Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

Sayfa |1

XVI. YÜZYIL YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ


DOĞU SEFERLERİ NEDENLERİ VE SONUÇLARI

Sevim PELİSTER
2018212014*
Tarihçi İbn Kemal'e göre "ikindi güneşine" benzeyen bir saltanat yaşayan Sultan
Selim, devleti Doğu sınırları nezdinde genişlemeye yöneltti. Babası II. Bayezid devrinde
Doğu'daki gelişmelerle yakından ilgilenen Sultan Selim, kendi saltanatı devrinde Doğu'daki
sorunları ele almış ve imparatorluğun dini ve siyasi hayatında rol oynamıştır. Osmanlı'yı şark
meselesini halletmeye yönelten en önemli sebep Safevilerin izlediği politikalardır. II.
Bayezid devrinde Memlüklülere karşı Çukurova'da mücadelenin kaybedilmesi, Yavuz Sultan
Selim'i doğu seferlerinde daha emin adımlar atmaya yöneltecektir. I. Selim Memlük sultanı
Tuman-Bay'a yazdığı bir mektupta Büyük İskender gibi hem doğunun hem de batının hâkimi
olmak istediğini ifade etmiştir1. Mektupta da politikalarını hissettiğimiz Sultan Selim, ataları
Yıldırım Bayezid ve Fatih Sultan Mehmed gibi cihangir, atılgan bir padişahtı. Tahta
geçtiğinde tüm kardeşlerini bertaraf etmiş, gücünü doğuda tehdit oluşturan Kızılbaşlara ve
Safevilere yöneltmiş ve bu doğrultuda Macaristan'a barışçıl yaklaşmıştır. Safevilere karşı bir
set çekmek isteyen Yavuz, Doğu Anadolu'da da kati bir hakimiyet kurma politikasını devreye
koydu. Bu durum sadece Safevilere karşı değil güneydoğuda bulunan bir diğer sınırdaş devlet,
Memlüklere de karşı izlenen bir politikaydı. I. Selim Doğu Anadolu'daki Sünni aşiretleri
bağlayacak planlar yaptı ve bu anlamda İdris-i Bitlisi 'yi görevlendirdi. (Emecen, Yavuz
Sultan Selim'in Doğu Siyaseti ve İdris-i Bitlisi, 2019). 2 Selim'in Safeviler üzerine yürümesi
Doğu Anadolu'daki durum için önemliydi. Çünkü bu mevzu hem Safevileri hem de
Memlükleri ilgilendiriyordu. Bu çalışmada doğu seferlerinin neden ve sonuçlarını; Safevi,
Mısır ve Doğu Anadolu sınırları çerçevesinden inceleyeceğiz.

1
Özbaran, S. (2011). Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu, Tarih Dergisi, 65-146.
2
Daha detaylı bilgi için bkz. Emecen, F. (2019). Yavuz Sultan Selim'in Doğu Siyaseti ve
İdrisi Bitlisi, Tarihi ve Kültürel Yönleriyle Bitlis, 145-149.

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı


Sayfa |2

DOĞU SEFERLERİNİN NEDENLERİ

A) Doğu Seferlerinin İlk İstikameti: Safeviler


Mezhepsel ayrılıklar, XVI. yüzyıldan itibaren Sünniliğin Osmanlı topraklarında
güçlenmesiyle Şii Safevilerle aralarını açtı. Sünniliğin nüfuzunun artması ve mezhepsel
ayrılıkların şiddetlenmesi seferlere ön ayak olmuştu. Bununla birlikte Şiiliği devlet ideolojisi
haline getiren Şah İsmail, II. Bayezid'in saltanatında ideolojisini propagandaya dönüştürdü3. II.
Bayezid bu durumla çok ilgilenemedi. Şah İsmail ise etrafında bulunan Anadolulu aşiret
liderleri tarafından Orta Anadolu'da asıl ihtilalini gerçekleştirmek istemiş fakat Bayezid'in
engellemeleriyle yönünü Tebriz'e çevirmiş ve Akkoyunlular üzerine bir Safevi devleti
kurmuştur. Bunun ardından Anadolu'daki Türkmen beylerinin bir bölümü Şah İsmail'e sempati
besleyerek ona katılmaya başladılar. Şah İsmail'in Anadolu'daki Türkmenleri çeşitli
propagandalarla kendine çekmesi ve devletinin sınırlarını genişletmesi bir tehdit unsuru
yaratıyordu. Ayrıca imparatorluk içinde Safevi taraftarları; memurlar, dervişler veya din
adamları Şii propagandaları yaparak kendilerine çekiyorlardı.
Anadolu'da Şah İsmail yanlısı propagandalar ve Türkmen Beyleri Selim'in doğuya
yönelmesindeki bir diğer nedenlerdendi. Şah İsmail yeni bir dini-siyasi devletin temelini
atarken sert ve kanlı politikalar izlemişti. Safevilerin hâkim oldukları topraklarda halkın inancı
Şah İsmail'in yeni dini ideolojisine dönüşürken, Osmanlı topraklarında çok daha sonra Alevi
olarak adlandırılacak zümreler, günümüze kadar gelmişlerdir. 4 Diğer taraftan Şah İsmail'in
propagandaları Anadolu'daki tımarlı sipahiler üzerinde etkili olmuş ve Timur ile savaştaki gibi
saf değiştirilmesinden korkulmuştur. Selim buna karşı Şah İsmail'le savaşmanın dini bir vecibe
olduğuna dair fetvalar almıştır. Sultan Selim dini tedbirler yanında ipek ticaretine ambargo
uygulanması ve sınırları kapatma kararını da almıştır. Bu durum aradaki şiddetlenmeyi arttırdı.
Sonuç olarak Osmanlı Devleti sınırlarını korumak, devlet içindeki Yörükleri ve göçerleri iskân
edebilmek ve isyanlarını destekleyen Safevileri ortadan kaldırmak için harekete geçti.
Ticari yolları ele geçirme arzusu; ipek yolunun büyük bir kısmının Safeviler elinde olması,
ticari yollar üzerindeki hakimiyetlerini Suriye ve Irak'a genişletme arzuları, iki devlet

