Professional Documents
Culture Documents
Kaynakson
Kaynakson
Eğitim nedir?
Eğitim;
Süreçtir
Değişim olmalıdır
Amacı vardır
Kalıcı olmalıdır
Öğretim nedir?
Eğitim zaman ve mekan yönünden kapsamlı, uzun süreli ve çok boyutludur. Öğretimde zaman
ve mekan kadar öğretmenin, velinin öğrencileri beklentileri de belirlenmiştir.
Öğrencilerden beklenen öğrenmeyi meydana getirebilmek için planlanmış faaliyetlerin tamamı olarak
tanımlanır. Öğretim programının öğeleri hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirmedir.
• Hedef: kişide gözlenmek istenen özellikler. Bu özellikler bilgi beceri, değer, ilgi dutum kişilik
vb. durumları içerir.
• İçerik: hedeflere ulaşmak için ne öğretelim
• Eğitim durumları: öğretim yöntem ve tekniklerini, etkileşimleri, eğitimde yararlanılan araç
gereçleri, eğitim teknolojisini vb. içerir. Öğretim programlarının temelini teşkil eden yöntem,
hedefe ulaşmak için izlenen en kısa yol olarak tanımlanmaktadır. Bir konuyu öğrenmek gibi
amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen yol olarak tanımlanmaktadır.
• Değerlendirme: bir programın hedefine ulaşıp ulaşmadığını değerlendirme sonucunda
anlaşılır. Bu değerlendirme hem biten bir faaliyetin son aşamasını hem de başlayacak olan
faaliyetin ilk aşamasını oluşturur.
Teknoloji:
İnsanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplindir.
Eğitim teknolojisi
Eğitim teknolojisi öğretme/öğrenme biliminin sınıf ortamı aracılığıyla gerçek dünya şartlarına
uygulanması ile elde edilen bilgiler bütünüdür.
Öğrencilerin öğrenme düzeylerini yükseltmek üzere fen bilimleri alanında üretilen teknoloji
ürünlerinin ve davranış bilimleri alanında ortaya çıkan bilgi birikiminin eğitim etkinliklerinde
sistematik bir yaklaşımla uygulamaya konulması sürecidir.
Eğitim teknolojisi öğrenme sürecini geliştirmek için oluşturulan her türlü sistemi, tekniği ve
yardımı içerir.
Öğretim Teknolojisi
İletişim devrimi ile birlikte şekillenen medyanın, öğretmen, kitap, yazı tahtası ile beraber
öğretimsel amaçlar için kullanılmaya başlamasıdır.
İlgili disiplin alanlarına özgü olarak etkili öğrenme düzenlemeleri oluşturmak üzere amaçlı ve
kontrollü durumlarda insan ve maddi kaynakları birlikte işe koşarak belirli özel hedefler
doğrultusunda öğrenme-öğretme süreçleri tasarımlama, işe koşma, değerlendirme ve
geliştirme eylemlerinin bütününü içeren sistematik bir yaklaşımdır (Alkan, 1995)
Öğretimi bireyselleştirme
Okul müzeleri ile birlikte filmler, resimler, fotoğraflar vb. araçlar (1920)
1920’lerden sonra görsel öğretim hareketi hız kazanmıştır.
İLETİŞİM
İletişim nedir?
• İletişim okul yaşantısının da hemen hemen her anında, her aşamasında yer alan bir süreçtir.
Bu nedenle, eğitimi bir iletişim süreci olarak tanımlayabiliriz.
• İletişim olmaksızın eğitim yapmak olanaksızdır. Genel anlamda İletişim, anlamları bireyler
arasında ortak kılma işlemidir. Diğer bir değişle bilgiyi üretmeyi, aktarmayı ve
anlamlandırmayı içeren bir süreçtir.
• İletişimin gerçekleşmesi için bilgiyi üreten bir taraf ve bu bilgiyi anlamlandıran bir taraf olması
gerekir. Bu tanımla hareketle iletişim iki sistem arasındaki bilgi alışverişidir. Alışveriş sözcüğü
bilgi akımının iki yönlü olması gerektiğini vurgular. Bilgi akışı tek yönlü olduğunda iletişim
süreci tamamlanmamış olur. Bu duruma iletişim yerine «enformasyon» ya da tek yönlü
iletimi demek daha doğrudur.
