Professional Documents
Culture Documents
Anadolu Selcuklu Sonrasi Beylikler Mimar
Anadolu Selcuklu Sonrasi Beylikler Mimar
• İlhanlılar
• Karakoyunlular
• Akkoyunlular
• Hamidoğulları
İSLAM SANAT
• Eretnalılar
• Karmanoğulları TARİHİ
• Candaroğulları
tanıyacak
• Beylikler Devri Mimarisinin Anadolu Mimarisine
kazandırdığı yenilikleri öğrenecek
• Anadolu Beylikler Dönemi yapı türlerini örneklerle
değerlendirebileceksiniz.
ÜNİTE
6
Anadolu Selçuklu Sonrası Beylikler
GİRİŞ:
Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol hâkimiyetine girmesinden sonra sınır
bölgelerine yerleşmiş bulunan Türkmen Beyleri, hem Selçuklulara hem de
Moğollar’a karşı mücadele etmişler ve İlhanlı hâkimiyetinin zayıflamasıyla birlikte,
bulundukları bölgelerde bağımsızlıklarını ilan ederek kendi beyliklerini
kurmuşlardır. Böylece, XIV. yüzyılda sanat tarihinde “Beylikler Dönemi” olarak
adlandırılan yeni bir dönem başlamıştır.
Anadolu’ya Moğol istilası sonrasında gelen çok sayıda ki Safavî, Konya
çevresinde koloni oluşturmuş, Farsçayı da konuşma dili haline getirmişlerdir.
Bunun üzerine 1277 yılında Karmanoğlu Mehmet Bey bir fermanla her yerde
Türkçeden başka dil kullanılmayacağını emretmiş ve böylece Anadolu’nun dili
Türkçe olmuştur.
Beylikler döneminde Anadolu’da siyasi birlik kurmuş olan Türkmenler, XIV.
yüzyılda şehir yaşamında nüfus, kültür, ekonomik ve ticaret üstünlüğünü ele
geçirmişlerdir. Din ve bilim adamları, memurlar, tüccarlar, esnaf ve zanaatkâr
Anadolu Beylikler
dönemi sanatı, Anadolu zümreyi oluşturmuşlardır. Beylikler döneminde astroloji ve tıp gibi pozitif bilimler
Selçukluları ile Osmanlı ile teolojik bilimler, Anadolu Selçuklu geleneğinde devam ettirilmiştir.
sanat devreleri arasında
Anadolu’daki yönetimin çok başlı olması sebebiyle Beylikler devri sanatı
süren, temel üslup
özellikleri bakımından için kesin bir başlangıç vermek mümkün değildir. Bu beyliklerden çoğu XIV ve XV.
farklı gelişmeler yüzyıllarda hâkimiyetlerini yitirmiş olmalarına rağmen, Anadolu’nun
gösteren bir dönemdir.
Türkleşmesinde büyük hizmetleri olmuştur. Osmanlı Beyliği ise diğer beylikleri tek
tek ortadan kaldırarak, Anadolu Türk birliğini sağlamıştır.
Selçuklu sanatından Osmanlı sanatına geçişi sağlayan bu dönem, hem
siyasi hem de sosyal tarihin izlerini taşımaktadır. Anadolu’nun farklı bölgelerinde
değişik gelişme çizgilerine sahip bu mimari, her bir beylikte ayrı ayrı gelişme
göstermiştir.
Anadolu beyliklerinin her biri sanat ve mimari alanında, kendi özel şartları
içinde, farklı gelişim seyirleri ortaya koymakla birlikte, çoğu beylikte özellikle de
Çizim 1.1Erzurum arasında bir köprü oluşturmaktadır. Beylikler dönemi sanatı ayrıca, kısa bir zaman
Yakutiye Medresesi Planı içinde imparatorluk sanatına yükselmiş olan Osmanlı mimarisinin oluşumuna da
(O.Aslanapa'dan) önemli katkıda bulunmuştur.
