ALHAME B. ABEDE - c.2

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

ALJAMİA

tünlüğünün sona ermesini takip eden yiminin doğmasına çok yoksul ve aç du- manlıklarını destan üslübu içinde anla-
yıllarda, azınlık durumuna düşerek ana rumda bulunan bu insanların sebep ol- tan Leyendas Moriscas (Araplar'ın kıssa­
dilleri Arapça'yı unutan veya konuşma­ dukları tahmin edilebilir. Ayrıca Türkiye ları) en önemli eserler sayılabilir.
ları yasaklanan Araplar (Mudejar <Ar. yahudilerinin ana dilinin İspanyolca (Al- BİBUVOGRAFYA:
müdeccen "uyum sağlamış, alışmış"), ko- jamia) olmasının sebebi de Endülüs'ten
Anwar G. Chejne. Muslim Spain, lls History
nuştukları Arapça karışık İspanyolca'yı gelmeleridir. 1609'da, geriye kalan azın­ and Culture, Minnesota 1974, s. 107-108, 165-
Arap harfleriyle yazmaya başlamışlar­ lıkların sınır dışı edilmeleri üzerine İs­ 166, 375·396; S. M. lmamüddin, Muslim Spa-
dır. Bunlara, İberik yarımadasına müs- panya'da Aljamia'nın konuşulup yazıl­ in, Leiden 1981, s. 27-28, 192-193, 208-216;
lümanlardan önce gelmiş ve fetih sıra­ ması tamamen son bulmuştur. Aljamia'- M. Manzanares de Cirre, "Textos aljamiados:
sında onlara yardım etmiş olan Müsevi- nın müslüman ülkelere göç eden Mağri­
poesia religiosa rnorisca", Bul/etin Hispani-
que, sy. 72 (l 970). 311-327; Fadel Abdallah.
ler de eklenmişler, böylece Arapça ve biler arasında da Arap harfleriyle yazıl­
"On the Social and Cultural History of the
çok az da İbranice unsurlar ihtiva eden mamasına ve süratle unutulmasına mu- Moriscos", American Journal of lslamic Soci-
Arjpmia İspanyol lehçesi meydana gel- kabil Türkiye yahudileri, adı Yahudice·- al Sciences, lll/l (1986). s. 151-156; Naim
miŞtir. Bu lehçe, bazı kitaplarda yer aldı­ ye (İbranice değil) çevrilen bu dili halen Güleryüz, "500 Yıllık Göç", Milliyet Gazetesi,
ğı gibi, genel bir ifadeyle Moriscos (Mağ­ ana dilleri olarak kullanmaya ve İbrani İstanbul 1989 (16 Eylül-22 Eylül); •Aljamia",
TA, ll, 105; C. F. Seybold, "Aljarnia", İA, l; 359;
ribiler, Endülüs ve Kuzey Afrika'nın Berberi harfleriyle yazmaya devam etrriektedir-
E. Levi-Provençal - L. P. Harvey. "Aljamia",
Arapları) tarafından değil, yukarıda açık­ ler. E/ 2 (İng.). 1, 404-405. f,iJ
landığı üzere Araplaşmış İspanyollar'la Aljamia, tabii olarak fazla miktarda ımı SARGON ERDEM
Moriscolar'ın yalnız 'İspanyollaşmış olan- Arapça kelime ihtiva eden ve fonetiği
ları ve İberik Yahudileri tarafından kul- Arapça'nınkine benzeyen bir İspanyol
lanılmıştır. AsılMoriscolar siyasi haki- ALKAME b. ABEDE
lehçesidir. Arap yazısının bu dile uyar-
miyetleri sQresince sadece kendi dilleri lanması da Türkçe, Farsça ve Urduca'da ( ·~ ,J. wk.)
olan Arapça'yı konuşmuş ve yazmışlar­ olduğu gibi alfabeye bazı harflerin ek-
Alkame b. Abede b. en-Nu'man
dır. el-Fahl et-Temimi
lenmesi suretiyle gerçekleştirilmiş ve ay-
(ö. 3/625 (?])
Son Arap devleti Gırnata (Granada) Be- rıca Arapça'dan farklı olarak sesli harf-
ni Ahmer (Nasri) Sultanlığı'nın yıkılışın­ lerin tamamının da gösterilmesi sağlan­ cahiliye devri şairlerinden.
