Document 25

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 32

Bölüm 1

İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın


İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları
Cezanın İnfazının Amacı
1 İnfaz hukukunu tanımlayabilme ve infaz
öğrenme çıktıları

4 Hükümlüyü ıslah etme ve yeniden


hukukunun niteliğini, bağımsızlığını, diğer
sosyalleştirme amacını açıklayabilme
hukuk dalları ile ilişkisini anlatabilme
2 İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe 5 Hükümlünün haklarının belirlenmesini ve
çalıştırılmasını anlatabilme

1
girmesini, yer ve kişi bakımından

2
uygulanmasını açıklayabilme 6 5275 Sayılı Yasa’ya göre infazın amacını
3 İnfaz hukukunun tarihi gelişimini ve ve amaca ulaşma yöntemini, infazın temel
kaynaklarını anlatabilme ilkelerini özetleyebilme

İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler


7 Hukuk devleti ilkesini açıklayabilme
8 İnsancıllık ilkesi ve insan onuruna saygı

3
ilkesini ayırt edebilme
9 Kesin hüküm bulunması ilkesi ve eşitlik
ilkesini anlatabilme

Anahtar Sözcükler: • İnfaz Hukuku • İnfazın Amacı • Derhal Uygulanma İlkesi • İnfaz Tarihçesi
• Hukuk Devleti • İnsan Onuruna Saygı • Eşitlik İlkesi • Kesin Hüküm

2
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

GİRİŞ zında devletin tekrar suç işlemeden yaşamını sür-


Hukuk, insan davranışlarını düzenleyen ku- dürmesi için hükümlü hakkında yeniden sosyal-
rallar bütünüdür. Hukukun özelliği, toplumsal leştirme programı uygulaması insan onuruna saygı
yaşamın gereksinmelerini yaptırımlarla güvence göstermenin gereğidir. İnfaz hukukunda; hukuk
altına almasıdır. Hukukun amacı, toplumda barışı devleti ilkesi, insancıllık ilkesi, insan onuruna say-
ve güvenliği sağlamak, bireysel çıkarları korumak, gı ilkesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar-
uyuşmazlıkları çözmekte başvurulacak akılcı ve gü- ları, kesin hüküm bulunması ilkesi ve eşitlik ilkesi
venilir muhakeme kuralları koymaktır. Hukuk ku- gözetilmelidir.
rallarının diğer toplumsal davranış kurallarından
farkı, yaptırımın (devletin zor kullanma gücünün) İNFAZ HUKUKUNUN TEMEL
bulunması ve uyuşmazlıkların nasıl çözüleceğini KAVRAMLARI
göstermesidir. Hukuk, bir bütündür; hukuk kural-
İnfaz hukuku, mahkeme kararının kesinleşmesi
ları birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan parça-
ile cezanın uygulanmasının tamamen son bulması-
lardır. Ancak, hukuku bir bütün olarak kavramak
na kadar, devletle hükümlü arasındaki ilişkiyi dü-
için, onu yapay da olsa parçalara bölerek ayrı ayrı
zenleyen hukuk dalıdır.
incelemek gerekir. Hukuk kuralları, düzenledikle-
ri ilişkilerin türüne, kurallardan beklenen işleve,
kuralların içeriğinin ne olduğuna göre başlıca iki
İnfaz hukuku, cezaların ve güvenlik ted-
bölüme ayrılır: Özel hukuk ve kamu hukuku. Özel
birlerinin, yani yaptırımların yerine geti-
hukuk, bireylerin kendi aralarındaki ilişkileri dü-
rilmesine ilişkin kuralları gösteren hukuk
zenleyen hukuktur. Bu ilişkiler, bireyler arasında
dalıdır.
hukuki yönden bir eşitlik bulunduğu varsayımına
göre düzenlenir. Kamu hukuku ise kamu gücünü
temsil edenlerin katıldığı hukuk ilişkilerine uygu- Aldığı ceza kesinleşen kişinin (hükümlünün)
lanan kurallar bütünüdür. ceza infaz kurumuna kabul edilmesi, ceza infaz ku-
İnfaz hukuku kamu hukuku kapsamındadır. rumunda disiplin, günlük yaşam, iyileştirme (ıslah
Konusu suç dolayısıyla öngörülen yaptırımların etme), tekrar suç işlemiş kişilerin (mükerrir) ceza-
yerine getirilmesine ilişkin kurallardır. İnfaz hu- sının infazı, dış dünyayla ilişkiler, izinler, özel infaz
kukunun, kamu hukukunun dallarından Anayasa şekilleri, koşullu salıverme, adli para cezasının yeri-
hukuku, Ceza hukuku, Milletlerarası hukuk, Ceza ne getirilmesi gibi konular infaz hukukunun içeri-
Muhakemesi hukuku ile yakın ilişkisi bulunmakla ğini oluşturur. Tutuklama kararının yerine getiril-
birlikte; Ceza hukukundan ve Ceza Muhakemesi mesiyle ilgili konular da bu kapsamdadır.
hukukundan ayrı, bağımsız bir disiplindir. İnfaz İnfaz hukukunda hapis cezalarının yerine geti-
hukukunun kaynakları Anayasa, yasalar, yönetme- rilmesine ilişkin kurallar üzerinde daha fazla du-
likler ve sözleşmelerdir. İnfaz hukukunda tarihi ge- rulmaktadır. Ancak, adli para cezaları ile güvenlik
lişim cezanın amacı ve türleri bakımından ortaya tedbirlerinin yerine getirilmesi de infaz hukukunun
çıkan farklı yaklaşımlara paralel olarak ilerlemiştir. kapsamındadır.
Çağdaş hukukta cezanın infazının amacı hüküm-
lünün ıslahını sağlamaktır. Bu görev devlet tarafın-
dan yerine getirilmelidir. Hükümlünün ıslah edil- Devletle hükümlü arasında cezanın kesin-
mesi hedefine en uygun olduğu kabul edilen hapis leşip yerine getirilmesiyle oluşan ilişkiye
cezası, cezaevinde infaz edilir. İnfaz kurumunda infaz ilişkisi denir.
uygulanan rejimin, gösterilen çabaların tümü ye-
niden sosyalleştirme veya topluma kazandırma ya İnfaz ilişkisi; infazın tamamlanmasıyla birlikte
da iyileştirme olarak isimlendirilir. Hükümlü ol- sona erdiği gibi; suçun işlenmesiyle fail ile devlet
mak, temel haklardan, insan haklarından yoksun arasında kurulan ceza ilişkisi de infaz ilişkisinin son
bırakılmak demek değildir. Hapis cezasının infa- bulmasıyla birlikte sona erer.

3
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

İnfaz Hukukunun Bağımsızlığı Anayasa Hukuku


Ülkemizde infaz hukuku halen gelişmekte olan İnfaz hukuku ile anayasa hukuku arasındaki
bir hukuk dalıdır. Geçmişte bu alan büyük ölçüde ilişki infaz yasaları hazırlanırken anayasal ilkelerin
ceza hukukunun içeriğine dahil edilmiştir. Hük- göz önünde bulundurulmasının gerekmesinden
medilmiş bir yaptırımın nasıl yerine getirileceği kaynaklanır. Her ülkede yasalar, o ülkede yürürlük-
konusunu kapsamına alan infaz hukuku ile genel te olan ve esasları anayasada belirtilen siyasal sistem
bir belirlemeyle hangi eylemlerin hangi koşullarla doğrultusunda hazırlanır veya gelişir. Sistemin oto-
suç sayılacağı konusunu düzenleyen ceza hukuku riter veya liberal olması, yasaların yapısını etkiler.
birbirine yakın olmakla birlikte farklı disiplinlerdir. İnfaz hukuku kuralları da anayasal ilkeler doğrultu-
Dolayısıyla infaz hukuku bağımsız bir hukuk da- sunda düzenlenir. Anayasa m.38’de “kanunsuz suç
lıdır; infaz hukukunun geniş anlamda ceza huku- ve ceza olmaz” ilkesinin ifade edilmiş olması infazın
kunun kapsamında sayılması görüşü günümüzde da ancak yasal bir suç ve ceza temelinde yapılabile-
geçerli değildir. ceğini gösterir. Aynı maddede ölüm ve genel müsa-
Bağımsızlığın ölçütleri olarak şunlar gösterilebilir: dere cezası verilemeyeceği de gösterilmektedir.
• İnfaz hukukunun maddi içeriği vardır. Ce- Anayasamızda kimseye işkence ve eziyet yapıla-
zanın yerine getirilmesi çeşitli uygulamalar- mayacağı, kimsenin insan onuruyla bağdaşmayan
dan oluşan bir bütündür; infaz hukuku bu bir cezaya ve işleme tâbi tutulamayacağı belirtil-
uygulamaları düzenleyen kurallar koyar. miştir. Anayasa m. 138’de hakimlerin bağımsızlığı
vurgulanmıştır. Bu ilkeler infazı ve dolayısıyla infaz
• Yaptırımın yerine getirilmesi dolayısıyla ku-
hukukunu ilgilendiren ilkelerdir.
rulan infaz ilişkisinin tarafları ilk kez infaz
hukukunda karşımıza çıkan yetkilere, hak
ve yükümlülüklere sahip olurlar.
• İnfaz hukukunun bağımsızlığını bu alanı dikkat
düzenleyen ayrı bir Yasa’nın yani 5275 sayılı İnfaz yasaları hazırlanırken anayasal ilkelerin göz
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hak- önünde bulundurulması gerekir.
kında Kanun’un varlığı da göstermektedir.
Belirtelim ki, infaz hukuku, ceza hukukundan
olduğu gibi, ceza muhakemesi hukukundan da ayrı Ceza Hukuku
özerk bir disiplindir. Devlet toplumsal düzeni sağlamak ve bireysel
çıkarları korumak için bazı davranışları yapma veya
bunlardan kaçınma konusunda bireylere emirler
verir ve bunlara uymayanlara yaptırımlar öngörür.
dikkat Bu yasaklar ile emirleri ve yaptırımları inceleyen
Ceza muhakemesi hukuku kişinin suç işleyip hukuk dalı ceza hukukudur. Ceza yasalarında suç-
işlemediğinin nasıl belirleneceği, soruşturma ve lar belirtilir ve bunların karşılığı olan soyut cezaları
yargılamanın nasıl yapılacağı, son kararın nasıl gösterilir.
verileceği konularını düzenleyen hukuk dalıdır.
İnfaz hukukunda ise, kesin hükümde gösterilen
Yargılama sonucunda verilen ve kesinleşen ka-
somut cezanın (veya güvenlik tedbirinin) amaca
rarda gösterilen cezanın nasıl yerine getirileceği
uygun biçimde nasıl yerine getirileceğine, yani na-
ise infaz hukukunun konusudur.
sıl infaz edileceğine ilişkin kurallar belirlenir.

İnfaz Hukukunun Diğer Hukuk Dalları


İle İlişkisi dikkat
İnfaz hukukunun başlıca anayasa hukuku, ceza Ülkemizde ceza hukukunun temel kayna-
hukuku, milletlerarası hukuk ve ceza muhakemesi ğı 26.09.2004 gün ve 5237 sayılı Türk Ceza
hukuku ile ilişkisi bulunmaktadır. Kanunu’dur.

4
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Hangi eylemlerin hangi koşullarla suç sayılacağı dırma yükümlülüğünü getiren 1985 tarihli 6.nolu
ile suç karşılığında öngörülen yaptırımların nasıl ve 2002 tarihli 13.no.lu protokolleri kabul etmek
yerine getirileceği konuları birbirinden farklıdır. ölüm cezasının kaldırılması sonucunu doğurmuş-
Ancak, yaptırım her iki hukuk dalının ortak konusu tur (Ay m.38/10).
olmaktadır. Milletlerarası şu belgeler de infaz hukukuna
yön veren kurallar içermektedir:
“Avrupa İnfaz Esasları”, “Hürriyeti Bağlayıcı
dikkat Olmayan Yaptırım ve Tedbirlere İlişkin Avrupa
Ceza hukuku yaptırım çeşitlerini gösterir ve Esasları”, 1973 tarihli “Hükümlülere Muame-
lede Asgari Kurallar”, 1987 tarihli “Tavsiyeler”,
suç tanımlarında yer verir. İnfaz hukuku ise bu
“Avrupa Ceza İnfaz Kuralı”, 1983 tarihli “Mah-
yaptırımların hangi yöntemlerle uygulanacağını
kumların Transferi Sözleşmesi”, 1984 tarihli
düzenler. “Yabancı Hükümlülere Muameleye Dair Tavsiye
Kararı”. Birleşmiş Milletlerce kabul edilen 1955
İnfaz hukuku ile ceza hukukunun yaptırım ek- tarihli “Suçların Önlenmesi ve Hükümlüle-
senindeki yakınlığı infazla ilgili bazı konuların ceza re Muamelede Asgari Esaslar”, “İnfaz Kurumu
yasasında düzenlenmesine neden olmaktadır. Ör- Açma Tavsiyeleri”, 1957 tarihli “Hükümlülere
neğin, istisnalar dışında infaz rejimine ilişkin yasa Muamelede Uyulacak Asgari Standart Kurallar”,
hükümlerin derhal uygulanması (TCK m.7/3), tu- 1988 tarihli “Herhangi Bir Şekilde Gözaltında
Tutulan ya da Hapse Konulan Tüm Kişilerin Ko-
tuklu kalınan sürenin mahsubu (TCK m.63), hü-
runmasına Dair İlkeler Bütünü” ve 1990 tarihli
kümlünün ölmesi (TCK m.64), af (TCK m.65) ve
“Mahpuslara Muamelenin Temel İlkeleri”.
ceza zamanaşımı (TCK m.68) infazla ilgili konular
olduğu halde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda
gösterilmiştir. Ceza Muhakemesi Hukuku
Ceza muhakemesi hukuku, ceza muhakeme-
Milletlerarası Hukuk sini düzenleyen hukuk dalıdır. Ceza muhakemesi
hukuku, bir kişinin suç işleyip işlemediğinin nasıl
Milletlerarası hukuk, devletlerin birbirleriyle
belirleneceği ve yargılamanın nasıl yapılıp ceza ve-
ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu ilişkileri
rileceği konularını ele alır. Ülkemizde ceza muha-
düzenleyen en önemli kaynak sözleşmelerdir. İki
kemesi hukukunun temel kaynağı 04.12.2004 gün
veya çok taraflı sözleşmelerle her alanda devletle-
ve 5271 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu”dur.
rarası yardımlaşmanın kuralları düzenlenmektedir.
Her devlet, kendi sınırları içinde kamu düzeni-
ni sağlamak için ülkesinde geçerli olan emirler ve
yasaklar öngörmektedir. Ayrıca, milletlerarası hu- dikkat
kukun süjeleri olan devletler arasındaki ilişkilerde Ceza muhakemesi hukuku, soyut kurallar içe-
de düzenin ve barışın sağlanması gerekir. Milletle- ren ceza hukukunu, adeta hayata geçiren hukuk
rarası sözleşmeler bu amaca yönelik olur. dalıdır.
İnfaz hukukunun milletlerarası hukukla ilişkisi
İnfaz hukuku, mahkeme kararının kesinleşme-
devletler arasında infaz hukukunu ilgilendiren söz-
sinden cezanın infazının tamamlanmasına kadar
leşmeler yapılmasıyla ortaya çıkar. Örneğin, işken-
devletle hükümlü arasındaki ilişkiyi düzenleyen
ceyi ve kötü muameleyi yasaklayan, çocuk hakları-
hukuk dalıdır. İnfaz hukuku cezaların ve güvenlik
nı düzenleyen, kadın ayrımcılığını, aile içi şiddeti
tedbirlerinin, kısaca yaptırımların yerine getirilme-
önlemeyi hedefleyen sözleşmeler yapılması imzacı
sine ilişkin kuralları içerir. İnfaz ilişkisinin son bul-
devletlere öngörülen kuralları iç hukuka yansıtma
masıyla birlikte, suçun işlenmesiyle fail ile devlet
görevini yükler.
arasında kurulan ceza ilişkisi de son bulur.
Türkiye’de ölüm cezasının kaldırılması süreci
İnfaz hukuku uzun süre muhakeme hukuku ile
milletlerarası sözleşme etkisiyle ilerlemiştir. Şöyle
birlikte geniş anlamda ceza hukukunun kapsamın-
ki, tarafı olduğumuz 1950 tarihli Avrupa İnsan
da görülmüştür. Günümüzde ise infaz hukuku ile
Hakları Sözleşmesi’nden sonra ölüm cezasını kal-
ceza muhakemesi hukuku bağımsız birer hukuk

