Orhanlı - İddianame

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 755

Soruşturma no: 2016/83834

G İ R İ Ş

15.07.2016 günü gece 22.00 - 23.00 saatleri arasmda sosyal medyada "Türk
Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğu, bu
bağlamda İstanbul ilinde Boğaziçi ve Fatih Sultan M ehmet Köprülerinin asker kişiler
tarafından geçişe kapatıldığı, İstanbul ve Ankara illerinde savaş uçaklarının alçaktan
ııçıış yapmaya başladıkları, Ankara ilinde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Karargah
binası çevresinde silah sesleri duyulduğu, İstanbul Atatürk Havalimanının tanklarla
gelen askerler tarafından ele geçirildiği, bir gnıp asker kişinin zırhlı araçlarla Sabiha
Gökçen Havalimanına doğnı ilerledikleri" yolunda bir takım haberlerin yayıldığı
görülmüş ve Cumhuriyet Başsavcılığımızea soruşturma başlatılmıştır.
Aynı gece İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmış ve darbe girişimine
katılan tüm asker şahısların yakalanarak gözaltına alınmalan, mevcutlu olarak
Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri istenilmiştir.
Soruşturma için yazılan bu yazı gece saat 01.30 sıralarında İl Emniyet
Müdürlüğüne faks yolu ile iletilmiştir.

15 Temmuz 2016 tarihindeki kalkışma esnasında yurt genelinde meydana


gelen olaylara kısaca göz atıldığında;

15.07.2016 günü saat 22.05 sıralarında Ankara’da savaş uçaklarının alçak


uçuş yapmaya başladıkları, havalanan helikopterler ile bazı kamu binalarına saldın
gerçekleştirildiği, savaş uçaklan ve helikopterlerden kamu binalarına ateş açıldığı,
Ankara Yenimahalle'deki Milli İstihbarat Teşkilat binalarının askeri birliklerce
kuşatıldığı, MİT görevlileri ile kuşatmayı yapan askeri birliklerin çatışmaya girdikleri,
aynı şekilde bazı zırhlı birliklerin Ankara’da kritik kamu kuramlarını kuşattığı, Ankara
Gölbaşı’nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığının bombalandığı, Emniyet İstihbarat
Daire Başkanlığı binasına hava saldınsı yapıldığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının
zırhlı birliklerce kuşatıldığı,
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kuşatıldığı ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
ile bazı kamu görevlilerinin rehin alındığı, Ankara ilinde bulunan Genelkurmay
Başkanlığı karargahında çatışma çıktığı, bir kısım askeri personelin rehin tutulduğu,
Genelkurmay Başkanlığına ait internet sitesinde basın açıklaması yapıldığı, darbenin
gerekçesinin üç (3) sayfa basın açıklaması şeklinde kamuoyuna duyurulduğu, tüm
Bakanlıklara “Harekat Yıldırım ” öncelik dereceli, gizli 152215C TEM 16 tarih saat
gruplu, YSK 26702250 - 1920 - 97480 - 16 PER. PL. YNT. D. GEN. AMİRAL/1 dosya
numaralı mesaj formunun “Yurtta Sulh Konseyi Başkanı” imzası ile gönderildiği, illere
sözde sıkıyönetim komutanları atandığı, sıkıyönetim mahkemelerine görevlendirmeler
yapıldığı (Askeri Savcı ve Hâkim), diğer atamalar başlığı altında Kuvvet Komutanlıkları,
Genelkurmay Başkanlığı ve diğer askeri makamlar için atama listeleri hazırlandığı,
Bir grup askerin Boğaz Köprüsü’nü tek yönlü olarak trafiğe kapattığı, saat

1
Soruşturma no: 2016/83834

22.10 sıralarında Türkiye genelinde birçok kamu binası önünde asker ve polisin karşı
karşıya gelmeye başladığı, Ankara'da MİT binası ve Genelkurmay Başkanlığı
Karargâhına helikopterden ateş açıldığı, saat 22.35 sıralarında Atatürk Havalimanı’na
askerlerin tankla geldikleri ve kontrol kulesine girdikleri, saat 23.10 sıralarında Başbakan
Binali Yıldınm'ın olayları "kalkışma" olarak niteleyen açıklama yaptığı, Türk ordusu
içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurduğu, Mecliste grubu
bulunan tüm partilerin darbe girişimini kınadıkları,

— Saat 23.25 sıralarında Facebook ve Tvvitter başta olmak üzere sosyal


medyaya erişimin engellendiği, erişim engelinin kısa bir süre sonra kaldırıldığı, saat
23.45 sıralarında Darbe girişimi yapan grubun TSK'nın akredite gazetecilerle iletişim için
kullandığı e - posta hesabından "kontrolün ta m olarak ele alındığına" dair mesaj
gönderdiği,

Saat 23.50 sıralarında TRT merkezi başta olmak üzere Ankara'nın dört bir
yanından güçlü patlama sesleri geldiği, darbe girişimine tepki gösteren vatandaşların
sokaklara dökülmeye başladığı,

16 Temmuz 2016 günü saat 00.15 sıralarında darbe girişiminde bulunan


asker kişilerin TRT binasını basarak bir spikere açıklama okuttukları,

— Bu açıklamada;
"Bu metnin, Tüm Türkiye Cumhuriyeti kanallarında yayınlanması Tiirk Silahlı
Kuvvetleri'nin bir isteği ve emridir Türkiye Cıımhuriyeti'nin değerli vatandaşları,
sistematik bir şekilde sürdürülen Anayasa ve Kanun ihlalleri devletin temel nitelikleri ve
hayati kurum lamım varlığı açısından önemli bir tehdit haline gelmiş Tiirk Silahlı
Kuvvetleri de dâhil olmak iizere devletin tiim kurum lan ideolojik saiklerle dizayn
edilmeye başlanmış ve dolayısıyla görevlerini yapamaz hale getirilmiştir
Gaflet, dalalet hatta hıyanet içerisinde olan Cumhurbaşkanı ve hükümet
yetkilileri tarafından temel hak ve hürriyetler zedelenmiş, kuvvetler ayrılığına dayalı laik
ve demokratik hukuk düzeni fiilen ortadan kaldırılmıştır Devletimiz, uluslararası
ortamda hak ettiği itibarını yitirmiş ve evrensel temel insan haklarının göz ardı edildiği,
korkuya dayalı otokrasi ile yönetilen bir ülke haline getirilmiştir İdarenin aldığı hatalı
kararlar ile mücadeleden geri durduğu terör, tırmanarak birçok masum vatandaşın ve
teröristle mücadele eden güvenlik görevlilerimizin hayatına m al olmuştur
Bürokrasi içindeki yolsuzluk ve hırsızlık ciddi boyutlara ulaşmış, ülke sathında
bununla mücadele edecek hukuk sistemi işlemez hale getirilmiştir
Bıı ahval ve şerait altında yüce Atatürk'ün önderliğinde milletimizin olağanüstü
fedakârlıklar ile kurduğu ve bugünlere getirdiği Cumhuriyetimizin koruyucusu olan Tiirk
Silahlı Kuvvetleri Yurtta Sıdh Cihanda Sulh ilkesinden hareketle vatanın bölünmez
bütünlüğünü milletin ve devletin bölünmez bütünlüğünü devam ettirmek,
Cumhuriyetimizin kazammlarımn karşı karşıya kaldığı tehlikeleri bertaraf etmek, hukuk
devleti önündeki fiili engelleri ortadan kaldırmak, milli güvenlik tehdidi haline gelmiş
olan yolsuzluğu engellemek, terörizm ve terörün her türlüsü ile etkin mücadele yolunu
açmak, temel evrensel insan haklarını mezhep ve etnisite ayrımı gözetmeksizin tiim

2
Soruşturma no: 2016/83834

vatandaşlarımız için geçerli kılmak laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesi üzerine
oturan Anayasal düzeni yeniden tesis etmek, devletimizin ve milletimizin kaybedilen
uluslararası itibarını yeniden kazanmak, uluslararası ortamda barış, istikrar ve huzurun
temini için daha giiçlii bir ilişki ve işbirliğini tesis etmek maksadıyla yönetime el
koymuştur
Devletin yönetimi, teşkil edilen Yurtta Sulh Konseyi tarafından deruhte
edilecektir Yurtta Sulh Konseyi, BM, NATO ve diğer tiim uluslararası kuruluşlar ile
oluşturulmuş yükümlülükleri yerine getirecek her türlü tedbiri almıştır
Meşruiyetini kaybetmiş siyasi iktidara görevden el çektirilmiştir
Vatana ihanet içerisinde bulunan tiim kişi ve kuruluşların en kısa zamanda
ulusumuz adına hakkaniyet ve adaletle karar vermeye yetkili mahkemeler önünde hesap
vermesi temin edilecektir.
Tiim yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir İkinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma
yasağı uygulanacaktır Vatandaşlarımızın kendi güvenlikleri için bıı yasağa hassasiyetle
uymaları önem arz etmektedir Havaalanları, sınır kapıları ve limanlardan yurtdışı
çıkışlarına yönelik ilave tedbirler getirilmiştir D evlet düzeninin en kısa zamanda tesis ve
idamesi için her türlü tedbir alınmış ve uygulanmaktadır
Hiçbir vatandaşımızın zarar görmesine müsaade edilmeyecek, kamu düzeninin
bozulmasına fırsat verilmeyecektir Hiçbir ayrım yapılmaksızın tiim vatandaşlarımızın
ifade özgürlüğü, mülkiyet hakkı, evrensel temel, hak ve hürriyeti, yurtta sulh konseyinin
teminatı altındadır Yurtta sulh konseyi iiniter devlet yapısı içinde dil din etnik köken
ayrımı yapmaksızın toplumun tiim kesimlerini kapsayacak bir anayasa hazırlanmasını en
kısa zamanda sağlayacaktır
Çağdaş, demokratik, sosyal, laik, hukuk ilkelerine dayalı anayasal diizen tesis
edilene kadar yurtta sulh konseyi ulusumuz adına her türlü tedbiri alacaktır
Tiim vatandaşlarımıza saygıyla duyurulur Yurtta Sulh K onseyi." peklinde
ifadelere yer verildiği,

Milli Savunma Bakanının bildiriyi "korsan bildiri" olarak nitelendiren bir


açıklama yaptığı,

Saat 00.37 sıralarında Cumhurbaşkanının FaceTıme üzerinden CNN Türk


kanalına demeç verdiği, darbe girişimini "silahlı güçler içerisindeki küçük bir azınlığın
kalkışması" olarak nitelendirdiği, vatandaşlardan hükümete destek için sokağa
çıkmalarını istediği,

Saat 01.10 sıralarında Sikorsky tipi askeri helikopterin TÜRKSAT uydu


istasyonunu vurduğu, saat 01.21 sıralarında İçişleri Bakanı Efkan ALA'nın Genelkurmay
Başkanlığı, TSK ve polisin ülkedeki darbe girişimine müdahale ettiğini açıkladığı ve
darbe planlayıcılarım “çete ” olarak tanımladığı,

Saat 01.40 sıralarında bazı asker kişilerin Boğaziçi Köprüsü’nü geçmeye


çalışan protestocuların üzerine ateş açtığı, Camilerden sela okunduğu ve halka darbe
girişimine karşı sokaklara çlkma çağrısı yapıldığı,

3
Soruşturma no: 2016/83834

Saat 02.21 sıralarında Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü de vuran ve en az 17


polisin şehit olmasına neden olan askeri helikopterin Gölbaşı'nda düşürüldüğü,

Saat 02.25 sıralarında Taksim Meydam’nda mevzilenen bir grup asker


kişinin giderek sayıları artan protestocuları dağıtmak için havaya ateş açtığı,

Saat 02.50 sıralarında F-16'lar ve askeri helikopterlerin TBMM binasını


vurmaya başladığı, Meclisin giriş kapılan yakınlarına sabaha kadar toplam 4 bomba
atıldığı, milletvekilleri ve basın mensuplarının sığınağa geçtikleri,

Saat 03.23 sıralarında Hürriyet Gazetesi otoparkına inen bir grubun havaya
ateş açmak ve güvenlik görevlilerini yere yatırmak suretiyle binaya girdikleri, bir
subayın, "Ateş etmekten çekinmeyin" diye bağırdığı, asker kişilerin hurriyet.com.tr
çalışanlan da dâhil olmak üzere herkesi zorla dışan çıkardığı, CNN Türk stüdyolarına ve
rejiye müdahale ettiği,

Saat 04.07 sıralarında Cumhurbaşkanının Atatürk Havalimam'nda kendisini


karşılayan kalabalığa bir konuşma yaptığı ve "Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet
hareketidir Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler " şeklinde sözler söylediği,

Saat 05.02 sıralarında Cumhurbaşkanlığından "Tehlike heniiz geçmiş değil.


Millet sokaklarda olduğu ve vatanına sahip çıktığı müddetçe darbeci hainler bıı aziz
millete diz çöktüremeyecek." şeklinde açıklama yapıldığı,

— Saat 05.10 sıralarında Doğan Medya Center'ı basan askerlerin polis


taralından gözaltına alınmasıyla hurriyet.com.tr, CNN Türk, Kanal D ve DHA
çalışanlarının binaya dönmeye başladıkları,

Saat 06.26 sıralarında Cumhurbaşkanlığı külliyesi çevresinden dumanlar


yükseldiği,

— Saat 06.42 sıralannda Boğaz Köprüsündeki askerlerin teslim olduğu,

Saat 07.52 sıralarında Genelkurmay karargâhından çıkan bir tanktan, barikat


olarak bekleyen kamyonlara ateş açıldığı, saat 08.04 sıralarında Harbiye Ordu Evi ve
TRT Radyo binasının polis taralından kontrol altına alındığı,

Saat 08.11 sıralarında İstanbul'da uçak, metro ve vapur seferlerinin yeniden


yapılmaya başlandığı, saat 08.16 sıralarında gece boyunca tanklarla kapatılan Boğaziçi
Köprüsünün askerlerin teslim olmasının ardından kısmen trafiğe açıldığı,

Saat 08.43 sıralarında Boğaziçi köprüsünün terkedilen tankların çekilmesi


için çift yönlü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün ise Avrupa yakası istikametine trafiğe
kapatıldığı,

4
Soruşturma no: 2016/83834

Saat 08.55 sıralarında rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve


Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın kurtarıldığı,

Saat 09.33 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi'nde 80 öğrencinin gözaltına


alındığı, saat 09.45 sıralarında Genelkurmay Karargâhındaki 200'e yakın silahsız er -
erbaşın teslim oldukları,

— Saat: 09.56 sıralarında Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün trafiğe açıldığı,


saat 10.07 sıralarında Genelkurmay Başkanlığından çıkan 700'e yakın silahsız er ve
erbaşın polise teslim olduklan,

Saat 11.01 sıralarında Genelkurmay Başkanı Vekili Orgeneral Ümit


Dündar'ın "Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarım ız ve TBMM, TSK ile ta m
bir dayanışm a içinde dem okrasinin ve hukukun yanında y e r alarak bu darbe
girişimini önlemiştir." şeklinde bir açıklama yaptığı,

— Saat 12.10 sıralarında İstanbul'u da kapsayan Marmara Bölgesi üzerindeki


hava sahasının görerek uçuş yapan tüm sivil hava araçlarının uçuşuna kapatıldığı,

— 15.07.2016 - 16.07.2016 tarihlerinde diğer bazı illerde de benzer askeri


hareketliliklerin yaşandığı anlaşılmıştır.

FETÖ / PDY suç örgütü mensupların tarafindan planlandığı ve uygulamaya


sokulduğu anlaşılan darbe girişimi, Türk halkının demokrasinin yanında saf tutması,
örgüt mensubu olmayan gerçek kamu görevlilerinin olağanüstü gayreti, TSK içerisinde
yer alan yurtsever unsurların karşı duruşu sonucunda 16.07.2016 tarihinde başarısızlıkla
sonuçlanmıştır.
15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen Darbe Kalkışmasının Yasadışı Silahlı
FETÖ / PDY Terör Örgütü Tarafindan planlandığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine
sızan Örgüt Yöneticileri ile Örgüt Üyeleri tarafindan hayata geçirildiği, örgüt üyesi olup
olmadıklan tespit edilemeyen bir kısım Asker Şahısların da kalkışmaya bilerek ve
isteyerek iştirak ettikleri düşünülmektedir.
Darbe girişimine katılan kişilerin İstanbul ilindeki birçok bölgede faaliyette
bulunduklan belirlenmiş, soruşturmaların hızlı ve etkin bir biçimde sonuçlandırılması ve
yargılama sürecinin uzamaması amaçlanmış, bu bağlamda bölge bazında ve birden fazla
dosya üzerinden soruşturma yürütülmesine karar verilmiştir.

İş bu soruşturma dosyasının konusunu;

Darbe kalkışması kapsamında takviye amacıyla Yalova Hava Meydan


Komutanlığından hareket ederek İstanbul iline intikal eden ve "Tuzla Orhanlı Gişeleri -
M ehm etçik Vakfı" bölgelerinde yakalanan Hava Harp Okulu öğrencileri ile burada görev
yapan rütbeli personelin eylemleri oluşturmaktadır.
İddianame yedi bölümden oluşmaktadır.

5
Soruşturma no: 2016/83834

Birinci b ölü m ü n d e:
Terör ve Terör Örgütü kavramlarına, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Yapısına
ilişkin genel açıklamalara, örgütle ilgili bazı kavramlara, örgütün kuruluşu, toplumda kabul
görmesi, genişleme ve kadrolaşma dönemi, amacı, ideolojisi, örgütlenme stratejisi ile ilgili
bilgilere, örgütün sosyo - kültürel ve zihinsel yapısına, idaresine, örgütlenme şekline,
kurallarına, hiyerarşik yapısına, istihbarat ağı ve arşivine, haberleşmede kullandığı
yöntemlere, mali yapısına, silahlı gücüne, emniyet ve yargı teşkilatlarındaki yapılanmasına,
bu yapılanmalar aracılığıyla gerçekleştirdiği bazı yasa dışı faaliyetlere, bu faaliyetlerle ilgili
olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen bazı soruşturmalara, FETÖ/PDY silahlı Terör
Örgütünün TSK yapılanmasına, darbe kalkışması ve örgüt bağlantısına, 15 Temmuz 2016
tarihinde meydana gelen darbe kalkışmasıyla ilgili genel açıklamalara yer verilecektir.

İkinci bölüm ünde:


Darbe kalkışması ile ihlal edilen yasa hükümlerine değinilecektir.

Ü çüncü bölüm ünde:


Soruşturma dosyasının genel olarak konusu, darbe kalkışması öncesinde Ankara ve
İstanbul illerinde gerçekleştirilen toplantılar, yapılan diğer hazırlıklarla ilgili bilgiler
verilecektir.

D ördüncü bölüm ünde:


Hava Harp Okulu komuta kademesi, Yalova Hava Meydan Komutanlığı Komuta
Kademesi, atama listesi ve Yalova Hava Meydan Komutanlığında yapılan hazırlıklar izah
edilecektir.

B eşinci b ölü m ü n d e:
Darbe kalkışması kapsamında takviye amacıyla Yalova Hava Meydan
Komutanlığından hareket ederek İstanbul iline intikal eden ve Mehmetçik Vakfı mevkiinde
meydana gelen olaylara karıştıktan sonra Sultanbeyli mevkiinde yakalanan Hava Harp Okulu
öğrencileri ile Hava Harp Okulu personelinin eylemleri, savunmalar, tanık anlatımları, lehe ve
aleyhe deliller açıklanacaktır.

A ltıncı bölüm ünde: Darbe kalkışması kapsamında takviye amacıyla Yalova Hava
Meydan Komutanlığından hareket ederek İstanbul iline intikal eden ve Orhanlı Gişeleri
mevkiinde yakalanan Hava Harp Okulu öğrencilerinin ve Hava Harp Okulu personelinin
eylemleri, savunmalar, tanık anlatımları, lehe ve aleyhe deliller açıklanacaktır.

Y edinci b ölü m d e:
Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı / Sultanbeyli mevkilerinde yakalanan tüm
şüphelilerin savunmaları ve deliller değerlendirilecek, tüm şüphelilerin eylemleri
vasıflandıracak ve uygulanması talep edilen sevk maddelerine yer verilecektir.

6
Soruşturma no: 2016/83834

B İ R İ N C İ B Ö L Ü M

1 ) TERÖR VE TERÖR Ö RG ÜTÜ KAVRAM LARI :

Terör (tedhiş, terror, terreur) kelimesi, Latince “biiyük korku, dehşet, panik,
korku kaynağı” anlamındaki terrorem ismi ile “korkmak, irkilm ek” anlamına gelen
terrere fiilinden kaynağını almaktadır. XIV yüzyıl Fransızeasmda terreur şeklinde
kullanılırken, İngilizceye terror olarak geçmiştir. “Ürpermek, titrem ek” manasındaki
tremble ile teırible (korkunç) kelimeleri de aynı kökendendir.
Korkudan titreme, titremeye neden olma kavramından türetilen Latince kökenli
terör kelimesinin anlamı tartışmalara neden olmuştur. İnsanlan panik ve ümitsizliğe
düşürmek, dehşete sürüklemek, devlet düzenini sarsmak, kamuoyu desteği sağlamak,
mevcut siyasal düzene karşı olarak etki için şiddet kullanmak, devleti idare edenlerin
faaliyetlerini sekteye uğratmak, toplumu korkutarak itaat altına almak, kargaşa çıkarmak,
sosyal disiplini bozmak, toplum yığınlarında sahipsiz kaldıkları inancını oluşturmak
maksatları ile gerçekleştirilen, toplumun belli konuda bir kısım üyelerini ikna edebilmek
için ümitsizlik, korku ortamı yaratma maksadı güden, baskı oluşturan, toplumu karşı
koyma arzusunu kırıp yok etmek için başvurulan şiddet, cebir, tehdit ve cebir tehdidinin
tümüne terör denmektedir. Terör, kısaca siyasi amaçlı şiddettir.
II. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Rotterdam şehrine karşı gerçekleştirdiği
hava saldırısı ise terror bombing (terör bombardımanı) şeklinde ilk kez 1941’de kayıtlara
geçmiştir.
Türkiye’de incelemeye konu olan terimleri ifade etmek için daha önce " anarşi
’j “tedhiş’j “tedhişçilik” ve “yıldırıcılık” kelimeleri kullanılmışsa da, terör ve terörizm
ifadelerinin artık yerleştiği söylenebilir.
Milletler Cemiyeti’nin 1934 yılında terörizmin önlenmesiyle ilgili bir antlaşma
hazırlama girişiminde bulunmasından bu yana, terör ve terörizm uluslararası hukukun
gündeminde yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler ile Uluslararası Atom Eneıjisi Ajansı’nın öncülüğünde
hazırlanan ve hâlihazırda yürürlükte olan on üç adet terörizm karşıtı uluslararası antlaşma
bulunduğu gibi, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası örgütlerin öncülüğünde imzalanan
pek çok terörizm karşıtı düzenleme de mevcuttur.
Bu belgelerde, uçuş güvenliğinden terörizmin finansmanının önlenmesine kadar
pek çok konu düzenlenmesine rağmen hiçbir terör tanımı yer almamıştır.
Terörizmle mücadele alanında kabul edilen son uluslararası antlaşma olan 2005
tarihli Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi Sözleşmesi’nin “terminoloji” başlıklı 1.
maddesinde, terör suçu teriminin sözleşmenin ekinde sıralanan antlaşmalardan birinin
kapsanma giren ve bu antlaşmalarda tanımlanan suçlan ifade ettiği düzenlenmektedir.
Böylelikle terör kapsamına alman suçlar bilinmekteyse de, ortak noktalan olan
terör kavramı belirsizlikten kurtarılamamıştır.

7
Soruşturma no: 2016/83834

Kanun koyucu 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde terörü


tanımlamıştır.
Bu tanıma göre terör, "Cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma,
sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin
niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik diizeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez biitiinliiğiinii bozmak, Tiirk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığım
tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkm ak veya ele geçirmek,
temel hak ve hürriyetleri yo k etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya
genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek
her tiirlii sııç teşkil eden eylemlerdir."
Asıl amacı siyasi olan terör amaçlı örgütlenme suçu, bu niteliğiyle diğer örgüt
türlerinden ayrılmaktadır. Her ne kadar terör örgütlerinin ekonomik çıkar amacıyla
yürüttüğü faaliyetler olsa da, bunlar siyasi amacın gerçekleştirilmesinde maddi kaynak
sağlanması arayışında bir araç olarak görüldüğünden, siyasi amaca kıyasla ikincil
niteliktedir. Diğer suç örgütlerinden farklı olarak terör örgütleri, finansmanını yasal
kaynaklardan, hatta devletler vasıtasıyla sağlayabilmektedir.
Türkiye’nin taraf olduğu Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler
Sözleşmesi’nin 2/a hükmüne uygun olarak 5237 sayılı TCK'nın 220. maddesinde örgüt
düzenlemesinin yapılmış olduğu ve o yüzden Terörle Mücadele Kanunu’nda ayn bir
örgüt tanımı yapılmasına ihtiyaç kalmadığı düşünülerek, 5532 sayılı kanunun 17.
maddesi ile 3713 sayılı kanunun terör örgütünü tanımlayan 1. maddesinin 2. ve 3.
fikraları ilga edilmiştir.
Dolayısıyla terör örgütü kavramı kanunda aynca tanımlanmadığı için terör
örgütü terimini en çok aydınlatacak olan düzenleme yine 3713 sayılı kanunun 1.
maddesidir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 1. maddesinden hareketle terör örgütü;
“Cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit
yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî,
sosyal, laik, ekonomik diizeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
biitiinliiğiinii bozmak, Tiirk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek,
Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkm ak veya ele geçirmek, temel hak ve
hürriyetleri y o k etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kam u düzenini veya genel sağlığı
bozmak amacıyla her tiirlii sııç teşkil eden eylemleri işleyecek kişi veya kişilerin mensup
olduğu örgiit ” olarak tanımlanabilir.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesi, "Cebir ve şiddet kullanılarak, baskı,
korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle 1. maddede belirtilen amaçlara
yönelik olarak sııç işlemek iizere terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bıı örgiite iiye
olanlar Tiirk Ceza Kanununun 314 iincii maddesi hükümlerine göre cezalandırılır ”
hükmünü içermektedir.
Hem düzenlemenin gerekçesinden, hem de örgüt suçunun genel hukuk
sistematiği içindeki düzenleniş biçiminden anlaşıldığı üzere, yapılan atıf sadece
cezalandırmayı değil, suçun unsurlarını da kapsamaktadır.
Kendisine atıf yapılan Türk Ceza Kanunu’nun " silahlı örgüt” başlıklı 314.
maddesinde örgüt suçunun özel bir türü belirlenmiştir. Buna göre Türk Ceza Kanunun 4.
kısım dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlan işlemek amacıyla, silahlı örgüt

8
Soruşturma no: 2016/83834

kuran veya yöneten kişilere on yıldan on beş yıla kadar, birinci fikrada tanımlanan örgüte
üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilecek, suç işlemek amacıyla örgüt
kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından da aynen uygulanacaktır.
Yapılan tanım çerçevesinde bir suçun terör suçu olarak kabul edilmesi için üç
zorunlu unsurun gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar, yöntem (saçım işleniş biçimi),
amaç, yani suçun ideolojik saiki ve örgüt, yani suç failinin kriminal bağlantısıdır.
Siyasi amaç unsuruyla diğer örgüt türlerinden ayrılan terör örgütleri, zaman
zaman kavramın dışına taşacak kadar çok çeşitli biçimde sınıflandırılmaktadır.
Birleşik Devletler ‘de kurulan The Task Force ulusal güvenlik danışmaheyetine
göre terörizm; sivil itaatsizlik,siyasi terö r, (bireysel ya da kolektif çıkar amaçlı) siyasi
olm ayan terö r, te rö r benzeri etkinlikler, sınırlı siyasi te rö r ve d evlet terörü olmak
üzere altı gruba ayrılabilir.
Polisiye niteliği ağır basan bir başka tasnifte, solcu maıjinalizm, sağcı
maıjinalizm, tek hedefli terörizm, dini terörizm, ulusal ya da etnik terörizm, ırk temelli
nefret terörizmi, narko-terörizm ve siber terörizm kategorilerine rastlanmaktadır.
Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütleri genellikle dört gruba ayrılarak
İncelenmektedir. Bunlar Marksist - Leninist ideoloji çerçevesinde hareket eden terör
örgütleri, bölücü - bölgeci terör örgütleri, dini temel alan terör örgütleri ve yurt dışı
kaynaklı terör örgütleridir.
Bu örgütlere sırasıyla, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi / Cephesi (DHKP/C),
Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve Hizhullah ve Ermeni Gizli Ordusu (ASALA) örnek
verilebilir.
Örgütün oluşabilmesi için beş temel şartın gerçekleşmesi gerekir.
Bunlar; "Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması". "Üyeler arasında
gevsek de olsa hiyerarşik bir bay bulunması" . "Suç islemek amacı etrafında fiili bir
birleşme olması". "Örgütün devam lılık göstermesi" ve "Amaçlanan suçları işlemeye
elverişli üye araç ve gerece sahip olmasıdır."
Örgüt için fiili birleşme yeterli olup, bu birleşmenin devamlılık arz etmesi
gerekir. Devamlılık arz etmeyen, bir suçu işlemek için bir araya gelen iradeler varsa
örgütten değil iştirak ilişkisinden bahsedilir. İştirakte suçun konusu ve mağduru somuttur.
Örgütte suçun konusu ve mağdurun tayin edilmesi zorunlu değildir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçu çok failli bir suç tipidir. Örgütün
varlığı için en az üç kişi olma şartı arandığından, fail sayısının asgari sının kanunda
gösterilmiştir.
Örgüt kurma suçu somut bir tehlike suçudur. Amacı gerçekleştirmeye yeterliüye,
hiyerarşik örgüt yapısı ve şiddete dayanan eylem programı olması gerekir.
Suç işlemek amacıylakurulan örgütün silahlı olması ve sahip olduğu silahlan
cins, nitelik ve miktan somut tehlikenin belirlenmesindeönemlidir. Örgütün silahlı
olması nitelikli bir unsur olarak düzenlenmiş olup terör örgütünde silahlı olma şartı suçun
unsurudur. Örgüt mensuplarının silahlar üzerinde tasarruf imkânının bulunması, suçun
oluşması için gerekli ve yeterlidir.
Bir örgütün terör örgütü olarak tanımlanabilmesi için; c e b ir ve şiddete
başvurm ası, toplum u baskı, korkutm a, sindirm e, y ıld ırm a veya tehd it etm esi, siyasi b ir
am acının bulunm ası, bu am acı g erçekleştirm eye y ö n e lik suç oluşturan fiille r işlem esi
gerekmektedir.

9
Soruşturma no: 2016/83834

Terör örgütleri, cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme


veya tehdit yöntemleri ile devlete ve devletin temel düzenine karşı suç işlemek amacıyla
kurulan örgütlerdir.
Silahlı bir örgütün devletin anayasal düzeni veya devletin güvenliğine karşı bir
suç işlemek amacıyla faaliyet yürütmesi halinde, silahlı terör örgütünden bahsedilir.
Bir örgütün silahlı örgüt sayılabilmesi için, örgütün varlığıyla ilgili üye sayısının
yeterli olması, üyeler arası hiyerarşik yapı, disiplin, işbölümü ve organizasyon,
devamlılık, örgütün amacına bağlılık, örgüt üyeleri arasında irade birliği şartlarının
yanında aynca en önemli şart olarak örgütün amacını gerçekleştirmeye elverişli nitelik ve
nicelikte silah bulunması gerekir. Örgüt mensuplarının tamamı olmasa bile bir kısmının
silahlı olması, silahlı terör örgütünün oluşması için yeterlidir. Örgüt, silahlı gücü bulunan
emniyet, jandarma veya ordu içinde organize bir hale gelmişse, artık silahlı terör
örgütüne dönüşmüştür. Silahlı örgütün, elinde bulunan devlete ait silah olması ya da bu
silahların hukuka aykırı yollardan elde edilmiş silah olması arasında suçun oluşmasında
bir fark yoktur. Örgütün organize yapısı ve elinde silah bulunması suçun oluşması için
yeterli tek şarttır. Organize örgüt bu silahlan gerektiğinde kullanma iktidarına sahip ise,
örgütün silahlı olduğu kabul edilir. Askeri darbeler çoğu kez ordu içinde organize olan bir
örgütlenmenin elindeki devlete ait silahlan kullanma tehdidi ile ortaya çıkar. Örgütün
silahları üyeleri aracılığıyla el altında bulundurması suçun oluşması için gereklidir.
Örgütün yurt çapında silahlı eylemlerinin bulunması şart değildir. Örgütün silahlı
hiçbir eylemi olmasa bile, örgüt mensuplarının bazılarının silahlı olması ve örgütün
organize bir hale geldiğinin anlaşılması durumunda, örgütün silahlı olduğunun kabulü
gerekmektedir.
(Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun 16.04.1987 gün ve 66/77 s ayılı kararı)

2) FETU LLA H Ç I TERÖR Ö RGÜTÜNÜN (FETÖ / PDY ) G EN EL YAPISI:

Önceki yıllarda örgüt ile bağlarını koparan kişilerin anlatımlarına, örgütün


mağdur ettiği kişilerin beyanlarına, açık kaynaklardan derlenen bilgilere, son dönemde
yaşanan gelişmelere, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışmasına,
kalkışma sonrası başlatılan soruşturmalarda elde edilen bilgi - belgelere ve Emniyet
Genel Müdürlüğü arşiv kayıtlarına göre FETÖ / PDY yapılanmasının;
•Paravan olarak kullandığı dini, din dışı dünyevi amaçlarına ulaşma aracı haline
getiren,
•Siyasi, ekonomik ve toplumsal yeni bir düzen kurma tasavvuruna sahip örgüt
liderinden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden,
•B u amaçla öncelikle güç kaynaklanna sahip olmayı hedefleyen,
•Güçlü olmak ve yeni bir düzen kurmak için şeffaflık ve açıklık yerine, büyük
bir gizlilik içerisinde olmayı şiar edinen,
•Gizlilikten görünmez bir duvar inşa edip bu duvarın arkasına saklanan,
•Böyle bir örgütlenmenin olmadığına herkesi inandırmaya çalışarak ve büyüyüp
güçlenen, hedeflerine üç aşamalı bir plan doğrultusunda ulaşmayı arzulayan, bu planın ilk
iki aşamasında güce hükmetmeyi hedefleyen, her aşamaya uygun bir tez geliştirerek, din,
devletçilik, milliyetçilik, liberalizm veya İran düşmanlığı, yolsuzluk, hukuk gibi

10
Soruşturma no: 2016/83834

kavramları araçsallaştıran ve nihai emellere ulaşma yolunda konjonktürel şartlara göre


kullanan,
•Dış dünyaya “hizmet erleri” ve “ötekiler” olmak üzere keskin bir ayrımla
bakan,
•'Ötekileri' ise “kazanılabilecekler” ve “hasım cephe” olarak ikiye ayıran,
kendisine daima hasım cephe bularak, yoksa icat ederek ve kendisini bu düşman
üzerinden tanımlayarak hedefleri için kendisine haklılık gerekçesi sağlayan,
•Bir yandan da bu düşman üzerinden mensuplarını motive eden, 'altın nesil'
adını verdiği kadrolarla sistemle çaüşmak yerine sisteme sahip olma ilkesiyle devlette
tabandan tavana kadrolaşan,
•B u kadroların sağladığı avantajlarla devlet içerisinde belli bir güce ulaştıktan
sonra sorulan çalarak veya hasım cephe olarak adlandırdığı kendisinden olmayanlan
çeşitli hukuk dışı yöntemlerle tasfiye ederek, devlet aygıtının bütün alt bileşenlerini ünite
ünite kontrol altına almayı ve böylece sisteme sahip olmayı planlayan,
•Ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak toplumsal dönüşümü sağlamayı
amaçlayan yasa dışı silahlı bir örgüt olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Yaklaşık yanm asırdır Türkiye'nin sosyo - politik gündeminde sözde dini
referanslar üzerinden kendisine toplumsal ve kamusal bir varlık ve meşruiyet zemini inşa
eden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlannı (yasam a, yü rü tm e,
yargı erklerini) ele geçirmeyi ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili
siyasi / ekonomik güç haline gelmeyi hedefleyen silahlı bir terör örgütü olduğu,
Örgütün lideri, yöneticileri ve üyelerinin, devlet otoritesini illegal yöntemler
kullanarak ele geçirmek amacına yönelik olarak, ortak bir iradeye dayalı, devamlılık arz
eden, planlı ve disiplinli bir oluşum içerisine girdikleri, aralarında güçlü ve hiyerarşik bir
yapılanmanın mevcut olduğu, aralarındaki birleşmenin tek bir somut suçu işlemeye
yönelik olmayıp suça iştirak boyutunu aştığı, örgütün, sahip bulunduğu üye sayısı ve araç
- gereç bakımından amaçlanan suçlan işlemeye elverişli nitelikte bulunduğu,
Örgütün eğitim malzemelerinin, kitaplarının, bildirisinin, ideolojisini anlatan
belgelerin, evrak ve dokümanlarının, ordu ve emniyet içerisinde teşkilatlanmış silahlı
gücünün bulunduğu, diğer terör örgütleri gibi bir inanca dayandığı,
1970'li yıllardan günümüze kadar toplumun dini duygularını istismar ederek
"H immet ” adı altında paralar topladığı, elde ettiği maddi kaynaklar ile yurt içi ve yurt
dışında eğitim müesseseleri faaliyete geçirdiği, bu eğitim müesseselerinde kendi amaç ve
ilkeleri doğrultusunda öğrenci yetiştirdiği, insan kaynağı ile ekonomik ve siyasi gücünü,
ideolojisi doğrultusunda kullandığı,
Gerektiğinde cebir - şiddet ve diğer hukuk dışı yöntemlere başvurduğu, bu
suretle devlet otoritesini baskı altına almayı, zaafa uğratmayı,yönlendirmeyi, alternatif
bir otorite olarak ortaya çıkmayı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Anayasal
kurumlannda (yasama, yürütm e, yargı erklerinde) kadrolaşmayı hedeflediği,
Hedeflerine ulaşabilmek için hayatın olağan akışı içerisinde beraber hareket
etmeleri mümkün olmayan;
✓ Yasa gereği silah, zor kullanma ve yaptırım uygulama yetkilerinesahip olup
mesleki hiyerarşi içerisinde görev yapan kamu çalışanlarını,
✓ Devlet memurlarını,

11
Soruşturma no: 2016/83834

✓ Diğer üst düzey çalışanları veya emekli olmuş kamu görevlilerini,


✓ Bürokratları,
✓ Gazetecileri,
✓ Yazar ve akademisyenleri,
✓ Sivil toplum kuruluşu mensuplarını aynı amaç etrafinda faaliyet gösterecek
şekilde bünyesinde barındırdığı,
Devletin kurumsal yapısını tahripten, kurum içi ve kurumlar arası çekişmeye,
devletin en mahrem bilgilerini ifşadan vatandaşları baskı altına almaya ve inançlarını
sömürmeye kadar birçok olumsuz faaliyete imza attığı,
1980 yıllardan günümüze dershanelerinde veya okullarında yetiştirmiş olduğu
kalifiye insan kaynağı ve izlemiş olduğu tedbir ve takiyye politikaları sayesinde, devletin
stratejik kurumlan içerisinde kadrolaşma imkânına kavuştuğu,
15 Temmuz 2016 tarihine kadar yargı, emniyet, ordu ve diğer devlet kurumlarına
sızdırdığı mensuplan aracılığı ile genellikle dolaylı olarak cebir ve şiddet kullanmakla
birlikte, gerektiğinde silah taşıma ve kullanma yetkisine haiz olan mensuplan aracılığı ile
doğrudan maddi ve manevi cebir kullanmaktan da kaçınmadığı,
Sempatizanlan üzerinden etkinliğini arttırmak ve soruşturmalan kamuoyunda
tartışılır hale getirmek için örgütsel tavırlar belirlediği,
Örgütsel faaliyetlerde gizliliğin ön planda tutulduğu, haberleşme, buluşma, rapor
verme, doküman hazırlama - saklama vearşivlemede özel şifreleme usullerinin
kullanıldığı,
Geçmiş yıllarda başlatılan örgütsel faaliyetlerin güncel gelişmelere bağlı olarak
ve bir bütünlük - süreklilik içerisinde devam ettiği,
Örgütsel faaliyetlerin devamlılığının ve lidere bağlılığın sağlanması adma
düzenli olarak önceden belirlenen evlerde gizli örgütsel toplantıların yapıldığı,
Güncel gelişmeler bağlı olarak yeni strateji oluşturma ve yeniden yapılanma için
alman toplantı kararlarının, örgütsel talimatlar doğrultusunda hayata geçirildiği /
uygulamaya konulduğu,
Örgüt mensuplarının, örgütsel faaliyetlerine ilişkin olarak örgüt sorumlularına
sürekli rapor verdikleri, benzer şekilde örgütsel faaliyet alanlan ile ilgili olarak
dokümanlar / raporlar düzenlendiği,
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının örgüt için zorluklara
katlanabilen ve gerektiğinde fedakârlıkta bulunabilen kişiler olduklan, zaman içerisinde
görev yaptıklan kurumlann karar ve uygulama mekanizmalarını ele geçirmeye
çalıştıkları,
Alman tüm adli ve idari tedbirlere rağmen örgüt mensuplarının, örgüte yönelik
olarak yapılması planlanan operasyonlan önceden öğrenebilmek ve tedbir almak için
devletin tüm resmi kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem alt yapılarına (UYA P, P O L N E T ,
T Ü B İT A K , T İB vb.) sızdıkları,
Kurumlara sızan örgüt mensuplarının ülke güvenliğine ve dış politikalara ilişkin
devlet sıırı niteliğindeki toplantı ve görüşmeleri illegal olarak dinlendikleri ve servis
ettikleri, kurumlar arası gizli mahiyetteki yazışmalan, belge ve dokümanları ele geçirerek
internet ortamında yayınladıkları,
Devlete ait gizlilik dereceli evrak, doküman, bilgi ve belgeleri, istihbarat
kurumlan tarafindan hazırlanan rapor ve değerlendirmeleri temin ederek, devletin iç ve

12
Soruşturma no: 2016/83834

dış güvenliği ile kamu düzenini tehlikeye düşürecek şekilde kullandıkları / kullanmaya
çalıştıkları,
Sosyal paylaşım sitelerinde açılan “ H aram zadeler, Başçalan, Fuatavni,
Yıldızkulis” gibi sahte hesaplarla ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmaya yönelik
paylaşımlar yaptıkları,
Özellikle "Fuatavni" isimli sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların
örgüte müzahir basın - yayın kuruluşlan ve internet sitelerinde haberleştirilerek geniş
kitlelere ulaştırıldığı,
Örgüt içerisinde faaliyet gösteren kamu görevlilerinin makamlarını, çalıştıktan
kurumların yetki, araç, gereç ve personelini örgütün amaçlan doğrultusunda
kullandıkları,
Nihai amaca ulaşmak için TSK, Emniyet Teşkilatı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve
Özel Güvenlik Şirketleri bünyesine sızdırılan bir kısım örgüt mensuplarının silaha ve
silah kullanma yetkisine sahip oldukları,
Devlet kadrolarında etkin hale geldikten sonra kişilere karşı kamu gücünü
hukuka aykın olarak, örgütsel amaçlar için cebren uyguladıktan, uygulanan cebir - şiddet
sonucu birçok kişinin öldüğü, sakat kaldığı, hastalandığı ve intihar ettiği,
Birçok kişinin örgüt mensuplarının sızmış olduğu emniyet ve yargı gücünün
tehdidi ve baskısı altına alındığı, kişi güvenliğinin tamamen ortadan kaldınldığı,
Örgüt mensuplarının örgüte eleman temin etme hususunda düzenli ve sistemli
olarak çalıştıkları, örgüte kazandırılması amaçlanan kişilere yönelik ikram - izze t -
ziy a fe t yöntemlerini uyguladıktan, özellikle küçük yaştaki başarılı öğrencilere,
sahillerdeki deniz evlerinde ya da kırsal alanlardaki yayla evlerinde yaz kampı adı altında
örgütsel eğitim verdikleri, bu şahısların temaslarının kontrol altına alındığı ve test
edildiği, planlanan bu kamplara davet edilmenin “düğüne çağırm ak ”, kamp yapılacak
evlerin ise “köşk” şeklinde örgütsel olarak kodlandığı,
Örgüt içerisinde faaliyet gösteren bazı kişilerin kaleme aldıklan köşe yazılarını,
makaleleri, fikir beyanlarını, yorumlan, yazdıklan kitaplarda, sosyal paylaşım sitelerinde,
dizi ve filmlerde, internet medyasında, gazetelerde yayınlayarak algı oluşturduktan, bu
suretle kamuoyunu, siyasi, hukuki, ekonomik ve güncel konularda örgütün amaçlan
doğrultusunda yönlendirdikleri,
Örgüt mensuplarının geniş kitlelere ulaşarak sempatizanlarını diri tutmak ve
onlara mesaj vermek amacıyla dizileri, filmleri, sosyal medya araçlarını sıkça
kullandıkları,
Örgüt taralından yönetilip yönlendirilen TV kanallarında yayınlanan dizelerde,
tabana mesajlar gönderildiği, operasyonel bilgilerin aktarıldığı, önlem olarak da, gerçek
hayattaki kişi isimlerini ve olaylan çağrıştıran karakterlere yer verildiği (CCK - KCK,
Erkan Kondu - Ergenekon, Gezinti Olay - Gezi Olayları, Kararuklu Y azarlar - A kit
Gazetesi Yazarları),
Kamuoyunda güvensizlik algılaması ve toplumsal ayrışmalar oluşturulduğu /
oluşturulmaya çalışıldığı, meydana getirilen toplumsal ayrışmalar neticesinde kamu
düzeninin bozulmasının, devlet otoritesinin zaafa uğratılmasının, ülke genelinde kargaşa
ortamı oluşmasının, devlet otoritesinin zaafa uğratılmasının, adli makamların etki altına
alınmasının hedeflendiği,
Örgüt mensuplarının, örgüt taralından belirlenen tavırlara uygun olarak toplu

13
Soruşturma no: 2016/83834

dilekçe verme gibi faaliyetler gerçekleştirdikleri, kamuoyu oluşturmak için çeşitli basın
açıklamaları ve protesto gösterileri düzenledikleri,
Kamuoyu oluşturmak ve gözaltına alınan örgüt mensuplarını mağdur olarak
göstermek için medyayı kullanmak suretiyle, özellikle kadınların ve çocukların ön planda
tutulduğu çeşitli eylemler yaptıkları anlaşılmıştır.
Yürütülen soruşturmalarda sonucunda elde edilen bilgi ve belgeler, örgüt ile
bağlarını geçmiş tarihlerde koparan kişilerin anlatımları, açık kaynaklardan derlenen
bilgiler, örgüt liderinin yapmış olduğu konuşmalar ve yazmış olduğu yazılar, Emniyet
Genel Müdürlüğü arşiv kayıtlarında yer alan bilgi ve belgeler birlikte
değerlendirildiğinde;
Her ne kadar kendisini farklı şekilde adlandırsa da, FETÖ / PDY yapılanmasının
aslında bir terör yapılanması olduğu ortaya çıkmış, bu yapılanma FETÖ / PDY
(Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması) ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Kurucusu ve lideri Fetullah Gülen olan bu yapının paralel devlet yapılanması
olarak anılmasının nedeni, örgütün stratejisi ve hedeflediği nihai amaçtan
kaynaklanmıştır.
Kendini ve amacını çok iyi gizlemesi nedeniyle, örgütün tanımlanmasında ve
örgütle mücadelede farklı yaklaşımlar ortaya çıkmış, örgüt bu yaklaşım farklılıkların
yarattığı zafiyeti kendi lehine kullanmaktan çekinmemiştir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün son dönemlerdeki faaliyetleri
incelendiğinde;
Örgütün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm Anayasal Kurumlanın (yasamaj
yü rü tm e , yargı erklerini) ele geçirmek olan nihai hedefine ulaşabilecek gücü elde
ettiğine inandığı, bu özgüvenle nihai hedefe ulaşmaya yönelik eylemlerini arttırdığı,
Nihai hedefe ulaşmak için başlatılan son sürecin, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy,
İzmir Askeri Casusluk, Taşhiye, Selam Tevhid, MİT, MİT Tırlan ve 17-25 Aralık gibi
sahte / hukuka aykın delillere dayanan kurgu soruşturmalarla başlatıldığı,
Devletin kurumlarına sızan ve hiçbir hukuki, insani ve ahlaki kaygısı
bulunmayan militanlar aracılığıyla gerçekleştirilen bu eylemlere 07.02 2012 tarihinde
MİT Müsteşarı Hakan Fidariın ifadeye çağrılması ile hız verildiği,
Örgütün önemli finans yapı taşlarından birisi olan dershanelerin kapatılması
kararının alınması, örgüte yönelik soruşturmaların başlatılması, örgütün özellikle TSK
içerisindeki yapılanmasının gün yüzüne çıkması üzerine örgüt lideri ve mensuplarının
paniğe kapıldığı, birkaç başansız denemeden sonra tasfiye edileceği kaygısına kapılan
suç örgütünün son bir atakta bulunarak 15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Kalkışmasını
hayata geçirdiği görülmektedir.
Terör örgütünün teşebbüs aşamasında kalan ve başarısızlıkla sonuçlanan söz
konusu eylemleriyle ilgili daha sonra soruşturmalar yapılmış, yapılan bu soruşturmalarda,
örgütün yapısı ve işleyişi hakkında önemli bilgilere ulaşılmıştır.
Nitekim henüz kesinleşmemekle birlikte;
Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin 16/06/2016 tarih ve 2016/74 E- 127 K. sayılı
karan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 24/04/2017 tarih ve 2015/3 Esas - 2017/1 Karar
sayılı ilamı ile, FETÖ /P D Y ’nin Silahlı Terör Örgütü olduğuna hükmedilmiştir.
Yine FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün lideri olan Fetullah GÜLEN
hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.12.2014 tarihli ve 2014/3025 Değişik İş

14
Soruşturma no: 2016/83834

sayılı, İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.02.2015 tarihli ve 2015/1144 D.İş sayılı
kararlan ile "Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme" suçundan yakalama emri
düzenlenmiştir.
Milli Güvenlik Kurulu’nun 26.02.2014 ilâ 26.05.2016 tarihleri arasında
gerçekleştirdiği müteaddit toplantılarda FETÖ / PDY’nin, milli güvenliği tehdit eden ve
kamu düzenini bozan, Devlet içerisinde legal görünüm altında illegal faaliyetler yürüten,
illegal ekonomik boyutu bulunan, diğer terör örgütleri ile iş birliği yapan bir terör örgütü
olduğuna dair değerlendirmelerin yapıldığı ve bu terör örgütü ile Devletin tüm kurum ve
birimleri ile birlikte etkin bir mücadele yapılmasına dair kararların alındığı görülmüştür.
FETÖ / PDY terör örgütünün faaliyetleri ile ilgili olarak yurdun dört bir yanında
çok sayıda soruşturma başlatılmış ise de, bilinmelidir ki, FETÖ / PDY silahlı terör örgütü
ile gerçek anlamda mücadele edilebilmesi, Devletin tüm kurumlarına sızan örgüt
üyelerinin deşifre edilerek tüm bürokratik kadrolardan tasfiye edilebilmesi ancak etkin
soruşturmalarla mümkün olabilecektir.
Aksi halde FETÖ / PDY silahlı terör örgütü ile ilgili soruşturmalar kadük
kalacak, yapılacak bütün soruşturmalara ve yargılamalara rağmen, Devletin tüm
kurumlarına sızan örgüt üyelerinin tamamen tasfiyesi mümkün olamayacaktır.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün yapısı, ideolojisi, mali kaynaklan,
stratejisi, yönetim biçimive faaliyetleri ilerleyen aşamalarda detaylı olarak
açıklanacaktır.

3 ) FETU LLAH Ç I TERÖR ÖRGÜTÜ (FETÖ /P D Y ) İLE İLGİLİ


BAZI KAVRAM LAR :

FETÖ / PDY Silahlı Suç Örgütünü tanımlamak için kamuoyunda bir takım
kavramlar kullanılmaktadır. Suç örgütü de kendine özgü bir takım terimler geliştirmiştir.
Örgütü anlamak için tüm bu terimlerin ne anlama geldiğini açıklamakta fayda bulunduğu
değerlend iril mi ştir.

a) Cem aat. Cam ia. H izm et H a rek eti:Suç örgütü esasen hiç bir sıfatı veya
isimi kullanmayı tercih etmemektedir. Bu grup kamuoyunda, Fetullahçılar, Fetullah
Gülen Cemaati, Camia, Hizmet hareketi şeklinde isimlendirilmektedir.
Fethullah Gülenin başında bulunduğu FETÖ/PDY kendisini " Hizmet Hareketi”
kavramıyla ifade etmektedir.

b) F etu llah çı Terör Ö rgütü (ya da) P aralel (D evlet) Yapılanması


Ö rgütü: Demokratik Hukuk Devletinin özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla
kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütlenmesidir. Amaçlarını
gerçekleştirmek için diğer silahlı terör örgütlerini kullanabilen - kiralayan, devletin silahlı
unsurlarını emelleri için kullanabilen, devlet kademelerindeki silahlı güçler aracılığı ile
operasyonel sonuçlar elde edebilen bir örgütlenmedir.

c) M ahrem \fe r ler : Örgüt dilinde Askeri Harp Okullan, GAIA, bütün TSK,
Polis Kolejleri, Adalet Akademisi, Yargı Kurumlan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli
İstihbarat Teşkilatını ve bazı özel kurumlan (TİB, ÖSYM, Tübitak) ifade eder. Özel

15
Soruşturma no: 2016/83834

mahrem yerler ise silah bulunduran TSK, Emniyet, MIT’tir.

d) M ahrem H izm et: Mahrem yer sayılan devletin en önemli kurumlannda


örgütün kendi hesabına yürüttüğü hizmete verilen isimdir. Mahrem hizmet örgüt adına
kurumlarda kadrolaşma, abinin veya imamın emrine göre organize hareket etme ve örgüt
amacına yönelik verilen görevleri ifa etmektir.

e) İm am : Örgütün sorumlu yöneticisi olan erkek kişiyi ifade eder. Din bilgisine
sahip olması aranmaz. Hiyerarşi içerisinde yer alan örgütün yöneticisi ve raporları
toplayan emirleri veren kişidir. Kainat İmamı, Kıta İmamı, Ülke İmamı, Bölge İmamı,
Şehir İmamı, Semt ve Mahalle İmamı, Kurum İmamı, gibi bir çok değişik pozisyonu
vardır.
f) Tfedbir: Fetullah Gülen soruşturma ve takibata uğramamak ve zarar
görmemek için kendince bir görüş geliştirerek; yalan söylemeyi, inandığı ve olduğundan
farklı görünmeyi, yaptığı bir işi başkasına yüklemeyi, dini emir ve yasaklarla kendini
bağlı saymamayı, hukuku dolanmayı, ahlaki kural kabul etmemeyi, çevresine öğreterek
adına tedbir (takiyye) demiştir.
Kısaca örgütün işlediği her günah veya kusurun, ayıbın, suçun kılrfina tedbir
denilmektedir. Namaz kılmamak, oruç tutmamak, top sakal bırakmak, küpe takmak,
tesettür giyinmemek, dini bir gruptan olduğu imajını verecek her türlü hareket ve
davranıştan uzak durmak, kendini milliyetçi, sosyal demokrat gibi göstermek, eğer
sıkışılmışsa diğer dindar kişileri Fetullahçı diyerek ihbar edip ceza almalarını sağlamak
ve hem Fetullahçı olduğunu gizlemek ve hem de itimat sağlamak hep tedbir adıyla
meşrulaştırılmıştır.

g) Thkiyye - Tedbir: Yalan söylemek, muhatabı aldatmaktır. Yalan


münafiklığın sebebidir. Küçük yaştaki çocukları, tedbir adıyla yalan söylemeye alıştırmak
onlann gelişimine ve pedagojik açıdan zararlıdır. Askeri ve polis okullarına hazırlamak
üzere seçilen çocuklara daha ilköğretimde yalan ve gizlenme muhatabı kandırma eğitimi
verilerek zihinleri bulandırılmaktadır.

ğ) Işık E v i: Örgütün "hücre evi" ışık evleridir. İzmir Tepecik’te 1966 yılında
Nur Evleri adıyla ilke kez açılmaya başlamıştır. 1986 yılından sonra evler Türkiye
geneline yayılmıştır. Bu evler 1994 yılından sonra Işık evleri adını almıştır. Işık evleri,
örgüte taban kazandırmak, yardım toplamak, çevreye hâkim olmak, zeki beyinleri
işleyerek Altın Nesil oluşturmak için kurulmaktadır.
FETÖ’nün genellikle ortaokuldan kazanılan öğrencilerin devşirilmesi ve gerek
kamuda gerekse özel sektörde istihdam edilmesine oldukça önem verdiği görülmektedir.
Bir elemanın kazanılması, devşirilip yetiştirilmesi ve hedef üniteye sokulmasının daha iyi
anlaşılabilmesi için örgütün ilk etapta hedef seçimi ve örgüte yeni üyeler kazandırma
fonksiyonun icra edildiği temel birim olan Işık Evlerindeki ideolojik eğitim üzerinde
durulmalıdır.
Örgüte kazandırılmak istenen asıl hedef kitle, toplumun tüm kesimlerine sızarak
ele geçirme amacı göz ardı edilmemek kaydıyla örgütün istismar ettiği konulara duyarlı
dindar - muhafazakâr toplum kitlelerine mensup zeki ve çalışkan öğrencilerdir. Bir

16
Soruşturma no: 2016/83834

öğrencinin orta öğretimde matematik, fizik, kimya ve Türkçe derslerinin not


ortalamasının yüksek olması, örgütü bu tür başarılı, zeki ve çalışkan öğrencilere
çekmektedir.
Örgüt notlan yüksek, zeki, çalışkan ve başarılı öğrencilerden oluşan hedefini
özellikle; İlk ve orta öğretim kademelerindeki devlet okullarında çalışan veya bilinçli bir
şekilde buralara yerleştirilmiş Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarını işgal eden örgüt
mensubu öğretmenleri ve okul müdürleri ile bu okullarda eğitim gören örgüt
mensuplarının çocuklan vasıtasıyla bağlantı kurulan öğrenciler, çeşitli sınıflara yönelik
dershanelerin yaptığı deneme, seviye tespit sınavlarında belirlenen öğrenciler,
dershanelerine, okullarına, kolejlerine ve yurtlarına katılım sağlayan öğrenciler arasından
seçmektedir.
Nitelikli öğrencilerin seçimi, hem sınavların kazanılarak başlangıçta ele
geçirilmesi hedeflenen devlet kadrolarında örgütün tutunabilmesine ve sonrasında daha
rahat bir şekilde sızılmasına, hem de bu öğrencilerin başarılarının örgüte mal edilmesi
suretiyle reklamının yapılarak yeni nitelikli öğrencilerin örgütün eğitim kurumlanna
çekilmesine kolaylaştırıcı etki yapmaktadır. Kısacası örgüt boşa zar atmamakta, uzun
yıllar boyunca gerçekleştirdiği sistematik ve planlı kadrolaşma faaliyetlerini garanti altına
almaktadır.
Seçilen hedefle doğal gerekçesi bulunarak ilk temas sağlandıktan sonra, örgütün
görevlendirdiği kişi rehberliğinde örgüt içerisindeki önemli terimlerden biri olan “ikram ”
yöntemi devreye sokulmaktadır. Geziler, piknikler, güzel ve nezih mekânlarda yemek
ısmarlamalar, birlikte spor aktiviteleri, sinema gibi sosyal ve kültürel aktiviteler,
eksikliklerin giderilmesi, maddi her türlü yardımın yapılması, tabiri caizse ilgilenilen
kişinin maddi anlamda boyunduruk altına alınması sağlanmaktadır. Kişi manevi anlamda
borçlandırılmaktadır. Fetullah Gülen bu hususta " Muhatabın ruhuna girm e yolları
araştırılm alıdır. Bu insani bir yaklaşım şeklidir. Hediyeleşme veya ona a it bir sıkıntıyı
berta ra f etm e gibi. (...) M uhatabımızın gönlüne girm ek için her meşru yol denenm eli
ve muhakkak su rette bu iş halledilmelidir. Yani kendisine bir şeyler anlatacağım ız
insanj evvela bizim şahsi dostluğumuzu kabul etm elidir. Bu ona vereceğimiz
düşünceleri kabulde mühim bir faktördür ve ihmal edilm em elidir .” diyerek ikram
yönteminin eleman kazanma noktasındaki önemini vurgulamaktadır.
Örgütün ortaya çıktığı 1970’li yıllardan günümüze ülkemizin siyasi, sosyal ve
ekonomik sorunlarından kaynaklı olarak zaman zaman kaos ortamları içerisinde olması,
örgüt açısından bulunmaz nimet olmuş, düşük veya orta gelirli bir aileye mensup birisinin
ailesinin kendisine sunamayacağı, yapamayacağı veya yerine getirmekte zorlanacağı her
türlü imkânların hedef için seferber edilmesi, “ikram ” yöntemini muazzam ölçüde etkili
hale getirmiştir.
Hedef seçiminden sonra “ikram ” aşaması, hem hedefin örgüt ortamlarına
alıştınlması hem de örgütün hedef üzerinde hatır oluşturup, sevgisini ve gönlünü
kazanarak bir anlamda yelkenlerini suya indirme ve beyin yıkama aşamasından önce
uygun kıvama getirme aşaması olarak değerlendirilebilir.
Terör örgütlerinin eleman kazanma yöntemlerinin başında; gelir düzeyi düşük,
ekonomik sıkıntılar çeken, çocuk sayısı fazla olduğundan ailesinden yeterli ilgi ve sevgiyi
göremeyen veya aileleri parçalanmış, bu yüzden ilgisiz ve sevgisiz kalmış, bir gruba ait
olma ihtiyacı hisseden dezavantajlı gruplardan insanlara yaklaşarak onlara sahte sevgi,

17
Soruşturma no: 2016/83834

ilgi ve grup aidiyeti sağlayarak yanına çekmekte ve sonrasında örgüt ideolojisiyle beyin
yıkama yapılmaktadır.
Aynca eğitim gibi gerekçelerle ailelerinden uzaklaşan gençler yalnızlık,
sorunların üstesinden kendi başına gelme, krizleri tek başına yönetme gibi birçok stres
faktörüyle yüzleşmek zorunda kalmakta ve desteğe ihtiyaç duyabilmektedir. FETÖ, Işık
Evleri ve öğrenci yurtlanyla bu ihtiyaçtan faydalanarak eleman kazanmanın etkili bir
yolunu bulmuştur. Bu bakımdan FETÖ’nün klasik terör örgütleriyle benzer eleman
kazanma yöntemlerini kullandığı göze çarpmaktadır.
FETÖ’nün ağına düşürdüğü gençleri Işık Evlerine davet etmeden bir önceki
aşama olan ve hedefle yakından ilgilenilen ikram aşamasında, planlı konuşma ve sorular
ile hedef tanınmakta ve gerekli notlar alınmaktadır. " M uhatabımızın inanç ve kültür
seviyesini çok iyi bilm em iz gereklidir. Mesela ona açıp okuyacağımız Kuran dahi olsaj
eğer onu ürkütüp kaçıracak ve bir daha bize yaklanmayacaksa, o esnada Kuran dahi
okunmamalıdır. (...) bazen bu ayarlam a yapılm adığından irşat namına söylenenler
onlarda öyle bir reaksiyona sebep olur ki, daha sonra münasebetini bulup
an latm am ız da artık fayda etm ez.” derken, Fetullah Gülen hedefi tanımanın önemini
vurgulamaktadır. Örgüt tarafindan planlı bir şekilde başlangıçta amaç gizlenerek takiyye
ve tedbir uygulanmakta, henüz idrak ve kendini savunma yeteneği gelişmemiş olan ve
küçük yaşta temasa geçilen hedef şahıslar kandırılarak ve ikna edilerek beyin yıkama
aşamasına geçilmektedir.
Sonrasında örgütün ağma takılan bu öğrenciler öncelikle ders çalışmak
bahanesiyle "Ifk Evi” olarak adlandırılan evlere davet edilmektedir. Işık Evinin
fonksiyonlan; yeni elemanlar kazanmak, ham olarak gelen hedefi örgüt elemanına
dönüştürmek ve bu hedef şahıslara örgütün ideolojisi ile öğretilerini dayatmaktır. Biz bu
im a n a ve K u r a n ’a h izm e t d ü ş ü n c e s in i e vle rim izd e g e r ç e k le ş tirm e y e ç a lışıy o ru z , siz in de
a ş in a o ld u ğ u n u z ış ık e vlerinde, ış ık k o m p le k sle rin d e g e r ç e k le ş tirm e y e ç a lışıy o ru z .”
diyerek Işık Evlerinin ideolojik eğitim yerleri olduğunu vurgulayan Fetullah Gülen’in
bahsini ettiği bu yerlerin en belirgin özelliği, şeffaflıktan uzak, gizli, denetimsiz,
kontrolsüz ve bilinmeyen yerler olmasıdır. Fetullah Gülen’in anlatımına bakıldığında Işık
Evleri’nin Tekke’nin ahlaki eğitimi, medresenin ilmi ve kışlarım disiplinini alarak bir
sentez ve alternatif eğitim modeli oluşturulması, bu model doğrultusunda örgüt
mensuplarının istenen kalıba sokularak bunlara örgütsel hedeflere ulaşmak için uygun
özellikler kazandırılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Örgüt liderinin, İbni Erkam
evleri ve şaıj evleri olarak adlandırdığı bu meçhul evler, yeni elemanların örgüt ideolojisi
doğrultusunda şaıj edilerek bireysel dönüşümlerinin gerçekleştirildiği ve “tek tip kişilik”
oluşturulduğu yerlerdir. Örgüt lideri Işık Evleri’nin fonksiyonunu şöyle anlatmaktadır:
“Bu evlere ş a rj evleri denebilir. Bu evlerde planlar, projeler üretilir (...)
ve bu evlerde yetişen adam lar dünyanın fethine açılırlar, (...) insanların
gönüllerine girm eye çalışırlar. Bu evler bir doldurma ve boşaltm a yerleridir,
insanlar burada dolar ve sonra gider boşluklara boşalırlar, boşalm ış sin elere,
(...) yolsuz, yöntem siz, sa ğ a sola değişik cazib e m erkezlerine göre gelip giden
şabloncu nesilleri mamur hale getirm ek, donatm ak için adeta tezg ah gibi işler
bu evler, bir m edrese gibi işler, bir m ektep gibi işler, hususi/ile her şeyin
kapandığı bütün kapılara kilit vurulduğu bir dönemde bu evler g eçm işte olan
misyonlarından daha büyük misyon yüklenirler, çünkü g eçm işte bu evlerin

18
Soruşturma no: 2016/83834

yaptığı vazifelerin bazılarını m edrese yapar, bazılarını zaviye yapar. Bu evler


sızın bildiğiniz gibi öyle m inaresi olan, ezen okunduğu zaman herkesin içine
gittiği malum evler değildir, m eçhul ev, kelim e k ara kteristik olarak seçilm iştir,
belirsiz evlerdir, (...) belirsiz evler, bir kere zam an itibariyle ne zam an ortaya
ç ık a c a k la rı belirsizdir bunların.”
FETÖ’nün tabiriyle örümcek ağma yakalanan bu gençlere, Işık Evlerinde
güvende oldukları vurgulanarak sorumlu ‘a b ile r ’ ile gerek eğitim, gerekse diğer her türlü
ihtiyacının karşılanacağı teminatı verilmektedir. Ayrıca gençlere, burada olmakla en
doğru karan verdiği, ‘Hizmetin’ kanatlan altma girmekle gelecek kaygılarının ortadan
kalktığı, çünkü artık devlete veya özel sektöre yerleştirilerek kariyer ve iş imkânlarının
sağlanacağı, şayet devlet içerisinde hizmet adma bulunmaktan ötürü başma bir şey gelirse
ve meslekten atılırsa korkmaması gerektiği, zira hizmetin özel sektörde de yaygın iş
imkânlarının bulunduğu ve asla mağdur edilmeyeceği anlatılmaktadır.
Bu sayede ' abiler1 ile sorumluluğu altındaki gençler arasmda çok sıkı bağlar
oluşturulmaktadır. ‘Abiler’, Fetullah Gülen’in İrşad Ekseni isimli kitabmda bahsi geçen
taktikler çerçevesinde bir eğitimden geçtikten sonra bu dostluk bağlarını kurmakla
görevlendirilirler. Bir nevi eğiticilerin eğitimi gibi olan bu süreç sonunda ‘a b ilere’
haftalık, aylık, üç aylık, altı aylık ve bir yıllık ideolojik eğitim programı verilmekte ve
onlar da bu doğrultuda hedef şahısları yetiştirmektedir.
Işık evlerinde çeşitli programlar yoluyla ' hizm etle ’ bağlantısı kurulan gençlerin
örgüt elemanı olması amacıyla yukanda bahsedilen planlı programlı ideolojik eğitimin
beş - on yıl gibi uzunca bir süre devam etmesi için harcanan yoğun çaba sonucunda
"militan kimlik" inşası gerçekleştirilmek istenmektedir.
Bu evlerde kalan çocuk ve gençler, sistemli olarak kendi sosyal çevrelerinden
çıkarılarak, 'telkin' yoluyla örgüt gönüllüsü haline getirilir ve yine 'telkin'le birlikte örgüt
içinde tutulurlar. Bu süreçte çocuklara her türlü sorunlarında yardım edilir ve önceden
çalışılmış yöntemlerle güvenleri kazanılmaya çalışılır. Bu süreçte abiler ile hedef şahıs
arasmda kurulan duygusal bağların, verilen güven ve seçilmişlik duygusuyla beraber
eleman kazanma noktasmda örgütün dünya görüşünden daha etkili olduğu görülmektedir.
Zaten örgütün dünya görüşü, bu duygusal bağlılık üzerine tesis edilmektedir. Sonuç
olarak duygusal bağlılıkla birlikte hedef şahısların bireysel dönüşümleri başlamakta,
bireysellik ortadan kaldırılarak Fetullah Gülen’in "Hizmet erleri, muhabbet fedaileri,
ışık süvarileri" gibi militarist çağnşımlara sahip tek tip kişilikten oluşan makbul insan
tarzı şekillendirilmektedir.
Hedef şahsın, örgüte bağlılıklarını "adanmış ruh" seviyesine yükseltmek için
uygulanan yöntem, görev ve sorumluluk vermektir. Böylece hedef şahsm zamanını,
eneıjisini ve maddi gücünü hizm ete adayarak carımdanve malından feragatte
bulunmalan sağlanmaktadır. Bu yöntemle amaçlanan; nasıl ki bir şeyin değeri onun için
harcanan çaba, akıtılan ter, sarf edilen emekle doğru orantılıysa, tersinden düşünülecek
olursa çaba harcanan, ter akıtılan ve emek sarf edilen bir şey değerlidir ilkesiyle hareket
edilerek, Hizm et değerlidir algısını yerleştirmektir. Ayrıca sürekli çeşitli görevler
verilmek suretiyle bir yandan itaat ve teslimiyet kültürü yerleştirilir, diğer bir yandan ise
hedefin özgüveni artırılır ve başarırım hazzı yaşatılır. Böylece çocuklarda "başının
büyüklerce okşanması" ile oluşan olumlu psikolojiden istifade edilerek, gelecekte her
şeyinden faydalanılacağından habersiz, hedefin mutlu olması sağlanır.

19
Soruşturma no: 2016/83834

Fetullah Gülen’in fikirleri doğrultusunda Işık Evleri’nde en çok vurgulanan


konulardan bir tanesi de, zamanın cemaat zamanı olduğu, birlikte hareket edilmesi
gerektiğidir.
Örgüt liderinin; “ (...) h u su si ile bu s a y d ığ ım zatlar, b u n la r k u tu p la r kutbu, her
birisi bir nurlu y o lu n b a ş ın d a insanlar. B u n la rın d a e s a s m u h ta ç o ld u k la rı A lla h 'ın bir
lütfü v ard ır ki m e n su p o ld u k la rı c e m a a tin iç in d e a n c a k o n a u laşab ilirle r. E ğ e r öyle bir
c e m a a t iç in d e o lm a s a la r onu e ld e e d e m e z e k s ik kalırlar, n a k ıs kalırlar. Bu yö n ü yle de
a rşın v e r a sın a a ç ık bu insanlar, ferdi ve ş a h s i k e m a la tla rı ile k a lsa la r, risa le y in u r
d a ire sin d e elli k işin in te şk il e ttiği bir ş a h s ın m a n e vin in u la ştığ ı m akam ı ih ra s
edem ezler. (...) C e m a a tte n a y rıla n la r m iyop gö rü rle r k a tiy e n .”
“C e m a a t, a h ir z a m a n ın eritici ve ö ğ ü tü c ü d a lg a la r ın a k a rşı k o ru y u c u bir s e d ve
siperdir. Fe rdî y a ş a n a n bir M ü slü m a n lık ta , pek ço k y a n lışlık la rın o lm a ih tim alin e
k a rşılık , c e m a a tle ş m e d e bu ih tim al d a h a azdır. A y rıc a fe rd î y a ş a y a n la r c e m a a t e a ç ıla n
ve lü tfe dile n n u ra n î a tm o sfe r ve ik lim le rd e n m ahrum durlar. C e m a a tte m ü şte re k h are ke t
sözleri birlikteliğe işaret etmektedir.
v ard ır ve olm alıd ır.”
Işık Evleri’nde yetiştirilen erkekler, aynı eğitimden geçen bayanlarla
evlendirilerek örgütsel bağlar perçinlenmek istenmektedir. Bu sayede kalıcı taban
oluşturmayı arzulayan örgüt, kendisine birbirine sıkıca bağlı, ayrılmaz, yeni bir toplum
üretmektedir.
Sonuç olarak Fetullah Gülen’in fikirleri doğrultusunda yetiştirilen bu insan
tipinin en belirgin özellikleri; canıyla, malıyla kendisini hizmete adamak, örgütün
hedeflerinin gerçekleşmesi uğruna kendini feda etmek, üstlerden gelen emirleri asla
sorgulamamak, verilen görevi harfiyen yerine getirmeye çalışmak, hizmet dışında bir
dünyanın cehennem olduğuna inanmak, diğer örgüt mensuplarının da asla hata
yapmayacağını düşünmek ve neyle itham edilirse edilsin dava arkadaşlarının aleyhindeki
beyanlara asla inanmamak ve ne olursa olsun arkadaşlarını savunmak ve örgütle birlikte
hareket etmektir.
İşte bu özelliklere ve tek tip kişiliğe sahip olan FETÖ mensuplan, Fetullah
Gülen’in kutsal misyonunu gerçekleştirecek seçilmiş kutsal ordusunun neferleridir. Bu
neferler hem devlete sızarak tabandan başlayarak tepeyi kuşatacak hem de özel sektöre
yayılarak kamu ve toplumsal gücü FETÖ adına yönetecek ve örgüt liderinin hayallerini
gerçekleştirecektir. Devlete yerleştirilen bu kadroların yönetim ve yönlendirme ağına
hükmederek önceliği sisteme sahip olmaya vermeleri gerektiğini düşünen Fetullah Gülen,
bu yüzden örgüt elemanlarının zarar görmeden terfi etmelerini, yükselmelerini
istemektedir.
Onun, “Öyleyse bıı sistemin p iif noktalarım bilmeleri lazım, keşfetmeleri lazım
hava boşluğu gibi. (...) ister Adliye de İster Mülkiye de arkadaşlarımızın gittikleri
yerlerde daha rahat iş yapmaları tutunmaları, kaymakam iseler Vali olmaları, sıradan bir
Hâkim iseler takdir toplayan bir hâkim olmaları. ”
“H atta mesleklerini aksatmamak, mesleklerini İcra etmenin yanı başında kabilse
arkadaşlarımız değişik sahalarda kariyer yapmaları, birer mastır yapmaları, icabında
doktora yapmaları dıştan da olabilir, hâkimlik yaparken de olabilir Mesleklerinde başarı
elde etme, bıı da keyfiyetin diğer bir bududur ” şeklindeki vaazlan bunu teyit eder
mahiyettedir.
Bu kadrolaşma hareketinin detaylı bir şekilde açıklanmasından önce örgüt

20
Soruşturma no: 2016/83834

liderinin gerçek niyetlerini neden gizleme gereği hissettiği ve FETÖ’nün neden bu


minvalde hareket ettiğinin anlaşılması gerekmektedir.

h) H ususi E v le r : Büyükşehirlerde askeri ve polis okullarının bulunduğu ve bu


hizmetlere yönelik hizmetlerin takip ve organize edildiği evlerdir. Mahrem hizmetlerin
icra edildiği evlerdir.

ı) H ücre Tipi Yapılanm a: Kamu kurumlannda sayısı beş kişiyi geçmeyen bir
örgüt abisine bağlı birimdir. Hizbullah terör örgütü ömek seçilerek geliştirilmiş bir
modeldir. Hiç bir hücre diğer bir hücreden haberdar değildir. Bu örgütlenme modelinin
gefiştirilmesinin sebebi, bir hücre açığa çıksa bile diğer hücrelerin faaliyetine devam
ederek deşifre olmamalarını temin etmek içindir.

i) H im m et: Örgütün finansmanı için toplanan gerekli ekonomik kaynak elde


etmeye verilen isimdir. Örgütün kestiği vergidir. Kamu görevlileri maaşının bekâr ise
% 15-20, evli ise%10'unu himmet olarak ödemek zorundadır. Bu asgari tutardır ve
himmetin üst sının yoktur. Dileyen dilediği kadar mesela maaşının tamamını himmet
olarak verebilmektedir. Değişik şekillerde alınmaktadır; Örgütün bedelsiz çalıştırması
suretiyle emektenhimmet (askerlik ödevi yerin e ), para toplayarak gelil' elde etmesi
suretiyle paradan himmet (vergi ödevi niteliğinde), yüklü ödeme alarak gelirden himmet
(vergi benzeri), evlenme ve aile kurmayı geriye atarak örgüte çalışarak eşten himmet
olmak üzere örgüte kaynak sağlanmaktır. Önemine binaen "HİMMET" kavramı ilerleyen
bölümlerde daha detaylı olarak açıklanacaktır.

j) Kutsal H oca P a y ı: Himmet olarak toplanan paranın %15'i Fetullah Gülen'in


kutsal payı olarak ona yollanmaktadır. ABD ülkesindeki ona bağlı bir okul kuruluş vakıf
parayı alıp örgütün merkez giderlerine harcamakta, kalanı ise Fetullah Gülen'in ve
imamların şahsi servetine dönüşmektedir.

k) İstişa r e : Bir iş yapılmadan önce örgütün ilgili abisinin veya ablasının


emrinde toplanıp karar verme ve icraya geçmek için yapılan örgütsel toplantıdır. Günlük,
haftalık, aylık veya yıllık belli periyotta rutin yapılan cemaat hücre evi toplantısıdır. Üst
yöneticilerden gelen emirlerin uygulanması için bir araya toplanmaya verilen isimdir.

1) Tkrt: Emre uymamak, itaat dışına çıkmak veya disipline başkaldırmak,


verilen görevi yapmamak suretiyle diğer şekillerde ikaza rağmen bunda devam eden ve
örgüte tekrar kazandırılması mümkün olmayacağı anlaşılan ve hain ilan edilen kişinin
örgütten kovulmasıdır. Bu kişilere zecr tokadı vurulur, üzeri çizilenlerden olur, hayatının
kalanı zehredilir.

m) Şefkat Tokadı: Örgüte göre, kötü iş yapan (gemilikle abi veya ablanın
talimatına uymakta ihmal gösteren) kişinin tann tarafindan bir kötülükle ikaz edilmesidir.

n) AbH Bir hücre evi ya da en küçük örgüt biriminin sorumlusudur. Ev abisi,


yalnızca evin idaresinden mesuldür. Abilik, cemaatte hocalık makamıdır. Hiyerarşiye

21
Soruşturma no: 2016/83834

göre üst tabaka belirler. Üyeler abiye itaat etmek mecburiyetindedir. Abinin görevine üst
yapı son verir. Lider ve abilerin alttakiler taralından seçimi söz konusu olamaz ve
onaylamalarına da gerek yoktur. Abilik dokunulmazdır.

o) Abla: Abiliğe paralel olarak kadın ve kızlar için ablalık makamı vardır.
Kadınlar örgütün içerisinde hiç bir zaman üst düzey yönetici olamazlar. Bir kadının en
fazla yükselebileceği örgüt yöneticiliği ablalık seviyesidir. Kadın ve kızlardan sorumlu
ablalar nihayetinde o bölge il veya ilçedeki abiye bağlıdırlar. Örgütün üst düzeyinde
faaliyet yürüten hiç bir kadın yönetici yoktur.

ö) Sadakat Tfesti: Örgüte kazandırılan ve örgüt amaçlarına göre eğitilen bir


üyenin aldığı örgütsel narkozun tesiri altında kıvama geldiğini, davaya adanmışlığını ve
yeterince örgüte bağlanıp bağlanmadığını abi veya ablanın sınaması, teste tabi tutmasıdır.
Örgüt üyesi, liderine koşulsuz itaat ediyorsa, örgütün amacını benimsemişse, baskı ve
tehdit altında tutulduğu zaman yeterince dirençli ise sadakat testini geçmektedir. Sadakta
testi örgüte bağlılığı ölçmektedir. Sadakat testini örgüt üyesi sempatizanı başarıyla
geçmişse ona güvenilmekte ve onun önü açılmaktadır. Sadakat testi, kişiye örgütün
verdiği narkozun dozunun ölçülmesidir. Narkozun tesirindeki örgüt üyesinin davaya
adanmışlığı sınanmaktadır. Sadakat testini geçemeyenler ise örgüt eğitimine devam
ettirilmekte ya bu testi başaracak şekilde eğitilmekte veya sempatizan olarak
ayrılmaktadır.

p) Kafalama: Örgütle organik bağı olmayan bir kişinin, şirin gözükerek


kendine bağlaması, sempatizan hale getirmesi veya himmetvermeye razı hale
getirilmesidir. İşadamı kafalanırsa örgüte para veya mal varlığı vererek himmet öder,
öğrenci kafalanırsa örgüte ilerde kazandırılacak üye yetiştirilir.

r) P arlatm a: Örgüt çok iyi reklam ve imaj yapıcıdır. İstediği kişilerin


reklamını yapıp bu kişiler üzerinden kendisine nema sağlamaktadır. Buna örgüt
terminolojisinde parlatma denilmektedir. Bir makama atanması için kişinin önceden
hazırlanıp onun adına mükemmel özgeçmiş oluşturma, atamayı yapacak kişiler nezdinde
üstün özelliklerini değişik kişiler eliyle yaptırma,basın yayında övgüler yapma, kurum
içinde atama öncesi o kişi hakkmda olumlu dedikodu çıkarma, nihayet atanması için her
türlü tavassut girişimi parlatmanın değişik şekilleridir.

s) M ahrem T oplantı: Örgütün ilgili biriminin çok gizli tutuğu ve üstten alman
bir emrin nasıl icra edileceğinin tespit edildiği ve görevlendirmelerin yapıldığı
toplantılardır. Bu toplantıya örgüte çocukluğunda girenler katılabilir ama sonradan örgüte
katılanlar alınmaz.

ş) F etih . F eth etm e. F e tih O kutm a: Örgüt, kamu idarelerinde kadrolaşmaya


fetih demektedir. Fetih okutma ise kamu idarelerine giriş için yapılan sınavlardan önce
soruların elde edilerek öğrenci veya gençlere önce yemin ettirip daha sonra cevaplanyla
birlikte çözdürülerek sınavı kazanmasını sağlamaktır. FETÖ, devleti ve kamu idarelerini
ele geçirilmesi gereken bir düşman kalesi gibi görmektedir. Kadrolaşmayı ise fetih

22
Soruşturma no: 2016/83834

hareketi olarak kabul etmektedir.

t) A ltın N esil: Fetullahçı öğretiyi benimseyen, örgüte ve öndere sadakatle itaat


eden ve bu örgütün içinde yer alan kişilerin genel adıdır. Beklenen nesil, kutsiler ordusu,
muhabbet fedaileri, gönül erleri, ışık süvarileri olarak da ifade edilmektedir. Cemaatin
diğer adıdır. F. Gülen bir elinde bilgisayar bir elinde K ur’an olan nesil şeklinde ifade
etmektedir.

u) M ü tevelli Toplantısı: Haftada bir kez yapılan, ihtiyaçların belirlendiği,


giderilmesi için kararların alındığı, örgütü ayakta tutan sistemi yürüten işlerin yapıldığı
toplantıdır.

4 ) FETU LLA H Ç I TERÖR ÖRG ÜTÜNÜN (FETÖ / PD Y ) KURULUSU :

4.1) F etu llah G Ü LEN K im d ir?

Erzurum - Pasinler - Korucuk köyü nüfusuna kayıtlı Ramiz ve Rabia oğlu


27.04.1941 doğumlu Fetullah GÜLEN, 1958 yılından itibaren çeşitli illerde imam ve vaiz
olarak görev yapmıştır.
1970’li yıllara kadar Yeni Asya Grubu içerisinde yer alan Fetullah GÜLEN bu
tarihten sonra İzmir Kestanepazan Kuran Kursu’nda görev yaptığı dönemde çevresinde
bulunan arkadaşlan ile dini motifleri de kullanmak (istismar etmek) suretiyle örgütünün
çekirdek kadrosunu oluşturarak müstakil hareket etmeye başlamış, faaliyetlerini daha
ziyade 13-18 yaş grubundaki öğrenci ve genç kesim üzerinde yoğunlaştırarak, teyp /
video kasetlerine çekilen vaaz ve konuşmaları, sohbet toplantılan ve özellikle yaz
kamplarında görüşlerini ulaştırdığı sempatizan grubu ile kendi adı ile anılan örgütünü
kurmuştur.
Özellikle 1990’lı yılların başından itibaren yurt dışına da açılmaya başlayan
yapı, zaman içerisinde hayatın doğal akışına aykırı şekilde dünya genelinde 160 ülkede
faaliyet gösterir hale gelmiştir.

4.2) Ö rgütün İlk T em ellerinin a tılm a sı:

Paralel Örgütlenmenin temelleri, suç örgütünün kumcusu ve yöneticisi olan


Fetullah Gülen tarafindan İzmir ilinde 1966 yılında atılmıştır.
1970'li yıllara kadar Yeni Asya Grubu içerisinde yer alan GÜLEN, bu tarihten
sonra İzmir Kestanepazan Kuran Kursu'nda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan
arkadaşlan ile dini motifleri istismar etmek suretiyle örgütün çekirdek kadrosunu
oluşturarak müstakil hareket etmeye başlamış, faaliyetlerini daha ziyade 13-18 yaş
grubundaki öğrenciler ve genç kesim üzerinde yoğunlaştırarak, teyp ve video kasetlerine
çekilen konuşmalan ve sohbet toplantılan aracılığıyla görüşlerini ulaştırdığı sempatizan
grubu ile birlikte kendi adıyla anılan örgütü kurmuştur.
1950 - 1960 yıllan arasında tanmda makineleşme ve diğer tarımsal girdilerdeki
artış, modem miras hukukunun uygulanması nedeniyle tarımsal işletmelerin büyüklük ve
yapısının değişmesi, bunun sonucu olarak kırsal kesimde yaşayanların bir bölümünün

23
Soruşturma no: 2016/83834

tarımsal üreticilik sıfatını yitirmeye başlamaları, geleneksel toprak sahipliği rejiminin


değişmesi, tarımda verim düşüklüğü, tarımsal gelirin yetersizliği, topraksızlaşma ya da
toprağın belirli ellerde toplanması, ulaşım koşullarındaki gelişmeler gibi faktörler, iç göç
hareketine ve kentleşmenin başlamasına neden olmuştur.
Bu iç göç dalgasının başlamasında, kentlerin sahip olduğu olanakların yaratmış
olduğu cazibe, iş - güç arayışı, çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlama isteği, kaliteli
eğitim ve sağlık olanaklarından faydalanma beklentisi, mutlu bir yaşam sürme düşüncesi,
kentte daha güvende olma hissi, sosyal güvence arayışı gibi etkenler de oldukça etkili
olmuştur.
Bu göç dalgası sonucunda zamanla kentlerde gecekondu mahalleleri oluşmuş, bu
mahalleler doğal olarak yeni bir kültürün doğmasına sebep olmuştur. "Varoş Kültürü"
olarak da adlandırılan bu kültür, çarpık kentleşme, işsizlik, eğitim, sağlık, çevre
sorunlarını da beraberinde getirmiştir.
Devlet, kentlerde oluşan bu yeni sosyal yapının ihtiyaçlarını karşılayamamış,
özlemlerine cevap verememiştir.
Bu durum, Paralel Örgütlenmenin temellerini atan Fetullah Gülen için bir büyük
bir firsata dönüşmüştür. Örgütün çekirdek kadrosunu oluşturanlar, kendi amaçlan
doğrultusunda hareket etmelerini sağlamak amacıyla varoşlarda yaşamaya başlayan genç
insanlarla ve öğrencilerle iletişim kurmuşlar, onlara barınacak yer, iş ve eş bulma
konusunda yardımda bulunmayı vaat etmişlerdir. Hareket zamanla yetiştirdiği gençlikle
ilgisini hiç kesmemiş, onlan sürekli olarak kontrol altında tutmuştur.
İslami düşünceyi topluma yayma gayretinde olduğu izlenimi veren suç örgütü
kurucusu Fetullah Gülen, kendini içinde bulunduğu sosyo - politik koşullara çok iyi
uyarlamış, dönemsel iktidar dengelerini çok iyi okumuş, güçlü siyasi partilere destek
veriyor görüntüsü sergilemiş, ancak siyasi partilerden özerk kalmaya özen göstermiştir.
“ Din, siyaset ve pa ra ” üçgeninde etkinliğini artırarak örgütünü geliştiren
şüpheli Fetullah Gülen, kendine özgü hitabet tarzı ile Nurcuları ve diğer dini çevreleri
etkilemiş, hitabet yeteneğinin etkisiyle kendisine bağlı ayn bir grup oluşturmuştur.
Fakat tüm bunları yaparken, o zamanki siyasi ve sosyal şartlan değerlendirerek
açık bir şekilde Nurcu olduğunu söylemekten de imtina etmiştir. Nitekim 12 Mart 1971
Muhtırası'nın ardından Okuyucu ve Yazıcı gruba mensup Nurcularla birlikte İzmir'de
Fethullah Gülen'de tutuklanmıştır. Ancak söz konusu dava sürecinde Nurculuktan içeriye
alınan 54 kişi arasından Fetullah Gülen ve onu destekleyen birkaç kişi, Nurcu olduklarını
gizlemişler, Nurculuğun farklı kollarına mensup diğer tutuklular ise açıkça Nurcu
olduklarını söyleyerek savunmalarını yapmışlardır.
Fetullah Gülen o dönemde Nurcuların lideri durumundaki büyük ahilerinden
Mustafa Sungur’un 'Nur dershaneleri açm ası' yönündeki tavsiyelerine de uymamıştır.
Ancak somadan klasik anlamdaki “Nur Dershaneleri” yerine “Işık E vleri” olarak
adlandırılan kendine özgü dershaneler açma yoluna gitmiş ve buralarda Said Nursi'nin
kitaplarından ziyade kendisinin kasetleri dinlenmiş, ileriki yıllarda da yine kendisinin
kitapları okunmuştur.
Hitabet yeteneğini ön plana çıkartan bir çalışma tarzı benimseyen Fetullah
Gülen, Nurculuğun büyük ahilerinin “B antla hizm et olmaz. ” eleştirilerine rağmen
doldurduğu kasetlerle hem daha geniş alanları etkileme imkânı bulmuş, hem de kendisine
maddi kaynak sağlamıştır. Fetullah Gülen, örgütünü kurma aşamasında Nurcu ahileriyle

24
Soruşturma no: 2016/83834

hep mesafeli bir temas içinde hareket etmiş, zamana ve şartlara göre de onların gücünden
ve etkisinden faydalanarak kendi yapılanmasını geliştirmeye ve güçlendirmeye
çalışmıştır.
Fetullah GÜLEN Nurcu Yeni Asya Cemaati bünyesinde yer almasına rağmen,
daha 20’li yaşlarında kendi bağımsız örgütlenmesinin temellerini oluşturmaya başlamış
ve çok geçmeden (1970’leriıı ortalarında ve henüz 3 0 ’lıı yaşlarının ilk evresinde) Yeni
Asya cemaatinden yolunu ayırıp tümüyle bağımsız örgütlenmeye geçmiştir.
Bir yandan hitabeti ve teşkilatçılığıyla dinleyici ve taraftar kitlesini hızla
genişletmiş, diğer yandan da yöresindeki işadamlarıyla ilişkilerini güçlendirmiştir.
Daha o zamanlardan eğitim alanını stratejik bir hedef olarak belirleyen Gülen’in,
elde ettiği ya da yönlendirebildiği maddi kaynaklan önemli ölçüde eğitim alanına
kanalize ettiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bir öğretmen örgütlenmesine de yönelmiş
olan Gülen cemaati, bilebildiğimiz kadanyla, diğer İslami grupların öğrencilere yurt ve
barınma imkânlan örgütleme faaliyetinin ötesine geçerek, bir özel dershane açan ilk
cemaattir.
Daha sonraki dönemde bu “Yenilikçilik” daha da belirginleşmiştir. Öteki İslamcı
cemaatler geleneksel diyebileceğimiz bir biçimde Kuran kursu ve İmam Hatip Liseleri
gibi doğrudan dini eğitim kurumlarına odaklanmaya devam ederken, Fetullah Gülen
Anadolu liseleri ve kolejler açarak “yen i a çılım la r” yapmıştır. Yine 1979 yılı başlarında
yayınlanmaya başlayan meşhur Sızıntı dergisi de, doğrudan dinsel mesaj vermekten
ziyade mesajını bir bilim - teknoloji dergisi esprisi içinde verme yolunu tutmuştur.
İzmir ve çevresinde belirli bir tabana ulaşmasının ardından, dönemin siyasi
iktidarına yakın durarak Ege Bölgesinde etkin olan Yeni Asya Grubunun gücünü kırmaya
çalışmıştır. 1977 yılında yurt çapında gerçekleştirilen “Yüksek İslam E n stitü leri
boykotun u ” mevcut siyasi iktidarı destekleyerek ve "İslam'da boykot yoktur."
açıklaması yaparak kırmıştır.
Siyasi iktidarın da desteğini alarak bünyesinde faaliyet gösterdiği Yeni Asya
Grubundan tamamen kopmuştur.
Fetullah Gülen’in kurduğu örgüt, 1978 yılında yayınlanmaya başlayan Sızıntı
Dergisi ile basın yayın ve propaganda alanında yeni bir güç kazanmıştır.
12 Eylül Askeri Darbesi öncesi hazırlanan gözaltına alınacak şahıslar listesinde
ismi bulunan ve darbe sonrasında hakkmda arama kaydı çıkartılan Fetullah Gülen, çeşitli
sağlık raporları sunmak suretiyle vaizlik görevine devam etmemiş ve 20.03.1981
tarihinde de vaizlik görevinden istifa etmiştir. Ancak hakkmda sıkıyönetim
komutanlığının koymuş olduğu arama kaydma rağmen alb (6) yıl boyunca yakalanmamış
ve 12.01.1986 tarihinde Burdur’da yakalanması sonrasında ise, bazı yetkililerin araya
girmesiyle 13/01/ 1986’da serbest bırakılmıştır.
Bir din adamınıntersine, içinde bulunduğu güç dengesine ve şartlara göre tutum
vedavranışlarını değiştiren Fetullah Gülen, hakkmda arama kaydı konulmasına rağmen,
12 Eylül Askeri Darbesinin hemen öncesinde, yapılan askeri darbelere desteğini
vurgulamıştır.
Kendisine bağlı Sızıntı Dergjsi’nin Haziran 1979 tarihli sayısındaki “Asker" adlı
başyazısı;
“Her milletin tarihinde a sk e r tepe bir varlıktır (...) Bir de anadan doğma
a s k e r - millet vardır. O, a sk e r doğar, a sk e rlik türkülerinden ninniler dinler ve

25
Soruşturma no: 2016/83834

a s k e r olarak ölür. Â şıktır askerliğ e, serhad boylarına, akına ve kavgaya (...)