3
Okudan, Gülseri, Yavuz Sultan Selim ve Çaldıran Zaferi, Akdeniz Üniversitesi, Antalya, 2015,
s.5-6
4
Emecen, F. Osmanlı İmp. Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600), Türkiye İş Bankası 5.
Basım, İstanbul,2019, 210-211

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı


Sayfa |3

arasındaki çatışmayı tetikleyen bir başka sebepti. Karşılıklı çekişmelerin, ambargoların,


ayrılıkların sonucu olarak Safevi ve Osmanlı orduları Çaldıran'da karşı karşıya geldi.
B. Doğu Seferlerinin İkinci İstikameti: Doğu Anadolu
Diyarbekir bölgesindeki Akkoyunlu hakimiyeti, Türkmen gruplarının Safevi boyutunda
ortaya çıkması Selim'i Sünni aşiretlere yöneltti. Safeviler arasında kalan bu bölgeyi hakimiyet
altına almak ve tampon bölge yapmak temel amaçtı. Doğu Anadolu bölgesinde hakimiyet
sağlayabilmek adına bürokrat olan İdris-i Bitlisi görevlendirildi. Çaldıran Savaşı sonrasında
İdris-i Bitlisi Osmanlı siyasetini doğuda perçinlemeye uğraşıyordu. İdris-i Bitlisi 'ye göre
Diyarbekir kesiminin ilhakı İstanbul'un fethine eşdeğer olmakla birlikte buranın hakimiyeti
Arap ve Acem memleketlerinin fetih yollarını açmıştır. 5
İdris-i Bitlisi' nin faaliyetleri
sonucunda, Diyarbekir halkı Safevileri şehirden kovdu ve Osmanlı hakimiyetini kabule hazır
olduklarını bildirdiler.
C. Doğu Seferlerinin Üçüncü İstikameti: Mısır Seferi
Çaldıran savaşı sonrasında Safevileri sindiren Osmanlı orduları, Memlük Sultanı Kansu
Gavri'yi endişelendiriyordu. Bu endişenin temelinde Memlük-Osmanlı ilişkisi; II. Bayezid
devrinde başlayan gerginlikler, Dulkadiroğlu meselesi ve Hicaz'a dönük Osmanlı
politikalarının yaşatacağı gerginliklerdi. 6

Coğrafi keşiflerin ardından Hint Denizinde güçlenen Portekizliler, Arap tacirlerine darbe
vurarak Akdeniz ticaretini engellemeye çalışıyor bir yandan da Kızıldeniz'e harekât
düzenleyerek Mekke ve Medine'yi tehdit ediyordu. Bu konuda II. Bayezid devrinde
Memlüklüler bir yardım talebinde bulunmuştu. Portekizlilerin Arap Yarımadasını tecrit etmesi
yerli halkı ve idarecileri Memlük idaresinden ziyade Osmanlı hakimiyetini talep etmesine
teşvik etmiştir. İlerleyen zamanlarda Portekizlileri püskürtmek için Hind Denizinde mücadele
eden Selman Reis, Memlük idaresinin Osmanlı'ya teşkil etmesiyle, Osmanlı devleti adına
mücadelesine devam edecektir7.
Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim arasındaki savaşta Memlük Sultanı Al Gavri tarafsız kaldı.
Kendisi de saldırıya maruz kalacak olsa da Şah İsmail ile ittifak görüşmeleri yaptı.
Dulkadiroğlularından Alaüddev'in ülkesini ve Diyarbekir 'in Yavuz tarafından hakimiyet altına

