i
hümâyûnum sana akaĢm vâsıl olursa sabâha ve sabâh vâsıl olursa akĢama
kalmayup yarar ve müsellah kâmil beĢ yüz nefer yarar ve güzîde yiğitler ile
ber-vech-i ta„cîl kalkup kethüdâ-yı müĢârün-ileyhe mülâkī olup ve ma„an
Musul'a varup vezîr-i müĢârün-ileyh vech ve münâsib gördüğü üzre hân-ı
mûmâ-ileyhin imdâdı hizmetinde ve serhadd-i mansûrenin muhâfazasında ve
sâyir ol serhadlerde dîn ve devlet ve ırz ve namus-ı saltanatıma lâyık olan
husûslarda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin ve'l-hâsıl senin
gayret ve Ģecâ„atine i„timâd-ı hümâyûnum olup uğur-ı hümâyûnda hizmetde
bulunman içün eyâlet inâyet olunmuĢ idi ibtidâ-yı hizmetindir göreyim seni bu
bâbda ne vechle hizmet ve yevmen fe-yevmen mazhar-ı inâyet ve ihsân
189

olmağa sarf-ı himmet idersin bi-fazlillâhi te„âlâ bu esnâda senden mezkûrü'l-


arz hizmet vücûda gelür ise dahi a„lâ menâsıb ile ri„âyet olunman mukarrerdir
hemen var bâzu-yı himmete getürüp bu hizmetde bezl-i makdûr ve kendünü
merdânelik ve hizmet ile nâ‟il-i inâyet ve ihsânım itmeğe bezl-i sa„y-i nâ-
mahsûr eyleyüp emr-i Ģerîfime muhâlif ve -iyâzen billâhi te„âlâ- tahsîl-i
pâdiĢâhâneme bâ„is ve denlü bir vaz„ irtikâbından ihtizâr eyleyesin.
Hüküm no: 98
Diyarbakır mütesellimi olan Hüseyin -dâme mecduhû- ya hüküm ki,
Erdelan hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme
uluvvuhû- tarafından adam gelüp hâkim-i mûmâ-ileyhe kızılbaĢ tarafından-rû-
gerdân olup teneffür itmekle ol kavm-i Ģûm il ve memleketin gāret içün asker
gönderüp mazarrat kasdında olmağla müĢârün-ileyh vezîrimden imdâd talem
itmekle imdâdına teveccüh idüp ordû-yı hümâyûnumdan küllî asker irsâli
lâzım ve mühimm idiğün arz ve i„lâm itmekde Diyarbakır eyâlitene mutasarrıf
olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham Vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân ve
Mar„aĢ ve Sivas ve Rakka beğlerbeğisi ve celb-i asker ile ma„an irsâl
olunmak üzre olduğundan gayrı düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem
nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed
PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-
a„yân Mehmed -dâme mecduhû- cümleden mukaddem Diyarbakır ve Musul
eyâletlerinde olan ümerâ ve aĢâyire baĢ ta„yîn olunup varup imdâda iriĢmesi
fermânım olmağın Milli cemâ„atinin mîr-i aĢîreti ve ġikaki tâyifesinin ve
Besyan ve Zilan ve Porlan [Poran] aĢîretleri beğleri ve kethüdâları ve bellü
baĢluları ve bi'l-cümle cenk ve harbe kādir piyâde ve süvârî tüfenk endâz ve
kemândârlar ile hâzır ve müheyyâda olup küthüdâları müĢârün-ileyhe
vardukda ma„an ber-vech-i isti„câl kalkup teveccüh itmeler bâbında zikr
olunan mîr-i aĢîretlerin her birine müstakil evâmir-i Ģerîfem gönderilmekle
müĢârün-ileyh vardıkdan mukaddem tarafından mezbûrlara mektûb ve adam
gönderüp ve her birin vâkıf ve âgâh idüp müĢârün-ileyh varınca hâzır ve
müheyyâ eylemen bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda sâdır olan emrim üzre zikr olunan aĢîret beğlerine ve bellü
190

baĢularına tarafından mektûb yazup ve mukaddem adamlar gönderüp her


birin yat u yarakları ve esbâb-ı cenk ve edevât-ı harbleri ile hâzır ve müheyyâ
eyleyesin kethüdâ-yı müĢârün-ileyhe varduğı sâ„at yanına gelüp cem„ olup ve
ma„an kalkup cem„iyyet-i tâm ve dernek-i tamâm ile me‟mûr oldukları hizmet-i
hümâyûnuma ve azîmet idüp vezîr-i müĢârün-ileyhin ve Ahmed Hân'ın imdâd
ve i„anet hizmetinde bulunalar ve'l-hâsıl bu husûsda kemâl-i ikdâm ve
ihtimâm üzre olasın.

Hüküm no: 99
Sâbıkā beğlerbeğisi olup hâliyâ Cezire hükûmetine mutasarrıf olan (
) dâme-ikbâluhûya hüküm ki,
Bundan akdem sana hükm-i hümâyûnum göndermeyüp hâliyâ Erdelan
hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Hiluhân oğlu Ahmed Hân -dâme uluvvuhû-
kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan rû-ferdân ve atabe-i aliyyeme itâ„at ve kemâl-i
hulusla mütâba„at itmekle mülâhide-i hâsıre hâkim-i müĢârün-ileyhe kasd-ı
izrâr ve il ve memleketde yağma ve gāret niyyeti ile üzerine asker Ģeytanat
eser göndermekle mûmâ-ileyh dahi Musul muhâfazasında olan düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya adam gönderüp imdâd taleb idüp müĢârün-
ileyh vezîrim dahi gayret-i Ġslâmiye muktezâsınca bir mikdâr adam
gönderildüğünden gayrı kendüsü dahi üzerinde olan asker halkı ile kalkup
müĢârün-ileyhin imdâdına teveccüh idüp lakin kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın hareketi
ziyâde olmağla küllî asker lâzım olduğun müĢârün-ileyh vezîrim i„lâm itmekle
ol semtlere karîn hukkâm ve ümerâya ve sancak beğlerine ve gayrı ashâb-ı
aĢâyir ve kul beğleri müretteb ve mükemmel yarar ve müsellah cenk ve
harbe kādir tüfenk endâz ve kemândâr adamların ile kalkup müĢârün-ileyh
vezîrimin yanına varup mülâkī ve mülhak olup vech ve münâsib gördüğü üzre
hizmetde bulunmaları içün her birine evâmir-i Ģerîfem gönderilmekle sen dahi
hâkim-i mûmâ-ileyhe kurb civâr hasebi ile imdâd hizmetinde bulunman lâzım
olduğuna binâ‟en iftihârü'l-emâcid ve'l-ekâbir karındaĢın Mîr Abdal -dâme
mecduhû- ya ve kethüdâlığın hizmetinde olan Osman'ı baĢ ve buğ idüp yarar
ve müsellah tüfenk endâz adamlarını ve cümle aĢâyir ve kabâyilini
191

mezbûrlara koĢup imdâd hizmeti içün ta„cîl ale't-ta„cîl vezîr-i müĢârün-ileyhe


ulaĢdırup kendün Cezîre'de oturup dâyimâ Musul tarafına nâzır ve âlât-ı cenk
ve silâh ile müheyyâ ve hâzır olman bâbında fermânım olmuĢ idi imdi ol emr-i
Ģerîfim alâ mâ-kâne mukarrerdir buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
ve hâlâ sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince bu emr-i Ģerîfim varduğı
sâ„at bir an tevakkuf ve ârâm itmeyüp müĢârün-ileyh karındaĢına ve mûmâ-
ileyh kethüdân Osman'ı hükûmetinden yarar ve nâmdâr cenk ve harbe kādir
ve müsellah adamlarını ve tüfenk endâz ve kemândâr aĢâyir ve kabâyilini
baĢ ve buğ idüp ta„cîl ale't-ta„cîl üç-dört konağı bir iderek vezîr-i müĢârün-
ileyhin yanına gönderüp uğur-ı hümâyûnumda deft-î mazarrat-ı Rafaza-i
hâsirede bezl-i dikkat ve sarf-ı himmet eylemen üzre irsâl ve îsâl itdiresin ve'l-
hâsıl bu bâbda senden küllî hizmet vücûda gelmek melhûz-ı hümâyûnumdar
ana göre mukayyed olup mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı Ģerîfim
üzre müretteb ve mükemmel asker ile karındaĢın mûmâ-ileyhi ve kethüdânı
mu„accelen gönderüp ve esbâb-ı cenk ve edevât-ı harb ve kitâl ile sen dahi
hâzır ve müheyyâ olup ve vâkıf ve muttali„ olduğun ahbâr ve âsârı müĢârün-
ileyh sadr-ı a„zamıma arz ve i„lâmdan hâlî olmayasın.

Hüküm no: 100


Van ümerâsına hüküm ki,
Erdelan Hâkimi olan cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme
uluvvuhû cibilliyetinde merkûz olan Ġslâm ve diyânet muktezâsınca Ģâh-ı
Runsiyah'dan? rû-gerdân olup atabe-i aliyyeme izhâr ve itâ„at itmekle üzerine
kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ gelmeğin Musul muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem
müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- yanında olan asker ile kalkup imdâdına müteveccih ve revâne
olmağla ziyâde asker ile imdâd olunmak devlet-i aliyyemin umûr-ı
lâzimesinden olmağın Van eyâletine tâbi„ olan ümerâ‟i Ekrâd Ģecâ„at nihâdın
cenk ve harbe kādir dilîr ve bahâdır adamlarından cümle yüz nefer ve Van
kulundan yararının intihâb ve tedârik olunup Van beğlerbeğisi adamlarından
ve Van kulundan tedârik olunacak yüz yiğit ile ma„an bir yerden Musul'a
varup imdâd ve hizmetde bulunmaları bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmağın
192

sen dahi devlet-i aliyyeme olan ubûdiyyetin muktezâsınca hizmet-i mezbûre


için Van beğlerbeğisi taleb eyledüği ( ) mikdâr yarar ve müsellah adamı
virüp imdâda göndermek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda sâdır
olan emrim üzre amel idüp dahi hizmet-i mezbûre içün Van beğlerbeğisi
tarafından senden taleb olunan ( ) mikdâr yarar ve müsellah adamlarına
baĢ ve buğ ta„yîn olunan serdâr-ı zafer Ģi„ârımın kapucısı Mustafa -zîde
mecduhû- nun yanına gönderüp hizmetde bulunasın ve'l-hâsıl zikr olunan
mikdârı yarar ve müsellah adamlarını müĢârün-ileyhin yanına götürmen
murâd-ı hümâyûnumdar sâ‟ire kıyâs itmeyüp mu„accelen tedârik ve ihzâr
idüp ve müĢârün-ileyhin yanına irsâl ve îsâl itdirilmekde ihtimâm eyleyesin
Ģöyle ki göndermeyüp avk ve te‟hîre bâ„is olasın aslâ beyân olunacak özrün
makbûl ve cevâbın mesmû„ olmayup mes‟ûl ve mu„âteb olacağın mukarrerdir
ana göre rızâ-yı Ģerîfim tahsîline sa„y ve ikdâm ve dikkat ve ihtimâm
eyleyesin.

Bir sûreti
Adilcevaz sancağı beği olan beğe

Bir sûreti
Bargiri Beği Bahaeddin Beğ'e

Bir sûreti
Kesan Beği Abdullah Beğ'e

Bir sûreti
Isparid beği Ahmed Beğ'e

Bir sûreti
Agakis sancağı beği Halid Beğ'e

Bir sûreti
Kârkâr sancağı beği Hasan Beğ'e

Bir sûreti
193

Kerdügi ve Zırnıki sancağı beği Hamza -dâme izzuhû- ya

Hüküm no: 101


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Rakka Beğlerbeğisi olan Osman -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Bundan akdem hükm-i hümâyûnum gönderilüp bi'l-fi„ Musul
muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem
Vezîrim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya Erdelan hâkimi olan
cenâb-ı emâret-me‟âb Ahmed Hân -dâme uluvvuhû- tarafından adam gelüp
hâkim-i mûmâ-ileyh kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın evzâ„ ve etvârından müteneffir
olunup rû-gerdân olmağla ol kavm-i Ģûm il ve memleketlerin gāret ve hasâreti
içün asker gönderip asker gönderüp mazarrat kasdında olmağla muktezâ-yı
gayret ve lâzıme-i âyîn-i ehl-i sünnet ve cemâ„at üzre vezîr-i müĢârün-
ileyhden imdâd taleb itmekle müĢârün-ileyh vezîrim dahi imdâdına teveccüh
ve azîmet idüp ordû-yı hümâyûnumdan küllî asker ile istimdâd olunmak lâzım
ve mühimm idüğün arz itmekle Diyarbakır eyâletine mutasarrıf olan düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ve Mar„aĢ ve Sivas beğlerbeğileri ve Haleb askeri
ile ma„an irsâl olundukdan gayrı düstûr müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü
menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun kethüdâsı olan iftihârü'l-ekâbir ve'l-a„yân
Mehmed -dâme mecduhû- dahi cümleden mukaddem Diyarbakır ve Musul
eyâletlerinde olan ümerâ ve aĢâyire baĢ ve buğ olmak üzre ol serhadlere
irsâl olunup ve müĢârün-ileyh vezîr-i a„zamım dahi teveccüh ve azîmet üzre
olmağla sen dahi yarar ve nâmdâr olmanla her vechle hizmete kādir ve
maslahat güzâr olduğun ecilden iĢbu emr-i Ģerîfim sabâh varırsa akĢam ve
akĢam vâsıl olursa sabâh komayup yarar ve müsellah beĢ yüz nefer yarar
yiğitler ile ber-vech-i isti„câl müĢârün-ileyhe mülâkī olup müĢârün-ileyh vezîr-i
a„zamım varıncaya değin vech ve münâsib gördüğü hizmetde bulunman
bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢ idi imdi müĢârün-ileyh Ahmed PaĢa bi-
emrillâhi te„âlâ vefât eyledüği haberi vârid olmağla ġam eyâleti müĢârün-ileyh
Mehmed -dâme ikbâluhû- ya tevcîh ve inâyet olunup kendü ile hizmet-i
194

muhâfazaya hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olanlar ile Musul'a varup vâsıl olup
gereği gibi muhâfaza eylemesi bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmağla
kendüye ekîd ve Ģedîd emr-i hümâyûnum gönderilmiĢdir sen dahi her kangi
menzilde bulunursan bir an tevakkuf ve ârâm itmeyüp kalkup üç-dört konağı
bir idüp Musul'a vâsıl olup vech ve münâsib gördüğü üzre hizmet-i
muhâfazada bulunman emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan fermân-ı Ģerîfim ve emr-i hümâyûnum sana her kangi menzilde ve
ne vakit vâsıl olursa hemen ol sâ„at kalkup üç-dört konağı bir iderek kemâl-i
sür„at ile yürüyüp senünle me‟mûr olan ümerâ‟-i aĢâyiri ve RiĢvanlı Bâli'yi
ma„an gönderüp bir gün mukaddem Musul'a vâsıl olup ġam eyâleti virilüp
cümle ol cânibde hizmete baĢ ve buğ ta„yîn olunan müĢârün-ileyh DerviĢ
Mehmed -dâme ikbâluhû- ya mülâkī olup vech ve münâsib görüp iktizâ
eyleyen hizmet-i muhâfazada mukarrerdir ki sarf eyleyesin ve bi'l-cümle bir
sâ„at mukaddem varup vâsıl olman iktizâ eylemiĢdir fermânım olan beĢ yüz
nefer adamların ve RiĢvanlı Bâli ve ümerâ‟-i aĢâyir ile ta„cîl ale't-ta„cîl varup
Musul'a iriĢüp uğur-ı hümâyûnumda ve yoldaĢlıkda bulunasın ve'l-hâsıl
senden bu bâbda küllî hizmet vücûda gelmek murâd-ı hümâyûnumdur ana
göre ma„lûmun olup bir sâ„at mukaddem varup iriĢüp hizmetde bulunmağa
bezl-i iktidâr eyleyesin inĢâallâhü te„âlâ devlet-i aliyyem uğurunda vücûda
gelecek hizmetin mukābelesinde envâ„-ı ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman
mukarrerdir Ģöyle ki ihmâl üzre hareket itmekle geç varup veyahud fermânım
olan beĢ yüz neferden noksân adam ile varasın ecdâd-ı izâmım ervâh-ı
tayyibelerinin eĢedd-i hakārete mazhar olursun bilmiĢ olasın ve bi'l-cümle
mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh Mehmed -dâme ikbâluhû- baĢ ve buğ ta„yîn
olunmağla hakkında Ģükr ve Ģikâyeti müsmir ve mü‟essirdir ana göre re‟y ve
tedbîrine mütâba„at ve muvâfakat idüp ta„yîn olunan hizmetde muhâlefetden
ziyâde ihtirâz eyleyesin ve'l-hâsıl bu zamânı sâyir vakte ve bu hizmeti gayrı
hizmete kıyâs itmeyüp her kande bulunursan kemâl-i sür„at ile kalkup me‟mûr
olduğun mahalle revâne olup bir sâ„at mukaddem vusûlü acele ve Ģitâb ve
teğāfül ve ihmâlden kemâl-i ictinâb idüp du„â-i hayrım almağa sa„y-i cemîl ve
ihtimâm cezîl eyleyesin.
195

Hüküm no: 102


Karaman Beğlerbeğisi Arslan -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâlâ düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem ilâ âhirihî vezîr-i
a„zam ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
temĢiyet-i hidemât-ı dîn ve devletime müte„allik ba„zı maslahat iktizâsı ile
Erzurum'dan kalkup Diyarbakır tarafına teveccüh ve azîmet itmekle Ahıska
Kal„ası intihâ-yı serhad-i Ġslâmiyede vâki„ olup gereği gibi muhâfazasına ve
bi-fazlillâhi te„âlâ mekr ve keyd-i a„dâdan sıyânet olunması ehemm-i
mühimmât-ı dîn ve devletden olup ve sen yarar ve dilîr ve nâmdâr olmağla bu
ana değin uğûr-ı hümûyunda nice hizmetlerin sebkat idüp bi'd-defâ„at
dilâverliklerin zuhûra geldükden gayrı hâliyâ dahi Kars ve Ahıska Kal„alarının
ta„mîr ve termîmi ve binâsının kemâl-i metânet ve istihkâmı husûsunda envâ„-
ı mesâ„î-i cemîlen vücûda gelüp her vechle teveccüh ve iltifât-ı hümâyûnuma
ve du„â-yı hayr icâbet karînime mazhar olmuĢsundur berhurdâr olasın yüzün
ak olsun imdi bu sene-i mübârekede Ahıska serhaddinin ve ol havâlîde olan
düĢmanın mekr ve keyd-i a„dâdan hıfz ve hirâseti ve zarar ve gezendind-i
düĢman-ı dînden himâyet ve sıyâneti a„zam mühimmât-ı umûrdan olmağla
Çıldır eyâletinde olan mîr-i mîrân ve ümerâya bi'l-fi„ Çıdır beğlerbeği olan mîr-
i mîrân ve ümerâya bi'l-fi„l Çıldır Beğlerbeğisi Sefer -dâme ikbâluhû- baĢ ve
buğ ta„yîn olunup ve bu kıĢ eyâlet ümerâsı ve askeri ile Ardahan'da dernek
ve cem„iyyet idüp ve anda kıĢlayup bu kıĢ muhâfazada olması bâbında
fermân-ı Ģerîfim sâdır olup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh ve eyâlet ümerâsına
müstakil ahkâm-ı Ģerîfem göndermekle sen dahi yarar ve müsellah adamların
ve güzîde yiğitlerin ile bu kıĢ Ahıska'da kıĢlayup ve gice ve gündüz gavâyil ve
râhatı kendüne harâm idüp etrâf ve cevânibe göz kulak olup ol havâlînin
muhâfazasına gereği gibi ihtimâm idüp ve dâyimâ Kars ve Ahıska ve Trabzon
ve ( ) eyâletlerinde vâki„ olan beğlerbeğlere ve beğlere ve askerlerine baĢ
ve buğ ta„yîn olunan düstûr-ı mükerrem iclâluhû ile haberleĢüp iktizâ idüp
vech ve münâsib görülen husûslarda envâ„-ı mesâ„î-i cemîlen vücûda
getürmen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olup ve bu ana değin devlet-i
aliyyem uğurunda sebk iden hidemât-ı mebrûrun huzûr-ı hümâyûnumda
makbûl ve derece-i istihsânım mevsûl olup mukābelesinde hâssa hıla„-ı
196

fâhire-i mülûkânemden sana bir sevb hil„at-i mûrisü'l-behcet inâyet idüp ( )


ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda inâyet ve ihsân olunan hil„at-
i fâhire ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf tevkīr ve ihtirâm ile
istikbâl idüp alup giyüp dahi fermân-ı Ģerîfim üzre yarar ve müsellah
adamların ve güzîde yiğitlerin bu kıĢ Ahıska'da kıĢlayup ve dâyimâ müĢârün-
ileyh Sefer -dâme ikbâluhû- nun mütesellimi olup ( ) sancağına mutasarrıf
olan ( ) -dâme izzuhû- ve Ahıska kulu ile ol serhaddin ve hırâseti ve mekr
ve keyd-i a„dâdan himâyet ve vikāyeti husûsunda avn-i hüdâ-yı bî-zevâl ile
def„-i mazarratda istimdâda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin ve'l-
hâsıl dîlir ve bahâdırlığına ve hüsn tedbîr ve tedârikinle i„timâd-ı hümayûnum
olmağın seni ol semtin muhâfazasına ta„yîn idüp göndermiĢimdir göreyim
seni zâtında olan gayret ve hamiyyet ve […] ve Ģecâ„at muktezâsınca var
kuvveti bâzuyı himmete getürüp ve rızâ-yı hümâyûnum tahsîli içün
makdûrunu sarf idüp bu kıĢ avn-i hakla gereği gibi muhâfaza idüp -iyâzen
billâhi te„âlâ- gaflet ve ihmâl itmekle veyahut a„dâ-yı hâsirenin mekr ve eline
firifte olmağla ol havâlîden bir mahalle zarar ve gezend iriĢdürmekden be-
gāyet ihtirâz ve ictinâb eyleyesin du„â-yı hayrım senünle ve anda olan gāzî
kullarım ile biledir göreyim seni benim uğur-ı hümâyûnumda ne vechle
dâmen-i dermeyân ve envâ„-ı ri„âyet ve ihsânıma mazhar olmağla ne tarîkle
sa„y-i bî- pâyân idesin inĢâallâhü te„âlâ vücûda gelecek huzûr-ı Ģerîfimde
meĢkûr olup me‟mûl ve melhûzundan ziyâde envâ„-ı ri„âyet ve ihsânımla
akrân ve emsâlinden mümtâz ve sezâvâr olman mukarrerdir ve dâyimâ a„dâ
tarafından vâkıf ve muttali„ olduğun ahvâli ale't-tafsîl yazup müĢârün-ileyh
serdâr-ı ekremim ve ( ) eyâleti inâyet olunup Kars ve Ahıska ve Trabzon
beğlerbeğisine.

Hüküm no: 103


Sivas beğlerbeğine hüküm ki
Hâlâ düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa
-edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- hidemât-ı aliyyimde ba„zı mesâlihin teĢmiyyet ve
istihkâmı içün Erzurum'dan ordû-yı hümâyûnumla nehzat ve asâkir-i
mansûrem ile Diyarbakır câniblerine teveccüh ve azîmet eylemen iktizâ
197

itmekle Erzurum serhaddi dahi tenk ve tenhâ kalup cevânib-i erba„ası


muhâfaza olunmak devlet-i aliyyeme enseb ve evfak olduğundan rûz-ı
kasıma değin Erzurum serhaddinin muhâfazası Diyarbakır eyâletine
mutasarrıf olan düstûr-ı mükerrem vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- ya sipâriĢ olunup müĢârün-ileyh vezîrim Oltu ile senin? yanlarına bir
münâsib mahalle gelüp kendünün mükemmel kapusıyla ve Sivas askeri ile ve
seninle ma„an rûz-ı kasıma değin mahall-i mezbûrda dernek ve cem„iyyet
idüp Kars ve Ahıska ve sâyir Erzurum eyâletinin cevânib-i erba„asından gāfil
olup muhâfazada olması fermânım olmağla sen dahi bundan akdem Kars'da
olan zahîre ve ordû-yı hümâyûmdan hâliyâ gönderilen ölçek-i? keylî buğday
keyl itdirilmek fermânım olduğu üzre Kars beğlerbeğisi olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-
kirâm ( ) -dâme ikbâluhû- bi't-tamâm alup kabz ve der-anbar eyledikden
sonra bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp Sivas askeriyle ve
mükemmel kapun halkı ile kalkup ber-vech-i isti„câl adamı ile beğ yanına
gelip vezîr-i müĢârün-ileyhe mülâkī ve mülhak olup vech ve münâsib gördüğü
üzre rûz-ı kasıma değin etrâf-ı erba„aya nâzır ve serhad muhâfazazında
olman emrim olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi Erzurum'dan Kars
Kal„ası'nda der-anbar olmak içün irsâl olunan zahîre ve mukaddemâ anda
olan zehâyiri sür„at ve isti„câl ile üzre keyl itdirüp kâmilen zabt ve der-anbar
eylediklerinden sonra bir an ve bir sâ„at te‟ehhür ve tevakkuf itmeyüp yarar ve
müsellah adamlarınla ve Sivas askeriyle Oltu ve senin yanlarında? müĢârün-
ileyh vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya mülâkī ve mülhak
olup rûz-ı kasıma değin vech ve münâsib gördüğü üzre Ahıska ve Kars
taraflarında ve sâyir Erzurum câniblerinden gāfil olmayup bi-fazlillâhi te„âlâ ol
serhadlerin hıfz ve hirâsetinde mecd ü sâ„î olasın.

