Professional Documents
Culture Documents
Boris Akunin - Kar Kraliçesi
Boris Akunin - Kar Kraliçesi
THE WINTERmJEEN
YAYIN HAıcwu
AKCALI TELiF HAKLARI AJANSI
ALTIN KİTAPLAR YAYINEVI
VE TİCARET A.Ş. ©
KAPAK DüZENl
SELÇUK ÖZDOCiAN
BASI<I
1. BASIM/ MART 2006
AKDENİZ YAYINCILIK A.Ş.
Maıbaacılar Siıesi No: 83
Bağcılar - İstanbul
http://www.altinkitaplar.com.u
info@altinkitaplar.com.U
ifıL·. 1 .
.
,.
BORIS
AKUNIN
KAR - -
KRALiÇESi
TÜRKÇESİ
ÇiGDEM ÖZTEKİN
Ya.zann Yayınevimizden Çıkan Kitabı
TÜRK HAMLESİ
Kar Kraliçesi
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Pervasız bir meydan okumadan söz edilirken/ 7
İKİNCİ BÖLÜM
Tamamen konu�mayla dopdolu bir bölüm/ 28
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
B�ka bir öğrenci onaya çıkıyor/ 37
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Güzelliğin kar�ı konulamaz gücünden söz ederken/ 50
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kahramanlarımızı ne gibi tatsızlıklar bekliyor? / 70
ALTINCI BÖLÜM
Gelecekten gelen adam ortaya çıkıyor/ 85
YEDİNCİ BÖLÜM
Pedagojinin önemi ortaya çıkıyor/ 100
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Maça vale en uygunsuz zamanda ortaya çıkınca/ 115
DOKUZUNCU BÖLÜM
Fandorin'in mesleğinde yeni ufuklar beliriyor/ 127
ONUNCU BÖLÜM
Mavi bir portföyün önemi anla§ılıyor/ 143
ON BİRİNCİ BÖLÜM
Çok uzun bir gecenin maceraları anlatılıyor / 162
5
Boris Akunin
ON İKİNCİ BÖLÜM
Kahramanımız başının üstündeki haleyi keşfediyor / 192
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
25 Haziran'ın olayları anlatılıyor / 210
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hikayenin yönü tamamen değişiyor / 233
ON BEŞİNCİ BÖLÜM
Doğru soluk almayı bilmenin yaşamdaki önemi belirgin şekilde
anlaşılıyor / 253
ON ALTINCI BÖLÜM
Elektriğin gelecekte çok önemli olacağı ortaya çıkıyor / 270
SON BÖLÜM
.
Kahramanımız gençliğe veda ediyor / 289
Yazar üzerine / 303
,,
Kar Kraliçesi
B İ R İNCİ B ÖLÜM
Pervasız bir meydan okumadan söz edilirken
7
Boris Aknnin
yerine genç kız demek daha doğru olacaktı) maroken deri ciltli bir
kitap okuyor, yalnızca arada sırada düşünceli bir halde çevresine
bakınıyordu. Ondan çok daha yaşlı olan diğeri ise oldukça kaliteli,
lacivert yünlü bir elbise ve kısa topuklu bağcıklı ayakkabılar giy
miş, harıl harıl kirli pembe bir şeyler örüyor, bu arada başını bir
sağa bir sola çeviriyor, gözünden önemli olabilecek hiçbir şeyin ka
çamayacağı şekilde ani bakışlarla çevreyi kontrol altında tutuyor
du.
Dolayısıyla dar kareli pantolonlu, beyaz yeleğinin üstüne giy
diği ceketi sıkı sıkıya iliklemiş, geniş kenarlı İsviçre şapkası takmış
delikanlının gözüne takılması hiç de sürpriz değildi. Delikanlının
parktaki yürüyüşü gerçekten garipti, kendini göstermek ister gibiy
di. İkide bir duruyor, birilerini ararmışcasına etrafına bakınıyor,
sonra tekrar birkaç adım atıyor ve hemen tekrar duruyordu. Bu tu
haf genç adam bakışlarını birden banktaki bayanlara yöneltti ve
ani bir kararla yanlarına gitti. Tam bankın önünde durdu ve genç
kıza dönüp abartılı bir sesle bağırarak konuşmaya başladı.
"Sayın bayan! Size hiç dayanılmaz bir güzelliğiniz olduğunu
söyleyen olmuş muydu?"
Gerçekten büyüleyici denecek kadar güzel olan genç kız kar
şısındaki bu küstah delikanlıya şaşkınlık içinde bakıyordu. Çilek
pembesi minik dudakları korkuyla aralanmıştı. Daha yaşlı olan re
fakatçısı da bu saygısızlık karşısında donakalmıştı.
"Size ilk bakışta hayran oldum, yıldırım çarpmışa döndüm!"
diye saçmalamayı sürdürdü yabancı genç adam. Aslında çirkin bir
genç değildi; yandan modaya uygun şekilde ayrılmış saçları, geniş
aydınlık alnı, heyecanla parlayan kahverengi gözletiyle yakışıklı bi-
'
8
Kar Kraliçesi
9
Boris Akunin
-elinde yelpaze olan toplu bir kadın, boynunda St. Anne tarikatı
nın hacını taşıyan bir adam, aynı kahverengi elbiseleri ve pelerinle
ri giymiş iki manastır okulu öğrencisi- oldukları yerde kalakalmış,
olanları izliyorlardı. Hatta olanlar çitin dış tarafındaki kaldırımda
ki bir öğrencinin de dikkatini çekmişti. Bu skandal sahnenin bir
tek sözcükle en kısa sürede biteceği bekleniyordu.
Ne var ki daha sonra olanlar öylesine hızlı gerçekleşti ki kim
se müdahale edemedi.
"Öyleyse tamam!" diye bağıran sarhoş (veya uyuşturucu almış)
genç adam, tabancayı tutan elini garip bir şekilde başının üstüne
kaldırdı, tabancanın emniyetini açtı, topu bir kez çevirdi ve namlu
yu şakağına dayadı.
Bu arada cesur Alman kadın bozuk bir Rusçayla mırıldanıyor
du. "Soytarı! Sarhoş serseri!"
Zaten solgun olan yüzü yeşile çalan bir sarı renge dönüşen
delikanlı alt dudağını ısırdı ve gözlerini kapattı. Bu arada genç kız
da her ihtimale karşı gözlerini yummuştu.
Yaptığı doğruydu! Böylece korkunç bir olaya tanık olmaktan
kurtulmuştu. O anda tabancanın ateş almasıyla beraber intihar
eden delikanlının başı yana düştü ve sol kulağının hemen üstünde
ki mermi deliğinden zayıf, beyaz-kırmızı bir su fışkırdı.
Daha sonra olanları sözlerle anlatmak çok güç. Alman kadın
çevredekilerin bu inanılmaz olaydaki tanıklıklarını garantilemek
istermişcesine panik içinde etrafa bakındıktan sonra çığlıklar atan
öğrenci kızlar ve şişman kadının kulakları delen haykırmalarına
yeni bir ses tonuyla bağırarak katıldı. Genç kız ise bankın üzerine
boylu boyunca uzanıp bayılmadan önce bir an için gözünü açmış,
olanları görmüştü. Her taraftan olay yerine koşuşa,nların aksine çi-
ıo
Kar Kraliçesi
11
Boris Akunin
12
Kar Kraliçesi
13
Boris Akunin
LIGOVKA'DA PATLAMA
15
Boris Akunin
l6
Kar Kraliçesi
PERVASIZ DAVRANIŞLAR
17 F:2
Boris Akunin
18
Kar Kraliçesi
SORUŞTURMA RAPORU
Pyotr Alexandrov KOKORIN intihar dosyası
Yirmi üç yaşında, Moskova Kraliyet Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğrencisi Düzenleme tarihi: 13 Mayıs 1876 Kapan
ma tarihi: . ./.../18...
.
19
Boris Akunin
Ardımda kalanlara!
Bu mektubu okuduğunuzda ben sizlerden ayrılmış ve siz
ler için yedi kapının gerisinde bir bilinmeyen olarak kalan
ölümün sırrına ulaşmış olacağım. Sizler yaşamaya ve korkula
rınızla çile çekmeye devam ederken ben özgür olacağım. An
cak şu anda olduğum ve bir zamanlar Danimarkalı bir prensin
de dediği gibi "hiçbir gidenin geri dönmediği o yerde" gerçek
te hiçbir şey olmadığını da biliyorum. Başka fikirde olan varsa
beni izleyip denemesini öneririm. Hiçbirinizle herhangi bir
20
Kar Kraliçesi
"Bir tek mermi mi? O zaman zavallı genç gerçekten çok şans-
sızmış!" Fandorin'in içi bir yandan ölen genç için sızlarken, bir
yandan da aklı bulunmayan deri çantaya takılmıştı.
"Nerde oturuyor? Yani evi nerde demek istiyordum... "
"Ostozhenka Caddesi'nde yeni lüks bir apartmanın sekiz odalı
dairesinde oturuyor, seçkin bir semt ve çok konforlu bir ev." lvan
Prokofievich elinde olmadan kendi düşüncelerini açıklamaya baş
lamıştı. "Babası ona şehrin merkezinde Zamoskvorechie bölgesin-
21
Boris Akunin
22
Kar Kraliçesi
sam evi tekrar iyice bir gözden geçirirdim. Bana öyle geliyor ki
böyle bir mektup bırakılmasının asıl amacı bu çantadan bahset
mek! Eminim bunun arkasında çözülmeyi bekleyen bir sır var."
Fandorin kızardı; 'sır' kelimesini kullanmak çocukça bir heye
canın ifadesi mi olmuştu? Ancak lvan Prokofievich bunda tuhaflık
gönnü§e benzemiyordu.
"Aslında doğru, hiç değilse çalı§ma odasındaki kağıtlara bakı
labilirdi," diyerek hak verdi Fandorin'e. "Ama Egor Nikiforich'in
daima acelesi vardır. Sekiz ki§ilik bir ailesi var, bu yüzden bir an
önce inceleme ve soru§turmalardan kurtulup evine gitmeye çalı§ı
yor. Ya§lı bir insan -emekliliğine yalnızca bir yıl kalmış- ondan da
ha fazla ne beklenebilir ki ... Size bir önerim olacak, Bay Fandorin!
