Professional Documents
Culture Documents
Gerard Maintenant - Jakobenler
Gerard Maintenant - Jakobenler
La)acobins
C 1984 Presses Universitaires de France
iletişim Yayınlan
Binbirdirek Meydanı Sokak iletişim Han No. 7 Cağaloğlu 34122 lstanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisiın®iletisim.com.tt • web: www.iletisim.com.tr
GERARD MAINTENANT
jakobenler
Les ]acobins
-
w • t ' m
Albert Marius Soboul'a
lçindekler
Glrif .......................................................................................................................................................... -9
Genel sorunlar .................................................................................................................................. .9
Paris kulübünün kökenleri ve oluşumu (Nisan-Kasım 1789) ...................... 15
Öncüler: lngiliz kulüpleri \il' Amerikan kulüpleri ........................................... 15
Öncüler: Mason loca/an \ıe fikir demek/eri ....................................................... 16
Breton kulübü ........................................................................................................................... 18
Paris'te Saint-Honore Sokagı yerleşimi (1789 sonbahan) ..................... 20
BIRINd BÔLÜM
1789-1791 JakobencillOI: Bir Yurtsever Burjuvalar Kulubii 23 ............
ÜÇÜNCÜ BOLÜM
Jakoben Cumhuriyet (10 AQustos 1792 -9 Thermidor Yıl il) ..73.....
Genel sorunlar
11
her zaman iyi olanı istediğini ama bu iyiyi her zaman göre
mediğini söylemiştir. Halkın her zaman iyi olanı istediği
düşüncesi iyimserliktir. Ve Jakobenlerin halkı aydınlatma
nın ve aslırıda yönetmenin gerekli olduğunu düşünmeleri
için halkın her zaman iyi olanı görememesi yeterlidir. Do
layısıyla belki de şunu söylemek mümkü.ndür: Jakobenci
lik bir tıir aydın zorbalığıdır. Geriye, uygulanabilmesi için,
o dönemden beri geleneksel hale gelen demokratik ilke
den yeteri kadar kopamadıklarının bilinmesinin kabul
edilmesi kalıyor: Onlar kulüpler oluşturmuşlar, bir parti
kurmamışlardır tesadüfen seçilen parlamenter bir meclise
bağlı olmuşlardır. Babeuf bir adım daha annışur ve Lenin,
büyıik olasılıkla Jakobenlerden çok ondan etkilenmiştir."
12
Bununla birlikte çeşitli devlet aygıtlannda, kulüplerde, si
lahlı devrimci mücadelelerde oluşmuş bir siyasal deneyime
dayanıyorlardı. Aynı zamanda da siyasetlerini filozoflann,
özellikle de j. j. Rousseau'nun fikirlerine dayandınyorlardı.
Yani kazanılmış bir siyasal deneyime doğrudan doğruya Ay
dınlanma'dan gelen bir ahlak felsefesi ekliyorlardı. Bu çok
özel bağlamda jakoben ahlakıyla Kant ahlakının olası bir
özdeşliğini irdelemek ilginç olacaktır. Gerçekten de jako
benler genellikle katı, şaşmaz ilkelere sahip bir topluluk gi
bi gösterilmiştir. Ama şartlara, göreli bir doğrulukla uyum
sağlayabilmek için esneklik göstermemişler midir? Bir baş
ka deyişle dogmatik yanlannı biraz olsun yontan pragmatik
uygulamalar içinde olmamışlar mıdır? Yıl II'de "Olaylann
gücü bizi belki de hiç düşünmediğimiz sonuçlara doğru gö
türüyor" diyen Saint-just'ün düşüncelerini belki de bu an
lamda kabul etmek gerekmez mi?
jakobenciliğin bitmiş hatta donmuş biçimi, özellikle ha
reketli özünü gizlememelidir bizden. Öyleyse ortaya çıkan
gerçek problemlere göre eylem halindeki bir felsefe, eylem
içinde gelişmiş bir siyaset felsefesi midir jakobencilik? Bu
varsayımda kuram ve 27 Temmuz l 794'de son bulan eylem
arasında diyalektik bir ilişki bulmak mümkündür. Bu siya
sal başansızhk jakobenciliğin gelişmesini dinamitleyen iki
çelişkiyi aydınlatır kesin biçimde: jakoben çağrının özünü
oluşturan, burjuvaziye özgü bir iç çelişki;jakobenlerin halk
kitleleriyle yaptıktan ittifaka bağlı bir dış çelişki. Bireyci,
"bencil" burjuvazi jakobenler Derneği gibi kolektif bir ör
gütlenmenin zorlamalarına uzun süre tahammül edeme
miştir. Siyasal ve toplumsal programının özü gerçekleştik
ten sonra "vatansever topluluklar"a yüz çevirmiştir. Halk
kitleleriyle ittifak özelliklejakobenlerden gelen bir halk ha
reketi doğrultusunda yansımıştır. Bu tür bir ilişkiden sade
ce kökenleri mutlaka sosyal yapılarda aranması gereken bir
13
çatışma doğabilirdi. Yıl \T.ll'de, 1791 Jakobeni Roederer, bir
broşürde, Devrime son vermeyi düşünen devrimci burjuva
zinin görüşünü açık seçik biçimde ifıfde etmiştir.
*) Raket ya da lobutla oynanan bir ulr top oyunu ve bu adla anılan salon - yay.n.
15
kralın yasaklamasına rağmen salonda kalma karan alınma
sı oldu."
16
de de önemli mevkilerdeydiler". Siyasal eylem ölçütü tek
belirleyici unsurdur. A. Soboul şöyle der: "Devrimci şok
masonik kardeşliği parçalamıştır". Masonluk bazı kulüple
rin ortaya çıkmasına yardımcı olmuşsa da daha sonra, mev
cut özellikleriyle Jakobenlerin siyasal pratiklerinin gelecek
teki evrimi üstünde hiçbir etkisi olmamıştır.
Yakın zamanlarda E Furet'nin çok tartışılan yapıtı Penser
la Rtvolution française' de (1978) yeniden irdelenen Augus
tin Cochin'in "fikir dernekleri" ve devrim arasındaki ilişki
ler konusundaki yazılarında, Fransız devriminin hazırlan
masında XVIII. yüzyılın edebiyat derneklerinin, akademile
rinin etkisinin masonluğun etkisiyle eşdeğer olduğu belirtil
miştir. Geleceğin birçok Jakobeninin, edebiyat dernekleri
sayesinde hitabet sanatlarını geliştirdikleri yadsınamaz. Ama
onlar, genellikle Oratoriens kolejlerinde kazandıkları for
masyonla edebiyat derneklerinin çoğu zaman biçimsel uy
gulamalarını aşabilmişler ve devrimin önemli ideolojik tar
tışmalarına katılabilmişlerdir. Devrim sadece varlığıyla bile
niteliksel bir kopuşa yolaçmıştır. Jakoben kulüplerine dönü
şen edebiyat derneklerinin koşullan çok sınırlıdır. Buna kar
şılık, bu derneklerin bazdan karşıdevrimciler için sığınak
olmuştur. Aynı süreç Masonluk ve edebiyat dernekleri için
de geçerli olmuştur. Dolayısıyla eski rejim ve farklı sosyallik
yansımalarından köklü bir kopuş kesinlikle önemli bir olgu
dur kesinlikle ve Daniel Roche şöyle açıklar bu durumu:
17
ten gelme olanağında yatar. Esasta, bunlar düzenler dün
yası ve kutsal sadakatler ve laikleşmiş sınıflar toplumu
arasında bir tercih yapamazlar. 1789 yılındaki patlama yö
netici sınıflann aydın mutlakiyetçilik çevresinde gerçekle
şebilecek kesin uzlaşma umutlannı yok etmiştir; ve her
yerde olduğu gibi burada da ölçüt ayrıcalıktır. Ayncalık
ortadan kalktığında burjuva ağırlıklı ilerigelenler toplumu
yeni sınıflann umut günlerinde yıkılan binayı yeniden in
şa edecektir."
Breton kulübü
Bütün jakobenler Versailles Breton kulübü ya da komite
si ile Paris kulübü arasındaki sürekliliği kabul ederler. Ku
lübün kurulmasıyla ilgili bu kahramanca dönemi kimileri
yaşamış ve sadece siyasal angajmanlarının ne kadar eskiye
dayandığını kanıtlamak için de olsa Anılar' ında da yer ver
mişlerdir bu döneme. Ne yazık ki bu kulübün etkinliğini
iyi anlayabilmemiz için gerekli belirgin ögeler eksiktir.
1848'de, jakobenler tarihinin öncülerinden biri olan Le
onard Gallois'nın belirttiği gibi "bu derneğin attığı ilk
adımlar ebediyen karanlık kalacaktır." Breton kulübünün
18
kuruluşunun dayandığı koşullar, Nisan 1789'da doğan ve
jakobencilik içinde her zaman var olan bazı ilkeleri aydın
latırlar. Etats generaux'da* yer almayı kabul etmeyen Bre
tagne soylu sınıfı ve yüksek din adamları sınıfı taşra tiers
ttat'sının** temsilcilerini çok zor durumda bırakmıştı.
Özellikle Breton soyluları ve yüksek din adamları "Bretagne
eyaletleri dışında yapılan seçimlere bağlı olarak taşra eyaleti
temsilcisi sıfatıyla etats generaux'ya katılacağını iddia eden
herkesi mahkom ederek" açık bir protesto eylemine girişir
ken onlar gerçekten bütün halkı mı temsil ediyorlardı?
Aristokrasinin bu tehditkllr tavrına karşı Bretagne T iers
milletvekillerinin birlikte hareket etmek amacıyla bir bir
leşme gereksinimi duymaları anlaşılabilir. Üstüne üstlük
Bretagne'daki bazı seçmen toplulukları, temsilcilerinden
öteki taşra temsilcileriyle güç birliğine gitmelerini istemiş
tir. Bu olayların baskısıyla iki Breton milletvekili 1 mayıs
1789'da Saint-Brieu seçmenlerine şöyle seslenmişlerdir:
(*) Kralın, kOkü feodaliteye dayanan bir tür danışma meclisi. Zamanla temsili
meclis niteliğini kazanmışur - yay.n.
(**) Hukuksal ayncalıklara sahip olanların (soylular ve rahipler) dışında kalan ,
çeşitli sosyal kaonaıılardan oluşan halk kitlesi. Üçüncü sıruf - yay.n.