L _J
dan (1492) sonra tamamıyla İspanyol­ mıştır. Aljamia edebiyatı, İspanyol ede-
lar'ın eline geçen Endülüs'te, daha önce biyatına göre daha düşük seviyede kal- Miladi VI. yüzyılın birinci yarısında ve-
güvence verilmiş olmasına rağmen, ta- mıştır. Aljamia, Mozaraplar ile Mudejar- ya ikinci yarısı ile Vll. yüzyılın başların­
rihte "Katolik Krallar" adıyla anılan Fer- lar arasında ortak kullanılmış olmakla da yaşamış olan Alkame, Cahiliye devri
dinand d'Aragon - lsabella de Castilla çif- beraber bu toplumların edebiyata kat- şairlerinin birinci tabakasında yer alır.
ti tarafından müslümanlarla yahudilere kıları birbirinden farklıdır. Mozaraplar Temim kabilesinin bu kahraman şairi­
karşı çok sert bir politika takip edilme- daha çok edebiyat felsefe ve müsbet nin "damızlık at veya deve" anlamında­
ye başlamıştır. Bu arada, İslamiyet'i ka- ilim konularıyla ilgilenmişler ve genel- ki "Fahl" lakabını hangi sebeple aldığı­
bul etmiş olan İspanyollar'ı eski dinleri- likle Klasik Yunan ve Razi, İbn Sina gi- na dair iki rivayet vardır. Bütün kaynak-
ne çevirebilmek ve sekiz yüzyıl süren bi İslam filozof- hekimlerinin eserlerini larda yer almasına rağmen edebiyat ta-
kültür kaynaşması sonucu cemiyette yer kendi dillerine tercüme etmişlerdir. Din- rihçilerinin tarih bakımından mümkün
eden İslami gelenekleri unutturabilmek lerini ve kültürlerini terketmeleri için olmadığını söyledikleri rivayete göre Al-
için özel çaba harcanmış, Arapça konuş­ şiddetli baskı altında bırakılan Mudejar- kame ile İmruülkays, kimin daha büyük
mak. Doğulu gibi giyinmek, dini dören- lar ise dini ve milli duygularını canlı tu- şair olduğunu ortaya koymak üzere İm­
ler yapmak yasaklanmış, hatta halkın tabilmek, bu duygulan yeni nesillere aşı­ ruülkays'ın karısı Ommü Cündeb'i ha-
ibadet etmesini engellemek amacıyla layabilmek ve İslam dininin gereklerini kem tayin etmişler, o da yapılan bir ya-
yıkanma yasağı dahi konulmuştur. Bu çocuklarına öğretebilmek için daha çok rışma sonunda oyunu Alkame lehinde
şartlar altında çeşitli isyanlar baş gös- iman, ibadet hukuk ve ahlak konularını kullanınca İmruülkays karısını boşamış,
termişse de şiddetle bastırılarak halk işleyen, İslam büyüklerinin hayatlarını Alkame de Ommü Cündeb'le evlenmiş;
engizisyon mahkemelerinin acımasız ka- anlatan kitaplar yazmışlar veya Arap- bundan dolayı ona Fahl lakabı takılmış­
rarlarıyla sindirilmiş ve sağ kalan müs- ça' dan tercüme etmişlerdir. Engizisyon tır. Diğer rivayete göre ise aynı kabile-
lümanlarla yahudiler göçe zorlanmış­ ve Reformasyon hareketleri sırasında den olan Alkame b. Sehl (el-Hasıy) ile
lardır. Büyük gruplar halinde ve yalnız toplu halde ·yakılmaktan kurtulan ki- karıştırılmaması için ona bu lakap veril-
sırtlarındaki elbiselerle ülkeyi terkeden taplar arasında, çeşitli Kur'an tefsirle- miştir. İmruülkays'ın 540'lı yıllarda öl-
Mağribiler'in büyük kısmı Afrika'ya git- rinden başka. adı bilinmeyen bir Segovia düğü, bu olayın onun hayatından bah-
miş, fakat istenmedikleri için pek çoğu müftüsünün yazdığı fıkhi bilgiler veren seden eserlerde değil de sadece Alka-
orada açlıktan ölmüştür. Bunların bir Alquiteb Segoviano (Segovialı'nın kita- .me'nin hal tercümesinde zikredildiği göz