İLHANLILAR
İlhanlı Devleti, Cengiz Han'nın torunu Hülagû Han tarafından, merkez
Tebriz olmak üzere İran'da 1256 yılında kurulan Moğol devletidir. Azerbaycan'ı ele
geçiren Hülagû Han, 1258'de Bağdat'ı alarak Abbasî Devleti'ne son vermiş ve daha
sonra Anadolu Selçuklu Devleti'ni egemenliği altına almıştır. Bu dönemde
Anadolu'da ticaret gerilemiş, Türkler, Doğu ve Orta Anadolu'dan batı bölgelerine
doğru göç etmek zorunda kalmışlardır. İlhanlılar döneminde Orta Asya’dan
Anadolu’ya yoğun bir Türkmen göçü yaşanmıştır. İlhanlılar, İran ve Anadolu’da
imar faaliyetlerinde bulunmuşlar, Erzurum’da Yakutiye Medresesi, Amasya’da
Resim1.1 Erzurum
Yakutiye Medresesi Bimarhane, Niğde’de Hüdavent Hatun Kümbeti gibi çeşitli anıtsal eserler inşa
etmişlerdir.
Erzurum Yakutiye Medresesi kitabesine göre Sultan Olcayto ve Bolugan
Hatun adına H. 710- M. 1310 tarihinde Hoca Yakut Gazani tarafından yaptırılmıştır.
Kapalı avlulu, dört eyvanlı revaklı ve tek katlı bu medrese, anıtsal bir cephe
düzenlemesine sahiptir (Çizim 1.1). Sırlı tuğlalarla yapılan minaresi, taçkapıdan
sonra cepheye hareket kazandıran en önemli elemanıdır. Avlusunun üzeri
mukarnaslı tonozla örtülmüştür. Mukarnas kavsaralı taçkapısı geometrik, bitkisel
ve figürlü süslemelerin gelişmiş örnekleri ile dikkat çekicidir. Medresenin doğu
eyvanı türbe ile birleştirilmiş, güney eyvanı ise mescid olarak düzenlenmiştir.
Medrese günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır (Resim 1.1 ve 1.2).
Resim1.2 Erzurum
Yakutiye Medresesi
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Anadolu Selçuklu Sonrası Beylikler
1308 tarihinde inşa edilen Amasya Şifahanesi ise açık avlulu, iki eyvanlı,
revaklı düzeni ile klasik Selçuklu medrese planına uygundur. Abidevi taçkapısı,
silindirik kulelerle hareketlendirilen simetrik cephesi, süslemeleri ile dikkat
çekicidir. Şifahanenin taçkapısı üzerindeki geometrik ve bitkisel motifler ise
yüzeysel olarak işlenmiştir.
Niğde’de 1312 tarihli Hüdavent Hatun Kümbeti, İlhanlı Valisi Sungur Ağa
zamanında, IV. Kılıçarslanın kızı Selçuklu Prensesi Hüdavent Hatun için yaptırılmış
önemli bir mezar anıtıdır. Sekizgen gövdeli kümbetin doğusunda taçkapı, diğer üç
ana yönde ise pencere açılmıştır. Kümbet, gövdesindeki çift başlı kartal, aslan,
insan başları, bitkisel ve geometrik motifler ile dikkat çekerken, taçkapısı geometrik
yıldız geçmeler, merkezî ve palmetlerle tezyin edilmiştir (Resim 1.3).
Resim1.3 Niğde Büyük Selçuklu ve Orta Asya etkileri ile şekillenen İlhanlı Mimarisi, inşa
Hüdavent Hatun Türbesi
teknikleri, yapı tipleri ve tezyinat konularında daha çok Büyük Selçuklu geleneğini
devam ettirmekle birlikte, Anadolu’da yeni yorumlarla anıtsal eserler inşa
etmişlerdir.
KARAKOYUNLULAR
Karakoyunlular, XIV. yüzyılın ikinci yarısında, Van Gölü kıyısındaki Erciş
merkez olmak üzere, kuzeyde Erzurum’dan, güneyde Musul'a kadar uzanan Doğu
Anadolu toprakları üzerinde kurulmuş, 1380-1469 yılları arasında hüküm sürmüş
bir Türkmen devletidir. Karakoyunlu hükümdarları, hem hayatlarının büyük bir
kısmını savaş ve mücadelelerle geçirmişler hem de, bilim ve fikir hayatının
gelişmesine ve ülkelerinin bayındırlığına da büyük önem vermişlerdir.Van'daki Ulu
Cami, İsfahan'daki Cuma Camisi ve Tebriz'de Gök Mescid ve Medresesi, Gevaş
Halime Hatun Kümbeti, Karakoyunlu mimarisinin tanınmış örnekleri arasındadır.