Hüküm no: 104


ġam-ı Ģerîf inâyet olunan Mehmed -dâme ikbâluhû- ya
Musul muhâfazasında olup Erdelan hâkimi Hân Ahmed'in imdâdına
revâne olan vezîrim Ahmed PaĢa bi-emrillâhi te„âlâ vefât eyledüği haberi
vârid olup Musul Kal„ası'nın gereği gibi muhâfazası umûr-ı lâzimeden
198

olmağın ve sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr olup tedârik ve tedbîrine i„timâd-ı


hümayûnum olduğundan gayrı kapun dahi mükemmel olmağla ġam eyâleti
sana sadaka olunup ol cânibde olan ġam askerine ve sâyir kul tâyifesine baĢ
ve buğ ta„yîn idüp iki konağı bir etmek üzre kemâl-i sür„at üzre yürüyüp varup
Musul'a dâhil olup Musul Kal„ası ve ol havâlîyi gereği gibi muhâfaza eylemen
bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi her kangi
menzilde bulunursan bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp emr-i
hümâyûnum vusûl bulduğu sâ„atde kalkup yanında olan mükemmel
adamların ve senünle Musul'a varmağa me‟mûr olan ümerâ‟-i aĢâyirden
tavâyif-i asker ile kemâl-i sür„at üzre yürüyüp ta„cîl ve ale't-ta„cîl Musul'a
varup ve kal„aya dâhil olup anda olan ġam kulunu ve müĢârün-ileyh Ahmed
PaĢa'nın cümle adamlarını yanına alup Musul beğlerbeğisi ve kulu ile gice ve
gündüz kal„anın ve ol havâlînin hıfz ve hırâsetde makdûrunu sarf idüp -iyâzen
billâhi te„âlâ- gaflet ve ihmâl sebebi ile bir mahalle zarar ve ziyân
iriĢdirmemeğe sa„y eyleyesin ve'l-hâsıl senin Ģecâ„at ve dilâverliğine i„timâd-ı
Ģerîfim olmağla ol cânibde olan tavâyif-i askere seni baĢ ve buğ ta„yîn
itmiĢimdir ana göre sen dahi var kuvveti bâzuyı himmete getürüp Diyarbakır
etrâfında seninle hizmete me‟mûr olanları ta„cîl ale't-ta„cîl kaldırup cümle
ġam kulunu ve müĢârün-ileyh Ahmed PaĢa'nın adamları yanına müretteb ve
mükemmel varup bir sâ„at mukaddem Musul'a vasıl ve dâhil olmağa sa„y ve
ikdâm ve mekr ve keyd-i a„dâdan muhâfazasına kemâl-i ihtimâm eyleyesin ve
bi'l-cümle ol tarafdan çıkan halkdan? ve gayrîdan bir ocakdan bir ferd
salıvirildüğüne rızâ-yı hümâyûnum yokdur ana göre basîret üzre olup vech-i
meĢrûh üzre olan fermân-ı celîli'l-kadrime muvâfık vaz„ ve hareketden be-
gāyet ihtirâz eyleyesin.

Hüküm no: 105


Diyarbakır mütesellimi Hüseyin –zîde mecduhû- [ya] hüküm ki,
Bundan akdem Musul muhâfazasında olan Vezîrim Ahmed PaĢa
Erdelan Hâkimi Ahmed Hân'ın imdâdına revâne olmağla Diyarbakır eyâletine
tâbi olan ġikaki ce Bisan? Ve Purman? ve Zilan ve Karakeçilü ve ( ) ve
199

( ) ve ( ) nâm aĢîretlerin beğleri umûmen at ve tuna? kādir olup tüfenk


endâz ve kemândâr aĢîret ve adamları imdâd hizmetine ta„yîn olunup sadr-ı
a„zam ve serdâr-ı ekremin kethüdâsı olan iftihârü'l-emâcid ve'l-ekârim
Mehmed Kethüdâ -dâme mecduhû- dahi ordû-yı hümâyûnumdan dört-beĢ
bin aded atlu ihrâc ve irsâl olunmağla zikr olunan ümerâ‟-i aĢâyir-i müĢârün-
ileyhimin üzerine cem olup dernek-ı tâmm ile Musul'a revâne olmaları içün ol
emr-i Ģerîfim gönderilüp ve sen dahi cümlesine adamların irsâl idüp ihzâr
eylemen emrim olmuĢ idi imdi vezîr-i müĢârün-ileyh bi-emrillâhi te„âlâ vefât
eyledüği haberi vârid olmağla ġam eyâleti ( ) müĢârün-ileyh Mehmed -
dâme ikbâluhû- ya inâyet ve ol etrâfda olan tavayif-i askere baĢ ve buğ ta„yîn
olunup mu„accelen Musul'a vâsıl olması içün kendüye mü‟ekked hükm-i
hümâyûnum gönderilmeğin ana göre ma„lûmun olup zikr olunan ümerâ‟-i
aĢâyiri yarar adamları ve aĢîretleriyle mu„accelen kaldırup Musul tarafına
yollayup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhe ulaĢdırman bâbında fermân-ı alîĢânım
sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emr-i
celîli'l-kadrim üzre husûs-ı mezbûre mukayyed olup dahi zikr olunan ümerâ‟-i
aĢâyirin her birine kendü tarafından mektûb ve iĢbu emr-i hümâyûnumun
sûretin yazup ve imzâladup mukaddem […] adamlarınla gönderüp her biri
fermân-ı Ģerîfim üzre yarar adamları ve cenge kādir aĢîretleri ile kaldırup
Musul tarafına yollayup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh bir sâ„at mukaddem
ulaĢdırmağa sa„y ve himmet ve sarf-ı dikkat eyleyesin ve bi'l-cümle zikr
olunan ümerâ‟-i aĢâyirin cümlesi müretteb ve mükemmel varup Musul
muhâfazasında hizmetde bulunmaları vücûh ile iktizâ itmeğin mezbûrları
kaldırmak husûsunda istiklâl virilmiĢdir ana göre ma„lûmun olup her birinde
bir an tevakkuf ve ârâm itdirmeyüp sür„at üzre kaldırup mahall-i mezbûre
gönderüp mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhe ulaĢdırmağa ihtimâm eyleyesin
emrime itâ„at idüp revâne olanları baĢka defterlerimi bildiresin adem-i itâ„at ve
muhâlefet üzre olanların cezâsın virüp ba„dehû arz eyleyesin ve bi'l-cümle
mezbûrların mu„accelen kaldırılması husûsu senin ihmâlinden ve geç var
vardıkları adem-i takayyüdünden bilir ana göre arz idüp gaflet ve ihmâlden
ihtiyât eyleyesin sonra özr ve cevâba kādir olmazsın bilmiĢ olasın.
200

Hüküm no: 106


Diyarbakır eyaleti ile Kars muhâfazası hizmetinde olan Vezîr Mehmed
PaĢa'ya hüküm ki,
Hâliyâ hidemât-ı devlet-i aliyyemin temĢiyet ve istihkâmına müte„allik
ba„zı husûs iktizâsıyla düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü
menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- Erzurum'dan ordû-yı hümâyûnuma nehzat ve
Diyarbakır câniblerine asâkir-i mansûrem ile teveccüh ve azîmet itmek lâzım
gelüp ve Erzurum serhaddi dahi eyyâm-ı Ģitâ ve hengâm-ı sermâ hulûlüne
değin bilâ-muhâfaza koymak devlet-i aliyyeye evfak olmayup bu serhadler ile
dahi takayyüd olunmak ümerâ‟-i ırz-ı saltanatımdan olmağın ve sen yarar ve
vüzerâ-yı izâmımın yarar ve nâmdârı ve vükelâ-yı fihâmımın umûr-dîde ve
kâr-güzârı olup re‟y-i rezîn ve fikr-i isâbet karînine i„timâd-ı tâmm ve i„timâd-ı
mâlâ-kelâm olmağla hâliyâ sen yarar ve müsellah adamlarınla ve emîrü'l-
ümerâ‟i'l-kirâm SiyavuĢ Beğlerbeğisi Ġbrahim -dâme- ile ve Sivas askeriyle
Oltu […] mâ-beynlerinde bir münâsib mahalde dernek ve cem„iyyet idüp Kars
ve Ahıska taraflarına göz kulak tutup rûz-ı kasıma değin mahall-i mezbûrda
muhâfaza hizmetinde olman emrim olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi
bi'z-zât kalkup kalkup Oltu ile Yünk? mâ-beyninde bir münâsib olan mahalle
gelüp ve Sivas Beğlerbeğisi müĢârün-ileyh Ġbrahim -dâme ikbâluhû- ya
eyâleti askeriyle yanına gönderdüp rûz-ı kasıma değin ol havâlîde dernek ve
cem„iyyet üzre olup vilâyet-i Kars ve Ahıska taraflarından ve sâyir Erzurum
serhadlerinin cevânib-i erba„asından gāfil olmayup cibilliyetinde merkûz olan
vufûr rüĢd ve inâyet ve fart-ı fehm ve merâm muktezâsınca serhadd-i
mezbûrenin muhâfazası umûru ile ikdâm ve ihmâl idüp -iyâzen billâhi te„âlâ-
ihmâl veya sû‟-i ef„âl ve i„mâl ile serhadd-i mezbûremden bir yere zarar ve
gezend iriĢdirilmek ihtimâli olacak ahvâl ve âsârdan ictinâb üzre olasın bu
bâbda Kars'da olan müĢârün-ileyh Ġbrahim -dâme ikbâluhû- ya dahi hükm-i
hümâyûnum gönderilüp re‟y-i rezînin üzre hareket ve hüsn-i tedârik ve
tedbîrine muvâfakat itmek husûsu tenbîh olunmuĢdur. Ana göre ma„lûmun
olup fermânım olan topları Erzurum tarafına çıkarup yolladıkdan sonra
201

kendün mükemmel ve kapu adamlarınla Oltu ile Yünk? mâ-beynlerinde kalup


ve mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh dahi isti„câlen yanına getürdüp etrâf-ı erba„aya
nâzır olup rûz-ı kasım'a değin bâb-ı muhâfazada kemâl-i ihtimâm ve rızâ-yı
Ģerîfim tahsîline bezl-i sa„y ve ikdâm eyleyesin bu bâbda olan hizmetin
meĢkûr olup du„â-i hayrım alman ve hüsn teveccüh ve iltifâta mazhar olman
mukarrerdir göreyim seni rızâ-yı hümâyûnum tahsîline ne vechle sa„y-i
hamiyyet zuhûra getüresin.

Hüküm no: 107


Bâ-müsvedde-i Mar„aşzâde Efendi
Musul Beğlerbeğisi Mahmed -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Sen yarar ve Ģecâ„at ve uğur-ı hümâyûnumda envâ„-ı hidemât-ı
mebrûre ve mesâ„i-i meĢkûre vücûda getürmüĢ emekdâr olduğundan gayrı ol
diyârın ehl-i vukūfu olup baban zamânından bu ana gelince Musul
serhaddinin cevânib-i erba„asının hızf ve hırâsetin ve a„dâ-yı hâsirenin bi-
fazlillâhi te„âlâ def„-i Ģerr-i [ve] eziyyetinde merdâne hareket ve âkılâne vaz„
ve hâlet üzre olduğun ma„lûm-ı hümâyûnum olmağın hidemât-ı nâfi„an
meĢkûr ve müstevcib-i istihsân-ı gayr-ı mahsur olmuĢdur berhurdâr olasın
yüzün ak olsun ni„am-ı celîlim sana helâl olsun imdi Musul kal„asının ve ol
serhadlerin hıfz ve hirâseti ehemm-i umûr-ı dîn ve devletden olmağla hâlâ
ġam eyâleti düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü
cemâhîri'l-ümem vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -
edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun mukaddemâ kethüdâlığı hizmetinde olan
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm DerviĢ Mehmed -dâme ikbâluhû- ya tevcîh ve inâyet
olunup yanında olan asker ve seninle Diyarbakır ve Musul eyâletinde olan
hukkâm ve ümerâ‟-i Ekrad ve A„râb ve kabâyil ve aĢâyir ve sâyir asâkir ile
muhâfaza hizmetinde olmak üzre ta„yîn ve irsâl olunup ve müĢârün-ileyh
vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- dahi ol
câniblere teveccüh üzre olmağın sen dahi mükemmel kapun ve yarar
adamlarun ve Musul kolu ve sâyir ol cânibde olan asker ile mûmâ-ileyh ġam
Beğlerbeğisi Mehmed -dâme ikbâluhû- ile hüsn-i ittihâd ve ittifâk üzre olup ve
hukkâm ve ümerâya mülâtafat ve terğībi müĢ„ir mektûblar gönderüp cümlesi
202

Musul'a cem„ ve hizmet-i muhâfazada bezl-i ihtimâm ve bi-fazlillâhi te„âlâ


def„-i mazarrat-ı Rafaza-i hâsireden merdâne ve âkılâne sarf-ı ikdâm
eylemen bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda zâtında merkûz olan Ģecâ„at ve nihâdlarında meknûz olan rüĢd ve
necâbet muktezâsınca ol serhadlerin bi-fazlillâhi te„âlâ hıfz ve hirâsetinde ve
Rafaza-i hâsirenin def„ ve Ģerr ve eziyyetinden ve sâyir edâsı lâzım olan
hidemât-ı dîn ve devletden mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh -dâme ikbâluhû- ya
vech ve münâsib gördüğü üzre merdâne hizmet ve ol diyârdan olan vukūf-ı
tâmmın hasebi ile umûr-ı hayriye ve salâha delâlet bâbında âkılâne bezl ve
dikkat eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ müĢârün-ileyh serdâr-ı âlî-mikdârım dahi
âcilen ol câniblere varmak üzre olmağın vücûda gelen hizmetlerin
mukābelesinde her vechle behre-med ve ber-murâd ve husûl-i makāsıdın ile
mesrûrü'l-fu‟âd olduğundan gayrı cenâb-ı devlet me‟âbımdan dahi envâ„-ı
iltifât-ı hümâyûnum ve hayr du„â-yı icâbet makrûnuma mazhar olman
mukarrerdir el-hâsıl senin akl ve ferâsetine ve ikdâm ve Ģecâ„atine i„timâd-ı
hümâyûnum vardır göreyim seni ne yüzden hizmet ve ve gün be-gün izdiyâd-
ı rif„atine bâ„is olacak âsâr-ı hasene îcâdına bezl-i himmet itdiresin ve dâ‟imâ
ol serhadlerin ahbârını tafsîl üzre yazup müĢârün-ileyh serdâr-ı âlî-mikdâr ve
vezîr-i a„zamım nusret Ģi„ârım tarafına arz ve i„lâmından hâlî olmayasın.

Hüküm no: 108


Sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup hâlâ ber-vech-i arpalık Amasya
Sancağı'na mutasarrıf olup ve hâlâ Magazberd Kal„ası muhâfazasında olan
Hüseyin -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Bundan akdem sana hükm-i hümâyûnum gönderilüp Erzurum
kolundan kal„a-i mezbûrede bu kıĢ seninle kıĢlamağa me‟mûr olan ( ) nefer
kul ile ve yarar adamlarunla bu kıĢ kal„a-i mezbûre muhâfazasında olmak
fermânım olmuĢdı imdi ol emrim alâ-mâ kâne mukarrer olup ve Erzurum'un
sağ ve sol kol ağaları dahi yanına gönderilüp ve sen yarar ve Ģecâ„at Ģi„âr ve
uğur-ı hümâyûnumda nice def„a hidemât-ı mebrûre vücûda getürmüĢ dilîr ve
emekdâr olup tedbîr ve tedârike mâlik olduğun ecilden sana i„timâd-ı
hümâyûnum olup mûmâ-ileyh kul ağalarına ve zikr olunan Erzurum'a
203

kabûlüne ve sâyir memleketler hizmetine ta„yîn olunanların cümlesine baĢ ve


buğ olup bu kıĢ kal„a-i mezbûrede kıĢlayup hıfz ve hırâsetinde dikkat-i tâm ve
bi-inâyetillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dây-ı hâsire cidd ve sa„y ve ikdâm
eylemen emrim olup ve hakkında mezîd inâyet-i aliyye-i hüsrevâne ve
müretteb re‟fet-i hilye-i mülûkânem zuhûra getirilüp hâssa hıla„-ı fâhire-i
meserret gāyâtımdan sana bir sevb hil„at-i mûrisü'l-behcetim inâyet ve erzânî
kılınup ve ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki vusûl buldukda irsâl ve
ihsân olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i bâhiremi kemâl-i ta„zîm ve ikrâm ve
esnâf tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl idüp alup giyüp seninle muhâfazaya ta„yîn
olunan Erzurum'un kul ağalarını ve neferâtını yanına getürüp dirâyetinde
merkûz olan gayret ve hamiyyet ve nihâdında olan Ģecâ„at ferâset
muktezâsınca bi-fazlillâhi te„âlâ bu kıĢ kal„a-i mezbûrenin hıfz ve hirâsetinde
ve a„dâ-yı hasîrenin def„ ve keyd ve eziyyetlerinde merdâne ve âkılâne
hidemât-ı mebrûre ve mesâ„î-i meĢkûre vücûda getüresin […] düstûr-ı ekrem
müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımu menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zamım ve
serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- Musul serhaddi
taraflarının tedârikin görmek içün asâkir-i islâm ile kalkup müteveccih olmağla
( ) eyâleti inâyet olunan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-
âlem Vezîrim ( ) PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- Kars ve Ahıska Kal„aları
ve bu tarafın muhâfazası hizmeti içün Erzurum ve Kars ve Çıldır ve Trabzon
beğlerbeğilerine ve eyâletleri askerine baĢ ve buğ ta„yîn olunup
alıkonulmuĢlar dâ‟imâ vezîr-i müĢârün-ileyh ile mektûblaĢup ve haberleĢüp
her ahvâli kendüye i„lâm eyleyesin ve'l-hâsıl sana küllî i„timâd-ı hümâyûnum
vardır göreyim seni bi cihetle hizmet ve hakkında olan hüsn-i zann-ı
hümâyûnum izdiyâdına dikkat idesin inĢâallâhü te„âla bu hizmetin
mukābelesinde me‟mûlünden ri„âyet-i aliyye ve inâyet-i celiyyeme mazhar
olman mukarrerdir ve dâyimâ lâzımü'l-artz olan husûsları müĢârün-ileyh
vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim tarafına tafsîl üzre arz ve i„lâmdan hâlî
olmayasın.

Hüküm no: 109


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
204

Bu emr-i şerîf yazup velâkin kendü te‟hîr[…]


Anadolu eyâletine mutasarrıf olan Vezîrim Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Hâliyâ ordû-yı hümâyûnuma mektûb gönderüp Ahıska Kal„ası'nın altı
yüz nefer gönüllülerine dört yüz nefer dahi zam olunup bin nefer olmak
bâbında bundan akdem emr-i Ģerîfim vârid olmağla mûcebince cenk ve harbe
kādir tüfenk ve sâyir yat ve yarak kullanmakda mâhir cenk eri yarar yiğitler
Ahıska câniblerinde bulunup tedâriki mümkün olmadûğın ecilden yanında
mevcûd olan beğlerbeğiler ve ümerâ ve sâyir kudemâ‟-i serhadd ile husûs-ı
mezbûru müĢavere eyledüğünde kal„a-i Ahıska yeniden feth olup bu makūle
yeniden kabza-i tasarruf-ı hüsrevâneye dâhil olan kılâ„ ve bukâ„ ibtidâdan
sipâhî Ģartıyla zahîre ve yevmiye ile kul oğulları tahrîr olunmak mâ-
takaddümden olıgelmiĢdir deyü haber vermeleri ile kâ„ide-i kadîm üzre zahîre
ve yevmiyeleri ta„yîn olunmak üzre beĢ yüz nefer kul oğulları tahrîr idüp ve
serhadd-i mansûrenin emekdârlarından olan kıdvetü'l-emâsil ve'l-akrân Bekir
–zîde kadruhû- tâyife-i mezbûreye ağa ta„yîn olunmak ricâsına arz eyledüğün
ecilden kal„âi mezbûrenin muhâfazası içün her bir neferin yevmiyesi elliĢer
akçe ile bölük olmak ve üç yıl kal„a-yı beklemek Ģartıyla arz eylediğin üzre
beĢ yüz nefer kul oğlu tahrîr idüp ve mûmâ-ileyhi üzerlerine ağa nasb idüp
defterinin sûretin düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem vezîr-i a„zamım
ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya irsâl
eylemen emrim olmuĢdur buyurdum ki ( ) emrim üzre kal„a-i mezbûrenin
muhâfazası içün her bir neferin yevmiyyesi altıĢar akçe ile bölük olmuĢ ve
kal„aya ale't-tevâlî üç yıl hizmet-i muhâfaza eyleyüp beklemek Ģartıyla arz
eyledüğün minvâl üzre beĢ yüz nefer yarar ve bahadır cenk ve harbe kādir
kul oğlu yazup ve mûmâ-ileyh Bekir -zîde kadruhû- yu üzerlerine ağa nasb
eyleyesin ve zikr olunan beĢ yüz nefer kul oğlunu yazup mükemmel
eyledikden sonra defterinin bi sûretin müĢârün-ileyh sadr-ı a„zam ve serdâr-ı
ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya gönderesin ki muhâsebe defterlerine
nakl olunup hıfz oluna ki inĢâallâhü te„âlâ üç yıl kal„ayı bekleyüp neferât-ı
mezbûre geldiklerinde ol defter-i ma„mûlün bihi alup anın mûcebince
mukābeleye kayd olunalar
205

Hüküm no: 110


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Çıldır Beğlerbeğisi Sefer -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ düstûr-ı ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem ilâ âhirihî vezîr-i
a„zamım ve serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû-
temĢiyet-i hidemât-ı dîn ve devletime müte„allik ba„zı maslahat iktizâsına
Erzurum'dan kalkup Diyarbakır tarafına teveccüh ve azîmet itmekle Çıldır
eyâleti dahi intihâ‟-i serhadd-i Ġslâmiyede vâki„ olup muhâfazası ve bi-avnillâhi
te„âlâ girü mekr-i a„dâdan sıyânet olunması ehemm-i mühimmât-ı umûr-ı dîn
ve devletden olup ve sen yarar ve nâmdâr ve Ģecâ„at Ģi„âr olmağla ile'l-ân
serhadlerde nice hizmetlerin sebkat idüp bi'd-defâ„at du„â-yı hayr icâbet
eserime mazhar olduğundan gayrı hâliyâ dahi Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve
termîmi ve binâsının kemâl-i metânet ve istihkâm üzre itmâm ve tetmîmi
husûsunda envâ„-ı mesâ„î-i cemîlen vücûda gelüp her vechle teveccüh ve
iltifât-ı hümâyûnuma ve du„â-yı hayr icâbet makrûnuma mazhar olmuĢsundur
berhurdâr olasın yüzün ak olsun imdi iĢbu sene-i mübârekede Ahıska
serhaddinin ve ol havâlînin mekr ve keyd-i a„dâdan hıfz ve hırâset ve zarar ve
gezend-i düĢman-ı bî-dînden himâyet ve sıyânet olması a„zam-ı mühimmât-ı
umûrdan olmağın Çıldır eyâletine tâbi„ olan ümerâ müretteb ve mükemmel
kapuları ve sancakları olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmârları bi'l-cümle cem„ olup
seninle hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olmağın sen cümlenin üzerine baĢ ve
buğ olup bu kıĢ Ardahan'da dernek ve cem„iyyet üzre oturup ve dâyimâ
Ahıska tarafına ve ol havâlîye nâzır olup eyâlet inâyet olunan düstûr-ı
mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-âlem Vezîrim ( ) PaĢa -edâmallâhü
te„âlâ iclâluhû- Kars ve Ahıska ve Trabzon beğlerbeğilerine ve eyaletlerinde
vâki„ olan ümerâya ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmârına ve sâyir askerine baĢ ve
buğ ta„yîn olunmağla sen dahi dâyimâ vezîr-i müĢârün-ileyh ve Ahıska'da
olan Karaman Beğlerbeğisi emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Arslan -dâme ikbâluhû- ile
haberleĢüp iktizâ etdüğü vechle ol câniblerin muhâfazasında bezl-i iktidâr
eylemen emrim olmuĢdur ve bu ana değin vücûda gelen hidemât-ı mebrûre
ve mesâ„î-i meĢkûrun huzûr-ı hümâyûnumda makbûl ve derece-i istihsâna
mevsûl olup mukābelesinde hıla„-ı fâhire-i mülûkânemde sana bir sevb hil„at-i
206

mûrisü'l-behcet ihsân ve inâyet idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki


vusûl buldukda envâ„-ı ta„zîm ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl
idüp ihsân ve irsâl olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i bâhiremi alup giyüp dahi
sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre umûmen Çıldır eyâletinde vâki„ olan
ümerâ ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmârını baĢ ve buğ olup her birin mükemmel yat
ve yarak ve esliha ve esbâb-ı cenk ile yanına gönderüp dahi bu kıĢ
Ardahan'da dernek ve cem„iyyet üzre olup ve dâ‟imâ Ahıska tarafına ve ol
havâlîye göz ve kulak olup ve dâ‟imâ vezîr-i müĢârün-ileyh ve Ahıska'da olan
Karaman Beğlerbeğisi Arslan –dâme ikbâluhû- ile mufassal haberleĢüp iktizâ
etdüğü üzre ol serhadlerin hıfz ve hırâsetde ve zarar ve gezend-i a„dâdan
himâyet ve sıyânet bi-fazlillâhi te„âlâ bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin
ve'l-hâsıl ol serhaddin cümle ahvâline vukūf ve ıttılâ„ın derece-i kemâlde olup
avn ve inâyet-i Hakk ile senden küllî hizmet ve ırz ve namus-ı saltanatıma
muvâfık envâ„-ı hayırlu maslahatlar vücûda gelmek melhûz olmağla serhadd-i
mezbûrenin muhâfazası sana tefvîz ve sipâriĢ olunup eyâlet-i mezbûrenin
ümerâ ve erbâb-ı tîmârına ve sâyir askeri ile sen ol serhaddin hıfz ve hırâseti
hizmetine ta„yîn eyledim imdi göreyim seni sen dahi merdâne hareket ve
dilîrâne ve hakîmâne vaz„ ve hâlet eyleyüp muhâfaza-i serhad husûsunda
kemer-i gayreti terkîm? yerde kuĢanup huzûr-ı hümâyûnumda mertebe ve
mikdârın ziyâde olacak husûslara sa„y ve himmet ve bezl-i kurb ve kudret
eyleyesin dâyimâ müĢâvere ile sadr-ı a„zam ve serdâr-ı ekremim tarafında
adamların eksik itmeyüp serhadd-i mezbûrenin muhâfazasıyla ve bi-fazlillâhi
te„âlâ a„dâ-yı dîn mazarratının izâlesiyle ne vechle ikdâm ve ihtimâm
eyledüğine sâyir ol serhaddin lâzımü'l-arz olan ahvâl ve âsârı ile yazup arz ve
i„lâmdan hâlî olmayasın.

[Yev]mü'l-ehad fî 12 Ca sene [1046] der menzil-i Han[…]

Hüküm no: 111


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Bâ-müsvedde-i hazret-i Nişancı efendi
Vâlî-i Erzurum Vezîr Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
207

Hâliyâ binâ ve ta„mîrine me‟mûr olduğun Ahıska Kal„ası'nın ta„mîr ve


termîmi ve kal„a içinde yapılması fermânım olan balvanları? yerlü yerine vaz„
idüp ve içerüsün toprak ile doldurup kal„a-i mezbûrede muhtâc-ı ta„mîr ve
meremmet mikdâr-ı Ģibr kusûr ve noksân komayup kemâl-i metânet ve
istihkâm ile itmâm ve ihtitâm buldurdukdan sonra etrâf ve cevânibinde olan
kılâ„ ve bukâ„-ı sâ‟irenin kusûrların tekmîl ve cümle zahîrelerin düstûr-ı ekrem
müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem nâzımü menâzımü'l-ümem vezîr-i a„zamım ve
serdâr-ı ekremim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- tarafından ta„yîn
olunduğu üzre kâmilen ve bilâ-kusûr velâ-noksân mahâll ve mevâzı„ında vaz„
idüp ol serhadde bi-fazlillâhi te„âlâ tereddüd çekecek bir hâl komayup uhdene
havâle olunan umûr-ı lâzımeyi gereği gibi edâ ve kendüne sipâriĢ olunan
hidemât-ı külliye ve cüz‟iyenin cümlesin mü‟eddî kıldıkdan sonra üzerinde
olan ümerâ ve sâyir tavâyif-i asker ile Ahıska tarafından hareket ve Erzurum
cânibine teveccüh ve azîmet idüp gelüp vâsıl olman bâbında izn-i
hümâyûnum sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi Ahıska Kal„ası'nın
ta„mîr ve termîmi ve içinde vaz„ olunan balvanların? Tarak doldurmağla
tahtîmi müyesser olup kal„a-i mezbûrenin binâsı husûsunda mikdâr-ı Ģibr
noksân kalmayup kemâl-i metânet ve istihkâm ile itmâm buldukdan sonra
etrâf ve cevânibinde vâki„ olan kılâ„-ı sâyirenin dahi kusûrlarını tekmîl ve
itmâm ve cümle zahîreleri ta„yîn olunduğu üzre kâmilen yerlü yerinde vaz„
eylemekde sarf-ı ihtimâm eyleyüp ol serhadlerde ne kusûr ve noksân
kalmayup uhdene havâle ve sipâriĢ olunan umûr-ı lâzımenin cümlesi tekmîl
olundukdan sonra üzeride olan ümerâ ve sâyir tavâyif-i asker ile Ahıska'dan
kalkup Erzurum'a gelüp dâhil olasın ve ne günde gelüp Erzurum Kal„ası'na
vâsıl olduğunu yazup sâyir ol serhaddin lâzımü'l-arz olan ahvâl ve âsârı ile
ma„an vukū„u üzre müĢârün-ileyh sadr-ı a„zamım ve serdâr-ı ekremime arz
ve inha eyleyesin.

