Professional Documents
Culture Documents
Kresel Siyaset
Kresel Siyaset
net/publication/371701361
Küresel Siyaset
CITATIONS READS
0 52
1 author:
Adnan Karataş
Ataturk University
46 PUBLICATIONS 50 CITATIONS
SEE PROFILE
All content following this page was uploaded by Adnan Karataş on 20 June 2023.
Copyright ©2019
The copyrights, publica ons and sales rights of this book belong to Atatürk University. All rights
reserved of this book prepared with an individual learning approach. No part of this book may
be reproduced, printed, or distributed in any form or by any means, techanical, electronic,
photocopying, magne c recording, or otherwise, without the permission of Atatürk University.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
Siyaset Bilimi
ISBN: 978-605-7894-11-3
ERZURUM, 2019
1. Bir Bilim Dalı Olarak Siyaset 4
Doç. Dr. FATİH ERTUGAY
10. Siyasal Yaşamın Giderek Önem Kazanan Yapıları: Baskı Grupları ve Sivil Toplum 202
Kuruluşları
Dr. Öğr. Üyesi ADEM ÇELİK
11. Siyasal Sistemin Yönetsel Aygıtı: Bürokrasi 226
Arş. Gör. FATİH UÇAN
12. Siyasal Sürecin Kültürel ve Toplumsal Boyutları: Siyasal Kültür, Siyasal 252
Toplumsallaşma, Kamuoyu
Doç. Dr. ATIL CEM ÇİÇEK
13. Siyasal Yaşamın Periyodik Şeması Olarak Seçimler 272
Dr. Öğr. Üyesi ABDÜLKADİR ÖZDEMİR
Editör
• Küreselleşmenin Tanım
İÇİNDEKİLER
Yelpazesi
• Küreselleşmenin Dinamikleri
• Küresel Siyaseti Açıklamaya SİYASET BİLİMİ
Yönelik Teoriler
• Önemli Bazı Küresel
Kuruluşlar
Arş. Gör.
• Küreselleşme ve Bazı Temel
Kavramlar: Etkileşimler ve Adnan KARATAŞ
Yeni Yönelimler
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı
ve dağıtımı yapılamaz.
14
Küresel Siyaset
Hiper-Küreselciler
Küreselleşme
Şüpheciler
Tartışmaları
Dönüşümcüler
İdealist Teori
Realist Teori
Küresel Siyaset Teorileri
Plüralist Teori
Küresel Siyaset
Marksist Teori
BM
OECD, IMF
Önemli Bazı Küresel
Kuruluşlar
NATO, BAB, CENTO
IUCN, GREEENPEACE
Devlet
Hukuk
Küreselleşme ve Bazı
Temel Kavramlar
Demokrasi
Yönetim
296
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Küresel Siyaset
GİRİŞ
Siyaset bilimiyle ilgili olarak yazılan bu kitabın diğer bölümlerinde siyaset,
genellikle bir devlet çatısı altında değerlendirilmektedir. Ancak siyasal olaylar ve
durumlar; devlet sınırlarını aşan, küresel bir niteliğe sahiptir. Özellikle 20. yüzyılın
sonunda devletler arasındaki ilişkilerin artması, siyasetin ulus üstü bir özelliğinin
olduğunu iyice pekiştirmiştir. Nitekim bu durum; dünyanın, McLuhan’ın ifadesiyle
“küresel köy” hâline gelmesiyle ilişkilidir. Dünya üzerinde coğrafi olarak birbirine
uzak iki ülkenin, toplumun ya da devletin birbirlerine daha yakın hâle gelmesini
mümkün kılan küreselleşme; siyasal, ekonomik, kültürel ve toplumsal alanda
birçok değişime neden olmaktadır. Bu durumdan en çok devletlerin ve buna bağlı
olarak siyasal süreçlerin etkilendiği söylenebilir.
