Professional Documents
Culture Documents
Ruminant Besleme
Ruminant Besleme
Ruminant Besleme
⁃ Yeni doğanlarda ilk iki bölme rumen ve retikulum az gelişmiş omasum ve abomasum
daha fazla gelişmiş
⁃ Yemin ruminasyon süresi o yemin fiziksel özelliği ve ham sellüloz içeriği ile doğrudan
ilişkilidir
⁃ Fermantasyon sonucu oluşan uçucu yağ asitleri rumen pH sını düşürse de normalde
rumen pH sı 5.5-6.5 olmalıdır
⁃ Genç bitkilerdeki selüloz olgunlaşmış bitkilerdekine göre çok daha rahat parçalanabilir
⁃ Bunun sonucu oluşan son ürünler ise ya amino asit sentezinde ya da uçucu yağ asitleri
sentezinde kullanılır
⁃ Proteinlerin parçalanması sonucu oluşan en önemli ürün amonyak(NH3) uçucu yağ
asitleri ve CO2 dir
⁃ Korunmuş proteinler balık unu kazein soya küspesi gibi proteince zengin yemler
teknolojik olarak formaldehit tannin ve ısı ile muamele edilerek rumende parçalanma oranları
düşürülmekte ve gerçek midede enzimatik olarak sindirilebilmektedir
⁃ Korunmuş proteinler yüksek verimli inekler için kullanılır ve aşırı amonyak oluşumu
sonucu karaciğere yapılan baskıyı azaltmak amacıyla yararlanılır
⁃ Amino asitler asıl ince bağırsaktan emilir ama ön mide gerçek mide ve kalın
bağırskatan da az miktarda emilimleri vardır
⁃ 15 karbonlu yağ asitleri başta olmak üzere 13,15,17 karbonlu yağ asitleri mikrobiyal
yolla sentezlenmektedir
⁃ %30-40 ı CH4
⁃ Çiftlik hayvanlarının besin madde ihtiyacı günlük besin madde ihtiyacı veya tükettikleri
yemdeki konsantrasyonu olarak iki şekilde belirlenmektedir
⁃ Tüketilen besin maddelerinin sindirim ve emilimi besin maddelerinden optimum
yararlanma belirli miktar kuru madde tüketimine bağlıdır
⁃ Genel olarak çevre sıcaklığının düşmesi yem tüketiminin artmasına yükselmesi ise
yem tüketiminin düşmesine neden olur
⁃ Tek midelilerde yüksek rasyon selüloz oranı yem tüketimini olumsuz etkilerken
ruminantlarda da aynı etki görülmektedir
⁃ Rasyonda aşırı protein bulunması buna karşın yetersiz enerji düzeyi ruminal dengeyi
bozduğundan yem tüketimini doğrudan etkiler
⁃ Sindirim sistemi kapasitesi yemlerin parçalanma ve geçiş oranı yemin fiziksel formu
yemleme sıklığı ve süresi de yem tüketimini etkiler
⁃ Sindirim sisteminin dolu olması tokluk hissini doğurduğundan yem tüketiminin fazla
ya da az olmasına sebep olur
⁃ Hormonal etkilerin yanı sıra özellikle ileri gebelikte hayvanlarda yem tüketimi mide
büyüklüğünün etkisi altındadır
⁃ Geçiş oranı: yemin sindirilmeyen kısımlarının gübre ya da sindirim sisteminin belirli bir
kesiminde gözükmesi için gerekli süreye denir , geçiş oranı ne kadar yüksek olursa yemin sindirim
kanalında oyalanma süresi o nispette azalır
⁃ Parçalanma oranı: bir yemin besin maddelerinin belirli bir süre içerisinde parçalanma
miktarını vermektedir
⁃ Yemin fiziksel formu veya partikül büyüklüğü yem tüketiminde etkilidir
⁃ Yemleme sıklığının arttırılması yem verme şekli ve rasyonun yapısına bağlı olmakla
beraber kuru madde tüketiminin artmasına yol açar
