Professional Documents
Culture Documents
Aydın Üni - Kişilik3
Aydın Üni - Kişilik3
Tuğçe KİRMANOĞLU
Mayıs, 2020
T.C.
İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ
Tuğçe KİRMANOĞLU
(Y1712.273005)
Mayıs, 2020
YEMİN METNİ
Yüksek Lisans tezi olarak sunduğum "Psikolojik sözleşme ile sosyal aylaklık
arasındaki ilişkide beş faktör kişilik özelliklerinin ara değişken rolü" adlı
çalışmanın, tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde
bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurulmaksızın
yazıldığını ve yararlandığım eserlerin Bibliyografya’da gösterilenlerden
oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir ve onurumla
beyan ederim. (21/05/2020)
Tuğçe KİRMANOĞLU
ii
ÖNSÖZ
Bu çalışma, psikolojik sözleşme ihlali ile sosyal aylaklık arasındaki ilişkide beş
faktör kişilik özelliklerinin ara değişken rolünü bulmayı hedeflemiştir. Çalışmamız
boyunca bu zorlu süreçte bilgi birikimi ve desteği ile her daim yanımda olduğunu
hissettiren, değerli görüşleriyle beni aydınlatan danışmanım Dr. Öğr. Üyesi Elif Özge
Erbay'a ve desteklerini her daim hissettiren aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
iii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
iv
2.2.4.1 Görev görünürlüğü ............................................................................. 29
2.2.4.2 Grup büyüklüğü ................................................................................. 29
2.2.4.3 Grup kaynaşması ................................................................................ 30
2.2.4.4 Grup sargınlığı ................................................................................... 30
2.2.4.5 Grup üyelerinin görevde birbirine bağımlı olması ............................. 31
2.2.4.6 İş arkadaşının algılanan sosyal aylaklığı ............................................ 32
2.2.4.7 Çabanın gereksizliği ........................................................................... 33
2.2.4.8 Çabanın denkliği ................................................................................ 33
2.3 Örgütsel Adalet ................................................................................................ 33
2.3.1 Dağıtım adaleti .......................................................................................... 35
2.3.2 Prosedür adaleti ......................................................................................... 36
2.3.3 Etkileşim adaleti ........................................................................................ 37
2.4 Kişilik ............................................................................................................... 37
2.4.1 Kişiliği oluşturan faktörler ........................................................................ 40
2.4.1.1 Biyolojik faktörler .............................................................................. 41
2.4.1.2 Aile faktörü ........................................................................................ 41
2.4.1.3 Sosyal faktörler .................................................................................. 42
2.4.1.4 Kültürel faktörler................................................................................ 43
2.4.2 Beş faktör kişilik kuramı ........................................................................... 44
2.4.2.1 Nevrotiklik ......................................................................................... 45
2.4.2.2 Dışa dönüklük .................................................................................... 45
2.4.2.3 Yeni deneyimlere açıklık ................................................................... 46
2.4.2.4 Uyumluluk ......................................................................................... 47
2.4.2.5 Öz disiplin (Sorumluluk) ................................................................... 48
2.5 Psikolojik Sözleşme İhlali İle Sosyal Aylaklık Arasındaki ilişki .................... 49
2.6 Kişilik Özelliklerinin Sosyal Aylaklık ile İlişkisi ............................................ 51
3. YÖNTEM .............................................................................................................. 53
3.1 Araştırmanın Modeli ........................................................................................ 53
3.2 Evren ve Örneklem ........................................................................................... 53
3.3 Veri Toplama Yöntemi ve Kullanılan Ölçekler ............................................... 53
3.3.1 Demografik bilgi formu ............................................................................ 54
3.3.2 Beş faktör kişilik özelliği anketi ............................................................... 54
3.3.3 Psikolojik sözleşme ihlali ölçeği ............................................................... 54
3.3.4 Çalışma arkadaşı sosyal kaytarma ölçeği.................................................. 54
4. BULGULAR ......................................................................................................... 56
4.1 Demografik Bilgi Formundan Elde Edilen Bulgular ....................................... 56
4.2 Ölçeklerin Güvenilirlik ve İç Tutarlılık Testleri .............................................. 57
4.3 Verilerin İstatistiksel Analizi ........................................................................... 57
4.4 Betimsel Analiz Sonuçları ................................................................................ 59
4.5 Korelasyon Analizi Sonuçları .......................................................................... 59
4.6 Regresyon Analizlerinin Sonuçları .................................................................. 61
4.6.1 Psikolojik sözleşmenin sosyal aylaklık üzerindeki katkısı ....................... 61
4.6.2 Dışa dönüklüğün düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen
sonuçlar .............................................................................................................. 61
4.6.3 Duygusal dengeliliğin düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen
sonuçlar .............................................................................................................. 63
4.6.4 Uyumluluğun düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen sonuçlar 64
4.6.5 Öz disiplinin düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen sonuçlar. 65
4.6.6 Yeni deneyimlere açıklığın düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde
edilen sonuçlar ................................................................................................... 66
v
4.7 Ölçme Araçlarından Elde Edilen Puanların Demografik Değişkenlere Göre
Karşılaştırılması ile Elde Edilen Sonuçlar ............................................................. 68
5. TARTIŞMA .......................................................................................................... 73
KAYNAKLAR ......................................................................................................... 82
EKLER ...................................................................................................................... 90
ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................................. 98
vi
KISALTMALAR
vii
ÇİZELGE LİSTESİ
Sayfa
viii
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa
ix
PSİKOLOJİK SÖZLEŞME İLE SOSYAL AYLAKLIK ARASINDAKİ
İLİŞKİDE BEŞ FAKTÖR KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN ARA DEĞİŞKEN
ROLÜ
ÖZET
x
THE MODERATİNG EFFECT OF PERSONALİTY TRAİTS ON THE
RELATİONSHİP BETWEEN PSYCHOLOGİCAL CONTRACT VİOLATİON
AND SOCİAL LOAFİNG
ABSTRACT
This research aims to examine the moderating effect of personality traits on the
relationship between social loafing and employees’ perceptions of psychological
contract violation.
Correlational research model as a quantitative method is used to study if there is a
relationship between psychological contract violation and social loafing. This model
for the research, is designed to consider psychological contract as an independent
variable, social loafing as a dependent variable and personality traits as moderator.
Research results show that; as the participants' openness to new experiences
increased, their positive perceptions about the psychological contract increased. It
was also determined that psychological contract violation significantly predicts social
loafing. It is found that the moderating effects of personality traits of extraversion,
conscientiousness, and openness to experiences on the relationship between
psychological contract and social loafing, whereas the traits of neuroticism and
agreeableness have not any moderating effects on this relationship.
Because of the limited number of studies about the antecedents of social loafing
behavior as a widely experienced concept in collectivist cultures like our country
where group performance comes prior to individual performance; it is considered
that studying psychological contract as an antecedent of social loafing behavior, and
measuring the moderating effect of personality traits, would contribute to the future
researches and provide managerial suggestions for business world.
xi
1. GİRİŞ
1
1.2 Araştırmanın Hipotezleri
H1: Psikolojik sözleşme ihlalinin sosyal aylaklık üzerinde anlamlı bir katkısı
vardır.
H2a: Dışa dönük kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ihlali ile sosyal aylaklık
arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi bulunmaktadır
H2c: Uyumluluk kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ihlali ile sosyal aylaklık
arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi bulunmaktadır.
H2d: Öz disiplin kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ihlali ile sosyal aylaklık
arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi bulunmaktadır.
H2e: Yeni deneyimlere açıklık kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ihlali ile
sosyal aylaklık arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi bulunmaktadır.
2
H3d: Çalışanların sosyal aylaklık düzeyleri kıdeme göre farklılık
göstermektedir.
3
2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Ülkemizde geçerli olan 4857 sayılı iş kanununa göre iş sözleşmesi, "Bir tarafın
(işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi
üstlenmesinden oluşan sözleşmedir." şeklinde tanımlanmaktadır (4857 sayılı İş
Kanunu md.8/1).
4
2.1.1 Psikolojik sözleşmenin tanımı ve tarihi
içerisinde değiştirebilmesidir,
5
Schein 1962 yılında psikolojik sözleşme kavramına, çalışanın örgüt otoritesini
gönülden kabul etmesi ve örgüt faaliyetlerini etkileme kabiliyetine olan inancı
olarak ikiye ayırmıştır. Yine Schein 1965 yılındaki araştırmasında iş gören
davranışlarını anlamlandırabilmek için psikolojik sözleşmenin çok önemli
olduğunu vurgulamıştır. Kotter 1973 yılında kişi ve örgüt arasında sözle ifade
edilmeyen, tarafların iş ilişkisi içerisinde karşılıklı olarak birbirlerine karşı olan
yükümlülüklerinin psikolojik yönü olarak ifade etmektedir
(Akt.Yıldız&Aykanat 2017).
2005 yılında Conway & Briner (akt. Küçükaltan, Tükeltürk& Gürkan, 2015)
psikolojik sözleşmeye dair tanımlamalarda bulunmuştur. Bunlar aşağıdaki
şekildedir;
6
daha sonralarında taahhüt ve zorunluluklar ile ilgili olarak
tanımlanmıştır,
7
Şekil 2.1: Shruthi, V.K. and K P, Hemanth, (2012) Influence Of
PsychologıcalContract On Employee-Employer Relatıonshıp, Journal of Exclusive
Management Science -August 2012-vol.1(7)- pp. 2277 – 5684, (Aktaran:
Aykanat,2014).
İlk olarak şirket yetkilileri iş görene belirli sözler vermiş olabilirler. Örneğin
süpervizör, insan kaynakları uzmanı veya şirket yetkilileri yıl içerisinde iyi bir
performans gösterirse terfi veya zam alabileceğini çalışana söylemiş olabilir.
Verilmiş olan bu sözler psikolojik sözleşmeyi oluşturur.
8
bulunan diğer kişilerin deneyimleri çalışanın beklenti geliştirmesine sebebiyet
vermektedir.
SÖZLEŞME SÜRECİ
sosyo-duygusal,iç faktörler
Kaynak: Rousseau, D., (1990) New Hire Perceptions Of Their Own And Their
Employer's Obligations: A Study Of Psychological Contracts, Journal Of
Organizational Behavior. Vol.11(5). pp. 389-400.
Rousseau (1995’den akt. Aykanat, 2014) yılında ise dengeli ve geçişsel
sözleşme olarak eklemeler yapmıştır.
İşlemsel psikolojik sözleşme kısa ya da sınırlı bir zaman dilimine sahip olup
daha çok ekonomik alışveriş ile kuruma belirli ve sınırlı katkıları ile
anılmaktadır. Bu anlamda dar kapsamlı, kısa vadeli ilişki olarak
9
adlandırılmaktadır (Aytaç,2005). İşlemsel sözleşme tamamen maddi çıkara
dayalıdır. Buradan beklenti çalışma ve adil ücrettir. Çalışanın kuruma kattığı
çıktıların sonucunda tamamen maddi çıkar beklentisi bulunmaktadır
(Topaloğlu&Arastman,2016).
10
ise çalışan örgüt ile şu anki ilişkisine baktığında geçmişteki ilişkisinden elde
ettiği girdilerin azalmaya başladığını fark etmektedir (Rousseua,2000). Geçişsel
sözleşme, örgütsel değişim sonucu eski iş anlaşmasının artık taraflar arasında
uyum sağlamadığını düşündüren bilişsel bir durumdur (Aykanat,2014).
Gouldner'e göre insanlar kendilerine yardım eden kişilere karşı yardım etme ve
incitmeme eğilimi göstermektedir. İnsanların yardımlaşma neticesinde elde
edeceklerini düşündükleri fayda birbirlerine yardım etme eğiliminde
bulunmalarına sebep olmaktadır. Karşılıklılığın oluşması için tarafların
sağladıkları faydaların taraflar tarafından eşit değerde olduğunun algılanması
gerekmektedir. Buna göre karşılıklılık normu, evrensel bir nitelik taşımaktadır
fakat farklı kültürlerde farklı etkileri vardır. Karşılıklılığının oluşması için
kişilik özellikleri, kültürel özellikler, kişiye sağladığı faydalar önemlidir
(Gouldner,1960).
11
yükümlülüklerden oluşmaktadır. Blau'ya göre sosyal mübadele, elde edilmesi
beklenen ödüle ulaşmak için harcanan enerji, çaba veya maliyet miktarı ile elde
edilen ödül arasındaki getiri ölçülür.