Belki de siz bu i§in pe§ini bırakrnayabilirsiniz? Be. raberce içeri ye
niden göz atabiliriz. Ordan çıkınca ben mührü yenilerim, bu hiç
sorun değil. Egor Nikiforich konuyu görmezden gelecektir. Böyle
i§lere karı§tırılmamaktan hoşnut oluyor. Ona da bunun Cinayet
Masası'nın soru§turması olduğunu söylerim, ne dersiniz, sizce de
uygun mu?"
Fandorin, Ivan Prokofievich'in asıl amacının "§atafatlı" konu
tu yeniden, yakından görebilmek olduğunu sezdi; mührü yenileme
fikri ise pek inandırıcı görünmese de o anda olayı incelemenin çe
kiciliği de dayanılmaz boyuttaydı. Olay açıkça gizem kokuyordu...
23
Boris Akunin
24
Kar Kraliçesi
Pyotr K. 'ya,
Ve Peter dışarı çıkıp acıyla hıçkırdı. Yüce sevgili, aşkını
inkar etme.
A. B.
25
Boris Akunin
26
Kar Kraliçesi
27
Boris Akunin
İKİNC İ B Ö LÜ M
Tamamen konuşmayla dopdolu bir bölüm
28
Kar Kraliçesi
29
Boris Akunin
30
Kar Kraliçesi
olacaksınız, Sayın Xavier Grushin, ama umanm çok geç olmaz, diye
düşündü Fandorin öfkeyle. Aslında o zamana kadar intihar fikrini
aklından bile geçirmemişti. Böyle bir şeyi düşünemeyecek kadar
neşeli, olumlu bir doğası vardı. Kısa bir sessizlik oldu. Andorin'in
gözlerinin önünde kilise duvarlarının dışında haçsız bir mezar can
lanmıştı. Grushin ise parmağıyla satırları izleyerek, hızlı hızlı say
faları gözden geçiriyordu.
"Bu işte gerçekten bir tuhaflık var, büyük bir saçmalık bu!" di
ye homurdandı. "Bunların hepsi mi delirdi? Şuraya bakın bu konu
da iki haber daha var, biri sayfa sekizde, üçüncü bölgedeki Mias
nitskaya Karakolu'ndan; diğeri sayfa dokuzda birinci bölümdeki
Rogozhskaya Karakolu'ndan... Dinleyin.
31
Boris Akunin
32
Kar Kraliçesi
33 F: 3
Boris Akunin
34.
Kar Kraliçesi
O zamanlar Cinayet Masası gibi bir kavram bile yoktu; koca Mos
kova'da böylesi bir kurum olmadığı gibi gözaltına almak için neza
rethane bile bulunmuyordu. Her şeyi kendiniz yapmak zorunday
dınız: bugün bir katilin peşine düşüyor, yarın asayişi sağlamak için
yıllık panayırda nöbet tutuyor, diğer bir gün ise kimlik cüzdanları
olmayanları toplamak üzere meyhaneleri basıyorduk. Bu insanın
izleme yeteneğini geliştiriyor, karşınızdakileri daha iyi tanımayı
öğreniyorsunuz. Böylece enseniz kalınlaşıyor, ki bu özelliğe kavuş
madan poliste başarılı olmak olanaksız." Sözlerini tamamlayan
Grushin yan gözle yazmanı süzdü. Ancak Fandorin'in onu dinle
mediği belliydi; yüz ifadesinden pek de hoş olmadıkları anlaşılan
derin düşüncelere dalmıştı.
"Evet, sizi düşündüren ne genç dostum? Haydi, dökün içinizi."
''Tam olarak çözümleyemediğim bir şey var da..." Fandorin'in
iki düzgün hilali andıran kaşları çatılmıştı. "Şu Kukin köprünün üs
tünde bir öğrenci gördüğünü söylemiş."
''Tabi ki öğrenci! Başka kim olacak? "
"Peki ama Kukin, Kokorin'in öğrenci olduğunu nerden bili
yor? Düzgün bir ceket giymiş, şapka takmıştı. Alexander Bahçele
ri'nde kimse onun öğrenci olduğunu düşünmedi. Bütün raporlarda
'bu adam' veya 'bu delikanlı' gibi ifadeler var. İşte çözümleyemedi
ğim bilmece bu!"
"Siz ve bu bulmaca merakınız ! " Grushin elini aldırma dermiş
cesine salladı. "Bu Kukin aptalın teki olabilir, o kadar! Sivil, düz
gün giyimli bir genç görünce 'işte bir öğrenci' demiştir, hepsi bu!
Veya iyi bir tezgahtar olarak sabahtan akşama müşterilerle uğraşa
uğraşa insanları tanımayı öğrenmiştir, tabi Kokorin müşterisi de
olabilir." Fandorin bu açıklamadan tatmin olmamıştı.
35
Boris Akunin
36
Kar Kraliçesi
Ü Ç Ü NCÜ B Ö LÜM
Başka bir öğrenci ortaya çıkıyor
37
Boris Akunin
Yarım saat kadar sonra başı önüne eğik, umutları suya düş
müş olarak Pokrovsky Bulvarı'ndan aşağı yürüyordu. Buradaki gü
vercinler de Chistoprudny Bulvarı'ndakiler kadar besili ve açgöz
lüydüler. Tek fark onları besleyen yaşlı teyzelerinin daha orta halli
halk tabakasından olmalarıydı.
Tanıkla konuşması hiç de beklediği gibi sonuçlanmamıştı.
Fandorin çiftçinin karısını Moskova'dan Kaluga adlı taşra kasaba
sına gitmek üzere valizler ve bohçalarla dolu bir at arabasına bi
nerken son dakikada yakalamıştı. Bayan Spitsyna tasarruf amacıy
la trene binmiyor, eski zamanlardaki gibi kendi at arabasıyla seya
hat ediyordu. Bu Fandorin için büyük bir şanstı. Kadın belirli bir
trene yetişmek için istasyona gitme durumunda olsa, hiç kuşkusuz
konuşacak zamanı bulamayacaktı. Ancak Fandorin ne kadar ko
nuyu deşmeye çalışsa da geveze tanığın ifadesinden tek bir sonuca
ulaşılıyordu: Xavier Grushin haklıydı! Bayan Spitsyna'nın gördüğü
Kokorin'di. Yuvarlak kenarlı şapkayı ve redingot ceketi anımsıyor-
38
Kar Kraliçesi
39
Boris Akunin
40
Kar Kraliçesi
41
Boris Akunin
42
Kar Kraliçesi
43
Boris Akunin
44
Kar Kraliçesi
45
Boris Akunin
46
Kar Kraliçesi
47
Boris Akunin
48
Kar Kraliçesi
49 F: 4
Boris Akunin
D Ö RD ÜNCÜ B Ö LÜ M
Güzelliğin karşı konulamaz gücünden söz ederken
50
Kar Kraliçesi
51
Boris Akunin
52
Kar Kraliçesi
ı·ı Joseph Fouche (1759-1820) Casusluk ve politik komplolarla ilgili sistemin kuru
cusu ünlü Fransız siyaset adaou ve polis müdiırü.
53
Boris Akunin
54
Kar Kraliçesi
55
Boris Akunin
56
Kar Kraliçesi
57
Boris Akunin
58
Kar Kraliçesi
59
isoris Akunin
60
Kar Kraliçesi
61
Boris Akunin
<"> Ebenin kişilerce rehin verilen eşyalara bilmeden ödül tayin ettiği bir oyun. Kimin
ne alacağı kurayla belirleniyor. Büyük ödülü ya da cezayı tek kişi hak ediyor.
63
Boris Akunin
64
Kar Kraliçesi
65 F: 5
Boris Akunin
isteğiniz olabilir ki, ama benim kaderim buna bağlı ... Lütfen kura
nızı bana satın. Ne isterseniz veririm ! Be§ yüz? Bin? Daha faz
la?... "
Kendini bile §a§ırtan bir kararlılıkla ayağa kalkan Fandorin
panik içinde fısıldayan genci yana doğru iteleyerek, ev sahibesinin
yanına gitti ve saygıyla hafifçe eğilerek sordu. "Nereye çekilmemizi
isterdiniz?"
Kleopatra neşe ve merakla Fandorin'i süzüyordu. Genç de
dektifin bu bakı§lardan ba§ı dönmeye ba§lamı§tı.
"Şu köşeye çekilmemiz iyi olacak. Sizin kadar atak biriyle ta
mamen yalnız, ba§ ba§a kalmak istemem."
Diğerlerinin alaylı ve bir o kadar da kıskançlık dolu gülümse
melerine aldırmayan Fandorin kadını salonun en uzak kö§esine
kadar izleyip oymalı kolları olan deri bir divanda yanına oturdu.
Amalia Kazimirovna gümü§ ağızlığına ince bir puro takarak,
şamdanın alevinde tutu§turduktan sonra huzur içinde arkasına
yaslandı.
"Nikolai Stepanovich'in benim için yaptığı teklif ne kadardı?
Size neler fısıldadığını çok iyi tahmin ediyorum."
"Bin ruble!" diye dürüstlükle yanıtladı Fandorin. Dürüst dav
ranmanın daha doğru olacağı dü§üncesindeydi. "Daha da yükselte
cekti."
Kleopatra'nın akik renkli gözleri tehlikeli bir muziplikle par
ladı. "Ooo, çok önemli bir sorunu var anlaşılan. Çok sıkı§mış. Peki
ya siz? Niçin reddettiniz? Yoksa milyoner misiniz?"
"Yoo, tam aksine yoksul bile sayılabilirim." Fandorin gülüm
sedi. "Ancak §ansımı ticarete konu yapmak bana ters geldi."
66
Kar Kraliçesi
67
Boris Akunin
içkiyi fazla kaçırmış Akhtyrtsev'i sert bir tavır içinde, elleriyle ite
rum!"
68
Kar Kraliçesi
deydi.
69
Boris Akunin
B EŞİNCİ B Ö LÜ M
Kahramanlarımızı n e gibi tatsızlıklar bekliyor?
çalı§mak doğru bir davranı§ olur muydu? Yoksa böyle bir çıkarcı
lıktan kaçınmalı mıydı? Ama zaten "kamburun" kendisi de biraz
di?
