Professional Documents
Culture Documents
Document 8
Document 8
1 2
Miras Hukukunun Temel Kavramları
1 Miras hukukunun temel ilkelerini Yasal Mirasçılık
sıralayabilme 2 Yasal mirasçılık kavramını açıklayabilme
3 4
Ölüme Bağlı Tasarruflar Denkleştirme
3 Ölüme bağlı tasarruf kavramını 4 Saklı pay, tasarruf oranı, tenkis ve
açıklayabilme denkleştirme kavramını açıklayabilme
Anahtar Sözcükler: • Tereke • Külli Halefiyet • Zümre Sistemi • Mirastan Feragat • Art Mirasçı
• Saklı Pay • Tasarruf Oranı • Denkleştirme
164
Medeni Hukuk Bilgisi
GİRİŞ
Türkçede “ölüm hak, miras helal” şeklinde bir
deyiş vardır. Bu deyiş, ölümün halk arasında nasıl dikkat
karşılandığına ilişkin bir fikir verir. Aslında hukuk Borçlar hukukunun aksine Miras hukukuna iliş-
da bir doğal olay olan ölüme, kişiliğin sona ermesi kin kurallar emredici niteliktedir. Yasa koyucu bu
ve ölenin mirasının, bir bütün olarak geçmesi mi- alana özgü hukuki işlemleri, sınırlı sayı ilkesine
rasçılara hukuksal sonucunu bağlamak suretiyle, göre ve içeriklerini de sınırlayarak belirlemiştir.
aynı anlayışın hukuktaki yansımasını düzenlemiş Örneğin vasiyetname yapmak isteyen mirasbıra-
denilebilir. Dolayısıyla Miras Hukukuna ilişkin bu kan, ancak kanundaki vasiyetname türlerinden
kitabın sonuna gelindiğinde; ölümle mirasçılara
birini esas alarak bu isteğini yerine getirebilir.
geçen mal varlığının nasıl belirleneceği ve nelerden
ibaret olduğu, mirasbırakanın sağlığında mirasının
paylaşımına ilişkin hangi düzenlemeleri yapıp han-
gilerini yapamayacağı, bu konudaki arzusunun hu- Miras hukukunun miras, mirasbırakan, miras-
kuk âleminde hüküm ifade etmesi için başvurabi- çı, intikal, ölüme bağlı tasarruf, saklı pay, tasarruf
leceği ölüme bağlı tasarrufların türleri ve koşulları, nisabı gibi çok sayıda temel kavramı bulunur. Bun-
mirasbırakan tarafından bile bertaraf edilemeyecek lardan bazıları aşağıda açıklanmış olup diğer bir
olan saklı paylar ile bunlara vaki tecavüzlerin na- bölümü ise konuların işleyişi içinde açıklık kazana-
sıl giderileceği, mirasla geçen malvarlığı üzerinde- cak şekilde sonraki konularda ele alınacaktır.
ki mirasçıların hak sahipliğini ifade eden “elbirliği
mülkiyeti” deyiminin anlamı, mirasçı atanmasına
ilişkin kuralların neler olduğu, mirasın reddi, mi- Miras (Tereke)
rasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk… gibi “Kök, temel; birinin diğerinden devraldığı eski du-
kavram ve benzeri konularda Miras Hukuku ilke- rum, bakiye” anlamına gelen Arapça “irs” kökünden
lerinin kavranması ve uygulamada ortaya çıkabile- türetilmiştir. Miras hukukundaki terminolojik anla-
cek sorunların çözülmesi için gerekli temel bilgi ve mı bakımından bir gerçek kişinin ölümü anındaki
yöntemlerin elde edilmesi amaçlanmaktadır. özel hukuk ilişkilerinin bütününü iade eder. Miras
bu anlamda, ölenin mal varlığını (aktif ve pasifle-
MİRAS HUKUKUNUN TEMEL rinin toplamını) ifade eder. Ancak mirasbırakanın
ölümüyle sona eren intifa ve oturma hakları, ceza
KAVRAMLARI
hukuku kökenli para cezaları, kişisel nitelikteki edim
Medeni Kanun’un üçüncü kitabını oluşturan yükümlülükleri ve kişiye bağımlı alacaklar terekeye
miras hukuku, gerçek kişilerin ölümünden sonraya dâhil olmadığından mirasçılara geçmez.
intikal eden mal varlığının akıbetini konu alır. Miras
hukukunun temel kavramları aşağıda sıralanmıştır.
Öğrenme Çıktısı
1 Miras hukukunun temel ilkelerini sıralayabilme
Külli halefiyet kavramını Tereke ile elbirliği ile hak Mirasçılık kavramı ile hı-
araştırınız. sahipliği kavramları arasın- sımlık kavramı arasındaki
daki ilişkiyi açıklayınız. ilişkiyi değerlendiriniz.
166
Medeni Hukuk Bilgisi
YASAL MİRASÇILIK
Mirasbırakanın mal varlığı, ölümle tereke adını alır ve kural olarak yasal mirasçılarına geçer. Bunla-
rın mirasçılığı, doğrudan kanundan kaynaklandığı için kanuni veya yasal mirasçılık olarak adlandırılır.
Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufla bir ya da daha fazla (gerçek veya tüzel) kişiyi mirasçı ataması
(iradi mirasçılık) da mümkündür. Mirasbırakanın irade özerkliği çerçevesinde mal varlığının ölümünden
sonraki hukuksal sonuçlarını dilediği şekilde düzenleme
özgürlüğü, saklı paylı mirasçıların saklı payları (mahfuz
hisse) oranında sınırlandırılmıştır. Mirasbırakanın ser-
bestçe tasarruf edebileceği ve saklı payların dışında ka- dikkat
lan mal varlığı kesimine tasarruf nisabı denir. Saklı paylı Yasal mirasçılardan sadece 1. grubu oluşturan kan
mirasçılar, mirasbırakanın bu nisabı aşan tasarruflarının hısımlarının mirasçılığı zümre sistemine göre be-
tenkisini (indirim) talep edebilir. lirlenir. Varsa evlatlık da 1. zümre mirasçıları ara-
Yasal mirasçılar 4 alt gruba ayrılır: 1) kan hısımları, 2) sında yerini alır. Sağ kalan eşin mirasçılığı, hangi
evlatlık ve altsoyu, 3) sağ kalan eş, 4) Devlet. Mirasçılıkla- zümreyle birlikte mirasçı olduğuna göre değişik-
rı kan bağına dayanan yasal mirasçılar, zümre sistemine lik gösterir. Devlet ise son mirasçıdır; hiçbir mi-
göre oluşturulan mirasçı topluluklarına bölünmüştür. rasçısı olmayan mirasbırakana mirasçı olur.
Bu nedenle “zümre mirasçıları” olarak da adlandırılırlar.
Zümre Sistemi
Zümre sisteminde kan hısımları, mirasçı toplulukları olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırmada zümre
başları ve bunların altsoyundan oluşan topluluk, zümre olarak adlandırılır. Sistem, mirasbırakanı merkeze
alarak yapılan bir derecelendirmeye dayanır. Şemsiyeye benzeyen bir görsellikle resmedilebilecek bu sis-
temde, mirasbırakan, şemsiyenin sivri ucundaki zümre başıdır. Mirasbırakan, bu şemsiyenin altına doğ-
ru dallanan altsoyuyla birlikte 1. zümreyi oluşturur. Bu şemsiyenin üzerine kurulmuş ikinci bir şemsiye
düşünecek olursak, bunun da sivri ucunu mirasbırakanın anne ve babası (2. zümrenin zümre başları)
oluşturur. Bunlar, altsoylarıyla birlikte 2. zümreyi oluşturur. Ancak mirasbırakan altsoy olmasına rağmen
2. zümrenin dışında kalır (çünkü o, 1. zümrenin zümre başıdır). Zümre sistemi bu şekilde yukarıya doğru
dallanarak açılan şemsiyeler gibi silsileler hâlinde devam eder (Şekil 7.1).
AA AB BA BB
A B
K1 K2
MB
O1 O2
S
Şekil 7.1
167
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Türk Medeni Kanunu’nda Zümrelerin sı, ikişer nine ve dedesi bulunur. Bunların altsoyu
Düzenlenişi olan amca, hala, dayı, teyze ve onların çocukları
Medeni Kanunumuzda yasal mirasçılar üç züm- olan kuzenler (amcaoğlu-kızı, dayıoğlu/kızı gibi),
rede düzenlenmiştir: zümre başlarıyla birlikte üçüncü zümredeki mirasçı
topluluğunu oluşturur. Bu zümredeki zümre başla-
rı baba ve anne tarafı olmak üzere iki tarafa ayrılır:
Birinci Zümre Bu taraflardan birinde mirasçı bulunmadığı takdir-
Mirasbırakanın zümre başı olduğu mirasçı de miras diğer tarafa aktarılır (Şekil 7.4).
topluluğu birinci zümreyi oluşturur. Bunlar, mi-
rasbırakanın altsoyudur (çocuklar, torunlar, torun
AA AB BA BB
çocukları…). Çocukların evlilik içi veya dışı doğ-
muş olması mirasçılık sıfatlarını etkilemez. Ancak D1 D2
mirasbırakanın baba olduğu durumlarda evlilik
H A B
dışı çocuğun babanın sonradan anneyle evlenme-
si, tanıma veya babalığa hüküm yollarından biriyle
babasıyla arasındaki soybağının kurulmuş olması MB
gerekir. Soybağının kurulması geçmişe etkili ol-
duğundan, çocuk ana rahmine düştüğü andan Şekil 7.4
itibaren soybağı kurulmuş olacak, mirasçılığı ger-
çekleşecektir. Evlatlık da birinci zümre mirasçılara Bu üç zümrede mirasçılığın sağ kalan eşin var-
arasındaki yerini alır (TMK m. 500) (Şekil 7.2). lığı veya yokluğuna göre nasıl dağılacağını aşağıda
inceleyeceğiz. Bu zümrelerden hiçbirinde mirasçı
bulunmuyorsa miras Devlete kalır.
MB
AA AB BA BB
O K
A B
T T
Şekil 7.2 K1 K2
MB
İkinci Zümre Ç1 Ç2
İkinci zümrede bu zümrenin zümre başları mirasbı- Şekil 7.5
rakanın anne ve babası ile bunlardan türeyen kardeşler
ve kardeş çocukları (yeğenler) bulunur (Şekil 7.3).
Zümre Sistemine Hakim Olan İlkeler
A B Zümre sistemine hakim olan ilkeler, mirasın
yasal mirasçılar arasında paylaştırılmasında önem-
K1 MB K2 li rol oynar. Sözü geçen ilkeler aşağıda başlıklar
hâlinde sıralanmıştır.
Y1 Y2
torununun torunu alır. Çünkü torunun torunu mirasbırakana daha yakın soybağı ile bağlı olanlar,
birinci zümre, diğerleri ikinci zümre mirasçısıdır. yani çocukları mirasçı olur. Mirasbırakandan daha
Mirasçılık, hısımlığın derecesine göre değil bir ön- önce ölen çocukların yerini, onların çocukları (yani
ceki zümre mensubu olmaya göre belirlenir. mirasbırakanın ölen çocuğundan olma torunları)
alır. Torun da mirasbırakandan önce ölmüş olursa
bu takdirde varsa torunun çocuğu veya çocukları
torunun yerini alır. Dolayısıyla kökbaşı hayatta ol-
dikkat duğu sürece onun altsoyu mirasçı olamaz.
Halk arasında “üvey evlat” denilen ancak sağ
kalan eşin önceki eşinden olan çocuğuyla mi- Köklerde Eşitlik İlkesi
rasbırakan arasında hısımlık bulunmaz. Bun-
Köklerde eşitlik ilkesi gereğince miras, mirasbı-
ların, altsoyu olmadığı (sulbünden gelmediği)
rakana en yakın kökler arasında eşit olarak paylaş-
“üvey baba”ya mirasçı olması düşünülemez.
tırılır. Örneğin mirasbırakanın (M) birinci zümre-
de kendisine en yakın altsoyu olan iki çocuğu (Ç1
Birinci zümre ikinci zümrenin mirasçılığına,
ve Ç2) ve bunlardan olan torunları vardır. Ç1 ve
örneğin mirasbırakanın ölümünde sağ olan
Ç2’nin varlığı, bunların çocuklarının (mirasbıraka-
baba ve annesinin mirastan pay almasına en-
nın torunlarının) mirasçılığına engel olur. Böylece
gel olur. Ancak mirasbırakanla birlikte yaşa-
miras, Ç1 ile Ç2 arasında eşit olarak paylaştırılır.
yan anne ve baba, üç aylık bakım ve geçim
Ancak M’nin ölümünden önce Ç1 de ölmüşse,
masraflarının terekeden ödenmesini talep
M’nin Ç1’den olma torunu T1 onun yerini alır.
edebilir (TMK m. 645).
Bu durumda miras, Ç2 ile T1 arasında eşit olarak
paylaştırılır. Bu kurala kökte halefiyet denir. Eğer
Ç1’in iki çocuğu (T1 ve T2) bulunsaydı, bunlar
Ç1’in yerini alacağından mirasın yarısı bunlar ara-
Zümre ve Kök Başlarının Önceliği
sında (¼ + ¼ = ½) şeklinde paylaştırılacak, Ç2’nin
(Zümre İçinde Mirasçıların Sırası) ½ oranındaki payı değişmeyecekti. Şayet Ç1 hiç
Bir zümre içindeki zümre ve kök başları, altso- altsoyu olmadan mirasbırakandan önce ölmüş ol-
yun mirasçılığını engeller. Örneğin birinci zümre- saydı, bu kez onun miras payı diğer zümre mirasçı-
deki tek zümrebaşı mirasbırakandır. Ondan ayrılan larına eşit olarak dağıtılacaktı. Örneğimizde birinci
ve ona en yakın sırada olan her kök (çocuklar), ken- zümrede sadece Ç2 bulunduğundan, mirasın tümü
disinden ayrılan altköklerin (torunların) mirasçılı- ona kalacaktı (Şekil 7.6).