Hüküm no: 112


Rumeli eyâletine vâki„ olan sancak beğlerine ve elviye-i mezkûrede
vâki„ olan kâdîlara hüküm ki,
208

Bi-fazlillâhi te„âlâ bu sene-i mübârekede umûmen cevânib-i erba„ada


olan kılâ„ ve serhadd-i mansûre metânet ve istihkâm üzre ta„mîr ve termîm
olunup her birine eski kulundan gayrı müceddeden yine kul yazılup zahîre ve
cebehâneleri ve kullarının mevâcibleri ordû-yı hümâyûnum hazînesinden
tedârik olunup tamâm mertebe umûr-ı lâzıme karîn-i nizâm ve tedârik-i sefer
itmâm olundukdan sonra gerü umûmen asâkir-i nusret encâmım ile düstûr-ı
ekrem müĢîr-i efham nizâmü'l-âlem vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı ekremim
Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- hemen ibtidâ-yı bahar-ı sa„d
âbâdda mütevekkilen alallâhi te„âlâ da„vâ-yı dîn ve bâğiyân-ı cihâr-ı yâr-i
güzîn olan Rafaza-i duzah karînin üzerine harekete karâr virilmek ve bu
sefer-i hümâyûnuma ihtimâm sinîn-i sâbıkada tabakâtla ziyâde olmağın
asâkirin dahi vefreti sâyir senelerden ziyâde olmak lâzım olmağla Rumeli
gāzîlerinin saf saf vilâyetleri? sâyir alaylardan ziyâde ve mükemmel olmak
içün bundan akdem irsâl olunan evâmir-i aliyyemde eyâlet-i mezbûrede
müteveffâdan ve âhar vechle mahûlü kalan ze„âmet ve tîmârlardan
Rumeli'nin ocak zâdelerine ve sâyir yarar müstehık yiğitlere virilmek bâbında
hatt-ı hümâyûn-ı sa„adet makrûnumla fermân-ı alîĢânım sâdır olduğu ve
husûs-ı mezbûru taht-ı livâ ve kazâlarınızda mecâmi„-i nâss olan yerlerde
nidâ ve tenbîh ve cümlesi dirliği tâlib olanları vâkıf ve âgâh idüp ol mâkûle
dirlik talebinde olanları müĢârün-ileyh serdâr-ı zafer Ģi„ârım yanına
göndermek bâbında i„lâm olunmuĢ idi imdi ol bâbda sâdır olan evâmir-i
aliyyem alâ mâ-kâne mukarrer olmağla girü husûs-ı mezbûre her biriniz
takayyüd-i tâm ve "harridi'l-mü‟minîne ale'l-kıtâl" fehvâ-yı sa„âdet ihtivâsınca
ol cânibde olan yarar yiğitleri gazâ ve cihâda terğīb ve her birinin murâd ve
maksûdu üzre dernek ve tâz? ile behremend olmaları mukarrer olduğundan
kendülere i„lâm idüp ve her sancağın ol mikdâr yarayanların baĢka baĢka
mu„accelen serdâr-ı ekremim yanına gelmeleri içün terğīb itmenüz ve her
birini asker beğleri mülâzım kayd olunup hâllerine göre ber-murâd olmaların
muhakkak idüp i„lâm etmenüz bâbında tekrâr fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp
dahi iĢbu emr-i Ģerîfimin mazmûnu vech-i meĢrûh üzre taht-ı livâ ve
kazânızda mecâmi„-i nâs olan yerlerde nidâ ve i„lân idüp ve her birinizin taht-ı
209

livâ ve kazâsında sâkin olup dirlik talebinde olan yarar yiğitleri ve ocak
zâdeleri serdâr-ı muhteremim yanına taleb-ı hâtır ile revâne eyleyesin ki her
biri geldiklerinde mülâzım kayd olunup vech-i meĢrûh üzre mahlûl olan
ze„âmetler ve tîmârlar isti„dâd ve istihkāklarına göre hâllü hâlince her birine
tevcîh olunmağla bi-fazlillâhi te„âlâ cümlesi bu sefer-i hümâyûnumda behre
mend ve ber-murâd olmaları mukarrerdir el-hâsıl Rumeli askerinin nizâm ve
intizâmı ve tertîb ve tekmîli husûsunda takayyüd-i hümâyûnum ziyâde
olmağla eyâlet-i mezbûre mahlûlâtından yerlüden yarar tâlibler var iken min-
ba„d âhara ze„âmet ve tîmâr virilmeyüp cümle ol makūle müstehıklara
virilmek mukarrerdir ana göre husûs-ı mezbûre takayyüd-i tâm ve her bir yere
vâfık ve âgâh idüp mükemmel ve müretteb serdâr-ı âlî-mikdârım yanına irsâl
ve îsâl husûsunda sa„y ve ikdâm eyleyesin ki bu bâbda olan hizmetiniz
meĢkûr ve mukābelesinde mansıbın mümtedd olup her biriniz nâyil-i ihsân-ı
gayr-ı mahsûr olmanız mukarrerdir.

[Yev]mü'l-hamîs fî gurre-i C sene [1046]

Hüküm no: 113


Bâ-müsvedde-i Nişâncı efendi
Mehran hâkimine hüküm ki,
Sen Sünni'l-mezheb ve pak tab„ saf meĢreb olan hukkâm-ı Ekrâd
Ģecâ„at mu„tâden dilîr ve nâmdârı ve atabe-i aliyye-i devlet-medârıma
sadâket ve istikāmet ile izhâr-ı ubûdiyet ve ihlâs eyleyen ol bâb-ı saltanat-ı
aliyyemin müstakīm ve dîndârı olup mâ-takaddümden ilâ hâze'l-ân evzâ„ ve
etvârın rızâ-yı hümâyûnuma muvâfık ve uğur-ı hümâyûnumda vücûda elen
hizmetlerin ırz ve namus-ı saltanatıma mutâbık olmağla bu ana değin eğer
ebâ ve ecdâdın ve eğer sen taraf-ı aliyyemin mazhar-ı lutf ve ihsânları
olagelmiĢlerdir berhurdâr olasın yüzün ak olsun dâ‟imâ rızâ-yı hümâyûnum
üzre hareket ve devlet-i aliyyeme sa„y ve istikāmet ile hizmetde olup du„â-yı
hayr icâbet eserime mazhar ve enzâr-ı iltifât kimya? hâcetime muntazır olup
hâlâ hidemât-ı sâbıka ve lâhıkan müstevcib-i avâtıf-ı Ģehriyârî ve müstelzim-i
avârıf-ı cihândârî olup hâssa hılâ„-ı fâhire-i mülûkânemden sana bir sevb
210

hil„at-i mûrikü'l-behcet ihsân ve inâyet idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur


buyurdum ki vusûl buldukda envâ„-ı ta„zîm ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve
ihtirâm ile istikbâl idüp ihsân ve irsâl olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i bâhiremi
alup giyüp dahi kemâ kâne hükûmetine mutasarrıf olup ebâ ve ecdâd-ı
sadâkat mu„tâdın zamânlarından berü taraf-ı aliyyeme izhâr-ı olıgelen
sadâkat ve ihlâs ve istikāmet ve ihtisâs muktezâsınca vâki„ olan hidemât-ı
hümâyûnun edâsında mecd u sâ„î olduğundan gayrı hâliyâ ġam Beğlerbeğisi
olup Musul muhâfazasında olan emîrü'l-ümerâ‟ Mehmed -dâme ikbâluhû- ile
dâyimâ hüsn mu„âmele ve zindegânesi üzre olup ve Musul tarafından
adamlarunı eksik itmeyüp vech ve münâsib gördüğü üzre ol serhadlerin
muhâfazasında ihtimâm üzre olasın inĢâallâhü te„âlâ uğur-ı hümâyûnumda
vücûda gelen hüsn sa„y ve emeğin ve sadâkat ve istikāmet ile hizmetin zâyi„
olmayup mukābelesinde ümîdinden mütezâyid ihsânlar müĢâhede eylemen
mukarrerdir hemen sadâkat ile uğur-ı hümâyûnumda hizmeti kendüne sebeb-
i izdiyâd-ı devlet-i dünyâ ve âhiret bilüp müĢârün-ileyh Mehmed -dâme
ikbâluhû- ile kemâl-i mihnet ve ülfet üzre olup vech ve münâsib gördüğü üzre
ol havâlînin hıfz ve hırâsetinde mecd ü sâ„î olup -iyâzen billâhi te„âlâ- taraf-ı
a„dâdan bir mahalle zarar ve gezend iriĢdirmemekde bezl-i makdûr ve sa„y-i
mevfûr eyleyesin. Bir sûreti

Bir sûreti
Ġmâdiye Hâkimi Mîr Ebû Sa„id'e

Bir sûreti
Köy Sancağı Beği Mîr Seyfeddin tasarruf ile hil„at yazılmıĢdır.

Bir sûreti
Tavas Sancağı Beği Batam Beği dahi yazılmıĢdır

Bir sûreti
Kesan Sancağı Beği Vedasni? AĢîreti Beği Sefer -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
211

Tikrit? Sâncağı Beği ġuayb Beğ oğlu Ahmed Beğ'e

Hüküm no: 114


( ) sancağı beğine hüküm ki,
Sen yarar ve ûmur-dîde ve kârgüzâr olup ol serhadlerde nice hizmet
ve devlet-i aliyyeye müfîd ve nâfi„ envâ„ maslahatda bulunmuĢ emekdâr
olduğundan sonra mesâmi„-i aliyyeme ilkā olunmağla hakkında mezîd inâyet-
i Ģâhâne ve karîn-i re‟fet-i seniyye-i pâdiĢâhânem vücûda getirilüp uğur-ı
hümâyûnumda vücûda gelen sa„y ve emeğin ve sadâkat ve istikāmet ile
hizmetin mukābelesinde hâssa hıla„-ı fâhire-i mülûkânemden dahi bir sevb
hil„at-i mevrûsü'l-behcetimi ihsân ve inâyet idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur
buyurdum ki vusul buldukda envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnaf-ı tevkīr ve ihtirâm
ile iĢtiğāl idüp ve alup giyüp min ba„d livâ‟-i mezbûre mutasarrıf olup ol
serhaddin hıfz ve hirâseti umûrunda emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm ġam Beğlerbeğisi
Mehmed -dâme ikbâluhû- vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde ve
yoldaĢlıkda bulunasın inĢâallah bundan sonra dahi vücûda gelecek hidemât-ı
mebrûren huzûr-ı hümâyûnumda meĢkûr olup mukābelesinde mezîd avâtıf-ı
aliyye-i hüsrevânem mazhar olup me‟mûl ve melhûzundan ziyâde ri„âyet
olunman mukarrerdir hemen uğur-ı hümâyûnumda can ve baĢla hizmeti
kendüye mu„în-i sermaye-i devlet ve bâ„is-i pîrâye-i sa„âdet-i dünyâ ve âhiret
bilüp -iyâzen billâhi te„âlâ- ol serhadlerden bir mahalle a„dâ-yı dîn ve
düĢmenân-ı cihâr-ı yâr-ı güzîn tarafından zarar ve gezend iriĢdürmemeğe
sa„y ve dikkat eyleyesin.
Bâlâda olunan dört sancak beğlerine bu sûret üzre hil„at hükmü
yazılmıĢdır.

Hüküm no: 115


Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
ġam eyâletine mutasarrıf olup hâliyâ Musul muhâfazasında olan
Mehmed PaĢa'ya hüküm ki,
Sen yarar ve ûmur-dîde ve Ģecâ„at Ģi„âr olup tedârik ve tedbîrine küllî
i„timâd-ı hümayûnum olduğundan mâ„adâ devlet-i aliyyemin hayırhâhı ve
212

Asitâne-i sa„adet âĢiyânımın hayr-endiĢ ve kâr-güzârı olup mukdim ve


maslahat güzâr olup her vechle müstahıkk-ı inâyet-i Ģehriyârî olup ve kapun
mükemmel olmağla ihtimâm üzre ġam askerine ve sâyir seninle Musul
cânibleri muhâfazasına evâmir-i Ģerîfemle ta„yîn ve irsâl olanan hukkâm-ı ve
ümerâya ve sâ‟ir askere ve kul tâ‟ifesine baĢ ve buğ ta„yîn olunup varup
Musul'a dâhil olalıdan berü eyâlet-i mezbûrenin ve etrâf ve nevâhîsinin gereği
gibi muhâfazasında ve a„dâ-yı dîn ve düĢemenân-ı cihâr-ı güzîn olan
kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢ eĢkiyâsının def„-i mazarratları ve sâyir evâmir-i Ģerîfemle
fermânım olan hidemât-ı hümâyûnumun tekmîl ve itmâmında vefk-i merâm
üzre dikkat ve ihtimâm idüp her husûsda mecd ü sâ„î olduğun mesâ„î-i aliyye-
i hüsrevâneme ilkā olmağın vücûda gelen cümle hizmetlerin huzûr-ı fâ‟izü'n-
nûrumda meĢkûr olup du„â-yı hayr isâbet karînime mazhar olmuĢsundur
berhurdâr olasın yüzün ak ve ni„am-ı celîlem sana ve seninle ol serhadlerde
hizmetde olan gāzî kullarıma helâl olsun senden dahi me‟mûl olan bu makūle
âsâr-ı cemîle eserini vücûda getirmiĢsin imdi Musul serhaddinin ve etrâfı olan
kılâ„ ve bukâ„ın muhâfazası mühimmât-ı umûr-ı dîn ve devletden olmağla
min-ba„d seninle muhâfazada kalan tavâyifı askeri ve yarar ve müsellah
adamlarınla leyl ü nehâr Musul câniblerinin ve etrâf ve havâlînin mekr ve
keyd-i a„dâdan hıfz ve hırâsetinde ve sâyir fermânım olan husûslarda gereği
gibi dikkat ve ihtimâm eylemen bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olup ve bu ana
değin vücûda gelen hidemât-ı meĢkûrun mukābelesinde hakkında mezîd
inâyet-i aliyye-i pâdiĢâhâne ve meziyyet-i re‟fet-i celîle-i pâdiĢâhânem zuhûra
getürüp hâssa kıl„atlerinden sana bir sevb hil„at-i mûrisü'l-behcetim inâyet ve
ihsân idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle vusûl
buldukda inâyet ve irsâl olunan hıla„-ı fâhire ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz
ve ikrâm ile istikbâl idüp ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile alup giyüp fîmâ-ba„d
dahi cibilliyetinde merkûz olan gayret ve hamiyyet ve tınetinde mermûz olan
Ģecâ„at ve Ģehâmet muktezâsınca seninle Musul muhâfazasında olan
hukkâm ve ġam askeri ve sâyir tavâyıf-ı asker ve kendü yarar ve müsellah
adamlarınla leyl ü nehâr eyâlet-i Musul'un ve etrâfında olan nevâhî ve kıla„ ve
bukâ„ın muhâfazasından ve mellâ„în-i hâsirenin avn-ı Hakkla def„-i
mazarratlarında ve re„âyâ ve berâyâ ve sâyir ahâlî-i vilâyetimin himâyet ve
213

sıyânetleride ve evâmir-i Ģerîfemde fermân olunan hidemât-ı hümâyûnumun


tekmîl ve itmâmında ve bi'l-cümle dîn ve devlet ve ırz ve namus-ı saltanatıma
lâyık ve muvâfık olan husûsların cümlesinde bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-
mahsûr idüp uğur-ı hümâyûn-ı makrûnumda rızâ-yı Ģerîfime ve hüsn-i
teveccüh-i hümâyûnuma mazhar olman mukarrerdir ana göre dâmen-
idermeyân idüp leyl ü nehâ[r] ol câniblerin muhâfazası umûrunda dakīka fevt
eylemeyesin

Hüküm no: 116


Tokat ve Kazâbad ve ( ) ve ( ) kâdîlarına hüküm ki,
Taht-ı kazânuza tâbi„ ( ) nâm mahalde müceddeden binâ olunan
ahurda olan yüz katar mîrî develerin arpa ve samanları iĢtirâsı içün mâliye
tarafından vârid olan evâmir-i Ģerîfem mûcebince her bir katarın sarbanlarına
dahi mu„tâd-ı kadîm üzre zâd ü zevâdeleri dahi tedârik ve ihzâr itdirilmek
fermânım olup mâliye tarafından evâmir-i Ģerîfem gönderilmiĢ idi lâkin zikr
olunan develerin sarbanlarının her bir katar devenin sarvanına aydan aya
hisseleri ta„yîn olunmak lâzım olmağla zikr olunan mîrî ahûrda kıĢlayan mîrî
yüz katar develerin her bir katar devenin sarbanına ayda bir keyl-i Ġstanbûlî
hınta ve buçuk kile bulgur ve bir vukiyye yağ ve her gün yüz dirhem et ve
ayda otuz akçe mum akçesi virilmek fermânım olmağla vech-i meĢrûh üzre
her katarın sarvânına ol mikdâr zahîreyi taht-ı kazândan ihrâc ve zikr olunan
deve ahurına irsâl ve îsâl etdirilmek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda mukaddemâ mâliye tarafından virilen evâmir-i Ģerîfem
mûcebince zikr olunan ahurda olan develerin bir katârın sarvânına her aylık
zahîresi içün bir keyl-i Ġstânbûlî hınta ve buçuk kile bulgur ve bir vukiyye yağ
ve her gün yüz dirhem et ve ayda otuz akçe mum akçesi ihrâc idüp ve hân-ı
mezbûrda olan develerin sarbânlarına gönderüp avk ve te‟hîrden ve ihmâl ve
müsâheleden ihtirâz eyleyesin ve ayda buçuk kile pirince dahi zikr olunan
zahîre ile ma„an nakl ve irsâl idesin.
214

Hüküm no: 117


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Deyr Rahbe ve Ane ve Hadise ve Selimiye sancaklarında mutasarrıf
olan Ebu RîĢ oğlu Emîr TarnuĢ Mehmed -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Sen hadd-i zâtında yarar ve nâmdâr ve dilîr ve Ģecâ„at Ģi„âr e devlet-i
aliyyemin abd-i sadâkatkârı olup bu ana değin vâki„ olan hidemât-ı
hümâyûnumda fevka'l-me‟mûl edâ‟-i hizmet ve dîn-i mübîn uğurunda nice
âsâr-ı cemîle ve sa„y-i ve dikkat vücûda getürdüğünden gayrı hâlâ dahi sana
gönderilen evâmir-i aliyyem mûcebince yarar ve güzîde urbân askeri ve yarar
ve müsellah adamlarınla kalkup Musul serhaddine varup vakt ü zamânıyla
iriĢüp fermân-ı Ģerîfim olduğu vech üzre Musul muhâfazasında mevcûd
bulunup umûr-ı hümâyûnumda küllî hizmet ve def„-i mazarrat-ı Rafaza-i
hâsirede mezîd sa„y ve dikkat ve her hâlde rızâ-yı Ģerîfim üzre hareket ve
mu„tâd-ı kadîme-i hasenin üzre tekmîl-i hizmet ve maslahat eyledüğün
mesâmi„-i aliyye-i hüsrevâneme ilkā olunmağın vücûda gelen cümle
hizmetlerin huzûr-ı fâ‟izü'n-nûrumda meĢkûr olup du„â-yı hayr isâbet karînime
mazhar olmuĢsundur berhurdâr olasın yüzün ağ ve ni„am-ı celîlem sana helâl
olsun senden dahi me‟mûl olan bu makūle âsâr-ı cemîle idüği vücûda
getürmüĢsün imdi hidemât-ı sâbıka ve lâhıkan mukābelesinde hâliyâ
hakkında mezîd inâyet-i aliyye-i Ģâhâne ve meziyyet-i re‟fet-i celîle-i?
pâdiĢâhânem zuhûra getürüp hâssa hıla„-ı fâhiremden sana bir sevb hil„at-i
mûrisü'l-behcet ihsân ve inâyet idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki
hükm-i Ģerîfimle vusûl buldukda irsâl ve inâyet olunan hil„at-i fâhire ve kisve-i
bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ile istikbâl idüp ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile
alup giyüp fimâ-ba„d dahi cibilliyetinde merkûz olan gayret ve hamiyyet ve
tînetinde mermûz olan Ģecâ„at ve Ģehâmet muktezâsınca vâki„ olan hidemât-ı
hümâyûnumda ve evâmir-i Ģerîfemle fermânım olan husûslarda ve bi-
inâyetillâhi te„âlâ Musul eyâletinin cevânib-i erba„asının hıfz ve hırâsetinde ve
a„dâ-yı dîn ve devletin def„-i Ģer ve eziyyetlerinde bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-
mahsûr idüp dâyimâ rızâ-yı hümâyûnum üzre hareket ve dîn ve devlet ve ırz
ve namus-ı saltanatıma lâyık ve muvâfık olan hidemât ve maslahatlarda sarf-
ı dikkat ve himmet eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ uğur-ı hümâyûn-ı nusret
215

makrûnumda vücûda gelecek hizmetlerin mukābelesinde dâyimâ envâ„-ı


inâyât-ı aliyyeme ve hüsn teveccüh-i hümâyûnuma mazhar olman
mukarrerdir.

Hüküm no: 118


Bu dahi
ġirvan ma„a Siird sancağı beği olan Tatar ( ) -dâme izzuhu- ya
hüküm ki,
Eben an cedd ümerâ‟-i Ekrad Sancağın nihâdın yarar ve nâmdârı ve
devlet-i aliyyemin nice hizmetinde bulunmuĢ emekdârı olduğundan gayrı bui
sene-i mübârekede Van Kal„ası'nın ta„mîr ve termîminde ve handeğinin hafr
ve tevsî„inde ve Makü Kal„ası'ne nakl ve irsâli fermânım olan zahîreyi kal„a-i
mezbûreye nakl ve îsâlde ve sâyir me‟mûr olduğun hidemât-ı hümâyûnumun
edâsında bezl-i makdûr idüp emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Van Beğlerbeğisi Dilaver
-dâme ikbâluhû- vech ve münâsib gördüğü üzre uğur-ı hümâyûn-ı nusret
makrûnumda hidemât-ı meĢkûrun vücûda geldüği sem„-i hümâyûnuma ilkā
olunup hizmetin meĢkûr olup du„â-i hayrıma mazhar olmuĢsundur berhurdâr
olasın sebk iden hizmetin mukābelesinde hakkında mezîd inâyet-i aliyye-i
pâdiĢâhâne ve meziyyet-i re‟fet-i celîle-i mülûkânem zuhûra getürüp hâssa
hıla„-ı fâhiremden sana bir sevb hil„at-i mûrisü'l-behcet inâyet ve ihsân idüp
( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle vusûl buldukda inâyet
ve irsâl olunan hıla„-ı fâhire ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve
esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl idüp ve alup ve giyüp fîmâ-ba„d dahi ol
câniblerin hıfz ve hırâsetinde ve evâmir-i Ģerîfemle me‟mûr olduğun hidemât-ı
hümâyûnun tekmîl ve itmâmında mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh vech ve
münâsib gördüğü üzre bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin
inĢâallâhü te„âlâ uğur-ı hümâyûnumda vücûda gelecek hizmetlerin
mukābelesinde me‟mûl ve melhûzundan ziyâde ri„âyet ve ihsânıma mazhar
olman mukarrerdir ve bi'l-cümle ebâ an cedd ol serhadde vücûda gelen
hizmetlerin huzûr-ı hümâyûnumda meĢkûr olup fîmâ-ba„d devlet-i aliyyem
uğurunda makdûrun sarf idüp vefk-i rızâ-yı Ģerîfem üzre hizmetde bulunmağa
sa„y-i cemiyleyesin.
216

Bunlar dahi
Bir sûreti
Rum ve Kerdügi? Sancakları Beği Hamza -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Bargiri ve Harpurut sancaklarına mutasarrıf olan Bahaeddin -dâme
izzuhû- ya

Bir sûreti
Adilcevaz Sancağı Beği Evliya -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Kesan Sancağı Beği Abdullah -dâme izzuhû- ya

Bir sûreti
Kârkâr Sancağı Beği Hasan Beğ'e

Bir sûreti
Isparıd Sancağı Beği Ahmed Beğ'e

Bir sûreti
Agakis Sancağı Beği Halid Beğ'e

Bir sûreti
Ocak ağalarından DerviĢ

Bir sûreti
KapucıbaĢı Köse Mehmed Ağa'ya

Bir sûreti
Sağ ve sol Van'ın ağalarına

Bir sûreti
Azeb ağası
217

Bir sûreti
Rum Kal„ası dizdârına tasarruf ile yazıla

Hüküm no: 119


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
( ) sancağı beğine hüküm ki,
Ahıska serhaddinin ve kal„asının muhâfazası mühimmât-ı lâzıme-i dîn
ve devletden olmağla emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm ġirvan eyâleti pâyesiyle Çıldır
Beğlerbeğisi olan Sefer -dâme ikbâluhû- eyâletine tâbi„ olan ümerâ ve sâyir
tavâyıf-ı asker ile bu kıĢ Ardahan'da dernek ve cem„iyyet ile kıĢlayup ve bi-
avnillâhi te„âlâ ol serhadlerin a„dâdan muhâfaza itmesi fermânım olup mîr-i
mîrân-ı müĢârün-ileyh Sefer -dâme ikbâluhû- ya müstakil hükm-i hümâyûnum
gönderilmeğin ve sen dahi yarar ve serhadd-i mansûrenin emekdârı ve uğur-ı
hümâyûnda nice hidemât-ı cemîle vücûda getürmüĢ nâmdâr olduğun ecilden
livâ‟-i mezbûr askeri ve kendü yarar ve müsellah adamların ve güzîde
yiğitlerin ile müĢârün-ileyh Sefer -dâme ikbâlu- nun yanında mevcûd ve bu
kıĢ ma„an hizmet-i muhâfazada olup vech ve münâsib gördüğü üzre leyl ü
nehâr serhadd-i mezbûrenin muhâfazasında mecd ü sâ„î olman bâbında
fermân-ı alîĢânım sâdır olup ve hidemât-ı sâbıkandan mâ„adâ bu def„a dahi
Ahıska Kal„ası ta„mîrinde hizmetin sebk itmekle hakkında mezîd inâyet-i
aliyye-i Ģâhânem zuhûra getürüp hâssa hıl„at-i fâhiremden sana bir sevb
hil„at-i mûrisü'l-behcet inâyet ve erzânî kılınup ( ) ile irsâl olunmuĢdur
buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle vardıkda inâyet ve ihsân olunan hıla„-ı fâhire ve
kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile istikbâl
idüp alup giyesün min-ba„d dahi livâ‟-i mezbûr askeri ve kendü yarar ve
müsellah adamlarınla müĢârün-ileyh Sefer -dâme ikbâluhû- nun yanından
ayrılmayup ve dernek ve cem„iyyetde ve bu kıĢ ma„an yanında mevcûd
bulunup vech ve münâsib gördüğü üzre ol serhadlerde uğur-ı hümâyûnumda
hizmetde bulunmağa sa„y ve ihtimâm eyleyesin inĢâallâhü te„âlâ bu bâbda
vücûda gelecek hizmetin mukābelesinde envâ„-ı inâyât-ı aliyyeme mazhar
olman mukarrerdir ana göre mukayyed olup münâsib görülen hizmetde
218

dâmen-i dermeyân idüp du„â-i hayrım tahsîline sa„y-i cemîl ve ihtimâma


dikkat eyleyesin.