• Kaynak mesajı kodladıktan sonra karşı tarafa ulaştırmak üzere bir kanal seçer.
• Mesaj anlamlandırıldıktan sonra alıcı mesaja bir tepki oluşturur. Bunu kodlar ve mesaj olarak
kaynağa gönderir.
• Kod çözme, alıcının iletilerin farkına varması ve aldığı işaret ya da sembolleri anlamlandırma
işidir.
• İletişim kesintiye uğramadığı sürece kaynak ve alıcının işlevleri sürekli değişir, bir başka
değişle kaynak alıcı, alıcı da kaynak olur. Böylece iletişim döngüsü devem eder.
• Özetle her birey iletişim sürecinde hem alıcı hem de kaynak rolündedir.
• Örnek; öğretmen öğrencilere «bu konu çok önemli ve unutmamanız gereken bir konudur»
şeklinde bir mesaj gönderdi diyelim. Bu mesajın kodu öğrenciler tarafından şöyle
çözülecektir: “bu konuyla ilgili sınavda soru çıkabilir”. Öğretmen öğrenciler defterlerine işaret
koyduklarında mesajın yerine ulaştığını düşünür.
Kaynak
• Sahip olduğu bilgi ve düşünceleri söz, yazı, jest, mimik vb. semboller kullanarak kodlar.
• Diğer bir ifade ile kaynak kafasındaki düşünceyi bir başkasına anlatmak istiyorsa, bu
düşünceyi karşısındakinin çözebileceği kodlardan oluşan bir mesaj halinde ona sumak
zorundadır.
• Kaynağın zihinsel yapısı, geçmiş yaşantıları, psikolojik durumu, iletişim becerisi, ilgileri,
ihtiyaçları, tutum ve değerleri, aldığı eğitim bu kodlama işlemini etkiler. Örnek: ailesiyle
problem yaşayan bir öğretmen; kalabalık önünde konuşmaktan çekinen öğrenci.
Etkili iletişim yolu duruma göre değişir. İçinde bulunan durum, uygun iletişim şeklini
tanımlamaya yarar. Örneğin; bir öğretmenin iletişim şekli ders verdiği yere, öğrencilerin
yaşına, ilgi vb. özelliklerine göre değişecektir.
Öğretmen adaylarının hizmet öncesi eğitimleri sürecinde etkili iletişim becerilerini her fırsatta
uygulamaya koyması gerekir. Çünkü deneyim sahibi oldukça yaptığımız işi daha doğal, daha
güvenli ve daya iyi yapabiliriz.
• Kaynağın ve alıcının ortak yaşantıları ne kadar fazla ise iletişim o kadar kolay olur.
İletiyi gönderen kaynağın iletiye yüklediği anlam ile alıcının yüklediği anlamın birbirine yakın
olması mesajın kolayca anlaşılmasını sağlar. Bu da ortak yaşantı alanının genişliğine bağlıdır.
Öğretmenin kaynak olarak üstlenmesi gereken görevlerden birisi de öğrencileri ile arasındaki
ortak yaşantı alanını mümkün olduğu kadar genişletmektir. Öğretmen öğrenciyi tanımaya
çalışırken onların önceki yaşantıları, sosyo-kültürel özellikleri, ekonomik durumları, eğitim
düzeyleri, Hazır bulunuşlukları hakkında bilgi toplaması sağlıklı iletişim için gereklidir.
• Kaynağın iletişimde bulunduğu kişilere ve konuya karşı olan tutumu iletişimi etkiler.
• Kaynağın iletişimde bulunacağı içerik alanını iyi bilmesi etkili iletişim kurması için gereklidir.
Öğretmenlerin konularını çok iyi bilmelerinin yanı sıra alanlarındaki gelişmeleri ve yenilikleri
yakından takip etmeleri gerekir. Öğrenciler öğretmenlerini uzman olarak gördüklerinde o
öğretmen tarafından söylenenleri, anlatılanları kabul etmeye daha fazla hazır olmaktadırlar.