ğına engel olur. Bir diğer deyişle, birinci zümrede
MB MB MB
Ç1 Ç2 Ç1 Ç2 Ç1 Ç2
T1 T2 T1 T2 T1 T2 T3
Birinci zümrede yasal mirasçı bulunmuyorsa miras, ikinci zümre mirasçılarına geçer. Bu zümrede züm-
re başı olan anne (A) ve baba (B) eşit olarak mirasçı olur. Bunların varlığı alt köklerin (kardeşler ve yeğen-
ler…) mirasçılığını engeller. Ancak zümre başlarının (veya kök başlarının) mirasbırakandan önce ölmüş
olması (veya red, yoksunluk, çıkarma gibi herhangi bir nedenle mirasçı olmaması) durumunda altsoy on-
ların yerini alır. Örneğin A veya B’den birinin M’den önce ölmesi hâlinde ona düşen miras payı kendisine
en yakın kökler arasında eşit olarak paylaştırılır. Böylece örneğin M’nin ölümünde annesi (A) sağ, kendi-
sinden önce ölen babasından (B) olma kardeşi (K1) ve kendisinden önce ölen kardeşinin (K2) iki çocuğu
169
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
(yeğenleri Y1 ve Y2) ile anne bir kardeşleri K3 ve taraftaki diğer mirasçılara kalır. Örneğin annean-
K4 sağ olsun. Sağ olan A, kendisiyle eşit sayılan B ne altsoy bırakmaksızın ölmüşse, onun payı anne-
ile eşit oranda (½) mirasçı olur. Zümre başı olan nin babasına (veya onun altsoyuna) geçer. Anne
A’nın mirasçılığı onun çocuklarının (K3 ve K4) tarafında zümre başı (anneanne ve annenin baba-
mirasçılığını engeller. M’den önce ölen B’ye düşen sı) yoksa anne tarafına düşen payın tamamı baba
½ pay ise eşit miktarda (¼ oranında) K1 ve K2 tarafına (babaanne ve büyükbaba ya da altsoyuna)
arasında paylaştırılır. Ancak K2 de M’den önce öl- geçer.
düğünden, ona düşen pay M’nin yeğenleri olan Y1
ve Y2 arasında 1/8 oranında paylaştırılır. Eğer K2
çocuğu olmadan ölmüş olsaydı, mirasın B üzerinde
Eşin Mirasçılığı
dağıtılan ½’si tek başına K1’e kalacaktı (Şekil 7.7). Mirasbırakan öldüğünde sağ kalan eşi, kendisi
zümre mirasçısı olmadığından, birlikte mirasçı ol-
duğu kimselerin hangi zümrede bulunduğuna göre
A B değişen oranlarda mirasçı olur. M’den önce ölen
eşin mirasçıları da hiçbir şekilde M’nin mirasçısı
K4 K2 K1 olamaz. Bunlar ancak M’nin ölümünde sağ olan
K3 MB eşin sonradan ölümü hâlinde ona mirasçı olurlar.
Y1 Y2 Benzer biçimde, sağ kalan eş, önceden ölen eşin ye-
rine geçerek de mirasçı olamaz. Yani halefiyet ilkesi
Şekil 7.7 eşin mirasçılığında uygulanmaz. Örneğin sağ kalan
eş, müteveffa eşinin bu kez babası öldüğünde eşi-
İkinci zümrenin mirasçılığında karşılaşılabilecek nin yerine geçerek kayınpederine mirasçı olamaz.
bir diğer olasılık da ana babadan birinin altsoyu ol- Kısacası, sağ kalan eş ancak kendisinden önce ölen
madan mirasbırakandan önce ölmüş olmasıdır. Bu eşin mirasbırakan olduğu durumlarda mirasçı olur.
durumda mirasın tamamı ana babadan sağ olan veya Birinci zümreyle (M’nin altsoyuyla) mirasçı
sağ olmasa da altsoyu bulunan tarafa geçer ve bunlar olan sağ kalan eş, mirasın ¼’üne, zümre mirasçıları
arasında köklerde eşitlik ilkesine göre dağıtılır. ise ¾’üne sahip olur. Örneğin M’nin iki çocuğuyla
mirasçı olan E, mirasın ¼’üne sahip olur. Çocukla-
rın her biri de ayrı ayrı (¾÷2 =) 3/8 oranında mi-
rasçı olur. Hâlbuki M’nin tek çocuğu olsa mirasın
dikkat ¾’ü bu çocuğun, ¼’ü ise E’nin olur.
Bir kimsenin mirasbırakana çift hısımlık bağıyla
bağlanması mümkündür. Ana-baba bir kardeş-
MB E
lerin çocuklarının (kuzenler) evliliğinden doğan
çocuk hem anne tarafından hem de baba tara- Ç1 Ç2
fından aynı mirasbırakana hısımlık bağıyla bağlı
olacaktır. Bu durumda kuzenlerden olma çocuk, Şekil 7.8 Eşin Birinci Zümre ile Mirasçılığı
iki ayrı kökten gelen ayrı dallara göre ayrı ayrı mi-
rasçı olabilir. Yarım kan hısımları ise mirasbırakan
Bu oran ikinci zümreyle birlikte mirasçılık-
ile ortak olan asıllarının zümresinden pay alır.
ta ½’ye, üçüncü zümreyle mirasçılıkta ¾’e çıkar.
Üçüncü zümrenin sağ kalan eşle mirasçı olması du-
rumunda kök içinde halefiyet ilkesi sadece çocuk-
İkinci zümrede de mirasçı bulunmuyorsa mi- lar bakımından uygulanır. Yani büyükbaba ve bü-
ras, üçüncü zümreye geçer. Üçüncü zümrede dört yükannelerin daha önce ölmüş olması durumunda
zümre başı bulunduğundan, miras öncelikle dör- bunların çocukları (amca, hala, teyze, dayı) onların
de bölünür. Zümre başlarından mirasbırakandan yerini alır. Ancak bunlar da ölmüşse onların çocuk-
önce ölenlerin yerini onların altsoyu alır. Bunlar- ları (kuzenler) mirasçı olamaz (TMK m. 497/V).
dan biri altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan Bu durumda sağ kalan eşin tek başına mirasçılığı,
önce ölmüş olursa bu durumda onun payı, aynı Devletin mirasçılığını engeller (Şekil 7.10).
170
Medeni Hukuk Bilgisi
Evlatlığın Mirasçılığı
Evlatlık (ve altsoyu) kan hısımı olmadığı hâlde
Şekil 7.10 Eşin Üçüncü Zümre ile Mirasçılığı mirasbırakanın ölümünde ona altsoyu gibi mirasçı
olur. Bunun için mirasın açıldığı anda evlatlık iliş-
Boşanmanın mirasçılığa etkisi, boşanma kararı kisi geçerli olarak kurulmuş ve devam ediyor olma-
da mirasçılığa engel olur. Ancak bunun için mira- lıdır. Evlat edinme işlemleri tamamlanmadan ölüm
sın açıldığı anda kararın kesinleşmiş olması gere- gerçekleşirse mirasçılık söz konusu olmaz. Hatta
kir. Boşanma kararıyla eşlerin, önceden birbirleri evlatlık ilişkisinin iptali için açılmış davaya miras-
lehine yaptığı ölüme bağlı tasarruflar da hükmünü bırakanın ölümünden sonra mirasçılarının devam
kaybeder (TMK m. 181/I). Kuşkusuz tasarrufta etmesi ve davanın iptalle sonuçlanması durumun-
aksinin öngörülmesi mümkündür. da evlatlık ve altsoyunun mirasçılığı geçmişe etkili
Boşanma davası devam ederken eşlerden biri olarak ortadan kalkar (İBK: 7.12.1955, 11/24).
ölürse ölen eşin mirasçıları boşanma davasına de- Evlat edinen ve altsoyunun, evlatlığa yasal miras-
vam edebilir. Bu durumda davaya boşanma olarak çı olması mümkün değildir. Bu durum, evlat edin-
değil, sağ kalan eşin kusurunun tespiti bakımından mede mirasçılığın tek yönlü olması şeklinde ifade
devam edilir. Davalı eşin kusurlu olduğu ispat edi- edilir. Ancak evlatlığın evlat edineni mirasçı ataması
lemezse sağ kalan eş, baştan itibaren mirasçı sıfatı- mümkündür. Diğer yandan, evlatlık da sadece evlat
na sahip olur (TMK m. 181/II). Buna karşılık ay- edinene mirasçı olabilir. Evlat edinenin yerine geçe-
rılık kararı, sağ kalan eşin mirasçılığını etkilemez. rek onun hısımlarına mirasçı olamaz. Çünkü evlat-
Evlenmenin butlanının mirasçılığa etkisi, miras- lık ilişkisi, sadece evlat edinenle edinilen arasında bir
bırakanın ölümünden sonra mirasçıların, evlenme- soybağı ilişkisi kurar. Benzer biçimde evlat edinenin
nin butlanını dava etme hakkı bulunmaz. Ancak mirasçıları da evlatlığa mirasçı olamaz. Buna karşılık
mirasbırakanın sağlığında açılmış butlan davasına evlatlığın kan bağı esasına göre kendi ailesindeki mi-
mirasçılar devam edebilir. Butlan kararı verilirse rasçılığı devam eder (TMK m. 500).
iyiniyetli (butlan nedeninin varlığını bilmeyen)
sağ kalan eşin mirasçılığı bu durumdan etkilenmez. Devletin Mirasçılığı
Buna karşılık evlenme sırasında butlan nedenlerini
bilen (kötüniyetli olan) sağ kalan eş mirasçı olama- Devletin mirasçı olması için üç zümrede de mi-
yacağı gibi önceden lehine yapılmış ölüme bağlı rasçı olmaması gerekir. Ancak bu yeterli değildir.
tasarruflar da hükmünü kaybeder (TMK m. 159). Devlet’in saklı payı olmadığı için mirasbırakan,
mirasçı atayarak mirasını başka birine bırakabilir.
Şu halde Devlet’in mirasçı olması için zümre mi-
Evliliğin butlanı davasında eşin iyiniyetli olup ol- rasçısı olmaması yetmez, atanmış mirasçı da bulun-
madığı TMK m.3’de hüküm altına alınan iyiniyet mamalıdır. Mirasbırakan terekesinin sadece belirli
ilkesinden hareketle belirlenir. İyiniyet, hakkın bir oranı üzerinde mirasçı atamışsa, bu durumda
kazanılmasına engel olan bir olgunun varlığını terekenin geri kalanı oranında Devlet’in mirasçılığı
bilen veya bilmesi gereken kişi iyiniyetlidir. söz konusu olur. Bu durumda atanmış mirasçı ile
Devlet arasında bir miras ortaklığı meydana gelir.
171
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Devlet, mirasçı sıfatını kazandığında, diğer mi- Devlet son mirasçı olduğundan, mirasbırakanın
rasçıların sahip olduğu hak ve yetkilere sahip olur. mirasçısının bulunup bulunmadığını belirlemek
Örneğin mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufları- için birer ay ara ile iki kez ilana çıkılması gerekir.
nın iptali için dava açabileceği gibi miras sebebiyle Sulh hâkimi, son ilandan başlayarak en geç bir yıl
istihkak davası da açabilir. Ancak diğer yasal miras- içinde mirasçıları, bu sıfatlarını bildirmeye davet
çılar mirasbırakanın borçlarından sorumlu olduğu eder (TMK m. 594/I). Bu sürecin sonunda hiçbir
hâlde Devlet’in böyle bir sorumluluğu bulunmaz. yasal mirasçının varlığı tespit edilemezse miras,
Bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından Devlete geçer. Ancak yasal mirasçı, daha sonra or-
terekenin resmi defteri tutulur. Devlet, sadece def- taya çıksa bile Devlet’e karşı miras sebebiyle istih-
tere yazılan borçlardan ve kendisine intikal eden kak davası açabilir (TMK m. 594/II).
değerler ölçüsünde sorumludur (TMK m. 631).
Öğrenme Çıktısı
2 Yasal mirasçılık kavramını açıklayabilme
Yasal mirasçılık ile iradi mi- Devlet’in mirası red hakkı var
Evlatlığın mirasçılığının tek rasçılık kavramları arasındaki mıdır? Tereke borçlarından
yönlü olması ne anlama gel- farklılıkları değerlendiriniz. sınırlı sorumluluk ilkesini
mektedir? Araştırınız. dikkate alarak mantıksal bir
sonuca ulaşmaya çalışınız.
dikkat
Borçlar hukukundaki “tasarruf işlemi” ve “tasarruf yetkisi” deyimlerindeki “tasarruf ” sözcüğü buradakinden
farklı bir anlam taşır. “Sarf etmek”, “harcamak” anlamına gelen tasarruf sözcüğü, “işlem”in “tamlayan”ı olarak
kullanıldığında, doğrudan doğruya bir hak üzerinde etkide bulunan (bir hakkı ortadan kaldıran, başkasının mal
varlığına devreden, sınırla ayni hakla kayıtlayan) hukuki işlemleri ifade eder. Tasarruf işleminin geçerli olması,
işlemi yapan kimsenin tasarruf yetkisinin bulunmasına bağlıdır. Ölüme bağlı tasarruf ise mirasbırakanın sağ-
lığında yapılsa da sonuçlarını ölümden sonra doğurur. Bu tasarrufla mirasbırakanın malvarlığı değil, terekesi
etkilenir. Ayrıca bu iki işlem türünde ehliyet ve geçerlilik koşulları da birbirinden farklıdır.
