Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

2006

AKSARAY ÜNiVERSiTESi

1. ULUSLARARASI
YUNUS EMRE
SEMPOZYUMU
• • • •
BILDIRI KITABI
08-1 O Ekim 2008

EDiTÖR:
Prof. Dr. Necdet SAGLAM
Prof. Dr. Öcal OGUZ
Yrd. Doç. Dr. Naim UZUN
AKSARAY ÜNIVERSITESI YAYlNLARI
YAYlN N0:1

Aksaray
Aralık 2009

Yayına Hazırlayan:
Levent FEN
A. Kadir ÇETIN

Baskı·:
Yenigün Ofset Matbaa Tesisleri
Tel: O 382 212 48 57

Copyright ©Tüm Haklan Aksaray Üniversitesi Rektörlüğü

Tüm hakları Aksaray Üniversitesi RektöriOğil'ne aittir. Her hakkı saklıdır.

Yayınlanan Tüm Yazıların Hukuki Sorumluğu Yazariarına Aittir.


!. UluslararasıYunus Emre Sempo:zyumu 8-10 Ekim 2008,
Aksaray Oniversitesi, Aksaray

DİDAKTİK HİCİV VE İR ONİ BAGLAMINDA YUNUS EMRE DivANI


Maksut Yİ GİTBAŞ

Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, Erzurum-TÜRKİYE


m_yigitbas@Jtotmail.com

Bir düşünceyi, olayı, toplulugu yeımek, gülünç duruma düşümıek ve bayağılaştınnak için başvurulan hiciv,
Arapça 'hecv' kökünden türemiştir~Batı dillerindesatire anlamına gelen hiciv için edebiyatımızda ve genel olarak toplumda
farklı adlandırmalar bulunmaktadır: mizah, taşlama, yergi, alay, hatta ironi bu çerçevede kullanılan kelimelerdendir.
Kendine has özellikleri ve kuralları olan hiciv bir söyleyiş biçimi, eleştiri tarzıdır. Bir karalama yahut aşağılama biçimi olsa
da, onda söZÜ usuli.lnce söylemek esastır. ilievin daha çok maddi ve manevi vasıfları nı görmezden gelip aksini söylemek
gibi bir görevi olduğunu söyleyen Hilmi Yücebaş, edebi olmayanları 'müstehcenat' olarak kabul eder: "Hicivlerin
edebiyattan sayılması için mümeyyiz vasfı olan (hiciv yani yeımek, biçimsizlikleri açıklamak) işinin sanat inceliğini
taşımasılazım gelir. Böyle olunca alelade külhanbeyi ktiftirlerini, vezinli, kafiyeli olarak sıralayan nazımlar hicviyat değil,
miistehcenat nev'indendir." der. Bu nedenle hiciv, örtük, dolaylı bir söyleme sahiptir. "Hiciv yazarının amacı; toplum veya
2

kurumlardaki aksaklıkları, haksızlıkları, çarpıklıklan, insan yaşamını kötü, hoşa gitmeyen yönlerini, görüşlerini alaya
alarak yeımek, tenkit etmektir. Hicvi herhangi bir tenkit yazısından ayıran en belirgin özelliği onun ağır basan mizah,
gü ldürücü yönüdür."1Iicvi mizalıtan ayıranhusus ise, gerçeği örtük dahi olsa yansıtmasına karşılık, mizalımkurgu ve alaya
dayalı olmasıdır. 4 ·

İnsanı, kimi defa toplumu çarpık yönleriyle ele alan hiciv, sosyal ihtiyaçtan doğmuş, zaman içinde yaygınlaşmış ve eleştirel
bir didaktik işlev üstlenmiştir. Ona eserlerinde başvuranlar pek sevilmemiş, bazen hayatianna kastedilmişse bile ilgi ve
önemini yitirmemiştir. Sadece eleştirinin derecesi ve dozu değişmiş, fakat özde varlığını hep devam cttirmiştir. Eleştiri
derece ve dozu, ironiden sövgüye do~ru geniş bir yelpazede yansımasını bulmuştur.İroni, satirin (hicvirı) tekniklerindendil
Hicvi, ironiden ayrı kılan unsurların başında, dolaylı anlatımı esas almayışı gelir. Gerçeğin tersini öne çıkarmasıyla
hicivden ayrılan ironide yeri geldiğinde metafora ve alegorik anlatıma başvurulur. ironi en çok okuyucunun idrak
kabiliyetine ihtiyaç duyar. Northrop Frye'a göre, ironi ile satir (hiciv) arasındaki ana fark, satirde ahlaki normların daha
·belirgin olması, grotesk ve saçmanın teşhir edilmesini sağlayan bazı standartiann açıkça savunulmasıdır. Öte yandan,
"doğrudan hakaret" (invective) ve "isim takma" (tlyting) araçların kullanıldığı satirlcrde, ironinin sınırlı bir yeri olduğu
söylenebilir. Buna karşılık, okurun, yazarın niyetinden (saldm nesnesinden) çok emin olmadığı durumlarda, asıl olarak
ironiylekarşı karşıyayızdemektir?ironide insanın dUnya karşıs.mda çaresizliği ön plana çıkar. Bu durum ona başvurulmacia
en başta gelen amillerdendir. Bir başka ifadeyle ironi, hayattaki saçmalıkların, karşıtlıkların etkili bir biçimde aniaşılmasına
imkan sağlamak için, gerçek anlamın gizlenerek, anlatılanlann doğal olaylarmış gibi okuyucuya sunulmasıdır. 7