“Onun süngüsü, yüz defa iniltimizi dindirdi ve ateşim ize su se rp ti. Yakın
tarihimizde dahi k a ç defa onda mazinin teb essü m eden çeh resin i ve
yıldırım laşan celad etin i gördük... Eğer, atik davranıp da yıllardan beri
hazırlanan karanlık em ellerin önüne geçilm eseyd i, bütün bir millet olarak
in kisar içinde ağlam adan b aşka çarem iz kalm ayacaktı. Tuğa selam , sa n ca ğ a
selam ve onu tutan sa n ca ğ a binlerce selam ...” sözleri ile son bulmaktadır. (A kt
Ruşen Çakır, Ayet ve Slogan, s .106-7)
Aynı kalemden çıkan bir başka yazısında “Düşmanı kıskıvrak yakalam a ve
bir zaferdir. İçtim ai bünyenin, harici bir kısım erâciften tem izlenm e, arındırılma
ve aslına ircâ zaferi (...) Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza
yetişen M ehm etçiğe, istihâlelerin [değişim lerin] son k e rte sin e varabilm esi
dileğimizi arz ediyoruz.” cümlelerine yer vermiştir.
12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında yine Sızıntı Dergisi’nin Ekim 1980 tarihli
sayısında kaleme aldığı “Son K arakol' başlıklı yazısı da; "Ümidimizin tükendiği yerde
Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz...”
ifadeleriyle son bulmuştur.
O günden sonra cuntacı Kenan Evren elinde Kuranda kent kent gezip ayetler
okurken, diğer yandan Fetullah Gülen de Anadolu’yu adım adım gezmiş, darbenin,
NATO’nun, ABD’nin, “ulu emre ita a t” in faziletlerini anlatmıştır.
Fetullah Gülen 80’li yıllardaki “fiili” mesai arkadaşı Kenan Evren’i yıllar sonra
“cennetlik” ilan etmiş, 31 Ocak 2005’te Milliyet’e verdiği demeçte, “Evren P aşa,
se çm e li din derslerini m ecburi yapm akla yararlı bir iş yapm ıştır. G ençlerin
çoğu onun bu icraatı ve silesiyle din eğitiminden nasiplerini alm ışlardır. Bu iş
k an aatim ce öyle büyüktür ki doğrusunu Allah bilir hiçbir sevab ı olm asa bile bu
icra a tı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cen n ete de gidebilir.”
demiştir.
Fethullah Gülen’in devlet yönetimindekilerle, siyasi aktörlerle olan yakın ilişkisi
1980’lerde giderek artmış, “kanaat önderi” sıfatıyla açılışlarda, toplantılarda, törenlerde
boy göstermeye başlamıştır.
Fetullah Gülen, o dönemde de mevcut siyasi İktidarla iyi ilişkiler geliştirerek
rakibi olarak gördüğü dini cemaatleri bastınp onlardan doğan boşluğu doldurmuş, gelişip
büyümek, “altın n e sil” olarak vurguladığı mensuplarının devleti ele geçirip paralel bir
devlet mekanizması oluşturmalan için uygun bir ortam yaratmıştır. Menfaatine uymadığı,
kendisine rakip olarak gördüğü zamanlarda ise başta kendisine bağlı medya organlan ve
Devlet içerisine yerleştirdiği mensuplan olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlanyla,
iktidarla TSK’yı, TSK ile halkı ya da halk ile İktidarı karşı karşıya getirmeye matuf her
türlü faaliyeti desteklemiş ya da bizzat organize etmiştir.
Manisa’da görev yapmakla birlikte Doğu ve Güneydoğu dâhil yurdun çeşitli
illerine giderek konferanslar vermiş, konferanslarında “Altın N esil” vurgusu üzerinde
durmuş ve pek çok konferansı “Altın N esil” adını taşımıştır.
Fetullah Gülen Diyarbakır’daki konferansında Altın Nesil kavramını “ Hazreti
Âdem 'den Kıyam ete k a dar kurtarıcı neslin a d ı” olarak anlatmıştır. Hoşgörüyü esas
alan, vatanına ve milletine bağlı, iyi ahlaklı başarılı bireylerden oluşan “Altın N esil’
sloganı, içinde bulunan ekonomik ve sosyal şartların da etkisiyle kamuoyunda büyük

26
Soruşturma no: 2016/83834

destek görmüş ve buna paralel olarak da yapı her geçen gün katlanarak gelişme
kaydetmiştir.
Fetullah Gülen’in zaman zaman " Yollan gözlenen bir nesih Işık Süvarileri,
Kur'an Nesli, Hak Aşığı, Fecir (Tan.) Süvarileri" dediği “A ltın N e s il”, onun “ışık evleri”
olarak adlandırdığı evlerde yetiştirilmişler ve bugünkü halleriyle birer örgüt mensubu
haline getirilmişlerdir.
FETÖ / PDY suç örgütü mensuplan 1980'li yıllardan sonra tüm kamu
kuruluşlarına yerleşmekle kalmamışlar, kendi sermayelerini ve finansal güçlerini
oluşturmuşlar, kendi iş adamlannı yaratmışlardır.

5 ) FETULLAH ÇI TERÖR Ö RGÜTÜNÜN (FETÖ / PDY)


TOPLUM DA KABUL GÖRM ESİ:

Türkiye'de İslam en yaygın din olup ülkede %94 ile %97 arasında Müslüman
yaşamaktadır.
Toplumsal bir kurum olarak din, sosyal ve kültürel değerler içinde önemli bir yer
tutmaktadır. Oldukça karmaşık bir konu olan istismar, toplumsal etki ve bağlayıcılıktan
nedeniyle belki de en çok din ve değerler alanında kendini göstermektedir.
Dini ve değerleri kötüye kullanma ve sömürme günümüzde toplumsal hayatın
çeşitli boyutlarında var olabilmekte ve modem toplumsal problemler arasında kendine
önemli bir yer bulabilmektedir.
Sistematik Şiddet Hareketleri, bütün terör örgütleri tarafindan siyasi hedeflerine
ulaşmak için başvurulan yöntemlerden birisidir. Terör örgütleri çoğunlukla başvurduktan
cebir ve şiddeti gizlemek ve faaliyetlerini meşru göstermek için, ideoloji, ırk, etnik
köken, din gibi olgulan maske edinmektedir. FETÖ / PDY silahlı terör örgütü de,
uyguladığı cebir ve şiddeti maskelemek için "Din" olgusunu kullanmış, dine hizmet
ettiğini öne sürerek toplumda meşruluk kazanmayı amaçlamıştır.
FETÖ/PDY, siyasi iktidan fiilen elde edip kullanabilmek için ilk olarak
kitlelerin, lidere ve ideolojiye inandırılmasını sağlamıştır. Yoğun bir propaganda ile
kitleler Fetullah Gülen'in mürşit bir din adamı olduğuna, zararsızlığına, eğitimci
olduğuna, amacının hayır işleri, insan yetiştirme ve eğitim, dinler arası hoşgörü, banş ve
diyalog olduğuna inandınlmıştır. Türkiye, yurt dışında binlerce okul açan eğitim veren
bir dini grup sanarak bu örgüte itimat etmiştir. Bu nedenle örgüt hızla her alanda kitlesel
şekilde kadrolaşıp yerleşerek sistemin bir parçası olmayı aşarak yöneticisi haline
gelmiştir. Hatta Devlet sistemi kimi alanlarda bu örgüt üyeleri olmadan işlemez gibi
gösterilmiştir. Başbakana, bakanlara sözde suikastlar ve askeri darbeler önlenmiş, terör
örgütleri ve suç örgütleriyle mücadele edilmiş, sistemin örgüt üyeleri tarafindan idame
ettirildiği havası verilmiştir.
Bu bağlamda faaliyetlerini topluma;
İslam Dininin yayılmasını, ülkesine ve devletine bağlı, dindar, çalışkan,
disiplinli, hayırsever, öğrendiği yabancı dilleri ile yabancı devletlerde ülkesini onurla
temsil eden, ülkeyi barışa ve huzura ulaştırmak için çabalayan, ilim irfan sahibi, sözü
sohbeti dinlenen, yalan söylemeyen, dürüst, ahlaklı, erdemi, dengeli, sağduyulu, duyarlı
ve hayırsever bir nesil yetişmesini, hedefleyen, bu amaçlarla Türkiye'nin en ücra köşesine
kadar okul ve yurtlar açan, gençlerin eğitim alması ve ülkenin kalkınması için gayret

27
Soruşturma no: 2016/83834

eden, üçüncü dünya ülkelerine ilim ve irfan götüren, ülkemizin milli marşını, dilini,
kültürünü öğretmek için fedakârlık yapan bir gönüllü hizmet hareketi olarak lanse
etmiştir.
Yurt içi ve yurt dışında açılan okullar ve eğitim faaliyetleride, örgütün devletin
ulaşamadığı yerlere ulaştığı, devletin başaramadığını başardığı, ilim ve dinin tüm
dünyaya örgüt taralından yayıldığı imajını yaratmış, bu sayede suç örgütünün toplum
nezdinde meşrulaşmasını sağlamıştır.
Terör örgüt lideri Fetullah Gülen örgüt üyelerine aşıladığı stratejiyi bizzat
kendisi de izleyerek, toplumun farklı kesimlerini içine alan bir çoğunluğu etkilemeyi
başarmış ve bu sayede toplum nezdinde elde ettiği itiban örgütsel faaliyetlerinin
yürütülmesinde kullanmıştır.
Terör örgüt lideri Fetullah Gülen'in Papa ile yapmış olduğu görüşme ve görüşme
sonrasında yapmış olduğu açıklamalar bu açıdan önemli ve belirleyicidir.
Ilımlı İslam modelinin temelini de teşkil eden dinler arası diyalog kapsamında,
Papa 6. Paufa adeta İslam dininin temsilciliğine de soyunarak mektup yazmış ve
mektubun giriş kısmında;
"Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etm ekte olan
D inlerarasi Diyalog için Papalık K onseyi (PCID) misyonunun bir p a rça sı olmak
üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tah ak k u k edişini görmeyi arzu
ediyoruz. En a ciz bir şekild e hatta biraz cü retle, bu pek kıymetli hizmetinizi
icra etm e yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunm ak için size geldik. İslam
yanlış anlaşılan bir din olm uştur ve bunda en ço k s u ç la n a c a k olan
Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlam anın büyük
oranda azalm asına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam ’ın asırlarla
ölçülen yanlış algılanm asını silip a ta c a k bir diyalog imkânını bağrına
b asacaktır." ibarelerine yer vermiştir.
Böylelikle liderliğini yaptığı örgüt adına adeta bir bağlılık bildirgesi kaleme
almış, İslamiyet adına ise, temsilcilik sıfatına soyunduğunu ortaya koymuştur.
Papalık konseyinin bir misyonu olduğunu söylediği "dinler arası diyalog"
faaliyetinin içerisinde bulunmak için bu kadar istekli olması ve bu faaliyeti lideri olduğu
örgütün ana gayesi haline getirmesi, aslında temsil ettiğini söylediği İslami değerleri,
yalnızca amacına ulaşmak için kullandığını ve kendisine inanmış insanları ne derece
pervasızca aldattığını göstermektedir.
Örgütün “dinler arası diyalog” projesinde üstlendiği misyon, toplumu ve
siyaseti dizayn ederek kendi yönetiminde bir sistem oluşturma amaç ve arzusundan
kaynaklanmaktad ır.

6 ) FETU LLAH ÇI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN (FETÖ / PDY) GENİŞLEM E VE


K A D R O LA ŞM A DÖNEMİ:

“Aİtin Nesil” oluşturmak söylemiyle 1974 yılından bu yana bağımsız hareket


eden Fetullah Gülen, günümüze kadar bu alanda çok büyük ilerlemeler kaydetmiştir.
Hareket merkezi olarak başta dershaneler olmak üzere eğitim kurumlanın esas alan
yapılanma, derslerinde başarılı, dini değerlere, ailesine ve büyüklerine saygılı, herhangi
bir kötü alışkanlığı olmayan, vatanını milletini seven örnek öğrenciler yetiştirme

28
Soruşturma no: 2016/83834

amacıyla hareket ettikleri söylemiyle çok geniş kitlelere hitap eder hale gelmiştir.
Örgüt, eğitim sistemindeki boşluklan ve eksiklikleri iyi değerlendirerek
kendilerine sempati duyan / duymayan her kesimden öğrenciyi dershanelerine kabul
etmiş, sol siyasi görüşü benimseyen pek çok kişi dahi, smavlarda başarılı olacağı
düşüncesiyle çocuklarını örgüte ait dershanelere ve eğitim kurumlarına göndermiştir.
Bazı yerleşim yerlerinde ise FETÖ’ye bağlı dershaneler dışında başka bir
dershane bulunmaması, vatandaşların çocuklarını söz konusu dershanelere göndermeye
mecbur kılmıştır.
FETÖ / PDY suç örgütüne bağlı dershaneler, diğer dershanelere göre daha
disiplinli bir sistem uygulamış, aldıkları başarılı sonuçlan kamuoyu nazarında çok iyi
pazarlamış ve netice itibanyla örgüt dershaneleri bu sektörde söz sahibi olmuştur.
Dershanecilik yanında özel okullara da el atan yapılanma, gelişimini katlayarak
devam ettirmiştir. Fetullah Gülen’e bağlı özel okullar ve dershanelerin eğitim öğretim
alanında elde ettikleri başarılar sık sık yazılı ve görsel medyada yer almış, bu durum
FETÖ / PDY suç örgütüne bağlı dershaneler ve okulların kamuoyunda oluşan olumlu
kanaati pekiştirmiştir.
Suç örgütü bu durumdan istifade ederek yoksul ve ihtiyaç sahibi öğrencilere
yardım adı altında, hayırsever iş adamlarından ve esnaflardan büyük miktarlarda nakdi ve
ayni yardımlar toplamış, dershaneler ve diğer eğitim kurumlanndan sağlanan önemli
gelirlerle birlikte örgüt maddi yönden çok büyük bir güç haline gelmiştir.
Dershaneler ve okulların yanında her bir yerleşim yerinde, sayıları dershane ve
okullardan çok daha fazla olan ve " Işık Evleri” olarak adlandırılan evler oluşturulmuştur.
Işık evlerine giden öğrencilere, belirli bir hiyerarşi içerisinde evden sorumlu abi
ya da ablanın direktifleri ile FETÖ disiplini verilmiş, mehdi olarak görülen Fetullah
Gülen’e sonsuz bir bağlılık içerisinde hizmet etme gayesi aşılanmıştır. Buralar, iyi
ahlaklı, dinine bağlı ve başarılı gençlerin ikametettiği yerler olarak lanse edilmiştir.
Fetullah Gülen’in veFETÖ’nin gerçek niyetini bilmeyen pek çok kişi bu evlere,başta
esnaflar olmak üzere pek çok kişi ise iyi niyetle bu evlerde kalan şahıslara ellerinden
gelen her türlü yardımı yapmışlar, gerektiğinde çocuklarını bu evlere göndermekten de
çekinmemişlerdir.
Yurt dışına 1991’den sonra açılmaya başlayan cemaat, zaman içerisinde dünya
genelinde 160 ülkede, Türkiye’nin temsilciliğinin olmadığı yerlerde dahi Türkiye’yi
temsil eden, Müslümanlığı tanıtan, Bayrağımızı ve İstiklal Marşımızı en uzak Afrika
ülkelerinde dahi duyuran bir gönül hareketi izlenimi yaratmıştır. Özellikle yurt dışındaki
eğitim faaliyetleri, STV’de 1995 yılından beri yayınlanan "A yn a ” adlı programda olduğu
gibi, FETÖ’nün üstlendiği misyonun aynasıymış gibi gösterilmiştir.
Ülkesine ve dinine bağlı çok sayıda vatandaşımız, kültür elçisi olarak gördükleri
yurt dışındaki bu okullara maddi ve manevi yönden ellerinden gelen her türlü yardımı
yapmışlardır. Türkiye’nin saygın üniversitelerinden mezun olan gençler, çok daha iyi
şartlarda çalışma imkânları varken, dini bir yapı sanarak aldandıktan için hizmet ettikleri
kanısıyla bu yapılanmaya bağlı yurt içi ve yurt dışı eğitim kurumlannda görev
almışlardır.
Her yıl düzenli olarak tertiplenen “Türkçe Olimpiyatları'nda", dünyanın
değişik bölgelerinden gelen öğrencilerin Türk halkının gönüllerinde yer etmiş şarkılan
seslendirmeleri, "H izm et Hareketi” olarak adlandırılan bu yapılanma hakkındaki mevcut

29
Soruşturma no: 2016/83834

olumlu algıyı pekiştiren unsurlardan biri olmuştur.


Yapılanma, zaman geçtikçe çok büyük kitlelere hitap eder hale gelmiş, yurt
içinde ve yurt dışında yüzlerce eğitim kurumu, yazılı ve görsel medya organlan, bankası,
sivil toplum kuruluşlan (d e r n e k le r , vakıflar, sendikalar vb), ekonomik kuruluşları ve
kendisine gönül vermiş binlerce işçi, memur, esnaf ve iş adamıyla, dev bir organizasyon
haline dönüşmüştür.
Bu süreç içerisinde çok akıllıca bir strateji izleyen yapılanma, yakın zamana
kadar siyasi iktidarlarla herhangi bir rekabet ve husumet içerisine girmemiş, hangi
görüşten olursa olsun menfaatinin olduğu yurt içinden ve yurt dışından her kesimle iyi
ilişkiler kurmaktan kaçınmamıştır.
Kendisine ait medya organlarında belli bir döneme kadar siyasi konulara hiç
değinmemiş, dini içerikli, belgesel tarzda yayınlara ağırlık vermiştir. Bu sayede
yandaşlarına ve mensuplarına, devletin hemen her kademesinde pozisyon kazandırmış ve
ileride istifade etmek için belirli görevlere kendisine bağlı mensuplarını özel olarak
yerleştirmiştir.
Özel sektörde çalışanlara ise yeni iş ve maddi imkân lirsatlan yaratmış, diğer
yandan söz konusu özel sektör kurum ve kuruluşlarından da himmet adı altında büyük
miktarlarda paralar toplamıştır.
Örgüt, farklı adla lanse edilse de, işleyiş itibanyla masonik bir yapılanma gibi
hareket etmiştir.
FETÖ, bünyesindeki dershanelerde, okullarda ya da “ Işık Evi” olarak
adlandırdığı evlerde yetiştirdiği şahıslarla bağlantısını hiç kesmemiş, tüm gizlilik
koşullarına riayet ederek bu şahıslarla irtibatını devam ettirmiştir.
İhtiyaç sahibi öğrencilerin eğitimine katkıda bulunduğunu, vatanını ve milletini
seven, iyi ahlaka sahip, dinine bağlı insanlar yetiştirdiğini iddia eden yapı, zaman
içerisinde Fetullah Gülen’in tabiri ile "meyveler olgunlaşıp faydalı olm aya hazır hale
geldiğin de ", gerçek yüzünü göstermekten kaçınmamıştır.
Fetullah Gülen, darbelerden etkilenmemek ve sempati kazanmak adma her
askeri müdahale öncesi ve sonrası ordu lehine sürekli açıklamalar yapmış, özellikle
Genelkurmay Başkanları ve TSK hakkmda övücü sözler sarf etmeye özen göstermiştir.
Bu sayede suç örgütü ülkemizde gerçekleşen hiçbir ihtilalden olumsuz etkilenmemiş,
tersine her askeri darbeden sonra daha da büyüyerek güçlenmiştir.
Milliyet Gazetesi yazarı Mehmet Gündem, 31 Ocak 2005 tarihinde " Fethullah
Gülen’le 11 Gün" başlığı altmda bir röportaj gerçekleştirmiştir. Bu röportajda Fetullah
Gülen darbeyi yapan Kenan Evren ile ilgili olarak övücü beyanlarda bulunmuştur.
(https://strateiisite.files.wordpress.com/Z015AQ/fethullah-glenle-ll-gn.pdf)
Fetullah GÜLEN'in aynca kendisine ait http:// tr. fgulen. com/ content / view /
31 78 /13 2 / adresli internet sitesinden bu konuyla ilgili olarak " 1 2 Eylül Öncesi" başlıklı
bir yazı dizisi de bulunmaktadır.
Suç örgütü lideri GÜLEN, 28 Şubat 1997 sürecinden hemen sonra Genelkurmay
İkinci Başkanı Çevik Bir’e gönderdiği mektupta, yapılan müdahalenin çok doğru bir
karar olduğundan bahsederek, örgüte ait tüm okullan hemen devredilebileceğinden
bahsetmiştir.
Gülen Cemaatinin örgüt olarak gelişimi esasen temelde üç aşamada
incelenebilir;

30
Soruşturma no: 2016/83834

►İlk aşama 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar süren Işık Evleri ve
dershaneler üzerinden yürütülen " sızarak kadrolaşm a” hareketidir.
Cemaat bu dönemde içe kapanık vaziyette kamu kurumlarında kadrolarını
arttırmak, kamu kurumuna yeni yeni sızmak ve tabanda kadro oluşturmakla meşguldür.
Ekonomik kaynak bakımından klasik geleneksel yöntemler kullanılmakta, zengin hali
vakti yerinde kimselerden alınan yardım ve geleneksel şekilde toplanan para ile işler
çekip çevrilmektedir.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden hemen sonra Türkiye'de serbest pazar
ekonomisine geçilmesi ve liberal politikaların uygulanması ile Gülen ve cemaati
liberalizme uygun hoca profili olarak kendini göstermiştir. "Milli ve Yerli İslam" fikrini
güncelleyip "devletçi" bir rota izleyen örgüt, ikinci aşamada " okullaşma ” ve “kamu
kurum lanndaki kadrolaşma hareketini” tamamlamıştır.
Bu dönemin ikinci yarısı aynı zamanda cemaatin yurt dışına açıldığı dönem
olmuştur. Bu süreç örgütün eğitim faaliyetlerini öne alarak diğer faaliyetlerini gizlediği
ve her kuruma yerleştiği süreçtir. Süreç içerisinde kitlesel şekilde kamu kurumlannda
kadrolaşma başlamıştır. Ekonomik kaynak bakımından artık şirketleşen ve şirketleri
bağlayan holdinglere dönüşen cemaat, banka kurmuş eğitim alanı yanında sağlık, finans,
taşımacılık, basın yayın gibi alanlarda da faaliyetlere başlamıştır.
Akılcı ve dolaylı bir yol izleyerek eğitim ve ekonomi alanında odaklanan
Fetullahçı girişimler, sessiz ve derinden giderek belli kazanımlar sağlamıştır. Bunu
sağlayan temel etmen, uzun yıllar boyunca eğitim alanına olağanüstü bir yatırım ve
odaklanma sonucu çok sayıda nitelikli kadronun yetiştirilmiş olmasıdır.
Türkiye’de başlayan eğitimli kadro yetiştirme faaliyeti, çok geçmeden ABD’nin
seçkin üniversitelerinde de devam etmiş ve uluslararası deneyimlere sahip yeni kadrolar
ortaya çıkmıştır.
Gülen’in küresel güçlerle bir ilişki ve teşriki mesai içinde olduğu çok açıktır.
Hatta bu olgu, "...inanmış bir insanın Batı karşısında , B atı’yla entegrasyon karşısındüj
Am erika ile entegrasyon karşısında olması düşünülemez.” diyen Gülen tarafindan
bizzat meşrulaştırılmakta ve temellendirilmektedir.
Fetullah GÜLEN bu konuda kendisine sorulan bir soruya “Amerika şu andaki
konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir Bütün dünyada yapılacak işler
buradan idare edilebilir Amerika hâlâ bıı diinya gemisinin dümeninde oturan bir milletin
adıdır Amerika daha ıızıın zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır Bıı
realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya
kalkılmamak. Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinden hiçbir iş
yaptırmazlar Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar diinya ile entegrasyon adına gidip dünyanın
değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bıı itibarla, meselâ Amerika ile çatıştığınız sürece
bıı projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi
bozarlar A m erika’n ın bize yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur
Buna rağmen şurada bulunmamıza izin veriyorsa, bıı bizim için bir avantajsa, bıı
avantajı sağlıyor" şeklinde yanıt vermiştir. (Nevval Sevindi röportajı, Yeni Yüzyıl, 23
Temmuz 1997)
Örgüt Lideri Fetullah Gülen’ in halk ve devlet desteğini arkasına alarak,
fikirlerini daha hızlı yayması, o dönem aldığı ödüllerle de pekişmiştir. Öyle ki 1966
yılında İzmir de sıradan bir vaiz olan Fetullah Gülen' in zaman içerisinde, uyguladığı

31
Soruşturma no: 2016/83834

takiyeye dayalı politikayla toplumun farklı kesimlerinden farklı ödüller almıştır.

• 1995Türk Ocakları Vakfi Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü


• 1995Mehmetçik Vakfi Teşekkür Beratı
• 1996Türk Sanayici ve İşadamları Vakfi (TÜSİAV)Hoşgörü Ödülü
• 1997Yazarlar ve Sanatçılar Vakfi (TÜRKSAV)Türk Dünyasına Hizmet Ödülü
• 1997Türk Eğitim-Sen 24 Kasım Eğitim Özel Ödülü
• 1998Türk 2000'ler Vakfi Ödülü
• 1998Hamdullah Suphi Tannöver Türk Ocakları Kültür Armağanı
• 1998İpekyolu Vakfi Ödülü
• 2001 Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü
• 2007Dünyanm En Büyük Entelektüel İnsanı [68]
• 2010Leeds Metropolitan Üniversitesi (İngiltere) Fahri Doktora Unvanı bunlardan
bazdandır.

Toplumun birçok kesiminden ödüller alabilecek kadar kendisini ve örgütünü


gizlemeyi başaran Örgüt lideri Fetullah Gülen, bu sinsi duruşunu, liderliğini yaptığı
örgüte daha büyük alan açmakta başarıyla kullanmış, özellikle doksanlı yılların
sonlarında, başta eğitim ve ticari kurumlar olmak üzere, toplumsal hayatın hemen hemen
her alanında faaliyet gösteren organizasyonlara girişmiş, bunların sayısında büyük bir
artış gözlemlenmiştir.
Bütün bu ödüller ve örgüt lideri Fetullah Gülen' e gösterilen teveccüh, aslında
örgütün temel stratejisinin bir sonucu olup, ne kadar sistematik ve profesyonelce
çalıştığını göstermektedir.
Örgüt lideri Fetullah Gülen in “ E sn e k olun, sivrilm eden can dam arları
içinde dolanın! ”, " Bütün güç m erkezlerine u laşın caya kad ar hiç kim se
varlığınızı fark etm eden sistem in ana dam arlarında ilerleyin! " demesi, örgüt
stratejisinin en yalın ifadesidir.
►Cemaatin, korkunç bir deve dönüşmesi ve terörizme yönelen üçüncü aşaması,
28 Şubat 1997 post modem darbe vakasından sonraki süreçtir.
Bu evrede Fetullah Gülen yurt dışına kaçmış, cemaatin söylemi değişmiş,
evrensel, küresel ifadeler kullanılmaya başlanmıştır. ABD'ye giden Gülen, Türkiye'deki
milliyetçi, devletçi retorik yerine, dinler arası diyalog, vatan kavramı yerine bir takım
dini sembollerle ifade edilen seyyar vatan ve insan haklan kavramı etrafinda
küreselleşme konseptine uygun yeni bir söylem geliştirmiştir.
ABD merkezli çeşitli lobiler ve neoconların hassasiyetini dikkate alan bir
"İslam" arayışına girmiştir. Türkiye'de ise cemaat, kamu kurumlannda “kitlesel
kadrolaşması” tamamlanmış, birer birer devlet kuruluşlan, idareleri ve stratejik
kurumlan ele geçirip haricen yönetmeye başlamıştır.
►Örgütün gefişiminin üçüncü aşamasında imamlık, vaizlik, öğrenci evleri, yaz
kampları, kolejler, hazırlık dershaneleri, kültür tesisleri ve iletişim kuruluşlan gibi
halkalar birbirine eklenmiş, yüzlerce şirket ve holding kurulmuş ve bugün kıtalara
yayılan dev bir zincir oluşmuştur.
Sonuç olarak Gülen uluslararası politika alanında bir figür durumuna gelirken,
cemaatin Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanındaki okul, kurs, dershane gibi eğitim

32
Soruşturma no: 2016/83834

kummlarının sayısı patlama göstermiş, ekonomik planda da olağanüstü bir sermaye


gücüne ulaşılmıştır. Tüm bunlarla paralel olarak Türkiye’de devlet aygıt içindeki
taraftarların sayısı da sıçramak bir artış göstermiş ve siyasi nüfiız olanakları muazzam
ölçüde artmıştır.

7 ) FETU LLAH ÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (FETÖ / P D Y ) AM ACI :

Kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını suistimal ederek


' Himmet’ adı altında topladığı finans ile yurtiçi / yurt dışında faaliyete geçirdiği eğitim
müesseseleri üzerinden amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencilerini, elde
ettiği finans ve siyasi gücünü, örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlanın (yasama, yürütm e, yargı
erklerini) ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi /
ekonomik güç haline gelmek olduğu, geçmişte örgüt içinde faaliyet göstermiş kişilerin
beyanlarından açıkça anlaşılmaktadır.

8 ) FETU LLAH ÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (FETÖ / PD Y ) İDEO LO JİSİ:

İdeoloji kavramı en yalın hali ile “siy a sa l ya da toplum sal bir öğreti
oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir toplum sal sınıfın davranışlarına yön
veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, moral, e ste tik d ü şü n celer
bütünüdür.” şeklinde tanımlanabilir. Bu tanımdan hareketle ideoloji için, aynı amaç için
hareket eden bir grubun düşünce birliğidir diyebiliriz.
Terör örgütlerinin mensuplarını örgüte bağlama stratejisi, esasen örgütün
ideolojisini de belirlemektedir.
Terör örgütleri kendisine öncelikle, mensuplarını etkileyebilecek ve eylemlerine
temel hazırlayacak bir strateji belirlemekte, belirlenen strateji doğrultusunda
mensuplarına eğitim vermektedir. Verilen bu eğitim örgüt mensuplarınca zamanla bir
yaşam biçimi, hayat tarzı olarak benimsenmektedir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün kumcusu ve lideri olan Fetullah Gülen,
çeşitli dinler, tarikatlar, felsefi görüşler, batı dünyasının işine gelecek tevil ve yorumlar ve
çağın getirdiği şartlara göre geliştirdiği görüşlerini, İslam Dininin modem bir yorumu
olarak algılatma gayretine girişmiştir. Örgütün ideolojisi, çeşitli dinler, tarikatlar, felsefi
düşünceler, gizli teşkilatlar ve terör örgütlerinden alınan fikirler harmanlanarak
oluşturul muştur.
Fetullah Gülen ve arkadaşlarının 1966 yıllarında başlattığı hareketin başlangıçta
siyasi amacı belirgin değildir. Hareket, eğitim alanında öğrencilere destek verme, yer yurt
bulma ve onlara ekonomik imkân sağlama gibi gerekçelerle başlatılmıştır.
Ancak bu hayır amacı zamanla, örgütlenmenin genişleyip gelişmesi, üye
sayısının artması, birçok kurumda bu yapının öğretisiyle yetişen kimselerin etkili ve
yetkili hale gelmesi, hareketin özellikle yurt dışına açılması, eldeki ekonomik kaynakların
ülkenin genelinde hatırı sayılır bir orana ulaşması sonucu değişmiştir.
Hareket, eğitim alanı dışında da birçok sektöre el atıp kar getiren faaliyetlere
başlamış, örgüt eğitim sektörünü kamuflaj olarak kullanmaya devam ederken ülkede en
büyük ekonomik güç haline gelmeyi başarmıştır.

33
Soruşturma no: 2016/83834

Örgüt elde ettiği bu ekonomik gücü korumak ve daha fazla gelir elde etmek için
kamu idareleri içindeki mensuplarını çalıştırmış, bu idareciler sayesinde yaklaşık 150
milyar dolarlık bir serveti çeviren devasa bir yapı ortaya çıkmıştır.
FETÖ / PDY, dini bir cemaat olarak kendisini topluma sunmuş, sistemden
rahatsız olan insanlan örgütleyip devletten ve toplumdan ayn bir yapı oluşturmayı
amaçlamıştır.
Fetullah Gülen’in tüm kitap ve vaazlan ile yürütülen soruşturmalarda elde edilen
belgeler, mağdur, müşteki, tanık ifadeleri incelendiğinde; onun öncelikle dini kavranılan
kullanarak devletin önemli kurumlanın işgal için gerekli olan insan potansiyelini elde
etmek, bilahare bu potansiyel ile devlet yönetimini elde edip dönüştürmek amacını
taşıdığı görülmektedir.
Demokratik ve anayasal devletlerde mevcut sistemin nasıl değiştirilebileceği,
demokrasinin ve hukukun ilkeleri çerçevesinde belirlenmiştir. FETÖ / PDY, kanunlan ve
hukuku arkasından dolanarak, mevcut anayasal sistemde vatandaşların sahip olduğu
haklan “hakların kötüye kullanılması” metoduyla felç etme ve halka sormadan
egemenliği elde etme stratejisi izlemektedir.
Örgüt, anayasal olmayan yollarla ülke siyasetine müdahil olmak, kendi
menfaatleri doğrultusunda bir istikamet vermek ve “kuvvet dengesini” yeterli gördüğü an
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlanın (yasama, yürütm e, yargı
erklerini) ele geçirmek peşindedir.
Bu amaca ulaşabilmek için devlet içerisinde kadrolaşmıştır. Devlete değil örgüte
çalışan polis, asker, yargı ve mülkiyedeki bağlılan ve sahip olduğu medyayla önce
isimsiz ihbar mektuplanyla halkta bilgi kirliliği oluşturmuş ve yanlış kanaatler
uyandırmışlardır.
Daha sonra da, devlet içine yerleştirdikleri kadrolarla isimsiz ihbar mektubu ve
medyalanyla oluşturduktan kanaatleri, hukuki işlem ve operasyonlara mesnet teşkil
ederek, öncelikle tehlikenin farkında olan, emellerine ulaşmaya engel gördükleri devletin
memurlarını tasfiye etmek ve devleti tamamen işgal etmek projesini hayata
geçirmişlerdir.
Fetullah Gülen’in tabiriyle teknik nakavt olarak adlandırılan bu proje, “B en ce
ço k teknik olm ak lazım. Çünkü asıl, e s a s , nakavt etm ek k arşı tarafı, teknik
nakavttır. Bu işin tekniğini öğrenirseniz öbür türlü karam bole, k a ra k u ca k bir
sen onu, bir o sen i yap ar filan. Önemli değil e s a s . Yani bir teknik geliştirilm eli.
Bu çev rey e mal edilmeli.” diyen örgüt liderinin fikirleri doğrultusunda geliştirilmiştir.
Fetullah Gülen, İslam medeniyetinin içinde bulunduğu buhran ve bunalımları
firsat bilerek krizden faydalanmış ve temel tezini bu krizin üzerine inşa etmiştir. Ona göre
Asn Saadet döneminde yaşanılan huzur ve dini olgunluk, daha sonra İslam medeniyeti
parlak dönemler geçirse de gerileme eğilimine girmiştir. Ortaya çıktığı ve içinde
bulunduğu zaman diliminde ise, birinci ilkler olarak nitelediği Asrı Saadet dönemi
sahabelerinin yaşantısından bütünüyle uzaklaşıldığını ve dinden dönüldüğünü belirtip
kendisine kalkan yaptığı bu kavram üzerinden önce insanların imanını kurtarma, sonra
sahabelere eşdeğer bir konuma yükseltme iddiasında bulunmuştur.
Onun davet beklemeksizin harekete geçmeyi telkin eden fikirleri, ihsan ve dikte
edilen bir kurtulma - kurtarma ve yücelme - yüceltme anlayışını yansıtmaktadır. Bu
anlayışa göre önce Fetullah Gülen’in fikirleri doğrultusunda aydınlanılıp kurtuluşa

34
Soruşturma no: 2016/83834

erilecek ve zirve noktası olarak görülen sahabeler seviyesine ulaşılacak, sonrasında bu


yolda ilerlerken hem ülke çapında hem de dünya ölçeğinde “Ö tekiler” kurtarılacak ve
kâmil insanlığa yükseltilecektir.
O, örgüt mensuplarının ve dolayısıyla kendisinin 'Hizmet ’ içinde yer almak ve
faaliyetlerine katılmakla cenneti hak etmiş ve kurtulmuş olduğunu şöyle dile
getirmektedir;
“F a k a t bundan sonra hiç bir lütuf olm asa bu cem aatin , bu güne kad ar
gelenlerin cen n ete girebilm eleri için hale hazırdaki bu durum y eter ve artar.”
Fetullah Gülen, kendisine inanan ve görüşlerini benimseyenlerin sahabelere
eşdeğer olduğunu, aralarındaki farkın yalnızca isimleri olduğunu bu yüzden örgüt
mensuplarının ikinci ilkler olduğunu şöyle dile getirmiştir:
“ Sizin bir kardeşiniz diyor ki : Ben birkaç defa Bedir A shabı içinde
m üşriklere k arşı sa v a şıy o r gibi savaştım . Sonra da dedim yahu bu ne iştir? Bu
şu iştir ki duygu d üşünce aynı olursa çizgi aynı olursa, frek an s aynı olursa o
devirde duyulan se sle ri sizde duyarsınız. Verilen em irleri siz de hissed ersiniz,
aynı gerilime siz de g eçerisiniz. (...) Ebubekir, Ömer, O sm an, Ali, Talha,
Zübeyir, Abdurrahm an Bin Avf isim lerinizle de onları yak a larsan ız arada isim
farkı da kalm ayacak ... Bir fark k a la ca k , bir te k fark k a la ca k , tavsiye çizgisinde
arz ed eceğ im fark, onlarda g e rçe k büyüklük farkı, sîzlerde de edep farkı, saygı
farkı... D iyeceksiniz ki başlarınız başlarına ulaştığı yere u laşsa sizin
arkad aşlarınız Ebubekirlerle Öm erlerle aynı zemini p a yla şsa fak at biz yine
boyunlarımızı b ü k ecek kıtmir deyip başlarım ızı ayaklarına sü receğ iz. Arada bir
te k fark k a la ca k . Sizin Hakkı teslim farkı. Sizin onlara sayg ı farkınız, sizin
bizzat insibağaa açılm ış onun huzurunda havayı teneffüs etm iş insanları farklı
görme farkınız, siz farklı g öreceksiniz, isterse arkanızdan yediğiniz bir tekm e
ile doğrudan doğruya kendilerinizi onların içinde bulun...”
“Şimdi tarihin sayfaları arasında dolaşm ayalım da, madem ilk dirilişten
ikinci dirilişe intikal ediyoruz ...”
Dolayısıyla Fetullah Gülen, “K utsal M isyon”un lideri olarak, kendisinin ve
örgüt mensuplarının Asrı Saadet ruhunun varisi olduklarını ve onların misyonlarını
gerçekleştirme iddiasıyla yürüdüklerini, yeryüzü hâkimiyetinin er geç elde edileceğini
belirtmektedir. Bir nevi Hristiyanlıktaki “Tanrı Krallığı” anlayışına benzer bir kutsal
dava fikriyle örgüt mensuplarının motivasyonlarını en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen
Fetullah Gülen, dünyevi emellerine böylesine yüksek motivasyona sahip, örgütlü ve
birbirine sıkı sıkıya bağlı örgüt mensupları vasıtasıyla ulaşmayı amaçlamaktadır.
Onun yeryüzüne hâkim olma ile ilgili niyetlerini gösteren birçok örnekten bir
tanesi de, “Ahir zamanda dünyada önemli bir değişim, küreselleşen bir dünyada bıı
değişimin hususi bir coğrafyaya münhasır kalmayacağı muhakkaktır Bıı değişimde
birileri m uhakkak hâkim olacaktır Daha çok kendi renklerini hâkim kılacaklardır Biz
diler ve dileniriz ki Rabbım bizim rengimizi, (...) hâkim kılsın. Çiinkii ondan daha giizel
boya yoktur ” şeklindeki ifadeleridir.
Fetullah Gülen, Asrı Saadet atıflı kutsal misyonunun bir dini sembol olarak,
örgüt mensuplarının davranışlarını şekillendirmede etkili bir manevi güç kaynağı
olduğunun farkındadır. Bu gibi dini sembolleri, hayalini kurduğu dünyevi emellerine
ulaşmada araç olarak kullanmakta, böylece çeşitli mistik olaylarla kendisini üstün bir

35
Soruşturma no: 2016/83834

konuma yükselterek dini dili ve dinin dünyayı algılayışını lehine çevirmekte ve başarılı
bir büyüme stratejisinin kapısını aralamaktadır.
Elbette böylesine iddialı hedeflerin, sıradan insanlarca başarılabileceği
düşünülmediğinden, öncelikle Fetullah Gülen’in seçilmiş ve “Olağanüstü” bir kişiliğe
sahip olduğu, peygamberlerin ismet sıfatlarını üzerinde taşıdığı, kıyamet günü sırat
köprüsünün başında durarak cemaatini cennete götürebilmek gibi İslam peygamberinde
bile olmayan bir yetkiye sahip olduğu, hatta bazı kaynaklarda “Kader Yazabilme” gibi
yaratıcının sıfatlarını da üzerinde taşıyarak insanüstü bir konumda bulunduğu, yaratıcı ile
insan arası olan ve ilahi olarak seçilmiş bu kutsal kişinin, yeryüzü hâkimiyetini ele
geçirip K utsal Misyonu ’ tamamlamakla özel olarak görevlendirildiği üzerinde metafizik
olaylar ve rüyalar silsilesinden oluşan insan üretimi bir kurgu oluşturulmuştur. Bu kurgu
için karizma üretimi veya karizmatik lider imal edilmesi de denilebilir.
"Küçük Dünyam ” adlı kitabında örnekleri görülebilecek bu tür metafizik olaylar
ve rüyalar ile efsaneleştirilme ve parlatılma işlemlerine tabi tutulan ve mistik bir
büyüleyici özellik kazandırılan Fetullah Gülen, artan etki düzeyinin sağladığı avantajları
şahsi yetenekleriyle birleştirerek insanları etkilemiştir.
Peygamberler ve bilhassa asnsaadet döneminde başarılan ideal düzenin yeniden
tesis edilmesi ve bunun bütün yeryüzüne yayılarak dünyanın hâkimiyet altına alınması
misyonunun kendisine ve örgüt mensuplarına yüklendiğini iddia eden Fetullah Gülen, ilk
zamanlar görünürde bu anlayışla dini ihya eden yerli bir karakter sergilese de, sonraları
faaliyetlerini maddi güç kazanımı ve uluslararası arenaya taşıyarak dünyevi emellerini
küresel ölçeğe yayma ve örgütünü büyütme stratejisi izlemiştir. Fetullah Gülen’in böyle
bir yol izlemesinin nedeni, kutsal misyon gibi dini - manevi güç kaynaklarını kullanarak
örgüt mensuplarında yüksek motivasyon sağlasa da, bunun tek başına yeterli
olmayacağını düşünmesidir. Bu yüzden o, refah ve daha iyi yaşam vaadiyle maddi güce
ulaşmayı ve yönetmeyi ana idealleri arasına yerleştirmiş, örgüt mensuplarını maddi gücü
elde etme yolunda azimle çalışmaya motive etmiştir.
Fetullah Gülen’in hayalindeki düzene dair fiiliyata geçen tasavvurlarını hukuk
dışı yapan başlıca faktör, bunu siyaset dışı, şeffaflıktan ve denetimden uzak, gizli, hukuk
düzeninin ilkeleriyle bağdaşmayan her yol mubah felsefesiyle yapmak istemesidir.
Siyasal, ekonomik ve toplumsal alana dair tasavvurları bulunan Fetullah
Gülen’in, etrafinda oluşturduğu taraftar kitlesi ile örgütünün giderek büyümesi sonucunda
otonom hareket etmeye yönelmiştir. Bu aşamaya gelmeden önce örgütünü kurmak için
gerekli hazırlıkları tamamlamış ve Saidi Nursi’yi de dışlayarak adıyla anılan örgütünü
kurmuştur. O, örgütün taraftar kaybetmesini veya sahip olduğu taraftarların diğer kitle
hareketlerine transfer olmasını engellemek ve bunlara ilaveten kutsal misyon anlayışını
güçlendirmek için seçkincilik, seçilmiştik kavramlarının üzerinde sıklıkla durmuştur.
Bilhassa küçük yaşlarda tespit edilip örgüte kazandırılan ve gelecekte örgütün
has tabakasını oluşturacak gençlere, çeşitli beyin yıkama metotlanyla başta Fetullah
Gülen olmak üzere kendilerinin de seçilmiş kişiler oldukları vurgulanmaktadır.
Sonuç itibarı ile kendisini kısaca "Hizmet" olarak tanımlayan FETÖ/PDY;
Paravan olarak kullandığı dini, din dışı dünyevi emellerine ulaşma aracı haline
getiren, siyasi, ekonomik ve toplumsal yeni bir düzen kurma tasavvuruna sahip örgüt
liderinden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden, bu amaçla öncelikle güç
kaynaklarına sahip olmayı hedefleyen, güçlü olmak ve yeni bir düzen kurmak için

36
Soruşturma no: 2016/83834

şeffaflık ve açıklık yerine büyük bir gizlilik içerisinde olmayı şiar edinen, gizlilikten
görünmez bir duvar inşa edip bu duvarın arkasına saklanan, böyle bir örgütlenmenin
olmadığına herkesi inandırmaya çalışarak ve bunda başarılı olduğu ölçüde büyüyüp
güçlenen, hedeflerine üç aşamalı bir plan doğrultusunda ulaşmayı arzulayan, birinci
aşaması insan kaynaklan açısından, İkincisi mali açıdan güçlü olma olan bu planın ilk iki
aşamasında kısaca güce hükmetmeyi hedefleyen, her aşamaya uygun bir tez geliştirerek
din, devletçilik, milliyetçilik, liberalizm veya İran düşmanlığı, yolsuzluk, hukuk gibi
kavranılan araçsallaştıran ve nihai emellere ulaşma yolunda konjonktürel şartlara göre
kullanan, dış dünyaya "Hizmet Erleri" ve "Ötekiler" olmak üzere keskin bir ayrımla
bakan, "ÖHNLUrü1 ise "Kazanılabilecekler’" ve "Hasım Cephe" olarak ikiye ayıran,
kendisine daima hasım cephe bularak - yoksa icat ederek - ve kendisini bu düşman
üzerinden tanımlayarak hedefleri için kendisine haklılık gerekçesi sağlayan, bir yandan
da bu düşman üzerinden mensuplarını motive eden, ‘A ltm N esil’ adını verdiği kadrolarla
sistemle çatışmak yerine sisteme sahip olma ilkesiyle devlette tabandan tavana
kadrolaşan, bu kadroların sağladığı avantajlarla devlet içerisinde belli bir güce ulaştıktan
sonra sorulan çalarak ve/veya guguk kuşu hilesine benzer şekilde hasım cephe olarak
adlandırdığı kendisinden olmayanlan çeşitli hukuki görünümlü hukuk dışı yöntemlerle
tasfiye ederek devlet aygıtının bütün alt bileşenlerini ünite ünite kontrol altına almayı ve
böylece sisteme sahip olmayı planlayan, ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak
toplumsal dönüşümü sağlamayı hedefleyen, yasadışı örgütün adıdır.
Dolayısıyla FETÖ/PDY’nin ideolojisi;
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlarını (yasama, yürütme, yargı
erklerini) ele geçirmek ve ele geçirme süreci tamamlandıktan sonra devleti, toplumu ve
fertleri FETÖ/PDY’nin ideolojisi doğrultusunda yeniden tasanmlayarak oligarşik veya
aristokratik özellikler taşıyan bir zümre eliyle ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü
yönetmektir."

9 ) FETU LLAH ÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (FETÖ / P D Y ) AMAÇ A GÖ RE


ÖRGÜTLENM E STRATEJİSİ:

Örgütün 1970’li yıllardan günümüze kadar uygulamış olduğu 'örgütlenme


yöntemleri', 'taktik' ve 'stratejileri' bütüncül bir bakış açısıyla incelendiğinde; uygulanan
yöntemler değişse de amacının değişmediği, temel hedefinin Türkiye'de devletin bütün
Anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğu anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda FETÖ/PDY’nin amacına ulaşmak için;
• Tabanında bulunan insanları istismar ederek kaynak ve meşruiyet devşirme,
• Öğrenci seçme ekipleri ile köy ve semtlerden topladığı gençleri,
bünyesindeki vakıf, ışık evleri, okul ve dershaneleri marifetiyle ideolojisi
doğrultusunda yetiştirerek insan gücü elde etme,
• Devlet modeline uygun bir paralel örgütlenme ile gizlice başta siyaset,
mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal
damarlanna sızma,
• Yurt, okul, dershane ve ışık evlerinde, beyin yıkama metotları ile
sorgulamayan, düşünmeyen, mutlak itaati esas alan yapıya bağlı insan tipi
yetiştirme,

37
Soruşturma no: 2016/83834

• Dinler arası diyalog çerçevesinde, semavi dinlerin temsilcileri ile görüşerek,


kendisini İslam adına muhatap göstermeye çalışma,
• Devlet dışında kendisine bağlı bir ekonomik sistem kurma, şirket birlikleri
ve konfederasyonlar kurarak zenginler kulübü oluşturma böylelikle ulusal ve
uluslararası ticarette söz sahibi olma,
• Kamu, ÖSYS vb. sınavlarda sorulan hukuka aykın yollarla ele geçirip, kendi
mensuplarının sınavlarda başarılı olarak kamu kurumlarına ve etkin okullara
girmesini sağlamanın yanında, ürettiği sahte belge ve delillerle, örgüt
mensubu olmayan kişiler hakkında adli ve idari soruşturmaların açılmasını
sağlayarak devlet kadrolarından tasfiye etme ve bu kadrolara kendi örgüt
elemanlarını yerleştirme,
Yöntemlerini kullandığı görülmektedir.

1970’li yıllardan itibaren devlet içerisine sızarak, özellikle, "Mülkiye, Adliye,


Emniyet, Milli Eğitim ve T SK ” içerisinde kendi özel hiyerarşisi ile illegal kadrolaşmaya
gidildiğini F. GÜLEN'in bazı ifade ve açıklamalarında rahatlıkla görmek mümkündür.
Bunlardan bazıları şunlardır;
© "Esnek olun, sivrilmeden can dam arları içinde dolanın!"; "bütün güç
merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden sistemin ana
dam arlarında ilerleyin!"

© "Türkiye'deki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım,


erken sayılır."

© "Adliye, mülkiye veya başka hayati bir müessesede bizim arkadaşlarım ızın
mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp değerlendirilmemelidir.
Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. Bir ölçüde onlar
bizim varlığım ızın teminatıdır."

© "Arkadaşlarım ız o sahada kabiliyetlerini geliştirm eli, müktesebatlarını


geliştirm eli esas ve zannediyorum iki yanlı olm aları itibariyle de sergileyecekleri
performansta da daima takdir toplayacaklardır. Yani bu bizim cepheyi öğrenm eleri lazım
arkadaşların. Yani bizim hukuk sistemimizi didik didik etm elidirler, biz bir taraftan çalışıp
onların istifade edecekleri şekle getirm eliyiz, onu öyle form üle etm eliyiz, öyle tertip ve
temkide tabı tutmalıyız."

© "Allah'ın Resulü kuvvet dengesinin olmadığı bir yerde ortaya atılm asının
hezimet ve mağlubiyetle neticeleneceğini herkesten iyi değerlendirdi ve bu sebeple de
stratejisini hep temkin ve tedbirle örgütledi. Denge gözetilmediğinde hezimet ve
mağlubiyetin kaçınılmaz olduğu şartlarda kahram anlık gösterisi ihanettir."

© "Yani siz hâkim değilsiniz başka kuvvetler var. Bu ülkede değişik kuvvetleri
hesap edecek dengeli, dikkatli, tedbirli, temkinli yürümekte yarar var ki geriye adım
atm ayalım ... Yani her şey bir oyundur. Kungfu gibi oyun, tekvando gibi bir oyun, judo gibi
bir oyun her zaman insan hasmını yenmesi öyle yumruk vurup yere sermesi gibi bir şey

38
Soruşturma no: 2016/83834

değildir, Bazen hasımdan kaçmak, bile çok önemli bir manevra (kesinti v a r) çok iyi
bilecek, çok iyi planlayacak ona göre yürüyeceksiniz. Kuvvet dengesi, olmadığı bir yerde
kuvvete başvurmayacaksınız, teknik, taktik, yerine sizin kalbiniz önemlidir."

© "Ben yine kuvvet dengesinin olmadığı için şahsen o yol yerine kendi
düşüncemi yaym a, kendi düşünce sistemim adına varlığı her tarafı fethetm e, ele geçirme
yolunu şahsen tercih ederim."

© "Zaman henüz uygun değil. Bütün dünyayı omuzlayıp taşıyabileceğimiz


zamana dek, tamam olacağınız ve koşulların uygun olacağı zamana dek beklemelisiniz!
Bilhassa, haber alma hususunda her zaman hasım cephenin çok önünde olunmalıdır."

© "Toplumun büyük kesimlerine, büyük kısım larına, bu duygu ve düşünceyle


ulaşma açısından, belli bir noktaya, belli bir kıvama gelecekleri ana kadar, bu şekilde
hizmet etm eleri şart, zaruri, lüzumlu Yanlışı telafi edemeyiz."
© "Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki
güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar her adım erken sayılır. (...) bunca
kalabalık içinde ben bu dünyayı ve düşüncemi sözde mahrem iyet içinde anlattım . (...)
sırrınız sizin sırrınızdır. Söylerseniz siz esir olursunuz."

© "50'li yıllardan bu yana tam 40 - 45 yıl geçmiştir. O dönemde, 10 yaşında


olanlar, şayet mevsimi geldiğinde üniversite okusalardı, şimdi zirvelerde ya da zirveleri
zorlayan konumlarda olacaklardı. 20 yaşında olanlar 60-65 yaşında olacaklardı ki bu da
onların başbakanlar, reis-i cum hurlar seviyesinde en olgun dönemlerini yaşıyor olm aları
demekti."

© "Her yerde hususen geri kalmış yerlerde mafyanın ağzına azıcık bal
sürülebilir."

© "Bize 'Orta Asya'ya açılın' diyen sağ ABD Cum huriyetçileri kaybetti. Yeni
iktidarla Türkiye yalnız kaldı."

© "Yüzlerce arkadaşlar, yüzlerce diyorum tabi. Türkiye'nin içinde binlerce yurt


dışında burs veriyorlar. Amerika'da otuz küsur değişik üniversitelerde kariyer yapıyorlar.
Kariyerin yapılmasının yanında kariyer yapmanın yanında ada aynı zamanda bu
arkadaşlarım ız orada hizmette yapıyorlar ve bu iki üç senelik ömrü olan bir şey. Daha
öncede vardı üç beş arkadaş ama fakat bunlar Allah'a çok şükür organize edildi.
HİM M ETLER belli bir noktada...(kesinti) edildi. Ve şimdi orada çok iyi güdülüyorlar
Allah'ın İnayet ve keremiyle her sene de besleniyorlar. İngiltere'den Almanya'ya oradan
Avusturalya'ya oradan Amerika'ya kadar her yerde kariyer yapan arkadaşlarım ız
besleniyorlar. Ve bu arkadaşlar bizim gayeyi hayalimize göre gelecekte o dünyalarda ki
üniversitelerde ki bizim tebliğcilerim iz olacaklar. Türkiye'ye döndükleri zaman da burada
el üstünde üniversitelerde ki HOCALARIM olacaklar."
Bu sözler, kasetlerdeki vaazlan, röportajları ile kitaplarda yer alan taktik ve
strateji içeren sözlerdir. Pennsylvania örgütünün strateji ve hedeflerini adeta özetleyen bu

39
Soruşturma no: 2016/83834

ifadeler ve fetvalar, “Tedbir ve İstihbarat”, “M aarif ve Şirket" ilkesine göre yetiştirilen


örgüt mensuplarının, amaçlarına giden yolda hasım olarak gördükleri diğerlerini de
etkisiz kılarak, devlet içinde etkin bir duruma gelmeleri hedefini göstermektedir.

10 ) FETULLAHÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (F E T Ö /P D Y )


SOSYO - KÜLTÜREL VE ZİHİNSEL YAPISI:

Örgüt içerisinde F. GÜLEN'in "Olağanüstü haller yaşamış bir VELİ olduğu''


görüşü yaygındır. Etrafinda bu kadar çok insanı toplayabilmesinin arkasında bu anlayışın
yattığı söylenebilir. F.GÜLEN, örgüt üyelerine gelişen teknoloji ile birlikte teyp kasetleri,
videokasetleri, kitaplan, çeşitli dergilerde yer alan başyazılan, internet siteleri, radyo ve
televizyon programları ile görüşlerini rahatça iletebilmiştir.
Gülen'in, örgüt üyeleri üzerinde kendi ifadesiyle "uyarılarının ve tavsiyelerinin,
birinci clerececle hareket ettirici etkiye sahip olduğu" söylenebilir. Bu nedenle, F.
GÜLEN'in kişisel görüşleri, aynı zamanda örgütün görüşleri anlamına geldiğinden,
Gülen’in düşüncelerinin analizi, örgüt hakkında da ayrıntılı bilgilere ulaşılması anlamına
gelmektedir.
Pennsylvania Örgütü 'lider merkezli’ bir yapıya sahiptir. Lidere en yakın insanlar
liderin korayucusudurlar. 'Licler' etrafinda örgütlenen hareketin en dışında ise, 'örgüte ilgi
duyanlar' bulunur. Bu tür bireyler önemlidir. Çünkü örgüt meşruiyetini sempatizanlarının
sayıca çokluğuna dayandırmaktadır. Bu bireyler esas itibariyle ‘örgiit içinde değillerdir ’,
ancak ‘örgiil dışında ’ da değillerdir. Sadece örgüte ilgi beslemektedirler.
FETÖ / PDY örgütlenmesi; gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kağıtlan ile
haberleşme, özgeçmiş raporu verme (CV) ve kod adı kullanma gibi özellikleri ile,
yasadışı terörist örgütlenmelerin taktiklerini kullanmaktadır.
FETÖ / PDY’de F. GÜLEN’in verdiği kararı sorgulama anlamına gelecek her
düşünce, eylem veya tavır kuvvetle ezilmekte, liderin ve ona bağlı diğer yöneticilerin tüm
talimatlan, aklın da ötesinde bir kutsiyet kazandırılarak uygulanmaktadır. F. GÜLEN
başta olmak üzere örgüt yöneticileri, halka hitap ederken büyük bir tevazu sergilerken,
örgüt içerisinde mutlak bir otorite ile hareket etmekte olup, örgüt içerisinde ödül ve ceza
sistemi uygulanmaktadır. Örgüt mensuplarının evlilikleri dahi bağlı bulundukları
imamların izin ve talimatlan doğrultusunda gerçekleşmektedir. Evlilik karan veren örgüt
mensubu bu durumu kendisinden sorumlu imama iletmekte, müstakbel eşini yine örgüte
bağlı olan bayanların resimlerinin bulunduğu bir katalogdan seçmektedir. Böylelikle hem
mensupların örgüte bağlılığı artırılmakta, hem de örgütten ayrılma durumunda ayrılan
kişilerin eş ve çocuklan örgüt talimatı ile kendisinden uzaklaştırılarak baskı
oluşturul maktad ır.
Örgüt mensuplarının iş ve özel hayatlarındaki bütün kararlarını örgütün
tasarrufüna bırakmış olmalarının altında yatan sebeplerden en önemlisi, bağlı olduklan
imamların ve Fetullah GÜLEN’in hata yapmayacağına inanmış olmalarıdır. Aynca örgüt
mensuplarının tamamına belli görev ve sorumluluklar verilerek bağlılıktan
perçinle nmekted ir.
Yazan M. AbdiÜfettah ŞAHİN (Fetullah GÜLEN) olan “ÖLÇÜ VE YOLDAKİ
IŞIKLAR” isimli kitabın 57. ve 58. Sayfalarında "Hizmet İnsanı” başlıklı bölümde
“C em aate bağlı kişinin azimli / kararlı ve hizmete k arşı itaa tk âr her şeyin

40
Soruşturma no: 2016/83834

sorumluluğunu alm ası g ereken, darbe yediğinde azmi bozulmayan, y ü kse k


rütbelere geldiğinde KENDİ RÜ TBESİ DEĞİL DE HİZMETİN RÜTBESİNİ ÖN
PLANDA TUTAN, hizmet içerisind e y ap acağ ı görevlerin zor olabileceğine
inanan ve bütün varlığını / canını /sevdiklerini hizmet için feda etm eye hazır
olm ası” gerektiği vurgulanmıştır.
Fetullah GÜLEN’in “Ne olursanız olun m akam şöh ret başınızı
döndürm esin. “S IF IR ” olun. Olun ki büyük rakam larda büyük yerlerde
kullanılasınız.” şeklindeki sözleri ise, örgüt mensuplarının fonksiyonel değerini ifade
etmektedir. GÜLEN’e göre bireysel olarak hiçbir anlam ifade etmeyen fertler örgüt
bünyesindeki faaliyetleri ile değer kazanmaktadır.
Dini unsurları temel alarak hareket ettiğini iddia eden FETÖ/PDY’nin, dini
değerleri zamana ve şartlara göre kendi idealleri doğrultusunda yorumlaması, ülkesi ve
devleti ile barışık olmak yerine devleti kendisine hasım olarak görmesi, açık ve şeffaf
olmak yerine bir istihbarat örgütü gibi " kod isimlerj özel haberleşme kanallarij kaynağı
bilinmeyen paralar” kullanması, yönetim kadrosunun faaliyetleri yurt dışından idare
etmesi ve hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasadışı yöntemi
kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmelerde
bulunması, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize olmuş bir
örgüt olduğunu ortaya koyan unsurlardır.

1 1 ) FETU LLA H Ç I TERÖR ÖRG ÜTÜNÜN (FETÖ / P D Y ) İDARESİ:

Fetullah Gülen Cemaatinin asli unsuru müntesipler, ışık evi, yurtlar, okullar,
dershaneler olan hizmet birimlerinde yetiştirilmektedir. Bu kurumların temel amacı bu
örgüte müntesip yetiştirmektir. İlk ve öncelikli kuruluş gayesi eğitim değil, insan kaynağı
sağlamaktır. Örgüte ait, özel okul, yurt gibi yerler toplantı ve himmet toplama amaçlı da
kullanıl maktadır.
a-) Talebe (Isık i E v le r i:
Işık evleri, misyonerlik faaliyetlerinden etkilenerek kurulmuş, örgüt doktrininin
aşılandığı örgüt hücreleridir. Öncelikle ve özellikle, ışık evinde yetişmemiş bir kimse
hareketin bünyesinde asli unsur olamaz ve görevlendirilmez. Fetullah Gülen taralindan
ilk ışık evlerinde yetişen talebeler, bugün örgütü yöneten kadrodur.
Örgüte ait talebe evlerinden o bölgenin il imamı sorumludur. Bu evlerin ilk
muhatabı semt veya küçük bölge imamlarıdır. Evler özellikle öğrencilere daha kolay
ulaşmak amacıyla okullara yakın bölgelerden seçilmektedir. Ancak bu yakın bölgelerde
polis merkezi, emniyet birimleri varsa buralar tercih edilmemektedir.
Kiralanan öğrenci evlerinin kirası ve masraftan evde kalan öğrencilerden alınan
aylık aidat (iaşe) gelirleriyle karşılanmaktadır. Eğer evde kalan öğrencinin ödeme
durumu yoksa ona burs verilerek, masrafları bu burstan karşılanmaktadır.
Öğrenci evlerinde kalacak öğrenci sayısı beş altı kişiden oluşmaktadır. Bu durum
evin kullanım alanının büyüklüğüne, örgütün büyümesi sonucunda öğrenci sayısının
artmasına, mahrem işlerde görevli örgüt mensuplarının ayrı değerlendirilmesine göre
değişiklik gösterse de bu sayı dört beş kişiden aşağıya düşmemektedir.
Örgüte ait öğrenci evlerinde, üniversite öğrencilerinin yanında sorumlusu
oldukları lise ya da ortaokul öğrencileri de kalmaktadır. Örgütün insan kaynağı

41
Soruşturma no: 2016/83834

sağlamakta ilk ve en önemli aşamanın uygulandığı yerler talebe evleridir. Bu talebe


evlerinde kalan öğrenciler bulunduklan mahallede örgüt dışındaki öğrencileri de ders
çalışma/çalıştırmak bahanesiyle bu evlere davet ederek aileler nezdinde meşruiyet ve
sempati kazanmaya çalışmaktadır. Bu yöntem ile örgütün ağına takılan öğrencilere belli
bir zaman sonra Fetullah Gülen hakkmda bilgi verilerek kasetleri izletilmektedir,
sonrasında örgüt propagandası yapılarak insan kaynağı sağlanmaktadır. Bu örgütün ağına
takılan herkes ilk faaliyet alanı olarak talebe evlerini göstermektedir.
Işık evleri; rehberlik hizmetlerinin verildiği, örgütün gelecek kadrolarının
oluşturulduğu, çok zeki öğrencilere çok özel hizmetlerin verildiği yerlerdir. Seçecekleri
fakülteden, evlenecekleri kıza kadar her şeyi sorarak yapacak kıvama gelmiş “adanmış
rııhlarm” hazırlandığı evlerdir. Bu evlerde yetişen gençlerin tamamı Fetullah Gülen’e
tapacak derecede bağlıdır. Işık evlerinde eleman yetiştikçe dışarıdan örgüte katılan
insanlar tasfiye edilerek yerlerine bu gençler getirilmektedir.
Öğrenci (Talebe) evlerinde o ilin üniversite öğrencileri kalmaktadır. Ortaokul ve
liseden birkaç öğrenci de onların yanma yerleştirilmektedir. Bazı “talebe evleri “ farklılık
göstermektedir. Askeri ve polis okullarında yürütülen hizmetlere yönelik faaliyetlerin
organize ve takip edildiği büyük şehirlerde örgüte ait hususi evler bulunmaktadır.
Örgüt, mensuplarına kiralayacağı talebe veya hususi ev için, itimat ettiği bölge
sorumlulanna bu görevi vermektedir. Ev sahibi ile bir kişi muhatap olmaktadır. Evin
elektrik, su doğal gaz gibi aboneliklerini evde kalanlar kendi üzerlerine almamakta,
mernis kayıtlama adres bilgileri kaydettirilmemektedir. Her 5-6 evden bir imam
sorumludur. Ev abileri belirli dönemlerde o evden sorumlu üstlerine bilgi vermekte,
evlere örgüt mensubu dışmda misafir çağrılmamaktadır. Her hafta farklı bir örgüt evinde
sohbetler düzenlenerek, bu sohbetlere eğer yeni katılan biri varsa sivil abiler bu
sohbetlere gelmemektedir. Bölge sorumluları her ayın 15-20’sinde evlere giderek örgüt
adma himmet toplamakta, evin bir yedek anahtarı mutlaka bölge sorumlusunda
bulunmaktadır. Evde bulunan örgüt mensuplan ile ilgili olarak ev abisi tarafindan küçük
kâğıtlarda namaz, teheccüt, oruç, sohbet, bam teli adı alünda raporlar tutularak bölge
abisine verilmekte, evler örgütün ilk medreseleri olarak kullanılmaktadır,
b-) O k u llar:
Örgütün eğitim faaliyetleri alanında sahip olduğu en önemli araçlardan bir tanesi
de okullardır. Özel teşebbüslerin okul açmasına 1986 yıkıda yapılan düzenlemelerle
imkân tanınmıştır. Fetullah Gülen, İzmir Bozyaka'da imamlık yaparken Kur'an Kursu
öğrencileri için 1977'de açtığı yurdu Yamanlar Koleji adıyla okula çevirmiştir. Bu okul
yıllar sonra tüm dünyaya yayılacak okullar zincirinin de başlangıcı olmuştur.
Günümüz itiban ile örgütün yurt içi ve yurt dışında birçok okullan bulunmaktadır.
Okul açılması için öncelikle örgüt mensuplan tarafindan bölge hakkmda ön çalışma
yapılmaktadır. Bu çalışmalar esnasmda bölgenin stratejik önemi, etnik ve coğrafi yapısı
gibi kıstaslar ön planda tutulmaktadır. Bu ön çalışmalar sorumlu imamlar tarafindan
yapıldıysa hazırlanan rapor Fetullah Gülen’e gönderilmektedir. Aynı zamanda o bölgeye
okul açılması konusunda doğrudan Fetullah Gülen’den de talimat gelebilmektedir. Sonuç
olarak bir okulun açılması ile ilgili olarak karan bizzat Fetullah Gülen vermektedir. Hatta
okul isimlerini bile kendisi belirlemektedir.
Örgütün yurt dışına açılmasından sonra birçok ülkede okullar açılmıştır. Bu
okullar açılırken örgüt, hükümet yetkililerinden ve bürokratlardan yardım talebinde

42
Soruşturma no: 2016/83834

bulunup büyük destek almışlardır. Yurt dışı eğitim kurumlan ile ilgili her yıl birkaç defa
tüm kıta imamlarının katılımı ile bir toplantı yapılmaktadır. Bu toplantılar ABD’de
yapılarak Fetullah Gülen’e brifing verilmektedir. Bu toplantılar zaman zaman ülkemizde
de yapılmıştır. Aynca her kıta imamlığı kendine bağlı ülkeler de bir yıl içerisinde 3-4 kez
toplantı yapmaktadır.
Okulların yapımı (inşaatı) toplanan paralar ile gerçekleşmektedir. İstisna olarak
bir ülke taralından veya o bölgedeki zengin iş adamlan taralından direkt olarak okul
faaliyetlerine müsait binalar bedelsiz olarak tahsis edilebilmektedir.
Okullara gönderilecek öğretmenler ve idari kadro personelinin örgüt mensubu
olmalan konusunda hassasiyet gösterilmektedir. Bu öğretmenlerin atamaları örgütün
merkezi taralından yapılmaktadır. Kimin nereye gideceğine örgütün üst kurulundaki tayin
heyeti karar vermektedir. Bir öğretmenin bir okuldan başka bir okula tayini ile ilgili
olarak Fetullah Gülen “Elimden gelse iiç ayda bir yer değiştirme yapardım. ” demiştir.
Yani bir öğretmen her öğretim yılında yer değiştirmesi halinde “Yeni bir çevre edinecek,
bıı çevreyi örgüte kazandırmaya çalışacak, örgiit hakkında daha biiyiik kitlelere
ulaşılması sağlanacak, bıı da örgüte önemli bir kazanç sağlayacak” düşüncesi
bulunmaktadır.
Öğretmenler ve idari kadronun normalde yer değiştirme süresi iki veya üç yıldır.
Ancak öğretmenin kendisi başka bir yere tayin olmak isterse ya da bazı sıkıntılar ve
huzursuzluklar çıkarsa idare taralından bu süre beklenmeden başka bir yere tayini
yapılmaktadır. Bu genel bir kural olup yurt dışında görev yapan öğretmenler içinde
geçerlidir.
Örgüte ait okulların tüm masrafları cemaat mensubu esnaflar tarafindan
karşılanmaktadır.
Yani her okulun bir örgüt mensubu esnafi olmaktadır. Yurt dışı okullarının da masraflan
Türkiye’deki cemaat mensubu esnaflar tarafindan karşılanmaktadır. Bu esnaf hangi ilde
bulunuyorsa okul masraflan o ilin imamı tarafindan takip edilmektedir. Ancak bu
okulların masraflan esnaflar tarafindan karşılanamıyorsa başka bir ilin örgüt mensubu
esnafina da aynı görev verilebilmektedir.
Mevcut okulun masraflarını karşılayan esnaf aynı zamanda okulun öğretmen ve
idari kadrosuna ödenen maaşlarını da karşılamaktadır. Masraflar için bir bütçe
belirlenmektedir. Tüm harcamalar düzenlenen bütçede belirtilmektedir. Öğretmenlerin
maaşlan evli ve bekâr olmasına göre değişmektedir, maaşlar genellikle elden okul
müdürleri tarafindan ödenmektedir. Ancak bulunulan ilde birden çok okul varsa ya da
genel müdürlük (imamlık) ihsas edildiyse aynca bir muhasebeci kadrosu sisteme dâhil
edilmektedir. Bu muhasebeciler ilgili okulun kadro ve öğretmenlerine ait maaş paralarını
okul müdürüne teslim etmektedir. İlgililere maaş ödemelerini okul müdürleri
yapmaktadır. Öğretmenler maaş alırken bir tutanağa imza atmaktadırlar. Düzenlenen
tutanak öğretmene verilmemekte ve sonrasında imha edilmektedir.
Özellikle yurt dışında öğretmen olarak okullarda görev alan öğretmen ve idari
kadro personelinin sigorta primleri ödenmemekte ve sosyal güvenceleri
bulunmamaktadır. Yurt içinde çalışan öğretmenlerin S.G.K. primleri asgari ücret
üzerinden, idari kadronun primleri ise daha yüksek miktar üzerinden ödenmektedir.
Özellikle yurt dışında bulunan okullara kayıt yaptıran öğrencilerden ilk etapta
ücret alınmamaktadır. Örgütün okullan genellikle fakir ülkelerde veya bölgelerde

43
Soruşturma no: 2016/83834

açıldığından buradaki insanlar, okulun kendi teknolojilerinden daha yüksek seviyede ve


kalitede eğitim verdiğini fark edince talep artmaya başlamaktadır. Artan bu talep
karşısında örgüt öğrenciler konusunda daha seçici davranmaya başlamakta ve okulları
ücretli hale getirmektedir. Ayrıca okulun açıldığı bölgede veya ülkede bürokrat
çocuklarının da bu okullara kayıtlarını yaptırmalan konusunda ikna çalışmalan
yapılmaktadır. Böylece devlet kademelerinde sempati kazanma ve söz sahibi olma
planlanmaktadır.
Öğrencilerden okul ücreti olarak alınan paralar yine okul için kullanılmaktadır.
Eğer bu öğrenci ücretleri okulun tüm masraflarını karşılıyorsa, masrafları karşılayan
örgüt mensubu esnaf başka bir okula yönlendirilmektedir.
Yurt dışındaki bir okulun masraflarını karşılayan esnafa o ülkede kendi alanında
iş yapabilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar sonucu o ülkede faaliyette
bulunan esnaf sadece buradaki imkânlan ile okul masraflarını karşılayacak düzeye
getirilmektedir. Yani örgüt mensubu esnaf, yaptığı masraflar nedeniyle bu şekilde bir
nevi ödüllendirilmektedir.
Aynca yurt dışında örgüt, "international school" isimli okullar açmaktadır. Bu
okulların açılabilmesi için İngiltere'nin izni gerekmekte olup patenti de İngiltere’ye aittir.
Öğretmen kadrosunun bir kısmı İngilizce konuşan ülkelerden seçilmektedir.
Üniversitelerde de aynı sistem uygulanmaktadır. Üniversiteyi kazanan öğrencilere
örgütün ev veya yurtlarında barınma imkânı sağlanmaktadır. Daha üniversiteye kayıt
yaptırmadan bannma ihtiyacı karşılanmakta, burada ikamet eden öğrenciler ortaokul ve
lise talebelerine dersler verip başarılı ve zeki olan öğrencileri üst sorumlularına
iletmektedirler.
c-) Askeri L is e le r : (Harp Okulları, Polis Koleji ve Polis Akademisine Öğrenci
Yetiştirme)
Örgütün yetiştirdiği zeki öğrenciler askeri liseler veya polis kolejine
yönlendirilmektedir. 1984 yılından günümüze kadar birçok öğrenci "talebe imamı"
denilen örgüt mensuplan tarafindan ders çalıştırılmış, örgüt mensuplarının ele geçirdiği
askeri lise ve polis koleji sınav sorulan, bizzat mahrem işlerden sorumlu örgüt
mensuplan tarafindan talebe imamlarına iletilmiştir. Bu örgüt mensuplan öğrencilere bu
sorulan ya deneme sınav sorulan gibi ya da direkt olarak sınav sorulan diye vererek
sorular üzerinde çalışılması veya ezberlenmesi talimatı vermektedirler. Aynı uygulama
astsubay ve polislik sınavlarında da örgütün sorumlu imamlan tarafindan da rutin olarak
yapılmaktadır.
Askeri Lise ve Polis Kolejine öğrenci yetiştirilirken sağlık nedeniyle bir eleme
olması durumunda verilen emeğin boşa gideceği düşüncesiyle öğrencilerin sağlık
yönünden herhangi bir engelinin olup olmadığı test edilmektedir. Öğrenciler
hissettirilmeden bazı sağlık testlerine tabi tutulmuş, örneğin oyun gibi gösterilerek renk
körü olup olmadıkları renkli noktalar bulunan rakamlardan oluşan kitaba baktırılmıştır.
Abdest alan öğrencinin üzerine basması için yere kâğıt havlu konulup bu yolla öğrencinin
düztaban olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Özellikle halı saha maçlarından
sonra çocuklara soğuk bir şey içitilip hasta edilerek örgüte ait bir hastanede muayene
yaptırılmaktadır.
1985 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinde yaşanan ordudan atılma olaylarından
sonra örgüt tarafindan strateji ve sistem değişikliğine gidilmiştir. Bu tarihten sonra askeri

44
Soruşturma no: 2016/83834

liselere, polis kolejlerine yerleştirilen öğrenciler, öğrenim sürecinde de öğrencileri


yetiştirip bu okullara gönderen Talebe İmamları tarafindan takip edilmektedir. Sorumlu
Talebe İmamı yurt dışında görevlendirildiğinde ya da irtibat kopukluğu olabilecek bir
yerde görevlendirildiğinde takip işleri o okulun imamı tarafindan başka bir Talebe
İmamına devredilmektedir.
Askeri liselere veya polis kolejlerine gönderilen öğrenciler Talebe İmamı
tarafindan mutlaka on beş günde bir ziyaret edilmektedir. Görüşme gerçekleşmezse bir
sonraki hafta yine aynı saatte ve yerde tekrar görüşmek için gidilmektedir. Görüşmeler
yapılmadan önce cep telefonlan kullanılmamakta, öğrenci ile görüşülmüşse bir sonraki
görüşmenin nerede ve hangi tarih ve saatte yapılacağı planlanmaktadır. Öğrenciler çarşı
iznine çıktıklarında giysilerini değiştirmek için örgüt mensubu şahıslara ait bir iş yerini
kullanmaktadır. Görüşme yapıldıktan sonra tekrar resmi kıyafetleri giyerek okula geri
dönmektedirler. Talebe İmamlan tarafindan yapılan görüşmelerin masrafları imamın
sorumlu olduğu il imamı tarafindan karşılanmaktadır. Sistem olarak bir yere talebe için
gidilecekse para, faaliyet gösterilen yerin semt imamından veya onun emrinde çalışan
semt talebe imamından temin edilmektedir. Ancak harcama miktarı yüksekse doğrudan il
imamından temin edilmektedir.
Haıp akademileri ile polis akademisinden mezun olan örgüt mensubu teğmen ve
komiserlere ilk zamanlarda ev ortamında, daha sonrasında ise Ankara, İstanbul ve
İzmir’de örgüte ait okulların beşinci katında " yıldız takm a töreni” düzenlenmektedir. Bu
törenlerin beşinci katta yapılmasının sebebi Fetullah Gülen’in gittiği örgüte ait
müesseselerin hepsinde beşinci katta kendisine aynlan odada kalmasından dolayıdır. Bu
törene talebe imamı katılmamakta, ancak askeri okullardan ve polis akademisinden
sorumlu örgüt imamlan ile kara, deniz ve hava kuvveti komutanlıklarının sorumlu
imamlan veya emniyet imamı katılmaktadır. Bu tören tamamen Fetullah Gülen’e özel bir
tören olup, Türkiye'de iken törenlere bizzat kendisi de katılmıştır. Tören çok mahrem ve
gizlilik içerisinde yapılmaktadır.
Askeri L ise le r ve P o lis K o lejlerin e öğren ci h azırlık aşam ası;
Öğrenciler üzerinde öncelikle bir çalışma yapılıp zeki öğrenciler cemaat evlerine
gelmeleri için ikna edilmektedir. Bu öğrenciler ikna edildikten sonra aileler ile de
mutlaka görüşülerek, onların da onayının alınmaktadır. Örgütün mahrem özel hizmete
hazırlamak istediği öğrenciler cemaat evlerinde bulunan ve üniversitede eğitim gören
cemaat mensubu ağabeyler tarafindan ders çalıştırılmaktadır. Cemaat evlerinde
öğrencilerin görebileceği sehpa, masa gibi yerlere savunma sanayi dergi ve kitapçıktan
bırakılmaktadır. Ders çalıştırma esnasında ara ara Fetullah Gülen hakkmda kasetler
dinlettirilip, videolar izlettirilip kitaplar okutulmaktadır. Askeri Liseye girmenin kutsal
bir görev olduğu öğrencilere işlenmeye çalışılmaktadır.
Askeri Liseler ve Polis Kolejleri sınavlarını kazanan öğrenciler bu okullara
gitmeden birkaç gün öncesinde; Bu öğrencilere okulda gizli olarak nasıl abdest alınacağı,
ima ile nasıl namaz kılınacağı, namaz vakitlerini birleştirme (cem etm e), öğrencilere
ateşten bir çembere girdiği hakkmda bilinçlendirme yapılmaktadır. Onlara İslam’ın
fatihleri olduklan, etraflarındaki cemaatten olan diğer öğrenciler ile arkadaşlık
kurulmaması, ülkeyi dinsiz imansızlardan kurtaracak fedailer olduklan, kendilerinin
itfaiye memuru gibi vasıflan olduğu hakkmda motive etmeye yönelik konuşmalar
yapılmaktadır.