• Kaynağın güvenilir olması alıcının mesajı kabul etmesinde önemli rol oynar.
Uzmanlık kaynağın güvenirliğini artıran bir husustur. Ayrıca kaynağın inandırıcı olması ve
tarafsız olması gerekir.
• Kaynak iletişim sürecinin yer aldığı toplumsal ve kültürel ortamın özelliklerini iyi bilmelidir.
Her kültür ya da alt kültürün kendi dünya görüşü vardır. İletişimde bulunacağımız kişilerin
kültürünü bilmek onlarla iletişim kurmamızı kolaylaştırır. Öğretmenlerin toplumun
değerleriyle ters düşmeyecek şekilde yenilikleri kabul etmeleri gerekir.
Mesaj
• Mesaj, kaynağın alıcısı ile paylaşmak istediği ve onda davranış değişikliği yapmak üzere
kodladığı duygu, düşünce vb. temsil eden sembollerdir.
• Mesajlar söz, ses, çizim, sayı, resim gibi sembollerin bir ya da birkaçı kullanılarak gönderilir.
• Mesaj ne kadar çok duygu organına yönelik hazırlanırsa o kadar etkili olur.
• Algı ile ilgili temel prensipleri ve algıyı etkileyen değişkenleri mesaj düzenlerken göz önünde
bulundurmak gerekir.
Algısal ayırt edebilirlik, algısal tamamlama, şekil-zemin algısı, gruplama, gibi algı prensipleri
bize çevreden gelen uyarıcıları zihnimizde nasıl organize ettiğimize ilişkin ipuçları verir.
Örneğin; siyah zemin gri nokta, beyaz zemin gri nokta. Bir objenin ne kadar küçük olduğunu
anlatmak için onu büyük objelerin yanına koyarak gösteririz.
Duyu organlarımıza gelen uyarıcılar arasında ilgi ve ihtiyaçlarımıza göre seçim yaparız.
Örneğin öğretmenin iyi bir tatili hak ettiniz dediğinde her öğrenci farklı bir tatil hayal eder.
Öğretmenlerin öğrencilerinin açlık susuzluk, yorgunluk ve herhangi bir fiziksel rahatsızlık gibi
dikkatlerinin dağılmasına neden olan uyarıcılara karşı duyarlı olmaları beklenir.
Öğrenciler için sınıf çekici, rahat olmalıdır. Bulunduğumuz yerin mimarisi, iç tasarımı rengi
iletişimi etkiler, kasvetli, araç-gereçlerin eksik olduğu, sıkış bir ortamda mesajları özenle
düzenleseniz bile öğrencilerin üzerinde etkili olmayabilir.
Öğretmenlerin öğrenciler hakkında ön yargıları belirli bir mesaj gönderirken onu etkileyebilir.
Kanal
• Sözel; yüz yüze konuşma, telefon, TV veya sözel olmayan; beden dili, resim
• Sözel iletişim de dönüt hızlı olur ama yazılı iletişimde dönüt yavaştır ama kavrama daha
fazladır.
Alıcı
• Kanaldan gelen fiziksel mesaj alıcının duyu organları tarafından alınır ve zihne kodlamanın
çözülmesi için gönderilir.
• Alıcı gelen mesaja anlam verir.
• Alıcının kaynak gibi bilgi birikimi, geçmiş yaşantıları, ilgilileri vb. gelen mesaja ait kodları
çözerken belirli bir sınırlılık oluşturur.
Dönüt
• Dönüte bağlı olarak gönderilen mesajın düzeltilmesi, değiştirilmesi veya tekrar edilmesi
kararları kaynak aldığı dönütlere göre belirler.
Öğretmenin verdiği dönüt yaptığı iş, yaptığı açıklama vb. ile ilgili güçlü ve zayıf noktaları
sergilemesi gerekmektedir.
Öğrenci öğretmenin verdiği dönütlere hiç tepki göstermeyebilir veya sürekli olarak savunma
durumuna geçebilir. Bu gibi durumlarda eleştirileri daha da artırmanın hiçbir anlamı yoktur.
