“O ve onun gibiler, partinin gerçekten umursamadığı şeylerle
ilgilenirlerdi: insan yaşamının değerleri, insani bağlar, ahlaki sorumluluklar. Bunlar onlar için düşük seviyeli kavramlardı; bu nedenle de, o seviyeye düşmemeleri için halka karşı gözdağı verilirken bunlar üzerine durulmazdı. Ama gözdağları işe yaramıştı; parti üyesi olmayan insanlar artık bu tür şeyler hakkında konuşmaktan korkar hale gelmişlerdi. Onların konuşmaları, son derece yüzeysel ve dikkatle ölçülmüş olurdu, çünkü bilinçsizce, en hafifinden bir suç işlemekten korkarlardı. Zihinsel bağımsızlığın olmadığı bir dünyada, fikirlerin ifadesi de özgür değildir.” - 1984