Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

Differential Diagnosis in Specific Learning Disorder

Berkan ŞAHİNa ÖZET Özgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB) uygun müdahalelere rağmen öğrenme ve okul becerilerini kul-
lanma ile ilgili güçlükleri içeren nörogelişimsel bir bozukluktur. Öğrenme bozukluğu bir şemsiye tanı
olarak akademik ve sosyal becerilerin öğrenilmesine müdahale gerektiren herhangi bir nörogelişimsel bo-
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi,
a
zukluk olarak da kabul edilebilmektedir. ÖÖB tanılı çocukların başta dikkat eksikliği hiperaktivite bo-
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
zukluğu olmak üzere nörogelişimsel bozukluklar ve diğer psikiyatrik bozukluklar ile ayırıcı tanısının
Hastalıkları ABD,
yapılması tedavi ve prognoz süreci açısından önem arz etmektedir. Öğrenme sorunları ile giden nöro-
Giresun, TÜRKİYE gelişimsel bozukluklar incelendiğinde her bozukluğun kendi bulguları olduğunu, ancak paternlerin ta-
mamen farklı olmadığını görebiliriz. Psikiyatrik klinik durumlar dışında çevresel, nörolojik, duyusal ve
Yazışma Adresi/Correspondence: kronik hastalıklar gibi diğer tıbbi nedenler ile ilişkili öğrenme sorunları ayırıcı tanıda mutlaka göz önünde
Berkan ŞAHİN bulundurulmalıdır.
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Anahtar Kelimeler: Özgül öğrenme bozukluğu; tanı, ayırıcı; nörogelişimsel bozukluklar; çocuk
Hastalıkları ABD,
Giresun, TÜRKİYE
berkan.sahin@giresun.edu.tr ABSTRACT Specific Learning Disorder (SLD) is a neurodevelopmental disorder that includes diffi-
culties in learning and using school skills despite appropriate interventions. Learning disorder can also
be accepted as any neurodevelopmental disorder that requires intervention in learning academic and so-
cial skills as an umbrella diagnosis. The differential diagnosis of children diagnosed with SLD, especially
with attention deficit hyperactivity disorder, neurodevelopmental disorders and other psychiatric disor-
ders, is important in terms of treatment and prognosis. When neurodevelopmental disorders with learn-
ing problems are examined, we can see that each disorder has its own findings, but the patterns are not
completely different. Beyond psychiatric clinical conditions, learning problems related to environmen-
tal, neurological, sensory and other medical causes such as chronic diseases should definitely be con-
sidered in the differential diagnosis.

Keywords: Specific learning disorder; diagnosis, differential; neurodevelopmental disorders; child

“Her çocuk tüm diğer çocuklar gibidir, bazı çocuklar gibidir ve diğer çocuklar gibi değildir”
Robin Morris

Ö
zgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB) Ruhsal Bozuklukların Tanısal El Kitabında
(Diagnostic and Statistical Manual of mental disorders DSM-5) uygun müda-
halelere rağmen öğrenme ve okul becerilerini kullanma ile ilgili güçlükleri içe-
ren nörogelişimsel bir zorluk olarak tanımlanmıştır.1 “Öğrenme güçlüğü” eğitsel bir terim
olarak kullanılırken “öğrenme bozukluğu” tıbbi bir tanılamayı ifade etmektedir. Bazı ül-
kelerde “öğrenme güçlüğü” ifadesi ile entellektüel yetersizlikler, disleksi, fiziksel veya
motor sorunlar, otizm spektrum bozukluğu veya sosyal, duygusal veya davranışsal zor-
luklar da dahil olmak üzere dil veya konuşma bozukluğu ile ilişkilendirilen özel eğitim
ihtiyacı olan gruplar tanımlanmaktadır.2 Bu bağlamda “öğrenme bozukluğu” terimi, aka-
KAYNAK GÖSTERMEK İÇİN: demik ve/veya sosyal becerilerin öğrenilmesine müdahale gerektiren herhangi bir nöro-
Şahin B. Özgül öğrenme bozukluğunda ayırıcı
tanı. Görker I, editör. Özgül Öğrenme Bozuk- gelişimsel bozukluk anlamına da gelebilmektedir. Bu kategori otizm spektrum bozukluğu,
luğu. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021.
p.40-5.
entellektüel yetersizlik, gelişimsel koordinasyon bozukluğu, konuşma sesi bozukluğu, dil