Adams’a göre kişi kendi gayreti ile elde ettiği sonuç ile çalışmış olduğu ortamda
başkalarının sarf ettiği çaba ile elde ettiği sonucu karşılaştırır. Bu karşılaştırma
12
bir oranı ifade eder. Aşağıdaki denklem her iki durumda da adaletsizliği
vurgular (Koçel,2013).
Eğer elde edilen oran, karşılaştırma yaptığımız kişilerle dengeli ise eşitlik
durumunda söz edilebilir, durumun adil olduğu düşünülür. Durumun dengede
olmaması halinde kişi gerginlik yaşamaktadır. Kişi düşük düzeyde bir
ödüllendirme algılarsa öfke hisseder, yüksek düzeyde ödüllendirme algılanırsa
bu durum kişide suçluluk duygusu uyandırır. Karşılaştırmada etkili olan
kriterler; kıdem, cinsiyet, eğitim, organizasyon içerisindeki uzmanlık düzeyidir
(Robbins&Judge,2013).
13
2.1.3.4 Vroom’un beklenti kuramı
1964 yılında Vroom tarafından geliştirilen beklenti kuramı oldukça kabul gören
bir kuramdır. Bu kurama göre birey akılcı davrandığında amaçlarına ulaşma
olasılığını arttıracağını düşündüğü davranış kalıplarını sergilemeye
başlayacaktır. Çekim, beklenti ve sonuçlar bu kuramın ana değişkenlerini
oluşturmaktadır. Kişinin elde edeceği sonucun kişi için çekici olması
gerekmektedir. Kişi ilgisizse çekicilik sıfır olmaktadır.
(Baysal&Tekarslan,2004).
Vroom'un modeline göre ödüller içsel ve dışsal olmak üzere ikiye ayrılır. İçsel
Ödüller, çalışanın bir işi yapması neticesinde elde etmiş olduğu başarı ve bu
başarının kendisine sağlamış olduğu mutluluk, hissiyat veya tatmindir. İş gören
burada kendi başarı düzeyini kendisi ölçmekte ve değer atfetmektedir. Buna
göre de bir tatmin elde etmektedir. Dışsal ödüller ise iş görene üstleri tarafından
zam, ikramiye, terfi etme gibi yöntemlerle verilmektedir. Beklenti kuramına
göre çalışanın göstereceği çabanın ödül kazandıracağına inanmalı, başarısı
sonucunda kendisine verilecek ödülü arzulamalı, başarıyı
gerçekleştirebileceğine inanmalıdır (Eren,2014).
İkinci temel kavram bekleyiştir. Bekleyiş kişinin algılamış olduğu olasılığı ifade
etmektedir. Buna göre kişi gayret sarf ettiğinde bir ödül alacağını umuyorsa
14
daha fazla gayret sarf etme davranışı gösterecektir. Eğer kişinin hem valensi
hem de bekleyişi yüksek ise kişi motive olacaktır.
Üçüncü temel kavram araçsallıktır. Kişi bir ödül elde etmek için performans
gösterebilir. Örneğin kişi performansı sonucu maaş artışı elde ederse bu birinci
kademe sonuçtur. Elde ettiği maaş artışı, kişinin kendi amaçlarını
gerçekleştirmesine olanak sağlayan araçtır. Amaçlarına ulaşması ikinci kademe
sonuçtur. Maaş artışı aslında statü elde etmek, tanınmak, daha iyi geçim
sağlamak için bir araçtır. Araçsallık kişinin ikinci kademe sonuçları elde etmek
için birinci kademe sonuçları kullanmasına yarayan sübjektif olasılıktır
(Koçel,2013).
Vroom'a ilave olarak iş görenin kendisi ile ilgili algıladığı rol ile ilgilidir.
İşletmeler çalışanlardan işle ilgili rolleri gerçekleştirmesini isterler. Çalışanlar
istenilen performansı gösterebilmeleri için kurumun amaçlarına uygun rolleri
gerçekleştirmesi gerekir (Güney,2012).
15
2.1.4 Psikolojik sözleşme ihlali
Ödeneceği vaat edilen ücret ile ödenen ücret arasında fark bulunması,
16
Geri bildirimin yetersiz veya doğru yapılamaması,
Yorumlama
Süreci
Sözünden
Dönme
Algılanan Psikolojik
Sözleşme Sözleşme
İhlali İhlali
Tutarsızlık
Dikkat,
Gözlem
17
2.1.4.1 Psikolojik sözleşme ihlalinin etkileri
Psikolojik sözleşme hem çalışanı hem de işvereni bağlar. İhlal olduğu zaman
güven ilişkileri zedelendiğinden ihlal edilen taraf ilişkide kalmakta oldukça
zorlanmaktadır. Psikolojik sözleşme ihlali arttıkça çalışan memnuniyeti
düşeceğinden çalışan işten ayrılma oranı artacaktır (Robinson&Rousseau,1994).
18
Çizelge 2.3:Psikolojik Sözleşme İhlaline Çalışanların Tepkileri
IlımlıDeğişkenler
Kişisel Farklılıklar
OrganizasyonunUygulamaları
İşgücü Piyasasının Gücü
İşgören Tepkileri
İşten Ayrılma Niyeti
Performans Azalması
Psikolojik
Örgütsel Vatandaşlık
Sözleşme İhlali
Davranışının Azalması
Antisosyal Davranışlar
19
nazik ve saygıdeğer davranırlarsa etkileşimsel adalet sağlanmış olacak ve
psikolojik sözleşme ihlaline verilen tepkinin boyutu azalmış olacaktır.
İyileştirme, kurum kişilere vermiş oldukları sözleri yerine getiremese bile farklı
konularda iyileştirme yapılarak bu durumu düzeltebilirler. Örneğin kurumun iş
yapış şekli değiştiğinde kurum içi eğitimler düzenleyerek kişilerin
kalifikasyonlarını arttırabilir ve başka bir kurumda iş bulmalarını sağlayabilir.
Bu durumda psikolojik sözleşme ihlaline uğrayan çalışan daha ılımlı tepkiler
vermektedir.
İşten çıkış maliyeti; yüksek işten çıkış maliyeti kişi psikolojik sözleşme ihlaline
uğramış olsa dahi çalışmaya devam etmesine sebebiyet verebilir. Çalışanın
işyerinde devam etmesine işyerinde almış olduğu eğitimler, kazanmış olduğu
emeklilik parası gibi sebepler sağlayabilir. Bu sebeplerle işyerinde kalmaya
devam eden çalışan örgütsel vatandaşlık davranışını ve performansını
azaltabilir.
Çekici iş alternatiflerinin varlığı, kişi mevcut işine benzer bir işi kolaylıkla
bulabiliyorsa sözünü tutmayan işvereniyle birlikte çalışmak istemez ve
kolaylıkla başka bir işyerine geçebilir. Çekici iş olanaklarının olması kişilerin
örgüte olan bağlılıklarını azaltmakta, işten ayrılma isteklerin arttırmaktadır
(Turnley&Feldmen,1999b).
20
karmaşık işlerde ise daha iyi performans sergileme eğiliminde olmalarıdır.
Başkaları ile çalışmanın başarı üzerindeki etkisini ilk Fransız mühendis Max
Ringelmann (1913) incelemiştir. Ringelmann'ın halat çekme deneyinde kişiler
tek başına olduğunda daha fazla çaba sarf ederken, birkaç kişi aynı anda aynı
halatı çektiğinde ise kişiler tek başına sergiledikleri çabadan daha az çaba
sergilediklerini tespit etmiştir (Aronson, Wilson&Akert, 2012).
Fransız bir tarım mühendisi olan Ringelmann 1913 yılındaki raporlarında birey
ve grup çalışmalarını karşılaştırdığı görülmüştür. Rigelmann raporunda
motivasyon faktörlerinin olmasına rağmen grup performansında elde edilen
koordinasyon kaybını incelemiştir. Ringelmann'ın bulduğu sonuç günümüze
kadar gelen bir çağdaş araştırmaların kaynağıdır. Ringelmann dikkatini
çalışanların yatay olarak bir yükü çekme veya itme performansına odaklanmıştı.
Kişisel ve grup performansı karşılaştırıldığında ilginç bir rapor ortaya çıkmıştı.
Ringelmann yaptığı deneyde kişi sayısı arttıkça elde ettiği güç miktarı arasında
pozitif bir ilişki bulamamıştır. Ringelmann'a göre bunun sebebi çabaların eş
zamanlı olmaması, koordinasyon ve motivasyon kaybıdır. Ringelmann'ın
raporunda her katılımcının istenen çabayı göstereceğine dair komşusuna
güvendiğini, bu nedenle yeterli eforu sarf etmediğini belirtmiştir. Ringelmann'ın
araştırması sosyal aylaklık ile oldukça bağlantılı gözükmektedir
(Kravitz&Martin,1986).
21
içerisinde çok fazla çaba sarf etmek istemezler. İkincisinde ise bireyler grup
çalışmasını en az çaba ile sonuçlandırmak isterler (Harkins, Latane&
Williams,1980).
Karau ve Williams 1993 yılında sosyal aylaklık ile ilgili meta analiz çalışması
yapmışlardır. Bu çalışmada 78 araştırma incelenmiştir. Sosyal aylaklığa
sebebiyet veren çok sayıda etken bulunmuştur. Değerlendirilme potansiyeli, iş
arkadaşının beklenen performansı, görev anlamlılığı ve kültür çok güçlü
etkenlere sahiptir. Bu olguları kolektif çaba ışığı modeli adı altında incelemiştir.
Beklenti-değer, sosyal kimlik ve öz doğrulama bu modelin unsurlarıdır
(Karau&Williams, 1993).
22
Liden ve arkadaşları (2004) sosyal aylaklığı iki farklı organizasyonda 23 farklı
grup üzerinde ve 168 çalışana uygulamışlardır. Grup ve bireysel olmak üzere iki
farklı metot uygulamışlardır. Bireysel düzeyde görevde diğer kişilere
bağımlılığının artması, görev görünürlüğü ve dağıtım adaletinin azalması sosyal
aylaklığı arttırıcı yönde etki etmektedir. Grup düzeyinde ise kişi sayısının
artması, grup üyeleri arasındaki etkileşimin azalması sosyal aylaklığı
arttırmaktadır. Çalışma arkadaşı sosyal aylaklık algısına kişilerin tepkileri
sosyal aylaklık olmamaktadır. Bunun sebebi sosyal telafi etkisi olarak
yorumlanmıştır (Liden, Wayne, Jaworski&Bennet,2004).
23
verebilmeleri için grubun kişi için öneminin gücüne, kişilerin yakınlığına ve
gruptaki insan sayısına bağlı olduğunu düşünmektedir. Sosyal etki kuramına
göre grup ne kadar önemli ve ne kadar yakın ise uyma davranışı da o oranda
artacaktır. Grup sayısının büyüklüğü ise grup üzerindeki etkiyi oldukça
azaltmaktadır. Grup sayısı ne kadar fazla ise sosyal etki bireyler üzerinde o
kadar az etkiye sahip olacaktır.
Bu modele göre bireysel olarak gösterilen performans ne kadar iyi ise grup
çalışmasında elde edilen performans da aynı ölçüde iyi olacaktır. Bu bağlamda
grup çıktısı her bir bireyin yüksek performans göstermesiyle üst seviyeye
çıkacaktır. Grup üyeleri grup çıktısını bireysel çıktısı olarak anlamlandırırsa
grup performansı olumlu etkilenecektir. Ancak bu unsurlardan birini anlamsız
bulurlarsa sosyal aylaklık ortaya çıkacaktır (Özek,2015).
Ortaklaşa çaba modeline göre, grup içerisinde yer alan bireylerin çabaları grup
çıktılarıyla elde edecekleri faydaya bağlıdır. Hem birey hem de grup için ortaya
çıkan çıktı yararlı ise bireylerin performansı buna bağlı olarak artacaktır. Grup
çıktısı hem grup hem de birey için faydalı değilse bireyler çabalamak
istemeyeceklerdir (Karau & Williams, 1995).
