Professional Documents
Culture Documents
Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı
Şemsiyeler gibi
Felaketlerin en şakacısına açılıveren onlar
mısralarının manası açıktır.
Kendi yastıklarına gölge salmasın
Çocuklarının öpüşleri onlara anlat
Kendi yastıklarına düşmesin
XXXII
Dostlarının kadınları üstündeki gölgesi onlara anlat
KAPALI ÇARŞI
mısraları, kanaatime göre "onlar"ın aile ahlakı karşısındaki tutumlarıyla ilgili bir tel
"Kapalı Çarşı" şiirinde anlatılmak istenen duygu ve düşünce İkinci Yeni akımı mihi ihtiva ediyor. Daha önce tahlil etmiş olduğumuz bazı şiirlerde görüldüğü üze
na mensup şairlerde olduğu gibi, doğrudan doğruya değil, dolaşık ve müphem bir şe re, Marksist şairler cinsi sahada tam bir serbestiye taraftardırlar. Sezai Karakoç eski
kilde ortaya konulmuştur. Fakat Sezai Karakoç hayat görüşü bakımından ne bu akı ahlak kaidelerine bağlıdır. "Ötesini Söylemeyeceğim"' başlıklı uzun ve kapalı şiiri
ma, ne de aynı üslubu kullanan ve çoğu Marksist olan gruba dahildir. nin arkasında da cinsi ve ahlaki bir problem vardır. Burada bahis konusu olan şahıs,
Onu umumi bir ideoloj i veya temayüle bağlamak istersek milliyetçi, dindar, "bay yabancı" ve "medeni adam" diye adlandırılıyor. "Kapalı Çarşı" şiiri de turist
muhafazakar zümreye sokabiliriz. Bu zümreye mensup şairlerden çoğu, yanlış bir lerin akın ettikleri İstanbul 'un meşhur şark pazarı ile ilgili olduğundan, bahis konu
görüşle İkinci Meşrutiyet'ten sonra gelişen halk edebiyatı geleneğine bağlı, vezinli, su "onlar"ın yabancılar olduğu düşünülebilir. Fakat orada:
kafiyeli ve açık üsluplu şiirler yazmakta ısrar etmişlerdir. Onlarda öyle bir kanaat Tüyler içinde gelen yeni dünya
hasıl olmuştur ki, bu dış şekil ve ifade tarzıyla milliyetçilik arasında zaruri bir mü
nasebet vardır. Estetik bakımdan müdafaasına imkan olmayan bu görüş, Türkiye' de mısraından başka yabancılarla alakalı bir telmih yoktur. Ben bu mısraı şiirdeki diğer
çok kuvvetli olan milliyetçi ve dindar zümrenin zamana göre değişmesi icap eden telmihlerle birleştirerek "yeni bir dünya nizamı" kurmak iddiasında olan Marksist
ifade tarzını, muayyen bir şekil içinde dondurmuştur. Halbuki batıda Marksistlerin lere daha çok yakın buluyorum.
bol bol istifade ettikleri yeni üslup akımlarını yaratanlar umumiyetle hayat görüşü Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı
bakımından Marksist olmayanlardır. Bir zamanlar faşist olduğu iddia edilen Ezra
Pound, katolik Fransız şairi Paul Claudel, Amerikan menşeli dindar ve muhafazakar mısraı bahis konusu şahısların edebiyatçı olduklarını düşündürüyor.
Sezai Karakoç'u "onlar"dan ayıran en mühim özelliklerden biri din karşısında
piyes' ve tenkit yazarı T. S. Eliot modem üslubun öncüleri ve en büyük temsilcileri
dir. Sezai Karakoç'un şiiri bu bakımdan dikkati çekicidir. O, Cumhuriyet devrinde ki tutumudur. "Onlar" hürriyete değer vermekle beraber dine karşı saygı duymazlar.
birbiriyle çatışan iki asli temayülün ikisinden de ayrı, kendisine has bir yol tutmuş Şair bu tezadı belirterek ihtar ediyor:
tur. Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat
"Kapalı Çarşı" şiiri daha ziyade sol temayüle mensup şairlere izafe olunabile
Şairin İslamiyete saygı ve sevgiyle bağlı olduğu, şu mısraında da görülüyor:
cek, yahut muhafazakar düşünce taşıyanların onlarda buldukları bazı davranışları it
ham eden fikirleri ihtiva eder. Şiirde müphem olarak "onlar" diye vasıtalı bir şekil Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur' an sesleri
de hitap edilen insanlar, ahlaki kıymetlere değer vermeyen, dine karşı saygı duyma
Anlaşılması güç telmihlerle dolu olan modem şiirde kelimelerin manaları kayar.
yan, fikir ve gerçeği bozan, "felaketlerin en şakacısına şemsiye gibi açılıveren", "sa
Bundan dolayı onları tefsir ederken kesin hükümler vermekten kaçınmak lazımdır.