Ulus devletler, Fransız
Devrimi sonrasında Dünya siyasetinde yaşanan değişimler ve dönüşümler, siyasetin ve devletin
ortaya çıkmışlardır. Bu yaşamış olduğu bir kimlik krizi olarak görülmektedir. Ancak bu durum, bir krizden
devletlerde tüm ziyade bir yenilenme ve dönüşüm sürecidir. Nitekim buna bağlı olarak ulusal
bireyler ortak dil, egemenlik kavramı ve ulusal politikalar değişime uğramaktadır. Bu değişimin
kültür, ırk ve değerleri yaşanmasında, başta küresel aktörler ve teknolojik gelişmeler rol oynamaktadır.
paylaşmaktadır. Özellikle küresel kuruluşların, dünya siyasetine ve devlete karşı bakış açısında
değişimlere sebep olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Fakat bu değişim ve
dönüşümün ulus devletlerin sonunu getirdiği konusu hâlâ tartışmalıdır.
Bu bölümde, ilk olarak oldukça belirsiz ve karmaşık bir kavram olan
küreselleşme kavramı ve küreselleşme tartışmalarındaki temel görüşler; ikinci
olarak küreselleşmenin dinamikleri; üçüncü olarak küresel siyasete ilişkin
yaklaşımların temel özellikleri; dördüncü olarak küresel kuruluşların küreselleşme
üzerindeki etkileri; son olarak küreselleşmenin devlet, hukuk, demokrasi ve
yönetim olguları üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.
297
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Küresel Siyaset
298
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Küresel Siyaset
299
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Küresel Siyaset
300
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Küresel Siyaset
boyutta suç ve terör örgütlerinin artması ve ulusal devletlerin eğitim, sağlık gibi
konulara yönelik yatırım yapmasının azalması gibi olumsuz etkiler de
oluşabilmektedir [7].
301
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Küresel Siyaset
302
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Küresel Siyaset
Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sonrasında ulusal
siyaset alanının yanı sıra uluslararası bir siyaset alanının da varlığı gündeme
gelmiştir. Üstelik küresel çapta meydana gelen bu büyük savaşların neticesinde
dünya çapında siyasal açıdan çeşitli değişimler yaşanmıştır. İlk olarak siyasal
açıdan dünya sahnesinde devletlerin görev ve yükümlülükleri değişmiş ve yeni
küresel aktörler ortaya çıkmıştır. İkinci olarak devletlerin karşılıklı bağımlılıkları
artmıştır. Son olarak uluslararası siyasi arenada devletin güç peşinde koştuğu
anarşi ortamından; uzlaşı ve diyaloga dayalı küresel yönetişime geçilmiştir [5].
Ancak dünya çapında meydana gelen bu gibi değişimleri, analiz edebilmek
ve değerlendirebilmek için küresel siyaseti açıklamaya yönelik teorilere
değinmekte fayda vardır. Bu yaklaşımlar aslında dünyada yaşanan siyasal olayların
ve durumların farklı ideolojiler tarafından yorumlamasına dayanmaktadır. Bu
teoriler; İdealist Teori, Realist Teori, Plüralist Teori ve Marksist Teori şeklinde
sıralanabilir.
İdealist Teori
İdealizm kavramı genellikle olumlu bir anlamda, ahlaki değerleri ve iyi
erdemleri nitelemektedir. Ancak idealizm terimi, kimi zaman ulaşılması imkânsız
hedefleri simgeleyen olumsuz bir çağrışım da yapmaktadır. İlgi konumuzu
oluşturan siyasal idealizm, önceden belirlenen prensiplere bütünüyle bağlılığı
ifade eden teori ve pratikleri ifade etmektedir. Küresel siyasette bir ekol hâline
İdealizm ve Liberalizm gelen idealizm ise küresel siyasete, ahlaki değerler, adalet ve uluslararası hukuk
aynı kapsamda değildir. gibi değerler ve normlar açısından bakmaktadır. Dolayısıyla idealizm, küresel
İdealizm, Liberalizme siyasete ampirik analizlerden (deney ve gözlem açısından) ziyade, normatif
göre daha belirsiz ve analizlerle (değerler açısından) yaklaşmaktadır [1]. Bu yaklaşımın özünde ahlaki
kapsamlıdır.
değerler olduğu için, dünya savaşlarının uluslararası ilişkilere ve dünya siyasetine
yön vermemesi gerektiği görüşü vardır. Yani bu yaklaşımın özünde devletler
arasındaki ilişkilerin, güç ve çıkar siyasetinden ziyade; uzlaşı yoluyla, ahlaki
değerler ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülmesi gerektiği anlayışı
bulunmaktadır.