45
Soruşturma no: 2016/83834

Askeri Liseler ve Polis Kolejleri sınavlarını kazanan öğrencilerin okula


başlamadan hemen önce yapması gerekenlerin ve öğrenime başladıktan sonraki hareket
tarzları ile ilgili bilgilendirmeler yapılmaktadır. Sınavı kazanan öğrenciler ile
kazandıkları okula birkaç gün önceden sorumlu imam ile birlikte gidilmektedir. Burada
buluşma yapılacak yer tespit edilmektedir.Okul başladıktan sonra her on beş günde bir
belirlenen yer ve saatte buluşulmaktadır. Eğer öğrenci herhangi bir sebepten dolayı
gelmediyse bir sonraki hafta sonu yine aynı yerde öğrenci beklenmektedir. Öğrenci ile
buluşulduktan sonra örgüte ait bir yerde mutlaka resmi kıyafetler çıkarttırılarak, sivil
kıyafetler giydirilmektedir. Eğer öğrencinin sivil kıyafeti yoksa ağabeyler tarafindan
temin edilmektedir. Müsait olan cemaat evinde veya yoksa bir kafeteryada görüşme
gerçekleştirilmektedir. Eğer cemaat evinde görüşme yapılacaksa öğrencinin mutlaka sivil
kıyafetli olması gerekmektedir. Yapılan görüşmeden sonra bir sonraki buluşmada neler
yapılacağı ve saat belirlenmektedir. Görüşmeler esnasında kısım öğrencilerinin numarası,
ismi, memleketi, ailesinin ne iş yaptığı, dini görüşü, ahlaki yapısı, şakirt olup olmadığı,
namazını belli eder derecede kılıp kılmadığı hakkmda bilgiler alınmaya çalışılmaktadır.
Aynca öğrencilerden kendi bölümlerinde öğrenim gören diğer çocuklar ile ilgili bilgiler
istenmektedir. Öğrenim gören öğrencilerden örgüt mensubu olduğu açığa çıkanların
tespit edilmesi ve kesinlikle bu öğrencilerden uzak durulması gerektiği anlatılmaktadır.
Öğrencilerden alman bilgiler okul içerisinde bulunan sınıf sorumlularına verilmektedir.
Öğrencilerin okul içerisindeki başansı sorumlu imam tarafindan adım adım takip
edilmektedir. Herhangi bir sıkıntı çıktığında veya bütünlemeye kaldığında sınıfi geçmesi
için okul içerisinde bulunan sınıf sorumlulanna durum aktarılarak gereken yapılmaktadır.
Aynca okullara gelen yabancı uyruklu öğrenciler üzerinde de çalışmalar yapılıp Fetullah
Gülen sevgisi anlatılarak bu öğrenciler kazanılmaya çalışılmaktadır. Öğrencilerin
kendileri, aileleri ve çevreleri hakkmda geniş çaplı bir araştırma yapılarak elde edilen tüm
bilgiler bir üst örgüt sorumlusuna teslim edilmektedir.
d-) D ersh a n eler:
Türkiye'de eğitim sistemine paralel bir de "dershane eğitim " oluşturulmuştur.
Dershaneler, cemaat yönünden önemli ekonomik kaynak sağlayan yerler olmasından
başka kişilerin hizmete kazandınldığı yerler de olmuştur. Hizmet hareketine elindeki
dershaneler sonsuz ve sınırsız imkânlar sunmuştur. Hareket insan kaynağını
dershanelerinde yetiştirdiği gençlerden devşirmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarına sızma
bu dershanelerde yetişen ya da ışık evlerinde kalan öğrencilerle gerçekleştirilmektedir.
Dershaneye gelen her öğrenci, örgüte kazandırılmak için hemen harekete geçilmemekte,
öncelikle şahsm kişisel özellikleri, davranıştan, aile durumu, derslerindeki başansı, dini
değerleri göz önüne alınarak bir değerlendirmeye yapılmaktadır.
Derslerinde başarılı olan ve ileride önemli işler yapabilecek, stratejik kurumlara
yerleştirilebilecek öğrenciler ile özel olarak ilgjlenilmektedir. Örgüte ait dershanelerde
öğrenim gören öğrencilerin deşifre olmaması için gerektiğinde kayıtlan silinmekte ya da
başka isimler altında kayıt yapılıp, talebe evlerinde eğitime tabi tutulmaktadır.
Örgüt, eğitim verdiği öğrenciyle lise ya da üniversiteyi bitirdikten sonra da irtibatı
kesmemektedir. Şahsm yapıdan uzaklaşmaması için bulunduğu yerdeki görevli abiler ya
da ablalar vasıtasıyla gerekli iletişim devam ettirilmektedir. Aynı durum öğrenci yurtlan
içinde geçerlidir.
Örgütün kontrolünde ülke genelinde değişik isimlerle çok sayıda dershaneler olup FEM,

46
Soruşturma no: 2016/83834

Anafen, Körfez, Pi Analitik, Zirve, Maltepe, Sabah ve Işık isimli dershaneler örgütün
en yaygın dershaneleridir.
FETÖ, dershane diye devletin mevcut eğitim sistemine paralel bir oluşuma
gitmiştir. Eğitim kutsal kabul edilen ülkede aklına estiği gibi eğitim kurumu açıp
müfredat belirlemiştir. Örgütün dershanecilik faaliyeti ve müfredat belirlemesi, takdirde
tevhidi tedrisat ilkesi zedelemiş ve talebe arasında tefrika doğurmuştur. Tevhidi tedrisat
kanunu ile azınlık, cemaat, cemiyet veya yabancı okullar gibi bütün tefrika doğuran
eğitim öğretim yerleri ve sonra medrese tekke zaviye türü çağa yenik düşen kurumlar
kapatılmıştır. Eğitim sisteminin kalitesinin arttırılması, kitlelere yayılması, herkesin
eğitim hakkından yeterli ve eşit olarak yararlanabilmesinin sağlanması asıl olması
gerekirken dershanelerle sistem bozulmuş ve amacından saptırılmıştır.
e-) Yurtlar:
Örgütün elinde her şehir ve ilçede ve bazen ise daha küçük yerleşim birimlerinde
öğrenci yurtlan bulunmaktadır. Bu yurtlarda da öğrencilerle ilgilenen ve örgüte
kazandırma işleri yürütülmektedir.
Yurtlar, ışık evlerine geçiş için kurulmuştur. Burada örgüt öğretisi yüklenen ve
belli bir kıvama gelen öğrenciler evlere aktarılmaktadır. Evlere hazırlık ve kanalize
etmede yurtlar kullanıl maktadır. Yurtlar karma değildir. Kız ve erkek yurtları ayndır.
f-) Ö rgüt İçerisin d e T ayin:
Bir ülke, bölge veyail bazında imam düzeyinde faaliyet gösterecek örgüt
mensupları ile ilgili kararlan merkez üst yönetimi vermektedir.
Yani bölge imamlan tarafindan alt sorumlular (imamlar) hakkında hazırlanan
performans bilgileri merkez tayin heyetine gönderilmektedir. Burada oluşturulan bir
havuzda konu değerlendirilmektedir. Yapılan bu değerlendirme sonucunda imamların yer
değişikliği yapılmaktadır. Bazen tayin heyetinin bir bölgeden aldığı imamı başka bir
bölgeye vermeyip farklı bir görev ile de değerlendirebilmektedir. Sorumlu düzeydeki
imam kendi isteği ile tayin olmak için başvuru yaptığı takdirde, bu konu tayin heyeti
tarafindan değerlendirmektedir.
g-) Ö rgütte İtaat:
İtaat en basit ifadeyle emre uymak anlamına gelmektedir. Örgüt içerisinde bu
durum biraz daha farklıdır. Özellikle Fetullah Gülen’in dini bir lider olmanın da ötesinde
“ahir zamanda beklenen kurtarıcının (İslam Devletini kuracak şahıs) o olduğu”, her
ortamda üzerine basa basa anlatılmaktadır. Örgüt mensupları bu yönde manipüle
edilmekte bu durumdan çok etkilenerek gönülden bir bağlılık meydana getirmektedirler.
Örgüt mensuplan hiçbir baskı hissetmeden, hiçbir şeyi sorgulamadan tam bir itaatle
hareket etmektedirler.
Örgüte kayıtsız şartsız itaat eden mensuplara yemin metni hazırlanmaktadır.
Örgüt içerisinde faaliyet gösterdiği dönemde kendisine Fetullah Gülen’in sağ kolu
benzetmesi yapılan Nurettin VEREN beyanlarında, örgüte kazandırıldığına kesin gözüyle
bakılan şahıslara mutlaka yemin ettirildiğini,
Hazırlanan yemin metninin “Gücüm yettiğ i kadar, Fetullah Gülen’i hayatım a
gaye edineceğime“ diye başlayan cüm ledeki Fetullah Gülen kısmının sonradan üzeri
çizilip Kur’an'ı olarak değiştirildiğini, son bölümdeki "Fetullah Gülen’e sadakatten
hiçbir suretle ayrılmayacağıma" diye başlayan cümledeki Fetullah Gülen'in de üzeri
sonradan çizilip Kur’an‘a diye el yazısı ile yazıldığını, ancak metnin orijinlinde böyle bir

47
Soruşturma no: 2016/83834

kelimenin olmadığını, tepki toplamamak için böyle bir yola başvurulduğunu


anlatmaktadır.
Örgüt yöneticilerinin tayin kararlarındaki temel ölçü, örgüte aşın itaat, güvenilir
olmak ve kayıtsız şartsız istenileni yapmaktır. Sadakat her birimde aranan temel
unsurdur. İmamların seçilmesinde ise terör örgütleri ve mafyavari örgütlerde de illegal
yapılanmanın esasını oluşturan itaat ve sadakat özellikleri aranmaktadır. Uzmanlık veya
ihtisas sahibi olmak bile sadakat, imama ve Fetullah Gülen’e sadık olmak özelliklerinin
altında kalmaktadır. Terfi etmek için örgüte sadık olmak gerekmektedir. Sadakatin bir
diğer ölçüsü de örgüte para vermek ve yüksek himmet toplamak olarak görülmektedir. En
fazla para veren kişi sadık olarak değerlendirilmektedir. Yine kurumda görevli örgüt
mensuplarının istenilen her bilgiyi tereddütsüz ve itaatle vermesi örgütsel sadakat olarak
değerlendirilmektedir. İtaat eden örgüt mensuplarının seviyelerinin belirlenmesi ve
ödüllendirilmesi, yurt dışında bulunan örgüt liderinin yanma kaç kez gittiği, kaç gün ve
ne kadar süre ile orada kaldığına göre yapılmaktadır. Terfi ve görevlendirilmelerde tercih
kıstası olarak kişisel maharet ve becerilerin öne çıkarılması, örgüt lideri Fetullah Gülen
tarafindan ihanet olarak tanımlanmıştır. Örgütte herkes kendini "sıfır" olarak görmeli,
örgüt liderinin ifadesi ile "gassalin elindeki m eyyit gibi olmalı" itaati ölü kadar tepkisiz,
her denileni yapan, sadık olmalıdır.
h-) Ö rgüt İçi E v lilik ve B oşan m a:
FETÖ örgüt içi evliliği özendirmekte ve teşvik etmektedir. Örgütü yönetenler
mutlaka örgüt içi evlilik yapmalıdır ve dışarıdan evlilikleri kabul edilmemektedir. Örgüt
üyeleri kendilerine gösterilen kimse ile evlenmek zorundadır. Örgüt içi evlilik asıl
olmakla birlikte bunun bazı istisnaları da olmaktadır. Strateji gereği bürokrat, siyasetçi ve
iş adamlarının örgüte kazandırılabilmesi için örgüt dışı bazı evliliklere de izin
verilmektedir.
Evliliğin sürdürülemeyecek aşamaya (boşanma aşamasma) gelmesi durumunda, mutlaka
bağlı imama bilgi verilmektedir. Hiç kimsenin kendi inisiyatifini kullanarak boşanmasına
izin verilmemiştir. Örgüt mensuplarının evlenmelerine de boşanmalarına da, örgütün üst
yöneticileri karar vermektedir. Eğer bir örgüt mensubunun boşanmasına karar verilmişse,
tekrar evlenmeleri yine örgüt kontrolünde olmaktadır. Boşanan erkek veya kadın yine
örgüt içerisinden birisiyle evlendirilmektedir.
Evlenmeye karar veren örgüt mensubu kararını bir üst sorumluya bildirmektedir.
Kişinin evlenmesinin uygun görülmesi halinde kendisine karşı cinsten kişilerin (bayan
veya erkek) isimleri ve fotoğraflarından oluşan bir katalog gösterilmektedir. Şahsın bu
katalogdan seçtiği kişi ile görüşmesi sağlanmakta, bu şekilde evlilik gerçekleşmektedir.
Çocuğu olmayan örgüt mensuplarının Fetullah Gülen’i görmek için ABD’ye
gittikleri, Fetullah Gülen’den aldıkları “okunmuş hur m ayi' yiyerek çocuk bekledikleri
anlatılmaktadır.
i-) Kod İsim V e r ilm e s i:
Terör örgütleri, faaliyet alanı hukuk dışı olduğundan güvenlik güçlerine deşifre
olmadan rahatça faaliyet yapabilmek amacıyla gizliliğe büyük önem verirler. Bu
uygulamanın başında örgüt mensuplarına “ko d isim “ verilmesi gelil'. Kod isim, resmi
kayıtlarda görülen devletin verdiği gerçek kimliğin aksine anlamı sadece örgütçe bilinen
sanal bir kimliktir. Bir nevi örgüt mensubunun kriptolaması ile deşifre olmaması
sağlanmak istenir. Yasa dışı işlerin bilinmesinin önüne geçmek ve meçhulde kalmasını

48
Soruşturma no: 2016/83834

sağlamak, örgüt mensubunun güvenliğini sağlamak, yapılması planlanan eylemin veya


yasa dışı faaliyetin başanyla gerçekleştirilmesini temin etmek, yasa dışı faaliyetlerin
akabinde mümkün olduğunca az iz ve emare bırakmak amacına yönelik kod adı
kullanıl maktadır.
FETÖ/PDY gizliliğe diğer terör örgütleriyle mukayese edilemeyecek ölçüde
büyük önem vermektedir. Örgütün neredeyse tüm uygulamalarında olduğu gibi gizlilik
de istismar edilen dini kavramlarla gizlenmekte, örgüt jargonunda " tedbir “ olarak
adlandırılmaktadır. Tedbiri olağanüstü kutsayan FETÖ mensuplan da kod adı
kullanmaktadır. Önceleri isminin dini bir manası ve mahiyeti olmayan (Kaya, Deniz,
Irmak, Gi'meş, Yaprak gibi) cemaat mensuplarına sahabe isimleri verilerek kod adı
uygulaması başlatılmış, daha sonra ise mahrem yerlerde görev alan özel yetiştirilen
kişilerin gerçek kimliğini gizlemek için kod adı uygulamasına geçilmiştir.
Mahrem (E m niyet, Yargı, TSK, MİT im am ları, askeri liseler, harp okulları,
polis koleji ve polis akadem isine öğrenci yetiştiren ler ) hizmetlerde bulunan örgüt
mensupları mutlaka kod isim kullanmaktadır.
Kod isimleri genellikle üst sorumlular tarafindan verilmektedir. Hatta askeri
okulda öğrenim gören ve örgüt mensubu olan öğrencilere de deşifre olmalarını
engellemek için kod isim verilmektedir. İstisna olarak bazı örgüt mensuplarına kod
isimlerini doğrudan Fetullah Gülen vermektedir.
Örgütün kuruluş ve genişleme döneminde kod isimleri sahabelerin ya da tarihi
şahsiyetlerin isimlerinden seçilmiştir. Ayrıca sadece örgüt mensuplarına değil, toplantı
yapılan mekânlara özellikle de ışık (talebe) evlerine de kod isim verilmektedir. Toplantı
yapılacağı zaman, örgüt mensupları kod isim kullanarak birbirlerine bilgi verilmektedir.
Gizlilik, yasa dışı işlerle uğraşan örgütlerin varlığını gösteren bir terimdir. Örgüt
mensuplarında hukuk dışı işler yapıldığı algısının oluşmaması için din istismarına
başvurulup örgüt mensuplarına bağlı olduğu abi tarafindan sahabe isimleri verilmektedir.
Böylece hem örgüt mensuplarının deşifre olmaması sağlanmakta, hem de
uygulama din istismanyla hissettirilmeden gizlenip sahabe isimleri verilmek suretiyle
seçilmişlik hissiyatı artırılmakta, iç isteklendirme ile adanmışlık ruhu yükseltilmektedir.
Örgütün kod adı kullandığının tespit edildiği ilk olay, 23.07.1985 tarihinde
Çanakkale İli Ayvacık İlçesi Adatepe Köyü’nde Küçükkuyu Jandarma Takım
Komutanlığına yapılan bir ihbar üzerine yakalanan şahıslardan olan ve o tarihte Ankara
Polis Koleji öğrencisi olan İhsan Savaşçı - İhsan 82021 kod ismi kullanarak yazılmış
mektuptur.
Ankara Emniyet Müdürlüğünün 30.04.1999 tarih ve B. 05. 1. EGM. 4. 06. 00. 06
(2691-99) sayılı yazısıyla; “...Bıı şahısların genelde üniversite öğrencisi oldukları ve
kendilerine abi diye hitap ettikleri, ayrıca bıı şahısların ko d isim kullandıkları ” hususuna
yer verilmiştir.
FETÖ’ne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şahıslardan
ele geçirilen “Örgüte eleman temini konusunda tespit edilme, fa r k edilme durumlarıyla
alakalı dikkat edilmesi gereken hususlar” isimli örgütsel dokümanlarda “Miistehar isim
m utlaka kullanılmalı. ” şeklinde bilgi bulunmaktadır.
FETÖ, kod adı kullanma ile yasa dışı terörist örgütlenmelerin taktiklerini uzun
yıllardan beri kullanmaktadır. Fetullah Gülen’in gizlilik, takiyye, tedbiri daima teşvik
edici söylemleri doğrultusunda örgüt mensuplan, kod adı kullanmışlardır. Tanık

49
Soruşturma no: 2016/83834

ifadelerinde çok ayrıntılı bilgiler olup, kod adı uygulaması örgütün genelinde başvurulan
bir gizlenme şeklidir. Mahrem hizmetlerde ise kod adı kullanılması zorunlu bir tedbirdir.
j-) K im liğ in i G izlem e - Takiyye:
Hizmet hareketi veya Fetullah Gülen cemaati ismi sahiplenilmeden, özellikle
devlete ait kurum ve kuruluşlarda örgüt kadrolaşmaktadır. Mensuplarının girdikleri siyasi
partilerde, bürokraside, akademik ve ticari çalışmalarda, gazetecilik ve yazarlık
faaliyetlerinde ve diğer alanlarda farklı kimlikler altında toplumsal hayatta yer
almaktadırlar.
Örgüt mensuplan kendilerini alevi, ülkücü, solcu veya benzeri gruplardan
göstererek özellikle ordu, emniyet gibi hassas yerlerde gizlenerek tahiyye yapmaktadırlar.
Pennsylvania’ya Fetullah Gülen’in yanma giden emniyet, mit, yargı mensubu gibi
mahrem birimlerde faaliyet yürüten şahıslar gerçek kimliklerini saklamaktadır. Belli
isimler ve tanımlamalarla kendilerini tanıtıp, Fetullah Gülen ile görüştürülmektedir.
“D ayı’ınıı akrabaları geldi“ şeklinde şifreli konuşmanın Fetullah Gülen ile
görüşecek mahrem birimde faaliyet yürüten kişiyi ifade ettiği tespit edilmiştir. Onunla
görüşecek şahıslara farklı bir kod isim verilmekte ve tedbir amaçlı olarak genellikle esnaf
olarak tanıtılmaktadır.
k-) Ö rgütün Kamp F a a liy e tle r i:
Örgütün kamp faaliyetleri çok eski yıllara dayanmaktadır. Fetullah Gülen ilk
çekirdek kadrosunu bu kamplardan sonra oluşturmuştur. İzmir’in dağ köylerinde gözden
uzak yerlerde başlayan kamp çalışmalan Buca, Edremit, Ayvalık gibi ilçelere bağlı
köylerde devam etmiştir. Kamplar yarıyıl ve yaz tatillerine göre şekillendirilmekte,
örgütün büyüme ve genişleme sürecinde kamp alanları artmaktadır. Örgüt faaliyet
gösterdiği her şehirde kamp çalışmalarını sürdürmektedir. Sadece yaz ve yanyıl
tatillerinde değil, kamplar uzun bayram tatilleri, resmi tatiller ve hafta sonu tatillerinde de
yapılmaktadır. Kamplar faaliyet gösterilen şehirde herhangi bir örgüt evinde
yapılmaktadır. Şehir merkezinde yapılan kamp çalışmaları genellikle sınava hazırlık kılıfi
ile gerçekleştiril mekted ir.
Öğrenciler, kamp süresince kesinlikle aileleri ile görüştürülmemektedir. Maddi
durumu kötü olup yaz tatilinde çalışmak zorunda kalan öğrencileri kampa götürmek için
çalışarak kazanacakları para ailelere örgüt tarafindan ödenmektedir. Bu durum örgütün
kamplara ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Kamplar bir hafta, on beş gün veya bir
ay sürmektedir. Kamp süresi öğrencinin tatil durumuna göre ayarlanmaktadır.
Uzun süreli kampın yapıldığı evde katılımcılardan herhangi bir harcama masrafi
alınmayıp, tüm masraflar örgüt tarafindan karşılanmaktadır. Kamp yapan evin abisi
(imamı) tarafindan maklube isimli bir yemek yapılıp kamptaki katılımcılara ikram
edilmektedir. Kamp süresince sabah erken vakitte kalkılmakta, namazdan sonra Fetullah
Gülen’in kitaplarından okuma ve açıklamalara yer verilmektedir. Ders esnasında okunan
ve anlatılan konulara ilişkin sorumlu imam evde bulunanlara som yöneltmektedir.
Derslerde Fetullah Gülen tarafindan kaleme alınmış kitaplar kullanılmaktadır. Kampta
bulunan öğrencilere kitap okumadaki başarılarına göre hediyeler verilmektedir. Öğleden
sonra Fetullah Gülen’in vaazları izlettirilip dinlettirilmektedir. Yatsı namazından sonra
yine Fetullah Gülen’e ait kitaplann okunmasından sonra herkes uyumaktadır.
Kamp yapılan evde televizyon bulunmamakta, varsa bile sadece video izlemek
amacıyla kullanılmaktadır. Kamp süresince evin temizlik, yemek türü ihtiyaçları için

50
Soruşturma no: 2016/83834

katılanlar arasmda bir iş bölümü yapılmaktadır. Uzun süreli yaz kamplarında piknik
yapılmakta, cemaate bağlı bir yurt veya tarihi bir ibadethanenin ziyaret edilmesi gibi
sosyal etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu tür etkinliklerde tedbir amaçlı mümkün
olduğu kadar sivil halktan uzak durulması, mecbur kalınması halinde ise kod isim
kullanılması tembih edilmektedir. Kamp süresince evden izinsiz dışan çıkılması yasaktır.
Zaruri bir durum olmadığı sürece kamptan ayrılmak yasaktır. Ülke genelinde kamp
yapılan yerler ve evler örgütün sorumlu imamları tarafindan denetlenmektedir.
Çanakkale ili Ayvacık ilçesi Adatepe Köyü’nde 23.07.1985 günü Küçükkuyu
Jandarma Takım Komutanlığına yapılan bir ihbarda “Adatepe Köyünde bulunan Talip
Sabancı'ya ait evde çok sayıda insanın bulunduğu ve bıı evden aşırı gürültü geldiği”
bildirilmiştir. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 30’u çocuk yaşta olmak üzere toplam 34
kişi yakalanarak gözaltına alınmış ve ikamette yapılan aramada Arapça ve Türkçe 47 adet
kitap (Latif Erdoğan, Abdullah Aymaz, Abdıılfettah Şahin) ile 16 adet konuşma bantlan
ele geçirilmiştir.
Örgütün bu kamp faaliyetine katılan öğrencilerin yaş gruplan 12-18 yaş aralığı
olup eğitim gördükleri okullarda başarılı öğrenciler olarak tanınmaktadırlar.
Bunlardan beş kişi polis koleji öğrencisidir ve bir kişi de sonradan polis
akademisini kazanmıştır. Çanakkale ilindeki kampa katılan 34 öğrenciden l l ’inin 1986
yılında Balıkesir ili Edremit İlçesi Karadere Köyü Güzle Yaylasındaki kampa da
katıldıktan tespit edilmiştir. Çanakkale ve Balıkesir’de otuz gün süre ile düzenlenen
kamp programı önceden planlanmıştır. Kampa katılması öngörülen öğrencilerin aileleri
ile irtibata geçilerek “Çocuğunuzun dersleri zayıf kam pa alarak ders çalıştıracağız”
denilerek ikna edilmişlerdir. Bu kamplar “diiğiine çağırmak” şeklinde kodlanarak
gizlenmiştir. Kamp yapılacak eve “k ö ş k ” denilmiştir. Kampa katılan öğrencilerin kamp
süresince dışandaki insanlarla konuşmalan ve irtibat kurmalan yasaktır. Kampta toplu
olarak kitap (Latif Erdoğan, Abdullah Aymaz, Abdıılfettah Şahin) okunduğu,
açıklamalarda bulunulduğu ve arkasından Fetullah Gülen'in vaaz kasetlerinin
dinlettirildiği, kamptan sorumlu imamın okunan kitaplarla dinletilen vaaz kasetleri
hakkmda açıklamalar yaptığı, konunun daha iyi anlaşılması sağladığı, kampta
öğrencilerin her gün iki saat serbest bırakıldıktan ve birbirleri ile oyun oynamalarına izin
verildiği, yiyeceklerin haftalık olarak sorumlu tarafindan getirildiği, yemeklerin günlük
olarak belirlenen nöbetçiler tarafindan hazırlandığı, kamp süresince sıkı bir disiplin
uygulandığı, şarkı - türkü söylemek, şakalaşmak ve gazete okumanın yasak olduğu ifade
ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Soruşturmada FETÖ'nün polis kolejindeki örgütlü faaliyeti ile ilgili el yazılı notta
bir örgüt mensubunun yapması gerekenler sıralanmıştır.
Ankara polis koleji öğrencisinin yazdığı bir mektup ele geçirilmiştir. Kod: İhsan
Savaşçı - İhsan 82021 ismi kullanarak yazılan “Sevgili Kardeşim... ” diye başlayan
mektupta, arkadaşının kampa gelmesini istediği, kampa nasıl ve neyle geleceği, nerede
hangi telefon numarasını arayıp kimle irtibata geçebileceği konusunun açıklandığı,
çizdiği haritada toplanıp hareket edilecek noktanın Ankara Polatlı olarak gösterildiği,
kampa çağrılmasını istediği kişileri “düğüne çağrılacak” şeklinde kodladığı, kampta
kaldıkları evi ise “K öşk ” olarak belirttiği tespit edilmiştir.
1-) Ö rgüt Ü yelerin in B ir Arada Tutulm ası İçin K ullanılan T ek n ik ler:
Fetullahçı Paralel devlet yapılanması terör Örgütü, üyelerini bir arada tutmak için

51
Soruşturma no: 2016/83834

bazı yöntemler kullanmaktadır. Örgütün kullandığı bu yöntemlerden bazıları önemlidir.


Zihinsel manipülasyon, beyin yıkama, korkutma, algı yöntemleri gibi örgütlü tavır ortaya
koymak ve örgütsel bağlılığı güçlendirmek için bu teknikler kullanılmaktadır. Örgütten
kopmak isteyen kimseleri bekleyen akıbet anlatılarak ve örgütün ahlaka, hukuka, dine
aykın hiç bir iş yapmadığı dayatılarak, örgütsel bağlılık güçlendirilmektedir.
1.1) Z ihin sel M anipülasyon:
Bazı kurum organ ve kulüpler üyeleri olan kişilere fikirlerini dayatmak, onlan
kontrol etmek için manipüle edici psikolojik tehditler kullanmaktadırlar. Psikolojik
manipülasyon uygulayan grupların liderleri üyelerinin kendi istedikleri gibi asıl şeyin
farkında olmadıklan bir şekilde davrandırtmaya çalışmaktadırlar. Bu gruplar her ne kadar
hizip terimi ya da benzer diğer terimler yalnızca küçük dinsel ya da ezoterik gruplarla
ilgili olduklarından psikolojik manipülasyon gruplan olarak adlandırmak daha uygunsa
da genellikle hizipler zorlayıcı hizipler ya da yıkıcı hizipler olarak bilinirler. Psikolojik
manipülasyon uygulayan gruplar terimi faaliyetler ya da isimleri ne olursa olsun üyeleri
üzerinde zihinsel manipülasyon kullanan daha geniş bir grup takımını kapsamayı
amaçlamaktadır. Bu zihinsel manipülasyon dini, siyasi ya da terörist gruplarda ortaya
çıkabilir. Psikolojik manipülasyon uygulayan gruplar ve bunların liderleri 1950 tarihli
Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesinin içinde önemli bir yere sahip olan örgütlenme ve din
gibi hak ve özgürlüklerin korunmasına başvurarak kaçmaktadırlar.
Gerçekten manipülasyon olup olmadığının, çok sayıda profesyonelce kabul
edilmiş olan bazı teknikler aracılığıyla ispatlanmasında tip sektörünün işbirliği olası bir
insan haklan ihlalinin belirlenmesi için zorunludur.
(Üniverstad Autonoma de Barcelona Uluslararası Kamu Hukuku Öğretim Görevlisi Susana Beltran-Çeviren
Arşt. İzzet Mert Ertan, Terör ve Düşman Ceza Hukuku s.289-290)

Fetullah Gülen örgütün üyelerini bir arada tutabilmek için beyin yıkama ve beyin
kontrolü metotlarının kullanılmasını emretmiştir.
Zihinsel manipülasyon teknikleri zihni kanştırarak manipülatörün isteği
doğrultuda kişinin davranmasını sağlar. Başkalarının algılarını ve davranışlarını el
altından aldatarak taciz ve tehdit taktikleri kullanarak değiştirmeyi amaçlayan sosyal
etkiler olarak tanımlanır. Hedef kişi ya da kitlede davranış ve kanaat değişikliği yaratmak
için başvurulur.
Teknik, insanların kendiliklerinden yapamayacakları bir şeyi özgür bir şekilde
yapmalarını sağlar. Kişide özgürce razı olmak, zorlamasız itaat etmek, manipülasyonun
temel karakteridir. Sömürücü, tacizkar, kurnaz ve aldatıcıdır. Diğer insanlan kullanmak
isteyen kişiler manipülasyon tekniklerine genellikle başvurmaktadır. Kişi izin verdiği
takdirde manipülatör onu kullanmak için zihnini karıştıracak çeşitli tekniklere başvurur.
Bunların en bilinenleri; yalan ile aldatmak, psikopatik eğilimli bir kimsenin duygusal
yönden ele geçirdiği ve itaati altındaki kimseye ve tehdit ettiği kişiye zorla asla
yapamayacağı işleri yaptırmak, kişinin egosunu kamçılayarak istenen şekilde hareket
ettirme, yanlışa ayartarak arzusu bilinen bir kişinin bu zayıf yönünü kullanarak hayatının
kontrolünü ele geçirmek, beyin yıkama, bir şeyi kişi ya da kitle önünde tekrar tekrar
yaparak onların muhakeme güçlerini ele geçirmek, incelikli duygusal şantaj kişinin
fedakârlığını suistimal ederek hayatını mahvedecek ve hislerinden faydalanmak, mahrum
bırakma insanlan itaat ettirmek için kullanılan bir teknik olarak kişilerin bağımsız

52
Soruşturma no: 2016/83834

düşünmesini önleme ve kendi gelir kaynağına sahip olmayanları bunu elinden almakla
şantajıyla bağlamak, kibir, ego okşama ile kuklaya dönüşen kişinin manipülatörün emrine
girmesi olarak sıralanmaktadır.
Kişilerin bağımsız fikir oluşturup kendi yargılarına göre davranmaması zihinsel
manipülasyonun kurbanı olmasına yol açar. Kimsenin başka bir kimseyi kendi yerine
düşünmesine izin vermemesi gerekir. Öfke, arzu, hırs ve yalanlara inanarak zihnini
kullanamayan kişilerin başkalarına güvenmesi manipülasyon sonucunu doğurur.
Bağımsız düşünce ve iyi bir muhakeme ile bu tekniklerle oluşturulan tuzaklardan
kurtulma imkânı vardır. Zihinsel manipülasyon için kişinin kurban olmaya kendini
hazırlaması gerekir.
Zihin kontrolü, örgütün içerisinde yer alanlara uygulanan bir yöntem olup itaat
üzerinden her türlü fedakârlığa katlanmak üzere geliştirilmiştir. Zihin yönlendirme,
örgüte mensup kazandırmak ve algı oluşturmak için sempatizanlara uygulanan bir
manipülasyon tekniğidir.
Zihin yönlendirme kişinin belli düşünce şekline sokularak gerçek yerine
algılatılanı, sanal veya yalanı hakikat kabul edip savunmasıdır. Örgüt, basın yayın
üzerinden özellikle geniş halk kitlelerine zihin yönlendirmesi yaparak sempatizan
toplamak istemektedir. Bir dönem çok karşı çıkılan bir düşünceye bir süre sonra
insanların ısındırılıp savunur hale getirilmeleri zihin kontrol teknikleri ile yapılmaktadır.
1.2) A lgı Y ö n etim i:
Örgüt, elindeki basın yayın araçlarını kullanarak kişilerde zihin kontrolü
teknikleriyle olayları ve kişileri bir amaca göre algılatma ve doğru kabul ettirmek üzere
yönetmektedir. Algı yönetimi ve kişilerin zihin yönlendirmesi, örgütün en başarılı olduğu
faaliyetlerden biridir. Örgüt, hedefine aldığı kişileri veya kurumu itibarsızlaştırıp amacına
göre kullanmak için algı yönetimine başvurduğu gibi işlenen suçlan ve suçlulan masum
göstermede de aynı teknik ve yöntemleri kullanmaktadır.
1.3) K orkutm a:
Örgütün bir diğer başvurduğu teknik korkutmadır. FETÖ, üzerinde çalıştığı genç
veya çocuğu psikolojik baskı altına almakta ve örgüt dışında bir hayat olmadığına ikna
ederek onun örgütten kopmaması için gözünü korkutmaktadır. Her örgüt üyesi örgütün
hışmına uğramaktan çekinmekte ve kazanacakken kaybedenlerden biri olmamak için
örgütle bağını koparamamaktadır. Eğer bir kamu görevlisi örgütün istediği şekilde
hareket etmez ise onu korkutmak için hemen organize olan şakirtler ordusu suç duyurusu
yapmak, basın yayın üzerinden hedef haline getirmek, gibi tekniklerle korkutup
istediklerini almaktadır.
1.4) Ö rgütsel B a ğ lılık A şıla m a :
Fetullah Gülen'i doğrudan veya vaaz, sohbet, konuşmalarını uzun süre
dinleyenlerin bir süre sonra bağlılıkları artmaktadır. Lidere ve örgüte zamanla gönülden
bir bağlılık gelişmektedir. Bu bağlılık sonucu cemaat mensuplarının aklı devre dışı
kalmaktadır.
Duygulan ile hareket eden ve örgüt lideri ve örgüt yöneticilerinin her dediklerini
yapabilen robotlar haline dönüşmektedirler. Narkozlu yaşayan ölü, bir başka ifade ile
zombi haline gelmiş binlerce mensuptan oluşan bir kitleye bürünmektedirler. Bu
durumun kaynağı kesin şekilde belli değildir.
Konuşmalarda ipnotizma etkisi yapan alt ses dosyalarına yer verildiği, bu yolla

53
Soruşturma no: 2016/83834

onu dinleyen kitle üzerinde sohbetin tesirinin arttırıldığı iddia edilmektedir. Sohbetler
akıl kullanmaya ilişkin olmayıp, kişilerin duygu ve bağlılığına hitap etmektedir.
1.5) B eyin K on trolü :
Yeryüzünde kült akımlar, yeni gelişen tarikat ve dini yapılanmalar en çok kişilerin
beyin kontrolü yöntemi ile kendilerine bağlayıp istedikleri yönde düşünmelerini ve
davranmalarını sağlamaktır. Beyin kontrolünde uygulanan yöntemler hipnoz etme, akran
arkadaş baskısı, övme ve övülme, eski değerlerin reddi, doktrinlerin karıştırılıp senkretik
uygulamalar, aynı şeyleri tekrar ederek bilinçaltına yerleştirme, liderin metafizik âlemle
etkileşimi ve kitleye aktanım, mahremiyetin ortadan kalkması, som sorma yasağı, dışına
çıkılamayan kurallar koyma, üniforma kullanma, itiraf (öz eleştiri) seansları, para ve
puldan uzaklaştırma, realiteden kopukluk, komünal bir hayat sürme, aidiyet duygusu ve
kahramanlaştır mad ır.
Örgüt lideri Fetullah Gülen, örgütü üzerinde ipnotizma etkisi yapan bir güce
sahiptir. FETÖ içerisinde arkadaş baskısı, en üst seviyededir. Örgüt içerisindeki her birey
liderleri taralından övülüp yüceltildiği için örgüte bağlılığı sınırsız ve sonsuzdur. Fetullah
Gülen eski, dini ve milli kadim muhafazakâr değerleri reddederek yerine yeni bir din ve
iman anlayışı getirmektedir. Örgüt lideri dini cemaat olduğunu iddia etmesine rağmen
dinleri birbirine karıştınp senkretik din anlayışım benimsemektedir. Örgüt içinde aynı
şeylerin sohbetlerde tekrarlanarak benimsetilmesi genel kuraldır. Basın yayın üzerinden
defalarca yalan yanlış şeyler tekrar edilerek izleyici veya okuyucular da aym etki
oluşması sağlanmaktadır. Örgüt lideri metafizik âlemle rüyalar yolu ile bağlantı
kurduğunu, bazen de mucize keramet türü irtibatlarım kitleye anlatarak etkileşim
sağlamaktadır.
Örgütün elindeki evlerde mahremiyet yoktur. Soru sorma yasağı dışına
çıkılamayan kurallar bu örgütün ana esaslarıdır. Abi ve ablaya karşı itiraf seansı diğer
örgütlerle aynıdır. Örgütün alt kesimi para ve puldan uzaklaştırılırken üst kesimi
müreffeh bir hayat sürmektedir. Örgütün alt kesiminden hiç kimse şirketlere, holdinglere
ortak yapılamazken örgütü yöneten üst kesim hiç sermaye koymadan, çalışmadan, çok
zengin olmuşlardır. Örgüt içerisinde komünal hayat hücre tipi yapılarda geçerli olup
sohbetlere, toplantılara katılmak zorunludur ve her gün örgüt adına mutlaka bir faaliyet
icra edilmelidir.
Örgüt aidiyet duygusunu kişilerde yüksek tutup onların yaptığı basit işleri
kahramanlaştırmaktadır. Kült bir yapı olan FETÖ örgütlenmesinde, “dahi ve üstün
zekâlı” hiç kimse yoktur. Bu tip kişiler örgüte katıldıktan sonra zekâlan zorunlu olarak
örgütün zekâ seviyesine inmektedir. Örgütlenmede kişiler orta zekâlı insanlardan oluşur.
Bu kişiler eğitimli, idealist ve zekidirler. Ancak zamanla zihni melekelerinden azalmalar
meydana gelmektedir. Bu örgüttekiler de soyutlama, benzetme, ironi, zayıflamaktadır.
Mizah duygusu yok olmaktadır. Kişiler güven kaybı yaşayıp örgüt dışından dost arkadaş
edinmekte zorlanmaktadırlar.
Değerlendirme ve yargılama kabiliyetleri kaybolup bağışıklık sistemleri
zayıflamaktadır. Kimlik ve kişilik kaybı başlayıp paranoya oluşmaktadır. Kişide
psikolojik problemler başlar başlamaz FETÖ abi ya da abla aracılığıyla mensuba örgütün
ideolojisini yüklemeye başlamaktadır. Kişinin eski bağları, aile, aidiyet, dini veya milli
duygulan ortadan kaldırılıp yeni program yükleme ile ona örgütsel bir kimlik ve kişilik
edindirilmektedir. Bu aşamaya getirilen kişi artık (mutand) örgüt üyesidir. Ona örgüt abi

54
Soruşturma no: 2016/83834

veya ablasının verdiği her görevi dini bir gereklilik olarak düşünüp icra edilmektedir.

12 ) FETU LLA H Ç I TERÖR Ö RGÜTÜNÜN (FETÖ / PDY)


ÖRGÜTLENM E SEKLİ:

FETÖ/PDY silahlı terör örgütü, üpkı diğer yasadışı terör örgütlerinde olduğu
gibi gizli ve hiyerarşik bir yapılanmaya sahiptir. Pelür kâğıtlar ile haberleşme, özgeçmiş
raporu verme, mensuplar için kod adı kullanma gibi örgütsel taktiklerle yönetilmektedir.
Bir yandan da örgüt mensuplarının tamamına belirli görev ve sorumluluklar yüklenerek
mensupların örgüte bağlılıkları perçinlenmektedir.
Devlet içinde, devlet gibi örgütlenen ayrı bir yapılanmaya izin verilmesi
mümkün değildir. Devletin hiyerarşisi dışında ayrıca bir örgüt, cemaat hiyerarşisinin
varlığı kabul edilemez.
Ancak FETÖ’nün her devlet kurumu ve kamu idaresinin içindeki resmi
yöneticiye paralel örgüt tarafindan tayin edilmiş imam yöneticileri vardır. Bu örgütün
önemli bir yapılanmasını “Devair-i Devlet" yapılanması olarak ifade edilen devlet
daireleri yapılanması oluşturmaktadır. Bu yapılanma bizzat Fetullah Gülen’in talimatı ile
yurt içi ve yurt dışında kurulmuştur.
Örgütün kendi amaçlan doğrultusunda kullanabileceği tüm devlet kadrolarını
idare eden birim, Devair-i Devlet olarak adlandınlmaktadır.
Örgüt içerisinde dahi gizli olarak faaliyet yürüten bu yapılanma, örgütün faaliyet
gösterdiği tüm ülkelerde devlet kadrolan içerisinde hâkimiyet sağlamaya çalışmaktadır.
Bu yapılanma başta Türkiye olmak üzere tüm kurumlann örgütün eline geçmesi ile örgüt
lideri Fetullah Gülen’in yönetiminde nihai olarak kâinat imamlığına ulaşma amacını
hedeflemektedir.
Örgütü yöneten imamlar dini otorite, Devair - i Devlet yapılanması ise devlete,
hükümete ve bürokrasiye paralel siyasi otorite şeklinde örgütlenmiştir. Örgüt devlete
paralel hiyerarşik, düzenli, etkili bir yapılanma oluşturmuştur.Kamu idareleri içindeki
örgüt mensupları, resmi yönetici olarak hareket etmek yerine, paralel hiyerarşik, cemaat
örgütlenmesininbir ajanı gibi hareket etmektedirler.
Örgüt yapılanması içerisinde, örgüt üyelerinin bile bilmediği, sadece örgüt lideri
Fetullah Gülen’in bildiği ve atamasını yaptığı, hayalet bir yapı bulunmaktadır. Hayalet
yapının görevi örgüt içerisinde oto kontrol sistemi ile yapıyı denetlemek ve bizzat
Fetullah Gülen’e rapor vermektir. Bu hayalet yapı aynı zamanda mutlak itaat ile
yukarıdan gelecek olan emir ve talimatlan hiç sorgulamadan eksiksiz ve tam olarak
yerine getirmektedir.
Hayalet yapı, hizmet içerisinde yer alan bölge, il, ilçe ve semt imamlarının
samimiyetini ve hizmete olan inançlarını sarsacak talimatların geri tepmesini engellemek
amacıyla kurulmuştur. Bu yapı içerisinde talimatlar kişiye özel olarak verilmektedir ve
kimsenin haberi olmadan talimat yerine getirilmektedir.
Bu hayalet oluşum aynızamanda örgüt içerisinde çatlak seslerin ve örgütün
düzenini bozacak kişilerin tespiti ve örgütten kısa sürede gönderilmesi görevini de
üstlenmektedir.
Hayalet yapı, bizzat örgüt lideri Fetullah Gülen tarafindan ifade edilen
“Hizmetin bekası ümmetin bekasıdır, bundan dolayı hizmetin bekası için haramlar

55
Soruşturma no: 2016/83834

helaldir. ” prensibine göre ve hizmetin devamını sağlamak amacıyla faaliyet


yürütmektedir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün Yurt İçi Ve Yurt Dışı Yapılanmaları kendi
arasında, Legal görünümlü yapılanmalar ve illegal yapılanmalar olarak ikiye
ayrılmaktadır.

A) Örgütün Yurt D ışı İlleg a l Y apılanm ası:

Örgütün hemen hemen her kıtada sorumlu kıta imamı bulunmaktadır. Her kıta
imamının altında ise sorumlu ülke imamları vardır.
Kıta ve ülke imamlarının koordinesinde o ülkedeki alt yapı çalışmaları
yürütülmekte, örgütünün o ülke üzerindeki politikaları belirlenmektedir.
Ülke imamları taralından özellikle eğitim faaliyetleri adı altında ilgili ülkede
sempati kazanmaya yönelik çalışmalar yapılmakta, o ülkenin bürokrat kesimi ile irtibata
geçilmektedir. Herhangi bir sorunla karşılaşıldığında mutlaka Türkiye'deki etkin isimlerle
irtibata geçilerek sorun aşılmaya çalışılmaktadır.
Kıta / ülke yapılanması ile yurt içi yapılanma arasında paralellik bulunmakta
ancak, yurt dışı yapılanmanın Türkiye yapılanması gibi çok geniş bir yelpazesi
bulunmamaktadır. Ülkenin koşul ve imkânlarına göre daha dar ve sınırlı olarak hareket
edilmektedir.
Yurt dışında yürütülen faaliyetlerle ilgili tüm masraflar, ihtiyaç duyulduğu
ölçüde ülkemizdeki il imamlıkları tarafindan karşılanmaktadır.
Her il imamlığının özellikle mali konularda yurt dışında sorumlu olduğu bir ülke
bulunmaktadır. Ülkede bulunan okul sayısına göre, bir ülkeye birden fazla il imamlığı
tarafindan maddi destek de verilebilmektedir.
Ülkelerin tüm masrafları il imamına bağlı olarak faaliyet yürüten mütevelli
heyeti tarafindan karşılanmaktadır. Bunun karşılığında da, o ülkede bulunan örgüt üst
düzey sorumluları tarafindan para aktaran şirketlere iş istihdamı sağlanmakta ve sağlanan
bu iş istihdamı sayesinde para akışı da yasal bir boyuta taşınmaktadır.
Örgüt, 1990’lı yılların başında yurt dışına açılmaya başlamıştır. Bu açılım
çalışmaları ile özellikle Türk Cumhuriyetlerine ve Kuzey Irak bölgesine büyük önem
verilmiştir.

Yurt Dışı Yapılanması, Kıta imamları ve onlara bağlı ülke imamlarından


oluşmaktadır. Kısaca formüle etmek gerekirse;
» Baü Avrupa İmamı, Balkanlar İmamı, Eski Doğu Bloku Ülkeleri imamı,
Avrupa Kıtası imamına bağlı olarak,
» ABD - Kanada İmamı ve Güney Amerika İmamı, Amerika Kıta İmamına bağlı
olarak,
» Türk Cumhuriyetleri İmamı, Uzak Doğu İmamı, Orta Doğu İmamı ve Rusya
Cumhuriyetleri İmamı, Asya Kıtası imamına bağlı olarak,
» Afrika Kıtasındaki ülkeler imamı, Afrika Kıtası İmamına bağlı olarak,
» Avustralya Kıtasında yer alan ülke imamı, Avustralya Kıtası İmamına bağlı
olarak faaliyet yürütmektedir.

56
Soruşturma no: 2016/83834

B ) Örgütün Yurt İçi İlleg a l Yapılanması:

Suç örgütü yurt içi yapılanmasını en ince ayrıntısına kadar planlayarak


oluşturmuş, en büyük hücreden en küçük hücre birimi (ünitesi) olan Talebe (Işık)
Evlerine varıncaya kadar hiyerarşik ve çok disiplinli bir yapı oluşturmuştur.
Örgütün merkezi Türkiye olup tüm organizasyonlar Türkiye üzerinden koordine
edilmektedir.
Örgüt, kuruluşundan bugüne kadar dikey bir yapılanmayı tercih etmiştir. İlk
etapta ülke genelindeki yapılanma beş ana bölge üzerine kurulmuştur. İlk dönemlerde
özellikle Doğu ve Karadeniz Bölgelerinde çok etkin faaliyetler yürütememiştir. Ancak
büyük kitlelere ulaşmayı hedeflediği için zamanla yeni bir yapılanma içerisine girmiş,
etkili bir propaganda ile faaliyetlerinin zayıf olduğu bu bölgelerdeki çalışmalarını
güçlendirmiştir.
FETÖ’nün her bir yerleşim yerinin ve kamu kurum ve kuruluşunun başında
atanmış sorumlu düzeyde bir imamı bulunmaktadır. Bu genel yapıdan farklı olarak
örgütün bir de " illegal yapılanm ası” bulunmaktadır. Örgütün illegal yapılanmasını da,
"illegal y a p ılan m alar” ve "özel illegal ya p ıla n m a la r” olarak ikiye ayırmak mümkündür.
Mahrem yerlerin yapılanması içinde bir de özeller olarak ifade edilen illegal yapısı
bulunmaktadır. İllegal yapılanmadaki kişiler Fetullah Gülen veya üst yönetim katından
gelen talimatın doğruluğunu veya akla uygunluğunu, dini, hukuki, ahlakiliğini
sorgulamadan emredileni yapan mutlak itaat ve tam teslimiyet gösterenlerden özel
seçilmiştir.
İllegal yapılanmada, yerleşim yerlerine göre, kıta, ülke, bölge, şehir, ilçe,
mahalle, semt, ışık evleri şeklinde örgütlendiği gibi, kamu kurum ve kuruluşları,
bakanlıklar ve taşra teşkilatları, yerel yönetimler, üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüsleri
ve özel sektörde, hukuk bürolan, bilişim şirketleri, muhasebe firmaları gibi çeşitli
alanlarda faaliyet yürütmektedir.
F. Gülen’in " Her y e r d e olmalısınız.” emrine uyan örgütün, her türlü legal veya
illegal yapıların içinde yerleştiği ve kadrolaştığı görülmektedir. Oranlan değişmekle
birlikte hemen her kamu kurum ve kuruluşunda kadrolaşmış olan FETÖ, öncelikli olarak
söz konusu kurumlann hayati, stratejik noktalarına (personel, muhasebe, özel kalem,
istihbarat, bilişim vb.) yerleşmekte, akabinde ise tüm yapılanmayı kontrol etmeye
yönelmektedir.
Kamu kurumunun personel sayısına ve bölümlenmesine paralel olarak her
kurumdan sorumlu bir üst abi, yanında aşağıya doğru sorumlu başka şahıslar
belirlenmekte, her kurum kuruluş içerisinde paralel bir yapı oluşturulmaktadır.
Toplanü ve sohbet programlan esnasında gizlilik kurallarına riayet edilmekte
olup, toplantı odasına girerken telefonların kapatılarak piline kadar sökülmesi kuralı
kabul edilmiş, farklı meslek gruplan için farklı toplantı ortamları oluşturulmuş, böylece
hücre yapılanması biçiminde farklı meslek gruplaniçerisindekilerin birbirlerini
tanımalarının önüne geçilmiştir.
Birbirlerini tanımayan kişilerin katıldıktan toplantılarda ise şahısların kendi
aralarında isim, ne iş yaptığı vb. hususlan sormalan yasaklanmış, insanların birbirlerini
“abi, hoca vb. ” gibi sözlerle hitap etmeleri sağlanmıştır.
Açık kaynaklara da yansıyanTTB’deki illegal dinlemeler, FETÖ mensubu

57
Soruşturma no: 2016/83834

olmayan kamu çalışanlarına haksız yere birtakım idari cezalar verilmesi ya da davalar
açmak suretiyle önemli görevlere gelmelerinin engellenmesi, sicillerinin bozularak
yükselmelerinin önüne geçilmesi, yükselme sınavlarında kopya çekilmesi, şahıslar
hakkındaki soruşturma dosyalarının ve ses kayıtlarının dava sonuçlanmadan algı
operasyonları yaratmak amacıyla kamuoyuna el altından sızdırılması, devletin gizli bilgi
ve belgelerin yayınlanması, devletin imkânlarını kullanmak suretiyle FETÖ lehine
istifade etmek üzere bilgi, belge ve görüntü temin edilmeye çalışılması, devletin gizli
arşivlerinde bulunması gereken bilgi ve belgelerin ilgili kurum dışına çıkartılması,
FETÖ’nin " A ltın Nesil” adıyla yetiştirip kamu kurum / kuruluşlarına yerleştirdiği
mensuplarının yaptıklarından bazılarıdır.
Bu şekilde FETÖ, kendinden olanların önüne açarken, kendisinden olmayanların
önünü kesmiş ya da kendisinden olmaya mecbur kılmıştır. FETÖ mensubu olmak, bazı
kurum ve kuruluşlar içerisinde üst düzey görevlere gelebilmek için asli şart haline gelmiş
olup, örgüte biat eden ve verilecek her türlü görevi yerine getirmeyi kabul eden şahıslar,
en üst görevlere çıkartılmışlardır.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün literatüründe devlet kurumlannda
kadrolaşma ve kurumu yönetecek hale gelmeye "fethetm e” denilmektedir.
Kamu kurumuna yerleşen her bir FETÖ mensubu, kendisinden sonra
geleceklerin önünü açmış ve vücuda yerleşen bir virüs misali uygun ortam buldukça
yayılmış, kendisine zarar verecek herhangi bir müdahaleyi hissettiği zaman ise normal bir
çalışan kabuğuna bürünmüş, gerektiğinde inançlarına ters olmasına rağmen alkol
kullanmaktan, eşinin başını açmaktan ya da muhafazakâr kesimlerin bulunmaktan
kaçındıkları ortamlara girmekten imtina etmemiştir.
Tedbir adı verilen bu yöntem sayesinde, siyasi iktidarlar ya da yönetimler
değişse de her dönemden kazançlı çıkmasını bilmişlerdir. Bazdan ise FETÖ mensubu
olduklan bilinmesine rağmen “işinde gücünde, dinine bağlı zararsız bir insan” profili
çizerek faaliyetlerine devam etmiştir. Zamana ve şartlara göre şekillenerek kendisini
korumayı yöntem edinmiş olan FETÖ mensuplarından bazdan ise, yaşanan son süreci en
az zararla atlatmak amacıyla kendderini milliyetçi - muhafazakâr, sosyal demokrat,
Nurcu (Okuyucu - Yazıcı), Adıyaman Menzil Grubuna mensup dindar şahıslar olarak
lanse etme gayretine girmişlerdir.
FETÖ, kamu kurum ve kuruluşlarındaki önemli görevlere kendi adamlarını
getirmesinin akabinde mesleğe yeni başlayacak personelin de kendi okullarında ya da
dershanelerinde yetişmiş öğrencder arasından seçilmesini teminen, personel alımına dair
sınavların sorulannı yine daha önceden söz konusu kurumlara yerleştirmiş olduklan
mensupları vasıtasıyla temin ederek çözümleriyle birlikte dağıtmıştır.
Askeri okullara ve polis akademisine alınacak şahıslar özel olarak seçilmekte,
“k o d ” isim kullanan abi ve ablalar, ışık evlerine gelen öğrencüere, sınav sorularının
cevaplarını sınavdan birkaç gün önce "fetih okutm a ” diyerek ezberletmekte, hangi gün
sağlık muayenesine gitmesi gerektiğini de yine önceden belirtmektedirler. Gerekli
durumlarda aday öğrencder, önceden FETÖ’ye bağlı ya da anlaşmalı bir sağlık
kuruluşunda ön muayeneye tabi tutulmakta, herhangi bir sağlık problemi olan şahsın
gireceği sağlık kurulundan sağlıklı raporu alabilmesi için gerekli ayarlamalar
yapılmaktadır.
Askeri okudara giriş sınavlarının basamaklarından olan sağlık muayenesinde

58
Soruşturma no: 2016/83834

sorun yaşaması muhtemel görülen (burun - kulak sıkıntısı vb.) öğrenciler, "sahte
isimlerle” muayeneden tedaviden geçirilmektedir. (Örgüte göre bıı kaporta bakımıdır)
Böylelikle sağlık sorunları nedeniyle sınavlardan geçemeyecek olan adaylar önceden
belirlenmekte olup, problemli olanlar da gerektiğinde sahte isimler altında ameliyatla
tedavi edilmektedirler.
Kendi adaylarının kazanması için büyük gayret gösteren örgüt, aynı gayreti
kendilerinden olmayan adayların askeri okul ya da polis akademisine girmemesi için
sergilemekte, kendisinden olmayanlan sınav komisyonlarındaki mensuplan aracılığıyla
başta mülakat, sağlık ve spor olmak üzere girilen sınavlarda elemektedirler.
Sınavlan kazanan asker ve polis öğrenciler, hafta sonlan izinli olduklarında ya
da evci çıktıklarında, belirlenen ışık evlerine giderek burada kendilerinden sorumlu abiler
ve ablalar tarafindan verilen talimatlara uymakta, sohbetlere katılmakta, kendilerine
öğretilen "bilmesi gereken" ve "tedbir” prensipleri tavizsiz bir şekilde uygulanmaktadır.
" Bilmesi gereken” prensibiyle hücre yapılanması oluşturularak bir şahsın
kendisine verilenler dışındakilerini sormasının ve öğrenmesinin önüne geçilmektedir.
Kamudaki personel alımında her bir yeni dönem için söz konusu dönemin bir
imamı belirlenmiş, devre imamı olan şahıslar adaylık ya da eğitim aşamasındayken,
kendilerinden olan ya da olmayanlan her türlü özeliklerini ve zaaflarını, bir üst abiye
rapor etmişlerdir.
Sınavlan geçerek kamu personeli olmaya hak kazanan FETÖ mensuplan kritik
görevlere getirilirken, FETÖ mensubu olmamasına rağmen kamuda çalışmaya hak
kazanan şahıslarise pasif alanlarda görevlendirilmişlerdir. FETÖ’nin istemi dışında
stratejik bölümlerde görev yapanlara ise mobbing uygulanmıştır.
FETÖ mensubu olmamasına rağmen uzun yıllardır söz konusu kamu
kuruluşunda çalışan personele ise öncelikle peşinde adam takılıp her türlü zaafi ile
birlikte tüm özelliklerinin öğrenilmesi cihetine gidilmiş, söz konusu şahsın örgüte
kazandırılamaması halinde ise itibarsızlaştırma, sicilinin bozulması ya da tayin
ettirilmesine çalışılmıştır.
Yargı içerisinde oldukça etkin olan yapılanma, Bölge İdare Mahkemeleri ve
Danıştay’daki mensuplan aracılığıyla, sicillerini bozarak terlilerini engelledikleri ya da
başka illere tayin ettirdikleri personelin yargıya başvurması halinde menfi karar
verilmesini veya davanın sürüncemede bırakılmasını sağlamışlardır. Böylece dolaylı
olarak yaptıkları haksız işlemlere karşı yargı yolunu da kapatmışlardır.
FETÖ mensubu erkek - kız öğrenciler, üniversite eğitimlerini tamamlamalan
akabinde bulunduklan illerde faaliyet yürüten ve " mezuncu abi - abla” olarak
nitelendirilen görevlilere yönlendirilmektedir. Söz konusu şahıslar, FETÖ mensuplarını
mezun olduklan okul, KPSS ve ALES puanlan gibi bilgilerini almak suretiyle kategorize
etmekte ve uygun gördükleri devlet kurumlarına iki alternatif belirleyerek yerleştirmeye
çalışmaktadırlar.
Gizliliğe azami önem veren mezuncu abiler ablalar, güvenlik birimleri başta
olmak üzere devlet kurumlarını kod numarasına göre sınıflandırmaktadır.
Yazışmalarda devlet kurumlanna kod verilmesinin yanı sıra hassas konumdaki
güvenlik yapılarına müstear adlar verilmektedir. Bu kapsamda “P olis” yerine “P elin”,
“Milli İstihbarat Teşkilatı” ve “Jandarm a” yerine “Ki'ıbra” ve “Belediye” gibi kod
isimleri kullanıl maktadır.

59
Soruşturma no: 2016/83834

FETÖ, kamu kurum kuruluşlarına yerleştirdiği personelin aile yaşamlarına dahi


müdahale ederek şahısların kiminle evleneceğine karar vermektedir. Örgüt
mensuplarının, abi veya ablanın önereceği ya da onayladığı kişiler arasından evlilik
yapması gerekmektedir. Özellikle erkeklerin FETÖ mensubu olmayan kızlarla evlilik
yapması engellenmiştir. Gerektiğinde, FETÖ mensubu şahsın evleneceği kişiyle ilgili
olarak, görev yaptığı ya da ikamet ettiği yerden sorumlu FETÖ mensuplan aracılığıyla
araştırmalar yapılarak olur alınmaktadır.
Diğer taraftan ise, hassas görevlerde (özeller olarak adlandırılmaktadır.)
bulunmakla birlikte FETÖ mensubu olmayan erkeklerin, FETÖ mensubu kızlarla
evlendirilmeleri suretiyle örgüte kazandırılmalan ya da örgüt lehine yapılan çalışmalara
onay vermeleri sağlanmaktadır.
Bu faaliyetler için FETÖ dershanelerde ya da okullarda eğitim gören kızlar
arasından hassas görevlerde çalışanlarla evlendirilmek üzere bayanlar seçilmekte ve
bunlar için ise " özel kodlar” verilmektedir. Öğrencilerden asker, polis, hâkim ve
savcılarla evlendirilecekler için 51-52, sağlık bakanlığı için 63, zabıt kâtipliği ve icra
memurluğu için 64 kod numaraları kullanılmaktadır.
FETÖ’nün legal ve illegal yapısı iç içe olup, bunları kesin bir şekilde birbirinden
ayırma imkânı yoktur. FETÖ içerisinde legal ve illegal yapı birbirleri içerisine girmiş
olup, legal yapı illegalite için hem maske görev sağlayarak gizlenme imkânı yaratmakta
hem de koruma zırhı sağlamaktadır. Ömek basın mensubu ya da STK temsilcisi sıfatıyla
sağlanan ifade özgürlüğü ve kısmi dokunulmazlık imkânları gibi. FETÖ’nin çoğu il ve
ilçe imamının FETÖ kontrolündeki bir eğitim kurumunda yönetici ya da öğretmen
olması, bunun açık bir örneğidir.
Kurumsal anlamda ise özellikle medya organlan vasıtasıyla bir yandan illegal
yapının gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler masumane ve kamu yararına çalışmalar olarak
gösterilirken, diğer taraftan ise kendilerine engel, düşman veya rakip olarak görülen
devlet yöneticileri ve kurumlan ise suçlu gösterilmeye, itibarsızlaştırılmaya
çalışılmaktadır.
FETÖ kamuoyu nazarında insanlara hizmet etmekten başka bir gayesi olmayan,
ancak haksızlıklar karşısında susmayan bir yapı olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.
Suç örgütü yurt içi illegal yapılanmasını Türkiye'yi yedi bölgeye ayırarak
oluşturmuştur. Bu yedi illegal yapılanma bölgesi;
1-) Marmara Bölgesi,
2-) Ege Bölgesi,
3-) Akdeniz Bölgesi,
4-) İç Anadolu Bölgesi,
5-) Karadeniz Bölgesi,
6 -) Doğu Anadolu Bölgesi,
7-) Güneydoğu Anadolu Bölgesi şeklindedir.
Marmara Bölgesinin merkez ili İstanbul, Ege Bölgesinin merkez ili İzmir ili,
Akdeniz Bölgesinin merkez ili Antalya ili, İç Anadolu Bölgesinin merkez ili Ankara ili,
Karadeniz Bölgesinin merkez ili Trabzon ili, Doğu Anadolu Bölgesinin merkez ili
Erzurum ili ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Merkez ili Gaziantep ili olarak
belirlenmiştir.
Marmara bölgesinin coğrafi sınırlar içerisinde bulunan Balıkesir ile haricinde,

60
Soruşturma no: 2016/83834

ülkemizin (7) coğrafi bölgesinde bulunan iller, coğrafi bölge imamlarına tabidir.
Balıkesir ili normalde Marmara bölgesinde bulunmasına rağmen, örgüt
şemasında Ege Bölgesinde gösterilmiştir. Dolayısıyla Balıkesir imamı Ege Bölgesi
imamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Bu yedi bölgenin üstünde ise Türkiye
imamlığı bulunmaktadır.
Bursa ilinde 30.07.2015 tarihinde yapılan operasyonda ele geçirilen
dokümanların incelenmesi neticesinde, örgüte eleman kazandırmak için ülke genelinde
farklı bir yapılanmaya gidildiği, örgütün genel olarak ülkeyi (5) bölgeye böldüğü, eleman
teminini aynı zamanda www.iskare.net internet sitesi üzerinden oluşturulan CV’ler ile
takip ettiği, her bölgenin farklı sorumlularının bulunduğu, tüm takibin bu sorumlu örgüt
mensuplarınca yapıldığı tespit edilmiştir.
Örgütün mahrem işleri ile ilgilenen bir " Özel Hizmet Birimi’' bulunmaktadır. Bu
birim Mülkiye, Yargı, Emniyet, Türk Silahlı Kuvvetleri, MİT, Milli Eğitim ve Akademik
Kadro İmamlarından oluşmaktadır.
Bu birim direkt olarak Türkiye İmamına bağlı olup, örgüt adına yürüttükleri tüm
faaliyetler büyük bir gizlilik içerisinde sürdürülmektedir.
Yürütülen bu faaliyetleri sadece çalışmayı yapan ekip ile Türkiye İmamı ve ilgili
özel birim imamı bilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı örgütsel atamalar ise "Tayin Heyeti”
tarafindan yapılmaktadır.
Her il yapılanmasına ait bir de mütevelli heyeti bulunmaktadır. Bu heyet belli
aralıklarla ve düzenli olarak toplanıp il bazında özellikle maddi konularda yürütülen
faaliyetler hakkmda bilgilendirmeler yapmaktadır.
Bu bilgilendirmeler il yapılanması tarafindan yurt dışmda sorumlu olduğu ülke
için yapılacak harcamalar ve örgüt adma elde edilebilecek gelirler ile ilgili istişareleri
içermektedir.
Sonuç olarak suç örgütü içerisinde hiyerarşik bir yapılanma mevcut olup,
sistematik olarak tüm faaliyetler bu yapılanmaya göre şekillendirilmektedir.
Yapılanma tek bir çatı altmda toplanmamış olup, Türkiye genel anlamda
yürütülecek faaliyetler için yedi bölgeye, eleman temini için ise beş bölgeye ayrılmıştır.
Özel Hizmet (mahrem işler) birimi tamamen bağımsız hareket etmektedir.
Yönetim kadrosu tarafindan bilinen örgüt içerisindeki bu ayrıştırma, örgütün
çözülmesini ve faaliyetlerinin deşifresini engellemek amacıyla tamamen karmaşık bir
hale getirilmiştir.
Yurt içi yapılanma;
Türkiye İmamı, Bölge (Eyalet) İmamları, İl İmamları, Küçük İl Bölge İmamları
(Sadece Biiyük Şehirlerde), İlçe İmamları, Semt İmamları, Mahalle İmamları, Ev
İmamları (Ahileri), Talebe İmamları, Serrehberler, Belletmenler şeklinde hiyerarşik bir
yapıdır.
B . l i Türkiye im a m ı:

Fetullah Gülen’in 1999 yılında ABD’ye gitmesinden sonra Türkiye’deki


faaliyetlere ilişkin olarak sorumluluk Türkiye İmamına geçmiştir.
Ülke içerisindeki faaliyetler ülke imamına bağlı olarak yürütülmekte ve yapılan
faaliyetler kurye aracılığıyla ya da doğrudan irtibata geçilerek Fetullah Gülen’e aktarılıp
onayı istenmektedir.

61
Soruşturma no: 2016/83834

B .2) Özel H izm et B ir im i İm am ları (H u su siler):


Tayin Heyeti, Medya İmamları, Türkiye Mütevelli Heyeti, Kıta İmamları, Bölge
İmamları ve Akademik Kadro İmamı doğrudan Türkiye İmamına bağlıdır.
Bunun dışında örgütün özellikle büyük şehirlerde medya, basın, spor ve
siyasilerden sorumlu imamlan da bulunmaktadır. Örgüt bu imamlar aracılığı ile
görüşmek istedikleri kişilerle kolaylıkla irtibat kurmaktadır.
Örgüt ülke yapılanmasında, ilçe imamlan il imamlarına, il imamlan bölge
imamlarına, bölge imamları ise Türkiye imamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir.
Örgütün ve bizzat Fetullah Gülen’in en çok önemsediği ve değer verdiği birim
özel hizmet birimleridir. Örgütün bir nevi omurgasını oluşturan ve günümüz itiban ile
elde ettiği konumu kazandıran birimdir. Bu birim en geniş şekilde “Yargı, Em niyet,
Mülkiye, TSK, MİT ve Milli Eğitim” imamlarından oluşmaktadır.
Örgüt zamanla yeterli çoğunluğa ulaştığı için mülkiye ve milli eğitimi özel
hizmet biriminden çıkarmıştır. Örgüt asıl gücünü özel hizmet birimlerden almaktadır.
Ülkede yürütülen operasyonlar başta olmak üzere hemen hemen tüm faaliyetler bu
birimler aracılığı ile yapılmaktadır.
Örgütün büyük önem verdiği bu birim, mahrem hizmetler birimi olarak da
bilinmektedir. Özel hizmet birimlerinin yaptığı bütün işler son derece gizlilik içerisinde
yürütülmektedir Bu birim içerisinde faaliyet gösteren tüm örgüt mensuplan kod isim
kullanarak, gerçek kimliklerini saklamaktadır.
Özel hizmet birimlerinin deşifre olmaması için geliştirilen bir tedbir de hücresel
yapılanmadır. Her birim kendi içerisinde hücresel bir yapılanmaya sahiptir. Bir örgüt
mensubu en fazla bir üst sorumlusunu ve bir altında bulunan örgüt mensubunu
tanımaktadır. Bu uygulama örgüt adına faaliyet gösteren sorumlu düzeydeki örgüt
mensuplarının deşifre edilmesini engellemek amacıyla yapılmıştır.
Özel Hizmet Birimi İmamlan (Hususiler); Yargı İmamı, Emniyet İmamı, TSK
İmamı ve MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) İmamı, Mülkiye İmamı, Milli Eğitim İmamıdır.

B .2.1) Yargı İm am ı:
Örgütün yargı imamı doğrudan Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet
yürütmekte, gerektiğinde doğrudan Fetullah Gülen ile irtibat kurabilmektedir. Yargı
imamı yargı içerisinde söz sahibi olabilecek şahıslar arasından seçilmektedir.
Örgüt, kendi yetiştirdiği elemanlan hâkim - savcı olarak yargı içerisine
yerleştirerek adli yargı yapılanmasını gerçekleştirmiştir.
Yargıya çok önem veren örgüt, Yargıtay ve HSYK Üyelikleri seçimlerine bire bir
müdahalede bulunacak kadar kadrolaşmış, yargıdaki mensuplan sayesinde birçok davayı
kendi lehlerine çevirerek kazanmıştır. Örgüt, Emniyet birimleri ve yargıyı aynı anda
kullanarak siyasiler, bürokratlar, kamu personeli, Sivil Topum Kuruluşlan ve Türk Silahlı
Kuvvetlerine yönelik büyük operasyonlar gerçekleştirmiştir.
Örgütün Yargı İmamının altında da, Hâkimler İmamı, Savcılar İmamı, Kâtipler
İmamı ve Avukatlar İmamı olmak üzere alt guruplar faaliyet yürütmektedir.

B .2.2 ) E m niyet im a m ı:
Emniyet içerisindeki yapılanmadan sivil bir kişi sorumludur. Emniyet İmamı
aynı zamanda ülke genelindeki tüm emniyet birimlerinin de imamıdır. Türkiye İmamına

62
Soruşturma no: 2016/83834

bağlı olarak faaliyet yürüten bu imam aynı zamanda özel konularda bizzat Fetullah Gülen
ile görüşerek doğrudan talimat alabilmektedir. Emniyetin polis memuru, rütbeli amirler
ve müdürler imamı ayn ayrı olup emniyet imamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedirler.
Emniyet biriminin de kendi içerisinde küçük üniteler şeklinde yapılanması
bulunmaktadır. Her şubenin, her büronun emniyet personeli olan sorumlu abileri vardır.
Bu abiler de sorumlu sivil imamlara bağlı olarak faaliyet yürütmektedirler.
Emniyet Genel Müdürlüğünün de kendi içinde ayrı bir yapılanması
bulunmaktadır. Polis Akademisi, Polis Koleji ayrı ayn, İstihbarat Dairesi Başkanlığı,
Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi
Başkanlığı gibi önemli daire başkanlıktan da ayn ayn çok titiz ve gizlilik içerisinde
yapılanmıştır.
Polis Akademisi ve Polis Koleji içerisinde emniyet hizmetleri sınıfı, personel ve
öğretim kadrosundaki öğretmenler ayn bir birimdir.
Örgüt, Polis Akademileri ve Polis Kolejlerinde öğrenim gören özellikle başarılı
öğrenciler üzerinde örgütsel olarak büyük bir çalışma yapmıştır. Örgütün yetiştirdiği bu
öğrenciler makam ve mevki sahibi olduklarında devlet yerine örgütün emir ve
talimatlarını yerine getirmeye başlamıştır. Bu öğrenciler Emniyet Müdürü seviyesine
geldiklerinde örgütün her istediği operasyonu yapacak kıvama ulaşmıştır. Böylece örgüt
ülke genelinde yapılan usulsüz dinleme soruşturmalarında olduğu gibi emniyet içerisinde
gücünü göstermiştir.

B .2.3) Türk S ilah lı K uvvetleri (A skeriye) İm am ı:


TSK içerisindeki örgüt mensuplan sivil bir imama bağlıdır. TSK imamı
doğrudan Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. FETÖ’nün özel birimler
içinde en önem verdiği yer TSK olduğundan, buraya tayin edilen üst sorumlu imam da
çok önemlidir. Örgüt, 1980’li yıllardan sonra TSK'da kadrolaşma çalışmalarına
başlamıştır.
Ülkedeki her askeri darbeden sonra Fetullah Gülen TSK hakkında övgü dolu
makaleler yazarak askerin yanında olduğunu açıklamıştır.
Zeki ve fakir öğrencileri tespit eden örgüt, bu öğrencileri örgüte kazandırmış ve
askeri liselere yerleştirmiştir. Hava harp okullarına askeri liselerden çok, örgütün
yetiştirdiği sivil liselerden gelen öğrenciler yerleştirilmiştir. Örgüt, Deniz, Kara ve Hava
Harp Okullanna eşit bir şekilde öğrenci yerleştirmeye çalışmıştır.
Örgüt, askeri lise veya harp okuluna yerleştirmeyi planladığı öğrencilerde
herhangi bir sağlık problemi ile karşılaştığında GATA’daki mensuplarını devreye sokarak
bu durumu da aşmıştır. Örgüt, kendinden olmayan veya örgüt aleyhine çalışma yürüttüğü
tespit edilen öğrencileri harp okullarından sözde sağlık problemleri nedeniyle atılmasını
sağlamıştır.

B .2.4) MİT İm am ı:
MİT sorumlusu sivil imam, doğrudan Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet
yürütmektedir. Fetullah Gülen, ülke genelinde tüm kontrolü elinde tutabilmek için Mit'ten
gelecek bilgilerin çok önemli olduğu bilmektedir. Bu nedenle örgüt, Mit gibi kritik
konumlarda kadrolaşmaya önem vermiştir.

63
Soruşturma no: 2016/83834

B .2.5) M illi E ğitim İm am ı:


Bakana muadil örgiit üst sorumlusudur. Milli Eğitim İmamı doğrudan Türkiye
İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Ancak her ilin milli eğitim imamlan zaman
zaman il imamları ile görüşerek istişare yapmaktadırlar.
Örgüt için, kadrolaşmada ve nihai amaca ulaşmada Milli Eğitim önemli bir yer
tutmaktadır. Örgüt, eleman kazanmak için en iyi yolun eğitimden geçtiğini bilmektedir.
Fetullah Gülen'in "Milli eğitime girin de, nasıl girerseniz girin." talimatından
yola çıkan örgüt, talebe evlerinde yetişen zeki ve başarılı öğrencileri eğitim fakültelerine
yerleştirmiştir. Örgüt bu öğrencileri sürekli kontrol altında tutmuş ve örgüt propagandası
yapmak için bire bir irtibat kurmuştur.

B .2.6) M ülkiye İmam ı:


İçişleri bakanına muadil örgüt üst sorumlusudur. Mülkiye imamı doğrudan
Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Ülke genelindeki vali ve
kaymakam atamaları ile ilgili bakanlıklar seviyesinde kadrolaşma çalışmaları mülkiye
imamı aracılığı ile yürütülmektedir. Örgüt faaliyetlerin yoğun olarak yürütüldüğü büyük
illere ve finansal getirisi yüksek il ve ilçelere kamu personeli atamaya çalışmaktadır.
Buralara yerleştirilecek üst düzey bürokratlar sayesinde her türlü illegal faaliyetlerin
rahatlıkla yürütülmektedir.
İçişleri bakanı üzerinde niifüz kullanan örgüt, kaymakam seçimi ve tayinleri ile
valiler kararnamelerinde özellikle etkili olmuş, örgüt dışından seçilen bir iki kaymakamın
neden alındığının hesabını bakana sormaya cüret edecek hale gelmiştir. Ancak mülkiyede
uzun zamandır örgütlenme tamamlandığı için mülkiye imamlığı mahrem hizmetler
sınıfından çıkarılmıştır.

B .3) Tkyin H e y eti:


Tayin Heyeti 1995 yılında kurulmuştur. Bu heyet, bütün Türkiye'deki Bölge
(Eyalet) imamlarının nereye gideceğini belirlemekle ve problemlerini dinlemekle
görevlend iril miştir.
Örgütün tüm yurt içi ve yurt dışı tayin işlerini bu heyet yapmaktadır. Tayinler
genellikle her yılın mart ayında yapılmakta ve mayıs ayı içerisinde de görev yerlerine
gidilmesi talimatı verilmektedir. Aradaki iki aylık süre, tayini çıkan örgüt mensuplarının
alışma dönemi olarak kabul edilmektedir.
Örgüt bir devlet kurumu gibi hareket ederek her 2-3 yılda bir bu atamalan rutin
olarak yapmaktadır. Gerçekleştirilen atamalara örgüt mensuplarınca yapılan itirazlar yine
bu heyet tarafindan değerlendirilmektedir. Heyet itiraz konusu ile ilgili olarak mutlak
suretle ikna yoluna gitmeye çalışmakta, eğer bir çözüm üretilemezse itiraz eden örgüt
mensubunu istemediği bir yere göndermektedir.

B .4) M ü tevelli H eyeti:


Mütevelli Heyeti daha çok esnaf ve iş adamlarından oluşan ve bulunduğu ilin
mali işleri ile ilgilen heyettir. Bu heyet, belli aralıklarla bir araya gelerek örgütle ilgili
yapılacak işler, sıkıntılar, problemler, toplanacak himmetler, gazete ve dergi abonelikleri,
yurt dışında masraflan karşılanan okulların durumlan, örgüte müzahir esnafların ve iş
adamlarının sorunlan, alınabilecek ihaleler hakkmda istişare yapıp bir sonraki toplantının

64
Soruşturma no: 2016/83834

tarihi ve yerini belirleyerek toplantıyı bitilir.


Aynı şekilde ilçe mütevelli heyeti de daha dar bir alanda il mütevelli heyetinin
faaliyetleri yürütür. Büyük şehirlerde mütevelli heyeti bölgelere bölünmüştür. Bölge
mütevellilerinin topladığı paralar o ilin imamına teslim edilmekte, para hareketleri de il
imamının görevlendirdiği bir mutemet tarafindan takip ettirilmektedir.
Mütevelli Heyeti örgüt içerisinde genellikle mali konular üzerinde
yoğunlaşmıştır. Örgüt maddi kaynağını oluşturmaya esnaf ve iş adamlarından oluşan
sohbet gruplan ile başlamıştır. Örgüt, sohbet gruplarına davet edilecek kişileri önceden
araştınp sınıflandırmaktadır. Bu sınıflandırmalar kişilerin ekonomik durumları, yaptıklan
bağışlar ve verdikleri paralara göre farklılık göstermektedir. Sohbet esnasında örgütsel
propagandadan çok toplanılacak para üzerinde konuşulmaktadır. Bu sohbet gruplan için
Fetullah Gülen tarafindan sorumlu imamlara kuryeler aracılığı ile bazı vaaz videolan
gönderilmektedir. Bu videolar çok özel videolar olup, bu konuya Fetullah Gülen çok
önem vermektedir. Bu videolar normal ders gruplarına kesinlikle gönderilmemektedir.
Örgüte yüksek miktarda para aktaran veya gayrimenkul bağışında bulunan iş
adamlarına bizzat Fetullah Gülen tarafindan çeşitli hediyeler gönderilmektedir. Hatta
duruma göre Pensilvanya’ya ziyarete götürülenler, yurt dışı gezilerine götürülenler vardır.
Bu gezilerde örgütün okullan özellikle ziyaret ettirilmektedir. Ayrıca fakir öğrencilerin
hayır amaçlı okutulduğu algısı yaratılarak iş adamlarının etkilenmesi sağlanmaktadır.
Türkiye’ye geri dönüldüğünde ziyaret edilen ülkenin fakir çocuklan için yardım toplama
bahanesi ile esnaf ve iş adamlarından bu sayede yüklü miktarda para toplanmaktadır.
Mütevelli Heyetinde faaliyet gösteren şahıslar, sadece bölgesindeki sorumlu
imamlan tanımakta ve o ildeki mütevelli heyetinin yapılanmasını bilmektedirler. Örgütün
genel yapılanması hakkında bilgileri bulunmamaktadır.

B .5) İcra K urulu:


Her kurumun okul üniversite, basın yayın kuruluşu gibi gerçekte payı
bulunmayanların ortak olarak gösterilerek o kurumun idaresinde görevlendirilmesidir.
Payı olmayan kimseler icra kuruluna alınarak idarede görevlendirilir.

B .6) Akadem ik Kadro im a m la rı:


Akademik kadro örgütün sonradan oluşturduğu birbirimdir. Üniversiteler
üzerindeki çalışmaları akademik kadro imamlar aracılığı ile yürütülmektedir. Örgüt bu tür
çalışmalarla tüm üniversitelerin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmaktadır.
Örgüt Akademik kadrodaki imamlan aracılığı ile örgüte müzahir şahısların
üniversitelere personel olarak yerleştirilmesi ve öğrencilere yönelik propaganda
çalışmalar organize edilmektedir.
Aynca üniversitelerde teknokent adı altında faaliyet yürüten ve büyük ihalelerle
işyapan şirketleri de bu kadro ile kontrol altında tutmak ve takip etmek mümkün
olmaktadır. Her üniversitede bir akademik sorumlu imam vardır.

B .7) K ritik B irim İm am ları:


Örgüt, kitlesel kadrolaşmayı sağlamak için ÖSYM'de, usulsüz dinlemeleri
gerçekleştirip toplum hakkında bilgi toplamak için TİB'de, bilimsel ve teknolojik
araştırmalan kontrol edebilmek için TÜBİTAK'da özel birim imamlan oluşturup mahrem

65
Soruşturma no: 2016/83834

hizmetler içerisinde faaliyet yürütmüştür.

B .8) B ö lg e (E yalet) İm am ları:


Eyalet (Bölge) İmamları, sadece bulunduktan bölgeye ait illerden Türkiye
İmamına karşı sorumludur. Örneğin Marmara Bölgesinden sorumlu bir imamı Karadeniz
Bölgesine bağlı bir vilayete müdahale edememektedir. Bölge imamlarının birçok ilden
sorumlu olmalarına rağmen il imamları kadar aktif rol üstlenmiştir.

B .9 ) İl İm am ları:
İl İmamları Bölge İmamlarına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. Bir il imamı o
ilin tamamından ve yurt dışında maddi olarak destek verdiği okullardan sorumludur. O ile
ait kurum imamları ve il mütevelli heyeti doğrudan İl imamına bağlıdır. İldeki kurum
imamlan şehirlerin büyüklüğüne ve bürokrasinin yoğunluğuna göre değişiklik
göstermektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde kurumlar ile ilgili olarak
yapılacak bir faaliyet, Türkiye İmamına bağlı olarak hizmet eden o kurumun imamı
taralından bizzat yürütülebilmektedir. Küçük şehirlerde ise kontrol tamamen il imamında
bulunmaktadır.
Büyükşehir pozisyonundaki şehirlerde İl İmamının altında Küçük İl Bölge
İmamlıklan bulunmaktadır. Örgüt, kontrolü kaybetmemek ve daha etkili propaganda
yürütebilmek amacıyla kalabalık şehirlerde bu yönteme başvurmuştur. Büyük şehirlerde
bulunan merkez ilçelerin her biri İl Bölge İmamlığı olarak kabul edilmektedir. Ancak bu
imamlar asıl İl İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedirler. Bu şehirlerdeki semt
imamlan da ilçelerde oluşturulan İl Bölge İmamlarına bağlı olarak faaliyet
yürütmektedirler.

B .10) Küçük II B ö lg e im a m la r ı:
Bu yapılanma büyük ve kalabalık olan şehirlerde uygulanmaktadır. Örgütün
büyük şehirlerde kontrolü daha kolay sağlamak, herhangi bir aksaklığa meydan
vermemek ve daha etkin faaliyet yürütmek için bu yönteme başvurmuştur.

B . l l ) İlçe İm am ları:
İlçe imamlıklan, bir ildeki oluşumun daha dar şeklinin küçük ilçelerde
uygulandığı yapılanma sistemidir. İlçe imamlan il imamlarına bağlı olarak faaliyet
yürütmektedir. Ancak büyük şehirlerde ilçe imamlıklan Küçük İl Bölge İmamlıklan
olarak da geçmektedir.

B .12) Sem t İm am ları:


Semt imamlan ilçe imamlarına bağlıdır ancak büyük şehirlerde semt imamı
Küçük İl Bölge İmamlarına bağlıolarak faaliyet yürütmektedir. Semt imamlan daha çok
büyük illerdedir. Küçük illerde semt imamlarının yaptığı görevi mahalle imamlan
yapmaktadır. Semt imamlığının olduğu yerlerde mahalle imamı bulunmamaktadır.
Buralarda ev abileri (imamları) semt imamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedirler.
Büyük şehirlerde aktif olarak faaliyet yürüten semt imamına en az 4-5 ev
imamlığı bağlı bulunmaktadır.

66
Soruşturma no: 2016/83834

B .13) M ahalle İm am ları:


Mahalle imamları semt imamlarına bağlıdır, büyük şehirlerde mahalle imamlığı
yerine semt imamlığı bulunmaktadır. Her mahalle imamlığının altında en az 4-5 ev
imamlığı (abiler) bulunmaktadır.

B .14) Ev A hileri t İm am ları):


Ev imamlığı örgüt tarafindan çok önem verilen bir sorumluluk alanıdır. Örgüte
eleman kazandırmanın ilk basamağı bu evlerdir. Örgüt, ev imamı (abisi) olarak
belirleyeceği kişileri titiz bir şekilde araştırarak seçmektedir. Ev imamları, örgüt
içerisinde aktif faaliyet yürütenler arasından seçilmektedir. Örgüt, ev imamlığına seçeceği
kişileri örgüte bağlılık ve sadakatine göre numaralandırmaktadır. Bu puanlama sistemine
göre 5-4 veya 5-5’lik olan öğrenciler ev imamlığı yapabilmektedir. Seçilen ev imamlarını
bağlı oldukları imamlar denetleyip belli aralıklarla rapor almaktadır.
Her evde en az (4-5) öğrenci kalmaktadır. Bu öğrencilerin tamamından ev ahileri
sorumludur. Örgüt her öğrenci için ayrı ayrı not tutup puanlama sistemi yapmaktadır.
Yapılan puanlama sisteminden sonra her öğrenci için rapor hazırlanmaktadır.
Hazırlanan raporlar sorumlu Talebe İmamlarına veya Semt / Mahalle imamlarına
verilmektedir.

B .15) Ev A b la la rı:
Ev Ahilerinde olduğu gibi örgüt tarafindan puanlama sistemi ile seçilmektedirler.
Bayanların bulunduğu her evden sorumlu bir abla bulunmaktadır. Evin tüm sorumluluğu
bu ablalardadır. Ablalar belirledikleri kız öğrencilerin aileleri ile görüşüp onları kötü
alışkanlıklardan uzak tutacakları, sadece ders çalışmalarını sağlayacakları algısı yaratarak
örgüt evlerinde öğrencilerin kalmalarını sağlamaktadırlar.
Evlerde kalan öğrencilere Fetullah Gülen’in vaaz videoları izlettirilmektedir.
Örgüt, evden ayrılmak isteyen kız öğrenciler hakkmda dedikodu çıkartarak “kötü kız”
imajı algısı yaratıp öğrencilerin evden ayrılmasını engellemektedir. Öğrencilerin çoğunun
kalacak yeri olmadığından baskılara boyun eğmek zorunda kalmıştır.
Ev ablaları örgüte kazandırdığı öğrencileri katalog evlilik yoluyla evlendirerek
örgütten çıkmalarını tamamen engellemektedir.

B .16) Talebe (Ö ğren ci) İm a m la rı:


Talebe imamları mahrem işlerde kullanılacak öğrencileri belirlemektedir.
Örgütün önem verdiği kritik kurumlar olan emniyet, askeriye, yargı ve mülkiye gibi
burumlara yerleştirilecek öğrenciler talebe imamları tarafindan belirlenir ve durumlarına
göre sınıflandırılarak o yönde ders çalışmaları sağlanır.
Türkiye genelindeki bütün öğrencilerden sorumlu bir talebe imamı
bulunmaktadır.
Özellikle Polis Koleji ve Akademisi ile Askeri Lise ve Harp Okullarına
hazırlanacak öğrenciler normal talebe evlerinden alınarak kimsenin bilmediği ve sadece
mahrem hizmetlerde kullanılan evlere yerleştirilmektedir. Eve yerleştirilen öğrencilere
kod isimleri verilmektedir ve özel derslere tabi tutulmaktadırlar.
Bazı şehirlerde her mahallenin, semtin veya ilçenin talebe imamı aynı zamanda
o ilin de talebe imamı olabilmektedir. Yani tüm talebelerden sorumlu il talebe sorumlu

67
Soruşturma no: 2016/83834

imamları da bulunmaktadır.

B . 17) Serrehb erler:


Serrehberük yapılanması örgüt için çok önemli bir birimdir. Fetullah Gülen'in
etrafinda bulunan mollalardan beslenen ve görevli oldukları birimler içindeki dini
yapılanmayı gerçekleştiren bir yapıdır. Serrehberler özel yetiştirilen örgüt
mensuplarından oluşmaktadır.
Örgüt yapısının oluşturulması, örgüt mensuplarının bağlılıkla faaliyetlerine
devam etmeleri, örgütsel motivasyonun devamlılığının sağlanması serrehb erlerin
görevidir.
Aynı zamanda cemaate gelen gençlerin beyinlerini yıkayarak en kabiliyetli
olanları seçmektedirler. Fetullah Gülen’in yanında bulunan mollalar grubu ve örgüt
liderinden aldıkları günlük, haftalık, aylık programlan, örgütsel okumalar ile dua, namaz,
ev sohbetleri gibi günlük programlar ve kamp gibi faaliyetlerin yürütülmesinden
sorumludurlar.
Serrehberük yapılanması kendi içinde örgütlenmiştir. Kendi aralarında
toplantılar yapıp, imamların yaptığı toplantılara katılmamaktadırlar. Örgütsel faaüyetlerin
gösterildiği birimlerde serrehberük olarak görev alınmaktadır. Serrehb erlerin seçiminde
görev alacak birim, ülkenin karekteri ve durumuna göre değişmektedir. Örneğin hizmet
ettiği ülke Müslüman ise ilahiyat ağırükü kişilerin görevlendirilmektedir. Serrehber bir
yere tayin edilirken karakteri, örgüt ile olan uyumu da göz önünde bulundurulmaktadır.

B . 18) B elletm en ler:


Örgüte ait yurtlarda kalan talebelere abiük yapmaktadırlar. Beüetmenlerin
başında da yurt serrehberleri bulunmaktadır. Belletmenler yurtlarda çok özel bir görev
yapmaktadır. Bir öğrenci için öğretmen baba ise beüetmeni de annesi demektir. Her
akşam okul bitiminden ertesi gün ders başlayana kadar öğrenci bütün zamanını ve hafta
sonlarını beüetmeni ile birlikte geçirmektedir. Belletmeni öğrenciyi herkesten anne
babasından bile daha iyi tanıyan bir kimse olarak tanımlanmaktadır.
Cemaat, öğrencinin ailesi ile doğal aidiyet bağını çözerek cemaate transfer edip
yeni bir bağ oluşturmaktadır. Belletmen öğrenciyi tanıdıktan sonra ailesinin meziyet ve
zafiyetlerini de bilmekte, öğrencinin aile bağlarının giderek zayıflatıüp cemaate transfer
etmektedir. Aileden kopan gencin grup aidiyeti bir müddet sonra da cemaat kimüğinin
ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir. Cemaate kişilerin transfer edilmesinde kilit rolü
beüetmenler oynamaktadır.

B . 19) R ehber Tklebeler:


FETÖ’nün belletmen ve serrehber yapılanması öğrenciler arasında rehber talebe
seçerek öğrencilerin nabzını tutmaktadır. Rehber talebeler üzerinden öğrencilere nüfuz
edilmeye çaüşıknaktadır. Bütün okullarda,-kamu ve diğer özel sektör okulları- sınıf
rehber talebesi uygulaması bulunmaktadır. Rehber talebe sır tutma ve saklanmada
maharet kazanmıştır. Bu öğrenci kendisini ayncaükü ve önemfi hissetmekte olduğundan
cemaate koşulsuz bağlanmaktadır. FETÖ böylece öğrenciler üzerinden her okulun her
sınıfinda yer alan öğrencileri bifip ona göre strateji gefiştirmektedir. Bir başka yönden ise
eğitim çağındaki bütün öğrencileri örgüt öğrenciler üzerinden fişlemektedir.

68
Soruşturma no: 2016/83834

B . 20) Yatay İm am lık la r:


Örgüt, ihtiyaç duyduğu alanlarda Türkiye imamlığına bağlı olarak toplumun
değişik kesimlerinde örgütlenmek için imamlıklar oluşturmuştur. Ehlibeyt İmamlığı,
Roman İmamı, Varoş Bölgeler imamlığı gibi yatay imamlıklar oluşturup toplumun her
kesimine ulaşmak ve içine almak için örgütlü bir yapılanma kurmuştur.

B . 21) D iğ er Kurum im a m la rı:


Türkiye'deki devletin teşkilatlanmasına paralel olarak her bir kamu idaresine
örgütün de bir kurum imamı atadığı, bu kurum imamına bağlı olarak faaliyetini
sürdürdüğü görülmektedir.
Her bir bakanlıktan sorumlu imam olduğu gibi, örgütün o kurum içindeki
etkinliği ve gücüne göre bir imam tayin edilip sorumluluğunda organizasyonlar
yürütülmektedir.
Diğer kurum imamlan özel hizmet birimlerini gölgelemek için örgütün illegal
faaliyetlerini kamuoyunun bilmemesi amacıyla faaliyet yürüttüklerinden özel hizmet
bilimleri kadar etkin değildirler.

Örgütün İllegal \kpılanması;

a)Yerlesim Birimleri
a-l)Bölge Sorumluları
a-2)İl Sorumluları
a-3)İlçe Sorumluları
a-4)Mahalle/ Semt Sorumluları
a-5)Işık Evleri Sorumluları
a-6)Diğer (Köy VB.) Sorumluları
blkam u Kurum ve kuruluştan
b-l)Bakanlık ve Taşra Teşkilatı
b-2)Üniversiteler
c)Yerel Yönetim ler
c-1) Kit’ler
c-2) Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları
d) Özel Sektörler
d-l)Hukuk Bürolan
d-2)Bileşim Firmaları
d-3)Muhasebe Büroları
d-4)Diğer Özel Sektörler
Şeklinde şemalandırılabilir.

C ) Ö rgütün Legal G örünüm lü Y apılanm ası:

FETÖ’nün ana yapısını “eğitim sektörü” oluşturmaktadır. Bunlar, özel okullar,


yurtlar, dershaneler ve üniversitelerden oluşmaktadır. Öğrenci evleri de örgütün eğitim
alanındaki faaliyet yerlerinden bir diğeridir. Örgüt, hemen herkes taralından bilinen
yüzlerce eğitim kurumu (dershaneler, okullar, üniversiteler vb), sivil toplum kuruluşları

69
Soruşturma no: 2016/83834

(demekler, vakıflar, sendikalar, vb.), ekonomik kuruluşları (İpek-Koza, Kaynak Holding,


Bank Asya vb.), medya organları (gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, radyolar,
internet siteleri vb.), sağlık kuruluşları (Şifa, Sema Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri
vb.) legal yapı içerisinde yer almaktadır. Bunlar yapının görünen yüzüdürler.
Örgütün önemli bir ayağını 'öğrenciler' oluşturmaktadır. Bu öğrenciler,
toplumun çeşitli kesimlerinden özellikle de kırsal bölgelerden şehirlere gelen fakir aile
çocuklarından oluşmaktadır. Örgütün, okul ve dershanelere yönelmesinin temel amacı
PDY’ye öncülük edebilecek ve zamanla kadrolarında yer alabilecek zeki kişileri
yetiştirmektir. Bugün gelinen noktada, yıllardır her dile getirildiğinde reddedilmeye
çalışılan ve tepki gösterilen; "F. Giden ve örgütünün amacının, açtıkları okulları
sayesinde Türkiye'de ve çevre ülkelerde bir yönetici sınıfı oluşturmak" iddiasının
doğrulandığı görülmektedir.
Işık evleri ile alakalı olarak F. GÜLEN, “Bu evler; bir medrese gibi işler, bir
m ektep gibi işler, hususi/ile her şeyin kapandığı bütün kapılara kilit vurulduğu bir
dönem de bu evler geçm işte olan misyonlarından daha büyük misyon yüklenirler,
çünkü geçm işte bu evlerin yaptığı vazifelerin bazılarını medrese yapar, bazılarını
zaviye yapar. “ ifadelerini kullanmıştır.
Örgüt evleri, yurtlan ya da dershanelerinden yetişerek kendilerine değişik görev,
sorumluluk ve misyon yüklenmiş kişilerin kamuoyuna yansımış açıklamalarından
sistemin işleyişine ilişkin aşağıdaki bazı tespitleri yapmak mümkündür:
• Örgütle ilk karşılaşmalar genellikle dershanelerde ya da benzeri eğitim
kurumlarında olmaktadır.
• Temas sağlanan öğrenciler, abilerin sorumlu oldukları evlere dağıtılmaktadır.
• Öğrenciler belirli bir okula yerleştirilmek isteniyorsa, sınavlara birkaç ay kala
gruplar halinde farklı yurtlara çıkarılmaktadır. Bu gruplar, daha sonra daha
küçük gruplara ayrılmaktadır.
• Her öğrenciye 'kod' adı verilmektedir. 'Paralel Devlet' dediğimiz yapılanma
içerisinde, aslında bölgesinden birimlerine kadar herkes 'kod isim' kullanmıştır.
• Mülki İdare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak
öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanmaktadır. Bunlar
özellikle "dörder kişilik gruplar" halinde hazırlatmakta ve bunların mümkün
olduğunca diğerleriyle teması sınırlanmaktadır. Bunlara 'hiicre tipi' yapılanma
modeli uygulanmakta, askeri okullara, Polis Akademisi ve Polis Koleji’ne
sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri ile kayıt
edilmemektedir. Bu öğrencilere sınav sorulan sınavlardan önceden verilir. Buna
örgüt jargonunda 'Fetih okutm ak' denil'. 'Fetih okutmak', "sınavda çıkacak
soruların öğrencilere okutulup ezberledim esi" demektir.
• Özellikle Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrencilere “top - sakal” bıraktınp, küpe
taktırarak, girecekleri ortamda kimliklerini gizlemeleri için 'stil çalışması'
yaptırdıkları bilinmektedir.
• Dershaneler, örgütün adeta vesayet araçlandır. Çocukların veailelerin
bilgilerinin depolandığı bir veri tabanıdır. Bu yapının, her ilde en az bir okulu
olmakla birlikte, aileler çocuklarının etiketlenmesini istemediği için pek fazla
göndermemektedirler. Fakat dershaneler için bu ihtimal daha az olduğundan,
dershanelerine daha fazla öğrenci gitmekte ve aileleri de bu yapının içine

70
Soruşturma no: 2016/83834

çekebilmektedirler. Dolayısıyla konunun sadece eğitim olmadığı, PDY’nin


dershaneler üzerinden çocuklara, ailelere, il ve ilçelere, köylere ulaştığı ve
kontrol ettiği anlaşılmaktadır. Bu bağı kopartacak şekilde, dershanelere gerek
kalmayan bir sistem getirildiğinde artık PDY’ye ya da benzeri bir yapıya ihtiyaç
kalmayacaktır.
• PDY 'abilik' ve ‘a blalık’ müessesiyle çocuklan adeta ailelerinden daha iyi tanır
hale gelmekte, gelişimini takip etmekte ve bu çocuklar bahanesiyle ailelerinin
evlerine gelip bilgi toplayıp, not etmektedir. Ailenin dini, siyasi, ekonomik,
demografik, eğitim, kültürel, etnik vb. durumu o defterlerde kayıtlı olup, adeta
aileler fişlenmektedir. Bu şekilde F. GÜLEN örgütünün elinde, 'geniş bir
demografik arşivin olduğu' bilinmektedir.
• Sonuçta 'eğitim alanı', örgüt için adeta bir 'ara yiiz' konumundadır. Zira 'eğitim
alanı', örgüt açısından 'iiç temel' fonksiyon görmektedir. Her şeyden önce 'insan'
kaynağı sağlamakta, ikinci olarak ekonomik kaynak temin etmekte ve üçüncü
olarak ise, belki her şeyin ötesinde, hareketin meşru gibi görünmesini
sağlamaktadır. Üçüncü fonksiyon diğer ikisinden daha önemlidir çünkü eğitim
faaliyetleri, diğer gayri meşru faaliyetleri gizlemektedir.
Örgütün tüm legal görünümlü yapılanmalarının her birinin birer sorumlusu
olmakla birlikte bunların tamamının bağlı olduğu yapı "Türkiye Mütevellisidir." Türkiye
Mütevellisindeki şahıslar, FETÖ içerisinde kendisini ispatlamış ve yıllardır FETÖ
içerisinde bulunan, Fetullah Gülen taralından şahsen tanınan ve uzun yıllara dayalı bir
geçmişi olan şahıslardır. Örgütün, Türkiye Mütevellisi içerisinde bulunan şahısların yaş
ortalaması ellinin üzerindedir. Türkiye Mütevellisindeki şahısları yönlendiren ise
doğrudan Fetullah Gülen’dir.
Örgüt lideri Fetullah GÜLEN’in “seçkitıci ve iktidar çevrelerine yakın olm aya”
dayanan düşünce ve felsefesine sadık kalmak kaydıyla FETÖ/PDY yer edinmek istediği
farklı ülkelere uygun stratejiler benimseyerek öncelikle örgütün dışa açıldığı ilk alan olan
Orta Asya’dan başlayıp kazandığı uluslararası deneyim kapsamında faaliyetlerini diğer
kıtalara da yayarak dünyanın yaklaşık 160 ülkesinde okul, etüt merkezi, kültür merkezi,
dil kursu ile çeşitli demek ve şirketler kurarak bu ülkeleri örgüt mensuplan için cazibe
merkezleri haline getirerek faaliyetlerini sürdürmektedir.
1990’lı yıllardan itibaren yurt dışına açılan örgütün aralarında üniversitelerin de
olduğu “SER REHBER” (Örgiit adına biitiin ülkeleri gezerek, tespitlerde bulunan
sorumlu şahıs) taralından denetlenen yaklaşık olarak 400 adet okulunun bulunduğu
değerlend iril mekted ir.
Resmi dilin İngilizce olduğu bu okullarda, Türkçe seçmeli ders olarak
okutulmakta olup, örgüt bu okullar vasıtasıyla bulunduktan ülkelerin saygın ve etkin
kişilerinin çocuklarını okuluna kabul edip popülaritesini artırmaya çalışmakta, bu öğrenci
velileri vasıtasıyla o ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal hayatında etkinlik kurmayı
amaçlamaktadır.
FETÖ/PDY özellikle 1990 - 1995 yıllan arasında uyguladığı ‘‘Küresel Yerleşme
Stratejisi” kapsamında ilk etapta Orta Asya da örgüt sorumlulan aracılığı ile İslami
söylemi yayma, hatta mevcut okulların dışında haricen verilecek bir din eğitimiyle bu
ülkelerde örgüte bağlı elaman yetiştirme çalışmalarına başlamıştır.
Bu strateji çok başarılı sonuç vermemiş, böyle bir yöntemin ülkede bulunan

71
Soruşturma no: 2016/83834

yerel yöneticilerde güvensizlikoluşturabileceği ve örgütün eğitim faaliyetlerini sekteye


uğratabileceği düşünülmüştür.
Yapılan bu değerlendirmeden sonra önceki stratejiden vazgeçilerek örgüt lideri
Fetullah GÜLEN’in adına “TEMSİL” dediği ‘İs la m ’ı dava ile tebliğ ile değil, temsil,
yani örnek yoluyla y a ym a ” stratejine geçilmiştir.
Belirlenen yeni strateji ile, insanların dinini Kuran’ı Kerim’in emir ve
yasaklarına göre değil, yerel halkın hoşuna gidecek biçimde yaşaması, böylelikle
insanların kendiliğinden ve dayatmaya gerek olmadan örgütün ve örgüt liderinin
görüşünü benimsemesinin sağlanması ve sonuç olarak örgüte elaman kazandırılması
amaçlanmıştır.
Joseph Nye’in kavramlaştırdığı “SO FT POWER YUMUŞAK G Ü Ç ” yani
“üzerinde etki kurma yöntemiyle bir kişi y a da topluluk üzerinde söz sahibi olma,
dediğini yaptırma yeteneği” olarak tanımlanan bu strateji sayesinde FETÖ/PDY uzun
yıllardır üst düzey sorumlulan vasıtasıyla mesajlarını tüm dünyaya yayabilmekte ve bu
sayede herhangi bir zorlama veya din propagandasına gerek kalmadan örgüte elaman
kazandır ılmaktad ır.
FETÖ/PDY’nin yurt dışındaki söylem ve stratejisi diğer dini Türk gruplarla
farklılık göstermektedir. Örgüt, özel ya da kamu okullarında Avrupalı destekçilerinin
hoşuna gitmeyecek ve kırgınlık yaratacak hassas konularda sessiz kalmış, çok sayıda
Türk ve başka ülke kökenli İslami grup ve örgütleri görmezden gelmiş, Müslüman
örgütlerden çok düşünce ve felsefesine uygun bulduğu Hristiyan ve Yahudi örgütlerle
diyalog kurmuştur.
Yine yerel seçilmişler ve Sivil Toplum Kuruluşlarının sorumlulan ile iyi ilişkiler
kurabilmek için yoğun çaba sarf etmiş, temsil yani “uzlaşma yoluyla etkili olm a”
prensibini terk etmemiştir.
Örgüt tarafindan organize edilen toplantı, seminer veya tartışma programlarına
davet ettikleri isimlerden de anlaşılacağı üzere örgüt iktidardakilerle, seçilmişlerle ve
toplum üzerinde etkili entelektüellerle ilgilenmektedir.
FETÖ/PDY'nin yurt dışında faaliyet gösteren eğitim kurumlannın Ülkemiz ile
bağlantılarının Cihan Uluslararası Öğrenci ve Kültür Federasyonu (CİHANFED)
kontrolünde gerçekleştirildiği,
FETÖ/PDY’nin kontrolünde yurt dışında faaliyet gösteren eğitim kurumlannın,
finans, öğretmen atamalan, eğitim materyali (kitap, dergi vb.), malzeme alımlan,
Türkiye'ye ziyaretleri esnasında görüşülecek kişilerle randevu ayarlanması, bünyelerinde
öğrenim gören öğrencilere ilişkin özel işler, yurt dışından gönderdikleri misafirlerin
karşılanması, ağırlanması, uğurlanması vb. işlerinin federasyon tarafindan takip edildiği,
CİHAN - FED, Balkanlar Diyalog Kültür ve Dostluk Demeği (BADİAD),
Avrupa Ülkeleri ile İşbirliği Demeği (AVÎDER'), Rus Türk İş Adamları Demeği (RUTİD),
Pasifik Ülkeleri ile Sosyal ve İktisadi Dayanışma Demeği (PASİAD), Azerbaycan
Diyalog ve Kardeşlik Demeği (ADKA-DER) ve Kazakistan Dostluk ve Kardeşlik
Demeği’nin (KAZAKDOST) çatı kuruluşu niteliğinde olduğu yolunda istihban bilgiler
elde edilmiştir.
Cihan Uluslararası Öğrenci ve Kültür Federasyonu Yönetim Kurulunun
03.05.2013 tarihli kararına istinaden, "Federasyonun amaçlarının gerçekleştirilmesinde
yararlanılmak iizere ve federasyona sürekli gelir temin etm ek” amacıyla "Cihan

72
Soruşturma no: 2016/83834

Uluslararası Kültür Dayanışma ve Öğrenci Federasyonu İktisadi İşletmesi" kurulmuştur.