19
gerekliliği ortaya çıkmıştı. tık toplantı dün akşam yapıldı
ve başka bölgelerden gelmiş birçok milletvekili de katıldı
toplantıya; aralarında Etats du Dauphine sekreteri olan ve
yazılarıyla tanınan Mounier de vardı. Edindiğimiz kanaate
göre tiers etat'nın genel arzusu tek tek kişilerin seçilmesiy
di ve sözgelimi gene Dauphint'nin kilisesinin ve soylu sı
nıfının milletvekilleri gibi öteki sınıfların milletvekilleri
nin de bunu kabul etmeleri gerekiyordu, Ama daha baş
langıçta bu temel noktanın büyük tanışmalara yol açacağı
da bir gerçekti. Bunlar nasıl ele alınmalıdır ve bu koşullar
da nasıl bir yol izlenmelidir? Açılıştan önceki konferansla
rın konusudur bu."
20
"6 Ekim 1 789'da Etats generaux meclisi kraldan aynlama
yacağına ve toplantılan için Paris'e gideceğine karar verin
ce Breton kulübü dağılır ama bundan sarayın sağladığı ya
rarlar, kısa süre sonra, kulüp üyelerini yeniden örgütleme
olanaklannı aramak zorunda bırakır. Tuileries manejine
yerleşen kurucu meclisin toplantılannın yapıldığı yere ya
kın bir lokal gerekiyordu; Saint-Honore sokağı jakobenleri
başrahibine gidilir ve başrahip manastır kütüphane salo
nunu tahsis eder kendilerine ve oraya yerleştirir onlan."
21
li başlı üyeleri yurtsever milletvekilleriydi. Demek taşrada
izlenecek bir model rolü oynamaya başlıyordu. Hemen iki
büyük ilke yürürlüğe kondu: Anayasa kararlarına uyma ve
daha sınırlı bir boyutta lnsan ve Yurttaş Haklan Bildirge
si'ne saygı. jakobenlerin tarihi başlıyordu. Bu tarih kesin
likle türdeş olmamış, özellikle gelişimi içinde Fransız Dev
rimi'nin yolunu çizen büyük olaylarla belirlenmiştir. Baştan
beri görülen şahsiyetlerin yanında çok sayıdaki jakoben
kuşağı birbirini izlemiştir. Michelet şöyle anlatır onlan:
"Mirabeau'yu öldüren, Duport, Bamave ve l..ameth'in ilkel,
parlamenter ve aristokratik jakobenciliği olmuştur. Cum
huriyetçi, Orleans'cı gazetecilerin, Brissot'nun, Laclos'nun
vb. karma jakobenciliği olmuştur ve bu jakobencilikte Ro
bespierre öne çıkmıştır. Nihayet bu ikinci lejyon 92'de çö
künce, meydanlarda, yönetimde, çeşitli misyonlarda moda
sı geçince 93 jakobenciliği, Couthon'un, Saint-just'ün, Du
mas'nın vb. jakobenciliği başlar: Robespierre'i tüketen ve
onunla birlikte yıpranan jakobencilik." Michelet'nin öner
diği ve bizim de benimsediğimiz bu dönemlere ayırma Dev
rim tarihi içinde, Yıl Il'de 1. Cumhuriyet'in resmi ideolojisi
nin temel direği olan bir jakoben siyasetin sürekli gelişimi
nin anlaşılmasını sağlar.
22
BiRiNCi BÖLÜM
1789-1791 JAKOBENCILl�I
BiR YURTSEVER BURJUVALAR KULÜBÜ
23
2. Anayasanın yaşama geçirilmesi ve güçlendirilmesi
için çaba harcamak;
3. Krallık içinde oluşabilecek aynı türden diğer dernek
lerle ilişki kurmak."
24
ama "derneği onurlandıran önemli çalışmalarıyla bazı sade
vatandaşlar da toplantılara katılma hakkı kazanmışlardır".
"Anayasa Dostları Derneği" adlandırması bu kulübün
varlık nedenini hatırlatır: Yeni anayasal rejimin kuruluşu
nu desteklemek ve bu çabaya güç katmak. Bu amacın ger
çekleşmesi için iki koşul gereklidir. "Her yanda gerçeğin
egemen olması ve herkese aynı dille hitap etmek" ve ikinci
koşul: "Jakobenler halkı sürekli olarak aydınlatmalı ve
düşmanlarının tek umudu olan hatalar yapmasına engel
olmalıdırlar". Halkı eğitme rolü bundan böyle serbest olan
ifade özgürlüğüyle doğrulanmıştır. Ama demek böyle bir
misyonu tek başına üstlenemediğinden ülkede kurulacak
olan benzer derneklerin aktif ama kendisine bağımlı işbir
liğini de ister. Esasen bu Paris kulübünün önceliği kadro
sunun niteliğiyle kabul görmüştür: Dernekteki milletve
killeri "bu mutlu devrimi özümseme" konusunda en uy
gun ve en yetenekli inanlardır; dernek, Paris'teki konu
muyla bir "aydınlanma merkezi" durumundadır. Bamave
Jakoben örgütün değişmez özelliği olan bu nokta üstünde
durmuştur.
26
Mirabeau ve Jakobenler
(Kasım 1789 - Şubat 1791)
l 790'da yurtsever dernekler ve kulüpler Jakobenlerin si
yasal eylem tekelini tartışmaya açtılar. Mayıs l 790'da 1789
Derneği Palais-Royal'de, 1789 ilkelerine titizce uyulması
gerektiğine inanan liberalleri bir araya getirdi. Aralarında,
içlerinde La Fayette ve Mirabeau'nun da bulunduğu bir Ja
kobenler fraksiyonu da (yaklaşık yüzde 10) vardı. Bunlar
aristokrasi ve sarayla bir uzlaşma siyasetini ön plana çıkar
mak istiyorlardı. Bununla birlikte 1789 kulübü sadece bir
salon, siyasal bir akademi olarak kaldı ve pek fazla etkili
olamadı. Ama sadece varlığıyla bile Jakobenler arasında
görüş aynlıklan bulunduğunu gösterme eğilimi içindeydi.
Bunlar, bir bütün olarak oldukça muhafazakar bir eğilim
içinde gelişme gösteriyorlardı. Gerçekten "eşitliği ve insan
haklan özlemlerini savunuyorlar mıydı"? Özellikle kardeş
lik derneklerinin kurulması, Cordeliers kulübünün kuru
luşu soruya verilmiş olumsuz bir cevaptı. Zenginlik ölçüt
lerine göre "aktif" ve "pasif" yurttaş aynını Qakobenlerin
çoğunluğunun kabul ettiği bir ayrımdı bu) halk kitleleri
nin özlemleriyle uyuşmuyordu. Bu kitleler daha çok Cor
deliers kulübünün amaçlanyla uyum içindeydiler: "ikti
darların istismarlarını ve insan hakları ihlallerini halk
mahkemesine ihbar etmek." Yeni resmi insan Haklan Dost
lan kulübü kamuoyunun bir bölümüne Jakobenlerin prog
ramlannın bir bölümünü üstlenmediklerini kesinlikle gös
teriyordu. Kendi solundaki demokratların düşüncelerini
bastıran Jakobenler kulübü yetenekli ilerici devrimci yurt
taşlardan yoksundu ve kendi sağındaki karşıdevrimci bir
düşünce akımının gelişmesine olanak sağlıyordu. Böylece
1790 yılı sonbahannda, özellikle "haklar"ından vazgeçme
miş bir soylu olan Clermont-Tonnerre önderliğinde Jako-
27
ben modeline göre bir Monarşik Anayasa Dostları Derneği
kuruldu.
Dolayısıyla jakobenler için yeniden toparlanmak, aristok
rasiyle uzlaşır gibi gözüken bir siyaset karşısında kendileri
ni daha iyi tanımlamak gerekli hale geldi. Kulüpçü etkin
likler tekelci özelliklerini yitirmişlerdi ve "1 789" grubu bu
olguya yabancı değildi. Mirabeau siyaseti, bütün olanakla
rıyla jakobenler kulübünün gittikçe artan etkisini nötralize
etmeye çalışıyordu. Mirabeau'nun sarayla olan ilişkilerinin,
La Fayette'le somut işbirliğinin tek amacı kulübü saray ve
ülke arasında uslu bir aracı yapmaktı. Kısa süre içinde de
mokratların lideri durumuna gelen Robespierre Mirabe
au'nun uyguladığı siyasete karşı çıktı. 6 Aralık 1790'da ku
lübün bir toplantısı sırasında Meclisin çıkardığı ve sadece
aktif yurttaşların ulusal muhafızlara katılabileceğini öngö
ren bir kararnameye karşı çıktı. Robespierre müdahalesini
eşitlik ilkesi temelin( oturttu. O dönemde kulübün başkanı
olan Mirabeau kendisini kurallara uymaya davet etti: "Hiç
kimse özellikle de hiçbir meclis üyesi çıkarılan bir kararna
meye karşı çıkamaz ve bu konuda fikir yOrOtemezdi." Ca
mille Desmoulins toplantıyı şöyle anlatıyor:
28
Robespierre'in müdahalesi etkisini gösterdi. Lameth kar
deşler ve bu anlaşmazlıkta Mirabeau'yu desteklemiş olan
Dupon ve Bamave, Mirabeau'ya karşı alınacak tavır konu
sunda ders çıkardılar durumdan. Onun etkisinden çekindi
ler ve kendisini kulüpte git gide yalnız bıraktılar. Ama daha
önce Jakobenler kulübü Monarşi Kulübü' nün en azından
tehlikeli aktivitelerinden kurtulmak zorunda kaldı. Gerçek
ten de bu kulüp Paris'in 38 bölgesinde ekmek dağıtıyordu ve
karşılığında da ekmek talep eden herkesin Clermont-Ton
nerre imzalı bir kulüp kanı taşımasını istiyordu. Bu örgütlü
hayırseverlik Jakobenler tarafından iki gerekçeyle ifşa edildi:
- Ekmek yarı fiyatına satıldığından fırıncılar açısından
kabul edilmez bir rekabetti bu; liberalizm yeniden tanışma
ya açılmıştı. Böyle bir ekmek satışı ayaklanmalara neden
olabilirdi; öteki fırıncılar "açgözlü ve cahil bir halk yığını
tarafından saldırıya uğramış ve aşağılanmışlardı";
- Monarşi kulübünün ekmek dağıtımı için, bu şekilde,
güvenebileceği 48 bölgenin yoksullarından oluşan bir liste
oluşturması kabul edilemezdi.
Jakobenler 24 Ocak 179l'de, kendilerine bağlı derneklere
son derece kararlı bir talimat gönderdiler. "Meşruti Monarşi
Dostları adıyla tanınan bir derneğin çıkartmaya çalıştığı
kargaşanın tehdidi altında olduğumuzu sizden gizlememe
miz gerekiyor. Onlardan korkmuyoruz kesinlikle; ama Dev
rim duşmanlannı göz altında tutmak doğru olacağından ye
ni bir emre kadar her gün toplantı yapılması karan aldık;
ve tüm yiğit üyelerimiz, beklenmedik bir ayaklanma gibi
ani bir devrim hareketinde halk düşmanlarını göz altına al
ma yemini etmişlerdir."
