Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Bugün sadece Güzel Yurdum™ ile sınırlı kalmayan, işbu sorunsalı üreten Amerikanya’da bile milletin

merak ettiği bir mevzuya değineceğiz. Spekülatif edebiyatta acayip imlalı isimler kullanmak nereden
nasıl çıktı?

Kısa Bağlam

İlk kez bir yabancı forumda “Jarlaxle karakterinin ismi nasıl telaffuz edilir?” sorusunu gördüğümde bir
anda kafam açılmıştı. “X karakterinin ismi nasıl telaffuz edilir?” sorusu genel bir soruydu. Sadece batı
medeniyetinin dış kapı mandalları olan bize zor değildi. Bilakis batı medeniyetinin kendi çocukları da
bu hususta zorluk yaşıyordu. Gördüğüm forum tiradında uzun süre kavga edilmiş sonra birisi
“Salvatore’nin ağzından duyun.” diyerek şu videoyu linklemişti (51:33 anına ilerleyin):

Bu olgunun anadili İngilizce olan toplumlarda sorun olmaktan öte bir eleştiri konusu olduğunu, bir
kısım eski hicivli fantastik eserleri okurken fark ettim. Hicivli komedi neticede eleştirinin en samimi ve
en etkin halidir, tüketeni kapasitesi yettiğince düşünmeye zorlar. İşbu hicivli eserlerde karakter
isimlerinin fonotaktik(1) ve noktalaması şüpheye yer bırakmayacak şekilde abartılıydı. Mesela “Drizzt”
İngilizce konuşanlar için fonotaktik açıdan sakat bir isim, bu sakatlığı hicvetmek için
“Mzzprklzpasasdfgasd” türevi isimler kullanıldı. Kesme işareti insan ismine ait bir öğe gibi
görünmüyordu ondan “Mzzprklzpasasdfgasd” bir adım daha ileri gidince “Mzz’prkl’zpasas’dfg’asd”
oluyordu.

Hatırladığım kadarıyla ve yakın zamanda Güzel Yurdum™un seyrek alt kültür ortamlarında, Özgür
Özol bu konuyu çok vurguladı. (Elbet şimdi aklıma gelmeyenler vardır, af dilerim.) Ilgana’yı tanıtmak
ve anlatmak için kurduğu meta hikayede, irili ufaklı ithal örneklerdeki acayip imlalı isim örneklerini,
‘İthal fantazya kalitesinden bağımsız olarak mayamıza terstir’ savını güçlendirmek için kullanmıştır.
(Asıl fikir daha detaylı ve katmanlıydı ama özet geçtim af dilerim.)

Belli ki edebiyatta kullanılan acayip imlalı isimler yere ve zamandan bağımsız olarak rahatsızlık
yaratıyor. Bu özünde çok yeni bir bilgi değil. Avrupa’da toplumsal ortak payda listesinde din ile dil yer
değiştirdiğinden beri çoğunluğun A diliyle konuştuğu yerde B dilinden bir isme sahip olmak bireyin iyi
veya kötü ama bir şekilde değişik muamele görmesine sebep olur. Benim şu anki anlayışımın yettiği
kadarıyla şu açıktır, samimi olarak acayip imlalı isimler kullanan yazarlar ekseriyetle bu isimlerin
yabancılaştırma etkisini, spekülatif kurgunun genel yabancılaştırmasını güçlendirmek için
kullanıyorlar.

Gerçek Dünyadaki Temeli

Tire İşareti:

Crusader Kings oynayanlar bilir, Avrupa’da orta çağ siyasetinde izdivaç idaresinin cefası çoktur. Orta
çağ Avrupa’sı toprak ağaları için sülale yönetimi, takipi ve doğrulaması inanılmaz önemliydi. Üst
seviyede dükün ve kralın, alt seviyede de lordun kontun muhataplığı hep sülale ilişkileri ile
şekilleniyordu. Avrupa’nın bazı bölgelerinde, Erkek veliaht üretemediği için tükenecek soyların adını
ve ada bağlı toprak hakkını devam ettirmek için, annesinden toprak miras alan çocuklara annenin
kızlık soyadını ekleştirme usulü türedi. Hatta ekonomik organizasyonu nispeten değişik olan
İspanyollar her soy için geçerli standart usul olarak kabul etmeyi uygun buldular. Böylece Avrupa’da
türlü mal sahibi sülalelerin iç içe geçmesinin takibini kolaylaştırmak için soyadların tire ile
ekleştirilmesi yaygın hale geldi. Örnek: İngiliz ve Belçika kraliyet ailesinin orijinal soyadı Saxe-Coburg-
Gothadır, ikinci dünya savaşında malum sebeplerden ötürü iki ailenin de Alman soyadı yönettikleri
halka uygun bugünkü soyadlarına değiştirilmiştir.

ingiltere kraliçesi

Bunlar bir şekilde akraba evliliğinden eçiş bücüş şekillere girmeden bu güne gelebildi.