kısmı da il. Bayezid döneminde ( ı 48 ı - bı), Devocionario Morisco (Arap dua ki- önüne alınırsa, birinci rivayetin bir yakış­
1512) İstanbul'a kabul edilerek Galata'da tabı). Devocionario Musulman (müslü- tırma olduğu ortaya çıkar. Bu iki meş­
bugün Arap Camii adıyla bilinen Saint man dua kitabı). Alhadis de Jose (Hz. Yu- hur şairin şiirlerindeki üslüp ve tema ya-
Dominicus Kilisesi'nin çevresine yerleş­ suf hadisesi yani kıssası). Leyenda de Zül- kınlığı, muhayyilesi zengin bazı ravilere
tirilmiş, kendilerine ev, eşya ve iş veril- kameyn (Zülkarneyn kıssası) ve Hz. Mu- böyle bir hikayeyi ilham etmiş olmalı­
miştir. Türkçe'de "aç gözlü" anlamında hammed'in hayatını, savaşlarını, özellik-. dır. Ayrıca Alkame'nin şiirleri ile İmruül­
kullanılan "mal bulmuş Mağribi gibi" de- le de Hz. Ali ile Halid b. Velid'in kahra- kays'ın şiirlerinin müşterek bir ekol teş-

466
1
u
ALKAME b. MÜCEZZİZ

kil edecek derecede birbirine benzeme- leyman. Alkame'nin meşhur talebeleri


ALKAME b. KAYS
si sebebiyle bunların birbirine kanştınl­ İbrahim en-Nehai ve Şa'bfnin en seçkin
(.r:i ıf. ~)
talebesiydi. Zamanında birçok sahabinin
dığı anlaşılmaktadır.
Ebu ŞiblAlkame b. Kays b. Abdillah
Gassani hükümdarlarından Haris b. hayatta bulunmasına rağmen ilim talip-
b. Malik en-Nehat el-Kufi
Cebele ile lll. Nu'man'ın nedimi olduğu (ö. 62/682) leri Alkame'nin derslerine rağbet gös-
için Gassaniler· ile Lahmiler arasında ce- teriyor ve hatta birçok sahabi ona baş­
Abdullah b. Mes'ud'un seçkin talebesi,
reyan eden savaşlar Alkame'nin şiirleri­ Kufe fıkıh ve tefsir mektebinin vurarak kendisinden fetva istiyordu.
nin başlıca konusunu teşkil etmiştir. Bir önde gelen temsilcilerinden. Küfe fıkıhve tefsir mektebinin te-
L _J
savaşta, aralarında kardeşi Şe's'in de şekkülünde önemli bir yeri bulunan Al-
bulunduğu Temimli yetmiş kişiyi esir Hz. Peygamber hayatta iken dünya- kame b. Kays 62 (682) yılında Küfe'de
alan Haris b. Cebele'ye onları serbest ya gelen Alkame b. Kays muhad.ra- vefat etmiştir. Kaynaklarda vefat tarihi
·qırakması için sunduğu kasidesi ünlü- mun *dandır. Doğum yeri ve tarihi bilin- olarak 61. 63, 65 veya 72 yılları da zik-
dür. Bu kaside üzerine hükümdar esir- memektedir. Yemen menşeli olan kabi- redilmektedir.
lefi Alkame'ye bağışlamıştır. Bedevi bir lesi Neha', İslami devirde Küfe'ye yerleş­ BİBLİYOGRAFYA:
şair olan Alkame atlan. develeri ve deve ti. İlim tahsili ve cihad maksadıyla mem-
İbn Sa'd, el·Tabakat, vı. 86-92; Buhaıi. el·
kuşlarını tasvir etmede çok başarılı ol- leketinden ayrılan Alkame Horasan'da rarrhu'l·kebir,. vıı, 4İ; İbn Kuteybe, el-Ma•a.rif
muştur. İbn Sellam el-Cumahi, onun at- gazalara katıldı. Harizm ve Merv'de bir- (Ukk°iişe). s. 431, 583; el·CerJ:ı ve'l-la•dil, VI,
larla ilgili çok güzel üç beytinin seviyesi- kaç yıl kaldı. Hz. Ali ile birlikte Sıffin Sa- 404; Ebü Nuaym, l:filye, il, 98-102; Hatıö. Tarf-
ne hiçbir şiirin ulaşamadığını söylemek- vaşı'na iştirak etti (37 / 657) ve burada
l]u Bagdad, xıı. 296·300; İbnü'l-Esir. el-Lüba.b,
Kahire 1357-69 - Beyrut, ts. (Daru Sadır), ili,
tedir. Methiye ve gazellerinin yanında aldığı yarayla topal kaldı. Medain'de Hz.