Ertesi gün, Bamave, Mecliste monarşistlerin "halka ze
hirli ekmek dağıttıklarını" ilan etti. Nihayet 28 Mart
179l'de Jakobenler belediyeden, Monarşi kulübünün top
lantılarını askıya alması kararını çıkarttılar.
29
Bu dönemde Jakobenler kulübü çeşitli düzeylerde yansı
yan karşıdevrimci eylemlerin tehlikeli biçimde yükselmesi
ne karşı çıkmak zorunda kaldı: Aristokratik entrikaları des
tekleyen bir göç yasasıyla Mecliste, sokakta ve Sarayda. 28
Şubat 179 1 gününün antijakoben manevralar bağlamında
bir zirve olduğu söylenebilir. Paris departmanı direktuvar
üyeleri olan La Fayette ve Mirabeau çok tehlikeli iki provo
kasyonun gelişmesine yol açtılar. Bir yandan da bir "halk"
hareketi Saint-Antoine semtinden Vincennes kalesine doğ
ru yayıldı ve kale unutulmuş bir Bastille gibi saldırıya uğra
dı. Ama 2 Martta Santerre, kulüpte şöyle dedi: "Geçen pa
zar günü Saint-Antoine semtinde gördüğüm ve halkı Vın
cennes kalesine saldırmaya kışkırtan iftiracılar arasında bir
çok yabancı, semt sakinlerini aldatmak amacıyla çeşitli kı
lıklara girmiş insanlar vardı." Ôte yandan, Tuileries şato
sunda bir "chevaliers du poignard" komplosu kıl payı açığa
çıkarıldı. Böylece kralı "ortadan kaldırma"nın mümkün ol
duğu gösterisi gerçekleştirilir. 2 Martta Alexandre Lameth,
Jakobenlere aristokratlar ve Mirabeau arasındaki somut bir
liği açıklar: "Bizi nasıl başkaldırı çağrısı yapan ve anayasa
nın yürürlüğe girmesini engellemek amacıyla ortalığı karış
tıran fesatçılar olmakla suçlamak istiyorlar? ... Başkaldırıcı
lar ortaya çıkarılmış olsaydı, tüm gizli nedenleri ve araçları
gösterilseydi, bu Vincennes kargaşısını Jakobenlerin üstüne
yıkmak isteyen düşmanlarımızı görmek isterdim... Fesatçı
lar, halkı avuçlarının içinde tutarak bir saat süren bir baş
kaldırı gerçekleştirmişlerdir; amaçlan ayaklanmayı bastır
ma onurunu sahiplenmek ve başkentin koruyucuları ol
maktı. Fesatçılar önce Jakobenlerle birlik oldular, sonra 89
yanlıları safına geçtiler, daha sonra da onlan bırakmadan
tekrar Jakobenlerle birlik oldular. Anayasa düşmanı fesatçı
lar bir karşıdevrim gerçekleştirmiş olsaydı kimse asmazdı
onlan çünkü bütün taraflar defalarca alkışlamışlardır ken-
JO
dilerini ve Maury'ler, Cazales'ler, Malouet'ler şimdi onları
fikir önderleri gibi görüyorlar. Bu kadar açık ve içten konu
şabiliyorum çünkü doğru siyasetin Mirabeau'yu korumak
olduğunu düşünenlerden değilim." Alexandre Lameth'in
saldırısı meyvelerini verdi. Entrikacı olmakla suçlanan Mi
rabeau kulüpteki tüm etkisini yitirdi. G. Michon, Duport'la
ilgili tezinde "büyük tribün"ün bozgununu şöyle yorumlar:
"Alexandre de Lameth'in bütün darbeleri hedefini bulur,
Mirabeau etkilenir. Asla bu kadar güçlü bir saldırıya maruz
kalmamıştır, hataları, inişli çıkışlı, ikircikli siyaseti hiçbir
zaman bu kadar açık seçik biçimde ortaya serilmemiştir.
Mahareti ve kurnazlığı sayesinde nefretleri bir süre uyuta
bilmişti ama güvensizlik ve horgörüyü yok edememişti. 28
Şubat 1 79l'de maskesi düşürüldü, büyük yara aldı böylece
ve beş hafta sonra, belki de bu acı ve sıkıntılara dayanama
dığından öldü."
33
tır: 'Halk, iyi yasalar isterseniz, yasa koyucuları sıkıntıya
sokmayın ve eylem yapmayın'."
34
liği engelleyemez" . Alsace'ta Avusturya'yla savaş korkusu,
Brest'de deniz subaylannın firarlan yerel Jakobenlerin de
netleyemedikleri yaygın bir panik ortamı yaratmıştır. Kato
lik kilisesinin sivil din adamlan anayasasının uygulanması
na karşı çıkma hareketine, aristokratlardan gelen ve yavaş
yavaş yükselen siyasal bir karşı saldın eşlik etmeye başlar. 6
Martta Sables-d'Olonne kulübü Societe de Paris'ye şu mesa
jı gönderir: "Fırtına işaretleri var ve etkilerinden kurtara
mayacağız kendimizi. Aristokrasi kendisini koruyamaya
cak." Gerçek bir alarmdı bu.
Bununla birlikte Paris kulübü ılımlı bir tavır içinde gö
züktü ve meclisin izlediği yoldan sapmadı. Demokratlara
göre kulübün kendilerine karşı çıktığı kesindi. Nisan ayın
da da Cordeliers kulübü Robespierre ve dönemin demokra
tik düşüncesiyle ilgili temel bir metni (Sur le mart d'argent)
geniş bir kitleye duyurdu. Arras temsilcisinin mecliste de
Jakobenlerde de dile getiremediği bir metin; yeni mevzuata
göre seçim koşullan kararnamesi kabul edildiğinden Ro
bespierre kendi görüşlerini içeren metni bastırdı ve özellik
le Versailles, Toulon, Brest Jakobenleri aracılığıyla dağıttır
dı. Cordeliers kulübü memnuniyetle kabul etti metni. Ro
bespierre meclisin, insan haklan adına, belli bir ücreti öde
yebilenlerin seçebilmeleri ve seçilebilmelerini öngören sis
temi kaldırmasını ve bu konuda bir kararname yayınlama
sını istedi: "Bütün Fransızlar yani Fransa'da doğan ve yaşa
yan ya da Fransız tabiyetinde olan herkes yurttaşlık hakla
nnın sağladığı eşitlik ve özgürlükten yararlanmalıdır; bü
tün yurttaşlar erdem ve yetenek dışında bir aynmcılık gö
zetilmeksizin her işe girebilmelidir".
Mayısta hem Jakobenler içinde hem de mecliste halk ör
gütlerine karşı baskıcı bir tavır iradesi ortaya çıktı. 13 Ma
yısta Jakoben Biauzat merkez kulübün, halk örgütleri tem
silcilerini bir araya toplama projesini şu görüşlerle ifşa eder:
35
"Öyle sanıyorum ki bir merkez olması gerekiyorsa bu mer
kez bu örgüt olmalıdır; aksi takdirde yurttaşlar, istemeyerek
ulusal meclisten farklı bir yol izleyebileceklerdir." Ertesi gün
merkez kulübü yasaklandı ve Cordeliers kulübü de kapatıl
dı. 22 Mayısta Meclis bir kararname çıkardı: "Yurttaş örgüt
leri, yakınma ve talep etme haklarını ancak toplum adına
kullanabilirler" . Bu, halkı çok önemli bir eylem olanağından
yoksun bırakmak demekti. Bununla birlikte jakobenler ku
lübü inisyatifini ustalıkla kullandı. Kulüp, demokrat kamu
oyu üzerindeki olası kötü izlenimi hafifletebilmek amacıyla
Robespierre'den basın özgürlüğü konusunda bir metin kale
me almasını istedi. Böylece ilk kez, Robespierre'in bir yazısı
kulüp tarafından yayımlanmış oluyordu ... Ama bu siyaset,
ılımlılar ve demokratlar arasındaki ayrılığın ortadan kaldırıl
masına yetmemiştir. 16 Mayısta triumvira ve demokratlar
arasında her türlü uzlaşma umudu yok oldu. Temmuz
1 79l'de Robespierre "Fransızlara" başlıklı bir yazısında bu
ayrılığın nedenlerini açıklamıştır. Robespierre yeni mevzu
ata anayasa meclisi üyelerinin bir kez daha seçilemeyecekle
ri ilkesini koydurduktan sonra şu tespiti yapmıştır:
36
Dolayısıyla 1 791 yılı Mayıs ayının jakobenler kulübünün
tarihinde bir dönüm noktası olduğu söylenebilir. Ilımlılar
ve demokratlar çatışması Paris'te git gide daha açık biçimde
gerçekleşmeye başlamıştır. Hatta bazı gözlemciler haklı ola
rak bu nedenle kulübün varlığının tehlikeye düştüğünü ile
ri sürmüşlerdir. "En gayretkeş yurtseverler"in safdışı edil
mesini dilemekte duraksamamışlardır. Gelecek meclis se
çimleri yaklaştığından triumvirler olabildiğince çok sayıda
ılımlı seçmenle uzlaşma yoluna gitmeye çalıştılar. Bu amaç
la Paris kulübünün desteğiyle bir gazete çıkmaya başladı.
Haziran ayı başında kurulan ]ournal des dtbats de la societe
des Amis de la Constitution derneğin toplantılarını yansıtma
yı ve aynı zamanda da bazı "resmi" talimatları aktarmayı
amaç edinmişti.
Bu gazeteden bir alıntı:
38
sınırlarının kesinlikle belli olmasını ve bunun aşılmaması
nı istiyoruz."
39
ledi. Barnave yaptığı kesin ve kararlı konuşmayla Ocak
1 791'den beri Jakobenlere karşı savunduğu siyasal çizgisini
daha da güçlendirdi ve sorunu şöyle ifade etti:
40
ya da dört yüz kişi arasında yer aldım. Tartışma sırasında
on ya da on iki kişiyle birlikte milletvekillerinin jakoben
lerden ayrılmaları gerektiği eğilimini destekledim; bu, be
nim konuşmamın öncesinde ve sonrasındaki ortak görüş
tü. Yeni bir kulübün oluşmasına karşıydım, bu konuyla il
gili düşüncelerim herkes tarafından biliniyordu, aksi bir
çözüm için hiçbir biçimde etkili olmadım: böyle bir çözüm
bugün ulusal Konvansiyon üyesi olan ve ateşli yurtseverliği
kesinlikle tartışılmayan bir milletvekili tarafından önerildi:
Bu milletvekiline göre jakobenler kulübü tüm yurtsever
derneklerin merkezi olmalıdır ve bu nedenle jakobenlerin
kafalarının karışmasını engelleyen tek yoldur bu n...
41
Ilımlılar ve demokratlar arasındaki karşıtlık, halk hareke
ti büyük bir sertlikle bastırıldığı sırada son derece belirgin
biçimde ortaya çıkıyordu.
