Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 1

HALİD b.

SAİD

şiyle evlenen bir kadının yeni kocasını kesin olarak bilinmemektedir. Bazı riva- ği görüşünü benimsemişlerdir. Kur'an-ı
cinsi bakımdan zayıf bulduğu için eski yetlerde milattan önce, bazılarında mi- Kerim'de Resfıl-i Ekrem'e yakın bir za-
kocasına dönmek isteğini Resülullah'a ladi iV. yüzyılda veya Kisra Enfışirvan dö- manda Araplar'a peygamber gönderil-
anlattığını duymuş. Hz. Peygamber'in neminde (531-579) yaşadığı söylenmek- mediğinin bildirilmesi (es-Secde 32/3).
huzurunda bu şekilde konuşmanın say- tedir. Kızının veya oğlunun Hz. Peygam- ayrıca bazı sahih hadislerde Hz. Pey-
gısızlık olacağını düşünerek o esnada içe- ber'le görüştüğüne dair rivayetleri dik- gamber'le Hz. Isa arasında başka bir
ride bulunan Ebfı Bekir'e kadının bu şe­ kate alarak onun Resfıl-i Ekrem'in doğu­ peygamberin bulunmadığına temas edil-
kilde konuşmasına engel olmadığı için ta- mundan kısa bir süre önce yaşadığını mesi de (Buhar!. "Enbiya'". 48; Müslim.
rizde bulunmuştur (Buhar!. "Şehadat". söylemek mümkündür. Bir rivayete göre "Feza"il", 143, 144) bu görüşü teyit et-
3, "Edeb'.', 68; Müslim. "Nikal)", 111-112). Hz. Peygamber. Halid b. Sinan'ın kendi- mektedir. Kelam alimleri. Allah'ın, pey-
Muhammed b. Hasan Büraygış. Halid sini Medine'de ziyaret eden kızı veya oğ­ gamberlerini şehirliler arasından seçip
hakkında ljô.lid b. Sacid b. <Aş: eş-şa- luna. "Merhaba ey kardeşimin çocuğu!" gönderdiğini dikkate alarak bir bedevi

1).ô.bi el-mücô.hid adıyla bir eser yazmış­ diyerek iltifatta bulunmuş. bu kişi Re- olan Halid b. Sinan'ın peygamber olama-
tır (Zerka !Ürdün! 1987). sül-i Ekrem'den İhlas süresini dinleyince yacağı görüşünü benimsemişlerdir. Muh-

BİBLİYOGRAFYA : babasının da aynı şeyleri söylediğini ifa- yiddin İbnü'l-Araöı Fuşuşü'l-1).ikem'de