5
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

dalıdır. İnfaz hukuku somut cezanın veya emniyet • Derhal uygulanma ilkesi, yeni yasanın lehte
tedbirinin, amaca uygun biçimde nasıl yerine geti- veya aleyhte olması bakımından farklı bir
rileceğini belirler. 13.12.2004 gün ve 5275 Sayılı uygulama yapılmasını gerektirmez. İnfa-
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında za ilişkin yasa hükümlünün aleyhinde olsa
Yasa ayrıntılı kapsamıyla infaz hukukunun özerk- da, hemen uygulanmaya başlanır. Çünkü
liğini ortaya koymaktadır. bu alandaki her yeni yasanın, bir öncekine
oranla daha mükemmel ve amaca daha uy-
gun olduğu kabul edilir.
• Derhal uygulanmanın haksızlıklara yol aça-
dikkat cağı hallerde, geçiş dönemi için yasayla is-
İnfaz hukuku ile ceza muhakemesi hukukunun
tisnai hükümler kabul edilir. Örneğin, yeni
ortak konusu “suç ve ceza” olduğu için, bu iki
yasa bir işlemin yapılması için öngörülmüş
hukuk dalının ilişkileri fazladır.
olan süreyi kısaltıyorsa, daha vakti olduğu
düşüncesiyle henüz işlemi yapmamış olan
İnfaz Hukuku Kurallarının Yürürlüğe kişinin elinden bu hakkını almak haksızlık
olacağından, yeni yasada bu hakkın bir süre
Girmesi
daha kullanılmasını sağlayacak bir hüküm
İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe girmesi açı- konulur.
sından geçerli olan ilke derhal uygulanma ilkesidir.
• İnfaz hukuku kuralları ile ceza hukuku ku-
rallarının uygulanması bakımından farklı
Derhal Uygulanma İlkesi ilkeler geçerlidir. Ceza hukukunda suçun
Aşağıda derhal uygulanma ilkesinin tanımı, işlendiği tarihteki yasa uygulanır. Suç iş-
kapsamı, sonuçları ve bu ilkenin istisnaları konu- lendikten sonra yürürlüğe giren yasalar
larına açıklık getirilmektedir. bakımından ise suçun işlendiği tarihte yü-
rürlükte bulunan yasaya göre lehte olan
yasanın geçmişe yürümesi, aleyhte olan
Tanım yasanın ise geçmişe yürümemesi kabul edil-
Derhal uygulanma, yürürlüğe giren bir yasanın, miştir (TCK m.7/1,2). İnfaz hukukunda
o andan itibaren yürürlükte bulunduğu süre içe- bu ilke geçerli değildir.
risinde tüm eylem ve olaylar bakımından geçerli
olması demektir.
Derhal uygulanma, yeni yasa yürürlüğe girme-
den önce işlenmiş ancak henüz yargılanmamış veya dikkat
hüküm verilmemiş suçlar bakımından muhakeme İnfaz hukukunda suçun işlendiği değil, işlemin
ve infaz işlemlerinin yapılmasında suçun işlendiği yapılacağı, infazın yerine getirileceği tarihteki
değil, işlemin yapıldığı tarihteki yasanın dikkate yasa esas alınır.
alınmasını gerektirir.
• Ceza hukukunda lehte kuralların geçmişe
Derhal Uygulanma İlkesinin Kapsamı etkili olması, infaz hukukunda ise bu ilke-
“Derhal uygulanma” ilkesi gerçek etkisini, ön- ye yer verilmemesi bir kuralın ceza hukuku
celikle infaz hukuku ile ceza muhakemesi hukuku kuralı mı yoksa infaz hukuku kuralı mı ol-
alanları olmak üzere, ceza hukuku dışındaki alan- duğunun belirlenmesini gerektirir.
larda gösterir. • Bir kuralın infaz hukukuna mı yoksa ceza
• Derhal uygulanma ilkesi uyarınca, yeni yasa hukukuna mı dahil olduğunu anlamak için
ancak yürürlüğe girdikten sonraki işlemlere onun hangi yasada yer aldığına bakmak ye-
uygulanır, geçmişe ise yürümez. terli değildir. Bazı hallerde kurallar ait olma-
• Yeni yasanın geçmişe yürümemesi sonucu ları gereken yasada değil, ilgili olduğu düşü-
olarak da, eski yasa zamanında yapılmış iş- nülen başka bir yasada düzenlenmektedir.
lemler geçerli kalmaktadır.

6
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Burada uygulanacak ölçüt şöyledir: Suçları ve • Hapis cezasının ertelenmesi,


yaptırımları gösteren hükümler ceza hukuku ku- • koşullu salıverilme,
rallarıdır. Kesin hükümle belirlenen cezaların ye-
• tekerrür.
rine getirilmesinde izlenecek yöntemleri gösteren
hükümler ise infaz hukuku kurallarıdır. Bu kurumlara ilişkin hükümler derhal uygulan-
ma ilkesine tâbi olmayacak, sonraki yasanın lehte
olup olmadığına bakılacaktır.
Derhal Uygulanma İlkesinin Sonuçları Erteleme, belli süreli hapis cezalarının infaz edil-
Bu ilkenin sonucu olarak, şu kurallar ortaya memesine mahkemece belli koşullarla karar veril-
çıkmaktadır: mesi demektir. Deneme süresinde kurallara uyma-
• İşlemler daima yürürlükte olan yasaya göre ma/kasıtlı suç işleme halinde cezanın kısmen veya
yapılmalıdır. Yeni yasa suç işlendikten son- tamamen infazına karar verilir (TCK m.51).
ra yürürlüğe girse de, infazda bu yasa uygu- Koşullu salıverilme, hapis cezasının belli bir kıs-
lanacaktır. mını çekmiş o lan hükümlüye iyi halli olması halin-
• Yürürlükteki yasaya uygun olarak bir kez ya- de cezasının geri kalan bölümünü özgür olarak ge-
pılmış işlemler, sonradan yasa değişse de, ge- çirme fırsatının verilmesi demektir (CGİK m.107).
çersiz olmaz. Yasa yürürlüğe girmeden önce Tekerrür halinde seçenekli ceza öngörülen hal-
yapılmış işlemlerin tekrarlanması gerekmez. lerde hapis cezası uygulanacak, ayrıca mükerrirlere
• Önceki yasaya göre henüz yapılmamış iş- özgü infaz rejiminin ve infazdan sonra denetimli
lemler, artık yeni yasaya göre yapılır. Daha serbestlik tedbiri uygulanması ve koşullu salıve-
önce yapılmasının gerekmesi düşüncesiyle, rilmenin gecikmesi söz konusu olacaktır (TCK
önceki yasa hükümlerinin uygulanmasına m.58/3,6; CGİK m.108).
devam edilmez.

Derhal Uygulanma İlkesinin Tekerrür, bir kez suç işleyip kesin olarak
İstisnaları mahkumiyete uğradıktan sonra belli süre
içerisinde tekrar suç işleme durumudur.
İnfaz rejimini değiştiren yasalar, cezaların nite-
liklerini değiştirmemek koşuluyla, derhal uygula-
nır. Bunların lehte veya aleyhte olmasına bakılmaz.
Söz konusu uygulamanın nedeni, her yeni infaz Güvenlik Tedbirlerinde Derhal
yasasının suçluların ıslâhı konusunda daha başarılı Uygulanma İlkesi
sonuçlar alınmasına elverişli olacağının varsayılma- Güvenlik tedbirlerine ilişkin yasalar açısından
sıdır. Ayrıca, her mahkûma suç tarihinde geçerli derhal uygulanma ilkesinin geçerli olması gerekir.
olan yasa esas alınarak ayrı bir infaz rejimi uygu- Çünkü cezaların aksine, güvenlik tedbirlerinde
lanması fiilen mümkün değildir. failin kusuru değil, tehlike hali esas alınır. Failin
tekrar suç işlemesini engellemek ve onu topluma
kazandırmak amacına yönelik güvenlik tedbirlerin-
de, yeni yasanın eskisine oranla tedbirin amacını
dikkat gerçekleştirmeye daha elverişli olduğu varsayıldı-
Daha hafif olan cezayı daha ağır cezaya dönüş- ğından, tedbirin uygulandığı sıradaki yasanın esas
türen veya cezaevinde kalınacak süreyi uzatan alınması yerinde olur.
infaz yasaları, mahkûmun aleyhine sonuç do-
Ancak, güvenlik tedbirlerinin hükümlü üze-
ğuracağından, derhal uygulanma kuralına tâbi
rindeki etkisi göz önünde bulundurularak, aleyhte
olmamalıdır.
sonuçları önlemek amacıyla istisnai hallerde derhal
uygulanma ilkesinin istisnaları öngörülebilir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda infaz re-
jimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanması il-
kesinin, içerdiği hükümler yönünden üç istisnası
öngörülmüştür (TCK m.7/3):

7
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

İnfaz Hukuku Kurallarının Yer İnfazın Devredilmesi


Bakımından Uygulanması Cumhuriyet başsavcılığı Türk mahkemeleri ta-
Aşağıda infaz hukuku kurallarının yer bakı- rafından verilen mahkumiyet kararlarının yabancı
mından uygulanması hakkında önce genel bilgi devlette infaz edilmesini şu koşullarla talep edebilir
verilmekte, daha sonra ise infazın devredilmesi ve (6706 sayılı Kanun m.28):
devralınması, hükümlünün nakli konularına deği- • Hükümlünün infazın devredileceği devlette
nilmektedir. bulunması,
• hükümlünün, bu devletin vatandaşı olma-
Genel Olarak sı veya bu devlet ile güçlü sosyal bağlarının
bulunması,
İnfaz yasalarının yer yönünden uygulanması,
bu yasaların nerede uygulanıp nerede uygulanama- • mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması,
yacağının belirlenmesi demektir. İnfaz yasalarının • mahkumiyet kararına konu fiilin yabancı
yer yönünden uygulanmasında benimsenen ilke devlet hukukuna göre suç teşkil etmesi,
ülkesellik (mülkilik) ilkesidir. • aksi kararlaştırılmadıkça hükümlünün en
az altı ay infaz kurumunda infazı gereken
hapis cezasının bulunması,
Ülkesellik ilkesi, bir ülke mahkemelerinin • merkezi makamın olumlu görüşünün bu-
verdikleri ve kesinleşen kararların yine lunması.
aynı ülkede infaz edilmesi yani yerine ge- İnfazın devri ceza adaletinin amaçlarına hizmet
tirilmesi demektir. etmeyecek veya Türkiye’nin güvenliği ile temel çı-
karlarına uygun düşmeyecek ise devir talebi redde-
Ülkemizde işlenen suçlara dair kesinleşmiş ka- dilir. Devir için hazırlanacak belgeler 6706 sayılı
rarlarla ilgili infaz işlemleri ülkede ve 5275 sayılı Kanun m.28/5’te gösterilmektedir.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yabancı devletin kararı infaz etmemesi veya
Kanuna göre yapılır. edememesi halinde infaz işlemlerine Türkiye’de de-
Ancak, istisna olarak 15.05.1972 tarihli “Ceza vam edilir (6706 sayılı Kanun m.29).
Kovuşturmalarının Aktarılması Sözleşmesi” ile
23.04.2016 gün ve “6706 sayılı Cezai Konularda
Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu” hükümleri İnfazın Devralınması
çerçevesinde cezanın infazının başka ülkeye devre- Yabancı devlet mahkemeleri tarafından veri-
dilmesi veya başka ülkeden devralınması söz konu- len mahkumiyet kararları şu koşulların bulunması
su olabilir. halinde Türkiye’de infaz edilebilir (6706 sayılı Ka-
Yine aynı Yasa’ya göre, işlenen suçlarla ilgili ola- nun m.26):
rak Türkiye’de yürütülen soruşturma veya kovuş- • Hükümlünün Türkiye’de bulunması,
turmalar yabancı devletlere devredilebilir; yabancı • mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması,
ülkelerde işlenen suçlarla ilgili yürütülen soruştur- • mahkumiyet kararına konu fiilin Türk hu-
ma veya kovuşturmalar devralınabilir. kukuna göre suç teşkil etmesi ve zamanaşı-
Milletlerarası sözleşme bulunmayan hallerde mına uğramamış olması,
karşılıklılık ilkesi esas alınarak yine devretme ve • aksi kararlaştırılmadıkça hükümlünün infaz
devralma mümkündür (6706 sayılı Kanun m.22). kurumunda infazı gereken en az altı ay ha-
Hangi koşularla soruşturmanın veya kovuştur- pis cezasının bulunması,
manın yabancı devlete devredileceği ve devralına-
• aynı suçtan dolayı Türkiye’de soruşturma
cağı Yasa’da gösterilmektedir (6706 sayılı Kanun
veya kovuşturma yapılmamış olması.
m.24,25).
Devralınma halinde cezaların ve güvenlik ted-
Adli yardımlaşma talebi kapsamında ilgili dev-
birlerinin infazı Türk kanunlarına göre yapılır
letin iç hukukuna uygun olarak yerine getirdiği iş-
(6706 sayılı Kanun m.31).
lemler, Türk hukuku bakımından da geçerli sayılır
(6706 sayılı Kanun m.7/1-ç).