172
Medeni Hukuk Bilgisi
Ölüme bağlı bağışlamalar da ölüme bağlı ta- Vasiyetname yapabilmek için iki şart öngörül-
sarrufların hükümlerine tâbi kılınmıştır (TBK m. müştür: 1) ayırt etme gücüne sahip olmak, 2) onbeş
290/II). Bağışlama bir sözleşme olduğu için ölü- yaşını doldurmuş olmak (TMK m. 502). Şu hâlde bu
me bağlı tasarrufla kastedilen, miras sözleşmesidir. iki şartı taşıyan kısıtlı da vasiyetname yapabilecektir.
Ancak buna rağmen bağışlama vaadi, sağlararası
bir işlemdir. Dolayısıyla tenfizi ölüme bağlı olsa
da bağışlayanın sağlığında sonuç doğurur. Sadece dikkat
vade bağışlayanın ölümüne bağlanmıştır. Bir diğer Ayırt etme gücü TMK m. 13 “Yaşının küçük-
deyişle, bağışlananın talep hakkı ölüm ile doğmak- lüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı,
tadır. Ancak bu tür bağışlamalar ehliyet, şekil, saklı sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle
pay gibi yönlerden miras sözleşmesi hükümlerine akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yok-
tâbi tutulmuştur. Buna karşılık “bağışlayana dön- sun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme
me koşullu bağışlama” (TBK m. 292) sağlararası gücüne sahiptir.”
bir işlem olup miras sözleşmesi hükümlerine tabi
değildir.
173
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
174
Medeni Hukuk Bilgisi
Kanun, üç ayrı vasiyetname şekli öngörmüştür: 1) memur olarak vasiyetnamenin düzenlenmesine ka-
Resmi vasiyetname, 2) El yazılı vasiyetname, 3) Sözlü tılmaları da yasaklanmıştır (TMK m. 356/I). Ka-
vasiyetname. Bu şekillerden birine uygun olmayan nunda sayılmasa da evlatlık, evlatlığın eşi ve evlat
vasiyetname geçersiz olur. edinenin de yasak kapsamında olduğu kabul edilir.
Resmi Vasiyetname: Resmi vasiyetname, TMK Bu yasaklara uyulmaksızın yapılan vasiyetname ip-
m. 532-537 arasında düzenlenmiştir. İki tanık tal ettirilebilir (TMK m. 557/b.4).
önünde, resmi memur tarafından hazırlanır. Sulh Bir diğer kısıtlama da resmi vasiyetnamenin
hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki ve- düzenlenmesine katılan memur ve tanıklarla, bun-
rilmiş diğer bir görevli (örneğin konsoloslar) resmi ların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine
vasiyetname düzenleyebilir (TMK m. 532). Okuma ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandır-
yazma bilenler için ayrı, bilmeyenler için ayrı bir dü- mada bulunulmasıdır (TMK m. 536/II). Ancak bu
zenleme şekli öngörülmüştür. Okuma yazma bilme- yasağa aykırılık vasiyetnamenin tümünün değil, bu
yen veya bildiği hâlde herhangi bir sebeple imza ata- kişiler lehine yapılan ölüme bağlı tasarrufların iptal
mayanlar, sadece TMK m. 535 hükmüne göre resmi edilmesine yol açar.
vasiyetname yapabilir. Buna karşılık okuma yazma
bilenler bu iki şekilden birini seçebilir.
Altsoy- Üstsoy Hısımlığı: Biri diğerin-
Okuma yazma bilen mirasbırakan, son arzu-
den üreyenler arasındaki hısımlık ilişkisini
larını resmi memura bildirir; o da vasiyetnameyi
ifade eder.
yazdıktan veya bir görevliye yazdırdıktan sonra
okuması için mirasbırakana verir. Mirasbırakan,
okuduğu vasiyetnamenin son arzularına uygun Görme engelliler, sadece TMK m. 535 hükmü-
olduğunu görürse metni imzalar ve resmi memu- ne göre vasiyetname düzenleyebilir. Bunların, kör-
ra verir. Resmi memur, altına tarih koyarak kendi ler alfabesiyle yazılmış metni de içeren resmi va-
imzasını metne atar (TMK m. 533). Bunun üze- siyetnameyi TMK m. 533, 534 hükümlerine göre
rine mirasbırakan; tanıklara, vasiyetnameyi oku- düzenlettirebilecekleri, öğretide savunulmaktadır.
duğunu, bunun son arzularına uygun olduğunu Ancak görme engelli birinin, normal metnin körler
açıklar. Tanıklar, bu açıklamanın kendi önlerinde alfabesiyle yazılmış metne uygunluğunu denetle-
yapıldığını ve mirasbırakanı bu tasarrufu yapma- mesi mümkün değildir. Dolayısıyla aksi görüşün
ya ehil gördüklerini vasiyetnameye yazdıktan veya daha isabetli olduğu kabul edilmelidir.
yazdırdıktan sonra altını imzalarlar. Tanıkların va- Yazma bilen işitme ve konuşma engelliler ise
siyetnamenin içeriğinden haberdar olmaları, buna TMK m. 533, 534 hükümlerine göre vasiyetna-
tanıklık etmeleri gerekmez (TMK m. 534). me düzenlettirebilir. Bunların, diledikleri takdirde
Mirasbırakan okuma veya yazma bilmiyorsa TMK m. 535 hükmüne göre vasiyetname yapma-
(veya okuryazar olmasına rağmen bu şekli tercih larına da bir engel yoktur. Ancak okuma yazma bil-
etmişse) vasiyetname, resmi memur tarafından memeleri halinde sadece TMK m. 533 hükmüne
iki tanık önünde kendisine okunur. Mirasbırakan göre vasiyetname düzenlettirebilirler.
bunun üzerine vasiyetnamenin son arzularını içer- El Yazılı Vasiyetname: Mirasbırakan, başın-
diğini açıklar. Tanıklar ise hem bu açıklamanın dan sonuna kadar el yazısıyla yazıp imzalamak
kendi önlerinde yapıldığını ve mirasbırakanı ta- ve düzenlendiğini tarihi de yıl, ay ve gün olarak
sarrufa ehil gördüklerini, hem de “vasiyetnamenin göstermek şartıyla el yazılı vasiyetname yapabi-
kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana lir. Bu vasiyetname, saklanmak üzere açık veya
okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetki-
içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya li memura bırakılabilir (TMK m. 538). Ancak
yazdırarak altını imzalarlar” (TMK m. 535). mirasbırakan, el yazılı vasiyetnameyi yetkili me-
Kanun, tanıklar bakımından bazı kısıtlamalar mura bırakmasa da bu durum vasiyetnamenin
öngörmüştür. Buna göre fiil ehliyeti bulunmayan- geçerliliğini etkilemez. Bu durumda, el yazılı
lar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetin- vasiyetnameyi bulan, geçerli olup olmadığına
den yasaklılar, okuryazar olmayanlar, mirasbıraka- bakmaksızın hemen sulh hâkimine teslim etmek
nın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve zorundadır (TMK m. 595/I).
bu kişilerin eşleri, tanık olamaz. Bu kişilerin resmi
175
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Kanun burada nitelikli yazılı şekil öngörmekte- El yazılı vasiyetnamenin hangi dilde yazıldığı
dir. Daktilo veya bir mekanik araçla yazılan, tama- önem taşımaz. Metinde, bunun bir vasiyetname
mı mirasbırakanın el yazısıyla kaleme alınmamış olduğunun belirtilmesi de gerekli değildir. Önem-
olan, düzenleme tarihini içermeyen metinler, bu li olan, yazılanların, metni yazanın son arzularını
şartı gerçekleştirmediğinden geçersiz olur. El yazı- içerdiğinin anlaşılmasıdır. Buna karşılık, görme
sından kasıt, mirasbırakandan sadır olmuş bir yazı engelli birinin körler alfabesiyle yazacağı vasiyetna-
olmasıdır; mutlaka elle yazılması aranmaz. Örne- menin geçerli olmayacağı görüşü daha isabetlidir.
ğin elleri bulunmayan biri, ayağı veya ağzını kulla- Çünkü bu alfabeyle yazılan yazı, yazanın kimliğini
narak da vasiyetnameyi yazmış olabilir. belirlemeye uygun değildir.
Düzenleme tarihinin, mutlaka açık bir şekilde Sözlü Vasiyetname: Sözlü vasiyetname, diğer
yazılmış olması da aranmaz. Tarihin, kesin olarak iki (resmi ve el yazılı) vasiyetnamenin yapılması
belirlenebileceği bir olaya atıfta bulunularak belir- imkânının bulunmadığı, olağanüstü bir durumun
tilmesi de yeterli olur. Örneğin “karımın vefat ettiği varlığı söz konusu olduğunda yapılabilir. Bu ola-
gün” veya “2019 anneler gününde” şeklinde belirti- ğanüstü durumlar; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın
len bir tarih yeterli olur. Bu sayede mirasbırakanın kesilmesi, hastalık, savaş gibi resmi veya el yazılı
vasiyetnamenin yapıldığı tarihte ehliyetli olup ol- vasiyetname yapma imkânını ortadan kaldıran ol-
madığı daha kolay belirlenebileceği gibi birden faz- gulardır (TMK m. 539/I). Dikkat edilecek olursa
la vasiyetname arasındaki sıra da belirlenmiş olur. olağanüstü durumun varlığı, sözlü vasiyetname ya-
Birden fazla tarih bulunması ise vasiyetnamenin pılabilmesi için tek başına yeterli değildir. El yazılı
geçerliliğini etkilemez, sadece birden fazla günde vasiyetname yapma imkânı varken yapılan sözlü
hazırlandığını gösterir. Vasiyetnamede gösterilen vasiyetname geçersiz olur.
tarihin yanlış olması halinde, bu durumun vasiyet- Şartlar gerçekleşmişse mirasbırakan, son arzu-
namenin geçerliliğine etkisinin ne olacağı tartışma- larını iki tanığa anlatarak onlara, bu açıklamasına
lıdır. Vasiyetnamede belirtilen tarihin yanlışlığı ve uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları
doğru tarihin ne olduğu her türlü delille ispatlandı- görevini yükleyebilir. Bu şekilde yapılan vasiyetna-
ğı takdirde el yazılı vasiyetnamenin geçerli sayılaca- meye sözlü vasiyetname denir.
ğı görüşü kanımızca daha isabetlidir. Ancak tarihin
Resmi vasiyetname düzenlenmesinde tanıklar
kasten yanlış gösterildiği ispatlanırsa, bu durum va-
için getirilen yasaklar, sözlü vasiyetname düzen-
siyetname yapma iradesinin bulunmadığını, dola-
lenmesinde de geçerlidir. Ancak burada okur yazar
yısıyla vasiyetnamenin geçersiz olduğunu gösterir.
olma koşulu aranmaz. Bildirimlerin, tanıklara aynı
El yazılı vasiyetnamede üçüncü kişiler tarafın- anda yapılması gerekir. Ancak tanıkların, mirasbı-
dan veya mekanik bir araçla yazılan yazılar hüküm rakanı görmesi şart değildir; kimliğini ayırt edebil-
ifade etmez. Ancak bunların, vasiyetnamenin geri meleri şartıyla sesini duymaları yeterli olur.
kalan kısmını geçersiz kılıp kılmayacağı tartışmalı-
Tanıklar bu görevi kabul etmek zorunda değil-
dır. Bu yazılar, mirasbırakanın iradesiyle metne ek-
dir. Ancak kabul etmişlerse içlerinden biri, yer ve
lenmişse vasiyetnamenin tümünün iptal edilmesi
tarih göstererek miras bırakanın açıkladığı son ar-
gerekir. Ancak şekil şartlarına uygun olarak yapılan
zuları yazar ve diğer tanıkla birlikte imzalar. Tanık-
el yazılı vasiyetnameye sonradan üçüncü kişilerce
ların bu belgeyi vakit geçirmeksizin bir Sulh veya
eklenen kısımlar vasiyetnamenin iptalini gerektir-
Asliye Hukuk Mahkemesine vermeleri gerekir.
mez sadece eklenen kısımlar geçersiz olur.
Tanıklar bu belgeye, mirasbırakanı, vasiyetname
İmzanın el yazısıyla atılması ve vasiyetçinin kim- yapmaya ehil gördüklerini ve onun son arzularını
liğini belirlemeye elverişli olması yeterlidir. Dolayı- olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını
sıyla kimliğin belirlenmesi mümkün ise müstear bir yazabilir veya bu açıklamayı hâkime yaparak tuta-
ismin veya “babanız”, “eşin” gibi hitap ifade eden nağa geçirilmesini sağlayabilirler. Hatta tanıkların
deyimlerin elle yazılması da yeterli olur. Ayrıca im- okuryazar olmaları aranmadığından, daha önce
zanın metni kapatacak şekilde sonda olması gerekir. bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin
Ancak metinde yer kalmadığı için başka bir yere mahkemeye başvurup aynı hususları beyan ederek
atılan imzanın da yeterli olacağı kabul edilmektedir. mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirte-
Buna karşılık parmak iziyle imza yeterli olmaz. İmza bilirler (TMK m. 540/I,II). Mirasbırakan asker-
atamayanların resmi vasiyetname yapması gerekir. lik hizmetinde bulunuyorsa vasiyetname, teğmen
176
Medeni Hukuk Bilgisi
veya daha yüksek rütbeli bir subaya tevdi edilebilir. leşmesi, ivazlı (karşılıklı) olabileceği gibi ivazsız da
Mirasbırakan “Ülke sınırları dışında seyreden bir yapılabilir. İvaz, sağlar arası veya ölüme bağlı bir
ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yö- edim olabilir. Bu karşılık (ivaz), genellikle ölünceye
neticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, kadar bakma taahhüdüdür. Ancak mirasbırakanın,
sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yeri- karşı tarafı mirasçı ataması karşılığında, onun da
ne geçer” (TMK m. 540/III). mirasbırakana sağlığında bir miktar para vermeyi
borçlanması da mümkündür.
dikkat
Tanıklar vasiyetnameyi vakit geçirmeksizin sulh dikkat
hâkimine tevdi etmek zorundadır. Aksi takdirde Miras sözleşmesinin karşılıklı olması, edimlerin
sözlü vasiyetname geçersiz olur. Ancak hâkimin birbirinin karşılığını oluşturduğu (sinallagma-
geç tevdi edilen vasiyetnameyi de kabul etmesi tik olduğu) anlamına gelmez. Çünkü mirasbı-
gerekir. Çünkü bu şekilde tevdi edilen vasiyet- rakan, sözleşmeyi kurmakla zaten borcunu ifa
name, TMK m. 559’da öngörülen süreler içinde etmiş olur, ayrıca borç altına girmez. Örneğin
iptal edilmezse geçerli olur. terekesini karşı tarafa belirli bir malın verilmesi
konusunda yükümler. Bu yükümlülük, miras-
bırakanın sağlığında yerine getirilecek bir borç
Sözlü vasiyetname olağanüstü bir durumun oluşturmaz. Karşı taraf ise sağlararası bir taah-
varlığında yapılabilmektedir. Bu nedenle, sonradan hütte bulunur veya gelecekteki (olası, beklenen)
diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğar- mirasçılığından feragat ederek ölüme bağlı tasar-
sa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasi- rufta bulunur.
yetnamenin hükümden düşmesi öngörülmüştür
(TMK m. 541).
