Asit Baz Titrasyon Deneyi

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

1)DENEYİN ADI : ASİT-BAZ TİTRASYONU

2)DENEYİN AMACI : Derişimi bilinen bir çözelti yardımıyla derişik başka bir
çözeltinin derişimini bulabilme.

3)TEORİK BİLGİ :

ASİTLER VE BAZLAR

Asitlerin ve bazların tanımı, kimyada şüphesiz en önemli ve yararlı


tanımlardan biridir. Gerçekte hemen hemen bütün kimyasal tepkimeleri, asit-baz
tepkimeleri veya yükseltgenme-indirgenme tepkimeleri olarak sınıflandırma
olanağı vardır. Günümüze dek asit ve bazlar için çeşitli tanımlar yapılmıştır.
Asitler ve bazlar için yapılan ilk tanım sulu çözeltilerde gözlenen özelliklerine
dayanır. Sulu çözeltilerinin ekşimsi bir tadı olan ve turnusol kağıdını kırmızıya
dönüştüren maddelere asit denir. Bazların sulu çözeltilerinin acımsı bir tadı vardır
ve turnusol kağıdını maviye dönüştürürler. Atomların ve moleküllerin yapıları ile
ilgili bilginin gelişmesi, kimyacıları asitlerin ve bazların yapıları ile özellikleri
arasında bağıntı aramaya zorlamıştır.

Arrhenius Asit-Baz Teorisi :


Arrhenius’a göre asit, suda hidrojen iyonu (H+); baz hidroksit iyonu (OH-)
oluşturarak çözünen maddedir.
HCl(g) → H+(suda) + Cl-(suda) (Asit)
+ -
HNO3 (s) → H (suda) + NO3 (suda) (Asit)
NaOH (k) → Na+(suda) + OH-(suda) (Baz)
Ba(OH)2 (k) → Ba+2(suda) + 2OH- (suda) (Baz)

Arrhenius’un asit-baz tanımı, maddelerin yalnız sulu çözeltileri için geçerlidir.


Zamanla kimya geliştikçe susuz ortamlar için de asit ve bazı tanımlama gereği
doğmuştur. ….(2)

Bronsted-Lowry Asit-Baz Teorisi:


1923 yılında İngiliz kimyacısı Lowry ve Danimarkalı kimyacı Brønsted
birbirlerinden habersiz asit ve baz için daha genel bir teori geliştirdi. Bunlara
göre, bir tepkimede proton (H+ iyonu) verici madde asit; proton alıcı madde ise
bazdır. Örneğin; HCl suda çözündüğünde suya H+ iyonu vererek onu hidronyum
veya hidroksonyum iyonuna (H3O+) dönüştürür.
HCl (g) + H2O (s) → H3O+ (suda) + Cl- (suda)
Bu tepkimede, HCl proton verici olduğundan asit, H 2O proton alıcı
olduğundan bazdır. Bu tepkimenin tersi düşünüldüğünde;
H3O+ (suda) + Cl- (suda) → HCl (g) + H2O (s)
H3O+ iyonu Cl- iyonuna proton verdiği için asit; Cl- iyonu proton aldığı için
bazdır.
Brønsted-Lowry asit-baz teorisinde aralarında H+ iyonu kadar fark olan asit-
baz çiftine eşlenik (konjuge) asit-baz çifti denir. Yukarıdaki tepkimede HCl /
Cl- ve H3O+ / H2O eşlenik asit-baz çiftleridir.

Lewis Asit-Baz Teorisi:


Brønsted-Lowry’nin asit-baz teorilerini ileri sürdükleri yıllarda Amerikalı
kimyacı Newton Lewis da bir asit-baz teorisi geliştirdi. Lewis’a göre baz, elektron
çifti verebilen; asit, elektron çifti alabilen maddedir. Bir maddenin elektron nokta
(Lewis) yapısına bakarak maddenin asit mi, yoksa baz mı olduğuna karar
verilebilir. Bu nedenle Lewis teorisi diğer teorilerden daha geneldir. Örneğin;
NH3ve BF3 maddelerinin asit-baz karakterleri hakkında şunlar söylenebilir:
BF3bileşiğinde, bor atomu 6 değerlik elektronuna sahip olduğundan soy gaz
elektron yapısına ulaşamamıştır. Bor atomu soy gaz elektron yapısına ulaşmak
(oktedini tamamlamak) için bir elektron çifti (2 elektron) alabilir. Bu nedenle
BF3 bir Lewis asididir. NH3 bileşiğinde azot atomu bir çift ortaklaşa kullanılmayan
elektrona sahiptir. NH3 bu elektron çiftini başka atomlarla paylaşabilir. O halde
NH3 bir Lewis bazıdır.