43
özgürlük ne de mutluluk olabilir. Oysa bu uğursuz sahne
den sonraki sahneler sizin eseriniz olacaktır... Saldırıya uğ
rayan basının özgürlüğünü gördük; tutuklanan, kaçmaya
zorlanan yurttaşlar; yeni bir yıkımla tehdit edilen halk der
nekleri ve yurtsever kulüpler; bir ara zorbalığın dirildiğini
ve özgürlüğün öldüğünü sandık... "
44
iKiNCi BÖLÜM
JAKOBENLER KULÜBÜN ÜN YENiDEN KURULMASI
VE YÖNETiMiN EYLEMi
(TEMMUZ 1 791 - 1 0 AliUSTOS 1 792)
47
ğunluğu merkeze "kesinlikle bağlı kalma" eğilimi içinde
gözüktü ve bir yandan da Feuillants grubuyla birleşmek is
tedi. Eylülde Feuillants grubunun Jakobenlere katılmayı
kesinlikle reddetmelerinden sonra merkezle "özel bir ileti
şim kurma" lehindeki gelişme hızlandı. Böylece Jakobenler
birlik adına zor bir mücadeleyi kazandılar. Halk dernekleri
ne açılarak yandaş kitlesini genişlettiler ve konumlarını
güçlendirdiler. Bu bakımdan Lyon örneği çok anlamlıdır. La
Societe des Amis de la Constitution (Anayasa Dostları Der
neği) alelacele Feuillants grubuyla birlik olunca kentteki 3 1
halk derneği de Jakobenlere katılmak istedi. B u talep 28
Ağustosta kabul edildi ve daha sonra Paris kulübünün
Lyon'da 31 şubesi oldu.
Barnave Anılar'ında Feuillants'ın bu alandaki yenilgisini
kabul etmiştir:
48
Barnave'ın acı ve kırgınlığında son derece haklı olduğu
ortaya çıktı. Taşra dernekleri, 1 791 yazında hissedilir dere
cede genişledi. Ekim l 79l'de hazırlanan harita Feuillants
grubunun ayrılmasına rağmen kesinlikle yadsınamayan bir
gelişmeyi yansıtır. Feuillants grubunda 83 dernek (Melun,
Lyon, Tours, Colmar, Cherbourg, Rouen, Nimes, Chateau
roux . . . ) vardı ama Jakobenlerde kendi ilkelerini benimse
miş 500 dernek bulunuyordu: Ardından büyük bir başarı
geldi. Rhône-et-Loire, Paris ve Kuzey en Jakoben bölgeler
olarak dikkati çektiler. Ayrıca on sadık derneği olan Pro
vence, Midi aquitain, Auvergne, Bourgogne, Charente-Infe
rieure ve Haut-Rhin'den de söz edilebilir bu bağlamda. Bu
na karşılık hiç kulübü olmayan Lozere dışında Jakobenle
rin Alplerde, Kuzey-Doğu'da, Merkezde ve Loire ağzında
çok zayıf kaldıklarını da belirtmek gerekir.
- 1 5 ve daha fazla
� 1 0-14
9 1.9
ITIIIIl 5 ve 6
� 1 -4
L.::.:.:.:.J
CJ o
49
Parlamenter eylem
Mecliste azınlıkta kalan Jakobenler Anayasanın çok gerici
bir görüşle revizyonunu engellemek amacıyla mücadeleleri
ni sürdürdüler. Marat I.'.Ami du Peuple'ün 533. sayısında öv
güler yağdırdı onlara:
�
L:.0.J ,
Do
54
Kardeşlik derneklerine yönelik açılıma köylü kitleleriyle
uzlaşma iradesi eşlik etti:
59
nusunda kulüp içindeki siyasal bölünmeden yararlanarak
Mart 1 792'de Brissot'nun dostlannın egemen olduğu Jako
ben bir kabine oluşturdu: İçişleri bakanı Roland, Kamusal
hizmet bakanı Claviere, Savaş bakanı Servan, Dışişleri bakanı
Dumouriez. Jakobenler ilk kez bakanlık görevlerine getirili
yorlardı. Ama hangi siyasete hizmet edeceklerdi? lsnard, 5
Ocak 1 792'de, Mecliste yaptığı bir konuşmada soruyu önce
den yanıtladı. "Aristokratlar ve eşitlik" arasında bir savaş isti
yordu, sadece Girondin düşüncenin temsil ettiği burjuvazi
nin çıkarlanna uygun bir savaş istiyordu.
62
salonda basit ve güç veren bir slogan okunsun: Herkese şu
ölümsüz olayı gösteren bir slogan olsun bu : 1 5 Nisan
1 792'de, ôzgürlüğün IV. Yılında yoksulluk ve halk, Fransız
muhafızlan, Chdteau-Vieux askerleri ve Devrim davasına
inançlan yüZünden sıkıntı çeken tüm dürüst yurttaşlarla bir
likte zafer kazandılar. "
63
ulusal kokartın ve özgür yaşamak ya da ölmek sloganının
anayasa dostları için yeterli olması gerektiğini düşündüler."
1 O AOustos 1 792
Yurtsever atıllm: Federe/er ve Jakobenler
(8 Haziran 20 Temmuz)
·
65
biçimde yerleşince terk edeceğimize yemin ediyoruz." Aynı
gem, jakoben düşünceyi radikalleştiren Drôme'lu bir federe,
icra gücünün gelecek seçimlere kadar askıya alınmasını ve
federelere silahlı halk statüsü verilmesini istedi.
66
E Braesch, A. Mathiez, M. Reinhard'ın çalışmaları belli
bir ölçüde krallığın devrilmesinde belirleyici olmuştur. Bu
nunla birlikte öyle gözüküyor ki o günkü eylemlere Jako
ben katılımı sorunu gerçek anlamda ele alınmamıştır. Yö
neticilerin, Robespierre'in, Danton'un rolleri ve onların söz
de nispeten ortada gözükmemeleri üstüne çok şey yazılmış
tır. Reinhard aralarında Anthoine, Chabot, direnişi örgütle
yen Carra'nın da bulunduğu isimlerden oluşan gizli bir Di
rektuvarın varlığı üstünde durmuştur. Direktuvar ilk top
lantısını 26 Temmuzda Saint-Antoine semtindeki Soleil
d'Or hanında yapmıştır. 30 Kasım l 792'de Cumhuriyeti kur
taran geçen 1 0 Agustos'tahi ünlü ayaklanmanın hôheni ve ger
çek yaratıcılan üstüne tarihsel ve çok hesin bir sunuş kaleme
alan Carra'nın bildirilerine kuşkuyla bakmak gerekiyor.
68
bir ordunun başına geçer de bu orduyu ulusa karşı yön
lendirirse ya da kendi adına gerçekleştirilecek böyle bir gi
rişime karşı kesin bir tavır almazsa, onun krallıktan vaz
geçtiği anlamına gelir bu."
69
menliğimize yeniden sahip olma zorunda bırakıyorsunuz;
başkaldından başka bir seçenek kalmıyor bizim için."
70
vansiyon" seçilmesini öneren Robespierre'in tezlerini benim
semiş olduğu kesin gibidir. "Devletin ne pahasına olursa ol
sun kurtanlması gerekir; ve ancak anayasal olmayan şey yok
olur" demiştir. Böylece Jakobenler, kuramsal çerçeveler için
de kalmakta direndikleri, Cumhuriyet listüne tanışmayı red
dettikleri 1 791 yazının tersine, tarihlerinde ilk kez, meşru ol
mayan bir eylem biçimi öngördüler. Dilekçe, bildiri silahın
dan umut kesilince, Chabot'nun dediği gibi "özgürlüğü ku�
tarmak" için son çare olarak başkaldın ortaya çıku. Ama baş
kaldın doğaçlama olamayacağından Jakobenler "gizli başkal
dın direktuvan"nın kuruluşuna kauldılar. Bu büyük bir tak
tik gerçekçilik deneyimiydi çünkü yakın geçmişten ders alın
dığından bu oluşumda sarayın istihbarat ajanlannın bulun
maması gerekiyordu. Kulüp, Temmuz sonunda, ikili bir ey
lem gerçekleştirdi: Biri, açıktan açığa kurumlar çerçevesi için
de yer alan ve taleplerden, dilekçelerden oluşan meşruiyetçi
eylem; öbürü Babeufçü iktidan ele geçirme stratejisini haber
veren gizli eylem. Yasama meclisi Jakoben milletvekili ve ge
leceğin Montagnard konvansiyon meclisi üyesi Choudieu,
Anılar'ında gizli Direktuvann rolünü minimize etti; buna kar
şılık bölgesel hareketi ön plana çıkararak 10 Ağustos'un ör
gütlenmesi bağlamında oldukça isabetli görüşler öne sürdü.
71
10 Ağustos'la birlikte jakobenler kulübü köklü bir deği
şim geçirdi. Uzun süre anayasal çizginin tutsağı olan kulüp
son derece demokratik talepleri destekleyerek belli bir çık
mazdan kurtulmayı başardı. Bununla birlikte Paris'le her
zaman uyum içinde olmayan taşra dernekleriyle ilişkiyi ko
partmamak için de temkinli davrandı. Genel anlamda 10
Ağustos, taşra dernekleri tarafından olumlu karşılandı. Pa
ris kulübü, federelerin sorumluluğunu üstlenerek, en ileri
bölgelerin tavırlarından farksız tavırları benimseyerek dev
rimci enerjileri kanalize etmeyi bildi. Kendi bölgeleri içinde
etkin olan jakobenler bir başkaldırı stratejisini hayata geçi
rebilmek amacıyla çok kesin tavır aldılar. Buchez ve Roux
şunları yazmışur bu bağlamda: "jakobenler 10 Ağustos'un
başlatıcılarıdır, bu başkaldırının önderleri onların arasından
çıkmışur." Halkla doğrudan ilişki kuran jakobenler bir si
yasal çizgiyi denediler ve bu çizgiyi sürekli uygulamaya ça
lışular: Dinamik bir çerçeve içinde halk kitlelerini titiz bi
çimde denetlemeyi sürdürme ve her türlü taşkınlığa karşı
çıkma. Böylece 10 Ağustos gününün, jakoben egemenliğin
deki bir ayaklanma olduğu düşünülebilir. Bu "ikinci Dev
rim "e koşulsuz sadakat ve Paris Komünü'nün sistematik bi
çimde savunulması yeni bir jakoben inanp oldu. Giron
din'ler yanılmadılar bu bağlamda. E Braesch La Commune
de 1 0 aout' da ( 10 Ağustos Komünü) bu başkaldırı komü
nünün "etkili" üyelerinin bir listesini çıkarırken çok sık
karşılaşılan başkan ya da sekreter imzalarının görüldüğü
tutanakları ölçüt olarak almışur. Toplam 21 ad içinde en az
9 önde gelen jakoben adı vardır: X Audoin, Billaud-Varen
ne, L. Bourdon, P. Chaumette, M.-j. Chenier, L. M. Lullier,
E Robert, Tallien. Bu oran jakobenlerin 10 Ağustos günün
de kesin belirleyici olduklarını doğrulamaktadır.
n
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
JAKOBEN CUMHURiYET
(10 A�USTOS 1 792 - 9 THERMI DOR* YIL 11)
(*) Devrim takvimi Cumhuriyet'in ilk günii 22 Eyliil l 792'den başlıyordu. Aylara
da sis ayı, yağmur ayı, çiçek ayı , sıcak ay (bortal, pluviose, llortal, thermidor)
gibi mevsimin Ozelliklerini belirten adlar konulmuştu - yay.n.
