Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 17

FULL TEKRAR Anlatan

İbrahim Ulaş
1. BÖLÜM BALDEMİR

facebook.com/sosyalhocamm instagram.com/sosyalhocamm twitter.com/sosyalhocamm

Sosyal Hocam ©
Yapısalcılık (Strüktüralizm)
• Yaklaşımının temsilcisi Wilhelm Wundt’tur. Bu yaklaşıma göre psikolojinin konusu insan
bilincini oluşturan ögelerdir.

İşlevselcilik ( Fonksiyonalizm)
• William James, John Dewey yaklaşımın temsilcileridir. Fonksiyonalizm yaklaşımına göre her
davranışın bir işlevi vardır ve amacı çevreye uyum sağlamaktır.

Bütüncül (Gestalt) Yaklaşım


• Bu yaklaşımın öncelikli konusu algıdır. İnsanlar uyarıcıları bütün ve eksiksiz olarak algılama
eğilimindedirler. Bu yaklaşıma göre bütün, parçaların toplamından farklıdır. Duyu organlarına
gelen uyarıcılar gruplanır, yorumlanır ve örgütlenir.

Davranışçı (Behavyorizm) Yaklaşım


• John Watson , İvan Pavlov, Frederic Skinner ve Edward Thorndike yaklaşımın temsilcileridir. Bu
yaklaşıma göre psikolojinin konusu gözlenebilen ve ölçülebilen insan davranışlarıdır.
Psikanalitik (Psikodinamik) Yaklaşım
• Sigmund Freud, Alfred Adler ve K. Gustav Jung yaklaşımın temsilcileridir. Bu
yaklaşıma göre psikolojinin konusu bilinçaltı ve bilinçaltının çözümlenmesidir.

İnsancıl ( Hümanistik) Yaklaşım


• Abraham Maslow ve Karl Rogers yaklaşımın temsilcileridir. İnsanın değerli olduğu
ve doğasının iyilik temelleri üzerine kurulduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir. Bu
yaklaşıma göre psikolojinin konusu insanı anlamaktır. Davranışların temelinde
ihtiyaçlar (güdüler) bulunur.

Varoluşçu Yaklaşım
• Rollo May yaklaşımın temsilcisidir. Yaşamda anlam bulmayı, acıyı ve ölümü
kabullenmeyi, eylemlerin sorumluluğunu üstlenmeyi, varoluşun kaygılarını
göğüslemeyi, bireyselliği ve irade özgürlüğünü öne çıkaran bir yaklaşımdır.
Bilişsel Yaklaşım
• Jean Piaget bilişsel yaklaşımın en önemli temsilcisidir. Bu yaklaşıma
göre psikolojinin konusu, bilişsel süreçler ve yaşa bağlı davranış
değişiklikleridir. Biliş, insanın dünyayı tanımaya ve anlamaya
yönelik zihinsel etkinlikleridir. Bilişsel yaklaşıma göre insan diğer
canlılardan farklı olarak dikkat, algı, düşünme gibi bilişsel süreçlerle
çevresini anlar ve yorumlar.

Sosyokültürel Yaklaşım
• Lev Vygotsky bu yaklaşımın en önemli temsilcisidir. Sosyokültürel
yaklaşıma göre sosyal ve kültürel çevrenin insan davranışları
üzerinde önemli bir etkisi vardır. Sosyokültürel yaklaşım, kişilerin
davranışlarını incelerken ait oldukları kültürün hesaba katılması ve
psikolojik araştırmalarda kültürel farklılıklara dikkat edilmesi
gerektiğini vurgular.
Psikolojinin bir bilim dalı olarak ölçütleri
gözlenebilirlik ve ölçülebilirliktir.

Bilginin gözlem yoluyla Gözlenen bir olay


yanlışlığının ya da ya da durumun
doğruluğunun sayılarla ifade
kanıtlanabilir olmasıdır. edilmesi
(++ / --)
(+- / -+)
(0)
Laboratuvar ortamında ya da laboratuvar dışındaki bir ortamda olaylar
arasındaki sebep sonuç ilişkilerini belirlemeyi amaçlayan bir araştırma
yöntemidir. Deney yönteminde araştırmacı etkisini araştırdığı koşulları değiştirir,
diğer koşulları sabit tutar ve değişen koşulların incelenen konu üzerindeki
etkisine bakar. Üzerinde deney yapılan organizmaya denek, gözlenebilen ve
farklı değerler alabilen özelliklere de değişken denir.
• Bağımsız değişken, deneyde etkisi araştırılan değişken yani deneyin
nedenidir.
• Bağımlı değişken, bağımsız değişkene bağlı olarak ortaya çıkan sonuç
konumundaki değişkendir.
• Deney grubu; üzerinde araştırma yapılan, bağımsız değişkenin uygulandığı
gruptur.
• Kontrol grubu; koşulları değiştirilmeyen, deney grubu verilerinin sonuçlarının
karşılaştırılması için oluşturulan gruptur.
İnsan davranışlarını anlamak için deneysel yöntem ve tekniklerle araştırmaların yapıldığı alandır. Bu deneysel yöntemler,
neden sonuç bağı kurmaya ve açıklamaya dayanır. Deneysel psikolojide; duyum, algı, bellek, öğrenme, güdü, duygu gibi
konularda çalışmalar yapılır.