304; Nevevi, Tefı?ib, 1/1, s. 342; Zeheb!, A•ıa­
hikmetli beyitleri de vardır. Ali'nin sohbetinde bulunan Alkame onun- mü'n-nübeia', iV, 53·61; a.mlf.. Ma •rifetü'/-
Alkame b. Abede'nin divanı birçok de- la birlikte Nehrevan'da (38/ 658) Harici- Jı:urra' (Beşşar). 1, 51; .ibnü"l-Cezeıi. ôaye.tü'n·
ler'e karşı da savaştı (bk. Hatib, Xll. 297). nihtiye, Kahire 1351-52/1932·33 - Beyrut,
fa basılmıştır. İlki, Albert Socin tarafın­ ts. (Darü'l-Kütübi'l-ilmiyye), 1, 516; İbn Hacer.
dan Leipzig'de 1867 yılında yapılan neşir­ Küfe'de Abdullah b. Mes'üd'un dersle- Tefı?fbü'l·Tefı?fb, Vll, 276-278; M. Ebü Zehre.
dir. Daha sonra A'lem eş-Şentemerfnin rine devam etti ve onun kıraat ve tef- Eba l:fanf{e, Kahire 1366/1947, s. 66-67; M.
şerhiyle birlikte Kahire'de basılmış (1293. sirde olduğu gibi fıkıhta da en önde ge- Hüseyin ez-Zehebi, el· Tefsfr ve'/-müfessirün,
1324). bu şerhi Muhammed b. Şeneb Ce- len talebesi oldu. Çeşitli münasebetler- Kahire 1381 /1961·62, I, 119; Hüseyin Küçük-
kalay. Abdullah İbn Mes'üd ve Tefsir İlminde·
zayir- Paris'te 1925 yılında yeniden neş­ le Alkame'yi öven ve takdir eden İbn
ki Yeri, Konya 1971, s. 91-92.
retmiştir. Eser Ahmed Sakr tarafından Mes'üd'la o karşılıklı olarak birbirleri-
Divô.nü cAllf.ameti.1-FalJ.l adıyla (Kahire nin ezberlerini dinlerlerdi (bk. İbn Sa'd, [il AHMET ÖZEL
ı 353). Lutff es-Sakkal. Dürriyye el-Hatıô vı. 89). Sesi çok güzel olduğundan Alka-
ve Fahreddin Kabave tarafından da Df- me'den Kur'an okumasını ve kendisinden ALKAME b. MÜCEZZİZ
vô.nü cAllf.ame b. cAbede adıyla (Halep sonra da Kur'an-ı Kerim'i okutmasını is- (j_;:;... ıf. ~)
ı 969) tekrar yayımlanmıştır. O. Rescher, teyen (bk. ag.e., vı. 90-91 ı İbn Mes'üd'un.
Alkame b. Mücezziz b.
İbn Şeneb neşrine dayanarak divanı Al- "Resülullah seni görseydi sevinirdi" de- el-A'ver el-Kinant el-Müdlict
manca'ya tercüme etmiştir (İstanbul 1961- diğini kaynaklar zikreder. Küfe'nin meş­ (ö. 20/641)
1962). Abdürrezzak Hüseyin'in cAllf.ame hur fıkıh alimlerinden İbrahim en - Ne-
İslam tarihinde
b. cAbede el-FalJ.l: l_ıay6.tühı1 ve şi cru~ hai' nin dayısı ve Esved b. Yezid'in de ilk deniz seferine çıkan
hı1 adlı çalışması Beyrut'ta 1986 .Yılında amcası olan Alkame'nin hiç çocuğu ol- müfrezenin kumandanlığını yapan
yayımlanmıştır. mamıştır. Ebü Şibl künyesini ona hocası saha.bi.