73
Toplantı tutanağına şu ifade eklendi: "Bazı tartışmalardan
sonra Demek oybirliğiyle ileride Jakobenler Derneği, Özgür
lük ve Eşitlik Dostları adını almayı kabul etti."
Aslında kulübün resmi evrakta yer alan kesin adı şöyley
di: "Eşitlik ve Özgürlük Dostları Derneği, toplantılarını bu
güne dek Paris'te Saint-Honore Jakobenleri'nde yapmıştır.
Paris Jakobenleri
(*) Mecliste solda, arkada ve yüksekte oturduktan için Dağlılar (Monıanyar) ola
rak tanımlanan sol ıandanslı grup - yay.n.
77
miştir. Benimsenen istatistik yöntemi çok basittir. Her de
partmandan mevcut derneklerin bir listesi istenmiştir ve
Jakobenler kendilerine bağlı derneklerin adlarını da ver
mişlerdir. Burada amaç açıktır: Durumdan yararlanarak,
tanınmamış dernekleri de "Jakobenleştirmek" ya da yenile
rini kurmak söz konusuydu. Toplam sayı 183 l 'e çıktı ve
bu derneklerin sadece 798'i (%43 ) şube olarak tanındı.
Devrimci yönetim bu 798 dernek aracılığıyla nüfuzunu
yaygınlaştırdı; harita için bu rakam geçerli oldu. Şubeler
arasındaki farklılıklar ve toplam dernek sayısı Jakoben nü
fuzunun nispeten zayıflığını yansıurlar. Lozere'de ( l l 'e 3),
Ardeche'te ( 1 6'ya 3), Ardennes'de ( 1 9'a 4) durum böyledir.
Federalizm, etkisindeki bölgelerde ise durum şu şekilde
dir: Calvados'ta 25 dernekten 8'i Jakoben derneği, Orne'da
- 1 5 ve daha fazla
- 1 0- 1 4
� 7-9
ITIIIn 5 ve 6
k<::j 2-4
78
15 demekten 3'ü, Manche'ta 30 demekten l O'u, Seine-In
ferieure'de 33 demekten 9'u; Franche-Compte'de: jura'da
18 demekten 8'i ve Ain'de 28 demekten 9'u. Bourgogne'da
da durum aynıdır: Côte d'Or'da 33 demekten 1 6'sı, Saône
et-Loire'da 30 demekten 19'u; ve nihayet Cher'de 19 der
nekten 3'ü.
Buna karşılık Midi ve Gironde'da yerleşim nispeten kök
lü olmuştur: Bouches-du-Rhône'da 28 dernekten 23'ü,
Var'da 33 dernekten 2l'i, Gironde'da 33 dernekten 20'si.
Vendee ayaklanmasından etkilenen bölgeler pek fazla jako
ben değillerdi: Maine-et-Loire'da 14 dernekten 4'ü, Mayen
ne'de 1 1 dernekten S'i, Sarthe'ta 1 5 dernekten 6'sı, Ven
dee'de 9 demekten 4'ü, Ille-et-Vilaine'de 14 demekten 6'sı.
Bu harita Ekim 1 791'de yapılan haritayla karşılaştırıldı
ğında üç önemli olgunun ortaya çıkuğı gözlenir. Bazı bölge
ler jakobenciliği kabul etmemişlerdir: Alp'ler, Vosges bölge
si, Merkez, Val de Loire, Roussillon ve Korsika. Öteki bölge
ler ise ilk eğilimlerine oldukça sadık kalmışlar ve daha yo
ğun bir yerleşme yönünde bir gelişme görülmüştür: Garon
ne vadisi, Güney Taşra, Bourgogne, Kuzey bölgesi, Paris
çevresi. Nihayet taşra derneklerini destekleyen ya da güç
lendiren bölgelerin yam sıra bazı bölgeler de "jakobencilik
ten uzaklaşmışlardır": Ardenne'ler, Orne, Creuse, Cantal'da
ki kulüp sayısı Ekim 1 793'te Ekim 1 79 l'e göre azalmıştır.
Sağlam bir referans oluşturan halk derneklerinin bu du
rumu dışında kaynaklar kesin bir bilanço sağlama konu
sunda son derece eksiktir. Devrimci hükümetin Şubat
1 794'te yaptırdığı anketten sonra hiçbir listenin bulunama
ması üzüntü vericidir. Yıl il, 27 pluviôse'da ( 1 5 Şubat
1 794) Halk Kurtuluş Komitesi bölgelerdeki ulusal görevli
lere bir sorular demeti gönderdi. Bu sorulara verilecek ce
vapların sistemli bir biçimde irdelenmesi jakoben dernekle
rin sınıflandırmasını belirginleştirecekti.
79
"Bütün cumhuriyet sınırlan içinde kurulmuş olan tüm halk
derneklerinin sayısını özel bir biçimde bilmek ihtiyacı için
de olduğumuzdan bu sorular elinize geçer geçmez Bölge
nizdeki arondisrnanda bulunan derneklerin kataloğunu bi
ze göndereceksiniz ve bunların kuruluş dönemiyle ilgili bil
giler vereceksiniz."
80
ğerlendirmeyi referans alarak en azından 150 000 Jakoben
olduğunu kabul ediyoruz biz.
(*) Kırmızı başlık, kısa ceket ve alışılmışın tersine külot yerine pantalon giyen
yurueverlere (Külotsuzlar) verilen ad. Bkz. Murat Sanca, 100 Soruda Fransız
thıil41i, Gerçek Yayınevi, 1970 - yayn.
85
Birinci ve dördüncü tip mevzuatların karşılaştırılması
1 791-1793 arasında ortaya çıkan dönüşümleri değerlendir
me olanağı verir. Bölgelere uyarlanan ve kopya edilen Paris
mevzuatı metinlerinin yerini gerçek anlamda ilke bildirileri
almıştır. Sözgelimi Alençon'da yeni derneğin görevlerine
ayrılan bölümlerde kulübün eğilimleri belirtilir. Mayıs
1 79l'de şu ifadeyi okuyoruz:
89
cak kendisine empoze edilen biçimler ve koşullar içinde et
kin olabilir. Obürü hiçbir özel biçime tabi değildir: Az sayı
da insandan oluştuğundan yönetimine bir bileşim kazan
dırmak istese de ulusun kendisi gibi toplanır ve tartışır."
90
cunu getirdi. Üçlü talep: Kralın düşürülmesi, yeni bir mecli
sin seçilmesi ve genel seçim Jakobenlerin "üçüncü kuşa
ğı"nın sloganı oldu. Robespierre 29 Temmuz l 792'de Paris
kulübünde açık seçik biçimde dile getirmiştir bunlan. Bu
nunla birlikte bu dönemde sadece yasama erkinin yenilen
mesi söz konusuydu. Konvansiyon sözcüğü kesinlikle kul
lanılmıştır ama Robespierre bu sözcüğün anlamını belirtme
miştir henüz. 10 Ağustos akşamı kurucu meclis gücüyle do
nanan geleceğin meclisi "sonsuz bir egemenlik"e sahip ol
du. Konvansiyon seçimlerinin sonuçlan, global bir açıdan
bakıldığında Cl. Mazauric'in o dönemlerde altını çizdiği
belli bir devrimci sürekliliği göstermiştir: "Dolayısıyla Kon
vansiyon kesinlikle dört yıllık Devrimle ve Eski Rejim'e kar
şı karmaşık mücadelelerle oluşmuş siyasal sınıf mensuplan
arasından seçilmiştir." Jakobenler için siyasal anlamı olan
bir istatistik çıkarmak mümkün müdür? Çağdaş anlamda
siyasal gruplar yoktu kesinlikle. Bir "Jakoben programı"na
göre seçilmiş milletvekili sayısını çıkarabilmek için -olabil
diğince kesin olarak- iki ölçüt vardır elimizde: 22 Ağustos
1 792 tarihli bir Jakoben sirküleri ve Eylül-Ekim l 792'de Pa
ris kulübünde onaylanan kayıt ya da katılım.
22 Ağustos sirküleri seçmenlere yaklaşık 260 milletveki
linden oluşan bir liste sundu. Listenin temelini Lafayette'in
tutuklanması karanna yönelik 8 Ağustos 1 792 çağrısı oluş
turmuştur (lehte oy sayısı 224; aleyhte oy sayısı 4 1 1 ) . Leh
te oy veren "224" kişinin hepsi Jakoben değildi ama sirkü
ler, cesur yurtseverler olan bu milletvekillerinin yeniden se
çilmelerinde ısrarcı oldu. Kırk kadar eski kurucu meclis
üyesi de önerildi seçmenlere. Girondin grubun aleyhine
hiçbir aynmcılık kabul edilmedi. Gerçekten de "224"ler lis
tesinde Brissot, Fauchet, Grangeneuve, Guadet, Lasource,
Vergniaud vardı... Eski kurucu meclis üyelerinin listesinde
ise Buyot, Petion, Robespierre, Gregoire yer alıyordu. Seçim
91
sirküleri şu ifadeyle son buluyordu: "Kardeşler ve dostlar,
katillere ve saraya meydan okuyan halkın 224 temsilcisi,
kurucu meclisin 40 doğruluktan ayrılmazıyla oylarımızı
alırlarsa ülke kurtulur."
jakobenler hiç milletvekilliği yapmamış olan geleceğin
temsilcilerine karşı nispeten kuşkuluydular. Dolayısıyla
hiçbir isim önermediler. Mutlak parlamenter çoğunluk pe
şinde olmadıklarından kendilerine özgü bir ilkeyi ifade etti
ler yeniden: Razı etmek, ardlanndan sürüklemek:
Girondin'ler 6 18 14
Montagnard'lar 15 65 49
Plaine 9 19 10
� 7 ve daha fazla
• 4-6
rnım 2 ve 3
o
D o
(*) Mecliste çoğunluğu oluşturan ılımlı milletvekillerine verilen ad. Marais (Ma
re) [Bataklık] de denir - yay.n.
94
benlerin yüzde 6Tsi tercihlerini Montagne lehinde kullan
dılar. 22 Ağustosta bunlarla ilgili önlem alınması eğilimi
desteklenmedi artık.