8
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Yabancı mahkeme kararları Türkiye’de doğru- Başka Ülkeden Türkiye’ye Nakil


dan ve aynen yerine getirilemeyeceği için uyarla- Yabancı devlet mahkemeleri tarafından hakkın-
ma (tanıma) muhakemesi yapılır. Yetkili Ankara da mahkumiyet kararı verilen ve ceza infaz kuru-
ağır ceza mahkemesi, on beş gün içinde yabancı munda bulunan hükümlü, şu koşullarla cezanın
mahkûmiyet kararını Türk yasalarına uydurarak infazı amacıyla Türkiye’ye nakledilebilir (6706 sa-
Türkiye’de uygulanacak olan yaptırımı tayin eder. yılı Kanun m.30):
Bu suretle belirlenen ceza, yabancı mahkeme ka-
• Hükümlünün Türkiye Cumhuriyeti vatan-
rarında tayin edilmiş olan ceza süresini geçemez
daşı olması veya Türkiye ile güçlü sosyal
(6706 Sayılı Kanun m.26/5; 27/2).
sağlarının bulunması,
• hükümlünün veya kanuni temsilcisinin rıza
göstermesi,
dikkat • mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması,
Devralınma halinde cezaların ve güvenlik ted- • mahkumiyet kararına konu fiilin Türk hu-
birlerinin infazı Türk kanunlarına göre yapılır. kukuna göre suç teşkil etmesi,
• aksi kararlaştırılmadıkça hükümlünün infaz
Hükümlü Nakli kurumunda infazı gereken en az altı ay ha-
pis cezasının bulunması.
Hükümlünün nakli konusu; başka ülkeye nakil
ve başka ülkeden Türkiye’ye nakil başlıkları altında
aşağıda incelenmektedir:
dikkat
Başka Ülkeye Nakil Hükümlü naklinin kabulüne Adalet Bakanı ka-
Türk mahkemeleri tarafından hakkında mah- rar verir.
kumiyet kararı verilen ve ceza infaz kurumunda
bulunan hükümlü şu koşullarla yabancı devlete
İnfaz Hukuku Kurallarının Kişi
nakledilebilir (6706 sayılı Kanun m.32):
Bakımından Uygulanması
• Hükümlünün nakledileceği devletin vatan-
Cezanın infazına ilişkin yasalar, yürürlükte bu-
daşı olması veya bu devletle güçlü sosyal
lundukları sürece hakkında kesinleşmiş bir yaptı-
bağlarının bulunması,
rım kararı bulunan herkese koşulları çerçevesinde
• hükümlünün veya kanuni temsilcisinin rıza uygulanır. Bu kişilerin vatandaş veya yabancı olma-
göstermesi, sının bir önemi bulunmaz.
• mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması, Ancak, yaptıkları görevin niteliği göz önüne alı-
• mahkumiyet kararına konu fiilin ülke hu- nan bazı kişiler açısından istisnalar söz konusudur.
kukuna göre suç teşkil etmesi, Bu kişilerin hukuki konumları bazı hallerde infazın
• aksi kararlaştırılmadıkça hükümlünün infaz ertelenerek ileri tarihe bırakılmasını gerektirir.
kurumunda infazı gereken en az altı ay ha- Bu bağlamda, milletvekilleri hakkında seçimin-
pis cezasının bulunması, den önce veya sonra verilmiş bir mahkumiyet kara-
• hükümlü hakkında Türkiye’de başka suçtan rının infazı üyelik sıfatının sona ermesine kadar er-
dolayı soruşturma veya kovuşturma bulun- telenir ve üyelik süresince zamanaşımı işlemez (Ay
maması, m.83/3). Milletvekillerine tanınan bu ayrıcalığın
• hapis cezası ile birlikte adli para cezasının nedeni, milletvekillerinin fiilen Meclis çalışmaları-
bulunması halinde bunun ödenmiş olması. na katılmalarını sağlamaktır.
Yabancı devletin onayı üzerine hükümlü nakli- Milletvekilinin seçilmeye engel bir suçtan mah-
ne Adalet Bakanı karar verir. kumiyete uğraması halinde ise milletvekilliği düşer
(Ay m.84). Bu durumda ertelemeye yer verilmeden
cezanın infazına geçilir.

9
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

İnfaz Hukukunun Tarihi Gelişimi Kamusal ve İlahi Adalet Dönemi


İnfaz Hukukunun tarihi gelişimi konusunda Ceza hukukunun gelişim sürecinde kamusal
aşağıda önce genel açıklama yapıldıktan sonra, ce- ve ilahi adalet dönemi olarak isimlendirilen ikinci
zanın amacı ve uygulanmasındaki özellikler dört dönemde, devletin örgütlendiği ve kamu otorite-
dönemde incelenmiştir: 1) Kişisel intikam dönemi, sinin oluştuğu toplumlarda, suç işleyenleri kamu
2) Kamusal ve ilahi adalet dönemi, 3) Aydınlanma otoritesini ellerinde bulunduranlar cezalandırmış-
dönemi, 4) Çağdaş dönem. lardır. Bu dönemin özelliği kamu gücünü ellerinde
bulunduranların kendilerini Tanrı’nın temsilcisi
olarak görmeleri ve toplum düzenini bozanlar ka-
Genel Olarak dar, din kurallarına uymayanlara da ağır yaptırım-
İnfaz hukukunda tarihi gelişim cezanın amacı lar uygulanmasıydı. Böylece, bu dönemde cezalar,
ve türleri bakımından ortaya çıkan farklı yaklaşım- toplumsal intikam ve ibret temeline dayanmakta,
lara paralel olarak ilerlemiştir. Cezanın amacı baş- cezanın amacının korkutarak toplumu savunma
langıçta intikam ve ödetme olmuştur. Daha sonra olduğu düşünülmekteydi. Bu nedenle de cezalar
suçun önlenmesi ve giderek suç işleyenin ıslahı şiddetli idi. Öte yandan, bu dönemde suçlar aynı
hedefleri öne çıkmıştır. Zamanla yaptırım olarak zamanda günah sayıldıklarından, cezanın suçluları
bedensel cezalar, sürgün, para cezaları yerine veya günahlarından arındırdığı, böylece suçluların ke-
yanı sıra özgürlüğü bağlayıcı cezalar uygulanmaya faretlerini ödedikleri düşünülmüştür. Suçluya acı
başlanmış ve bu cezaların yerine getirilme şekli ile çektirmekle, günahlarının kefaretinin ödetildiği
yerine getirilme mekanları önem kazanmıştır. kabul edilmiştir. Cezalar suç işleyenlerin yakınları-
na, mirasçılarına da etki etmekteydi.

dikkat
Cezanın amacı ve türleri bakımından ortaya çı- dikkat
kan farklı yaklaşımlara paralel olarak, infaz hu- Kamusal ve ilahi adalet döneminde, hükümlü-
kukunda tarihi gelişim ilerlemiştir. lerin ıslâhına yönelik düşünceler ve çalışmalar
henüz ortaya çıkmamıştır.
Kişisel İntikam Dönemi
Devlet kavramının ortaya çıkmadığı ilkel dö- Aydınlanma Dönemi
nemlerde kişilere zarar veren bazı eylemler karşı- Aydınlanma dönemi olan üçüncü dönem, bir
lığında bizzat suçtan zarar gören, ailesi, klanı veya önceki dönemin şiddetli ceza uygulamalarına ve
kabilesi zarar verene veya yakınlarına yaptırım uygu- kamu gücünün kötüye kullanılmasına tepki ola-
lamışlardır. Kişisel intikam dönemi olarak isimlendi- rak oluşan dönemdir. Bu dönemde sanıkların ve
rilen bu en eski dönemde kişisel öç alma, genellikle hükümlülerin tutuldukları yerlerdeki yaşam koşul-
verilen zarardan çok daha fazla zarar verme biçimin- larını düzeltme, cezalarda yumuşama ve cezaların
de uygulanmış; buna da karşılık verilmesi, intikam yerine getirilmesinde suçlunun kişiliğini göz önünde
alma saldırılarının devam edip gitmesine yol açmış- bulundurma eğilimleri ortaya çıkmıştır. 1789 Fran-
tır. Bu nedenle, kişisel intikam almayı sınırlandıran sız İhtilali’nden sonra, cezaların eşitliği ve kişiselliği
bir uygulama şeklinde ortaya çıkan kısas (yapılan ey- kavramları, suçların ve cezaların yasallığı ilkesi yasa-
leme eşdeğer karşılığın uygulanması, göze göz-dişe diş) larda yer almaya başlamış; ölüm cezasını gerektiren
olumlu bir gelişme olarak değerlendirilir. Yine bu haller azaltılmış ve vahşi infazlara son verilmiştir.
dönemde ortaya çıkan uzlaşma veya tazminat ödeme
de, kişisel intikam almayı sınırlandırmıştır.

dikkat
Aydınlanma döneminde; Voltaire, Montesqui-
dikkat eu, Rousseau ve Beccaria gibi düşünürler, eleş-
Uzlaşma veya tazminat ödeme usulünde suç iş- tirilerini yapıtlarıyla ortaya koymuş ve cezanın
leyen kişinin mağdura ödeyeceği bir bedelle ta- amacı üzerinde düşünülmeye başlanmıştır.
raflar anlaşmakta ve zarar gören, kişisel intikam
alma hakkından feragat etmekteydi.

10
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Çağdaş Dönem ceği düşünülmemiştir. 18.yüzyılın sonlarından iti-


Aydınlanma döneminden günümüze uzanan baren cezaevinde ıslah veya iyileştirme kavramı be-
evre çağdaş dönem olmaktadır. Bu dönem, ceza hu- lirmeye başlamıştır. Bu gelişmede John Howard’ın
kukunun, toplum yaşamına ancak zorunlu oldu- cezaevlerinin durumunu anlattığı 1777 tarihli “İn-
ğu ölçüde müdahale etmesi gerektiğinin ve diğer giltere ve İskoçya’da Hükümlülerin Durumu” adlı
amaçları yanında, cezanın başlıca hedefinin suçlu- ünlü eserinin de payı vardı. Aynı dönemde ölüm
nun topluma yeniden kazandırılması olduğunun cezaları azaltılmış ve bedensel cezalardan giderek
kabul edildiği dönemdir. Bu evre, ceza hukukunda vazgeçilmiştir. Bu durum hapis cezalarına ağırlık
otoriterliğin, bireye göre devletin ön plana alınma- verilmesi sonucunu doğurmuş; hükümlülere uygu-
sının gerilediği, liberal yaklaşımların yükseldiği bir lanacak rejim önem kazanmaya başlamıştır.
zaman dilimidir. Ceza ve ceza muhakemesi huku- John Howard’ın eserinde ileri sürdüğü şu gö-
kunda insan hak ve özgürlüklerini korumaya, bire- rüşler o dönemde hapis cezalarının infazı bakımın-
yi devlet karşısında ilk plana almaya bu dönemde dan etkili olmaya başlamıştır:
başlanmıştır. Bu dönemde ceza hukukundaki geliş- • Hükümlüler birbirlerinden etkilenmemele-
meler devam etmektedir. ri için gece ve gündüz ayrı yerlerde bulun-
durulmalıdır.
• Cezaevlerinde sağlıklı koşullar sağlanmalıdır.
dikkat • Hükümlüler zorunlu olarak çalıştırılmalıdır.
Sanık ve hükümlü haklarını tanımaya ve özgür- • Hükümlülere çalışmaları karşılığında ücret
lüğü bağlayıcı cezaların infaz edildiği mekanla- verilmelidir.
rın koşullarını düzeltmeye yönelik tüm ilkeler
Günümüzde cezaevlerinin yönetimi, cezaevle-
çağdaş dönemin ürünüdür.
rindeki koşullar, cezaevlerinde uygulanacak infaz
rejimleri, hükümlülerin hakları konuları uluslara-
Ceza hukuku yaptırımlarının bireylerin aile ya- rası kurumlar tarafından ele alınarak düzenlenen
şamlarını, dinsel görevlerin yerine getirilmesini ve belgelerde gösterilmektedir.
sosyal davranış kurallarını düzenlemeyi uygulanma
alanına alması anlayışı bu dönemde terkedilmiştir.
Ceza hukuku yaptırımları artık kişi hak ve özgür- Ülkemizdeki Gelişim Süreci
lüklerini, teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı Aşağıda önce Osmanlı Devleti Döneminde ve
yeni ilişkileri düzenlemeye, sınırlandırmaya ve ko- daha sonra Cumhuriyet döneminde hapis cezaları-
rumaya yönelmiştir. nın gelişim süreci ele alınmıştır.

Hapis Cezalarının Gelişim Süreci Osmanlı Devleti Dönemi


Aydınlanma döneminden itibaren cezanın ama- Osmanlı Devleti Döneminde önceleri İslam Hu-
cına ve çeşitlerine dair farklı görüşler ileri sürülmüş kukuna hakim olan yaptırımlar uygulanmıştır. Ön
ve hükümlünün özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik planda bedene yönelik cezalar vardır ve hapis cezala-
hapis cezaları ön plana çıkmıştır. rına yer verilmemiştir. Suçlanan kişilerin mahzen gibi
yerlerde özgürlüğünün kısıtlanması borcu ödetme,
ölüm cezasını infaz etme amacına yönelik olmuştur.
Bugünkü anlamda cezaevleri bulunmamıştır.
dikkat Osmanlı Devletinde Tanzimat Fermanının ila-
Hapis cezaları cezaevlerinde infaz edilmektedir.
nından sonra İslam hukuku ile Batı hukuku bir
arada uygulanmıştır. Bu dönemde çıkarılan 1840,
Bugünkü anlamda ilk cezaevleri Avrupa’da 1851 ve 1858 tarihli ceza kanunlarında İslam Hu-
16.yüzyılda yapılmaya başlanmıştır. Ancak, cezaev- kukundan gelen cezaların yanı sıra hapis cezası da
leri başlangıçta suç işleyenlerin geçici bir süre tu- yer almaya başlamıştır. Bu yaptırımlar hapis, idam,
tuldukları yerler olarak görülmüştür. Cezaevlerinin kürek, pranga (ayağına zincir bağlanarak çalıştırıl-
insanları cezalandırma ve ıslah etme işlevini göre- ma), kalebentlik (etrafı surlarla çevrili güvenli ka-

11
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

lede ikamet etme), nefy (bulunduğu yerden başka Nefy cezası suçlunun devletçe tayin olunan bir
yere gönderilme), ömür boyu memuriyetten uzak- mahalle gönderilmesi; belli bir yerde ikamet yü-
laştırma, medeni hakları kullanmaktan yoksun bı- kümlülüğünün bulunması demektir. Bu ceza öz-
rakılma ve para cezaları olmuştur. gürlüğü bağlayıcı değil sınırlandırıcı niteliktedir.
Ömür boyu sürebileceği gibi, üç ay-üç yıl gibi sü-
reli de olabilirdi.
Teşhir cezaya hükmeden karar özetinin uzaktan
dikkat görülecek büyüklükteki harflerle yazılıp çok işlek
1858 Tarihli Ceza Kanunu’nda hapis cezasının bir cadde veya meydana götürülen hükümlünün
süresi 24 saat ile üç yıl arasında gösterilmiş; ha- göğsüne takılması ve onun bu şekilde iki saat bek-
pis cezası devlet cezaevlerinde mahkumiyet süresi letilerek oradan geçenlerin görmesinin sağlanması
içinde kalmak olarak tanımlanmıştır. demekti. Daha sonra hükümlü cezalandırma ma-
halline geri götürülürdü.

Osmanlı Devletinde cezaevi olarak önceleri Cumhuriyet Dönemi


kale burçları kullanılmış ve bunlara zin- Cumhuriyet Döneminde 1926 yılında 765 sayılı
dan denilmiştir. Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girmiş; suçlar cürüm
ve kabahat olarak gösterilmiştir.