Fandorin onunla konu§manın daha doğru olacağı kararına
70
Kar Kraliçesi
mi? Ben bir korkak değilim, alçak hiç değil, size öyle şeyler anlata
atış talimi yapıyor. Yirmi adımdan beş kopeği tam göbeğinden vu
tin ardına gizlenmiş gerçek bir cinayet! Üstelik de daha sonra ona
71
Boris Akuniıı
alışık olduğunu belli eden bir rahatlıkla oymalarla süslü tahta ka
kokusu hakimdi. Buna ilave olarak da kulakları sağır edici bir gü
dans ettiği sahneden epeyce uzaktı. Bu tür bir batakhaneyi ilk kez
görme fırsatı bulan Fandorin merak içinde başını dörtbir yana çe
içlerinde bir tek ciddi, ağır başlı insanın olmadığı da gerçekti. Saç
lerine takılan altın bir nişan bile görmüştü. Genç dedektifin asıl
dikkatini çeken en ufak bir el hareketiyle masalara gelip oturan
72
Kar Kraliçesi
73
Boris Akunin
lia'ya takılırdı. Önceleri çok iyi arkadaştık ama sonradan onun yü
ve pervasızdı, ayrıca daha da yakışıklıydı, entre nous, <"> ama bir bur
duğu gerçeği değişmiyor. Amalia bizle eğleniyordu; bir onu bir be
rın yerden kesilir, göklere çıkarsın; sonra ufacık bir şey için seni
yerin dibine batırır, bir hafta gözüne görünmeni bile yasaklar, se
ye- başlar. İnan bana, onun kancasına bir kez takıldın mı kurtul
Ancak kont asla kıskanç biri değil. Zaten onun gibi bir kadın da
dakika sonra ise yeni bir müşteri masadaki yerini almıştı bile. Faz
la içkiden gözleri camlaşmış, beyaz bir renle almış, sarhoş bir me-
74
Kar Kraliçesi
ınurdu bu. Kahverengi saçlı cilveli bir kız koşarak yanına geldi ve
hir kolunu sarhoş adamın boynuna doladıktan sonra öylesine bi
linçli bir şekilde bacak bacak üstüne attı ki Fandorin bir an için ka
dının kırmızı file çoraplarını tutan jartiyerini bile gördü.
Bu arada Akhtyrtsev ağzına kadar dolu bir kadeh kırmızı şa
rabı başına dikmiş, kanlı bonfilesini kesmeye çalışıyor, bir yandan
da anlatmayı sürdürüyordu. "Sanırım Pierre Kokorin'in aşk acısı
yüzünden intihar ettiğini düşünüyorsunuz! Keşke öyle olsaydı.
Ama değil işte ! Onu öldüren bendim."
"Nee?" Fandorin kulaklarına inanamıyordu.
"Doğru duydunuz!" Akhtyrtsev başını sallayarak, gururlu bir
ifade takındı. "Çenenizi tutar ve sorularınızla beni bunaltmazsanız,
size her şeyi en ufak ayrıntısına kadar anlatırım. Evet, onu öldür
düm ve bundan dolayı da en ufak pişmanlık duymuyorum. Düello
yaptık, hem de en dürüstünden! Böylesine dürüst, böylesine adil
bir düelloyu tarih yazmamıştır. İki kişi düello için karşı karşıya
geçtiklerinde bunda çoğu zaman bir haksızlık vardır: Ya biri ya di
ğeri daha iyi nişancıdır, biri daha şişmandır, bundan dolayı daha
kolay vurulur veya biri kötü bir gece geçirmiştir, bu yüzden eli tit
rer. Pierre ve benim için ise şartlar kelimenin tam anlamıyla eşit ve
adildi. Her şey Sokolniki Parkı'nda, dönme dolapta başladı. Üçü
müz biraz eğlenmek için dönme dolaba binmiştik. Amalia birden,
'Sizden, ikinizden de bıktım artık,' dedi. 'Şımarık zengin züppeler!
Niçin birbirinizi öldürmüyorsunuz? Böylece hiç değilse birinizden
kurtulmuş olurum?' Bunun üzerine Kokorin domuzu, 'Eğer bunun
karşılığı sizden alınacak anlamlı bir ödülse onu gözümü bile kırp
madan öldürebilirim,' dedi. Tabi ben de gerçek ve anlamlı bir ödül
için aynı şeyi yapabileceğimi belirttim. Paylaşılmayacak bir ödül !
Böylece geri adım atmadığımız takdirde ikimizden birinin mezarı
75
Boris Akunin
76
Kar Kraliçesi
77
Boris Akunin
78
Kar Kraliçesi
79
Boris Akunin
80
Kar Kraliçesi
81 F: 6
Boris Akunin
82
Kar Kraliçesi
83
Boris Akunin
84
Kar Kraliçesi
A LT INCI B Ö L Ü M
Gelecekten gelen adam ortaya çıkıyor
85
Boris Akunin
86
Kar Kraliçesi
kın seni önemsemediğimi düşünme Xavier !' dedi. 'Seni uzun za
mandır tanıyorum, başarılı çalışmalarını, yeteneklerini her zaman
takdir etmişimdir. Ancak bu çok büyük bir olay! St. Petersburg'tan
özel olarak bu konu için atanmış bir müfettiş gelecek, yalnızca
Üçüncü Şube ve Jandarma Birlikleri Başkomutanı Ekselansları İs
tihbarat Başkanı General Lawrentii Arkadjewitsch Mizinow'a bağ
lı olarak görev yapacak. 'Ne büyük bir fırtına koptuğunu, ne tür
den birini yolladıklarını anla artık! Yeni kuşaktan biriymiş, ente
lektüel, özel eğitimli, geleceğin adamı ... Tamamen bilimsel yön
temlerle çalışırmış. Zor olayları çözmekte ustaymış, bizim gibi de
ğilmiş'." Xavier Grushin kızgınlıkla pis pis sırıttı. "O geleceğin ada
mıymış, bense geçmişte kalmış biri. Durum böyle işte. Üç gün ön
ce, ayın yirmi birinde çarşamba günü sabaha karşı çıkageldi. Adı
Ivan Franzevich Brilling, imparatorluk özel konsey istihbarat mü
şaviri. Hem de daha otuz yaşında! Geldiğinden beri ofis islim üs
tünde ! Bugün pazar olmasına rağmen sabahın dokuzundan beri iş
teydim. Dün akşam da yirmi üçe kadar ofiste oturup görev çizelge
si hazırladık. Çay içtiğimiz oda var ya! Ordaki semaverin yerinde
artık bir telgraf makinesi var, başında da sabahtan akşama kadar
telgraf çeken bir telgrafçı kız oturuyor. Vladivostok, hatta Berlin'e
bile istenildiği anda telgraf çekilip hemen yanıt alınabiliyor. Bizde
ki ajanların yansını işten atıp yerine Moskova'dan kendi adamları
nı getirdi. Adamlar yalnızca onun sözünü dinliyor, onu sayıyorlar.
Beni bile her konuda kıh kırk yararcasına sorguya çekti ve tüm
söylediklerimi büyük dikkatle dinledi. Önceleri beni de emekliye
sevk edeceğini sandım, ama nedense Başkomiser Grushin'in şim
dilik kaydıyla yararlı olabileceğine karar verdi. Aslında sevgili dos
tum, değerli yardımcım ... Buraya gelme nedenim, biraz da... Aslın
da... " Xavier Grushin birden ağzındaki baklayı çıkardı." Sizi uyar-
87
Boris Akunin
88
Kar Kraliçesi
onun her ne kadar yoksul koşullarda yaşıyor olsa da, kendini yetiş
tirmeyi bırakmadığını görmeliydi. Daha sonra daha ağır yaralı bir
insan görünümü vermek amacıyla Agrafena Kondratievna'dan
ödünç aldığı içinde herhangi bir karışım olan (ilaç görüntüsü ver
mesi yeterliydi) şişeyi yanındaki sandalyenin üstüne koydu ve başı
nın etrafına beyaz bir eşarp sararak hasta yatağına uzandı. Artık
cesur ve görev uğruna her acıya katlanabilen bir memur izlenimi
yaratmak için her şey hazırdı.
Yatmaktan sıkılmaya başlamıştı ki kapı çalındı. "Girin" den
mesini bile beklemeden, ince bir keten ceket ve açık renk panto
lon giymiş, şapkasız, enerjik bir adam içeri daldı. Düzgün bir yivle
yandan ayrılıp ark�ya taranmış saçları geniş alnını ortaya çıkarı
yordu. Kusursuz tıraşı, ağzının iki kenarındaki gülme kırışıkları ve
çenesindeki gamzesiyle kendine güvenen bir kişi olduğu ilk bakışta
anlaşılıyordu. Gri, keskin bakışlı gözleriyle bir an içinde odayı ta
mamen gözden geçirdikten sonra bakışlarını Fandorin'e yöneltti.
"Aslında önce kendimi tanıtmam gerekirdi," diye söze başladı
gülümseyerek. "Ama sanırım olumsuz yanları ağırlıkta olsa da size
benimle ilgili tüm bilgiler iletilmiş. Grushin telgraf konusundaki şi
kayetlerinden de bahsetti mi?"
Fandorin gözlerini kırpıştırarak bir an için ne diyeceğini bile
medi.
'Tümdengelim yöntemi bu, sevgili dostum, Fandorin! Bütü
nün parçalarını çözümleyerek sonuca ulaşmak! Burda önemli olan
alınan bilgilerin birçok anlama gelebileceğini dikkate alarak, yanlış
sonuçlar çıkarıp harekete geçmemek! Neyse, bunları daha sonra
konuşuruz, bunun daha zamanı var. Grushin'e gelince, her şey o
kadar açık ki! Apartman yöneticiniz beni görünce yerlere kadar
eğilerek, ekselans! diye karşıladı, bu bir. Dış görünümüm itibariyle
89
Boris Akunin
90
Kar Kraliçesi
91
Boris Akunin
92
Kar Kraliçesi
93
Boris Akunin
' 94
Kar Kraliçesi
95
Boris Akunin
96
Kar Kraliçesi
97 F: 7
Boris Akunin
98
Kar Kraliçesi
99
Boris Akunin
Y EDİNCİ B Ö LÜM
Pedagojinin önemi ortaya çıkıyor
100
Kar Kraliçesi
101
Boris Akunin
102
Kar Kraliçesi
1 03
Boris Akunin
nıtlamıştı.