⁃ Yaşamın devamı için gerekli en düşük enerji seviyesine bazal metabolizma denir
⁃ Vücut sıcaklığını aynı düzeyde tutmak için en iyi çevre sıcaklığı 15-15.5 C
⁃ Yaşama payı enerji ihtiyacı hayvanın enerji bakımından dengede tutulmasını sağlayan
enerji miktarı olarak tanımlanır
⁃ Yaşama payı enerji ihtiyacı bazal metabolizma enerji ihtiyacından daima daha
yüksektir
⁃ Yaşama payında protein ihtiyacı minimum olarak idrar ve gübre ile atılan nitrojen
miktarı kadardır
⁃ Koyunlarda yün büyümesi de olduğundan dolayı yaşama payı protein ihtiyacı daha
fazladır
⁃ Her 1 kg kuru madde tüketimi için geviş getiren büyükbaş hayvanlarda 4-6 litre ,
koyun ve atlarda 2-3 litre , domuzlarda 6-7 litre suya ihtiyaç vardır
⁃ Verilecek su temiz 10-15 C de olmalı
⁃ Eşeysel faaliyetler üzerinde etkisi olan hipofiz bezi normal fonksiyon yapamayarak
gonadotrop hormonların dişide yumurtalık erkekte testis üzerine olan etkileri aksar
⁃ Yetersiz besleme dişi hayvanlarda gebelik sürersinin uzamasına doğan yavrunun canlı
ağırlığının düşmesine neden olmaktadır
⁃ Yetersiz besleme kadar aşırı besleme de üreme üzerine olumsuz etki yapar
⁃ Aşırı besleme sonucu dişilerde hipofiz bezinin anormal faaliyeti sonucu yumurtalar
yağlanır bu nedenle döl tutma oranı düşer
⁃ Yeteri kadar esansiyel amino asit içermeyen karma yemlerle beslemede döl tutma
oranının düştüğü yavru atmalar ortaya çıktığı doğan yavrular da zayıf ve cılız oldukları saptanmıştır
⁃ Linoleik linolenik ve araşidonik asit gibi esansiyel yağ asitleri yetersizliği döl verimini
düşürür
⁃ Dişilerde kızgınlık gecikir yumurta oluşumu aksar gebe hayvanlarda fötüs ve uterus
büyümesi gecikir zayıf ve cılız yavrular doğar çoğu zaman da yavru atmalar görülür
⁃ Dişilerde ise vajina ve döl yatağının sümüksel örtü tabakasının özelliğini değiştirmekte
keretinleşmeye neden olur döllenme oranı düşer döllenen yumurtanın gelişimi aksar ve ölü doğum
meydana gelir
⁃ Fetüs büyümesi gebelik boyunca devam eder ancak en hızlı büyüme gebeliğin son
devresinde meydana gelir
⁃ Gebelik süresi sığırda ortalama 285 gün bu süre sonunda uterus fetüsle beraber 75-80
kg olur
⁃ Fötüs en fazla ağırlık artışını gebeliğin son 1/3 ünde sağlamakta ve toplam ağırlığın
%65 ini bu dönemde kazanmaktadır
⁃ Özellikle gebeliğin son aylarındaki yeteriz besleme çok daha etkili ve önemlidir
⁃ Doğumdan 4-6 hafta öncesine kadar olana 1. Periyot denir protein ihtiyacı 2. Periyoda
oranla daha düşüktür
⁃ Gebeliğin son 2 ayına kadar protein ihtiyacı önemli miktarda değildir son 2 ayında ise
yaşama payı ihtiyacına 500 kg canlı ağırlık için 88 g sindirilebilir protein eklenmesi önerilir
⁃ Fötüs ve uterusta gebeliğin son 6 haftasında enerji birikimi günde 500-1000 kcal ye
kadar yükselir
⁃ Koyun ve keçilerde aşımdan 4 hafta önce başlanarak aşımdan sonra 2 hafta daha
sürdürülen özel besleme Flushing olarak tanımlanır
⁃ Süt verimi çok yüksek olan hayvanlarda gebeliğin son döneminde yeteri kadar Ca
tüketilmemesi halinde doğumdan sonra kan Ca seviyesinin düşmesi sonucu Süt Hümması