Miras sözleşmesi ile yükümlülük altına giren,
mirasbırakan değil, onun terekesidir. Yani o, sağ-
Miras Sözleşmesi ve Türleri lığında kendisini borç altına sokan bir taahhütte
Miras sözleşmesi, tanımı gereği iki taraflı bir bulunmuş değildir. Miras sözleşmesinde mirasçı-
hukuki işlemdir. Miras sözleşmesinde taraflardan lıktan çıkarma, vakıf kurma, vasiyeti yerine getirme
en az biri ölüme bağlı tasarrufta bulunur, dolayısıy- görevlisi atama gibi işlemler de yer alabilir. Miras
la mirasbırakandır. Ancak sözleşmenin iki tarafının sözleşmesinde yer alsa bile bu işlemler, mirasbıra-
da ölüme bağlı tasarrufta bulunmasına bir engel kanın serbestçe dönebileceği vasiyetname niteliğin-
yoktur. Örneğin her biri, diğerini mirasçı atayabilir de sayılır. Ancak bu işlemlerin niteliği belirlenirken
veya diğerini mirastan feragat ettirebilir. Şu hâlde mutlaka taraf iradeleri yorumlanmalıdır.
miras sözleşmesiyle mirasbırakan ya kendi terekesi
üzerinde maddi anlamda bir ölüme bağlı tasarrufta
bulunur veya karşı tarafın kendi terekesi üzerinde
ileride doğacak mirasçılığından feragat etmesini dikkat
Miras sözleşmesi ile mirasbırakan, üçüncü bir ki-
sağlar.
şiyi mirasçı atayabileceği gibi belirli mal da bıra-
Mirasbırakanın maddi anlamda ölüme bağlı kabilir. Bu durumda sözleşme içinde yer alsa bile
tasarrufta bulunduğu, örneğin mirasçı atadığı veya geri alınabilir bir vasiyetnamenin varlığı kabul
belirli mal bıraktığı miras sözleşmelerine “olumlu”, edilir. Ancak bu üçüncü kişiye miras sözleşme-
sadece karşı tarafın mirasçılık hakkından feragat sinin lehdarına olan yakınlığı nedeniyle ölüme
ettiği miras sözleşmelerine ise “olumsuz miras söz- bağlı kazandırmada bulunulmuşsa, bu takdirde
leşmesi” veya “mirastan feragat” sözleşmesi denir. bu kazandırma da miras sözleşmesinin bağlayıcı
Miras sözleşmesinin bu türünde, mirasbırakanın içeriğine dâhil sayılır ve serbestçe geri alınamaz.
feragati kabul etmesi, ölüme bağlı tasarrufu oluş-
turur. İster olumlu ister olumsuz olsun miras söz-
177
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
178
Medeni Hukuk Bilgisi
Önceki vasiyetnameyi yok etmeden yeni bir va- ilişkin olarak yaptığımız açıklamalar, geri alma söz-
siyetname yapan mirasbırakanın niyeti önem taşır. leşmesi bakımından da geçerlidir. Ancak geri alma
Karine, sonraki vasiyetnamenin öncekini ortadan sözleşmesinin geçerli olması için adi yazılı şekil ye-
kaldırmak amacıyla yapıldığı yolundadır. Ancak terlidir. Geri alma sözleşmesiyle miras sözleşmesi
sonraki vasiyetnamenin öncekini tamamlamak ama- tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir. Ancak
cıyla yapıldığı ispat edilebilir (TMK m. 544/II). kısmi geri alma sonrasında geri kalan ölüme bağ-
Bu olasılıkta her iki vasiyetnamenin birlikte uygu- lı tasarrufların uygulanmasına imkân kalmıyorsa
lanması gerekir. Ancak bunun için, ikincinin ilkini bunlar da geçersiz hâle gelir.
tamamladığı konusunda hiçbir kuşkuya yer bu- Mirasbırakanın tek taraflı beyanıyla miras söz-
lunmamalıdır. İspat yükü, sonraki vasiyetnamenin leşmesinden dönmesi de bazı durumlarda müm-
öncekini kuşkuya yer vermeyecek şekilde tamamla- kündür. Bunlardan ilki, sözleşmede dönme hakkı-
dığını iddia eden tarafa düşer. Mirasbırakanın son- nın saklı tutulmuş olması durumudur. Bu durumda
raki tasarrufuyla bağdaşmayan belirli mal bırakma mirasbırakan, sözleşmeden doğan dönme hakkını
tasarrufu da hükümsüz olur. Örneğin mirasbırakan, kullanarak miras sözleşmesini ortadan kaldırabilir.
vasiyetnamesinde bir arkadaşına bıraktığı otomobi-
Karşı tarafın mirasçılıktan çıkarmaya neden
lini sonraki vasiyetnamesiyle yeğenine bırakırsa veya
olan bir davranışta bulunması (TMK m. 546/II)
üçüncü bir kişiye satıp mülkiyetini geçirirse, önceki
veya miras sözleşmesinden doğan edimlerini yerine
belirli mal bırakma tasarrufu hükümsüz olur.
getirmemesi ya da güvenceye bağlamaması hâlinde
Mirasbırakanın önceki ölüme bağlı tasarrufuyla de genel hükümlere göre sözleşmeden dönülmesi
bağdaşmayan sağlararası bir tasarrufta bulunması mümkündür (TMK m. 547). Birinci olasılıkta,
da ölüme bağlı tasarrufu geri aldığı anlamına ge- mirasçılıktan çıkarma konusunu incelerken açıkla-
lir (TMK m. 544/II). Örneğin yukarıdaki örnekte yacağımız çıkarma sebeplerine (TMK m. 510) ba-
mirasbırakan, arkadaşına vasiyet ettiği otomobilini kılmalıdır. Dönme, tek taraflı, yenilik doğuran bir
bir başkasına satarsa, belirli mal bırakma tasarrufu- işlemle gerçekleştirilir. Sonuç doğurması için karşı
nu geri almış olur. Ancak mirasbırakanın iradesinin tarafın kabulüne gerek yoktur. Dönme beyanının
aksi yönde olduğu, yani arkadaşına mutlaka bir oto- sonuç doğurması için vasiyetname şeklinde yapıl-
mobil sağlanmasını veya malvarlığından çıkan şeyin ması şarttır (TMK m. 546/III). Dönme iradesinin
karşılığının verilmesini arzu ettiği vasiyetnamenin vasiyetnameden yorum yoluyla anlaşılması yeterli
yorumundan anlaşılıyorsa, satış işlemi geri alma sa- olsa da mirastan çıkarma sebebinin vasiyetnamede
yılmaz. Bunun için vasiyet alacaklısının TMK m. gösterilmesi gerekir. Ayrıca mirasçılıktan çıkarma
544/f. II’deki karinenin aksini ispat etmesi gerekir. sebeplerinin miras sözleşmesinden sonra ortaya
çıkmış olması gerekir. Çünkü bu sebeplerin varlığı-
na rağmen miras sözleşmesi yapılmışsa, bu durum,
mirasbırakanın karşı tarafı affettiği veya bu sebep-
TMK m. 544/II ‘de Yer Alan Karine: leri önemsemediği anlamına gelir. Mirasbırakan
Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetna- bu sebeplerin varlığını bilmiyorsa bu kez yanılma
mede aksi belirtilmedikçe, mirasbırakanın hükümlerine başvurarak sözleşmeyi iptal edebilir.
sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağ-
Sadece yanılma değil aldatma, korkutma veya
daşmayan başka bir tasarrufta bulunma-
zorlama etkisi altında yapılan miras sözleşmesi de
sıyla ortadan kalkar.
mirasbırakan tarafından iptal edilebilir. İptal beya-
nı yanılma ve aldatmada bu durumun öğrenilme-
sinden, diğer durumlarda ise korkutma veya zor-
Miras Sözleşmesinin Hükümden Düşmesi lamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak
Miras sözleşmesi bağlayıcı olduğundan, kural bir yıllık hak düşürücü süre içinde kullanılmalıdır
olarak bundan tek taraflı olarak dönülemez. Kuş- (TMK m. 504/I).
kusuz iki taraf anlaşarak (geri alma sözleşmesi) Miras sözleşmesinin hükümden düştüğü bir di-
miras sözleşmesini ortadan kaldırabilir (TMK m. ğer ihtimal de mirasbırakanın, miras sözleşmesiyle
546/I). Bu sözleşme de ölüme bağlı bir tasarruftur. bağdaşmayan tasarruflarda bulunması durumun-
Çünkü hükümlerini ölümden sonra doğurur. Bu da ortaya çıkar. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi,
nedenle, ehliyet bakımından miras sözleşmesine
179
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
mirasbırakanın sonraki (sağlararası veya ölüme bunların geçerliliği dönmeden etkilenmez. Ancak
bağlı) tasarrufları miras sözleşmesiyle bağdaşmasa bunlar arasındaki bağlılık, dönülen tasarruf olmasa
bile geçerli olacaktır. Ancak miras sözleşmesiyle diğerlerinin de yapılmayacağı yorumunun yapıl-
lehine tasarrufta bulunulan kimse, mirasbırakanın masını gerektiriyorsa bu takdirde miras sözleşmesi
ölümünden sonra, bunları kısmen veya tamamen tümüyle ortadan kalkmış olur.
geçersiz hâle getirebilecektir. Miras sözleşmesi ile TBK m. 125’te öngörülen üç seçimlik imkân
mirasçı atandığı takdirde, mirasbırakanın sonraki şunlardır:
tasarrufları kural olarak miras sözleşmesiyle bağda-
• Aynen ifa ve gecikme tazminatı
şır. Çünkü atanmış mirasçıya belirli bir mal değil,
terekenin tamamı veya kesirli bir bölümü bırakıl- • İfadan vazgeçip müspet (olumlu) zararın
maktadır. Mirasbırakanın sonraki tasarrufları ile tazmini
tereke azalsa bile, atanmış mirasçı kural olarak bu- • Sözleşmeden dönüp menfi zararın tazmini
nunla yetinmek zorundadır. Ancak mirasbırakan,
açıkça veya örtülü olarak miras sözleşmesine aykırı
Maddi Anlamda Ölüme Bağlı Tasarruf
tasarrufta bulunmayacağını taahhüt etmişse, karşı
taraf bunlara-mirasbırakanın ölümünden sonra-
Türleri
itiraz edebilir (TMK m. 527/II). Böyle bir taah- Şekli anlamda ölüme bağlı tasarrufların içeriği
hüt olmasa bile, mirasbırakanın atanmış mirasçıya birbirinden farklı olabilir. Aşağıdaki başlık altında
zarar vermek kastıyla yaptığı tasarruflara da itiraz ölüme bağlı tasarrufların türlerine yer verilmiştir:
edilebilir (TMK m. 565/b.4 kıyasen). İtiraz, iptal
davası şeklinde yapılır. Bu davada tenkis davasına Mirasçı Atama (Mirasçı Nasbı)
ilişkin kurallar kıyasen uygulanır.
TMK m. 516/I’e göre “Mirasbırakan, mirası-
Atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısının mi- nın tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden
rasbırakandan önce ölmesi de miras sözleşmesini çok kişiyi mirasçı atayabilir.” Şu hâlde mirasçı ata-
ortadan kaldırır. Ancak miras sözleşmesiyle miras- ma, terekede yer alan bir veya birkaç mal varlığı
bırakana sağlararası bir kazandırmada bulunulmuşsa unsurunun (taşınır, taşınmaz, alacak hakkı gibi)
kazandırmada bulunanın mirasçıları, bu zenginleş- değil, mirasın tamamı veya kesirli bir bölümünün
menin iadesini talep edebilir (TMK m. 548). Bo- bırakılmasıdır. Aksi takdirde “belirli mal bırakma”
şanma veya butlan kararının kesinleşmesi de eşler (muayyen mal vasiyeti) söz konusu olur. Mirasçı
arasındaki ölüme bağlı tasarrufların ortadan kalkma- atanması, vasiyetnameyle yapılabileceği gibi mi-
sına neden olur (TMK m. 158/II; TMK m. 181/I). ras sözleşmesiyle de gerçekleştirilebilir. Atanmış
Nihayet, geçerlilik sebeplerini taşımayan ölüme bağlı (mansup) mirasçı, tıpkı yasal mirasçı gibi mirasbı-
tasarruflar, ilgililerin süresi içinde başvurusu hâlinde rakana külli halef olur. Bu sonuç, mirasbırakanın
mahkemece iptal edilebilir (TMK m. 557-559). ölümü ile kendiliğinden gerçekleşir. Böylece atan-
Taraflardan biri, miras sözleşmesiyle sağlararası mış mirasçı(lar), yasal mirasçı(lar) ile birlikte miras
bir ivaz taahhüt etmiş olabilir. Kanun, bu borcun ortaklığını oluşturur; onlarla birlikte tereke borç-
yerine getirilmemesi durumunda, miras sözleşme- larından kişisel olarak müteselsilen sorumlu olur.
sinin, borçlar hukuku kuralları uyarınca dönmeyle
sona erdirilmesini öngörmüştür (TMK m. 547).