"Ah, zavallı yavrum. Ne denli yalnızlık çektiğinizi çok iyi anlı
yorum. Tam kırk yıldır sizin gibi kimsesiz gençlerin yalnızlıkların
çıkan büyüleyici melodilerle güden bir çoban. Eğer fanatik bir as
kerin, bir subayın çocuğu olsaydı da, olsa olsa marş besteleyen bir
bando elemanı olurdu. İnanın bana genç adam, gerçekten her gen
cin içinde keşfedilmemiş, ortaya çıkarılmayı bekleyen birtakım ye
tenekler gizlidir. Mark Twain adında Amerikalı gerçekten çok tak-
104
Kar Kraliçesi
dir ettiğim bir yazar var. Ona bir eseri için insanların gerçekleştir
dikleriyle değil, doğanın onlara verdiği, içlerinde gizli potansiyel
yeteneklere göre nitelenmesi gerektiğine dair fikir vermiştim. Tüm
zamanların en büyük generalinin hiç askeri eğitim almamış isimsiz
bir terzi olması; en büyük ressamın eli daha önce hiç fırça tutma
mı§ bir ayakkabıcı olması da bunu kanıtlamıyor mu? Eğitim siste
mimde komutan olacak kişinin kesinlikle askeri eğitim alması, r� s
sam olacak kişinin ise resim eğitimi görmesi öngörülüyor. Ama
önce eğilimleri belirlendikten sonra! Pedagoglarım sabır ve inatla
çocukların içindeki Tanrı vergisi gizli yetenekleri keşfetmeye uğra
şıyorlar ve bunda da onda dokuz başarı sağlıyorlar."
"Öyleyse yine de herkesin bir yeteneği olmayabiliyor." Fando
rin neşe içinde söze girerken, zafer işareti yaparmışcasına başpar-
mağım kaldırmıştı. ,,
"Hayır, sevgili yavrum, herkesin başarılı olacağı gizli bir yete
neği mutlaka vardır ama maalesef biz pedagoglar bunu ortaya çı
karmakta yetersiz kalıyoruz. Veya bir çocuğun içinde bugünün
dünyası için pek bir önem taşımayan, değerlendirilemeyen bir ye
tenek de gizli olabilir. Belki bu insan geçmiş zamanlarda yaşasaydı
çok başarılı olabilirdi veya belki de uzak gelecekte dahi olarak gö
rüleceği koşullar oluşacak. Şu anda bizim hayal bile edemeyeceği
miz bir alanda çok yetenekli olabilir."
"Gelecek konusunda bir şey söyleyemem, bu konuda konuş
mak için kendimi yeterli bulmuyorum." Fandorin gerçekte isteme
se de kendini konuya kaptırmıştı. "Ama geçmiş zaman insanları
konusunda söylediklerinizi tam olarak anlayamıyorum. Bu anlam
da ne tür yetenekler olabileceğini düşünüyorsunuz?"
"Bunu ben de tam olarak bilemiyorum, sevgili yavrum." Lady
Astair yapmacık bir gülümsemeyle ekledi. "Örneğin, toprağın al-
1 05
Boris Akunin
106
Kar Kraliçesi
107
Boris Akunin
1 08
Kar Kraliçesi
109
Boris Akunin
1 10
Kar Kraliçesi
ııı
Boris Akunin
1 12
Kar Kraliçesi
mek işten bile değil, hele bir de potu sürekli kaybedip misliyle kat
lıyorsan! Onun için Fandorin, kafanızın ardında bir yerlere yazın.
Oynuyorsanız, kesinlikle banker olmalısınız. Olay gayet basit. Bir
sağınıza bir solunuza kağıt dağıtacaksınız, hepsi bu. Bankerin sü
rülen ilk pottan daha fazla para kaybetmesi olanaksız. Punter ol
mamaya çalışın, ancak diyelim ki kurada punter olma durumuna
düştünüz, sürdüğünüz potun çok küçük olmasına dikkat edin. Kı
lıçta hiçbir zaman beş partiden fazla oynanmaz ve oyunun sonun
da kazanılmayan potlar bankere gider. Kasada oyunda kullanma
1 13 F: 8
Boris Akunin
1 14
Kar Kraliçesi
S E Kİ Z İN C İ B Ö LÜM
Maça vale e n uygunsuz zamanda ortaya çıkınca
<"> Pot.
<""l Pas diyorum.
<···ı Kartlan açalım.
us
Boris Akunin
116
Kar Kraliçesi
maya kalkışan birini ise, hemen ufak bir el işaretiyle iki uşağının
demek?"
ll7
Boris Akunin
1 18
Kar Kraliçesi
119
Boris Akunin
120
Kar Kraliçesi
12 1
Boris Akunin
1 22
Kar Kraliçesi
123
Boris Akunin
124
Kar Kraliçesi
125
Boris Akunin
126
Kar Kraliçesi
D O K U Z U NCU B Ö LÜ M
Fandorin 'in mesleğinde yeni ufuklar beliriyor
127
Boris Akunin
128
Kar Kraliçesi
129 F: 9
Boris Akunin
130
Kar Kraliçesi
13 1
Boris Akunin
132
Kar Kraliçesi
kasını döndü.
ması için başını daima biri esmer biri sarışın olan kızlara çeviriyor
du. Kızlar ellerini önlerinde kenetlemiş, uslu uslu sıralarında otu
ruyorlardı. Bunların Amalia ve Lizanka olduğunu ancak şimdi fark
açıkladı. "Bu karma bir eğitim denemesi değil, yavrum, burası bir
133
Boris Akunin
134
Kar Kraliçesi
135
Boris Akunin
"Neyse, sonrası pek ilgi çekici değil," diyen şef, merak dolu
bakışlarla Fandorin'i süzmeye başlamıştı. "Konuşmanızda geçen
afyon kelimesi ne anlama geliyor. Hadi beni daha fazla meraklan
dırmadan anlatın!"
Fandorin konuşmanın içeriğini kısaca özetleyerek mektubu
gösterdi. Brilling büyük bir dikkatle anlatılanları dinliyor, ara sıra
136
Kar Kraliçesi
137
Boris Akunin
138
Kar Kraliçesi
şılan."
"Ne zaman?"
"Peki ya sonra?"
lece son derece kolay ve yasal yoldan ulaşmış oldular. Konu kusur
tir. Tabi sizin bileceğiniz şey ama ... " Fandorin iyice heyecanlanmış
139
Boris Akunin
140
Kar Kraliçesi
141
Boris Akunin
1 42
Kar Kraliçesi
O N U N C U B Ö LÜM
Mavi bir portföyün önemi anlaşılıyor
DUNSTER&DUNSTER
Kuruluş: 1 848
LONDRA REGAL TOURS
143
Boris Akunin
Tam tamına bir saniye sonra ise otelin karşısındaki pubtan si
1 44
Kar Kraliçesi
145 F: 10
Boris Akunin
146
Kar Kraliçesi
147
Boris Akunin
bir sıcak bir soğuk su musluğunu açarak yaklaşık on beş dakika gi
bi bir sürede küveti doldurdu. Yarım saat kadar ılık suyun içinde
oturarak rahatladıktan sonra suyun soğumasıyla çıktı. Bu arada
olayların daha sonraki akışıyla ilgili planlarını da yapmıştı.
Takma bıyığını yapıştırıp aynada bir süre için kendini beğe
niyle izledikten sonra dikkat çekmeyecek bir İngiliz gibi giyindi: Si
yah melon şapka, siyah ceket, siyah pantolon, siyah kravat. Mosko
va'da böyle giyinse herkes onun bir cenaze levazımatçısı olduğunu
düşünürdü hiç kuşkusuz. Londra'da ise bu giysilerle dikkat çekme
meyi umuyordu. Gece bu iş için en uygun zamandı. Ceketinin ya
kalarını kaldırdı, manşetlerini geriye katladı; artık gecenin kucağı
na atılmak için hazır sayılırdı. Bu planları açısından çok önemliydi.
Çevreyi gezip öğrenmek için daha bir buçuk saat kadar zama
nı vardı. Erast Fandorin dar Grey Sokağı'ndan arabaların vızır vı
zır çalıştığı geniş hareketli bir caddeye çıktı. Kısa süre sonra ise
kendini tüm şehir rehberlerinde ayrıntılarıyla belirtilen ünlü Old
Vic Tiyatrosu'nun önünde buldu. Biraz daha yürüyünce Waterloo
istasyonunun profili tüm ihtişamıyla karşısındaydı -işte bu tuhaftı
arabacı onu buradan Kar Kraliçesi Oteli'ne tam kırk dakikada gö
türmüş ve ahlaksız tam beş şilinini almıştı. Ve sonra kendini ka
ranlıklar içinde itici bir grilikte parlayan Thames Nehri'nin kena
rında buldu. Nehrin kirli sularına akşamın karanlığında bakmak
Erast Fandorin'in karamsarlığını artırmıştı. Bu yabancı şehirde
kendini rahatsız hissediyordu. Yanından birçok insan gelip geçi
yor, hiç ama hiçbiri bir kez olsun yüzüne bakmıyordu. Moskova'da
olsa bu imkansızdı ! Ayrıca Fandorin sürekli olarak arkasında kötü
niyetli bir bakış hissediyor, izlenip izlenmediğini anlamak için ara
da sırada arkasına dönüyor, ancak kimseyi göremiyordu. Ancak
bir defasında siyah bir gölgenin tiyatronun sütunları arkasında
148
Kar Kraliçesi
1 49
Boris Akunin
1 50
Kar Kraliçesi
151
Boris Akunin
152
Kar Kraliçesi
153
Boris Akunin
154
Kar Kraliçesi
155
Boris Akunin
1 56
Kar Kraliçesi
' '
Devtetlerl :
.
···--·-··- · · · · · · · · · · ·· · - · · · · · · · · · · - - · - - - - - - - · - · · · · · · ----·-····· ········-
. .