1850 yılından itibaren cezaevleri koşulları göz-


den geçirilmeye, 1870 yılından itibaren ise cezaevi
binaları yapılmaya, infaz ve yönetimle ilgili kurallar dikkat
konulmaya başlanmıştır. Hükümlü sayısının çok- Cürüm cezaları idam, ağır hapis, hapis, sürgün,
luğu dolayısıyla binalar yetersiz kalmış ve iyi koşul- ağır para cezası, kamu hizmetlerinden yasaklılık,
lar sağlanamamıştır. Hukuk ve ticaret mahkemeleri kabahat cezaları ise hafif hapis, hafif para cezası
kararıyla hapsedilenler ile işledikleri suç dolayısıyla ile belli bir meslek veya sanatın tatili icrası olarak
haklarında mahkumiyet kararı verilenler ayrı ceza- belirlenmiştir.
evlerine konulmuşlardır.
İdam cezası Osmanlı Devletinde uygulanmış, 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu 2005 yılında yü-
1858 tarihli Ceza Kanunu’nda da bu cezaya yer ve- rürlükten kaldırılmış, yerini 5237 sayılı Türk Ceza
rilmiştir. Mahkemenin verdiği ve Temyiz Mahke- Kanunu almıştır. 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda
mesince onaylanan idam cezası Padişah tarafından özgürlüğü bağlayıcı cezaların nasıl infaz edileceği
başka bir cezaya çevrilebilirdi. gösterilmiştir. Bu dönemde cezaevlerindeki olumsuz
Kürek cezası, hükümlünün ayaklarında demir koşulları düzeltme çalışmaları başlamış, hükümlülerin
olduğu halde ömür boyu veya süreli olarak (3 yıl- ıslahı için çalıştırma aracına başvurma hedeflenmiştir.
on beş yıl) zorlu işlerde çalıştırılması demektir. 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ağır hapis
Aynı zamanda hükümlünün teşhiri usulü de uygu- cezasının ilk infaz şekli iki devreye ayrılmıştır. İlk
lanırdı. Hükümlü infaz sırasında medeni haklarını devrede gece gündüz bir hücrede tutulma uygula-
kullanamaz; kendisine bir vasi tayin edilirdi. Kürek ması vardı. Ömür boyu sürecek olan ağır hapsin
cezası alan kişiye ömür boyu rütbe ve memuriyet- ilk üç yılı, süreli olan hapis cezasının ise (altı aydan
ten mahrumiyet cezası da verilirdi. az üç yıldan fazla olmamak koşuluyla) altıda birine
Kalebentlik devletçe tayin edilen bir mahalde eşit ilk devresi geceli-gündüzlü bir hücrede geçirili-
(etrafı kale denilen surlarla çevrilmiş olan güvenli yordu. İkinci devre ise hükümlünün geceleri yalnız
şehirlerde) ömür boyu veya süreli olarak tutulma olarak hücrede bulundurulması ve gündüzleri ko-
anlamına gelmektedir. Bu yerler hapishane değil- nuşmamak koşuluyla diğer hükümlülerle bir arada
dir. Bu şahıslar kürek cezası alanlardan farklı olarak bulunarak çalıştırılması şeklinde infaz ediliyordu.
zorlu işlerde kullanılmaz, teşhir olunmaz ve demire 1933 yılında bu sistem değiştirilerek hücrede tutul-
vurulmazdı. ma uygulaması kaldırılmışsa da üç yıl sonra tekrar

12
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

getirilmiştir. Ağır hapis cezasının infazında derece- Anayasa


li sistem uygulanarak 1936’da dört devre, 1953’te Anayasa, devletin esas kuruluşu ile bireylerin
ise üç devre belirlenmiştir. Bu devrelerin ilkinde temel hak ve özgürlükleri konusundaki kuralları
hükümlünün geceli-gündüzlü hücrede tutulması içerir. Hukuk kuralları hiyerarşisinde en üstte yer
öngörülmüştür. Ancak, cezaevlerinde yeterli sayıda alan anayasal kurallar diğer hukuk dallarında oldu-
hücre bulunmaması hükümlülerin hücrede tutul- ğu gibi infaz hukukunda yapılacak düzenlemelerde
masını engellemiştir. de uyulması gereken çerçeveyi belirler. Bu anlamda
Cumhuriyet Döneminde yeni cezaevleri inşa Anayasa infaz hukukunun temel kaynaklarındandır.
edilmiş, örneğin 1936 yılında İmralı Adasında iş
esasına dayalı bir cezaevi açılmıştır. Ceza ve tu-
tukevlerinin yönetimi konusunda 1941 yılında
“Ceza ve Tevkifevleri Nizamnamesi” isimli tüzük dikkat
Anayasa’da devletin insan haklarına saygılı, de-
yürürlüğe konulmuştur.
mokratik, laik ve sosyal devlet olma nitelikleri
1965 yılında 13.07.1965 gün ve 647 sayılı Ce- vurgulanmaktadır (Ay m.2). İnfaz hukuku kural-
zaların İnfazı Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş, ları öncelikle bu ilkeler ışığında düzenlenmelidir.
çağdaş infaz kuralları getirilmeye çalışılmıştır. Bu
Kanunla ağır hapis cezasının infazında dereceli sis-
tem uygulamasına son verilmiş ve (1936 yılında Öte yandan, Anayasa’nın 17/1.maddesinde her-
ömür boyu sürecek olan şekli kaldırılmış bulunan) kesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma
sürgün cezası kaldırılmıştır. 2004 yılında ise (1984 ve geliştirme hakkına sahip olduğu gösterilmek-
yılından itibaren uygulaması yapılmayan) ölüm ce- tedir. Cezanın infazında bu hükmün göz önünde
zası kaldırılmıştır. 647 Sayılı Kanun’da hükümlü- bulundurulması gerekir.
lere izin verilmesi, kurumda disiplinin sağlanması, İşkence ve eziyet yasağı, insan onuruyla bağ-
şartla salıverme konuları düzenlenmiştir. daşmayan ceza konulması yasağı anayasal güvence
647 sayılı Kanun’da hapis cezası uzun ve kısa altındadır ve cezanın infazını da kapsadığı kuşku-
süreli olarak iki başlık altında toplanmıştır. Uzun suzdur. Anayasa’nın 17/3.maddesinde “Kimseye
süreli hapis cezasının infazının hükümlülerin sınıf- işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiye-
landırılması amacıyla gözlemleme dönemi ile baş- tiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi
laması öngörülmüştür. Bu Kanun’da hükümlüler tutulamaz” denilmektedir.
için (ücret ödenmek suretiyle) zorunlu çalışmaya Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin
yer verilmiştir. ancak kanunla konulacağı; suçluluğu hükmen sa-
647 Sayılı Kanunda bir yıl ve daha az süreli ha- bit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı,
pis cezası kısa süreli hapis cezası olarak tanımlan- ceza sorumluluğunun şahsi olduğu anayasal güven-
mıştır. Kısa süreli hapis cezası alanların uzun süreli ce altında bulunan ilkelerdir (Ay m.38/3,4,7).
hapis cezası hükümlülerinden farklı cezaevlerinde Anayasa m.38/9’a göre, ölüm cezası ve genel
veya aynı cezaevinde ayrı kısımlarda tutulmaları müsadere cezası verilemez. Anayasa m.38/10 cüm-
öngörülmüştür. Kısa süreli hapis cezaları başka ce- le 1’e göre, idare kişi hürriyetinin kısıtlanması so-
zaya, tedbire çevrilebilir; belli koşullarla evde ya da nucunu doğuran bir yaptırım uygulayamaz.
geceleri veya hafta sonları girmek suretiyle cezae- Hakim bağımsızlığı Anayasa’nın 138.madde-
vinde çektirilebilirdi. sinde vurgulanmaktadır. Yargılamanın bağımsız
647 Sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun mahkemelerce yapılarak verilen kararların kesinleş-
2005 yılında yürürlükten kaldırılmış, bu kanunun mesinden sonra cezanın infazına geçilecektir.
yerini 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanun almıştır. Yasa
İnfaz hukukunun temel kaynağı 5275 sayılı
İnfaz Hukukunun Kaynakları Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
İnfaz hukukunun kaynakları; Anayasa, yasalar, Kanun’dur. Bu kanun infaz hukukuna ilişkin ku-
yönetmelikler ve sözleşmelerdir. ralları içermektedir. Ayrıca cezanın infazıyla ilgili
başka yasalar da vardır.

13
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik 03.07.2005 Gün 5402 sayılı Denetimli Serbest-
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun lik Hizmetleri Kanunu: Bu Kanunda denetimli ser-
İnfaz hukukunun temel kaynağı, 13.12.2004 bestlik ve koruma kurullarının kuruluş, görev ve
gün ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri- çalışma esas ve usulleri düzenlenmektedir.
nin İnfazı Hakkında Kanun’dur (RG 29.12.2004, 23.04.2016 Gün ve 6706 sayılı Cezaî Konular-
No.25685). Bu Kanun l Haziran 2005 tarihinde da Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu: Bu Kanunda
yürürlüğe girmiştir. 5275 Sayılı Kanunun amacı cezai konularda uluslararası adli iş birliğinin usul ve
“ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul esasları düzenlenmektedir.
ve esasları düzenlemek”tir. 12.04.1991 Gün ve 3713 Sayılı Terörle Müca-
Daha önce yürürlükte bulunan 13.07.1965 gün dele Kanunu: Bu Kanunda terör suçlarına ilişkin
ve 647 sayılı “Cezaların İnfazı Hakkında Kanun” hükümler yer almaktadır.
5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte 03.07.2005 Gün ve 5395 Sayılı Çocuk Koru-
yürürlükten kalkmıştır. ma Kanunu: Bu Kanunda korunma ihtiyacı olan
5275 Sayılı Kanun 124 madde, 1 ek madde ile ve suça sürüklenen çocukların korunmasına, hak-
8 geçici madde içermektedir. Yasa önce iki kitaba larının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına
ayrılmaktadır. Her bir kitap kısımlara, kısımlar ise ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
bölümlere ayrılmaktadır.
Birinci Kitap, “Amaç ve Temel İlkeler, Hapis
Cezası ve Güvenlik Tedbirleri” başlıklıdır. Birinci
Kitap beş kısımdan oluşmaktadır. Bunlar “Amaç ve dikkat
Temel İlkeler”, “Hapis Cezaları ve Güvenlik Tedbir- 20.03.2012 Gün ve 6284 sayılı Ailenin Korun-
leri”, “Ceza İnfaz Kurumunda Hükümlünün Hak- ması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair
ları, Güvenceleri ve Kısıtlamalar”, “İyileştirme” ile Kanun: Bu Kanunda şiddete uğrayan veya şiddete
“Salıverme Öncesi ve Sonrası Hükümlüye ve Eski uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların,
Hükümlüye Yardım” başlıklarını taşımaktadır. aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdu-
ru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik
İkinci Kitap “Diğer Cezalar, Tedbirler, Koşullu
şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere
Salıverilme ve Tutukluluk başlıklıdır. İkinci kitap iki
ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
kısımdan oluşmaktadır. İlk kısım “Diğer Cezalar”,
ikinci kısım ise “Tedbirler ve Tutukluluk” başlıklıdır.
Yönetmelik
Diğer Yasalar Yönetmelik, kanunların ve Cumhurbaşkanlığı
İnfaz hukukuyla ilgili diğer yasaların başlıcaları kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere
şunlardır: bunlara aykırı olmamak koşuluyla çıkarılan metin-
16.05.2001 Gün ve 4675 sayılı İnfaz Hakim- lerdir (Ay m.124).
liği Kanunu: Bu Kanun infazın adli makamlarca İnfaz hukukuna ilişkin konuları düzenleyen
denetlenmesini sağlayan hükümler içermektedir. başlıca yönetmelikler şunlardır:
Bu Kanun’da infaz hakimlerinin ceza infaz ku- • Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzle-
rumları ile tutukevlerinde bulunan hükümlü ve me Kurulları Yönetmeliği (RG 07.08.2001
tutuklular hakkında yapacağı işlemler, verecekleri No.24486).
kararlar ve başvuruları incelemeyle ilgili kurallar • Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabile-
gösterilmektedir. cek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetme-
14.06.2001 Gün ve 4681 sayılı Ceza İnfaz Ku- lik (RG 17.06.2005 No.25848).
rumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu: • Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri Yönet-
Bu Kanunda, infaz kurumları ile tutukevlerinin meliği (RG 17.06.2005 No.25848).
yönetim, işleyiş ve uygulamalarını yerinde görmek,
• Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilme-
incelemek, bilgi almak ve tespitleri rapor haline ge-
leri Hakkında Yönetmelik (RG 17.06.2005
tirerek yetkili ve ilgili mercilere sunmak suretiyle
No.25848).
izlenmesine yer verilmektedir.

14
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

• Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeli-


ği (RG 05.03.2013 No.28578).
• Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yö- dikkat
netmeliği (RG 02.09.2012 No.28399). Milletlerarası sözleşmelerin iç hukuktaki niteliği
konusunda, bunların kanun hükmünde oldukları
• Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının
belirtildikten sonra, ayrıca milletlerarası sözleşme-
Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebi-
ler hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiası ile dava
lecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelik açılamayacağı da öngörülmüştür (Ay m.90/5).
(28.06.2013 No.28691).
• Çocuk Koruma Kanununun Uygulanması- 07.05.2004 gün ve 5170 sayılı yasayla Anayasa
na İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönet- m.90’a eklenen hükme göre ise, usulüne göre yü-
melik (RG 24.12.2006 No.26386). rürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin
Tüzük çıkarılmasıyla ilgili Anayasa m.115 yü- milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konu-
rürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 20.03.2006 gün da farklı hükümler içermesi nedeniyle uyuşmazlık
ve 2006/10208 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarının çıkması halinde esas alınacak olan kanun değil,
Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı milletlerarası andlaşma hükümleri olacaktır.
Hakkında Tüzük infaz hukukunda kaynak olma- O halde yasa hükümleriyle milletlerarası söz-
ya devam etmektedir. Çünkü, Anayasa’da geçici leşme hükümleri arasında çatışma olması halinde
madde 21/F hükmüne göre, tüzükler yürürlükten şu koşullarla milletlerarası sözleşme hükümlerine
kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür (21.01.2017 öncelik verilecektir:
gün ve 6771 sayılı Kanun m.17).
• Sözleşmenin usulüne göre yürürlüğe konul-
muş olması,
Sözleşmeler • sözleşmenin temel hak ve özgürlüklere iliş-
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş olan millet- kin bulunması.
lerarası sözleşmeler kanun gücünde olduklarından,
bunlar da infaz hukukunun kaynaklarıdır.
Çeşitli Sözleşmeler
Taraf olduğumuz ve infaz hukukunda etkisi bulu-
Milletlerarası Sözleşmelerin İç Hukuktaki nan milletlerarası sözleşmelerin başlıcaları şunlardır:
Değeri
10 Aralık 1948 tarihli Birleşmiş Milletler İn-
Anayasa m.90/5’e göre, “Usulüne göre yürürlüğe
san Hakları Evrensel Bildirgesi (RG 27.05.1949,
konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmün-
No.7217),
dedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası
4 Kasım 1950 tarihli İnsan Haklarını ve Ana
ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne
Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme (Avrupa İnsan
göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere
Hakları Sözleşmesi) (RG 19.03.1954, No.8662),
ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı
konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabile- 1975 tarihli İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri-
cek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hüküm- insani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı
leri esas alınır”. Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (RG 29.04.1988,
No.19799),
2004 yılında Anayasa m.90’da yapılan değişik-
likten önce tartışmalı olan milletlerarası sözleşme- 1987 tarihli İşkencenin ve Gayriinsani ya da Kü-
lerin iç hukuktaki yeri ve değeri konusu yapılan çültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair
düzenlemeyle açıklığa kavuşmuştur. Avrupa Sözleşmesi (RG 26.02.1988, No.19737),

15
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

1989 tarihli Çocuk Hakları Sözleşmesi (RG 27.01.1995 No.22184),


1979 tarihli Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) (RG 14.10.1985
No.18889) ,
2011 tarihli (toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemlerini önleme amaçlı) Kadınlara Yönelik Şiddet
ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Sözleşme (RG 29.11.2011 No.28127).
Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin 1954’te onayladığı İnsan Hakları Avrupa Sözleş-
mesi (İHAS) özellikle etkin bir sözleşmedir. Çünkü bu Sözleşme uluslararası yargı denetimi mekanizması
ile bireysel başvuru sistemini kurmuştur. Bu Sözleşme’de, insan hak ve özgürlüklerinin güvenceleri belir-
lenmiştir. Sözleşme’yle güvence altına alınan bir hak ya da özgürlüğün sözleşmeci devlet tarafından çiğnen-
mesi durumunda mağdur olan birey, iç hukuk yollarını tükettikten sonra, o devleti Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine şikâyet edebilir. Bu sistem 1987’den itibaren Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir.
Çünkü bu tarihten itibaren Türkiye Sözleşme’nin bireysel başvuruya ilişkin hükmünü tanımış ve 1990’dan
itibaren geçerli olmak üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (o dönemdeki Divan’ın) zorunlu yargı
yetkisini kabul etmiştir.
Öğrenme Çıktısı
1 İnfaz hukukunu tanımlayabilme ve infaz hukukunun niteliğini, bağımsızlığını, diğer hukuk
dalları ile ilişkisini anlatabilme
2 İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe girmesini, yer ve kişi bakımından uygulanmasını
açıklayabilme
3 İnfaz hukukunun tarihi gelişimini ve kaynaklarını anlatabilme

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Anayasamızda kimseye iş-


kence ve eziyet yapılama-
yacağını, kimsenin insan Anayasa’mızın hangi mad-
Ceza hukukunu ve İnfaz
onuruyla bağdaşmayan bir delerinin, hangi noktalarda
hukukunu “yaptırım” açı-
cezaya ve işleme tâbi tutu- infaz hukukunu ilgilendir-
sından değerlendirin.
lamayacağını belirten, dola- diğini belirtin.
yısıyla infaz hukukunu ilgi-
lendiren madde hangisidir?.