Yedek ve Art Mirasçı Atama
Borçlar hukuku kurallarından kasıt, özellikle TBK
m. 123-125 hükümleridir. Dönme hakkı, ivaz ala- Mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bı-
caklısı olan tarafa aittir. Hak sahibi önce karşı tarafı rakılan kimse, mirasçı sıfatını kazanamadığı veya
temerrüde düşürmelidir (TBK m. 117). Sonrasın- vasiyet alacaklısı olamadığı takdirde mirasbırakan,
da alacaklı, sözleşmeden dönebileceği gibi TBK m. bunların yerini alacak bir yedek mirasçı veya yedek
125’te yazılı diğer imkânlardan da yararlanabilir. vasiyet alacaklısı belirleyebilir (TMK m. 520). Mi-
Ancak borçlu, teminat göstermek suretiyle ala- rasbırakandan önce ölme, mirası reddetme, miras-
caklının bu haklardan yararlanmasını önleyebilir. çılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk gibi neden-
Ancak dönme sonucunda sadece sağlararası ivaz ile lerle mirasçı sıfatı kazanılmayabilir. Mirasbırakan
bağlantılı olan tasarruflar sona ermiş olur. Miras dilerse bu olasılıkların tamamı veya bazıları için
sözleşmesinde karşılıksız tasarruflar da yer alıyorsa yedek mirasçı atayabilir. Birden çok yedek mirasçı
veya vasiyet alacaklısı belirlenmesi mümkündür.
180
Medeni Hukuk Bilgisi
Bu açıklamalardan gerek yedek mirasçılık gerek Ön mirasçı, mirası, atanmış mirasçı gibi kazanır
yedek vasiyet alacaklısı atanmanın geciktirici ko- (TMK m. 524/I). Bu nedenle, o, mirasbırakanın
şula bağlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısı ile koşul, ölümüyle kendiliğinden mirasçı sıfatını kazanır.
miras açıldığı zaman gerçekleşmişse, örneğin asıl Ancak ön mirasçının bu mirasçılığı, art mirasçıya
mirasçı önceden ölmüşse, yedek mirasçı veya ye- geçirme yükümlülüğüyle sınırlandırılmıştır (TMK
dek vasiyet alacaklısı hakkına mirasın açılmasıyla m. 524/II). Böylece ön mirasçı, art mirasçılık ger-
kavuşmuş olur. Aksi durumda, mirasın açılmasıyla çekleşene kadar tereke üzerinde tam hak sahibi
asıl mirasçıya geçen miras hakkı, sonradan koşulun olduğu gibi borçlardan da diğer mirasçılarla bir-
gerçekleşmesiyle yedek mirasçıya geçmiş olur. likte müteselsilen sorumludur. Ön mirasçı, koşul
gerçekleşene kadar intikal eden mal ve değerler
üzerinde tam tasarruf yetkisine sahip olsa da koşul
Geciktirici Koşul: İşlemin hüküm ve gerçekleştiğinde bu değerleri zarara uğratmadan art
sonuç doğurması gelecekte gerçekleşmesi mirasçıya devretmekle yükümlüdür. Dolayısıyla
şüpheli bir olaya bağlı ise geciktirici ko- ön mirasçının intikali engelleyecek (art mirasçıya
şuldan söz edilir. Geciktirici koşulun söz geçirme yükümlülüğünü ifa etmesine mâni olan)
konusu olduğu durumlarda, koşul gerçek- tasarrufları, art mirasçının haklarını engellediği öl-
leşene kadar işlemi hüküm ve sonuçları çüde geçersiz olur. Ancak iyiniyetli üçüncü kişile-
askıdadır. rin kazanımları korunur (TMK m. 938, 1023).
Art mirasçılığın sadece bir dereceli olarak yapıla-
bileceği unutulmamalıdır. Art mirasçının ölümünde
Art mirasçı atanmasında ise, mirasbırakan bir bir başkasının tekrar art mirasçı olması öngörülemez
ön ve bir art mirasçı belirler; ön mirasçıyı, mirası (TMK m. 521/II). Bu kurallar belirli mal bırakmada
art mirasçıya devretmekle yükümlü kılar (TMK da uygulanır (TMK m. 520/III). Ön mirasçıya in-
m. 521/I). Böylece mirasbırakanın ölümünde tikal eden mallar kendi malvarlığından ayrı bir mal
önce ön mirasçı; ön mirasçının ölümünde ise art varlığı oluşturur. Bu mal varlığından ön mirasçının
mirasçı, mirasçılık sıfatını kazanmış olur. Ancak hakkına uygun olarak yaptığı tasarrufla çıkan şey-
mirasbırakan, tasarrufunda farklı bir geçiş anı da lerin yerini karşılığında kazandığı şeyler alır. Örne-
belirleyebilir (TMK m. 522/I). Mirasbırakanın ğin sattığı malların yerini elde ettiği satış bedeli alır.
belirlediği geçiş anı gelmeden ön mirasçı ölürse, Buna, “ayni ikame ilkesi” diyoruz.
bu takdirde miras, güvence göstermeleri koşuluy- Art mirasçının beklenen hakkının tehlikeye atıl-
la onun mirasçılarına teslim edilir (TMK m. 522/ maması için bazı tedbirler öngörülmüştür. Bunların
II). Herhangi bir nedenle mirasın art mirasçıya ilki, ön mirasçıya geçen mirasın Sulh Mahkemesin-
geçmesi imkânı kalmadığında miras, kesin olarak ce defterinin tutulmasıdır (TMK m. 523/I). Ayrı-
ön mirasçıya veya o da ölmüşse onun mirasçıları- ca, mirasbırakanın tasarrufunda aksini öngörmemiş
na kalır (TMK m. 522/III). olması hâlinde mirasın ön mirasçıya teslimi için
güvence göstermesi gerekir. Taşınmazlarda tapu kü-
tüğüne şerh verilmesiyle bu güvence sağlanmış olur
(TMK m. 523/II). Ancak o, dilerse şerh vermek
yerine başka bir güvence verebilir. Güvence göste-
dikkat
Art mirasçı atanmasına çeşitli nedenlerle başvu- rilmemesi veya art mirasçının beklenen haklarının
rulabilir. Örneğin mirasının eşine kalması iste- ön mirasçı tarafından tehlikeye düşürülmesi hâlinde
mekle birlikte, eşinin ölümünden sonra onun miras resmen yönetilir (TMK m. 523/III).
önceki evliliğinden olan çocuklarının mirasçı Art mirasçı mirası, tasarrufta başka bir koşul veya
olmasını istemeyen mirasbırakan, bu yola baş- ecel belirlenmemişse ön mirasçının ölümüyle (o anda
vurabilir. Böylece en azından eşin saklı payından sağ olması veya en azından cenin olması koşuluyla)
fazlası için eşinin kendisinden olmayan çocukla- kazanır (TMK m. 525/I). Art mirasçı daha önce öl-
rının mirasçılığını engellemiş olur. müşse tasarrufta aksi öngörülmemişse miras, ön mi-
rasçıya kalır (TMK m. 525/II). Mirasbırakanın art
mirasçının daha önce ölmesi durumunda bir başkası-
nı yedek mirasçı olarak ataması da mümkündür.
181
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Art mirasçı, doğrudan doğruya mirasbırakana m. 600/I). Mirasbırakan bu borcu, mirasçılardan veya
külli halef olur. Dolayısıyla mirasın geçtiği andan vasiyet alacaklılarından birine yüklemiş de olabilir. Bu
itibaren mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak durumda vasiyet alacağının borçlusu sadece bu kişi
sorumlu olur. Buna karşılık, mirasın geçişine kadar olur. Mirasbırakan birden çok mirasçıyı vasiyet borç-
ön mirasçının yapmış olduğu borçlardan art miras- lusu olarak belirlemişse, sadece bunlar vasiyetin yerine
çı sorumlu olmaz. Bu kurallar art vasiyetçi atan- getirilmesinden vasiyet alacaklısına karşı müteselsilen
masında da uygulanır. Ancak art vasiyette vasiyet sorumlu olur. Aksi takdirde yasal ve atanmış mirasçıla-
alacaklısı mirasbırakana külli değil cüzi halef olur. rın tümü vasiyet borcundan müteselsilen sorumlu olur
(TMK m. 641/I kıyasen). Vasiyet borçlusu herhangi
bir nedenle mirasçı olamazsa onun yerini alan mirasçı
Belirli Mal Bırakma/Muayyen Mal Vasiyeti
veya mirasçılar vasiyet borçlusu olur (TMK m. 519/II).
TMK m. 517/I’e göre “Mirasbırakan, bir kim-
Vasiyet edilen mal terekede bulunmazsa vasiyet
seye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma
borçluları borçtan kurtulur. Kuşkusuz ölüme bağlı ta-
yoluyla kazandırmada bulunabilir.” Burada, mirasın
sarrufta aksi öngörülmüş olabilir (TMK m. 517/III).
tamamı veya belirli bir oranının bırakılması değil,
Ancak bu hüküm para ve çeşit borçlarında uygulan-
terekeye dâhil malvarlığı unsurlarından bir veya bir-
maz. Kendisine 10.000 TL veya 2 ton buğday vasiyet
kaçının bırakılması söz konusudur: Bir ev, otomo-
edilen kimse, bu şey tereke bulunmasa bile vasiyet
bil, yarış atı hatta bir kimsenin borçtan kurtarılması
borçlusuna karşı vasiyet edilen şeyin mülkiyetinin
vasiyet edilebilir (ibra vasiyeti). Bu husus hükmün
kendisine geçirilmesine yönelik bir alacak hakkı elde
ikinci fıkrasında, “Belirli mal bırakma, ölüme bağlı
eder. Ayrıca bu hüküm emredici olmadığından, mi-
tasarrufla bir kimseye terekedeki bir malın mülkiyeti-
rasbırakanın vasiyet ettiği şeyin terekede bulunmasa
nin veya terekenin tamamı ya da bir kısmı üzerinde
bile vasiyet alacaklısına verilmesini arzu ettiği anlaşılı-
intifa hakkının kazandırılmasına yönelik olabileceği
yorsa (tedarik vasiyeti), vasiyet alacağı düşmez.
gibi; bir kimse lehine tereke değeri üzerinden bir edi-
min yerine getirilmesinin, bir iradın bağlanmasının Lehine belirli mal bırakılan, malın, mirasın açıl-
veya bir kimsenin bir borçtan kurtarılmasının, miras- ması anındaki durumuyla yetinmek zorundadır. Yasa
çılar veya belirli mal bırakılanlara yükletilmesi suretiy- koyucu bu durumu, “yarar ve hasarın mirasın açıl-
le de olabilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla, ması anında kendisine belirli mal bırakılana geçmesi”
sadece belirli bir mala ilişkin olmayan, mirasçı ata- olarak değerlendirmiştir (TMK m. 518/I). Örneğin
ması da oluşturmayan, yani sadece mirasçılara karşı mirasbırakan, vasiyet ettiği taşınmaz üzerinde ipo-
kişisel/nispi bir hak doğuran ölüme bağlı tasarrufla- tek tesis etmiş olabilir. Vasiyet alacaklısı, taşınmazın,
rın tümünün bir üst kavram olarak “vasiyet” olarak kendisine ipotekle yükümlü olarak devredilmesiyle
adlandırılması daha isabetli olacaktır. Belirli mal bı- yetinmek durumundadır. Ancak “yarar” da vasiyet
rakma ise, terekedeki bir malın, vasiyetin bir alt türü alacaklısına ait olacağından, örneğin taşınmaz üze-
olarak bir kimseye bırakılması olarak anlaşılmalıdır. rindeki binanın yenilenmesi veya yıkılarak yerine
daha iyisinin yapılması hâlinde bu iyileştirmelerden
Bu şekilde kendisine belirli mal bırakılan kim-
vasiyet alacaklısı yararlanır. Mirasın açıldığı gün ile
se, mirasbırakanın külli halefi değil vasiyet alacaklısı
vasiyetin yerine getirildiği gün arasında, bırakılan
olur. O, mirasbırakanın ölümü ile vasiyet edilen şey
mal üzerinde vasiyet borçlusunun vekâletsiz iş gör-
üzerinde bir hak kazanmış olmaz; mirasçılara karşı
me hükümlerine tasarrufta bulunduğu kabul edilir.
bir alacak hakkı elde etmiş olur. Lehine ibra vasiyeti
Buna göre, vasiyet borçlusu mala verdiği zararlardan
yapılan kimse de ölümle değil, vasiyet borçlusunun
kusuru varsa vekâletsiz iş görme hükümlerine göre
vasiyeti yerine getirilmesiyle borçtan kurtulur. Bu-
sorumlu olur. Benzer biçimde, vasiyet borçlusu, bı-
nun istisnası, bir kimseye mirasbırakanın ölümünde
rakılan mal için yapmış olduğu masrafları da aynı
ödenecek bir sigorta alacağı vasiyet edilmesidir. Bu
hükümlere göre vasiyet alacaklısından talep eder.
durumda talep hakkı doğrudan doğruya sigortacıya
karşı kullanılabilir (TMK m. 601/II).