: Başkanı :
1 57
Boris Akunin
158
Kar Kraliçesi
159
Boris Akunin
nına gömmü§tü. Genç adam iki büklüm yere yığılırken, oda bir an
da tabancanın ateş almasıyla aydınlandı. Arnalia'nın derin nefes
sesinin ardından, inlemeyi andıran küçük bir çığlık duyuldu. Sonra
hareket bitti. Artık kimse Fandorin'e vurmuyor, el bileğini sıkmı
yordu. Genç adamın kulakları uğulduyor, §akaklanndan aşağı sü
zülen kanın sıcaklığını hissediyor, acıdan gözlerine dolan yaşları
engelleyemiyordu. Karnındaki dayanılmaz ağrının etkisiyle iki
büklüm yere yığılmış, inleme dı§ında bir §ey yapamıyordu. Ancak
bunu sürdürmesi olanaksızdı. Aşağıdan yukarı yaklaşan ayak sesle
ri ve konuşmalar duyuluyordu.
Fandorin masanın üstündeki portföyü alarak hızla pencere
den dışarı fırlattı. Sonra pencerenin pervazına tırmanarak, zorluk
la dışarı çıktı. Tabanca hfila elinde olduğu için tutunmakta zorluk
çekiyordu. Ağrı içinde su oluğundan aşağı inmeyi nasıl başarabildi
ğini anımsamıyordu bile. Karanlıkta portföyü bulamamaktan kor
kuyordu. Ancak çanta beyaz çakıl taşlarının üstünde hemen göze
çarpıyordu. Aceleyle çantayı kaparak, çalılıklar içinde koşmaya
başladı. Bu arada kafasından yıldırım hızıyla binbir düşünce geçi
yordu. Diplomatik kurye ... Bir kadını silahla vurdu ... Aman Tan
rı'm, şimdi ne yapacağım, ne yapabilirim... Ama bu onun suçuy
du ... Onu öldürmek istemedim ki ... Ateş etmeyecektim ki ... Böyle
olmasını istememiştim... Şimdi ne yapacağım... Polis peşime düşe
cek... Ya da diğerleri... Bir katil... Büyükelçiliğe asla gidemem ...
Mümkün olduğunca çabuk bu ülkeyi terk etmeliyim... Ama bu ola
naksız... Limana, tren istasyonlarına nöbetçi koymuş, beni arıyor
olacaklar... Bu portföy için yerin dibine bile girsem gelip bulurlar...
Onları bu kurye çantasının peşine düşmekten hiçbir şey alıkoya-
1 60
Kar Kraliçesi
maz... Örtbas ederler mi? ... Tann'm, Bay Brilling, şimdi ne yapa
cağım... Ne yapmalıyım?"
Fandorin kafasını kaldırıp baktığında gördüğünün şaşkınlığıy
la neredeyse yere kapaklanacaktı. Çalılıkların arasında üzerinde
uzun paltosu, ay ışığında maskeyi andıran ifadesiz yüzüyle çok ta
nıdık siyah bir siluet hareketsiz duruyordu: Bu Kont Zurov'du!
Bu kadarı da çok fazlaydı. Fandorin son bir gayretle inleyerek
kendini çitin öbür tarafına attı ve önce bir adım sağa sonra sola
döndü. Şu Tanrı'nın belası fayton hangi yönden gelmişti? Şu anda
bunu düşünecek durumda değildi. Sonuçta ne fark eder ki, diye
düşünerek can havliylt: sağa doğru koşmaya başladı.
161 F: 11
Boris Akunin
O N B İRİN C İ B Ö LÜ M
Çok uzun bir gecenin maceraları anlatılıyor
1 62
Kar Kraliçesi
1 63
Boris Akunin
1 64
Kar Kraliçesi
1 65
Boris Akunin
1 66
Kar Kraliçesi
işlemin ayda bir kez yapıldığı bile düşünülebilirdi. Bayan Olsen ro
lünü Bezhetskaya'dan önce başka birinin yüklendiği de açıktı, an
cak elbette ki oteldeki resepsiyon görevlisinin bunu bilmesi ola
naksızdı, o yalnızca mektupları alan uşakları tanıyordu.
Artık kuşkulu görünen her şeyle ilgili araştırma ve inceleme
yapılmış; tümdengelim yönteminin uygulanmasının acil gerekliliği
ortaya çıkmıştı. Eğer o anda şef orada olsa olası tüm senaryoları
bir çırpıda arka arkaya sıralar ve tüm bulgular yerli yerine oturur
du. Ancak şef uzaktaydı; ve öğrencisi Brilling'in haklı, binlerce kez
haklı olduğu gerçeğini benliğinde hissediyordu. Karşılarında bir
çok ülkeye yayılmış gizli bir örgüt vardı, bu bir. Kraliçe Victoria ve
Bay Disraeli'nin bu konuyla ilgileri yoktu, bu iki. (Aksi takdirde
raporların St. Petersburg'a gönderilmelerinin ne anlamı olabilir
di?) İngiliz casuslar konusuna gelince, Fandorin bu konuda da ya
nıldığını anlıyordu, konu daha çok nihilistleri çağrıştırıyordu, bu
üç. Tüm ipuçları Rusya'yı işaret ediyordu, ki hiç kuşkusuz en kor
kunç ve acımasız nihilistler bu ülkede faaliyet gösteriyorlardı, bu
da dört. Ve ayrıca hain bir kurt kılığına kolayca bürünebilen bir in
san: Kont Zurov!
Şef tahminlerinde yanılmamıştı, ancak yine de Fandorin'in se
yahat harcamaları boşa gitmiş sayılamazdı. Hiç kuşkusuz Brilling
167
Boris Akunin
168
Kar Kraliçesi
Dur bir dakika! Peki ama o zaman ağır süvari birliği komuta
nının bu listede işi neydi? Bu kadar küçük bir balık? Sonra birden
zamanlar beyaz gözlü bir adamın, küçük bir Cinayet Masası yaz
<"> İtalya ve Fransa'da on dokuzuncu yüzyıl başlannda faaliyet gösteren gizli, politik
bir topluluk. Özgür masonlarla ilişkileri olduğu tahmin ediliyor. Politik özgürlük
yanında belirgin olmayan hedefleri vardı. Burada Fandorin bu kelimeyi radikal
ler anlamında kullanır.
1 69
B oris Akunin
1 70
Kar Kraliçesi
<"> En sefiller.
171
Boris Akunin
1 72
Kar Kraliçesi
1 73
Boris Akunin
1 74
Kar Kraliçesi
lığında kayboldu.
Penceresi bir tek yeşilliğin bile olmadığı taş avluya bakan yok
tındaydı.
1 75
Boris Akunin
1 76
Kar Kraliçesi
Tak-tak-tak-tuk-tak!
Ağaç mı? Hangi ağaç? Fandorin birden doğruldu. Avluda
ağaç filan yoktu. Tamamen çıplak, taştan bir avluydu. Peki ama bu
mek için dışarı baktı. Tam perdeleri iki yana araladığı anda çakan
kasına asılmı§ gibi duran simsiyah gözlü öl� kadar beyaz bir yüzün
1 77 F: 12
Boris Akunin
1 78
Kar Kraliçesi
1 79
Boris Akunin
180
Kar Kraliçesi
181
Boris Akunin
182
Kar Kraliçesi
1 83
Boris Akunin
1 84
Kar Kraliçesi
"Bir dakika John!" diye seslendi Franz. "Canlı bir insanı kedi bo
"Hayır."
suya atmak .. . bı"! Bunu kimse için dilemem. Onun daha fazla ıstı
madı mı? Ona iyilik yapmaya değmez. En kötü cezaya layık biri o !
demir bulayım."
Morbid'in uzaklaşan ayak sesleri duyuldu. Fandorin hümanist
Tavşan gibi ürkek olma! Bak şimdi Franz Amcan sırf senin acıları
185
Boris Akunin
"Bak bir demir parçası buldum. Tam aradığımız şey. İpin al
tından geçirelim. Böylece tekrar su üstüne çıkması en azından bir
ay sürer."
"Bir dakika bekle, daha şu kemeri boynuna dolayıp sıkmam
gerek!"
"Şu iyilik merakın yerin dibine batsın! Zaman ilerliyor, geciki
yoruz, nerdeyse gün ışıyacak!"
"Çok üzgünüm dostum!" Franz acıklı bir sesle söylendi. "Böyle
olmamalıydı! Senin iyiliğin için çabaladığımı biliyorsun. Ama olan
lar senin suçun." Son sözleri Almanca olarak söylemişti.
Fandorin'i yeniden kaldırıp ileri geri sallamaya başladılar.
"Azazel !" Franz bu sözcüğü sert ve mutluluk içinde haykırmış
tı. Bir an sonra ise çuval suyla kucaklaşmıştı bile.
Fandorin hançeriyle kollarım kımıldatmasına engel olan ipi
kesmeye çalışırken ne suyun soğukluğunu ne de sırtındaki demirin
ağırlığını hissediyordu. Zor olan sağ eli kurtarmaktı. Sonra her şey
daha kolay gidecekti. Bir darbe ... artık sol el de sağ ele yardımcı
olabilirdi. Bir darbe daha... çuval yukarıdan aşağı yırtılmıştı. Son
bir darbeyle de sırtındaki demiri tutan ip kopmuş, demir parçası
nehrin dibine gömülmüştü bile.
Ancak hemen su üstüne çıkamazdı. Fandorin kollarını ileri
doğru uzattı, hafif ayak hareketleriyle karanlık suyun içinde ilerle
meye çalıştı. Çok yakınlarda bir yerde iskelenin ayakları olmalıydı.
Tam o anda eli yosun kaplı kaygan tahtaya değdi. Artık yavaşça is
kelenin ayağını tutarak su üstüne çıkabilirdi. Çok sessiz olmak zo
rundaydı, en ufak bir hışırtı bile her şeyi berbat edebilirdi.
İskelenin altı zifiri karanlıktı. Birden suyun yüzeyinde karan
lık derinliklerden sessizce yükselen yuvarlak, beyaz bir halka belir
di. Bunu bir yenisi, daha küçük ve siyahı izledi. Bu limanın havası-
1 86
Kar Kraliçesi
187
Boris Akunin
1 88
Kar Kraliçesi
189
Boris Akunin
sattın, değil mi?" diye bağırarak ileri doğru atıldıysa da, tabancanın
namlularını fark edince tekrar geri çekildi.