Wensinck, el-Mu'cem, Vlll, 70; Buhari, "Şe­ de etmiştir (Hakim. il. 598-599). Halid b. Sinan'a bir bölüm ayırmıştır.
hadat". 3, "Edeb", 68; a.mlf.• et-TarflJu 'ş-şa­ Abs kabilesi mensupları. aralarında Hz. Peygamber'in Halid b. Sinan'ı tak-
giı; I, 2, 4, 34, 35; Müslim, "Nikal).", 111~112;
Halid b. Sinan gibi tevhid akidesine ina- lit ettiğini ileri süren müsteşrik Caeta-
Vakıdi. el-Megazf, ııı, 873, 967, 968, 973, ı 085;
İbn Hişam. es-Sfre2, ı, 239, 277, 346; iV, 184, nan ve Hz. Muhammed'in bi'setini haber ni'nin bu iddiası ilmi dayanaktan yoksun-
229, 295; İbn Sa'd, et-Taba/sat, iV, 94-100; Ha- veren bir kişinin bulunmasından dolayı dur. Zira Caetani. bu hususta yukarıda
life b. Hayyat, et-TarilJ (Ömeri), s. 97, 120; iftihar ederlerdi. Yine bir rivayete göre bahsedilen rivayetleri esas almıştır ki
a.mlf.• et-Taba/sat (Zekkar), s; 26; İbn Kutey-
Resül-i Ekrem Medine'de kendisini ziya- bunların güvenilmez olduğu bilinmekte-
be, el-Ma'arif (Ukkaşe). s. 296; İbn Hibban.
Meşahfı; s. 33; Hakim, el-Müstedrek, ııı. 248- ret eden Abs kabilesi heyetine Halid b. dir. Söz konusu iddia, Hz. Muhammed'in
252; İbn Abdülber, el-lsti"ab, ı, 399-403; İbnü'l­ Sinan'ı sormuş ve onun hakkında, "Halid gerçek bir peygamber olduğunu kabul-
Esir, Üsdü'l-gabe, il, 97, 98; Vll, 24, 26, 287- kavminin kaybettiği bir nebidir" demiştir lenememekten kaynaklanmaktadır (ay-
288; Zehebi. A'lamü'n-nübela'. ı, 259-260;
a.mlf.. TarflJu '1-İslam: 'Ahdü 'l-IJulefa'i'r-raşi· (İbn Kesir, il, 212). Ancak İbn Abbas'a rıca bk. HANiF).
din, s. 91-92; İbn Kesir, el-Bidaye, V, 343; İbn atfedilen bu haber sahih hadis kitapla- BİBLİYOGRAFYA :
Hudeyde, el-Mişba.l;ıu'l-muçlf (nşr. Muhammed rında yer almamaktadır. Buhi:iri, "Enbiya,", 48; Müslim. "Feza,il",
Azimüddin). Beyrut 1985, I, 90-91; Fasi, el-'/Js- 143, 144; İbnü'l-Kelbi, Cemhere (Naci). s. 443,
dü'ş-şemfn, IV, 265-267; İbn Hacer. el-İşti.be Bu tür güvenilmez rivayetlerde ona is-
449; İbn Sa'd, et-Taba/sat, 1, 296; Cahiz, Kita-
(Bicavi). il, 236-239; vıı, 506-507, 509, 517- nat edilen birtakım menkıbelere de rast-
bü'l-J:fayeııan, ıv, 476-478; İbn Şebbe, Tarf·
518, 652; VIll, 148, 193-194; Zürk!irü, Şerl;ıu lanır. Bunlardan bazılarına göre Halid IJu 'l-Medfneti'l-müneııııere, il, 420-430; İbn
Meııahib, Kahire 1854, Ill, 390-391; Bahrül-
Necid, Hicaz. Hayber, Harretüleşca' gibi Kuteybe, el-Ma'arif (Ukkaşe). s. 62; Mes'üdi,
ulüm-i Tabatabi:ii, Ricalü's-seyyid Bal;ırü'l·
'ulüm (nşr. M. Sadık BahrülulGm - Hüseyin bölgelerden birinde gündüzleri yoğun Mürücü'?,-?eheb (Meynard). I, 131-132; IV, 18-
BahrülulGm). Tahran 1363 hş., Il, 325-334; duman çıkarıp, geceleri uzak mesafele- 22; Hakim. el-Müstedrek, Beyrut 1986, il, 598-
Mehmed Zihni, el-Hakiiik, İstanbul 131 I, il, 3- 600; İbnü'l-Esir. el-Kamil, Beyrut 1965, I, 376;
ri aydınlatacak kadar güçlü ışık veren,
6; Bedran. Te/ıgfbü TarflJi Dımaş/s, V, 48-55; a.mlf.• Üsdü'l-gabe (Benna). II, 99; İbn Kayyim
