Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

YENİ TÜRK EDEBİYATI

VİZE ÖDEVİ

MUHAMMAD SALAFUSH SHALİH


B190206551
1. Yukarıda verilen beyitlerin öncelikle veznini bulup taktisini yapınız. Beyitlerdeki
bilinmeyen kelimelerin anlamlarını yazınız. Beyitleri Türkiye Türkçesinde yazıp her
beyiti en az bir paragraf olabilecek biçimde kendi cümlelerinizle dönemin zihniyeti
açısından kendi cümlelerinizle yorumlayınız.

Gö rüp ah kâ m-ı as rı mün ha rif sıdk‿u se lâ met ten


• ― ― ―/ • ― ――/ • ― ――/ •― ― ―
Çe kil di kiz ze t ü ik bâl i le bâ b-ı Hü kû met' ten
• ―― ― / • ―――/ • ― ――/ • ― ― ―

U san maz ken di ni in san bi len ler hal ka hiz met ten
• ― ― ―/ • ―――/ • ― ― ―/ • ― ― ―
Mü rüv vet- men d‿o lan maz lû ma el çek mez i ân et ten
• ― ― ―/ • ― ― ―/ • ―――/ • ―― ―

Ha kir‿ol duy sa mil let, şa nı na nok san ge lir san ma


• ― ――/ • ― ――/ • ― ― ―/ • ― ― ―
Ye re düş mek le cev her sâ kı tol maz kad r‿ü kıy met ten
• ― ― ―/ • ― ― ―/ • ― ― ―/ • ― ― ―

Vü cû dun kim ha mî r-i mâ ye si hâ k-i va tan dan dır


• ― ― ―/ • ― ――/ • ―― ―/ • ― ― ―
Ne gam râ h-ı va tan da hâ k‿o lur sa cev r‿ü mih net ten
• ― ――/ • ―――/ • ― ― ―/ • ― ― ―
He mân bir fey z-i bâ kî ter k‿e der bir zev k-i fâ ni ye
• ― ― ―/ • ―――/ • ― ― ―/ • ―――
Ha yâ tın kad ri ni â li bi len ler hüs n-i şöh ret ten
• ―― ―/ • ― ― ―/ • ― ――/ • ― ――
Açıklaması:

çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerek


kendi arzumuz ve saygınlığımız ile devlet kapısından ayrıldık.

kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz,


mürüvvet sahibi olanlar zavallılara yardım etmekten kaçınmaz.

eğer millet, hor görülmüşse onun şanına bir eksiklik geleceğini sanma;
yere düşmekle cevher, değerinden özünden birşey kaybetmez.

vücudun mayası, vatan toprağıdır;


bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, en küçük bir üzüntü duyulmaz.

dünyada zalimin yardımcısı, aşağılık kimselerdir;


insafsız avcıya hizmetten zevk alan ancak köpektir.

hayatın değerini şöhretin güzelliğinden üstün tutanlar ile


geçici zevklere ebedî feyiz tercih edilir.

BİLİNMEYEN KELİMELER:

Ahkâm: Hükümler, kānunlar, emirler, buyruklar hamîr: Hamur, maya

Ikbâl: mutluluk râh: yol

Mürüvvet: İnsanca davranma, insanlık Hemân: derhal

Noksan: Eksiklik bâkî: ölümsüz

Sâkıt: Düşen, düşmüş şöhret: meşhurluk


YORUM:

Liderler olarak herkese adil davranabilmeliyiz, kendi rızamızla lider oluruz. Liderler olarak
bizler de küçük insanların haklarını almamalıyız çünkü sonuçta halkın zevki liderlerin de
zevkidir. Küçük insanlara adaletsiz davranırsak, lider olmanın onurunu ve şerefini
kaybedeceğiz.

2. “ … eski şiirin paradoksal tarafı, son derece kelimeci olmasına ve baştan aşağı kelime
zevkini idare etmesine rağmen hakiki dil zevkine bir türlü varamamasıdır.”
Tanpınar’ın bu ifadeleri ışığında eski edebiyat ve yeni edebiyat kavramlarını
karşılaştırınız.

CEVAP: Eski en şaşırtıcı tarafı lafız ve mana sanatlarının arasında gidip gelen bir şiir
telakkisinin emrinde başka dillere ait bütün incelikleri, dilin de hasınca yabancı birnazım
sistemi ile beraber bir lezzet vasıtası olarak almasıdır. Eski şiir dilimizi iyi bilenler için hakiki
bir zevktir. Fakat manasına dikkat ettiğimiz bu anda bu zevkin yerini ister istemez bütün bu
beyhude gayrete ve ciddiliğe acıyan bir gülümseme alır. Tekrar edelim, eski edebiyat her
noktası birbirine cevap veren kapalı, yukarıdan aşağıya doğru düzenlenmiş bir alemin
ifadesidir.

3. Ders kapsamında okuduğunuz Muhayyelat adlı eseri masal ve roman karşılaştırması


yaparak yorumlayınız.