40
Berkan Şahin Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

bozukluğu ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu sürecinden sonra konulabilmektedir. Tanı değerlendirme
(DEHB) tanılarını da içermektedir. Tüm bu bozukluklar süreci içinde ayrıntılı öykü alınmalı, fizik muayene, duyu
konjenital, beyin gelişiminde genetik olarak etkilenen var- değerlendirmeleri, nörolojik muayene ve gereken olgularda
yasyonlardır.3 ÖÖB tanısı ile öğrenme güçlükleri içerisinde biyokimyasal tetkikler, genetik ve EEG değerlendirmeleri
akademik becerilere özgü daha rafine bir tanı grubu belir- ayrıcı tanı açısından kullanılmalıdır.
lenmiştir. DSM-IV-TR’de Öğrenme Bozukları başlığı al-
tında tanımlanan okuma bozukluğu, yazılı anlatım SÖzEl olmAYAN ÖğRENmE GÜÇlÜğÜ
bozukluğu ve matematik bozukluğu, DSM-5 ile tek bir şem-
siye başlık altında toplanmış ve her üç bozukluk da Özgül Okuma bozukluğu ve matematik bozukluğunun ayrılabilir
Öğrenme Bozukluğu tanısının belirleyicisi olarak kodlan- bilişsel profillere sahip olduğu, okuma bozukluğu duru-
mıştır.4 Tanılama tıbbi öykü, klinik görüşme, okul raporu, munda fonolojik bir eksiklik ve matematik bozukluğu du-
öğretmen değerlendirmesi, derecelendirme ölçekleri ve psi- rumunda eksik bir sayı modülü olduğu düşünülmektedir.6
kometrik testler gibi çeşitli yöntemlere dayanmaktadır. Öğ- Matematik bozukluğu olan çocuklar görsel-uzamsal bel-
renme alanı ile IQ arasındaki tutarsızlık kriteri terk edilmiş lekte eksiklikler gösterirken okuma bozukluğu olan ço-
olsa da yaş veya sınıf düzeyi ile tutarsızlık kriteri korun- cuklar fonolojik ve merkezi yürütücü işlevlerde eksiklik
muştur. Her üç spesifik gelişim bozukluğu %5-%15 gibi göstermiştir.7 Okuma, yazılı anlatım ve matematik bozuk-
yaygın oranlarda görülmekte ve örgün eğitimin ilk yılla- luğu dışında sözel olmayan öğrenme güçlüğü (SOÖG) öğ-
rında, erken dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde ya- renme bozukluklarının bir alt türü olarak adlandırılmakta
pılan tarama çalışmalarında olası öğrenme sorunlarının ve öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin yaklaşık
%37’lere kadar çıkabildiği gösterilmektedir.5 %20’sini içerdiği bildirilmektedir. SOÖG olgularında tanı
ve ayırıcı tanı süreci zorluklar içermektedir, sonuç olarak
Öğrenme bozukluklarını anlamak gelişimsel bir bakış
pek çok çocuk etkin müdahale alamamaktadır. SOÖG olan
açısı gerektirir, çünkü bu bozuklukların kökenleri genel-
çocuklar sıklıkla DEHB, anksiyete bozukluğu, davranım
likle erken gelişimsel dönemde işlevsellik alanlarında de-
bozukluğu, Asperger Bozukluğu (AB) gibi tanılarla izle-
ğişikliklere neden olan genetik ve çevresel risk
nebilmektedir. SOÖG olan bireyler sözel ve işitsel beceri-
faktörlerinden kaynaklanır. Belirli bir öğrenme bozukluğu