Asit ve Bazların Genel Özellikleri


Asitlerin Özellikleri :
1. Suda çözündüklerinde iyon oluştururlar. Bu nedenle asitlerin sulu çözeltileri
az ya da çok elektrik akımını iletir.
2. Tatları ekşidir. Limonun ekşiliği içindeki sitrik asitten, sirkenin ekşiliği
içindeki asetik asitten ileri gelir.
3. Boya maddelerine etki ederler. Örneğin; asitler mavi turnusol boyasının
rengini kırmızıya dönüştürür, pembe renkli fenolftalein boyasını renksiz
hale getirirler.
4. Na, K, Mg gibi iyonlaşma enerjisi düşük (tepkime verme eğilimi yüksek)
metallerle tepkimeye girerek hidrojen gazı oluştururlar.

Na(k) + HCl (suda) → NaCl (suda) + ½ H2 (g)


Mg (k) + H2SO4 (suda) → MgSO4 (suda) + H2 (g)
Bu tepkimeyi alkali ve toprak alkali metallerin tümü ile Fe, Zn ve Al gibi soy
olmayan metaller verir.
Cu, Hg ve Ag gibi yarı soy metallere yapısında oksijen bulunmayan HCl, HBr
gibi asitler etki etmez. Bu metallere HNO3 ve H2SO4 gibi kuvvetli asitler etki eder.
Ancak bu tepkimelerde H2 gazı yerine H2O oluşur.

Cu (k) + 4 HNO3 (suda) → Cu(NO3)2 (suda) + 2 NO2 (g) + 2 H2O (s)


2 Ag (k) + 2 H2SO4 (suda) → Ag2SO4 (suda) + SO2 (g) + 2 H2O (s)

Au ve Pt gibi soy metallere asitlerin hiçbiri yalnız başına etki edemez. Bu


metallere üç hacim derişik HCl ve bir hacim HNO3 karışımı olan kral suyu (altın
suyu) etki eder.
5. Karbonat ve bikarbonatlarla tepkimeye girerek CO2 gazı oluştururlar.
CaCO3 (k) + 2 HCl (suda) → CaCl2 (suda) + CO2 (g) + H2O (s)

6. Bazlarla birleşerek tuz ve su oluştururlar. Bir asit bir bazla birleştiğinde


hem asit hem de baz özelliklerini kaybeder. Bu nedenle asitlerle bazlar
arasındaki tepkimelere nötrleşme tepkimesi denir.
HCl (suda) + NaOH (suda) → NaCl (suda)
Bazların Özellikleri :

1. Suda iyon oluşturarak çözünürler. Çözeltileri elektrik akımını iletir.


2. Tatları acıdır. Sabun köpüğünün acılığı yapısındaki sodyum hidroksitten,
karabiberin acılığı yapısındaki piperidin bazından ileri gelir.
3. Boya maddelerine etki ederler. Bazlar, kırmızı turnusolu mavi; renksiz
fenolftaleini pembe yaparlar.
4. Kuvvetli bazlar amfoter metallerle (Zn, Al, Pb, Sn…) tepkimeye girerek
hidrojen gazı oluştururlar.
Zn (k) + 2 NaOH (suda) → Na2ZnO2 (suda) + H2 (g)
Al (k) + 3 KOH (suda) → K3AlO3 (suda) + 3/2 H2 (g)

5. Elle tutulduklarında kayganlık hissi verirler. Sabunun, yumurta akının ve


deniz suyunun kayganlıkları yapılarındaki bazlardan kaynaklanır.
6. Asitleri nötrleştirirler. Yani asitlerle veya asit oksitlerle tuzları oluştururlar.
H2CO3 (suda) + Ca(OH)2 (suda) → CaCO3 (k) + 2 H2O (s)

Asit-Bazların Kuvveti

Asitlerin ve bazların kuvveti, bunların suda iyonlaşma yüzdeleri ile ilgilidir.


Suda %100’e yakın oranda iyonlaşan asit veya bazlara kuvvetli asitler veya
bazlar denir. Diğer bir deyişle kuvvetli asitler veya bazlar, kuvvetli elektrolitlerdir.