Büyük bir olasılıkla her iki durumda da öğrenci eleştiri karşısında sıkılmıştır.
• Bir alan gezisi sırasında çekilmiş fotoğraflar, uydu görüntüleri, doğa resimleri gibi farklı
görseller öğretim sürecinde rahatlıkla kullanılabilir. İki boyutlu olmasından kaynaklanan
sınırlılıklar, bir resmi farklı açılardan ve durumlarda görüntüleyerek aşılabilir.
• Çizimler, insanları, nesneleri ve kavramları ifade etmek amacıyla, çizgilerin grafiksel olarak
düzenlenmesi sonucu ortaya çıkan görsellerdir.
• Çizimler, resimlere göre daha az detay içerir. Çizimleri bilgisayar destekli oluşturmak
amacıyla Photoshop, Fire Works ve Apple Works gibi yazılımlar kullanılabilir.
• Çizelgenin açık ve net bir şekilde ifade edilmiş bir mesajı olmalıdır. Öğrenmeyi güçleştirecek
kadar karışık olmamalıdır.
• Örnek vermek gerekirse; zaman çizelgeleri, sınıflandırma tabloları, bir ürünün üretim
sürecinin alkış şeması gibi
• Sütun, çubuk, çizgi, pasta gibi çok farklı amaçla kullanılan grafikler vardır. Hangi grafik
türünün kullanılacağı eldeki verinin karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Grafikler bilgisayar
destekli olarak da oluşturulabilir. Bu amaçla kullanılan yazılımlar tablolama yazılımlarıdır.
Örneğin Microsoft Excel
• Kavram haritalarında, çember veya kutu içerisinde yer alan kavramlar ve fikirler hiyerarşik bir
şekilde yapılandırılır.
• Kavramlar arasındaki ilişkiler, kavramları birleştiren bir çizgi ile belirtilir. Aynı seviyedeki
kelimeler birincil ilişkileri gösterir.
• Kavram haritasını yeni öğrenilen kavramları özetleme, bir konuyla ilgili görsel ve şematik bir
özet sunmak, karmaşık ilişkileri göstermek amacıyla kullanılabilir.
• Öğretim sürecinde ilgi çekmek, düşündürmek, tartışmak gibi farklı işlevleri olabilir. Karikatür
kullanılırken içeriğin kullanıcı seviyesine uygun olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Yararları
• Önceden hazırlanır
• Ekonomik
• Kolay kullanılır
Sınırlılıkları
• Dayanıklılık
• Saklama
• Boyut
• İki boyutluluk
• Gerçek hayatta fazla deneyim kazanılmamış konuları anlatmak için öncellikle somut
kavramları ve nesneleri kullanmak gerekir.
• Hakkında fazla bilgi sahibi olunmayan kavramların anlatımı için öğrencilere somut deneyimler
kazandırmak gerekir.
• Sergiler: bilimsel veya tarihsel bir süreci anlatmak için bir araya getirilmiş orijinal eserlerin
koleksiyonudur
• Bir model temsil ettiği neşene ile aynı boyutta olabileceği gibi daha küçük veya daha büyük
olabilir
• Temsil ettiği nesnenin tüm detaylarını yansıtabileceği gibi öğretimi kolaylaştırmak amacıyla
basitleştirilmiş olabilir ve parçalara ayrılabilir
• Ayrıca CD, DVD, resimler, çalışma yaprakları, slaytla, grafikler, haritalar gibi materyalleri de
içerebilir.
Yararları
• İlgi çekme
• İşbirliği
• Gerçeklik
Sınırlılıkları
• Maliyet
• Saklama
• Zaman
Yazılı materyaller
• Genellikle diğer tüm araç ve gereçler yazılı materyaller ile birlikte veya destek amaçlı
kullanılır.