"Ölümsüz Derzhavin'in sözleriyle: Çelişki ölümlülerin kade
rinde vardır. Beni yargılarken çok büyük bir hataya düşüyor, hak
sızlık ediyorsunuz, küçük dostum! Otuz şekel için değil, çok daha
yüksek bir bedel karşılığında; taraf değiştirdim, bu bir: hem de bir
İsviçre bankasına yatırılan çok yüksek bir bedel karşılığında; ihti
yar bir insan olarak ölünce herhangi bir çukura atılmamayı garan
tilemek için zorunluydum buna. Ya sen, sen neyin peşinden koştu
ğunun farkında mısın, küçük aptalım? Havlarnalarınızı kimin
umursayacağını sanıyorsunuz? Taştan bir duvara doğru gittiğini
görmüyor musun? Koşun duvara koşun! Pek akıllıca değil ama...
Bu duvar gerçekten çok güçlü bir yapı, bir Keops piramidi o. Onu
tek bir darbede yıkabileceğinizi mi sandınız."
Bu arada Fandorin geri çekile çekile rıhtımın en ucuna var
mış, ayaklarının taş bir dubaya çarpmasıyla durmuştu. Bu Pyz
hov'un çok hoşuna gitmişti.
"İşte bu çok iyi, fevkalade oldu!" Kurbanından on metre uzak
ta durmuş mutlulukla haykırıyordu, "Bunu yapmasaydınız sizin gi
bi iyi beslenmiş gibi bir genci bir de suya kadar sürüklemek zorun
da kalacaktım. Hiç endişelenmeyin sevgili dostum Pyzhov işini bi
lir. Bang... hepsi o kadar işte! Kırmızı bir yüz yerine kırmızı bir bu
lamaç! Sudan çıkarılsa bile kimsenin tanımasına imkan vermeye
cek bir yüz! Ruhu gökyüzünde meleklerin yanına uçmuş bir zaval
lı! O kadar genç ve toy ki, diyecekler, günah çıkarmaya bile vakti
olmadı."
Bu sözlerle birlikte silahını doğrultarak, sol gözünü kapadı ve
mutluluktan gülümseyerek nişan aldı. Ateş etmek için acele etmi-
1 90
Kar Kraliçesi
191
Boris Akunin
O N İKİN C İ B Ö LÜ M
Kahramanımız başının üstündeki haleyi keşfediyor
neydi?
saçlarının arasında, koyu renkli bir sıvının aktığı siyah bir delik gö
rünüyordu.
lemeye başladı:
192
Kar Kraliçesi
1 93 F: 13
Boris Akunin
194
Kar Kraliçesi
1 95
Boris Akunin
1 96
Kar Kraliçesi
197
Boris Akunin
dedim. 'Haydi, çabuk! ' Gözlerini faltaşı gibi açıp bana bakmaya
Öyle de yaptım. Her gün aynı hikaye. Sabah erkenden adama so
ruyordum: 'Fandorin?' O ise tebessümle eğilip, yanıtlıyordu: 'Mor
move your ass' işi epeyce çözdü. Meyhaneci önceleri gözünü bir an
rim: Bir sürü herif kadehleri birbiri ardından nasıl boşalttığımı sey
dim: 'djin' bu bir tür votka; 'ram' bu da rom; 'brendy' bu da bir tür
nün akşamı sen çıkageldin. Siyah cilalı bir saltanat arabasından ini
1 99
Boris Akunin
200
Kar Kraliçesi
çok doğru yapmışım, o gece çok işime yaradı. Akşam, 'Tanrı gü
nahlarını affetsin' ... " Zurov tekrar nehre baktı. " ...dostun ikinci kez
201
Boris Akunin
t'> Denis Davidov (1784-1835) ünlü bir Rus piri ve 1812 Napolyon savaştan kahra
manı. S\ıvari üniforması ile betimlenen çok sayıda tablosu vardır.
202
Kar Kraliçesi
203
Boris Akunin
sonra seni vurmak istediğini fark ettim. Bunu, onun yalnızca arkasını
gördüğüm halde anladım. Bu konuda sezgilerim mükemmeldir. Ve
tereddütsüz tetiğe bastım. Nasıl atıştı ama! Beş kopekliklerle yaptı
ğım atış talimleri işe yaramış, değil mi? Kırk adımdan hem de bu
ışıkta, tam kafasına!"
"Kırk mı, kim bilir belki..." diyen Fandorin'in kafası o anda
çok başka yerlerdeydi.
"Bana inanmıyor musun?" Zurov heyecanlanmıştı. "İstersen
sayabilirsin."
Adımlarını belki biraz kısa tutmak suretiyle tam saymaya baş-
lamıştı ki Fandorin onu bundan alıkoydu.
"Hayrola nereye gidiyorsun?"
Zurov şaşırmış ama bir o kadar da neşelenmişti.
"Nereye mi? Önce seni yeniden adam haline getirelim, bu
arada sen de bana burda neler döndüğünü anlatıver. Kahvaltıdan
sonra da doğruca Amalia'ya gideceğim. O yılanı bir kurşunda te
mizlemeyi düşünüyorum, ama belki de kaçırır, bir daha zehrini
akıtamayacağı bir yerlere götürürüm. Bu arada söyle bana, benim
tarafımda mısın, yoksa rakip miyiz?"
"Hımmm, konu şu ... " Fandorin alnını kırıştırıp kaşlarını çattı
ve yorgunluktan kapanan gözlerini ovuşturarak açıklamaya çalıştı.
"Desteğe ihtiyacım yok, bu bir. Sana hiçbir şeyi açıklama niyetinde
değilim, bu iki. Amalia'yı temizleme fikrin hiç fena değil, ama seni
faka bastırabilir, bu üç. Rakibin olduğumu ise hiç düşünme bile!
Bu kadın yalnızca midemi bulandırıyor, bu da dört!"
"Aslında onu vurup bu dünyayı temizlemek en iyisi!" Zurov
düşüncelerine dalmıştı. "Elveda Erasmus! Tanrı bilir, belki bir gün
yine karşılaşırız!"
204
Kar Kraliçesi
205
Boris Akunin
206
Kar Kraliçesi
207
Boris Akunin
208
Kar Kraliçesi
209 F: 1 4
Boris Akunin
O N Ü Ç Ü N C Ü B Ö LÜ M
25 Haziran 'ın olayları anlatılıyor
210
Kar Kraliçesi
211
Boı·is Akunin
sin?"
mış olmalıydı.
maşıklaşıyor, gizemli bir hal alıyordu. Neyse altı gün içinde Avru
212
Kar Kraliçesi
213
Boris Akunin
214
Kar Kraliçesi
dı. "Burdan çok kolay gidebilirsiniz. Dolmuş yapan bir hatlı araba
neden çıktı.
dan daha farklı bir yerde yaşamak yakışmazdı elbette! Onun tozlu
bir avlu ve elma ağaçlarına bakan çarpık çatılı bir evde oturabile
215
Boris Akunin
2 16
Kar Kraliçesi
217
Boris Akunin
" İyi değil ama anlaşılıyor. Bazen kulaklıkta çok fazla hışırtı
beceremiyorum."
"Memnuniyetle," diye yanıtlayan Fandorin, Brilling'in çok kısa
bir süre içinde ekler, acıbadem kurabiyeleri, pötiförler, kekler ve
bademli tartlarla dolu bir tabakla bir şişe limonatayı masanın üze
"Buyrun! " diyen Brilling hemen konuşmaya başladı. " Önce si
ze konuyla ilgili kaydettiğimiz gelişmeleri, geldiğimiz noktayı an
bir yön aldı. Sizi gönderdiğime çok pişman oldum; elemana o ka
dar çok ihtiyacım vardı ki. Bu konu üzerinde çalışan dedektiflerim
küçük ancak son derece aktif bir radikal devrimci grubun Mosko
va' daki hücresine ulaşmayı başardılar; hepsi çılgın, gözü dönmüş
bir yığın insan. Normal teröristlerin amacı kendi deyimleriyle 'elle
ri kanla lekelenmiş kişileri', yani devletin üst kademesindekileri
yok etmektir; bu grup ise 'göz kamaştıranları' ortadan silmeye and
içmiş."
"Kimi?" Ağzındaki eklerin tadını çıkarmakla meşgul olan Fan
218
Kar Kraliçesi
219
Boris Akunin
220
Kar Kraliçesi
22 1
Boris Akunin
222
Kar Kraliçesi
223
Boris Akunin
224
Kar Kraliçesi
225 F: 15
Boris Akunin
226
Kar Kraliçesi
"Gösterir misiniz?"
Fandorin büyüklüğü ve sağlamlığı nedeniyle çok beğendiği
ağır tabancayı getirmek üzere antreye koştu.
"Berbat bir şey bu! " Şef eliyle tabancayı tarttıktan sonra yük
sek sayılacak bir sesle açıkladı. "Bu barda içip içip birbirlerine ateş
eden koca cüsseli, Amerikalılara göre bir silah. Seri ve çevik olma
sı gereken bir ajana göre değil. Bunu alıyorum. Sizin için çok daha
uygun bir tabancam var."
Odadan çıkarak kısa bir süre sonra küçük, yassı neredeyse eli
"İşte buyrun, sizin için bir yedili, toplu Belçika yapımı Herstal.
Yepyeni ve özel üretim. Ceketin altında, kol altında kendi kılıfıyla
227
Boris Akunin
228
Kar Kraliçesi
ne, biliyorsunuz işte! Çok acil! Ayrıca bir de ev için arama izni.
Ne? Evet, ben de orda olacağım. Elinizi çabuk tutun, albay! Acil !
Çok acil!"
Huniyi yerine koyarak alnında biriken terleri sildi.
"Offf! Bay BeU'in bu aleti kısa sürede geliştireceğini umanın.
Aksi takdirde yakın bir tarihte tüm komşularım gizli servisin tüm
operasyonlarından haberdar olacaklar."
Fandorin hala gözlerinin önünde gerçekleşen gizemli olayın
sarhoşluğu içindeydi. "Binbir Gece Masa/lan gibi bir şey bu! İnanıl
maz, büyüleyici! Bir de hfila gelişime, teknolojiye karşı çıkanlar var."