Şimdi bu sonuçlar irdelendiğinde ortaya çıkan tablo ne
dir? Ezici bir sonucun elde edildiği Paris'te seçilen 20 Jako
benden 18'i yeni isimlerdi, 15'i La Montagne çizgisine doğ
ru meylettiler. Bütünüyle ele alındığında sonuçlar Ekim
1 791 Jakoben tutunmasını doğrular ve yoğunlaştırır. Hiç
kuşkusuz Seine-Inferieure, Eure-et-Loir ve Gironde bölge
sinde geleceğin Girondin oranının ağır basmasını dikkate
almak gerekir. Ama Oise, Puy-de-Dôme'da özellikle Jako
ben eğilimler ortaya çıkmıştır. Pas-de-Calais, Kuzey-Doğu
bölgeleri, Bourgogne bölgeleri, Vendee, Charente-Inferieu
re, Bouches-du-Rhône'da Paris bölgesi sonuçlarına yakın
sonuçlar elde edilmiştir. Gers'de mevcut derneklerle ilişki
lerde bir gelişme gözlenmiştir. Bununla birlikte tek bir Ja
koben temsilcinin çıkmadığı bölgeler de olmuştur: Alpler
bölgesi, lç bölgeler, Bretagne, Normandiya, Roussillon, Bas
que bölgesinden söz edilebilir bu bağlamda. Bir gözlem da
ha: Konvansiyona seçilenler tablosu 1791 Yazına göre Jako
ben oylarının genel bir onayıdır. Aynı zamanda oylama ile
taŞra dernekleri arasındaki doğrudan bir ilişkiyi de göster
mektedir. Bununla birlikte bazı uyumsuzlukları da gizleme
mek gerekir. Kulüp sayısının en bol olduğu Bretagne çok az
Jakoben milletvekili çıkarabilmiştir. Çok az kulübün bu
lunduğu Vendee ise hem 1 79l'de hem 1792'de 5'ten fazla
Jakoben milletvekili çıkarmışur. Bretagne'la aynı özellikleri
taŞıyan Lot-et-Garonne'un durumunu da tartışmak gerekir.
99
sonucu değildir çünkü Fransa arazisi vatandaşlarını besle
me konusunda gerektiğinden fazla üretmektedir. Dolayı
sıyla halk devlete zararlı olabilecek hiçbir eylemde bulun
mamalıdır.
Montagne ve Marais [Ilımlılar] arasında öğle vaktinden
akşam saat yediye kadar süren bir tanışmadan sonra bir
karar alındı: Hemen zenginlerden bir milyar borç alına
caktı ve bu borç barıştan üç yıl sonra ödenecekti (dinmek
bilmeyen alkışlar; on beş dakika süren neşe ve coşku göste
rileri). "
100
Girondin'lerin saf dışı edilmesi
(Mart - 2 Haziran 1793); iktidarın ele geçirilmesi
Girondin'leri ve Montagnard'lan karşı karşıya getiren de-
rin nedenler sürekli tartışılmıştır. Bu çatışmayı "burjuvazi
lerin boşanması" (Bouloiseau) gibi mi yoksa "burjuvazide
siyasal bir boşanma" gibi mi görmek gerekir? Sonuçta te
mel ayrılığı oluşturan siyasal uygulama olmuştur. Özellikle
halkla ilişkilerdeki siyasal uygulama. A. Soboul'e göre
"Halk kitleleri öteki gruplarda varlıklannı hissettirmiyor
lardı ancak denge noktası Girondin tarafından çok Montag
nard tarafına yakındı". Mazauric'in tavn sadece onaylamak
tadır bu tezi: "Girondin'ler ve Montagnard'lar arasındaki
aynlık, yeni 10 Ağustos demokratik safhası' ndan sonraki dö
neme özgü, halk ittifaklarına göre tavır almanın yeni ve
farklı bir biçimine dayanır. Girondin'ler l 789'da kabul et
tikleri ve 1 792'de destekledikleri fikirleri 10 Ağustos'tan
sonra reddettiler; Petion Aralık l 792'de halktan söz eder
ken şöyle diyor: "Halkın, karşımızda devrilmesi gereken bir
zorbalık varken bize yararlı olabilen başkaldırı eğilimini
desteklemek yerine, özgürlüğe zararlı olabileceği gerekçe
siyle bastırmak gerekir bu eğilimi." Devlet ve devrimci ku
rumlar düzeyine ulaşan bir Montagnard siyasetinden güç
alan jakobenler Mart-Nisan l 793'te kendi örgütlerini yeni
den ele alma çabası içinde oldular. Birliklerini güçlendir
mek amacıyla çabalannı iki temel noktada yoğunlaştırdılar:
Paris'te gitgide gruplaşma hareketine bağlanan bir Montag
nard siyaseti uyguladılar; taşrada ise derneklerle, çok gerek
li özel bağlantılan korumaya özellikle dikkat ettiler.
Paris'te kralın davası sırasında istinaf mahkemesi lehinde
oy kullanan milletvekillerinin muhtemel bir görevden alın
ma sorunu üstüne bir tartışma başladı. Bu tartışma 22 Şu
bat l 793'te Marsilya derneğindeki şu sirkülerle başladı:
101
"Yurttaşlar, kardeşlerimiz, derneğin tüm şubelerine gön
derdiğimiz ve halka çağrı yapılmasını isteyen tüm Konvan
siyon üyelerine bir hatırlatma olan bir sirküleri dağıtıyo
ruz sizlere. Brissot ve Girondin hiziplerinin geri çekilmele
ri gerekliliği üstünde ısrarla duruyoruz. 24 grubun yirmi
üçünün onayıyla Barbaroux'ya gönderilen çağrı mektupla
rının bazı kopyalarını gönderiyoruz. Uygun olmayan bir
görevde daha fazla kalamayacaklarını bildiriyoruz onlara. n
102
tem uygulandı: Takdim komitesi derneğe "temizlik oylama
sının çekirdeği"ni oluşturan on alu üyeden (aralarında Ro
bespierre, Dubois-Crance, Albitte, Dufoumy, Fouquier-Ten
ville de vardı) oluşan bir komite önerdi.
Taşra kulüplerine yönelik uygulama Mart-Nisan l 793'te,
tümü Gironde'u hedef alan on sirküler gönderilmesiyle so
mutlaştı. Ocak ayından beri Roland propaganda bürosun
dan-Konvansiyonun kaldırdığı büro-kurtulan Jakobenler
ideolojik broşürlerinin dağıtımı konusunda karşılaştıkları
güçlüklerden kurtulmuş olmadılar böylelikle. Bu kez posta
dağıtımı bir engel olarak çıktı ortaya ve buna bir de Pa
ris'ten gelen postaya el koyan bazı yerel yönetimlerin ya
rattığı sıkıntılar eklendi. O dönemde postanın bilgilerin
yayılmasında çok önemli bir rolü vardı. lyi örgütlenmişti
bu örgüt ve neredeyse bütün ülkeye yayılmıştı, hızlı atla
rıyla doğrudan ilişkili olarak oldukça güçlü bir haberleşme
sağlıyordu. Kuşkusuz bu yöntem doğrudan ve taze bir bil
gi elde etme olanağı vermiyordu; dolayısıyla Paris'ten gelen
haberlerin yorumunda bazı sapmalar gözleniyordu. Ama
posta, ulusal birliği güçlendirmiştir ve Jakobenler de bun
dan en yüksek derecede yararlanmayı bilmişlerdir. Halkın
kurtuluşuyla ilgili olarak taşrayla ilişki bağlamında, posta
hizmetlerinden kaynaklanan eksiklikler karşısında Jako
benler ilişkiyi koparmamak için, masraflarını kendi ceple
rinden karşılayarak özel haberciler göndermekte duraksa
madılar. Ama Nisan ayında, Bordeaux kenti güvenlik ko
mitesi haberleşmeye müdahalede bulununca işler sarpa
sardı. Kulüp, 26 Nisanda yayınladığı ayrıntılı bir sirküler
de özgürlüğe yapılan bu saldırıyı ifşa etti ve "tıpkı bir dö
nemde Marsilyalıları yoldan çıkaran Barbaroux, Rebecquy
gibi, vatandaşlarını yoldan çıkaran hizipçi Gensonne,
Vergniaud, Guadet vb'den etkilenen" suçluların cezalandı
rılmasını istedi.
103
Taşraya gönderilen sirkülerler içinde jakoben ideolojinin
belirgin özelliklerini taşıyan üçünden söz edebiliriz. 26
Mart tarihli birincisi Aix-la-Chapelle ve Liege'de askeri boz
guna neden olan olayların kısa bir tarihsel sunuşu Qako
benler bu işi yapmayı çok iyi biliyorlardı) olmuştur. Giron
din'lere yakın olan general Dumouriez şiddetle mahkOm
edildi. Karışık bir üsluptan oluşan sonuç metni suçluları
kamuoyuna gösterdi.
104
lannı sapıtanlar mahk1lm edilsin. Bu temsilciler hain, kral
cı ya da aptaldır. n
105
15 Nisanda 48 Paris seksiyonundan 35'i tarafından Kon
vansiyona sunulan 25 Gironde milletvekilinin tutuklanma
sı karan zar zor gizlenen bir üslupla yinelendi.
106
"Devrimci bir ordu kurmak gerekiyor; bu ordunun yurtse
verlerden ve Sans-Culotte'lardan oluşması gerekli; bu or
dunun gücünü ve çekirdeğini varoşlann oluşturması gere
kiyor... Ilımlılık yanlısı herkesin, gözünün yaşına bakılma
dan uzaklaştınlması gerekir. Silahsızlandınlması gereken
ler soylular ve dinciler değil kuşkulu ve karanlık yurttaş
lar, entrikacılar, yurtseverlik karşıtlandır; Marsilya'da bu
önlemler alındı. Dumouriez'nin Marsilya birliklerinden
önce Paris'te olması gerekiyor. Bu nedenle acele ediyor.
Tehdit alundaki Paris'in kendini savunması gerekiyor. Bu
önlemlere karşı çıkan herkes kötü vatandaştır."
107
şıtlığının sosyal özelliklerini belirginleştirdi. Gene "siyasal"
eğilimli olan söylemi güç ilişkilerinin değerlendirilmesinde
son derece açık seçik özellikler taşıyordu.
108
Capet ve Dumouriez işbirlikçileri konusunda çok önemli
ifşaatları."
109
Audoin'ın gazetesini (Joumal universel) aklıyorum bu bağ
lamda."
110
G. Lefebvre tarafından 31 Mayıs ve 2 Haziran devrimi ola
rak nitelendirilen bu iki günün sosyal anlamının altı çizildi:
"Büyük burjuvazinin saf dışı edilmesi, Sans-Culotte'ların
sahneye çıkması". Siyasal düzlemde Jakobenler muzafferdi
ler ve La Montagne Konvansiyonda çoğunluktaydı artık.