İdealizm denilince akla ilk olarak Platon, Thomas Aquinas, Gazali gibi
düşünürler gelmesine rağmen; küresel siyasette idealizm söz konusu olduğunda
akla ilk olarak Immanuel Kant gelmektedir. Liberal düşüncenin en önemli temsilcisi
olan Kant’a göre küresel siyaset, evrensel ahlak değerlerine göre yürütülmelidir.
Kant’a göre bu evrensel prensipler ve akıl birleştiği zaman küresel siyasette
savaşların yerini uzlaşı alacaktır [8]. Milletler Cemiyeti ve onun daha gelişmiş hâli
sayılan BM’nin ilkeleri, büyük ölçüde Kantçı idealizme dayanmaktadır.
Realist Teori
Küresel siyasetin ana akım yaklaşımlarından bir diğer olan Realizm, İdealist
Teorinin en önemli alternatifi olarak, küresel siyasette güç siyaseti ve ulusal çıkar
esasları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş’ın
oluşturduğu atmosferde güçlenerek 20. yüzyılda temel uluslararası görüş hâline
gelmiştir [1, 5, 8]. İdealizmin tersine küresel siyasette ampirik analizler
303
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Küresel Siyaset
304
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Küresel Siyaset
bilardo topları gibi geçirgen olmayan ve birbirlerini sadece dış baskılarla etkileyen
bir yapıda olduğunu kabul etmektedir. Burton ise küresel siyaseti, içsel ve dışsal
ögelerin birbirine geçmiş olduğu örümcek ağına benzetmektedir [8]. Keza
plüralistler, küresel siyasette idealizmi de eleştirmektedirler. Plüralistler, soyut
ahlaki ilkelerden ziyade, siyasetteki gücün dağılımının etkin olması durumunda
küresel bir bütünleşmenin olacağını öne sürmektedirler [8].
Özetle plüralizm, çok aktörlü ve siyasal gücün dağılım gösterdiği yapıda olan
bir dünyada, aktörler arasındaki karşılıklı bağımlılıkların artacağını ve iş birliğinin
gelişeceğini düşünmektedirler.
Marksist Teori
Küresel siyaseti açıklamaya yönelik olarak Marksizm, temelde realist ve
liberal düşüncelere alternatif olan, eleştirel bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır.
Genel anlamda Marksizm’in uluslararası sistemi ve bu alandaki gelişmeleri
ekonomi temelinde açıklayan bir yaklaşıma sahip olduğu bilinmektedir. Buna göre
Marksizm, kapitalizmi ulusal alanda olduğu kadar küresel alanda da hareket eden,
bir sınıfsal baskı sistemi olarak görmektedir [5]. Bu sistemde modern dünya yapısı,
bir çeşit merkez ve çevre paradigması üzerine kurulmuştur. Merkezde varlıklı ve
zengin ülkeler, çevrede yoksul ülkeler ve yarı çevrede ise tampon görevindeki
ülkeler vardır. Bu yapı içerisinde çevreden merkeze doğru sürekli bir artı değer
kayması olmakta ve bu yapı içerisindeki ekonomik uçurum giderek
derinleşmektedir. Diğer bir ifadeyle bu teoriye göre küresel sistem, güçlü
Emperyalizm, bir devletlerin zayıf devletleri sömürmesi şeklinde işlemektedir. Dolayısıyla Marksist
devletin kendinden
teoriye göre “emperyalizm” küresel siyaseti açıklamada kullanılabilecek temel bir
güçsüz devletler
üzerinde etkinlik kavramdır [4].
kurmaya çalışarak çıkar En temel hâliyle Marksizm, küresel sistemi eşit ilişkiler alanı değil; güçlünün
sağlamaya çalışmasıdır. güçsüz üzerinde tahakküm oluşturduğu bir güç siyaseti olarak görmektedir.
Marksizm’e göre bu güç dengesizlikleri meydana gelecek işçi sınıfı hareketleriyle
ortadan kaldırılacak ve dolayısıyla ekonomik farklılıklar ortadan kalkacaktır. Bunun
sonucunda ise merkez/yarı-çevre/çevre paradigmasında yer alan devletler yok
olacaktır.
305
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Küresel Siyaset
Güvenlik Konseyinin
üyelerin herhangi bir konuda alınan kararları veto etme
BM’nin hızlı ve etkili
yetkisini Westphalia Dünya Sistemi açısından değerlendiriniz.
hareket etmesini
sağlamak ve küresel
• Birleşmiş Milletler'in günümüzdeki yapısı küresel barış ve
barışı sağlamak gibi
uzlaşıya dayalı bir dünya düzeni oluşturabilir mi?
sorumlulukları vardır.