lerde güçlü yanlar sergilemesine rağmen görsel algı, görsel
olan çocuk farklı gelişimsel görevlerle karşılaştıkça farklı
motor koordinasyon ve uzamsal organizasyonda yetersiz-
semptomlar ortaya çıkar, bu nedenle öğrenme bozuklukla-
likler göstermektedir. Bu bireyler sözel akıcılık, sözel kap-
rında heterotipik süreklilikten söz edilebilir. Örneğin, aile-
asite ve iyi gelişmiş işitsel hafıza gibi işitsel işleme ve dil
sel disleksi riski taşıyan okul öncesi bir çocuğun konuşma
becerisine dayanan alanlarda güçlü yönler sergileme eğili-
problemlerinin yanı sıra kelime dağarcığı gelişimi ve an-
mindedir. Bu durum bir okuma metninin veya film diyalo-
lamlı söz diziminde bazı gecikmeler olabilir. Anaokulu dö-
gunun büyük bölümlerinin ezberlenmesi gibi üretme
neminde çocuğun harf ve renk adlarını öğrenmekte
kabiliyeti ile kendini gösterilebilir. ÖÖB tanı grubundaki
zorlanıyor olması muhtemeldir. Birinci sınıfta fonem far-
akademik zorluklar matematik hesaplama ve akıl yürütme,
kındalığı, yeni kelimelerin kodunu çözmeyi öğrenmek ne-
yazma ve okuduğunu anlama ile ilgili belirtilmiştir. Bu ye-
redeyse her zaman zor olacaktır, sonraki yıllarda
tersizlikler ile sonuçlanan mekanizmalar, SOÖG için ol-
matematik problemlerinin yanı sıra yabancı dillerde de zor-
dukça farklıdır, bu nedenle iyileştirme için gerekli
luklar yaşayacaktır. Öğrenme bozukluğu tanısının konul-
stratejiler de farklıdır. Sözsüz sosyal ipuçlarını doğru bir
ması erken teşhise ve gereken önlemlerin alınmasına katkı şekilde okuyamama, sözlü ifadeye aşırı bağlılık, mizahın
sağlar. Bunun ötesinde teşhisin kendisi de ebeveynler ve anlaşılamaması ve uzamsal yönelim bozukluğu nedeniyle,
çocuklar için terapötik olabilir çünkü doğru bir teşhis ra- bu bozuklukları olan çocukların sosyal beceriler ve psiko-
hatsız edici semptomlar için bir açıklama sağlar ve ebe- lojik uyum ile ilgili sorunları olabilir.8 Bu çocuklar ayak-
veynlerin ve çocukların semptomları azaltmak için kabı bağlamayı, kalem tutmayı, top yakalamayı, bisiklet
gösterdiği çabalara odaklanmasını sağlar. sürmeyi ve yap–boz yapmayı öğrenmede zorluklar, el ya-
Ayırıcı tanı herhangi bir hastalık veya bozukluğun be- zısında, çizim yapmada ve tahtadan kopyalamada
lirtilerine benzer belirtiler ile giden klinik durumların göz- gücļ ükler gösterebilir, spor yapma ya da dans etme gibi rit-
den geçirilmesi anlamına gelir. Özgül Öğrenme mik davranışlarda yetersiz performana sahip olabilirler.9
Bozukluğunun en önemli belirtisi olan akademik başarı- AB’nin çeşitli nöropsikolojik özellikler açısından SOÖG
sızlığın tıbbi, ruhsal, çevresel nedenler ile de oluşabilece- ile ilişkisine yönelik çalışmaların bir kısmı sözel becerile-
ğinden Özgül Öğrenme Bozukluğu tanısı iyi bir ayırıcı tanı rin normal olması, görsel-algısal becerilerin yetersizliği,