En önemli yapıları olan Van Ulu Caminin günümüze sadece minaresinden
küçük bir bölüm kalmıştır. Cami zengin süslemeli tuğla bir yapı olup, planı ve tonoz
örtüsüyle önemlidir. Mihrabı önüne büyük bir kubbe yerleştirilmiş, mihrabın
güney, batı ve doğu duvarları ise rölyef halinde zengin tuğla ve stuko süslemelerle
kaplanmıştır.
Resim1.6 Erzen taş mimarisi, planları ve süslemeleri ile göze çarpan yapılardır. 1489 yılında Hoca
Hatun Kümbeti Ahmed tarafından yaptırılan Aynî Minare Camii, yan mekanlı camilerin değişik sade
ve küçük bir örneğidir (Çizim1.2).
Akkoyunluların ünlü hükümdarları Uzun Hasan döneminde Diyarbakır'da
inşa edilen Şeyh Safa Cami ise, plan kuruluşu bakımından Akkoyunlu mimarisindeki
merkezî plana doğru gidişin önemli bir temsilcisidir. Cami, içerisinin yöresel yapım
levha çinilerle kaplanmış olması bakımından ilgi çekicidir. Diyarbakır’daki Şeyh
Matar Camii de, Akkoyunluların Osmanlı camilerine benzeyen bir diğer örneğidir.
Çizim 1.2 Diyarbakır
Ayni Mimare Camii Planı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Anadolu Selçuklu Sonrası Beylikler
HAMİDOĞULLARI
Hamidoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasında sonra
Eğirdir, Isparta ve Konya bölgesinde kurulan Anadolu Türk Beylikleri'ndendir. 1301
yılında kurulan beyliğe Dündar Bey'in dedesi olan Hamid Bey'in adı verilmiştir.
Başta beyliğin kurucusu Hamid Bey olmak üzere bütün Hamid beyleri âlimleri ve
tarikat erbabını korumuş, onlara vakıflar bağlamıştır. Dündar Bey tarafından 1302
yılında yaptırılan Eğridir’deki Taş Medrese ise bu beyliğin en önemli yapısıdır. 1238
tarihini taşıyan anıtsal taçkapısının aslında bir Selçuklu kervansarayına ait olduğu
son yıllarda yapılan kazılarla belgelenmiştir. Tamirlerle değişmiş olan medrese, iki
katlı revaklı avlulu ve iki eyvanlı bir plana sahiptir. Korkuteli’ndeki Sinaneddin
Medresesi de iki katlı ve eyvanlı oluşuyla Selçuklu geleneğini sürdüren bir diğer
yapıdır.
Hamidoğullarının Antalya kolu ise Tekeliler adını taşır. Bu kentte 1373’de
Mübarizeddin Mehmed Bey tarafından yaptırılan Yivli Minare Camii, adını aslında
bir Selçuklu yapısı olan minaresinden alır. Oniki sütuna oturan altı kubbeli caminin
kubbeleri dıştan kiremit örtü ile kapatılmıştır. Bu cami Anadolu’da çok kubbeli Ulu
Camii tipinin en eski örneklerinden biridir.
Caminin doğusunda bulunan Yivli Minare ise I. Alaaddin Keykubat
zamanından kalma olup, ait olduğu ilk camiye yönelik bilgi bulunmamaktadır.
Minarenin kaidesi taş, gövdesi tuğladan yivli olarak yapılmış, gövdesi firuze renkli
çinilerle tezyin edilmiştir. Yivli minare gerek üslubu, gerekse üzerindeki kitabesi ile
Resim 1.11 Antalya
Yivli Minare Camii Selçuklu özelliği taşımaktadır. Şehrin sembolü haline gelen minarenin şerefeden
yukarı kısmı yenilenmiştir (Resim 1.11).