Vasiyet borçlusunun kim olduğu kural olarak mi-
rasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan anlaşılır. Eğer Vekaletsiz İşgörme: Bir kişinin işinin o
kişiden vekalet almadan yabancı bir kişi ta-
tasarrufta vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmışsa,
rafından görülmesidir.
vasiyet alacaklısı, talebini buna yöneltmelidir (TMK
182
Medeni Hukuk Bilgisi
183
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
184
Medeni Hukuk Bilgisi
Vakıf, ölüme bağlı tasarrufla, ancak terekenin Kuşkusuz mirasbırakanın kültür düzeyi, yaşadığı
tasarruf edilebilir kısmının tümü veya bir bölümü çevre, burada geçerli olan âdetler de önemlidir.
özgülenerek kurulur (TMK m. 526/I). Vakfın bu Örneğin vasiyetnamesinde “otomobilimi dayıma
malvarlığına-tıpkı ceninde olduğu gibi-mirasın bırakıyorum” diyen mirasbırakanın iki dayısı bulu-
açıldığı andan itibaren ve fakat vakfın kurulması nuyorsa bunlardan yıllardır görüşmediği ve küskün
koşuluyla sahip olacağı kabul edilir. olduğu yurtdışındaki dayısını değil, sürekli birlikte
olduğu diğer dayısını kastettiği yorum yoluyla an-
laşılabilir.
Diğer Maddi Anlamda Ölüme Bağlı
Tasarruflar Favor testamenti, ölüme bağlı tasarrufun ayakta
kalmasını, mirasbırakanın son arzularının müm-
Tanıma, mirasçılıktan çıkarma ve vasiyeti ye-
kün olduğunca gerçekleşmesini önceleyen yorum
rine getirme görevlisi atama gibi maddi anlamda
ilkesidir. Amacın, şekil kurallarına aykırı olarak
ölüme bağlı tasarruflar sadece vasiyetname ile ya-
yapılmış bir irade açıklamasına geçerlilik kazandır-
pılabilir. Bu tasarruflar, ilgili başlıklar altında ayrıca
mak değil, şekle uygun olarak yapılmış ancak eksik
incelenecektir.
veya açık olmayan bir beyana açıklık kazandırmak
olduğu unutulmamalıdır. Kanunda bu ilkeyi dü-
Ölüme Bağlı Tasarrufların zenleyen genel bir kural olmasa da bazı kuralların
Yorumlanması bu ilkeden hareketle kaleme alındığı söylenebilir.
Mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufla hangi TMK m. 504/II ve m. 577/II böyledir.
maddi anlamda ölüme bağlı tasarrufu yapmak is-
tediğinin ortaya çıkarılması için çoğu kez ciddi bir
yorum faaliyeti gösterilmesi gerekir. Çünkü çoğu
kez hukukçu olmayan mirasbırakanın, vasiyet dikkat
TMK m. 504/II “Ölüme bağlı tasarrufta kişinin
alacaklısı mı belirlediği yoksa mirasçı mı atadığı,
veya şeyin belirtilmesinde açık yanılma hâlinde mi-
tasarrufun metninden kolayca anlaşılmaz. Aynı
rasbırakanın gerçek arzusu kesin olarak tespit edile-
durum ölüme bağlı tasarrufun koşula mı bağlan-
bilirse, tasarruf bu arzuya göre düzeltilir.”
dığı yoksa yüklemeli mi yapıldığı konusunda da
söz konusu olur. Vasiyetnamelerde mirasbırakanın
TMK m. 577/II “Tüzel kişiliği bulunmayan bir
tek taraflı irade beyanı ile hukuksal sonuçlar doğ-
topluluğa belli bir amaç için yapılan kazandırma-
duğu ve beyanın korunması gereken bir muhatabı
ları, o topluluk içindeki kişiler, mirasbırakan tara-
olmadığı için güven teorisine değil irade teorisine
fından belirlenen bu amacı gerçekleştirme kaydıyla
başvurulması asıldır.
birlikte edinmiş olurlar; amacın bu yolla gerçekleş-
Ölüme bağlı tasarrufun yorumunda öncelik tirilmesine olanak yoksa, yapılan kazandırma vakıf
tasarrufun metnine verilir. Metinden mirasbıraka- kurma sayılır.”
nın iradesi açıkça anlaşılıyorsa yorum yapılmasına
gerek yoktur. Yorumda amaç, mirasbırakanın son
arzularının ortaya çıkarılmasıdır. Ancak bu arzu-
nun metinden çıkarılması gerekir; metinde bu- Yorumda, yasal mirasçılığın asıl olduğu, tasar-
lunmayan bir arzu yorum yoluyla tasarrufa dâhil ruf metninden aksi anlaşılmadıkça yasal paylaşma
edilemez. Bu arzu metinden açıkça anlaşılmıyorsa kurallarının uygulanması gerektiği de dikkate alı-
muğlak veya gizli kalmışsa yoruma başvurulur. Mi- nır (TMK m. 560/II). Örneğin mirasbırakan, iki
rasbırakanın son arzusu, vasiyetnamelerde irade te- çocuğundan birini mirasçılıktan çıkarmış (ıskat
orisinin, miras sözleşmelerinde ise güven teorisinin etmiş), mirasının diğer çocuğu ve eşi arasında pay-
yardımıyla ortaya çıkarılmalıdır. laştırılmasını vasiyet etmiştir. Eğer vasiyetnamede
Metinden hareketle temellendirilebilen ancak açıkça mirasçılıktan çıkartılan çocuğun payının
sadece metnin yorumuyla tam açıklık kazandırıla- diğer çocuk ve eş arasında eşit olarak paylaştırılma-
mayan irade, metin dışı unsurlardan yararlanılarak sını belirtseydi onun bu iradesine uyulması gereke-
ortaya çıkartılabilir. Örneğin yorumda mirasbıra- cekti. Ancak bu konuda bir açıklık olmadığından
kanın aile, arkadaşlık ve iş ilişkileri dikkate alınır. yasal paylaştırma kurallarına uyulacak, yani çıkar-
185
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
tılan çocuğun payının ¼’ü sağ kalan eşe, ¾’ü diğer tir. Ancak ölüme bağlı tasarrufta aksi belirtilmişse
çocuğa verilecektir. Yine TMK m. 647’nin “Aksini tasarruf hükümsüz olmaz. Ölüm, boşanma davası
arzu ettiği tasarruftan anlaşılmadıkça, mirasbıraka- devam ederken gerçekleşmişse, ölenin mirasçıları-
nın tereke malını bir mirasçıya özgülemesi, vasiyet nın davaya devam edip diğer tarafın daha kusurlu
olmayıp sadece paylaştırma kuralı sayılır.” yolundaki olduğunu ispat etmesi gerekir.
3. fıkrası da yasal paylaşma kurallarının yorumda Lehine ölüme bağlı tasarrufta bulunulan kimse
esas alınmasını destekleyen bir diğer örnektir. mirasbırakandan önce ölürse bu durumda da tasar-
Vasiyetnamenin yorumunda TMK m. 516/II ruf kendiliğinden hükümsüzleşir (TMK m. 548/I,
kuralı da dikkate alınmalıdır. Buna göre, bir ki- 580/II, 581/II). Lehine ölüme bağlı tasarruf yapı-
şinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını al- lan kişinin mirastan yoksun olması durumunda da
masını içeren her tasarruf, mirasçı ataması sayılır. tasarruf hükümsüz olur. Mirasbırakanın bu kişiyi
Dolayısıyla oran belirtilen durumlarda aslolan mi- affetmesi hâlinde tasarruf hüküm ifade eder (TMK
rasçı atamasıdır. Ancak tasarrufta terekenin değil m. 578/II).
de belirli bir malın mirasçısı olarak belirli bir kişi- Tasarruf bozucu şarta bağlanmış olup da şart
nin mirasçı atandığı belirtilse kullanılan kelimelere gerçekleşirse veya geciktirici şarta bağlı olup da
rağmen mirasçı ataması değil belirli mal vasiyeti şartın gerçekleşmeyeceği anlaşılırsa tasarruf kendi-
yapıldığı sonucuna varılmalıdır. Ancak tasarrufta liğinden hükümsüz olur.
belirli mallar gösterilerek bunların belirli bir kişi-
ye vasiyet edildiği belirtilse bile, söz konusu mallar
büyük ölçüde terekenin tamamını veya önemli bir Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali
kısmını oluşturuyorsa, bu takdirde mirasçı ataması Türk Medeni Kanunu’nda birtakım sebeplerin
yapıldığı kabul edilmelidir. ölüme bağlı tasarrufların iptaline yol açacağı hü-
küm altına alınmıştır. Kanununda öngörülen iptal
sebeplerinin varlığı halinde iptal davası açılarak
Ölüme Bağlı Tasarrufların ölüme bağlı tasarrufun hükümden düşürülmesi
Hükümsüzlüğü sağlanır.
Ölüme bağlı tasarruflarda iki tür hükümsüzlük
kabul edilmiştir. Bunlara, kurucu unsurların yok-
Ölüme Bağlı Tasarrufların İptaline Yol
luğunu ifade eden yokluk da eklenebilir. Örneğin
Açan Sebepler
mirasbırakanın eli ürünü olmayan veya imzasını
taşımayan bir el yazılı vasiyetname veya sırf şaka Ölüme bağlı tasarrufların iptalini gerektiren se-
olsun diye vasiyetnameye benzetilerek yazılan bir bepler dört başlık altında sıralanabilir:
yazı yoklukla sakattır. Ancak bu başlık altında ele • Ehliyetsizlik,
alacağımız asıl hükümsüzlük türlerinden ilki, ka- • İrade sakatlıkları,
nun gereği, tasarrufun kendiliğinden hükümsüz
• Hukuka veya ahlâka aykırılık,
olduğu durumları, ikincisi ise tasarrufun mahkeme
kararıyla iptalini gerektiren hükümsüzlük durum- • Şekil eksikliği.
larını içerir. Tasarrufta bu sakatlıkların bulunması tasarru-
fun kendiliğinden hükümsüz olmasına yol açmaz.
Bunun için mahkemece verilmiş bir iptal kararının
Tasarrufun Kanun Gereği varlığı gerekir.
(Kendiliğinden) Hükümsüz Olduğu Ehliyetsizlik, vasiyetname ehliyeti için ayırt
Durumlar etme gücünün varlığı ve 15 yaşın doldurulması
Bunların başında, eşlerin birbirleri lehine yap- aranır. Miras sözleşmelerinde ise ayırt etme gücü-
tığı ölüme bağlı tasarrufların, evliliğin ölüm ve nün yanında erginlik ve kısıtlanmamış olma şartla-
gaiplik dışında bir sebeple sona ermesi durumun- rı da aranır. Bu şartlara sahip olmadan yapılan ölü-
da hükümsüz olması gelir. Bu kural boşanma ba- me bağlı tasarruf iptal edilebilir. Ancak bu kişinin
kımından TMK m. 181/I’de, mutlak veya nispi sonradan ehliyetini kazanıp işlemi yeniden yapma-
butlan bakımından TMK m. 159’da düzenlenmiş- sı mümkündür.
186
Medeni Hukuk Bilgisi
187
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Dava, mirasbırakanın son yerleşim yeri asli- lar. Ancak öğrenme daha geç gerçekleşse bile dava
ye hukuk mahkemesinde açılır (TMK m. 576/II, vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruf-
HMK m. 11/I; II). Davacı, iptali gerektiren sebe- larda mirasın geçmesi (mirasbırakanın ölümü) ta-
bin varlığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise ileri sü- rihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl,
rülen sebebin bulunmadığını ispatlayabileceği gibi iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle
sürenin geçtiğini de ispatlayabilir. Hâkim davada düşer (TMK m. 559/I). İyiniyetli olmamaktan ka-
ehliyetsizliği resen dikkate alabilir. Diğer iptal se- sıt, TMK m. 3 anlamında iptal sebebini bilmek ya
bepleri ileri sürülmedikçe resen dikkate alınamaz. da gerekli araştırmayı yapmadığı için bilmemektir.
İptal davası bir, on ve yirmi yıllık hak düşürü- Ayrıca, TMK m. 559/II, geçersizliğin ileri sürülmesi
cü sürelere bağlanmıştır. Bir yıllık süre, davacının bakımından daimi bir defi hakkı tanımıştır. Ancak
tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi bu definin kullanılabilmesi için sakat olan ölüme
olduğunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye baş- bağlı tasarrufun ifa edilmemiş olması gerekir.
Öğrenme Çıktısı
3 Ölüme bağlı tasarruf kavramını açıklayabilme
Vasiyetnamenin yorumu
konusunda bildiklerinizi Yasal mirasçıya yasal miras
Belirli mal bırakma ile mi- Serkan Ergüne’nin “Vasi- payı haricinde belirli mal
rasçı atama kavramlarının yetnamenin Yorumu” adlı bırakılabilir mi? Düşünü-
anlamını açıklayınız. eserinde yer alan hususlarla nüz.
pekiştiriniz. İstanbul: XII
Levha Yayınları, 2011.