Hüküm no: 120


Bu dahi
Çıldır Beğlerbeğisi Sefer -dâme ikbâluhû- [ya] hüküm ki,
Ahıska serhaddi a„dâ memâlikine muttasıl olmağla gerek Ahıska
Kal„ası'nın ve gerek ol havâlîde olan sâyir kılâ„ın mekr ve keyd-i a„dâdan hıfz
ve hırâseti umûr-ı lâzime-i mühimmeden olmağla sen yarar ve müsellah ve
mükemmel adamlarınla ve senünle olması me‟mûr olan ümerâ‟-i Gürcistân ile
cem„iyyet-ı tâm üzre bu kıĢ Ardahan'da oturup etrâf ve cevânibe nâzır ve
dâyimâ hizmet-i muhâfazada hâzır olman bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır
olmağla bundan akdem mufassal ve meĢrûh emr-i hümâyunum gönderilmiĢ
idi ol fermân-ı celîli'l-ünvânım mukarrer olduğunda nicesi serhadd-i
mansûremin muhâfazası mühimmât-ı umûrdan olmağla mukaddemâ sâdır
olan fermân-ı hümâyûnum üzre seninle hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olan
ümerâ‟-i Gürcistân yarar ve mükemmel adamlarıyla yanından ayrılmayup
cem„iyyet-ı tâm ve dernek-i tamâm ile Ardahan'da oturup ve dâyimâ Ahıska
tarafına göz kulak tutup ol havâlînin hıfz ve hırâseti husûsunda kemâl-i
ihtimâm eylemen bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki
( ) bu bâbda sâdır olan fermân-ı alîĢânım ve ta„yîn olduğu üzre senünle
hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olan ümerâ‟-i Gürcistân'ı yarar ve mükemmel
adamlarıyla yanından ayırmayup müretteb ve mükemmel yarar ve müsellah
adamlarıyla ihzâr idüp Ardahan'a muhkem cem„iyyet ile oturup dahi dâyimâ
düĢman tarafına husûsen Ahıska câniblerine göz ve kulak tutup muhâfazası
ve Ahıska Kal„ası'nın ol cevânibde olan kılâ„ın mekr ve keyd-i a„dâdan emîn
olması husûsunda sarf-ı ikdâm ve bezl-i sa„y ve ihtimâm eyleyesin ve'l-hâsıl
sen ol serhadlerin ehl-i vukūfu düĢmanın mekr ve elinden haberdâr olıgeldüği
ecilden ol cânibde senden küllî hizmet ve muhâfaza-i serhadd ve memleket
husûsunda envâ„-ı sa„y ve dikkat vücûda gelmek me‟mûl-i hümâyûndur ana
göre ma„lûmun olup me‟mûr olduğun üzre her tarafa ihtimâm ile nâzır olup
muhâfaza emrinde kemâl-i ihtimâm göresin ve bundan akdem senin i„lâmın
219

üzre Ahıska Kal„ası'na ve ol etrâfda olan kılâ„a kapânup hizmet-i muhâfazaya


ta„yîn olunan ümerâdan ve adamlarımdan bir ferd taĢrada kalduklarına rızâ-yı
hümâyûnum yokdur ana göre ihtimâm idüp hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olan
ümerâyı ve adamlarını ta„yîn olundukları kal„alara gönderüp bir ferde himâye
ve müsâmaha ihtimâli olmaya iĢbu emr-i Ģerifimden sonra serdâr-ı zafer
Ģi„ârım tarafından müstakil adam varup hizmet-i muhâfazaya ta„yîn
olunanların mevcûd ve nâ-mevcûdun mahallinde yokladuruz Ģöyle ki bir
adam noksân buluna senin adem-i takayyüd ve müsâmaha ve ihmâlinden
bilinüp zarar ve ziyânı mahallinde sana âid olacağın mukarrer bilüp ol ta„yîn
olunan ümerâ ve adamlarını mevcûd olanları varmayup ihmâ üzre olduğu
isim ve resimleriyle yazup arz eyleyesin ve hâliyâ ba„zı Rum eyâletinde vâki„
olan kılâ„ neferâtından altı yüz nefer mikdârı hisâr eri ihrâc ve rûz-ı hızıra
değin muhâfaza hizmeti içün Ahıska Kal„asına irsâl olunmak bâbında hâliyâ
Erzurum muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-
âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya hüküm
gönderilmiĢdir. Sen dahi dâyimâ müĢârün-ileyh vezîrim ile haberleĢüp zikr
olunan altı yüz neferi gönderüp kal„a-i mezbûreye gönderüp ve ulaĢdırmakda
ve hâliyâ altı yüz Ahıska neferâtı husûsunda gönderilen emr-i hümâyûnum
mûcebince sen dahi ol günden kal„adan taĢra bir ferdi alıkomayup cümlesi
kal„aya idhâl ve iskân itdirmekde gereği gibi ihtimâm eyleyesin hulâsa-i kelâm
ol cânib serhadlerin hıfz ve hırâseti husûsu avn-i Hakkla senin ikdâm ve
ihtimâmına havâle olunmuĢdur göreyim seni devlet-i aliyyem uğurunda bu
vech üzre dâmen-i dermeyân idüp rızâ-yı hümûyûnum ve du„â-yı hayrım
tahsîli ne tarîkle sa„y ve ihtimâm-ı hizmet vücûda getüresin inĢâallâhü te„âlâ
uğur-ı hümâyûnumda vücûda gelecek hizmetlerin huzûr-ı Ģerîfimde makbûl
ve meĢkûr olup ez„âf muzâ„af ve envâ„-ı ri„âyet ve ihsân-ı mülûkânem ile
mer„î ve muhterem olman mukarrerdir ve inĢâallâhü te„âlâ iĢbu emr-i
hümâyûnum vusûlünde kal„a-i mezbûre muhâfazası hizmetine ta„yîn olunan
kul ve neferâtı fermânım olduğu üzre kâmilen mevcûd itmeğin teveccüh üzre
üzre ihtimâm olduğu ve ile'l-ân a„dâ tarafından ne makūle ahbâr ve âsâra
vâkıf ve ıttılâ„ hâsıl eyledüğün sâyir lâzımü'l-arz olan mevâdd ile mufassal ve
meĢrûh yazup serhadd-i zafer Ģi„ârıma arz ve i„lâm eyleyesin.
220

Hüküm no: 121


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„âdet
Vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekrem hazretleri Erzurum'dan kalkup
Diyarbakır'a dâhil oldukdan sonra asâkir-i Ġslâma ta„yîn olunan kıĢlaklardır fî
evâsıt-ı C sene sitte ve erba„în ve elf.

Hüküm no: 122


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„âdet
Eyâlet-i Sivas
Livâ‟-i Sivas
Yekûn-ı hâne 797 ve rub„

Livâ‟-i Amasya
Yekûn-ı hâne 565

Livâ‟-i Bozok
Hâne 390 ve rub„

Livâ‟-i Çorum
Hâne 328

Livâ‟-i Canik
Hâne 332

(Rûznâmeci Ali Efendi'ye ve mâliye sergerdesine ve sâyir halîfelerine


tasarruf yazıldı)
Livâ‟-i Divriği
Hâne 128,5

Livâ‟-i Arabgir
Hâne 235;5

Yekûn hâne 2312


221

Hüküm no: 123


( ) kâdîsına hüküm ki,
Hâliyâ düstûr-ı ekrem ilâ âhirihî vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı nusret
Ģi„ârım Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- yeniçerilerim ağası ve dahi
bölük ağaları ve sâyir yanında nâ-mevcûd olan asâkir-i Ġslâm-ı nusret encâm
ile Diyarbakır'da kıĢlamak fermânım olmağla ol cânibin kıĢlasına hakkı
virilmek iktizâ itmekle yeniçeri kullarımın davarları eyâlet-i Sivas'da kıĢlamak
emrim olup lâkin eyâlet-i mezbûreye mukaddemâ ( ) re‟s camus dahi
kıĢlamak içün irsâl olunup her iki buçuk hânesi birer re‟s camus beslemek
içün ve otak ve derbendci ve köprücü ve sâyir mu„âf olan re„âyâ dahi ma„an
gelmek fermânım olmuĢdur vech-i meĢrûh üzre yeniçeri kullarımın davarı
dahi eyâlet-i mezburede kıĢlamak iktizâ itmekle her dört hâneye beĢ beygir
dahi zamîme olunup ma„an kıĢladup olıgeldiği üzre narh-ı cârî üzre yem ve
samanları ve zâd ü zevâdelerin tedârik olunmak emrim olmağın kazâ‟-i
mezbûrun mevkūfât defterinde kayd olunan ( ) hânesine her dört hâneye
beĢ beygir kıĢlamak üzre ( ) re‟s beygir ta„yîn olunup dergâh-ı mu„allâm
yeniçerileri ağası olan ġahin Ağa -dâme uluvvuhû- tarafından virilen mühürlü
mektûb mûcebince ol mikdâr davar kıĢladırılup bir vechle müzâyaka ve
zarûret çekdürülmemek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emr-i
celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi müĢârün-ileyh yeniçerilerim ağası
tarafından virilen mühürlü mektûb mûcebince kazâ‟-i mezbûrun ( )
hânesine ta„yîn olunan ( ) re‟s beygirin kifâyet mikdârı arpa ve samanların
ve adamlarının zâd ü zevâdelerini kadîmden olıgeldüği vechle narh-ı cârî
üzre akçeleriyle tedârik ve ihzâr itdirüp vakt ve zamânına değin kıĢlatdırup
müzâyaka ve zarûret çekdirmeyesin ve otak ve derbendci ve köprücü ve
sâyir mu„âf olan re„âyâ dahi ve kıĢlak husûsunda dâhil olmağın husûs-ı
mezbûrda kimesneye inâd ve muhâlefet itdirmeyesin.

Divriği ve Arabgir sancaklarından mâ„adâ beĢ sancakda vâki„ olan elli


sekiz kâdîlığa vech-i meĢrûh üzre baĢka baĢka birer hükm-i Ģerîf yazılup
muhzır ağaya teslîm olunmuĢdur.
Fî evâyil-i C sene [104]6.
222

(Bu iki kazâ sipâhî ocağına kışlak ta„yîn olunup mu„accel gelmeniz
yazıldı)
Livâ‟-i kazâ‟-i Kayseriyye
Hâne 3892

Livâ‟-i kazâ‟-i KırĢehri


Hâne 2222

(Bu iki kazâ silâhdâr ocağına kışlak ta„yîn olunmuşdur)


Livâ‟-i kazâ-i Niğde
Hâne 4982

Livâ‟-i kazâ‟-i Aksaray


Hâne 1412

(Kazâ‟-i mezbûr sağ ulûfeciler ve sağ azeb ocakların kışlak ta„yîn


olunup emr-i şerîf yazılmışdır)
Livâ‟-i kazâ‟-i Konya ve tevâbi„ihâ
Hâne 528

(Bu iki kazâ sol ulûfeci ve sol azeb ocaklarına kışlak ta„yin
olunmuşdur)
Livâ‟-i kazâ‟-i YeniĢehir
Hâne 409

Livâ‟-i kazâ‟-i AkĢehir


Hâne 273

(Bi'l-fi„l re‟îsü'l-küttâb olan Kadri Efendi -tâle bekâhu- nun yetmiş re‟s at
ve katır ve develerine kışlak ta„yîn olunmuşdur)
Kazâ‟-i Gerger
Hâne 185
223

(Zikr olunan kazâlar sâhib-i devlet hazretlerinin kethüdâlık hizmetinde


olan Hüseyin Ağa'ya ve kapucıbaşılara ve tâyifesine kışlak ta„yîn olunmuşdur
tarafından tezkire ile varanlara arpa on ikiye ve altı akçeye bir garâr saman
ve zâd ü zevâdeleri akçe ile sâyirlerde olduğu üzre hükm-i şerîf yazıldı)
Kazâ‟-i Malatya
Hâne 329

Kazâ‟-i Hısn-ı Mansur ve Samsat ve Bezeki?


Hâne 230

Kazâ‟-i Behisni
Hâne 128

(Baş tezkireci olan Mahmud Efendi'nin davarına kışlak ta„yîn


olunmuşdur)
(Nizib kazâsının re„âyâsı dahi ol makūle Rumkal„a kazâsı dahi
sonradan ilhâk olunup ma„iyyet üzre kışlak hizmeti ma„an virilmek üzere
hükm-i şerîf yazılmışdır
Fî evâyil-i B sene [1046].)
Kazâ‟-i Nizib
Hâne

(Bi'l-fi„l defter emîni olan İsmail Efendi'nin ve kîsedâr ve defter-i hâkânî


kâtiblerinin davarlarına kışlak olmuşdur)
Kazâ‟-i Eğin
Hâne

(Bi'l-fi„l tezkire-i sânî Ramazan Efendi'nin ve Rıdvan Efendizâde'nin


davarlarına kışlak ta„yîn olunmuşdur)
Kazâ‟-i Kahta
224

(Kîsedârzâde Mehmed Efendi'nin ve Beğlikçi Kâtibi Mustafa ve Kâtib


Mehmed Efendi'nin ve Ferah Efendi'nin vekîli davarlarına kışlak ta„yîn
olunmuşdur)
Kazâ‟-i ġora
Hâne

(Hâssa hazînedârların davarlarına kışlak ta„yîn olunup emr-i şerîf


yazıldı)
Kazâ‟-i TaĢili
Hâne

(Çavuşbaşı Mehmed Ağa'nın( ) re‟s davarlarına ve cebecilerin elli


re‟s davarına kışlak ta„yîn olunup bu hükm-i şerîf yazıldı)
Livâ‟-i ÇemiĢgezek
Hâne

(Sa„âdetlü sadr-ı a„zam ve serdâr-ı ekrem hazretlerinin ( ) katar


develerine kışlak ta„yîn olunmağla ahur ve sâyir ve anda zâd ü zevâde içün
Ayntab sancağı'nda vâki„ olan kâdîlara müstakil ahkâm-ı şerîfe yazıldı)
Kazâ‟-i Ayntab
Hâne

(Cebeci ve topçuların Haleb câniblerinden cebehâne ve sâyir


mühimmât nakli içün nakl olunan davarlarından elli re‟s davarlarına Haleb
câniblerinden münâsib yerde kışlatmak içün hükm-i şerîf yazıldı)
(Defterdâr paşa hazretlerinin on üç katar devesi dahi mukaddemâ
yazıldı)
(Defterdâr paşa hazretlerinin üç katar katırı ve katırcıların dört re‟s
beygirleri müşârün-ileyh hazretlerinin Erzincan'da olan arpa ve samanı ile
ma„an kışlatdırmak içün hükm-i şerîf yazılmışdır. Deve ahurları
(Sa„âdetlü vezîr-i a„zam ve serdâr-ı ekrem hazretlerinin at ve katır
cem„an ( ) re‟s davarları kışlamak fermân olup mîrahur ağa irişdire deyü
yazılmışdır)
225

Kazâ‟-i Adana

Sa„âdetlü vezîr-i a„zam hazretlerinin Erzincan'da kendüleri satun


alduğu saman ve arpa ile ( ) re‟s deve ve sâyir davar kışlamağa varınca bir
mahall ahûr tedârik itdirilmek üzre hükm-i şerîf yazıldı mîrahur ağa)
Kazâ‟-i Erzincan

Hüküm no: 123 [mükerrer]


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„âdet -tavvelallâhü ömrehû-
ÇemiĢgezek kâdîsına hüküm ki,
Kazâ‟-i mezbûrda kıĢlamak içün fermân-ı Ģerîfim üzre ordû-yı
hümâyûnumda çavuĢbaĢı olan Mehmed -zîde mecduhû- nun ve cebecilerin
cem„an yüz otuz re‟s davarlarının vakt ü zamânına değin kıĢlatdırılmak içün
emr-i Ģerîfim gönderilmiĢ idi lâkin ÇemiĢgezek kazâsı yol üzerinde vâki„ olup
asâkir-i Ġslâm ve âyende ve revendenin memerri olmağla kıĢlak-ı âharına
değin ol mikdâr davarları kıĢlatmağa ve zâd ü zevâdeleri tedârikine iktidârları
olmamağla civârında olan Pertek ve Sağman ve Mazgird sancaklarından
dahi ma„an imdâd olunmak lâzım gelmekle kırk gün ÇemiĢgezek'de
kıĢlatdırulup ve ol mikdâr davara sekiz yüz keyl arpa ve yüz yirmi keyl bulgur
ve sekiz koyun ve yüz vukıyye yağ virilmek üzre kırk güne değin
kıĢlatdırılmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre livâ‟-i
mezbûre irsâl olunan ol mikdâr davarları kırk gün tamâmına değin
ÇemiĢgezek'de kıĢlatdırup ve kırk günde sekiz yüz keyl arpa ve adamlarına
zâd ü zevâde içün yüz yirmi keyl bulgur ve sekiz koyun ve yüz vukiyye yağ
virilmek üzre kırk gün tamâm oldukdan sonra kaldırup Pertek kazâsına
gönderesin emrime muhâlif kimesneye iĢ ve ta„allül ve inâd itdirmeyesin.
Fî evâhir-i B sene [104]6.

Bir sûreti Pertek kâdīsına, eyyâm 15


ġa„îr 1000 keyl, hınta 145 keyl, koyun 8, yağ 125 kıyye

Bir sûreti Sağman kâdīsına eyyâm 30


ġa„îr 600 keyl, hınta 75 keyl, koyun 8, yağ 75 kıyye
226

Bir sûreti Mazgird kâdîsına eyyâm 30


ġa„îr 800 keyl, hınta 75 keyl, koyun 8, yağ 75 kıyye.

[Yev]mü'l-erbi‘â fî 28 C sene 1046

Hüküm no: 124


Buyurulmuşdur.
Deyr Rahbe ve Ane ve Hadise ve Selimiye sancaklarına mutasarrıf
olan Ebû RîĢ oğlu Emîr Mehmed -dâme uluvvuhû- ya hüküm ki,
Sen hadd-i zâtında yarar ve nâmdâr ve dilîr ve Ģecâ„at Ģi„âr ve devlet-i
aliyyemin abd-i sadâkatkârı olup ve bu âna değin vâki„ olan hidemât-ı
hümâyûnda fevka'l-me‟mûl edâ‟-i hizmet ve dîn-i mübîn uğurunda nice âsâr-ı
cemîle ve sa„y ve dikkat vücûda getürdüklerinden gayrı hâlâ sana gönderilen
evâmir-i aliyyem mûcebince yarar ve güzîde uryân askeri ve yarar ve
müsellah adamlarınla kalkup Musul serhaddine varup vakt ü zamânıyla iriĢüp
fermân-ı Ģerîfim olduğu vech üzre Musul muhâfazası hizmetine müteveccih
olup uğur-ı hümâyûnumda küllî hizmet ve def„-i mazarrat-ı Rafaza-i hâsirede
mezîd sa„y ve dikkat ve her hâlde rızâ-yı Ģerîfim üzre hareket eylediğin
mesâmi„-i aliyye-i hüsrevâneme ilkā olunmağın vücûda gelen hizmetlerin izz
ve huzûr-ı fâyizi'n-nûrumda meĢkûr olup du„â-i hayr icâbet karînime mazhar
olmuĢsundur berhurdâr olasın yüzün ağ olsun senden dahi me‟mûl olan bu
makūle asâr-ı cemîle idi ki vücûda getürmüĢsün idi idegeldüğün üzre kemâ-
kâne Musul muhâfazası husûsunda hâliyâ vâlî-i ġam olup hâliyâ Musul'da
olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Mehmed -dâme ikbâluhû- vech ve münâsib
gördüğü üzre hizmet-i muhâfazada bezl-i iktidâr eylemen bâbında fermân-ı
Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda cibilliyetinde merkûz
olan gayret ve hamiyyet ve tīnetinde mermûz olan Ģecâ„at ve Ģehâmet
muktezâsınca vâki„ olan hidemât-ı hümâyûnumda ve evâmir-i Ģerîfemle
fermânım olan husûslarda ve bi-inâyetillâhi te„âlâ Musul eyâletinin cevânib-i
erba„asının hıfz ve hırâsetinde ve a„dâ‟-yı dîn ve devletin def„i Ģer ve
eziyyetlerinden mîr-i mîrân-ı mûmâ-ileyh vech ve münâsib gördüğü üzre bezl-
i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr idüp dâ‟imâ rızâ-yı hümâyûnum tahsîline sa„y
227

ve dikkat ve dîn ve devlet ve ırz ve namus-ı saltanatıma lâyık olan hizmetde


ve maslahatlarda sarf-ı dikkat eyleyesin ki inĢâallâhü te„âlâ uğur-ı hümâyûn-ı
nusret makrûnumda vücûda gelecek hizmetlerin dâ‟imâ envâ„-ı inâyât-ı
aliyyem ve hüsn teveccüh-i hümâyûnuma mazhar olman mukarrerdir Ģöyle
bilesin.

Hüküm no: 125


Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Van Beğlerbeğisi olup hâliyâ Ahıska Kal„ası muhâfazasında olan
Arslan -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Ordû-yı hümâyûnuma mektûb gönderüp Ahıska neferâtı kal„a-i
mezbûre muhâfazasına ta„yîn olunan ümerânın adamları kal„aya dâmen olup
sâyir hizmet-i muhâfazaya me‟mûr olanlar ile ma„an leyl ü nehâr kal„anın ve
etrâf ve cevânibinin hıfz ve hırâsetinde bezl-i iktidâr üzre olduğun i„lâm
itmiĢsin berhurdâr olup yüzün ak olsun senden dahi me‟mûl olan devlet-i
aliyyem uğurunda bezl-i makdûr eylemendir imdi kal„a-i mezbûre intihâ‟-i
serhadd-i mansûrede vâki„ olduğundan gayrı feth-i cedîd olmağla bi-avnillâhi
te„âlâ hıfz ve hırâseti ve etrâf ve cevânibde olan kılâ„ın dahi himâyet ve
sıyâneti mühimmât-ı umûrdan olmağla hâb ve râhatı kendüne harâm idüp ve
dâ‟imâ düĢmanın mekr ve keydinden gaflet itmeyüp kemâl-i basîret ve iĢtibâh
üzre hıfz ve hırâset-i kal„ada gereği gibi ihtimâm etmen bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-ünvânım üzre amel idüp dahi ta„yîn olunduğun üzre
kal„a-i mezbûrenin muhâfazası ve bi-avnillâhi te„âlâ mekr ve keyd-i a„dâdan
himâyet ve sıyâneti husûsunda gereği gibi imtihân ihtimâm idüp -iyâzen
billâhi te„âlâ- ihmâl ve gaflet ve sû‟-i tedbîr ve hareket ile ol havâlîye a„dâ
tarafından bir mahalle zarar ve gezend iriĢdirmemekle ol mesâ„i-i cemîle ve
âsâr-ı haseneyi celîlen vücûda getüresin ve kal„a-i mezbûre muhâfazası
hizmeti içün mukaddemâ ta„yîn olunan ümerânın adamlarından mâ„adâ
hâliyâ Erzurum eyâletine tâbi„ olan kılâ„ neferâtından rûz-ı hızıra değin kifâyet
idecek zâd ü zevâdeleri ile üç yüz kırk nefer hisâr eri ta„yîn ve tüfenk ve
silâhları ile ihrâc olunup mu„accelen Ahıska'ya irsâl ve îsâl olunmak içün
228

Erzurum muhâfazasında olan düstûr-ı mükerrem müĢîr-i müfehham nizâmü'l-


âlem Vezîrim Mehmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya emr-i
hümayûnum gönderilmiĢdir ol mikdâr neferât dahi varup vâsıl olmak üzredir
imdi göreyim seni me‟mûr olduğun üzre dâ‟imâ düĢmanın mekr ve elinden ve
hîle ve iğfâlinden kemâl-i ihtiyât idüp ve ale'd-devâm Çıldır Beğlerbeğisi
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Sefer –dâme ikbâluhû- ile haberleĢüp ma„iyyet ve
ittifâk ile kal„anın ve etrâf ve cevânibin bi-fazlillâhi te„âlâ hıfz ve hırâseti
umûrunda bezl-i makdûr ve sa„y-i mevfûr eyleyesin ve mukaddemâ Çıldır
eyâletine tâbi„ olan ümerâ beği hizmet-i muhâfazaya ta„yîn olunan adamları
kâmilen dâhil-i kal„a olmuĢlar mıdır değil midir ve adamları mevcûd olmayan
beğleri isim ve resimleriyle yazup bildiresin ve hâliyâ ta„yîn olunan üç yüz kırk
neferin dahi her kal„adan kaç nefer ta„yîn ve fermân olunduğun defteri sana
gönderilmiĢdir varanları ve varmayanları ol defter mûcebince yoklayup her
kal„anın varan neferâtın hakīkati üzre isim ve resimleriyle yazup serdâr-ı
ekremime arz ve i„lâm eyleyesin ve bi'l-cümle sen beğlerbeğilerimin yarar ve
nâmdârı olup bi-avnillâhi te„âlâ kal„a-i mezbûrenin hıfz ve hırâseti husûsunda
senden küllî hizmet vücûda gelmek me‟mûl-i Ģerîfimdir ana göre basîret ve
intibâh üzre hareket idüp hakkında olan hüsn-i zannımın izdiyâdına bâ„is ve
du„â-yı hayrım tahsîline sebeb olacak hidemât-ı meĢkûrede bulunmağa
envâ„-ı mesâ„i-i cemîle vücûda getüresin ki hizmetin mukābelesinde envâ„-ı
ri„âyet ve iltifâtıma mazhar düĢüp husûl-i âmâlin ile mümtâzü'l-akrân ve
emsâl olman mukarrerdir Ģöyle bilesin.