Açık kaynaklardan ve Emniyet arşiv kayıtlarından derlenen bilgilere göre;
■ Amerika Birleşik Devletleri / Amerikan İslam Üniversitesi ve Uluslararası
Vırginia Üniversitesi,
■ Arnavutluk / Bedir Üniversitesi,
■Azerbaycan /K afkas Üniversitesi (2014 yılında SOCAR Şirketi’ne devredildi),
■ Gürcistan / Uluslararası Karadeniz Üniversitesi,
■ Kazakistan / Süleyman Demirel Üniversitesi,
■ Kırgızistan/Atatürk - Alatoo Üniversitesi,
■ Türkmenistan / Halkara Türkmen - Türk Üniversitesi,
■ Romanya / Güneydoğu Avrupa Lumina Üniversitesi,
■ Bosna - Hersek / Burç Üniversitesi,
■ Irak / Işık Üniversitesi’nin FETÖ / PDY silahlı terör örgütüne müzahir olarak
faaliyet gösterdikleri anlaşılmıştır.
Örgüt lideri Fetullah GÜLEN 1999 yılında fikirlerini özgürce geliştirmek için
Amerika Birleşik Devletlerine gitmiş ve burada başka hiçbir batı ülkesinde
rastlanamayacak kadar büyük imkân ve olanaklara kavuşmuştur.
ABD’ye gider gitmez hızlı bir biçimde dinlerarası diyalog, hoşgörü ve evrensel
barış temaları üzerine kurulu bir strateji izlemeye başlamış, ABD genelinde Turkish
Amerikan Alliances isimli bir federasyonun bünyesinde yaklaşık 165-170 adet şirket ve
kuruluşun ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Bu şirket ve kuruluşlar, demek, kültür merkezi, düşünce kuruluşu, eğitim
teşekkülü veya özel okul şeklinde teşkil edilmiştir.
Görünüm itibariyle hiyerarşik bir düzen arz etmeyen ve ancak örgüte bağlı olan
bu kuruluşların ortada bir neden yok iken sık sık isim değiştirebildikleri, gerektiğinde
kapatılabildikleri, yönetiminde yer alan şahısların diğer bağlı teşekküllere yönetici olarak
kaydınlabildiği, genellikle tavandan ziyade tabana yönelik çalışmalara yönlendirildikleri,
yerel / mahalli düzeydeki ABD’li Milletvekili, Senatör veya Vali adaylarıyla bire bir
bağlantıya girebildikleri, seçim kampanyalarına aktif olarak katılabildikleri, irtibatlı
olduklan ABD’li teşekküller vasıtasıyla sık sık Türkiye’ye geziler organize ettikleri
gözlenmiştir.
Örgütün ABD’de 135 kadar Chaıter Okulu mevcut olup bu okullarda yaklaşık 45
bin öğrenci bulunduğu söylenmektedir.
Yine ABD'nin Alabama, Arizona, Arkansas, Califomia, Colorado, Connectitut,
Florida, Georgia, İdaho, Illinois, İndiana, İowa, Kansas, Kentucky, Lousiana, Maine,
Maryland, Massachussetts, Michigan, Minnesota, Mississipi, Missouri, Nebraska,
Nevada, New Jersey, New York, North Carolina, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania,
South Carolina, Tennessee, Texas, Utah, Vırginia, Washington D.C., Wisconsin ve diğer
eyaletlerinde toplam 165 adet sivil toplum kuruluşu faaliyet göstermektedir.
FETÖ / PDY silahlı Suç Örgütünün Güney Amerika ( Brezilya, Arjantin ),
Avrrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki bazı ülkelerde de okul,şirket ve kurum / kuruluşu
bulunduğu, bu okul, şirket, kurum ve kuruluşlar vasıtası ile örgütsel faaliyetlere
bulunduğu anlaşılmıştır.
Örgütün yurt dışında bulunan eğitim kurulan ile ilgili olarak Fetullah Gülen’in
www.herkul.org internet sitesi üzerinden yaptığı;

73
Soruşturma no: 2016/83834

Y a n i h are k e te k a rşı siz in s a y ın ız a k a rşı siz in c ih e d in iz e k a rş ı siz in d ü n yan ın


d ö rt bir y a n ın a y a y ılm ış 150-160 ü lk e d e o k u l a ç m ış kü ltü r lo k a li a ç m ış o ra la r ç o k d e fa
ıstıra p la ra m aruz k a lm ış fa k irlik le r y a ş a m ış a m e le g ib i ç a lış m ış o a rk a d a şla r ın sa y u
ga y re tin i ve sa ile rin e te reb d ü t e d e n A lla h ’ın lütfunu g ö rm e m e z lik te n g e lm e k n a n k ö rlü k
olur..."
(http://www.herkul.ora/bamteli/kahire-konferansi-ve-araD-alemine-acilim/Kahireinternet adresinde
09.11.2009 tarihli konuşması)
“... S iz d ü n y a n ın 160 k ü su r ü lk e sin e gittiniz. 160 k ü su r ü lk e sin d e -
z an n e d iy o ru m - y ü z d e bir, b e lk i y ü z d e iki fire oldu. Bu n u n d ış ın d a d a h ü sn -ü k a b u l
gö rd ü n ü z. A d e ta A lla h ta ra fın d a n H azret! C e b ra il’e “B e n ta la n la rı se v iy o ru m , se n de
se v !” buyurulm uş., C e b ra il bütün g ö k ehline, “A lla h ta la n la rı seviyor, ben se v iy o ru m , siz
de se v in !” d iy o r ve h a d isin ifa d e siy le s o n ra o n la ra y e ry ü z ü n d e vüdd, se v g i, gö n ü lle rin
inşirah ı, h e rk e sin g ö n lü n ü o n la ra a ç m a s ı g ib i bir h u su siy e t v a z ’ ediliyor. A lla h öyle bir
lü tufta bulunuyor. Bu a rk a d a şla r ım ız d ü şü n ü n y a n i d ü n y a d a 160 k ü su r farklı kültürle, o
kültürün a tm o sfe rin d e y e t iş m iş in sa n la rı m u h a ta p a lıy o rla r ..."
http://www.herkul.org/bamteli/bamteli-hizmetin-evrenselligi-ve-gonullulerinin-ortak-pavdasi/intemet
adresinden 09.11.2014 tarihli konuşması)
“Ne kad ar Halimsin Rabbimiz“ konulu konuşm asında; “... size dünyanın
160 ülkesinde 163 dimi 163 ülkesinde okul açm a imkanı bahşediyor ve
zannediyorum bu se n e öyle dediler 1400 tane oluyor bu ne yani bir nispet olsun
diye nispetle m eseleyi tavsif edelim diye bahsediyorum bütün Avrupa
devletleri devleti aliyenin şöyle böyle sınırlı v e sa y e ti altında bulunan ülkeler
içinde 2 -3 asırd a 1200 okul açm ışlard ı 2-3 asırd a sizin böyle bir şe y e baştan
halk ifadesiyle soyunm anız evet dem eniz vira bismillah dem eniz 91-92 yıllarda
başlıyor dem ek ki 20 se n e elin alemin 2 asırd a yaptığı şeyin ço k ötesinde Allah
size bir iş yaptırtıyor öyle bir iş ki bu zannediyorum mele-i alanın sakin leri
bunu alkışlıyor ve gittiğiniz yerlerde 20 sen ed ir o insanlar yab an cı insanlar
farklı kültür ço cu k la rı bunların içinde ço k farklı dinde insanlar va r kabile
dinindi insanlar va r farklı lisan kullanan insanlar va r sizin nabzınızı tutuyorlar
kalplerinizi tiln tty o rls ir..." (http://www.herkul.org/bamteli adresi üzerinden 21.12.2014 günü
yayınlanm ıştır.) ”
Şeklindeki konuşmaları, örgütün yurt dışmda bulunan eğitim kurularına verdiği
önemi göstermesi bakımından önemlidir.

Örgütün legal görünümlü yapılanması;

a) Finans Kaynakları ('Mütevelli Heyetleri)


a-1) Şirketler
a-2)Holdingler
a-3)Bankalar
a-4)Diğer Legal Kurumlar
a-5)şahıslardan alınan Bağış-Himmet-Burs Kurban vb.Gelirler
b^Medaıa Kuruluşları
b-l)Yazılı Medya (Gazeteler, Dergi VB. Yayın Organları)
b-2) Görsel Medya Kuruluşları( TV Kanalları)

74
Soruşturma no: 2016/83834

b-3) Dijital Medya ve İnternet Siteleri


C-) Eâitim. kurum lan
c-1) Dershaneler
c-2) Kolejler
c-3) Yurtlar
c-4) Üniversiteler
c-5) Okuma Salonları
d) STK’lar (Sivil Toplum Kuruluşları)
d-1) Gazeteci ve yazarlar vakti v.b.
e) Sağlık Kuruluşları
e-1) Hastanesi v.b. şeklinde şemalandırılabilir.

1 3 ) FETU LLA H ÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (FETÖ / P D Y ) K U R A LLA R I:

FETÖ / PDY Terör Örgütü İzmir ilini Başkent olarak kabul etmiştir. Bunun
nedeni, Örgüt Lideri olan Fetullah Gülen’in uzun yıllar İzmir ilinde görev yapmış olması
ve bu zaman zarfında örgütün üst kademesini belirleyerek ilk faaliyetlerine İzmir ilinde
başlamasıdır.
Yapılan tespitlere göre;
FETÖ / PDY içerisinde örgüt üyelerinin kılık kıyafetlerine dikkat ettikleri, dikkat
çekici renkte elbise giymedikleri, zorunlu olmadıkça sakal ve saç uzatmadıkları, kot
pantolon giymedikleri, örgüt üyeleri ile eş ve çocuklarının örgütün güdümünde faaliyet
gösteren okul, yurt, dershane, ışık evi vb. yerlerde kayıt aşamasında muhatapsız, koşulsuz
ve şartsız direkt olarak % 50 (Yiizde Elli) indirim kazandıkları, Emniyet, TSK, MİT ve
Adliye gibi kurumlann kritik yerlerinde görevli olan bir örgüt mensubunun çocuğunun
örgüte bağlı hiçbir okul, dershane, yurt gibi yerlere kaydının yapılmadığı, bu örgüt
üyelerinin (hususilerin) çocuklarına Hususiler tarafindan Işık Evlerinde özel eğitim
verildiği, emniyet mensubu örgüt elemanının çocuğunun TSK’da, TSK personelinin
çocuğunun Emniyet Teşkilatı içerisine yerleştirilmek istendiği,
Bayanlar ile erkeklerin haremlik ve selamlık şeklinde toplandıkları, birbirlerinin
ev ziyaretlerinin de haremlik - selamlık şeklinde olduğu, örgüt üyelerinin (5) vakit
namazın yanı sıra Teheccüd (Gece Namazı), Duha Namazı (Kuşluk Vakti Namazı) ve
Evvabin Namazı (Akşam Namazından sonra kılınan Namaz) kıldıkları, Kur’an- 1 Kerim
okumasını bilmeyen örgüt mensuplarına hemen öğrenmesi için manevi olarak zorlandığı,
örgütün belirlediği kurallara uymayan üyelere il veya ilçe imamlan tarafindan ceza
verildiği,
FETÖ / PDY içerisinde Tayin Döneminin her yılın Mayıs ve Haziran aylan
olduğu, İl. Eyalet, Bölge ve Ülke İmamlarının tayinlerinin bizzat örgüt lideri Fetullah
GÜLEN’in talimatı ile gerçekleştiği, bunların dışında kalan tüm alt birim imamlarının
tayinlerinin sorumlu olduklan hiyerarşik yapıya bağlı bulunduktan İmamlara tarafindan
gerçekleştirildiği, tayine tabi (TT) Personel ile Sözleşmeli Personel arasında maaş
farkının bulunduğu, ilçede bulunan bir bölgenin imamının başka bir bölgenin mütevelli
üyesi ve kendinden alt biri ile o bölge imamının haberi olmadan asla görüşemediği,
aynca ilçeler arasında bir ilçenin imamının başka bir ilçede bulunan bir bölge imamı veya
bölge mütevellisi ile o ilçenin İmamının haberi olmadan görüşemediği, örgüt içerisinde

75
Soruşturma no: 2016/83834

bu kurallara uyulmasına önem verildiği, kurallara uymayanlara kitap okuma veya para
cezası gibi cezaların verildiği, bir örgüt üyesinin kendisi ile eşdeğer konumundaki veya
altındaki birine Hocam diye hitap ettiği, kendisinin üstünde olan herkese "Abi " şeklinde
hitap ettiği, kadın örgüt mensuplarının kendisi ile eşdeğer konumdakilere ve altındakilere
" Hoca Hamm " şeklinde, kendisinin üstü olan örgüt mensuplarına "Abla" şeklinde hitap
ettikleri,
Yeni mezun olmuş bir örgüt üyesinin (1) yıl sözleşmeli olarak çalıştıktan sonra
Tayine Tabi (TT) olduğu, Okulu bitirmeyen bir örgüt üyesinin asla Tayine Tabi (TT)
tutulmadığı, bir Mütevelliüyesinin Üç (3) Hafta üst üste mütevelli toplantısına
gelmemesi halinde, örgüt içerisinde kendisine dinden çıkmış gözüyle bakıldığı, hatta
sorgulandıktan sonra cezalandırıldığı,
İlçe ve büyük bölge imamlarının maşlarının Eyalet genel muhasebecileri
tarafindan, Eyalet ve il imamlarının maaşlarının bölge genel muhasebecileri tarafindan,
Bölge İmamlarının maaşının ise Türkiye genel muhasebecisi tarafindan ödendiği,
Bölge ve İlçe İmamlarının talimatı ile değişik bölgelerde mütevelli üyelerinin
sohbet guruplarının oluşturulduğu, sohbet gruplarına katılanlann belli kriterlerden
geçtikten sonra (Ekonomi Durumu, Dini İnançlan, Özel Hayaü, Alkol ve sigara kullanıp
kullanmadığı, vb.) Bölge, İlçe, Büyük Bölge ve Eyalet İmamlarının onaylan alınarak
Mütevelli Guruplarına seçildikleri,
Bir mütevelli gurubunun en az (7) en fazla ise (14) kişiden oluştuğu, daha fazla
mütevelli üyesi olması durumunda mütevelli gurubunun (14) kişiden sonra 2. Bir
Mütevelli gurubuna bağlı olarak görev yaptıkları, örgüt içerisinde oluşturulan Mütevelli
üyeleri gurubunun, Bölge İmamına bağlı olduğu, Bölge İmamının, İlçe veya Büyük
Bölge İmamına bağlı olduğu, İlçe veya Büyük Bölge İmamının, Eyalet veya İl İmamına
bağlı olduğu, eyalet veya İl İmamının ülkemiz 7 coğrafi bölgesinden hangisinde
bulunuyorsa o Bölge İmamına bağlı olduğu, Bölge İmamının ise Türkiye İmamına bağlı
olduğu,
Örgütün Ünite Guruplarındaki Hiyerarşik yapının, Esnaf gurubundaki hiyerarşik
yapı ile aynı olduğu, Ünite İmamlarının görev ve sorumluluklan bakımından Eyalet veya
illerde bulunan Ünite İmamlarına bağlı oldukları, eyalet ve illerde bulunan Ünite
İmamlarının görev ve sorumluluklanbakımından Bölge Ünite İmamlarına, Bölge Ünite
İmamlarının görev ve sorumluluklan bakımından Türkiye Ünite İmamına bağlı olduğu,
Türkiye Ünite İmamının görev ve sorumlukları yönünden Türkiye İmamına bağlı olduğu,
Örgütün Kurum Guruplan ile ilgili Hiyerarşik yapısının Ünite Guruplarının yapısı
ile aynı olduğu, Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)
örgütü içerisinde, tüm örgüt üyelerinin mutlak suretle Gazete, Dergi vb. yayın organlarına
yıllık veya aylık olarak abone olmak zorunda oldukları,
Genelde örgütiçerisinde yıllık aboneliklerin yapıldığı, Fetullahçı Terör Örgütü /
Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) örgütü içerisinde 17 Aralık 2013 tarihinden bu
yana tüm Türkiye Genelinde Ev Yemekleri İşletmeciliği adı altında örgütlenmeye
gidilmesi talimatının verildiği, bu talimat üzerine örgüt yapılanmasının Ev Yemekleri
üzerine işyeri açmaya başladıklan, Bu iş yerlerinden gelen gelirleri kendi bağlı
bulunduklan il ve ilçelerdeki birimlere aktardıkları, bazen de açılan iş yerinin sıradan bir
şahsın adına açıldığı, tüm işletmeciliğini örgüt üyelerinin yaptığı, bu iş yerlerini takip
eden kişilerin örgüt içerisinde bölgeci (Bölge İmamı) tabir edilen kişiler düzeyinde

76
Soruşturma no: 2016/83834

olduğu,

Örgütün, örgüt mensubu olan ve olmayan kişiler hakkmda çetele tutma adı
altında fişleme yaptığı,
S 1 puan verilen kişilerin, örgütemuhalif olan ve Fetullah Gülen Terör
Örgütünün düşman olarak gördüğü kişiler olduğu,
S 2 puan verilen kişilerin, dini inancı olup, inancına göre yaşamayan,
güvenilmez, örgütün yanında olmayan, değerlendirilmeyecek, kullanılmayacak, görev
verilmeyecek kişiler olduğu,
■S 3 puan verilen kişilerin, dini inancı bulunan, görüşüldüğü zaman örgüte
kazanılması mümkün olan kişiler olduğu, bukategorideki şahısların takip edildikleri ve
örgüt ile ilgili bağlarında gelişme göstermeleri halinde bir üst kademelere
geçirileb ildikleri,
S 4 puan verilen kişilerin, kendilerine özel görev (mahrem görevler)
verilmeyecek, örgüt mensubu kişiler olduğu, bu grubun, Terör Örgütünün yönetim
kadrosu ve Abi (İmam) dışında kalan örgüt mensuplarının oluşturduğu kısım olduğu,
S 5 puan verilen kişilerin, örgütün her türlü emirlerine, talimatlarına, kayıtsız
şartsız, yargılamadan, sorgulamadan, mutlak itaat eden kişilerden oluştuğu,
Suç örgütünün yönetici kadrosunun (ev imamları, semt imamı, bölge imamı,
bölge imamı, eyalet imamı, Türkiye imamı, kanım imamları, mollalar, yurt dışında
bulunan imamlar) beş numaralı kategoriye girdikleri anlaşılmıştır.

14 ) FETULLAHÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (F E T Ö /P D Y )


H İYARARŞİK YAPISI :

Devlet kurumlannın muhtelif tarihlerdeki raporlannda, bu örgütsel yapının


hiyerarşik durumu dönemsel olarak ortaya konulmaktaydı. Örneğin, Ankara Emniyet
Müdürlüğü’nün '1999' yılında yapmış olduğu bir çalışma esnasında yapılan tespite göre
bu yapılanma şu şekildeydi:
1. İstişare Grubu
2. Dünya imamı
3. Coğrafi bölge imamı
4. Ülke imamı
5. Bölge imamı
6. İl imamı
7. İlçe imamı
8. Semt imamı
9. Mahalle imamı
10. Ev imamı (Işık evlen)
11. Ser rehberler
12. Belletmenler
13. Öğrenciler ve örgüt mensupları (şakirt ve şakirdeler).
Örgütün hiyerarşik yapısı, günümüzde çok daha gelişmiş ve karmaşık bir hal
almış olup, alınan ifadeler ve yapılan çalışmalarda örgütün mevcut yapılanmasının
aşağıda gösterildiği şekilde olduğu anlaşılmıştır.

77
Soruşturma no: 2016/83834

FETÖ/PDY Örgütü; 'coğrafi', 'sektöre!' ya. da. 'kurumsal' anlamda, "imam ” olarak
ifade edilen sorumlulardan oluşan bir çalışma ve hiyerarşik düzene sahiptir.
FETÖ/PDY mensuplarınca “Kâinat İm a m ı” ve “M ehdi” olarak kabul edilen
Fetullah GÜLEN’in liderliğini yaptığı örgüt; Danışman Kadrosu, Kıta İmamlan, Ülke
İmamları, Bölge İmamları, İl İmamlan, İlçe İmamları, Esnaf İmamlan, Semt İmamları,
Ev İmamları üzerinden örgütlenmiş ve tabana yayılmıştır.
Kıta, ülke, bölge, şehir, ilçe, semt ve ışık evi sorumlularının yanı sıra kamuda
(Bakanlıklar ve taşra teşkilatları, yerel yönetimler, üniversiteler, kamu iktisadi
teşebbüsleri) ve özel sektörde (Hukuk büroları, bilişim şirketleri, muhasebe firm aları vb.)
faaliyet gösteren kurumların her birinin başına örgüt taralından “imam ” olarak
adlandırılan ilgili kurumların hiyerarşik yapıları dışında sorumlular atanmaktadır.
Kurumsal imamların genelde kurumun dışından olması söz konusu olmakla
birlikte; her kurumun aynca kendi içerisinden sorumlu imamlan da olabilmektedir.
Bunlar kurum imamına karşı sorumludurlar.
Mülkiye, Emniyet, TSK, MİT ve Yargı içerisinde faaliyet gösteren imamlar ise
ayn bir yapılanma içerisinde yer almakta, bu yapılanmada yer alanlar, devletin hassas
kurumlarında görev yapmalan nedeniyle takip edilmemek için diğer örgüt mensuplarına
nazaran daha fazla önlemler almakta ve teknolojinin iletişim konusunda sağladığı
imkânlardan kontrollü bir seviyede istifade etmektedir.
Örgütün yurt içinde toplum tarafindan bilinen eğitim kurumlan, sivil toplum
kuruluşları, ekonomik kuruluşlan, medya organlan ve sağlık kuruluşlarının Türkiye
Mütevellisine bağlı ayn sorumlulan bulunmaktadır. Bunlar örgütün önemli birer finans
kaynağı olmanın yanı sıra, taban kazanmak ve algı operasyonlan yapmak maksadıyla da
kullanıl maktadır.
Türkiye'den sorumlu imama, beş bölge imamı, ona da bu beş bölgeyi oluşturan
şehirlerden sorumlu imamlar bağlıdır. Her şehir büyüklüğüne göre alt bölgelere, bölgeler
semtlere bölünmüş olup; her birisinin başında ayn bir yetkili (imam) atanmıştır. Semt
imamlarının altında o semte bağlı evlerin, ışık evlerinin imamları yer alır.
Her bölgenin başında da yine bir imam (bölge imamı) vardır. Başındaki imamla
beraber bir de 'eğitim danışmanı' bulunmaktadır. İmam, daha çok işin finansal ayağını
oluşturan esnaf sisteminin uygulanmasını sağlarken, paralel yapının temelini oluşturan
talebe kısmının başında 'eğitim danışmanı' bulunur.
Bu beş bölge; İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum bölgeleridir.
Bölgeler, illerden oluşur ve üstte 'Bölge İmamı', altında ise İl İmamları' bulunur. İller de,
'biiyiik iller' ve 'kiiçiik iller' olarak ikiye ayrılır. Büyük illerde, illerin altında 'en az iki'
olmak üzere, eyaletler olur. Her eyaletin 'en az iiç biiyiik bölgesi' söz konusudur. Örneğin
Ankara, ilk zamanlar 3 bölgeden oluşurken, daha sonra bölge sayısı 5'e çıkarılmıştır.
Büyük bölgeler ise, 'en az iiç kiiçiik' bölgeden oluşur. Hiyerarşik düzen; il imamı, eyalet
imamı, büyük bölge imamı ve küçük bölge imamı şeklindedir. İmamlar, işin para
kısmından ve maddi anlamda her şeyden sorumludurlar. Küçük bölgelerin parası, büyük
bölgenin muhasebecisinde toplanır. Her büyük bölgenin, her eyaletin ve her ilin birer
muhasebecisi vardır. Yapı, yukarı doğru bu şekilde sıralanır. Ast - üst ilişkisi, askeri bir
hiyerarşiden daha sistemlidir. Toplanan paralar için hiçbir zaman makbuz verilmez. Bölge
imamına ve muhasebecisine sonsuz güven vardır.
Bu arada her küçük bölge en az yedi - sekiz evden oluşur; kimi bölgelerde ise on

78
Soruşturma no: 2016/83834

üç-on dört ev bulunmaktadır. Her büyük bölgenin bir "Zaman Gazetesi Sorumlusu"
bulunmaktadır. Bu kişinin görevi, mütevelli esnaflar üzerinden gazeteye abone bulmak ve
abonelerin takibini yapmaktır. Her mütevellinin belirli bir 'gazete aboneliği' hedefi vardır.
Tiraj önemli olduğu için gazetelerin okunup okunmadığının önemi yoktur. Hatta bir
kişinin gazeteye abone olması için "okur-yazar” olmasına dahi gerek yoktur. Abonelikler
'"yıllık" yapılır. Çoğunlukla kredi kartıyla yapılan bu abonelikleri 'iptal etm ek’ de
mümkün değildir. Bazı dönemlerde bir esnaf "20 - 30 abone” hedefi alır ve bunu
gerçekleştirir. Öğrenci evlerinde ev imamlan, evde kalan her öğrenciyi abone yapmakla
mükelleftirler. Bu uygulama, dershanelerdeki öğrenciler ve bunların velilerine kadar
yaygınlaştınlabilmektedir. Hatta bir dönem, zorunlu abonelik '"Sızıntı Dergisi'" için de
söz konusu olmuştur.
Herkes, haftalık istişarelerde bir üstüyle bir araya gelir ve kendisine bağlı
kişilerin örgütle ilişkisinin düzeyindeki gelişmeleri anlatır. Gazete ya da dergiye yapılan
abonelikler ile "toplanan bağışlar'" konusunda rapor verir. Kurban Bayramı'nda deri
toplanması, okulda bir organizasyon düzenlenmesi gibi, ''proje bazlı" konular, "istişare
toplantıları" adı altında konuşulup karara bağlanır. Bu istişarelerde; daha üst ahilerden
gelen ve merdiven mantığıyla "imamdan - imama" tüm örgüte ulaştırılan ''emir'" ve
"tavsiyeler" paylaşılır. O günün siyasi ve aktüel gündem konularına karşı alınacak ortak
tavırlar öğrenilir. Bu hususlar, daha sonra ev ve yurt odası istişarelerinde mensuplara
aktarılır.
Örgütün legal görünümlü eğitim, finans, medya gibi faaliyetlerinden sorumlu
imamlar ile illegal yapılanmalardan sorumlu imamlan arasında geçişler olabilmektedir.
Eğitim alanında faaliyet gösteren bir imamın zamanla kamu kurumlarından sorumlu
olması ya da illegal alanda görev alan bir il imamının medya faaliyetlerinde
görevlendirilmesi mümkündür.

a) Ö rgütün Kuruluşundaki Yemin M etni;

•Gücüm yettiği kadar Kuran’ı hayatıma gaye edineceğime,


•Kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma,
•Halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar
yükseltmeye çalışacağıma,
•Kusurlarımın hatırlatılması karşısında memnuniyet ihzar edeceğime, dahilden
ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri, '"nefsime yapılmış" gibi "ret" edeceğime,
•Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma,
•Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen
mükellefiyetleri, 'itirazsız' yerine getirmeye çalışacağıma,
•K ur’an’a sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma,
•Münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an, ihtiyarımla bu
kadrodan kendimi ıskat edip, "herhangi bir talebe gibi” dershanede vazifeme devam
edeceğime,
VALLAH - BİLLAH kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin "Lcı Yen
Kati "olmasına, "CENAB-I H AKKI istişhadda" bulunuyorum. Şeklindedir.
Yemin edenler, hazırlanan prensiplere uymakla mükelleftir. Bu prensipler 7 8
maddelik kurallar' içermektedir;

79
Soruşturma no: 2016/83834

1. Finansman kaynaklarının tekele verilmesi, şahsi tasarruflar yapılmaması,


2. Finansman kaynaklarının demeğe verilmesi,
3. Lüksten kaçınmak, israf yapmamak,
4. Dershanelere nezaret eden arkadaşlar, evde kalanlara her türlü adap ve edep
kaidelerini öğretecek,
5. Şahsi işlerimizi dahi görüşüp karann varıldığı istikamette işleri yapmak,
6. Dahilde ve hariçte kim vazifelendirilirse 'o vazifeye, o gidecek', 'başkası o işe
karışmayacak'
7. Herkesin nereye, ne zaman gideceği bir sisteme bağlı olarak yürütülecek
(dışarıya gitmeler, içteki ziyaretler)
8. Kusurlannı birbirine hatırlatmak için kardeş edinme,
Bu kadroyu etrafa empoze etme, kuvvet kazandırma, çok kuvvetli gösterme (içte
ve dışta olacak),
9. Arkadaşların birbirlerini kabul ettirmesi ve ittifak ettikleri o mevzuda aynı
şeyleri söylemesi,
10. On beş günde bir, bir araya gelip arıza ve pürüzlere bakılması (Pazar giinii
ikindi - akşam arası),
11. Bilumum dışanya giden arkadaşların tenkidinin '15 günlük' toplantıda
görüşülmesi,
12. Acil durumlarda o mevzu ile alakalı olan arkadaş, toplantı gününü
beklemeksizin Hocaefendi’ye duyurabilir,
13. 'Şeriat' fikrinin müdafii olma, 'Risale-i Nur' ve Üstadı Şeriat'a muvafik
şekliyle arz etme, Tesbihat ve Evrad-ı Ezkar'a ehemmiyet verme, bunların büyüklüğünü
anlatma,
14. Karara bağlanan bir şeyin hiçbir zaman aleyhinde bulunmama ('ima ihsas'
yoluyla dahi olsa), aksine fikir olursa ’hakkı-ı hayat tanımama',
15. Her arkadaşın resmi, gayri resmi bir işinin olmasına ihtimam,
16. İstişareden sonra fikir beyan etmeme, alınan kararlan infaz etme ve istişareyi
kimlerle yapacağını bilme (Ashab-ı Rey) ,
17. Kendi kardeşlerimize hakta öncelik tanıma, bir kardeşin aleyhinde
söylenecek söz vs.de onu müdafaa ve söyleyeni de 'toplu olarak istintaka tutma', şiddetle
bu iftirayı reddetme,
18. Bu şartlardan birisine riayet etmeyen kendi kendini azletmiş olacak ve talebe
durumuna düşecek, bu durum kadrolardan, evdekilerden ve halktan gizli tutulacak, kimse
bilmeyecektir.
Işık evlerinde kalan öğrenciler arasında lise öğrencileri de vardır. Üniversite
öğrenci evlerine, lise öğrencileri de verilerek; hem öğrencilerin kaynaşması sağlanmış,
hem de aileler nazarında güven sağlanmıştır. Ancak rakamlar büyüyünce bu evlerin
finansmanı için maddi destek bulunması gerekliliği ortaya çıkmış; bu sorun 'şirketler' ya
da 'kiiçiik esnaflar' yolu ile aşılarak, evlerin ihtiyacı olan bütün eşyalar örgütün esnaf
kadrosu tarafindan alınmıştır. Öğrencilerin kendileri de güçleri yettiği kadar 'ışık
evlerinin' ihtiyaçlarının karşılanması için katkıda bulunmuşlardır. Bu yardımlar
FETÖ/PDY’nin sayısal ve ekonomik olarak büyümesinde oldukça etkili olmuştur.
Örgüt etkisi altına aldığı öğrencileri öncelikli olarak eğitimfakültelerine
yönlendirmiştir. Hukuk, tıp, mühendislik fakülteleri gibi yüksek puanla kayıt alan

80
Soruşturma no: 2016/83834

bölümleri kazanabilecek öğrencilere bu bölümler yerine eğitim fakültelerinin tercih


ettirilmesi toplumun değişik kesimlerince eleştirilmiştir. Ancak zaman göstermiştir ki
eğitim fakültelerine yönelme, örgütün uzun vadeli planlarının bir parçasıdır.
Örgüt eğitim kadrosunun nitelik ve nicelik açısından yeterli düzeye ulaşmasının
ardından kendisine bağlı öğrencileri çağın gereksinimleri doğrultusunda yönlendirmiş ve
geleceğin elitlerini yetiştirmeye başlamıştır. Eğitim gönüllüsü diğer kuruluşların ve dini
referanslı yapıların aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve
başarılı öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere Iö testleri yaptırmıştır. Böylelikle
örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kadrolaşma
faaliyetlerini önü açılmıştır.
Sonuç olarak;
F. GÜLEN’in 1970Terin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını
eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta Emniyet, Yargı, TSK ve Mülkiye olmak
üzere, devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise 'işadamı' olmaya aday
gösterilmiştir.
Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip, bir yandan da diğer alanlarda
etkinliğini artırmıştır.

b) P aralel D evlet Kurma Ç abaları:

Örgütün özellikle, TSK, Emniyet, Yargı, MİT, Mülkiye ve bürokrasideki


örgütlenmesi ile yasadışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat
birimlerince hazırlanan çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girmiştir.
F. GÜLEN ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpraücı
olacağını teşhis etmiş; bu nedenle, mevcut sistemi yıkmak yerine, devletin tüm
kurumlarım ele geçirmeyi hedeflemiştir.
FETÖ/PDY, yurt içinde ve yurt dışında çok miktarda vakıf, demek, özel okul,
şirket, dershane, öğrenci yurdu, yayın organı, gazete, TV istasyonu, faizsiz finans
kurumu, sigorta şirketi ve radyo istasyonunu denetim altında bulundurarak; amacına
uygun planlı, programlı ve gizli olarak faaliyetlerini yürütmüştür.
FETÖ/PDY’nin, diğer devlet kurumlan gibi polis teşkilat içinde de
örgütlendiği, öteden beri kamuoyu taralından bilinmektedir. Örgütün ulaşmak istediği
nihai hedefler göz önünde bulundurulduğunda, bu son derece 'anlaşılabilir' bir durumdur.
Zira Emniyet Genel Müdürlüğü; adli, idari ve istihbari kolluk görevi ifa eden ve aynı
zamanda güç kullanma yetkisine sahip olan bir devlet kurumudur.
Bu nedenle, örgütün sızıp kontrolü altına almaya çalıştığı kurumların başında
gelmesi de oldukça doğaldır. Örgüt, Emniyet Teşkilatındaki kadrolaşmasını belirli bir
düzeye ulaştırdıktan sonra, buradaki gücünü operasyonlarının ana aracı olarak
kullanmaya başlamıştır.

c) Ö rgüt iç i yönerge:

Mütevelli seviyesindeki örgüt üyelerine talimat olarak verilmiştir. İlk kez örgüt
taralından bazı kavramlar bir belgede açıkça tanımlanmıştır. Mütevelli bölge temsilcisi, il
temsilcisi, ilçe temsilcisinin görevleri sayılıp örgütün gerçekleştirdiği faaliyetler kısa, öz

81
Soruşturma no: 2016/83834

ve net şekilde anlatılmıştır.


Yönergede aynca yaz kursu ile ilgili bilgiler verildikten sonra örgüt içerisindeki
gelişim aşamaları anlatılmış, sohbet gruplan ile başlayan örgütsel doktrine etme
faaliyetinin ders gruplan ve mütevelli heyetlerine kazandırma ile nasıl gerçekleştirildiği
ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Bu yönergenin belki de en önemli hususu mütevelli seviyesine gelmiş bir
kimsenin örgüt gözünde bakış açısını göstermesidir. Mütevelli heyetine kazandırılmış kişi
örgüte göre hizmet adamı olup hiçbir konuda itiraz etmeyen, gücü yettiğince örgütsel
amaçlar için koşan, şahsi işinden fazla örgüt işlerini gerçekleştiren kimse olarak
anlatılmakta ve onun gözünden dünya hizmet hayatın gayesi ve fitratının (yaradılışının)
neticesi olarak ifade edilmektedir. Bunu kabul etmeyen Müslümanlar kardeş olarak
görülmeyip hasım cephede sayılmaktadır.
Sohbet gruplan, cemaate yabancı olan kimseleri cemaate ısındırmak, alıştırmak,
sempatizan kazanmak için düzenlenen yeme içme ve muhabbet üzerine kurulu
organizasyonlardır. Bu ortalama alü ay kadar sürdürülen bir dönemdir. Sohbet grubunda
alıştırılan ve artık örgüt doktrinini öğrenmeye hazır hale getirilen kişiler belli bir kıvama
gelmişse daha üst bir organizasyon olan ders grubuna aktarılmaktadır. Ders grubuna
aktarılanlar örgüt hiyerarşisine alıştırılan artık üye olabilecek kimselerdir. Kişi itiraz
etmeden ders gruplarına gelip gidiyorsa kişisel gelişimine de bakılarak örgüt üyesi haline
getirilip daha üst bir yapı olan mütevelli heyeti seviyesine çıkarılmaktadır. Bütün örgüt
üyeleri, ders gruplarına ayrılıp toplantılara katılması zorunludur. Haftada en az bir kez
yapılan ders grubu toplantıları örgütsel birlikteliği sağlayıp örgüte yeni talimatların
ulaştırıldığı ve örgütün dağılmasını önleyen organizasyondur.

1 5 ) FETULLA H Ç I TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN ( F E T Ö /P D Y )


İSTİHBARAT A Ğ I VE ARŞİVİ:

Örgütün, devlet yapılanması içerisinde en güçlü olduğu alanların başında, güçlü


bir istihbarat ağına sahip olması gelmektedir. Öyle ki, kamu kurumlannda çalışan örgüt
mensuplan elde ettikleri bilgileri örgüte aktarmakta ve toplanan bütün bilgiler yukanda
birleştirilerek, büyük bir havuz oluşturulmaktadır. Örgüt, hedeflerine ulaşmak için bu
havuzdaki bilgi ve belgeleri amaca uygun hale getirerek hasım cephedeki kişi ve
kurumlar aleyhinde kullanmaktadır. Süreç, önce olayın kendilerine yakın medyaya
sızdırılması ve kamuoyu oluşturulması ile başlamaktadır.
FETÖ/PDY; Mülkiye, MİT, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde
örgütlenerek, 'güvenlik bürokrasisi' ve 'istihbarat' alanında bir ağ oluşturma yoluna
gitmiştir. Bu kurumların yanı sıra, bu yapının paralel bir örgütlenmeye giderek istihbarat
ağına katmaya çalıştığı kurumlardan birisi de "TÜBİTAK" olmuş; son dönemde,
Türkiye'nin en mahrem kurumlarından birisi olan TÜBİTAK'ta da derin bir oluşuma
gittiği anlaşılmıştır.
TÜBİTAK'ın özellikle en gizli birimlerinden olan 'Bilişim ve Bilgi Güvenliği
İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM)''deki kadroları sayesinde, devletin üst
düzey siyasi ve bürokratlarınca kullanılan kriptolu telefonların dinlenildiği ortaya
çıkmıştır.
'Hizmet ve eğitim hareketi1 olarak görünmesine rağmen, FETÖ/PDY’nin

82
Soruşturma no: 2016/83834

paralel kadrolaşma hedefinin, 'askeri' ve 'stratejik' birimlere yöneldiği, gücün, stratejik


bilginin ve paranın olduğu her yerde örgütlendiği görülmektedir. Bu hedeflerden birisinin
de askeri ve stratejik projelerin, kriptolu telefonların üretildiği, bilirkişi raporlarının
verildiği TÜBİTAK birimleri olduğu anlaşılmıştır.
Örgütün 'istihbarat ağı ya da gücü1 konusunda bahsedilmesi gereken bir husus
da F. GÜLEN'in sahip olduğu ileri sürülen arşivdir.
Bu yasadışı arşivde; örgütün yasadışı adli ve önleme dinlemeleri, kendine ait
gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları, kamu
personeline yönelik fişlemeler ile örgütle teması olan öğrencilerin ve ailelerinin bilgileri
bulunmaktadır.
Her bir ilçe imamı, sorumluluğu altındaki ilçede, sohbet toplanüsı olarak
adlandırdıkları toplantıya katılan esnaf, memur vb. listesini, bunların irtibat bilgilerini,
anılanlardan ne kadar himmet alındığını, kendilerine bağlılık derecesini, ne iş yaptığını,
sohbetlerdeki tutum ve davranışlarını, ilçede örgüte bağlı menkul ve gayrimenkul listesini
tutmakta, ilçeye yeni atanan kamu kurum / kuruluş yetkilerinin tutum davranışlarını
takipetmekte, kendilerinden olan ve olmayanlan belirlemekte, kişisel zaafları dahil
şahıslar hakkmda biyografik bilgi formları tutmaktadır.
Kamu kuramlarında çalışan örgüt mensuplarının bilgileri de örgüt tarafindan
güncel olarak arşivlenmektedir.
FETÖ/PDY 'abilik' ve 'ablalık’ müessesi sayesinde temas kurduğu öğrencilerin
aileleri hakkmda da bilgi toplayarak; ailelerin dini, siyasi, ekonomik, etnik köken vb.
durumlarını kayıt altına almaktadır.
Bu kapsamda ışık evlerinden, mahalle, ilçe, il, bölge ve Türkiye geneline, yurt
dışmda ise yine örgütün faaliyet gösterdiği her bir yerleşim yerine ve alanına kadar,
örgütün hafizası niteliğinde arşivleri vardır. Her bir sorumlunun, sorumluluğu altındaki
birime ya da alana dair tuttuğu ve bir üstüne gönderdiği kayıtları / arşivi vardır.

16 ) FETULLAHÇI TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (F E T Ö /P D Y )


HABERLEŞM EDE KULLANDTĞT Y Ö N TEM LER :

Dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan örgüt
için; haberleşme, talimatların alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve zaman
kaybetmeksizin aktarılması, faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi hayati öneme
sahiptir. Faaliyet alanlarının çeşitliliğine paralel olarak örgütün haberleşme yöntemleri de
çeşitlilik arz etmektedir.
En önemli haberleşme aracı GSM hatlarıdır. Bu hatlar, genel olarak başkası
adma kayıtlı ya da örgüt kontrolündeki kurum/kuruluş adma kayıtlı olan, abone
bilgilerinden gerçek kullanıcısına ulaşılamayan hatlardır.
Yaklaşık 3 ayda bir yeni bir GSM hattı temin edilmekte ve eski hatla birlikte
telefon cihazı da değiştirilmektedir.
►Örgüt mensuplarının kendi adlarına olmayan GSM hatları temin edip bunları
belirli aralıklarla cihazlarıyla birlikte değiştirmeleri dahi, legal olduğunu iddia ettikleri
faaliyetlerinin illegal olduğunu ve bunlan gizlemeye çalıştıklarını ortaya koymak
açısmdan önemli bir veridir.
►İnternet üzerinden haberleşmeye imkân tanıyan Bylock, Skype, Tango,

83
Soruşturma no: 2016/83834

WhatsApp vb. programlar, şifreli ve düşük maliyetli olması nedeniyle oldukça sık tercih
edilen haberleşme yöntemlerindendir.
►Türkiye'de Almanya, ABD ya da başka bir ülkeye kayıtlı GSM hatlarının
kullanılması, örgütün üst düzey ahilerinin kullandığı yöntemlerdendir. Abone
bilgilerinden sadece hangi ülkeye ait olduğunun görülebilmesi nedeniyle zaman zaman
tercih edilebilmektedir.
►Kiralık hatlar vasıtasıyla kriptolu IP telefon kullanılması, özellikle yurt
dışındaki okullarla irtibatta kullanılan yöntemlerdendir.
►Canlı kurye kullanılması, en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri olarak
kabul edilmektedir. Talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek amacıyla
doğrudan ABD / Pennsylvania’ya gidilerek örgüt lideri F. GÜLEN ile yüz yüze
görüşülmekte ve talimatlar bizzat alınmaktadır. F. GÜLEN'in, "çok önemli hususların yüz
yüze görüşülmesi" yönünde talimatlarının olduğuna dair bilgiler mevcuttur.
►Örgüt mensupları, tedbir olarak haberleşme araçlarını değiştirdikleri gibi isim
zikretmekten imtina etmekte, "abi” ya da "hocam” şeklinde genel ifadeler kullanılmaya
özen gösterilmekte, il ve ilçe imamları ise genel olarak 'Kod" isim kullanmaktadırlar.
►Örgütsel görüşmeler sırasında ‘hizmet, şakirt, Fetullah GÜLEN, cemaat’ gibi
kelimelerin telefonda zikredilmemesine özen gösterilmekte, buluşma yeri söyleneceği
zaman şifreli ifadeler kullanıl ma s ma önem verilmektedir.
►Örgüt toplantılarında verilen talimatlar ufak kâğıtlara yazılmakta hatta
bunların lüzumu dâhilinde yok edilebilmesi için yenilebilir özellikte olması
sağlanmaktadır.

• B y lo ck U ygulam ası:

Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY üyeleri


taralından akıllı telefonlara yüklenen kriptolu bir haberleşme aracı olan “ByLock (ByLock :
Chat and Talk)” adlı mobil uygulama üzerinden iletişim kurulduğuna dair bilgilerin
istihbar olunmuş, konuyla alakalı olarak Milli İstihbarat Teşkilatı taralından kapsamlı bir
çalışma yürütülmüştür.
Bu kapsamda, gerek ByLock mobil uygulaması, gerekse iletişim kurduğu
uygulama sunucuları ayrıntılı teknik çalışmalara tabi tutulmuştur.
Bu çalışmalar sonucunda;
Google Play’de 2014 yılının başlarında kullanıma sunulan ve 2016 yılının ilk
aylarına kadar çeşitli sürümleri kullanımda bulunan ByLock uygulamasında;
S Kriptolu anlık mesaj laş ma,
■S Kriptolu sesli görüşme,
S Grup mesaj laşmaları,
S Dosya paylaşımı,
■S E - posta iletimi,
S Arkadaş ekleme özelliklerinin mevcut olduğu,
Arkadaş ekleme işleminin, anılan uygulamaya kayıt olurken, kullanıcı taralından
belirlenen ve “Kullanıcı Adı (Kodu/Rumuzu) "olarak isimlendirilen şahsa özel kodun
girilmesi suretiyle gerçekleştirildiği
Uygulama üzerinden telefon numarası veya “a d soyadı” bilgileriyle arama
yapılarak kullanıcı eklenmesine imkân bulunmadığı,

84
Soruşturma no: 2016/83834

Diğer taraftan, ByLock’da, muadil veya yaygın mesajlaşma uygulamalarında


bulunan; telefon rehberindeki kişilerin uygulamaya otomatik olarak eklenmesi
öözelliğinin mevcut olmadığı,
Kullanıcıların birbirleriyle ByLock uygulaması üzerinden iletişime
geçebilmeleri için tarafların birbirlerinin “Kullanıcı Adı/Kodu” bilgilerini bilmeleri ve
her iki taralın diğerini arkadaş olarak eklemesi gerektiği,
Uygulamada gerçekleştirilen kullanıcı kayıt işlemi esnasında;
• Kullanıcıdan telefon numarası ya da e - posta adresi talep edilmediği,
• Sadece bir kullanıcı adı ve parola üretilmesinin istendiği,
• “SM S” mesajı ya da arama ile doğrulama yapılmadığı,
• Kullanıcı adı ve parola girildikten sonra, kullanıcıdan talep edilen bilgiler ile
(ekranda rastgele parm ak hareketleri yaptırılarak vb. yöntemlerle) bir kripto grafik
anahtar üretildiği,
Uygulamanın, Android işletim sistemi üzerinde çalışan “ 1 serisi” ve “2 serisi”
olarak adlandırılabilecek iki temel sürümü bulunduğu, 2 serisinin aynı zamanda “ByLock-
H -” olarak da adlandırıldığı, Google Play’de farklı bir sayfadan yeni bir uygulama gibi
sunulduğu,
1 serisi sürümlerin en sonuncusu olan “ByLock 1.1.7” sürümünün 2014 yılının
Aralık ayında güncellendiği,
Daha somaki süreçte, ByLock ++ (2 serisinin) piyasaya sürüldüğü, uygulama
Google Play’den kaldınlana kadar bu sürümün kullanıma sunulmaya devam edildiği,
ByLock Uygulamasını Global ve Ticari Anlık Mesajlaşma (hıstaııt Messaaiııg - 1
M) uygulamalarından ayıran farklılıkların bulunduğu,
Anlık mesajlaşma uygulamalarının çoğunun, kullanıcılara kolay kullanım
özelliği sunduğu, ByLock uygulamasında ise, uygulamayı kullanan şahsın, iletişim
kurmak istediği şahsa ait ‘‘Kullanıcı A d ı” bilgisine sahip değil ise, bu kişi ile iletişim
kuramadığı,
Anlık mesajlaşma uygulamalarının, kullanıcılarına hızlı iletişim imkânı
sunduğu, ByLock uygulamasını kullanan bir şahsın, uygulamayı telefonuna indirdiğinde,
rehberindeki diğer şahısların uygulamayı kullanıp kullanmadığını göremediği, şahıslar ile
doğrudan iletişime geçemediği,
Anlık mesajlaşma uygulamalarının çoğunun, reklam vb. servisler ile
uygulamanın olabildiğince çok kullanıcı tarafindan kullanılmasını sağlamak suretiyle
marka değerini ve kazancını arttırmayı hedeflediği,
ByLock uygulamasında ise, daha fazla kullanıcıya ulaşmak ve ticari bir değer
haline gelmek yerine “anonim lik” temelinde belirli bir kullanıcı sayısını aşmamak
istendiği,
Anlık mesajlaşma uygulamalarında, şahısların sosyal çevresiyle günlük ve
çoğunlukla rutine dair iletişime geçtiği, ByLock uygulamasında ise örgütsel amaç ve
temalı bir kullanımın söz konusu olduğu tespit edilmiştir.

• Bir Doların Gizemi ( Örgütsel Motivasyon Unsuru Olarak Bir Dolar):

15.07.2016 tarihinde FETÖ / PDY silahlı terör örgütü tarafindan gerçekleştirilen


darbe girişimi sonrasında bir çok soruşturma başlatılmış, bu soruşturmalar kapsamında
düzenlenen operasyonlarda birçok şüphelinin üzerinde 1 USD kupür değerli banknotlar

85
Soruşturma no: 2016/83834

ele geçirilmiştir.
FETÖ / PDY Suç Örgütünün öğretisi, yalnız vakıf olanlara öğretilen / vakıf
olmayanlarca anlaşılmayan birçok bilgi ve kavramla donatılmış bir öğretidir. Örgütün
özel bir iletişim dili geliştirdiği bilinmektedir. Herkesin anlamayacağı bu özel iletişim
dili, belli aşamalardan geçmiş örgüt mensuplarına öğretilmektedir.
Örgütün geliştirdiği özel iletişim dilinin sonucu olarak, kelimelerin bir
geneVherkesin anladığı) anlamı, bir de yalnızca örgüt mensuplarınca anlaşılan özel bir
anlamı bulunmaktadır.
Örgütün böyle bir yola başvurması, gizlilik ve sembolizme verdiği önemi
göstermektedir. Fetullah Gülen'in " (...) avam halka meseleleri intikal için bir ta k ım
sembollere ihtiyaç vardır." dediği gibi, bu semboller örgütün diline, amblem ve
logolarına, kurum ve basılı eserlerinin isimlendirilişine, kamu gücünü kullanarak yaptığı
bazı yasa dışı operasyon tarihlerinin seçimine yansımıştır.
Bu yüzden örgüt mensuplarına (1) ABD Doları verilmesinin örgütsel özel bir
anlamı olduğu, (1) ABD Dolarının örgüt içerisinde belirli bir etkinliğe ulaşan örgüt
mensuplarına verildiği, FETÖ/PDY terör örgütünün kişilerin konumlarını belirlemek için
bu bankomatlarla özel bir görevlendirme yaptığı, bu paraların kişilerin yapılanma
içindeki statülerini belirtmek amacıyla kullanılan materyallerden olduğu
değerlend iril mi ştir.

S Nitekim haklarında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/88650 sayılı


dosya üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Ö ve M.... isimli itirafçı
şüpheliler (can güvenlikleri açısından açık kim liklerine yer verilm em iştir)
ifadelerinde özetle;

"...FETÖ/PDY yapılanmasında İstanbul ili Anadolu Yakası Jandarma


teşkilatından sorumlu, örgiit içerisinde M üdür Yardımcısı olarak tabir edilen görevde
bulunmakta iken, kolluk görevlilerince yakalanarak etkin pişmanlık hükümlerinden
yararlanmaya karar verdiklerini, konumları ve her hücrenin birbirini miimkiin olduğunca
tanımadığı hücresel sistemle örgütlenme modelini benimseyen örgiit hakkında bildiklerini
anlattıklarını, Örgiit içerisinde kendilerinin iist hiyerarşide yer alan m üdür ve Marmara
bölgesindeki tiim Jandarma personelinin sorumlusu konumundaki bölge tem silcisi olarak
tabir edilen şahısların sıklıkla örgiit lideri GÜLEN'in yaşadığı Amerika Birleşik
Devletleri ülkesine gittiklerini,
Zaman zaman oradan getirdikleri ve örgiit liderinin kendilerine verdiğini
söyledikleri 100, 50, 20 ABD Doları kağıt paraları bozdurarak alt hiyerarşilerde yer alan
öğretmen ve öğrenci tabir edilen asker şahıslara vermelerini istediklerini, kendilerinin
de verilen banknotları döviz büroları aracılığıyla genellikle daha çok şahsa dağıtmak için
(l)'er dolarlık banknotlar halinde bozdurup dağıttıklarını, piyasada bazen (1) dolarlık
kağıt para bulamadıkları zamanlarda (1) doları alıp geriye kalanı 5,10 veya 20 ABD
doları şeklinde banknot halinde getirip dağıttıklarını, paraları dağıtmakdaki amacın,
GÜLEN'in verdiği paraların üstlerinin söylediklerine göre bereket ve hatıra olduğuna
inanılmasından dolayı örgiit mensuplarının bağlılık ve minnet duymasını sağlamak
olduğunu, paraların bir nevi GÜ LEN ile ona bağlılık duyanların, bıı duygularının
sembolü olduğunu, yine paraların kaynağının Bediiizaman Said Nursi'nin yazmış olduğu

86
Soruşturma no: 2016/83834

eserlerin telif hakkı sahiplerinden olan GÜLEN'in elde ettiği telif gelirleri olduğunun
örgiit içerisinde sıkça dillendirilen bir hıısııs olduğunu..." beyan etmişlerdir.

S T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a suikast eylemini


gerçekleştiren terör örgütü mensuplarından Zekeriya KUZU MuŞla kolluk
birimince alman ifadesinde özetle;

"FETÖ yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğünü, sadece ko d adını bildiği bir


abi ile sürekli olarak görüştüğünü, bıı kişinin askeriye ile ilgili konularda kendisinden
bilgi aldığını, hatta kendi askeri birliğindeki olaylarla ilgili kendisinden önce bıı şahsın
bilgi sahibi olduğunu, personel atamaları konusunda da atama öncesinde bilgi sahibi
olduğunu, görüşmekte olduğu a b i ' sinin kendisine 1 dolarlık banknot verdiğini, bıı parayı
Amerika'da bulunan GÜLEN'in gönderdiğini, bereket olsun diye bıı parayı cüzdanında
taşıması gerektiğini söylediğini, FETÖ örgütünün tedbir anlayışıyla hareket ettiğini,
örgiit üyelerinden kimsenin kimseyi tanımadığını, daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının,
bağlı olduğu ağabeyi dışında kimseyi tanımadığı bir güvenlik sisteminin bulunduğunu”
beyan etmiştir.

S Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/84338 sayılı dosya


üzerinden soruşturma yürütülmekte olan şüpheli İrfan CAN ifadesinde
özetle;

" FETÖ PD Y terör örgütü mensubu olduğunu, Akademi öğrencisi olarak bağlı
olduğu Sadık (K) isimli abi ile irtibatlı olduğunu, Sadık (K) nın kendisine za rf içerisinde
F serisi (1) ABD doları para verdiğini ve bıı parayı F GÜLEN'in gönderdiğini
söylediğini, bıı parayı aldığını ancak darbe girişiminden sonra imha ettiğini." beyan
etmiştir.

1 7 ) FETULLA H Ç I TERÖR Ö RG ÜTÜNÜN (FETÖ / PD Y İM A L İ YAPISI:

a) G enel Olarak:

Örgütün mali yapısı, zaman içerisinde örgütlenmesine paralel olarak Türkiye


başta olmak üzere Dünya'nın pek çok ülkesinde gelir ve gider kalemleri olan, son derece
geniş bir ağ haline gelmiştir.
Bu kapsamda yapılanma zaman içerisinde profesyonelleşmiş, bünyesinde
bankası, holdingleri, basın yayın kuruluşlan, eğitim kurumlan, ticari işletmeleri,
hastaneleri, STK'lan vb. çok sayıda kurum / kuruluşu olan, milyar dolarla ifade edilen
gelir / gider rakamlanna ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir.
Denetimindeki eğitim kurumlan ve diğer kurum / kuruluşlan aracılığı ile
topladığı yardımlar veya ticaret yoluyla elde ettiği kazancın miktarını belirlemek
mümkün görünmemektedir.
Sistem, kurumsal bir yapıya oturtulmaya çalışılsa da gelenekçi gelirtoplama
yöntemleri hala varlığını ağırlıklı olarak devam ettirmekte ve gelir kalemleri içerisinde
önemli bir yer tutmaktadır.

87
Soruşturma no: 2016/83834

b) M ü tevelli H eyetleri ve İlle r in M ali Y apılanm ası:

Örgütün himmet yolu ile sağladığı gelirler genel olarak mütevelli heyetleri
vasıtası ile toplanmaktadır. Örgütün sohbet gruplarında yer alan kişilerden sohbet
toplantılarına düzenli olarak katılıp verilen görevleri yerine getiren, örgütün verdiği
talimatlan sorgulamaksızın itaat eden ve maddi gücü yerinde olan kimseler seçilerek
mütevelli heyeti üyesi yapılmaktadır.
Sohbet gruplarında zekât, burs, kurban ve himmet adı altında paralar
toplanırken, mütevelli heyeti üyesi kişiler aynca bir ışık evinin maddi ihtiyaçlarından
sorumlu tutulmaktadır.
Mütevelliler topladıkları parayı sohbet hocasının yanında getirdiği
muhasebecilere vermektedir. Örgütün mali kayıtlarını bu muhasebeciler tutmaktadır.
İl imamının da bir muhasebecisi bulunmakta ve il genelinde mali kayıt
tutmaktadır.
Mütevellide yer alanlar arasından her üç mütevelli heyetinden bir mali heyet
teşekkül edecek şekilde isimler seçilmektedir. Mali heyetler yurtdışında bulunan örgüte
ait yurt ve okulların yapımı için ihtiyaç duyulan paranın, hangi mütevelli heyetinden ne
kadar toplanacağına karar vermektedir. Mali heyet toplantıları dünyanın her yerinde Salı
günleri sabah namazından sonra gerçekleştirilmekte ve bu toplantılara mütevelli heyet
sohbet hocalan da katılmaktadır.
İlçe imamlarının sorumluluğu altında bulunan mütevelli heyetlerinin üstünde, il
imamlarının sorumluluğundaki il mütevelli heyeti yer almaktadır. İl genelinde ne kadar
para toplanacağına ise ilin bağlı bulunduğu bölgenin toplantısında karar verilmektedir.
Burada alınan karar mütevelli heyet toplantısı adı altında yılda bir kez düzenlenen gizli
toplantıda mensuplara aktarılmaktadır.
Kişilerden alınan himmet vaadi nakit, çek, senet karşılığı olarak tahsil edilmekte;
çek ödenememesi halinde icra yoluna başvurulmaktadır.
İl imamının koordinesinde yılda en az bir kez mütevelli heyeti üyelerinin
katılımı ile kamp düzenlenmektedir. Kamplar esnasında dini duygular istismar edilerek
himmet, zekât, kurban ve öğrenci bursu adı altında toplanan paraların artırılması
sağlanmakta, toplanan paraların karşılığının Cennet ile mükâfatlandırılmak olacağı
vurgulanmaktadır.
Mütevelli heyeti mensupları, iş adamlarının kurduğu sivil toplum kuruluşlarına
üye yapılmakta, kimin hangi STK'ya üye olacağı sohbet abisi tarafindan belirlenmektedir.
Örgüt bu kuruluşların başkan ve üye seçimlerinde söz sahibi olmayı böylelikle
de hükümete baskı yapabilmeyi hedeflemektedir.

c) Ö rgütün G e lir Kaynakları:

Örgütün, eğitim alanındaki faaliyetlerinin yanı sıra televizyon, radyo, gazete,


dergi gibi iletişim alanındaki faaliyetlere ağırlık vererek, sektörlerden elde ettiği finansal
kaynakları gruba mensup şirketlere aktardıkları, birçok kez medyaya yansımıştır.
Basın - yayın alanında elde edilen gelirler, okul, yurt ve pansiyonlardan istifade
eden öğrencilerden alınan paralar, toplanan kurban derileri ve gruba ilgi duyan zengin iş
adamlarının destekleri ile örgüte üye olan kişilerden “himmet ” adı altında alınan paralar,

88
Soruşturma no: 2016/83834

örgütün asli finansal kaynaklanndandır.


Örgüt günümüzde, elindeki ekonomik gücün yanı sıra, Devletin hassas ve etkili
kurumlan içerisindeki kadrolarının örgüte sağladığı avantajlardan da faydalanmaktadır.
Kamu kaynaklarından elde edilen gelirler (Borsa Spekülasyonları, Devlet
ihaleleri, Teşvik ve Hibeler), iş adamlarından sağlanan gelirler (Şantaj, Tehdit),
Gönüllülük esaslı sağlanan gelirler (Himmet, Kurban), Örgüte ait şirket, holding, banka,
vakıf ve demek faaliyetlerinden elde edilen gelirler, Eğitim faaliyetleri gelirleri,
(Dershaneler, Özel Okullar, Öğrenci Yurtları, Yardımcı sınav Kitapları, Örgüte ait basın
ve yayın organlarına verilen reklam ve aboneliklerden elde edilen gelirler) STK’lardan
sağlanan gelirler, suç örgütünü başlıca gelir kaynaklanndandır.
Örgüt elde ettiği bu gelirleri, Şirket ya da Anonim Şirket olarak kurulan söz
konusu kuruluşlar sayesinde, ticaret veya bankacılık üzerinden sisteme sokmaktadır.
Vakıflar adı altında faaliyet gösteren kurum / kuruluşlar için ise vakıflar için
tanınan vergi muafiyetlerinden yararlanılmakta, bir kısım para “bağış” adı altında söz
konusu vakıflara verilerek yine ülkemiz ekonomik sistemine sokulmaktadır.
Örgütün, sisteme sokulması yönünde sıkıntı çektiği gelir grubu, "Himmet - Kira,
Burs - Aidat, Kurban - Hisse, Zekât - Üşiir, Çadır - Ramazan" adı altında toplanan
paralardır. Şahıslardan alınan paraların doğrudan il / ilçe sorumlusunda (Finans
İmamında) toplanması, hem saklanması hem de nereden bulunduğunun sorulması
durumunda sıkıntı yaratabilecek hususlardır.
Örgüt bu sorunu, topladığı parayı, kendisine bağlılığı konusunda şüphe duymadığı
ve güvendiği mutemet tayin ettiği iş adamlan üzerinden aşmakta, toplanan paralar,
belirlenen iş adamlarına verilerek yakalandığında kendi parası adı altında
legalleştirilmesini sağlamaktır.
Bu sayede zaten maddi durumu yerinde olan iş adamı gerektiğinde o parayı kendi
parasıymış gibi bankaya yatırabilmekte, hem de örgütün o parayla ilgisi olduğuna dair
resmiyete dökülebilecek bir sorun ortadan kaldınlmaktadır.
Ancak iş adamının mal varlığı, ürettiği katma değer miktarı ve diğer ticari (nakit
mevcudiyeti başta olmak iizere) işlemleri incelendiğinde, doğrudan örgütün üzerine
gjdilemese de, söz konusu iş adamını kaynağım açıklayamadığı mal varlığı yüzünden zor
durumda kalabileceği aşikârdır.
İş adamlarından toplanan paraların bir kısmı bulunan yerleşim yerindeki örgüt
kurumlannın ihtiyaçları için harcanmakta, mali yönden sıkıntı yaşayan bölgeler kardeş
şehir ya da kardeş ülke olarak kabul edilerek destek sağlanmaktadır.
Örgütün şahıslardan topladığı parayı sorunsuz bir şekilde sisteme sokma
yöntemlerinden biri de kamuya yararlı dernek statüsünde bulunan, Yardımlaşma
Demekleri gibi demekler üzerinden yapılmaktadır.
FETÖ/PDY Örgütünün Düzenlediği Türkçe Olimpiyatlan da suç örgütü için
önemli bir gelir kaynağı olmuştur.

FETÖ / PD Y S ilah lı Terör Örgütünün G e lir Kaynakları;

1 - Kamu kaynaklarından elde ed ilen g e lir le r :


(Borsa Spekülasyonları, Devlet ihaleleri, Teşvik ve Hibeler)

89
Soruşturma no: 2016/83834

►Kamu ihalelerini örgütle bağlantılı firmalara verilmesi,


►Örgütle ilişkili firmaların rakipleri hakkında adli - idari işlemler yaparak
piyasanın örgüt firmalarına teslim edilmesi,
►Kurumların gizli kalması gereken finansal ve yatırım planlamaları bilgilerinin
ilişkili firmalara sızdırılması,
►Kamu arazi tahsislerinin örgütle ilişkili vakıf demek veya eğitim kurumlarına
bedelsiz devredilmesi,
►Belediyelerce yapılan imar değişikliklerinin, örgütle ilişkili vakıf, demek veya
şirketler lehine yapılması,
►Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansında görevli adamları vasıtasıyla iş
adamlannın yurtdışı iş bağlantılarını sağlama karşılığı örgüt adına onlardan para alınması,
►Kamu hibe, destekleme ve teşviklerinin takibi ve proje kabullerinde PDY
firmalarının kayrılması,

2 - İşadam larından sağlanan g e lir le r :


(Şantaj, Tehdit)

►İşadamlarından, adli - idari süreçlerdeki işlemlerini iş adamları lehine


sonuçlandırma karşılığı alınan paralar,
►İşadamlarının özel hayatları ile ilgili çeşitli zafiyetlerini “ses ve görüntü”
kaydına aldırarak TEHDİT ve ŞANTAJ yoluyla alınan paralar,
►İşadamlanndan, iş bağlantılarını sağlama karşılığı alınan paralar.

3 - G ön ü llü lü k esaslı sağlanan g e lir le r :


(H im m et, K u rb a n )

► Kurban Bayramı öncesi iş adamlarından firmalardan ve esnaftan, adlarına


kurban kesileceğini belirterek Kurban adı altında toplanan paralar,
►İl ve ilçelerde iş adamlarının katıldığı mütevelli heyetleri oluşturarak zekât ve
burs adı altında toplanan paralar,
►Memur maaş ve ödüllendirmelerinden %5-%10 HİMMET adı altında
toplanan paralar,
►Devlet kurumlanna yerleştirilen örgüt mensuplarının ilk maaşlarını örgüte
vermeleri ile elde edilen paralar.

4 - STK’lardan Sağlanan G e lir le r :

►TUSKON ve bağlı Federasyon, Demek, Şirket ile Vakıflardan toplanan


aidatlar,
►Yazılı - görsel medya sektöründen sağlanan gelirler,
►Kimse Yok Mu? ve benzeri bağlı STKTar aracılığı ile yardım adı altında
vatandaşlardan toplanan paralar,
►Ticaret Odaları Yönetimlerini ele geçirerek, kamu hizmet alanlarındaki rayiç
bedel belirlenmelerinde örgütle ilişkili vakıf demek ve firmalar lehine hareket edilmesi
suretiyle elde edilen gelirler.

90
Soruşturma no: 2016/83834

5 - E ğitim F a a liy etleri G e lir le r i:

►Yurt dışmdaki ülkelerde bulunan ve örgütle ilişkili olan eğitim kurumlannda


okuyan öğrencilerden alınan paralar,
►Yurtiçinde faaliyet gösteren ve örgütle ilişkili olan eğitim kurumlannda
okuyan öğrencilerden alınan paralar,
► Eğitim kurumlannda okuttuklan öğrencilerden ücret aldıklan halde, iş
adamlarından fakir öğrencilerin okutulacağından bahisle BURS adı altında toplanan
paralar.
Şeklinde şemalandırılabilir.

d) P aralel D evlet Yapılanması H im m et Döngüsü:

Suç örgütünün en önemli gelir kaynaklarından birisi olması nedeniyle, HİMMET


sistemi üzerinde ayrıntılı açıklama yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir.
Toplumu meydana getiren fertlerin belirli amaçlan gerçekleştirmek gayesi ile bir
araya geldiği bütün organizasyonlar, belirli oranda lojistik ihtiyaçlara sahiptir, bu
ihtiyaçlar bazen bir malın belli bir hizmeti görmek gayesi ile vakfedilmesi, bazen de
gerçekleştirilmek istenen gayeye inanan insanların hazırda bulunan organizasyonlara
kaynak aktarması ile giderilmektedir. Bu faaliyetler Fetullah GÜLEN ve Paralel Devlet
Yapılanması özelinde ele alındığında, karşımıza hukuk düzeninin büyük oranda dışında
kalan " HİMMET” sistemi çıkmaktadır.
Fetullah GÜLEN 1960'lı yılların sonunda İzmir / Merkez vaizi olarak küçük bir
cami cemaatine hitap ederken zamanla geniş kitlelere ulaşmayı başarmıştır. Aynı şekilde
Paralel Devlet Yapılanması ile iltisaklı esnaflar ve iş adamlan da zaman içerisinde
şirketleşmiş, holdingleşmiş hatta banka sahibi olmuştur.
Fetullah GÜLEN ve örgütünün bu hızlı yükselişinin altında yatan temel
nedenler, grubun mali yapılanmasının ilk günden itibaren amaca uygun şekilde organize
edilmiş olmasında aranmalıdır. Fetullah GÜLEN, Latif ERDOĞAN tarafindan yayına
hazırlanan K üçük Dünyam' isimli kitabının 'Himmet' başlıklı bölümünde yer alan;
“Varlıklı insanların, para vermeyişleri çok tuhafıma giderdi. Bir fabrikatör,
çıkarıp elli lira vermişti, bunu çok garipsemiştim.
Böyle dolaşmakla bir yere varılamayacağım anladım. Para isteyeceğimiz
insanları bir araya toplayalım ve birbirlerini teşvik etsinler, dedim. Bu teklifim kabul
edildi ve Hacı Ahm et Tatari iıin mağazasının üstünde toplandık.
On kişi kadardık. Hatırladıklarım arasında, Konyalı Hacı Mustafa, Ali Rıza
Giiven, Hacı Ahm et Tatari ve İsmail Alkaıı Beyler vardı. Ben bir şeyler söyledim. Ali Rıza
Giiven Bey de bir şeyler anlattı. Daha sonra da para toplandı. Ahm et Tatari 100 bin lira
verdi. Ali Rıza Giiven Bey elli bin lira ile onu takip etti. Herkes bir miktar söyledi.
İçlerinde en zengin olanlardan birisi ise 2500 lira verdi. Verirken de Herkes meseleye
inandığı kadar yardım yapar' dedi. Bıı sözii hiç unutmadım. Demek ki, önce yapılacak
işlerin önemine inandırmak, sonra himmetine müracaat etmek lazımdı. Daha sonraki
dönemlerde bıı prensibi hep göz önünde bulundurduk. ” şeklindeki sözleri ile
Kestanepazarı yıllarından itibaren örgüt adına sistemli şekilde himmet toplandığını itiraf
etmektedir.

91
Soruşturma no: 2016/83834

Örgütün kuruluş yıllarında, ihtiyaç sahibi öğrencilere eğitim için burs sağlamak
ve ışık evlerinin ihtiyaçlarını gidermek niyetinin güdüldüğü iddia edilerek himmet
toplantıları düzenlenmeye başlamıştır. PDY nin günümüzde oldukça karmaşık hale
gelmiş olan mali yapılanmasının temeli de böylelikle atılmış ve himmet uygulamasından
hiçbir dönem vazgeçilmemiştir. Öyle ki; vakıfları, şirketleri, holdingleri, basın yayın ve
fınans kuruluşları ile milyar dolarlarla ifade edilebilecek maddi varlığa sahip olmasına
rağmen himmet gelirleri örgüt tarafindan halen önemsenmektedir.
Himmet gelirleri örgüt için hem bir araç, hem de amaçtır. Bu döngü şu şekilde
ifade edilebilir;
Örgütünkuruluşunda ihtiyaç sahibi öğrencilerbahane edilerek toplanmaya
başlanan himmet parası ile ışık evleri finanse edilmiştir. İlerleyen zamanlarda ışık
evlerine yurtlar, dershaneler, özel okullar hatta üniversiteler dâhil olmuş ve sözde bir
‘cıltın nesil’ yetiştirilmiştir. Işık evlerinde ve örgüte bağlı eğitim kurumlarında adeta
beyinleri yıkanarak yetiştirilen öğrenciler bir plan dâhilinde kamu kurumlarına
yerleştirilmiş ve örgüt adma faaliyet yürütmüşlerdir. Özellikle adli ve idari yaptırım
yetkisi bulunan kamu kurumlarına yerleştirilmiş olan PDY mensupları, kanunların
kendilerine vermiş olduğu yetkileri örgüt menfaatleri doğrultusunda kullanmış ve bu
sayede örgüte katma değer kazandırmaya başlamıştır. PDYnin elinde bulundurduğu
devlet kadrolan; bir taraftan kamu kaynaklarının örgütün kasasma akmasını sağlarken, bir
taraftan da yarattığı korku ve sunduğu ayrıcalıklı konum ile himmet/haraç gelirlerinin
büyük bir artış göstermesine sebep olmuştur.
Himmet Sistemi ve Hiyerarşik. Yapısı:
Bilindiği gibi Fetullah GÜLEN'in görünen ve örtülü iki temel amacı
bulunmaktadır. Örgüt tabanına ‘ilay-ı kelimetullah ’ gayesi ile hareket edildiği, Türkiye ve
Türk Coğrafyası başta olmak üzere ahlaklı toplum yetiştirme arzusunda olunduğu
vurgusu yapılmakta ise de asıl amaç; Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlanın,
güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası
düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmektir. Bu hedefe ulaşmak
için gerekli olan finans ise büyük oranda himmet gelirlerinden sağlanmıştır.
Örgütün mali yapısı, zaman içerisinde örgütlenmesine paralel olarak Türkiye
başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden gelir ve gider kalemleri olan, son derece
geniş bir ağ haline gelmiştir.
Bu kapsamda yapılanma zaman içerisinde profesyonelleşmiş, bünyesinde
bankası, holdingleri, basın yayın kuruluşlan, eğitim kurumlan, ticari işletmeleri,
hastaneleri, STK'lan vb. çok sayıda kurum / kuruluşu olan, milyar dolarla ifade edilen
gelir / gider rakamlanna ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir.
Sistem, kurumsal bir yapıya oturtulmaya çalışılsa da gelenekçi gelir toplama
yöntemleri hala varlığını ağırlıklı olarak devam ettirmekte ve gelir kalemleri içerisinde
önemli bir yer tutmaktadır.
Örgütün himmet yolu ile sağladığı gelirler genel olarak mütevelli heyetleri
vasıtası ile toplanmaktadır. Örgütün sohbet gruplarında yer alan kişilerden; sohbet
toplantılarına düzenli olarak katılıp verilen görevleri yerine getiren, örgütün verdiği
talimatlan sorgulamaksızın itaat eden ve maddi gücü yerinde olan kimseler seçilerek
mütevelli heyeti üyesi yapılmaktadır.
Sohbet gruplarında zekât, burs, kurban ve himmet adı altında paralar

92
Soruşturma no: 2016/83834

toplanırken; mütevelli heyeti üyesi kişiler aynca bir ışık evinin maddi ihtiyaçlarından
sorumlu tutulmaktadır.
Örgütün himmet yolu ile sağladığı gelirler genel olarak mütevelli heyetleri
vasıtası ile toplanmaktadır. Örgütün sohbet gruplarında yer alan kişilerden; sohbet
toplantılarına düzenli olarak katılıp verilen görevleri yerine getiren, örgütün verdiği
talimatlan sorgulamaksızın itaat eden ve maddi gücü yerinde olan kimseler seçilerek
mütevelli heyeti üyesi yapılmaktadır.
Sohbet gruplarında zekât, burs, kurban ve himmet adı altında paralar
toplanırken; mütevelli heyeti üyesi kişiler aynca bir ışık evinin maddi ihtiyaçlarından
sorumlu tutulmaktadır.
Mütevelliler topladıktan parayı sohbet hocasının yanında getirdiği
muhasebecilere vermektedir. Örgütün mali kayıtlarını bu muhasebeciler tutmaktadır. İl
imamının da bir muhasebecisi bulunmakta ve il genelinde mali kayıt tutmaktadır.
Mütevellide yer alanlar arasından her üç mütevelli heyetinden bir mali heyet
teşekkül edecek şekilde isimler seçilmektedir. Mali heyetler yurtdışında bulunan örgüte
ait yurt ve okulların yapımı için ihtiyaç duyulan paranın, hangi mütevelli heyetinden ne
kadar toplanacağına karar vermektedir. Mali heyet toplantıları dünyanın her yerinde Salı
günleri sabah namazından sonra gerçekleştirilmekte ve bu toplantılara mütevelli heyet
sohbet hocalan da katılmaktadır.
İlçe imamlarının sorumluluğu altında bulunan mütevelli heyetlerinin üstünde, il
imamlarının sorumluluğundaki il mütevelli heyeti yer almaktadır. İl genelinde ne kadar
para toplanacağına ise ilin bağlı bulunduğu bölgenin toplantısında karar verilmektedir.
Burada alınan karar mütevelli heyet toplantısı adı altında yılda bir kez düzenlenen gizli
toplantıda mensuplara aktarılmaktadır. Kişilerden alınan himmet vaadi nakit, çek, senet
karşılığı olarak tahsil edilmekte; çek ve senetlerin ödenememesi halinde icra yoluna
b aşvurulmaktad ır.
İl imamının koordinesinde yılda en az bir kez mütevelli heyeti üyelerinin
katılımı ile kamp düzenlenmektedir. Kamplar esnasında dini duygular istismar edilerek
himmet, zekât, kurban ve öğrenci bursu adı altında toplanan paraların artırılması
sağlanmakta, toplanan paraların karşılığının Cennet ile mükâfatlandırılmak olacağı
vurgulanmaktadır.
İl mütevelli heyetlerinin topladığı paralar çoğunlukla o ildeki ihtiyaçların
giderilmesi için harcanmakta 1/15'lik kısmı ise Fetullah GÜLEN'e gönderilmektedir.
Örgüt mensubu kamu personeli de düzenli olarak himmet vermektedir. Bekâr
olan memurlar maaşlarının %20'sini, evliler ise %10'unu himmet olarak örgüte
bağışlamakta; bunun yanında örgütün gazete, dergi gibi süreli yayınlarında da birden
fazla sayıda abone olmaktadır.

Baskı ve Ayrıcalık Oluşturma;

PDY kamu kurumlanndaki kadrolaşmasını tamamladıktan sonra elinde


bulundurduğu yaptırım gücünü nakde çevirmeye başlamış, örgüte himmet vermeyi
reddeden iş adamlan olağan dışı denetimler, zorlama yorumlarla gerçeğe aykırı olarak
hazırlanan raporlar, adli ve idari soruşturmalar ile cezalandırılmıştır.
Örgütün adliye ve emniyet içerisinde yer alan mensuplan hakkında soruşturma

93
Soruşturma no: 2016/83834

bulunan iş adamlarından himmet talep etmiş, karşılığında ise soruşturmaların kapatılması


vaat edilmiştir. Gayrimeşru işlerden gelir elde eden kişiler, 'himmet' adı altında adeta
haraca bağlanmıştır.
PDY'nin yolsuzluk ve hukuksuzluk ağına dönüşen himmet uygulamasının üzeri
yine kamuda görev yapan bağlıları eli ile örtülmüş, elde edilen kazanç dokunanın yandığı
bir tabu haline gelmiştir.
Himmet uygulaması öyle yaygın hale gelmiştir ki; birçok iş adamı ticaretini
sağlıklı şekilde sürdürebilmek için PDY'ye para vermesi gerektiğine inanır hale gelmiştir.
Himmet konusunda eli açık olan işadamlan örgüt tarafindan kamu ihaleleri ve
başkaca imtiyazlarla mükâfatlandırılmıştır.
Bunların yanı sıra mütevelli heyeti mensupları, iş adamlarının kurduğu sivil
toplum kuruluşlarına sohbet ahilerinin talimatlan doğrultusunda üye yapılmıştır. Örgüt
böylelikle iş hayatında topyekûn söz sahibi olmayı amaçlamıştır.
Devletler, kimi kendi yükümlülüklerinde olan hizmetlerin gönüllü kişi ya da
kurumlarca yerine getirilmesine müsaade etmekle birlikte, suistimallerin önüne geçmek
için yasal düzenleme yapmaktan da geri durmamaktadır.
Ülkemizde de yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşlarla (gerçek kişiler,
dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler) bunların hangi amaçla
yardım toplayabilecekleri ve yardımın toplanmasına, kullanılmasına ve denetlenmesine
ilişkin usul ve esaslar 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ile düzenlenmiştir. 2860 sayılı
kanun kapsamına girmeyen konular hakkında da başkaca düzenlemeler yapılmıştır.
2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu'nda tanımlanmamakla birlikte kanuna atıfla
bulunarak yardım toplamaya;
"Kamu yararına uygun olarak, am açlarını gerçekleştirm ek, m uhtaç
kişilere yardım sağlam ak ve kam u hizm etlerinden b ir veya birkaçını
g erçekleştirm ek veya destek olm ak üzere g e rçe k kişiler, dernekler, kurumlar,
vakıflar, sp or kulüpleri, gazete ve dergilerin; makbuzla, belirli yerlere kutu
koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu
düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, sp or gösterileri, g ezi ve
e ğlen celer düzenlem ek veya bilgileri otom atik ya da elektronik olarak işlem e
tabi tutmuş sistem ler kullanm ak suretiyle yapılan faaliyetler" şeklinde
tanımlamak mümkündür.
Kanunun 3. maddesinde, yardım toplayabilecek olanlar; gerçek kişiler,
demekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler olarak sayılmıştır. Söz
konusu madde ile özellikle yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşların yardım toplama
faaliyetlerini gerçekleştirirken kamu yararına uygun hareket etmesi gerektiği
vurgulanmış, bu kişi ve kuruluşların hangi amaçla yardım toplayabileceği ise amaçlarını
gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya
birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak şeklinde sınırlandırılmıştır.
Kanunun 4. maddesinde, yardımın isteğe bağlı olduğu ve kişi ve kuruluşların
yardımda bulunmaya zorlanamayacağı belirtilmiştir. Gönüllülük esasına dayanan ve bir
hukuki işlem olan yardım konusunda, yardımda bulunacak kişi ve kurumların iradesi ile
beyanı arasında uyuşmazlık olmaması, irade sakatlıklarının bulunmaması gerekmektedir.
Yardım toplama şekillerini düzenleyen Kanunun 5. maddesi;
"Bıı Kanıma göre; makbuzla, belirli yerlere kııtıı koyarak, bankalarda hesap

94
Soruşturma no: 2016/83834

açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve


sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik
y a da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım
toplanabilir.
Yardım toplama işinde kullanılan makbuz ve biletlerde, yardımın hangi amaç
için toplandığının belirtilmesi zorunludur.
Gerçek kişiler tarafından girişilecek yardım toplama faaliyetlerinde, bıı iş için
hazırlanacak özel makbuz veya biletler kullanılır " hükmünü amirdir.
Kanunun 6. maddesinde yetkili makamdan izin alınmadan kişiler ve kuruluşların
yardım toplayamayacağı ve aksi takdirde kovuşturmaya tabi olacağı belirtilmiştir.
Söz konusu yetkili makamlar, izleyen maddede "Yardım toplama faaliyeti bir ilin
birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin
kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fa zla ili kapsıyorsa yardım
toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tiizel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin
valisinden izin alınır (...)" şeklinde düzenlenmiştir.
Yardım toplamanın süresi konusunda izin veren makama takdir yetkisi
verilmiştir. Ancak bu sürenin bir yılı geçemeyeceği ve haklı sebeplerin bulunması halinde
bir yılı geçmemek üzere uzatılabileceği Kanunun 10'uncu maddesinde belirlenmiştir.
Bir dilekçeyle isteklerini izin vermeye yetkili makama bildiren yardım
toplayacak kişi ve kuruluşlar, Kanunun 11 'inci maddesine göresorumlu kurul oluşturmak
zorundadır. Maddede "Gerçek kişiler, yardım toplama faaliyeti için en az iiç kişiden
ibaret sorumlu kurul oluşturmak zorundadırlar Tiizel kişilerin sorumlu kurulu, yönetim
organlarıdır " denilmektedir.
Kanunun 14. maddesinde, "Yardım toplama faaliyetine girişenler bıı faaliyetin
düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden, süresi içinde sonuçlandırılmasından,
toplanan para ve eşyanın korunmasından ve amaca uygun şekilde kullanılmasından
sorumludur." denilmektedir.
Meri mevzuatımızda gerçek ve tüzel kişilerin belirli amaçlara yönelik olarak
yardım toplaması, bağış yapması ya da kabul etmesi konusunda, bir kısım şartların yerine
getirilmesi koşulu ile herhangi bir kısıtlama bulunmamasına rağmen; Paralel Devlet
Yapılanması kuruluşundan bu yana mali yapılanmasının temelini teşkil eden himmet
gelirlerini hukuk sisteminin dışında tutmak için olağanüstü gayret sarf etmektedir.
Öyle ki himmet konusunda gizliliğe riayet etmeyenler örgüt taralından
cezalandırıl maktad ır.
Himmet gelirlerinin toplanması ve her geçen gün artırılması için ülkemizin en
ücra köşelerine kadar 'mütevelli heyetleri' adı verilen bir teşekkül oluşturan PDY; bu
gelirlerin yekûnu ya da nereye harcandığı konusunda günümüze değin bağlılarına ve
kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapamamıştır.
Örgüt, himmet uygulaması ile insanların dini duygularını suistimal ederek elde
ettiği kazancın yanı sıra; SODES (Sosyal Destek Programı) ve TKDK (Tarımsal Krediyi
Destekleme Kurumu) yolsuzlukları başta olmak üzere kamu kaynaklarının kendi kasasına
aktarılması için de, yurt genelinde pervasızca eylemlere girişmiştir.
Yukarıda dile getirilen bilgiler ışığında himmet toplama faaliyetinin Paralel
Devlet Yapılanması mensubu fertlerin bireysel uygulamalarından kaynaklanmadığı, usul
ve esaslarının bizzat Fetullah GÜLEN taralından belirlenmiş olduğu ve örgüt hiyerarşisi

95
Soruşturma no: 2016/83834

içerisinde verilen talimatlar doğrultusunda gerçekleştirildiği değerlendirilmektedir.

e) F etö / P D Y S ila h lı Terör Örgütünün M ali Yapıya Sızma am acı:

Paralel Devlet Yapılanması, sayılan yüzleri aşan söz konusu kurum / kuruluşlan
aracılığıyla mali açıdan da ülke içerisinde “Devlete Paralel” olarak örgütlenmiştir.
Örgütün mali yapıya sızma almacının;
►Kamu destek ve teşviklerini grup şirketlerine yönlendirme,

►Mali Denetim faaliyetlerinden haberdar olma ve denetimleri yönlendirme,


Kamu ihalelerini örgütle bağlantılı şirketlere verme,

►Bilişim altyapısı ve kurum arşivini örgütle bağlantılı şirketlerin menfaatine


kullanma olarak özetlenmesi mümkündür.

f) Ö rgüt Adına E lde E d ilen G e lir le r in S istem e Sokulm ası:

Örgütün, kurumsal gelirleri konusunda herhangi bir sıkıntı bulunmamakta olup,


“Ş irket” ya da “Anonim Şirket” olarak kurulan söz konusu kuruluşlar, elde ettikleri
kazançlan ticaret veya bankacılık üzerinden sisteme sokmaktadır. Vakıflar adı altında
faaliyet gösteren kurum/kuruluşlar için ise vakıflar için tanınan vergi muafiyetlerinden
yararlanılmakta, bir kısım para “bağış” adı altında söz konusu vakıflara verilmektedir.
Örgütün, sisteme sokulması yönünde sıkıntı çektiği gelir grubu, “H im m et” adı
altında toplanan paralardır. Şahıslardan alınan paraların doğrudan il / ilçe sorumlusunda
(Finans İmanımda) toplanması, hem saklanması hem de nereden bulunduğunun
sorulması durumunda sıkıntı yaratabilecek hususlardır.
Örgüt bu sorunu, topladığı parayı, kendisine bağlılığı konusunda şüphe
duymadığı ve güvendiği mutemet tayin ettiği iş adamları üzerinden aşmakta, toplanan
paralar, belirlenen iş adamlarına verilerek yakalandığında kendi parası adı altında
legalleştirilmesini sağlamaktır.
Bu sayede zaten maddi durumu yerinde olan iş adamı gerektiğinde o parayı
kendi parasıymış gibi bankaya yatırabilmekte, hem de örgütün o parayla ilgisi olduğuna
dair resmiyete dökülebilecek bir sorun ortadan kaldırılmaktadır.
Ancak iş adamının mal varlığı, ürettiği katma değer miktarı ve diğer ticari (nakit
mevcudiyeti başta olmak iizere) işlemleri incelendiğinde, doğrudan örgütün üzerine
gidilemese de, söz konusu iş adamını kaynağını açıklayamadığı mal varlığı yüzünden zor
durumda kalabileceği aşikârdır.
İş adamlarından toplanan paraların bir kısmı bulunan yerleşim yerindeki örgüt
kurumlannın ihtiyaçlan için harcanmakta, fazla para ise İstanbul'daki merkeze
yönlendirilmektedir. Mali yönden sıkıntı yaşayan bölgeler kardeş şehir ya da kardeş ülke
olarak kabul edilerek destek sağlanmaktadır.
Örgütün şahıslardan topladığı parayı sorunsuz bir şekilde sisteme sokma
yöntemlerinden biri de kamuya yararlı demek statüsünde bulunan "Kimse Yok Mu
Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği" gibi demeklerdir.