41
Berkan Şahin Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

davranışsal ve sosyal işlevsellikte bozulmalar açısından pılan bir çalışmada DEHB tanısında ÖÖB birlikteliği yak-
benzerlikler ortaya koymuştur. Ancak diğer özellikler ba- laşık %22 bulunmuştur.13 Okuma bozukluğu tanılı çocuk-
kımından AB’nin SOÖG profiline uymadığı gösterilmiş- larda %25’e varan oranlarda DEHB eşlik edildiği
tir.10 bildirilmektedir.11 ÖÖB’de okuma, yazma ve temel arit-
metik beceriler yanında sıklıkla görülen görsel algılama,
sıralama, ardışıklık, sağ-sol ayırt etme, lateralizasyon ve
NÖRoGElİŞİmSEl BozuKluKlAR vE
ince motor becerilerdeki bozukluk ve sorun alanlarına
DİğER pSİKİYATRİK BozuKluKlARDA
ilişkin değerlendirmede ÖÖB bataryası kullanılmaktadır.
ÖğRENmE SoRuNlARI DEHB eş hastalanma durumunun öğrenme alanına etkisine
Özgül Öğrenme Bozukluğu sıklıkla nörogelişimsel bozuk- dair yapılan değerlendirmeler bu birlikteliğin ÖÖB batar-
luklar veya diğer psikiyatrik bozukluklar ile birlikte görül- yası ile ölçul̈ en ÖOB
̈ belirtilerini daha da artırmadığını gös-
mektedir. Eşlik eden psikiyatrik bir tablo ÖÖB tanısını termektedir.14 ÖÖB tanılı olgularda DEHB tanısı
dışlamayı gerektirmez ancak değerlendirme ve ayırıcı ta- olmadığında ise dikkat eksikliği eğitsel alan dışındaki alan-
nıyı güçleştirmektedir. Çünkü eşlik eden hem psikiyatrik larda işlevselliği etkilememektedir. DEHB’de ise akade-
bozukluklar hem de olası diğer tıbbi sorunların her biri ba- mik alan dışındaki alanlarda da dikkat sorunları
ğımsız olarak öğrenmeyi de içeren pek çok işlevselliğin izlenmektedir. DEHB’deki dikkat sorunları öğrenme süre-
bozulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle akademik ye- cinden ziyade uygulamayla ilgili zorluklar getirebilmekte-
tersizliği öğrenme bozuklukları ile ilişkilendirebilmek için dir. Bu nedenle DEHB olgularında bir başkasının gözetimi
ayrıntılı klinik değerlendirme gerekmektedir. Öğrenme so- halinde tek başlarına kıyasla okuma yazma performansla-
runları ile başvuran çocuklarda farklı klinik ruhsal durum- rında artış izlenirken, ÖÖB’de önemli bir artış izlenme-
ların olabileceği unutulmamalıdır. Okul reddi, depresyon, mektedir. DEHB tanısı eşlik etmese de ÖÖB tanılı
konuşma sorunları, davranım sorunları ya da kaygı bozuk- çocuklarda sürekli performans gerektiren ödevleri düşün-
luklarının altta yatan neden olabileceği düşünülmeli ve bu meden yapma gibi bilişsel inhibisyonda yetersizlik göz-
yönde incelemeler yapılmalıdır. Özellikle okuma bozuk- lemlenebilir. Ancak her iki tanı ölçütleri de karşılanıyorsa
luğu olan çocukların olmayanlara kıyasla daha yüksek se- DEHB ve ÖÖB tanıları birlikte konulmalıdır. Özellikle