Anadolu coğrafyasının bir Türk yurdu olmasında önemli rol oynayan dergah ve tekkelerde pek çok Hak aşığı yetişm iştir.
Onlardan biri, Türkçe ve Türk şiiri için belki de en önde geleni Yunus Eınre'dir. Taptuk Emre'nin Dergah'ından aldığı şiirinin
ruhunu ve özünü Türkçe'nin ifade gücüyle bezeyen Derviş Yunus, şiirlerinde bu sıfatının uzantısı olarak daha ziyade
didaktizmi ön plana çıkarmıştır. Şürlerinde kavga yerine yaratılan her şeyi sevmeyi öğUtlemiş, bunu temellendirme için
genellikle İslam dininin öğretilerine baş vurmuştur. Fakat kimi şiirlerinde kendini ve inanç ta samimi olmayanları yerrnekten
de geri dunnaiDJştır. Öznesini daha çok ironik bir dille yeren Yunus Emre, samirniyetten uzak olanlan ise hicvetmiştir. Her
iki eleştiride didaktik tutumu ön plana alan büyük şairimizin amacı benlikten (ene) vazgeçme ve insan lığı aldatanların
vasıflannı ortaya koymaktır. Görünüşte onun insanlık anlayışına ve temsil ettiği felsefeyc ters gibi görU.nen hiciv ve ironiye
başvurması, esas itibariyle insanları irşat etme olarak düşünülmelidir. Yunus'un felsefesi didaktik esasa dayanır. Ancak bu
eğitici ya da yönlendirici tavır şiirlerinde salthikeml biçimde olmayıp çoğu zaman lirik düzlemde ironik ve eleştireldir.
Didaktik ironiyi özellikle retorik bağlamda ele almalıyız. Mucke'nin "düzeltici ironi" şeklinde adlandu·dığı
ironiyi didaktik olarak kabul etmek mUmkündül. Bu bağlamda Yunus Emre'nin doğrudan eleştirileri hiciv; tersten, do lay lı,
mizahi biçimde kahramanın ağzından yahut ona tercUman olarak söyledikleri, iptidai biçimde de olsa ironik söylemlerdir.
Onun hi c iv ve ironi içerikli şiirleri iki kısımda incelendiğinde, bu eleştiri şekillerinin Divanı'nda nasıl yer aldıkları daha iyi
fark edileceklerdir.
Hicvin dayandığı temel fert ve toplum eleştirisidir. Ele alınan sorunlar ne kadar tipik ve geçerliğini sürdürürse
hi evin yönelttiği tenkit o denli isabetli, tutarlı bir hüviyet kazanır. Bu yönüyle Yunus Eınre'nin tenkit! eri, üzerinden yedi asır
geçmesine rağmen geçerliğinihalen korurlar. Bu durum belki de aynı konularm sadece mahiyet değiştirerek halil gündemde
olmasından kaynaklanmaktadır. Örneklerini vereceğimiz şiirlerinde bunu açıkça görmek mümkündUr.

1 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Lugat, Aydın Kilabevi Yaymları, Ankara- 1996, s. 368
1
Hilmi YiJcebaş, Hiciv ve Mizalı Edebiyatı Anto/ojisi, LM Yayınları, Istanbul- 2004, s. 20
' YUksel Baypınar, "Hiciv Kavramı Ozerine Bir Inceleme ", DTCFDerglsi, XX1XIl -4 (1979), s. 32
' Orhan Okay. "Hiciv ",/sldnı Ansiklopedisi, Cilt- 17, İstanbul- 1998, s. 447
s Oğuz Cebeci, "Konıik Edebi Tıirler ", Ithakl Yayınları, İstanbul- 2008, s. 209
• Cebeci, a. g. e. , s. 3l3'ten naklen
7
Hasan Boynukara, ı\1/odern Eleştiri Terimleri, Boğaziçi Yaymları, Istanbul 1997, s. 99
'!. Cebeci, a. g. e. , s. 382
ın
I. UluslararasıYunus E'!)re Sempozyumu 8-10 Ekif!l 2008,
Aksaray Universi/es i, Aftsaray