CEZANIN İNFAZININ AMACI


Aşağıda önce genel olarak cezanın infazının amacından bahsedilmekte, daha sonra sırasıyla hükümlüyü
ıslah etme - yeniden sosyalleştirme konusu ve hükümlülerin haklarının belirlenmesi ve çalıştırılması konu-
su, 5275 Sayılı Yasa’ya göre infazın amacı, infaz süresince izlenen amaca ulaşma yöntemleri, son olarak ise
infazın temel ilkeleri incelenmektedir.

Genel Olarak
Suç karşılığında devlet tarafından uygulanan yaptırım olarak ceza, toplumun varlığı ve hukuk düzeninin de-
vamı için zorunlu görülür. Ceza özgürlüğe veya mal varlığına yönelik olabilir. Hapis cezası özgürlüğü kısıtlama,
para cezası ise mal varlığında azalmaya sebebiyet verme suretiyle yoksunluk duygusu uyandırarak etkili olacağı
varsayılan yaptırımlardır. Ceza yoluyla verildiği kabul edilen uyarı üzerine hükümlünün tekrar suça yönelmeye-
ceği, suçların cezalandırıldığını görmekle de suç işlemeyi düşünenlerin suça yönelmekten çekinecekleri varsayılır.

16
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Çağdaş hukukta cezanın infazının amacı hükümlünün ıslahını sağlamaktır. Bu görev devlet tarafından
yerine getirilmelidir. Hükümlünün ıslah edilmesi hedefine en uygun cezanın hapis cezası olduğu kabul
edilmektedir. Hapis cezası cezaevinde infaz edileceği için ıslah rejimi uygulanmasına elverişli olur. Bu ne-
denle hapis cezalarının infazının amacını belirleme öne çıkmakta, infazın amacı kavramı öncelikle hapis
cezasının amacı şeklinde ele alınmaktadır.

Araştırmalarla
İlişkilendir
Anayasa Mahkemesi, 09.03.1971 gün ve 42/30 sayılı kararında cezaların infazında toplumun öç
alma duygularını tatmin etmeyi ve ceza yaptırımlarının etkili bir ibret olması esasını benimseyen eski
ceza hukuku anlayışının günümüzde terkedildiğini vurgulamaktadır.
Yüksek Mahkeme’ye göre, “Batı ülkelerinde, bu anlayışın yerine suç işleyenleri kişiliklerine uygun
eğitim, öğretim ve çalıştırma yollarıyla düzeltme ve kendilerini topluma tekrar yararlı bireyler haline
getirme gibi, hem insanca hem de toplumsal ilke ve amaçlara dayanan yeni bir sistem öngörülmüştür.
Cezaevlerinden çıktıktan sonra pişman olmuş ve artık düzelmiş bulunan kişilerin toplum içinde, yeniden
suç işlemelerine engel olunması yönünden izlenmeleri ve hatta bir bakıma suçluluğa karşı korunmaları da
bu yeni insan onuruna daha uygun düşen çağdaş yerine getirme sisteminin kapsamı içine girmektedir”
Anayasa Mahkemesi’ne göre, ıslâhın başarısında, hükümlünün bilinçli katılımını sağlamak önemli
rol oynayacaktır. Başarılı sonuç, çağımızın tüm uygar ülkelerinde gittikçe artan ölçüde uygulanan in-
fazın yumuşatılması, infaz süresince hükümlülerin çeşitli yönlerden topluma yaklaştırılması ve tekrar
kazandırılması yoluyla elde edilebilir.

Kaynak: Resmi Gazete RG 23.11.1971, No.14021

Hükümlüyü Islah Etme - Yeniden Sosyalleştirme


Hapis cezası, bir suçtan mahkum olan kişinin bir yere kapatılıp özgürlüğünün kısıtlanması suretiyle
yerine getirilen cezadır.
Hükümlünün özgürlüğü kısıtlanarak bir yere kapatılmasının amacı sadece suç işleyenlerin yaptırıma
tabi tutulduğu mesajının topluma verilmesi olmamalıdır. Amaç hükümlünün ıslah edilmesi, ileride tekrar
suç işlemeden yaşamını sürdürmesinin sağlanmasıdır. Bunun için infaz kurumunda uygulanan rejimin, gös-
terilen çabaların tümü yeniden sosyalleştirme veya topluma kazandırma ya da iyileştirme olarak isimlendirilir.
Hapis cezasının infazında yeniden sosyalleştirerek topluma kazandırma ile hedeflenen başlıca sonuçlar
şunlardır:
• Hükümlünün tekrar suça yönelmemesinin (tekerrürden korunmasının) sağlanması,
• Hükümlünün hukuka uygun hareket etmesinin sağlanması,
• Hükümlünün üretken bir birey olmasının sağlanması.

Hükümlüyü ıslah etme (iyileştirme), hü-


kümlüye daha önce kazanması gereken
genel formasyonu vermek, onun terbiye ve dikkat
bilgi eksikliğini tamamlamaya çalışmaktır. İyileştirme için hükümlülerin kişilikleri incelen-
Amaç, sadece hükümlülerin topluma za- meli, gözlem yapılarak hükümlüler sınıflara ay-
rar vermeyecek durumda bulundurulması rılmalı, uygun program tespit edilmelidir.
olmamalıdır.

17
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

Hükümlülerin cezaevinde iyileştirilmesinde uygulana-


cak yöntemler için hukuki çerçeveler oluşturulmalıdır.
Hükümlülerin gruplandırılması, bu amaçları gerçek- dikkat
leştirmeye yönelik olarak yapılmalıdır. Hapis cezasının infazında hükümlünün karak-
Hapis cezasının infazında devletin tekrar suç işleme- terini değiştirmek ve tüm kötü alışkanlıklarını
den yaşamını sürdürmesi için hükümlü hakkında yeniden yok etmek gibi gerçekleşmesi olanaksız hedefler
sosyalleştirme programı uygulaması insan onuruna saygı değil, onu olabildiğince eğitme amaçlanmalıdır.
göstermenin gereğidir.
Yeniden sosyalleştirme çalışmalarının başarılı olmasın-
da özellikle şu hususlar önemlidir:
• Cezaevinde insan onuruna uygun yaşam koşulları- dikkat
nın sağlanması, Hükümlünün sorumluluk duygusu geliştirilme-
• Kurumdaki hükümlü sayısının kapasite üstü ol- li ve hükümlü hukuk kurallarına saygılı olma
maması, yönünde eğitilmelidir.
• Cezaevi personelinin eğitimli olması,
• Hükümlülerin (suç ortağı olmayan) aile bireyleriyle ilişkilerinin güçlendirilmesi,
• Hükümlülere psikolojik terapi ve danışmanlık sunulması,
• Hükümlülere tahliye sonrası için çalışmalarını kolaylaştıracak beceri/meslek/eğitim sağlanması.

Yaşamla İlişkilendir

https://www.haberler.com/cocuk-suclular-cezalarini-kitap-okuyarak-cekiyor-haberi/
“Çocuk suçlular, cezalarını ‘kitap okuyarak’ çekiyor
Gaziantep’te çeşitli suçlardan dolayı adli mercilere çıkan çocuklara kütüphanede kitap okuma cezası
veriliyor.
Gaziantep’te çeşitli suçlardan dolayı adli mercilere çıkan çocuklara kütüphanede kitap okuma cezası
veriliyor. Kitap okuma cezası alan 10 çocuk, kütüphanede kitap okuyup cezalarını çekerken, bu uygu-
lamadaki amacın kitap okuma alışkanlığı kazandırmak olduğu belirtildi.Çocuklarda artan suç oranını
önlemek amacıyla suç işleyerek adli mercilere gelen 18 yaşın altındaki çocuklara mahkemeler, ‘Kitap
okuma’ cezası veriyor.Adli makamlardan işledikleri suça göre belirli sürelerde kitap okuma cezası alan 10
çocuk Gaziantep İl Halk Kütüphanesi’ne giderek görevliler nezaretinde kitap okuyor ve kütüphaneye
geldiğine dair imza atıyor.Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Aybüken Yıldırım,
bu uygulamanın ceza değil tam aksine kitap okuma alışkanlığının kazandırmaya yönelik bir uygulama
olduğunu kaydetti.Çeşitli suçlardan adli mercilere gelen birçok çocuğa yıl içerisinde bu tür cezaların
verildiğini işaret eden Yıldırım, “Çocuklar kütüphaneye giderek en azından kütüphanenin havasını
teneffüs ederek ortama alışıyorlar. Bu şekilde çocukları suçtan uzaklaştırmak ve kitap okuma alışkanlığı
kazandırmak” dedi.Aybüken Yıldırım, 1 Haziran’da yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsa-
mında çıkartılan Uzlaşma Yasası ile birlikte çocuk suçları oranında yüzde 50 düşüş meydana geldiğini
söyledi.Uzlaşma Yasası ile getirilen yeni düzenlemelerle birlikte cezaevindeki çocuk suçlu oranında bü-
yük düşüş gözlendiğini ifade eden Yıldırım, “Yeni Türk Ceza Kanunu ile birlikte çocuklarımızla ilgili
yeni düzenlemeler getirildi. Bu düzenlemeler kapsamında çıkarılan Uzlaşma Yasası, büyük bir önem arz
etmektedir. Çocuklarımızın cezaevinde bulunma sayısında büyük bir düşüş gözlenmektedir. Daha önce
cezaevindeki çocuk suçlu sayısı ortalama 90 civarındayken şimdi 45-50 civarına düştü. Yani yaklaşık
yüzde 50 azalma görüldü. Çocukların hapisle ıslah edilmesi yerine, dışarıda farklı yöntemlerle ıslah edil-

18
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

mesi noktasında kararlar getirilmiştir. Bu nedenle cezaevindeki çocuk sayısında büyük bir düşük göz-
lenmektedir.” diye konuştu.Her cezanın ve suçun ıslah edilme yönteminin cezaevi olmaması gerektiğini
vurgulayan Yıldırım, “Bu uygulamada karşılaştığımız değişik kararlar var. Mesela, korsan CD satışı şu
anda çok fazla. Bu işi yapan 15-18 yaş arası çocuklarımız da var. Bu konuda hakimlerimiz genellikle adli
kontrol sistemleri uyguluyor. Genellikle verilen hapis cezaları yerine, çocuklar için daha güzel olan ıslah
yöntemini uyguluyorlar. Bu cezalardan birisi de çocukların internet kafelere girişlerini engelleyen ce-
zalardır. Böylelikle çocuklar farklı bir yöntem ile çok sevdikleri internet kafeden uzaklaştırılmış oluyor.
Hakaret ile ilgili bir suçta ise bu suçu işleyenlere haftanın belirli günlerinde halk kütüphanesinde kitap
okuma cezası verilebiliyor. Adli tedbir yöntemi ile çocuğun kütüphaneye gitmesi ve o havayı teneffüs
etmesi sağlanıyor. Çocuğun kütüphanedeki insanları görerek örnek alması sağlanıyor. Bu noktada ha-
kim ve savcılarımızın vermiş olduğu bu kararlar bizler için de sevindirici oluyor. Umarım suç işleyen
çocukların sayısı azalmaya devam eder ve bu ıslah yöntemleri etkili olur” şeklinde konuştu. ”

Kaynak: CHA. Son Güncelleme: 01.01.2008 13:42

Hükümlülerin Haklarının Belirlenmesi ve Çalıştırılması


Hükümlülerin haklarının ayrıntılı olarak belirlenmesi
önemli bir konudur. Çünkü infaz kurumu, kişiyi, irade-
sine rağmen bazı uygulamaları kabule ve onlar doğrultu- dikkat
sunda hareket etmeye zorlayıcı bir kurumdur. Hükümlü olmak, temel haklardan, insan hak-
Hükümlünün ceza infaz kurumunda çalıştırılması top- larından yoksun bırakılmak demek değildir. Hü-
luma yeniden kazandırma sürecine katkı sağlayacak bir kümlü de temel haklara sahiptir.
uygulamadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, çalışmaya zorlan-
manın şu koşullarla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini
ihlal etmeyeceğine karar vermiştir (Meier/İsviçre Kararı, dikkat
09.02.2016): Hukukumuzda hükümlünün çalışması zorun-
• Çalışmanın amacının uzun süreli hapis cezasının luluğu öngörülmemiştir. İstekli hükümlüler
zararlı etkilerini telafi etmek olması, kurumdaki olanaklar ölçüsünde belirlenen ücret
karşılığında atölye veya işyurtlarında çalıştırıla-
• İşin niteliğinin hükümlünün yaşına, sağlık duru-
bilirler (5275 sayılı Kanun m.29).
muna uygun bulunması,
• Ücret verilmesi.

5275 Sayılı Yasa’ya Göre İnfazın Amacı


5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.3’de infazda temel amaç olarak
şu hususlar gösterilmektedir:
• Öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak,
• Bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek,
• Toplumu suça karşı korumak,
• Hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek,
• Hükümlünün üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan
bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştıracak programlar uygulamak.
Bu hedeflere ulaşma çalışmalarında göz önünde bulundurulması gereken ilkeler ise şunlardır (5275
Sayılı Kanun m.6/1-b,f ):

19
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

• Hükümlünün insan onurunun korunması


ilkesi,
• Hükümlülerin yaşam, beden ve ruh bütün- dikkat
lüklerinin korunması. Cezaevinde bulunmanın olumsuz etkilerini
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin azaltma yollarından biri olarak getirilen dene-
İnfazı Hakkında Kanun’da infazda temel amaçlar timli serbestlik kurumu tahliye edilen hüküm-
arasında gösterilen genel önleme ile özel önleme lünün yeniden sosyalleşme ve toplum yaşamına
kavramları kısaca şöyle açıklanabilir: uyum sağlamayı kolaylaştıracaktır.