viyelerde depresyon ve kaygı belirtileri yaşadıkları, akran okuma bozukluklarında sıklıkla dil bozukluğu ve DEHB
ilişkileri açısından risk altında oldukları bilinmektedir. Öğ- gibi klinik durumların eşlik ettiği unutulmamalıdır. Okuma
renme bozukluğu olmaksızın depresyon, kaygı bozukluğu sorunlarının ötesinde ifade edici dil becerilerinde ve ses-
gibi içe atım sorunlarının odaklanma ve öğrenme üzerinde leri ayırmada eksiklik olması eşlik eden bir dil bozukluğu
olumsuz etkileri bilinmekle birlikte bu bozuklukların teda- tanısını düşündürebilir. Okuma bozukluğu olan çocuklar-
visi ile çocuğun öğrenme performansını geliştirmesi bek- daki dil becerilerindeki zorluk süreklilik gösterirken, yalın
lenmektedir.11 Psikotik deneyim bildiren gençlerde yapılan DEHB tanısında ise bu durum izlenmemektedir.11
bir çalışmada ise ince motor beceri ve rakam sembol kod- Öğrenme sorunları ile giden nörogelişimsel bozuk-
lama görevlerinde işlem hızı değerlerinin anlamlı olarak luklar incelendiğinde her bozukluğun kendi bulguları ol-
düşük olduğu bildirilmiştir.12 Psikotik bozukluklarda biliş- duğunu, ancak paternlerin tamamen farklı olmadığını
sel ve akademik becerilerde bozulma görülmekle birlikte,
görebiliriz. Ayırıcı tanıyı destekleyen geçmiş öykü ve test
ÖÖB’ye kıyasla ileri yaşlarda ve hızlı gelişmesi beklen-
sonuç paternleri Tablo 1 ve Tablo 2’de gösterilmiştir.
mektedir.1 ÖÖB’de normal düzeyde bilişsel işlevlere rağ-
men öğrenme sorunlarının görülmesi beklenmektedir.
DSM-5 ile daha önce normal bilişsel gelişim şartının öte- ÇEvRESEl ETmENlER İlE İlİŞKİlİ
sinde mevcut bilişsel gelişimin altında akademik beceri ÖğRENmE SoRuNlARI
gösteriyor ve öğrenme güçlüğü yaşıyorsa ÖÖB olarak de- ÖÖB ayırıcı tanısı yapılırken, özellikle eğitimde eşitsizli-
ğerlendirilmesi önerilmektedir. ÖÖB’de anlıksal ve uyum- ğin ve uygun düzeyde eğitim alma ile ilgili zorlukların iz-
sal davranışlarda yetersizlik beklenmemektedir. Ancak lendiği ülkelerde akademik başarılarda çevresel
anlıksal yetersizlik ve ÖÖB için tüm ölçütler karşılanıyorsa değişkenlere ilişkin etmenler dikkate alınmalıdır. Eğitimde
her iki tanı konulabilmektedir. fırsat eşitsizliği, düşük eğitim kalitesi ve ikinci dilde öğ-
ÖÖB olan çocuklar engellenme, ilgisizlik ya da be- renme gibi durumlar değerlendirilmelidir. Yaş grubuna
ceri kısıtlılığı nedeniyle dikkatsiz görünebilirler. Sık bir- uygun ve denk eğitim ortamına rağmen akademik yetersiz-
liktelik göstermesine rağmen DEHB birlikteliğine dair likler devam ediyorsa ÖÖB değerlendirilmelidir. İkinci
yapılan az sayıda çalışma bulunmaktadır. Ülkemizde ya- dilde okuma yazma öğrenen çocuklarda, konuşma perfor-