tılan ve alınan" kimselerdir. Bu ithamlar kapalı bir şekilde ifade olundukları için bel
"Kapalı Çarşı" şiirinde "Kapalı Çarşı" sözü hem Kapalı Çarşı'yı ifade ediyor, hem de:
ki okuyucuyu ikna etmeyebilir. Fakat şairin diğer şiirleri okununca, maksadının bu
olduğuna kesin bir kanaat hasıl olabilir. İlerde bu noktayı daha vazıh bir şekilde ay Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe
dınlatan metinleri zikredeceğiz. Neler neler etti anlarsın onlar
Şimdilik sadece "Kapalı Çarşı" şiiri içinde kalsak dahi, şairin muayyen vasıfla
mısralarında olduğu gibi, mecazi mana taşıyor. Bu son kullanılış şeklinde, onu "giz
rını belirttiği "onlar"a karşı itham edici bir tavır takındığı aşikardır.
li ve dolaşık yollardan" manasına almak mümkündür.
Kapalı çarşılar içinde fikre ve gerçeğe
1 . Şahdamar, İstanbul 1 962, s. 1 1 - 1 4.3
Neler neler etti anlarsın onlar
CUMHURİYET DEVRİ TÜRK ŞİİRİ 311 3 12 KAPALI ÇARŞI
Sen bana Kapalı Çarşı Bu kadın hayali, aşk ve ahlak temi ile ilgili olarak birinci parçada da vardır:
mısraında aynı kelime "esrarlı, anlaşılmaz bir alem" diye tefsir edilebilecek bir Onlara anlat kadınların gözlerinin içinden geçer
üçüncü manaya doğru kayıyor. Mana kaymaları, daha başka örneklerde de görüldü Kapalı Çarşı ve Kapalı Çarşı 'yı götüren saat
ğü üzere, modem şiirin en mühim üslup özelliklerinden biridir. Bu gibi ifadeleri ma Başka bir mısrada şair "sen" diye hitap ettiği kadını, Kapalı Çarşı'ya benzet-
nalandırırken, kullanıldıkları yere göre tefsir etmek lazımdır. mişti:
Şiirin başlığı "Kapalı Çarşı" olmakla ve metinde sık sık bu sözü kullanmakla
Sen bana Kapalı Çarşı
beraber, şairin asıl maksadı, Kapalı Çarşı'yı tasvir etmek değildir. Daha önce Orhan
Veli Kapalı Çarşı'yı objektif olarak tasvir eden bir şiir yazmıştır. Behçet Necatigil'in Birinci parçada yine kadın ve aşk ile ilgili şu mısraları görüyoruz:
bir kitabının adı da Kapalı Çarşı' dır. Daha birçok şair, Kapalı Çarşı' dan bahsetmiş Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar
tir. Bunun sebebi öyle sanıyorum ki, burasının eskiyi ve Şark ' ı kuvvetle hatırlatma Ruhların içindeki müzikle karşılıklı
sı, bundan dolayı da sembolik bir mana taşımasıdır. Onun karşısında alınan tavır, ya
zarın mazi ve tarih karşısında aldığı umumi tavırla ilgilidir. Ahmet Hamdi Tanpınar, "Onlar" laubali, saygısız ve sahte davranışlarıyla şairin yücelttiği kıymetleri
Huzur adlı romanında Kapalı Çarşı 'yı geniş olarak tasvir etmiş, onda bizim tarihi adeta ayakları altına almış oluyorlar.
mizin bir cephesini görmüştür. "Sultan Ahmet Çeşmesi"2 adlı şiirinden anlaşılacağı Şiirin muhtelif unsurlarını birleştirmek suretiyle yapmaya çalıştığım bu tefsir
üzere, Sezai Karakoç din ile beraber tarihe karşı da saygı duyar. den tamamıyla emin olmadığım için kısaca şairin diğer eserlerini de gözden geçir
mek istiyorum.