24
koaktif bir grup içerisinde (kişilerin bir grup içinde beraber çalıştığı, ancak
birbirinden bağımsız görevleri yürüttüğü gruplarda) çalışıyorsa, herhangi bir
motivasyon kaybı yaşamadan performansını sürdürebilirler. Ancak kolektif bir
grup içerisinde çalışıyorsa (yani grubun performansının, gruptaki bireylerin
toplam performansı ile oluştuğu gruplarda) iki olasılık ortaya çıkıyor; kişi (1) ya
grubun olası kötü performansını üstlenmemek adına kalabalığın içinde
saklanarak performansını düşürecek ve kaytaracak ya da (2) grubun olası iyi
performansında kendi bireysel çabasının görülmeyeceğini düşünerek-
kalabalığın içerisinde kaybolacağını hissederek- performansını düşürecek ve
kaytaracaktır. Sonuç olarak araştırmacılara göre (Karau ve Williams, 1993) her
iki durumda da kişinin gruptaki sosyal kaytarması, bireysel olarak
değerlendirilme potansiyellerinin olmayacağı kolektif gruplarda motivasyon
kaybı yaşamaları sebebiyle (kalabalığa saklanarak ya da kalabalıkta kaybolarak)
ortaya çıkmaktadır.
25
Kişinin, belirli bir davranış göstereceği zaman kendisinin elde etmeyi
istediği bir sonuca ulaşacağına dair beklentisi,
Sosyal kolaylaştırma kavramı 1898 yılında ilk kez Triplett tarafından puanlama
konusunda hırslı 2.000 bisikletçi üzerinde araştırılmıştır. Triplett, bisiklet
yarışmacılarının zamana karşı yarışlarını ve diğer yarışmacılar ile rekabetlerini
gözlemlemiştir. Yarışmacılar tek başlarına zamana karşı yarıştıklarında
sergiledikleri performansın düşük olduğunu saptamıştır. Eğer yarışmacı eğitimli
ve usta olarak biliniyorsa hızını düşürmek istememektedir. Yarışmacılar
birbirleri ile rekabet içerisinde olduklarında ise sergiledikleri performansın
arttığı gözlemlenmiştir (Triplett,1898).
26
Başkalarının varlığı uyarılmışlık yaratır. Bu uyarılmışlık sosyal kolaylaştırma
ya da sosyal aylaklığa sebebiyet verebilir. İkisi arasındaki ayrım, başkaları
tarafından değerlendirilme, uyarılma ve görevin karmaşıklığı değişkenleri ile
ölçülebilir (Cottrell ve diğerleri,1968’den akt. Aranson, Wilson&Akert,2012).
Sosyal kolaylaştırma
Basit görevlerde yüksek
Bireysel çabalar Değerlendirilme başarı
Uyarılma
değerlendirilir endişesi vardır
Karmaşık görevlerde
Başkalarının düşük başarı
varlığı
Karmaşık görevlerde
Sosyal aylaklık yüksek başarı
Birinci deneyde kişilerin birbirlerine karşı güven duygularını ölçmek için bir
güven skalası oluşturulmuştur ve ölçülmüştür. Çalışma arkadaşlarına karşı
güven skoru düşük çıkan bireylerin, grubun diğer bireylerinin sosyal aylaklık
yapacağını düşünmesi sebebiyle performanslarını arttırdığı ve kendilerini daha
fazla çalışmaya zorladıkları görülmüştür. Bunun sebebi elde etmeyi umdukları
ödül veya sonuca ulaşmayı istemeleridir. Çalışma arkadaşlarına karşı yüksek
güven duygusu duyan bireylerin diğer grup üyelerinin görevi yerine
getireceklerine dair inançlarının olması sebebiyle performanslarını azalttığı
saptanmıştır.
27
İkinci deneyde katılımcıların çalışma arkadaşlarının performanslarına dair
beklentilerine direkt olarak müdahalede bulunulmuştur. Katılımcılara görev
performansının zekâ ile doğrudan ilişkili olduğu söylenmiştir ve görev anlamlı
kılınmıştır. Yüksek performans gösteren çalışma arkadaşı olan katılımcıların
sosyal aylaklık göstereceğine dair tahminde bulunulmuştur. Buna karşılık
çalışma arkadaşı sosyal aylaklık yapan katılımcıların sosyal telafi yapacağı
öngörülmüştür. Sonuçlar öngörüyü destekler nitelikte çıkmıştır. Sosyal aylaklık
yapan çalışma arkadaşıyla çalışan katılımcılar grup performansını ve kendi
performansını yüksek göstermek için zayıf performans gösteren arkadaşının da
yükünü üzerine almaktadır.
28
2.2.4 Sosyal aylaklığı etkileyen faktörler
Grup büyüklüğü gruptaki kişi sayısı ile orantılıdır. Grup büyüklüğü ile
performans arasında bir ilişki bulunmaktadır. Büyük gruplarda kişiler arası,
sosyal iletişim ve etkileşim daha fazla görülmesine rağmen, görev etkileşimi
düşük seviyededir (Moorhead & Griffin, 2001’den akt. Metiner,2019).
Sosyal aylaklık ile görevi yürüten kişi sayısının fazlalığı arasında pozitif bir
ilişki bulunmuştur (Karau&Williams,1993). Aynı çalışmaya göre, artan grup
büyüklüğü sosyal aylaklığı arttırabilir ancak grup çıktılarının bireyler için bir
değeri olduğunda sosyal aylaklık azalabilir. Grup içerisinde çalışan kişiler
grubun çıktılarına bir etkileri olmadığını düşündüklerinde bilinçli veya bilinçsiz
olarak çabalarını azaltmaktadırlar.
29
Grup büyüklüğü ile sosyal aylaklık arasındaki ilişkide cinsiyetin rolü olduğu
bulunmuştur (Karau&Williams,1993). Bu çalışmaya göre grup büyüklüğünün
artması erkeklerin sosyal aylaklık yapmasında bir etken iken bu durum
kadınların sosyal aylaklık yapmasını etkilememiştir.
Grup kaynaşması, grubun bir bütün olarak birbirine bağlanma yeteneğini ifade
etmektedir. Araştırmalar, kişilerin grup ile çalışırken daha az performans
gösterdiğini, çünkü bireylerin performanslarının yüksek kaliteli bir ürün için
gerekli olmadığını düşündüklerini göstermektedirler (Piezon&Donaldson,
2015). Grup kaynaşması ne kadar olursa grubun hedeflerine ulaşma olasılığı da
o kadar yüksek olmaktadır. Sosyal değişim kuramına göre, kişiler kaliteli bir
ilişki içerisinde olduklarını algılarlarsa buna karşılık gelecek davranış biçimi
içerisinde olurlar (Murphy, Wayne&Erdoğan,2003). Eğer grup üyeleri gruba
sıkı sıkıya bağlı hissetmezlerse sosyal aylaklık yapmaya daha yatkın olabilirler.
Grup üyeleri bütün olarak birbirlerine bağlı hissederlerse, sosyal kaytarma
gerçekleşmeyebilir ( Liden, ve diğerleri,2004).
30
Aranson, Wilson&Akert,2012). Levine ve Moreland'a (1998) göre grubun
sargınlık derecesi ile grup üyelerinin grupta kalma isteği, grup etkinliklerine
katılma ve benzer üyeleri grup içerisine dahil etme isteği arasında pozitif bir
ilişki bulunmaktadır. Sosyalleşme amacıyla kurulan gruplarda grup sargınlığı
bu nedenle daha fazladır. Grubun ortaya çıkış amacı çalışmak ve bir işlevi
yerine getirmekse, ortak bir başarı sağlamak grubun sargın olmasını sağlar
(Akt.Aranson, Wilson&Akert,2012).
Görevde birbirine bağımlılık, grup üyelerinin birbirleri ile verilen göreve ilişkin
etkileşim derecesi olarak tanımlanmıştır (Shea&Guzzo,1987). Grup üyelerinin
31
görevlerini yerine getirirken diğer grup üyelerinin performansı üzerinde etkili
olmasına görevde birbirine bağımlılık denilmektedir. Grup üyelerinin bir çıktı
elde edebilmek için birlikte çalışma zorunluluğunu ifade etmektedir
(Aube&Rousseau, 2005).
Kerr (1983), sosyal aylaklığı savaşın başında siperde kalan askerin kalmış
olduğu seçeneklerle ve davranışlarıyla açıklamaya çalışmıştır: Askerler
ölümden kurtulmak için siperde kalması gerektiğini bilmektedirler ancak her
asker aynı stratejiyi uygularsa savaş kaybedilecek ve bütün askerler ölecektir.
Siperdeki asker savaşmayı anlamlı bulmayarak kendi adına başka askerin
savaşacağını bilirse siperde kalmayı tercih ederek bedavacı (Free-rider) rolünde
olmaktadır. Eğer siperdeki asker savaşarak öleceğini ve bedavacı rolündeki
32
askerlerin bu durumdan faydalanacağını bilirse bu sonuçtan dolayı savaşmamayı
tercih ederek savaşa katkısını azaltacaktır. Bu duruma safdillik etkisi
denilmektedir (Akt. Balcı,2016).
Kerr ve arkadaşları (1983), sosyal aylaklık davranışına neden olan bir ihtimal
üzerinde durmuşlardır. Kişiler grup içerisinde çalışırken daha az çaba
gösterebilirler. Çünkü kişiler grupsal çıktılara yüksek bir katkıları olmadığını
düşündüklerinden kendi eforlarının gerekliliğine inanmamaktadırlar. Kişiler
bedavacı paradigması içerisindedirler. Araştırmacılar, grup üyelerinden birinin
hedeflenen performansa ulaştığında veya grup başarılı olduğunda, basit
görevlerde çalışan bireylerin çabalarını azalttıklarını ve daha fazla çabanın
gerekli olmadığını düşündüklerini bulmuşlardır. Üstelik bu azalma grup
üyelerinin kişisel çabalarının iş arkadaşlarına ve araştırmacılara görünür olduğu
durumlarda bile devam etmiştir (Karau&Williams,1993).
Adalet kavramı ilk olarak felsefe, sosyoloji, sosyal psikoloji, teoloji, siyasal
bilimler gibi pek çok alanda tartışma konusu olmuş ve teorik çerçevesi çizilmiş
bir konudur. Kavramın kökeni M.Ö 1200 ile M.Ö 100 yılları arasında din
adamları tarafından oluşturulan Eski Ahit’e dayanmaktadır. Eski Ahit’in
Tanrısının “Adalet Tanrısı” olduğu söylenebilir. Buna göre kişiler yasa koyucu
Tanrı’ya boyun eğmelidir (akt.Küçükaltan, Tükeltürk&Gürkan,2015).
33
Antik çağda ise Platon adaleti, toplum düzeninin sağlanması için araç ve erdem
ölçütü olarak ele almıştır. Mutlak eşitlik düşüncesini benimsemiştir. Aristoteles
ise toplum adaletinin temelinin ekonomik düzende olduğunu ileri sürmüş ve
“dağıtıcı adalet”, “denkleştirici” ya da “ödüllendirici adalet” ayrımını yapmıştır.
Buna göre dağıtıcı adaletin temel ilkesi orantılı eşitliktir. Denkleştirici ya da
ödüllendirici adalette ise, takas ilişkilerinde verilen ve alınanın eşit olması
gerekliliğidir (Şenturan,2014).
Örgütsel adalet kavramı ise ilk olarak Greenberg (1987) tarafından ortaya
konulmuştur. Greenberg’e göre örgütsel adalet; çalışanın örgüt tarafından ortaya
konulan karar, davranış ve eylemleri algılamaları ve bu algıların çalışanların
işteki tutum ve davranışları nasıl etkilediğini ifade eder (akt. Aktuna,2020).
Adaletin algı olarak tanımlanmasının sebebi, örgütün çalışana karşı adil olup
olmamasından ziyade, çalışanın örgütün davranışlarını adil olarak değerlendirip
değerlendirmemesidir. Bireyler, beklentileri yerine getirilmediğinde veya
beklenilen tavır gösterilmediğinde haksızlığa uğradıklarını düşünmektedirler
(Titrek,2009).
34
Pfeffer ve Langton’a (1993) göre, örgütsel adalet, örgüt içerisinde ahlaki ve adil
uygulamaların baskın olmasını ve teşvik edilmesini içermektedir. Çalışanlar
adaletli bir örgütte yöneticilerinin davranışlarını adil, ahlaki ve rasyonel olarak
değerlendirir. Araştırmalar çalışanların örgütün karar verme süreçlerinde adil
olduğunu düşünmesi halinde düşük ücret uygulamalarına, örgüt politikalarına ve
örgütsel işlemlere dair olumsuz reaksiyonlarının daha az olduğunu ortaya
koymuştur (akt.İşcan ve Sayın, 2010).
Dağıtım adaleti çalışanın elde etmiş olduğu kazanımlara dair adalet algısından
oluşmaktadır. Buna göre bir dağıtım, seçilmiş olan dağıtım normları ile tutarlı
ise çalışan tarafından adil olarak algılanmaktadır (Keser, Yılmaz&Yürür,2009).