ERETNALILAR
Eretna Beyliği Anadolu'nun Moğol (İlhanlılar) istilasına uğramasından
sonra, Sivas, Erzincan, Kayseri çevresinde kurulan bir beyliktir. Beyliğin kurucusu
Alaeddin Eretna, İlhanlılar Devletinin Rûm (Anadolu) valisi Timurtaş'a hizmet eden
komutanlardan biridir. 1335- 1381 yılları arasında hüküm süren Eretnaoğulları,
Anadolu’daki diğer Türk beylikleri gibi siyaî, askerî ve idarî teşkilatta Selçukluları
taklit etmişlerdir. Bu beylik daha çok anıtsal nitelikli mezar anıtları ile dikkat
çekerler.
Ertanoğlu Şeyh Hasan Bey’in 1347 tarihinde Sivas’a yapılan türbesi
minareye benzerliğinden dolayı Güdük Minare olarak bilinir (Resim 1.12). Türbenin
kaidesi kesme taştan yapılmış, silindirik gövdesi ise sırlı tuğlayla örülmüştür. 1322
tarihli Kırşehir Aşık Paşa Türbesi ise kubbe şekli, cephe tarasımı, mermerden
Resim 1.12 yapılmış taçkapısı ile Selçuklu mimarisinden tamamen farklı bir görünüşle yeni bir
Güdük Minare üslubun habercisi olmuştur (Resim 1.13).
Kayseri Köşk Medrese ise Emir Eretna’nın hanımı için küçük ölçülerde
yapılmıştır. Genel görünümü ile medreseden çok bir kaleyi andırmaktadır (Resim
1.14). Revakların çevrelediği avlunun ortasına piramit kubbeli sekizgen bir kümbet
yerleştirilmiştir. Yapı medrese olarak adlandırılmasına rağmen, Selçuklu dönemi
medrese planından ayrılmaktadır ki değişik plan düzenlemesi ile Anadolu’da tekrar
edilmemiştir.
Resim 1.13 Kırşehir
Aşık Paşa Türbesi
KARMANOĞULLARI
Anadolu Selçuklu Devleti'nin ardından kurulan Karamanoğulları Beyliği,
Ermenek, Karaman, Konya, Aksaray, Niğde ve Anamur yörelerine egemen olmuş,
XIII. yüzyıl Anadolusunun en güçlü Türk beyliğidir. Bu yüzden Osmanlı Beyliği de
onlardan ilk başlarda uzak durmuş, iyice büyüyüp güçlendikten sonra Anadolu’daki
Resim 1.14 Kayseri son beylik olarak Karamanoğullarını kendisine bağlamıştır. Sosyal eserlerin inşası
Köşk Medrese
bakımından Anadolu beylikleri arasında Karamanoğullarının önemli bir yeri vardır.
Karamanoğulları döneminde cami, medrese, türbe, han, hamam, zaviye, köprü gibi
çok sayıda sanat değeri taşıyan eser inşa edilmiştir.
Karamanoğlu Mehmet Karamanoğulları cami mimarisine bir yenilik getirmemiş, geleneksel cami
Bey, Türkçeyi devlet
şemasını kullanmış, bu dönemde düz çatı ile örtülü, bazen de mihrap önü kubbesi
yönetiminin resmî dili
olarak kullanan olan camiler ile tek kubbeli camiler inşa etmişlerdir. Önemli camileri arasında
Anadolu'daki ilk Türk Ermenek Ulu Camii, Karaman’daki Arapzade Camii ve Aksaray Ulu Cami
devletidir.
gösterilebilir. 1431 yılında inşa edilen Aksaray Ulu Camii enine dikdörtgen
formunda, kıbleye dik beş sahından oluşan bir plan düzenine sahiptir. Mihrapönü
ve aynı eksende ikinci bölümü kubbe ile örtülü olan caminin, diğer mekânları
çapraz tonozla örtülmüştür (Resim 1.15). Caminin zengin süslemeli ahşap minberi
ise Selçuklu dönemine aittir.