Kuvvetli Asitler Kuvvetli Bazlar


HCl Hidroklorik asit NaOH Sodyum hidroksit
HBr Hidrobromik asit KOH Potasyum hidroksit
HI Hidroiyodik asit CsOH Sezyum hidroksit
HNO3 Nitrik asit Ca(OH)2 Kalsiyum hidroksit
H2SO4 Sülfürik asit Sr(OH)2 Strosinyum hidroksit
HClO4 Perklorik asit Ba(OH)2 Baryum hidroksit
Tablo-2
Asit ve bazların çoğu suda çözündükleri halde iyonlarına çok az ayrışır.
“Zayıf asit ve baz” olarak adlandırılan böyle maddeler suda daha çok moleküller
halinde bulunur. Zayıf asit-baz çözeltilerinin elektrik iletkenliği çok azdır.

Bir asidin veya bazın değerliği ile kuvveti arasında bir ilişki yoktur.
250C’de 107 M’dan yüksek konsantrasyonda H+ iyonları içeren bir çözelti
asidiktir, denir. 107 M’dan daha az H+ iyonu içeren çözeltiye de baziktir, denir.
[H+] > [OH-] ise çözelti asidiktir. [H+] <[OH-] ise çözelti baziktir.

TİTRASYON
Bilinen derişimlerde hazırlanan çözeltilere standart çözeltiler denir ve diğer
çözeltilerin derişimlerini belirlemede kullanılırlar. Bulunan derişimden çözelti
içindeki madde miktarına geçilebilir. Yapılan bu işleme hacimsel analiz
(volumetrik analiz)adı verilir. Örneğin standart bir baz çözeltisi, bir asit
çözeltisinin derişiminin belirlenmesinde kullanılır. Bunun için yapılan
işleme titrasyon denir. Standart baz çözeltisi bürete doldurulur ve musluğu azar
azar açılıp bir miktar akıtılarak çözelti düzeyi büretin üst çizgisine veya uygun bir
çizgisine ayarlanır. Derşimi bilinmeyen asit çözeltisinden yine bir büret veya
yardımıyla çok dikkatle ölçülerek belli hacimde çözelti bir beher veya erlen içine
alır. Üzerine birkaç damla indikatör damlatılır. Standart baz çözeltisi sürekli
çalkalanan erlen içindeki asit çözeltisi üzerine yavaş yavaş akıtılır. İndikatörün
rengi açılmaya başladığı zaman tepkime sonlanmaya yaklaştığından birkaç damla
daha baz çözeltisi büretten damlatılarak indikatörün renk dönüşümü noktasında
titrasyon kesilir, bu noktada tepkime sonlanmıştır. Derişimi bilinmeyen asit
çözeltisinin hacmi belli olduğundan, derşimi bilinen baz çözeltisinin harcanan
hacmi büretten dikkatlice okunarak Na = Nb . Vb/ Va eşdeğerlik kuralından asidin
Na normalitesi hesaplanır. Ters işlemle normalitesi bilinen asit çözeltisi
kullanılarak bazın bilinmeyen Nb normalitesi de bulunur.

Asit-Baz İndikatörleri :
İndikatörler, ortamın asitli veya bazlı oluşuna göre ve genellikle belli bir
pH’da renk değiştiren zayıf organik asitler veya bazlardır. Asit-baz
titrasyonlarında, dönüm noktasını bulmak için titre edilecek çözeltiye çok az
miktarda katılırlar. Bir titrasyon için indikatör seçimi, dönüm noktası için
beklenen pH göz önüne alınarak yapılabilir.
İndikatörlerin önemli bir kullanım alanı çözeltilerin pH’ını bulmaktır.
Genellikle indikatör çözeltisi emdirilmiş kağıtlar, bu indikatörlerin renk değiştirdiği
pH kağıdıdır.

Bazı İndikatörler

İndikatör Renk Değişimi Renk Değişiminin


Gözlendiği pH Sınırı
Timol Mavisi Kırmızı-Sarı 1,2-2,8
Bromofenol Mavisi Sarı-Mavi 3,0-4,6
Kongo Kırmızısı Mavi-Kırmızı 3,0-5,0
Metil Oranj Kırmızı-Sarı 3,2-4,4
Bromokrezol Yeşili Sarı-Mavi 3,8-5,4
Metil Kırmızısı Kırmızı-Sarı 4,8-6,0
Bromotimol Mavisi Sarı-Mavi 6,0-7,6
Turnusol Kırmızı-Mavi 7,0
Krezol Kırmızısı Sarı-Kırmızı 7,0-8,8
Timol Mavisi Sarı-Mavi 8,0-9,6
Fenolftalein Renksiz-Kırmızı 8,2-10,0
Alizarin Sarısı Renksiz-Kırmızı 10,1-12,0

You might also like