Avrupai Kesme İşareti:

Latince iyelik ilişkisini edat ile anlatmak için “de” edatı kullanılır. Latince kökenli
dillerde,”aşağıgubardıklı” gibi yöreye bağlı soyadları bu iyelik edatı ile “de Aşağı Gubardık” biçiminde
oluşturulur. Fransızcada “dö” diye okunur, kardeş dillerde tam nasıl işliyor ezbere bilmiyorum ama
yüzeysel bakınca hepsinde az çok benzer görünüyor. Zamanla . Fransızca ve İspanyolcada yazımı
kolaylaştırmak için mesela “de Armagnac” soyadı”d’Armagnac” olarak kısaltılmıştır. İspanyolca
zamanla daha da ileri gittiği için bugün bu tür soyadlarını “Darmangnac” biçiminde yazar.

Avrupai Aksan İşaretinin Kesme İşaretine Dönüşmesi:

Latince kökenli dillerde sesli harflerin vurguları ´ ve ` aksan işaretleri ile işaretlenir. Pek çok isimde de
bu aksan işaretleri mevcuttur. Bu isimleri Anglo-Sakson kültür alanındaki bir ülkede daktilo ile göç
formuna yazmak dert olur, çünkü daktiloyu üreten şirket bu aksanlarla işi olmayan Anglo-Saksonlar
için daktilo üretmiştir, ve bir daktiloya masrafı çok arttırmadan eklenebilecek sembol sayısı da bellidir.
Bir ara yol olarak bu aksan işaretleri sesli harfin hemen ardına kesme işareti sıkıştırılarak taklit
edilmiştir. Dijital devrimle bu durum düzeltildi ve artık fiiliyatta böyle bir sorun yok, ama Fantezi
edebiyatı devrimi yaşanırken ve köşe taşı eserler yazılırken bu hala gündelik hayatta yeri olan bir
durumdu.

Glottal Stop Kesme İşareti:

Glottal stop diye bir ses var, eğer glottal stoplu bir dil latin alfabesi kullanmıyorsa ve yazısı bir şekilde
latin alfabesine translitere(2) edilecekse glottal stop sesi kesme işareti ile ifade edilir. Mesela
Solomon Kane’in kankası N’longa bir afrikalı şamandır. İsmindeki kesme işareti farazi bir Afrika
dilindeki glottal stop sesine tekabül eder. Asya ve Afrika dillerini latin alfabesi ile kaydetme çabaları
sırasında dilbilgisi kaybının önüne geçmek için beyaz düşünürler bu tür icatlar çıkarmıştır. Türk gibi
inatla duymayıp uydurmazlar. Veya Araplar gibi P harfine dilleri dönmediği için meşhur Yunanlı filozof
Platoya Eflatun demezler. Ortam keşfedilip haritalandıktan sonra yerleştirilen beyaz köylü doğal
olarak yerlileri öldürüp her yere kafasına göre isim vermiştir ama o ayrı bir tartışma konusu.
Harf Çorbası İsimler:

İsim uzunluğu memesini büyük oranda Polonlara ve Sanskritlere borçluyuz. İki kültür de ses çeşitliliği
açısından çok zengindir ve bunu latin harfleri ile ifade etmek için ikili ve üçlü harf kalıpları kullanmak
zorunda kalmışlar. Węgrzynkiewicz veya Subramaniam gibi dile has seslerin yoğun olduğu ve aslında
doğru okununca çok kısa olduğu anlaşılan isimler transliterasyon sonucunda yazılı dilde çok heybetli
duruyorlar.

Bu bir polonca komedi dizisinden

Bu bir polonca komedi dizisinden

Sonuç

Gerçek dünyada isimler bol ve çeşitlidir. Bilimkurgu ve fantezi külliyatı büyük oranda ABDnin beyaz
kısmında yazıldığı ve tüketildiği için beyaz ABD kültürüne egzotik gelen isim kalıpları hunharca ve
defalarca edebiyata alet edilip tüketici kesimde yanlış bir intiba yaratılmış.

Dipnot

1 fonotaktik: Dillerde hangi hecelerin yanyana gelebileceğini inceleyen ve kataloglayan bilim dalıdır.
Eminim TDK bunu zamanında öztürkçeleştirmiştir ama resmi çevirisini bulamadım. Onun yerine
İngilizce Phonotactic sözcüğünü translitere2 ettim.

2 Transliterasyon: Bir alfabe ile yazılmış yazıyı belli adetlere uygun olarak başka bir alfabeyle yazmak.
Transliterasyon ismi, Translitreation’un transliterasyonudur.

You might also like