Güvenlik Konseyinin tüm ülkeleri bağlayıcı kararlar alması ve bu kararlara
uyulmaması durumunda askerî yaptırımlar dâhil olmak üzere birçok yaptırım
uygulayabilme yetkisinin olması, BM’yi küresel arenada etkin bir siyasi aktör hâline
getirmektedir. Üstelik bu durumun BM’nin kararlarının hukukun temel kaynakları
306
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
Küresel Siyaset
arasında sayılmasına yol açmaktadır [5]. Dolayısıyla BM, küresel siyaset üzerinde
etkin bir konuma sahip olmuştur.
307
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
Küresel Siyaset
308
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Küresel Siyaset
Küreselleşme ve Devlet
Devlet, hem bir siyasal aktör hem de siyasi süreçlerin ve faaliyetlerin
üzerinden yürütüldüğü bir alan olması sebebiyle siyaset biliminin temel inceleme
Küreselleşme ulusal
alanlarının başında yer almaktadır. Devlet, geleneksel dönemlerde olduğu gibi
sınırların, ulusal
orduların ve ulusal modern dönemde de siyasetin merkezinde yer almıştır [14]. Ancak küreselleşme
egemenliğin süreciyle birlikte uluslararası sistemin önemli bir aktörü olan devlet üzerinde çok
niteliklerinin yönlü tartışmalar ortaya çıkmıştır. Küreselleşme süreciyle uluslararası sistem,
değişmesine yol devletler ve aralarında çeşitli ilişkilerin olduğu bir yapıdan giderek güçlenen
açmıştır. küresel aktörlerin dâhil olduğu karmaşık bir yapıya dönüşmüştür. Küreselleşme
tartışmalarının temelinde yer alan ana sorunlardan biri de devlete ilişkin yapılan
farklı değerlendirmelerdir. Bu tartışmalar genel olarak devletin görevleri,
egemenliği ve etkinliği konularında toplanmaktadır.
Küreselleşmenin çok aktörlü bir uluslararası yapı önermesi, etkisini ilk olarak
ulus devlet yapısının zedelenmesinde göstermiştir. Bununla ilgili olarak Kenichi
Ohmae, ulus devletlere yönetme hakkı tanıyan sebeplerin ortadan kalktığını ve
ulus devlet yönetimine olanak sağlayan zeminin, çeşitli sebeplere bağlı olarak
çürüdüğünü öne sürmüştür. Bunlar; askerî gücün maliyetlerinin topluma yüklediği
yükün ağırlaşması, bilgi toplumunun doğal kaynaklara verilen önemi azaltması,
ulus devleti tanımlayan toprağın önemini yitirmesi ve ulusal sınırlara dikkat
etmeyen küresel ekonominin dünyaya hâkim olmasıdır [15]. Bir diğer önemli
düşünür Jürgen Habermas, ulus devletin iktidarını kaybetmesinde üç temel
faktörün etkili olduğunu öne sürmüştür. Bunlar; küresel çaptaki ekonomik olaylar
karşısında devletin özerkliğini kaybetmesi, siyasi olaylarla ilgili olarak alınan
kararların kararı alan toplumun dışındakileri de etkilemesi ve son olarak ulus
309
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Küresel Siyaset
310
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
Küresel Siyaset
Örnek
uygun olarak kabul edilen uluslarası anlaşmalar kanun hükmündedir.
•Temel hak ve hürriyetleri konu edinen bu anlaşmaların yasalarla
çelişkili olması durumunda, anlaşmaların hükümleri uygulanmaktadır.