M. Mustafa el-A'zami, Kütüi.bü'n-nebi, Riyad "narü'l-harreteyn" (narü'l-hadesan) adlı bir el-Cevziyye, Zadü'l-me'ad, Beyrut 1989, 111,
1401/1981, s. 57-58; Hasan es-Sadr, Te'sfsü's- ateşe tapmaya başlayan kavmini tevhid 671, dipnot: 1; İbn Kesir, el-Bidaye, Beyrut
Şf'a, Beyrut 1981, s. 353-355; Mustafa Fayda, inancına çağırmıştır. Diğer bazı menkı­ 1966, il, 211-212; Demiri. Jjayatü'l-f:ıayeııan,
İslamiyetin Güney Arabistan'a Yayılışı, An- Kahire 1321, il, 18, 131-132; Kalkaşendi, Şub·
belere göre ise Absoğulları. peygamber-
kara ı 982, s. 59-60; Cezzar. MedalJilü 'l-mü'el- f:ıu'l-a'şa (Şemseddin). I, 467; İbn Hacer, el-işti.­
lifin, I, 413-414; Abdülhay el-Ketti:ini, et-Tera- lik iddiasında bulunan Halid b. Sinan'dan
be, ı, 466-469; Semhüdi, Vefa'ü'l-ııefa (nşr. M.
tfbü'l-idariyye (Özel), 1, 125, 126, 199, 200, bir mucize göstermesini isteyerek kaya- Muhyiddin Abdülhamid). Beyrut 1971, I-II,
209, 272; ıı, 7, 155, 156, 204, 206; Şakir Mah- lıklar arasından bir ateş seli akıtmasını 152-154; Diyarbekri, TarflJu 'l·IJamfs, I, 199-
müd Abdülmün'im. "Küttabü'n-nebi", el-Mü-
teklif etmişler. istedikleri mucize zuhur 200; Mahmüd Şükri el-Aıüsi, Bulügu'l-ereb,
'errilJu'l-'Arabf, iV, Bağdad 1975, s. 187-188;
edip ateş etrafı yakinaya başlayınca bu Beyrut, ts. (Darü'l-Kütübi'l-ilmiyye), I, 176; il,
H. Loucel, "Khalid b. Sa"id", E/2 (Fr.). iV, 960-
164-165, 278-279; L. Caetani, İslam Tarihi (trc.
961. defa onu söndürdüğü takdirde kendi-
~ M. YAŞAR KANDEMİR sine inanacaklarını söylemişler, Halid de
Hüseyin Cahid). İstanbul 1925, iV, 91; Cevi:id
Ali, el-Mufaşşal, 1, 348; iV, 253; vı, 462-463,
ateşi söndürmek için içine dalmış ve 546, 698; Köksal, İslam Tarihi (Mekke), iV, 255-
r
HALiD b. SİNAN yanmamıştır. 260; Ali Sami en-Neşşar. Neş'etü'l-fikri'l·
(ı.:ıı....~..111.:>-) Bu menkıbeleri nakleden kaynakların felsefi fi'l-İslam, Kahire 1978, s. 74; Andrew
Rippin, "Rhmnn and the Hanifs", lslamic
Halid b. Sinan b. Gays el-Abst bir kısmı. Halid b. Sinan'ın Hz. Peygam- Studies Presented to Charles J. Adams (nşr
(IV veya VI. yüzyıl [?]) ber'den veya Hz. Isa'dan önce Araplar'a W. B. Hallaq- D. P. Little). Leiden 1991, s. 162;
Ciihiliye döneminde yaşamış gönderilmiş bir peygamber olduğunu Ahmed Avni Konuk, Fusüsü'l-Hikem Tercüme
salih bir kişi. kabul eder. Söz konusu rivayetleri sened ve Şerhi (haz. Mustafa Tahralı - Selçuk Eray-
L _J
dın). İstanbul 1992, iV, 311-316; İsmail Cerra-
ve metin açısından değerlendiren alim-
hoğlu. "Kur'an-ı Kerim ve Hanifler", AÜİFD, xı
Gataffın
kabilesinin büyük kollarından ler ise Halid b. Sinan'ın Cahiliye devrinde ( I 963). s. 87; Ch. Pellat, "Khalid b. Sinan", EI2
birini teşkil
eden ve cengaverlikleriyle yaşamış Kus b. Saide, Omeyye b. Ebü's- (İng.), iV, 928; Mustafa Fayda, "Abs (Beni
meşhur olan Beni Abs kabilesine men- Salt. Varaka b. Nevfel gibi tevhid inancı­ Abs)", DİA, I, 312.
sup olduğu nakledilir. Yaşadığı dönem na bağlı (Hanif) salih bir kişi olabilece- i AHMET ÖNKAL

288

You might also like