Amaca Ulaşma Yöntemi


Genel önleme cezanın ibret teşkil etme, po- İnfaz süresince, suçluyu yeniden sosyalleştirme ve
tansiyel suçlular üzerinde caydırıcı etkiye eğitme amaçlarına ulaşmak için baskıcı veya yapıcı
sahip olma özelliğidir. Cezanın infazı suç yöntemlerden birinin tercih edilmesi mümkündür.
işleyenlerin cezalarının yerine getirildiği-
ni topluma gösterir. Yasa koyucu suç ta-
nımlarında yaptırımı belirlemek suretiyle Genel Olarak
suç işlediklerinde neleri kaybedeceklerini Baskıcı yöntem, baskı ve korkutma ile eğitmek-
bireylere göstererek, onları suçtan caydır- tir. Bu yöntemi savunanlar, ancak bu biçimde suç-
maya çalışır. lunun kötü eğilimlerinin yok edilebileceğini ileri
sürerler. Ancak, çağdaş pedagoji biliminin ilkeleri
arasında baskı ve korkutmanın artık yer almadığı
kuşkusuzdur. Bu yöntem kişiyi yeniden sosyalleş-
Özel önleme ise cezanın suç işleyen kişinin tirmek yerine, topluma daha da yabancılaştırır.
uslanmasını sağlama, tekrar suç işlemesini Yapıcı yöntemde ise suçlunun kişiliği incelene-
önleme özelliğidir. Cezanın infazı suç işle- rek iyi yönlerini geliştirme, kötü niteliklerini fren-
miş olan kişinin topluma kazandırılması- leme hedeflenir. Çağdaş infaz hukukunda, insan
nı, yeniden sosyalleşerek kurallara saygılı onurunu zedelemeyen ve amaca ulaşmaya daha
bir birey haline gelmesini sağlamalıdır. Bu elverişli bir yöntem olarak yapıcı yöntemin tercih
amaçlara ulaşılması aynı zamanda toplu- edilmesi gerekir.
mu suça karşı koruma işlevini görecektir.

Hükümlünün üretken ve kanunlara, nizamlara ve dikkat


toplumsal kurallara saygılı olmasını sağlama, hüküm- Tarihi süreçte insancıllaşan hapis cezasının in-
lünün ileride sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimi- fazında amaç, insan onuruna saygılı olarak hü-
ne uyumunu kolaylaştırma hedefine yöneliktir. kümlüyü ıslah etmek, iyi alışkanlıklar kazandır-
Hükümlünün infazın sonunda ne ölçüde ıslah mak ve tekrar suç işlemekten alıkoymaktır.
olduğunun tespiti zordur. Uygulanan yeniden sos-
yalleştirme programlarının başarısı hükümlülerin Hapis cezalarının infazının devlete yüksek mali
elde ettikleri yeni tutum ve becerilerle orantılı ola- yük getirmesi nedeniyle bu cezaların olabildiğince
rak ölçülür (5275 sayılı Kanun m.7). Bunun için az verilmesi, örneğin şiddet içermeyen suçlarda fa-
iyileştirme çabalarına yönelik olarak hükümlünün illere hapis cezası verilmemesi düşünülebilir. Ancak
işbirliği yapmaya istekli bulunması teşvik edilir. uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı yaptırımı gerek-
Cezaevlerindeki uygulamalar hükümlülerin cezae- tiren suçlarda hükümlüleri cezaevine koyma hala
vi alt kültürüne tabi olmalarını engellediği ölçüde daha tercih edilen yöntemdir.
hükümlünün yeniden sosyalleşmesi sağlanacaktır.

20
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

5275 Sayılı Yasa’da Gösterilen • Cezaevlerinde aydınlatma, temizlik, giyim,


Yöntemler beslenme koşulları çağdaş düzeyde olmalıdır.
Cezaevinde tutulma çeşitli olumsuzlukları bün- • Cezaevlerinde sağlık sorunlarını çözmek
yesinde barındırır. Bu nedenle hapis cezasının ken- için devlet tedbir almalıdır.
disinde var olan zararlı etki yapıcı niteliğini müm- • Cezaevinde düzen ve disiplin sağlanmalıdır.
kün olduğu ölçüde azaltacak önlemler alınmalıdır. Disiplin cezası verilebilmeli, ancak birlikte
Bu önlemler şunlardır: cezalandırma yasaklanmalıdır.
• Cezaevinde olmanın sebebiyet verdiği • Zincire bağlama ve demire vurma yasak
olumsuzlukları giderecek biçimde düzenle- edilmelidir.
necek programlara, usullere ve araçlara baş- • Hükümlülerin dış dünya ile ilişki kurmala-
vurulmalıdır. rına izin verilmelidir.
• İyileştirme araçları hükümlünün sağlığını • Cezaevlerinde kütüphane bulunmalıdır.
ve kişiliğine olan saygısını korumasını ger-
çekleştirecek usul ve esaslara göre uygulan-
malıdır (5275 sayılı Kanun m.7/2). 5275 Sayılı Yasa’ya Göre Temel ilkeler
• Hükümlülerin cezaevi sonrası yaşamlarına Hapis cezasının infaz rejimi güvenlik, düzen,
uyum sağlamaları için cezaevlerinde eğitim bakım ve adalet ilkeleri göz önüne alınarak ve arala-
programları uygulanmalı, spor veya beden rında denge sağlanarak düzenlenmelidir.
eğitimi olanağı sağlanmalı, ziyaretçi kabulü 5275 Sayılı Yasa’da bu ilkeler doğrultusundaki
veya izin verme suretiyle dış dünyayla ileti- kurallar şunlardır (5275 sayılı Kanun m.6):
şim kesilmemelidir. • Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında gü-
venli bir biçimde ve kaçmalarını önleyecek
İnfazın Temel İlkeleri tedbirler alınarak düzen, güvenlik ve disip-
lin çerçevesinde tutulmalıdır.
• Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin dü-
Genel Olarak zenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanmalıdır.
İnfaz yasaları ceza ve güvenlik tedbirlerinin na- • Hapis cezasının zorunlu kıldığı özgürlükten
sıl yerine getirileceğini ortaya koyan yasalardır. Bu yoksunluk, insan onuruna saygının korun-
yasaların hazırlanmasında göz önünde bulundurul- masını sağlayacak maddi ve manevi koşullar
ması gereken özellikler şunlar olmalıdır: altında uygulanmalıdır.
• İnfaz insancıl olmalıdır. • Hükümlülerin Anayasa’da yer alan hakları,
• İnfazda insan onuruna saygı gözetilmelidir. infazın temel amaçları saklı kalmak üzere
• İnfaz sürecinde, hükümlünün yeniden suç 5275 sayılı Kanun’da öngörülen kurallar
işlemesini engelleyici etkilerin güçlendiril- uyarınca kısıtlanabilir.
mesine yönelik önlemler öngörülmelidir. • Cezanın infazında hükümlünün iyileştiril-
• İnfazda hükümlünün yeniden sosyalleş- mesi hususunda mümkün olan araç ve ola-
mesini teşvik edici, üretken, yazılı hukuk naklar kullanılmalıdır.
kurallarına ve toplumsal kurallara saygılı, • Hükümlünün kanun ve yönetmeliklerle ta-
sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine nınmış haklarının dokunulmazlığını sağla-
uyumunu kolaylaştırıcı programlara yer mak üzere cezanın infazında ve iyileştirme
verilmelidir. çabalarında kanunilik ve hukuka uygunluk
Çağdaş infaz hukukunda hapis cezasının yerine ilkeleri esas alınır.
getirileceği mekanlarda bulunması gereken özellik- • İyileştirmeye gereksinimleri olmadığı sapta-
ler ve hükümlüler hakkında yapılacak işlemlerde nan hükümlülere ilişkin infaz rejiminde bu
göz önüne alınacak hususlar ise Avrupa Konseyin- hükümlülerin kişilikleriyle orantılı bireysel-
ce hazırlanan “Özgürlüğü Kısıtlanmış Kişilerin İyi- leştirilmiş programlara yer verilmesine özen
leştirilmesi İçin Uyulması Gerekli Kurallar”a göre gösterilmelidir.
başlıca şunlardır:

21
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

• Cezanın infazında adalet esaslarına uygun hareket edilmelidir. Bu maksatla ceza infaz kurumları
kanun ve yönetmeliklerin verdiği yetkilere dayanarak nitelikli elemanlarca denetlenir.
• Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak
üzere her türlü tedbir alınmalıdır.
• Hükümlünün infazın amacına uygun olarak kanun ve yönetmeliklerin belirttiği hükümlere uyması
zorunludur.
• Kanunlarda gösterilen tutum, davranış ve eylemler ile kurum düzenini ihlal edenler hakkında Ka-
nunda gösterilen disiplin cezaları uygulanır. Cezalara Kanunda belirtilen merciler hükmederler.
Cezalara karşı savunma ve itirazlar da Kanunun gösterdiği mercilere yapılır.
• Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranış-
larda bulunulamaz (5275 sayılı Kanun m.2/2).
Öğrenme Çıktısı
4 Hükümlüyü ıslah etme ve yeniden sosyalleştirme amacını açıklayabilme
5 Hükümlünün haklarının belirlenmesini ve çalıştırılmasını anlatabilme
6 5275 Sayılı Yasa’ya göre infazın amacını ve amaca ulaşma yöntemini, infazın temel
ilkelerini özetleyebilme

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Hapis cezasının infazın- İnfaz süresince, suçluyu


İnfaz yasaların hazırlanma-
da yeniden sosyalleştirerek yeniden sosyalleştirme ve
sında göz önünde bulundu-
topluma kazandırma ile eğitme amaçlarına ulaşmak
rulması gereken ölçütler ve
hedeflenen başlıca sonuçlar hangi yöntemlerle müm-
hususlar sizce neler olmalıdır?
nelerdir? kündür?

İNFAZ HUKUKUNA HAKİM OLAN İLKELER


Aşağıda ayrıntılı olarak ele alınmakta olan infaz hukukuna hakim olan ilkeler; “hukuk devleti ilkesi”,
“insancıllık ilkesi”, “insan onuruna saygı ilkesi”, “kesin hüküm bulunması ilkesi”, “eşitlik ilkesi” olarak
karşımıza çıkmaktadır.

Hukuk Devleti İlkesi


Hukuk devleti, adalet ve eşitlik ekseninde hukuk düzeni kuran ve bu düzeni her işleminde hukuk
kurallarına, anayasal normlara uymak, yargı denetimine bağlı olmak suretiyle sürdüren devlettir. Hukuk
devletinin temeli olan tüm bu ilkeler yaptırımların infazı bakımından da geçerlidir.
Cezaların infazı yöntemi insan onuruna saygılı şekilde düzenlenmelidir. Hükümlüye infaz kurumunda
yapılacak muamele, hükümlünün sahip olacağı haklar hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde kanunla dü-
zenlenmelidir. Hukuk devleti ilkesi, cezanın infazının dü-
zenli ve güvenli bir kurumda adil olacak şekilde yerine
getirilmesini gerektirir.
dikkat
Hukuk devleti kavramı kanun devletinden farklıdır. Hukuk devleti insan haklarına saygılı ve insan
Hukuk devletini oluşturan hukuk evrensel ilkeleri içerir. haklarını koruyan devlettir.
Hukuk devletinin özünü özgürlük ve demokrasi anlayışı
oluşturur.

22
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Genel Olarak
Evrensel ilkelere uygun olmayan, belli bir Bireylerin insan onuruyla bağdaşmayan bir ceza
kesimin çıkarları doğrultusunda hazırlan- ve muameleye tabi tutulamayacağı anayasal bir ku-
mış kanunlara yer verilen sistemler kanun raldır (Ay m.17/3).
devleti olarak nitelendirilir. İnsanın maddi ve manevi açıdan kendine özgü
bir değeri vardır; bu değerden vazgeçmek mümkün
değildir.
İnsancıllık İlkesi
Suç işleyen bireyler hakkında uygulanacak iş-
lemlerin insancıl olması gerekir. Bu ilke, hem yar-
gılamanın yapılması ve hem de verilecek cezanın dikkat
İnsan infazın objesi değil, süjesi olmalıdır.
türü ile yerine getirilmesi evreleri için geçerlidir.
Örneğin, ölüm cezasının birçok ülke yasaların-
dan çıkarılması, insancıllık ilkesinin bir uygulaması İnsan onurunu ihlal eden ceza ıslah edici, yeni-
olarak değerlendirilir. Öte yandan, işkencenin ya- den sosyalleştirici olamaz.
sak olması ve insan onuru ile bağdaşmayan cezalara Hukuk devleti insan onurunu koruyan devlet-
yasalarda yer verilmemesi gereği, yine bu ilke kap- tir. Nitekim, Anayasanın başlangıç bölümünün 6.
samında olan uygulamalardır. paragrafında her Türk vatandaşının onurlu bir ha-
yat sürdürme, maddi ve manevi varlığını bu yön-
de geliştirme hak ve yetkisinin doğuştan itibaren
dikkat bulunduğu gösterilmektedir. Ay m.5’te ise devletin
Türk hukukunda, ölüm cezasının yürürlükten temel amaç ve görevleri arasında insanın maddi ve
kaldırılmasının temelinde yer alan düşünce de, manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazır-
“insancıllık” olmuştur. lama gösterilmektedir.
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zali-
İnsancıllık ilkesi, özgürlüğü bağlayıcı cezaların mane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı dav-
yerine getirilmesinde ıslâhın ve failin topluma ye- ranışlarda bulunulamayacağının açıkça ifade edil-
niden kazandırılmasının amaçlanmasını, cezaevle- mesi (5275 sayılı Kanun m.2/2), insan onuruna
rinde yaşam koşullarının insan onuruyla bağdaşır saygının gereğidir.
düzeyde olmasını, bedensel ceza verilmemesini İşkence suçtur. Türk Ceza Kanunu’na göre, bir
gerektirir. kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve beden-
İnsancıllık ilkesi doğrultusunda ceza ve güven- sel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya
lik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına
aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunula- yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görev-
mayacağı Yasa’da vurgulanmaktadır (5275 sayılı lisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis ceza-
Kanun m.2/2). sına hükmolunur (TCK m.94/1).

dikkat dikkat
Cezasını çekmiş olan eski hükümlünün toplum- Onur, şeref ve saygınlığın rencide edilmesi haka-
dan dışlanmamasını sağlayacak önlemlerin alın- ret suçunu oluşturmaktadır (TCK m.125).
ması insancıllık ilkenin gereğidir.

İnsan Onuruna Saygı İlkesi dikkat


Aşağıda, insan onuruna saygı ilkesi hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.3’e göre, hiç
genel bilgi verildikten sonra, Avrupa İnsan Hakları kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı
Mahkemesi kararlarına konu itibarıyla değinilecektir. ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.