Dağıtım adaleti dağıtılan faydaların örgüt çalışanlarından kimlere dağıtılacağı
ve nasıl dağıtılacağı sorunu ile ilgilenmektedir (Karaeminoğulları,2006).
35
Dağıtım adaletine göre çalışanlar yapmış oldukları yatırım oranında kazanım
beklentisi içerisine girmektedirler. Bu beklenti gerçekleştiğinde ise adaletin
sağlandığına dair çalışanların algıları oluşmaktadır. Buna göre çalışanların elde
etmiş oldukları yatırımlar kazançlarından fazla ise çalışanlarda öfke daha az
olması halinde ise suçluluk duygusu hissetmektedirler. Her iki durumda da
dağıtım adaletsizliği ortaya çıkmaktadır (Jasso,1980; akt. İyigün, 2012).
36
2.3.3 Etkileşim adaleti
2.4 Kişilik
Türk Dil Kurumuna baktığımızda kişilik; “Bir kimseye özgü belirgin özellik,
manevi ve ruhsal niteliklerin bütünü, şahsiyet"," insanlara yakışacak durum ve
davranış", "bireyin toplumsal hayatı içerisinde edindiği alışkanlıkların ve
davranışların bütünü" olarak tanımlanmaktadır (TDK,2011).
37
hakkında ortak söylem kişinin davranış kalıplarının tutarlı olduğu ve bu
kalıpları açıklayan özelliklerin bütünü olduğu yönündedir
(İnanç&Yerlikaya,2017). Buna göre kişilik zamana ve durumlara göre sabit ve
süreğendir. Bu açıklamalarla kişiliği "bireyi diğerlerinden ayıran, bireye özgü,
tutarlı ve yapılaşmış özellikler bütünü” olarak tanımlayabiliriz
(İnanç&Yerlikaya,2017).
Cüceloğlu’na (1997) göre kişilik tanımında önemli bir özellik de kişinin ilişki
kurma biçimidir. Birey hem iç hem de dış çevresiyle iletişim halindedir. Kişi
kendi içindeki duygu ve düşünceler kadar, dış çevredeki olay ve nesneleri de
algılar. Bireyin kişiliği iç ve dış çevreyle kurduğu ilişki biçimini de belirler.
Buradaki ilişki artık soyut bir kavram olmaktan çıkıp herkes tarafından görülen
ve fark edilen somut bir kavrama dönüşmüştür.
38
gelişim aşamalarında çoğu kişilik özelliği değişmez ve süreklilik gösterir.
Bireyin içinde bulunduğu toplum ve kültürel ortamlarda etkileşerek geliştirdiği
bu özelliklerin değişmesi ancak daha önceki yaşantılardan daha güçlü yaşantılar
edinmesine bağlıdır. Örgüt içerisinde olağanüstü olayların gerçekleşmesi az
olduğundan, iş görenlerin kişilik özelliklerinin değişme ihtimali çok azdır
(Drucker,1993; akt. Sabuncuoğlu&Tüz,2013).
Jung (1976), kişiliği içe dönük ve dışa dönük olmak üzere ikiye ayırmıştır. İçe
dönük insanlar çekingen, utangaç ve yalnızlıktan hoşlanan kişilerdir. Dışa
dönük kişiler ise, toplum içerisinde çalışmaktan hoşlanan, girişken kişilerdir
(Güney,2012).
Allport, kişiliği bireyin çevresine kendine uyan yollar ile uyumunu sağlayan
psikofizik iç güçlerin dinamik bir görüntüsü olarak tanımlamaktadır
(Yavuzer,2016). Allport'a göre her insanın hem ortak özellikleri hem de eşsiz
özellikleri bulunmaktadır (Güney,2012).
Karakter, sosyal bir olgudur ve doğumla ortaya çıkmaz. Kişinin çevresi ile
ilişkileri göz önüne alındığında karakterden söz edilebilir. Karakter, kişinin
kendisini kabul ettirmek ve bütün olarak başkaları tarafından önemli olmak için
başvurmuş olduğu mekanizmadır (Adler,2017).
39
bile bir bölümünün beden kimyasalından kaynaklı olabileceğini savunmuştur.
Hipokrat’a göre dört tip mizaç vardır.
Mizaç, huy ve zeka doğuştan kazanılan ve bireyin yaşamı boyunca kendisi ile
devam edecek olan kişilik özellikleridir (Eren,1979).
40
2.4.1.1 Biyolojik faktörler
41
çocuklarında ilişkilerinde sert tutumlar sergiledikleri araştırmalarla
kanıtlanmıştır.
Kurt ve Yıldız'a (2017) göre; kişiliğin oluşumunda aile, bireyin eğitim aldığı ve
yaşadığı ilk çevre olarak oldukça önemlidir. Anne babanın evlenme ve çocuk
sahibi olma yaşı, ailedeki çocuk sayısı, doğum sırası, çocukların cinsiyeti,
ailenin genişliği, anne babanın yokluğu, anne babanın çocuk yetiştirme
stilindeki uyum çocuğun kişiliğini etkilemektedir.
Bireyin ilk toplumsallaşma süreci ailesi ile başlar. Geniş aile, akrabalar, okul ve
arkadaşlar diğer toplumsallaşma kaynaklarıdır. Bu süreçte birey toplum
tarafından verilen rollerin gerektirdiği davranış biçimlerini ve beklentileri
öğrenir. Bu roller bireyin kişiliğini etkiler (Kurt&Yıldız,2017).
42
2.4.1.4 Kültürel faktörler
43
2.4.2 Beş faktör kişilik kuramı
Beş faktör kişilik kuramı Robert Mccrea ve Paul Costa’nın 1983-1985 yılları
arasında geliştirdikleri çalışmalar ile ortaya çıkmıştır. Kişiliğin yapısını
incelemek için faktör analizi kullanılmış, ilk olarak nevrotizm ve dışadönüklük
boyutları incelenmiş ancak, daha sonra yeni deneyime açıklık adını verdikleri
yeni bir boyut ortaya çıkmıştır. Araştırmacılar ilk başta bu üç boyut savunurken,
daha sonraları beş boyutun ölçülebilmesini sağlayan ölçme araçları
geliştirmişlerdir (Costa&McCrea,1985; akt. İnanç&Yerlikaya,2017).
Beş faktör, kültür farklılığına rağmen her milletten insanda bulunan ortak kişilik
özelliklerini içermektedir. Beş faktör, toplumların ana dillerine göre her
kültürde farklı adlandırılmıştır ancak, faktör özellikleri her kültürde tutarlılık
gösterir. Beş faktöre göre kişilik, kültür ile şekillenmez, biyolojik temellidir ve
kuşaklar arasında aktarım sağlanabilir (Kurt &Yıldız,2017).
Beş faktör kişilik kuramında yer alan boyutlar olumlu ve olumsuz olmak üzere
iki zıt kutuptan meydana gelmektedir (Solmuş,2010).
44
2.4.2.1 Nevrotiklik
Nevrotik kişilerin üzüntü, korku, kaygı, öfke, suçluluk gibi olumsuz duygu
biçimleri bulunmaktadır (Güney,2012).
Zhao ve Siebert'e (2006) göre, nevrotizm boyutu yüksek olan bireyler, endişeli,
gergin, kinci, depresif, kendisini fazla önemseyen, alıngan ve zor adapte
olabilen kişiler olarak tanımlanırken, düşük olan bireyler ise kendine güvenen,
sıcakkanlı ve güçlü olarak tanımlanabilmektedir (Akt. Tozkoparan,2013).
Costa ve McCrea (1992)'ye görebu boyutun bir ucunda aşırı dışa dönükler bir
ucunda da aşırı içe dönükler bulunmaktadır. Dışa dönük olarak tanımlanan
45
kişiler, sosyal, enerjik, iyimser, girişken olarak nitelendirilmektedir (akt.
Burger,2016).
Güney (2012), içe dönük kişileri, yavaş, insan ilişkileri zayıf, sessiz olarak tabir
edilen ve duygularını içeride yaşayan kişiler olarak tanımlamıştır.
Mount ve Barrick (1998) yapmış oldukları çalışmada, dışa dönük kişilik özelliği
baskın olan ve satış ve pazarlama biriminde çalışan bireylerin, dışa dönüklük
özellikleri ile mesleki başarıları arasında pozitif bir ilişki saptamışlardır (akt.
Tekin,2012).
46
Güney'e (2012) göre, bu boyut sosyal psikologların en karmaşık bulduğu
boyuttur. Duyarlı olmak, esnek düşünmek, merak ve yaratıcılık bu boyuta
özgüdür.
Yeni deneyimlere açıklık boyutu yüksek olan bireylerin sanatta ve bilimde daha
yaratıcı oldukları tespit edilmiştir. Yaratıcılık lider olmada önemli bir etken
olması nedeniyle etkili lider olmaları daha muhtemeldir. Bu kişiler ikilemlerde
ve değişimlerde açıklık boyutu düşük olanlara göre daha rahattırlar, örgüt
içerisindeki değişimler ile daha kolay başa çıkar ve daha iyi uyum
gösterebilirler (Robbins&Judge,2013).
McCrea ve Costa'ya (1995) göre, yeni deneyimlere açıklık ile sorunlara başa
çıkma mekanizmaları arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Bu boyut yeni
öneri ve ideallerin daha kolay kabul edilmesini sağlamaktadır. Yaşanan çeşitli
sorunlarda karşı tarafında fikrini alarak empati yapabilme becerisini de
içermektedir. (akt. Tozkoparan,2013).
2.4.2.4 Uyumluluk
Uyumluluk puanı yüksek çıkan kişiler düşük kişilere göre bir parça daha
mutludurlar. Kişiler iş, romantik, arkadaş ilişkilerinde uyumlu bireyleri seçme
eğilimindedirler. Uyumlu bireyler uyumsuz olan kişilere göre daha fazla
sevilirler. Bu kişiler müşteri ilişkileri gibi kişiler arası ilişkilerin gerektirdiği
işlerde daha iyi performans göstermektedirler. Uyumlu bireylerin dezavantajı
47
kariyer basamaklarında daha alt düzeyde kalmalarıdır. Uyumlu bireyler kötü
müzakere yeteneğine sahiptirler. Başkalarını memnun etmekle meşgul olmaları
sebebiyle kendi istek ve arzularını görmezden gelirler (Robbins&Judge,2013).
Ilies, Scoot ve Judge'ye (2006) göre, uyumluluk özelliği yüksek olan bireylerin
çalışma ortamlarında karşılaştıkları olumsuz durumlardan daha az etkilendikleri
ve bu durumlarla baş edebilmek için daha fazla çaba sarf etmektedirler (akt.
Çolak, Yıldırım & Esen,2018).
48
Bu boyutu yüksek olan kişiler, teknik uzmanlık özellikleri göstermektedirler ve
aynı zamanda soyut yardım etme stiline de eğilimlidirler. Bu nedenle liderlik
özellikleri göstermektedirler (McCrea&Costa 2008; akt.
Çivitci&Arıcıoğlu,2012). Soyut stil kullanan kişiler kendilerine başkalarının
bakış açısıyla bakabilirler. Kendilerini tanıma ve davranış kalıplarını görmekte
güçlük çekmezler. Kendileri hakkında düşünmekte ve yaşadıkları olayların
kendileri üzerindeki etkilerinin farkındadırlar (Ivey,1991; akt.
Çivitci&Arıcıoğlu,2012).
49
Bu tanımlardan yola çıkarak psikolojik sözleşme ihlaline maruz kalan bir
çalışan çeşitli duygusal ve davranışsal tepkiler verebilmektedir. Robinson ve
Rousseau’ya (1994) göre; yerine getirilmeyen sözler öfke ve karşılıklı güvenin
azalmasına sebep olmaktadır. Başka bir çalışmada ise psikolojik sözleşme ihlali
ihanete uğramışlık duygusu, öfke, kızgınlık, adaletsizlik duygusu ve haksızlık
duyguları gibi duyguları ortaya çıkarmaktadır (Morisson&Robinson,1997).
Psikolojik sözleşmesi ihlal edildiği halde çalışmaya devam eden çalışan, zaman
içerisinde yapmış olduğu işlerin kalitesini düşürmesine, çalışanlar arasında
dedikodu yapmasına, kurum içerisindeki ekipmanlara zarar vermesine, işletme
içerisinde hırsızlık yapmasına sebep olabilmektedir (Knights&Kennedy,2005;
akt. Tükeltürk, Perçin&Güzel,2012).