Karaman’daki Hatuniye
Resim 1.17Ermenek Medresesi ise, Karamanoğlu
Tol Medrese
Alaeddin Bey’in hanımı olan
Nefise Sultan tarafından
1382’de Numan bin Hoca
Resim 1.15 Aksaray
Ahmed adlı bir ustaya
Ulu Camii
yaptırılmıştır. İki eyvanlı,
revaklı avlulu bu medrese,
hücrelerinin üstünün kubbe
ile örtülü olması nedeniyle
Osmanlı mimarisinin
Çizim 1.3 Ermenek etkilerini göstermektedir.
Tol Medresesi planı (O.Aslanapa'dan)
Niğde’de iki katlı ve iki eyvanlı olarak 1409 tarihinde inşa edilen Ak Medrese,
cephe düzeni açısından Selçuklu döneminden ayrılan özelliklere sahiptir. Dışa
Resim 1.17 Ermenek taşkın yüksek taçkapı, mukarnaslı kavsarayı çevreleyen büyük kaş kemer, birer
Tol Medrese
yenilik olarak bu yapıda ortaya çıkar (Resim 1.18).
İbrahim Bey tarafından 1433’de Karaman’da yaptırılan imaret, İki katlı
olarak düzenlenmiş, ayrıca mescit, medrese, darül-kurra ve tabhane ile İbrahim
beyin türbesini de bünyesinde bulundurur. İmaret, giriş mekanı ve avlusunun
üstünü örten kubbesi ile Selçukluların kubbeli medrese planını sürdürür (Çizim 1.4)
Resim 1.18 Niğde
Ak Medrese Yapının çini mihrabı ise bugün İstanbul’da Çinili Köşk’te sergilenmektedir.
Karamanoğulları mezar anıtları bakımından
Selçuklu türbe ve kümbetlerinden daha farklı bir
mimari kullanırlarken, mezar anıtlarını sade ancak
anıtsal görünüşlü olarak tasarlamışlardır.
Karamanoğlu Alaaddin Bey’in kümbeti, Konya’da
Fakih Dede ve Kalenderhane kümbetleri,
Akşehir’de Seyid Mahmud Hayranî kümbeti bu
dönemin önemli mezar anıtları arasında yer
Çizim 1.4 Karaman alırlar. Ayrıca Konya’da bulunan Mevlâna’nın
İbrahim Bey İmareti türbesi de son şeklini Karamanlılar zamanında
Planı (O.Aslanapa'dan) almıştır. 1273 yılında Hz. Mevlâna ölünce oğlu
Sultan Veled ve Selçuklu Emirleri ilk türbeyi mimar
Resim 1.19 Konya Tebrizli Bedreddin’e yaptırmış, daha sonra, 1397
Mevlana Türbesi yılında Mevlâna’nın türbesi Karamanoğlu Alâaddin
Ali Bey tarafından silindirik gövdeli, konik külahlı ve çini kaplamalı yivli bir kümbet
olarak düzenlenmiştir(Resim 1.19).
Selçuklu sanatının üslup
ve geleneğine en çok
bağlı kalan bu beylik,
CANDAROĞULLARI
uzun süren egemenliği Candaroğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışından sonra
süresince Osmanlı Sinop, Kastamonu ve Safranbolu’yu içine alan bölgede yaşamış bir Türk beyliğidir.
sanatından Beyliğin Sinop kolu İsfendiyaroğulları adı ile de tanınmıştır. Bu beylik Fatih Sultan
etkilenmiştir. Mehmet'in izlediği akıllı politika sonucu 1461 yılında savaş yapılmadan Osmanlı
Devleti'ne katılmıştır. Karamanoğullarından sonra Anadolu beyliklerinin en uzun
ömürlü olanıdır. Mimari alanda külliye, cami, medrese, türbe, imaret, han,
hamam, kütüphane ve mektep gibi çok sayıda eser inşa etmişlerdir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
İSLAM SANAT TARİHİ
Resim 1.22
Vacidiye Medresesi
Anadolu Selçuklu Sonrası Beylikler
Camii, 1433 tarihli İshak Fakih Camii ve 1487 tarihli Hisarbey Camii bu türden
yapılar olup, gösterişli cepheleri, itinalı mimarileri ile dikkat çekerler.