Ben o kanlı kızgın
Sezai Karakoç'un Marksizm karşısında almış olduğu menfi tavır Polonya ve
Gözyaşlarıyım çeşmenin
Macaristan ihtilalinden bahseden "Kan İçinde Güneş" adlı şiirinde açıkça gözükür
mısralarıyla biten bu şiirde bizim mimarimizle Hıristiyan mimarisini (Ayasofya) (s. 23). Şair, Komünist Rusya'ya karşı başkaldıran Polonya'yı sevgi ile selamlar:
karşılaştırır:
Polonya Polonya sana günaydın
Önünde dokuz minare Karanlıklardan çekip kaderini
Aynalar kadar aydınlık yüreği İlk aydınlığa çıkardın
Kilise öte yanında yara bere
İçinde kendini sessiz bir oluşa bırakıyor Macar ihtilalini de şu mısralarla yüceltir:
Değiştiriyor deri Peşte bir kan çemberi
"Kapalı Çarşı" şiirinde Kapalı Çarşı'ya bizim eski medeniyetimizi temsil eden Işıklı çemberler içinde ölüler
bir mana vermek mümkündür: Konuşturuyorlar sfenksleri
Öğretiyorlar kelimeyi doğan
Kapalı Çarşı içinde kapalı rüya çarşıları Çocuklara kutsal kelimeleri
Kapalı Çarşı içinde öfke ve af çarşıları Kelime en güçlü silahtır
mısralarında Kapalı Çarşı'nın taşıdığı mana genişliyor ve derinleşiyor. Tutar şehri ve insanı
"Onlar"ın davranışlarıyla Kapalı Çarşı'nın sembolleştirdiği mana arasında bir
Bu mısralar gösteriyor ki, Sezai Karakoç, "Ötesini Söylemeyeceğim" adlı şi
tezat vardır. Bu tezat, şairin "sen" diye hitap ettiği bir kadın hayali uyandıran mısra
irinde kötü maksatlı bir tefsircinin zannedebileceği gibi, "Bay yabancı"ya sırf ya
larda daha belirli ve kuvvetlidir. Burada Kapalı Çarşı 'yla ilgili bir varlık -kadın ve
bancı olduğu için düşman değildir. O, Cezayirlilerin istiklal savaşlarına karşı da sev
inci gerdanlık- idealize edilir:
gi ve alaka duymuştur.3 Beni, "Kapalı Çarşı"da "onlar"ı Marksistler diye tefsire gö
Bir inci gerdanlık dumanlan içinde kapkara türen, Karakoç 'un ahlak ve din duygularıyla beraber, bilhassa Polonya ve Macar ih
Anlamaya başladığı ağır ve çekilmez kelimeler içinde dağ tilalleri karşısında almış olduğu sarih tavırdır. Cezayirlilerin istiklal savaşı kendi iş
Senin resmin ince gerdanlığın siyah parlaklığı içinde ışıklı lerine geldiği için konuşan Marksist Türk şairleri, komünist Rusya 'nın Polonya ve
Işıklı ışıksız yandan ve önden ışıksız arkadan ve içten ışıklı Macaristan' da giriştiği insanlık dışı hareketler karşısında susmuşlardır.
Bununla beraber şunu da belirteyim ki, Sezai Karakoç, "Kapalı Çarşı" şiirine dahi serbest çağrışımlar muayyen bir noktadan çıkarlar. Kaynak keşfedilince, onlar
giren tenkitçi tavrını ve muhtelif kıymetlere bağlılığını bütün şiirlerinde insicamlı ve mana kazanır. Okuyucu eseri tamamıyla anlamasa bile böyle bir münasebetin bulun
belirli bir şekilde ifade etmez. Zikretmiş olduğum birkaç şiiri hariç, onun eserlerin duğunu hisseder. Serbest çağrışım metodunu en aşırıya götüren Fazıl Hüsnü'nün şi
de ideoloj ik bir koku duyulmaz. "Kapalı Çarşı" ile "Ötesini Söylemeyeceğim" şiir irinde dahi durum böyledir. Bağlantısızlık duygunun kesif olarak duyulamayışının,
lerinde görülen "biz" veya "onlar" ayrılışı bütün eserlerine şamil değildir. "Şahda ona uygun ifadeyi bulamayışın veya kompozisyon zaafının neticesidir ki, sanatta
mar" adlı şiirinde "siz" kadar "biz" de itham edilmiştir. Onun davranışını belki de bunların hiçbiri makbul vasıflar değildir.
en iyi, bir şiirinde geçen:
SEZAİ KARAKOÇ ' A EK
Benim aşkım bin bir köşeli ah bin bir köşeli4
Sezai Karakoç, bizim daha önce bahsettiğimiz şiirlerinden sonra, hem ifade tar
mısraı ile anlatmak mümkündür. Bazı şiirlerinde hayat karşısındaki tavrı kesin çiz zını geliştirdi, hem de kendisine has derin, büyük, insicamlı, geleceği olan bir dün
gilerle belli olmakla beraber, ona tamamıyla zıt olan bu "bin bir köşeli" oluş, duy ya kurdu. Onun propaganda dolayısıyla adlan çok duyulan ve haksız bir şöhrete
guların belli ve muayyen temler üzerinde teksif etmesine mani olmuş gibidir. "Ka ulaştırılan şairlerden daha üstün bir değere sahip olduğu muhakkak. İleride, zaman,
palı Çarşı" şiirindeki: şiir ağaçlarını silkeleyince, dikkatli araştırıcıların Sezai Karakoç üzerinde duracak
larını sanıyorum.