(Hipokalsemi) ortaya çıkar
⁃ Gebeliğin son aylarında vitamin A bakımından zengin besleme yavru gelişimi yanısıra
Vitamin A ca zengin kolostrum elde edilmesini de sağlamaktadır
⁃ Gebeliğin son aylarında fötüsün iskelet gelişimi için vitamin D ye gereksinim hızla
artmaktadır
⁃ Damızlıklarda aşırı besleme ve kısa sürede cinsi olgunluğa ulaşma hiçbir zaman
istenilmez
⁃ Fazla aşımda kullanılan boğalara her aşım için 50-100 g sindirilebilir protein eklenmesi
toplam sindirilebilir protein miktarının 2000 gramı geçmemesi önerilir
⁃ Büyüme kalıtsal bir özellik taşımakla beraber iyi bakım ve besleme ile büyüme
hızlandırılabilir
⁃ Kalıtsal özellik değiştirilmedikçe nasıl bir besleme yapılırsa yapılsın belirli sınırın
üzerine çıkılamamaktadır
⁃ Hayvanlar ilk dönemlerde en hızlı büyüme iskelet dokuda görülmekte bunu kas doku
izler
⁃ Organizmada yağ dokunun artışı hiçbir zaman bir büyüme olarak kabul edilmez
⁃ Endojen amino asitlerden arginin sistin glutamik asit prolin serin ve tirosin gelişmeyi
hızlandıran amino asitlerdir
⁃ Genç hayvanlarda tüketilen enerjinin büyük bir kısmı gelişme için yaşlı hayvanlarda ise
tüketilen enerjinin çoğu yaşama payında kullanılmaktadır
⁃ Fosfor yumuşak doku oluşması ve iştah üzerine etkide bulunarak büyümeyi indirekt
olarak etkiler aynı durum kalsiyum ve vitamin D için de geçerlidir
⁃ Yoğun yemler sarı mısır hariç çok az vitamin A içerir bu nedenle genç hayvanların
yoğun yemlerine %5-10 arasında bol yapraklı yonca kuru otu karıştırılmalıdır.
⁃ Buzağılarda ilk haftalarda sindirim aynen tek mideli hayvanlarda olduğu gibidir
⁃ Yeni Doğan buzağılar bitkisel proteinlerle süt dışındaki diğer hayvansal proteinleri iyi
bir şekilde değerlendiremezler
⁃ Karbonhidrat sindirimi için gerekli pankreas amilazı ilk haftalardan itibaren yavaş
yavaş yükselmeye başlamaktadır
⁃ Yeni Doğan buzağıda gerçek mide abomasum mide fonksiyonu görülür ön mide yavaş
yavaş gelişmeye başlar
⁃ Rumen gelişime hızı tüketilen kuru yem miktar ve çeşidine göre değişir
⁃ Rumendeki sindirim fonksiyonlarını belirleyen en önemli nitelik Rumen papillalarıdır
⁃ Kolostrumun bir defada ve fazla verilmesi tehlikelidir ilk günlerde 2 den fazla öğünde
içirilmelidir
⁃ Buzağılar en az 4 haftalık olana kadar yağlı süt verilmeli 5. Veya 8. Haftadan itibaren
sütten kesilebilirler
⁃ Buzağıların yağlı sütle beslenmesinde buzağılara kendi ana sütleri içirilmesi tercih
edilmelidir
⁃ 3-4 gün yağlı sütle beslemeye devam edilmeli yavaş yavaş süt ikame yemine
geçilmelidir
⁃ Buzağılar her 1 kg canlı ağırlık için yaşama payı sindirilebilir protein gereksinimi 0.6 g
sindirilebilir enerji gereksinimi de 47 kcal
⁃ Her 1 kg ağırlık artışı için 0.16 g sindirilebilir protein ve 3.3 kcal sindirilebilir enerjiye
gerek duyulur
⁃ Doğumu takip eden 2-4 hafta içinde kuzular doğum ağırlığının 2 katına ulaşır
⁃ Rumen gelişimi için 2. Haftadan itibaren iyi kaliteli kuru ot kuru yonca ve yoğun yem
karması verilmeli