CEVAP: Eserin, yazıldığı devir itibarıyla batı edebiyatına ait modern hikaye ve romanla
henüz tanışılamamışken, teknik ve anlatım yönünden yeni izler taşıması yazarın birkaç
yabancı dile vakıf oluşu ve yurt dışı görevleriyle ilgili olmalıdır. Ayrıca eserin malzemesini
oluşturan hikaye ve konuların büyük ölçüde Binbir Gece ve Binbir Gündüz hikayelerinden
alındığı, bundan başka Lami'nin İbretnüması gibi eserlerden de faydalandığı belirtilmektedir.
4. 1839’dan sonra gazete ve gazetecilik ile ilgili gelişmeleri yorumlayınız.

CEVAP: II. Mahmut döneminde, modernleşmenin önemli bir aracı olarak ilk gazete de
çıkar; Takvim-i Vekayi (1831). Başyazar Esat Efendi, gazeteciliği “geleneksel vak’a
yazarlığının modern şekli” diye tanımlar. Genellikle resmi haberleri yayınlayan gazete’de,
kişişel düşünce ve görüşler fazla önemsenmediğinden Sultan’ın ziyaretleri, nişan törenleri,
Asakir-i Mansure-i Muhammedi’deki ilerlemeler, askerlik eğitimi, iç isyanların bastırılması
ve Avrupa’daki bilimsel gelişmelerle ilgili habelere daha öncelikli yer verilmektedir. Bu
gazete, önemli bir zinhiyet değişiminin bir göstergesi olacak ve daha sonraki gazeteleri
müjdeleyecektir. İlk özel gazeteyi İngiliz misyosundan William Churchill Ceride-i Havadis
(1840) adıyla çıkarır. İlmi, ahlaki ve edebi içeriğyle her ne kadar vaktin “üdeba”sını başına
toplasa da gazetenin asıl çıkış amacı İngilizierin ekonomik ve siyasi çıkarlarına yönelik bir
kamuoyu oluşturmak idi. Zira 1830-1837 yılları arasında İstanbul’da İngiliz elçiliği yapmış
olan David Urguhard, yaptığı araştırmalar sonucu zengin hammade kaynakları ve geniş bir
pazara sahip Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiliz çıkarları için yararlı olacağını Kraliyet
ailesine rapor etmişti. Nitekim, bu yılları takiben İngiliz sanayisinin hammade ihtiyacı,
Osmanlı İmparatorluğu’ndan karşılanacak ve İngiliz mallarının sürümü, -Osmanlı saniyinin
iflası pahasına- artacaktı. Türk gazeteciliğinin özel alandaki ilk başarısı Tercüman-ı
Ahval’dir. 1860’da Agah Efendi ‘nin çıkardığı ama büyük oranda Şinasi’nin yönettiği
gazetede, ilk tiyatro eserimiz Şair Evlenmesi detefrika edilmiştir. Aydın-halk buluşmasını
sade bir Türkçe etrafında toparlamaya çalışarak Türk sanat ve düşünce yaşamının
gelişmesinde, Türkçe’nin itibarının artmasında öncü bir rol üstlenen Tasvir-i Efkar-ı 1865’ten
itibaren iki yıl da Namık Kemal çıkamıştır. Ali Suavi’nin İstanbul’da çıkardığı ama
Londra’ya gittikten sonra oraya taşıdığı Muhbir (1867), Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın
Londra’da kurdukları Hürriyet (1868), Namık Kemal’in İstanbul’da çıkardığı ve düşünce
yazılarını yayınladığı İbret (1871), Ahmet Mihat’ın Devir (1872) adlı gazetelerini bilgiyi
toplumsallaştırmak, halkın düşüncelerini yansıtmak, halka yararlı bilgiler vermek ve onları
ülke sorunlarına karşı daha duyarlı kılabilmek için üstlendikleri rolle Osmanlı/ Türk
modernleşmesinin önemli araçları saymalıyız.

5. Tanzimat Dönemi edebiyatının zihniyetini kendinize göre yorumlayınız. (En az bir


sayfa)
CEVAP: Tanzimat'tan günümüze kadar süregelen ve yazınsal anlamda yaygın ve derin
etkileşim örüntüleri içeren bir dönemin adıdır. Bu dönemde Türkçe, hiçbir devirde olmadığı
kadar geniş kitlelerin sesi olarak yazılı metinlere akmaya başladı. Yaşanan büyük değişim ve
dönüşüm hamleleri, önce dilde tanımlanıyor sonra yine dil aracılığıyla metinleşerek
toplumsal tabana yayılma olanağı buluyordu. Matbaanın gecikmeli de olsa bu gibi, sanatçı ve
eser sayısının eksiyle kıyaslanmayacak derecede artmasına da neden oldu. Yeni Türk
Edebiyat kavram olarak böylesine büyük ve muazzam bir oluşa karşılık gelirken, bu alanda
bütünsel anlamda yapılan çalışmaların aynı oranda sorunlar/tartışmalar içerdiğini de gözden
uzak tutmamak gerekir.

You might also like