Küreselleşme ve Demokrasi
Küreselleşme sürecinin demokrasi üzerindeki en önemli etkisi,
demokrasinin yeniden düşünülmesini sağlamasıdır. Bu sürecin demokrasiye
yönelik çeşitli katkıları olduğu gibi çeşitli sorunlara da yol açmıştır. “Demokrasi
Demokratik Açıklık: krizi” ya da “meşruluk krizi” şeklinde isimlendirebileceğimiz bu sorunların
Meşru bir egemenliğe temelinde; küreselleşmenin yarattığı ekonomik aktörlerin demokratik yöntemlerle
sahip olan devletin, iş başına gelen hükûmetler üzerindeki baskısı yer almaktadır. Bu durum ulus
demokratik olarak
devletlerin egemenliğini ve iktidarını sarsıcı etki yaratmaktadır [3]. Nitekim küresel
meşruluğu zayıf olan
kuruluşların kararlarını aktörler ve ulus devletler arasında, demokrasi açısından ortaya çıkan temel sorun;
uygulamasının küresel ekonomik, hukuk ve askerî gücü elinde bulunduran aktörlerin, seçilmiş
demokratik ilkeler ulus devletler üzerinde yaptığı baskılar sonucunda, ulus devletlerin baskılara
açısından oluşturduğu boyun eğmesi ve dolayısıyla demokrasinin zarar görmesidir [20]. “Demokratik
boşluktur. açıklık” olarak da adlandırılabilecek bu durum, küresel çaptaki politik ve ekonomik
kararların uygulanması yönünde seçilmiş hükûmete karşı bir dayatmayı ifade
etmektedir. Nitekim bu durum demokrasinin ideal tipi olan “halkın, halk
tarafından halk için yönetimi” tanımına ters düşmektedir.
Ayrıca küreselleşme, iç siyasetin dış faktörlerin etkisine daha açık hâle
gelmesine yol açmaktadır. Küreselleşme, küresel kuruluşların başta ekonomi
olmak üzere birçok alanda millî kararların önüne geçerek çeşitli kararlar almasına
yol açmaktadır. Buna bağlı olarak millî egemenlik ve millî irade gibi kavramların
içleri giderek boş hâle gelmektedir [21].
Diğer taraftan küreselleşme süreciyle birlikte etki alanı genişleyen küresel
kuruluşlar, demokrasiden yana bir tavırla, kendileriyle ilişkiye geçen ülkeleri
demokrasiye geçmeleri ya da demokratik reform yapmaları konusunda teşvik
etmektedir. Uluslararası güvenlik ve barış gibi konular üzerinden yapılan bu
tavsiyeler, adeta uluslararası toplumun bir parçası olmanın şartı hâline getirilmiştir
Yeni Kamu Yönetimi [22]. Ayrıca küreselleşme sürecinde bireysel özgürlüklere önem veren kuruluşların
yaklaşımı; minimal sayısının artması, bireylerin siyasal katılıma yönelik isteklerinin ve ilgilerinin
devlet, piyasa yönelimli artmasını sağlamaktadır. Böylelikle sivil toplum kuruluşları, karar alma süreçlerinin
yönetim ve işletme bir parçası hâline gelmektedir. Bu aktörlerin siyasi mekanizmalar üzerindeki
yönetim tekniklerinin etkinliği, demokratik gelişme açısından fayda sağmasına karşın; özellikle
kamu yönetiminde gelişmekte olan ülkelerde demokratik açıklığa neden olmaktadır [21, 22].
uygulanması
prensiplerine bağlıdır. Küreselleşme ve Yönetim
Küreselleşmenin siyaset, ekonomi, hukuk ve demokrasi üzerindeki etkileri,
devletin ve kamu yönetiminin yeniden yapılanmasına yol açmıştır. Nitekim
değişim ve dönüşümlerin hızlandığı, coğrafi sınırların öneminin azaldığı bir dünya
311
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
Küresel Siyaset
312
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
Küresel Siyaset
313
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
Küresel Siyaset
314
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20
Küresel Siyaset
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi küresel siyaset teorilerinden realizmin
günümüzde önde gelen düşünürlerinden biridir?
a. Thomas Hobbes
b. Niccolo Machiavelli
c. Jean Bodin
d. Hans Morgenthau
e. Jean-Jacques Rousseau
315
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21
Küresel Siyaset
8. Küresel çapta temel insan haklarını konu edinen İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi, aşağıdaki kuruluşlardan hangisi tarafından hazırlanmıştır?
a. Milletler Cemiyeti
b. Şanghay İşbirliği Örgütü
c. Avrupa Birliği
d. Avrupa Konseyi
e. Birleşmiş Milletler
Cevap Anahtarı
1.d, 2.a, 3.e, 4.c, 5.d, 6.c, 7.d, 8.e, 9.b, 10.b
316
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22
Küresel Siyaset
YARARLANILAN KAYNAKLAR
[1] Heywood, A. (2015). Siyasetin temel kavramları (2. baskı). Ankara: Adres
Yayınları.