50
Karau ve Williams (1993) yapmış oldukları meta analiz çalışmasında
motivasyon kaynağının temel sebebinin bireylerin grup içerisinde fark
edilebilirliğinin ya da değerlendirilebilirliğinin azalması olarak
tanımlanmaktadır. Buna göre bireyin performansı değerlendirilebiliyor ise birey
performansını düşürmemektedir. Ancak bireyin performansı grup içerisinde
değerlendirilmiyorsa veya görünmüyorsa kalabalığın içerisinde kaybolacağını
düşünerek performansını düşürebilir ve sosyal aylaklık davranışı ortaya
çıkabilir.
Tüm bunlardan hareketle, psikolojik sözleşme ihlali ile adalet algısı sarsılan
bireylerin, performansları noktasında sosyal aylaklığa daha sık başvurmalarının
beklenildiği düşünülmektedir.
51
Mount, Barrick ve Stewar (1998), beş faktör kişilik özelliklerinin, kişiler arası
etkileşimin olduğu işlerdeki performans ile ilişkisini meta analiz yöntemi ile
açıklamışlardır. Bu araştırmaya göre, uyumluluk, sorumluluk ve nevrotiklik
özelliklerinin performansla pozitif yönde ilişkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca
bireyler nevrotiklik ve uyumluluk özelliğine sahip iseler takım çalışmalarındaki
performanslarının ikili ilişkilerdeki performanslarından daha yüksek olduğunu
tespit etmişlerdir. Schipper (2014), sosyal aylaklık üzerine yapmış olduğu
çalışmalarında; sorumluluk ve uyumluluk kişilik özellikleri yüksek olan
bireylerin sosyal aylaklık davranışının telafi edilmesinde bir etken olduğunu
ileri sürmüştür (Akt.Özkan,2018).
52
3. YÖNTEM
Özel sektörün seçilme sebebi rekabetçi çalışma ortamının fazla olması ve ticari
kaygı gibi sebeplerle psikolojik sözleşme ihlallerinin kamu sektörüne göre daha
fazla olacağının düşünülmesidir. Örneklem, özel sektör çalışanlarından kolayda
örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir.
Anket formu demografik bilgi formu, Beş Faktör Kişilik Özelliği Anketi,
Psikolojik Sözleşme İhlali Ölçeği, Sosyal Kaytarma Ölçeği olmak üzere dört
bölümden oluşmuştur.
53
3.3.1 Demografik bilgi formu
54
eşitlemek adına performanslarını düşürdüklerini ve sıkı bir şekilde çalışsalar
bile grup içerisinde performanslarının görülmeyeceğini düşünmeleri nedeniyle
adil bir şekilde ödül alamayacaklarını bildiklerinden sosyal aylaklık davranışına
yöneldiklerini saptamışlardır.
55
4. BULGULAR
Bulgular 303 özel sektör çalışanından elde edilen anket yanıtları ile elde edilmiştir.
56
4.2 Ölçeklerin Güvenilirlik ve İç Tutarlılık Testleri
57
çarpıklık ve basıklık katsayıları temel alınmıştır. Bu katsayıların ±1 aralığında
bulunması verilerin normal dağılımdan aşırı sapmadığını göstermektedir
(Tabachnick ve Fidell, 2007). Bu araştırmada elde edilen katsayılar belirtilen
aralıkta yer almaktadır (Çizelge 4.3). Bu sonuçlar verilerin normal dağılım
varsayımını karşıladığını işaret etmiştir.
Çizelge 4.3. Ölçme Araçlarından Elde Edilen Puanlara Ait Çarpıklık ve Basıklık
Katsayıları
Değişkenler N Çarpıklık Basıklık
Değer SH Değer SH
Dışadönüklük 303 -0,45 0,14 0,58 0,28
Nevrotiklik 303 -0,04 0,14 -0,27 0,28
Uyumluluk 303 -0,49 0,14 0,52 0,28
Özdisiplin 303 -0,75 0,14 0,75 0,28
Yeni deneyimlere açıklık 303 -0,72 0,14 0,74 0,28
Psikolojik sözleşme ihlali 303 -0,37 0,14 -0,58 0,28
ölçeği
Çalışma arkadaşı sosyal 303 -0,03 0,14 -0,49 0,28
kaytarma ölçeği
58
basıklık değeri 5,31 olarak hesaplanmış ve çok değişkenli normal dağılım
varsayımını karşılandığı anlaşılmıştır. Yapılan analizler sonucunda değişkenler
arasında çoklu bağlantı probleminin bulunmadığı anlaşılmıştır (VIF<10,
TV>0,10). Düzenleyici etkileri daha iyi ifade edebilmek için, regresyon eğrileri
temel alınarak grafikler oluşturulmuş ve incelenmiştir. SPSS 25.0 kullanılarak
veriler analiz edilmiştir.
59
Çizelge 4.5. Beş Faktör Kişilik Özellikleri, Psikolojik Sözleşme İhlali ve
Çalışma Arkadaşı Sosyal Aylaklık Puanları Arasındaki İlişkilere Ait Pearson
Korelasyon Katsayıları
Değişkenler 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7.
1. Dışadönüklük 1
2. Duygusal ,351** 1
dengelilik
3. Uyumluluk ,351** ,405** 1
4. Öz disiplin ,448** ,418** ,544** 1
5. Açıklık ,539** ,265** ,477** ,621** 1
6. Psikolojik 0,104 0,065 0,076 0,091 ,137* 1
sözleşme ihlali
ölçeği
7. Çalışma arkadaşı -0,037 -,271** -,187** -0,107 -0,032* -,168** 1
sosyal kaytarma
ölçeği
**
p<0,01; *p<0,05; N=303
60
4.6 Regresyon Analizlerinin Sonuçları
4.6.2 Dışa dönüklüğün düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen sonuçlar
61
Regresyon modelinin ilk adımında psikolojik sözleşmenin sosyal aylaklık
üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, psikolojik sözleşme
sosyal aylaklığı negatif yönde etkilemektedir (β=-0,168; p<0,01). İkinci adımda
dışa dönüklük değişkeni analize dahil edilmiştir. İkinci adımda psikolojik
sözleşmenin sosyal aylaklık üzerinde negatif ve anlamlı bir etkisi bulunmaktadır
(β=-0,165; p<0,01). Dışadönüklüğün ise sosyal aylaklık üzerinde anlamlı bir
etkisi bulunmamaktadır (β=-0,20; p>0,05). Üçüncü adımda ise etkileşim
değişkeni (PS x DD) modele dahil edilmiştir. Bu adımda, psikolojik
sözleşmenin (β=-0,175; p<0,01), dışa dönüklüğün (β=-0,022; p>0,05) ve
etkileşim değişkenin (β=-0,126; p<0,05) sosyal aylaklık üzerinde negatif bir
etkisi bulunmaktadır. Etkileşim değişkeninin sosyal aylaklık üzerindeki etkisi
istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bu sonuç, dışa dönüklüğün psikolojik
sözleşme ve sosyal aylaklık arasındaki ilişkide düzenleyici etkisinin
bulunduğunu göstermiştir.
Düzenleyici etkiyi daha iyi ifade edebilmek için, regresyon eğrileri temel
alınarak grafik oluşturulmuş ve incelenmiştir (Şekil 4.1.). Grafik
incelendiğinde, dışa dönüklük kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ile sosyal
aylaklık arasındaki negatif ilişkiyi güçlendirdiği anlaşılmaktadır. Dışa dönüklük
kişilik özelliği baskın bireylerde psikolojik sözleşme ve sosyal aylaklık
arasındaki negatif ilişkinin daha güçlü olduğu gözlenmiştir. Bu sonuca göre H2a
hipotezi kabul edilmiştir.
62
4.6.3 Duygusal dengeliliğin düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen
sonuçlar
63
4.6.4 Uyumluluğun düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen sonuçlar
64
4.6.5 Öz disiplinin düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen sonuçlar
Düzenleyici etkiyi daha iyi ifade edebilmek için, regresyon eğrileri temel
alınarak grafik oluşturulmuş ve incelenmiştir (Şekil 4.2). Grafik incelendiğinde,
65
öz disiplin kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ile sosyal aylaklık arasındaki
negatif ilişkiyi güçlendirdiği anlaşılmaktadır. Öz disiplin kişilik özelliği baskın
bireylerde psikolojik sözleşme ve sosyal aylaklık arasındaki negatif ilişkinin
daha güçlü olduğu gözlenmiştir. Bu sonuca göre H2d hipotezi kabul edilmiştir.
4.6.6 Yeni deneyimlere açıklığın düzenleyici etkisinin test edilmesi ile elde edilen
sonuçlar
66
Çizelge 4.10: Psikolojik Sözleşme ve Yeni Deneyimlere Açıklığın Sosyal
Aylaklık Üzerine Etkilerine İlişkin Hiyerarşik Regresyon Analiz Sonuçları
Predictors Model 1 Model 2 Model 3
Β Β Β
Psikolojik Sözleşme (PS) -0,168** -0,166** -0,168**
Açıklık (AÇ) -0,009 -0,030
Düzenleyici Etki (PSxAÇ) -0,143*
ΔR2 0,028 0,000 0,020
ΔF 8,69** 0,026 6,30*
R2 0,028 0,028 0,048
F 8,69** 4,34* 5,05**
* **
p<0,05; p<0,01;
Düzenleyici etkiyi daha iyi ifade edebilmek için, regresyon eğrileri temel
alınarak grafik oluşturulmuş ve incelenmiştir (Şekil 4.3). Grafik incelendiğinde,
yeni deneyimlere açıklık kişilik özelliğinin psikolojik sözleşme ile sosyal
aylaklık arasındaki negatif ilişkiyi güçlendirdiği anlaşılmaktadır. Yeni
deneyimlere açıklık kişilik özelliği baskın bireylerde psikolojik sözleşme ve
sosyal aylaklık arasındaki negatif ilişkinin daha güçlü olduğu gözlenmiştir. Bu
sonuca göre H2e hipotezi kabul edilmiştir.
67
Şekil 4.3:Psikolojik Sözleşme ve Sosyal Kaytarma Arasındaki İlişkide Yeni
Deneyimlere Açıklığın Düzenleyici Etkisi, PS: Psikolojik Sözleşme, AÇ= Açıklık,
SK= Sosyal Kaytarma
68
Çizelge 4.11: Sosyal Aylaklık Puanlarının Cinsiyete Göre Karşılaştırılması
69
Çizelge 4.13: Sosyal Aylaklık Puanlarının Eğitim Durumuna Göre
Karşılaştırılması
Değişken Eğitim durumu N Ortalama Ss F p
Çalışma İlkokul 4 3,08 0,75 0,76 0,58
arkadaşı Ortaokul 11 2,64 0,35
sosyal
aylaklık Lise 88 2,90 0,87
Ön lisans 44 2,65 0,90
Lisans 115 2,77 0,78
Yüksek lisans 41 2,79 0,80
70
davranışının, çalışanların mesleki kıdemine göre farklılık göstermediği tespit
edilmiştir. Bu sonuca göre H3d hipotezi kabul edilmemiştir.
71
işletmedeki mesleki kıdem ve çalışılan departmandaki kişi sayısı değişkenlerine
göre anlamlı bir farklılık göstermediği gözlenmiştir. Dolayısıyla, H3 hipotezi
destek görmemiştir.
72
5. TARTIŞMA
Yeni deneyime açıklık kişilik özelliği proaktif olmak ile ilişkilidir. Yeni
deneyimlere açık kişiler, işbirlikçi, duyarlı, yardımsever, analitik düşünen, yeni
çözüm önerileri getirebilen ve daha az rekabetçi kişilerdir (Park ve
Antonioni,2007; akt. Tozkoparan,2013).
73
çevresindeki insanlara güven duyabilen bireylerdir. Bu nedenle duygusal
dengeliliği yüksek bireyler örgüt içerisinde olumsuz bir durumla karşılaşsalar
bile performanslarını düşürmeyerek diğer grup üyeleri ile iş birliği içerisinde
çalışmaya devam edebilirler. Aynı şekilde uyumluluk kişilik özelliğine sahip
bireyler diğer grup üyeleri ile çatışma yaşamaktansa uyum içerisinde çalışmayı
tercih edebilirler. Mount, Barrick ve Stewar (1998), yapmış oldukları meta
analiz çalışmasında bu bulguyu desteklemektedirler. Araştırmaya göre
uyumluluk, sorumluluk ve duygusal dengelilik özelliklerinin performansla
pozitif yönde ilişkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca bireyler duygusal dengelilik
ve uyumluluk özelliğine sahip iseler takım çalışmalarındaki performanslarının
ikili ilişkilerdeki performanslarından daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.