96
Soruşturma no: 2016/83834

1 8 ) FETU LLA H Ç I TERÖR Ö RGÜTÜNÜN ( F E T Ö /P D Y )


StLAHLT G Ü C Ü :

FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün yapı olarak örgüte hâkim olan ideolojinin
sisteme hâkim kılınmasını amaçlayan terör örgütlerine benzediği görülmektedir. Sol terör
örgütlerinde silahlı terör eylemleriyle mevcut düzeni yıkıp, yerine yeni bir düzen kurma
hedefi, FETÖ’de silah olarak farklı araçların kullanılması ve kurulması hedeflenen yeni
düzene adım adım devlet ünitelerinin fethedilmesi - kadrolaşma suretiyle - şeklindeki
değişik versiyonda karşımıza çıkmaktadır. Görüldüğü üzere varılmak istenen menzil aynı
olmakla birlikte, gidilen yol farklılık göstermektedir.
Suç örgütü bir yandan örgüt ideolojisiyle devşirdiği insanlarla yapılanmasını
sürekli büyüterek ''üniteleri” birer birer fethetmekte, bir yandan da belirlediği politikalan
devlete dayatarak toplumu istediği kıvamda şekillendirmek istemektedir.
İlk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflerine ulaşmanın yıpratıcı olacağını
fark etmiş, mevcut sistemi savaşarak yıkmak yerine, devletin tüm kurumlanın ele
geçirerek sistemi değiştirmeyi hedeflemiştir.
Klasik terör örgütleri korkutma, sindirme, caydırma ve yıldırma yoluyla
toplumun istenilen doğrultuda dönüşümünü sağlamayı ve bu yolla toplumun devlete
baskı yaparak örgütsel hedeflerine ulaşmayı amaçlarken, FETÖ / PDY benzer amaçlara
kendisinden olmayan herkesi örgütün medya yapılanması vasıtasıyla algı operasyonlarına
tabi tutmak, itibarsızlaştırmak, şantaj yapmak, usulsüz soruşturma ve kovuşturmalara
maruz bırakmak ve benzeri yöntemlerle tasfiye etmek suretiyle ulaşmak istediği
anlaşılmaktadır.
FETÖ / PDYnin Türk Silahlı Kuvvetlerine, Emniyet Teşkilatına, Milli İstihbarat
Teşkilatına ve Özel Güvenlik Şirketlerine sızan militanları, şeklen "kamu görevlisi" gibi
gözükse de, bu kişilerin örgüt aidiyetleri diğer tüm aidiyetlerinden önce gelmektedir.
FETÖ / PDY’nin Devletin tasarrufimda bulunması gereken kamu gücünü, kendi
örgütsel çıkarları lehine kullanmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Topluma hizmet etmek için var olan TSK ve Emniyet Teşkilatında yapılanan
örgüt mensupları;
•Şahısların ne iş yaptığını ve kazancını tespit ederek, himmet toplantılarında
kullanabileceklerini gelir düzeylerine göre kategorize etme ve asgari finansman
sağlamada,
•İşadamlarının açıklarını tespit ederek şantajla örgüte finansman sağlamada,
•Kendilerinden olan ve olmayanların tutum ve davranışlarını takip etmekte,
•Bireylerin dini, siyasi, ekonomik, etnik köken vb. durumlarını kayıt altına
almakta,
•Kişisel zaafları dâhil şahıslar hakkında biyografik bilgi formları tutmakta,
•Örgüt güvenliğine yönelik önleyici iş ve işlemlerde,
•Örgütün ele geçireceği hedeflere yönelik keşif faaliyetlerinde ve taarruza
geçileceğinde silah olarak faydalanılabilecek tüm argümanların toplanmasında,
•İstihbarat, KOM ve Terör gibi örgütün yapılandığı operasyonel birimlerle
işbirliği içinde örgütün organizasyonuyla usulsüz soruşturmaların icra
edilmesinde,

97
Soruşturma no: 2016/83834

•Devleti, siyaseti ve toplumu dizayn etmede aktif olarak kullanılmıştır.

Küçük yaşlardan itibaren çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra güçlü örgütsel


bağlarla bağlandığı FETÖ / PDY’nin bir neferi olarak TSK ve Emniyet Teşkilatında
meslek hayatlarına başlayan örgüt mensupları, sahip olduklan silah ve zor kullanma
yetkilerini FETÖ/PDY’deki hiyerarşik üstünden gelen emir doğrultusunda seferber
etmeye hazır olacak şekilde bir ideolojik eğitimden geçirilmektedir.
Bu durumu, yazan M. Abdülfettah ŞAHİN (Fetullah GÜLEN) olan “ÖLÇÜ VE
YOLDAKİ IŞIKLAR’’ isimli kitabın 57. ve 58. sayfalarındaki "Hizmet İnsanı” başlıklı
bölümde yer alan;
“....Cem aate bağlı kişinin azimli / kararlı ve hizmete k arşı itaa tk âr her
şeyin sorumluluğunu alm ası g ereken, darbe yediğinde azmi bozulmayan,
y ü k se k rütbelere geldiğinde kendi rütbesi değil de hizmetin rütbesini ön
planda tu tan , hizmet içerisind e yap a cağ ı görevlerin zor olabileceğine inanan
ve bütün varlığını / canını / sevdiklerini hizmet için feda etm eye hazır olm ası...”
Şeklindeki açıklama teyit eder niteliktedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarının etkin birimlerinde ve TSK'de yapılanan
FETÖ / PDY, Emniyet ve TSK birimlerinin doğasında var olan cebir ve şiddet kullanma
yetkisinin verdiği baskı ve korkutuculuğu kullanmaktadır.
Nitekim 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen kalkışma esnasında TSK
içerisinde yapılanan, görünürde TSK mensubu olan ve ancak örgüt liderinin emir ve
talimatlan ile hareket eden örgüt mensuplan silah kullanmışlar, birçok sivil vatandaşı ve
kamu görevlisini şehit etmişlerdir.
Nihai amaçlarına ulaşmak için TSK, Emniyet Teşkilat, Milli İstihbarat Teşkilatı
ve Özel Güvenlik Şirketleri bünyesine sızdırılan bir kısım örgüt mensuplarının silah ve
silah kullanma yetkisine sahip olmaları, örgütlü yapının gerektiğinde maddi ve manevi
cebrin yanı sıra silah da kullanmış olması hususlan dikkate alındığında, FETÖ / PDY suç
örgütünün silahlı bir gücünün bulunduğunu kabul etmekte zorunluluk bulunmaktadır.

19) FETU LLA H Ç I TERÖR Ö RGÜTÜNÜN (FETÖ / PDY)


EM NİYET VE YARGI T EŞK İLA TLA RIN D A K İ Y APILANM ASI:

Örgütün kurulduğu ilk günden bu yana, 'devlet içinde örgütlenme' zihniyetine


sahip olması, özellikle TSK, Emniyet, Yargı, MİT, Mülkiye ve bürokrasideki
örgütlenmesi ile yasadışı faaliyetleri, muhtelif tarihlerde resmi kurumlar ve istihbarat
birimlerince hazırlanan çeşitli raporlarla devlet arşivlerine girmiştir.
FETÖ / PDYNİN 1970’lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projesinin ilk
halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta Emniyet, Yargı, TSK ve Mülkiye
olmak üzere, devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise 'işadamı' olmaya
aday gösterilmiştir. Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip, bir yandan da diğer
alanlarda etkinliğini artırmıştır.
Örgüt kuluçka döneminde meydan okuma ya da asıl niyetlerini belli edecek
tutum ve davranışlardan gizlilik / takiye yöntemleriyle kaçınarak emniyet ve yargı
teşkilatlarının sinir sistemini oluşturan birimlerine sızma ve yerleşme faaliyetleri
yürütmüş, elde ettiği kamu gücünü asıl mecrasından saptırarak hedeflerine ulaşmada

98
Soruşturma no: 2016/83834

etkili bir silah olarak kullanmıştır.


Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı erki içerisinde, hiyerarşik şekilde
örgütlenen ve alternatif olarak faaliyet gösteren, kendinden olmayan herkesi, özellikle de
örgütün kişisel çıkar ve menfaatlerine hizmet etmeyen kişileri düşman addeden, örgüte
boyun eğmeyen veya farklı düşünen kişileri hedef haline getirerek yargı kararlan ile
emniyet operasyonlarına konu eden, istihbarat toplayan, operasyon kararlan alan,
emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin
verdiği kararlan icra eden, basın ve yayın üzerinden linç girişimi gerçekleştiren, topluma
yönelik algıyı yöneten, örgütte yer alanlan kahramanlaştıran, unutturma sürecini
tekrarlayan, suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle
mağdur eden, çözümü mümkün olmayan abartılı, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve
delilsiz davalar açan, hukuki temelden yoksun bu davalarla da Türkiye’nin mafya ve
terörle mücadele ettiği algısı yaratan örgüt mensuplarının yargı içerisinde cemaat cuntası
şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdukları görülmüştür.
Anılan örgütün nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye,
emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlanın ele geçirmek için
kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personellerin sistem dışına
çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdiği, bu kapsamda
örgütün yargı ayağındaki uzantısı taralından Hüseyin KURTOGLU, Askeri Casusluk,
Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği,
Mahkemelerin birer örgüt sorumlusunun bulunduğu, sorumlu kişinin örgütü
ilgilendiren davaları takip ederek ve bu davalarla ilgili olmak üzere örgüt üyesi
hâkimlerle görüşerek kararların istenilen yönde çıkması yönünde telkinlerde bulunduğu,
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı üzerinden gerçekleştirdiği usulsüz
yargılama işlemleri ile yaptığı haksızlıklara "yargının karan" veya "takdiri” denilerek
karşı çıkılmasının engellendiği, operasyonlar karşısında "bağımsız yargı, inceleyip karar
versin" denilerek haksızlığa meşrulukkılıfi sağlandığı, yıllarca süren yargılamalar
sonucunda gerçeğin ortaya çıkması halinde bile kimsenin yargı eliyle işlenen haksızlığın
peşine düşmediği, silahlı terör örgütünün, yargının ne kadar büyük bir güç olduğunu,
yargıyı etkili ve operasyonel şekilde kullanmak suretiyle yapılamayacak hiçbir şey
olmadığını ve her şeyin sınırsızca yapılabileceğini gördüğü, özel yetkili mahkemelerin,
örgütün elinde tüm toplumu dizayn edecek bir silaha dönüştüğü,
Yargının devlet ve toplum hayatında kesin belirleyici ve son karar verici
olmasının örgütün işini kolaylaştırdığı, örgütün, yargıyı her açıdan etkin bir silah olarak
kullandığı, sadece rakiplerini bertaraf etmek için değil, siyaseti tanzim etmek, siyasi
partilerin yönetimlerini değiştirmek, toplumdaki etkinliğini artırmak, toplumu kontrol
etmek, herkesle ilgili bilgi toplamak, ticari faaliyet alanlarını ve kamu kurumlanın ele
geçirmek, hatta hükümeti yıkmak ve kendi felsefesine uygun bir siyasi yapı oluşturmak
için de bir araç olarak kullandığı, yargının, soruşturma unsurlanyla, alt yapısıyla vc
polisle desteklendiğinde örgütün kullanabileceği muazzam bir silaha dönüştüğü, yüksek
yargıdaki değişimle örgütün elindeki bu silahın etki alanının zirve yaptığı, yargıyı
tekelinde ve yedinde tutan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, kendisine engel olacağını
düşündüğü hâkim - savcı, asker, emniyet personeli, mülki amirler ve diğer kamu
personelleri hakkında uydurma tahkikatlar, tutuklamalar yaparak saf dışı bıraktığı, bu
yolla aynı zamanda diğer kişilere de gözdağı verdiği, silahlı kuvvetler mensuplan ile

99
Soruşturma no: 2016/83834

ilgili uydurma soruşturmalar, toplu tutuklama ve davalarla TSK’ran etkisiz hale


getirildiği, b öylece kendi örgüt mensuplarının terfi etmesinin yolunun açıldığı
anlaşılmıştır.
Emniyet Genel Müdürlüğü; adli, istihbari ve kolluk görevlerini ifa eden ve aynı
zamanda güç kullanma yetkisine sahip olan bir devlet kurumu olarak örgütün temel
hedeflerine ulaşmada kullandığı / kullanabileceği en önemli enstrümanlardan bir
tanesidir.
Gücün, stratejik bilginin ve paranın olduğu her yerde örgütlendiği görülen
FETÖ/PDY’nin bu nedenle, elindeki imkânları ve insan kaynağını Polis Koleji, Polis
Akademisi ve Polis Okullan gibi eğitim birimleri, Personel Daire Başkanlığı, Eğitim
Daire Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği, Terör, KOM, İstihbarat, önemli kişilerle ilgili veri
toplama amacıyla koruma hizmetlerini yürüten birimler, veri toplama / inceleme ve dijital
altyapı sistemleri kurmakla görevli Kriminal, Siber Ve Bilgi İşlem birimleri ile paranın
yönetildiği / kullanıldığı birimlerin merkez ve taşra teşkilatlarına yönlendirmeye
çalışmıştır. Emniyet Teşkilatı'ndaki kadrolaşmasını belirli bir düzeye ulaştırdıktan sonra,
buradaki gücünü operasyonlarının ana aracı olarak kullanmaya başlamıştır.
Örgütün, Emniyet Teşkilatı’ndaki kadrolaşmasının eğitim birimlerinden sonra en
çok stratejik ve operasyonel nitelikteki İstihbarat, Bilgi İşlem, KOM, Terör, Siber,
Kriminal ve Personel Daire Başkanlıklarının merkez ve taşra birimlerinde yoğunlaştığı
belirlenmiştir.
Paralel bir örgütlenme ile gizlice devletin tüm kılcal damarlarına sızan örgütün
öncelikli amaçlarının başında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün stratejik /operasyonel
birimlerinde kadrolaşmak olduğu 17-25 Aralık süreciyle birlikte iyice netlik kazanmıştır.
F. GÜLEN'e ait www. lıerkııl. org isindi internet sitesindeki www. lıerkııl.
org / bamteli / kirli - tezgah linkinde yer alan 13 Haziran 2009 tarihli video (Kirli
Tezgah haslığı alımdaki video) izlendiğinde F. GÜLEN'in videonun 37.03. dakikasında;
" Gelip bir kısım insanlar diyorlarki bizi duygu ve düşüncemiz itibariyle az milli
bulunca rahatsızlık duyuyorlar, iflah etmiyorlar E sizde kendinizi hissettirmeyin
demişiniz. Bıı sağından solundan kesilince sanki böyle sinsice bazı yerlere sızın falan
sızın değil ben açıktan açığa cami kürsüsünden söylüyorum. Şunları söylemiş insanım
ben. Bıı ülkenin insanı neden sadece kuran kursuna yöneliyor İmam hatip çıktığı zaman,
neden sadece imcim hatip ?
Bıı ülkede değişik mektepler yo k mu? İlahiyat açıldığı zaman niye sadece
ilahiyata inşa r fik r ediyorsunuz. ?
Neden TIP okumuyorsunuz. Neden FİZİK okumuyorsunuz. Neden KİMYA
okumuyorsunuz. Neden çocuklarınızı buraya yönlendirmiyorsunuz?
Çocuklarınızı neden mülkiyeye ye yönlendirmiyorsunuz?
Çocuklarınızı neden Adliye 'ye yönlendirmiyorsunuz?
Çocuklarınızı neden ASKERİYE 'ye yönlendirmiyorsunuz?
Çocuklarınızı neden EMNİYETE yönlendirmiyorsunuz?
Bu ülke bizim ülkemiz. Ben o ülkenin insanıyım. Bu günkü insanlar şurada
bulunan insanlar şurada burada caka yapan insanlar belki o sıkıntıları görmemişlerdir "
şeklinde,
Videonun 38. Dakika 31. saniyesinde;
"Bu açıdan çok rahatlıkla söyledim ben bunu bir insan kendi ülkesinde o

100
Soruşturma no: 2016/83834

ülkesine ait değişik birimlere sızmaz ki sızma yabancılara aittir Yani gâvur olur bir insan
bilmem ne olur demeyeceğim ben onlara kimseyi de karalamayacağım ben. Falanist olur
finalist olur Fulanist olur Onlar bıı milletten olmadığından dolayı bıı milletin kaderine
hâkim olmak için sızarlar Bir ülkenin kendi evladı kendi miiesseselerine sızmaz. Girme
onun hakkıdır Oraya ve bıı giinde bunları bir kere daha tekrar ediyorum. Hayati Bütiin
Birimlere Çocuklarınızı Yönlendirin girsin. Her Yerde Olun. Kuran Kursunda da Olun.
İmam Hatipte de Olun. İlahiyatta da Olun. MÜLKİYEDE de Olun. ADLİYEDE de Olun.
EMNİYETTE de Olun. ASKERİYEDE de Olun. ” şeklinde konuşma yaptığı görülmektedir.
Bu konuşmalar, FETÖ / PDY'nin Mülkiye, Adliye ve Emniyet teşkilatlarındaki
yapılanmaya çok önem verdiğini göstermesi bakımından önemlidir.

20 ) FETÖ / PDY SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EMNİYET VE YARGI


YAPILANMASINI KULLANARAK GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BAZI YASA DIŞI
FAALİYETLER:

FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik birçok


yasadışı eylemi kamu kurumlarında ve idarelerde kadrolaştırdığı mensuplan aracılığı ile
ve “kamu görevini ifa görünümü ” altında gizleyerek gerçekleştirmiştir.
Emniyet Ve Yargı Teşkilatına sızdırılan FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü
üyeleri, usulsüz izleme ve dinleme yapmak, usulsüz dinlemeler yaparak siyasi ve askeri
casusluk, gizli toplantıyı dinleyerek casusluk, Milli İstihbarat Teşkilatı insani yardım
tırlarını aramak suretiyle casusluk yapmak, kişisel verileri hukuka aykın olarak ele
geçirmek ve yaymak, fişleme yapmak, örgüte arşiv oluşturmak, şantaj için görüntü ve ses
kaydı yayınlamak, tehdit, baskı, yıldırma, zorlama, karalama, sahte / hukuka aykın
delillerle soruşturma ve davalar açmak gibi birçok yasa dışı faaliyete imza atmıştır.
Türkiye Devletini ve başbakanı teröre destek veriyor göstermek için gizli
toplantıyı casusluk amaçlı dinleyip servis etmek, kriptolu telefonların kriptolarını çözerek
hukuka aykın şekilde elde ettiği dinleme kayıtlarına montaj yapmak suretiyle başbakanın
aleyhine hükümeti yıkmak üzere servis edip kullanmak, silah bulma ümidiyle IHH
Vaktinin Kilis'teki bürosunda arama yapmak, başbakanın evine ve kullandığı ikametgâha
böcek koyup dinlemek gibi faaliyetler, örgütün 2014 yılında gerçekleştirdiği hukuka
aykın faaliyetlerden bazılarıdır.
Örgütün kolluk kuvvetleri ve yargı içerisindeki kadrolan aracılığıyla kurgulanan,
sahte ihbar mektuplan ve usulsüz dinlemelerle gerçeğe aykın deliller üzerine inşa edilen
soruşturmalar ve davalar açılmış ve mahkûmiyet kararlan verilmiştir. Toplumda yargı
başta olmak üzere kamu kurumlarına duyulan güven yok edilerek, örgüt kendinden
olmayanlara karşı yürüttüğü baskı korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit faaliyetleri
kolluk kuvvetleri, yargı ve kamu kurumlarındaki FETÖ mensuplan yardımı ile
gerçekleştirilmiştir. TSK ve devlet bürokrasisi itibarsızlaştırılmış, devlet ve kamu
kurumlan zafiyet içerisinde gösterilmiştir.
FETÖ’nün emniyet kadroları, ülkede önemli gördükleri herkesi bir örgütle
ilişkilendirip usulsüz şekilde istihban olarak dinleyip izlemiştir. Bu yolla elde edilen
bilgileri örgüte çalışan basın mensuplarına vermiştir. Böylece hukuka aykın yöntemlerle
elde edilmiş bilgiler, basın üzerinden kullanılır hale getirilmiştir. Bu arada örgüt hem
kendi güvenliğini sağlamış hem de bir elemanını önemli bir basın mensubu haline

101
Soruşturma no: 2016/83834

getirmiştir. Hukuka aykırı elde edilen bilgiler bu yöntemle hukuki hale dönüştürülmüştür.
Fetullahçı Terör Örgütlenmesi, 2006-2014 yılları arasında emniyet birimleri ve
yargıyı aynı anda kullanarak siyasiler, bürokratlar, kamu personeli, Sivil Topum
Kuruluşlan ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik büyük operasyonlar gerçekleştirmiş,
kamuoyunu etkileyen ülkede gündem oluşturan siyasi sosyal ve ekonomik düzeni
etkileyen soruşturma ve davalar yürütmüştür.
Bu soruşturmaların bir kısmı örgütün beklediği hedefler elde edildiği için battal
hale gelirken önemli bir kısmı davaya dönüşmüştür. Ancak asrın davası, asnn yolsuzluğu,
bağırsak temizliği gibi klişe etiketlerle sunulan ve algı ile perdelenen hakikatler ortaya
çıkmış, sahte deliller üzerine kurulu bu davalarda beraat kararlanyla sonuçlanmıştır.
Bazı davalarda ise isnat edilen suça göre oldukça basit suçların işlendiği tespit
edilmiştir.
Van'da açılan Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Şemdinli Davalan, İzmir Askeri
Casusluk davası, İstanbul Askeri Casusluk, Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz, Albay
Hüseyin Kurtoğlu, Oda TV davalan, kamuoyunda 7 Şubat MİT kirizi (MIT Müsteşarının
ifadeye çağrılması) olarak bilinen soruşturma, 1 7 - 2 5 Aralık sözde yolsuzluk ve rüşvet
operasyonları, Selam Tevhit ve Tahşiye soruşturmalan, örgütün seri olarak başlattığı
usulsüz soruşturma ve davalara örnektir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün bu yasadışı eylemleri gerçekleştirmede
bazı yöntemler kullandığı gözlenmiştir.
Bu yöntemlerden birkaçı aşağıda açıklanmıştır.
Baskı Oluşturma:
Örgüt, son yıllarda adeta bir 'korku imparatorluğu' oluşturmayı başarmıştır. Bu
sürecin birinci aşamasında, yayınlanan ya da yayınlanacak olan ses kayıtlan kamuoyunda
gündem oluşturan yazarlar taralından geniş kitlelere 'iddia' şeklinde ana hatlanyla
duyurulmakta, ikinci aşamada şahıslar taralından ortaya atılan bu iddialar, özellikle belirli
basın yayın kuruluşlan aracılığı ile haberleştirilerek, ülke genelinde 'tartışılır' hale
getirilmektedir. Üçüncü aşamada ise, konuya ilişkin bilinçaltı algısı oluşturulan kitlelere
yönelik 'mevcut hiikumet aleyhim tepkiselliğin arttırılması', 'kitlelerin harekete
geçirilmesi', 'devlet kuramlarının ve bürokrasinin yıpratılması' gayeleri ile sosyal medya
ve basın yayın organları üzerinden algı operasyonları yapılmaktadır.
17-25 Aralık sürecinde de bu yöntemlerle hükümeti devirmeye yönelik, “iist
akılla” profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlenmiştir.
FETÖ/PDY’nin, kendisinden olmayanlara karşı kullandığı çok sayıda illegal
yöntem olup; bunlar şahsın işinden, ailevi yaşantısına, kişisel zaaflarından, toplumsal
konumuna göre şekillenmekte ve çeşitlilik göstermektedir.
Serbest meslekle uğraşan bir şahsı, piyasadaki serbest rekabet şartlarına aykın
olarak ekonomik anlamda zarara uğratmaya çalışan ya da kamudaki mensuplan aracılıyla
çeşitli gerekçelerle denetlemeler yaptıran örgütün baskısını asıl hissettirdiği alan kamu
kurum ve kuruluşları çalışanlarıdır.
Kamuda uygulanan genel illegal yöntemleri; kendilerinden olmayan çalışana
mobbing uygulanması, terfi ettirilmemesi, stratejik görevlere getirtilmemesi, meslekten
ihraca varan disiplin cezalan verilmesi, istem dışı tayin edilmesi, hak edildiği halde
ödüllendirilmemesi, yurt dışında eğitim imkânlarından faydalandırılmaması, vb. olarak
sıralamak mümkündür.

102
Soruşturma no: 2016/83834

Ancak örgüt kullanmış olduğu bazı yası dışı yöntemler vardır ki bunlar söz
konusu şahsı hem madden hem de manen bitirmeye, yok etmeye yönelik eylemlerdir. Bu
yöntemlerle şahıs, aile, sosyal ve iş hayatında yıpratılarak itibarsızlaştınlmakta, kişi bu
iftiraların/saldınlann kimden geldiğini bilse de direnememekte, belli bir süre sonra istifa
etmekte ya da örgütün istemiş olduğu davranışları sergilemek zorunda kalmaktadır. Bu
suçların bir kısmı örgütün legal uzantıları ile koordineli olarak yürütülen planlı
çalışmalardır.

Söz konusu yöntemlerden bazılarını;


Kamu çalışanını, çalıştığı kurum ve kamuoyu nazarında itibarsızlaştırmaya ve
suçlu göstermeye yönelik iftira niteliğindeki iddialar içeren, kim tarafindan
gönderildiği tespit edilemeyecek şekilde şahsın özel hayatına ya da meslek
hayatına dair isimsiz ve imzasız ihbar mektuplan ya da elektronik e - postalar
göndermek, bunlara dayanarak kamu kurum/kuruluşlanndaki uzantıları
aracılığıyla şahıslar hakkında hukuk ve ceza davalan açtırmak, hapse
göndermek, şahsı aile, sosyal ve iş hayatında itibarsızlaştırmak, tayin ve terfisini
engellemek, aile düzenini bozmak,
S Profesyonel olarak asıl yayın yapanın kim olduğunun tespit edilmesini
engelleyecek şekilde yurt dışındaki çeşitli sunucular aracılıyla hizmete sokulmuş
internet sitelerinden çeşitli kamu kurum/kuruluşlan ya da yöneticileri/çalışanlan
aleyhine çeşitli iddialarda bulunmak, doğrudan özel hayata müdahale eden ve
doğruluğu bilinmeyen şahsı kamuoyu nazarında yargısız infaz eden görüntü ve
sesler yayınlamak, legal uzantıları vasıtasıyla internetteki bu tür yayınlan söz
konusu siteyi kaynak göstererek yayımlamak ve daha geniş kitlelere duyurmak,
Güvenlik birimleri ya da stratejik kurumlardaki uzantılan vasıtasıyla illegal
yöntemlerle temin edilen ve üzerinde oynanmış çeşitli dijital verileri kamuoyuna
sunmak,
S Hakkında ceza ya da hukuk davası açılarak meslekten menedileceği, ellerinde
özel hayatına dair açıklanmasını istemediği dijital veriler olduğu şeklinde
tehditler ve şantajla, şahsı örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mahkûm
etmek ya da istenen işi yapmaya zorlamak şeklinde sıralamak mümkündür.

• Siyasi B a sk ı:

Örgütün siyasetle ilişkisi 'faydacı' ve hatta 'firsatçı' temelde olup, öncelikle


siyaset ve kurumlan üzerinde etkili olarak kadrolaşmanın önünü açmayı, elemanlarını
etkili konumlara taşımayı, onların korunup kollanmasını sağlamayı hedeflemektedir.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus da, örgütün
taşeronluğunu yaptığı politikalan devlete hâkim kılmak istemesidir. Başta uyuşturucu,
terör ve Kürt Sorunu olmak üzere, iç güvenlik, dış politika, uluslararası güvenlik,
bölgesel ve küresel ilişkiler, uluslararası kuruluşlar, ekonomi, eğitim vb. konularda kendi
alternatif politikalarını üretip, bunların devlet ya da hükümet politikası haline gelmesini
sağlamaya çalışmaktadır.
Siyasi ve sosyal konularda kendi düşünce ekseni etrafinda bir kamuoyu
oluşturmak, tüm toplumu hedef alıp kendi anlayışmca terbiye etmek, karar alıcı ve

103
Soruşturma no: 2016/83834

politikacıları etkilemek amaçlarıyla özel olarak yetiştirilmiş ve medyada, televizyon


programlarında ön plana çıkartılmış çok sayıda akademisyen ve gazeteci, FETÖ/PDY
mensubu olarak ulusal ve uluslararası politikalara yön verebilmek adına başta algı
operasyonu olmak üzere her türlü yolu denemektedir.
Bunların yanı sıra örgüt, mensuplarını milletvekili olarak meclise sokmayı
istemekte, ilgi gösterdiği kanun tasardan hakkmda hukuk bürolan aracılığı ile çalışmalar
yapıp medya organlarının da katılımı ile yasama sürecine müdahil olmaya çalışmaktadır.

• M edya ve P sik o lo jik H arekât - Propaganda A r a çla r ı:

FETÖ/PDY’nin son dönemde devletin gizli bügilerini, gizli toplantılarını, gizli


telefon görüşmelerini, devlet kademelerindeki kendi unsurlan vasıtasıyla her türlü yolu
'meşru' sayan bir anlayışla ele geçirip montajlayarak Tvvitter, Facebook, Youtube gibi
sosyal paylaşım sitelerinde yayınladığı, devleti ve hükümeti, 'itibarsızlaştırmak' suretiyle
'casusluk' faaliyeti içerisine girdiği görülmüştür. Öyle ki, devletin en mahrem bügileri
dahi örgüt mensupları tarafindan medyaya servis edüebilmektedir.
Örgüt özellikle yasadışı dinlemeler esnasmda elde ettiği ses kayıtlarını medya
organlan vasıtasıyla "iddia" şeklinde kamuoyuna ana hatlan ile duyurmakta, ülke
genelinde tartışılır hale gelen iddiaların özel bir kurgu ile sunumunu yapmakta ve
hükümet aleyhine tepkiselliğin artırılmasını, devlet kurumlan ve bürokrasinin
yıpratılmasını hedeflemektedir.
Örgütün bu tavn yeni olmayıp 28 Şubat sürecinde de anti demokratik girişimler
grubun medya organlarınca desteklenmiş ve dönemin hükümetini devirmeyi hedefleyen
yayınlar yapılmıştır. Yine 1980 askeri müdahalesinin hemen ardından F. GÜLEN, Sızıntı
Dergisi’nde yayınlanan yazısını " Hızır gibi im dadım ıza yetişen Mehmetçiğe bir kere
daha selam duruyoruz.” diyerek sonlandırmıştır.
Bütün bunların, devletin tüm kurumlannın ele geçirilmesine ve anayasal düzenin
oltadan kaldırılarak değiştirilmesine yönelik olarak, gelen talimatlar üzerine ve belirli bir
strateji doğrultusunda gerçekleştirildiği, bu uğurda her türlü baskı, cebir vb. tarzda
hareketlerin de örgüt tarafindan meşru görüldüğü anlaşılmıştır.

21 ) FETÖ / P D Y SİLAHLI TERÖR Ö RGÜTÜNÜN G E R Ç EK L E ŞT İR D İĞ İ


YASA DIŞI FAALİYETLERLE İLGİLİ OLARAK CUM H URİYET
BASSA VC ILIĞ IM IZCA YÜRÜTÜLEN BAZI SO R U ŞTU R M A LA R :

15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar geçen son sürece bakıldığında, FETÖ /


PDY Silahlı Terör Örgütünün nihai hedefe ulaşmak için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile güç mücadelesine girdiği,
Nihai hedefe ulaşmak için başlatılan eylemlerin ilk aşamasının, Ergenekon,
Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Taşhiye, Selam Tevhid, MİT, MİT Tırlan ve
17-25 Aralık gibi kurgu ve kumpas soruşturmalarla geçildiği,
Örgüt tarafindan gerçekleştirilen bu eylemlere 07.02.2012 tarihinde MİT
Müsteşan Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ile hız verildiği,
Fetullah Gülen'in, Bamtelinde 20.10.2013 günü yayınlanan Sui-zan isimli
sohbetinde " altın vuruş” adıyla 17-25 Aralık Operasyonlarının talimatını şifreli olarak

104
Soruşturma no: 2016/83834

verdiği, darbenin adını "altın vuruş" olarak ifade ettiği,


Örgütün önemli finans yapı taşlarından birisi olan dershanelerin kapatılması
kararının alınması, örgüte yönelik soruşturmaların başlatılması, örgütün özellikle TSK
içerisindeki yapılanmasının gün yüzüne çıkması üzerine örgüt lideri ve mensuplan paniğe
kapıldığı, birkaç başansız denemeden sonra tasfiye edileceği kaygısına kapıldığı ve son
bir atakta bulunarak 15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Kalkışmasını hayata geçirdiği
anlaşılmıştır.
Yukanda özetlenen sürece ilişkin olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızea FETÖ /
PDY silahlı terör örgütü üye ve yöneticileri hakkında bazı soruşturmalar yürütülmüştür.
Yürütülen bu soruşturmalara ve açılan kamu davalarına ilişkin olarak kısaca açıklama
yapılması gerektiği düşünülmüştür.

a) 2 0 1 4 /4 0 8 1 0 - (H rant D İN K in Ö ld ü rü lm esi):

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni maktul Hrant Dink, 19.01.2007 günü
saat 15.00 sıralarında İstanbul Şişli'de Agos Gazetesinin önünde ateşli silahla Ogün
Samast isimli şahıs taralından öldürülmüştür. Olayı gerçekleştiren kişiler cezalandırılması
talebi ile kamu davası açılmıştır. ( İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014 221 Esas)
Hrant Dink'in öldürülmesi olayında kamu görevlilerinin cinayetin işleneceği
konusunda önceden haber aldıkları, görev, yetki ve konumlan gereği cinayeti önleme
yükümlülüğü bulunduğu, kamu görevlilerinin bu görevlerini yerine getirmedikleri, Hrant
Dink'in öldürülmesinden sorumlu tutulmalan gerektiği iddiası ile yapılan başvuru üzerine
yeni bir soruşturma başlatılmıştır.
Cinayeti bizzat işleyen kişilerden hariç suçu önlemeyen kamu görevlileri
hakkında da Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2014/40810 sayılı dosya üzerinden
soruşturma yürütülmüş ve 2015/47335 esas 2015/3997 iddianame numaralı iddianame ile
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır. İddianame, 15.12.2015
günü kabul edilerek 2015/337 Esas sırasına kaydedilmiştir.
İddianamede Hrant Dink’in kasten öldürülmesi olayında kamu görevlisi olan
şüphelilerin olayı önleme imkan ve iktidarları olduğu halde tedbir almadıklan iddia
edilmiş, aralarında şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Ç akar'm
da bulunduğu bir kısım şüpheliler hakkmda TCK'nun 314/1, 82/1-a, 3713 sayılı kanunun
5/1, TCK'nun 204/2, TCK 205/1, TCK'nun 257/2 maddelerinde yazılı suçlardan dolayı,
bazı şüpheliler hakkmda ise TCK’nun 83/1-2 fikrasmda yazılı suçtan dolayı
cezalandırılmaları talep olunmuştur.
İddianamede özet olarak;
Şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'm
Fetullahçı Terör Örgütlenmesinin yöneticilerinden oldukları,
İstihbarat Daire Başkanı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in C-2 Büro
Amirliği içinde 2006 yılınm haziran aymda kuruluş onayı almadan 23.05.2012 tarihine
kadar mevzuat dışmda C-5 isimli gizli bir birim kurup çalışan komiser ve komiser
yardımcılarını görevlendirdiği, bu birime polis memurlarının girişinin yasaklandığı, C-2
Bürosu içinde kurulan bu büronun Ulusalcılık akımlarını takip etmek için kurulduğu,
İDB'ye gelen F-4 raporları istihban bilgi ve çalışmaların yasal olmayan gizli C-5
bürosunca yürütüldüğü, C-5 Bürosunun 23.05.2012 tarihinden itibaren olur alınıp yasal

105
Soruşturma no: 2016/83834

mevzuata uygun görev yaptığı, bu illegal birimde Fetö'nün başlatılması planlanan


Ergenekon soruşturmalarının hazırlığının yapıldığı, gizli bir yapılanma olan C-5
Bürosunun varlığının sonradan ortaya çıkarıldığı,
Şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın Fetullah
Gülen Cemaati olarak bilinen örgütlenmenin amacını gerçekleştirmek için Hrant Dink
cinayetini araç suç niteliğinde işledikleri, şüphelilerin Hrant Dink'in öldürüleceğini,
cinayete hazırlık yapıldığını, onu öldürecek tetikçinin Ogün isimli şahıs olduğunu
bilmelerine rağmen bu cinayetin işlenmesini bekledikleri,
FETÖ / PDY silahlı terör örgütünün, Hrant Dink Davanın yargılandığı İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi başkanını sahte isimle sahte belge hazırlayıp dinlediği, bu
yolla yargılamanın kontrol altında tutulduğu, suçun işlenmesinde FETÖ’nün katkısının
ortaya çıkmasının engellenmeye ve tedbir alınmaya çalışıldığı,
Hrant Dink cinayetinden on gün sonra 15.02.2006 gün ve 09 nolu F-4 raporunun
17.02.2006 günlü üst yazısına kesin öldürme bilgisi İstanbul ile paylaşılmış gibi şerh
düşüldüğü ve eksik istihbarat bilgisi verildiği, Ali Fuat Yılmazer'in İstanbul'a İstihbarat
Şube Müdürü olarak atandıktan üç ay sonra C-5 bürosunda planlanan Ergenekon
operasyonlarının başladığı,
Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'ın emniyet içerisinde
Fetullah Gülen Cemaatinin yapılanmasında görev aldıkları, Fetullah Gülen Cemaatinin
İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılanmak istediği, bunu
sağlayabilmek için istihbarat görevlilerinin sorumluluğunu doğuran Hrant Dink
cinayetinin işlenmesine engel olmadıklan, cinayet işleninceye kadar hareketsiz kaldıkları,
yapılması planlanan Ergenekon Balyoz gibi Operasyonlarının hazırlıklarını oluşturmak
için bu cinayetin işlenmesini faydalı gördükleri, kumpas olan soruşturmaların meşruluk
kazanması ve FETÖ’nün hukuki bir iş yaptığı algısının oluşturulması, FETÖ’nün amaç
suçlarının gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetini araç suç niteliğinde görerek
işlenmesine kasten engel olmadıkları, Hrant Dink cinayetinin işlenmesini bekledikleri,
gerçekte 13.10.2005 tarihinden itibaren bu cinayetin işleneceğini bildikleri belirtilmiştir.

b ) 2 0 1 4 /1 3 3 5 9 6 - (Tahşiye Soruşturm ası):

Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2014/133596 sayılı soruşturma dosyasında


mevcut bilgilere göre;
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünün 29.04.2009 tarih
ve "Radikal Tahşiye Grubunun Faaliyetleri" konulu yazısı ile grubun El Kaide Terör
Örgütünü manevi olarak benimsediği belirtilerek, Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünden grubun lideri, üyeleri çalışma biçiminin ayrıntılı bir araştırılarak
bildirmesinin istenildiği, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığına rapor gönderilerek konuyla alakalı 20 kişiye yönelik olarak soruşturma
başlatılması ve iletişimin dinlenmesi kararı verilmesinin talep edildiği, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/1016 sayılı soruşturma dosyası üzerinden başlatılan
soruşturmada toplam 67 şahısla ilgili olarak iletişimin denetlenmesi ve teknik takip
kararlan alındığı,
İstanbul ilinde oturan 32, diğer 16 ilde oturan toplam 122 kişiye yönelik olarak
22.01.2010 tarihinde eşzamanlı operasyon yapıldığı,

106
Soruşturma no: 2016/83834

Fethullah GÜLEN tarafindan kendisine ait "herkul.org” adlı sitede 06.04.2009


tarihinde İstanbul ilinde yapılan operasyonla alakalı olarak "İrtica Paranoyası" konu
başlıklı bir konuşma yapıldığı, yapılan bu konuşmada Fetullah GÜLEN tarafindan
Yarın Türkiye'de yeni bir terör örgütü daha icat edebilirler, mesela Tahşiye diye bir şey
icat edebilirler “ şeklinde sözler söylendiği, F. GÜLEN'in konuşması sonrasında
08.04.2009 tarihinde Zaman Gazetesinde “Terör Örgiitii Üretenler Yeni Tezgâh Peşinde ”
adlı bir köşe yazısı yayınlandığı ve "Tahşiyenin" konu edildiği,
10.04.2009 tarihinde Hüseyin GÜLERCE’ nin “Gülen Neden Uyardı” konulu
köşe yazısını kaleme aldığı, 15.04.2009 tarihinde Zaman Gazetesi yazan Ahmet ŞAHİN’
in köşesinde “Islamda İrtica ve Takiye Yoktur” konulu yazısıyı yazdığı ve Fetullah
Gülen’in konuşmasını ele aldığı, 20.04.2009 ve 26.04.2009 tarihlerinde SAMANYOLU
TV‘de yayınlanan "TEK TÜRKİYE" dizisinin 64. ve 66. bölümlerinde "Tahşiyenin" örgüt
olarak lanse edildiği, 26.04.2009 tarihinde BUGÜN gazetesi yazan NUH GÖNÜLTAŞ’
m köşesinde GÜLEN’ in konuşmasını referans alan dizideki " Tahşiye " diyalogunu
işlediği, bunların devamında o güne kadar bu isimde bir örgüt olmamasına rağmen
Fetullah GÜLEN ‘in konuşmasında belirttiği gibi "Tahşiye" isminde bir örgüt icat
edildiği, 29.04.2009 tarihinde İstihbarat Şube Müdürlüğünden konuyla ilgili TEM Şube
Müdürlüğü’ne yazı yazıldığı,
Takip eden günlerde o dönemde Risale-i Nur kitaplan basan TAHŞİYE yayın
evinin ortağı olan Mehmet Nuri TURAN'ın soruşturmaya dâhil edildiği ve örgütün
isminin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde “E l Kaide Yanlısı Radikal M ehmet
D oğan” olarak değiştirildiği, operasyonun bu isimle bitirildiği, 22.01.2010 tarihinde 16
ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyon sonucunda 10 şahsın tutuklandığı, bu
şahısların 17 ila 23 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildikleri, yargılama sonucunda
tüm sanıkların beraat ettikleri,
Yapılan bu operasyondan sonra sanık olan TAHŞİYE yayın evi ortaklarından
Mehmet Nuri TURAN'ın şikâyetleri üzerine 2014/133596 sayılı dosya üzerinden
soruşturma başlatıldığı anlaşılmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığı mı zea yürütülen 2014/133596 sayılı bu soruşturmada;
NAKKAŞ takma kod isimli Emniyet mensubu B. Ö .’ in STV’ de yayınlanan
dizilerin senaryosunu yazdığı veya kısmen katkıda bulunduğu yolunda bilgiler elde
edilmiş, adı geçenin evinde yapılan aramada sabit hatları dinlemeye yarayan dinleme
cihazı ve benzer senaryo örnekleri bulunmuştur.
Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne 23.01.2015 tarihinde 17.25’ de
“aabbb” isimli kullanıcı tarafindan yapılan “tahşiyeciler” konulu ihbar neticesinde
araştırmalar yapılmış, bu araştırmalar sonucunda;
22.01.2010 tarihinde sözde "Tahşiyeciler" (El Kaide Yanlısı Radikal Mehmet
Doğan) grubu ile ilgili olarak gerçekleştirilen eş zamanlı operasyon esnasında ele
geçirilen bombaların bulunduğu bölgede bir gece öncesi büyük bir polis hareketliliğinin
olduğu tespit edilmiş, HTS kayıtlarının temininden sonra (20) şüpheli hakkmda
17.06.2015 günü gözalü karan verilerek işlem yapılmış, soruşturmayı yürüten Sağ-1
Büro Amir yardımcısı U.Y İstihbarat Şube Müdürlüğü C Büro Amir yardımcısı E. Ç.,
bombalar bulunmadan önceki gece adreste baz kaydma rastlanan Sağl büro’ da görevli
komiser Y K., bombalar bulunmadan önceki gece adreste baz kaydma rastlanan sabah
erken saatlerde adrese gelerek aramaya katılan ve kamera ile çekim yapan sonradan

107
Soruşturma no: 2016/83834

komiser olan S. O. tutuklanmıştır. Kamera ile yapılan çekime ilişkin görüntüler elde
edilememiştir.
Adres civarında Baz kayıtlarına rastlanan F. Ç. adres civarında olduğunu kabul
ile evden poşetle çıkan birisini görmeleri halinde haber verilmesi talimatı aldıklarını, M.
K. isimli amirlerinin emri ile adres civarında beklediğini kabul etmiştir.
"Tahşiyeciler" (El Kaide Yanlısı Radikal Mehmet Doğan) grubu ile ilgili hukuka
aykın ve usulsüz soruşturma nedeniyle 2014/133596 sayılı dosya üzerinden soruşturma
yürütülmüş ve (75) şüpheli hakkmda "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, İftira,
Sahtecilik vs." suçlarından dolayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası
açılmıştır.! 2015/281 Esas)

c) 2 0 1 4 /4 1 6 3 7 - ("Selam Tfevhid - Kudüs Ordusu Terör Örgütü" ve


MİT T ırları Soruşturm ası:

Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2014/41637 sayılı soruşturma dosyasmda


bulunan bilgi ve belge içeriklerine göre;
Nurettin ŞIRİN'in Kâğıthane Gazze Gönüllüleri Platformu taralından
düzenlenen "İstanbul'dan Gazze'ye Kardeşlik Köprüsü ” isimli programda yaptığı
"Ümmet Bilinci, Kudüs Davası ve Gazze'nin M esajı” konulu konuşma üzerine
12.05.2010 tarihinde 2010/1074 sayılı dosya üzerinden soruşturma başlatıldığı,
Kamile YAZICIOĞLU isimli şahsm eşi Hüseyin YAZICIOĞLU ile ilgili olarak
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu bir ifadeye dayanılarak 04.03.2011
talihinde 2011/762 sayılı dosya üzerinden soruşturma başlatıldığı,
Soruşturma dosyalarının fiili ve şahsi bağlantısı nedeniyle 17.08.2012 tarihinde
2011/762 sayılı dosya üzerinden birleştirildiği,
Önceden planlandığı anlaşılan bu soruşturmaya takip eden zaman diliminde
içlerinde 2000 yılı Hizbullah (Umut davası) davası sanıkları, demek ve vakıf yöneticileri,
akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, iş adamları, siyasetçiler, Mit mensupları, kamu
kurumlannın üst düzey bürokratların da bulunduğu 238 kişinin dâhil edildiği, şüphelilerin
kullanmış oldukları 424 adet telefon hattı, 9 adet e-mail, 2 adet ftp, 171 adet e-posta
adresleri hakkmda iletişimin tespiti kararlan alındığı, 13.076 adet tape yapıldığı, (92)
kişinin telefon görüşmelerinin çözüm haline dahi getirilmediği,
49 şahıs hakkmda 749 adet, 4 tüzel kişilik hakkmda 31 adet olmak üzere 780
adet Teknik Araçlarla izleme karan alındığı ancak uygulanmadığı,
Soruşturmadaki usulsüzlüklerin tespiti üzerine bu kez soruşturmayı
kurgulayanlar hakkmda 2014/41637 sayılı dosya üzerinden soruşturma başlatıldığı,
Yürütülen soruşturma sonucunda;
Emniyet ve yargı teşkilatında yuvalanan FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi
ve yöneticilerinin bu soruşturmayı Milli İstihbarat Teşkilatının, IHH vaktinin, TRT,
EPDK, Halk Bankası gibi kurum ve kuruluşların faaliyetlerini, bazı Milletvekillerinin,
önemli bakanlıkların müşavir ve müsteşarlarının, TBMM'de görevli müşavirlerin,
Başbakan'ın, danışmanlarının telefon görüşmelerini kayıt altına alarak arşivlemek
amacıyla kurguladıktan, usulsüz dinleme ve teknik takip kararlan aldıklan,
soruşturmanın ihbar, tanık, gizli tanık ve sahte beyanlara dayandınldığı,
Başbakanlık danışmanlarının dosyaya, teslim tarihi olan 18.12.2013 tarihinden

108
Soruşturma no: 2016/83834

yaklaşık bir ay önce dâhil edildikleri, Başbakanlık ofisi kamera kayıtlarının ve dolayısıyla
ofise gelen yabancı devlet başkanlan ve MİT müsteşarının giriş çıkışlarının kayıt altına
alındığı,
Ankara ilinde TSK içerisine sızmış FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca
sözde haber elamanından alınan bilgiler doğrultusunda ve (3) ayrı soruşturma
kapsamında (7) Mit görevlisinin telefonlarının dinlendiği, tüm faaliyetlerinin kontrol
altında tutulduğu, Ankara ilinden takip edilen MİT’e ait tırlann yasadışı bomba ve
mühimmat taşıdığı iddiasıyla ihbar yapıldığı, ihbarın 07.30’da Adana İl Jandarma
Komutanlığına yapılmasına rağmen Ankara’dan itibaren Adana iline kadar Jandarma ve
Polisin uyarılmadığı, tırlann Adana’yı yaklaşık50 km. geçtikten sonda Ceyhan
gişelerinde saat: 12.00 sıralannda durdurulduğu ve yasaya aykın olarak arandığı,
Selam - Tevhid Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturması kapsamında
düzenlenen ve C. Başsavcılığına teslim edilen (106) klasör içerisinde soruşturma ile ilgisi
olmayan ancak farklı klasörlere serpiştirilmiş vaziyette EL-KAİDE, PKK/KCK, DHKP/C
örgütlerine ait değişik soruşturma evraklannın çıktığı,
Yine soruşturma konusu “Selam Tevhid Kudüs Ordusu Terör Örgütü” olarak
gösterildiği halde, alınan iletişim tespit kararlan ve fiziki takip kararlarında "El Kaide
Terör Örgütü, Hizbullah Terör Örgütü, Ergenekon Terör Örgütü, M KP (Maoist Komünist
Parti) Terör örgütü, PKK/KCK terör örgütü, Dini Motifli Terör Örgütü ile İran İslam
Cumhuriyeti (1İC) destekli grup içerisinde faaliyetlerde bulunmak suçlarının yazılı
olduğu,
Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturması kapsamına Başbakan ve
Dışişleri Bakanlarının başdanışmanlan da dâhil birçok üst düzey bürokratın dâhil
edildiği, resmi ve özel telefon hatlarının dinlendiği, bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’nin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan bakımından gizli kalması gereken
görüşmelerin kayıt altına alındığı, bu görüşmelerin bir bölümünün herhangi bir suç
unsuru içermemesine rağmen iletişim tespit tutanağı haline getirildiği, bu bağlamda üst
düzey devlet yetkililerinin sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatlı gibi
gösterilmeye çalışıldığı
Şüphelilerin nihai amaçlarının Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını, Bakanlan ve
Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarını sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturması
kapsamında gözaltına almak olduğu, bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs ettikleri,
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lideri Fetullah GÜLEN’in www.herkul.org adlı
internet sitesinde 02 Şubat 2013 tarihinde “Takiyye-Muta Tuzcığr ve N ifak N ezlesi”
başlıklı bir konuşma yaptığı, konuşmasında soruşturmaya dayanak gösterilen Muta
Nikâhı konusuna ve kılcallar konusunda değindiği, 14 Ekim 2013 tarihinde “bir selam
çakıyorsunuz” diyerek Selam Tevhid Kudüs Ordusu Terör örgütü soruşturmasına atıfta
bulunduğu, kullanılan bu cümleleri örgütün sözde gazeteci-yazarları (kalemşörleri)
vasıtasıyla köşelerinde işleyerek gündem oluşturdukları, Şefkat Tepe dizisinin değişik
tarihlerde yayınlanan bölümlerinde oyuncular arasındaki diyaloglara yansıdığı ve algı
operasyonu yapıldığı,
Hiç bir somut delil bulunmadığı halde Terör Örgütü ile irtibatlandırılarak
yasadışı ve usulsüz dinlemeler yapıldığı, T.C. Devletini uluslararası arenada "Terör
Örgütlerine Yardrm Eden Devlet" konumuna sokmak için Milli İstihbarat Teşkilatına ait

109
Soruşturma no: 2016/83834

insani yardım tırlannda aramalar yapıldığı kanaatine varıldığı,


Soruşturma sonucunda ellisi tutuklu olmak üzere 122 şüpheli hakkmda kamu
davası açıldığı, şüphelilerin TCK.nın 37/1 ve 220/5 maddeleri yollaması ile aynı kanunun
314/1-2, 312/1, 328/1, 134/1, 43/1, 135/1-2, 43/1, 204/1-2, 43/1, 271/1, 43/1, 330/1,
281/1-2, 53, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmalarının talep edildiği, yargılamanın
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/297 Esas sayılı dosyası üzerinden devam
ettiği anlaşılmıştır.

FETÖ/PDY yöneticisi olduğu değerlendirilen Emre (Emrullah) USLU


19/09/2013 tarihinde Taraf gazetesinde yayımlanan "El Nusra'yı Kim Destekliyor"
başlıklı köşe yazısında;

"El Nusra'yı MÎT'in desteklediğini, bıı desteğin M avi Marmara'yı organize eden
örgiit (İHH) üzerinden verildiğini iddia ettiği, MÎT'in ne kadar yalanlaşa da ıızıın bir
müddet İHH üzerinden personel, silah ve büyük miktarda para yardımı yaptığını, M avi
Marmara olayının M IT tarafından durdurulabilecek olmasına rağmen kasıtlı olarak
durdurulmadığını ve tiim gelişmelerden İran'ın ve destekçilerinin kazançlı olarak
çıktığını" belirttiği,
FETÖ/PDY sözde lideri GÜLEN'in 25.09.2013 tarihinde "Din adına işlenen
cinayetler" konulu konuşmasından iki gün sonra Zaman Gazetesinde bu konuşmanın
İslamafobia'ya vurgu yapılarak hab erle ştirildiği, bir gün sonra Samanyolu
Televizyonu'nda yayınlanan "Şefkat Tepe" adlı dizideki "Karar Kurulu" sahnesinde
"İslamafobia" konusunun işlendiği, oyuncular arasmda "Türkiye'nin teröre destek veren
ülkeler arasına sokulacağı, dünya çapında terör örgütü kabul edilmiş illegal yapılara
yardım ettiğinin raporlanıp, uluslararası arenada ciddi bir yalnızlığa itileceği, E l
Kaide'ye ve illegal İslam i radikal terör örgütlerine yardım ediyor algısı oluşturularak
yalnızlaştırılacağı" şeklinde diyalogların geçtiği,
Emre (Emrullah) Uslu'nun, Türkiye'yi şikayet etmek ve Türkiye aleyhinde
uluslararası kamuoyu oluşturmak amacıyla İngilizce olarak yayımlanan "Today's Zaman"
isimli gazetede yazdığı "Disengaging From Al-Qaeda” başlıklı 06.10.2013 tarihli köşe
yazısında; "Türkiye'nin, E l Kaide militanlarının Türkiye sınırından Suriye'ye geçmesine
göz yumduğunu, hatta bıı gnıplara MÎT'in yardım ettiğini, bazı sivil toplum
kuruluşlarının MÎT'in E l Kaide'ye yaptığı yardımlarda aracı olduğunu" belirttiği,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün amaçlan doğrultusunda propaganda görevi
yürüten STV İsimli televizyon kanalında yayınlanan "Şefkat Tepe" isimli dizinin
12/10/2013 tarihli 21 'inci bölümündeki "Karanlık Kurul" sahnesinde "Batı düşmanlığı ve
radikal dini gruplarla işbirliği yapıyor imajı tuttu, devam etmeliyiz" şeklinde diyalogların
bulunduğu,
Emre (Emrullah) USLU'nun Taraf Gazetesinde yayımlanan "MİT Haberleri
Neden Sızdı, Ne Olur" başlıklı ve 24.10.2013 tarihli köşe yazısında "El Kaide'nin
faaliyetlerinin Türkiye üzerinden koordine edildiği konusunda batıklarda ciddi
kuşkuların olduğu, MIT'in sistem dışı faaliyetlerinin Türkiye'nin izole olmasına neden
olacağı, hatta Türkiye'nin terörü destekleyen devletler arasına sokulabileceği" şeklinde,
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün amaçlan doğrultusunda kamuoyunu Milli İstihbarat
Teşkilatı aleyhinde yönlendirici mahiyette yorumlarda bulunduğu görülmüştür.

110
Soruşturma no: 2016/83834

d) Kamuoyunda 17 A ralık ve 25 A ralık O perasyonları O larak B ilin e n


Soruşturm alar ( 2 0 1 5 /5 5 4 2 2 - 2 0 1 4 /1 1 5 9 4 9 ) :

Bir takım yolsuzluklar yapıldığı gerekçesiyle İstanbul TMK ile görevli


Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğinin 2012/656 ve 2014/42981 sayılı dosyalan üzerinden
soruşturmalar başlatıldığı, soruşturma kapsamında iletişimin tespitine ilişkin birçok karar
alındığı, bu kararlara dayanılarak aralarında siyasetçilerin, üst düzey bürokratların,
Başbakan ve Bakanların özel kalem müdürleri ile danışmanlarının da bulunduğu birçok
kişinin telefon görüşmelerinin kayıt altına alındığı, fiziki takipler yapıldığı,
17 Aralık 2013 günü İstanbul’da, bakan çocukları, Halkbank genel müdürü ve iş
adamlarının da içinde olduğu toplam 89 kişinin gözaltına alındığı, aynı gün çeşitli medya
organlarına soruşturmada delil olarak gösterilen hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş
izleme görüntülerinin servis edildiği, bu operasyon sonucunda 26 kişi tutuklandığı,
Soruşturmalardaki usulsüzlüklerin, ses kayıtlarının, çözüm tutanaklarının,
uydurma ihbar ve tutanakların ortaya çıkması üzerine, kamuoyunda sözde 17 ve 25
Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonlan olarak bilinen bu faaliyetlerle ilgili olarak
Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2015/55422 ve 2014/115949 sayılı dosyalar üzerinden
soruşturmalar başlatıldığı,
Bu soruşturmalar sonucunda FETÖ / PDY'nin emniyet ve yargı teşkilatlan
içerisine sızan, kamu görevlisi gibi gözüken ancak talimatlan devlet hiyerarşisi dışındaki
bir mekanizmadan alan üye ve yöneticilerinin;
S Hedeflerine aldıklan kesimlere karşı acımasız bir hukuk mücadelesine
giriştikleri
S Yargı kumpası kurmak suretiyle birçok insanın hayatıyla ve kariyeriyle
oynadıkları,
S Usulsüz takiplerle insanların özel hayatlarını kayıt altına aldıkları, bu
usulsüzlükler ve bitmek bilmeyen dalga operasyonlar neticesinde dosyalan içinden
çıkılmaz bir hale gele soktuklan, insanlar aleyhine sahte deliller ürettikleri, yasama
dokunulmazlığı bulunan mağdur ve müştekiler hakkmda yasadışı dinlemeler yaptıkları,
hedef kişilerle ilgili ihbarlan bizzat kendilerinin yaptıklan, hiçbir hukuki dayanağı
olmaksızın Başbakan ve Bakanların özel kalem müdürleri ve danışmanlarının
telefonlarını dinledikleri ve kayıt altma aldıklan, dinlemelerden elde ettikleri veriler
doğrultusunda fiziki takipler yaptıkları, Başbakan ve MİT Müsteşarının toplantılarına
ilişkin görüntüleri elde ettikleri, evrakta sahtecilik yaptıkları, 17 Aralık 2013 tarihinden
sonra emniyet içerisindeki terör örgütü üyelerinin tasfiye edilmeye başlaması üzerine
örgüt üyelerinin paniğe kapıldığı, bütün evraklan imha ettikleri, önemli gördükleri dijital
verileri sildikleri, tam olarak silinemeyen ve sonradan ortaya çıkartılan belge içeriklerine
kendi aralarında hükümeti düşürmeye yönelik yazışmalar yaptıklan, ele geçirilen taslak
fezlekede darbe sonrası yapacaklan çalışmalara ilişkin bulgulara ulaşıldığı, bu bulgulara
göre Başbakandan artık “Dönemin Başbakanı’’ şeklinde bahsettikleri, soruşturma dosyası
henüz ikmal edilmemişken, dosya içeriğini yeni görevlendirilen Mali Şube Müdür ve
Müdür Yardımcılarından kaçırdıkları,
S Operasyonların hedefinin Türkiye Cumhuriyetinin 61. Hükümeti olduğu,
amacm ise, Türkiye'yi terörün yarımda siyasi, diplomatik ve ekonomik kriz ile sıkışan bir
ülke durumuna düşürmek, süresiz kargaşa ortamına sürüklemek, fikri manada lidersiz bir

111
Soruşturma no: 2016/83834

toplum oluşturmak, hükümeti devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak olduğu,


aleyhinde hiçbir delil bulunmadığı halde sırf başbakanı suçlamak için Başbakanın
oğlunun soruşturmanın içine çekildiği sonuç ve kanaatine varıldığı,
Kamuoyunda 17 Aralık Operasyonu olarak bilinen yasadışı faaliyetlerle ilgili
olarak 2014/55422 sayılı dosya üzerinden yürütülen soruşturma sonucunda, dördü tutuklu
olmak üzere toplam altmış yedi (67) şüpheli hakkında kamu davası açıldığı, iddianamede
şüphelilerin TCK.nın 314/1-2, 37/1 yollaması ile 312/1, 220/5 yollaması ile 135/1,
137/l.a, 285/2-4, 58/9, 53/1, 3713 sayılı yasanın 5. maddelerinin uygulanmasının talep
edildiği, yargılamanın halen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/304 Esas sayılı
dosyası üzerinden devam ettiği,
Kamuoyunda 25 Aralık Operasyonu olarak bilinen yasadışı faaliyetlerle ilgili
olarak2014/115949 sayılı dosya üzerindenyürütülen soruşturma sonucunda, sekizi
tutuklu olmak üzere altmış dokuz şüpheli hakkında kamu davası açıldığı, iddianamede
şüpheliler hakkında TCK.nın 312/1-2, 314/1-3, 328/1 maddelerinin uygulanmasının talep
edildiği, yargılamanın halen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/366 Esas sayılı
dosyası üzerinden devam ettiği görülmüştür.
FETÖ / PDY'nin 17 ve 25 Aralık darbe operasyonları ile ilgili olarak emniyet
görevlileri hakkında açılan kamu davalarında, örgütün silahlı terör örgütü olduğu kabul
edilmiş ve örgüt lideri ve emniyet görevlileri hakkında silahlı terör örgütü kurmak ve üye
olmak suçlanndan kamu davası açılmıştır.

2 2 ) FETÖ / P D Y SİLA H IJ TERÖR ÖRG ÜTÜNÜN T.S.K. YAPILANMASI:

Fetullah Gülen ve örgütünün kadrolaşmak için en fazla önem verdiği kurumların


başında Türk Silahlı Kuvvetleri gelmektedir. Fetullah Gülen ve cemaati 1971 yılından
itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeörgütlenme çabası içerisine girmiş, bu
çabasının semerelerini de almıştır.
TSK içerisindeki Fetö mensuplan sivil bir imama bağlıdır. TSK imamı doğrudan
Türkiye İmamına bağlı olarak faaliyet yürütmektedir. FETÖ’nün özel birimler içinde en
önem verdiği yer TSK olduğundan, buraya tayin edilen üst sorumlu imam da çok
önemlidir.
Örgüt içerisinde faaliyet gösteren talebe imamlan aracılığı ile örgüt evlerinde,
okullarda ve yurtlarda askeri lise ve harp okullarına öğrenci hazırlanmaktadır.
Zeki ve fakir öğrencileri tespit eden örgüt, bu öğrencileri örgüte kazandırmış ve
askeri liselere yerleştirmiştir. Hava harp okullarına askeri liselerden gelen öğrencilerden
çok örgütün yetiştirdiği sivil liselerden gelen öğrencilerin olduğu tespit edilmiştir. Örgüt,
Deniz, Kara ve Hava Harp Okullarına eşit bir şekilde öğrenci yerleştirmeye çalışmıştır.
Askeri liseler, askeri harp okullan ve harp akademilerinde gerçekleştirilen
sınavlarda birçok usulsüzlük yapılmış, sınav sorulan Fetullahçı gruba sınav öncesi
sızdırılmıştır. Bütün sınavlarda bu örgüt üyeleri önceden elde ettiği sorulan çözerek
başan sağlamıştır. Örgüt mensuplarına avantaj sağlanarak bu şekilde TSK bünyesine
katılan örgüt üyeleri, askeri disiplin ve hiyerarşi dışında ayn bir disiplin ve hiyerarşik
örgütlenmeye de bağlı olarak çalışmaktadır. Bu konularda TSK’nın adli makamlarınca
etkili ve yeterli bir soruşturma yapılmamıştır.
İlk zamanlarda TSK'ne sızan örgüt mensuplarının sayısı az iken, bu sayı yıllar

112
Soruşturma no: 2016/83834

geçtikçe artmış, 1984 yılından sonra bu faaliyetler yoğunluk kazanmıştır. O dönemde


TSK içerisine yerleştirilen bu öğrencilerin birçoğu şu anda kurmay albay veya general
rütbesindedir.
TSK içinde kadrolaşmak için paralel yapının 1994 yılında harbiye giriş sınavı
öncesi Türkçe sorularını çalıp ele geçirdiği ortaya çıkmıştır. Örgüt mensuplan harp
okullarına o yıl bu sayede kitlesel şekilde sokulmuştur.
FETÖ üyeleri bundan sonraki her yıl daha fazla sayıda soruyu temin etmiş ve
seçtiği öğrencilere verip sınavı kazanmalarını sağlayarak askeri lise, harp okullarında
hâkim bir güç haline gelmiştir. Son yıllarda bu örgütten olmayan neredeyse hiç kimse bu
okullara girememektedir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü bir taraftan TSK içerisine sızma çalışmalarına
devam ederken, bir taraftan da önceden yerleştirilen kadrolarını general ve amiral
yapmak, TSK'nın üst yönetimini ele geçirmek için soruşturma ve davalar açtırmıştır.
Açılan soruşturma ve davalar ile, bu örgütten olmayan albay, amiral ve general kadrosu
tasfiye edilmiştir.
Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk ve benzeri davalar TSK içerisindeki diğer
görüşteki askeri bürokrasinin tasfiyesi için açılmıştır. Gizlice örgütlenen FETÖ
mensupları albay ve general kadrolarına terfi ettirilmiş ve bu yolla önleri açılmıştır.
Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk davalan, askeri kanada örgütün
yerleştirilmesi için yapılmış kumpas soruşturma ve davalardır. Birçok general ve amiral
ve diğer rütbeli asker tasfiye edilerek yargı eliyle bertaraf edilerek yerine örgütün
yetiştirdiği ve etkili yerlere getirmek üzere hazırladığı kişiler atanmıştır. Askeri kanat
içerisinde örgüt yeteri kadar kadrosunu yerleştirmiştir. Ordunun siyasete kanşma hevesini
lehine kullanan örgüt bu sayede TSK içine kadrolarını doldurmuştur.
Örgüt, FETÖ üyesi subayların önünü açmak ve etkili yerlere gelmelerini
sağlamak için ikinci yöntem olarak disiplin soruşturmalarını kullanmıştır. TSK içerisinde
bulunan ve örgütle ilişkisi olmayan asker kişilere sahte ya da hukuka aykın olarak elde
edilmiş delillere dayanılarak disiplin soruşturmaları açtırılmış, bu kişilerin TSK
içerisinden ayıklanması sağlanmıştır.
Verilen olumsuz notlar ile örgüte boyun eğmeyen TSK'deki birçok subayın
sicillerinin bozulmuş, terfileri engellenmiştir. Sicilleri bozulan subaylar gelecek
beklentileri kalmadığından ya ordudan ayrılmış, ya da emekli olmak zorunda kalmıştır.
FETÖ / PDY, TSK içerisine yerleştirdiği mensuplan aracılığı ile orduda
kendisinden olmayan diğer grupların (Atatürkçü, muhafazakâr, milliyetçi, Alevi, Siümi,
liberal vs.) önünü kesebilecek örgüt karşıtı olabilecek ve örgütü asla kabul etmeyecek
başarılı öğrencileri okullardan atmak için her türlü yola başvurmuştur.
FETÖ/PDY mensuplarının kendilerinden olmayan kişilere karşı etkili olarak
kullandığı bir diğer metot baskı - mobbing uygulamasıdır. Organize ve sistematik şekilde
birlikte hareket eden TSK içerisindeki örgütlü paralel yapı, baskı uygulayıp kişileri
emekliliğe ve istifaya zorlamıştır.
Örgüt taralından subay ve astsubay olacak kişiler özenle seçilerek TSK içerisine
sokulmuştur. Kurmay subay olacaklar önceden seçilip belirlenmiş, örgüte itaat eden ve
örgüt eğitiminden geçmiş subaylara kurmay subaylık sorulan önceden verilmiştir.
Hava Kuvvetleri Komutanlığının yetişmiş pilotlan paralel yapıya yer açmak için
TSK'dan uzaklaştırılmıştır. Uzman pilotlar, Türk Hava Yollan ve diğer sivil havacılık

113
Soruşturma no: 2016/83834

pilotluğuna geçmek zonanda kaldığından, Hava Kuvvetleri Komutanlığında neredeyse


uzman pilot subay kalmamıştır.
Harp Okullarından en çok öğrenci 2007-2013 yılı aralığında atılmıştır. Bu tarih
aralığı FETÖ'nün TSK'nın içerisine en fazla öğrenci yerleştirdiği dönem olmuştur. Harp
okullarından 2007 - 2013 yıllan arasında atılan öğrenci sayısı, 2007 yılına kadar atılan
öğrenci sayısından daha fazladır.
Askeri liselerden öğrenci alan harp okullan, 2008 yılından itibaren sivil
liselerden de öğrenci almaya başlamıştır. Bu tarihten sonra askeri liseden harbiyeye
geçenlerin oranı düşerken, harp okuluna sivil liseden alınan öğrenci sayısı hızla artmıştır.
Sivil liseler, Fetullah Gülen'e ait lise, dershane ve yurtlarda yetiştirdiği
öğrencileri harp okullarına kitleler halinde sokmaya başlamıştır.
Özellikle Fetullah Gülen grubunun harp okullarında kadrolaşabilmesi için harp
okullarının puanı düşürülmüş, sivil liseden çok kişinin mülakata gelmesi sağlanarak
mülakata gelenler arasından da en fazla sayıda bu cemaate mensup kişiler harp okullarına
alınarak kadrolaşma tamamlanmıştır. Örgütün anlayışına göre bu bir fetih hareketidir.
TSK içerisindeki Fetullahçı Cemaat yapılanmasına yönelik Genelkurmay Askeri
Savcılığı 2006 yılında genel bir soruşturma başlatmıştır. Ancak yıllarca süren bu
soruşturmada ciddi bir mesafe ve sonuç alınamamıştır.
Sonuç olarak;
FETÖ / PDY, çok önem verdiği TSK içerisine sızmayı ve TSK içerisinde
kadrolaşmaya başarmış, TSK içerisindeki bu yapı ordu disiplinini bozacak ve ülke
savunmasında zafiyet oluşturacak bir yoğunluğa ulaşmıştır.
15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen kalkışma sonucunda 668, 669, 670 ve
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler çıkartılmış ve bu KHK'lerle FETÖ / PDY ile
iltisaklı olduğu tespit edilen yüzlerce asker kişi Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç
edilmiştir.

2 3 ) DARBE K A LK IŞM A SI VE FETÖ / P D Y BAĞLANTISI:

15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe kalkışması esnasında;


Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanan Fetullahçı Terör Örgütü mensubu
silahlı teröristlerce F-16 savaş uçakları ve savaş helikopterleri kullanılarak, Ankara ilinde
bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Polis Özel
Harekât Merkezi, Ankara Emniyet Müdürlüğü Ana Binası, Milli İstihbarat Teşkilatı
Yerleşkesi, Televizyon, Radyo, İnternet gibi yayınların sağlandığı TÜRK SAT uydu
haberleşme binası, Jandarma Genel Komutanlığı Ana Binası ile çeşitli askerî birimlere ve
sivil halkın bulunduğu alanlara bombalı ve silahlı saldırılar yapıldığı, Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreteri, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Hava Kuvvetleri
Komutanı, Jandarma Genel Komutanı ve birçok askeri birlik komutanı ile Emniyet Genel
Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanının rehin alındığı,
Cumhurbaşkanının bulunduğu otele suikast amacıyla baskın yapıldığı,
İstanbul'dan Ankara'ya kara yoluyla gelen Başbakan ve beraberindeki konvoya silahlı
saldında bulunulduğu,
Aynı örgüt mensuplarının İstanbul ilinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, Çengelköy Polis Merkezi, Atatürk Havalimanı,

114
Soruşturma no: 2016/83834

Sabiha Gökçen Havalimanı, Kartal Köprüsü, Şamandıra Gişeleri, Boğaziçi Köprüsü,


FSM Köprüsü, Türk Telekom binası, Üsküdar Çevik Kuvvet Yerleşkesi, Selimiye Kışlası,
Moda Deniz Kulübü, Fenerbahçe Orduevi, AKP İl Teşkilat Binası, Medya Kuruluşlarına
ait binalar gibi stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları,
Darbe teşebbüsü sırasında büyük bir kısmı sivil ve masum insanlardan oluşan
toplam 246 vatandaşımız hayatını kaybettiği, çok sayıda kamu görevlisi ve sivil
vatandaşın yaralandığı,
İstanbul ili Anadolu yakasında (C bölgesi) toplam 52 sivil vatandaş ve 4 polis
memurunun şehit olduğu, birçok sivil vatandaş ve kamu görevlisinin yaralandığı,
Kalkışma esnasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının Muğla ili Marmaris
ilçesindeki bir otelde (Eşi, kızı, damadı, torunları, özel kalem müdürü, özel kalem
müdürünün eşi ve çocukları, bazı danışmanları ile birlikte) tatilini geçirmek için
konaklamakta olduğu,
Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin teröristlerin darbe teşebbüsünü öğrenir
öğrenmez bulundukları otelden ayrıldıkları, Cumhurbaşkanının otelden ayrıldığı bilgisine
erişemeyen 30 civarındaki Fetullahçı Terör Örgütü mensubunun Cumhurbaşkanına
suikast düzenlemek için 3 adet askeri helikopter ile bu otelin bulunduğu yere gittikleri,
Cumhurbaşkanının, darbeci teröristlerin gelmesinden on beş dakika önce otelden
ayrıldığı, o esnada otelden ayrılma firsatı bulamayan Cumhurbaşkanı korumaları ile
çatışan teröristlerin Cumhurbaşkanının korumalarından Mehmet Çetin ve Nedip Cengiz
Eker isimli polis memurlarını şehit ettikleri,
Türk ordusunda değişik askeri birliklerde görev yapan 30 kişilik terörist grubun
içinde, haklarında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan
Serkan Elçi, İlyas Yaşar, Ömer Faruk Göçmen, Zekeriya Kuzu, Yücel Ekizoğlu ve
Haldun Gülmez isimli şahısların da bulunduğu tespit edilmiştir.

—> Cumhurbaşkanının koruma polislerinden Murat Bayrak 28.07.2016


tarihinde verdiği ifadesinde özetle;

Otele saldıran teröristlerin kendilerine "Hani lan inlerim ize girecektiniz, b iz sizin
inlerinizle girdik, nerede o hırsız, çabuk söyleyin nereye gitti, ne zaman ayrıldı, nereye
gidiyor, şu an nerede? ” diye sorular sorduklarını belirtmiştir.
Aynı polis memuru ayrıca "Bir polis memurunun Cumhurbaşkanının kaldığı yer
olarak teröristleri 1922 numaralı villaya götürdüğünü, teröristlerin bıı villanın giriş
kapısını ve içini otomatik silahlarla taradıklarım" belirtmiştir.

—> Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkında Muğla


Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan şüpheli Serkan Elçi
müdafi huzurunda alınan savunmasında özetle;

"...Şüphelilerden Zekeriya Kuzünun, Cumhurbaşkanını arayıp bulamamaları


üzerine Cumhurbaşkanlığı koruma polislerine Cehennemi yaşatacağız size, bunlar daha
yeni başlıyor, hırsızın piçleri, Allah ve kitaptan bahsetmeyin, millete yaptığınızın hesabını
vereceksiniz, hani inlerimize girecektiniz, hırsızın evlatları, kafanızı kaldırdığınızda
sizleri öldürürüz, nerede o, hangi helikopterle gitti, hangi havalimanına inecek, ne zaman

115
Soruşturma no: 2016/83834

kalktı helikopter? ”... Dediğini beyan etmiştir.

■■■> Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkında Muğla


Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan şüpheli İlyas YAŞAR
müdafi huzurunda alınan savunmasında özetle;

"...Çiğli’d en bizimle birlikte gelen özel kuvvet ekibinden birinin H ırsız nereye
g itti, Cumhurbaşkanı nereye g itti, hani inim ize g irecek tin iz? ’ şeklinde sorular
sorduğunu duydum ." şeklinde beyanda bulunmuştur.

—> Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkında Muğla


Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan şüpheli Ömer Faruk
Göçmen müdafii huzurunda alınan savunmasında özetle;

"...Ben bir kısım polise yerde yüzükoyun yatarlarken ayaklarını açmalarını


isteyerek ayağımla bacaklarım birbirlerinden ayırdım. Bıı sırada içerisinde bulunduğum
ekipten birisi ‘inimize girecektiniz, hani nerede b iz sizin ininize girdik, nerede kın o
şerefsiz, nereye gittiler, hırsızın çocukları şeklinde bağırıyordu. Ancak bıı bağıranın kim
olduğunu bilmiyorum, özel kuvvetler içerisinde bulunan ve isminin İsmail olduğunu
öğrendiğim bir yüzbaşı orada bulunan tiim şahıslara hitaben açıkça aranızda hizm et
hareketinden olmayan var nn? 'şeklinde sordu. Ancak buna kimse cevap vermedi. Ben
soruya anlam verememekle birlikte sessiz kalmayı tercih ettim..." şeklinde beyanda
bulunmuştur.

® Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkmda Muğla Cumhuriyet


Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan Serkan Elçi, İlyas Yaşar ve Ömer Faruk
Göçmeriin ifadelerinde geçen “hani inim ize girecek tin iz? ” sözünün Cumhurbaşkanının
Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik yaptığı çeşitli konuşmalarında sarf ettiği "inlerine
g ireceğ iz. " şeklindeki sözlerine karşılık olarak kin ve intikam saiki ile söylendiği
anlaşılmıştır.

® Olay mahallinde bulunan helikopterdeki teröristlerden şüpheli Haldim Gülmez


yardım için otele gelen polis memurlarının silahla ateş etmeleri sonucu yaralanmıştır. Bu
şahıs daha sonra tedavi için götürüldüğü İzmir ilinde bulunan hastanede yapılan üst
aramasında "H.E. Duaları" başlıklı, "Sultan veya Zalimden korkunca, Allahu Ekber
Allahu Ekber, Allah biitiin m ahilik atından üstündür, Allah benim korktuğum ve sakındığım
şeylerden azizdir Kulun Tayyip Erdoğan in şerrinden, ordularının, etbaınm ve
taraftarlarının şerrinden, cin ve insanların şerrinden kendinden başka ilah olmayan ve
semayı, yerin üzerine izni olmaksızın düşmekten alıkoyan Allah’a sığınırım (...)" şeklinde
bir kâğıt ele geçirilmiştir.
Sosyal medyada yayınlanan birçok yazılı ve görsel metinlerde Fetullahçı Terör
örgütü mensuplarının örgüt yöneticisi olan GÜLEN için dini bir tabir olan Hoca Efendi
tabirini kullandıklarının herkes taralından bilinmektedir.
Haldun Gülmez isimli asker kişiden ele geçirilen bu kâğıttaki ’H.E. Duaları’
başlıklı kâğıttaki 'H.E' harflerinin, 'Hoca Efendi’ anlamına geldiği ve Fetullah Güleriin

116
Soruşturma no: 2016/83834

kastedildiği ortadadır.

■■■> Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkında Muğla


Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan Zekeriya Kuzu müdafii
huzurunda alınan savunmasında özetle;

FETÖ yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğünü, sadece kod adını bildiği bir
"abi" ile sürekli olarak görüştüğünü, bu kişinin askeriye ile ilgili konularda kendisinden
bilgialdığını, hatta kendi askeri birliğindeki olaylarla ilgili kendisinden önce bu şahsın
bilgi sahibi olduğunu, personel atamaları konusunda da atama öncesinde bilgi sahibi
olduğunu,
Görüşmekte olduğu "abi"sinin kendisine 1 dolarlık banknot verdiğini, bu parayı
Amerika'da bulunan FetullahGülen'in gönderdiğini, bereket olsun diye bu parayı
cüzdanında taşıması gerektiğini söylediğini,
FETÖ örgütünün "tedbir" anlayışıyla hareket ettiğini, örgüt üyelerinden kimsenin
kimseyi tanımadığı daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının, bağlı olduğu ağabeyi dışında
kimseyi tanımadığı bir güvenlik sisteminin bulunduğunu,
Eyleme katılan özel kuvvetler personelinin, Cumhurbaşkanlığı korumalarına
hitaben "burayı cehenneme çevireceğiz, hırsızın çocukları, ininize g ird ik ” şeklinde
bağırarak sözler söylediklerini duyduğunu,
Eylemin akabinde kaçtıklan esnada bir dinlenme molası sırasında şüpheli İsmail
Yığit'in kendilerine dönerek "Burada hizmet hareketinden olmayan var nu?" diye
sorduğunu, kimseden cevap gelmediğini, bu konuşma olduğu sırada 18 kişi olduklarını,
diğer 5 kişinin daha önce aralarından ayrıldığım beyan etmiştir.
Fetullahçı Terör Örgütü mensubu askerlerin, örgüt içinde kendilerine emir ve
talimat veren örgüt üyelerini “a b i” olarak hitap ettikleri tespit edilmiştir.
Yine Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasını Türkiye’de "hizmet hareketi" olarak
tanımlamaktadır. Nitekim yazılı ve görsel medyada bu yönde çok sayıda materyal
bulunmaktadır. İfadelerde geçen “hizmet hareketi” tabirinden Fetullahçı Terör Örgütü'ne
mensup kişilerin kastedildiği açıktır.
Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan ve hakkında Muşla Cumhuriyet
Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte olan şüphelilerden Murat Dağlı, Zekeriya Kuzu
ve Yücel Ekizoğlu'nun üzerlerinde Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının birbirlerini
tanımakta kullandıkları 1 Amerikan Dolan ele geçirilmiştir.

—> Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülen


şüpheli Halil İbrahim Yıldız müdafi huzurunda alınan 04/08/2016 tarihli ifadesinde
özetle;

Tiirk Silahlı Kuvvetlerinde tuğamiral rütbesiyle görev yaptığım, üsteğmen


riitbesindeyken Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasına katıldığım, 15 Temmuz 2016
tarihindeki darbe girişiminden önce 9 günlük Bayram tatilinde Ankara'da bir kısım
askerlerle birlikte darbe planlamasına ilişkin toplantı yaptıklarını, bıı toplantıya Adil
Öksüz isimli Fetullahçı Terör Örgütü imamının (yöneticisinin) katıldığını, toplantıda A dil
Öksüz'ün kendilerine "ben bu çalışmaları Amerika'ya gidip Fetullah Gülen hocama

117
Soruşturma no: 2016/83834

sunacağım" dediğini, darbe planlaması yapılan toplantıda darbeye karşı olan bir kısım
generalleri rehin alma görevinin kendisine verildiğini, kendisinin de darbe girişimi
sırasında bıı generallerden ikisini rehin aldığını belirtmiştir.
Adil Öksüz 17 Mart 2016 tarihinde ABD'ye uçakla seyahat etmiş, 21 Mart 2016
tarihinde Türkiye'ye dönmüştür. 20 Haziran 2016 tarihinde uçakla ABD'ye seyahat etmiş,
24 Haziran 2016 tarihinde Türkiye'ye dönmüştür. Türkiye’de 2-10 Temmuz 2016
tarihleri, Ramazan Bayramı nedeniyle resmi tatil günleridir. Adil Öksüz, en son olarak
darbe planlarım şüpheli GÜLEN'in onayına sunmak üzere 11 Temmuz 2016 tarihinde
uçakla Amerika'ya seyahat etmiş ve darbe gerçekleşmeden 2 gün önce 13 Temmuz 2016
tarihinde Türkiye'ye dönmüştür. Şüpheli Adil Öksüz 16 Temmuz 2016 tarihinde darbe
girişiminin sevk ve idaresinin yapıldığı Akıncılar askeri üssünde yakalanmıştır.
Şüpheli Halil İbrahim Yıldız'ın ifadesinden ve Adil Öksüzüm Amerika
seyahatlerinden, şüpheli GÜLEN'in, Adil Öksüz aracılığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri
içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütü mensubu askerlere 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe
gerçekleştirmeleri konusunda talimat verdiği anlaşılmaktadır.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün yaym organı olarak faaliyette bulunan
www.herkul.org isimli internet sitesinde yayınlanan video görüntüsünde ( www.herkul.org
/herkul-nagme / 516 - nağme - hak - yolun - sabirli - yolculari - olun/ GÜLEN ile Adil
ÖKSÜZ'ün birlikte görüntülerinin bulunduğu görülmüştür. 18.07.2016 tarihinde Ankara
Baü Adliyesinde Adil ÖKSÜZ hakkmdaki soruşturma işlemleri esnasında adı geçene
refakat etmekle görevli bulunan Uzman Çavuş Metin ÖZBEK, bu görüntülerdeki şahsın
Adil ÖKSÜZ olduğunu teşhis etmiştir.

—> Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte


olan şüpheli Arif Kalkan müdafi huzurunda alınan 14/08/2016 tarihli ifadesinde
özetle;

Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki birimde Albay rütbesi ile görev


yaptığını, askeri lise yıllarından itibaren Fetullahçı Terör Örgütü olarak tanınan örgütün
içerisinde yer aldığını, bıı örgütün lideri olan G Ü LEN ile iki kez yiiz yiize görüştüğünü,
askeri lise öğrencisi iken yaptığı bıı görüşmelerden birisinde GÜLEN'in kendisine "Baki"
ko d ismini verdiğini,
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe öncesinde Fetullahçı Terör
Öıgütii'ne mensup askerlerle Ankara'da toplantı yaptıklarını, kendisine Ankara
Güvercinlik'de bulunan bir kısım generalleri rehin alarak darbe girişiminin merkezi olan
Akıncılar hava iissiine götürme görevi verildiğini, kendisine ve kendisi gibi Ti'ırk
ordusunda görev yapan değişik rütbedeki darbeye katılan subaylara GÜLEN'in
Türkiye'de bulunan örgiit yöneticileri aracılığı ile talimatlar verdiğini, kendilerinin de
aldıkları bıı talimatlar doğrıdtusunda hareket ederek 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe
girişiminde bulunduklarını belirtmiştir

■■■> Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Orgeneral Hulusi Akar


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mağdur sıfatı ile alınan 19/07/2016 tarihli
ifadesinde özetle;

118
Soruşturma no: 2016/83834

Darbeci askerler tarafindan rehin alındıktan sonra, darbecilerin karargâh olarak


kullandıkları Akıncılar Hava Üssüne götürüldüğünü, Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olan
darbeci askerlerden Hakan Evrim'in kendisine "...dilerseniz, sizi kanaat önderimiz
F etullah Gülen ile görüştürürüz... " dediğini belirtmiştir.

—> Genel Kurmay Başkanı yaveri olarak görev yapan Piyade Yarbay Levent
Türkkan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca müdafi huzurunda alman 18/07/2016
tarihli ifadesinde özetle;

15/07/2016 tarihi öncesinde Yarbay rütbesiyle Genel Kurmay Başkanının emir


subayı olarak görev yaptığını, Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olduğunu, bu örgütle askeri
lise yıllarından itibaren irtibatının bulunduğunu, askeri lise ve harp akademisi dahil
bugüne kadar örgüt taralından görevlendirilen ve "abi" tabir edilen farklı kişilerle haftalık
ve aylık örgütsel toplantılar yaptığını,
Bu toplantılarda kendisinin ve örgütten görevlendirilen "ahilerinin" kod adı
kullandıklarını, kendisinin "Ahmet" kod adını kullandığını, örgütsel görüşmelerde bu
şekilde gizliliğe riayet ederek örgüt deyimiyle "tedbir" uyguladıklarını, örgütsel olarak
kendisinin bağlı bulunduğu Murat kod adlı abinin talimatıyla Genel Kurmay Başkanı ve
Genel Kurmay İkinci Başkanın odasına dinleme cihazı yerleştirdiğini, haftalık olarak 2 ya
da 3 adet boş dinleme cihazlarını Murat kod adlı abiden alarak ses kaydıyla dolu cihazlan
ona teslim ettiğini, bu şekilde yıllarca örgüt adına ses kaydı ve dinleme faaliyeti yaptığını,
15.07.2016 tarihinde gerçekleştirilecek olan darbe teşebbüsünden bir gün önce
yapılan darbe planlamalannda kendisine Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın etkisiz
hale getirilmesini kolaylaştırma görevi verildiğini,
Bu görevin icrası ile ilgili olarak örgütte "abi" konumunda bulunan "Adil" ve
"Selahattin" kod isimli şahıslarla görüştüğünü, onların kendisine gizlilik konusunda sıkı
sıkı talimatlar verdiklerini,
15.07.2016 günü saat 21.00 sıralarında örgüt mensubu diğer askerlerle birlikte
hareket ederek Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı makam odasında rehin
aldıklarını, rehin alma sırasında kendisinin elinde silah bulunduğunu, daha sonra
Orgeneral Hulusi Akar'ı özel kuvvetlerden oluşturulmuş örgüt mensubu askerlere teslim
ettiklerini, onların da Orgeneral Hulusi Akar'ı helikopterle darbe girişiminin sevk ve
idaresinin yapıldığı Akıncılar Hava Üssü'ne götürdüklerini belirtmiştir.

—> Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülen


şüpheli Muhammet Uslu müdafi huzurunda alınan 21/07/2016 tarihli ifadesinde
özetle;
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğünde Başbakan’a gelen
davetiyeleri özel kalemine sunma görevini yürüttüğünü, Fetullah Giden terör örgütünün
mensubu olup örgüt içinde "Abi" tabir edilen konumda bulunduğunu, değişik yerlerde ve
kademelerde örgüt adına sorumlu olduğu sivil ve asker kişilere örgütsel eğitim verdiğini,
2010 yılından itibaren Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki asker kişilere "abilik"
yaparken "Murat" ko d adını kullanmaya başladığını, ayrıca örgüte finansal kaynak
sağlamak amacıyla örgüt tarafından "himmet " olarak adlandırılan para topladığım, bıı
topladığı paraları örgüt içinde kendisinden iist konumda olan "Selahattin" ko d adlı örgüt

119
Soruşturma no: 2016/83834

mensubuna verdiğini,
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbeye kalkışma eyleminde Genel Kıırmay Başkanı
Hulusi Akar'm emir subayı olan ve Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'm darbe
girişiminde bulunan kişilerce esir alınması eylemine doğnıdan katılan Levent Tiirkkan'ın
itiraflarında belirttiği gibi, adı geçen kişinin sorumlu abisi konumunda olduğunu,
Genel Kurmay Başkanları ve ikinci başkanlarının dinlenmesi amacıyla odalarına
kendisinin verdiği talimatlar doğrultusunda Levent Tiirkkan'ın "radyo" tabir edilen ses
kayıt cihazlarım yerleştirip cihazları doldurduktan sonra geri getirdiğini, kendisinin de
ses kayıtlarını emir ve talimat aldığı Selahattin ko d adlı kişiye verdiğini, darbeye
teşebbüs eyleminden bir giin önce 14.07.2016 tarihinde kendisi evinde yok iken,
"Selahattin" ko d adlı kişi ile darbeye teşebbüs eylemine katılan askerlerden "Ahmet" kod
adlı Levent Tiirkkan ve "Salih" ko d adlı Yarbay Gökhan'ın kendi evinde darbe ile ilgili
toplantı yaptıklarını,
15.07.2016 tarihinde gerçekleştirilen bıı terör eylemini Fetullahçı terör örgütü
mensuplarının planlayıp gerçekleştirdiklerini belirtmiştir.

—> Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte


olan şüpheli Beniz Aldemir müdafi huzurunda alman 20/07/2016 tarihli ifadesinde
özetle;
Askeri lise yıllarından itibaren Fetullahçı Terör Örgütü mensupları ile irtibatının
olduğunu, kendisi gibi helikopter pilotu olan ve kendisi ile aynı askeri birlikte görev
yapan şüphelilerden Yarbay Erdal Başlar ve Binbaşı Sadullah Abra'nın Ankara Emniyet
Miidiir lüğü'ne, şüpheliler Yarbay Murat Kar ataş ve Binbaşı Taha Fatih Çelik'in Milli
İstihbarat Teşkilatı yerleşkesine helikopterlerle ateş ettiğini konuşmalardan duyduğunu,
bıı kişilerin de Fetullahçı Terör Örgütii'ne mensup olduklarını belirtmiştir.

—> Hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütülmekte


olan şüpheli İlkay Ateş müdafi huzurunda alman 27/07/2016 tarihli ifadesinde
özetle;

Türk Silahlı Kuvvetlerinde Kara Pilot Yarbay rütbesi ile görev yaptığını, kiiçiik
yaşlardan itibaren Fetullahçı Terör Örgütü bünyesinde bulunduğunu, 15 Temmuz 2016
tarihinde gerçekleştirilecek olan darbe girişimi öncesi kendisi gibi pilot olan bir takım
subaylarla Ankara ili Yenimahalle ilçesinde toplantı yaptıklarını, darbe gecesinde
kendisinin kullandığı helikopterle Ankara'da değişik sivil hedeflere atışlar yapıldığını
belirtmiştir.

- > Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesine başvurulan "Gizli Tanık S e l"


21/07/2016 tarihli ifadesi ve 19/10/2016 tarihli alman ek ifadesinde özetle;

"...Ben Fen Liselerine hazırlık amacıyla çalışırken sınavlara bir ay kala ahilerden
biri askeri lise sınavları olduğunu, girmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de girebilirim,
cleclim. Bancı askeri lise sınavlarına girme teklifini yapan abi sınav formlarını getirdi.
Birlikte doldurduk. Formları doldururken benim cemaate ne derece bağlı olduğumu test
etmek amacıyla olduğunu düşündüğüm bir soru sordular. Abi bana Hoca efendiyi

120
Soruşturma no: 2016/83834

korumak için elinde bir el bombası olsa onun pim ini çeker misin, kendini Hoca efendi
için fe d a eder misin, diye sordu. Ben de evet dedim. Ailemin de imza atması gereken
yerler vardı. Onlara da konuyu açtım. Şaşırdılar ancak itiraz etmediler. İmzaları
tamamlayıp form u abiye verdim. Kendisi götürdü. Nereye götürdüğünü bilmiyorum. Bıı
söylediğim olaylar 1994yılında gerçekleşmiştir.
...Kuleli Askeri Lisesi, Deniz Lisesi, Kara Astsubay Lisesi ve Bando, Deniz
Astsubay Lisesi sınavlarına girmek için ayrı ayrı başvur ularımı yaptım. Bıı okulların
sınavları fa rklı tarihlerdeydi ancak birbirlerine yakındı. Hangisinin sınavına önce
girdiğimi hatırlamıyorum. Kuleli Askeri Lisesi sınavına girmeden iki giiıı önce evde
abiler bana sınavda çıkabileceğini söyledikleri 50 tane soruyu cevaplarıyla birlikte
gösterdiler. Soruyu çöz cevabını ezberle dediler. Ben de söylediklerini yaptım. Sınavda
çıkan sorulardan ahilerin bana çözdürdüğü soruların birçoğunun aynı olduğunu gördüm.
Sınavı çok iyi olmasa da asil listeden kazanacak şekilde puan aldım. Deniz Lisesini
yedekten, Kara ve Deniz Astsubay Liselerini asil listeden kazandım.
...Askeri lise döneminde yaz tatillerinde evde yatmalı olarak kamplar
yapıyorlardı. Ben ailemden izin alamadığım için bunlara yoğun bir şekilde katılamadım.
Sadece bir iki kez bir veya iki gece yatabildim. Aileme de arkadaşımda kaldığımı
söyledim. Namazlarımızı ve orucumuzu aksatmamamızı tembihliyorlardı. Evde bir araya
geldiğimizde kaset dinletme ve video izletme faaliyetleri yapıyorduk, Fethullah Gülen'in
vaaz videolarını seyrediyorduk. Ortaokul döneminde bir kez eğlence amacı ile pikniğe
götürmüşlerdi. Askeri Lise bitince Hava Harp Okuluna geçtim.
...Lisedeki siireç burada da siirdii. Yine evde buluşmalar devam etti. Abiler
değişiyordu. Hava Harp Okulunda okuyan cemaatçi öğrencilerle eve gittiğimizde
tanışıyorduk. Okulda birbirimizi tanımıyor gibi davranıyorduk. Okul bitip İzmir'e
gideceğimiz sırada abiler yine evde benim gibi mezun olmuş iki kişiyle tanıştırdılar.
Bunlardan biri Harp Okulunda Kurmay Binbaşı olan ve gözaltına alındığını duyduğum
F. G. , diğeri de yine Hava Pilot Kurmay Binbaşı olan ve yurt dışında görevde olduğunu
bildiğim M. T 'dır.
...İzmir'e gittiğimizde bıı iki subay ve 1. O. ile birlikte dördümüz ev tuttuk. Abiler
kiralayacağımız evin hangi bölgede olacağını söylemişlerdi. Bıı evin diğer cemaat
evlerine yakın olmamasına özen göstermişlerdi.
...Ben sağlık değerlendirmesinde elendiğim için piyade sınıfına gittim. Diğer iiçii
ııçıış okuluna gittiler. Piyade okulu yaklaşık 9 ay siirdii. Uçuş okuluna gidenlerin eğitimi
daha fazla sürüyor. Okulu bitirince İstanbul'a döndüm. Ahilerin bulunduğu yeni eve
gittim. Zaten daha önce eski eve bir daha uğramamamızı söylemişlerdi. Çok acil
olmadıkça telefonla aramıyorduk, O dönem cep telefonları yeni çıkmıştı. Ankesörlü
telefondan irtibat kurup genelde kaçta geleceğimi soruyordum.
...Teğmen çıkıp maaş bağlanınca maaşımızın %10 unu eve gittiğimde abiye elden
teslim ediyordum. Arada bir sadaka parası adı altında gönlümden kopan miktarda parayı
yine abiye veriyordum. Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi aboneliği yaptırmıştım.
...Ben lisede 52. kol komutanıydım. Yaklaşık 90 öğlenciden sorumluydum. Abinin
bana söylediği isimlerden lisede toplam kaç cemaatçi öğlenci olduğunu bilmiyorum.
Ancak okuldan aldığım öğlenci listesini abiye veriyordum. Ders ve disiplin durumlarını
ona iletiyordum.
...2013 yılında Akademi'yi kazandım. İki y ıl İstanbul Harp Akademisinde eğitim

121
Soruşturma no: 2016/83834

gördüm. Bıı süreçte de cemaat ahileriyle görüşmelerim devam etti. Akademide cemaatçi
olarak tanıdığım kimse yoktu ancak darbe girişimi nedeniyle Akadem i personelinin de
alındığını öğrenmiştim. 2015 yılında Adana'ya tayin oldum. Darbe girişimi nedeniyle
soruşturmalar başlayınca benim de bıı faaliyetlerim nedeniyle tespit edilip ordudan
atılabileceğim düşüncesi beni korkuttu. Önce ne yapacağım a karar veremedim. Cemaatin
abileri cemaat üyelerine ve yaptıkları görüşmelere dair kayıt tutarlar. Bıı kayıtlarda
benim ko d ismim Enes olarak geçer. Bıı veri tabanı o cemaatçi abinin bilgisayarında
kayıtlıdır. Bizim görev yaptığımız birlikte görev yapan kişilere ilişkin tiim bilgileri içerir.
Ben diin akşam bıı düşünceler içinde ne yapacağımı bilemedim. En sonunda darbeye
karışan kişilerin evlerinde arama yapıldığım, bilgisayar telefonlarına el konulduğunu
gördüm ve duydum. Yakalanan kişilerin Evindeki tiim dijital malzemelere el konulduğunu
duydum. Benim de evde bulunan harp okulunda kullandığım bilgisayarımda ve bir fla ş
bellekte cemaate ilişkin bilgiler vardı.
...Ayrıca ben bıı yıl Türkiye genelinde Hava Kuvvetlerine alınacak Uzman
Çavuşların alını heyetinde görev aldım. Bana İzmir'de Izbanın İnkılap İstasyonu olarak
bilinen yerde saat 10 da randevu verdiler. Bir abiyle buluştuk. Yakında bir eve gittik.
Orada bana uzman çavuşluk aday bilgi form undan bir tane örnek gösterdiler ve bıı
form da yer alan çaprazlama boydan boya devam eden filigranın son iki rakamı ile
belgede sağ iist köşede yer alan grup numarasının son iki rakamının aynı olan adayların
menfi olduğunu ve bunların kabul edilmemesi gerektiğini bana Kurana el bastırarak
anlattılar. Ve Kurana el bastım. Daha sonra Haziran 2016 da yapılan uzman alımı
sınavında görev yaptım. Böyle gördüğüm adaylara diişiikpuan vererek kabul etmedim.
... Ben Bursa Işıklar Askeri Lisesinde ......... Yılları arasında görev yapmıştım.
Burası daha önce 2008 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığından Hava Kuvvetleri
Komutanlığına geçmişti. Hava Kuvvetleri Komutanlığına geçtiğinde ilk kurucu ekipte
görev alan beş kişilik kurucu tim komutanlarından görev yaptığım şiire boyunca çok iyi
bir şekilde bahsediliyordu. "Beşi bir yerde " diye anılıyordu. Şakirt oldukları, yani cemaat
mensubu oldukları ima ediliyordu. Zaten bunların hepsi de sonradan kurmay oldu.
Bunların isimleri (M. K. E), ( S. C.) , (T.T. ) , ( H. A. ),(Y. K.) ve ( E. Ö.) dir. " ... Şeklinde
beyanlarda bulunmuştur.
(İfadede adı geçen S. C. hakkında 2016 83834 sayılı dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülmektedir.)

—> Hakkında Cumhuriyet Başsavcılıgımızca bir başka dosya üzerinden


soruşturma yürütülmekte olan M. Y. 04.08.2016 tarihli ifadesinde özetle;

"....1997 yılında İstanbul ilinde Güngören de ilköğretim okulunda orta iiç de


okurken hatırladığım kadarıyla ramazan ayı içerisinde olan teravih namaz mı eda etmek
iizere gittiğimde ortalarına aldıkları benimle emsal bir çok kişinin dinlediği üniversite
öğrencisi olarak hatırladığım kişinin teravih namazları sonrası caminin içerisinde ki
sohbetlerine katıldım. Bıı sohbetlerden etkilendim.
Sonrasında bıı kişi beni açık adresini hatırlamadığını Giineştepe' de olan bir eve
götürdü. Ben ve sadece bıı üniversite öğrencisi vardı. Ben bıı şahsa sohbetlerini
dinlediğim zamanlarda etkilenmemden dolayı abi demeye başladım. O da beni başka bir
abiyle tanıştırmak iizere yukarıda bahsettiğim eve götürdü. Bıı kişinin ismini Özgiir diye

122
Soruşturma no: 2016/83834

hatırlıyorum. Bıı şahıs h a fif kilolu, beyaz tenli bir şahıstı. Bıı şahıs orta iiçiin sonuna
kadar bıı abinin sohbetlerine katılmak iizere evine gidip gelmeye başladım.
Evlerimiz yakın olduğu için hafta da bir kere ders çalışmak iizere gidiyordum.
Kendisi üniversite öğrencisi olduğu için bana ders çalışmam da yardım ediyordu. Ben bıı
kişinin yanm a zaten orta sonda bulunmam nedeniyle gireceğim sınavlara hazırlanmak
iizere gidip gelmeye başladım. Askeri okullara girmek istediğimi kendisiyle paylaştım.
Hazırlandım, sınavlara girdim. Sınavları kazandım. Beylerbeyindeki Deniz astsubay
hazırlama okulunda askeri hayatıma 1998 yılında başladım. Bıı sınavlara hazırlanırken
tanıştığım yukarıda bahsettiğim abi beni okula girdikten sonra tam olarak
hatırlamıyorum muhtemelen bıı abinin evinde tanışmış olacağız. Bana ismini Samet
olarak söyleyen soy ismini bilmediğim doğu kökenli tam olarak memleketini
hatırlamadığım üniversite birinci sınıf işletme veya iktisat öğrencisi ile tanıştırdı. Bıı
şahıs da 500 evler civarında şu an için hatırlayamayacağım adreste ki öğrenci evinde bıı
abinin sohbetlerine katılmaya başladım. Yine bazen haftada bir bazen ayda bir abinin
sohbetlerinde ders çalışıp bazen de dini sohbet yaparak okulum bitene kadar yani 2002
yılm a kadar bıı kişi bana ağabeylik yaptı. Mezun olduktan sonra İstanbul Beykoz da TCG
Fırtına Gemisinde görevime başladım. Bıı abi beni mezun olduktan sonra Esenler
civarında açık adresini hatırlamadığım, size gösteremeyeceğim evde tek olarak
gördüğüm ismini Giirkan olarak bildiğim ilkokul öğretmeni olarak hatırladığım kişiyle
sohbetlere başladım.
İki sene kadar bıı abiyle sohbet ettim. Yine rutin olarak haftalık y a da aylık
görüşmelerimiz oluyordu. Sohbete gittiğimde elektronik her hangi bir cihaz kullanmadan
bir sonra ki buluşmamızı hesaplayarak devam ettiriyorduk. İki sene sonunda görev
yaptığım geminin Marmaris'e tevcli edilmesi nedeniyle bu abi bana "Marmaris de sem
cep telefonunu verdiğim birisi arayacak o sana ağabeylik yapacak" dedi. Ancak ben
Marmaris' e gittikten iki y a da iiç ay kadar sonra kimse aramadı. Ben de o arada başka
bir G SM operatörüne geçmem nedeniyle numaramı değiştirdim. İstanbul' a gidiş geliş
nedeniyle katılmış olduğum sohbetlerin yeterli olduğunu düşündüğümden bıı kişiyle
irtibata geçmedim. Marmaris'teki görevim bittikten sonra 2007 de tekrardan İstanbul
iline atandım.
Arada geçen iki yıl sonucunda 2009 yılında dalgıç olarak Beykoz da demirli TCG
kemer gemisinde görevliyken ismini şu an için hatırlamadığım daha sonra hatırladığımda
size bildireceğim Erenköy Kozyatağı civarında bulunan parkurun yakınlarında bulunan
tam olarak yerini gösteremeyeceğim evde tam olarak hangi firm ada çalıştığını
bilmediğim ancak ilaç mümessili olarak hatırladığını şirket arabası kullanan eşinin
doktor olarak hatırladığım kişinin ikametinde sohbetlere katılmak iizere cep
telefonumdan beni arayarak ismim ile hitap ederek bana "uzun zamandır
görüşemiyoruz, İstanbul' a gelmişsin, gel sohbet edelim" diyerek baha buluşma yeri
verdi. Tam olarak hatırlamadığım bir yer de buluştuk. Beni evine götürdü. Bıı abiyle
sohbet etmeye başladık, Bıı abiyle de yine bir sonraki sohbeti planlayarak olağan dışı bir
durumda cep telefonumdan kontörlii bir telefon ile sabit bir hatla arama suretiyle
görüşmelerimizi sağlıyorduk, Bıı abiyle de iiç sene kadar sohbet ettik, Bıı abi beni 2011
yılında şu an ki eşim olan Gülistan ile tanıştırmak iizere kendisine ait otoyla Sakarya' ya
götürüp burada üniversite son sınıfta okuyan eşimin sohbete gittiği bir evde tanıştırdı.
Tanıştıktan sonra görüşmeye başladık. Akabinde 2012 yılında evlendik, Bıı abi beni

123
Soruşturma no: 2016/83834

evinde sohbet ettiğimiz esnada ismini Vehbi olarak bana bildiren Erzurumlu olduğunu
hatırladığım özel sektörde çalışıyor olarak aklımda kalan evli eşinin öğretmen olduğunu
bildiğim iki çocuklu abiyle hasbıhal olduk. Sohbetlere başladık. Bıı abiyle de diğer abiler
ile olduğu gibi bir sonraki görüşmelerimizi planlayarak sohbet etmeye başladık. Üç sene
kadarda bıı abinin dini bilgilerinden faydalandım.
Bıı sürenin bitiminde ikametinde sohbet ederken gelen Mazhar ismini kullanan
bankacı olarak bildiğim, eşi ev hanımı olan, iiç çocuklu kişiyle yine yukarıda belirttiğim
sistem çerçevesinde sohbet etmeye başladık. Bıı kişinin evi Ümraniye deydi. Bıı evi size
gösterebilirim.
Bir sene sonra bıı abide beni ikametinde Ömer ismini kullanan burada siz
görevlilerden bana yaptırılan fo to ğ ra f teşhisinde ismini Ö. Y. olarak sizden öğrendiğim
TÜBİTAK çalışanı abinin sohbetlerine başlayacağımız esnada bir kere evini göstermek
için beni evine götüren ve yerini gösteren abiye tabi bulunduğumuz esnada yukarıda
bahsettiğim gelişmeler oldu. Benim terör örgütü olarak adlandırılan bıı yapı içerisindeki
konumum yukarıda bahsettiğim şeklindedir. Ben bıı yapılanma içerisinde bulunduğum
şiire içerisinde birkaç kere kimler olduğunu hatırlayamadığım ağabeylere himmet olarak
tabir edilen paradan kurban keseceklerini beyan etmeleri nedeniyle vermişliğim vardır.
Başkalarının da himmet verdiklerini de gördüm.
Ben her ne kadar askeri personel olarak hiyerarşi konusunda profesyonel olarak
görev yapan bir kurum içerisinde bulunmuş isem de yukarıda bahsettiğim sohbetlerde
ağabeylerim kullandıkları isimlerden ko d ismi olduğunu, bir iist ağabeylerinin nadir
olarak bıı sohbetlere katıldığını, onların da ko d isimlerini kullandığını kendi statümde
başka bir öğrencinin kullanmış olduğu ko d isimleri ya da şahsi bilgilerini sorgulayamaz
olsam da hiyerarşik yapının devlete karşı olabileceğini tahmin edemedim.
Ben tamamen iyi niyetimle bilgilenmek, dini vazifelerimi daha iyi yapabilmek
niyetiyle bıı sohbetlere katıldım. Devlete karşı y a da vazifem nedeniyle bıı yapıya çıkar
sağlamak amaçlı her hangi bir tutum içerisinde ne bulundum, ne de duydum.
Ben bıı yapının bıı şekilde devletine karşı gelebileceğini tahmin edebilseydim
kesinlikle bıı yapıyla ilişiğimi keserdim. Ben devletini milletini seven vatansever bir
insanım. Beni böyle bir duruma düşürdükleri için mağduriyetimden dolayı beni bu
duruma sokan kişilerden şikâyetçiyim, ben suçsuzum üzerime atılı suçlamaları kabul
etmiyorum. Pişmanım. Ben devlete karşı yürütülen bıı kalkışma eyleminde ve öncesinde
hiçbir şekilde silahlı faaliyet propaganda y a da başka bir fiili hareket de kesinlikle
bulunmadım. En son sohbetine tabi olduğum abi olan Ömer k o d adlı şahsın sohbetlerinde
ben ve H. kendi isimlerimizi kullandık. Her hangi bir ko d ismi verilmedi. Daha önce ki
sohbetlerin hepsinde benim ko d adım Mesut idi.
13 Temmuz 2016 giinii içerisinde tam olarak saatini hatırlayamadığım bir zaman
diliminde Beykoz'da beraber görev yaptığımız fa k a t birimlerimizin fa rklı olduğu
münasebeti ile giiıı içerisinde yiiz yiize görüşemediğimiz ancak telefon ile
irtibatlanabildiğimiz daha sonra detayını anlatacağım şekilde dini sohbetlere genelde
kendimize ait ayrı araçlar la sohbet yapılacak eve aynı gnıp içerisinde gittiğimiz
Astsubay M B. beni telefonla arayarak "Yarın akşam 20.00 da ismini Ö. olarak bildiğim
Üsküdar Kısıklıdaki daha önce bir defa gittiğim ismini hatırlamadığım bir apartmanın 1.
Katandaki ikamete saat:20.15 sıralarında gittiğimde ilk olarak kendimin geldiğini
anladım.

124
Soruşturma no: 2016/83834

Benden yaklaşık yarım saat sonra Astsubay H. D. Ankara da izinde olduğu halde
araçsız şekilde geldi. Sonrasında yine yarım saatlik bir zaman diliminde yukarıda
bahsettiğim Astsubay M.B. geldi. Ö. de dâhil olmak iizere evde 4 kişi idik. Beraber namaz
kıldık, hal hatır sorduk. Yaklaşık yarım saat içerisinde Ö. olarak ismini bildiğim cemaat
abim olan kişi benimle H. 7 alışık olmadığımız şekilde daha önce görmediğimiz bir durum
ile sizi başka bir eve götüreceğim. Orada öğreneceksiniz şeklinde bir hitap da bulundu.
Bende bıı yapılanma içerisinde şimdiye kadar herhangi bir zarar görmediğimden
dolayı sorgulamadan dediklerini yapm ak iizere ben ve H. bana ait olan 3 4 Plakalı,
Volkswagen G olf marka opak yeşil otomu da yanıma alarak bize kendi aracı ile öncülük
yapan Ö.'in peşinden Ümraniye İlçesinde açık adresini hatırlamadığım sarı renkli bir
apartmanım öniine geldik. Burada araçlarımızdan indik. Yine Ö.n öncülüğünde tahmini
apartmanın 4. Katında kapı numarasını hatırlamadığım dairenin girişine geldiğimizde Ö.
kapıyı çaldı. Kapıyı daha önce görmediğim; ıızıın boylu, esmer tenli, bıyık ve sakalı
olmayan bir şahıs açtı. Selam verip içeri girdik, Ö. içeri girmeden buradan ayrıldı. Eve
girdiğimizde bıı şahsın yönlendirmesiyle geldiğimiz odada A. Z. ve S. G. olarak isimlerini
bildiğim, ...... Yerleşkesinde görev yaptıklarını beyan eden iki askeri personel (SAS) ile
tanıştım. Yaklaşık 1-2 saat kadar bıı odada kendi aramızda sohbet ettik. Evine gittiğimiz
şahıs odaya gelerek, bize hitaben "birkaç abi gelecek onlan bekliyoruz" clecli. Biz ele
beklemeye devam ettik.
Bulunduğumuz odaya evin sahibi olan şahısla, bana askeri adli görevlileri
resmini göstererek teşhis ettirdikleri, ismini buradan öğrendiğim Ş. D. isimli görevini
sonradan yine bıı teşhiste Denizci Albay olduğunu öğrendiğim kişi geldi. Bize hitaben
gelecek olduklarını söyleyen ev sahibi olan kişinin beyanındaki ahilerin gelmeyeceğini
beyan ederek odada bulunan biz 4 kişinin telefon numaralarını alıp, "bir gelişme olursa
yann sîzleri bu numaralardan ararım" dedi.
Sonra ben yine yanıma H. D. 7 alarak, kendime ait araç ile evden ayrıldık, H. 7
evine bırakıp ben de kendi evime gittim. Yukarıda belirttiğim şekilde gelişen durumlar
daha önce yaşamadığım düzeyde anormal olmasına rağmen, herhangi bir zarar
görmememden dolayı sorgulamadım. Ertesi giinii mesaime gittim. Saat: 16.00’a kadar
mesaimi bitirdim. Saat: 18.00 a kadar Poyrazköy ’de ailem ile birlikteydim. Tam olarak
hatırlamıyorum H. y a da M. olacak birisi bana telefon açtı. Hatırladığım kadarıyla H.
idi. Saat 20.00 da K avacık' da buluşalım dedi. Ben yine kendi aracımla yaklaşık olarak
bıı saatler de Tem otoyolu üzerinde ki Kavacık vaıyant da H. ile buluştum. H. otobüs ile
gelmişti. H. ' i aracıma aldım. Beraber bir önce ki akşam yukarıda bahsettiğim ilk defa
gitmiş olduğum Ümraniye de ki ikamete geçtik. Yine 4. K at da kapı numarasını
hatırlamadığım ikametin kapısını çaldık. Yine yukarıda belirttiğim tanımadığım ismini
bilmediğim kişi kapıyı açtı, H. ile birlikte içeri girdik, İlk gelenlerin biz olduğunu içeri de
kimseyi göremeyince anladım.
Bizden yaklaşık yarım saat veya kırk beş dakika sonra ev sahibi ile birlikte bir
önce ki akşamdan bize telefon numaralarımızı alarak ani bir durumda size haber
vereceğim diyen Albay Ş. D. geldi. Yanında ki iiç kişiyi ilk defa gördüm. Bizim
bulunduğum odada bıı şahıslarla yaklaşık 5-10 dakika kadar oturdum. Bıı yüzden bıı
şahısları görsem teşhis edemem. Bıı tanımadığım iiç şahıstan Ş. D. isimli albaydan daha
yetkili birisi olacak ki beyaz tenli kişi bize hitaben "Siz Beykoz da bulunan Sat
Komutanlığına gidin, sizi burada giriş de H. E. isimli şahıs karşılayacak ve size bir şeyler

125
Soruşturma no: 2016/83834

anlatacak " dedi. Biz de banan üzerine ben H. ’ i kendi aracıma alarak buradan ayrıldık.
Diğer kişilerin ne yaptıklarını bilmiyorum.
Biz H. ile birlikte Beykoz da bulunan Sat Grııp Komutanlığına doğnı giderken
evde yaşadığımız durumların kritiğini yaptık. H .' de ben de bu durumdan tedirgin olduk.
Biraz daha oyalanmak iizere benzinliğe girdik. Burada yakıt aldık. Bir miiddet durduktan
sonra Sat Grııp Komutanlığına doğnı tekrardan gitm ek için yola çıktık. Ben bu gelişen
durumlardan dolayı ne yapacağımı bilmez vaziyette bizden sorumlu olan görev yaptığını
Türk Silahlı Kuvvetlerinin rütbelisine bilgi vermedim. H. de ayın şekilde üstlerimizi
bilgilendirmedi.
İçinde bulunduğumuz anormal durumda sadece oyalanarak bekleyerek fa yd a
bulacağımızı tahmin ederek geciktirdik. En sonunda bize söylenen kişiyle buluşmak iizere
SA T Grııp Komutanlığının nizam iyesine geldik. Aracımı nizam iyenin girişine gelmeden
kenara çekip H .' i araçta bırakarak nizamiyede bulunan kolluksuz benden kıdemsiz olan
eski çalıştığım birimden simaen tanıdığım ismini de T. A. olduğunu bildiğim astsubaya H.
E. isimli birisi var mı dedim. O da bana "şu anda burada kimse yo k herkes çıktı" deyince
aracıma binerek H. ile birlikte kendi görev yerime doğnı hareket ettik. H .' i kendi
biriminin doğu kapısı olarak tabir ettiğimiz yere bıraktım. Ben de döniiş alarak kendi
birimimin girişine geldim. Burada nöbetçi astsubay ismini 1. olarak hatırladığını kişi
daha önceden beni tanıdığı için normal prosedür dışında kayıtsız olarak içeriye girdim.
Üzerimde kot pantolonun ve tişörtüm vardı. Aracımda da üzerimde silahım ve üniformam
yoktu. Saat:00.05 de İçeri girdim. Bizim birimimiz de rütbeli olan Deniz Yarbay B. S. G.
beni aradı.
Bıı aramadan önce de bana telefonumdan Kuzey Deniz Saha Komutanlığından
"herkes görevinin başına geçsin" şeklinde mesaj gelmişti. Yarbay da beni arayınca
birimimde olduğumu beyan ettim. Bana görevimiz de kullandığımız silahsız süratli
şekilde tasarlanmış botun yakıtını almamı ve hazır durumda beklememi her hangi bir
durumda sürücüsünün benim olduğumu talimatını verdi. Ben de üniformamı giyerek
talimatın gereğini yapıp beklemeye başladım.
Saat: 02.00 sıralarında beni tekrardan arayarak yukarıda bahsettiğim hazırlamış
olduğum botu "bir SAS timi gelecek onlara ver" dedi. Başlarında Deniz Yüzbaşı Ö. Ö.
olmak iizere 5-6 personel ile birlikte geldiler. Hepsi teçhizatlı olarak kuşanmışlardı. Ben
de tim komutanına botun anahtarını üzerinde olduğunu harekete hazır olduğunu
söyleyerek botun yerini gösterdim. Araca geçtiler. Ben de oradan ayrıldım.
Hareketlenip hareketlenmediklerini bilmiyorum. Dinlenme salonuna geçtiğimde
televizyondan askeri kalkışma olayının haberlerini görmeye başladım. Benim zaten H. 7
bıraktıktan ve birimime girdikten sonra konudan haberim olmuştu. Ben yukarıda
anlattığım olağan dışı durumları bizi ne için hazırladıklarım az buçuk tahmin etmişsem
de üzerime alınmadım. Bıı yüzden üstlerime de bilgi vermedim. Sabah saat:05.00 a kadar
televizyondan olan bitenleri izledim. Bıı arada peyderpey birimde görevli personel giriş
yapıyordu, saat gündüz 11.00 a kadar çıkış verilmedi. Ben de istirahat ettim.
Gece olayların cereyan ettiği sıralarda cep telefonumdan eşimle görüşmüş
olabilirim. Sabah olduğunda da H. ile görüştüm. Başka da her hangi biriyle irtibat
kurduğumu hatırlamıyorum. Akşam saat: 18.00 gibi H. ile görüştüm. Durumun kritiğini
yaptık, ikimiz de olan bitene anlam verememe durumundaydık. Beykoz da yarım saat
sonrasında buluştuk. Yine ayın şekilde yaptığımız konuşmalarda iyi ki oyalanarak bıı

126
Soruşturma no: 2016/83834

durumlara dâhil olmadığımızın yararlı olduğunu düşünerek yine üstlerimize bilgi


vermeden olağan hayatımıza devam etmeye karar verdik. 15 Temmuzdan 27 Temmuza
kadar rutin mesaimizi icra ettik.
24 Temmuz 2016 Pazar sabahı mesaiye gelmeden denk gelen bir boşlukta H. D.
ile Karlıtepe mevkiinde buluştuk. Beraber kahvaltı yaptık. Ayrıldık burada da olaylar ile
ilgili konuştuk. Yine üstlerimize bilgi vermeden şaşkınlığımızla ayrıldık.
27 Temmuz da mensubu olduğum Ti'ırk Silahlı Kuvvetlerine idari tahkikat ile ilgili
olarak Deniz Albay B. B .' na konu ile ilgili ifademi verdim. Sonrasında 28 Temmuz da
askeri savcılık da ismini hatırlamadığım yarbay rütbesinde ki görevliye şüpheli sıfatı ile
ifade verdim. Bıı ifadeden sonra saat: 21:00 gibi görev yerimde vermiş olduğum bıı
ifadenin akabinde gelen polisler beni H. D., A. Z. ile birlikte gözaltına aldılar. Akabinde
emniyete getirildik. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum." şeklinde beyanlarda
bulunmuştur.
—> Hakkında Cumhuriyet B a ş s a v c ılığ ım ız a ait 2016/83752 sayılı dosya
üzerinden soruşturma yürütülmekte olan şüpheli Rifat ÇELİK ifadesinde özetle;

"...Ben 2007 yılında Balıkesir Kara Astsubay Meslek Yüksek Okuluna girdim ve
2009 yılında mezun olarak aynı yıl Ankara Kara Havacılık Okuluna başladım ve burayı
da 2010 yılında bitirerek İstanbul Sancaktepe'deki 4. Kara Havacılık Alayında teknisyen
iist çavuş olarak göreve başladım, 15 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla da aynı görevimi
sürdürüyordum.
Skorsky Orta M aksat Yiik Helikopteri olarak bilinen helikopterlerin ııçıış öncesi
ve sonrası bakımıyla görevliydim ve 15 Temmuz 2016 giinii ve öncesinde rutin dışı
herhangi bir hareket sezmedim.
15 Temmuz 2016 giinii acil durum bekleme nöbetçi astsubayıydım. Bıı nöbetçiler;
o giiıı saat 16:00 'dan ertesi giiıı saat 16:00 'a kadar devam eden nöbet süresince
meydana gelebilecek doğal afet, helikopter düşmesi ve acil VIP uçuşları için askeri
birlikte bekleyen, bir pilot ve bir teknisyenden oluşan nöbetçilerdir Bıı nöbet her giiıı
tutulan rutin bir nöbet olup, KUTA Yprogramında da geçmektedir
15 Temmuz 2016 giinii bıı şekilde nöbetimi ifa etmekte iken, yazlık kıyafet olan
şort ve tişörtle Skorsky hangarının dinlenme salonunda üstçavuş Ahm et Göçer ile birlikte
televizyon izliyorduk. Ahm et Göçer o giiıı kamera nöbetçi astsubayı idi. Saat 20.00
sularında hızlı bir şekilde kapıyı açarak odaya giren Başçavuş M esut Fırat bize A cil uçuş
var! Deyince, ben hemen ııçıış tulumumu giydim. Hatta o kadar acele ettim ki, yanıma
cüzdan ve ev anahtarlarını dahi almamıştım, üzerimde sadece LG marka cep telefonum
vardı. Numarası 0553 109 21 15 'tir.
Bıı şekilde ııçıış hattına çıktım. Alanda kendi tabur komutanım olan ve o giiıı de
nöbetçi amir olarak görevli bulunan Yarbay Davut Uçıım'ıı askeri kıyafetiyle gördüm.
Kendisine "Neler oluyor komutanım?" diye sorduğumda "Helikopter diiştii, acil uçuşa
çıkacağız." diyerek hangardaki iki helikopteri de dışarı çıkartmamı istedi. O giiıı benimle
beraber nöbetçi olan pilot Yüzbaşı Feridun Çoban'di. O da alana gelmişti. Kendisiyle o
sırada görüşemedim. Bıı şekilde helikopterleri hangardan ııçıış hattına çıkarttım.
Saat 20.30 sularıydı. Yarbay D avut Uçum ün Alay Komutan Yardımcısı Albay Ali
Aktiirk ile bindiği helikopterin havalandığını gördüm. Diğer helikopterlerin de motorları
çalışmıştı. Ben helikopterleri çektiğim traktörü hangara bırakıp gece göriiş gözlüklerini

127
Soruşturma no: 2016/83834

alacaktım ancak bulamayınca diğer teknisyen Astsubay Kıdemli Çavuş M ehmet


Güngör'den bir adet gece göriiş gözlüğü alıp, ambulans bekleme olarak bilinen
helikoptere bindim. Heniiz telsiz bağlantısını yapmamıştım ki helikopter bir anda
havalandı. Helikopterde toplam iiç kişiydik ancak üçüncü kişi ön sağ tarafımda ve arkası
döniik oturduğu için ve karanlık olduğundan, başında kask da bulunduğundan bıı kişiyi o
sırada görememiştim ve bunu da o anda p e k önemsememiştim. Ancak Ahm et Giizel
binbaşı bıı şahsa devamlı "Abi" diye hitap ediyordu. Ben de bu nedenle kendisinden
daha kıdemli bir komutan olduğunu diişiindiim. Bıı şekilde önce Yeşilköy Askeri VIP
Apronuna iniş yaptık...
Herkes aşağıya indiğinde, üçüncü kişi olarak bahsettiğim kişi de inmişti. Ancak
bu kişi asker değil sivil kıyafetliydi, belinde de tabanca taşıyordu. Üzerinde krem renkli
kahverengi çizşileri olan tişört ve aynı renk keten pantolon vardı. Hiç konuşmuyordu.
Asker olup olmadığına kanaat getiremedim. Ben iyice şiiphelenmiştim. Cep telefonumdan
İnternet'e girip mynet haberden haberlere baktım ve bıı sitede askerin köprüleri
kapattığım, bir terör saldırısının olduğunu haberi yapılmıştı. Akabinde Haber Tiirk
sitesine girdim, burada da kiiçiik bir kalkışmadan bahsediyordu. Derhal Ahm et Giizel
Binbaşı'ya bıı haberleri gösterdim. Ben şaşırmasını beklerken kendisi hiç şaşırmadı ve
bana "Sıkıyönetim ilan edildi, bundan sonra her emir sorgusuz yerine getirilecek”
şeklinde konuştu. Sivil kişi bizden biraz uzakta telefonla konuşuyordu. Diğer dört rütbeli
ise bizden ayrılıp, askeri binaya girdiler Benim kafamda artık olay şekillenmişti ve bıı
nedenle Ahm et Giizel Binbaşı ‘y a artık uçmak istemediğimi söyledim. Kara Havacılıkta
böyle bir kural vardır ve uçmak istemediğini beyan eden personel asla uçıırulmaz, zira
böyle bir personelin o anda uçuşa hazır psikolojide olmadığı değerlendirilir
Bıı sözlerim üzerine Ahm et Giizel Binbaşı çok sert tepki göstererek; "Siz
hükümetin köpeğisiniz, sizin gibiler yüzünden bu ülke bu günlere geldi. " diye bağırıp
küfürler etti ve beni biraz ilerideki subay öğlencilerin başında bulunan Havacı subay
olan ancak rütbesini hücum yeleği olduğu için göremediğim şahsa "Buna göz kulak ol"
diyerek teslim etti. Saat 23.30 sularında beyaz bir transit minibüs alana geldi. Araçtaki
bir asker başını camdan çıkartarak "Kaçın, geliyorlar!" diye bağırıyordu. Sivil üçüncü
kişi olarak bahsettiğim kişi derhal helikoptere binerek çalıştırdı. Bıı esnada Ahm et Giizel
Binbaşı bir telefon görüşmesi yapıyordu ve karşıdaki kişiye "Nereye inebiliriz, neresi
emniyetli?" şeklinde telaşlı sorular soruyordu.
Telefon görüşmesini helikopterin yanında yapması ve bıı nedenle bağırmasından
dolayı net şekilde duydum. Yanıma gelen Ahm et Giizel Binbaşı benim gitmek
istemediğimi tekrar söylemem üzerine tabancasını arkamdan belime bastırarak;
sıkıyönetim halinde olduğumuzu, bıı halde verilen emri yerine getirmemenin cezasının
öliim olacağını söyleyip beni tehdit etti. Bıı şekilde helikoptere bindik ve yine iiç kişi
olmak iizere havalandık...." Şeklinde beyanda bulunmuştur.

—> Darbe kalkışması ile ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının


2016/61972 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturmada gizli tanık olarak
ifadesine başvurulan "Şayka kod" ifadesinde özetle;

"...Telefonumda bıı program üzerinden sorumlularım olan CİHAN ..., OSMAN


...,isimli ABÎ'leri görebiliyordum. Muhtemeldir ki benim telefonuma kurulan bıı program

128
Soruşturma no: 2016/83834

Bülent ERYILMAZ, Süleyman BİLİR isimli örgüt mensuplarının telefonlarına da


kurulmuş olabileceğini değerlendiriyorum. Sorumlum olan OSMAN... İsimli AB İ ile dini
sohbetler yapm ak için yaklaşık 3 haftada bir bıı program üzerinden mesajlaşmak iizere
haberleşmek suretiyle buluşma yeri ayarlanarak bir araya geliyordum. Bıı
buluşmalarımızda bir iki defa da Bülent ERYILMAZ ve Süleyman BİLİR isimli örgüt
mensuplarını görmüşlüğüm olmuştur Benim OSMAN ... İsimli şahıs ile olan
buluşmalarımız yukarıda belirttiğim gibi Cevizlidere semtinde bulunan evde değil,
ANTERES A V M yakınındaki isimsiz bir büroda ve İv edik caddesi üzerinde bulunan yine
isimsiz başka bir büroda gerçekleşiyordu. Bıı bürolara gelip gitme esnasında HAKAN...
İsimli örgüt mensubu ile CİHAN... İsimli iist düzey sorumlu tarafından tanıştırıldım.
HAKAN... İsimli bıı öıgiit mensubu tahminimce CİHAN... İsimli şahsın örgütteki
bir alt konumunda yer alıyor olabilir Bu bahsetmiş olduğum büroları şu an gitsem
sîzlere gösterebilirim Bahsetmiş olduğum buluşma ve görüşmelerimize zaman zaman
CİHAN... İsimli iist diizey Sorumlu ABİ' de katılıyordu. Bıı şekilde 2015yılı Ağustos ayma
kadar devam etti. Daha sonra benim tayinim ............... Komutanlığına çıkmasından sonra
Ankara ilinden ayrılarak İzmir'e geldim. İzmir iline geldikten sonra Ankara ilinde
sorumlum olan OSMAN., .isimli AB İ beni burada YAHYA ... ( 35yaşlarında, 1.75
boylarında, yapılı, h a fif eğik burunlu, bıyıksız, sakalsız, esmer tenli, h a fif göbekli şuan
hatırladığını kadarı ile Bornova Migros arkasında bulunan evini gitsem sidere
gösterebileceğimi düşünüyorum. Düşünüyorum dememdeki sebep bıı bahsetmiş olduğum
eve yaklaşık 11 ay önce gece vakti karanlıkta 2 kez gittiğimdendir Bıı bahsettiğim
apartmanın 3-4 katlarından sonraki katlarda bulunan dairede oturan şahıs ) isimli AB İ
ile tanıştırdı. Bıı şahısla belirttiğim gibi 2 kez gece vakti gitmiştim.
İlk gittiğimde sorumlum olan OSMAN... İsimli AB İ ile 2015 yılının Eylül ayı
içerisinde gitmiştik. İkinci gidişim ise ilk gittiğimde tanışmış olduğum YAHYA... İsimli
sorumlum ile 2015 yılı Ekim ayı içerisinde bir hafta sonu randevu usulü akşam saatinde
Bornova Migros önünde buluştuktan sonra araba ile birlikte gitmiştik. YAHYA ... İsimli
sorumlun ile bıı şekilde iki kez görüşmemiz oldu. Bıı görüşmelerimizden sonra yukarıda
bahsetmiş olduğum Ankara ilinde bulunan CİHAN... İsimli iist diizey sorumlumdan
YAHYA... İsimli sorumlumun İzmir ilinden ayrıldığını WHATSAPP programın üzerinden
yapmış olduğumuz görüşmelerimizden öğrendim. Daha sonra benim İzmir ilinde benden
sorumlu düzeyde görüşebileceğim herhangi bir kimsenin olmamasından Ankara ilinde
bulunan CİHAN... İsimli örgiit mensubu ile yukarıda bahsetmiş olduğum gibi örgüt
tarafından kullanılan WHATSAPPprogramı üzerinden görüşmelerimiz devam etti.
Bıı arada çalışmış olduğum ...........................edilmesi çalışmaları, ....................
İlçesine tayinimin çıkması ve ardından da Azerbaycan görevinin belli olması gibi
nedenlerden dolayı sorumlum CİHAN.... İle yaptığımız WHATSAPP görüşmelerimizde
kendisi bana durumun bıı şekilde devam edeceğini söyledi.
Bıı şekilde siireç devam etmekte iken 2016 yılı Temmuz ayı ilk haftası içerisinde
yanlış hatırlamıyorsam Ramazan Bayramının ilk giinii olan 5 Temmuz 2016 giinii ( Salı
giinii olabilir) benim bayram tatili için bulunduğum kayın validemin ziyareti için ailem
ile birlikte gitmiş olduğum Bursa İnegöl ilçesinde bulunduğum sırada WHATSAPP
üzerinden CİHAN ... İsimli örgiit mensubu bana saat 21.00-22.00 sıralarında gönderdiği
mesajda "Acil A nkara’y a gelmen gerekiyor. " şeklinde mesaj göndermesi üzerine bende
" Neden " diye cevap yazmam üzerine bana cevaben "Hayati bir konu, çok önemli bir

129
Soruşturma no: 2016/83834

konu. Mutlaka A nkara’y a gelmen gerekiyor. " şeklinde bir mesaj göndermesi üzerine
ben tekrar kendisine "Ne zaman " diye yazdım, bana "Hemen" diye cevap yazdı. Bende
bunun üzerine kendisine nereye geleceğimi sorduğumda bana "Otobüs terminalinde
inince metroya bin. Tandoğan metroda in. Oradaki parkta sabah saat: 08.00 da seni
bekliyor olacağını Telefonun da kapalı olsun. " şeklinde mesaj göndermesi üzerine ben
eşim ve kaynı validelere helikopter kazasında yaralanan arkadaşlarımı ziyaret amaçlı
Ankara iline gideceğimi söyleyerek İnegöl'den ayrılmak iizere terminale gittim. Burada
şııaıı hatırlayamadığım bir otobüs firmasından sabah saat 07:00' de Ankara ilinde olacak
şekilde saat: ..................... İnegöl'den geçecek olan bir otobüse .....................50 TL
karşılığı Ankara bileti alarak yola çıktım ve 06.07.2016 giinii saat 07:30-07:40
sıralarında Ankara terminaline indim.
CİHAN... İsimli sorumlumun WHATSAPP üzerinden gönderdiği mesajda belirttiği
şekilde Tandoğan Metrosunun orada bulunan parka gittim. Ben gittiğimde sorumlum
olan CİHAN... Yalnız olarak parkta beni bekliyordu. Birbirimizi görünce kendisi kalkarak
yürümeye başladı. Bende bunun üzerine kendisini takip etmeye başladım. Kısa müddet
sonra kendisi bir binaya girdi. Bende arkasından aynı binaya girdim. Burada kendisi ile
merhabalaştık. Birlikte girmiş olduğumuz binanın birinci katında bulunan bir ofise
girclik. Ben girdiğimiz bu ofisi gitmem durunuında sîzlere gösterebilirim.
Bizim girdiğimiz ofiste sorumlum olan CİHAN... İsimli şahıs beni içeride kimsenin
olmadığı bir masa ve sandalye bulunan bir odaya aldı. Bıı esnada gitmiş olduğumuz bıı
ofiste diğer bir odanın kapısının kapalı olduğunu gördüm. Zannedersem bıı kapalı odada
başkalarının da olduğunu düşünüyorum. CİHAN... İsimli örgiit mensubu bıı odada bana
" Ş U A N ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA YAPILIYOR, BİRAZDAN B U ÇALIŞMANIN YAPILDIĞI
YERE BİRLİKTE GİDECEĞİZ, BİRAZDAN GELECEK OLAN BİR ARKAD AŞI BEKLİYORUZ"
dedi, bıı arada masanın üzerinde çay, poğaça, simit ve benzeri şeylerle kahvaltı yaparak
beklememi söyledi. Bende bunun üzerine orada kahvaltımı yaptım. Akabinde yaklaşık
olarak 1 saat kadar burada kaldıktan sonra bulunduğum odaya CİHAN... İsimli örgiit
mensubu ile birlikte daha önceden simaen tanıdığım ancak ismini bilmediğim 1998 Kara
Harp Okulu mezunu olarak tahmin ettiğim, ABDULLAH KOD ismini kullanan Kurmay
Yarbay TURGAY SÖKMEN geldi. Birbirimizi simaen tanıdığımız için merhabalaştık.
Bıı şahsın CİHAN... İsimli örgiit mensubunun bana açıklamadan bahsetmiş
olduğu, çalışmadan bilgi sahibi olduğu belli ki bıı şahsın bana " BİR ÇALIŞMA
BAŞLATILDIĞINI, ÇALIŞMA İLE İLGİLİ PLANLARIN DEVAM ETTİĞİNİ" söylemesi Üzerine
ben kendisine ne çalışması bıı bana bir anlat dediğimde bıı şahıs " TÜM KUVVETLERİN
KATILIM I İLE BİR DARBE PLANLAMASININ YAPILDIĞINI, ÇALIŞM ALARIN ŞUAN
GİDECEĞİMİZ YERDE DEVAM ETTİĞİNİ" söylemesi üzerine ben şok oldum. Siz aklınızı
peynir ekmekle m i yediniz böyle bir şey nasıl olur dediğimde " SIKINTILI HİÇBİR
DURUMUN OLMADIĞINI, ZA TE N TÜM PLANLARIN BUNA GÖRE YAPILMAKTA OLDUĞUNU,
ENDİŞE EDİLECEK BİR DURUMUN DA OLMADIĞINI" söyledi. Bu arada CİHAN... İsimli
sorumlu da " OLUMSUZ HİÇBİR DURUM YOK, OLUMSUZ ŞEYLER SÖYLEYİP,
BAŞKALARININ DA MORALİNİ BOZM AM AK LAZIM GİDELİM BİR GÖRELİM" şeklinde
şeyler söylüyordu. Bıı şekilde konuşmalardan sonra bulunmuş olduğumuz ofisten ilk önce
TURGAY SÖKM EN ardından ben onu takip ederek çıktım. Benden sonra CİHAN... İsimli
şahıs çıktı. Apartmanın çıkışına göre sağ tarafta bulunan ilk sağ taraftaki sokakta park
halinde bulunan CİHAN... İsimli örgiit mensubuna ait olan 06 plakalı h arf ve rakam

130
Soruşturma no: 2016/83834

grubunu hatırlamadığım Gümüş renkli Honda Cıvıc marka arabaya bindik. Arabayı
CİHAN... Örgiit mensubu kullanıyordu. Yanma TURGAY SÖKMEN bindi, bende aracın
cırka koltuğuna binmiştim. Araç ile bulunduğumuz Tandoğan Meydanından Çay Yolu
istikametine doğnı hareket ettik. Çay yolu içerisinde tam adresini bilmediğim iiç katlı
çimento renkli bahçeli, dışında danışmanlık merkezi levhası olan 3 katlı Villa tarzı bir
binanın önünde durduk. Ben buraya gidilmesi ve istenilmesi durumunda sizlere
gösterebilirim
Ben TURGAY SÖKMEN ve CİHAN.... İsimli örgiit mensubu ile villanın içerisine
girdik. Burada kapıyı çalınca bize kapıyı 25 - 30vaşları arasında, saçları arkadan
örsiilü, sözlüklü, zayıf yanıh erkek bir şahıs açtı. Bizler içeri ayakkabılarımızı
çıkardıktan sonra girdik. Kapıyı açan şahıs ile merhabalaştıktan sonra villanın girişe
göre alt katına indik. Bizim indiğimiz alt kat merdivenin tam karşısında bulunan iki küçük
oda ve yine merdivene göre sol tarafta ise büyük bir salon var idi. Ben ve diğer şahıslar
bıı büyük salona girdik. Biz içeri girdiğimizde içeride yaklaşık 8-10 kişi bulunuyordu.
Ben bıı şahıslara baktığımda herkes ikişerli ve iiçerli gruplar halinde ellerinde bir takını
belgeler ile çalışıyorlardı. Ben Turgay SÖKMEN ve CİHAN ... İsimli şahıs bıı kişiler ile
merhabalaştık ve selâmlaştık. Bıı şahısların hepsi sivil giyimli idiler, ben bıı şahısların
bazılarının Asker bazılarının ise örgiit içindeki iist düzey İMAMLAR olduğunu
düşünüyorum. Daha sonrasında bizlerde orada bir yer bulup oturduk. CİHAN İsimli
şahıs bana ve Turgay SÖKMEN'e hitaben "ARKADAŞLAR BURADA ÇALIŞMALAR OLACAK,
DETAYLARI BİLM ESENİZ DE ŞİMDİLİK TAKİP ED İN JANDARMA İLE İLGİLİ DİĞER
KUVVETLERDEN HERHANGİ BİR TALEP OLURSA NOT ALIN" dedi ve akabinde oradan
ayrıldı.
Ben ilk salona girdiğimde gördüğüm şahıslar arasında;
• Kurmay Albay Bilal AKYÜZ,
• Kurmay Albay veya Yarbay Barış AVIALAN,
• Tuğgeneral M EHM ET PARTİGÖÇ isimli şahıslar vardı. Ancak bunların
haricinde o an için isimlerini bilmediğimi sonradan isimlerini öğrenmiş olduğum;
• Havacı Tümgeneral GÖKHAN ŞAHİN SÖNMEZATEŞ,
• Denizci Koramiral ÖMER FARUK HARMANCIK isimli şahısları gördüm.
Bunların haricinde tanımadığım 4-5 kişi daha vardı. Bıı şekilde yukarıda
belirttiğim gibi odada bir yere oturduk. Ben tiim giiıı boyunca villanın içerisinde fazla
muhatap bulamadığımdan dolayı kendi içerisinde (karacı karacıyla, denizci denizciyle,
havacı havacıyla, jandarm a jandarmayla) ayrılmış, ev içerisindeki grupların yapmış
oldukları herhangi bir çalışmaya müdahil otamıyordum.
Benim yanımda bulunan TURGAY SÖKMEN isimli arkadaş diğer grupların
yapmış olduğu çalışmalara ve konuşmalara zaman zaman müdahil olarak Jandarma
birliklerinin yeri kuvveti ve ihtiyaç olması halinde ne gibi yardımlarda bulunacağı ile
ilgili bilgileri aktarıyordu.
Bu şekilde ev içerisindeki çalışmalar devam ederken namaz vakitlerinde villa
içerisinde bulunan herkes abdest alıp namaz kılıyordu. Ancak namazın farzını orada
bulunan sivil bir şahıs kıldırıyordu. Ben bıı şahsın 15 Temmuz sonrası yazılı ve görsel
medyada çıkan haberlerden gördüğüm kadarı ile Tiirk Silahlı Kuvvetlerinde Havacı
İmanı diye adı seçen ADIL ÖKSÜZ olduğunu anladım.
Bıı şahıs villaya girdiğim ilk giiıı odluğu gibi orada bulunduğum diğer günlerde

131
Soruşturma no: 2016/83834

de sürekli olarak villanın diğer katlarında gezerek villada bulunan ve yapılacak olan
Askeri Darbe ile ilgili çalışmaları yürüten diğer örgiit mensupları ile görüşmeler
yapıyordu. Yine ADİL ÖKSÜZ isimli örgüt mensubu kılınan vakit namazlarının
sonrasında bazen dini konular ile ilgili sohbet var i konuşmalar yapıyordu.
ADİL ÖKSÜZ yapmış olduğu bıı konuşmalardan bir tanesinde dini konu
olmamakla beraber Darbe yapılacak olan 15 Temmuz akşamını kastederek 15 Temmuz
aksunundu yapılacak ilk işlerden bir tanesinin şörevlendirnıe verilecek kuvvetlerle
halen Cezaevlerinde tutuklu bulunan cemaat mensubu kişilerin vakit kaybetmeksizin
cezaevlerinden çıkartılmak olduğunu söylemişti. Yine başka bir konuşmasında
"Arkadaşlar biraz önce içerideki odadan büyüğümüzle sürüştüm Sizi ere selann var"
demişti. ADİL ÖKSÜZ'iiıı bıı konuşmasında BÜYÜĞÜM ÜZ diye bahsetmiş olduğu
kişinin örgüt lideri FETHULLAH GÜLEN olduğunu orada bulunan herkesin anladığını
düşünüyorum. ADİL ÖKSÜZ yine bir başka konuşmasında " Arkadaşlar ben Cumartesi
veya Pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurt dışına uçacağını, bir aksilik olnmzsa Salı
günü büyüğümüzle görüşüp Çarşamba veya Perşembe döneceğim" demişti.
Yine burada şunu da belirtmek isterim ADİL ÖKSÜZ ile benim sorumluluğumu
yapan CİHAN... İsimli örgiit mensubu zaman zaman kendi aralarında ikili görüşmeler
yapıyorlardı. Villa içerisindeki çalışmalar esnasında halka rağmen söz konusu silahlı
darbe girişiminin başarı ile sonuçlananı ayabileceği görüşü dile getirildiğinde; ADİL
ÖKSÜZ tarafından orada bulunan herkese " Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı
içimize karıştırmayalım , A llah 'ın yardınu ile bu iş olundu sonuçlanacaktır mealinde
dini ağırlıklı kısa bir sohbetle " fikirlerimizi bastırıcı ve engelleyici bir tavır
sergilemiştir .."
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bu ifade içeriklerine ve yapılan tespitlere göre, 15.07.2016 tarihinde meydana


gelen Askeri Darbe Girişiminin, FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün kurucusu ve lideri
olan Fetullah GÜLEN'in emir ve talimatı doğrultusunda ve örgüt mensuplan taralından
gerçekleştirildiği açıktır.

24 ) FETÖ / PD Y SİLA fflL TERÖR Ö RGÜTÜNÜN G ER Ç EK LEŞTİR D İĞ İ


15 TEM M UZ 2016 TARİHTİ DARBE KALKIŞM ASI
(G E N E L AÇIKLAM A):

Yukandaki bölümlerde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere FETÖ / PDY suç örgütü,
üyelerini çeşitli yöntemlerle içerisine sızdırdığı kamu kurumlarında kadrolaşarak, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin tüm anayasal kurumlanın (yasama, yürütme, yaıgı erklerini) ele
geçirmeyi, devleti yönetmeyi, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi /
ekonomik güç haline gelmeyi, nihayetinde çağdaş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu amaca
ulaşmak için gerektiğinde dini motifleri suistimal eden, dışanya bağımlı, özgür iradesi
olmayan silahlı bir terör örgütüdür.
Örgüt, anti demokratik, hukuk ve ahlak dışı birçok yöntemi kullanmak ve
tabanında bulunan insanların dini duygularını istismar etmek suretiyle, devletin tüm
kurum ve kuruluşlarında yıllarca kadrolaşma çalışmalan yürütmüş, özellikle Milli

132
Soruşturma no: 2016/83834

İstihbarat Teşkilatı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde


örgütlenerek "güvenlik bürokrasisi'’ ve " istihbarat” alanında bir ağ oluşturmuştur.
Son dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm Anayasal Kurumlanın
(yasam a, yürütm e, yargı erklerini) ele geçirmek olan nihai hedefine ulaşabilecek gücü
elde ettiğine inanan örgüt, ortaya çıkan bu öz güvenle nihai hedefe ulaşmaya yönelik
eylemlerini arttırmıştır. Nihai hedefe ulaşmak için başlatılan eylemlerin ilk aşaması,
Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir Askeri Casusluk, Taşhiye, Selam Tevhid, MİT, MİT
Tırları ve 17-25 Aralık gibi kurgu ve kumpas soruşturmalarla geçilmiştir.
Devletin kurumlanna sızan ve hiçbir hukuki, insani ve ahlaki kaygısı bulunmayan
militanlar aracılığıyla gerçekleştirilen bu eylemlere 07.02.2012 tarihinde MİT Müsteşan
Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ile hız verilmiştir.
Örgütün önemli finans yapı taşlarından birisi olan dershanelerin kapatılması
kararının alınması, örgüte yönelik soruşturmaların başlatılması, örgütün özellikle TSK
içerisindeki yapılanmasının gün yüzüne çıkması üzerine örgüt lideri ve mensuplan paniğe
kapılmış, birkaç başansız denemeden sonra tasfiye edileceği kaygısına kapılmış ve son
bir atakta bulunarak 15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Kalkışmasını hayata geçirmiştir.
15 Temmuz gecesi başlayan darbe teşebbüsü sırasında, Türk Silahlı Kuvvetleri
içerisinde yuvalanan Fetullahçı Terör Örgütü mensubu şüpheliler taralından, Zırhlı ve
personel taşıyıcı araçlar, F - 16 savaş uçaklan ve savaş helikopterleri kullanılarak;
Ankara ilinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM), Polis Özel Harekât Merkezi, Ankara Emniyet Müdürlüğü Ana Binası,
Milli İstihbarat Teşkilat Yerleşkesi, Televizyon, Radyo, İnternet gibi yayınların
sağlandığı TÜRKSAT uydu haberleşme binası, Jandarma Genel Komutanlığı Ana Binası
ile çeşitli askerî birimlere ve sivil halkın bulunduğu alanlara bombalı ve silahlı saldırılar
yapıldığı,
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri
Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, Jandarma Genel Komutanı ve birçok askeri birlik
komutanı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanının rehin
alındığı,
Cumhurbaşkanının bulunduğu otele suikast amacıyla baskın yapıldığı,
İstanbul'dan Ankara'ya kara yoluyla gelen Başbakan ve beraberindeki konvoya silahlı
saldırıda bulunulduğu,
Aynı örgüt mensuplarının İstanbul ilinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, Çengelköy Polis Merkezi, Atatürk Havalimanı,
Sabiha Gökçen Havalimanı, Kartal Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, FSM Köprüsü, Türk
Telekom binası, Üsküdar Çevik Kuvvet Yerleşkesi, Moda Deniz Kulübü, Fenerbahçe
Orduevi, AKP İl Teşkilat Binası, Medya Kuruluşlarına ait binalar gibi stratejik öneme
sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları,
Darbe teşebbüsü sırasında büyük bir kısmı sivil ve masum insanlardan oluşan
toplam 246 vatandaşımız hayatını kaybettiği, çok sayıda kamu görevlisi ve sivil
vatandaşın yaralandığı, İstanbul ili Anadolu yakasında (C bölgesi) toplam 52 sivil
vatandaş ve 4 polis memurunun şehit olduğu, birçok sivil vatandaş ve kamu görevlisinin
yaralandığı anlaşılmıştır.

133
Soruşturma no: 2016/83834

İKİNCİ BÖLÜM

(Darbe Kalkışması İle İhlal Edilen Yasa Hükümleri)

FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün nihai amacı, üyelerini çeşitli yöntemlerle
içerisine sızdırdığı kamu kurumlannda kadrolaşarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
tüm anayasal kurumlanın (yasama, yürütme, yargı erklerini) ele geçirmek, devleti
yönetmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi / ekonomik güç
haline gelmektir.
15.07.2016 tarihinde yurt genelinde gerçekleştirdiği darbe kalkışması, "cebir ve
şid d et kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan
kaldırm ak veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmek" olan nihai amaca
yöneliktir.
Türkiye Cumhuriyeti, kurumlannın görev ve işleyişi, vatandaşlarının hak ve
sorumlulukları Anayasa ve yasalarla düzenlenmiş demokratik bir hukuk devletidir.
Vatandaşlarının demokratik toplumlarda bulunması gereken her türlü özgürlüğü,
Anayasa ve yasalar ile güvence altına alınmıştır.
Darbe yaparak devlet yönetimini ele geçirmek isteyen Fetullahçı Terör Örgütü
mensupları, Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ve dolayısıyla Mevcut Anayasal düzeni ortadan kaldırmayı
amaçlamışlardır.
Silahlı Terör Örgütü yöneticileri ve mensuplarının 15 Temmuz 2016 tarihinde yurt
genelinde gerçekleştirdikleri tüm eylemlerin TCK.nın 309/1-2 (Anayasayı ihlâl), 311/1-2
(Yasama organına karşı suç), 312/1-2 (Hükümete karşı suç ) ve 314/1-2 ( Silahlı örgüt
kurm ak ve yönetm ek - Silahlı Örgüte üye olmak ) maddelerini,
Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve
isteyerek yardım eden diğer asker kişilerin eylemlerinin TCK.nın 220/6 ve 37/1
maddeleri yollaması ile aynı kanunun 314/2, 309/1, 311/, 312/1 maddelerini ihlal eder
nitelikte olduğu,
TCK. nın 309/2, 311/2, 312/2 maddelerinde yer alan açık düzenlemeler
karşısında, darbe kalkışmasına iştirak eden şüphelilerin TCK’nın 314/2, 309/1, 311/,
312/1 maddelerinde yazılı suçların işlenmesi esnasında başkaca suçlar da işlemeleri
halinde, işlenen bu suçlardan dolayı da aynca sorumlu tutulmalan gerektiği
değerlend iril mi ştir.
Zira darbe yaparak devlet yönetimini ele geçirmek isteyen Fetullahçı Terör örgütü
mensupları;

• Mevcut Anayasayı yürürlükten kaldırmak istemişler, TRT Televizyonunda


okutulan "Yurtta Sulh Konseyi" bildirisinde yeni bir anayasanın hazırlanacağını açıkça
beyan etmişlerdir.

• Mevcut Anayasal Düzeni değiştirebilmek için demokratik yöntemlerle seçilmiş

134
Soruşturma no: 2016/83834

milletvekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisini savaş uçaklarıyla


bombalamışlar, toplantı halinde olan Milletvekillerinden Hacı Bayram Türkoğlu isimli
milletvekili ile, meclis çalışanlarından ve güvenliği sağlayan polislerden oluşan 20
civarında kişinin yaralanmasına neden olmuşlardır.

• Cumhurbaşkanının bulunduğu otele baskın yapmışlar, İstanbul'dan Ankara'ya


kara yoluyla gelen Başbakan ve beraberindeki konvoya silahlı saldırıda bulunmuşlardır.

• Türkiye'de mevcut hükümeti devirip devleti vesayet altına alacak bir rejim
oluşturmak için girişimde bulunmak, TCK'nun 312'inci maddesinde tanımlanan hükümeti
devirmeye teşebbüs niteliğinde bir fiildir. FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü tarafindan
planlanan ve TSK içerisine sızan mensuplan vasıtası ile hayata geçirilen darbe girişimi,
seçimle işbaşına gelmiş hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışmadır.

Amaç suç "Anayasayı İhlal" suçu olmakla birlikte, örgüt mensuplan darbe
kalkışması esnasında gerçekleştirdikleri diğer eylemlerle TCK’nın 311/1 maddesinde
tanımlanan "Cebir Ve Ş id d et Kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini O rtadan
K aldırm aya Veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görevlerini Kısmen Veya Tam am en
Yapmasını Engellemeye Teşebbüs " ve aynı yasanın 312/1 maddesinde tanımlanan "Cebir
Ve Ş id d et Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini O rtadan K aldırm aya Veya
Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tam am en Engellemeye Teşebbüs" suçlarını da
işlemişlerdir.

TCK’nın 309/1, 311/1, 312/1 maddelerinde tanımlanan suçlann aynı anda oluşup
oluşmayacağı, TCK’nın 309/1 maddesinde tanımlanan Anayasayı İhlal suçundan dolayı
cezalandırılan kişi / kişilere aynı zamanda TCK’nın 311/1 ve 312/1 maddeleri gereğince
ceza verilip verilemeyeceği hususu öğretide tartışmalıdır.

TCK’nın 311/1 maddesinin madde gerekçesi dikkate alındığında;


Anayasayı ihlâl suçunun, Anayasa düzenine hâkim olan ilke ve sistemleri koruma
amacını güderken; TCK’nın 311/1 maddesinde düzenlenen suçun, Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin egemenlik unsurunun oluşturduğu üç güçten birini ve yasama gücünü
oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Anayasa kurallarına uygun bir biçimde
görevlerini yerine getirebilmesi yeteneğini koruduğu, TCK’nın 312/1maddesinde
tanımlanan suçun ise, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik unsurunun oluştuğu üç
güçten yönetim gücünü temsil eden Hükümetin ortadan kaldırılmasına veya böyle
olmamakla birlikte görevini yapmasını kısmen veyatamamen engellemeye teşebbüs
edilmesi fiilini cezalandırdığı,
Anayasa düzenini ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme
veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önleme amacını gerçekleştirmek için Türkiye
Büyük Millet Meclisine ve Hükümete yönelen saldırıların, Anayasayı ihlâl suçunu
oluşturacağı,
TCK’nın 311/1 ve 312/1 maddeleri kapsamında tanımlanan suçların, Anayasayı
İhlal amacı dışında, (Bu boyuta erişmeyen) Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve
Hükümetin Anayasaya uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmesini engelleme

135
Soruşturma no: 2016/83834

hâllerinde oluşacağı,
Bu bağlamda şüphelilerin Anayasal düzenine hâkim olan ilke ve sistemlere
yönelik Merinin TCK’nın 309/1 maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, zira
şüphelilerin Anayasal düzenini ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen
getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önleme amacını gerçekleştirmek için
Türkiye Büyük Millet Meclisine ve hükümete yönelen saldırılarının, Anayasayı ihlâl suçu
kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Öte yandan;
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07.06.2011 tarih ve 2011/4205 Esas-3247 Karar,
30.12.2013 tarih ve 201377932 Esas - 2013/16704 Karar, 04.11.2010 tarih ve 2010/9657
Esas - 2010/11417 Karar, 25.01.2010 tarih ve 2009/11204 Esas - 2010/855 Karar sayılı
ilamları incelendiğinde;
5237 sayılı TCK’nın 314. maddesinde tanımlanan suçun, Devletin güvenliğine,
toprak bütünlüğüne, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlan işlemek
amacıyla kurulan silahlı örgütlerin kurucularını, yöneticilerini ve üyelerini
cezalandırmaya yönelik hazırlık hareketlerini suç sayan ve yaptırıma bağlayan özel bir
suç tipi olduğuna,
Amaç suç işlendiğinde, failin geçitli suçlardaki özellik nedeniyle, amaç suç ile
amaç suça yönelik olarak gerçekleştirilmiş bulunan araç suçlardan dolayı ilgili hükümlere
göre cezalandırılacağı ancak, örgütün kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmaktan ceza
verilmeyeceğine,
TCK' nın 309/2, 311/2, 312/2 maddelerinde yer alan "bu suçun işlenmesi
sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere
göre cezaya hükmolunur." şeklindeki atfin, aynı kanunun 314/1-2 maddesinde
tanımlanan Terör Örgütü Yöneticisi Olma veya Terör Örgütü Üyesi Olma suçunu
kapsamadığına özellikle vurgu yapıldığı görülmektedir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin anılan kararlarından;
Anayasayı İhlâl, Hükümete Karşı Suç ve Meclise Karşı Suç işledikleri iddiasıyla
açılan kamu davalarında sanıklara TCK' nın 314/1 - 2 maddesi gereğince ceza
verilemeyeceği, TCK' nın 309/2, 311/2, 312/2 maddelerinde yer alan "bu suçım işlenmesi
sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bıı suçlardan dolayı ilgili hükümlere
göre cezaya hükmolunur" şeklindeki atfin, aynı kanunun 314/1-2 maddesinde tanımlanan
Terör Örgütü Yöneticisi Olma veya Terör Örgütü Üyesi Olma suçunu kapsamadığı
sonucu çıkmaktadır.

Sonuç olarak şüphelilerle ilgili sevk maddelerinde TCK’nın 309/1, 311/1, 312/1,
314/2 ve 220/6 yollaması ile 314/2 maddeleri gösterilmiş olmakla birlikte;
Şüphelilerin eylemlerinin TCK’nın 309/1 maddesinde düzenlenen suçun yanı sıra,
aynı kanunun 311/1, 312/1 maddelerinde tanımlanan suçlan da oluşturup
oluşturmayacağının, bunun yanı sıra, şüphelilere TCK’nın 314/2 maddesi gereğince ceza
verilmesinin mümkün olup olmadığının, yargılama makamı taralından takdir edilmesi
gerektiği kanaatine varılmıştır.
Şüphelilerin eylemlerinin temas edeceği yasa maddeleri ve bu yasa maddelerinde
tanımlanan suçlann yasal unsurları aşağıda açıklanmıştır.

136
Soruşturma no: 2016/83834

(1) Anayasayı İhlal Sucu:

C ebir ve Şiddet K ullanarak, T ürkiye C um huriyeti A nayasasının Ö ngördüğü D üzeni


O rtadan K aldırm aya V ey a Bu D üzen Y erin e B aşk a Bir D üzen G etirm eye V ey a Bu D üzenin
F iilen U ygulanm asını Ö n lem ey e T eşebbüs.___________________________________________________

MADDE 309.

[1] Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni


ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen
uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile
cezalandırılırlar.
[2] Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, aynca bu suçlardan
dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
[3] Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara
özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
M adde G erekçesi:
Anayasanın Başlangıç Kısmında aynen ‘‘Millet iradesinin mutlak üstünlüğü; egem enliğin
kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu v e bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiç bir kişi ve
kuruluşun, bu A nayasada gösterilen hürriyetçi dem okrasi v e bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk
dışına çık a m a y a ca ğ ı; Hiç bir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, D evleti v e ülkesiyle
bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi v e m a n e vî değerlerini, Atatürk milliyetçiliği, ilke v e inkılapları
v e m edeniyetçiliğinin karşısında korunm a g ö re m e y e c e ğ i v e lâiklik ilkesinin g ere ğ i olarak kutsal din
duygularının D evlet işlerine v e politikaya kesinlikle k a r ış fır ıla m a y a c a ğ ışeklindeki ifade ile siyasal
iktidarın kuruluş v e işleyişine egem en olması gereken ilkeler gösterilmiş bulunmaktadır.
Siyasal iktidarın kuruluşu v e işleyişine egem en olan bu ilkeleri içeren kuralların bütünü.
Anayasal düzeni teşkil etm ektedir. Bu m adde ile korunmak istenen hukukî yarar. Anayasa düzenine
egem en olan ilkelerdir.
M adde ile korunmak istenen hukukî yararın niteliği dikkate alınarak, “Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının öngördüğü düzen" ibaresi kullanılmış, böylece korunmak istenen hukukî yarara açıklık
getirilmiştir.
M addede tanım lanan suçun oluşabilmesi için, ceb ir v e y a tehdit kullanarak Anayasal
düzenin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi gerekir. Bu nedenle, ceb ir v e tehdit bu suçun unsurunu
oluşturmaktadır. Cebir v e tehdit kavramlarının hukukî anlam v e içeriği, bilinen bir husustur. Bu
nedenle. Anayasal düzenin değiştirilmesine yönelik teşebbüsün an cak cebir v e y a tehdit
kullanılarak, yani bireylerin iradeleri zorlanmak suretiyle ifsat edilerek gerçekleştirilmesi gerekir. 765
sayılı Türk Ceza Kanununun 146 ncı maddesinin kaynağını oluşturan 1889 İtalyan Ceza Kanununun
118 inci m addesi, 146 ncı m addede olduğu gibi, cebir (“V iolentem ente") unsurunu taşım aktaydı.
Ancak, 1930 faşist İtalyan Ceza Kanununun aynı konuyu düzenleyen 283 üncü m addesinde, suç
tanımından cebir unsuru çıkarılmıştı. Faşizmin etkisiyle kalem e alınan bu 283 üncü m adde, bilahare
11.11.1947 tarihinde yeniden değiştirilerek; suç tanımında tekrar cebir unsuruna yer verilmiştir.
M addede, m addî unsur olarak “teşebb üs edenler" ibaresi kullanılmış olduğundan.
Anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya v e y a bu düzen üzerine başka bir düzen
getirm eye v e y a bu düzenin fiilen uygulanmasını önlem eye teşebbüs edilmesi, cezalandırm a için
yeterlidir.Suç hem idare edenler hem de idare edilenlertarafından işlenebileceğinden teşebbüste

137
Soruşturma no: 2016/83834

aran ılacak elverişlilik, suçun işleniş biçimi v e özellikle suçun bir tehlike suçu olduğu dikkate alınarak,
kullanılan cebir v e y a tehdidin neticeyi elde etm eye elverişli olup olmadığının hâkim tarafından
takdir edilmesi gerekir.
Anayasayı İhlal Suçu,TCK. nın 309. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasal
düzen, devletin temel organlarını, egemenlik yetkilerinin (yasama - yürütm e - yargı)
niteliklerini, kullanılma esas ve usullerini, temel ve kamu haklarını düzenleyen hukuk, örf
ve adet kuralları bütünüdür.
TCK 309. maddesi anayasal düzene vurgu yaparak anayasa ve devletin temel
hukuki, siyasi, ekonomik yapı vesistem, yasama - yürütme - yargı fonksiyonlan ve
kuvvetleri, devlet, devletin temel nizamı ile kuruluşlarını korumaktadır.
Bu suçla korunan yalnız anayasa ve anayasa ile kurulmuş olan kuvvetler değil,
fakat genel olarak devletin siyasi yapısı, kurumlan, demokrasi yönetimi ve bunların
hukuki olağan faaliyetlerinin tümüdür. Suçun koruduğu hukuki değer, millet iradesine
dayanan demokratik rejimdir. Anayasanın başlangıç kısmında "millet iradesinin mutlak
üstünlüğü" ve "egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu" açıklanmıştır. Millet
iradesinin yansıdığı demokratik rejimin dayandığı ilkeler ile yapısı Anayasada
belirtilmiştir. Millet iradesinin bir yansıması sayılan demokratik rejimin ve bu rejimin
işleyişine ilişkin ilkelerin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi suç olarak tanımlanmıştır.
TCK 309. maddesi cebir, şahıs ve şahısların fiilleri dolayısıyla milletin arzu ve
rızası hilafina anayasanın tamamını veya bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya zorlanmayı
tazammun eder. Anayasanın tamamının ihlali veya kısmi ihlali olabilir, bir hükmü veya
birden fazla hükmü ihlal edilebilir.
Anayasayı ihlal suçu, 3713 Sayılı Kanunun 3. maddesinde “mutlak bir terör
suçu’’ olarak düzenlenmiştir. Anayasayı ihlal devamlı veya kesintili olabilir (ani veya
mütemadi suç şeklinde). Suçu hem idare edenler hem de idare edilenler işleyebilir. Suç
kural olarak devletin anayasal düzenini değiştirmek amacı ile kurulmuş bir silahlı örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenebilir. Bu suç, devletin silahlı kamu görevlileri taralından bir
suç örgütü oluşturmadan görevlerinin gereği olan hiyerarşik ilişkiye bağlı olarak da
işlenebilir. Suçun işlenebilmesi için mutlaka suçu işlemek amacıyla kurulmuş bir silahlı
örgüte ihtiyaç bulunmamaktadır. Suçun mağduru demokratik hukuk toplumunda yaşama
hakkına sahip olan ve suç oluşturan fiilin işlenmesi ile demokratik haklarına tecavüz
edilen herkes olduğu kabul edilir.
Anayasayı ihlal suçunun kast ve amaç olarak iki manevi unsuru vardır. Failin,
uyguladığı cebir ve şiddetin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni
ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen
uygulanmasını önlemek amacı ile hareket etmesi gerekir.
Suçun maddi konusu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ön gördüğü düzen ve bu
düzenin işleyişine egemen ilkelerin bütünüdür. Devletin siyasi biçiminin ve kuruluşunun
dayandığı ideolojik esaslar anayasal düzeni oluşturur. Bu düzen suçun konusudur. Suçun
maddi konusu, Anayasadır,ülkedeki şahsiyetidir, devletin temel düzenidir. Suçun
kanunda düzenlenmesindeki amaç zorla yeni bir devlet düzeni kurulmasını önlemektir.
Anayasayı ihlal (TCK'nın 309 md.) bir tehlike suçudur. Anayasayı ihlal eden
başansız girişim cezalandırılır. Fiil başarıya ulaşırsa anayasa geçerliliğini kaybeder ve
yeni rejim kendi anayasasını yürürlüğe koyar. Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine

138
Soruşturma no: 2016/83834

başka bir düzen getirmeye veya bu düzeni fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek
suçun fiil unsurunu oluşturur.
TCK hazırlanırken suçun oluşması için "cebir veya tehdit" kullanılması ifadesi,
somadan cebir ve şiddet olarak değiştirilmiştir. Maddenin gerekçesi ile madde metni
birbirine uymamaktadır. TCK'nın TBMM'de genel kurulundaki müzakereler sırasında
“cebir veya tehdit kullanarak” ifadesi, iktidar ve ana muhalefet partilerinin uzlaşması ve
önergesi ile “cebir ve şiddet kullanarak” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişikliğin
gerekçesi "Anayasada güvence altına alınan ifade ve örgütlenişe özgürlüğü
kapsamında kullanılan kakların anayasayı iklal suçu kapsamında
değerlendirilemeyeceğinin daka açık bir biçimde uygulanması ve bu bakım dan ortaya
çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi" olarak gösterilmiştir. "Cebir ve şiddet", anayasal
düzenin fiili zorlanmasını, manevi tehdidi de içine almaktadır.
Suçun oluşması için teşebbüs yeterli olup, kullanılan cebir ve şiddetin (manevi
cebrin, tehdidin) neticeyi elde etmeye elverişli olması gerekir. Bu durumun tespiti için bir
takdire ve değerlendirmeye ihtiyaç vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti
olarak tanımlanmıştır. Demokratik Cumhuriyet rejimini totaliter bir Cumhuriyet haline
getirme amacına yönelik cebri davranışlar anayasal düzeni ihlal suçunu oluşturur.
Demokratik rejimin vasfinı değiştirmeye yönelik cebri davranışlarla suç tamamlanır.
Demokratik esaslara uygun seçim sistemini veya hürriyetler rejimini değiştirmeye
yönelik cebri fiiller suçun oluşması için yeterlidir.
Suçun oluşması için icra hareketlerine bir başka ifadeyle cebri hareketlere bilfiil teşebbüs
edilmiş olması gerekir.
TCK 309. Maddesi sadece fiziki güce dayanan başarısız darbe girişimlerini
önlemek için konmamıştır. Doktrinde manevi cebir ve diğer hukuka aykın yollar, hileye
dayanan girişimlerin de cezalandırılacağı savunulmaktadır.
Suçun oluşumu için failin hukuka aykın usullere veya cebre matuf bir iradesinin
mevcudiyeti bazı yazarlara göre suçun oluşması için yeterli kabul edilmiştir. Cebir bu
görüşe göre faildeki kusurlu iradede mevcut bulunabilir. Anayasa iradesine aykın iradeler
netice olarak hukuka aykın bulunan her türlü vasıta ve usul cebir unsuruna dâhildir. Bu
görüşe göre suçun oluşması için cebrin bilfiil tahakkuk etmesine gerek yoktur. Suçun
oluşması için failin gayri hukuki vasıtalarla neticeye erişmek hususundaki kastının
mevcudiyeti yeterlidir. Cebir kavramını yeni şekilde yorumlayan bu anlayışa göre;
anayasal düzeni değiştirmek için başvurulan yolun anayasada öngörülen usul ve esaslara
aykın olmasa bile suçun oluşması için yeterli görülmektedir. Anayasayı aykırılığı açık bir
kanunun meclisten çıkarılması suçu oluşturur. Görevin kötüye kullanılması, yetki gaspı,
hile, keyfi işlemler yolu ile de anayasayı ihlal suçu işlenebilir.
Anayasal düzeni ihmali bir davranış ile ihlal etmenin mümkün olacağı da
savunulmuştur. Ancak cebir ifadesini anayasa ve kanunların müsaade etmediği her türlü
usule teşmil eden görüş isabetli bulunmamıştır.
Anayasal düzeni koruyan 309. madde bu düzeni değiştirmeye yönelik cebir ve
şiddetle işlenmiş "icra hareketlerinin varlığım" aramaktadır. Anayasayı ihlal suçunun
oluşması için fiilin hukuka aykın ve cebri olması yeterlidir. Anayasayı ihlal suçunu
devletin cebir gücü elinde bulundurmayanların işlemesi, ancak fiziki güç (cebir - şiddet)
kullanarak mümkündür. Devletin silahlı gücünü elinde bulunduranlar, (asker, polis,

139
Soruşturma no: 2016/83834

jandarma) görevleri gereği silahlı şahıslar, ellerindeki silahı ancak görev için ve görev
dâhilinde kullanmaları gerekirken amaca aykın kullanarak, hizmetin gerekleri dışına
çıkılarak hukuk kuralları dışında kullanıldığı an bu güç fiili illegal güç olur. Kamu
görevlilerinin devletin gücünü kullanmaları ve yaptıkları iş nedeniyle anayasayı ihlal
etmeleri çok kolaydır.
Bu suç, bir teşebbüs suçu niteliğindedir. Fiil tamamlandığı halde, devlet iktidarı
ve gücü de ortadan kalkmış olacaktır. İhtilal muvafîâk olunca iktidar olur. Maksada
matuf fiillerin amaca ulaşması beklenmeksizin suç tamamlanmış sayılacaktır. Bu suçun
karakteri bakımından bu maksada matuf bütün fiillerin icra hareketi sayılacağı, bu suç
açısından hazırlık hareketinin varlığından bahsedilemeyeceği yargısına varılamaz. İcra
hareketleri cezalandırıldığında anayasayı ihlale matuf cemiyet veya silahlı örgüt kurmak
veya propaganda yapmak TCK'nun 309. maddesinin ihlali sayılmayacaktır.
Yargıtay uygulamasında silahlı örgüt kurulduktan sonra mensuplardan birinin
gaye doğrultusunda bir suç işlemesi halinde anayasanın ihlali suçunun uygulanması
mümkün hale gelecektir. Gizli terör örgütünün üyelerinin anayasayı ihlal edebilecek icra
hareketlerine henüz başlamamaları halinde yalnızca silahlı terör örgütü kurup yönetmek
suçlarından değerlendirme yapılması gerekecektir. Anayasayı ihlalin maddi hareketi
istenen ortamı yaratacak, arzulanan neticeyi gerçekleştirme tehlikesi doğurabilecek adam
öldürme, silahlı soygun, silahlı çatışma gibi kişi ve toplundan dehşete düşüren devlete
karşı güveni sarsıcı nitelikte eylemlerdir. Maddenin cezalandırdığı suçu oluşturan maddi
vakalar gayeye ulaşmak için ika edilen suçlar manzumesinden oluşmaktadır.
İcra hareketlerinin, güdülen amacı gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir.
Amacı gerçekleştirmeye yönelmiş, etken, yoğun, tekrarlandığında zarar neticesini
doğurabilecek fiiller icra hareketi sayılır. Hazırlık hareketleri suçun kapsamı dışındadır.
Anayasal düzeni değiştirmeye yönelik örgüt kurulması veya propaganda yapılması suçun
oluşumunu sağlamaz. Gerçekleştirilen hareketin neticeyi oluşturmaya yetecek kuvvet ve
nitelikte bulunması gerekir.
Eylemin amaçlanan neticeyi elde etmeye uygun ve elverişli olması, elverişli
vasıtalarla zorlayıcı eylemlere girişilmesi gerekir. Belirli bir plan içerisinde uygulamaya
konulan, sistemli ve örgütlü bir bağlantı içinde organik bütünlük arz eden eylemler,
tehlike suçunun oluşması için yeterlidir. Eylemin işlenme şekli, zamanı, vahameti ve
etkisi birlikte değerlendirilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kumlu, 04.02.1996 gün 9-59/70 sayılı ve 27.05.1997 gün 9-
102/127 sayılı kararlarında; "A nayasal kuruluşlara yönelik toplu bir harekette
bulunmayı şa rt koşm am ış, örgütün kendi iktidarının g e rçe k le şm e si için yaptığı
ve va r olan düzeni zorlayıcı silahlı eylem i (tek fiil) ceb re dayalı icra hareketi
niteliğinde” görerek cezalandırmıştır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2009/11204-2010/855 sayılı 25.01.2010 günlü
kararında; "5237 sayılı kamınım 309/1. Maddesinde tanımlanalı anayasayı ihlal suçunun
işlenebilmesi için fa il tarafından cebri ve şiddet kullanılması gerekir. Türkiye Cumhuriyet
Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak ve y a bıı diizen yerine başka bir
diizen getirmek amacı ile silahlı örgiit kurulması yeterli olmayıp kurulan örgütün amaç
suçun işlenmesi doğrultusunda ülke genelinde bıı amacı gerçekleştirme tehlikesi
yaratabilecek nitelikte cebir ve şiddet içeren ve ağır suç teşkil eden icra hareketlerine
girişilmiş olması gerekir. Anayasal düzeni yıkıp yerine teokratik esaslara dayalı bir

140
Soruşturma no: 2016/83834

devlet kurmak amacıyla oluşturup yönettiği örgütün silahlanması ve bıı amaca yönelik
vahim eylemler planlaması suça hazırlık hareketi niteliğinde olup icra hareketine
dönüşmediği, bıı aşamada eylemin anayasayı ihlal suçunu oluşturmayacağı ancak
sanığın tamam olan ve esasen suç oluşturan eyleminin silahlı terör örgiitii kurmak ve
yönetm ek suçunu oluşturacağına" karar vermiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 1987/739-2514 sayılı 12.05.1987 tarihli kararında;
"TCK'nm 14 6.madde sinde yer alan Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs
suçundan suçun tehlike sııçıı oluşunun tabii sonucu olarak ancak kastedilen neticenin
gerçekleşebilme tehlikesini doğuran eylemlerin teşebbüs kabulü mümkündür. Bıı nedenle
eylemin kastedilen neticeyi elde etmeye uygun ve elverişli olması ve elverişli vasıtalarla
zorlayıcı eylemlere girişilmiş bulunması, başka bir deyimle kastedilen neticeyi yani
anayasayı tebdil, tağyir ve ilga sonucunu doğurabileceğine objektif olarak ihtimal verilen
icrai hareket olarak belirlenmesi gereklidir. Eylemin elverişli olup olmadığının ise genel
ve soyut bir belirleme dışında eylemin işlenme şekli, zamanı ve diğer biitiin şartları
birlikte değerlendirmek sureti ile belirlemek gerekir. Eylemin elverişli vasıta ve icra
başlangıcı yönünden yapılacak değerlendirmesinde örgütsel bağlılığı ve ülke genelindeki
organik bütünlüğü ve bıı yönden taşıdığı vahamet derecesi ile toplumdaki etkinliği suçun
niteliğinin tayininde önem taşır. Bıı gayeye ulaşma tehlikesi doğurmayan yetersiz ve
önemsiz bir eylem TCKiıun 146 inci maddesindeki sııçıı oluşturmaz." diyerek içtihadi
sınırı belirtmiştir.
Suçun oluşması için cebri (cebir=violentemente) fiiller olmalıdır. Maddi cebir,
silah kullanmak ya da maddi baskı, silah zoru, manevi cebir, tehdit ve hile gibi maddi
manevi cebir olabilir.
Cebir, hukuk dışı değişiklik gayn meşru ve anayasaya ve hukuka aykırı vasıtalarla
yazılması anlamındadır. Cebir, maddi ve manevi anlamdadır. Failin gayesini sağlamak
üzere hukuk dışı, meşru olmayan vasıtaların kullanılmış olmasıdır. Vasıta, cebir, manevi
cebir, baskı, tehdit, hile veya benzeri şekillerde olabilir. Anayasa iradesine aykırı bir
değişiklik cebirdir.
Burada cebrilik anayasa iradesinin ihlali anlamını taşır. Cebir suçu meydana
getiren fiile değil, meydana gelmesi istenen değişikliğe ilişkin bulunmaktadır.
Cebir keyfi meşru olmayan hileli hareketlerle de olabilir. Cebrin hukuki tarihi,
şahsın fiili dolayısıyla bir kimsenin arzu ve rızası hilafina olarak bir hareketi yapmaya
veya yapmamaya zorlanmasıdır, maddi veya manevi olabilir. Cebir ve şiddet kavramının
manevi cebir yani tehdidi de bünyesinde barındırıp barındırmadığı tartışmanın odak
noktasını oluşturmaktadır. Birçok ülke ceza kanunu cebir ifadesine tehdit ve cebir tehdidi
gibi hukuka aykırı yöntemleri de dâhil saymaktadır. Cebir ve şiddet kavramının cebir,
cebir tehdidi ve tehdidi de bünyesinde taşıdığı genel olarak kabul görmektedir.
Türk Ceza Kanunun 146’ıncı maddesinde yalnızca " cebren” kavramı
kullanılırken muadil 309’ uncu maddesinde " cebir ve şiddet” ifadesi kullanılmasına
rağmen cebir ve şiddet kavramının "manevi cebri" de bünyesinde taşıdığı doktrin ve
Yargıtay kararlarında genel bir kabul görmüştür.
15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi esnasında FETÖ / PDY mensuplan Türk
Silahlı Kuvvetlerinin hiyerarşik yapısı dışında ve mensubu olmakla sahip olduklan silahlı
güce ve kaynağını Anayasadan ve yasalardan almayan hukuka aykın bir yetkiye
dayanmak suretiyle meydana getirdikleri oluşumla, icra organını cebren ıskata veya

141
Soruşturma no: 2016/83834

vazifeden men etmeye girişmişlerdir.


Esasen yurt savunması ile görevli olan, sahip olduğu teşkilat, teçhizat ve
personeliyle uluslararası alanda bile caydırıcı bir gücü bulunan, Devlet düzeni dışındaki
suç örgütlerinden gelecek saldırılara karşı iç güvenlik kapsamında emniyet ve asayişi
teminle de görevlendirilen Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup şüphelilerin
kullanabilecekleri cebre karşı, icra organının mukavemet edebilme imkân ve kabiliyeti
bulunmamaktadır.
Bu kapsamda; şüphelilere yüklenen eylemin kanıtlanan şekliyle 5237 sayılı
TCK’nın 309/1 maddesi kapsamında düzenlenen suçu oluşturduğu, eylemlerin neticeyi
oluşturmaya elverişli olduğu görülmektedir.
Aynca, şüphelilere yüklenen suçun niteliği ve işleniş şekli itibariyle, amaç suçu
birlikte işlemeye yönelmiş icra hareketlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi
zorunludur. Pek çok şüpheli bizzat işledikleri araç eylemler / suçlarla, hep birlikte
yöneldikleri amaç suçu ( Anayasayı İhlal) gerçekleştirmeye çalışmıştır.
Amaç suçun icrasına yönelik faaliyetlerin içerisinde oldukları tespit edilen
şüphelilerin, asli fail olarak suçtan sorumlu tutulmaları, bu bağlamda Türk Ceza
Kanunu'nun 37. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. maddesi
yollaması ile Türk Ceza Kanunun 309/1 maddesi gereğince cezalandırılmaları
gerekmektedir.

(2) Yasama Organına Karsı Suç:

Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini Oltadan Kaldırmaya


Veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin Görevlerini Kısmen Veya Tamamen Yapmasını
Engellemeye Teşebbüs.

Yasama Organına Karşı Suç, 5237 Sayılı TCK’nın 311/1 maddesinde


düzenlenmiştir.
Anayasayı ihlâl suçu, Anayasa düzenine hâkim olan ilke ve sistemleri koruma
amacını güderken, bu madde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik unsurunun
oluşturduğu üç güçten birini ve yasama gücünü oluşturan Türkiye Büyük Millet
Meclisinin, Anayasa kurallarına uygun bir biçimde görevlerini yerine getirebilmesi
yeteneğini korumaktadır. Anayasa düzenini ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka
bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önleme amacını gerçekleştirmek
için Türkiye Büyük Millet Meclisine yönelen saldırılar, Anayasayı ihlâl suçunu oluşturur.
Bu madde kapsamında tanımlanan suç, bu amaçlar dışında Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Anayasaya uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmesini engelleme
hâllerinde oluşacaktır.
Bu madde ile de, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerinin engellenmesine
yönelik teşebbüse ait icra hareketleri, tam suç gibi cezalandırılmaktadır.
Teşebbüs hareketlerinin ne gibi nitelik taşıması gerektiği hususunda Anayasayı
ihlâl suçunun gerekçesine bakılmalıdır.
Maddede tanımlanan suçun oluşabilmesi için, cebir veya tehdide başvurulması
gerekir. Bu nedenle, cebir ve tehdit, bu suçun seçimlik unsurunu oluşturmaktadır. Cebir

142
Soruşturma no: 2016/83834

ve tehdit kavramlarının hukukî anlam ve içeriği hakkında Anayasayı ihlâl suçunun


gerekçesine bakılmalıdır.
Türkiye’de yasama organı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’dir.
TBMM’nin birçok görevi olmasına rağmen en temel görevi kanun yapmak, değiştirmek
ve yürürlükten kaldırmaktır. TBMM’nin bu fonksiyonunun ortadan kaldırılmaya
çalışılması veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs
edilmesi halinde, fail hakkında TCK md. 311 hükümleri uygulanacaktır.
15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışması esnasında, TSK
içerisine sızan bir grup Silahlı Terör Örgütü Mensubu taralından mevcut Anayasal
Düzeni değiştirmek amacıyla demokratik yöntemlerle seçilmiş milletvekillerinden oluşan
Türkiye Büyük Millet Meclisi savaş uçaklarıyla bombalamış, toplantı halinde olan
Milletvekillerinden Hacı Bayram Türkoğlu isimli milletvekili ile, meclis çalışanlarından
ve güvenliği sağlayan polislerden oluşan 20 civarında kişi yaralanmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisine yönelen bu saldın, Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin egemenlik unsurunun oluşturduğu üç güçten birini ve yasama gücünü
oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Anayasa kurallarına uygun bir biçimde
görevlerini yerine getirmesini engellemeye yönelik bir saldındır.
Yasama organına karşı suç, 3713 Sayılı Kanunun 3. maddesinde " mutlak bir
te rö r suçu ” olarak düzenlenmiştir.

(3) Hükümete Karsı Suç :

Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan


Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemeye
Teşebbüs.