Bu dönemde Kütahya’da faaliyet gösteren dört medrese bulunmaktadır.
1314 tarihli Vacidiye Medresesi, Umur bin Savcı tarafından bir rasathane olarak
yaptırılmış olup, Selçuklu kapalı avlulu medreselerine benzemektedir (Resim 1.22).
Kubbeli girişin solunda kullanılan aletlerin konulduğu oda rasathanedir. Türk
üçgenlerine oturan büyük kubbenin ortasında, gözlem için geniş bir açıklık ve
altında havuz bulunmaktadır.
Germiyanoğullarından Yakup bey’in yaptırdığı imaret ise, bu işlevdeki
yapıların tek örneğidir. İmaret büyük bir kubbe ile örtülü şadırvanlı avlu mekanı ve
yanlardaki ikişer küçük kubbeli bölümleriyle Osmanlı mimarisinin zaviyeli tip
örneklerindendir.
Germiyanoğulları Osmanlı mimarisinin etkisinde eserler meydana
getirmişler, yalnız ilk yıllardan kalan rasathane, bir yenilik olmuştur ve Selçuklu
geleneğine bağlıdır. Gayet sade bir düzenlemenin görüldüğü Germiyanoğlu
eserlerinde, daha çok cephe görüntülerine önem verilmiş, taçkapı, kemer formları,
silmeler ve kabaralarla hareketli cepheler oluşturulmaya çalışılmıştır. Yan cepheler
ve iç duvarlarda ise az sayıdaki örnek dışında süslemeye yer verilmemiştir.
Germiyanoğlu Beyliği’nin mimarlık eserlerinde Anadolu Selçuklu geleneğine bağlı
plan ve form anlayışının yanı sıra, XIV. yüzyıldan itibaren Batı Anadolu’da gözlenen
yeni arayış ve denemelerle karşılaşılmaktadır.
SARUHANOĞULLARI
Saruhanoğulları Beyliği XIV. yüzyıl başlarında Batı Anadolu’da Manisa ve
çevresinde kurulmuş bir Türk beyliğidir. Beyliğin kurucusu Saruhan Bey, 1313'te
Çizim 1.5 Manisa
Ulu Camii Planı Manisa'yı ele geçirmiş ve beyliğin başkenti yapmıştır. Saruhan Bey'in hayatta kalan
(O.Aslanapa'dan) oğullarından İshak Bey ve torunu İlyas Bey daha ziyade imar faaliyetleri ile
isimlerini duyurmuşlardır. Beylik ilk kez 1390'da Yıldırım Bayezid tarafından, kesin
olarak da I. Mehmed tarafından 1410'da Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır.
Resim 1.23 Manisa 1378’de eklenen türbe ve medrese ile bir külliye şekline dönüşmüştür. Caminin
Ulu Camii planı mihrap duvarına paralel, yedi bölümlü dört sahından oluşmaktadır. Mihrap
önü kubbesi sekizgen olarak düzenlenmiştir. Camiinin sekiz istinatlı kubbesi,
merkezî bir mekân oluşturulması yolunda Osmanlı mimarisine büyük katkı
sağlamıştır (Resim 1.23). Caminin revaklı avlusunun ortasında bir havuza yer
verilmiştir. Abanoz ağacından yapılmış minberinin ustası Antepli Mehmed bin
Abdülazizdir. Caminin batısında ise, iki katlı, tek eyvanlı bir medrese ve İshak
Çelebi’nin türbesi bulunmaktadır.
oluşturduğu iki uzun sahın ile sahnın mihrabın önüne rastlayan kısımlarında arka
arkaya iki kubbe ile örtülerek, transept oluşturulmuştur. Cami bu planıyla Şam
Emeviye Camii’nden Anadolu’ya taşınan bir etkiyi sürdürmektedir. Bu yapı
revaklarları ve sekizgen havuzu ile Osmanlı döneminde geliştirilecek olan revaklı
avlu düşüncesine de öncülük etmiştir. İsa Bey Camii cephe düzenlemesi,
mukarnaslı pencereleri, iki renkli taçkapısı ile aynı zamanda, Osmanlı camilerinin
cephe mimarisine katkıda bulunmuştur (Resim 1.25-1.26).