[Yev]mü'l-cum‘a fî 14 Receb sene [10]46

Hüküm no: 126


Anadolu Beğlerbeğisine ve Kütahya mollasına ve eyâlet-i mezbûrede
vâki„ olan kâdîlara hüküm ki,
ĠnĢâallâhü'l-meliki'l-müte„âl iĢbu sene sitte ve erba„în ve elf târîhinde
asâkir-i nusret encâma me‟mûr oldukları sefer-i hümâyûnuma teveccüh
eylediklerinde her sancak muhâfazasına otuz nefer alçak hallü erbâb-ı
tîmârın bedelleri mîrî içün alınmak üzre ta„yîn olunmak mu„tâd-ı kadîm
229

olmağla eyâlet-i mezbûrede olan sancakların hıfz ve hirâseti içün olıgeldüği


üzre erbâb-ı tîmârın alçak hâllülerinden otuz nefere beĢ bin akçe tîmârlu bir
nefer baĢ ve buğ olmak üzre bedelleri mîrî içün alınmak ve seferden
alıkonulmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre husûs-ı
mezbûre her biriniz bi'z-zât mukayyed olup eyâlet-i mezbûrede olan
sancaklarda tîmâr tasarruf eden alçak hâllü sipâhîlerin pîr ve nâ-tüvân ve
amel mânde ve sâbî olanlardan bin akçeden üçer bin akçeye varınca tîmârı
olan otuz nefere beĢ bin akçelü bir nefer baĢ ve buğ olmak üzre her sancak
muhâfazasında kalan alçak hâllüleri mübâĢir-i mezbûr ma„rifeti ile ve isim ve
resimleri ve tîmârların yazup ve baĢ kalemi ve adedi ile defter idüp ve
tîmârlarına göre bedel akçeleri mâliye tarafından virilen emr-i Ģerîf mûcebince
cem„ ve tahsîl ve ahz u kabz itdirüp ve defter idüp imzâlu ve mühürlü sûret
defteri ile ve mübâĢir-i mezbûr ile vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı zafer Ģi„ârım
ordû-yı hümâyûnum hazînesine teslîm itdiresin ve muhâfazaya kalan erbâb-ı
tîmâra dahi tenbîh eyleyesin ki serdâr-ı nusret Ģi„ârım tarafından her biri
müstakil emr-i Ģerîf alalar ve asker halkı sefere teveccüh eyledikden sonra
eyâlet-i mezbûrede olan sancakların hıfz ve hırâsetinde mukayyed ve
ihtimâm üzre olup sükkân-ı vilâyetden ve âyende ve revendeden kimsenin
mâlına ve cânına zarar ve gezend iriĢdirilmeyüp bâb-ı muhâfazada mecd ü
sâ„î olalar ve bi'l-cümle zikr olunan alçak hâllü üç bin akçeden ziyâdeye
ruhsat virilmemiĢdir üç bindan ziyâde tîmârı olan bu bahar ile alıkonulmak
ihtimâli olmaya ana göre mukayyed olup üç bin akçeye varınca olan alçak
hâlluden defter idüp mîrî bedellerin virmek üzre vilâyet muhâfazasında
alıkonasın ve her sancakda otuz neferin üzerlerine beĢ bin akçelü bir sipâhî
baĢ ve buğ ta„yîn eyleyesin.

Bir sûreti
Karaman beğlerbeğisine ve Konya mollasına ve eyâlet-i mezbûrede
vâki„ olan kâdîlara

Bir sûreti
Sivas beğlerbeğisine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara
230

Bir sûreti
Haleb beğlerbeğisine ve Haleb mollasına ve eyâlet-i mezbûrede vâki„
olan kâdîlara

Bir sûreti
Mar„aĢ beğlerbeğisine ve Mar„aĢ mollasına ve ve eyâlet-i mezbûrede
vâki„ olan kâdîlara

Bir sûreti
Adana beğlerbeğisine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara

Hüküm no: 127


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
ġam mütesellimi olan Abdullah -zîde mecduhû- ya hüküm ki,
ġam yeniçerileri ağası olan Osman -zîde mecduhû- ile ordû-yı
hümâyûnuma mektûblar gönderüp Seyf oğullarından Emir Ali ve Ma„arra
oğullarından Mîr Melhame üzerlerine seksen levendât eĢkiyâsı cem„ olup biri
Beyrut'u ve biri dahi Sayda'yı zabt itmiĢler iken sen hüsn-i tedbîr ile
tedâriklerin görüp mezbûrânın üzerlerine varup kaldırup zikr olunan mahalleri
hâliyâ adamların zabt eyleyüp ve bu esnâda Harmus? oğulları nâm Ģakīler
dahi merkūm Melhame yanına varup yirmi beĢ bayrak sekban cem„ eyleyüp
beğlik bizim ocağımızdır siz dahi cebren zabt iderüz deyü Zebdanî?
kurbunda Mu„aya? nâm karyede cem„iyyet idüp murûr ve ubûrlarından
huccâc-ı müslimînin ve ebnâ‟-i sebîlin emvâl ve esbâbların gāret ve katl-i
nüfûs ve kat„-ı tarîk eyleyüp fesâd üzre olmalarıyla ġam askeriyle anun
üzerine dahi varup bi-avnillâhi te„âlâ sürüp iki yüz mikdârı dil ve baĢ alup
cümle eĢkiyâyı def„ ve izâle itmekle merkūm Emîr Melhame hâliyâ yerinde
karâr idüp ve lâkin bu cümlenin iki bin mikdârı adamları olduğun istimâ„
eylediğinizi bildirmiĢsin berhurdâr olasın bu husûsda olan hizmetin meĢkûr
olmuĢdur imdi eyâlet-i mezbûrenin ve etrâfının hıfz ve hırâseti lâzime-i dîn ve
devletden olmağla dâ‟imâ basîret ve intibâh üzre olup anun gibi etrâfda zuhûr
idüp re„âyâ ve ebnâ‟-i sebîli tecavüz eyleyen eĢkiyâ ve ehl-i fesâdın
üzerlerine varup ümerâ‟-i ġam ile ma„an def„-i mazarratlarında dikkat ve
231

ihtimâm idüp hıfz ve hirâset-i memleket ile mukayyed olman bâbında fermân-
ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusû buldukda bu bâbda sâdır
olan emrim üzre amel idüp dahi dâyimâ basîret ve intibâh üzre olup anun gibi
ġam ve Trablus zikr olunan Seyf ve Maarra oğullarından ve gayrı Dürûzî
eĢkiyâsından ba„zı ehl-i fesâd ve kuttâ„ü't-tarîk bir mahalde cem„iyyet idüp
fesâda mübâĢeret eylediklerin haber alduğunda sen dahi ümerâ‟-i ġam ve
yeniçeriyân ve sâ‟ir asâkir-i Ġslâm ile ne mahalle dernek ve cem„iyyet idüp
ittifak ve ma„iyyet ile üzerlerine varup cem„iyyetlerin dağıtup Ģekāvet ve
fesâdında musırr ve re„âyâ ve memlekete muzırr olan eĢkiyâ ve ehl-i fesâdın
cezâların virüp def„-i mazarratlarına bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsur
eyleyesin ve bi'l-cümle bu husûsda tamâm basîret ve hakîmâne vaz„-ı
hareket üzre olup îkāz-ı fitne-i azîmeden dahi kemâl-i ihtiyât eyleyüp eĢkiyâ
ve ehl-i fesâdın def„ ve izâlelerine hüsn müĢâvere ve ittifâk ile itmâm ve ġam
etrâfında levs-i vücûd-ı eĢkiyâyı urbândan pak ve tathîr eylemeğe sa„y ve
ikdâm eyleyesin refâh-ı hâl-i ra„iyyet ve intizâm-ı ahvâl-i memleket
husûsunda ve eĢkiyâ-yı urbânın def„-i mazarratı emrinde vücûda gelen
hizmetin meĢkûr olup me‟mûlün ile ri„âyet olunmasını mukarrer bilesin ve bu
bâbda sana imdâd ve mu„âvenet eylemek içün ġam ümerâsına evâmir-i
Ģerîfem gönderilüp her biri hâzır ve müheyyâ bulunmaları husûsu tenbîh
olunmuĢdur ana göre ma„lûmun olup vakt-i lâzimede her birin dimeyüp ve
muhkem dernek ve cem„iyyet idüp eĢkiyâ-yı urbâna bir vechle vücûd
virmeyüp def„-i mazarratların kemâ-yenbeğî ihtimâm eyleyesin ammâ bu
bahâne ile kendü hâlinde olanlara tecâvüz olunduğuna ve Ģer„-i Ģerîfe muhâlif
îkāz-ı fitneye sebeb olur fi„l ihtiyâr olunduğuna rızâ-yı hümâyûnum yokdur
ana göre âgâh olup rızâ-yı Ģerîfime muhâlif vaz„ından ictinâb eyleyesin.

Bir sûreti
Ġhtisâr üzre ġam yeniçerilerinin ağasına iken […] iktizâ eyledüğünde
ġam mütesellimi ile ma„an mükemmel kalkup vech ve münâsib buyurulan
hizmetde bulunasın deyü tasarruf ile yazıldı.
232

Hüküm no: 128


Bâ-hatt ve tashîh-i hazret-i efendi -tâle bekāhu-
ġam Beğlerbeğisi olup hâlâ Musul muhâfazasına ta„yîn ve irsâl olunan
Mehmed –dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Kerkük Kal„ası'nın bi-avnilâhi te„âlâ mekr ve keyd-i a„dâdan
muhâfazası mühimmât-ı umûrdan olup ve içinde âmâde kul lâzım olmağla
Musul kulundan ve Rum yiğitlerinden olup kal„a muhâfazasına i„timâd olunup
ve müdâfa„a-i düĢmana kādir olanlardan yüz atlı nefer yarar kulu Kerkük
Kal„ası muhâfazasına ta„yîn ve hâlâ Musul'da yeniçeri ağası olan Çalık oğlu
Ġbrahim'i üzerlerine ağa nasb eyleyüp müretteb ve mükemmel tüfenk ve
silâhları ile kaldırup Kerkük Kal„ası'na irsâl eylemen emr idüp buyurdum ki (
) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi husûs-ı
mezbûre bi'z-zât mukayyed olup Musul kullarından ve Rum yiğitlerinden kal„a
muhâfazası i„timâd olunur cenk ve harbe ve müdâfa„a-i düĢmana kādir
olanlardan yüz elli neferi kal„a-i mezbûre muhâfazası içün ta„yin ve defter
idüp ve mezmûr Ġbrahim'i üzerlerine ağa nasb eyleyüp Kerkük Kal„ası
muhâfazasına gönderüp leyl ü nehâr kal„a-i mezbûreyi hıfz ve hirâset itdirüp
a„dâ-yı dîn ve mellâ„în-i hâsirînden zarar ve gezend iriĢdirmemeği sa„y ve
ihtimâm eylemeleri husûsunda muhkem tenbîh ve te‟kîd eyleyesin ve bi'l-
cümle husûs-ı mezbûr mühimmât-ı umûrdandır tekâsül ve ihmâl itmeyüp
emr-i Ģerîfim vusûl bulduğu gün mübâĢir-i mezbûru ( ) ve ber vech-i ta„cîl
yazup ve ihrâc idüp sa„y ve dikkat eyleyesin ve iĢbu emr-i Ģerîfim vusûlünde
ne vechle takayyüd idüp ve yazduğın kulun defteri serdâr-ı ekremime
gönderüp fermânım olunduğu üzre neferât-ı mezbûreyi hangi gün
yolladuğunu arz ve i„lâm eyleyesin.

Bu dahi
Bir sûreti
Musul beğlerbeğine yazıldı
233

Hüküm no: 129


Bu dahi
ġehrizol beğlerbeğisine hüküm ki,
Kerkük Kal„ası'nın muhâfazası umûr-ı lâzime-i dîn ve devletden
olmağla hâliyâ Musul kolundan yüz elli nefer yarar ve müsellah kul ta„yîn ve
üzerlerine hâliyâ Musul'da yeniçeri ağası olan Çalık Ġbrahim kul ağası nasb
olunup kal„a-i mezbure muhâfazasıçün gönderilmeğin mezbûr Ġbrahim'i kul
ağalığı hizmetinde istihdâm idüp kal„a-i mezbûrenin bi-avnillâhi te„âlâ
muhâfazası emrinde ihtimâm eylemen bâbında fermân-ı Ģerîf sâdır olmuĢdur
buyurdum ki ( ) vusûl buldukda sâdır olan emrim üzre mûmâ-ileyh Ġbrahim'i
Kerkük Kal„ası'nın kul ağalığı hizmetinde istihdâm idüp ve leyl ü nehâr kal„a-i
mezbûreyi hıfz ve hırâset etdirüp bi-fazlillâhi te„âlâ a„dâ-yı dîn ve mellâ„în-i
hâsirînden kal„a-i mezbûreye zarar ve gezend iriĢdirmemeğe sa„y-i beliğ ve
hüsn-i ve ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 130


ġam beğlerbeğisi olup Musul muhâfazasında olan Mehmed PaĢa'ya
hüküm ki,
Musul etrâfında olan kurâ re„âyâsı zarûret ve müzâyakadan ve
ba„zıların ta„addî ve tecâvüzlerinden etrâf ve cevânibe göçüp perâkende ve
perîĢân oldukları mesmû„-ı hümâyûnum olmuĢdur imdi ol serhadlerin Ģen ve
âbâdân olması lâzıme-i devlet-i aliyyemden olmağın ol makūle re„âyâ
fukarâsının rusûm ve sâyir müteveccihât ve teklîfâtları üç yıla değin afv
olunup nesne teklîf olunmayup kemâ-kâne yerlerine gelüp zirâ„at ve
hirâsetlerine meĢgūl olup Musul etrâfında Ģen ve âbâdân eylemeleri bâbında
fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda
sâdır olan fermân-ı Ģerîfimi nefs-i Musul'da ve Musul'a tâbi„ olan kasabât ve
kurâda câ be-câ nidâ itdirüp Musul tarafında olan re„âyânın rusûm ve
müteveccihâtları ve sâyir teklîfâtları üç bine yıla değin mu„af olduğun her
birine bildirüp etrâf ve cevânibe perâkende olan re„âyâ tâ‟ifesinin kendü
karyelerine ve yerlerine getürüp her birine ümîd ve istimâlet virüp üslûb-ı
sâbık üzre Musul etrâfın Ģen ve âbâdân itmeğe sa„y ve ihtimâm getürdesin ve
234

bi'l-cümle ol havâlî ke'l-evvel ma„mûr ve âbâdân olması murâd-ı


hümâyûnumdur ana göre sen dahi bu husûsda gereği gibi ihtimâm idüp üç
yıla değin re„âyâ fukarâsına nesne teklîf itmeyüp ve itdirmeyüp himâyet ve
sıyânetlerinde ve ol etrâfı Ģen ve âbâdân eylemesinde sarf-ı makdûr idüp
rızâ-yı Ģerîfim tahsîl ile hayr du„ama mazhar olasın.

[Yev]mü'l-isneyn fî 22 Receb sene [10]46

Hüküm no: 131


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
ġam mütesellimi olan Abdullah -zîde mecduhû- ya hüküm ki,
ġam yeniçerileri ağası olan kıdvetü'l-emâcid ve'l-a„yân -zîde mecduhû-
ile ordû-yı hümâyûnuma mektûblar gönderüp Seyf oğlu Emîr Ali nâm Ģakī
üzerine ba„zı sekbân eĢkiyâsı cem„ ve Beyrut'u ve Ma„an oğlu Emîr Melhame
dahi Sayda'yı zabt itmiĢler iken sen hüsn-i tedbîr ile tedâriklerin görüp zikr
olunan mahallerden mezbûrları kaldırup hâliyâ adamların zabt eyleyüp bu
esnâda Harmus? oğulları nâm Ģakīler dahi varup mezbûr Melhame yanına
varup yigirmi beĢ bayrak sekbân cem„ eyleyüp Ba„lbek bizim ocağımızdar biz
dahi cebren zabt ideriz deyü Zindani? kurbunda Menû„a? nâm karyede
ebnâ‟-i sebîlin emvâl ve libâsları gāret ve katl-i nüfûs tarîk eyleyüp fesâd üzre
olmalarıyla ġam askeri ile üzerlerine varup bi-avnillâhi te„âlâ anları dahi sürüp
iki yüz mikdârı dil ve baĢ alıp cümle eĢkiyâyı def„ ve izâle itmekle merkūm
Emîr Melhame hâliyâ yerinde karâr idüp ve lâkin bu cümlenin iki bin mikdârı
adamları olduğu istimâ„ etdüğün bildirmiĢsin berhurdâr olasın bu husûsda
olan hizmetin meĢkûr olmuĢdur imdi eyâlet-i mezbûrenin ve etrâfının hıfz ve
hırâseti lâzime-i dîn ve devletden olmağla dâyimâ basîret ve intibâh üzre olup
iki bin kiĢi etrâfında zuhûr idüp vilâyet-i Mar„aĢ'a muzırr olan eĢkiyâ ve ehl-i
fesâdın ümerâ‟-i ġam ve sâyir asâkir-i Ġslâm ile muhkem cem„iyyet idüp
üzerlerine varup ma„rifet-i Ģer„le def„-i mazarratlarında dikkat ve ihtimâm idüp
hıfz ve hırâset-i memleket ile mukayyed olman bâbında fermân-ı alîĢânım
sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
emrim üzre amel idüp dahi dâyimâ basîret ve intibâh üzre olup iki kiĢi ġam ve
235

Trablus etrâfında zikr olunan Seyf ve Ma„an oğullarından ve gayrı Durûzî


eĢkiyâsından ba„zı ehl-i fesâd ve kuttâ„ü't-tarîk ne mahalde cem„ idüp fesâda
mübâĢeret eyledüklerin haber alduğunda sizlerdahi ümerâ‟-i ġam ve
yeniçeriyan ve sâyir asâkir-i Ġslâm ile muhkem dernek ve cem„iyyet idüp ittifâk
ve ma„iyyet ile üzerlerine varup cem„iyyetlerin dağıdup Ģekāvet ve fesâdında
musırr ve re„âyâ ve memlekete muzırr olan eĢkiyâ ve ehl-i fesâdın cezâlarını
virüp def„-i mazarratlarında bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin ve
bi'l-cümle husûsda basîret ve hakîmâne vaz„ ve hareket üzre olup îkāz-ı fitne-
i azîmeden dahi kemâl-i ihtiyât eyleyüp eĢkiyâ ve ehl-i fesâdın def„ ve
izâlelerinde anda hüsn-i müĢâvere ve ittifâk ile ihtimâm ve ġam etrâfın levs-i
vücûd-ı eĢkiyadan pak ve tathîr itmeğe sa„y ve ikdâm eyleyesin refâh-ı hâl-i
ra„iyyet ve intizâm-ı ahvâl-i memleket husûsunda ve iĢkiyâ-yı urbânın def„-i
mazarratı emrinde vücûda gelen hizmetin meĢkûr olup me‟mûlün ile ri„âyet
olmanı mukarrer bilesin ve def„-i mazarrat-ı eĢkiyâ husûsunda sana imdâd ve
mu„âvenet eylemen içün ġam ümerâsına evâmir-i Ģerîfem gönderilüp her biri
hâzır ve müheyyâ bulunmaları husûsunda tenbîh-i hümâyûnum olmuĢdur
ana göre ma„lûmun olup vakt-i lâzimede her birini da„vet ve muhkem dernek
ve cem„iyyet idüp eĢkiyâ-yı urbâna bir vechle vücûd virmeyüp def„-i
mazarratlarında kemâ-yenbeğî ihtimâm eyleyesin ammâ bu bahâne ile kendü
hâlinde olanlara tecâvüz olunduğuna ve Ģer„-i Ģerîfe îkāzen fitneye sebeb olur
kavl ihtiyâr olunduğuna rızâ-yı hümâyûnum yokdur ana göre âgâh olup rızâ-
yı Ģerîfime muhâlif vaz„dan ictinâb eyleyesin

Hüküm no: 132


Bu dahi
Sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup hâlâ ber-vech-i arpalık Kudüs-i Ģeriîf
sancağına mutasarrıf olan ( ) -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Hâliyâ Ma„an ve Seyf oğulları ba„zı bakiyyetü's-suyûf Durûzî ve urbân
eĢkiyâsı ve ġam Trablus etrâfında câ be-câ ba„zı mahallerde cem„iyyet ile
gezüp huccâc-ı müslimînin ve ebnâ-yı sebîlin yollarına inüp katl-i nüfûs ve
gāret-i emvâl idüp fesâd ve Ģenâ„at üzre oldukları i„lâm olunmağla ol makūle
eĢkiyâ ve ehl-i fesâdın hüsn-i tedbîr ile def„ ve izâleleri husûsunda ġam
236

mütesellimine hükm-i Ģerîfim gönderilmeğin sen dahi yarar ve müsellah


adamlarınla hâzır ve müheyyâ bulunup anun gibi üzerlerine varılmak iktizâ
idüp mütesellim-i mezbûr seni yanına da„vet eyledüğünde isti„câl ile kalkup
yanına varup ma„iyyet ve ittifâk ile vech ve münâsib gördüğü üzre vilâyet ve
ra„iyyete tecâvüz üzere olan eĢkiyânın def„i husûsunda hizmetde bulunman
emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı
Ģerîfim üzre yarar ve müsellah adamlarunu yanına cem„ idüp hâzır ve
müheyyâ olup anun gibi bir yerden Durûzî ve urbân eĢkiyâsından bir
mahalde cem„iyyet ve re„âyâ ve ebnâ‟-i sebîle îsâl-i mazarrat eyledüği haber
alınup üzerlerine varılmak iktizâ idüp mütesellim-i mûmâ-ileyh tarafından
mektûb ve adam varup yanına da„vet eylediğinde bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve
tevakkuf eylemeyüp müretteb ve mükemmel kalkup bi'l-fi„l yanına varup vech
ve münâsib gördüğü üzre ma„iyyet ve ittifâk ol makūle eĢkiyânın def„-i
mazarratlarında hizmetde ve yoldaĢlıkda bulunmağa sa„y ve ihtimâm
eyleyesin.

Bunlar dahi
Bir sûreti
Ber-vech-i arpalık Gazza sancağı beğine

Bir sûreti
Safed sancağı beğine

Bir sûreti
Aclun sancağı beğine

Bir sûreti
Leccûn sancağı beğine

Bir sûreti
Nablus sancağı beğine

Bir sûreti
237

Deyr sancağı beğine

[Yev]mü'l-ehad fî 28 selh-i B sene [104]6

Hüküm no: 133


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„adet -tavvelallâhü te„âlâ ömrehû-
Artukâbâd kâdîsına hüküm ki,
Mîrî develer kıĢlamak içün müceddeden taht ve kazânda binâ olunan
deve ahuruna ( ) katar deve irsâl olunmağın zikr olunan mikdârı katar
devenin arpa ve saman bedellerin alup binâ olunan anbarlarına vaz„ olunmak
ve sarbanların dahi nafakaları ma„an cem„ olup virilmek içün mukaddemâ
emr-i Ģerîfim irsâl olunmuĢ idi imdi ol emr-i hümâyûnum üzre zikr olunan
ahurda olan arpa ve samanları ve devecilerin zâd ü zevâdeleri irsâl olunan
emr-i hümâyûnumda tasrîh ve ta„lîl olunduğu üzre bi't-tamâm tedârik olunmuĢ
mudur ve her bir katara günde bir kile arpa ve bir garâr saman tamâmen
virilüp gereği gibi besleyüp tîmârları ve gayrı ahvâlleri görüldüğü yoklanup
ma„lûm-ı hümâyûnum olmak umûr-ı lâzimeden olmağın husûs-ı mezbûr içün
hâliyâ serdâr-ı ekremim -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- nun adamlarından ( )
ve sergî-i hümâyûnum emîni tarafından ta„yîn ve irsâl olunmağın sen ki
kâdîsın ve a„yân-ı vilâyet ile kalkup zikr olunan ahurun üzerine varup
fermânım olduğu üzre arpa ve samanları sarbanlarun bi't-tamâm tedârik ve
ihzâr ve der-anbar olunduğu ve yem ve samanları kâmilen virilüp ve yatakları
ve tîmârları ve zarar? nafakaları görülüp ve devecilerin kimesneye ta„addîleri
olduğu ve olmaduğu kurbunda olan ahâlî-i kasaba ve kurâdan hafiyyeten ve
alâniyyeten su‟âl olunup sıhhati ile tahsîl olundukdan sonra vukū„u üzre arz
olunmak bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi husûs-ı mezbûre
mübâĢir ta„yîn olunan mezbûran kulum mübâĢeretleri ile bi'z-zât mukayyed
olup vilâyetin a„yân ve ihtiyârları ile kalkup umûrun ahurun üzerine varup ve
yoklayup develerin fermânım olan arpa ve samanları ve sarbanların
nafakaları mukaddemâ gönderilen emr-i Ģerîfimde tasrîh ve ta„yîn olunduğu
minvâl üzre kâmilen alınup der-anbar olduğun müĢâhede idüp ve günder her
238

bir katara bir keyl-i Ġstânbûlî arpa ve bir araba saman kâmilen virilmek ve
gereği gibi beslenüp tîmârları olup durdukları yerin deveye nef„i ve zararı var
mıdır ve devecülerin fukarâ üzerine çıkup ta„addî ve tecâvüzleri olduğu
olmaduğu hafiyyeten ve alâniyyeten tafahhus ve su‟âl idüp kemiyyeti ve
hakīkati ile develerin ve devecilerin ahvâllerin yazup müĢârün-ileyh vezîr-i
a„zam ve serdâr-ı zafer Ģi„ârım -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya mu„accelen arz
ve i„lâm eyleyesin ve bi'l-cümle bu husûsa ihtimâm idüp eğer develerin arpa
ve samanların kâmilen der-anbar ve sarbanların nafakaları ihzâr olduğuna ve
yem ve samanları ta„yîn olunduğu üzre tamâmen virildüğüne ve devecilerin
fukarâya ta„addîleri olduğu ve olmaduğuna müte„allik ahvâle vukūf tahsîl idüp
sıhhati üzre arz eyleyesin ammâ müsâmaha ve himâyet ile veyahud garaz ve
ta„assub ile hilâf-ı kaziyye i„lâmdan dahi ictinâb eyleyüp mâdde-i hakdan
inhirâf göstermeyesin Ģöyle bilesin

Bunlar dahi
Bir sûreti
Artukâbâd kâdîsına katar 100

Bir sûreti
Bozok kâdîsına 80 katar

Bir sûreti
Zile Kâdîsına 70 katar

Bir sûreti
( ) kâdîsına 100 katar

Bir sûreti
Niksar kâdîsına 100 katar

Bir sûreti
YeniĢehri kâdîsına 70 katar

Bir sûreti
239

Yalvaç kâdîsına 70 katar

Bir sûreti
Karahisâr kâdîsına 80 katar

Bir sûreti
Ankara kâdîsına 38 katar

Bir sûreti
Musul'da olan Mehmed PaĢa'ya 10 katar

Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i devlet


Aydın sancağında ( ) kazâsına tâbi„ ( ) nâm mahalde binâ olunan
ahûrun dahi vech-i meĢrûh üzre yoklamasıçün vâlisine ve muhassılına
hitâben hükm-i Ģerîf yazıldı fî evâyil-i ġ sene [1046].