5
İdris-i Bitlisi hakkında daha detaylı bir bilgi için bkz. İpşirli, M. (2020). Vural Genç,
Acem’den Rum’a Bir Bürokrat ve Tarihçi: İdris-i Bidlîsî (1457-1520), Osmanlı Araştırmaları, 56, 340-
343
6
Çavdaroğlu, Burhan, Askeri Dönüşüm Çağında Mercidabık ve Ridaniye Savaşları Üzerine
Bir Tahlil, Ulakbilge Sosyal Bilimleri Dergisi, c.5, 2017.
7
Araz, Yahya, Buca Eğitim Fakültesi Osmanlı Tarihi Ders Notu.

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı


Sayfa |4

alınmasıyla Memlük sınırlarındaki araziye tecavüz etmiş olunuyordu. 8


Gavri 'nin Halep
önlerine gelerek sınır hattına hareket etmesi ciddi bir taktik hatası olarak geri döndü. Şah
İsmail'e yardım etme gerekçesiyle 1516'da Mercidabık' da iki ordu karşı karşıya geldi.
Ardından yeni Memlük sultanı Tumanbay'a mektup yollayarak Halife'nin biatı ile memleketi
kendi idaresine aldığını bildirdi. Mısır biatı kabul ederse vali atayacağını da iletti. Fakat
Tumanbay savaşı seçti ve Ridaniye, Kahire'de savaş yapıldı. Yavuz'un Mısır'da galibiyet elde
etmesi ile de Mısır'a vali atandı.
Mısır'daki zenginlik ve ithalat gücü ayrıca Afrika ile daha güçlü ilişkiler kurma da Mısır'ın
hakimiyetinde önemlidir. Mısır, çevresindeki ülkelere yiyecek, pirinç(dimyat) ihraç eden güçlü
bir yerdi. Oraların alınması hem Osmanlı'ya bir güç sağlayacak hem de Afrika'ya bir kara
bağlantısı elde etme fırsatını doğuracaktır. Osmanlıları Mısır'a getiren askeri ve siyasi
nedenlerin yanında Arap ülkeleri ile Anadolu arasındaki ticari faaliyetleri de belirtmek gerekir.
Ayrıca Memlük donanması için günümüz Antalya ve civarından giden kereste, demir vb. pek
çok malzeme Anadolu leventlerinin Süveyş'e geçmesine yardım etmişti9. Osmanlı da fetihten
çok önceleri Mısır'ın stratejik ve ekonomik durumunu anlamıştı. Halep civarından baharat,
çivit ve sakız gibi ticari maddeleri Bursa'ya getirdikleri bilinmektedir. Böyle bir ekonomik
farkındalığın seferlere sebep olmasını da göz önünde bulundurmak gerekir.
DOĞU SEFERLERİNİN SONUÇLARI
Çaldıran'da Safevilere karşı kazanılan başarı Safevilere son vermemekle birlikte sınırlarda
çok etkili genişlemeler yaratmadı. Yavuz Tebriz'e kadar girdiyse de ana harekât dışı olduğu
için stratejik mecburiyetlerin de zorlamasıyla geri döndü. Fakat Çaldıran Savaşında zafer siyasi
alandan ziyade dini ve sosyo-psikolojik alanlarda kendini gösterdi. Artık Sünni İslam'ın
teşekküllü bir korumacısı olan Osmanlılar, Şah İsmail'in yarattığı yeni din ideolojisini
dengelediler. Sünni İslam'ın muhafazasını üstlenmek Kanuni döneminde daha çok hissedilecek
olan katı bir Sünni anlayışın da yerleşmesine neden olacaktır. Şah İsmail taraflısı Türkmen
grupları kendi içlerinde ritüellerini devam ettirecektir. Şah İsmail ise inananları arasında
yenilmez ilan edilmişse de bu otoritesi sarsılacaktır.
Doğu Anadolu'nun büyük bir kısmının hakimiyet altına alınmasıyla, askeri ve stratejik bir
üstünlükten ziyade ticari olarak bir anlam ifade etmektedir. Hakimiyetin tesisi ile Bursa-Tebriz

8
İnalcık Halil, Devlet-i Aliyye I, İstanbul, 2019, s.142.
9
Özbaran Salih, Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu, Tarih Dergisi, 2011, s.65-146