23
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi • Hükümlüye kişiliğini geliştirme olanağı ta-


Kararları nınması,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında • Hükümlü için en baştan itibaren tekrar
infaz süresince hükümlünün insan onurunun devlet özgür olmayı talep etme olanağının bulun-
tarafından korunması gerektiği vurgulanmaktadır. ması (Kafkaris/Kıbrıs/ Rum Kesimi Kararı,
Özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin bu- 12.02.2008; Viinter vd./Birleşik Krallık
lundukları asgari koşullar onur kırıcı olmamalıdır. Kararı, 09.07.2013; Harakchiev ve Tolu-
Kişiler hükümlü olmanın zorunlu olarak içerdiği ız- mov/Bulgaristan Kararı, 08.07.2014; Mur-
dırap ve sıkıntı düzeyini aşacak infaz koşullarına tabi ray/Hollanda Kararı, 26.04.2016).
tutulmamalıdır. Gerekli tıbbi yardım sağlanmalıdır. İnfaz sırasında gerekli tıbbi yardımın yapılması
(Poltoratskiy/Ukrayna Kararı, 29.04.2003; Popov/ koşuluyla ileri yaşta olma, sağlık sorunları bulunma
Rusya Kararı, 13.07.2006). Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence yasa-
ğını düzenleyen 3.maddesine aykırı sayılmamıştır
(Bonnechaaux/İsviçre Kararı, 05.12.1978; Papon/
Fransa Kararı, 07.06.2001). Ancak, sağlık durumu
dikkat veya özel koşulları hükümlünün cezasının infazına
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, iş- devam edilmesini işkence sayılacak ağırlıkta acıya,
kence çok ağır ve acımasızca ezaya yol açan küçük düşürülmeye yol açmamalıdır. Böyle bir du-
kasıtlı muamelelerdir (İrlanda/Birleşik Krallık rumda infaza devamda ısrar edilmesi işkence sayılır
Kararı, 18.01.1978; Aydın/Türkiye, Kararı, (Farbtuhs/Latviya Kararı, 02.12.2004; Tekin Yıl-
25.09.1997). dız/Türkiye Kararı, 10.11.2005).

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, dikkat


Çocuk hükümlü infaz kurumuna veya ıslahe-
küçük düşürücü muamele ise kişiyi başkala-
vine yerleştirilmeden önce sağlığının işleme
rı karşısında çok utandıran, isteği dışında
uygunluğu tıbbi olarak tespit edilmelidir (Blok-
davranmaya zorlayan, korku, acizlik, de-
hin/Rusya Kararı, 23.03.2016).
ğersizlik duygusu uyandırarak onurunu
kıran her türlü muameledir (Peers/Yuna-
nistan Kararı, 19.04.2001; Valasinas/Lit-
vanya Kararı, 24.07.2001).
dikkat
Cezaevinde hücrelerin fazla kalabalık olması,
Felçli bir hükümlünün infaz kurumunda dört dış dünyayla iletişimin bulunmaması, açık ha-
ay boyunca tek başına hareket edememesi, başka- vaya çıkamama, ışıktan faydalanma imkanının
sına bağımlı olması Avrupa İnsan Hakları Mahke- sınırlı olması ve fiziki eksersiz yapamama işken-
mesince küçük düşürücü muamele olarak görül- ce yasağının ihlalidir (Peers/Yunanistan Kararı,
müştür (Vincent/Fransa Kararı, 24.10.2006). 19.04.2001).
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, farklı
ülkelerde benzer suçlar için farklı ağırlıkta ceza- Cezaevi koğuşundaki tuvaletin kapısının bu-
lar öngörülmüş olması ve ayrıca sistemde ömür lunmaması nedeniyle mahrem şekilde kullanılama-
boyu hapis cezasının bulunması kabul edilebilir ması Sözleşme m.8’in, yani özel hayatın ihlalidir
düzenlemelerdir. Ancak, Avrupa İnsan Hakları (Szafranski/Polonya Kararı, 15.12.2015).
Mahkemesi’ne göre, tüm bu cezaların insan onu-
runa aykırılık teşkil etmemesi şu koşulların varlı- Hükümlü hakkında sınırlı tecrit uygulanması
ğına bağlıdır: kötü muamele sayılmamıştır (Karsu vd./Türkiye
Kararı, 27.03.2018). Avrupa İnsan Hakları Mah-
kemesi bu kabulü şu koşullara bağlamaktadır:

24
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

• Tecrit edilme (ayrı yerde tutma) makul olmalı, Öte yandan kesinleşmiş hükümde gösterilen
• Tecrit infazın doğal sonucu olan elemden cezadan başkasının uygulanması da mümkün de-
daha fazlasına yol açmamalı, ğildir. Aksi uygulama yasal olmayacaktır.
• Tecrit esnasında tıbbi yardım ve insan onu-
runa yakışan koşullar sağlanmalı..
Devlet, özgürlüğünü kısıtladığı kişinin sağlığın- dikkat
da meydana gelen kötüleşme veya bedenindeki ya- Kesin hükmün yerine getirilmesini sağlayacak
ralanma sebebini makul bir şekilde açıklamalıdır; olan Cumhuriyet savcısıdır.
bundan dolayı neden devletin sorumluluğunun
olamayacağını ikna edici şekilde açıklamak devle-
tin görevidir. Sağlıklı olarak infaz kurumuna giren Yargılamanın yenilenmesi istemi hükmün in-
kişi sağlığı bozularak veya sakatlanarak bu kurum- fazını ertelemez. Ancak mahkeme, infazın geri
dan çıktığında, sebebi devlet tarafından kanıtlama- bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir
lıdır (Gaefgen/Almanya Kararı, 01.06.2010). (5271 sayılı CMK m.312).
Tutuklama, kesin hüküm bulunmadığı halde öz-
gürlüğün kısıtlanması anlamına gelmez. Kişi özgür-
Kesin Hüküm Bulunması İlkesi lüğünün kaldırılması sonucunu doğuran tutuklama
Mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz ceza olmayıp bir koruma tedbiridir. Ceza yargılama-
olunamaz (5275 sayılı Kanun m.4). Kesin hüküm sının yapılabilmesi için, belli koşulların varlığı halin-
bağlayıcıdır ve aynı fiilden dolayı aynı kişi hakkın- de uygulanır (5271 sayılı CMK m.100 vd.).
da tekrar yargılama yapılamaz.
Eşitlik İlkesi
Yaptırımların infazına ilişkin kuralların hü-
Kesin hüküm mahkemenin verdiği ve baş-
kümlülere eşitlik esasına göre uygulanması anayasal
vurulduğu takdirde kanun yolunun tüke-
gerekliliktir. Kanun önünde herkes eşittir. Devlet
tildiği hükümlerdir.
organları ve idari makamlar bütün işlemlerinde ka-
nun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket
Hüküm kesinleşmeden infaza geçilmesi yasal etmek zorundadırlar. Hiç kimseye ayrıcalık tanına-
olmayacaktır. Çünkü, henüz kesinleşmemiş hük- maz (Ay m.10). Ceza kanunu uygulamasında eşit-
mün bozulması; hükümlünün daha az ceza alması, lik esastır (TCK m.3/2).
cezasının seçenek tedbire çevrilmesi veya beraat et- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.14’te ayrım-
mesi ihtimali vardır. cılık yasağına yer verilmiştir. Buna göre, Sözleşmede
tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma özellikle şu
açılardan hiç bir ayrıma tabi olmaksızın sağlanmalıdır:
• Cins, - ırk, -renk, - dil, - din,
dikkat
Mahkemece verilen mahkumiyet hükmü kesin- • siyasi veya diğer kanaatler,
leşmeden yaptırımın infazına geçilemez. • milli veya sosyal menşe,
• milli bir azınlığa mensup olma,
• servet, doğum veya herhangi bir durum.
İnfazın gerçekleştirilmesi, ceza mahkumiyeti
sonucunda gelen evredir. Anayasa’ya göre “kanun-
suz suç ve ceza olmaz” ilkesi suç ve ceza kadar ceza
mahkumiyetinin sonuçları konusunda da geçerli- dikkat
dir (Ay m.38/2). O halde cezanın infazının da yasal Hükümlüler arasında ayrımcılık yapılmamalıdır.
olması gerekir.

25
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cinsel yönelimi sebebiyle bir hükümlünün tecrit odasına
konulmasını ayrımcılık yasağını ihlal eden (m.14) ve onur kırıcı (m.3) olan muamele saymıştır (X/Türkiye
Kararı, 09.10.2012).
5275 Sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.2/1’de ayrımcılık yasağı
şöyle ifade edilmektedir:
“Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet,
renk, cinsiyet, doğum, felsefî inanç, millî veya sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleri ile
ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayırım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıca-
lık tanınmaksızın uygulanır”.
Belirtelim ki, şu uygulamalar eşitlik ilkesini ihlal etmeyecektir:
• Eşitlik ilkesi aynı suçu işleyen herkesin aynı cezayla cezalandırılmasını gerektirmez. Bireyselleştir-
meye olanak tanıyan alt-üst sınırlı cezalar ve hakime tanınan takdir hakkı gibi kurallar dolayısıyla
aynı suçu işleyen kişilerin farklı cezalar alması sonucu ortaya çıkabilir.
• Ceza belirlenirken failin kişiliğinin dikkate alınması, cezanın failin kişiliğine uydurulması cezanın
bireyselleştirilmesi anlamına geldiğinden, eşitlik ilkesini ihlal etmez.
• Cezaevlerinde hükümlülerin gözleme tabi tutulması, sınıflandırılması, kişiliklerine göre farklı iyi-
leştirme rejimi uygulanması, iyileşme gösterdikçe kapalı cezaevinden açık cezaevlerine gönderilme-
leri ve iyi halli olanların belli süre sonra koşullu salıvermeden yararlanmaları infazın bireyselleştiril-
mesidir; eşitlik ilkesini ihlal etmez. Çocuk ve kadın hükümlüler için ayrı cezaevleri bulunması ve
infaz kuralları konulması eşitlik ilkesini ihlal etmeyecektir. Cezanın infazı aşamasında hükümlünün
kişisel gereksinimleri ve durumu dikkate alınarak farklı program uygulanması eşitlik ilkesini ihlal
etmeyecektir.
Hükümlü hakkında infaz kurumunda uygulanacak olan rejimle ilgili plan hükümlünün kişiliğine uy-
gun ve iş birliğinden kaçınmayacağı bir plan olmalıdır.

Öğrenme Çıktısı
7 Hukuk devleti ilkesini açıklayabilme
8 İnsancıllık ilkesi ve insan onuruna saygı ilkesini ayırt edebilme
9 Kesin hüküm bulunması ilkesi ve eşitlik ilkesini anlatabilme

Araştır 3 İlişkilendir Anlat/Paylaş

“İnsan infazın objesi değil,


Avrupa İnsan Hakları Mah- Eşitlik ilkesini ihlal etmeye-
süjesi olmalıdır” ifadesini
kemesine göre, küçük düşü- cek uygulamalar konusun-
konu ile ilgili günlük hayatta
rücü muamele ile kastedilen da araştırma yaparak farklı
rastladığınız haberlerin biri-
nedir, örneklendirin. örnekler verin.
ni değerlendirerek tartışın.

26
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

İnfaz hukukunu tanımlayabilme ve infaz


1 hukukunun niteliğini, bağımsızlığını, diğer
hukuk dalları ile ilişkisini anlatabilme

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe
2 girmesini, yer ve kişi bakımından
uygulanmasını açıklayabilme

3 İnfaz hukukunun tarihi gelişimini ve


kaynaklarını anlatabilme

İnfaz Hukukunun Temel


Kavramları

1 Mahkeme kararının kesinleşmesi ile cezanın uygulanmasının tamamen son bulmasına kadar, devletle
hükümlü arasındaki ilişkiyi düzenleyen, cezaların ve güvenlik tedbirlerinin, yani yaptırımların yerine geti-
rilmesine ilişkin kuralları gösteren hukuk dalı İnfaz hukukudur. Hükümlünün ceza infaz kurumuna kabul
edilmesi, ceza infaz kurumunda disiplin, günlük yaşam, iyileştirme (ıslah etme), tekrar suç işlemiş kişilerin
(mükerrir) cezasının infazı, dış dünyayla ilişkiler, izinler, özel infaz şekilleri, koşullu salıverme, adli para
cezasının yerine getirilmesi, tutuklama kararının yerine getirilmesi gibi konular infaz hukukunun içeriğini
oluşturur. İnfaz ilişkisi; devletle hükümlü arasında cezanın kesinleşip yerine getirilmesiyle oluşan ilişkidir.
İnfaz hukukunun başlıca anayasa hukuku, ceza hukuku, milletlerarası hukuk ve ceza muhakemesi hukuku
ile ilişkisi bulunmaktadır. Ancak İnfaz hukuku bu dalların hepsinden bağımsız bir disiplindir.

2 İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe girmesi açısından geçerli olan ilke derhal uygulanma ilkesidir. Der-
hal uygulanma, yürürlüğe giren bir yasanın, o andan itibaren yürürlükte bulunduğu süre içerisinde tüm
eylem ve olaylar bakımından geçerli olması demektir. Derhal uygulanma, yeni yasa yürürlüğe girmeden
önce işlenmiş ancak henüz yargılanmamış veya hüküm verilmemiş suçlar bakımından muhakeme ve in-
faz işlemlerinin yapılmasında suçun işlendiği değil, işlemin yapıldığı tarihteki yasanın dikkate alınmasını
gerektirir. İnfaz yasalarının yer yönünden uygulanmasında benimsenen ilke ülkesellik (mülkilik) ilkesidir.
Ülkesellik ilkesi, bir ülke mahkemelerinin verdikleri ve kesinleşen kararların yine aynı ülkede infaz edilmesi
yani yerine getirilmesi demektir. Ancak, istisna olarak 15.05.1972 tarihli “Ceza Kovuşturmalarının Aktarıl-
ması Sözleşmesi” ile 23.04.2016 gün ve “6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu”
hükümleri çerçevesinde cezanın infazının başka ülkeye devredilmesi veya başka ülkeden devralınması söz
konusu olabilir. Cezanın amacı ve uygulanmasındaki özellikler dört dönemde incelenebilir: 1) Kişisel inti-
kam dönemi, 2) Kamusal ve ilahi adalet dönemi, 3) Aydınlanma dönemi, 4) Çağdaş dönem.

3 İnfaz hukukunun kaynakları; Anayasa, yasalar, yönetmelikler ve sözleşmelerdir. İnfaz hukukunun temel
kaynağı, 13.12.2004 gün ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’dur (RG
29.12.2004, No.25685). Bu Kanun l Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5275 Sayılı Kanunun
amacı “ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek”tir.

27
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

4 Hükümlüyü ıslah etme ve yeniden


sosyalleştirme amacını açıklayabilme
öğrenme çıktıları ve bölüm özeti

5 Hükümlünün haklarının belirlenmesini ve


çalıştırılmasını anlatabilme

5275 Sayılı Yasa’ya göre infazın amacını ve


6 amaca ulaşma yöntemini, infazın temel
ilkelerini özetleyebilme

Cezanın İnfazının Amacı

4 Suç karşılığında devlet tarafından uygulanan yaptırım olarak ceza, toplumun varlığı ve hukuk düzeninin
devamı için zorunlu görülür. Ceza özgürlüğe veya malvarlığına yönelik olabilir. Hapis cezası özgürlüğü
kısıtlama, para cezası ise malvarlığında azalmaya sebebiyet verme suretiyle yoksunluk duygusu uyandırarak
etkili olacağı varsayılan yaptırımlardır. Ceza yoluyla verildiği kabul edilen uyarı üzerine hükümlünün tekrar
suça yönelmeyeceği, suçların cezalandırıldığını görmekle de suç işlemeyi düşünenlerin suça yönelmekten
çekinecekleri varsayılır.