Benim aynamı küçültüp büyülten onlar
Sezai Karakoç, Cumhuriyet devrinde, kendi denemelerinden önce çok sapa gö
Benim aynamı aynalıktan çıkaran
rünen bir yol tutturmuştur: Basma-kalıplar içine hapsolmuş, kurumuş, katılaşmış din
mısralarında da bu dağılma ve kendi kendisini toparlayamama temayülü ifade olun- duygusunu taze bir ilhamla yeniden diriltmiştir. Onun denemelerinden sonra, henüz
muştur. . kemallerine ulaşmamış olan pek çok genç şair, dinden ilham alan modem üsluplu şi
Hayatta ve sanatta şahsiyetin teşekkülü için hangi şekilde ifade olunursa olun irler yazmıştır.
sun, temayüllerin muayyen noktalarda birikmesi şarttır. Baudelaire 'in tenkitçilerin Karakoç 'un son şiir kitaplarından biri Gül Muştusu adını taşıyor. 1 969 yılında
den istediği en mühim şey, dağınık gibi görünen eserlerinin arkasındaki bütünlüğü basılan 63 sahifelik bu kitabın özelliği, baştan sona kadar tek bir şiir olması, tek bir
fark etmeleri idi. Münferit şiirlerde bir odak noktası bulunması nasıl dağınık intiba ilhamı bütün girinti ve çıkıntıları ile geliştirmesi, göz önüne sermesidir. Kitabın bü
ları ve çağrışımları toplayıcı bir rol oynarsa, bir şairin muhtelif şiirlerinde gizli veya tününe bir "yeniden diriliş" hissi hakimdir:
aşikar bir bütünlüğü haiz olması da o kadar ehemmiyetlidir. Biz Sezai Karakoç'un
ölen döner ve çağırır
münferit şiirlerinin çoğunda bir duygu veya fikir bütünlüğüne ulaşmakla beraber, şi
gülün açışı gibi
irlerinin hepsini besleyen insicamlı bir hayat görüşüne rastlayamadık. Mesela, kendi bahar söylenmeye başlar
başına güzel bir şiir olan "Kara Yılan" (s. 7), onu takip eden "Kar Şiiri" (s. 9) ve eriyen karlarla birlikte
"Tahta At" ( s. 1 8) arasında belirli bir münasebet yoktur. Şairin tek bir şiirinin içinde derken kır otun diliyle
dahi, ne kadar üzerinde durulursa durulsun, asli duyguya bağlanması imkansız mıs fısıldar bir dirilişi ( s. 1 1 )
ralar vardır. Bunlar gelişigüzel söylenmiş sözler intibamı uyandırıyorlar. Karakoç 'un
en insicamlı eserlerinden birisi olan "Kapalı Çarşı"da bile, birçok unsurları, şiire ha Kitapta hemen her sayfada hayat, tazelik, güzellik, iyilik, sevgi ve barış timsa
kim olan ana fikirlerden birine bağlamaya muvaffak olamadım. Mesela: li olan gül sembolüne rastlanır. Kitabın başka bir özelliği, şairin çocukluk hatırala
rından Anadolu ile ilgili çağrışımların bir bayram havası içinde ışıklı fıskiyeler gibi
Kapalı Çarşı içinde bulutların en senin olanı fışkırmasıdır:
Şair bütün varlığıyla bu ülkeye bağlıdır. Bir kere daha doğarsa orada doğmak
ve batarsa orada batmak ister.
Şair daha sayfalarca çocukluk bahçesinden fışkıran hayalleri büyük bir coşkun
lukla göz önüne serdikten sonra, bu toprakların kendi ilhamı ile yeniden dirileceği
ni müj deler:
son insan ölmeden önce
bir ülkü inecek bahçelere
beton ölümler arasına sıkışmış
ay verimi küçük parklara
gül tarhları gelecek
küçük parklara büyük kentlere yeniden
doğduğum kasabadan
size bir mutluluk haberi gibi
gül gelecek
kıyamet demek gülün geri gelişi demek
gül peygamber muştusu peygamber sesi
doğunun açılan alın yazısı
yırtılan kalbimin çile çiçeği
çiğ
linyit sisini dağıtan bahar sesi
benim sesim
bir kere daha duyulan ayak seslerim
tabiatı aşan alkışlarım
kağıt yakan kafam
kalem kıran yüreğim
gönlümün köleliği
muştularını
toprağa
suya
göğe
güneşe
aya
bitkilere
hayvanlara
cinlere ve meleklere
bütün insanlara
gül aydınlığı
okunan bir kitap
bir muştuyum ben (s. 29-3 1 )
Vermiş olduğumuz parçalar Sezai Karakoç 'un kendi heyecanına uygun ses to
nunu bulduğunu, duygu ve hayallerini veren bir hayal ve ifade zenginliğine ulaştığı
nı gösterir sanırım.