"Müstilmanlar zamaneyati u oldu


He la! yenmezharam kıymetli oldu

Okunan kur'an'a kulak tutulmaz


Şeytanlar semirdi kuvvetli oldu

Haram ile hfunir tuttu ciM nı


Fesadişler eden hürmetli oldu

Kimekim Tanrı'danhaber verirsen


Kakır baş ın salar hüccetli oldu

Şakird üstad ile arbede kılar


Oğul ata ile izzetli oldu

Fakirler miskinlikte çekti elin


Gönüller yıkuban heybetli oldu

. Peygamberyerine geçenhocalar
Bu halkın başına zahmet! i oldu

Yutulmaz oldu peygamber hadisi


Halayık cümle Hak'dan utlu oldu

Yünus gel aşık isen tevbe eyle 10


Nasüha tevbe ucu kutlu oldu"
Hak §şığı Yunus'un hicivleri, cahil insanlardan daha çok alim geçinenleredir. Dönem itibariyle alimler medrese
eğitimi almış ve aldıkları ilim çoğu zaman İslam dininin esaslarına ve akaidine dair olmuştur. Bu bağlamda onun eleştirileri
bu ilimleri alıp da hakkıyla yerine getirmeyen ya da avaını (halkı) aldatan, onları doğru yönlendirmey~nleredir. Pek çok
şiirinde bu eleştirilere rastlanz. Şiirlerde din adamlannda bulunması gereken vasıllardan bahsetmesi ve Islam irıancına yer
vermesi söylediklerine didaktik hususiyet kazandırmıştır:

"Kim ki bir dem sohbet ola müftü roüderris mat ola


Bir İlaht devlet ola ondan içen oldu baki

Hırka vü takye yol vermez fereci le alim olmaz


Din diyanet olmayıcak neylersin bunca varakl

Okudun yedi Mushafı taat gösterirsin safi


Çünkü amel eylemedin gerekse varyüz bin oku
Bin kez hacca vardın ise bin kez gaza kıldın ise
Birıkezgönülsıdın ise gerekseyüzyıl yol doku

Gönül mi yeg ka'be mi yeg ayıt bana aklı eren


Gönül yeğdir zira ki Hak gönülde tutar durağı

Komşu ile gönülleri ısmarladı Hak Resul' e


11
Mirac gecesi dost ile bu keleci oldu dakı"

"Sen canından geçmeden canan arzu kılarsın


Belden zünnar kesmeden iman arzu kılarsm

Men 'arefe nefsebu dersin illa değilsin


Melaikden yukarı seyran arzu kılarsın

Tıfl-ı nev-reste gibi eteğin at edinip


Ele çevgan almadan meydan arzu kılarsın

Bilemedim sen seni sadefde ne gevhersin


Mısır'a sultan iken Kenan arzu kılarsın 12

• - Baypınar, a. g. d. , s. 32
- D1: Mustafa 1iııçı, Yunus Emre Divanı, Akçağ Yayınları, Ankara- 1991, s. 257
10

- Tatçı, a. g. e.. s. 245


11
1. Uluslararası Yım11s
En_11:e Sempo::)~ımu 8-10 Ekim 2008.
Aksm·ay Oniversitesi, Aksaray

Ol ezel aleminde edebi gözlemedin


Per UM lin bitmeden cevlan arzu kılarsın

Yetmiş yedi perde var dostunu arzulama


Yedisinden geçmeden yakin arzu kılarsın

O tuzu gözde dururotuzu gönüldedir


Onun dahi bilmeden görmek arzu kılarsın

Sen bunda işe geldin uş yine varısarsın


Henüz sen kul olmadan sultan arzu kılarsın

Yunus düştün bu derde EyyOb'layın sabreyle


12
Derde katlanamazsın dennan arzu kılarsın"

Onun hicivleri sadece topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmeyenlere; bu anlamda dini kimliklerini
suiistimal edenlere olmamış; kendi öznesini de eleştiri hedefi yapmıştır. Ancak bu hicivleri, halkımızın irfan dilinde "Kızım
sana söylüyorum, gelinim sen anla." kabiJinden bir öze dayanrnakta, belki de ondan da öte benliğinedir. Gönlü görklü
şairimizin bu anlamda şiirlerinde anahtar kelime 'Derviş'tir.