5 Çağdaş hukukta cezanın infazının amacı hükümlünün ıslahını sağlamaktır. Bu görev devlet tarafından
yerine getirilmelidir. Hükümlünün ıslah edilmesi hedefine en uygun cezanın hapis cezası olduğu kabul
edilmektedir. İnfaz kurumunda uygulanan rejimin, gösterilen çabaların tümü yeniden sosyalleştirme veya
topluma kazandırma ya da iyileştirme olarak isimlendirilir. Hükümlüyü ıslah etme (iyileştirme), hükümlüye
daha önce kazanması gereken genel formasyonu vermek, onun terbiye ve bilgi eksikliğini tamamlamaya
çalışmaktır. Amaç, sadece hükümlülerin topluma zarar vermeyecek durumda bulundurulması olmamalı-
dır. İyileştirme için hükümlülerin kişilikleri incelenmeli, gözlem yapılarak hükümlüler sınıflara ayrılmalı,
uygun program tespit edilmelidir. Hükümlülerin cezaevinde iyileştirilmesinde uygulanacak yöntemler için
hukuki çerçeveler oluşturulmalıdır. Hapis cezasının infazında hükümlünün karakterini değiştirmek ve tüm
kötü alışkanlıklarını yok etmek gibi gerçekleşmesi olanaksız hedefler değil, onu olabildiğince eğitme amaç-
lanmalıdır. Yeniden sosyalleştirme çalışmalarının başarılı olmasında özellikle şu hususlar önemlidir: Ceza-
evinde insan onuruna uygun yaşam koşullarının sağlanması, kurumdaki hükümlü sayısının kapasite üstü
olmaması, cezaevi personelinin eğitimli olması, hükümlülerin (suç ortağı olmayan) aile bireyleriyle ilişkile-
rinin güçlendirilmesi, hükümlülere psikolojik terapi ve danışmanlık sunulması, hükümlülere tahliye son-
rası için çalışmalarını kolaylaştıracak beceri/meslek/eğitim sağlanması. Hükümlü olmak, temel haklardan,
insan haklarından yoksun bırakılmak demek değildir. Hükümlü de temel haklara sahiptir. Hukukumuzda
hükümlünün çalışması zorunluluğu öngörülmemiştir. İstekli hükümlüler kurumdaki olanaklar ölçüsünde
belirlenen ücret karşılığında atölye veya işyurtlarında çalıştırılabilirler.

6 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.3’te infazda temel amaç olarak şu
hususlar gösterilmektedir: Öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, hükümlünün yeniden suç işlemesini
engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teş-
vik etmek, hükümlünün üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan
bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştıracak programlar uygulamak. Bu hedeflere ulaşma çalışmalarında
hükümlünün insan onurunun korunması ve yine hükümlülerin yaşam, beden ve ruh bütünlüklerinin ko-
runması ilkeleri gözetilmelidir. Hapis cezasının infaz rejimi güvenlik, düzen, bakım ve adalet ilkeleri göz
önüne alınarak ve aralarında denge sağlanarak düzenlenmelidir.

28
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

7 Hukuk devleti ilkesini açıklayabilme

öğrenme çıktıları ve bölüm özeti


8 İnsancıllık ilkesi ve insan onuruna saygı
ilkesini ayırt edebilme

9 Kesin hüküm bulunması ilkesi ve eşitlik


ilkesini anlatabilme

İnfaz Hukukuna Hakim Olan


İlkeler

7 Hukuk devleti, adalet ve eşitlik ekseninde hukuk düzeni kuran ve bu düzeni her işleminde hukuk kuralla-
rına, anayasal normlara uymak, yargı denetimine bağlı olmak suretiyle sürdüren devlettir. Hukuk devletinin
temeli olan tüm bu ilkeler yaptırımların infazı bakımından da geçerlidir. Cezaların infazı yöntemi insan
onuruna saygılı şekilde düzenlenmelidir. Hükümlüye infaz kurumunda yapılacak muamele, hükümlünün
sahip olacağı haklar hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde kanunla düzenlenmelidir.

8 İnsancıllık ilkesine incelenirse görülür ki; özgürlüğü bağlayıcı cezaların yerine getirilmesinde ıslâhın ve
failin topluma yeniden kazandırılmasının amaçlanmasını, cezaevlerinde yaşam koşullarının insan onuruyla
bağdaşır düzeyde olmasını, bedensel ceza verilmemesini gerektirir. İnsan onuruna saygı ilkesine göre; bi-
reylerin insan onuruyla bağdaşmayan bir ceza ve muameleye tabi tutulamayacağı anayasal bir kuraldır ve
insanın maddi ve manevi açıdan kendine özgü bir değeri vardır; bu değerden vazgeçmek mümkün değildir.
İnsan infazın objesi değil, süjesi olmalıdır.

9 Kesin hüküm bulunması ilkesi ile ilgili olara; mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz kesin hüküm
bağlayıcıdır ve aynı fiilden dolayı aynı kişi hakkında tekrar yargılama yapılamaz. Eşitlik ilkesi konusunda;
5275 Sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.2/1’nin ayrımcılık yasağını
şöyle ifade ettiği görülür: “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din,
mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefî inanç, millî veya sosyal köken ve siyasî veya diğer fikir yahut
düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayırım yapılmaksızın ve hiçbir
kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır”.
Ceza belirlenirken failin kişiliğinin dikkate alınması, cezanın failin kişiliğine uydurulması cezanın birey-
selleştirilmesi anlamına geldiğinden, eşitlik ilkesini ihlal etmez. Cezaevlerinde hükümlülerin gözleme tabi
tutulması, sınıflandırılması, kişiliklerine göre farklı iyileştirme rejimi uygulanması, iyileşme gösterdikçe ka-
palı cezaevinden açık cezaevlerine gönderilmeleri ve iyi halli olanların belli süre sonra koşullu salıvermeden
yararlanmaları infazın bireyselleştirilmesidir ve bu durum eşitlik ilkesini ihlal etmemektedir.

29
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

1 İnfaz ilişkisi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden 5 İnfaz hukukunda derhâl uygulanma ilkesi
hangisi doğrudur? yerine lehte yasanın dikkate alınması bakımından
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda gösterilen istis-
neler öğrendik?

A. İnfaz ilişkisi, suçlanan kişinin hâkim ve Cum-


nalarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
huriyet savcısı karşısındaki konumudur.
B. İnfaz ilişkisi, suçlanan kişiye kolluk görevlileri A. Derhâl uygulanma ilkesi yirmi yıldan fazla ha-
tarafından olayla ilgili soru yöneltilmesidir. pis cezalarının infazıyla ilgili düzenlemelerde
C. İnfaz ilişkisi, hükümlünün cezaevinde diğer uygulanmaz.
hükümlülerle olan ilişkisidir. B. Derhâl uygulanma ilkesi para cezalarının infa-
D. İnfaz ilişkisi, hükümlünün infaz koruma görev- zıyla ilgili düzenlemelerde uygulanmaz.
lileri karşısındaki konumudur. C. Derhâl uygulanma ilkesi, af, zamanaşımı ve
E. İnfaz ilişkisi, devletle hükümlü arasında cezanın şikâyet konularında uygulanmaz.
kesinleşip yerine getirilmesiyle oluşan ilişkidir. D. Derhâl uygulanma ilkesi, hapis cezasının erte-
lenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrür konula-
rında uygulanmaz.
2 İnfaz hukuku ile ilgili aşağıdaki ifadelerden E. Derhâl uygulanma ilkesi, sağlık sorunları bulu-
hangisi doğrudur? nan hükümlüler bakımından uygulanmaz.
A. İnfaz hukuku özel hukukun bir dalıdır.
B. İnfaz hukuku ceza hukuku kapsamında bir alt 6 Aydınlanma döneminde cezaların infazı ile
başlıktır. ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
C. İnfaz hukuku kuralları ceza muhakemesi yasa- A. Sanık ve hükümlülerin tutuldukları yerlerdeki
sında gösterilen ve bu hukuk dalına dahil olan yaşam koşullarını düzeltme başlamıştır.
bir sistemdir.
B. Hapis cezalarını para cezasına çevirme uygu-
D. İnfaz hukuku, kuralları ayrı yasada gösterilen lanmıştır.
bağımsız bir hukuk dalıdır.
C. Ölüm cezasının her ülkede kaldırılması söz ko-
E. İnfaz hukuku, kuralları yönetmeliklerde göste- nusu olmuştur.
rilen bir hukuk dalıdır.
D. Hâkime cezanın tayininde geniş yetki tanın-
mıştır.
3 Aşağıdakilerden hangisiyle infaz hukukunun E. Suçların yasalardaki tanımlarında cezanın gös-
doğrudan ilişkisi bulunur? terilmesine gerek duyulmamıştır.
A. Vergi hukuku
B. Ceza hukuku 7 Osmanlı Devleti Dönemi’nde ceza ve infaz
C. İş hukuku hukukuna özgü özelliklerle ilgili aşağıdaki ifadeler-
den hangisi doğrudur?
D. Ticaret hukuku
E. Medeni hukuk A. Osmanlı Devleti Dönemi’nde İslam Hukuku-
na hâkim olan yaptırımlar uygulanmamıştır.
B. Osmanlı Devleti Dönemi’nde bedene yönelik
4 İnfaz hukuku kurallarının yürürlüğe girmesi cezalar uygulanmamıştır.
konusunda uygulanması gereken ilke aşağıdakiler-
C. Osmanlı Devleti Dönemi’nde Tanzimat
den hangisidir?
Fermanı’ndan sonra Almanya ceza yasaları ör-
A. Suçta ve cezada yasallık nek alınarak yasalar hazırlanmıştır.
B. Aleyhte yasanın geriye yürümemesi D. Osmanlı Devleti Dönemi’nde idam cezası uy-
C. Lehte yasanın geriye yürümesi gulanmamıştır.
D. Derhâl uygulanma E. Osmanlı Devleti Dönemi’nde 1870 yılından
E. Kuralların ileriye yürümesi itibaren cezaevi binaları yapılmaya, infaz ve yö-
netimle ilgili kurallar konulmaya başlanmıştır.

30
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

8 Hapis cezasının infazında hükümlüyü ıslah 10 Cezaevlerinin özellikleri ile ilgili aşağıdaki
etme-yeniden sosyalleştirmenin amacı aşağıdaki- ifadelerden hangisi doğrudur?
lerden hangisidir?

neler öğrendik?
A. Cezaevlerinde aydınlatma, temizlik, giyim ve
A. Hükümlünün tekrar suça yönelmemesinin sağ- beslenme koşulları çağdaş düzeyde olmalıdır.
lanması B. Cezaevlerinde sağlık sorunlarını çözmek için
B. Hükümlünün hukuka uygun hareket etmesi- sivil toplum kuruluşları görevlendirilir.
nin hedeflenmemesi C. Cezaevinde düzen ve disiplinin sağlanması için
C. Hükümlünün üretken bir birey olmasının tah- hükümlüler aç bırakılabilir.
liye sonrasına bırakılması D. Cezaevinde zincire bağlama ve demire vurma
D. Hükümlünün terbiye ve bilgi eksikliğinin ta- mekânları bulunmalıdır.
mamlanmasının ailesine bırakılması E. Cezaevlerinde kütüphane bulunması gerekli
E. Her hükümlünün üniversite öğrenimi görmesi- değildir.
nin sağlanması

9 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre,


hükümlünün ceza infaz kurumunda çalıştırılması-
nın Sözleşmeyi ihlal etmemesinin koşulu aşağıda-
kilerden hangisidir?
A. Çalışmanın amacının uzun süreli hapis cezası-
nın zararlı etkilerini telafi etmek olması
B. Hükümlülerin tünel yapımında çalıştırılması
C. Müebbet hapis cezası alanların çalıştırılmaması
D. Çalışmak isteyen hükümlüden ücret alınması
E. Hükümlülerin cezaevi dışında çalıştırılması

31
1
İnfaz Hukukunun Temel Kavramları, Cezanın İnfazının Amacı, İnfaz Hukukuna Hakim Olan İlkeler

Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukukunun Te-


1. E 6. A Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukukunun Tarihi
mel Kavramları” konusunu yeniden gözden
Gelişimi” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
geçiriniz.
neler öğrendik yanıt anahtarı

Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukukunun Te-


2. D 7. E Yanıtınız yanlış ise “Cezanın İnfazının Amacı”
mel Kavramları” konusunu yeniden gözden
konusunu yeniden gözden geçiriniz.
geçiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukukunun Diğer


3. B 8. A Yanıtınız yanlış ise “Cezanın İnfazının Amacı”
Hukuk Dalları İle İlişkisi” konusunu yeni-
konusunu yeniden gözden geçiriniz.
den gözden geçiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukuku Kuralla- Yanıtınız yanlış ise “Hükümlülerin Haklarının
4. D 9. A
rının Yürürlüğe Girmesi” konusunu yeniden Belirlenmesi ve Çalıştırılması” konusunu yeni-
gözden geçiriniz. den gözden geçiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukuku Kuralla- Yanıtınız yanlış ise “İnfaz Hukukuna Ha-
5. D 10. A
rının Yürürlüğe Girmesi” konusunu yeniden kim Olan İlkeler” konusunu yeniden göz-
gözden geçiriniz. den geçiriniz.

Araştır Yanıt
1 Anahtarı

Ay m.l7’de kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı, kimsenin insan onuruy-


Araştır 1 la bağdaşmayan bir cezaya ve işleme tâbi tutulamayacağı belirtilmiştir.

Hükümlünün tekrar suça yönelmemesinin (tekerrürden korunmasının) sağ-


lanması,
Araştır 2 • Hükümlünün hukuka uygun hareket etmesinin sağlanması,
• Hükümlünün üretken bir birey olmasının sağlanması.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, küçük düşürücü muamele ise ki-
şiyi başkaları karşısında çok utandıran, isteği dışında davranmaya zorlayan,
korku, acizlik, değersizlik duygusu uyandırarak onurunu kıran her türlü mu-
ameledir (Peers/Yunanistan Kararı, 19.04.2001; Valasinas/Litvanya Kararı,
Araştır 3 24.07.2001).
Felçli bir hükümlünün infaz kurumunda dört ay boyunca tek başına hareket
edememesi, başkasına bağımlı olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince
küçük düşürücü muamele olarak görülmüştür.

32
1
Temel İnfaz Hukuku Bilgisi

Kaynakça
Centel, N., Zafer, H. Çakmut, Ö. (2018). Türk Ceza Özbek, V. Ö. (2019). İnfaz Hukuku 11.Bası, Ankara.
Hukukuna Giriş 10.Bası, İstanbul.
Özgenç, İ., Şahin, C.(2019). İnfaz Hukuku 2.Bası,
Demirbaş, T. (2019). İnfaz Hukuku 6.Bası, Ankara. Ankara.
Demirbaş, T. (2001). “Cezaevlerinde Yeniden Yüce, T. T. (1961). “Hürriyeti Bağlayıcı Cezalar ve
Sosyalleştirilme (Tretman) Sorunları”, Prof. Dr. Suçlunun Terbiyesi Meselesi”, Adalet Dergisi LII,
T.T. Yüce’ye Armağan, İzmir, 392 vd. 9-10, 927 vd.
Doğan Karakaş, F. (2010). Cezanın Amacı ve Hapis Zafer, H. (2019). Ceza Hukuku Genel Hükümler TCK
Cezası, İstanbul. m.1-75 Ders Kitabı 6.Bası, İstanbul.
Gökcen, A. (1989). Tanzimat Dönemi Osmanlı Ceza
Kanunları ve Bu Kanunlardaki Ceza Müeyyideleri,
İstanbul.

33

You might also like