Fethu L Beyan

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 1

Sıddık Hasan Han

İsmi Ebü’t-Tayyib Sıddık olup, Sıddık Hasan diye tanınmıştır. Nesebinin babası tarafından Hz.
Hüseyin’e, annesi tarafından Hz. Osman’a dayandığı belirtilmiş 1248/1832 yılında, Cemâziye’l-Evvel
ayının on dokuzuna denk gelen bir pazar günü Hindistan ‘ın en eski ve o zamanki Şehirlerinin en
büyüğü 8 olan Kınnevc’in ‘in Bans Berîli köyünde dünyaya gelmiştir. Sıddık Hasan Han 29
Cemâziyelâhir 1307’de (20 Şubat 1890) Bopal ’de vefat etti ve orada bulunan aile mezarlığına
defnedilmiştir. Beş yaşında iken babasını kaybettiğinden ailesi malî sıkıntı içine düştü. Ancak
annesinin özel ilgisiyle öğrenim görmeyi başardı. Başta ağabeyi Seyyid Ahmed Hasan Arşî olmak üzere
çeşitli hocalardan aldığı ilk eğitimden ve dil öğreniminden sonra Ferruhâbâd, Kanpûr ve Delhi gibi
şehirlere gitti; buralardaki hocalardan aklî ve naklî ilimleri okuyarak icazetler aldı. Tahsilini yirmi bir
yaşında tamamlayınca Kannevc’e döndü ve kısa bir süre sonra iş bulmak için Bopal’e gitti (1855).
Burada iki yıl devlet dairesinde kâtiplik ve mütercimlik yaptı. 1861’de Bopal Emirliği Başveziri Şeyh
Cemâleddin’in kızı Zekiyye Begüm ile evlendi. 1285’te eşinin vefatı üzerine hacca gitti. Sekiz ay Hicaz
ve Yemen’de kaldı. Burada Hint ulemâsından ve diğer âlimlerden ders okudu, hadis ve tefsir ilmine
dair senedler edindi. Sıddîk Hasan Han, XIX. yüzyılda Hint alt kıtasında kurumsal yapıya kavuşmuş bir
fikir hareketi olarak ortaya çıkan Ehl-i hadîs ekolünün kurucularındandır. Şah Veliyyullah ed-
Dihlevî’nin görüşleri doğrultusunda Kur’an ve Sünnet’i esas alarak müslümanların problemlerine
çözüm getirmeyi amaç edinmekle birlikte aşırı bir çizgiye kayan bu ekol, bid ‘at ve hurafe kaynağı
kabul ettiği fıkıh mezhepleri ve tasavvufa karşı sert bir mücadele vermiştir. Nezîr Hüseyin’in eğitim
faaliyetleri ve yetiştirdiği öğrenciler sayesinde Delhi’de gelişen ekol Sıddîk Hasan Han’ın Bopal’de
yürüttüğü teşkilâtlanma, telif ve yayın faaliyetleriyle kökleşmiş ve İslâm dünyasına adını duyurmuştur.
Sıddîk Hasan Han ikinci evliliğini, ölmüş olan Bopal emîresi İskender Begüm’ün o tarihte Bopal emîresi
bulunan kızı Şah Cihan Begüm’le yaptı. Bopal emîresiyle evliliği sonrasında Sıddîk Hasan Han elde
ettiği imkânları şehrin bir ilim merkezi haline gelmesi için kullanmıştır. Bu arada matbaalar kurmuş,
başta tefsir ve hadis olmak üzere çeşitli alanlarda eserler basılmış, birçok kitap ücretsiz olarak ilim
çevrelerine göndermiştir. Medrese-i Cihangîrî ve Medrese-i Sıddîkī adlarıyla medreseler açılmış, başka
yerlerden öğrenci gelişine imkân hazırlanmıştır.

Fethu-l Beyan
Sıddık Hasan Han bu tefsirinde değişik ilimlerden istifade ederek âyetlerdeki hemen hemen bütün
kelimelerini tefsir etmeye çalışmıştır. Eğer bunlar hakkında Hz. Peygamber (s.a.v.), sahâbe ve tabiîne
ait rivayetler varsa bunlara öncelik vermiştir. O, genellikle sûre girişlerinde ilk önce sûre hakkında
genel bilgilere yer vermiştir. Sûrenin nerede ve ne zaman indiğini, varsa sebeb-i nüzûlünü,
neshedilmiş âyet barındırıp barındırmadığını, nüzûl sürecinde meydana gelen vak’aların neler
olduğunu, sûrenin kaç âyetten oluştuğunu, uzunluk açısından hangi sûre gurubunda yer aldığını
belirtmiştir. Bazen de sûrenin içeriği ve faziletiyle ilgili bilgilere de yer vermeye çalışmıştır. Özellikle
sebeb-i nüzûla büyük önem veren müellif, bu hususu baz alarak âyetleri tefsir etmeye çalışıp mekkî-
medenî hususuna da aynı önemi vermiş, buna işaret ederek âyetlerdeki birçok belirsizliği ortadan
kaldırmaya gayret etmiştir. Hasan Hân, âyetteki bazı ifadelerin ne anlama geldiğini açıklama, âyetin
anlamını teyit etme, âyet ve hadis arasında mutabakat sağlama vb. amaçlar için hadislerden
yararlanmıştır. Sıddık Hasan naklettiği hadislerin genellikle sahîh olup olmadığını belirtmiş nadiren de
buna değinmiştir. Kendisi her ne kadar sadece sahîh hadislerden yararlandığını ileri sürse de zayıf,
garîb, gayr-ı hasen ve benzeri hadisleri naklettiği de görülmektedir.

You might also like