Yararları
• Erişebilirlik
• Esneklik
• Taşınabilirlik
• Kullanıcı dostu
• Ekonomik
Sınırlılıkları
• Okuma düzeyi
• Ezberleme
• Sözcük dağarcığı
• Tek yönlü sunum
Yazı tahtaları;
• Kara tahtalar anlık materyal üretmemizi, içeriği istediğimiz detayda sınıfa aktarmamızı sağlar
• Tahtayı kullanırken 2-3 eşit parçaya bölerek, düzenli yazarak ve renkli kalem kullanarak daha
etkili kullanılabilir.
Bülten tahtaları;
• Bir temayı vurgulamak, yeni çıkan kitapları tanıtmak, çeşitli sorularla merak uyandırmak gibi
farklı amaçlarla kullanılabilir.
Kumaş tahtalar;
• Kumaş tahtalar, sağlam bir malzemenin üzerine keçe veya flanel gibi dayanıklı kumaşların
kaplanması ile oluşan araçlardır
Manyetik tahtalar;
Kağıt tahtaları;
• Taşınabilir ve normal tahtalara göre çok daha küçük boyutta beyaz tahtalardır.
• Kendi boyutlarındaki kağıtların üst kısmından tutturulması ile kağıt üzerine yazı yazmak
amacıyla kullanılır.
Sergiler;
• Farklı nesnelerin ve görsellerin öğretim amacıyla bir araya getirilmesi ile oluşturulan
koleksiyonlardır.
• Sergiler öğretim ortamında yer alan herhangi bir tahta, sıra veya masa üzerinde
oluşturulabileceği gibi, okulun farklı alanlarında da daha büyük sergiler oluşturmak için
kullanılabilir.
Alan gezileri;
• Sınıf ortamına getirilmesi olası olmayan canlıları, objeleri ve süreçleri izleme amacıyla okul
dışına yapılan gezilerdir.
• Alan gezileri, birden fazla duyu organına hitap etmesi, zengin ve anlamlı yaşantılar sunması,
gözlem yapma becerisi kazandırması, grupla hareket edilmesi nedeniyle sosyal becerileri
geliştirmesi ve kalıcı izler bırakması gibi nedenlerle çok yararlıdır.
• Örnek: okul bahçesindeki ağaçları incelemek, tarihi alanları, müzeleri, hayvana bahçesini,
fabrikaları, parkları gezmek.
Gösterimler;
• Farklı nesneleri, görsellerin ve basılı materyalleri bir araya gelmesi ile oluşan mini sergilerdir.
• Genellikle sergilenen nesne veya görsele ait açıklamalar yer alır ve camekan içine yerleştirilir.
Diyoramalar;
• Alt zemin insanlar, hayvanlar, binalar, araçlar gibi nesnelerden oluşurken, arka planda
fotoğraf , çizim veya resim gibi gerçeğe yakın bir imge kullanılabilir.
• Diyorama genellikle bir kutu içerisinde tek bir açıdan görünecek şekilde sergilenir.
• Alan gezisi: sınıf ortamına getirilmesi olanaksız bir olgunun incelenmesi gerekiyorsa
(Öğrenciler şehirde bulunan tarihi bir müzeye götürülebilir).
• Tepegöz, yalnızca şeffaf, saydam veya asetat olarak adlandırılan yansıların kullanılabilmesini
sağlayan bir araçtır.
• Tepegöz yansıları özel asetat kalemler kullanılarak elde oluşturulabilir veya bilgisayarda
hazırlanarak çıktısı alınıp kullanılabilir.
• Önemli noktalar vurgulanmak veya belli konulara dikkat çekmek isteniyorsa (İngilizce veya
Türkçe cümlelerin incelenmesi amacıyla önemli noktalar renkli kalemlerle çizilerek
vurgulanabilir).
• Anında farklı örnekler oluşturulmak isteniyorsa (kesirleri anlatmak amacıyla farklı şekillerde
kesilmiş geometrik şekkiler yansıtılarak konu anlatılabilir).
• Bir sürece ilişkin adımları veya hiyerarşiyi anlatmak isteniyorsa (değişen ölçüleri göstermek
amacıyla üst üste koyma tekniği kullanılarak ölçüler konusu anlatılabilir).
• Grup çalışmaları desteklenmek isteniyorsa (her bir grup yansı üzerine bir problem yazar.