188
Medeni Hukuk Bilgisi
Saklı pay sahibi mirasçılar altsoy, ana-baba ve Sağ kalan eş, tek başına mirasçı olduğunda mira-
sağ kalan eşten ibarettir. Kardeşlerin saklı payı sın tamamı ona kalacağı için saklı payı da, terekenin
10.05.2007’de yürürlüğe giren bir kanun deği- ½’si olacaktır. Altsoyla (1. zümre mirasçıları) birlikte
şikliğiyle kaldırılmıştır. Saklı pay, altsoy için yasal mirasçı olan sağ kalan eş ise miras payı olan ¼’ün ta-
miras payının yarısı, ana ve babadan her biri için mamına aynı zamanda saklı pay olarak sahip olacaktır.
yasal miras payının dörtte biridir. Sağ kalan eşin ise
altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı Tenkis Davası
olması durumunda yasal miras payının tamamı, di-
Mirasbırakan, ölüme bağlı ve sağlararası tasarruf-
ğer durumlarda yasal miras payının dörtte üçü saklı
larıyla saklı payları ihlal edebilir. Bu durumda saklı
pay olarak belirlenmiştir (TMK m. 506).
payların korunması için, bunlara tecavüz oluşturan
Altsoyun bir veya birden çok olmasının saklı tasarrufların belirli bir sıra içinde mirasbırakanın ta-
pay oranın belirlenmesinde bir etkisi bulunmaz. sarruf nisabına kadar indirilmesi gerekir. Bu amaca,
Örneğin sağ kalan eşin bulunmadığı durumlarda tenkis davası ile ulaşılır. Bu dava, kural olarak sadece
altsoy bir kişi de olsa üç kişi de olsa mirasın ½’si saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilir. Saklı paylı
saklı pay, ½’si ise mirasbırakanın tasarruf nisabı- mirasçının bu davayı açabilmesi için saklı payını ala-
nı oluşturur. Birden çok altsoyun ayrı ayrı miras mamış olması gerekli ve yeterlidir. Saklı paylı miras-
paylarının ½’sinin toplamı, toplam mirasın ½’sini çının acze düşmesi hâlinde bu dava onun alacaklıları
oluşturur. Hâlbuki sağ kalan eşle birlikte mirasçı tarafından da açılabilir. Saklı paylı mirasçının iflası
olan altsoyun miras payı ¾ olacağından, saklı payı hâlinde dava, iflas masası tarafından açılır (TMK m.
da bunun yarısı olan 3/8 olacaktır. Sağ kalan eş 562). Ancak aciz vesikası veya iflas kararının mirasın
ise altsoyla birlikte mirasçı olduğunda yasal miras geçmesinden önce alınmış olması gerekir. Ayrıca dava
payının tamamı saklı pay olacağından, saklı paylar açmadan önce mirasçıya TBK m. 123 gereğince uy-
toplamı ¼ (2/8) + 3/8 = 5/8 olacaktır. Mirasın geri gun bir süre verilmesi gerektiği de kabul edilmektedir.
kalanını oluşturan 3/8 ise mirasbırakanın tasarruf Tenkis davasının kabulü hâlinde, mirasbıraka-
nisabıdır. Evlatlığın da altsoy gibi saklı pay sahibi nın tenkise tabi tasarrufları, mirasın açıldığı tarih-
olduğu unutulmamalıdır (TMK m. 314/II). ten itibaren tümüyle veya kısmen hükümsüz kalır.
Ana babanın saklı payı da yasal miras payının Bu sonuç mahkemenin vereceği kararla ortaya çık-
¼’ü olduğuna göre, ana babanın birlikte mirasçı tığından, tenkis davası yenilik doğuran bir dava,
olduğu durumlarda sağ kalan eş de bulunmuyorsa verilen tenkis kararı da yenilik doğuran bir karardır.
saklı paylar toplamı, toplam mirasın ¼’ü olacaktır. Davanın, tenkise tabi tasarruftan yararlanan kişi
Ana veya babadan birinin tek başına mirasçı olması veya kişilere yöneltilmesi gerekir. Bunlar yasal veya
hâlinde ölen tarafın altsoyu bulunmuyorsa sonuç atanmış mirasçı olabileceği gibi vasiyet alacaklısı ya
aynı olacaktır. Buna karşılık ölen tarafın (örneğin da sağlararası bir kazandırma elde eden üçüncü ki-
anne ölmüş baba sağ) altsoyu bulunuyorsa (örne- şiler de olabilir. Dava, mirasbırakanın son yerleşim
ğin mirasbırakanın ölen annesinden bir kardeşi yeri asliye hukuk mahkemesi tarafından görülür
varsa), bu takdirde mirasın ½’si babaya, ½’si ise (TMK m. 576/II; HMK m. II, XI).
anne tarafından kardeşe kalacaktır. Babanın mira- Dava, mirasçılık sıfatına bağlı olduğundan, ancak
sının ¼’ü olan ¼ x ½ = 1/8 onun saklı payıdır. mirasın açılmasından (mirasbırakanın ölümünden)
Hâlbuki kardeşin saklı payı bulunmamaktadır. Bu sonra açılabilir. Dava açma hakkı hak düşürücü sü-
durumda tasarruf nisabı, babanın 1/8’lik saklı pa- relere bağlanmıştır. Bir yıllık süre mirasçıların saklı
yından geri kalan 7/8 olacaktır. paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren
Ana-babayla birlikte sağ kalan eş de mirasçı ol- işlemeye başlar. Ancak mirasçı ihlali öğrenmese bile
muşsa mirasın ½’si sağ kalan eşin ½’si ise ana-ba- dava hakkı vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer
banın miras payıdır. Ana-babanın saklı payı önceki tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on
örnekte olduğu gibi 1/8’dir. Sağ kalan eş ise ana- yıl geçmekle düşer (TMK m. 571/I). Bir tasarrufun
baba zümresiyle mirasçı olduğundan miras payının iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa sü-
(1/2) tamamı aynı zamanda saklı payı olacaktır. Bu reler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye
durumda saklı paylar toplamı 1/8 + ½ (4/8) = 5/8; başlar (TMK m. 571/II). Kanun ayrıca bir daimi defi
olarak, tenkis iddiasının, def’i yoluyla her zaman ileri
mirasbırakanın tasarruf nisabı ise 3/8 olacaktır.
sürülebileceğini öngörmüştür (TMK m. 571/III).
189
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Tenkiste Sıra
Mirasbırakan, tasarruf nisabını aşan sağlararası
ve ölüme bağlı tasarruflarda bulunmuşsa, bunlar-
dikkat
dan hangilerinin ve hangi sırayla tenkis edileceği-
Mirasbırakan, bankada 20.000 TL para bırakarak
nin belirlenmesi gerekir. Mirasbırakanın ivazlı sağ-
öldüğünde sadece kızı K ve oğlu O kendisine mi-
lararası kazandırmaları tenkis edilmez. Çünkü bu
rasçı olmuştur. M’nin sağlığında K’ya 10.000 TL
kazandırmalar karşılığında mirasbırakanın malvar-
çeyiz bıraktığını varsayalım. O, K’dan denkleştir-
lığına bir değer girmektedir. Gerçekte ivazlı olma-
me (iade) talep ettiğinde K’nın çeyiz olarak aldı-
dığı halde ivazlı gibi gösterilen kazandırmalar ise
ğı 10.000 TL terekeye eklenir ve tereke toplamı
muvazaa nedeniyle kesin hükümsüz olduğundan,
30.000 TL olarak hesaplanır. Altsoy eşit oranda
geçersizliği ileri sürme hakkı yine terekede yer alan
mirasçı olacağından O ve K’dan her birinin miras
bir hak olarak mirasçılar tarafından kullanılabilir.
payına 15.000 TL düşer. Her biri için bu payın
Mirasbırakanın miras payına mahsuben yaptığı ka-
yarısı olan 7.500 TL saklı paydır. Denkleştirme is-
zandırmalar ise tenkis edilmez, denkleştirilir.
teyen O, fili tereke olan (bankadaki para) 20.000
TL’nin 15.000’ini miras payı olarak alır. K ise çeyiz
olarak aldığı 10.000 TL’yi mahsup eder, bankada-
dikkat ki 5.000 TL’yi buna eklediğinde miras payı olan
Tenkis davası niteliği itibarıyla saklı paylı mirasçı- 15.000 TL’ye ulaşmış olur.
nın bu hakkına karşı işlenmiş bir haksız fiil oldu-
ğundan, bu davada mirasçı üçüncü kişi sıfatıyla
Bankada 10.000 TL para bırakan M, sağlığında
tanık dâhil her türlü delile başvurabilir. Muvazaa
oğlu O’ya iş kurması için 50.000 TL vermiştir. K
davasında ise mirasçı, mirasbırakanından kendi-
denkleştirme istediğinde tereke 60.000 TL, miras
sine intikal eden bir hakka dayanmaktadır. Do-
payları 30’ar bin TL, saklı paylar ise 15’şer bin
layısıyla bu davada üçüncü kişi sıfatıyla hareket
TL olarak hesaplanır. Bankadaki para (fiili tere-
edemez. Mirasbırakanı sağlığında bu davayı açsa
ke) yarı yarıya (5’er bin TL) paylaşılırsa K saklı
idi hangi şartlara tabi olacak idiyse, ona halef olan
payını bile alamamış olur. K iade (denkleştirme)
mirasçısı da aynı şartlara tabidir. Dolayısıyla bir
isterse, bankadaki 10.000 TL’ye ek olarak O’nun
hukuki işlem olan sözleşmenin muvazaalı olduğu
20.000 TL vermesi gerekir; böylece her iki taraf
iddiası, ancak yasal delillerle ispatlanabilir.
da miras paylarını (30’ar bin TL) almış olur. K
denkleştirme değil de tenkis talep ederse, bu du-
rumda sadece saklı payı olan 15.000 TL’yi talep
Öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edi- edebileceğinden O’nun bankadaki paraya ek ola-
lir. Bunlar mirasbırakanın ölümü ile hüküm ifa- rak 5.000 TL vermesi gerekecektir.
de edeceğinden, hangisinin önce yapıldığının bir
önemi bulunmaz. Ancak ölüme bağlı tasarruf saklı
paylı mirasçı lehine yapılmışsa sadece saklı payı Ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı payın
aşan bölüm tenkis edilir (TMK m. 560/I). Bir- sağlanmasına yetmediği takdirde sağlararası tasar-
den fazla tenkise tabi ölüme bağlı kazandırmanın
ruflar, sonuncusundan başlamak üzere tarih sırası-
bulunması durumunda bunların saklı paylarını
na göre daha eski tarihli olana gidilerek tenkis edilir
aşan kısımları orantılı olarak tenkis edilir (TMK
m. 561). Ölüme bağlı tasarrufun saklı payı bulun- (TMK m. 570). Öncelikle en son tarihli tasarruf-
mayan mirasçı veya üçüncü kişi lehine yapılması tan indirim yapılır; bu durum saklı pay sağlanınca-
durumunda tasarrufun tamamı tenkise tabidir. ya kadar devam eder. Bu yeterli olmazsa bir önceki
Bununla birlikte tenkisin ancak saklı payı zedele- tasarrufa geçilir. Tenkise tabi tasarruflar aynı tarihte
nen mirasçının saklı payını elde edeceği miktarda yapılmışsa, tenkis orantısal olarak yapılır.
yapılacağı unutulmamalıdır.
190
Medeni Hukuk Bilgisi
TMK m. 565 hangi sağlararası tasarrufların ten- Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi muvazaalı iş-
kise tabi olduğunu dört bent hâlinde sıralamıştır: lemler zaten kesin hükümsüz olduğundan bunların
1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden tenkisine gerek yoktur. Mirasçılar bu tür işlemlerin
yasal mirasçıya miras payına mahsuben yap- geçersizliğinin tespitini her zaman talep edebilir.
mış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri Ancak muvazaalı işlemle terekede eksilme olmuşsa
verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı taşınırlar istihkak, taşınmazlar ise tapu kütüğünün
devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptı- düzeltilmesi davasıyla terekeye iade edilir. Bu dava-
ğı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında nın koşulları, mirasçıların mirasbırakana külli halef
verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi. Burada, olması ilkesine göre belirlenir. Örneğin mirasbıraka-
mirasbırakanın altsoya yaptığı kazandırma- nın muvazaa ileri süremeyeceği durumlarda mirasçı-
ların kural olarak miras payına mahsuben lar da muvazaa iddiasında bulunamamalıdır. Mirasçı
yaptığını kabul etmek gerekir (TMK m. üçüncü kişi olarak tanıkla ispat imkânından yarar-
669/II). Dolayısıyla bunların miras payına lanacaksa tenkis davası açmalıdır. Çünkü bu dava-
mahsuben yapılmadığını (iadeye tabi olma- da mirasbırakanla muvazaalı işlem yapan üçüncü
dığını) kazandırmayı alan ispatlamalıdır. Bu kişinin, saklı paylı mirasçıyı saklı payından yoksun
durumda denkleştirme değil tenkis yapılır. kılmak için bir haksız fiil işlediği ileri sürülmektedir.
Buna karşılık altsoy olmayan bir mirasçıya Bu iddia her türlü delille ispatlanabilir.
(örneğin kardeşe) yapılan kazandırmalarda Diğer irade sakatlıklarında (ehliyetsizlik, şekle
iade karinesi işlemez. Bunlar, şartları varsa aykırılık, yanılma, aldatma gibi) ise sakatlığı ileri
tenkis edilir. sürme hakkı mirasbırakanın ölümü ile mirasçılara
2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi mak- geçer. Mirasçılar, mirasbırakanın tabi olduğu ko-
sadıyla yapılan kazandırmalar. Saklı paylı şullara tabi olarak sakatlığın türüne göre gerekli
mirasçıya bir ivaz verilerek miras payından davayı (butlan, iptal gibi) açabilir.
feragati sağlanmışsa bu edim tenkis edilir.