Cebir Ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan


Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemeye Teşebbüs
suçu,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda İkinci kitap, dördüncü kısım altında anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar adlı 5. bölümde (312/1. madde)
düzenlenmiştir.
Madde metninde, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik unsurunun oluştuğu
üç güçten yönetim gücünü temsil eden Hükümetin ortadan kaldırılmasına veya böyle
olmamakla birlikte görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs
edilmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suç tanımında da, Anayasa düzeninin
temel organlarından biri olan Hükümetin ortadan kaldırılmasına veya görevlerinin
engellenmesine yönelik teşebbüse ait icra hareketlerini tam suç gibi cezalandırılmaktadır.
Maddenin uygulamasına ilişkin diğer hususlar için Anayasayı ihlâl ve Yasama
organına karşı suça ilişkin maddelerin gerekçelerine bakılmalıdır.
TCK’nın anayasal düzene karşı suçlar bölümü altında öngörülen "anayasayı ihlal”j
"yasam a organına karşı suç” ve ”hükümete karşı suç” tanımları birbirlerine
benzemekte olduklarından gerekçelerinde birbirlerine atıfta bulunulmaktadır.
Anayasamızın başlangıç kısmında millet iradesinin mutlak üstünlüğü
vurgulanmıştır. Bu suçla korunmak istenen hukuki değer, Türkiye Cumhuriyeti

143
Soruşturma no: 2016/83834

Devleti’nin egemenlik unsurunun oluşturduğu üç güçten (yasam a, yürütm e ve yargı)


birini ve yürütme gücünü oluşturan hükümetin, yani bakanlar kurulunun anayasa
kurallarına uygun bir biçimde görevlerini yerine getirebilme yeteneğini korumaktır.
Bu nedenle, Millet iradesinin yansıdığı demokratik rejimin bir unsuru olan
hükümetin görevlerini yapmasının engellenmesi, cebren değiştirilmeye çalışılması suç
olarak tanımlanmıştır.
Suçun konusu, yürütme organı olan hükümettir. Madde gerekçesinde hükümet "Anayasa
düzeninin tem el organlarından biri” olarak tarif edilmiştir.
Anayasanın ikinci bölümünde yürütme organı düzenlenmiştir. Bu başlık altında
ilk olarak Cumhurbaşkanı ikinci olarak ise bakanlar kurulu düzenlenmiştir. Parlamenter
sistemlerde Cumhurbaşkanlığı makamının yetki ve sorumlulukları azdır. Buna karşılık
bakanlar kurulu asıl olarak yürütmeyi temsil eder ve siyasal bakımdan sorumludur
Bakanlar Kurulu Anayasanın 109. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Demokratik rejimin önde gelen kurumlarından olan bakanlar kurulu ve hükümet bu
madde ile korunmaktadır. Bakanlar kurulunun görev yapamayacak hale gelmesiyle
anayasal düzen de bozulacağı için, iki suç da işlenmiş olacaktır. Ancak sadece belli bir
konuda bakanlar kurulunun karar alması cebir ve şiddet ile engellenmişse sadece bu suç
oluşacak ve anayasayı ihlal suçu oluşmamış olacaktır.
Devletin otoritesinin mevcudiyeti ancak siyasal yapının, siyasi iktidarın himayesi
ile mümkündür. İşte bu ihtiyaç nedeniyle, gerek devletin ideolojik yapısını belirleyen
hükümler, gerekse de anayasalarda düzenlenmiş devletin fonksiyonlarını ifa eden
devletin organlan, öncelikle anayasa güvencesi altına alınmışlardır.
Bunun dışında ceza yasalan da o devlet içinde mevcut iktidar düzenini ve buna
hâkim kuvvetleri himaye eden ve belirlenmiş usuller dışında değiştirilmesini önleyen,
durumu olduğu gibi korumaya çalışan hükümler taşırlar.
Hükümete karşı suçun fiil unsurunu " cebir ve şid d et kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırm aya veya görevlerini yapmasını kısmen veya
tam am en engellemeye teşebbüs etm ek ” oluşturmaktadır. Maddenin gerekçesinde
"Anayasayı ihlal” suçunun gerekçesine atıf yapılmıştır. Anayasayı ihlal suçunun
gerekçesinde ise teşebbüs edenler ibaresi olduğu için, suçun tamamlanması için teşebbüs
yeterli görülmüştür. Teşebbüste aranılacak elverişlilik, suçun işleniş biçimi ve özellikle
suçun bir tehlike suçu olduğu dikkate alınarak yargıç taralından takdir edilecektir.
Suçun konusu üzerindeki etkisi itibariyle suçlar, tehlike suçlan ve zarar suçlan
olarak ayrılmaktadır. Zarar suçlarında suçun işlenmesi sonucu konu üzerinde bir zarar
meydana gelmekteyken, fiilin suçun konusu üzerinde bir tehlike meydana getirmesinin
yeterli olduğu suçlar ise tehlike suçlandır. TCK’nın 312/1 maddesinde tanımlanan suç,
bir tehlike suçudur. Madde gerekçesinde "kullanılan cebir veya tehdidin neticeyi elde
etm eye elverişli olup olmadığı hakim tarafın dan ta k d ir edilm elidir” denilerek bu suçun
somut tehlike suçu olduğuna işaret edilmiştir.
Teşebbüs, cezalandırılabilirliği genişleten bir kurumdur. Hükümete karşı suçun en
önemli noktasını teşebbüs unsuru oluşturmaktadır. Suç, bir süreç içerisinde işlenmekte
olup buna suç yolu denmektedir.
Bu süreçte önce hazırlık hareketleri daha sonra icra hareketleri
gerçekleştirilmektedir. Ceza hukukunun müdahalesi için kişinin suç işleme bilinç ve
iradesiyle harekete geçmesi yeterli olmayıp, bu halin belirli nicelik ve niteliğe ulaşması

144
Soruşturma no: 2016/83834

gerekmektedir. Bir suçun işlenmesine yönelik hazırlık hareketleri o suç ile ilgili olarak
cezalandırılabilir hareketler değildir. Ancak bu hareketler müstakil bir suçu
oluşturabildikleri takdirde cezalandırılabilirler.
Bu noktada, fiilin hangi aşamasının teşebbüs oluşturacağı hususu önem arz
etmektedir. Söz konusu suçun oluşabilmesi için, yani eylemlerin teşebbüs aşamasına
varabilmesi için, en azından icra hareketlerine başlanmış olmalıdır. Zira cebri hareketlere
bilfiil teşebbüs edilmiş olması suçun oluşumu için gereklidir. Bu teşebbüsün cebren
olması gerekmektedir. Cebir 108. maddenin gerekçesinde “Bir kişiye k arşı fiziki güç
kullanm ak suretiyle, onun veya bir üçüncü kişinin irad esi ve davranışları
üzerinde z e cri bir etki m eydana getirilm esidir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Hükümete karşı suçun oluşabilmesi için söz konusu teşebbüs hareketlerinin cebir
ve şiddetle yapılması gerekmektedir. Kanunun ilk düzenlemesinde "cebir veya te h d it’
olarak geçen ifade, komisyonda değiştirilerek " cebir veya şiddet” şekline çevrilmiştir.
Bu değişikliğin amacı, "ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında kullanılan
hakların bu suç kapsamında değerlendirilmemesidir.”
Bu suça teşebbüs mümkün değildir. Zira bu suç bir teşebbüs suçudur. Teşebbüs
suçuna teşebbüs mümkün değildir.
Suçun oluşabilmesi için fiilin amaçlanan neticenin gerçekleşebilme tehlikesini
doğuracak ağırlıkta bulunması, bu neticeyi elde etmeye uygun ve elverişli olması,
elverişli vasıtalarla zorlayıcı eylemlere girişilmesi gerekir.
Söz konusu tehlikeleri meydana getiremeyecek hareketlerle yapılanlar, başka
suçlan oluşturab ilse de bu suç oluşmayacaktır.
Bu suçun oluşabilmesi için suç işleme kastına sahip failin, mutlaka elverişli
vasıtalarla suçun icra hareketlerine başlaması, yani suçun hazırlık hareketlerinden çıkıp
icra hareketlerini işleyerek suç yolunda ilerlemesi gerekir. Failde cebir ve şiddete yönelik
iradenin varlığı ve yoğunluğu, hatta henüz kısmen dahi olsa kullanıma geçmediği veya
geçirmediği cebir ve şiddete elverişli hareketlerin mevcudiyeti, bu suçun oluşumu için
yeterli değildir. Bu tür fiiller belki TCK madde 314’te tanımlanan silahlı örgüt veya
madde 316’da tanımlanan suç için anlaşma kapsamında değerlendirilebilir. Fakat bu suç
kapsamında değerlendirilemez.
Hükümete karşı suçun oluşabilmesi için nelerin elverişli hareket ve nelerin
elverişli vasıta olduğu önem kazanmaktadır. Bu suçun işlenmesinde kullanılan araç ve
vasıtaların bu ağır suçu işlemeye elverişli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Failin gerek
sıfatı gerekse sahip olduğu insan ve silah gücü ile bu suçu işleyebilme kudretine sahip
olup olmadığı tespit edilmelidir.
Teorik olarak herhangi bir kimse dahi bu suçun faili olabilir.
Maddede "teşebbüs eden kim seye” ibaresinin kullanılmış olması, suçun
işlenmesi bakımından kişi itibariyle bir ayrım yapılmadığını, konumuna bakılmaksızın
herhangi bir kimsenin bu suçun faili olabileceğini ortaya koymaktadır. Yine bu suçun
işlenebilmesi için önceden oluşturulmuş silahlı bir örgüt veya terör örgütü bulunmasında
zorunluluk yoktur.
Suçun faili bir kişi veya kişiler topluluğu olabilir. Fail veya faillerin resmi veya
siyasi sıfatlarının olup olmamasının bir önemi yoktur. Suçun failinin yine vatandaş veya
yabancı olmasının da bir önemi yoktur.
Ancak bu madde ile cezalandırılan fiilin sadece " darbe girişimi” ile ilgili

145
Soruşturma no: 2016/83834

olmadığı da açıktır. Örneğin Bakanlar Kurulu’nun görevini yapmasını kısmen veya


tamamen engellenmesi de bu madde ile cezalandırılmaktadır.
Bu suçun failinin terör suçlusu sayılıp sayılmadığını anlamak için, 3713 Sayılı
Terörle Mücadele Kanununa bakmamız gerekir. Adı geçen kanunun birinci maddesinde
terörün tanımı şöyle yapılmaktadır:
“ Terör: c e b ir v e şid d e t k u lla n a r a k ; b a sk ı, ko rku tm a, yıldırm a, sindirm e v e y a tehdit
y ö n te m le rin d e n b iriy le . A n a y a s a d a b elirtile n C u m h u riye tin n ite lik le rin i, s iy a s i, hu ku ki,
s o s y a l, la ik , eko n o m ik düzeni d e ğ iştirm e k . Devletin ü lkesi v e m ille tiy le b ö lü n m ez
bütü nlü ğ ün ü b o z m a k , Türk Devletinin v e C u m h u riyetin varlığını te h lik e y e d ü şü rm ek .
Devlet otoritesini z a a f a u ğ ra tm a k v e y a y ık m a k v e y a e le g e ç irm e k , tem el h a k ve
hürriyetleri y o k etm ek. Devletin iç v e dış g ü v e n liğ in i, k a m u düzenini v e y a g e n e l sağ lığ ı
b o z m a k a m a c ıy la bir ö rg ü te m en su p kişi v e y a k işile r ta ra fın d a n g iriş ile c e k her türlü su ç
teşkil e d e n e y le m le rd ir .”
Hükümete karşı suçun bu kapsamda değerlendirileceği madde metninden
anlaşılab il mekted ir.
Zaten kanunun 3. maddesinde de “5237 sayılı Türk Ceza Kanıınıınıııı 302, 307,
309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci
fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır. ” denilerek bu suçun terör suçu olduğu tekrar
vurgulanmıştır.
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu m. 2 ’ye göre ise terör suçlusu şöyle
tanımlanmaktadır:
" Birinci m addede belirlemeli amaçlara ulaşmak içim mey dama getirilmiş
örgütlerim memsubu olup da, bu amaçlar doğrultusumda diğerleri ile beraber veya tek
başıma suç işleyem veya amaçlamam suçu işlemese dahi örgütlerim memsubu otam kişi
terör suçlusudur.
Terör örgütüme memsup olmasa dahi örgüt adıma suç işleyemler de terör suçlusu
sayılır ve örgüt memsupları gibi cezalamdırılırlar.’'
Dolayısıyla suçun failinin terör suçlusu sayılabilmesi için 220. maddeye göre
teşkil edilmiş bir terör örgütü çerçevesinde suçun işlenmesine teşebbüs etmesi
gerekmektedir. Suçun mağduru ise demokratik hukuk toplumunda yaşama hakkına sahip
olan ve suç oluşturan fiilin işlenmesiyle demokratik haklarına tecavüz edilen herkestir.
Hükümete karşı suçun kast ve amaç olmak üzere iki manevi unsuru
bulunmaktadır. Bu suç kasten işlenebilen bir suçtur.
Kast, kişi ile işlediği fiil ve neticesiarasında manevi bir bağ kurmaktadır.
Kanunda suç olarak tarif edilmiş fiilin haksızlık teşkil ettiğine dair unsurların bilinmesi
halinde fiil kasten işlenmiştir. Kastın cebir ve şiddet içermesi gerekmektedir.
Failin bu kastı, Türkiye Cumhuriyetihükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevlerinin yapmasını kısmen veya tamamen engelleme amacına yönelik olmalıdır.
Kast kapsamındaki maddi unsurlardan farklı olarak suçun tamamlanması için amacın
gerçekleşmiş olması aranmamaktadır.
TCK. nın 312. maddesinde, iştirake yönelik özel bir düzenleme getirilmemiştir.
Söz konusu madde genel iştirak hükümlerine bağlı kalmıştır. Hükümete karşı suça
herhangi bir yolla iştirak mümkündür.
Bu suçun örgüt bağlantısı ile işlenmesi halinde fail, örgütün varlığını bilmeden
yardım yapmışsa genel iştirak hükümleri uygulanacak, eyleme katılmamış ve örgüt

146
Soruşturma no: 2016/83834

hiyerarşisi içinde hareket ediyor ise örgüt üyeliğinden cezalandırılacak, hem eyleme
katılmadan hem örgüt hiyerarşisi içinde olmadan yardım etmişse örgüte yardım yataklık
suçundan cezalandırılacaktır.
Amaç suça yönelik fiillerin başka bir suç oluşturması halinde bu suçlardan dolayı
da ilgili hükümlere göre ceza verilecektir.
Bu maddede düzenlenen suç amaç suç olarak adlandırılacağına göre, bu amaç
suçun cezasından ve aynca olarak araç suçlar da cezalandırılacaktır.
Bu durumda gerçek içtimadan bahsedilir. Gerçek içtima birden fazla eylem ile
birden fazla hukuki değerin ihlali durumunda birden fazla suç bulunmasıdır.
Bir suçu işlemek, başka bir suçu gizlemek için bir başka suçu işlemek, bir suç
vesilesiyle bir başka suçu işlemek bileşik suç kapsamına girmeyip gerçek içtima
hükümleri uygulanarak cezalan belirlenecektir.
Kısacası maddenin 2. fikrasında bu suça özgü olarak bir içtima kuralı getirilmiştir.
Bu hükme göre bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, aynca bu
suçtan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunacaktır.
Türkiye'de mevcut hükümeti devirip devleti vesayet altına alacak bir rejim
oluşturmak için girişimde bulunmak, TCK'nın 312'inci maddesinde tanımlanan hükümeti
devirmeye teşebbüs niteliğinde bir fiildir.
FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütü tarafindan planlanan ve TSK içerisine sızan
mensuplan vasıtası ile hayata geçirilen darbe girişimi, seçimle işbaşına gelmiş hükümeti
devirmeye yönelik bir kalkışmadır.
16 Temmuz 2016 günü saat 00.15 sıralarında darbe girişiminde bulunan asker
kişilerin TRT binasını basarak spikere okuttukları açıklamada geçen;
"...Gaflet, dalalet hatta hıyanet içerisind e olan Cum hurbaşkanı ve
hüküm et yetkilikleri tarafından tem el hak ve hürriyetler zedelenm iş, kuvvetler
ayrılığına dayalı laik ve dem okratik hukuk düzeni fiilen ortadan
kaldırılmıştır...",
"■■■Meşruiyetini kaybetm iş siy a si iktidara görevden el çektirilm iştir..."

İbareleri de, FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütünün hükümeti devirmeyi


amaçladığını açıkça ortaya koymaktadır.

(4) Silahlı Örgüt:

Silahlı Örgüt Kurmak Ve Yönetmek - Silahlı Örgüte Üye Olmak

Silahlı Örgüt Kurmak Ve Yönetmek - Silahlı Örgüte Üye Olmak fiilleri TCK’nın
314. maddesinde düzenlenmiştir.

MADDE 314.

İH Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlan işlemek amacıyla, silahlı örgüt

147
Soruşturma no: 2016/83834

kuran veya yöneten kişi, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

[2] Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

[3] Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen
uygulanır.

Örgiit teşkili, işlenmesi amaçlanan suçlar açısmdan sadece bir araç niteliğindedir.
Suç işlemek için örgüt kurmak, kamu düzenini tehlikeye maruz bırakmaktadır. Korunan
hukuki değer kamu güvenliği ve barışıdır. Bireyin güvenli, barış içinde yaşama hakkını
zedeleyen bir suç tipidir. Bir suç işlemek için örgüt kurmak veya kurulmuş örgütü
yönetmek seçimlik hareketle bir suç tipi olup amaçlanan suçlar açısmdan örgüt kurulması
hazırlık hareketi mahiyetindedir. Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin işlenmesi
amacıyla oluşturulmuş yapılanma biçimi ne olursa olsun örgütler suç örgütü olarak ifade
edilir. "Organize Suç kavramı altında örgiit, "birden fazla kişinin hiyerarşik düzeyde
disiplinli, sürekli kam u düzenini bozduğu varsayılan ayın amaca yönelik suçları işlemek
için oluşturulan Örgütlenme" olarak tanımlanmıştır. (KuntereArmağan sayfa 195’deProf. Dr. Çetin
Özek)
Örgüt içinde bir araya gelen ve dayanışma içerisinde hareket eden kişiler,
amaçlanan suçlan işlemekte tereddütsüz ve korkusuzca hareket ederler. Bu suçlan
işlemekte başan gösteren kişiler örgüt bünyesinde çeşitli şekillerde ödüllendirilip
mükâfatlandırılır.
Örgüt hiyerarşik bir yapı olup ast üst ilişkisi ve emir komuta zincirinin hâkim
olduğu bir yapılanmayı ifade eder. Örgüt mensuplan üzerinde hâkimiyet tesis eden bir
güç kaynağı mahiyetini kazanır. Bir organize güç aracmdan söz edilebilir.
Örgütün oluşabilmesi için beş temel şartın gerçekleşmesi gerekir.

Bunlar;
^ Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olm ası,
^ Ü yeler arasın d a g evşe kte olsa hiyerarşik bir bağ bulunması,
^ Su ç işlem ek am acı etrafında fiili bir birleşm e olm ası,
^ Örgütün devam lılık gösterm esi,
^ A m açlanan su çla rı işlem eye elverişli üye a ra ç ve g e re ce sahip
olmasıdır."
Örgüt için fiili birleşme yeterli olup, bu birleşmenin devamlılık arz etmesi gerekir.
Devamlılık arz etmeyen bir suçu işlemek için bir araya gelen iradeler varsa örgütten değil
iştirak ilişkisinden bahsedilir. İştirakte suçun konusu ve mağduru somuttur. Örgütte suçun
konusu ve mağdurun tayin edilmesi zorunlu değildir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçu çok failli bir suç tipidir. Örgütün varlığı
için en az üç kişi olma şartı arandığından, fail sayısının asgari sının kanunda
gösterilmiştir.
Örgüt kurma suçu somut bir tehlike suçudur. Amacı gerçekleştirmeye yeterli üye,
hiyerarşik örgüt yapısı ve şiddete dayanan eylem programı olması gerekir.
Suç işlemek amacıyla kurulan örgütün silahlı olması ve sahip olduğu silahlan
cins, nitelik ve miktan somut tehlikenin belirlenmesinde önemlidir.

148
Soruşturma no: 2016/83834

Örgütün silahlı olması nitelikli bir unsur olarak düzenlenmiş olup terör örgütünde
silahlı olma şartı suçun unsurudur. Örgüt mensuplarının silahlar üzerinde tasarruf
imkânının bulunması, suçun oluşması için gerekli ve yeterlidir. Suç işlemek amacıyla
kurulmuş örgütü veya terör örgütünü yönetmek temadi eden (kesintisiz) bir fiildir. Suçun
oluşması için doğrudan kast yeterlidir.
Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak fiili bir katılmayı ifade eder.
Örgüt üyeliği de temadi eden bir fiil olduğundan suç mütemadi suç olarak kabul edilir.
Suç örgütünün hiyerarşik yapısına bağlılık devam ettiği sürece suç işlenmeye
devam edilmektedir. Örgüte üye olan kişinin bu örgütün suç işlemek amacına veya terör
amacına yönelik olarak bir faaliyet icra ettiğini bilmesi gerekir.
TCK.nın 309. maddenin birinci fikrasında, TCK’nın Dördüncü Kısım, dördüncü
ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlan işlemek amacıyla, silahlı örgüt kurmak veya
yönetmek, ayn bir suç olarak tanımlanmıştır. İkinci fikrada ise, bu nitelikleri taşıyan
örgüte üye olmak, ayn bir suç olarak yaptınm altına alınmıştır.
Maddede geçen temel kavram örgüttür. Dikkat edilmelidir ki, genel olarak suç
işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgüte üye olmak, kanunda yaptırım
altına alınmış olmasına rağmen; bu maddede, işlenmesi amaçlanan suçlar bakımından bir
sınırlama getirilmiştir. Keza, her iki suç arasında örgütün niteliği bakımından da farklılık
bulunmaktadır. Bu madde kapsamına giren örgütün silahlı olması gerekmektedir. Başka
bir deyişle, silâh, bu suçun bir unsurunu oluşturmaktadır. Ancak, örgütün bütün
mensuplarının silahlı olmaları zorunlu değildir.
Hedeflenen suçların işlenmesini sağlayabilecek derecede olmak üzere bazı
üyelerin silahlı olmalan, suçun oluşması için yeterlidir. Her hâlde silâh sayısının suçun
oluşması bakımından yeterli olup olmadığının takdiri de hâkime aittir.
Maddenin üçüncü fikrasında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin
diğer hükümlerin, bu suç açısından da aynen uygulanacağı kabul edilmiştir.
Bu suça ilişkin diğer hususlar hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak
suçuna ilişkin madde gerekçesi ile bu suçla bağlantılı etkin pişmanlık hükmünün
gerekçesine bakılmalıdır.

(5 ) Ö rgüte Üye O lm am akla B ir lik te Ö rgüt Adına Suç İşlem ek:

TCK’nın 220. maddesinde öngörülen suç işlemek amacıyla örgütlenme suçu ile
silahlı örgütlenme suçu, benzer suçlar olmakla birlikte aralarında farklar bulunmaktadır.
Suç işlemek amacıyla örgütlenme suçu, diğer örgüt suçlarına göre genel ve
tamamlayıcı nitelikte bir suçtur. Silahlı örgütlenme suçunu düzenleyen TCK’nın 314.
maddesinin, suç işlemek amacıyla örgütlenme suçuna ilişkin hükümlerin bu suç açısından
uygulanacağını öngörmesi de bu nedenledir.
Suç işlemek amacıyla örgütlenme suçunda örgütün işleyebileceği suçlar özel
olarak belirlenmemiştir. Silahlı örgütlenme suçu açısından ise, örgütün devletin güvenliği
ve anayasal düzeni, anayasal düzenin işleyişine karşı suçlan işlemek amacıyla kurulması

149
Soruşturma no: 2016/83834

aranmıştır. Ayrıca silahlı örgütlenme suçunda, adından da anlaşılacağı üzere örgütün


silahlı olması gerekmektedir. Suç işlemek amacıyla örgütlenme suçunda ise, örgütün
silahlı olması suçun unsuru değil, ağırlatıcı nedenidir. İki suç arasındaki bir diğer fark da,
amaç ve kullanılan araç açısındandır. TCK’nın 314. maddesinin üçüncü fikrası hükmü
bunun dışındaki unsurlar açısından ortak hükümlerin uygulanacağını öngörmüştür.
TCK’nın 220. maddesinin 6. fikrasında sadece silahlı örgütler açısından
uygulanabilecek bir hükme yer verilmiştir. Bu hüküm; “örgüte üye olm am akla
birlikte örgüt adına su ç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olm ak suçund an da
cezalandırılır. Örgüte üye olm ak suçund an dolayı v e rile ce k ce za yarısında
kad ar indirilebilir. Bu fıkra hükümleri s a d e c e silahlı örgütler hakkında
uygulanır." şeklindedir.
Silahlı örgütler açısından uygulanabilen bu hükmü düzenleyen kanun koyucunun
amacı; örgütün organik yapısına katılmayan dışandan kişilerin, her ne şekilde olursa
olsun, örgütün hayatta kalmasına veya güçlenmesine katkı sağlayacak biçimde örgüt
adına SUÇ İşlemesini önlemektir, (ii.04.20i3 ta r ih in d e kabu l ed ile n 64 5 9 sayılı K anun’un i i .
m a d d esiy le TCK Z Z O /6 'ya “bu fık ra h ü km ü sad ece silahlı ö r g ü t le r h a k k ın d a uygu lan ır” h ü km ü
eklen m iştir.)
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na göre, 220. maddenin 6. fikrasında
"Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişininj ayrıca örgüte üye
olmak suçundan dolayı” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı
gerekçesinde;
“Örgüte üye olm am akla birlikte örgüt adına su ç işleyen kişi, ayrıca
örgüte üye olm ak suçund an dolayı cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı
TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede, örgütün
faaliyetleri doğrultusunda işlenen suçlardan da aynca sorumluluk esası kabul edilmiş,
yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde
örgüte yardım suçuna yer verilmemiş, gösterdiği vahamet dikkate alınarak, yardım fiilleri
örgütün niteliğine göre anılan Yasanın 220 ile 314. maddeleri kapsamında yaptırıma
bağlanmıştır.

(6) Kasten Yaralama Suçu:

Anayasanın 17/2. maddesi bireyin vücut bütünlüğünün dokunulmazlığını


düzenlemiş ve koruma altına almıştır. Bu anlamda bireyin vücudunun fiziki yapısı
yanında, sağlığı veya algılama yeteneği de koruma altındadır. Beden bütünlüğüne yönelik
saldırılar kasten de (TCK m. 86) olsa, taksirle de (TCK m. 89) olsa suç olarak
düzenlenmiştir.
Kasten yaralama suçu TCK’nın 86-88. maddelerinde düzenlenmiştir. 86.
maddenin birinci fikrasında kasıtlı bir davranışla başkasının vücuduna acı vermek,
sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak eylemi yaptırıma
bağlanmıştır.
İkinci fikrada fiilin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle

150
Soruşturma no: 2016/83834

giderebilecek ölçüde hafif olması hali hem daha az ceza ile karşılanmış, hem de bu
sonuca sebep olan davranışın soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı kılınmıştır.
Üçüncü fikra, mağdurun veya failin belirli özelliklerini yahut da suçun
işlenmesinde kullanılan aracı dikkate alarak cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hal
düzenlemesine yer vermiştir. Bu halde şikâyet aranmayacağını belirtmiştir. 86. maddenin
3. fikrasında seçimlik olarak belirlenen bu nitelikli şekilleri, bentler hâlinde sıralanmıştır.
Fıkranın (a) bendinde, kasten yaralama suçunun üstsoy veya altsoydan birine ya
da eş veya kardeşe karşı işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.
Fıkranın (b) bendine göre, kasten yaralamanın beden veya ruh bakımından
kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi, suçun temel şekline
göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
Fıkranın (c) bendinde, suçun kişinin yerine getirdiği kamu görevi dolayısıyla
işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak öngörülmüştür.
Kasten yaralama suçu, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfiız kötüye
kullanılmak suretiyle de işlenebilir. Fıkranın (d) bendinde, bu durum, söz konusu suçun
bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Bunun için kamu görevlisinin zor kullanma
yetkisine sahip bulunması gerekmemektedir. Burada önemli olan, kamu görevlisinin
sahip bulunduğu nüfiızun kötüye kullanılması suretiyle, kasten yaralama suçunun
işlenmesidir. Örneğin bir hâkim veya savcının sanık veya tanığa karşı kasten yaralama
suçunu işlemesi hâlinde, bu nitelikli hâlin gerçekleştiğini kabul etmek gerekir. Buna
karşılık, zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisi taralından kasten yaralama suçunun
işlenmesi hâli, kanunda ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Fıkranın (e) bendinde, kasten yaralama suçunun silâhla işlenmesi, bir nitelikli hâl
olarak kabul edilmiştir. Silâh deyimi için, “Tanımlar” başlıklı madde hükmüne
bakılmalıdır.
TCK.nun 6/1.f maddesine göre ceza kanunlarının uygulanmasında silâh
deyiminden;
1. Ateşli silâhlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, dehci veya bereleyici
alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya
elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer,
radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler anlaş ılın alıdır.
TCK.nun 87. madde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama hallerini
düzenlemiştir.
Birinci fikranın (a) bendinde, kasten yaralama suçunun mağdurun duyularından
veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olması, bu suçun neticesi
sebebiyle ağırlaşmış hâli olarak öngörülmüştür. Bunun için duyu veya organlardan birinin
işlevinin sürekli zayıflamasına neden olunmalıdır. Vücutta çift olarak bulunan
organlardan birinin işlevini tamamen yitirmesi hâlinde, diğer organ fonksiyon görmeye
devam edebilir. Bu durumda dahi, organın işlevinin zayıflaması değil, ikinci fikraya göre
işlevin yitirilmesi söz konusudur. Çünkü bent metninde duyu veya organlardan birinin
işlevinden söz edilmiştir.
Keza, kasten yaralamanın mağdurun konuşmasında sürekli zorluğa neden olması,
(b) bendinde bu suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli olarak öngörülmüştür.

151
Soruşturma no: 2016/83834

Bu hükmün uygulanabilmesi için, konuşma yeteneğinin tamamen yitirilmesi


değil, konuşma yeteneğinin kullanılmasında güçlükle karşılaşılması gerekir. Aksi takdirde
ikinci fikra hükmü uygulanır.
Fıkranın (c) bendine göre, kasten yaralama suçunun yüzde sabit ize neden olması,
bu suçtan dolayı daha ağır bir ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Burada geçen
yüz deyimi, çehre karşılığında kullanılmıştır ve kişinin boyun ve kulakları dahil, başın ön
kısmını ifade eder. Yüzde sabit iz, yaralama sonucu yüzde meydana gelen daimî, sürekli
izlerdir. Ancak bu izler yüzün sürekli değişikliği hâlinden farklıdır. Sabit iz yüzü
değiştirmemekte ve mağduru öteden beri tanıyanlarda, kişiliği bakımından herhangi bir
duraksamaya neden olmamaktadır. İkinci fikrada söz konusu edilen yüzde sürekli
değişiklik hâlinde ise, bunun tam tersi söz konusudur; yüzüne kezzap atılmış bulunan
kişinin durumu buna örnek teşkil eder.
Fıkranın (d) bendine göre, kasten yaralamanın kişinin hayatını tehlikeye sokan bir
duruma neden olması, bu suçtan dolayı daha ağır bir ceza ile cezalandırılmayı
gerektirmektedir. Kasten yaralamanın hayati tehlikeye sebebiyet verip vermediğinin
tespiti, tıbbi bir değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır.
Fıkranın (e) bendinde, kasten yaralamanın gebe bir kadına karşı işlenip de
çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olması hâli düzenlenmiştir.
Maddenin ikinci fikrasında, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış diğer hâlleri belirlenmiştir.
Fıkranın (a) bendinde kasten yaralama sonucunda mağdurun iyileşmesi olanağı
bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesi hâlinde, suçun temel şekline
nazaran verilecek cezanın artırılması öngörülmüştür.
(b) bendinde ise, duyu veya organlardan birinin işlevinin yitirilmesi hâlinde
cezanın artırılması öngörülmüştür. İşlevin zayıflamasıyla yitirilmesi arasındaki farka
ilişkin açıklama için birinci fikranın gerekçesine bakılmalıdır.
Fıkranın (c) bendinde, kasten yaralama sonucunda mağdurun konuşma ya da
çocuk yapma yeteneklerinin kaybolması hâli düzenlenmiştir.
(d) bendinde yüzünün sürekli değişikliğe uğraması hâli öngörülmüştür. Bu hususa
ilişkin açıklama için birinci Akranın gerekçesine bakılmalıdır.
Nihayet (e) bendinde, kasten yaralama suçunun gebe bir kadına karşı işlenip de
çocuğunun düşmesine neden olunması hâli düzenlenmiştir.
Maddenin üçüncü fikrasında kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden
olması hâline ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu itibarla, kırığın mağdurun hayat
fonksiyonlarındaki etkisine göre, fail hakkında fikrada belirtilen oranlarda cezaya
hükmolunacaktır.
Dördüncü fikrada, kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmiş olması
hâline ilişkin hükme yer verilmiştir. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış bu kasten yaralama
hâllerinde, failin bu ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi için, “Genel Hükümler
K itabında” yer alan netice sebebiyle ağırlaşmış suçlara ilişkin hükümler, burada da
geçerlidir.
Kasten yaralama suçuyla korunan hukuksal değer, bireyin fiziksel anlamda
beden bütünlüğü, sağlığı ve algılama yeteneğidir.
Bu suçun maddi konusu somut olaydaki, yaşayan bir insanın bedeni ve
sağlığıdır. Buradan hareketle, insan bedeninden ayrılmış parçalar, bu andan itibaren
kasten yaralama suçunun konusunu oluşturmazlar.
Kasten yaralama suçunun temel şekli bakımından fail herhangi bir özellik

152
Soruşturma no: 2016/83834

göstermez. Herkes bu suçun faili olabilir.


Suçun manevi unsuru “kast” olarak düzenlenmiştir. TCK’nın 21/2. maddesinde
kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olarak
tanımlanmıştır. Buna göre failin, belirli bir kimseye yönelttiği davranışını, bu kimsenin
vücuduna acı vereceğini veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin etkilenmesine neden
olacağım bilerek ve isteyerek gerçekleştirmiş olması gereklidir.
86/3. maddesinde yer alan cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hallerin
uygulanabilmesi için failin kastının bunları da kapsaması gereklidir.
Kasten yaralama suçunun “olası kast” ile işlenmesi mümkündür. TCK’nın 20/2.
maddesinde olası kast, kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini
öngörmesine rağmen, fiili işlemesi olarak tanımlanmıştır. Buna göre fail, 86/1.
maddesinde öngörülmüş olan sonuçlardan birisinin belirli bir kimse üzerinde
doğabileceğini öngörmesine rağmen davranışını gerçekleştirmesi halinde olası kastla
yaralamadan sorumlu olacaktır.
Benzer davranışlar somut olayın özellikleri çerçevesinde kasten öldürmeye veya
kasten yaralamaya yönelik olabileceğinden, her somut olayda failin kastının öldürmeye
mi yoksa yaralamaya mı yönelik olduğunun belirlenmesi gereklidir. Failin kastı ispatı
gereken bir husus olduğundan, somut olayın özellikleri çerçevesinde ve dış görünüşe göre
failin kastının ispat edilmesi gereklidir. Yargıtay, “eylemin gerçekleştiriliş sebebi,
kullanılan aletin cinsi, kullanım şekli, isabet alman bölge ve yaralanmanın niteliği, darbe
adedi ve şiddeti, failin suçtan önceki ve sonraki davranışları, fa il ve mağdur arasındaki
husumet, hedef seçme imkânının bulunup bulunmadığı, failin fiiline kendiliğinden mi,
yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği” kriterlerini kullanmak suretiyle bir
sonuca ulaşmaktadır.
Kasten yaralama suçunun meydana gelmesi açısından failde amaç veya saikin
varlığı gerekli değildir. Yaralamaya yönelik davranışın şaka gibi bir maksatla
gerçekleştirilmesi halinde de kasten yaralama suçu meydana gelecektir.
Bununla birlikte faildeki amaç, kasten yaralama suçunu benzer suçlardan
ayırmaya yardımcı olacaktır. Örneğin, kasten yaralama eyleminin bir kimsenin bir şeyi
yapması veya yapmaması yahut da failin yapmasına izin vermesi için uygulanması
halinde cebir suçu (TCK m. 108) meydana gelmiş olacaktır.
Failin yaralamaya yönelik kastı olmaksızın gerçekleştirdiği iradi davranış bir
kimsenin yaralanmasına sebep olmuşsa, diğer koşullarının da varlığı halinde fail, taksirle
yaralama suçundan (TCK m. 89) sorumlu olabilecektir.
Kasten yaralama suçu bakımından kanunun hükmünü yerine getirme (görevin
ifası) (TCK m. 24/1), meşru savunma (TCK m. 25/1) ve mağdurun nzası (TCK m. 26/2)
hukuka uygunluk sebepleri gündeme gelebilecek ve bu hukuka uygunluk sebeplerinin
koşullarına uygun olarak gerçekleştirilen kasten yaralama eylemleri suç
oluşturmayacaktır.
Kasten yaralama suçuna özel bir kusurluluğu etkileyen neden bulunmamakla
birlikte, genel kusuru etkileyen nedenler bu suç açısından geçerli olacaktır. Örneğin,
haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında
gerçekleştirilen kasten yaralama eylemleri dolayısıyla “haksız tahrik” (TCK m. 29)
hükümleri çerçevesinde failin cezasında indirime gidilecektir.
TCK’nın 21. maddesi “k a s t” ve “olası k a s t” tanımlarına yer vermiş ve bir suçun
olası kastla işlenmiş olmasını genel bir indirim sebebi olarak düzenlemiştir.
Dolayısıyla kasten yaralama suçunda manevi unsura ilişkin açıklamalar

153
Soruşturma no: 2016/83834

bakımından 21. maddedeki düzenleme dikkate alınacaktır.


Kasten yaralama suçuylakorunan hukuksal değer, bireyin fiziksel anlamda
beden bütünlüğü, sağlığı ve algılama yeteneğidir.
Bu suçun maddi konusu somut olaydaki, yaşayan bir insanın bedeni ve
sağlığıdır. Buradan hareketle, insan bedeninden ayrılmış parçalar, bu andan itibaren
kasten yaralama suçunun konusunu oluşturmazlar.
88. madde ise, kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesini düzenlenmiştir.
İhmali davranışla işlenen kasten yaralama suçu görünüşte ihmali suçlardandır. Görünüşte
ihmali suçlarda, suçun icrai davranışla işlenen şeklinde öngörülen netice meydana
gelmektedir. Ancak bu netice emredici normun öngördüğü davranışı yapmamak suretiyle
oluşur. Failden yapması beklenilen davranışın ne olduğu somut olayın özelliklerine göre
belirlenir. Aynca failin meydana gelen neticeyi önlemek hususunda kanundan,
sözleşmeden veya öngelen tehlikeli durumdan kaynaklanan bir neticeyi önleme
yükümlülüğü bulunmalıdır.
Önceden gerçekleştirilen davranış başkalarının hayatı ile ilgili tehlikeli bir durum
oluşturmaktadır. Örneğin ebeveynler kanundan, dadılar sözleşmeden kaynaklı olarak
çocuklar üstünde garantör sıfatına sahiptir. Bir dadının evin yan tarafinda saldırgan bir
köpek olduğunu bilmesine rağmen, duvardan atlayan çocuğa müdahale etmemesi halinde
dadı ihmali davranışla kasten yaralama suçunu işlemektedir.
Kas te n yaralama:

MADDE 86. -(5328 skDeğ.)


[1] Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin
bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
[2] Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle
giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan
bir yıla kadar hapis veya adi para cezasına hükmolunur.
[3] Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlsinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla, İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama:

MADDE 87. - (5328 sk. Değ.)


[1] Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
(8.7.2005 T. 5377 sk değ.) Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir
kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde üç yıldan, üçüncü fıkraya
giren hâllerde beş yıldan az olamaz.

154
Soruşturma no: 2016/83834

[2] Kasten yaralama fiili, mağdurun;


a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

(8.7.2005 T. 5377 sk değ.) Neden olmuşsa, yukandaki maddeye göre belirlenen ceza, iki
kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde beş yıldan, üçüncü
fıkraya giren hâllerde sekiz yıldan az olamaz.

[3] (19.12.2006 T. 5560 sk. değ.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya
çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya
çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yansına kadar artırılır.

[4] Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukandaki maddenin birinci
fıkrasına giren hâllerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hâllerde ise
oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi:

MADDE 88. -(5328 skDeğ.)

[1] Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte ikisine
kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla
işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.

(7) MALA ZARAR VERME

Mala zarar verme suçu ile malvarlığı değerlerinin korunması amaçlanmıştır. Bu


nedenle suç, “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünde (TCK md. 151-152)
düzenlenmiştir. Suçun konusu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz
maldır.
Suç, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya
tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması, kullanılamaz hâle
getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli
bir suçtur. Bu seçimlik hareketlerden kirletme, örneğin başkasına ait binanın duvarına
yazı yazmak, afiş veya ilan yapıştırmak, resim yapmak suretiyle gerçekleştirilebilir.
Suçun basit (temel)hali yasanın 151. maddesinde, nitelikli halleri ise yasanın 152.
Maddesinde düzenlenmiştir.
Mala Zarar Verme suçunun basit şeklinden (TCK. 151/1) dolayı soruşturma ve
kovuşturma yapılması mağdurun şikâyetine tâbi kılınmıştır.
Maddenin ikinci fikrasında, mala zarar verme suçunun konusunun hayvan olması
hâline ilişkin bir hüküm bulunmaktadır. Buna göre; başkasına ait bir hayvanın

155
Soruşturma no: 2016/83834

öldürülmesi veya işe yaramaz hâle getirilmesi yahut değerinde azalmaya neden olunması
hâlinde, birinci fikra hükmü uygulanacaktır.
Suçun oluşması için, haklı bir nedenin bulunmaması gerekir. Bu bakımdan, vahşî,
yırtıcı, hastalıklı ve başıboş bırakılmış bir hayvanın öldürülmesi hâlinde faile ceza
verilmeyecektir.

MADDE 151:

[1] Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden,
bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar
hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

[2]Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hâle getiren veya
değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

TCK’nın 152. maddesinde mala zarar verme suçunun nitelikli hâlleri


tanımlanmıştır.

MADDE 152:

[1] (Değişik: 28.6.2014 YT-6545/65 md.) Mala zarar verme suçunun;


a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına
ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü
eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya
bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,
e) Grev veya lokavt hâllerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya
konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
f) Siyasî partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki
olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,
İşlenmesi hâlinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

[2] Mala zarar verme suçunun;

a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,


b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanarak,
İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir katma kadar artırılır.

[3] (Ek: 28.6.2014 YT-6545/65 md.) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme,
eneıji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanmda kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde,
yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yansmdan iki katma kadar artırılır.

156
Soruşturma no: 2016/83834

Verilen zararın büyük bir kitleyi etkilemesi olanaklı bulunan bu hâllerde, nitelikli
zarar vermenin varlığı kabul edilmiştir.
"■* Birinci fikranın (a) bendinde, mala zarar verme suçunun konusunu, kamu
kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına
ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşyanın oluşturması, bu suçun nitelikli unsuru olarak
kabul edilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait bina ve tesislerle, buralarda bulunan
veya bu bina ve tesislere ait olan eşya, örneğin kanalizasyon boru ve mazgallan, kamu
hizmetine veya kamunun yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve eşya, bu bent kapsamında
değerlendirilmelidir. Keza, trafik işaret ve levhalarına zarar veren, bir park yerindeki
oturma veya oyun gruplarını tahrip eden kişi, bu bent hükmüne göre cezalandırılacaktır.
Bu eşyanın mülkiyetinin kamuya ait olması şart değildir. Önemli olan, eşyanın kamu
hizmetine veya kamunun yararlanmasına tahsis edilmiş olmasıdır.
'm Aynı şekilde, söz konusu fikranın (b) bendinde, mala zarar verme suçunun,
yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her
türlü eşya veya tesis hakkında işlenmesi, mala zarar verme suçunun konu bakımından bir
nitelikli unsuru olarak tanımlanmıştır.
'm Fıkranın (c) bendine göre, Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede
olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar verilmesi, daha ağır
ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Devlet ormanı statüsündeki yerlerde bulunan
ağaç ve fidanlara zarar verilmesi, Orman Kanununda ayrı suçlar olarak tanımlandığı için,
bu bent kapsamı dışında mütalâa edilmiştir.
Ağaç, fidan ve bağ çubuklarının sadece dikili olması yeterli görülmüş, meyve vermeleri
koşulu aranmamıştır. Keza, bunların bulundukları yere de önem verilmemiştir. Bu
itibarla, kişilerin özel mülkünde veya yol kenarlarında, park ve bahçelerde, kamuya ait
diğer alanlarda bulunan ağaçların tahrip edilmesi hâlinde, bu bent hükmüne istinaden
cezaya hükmedilecektir.
Fıkranın (d) bendine göre; mala zarar verme suçunun, sulamaya veya içme
sularının sağlanmasına yarayan tesisler hakkında işlenmesi, suçun temel şekline nazaran
daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
"m (e) bendinde, grev veya lokavt hâllerinde işverenlerin veya işçilerin veya
işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında
olan bina, tesis veya eşyaya zarar verilmesi, söz konusu suçun bir nitelikli hâli olarak
kabul edilmiştir.
Failin greve katılan işçi veya lokavt ilân eden işveren olması gerekmemektedir: Grevden
yana olan ve olmayan işçiler arasında çıkan bir arbedede zarar verme suçu işlenecek
olursa yine bu bent uygulanır. Sendika, konfederasyon veya iş yeri işgalleri sırasında da
bina, makine veya başka mallara zarar verilecek olursa bu bent uygulanacaktır.
'm Keza, fikranın (f) bendine göre; mala zarar verme suçunun, siyasî partilerin,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu
veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında, işlenmesi, suçun temel şekline
nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
'm (g) bendinde, kamu görevlisinin yerine getirdiği görevle ilgili olarak öç almak
maksadıyla malvarlığına zarar verme hâli, nitelikli şekil olarak kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fikrasında mala zarar verme suçunun çeşitli suretlerde işlenmesi

157
Soruşturma no: 2016/83834

nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Buna göre; mala zarar verme suçunun yakarak,
yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak veya toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya
taşkına neden olmak suretiyle ya da radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya
kimyasal silâh kullanarak işlenmesi hâlinde, yukandaki maddeye veya bu maddenin
birinci fikrasına göre verilecek cezanın artırılması gerekmektedir.
Bu nitelikli hâllerin kabulünde, mala zarar verme suçunun işleniş şeklinin ortaya
çıkardığı tehlikeli durum göz önünde bulundurulmuştur.
Mala zarar verme suçunun bu nitelikli hâlleri dolayısıyla soruşturma ve
kovuşturma yapılması, suçun temel şeklinin aksine, şikâyete bağlı tutulmamıştır.

(8) Kasten Ö ldürm e Ve Ö ldürm eye Teşebbüs:

Kasten öldürme suçunun temel şekli TCK.nın 81 nci maddesinde; “ Bir insanı
kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Suçun nitelikli hallerine aynı kanunun 82 nci maddesinde yer verilmiştir.

"MADDE 82.
Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal
silâh kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya mh bakımından kendisini savunamayacak dummda bulunan kişiye
karşı,
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) (8.7.2005 T. 5377 sk değ.) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenm esini
kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
i) (8.7.2005 T. 5377 sk. ek) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,
k) Töre saikiyle,
İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır."

Yaşama hakkı, Anayasa ile k onama altına alınan en temel haktır. Hayatta olmayan
bir insanın diğer haklardan yararlanması olanaklı olmadığından, anayasa ve uluslararası
sözleşmeler hem yaşama hakkının dokunulmazlığını, hem de bu hakkın korunmasını
öngörmektedir.
Ölüm neticesi her zaman kasten öldürme suçu oluşmayacaktır. Kişi kendi isteği
ile ölüm neticesini meydana getirmiş veya buna teşebbüs etmişse (intihar),

158
Soruşturma no: 2016/83834

cezalandırılması olanaklı değildir. Fiilin bir başkası taralından kasten işlenmesi halinde
kasten öldürme, taksirle işlenmesi halinde taksirle öldürme, bir planın icrası dahilinde
millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla
işlenmesi halinde soykırım, "toplumun bir kesimine karşı bir plân doğrultusunda sistemli
olarak işlenmesi” halinde insanlığa karşı suç söz konusu olacaktır.
ihmali davranışla kasten öldürme, TCK.nın 83. maddesinde bağımsız bir suç
olarak düzenlenmiştir.
Kasten öldürme, tıp biliminin verilerine göre canlı olarak dünyaya gelmiş olan
herkese karşı işlenebilir. Ancak ceninin yaşama hakkı, hamile kadının hayat hakkıyla
sınırlı olarak kabul edildiğinden, gebe kadının sağlığının tehlikede olması halinde,
ceninin yaşama hakkına son verilebilecektir.
765 sayılı TCK.nın 451. maddesindeki objektif sorumluluk öngören düzenlemeye
5237 sayılı TCK. da yer verilmemiştir.
765 sayılı TCK.nın 452. maddesinin karşılığını oluşturan hükme, 5237 sayılı
TCK. da kasten öldürme suçlan arasında değil, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin düzenlendiği bölümde (m.87/4) yer verilmiştir.
765 sayılı TCK. nın 453. maddesindeki " Öldürme fiili, anası tarafından şerefini
kurtarm ak saikiyle yeni doğmuş bulunan çocuğa karşı işlenmiş” olması halinde failin
daha az ceza ile cezalandırılmasını öngören hükme, çağdaş eğilimler doğrultusunda 5237
sayılı TCK. da yer verilmemiştir.
Kasten öldürme suçu ile korunan hukuki değer; "yasama hakkı” dır.
Suçun oluşabilmesi için hareket ile netice arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Fiil
ile netice arasında illiyet bağı yoksa failin sorumluluğuna gidilemez. İnceleme konusu
suç açısından ölüm neticesi, failin fiilinden kaynaklanmalıdır. Ancak bazı olaylarda ceza
sorumluluğu açısından salt nedensellik bağının mevcudiyeti yetmez, ayrıca neticenin faile
objektif olarak da isnat edilebilmesi gerekil'.
Kasten öldürme suçunun faili herkes olabilir. Kanunda fail hakkında bir açıklık
bulunmamaktadır. Sadece TCK. 82/d maddesinde yakın akrabalık ilişkisi suçun nitelikli
hali olarak öngörülmüştür.
Kasten öldürme suçunun mağduru, tıpkı failde olduâı sibi herkes olabilir.
Mağdurun ırkı, cinsiyeti, yaşı önemli değildir. Mağdur aynı zamanda suçun üzerinde
işlendiği suç konusudur. Bu yönden mağdur ve suç konusu birleşmektedir.
Ancak ölen kişinin Cumhurbaşkanı olması, ayrı bir suç olarak 310. maddede
düzenlenmiştir. Bu sebeple mağdurun Cumhurbaşkanı olması hali dışında, hiçbir ayrım
gözetilmez. Suçtan zarar gören ise ölen kişinin yakınlarıdır.
Mağdurun belli özelliklere sahip olması TCK.nın 82. maddesinde nitelikli hal
olarak düzenlenmiştir.
Buna göre suçun; “Üstsoy veya altsoydan birine y a da eş veya kardeşe karşı,
çocuğa y a da beden veya rııh bakımından kendisini sav imam ayacak durumda bulunan
kişiye, gebe olduğu bilinen kadına ka rşı” işlenmesi halinde ceza artınlır.
Suç mağdurunda iki özellik aranmaktadır. Bunlardan birincisi "İnsan olm ak”
İkincisi ise "Hayatta Olmaktır."
Kasten Öldürme suçunun konusunu fiilin üzerinde gerçekleştiği "yaşayan insan"
oluşturmaktadır.
Kasten öldürme suçu ancak icrai hareketle işlenebilen serbest hareketli bir suçtur.

159
Soruşturma no: 2016/83834

Kanun koyucu ceza normunda hareketin şeklini göstermemiştir. Buna gerek de yoktur.
Fiil, tabanca veya bıçakla ya da neticeyi meydana getirecek herhangi bir araçla
işlenebilir.
Öldürmeye yönelik icrai hareket, zaman içinde gerçekleştirilebilir. Örneğin zehir veya
kimyasal madde kullanılarak da mağdur öldürülebilir.
Bu suç tipinde ceza normunun yasakladığı netice “ölüm ”dür. İşlenen fiil ne kadar
ağır olursa olsun ölüm meydana gelmediği sürece kasten öldürmeden bahsedilemez.
Hareket ölüm sonucunu meydana getirmeye elverişli değil ise, fail Kasten
Öldürme suçundan sorumlu tutulamayacaktır.
Kasten öldürme suçunun manevi unsurunu kast oluşturmaktadır. Fail, bir insanı
öldürmek için elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlamış, ancak daha sonra
ölüm meydana gelmemiş, mağdur yaralanmış olabilir. Bu halde kasten yaralama suçu
tamamlanmıştır. Ancak fiilin "kasten yaralam a” mı yoksa " kasten öldürmeye
teşebbüs” mü olduğu hususu önem kazanmaktadır.
Böyle durumlarda kişinin fiili bir bütün olarak değerlendirmeye tabi tutulup
kastının öldürmeye yönelik olduğu sonucuna varılırsa kasten öldürme suçuna teşebbüs,
yaralamaya yönelik olduğu düşünülürse tamamlanmış kasten yaralama suçundan
sorumluluk söz konusu olacaktır.
Yargıtay CGK. nun 02.03.2010 tarihli ilamına göre kasten öldürmeye teşebbüs ile
yaralama suçlarım birbirinden ayırt edebilmek için;
/F a il ile mağdur arasında olay öncesine dayalı, öldürmeyi gerektirir bir
Husumetin bulunup bulunmadığı,
/ Olayda kullanılan vasıtanın öldürmeye elverişli olup olmadığı,
/ Mağdurdaki darbe sayısı ve şiddeti,
/D arbelerin vurulduğu bölgenin hayati önem taşıyıp taşımadığı,
/F a ilin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği,
/ Olay sonrası mağdura yönelik davranışları, başka bir anlatımla olayın kendine
özgü tüm özellikleri gibi kıstaslar dikkate alınmalıdır.
Yargıtay 1. CD 28.02.2008 T. 7914/1500 Sayılı Karan:
“....Tabanca gibi etkin bir silahla yakın mesafeden mağdurun karın bölgesi hedef alınarak yapılan
atış sonucu, ince bağırsak, kolon ile sol böbrek yaralanmasına ve sol böbreğin alınmasına hayati tehlike de
geçirerek 25 gün iş ve gücüne engel olacak şekilde yaralandığı olayda, hedef alınan vücut nahiyesi,
kullanılan silahın niteliği, atış mesafesi ve hasıl olan harabiyet nazara alındığında sanığın ortaya çıkan
kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması ”
Sanığın suçun işlenmesinde kullandığı saldın aleti, kastının tespiti için kullanılan
kriterlerden biridir. Sanığın kullanmış olduğu alet ölüm neticesini meydana getirmeye
elverişli ise, fiilin öldürmeyle yönelik olduğu kabul edilmektedir.
Yargıtay 1. CD., 29.12.2009 T.
“(...) sanıklar İ. ve A. arasında çıkan kavgada, sanık İ.'nin ayırmak için yanlarına gelmek isteyen
E.'u tabanca ile etkili mesafeden, hayati bölgelerini hedef alarak, batından bir isabetle mide, karaciğer
yaralanması oluşturacak, dalağın alınması nedeniyle organ kaybı meydana getirecek, hayati tehlike
geçirmesine sebebiyet verecek şekilde yaraladığı olayda, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının
öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine kasten yaralama suçundan
hüküm kurulması...”
Kişi suç teşkil eden bir fiili işlerken, kastettiği neticeden daha ağır veya başka bir

160
Soruşturma no: 2016/83834

netice gerçekleşmiş olabilir. Bu gibi durumlarda netice sebebiyle ağırlaşmış suç söz
konusudur. Örneğin canının biraz yanması için mağdurun kann boşluğuna hafif bir
biçimde vurulması hâlinde mağdur inhibisyon sonucu ölebilir.
Burada fail, yaralama fiilini işlerken, mağdurun ölebileceğim tahmin etmemiş
olabilir. Bu durumda failin, neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından bu neticeye
yönelik taksirinin bulunması gerekir (m. 23). Kişi bu neticenin meydana gelmesinden
taksirle de sorumlu tutulamıyorsa, sadece nedensellik bağının bulunmuş olması, o kişiyi
ağır neticeden sorumlu tutmamız için yeterli olmaz.
Buna karşın fail, eyleminin daha ağır neticelerini öngörmüş ve bunlan
umursamamış, kabullenmiş ise, artık olası kasü söz konusu olduğundan meydana gelen
ağır neticeden sorumlu tutulur. Örneğin, yaralamak düşüncesiyle hasmının başına odunla
vuran kişi, bu eylemi neticesinde mağdurun ölebileceğim öngörmüş, ancak bu neticeyi
umursamamış, kabullenmişse, artık kasten yaralama sonucu ölümden (m. 8 7/4) değil,
olası kastla öldürmeden sorumlu olur.
TCK.’nın sisteminde, kasten yaralama sonucunda mağdurun ölmesi dolayısıyla
netice sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre sorumluluk için (m.87/4); fiilin, kasten
yaralama suçunun temel şeklini oluşturacak ağırlıkta (m.86/1) olması gerekir. Şayet basit
tıbbi müdahale ile geçebilecek yaralama (m.86/2) sonucunda (örneğin karnı boşluğuna
vurulan bir yumruğun etkisiyle) mağdur ölmüşse, fail, ancak taksirle öldürmeden (m.
85/1) sorumlu tutulabilir.
Bir haksızlık olarak suçun diğer unsurlarından biri de, hukuka aykırılıktır.
“Hukuka aykırılık”, işlenen ve kanundaki tarife uygun bulunan fiile hukuk düzenince
cevaz verilmemesi, bu fiilin mubah sayılmaması, yalnız ceza hukuku ile değil, bütün
hukuk düzeni ile çelişki ve çaüşma halinde bulunması demektir.
TCK.nın “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan N edenler” başlıklı İkinci
Bölümünde, “hukuka uygunluk sebepleri” ve “kusurluluğu ortadan kaldıran ve azaltan
sebepler” bir arada düzenlenmiştir.
TCK. da hukuka uygunluk sebebi olarak;
Kanun hükmünü yerine getirme (görevin ifası) (m.24/1), meşru savunma
(m.25/1), hakkın icrası (m.26/1) ve ilgilinin rızası (m.26/2) yer almaktadır.
Meydana gelen ölüm neticesi bünyesinde hukuka uygunluk sebebi barındırıyorsa
fiil suç teşkil etmeyecektir.
Kasten öldürme suçuna teşebbüs mümkündür. Fail öldürme suçu işlemek için
elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlamış ancak elinde olmayan sebeplerle
öldürme eylemini tamamlayamamış ise kasten öldürmeye teşebbüs söz konusu olacaktır.
Teşebbüs, Türk Ceza Kanunun 35. maddesinde " Kişi) işlemeyi kastettiği bir
suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan
nedenlerle tam am layam az ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.
Suça teşebbüs hâlinde fail, m eydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına
göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirm i yıla kadar>
m üebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı
indirilire şeklinde düzenlenmiştir.
765 sayılı TCK.nın aksine, 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesinde, teşebbüs halinde
cezanın belirlenmesi ile ilgili olarak “eksik teşebbüs - tam teşebbüs” ayırımına yer

161
Soruşturma no: 2016/83834

verilmemiş, adil ve eşit bir cezalandırma için fiilin meydana getirdiği zarar veya
tehlikenin ağırlığının esas alınması öngörülmüştür.
TCK.nın 36. maddesine göre fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer
veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse,
artık teşebbüsten dolayı cezalandırılmayacak, fakat tamam olan kısım esasen bir suç
oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılacaktır.
Failin öldürmek amacıyla ateş edip ağır yaraladığı kimseyi, pişman olup
hastaneye götürmesi ve böylece ölüm neticesinin gerçekleşmesini engellemesi veya
karısını öldürmek isteyen kocanın, onu zehirledikten sonra ölüm neticesi meydana
gelmeden bir panzehirle zehrin etkisini ortadan kaldırması, gönüllü vazgeçmeye örnektir.
Kasten öldürme suçunun faili herkes olabilir. Kasten öldürme fiilini gerçekleştiren
kişi fail olarak sorumlu olacaktır. Suçun birden fazla kişi taralından birlikte işlenmesi
halinde, bu kişilerin her biri müşterek fail olarak sorumlu tutulacaktır.
Kasten işlenen diğer suçlarda olduğu şjbi. Kasten Öldürme suçuna iştirak
mümkündür.

MADDE 37.

[1] Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak
sorumlu olur.
[2] Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur.
Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yansına
kadar artırılır.

Kanunen ve nitelikleri gereği tek kişi taralından işlenebilen suçun, birden fazla
kimsenin aralarında yaptıkları anlaşma gereği fiilin oluşumuna illi değeri haiz katkıda
bulunarak birlikte işlenmesi halinde iştirakin varlığından söz edilir ve bu suretle işlenen
suçlara "iştirak halinde işlenen suçlar'1 adı verilir. Suça iştirake ilişkin hükümler, birden
fazla kişinin suç teşkil eden bir fiilin icrasına iştirak etmeleri halinde, suç ortaklarının
sorumluluk statülerini belirler.
İştirak; faillik ve şeriklik olarak ikiye ayrılmaktadır. İştirak kavramı, faillik ve
şerikliği birlikte ifade etmektedir. Fail, kanunda tanımlanan haksızlığı gerçekleştirir.
Suçun icrasına iştirak etmekle beraber, işlenişine bulunduğu katkı kanuni tanımdaki
haksızlığı gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklan ise şeriktir.
Şerikler (azmettiren ve yardım eden), kanuni tarifteki haksızlığı
gerçekleştirmeyen suç ortaklan olduğu için bunların suçtan sorumlu tutulabilmeleri
bağlılık kurak ile mümkün olmaktadır. Ceza hukukunda azmettiren ve yardım edenin
suçtan sorumlu tutulabilmesinin failin icra ettiği fiile bağk olması, bağlılık kurak olarak
isimlendirilir ve bunun içeriği TCK. nın 40. maddesinde açıklanmıştır.
TCK. nın 37 nci maddesinde; " suçun kanuni tanım ında yer alan fiili birlikte
gerçekleştiren kişilerden her birij fail olarak sorumlu olur.” denilmektedk'. Bu
düzenleme ile suçun kanuni tanımında yer alan fiili, birlikte gerçekleştiren kişilerden her
biri, fail kabul edilmiştir.
Faillik üç şekilde gerçekleşebilir: Müstakil faülik, M üşterek faillik ve Dolaylı
faillik.

162
Soruşturma no: 2016/83834

>M üstakil Faillik;

Ceza normunda yasaklanan haksızlığı yalnız başına gerçekleştiren kişiye


"doğrudan" veya "Müstakil" fail denir. Müstakil faillik; tek başına fail şeklinde
olabileceği gibi birbirinden bağımsız olarak suçun işlenişine katılan, aralarında birlikte
suç işleme karan bulunmayan müstakil faillik şeklinde de olabilir.
İfade edelim ki aralarında birlikte suç işleme karan olmaksızın, birden fazla kişi
tarafindan aynı konu üzerinde, aynı suçun, aynı anda işlenmesi halinde, kişiler, müşterek
fail değil, müstakil failler olarak sorumlu tutulur. Mesela; birbirinden habersiz (A) ve
(B)’nin, müşterek düşmanlan (C)’yi öldürmek için geçeceği yol üzerine pusu kurup (C)
geçerken aynı anda ateş ederek (C)’yi öldürmeleri halinde, A ve B müstakil failler olarak
sorumlu tutulacaktır.
Kanunda tanımlanan haksızlık, birden fazla suç ortağı tarafindan müştereken
gerçekleştirilebilir. Bu durumda "müşterek faillik" söz konusudur, (m. 37/1). Müşterek
faillikte, birlikte suç isleme kararına bağlı olarak. sucun icraî hareketleri birlikte
gerçeklestirilmekte ve dolayısıyla, fiilin icrası üzerinde müşterek hâkimiyet
kurulmaktadır.
Müşterek faillik için iki şartın bulunması gerekmektedir:
S Birden çok failin, fiilin icrasını fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurarak
gerçekleştirmesi,
■S Birlikte suç işleme kararının bulunması.
Bazen kanun koyucu, bu şartların gerçekleşmesini aramaksızın da kişileri
müşterek fail olarak sorumlu tutulabilir. Örneğin, suç işlemek için kurulmuş örgütün
yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan dolayı müşterek fail olarak
sorumlu tutulmaktadır (m. 220/5). Kanunda bu tür düzenleme yapılması suç politikasının
bir gereğidir.
Müşterek faillikten söz edebilmek için tek kişi tarafindan gerçekleştirilebilen bir
suçun işlenmesine, birlikte suç işleme kararına bağlı olarak diğer kişilerin, fiil üzerinde
hâkimiyet kurarak katılması gerekmektedir.
Fiilin icrasında müşterek hâkimiyet kuruldusundaa suçu işleyen kişiler fail
statüsündedir. İşlenen haksızlıkla doğudan temas halinde olan müşterek faillerin sorumlu
tutulabilmeleri için bağlılık kuralına ihtiyaç yoktur. Bu bakımdan müşterek faillikte
sorumluluk, bağlılık kuralına dayanmaz. Müşterek faillikte, kişiler aralarında is bölümü
yanmış olduklarından, müştereken gerçekleştirmiş oldukları fiilin tümünden sorumlu
tutulurlar. Her müşterek fail sucun icrasına ilişkin müessir, fonksiyonel bir katkıda
bulunmaktadır. Bu katkı suç planının basanya ulaşması açısından önemlidir ve bu
sebenle fiil üzerinde hakimiyetin esasını teşkil etmektedir.
Birden ç o k fail, s u ç u n so ru n su z bir ş e k ild e işle n m e sin i te m in e tm e k a m a c ıy la
s u ç u n ic r a s ın a k a tılm ış ise, bu h ald e d e m ü şte re k fa illik sö z k o n u su o la c a k tır. M a d d e
g e r e k ç e s in d e a ç ık la n d ığ ı gib i ö rn e ğin (A) yı ö ld ü rm e k için 3 k işi birlikte h e d e f a la r a k
a t e ş e d e r ve (A ) s a d e c e is a b e t e d e n bir m erm i ile ö lü rse d iğ e r a t e ş e d e n faille ri de
m ü şte re k fa il o la r a k c e z a la n d ır m a k gerekir. Çünkü bu halde, fa ille r fiil üzerinde
h a k im iy e t kurm uştur.
Suçun işlenişi üzerinde müşterek hakimiyet kurabilmek için suç ortağının, fiilin
doğrudan işlenişine müdahale etmesi ya da suçun işlendiği yerde bizzat bulunması

163
Soruşturma no: 2016/83834

zorunlu değildir. İletişim araçlarıyla fiilin icrası sevk ve idare edilerek de fiil üzerinde
hakimiyet kurulabilir.
Aynca suçun icrasına bulunulan katkı, suçun işlenmesi açısmdan zorunlu ise, bu
halde de müşterek faillik söz konusu olur. İfade edelim ki, müşterek faillikte, müşterek
katkılardan herhangi birinden vazgeçilmesi, fiilin gerçekleşmeme tehlikesini ortaya
çıkanr.
Müşterek failler arasmda birlikte suç işleme karan bulunmalıdır. İşlenen suçta
müşterek failler suça katılma iradesi ile hareket etmediği takdirde birlikte suç işleme
kararından söz edilemeyeceğinden, müşterek fail olarak sorumluluk söz konusu olmaz.
Başka bir ifade ile müşterek faillikten bahsedebilmek için ortakların işlenecek suç
bakımından müşterek hareket ettiklerini bilmeleri ve istemeleri lazımdır.
Müşterek faillikle ilgili bu düzenleme dolayısıyla 765 s. TCK'nın 463 üncü maddesine
benzer bir hükme TCK. da yer verilmemiştir.

(9) Kişiyi Özgürlüğünden Yoksun Kılma:

5237 sayılı TCK’nın “ Kişiyi h ü rriy e tin d e n y o k su n k ılm a” başlıklı 109.


maddesi;

( 1 ) Bir kimseyi hukuka aykın olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak
hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
( 2 ) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir,tehdit veyahile kullanırsa,
iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
( 3 ) Bu suçun;
a ) Silâhla,
b ) Birden fazla kişi taralından birlikte,
c ) Kişinin verine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d ) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e ) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,
f ) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendinisavunamayacak durumda
bulunan kişiye karşı,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fikralara göre verilecek ceza bir kat artınlır.
( 4 ) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması
hâlinde, aynca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
( 5 ) Suçun cinsel amaçla işlenmesi hâlinde, yukandaki fikralara göre verilecek
cezalar yan oranında artınlır.
( 6 ) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun
neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, aynca kasten yaralama
suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Şeklinde düzenlenmiştir.

164
Soruşturma no: 2016/83834

Madde metninde kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu tanımlanmıştır.


Bu suç ile korunan hukukî değer, kişilerin kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde
hareket edebilme hürriyetidir. Kişiler, bir yerde kalma ve bir yere gitme konusunda
tercihte bulunma serbestisine sahiptirler. Söz konusu suç işlenmekle kişinin bir yerde
kalma ve bir yere gitme hürriyeti ihlâl edilmiş olmaktadır.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun manevi unsuru, failin, mağduru
kişisel özgürlüğünden yoksun bırakmaya yönelik hareketleri gerçekleştirmeyi istemesini
ve bilmesini içeren genel kasttır. Kanunun metninden ve ruhundan da anlaşılacağı üzere,
suçun oluşumu için saik ( özel k a s t) aranmaz.
Bu görüş Öğretide ( Erman-Özek, Kişilere Karşı İşlenen Suçlar, lst-1994, sy. 130, Prof. Dr.
Ayhan Önder, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 4. Bası, lst-1994, sy.31; Prof. Dr. Durmuş Tezcan - Doç.
Dr. Mustafa Ruhan Erdem - Yrd. Doç. Dr. Murat Önok, Teorik-Pratik Ceza Hukuku, Ankara-2008, sy. 363
vd.; Prof. Dr. Mehmet Emin Artuk, Prof. Dr. Ahmet Gökçen, Doç.Dr. A.Caner Yenidünya, Ceza Hukuku
Özel Hükümler, Ankara-2009, cilt:3, s.2830 vd.; Dr. Recep Gülşen, Hürriyeti Tahdit Suçlan, Ankara-2002,
sy. 87 ) ve yargısal kararlarda da ( CGK’nun 29.06.2010 gün ve 110-161, 23.01.2007 gün ve 275-9,
03.12.2002 gün ve 288-419 sayılı kararlan ) benimsenmiştir.
Söz konusu suç, bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir
yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılmasıyla oluşmaktadır. Örneğin kişinin bir yere
kapatılması, bir yerde tutulması veya bir yere götürülmesi veya bir yere gitmekten men
olunması fiilleri, bu tanıma göre ceza yaptırımını gerektirmektedir.
Maddede geçen hukuka aykırı olarak ibaresi, hukukun izin vermediği hâlleri
ifade eder. Örneğin bir suça ilişkin soruşturma kapsamında suç şüphesi altında bulunan
kişinin ceza muhakemesi hukukunun gereklerine uygun olarak tutulması, gözaltına
alınması veya tutuklanması hâllerinde, fiil hukuka uygundur ve bu suç oluşmaz.
Maddenin ikinci fikrasında kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir, tehdit
veya hile kullanılarak işlenmesi, bu suç açısından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli
hâl olarak belirlenmiştir. Suçun temel şekli açısından cebir, tehdit veya hile
kullanılmasına gerek yoktur. Örneğin kişi içeride uyumakta iken kapının kilitlenmesi
hâlinde, söz konusu suçun temel şekli gerçekleşmiş olmaktadır.
Maddenin üçüncü fikrasında, bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli
hâlleri sayılmıştır. Bu nitelikli hâllerden bir kısmı, suçun işleniş tarzına ilişkindir. Söz
konusu suçun işlenmesi bakımından, silahlı olunması veya kamu görevinin sağladığı
nüfuzun kötüye kullanılması, bir kolaylık sağlamaktadır.
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu, kişinin yerine getirdiği kamu görevi
dolayısıyla işlenmiş olabilir.
Suçun bu seçimlik nitelikli unsuru için, failin saiki önem taşımaktadır. Suçun
işlendiği sırada kişi kamu görevlisi sıfatını taşımayabilir, örneğin emekliye ayrılmış
olabilir. Keza, suç, kamu görevlisinin yakınına karşı da işlenebilir. Bir hâkimin verdiği
karara tepki olarak oğlunun kaçırılması bu hâle örnek olarak gösterilebilir.
Suçun birden fazla kişi taralından birlikte işlenmesi de bu fikra kapsamında bir
seçimlik nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir. Suçun icra hareketlerinin birden fazla kişi
taralından birlikte gerçekleştirilmesi gerekir. Yani suçun işlenişi açısından müşterek
faillik durumunun varlığı hâlinde, bu nitelikli unsur oluşur. Ancak, suçun icra
hareketlerinin bir kişi taralından gerçekleştirilmesine karşılık, diğer suç ortaklarının
azmettiren veya yardım eden olması hâlinde, bu fikraya göre ceza artırılamaz.
Suçun üstsoy, altsoy veya eşe karşı, çocuğa karşı ya da beden veya ruh
bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi de, üçüncü

165
Soruşturma no: 2016/83834

fikra hükmüne istinaden cezanın artırılmasını gerektiren mağdurun şahsı itibarıyla


seçimlik nitelikli unsurlar olarak kabul edilmiştir.
Maddenin dördüncü fikrasına göre; bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan
önemli bir kaybına neden olması hâlinde, aynca bin güne kadar adli para cezasına
hükmedilecektir.
Dikkat edilmelidir ki, bu durumda, suçun netice nedeniyle bir ağırlaşmış hâli söz
konusudur. Bu nedenle, failde bu neticeye yönelik kastın bulunması gerekmez. Bu
hükmün uygulanabilmesi için, mağdurun ekonomik kaybının önemli miktarda olması
gerekir. Beşinci fikra hükmüne göre, suçun cinsel amaçla işlenmesi, söz konusu suç
açısmdan failin güttüğü amaç itibarıyla ayrı bir nitelikli unsur oluşturmaktadır. Bu
nitelikli unsurun gerçekleşmesi hâlinde verilecek cezanın aynca artırıma tabi tutulması
gerekmektedir.
Altıncı fikraya göre, kişi hürriyetinden yoksunkılma suçunun işlenmesi
amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin
gerçekleşmesi durumunda, aynca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Bu itibarla, kasten yaralama suçunun temel şeklinin gerçekleşmesi hâlinde,
maddenin ikinci fikrasına istinaden cezaya hükmedilmelidir.
Şüpheliler hakkmda uygulanma ihtimali bulunduğundan, 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunun 266, 35 ve 37. madde metinleri ile madde gerekçeleri aşağıda gösterilmiştir.

M ADDE 266. [1] G örevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi
sırasında kullanan kam u görevlisi hakkmda, ilgili suçun tanm ım da kam u görevlisi sıfatı esasen göz
önünde bulundurulm am ış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.

G erek çe: M adde m etninde, kam u görevlisinin görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve
gereçleri bir suçun işlenm esi sırasında kullanması, ilgili suç açısmdan daha ağır cezayı gerektiren bir
nitelikli u n su r olarak kabul edilmiştir. A ncak, bunun için, kanunda kam u görevlisi sıfatmm ilgili suçun
bir unsu ru olarak öngörülm em iş olm ası gerekir.

M ADDE 35. [1] Kisi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişh hareketlerle doğrudan doğruya icraya
başlayıp da elinde olm ayan nedenlerle tam am layam az ise teşebbüsten dolayı sorum lu tutulur.

[2] Suça teşebbüs hâlinde fail, m eydana gelen zarar veya tehlikenin ağnhğına göre,
ağırlaştnılmış m üebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirm i yıla kadar, m üebbet hapis cezası yerine
dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıhr. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte
birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

G erek çe: Suça teşebbüste fail suçu tam am lam ak amacıyla hareket etm esine rağm en, elinde
olmayan nedenlerden dolayı bunu gerçekleştirememektedir. Bu durum da ise kişiye tamam lanm ış suça
oranla daha az bir ceza verilmektedir. A ncak teşebbüs hâlinde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri,
cezanm belirlenmesinde "eksik teşebbüs” - "tam teşebbüs” ayrımının esas alınmasıdır. Çünkü "eksil;
teşebbüs” - "tam teşebbüs” ayırımında her olaya uygulanabilen ve duraksam aya y er bırakm ayan
objektif bir ölçüt bulunam am aktadn.

Bu nedenle suçun tam am lanam adığı durum larda ceza m iktarı belirlenirken, yapılan hareketin
ulaştığı gerçekleşm e aşam asından ziyade, fiilin doğurduğu zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate
aknmalıdn. Çünkü bir olayda icra hareketleri bitm em esine rağm en ortaya çıkan zarar veya tehlike,
icra hareketlerinin bitm esinden sonra m eydana gelen zarar veya tehlikeden daha a ğ u olabilir. Özellikle
silâhla yapılan ve tekrarlanan hareketlerle gerçekleştirilmek istenen adam öldürm e sucunda bu durum

166
Soruşturma no: 2016/83834

söz konusu olmaktadır. Örneğin tabancasındaki m erm ilerden sadece birini atıp m ağduru yaraladıktan
sonra engellenen fail, icra hareketleri bitmediği için adam öldürm eye "eksik teşebbüs”ten dolayı, buna
karşılık silâhmdaki tek k u rşunu atıp m ağdura isabet ettirem eyen fail, icra hareketleri bittiği için "tam
teşebbüs”ten dolayı cezalandırılmaktadır.

G örüldüğü üzere 765 sayıh T ürk Ceza K anunu ve Hüküm et Tasarısında yer alan "eksik
teşebbüs” - "tam teşebbüs” ayırımı adü olmayan bir cezalandırm anın ortaya çıkmasına neden
olmaktadır. Ayrıca belirtm ek gerekir ki, bu ayırım, sırf hareket suçlarında uygulanamamaktadır.

Belirtüen bu sorunların giderilm esi için, yabancı bir çok ceza kanununda olduğu gibi suça
teşebbüste cezanın tespit edilmesinde, "eksik teşebbüs” - "tam teşebbüs” ayırımına m addede yeı
verilmemiş, adü ve eşit bir cezalandırm a bakımından, teşebbüs hareketinin m eydana getirdiği zaraı
veya tehlikenin ağırlığının esas alınması öngörülm üştür.

Buna göre, suça teşebbüs durum unda hâkim , önce cezanın belirlenmesindeki ölçülere göre temel
cezayı saptayacak; daha sonra, bu konuya ilişkin hüküm deki sırayı takip ederek teşebbüs hükm ünü
uygulayacaktır. Bu hüküm uygulanırken, som ut olayda ortaya çıkan zarar veya tehlikenin ağırlığı
dikkate alınarak, teşebbüse ilişkin hüküm de belirtüen sınırlar arasında ceza belirlenecektir.

Suça teşebbüs düzenlem esinde getirilen diğer bir yenilik, icra hareketlerinin başlangıcına
ilişkindir. Bilindiği üzere icra hareketlerinin ne zam an başladığının belirlenmesi kişi hak ve
özgürlüklerinin korunm asıyla yakından ügilidir. Eğer failin kastının şüpheye yer bırakm ayacak
biçimde ortaya çıkmasıyla icranın başlayacağı yolundaki sübjektif ölçüt kabul edilirse, kişinin
düşüncesi ve yaşam tarzı dolayısıyla cezalandırılmasına varabüecek bir uygulam aya yol açılacaktır.
Çünkü hazırlık hareketleri aşam asında da kastın varlığının şüpheye yer verm eyecek biçimde tespit
edilebilmesi m üm kün olup, böyle bir ölçüt hazırlık - icra hareketleri ayrımı konusunu bir kanıtlama
sorunu hâline getirmektedir. Diğer bir deyişle, suçun icrasıyla ilgisiz davranışlar dahi, suç kastım
ortaya koyduğu gerekçesiyle cezalandırüabüecektir.

Açıklanan bu nedenlerle, Tasarıdaki "kastı şüpheye yer bırakm ayacak” ölçütü m adde metninden
çıkartılmış ve bunun yerine "doğrudan doğruya icraya başlam a” ölçütü kabul edilmiştir. Böylece
işlenmek istenen suç tipiyle belirli bir yakınlık ve bağlantı içindeki hareketlerin yapılm ası durum unda
suçun icrasına başlanılmış sayüacaktır.

Ayrıca belirtilmelidir ki, anayasal düzeni zorla değiştirm eye teşebbüs gibi, teşebbüs
hareketlerinin bağım sız suç tipi olarak düzenlendiği suçlara teşebbüs m üm kün değildir,

Suça teşebbüste kullanılan araç suçun kanuni tanım ında öngörülen fiili m eydana getirmeye
elverişli olmalıdır. Ancak elverişlilik sadece kullanılan araç bakımından değil, suçun konusu da dahil
olmak üzere bütün fiil yönünden bulunmalıdır. Nitekim uygulam ada da elverişlilik b u şekilde
anlaşılmaktadır. Bu nedenle m addeye, suça teşebbüsün bu unsurunu tam anlamıyla ifade eden "uygun
hareketler" kavram ı dâhil edilmiştir.

MADDE 37.

[1] Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu
olur.
[2] Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusuı
yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarışma kadaı
artırılır.

Gerekçe: 765 sayılı Türk Ceza Kanununda “aslî” ve “fer'î iştirak” ayırımı kabul edilmiştir. “Asli
iştirak”, “aslî maddî iştirak” ve “aslî manevî iştirak” olarak ikiye ayrılmıştır. Bu ayırımda "fiili irtikâp

167
Soruşturma no: 2016/83834

etme" ve "doğrudan doğruya beraber işleme", “aslî maddî iştirak” şekilleri olarak öngörülmüştür. Buna
karşılık azmettirme, “aslî manevî fail” olmayı gerektirmektedir. Tek tek sayılmak suretiyle belirlenen "fer'î
iştirak" hâllerinde ise, cezanın indirilmesi gerekirken, "zorunlu fe ri iştirak"in “asli iştirak” olarak
cezalandırılması öngörülmüştür.
Bu sistemin en önemli sakıncası, kişinin suçun işlenişine katkısının, gerçekleştirilen suçun bütünlüğü
içersinde değil, ondan bağımsız olarak ele alınmasıdır. Örneğin bir işyerinde işlenen silâhlı yağma suçunda,
dışarıda gözcülük yapan kişinin fiili yağma suçunun bütününden bağımsız olarak değerlendirilmektedir. Bu
nedenle, gözcülük yapan uygulamada bazen “asli fail” bazen “fe ri fail” olarak sorumlu tutulmaktadır. Bu
sistemde, suçun işlenişine iştirak eden kişilerin çoğu zaman “asli fail” olarak mı yoksa “fe ri fail” olarak m
sorumluluğu gerektirdiği duraksamaya yer vermeyecek bir biçimde saptanamamaktadır. Halbuki, örnek
olayda gözcülük yapma fiilinin diğer kişilerle birlikte işlenen yağma suçunun gerçekleşmesine olan etkisi
bir bütün olarak değerlendirildiğinde; gözcülük yapan kişinin de diğer suç ortaklarıyla birlikte suçun
işlenişi üzerinde ortak hâkimiyet kurduğu sonucuna ulaşılır. Bu dummda ise gözcülük yapan kişinin de fail
olarak sorumlu tutulması gerekir,
.Hükümet Tasarısında da benimsenen “asli iştirak”, “fer'î iştirak” ayırımının adil ve eşit olmayan biı
cezalandırmayı sonuçlaması ve uygulamada zorluk ve duraksamalara neden olması dolayısıyla, bu ayrımı
esas alan düzenleme tasandan çıkarılmıştır Teni yapılan düzenlemeyle, iştirak şekilleri, fiilin işleniş:
üzerinde kumlan hâkimiyet ölçü alınarak belirlenecektir. Bu sistemde birer sorumluk statüsü olarak
öngörülen iştirak şekilleri ise, faillik, azmettirme ve yardım etmeden ibarettir.
Yeniden düzenlenen maddenin birinci fıkrasına göre suçun kanuni tanımında öngörülen fiili
gerçekleştirilen kişi fail olup; suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi dummunda, bu kişilerin
her biri müşterek fail olarak sorumlu tutulacaklardır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için,
her bir suç ortağr fail statüsündedir. Ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadrğmm saptanmasında suç
ortaklarının suçun icrasındaki rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulur. Bu dummda.
fiilin icrası veya sonuçsuz kalması ortak faillerden her birinin elinde bulunmaktadır. Örneğin suç
ortaklarından birinin cebir veya tehdit kullanarak mağduru etkisiz hâle getirdiği, diğerinin de üzerindeki
para ve sair kıymetli eşyayı aldığı yağma suçunda her iki suç ortağının suçun işlenişine yaptıkları katkı,
suçun icrası açısından birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Dolayısıyla, her iki suç ortağı, suçun işlenişi
üzerinde ortak bir hâkimiyet kurmaktadır.
Suç ortaklarının iştirak katkılarının karşılıklı olarak birbirlerini tamamlamadığı durumlarda da
müşterek faillik mümkündür. Bazı hâllerde failler, her biri suçun kanuni tanımındaki bütün unsurları tek
başına gerçekleştirmek üzere, bir anlaşmaya varabilir. Örneğin bir kişiyi öldürmek için aralarında anlaşmış
olan beş kişi, amacın gerçekleşme ihtimalini daha da yükseltmek için, aynı anda mağdurun üzerine ateş
ederler. Ateşlenen mermilerden bir kısmı mağdura isabet eder, bir kısmı ise etmez. Bu örnek olayda bütün
suç ortaklan ortak bir suç işleme kararma dayanarak birlikte hareket etmektedirler. Bu beş suç ortağının
ateşlediği mermilerden sadece bir tanesinin mağdura isabet edip ölümüne neden olmasr hâlinde dahi,
tamamlanmış kasten adam öldürme suçundan dolayr bu kişilerden her biri müşterek fail olarak sorumlu
tutulacaktır.
Müşterek faillik bakımından zorunlu diğer bir koşul, failler arasmda birlikte suç işleme kararının
varlığıdır. Belli bir hareketin icrasma ve neticenin meydana gelmesine ilişkin olan birlikte suç işleme karan,
kast kapsamında düşünülmelidir. Suç ortaklarının suçun işlenişine ilişkin kastlarının doğrudan veya olası
kast gibi farklılık göstermesinin, müşterek fail olarak sorumluluktan üzerinde bir etkisi yoktur.
Bir suçun failine, onun haberi olmaksızın, tek taraflı iradeyle, suçun işlenmesine başlamadan önce
veya suçun icrası sırasında yardım edilmesi hâlinde, müşterek fail olarak değil, yardım eden olarak sorumlu
tutulmak gerekir.
Maddenin ikinci fıkrasında, dolaylı faillik düzenlenmiştir. Kişi suçu bir başkasını araç olarak
kullanmak suretiyle gerçekleştirebilir. Bu dummda dolaylı faillik söz konusudur. Dolaylı faillikte, arka
plandaki kişi, suçun icraî hareketlerini gerçekleştiren şahsın ve hareketinin üzerinde hâkimiyet kurmaktadır
ve bu hâkimiyet nedeniyle, fail olarak sorumlu tutulmaktadır.
Suçun işlenmesinde kusur yeteneği olmayan kişilerin araç olarak kullanılması dummunda, dolaylı
faile verilecek olan cezanın bu nedenle artırılması kabul edilmiştir. Zira bu dummda sadece bir suç
işlenmemekte, kendisini yönlendirme yeteneği olmayan kişiler istismar da edilmektedir.

168
Soruşturma no: 2016/83834

Ü ÇÜNCÜ BÖ LÜ M

İddianamenin bu bölümünde, genel olarak soruşturma dosyasının konusu, darbe


kalkışması öncesinde gerçekleştirilen (Ankara ve İstanbul illerinde) toplantılar ve
yapılan diğer hazırlıklarla ilgili bilgiler verilecektir.

1) SO RUŞTURM A DOSYASININ KONUSU:

15.07.2016 tarihinde İstanbul ilinde cebir ve şiddet kullanarak Anayasal Düzeni


ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs eden, Türk Silahlı
Kuvvetleri içerisinde yapılanmış FETÖ / PDY terör örgütü mensuplan hakkmda
Cumhuriyet Başsavcılığımızea soruşturma başlatılmış, soruşturmaya çok yönlü olarak
devam olunmuştur.
İstanbul ilinde darbe girişimini planlayan, uygulamaya sokan ve girişime iştirak
eden asker ve sivil kişiler tespit edilerek gözaltına alınmıştır.
Darbe girişimine katılan kişilerin İstanbul ilindeki birçok bölgede faaliyette
bulunduklan belirlenmiş, soruşturmaların hızlı ve etkin bir biçimde sonuçlandırılması ve
yargılama sürecinin uzamaması amaçlanmış, bu bağlamda bölge bazında ve birden fazla
dosya üzerinden soruşturma yürütülmesine karar verilmiştir.
Yme darbe kalkışmasını planlayan ve uygulamaya koyanlar taralından
hazırlanan atama listelerinde isimleri yazılı şüphelilerle, kalkışmayı İstanbul ilinde
planlayan ve yöneten, bu amaçla whatsapp grubu kuran ve grupta birbirleri ile sürekli
mesaj laşan şüphelilerle ve Kurum İmamı olarak adlandırılan sivil şahıslarla ilgili olarak
farklı dosyalar üzerinden soruşturmalar başlatılmıştır.
Şüphelilerin darbe girişimi esnasında İstanbul ilinde fiilen faaliyette
bulunduklan bölgeler belirlenmiş, hangi bölgelerin birbirine yakın olduğu tespit edilmiş
ve yakın bölgeler dikkate alınarak İstanbul ili üç bölgeye ayrılmıştır. (A, B ve C bölgesi)
Boğaziçi ( 1 5 Tem m uz Şehitler Köprüsü ) ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri
de dâhil olmak üzere İstanbul ilinin Anadolu yakası (C) bölgesi olarak adlandırılmış, bu
bölgede meydana gelen olaylarla ilgili soruşturmaların taraflınızdan yürütülerek
sonuçland ır ıl mas ı kararlaştırıl mı şt ır.
İstanbul ilinin Anadolu (Asya) yakasında ve her iki köprüde ( C bölgesi )
meydana gelen olaylar, suç yerlerinin birbirine yakınlığı dikkate alınarak gruplanmış ve
bu bölgede meydana gelen olaylarla ilgili olarak farklı dosya üzerinden soruşturma
yürütülmüştür.
İstanbul Anadolu Yakasında meydana gelen olaylar, "4' üncü Kara Havacılık
Alayı", "Boğaziçi Köprüsü", "Selimiye Kışlası - Üsküdar Çevik Kuvvet", " Acıbadem
Telekom ", " 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı", "23. Motorlu Piyade Alayı - Kartal Köprüsü -
Şam andıra Gişeleri", "Kuleli - Çengelköy - Vaniköy", "Fenerbahçe Orduevi", “Moda Deniz
Kulübü", "F S M Köprüsü", "Kavacık Civan", " D 100 Karayolu - Kenan Evren Kışlası",
"Tuzla Piyade Okulu", "Sabiha Gökçen Havalimanı", "Deniz Harp Okulu - Maltepe Askeri
Cezaevi", " T u z la O rh an lı G işe le ri - M e h m e tç ik V a k fı şeklinde gruplanmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığımizea İstanbul Anadolu Yakasında meydana gelen

169
Soruşturma no: 2016/83834

olaylardan "Sabiha Gökçen Havalimanı", "Deniz Haırp Okulu - Maltepe Askeri


Cezaevi", "Kavacık Civan", “Türk Telekom”, "23. Motorlu Piyade Alayı - Kartal
Köprüsü - Şamandıra Gişeleri", Selimiye Kışlası - Üsküdar Çevik Kuvvet”/ ’ Tuzla
Piyade Okulu” ve "Fenerbahçe Orduevi” bölgeleri ile ilgili olarak daha önce kamu
davaları açılmış olup, ilgili mahkemelerde kovuşturmaları devam etmektedir.
İstanbul ili Anadolu yakasında yer alan "Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik
Vakfı” bölgelerinde meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma, iş bu soruşturma dosyası
üzerinden yürütülmüştür.
Darbe kalkışması öncesinde Ankara ve İstanbul illerinde gerçekleştirilen
toplantıların ve yapılan hazırlıkların, şüphelilerin 15.07.2016 tarihinde FETÖ/PDY
Silahlı Terör Örgütü mensuplan tarafindan gerçekleştirilen darbe kalkışmasına ne suretle
bilerek ve isteyerek iştirak etiklerinin, kalkışma esnasında üstlendikleri görev ve rolün,
Yalova Hava Meydan Komutanlığındaki faaliyetlerinin ve Tuzla Orhanlı Gişeleri ile
Mehmetçik Vakfi bölgelerindeki eylemlerinin, bu eylemlerin temas ettiği yasa
maddelerinin, toplanan delillerin ve savunmaların ayrıntılı olarak açıklanmasından önce;
Olay tarihi itibarı ile Hava Harp Okulu Komutanlığı komuta kademesine ve
atama listesine kısaca göz atılmasında yarar bulunduğu düşünülmüştür.

2) DARBE KALKIŞMASI ÖNCESİNDE YAPILAN TOPLANTILAR VE


HAZIRLIKLAR:

Şüphelilerin darbe kalkışması esnasındaki somut eylemlerinin izahı, toplanan


deliller ve delillerin değerlendirilmesi, savunmaların özetlenmesi ve suç vasfina ilişkin
kanaatin açıklanması aşamalanna geçilmeden önce;
"Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandırılan ve örgüt bünyesinde yer alan illegal
oluşuma dâhil bazı asker kişilerin kalkışma öncesinde Ankara ve İstanbul illerinde ( 2.
Zırhlı Tugay Komutanlığı, 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, Hava Harp Okulu
Komutanlığı, Harp Akademileri Komutanlığı, 23. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı)
gerçekleştirdikleri toplantı ve hazırlıkların kısaca açıklanmasında yarar bulunmaktadır.