Bu, Cl. Mazauric'e göre "Gerçek Jakoben Cumhuriyeti ola
yı, Jakoben burjuvaziyle halk kitlelerinin tam bir devrimci
zafer amacıyla tam ittifaklarıyla mümkün olan olay"dır.
111
suz 10 Ağustos ve 14 Temmuz insanlan için çok geç) aya
ğa kalkmıştır bu kent".
112
son özelliği de şudur: Hak eşitliğine dayalı ulusal birlik. "Ta
nın yasası"nı "anlamsız bir yalan" gibi ifşa eden Jakobenler
Girondin'ler tarafından sık sık dile getirilen çelişkiler içine
kapanmayı kabul etmediler: "Paris'e karşı taşrayı, yoksula
karşı zengini, köylere karşı kentleri tahrik ediyorlardı. "
Önerilen program "despotizmle de uyuşmacılıkla da uyum
lu olmamalıydı". Özgür hükümetler için model olacak ve
"herkesin mutluluğu"nu sağlayacak bir anayasanın hayata
geçirilmesi gerekiyordu. 800 derneğin kurulan yeni rejime
uyum sağlaması Jakoben başarısının çarpıcı bir işaretidir.
Bununla birlikte Jakobenler-Montagnard'lann iktidara gelişi
özellikle zor koşullarda gerçekleşti. Fransa büyük bir bölün
me içindeydi ve karşıdevrimci hareketler ülkeyi sarsmıştı.
Üstelik Jakobenler ilk kez, hegemonik bir biçimde, tek baş
larına iktidara geliyorlardı. Hiç kuşkusuz parlamenter ço
ğunlukların desteklediği hükümetlere ortak olmuşlardı.
Ama bu kez ellerinde devlet aygıtı vardı ve özellikle mahvol
muş bir ülkeyi yönetmeleri gerekiyordu. Ülkeyi "yeniden
fethetmek" için tek yöntem Terör uygulaması oldu.
115
Kararname bölgeyi özellikle bir yönetim birimi haline ge
tirerek bir jakoben ilkesini ön plana çıkarmıştır.
Paris'te izlenen siyasal çizgi Billaud-Varenne'in 9 Haziran
da (Sur des mesures de Salut public [Halkın Kurtuluşu Üstü
ne Önlemler)), Saint-just'ün 10 Ekimde ve nihayet Robes
pierre'in yıl 11, 5 nivöse'da (25 Aralık 1793) (Sur les princi
pes du gouvernement rtvoluti onnaire [ Devrimci Hükümetin
Ukeleri Üstüne)) belirlediği çizgi olmuştur.
116
gelmiştir: Hiçbir zaman fark edilmemiş gibi gözüken basit
ve önemli bir doşoncedir bu."
117
Bunlar uzun süre direnebilecekler miydi? jakobenler için
tek kamuoyu merkezi olan resmi makamların bakış açıla
rında da mahkQm edilmiş oldukları kesindir bunların."
(*) Eski Fransızca choan'dan, baykuş anlamına gelen sözcük. Devrim sırasında
Cumhuriyeı'e karşı çıkan ve silahlı mücadele veren Breıagne ve Maine'deki
karşıdevrimci ve kral yandaşı köylülere verilen ad - yay.n.
118
lelikle Socittt rtgtntrte des Rtpublicains de la commune de Ma
yenne (Yeniden Canlandırılan Mayenne Komunu Cumhuri
yetçileri Derneği) kurulmuş oldu. Yıl il 18 ventôse'da (8 Mart
1794) yeni bir mevzuat kabul edildi. Annma oylaması "Thiri
on temsilcisinin gelişiyle ( 1793 sonbaharında göreve gelen)
Mayenne cumhuriyetçi derneğinin kuruluşundan sonra ka
bul edilen yurttaşlar listesin temelinde gerçekleşti. 9 üyeden
oluşan demek merkezi yüz kadar "Jakoben"i kabul etti ve
kulüp Paris'e bağlandı-ama çok geçti artık!-. François bu ku
lübe gerekli hoşgörüyü gösterdi. Böyle bir ideolojik bozgun
noktasına nasıl gelindi? Paris'e bağlı olmayan kulüp kurulu
şundan beri demek merkeziyle irtibattan yoksundu. Olaylar
konusunda bilgilenmek için çok önemli olan bu haberleşme
nin "talihli gerekliliği"nin bir kamu (a contrario) olacaku bu
deneyim. Bissy, "yurdun çocuğu" kulübüyle haberleşerek ve
özellikle Hıristiyanlıktan uzaklaşurıcı tavrıyla Mayenne der
nek üyelerini bütünüyle yanlış yönlendirerek kesinlikle bü
yük bir sorumluluk üstlendi. Misyonunun bilincinde olan
François bundan böyle Yeniden canlanan derneğe dayandı, Yıl
il 10 prairial'de (29 Mayıs 1794) kulübün başına geçerek böl
ge yöneticilerini yeniden örgütlemekle yükümlü 10 üyeden
oluşan bir komite kurulmasını istedi. Bu edim, kulübün siya
sal işlevini tanımak anlamına geliyordu. 1 2 prairial'de (3 1
Mayıs 1 794) François'ya yeni kamu görevlilerinin listesi
okundu. Kulüp gecikmiş olarak "Jakoben" olmasına rağmen
aristokratların, ılımlıların ve aşın devrimcilerin devleti karşı
karşıya bıraknklan tehlikeleri kabul etti. Bu devrimci Hükü
met'le koşutluk içinde olan güzel bir bildiriydi!
lkinci kategoride Mayenne benzeri, ortalama bir kent der
neği örneği gösterilebilir: Bourbonne-les-Bains. Bir Jakoben
kulübü bulunan ilk Haute-Mame kenti Bourbonne'da özel
likle hukukçulardan, hekimlerden, cerrahlardan (bir askeri
hastane vardı kentte) oluşan bir demek vardı; zanaatçılar ve
119
tüccarlar üyelerin (108) yüzde 28'ini oluşturuyordu sadece.
Nancy olayından kısa süre sonra kurulan demek Mayenne
derneğinden çok farklı olarak örnek bir tutum sergiledi.
Yurtsever ardından cumhuriyetçi bir mücadele verdi, dikkat
çekici bir militanlıkla coğrafi ve yönetimsel çerçeve içinde
Jakobenlerin de takdir ettiği bir tür Jakoben hegemonyası
sağladı. Feuillants bölünmesi sırasında Paris kulübüne sadık
kalan demek üyelerinden birinin Temmuz 1791'de dilediği
Cumhuriyet'i sevinçle kabul etti. Eğitimci rolünü gerektiği
gibi üstlenerek kamuoyuna açık toplantılar düzenledi ve
köylere "misyonerler" gönderdi. Yurtsever davaya sadık ka
lan demek 1 792'de çok sayıda ulusal gönüllünün ilgisini
çekti ve askerleri donattı. Özellikle ekonomik alanda Giron
din ideolojinin etkisinde olan demek 3 1 Mayıs-2 Haziran
ayaklanmasını kabullendi. 8 Temmuz 1793'te, 30 Haziranda
hazırlanan anayasayı kabul ettirdi. "Halkı aydınlatmak"
amacıyla bu metnin yorumlanması, tanışılması ve onaylan
ması için manastır kilisesinde toplanular düzenlendi. Ekim
1 793'te, Bourbonne derneği, Langres kulübüyle birlikte bir
bildiri ·yayınlayarak "yiğit Montagnard"lan kutladı ve "ba
taklıkta kokuşmuş alçak temsilcilerin dışlanmasını" istedi.
Dolayısıyla kulüp Jakobenler tarihinde bir örnek oluşturdu.
Görevli milletvekili Rühl'ün, 1793 sonbaharında, bir rapor
kaleme aldığında, Haute-Mame departmanıyla ilgili olarak
olumlu düşünceleri biliniyor: "Burada kamuoyunun fikirleri
Devrim'le uyum süresine girdi ve bu departman gerçek ilke
lerden asla sapmadı." Rühl Yıl ll, 12 brumaire'de (2 Kasım
1 793) Bourbonne'da kulübün toplantısına başkanlık etti ve
bu sırada egemen olan olumlu sivil ve Montagnard düşün
ceye tanık oldu. Milletvekili Konvansiyonda savunma va
adinde bulunduğu bir yığın yerel taleple aynldı oradan.
Böylelikle bölgelere ve taşra kulüplerinin izlediği çizgiye
bağlı olarak Jakoben uygulama bir siyasal eylem birliğine
120
yöneldi, taşra derneklerini devrimci yönetimin zorunlu ko
naklan haline getirdi ve onlara çok önemli bir yerel siyasal
otorite işlevi yükledi. Paris Jakobenleri uygulamalannı da
ha bir güvence aluna almak için de Haziran 1 793'te taşra
derneklerine ]ournal de la Montagne aboneliğini empoze etti
neredeyse. H. Gough son çalışmalanndan birinde Haziran
1 793'ten yıl lil brumaire'e kadar yaklaşık 600 derneğin bu
gazeteye abone olduğunu göstermiştir. Bu rakama Paris'teki
2 1 1 2 bireysel abonelik, taşradaki 3358 abonelik ve 85 as
ker aboneliği eklenince Jakobenlerin resmi gazetesinin ger
çek başarısının ne olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bununla birlikte, H. Gough'un da belirttiği gibi "Jako
bencilik, çoğu zaman söylendiği gibi aslında bir kent olgu
su olmuştur ve ]oumal de la Montagne aboneleri de kent
kökenliydi". Bu gözlem Jakobenlerin bilincinde oldukları
bir gerçekliği yansıtır. "Köylülere" yönelik militan eylem
gerçek anlamda 1 792'nin ilkbaharında biçimlenen bir uğraş
olmuştur. Bütün köylüleri davalarına kazandırmak isteyen
Jakobenler köylerde gerçek "misyonlar" örgütlediler. Ama
çoğu zaman taşra kulüplerini şaşırtan ve cesaretlerini kıran
bir direnişle karşılaşular. "Kentli beyler" iyi kabul görmedi
ler. Oysa köylülerle ittifak Jakoben ideallerinin muzaffer ol
ması için her zamankindan çok gerekliydi. Bu konuda,
Montagnard konvansiyon üyesi, Morbihanlı tanın işletme
cisi Lequinio çok önemli tanıklıklar bırakmıştır. Kendisi ilk
Jakobenlerdendir ve ]oumal des Laboureurs'ün (1791-1792)
yazı işleri müdürlüğünü yapmıştır; 1 796'da La Philosophie
du Peuple ou Eltments de Philosophie politique et morale mis
a la portte des habitants des campagnes'ı (Halkın Felsefesi ya
Jakobenlerin eylemi
1 25
Jakobenler ve ekonomik problemler
126
4-5 Eylül 1 793 gösterilerinden sonra Paris Sans-Culot
te'lan un ve tahıl konusunda en yüksek nicelik değerini el
de ettiler; G. Lefebvre tarafından "yaşam hakkının hukuk
sal biçimi" gibi düşünülen fiyatların ve ücretlerin en yük
sek genel değeri 1 1 ve 29 Eylül'de oylanarak kabul edildi."