'Teknolojik ilerleme konusunu yolda konuşuruz, Fandorin.
Aptal gibi arabamı yo1ladım. Yeni bir tane tutmak zorundayız. Eş
yalarınızla uğraşmayı bırakın. Burda kalsınlar. Haydi gidelim."
229
Boris Akunin
dan kalma görkemli bir villaydı. Fandorin'in dikkatini ilk çeken üs
ışıklı birinci kat pencerelerine uzanan bir meşe ağacı oldu. Ev ses
sizdi.
şey çözülecekti.
Brilling bakır çanın ipini hızla çekti. Melodik bir ses duyuldu.
230
Kar Kraliçesi
"Bir dakika, hemen aşağı geliyorum. Bugün uşağın izin günü !"
Ve kafa kayboldu.
"Çok açık," diye fısıldadı Fandorin. "Uşak konusunda yalan
söylüyor, kendisi göndermiş olmalı. Kağıtları inceliyordu hiç kuş
kusuz."
Brilling parmaklarını sinirli hareketlerle kapıya vuruyordu.
Cunningham'ın acele etmeye niyeti yoktu anlaşılan.
Fandorin sabırsızlıkla sordu. "Elimizden kaçmasın? Arkada çı
kış var mı acaba? Evin arka tarafına geçip orayı gözetleyeyim mi?"
O anda ayak sesleri duyuldu ve kapı açıldı.
Cunningham sırtında uzun, kareli birbirine geçen ipler ve toka
larla kapatılmış bir sabahlıkla eşikte duruyordu. Dikkat çekici yeşil
gözleri bir süre için Fandorin'e takıldı. Kaşları sinir içinde inip kalkı
yordu. Onu tanımıştı.
İngiliz endişeyle kendi diliyle sordu. "Neler oluyor?"
Brilling Rusça olarak yanıtladı. "Çalışma odanıza gidelim. Ko
nu çok önemli."
Cunningham bir anlık tereddütten sonra davetsiz misafirleri
eliyle buyur ederek, içeri aldı.
Üçü birlikte meşe merdivenlerden yukarı çıktılar ve doğruca
amaca uygun döşeli, ancak lüks sayılamayacak bir odaya girdiler.
Duvarlar kitap dolu raflar ve klasörlerle dolu dolaplarla kaplıydı.
Küçük, ıhlamur ağacından bir yazı masasının yanında, pencerenin
hemen önünde çok çekmeceli bir etajer vardı. Her çekmeceye me
tal bir plaka iliştirilmişti. Bu etajer ve çekmeceler Fandorin'in pek
ilgisini çekmemişti. Cunningham gibi birisi gizli evraklarını bu ka
dar dikkat çekici ve kolay erişilebilir bir yerde saklamazdı hiç kuş
kusuz. Onu asıl ilgilendiren Borsa Haberleri dergisinin son sayısı
nın altına gizlenmeye çalışılmış, masanın üzerindeki mektuplardı.
23 1
Boris Akunin
önünde, arkası dönük bir vaziyette durdu ve bir elini masaya daya
unu gördü. Ama şaşıracak zamanı bile olmadı. Bir an sonra tabanca
doğrultulmuştu bile. Olan olmuştu!
"Yapma ... " İngiliz çığlık atarak elini kaldırdı ama o anda ateş
sesi duyuldu.
Faltaşı gibi açılmış donuk yeşil gözlere ve adamın alnının tam or
tasındaki siyah deliğe takılıp kalmıştı gözleri ...
bir sesle. "Çok iyi bir dedektifsiniz, dostum. Ve bundan dolayı üzü
232
Kar Kraliçesi
O N D Ö R D Ü N C Ü B Ö LÜ M
Hikayenin yönü tamamen değişiyor
attı.
O anda §ef öfkeyle bağırdı. "Geri çekilin. Tabancayla oynama
yı da bırakın, dolu değil nasıl olsa! Hiç değilse dolu olup olmadığı
na bakrnalıydınız! Tann'm, insan nasıl bu kadar iyi niyetli olabilir?
Kendiniz dı§ında kimseye güvenmemeyi öğrenmiş olmalıydınız!"
Brilling sol ceket cebinden aynı Herstal tabancadan bir tane
çıkararak, henüz tütmekte olan Smith&Wesson'u Fandorin'in
ayaklarının dibine attı.
"Birazdan göreceğiniz gibi benim tabancamsa tamamen dolu . "
Brilling'in ses fonundan kızgınlığının giderek artbğı anla§ılıyordu.
"Bunu da zavallı şanssız Cunningham'ın eline tutu§turacağım, böy
lece silahlı çatı§mada birbirinizi vurduğunuz dü§ünülecek. Gözya§
ları içinde, kalabalık, ihti§amlı bir cenaze töreni yapılacağından
emin olabilirsiniz. Buna ne kadar önem verdiğinizi biliyorum. Ba
233
Boris Akunin
nin kuru dalları örümcek ağı gibi pencereyi kaplıyordu. Bir örüm
cek ağı, zehirli bir örümceğin ağı, diye geçirdi Fandorin o anda ka
Fandorin son bir güçle yüzüstü düştüğü ağacın çıplak ölü dal
234
Kar Kraliçesi
hızla yayıldığı göğsünde ince kuru bir dal görünüyordu. Ağacın da
Brilling ise bir dakika kadar daha inledikten sonra sesini kesti.
Tam o anda evin önündeki parke taşlı yolda nal sesleri ve ara
Son yirmi dört saat içinde bir an olsun gözlerini kapama fırsatı bu
dan özel bir kuryeyle çağırılmıştı. Ve her şey o anda başlamıştı ...
235
Boris Akunin
236
Kar Kraliçesi
237
Boris Akunin
!erden çok farklı bir şifreyle yazılmışlardı, bir tür hiyeroglif gibi bir
238
Kar Kraliçesi
239
Boris Akunin
240
Kar Kraliçesi
denen adam önemli bir kişi değil, yalnızca bir kurye. Pyzhov serse
risi de öldü. Tüm ipuçları bir şekilde kayboluyor... " Mizinov çare
sizlik içinde omuzlarını silkti. "Gerçekten ne diyeceğimi, bütün bu
olanlara ne anlam vereceğimi bilemiyorum. Brilling'i on yıldan da
ha uzun bir süredir tanıyorum. Onu bulunduğu mevkiye ben getir
dim. O benim keşfim, benim adamımdı. Düşünün bir kere, Fando
rin: General Kharkov'un yaveri olarak görev yaptığım sırada genç
nesillerde vatan sevgisini geliştirmek, bu ülkeye değerli hizmetle
riyle katkıda bulunmalarını sağlamak üzere liseler arası spor ve
bilgi yarışmaları düzenlemekle görevliydim. O zamanlar karşıma
çok genç, zayıf, çaresiz bir genç getirdiler. 'Rusya'nın Geleceği' ko
nusunda çok isabetli ve tutkulu bir kompozisyon yazmıştı. İnanın
bana zeka seviyesi, canlılığı ve geçmişi aynen Lomonosov gibiydi.
Arkasında düzgün bir aile, varlık ve asalet yoktu; kimsesizdi, eği
tim alabilmek için kazandığı her kuruşu biriktirmişti ve böylece sı
navla lisenin yedinci sınıfına gelmeyi başarmıştı. Gerçek bir cev
herdi! Onun velayetini üstlendim, ona burs verdim, St. Petersburg
Üniversitesi'ne gönderdim ve sonuçta da yanımda işe aldım. Yap
tıklarım için hiç pişman olmadım. En becerikli, en çalışkan elema
mmdı, en büyük sırdaşım, en güvenilir yardımcımdı. Pırıl pırıl bir
kariyeri oldu, sürekli takdir topladı. Pırıl pırıl bir zeka, tükenmez
bir enerji ve güvenilirlikle çalıştı. Tanrı'm, onu kızımla evlendir
meyi bile düşünmüştüm." General üzüntü içinde başını tuttu.
Amirinin duygularına saygı duyan Fandorin söze girmeden
önce belirli bir süre geçmesini bekledi.
"Ekselansları... İzin verirseniz bir konuya dikkatinizi çekmek
isterim... Elimizde pek fazla dayanak noktamız olmadığı kesin
ama... Yine de bazı şeyler var demek istiyordum... "
241 F: 1 6
Boris Akunin
242
Kar Kraliçesi
ki olay benim için çok üzücüydü ... Brilling konusu yani... Anlıyor
duyguları paylaşıyorum."
"Bu iyi, çok iyi. Artık benim yanımda çalışacaksınız, Azazel
243
Boris Akunin
244
Kar Kraliçesi
24.5
Boris Akunin
dektif!"
"Tabi çok özel bir görevle. Önemli olmasaydı bir nolu kom
hiç dışarı çıkmadı. İki kez ne yaptığını görmek için çay götürdüm.
Birtakım kağıtları önüne almış, bakıyordu. Başını kaldırıp benimle
sediyordu.
İstasyona gelmeden hemen önce, Mizinov'un yardımcısı, Fan
246
Kar Kraliçesi
247
Boris Akunin
248
Kar Kraliçesi
249
Boris Akunin
hat düşünebiliyordu. Bunun dışında gün boyu rahatsız edici bir dü
kadar kalacağız?"
etmeyiz. "
nümlü bir bey inerek kendisine eşlik eden genç bayana kolunu
250
Kar Kraliçesi
genç kadının güzel yüzünü fark ettiği anda yıldırım çarpmışa dön
dü. Genç kızın yüzünde de aynı anda bir sevinç pırıltısı belirerek,
tatlı bir sesle haykırdı. "Baba! " Her hecenin üstüne ayn ayrı bası
rek yok. Entre nous soit dit,<"> bu tür nedenlerle ben de birçok se
251
Boris Akunin
252
Kar Kraliçesi
O N B EŞ İN C İ B Ö LÜ M
Doğru soluk almayı bilmenin yaşamdaki önemi
belirgin şekilde anlaşılıyor
zaman düdük çalarak, buhar vererek büyük bir hızla geçiyordu. Li
sevgiyle gülümsüyordu.
dar Fandorin, baronla Balkan sorununa ilişkin çok ilginç bir ko
ortasında yaşlı adamın başı önüne düşüp gövdesi hafifçe yana eğil
253
Boris Akunin
sunu sürdürüyordu.
lama yapma gereksinimi duydu. "Siz çok akıllı bir insansınız, Fan
insan olamazsınız."
umuyorum. İçimde öyle bir his var ki bu konuya gülseniz bile hur
hayaller, çok güzel düşler kurmuştum ... Sonu kötü biten, duygu
yüklü güzel bir peri masalı işte! Karamzin'in Zavallı Liza'sının tra
jik sonunu anımsıyor musunuz? Liza ve Erast? İsminizi fevkalade
güzel bulduğumu söylemiştim, değil mi? Her neyse, düşlerimin so
nunda kendimi hep trajik bir şekilde boğulmuş veya veremden öl
müş, beyaz güller içinde bir tabuta konmuş, bembeyaz güzel bir
254
Kar Kraliçesi
t"> Teyzemi.