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı


Sayfa |5

ve Tebriz- Halep ipek yolunun kontrolü sağlandı. Mezopotamya ile İran, Anadolu ile Halep'in
ticari olarak kesiştiği Diyarbakır Osmanlı hazinesine büyük gelir sağladı.
Mısır'ın ele geçirilmesi ve Memlüklerin ilhakı ile Haremeyn'in himayesi Osmanlı Devleti
tarafından üstlenildi. Fakat idari yapı her ne kadar Osmanlı eline geçse de herhangi bir
değişiklik yapılmadı ve Mekke ve Medine'nin statüsünün aynı kalması için çaba gösterildi.
Ayrıca hac yollarının güvenliği ve selameti için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Memlüklerin
ilhakı ile Halifelik ünvanı Osmanlı imparatorluğuna geçti fakat padişahlar bu ünvanı 1774
Kırım'ın bağımsız olması ile kullanacaktır. Sonuç olarak İslam memleketlerinin Hristiyan
saldırısına karşı savunulması, Mekke ve Medine'nin ve hac yollarının korunması gibi İslam
dünyasını ilgilendiren konuları kendi vazifesi sayarak otorite kurma çabasına girmişlerdir. 10
Mısır'ın hakimiyeti ile ticaret yolları, güç ve zenginlik bir de Afrika ile karadan bir bağlantı
sağlandı. Böylece ileride Afrika ile güçlü ilişkiler yaşanmasına olanak verecektir.
İmparatorluğa ithalatın önemli bir kısmını sağlayan Mısır'ın ele geçirilmesi elbette
imparatorluk için karlı olacaktı. Pirinç, yiyecek, baharat gibi birçok malın ithal edildiği bir yer,
zenginliği ve hazinedeki artışı da beraberinde getirecektir. Aslında Osmanlı orduları Suriye ve
Mısır'a getiren askeri olayların dışında Araplar ile Anadolu aralarındaki mevcut ticaretten de
haberdarlar. Fetihten önce Halep civarından Bursa'ya getirilen baharatları bilmekteydiler.
11
Savaş sonrası sağlanan hakimiyet Osmanlı ekonomisi ve ticaretinde rol oynayacağı aşikardır.
Suriye ve Mısır seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu Arap dünyası hakimiyetine adım atmış
bulunuyordu. Mısır'daki Osmanlı idaresi, daha sonraki reformlarla yerli kültüre pek
dokunulmamakla birlikte, Suriye, Filistin hattında klasik Osmanlı timar sisteminin hâkim
kılınacaktır. Mısır'ın Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi Arap dünyasında olduğu kadar Batı
dünyasında da ticari açıdan birtakım endişeleri doğurdu. Batı'nın bu olay sonucunda Papa X.
Leo bir Haçlı ittifakı oluşturmaya kalkmış ama bir şey elde edememişti.
Hind Deniz sınırlarına ulaşan ve Mısır'ı ele geçiren Yavuz Sultan Selim, Portekizlilere karşı
daha güçlü şekilde karşı koyabilmek adına donanma hazırlamak için Kağıthane Deresi'ne bir
tersane inşa ettirdi. Böylece 150 kadar gemi bu tersanede meydana getirildi.

10
İnalcık, Halil, Devleti Aliyye-I, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2019, İstanbul, s.146
11
Özbaran, Salih, Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu, Tarih Dergisi, 2011, s.65-146

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı


Sayfa |6

Sonuç olarak Osmanlılar güney ucu ile Hint Okyanusuna erişen bir havzaya açıldı ve İslami
koruyuculuğun yanında ekonomik, stratejik ve politik yönden genişlediler. Kanuni tahta
geçtiğinde sınırları genişlemiş, ihtişamı bol bir imparatorluk almıştı.

Başvurular

Araz, Y. (2021). Ders Notları. Buca Eğitim Fakültesi.

Emecen, F. (2019). Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi. İstanbul: Türkiye

İş Bankası Kültür Yayınları.

Emecen, F. (2019, 09 23). Selim I. TDV İslam Ansiklopedisi:

https://islamansiklopedisi.org.tr/selim-i adresinden alındı

Emecen, F. (2019). Yavuz Sultan Selim'in Doğu Siyaseti ve İdris-i Bitlisi. M. İnbaşı içinde,

Tarihi ve Kültürel Yönleriyle Bitlis (s. 145-149). Ankara: Bitlis Eren Üniversitesi

Yayınları.

İnalcık, H. (2019). Devlet-i Aliyye- I. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Okudan, G. (2015). Yavuz Sultan Selim ve Çaldıran Zaferi, Akdeniz Üniversitesi, Antalya,

2015, s.5-6. Antalya,2015: Akdeniz Üni.

ÖZBARAN, S. (2011). Osmanlı İmparatorluğu ve Hindistan Yolu. Tarih Dergisi, 65-146 .

Polat, S. (2018). Arşiv Vesikaları Işığında Yavuz Sultan Selim . Akademik Bakış, 183.

Buca Eğitim Fakültesi-2021 Bahar Yarıyılı

You might also like