Uyumluluk kişilik özelliği grup içerisinde performansı arttırıcı bir etken iken
yüksek uyumluluk düzeyi bazı durumlarda kişi için olumsuz olabilir. Örneğin
çalışma arkadaşı sosyal aylaklık yapsa dahi birey bu duruma ses çıkartmayarak
sosyal aylaklık yapan çalışma arkadaşının işlerini üstlenebilir. Schipper (2014;
akt. Özkan, 2018) araştırmasında, sosyal aylaklık üzerine yapmış olduğu
çalışmalarında; sorumluluk ve uyumluluk kişilik özellikleri yüksek olan
bireylerin sosyal aylaklık davranışının telafi edilmesinde bir etken olduğunu
ileri sürmüştür.
74
edilebilir olur ve işten ayrılma niyetleri oluşmaya başlar. Bu noktada psikolojik
sözleşme ihlali algısına sahip çalışanın sosyal aylaklık davranışında bulunuyor
olması, beklenen bir sonuç olmuştur. Adams'ın eşitlik kuramına göre çalışan,
yaptığı işte girdi ve çıktı oranını hesaplamaktadır. Çalışanın işi için bulunduğu
fedakarlıklar ve sonuçta elde ettiği değerler arasındaki denge önem taşımaktadır
(Huseman vd., 1987, akt. Kılıç,2016). Çalışanlar kendi harcadıkları emek
sonucunda ortaya çıkan çıktılar ile aynı konumdaki çalışanların harcadıkları
emek ile sonuçları arasında karşılaştırma yapmaktadırlar. Çalışan eğer
adaletsizlik algılarsa performansını düşürerek kendi adaletini sağlamaya
çalışacaktır. (Sabuncuoğlu & Tüz, 2013). Nitekim kişilerin grup içerisinde
çalışırken, bireysel çalışmalarına göre daha az çaba sarf etmesi olarak
tanımlanan (Williams, Karau & Bourgeois, 1993; akt. Kara,2020) sosyal
aylaklık, çalışanın kendi adaletini sağlama yolu olarak düşünülebilir.
75
ve uyumluluk özelliklerinin ise düzenleyici rolleri bulunamamıştır. Hatipoğlu ve
Akduman (2019), psikolojik sözleşme ihlalinin örgütsel sessizlik üzerindeki
etkisinde kişilik özelliklerinin aracı rolünü araştırdığı çalışmasında dışa
dönüklük, uyumluluk ve deneyime açıklık kişilik özelliklerine sahip çalışanların
kendilerine verilen sözler yerine getirilmediğinde sessiz kalmadıklarını tespit
etmişlerdir. Bu sonuçlar, araştırma bulgularını da destekler niteliktedir.
76
arasındaki negatif ilişkinin daha güçlü olduğu söylenebilir. Öz disiplin ile iş
performansı arasında ilişki olduğu geçmiş literatür çalışmalarınca da
bilinmektedir. Öz disiplini yüksek olan çalışanların hedef odaklı, kararlı kişilik
özelliklerine sahip olduklarından performanslarını yüksek tutmaktadırlar. Bu
nedenle psikolojik sözleşmelerinin yüksek olması sosyal aylaklık davranışını
ortadan kaldırabilmektedir.
77
grup ile uyum içerisinde çalıştığı geçmiş literatür çalışmalarınca bilinmektedir.
Stres ile daha rahat baş edebilen bu bireyler psikolojik sözleşme ihlali
karşısında sakin, ılımlı ve iyimser kalabilirler. Takım arkadaşları ile uyumlu bir
şekilde çalışmaya devam edebilirler. Bu nedenle duygusal dengelilik kişilik
özelliğinin psikolojik sözleşme ile sosyal aylaklık arasındaki ilişkide
düzenleyici ilişkisinin olmadığı düşünülmektedir.
78
sonucunda elde edecekleri ödül, terfi, maddi kazanç, statü gibi ortak
kazançlarının cezbedici olması sosyal aylaklığı azaltabilmektedir.
Anketi cevaplayan çalışanların 50’si (%16,5) 18-25 yaş arası, 138’i (%45,5) 26-
32 yaş arası, 86’sı (%28,4) 33-39 yaş arası, 15’i (%5) 40-46 yaş arası, 13’ü
(%4,3) 47-55 yaş arası, 1’i (0,3) 56 yaş ve üstüdür. Çalışma sonucuna göre
çalışanların sosyal aylaklık düzeyleri ile yaş değişkeni arasında anlamlı bir
farklılık bulunamamıştır. Tolukan, Bayrak ve Doğan'ın (2017) antrenörlerin
sosyal aylaklık algılarını inceledikleri araştırmasında; antrenörlerin yaşları
düştükçe sosyal aylaklık algılarının arttığı tespit etmişlerdir. Doğan, Bozkurt ve
Demir (2012), 26-35 yaş aralığındaki yöneticilerin diğer yaş aralığındaki
yöneticilere göre sosyal aylaklık davranışını daha fazla algıladıkları sonucuna
varmışlardır. Aydemir (2019), çalışmamızla benzer bir sonuç elde ederek
çalışanların sosyal aylaklık davranışı ile yaş arasında anlamlı bir farklılık
bulunmadığını tespit etmiştir. Aynı şekilde Kara (2020), çalışmasında sosyal
aylaklık algısı ile yaş arasında anlamlı bir farklılık bulamamıştır.
Anket katılımcılarının 4’ü (%1,3) ilkokul, 11’i (%3,6) ortaokul, 88’i (%29) lise,
44’ü (%14,5) ön lisans, 115’i (%38) lisans, 41’i (13,5) yüksek lisans
mezunudur. Araştırma sonucuna göre çalışanların sosyal aylaklık düzeyleri
eğitim durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Tolukan, Bayrak ve
Doğan'ın (2017) Araştırmanın bir diğer sonucuna göre ise antrenörlerin eğitim
79
düzeylerinin algılanan sosyal aylaklık düzeyleri ile anlamlı bir değişiklik
göstermediği tespit edilmiştir. Aydemir (2019), çalışanların sosyal aylaklık
davranışı ile eğitim düzeyi arasında anlamlı bir farklılık bulamamıştır. Bu
çalışmalar bulgumuzu desteklerken Uslu ve Çavuş (2014), farklı bir sonuç
bularak sosyal aylaklık davranışının en çok ön lisans mezunlarında olduğu
gözlemlemişlerdir.
Anket katılımcılarının çalıştıkları kurumda 54’ü (%17,8) 0-1 yıl, 66’sı (%21,8)
2-3 yıl, 98’i (%32,3) 4-7 yıl, 15’i (%5) 11-15 yıl, 11’i (%3,6) 16 yıl üstü kıdemi
bulunmaktadır. Araştırma sonucuna göre çalışanların sosyal aylaklık düzeyleri
kıdeme göre farklılık göstermemiştir. Tolukan, Bayrak ve Doğan'ın (2017)
yapmış oldukları çalışmada antrenörlerin kıdemi düştükçe algılanan sosyal
aylaklık düzeylerinin de düştüğü tespit edilmiştir. Metiner (2019), çalışanların
kıdem sürelerine göre sosyal aylaklık düzeylerinde farklılık bulamamıştır.
Aydemir (2019), çalışanların sosyal aylaklık davranışı ile çalışma süreleri
arasında anlamlı bir farklılık bulamamıştır. Doğan, Bozkurt ve Demir (2012),
Kıdem değişkeni açısından yönetici ve çalışan gruplarının sosyal kaytarma ve
görev görünürlükleri algılamaları arasında ise herhangi bir farklılık
saptanamamıştır. Bu çalışmalar bulgumuzu desteklemektedir.
80
olduğu modellerde daha açıklayıcı ve detaylı sonuçlar alınabileceği
düşünülmektedir.
Araştırma, psikolojik sözleşme ihlali ile sosyal aylaklık arasındaki ilişkiyi beş
faktör kişilik özellikleri bağlamında incelemesi ve bu konuda Türkiye'deki
sınırlı araştırmalardan biri olması nedeniyle önemlidir. Bu çalışma gelecek
araştırmacılar için kaynak oluşturabilir. Çalışma verileri özel sektörde çalışan
kişilerden elde edilmiş olup, gelecek araştırmacıların kamu sektöründe çalışan
kişilerden veri toplanarak, karşılaştırmalı analizlerle literatüre katkı
sağlayabilecekleri düşünülmektedir. Çalışma beş faktör kişilik özellikleri anketi
kullanılarak beş farklı kişilik tipi baz alınarak oluşturulmuştur. Kişiliği
oluşturan birçok etmen olduğu göz önüne alındığında farklı kişilik boyutları
çalışmaya dahil edilerek sonuçlar zenginleştirilebilir.
81
KAYNAKLAR
82
Behrem, Ü. (2017), "Beş Faktör Kişilik Özelliklerinin Örgütsel Adalet Algısı
Aracılığıyla Üretkenlik Karşıtı Davranışlar Üzerine Etkisinin İncelenmesine
Yönelik Bir Araştırma", Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Benet-Martinez, V. & John, O. P. (1998), Los Cinco Grandes Across Cultures and
Ethnic Groups: Multitrait Multimethod Analyses of the Big Five in Spanish
and English, American Psychological Association, vol.75(3), pp.729–750.
Blau, P. (1964), Exchange and Power in Social Life, New York: Jossey-Bass.
Bulut, M. & Yıldız, M. (2018), Tanrı’ya Bağlanma Biçimlerinin Beş Faktör Kişilik
Özelliklerine Göre Yordanması, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, vol.32(44), pp.79-98.
Browne, M. W., & Cudeck, R. (1992), Alternative Ways Of Assessing Model Fit.
Sociological Methods & Research, vol.21(2), pp.230-258.
Burger, J. (2016), Kişilik, Kaknüs Yayınevi, 5.Basım, İstanbul.
Büyükyılmaz, O. (2013), "Akademik Personel Açısından Psikolojik Sözleşme İhlali
ile İşten Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkilerin Analizi", Doktora Tezi, Bülent
Ecevit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Zonguldak.
Byrne, B. (1989), A Primer of LISREL, Basic Assumptions and Programming for
Confirmatory Factor Analysis Models. New York: Springer.
Comer, D. (1995), A Model Of Social Loafing İn Real Work Groups, Human
Relations, Vol.48(6), pp.647-667.
Cüceloğlu, D. (1997), İnsan ve Davranışı, 10.Basım, Remzi Kitapevi, İstanbul.
Çakar, D. N. & Yıldız, S. (2009), Örgütsel Adaletin İş Tatmini Üzerindeki Etkisi:
“Algılanan Örgütsel Destek” Bir Ara Değişken mi? Elektronik Sosyal
Bilimler Dergisi, vol.8(28), pp.68-90.
Çetin, F. & Varoğlu, A. (2009), Özellikler Bağlamında Girişimcinin Beş Faktör
Kişilik Örüntüsü, Savunma Bilimleri Dergisi, vol.8(2), pp.51-66.
Çetin, S. (2018), “Aşçıların Beş Faktör Kişilik Özellikleri, Bireysel İnovasyon
Algısı, Bireysel İnovasyon Davranışı İlişkisi: Bursa Örneği", Doktora Tezi,
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Balıkesir.
Çetinkaya F. & Özkara B. (2015), Hizmet İşletmelerinde Psikolojik Sözleşme
İhlalleri ve Örgütsel Sinizm İlişkisi: Kapadokya Bölgesi 4 ve 5 Yıldızlı Otel
İşletmelerinde Bir Araştırma, Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, vol.9(72), pp.72-91.
Çinkılıç,A. (2017), “Örgütsel Adalet Algısının İşkoliklik ve Sosyal Aylaklık
Üzerindeki Etkisi: Kafkas Üniversitesi Üzerine Bir Araştırma”, Yüksek
Lisans Tezi, Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kars.
Çivitci, N. & Arıcıoğlu, A. (2012), Psikolojik Danışman Adaylarının Yardım Etme
Stilleri ve Beş Faktör Kuramına Dayalı Kişilik Özellikleri, Mehmet Akif
Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,vol.1(23), pp.78-96.
Çolak, H., Yıldırım, Ş. & Esen, Ü. (2018), Çalışanların Yalan Söyleme Eğilimi ve
Üretkenlik Karşıtı Davranışları Arasındaki İlişkide Kişiliğin Düzenleyici
Rolü, Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,
vol.20(2), pp.76-95.
Doğan, A., Bozkurt, S.& Demir, R. (2012),Sosyal Kaytarma Davranışı ile
Algılanan Görev Görünürlüğü Arasındaki İlişkinin İncelenmesine Yönelik
Bir Araştırma, Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, vol.12(24), pp.53-80.