42
Berkan Şahin Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

TABLO 1: Ayırıcı tanıyı destekleyen geçmiş öykü paternleri.3

Aile Öyküsü Gelişim Öyküsü Okul Öyküsü


oB Evet Konuşma, renk isimlendirme ve harf seslendirme ile ilgili problemler okuma, heceleme ve dikte ile ilgili problemler
DB Evet Geç konuşma, düşük kelime bilgisi, sözdizimi hataları Dili anlamada zayıflık
KSB Evet Net olmayan konuşma İyi olabilir
DEHB Evet Aktif, kazaya eğilimli oturarak çalışma ve ev ödevi ile ilgili sorunlar
EY Evet–Hayır motor, konuşma ve adaptif davranışlarda gecikmeler Tüm alanlarda sorunlar
oSB Evet Sosyal ve dil alanında gecikmeler Akran ilişkileri ile ilgili sorunlar

oB: okuma Bozukluğu; DB: Dil Bozukluğu; KSB: Konuşma Sesi Bozukluğu; DEHB: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu;
EY: Entelektüel Yetersizlik; oSB: otizm Spektrum Bozukluğu.

TABLO 2: Ayırıcı tanıyı destekleyen test sonuçları paternleri.3

OB DB KSB DEHB EY OSB


Kristalize zekâ + - + + - -
Akıcı zekâ + +/- + + - -
İşleme hızı - - + - - -
okuma
Kelime tanıma - - + + +/- +/-
Fonolojik kodlama - - + + +/- +/-
Akıcılık - - + + +/- +/-
Anlama +/- - + +/- - -
Sözlü dil
Semantik + - + + - -
Söz dizimi + - + + - -
Fonolojik farkındalık - - - + +/- +/-
Sözel çalışma belleği - - - +/- - +
Yürütücü işlevler
İnhibisyon + +/- + - - +
Kelime üretme + +/- + - - -
Set değiştirme + +/- + +/- - -
Sürekli dikkat + +/- + - - -
Görsel uzamsal beceriler + + + + - +
Sosyal ve iletişim becerileri + +/- + +/- - -

oB: okuma Bozukluğu; DB: Dil Bozukluğu; KSB: Konuşma Sesi Bozukluğu; DEHB: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu;
EY: Entelektüel Yetersizlik; oSB: otizm Spektrum Bozukluğu.
Not: +, bozulmamış; -, bozulmuş.

mansına kıyasla daha düşük okuma yazma becerisine sahip nik değerlendirmede anne karnında alkole maruz kalan
olmak ÖÖB tanısını düşündürmelidir. Ülkemizde yapılan küçük çocuklar, serebral palsi gibi daha ciddi durumlara kı-
bir çalışmada ÖÖB tanısı olmayan ilköğretim öğrencile- yasla, “hafif” olarak tanımlanabilecek ince ve kaba motor
rinde okuma ve anlama becerileri ile sosyoekonomik düzey becerilerinde gecikmeler gösterebilir. Bu gecikmeler sık-
arasında ilişki olduğu gösterilmiştir.15 Okuma becerisinin lıkla bebeklik ve okul öncesi dönemde gözlenecek ve daha
yetersiz eğitim sonucunda oluşmasını, çocuğun sınıf arka- sonra çocuk okul yaşına ulaştığında göz ardı edilecektir,
daşlarına verilen standardize okuma testlerinin sonuçları ancak çoğu zaman grafomotor beceriler (el yazısı gibi) ve
karşılaştırılarak değerlendirmesi ve tespiti yapılabilir.11 Öğ- bazı alanlarda akademik problemlerle (matematik beceri-
renme, bellek, görsel ve uzamsal beceriler ve yürütücü iş- leri gibi) kliniğe başvurabilirler. Klinisyenler doğum öncesi
levler dahil olmak üzere doğum öncesi alkol maruziyetinin alkole maruz kalmanın olası etkilerini aile ile paylaşmalı ve
nörogelişimsel etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Kli- önleyici/erken müdahale hakkında bilgi vermelidir.16