Bütün problemler yansıtılarak tüm sınıf tarafından çözülmeye çalışılır).
Doküman kamera;
• Üst kısmında yer ala bir kamera aracılığıyla önüne konulan tüm dokümanları ve nesneleri,
görüntü olarak yansıtabilen bir araçtır.
• Doküman kamera basılı materyalleri yansıtmanın yanı sıra üç boyutlu nesneleri de yansıtma
özelliğine sahiptir.
• Sürecin izlenmesi gerekiyorsa (elişi çalışmalar ve boyama teknikleri gibi çalışmaların tüm
öğrencilere izletilmesi için uygun olabilir).
• Mevcut bir görseli yansıtarak üzerinde açıklama yapmak veya tartışma yapmak isteniyorsa
(öğrencilerin grup olarak hazırladıkları posterleri yansıtarak tartışma yapılabilir. Dersi
anlatmak için gereken görsel materyali yansıtmak için kullanılabilir. Poster, harita, model
maket gibi).
• Bir metin seslendirmek isteniyorsa (Öğrenciler İngilizce seslendirilmiş bir metni, öyküyü veya
Türkçe bir şiir dinletisini öğretim ortamında veya ders dışında dinleyerek tekrar yapabilirler.
Öğrencilere sesli dinleme ödevleri verilebilir).
• Doğaya ait sesleri dinleme çalışmaları yaptırılacaksa (Öğrenciler farklı hayvanlara ait
sesleri içeren bir koleksiyon oluşturabilirler)
• Günlük hayattan örnekler verilmek isteniyorsa (İnternet üzerinden canlı radyo yayını
yapan bir kanala bağlanarak veya normal radyo kullanılarak haberler dinlenebilir).
• Öğrenciler, CD, DVD, flash bellek dijital fotoğraf makinesi ve video kamera gibi ortamlarda
kayıtlı bilgileri bilgisayara atarak kolayca kullanabilirler. Ancak bu aracı kullanabilmek için
bilgisayar okuryazar olmak gerekir.
• Yansıtılan yüzeyin projeksiyon perdesi veya beyaz tahta gibi özel bir yüzey olması
görüntü kalitesi açısından önemlidir.
• Kan dolaşımını animasyonlar anlatmak için veya trafik akışının trafik lambalarına
göre düzenlendiğini göstermek amacıyla kullanılabilir.
• Müzik aletlerine ait resim, tanım ve ses eklenerek her bir müzik aleti tanıtılabilir.
• Sosyal bilgiler dersinde ülkelerin coğrafi ve kültürel farklılıklarını anlatmak amacıyla resim
ve fotoğraflar kullanılabilir.
• Bir sürecin izlenmesi gerekiyorsa (çiçeğin açması, maddenin tepkimesi, güneşin doğması
gibi aynı nesnenin veya olayın farklı aralıklarla çekilmiş görüntüleri kullanılabilir).
Televizyon-video/DVD/CD/VCD;
• Bilişsel becerilerin kazandırılması, gösterip yaptırma, sanal alan gezisi, rol oynama,
canlandırma, tartışma gibi farklı amaçlar için tüm alanlarda kullanılabilir.
• Televizyon ekranı sınırı kapasitede olduğu için kalabalık bir topluluk tarafından seyredilmesi
zor olabilir.
• CD, DVD üzerine kaydedilmiş öğretim amaçlı filmler gerçek yaşamı sınıfa taşımak,
ulaşılamayan yerleri tanıtmak, sosyal içerikli veya doğa olaylarını gözlemlemek için
kullanılabilir.
Televizyon-video/DVD/CD/VCD’nin örnek kullanımları;
• Materyal, belli bir amaç doğrultusunda tasarlanmış, öğretimi desteklemek ve onu daha etkili
kılmak amacıyla geliştirilmiş öğrenme yardımcılarıdır.
• Materyallerin öğretimi desteklemek için kullanılması gerekmektedir.
• Materyal, öğretim süreci içerisinde ihtiyaç duyulan süre kadar tutulmalı, işi bittiğinde ise
ortamdan kaldırılmalıdır.