L _J
İbn Mes'üd vermiştir.
BİBLİYOGRAFYA:
Alkame Hz. Ömer. Osman. Ali. Aişe, Babası Kinane oğullarından Mücezziz.
Cümahi, Ful;ıQ/ü'ş·şu•aı-a', 1, 139; İbn Ku-
teybe, eş-şi•r ve'ş-şu•ara' (nşr. M. J. de Goeİel. Selman-ı Farisi. Ebü'd-Derda, Huzeyfe. iz sürmede (kıyilfe) ve insanlara baka-
Leiden 1904, s. 107·11 O; Ebü'l-Ferec el-İsfaha­ Habbab, Ammar ve Ebü Müsa el-Eş'ari rak soylarını tesbit etmedeki (kıyafe ve
ni. el·Eğanr, xxı (nşr. Abdülkerim el-Azbavi - gibi büyük sahabilerden hadis rivayet et- fırase) maharetiyle tanınmış bir sahabi
Mahmüd Ganim), Kahire, ts. (Darü'l-Kütübi'l- ti. İbrahim en-Nehai ve Şa'bi gibi büyük idi. Osame ile babası Zeyd b. Harise'nin
Mısriyye) - Beyru~. ts. (Daru ihyai't-türasi'l- alimlerin fıkıh, Yahya b. Vessab, Ubeyd ayaklarına bakarak bunların aynı soy-
Arabi), s. 200-204; İbnü'l-Esir. el-Kamil, 1, 545;
b. Nudayle (Nadle) ve Ebü İshak es-Se- dan gelen insanların ayakları olduğunu
İbn Hacer, el-İşti.be, ili, 111 ; Abdülkadir el-Bağ­
dadi, fjizanetü '/-edeb, 1, 565-566; Brockelmann, bifnin de kıraat hocası olan Alkame'den söylemesi Hz. Peygamber'i çok sevindir-
GAL, I, 24; Suppl, 1, 48; Sezgin. GAS, il, 120· bunlar yanında Muhammed b. Sirin, Ebü mişti.
122; CI. Huart, Arap ve Arap Dilinde /siam Vail Şakik b. Seleme, Abdurrahman b. Hicretin 9. yılında Habeşliler'den bir
Edebiyatı (trc. Cemal Sezgin), İstanbul 1944, s. YEızid. Yezid b. Muaviye en-Nehai ve Kays grubun gemilerle Mekke yakınındaki Şu-
39; C. Zeydan, f..dti.b (Dayf), I, 146-147; Abdül- b. Rümi gibi alimler de rivayette bulun- . aybe sahiline kadar geldi(!i haber alının­
vehhab es-Sabüni, Şu •ara' ve devavfn, Beyrut,
muşlardır. ca. Hz. Peygamber Alkame'yi 300 kişilik
ts. (Mektebetü Dari'ş-ŞarkJ, s. 30·31; Zirikli, el·
A•ıam (Fethullah), Beyrut 1984, iV, 247; Ömer Her beş günde bir Kur'an-ı Kerim'i bir müfrezeye kumandan tayin ederek
Ferrüh, Tarfl]u'l·edeb, 1, 214-216; A ·F. L. Be- hatmettiği rivayet edilen Alkame, Ebü Habeşliler'in üzerine gönderdi. Seriyye-
eston, ·•Alqamah and Bravınann", JAL, XI Hanife'nin ashaba ulaşan hocaları zinci- tü'l"Ensari veya Seriyyetü Alkame b. Mü-
(1980), s. 32-35; M. Seligsohn. "Alkame", İA, I,
rinde de önemli bir halkayı teşkil et- cezziz diye anılan bu ilk deniz seferine
360; G. E. von Grunebaum, ··AlJı:ama", E/ 2
mektedir. Ebü Hanife'nin on sekiz yıl katılan mücahidler denize açıldılarsa da
(Fr.). ı. 417. r:;:ı
iMi TACEDDİN UZUN yanında kaldığı hocası Hammad b. Sü- Habeşliler'i bulamayarak geri döndüler.

467

You might also like