İnsanın toplum içindeki


davranışlarını konu alır. Algılama, dikkat,
Birey grup ilişkisi, grubun bellek, dil,
birey davranışları
düşünme gibi
üzerindeki etkisi, sosyal
uyum, moda, kamuoyu, zihinsel süreçleri
propaganda, sosyal etki, inceleyen
ikna, uyma, liderlik gibi alandır.
konular sosyal psikolojinin
alanına girer.

Döllenmeden ölüme kadar devam eden ruhsal, bilişsel, fiziksel ve sosyal gelişmeleri, değişmeleri ve
dönemleri yaşa bağlı olarak inceleyen alandır.
Canlılık özelliği gösteren tüm varlıklara organizma denir. (İnsan, hayvan, bitki)
İç ve dış cevreden gelerek duyu organlarını harekete geçiren her türlü etkiye uyarıcı denir.
• İçten gelen uyarıcılar: Susama, acıkma, üşüme
• Dıştan gelen uyarıcılar: ışık, ses, koku

Davranış, organizmanın içsel ve dışsal


uyaranlara karşı gösterdiği her türlü tepkidir. Uyarıcı Davranış
• Yürümek, koşmak (doğrudan gözlenen) Duyum, algı, öğrenme,
• Duygu, düşünce (doğrudan gözlemlenmeyen) Gül bellek, hatırlama, kişilik Gülü
• adrenalin seviyesinin artması (sadece bazı koklama
aletler yardımıyla ölçülebilen)
• Dikkat, algılama, problem çözme, hatırlama,
rüya görme, (Organizmanın davranışını
etkileyip yönlendiren, beyin temelli işlemler)
(U: Uyarıcı, O: Organizma, T: Tepki

B
(U: Uyarıcı, O: Organizma, T: Tepki
• Endokrin sistemi ve sinir sistemi; Bu iki sistem birlikte çalışarak organizmanın kontrol ve düzenini sağlar.
• Endokrin sistemi: Hormonların salgılanmasından sorumludur.
• Sinir sistemi: Vücudun elektrokimyasal iletim ağıdır. Her türlü davranış, beynin değişik bölgelerinde yer alan sinir hücrelerinin
etkinliği ile gerçekleşir.
Sinir
sistemi
Merkezi sinir sistemi Çevresel sinir sistemi
Beyin ve omurilikte bulunan nöronlardan Vücudu ağaç koku gibi saran sinirlerden oluşur.
oluşan sisteme denir. Sinir sisteminden vücudun organlarına bilgi getirip götürme
Nöronlar: İnsan vücudundaki bilgi aktarımını kimyasal görevini üstlenir.
ve elektriksel yollarla sağlayan sinir hücreleridir.
Edinilmiş donanım: Çevre Doğuştan donanım: Kalıtım
• Organizma bir çevre içinde doğar, • Anne babadan gelen genetik özelliklerin
büyür; çevreden aldığı etkilere tepki çocuğa aktarılmasıdır. (göz rengi, kan grubu
göstererek varlığını sürdürür. gibi fiziksel özellikler ile yetenek, mizaç (huy)
• Doğum öncesi çevre, fiziksel çevre, gibi psikolojik özellikler)
sosyal çevre, kültürel çevre

Yapılan araştırmaların sonucuna göre kalıtım, bireyin temel eğilimleri ile davranışın alt ve
üst sınırlarını belirler. Çevre koşulları ise alt ve üst sınır arasında davranışın hangi noktada
gerçekleşeceğini saptar. Modern psikolojiye göre hem kalıtım hem de çevre davranışları
etkiler. Bu etki duruma ve davranışın türüne göre değişebilir yani görecelidir.
Gelişim yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu süreçle ilgili temel kavramlar büyüme, olgunlaşma ve
öğrenmedir.
 Büyüme; boy, kilo ve iç organların yapısında ve büyüklüğünde meydana gelen değişmelerdir.
 Olgunlaşma Kalıtıma bağlı olarak zamanla kendiliğinden gerçekleşen bireyin fiziksel ve zihinsel olarak
kendisinden beklenen davranışı gerçekleştirecek düzeye ulaşmasıdır.
 Öğrenme tekrar ve yaşantılar sonucunda davranışlarda meydana gelen kalıcı değişikliklerdir.
Örneğin;
• El parmaklarının uzaması büyümedir.
• Parmak kaslarının kalemi düzgün bir şekilde tutabilecek düzeye ulaşması olgunlaşmadır.
• Tekrar ve yaşantılar sonucunda bireyin yazı yazmaya başlaması ise öğrenmedir.
Gelişim; büyüme, olgunlaşma gibi biyolojik faktörleri ve öğrenme gibi çevresel faktörleri içine alan, doğum öncesi
donemden ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Sadece beden yapısındaki değişiklikleri değil sosyal, duygusal,
zihinsel alanlardaki değişiklikleri ve yaşa uygun görevleri yapabilmeyi de kapsar.
Gelişim görevi, belli bir donem için beklenen beceri ve davranışlardır. Gelişim dönemlerine girme ve gelişim
dönemlerinin özelliklerini kazanma hızı, farklı genetik özellikler ve çevresel koşullar sebebiyle kişiden kişiye
değişebilir. Gelişim belli bir sıraya göre gerçekleşir. Örneğin bebekler önce başlarını tutmaya, oturmaya ve daha
sonra yürümeye başlarlar.

You might also like