43
Berkan Şahin Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

NÖRolojİK DuRumlAR İlE İlİŞKİlİ olan çocuklarda uzamsal düzenlenmiş bilgiyi işleme ile il-
ÖğRENmE SoRuNlARI gili zorluk yaşadığı bilinmektedir. Hem işitme hem de
görme sorunu olan çocuklarda okuma becerisinde ciddi bo-
İnme, travmatik beyin hasarı gibi nörolojik olaylarda geçici
zulma görülebilmektedir.23 Yaşamın ilk 3 yılında orta kulak
veya kalıcı seyirli öğrenme sorunları olabileceğinden mua-
efüzyonu ile geçen süre, yedi yaşında izlenen bilişsel ye-
yenede mutlaka sorgulanmalıdır. Nörodejeneratif bilişsel
tenek, konuşma, dil ve okul performansı testlerindeki (ma-
bozukluklarda klinik olarak öğrenme güçlüklerinin ilerle-
tematik ve okuma) düşük puanlarla anlamlı derecede
yici olması beklenmektedir. ÖÖB ise gelişimsel dönem bo-
ilişkili bulunmuştur.24
yunca ortaya çıkar ve süreç içerisinde bozulma beklenmez.
ÖÖB birçok nörolojik bozuklukta yaygın olarak görül-
mektedir. Okul çağında epilepsi tanısına sahip olmak öğ- KRoNİK HASTAlIKlAR vE DİğER TIBBİ
renme başarısı üzerinde anlamlı düzeyde olumsuz bir DuRumlAR İlE İlİŞKİlİ ÖğRENmE SoRuNlARI
etkiye sahip olmasına rağmen on sekiz yaş sonrası epilepsi Anemi, hipotiroidi, metabolizma bozuklukları, çinko ek-
başlangıcı ile okul başarısı arasında ilişki gösterilmemiş- sikliği, kurşun zehirlenmesi gibi klinik durumlar öğrenme
tir.17 Santrotemporal dikenli benign çocukluk epilepsisi sürecini etkileyebilir. Kurşun zehirlenmelerinde MSS et-
olan çocuklarda tanı öncesinde %21.7’sinde öğrenme güç- kilenmesi sonucunda öğrenme ve konuşma güçlüklerinin ya-
lüğü olduğu bildirilmiştir.18 Nörolojik hastalık tanılı ço- nında göz-el koordinasyonunda bozulma, yavaş tepki süresi,
cukların sahip olduğu öğrenme problemlerinden biri de somatik yakınmalar, sinirlilik ve davranış sorunları da izlen-
matematik bozukluğudur. Turner sendromu ve Fragile X mektedir. Astım, diyabet, kanser, tıkayıcı uyku apnesi gibi
sendromu gibi kromozomal bozuklukların ve uygun şe-
kronik durumlar ve uzun süreli ilaç kullanımları ayırıcı ta-
kilde tedavi edilen fenilketonüri hastalarının bilişsel pro-
nıda mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.25 Sık görülen
fili matematik bozukluğunu gösterebilmektedir.19
pediatrik hastalıklardan olan astım, çocukların akademik iş-
Nörofibromatozis Tip 1 (NF1) tanılı çocukların %20-65
levselliklerini etkilemektedir. İlaç yan etkileri (antihistami-
arasında artmış oranlarda öğrenme güçlüğü gösterilmiştir.
nikler gibi), artmış okul devamsızlığı, ikincil solunum
NF1 bilişsel fenotipi primer olarak sözel olmayan öğrenme
sorunları olası potansiyel riskler olarak görülmektedir. Ço-
güçlükleri ile karakterize olabilmektedir. Bazı çalışmalar
cukluk kanserleri özellikle erken dönem etkileri, radyoterapi,
ise sözel öğrenme güçlüklerinin sözel olmayan öğrenme
kemoterapi tedavileri alıyor olma ve enfeksiyonlara yatkın-
güçlükleri kadar yaygın olabileceğini göstermektedir. NF1
lık sonucunda akademik performansta düşme görülmektedir.
tanılı çocuklarda uzamsal bellek ve görsel motor entegras-
Tedaviden dört yıl sonrası yapılan değerlendirmeler akade-
yonda düşük performans görülmektedir. Bir diğer nöroku-
mik düşmenin devam ettiğini, öğrenme sorulanlarının sözel
tanöz hasta grubu olan tuberoskleroz tanılı olguların
olmayan öğrenme güçlüğü ile tutarlı olduğunu göstermiştir.
normal zekaya sahip olmalarına rağmen %60 gibi yüksek
İnsülin bağımlı diyabet tanılı çocuklar öğrenme sorunları ge-
oranlarda akademik sorunlar ve öğrenme güçlüğü göster-
liştirme açısından artmış riske sahiptir. Değişken glukoz dü-
dikleri bildirilmektedir. Statik ensefalopati tanılı gençlerde
zeylerinin EEG anormallikleri ile sonuçlanması bozulmuş
de öğrenme sorunları sık görülmekte olup, erken tanı ve
dikkat, silik öğrenme güçlükleri gösterebilir. Bu tablo geçici
müdahalenin akademik başarısı için çok önemli olduğu
hipoglisemi tablosunu düşündürmelidir. Tutarlı olmamakla
vurgulanmaktadır.20 Sendromik olmayan kraniyosinostozlu
birlikte diyabet ve disleksi arasında olası bir genetik ilişki
çocukların çoğunda bebeklik döneminde normal sınırlar
içinde gelişim izlenmektedir. Gecikme oranları çocuklar ileri sürülmektedir. Orak hücreli anemi ve hemofili tanılı ço-
olgunlaştıkça normatif beklentilere göre artabilir. Bu ço- cukların eğitim ortamlarında geçirdiği önemli süreler göz
cuklarda yüksek oranda öğrenme bozukluğu tespit edil- önüne alındığında çocukların genel işlevselliklerinin iyi ol-
miştir.21 masına rağmen akademik performanslarının risk altında ol-
duğu bilinmektedir.26 Antikonvülzanlar, beta blokörler gibi
antihipertansifler, antibiyotikler (sefalosporin gibi) bilişsel
DuYuSAl NEDENlER İlE İlİŞKİlİ performansı etkileyebilir, sedasyon, ajitasyon, depresyon gibi
ÖğRENmE SoRuNlARI ruhsal yan etkiler oluşturabilir. Bu nedenle akademik güç-
İşitme ve görme problemi yaşayan çocuklarda karakteris- lükleri olan çocuk veya ergenlerin bütüncül değerlendirmesi
tik öğrenme problemleri görülebilmektedir. işitme engelli için hastaların ilaç kullanımları mutlaka sorgulanmalıdır.23
çocuklarda yapılan çalışmada %6.3’ünde öğrenme güçlüğü Travmatik yaralanmaların getirdiği tıbbi hastalıklar ve mü-
olduğu bulunmuştur.22 İşitme sorunları olan çocuklarda za- dahalelerin çocuğun eğitim devamlılığı açısından önemli bir
mansal düzenlemiş bilgiyi işleme ile ilgili, görme sorunu etki oluşturabileceği unutulmamalıdır.

