1.

DÖNEM FELSEFE DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ

YASMİN BUĞDACI 11/C
“Hayatımızdan memnun olmak için yalnızca erdem yeterlidir. Yeter ki
vicdanımızın iyi olduğuna hükmettiği şeyleri yapma konusunda hiçbir
zaman kararlılık ve erdemden yoksun olmayalım. Ancak erdem akılla
desteklenmediği zaman yanlışlar olabilir.”

görüşü ve airstotales, platon ve sokrates’in ahlak, bilgi ve mutluluk

anlayışları arasındaki paralellik
Bu ifade, yaşamımızın memnuniyeti için erdemin önemini vurgular. Erdem, ahlaki olarak doğru
olan şeyi yapıp yanlış olanı yapmamaktır, ayrıca erdemli olmak bilgi sahibi olmak
demektir.Ancak, erdem tek başına yeterli değil aynı zamanda mantıklı düşünme ve akıl da
önemlidir, bunlar birbirlerini desteklemezse dengesiz ve eşit olmayan fikirlere, eylemlere yol
açabilir.

Erdem, doğru olanı yapma konusunda bize yol gösterir, ancak sadece erdeme dayalı eylemler,
akılla desteklenmediğinde bazen yanıltıcı olabilir. Bu nedenle, akıl ve mantık, erdemi tamamlar
ve doğru eylemlerin nasıl gerçekleştirileceğine dair bir yol gösterici olur.

Erdemli olmak, sadece doğru eylemleri ve hareketleri yapmakla ilgili değil, aynı zamanda bu
eylemlerin nedenini ve sonuçlarını düşünmekle de ilgilidir. Akıl erdemin uygulanmasını ve
sonuçlarını değerlendirmemize yardımcı olur ve huzur içinde bir yaşam sürdürmemize olanak
sağlar. Erdem ve akıl birlikte çalışarak, doğru ve etik bir yaşam için gereken temel unsurları
oluşturur. İkisi bir araya geldiğinde, insanlar daha dengeli, tutarlı ve etik kararlar alabilirler.Bu
denge Sokrates, Aristoteles ve Platon gibi önemli filozofların ahlak, bilgi ve mutluluk
konusundaki düşünceleriyle uyumlu bir şekilde ele alınabilir.

Sokrates’in bu konudaki düşünceleri, erdem kavramını merkeze alan felsefi öğretilerden oluşur.
Onun için, erdem yaşamın temelidir ve insanın mutluluğu ve iyi yaşamı için gereklidir. Ona göre,
erdem bilgiyle bağlantılıdır ve insanlar doğruyu bilerek ve uygulayarak mutluluğa ulaşabilirler.
Vicdanın, doğru ve yanlışı belirlemedeki rolü, Sokrates'in erdem üzerine olan düşünceleriyle
bağlantılıdır.
Platon,adalet, erdem ve bilgi arasında bir ilişki kurar. Ona göre, bilgiyle donanmış bir ruh,
erdemli bir yaşam sürmek ve dolayısıyla mutluluğu elde etmek için gereklidir. Platon’un erdem
ve vicdan konusundaki düşünceleri, adaletin, içsel denge ve doğruluk arayışı ile ilgili derin felsefi
değerlendirmelere dayanır. Ona göre, insanın içsel olarak dengeli olması ve doğru eylemlerde
bulunması, erdemli olmanın ve vicdanın özüdür.
Aristoteles, erdemi "orta yol" olarak tanımlar ve erdemli bir yaşamın bilgelik, cesaret, ölçü ve
adalet gibi orta noktalarda dengeyi bulmakla ilgili olduğunu belirtir. Ona göre, erdemli olmak, akıl
ve mantıkla desteklenmelidir. Vicdanın, doğru eylemleri belirlemedeki rolü, Aristoteles'in etik
felsefesiyle uyumludur.
Bu üç filozofun düşünceleri, erdemin önemini ve doğru eylemleri belirlemede vicdanın rolünü
aktarır. Ayrıca, akıl ve bilgi ile desteklenmeyen erdemin eksik olabileceği fikri de bu düşüncelerle
uyumludur. Bu bağlamda, erdem, vicdan, bilgi ve akıl arasındaki denge ve ilişki, bu filozofların
etik ve mutluluk anlayışlarının temelini oluşturur
Erdem yalnızca ahlaki olarak doğru olanı yapmakla sınırlı değildir, aynı zamanda bu eylemlerin
nedenini ve sonuçlarını düşünmekle ilgilidir. Akıl ve mantık, erdemi desteklemekle kalmaz, aynı
zamanda doğru eylemlerin gerçekleştirilmesinde öncülük eder. Erdem ve akılın birleşimi,
insanların daha dengeli, etik ve tutarlı kararlar almasına yardımcı olur. Bu filozofların
düşünceleri, erdemin önemini ve doğru eylemleri belirlemede vicdanın rolünü vurgular. Ayrıca,
akıl ve bilgi ile desteklenmeyen erdemin eksik olabileceği fikri de bu düşüncelerle uyumludur.
Erdem, vicdan, bilgi ve akıl arasındaki denge ve ilişki, bu filozofların etik ve mutluluk
anlayışlarının temelini oluşturur. Bunlar, insanların daha etik ve dengeli kararlar almasına
yardımcı olur.

Yasmin Buğdacı 11/C