Bu dahi
Mağnisa kâdîsına ve mütesellimine ve muhassıla dahi Saruhan
sancağında ( ) nâm mahalde binâ olunan ahurun dahi yoklamasıçün vech-i
meĢrûh üzre hükm-i Ģerîf yazıldı. Fî evâyil-i ġ sene [1046]

[Yev]mü'l-ehad fî 9 Ş sene [104]6

Hüküm no: 134


Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Bu emr gitmeyüp alıkonmuşdur.
Haleb beğlerbeğisine ve Haleb kâdîsına hüküm ki,
Hâliyâ mahrûsa-i Haleb ahâlîsi beyninde cârî olan akçe kırkık ve zuyûf
ve ziyâde kem-ayâr olup sikke-i hümâyûnum ahvâli muhtell ve müĢevveĢ
olduğu i„lâm olunup sikke-i hümâyûnum husûsunda gereği gibi dikkat ve
ihtimâm olmak mühimmât-ı lâzimeden olmağla bu hususa her biriniz bi'z-zât
mukayyed olup mukaddemâ Asitâne-i sa„âdetimde kat„ olunduğu üzre hâlis
gümüĢden on ikisi bir dirhem gelür akçe itdirilüp ve min-ba„d kırkık ve zuyûf
ve kem-ayâr akçe ile mu„âmele itdirilmeyüp sikke-i hümâyûnum tashîhi ile
240

takayyüd ve ihtimâm eylemeniz bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur


buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp
dahi mukaddemâ Asitâne-i sa„âdetimde kat„ ve câri olduğu üzre Haleb
darbhânesinde dahi hâlis gümüĢden on ikisi bir dirhem gelür cedîd akçe kat„
itdirüp min-ba„d zuyûf ve kırkık ve kem-ayâr akçe ile beyne'n-nâs beĢ„ ve Ģirâ
itdirmeyüp cedîd ve hâlisü'l-ayâr on ikisi bir dirhem gelür akçe ile bey„ ve Ģirâ
itdiresin bu husûs ziyâde mühimmât-ı umûrdandır her biriniz bi'z-zât
mukayyed olup ihmâl ve müsâhele ve gayrı tarîkle hâliyâ kat„ olunacak cedîd
akçeye bakır katılup mağĢûĢ ve kem-ayâr olmağla mu„âmele husûsunda
üsret çekilmek ihtimâli olmaya Ģöyle ki bu bâbda adem-i takayyüdün sebebi
ile zamân-ı kalîlde gerü tebeddül ve tağayyür bulup sikke-i hümayûnum
müĢevveĢ ve muhtel ola sonra mes‟ûl ve mu„âteb olman mukarrerdir ana
göre basîret üzre olup pak ve hâlis gümüĢden on ikisi bir dirhem gelmek üzre
cedîd akçe kat„ itdirüp cârî olması husûsunda ve zuyûf ve kırkık ve kem-ayâr
akçe ile mu„âmele itdirmemekde gereği gibi ihtimâm eyleyesin.

Hüküm no: 135


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Yüzdepare kâdîsına ve Zile Voyvodası Kenan -zîde mecduhû- ya
hüküm ki,
Sen ki voyvoda-i mûmâ-ileyhsin Zile ve Ortapare kâdîları ile ordû-yı
hümâyûnuma mektûb gönderüp havâss-ı Zile'de müceddeden binâ olunan
ahûrda kıĢlayacak yüz katar mîrî develer içün Zile ve Ortapâre ve Yüzdepâre
kazâlarında Ģa„îr ve saman iĢtirâ ve der-anbar olunması bâbında emr-i
Ģerîfim vârid olmağla zikr olunan arpa re„âyâya tarh ve tevzî„ ve cânib-i
mîrîden ta„yîn olunan akçelerin bi't-tamâm mahfil-i kazâda a„yân-ı vilayet
ma„rifetleri ile re„âyâya teslîm olunup kaza‟-i Zile re„âyâsı fermân-ı Ģerîfim
üzre teveccüh olup arpa ve samanı getürüp hân-ı mezbûrda binâ olunan
anbarlara teslîm idüp lâkin havâss-ı merkūmeye tâbi„ Yüzdepâre kazâsı
re„âyâsı vârid olan emr-i Ģerîf ordû-yı hümâyûndandır mademki Asitâne'den
emr-i Ģerîf gelmeye bu zahîreyi virmezüz deyü itâ„at-i emr itmeyüp ve bu ana
değin bir keyl arpa ve bir garâr saman virmeyüp mîrî develerin yem ve
241

samanına muzâyaka çekmeleri muhakkak ve mukarrer olduğundan mâ„adâ


mezbûrların adem-i itâ„atleri sâyir re„âyâya dahi sirâyet idüp anlar dahi
ba„de'l-yevm vârid olan emr-i Ģerîfime adem-i imtisâl üzre olmaları mukarrer
olduğun arz eylediğiniz ecilden fermân olunan iĢtirâ arpasın ve samanın
gönderilen evâmir-i Ģerîfe mûcebince takdîr olunan bahâ ile bî-kusûr virüp
ta„allül eylemeyeler Ģöyle ki bundan sonra Asitâne-i sa„âdetim ve ordû-yı
hümâyûnum tarafından virilen evâmir-i Ģerîfeye muhâlif ta„allül iderler ise iğvâ
ve idlâl idüp mâni„ olanlar her kimler ise ahvâlleri isim ve resimleriyle ordû-yı
hümâyûnuma arz ve i„lâm olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl
buldukda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi fermân olunan iĢtirâ arpasın
ve samanın Asitâne-i sa„âdetim ve ordû-yı hümâyûnum câniblerinden virilen
evâmir-i Ģerîfem mûcebince bî-kusûr virüp bir vechle ta„allül ve bahâne
itmeyeler ve itdirmeyesin Ģöyle ki bundan sonra gerü ta„allül ve bahâne
iderler ise ol makūle iğvâ ve idlâl idüp mâni„ olanları her kimler ise isim ve
resimleriyle ahvâllerin ordû-yı hümâyûnuma arz eyleyesin ki ihzâr olunup
lâzım gelen icrâ oluna ammâ bu bahâne ile fermân-ı hümâyûnuma muhâlif
garaz ve ta„assub ile kimesne rencîde olunmak ihtimâli olmaya.

[Yev]mü'l-cum‘a fî 13 Ş sene [104]6

Hüküm no: 136


Bâ-hatt bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Ber minvâl-i meşruh
Hizan hâkimine hüküm ki,
Müküs Sancağı beği olan Seyyid Hân'ın ve Karlı Beği Korcu Beğ?
senin ile mâbeynde ba„zı burûdet ve adâvetleri vâki„ olmağla mezbûrlar
hâliyâ Hakkari Hâkimi olan emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Ġmadüddin -dâme ikbâluhû-
ya ilticâ ile yanlarına bir mikdâr adam cem„ idüp gelüp Hizan'a müte„allik ba„zı
karyeleri urup yağma ve gāret idüp kal„ası üzerine gelmek kasdında
oldukların mektûbunla i„lâm eyledüğün ecilden mezbûrlara serdâr-ı ekremim
tarafından pend ve nasîhatı Ģâmil mektûb gönderilüp nasîhat olunmuĢdur
kabûl idüp ahsen vechle def„-i fitne olursa fîhâ ve illâ inâdlarında musırr olup
242

rızâ-yı hümâyûnuma muhâlif girü kal„a-i mezbûre üzerine gelmek sevdâsında


olurlarsa Bitlis Hâkimi ve ġurub? ve Zarki? sancakları beğleri mükemmel
adamlarıyla kalkup varup sana imdâd idüp hizmetde bulunmaları içün
evâmir-i Ģerîfem gönderilmiĢdir ana göre ma„lûmun olup sulha sa„y idenlerin
kelimâtın kabûl idüp ve ahsen vechle üzerinden def„ eylemen olmayup
fesâdlarında ısrârları mukarrer olduğundan mezbûrları da„vet iktizâ eyledüği
vech üzre def„-i ihtilâle sa„y eylemen bâbında fermân-ı sa„âdet ünvânım sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bunda sâdır olan fermân-ı celîli'l-
ünvânım üzre amel idüp dahi mezbûrân Korcu ve Seyyid Hân vezîr-i a„zâm
tarafından pend ve nasihati müĢ„ir gönderilen mektûba amel idüp ve
mâbeyniniz ıslâh olup kalkup sancaklarında gidüp kendü hâllerinde olurlar ise
minhâ ve illâ inâdlarında musırr olup kal„a-i mezbûre üzerine zarar ve
kasdında olurlarsa ( ) hâkimi mûmâ-ileyh ve ġirub ve Zarki sancakları
beğlerini yanına da„vet idüp iktizâ eyledüği vechle ma„iyyet ve ittifâk ile
mezbûrları üzerinden def„ idüp def„-i fitne ve ihtilâl eyleyesin nush ve pend ile
mâbeyniniz kâbil-i ıslâh iken garaz ve hazz-ı nefs ile sen dahi inâd idüp sana
imdâd ta„yîn olunmuĢdur deyü fitne-i azîme uyandırmak sevdâsında
olduğuna ve mâbeyninizde olan adâvet sebebi ile re„âyâ-yı memleket
pâyimâl olduğuna rızâ-yı Ģerîfim yokdur ana göre ma„lûmun olup üzerine
gelen mezbûrları mesâlih tarîk ile mi olur ve gayrî vechle mi olur lâyık-ı
devlet-i aliyyem olduğu üzre def„-i ihtilâle sa„y idüp îkâz-ı fitneyi mûcib ve
Ģürekâsı cem„ine bâ„is olur hâl irtikâbından ictinâb eyleyesin.

Hüküm no: 137


Bu dahi
Sancağı beğine hüküm ki,
Hâliyâ Müküs Beği olan Seyyid Hân'ın Hakkari Beği Korcu Beğ Hizan
Hâkimi olan Abdal -dâme uluvvuhû- ile mâ-beynlerinde burûdet ve adâvet
vâki„ olmağla mezbûrân Korcu ve Seyyid Hân haliyâ Hakkari hâkimi olan
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Ġmadüddin -dâme ikbâluhû- ya istimdâd ve ilticâ ile
yanına bir mikdâr adam cem„ idüp gelüp Hizan hükûmetine müte„allik olan
ba„zı karyeleri yağma ve gāret idüp hâliyâ ( ) kal„ası üzerine gelmek üzre
243

oldukları i„lâm olunmağla mezbûrlara pend ve nasîhat olunup ahsen vechle


mezbûrları Hizan hükûmetine müte„allik olan mahallerden kaldırılmak
husûsunda iktizâ eyledüği vechle Hizan hâkimi olan müĢârün-ileyh Abdal -
dâme uluvvuhû- ya imdâd ve i„ânet olunup def„-i fitne ve idlâl olunmak
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda
bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim üzre amel idüp dahi mezbûrlar pend ve
nasihat kabûl itmeyüp inâdlarında musırr olurlar ise iktizâ eyledükde yarar ve
mükemmel adamlarınla kalkup müĢârün-ileyh Abdal -dâme uluvvuhû- ya
imdâd ve i„ânet idüp ma„iyyet ve ittifâk ile ahsen vechle mezbûrânı ol
havâlîden kaldırılup münâsib görüldüğü üzre def„-i fitne ve idlâle sa„y
eyleyesin ve bi'l-cümle mezbûrlar birbirlerine düĢüp mâ-beynlerinde olan
adâvet sebebi ile re„âyâ pâyimâl olduğuna rızâ-yı Ģerîfim yokdur ana göre
ihtimâm olunup hâkim-i mûmâ-ileyhe iktizâ eyledüği vechle imdâd ve i„ânet
ve lâyık-ı devlet-i aliyyem olduğu üzre ma„iyyet ile def„-i fitne ve ihtilâllerine
sa„y ve dikkat eyleyesiz ammâ mezbûrlara nasîhat ve suhûlet ile def„i
mümkün iken garaz ve dahi hazz-ı nefsiyle fitne-i azîmeye bâ„is olur
ahvâlden ictinâb eyleyesin

Bir sûreti
Rum ve Kirdkar sancakları beğine Hamza Beğ'e

Bir sûreti
ġirub? me„a Siird sancakları beğine

Hüküm no: 138


Bu dahi
Bitlis hâkimine hüküm ki,
Hâliyâ Seyyid Hân'ın ve Kazlı? Beği Korcu'nun? cenâb-ı emâret-me‟âb
Hizan Hâkimi olan Abdal -dâme uluvvuhû- ile mâ-beynlerinde burûdet ve
adâvetleri vâki„ olmağla mezbûrân Korcu ve Seyyid Hân hâliyâ Hakkari
hâkimi olan Ġmadüddin -dâme ikbâluhû- ya istinâd ve ilticâ ile yanlarına birer
mikdâr adam cem„ idüp gelüp Hizan hükûmetine müte„allik olan ba„zı
karyeleri yağma ve gāret idüp ( ) kal„ası üzerine gelmek üzre oldukları i„lâm
244

olunmağla mezbûrlara nush ve pend olmağla mâ-beynleri ıslâh olup ol


havâlîden kaldırılmak husûsunda iktizâ eyledüği vechle Hizan Hâkimi olan
müĢârün-ileyh Abdal -dâme uluvvuhû- ya i„ânet ve imdâd olunmak ve ahsen
vechle def„-i fitne ve fesâd olmak bâbında fermân-ı Ģerîfim sâdır olup imdi
mezbûrların kal„a-i mezbûre üzerine vardukları vârid olup fitne ve fesâda
Ģürû„ eyledikleri muhakkak olmağla yarar ve mükemmel adamlarunla ber-
vech-i ta„cîl kalkup Hizan'a varup müĢârün-ileyh Abdal -dâme ikbâluhû- nun
imdâdına iriĢüp münâsib olduğu vech üzre def„-i mazarrat ve ihtilâllerine
ihtimâm olunmak bâbında fermân-ı Ģerifim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel idüp
dahi cibilliyetinde merkûz olan sadâkat ve diyânet muktezâsınca bu bâbda
dâmen-i dermeyân idüp yarar ve müsellah adamlarınla ve aĢâyir ve kabâyilin
ile isti„câl üzre kalkup sür„at üzre yürüyüp Hizan'a varup hâkim-i mûmâ-
ileyhin imdâdına iriĢüp hizmet-i mezbûreye ta„yîn olunanlar ile ma„an
münâsib görülüp iktizâ eyledüği ve lâyık-ı devlet-i aliyyem olduğu vech üzre
i„ânet ve imdâd ve mezbûrları kal„a-i mezbûre üzerinden kaldırmakla def„-i
fitne ve fesâd itmeğe sa„y ve ictihâd eyleyesin ve bi'l-cümle bu bâbda bir
vechle tereddüd ve ihmâl olunmayup emr-i hümâyûnum vusû bulduğu gün
müretteb ve mükemmel kalkup varup imdâd hizmetinde bulunup def„-i ihtilâle
sa„y-i hamiyyet ve ikdâma cerî? eyleyesin bu husûsda mesâ„î-i cemîlen
huzûr-ı hümayûnda meĢkûr olup du„â-yı hayrıma mazhar olman mukarrerdir.

Bu dahi
Bir sûreti
Hazo hâkimine dahi yazılmıĢdır.

Hüküm no: 139


İkinci def„ada isti„câl yazılmışdır.
Zerki ve Kirdgan sancakları beğine hüküm ki
Hâliyâ Müküs beği olan Seyyid Hân'ın ve Kazlı? Beği Korcu'nun Hizan
Hâkimi olan Abdal -dâme uluvvuhû- ile mâ-beynlerinde burûdet ve adâvet
vâki„ olmağla mezbûrân Korcu ve Seyyid Hân Hakkari Hâkimi olan emîrü'l-
245

ümerâ‟i'l-kirâm Ġmadüddin -dâme ikbâluhû- [ya] istinâd ve ilticâ ile yanına bir
mikdâr adam cem„ idüp gelüp Hizan'a müte„allik olan ba„zı karyeleri yağma
ve gāret idüp hâliyâ ( ) kal„ası üzerine gelmek üzre oldukları i„lâm
olunmağla mezbûrâna pend ve nasîhat olunup ahsen vechle mezbûrları
Hizan hükûmetine müte„allik olan mahâllerden kaldırılmak husûsunda iktizâ
eyledüği vechle Hizan hâkimi olan müĢârün-ileyh Abdal -dâme uluvvuhû- ya
imdâd ve i„ânet olunmak bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır olmağla sefer-i
hümâyûnum gönderilmiĢ idi imdi mezbûr hâliyâ kal„a-i mezbûre üzerine
geldükleri haberi vârid olmağla bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp
müretteb ve mükemmel yarar ve müsellah adamlarınla ve aĢâyirin ile kalkup
Hizan'a varup sâyir imdâda ta„yînolunanlar ile ma„an hüsn-i ittifâk üzre
mezbûrları kal„a-i mezbûre üzerinden kaldırup def„-i ihtilâl olunmak bâbında
tekrar fermân-ı Ģerîfim sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu
bâbda mukaddemâ ve hâliyâ sâdır olan fermân-ı Ģerîfim üzre amel idüp dahi
bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp yarar ve mükemmel adamlarınla
kalkup ta„cîl ale't-ta„cîl yürüyüp hâkim-i müĢârün-ileyh Abdal -dâme uluvvuhû-
ya mülâkī olup mezbûrân Seyyid Han'ı ve Korcu'yu kal„a-i mezbûre üzerinden
kaldırmak üzre hizmetde bulunasın ve bi'l-cümle husûs-ı mezbûr umûr-ı
mühimmedendir zinhâr ve zinhâr tereddüd ve ihmâl itmeyüp emr-i Ģerîfim
vusûl bulduğu sâ„at kande ve ne hâlde bulunursan hemen ol gün kalkup
müĢârün-ileyhin imdâdına iriĢüp hüsn ittifâk ile mezbûrları kal„a-i mezbûreden
ve ol havâlîden kaldırmak hizmetinde bulunup rızâ-yı Ģerîfim tahsîl eyleyesin
ve'l-hâsıl bir an eğlendüğüne rızâm yokdur ana göre ma„lûmun olup fermân-ı
Ģerîfim üzre isti„câl ile kalkup varup iktizâ eyledüği vechle imdâd ve ma„iyyet
ile def„-i fesâd eylemekde makdûrunu sarf eyleyesin.

Bir sûreti
ġirvan me„a Siird sancağı beğine yazılmıĢdır.

[Yev]mü'l-erbi‘â fî 15 Ş sene 1046


246

Hüküm no: 140


Bâ-müsvedde-i nişâncı efendi
Mehran hâkimine hüküm ki,
Musul ve Kerkük kal„aları serhadd-i memâlik-i Ġslâmiyede vâki„ olup ol
tarafların muhâfazası lâzıme-i dîn ve devletden olmağın bi'l-fi„l ġam
Beğlerbeğisi olan emîrü'l-ümerâ‟ Mehmed -dâme ikbâluhû- ol havâlînin
muhâfazası umûrunu me‟mûr olup Musul canibine gönderilmiĢ idi sen dahi
sünni'l-mezheb ve saf tab„ ve pak meĢreb olup envâr-ı diyânet nâhiye-i
ahvâlinde vâzıh ve ayân ve âsâr-ı Ġslâm ve Ģerî„at cebhe-i âmâlinde bedîdâr
ve nümâyân olduğundan gayrı kadîmü'l-eyyâmdan ilâ-hâze'l-an âsitân-ı
Ģâmihi'l-erkânım mezîd ihlâsın ve dûdman müĢeyyedü'l-inâyetime fart-ı
sadâkat ile ihtisâsın olduğu ecilden zikr olunan Musul ve Kerkük ve ol
semtlerin muhâfazası umûrunda müĢârün-ileyh Mehmed -dâme ikbâluhû- ile
ma„an hizmetde mutâva„at ve müĢâreketin lâzım olmağın taht-ı hükûmetinde
olan aĢâyir ve kabâyilin ile müretteb ve mükemmel âmâde ve hâzır ve
muhâfaza hizmeti husûsunda müĢârün-ileyh tarafından sana iĢâret olunmağa
müterakkib ve nâzır olup o makūle hizmet ve maslahat içün tarafından adam
varup da„vet olunduğundan bilâ-tevakkuf kalkup varub vech ve münâsib
gördüğü üzre süğūr-ı Ġslâmiye muhâfazası husûsunda ve bi-fazlillâhi te„âlâ
Rafaza-i hâsirenin def„-i mazarratları umûrunda hizmetde dâmen-i dermeyân
ve dîn-i mübîne hizmet ile müĢârün-ileyhe bi'l-benân olman bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-kadrim üzre amel idüp dahi cibilliyetinde merkûz olan
vufûr gayret-i Ġslâmiye ve tînetinde mermûz olan fart-ı hamiyyet-i îmâniyye
muktezâsınca dâhil-i dâ‟ire-i hükûmetin olan aĢâyir ve kabâyilin ile dernek ve
cem„iyyet idüp müretteb ve mükemmel Ekrâd-ı Ģecâ„at mu„tâd ve ahvâl-i
zafer i„tiyâd ile hâzır ve âmâde olup müĢârün-ileyh vâlî-i ġam Mehmed -dâme
ikbâluhû- tarafından sana adam varup ve devlet-i aliyyeme müte„allik hizmete
da„vet ve Kerkük ve ol semtlerin muhâfazası umûrunu iĢâret eyledüğünde
bilâ-tevakkuf kalkup varup vech ve münasib gördüğü üzre hizmetde ve def„-i
mazarrat-ı a„dâ-yı bed re‟y husûsunda mesâlih-i dîn ve devletde mecd ü sâ„î
olasın inĢâallâhü te„âlâ uğur-ı hümâyûnda vücûda gelen hizmetin huzûr-ı
247

hümâyûnumda meĢkûr olup fevka'l-mu„tâd mes‟ûl ve nihâyet me‟mûlünden


ez„âf muzâ„af mezîd-i inâyet ve nihâyet teveccüh ve iltifât-ı aliyyeme mazhar
ve nazar-ı ferhunde eser-i hüsrevâneme muntazır olup beyne'l-akrân
müĢârün-ileyhe bi'l-benân olman mukarrerdir ana göre emr-i cihân-mutâ„-ı
mülûkâneme imtisâlde isti„câl eyleyüp fermân-ı sa„âdet ünvânımı yerine
getürmeğe ihtimâm eyleyesin.

Bir sûreti
Ġmâdiye hâkimine yazılmıĢdır.

Hüküm no: 141


Bu dahi
Köy Sancağı Beği Seyfeddin -dâme izzihû- ya hüküm ki,
Hâliyâ Kerkük Kal„ası'nın ve Musul serhaddinin mazarrat-ı a„dâdan bi-
avnillâhi te„âlâ hıfz ve hırâseti umûr-ı lâzime-i dîn ve devletimden olmağın
yarar ve müsellah adamların ve aĢâyir ve kabâyilin ile müretteb ve
mükemmel hâzır ve müheyyâ olup anın gibi a„dâ-yı dîn ve mellâ„în-i hâsîrîn
tarafından-iyâzen billâhi te„âlâ- bir mahalle hareket ve ol havâlîde olan kılâ„a
mazarrat kasdında olmak ihtimâli olup hâliyâ Musul muhâfazasında olan vâlî-
i ġam emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Mehmed -dâme ikbâlûhû- tarafından sana
mektûb ve adam varup iktizâ eyledüği vech üzre taklîf-i hizmetde veyahud
yanına da„vet eylediğinde müretteb ve müsellah adamlarınla bilâ-tereddüd ve
tevakkuf kalkup müĢârün-ileyhin yanına varup vech ve münâsib gördüğü üzre
def„-i mazarrat-ı a„dâdan ol serhadlerin hıfz ve hırâsetinde müĢârün-ileyh ile
ma„an hizmetde olman bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum
ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı Ģerîfim mûcebince amel
idüp dahi yarar ve müsellah adamların ve aĢâyir ve kabâyilin ile müretteb ve
mükemmel âmâde ve hâzır olup ve anun gibi mellâ„în-i hâsirînden -iyâzen
billâhi te„âlâ- ol serhadlerden bir mahalle îsâl-i mazarrat kasdında olmak
ihtimâli olup haberi alınup müĢârün-ileyh Mehmed -dâme ikbâluhû- dan sana
mektûb ve adam varup yanına da„vet ve ta„yîn-i hizmet eyledükde bilâ-
tereddüd ve tevakkuf kalkup müĢârün-ileyhe mülâkī olup iktizâ idüp vech ve
248

münasib gördüğü üzre def„-i mazarrat-ı a„dâdan ol serhadlerin muhâfazası


husûsunda hizmet ve yoldaĢlıkda bulunmağa sa„y ve ihtimâm eyleyesin ve
bi'l-cümle mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh ol serhadlerin muhâfazasında ve bi-
avnillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-i a„dâya ta„yîn olunan tavâyıf-ı askere baĢ ve
buğ nasb olunmuĢdur ana göre ma„lûmun olup dâyimâ müĢârün-ileyh
tarafına nâzır ve hizmete hâzır olup anın gibi bir hizmet iktizâ eylediğinde
yarar ve mükemmel mu„accelen kalkup münâsib görülen hizmetde uğur-ı
hümâyûnda bezl ve sa„y-i mevfûr idüp yoldaĢlıkda bulunmağla du„â-i hayrıma
mazhar olasın inĢâallâhü te„âlâ vücûda gelecek hizmetin meĢkûr olup
me‟mûlünden ziyâde ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir.