Renk;
Çizgi,
• Çizgiler, vurgu yapmak, görselliği artırmak, dikkat çekmek ve algıyı kolaylaştırmak için
kullanılabilirler.
• Kesik çizgiler nesnelerin görülmeyen kısımları için, oklar yön ve vurgu için kullanılabilir.
• Kalın ve uzun çizgiler yakınlık, ince ve kısa çizgiler uzaklık için belirtmek için, yatay çizgiler
hareketsizlik ve derinlik, dikey çizgiler ise güç ve kuvvet izlenimi vermek için kullanılabilir.
Alan;
Doku;
• Varlıkların doku ile ilgili özelliği daha çok dokunma duyusuyla hissedilebilen ve yüzeysel
yapılarıyla insanda etki bırakan bir özelliktir.
• Derste incelenmesi gereken varlık sert, yumuşak, orta sertlikte pürüzlü, pürüzsüz mat veya
parlak olabilir. İki boyutlu görsel materyallerde çizgiler taramalar ve noktalamalar kullanılarak
nesnenin dokusunun hissedilmesi sağlanabilir.
Bütünlük;
• Görsel bir materyalde yer alan tasarım öğelerinin kendi aralarında ve verilmek istenen
mesajla uyum içerisinde olmaları anlamına gelir. Öğelerin düzeni ile ilgili olan bu ilkeye uygun
davranmak için materyalin üzerinde konu dışı herhangi bir öğe bulunmamasına ayrıca her
öğenin diğer öğelerle etkileşimi ve uyumuna dikkat edilmelidir.
Denge;
• Görsel bir materyalde bulunan öğelerin algılanan ağırlığını ifade eden bir ilkedir.
• Materyalin denge ilkesine uygun hazırlanabilmesi için uyulması gereken birkaç nokta vardır.
• Bunlardan birincisi dolu ve boş alanların etkili bir şekilde kullanılmasıdır.
• Bir diğeri materyaldeki öğelerin alana simetri oluşturacak şekilde dağıtılmasıdır. Ancak
kullanılan öğeler simetrik bir denge oluşturmaya uygun değilse bu dengeyi farklı öğeleri
düzenli bir şekilde yerleştirerek oluşturması gerekir. Bu işleme asimetrik denge denir.
• Son olarak denge ilkesine uygun tasarım yapmak için kullanılan alan üzerinde yatay ve dikey
eksen oluşturup ortaya çıkan bölümlere öğeleri eşit şekilde ağırlık hissi verecek şekilde
yerleştirilmelidir.
Devamlılık;
• Görsel bir materyale bakarken görün bir öğeden diğerine geçişte izlediği yol ile ilgilidir.
Algılamayı kolaylaştırmak için öğelerin soldan sağa ve yukardan aşağıya doğru bir yol izlemesi
gerekmektedir.
• Birbiriyle ilgili öğelerin uygun mesafeye yerleştirilmesi, okların ve çizgilerin kullanılması
algılamayı kolaylaştırır.
Vurgu;
• Görsel bir materyalde bazen bir öğenin diğer öğelerin önüne çıkması istenebilir. Çünkü
öğelerden biri asıl anlatılmak istenen, anahtar veya diğerlerinden daha önemli bir öğe olabilir.
Bu durumda vurgu tekniklerini kullanmak gerekir.
• Renk kullanımı, parlaklık, çerçeve içerisine alma, büyüklüğü artırma, ok ve madde imi
kullanmak vurgu tekniklerinden bazılarıdır.
Oran-orantı;
• Bir varlığın, olayın veya nesnenin uzun, kısa veya orta boyda, yakın, uzak veya orta mesafede,
ağır veya hafif olduğunu anlamanın diğer bir yolu da bilinenlerden yararlanmaktır. Yani
Materyalde anlatılmak istenen öğe çok iyi bilinen başka bir öğe ile karşılaştırma yapabilecek
şekilde birlikte verilmelidir. Bu şekilde bilinen öğe ölçün olarak kullanılmakta ve diğer öğe
değerlendirilmektedir.