2024

OĞUZ KAĞAN

Bir zamanlar, Oğuz Kağan'ın kudretli ordusu,

dağların ve ovaların ötesinde bir köyü ziyaret etti.
Köy, adını duyduğunuzda bile yüreğinizin titrediği,
eşsiz bir huzurun hakim olduğu bir yerdi. Bu köyün
adı "Yılkı Köyü"ydü.

Yılkı Köyü, her türlü yabanıl güzelliğiyle çevriliydi.

Dağlar, ormanlar ve yeşil ovalar köyü bir doğa
harikası haline getiriyordu. Ancak, bu cennet gibi
yerde yaşayan insanlar, savaşçı ruhlarıyla ünlüydü.
Yılkı Köyü'nün halkı, Oğuz Kağan'ın ordusunun
ziyaretinden memnun oldu. Onları geleneksel
misafirperverlikleriyle karşıladılar ve
konukseverliklerini sergilediler.

Bir gece, Oğuz Kağan'ın askerleri ve köy halkı

ateşin etrafında toplandılar. Hikayeler anlatıldı,
kahkahalar yükseldi ve dostluklar kuruldu. Tam o
sırada, yaşlı bir köylü sessizce ateşin yanına oturdu.
Adı Eren Bey'di. Yıllarca bu topraklarda yaşamış ve
yaşlılığına rağmen hala şaşırtıcı bir ciddiyetle
etrafına bakınıyordu.

Eren Bey, sessizliğin ardından konuşmaya başladı.

Anlatmaya başladığında, herkes sustu ve dikkatle
dinlemeye başladı.

"Köylülerim, Oğuz Kağan'ın askerleri, size bir hikaye

anlatayım. Bu hikaye, bu toprakların kadim
hikayelerinden biridir."

Eren Bey'in anlattığı hikaye, "Kurt ve Tilki'nin

Dostluğu" adını taşıyordu. Bu hikaye, bir kurdun ve
bir tilkinin dostluğunu ve birlikte yaşadıkları
maceraları anlatıyordu. Ancak, hikayenin asıl özü
dostluğun ve sadakatin gücüydü.

Hikaye sona erdiğinde, Oğuz Kağan'ın askerleri ve

köy halkı derinden etkilenmişti. Eren Bey'in anlattığı
hikaye, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda
derin bir öğüt ve yaşam felsefesi gibiydi. Herkes,
dostluğun ve birlikte çalışmanın önemini bir kez
daha kavramıştı.

O gece, Yılkı Köyü'nde yeni bir dostluk tohumları

atıldı. Oğuz Kağan'ın askerleri ve köy halkı arasında
derin bir bağ oluştu. Ve bundan sonra, Yılkı Köyü
ve Oğuz Kağan'ın ordusu arasında her zaman güçlü
bir dostluk ve kardeşlik bağı yaşandı.

Ve bu hikaye, Dede Korkut'un efsanevi

hikayelerinin bir parçası olarak hatırlanacak ve
nesilden nesile aktarılacaktı. Çünkü bu hikaye,
sadece bir anlatı değil, aynı zamanda bir
topluluğun ruhunu ve değerlerini yansıtıyordu.