[2] Güzelsarı, S. (2012). Küreselleşme. G. Atılgan ve E.A. Aytekin (Eds.), Siyaset
bilimi: Kavramlar, ideolojiler, disiplinler arası ilişkiler içinde (1. baskı, s. 235-
249). İstanbul: Yordam Kitap.
[3] Held, D., ve diğ. (2006). Küresel dönüşümler, siyaset, ekonomi ve kültür (Çev.:
İ. Aktar). K. Bülbül (Ed.), Küreselleşme okumaları içinde (1. baskı, s. 161-
191). Ankara: Kadim Yayınları.
[4] Heywood, A. (2016). Siyaset (17. baskı). Ankara: Liberte Yayınları.
[5] Heywood, A. (2016). Küresel siyaset (4. baskı). Ankara: Adres Yayınları.
[6] Özalp, A. (2013). Küreselleşme ve siyaset biliminde güncel yaklaşımlar. A.B.
Dural (Ed.), Siyaset biliminde kuram-yöntem-güncel yaklaşımlar içinde (2.
baskı). Ankara: Paradigma Akademi.
[7] Akdeniz, H. (2003). Jeopolitik ve jeostratejik teoriler kapsamında
küreselleşmenin geleceği ve Türkiye. Stratejik Araştırmalar Dergisi, 2(1), 81-
109.
[8] Heywood, A. (2014). Siyaset (14. baskı). Ankara: Adres Yayınları.
[9] Balta, E. (2014). Küresel siyasete giriş (1. baskı). İstanbul: İletişim Yayınları.
[10] Perraton, J., ve diğ. (2000). Economic activity in a globalizing world. D. Held ve
A. McGrew (Eds.), The global transformations reader içinde (1. baskı).
Malden: Cambridge Polity Press.
[11] Dicken, P. (2000). A new jeo-economy. D. Held ve A. McGrew (Eds.), The
global transformations reader içinde (1. baskı). Malden: Cambridge Polity
Press.
[12] Özgöker, U. (2011). Uluslararası siyasi, askeri, ekonomik örgütler. (1. baskı)
İstanbul: DER Yayınları.
[13] NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (2001). 26 Haziran 2018 tarihinde
https://www.nato.int/docu/update/2001/1001/e1002a.htm adresinden
erişildi.
[14] Pierson, C. (2015). Modern devlet (2. baskı). Ankara: Çiviyazıları Yayınevi.
[15] Ohmae, K. (2006). Ulus devletin sonu. K. Bülbül (Ed.), Küreselleşme Okumaları
içinde (1. baskı). Ankara: Kadim Yayıncılık.
[16] Nişancı, Ş. (2016). Küreselleşme ve bazı temel (siyasal–kültürel–iktisadi)
kavramlar. T. Bayramoğlu ve E.E. Başar (Eds.), Küreselleşme: ekonomik ve
sosyal eğilimler içinde (1. baskı). Ankara: Savaş Yayınevi.
[17] Davutoğlu, A. (2003). Küreselleşme ve AB-Türkiye İlişkileri Çerçevesinde
Ulusal Egemenliğin Geleceği. Anayasa Yargısı Dergisi, 20(1), 46-57.
317
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23
Küresel Siyaset
[18] Çelik, E.F. (1977). Milletlerarası hukuk (3. baskı). İstanbul: İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları.
[19] Kaboğlu, İ.Ö. (1989). Kolektif özgürlükler (1. baskı). Diyarbakır: Dicle
Üniversitesi Basımevi.
[20] Martin, H.P. ve H. Schumann. (1997). Globalleşme tuzağı: Demokrasiye ve
refaha saldırı (2. baskı). Ankara: Ümit Yayıncılık.
[21] Manent, P. (2001). Milletsiz bir demokrasi düşünülebilir mi? Türkiye ve
Siyaset Dergisi, 5(1), 59-68.
[22] Timur, T. (1996). Küreselleşme ve demokrasi krizi. Ankara: İmge Kitabevi.
[23] Özer, M.A. (2008). Küreselleşme kıskacında yönetim. Çimento İşveren Dergisi
1(4), 22-39.
318
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24