"Ey derviş diyen bana nem durur derviş benim


Dervişlik yaylasında hareketim kış benim

Kendözümü görürüm sallanubanyürürüm


Buğz u kibr U adavet gönlümü almış benim

Derviş adın edindim derviş donun do nandım


Yola baktı utandım hep iş im yanlış benim

H ırkarn tacım gözlerim fas id işler işlerim


Heryanımda gizlerirn bin bir rasid iş benim

Yoldan haber sorarlar ay durarn inanırlar


Kalbirn safi sanırlar vay ne düşvar iş benim

İçerime bakarsan buçuk pulluk nesne yok


Taşram ın kavgasından alemler dolmuş benin1

Sfiretim güler halka kanı ya kulluk Hakk'a


Bu dirliğirne baka hep iş im yanlış benim

Yunus ayduryarenler ey gerçeğim erenler


Bu yolda olan haller Allah'a kalmış benim"

"İçin dış ın murdar iken aşk neylesin senin ile


Gönlün gözü uyur iken aşkneylesin senin ile

Aşıklara yoldaş olup sadıkiara yar olmadın


Ölmezden önden ölmedin aşkneylesin senin ile

Dünya gözün Rüşen edip gönül göztin kör ey !edin


Zulmet do lıcak gönlüne aşk neylesin senin ile

Bize gerçek derviş gerek cihan doldu dava ile


Yalan dava ederisen aşk neylesin senin ile

u - Tatçı, a. g. e. , s.l84
1. Uluslararası Yunus Enıı-e SempO=J'IIIIIII 8-10 Ekim 2008,
Aksaray Oniversitesi, Aksaray

Dervişliği saruna hemen sfıret düzrnek ile olur


Dilde ise senin işin aşkneylesin senin ile

Yunus Emre hoş dert ile süre gör gel devranını


Doğru yola itmez isen aşk neylesin senin ile"
14

Muecke'nin "spesifik ironi" kavramı, dini boyutlu iraniyi anlamada bize yol gösterir: Bu tür ironide, "ironin kurbanı"
hataları olan bireydir. Bu iraniyi kurumsallaşmış değerler dünyası ve bu değerleri kendilerine yaşam düsturu edinen
15

toplum adına yaparlar. Bahsini ettiğimiz değerler dünyası İslam dininin bütünüdür. İraniye konu olan kişi şahsi bir
yanlışlığın içindedir. Muhatabın değerleri değersizleştirilrneye yahut do lay h olarak yanlışlığı, hak ettiği oranda, çoğu kez
milstehzi biçimde yüzüne vurulmaya çalışılır. Yunus'un şiirlerinde zaman zaman başvurduğu bu iranide didaktik bir tavır
vardır. Amacı belki de gerçekle sah tey i ayırt etmede ve inancını safi biçimde yaşayanlara yol göstermeye çalışmadır.

"Sofiyem halk içinde tesbih elimden gitmez


Dilim mari fet söyler gönlüm hiç kabul etmez

Boynurnda idizetim riya ile ta'atirn


Endiş em ayruk yerde göztim yolu gözetmez

Söylerim marifeti saluslanırım kah


Miskinliğe dönrneğe gönlümden kibir gitmez

Hoş dervişirn sabrım yok dilim de irıkarım çok


Şu kulağırndan gireni hergiz içim işitmez

Alem çıraktu· sad ır gönlüm bunu gözetir


Ni deyim Hak korkusu hergiz içimden gitmez

Görenler elim öper tae u hırkaya bakar


Şöyle sanırlar beni zerrece günah etmez

Dışımda ibadetim sohbetim hoş ta'atim


İç pazara gelicek bin yıllık ayyar etmez

Yunus eksikliğiniAllah'ına arz eyle 16


Onun keremi çoktur sen ettin ol etmez"

ironik yaklaşımını kendi benliğille de yöneiten Yunus Emre'nin, aşağıya aldığımız gazel kesitinde ironi kurbanı,
hatalan olduğuna inandığı nefsidir. Gururlanma hevesini eleştirerek, bir anlamda okuyucusuna nefsini sığaya çekme ders i
verir:
"Ne ucak var elimde tekye kılarn ben ona
Aşıklar harunanı buşla koynuma taktım