Bir sûreti
Tavas sancağı beğine ve'l-hukkâm

Bir sûreti
Baban sancağı beği olan Süleyman'a

Hüküm no: 142


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Van beğlerbeğisine hüküm ki,
Beyazıd Kal„ası'nın mekr ve keyd-i a„dâdan muhâfazası ehemm-i
umûrdan olmağla ErciĢ sancağının zü„emâ ve erbâb-ı tîmârından ve kal„a
neferâtından kifâyet mikdârı adam ta„yîn idüp Beyazıd Kal„ası'na muhâfaza
hizmeti içün göndermek ve gereği gibi muhâfaza itdirmek bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan emrim üzre amel idüp dahi ErciĢ sancağının zü„emâ ve erbâb-ı
tîmârından ve kal„ası neferâtından kifâyet mikdârı adam ta„yîn idüp Beyazıd
Kal„ası'na muhâfaza hizmeti içün gönderüp ve leyl ü nehâr kal„a-i mezbûreyi
gereği gibi muhâfaza itdirüp sû‟-i tedbîr veya gaflet ve ihmâl ile -iyâzen billâhi
te„âlâ- mellâ„în-i hâsirenin kal„a-i mezbûreye zarar ve gezend iriĢdirmemeğe
sa„y ve ikdâm eyleyesin.
249

Hüküm no: 143


Sağman ve Pertek ve Mazgird kâdîlarına hüküm ki
Bundan akdem ÇemiĢgezek'e kıĢlamak içün bi'l-fi„l Ordû-yı
hümâyûnumda çavuĢbaĢı olan kıdvetü'l-emâcid ve'l-ekârim Mehmed -zîde
mecduhû- yetmiĢ beĢ re‟s ve dergâh-ı mu„allâm cebecilerinin elli beĢ cem„an
yüz otuz re‟s davar gönderilüp lâkin ol mikdâr davar ÇemiĢgezek'de
kıĢlamağa tahammülleri olmaduğın ahâlî-i vilâyet i„lâm itmeleriyle ( )
ÇemiĢgezek'de kıĢlayup ve otuz gün dahi Mazgird ve Sağman ve elli günden
Pertek'de kıĢlatdırılmak içün baĢka baĢka hükm-i hümâyûnum gönderilüp
ÇemiĢgezek'e ta„yîn olunan eyyâm tamâm olup hâliyâ müĢârün-ileyh
çavuĢbaĢının davarları Pertek'e ve cebecilerin davarları Mazgird Kazası'na
varup lâkin ol semtler ziyâde sa„b ve sengistân yerler olup ve Ģiddet-i Ģitâ
dahi ziyâde olmağla mukaddemâ gönderilen emr-i Ģerîfim mûcebince ta„yîn
olunan eyyâmın zahîreleri her kadîlığın hisselerine ne düĢerse müĢârün-
ileyhin davarları içün Pertek'e gönderilüp ve Mazgird'de olan cebecilerin dahi
davarlarına düĢen hisse emr-i sâbık tasrîh olunduğu üzre ta„yîn ve irsâl
itdirilüp vakit ve zamânına değin müĢârün-ileyh çavuĢbaĢının davarları
Pertek'de durup Sağman ve Mazgird'e kaldırmak ile adamları ta„cîz
olunmamak bâbında emr-i Ģerîfim ricâ eylemeğin vech-i meĢrûh üzre amel
olunmak emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda emrim üzre mukaddemâ
gönderilen evâmir-i Ģerîfem mûcebince müĢârün-ileyhin yetmiĢ beĢ re‟s
davarlarını kıĢlak-ı âhirine değin Pertek'de durup ve cebecilerin dahi elli beĢ
re‟s davarlarını Mazgird'de durup ve her kazâya ta„yîn olunan eyyâmın arpa
ve saman ve sâyir zahîrelerini hisselerine düĢeni Pertek'e gönderdüp ve
cebecilerin davarlarını dahi Mazgird'de kıĢladup hisselerine düĢen zahîresin
virdürüp müzâyaka ve zarûret çekdirmeyüp ( ) gün tamâm oldukda âhar yere
kaldırmak teklîf ile adamların ta„cîz etdirmeyesin.

[Yev]mü'l-erbi‘â fî 24 Ş sene [10]46


250

Hüküm no: 144


Bâ-takrîr-i hazret-i efendi
Vech-i meşrûh üzre buyuruldu.
Haleb Beğlerbeğisine hüküm ki,
Hâliyâ a„dâ-yı ( ) ve düĢmenân-ı cihâr-ı yâr-ı güzîn olan kızılbaĢ-ı
bed-ma„âĢın dernek ve cem„iyyetleri ve fikr-i fâsid ve re‟y-i kâsidleri -iyâzen
billâhi te„âlâ- Kerkük Kal„ası üzerine gelmek ve ol serhadlerden ba„zı
mahallere dahi mazarrat iriĢdirmek kasdında olduklarına emîrü'l-ümerâ‟i'l-
kirâm ġam eyâletine mutasarrıf olup Musul muhâfazasında olan Mehmed -
dâme ikbâlûhu- tarafından müte„addid mektûblar vârid olup mellâ„în-i
hâsirenin hareketleri muhakkak olmağın bi-avnillâhi te„âlâ def„-i mazarratları
tedâriki görülmek mühimmât-ı dîn ve devletden olup eyâletine tâbi„ olan
ümerâ ve alay beği ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeribaĢı ve çeri sürücüleri
ve bi'l-cümle birden bine ve binden yüz bine varınca dirlik tasarruf idenler ile
ve kendü yarar ve müsellah adamlarınla müretteb ve mükemmel düĢman
yarağı ile sefer tedârikin görüp âmâde ve hâzır ve tekrâr emr-i Ģerîfim
vurûduna müterakkıb ve nâzır olup tekrar emr-i Ģerîfim vardukda bilâ-
tevakkuf cümle eyâletinin askeri ile kalkup fermânım olduğu mahalle varup
def„-i mazarrat-ı a„dâda hizmetde bulunman bâbında fermân-ı alîĢânım sâdır
olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı
celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi eyâletine tâbi„ olan sancak beğleri
ve alay beği ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeribaĢı ve çeri sürücüleri ve bi'l-
cümle birden bine ve binden yüz bine varınca dirlik tasarruf idenleri Ģimdiden
vâkıf ve âgâh idüp ve kasâbat ve kurâ ve mecma„-ı nâs olan mahallerde
muhkem tenbîh ve bezl itdirüp sefer tedârikin gördürüp âmâde ve hâzır idüp
ve sen dahi kendin sefer tedârikin görüp yarar ve müsellah adamlarınla
müretteb ve mükemmel düĢman yarağı ile müheyyâ olup ve tekrar emr-i
Ģerîfim vurûduna müterakkib ve nâzır olasın ki her ne vechle fermân-ı
hümâyûnum sâdır olursa emr-i âar varduğu sâ„at bilâ-tevakkuf müretteb ve
mükemmel ma„iyyet ve ittifâk ile kalkup fermânım olan mahalle varup iriĢüp
bi-lutfillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda hizmetde bulunmağa sa„y-i belîğ ve
251

hüsn-i ihtimâm eyleyesin ve bi'l-cümle tekrar emr-i Ģerîfim varduğu sâ„at


kalkup mahall-i me‟mûre müteveccih ve revâne olman mühimm ve lâzımdır
ana göre ma„lûmun olup iĢbu emr-i Ģerîfim vusûlünde ol sâ„at mühimmât ve
levâzımını tedârik ve eyâletine tâbi„ ümerâ ve tavâyıf-ı askeri husûs-ı
mezbûrdan vâkıf ve âgâh itmenle takayyüd idüp ve düĢman yarağı ile
müretteb ve mükemmel hâzır ve âmâde olasın ki tekrar emr-i hümâyûnum
varduğu gün kalkup mahall-i me‟mûre müteveccih ve revâne olasın Ģöyle ki
tekrar irsâl olunduğunda hâzır bulunmamağla ol gün kalkmayup te‟hîre
koyasın bir vechle özr ve cevâbın mesmû„ ve makbûl olmayup ve mansıbın
alınmağla konulmayup eĢedd-i ikâb ve hakārete mazhar olman mukarrerdir
ana göre mukayyed olup bu husûsu sâyir hizmetlere kıyâs itmeyüp kemâl-i
tedârikin görüp eyâletin askeri ile hâzır ve müheyyâ bulunmağa sa„y ve
ikdâm ve ihtimâm-ı mâlâ-kelâm eyleyesin tefâvüt ve ihtimâlden ve bu bâbda
emr-i âhar vusûlünde hâzır bulunmamakdan bi-gāyet ihtiyât eyleyesin.

Bunlar dahi
Bir sûreti
Mar„aĢ beğlerbeğisine

Bir sûreti
TrablusĢam beğlerbeğisine

Bir sûreti
ġam mütesellimine tasarruf ile eyâlet-i mezbûre askeri ve ġam
kolundan beĢ yüz nefer deyü vech-i meĢrûh yazıldı.

(Hemen haber geldüği gice oradan hareket idesin emr buyurulmuşdur)


Bir sûreti
Rakka Beğlerbeğisi olan Osman PaĢa'ya yazılmıĢdır. Eyâletinin ümerâ
ve ze„âmet ve erbâb-ı tîmârına bakmuyup emr-i hümâyûn vâsıl olduğu sâ„at
kalkup iki üç konağı bir iderek yürüyüp baĢın sana gerek ise bir sâ„at varup
Musul'a vâsıl olup muhâfız-ı ġam Mehmed PaĢa vech ve münâsib gördüğü
hizmetde sa„y-i mevfûr idesin deyü mufassal ve meĢrûh yazılmıĢdır.
252

Hüküm no: 145


Üzeyr sancağı beğine ve livâ‟-i mezbûr alay beğisine hüküm ki,
Hâliyâ kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın dernek ve cem„iyyetleri ve -iyâzen billâhi
te„âlâ- Kerkük Kal„ası üzerine kasd-ı mazarratları olduğuna emîrü'l-ümera‟i'l-
kirâm ġam beğlerbeğisi olup hâliyâ Musul muhâfazasında olan Mehmed -
dâme ikbâluhû- tarafından müte„addid mektûb ve adam gelüp kal„a-i
mezbûreye mazarrat kasdında oldukları muhakkak olmağla livâ‟-i mezbûrda
ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf olan alay beği ve ze„âmet ve erbâb-ı tîmâr ve
çeribaĢı ve çeri sürücüleri ve kendü yarar ve müsellah adamlarınla müretteb
ve mükemmel düĢman yarağı ile müheyyâ ve hâzır ve tekrâr emr-i Ģerîfim
vurûduna müterakkıb ve nâzır olup ve bundan sonra vârid olan emr-i Ģerîfim
mûcebince amel olunmak içün emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm ( ) -dâme ikbâluhu-
ya hükm-i hümâyûnum gönderilmekle mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhden sana
mektûb ve adam varup yanına da„vet eyledüğünde bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve
tevakkuf itmeyüp kalkup fermânım olan mahalle revâne olup sancağın askeri
ile mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin yanına varup dahi bi-avnillâhi te„âlâ def„-i
mazarrat-ı a„dâda hizmetde ve yoldaĢlıkda bulunman bâbında fermân-ı
alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır
olan fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi livâ‟-i mezbûrda
ze„âmet ve tîmâra mutasarrıf olan zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeribaĢı ve çeri
sürücüleri husûs-ı mezbûrdan vâkıf ve âgâh idüp ve kendün dahi Ģimdiden
sefer tedârikin görüp yarar ve müsellah adamlarınla müretteb ve mükemmel
düĢman yarağı ile âmâde ve hâzır ve tekrar emr-i Ģerîfim vurûduna
müterakkib ve nâzır olup anın gibi mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyh tarafından
sana emr-i hümâyûnum ile mektûb ve adamı varup yanına da„vet eyledükde
bir an ve bir sâ„at te‟hîr ve tevakkuf itmeyüp bilâ-tereddüd müretteb ve
mükemmel kalkup yanına varup ve ma„iyyetinde ve ittifâk ile fermânım olan
mahalle revâne olup ve vakti ile iriĢüp bi-avnillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı
a„dâda hizmetde bulunmağa bezl-ı makdûr eyleyesin ve bi'l-cümle husûs-ı
mezbûr ve sâyir harekete kıyâs olunur değildir tekrâr emr-i hümâyûnum
vusûlünde bir an ve bir gün te‟hîr olunmayup kalkup fermânım olan mahalle
revâne olman lâzimedendir zinhâr ve zinhâr gaflet ve ihmâl itmeyüp levâzım
253

ve tedârikini görüp ve sancağın askerin vâkıf ve âgâh idüp hâzır ve müheyyâ


bulunmağa ihtimâm eyleyesin Ģöyle ki tekrâr emr-i Ģerîfim vusûlünde hâzır
bulunmamağla kalkmayup iriĢmeye te‟hîr eyleyesin ecdâd-ı izâmımın ervâh-ı
tayyibeleri içün bir vechle özr ve cevâbın makbûl-i hümâyûnum olmayup
eĢedd-i hakāretle hakkından gelinür ana göre ma„lûmun olup iĢbu fermân-ı
celîli'l-ünvânım üzre eğer kendin ve eğer sancağının askeri levâzım-ı seferin
tedârik idüp hâzır ve müheyyâ olmakda bezl-i makdûr ve iktizâ eyledüği
vechle uğur-ı hümâyûnumda hizmetde bulunmağa sa„y-i mevfûr eyleyesin
tekâsül ve ihmâlde ihtiyât eyleyesin ve sin ki mîr livâsın bu bâbda sen dahi
livâ‟-i mezbûr askerinden bir ferd noksân buluna ibtidâ senin hakkından
gelinüp ba„dehû ol mevcûd olmayan her kande ise buldırulup cezâsı virilüp
sâyire mûcib-i ibret olunur sonra bilmedim ve âgâh olmadım dimeyüp livâ‟-i
mezbur askerine tedârikin gördürüp hâzır eylemeğe makdûrunu sarf
eyleyesin.

Eyâlet-i Mar„âĢ
Bir sûreti
Ma„arra sancağı alay beğisine tasarruf ile

Bir sûreti
Balis? sancağı beğine ve livâ‟-i mezbûr alay beğine

Bir sûreti
Ber-vech-i arpalık Malatya sancağı beğine ve livâ‟-i mezbûr alay
beğisine

Bir sûreti
Ayntab beğine ve alay beğine

Bir sûreti
Kars sancağı beğine ve alay beğine

Bir sûreti
254

Eyalet-i TrablusĢam
Bir sûreti
Hama sancağı beğine ve alay beğine

Bir sûreti
Humus beğine ve alay beğine

Bir sûreti
Cebele sancağı beğine ve alay beğine

Bir sûreti
Eyâlet-i ġam-ı Ģerîf

Bir sûreti
Safed sancağı beğine ve alay beğine

Hüküm no: 146


Bâ-takrîr ve tashîh-i hazret-i efendi
ġam mütesellimine hüküm ki,
Hâliyâ a„dâ-yı dîn ve düĢmenân-ı cihâr-ı yâr-ı güzîn olan kızılbaĢ-ı
bed-ma„âĢın dernek ve fikr-i fâsid ve re‟y-i kâsidleri -iyâzen billâhi te„âlâ-
Kerkük Kal„ası üzerine gelmek ve ol serhadlerden ba„zı mahallere dahi
mazarrat iriĢdirmek kasdında olduklarını yine emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm ġam
eyâletine mutasarrıf olup Musul muhâfazasına ta„yîn olunan Mehmed -dâme
ikbâluhû- tarafından müte„addid mektûblar vârid olup mellâ„în-i hâsirenin
hareketleri muhakkak olmağın bi-avnillâhi te„âlâ def„-i mazarratları tedâriki
görülmek mühimmât-ı dîn ve devletden olmağla eyâlet-i ġam'a ve tâbi„ olan
ümerâ ve alay beği ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve çeri baĢı ve çeri süricileri
ve bi'l-cümle birden bine ve binden yüz bine varınca dernek tasarruf idenleri
ve ġam kullarının dahi cenk ve harbe kādir ve yarar güzîdelerinden beĢ yüz
neferin ve defter idüp ve vâkıf ve âgâh eyleyüp müretteb ve mükemmel
düĢman yarağıyla sefer tedârikin görüp her biri hâzır ve âmâde olup tekrâr
emr-i Ģerîfim varup taleb olundukda cümlesin cem„yyet-i tâmm ile kaldırup
255

fermânım olduğu mahalle irsâl idüp def„-i mazarrat-ı a„dâda hizmetde


bulunmaları bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi eyâlet-i
ġam'a tâbi„ olan sancak beğleri ve alay beği ve zü„emâ ve erbâb-ı tîmâr ve
çeri baĢı ve çeri süricilerinden ve bi'l-cümle birden bine ve binden yüz bine
varınca dirlik tasarruf edenlerden mâ„adâ ġam kullarından beĢ yüz nefer
yarar ve güzîdeleri Ģimdiden ta„yîn ve isim ve resimleriyle defter idüp ve
Ģimdiden her birin vâkıf ve âgâh eyleyüp ve muhkem sefer tedârikin gördürüp
müretteb ve mükemmel düĢman yarağıyla müheyyâ ve hâzır olup ve tekrâr
emr-i Ģerîfim vuruduna müterakkıb ve nâzır olasın ki bundan sonra irsâl
olunan emr-i Ģerîfimde her ne vechle fermân-ı hümâyûnum sâdır olursa bilâ-
tereddüd müretteb ve mükemmel ve ma„iyyet ve ittifâk ile kaldırup ağaları ve
alay beğleriyle gönderüp bi-lutfillâhi te„âlâ def„-i mazarrat-ı a„dâda hizmetde
bulunmalarına sa„y ve ihtimâm eyleyesin ve bi'l-cümle tekrâr emr-i Ģerîfim
varduğı sâ„atde eyâlet-i mezbûre askeri ve beĢ yüz nefer ġam kulları kalkup
mahall-i me‟mûre müteveccih ve revâne olmaları iktizâ eylemiĢdir zinhâr ve
zinhâr gaflet ve ihmâl eylemeyüp iĢbu emr-i Ģerîfim bulduğu sâ„at eyâlet-i
mezbûreye tâbi„ ümerâ ve tavâyıf askeri husûs-ı mezbûrda vâkıf ve âgâh
idüp sefer tedârikin gördürüp hâzır itmekle mukayyed olasın ki her biri hâzır
ve müheyyâ bulunup tekrâr emr-i hümâyûnum varduğı gün kalkup mahall-i
me‟mûre müteveccih ve revâne olalar Ģöyle ki her biri tedârik görmekden ve
hâzır olmakdan ihmâl üzre hareket itmekle talem olunduklarında
bulunmayalar senin bu bâbda ihmâline haml olunup özr ve cevâbın mesmû„
ve makbûl olmayup eĢedd-i ikâb ve hakārete mazhar olman mukarrerdir ana
göre basîret üzre olup teğāfül ve ihmâlden ve bu bâbda emr-i âhar vüsûlünde
eyâlet-i mezbûre askeri ve beĢ yüz nefer ġam kulları hâzır nefer
bulunmamakdan be-gāyet ictinâb eyleyesin.

Hüküm no: 147


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i devlet
Mar„aĢ beğlerbeğisine ve Mar„aĢ mollasına hüküm ki,
256

Mühimmât içün eyâlet-i Mar„aĢ'dan kat„ı fermânım olan üç yüz elli çöp
dingil ma„a yasdık ve altı yüz dahi sandık tahtası ve seksen aded ısıdak?
[yastık] bi't-tamâm kat„ ve ihzâÎ olunduğu mübâĢiri olan kıdvetü'l-emâcid ve'l-
a„yân Ġbrahim -zîde mecduhû- i„lâm itmekle zikr olunan mühimmâtın vakt ü
zamânıyla Birecik'e nakl ve îsâli mühimmât-ı umûrdan olmağla zikr olunan
( ) mühimmâtın il-erleri ma„rifeti ile bi't-tamâm Birecik iskelesine nakl
itdirilmek emr idüp buyurdum ki ( ) vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan
fermân-ı celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp eyâlet-i mezbûrede ( )
mühimmâtiçün kat„a ve ihzâr olunan üç yüz elli dingil ma„a yastık ağaçların
ve altı yüz aded sanduk tahtaların ve seksen aded yastıkları mübâĢiri ve il-
erleri ma„rifet ve imdâdlarıyla kaldırup bi't-tamâm vakt ü zamânıyla Birecik
iskelesine nakl ve îsâl itdirüp bu bâbda avk ve ihmâldan ve zikr olunan
mühimmâtı gec getürmekle umûr-ı mühimmenin te‟hîrine bâ„is olmakdan
ihtiyât eyleyesin.

[Yev]mü'l-erbi‘â fî 2 Şa‘bân sene [104]6

Hüküm no: 148


Bâ-müsvedde-i hazret-i efendi
Gitmemişdir
Rakka Beğlerbeğisi Osman -dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Musul serhaddinin ve Kerkük ve Erbil etrâfının mekr ve keyd ve
a„dâdan muhâfazası umûr-ı mühimmeden olmağla eyâletinin zü„emâ ve
erbâb-ı tîmârın kalkmasıçün mektûb ve adamlar gönderüp ve sen anların
gelüp cem„ olmalarına bakmayup sür„at üzre kalkup iki üç konağı bir itmek
üzre yürüyüp Musul'a varup vâlî-i ġam olup Musul muhâfazasında olan
emîrü'l-ümerâ‟i'l-kirâm Mehmed -âme ikbâluhû- ya mülâkāt idüp iktizâ idüp
vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bulunman bâbında fermân-ı Ģerîfim
sâdır olup emr-i hümâyûnum gönderilmiĢ idi imdi ber-vech-i isti„câl kalkup
Musul'a varman lâzım olmağla mukaddemâ sâdır olan fermân-ı âlîĢânım üzre
bir an te‟hîr itmeyüp kalkup Musul'a müteveccih olup sâ„at mukaddem varup
mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bezl-i
257

iktidâr eylemen bâbında tekrâr fermân-ı alîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki


( ) vusûl buldukda bu bâbda mukaddemâ ve hâlâ sâdır olan fermân-ı
celîli'l-kadrim mûcebince amel idüp dahi eyâletinin zü„emâ ve erbâb-ı tîmârı
kalmasıçün tarafından mektûb ve adamlar gönderüp ve sen anların gelüp
cem„ olmasına bakmayup sür„at ve isti„câl üzre kalup iki üç konağı bir itmek
üzre yürüyüp Musul'a varup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhe mülâkī olup iktizâ
eylediği ve vech ve münâsib gördüğü üzre hizmetde bezl-i makdûr eyleyesin
ve bi'l-cümle ber-vech-i ta„cîl Musul serhaddine varup iriĢmen lâzimedendir
bir an tevakkuf itmeyüp eyâletinin askeri dahi mu„accelen kalkup iriĢmek içün
mektûb ve adamlar gönderüp ve sen bir an ve bir sâ„at tevakkuf itmeyüp
kalkup Musul serhaddine varup mîr-i mîrân-ı müĢârün-ileyhin vech ve
münâsib gördüğü üzre hizmetde bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr
eyleyesin.

Hüküm no: 149


Bu dahi
Makü ve ErciĢ sancakları beği olan Mehmed -dâme izzuhû- ya hüküm
ki,
Sen ümerâ‟-i Ekrâd'ın yarar ve nâmdârı ve dîn ve devlet uğurunda
nice hizmetin vücûda gelüp devlet-i aliyyenin emekdârı olup livâ‟-i mezbûrun
hıfz ve hırâsetinde ve himâyet ve vikāyetinde leyl ü nehâr yarar ve
mükemmel adamlarınla bezl-i iktidâr eyledüğünden gayrı bu def„a Nahçivan
semtine akın idüp kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın Güzin? karyesin basup ve varup ve
olıgelen Rafaza-i hâsire ile cenk ve mukātele idüp avn-i inâyet-i bârî-i yârî
olmağla mellâ„îni bozup küllî baĢ ve dil olup düstûr-ı ekrem ilâ âhirihî vezîr-i
a„zamım ve serdâr-ı ekremim Ahmed PaĢa -edâmallâhü te„âlâ iclâluhû- ya
gönderüp uğur-ı hümâyûnumda envâ„-ı yüz aklukları vücûda getürüldüğün
sem„-i hümâyûnuma ilkā olunmağın hizmetin meĢkûr ve makbûl olup du„â-yı
hayr icâbet karînime mazhar olmuĢsundur imdi sâbıkdan vücûda gelen
hizmetlerin müstelzim-i zuhûr-ı inâyet-i Ģehriyârî olmağın hâliyâ sen mezîd-i
inâyet-i aliyye-yi hüsrevânem zuhûra getürüp hâssa hil„atlerinden sana bir
sevb hil„at-i mûrisü'l-behceti ihsân ve inâyet idüp ( ) ile irsâl olunmuĢdur
258

buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle vusûl buldukda inâyet ve ihsân olunan hıla„-ı


fâhire ve kisve-i ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve
ihtirâm ile istikbâl idüp ve alup giyüp fîmâ-ba„d dahi Makü Kal„ası'nın ve etrâf
ve havâlîsinin mekr ve keyd-i a„dâdan hıfz ve hırâsetinde ve def„-i
mazarratlarında bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyüp ve'l-hâsıl ol
havâlînin gereği gibi avn-i Hakkla himâyet ve vikāyeti husûsunda size küllî
hizmet vücûda gelmek me‟mûl-i hümâyûndur göreyim seni her hâlde onat
vechle basîret ve intibâh üzre olup düĢman-ı dîn ve mellâ„în-i hâsirenin mekr
ve elinden emîn olmayup bir gaflet ve ihmâ ile -iyâzen billâhi te„âlâ- kal„a-i
mezbûre ve kurb ve civârında olan bir mahalle zarar ve ziyân iriĢdirmekden
ziyâde ihtirâz üzre olup inĢâallâhü te„âlâ mimmâ ba„d ol serhadlerde vücûda
gelecek hizmetlerin mukābelesinde me‟mûl ve melhuzundan ziyâde ri„ayet ve
ihsânıma mazhar olman mukarrerdir ana göre hâb ve huzûru kendüne harâm
idüp bâb-ı muhâfazada kemâl-i basîret ile ihtimâm üzre olasın du„â-yı hayrım
seninle ve bile olan guzât-ı Ġslâm iledir her hâlde hâfızanda? ola dâ‟imâ
düĢman tarafına göz ve kulak tutup vâkıf ve muttali„ olduğun ahbâr-ı sahîhayı
ale‟t-tevâlî yazup serdâr-ı ekremim arz ve i„lâmdan hâlî olmayasın.

Hüküm no: 150


Bâ-hatt-ı hazret-i efendi
Bargiri ve Harpurut sancaklarına mutasarrıf olan Bahaeddin -dâme
izzuhû- ya hüküm ki
Sen yarar ve ümerâ‟i-i Ekrâd'ın nihâdın nâmdârı ve dîn-i mübîn ve
devlet-i aliyyem uğurunda nice hizmet vücûda gelür Asitâne-i sa„âdetin hayr-
hâhı ve emekdârı olup zikr olunan sancakların hıfz ve hirâsetin ve re„âyâ ve
berâyâ ve sâyir ahâlî-i vilâyetin himâyet ve vikāyetinde leyl ü nehâr ve yarar
ve mükemmel adamlarınla bezl-i iktidâr eyledüğünden gayrı hâliyâ Makü ve
ErciĢ sancakların beği olan Mehmed -dâme izzuhû- ile ma„an Nahçivan
semtlerine akın idüp kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢın Güzin karyesin urup ve önüne
gelen Rafaza-i hâsire ile cenk eyleyüp mukārenet-i inâyet-i Yâ Rabbi ile
mellâ„în-i hâsireyi bozup düstûr-ı ekrem ilâ âhirihî ve serdâr-ı muhteremim
yarar diller ve baĢlar gönderüp uğur-ı hümâyûnumda küllî yüz aklıkları zuhûra
259

geldüğün sem„-i hümâyûnuma vâsıl olmağla müstehıkk-ı inâyet-i Ģehriyârî


olduğun ecilden hizmetin meĢkûr olup du„â-yı hayr icâbet karînime mazhar
olmuĢsundur berhurdâr olasın yüzün ak olsun imdi mukaddeâ ve hâlâ
vücûda gelen hizmetlerin mukābelesinde hakkında mezîr inâyet-i inâyet-i
aliyye-i Ģâhânem zuhûra getürüp hâssa hil„atlerinden sana bir sevb hil„at-i
mûrisü'l-behcetim inâyet ve ihsân olunup ( ) ile irsâl olunmuĢdur buyurdum
ki hükm-i Ģerîfimle vusûl buldukda karîn-i inâyet ile irsâl olunan hıla„-ı fâhire
ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr ve ihtirâm ile
istikbâl idüp alup giyüp min-ba„d dahi ol serhaddin leyl ü nehâr hıfz ve
hırâsetinde ve yarar ve müsellah adamlarınla bi-avnillâhi te„âlâ def„-i
mazarrat-ı a„dâda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-mahsûr eyleyesin ve bi'l-cümle
sen ümerâ‟-i Ekrâdın yarar ve Ģecâ„at Ģi„ârı ve devlet-i aliyyemin bende-i hayr
hâhı olduğuna binâ‟en fîmâ ba„d ol serhadden nice hizmet vücûda getürmen
me‟mul-i hümâyûnumdur ana göre makdûrun sarf idüp ve her hâlde basîret
üzre olup –iyâzen billâhi te„âlâ- sû‟-i tertîb ve gaflet ve ihmâl ile ol semtlerden
bir mahalle zarar ve ziyân iriĢdirmeyüp bâb-ı muhâfazada kemâl-i ihtimâm
itmekle envâ„-ı hayr du„âmı tahsîl itmeğe sa„y-i cemîl eyleyesin inĢâallâhü
te„âlâ mimmâ ba„d ol serhadlerdi vücûda gelecek hizmetlerin mukābelesinde
envâ„-ı ri„âyet ve ihsânıma mazhar olman mukarrerdir ana göre uğur-ı
hümâyûnumda dâmen-i dermeyân idüp hidemât-ı makbûle vücûda
getürmeğe ihtimâm üzre olasın ve du„â-yı hayrım serhaddinde olan gāzî
kullarımladır göreyim seni dâyimâ du„â-yı hayrım almağa teveccüh üzre bezl-i
makdûr eyleyesin.