Efeoğlu, İ.E. & İplik, E. (2011), Algılanan Örgütsel Adaletin Örgütsel Sinizm
Üzerindeki Etkilerini Belirlemeye Yönelik İlaç Sektöründe Bir Uygulama,
83
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, vol.20 (3), pp.343-
360.
Envergil, D. (2018), "Sağlık Çalışanlarının Psikolojik Sözleşme Algılarının Örgütsel
Güven, Örgütsel Özdeşleşme ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Üzerindeki
Etkisi", Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Eren, E. (1979), İşletme Örgütleri Açısından Yönetim Psikolojisi.
Eren, E. (2014), Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, 14. Baskı, Beta
Yayınevi, İstanbul.
Erdem, H. (2016), Özel Banka Çalışanlarında Psikolojik Sözleşme İhlalleri ile
Örgütsel Adalet Etkileşimi: Elazığ İlinde Bir Araştırma, İşletme Araştırmaları
Dergisi, vol.8(1), pp.1-18.
Erdoğan, M. (2015), "Psikolojik Sözleşme İhlali Algısının Örgütsel Sinizm ve
Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkisi: Konaklama İşletmelerinde Bir Uygulama”,
Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi, Erzurum.
Ertürk, Y. (2012), Davranış Bilimleri, 1. Baskı, Kutupyıldızı Yayınları, İstanbul.
George, J. (1992), Extrinsic And Intrinsic Origins Of Perceived Social Loafing In
Organızatıons, Academy Of Management Journal, vol.35(1), pp.191-202.
Gouldner, A. (1960), The Norm Of Reciprocity: A Preliminary Statement, American
Sociological Review, vol.25(2).pp.161-178.
Gök, G. & Koca,D. (2016), Sağlık Çalışanlarında Hiyerarşi Ve Takım Eğiliminin
Sosyal Kaytarmaya Etkisi: Isparta İlçe Hastaneleri Örneği, Mehmet Akif
Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, vol. 8(17), pp.354-375.
Guliyeva, D. (2018), "Psikolojik Sözleşme, Kişi, Örgüt Uyumu, Örgütsel Çekicilik
ve Duygusal Emek Düzeyleri Arasındaki İlişkilerinin İncelenmesi;
Konaklama İşletmelerinde Çalışanlar Üzerine Bir Araştırma", Doktora Tezi,
İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
Gültaş, İ. & Tüzüner, V. (2017), Verimlilik Karşıtı İş Davranışlarının Beş Faktör
Kişilik Özellikleri ve Bilişsel Yetenek ile İlişkisi, İstanbul Üniversitesi
İşletme Fakültesi Dergisi, vol.46(1), pp.47-61.
Güney, S. (2012), Örgütsel Davranış,2.Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara.
Gürsel, M. (2015), Örgüt Sosyolojisi,1. Baskı, Pagem Akademi, Ankara.
Harkins, S., Latane, B.& Williams, K. (1980), Social Loafing: Allocating Effortor
Takin İs Easy? Journal Of Experimental Social Psychology, vol.16(5),
pp.457-465.
Harkins, S. & Petty R. (1982), Effects Of Task Difficulty And Task Uniqueness On
Social Loafing, Journal of Personality and Social Psychology, vol.43(6),
pp.1214-1299.
Hatipoğlu,Z. & Akduman,G. (2019), Psikolojik Sözleşme İhlalinin Örgütsel
Sessizlik Üzerindeki Etkisinde Kişilik Özelliklerinin Aracı Rolü ,Elektronik
Sosyal Bilimler Dergisi, vol.18(72),pp.2129-2151.
Hung T., Chi N.& Lu W. (2009), Exploring the Relationships Between Perceived
Coworker Loafing and Counterproductive Work Behaviors: The Mediating
Role of a Revenge Motive, Journal of Business and Psychology, vol.24(3),
pp.257-27
Ilgın, B (2010), "Örgütsel Vatandaşlık Davranışlarının Oluşumunda ve Sosyal
Kaytarma ile İlişkisinde, Duygusal Zeka Ve Lider Üye Etkileşiminin Rolü”,
Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Izgar, H."Derl."(2012), Endüstri ve Örgüt Psikolojisi,3. Baskı, Eğitim Yayınevi,
Konya.
84
İnanç, B. & Yerlikaya, E. (2017), Kişilik Kuramları,13.Baskı, Pagem Yayınları,
Ankara.
İrengün, O. (2014), " Beş Faktör Kişilik Kuramının Sosyal Girişimcilik Yönelimine
Etkisi ve Bir Alan Araştırması", Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi,
İstanbul.
İşcan Ö.F. & Sayın U. (2010), Örgütsel Adalet, İş Tatmini ve Örgütsel Güven
Arasındaki İlişki, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi,
vol.24.(4), pp.195-216.
İşçi, E. (2010). "Psikolojik Sözleşme İhlalinin Örgütsel Vatandaşlık Davranışı ve
İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisinde Güvenin Rolü", Doktora Tezi,
Marmara Üniversitesi, İstanbul.
İyigün, N.Ö. (2012), Örgütsel Adalet: Kuramsal Bir Yaklaşım, İstanbul Ticaret
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, vol.11(21), pp.49-64.
Jackson, J.M.& Harkins, S.G. (1985), Equity in Effort: An Explanation of the
Social Loafing Effect, Journal of Personality and Social Psychology,
vol.49(5), pp.1199-1206.
Jones, G. (1984), Task Visibility, Free Riding, and Shirking: Explaining the Effect
of Structure and Technology on Employee Behavior , The Academy of
Management Review, vol. 9(4), pp.684-685.
Jöreskog, K. G., & Sörbom, D. (1993). Lısrel 8: Structural equation modeling with
the simplis command language. Lincolnwood: Scientific Software
International, Inc.
Kafes, M. & Kaya, Ş. (2017), Sosyal Kaytarma Davranışı Üzerine Yapılmış
Çalışmaların İncelenmesi, Türk ve İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar
Dergisi, vol.4(11), pp.227-245.
Kanten, P. & Ülker, F. (2014), Yönetim Tarzının Üretkenlik Karşıtı İş
Davranışlarına Etkisinde İşe Yabancılaşmanın Aracılık Rolü, Muğla Sıtkı
Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, vol.32, pp.16-40.
Kara, A. (2020)," Kültürel Sıkılık-Esnekliğin Sosyal Kaytarmaya Etkisinde Örgütsel
Adalet ve İletişim Doyumunun Aracılık Etkisi”, Doktora Tezi, Gazi
Üniversitesi, Ankara.
Karaeminoğulları, A. (2006), “Öğretim Elemanlarının Örgütsel Adalet Algıları ile
Sergiledikleri Üretkenliğe Aykırı Davranışlar Arasındaki İlişki ve Bir
Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
Karau, S.& Williams, K. (1991), Social Loafing And Social Compansatıon:The
Effects Of Expectations Of Co-Worker Performance, Journal of Personality
and Social Psychology, vol.61(4), pp.570-581.
Karau, S.& Williams, K. (1993), Social Loafing: A Meta-Analytic Review and
Theoretical Integration, Journal of Personality and Social Psychology,
vol.65(4), pp.681-706.
Karau, S. & Williams, K. (1995). Social Loafing: Research Findings, Implications,
and Future Directions, Current Directions in Psychological Science, vol.4(5),
pp.134-140.
Karau, S.& Hart, J. (1998), Group Cohesiveness and Social Loafing: Effects of a
Social Interaction Manipulation on Individual Motivation Within Groups,
Group Dynamics: Theory, Research and Practice, vol.2(3), pp.185-191.
Karasar,N. (2018), Bilimsel Araştırma Yöntemi , 33.Baskı, Nobel Yayınevi, Ankara.
Karcıoğlu,F. & Türker, E. (2010), Psikolojik Sözleşme İle Örgütsel Bağlılık
İlişkisi: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir Uygulama, Atatürk Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, vol. 24(2), pp.121-140.
85
Kayıkçı, M. (2019), “Algılanan Liderlik Davranışının Sosyal Kaytarmaya Etkisinde
Pozitif Psikolojik Sermayenin Aracılık Rolü: Otel İşletmelerinde Bir
Araştırma”, Doktora Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya.
Keser, A., Yılmaz, G. & Yürür, S. (2009), Çalışma Yaşamında Davranış,1. Baskı,
Umuttepe Yayınları, Kocaeli.
Kılıç, D. (2016), Adams’ın Eşitlik Kuramı Bağlamında Müzik Öğretmenlerinin İş
Tatminini Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma, Balıkesir University The
Journal of Social Sciences Institute, vol.19(36), pp.193-234.
Kidwell, E.R. &Bennett, N. (1993), Employee Propensity to With hold Effort: A
Conceptual Model ToIntersect Three Avenues Of Research, Academy of
Management Review, vol.18(3), pp.429-456
Koçel, T. (2013)., İşletme Yöneticiliği,14. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul.
Köknel, Ö. (2005), Kaygıdan Mutluluğa; Kişilik,17. Basım, Altın Kitaplar, İstanbul.
Kravitz,D. &Martin, B. (1986), Ringelmann Rediscovered: The Original Article,
Journal of Personality and Social Psychology, vol. 50(5), pp.936-941.
Kurt, D. &Yıldız, E. (2017), Kişilik Kuramları, 2.Baskı, Pagem Akademi, Ankara.
Kurt, H. (2019), "Psikolojik Sözleşme İhlalinin İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki
Etkisinde Çalışanın Algıladığı Lider-Üye Etkileşimi Kalitesinin Rolü",
Doktora Tezi, Arel Üniversitesi, İstanbul.
Küçükaltan, D., Tükeltürk, Ş.& Gürkan, G. (Ed.). (2015), Örgütsel Davranışta
Güncel Konular, 1.Baskı, Detay Yayıncılık, Ankara.
Latene, B., Williams, K.&Harkins, S. (1979), Many Hands Make Light the Work:
The Causes and Consequences of Social Loafing, Journal of Personality and
Social Psychology, vol. 37(6), pp.822-832.
Liden R., Wayne S., Jaworski R.&Bennet N. (2004), Social Loafing: A Field
Investigation ,Journal of Management, vol.30(2), pp.285-304.
Mardia, K. V. (1970), Measures Of Multivariate Skewness And Kurtosis With
Applications, Biometrika, vol.57(3), pp.519-530.
McDonald, R. P., & Marsh, H. W. (1990), Choosing A Multivariate Model:
Noncentrality And Goodness Of Fit, Psychological bulletin, vol.107(2),
pp.247-255.
Metiner, E. (2019), "Algılanan Sosyal Kaytarma ve Örgütsel Desteğin İşe
Adanmışlık Üzerine Etkisi", Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Morgan, C. (2017), Psikolojiye Giriş, 22.Baskı, Eğitim Kitapevi Yayınları, Konya.
Morrison E. & Robinson S. (1997),When Employee Feel Betrayed: A Model Of
How Psychological Contract Vıolatıon Develops, Academy of Management
Rewiev, vol.22(1), pp.226-256.
Murphy, S., Wayne S., Liden R& Erdoğan B. (2003), Understanding Social
Loafing: The Role Of Justice Perceptions And Exchange Relationships,
Human Relations, vol.56(1), pp.61-84.
Ötken, A.&Cenkci, T. (2013), Beş Faktör Kişilik Modeli ve Örgütsel Muhalefet
Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma, Öneri Dergisi, vol.10(39), pp.41-51.
Özkan, Ç. (2018), "Çalışanların Kişilik Özelliklerinin Hizmet Verme Yatkınlıkları
ve Sosyal Kaytarma Davranışları Üzerindeki Etkisi: Otel İşletmeleri Üzerine
Bir Araştırma", Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Edirne.
Özek, H. (2015), "Örgütlerde Sosyal Kaytarma Davranışı ile Psikolojik İklim İlişkisi
ve Konuyla İlgili Bir Araştırma", Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
86
Özer, E. (2013), "Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Sağlamlık Düzeylerinin
Duygusal Zeka Ve Beş Faktör Kişilik Özellikleri Açısından İncelenmesi",
Doktora Tezi, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Konya.
Özgen H. & Özgen H. (2010), Psikolojik Sözleşme ve Boyutlarının İş Tatmini,
Örgütsel Bağlılık ve İşten Ayrılma Niyetine Etkileri: Tıbbi Satış Temsilcileri
Üzerinde Bir Araştırma, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, vol. 19(1), pp.1-19.