44
Berkan Şahin Özgül Öğrenme Bozukluğunda Ayırıcı Tanı

KAYNAKlAR
1. Ap Birliği. Ruhsal bozuklukların tanımsal ve mayan Öğrenme Güçlüğü: Bilişsel profil ve 18. Ross EE, Stoyell Sm, Kramer mA, Berg AT
sayımsal elkitabı, beşinci baskı (DSm-5) tanı Bellek İşlevlerinin Benzeşmesi. Noropsikiyatri Chu Cj. The natural history of seizures and
ölçütleri başvuru elkitabı. Ankara, Hekimler Ars. 2011;48. neuropsychiatric symptoms in childhood
Yayın Birliği 2013. 11. Sadock B. Kaplan Sadock Synopsis of psy- epilepsy with centrotemporal spikes (CECTS).
2. Hastie CE, mackay DF, Clemens Tl, Cherrie chiatry Davranış Bilimleri/Klinik psikiyatri. Çe- Epilepsy Behav. 2020;103:106437.
mp, King A, Dibben C, et al. Antenatal expo- viri Editörü. prof. Dr. Ali Bozkurt. Çocuk 19. Shalev RS, Auerbach j, manor o Gross-Tsur
sure to solar radiation and learning disabilities: psikiyatrisi, Bebek Çocuk ve Ergen Gelişimi. v. Developmental dyscalculia: prevalence and
population cohort study of 422,512 children. 2016;1082-107. prognosis. Eur Child Adolesc psychiatry.
Sci. Rep. 2019;9:1-6. 12. Carey E, Dooley N, Gillan D, Healy C, Cough- 2000; 9:S58-S64.
3. pennington BF. Diagnosing learning disorders: lan H, Clarke m, et al. Fine motor skill and pro- 20. Walker Am, pfeffer CR, Kaufman Dm
A neuropsychological framework. 2008. cessing speed deficits in young people with Solomon GE. Child and adolescent neurology
4. Shaw p, Eckstrand K, Sharp W, Blumenthal j, psychotic experiences: A longitudinal study. for psychiatrists. lippincott Williams & Wilkins,
Schizophr. Res. 2019;204:127-32. 2008.
lerch j, Greenstein De, et al. Attention-
deficit/hyperactivity disorder is characterized 13. Bilgiç A, Kılıç B, Gürkan K Aysev A. Dikkat 21. Kapp-Simon KA. mental development and
by a delay in cortical maturation. proc Natl Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı konu- learning disorders in children with single su-
Acad Sci. 2007;104:19649-54. lan bir klinik örneklemde yıkıcı davranış ture craniosynostosis. Cleft palate Craniofac
bozuklukları ve özgül öğrenme bozuklukları. j. 1998;35:197-203.
5. Doğan o, Erşan EE Doğan S. İlköğretim
Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi. 2006;
öğrencilerinde olası öğrenme bozuklukları: Bir 22. Institute GR. Regional and national summary
13:54-9.
ön çalışma. Anadolu psikiyatr De. 2009;10:62- report of data from the 2004–2005 annual sur-
70. 14. Turgut S, Erden G Karakas S. ozgül ogrenme
vey of deaf and hard of hearing children and
Güçlügü (ooG), Dikkat Eksikligi Hiperaktivite
6. landerl K, Fussenegger B, moll K, Willburger youth. GRI, Gallaudet university Washington,
Bozuklugu (DEHB) birlikteligi ve kontrol
E. Dyslexia and dyscalculia: Two learning dis- DC, 2005.
gruplarının oo G Bataryası ile belirlenen pro-
orders with different cognitive profiles. j. Exp. filleri. Cocuk Ruh Saglıgı Dergisi. 2010;17:13- 23. Sexson SB Dingle AD. medical problems that
Child psychol. 2009;103:309-24. 25. might present with academic difficulties. Child
7. Schuchardt K, maehler C, Hasselhorn m. Adolesc psychiatr Clin. 1997;6:509-22.
15. Sarıpınar EG Erden G. okuma güçlüğünde
Working memory deficits in children with spe- akademik beceri ve duyusal-motor işlevleri 24. Teele DW, Klein jo, Chase C, menyuk p, Ros-
cific learning disorders. j. learn. 2008;41: değerlendirme testlerinin kullanılabilirliği. Turk ner BA Group GBomS. otitis media in infancy
514-23. psikol Derg. 2010;25:56-66. and intellectual ability, school achievement,
8. Franz C. Diagnosis and management of Non- 16. Coles CD. Discriminating the effects of prena- speech, and language at age 7 years. j. In-
verbal learning Disorders. 2000. tal alcohol exposure from other behavioral and fect. 1990;162:685-94.
9. Alkan N. 8-12 yaş çocuklarına uygulanan learning disorders. Alcohol Res Health. 2011; 25. Kılınçaslan A. Özgül Öğrenme Bozukluğu. In:
“sözel olmayan öğrenme güçlüğü skalası” 34:42. ESm NmE (ed.), Nörogelişimsel Bozukluklar.
sonuçlarının karşılaştırılması. Yüksek lisans 17. Shackleton Dp, Trenité DKN, De Craen A, İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi, 2018.
tezi. İstanbul: marmara üniversitesi. 2008. vandenbroucke j Westendorp R. living with 26. Bonner mj, Hardy KK, Ezell E Ware R. Hema-
10. Kilinçaslan A, mukaddes Nm, Küçükyazici GS epilepsy: long-term prognosis and psychoso- tological disorders: Sickle cell disease and he-
Gürvit H. Asperger Bozukluğu ve Sözel ol- cial outcomes. Neurology. 2003;61:64-70. mophilia. 2004.

45

You might also like