255
Boris Akunin
256
Kar Kraliçesi
257 F: 17
Boris Akunin
258
Kar Kraliçesi
259
Boris Akunin
260
Kar Kraliçesi
261
Boris Akunin
deydi.
"O... Sizsiniz! Siz yirmi yıl önce de, yirmi beş yıl önce de, kırk yıl
önce de bu dünyadaydınız! Sizden başka kimse olamaz! Cunning
jik teorilerinizi bir dünya gücü yaratmak gibi kötü bir amaca alet
ettiniz."
262
Kar Kraliçe8i
263
Boris Akunin
264
Kar Kraliçesi
ı·ı Otuz sene pislik içinde yüzen ve Herkül'ün bir günde temizlediği ahırlar.
265
Boris Akunin
266
Kar Kraliçesi
267
Boris Akunin
268
Kar Kraliçesi
269
Boris Akunin
O N A LT I N C I B Ö LÜ M
Elektriğin gelecekte çok önemli olacağı ortaya çıkıyor
270
Kar Kraliçesi
271
Boris Akunin
272
Kar Kraliçesi
2 73 F: 1 8
Boris Akunin
274
Kar Kraliçesi
"Şu kediye saldıran cesur fare deneyini mi? Evet, çok etkileyi
ci bulmuştum."
"Bu bir başlangıçtı. Sahtekarı, suÇlusu olmayan bir toplum
düşleyin! Kanlı katiller, soyguncular, manyaklar böyle bir durum
da yakalandıkları zaman asılmayacak veya hapse gönderilmeyecek,
ufak bir operasyonla hastalık halindeki vahşet duygusundan, aç
gözlülükten, kısıtlanamayan hırs ve ihtiraslarından kurtarılıp top
luma yararlı insanlar haline getirilebilecek. Veya düşünün bir kez,
sizin zaten yetenekli öğrencilerinizden birine elektroterapi uygu
lansa ve yeteneği birkaç misli artırılsa !"
"Hayır, benim çocuklarıma dokunamazsınız!" Lady Astair ha
raretle itiraz etti. "Fazla zeka çılgınlığa götürebilir. Yeteneğin faz
lası zararlı olabilir. Siz iyisi mi deneylerinizi suçlular üzerinde sür
dürün. Peki sizin şu belleği temiz 'arıtılmış insan' projeniz ne du
rumda, biraz da ondan söz eder misiniz?"
"Bu çok daha basit bir operasyon. Bunun için hazır olduğumu
düşünüyorum. Beynin hafıza bölümüne verilecek bir elektrik akı
mıyla bellek tamamen silinip bembeyaz bir sayfaya dönüşebilir. Bu
arada tüm entelektüel yetenekler kalacak, ancak tecrübeler, öğre
nilmiş beceriler silinecek. Böylece yeni doğmuş bir bebek kadar te
miz, öğrenmeye aç, suçsuz bir insanoğlunun ortaya çıkması sağla
nabilecek. Kurbağayla yaptığım deneyi anımsıyor musunuz? Hare
ket yeteneğini, reflekslerini kaybetmemesine rağmen operasyon
sonrası sıçramayı unutmuştu. Sinekleri nasıl yakalayacağını bilme
mesine rağmen iştahı ve yutma refleksi vardı. Teorik olarak ona
hepsi yeniden öğretilebilirdi. Bu genç hastamızı ele alacak olur-
275
Boris Akunin
sak ... Ortalıkta öyle boş boş ne duruyorsunuz? Onu çıkarıp masa
bantlar açıldı.
'
' Oh evet! İnanılmaz derece yüksek bir tepki verme yeteneği
276
Kar Kraliçesi
277
Boris Akunin
278
Kar Kraliçesi
279
Boris Akuııin
280
Kar Kraliçesi
281
Boris Akunin
282
Kar Kraliçesi
283
Boris Akunin
verimli bir dişi olmaktan çıkıp eşit, olgun bir insan olmanın gereği
veya amazon olmaya, ailesi veya kendisi için yaşamaya. Tanrı insa
noğlunun eline istediği gibi yaşamak için kartları verdi. Azazel ise
musunuz? Üstelik o gün çok uzak da değil... Yirmi yıl kadar sonra
284
Kar Kraliçesi
285
Boris Akunin
Elini uzatarak masanın altındaki bir kolu çekti. Bakır kapı gı
cırdayarak açıldı.
Fandorin mum ışığında kıpırdamadan yerinde oturan beyaz
saçlı yaşlı kadına son bir kez baktıktan sonra koşar adımlarla ka
ranlık koridora atıldı. Canını dişine takarak koşup merdivenlere
ulaştı, dört ayak üstü merdivenlerden tırmanıp Lady Astair'in ça
lışma odasına geçti ve buradan kendini iki adımda dışarı koridora
attı.
287
Kar Kraliçesi
S O N B Ö LÜ M
Kahramanımız gençliğe veda ediyor
her taraf altın ve akça ağaçların kızıl çalılıklarının verdiği köylü ka
ğün merasimi için ayın son günü seçilecek olursa, gökyüzü hiç kuş
289 F: 19
Boris Akunin
Church of the Assumption'nın<·ı evlenmek için çok iyi bir seçim ol
duğuna, burada evlenenlerin birlikte uzun bir ömür sürdükten
sonra aynı günde öleceklerine inanılır. Kitai-Gorod bölgesinin ta
mamına yakın bölümüne yayılan St. Nicholas of the Great Cross<··ı
kilisesinin ise evlilikte doğurganlığın ön�mini birinci planda tutan
lar için ideal seçim olduğu bilinmektedir. Samimi ve huzurlu bir
yaşamı her şeye tercih edenlerin seçimi ise Starye Vorotniki bölge
sindeki St. Pimen olacaktır. Eğer evlenecek kişi askerse ve savaş
meydanında onurlu bir ölüm yerine ailesinin yanında sıcak bir yu
vada ihtiyarlamak istiyorsa Vspolie Caddesi'ndeki St. George kili
sesini seçmelidir. Elbette ki yavrusunu içtenlikle seven hiçbir anne
çocuğunun Varvara bölgesindeki Holy Martyr Varvara<· ..ı kilise
sinde evlenip de yaşamının geri kalan kısmını yoksulluk, acı ve ıstı
rap içinde geçirmesine izin vermeyecektir.
Üst kademeden zengin ve saygın kişilere gelince, seçimin on
lann saygınlıklarına yakışır olması kaçınılmazdır. Kilise her şeyden
önce ihtişamlı ve Moskova'nın kaymak tabakası diye adlandırılan
zengin, asil kişilerinin rahatça yer alabileceği kadar büyük olmalı
dır. Büyük ve süslü Zlatoustinskaya kilisesinde bitime yaklaşan ni
kaha da neredeyse "bütün Moskova" gelmişti. Girişin hemen
önünde uzun bir sıra oluşturan saltanat arabalarını merakla ince
leyen kalabalık Genelkurmay Başkanı General Saygıdeğer Prens
Vladimir Andreevich Dolgoruky'nin arabasını işaret ederek, bu
düğünün üst kademeler için çok büyük önem taşıdığı konusunda
tahmin yürütüyorlardı.
291
Boris Akunin
çekten başka dünyalardan gelmiş bir periyi andırıyor, ona bir kez
şan duvağı, minik beyaz Sakson güllerinden oluşan gelin tacı; her
karar verdi."
babasının "eski, sadık" arkadaşları da (bir yıldır hiçbiri bir kez ol
adında bir berber gelerek uzunca bir süre saçlarını çekip canını
yaktıktan sonra saçlara istediği şekli vermişti. Onu asıl üzen ise Li
malar olmuş hatta bir kadının attığı gülün dikeniyle yanağı hafifçe
ve yaratan Tanrı'm ... " diye başlayan uzun konuşmasını yapmış, bir
setmişti.
293
Boris Akunin
tu. Genç adamsa belli etmeden başını gelinin şık duvağına yaslaya
lerin arasında oturan iki mavi formalı oğlan çocuğuna takıldı. Di
ğer sadaka dileklerinin arasında onların ince sesleriyle yardım iste
kıyorlardı.
Lizanka henüz evlendiği eşinin yüzündeki solgunluğu fark
ederek merakla sordu. "Bir şey mi oldu, sevgilim?"
Fandorin buna yanıt vermedi.
295
Boris Akunin
2'>6
Kar Kraliçesi
297
Boris Akunin
299
Boris Akunin
Bir süre için etraf karardı, ortama bir ölüm sessizliği çöktü.
Neden sonra gözlerine gün ışığı girip kulakları uğuldamaya başla
yan Fandorin hayatta olduğunu anladı. Hemen yanı başındaki kal
dırım taşlarına niçin o kadar yakınında olduklannı kavrayamadan
baktı. Bu gri taşlara bakmak iğrençti, tekrar başını öte yana çevir
di. Bu taraf da daha iyi değildi hatta aksine çok daha kötüydü: At
pisliği ! Hemen yanında ise üzerinde iki altın halka bulunan beyaz
bir kart parlıyordu. Fandorin doğrularak, karb aldı ve eski türde,
kıvrımlı, süslemeli eğik bir el yazısıyla yazılmış satın okudu:
300
Kar Kraliçesi
301
Kar Kraliçesi
Y A Z A R ÜZERİNE