Hüküm no: 151


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„adet
ġam beğlerbeğisi olup hâliyâ Musul muhâfazasında olan Mehmed -
dâme ikbâluhû- ya hüküm ki,
Sen yarar ve Asitâne-i sa„âdetimin emekdârı ve uğur-ı hümâyûn-ı
nusret makrûnumda envâ„-ı mesâ„î-i meĢkûre ve hidemât-ı mezbûre vücûda
getürmüĢ dilîr ve nâmdârı olduğundan gayrı bu ana değin fermân-ı Ģerîfim
üzre Musul serhaddine varup dâhil olalıdan berü ol serhaddin hıfz ve
260

hırâsetinde ve bundan akdem ol havâlîye müstevlî olan kızılbaĢ-ı bed-


ma„âĢın bi-fazlillâhi te„âlâ def„-i mazarratlarında ve Musul serhaddinin ve
etrâfda olan kılâ„ ve bukâ„ın mekr ve keyd-i a„dâdan kemâ-yenbeğî
muhâfazası bâbında ve re„âyâ ve berâyâ ve sâyir ahâlî-i vilâyetin himâyet ve
sıyânetlerinde ve sâyir fermân olunan husûslarda bezl-i makdûr idüp rızâ-yı
Ģerîfim üzre hareket ve etrâf ve cevânibe perâkende ve perîĢân olan fukarâ-
yı ra„iyyeti hüsn-i istimâlet ile kendü yerlerine getürüp vilâyeti ve memleketi
Ģen ve âbâdan eylemeğe sa„y ve dikkat eyledüğün sem„-i hümâyûnuma vâsıl
ve cümle hizmetlerüne ilm-i Ģerîfim hâsıl olup mesâ„î-i cemîlen meĢkûr ve
müstevcib-i ihsânât-ı gayr-ı mahsûr olmağla mazhar-ı du„â ve manzûr-ı
enzâr-ı aliyye-i kimyâ âĢâm? olmuĢsundur berhurdâr olup yüzün ak olsun ve
ni„am-ı celîlem sana ve seninle leyl ü nehâr ol serhadde hizmetde bulunan
gāzî kullarıma helâl olsun me‟mûl-i hümâyûnum olduğu vech üzre hareket ve
hizmet itmiĢsin imdi kemâ-kâne ol serhadde olan kullarıma baĢ ve buğ ta„yîn
olunduğun üzre hizmet-i muhâfazada bezl-i i„timâd itmen bâbında tekrâr
fermân-ı alîĢânım sâdır olup bu ana değin Ģen eyleyesin hizmetlerin
mukābelesinde hâliyâ hakkında mezîd inâyet-i aliyye-i Ģâhâne ve meziyyet-i
re‟fet-i celîle-i pâdiĢâhânem zuhûra getürüp hâssa hil„atlerimden sana bir
sevb serâser hil„at-i mûrisü'l-behcetim inâyet ve ihsân idüp ( ) ile irsâl
olunmuĢdur buyurdum ki hükm-i Ģerîfimle vusûl buldukda inâyet ve irsâl
olunan hıla„-ı fâhire ve kisve-i bâhiremi envâ„-ı i„zâz ve ikrâm ve esnâf-ı tevkīr
ve ihtirâm ile istikbâl idüp ve alup ve giyüp min-ba„d dahi me‟mûr olduğun
üzre Musul serhaddinin ve etrâfında ve nevâhîsinde ve bi-lutfillâhi te„âlâ a„dâ-
yı dîn ve düĢmenân-ı cihâr-ı yâr-ı güzîn olan kızılbaĢ-ı bed-ma„âĢdan ol
serhadlerde bir mahalle ve bir ferdin yanına ve canibine zarar ve gezend
iriĢdirmekde ve Kerkük Kal„ası'na dâyimâ göz ve kulak tutup ve etrâfında
olan nevâhîsi muhâfazasında ve re„âyâ ve berâyâ ve sâyir ahâlî-i vilâyetin
himâyet ve sıyânetlerinde ve sâyir evâmir-i Ģerîfemle fermânım olan hidemât-
ı hümâyûnumun itmâmında ve bi'l-cümle dîn ve devlet ve ırz ve namus-ı
saltanatıma lâyık ve muvâfık olan husûslarda bezl-i makdûr ve sa„y-i nâ-
mahsûr eyleyesin inĢâallâhü te„âlâ ol serhadde vücûda gelecek hizmetlerün
huzûr-ı fâyizü'n-nûrumda meĢkûr olup envâ„-ı inâyât-ı aliyyeme ve hüsn
261

teveccüh-i hümâyûnuma mazhar olup beyne'l-akrân mümtâz ve ser-firâz


olman mukarrerdir ana göre dâyimâ basîret ve intibâh üzre olasın ve bi'l-
cümlesi devlet-i aliyyeme hizmeti ile revreĢ? bulmuĢ beğlerbeğilerimin
nâmdârı olduğun ol serhadde senden vefk-i murâdım üzre küllî hidemât-ı
cemîle vücûda gelmek me‟mûl-i hümâyûnumdur göreyim seni du„â-i hayrım
almakla ve rızâ-yı Ģerîfim tahsîl etmeğe sebeb olur ne vechle hidemât-ı
mebrûre vücûda getürmeğe sa„y idersen du„â-i hayrım ile teveccüh-i
hümâyûnum dâyimâ seninledir makdûrunu sarf idüp uğur-ı hümâyûnumda bir
nümâyân hizmet ile akrânından mümtâz olmağa ve tahsîl-i imtiyâz itmeğe
çalıĢasın ve ol serhadlerde vâkıf ve muttali„ olduğun ahbâr ve âsârı ale't-
tevâlî ve'n-nevâhî vezîr-i a„zamım ve serdâr-ı nusret Ģi„âra -edâmallâhü te„âlâ
iclâluhû- ya arz ve i„lâmdan hâlî olmayasın.

Bu dahi
Bir sûreti Musul beğlerbeğisine ihtisâr üzre ve tasarruf ile yazıldı.

[Yev]mü'l-ehâd fî 12 N sene [10]46

Hüküm no: 152


Bâ-hatt-ı hazret-i sâhib-i sa„adet
Bi'l-fi„l yeniçerilerim kethüdâsı olup Van Kal„ası muhâfazasına ve ta„mîr
ve ihyâsına ta„yîn olunan Hasan -dâme mecduhû-ya hüküm ki,
Mukaddemâ sen Van Kal„ası'nın ta„mîr ve ihyâsına ve birkaç zamân
kal„a-i mezbûrun muhâfazasına ta„yîn olunmuĢ idün bi-fazlillâhi te„âlâ a„dâ-yı
dîn tarafından bir asıl hareket olmayup ol etrâf emn üzre olduğu i„lâm
olunmağla vech-i meĢruh üzre mellâ„în-i hâsirîn tarafından hareket olmayup
ol taraflar emn üzre olduğu mukarrer ise seninle ma„an giden develeri ve
mukaddem anda olanlar kal„a-i mezbûrede bir hoĢ yerleĢdirüp ve bi-fazlillâhi
te„âlâ hıfz ve hırâset itmelerine muhkem tenbîh eyleyüp ve samsoncubaĢı
olan kıdvetü'l-emâcid ve'l-a„yân DerviĢ -zîde mecduhû- yu üzerlerine baĢ ve
buğ ta„yin idüp ve sen kendün yalnız odan ile kalkup Diyarbakır'a gelmen
bâbında fermân-ı âlîĢânım sâdır olmuĢdur buyurdum ki ( ) vusû buldukda
bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel idüp dahi mellâ„în-i hâsırînin ol
262

tarafdan bir mahalle hareketi olmayup ol taraf emn üzre olduğu mukarrer ise
seninle ma„an giden odaları ve mukaddem anda olanları kal„a-i mezbûrede
bir hoĢ yerleĢdirüp ve bi-fazlillâhi te„âlâ hıfz ve hırâset itmelerin muhkem
tenbîh ve te‟kîd eyleyüp ve samsoncubaĢı müĢârün-ileyh DerviĢ -zîde
mecduhû- yu üzerlerine baĢ ta„yîn idüp ve sendün yalnız odan ile kalkup
Diyarbakır'a gelesin.

Hüküm no: 153


Hoca Efendi hattıyla […] den berü vezîr-i a„zam hazretleri
kapucıbaşılarından Mustafa Ağa mübâşir ta„yîn olunup mâliye tarafından
emr-i şerîf virilmekle mûcebince yazılmışdır ve kendüye teslîm olunmuşdur.
Mar„aĢ beğlerbeğisine ve sâbıkā ( ) beğlerbeğisi olup ber-vech-i
arpalık Malatya sancağına mutasarrıf olan ( ) -dâme ikbâhühümâ- ya ve
Kalas ve Ayntab sancağı beğlerine ve elviye-i mezbûrede vâki„ olan kâdîlara
hüküm ki,
ĠnĢâallâhü'l-meliki'l-müte„âl bin kırk yedi senesinde asâkir-i Ġslâm zafer
encâm me‟mûr oldukları sefer-i hümâyûna teveccüh eylediklerin her sancak
muhâfazasına otuz nefer alçak hâllü erbâb-ı tîmârın bedelleri mîrî içün
alınmak üzre ta„yîn olunmak mu„tât-ı kadîm olmağın imdi zikr olunan dört
sancak muhâfaza ve zabt ve hırâset eylemek Ģartıyla alçak hâllü olup sefer
eĢmeğe gücü ve kuvveti olmayan üç bin akçe ve ekall olan erbâb-ı tîmârdan
otuz nefer ve her otuz nefere beĢ bin akçelü bir erbâb-ı tîmâr baĢ ve buğ
olmak üzre ki dört sancakda yüz yirmi dört nefer olur her birinin yedlerinde
olan berâtlarında mastûr olduğu üzre isim ve resimleriyle ve tîmârlarının
yazusı ve baĢı kalemi ve adedi ile defter idüp tîmârlarına göre berâtları
mûcebince her bin akçesi içün bin akçe bedelleri ta„yîn olunan mübâĢire cem„
ve tahsîl etdirüp hâzır olan akçeyi kîse idüp ve mühürleyüp cümlesini bi't-
tamâm ve ber-vech-i nakd mümzâ ve mahtûm defteri ile mübâĢir-i mezbûr ve
yarar ve mu„tem aleyh adamların ile ber-vech-i ta„cîl ordû-yı hümâyûnuma
irsâl ve teslîm-i hazîne itdirüp itmâm-ı hizmet eyleyesin ve muhâfazaya
kalkup bedelleri alınan erbâb-ı tîmârın ellerinde olan berâtları mûcebince
tîmârı ve yazusı ile mühürlü ve ma„mûlün bih temessük virdirüp ve tenbîh ve
263

te‟kîd eyleyesin ki tîmârlarına zarar olmamak içün serdâr-ı nusret Ģi„ârım


tarafından yedlerinde olan tezkireleri mûcebince her biri müstakil emr-i Ģerîf
alalar ve asker halkı sefere teveccüh itdikden sonra her biri sancağında hıfz
ve hırâsetde takayyüd ve ihtimâm üzre olup sükkân-ı vilâyetden ve âyende
ve revendeden kimesnenin mâlına ve canına zarar ve gezend iriĢdirilmeyüp
bâb-ı muhâfazada mecd ü sâ„î olalar ve bi'l-cümle zikr olunan alçak hâllü üç
bin akçeden ziyâde ruhsat virilmeyüp ve sefere kādir güçlü ve kuvvetlü yarar
ve tüvânâ olanlar içün değildir ana göre mukayyed olup hilâf-ı emr-i Ģerîf
vaz„ın irtikâbından ihtirâz eyleyesin ve mübâĢir-i mezbûr husûs-ı mezbûr içün
bin kırk altı ġa„bân'ının altıncı gününde yirmi bin akçe ve yine yevm-i
mezbûrda otuz bin akçe ki cem„an elli bin akçe olur ber-vech-i peĢîn ordû-yı
hümâyûnum hazînesine teslîm eylemiĢdir deyü mâliyyem tarafından emr-i
Ģerîfim virilmeğin mûcebince amel olunmasın emr idüp buyurdum ki ( )
vusûl buldukda bu bâbda mâliyem tarafından virilen emr-i Ģerîfim mûcebince
amel idüp min-ba„d hilâfına cevâz göstermeyesin.

Fî evâsıt-ı N sene [104]6

Hatt-ı efendi
Bu dahi müşârün-ileyh Mustafa Ağa'ya virilmişdir
Bir sûreti
Sivas beğlerbeğisine ve eyâlet-i mezbûrede vâki„ Amasya ve Canik ve
Bozok ve Divriği ve Arabgir ve Çorum sancakları beğlerine ve elviye-i
mezbûrede vâki„ olan kâdîlara mâliye tarafından virilen emr-i Ģerîf mûcebince
Ģurûtuyla hüküm yazılmıĢdır.

Fî evâsıt-ı N sene [104]6

[…] Efendi'den […] Mevkūfâtçı Mustafa Efendi […] efendi yazup […]
Bu dahi
Bir sûreti
264

Kütahya kâdîsına ve Kütahya ve Karahisar-ı Sahib ve EskiĢehir


sancaklarında vâki„ olan kâdîlara mâliye tarafından virilen emr-i Ģerîf
mûcebince mübâĢir Mustafa yediyle altmıĢ bin akçe teslîm-i hazîne olmuĢdur
deyü maliye mûcebince Ģurûtuyla yazılmıĢdır.

Fî evâsıt-ı N sene [104]6.


BİBLİYOGRAFYA

3 Numaralı Mühimme Defteri (966-968/1558-1560), Ankara 1993.


5 Numaralı Mühimme Defteri (973/1565-1566), Ankara 1994.
Afyoncu, Erhan, Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi,
Ġstanbul 2009.
Aydın, Bilgin, Osmanlı Bürokrasisinde Divan-ı Hümâyun Defter Formlarının
Ortaya Çıkışı ve Gelişimi (XV-XVI. Yüzyıl), Marmara Üniversitesi
Türkiyat AraĢtırmaları Enstitüsü BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul
2003.
Aydın, Mustafa, “Revan”, DİA, XXXV, s.26-29.
Babayan, Kathryn, “The Safavid Synthesis: from Qizilbash Islam to Imamite
Shi'ism”, Iranian Studies, XXVII/1, s. 135-161.
Başbakanlık Osmanlı Arşiv Rehberi, Ġstanbul 2000.
Baysun, Cavid, “Murad IV”, İA, VIII, s.625-647.
Berindei, Mihnea, “La Porte Ottomane face aux Cosaques Zaporogues,
1600-1637”, Harvard Ukranian Studies, I/3, (September 1977),
s.273-307.
Buzpınar, ġit Tufan, “Lübnan”, DİA, XXVII, s.248-54.
DaniĢmend, Ġsmâil Hâmi; İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, III, Ġstanbul
1972, V Ġstanbul 1971.
Derin, Fahri Ç., “Mehmed PaĢa”, İA, VII, s. 587-88.
Emecen, Feridun, “Fahreddin, Ma‟noğlu”, DİA, XII, s.80-82.
Erdoğru, Mehmet Akif, “1635 Tarihli Revan Kalesi Fetihnamesi”, Tarih
İncelemeleri Dergisi, XIV(1999), s.25-43.
Farooqhi, Suraiya, “Mühimme Defterleri”, EI2, VII, s. 470-472.
Gökbilgin, M. Tayyib, Osmanlı Paleografya ve Diplomatik İlmi, Ġstanbul
1992.
Gölpınarlı, Abdülbaki, “KızılbaĢ”, İA, VI, s. 789-795.
266

Gündüz, Tufan, Anadolu‟da Türkmen Aşiretleri, “Bozulus Türkmenleri 1540-


1640”, Ankara 1997.
------------, XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Danişmendli Türkmenleri, Ġstanbul
2005.
------------, Bozkırın Efendileri, Türkmenler Üzerine Makaleler, Ġstanbul 2009.
------------, “Safevîler”, DİA, XXXV, s.451-457.
------------, “Kars”, DİA, XXIV, s.515-518.
------------, “Konar Göçerler” DİA, XXVI, s.161-163
Gündüz, Tufan-Kadir Kasalak, “II. Osman‟ın Hotin Seferi”, OTAM, c XIV,
Ankara 2003, s.129-144.
Gürhan, Veysel, Safevi Devleti'nden Osmanlı Devleti'ne İltica Eden Önemli
Devlet Adamları, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2005.
Halaçoğlu, Yusuf, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu‟nun İskân Siyaseti
ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara 1988.
Hasan Bey-zâde Ahmed PaĢa, Hasan Bey-zâde Târîhi, Metin ve İndeks
(1003-1045/1595-1635), III, haz. ġevki Nezihi Aykut, Ankara 2004.
Ġlgürel, Mücteba, “IV. Murat”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, X,
Ġstanbul 1994, s.449-488.
Ġnalcık, Halil, “ġikâyet Hakkı: „Arz-ı Hal ve „Arz-ı Mahzarlar”, Osmanlı'da
Devlet, Hukuk, Adâlet, Ġstanbul 2000.
ĠpĢirli, Mehmet, “DerviĢ Mehmed PaĢa”, DİA, IX, s. 193-194.
Ġskender Beğ Türkmen-Muhammed Yusuf Müverrih, Zeyl-i Târih-i Âlem-ârâ-
yı „Abbâsî, NeĢr. Süheyli Hansari, Tahran 1317h.Ģ.
Kâtip Çelebi (Hacı Halife Mustafa b. Abdullah), Fezleke-i Kâtip Çelebi, I-II,
Ġstanbul 1286.
ĠĢbilir, Ömer, XVII. Yüzyıl Başlarında Şark Seferlerinin İâşe, İkmâl ve Lojistik
Meseleleri, Ġstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul 1996.
267

Kılıç, Mustafa, “Osmanlı Tarih AraĢtırmalarında Mühimme Defterlerinin Yeri


ve 107 Numaralı Mühimme Defteri”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, VII/2, (2003), s.249-260.
Kılıç, Orhan, “Yurtluk-Ocaklı ve Hükümet Sancaklar Üzerine Bazı Tespitler”,
OTAM, X, (1999), s.119-137.
Küpeli, Özer, Osmanlı-Safevî Münasebetleri (1612-1639), Ege Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ġzmir 2009.
Kütükoğlu, Mübahat S., “Mühimme Defteri”, DİA, XXXI, s.520-523.
-----------, Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), Ġstanbul 1998.
Lewis, Bernard, “Diwān-ı Humāyūn”, El2, II, s.337-339.
Mehmed Halife, Târih-i Gılmânî, Ġstanbul 1340.
“Mehmed PaĢa, Gürcü”, DİA, XXVIII, s. 510-11.
Melikoff, Irene, Uyur İdik Uyardılar, Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları, (çev.
Turan Alptekin), Ġstanbul 2006.
Muhammed Masum bin Hacegi-i Isfahanî, Hülâsatü's-siyer, Târih-i Rüzgâr-ı
Şah Safi-i Safevî, Tahran 1358h.Ģ.
Mumcu, Ahmet, Hukuksal ve Siyasal Bir Karar Organı Olarak Divan-ı
Hümayun, Ankara 1986.
----------, “Divân-ı Hümayun”, DİA, IX, s.431.
Murphey, Rhoads, Osmanlı'da Ordu ve Savaş, 1500-1700, (Çev. M. Tanju
Akad), Ġstanbul 2007.
-------------, The Functioning of the Ottoman Army under Murad IV (1623-
1639/1032-1049), I-II, Chicago Üniversitesi BasılmamıĢ Doktora
Tezi, Illionis 1979.
Mühimme Defteri 44, haz. Mehmet Ali Ünal, Ġzmir 1995.
Mühimme Defteri 90, Ed. Mertol Tulum, Ġstanbul 1993.
Naîmâ Mustafa Efendi, Târih-i Na„îmâ, II, haz. Mehmet ĠpĢirli, Ankara 2007.
Ocak, Ahmet YaĢar, “Babaîler Ġsyanından KızılbaĢlığa: Anadolu'da Ġslâm
Heterodoksisinin DoğuĢ ve GeliĢim Tarihine Kısa Bir BakıĢ”,
Belleten, LXIV/229, (Nisan 2000), s. 129-159.
268

Orhonlu, Cengiz, “Osmanlı İmparatorluğu‟nda Aşiretlerin İskânı, Ġstanbul


1987.
Öz, Mustafa, “Dürzîlik”, DİA, X, s.39-48.
Özcan, Abdülkadir, “Ahmed PaĢa, Küçük”, DİA, II, s.113-14.
Öztürk, Yücel, Özü‟den Tuna‟ya Kazaklar-I, Ġstanbul 2004.
Salibi, Kamal, “Fakhr al-din”, EI2, II, s.750-751.
Savory, Roger, “Some Reflections on Totalitarian Tendencies in the Safavid
Iran”, Der Islam, LIII, (1976), s. 226-241.
-------------, “The Emergence of the Modern Persian State under the
Safavids”, Studies on the History of Safavid Iran, London 1987, s. 25.
-------------, “The Office of Khalifat Al-Khulafa under the Safawids”, Journal of
the American Oriental Society, LXXXV/4, (October-December 1965),
s. 497-502.
Soyer, Emel, XVII. yy. Osmanlı Divan Bürokrasisi'ndeki Değişimlerin Bir
Örneği Olarak Mühimme Defterleri, Ġstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul 2007.
Sümer, Faruk, Safevî Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu
Türklerinin Rölü, Ankara 1992.
-------------, Oğuzlar (Türkmenler), Tarihleri, Boy Teşkilâtı, Destanları,
Ġstanbul 1980.
Tekin, Zeki, “Zeynel Bey ve Oğullarının Hakkâri Hâkimliği Mücâdelesi ve
Ġsyânları”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, X/2,
(2007), s. 119-132.
Tolmacheva, Marina, “The Cossack at Sea: Pirate Tactics, in the Frontier
Environment”, East European Quarterly, XXIV/4, (January 1991), s.
483-512.
Topçular Kâtibi „Abdülkâdir (Kadrî) Efendi Tarihi (Metin ve Tahlil), I-II, haz.
Ziya Yılmazer, Ankara 2003.
Topkapı Sarayı Arşivi H. 951-952 Tarihli ve E. 12321 Numaralı Mühimme
Defteri, haz. Halil Sahillioğlu, Ġstanbul 2002.
269

Türkay, Cevdet, Başbakanlık Arşivine Göre, Osmanlı İmparatorluğunda


Oymak, Aşiret ve Cemaatler, Ġstanbul 1979.
UzunçarĢılı, Ġsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, III/2, Ankara 1988.
Ünal, Tahsin, IV. Murad ve Bağdat Seferi, haz. Ali Güler-Suat Akgül, Ankara
2001.
Üzüm, Ġlyas, “KızılbaĢ”, DİA, XXV, s. 546-557.
Yans, Kerim, IV. Murad Devrinde Osmanlı-Safevî Münâsebetleri, Ġstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri
ve Medeniyeti Tarihi Kürsüsü, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Ġstanbul
1977.
YaĢaroğlu, Abid, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Koğuşlar 888
Numaralı Mühimme Defteri (1a-260a. Tahlil ve Transkrip), Ġstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü BasılmamıĢ Yüksek Lisans
Tezi, Ġstanbul 1995.
Yörükler ve Türkmenler Sempozyum Bildirileri, Ankara 2000.
86 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİNİN ASLI
ÖZET

Divân-ı Hümâyûn kararlarının kaydedildiği Mühimme Defterleri


Osmanlı arĢiv kaynakları arasında birinci derecede öneme sahiptir. Bu
defterler sayesinde Osmanlı Devleti'nin siyasî, askerî, idarî ve malî konuları
hakkında bilgi edinmek mümkündür.
Bu çalıĢmanın konusunu teĢkil eden 1636–1637 yılı olaylarına ait
kayıtların bulunduğu 86 Numaralı Mühimme Defteri toplam 91 sayfa olup 153
hüküm ihtiva etmektedir.
Bu çalıĢmada 86 Numaralı Mühimme Defteri Osmanlı alfabesinden
Latin alfabesine aktarılmıĢ, hükümlerin özetleri yapılmıĢ ve değerlendirilmeye
tabi tutulmuĢtur.
Bu çalıĢma sırasında görülmüĢtür ki, mühimmelerin büyük kısmı 1636-
1637 yıllarında Ģark hududundaki hazırlıklarla ilgilidir. Bu bağlamda sınır
kalelerinin tahkimatı, bu kalelere asker temini, ordu toplanması, zahire ve
mühimmat temini hükümlerde geçen baĢlıca konulardır. Bunun dıĢında
dönemin olaylarından Karadeniz'de Kazak eĢkıyasına karĢı alınan tedbirler
ile Dürzî isyanlarına dair konularla ilgili hükümler de yer almaktadır.
Yukarıda bahsedilen konular kapsamında yapılacak olan çalıĢmalar
için 86 Numaralı Mühimme Defteri‟nin önemli bir kaynak olacağı söylenebilir.
ABSTRACT

Mühimme Registers, in which decisions of Divan-ı Hümâyûn were


registered, are primary Ottoman archival sources and it is possible to learn
about political, military, administrative and financial issues of the Ottoman
Empire thanks to these registers.
The Muhimme Register Number 86, which belongs to the years 1636-
1637, has 91 pages and contains 153 verdicts. In this study the Muhimme
Register Number 86 was translated from Ottoman alphabet to Latin alphabet,
the verdicts were summarized and evaluated.
Most of the verdicts in this Muhimme Register are related to the
preperations on Eastern border between 1636 and 1637. In this context
fortifications of castles on Eastern border and supplyment of these castles in
terms of soldiers, rations and ammunition are the major issues of the
verdicts. In addition there are some verdicts about the measures taken
against the bandits of Cossacks in the Black Sea and issues concerning the
Druze rebellion in the Muhimme Register Number 86.
It can be said that the Muhimme Register Number 86 is an important
source for the studies in the context of above-mentioned subjects.

You might also like