Örneğin mirastan feragat etmesi karşılığında Terekenin Hesaplanması
100.000 TL alan mirasçıya karşı tenkis dava-
Tenkis yapılması için öncelikle terekenin hesap-
sı açıldığında bu para (100.000 TL) tereke-
lanması gerekir. Bunun için öncelikle fiili tereke-
ye eklenmeli ancak kendi saklı payına isabet
nin belirlenmesi gerekir. Ancak bundan da tereke
eden miktara kadar tenkis yapılmalıdır.
borçlarının çıkartılarak net terekenin bulunması
3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını sak- gerekir. Mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri,
lı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, mi-
önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hedi- rasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından
yeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar. bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri bulunan
Bunlar mirasbırakanın sağlığında yaptığı ve bu rakamdan indirilir (TMK m. 507/II). Ancak bu
denkleştirmeye tabi olmayan kazandırma- da yeterli olmaz. Çünkü bazı sağlararası kazandır-
lardan bazılarıdır. Mirasbırakanın dönme maların terekeye eklenmesi gerekir. Ölüme bağlı
hakkını saklı tuttuğu bağışlamalar ne za- tasarruflar ise henüz terekeden çıkmadığı için bun-
man yapılmış olursa olsun tenkise tabidir. ların terekeye eklenmesi gerekmez. Buna karşılık
Alelade bağışlamalar ise mirasbırakanın sağlararası kazandırmalardan denkleştirmeye tabi
ölümünden geriye doğru bir yıl içinde ya- olanlarla tenkise tabi olanların terekeye eklenmesi
pılmış olmak kaydıyla tenkis edilir. Buna gerekir.
karşılık mutat hediyeler ne zaman verilmiş
Bu şekilde bulunacak tereke değeri üzerinden
olursa olsun tenkis edilemeyecektir.
miras payları ve saklı paylar hesaplanır. Terekeden
4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz saklı paylar toplamının çıkarılmasıyla mirasbıraka-
kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandır- nın tasarruf nisabı bulunmuş olur. Mirasbırakan
malar. Mirasbırakanın kazandırmayı yap- tasarruf nisabına kadar olan tereke kısmında dile-
tığı anda saklı payları zedelediğini bilecek diği gibi tasarruf edebilir: Dilerse vakıf kurabilir,
durumda olduğu, saklı payları zedeleme bir arkadaşına veya eşine bırakabilir, çocuklarından
amacının açıkça anlaşıldığı kazandırmalar bir veya ikisi lehine düzenlemelerde bulunabilir,
bu kapsamda tenkis edilir.
191
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
böylece onların durumunu diğer mirasçılara göre iradesi, karinenin aksini gösterebilir. Yani mirasbı-
iyileştirebilir. Ama bu oranı aşan kısmın tasarruf rakan, altsoya yaptığı karşılıksız kazandırmayı mi-
nisabına indirilmesi için saklı paylı mirasçılar ten- ras payına mahsuben yapmadığını belirtebilir. Bu
kis talebinde bulunabilir. Tasarruf nisabının aşılıp durumda ispat yükü altsoyun üzerindedir. Benzer
aşılmadığını belirlemek için tenkise tabi sağlararası biçimde, altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan
ve ölüme bağlı kazandırmaların tümü toplanmalı- karşılıksız kazandırmanın, miras payına mahsuben
dır. Bu toplam, tasarruf nisabını aşıyorsa, tenkisi yapıldığı açıkça belirtilmiş olabilir. Burada da ispat
gereken kazandırma veya kazandırmaların bulun- yükü karinenin aksini iddia edenin üzerindedir.
duğu anlaşılır. Denkleştirmenin nasıl yapılacağını mirasbı-
rakan, öngörmüş olabilir. Bu durumda mirasbı-
Denkleştirme (İade) rakanın iradesine uyulur (TMK m. 671/II). Mi-
rasbırakan, bir düzenlemede bulunmamışsa iade
Tenkisten farklı olarak denkleştirmede, miras-
yükümlüsü mirasçının, bir seçim hakkı bulunur: o,
bırakanın, yasal mirasçılardan bazılarına yaptığı
dilerse aldığını aynen geri verir, dilerse aldığını iade
sağlararası kazandırmaların terekeye iadesi amaçla-
etmeyerek değerini –bu değer payından fazla olsa
nır. Dolayısıyla bu kazandırmalar, tasarruf nisabını
bile- miras payına mahsup ettirir (TMK m. 671/
aştığı oranda değil tümüyle iade edilir. Çünkü bu
II). Birinci ihtimalde aldıklarını terekeye iade eden
kazandırmaların, miras payına mahsuben yapıldığı
mirasçı, hiçbir şey almamış gibi paylaştırmaya ka-
kabul edilmiştir. Ancak karine, altsoya yapılan kar-
tılır. İkinci ihtimalde ise, aldıkları miras payından
şılıksız kazandırmalarda bu şekilde işlerken, altsoy
az olan iade yükümlüsü, eksikliği terekeden talep
dışındaki yasal mirasçılarda kazandırmanın miras
edebilir. Aldıkları miras payından fazla ise, fazlalı-
payına mahsuben yapılmadığı yönünde işler. Do-
ğın diğer mirasçılara ödenmesi gerekir.
layısıyla her iki durumda da mirasbırakanın açık
Öğrenme Çıktısı
4 Saklı Pay, tasarruf nisabı (oranı), tenkis, denkleştirme kavramlarını açıklayabilme
192
Medeni Hukuk Bilgisi
Miras hukuku, medeni hukukun mal varlığını ilgilendiren bölümlerindedir. Miras hukuku hükümleri, hu-
kuki bir olay olan ölüm ile hukuken ona eşdeğer sonuçlar bağlanmış olan ölüm karinesi ve gaiplik hâlinde
işlerlik kazanır. Ölümle miras bırakana ait olan mal varlığının tümü -tereke- tek bir mirasçı varsa ona birden
çok mirasçı varsa bu mirasçıların oluşturduğu miras ortaklığına intikal eder.
Yasal Mirasçılık
Türk hukukunda mirasçılığa çağrılma bakımından benimsenen yöntemlerden biri yasal mirasçılıktır. Bizim
hukukumuzda, kan kısımları, sağ kalan eş, evlatlık ve Devlet’in yasal mirasçı olduğu kabul edilmiştir. Kan
kısımlarının yasal mirasçılığının belirlenmesine de ise zümre sisteminden yararlanılmıştır. Buna göre dört züm-
reden söz edilir. Birinci zümreyi miras bırakanın altsoyu ve evlatlık, ikinci zümreyi miras bırakanın altsoyu ve
ondan türeyenler, üçüncü zümreyi ise miras bırakanın büyükanne ve babaları ile onlardan türeyenler oluşturur.
Ölüme bağlı tasarruf deyimi iki farklı anlamda kullanılır. Ölüme bağlı tasarruf denilince ilk olarak şekli anlam-
da ölüme bağlı tasarruflar anlaşılır. Şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar, miras bırakanın ölümünden sonra
ki iradesini hangi şekle uyularak açıklayacağını ifade eder. Miras hukukunda iki tür şekli anlamda ölüme bağlı
tasarruftan söz edilir. Bunlar, vasiyetname ve miras sözleşmesidir. Ölüme bağlı tasarruflara ilişkin ikinci ayrım
maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar şeklinde isimlendirilir. Maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar, şekli
anlamda ölüme bağlı tasarrufun içeriği oluşturur. Maddi anlamda ölüme bağlı tasarrufların içeriği birbirinden
çok farklı olabilir. Bunlardan bazıları mirasçı atama, belirli mal bırakma, koşul ve yüklemedir.
Türk miras hukukunda yasal mirasçılardan bir kısmının diğer yasal mirasçılardan farklı ve hatta mirasbırakan ta-
rafından bile dokunulamaz bir paya sahip olduğu kabul edilmiştir. Bunlara saklı paylı mirasçılar denir. Saklı paylı
mirasçıların kim olduğu ve saklı pay oranları Türk Medeni Kanunu’nda sınırlı biçimde sayılmıştır. Saklı paylı miras-
çıların bu ayrıcalıklı konumu, saklı payı ihlal edenlere yöneltilecek tenkis davasının tanınması ile kuvvetlendirilmiştir.
193
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
1 Aşağıdakilerden hangisi zümre mirasçısı de- 6 Aşağıdakilerden hangisi miras bırakanın saklı
ğildir? paylı mirasçılarından biri değildir?
neler öğrendik?
2 Eş ikinci zümre ile birlikte mirasçı olduğunda 7 Miras sözleşmesinin kanununda öngörülen
yasal miras payı aşağıdakilerden hangisidir? şekle uyulmadan yapılmasına bağlanan hukuki so-
A. 1/2 nuç aşağıdakilerden hangisidir?
B. 1/4 A. Kesin hükümsüzlük
C. 3/4 B. Yokluk
D. 1/8 C. İptal edilebilirlik
E. 1/16 D. Eksiklik
E. Kısmi hükümsüzlük
3 Aşağıdakilerden hangisinin tereke borçların-
dan sorumluluğu sınırlıdır? 8 Aşağıdakilerden hangisi ölüme bağlı tasarruf-
A. Büyükanne ların iptaline yol açan sebeplerden biri değildir?
B. Eş A. Ehliyetsizlik
C. Altsoy B. İrade sakatlıkları
D. Kuzen C. Hukuka aykırılık
E. Devlet D. Ahlaka ayrılık
E. Muvazaa (danışıklık)
4 M’nin vasiyatnamesinde yer alan “kayınbi-
raderim K’yı terekenin 1/5’i için mirasçı atıyorum 9 Aşağıdakilerden hangisi resmi vasiyetname-
ancak o mirasçı olamazsa onun yerine arkadaşım A nin yapılması sırasında tanık olması yasaklanmış
mirasçı olacaktır” şeklindeki ifade ile ölüme bağlı kişilerden biri değildir?
tasarruf türlerinden hangisi kastedilmiştir?
A. Miras bırakanın kayın hısımları
A. Art mirasçı atama B. Fiil ehliyeti olmayanlar
B. Yedek vasiyet C. Altsoy
C. Alt vasiyet D. Mirasbırakanın eşi
D. Yedek mirasçı atama E. Üstsoy
E. Alt mirasçı atama
10 Aşağıdaki tasarruflardan hangisi belirli mal
5 Eş altsoy ile birlikte mirasçı olduğunda saklı bırakma sayılmaz?
payı yasal miras payının ne kadarıdır?
A. Terekenin tamamı üzerinde intifa hakkı kurma
A. 1/8 B. Tereke üzerinden bir edimin yerine getirilmesi-
B. 1/4 ni isteme
C. 3/4 C. Terekenin 1/3 ‘nü bırakma
D. 1/2 D. Borçtan kurtarma
E. Tamamı E. Terekeden irat bağlama
194
Medeni Hukuk Bilgisi
4. D Yanıtınız yanlış ise “Yedek ve Art Mirasçı 9. A Yanıtınız yanlış ise “Resmi Vasiyetname” ko-
Atama” konusunu yeniden gözden geçiriniz. nusunu yeniden gözden geçiriniz.
Yanıtınız yanlış ise “Saklı Pay Sahibi Miras- Yanıtınız yanlış ise “Belirli Mal Bırakma/
5. E 10. C
çılar ve Tasarruf Nisabı” konusunu yeniden Muayyen Mal Vasiyeti” konusunu yeniden
gözden geçiriniz. gözden geçiriniz.
195
Miras Hukukunun Temel İlkeleri
Araştır Yanıt
7 Anahtarı
Külli halefiyet, mirasın (tereke) bir bütün olarak (atanmış veya yasal) mirasçı-
lara geçmesidir (TMK m. 599). Külli halefiyette, mirasbırakana ait malvarlığı,
Araştır 1 aktif ve pasiflerinin tümüyle (bir kül olarak) mirasçılara geçer. Sağlararası iş-
lemlerde her bir hak ve borcun geçmesi için aranan yasal koşulların (taşınmaz-
larda tescil, taşınırlarda zilyetliğin devri gibi) gerçekleşmesi gerekmez.
Evlatlık ilişkisi, mahkeme tarafından verilen bir kararla evlatlık ve evlat edinen
arasında soybağının kurulmasını sağlar. Evlatlık, mirasbırakanın altsoyu gibi
Araştır 2 mirasbırakanın birinci zümre mirasçısıdır. Ancak evlatlık ilişkisinin manevi
yönünün ağır basması, evlat edinme ilişkisi aracılığıyla evlatlığın istismar edil-
mesinin önüne geçilmesi gibi sebeplerle evlatlığın mirasçılığı tek yönlüdür.
Belirli bir mal bırakma ve mirasçı atama maddi anlamda ölüme bağlı tasar-
rufların türlerindendir. Mirasçı atama da mirasbırakan bir kimseyi terekenin
tamamı veya kesirle ifade edilen bir kısmı için mirasçı atamaktadır. Mirasçı
Araştır 3 atanan kişi mirasbırakanın iradi mirasçısı, külli halefidir. Mirasçı atamasından
farklı olarak, belirli mal bırakmada mirasbırakan, bir kimseye belirli bir malı
bırakmayı taahhüt etmiştir. Kendisine belirli bir mal bırakılan kimse, mirasçı
atanan kimseden farklı olarak külli değil, cüzi haleftir.
196
Medeni Hukuk Bilgisi
Kaynakça
Acar, F. (2016). Aile Konutu, Mal Rejimleri, Eşin Yasal Erman, H. ve İmre, Z. (2018). Miras Hukuku.
Miras Payı. Ankara: Seçkin Yayınları İstanbul: Der Yayınları
Antalya, G ve Sağlam, İ. (2019).Miras Hukuku. Hatemi, H. (2018). Miras Hukuku. İstanbul: Oniki
Ankara Seçkin Yayınları Levha Yayıncılık
Baygın, C. (2005). Türk Miras Hukukunda İnan, A. N., Albaş, H. ve Ertaş, Ş. (2019). Miras
Alacaklıların Korunması. Ankara: Seçkin Yayınları Hukuku. Ankara: Seçkin Yayınları
Belen, Herdem. (2018). Miras Hukuku Şema Kitap. Kılıçoğlu, A. (2019). Miras Hukuku. Ankara: Turhan
İstanbul: Beta Yayınevi Yayınları
Dural, M. ve Öz, T. (2019). Miras Hukuku. İstanbul: Öztan, B. (2019). Miras Hukuku. Ankara: Yetkin
Filiz Kitabevi Yayınları
Eren, F. ve Yücer, İ. (2019). Miras Hukuku. Ankara: Sarı, S. (2019). Uygulamalı Miras Hukuku. İstanbul:
Yetkin Yayınları Filiz Kitabevi
197