Soboul şöyle diyor bu konuda:
Jakobenler ve e{jitim
127
Jakobenlerin, ülkenin birlik faktörü olan ulusal dil uygula
masını ne kadar önemsediklerini göstermiştir. Paris Jako
benleri, Alsace'lılar, Provence'lılar ya da Bretonlar tarafın
dan anlaşılmama riskini göze alarak metinlerini yerel dille
re çevirmeyi hiçbir zaman kabul etmemişlerdir. Bas-Rhin
milletvekili Simond, devrimci metinleri Alsace'lılann kesin
likle anlamadıkları gerekçesiyle Almancaya çevirmenin bü
yük bir gereklilik olduğunu itiraf etmiştir. Dolayısıyla bir
tür dilsel terörizm söz konusu olmuştur. Özgürlüğün tek
dili olan Fransızcanın hiçbir dille karşılaştınlmaması gere
kiyordu. Jakoben burjuvazi Yıl ll 16 prairial'de (6 Temmuz
1 794) Gregoire raporuyla Fransız gençlerinin okula kavuş
masıyla ilgili görüşlerini açıkladı. lki düzey söz konusuydu
bu bağlamda: "Yeni bir gramer"e dayalı bir okul Fransızcası
ve kitleye yönelik "yeni bir vokabüler" ve seçkin burjuvalar
için bir karşılaştırmalı gramer ve retorik. Cl. Mazauric şöyle
diyor bu bağlamda: "Gregoire programı sonraki yüzyılda,
demokratik burjuva devriminden, oluşturulan burjuva ulusuna
geçildiğinde hayata geçecektir. n
Yardım sorunu
129
lif olan bazı temsilcilerin çok belirgin etkisi ortaya çıkar:
Sonuçta Fouche, Javogues, Albitte, Barras, Boisset ve Fre
ron'dan daha aktif olmuşlardır. Ama 21 Kasım l 793'te Ro
bespierre Jakoben kulo.bo.nde Hıristiyanlıktan uzaklaştır
maya ve ateizme karşı çıkar:
131
yal kırıklığına uğratuktan sonra boyun eğdirdiği Sans-Cu
lotte'ları neredeyse hiç tatmin edemiyordu" .
132
kın eğitilmesi gerekiyordu: "Eğitimsiz kişiler hayallerin pe
şine takılırlar." Fransızların birliğini perçinleyebilecek yeni
bir kült arayan Jakobenler çok kesin biçimde Rousseau'dan
etkilenmişlerdir. Rousseau'nun Tiyatro Oyunları Üstüne
d'Alembert'e Mektup'u (Lettre a d'Alembert sur les spectac
les) Jakoben törenlerinin taslaklarım içerir. Jakobenlerin
Mirabeau'ya bir yas töreni düzenlettikleri 1 79l'den, 18 flo
real kararnamesine kadar süreklilik gösteren bir duruma ta
nık olundu: Hayalleri, duyarlığı etkilemek ve halkı devrimle
daha iyi kaynaştırmak için şenlikler, törenler düzenlemek.
Geriye jakobenlerin sosyal ideali' ni sorgulamak kalıyor
du. E. Labrousse, ardından Cl. Mazauric Jakobenlerin "ön
görüleri" üstünde durdular. Ama, bu öngörüler, halk kitle
lerinin etkisiyle Yıl ll'de alınan ekonomik ve sosyal önlem
ler içinde yer almışlarsa da onların uzun vadeli idealleri ko
nusunda neler söylenebilir? Bu ideal bağımsız küçük üreti
ci (dolayısıyla çok sayıda Jakoben zanaatkar) kavramına
odaklanmıştır ve on dokuzuncu yüzyıl sanayi dünyasından
çok geçmişe yönelmiştir. Saint-Just'fın sistematize ettiği kü
çük bir arazide sert, Sparta tarzı çileci bir yaşama ait refe
ranslar, Rousseau'cu eşitlikçi bir cumhuriyette emeğinin
ürünüyle yaşayan yurttaş teziyle yoğrulmuş Jakoben ideale
temel oluşturacaklardır.
9 thennidor
Tarihsel anlam
133
sini oybirliğiyle kabul etmişti ve buna karşılık Robespier
re'cilerin desteklenmesi sınırlı kalmıştı: Paris şubelerinin
üçte biri Greve alanına ulusal muhafız birlikleri gönderdi
ler. Boyun eğen ve Konvansiyona karşı bir başkaldırıya pek
eğilimli olmayan Robespierre'ciler koşulların değişmesini
beklediler. Couthon, Saint-Just, Robespierre ve 19 yandaşı
nın, ayın lO'u akşamında yargısız infazının arkasından, er
tesi gün 71 başka infaz daha gerçekleşti. Bu radikal temizlik
hareketi Konvansiyonun ve Jakobenler kulübünün genel
eğilimleri bağlamında derin bir çalkantıya neden oldu. 1 1
thermidor'da Collot d'Herbois ve Billaud-Varenne ayın 9'u
ve lO'uyla ilgili olarak "klasikleşmiş" bir yorum getirdiler.
Robespierre Catilina'ya benzetildi ve La Fayette ve Bris
sot'yla bir tutuldu. Bütün kulüp Konvansiyona taşındı ve o
dönemde başkan olan Tallien kendilerini kabul ederken
şunları söyledi:
1J5
lüpte bulunmayanlar olduğunu kanıtlamak zor olmuştur.
Dolayısıyla 7 fructidor'da (24 Ağustos) ikinci bir sirküler
gönderilmiştir:
1 37
SONUÇ
Jakobenlerin sonu
141
ve rahat yaşam koşullarının olabildiğince çok sayıda insa
na ulaşmasını sağlamalıdır" ama aynı zamanda da "bu ola
nakların özellikle kişi ve mülkiyet haklarına tecavüzle de
ğil sanayiyi köstekleyen engellerin kaldırılmasıyla ilişkili
olması gerekir."
1 42
Jakoben miras
"1848 Devrimi için ağırlığı olan, bir kulüp, bir ana demek,
1 790-1 794 arasındaki jakoben derneği gibi bir demek ol
maması talihsizlik olmuştur. O zaman bütün demokratlar
aynı bayrak altında, Cumhuriyet bayrağı altında yürüdü
ler, aynı demokratik ilkeleri benimsediler... "
144
ğuk yüz ölüme balayordu sanki. Delescluze birdenbire kay
boldu. Chateau-d'Eau meydanında birdenbire düşmüş, yok
olmuştu..." (Bugünkü Rq>ublique meydanı).
yay. n.
145
Fransız ve yabancı kültür üstündeki jakoben etkisinin yo
ğunluğunu kavrayabilmek için daha çok araştırma yapmak
gerekiyor. Ama şu bir gerçek ki edebiyat, tiyatro, günümüz
de sinema ve televizyon alanında jakobenler esinleyici ol
maya devam ediyor. Sylvain Marechal'den Theatre du Sole
il'e kadar aynı uğraşa tanık oluyoruz: jakoben ideolojiye
belli ölçüde yaygınlık kazandırmak. Gerçek tarihçi Stellio
Lorenzi La Terreur et la Vertu (Terör ve Erdem) adlı yapıuy
la televizyon yayınlarında tarihsel gerçekliğe uygun bir
imaj vermeyi başarmıştır. Hebert, Danton, Saint-just, Ro
bespierre'le 1 794'ün ilkbahar ve yazında yaşanan dramatik
olaylar ilginç bir biçimde sergilenmiştir burada. Böylece ey
lemleriyle kendilerine rağmen politik modeller olan jako
benleri yerli yerine oturtmak gerekir. Kimilerinin hayran
olduğu kimilerinin küçümsediği jakobenler güncel pole
miklerde ve tartışmalarda hiç eksik olmazlar. Yaşadıklan
dönemin ve Fransa sınırlannın çok ötesinde etkili olmalan
nın işaretidir bu.
jaurts "jakobenler kulübüne devam etseydim, Robespier
re'in yanında otururdum" demekten hoşlanırdı.
1 46
KAYNAKÇA
Gmd Yapıtlar
147
E Furet, Pmsu la Rtvolution, Paris, 1978.
A. Corbin, rnprit dıı ]ııcobinisıM, Paris, 1979.
E. TarU, Gmnina.I d Prairial, Moskow, 1959.
148
lletişim'den A
B A Ş V U R U o ı z ı s ı
Neo-Klasik İktisat
BERNARD GUERRIEN I Çıı:v. Ertuğrul Tokdemir / 170 SAYFA
Sürıneneja Son
MARIE HADDOU I Çcv. Alev Er / 206 SAYFA
Hasta Haklan
ŞÜKRÜ HATUN I 169 SAYFA
Ortaçağ Felsefesi
EDOUARD JEAUNEAU I Çıı:v. Betül Çotuksöken / 134 SAYFA
tletişimin Dünyasallaşması
ARMAND MATTELART / Çcv. Halime Yücel I 144 SAYFA
iletişim'den A
B A Ş V U R U o t z t s t
Reklamcılık
Kavramlar, Kararlar, Kurumlar
FÜSUN KOCABAŞ - MÜGE ELDEN / 239 SAYFA
Bizans Tarihi
PAUL LEMERLE / Çev. Galip Üstün / 135 SAYFA
Depresyon
Hüzünden Melankoliye
LEVENT METE / 128 SAYFA
Şizofreni
En Uzak Ülke
LEVENT METE / 136 SAYFA
Türkiye'de Anayasalar
TAHA PARLA / 1 76 SAYFA
Şamanizm
MICHEL PERRiN I Çcv. Bülent Anbaş / 144 SAYFA
Kriz Yönetimi
Halkla tlişkiler Açısından Bir Değerlendirme
AYLIN PIRA - ÇISIL SOHODOL / 288 SAYFA
Migren
OLIVER SACKS I Çev. Devrim Toksöz - Erhun Yücesoy
415 SAYFA
Otistik Çocuk
Dahi mi, Engelli mi?
ISMAIL TUFAN / 244 SAYFA
Eski Mısır
JEAN VERCOUTTER I Çev. Emine Çaykara / 1 25 SAYFA
Kurum Kültürü
Z. BERiL AKINCI VURAL / 204 SAYFA
Tıp Eğitimi
Toplum Sağlığına Bir Köprü
CEM TERZi / 183 SAYFA
Erkekler Kadınlardan
Neden Korkar
JEAN COURNUT Çev. Bülent Anbaş / 288 SAYFA