Piezon, S., Donaldson,R. (2015), Online Groups and Social Loafing: Understanding
Student-Group Interactions, Online Journal Of Distance Learning
Administration, vol. 8(4), pp.1-11.
Rousseau, D. (1990), New Hire Perceptions Of Their Own And Their Employer's
Obligations: A Study Of Psychological Contracts, Journal Of Organizatıonal
Behavıor, vol.11(5), pp. 389-400.
Robinson S. & Morrisson D. (2000), The Development Of Psychological Contract
Breach And Violation: A Longitudinal Study, Journal Of Organizational
Behavior,vol. 21(5), pp.525-546.
Robbins, S. & Judge T. (2013), Örgütsel Davranış, 14. Basım, Nobel Yayınevi,
Çeviri Editörü: Prof.Dr.İnci Erdem, Ankara.
Rousseau, D.&Schalk R. (2000), Pyschological Contract In Employment, Cross-
National Perspectives, Sage Publications, London.
Robinson S. &Rousseau D. (1994), Violating The Psychological Contract: Not The
Exception But The Norm, Journal Of Organizational Behavıor, vol. 15(3),
pp.245-259.
Rousseau, D. (2000), Psychological Contract Inventory, Technical Report, Carnegie
Mellon University, USA.
Rousseau, D. (2004), Psychological Contracts in the Workplace: Understanding the
Ties That Motivate, Academy of Management Executive, vol. 18(1), pp.120-
128.
Sabuncuoğlu, Z. &Tüz, M. (1995), Örgütsel Psikoloji,1.Baskı, Ezgi Kitapevi,
Bursa.
Sabuncuoğlu, Z. &Tüz, M. (2013), Örgütsel Davranış,5.Baskı, Aktüel Yayıncılık,
Bursa.
Schmitt, M. (1996), Uses And Abuses Of Coefficient Alpha, Psychological
Assessment, vol.8(4), pp.350–353.
Sevi, E. (2009), "Psikobiyolojik Kişilik Modeli ve Beş Faktör Kişilik Kuramı: Mizaç
ve Karakter Envanteri (Tci) ile Beş Faktör Kişilik Envanterinin (5FKE)
Karşılaştırılması “, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İzmir.
Shea, G. &Guzzo, R. (1987), Groups As Human Resources, Research in Personnel
And Human Resources Management, vol. 5, pp. 323-356.
Shruthi, V.K & K P, Hemant, (2012), Influence Of Psychologıcal Contract On
Emoloyee-Employer Relationship, Journal of Exclusive Management
Science, vol.1(7), pp.290.
Solmuş, T. (2010), İşyeri Terapisi, 1.Basım, Papatya Yayıncılık Eğitim, İstanbul.
Sökmen, A., Bilsel, M.A.& Erbil, C. (2013), Örgütsel Adaletin Çalışan
Motivasyonu ve Performası Üzerindeki Etkisi: Bankacılık Sektöründe bir
Araştırma, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, vol.15(1),
pp.43-62.
87
Stark, E., Shaw J. &Duffy, M. (2007), Preference for Group Work, Winning
Orientation, and Social Loafing Behavior in Groups, Group&Organizational
Management, vol.32(6), pp.699-723.
Sümer, N. & Sümer, H. C. (2005), Beş faktör kişilik özellikleri ölçeği
(Yayınlanmamış çalışma).
Syzmanski, K.&Harkins, S. (1987), Social Loafing and Self-Evaluation With a
Social Standard, Journal Of Personality and Social Pyshocology, vol.53(5),
pp.891-897.
Şenturan, Ş. (2014). Örnek Olaylarla Örgütsel Davranış, 1. Baskı, Beta Yayınevi,
İstanbul.
Şimşek, M., Akgemci, T. & Çelik, A. (2011). Davranış Bilimlerine Giriş ve
Örgütlerde Davranış,7. Baskı, Gazi Kitapevi, Ankara.
Tabachnick, B. G., & Fidell, L. S. (2007), Using Multivariate Statistics, (5th ed.)
Boston: Allyn and Bacon.
Tanaka, J. S., & Huba, G. J. (1985), A Fit İndex For Covariance Structure Models
Under Arbitrary GLS Estimation, British Journal of Mathematical and
Statistical Psychology, vol.38, pp.197-201.
Tavşancıl, E. (2005), Tutumların Ölçülmesi ve SPSS ile Veri Analizi, Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
Tekin, Ö. (2012), "Yabancılaşma ve Beş Faktör Kişilik Özellikleri Arasındaki
İlişkiler: Antalya Kemer’deki Beş Yıldızlı Otel İşletmeleri Çalışanları
Üzerinde Bir Uygulama" , Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Antalya.
Tekin, Ö., Turan,S., Özmen, M.,Turhan,A., Kökçü, A. (2012),Beş Faktör Kişilik
Özellikleri Ve Örgütsel Çatışma Yönetimi Arasındaki İlişkiler: Ankara'daki
Beş Yıldızlı Otel İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama, Journal of Yasar
University, vol.27(7), pp.4611-4641.
Titrek O. (2009), Okul Türüne Göre Okullardaki Örgütsel Adalet Düzeyi,
Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, vol.6.(2), pp.551-573
Tolukan, E., Bayrak, M. & Doğan, P. (2017), Antrenörlerin Sosyal Kaytarma
Algılarının İncelenmesi, Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi,
vol.2(1), pp.2536-5339
Topçu, M. & Basım, H. (2012), Kişilik Özelliklerinin Psikolojik Sözleşme Algısına
Etkisi: Kobi’lerde Bir Araştırma, 8. Kobiler ve Verimlilik Kongre Kitabı,
Editörler: Prof.Dr.Müge İşeri, Yrd.Doç.Dr. Gülsüm Gökgöz, Yrd. Doç.Dr.
Asuman Sönmez, İstanbul.
Tozkoparan, G. (2013), Beş Faktör Kişilik Özelliklerinin Çatışma Yönetim
Tarzlarına Etkisi: Yöneticiler Üzerinde Bir Araştırma, Ekonomik ve Sosyal
Araştırmalar Dergisi, vol.9(2), pp.189-231.
Triplett, N. (1898), The Dynamogenic Factors in Pace making and Competition,
The American Journal of Psychology, vol.9(4), pp.507-533.
Turnley,W.H & Feldman,D.C (1999a), The İmpact Of Psychological Contract
Violations On Exit, Voice, Loyalty, And Neglect ,Human Relations,
vol.52(7).,pp.1-18.
Turnley, W.H. &Feldman, D.C (1999b), A Discrepancy Model Of Psychological
Contract Violations, Human Resources Management, vol. 9(3), pp.367-368.
Tükeltürk,Ş. , Perçin, N. & Berrin,G. (2012), Psikolojik Kontrat İhlal Algısı ile
Örgütsel Bağlılık İlişkisi: Otel İşletmeleri Üzerine Bir Araştırma, Yönetim
Bilimleri Dergisi, vol.10(20),pp.93-110.
88
Tambay, A. (2018), "İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamalarının Örgütsel Bağlılığa
Etkisinde Psikolojik Sözleşmenin Aracılık Rolü: Çimento Sektöründe Bir
Araştırma", Doktora tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya.
Topaloğlu, H &Arastaman, G. (2016), Örgütlerde Psikolojik Sözleşme Üzerine
Kuramsal Bir Değerlendirme, Ihlara Eğitim Araştırma Dergisi, vol.1(2),
pp.25-36.
Uslu, Y. & Çavuş, M.F (2014), Örgütsel Adalet ve Kaytarma Davranışları, Odü
Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, vol.4(9), pp.51-54.
Üçok, D.&Torun, A. (2014), Tükenmişliği Etkileyen Olumsuz Tutum ve
Beklentiler: Sinik Tutum ve Psikolojik Sözleşme İhlali Algısı Üzerine Bir
Araştırma,Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, vol. 28(1),
pp.231-250.
Ülke, H.E. (2006), "Investigating The Role Of Personality And Justice Perceptions
On Social Loafing", Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Ülker, R. (2014), "Değer beklenti kuramına göre satın alma davranışı, Iphone5 ve
SamsungG S4 Örneği", Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Yavuzer, H. (2016), Çocuk ve suç,17. Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul.
Yeniçeri, Ö., Demirel,Y . & Seçkin, Z. (2009), Örgütsel Adalet ile Duygusal
Tükenmişlik Arasındaki İlişki: İmalat Sanayi Çalışanları Üzerine Bir
Araştırma, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Dergisi, vol.16(1), pp.83-99.
Yıldırım, F., (2007). “İş Doyumu ile Örgütsel Adalet İlişkisi”, Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, vol.62(1), pp.253–278.
Yıldız, T. & Aykanat, Z. (2017), Psikolojik Sözleşme Kavramının Evrimsel
Gelişiminin Bilimsel Haritalama Yöntemiyle İncelenmesi, Yönetim bilimleri
dergisi, vol.15(29), pp.243-263.
Yılmaz,G. (2004), “İnsan Kaynakları Uygulamalarına İlişkin Örgütsel Adalet
Algısının Çalışanların Tutum ve Davranışları Üzerindeki Etkisi”, Doktora
Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
Yörükoğlu, A. (2002), Çocuk Ruh Sağlığı, 25. Baskı, Özgür Yayınları, İstanbul.
Zajonc, R. (1965), Social Facilation, American Association For The Advancement of
Science, vol.149, pp.269-274.
İnternet Kaynakları
Türk Dil Kurumu (2011), Genel Türkçe Sözlük, viewed 18 September 2019,
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.G
TS.5d8275de59a677.91263546.
4857 Sayılı İş Kanunu (2019), viewed 18 September 2019,
http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4857.pdf.
89
EKLER
90
Ek 1: Demografik Bilgi Formu
Yaşınız …………………
Şef/Kıdemli
Üst Düzey Yönetici Müdür/ Müdür Yardımcısı
Çalıştığınız Uzman
Pozisyon
Beyaz Yaka Çalışan (Memur) Mavi Yaka Çalışan (İşçi)
91
Ek 2: Beş Faktör Kişilik Özelliği Anketi
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kendiniz hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi
Katılıyorum
Katılıyorum
Karasızım
Kesinlikle
Kesinlikle
dikkate alarak, lütfen aşağıdaki her ifade için sizin
için en uygun olan seçeneği işaretleyiniz.
1. Konuşkanımdır. 1 2 3 4 5
4. Depresyondayımdır. 1 2 3 4 5
6. Çekingenimdir. 1 2 3 4 5
7. Başkalarına yararlıyımdır. 1 2 3 4 5
8. Dikkatsizimdir. 1 2 3 4 5
13. Güvenilirimdir. 1 2 3 4 5
14. Gerginimdir. 1 2 3 4 5
92
15. Ustayımdır. 1 2 3 4 5
16. Şevkliyimdir. 1 2 3 4 5
25. Yaratıcıyımdır. 1 2 3 4 5
93
31. Utangacımdır. 1 2 3 4 5
36. Sosyalimdir. 1 2 3 4 5
94
Ek 3: Psikolojik Sözleşme İhlali Ölçeği
Kesinlikle Katılıyorum
Şu an çalıştığınız kurum hakkındaki duygu
ve düşüncelerinizi dikkate alarak, lütfen
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Katılıyorum
aşağıdaki her ifade için sizin için en uygun
Karasızım
Kesinlikle
olan seçeneği işaretleyiniz.
95
Ek 4: Çalışma Arkadaşı Sosyal Kaytarma Ölçeği
Katılıyoru
Katılıyoru
Karasızım
Kesinlikle
Kesinlikle
Katılmıyo
Katılmıyo
düşüncelerinizi dikkate alarak, lütfen aşağıdaki
her ifade için sizin için en uygun olan seçeneği
rum
rum
işaretleyiniz.
m
1. Çalışma arkadaşlarım, toplu görev dağılımlarında
1 2 3 4 5
sorumluluk almaktan kaçınırlar.
96
Ek 5: Etik Kurul Raporu
97
ÖZGEÇMİŞ
Öğrenim Durumu
Lisans :2012, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
Yüksek Lisans : 2020, İstanbul Aydın Üniversitesi,
Psikoloji Anabilim Dalı, Psikoloji
Mesleki Deneyim
BTA Denizyolları Yiyecek ve İçecek Hizmetleri -(2017-2020)
İnsan Kaynakları Uzmanı
BTA Unlu Mamuller Yiyecek ve İçecek Hizmetleri-(2015-2017)
İnsan Kaynakları Uzman Yardımcısı
Keyveni Catering- (2013-2014)
İnsan Kaynakları Sorumlusu
Hospitadent Dental Group-(2012-2013)
İnsan Kaynakları Asistanı
98