MENTEŞEOĞULLARI
Menteşeoğulları Beyliği Güneybatı Anadolu’da Muğla, Peçin, Milas ve
Balat’ta kurulmuş bir Türk beyliğidir. Sınırları yaklaşık bugünkü Muğla iline denk
gelen bu beyliğin hâkimiyeti, XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın başlarına kadar
devam etmiştir. Menteşe toprakları, 1424 yılında, bütünüyle Osmanlı Devletine
katılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin etkileri ile biçimlenen
Menteşeoğullarının yapıları, çeşitli etkileri kendi içerisinde özümlemiş ve özgün bir
Resim 1.27 Milas
Firuz Bey Camii mimari üslup oluşturarak Anadolu Türk mimarisinde önemli bir yer edinmiştir.
Milas’ta Erhan Bey tarafından yaptırılan Hacı İlyas Camii ile Ahmed Gazi’nin
1378’de yaptırdığı Milas Ulu Camii ve Yıldırım Bayezid’in Menteşe Valisi Hoca Firuz
tarafından 1394’de yaptırılmış olan Firuz Bey Camii bu beyliğin önemli camileridir.
Milas’taki Firuz Bey Camii, planıyla ilk dönem Osmanlı mimarisinin zaviyeli
camiler tipini yansıtır. Bu camii, giriş bölümünün üzerindeki kubbesi ve sivri
kemerleri ile hareketli bir cephe düzenine sahiptir. Asıl ibadet mekânının üzeri
Resim 1.28 Milas kubbe ile örtülüdür (Resim 1.27-1.28). Caminin mukarnas kavsaralı mihrabında
Firuz Bey Camii mimar Musa bin Abdullah ve nakkaş Musa bin Adil’in adları yazılmıştır.
Kubbesi
İlyas Bey cami, Balat’ta 1404’de İlyas Bey tarafından tek kubbeli olarak
yaptırılmıştır. Yapının ana cephesinde son cemaat bölümünün yerini alan ve eyvan
türü büyük bir kemerle dışarı açılan kısımda üç bölümlü bir düzenleme görülür.
Menteşeliler medrese Ayrıca geometrik motifli şebekeler, sırlı çiniler kakılmış geometrik taş süslemelerle,
mimarisinde de hareketli bir cephe oluşturulmuştur.
yenilikler getirmişledir.
DULKADİROĞULLARI
Resim 1.29 Elbistan kubbe kullanılmıştır (Resim 1.29). Üç gözlü son cemaat yerinin üzeri çapraz
Ulu Camii tonozlarla örtülmüştür. Soncemaat yerinin ortasında yer alan taçkapı, Selçuklu
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi İlhanlı dönemi eseridir?
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili a) Vacidiye Medresesi
ünite başlığı altında yer b) Yakutiye Medresesi
alan “bölüm sonu testi”
c) Birgi Ulu Camii
bölümünde etkileşimli
olarak d) İsa Bey Camii
cevaplayabilirsiniz.
e) Zeynel Bey Türbesi
2. Aşağıdakilerden hangisi Beylikler dönemi eseri değildir?
a) Birgi Ulu Camii
b) Manisa Ulu Camii
c) İznik Nilüfer Hatun İmareti
d) Selçuk İsa Bey Camii
e) Vacidiye Medresesi
3. 1273 yılında ölen Hz. Mevlâna için Sultan Veled tarafından yaptırılan türbenin
mimarı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Mimar Hayrettin
b) Tebrizli Bedreddin
c) Mimar Sinan
d) Şamlı Ali
e) AhlatlıMufaddal
4. Ramazanoğullarının en önemli yapısı olan, cami, türbe ve medrese ile bir
külliye halinde düzenlenen Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle güneyden gelen
Memlük etkisini birleştiren yapı hangisidir?
a) Elbistan Ulu Camii
b) Birgi Ulu Camii
c) Manisa Ulu Camii
d) İsa Bey Camii
Cevap Anahtarı:
1. b 2.c 3.b 4.e 5.c