Benim gibi bazirgan kim sağıncı la bayır


Bir pula gücüm yetmez Mısır meta'ın çattım

İsa yarım iğneyle yol bulmadı hazrete


Benim bunca dilekle ya kanda sıgar rabtım

Aşıklar mezhebine şermisar oldu Yunus 11


Aşıkma'şuka erdi ben dünyaya kaykıdım"

ironi ttirlerinden bir diğeri de 'genel ironi'dir. Bir şeyleri düzeltmek ve bazı kuralları oluşturmaya yönelmekten
çok, evrenin temel ve karşı konulmaz çelişkilerini sergilerneye yönelen genel ironi, bir anlamada insanoğlunun içinde
yaşad1ğı dünyanın açmaziarına ve kendi güçsüzlüğüne yönelik tepkidir. Hayahn gerçekleri karşısında yalnız ve çaresiz olan
insan, acizliğinin farkın dadır; ancak dLinyayı ironik bir perspektiften görerek, kendisini bu dunımun yarattığı kederden bir
ölçüde uzaklaştırabildiği zaman, ne tam kahldığı, ne de tam uzaklaştığı bu hayata sakin bir gözle bakılabilir~ Yuous
8

Em re'nin ölüm karşısında takındığı tavır bu ironinin en güzel ömeklerindendir.

u- Tatçı, a. g. e. , s. 168
"- Tatç1, a. g. e. , s.233
"- Cebeci, a. g. e.. s. 284- 285
"- Tatç1, a. g. e., s.l05
11 - Tatç1, a. g. e., s. l66

" - Cebeci, a. g. e. , s. 285- 286


I. Uluslararası Yunus Emre Sempo=yunıu 8-10 Ekim 2008,
Aksaray Oniversitesi, Aksaray

"Hiç bilınezem kezek kimin aramızda gezer ölüm


Alemi bostan eylemiş rayehanın keser ölüm

Alır yiğidi çağında bülbülü ötmez bağında


Kimse k omaz ocağında yiğitleri alır ölüm

Bir nicenin belin büker birnicenin mülkün yıkar


Bir nicenin yaşın dökervar gücünü üzer ölüm

Birinin alır kardaşınrevan dökeryaşın


Hiç onamaz bağn başın hayır işten bezer ölüm

Yiğidi koca k ılınca kom az kendini bilince


Birini koyup gelince gözlerini süzer ölüm

Alıryiğidi kocayı yakar ananın içini


Kızların sarı saçıru teneşirde çözer ölüm

Alıryiğidin hasıru döker gözlerin yaşını


Mecnün eder anasını yüreklerin yakar ölüm

Kanı onun sevdük yari kıl taatin arı yürü ı9


Miskin Yunus ey dür bunu ejderhalaryutar ölüm"

Sonuç
Asırlar öncesinden günümüze, Anadolu insanının irşadında etkin rol oynaıuış olan Yunus Erore'nin etki alanı önce adını
müstear edinenleri ve aynı adı taşımış olan tasavvuf ehlini içine almıştır. Bu durum, çevresine saçtığı insan sevgisinin,
hoşgörü ve evrensel barışın daha fazla yaygınlaşmasına neden olmuştur. Hoca Ahmed'in 'rahle-i tedrisi'nde doğrudan ders
almaroışsa bile onun yolunda öğretilerini 'Küçük Asya' dediğimiz Anadolu'da, Türk insanına yayan şairimizin hiciv ve
ironileri Divan'ında çokça karşımıza çıkmaz. Bunun asıl nedeni didaktik anlaroda olsa dahi insanı ineitme endişesidir,
olanlarm çoğu ise kendi nefsine ya da dini yanlış temsil edenleredir. D i vao'ıru okuyan hemen her insan, Yunus Emre'nin
çizdiği insan profilini gördüğünde dersioi alacak ve kendi kusurlarını eleştirecektir. En güzel ders de bu olsa gerek .. .

Kaynakça

- BAYPINAR, Yüksel, "Hiciv Kavramı Üzerine Bir İnceleme", DTCFDergisi, :XXIX/1-4 (1979), 215 s.
- BOYNUKARA, Hasan, ModernEleştiri Terimleri, Boğaziçi Yayınları, 1stanbull997, 264 s.
2

- CEBEÖ, Oğuz, "KomikEdebi Türler", İthaki Yayınları, İstanbul- 2008, 397 s.


3

•_DEVELLIOGLU, Ferit, Osmanlıca-TürkçeLügat,Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara- ı 996, 1ı 95 s.


s_ OKAY, Orhan, "Hiciv", İslaroAnsiklopedisi, Cilt- 17, İstanbul- 1998,553 s.
- TATÇI, Dr. Mustafa, Yunus Emre Divanı, Akçağ Yayınları, Ankara- 1991, 428 s.
6

- YÜCEBAŞ, Hilmi, Hiciv ve M izah EdebiyatıAntolojisi, LMYayınları, İstanbul- 2004, 61 Os.


7

"- Tatçı, a. g. e. , s. /52

You might also like