2.1) DARBE KALK IŞM ASI ÖNCESİNDE ANKARA İLİN DE YAPILAN


TOPLANTI V E H A ZIR LIK LA R :

Genelkurmay Karargâhı ve Kuvvet Komutanlıktan ile önemli ve stratejik


konuma haiz Askeri Birliklerin İki ilde konuşlu olmasından dolayı, ülke çapında meydana
gelendarbe kalkışmasında, kalkışmaya yönelik faaliyetlerin ağırlıklı olarak İstanbul ve
Ankaraillerinde yoğunlaştığı, en çok can kaybı ve maddi zarann bu illerde ortaya
çıktığı,
Kendisini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandıran illegal oluşumun İstanbul
ve Ankara illerindeki planlamalara önem ve öncelik verdikleri,
15.07.2016 tarihi öncesinde Ankara ilinde örgüte (FETÖ / PDY) müzahir
şüphelilerin evlerindebir takım toplantılar gerçekleştirildiği, bu toplantılarda kalkışmaya
yönelik faaliyetlerin organizasyon ve planlamalarının yapıldığı,

Ankara ilinde konuşlu bulunan 28'nci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına

170
Soruşturma no: 2016/83834

Tabur Komutam olarak atanan ve ancak henüz fiilen görevine başlamayan Yarbay Murat
Yanık'ın beyanlarına göre;
—11.07.2016 günü sabah saatlerinde 28'nci Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığında Tabur Komutam olarak görev yapan Kurmay Yarbay Ertuğrul
Terzi’nin, devresi olan Murat YanıkT telefonla arayarak katılış işlemlerim erken
gerçekleştirmesi gerektiğim söylediği ve konuyu görüşmek üzere Murat Yanık’ı acilen
Ankara iline çağırdığı,
— Murat Yanık’ın, Ertuğrul Terzi’nin çağrısına uyarak aym gün akşam saat:
18.00-19.00 sıralarında Ankara iline gittiği, burada AŞTİ otogarında Ertuğrul Terzi
tarafindan karşılandığı, ikilinin araçla Ankara Merkez Orduevine gittikleri ve orada
bulunan Yarbay Ercan TÜRKBEN'i de araçlarına alarak “Çaldıran Mahallesi 494. Cadde
Hidayet Apartmanı No:46 11 Keçiören ANKARA ” adresindeki bir konuta gittikleri, bu
konutun örgüt mensubu olup halen firarda bulunan Neşet GÜLENER ve eşi Meral
Gülener’in oturdukları konut olduğu,
(Olaydan sonra bıı evde yapılan aramada terör örgütünün finans kuruluşu olan
Bank Asya'ya ait -8- adet hesap belgesi bulunmuştur
Neşet Giilener hakkında yapılan araştırma sonucunda adı geçenin bylock
kullanıcısı olduğu, 24.12.2014 tarihi itibarı ile kendisi ve eşi adına Bank Asya nezdinde
açılan hesaplara yiiklii miktarda para yatırdığı anlaşılmıştır)
— Adresi belirtilen konutta Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığında görev yapan
ancak darbe girişimi gecesi 28'nci Mekanize Piyade Tugay komutam olarak
görevlendirilen Tuğgeneral Ali KALYONCU, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri
Kuımay Albay Orhan YIKILGAN, Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdari Akademisinde
müdavim olan Kurmay Albay Bilal AKYÜZ, 28'nci Mekanize Piyade Tugayı
Komutanlığında Kurmay Başkam olan Kurmay Yarbay Savaş KABAKLI ve aym yerde
tabur komutanlarından olan Kurmay Yarbay Nuri BlTYÜKYAZICI'nın bulunduğu, saat:
00.30 sıralarında Kurmay Yarbay Ejder Yıldırım’m da eve gelerek toplantıya dâhil
olduğu,
—Toplantıya katılan personelin çoğunun Harekât ve İstihbarat Ana Bilim
Dalında Harekât derslerinegiren öğretim elemanı olarak, dış konferansçı olarak
gelmelerinden dolayı MuratYANIK tarafindan tanındıkları, yine bir kısmının Türk
Silahlı Kuvvetlerinde herkes tarafindan tanınan - bilinen personel olup kritik görev
yerlerinde çalıştıkları,
—Toplantı sırasında Kurmay Albaylar Bilal AKYÜZ ve Orhan YIKILGAN
tarafindan Türk Silahlı Kuvvetlerinin topyekûn bir şekilde yönetime el koyacağı,
sıkıyönetim ilan edileceği, faaliyetin de bilinmesigereken prensibine göre gizlilik
içerisinde yürütüleceğinin deklare edildiği, faaliyette Ankara ile İstanbul arasında irtibat
ve koordinasyon timine ihtiyaç duyulduğu, İstanbul’daki gelişmelerin Silahlı Kuvvetler
Komuta Harekât Merkezine ve Kara Kuvvetleri Harekât Merkezine aktarılması
gerektiğinin ifade edildiği, Murat Yanık'ın bu işle görevlendirildiği,
— Toplantıda, Ankara Şehir Haritası üzerinden faaliyetin detaylı planlanmasının
müteakip günlerde Tuğgeneral Ali KALYONCU ve Tugay personeli tarafindan birlikte
gerçekleştirileceğinin ifade edildiği, Ankara ile ilgili şehir haritasının ikiye bölünerek
yarısından Etimesgut’daki zırhlı birliklerin, diğer yarısından ise 28'nci Mekanize Piyade
Tugayının sorumluluğunda olacağının belirtildiği, takip eden gece saat: 03.30 sıralarında
toplantının sona erdiği, toplantı esnasında hiç kimsenin alınan karalara itiraz etmediği,
Murat Yanık’ın toplantı hitamında aym konutta konakladığı,

171
Soruşturma no: 2016/83834

— Ertesi gün öğle saatlerinde Kurmay Albay Bilal Akyüz’ün hemen çıkmalan
gerektiğini söyleyerek MURAT YanıkT uyandırdığı, kendi arabasıyla darbe girişiminin
İstanbul planlamasını koordine eden şahıslardan olan Kara Kuvvetleri kurumsal gelişim
projelerinin hazırlandığı Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ ile
bulaşacakları yere götürdüğü,
— Murat YANIK tarafindan söz konusu yerin sonradan teşhis edilemediği, bu
yerde Kurmay Albaylar Muzaffer DÜZENLİ, Uzay ŞAHİN ve Cizre ilçesi Garnizon
Komutanı Kurmay Albay Onur ÖZDEN ile buluştukları,
— Buluşmanın akabinde Murat Yanık’ın bu şahısların buluşma noktasına geldiği
araca bindiği, şahısların hep birlikte Onur Özden’in kullandığı değerlendirilen eve
geçtikleri, eve bilahare Muzaffer DÜZENLİ ile aynı birlikte görev yapan Mehmet Murat
Çelebioğlu’nun da geldiği,
— Buluşmayla birlikte yapılan ve gece yarısına kadar süren toplanüda, Muzaffer
DÜZENLİ' nin şahıslara İstanbul iliyle ilgili planlamayı genel olarak anlattığı, bu
kapsamda darbe girişimi sırasında kontrol altına alınacak noktalardan Anadolu Yakasında
olanların 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı, 23'ncü Motorlu Piyade Alayı, Tuzla Piyade
Okulu ve Kuleli Askeri Lisesi Komutanlıkları,
— Avrupa Yakasında olanların ise 66'ncı Mekanize Piyade Tugayı, 6'ncı ve
47'nci Motorlu Piyade Alay Komutanlıkları tarafindan kontrol edilmesine karar verildiği,
— Anlatım sırasında şahısların önlerinde bulunan İstanbul şehir haritasında Hava
Harp Okulu tarafindan kontrol edilecek noktalar hariç, tüm noktaların fosforlu kalemle
işaretli olduğu,
— İşaretli olan bu noktaların;
Anadolu Yakasında; Sabiha Gökçen Havalimanı, köprülerin Anadolu ayakları,
Türk Telekom genel merkezi, Tem ve E -5 bağlantı yollarındaki birkaç nokta, Üsküdar
Çevik Kuvvet Müdürlüğü,
Avrupa Yakasında; Atatürk Havalimanı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü olduğu,
— Kalkışma öncesinde bu noktaların stratejik ve kritik noktalar olarak
belirlendiği, kalkışma esnasında bu noktaların hâkimiyeti sağlamak için mutlaka kontrol
altına alınması gerektiğinin kararlaştırıldığı,
— Toplanüda Muzaffer DÜZENLİ’nin, 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı, 23'ncü
Motorlu Piyade Alay Komutanlığı, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı, Kuleli Askeri Lisesi
Komutanlığı, 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, 6'ncı ve 47'nci Motorlu
Piyade Alay Komutanlıkları tarafindan kontrol edilecek noktalar ve bölgeler haricindeki
diğer bölgelerin ise, Hava Harp Okulu Komutanlığına bağlı unsurları tarafindan kontrol
edileceğinin deklare edildiği,
— Muzaffer DÜZENLİ'nin aynca, planlamayla ilgili olarak 2'nci Zırhlı Tugay
Komutanlığı ve 66'ncı Mekanize Piyade Tugayı Tugay komutanlığına bağlı birliklerde (
23, 6 ve 47'nci Alay Komutanlıkları, Piyade Okıd Komutanlığı ve Kuleli Askeri Lisesi)
tıpkı Mamak 28'nci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında olduğu gibi çalışmalar
yapıldığını söylediği,
— Uzay ŞAHİN, Murat YANIK ve Mehmet Murat Çelebioğlu’na darbe girişimi
esnasında İstanbul’da bulunarak Ankara’daki Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi
ve Kara Kuvvetleri Harekât Merkezi arasındaki koordineyi sağlama görevini tebliği
ettiği,
— Mehmet Murat Çelebioğlu’na ayrıca personel arasında irtibat ve koordinasyonu

172
Soruşturma no: 2016/83834

sağlayacak bir whatsapp grubu kurması, faaliyetin başlamasıyla birlikte grubu aktive
etmesi talimatını verdiği (darbe girişiminin başlamasıyla birlikte adı geçen şahıs
tarafından "Yurtta Sıılh Biziz" isimli whatsapp grubu kurulmuştur),
— Toplantıda son olarak kalkışma esnasında bazı kişilerin enterne edileceğinin
söylendiği, l'nci Ordu Komutanı Ümit Dündar ve Harp Akademileri Komutanı Tahir
Bekiroğlu başta olmak üzere enterne edilecek personel bilgileri ile İstanbul ile ilgili
irtibat kurulacak tüm personel bilgileri ve iletişim numaralarının Muzaffer DÜZENLİ'nin
ajandasından Mehmet Murat Çelebioğlu’nun defterine aktarıldığı,
— Bilgilerin aktarılmasını takiben toplantının sona erdiği, Uzay ŞAHİN, Murat
YANIK ve Mehmet Murat Çelebioğlu’nun 13.07.2016 tarihinde İstanbul'a geldikleri
anlaşılmaktadır.

2.2) DARBE KALKIŞMASI ÖNCESİNDE İSTANBUL İLİNDE YAPILAN


TOPLANTI VE HAZIRLIKLAR:

Ankara ilinde gerçekleştirilen toplantılar sonucunda Uzay ŞAHİN, Murat


YANIK ve Mehmet Murat Çelebioğlu’nun İstanbul ilinde yapılması gereken hazırlıktan
organize etmekle görevlendirildikleri ve 13.07.2016 tarihinde bu amaçla İstanbul iline
geldikleri,
Darbe Kalkışmasına yönelik olarak İstanbul ilinde bazı toplantılar
gerçekleştirdikleri tespit edilmiş olup bu toplantılara alt başlıklar altında kısaca
değinilecektir.

2.2.a) Darbe K alkışm ası öncesin de 2. Z ırhlı Tugay K om utanlığında (M altepe).


G e r ç e k le ştir ile n Toplantı ve H a z ır lık la r :

Dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler ile ifade tutanaklan, görüntü inceleme
tutanakları ve olay - yakalama tutanaklarının birlikte incelenmesi sonucunda;
Darbe kalkışmasına yönelik faaliyetler kapsamında 2. Zırhlı Tugay
Komutanlığına büyük önem atfedildiği, Zira 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında yapılan
planlamalar doğrultusunda çok sayıda personelin zırhlı araç, tank, GZPT ve diğer askeri
araçlarla FSM Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Acıbadem, Fenerbahçe Ordu Evi, Üsküdar
Çevik Kuvvet, 1. Ordu Karargâhı, Sabiha Gökçen Havalimanı, Kartal Köprüsü,
Şamandıra Gişeleri, Maltepe Kenan Evren Kışlası ve Kadıköy Göztepe Köprüsü gibi
bölgelere sevk edildikleri görülmüştür.

2.2.a.l) Toplantılara Ve Hazırlıklara İlişkin Tespit Ve Değerlendirmeler:

2. Zırhlı Tugay Komutanlığı Karargâhındaki güvenlik kameralarının 15.07.2016


tarihli kayıtlan yok edildiğinden incelenememiş, ancak 12-13-14.07.2016 talihlerindeki
karargâh binasını gösteren kamera kayıtları temin edilerek incelenmiştir.

İncelenen söz konusu kamera kayıtlarına. Yarbay Murat Yanık’ın anlatımlarına,


şüpheli savunmalarına, HTS kayıtlarına, tanık anlatımlarına ve deşifre edilen whatsapp
mesai kayıtlarına göre;

173
Soruşturma no: 2016/83834

• 12.07.2016 günü saat: 22.00 sıralarında 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral


Özkan Aydoğdu’nun bizzat kullandığı 09 Y 3632 plaka sayılı Toyota marka aracı ile
Kuleli Askeri Lisesi eski Komutanı Albay Mürsel Çıknkçı’nın tahsisli resmi plakalı
Renault Clio marka araç ile Tuzla Piyade Okul Komutan Yardımcısı Albay Rıfkı KESER’
in ise kendisine ait 42 BEZ 34 plaka sayılı beyaz renkli Volkswagen marka araç ile 2.
Zırhlı Tugay Komutanlığına geldikleri,
• Adı geçenlerin aynı gün saat: 22.46 sıralarında karargâh binasının komuta
katma girdikleri ve akabinde Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU’ nun
odasmda 23:29:02 sıralarına kadar toplantı yaptıkları, bilahare tugaydan ayrıldıkları,
• Ankara ilinden İstanbul'a intikal eden şahısların Uzay ŞAHİN komutasında
doğrudan doğruya 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığına geldikleri,
• Uzay Şahin’in burada Tugay Komutanı Özkan Aydoğdu'ya ne amaçla
geldiklerini, darbenin plan ve amacını anlattığı, saat:17.00'da mesai bitimini müteakip
Özkan Aydoğdu’nun makam odasının karşısmdaki bilgilendirme salonunda bir kısım
personelin katılacağı faaliyet planlaması toplantısı yapılmasının kararlaştırıldığı,
• 13.07.2016 (saat 19.00) - 14.07.2016 (saat 01.30) tarihleri arasmda, 2. Zırhlı
Tugay Komutanlığının komuta kademesinde yer alan bazı rütbeli personel ile İstanbul ili
ve diğer illerde konuşlu başka birliklerden gelen rütbeli asker kişilerin iştirak ettikleri bir
toplantının gerçekleştirildiği, bu toplantıda darbe faaliyetlerinin planlandığı,
• Toplantıya 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU, 1. Ordu
Kurmay Başkanı Tuğgeneral Eyyüp GÜRLER, Kuleli Askeri Lisesi eski Komutanı Albay
Mürsel ÇIKRIKÇI, Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Albay Mehmet
KAPAN, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Albay Uzay Şahin, 23. Motorize Piyade
Alay Komutanı Albay Ömer Faruk ÖZKESE, 47. Alay Komutanı Albay Sadık CEBECİ,
Cizre Garnizon Komutanı Albay Onur ÖZDEN, Ankara ilinden gelen Kurmay Albay
Muzaffer DÜZENLİ, Tuzla Piyade Okulu Komutan Yardımcısı Albay Rıfkı KESER, 2.
Zırhlı Tugay 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay İrfan ARAT, 2. Zırhlı 1. Tank Tabur
Komutanı Yarbay Şakir ÇINAR, Harp Akademileri Öğretim Üyesi Yarbay Murat YANIK,
Ankara K.K.K. Proje Şube Müdürü Binbaşı Mehmet Murat ÇELEBİOĞLU, 2. Zırhlı
Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Fatih KARAKAYA, 2. Zırhlı Topçu Tabur
Komutanı Binbaşı Zafer GUMUŞ ve 2. Zırhlı Kurmay Başkanlığı Hareket Eğitim Şube
Müdürü Yüzbaşı Mehmet KARABEKİR’ in katıldıkları,
• Albay Muzaffer DÜZENLİ’nin Ankara ilinden bilahare gelerek toplantıya
iştirak ettiği, elinde çanta bulunduğu halde 13.07.2016 günü saat: 19.44 sıralarında
komuta katından makam odalarına doğru yürüdüğü,
• Albay Mürsel Çıkrıkçı’nın 12.07.2016 tarihindeki toplantıya katılırken
13.07.2016 tarihinde yapılan toplantıya katılmadığı,
• Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU, Tuğgeneral Eyüp GÜRLER, Albay Uzay
ŞAHİN, Albay Muzaffer DÜZENLİ, Albay Rıfkı KESER, Yarbay Murat YANIK ve
Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu’nun sivil kıyafetli oldukları, tugay personeli olmaları
nedeniyle diğer katılımcıların ekseriyetle üniformalı oldukları, sadece 23. Motorlu Piyade
Alay komutanı olan Albay Ömer Faruk ÖZ K öse’nin kışlaya üniformalı olarak geldiği,
• Toplantıda ilgili birlik komutanlan tarafindan planlamaya yönelik
çalışmaların devam ettiği ve herhangi bir problemin olmadığının ifade edildiği,

174
Soruşturma no: 2016/83834

• Toplantının çoğunlukla Muzaffer DÜZENLİ’nin koordinesinde gerçekleştiği,


Özkan AYDOĞDU ve Muzaffer DÜZENLİ’nin önünde farklı iki harita olup ikisinin
haritalarındaki bilgileri kontrol ederek karşılaştırdıkları, bu eşleşmede Muzaffer
DÜZENLİ ve Özkan Aydoğdu’nun elindeki haritalarda iptal edilen bölgelerin
planlamadan çıkartıldığı, kalan sorumluluk bölgeleri üzerinden birlik komutanlan ile
görüşmeler yapıldığı, toplantıda aynca faaliyetin 15 Temmuz gecesi Muzaffer DÜZENLİ
tarafindan başlatılıp koordine edilmesinin kararlaştırıldığı, Tugay ve Alay komutanlan ile
Muzaffer DÜZENLİ arasında belirlenen sorumluluk bölgeleriyle ilgili hazırlıkların ne
seviyede olduğunun görüşüldüğü,
• Birlik komutanlarının sorumluluk bölgelerine ne kadar personel ve araç -
gereç sevk edecekleri, bölgeyi şekilde kontrol altına alacaklan hususlarının tartışıldığı,
• Faaliyetin ifşa olmaması için personelin birliklerine hangi gerekçelerle
çağrılmalan gerektiği ve görev alanlarına hangi gerekçelerle sevk edilmeleri gerektiğinin
konuşulduğu,
• Seçenek olarak Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi
(KOKTOD) faaliyetleri kapsamında tatbikat yapılacağı ve İstanbul ilindeki muhtelif
bölgelerde terör eylemi ihbarı alındığı gerekçeleri üzerinde durulduğu,
• İstanbul ili Anadolu yakasında bulunan Köprü ayaklarının kontrol
sorumluluğunun Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına verildiği, 2'nci Zırhlı Tugayın zırhlı
araçlarla faaliyeti takviye etmesinin kararlaştırıldığı,
• Sabiha Gökçen Havalimanı, Üsküdar Çevik Kuvvet ve Türk Telekom Bölge
Müdürlüğü binasını kontrol altına alma görevinin 2 ’nci Zırhlı Tugay Komutanlığına,
TEM ve E -5 bağlantı yollarından birinin Şamandıra’daki 23. Motorlu Piyade Alay
Komutanlığına, diğerinin ise Piyade Okul Komutanlığına verildiği,
• 2. Zırhlı Tugay Komutanı Özkan Aydoğdu’nun birlik komutanlarına
sorumluluk bölgelerinde sivil şekilde keşif yapmaları talimatı verdiği,
• Muzaffer DÜZENLİ'nin ateş açana ateşle karşılık verileceğini tebliğ ettiği,
• Tuğgeneral Eyyüp Gürler’in Muzaffer DÜZENLİ’ye Ankara’dan faaliyet
öncesi karargâha hazırlık mesajı gelip gelmeyeceğini sorduğu, kalkışmanın emir komuta
zincirine uygun olduğu konusunda personelin ikna edilebilmesi için böyle bir mesaj veya
emre ihtiyaç olduğunu söylediğini,
• Muzaffer DÜZENLİ'nin ise bu kapsamda bir mesajın hazırlanması
gerektiğini Ankara’ya döndüğünde karargâha ileteceğini, bu yönde bir mesajın
yayınlanmasını sağlayacağını söylediği, faaliyetin başlamasından sonra Türkiye
genelinde sıkıyönetim listesi yayınlanacağını beyan ettiği,
• Muzaffer DÜZENLİ'nin Sadık Cebeci’ye 6'ncı Alay Komutanı Müslüm
Kaya’yı bilgilendirmesi, Murat Yanık, Uzay ŞAHİN ve Murat Çelebioğlu’na benzer bir
koordinasyon toplantısının 14.07.2016 günü 66'ncı Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığı'nda gerçekleştirilmesi talimatlarını verdiği,
• Olay günü Tugay Nöbetçi Subayının Zafer GUMUŞ olduğu, toplantı
esnasında en düşük rütbeli subay olan Yüzbaşı Mehmet KARABEKİR’ in çay servisi
yaptığı, içeriye subay sınıfi haricinde başkaca askeri personelin alınmadığı, kamera
kayıtlarına ( Kamera saatine ) göre toplantıya katılanlann toplantı hitamı olan 14.07.2016
günü saat: 01.45 sıralarında sırasıyla toplantı odasından çıkarak koridora geçtikleri,

175
Soruşturma no: 2016/83834

• Özkan Aydoğdu’nun Eyyüp GÜRLER ile birlikte karargâhtan ayrıldığı,


14.07.2016 günü saat: 02.30 sıralarında Tugay Karargâhında Nöbetçi Subay Zafer
GUMUŞ haricinde herhangi bir kişinin kalmadığı anlaşılmıştır.

2.2.a.2) Toplantılara İlişkin HTS Kayıtlan:

Hakkında bir başka dosya üzerinden soruşturma yürütülen tutuklu şüpheli Özkan
AYDOĞDU adına kayıtlı olup bizzat adı geçen taralından kullanılan 0 533 619 91 66
GSM hattın 01.04.2016 - 17.07.2016 tarihleri arasındaki HTS dökümleri incelendiğinde;
(İstanbul 4. Sulh Ceza H âkim liğinin 2016/3564 D. Iş Nolıı kararına istinaden alınan)
Hakkında bir başka dosya üzerinden soruşturma yürütülen Uzay ŞAHİN adına
kayıtlı olan 0 538 397 95 88 numaralı hat ile 31.05.2016 tarihinde (2) kez, 06.06.2016
tarihinde (1) kez olmak üzere toplam (3) kez görüşme yaptığı, firari Uzay Şahin’in
kullanmakta olduğu GSM hattının görüşmeler esnasında Kahramanmaraş ilinde baz
verdiği,
Hakkında bir başka dosya üzerinden soruşturma yürütülen Muzaffer DÜZENLİ
adına kayıtlı 0 542 250 86 39 numaralı hatile 15.07.2016 günü saat: 20.32.05,saat:
20.49.05 ve saat: 22.14.49'da olmak üzere toplam (3) adet görüşmesinin olduğu,
Muzaffer DÜZENLİ’ nin kullandığı GSM hattının görüşmeler esnasında Ankara -
İstanbul Otobanı Ankara Gişeleri lO.Km. ANKARA adresindeki baz istasyonundan
sinyal aldığı,
Bu tespitlere göre Muzaffer Düzenlenin 15.07.2016 günü gerçekleştirilen Darbe
Girişimini planlamak üzere Ankara ilinden İstanbul iline geldiği tespit edilmiştir.

2.2.a.3) Toplantılara İlişkin İfadeler:

2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU İstanbul Emniyet


Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alman 13.08.2016 tarihli
ifadesinde özetle;

"... 15 Temmuz 2 016giinü saat: 15.00 - 16.00 sıralarında iist komutanlığımızdan


er ve erbaşlara evci y a da çarşı iznini verilmemesi yönünde talimat gelmişti. Çeşitli
ihbarlar gelmekte idi. İstihbarat paylaşımları vardı. Bıı ihbarlar, Deaş y a da PK K
saldırısı olacak şeklinde ihbarlardı. Biz de bıı ihbarlara binaen emri uyguladık. H atta o
giin cep telefonuma Marnı ar ay A \ M tarzı yerlere terör saldırısı olabileceğine ve böyle
yerlerde bulunmamak gerektiğine dair 3. Kolordu komutanlığından mesaj gönderilmişti.
Olay giinii kardeşi şehit olan bir erbaşın ailesi ile nizam iyede görüştüm. Saatini
hatırlamıyorum. Bıı bilgiler ışığında evci izni veremeyeceğimi onlara ve diğer asker
ailelerine tebliği etmiş bulundum. Ben 15 Temmuz giinii saat: 19.00 sıralarında mesaiden
ayrıldım. Eve gidiyordum. Daha giineş batmamıştı ancak Küçükyalı kavşağında iken
Tugay Komutan Yardımcısı Albay M ehmet KAPAN beni arayarak "komutanım birliğe
gelir misiniz, bir emir geleli” clecli. Ben de bıı telefon görüşmesi üzerine kışlaya geri
döndüm.
Komutan yardımcısı kurmay başkanı beni karşıladı. Elinde yazılı bir emir vardı.
Muhabere merkezinden yeni çıktısı alınmış bıı emri incelediğimde, Sıkıyönetim Emri
olduğunu anladım. Gelen emir, Genelkurmay Başkanlığından gelmişti. İki giin önce, yani
13 Temmuz giinii Albay Uzay ŞAHİN ve Albay Muzaffer DÜ ZENLİ gelmişler, bilgi

176
Soruşturma no: 2016/83834

aktarım ıtıda bulunmuşlardı.


Genel itibari aktarılan bilgilerin ve gelen yazının içeriği aynıydı. TSK bir biitiin
olarak Emir Komuta birliği içerisinde Sıkı Yönetim ilan ederek Yönetime el koymuştu.
Bana yapmam gerekenleri söylediler Yani kısaca Albayın bana söyledikleri ile 15
Temmuz Sıkı Yönetim ilanı ile ilgili gelen yazılı metin ayın şeylerdi. Albay Uzay ŞAHÎN ve
Albay M uzaffer DÜ ZENLİ bana kom uta kademesinin Darbe konusunda hem fikir
olduğunu söylediler Bıı şahıslarla görüştükten sonra sivil aracımla bizzat gidip birinci
ordu hareket yar başkamın (Tuğgeneral) birliğime getirdim. O da planı dinledi.
Emniyet altına alınacak olan yerler belli idi. Hatırladığım kadarı ile gelen
yazıda nerelerin tutulması gerektiği yazılı idi. Genel Kurmay Başkanlığı Muhabere
Merkezinden bizim Tugay Muhaberesine gizli ve şifreli gelen bir yazı ve emirdi. Biz
bunun gerçek olduğuna kanaat getirdik. Çiinkii Muhabere Merkezleri arasında kurulan
sistem güvenli bir sistemdir
Birinci tank Taburu komutanı Yarbay Şakir Çınar ’ı Sabiha Gökçen
Havalimanını emniyet altına almakla görevlendirdim. 2 Tank Tabur komutanı Yarbay
İrfan A rat'a her iki boğaz köprüsünün Anadolu Yakasının girişlerinin güvenliğinin
sağlanması ve Üsküdar Çevik K uvvetin Emniyet altına alınması talimatını verdim. Sabiha
Gökçen Havalimanına 4 tank, 2 ZP T zırhlı Personel taşıyıcı, Köprülere ikişer tank ve
ikişer Z P T zırhlı personel taşıyıcı, Çevik K uvvet Yerleşkesine altı tank sevk ettik. K eşif
bölüğünden 4 ZP T aracı Acıbadem Telekom 'a gönderdim. Ayrıca 1 ordu komutanlığına
takviye askeri araç gönderdim. 2 ZP T aracı Fenerbahçe lojmanına gönderdim.
Darbeye teşebbüsün gerçekleştiği giiıı belirttiğim gibi birliğimin başında idim.
Yalnızca yönlendirme faaliyetlerinde bulundum. Olay tarihinde harp akademileri
komutanlığından herhangi bir personelin birliğime gelip gelmediğimi hatırlamıyorum.
Birlik komutanları beni bilgilendirme amaçlı aradıklarında onlara
vatandaşların can ve m al güvenliğini ihlal edecek bir hareket içerisinde bulunmamalarını
özellikle belirttim. Benim birliğimde ve benim katılımımla 14 Temmuz giinii herhangi bir
toplantı yapılmamıştır Ancak az önce belirttiğim gibi Albay Uzay ŞAHİN ve Albay
Muzaffer DÜZENLİ sözlii olarak beni bilgilendirdikten sonra tabur komutanları ile bir
toplantı yaptılar
Bana da toplantı ile ilgili olarak özet bilgi verdiler Benden ne kadar personel ve
asker çıkarılacağı yönünde bilgi aldılar Ben FETÖ PD Y yapılanması iiyesi biri değilim. ”
şeklinde beyanda bulunmuştur.

Kurmay Varbav Murat YANIK İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube


Müdürlüsünde Alman 23.07.2016 Tarihli İfadesinde Özetle;

“...Sivas'ta yıllık iznimi kullanmaktayken Ankara M am ak'taki tabur komutanı


Yarbay Ertuğrul TERZİ beni telefonla aradı ve tabura katılışımı erken yapmam
gerektiğini söyledi. Ben de 11 Temmuz giinii Ankara'ya geldim. Ankara'ya geldiğimde
saat 18.00 sıralarında Ertuğrul TERZİ aracıyla beni aldı. Açık adresini bilmediğim
Altınpark civarında bir eve götürdü. Evde M am ak tugayında görev yapan kurmay
başkanı Yarbay Savaş KABAKLI, M am ak'ta tabur komutanı olan soy ismini bilmediğim
Yarbay Ercan, Ankara kara kuvvetlerinde tuğgeneral olan Ali KALYONCU, kurmay
Albay Bilal AKYÜ Z ve Kurmay Albay Orhan YIKILGAN vardı. Adı geçen bıı şahıslar
beni bekliyorlardı. Ben geldikten sonra tuğgeneral Ali KALYONCU ve diğer personel

YU
Soruşturma no: 2016/83834

"YÖNETİME EL KOYACAĞIZ, bu kapsanvla yapacağımız darbeye ilişkin planlam a


yapıyoruz." dediler Sonra Ankara şehir haritası üzerinde M am ak tugayının hangi
noktaları kontrol edeceğini konuşmaya başladılar Ankara'da bulunan kritik noktalara,
kurum ve kuruluşlara nasıl konuşlanacaklarım konuşturlar Ankara'yı ikiye böldüklerini,
yarısını zırhlı birlikler komutanlığının kontrolünde olduğunu diğer yarısının M amak
tugayının kontrolü altında olduğunu söylediler
Benimle alakalı katılış işlemleri tamamlanamadığı için benim İstanbul da görev
yapm amı istediler Görev yerimin İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı olduğunu
bildirdiler Beni İstanbul ayağında darbe planlamasını yapan Kurmay Albay Muzaffer
DÜZENLİ'nin yanm a götüreceklerini söylediler Benim yerime Ankara'da eski Tabur
Komutanı Kurmay Yarbay Ejder Yıldırım ’ı görevlendirdiler Ejder Yıldırım ’ı telefonla
arayıp gelmesini istediler Telefon görüşmesinden bir saat sonra Ejder YILDIRIM
buluştuğumuz eve geldi. Daha sonra Ankara planlaması üzerinde çalışma yaptılar ve
ayrıldılar Kurmay Albay Bilal AKYÜ Z beni Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ'nin
bulunduğu Batıkent de adresini bilmediğim bir eve götürdü. O akşam eve geldiğimde
M uzaffer DÜZENLİ bana buraya Kurmay Albay Uzay ŞAHİN ve Kurmay Binbaşı Murat
Çelebioğlu 'nun da geleceğini söyledi. Devamında istirahate çekildik.
12 Temmuz gönii akşam saatlerinde Kurmay Albay Uzay ŞAHİN Antalya'dan
tatilden geldi. Kurmay Binbaşı Murat ÇELEBİOĞLU Ankara'da ikametinden geldi.
Kurmay Albay Muzaffer D Ü ZENLİ İstanbul'da ilişkin planlamaların yapıldığını, Kurmay
Albay Uzay ŞAHİN, Kurmay Binbaşı M urat ÇELEBİOĞLU ve benim İstanbul'a geçmem
gerektiğini söyledi. 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında, İstanbul'daki gelişmeleri
Genelkurmay Başkanlığı Silahlı Kuvvetler Kom uta Harekât Merkezi'ne bildirmemizi
talep etti.
13 Temmuz Çarşamba giinii Uzay ŞAHİN, M urat ÇELEBİOĞLU ve ben, Murat
Çelebioğlu 'nun özel aracıyla İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanlığına intikal ettik. Tugay
komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU, Komutan Yrd. Kurmay Albay M ehmet KAPAN
Kurmay Başkanı ve Tugaydaki isimlerini bilmediğim tiim tabur komutanları ile Tugay
komutanının makam odasının karşısındaki brifing salonunda toplandık. Burada herkesin
önünde İstanbul Şehir haritası vardı. Daha önce yapılan planın nasıl işleyeceği üzerine
konuşmalar başladı. Sabiha Gökçen havalimanının kontrol edilmesi, Üsküdar çevik
kuvvet şube müdürlüğünün kontrol altında tutulması, Telekom Acıbadem şubesinin
ablukaya alınması, Tem ve E-5 yollarının bağlantılarının kontrol altında tutulması, Kuleli
Askeri Lisesi ile her iki boğaz köprüsünün takviye edilmesi konuları konuşuldu. Sabiha
Gökçen havalimanının kontrolünü tank tabur komutanlarından ismini bilmediğim bir
yarbaya verdiler Üsküdar Çevik Kuvvetli kontrol altında tutmayı yine tank tabur
komutanı olan ismini bilmediğim bir Yarbay’a verdiler Geri kalan komutanları da
belirttiğim gibi boğaz köprüsüne takviye etmekle, Telekom ’ıı ablukaya almakla, Tem ve E-
5 bağlantılarını kontrol etmekle görevlendirdiler Uzay ŞAHİN, M urat ÇELEBİOĞLU ve
benim görevim de, Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan A ydoğdu'n un yanında Ankara'ya
bilgi aktarmaktı. Bıı bilgiyi TAFİCS (Askeri Hat) hattı ile Ankara Genelkurmaydaki
Silahlı Kuvvetler Kom uta Harekât Merkezine aktarmamı söylediler 14 Temmuz Perşembe
giinii bir toplantı daha yapılacağını bildirdiler ve toplantı sona erdi. Akademideki
Lojmanda Uzay ŞAHİN ve M urat ÇELEBİOĞLU ile birlikte istirahate ayrıldık.
14 Temmuz Perşembe giinii öğlenden sonra Tugay Komutanının bilgilendirme
salonunda toplantı başladı. Bıı toplantıya bir önceki toplantıya katılanlara ilave olarak
Kurmay A Ibay M uzaffer DÜZENLİ'de katıldı.

178
Soruşturma no: 2016/83834

13 Temmuz giinii toplantıda konuşulanlar tekrar Muzaffer D Ü ZEN Lfye


anlatıldı. M uzaffer DÜZENLİ, darbeye ilişkin İstanbul Avrupa yakasındaki koordineleri
yapm ak için Avrupa yakasına geçeceğini, oradaki toplantıdan sonra Ankara'ya
döneceğini söyledi. Yanımızdan ayrıldı. Ayrılmadan önce Murat Çelebioğlu ’n a whatsapp
grubunu kurmayı unutma dedi. Biz de Uzay ŞAHİN, M urat ÇELEBİOĞLU ile birlikte
istirahate ayrıldık.
15 Temmuz Cuma giinii akademiler komutanı emir subayı Binbaşı Fatih IRMAK
ile Sosyal Tesisler de buluştuk. Uzay ŞAHİN akademiler komutanını Hadımköy'e Askeri
cezaevine götüreceğini anlattı.
Biz buradan 2. Zırhlı Tııgay'a geçtik. Saat 17.00 sıralarında Tugay komutanı
Tuğgeneral Özkan Aydoğdu inin yanm a gittik. Ankara dan harekât saatinin Cuma giinii
gece saat 03.00 olacağı haberi geldi. Özkan AYDOĞDU birlik komutanlarına hazırlıklar
ona göre tamamlansın diye talimat verdi.
Saat 20.00 sıralarında telefonla Ankara'dan Albay Muzaffer DÜZENLİ beni
aradı ve harekâtın erkene çekildiğini söyleyerek hazır olun dedi. Birkaç dakika sonra
M urat Çelebioğlu im aradı ve HAREKÂTA BAŞLAYIN dedi. Murat ÇELEBİOĞLU
Whatsapp grubunu oluşturdu. Whatsapp grubunun adı Yurtta Sulh isimli gruptu. Benim
telefonumda kayıtlı olmasa da Whatsapp grubunda anladığım kadarıyla 2. Zırhlı Tugay
Komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞU, 66.Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral M
N ail YİĞİT, İstanbul'daki 23. Alay Komutanı olan soy ismini bilmediğim Albay Ömer
FARUK, 6. Alay komutanı Albay Müsliim KAYA, 47. Alay Komutanı olan soy ismini
bilmediğim Albay Sadık, Trakya'dan isimlerini bilmediğim Edime ve Kırklareli Tugay
Komutanları, soy ismini bilmediğim Lüleburgaz Tugay Komutanı Tuğgeneral Cemalettin,
sokağa inen ve darbe girişimini fiili olarak icra eden tabur komutanları vardı. Whatsapp
grubunda Ankara'dan Albay M uzaffer DÜZENLİ'de bulunduğu için, harekât devam
ederken Ankara'ya ayrıca bilgi vermeye gerek kalmadı.
Biraz önce belirttiğim gibi M uzaffer DÜZENLİ'den gelen haberden sonra herkes
harekâta başladı. Görev yerlerine ulaşanlar whatsapp grubunda hazırız dedi. Köprüde
başlangıçta herhangi bir sorun yokken televizyonlardan Cumhurbaşkanımızın,
başbakanımızın açıklamalarından sonra halkın sokağa çıkması üzerine harekât da
sıkıntılar olmaya başladı. Bıı sıkıntılardan biri Sabiha Gökçen e giden ekip ulaşamadı.
Köprüde başlangıçta sıkıntı yokken halkın köprüde kalabalıklaştığını ve
kontrolün kaybedilmeye başlandığını söylediler Bunun üzerine whatsapp grubunda yer
alan Ankara'dan M uzaffer DÜZENLİ m ukavem et edilirse ateş edilmesini söyledi. Bunu
whatsapp grubundan gören sokak da bulunan tiim rütbeliler buna riayet ederek silah
kullanmaya başladılar Biz bıı sırada Tugay Komutanı Özkan AYDOĞDU, Komutan
yardımcısı M ehmet KAPAN, Kurmay Albay Uzay ŞAHİN, Kurmay Binbaşı Murat
ÇELEBİOĞLU ve ismini bilmediğim Kurmay Başkanı ile Tugay komutanının odasında
televizyondan takip yapıyorduk. Darbe girişimimiz olumsuz yönde seyir etmeye
başlayınca Tugay Komutanı Özkan AYDOĞDU, Uzay ŞAHİN, Murat ÇELEBİOĞLU ve
bana asıl görev yerimiz 2. Zırhlı Tugay olmadığı için Tugay'ı terk etmemiz gerektiğini,
kendilerinin de teslim olacaklarını söyledi.
Uzay ŞAHİN, M urat ÇELEBİOĞLU ve ben Tugayın arka tarafındaki ormanlık
yoldan asfalt yola indik. Üzerimizde sivil kıyafetlerimiz vardı ve dikkat çekmedik. Burada
ticari taksiye bindik ve Diizce'ye gittik. Taksi içerisinde dikkat çekmemek için herhangi
bir şey konuşmadık. Düzce şehir merkezinde indik. Burada ismini bilmediğim Uzay
Albay'ın devre arkadaşı gelip bizi aldı ve Ankara'ya Ümitköy'ün girişine bıraktı. Burada

179
Soruşturma no: 2016/83834

Uzay ŞAHÎN, M urat ÇELEBİOĞLU ve ben birbirimizden ayrıldık. Ben taksiye binip
A Ş T Î’y e geçtim ve oradan otobüse binerek ailemin yanm a Sivas'a gittim. A Ş T Î’ ye
vardığımda telefonum üzerimde yoktu. Nerede diişiirdiiğiimii bilmiyorum. Kaybettiğim
telefonumda 0 553 413 33 51 numaralı hattı kullanıyordum.
Uzay ŞAHİN ve M urat ÇELEBİOĞLU ile ayrılırken birbirimize gideceğimiz
yerleri söylemedik. Uzay Albayın Maraş'ta çalıştığı için Maraş'a gitmiş olabileceğini,
M urat ÇELEBİOĞLU' nun da Ankara da çalıştığı için Ankara'ya gitmiş olabileceğini
düşünüyorum. Ben Sivas'a gittikten sonra 17 Temmuz da 0 553 413 33 51 sayılı Avea
telefon hattını ı kapattırdım. 18 Temmuz da 0 553 680 80 23 sayılı yeni hattını ı aldım. Bıı
hattı aldıktan sonra ailem ve akrabalarım dışında kimseyle görüşmedim. Onlarda bıı
yaşananlardan dolayı bana tepki gösterdiler
Pazartesi akşamı ailem ile birlikte İstanbul'a gelmek iizere yola çıktım. Yolda
Ankara gişelerine girmeden önce aracı kullanan eşim kaza yaptı. Biiyiik hasar olmadığı
için yola devam ettik. Yolda dinlene dinlene geldik. Çarşamba giinii Kurşunlu'da Acpıa'm
Termal Otel isimli yerde kaldık. Perşembe sabahı 11.00 sıralarında tekrar yola çıktık.
Mola yerinden sonra saat 17.00 sıralarında Kocaeli sınırları içerisinde Kocaeli emniyet
birimleri tarafından yakalandım. İşlemlerim yapıldıktan sonra İstanbul Emniyet
Müdürlüğüne teslim edildim. Bildiğim her şeyi anlattım. Yaptıklarımdan dolayı pişmanım
ve utanıyorum. Bıı olaya Askeri emir kom uta kapsamında Tiirk Silahlı Kuvvetlerinin
yönetime el koyması şeklinde değerlendirerek karıştım.
FETÖ PD Y terör örgütü ile herhangi bir bağlantım yoktur Başka ekleyeceğim
bir husus yoktur ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Kurmay Varbav Murat YANIK İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube


Müdürlüsünde Alman 30.11.2016 Tarihli Ek ifadesinde Özetle;

1976yılında Sivas da doğdum. Annem ev hanımı babam (vefat) memurdu. İlk ve


ortaokulu Sivas merkezde tamamladım. 12 yaşındayken babam vefat etti. D ul ve yetim
aylığıyla annem 4 çocuğu büyüttü. İlkokuldan itibaren eğitim ve öğretim hayatımı
dereceyle tamamladım. Örneğin Sivas Behram Paşa ortaokulunu birinci olarak bitirdim.
Okuldaki başarılarımdan dolayı askeri lise sınavları dâhil o dönemdeki biitiin sınavlara
öğretmenlerimin yönlendirmesiyle girdim.
O dönemden itibaren bıı FETÖ PD Y örgütünün herhangi bir evine dershanesine
y a da kuramlarına gitmedim, irtibatım da bulunmamaktadır Gittiğim tek kurs milli eğitim
bakanlığının okullara talimat gereği verdiği hafta sonlardaki ilave kurslar olmuştur
Bunun dışında herhangi bir özel kurs ya da dershaneye gitmedim. Kuleli askeri
lisesini okul birincisi olmama rağm en ancak yedek olarak kazandım. M ülakat ile sağlık
muayenelerinde problem çıkmayınca Kuleli Askeri Lisesinde lise eğitimime başladım.
Askeri Lisede 'de başarılı bir öğrenciydim ve 450 civarındaki öğrenci arasından 12.
olarak mezun oldum. Gözlük kullandığım için Kara Harp Okuluna clevam ettim. Kara
Harp Okulunda da ayın performansı göstererek 800-900 civarındaki Harbiyeliler
arasında 32. olarak çok iyi bitirme derecesiyle mezun oldum.
Eğitim ve öğretim hayatımdaki bıı başarılar meslek hayatımda da devam etti. Ve
sıralı p e k çok amir ve üstlerimden takdir ve ödüller aldım. 2001 ve 2003 yıllan arasında
ise gerekli A LES ve YDS sınavlarından notlarımı alarak Kara Kuvvetleri Komutanlığına
yaptığını müracaat neticesinde Bilkent Üniversitesi Ankara işletme fakültesinde Kara

180
Soruşturma no: 2016/83834

Kuvvetleri Nam ve Hesabına İngilizce olarak yüksek lisans yaptım. Yüksek lisans
esnasında başladığım Harp Akademileri Sınav Hazırlığı tam 3,5 yıl düzenli ve programlı
çalışmayla tamamlayarak akademi giriş sınavına müracaat ettim. Çok iyi bir hazırlık
sürecine rağmen ancak sonlarda 63. Veya 64. Gibi sıralarda sınavı kazanarak Kıırmay
subaylık eğitimine başladım.
Yüksek lisans eğitimim esnasında A n k a ra ’d aki mahallemiz de tanıştığım ve 2,5
y ıl çıktığım Öznıır hanımla 2005 yılında ailelerimizin de müsaadelerini alarak evlendik.
Akadem i eğitimi sonrasında 3 y ıl İstanbul Hadımköy 'de müteakip 3 yılda ise Fransa Lille
şehirde konuşlu NATO Kolordu Karaıgâhında karargâh subaylığı yaptım. En son görev
yaptığım Harp Akademileri Komutanlığına öğretim elamanı olarak atandım. 2016 yılı
atamaları ile Ankara 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına Tabur Komutanı olarak
atandım. 3 çocuğum var. 10, 9 ve 5 yaşlarında. En biiyük çocuğum doğuştan kalp
rahatsızlığı olup h a fif diizey zekâ geriliği tanısı vardır
Ehliyet ve pasaportum vardır Legal çıkışım Diplomatik pasaportla NATO
Kolordu Karargâhında görevli bulunduğum şiire zarfında ve yeşil pasaport da Harp
Akademilerinde görev yaparken Azerbaycan 'a ikili ülke eğitimi işbirliği toplantılarına
katılmak amacıyla giriş çıkışlarım oldu. İllegal yollardan herhangi bir çıkışım olmadı.
11 Temmuz 2016 sabahı atandığım birlik olan 28. Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığında Tabur Komutanı olarak çalışan devrem Kurmay Yarbay E rtuğnıl TERZİ
telefonla beni arayarak katılış işlemlerini erken yapılması ile ilgili A n k a ra ’y a gelip bir
görüşmemizi söyledi. A cil mi diye sorduğum da acil olduğunu söyledi. Çünkü oğlumun
kalp rahatsızlığı kendimin de yüksek tansiyon rahatsızlığı nedeniyle hastane işlemleri
planlamıştık. Ben de aynı giin olumlu yanıt verip otobüs bileti alarak Ankara'ya akşam 6-
7 sularında A ŞT İ otogara vardım. Telefonla görüştüğümüzde E rtuğnıl kendi şahsi
arabasıyla gelip otogarın karşısındaki metro çıkışından beni alacağım söyledi. Arabanın
ne olduğunu sorduğum da Toyota marka aracıyla alacağım söyledi. Arabasıyla beni aldı.
Daha sonra merkez ordu evinden Yarbay Ercan TÜRKBEN ’i da alarak 22 Ağustos 2016
tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında bir savcı beyle birlikte olay yeri inceleme
ekibi ile birlikte yerini gösterdiğim eve götürdü beni. Söz konusu evin az sonra kimlik
bilgilerin askerlerden birine ait olduğunu düşünüyordum. Ancak ev aramasından sonra
evin daha önce hiç görmediğim sivil bir bay ve bayan öğretmene ait olduğu çıktı. Söz
konusu evle ilgili arama tutanakları ve ilgili belgeler Cumhuriyet Başsavcılığında mevcut
olup tarafımca imzalanmıştır
O akşam götürmüş olduğum evde bulunan askeri şahısların kimlikleri; bildiğim
kadarıyla Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığında görev yapan ancak 13 Temmuz gecesi
28. Mekanize Piyade Komutanı olarak görevlendirilmiş olan Tuğgeneral Ali
KALYONCU, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Orhan Y1KILGAN,
Kara Kuvvetlerinden olduğunu bildiğim hangi birimde çalıştığını hatırlayamadığım, o
dönem Silahlı Kuvvetler Yiiksek Sevk ve İdari Akademisinde m üdavim olan Kurmay Albay
Bilal AKYÜZ, 28. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığında Kurmay Başkanı olan
Kurmay Yarbay Savaş KABAKLI, Tabur komutanlarından Kurmay Yarbay Nuri
BÜYÜKYAZICI, soyadını bilmediğim İstanbul’a taşınacak olan 28. Mekanize Tugay
Komutanlığı bünyesindeki tabur komutanı olan Kurmay Yarbay Ercan TÜRKBEN ve beni
eve götüren Kurmay Yarbay E rtuğnıl TERZİ ile gece 00.30 gibi eve gelen Kurmay Yarbay
Ejder YILDIRIM ile buluştuk.
Ertesi giin öğleden sonra söz konusu evden ayrılırken kimliğini bilmediğim bir
sınıf subayı albayla ekibe sonradan dâhil olacaktır Söz konusu personelin p e k çoğu ile

181
Soruşturma no: 2016/83834

ben Harekât ve İstihbarat Ana Bilim Dalında Harekât derslerine giren öğretim elemanı
olarak dış konferansçı olarak geldiklerinden dolayı tanıyorum. Bir kısmı ise Ti'ırk Silahlı
Kuvvetlerinde herkes tarafından tanınan bilinen personel olup kritik görev yerlerinde
çalışmaktadır Söz konusu personele herkes itimat etmektedir
Tugay personeli ise 2016-2017 yıllarında normal şiire içerisinde atandığım
yerdeki birlikte çalışacağını personeldir Söz konusu evde bana erken katılış yapmamın
miimkiin olup olmadığını sordular Ben ise mali hususlar nedeniyle erken ayrılış katılış
işlemlerinin miimkiin olamayacağım ifade ettim. Bunun üzerine söz konusu ekip eski
tabur komutanı Kurmay Yarbay Ejder Yıldırım ’ı çağırmaya karar verdiler
Bilal AKYÜZ, Orhan YIKILGAN ve Ali KALYONCU ile sohbetimiz esnasında
Ejder Yıldırım ’ı çağırmamı istediler Çağıracağım adresi bilemediğimi söylediğimde
bölgedeki sağlık ocağına gelmesini, navigasyonda çıkacağını oraya gelince beraber eve
getirirsin diye söylediler Ejder Yıldırım ’ı arayarak Ankara'ya geldiğimi, müsait iseniz
tabur ile ilgili sorularımın olduğunu, ertesi giiıı ayrılacağımı ifade ederek söylenen sağlık
merkezinin adını verdim. Ejder bir saat sonra orada olurum diyerek telefonu kapattık. Bir
saat sonra geldiğinde kendisiyle birlikte eve geçtik.
Kurmay Albay Bilal AKYU Z ve Kurmay Albay Orhan YIKILGAN tarafından
Ti'ırk Silahlı Kuvvetlerinin topyekün bir şekilde yönetime el koyacağını, sıkıyönetim ilan
edileceğini, konunun da bilinmesi gereken prensibine göre gizlilik içerisinde ifade ettikten
sonra beni başlangıçta atandığım yer olan M am ak ’ta konuşlu 28. Mekanize Piyade
Tugayında görevlendirmeyi planladıklarını ancak ayrılış katılış işlemleri
gerçekleşmediğinden dolayı olamayacağımı söylediler
Faaliyette Ankara ile İstanbul arasında irtibat ve koordinasyon timine ihtiyaç
duyulduğu, yani İstanbul'daki gelişmelerin Silahlı Kuvvetler Kom uta Harekât Merkezine
ve Kara Kuvvetleri Harekât Merkezine aktarılması gerektiğini ifade ederek beni bıı timde
görevlendirmeye karar verdiler Gözlemlediğim kadarıyla bıı faaliyetin planlamasından
Kurmay Albay Orhan YIKILGAN ve Kurmay Albay Bilal A k y ü z’ün daha önceden
haberdar olduğunu ben ve diğer kalan personelin ise o akşam bilgisi olduğunu
değerlendiriyorum. I l 'i 12 Temmuza bağlayan gece yarısı Kurmay Yarbay Ejder
Yıldırım 'm da gelmesiyle tamamlanan gnıba Orhan YIKILGAN ve Bilal AKYU Z o geceki
faaliyetin sadece tanışma ve konuyla ilgili ilk bilgilendirme olduğunu söyledi.
Ankara Şehir Haritası üzerinden faaliyetin detaylı planlanmasının müteakip
günlerde Tuğgeneral Ali KALYONCU ve Tugay personeli ile birlikte olacağını ifade
ettiler Tek bildiğim Ankara ile ilgili şehir haritasının ikiye bölündüğü, yarısından
E tim esgut’taki zırhlı birliklerin, diğer yarısından ise 28. Mekanize Piyade Tugayının
sorumlu olduğudur Gece 03.30 gibi toplantı bitti. Toplantı esnasın da hiç kimse
anlatılanlara itiraz etmedi. Detaylı planlamalarla ilgili ben 12 Temmuz öğleden sonra
evden ayrıldığım için herhangi bir bilgim de olmadı. Aynı evde yan odada ben istirahate
çekildim. Ertesi giiıı Kurmay Albay Bilal AKYÜ Z öğleden sonra hemen çıkmamız
gerektiğini söyleyerek beni uyandırdı. Ben hemen apar topar hazırlandım ve evden
çıktım. Kurmay Albay Bilal AKYÜ Z beni kendi arabasıyla İstanbul Planlamasını
Koordine ettiğini değerlendirdiğim Kara Kuvvetleri Kurumsal Gelişim Projelerinin
hazırlandığı proje şube miidiirii Kurmay Albay M uzaffer DÜ ZENLİ ile bulaşacağımız
yere götürdü. Ankara 'da daha önce hiç görmediğim bilmediğim bir bölge olması biraz da
araba giderken uyuklamam nedeniyle adresini y a da tarifini veremeyeceğim noktada
Kurmay Albay M uzaffer DÜZENLİ, Kurmay Albay Uzay ŞAHİN ve daha önce
tanımadığım ilk kez gördüğüm Muzaffer DÜ ZENLİ ve Uzay Şahin 'in devreleri olduğunu

182
Soruşturma no: 2016/83834

değerlendirdiğim (ifademde bana gösterilen fotoğraflardan Onur ÖZDEN olarak teşhis ettiğim.) bir
Albay ile buluşarak onların Sorenta marka arabasına geçtim. Daha sonra o araçla
muhtemelen kimliğini bilmediğim personele ait l (ifademde bana gösterilen
fotoğraflardan Onur ÖZDEN olarak teşhis ettiğim) apartman dairesine gittik. Giderken
yolda Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ iş yerinde birlikte çalıştıkları Kurmay Binbaşı
M urat ÇELEBİOĞLU ile telefonla görüşerek bir buluşma noktasına gelmesini koordine
etti.
Uzay §AHİN, M uzaffer DÜZENLİ, Albay Onur ÖZDEN ile birlikte eve geçtik.
Biz eve geçtikten 20 dakika sonra Murat ÇELEBİOĞLU buluşma noktasına geldiğini
bildirdi. Muzaffer DÜ ZENLİ M urat ÇELEBİOĞLU ’n u alıp eve geldiler Toplantıyı
yöneten M uzaffer DÜ ZENLİ idi. İstanbul ile ilgili planlamayı ilk defa benimle birlikte
Uzay ŞAHİN ve Murat Çelebioğlu 'nun bıı toplantıda öğrendiğini ya da bilgi sahibi
olduğunu gözlemlerimden anladım. O giin gece yarısına kadar Kurmay Albay Muzaffer
DÜ ZENLİ bize İstanbul Bölgesi ile ilgili yapılan genel planlamada; Anadolu Yakasındaki
belirlenen nokta ve bölgelerin 2. Zırhlı Tugay, 23. Motorlu Piyade Alay ve Piyade Okulu
ile Kuleli Askeri Lisesi tarafından kontrol edileceğini, Avrupa Yakasında ise 66. Mekanize
Piyade Tugayı, 6. v e 47. Motorlu Piyade Alayı tarafından kontrol edileceğini anlattı.
Bıı anlatım esnasında İstanbul Şehir Haritasında Hava Harp Okulu tarafından
kontrol edilecek noktalar hariç tiim noktalara fosforlu kalemle işaretliydi. Bunlar
hatırladığım kadarıyla Anadolu Yakasında; Sabiha Gökçen Havalimanı, Köprülerin
Anadolu ayaklan, Tiirk Telekom Genel Merkezi, TEM ve E-5 bağlantı yollarının
bulunduğu birkaç nokta, Üsküdar Çevik Kuvvet, Avrupa Yakasında ise; Atatürk
Havalimanı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü gibi kritik noktalardı. Bıı birliklerin kontrol edeceği nokta
ve bölgelerin dışındaki bölgelerin Hava Harp Okulu tarafından kontrol edileceğini
söyledi. Bıı planlamayla ilgili 2. Zırhlı Tugay ve 66. Mekanize Piyade Tugayı Tugay
Komutanları, ilgili birlik komutanlıkları ( 23. , 6. v 47. Alay Komutanlıkları, Piyade Okul
Komutanlığı ve Kuleli Askeri Lisesi olduğunu öğreneceğim.) tarafından tıpkı M am ak 28.
Mekanize Piyade Tugayı gibi çalışıldığını aktardı. Bize İstanbul da bulunarak
Ankara daki Silahlı Kuvvetler Kom uta Harekât Merkezi ve Kara Kuvvetleri Harekât
Merkezi arasında koordineyi sağlama görevini yürüteceğimizi tebliğ etti.
Faaliyetin başlaması ile birlikte. M uzaffer DÜZENLİ M urat Çelebioğlu ’n a
aktive edilecek personel arasında irtibat ve koordinasyonu sağlayacak bir whatsapp
grubu kurmasını söyledi. Bıı toplantıda bir kısım enterne faaliyetlerinin de icra
edileceğini söyledi ve ajandasından aktardığımız bilgilerin içerisinde sadece enterne
edilecek askeri personelin listesini aktardık. Enterne faaliyetinin kimler tarafından
planlandığı, yapılacağı ve koordine edileceğini bilmiyorduk. Listeden net olarak
hatırladığın iki isim vardır Bunlardan birisi Harp Akademileri Komutanı Tahir
BEKİROĞLU, diğeri de l. Ordu Komutanı Ümit DÜNDAR idi.
Kurmay Albay M uzaffer DÜ ZENLİ İstanbul ile ilgili ihtiyaç irtibat kurulacak
tiim personel bilgileri ve iletişim numaralarının bulunduğu ajandasını bize verdi.
Ajandadaki bilgileri M urat ÇELEBİOĞLU 'nun defterine aktardık. Tiim bilgilerin
aktarılmasını ben okudum, Murat ÇELEBİOĞLU yazdı. Bıı sırada Uzay ŞAHİN,
M uzaffer DÜ ZENLİ ve Onur ÖZDEN uyudular Bilgilerin aktarılmasına müteakip biz de
koltukta uyuduk. 13 Temmuz 2016 saat sabah 04.00 civarında Kurmay Binbaşı M urat
ÇELEBİOĞLU ’n a ait siyah renkli G olf marka arabayla Uzay ŞAHİN, Murat
ÇELEBİOĞLU ve ben İstanbul'a doğru yola çıkmak iizere evden ayrıldık.

183
Soruşturma no: 2016/83834

13 Temmuz 2016 giinü mola süreleri dâhil saat 12-13 civarında İstanbul'a
vardık. Kıırmay Albay Uzay Şahin ’in komutasında doğrudan 2. Zırhlı Tugay
Komutanlığına vardık. Biz buraya Koordinasyon Toplantısı maksadıyla gelmiştik. Tugay
komutanı Tuğgeneral Özkan AYDOĞDU ve Komutan Yardımcısı Kurmay Albay M ehmet
KAPAN ile görüştük. Kurmay Albay Uzay ŞAHİN ne amaçla geldiğimizi Tuğgeneral
Özkan AYDOĞDU y a söyledi. Orada personelin zaten şıı an mesaide olduğunu,
akşamleyin saat 17.00’d a Tugay Komutanının makam odasının karşısındaki brifing
salonunda toplantı yapılacağını öğrendik. Gözlemlediğim kadarıyla hiyerarşik yapıda
Tugay ve Alay komutanı seviyesindeki komutanların toplantının maksadıyla ilgili bilgi
sahibi olduğunu gözlemledim.
.... Birlik komutanları sorumluluk bölgeleri ile ilgili ne kadar personel ve araçla
nasıl kontrol edecekleri konusunda planlamayı tamamladıklarını bıı plan ile ilgili
araçların teçhizat bakımı ve personelin hazırlanması gibi hazırlıkların devam ettiğini
ifade ettiler.
...Toplantı 21 - 22.00 sıralarında sona erdi. Muzaffer DÜZENLİ, Sadık
C ebeci’y e 6. Alay Komutanı Miisliim K a y a ’y a ön bilgilendirmeyi sen yaparsın diye
söyledi. M uzaffer DÜZENLİ bana, Uzay Şahin ’e ve Murat Çelebioğlu ’na benzer bir
koordinasyon toplantısının 14 Temmuz 2016 giinii 66. Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığında yapılacağını söyledi. 14 Temmuz 2016 giinii söz konusu koordinasyon
toplantısı için saat 10- 11 sularında 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na doğru
yola çıktık. Direk Tugay Komutanlığlnın bulunduğu kata geçtik. Tugay Komutanı
Tuğgeneral M ehmet N ail Yiğit ’in makam odasına geçtik. Makam odasında Uzay ŞAHİN
geliş maksadımızı aktardı. M ehmet N ail YİĞİT personeli ile konu üzerinde çalıştığını
herhangi bir problemin olmadığını ifade etti.
Ayın Anadolu yakasında 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda olduğu gibi İstanbul
haritası yoktu. Bölgelerde şifahi olarak ezbere biliyordu. Her bir bölgeye hangi birlik
komutanlığının planlaması yapılmış. O personel tarafından 2. Zırhlı Tugay
Komutanlığı'ndaki gibi hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Uzay ŞAHİN Tuğgeneral
M ehmet N ail Yiğit ’e diiıı 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda bir koordinasyon toplantısının
icra edildiğini, Ankara'dan faaliyetin 15 Temmuz 2016 gününün belirlendiği toplantı ile
ilgili bazı sonuçların çıkarımların olduğunu, bunu isterseniz sadece size veya personel
toplanırsa topluca personele aktarabileceğini ifade etti. M ehmet N ail YİĞİT personeli
toplama emri verdi.
Öğlen civarı 66. Mekanize Tugay Komutanlığında yapılan toplantıya; Ben, Uzay
ŞAHİN, Murat ÇELEBİOĞLU ile birlikte Tugay Komutanı Mehmet N ail YİĞİT, komutan
yardımcısı Kurmay Albay Yusuf SARI,, Kurmay Yarbay Osman AKKAYA, Kurmay Binbaşı
Ahm et BAYKAL, Kurmay Yüzbaşı Özkan ÖZGENÇ, Kurmay Yarbay Kadir YILDIZ,
Kurmay Binbaşı Fatih SÖNMEZ iştirak ettiler İzinde olan Kurmay Yarbay Bayram
BEKDEMİR toplantılara katılmadı ancak Tugay Heyeti 15 Temmuz giinii Tugayın
kışlasında kalmak iizere Bayram'm da erkenden kışlaya çağlatmasına karar verdiler Bıı
toplantıda Uzay ŞAHİN 15 Temmuz 2016 giinii faaliyetin yapılacağını aktardı. Tugayın
herhangi bir silah kaybı söz konusu olduğunda o silah bulunana kadar tiim personelin
mesaiyi terk etmeyeceğine yönelik talimatın bulunduğu konuşuldu. Bıı seçenek üzerinden
mesainin uzatılmasının sağlanacağına karar verildi.
Birliklerin araç, malzeme hazırlığı gibi hususların o tarihe kadar
tamamlanacağını, ihtiyaç duyulan sorumluluk bölgelerine yönelik k e ş if faaliyetinin icra
edileceği söylendi. Toplantı esnasında Muzaffer DÜZENLİ, Murat Çelebioğlu ’ını cep

184
Soruşturma no: 2016/83834

telefonundan arayarak askeri telefon hattından kendisini aramasını söyledi. Tugay


komutanının emir astsubayının askeri telefonundan TAFİCS hattı üzerinden Muzaffer
DÜZENLİ'yi aradı. Bıı görüşmede akşam saat 21.00 'da H ava Harp Okulunda
koordinasyon toplantısının yapılacağını ve kendisinin de toplantıya katılmak iizere
geldiğini, Uzay ŞAHÎN, ben ve M urat ÇELEBİOGLU' nıın da toplantıya katılmamızı
söyledi. Kara Harp Akademisinden de Ahm et Zeki GEREHAN'm katılmasını söyledi.
Toplantının bitimine yakın Uzay ŞAHÎN bana sen 6. Alay Hasdal Kışlasına
geçerek Alay komutanlarına toplantının yeri ve zamanını söyleyerek toplantıya katılması
bilgisini vermemi söyledi. 14 Temmuz giinii ben Tugaydan tahsis edilen bir askeri araçla
6. Alay Komutanlığîna ve devir teslim törenine katılan 47. Alay K om utanîna akşam icra
edilecek toplantı yeri ve saatini söylemek iizere ayrıldım.
Murat ÇELEBİOĞLU ve Uzay ŞAHİN birlikte H ava Harp Okulundaki saat
21.00’d aki yere geçeceğini söyledi. Alaya gitmeden önce Harp Akademileri
Kom utanlığîna gittim. Ahm et Zeki GEREHAN ile görüştüm. Akşam H ava Harp
Okulunda Tiirk Silahlı Kuvvetlerinin topyekûnyönetime el koyacağını bıı kapsamda Hava
Harp Okulunda saat 21.00’d a bir koordinasyon toplantısı icra edileceğini ve kendisinin
uygun gördüğü bir personel ile bıı toplantıya katılmasının Muzaffer DÜZENLİ tarafından
talep edildiğini aktardım. Tamam, ben Kurmay Binbaşı Zafer ÖZLEBLEBİCİ ile birlikte
katılacağım dedi.
....6. Alay Komutanlığîna eski 6. Alay Komutanı Kurmay Albay Miislüm KAYA
ve yeni Alay Komutanı Kurmay Albay Nebi GAZNELİ ile 47. Alay komutanı Kurmay
Albay Sadık CEBECİ ile birlikte saat 18.00 sularında çay içtik. Toplantı yeri ve zamanını
tebliğ ettim. Faaliyet ile ilgili bilgilendirme 47. Alay komutanı Sadık CEBECİ tarafından
daha önceden yapılmıştı. Hava Harp Okulundaki toplantıyı eski Alay Komutanı Miislüm
KAYA ve yeni Alay Komutanı Nebi GAZNELİ ile 47. Alay Komutanı Sadık C ebeci’y e ilk
defa ben tebliğ ettim. Toplantıya Nebi GAZNELİ alaya ait araç ile Sadık CEBECİ kendi
aracı ile Miislüm KAYA ve ben birlikte toplantıya gidecek şekilde karar verdik. Toplantı
H ava Harp Okulu Komutanının makam katında bulunan bir toplantı salonunda icra
eclildi. Bizim katıldığımız safhadan itibaren Hava Harp Okulu Komutanı Fethi Alpay
genel olarak bir problem bulunmadığını, Tuğgeneral Gökhan SÖNMEZATEŞ ve ekibinin
yan taraftaki salonda toplantıya geçebileceklerini söyledi. Gökhan SÖNMEZATEŞ'in
yönettiği bıı toplantıya ben, Uzay ŞAHİN ve M urat ÇELEBİOGLU katılmadık.
Geri kalan grııp da Kurmay Albay M uzaffer D Ü ZEN ile birlik komutanları
koordinasyon konuları üzerinden toplantıyı tamamlamışlardı. 47. ve 6. Alay Komutanları
toplantıya gelmeden önce faaliyeti konuştukları için her ikisi de kolluk kuvvetlerinin
toplumsal olaylarda desteklenmesi adı altında birliklerini aktive edeceklerini ifade ettileı:
14 Temmuz 2016 giinii bıı toplantıda 15 Temmıız'u 16 Temmuz'a bağlayan gece
saat 03.00 da darbe planının icra edileceği tebliğ edildi. Bunu ilk kim söyledi
hatırlamıyorum ancak Fethi ALPAY, Gökhan SÖNMEZATEŞ ve Muzaffer DÜZENLİ'den
bizzat duydum. Toplantının koordinatörlüğünü bıı iiçii yaptı. Bıı toplantıya iştirak eden
katılımcılardan hatırlayabildiklerim Ben, Uzay ŞAHİN, M urat ÇELEBİOGLU, Muzaffer
DÜZENLİ, Eyüp GÜRLER, Miislüm KAYA, Nebi GAZNELİ, Sadık CEBECİ, Onur
ÖZDEN, Fethi ALPAY, Gökhan SÖNMEZATEŞ, Ahm et GÜMÜŞ, Rıfkı K ESER Zafer
ÖZLEBLEBİCİ, Ahm et Zeki GEREHAN'dır. Hatırladığım kadarıyla Rıfkı KESER
Gökhan SÖNMEZATEŞ'in toplantısına iştirak etti. Toplantı gündemi ile ilgili bıı
toplantıda ayrıca Kara Harp Akademisi öğlencilerinden Tugay ve Alaylara takviye
personel görevlendirilmesi kararı Alay Komutanlarının talebi ve oradaki toplantı

185
Soruşturma no: 2016/83834

katılımcılarmm da desteği ile karar verildi. Ahm et Zeki GEREHAN kendisinin


planlamayı yaparak öğrencilere görevlendirmenin yapılacağım söyledi.
15 Temmuz 2016 günü ben, Uzay ŞAHİN ve Murat ÇELEBİOĞLU 2. Zırhlı
Tııgay'a intikal ettik. Akşam saat 2 0 .0 0 ’d a M uzaffer DÜ ZENLİ beni cep telefonu ile
aradı.Faaliyet bir saat içerisinde başlayacak birlik komutanlarına bilgi verin dedi.
Bunun üzerine biz birlik komutanlarını tek tek arayarak bilgi verirken 10 dakika sonra
M uzaffer DÜZENLİ Murat Çelebioğlu’n u cepten arayarak faaliyet başlasın talimatını
iletti. Birlik komutanlarına 1 saat içerisinde hazır olun mesajını iletmeden faaliyet
başlama talimatı gelmiş oldu.
Murat ÇELEBİOĞLU birlik komutanlarını arayarak faaliyet başlasın dedi.
Mesajların iletilmesi biter bitmez yönetici olarak kurduğu whatsapp grubunu a k tif hale
getirdi. Whatsapp grubuna kimleri ekleyeceğine kendi inisiyatifi ile karar verdi.
Whatsapp grubu marifeti ile biitiin İstanbul'daki gelişmeler Ankara'ya aktarıldığı için
TAFİCS hattını kullanma ihtiyacı ortadan kalkmıştı. "
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

2.2.a.4) Toplantılara İlişkin Kamera Kayıtlan:

Yapılantoplantılara ilişkin kamera kayıtlarının bir kısmı aşağıda gösterilmiş


olup diğerleri dosya arasındadır.

186
Soruşturma no: 2016/83834

187
Soruşturma no: 2016/83834

Muzaffer DUZIM.I

188
Soruşturma no: 2016/83834

189
Soruşturma no: 2016/83834

2.2.b) D arbe K alkışm ası Ö ncesinde 66'ncı M ekanize Piyade Tiıgay


K om utanlığında G e r ç e k le ştir ile n Toplantı Ve H a z ırlık la r:

Hakkmda bir başka dosya üzerinden soruşturma yürütülen Kurmay Yarbay


Murat Yanık’m anlatımlarına göre;
—Murat Yanık, Uzay Şahin ve Mehmet Murat Çelebioğlu'nun 66'ncı Mekanize
Piyade Tugay Komutanlığında yapılacak toplantı için 14.07.2016 günü saat: 10-11.00
sıralarında kalmış oldukları Murat Yanık'a ait evden yola çıktıkları,
—66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına intikal ederek doğrudan Tugay
Komutanı Mehmet Nail Yiğit'in odasına geçtikleri, Uzay Şahin’in geliş maksatlarını
anlatarak darbe planlamasından bahsettiği, Mehmet Nail Yığit’in ise personeli ile konu
üzerinde çalıştığını, herhangi bir problemin olmadığını, her bir bölgeye hangi birlik
komutanlığının gönderileceğinin planlamasının yapıldığını, hazırlıkların devam ettiğini
söylediği,
—Bunun üzerine Uzay Şahin'in önceki gün 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda
bir koordinasyon toplantısının icra edildiğini, Ankara’dan faaliyet için 15.07.2016
gününün belirlendiğini, toplantı ile ilgili bazı sonuçların, çıkarımların olduğunu, bunu
isterse sadece kendisine veya personeli toplanırsa topluca personele aktarabileceğini
beyan ettiği,
—Tugay Komutanı Mehmet Nail Yığit’in darbe girişiminde rol olacak personeli
çağırtarak toplanma emri verdiği,
—Aynı gün öğlen saatlerinde 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda
tertip edilen toplantıya Murat YANIK, Uzay ŞAHİN ve Mehmet Murat ÇELEBİOĞLU
ile Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail YİĞİT, Komutan Yardımcısı Kurmay
Albay Yusuf SARI, Kurmay Yarbay Osman AKKAYA, Kurmay Binbaşı Ahmet
BAYKAL, Kurmay Yüzbaşı Özkan ÖZGENÇ, Kurmay Yarbay Kadir YILDIZ ve
Kurmay Binbaşı Fatih Sönmez’in iştirak ettikleri,
—Toplantı günü izinde olan Kurmay Yarbay Bayram Bekdemir’in söz konusu
toplantıya katılmadığı ancak Tugay Heyeti'nin 15 Temmuz günü Tugayın kışlasında
kalmak üzere bu personelin de erkenden kışlaya çağrılmasına karar verildiği,
—Toplantıda Uzay Şahin'in "faaliyet” olarak ifade ettiği darbe girişiminin
tarihini 15.07.2016 olarak tebliğ ettiği,
—Herhangi bir yerden ateş edildiğinde ateşle karşılık verileceği talimatını
ilettiği, haberleşme sistemi olarak öncelikle cep telefonu, cep telefonunun çekmemesi
durumu olursa telsizle haberleşmenin sağlanmasına karar verildiği,
—Tugay personelinin mesaiye çağrılma veya mesainin uzatılması seçeneklerinin
tartışılması sonucunda, Tugayın herhangi bir silah kaybı söz konusu olduğunda o silah
bulunana kadar tüm personelin mesaiyi terk etmeyeceğine yönelik önceden verilmiş
talimatın olmasından dolayı bu seçenek üzerinden mesainin uzatılmasının sağlanacağına
karar verildiği,
—Birliklerin araç, malzeme hazırlığı gibi hususların o tarihe kadar
tamamlanacağını, ihtiyaç duyulan sorumluluk bölgelerine yönelik keşif faaliyetinin icra
edileceğinin konuşulduğu,
—Toplantı esnasında Muzaffer DÜZENLİ'nin Mehmet Murat Çelebioğlu’nu cep
telefonundan arayarak, askeri telefon hattından kendisini aramasını söylediği, bunun
üzerine Mehmet Murat Çelebioğlu’nun Tugay Komutanının emir astsubayının askeri

190
Soruşturma no: 2016/83834

telefonundan ve TAFİCS hattı üzerinden Muzaffer DÜZENLİ’yi aradığı, bu görüşmede


Muzaffer DÜZENLİ'nin akşam saat: 21.00’da Hava Harp Okulunda koordinasyon
toplantısı yapılacağını ve kendisinin de toplantıya katılmak üzere geldiğini söylediği,
Uzay ŞAHİN, Murat YANIK ve Mehmet Murat Çelebioğlu’nun yanı sıra Kara Harp
Akademisinden Ahmet Zeki GEREHAN'ın da bu toplantıya katılmasını emrettiği,
—Telefon görüşmesinden sonra devam eden toplantıda Özkan Özgenç’in,
kurmuş olduğu ekiple Avrupa yakasında gözaltına alması gereken personelin
bulunduğunu, buna yönelik de ekibinin ve hazırlığının gerekli koordinelerinin yapıldığını
ifade ettiği,
—Murat YANIK ve beraber geldiği ekibin Özkan Özgenç’in sivilleri enterne
edeceğini burada öğrendikleri, buna göre bahsedilen enterne faaliyetinin farklı bir
kanaldan planlandığının anlaşıldığı (Özkan Özgenç ’in konuyla ilgili alman ifadesinde
M ehmet N ail Yiğit tarafından kendisine Ahm et Davutoğlu, Nııman Kurtulmuş, Kadir
Topbaş, M ehmet Müezzinoğlu ve Fatih Saraç gibi siyasi- bürokratların isimlerinin yer
aldığı bir liste verilerek gözaltına alınmaları talimatı verdiğini beyan etmiştir),
—Toplantının bitimine yakın Uzay Şahin’in Murat Yanık’a, 6'ncı Alay Hasdal
Kışlasına geçerek Alay komutanlarına toplantının yeri ve zamanını söyleyerek toplantıya
katılmalarını gerektiği talimatını iletmesini emrettiği tespit edilmiştir.

2.2.c) Darbe K alkışm ası Ö ncesi Hava Harp O kulu K om utanlığında


Yapılan Toplantı Ve H a z ır lık la r :

Kurmay Albay Murat Yanık’ın ve haklarında farklı dosyalar üzerinden


soruşturmalar yürütülmekte olan bir kısım şüphelilerin anlatımlarına göre;

(1) 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen toplantının sona


ermesi üzerine Kurmay Yarbay Murat Yanık’ın verilen emir gereği öncelikle
Harp Akademileri Komutanlığına intikal ederek Ahmet Zeki GEREHAN ile
buluştuğu,

(2) Ahmet Zeki GEREHAN’a Türk Silahlı Kuvvetlerinin topyekûn yönetimi el


koyacağını, bu kapsamda Hava Harp Okulunda saat: 21.00’da bir koordinasyon
toplantısı icra edileceğini ve kendisinin uygun gördüğü bir personelle bu
toplantıya katılması gerektiğini, bu hususun Muzaffer DÜZENLİ’nin emir ve
talimatı olduğunu söylediği,

(3) Ahmet Zeki GEREHAN’ın isteği kabul ederek toplantıya aynı yerde görevli
Zafer ÖZLEBLEBİCİ ile katılacağını beyan ettiği,

(4) Murat Yanık’ın Ahmet Zeki GEREHAN ile görüşme yaptıktan sonra 47'nci Alay
Komutanına toplantı yeri ve saatini tebliğ etmek için devir teslim töreni icra
edilen 6'ncı Alay Komutanlığına gittiği, 6'ncı Alay Komutanlığı'na geldiğinde
devir teslim töreni devam ettiğinden doğrudan misafirhaneye geçerek ilgili
komutanların işlerinin bitmesini beklediği,

191
Soruşturma no: 2016/83834

(5) Tören bitiminde kokteylin yapıldığı bölüme geçtiği, o gün görevi devreden 6'ncı
Alay eski Komutanı Kurmay Albay Müslüm KAYA, görev devralan yeni Alay
Komutanı Kurmay Albay Nebi GAZNELİ ve 47'nci Alay komutanı Kurmay
Albay Sadık CEBECİ ile buluştuğu, adı geçenlere saat: 18.00 sıralarında toplantı
yer ve zamanını tebliğ ettiği, faaliyet ile ilgili bilgilendirmenin 47'nci Alay
komutanı Sadık CEBECİ taralından daha önceden yapıldığı, Hava Haıp
Okulundaki toplantıya Sadık Cebeci’nin kendi aracı, Nebi GAZNELİ’nin Alaya
ait araç, Murat YANIK ve Müslüm Kaya’nın ise Müslüm Kaya’ya ait araçla
geldikleri,

(6 ) Murat YANIK ve beraber geldiği ekibin toplantıya geç iştirak ettikleri,


kendilerinin katıldığı safhadan itibaren Hava Harp Okulu Okul Komutanı Fethi
Alpay’ın genel olarak bir problem bulunmadığını ve Tuğgeneral Gökhan
SÖNMEZATEŞ ile ekibinin yan taraftaki salonda toplantıya geçebileceklerini
söylediği,

(7) Gökhan SÖNMEZATEŞ’in yönettiği bu toplantıya Murat YANIK, Uzay ŞAHİN


ve Mehmet Murat Çelebioğlu’nun katılmadığı, geri kalan grupta ise Kurmay
Albay Muzaffer DÜZENLİ'nin birlik komutanları ile koordinasyon konulan
üzerinden toplantıyı tamamladıkları,

(8) 47 ve 6'ncı Alay komutanlarının toplantıya gelmeden önce faaliyeti konuştuklan


için her ikisinin de Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi adı
altında birliklerini aktive edeceklerini ifade ettikleri,

(9) Saat: 21.00 sıralarında başlayan toplantının Hava Harp Okulu komutanı Fethi
Alpay’ın makam odasının bulunduğu kattaki toplantı salonunda icra edildiği,
toplantıya Murat YANIK, Uzay ŞAHİN, Mehmet Murat ÇELEBİOĞLU,
Muzaffer DÜZENLİ, Eyüp GÜRLER, Müslüm KAYA, Nebi GAZNELİ, Sadık
CEBECİ, Onur ÖZDEN, Fethi ALPAY, Gökhan SÖNMEZATEŞ, Ahmet
GÜMÜŞ, Rıfkı KESER, Zafer ÖZLEBLEBİCİ, Ahmet Zeki GEREHAN'ın iştirak
ettikleri,

(10) Toplantının koordinatörlüğünün Fethi ALPAY, Gökhan SÖNMEZATEŞ ve


Muzaffer DÜZENLİ taralından yapıldığı, üçünün de 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a
bağlayan gece saat: 03.00’da faaliyetin (Darbe Planının) icra edileceği hususunu
tebliğ ettikleri,

(11) Gökhan SÖNMEZATEŞ'in yukanda belirtilen toplantı haricinde ayn bir toplantı
organize ettiği, bu Kara Harp Akademisi öğrencilerinden Tugay ve Alaylara
takviye personel görevlendirilmesine karar verildiği, Kara Harp Akademisi
Öğretim Başkanı Albay Ahmet Zeki GEREHAN'ın planlamayı yaparak öğrenci
görevlendirmelerini yapacağını söylediği, toplantının saat: 23.00 sıralarında sona
erdiği anlaşılmıştır.

192
Soruşturma no: 2016/83834

2.2.d) Darbe K alkışm ası Ö ncesi Harp A kad em ileri K om utanlığında


Yapılan Toplantı Ve H a z ır lık la r :

♦ Hava Harp Okulu Komutanlığında gerçekleştirilen ve yukarıda özetlenen toplantı


sonrasında, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen Darbe Kalkışması ile ilgili
olarak Harp Akademileri Komutanlığında bilgilendirme ve görevlendirmeler
yapıldığı, öğrenci subayların kalkışma esnasında hangi birliklere ve kritik
noktalara intikal edeceklerinin, kimlerin emir - komutası altına gireceklerinin,
hangi askeri birlikleri emir komuta edeceklerinin belirlendiği,

♦ Kara Harp Akademisi Öğretim Başkanı Albay Ahmet Zeki GEREHAN'ın bir
konuşma yaparak TSK'den emir geldiğini ve ismini okuyacağı askeri personelin
gruplar halinde başka birliklere giderek görev alacaklarını bildirdiği,

♦ Örneğin Harp Akademileri Komutanlığında görevli Kurmay Albay İsmail


GİRGİN, Kurmay Binbaşı Murat ÖZCAN, Kurmay Binbaşı Hakan BOLAT,
Kurmay Yüzbaşı Çelil AYBAR, Kurmay Yüzbaşı Abdullah SEZGİN, Kurmay
Yüzbaşı Yüksel KOÇAK, Kurmay Yüzbaşı Ali CÖMERT, Kurmay Yüzbaşı Fatih
HACIBAŞALIOĞLU, Kurmay Yüzbaşı Hakan EROL ve Yüzbaşı Hakan
TANRIKOLUOĞLU’ nun 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında,

♦ Binbaşı Ahmet Serdar TOPALCA Yüzbaşı Mahmut ERTAŞ, Yüzbaşı Serkan


KOCAPINAR, Yüzbaşı Serdar ERDOĞAN, Yüzbaşı Yakup Harun SARIKAYA,
Yüzbaşı A tan ELİBOL, Yüzbaşı Suat CAN, Üsteğmen Kadir ÇOPUR, Yüzbaşı
Ahmet Ali TÜRK, Yüzbaşı Süleyman YILDIRIM, Yüzbaşı Rüstem ÜSTÜNEL,
Yüzbaşı Murat ATMACA Üsteğmen Ersin GELEN, Kur. A bay Ömer KULAÇ
ve Kurmay Binbaşı Şenol Devecinin (FİRAR) 23. Motorlu Piyade A ay
Komutanlığında,

♦ Kur. Binbaşı Zafer ÖZLEBLEBİCİ, Mu. Yüzbaşı Batur A p ÇAKIR, Kur. Binbaşı
Ertuğrul GÜK, İst. Yüzbaşı Osman ERİM, Kur. Yzb. Harun ÖZDEMİRCİ,
Yüzbaşı Murat İLHAN, Yüzbaşı Muhammer KARAMAN, Kur. Yüzbaşı Mehmet
Akif ASLAN, Kur. Yüzbaşı Erdal ŞEKER ve Kur. Yüzbaşı Süleyman Ahmet
KAYAnın 1. Ordu Komutanlığı Selimiye kışlasında görevlendirildikleri,

♦ Kalkışma öncesinde Harp Akademisi öğrencilerinin yapılan bu görevlendirmeler


doğrultusunda, yasal emir - komuta zincirine uymaksızın birlik dışına çıkarak,
gruplar halinde farklı askeri birliklere gittikleri, gitmiş oldukları birlik
komutanının emir ve komutası altına girdikleri,

♦ Bazı öğrenci subayların görevlendirildikleri birliklerin içerisinde faaliyet


gösterdikleri, bazılarının ise, işgal edilecek / ele geçirilecek kritik noktalara intikal
ederek emir ve komutayı devraldıkları, bu şekilde darbe kalkışması esnasında
aktif rol üstlendikleri tespit edilmiştir.

Nitekim Kalkışma sonrası yakalanan ve tutuklanan Öğrenci Subayların

193
Soruşturma no: 2016/83834

savunmalarında yer alan;


"...Saat 14.15 sıralarında Ahm et Zeki Gerehan Albayın konuşma yapacağı
söylendi. Kara Harp Akademisindeki birinci sınıflarda olmak iizere tiim öğrenciler,
öğrenci subaylar toplandık. Ancak bıı toplantıda sadece misafir öğrenci olarak başka
iılkelerden gelen ve kurmaylık eğitimi amacıyla bizimle birlikte ders alan yabancı kurmay
öğrenciler yoktu. Amfide yapılan bıı toplantıya Binbaşı Zafer Özleblebici'de katıldı.
Albay Ahm et Zeki Gerehan bir konuşma yaptı. Genelkurmaydan bir emir
geldiğini, listede okuyacağı öğrenci subayların akşam belirtilen birliklere takviye
amacıyla gideceğini ve gittikleri birliklerde, kışla emniyetini alacaklarını söyledi. Bıı kısa
konuşmadan sonra toplantıdaki hemen hemen biitiin öğrenci subayların isimlerini okudu
ve takviye amacıyla gidecekleri birliklerin isimlerini bildirdi.
Okunan birliklerden aynı birliklere görevlendirilen öğrencilerden sorumlu
öğretim elemanının kim olduğunu söyleyerek herkesin kendi öğretim elemanıyla
gideceğini söyledi.
Bıı görevlendirmenin ne amaçla yapılacağı hususunda bir bilgilendirme
yapmadığı için, ben geçen yılda bir kez bıı şekilde başka bir birliğin yaptığı tatbikatı
izlemek amacıyla götürüldüğümüzü hatırlayarak bıı şekilde faaliyet icra edileceğini
diişiindiim.
Aramızda bıı konuda konuşurken arkadaşlardan birisi görevlendirildiği tugayın
doğuya gitme ihtimali bulunduğunu, bıı amaçla yapılacak bir tatbikat olabileceği
şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Bıı görevlendirmeyi sözlii olarak yaptılar, başka
bir yazılı emir y a da yazılı duyuru yapılmadı. Görevlendirmenin saat kaçta olacağım
sorduğumuzda 22.00 sıralarında çıkarsınız denilmişti.... "
Şeklindeki beyanlar, kalkışma öncesi Harp Akademilerinde toplantı ve
görevlendirmeler yapıldığını açıkça ortaya koymaktadır.

3 - "Yurtta Sulh Biziz" isim li W hatsapp G rubu Ve G rupta P aylaşılan


M esajlar:

Hakkında bir başka dosya üzerinden soruşturma yürütülen Yarbay Murat


YANIK'ın beyanlarına ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasını işgal etme faaliyeti
yürütmekte iken yakalanan 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı personeli Osman
AKKAYA'dan ele geçirilen cep telefonunun incelenmesi sonucunda elde edilen bilgilere
göre;
15.07.2016 tarihi öncesinde Kurmay Albaylar Muzaffer DÜZENLİ, Uzay
ŞAHİN ve Cizre ilçesi Garnizon Komutanı Kurmay Albay Onur ÖZDEN, Muzaffer
DÜZENLİ ile aynı birlikte görev yapan Mehmet Murat ÇELEBİOĞLU ve Yarbay Murat
Yanık'ın Ankara ilinde bir toplantı gerçekleştirdikleri,
Yapılan bu toplantıda Muzaffer DÜZENLİ'ni diğer katılımcılara İstanbul iliyle
ilgili planlamayı genel olarak anlattığı, darbe girişimi esnasında Anadolu Yakasında
bulunan ve kontrol altına alınması kararlaştırılan noktaların 2'nci Zırhlı Tugay
Komutanlığı, 23'ncü Motorlu Piyade Alayı, Tuzla Piyade Okulu ve Kuleli Askeri Lisesi
Komutanlıkları,
Avrupa Yakasında olanların ise 66'ncı Mekanize Piyade Tugayı, 6'ncı ve 47'nci
Motorlu Piyade Alay Komutanlıkları taralından kontrol edileceğini söylediği,

194
Soruşturma no: 2016/83834

Anlatım sırasında şahısların önlerinde bulunan İstanbul şehir haritasında Hava


Harp Okulu taralından kontrol edilecek noktalar hariç, tüm noktaların fosforlu kalemle
işaretli olduğu,
İşaretli olan bu noktaların;
Anadolu Yakasında; Sabiha Gökçen Havalimanı, köprülerin Anadolu ayakları,
Türk Telekom genel merkezi, Tem ve E -5 bağlantı yollarındaki birkaç nokta, Üsküdar
Çevik Kuvvet Müdürlüğü,
Avrupa Yakasında; Atatürk Havalimanı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü olduğu,
Kalkışma öncesinde bu noktaların stratejik ve kritik noktalar olarak belirlendiği,
kalkışma esnasında bu noktaların hâkimiyeti sağlamak için mutlaka kontrol altına
alınması gerektiğinin kararlaştırıldığı,
Toplantıda Muzaffer DÜZENLİ’nin, 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı, 23'ncü
Motorlu Piyade Alay Komutanlığı, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı, Kuleli Askeri Lisesi
Komutanlığı, 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, 6'ncı ve 47'nci Motorlu Piyade
Alay Komutanlıkları taralından kontrol edilecek noktalar ve bölgeler haricindeki diğer
bölgelerin ise, Hava Harp Okulu Komutanlığına başlı unsurlar taralından kontrol
edileceğini deklare ettiği,
Mehmet Murat Çelebioğlu’na ayrıca personel arasında irtibat ve koordinasyonu
sağlayacak bir whatsapp grubu kurması, faaliyetin başlamasıyla birlikte grubu aktive
etmesi talimatını verdiği, (darbe girişiminin başlamasıyla birlikte adı geçen şahıs
tarafından "Yurtta Sıılh Biziz" isimli whatsapp grubu kurulmuştur)
Toplantıda son olarak kalkışma esnasında bazı kişilerin enterne edileceğinin
söylendiği, l'nci Ordu Komutanı Ümit Dündar ve Harp Akademileri Komutanı Tahir
Bekiroğlu başta olmak üzere enterne edilecek personel bilgileri ile İstanbul ile ilgili
irtibat kurulacak tüm personel bilgileri ve iletişim numaralarının Muzaffer DÜZENLİ'nin
ajandasından Mehmet Murat Çelebioğlu’nun defterine aktarıldığı,
Bilgilerin aktarılmasını takiben toplantının sona erdiği, Uzay ŞAHİN, Murat
YANIK ve Mehmet Murat Çelebioğlu’nun 13.07.2016 tarihinde İstanbul'a geldikleri
anlaşılmaktadır.
"Yurtta Sulh Biziz" isimli whatsapp grubunda yazılan mesajlar deşifre edilmiş
olup aşağıdaki gibidir.

B aşlangıç Saati: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 5 :0 0 (U T C + 3 )
Son E tk in lik : 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 9 :3 6 :2 1 (U T C + 3 )
(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w liatsap p .n et O sm an
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 5 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 9 0 5 0 6 5 0 15096@ s. w liatsap p .n et jo in e d

Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et


Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 5 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s. w liatsap p .n et c re a te d tlıe group "Y urtta sulh"
(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 5 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B e n b n b m u r a t ç e le b io ğ lu

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 5 :2 9 (U T C + 3 )

195
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Toplu d u y u r u la r i b u r a d a n y a p a ca g im

(M U R A T Ç E LİK )
Başlangıç: Frorn: 9 0 5 4 1 9 0 1 2 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :16 :2 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A li r ig h t

(O SM A N AKKAY A)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.vd iatsap p .n et O sm an
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :16 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :1 7 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ö n e m li g e l i ş m e le r i b u ra d a n b ild ir is e n iz a n k a r a y a il e t e c e ğ im

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.v d iatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :17 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :17 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(Z A F E R Ö Z L E B L E B İC İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 5 7 1 4 9 7 5 9 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :19 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H e r m e s a j a cev a p v e r ilm e s in d in le m e d e k a l ın s ı n l ü t f e n .. D ik k a t d a ğ ılıy o r

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :2 2 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :22 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H ıgg o z k a n ay d o g d u 0 (5 3 3 ) 61 9 91 66

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :26 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E5 ve TEMden İstan b u l d isin a cik a n tr a fik se rb estb ira k ila ca k , ista n b u lid n e giren trafik en gellen ecek ve
g e r i c e v ir ile c e k

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :28 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A lın m a s ı g e r e k e n le r i n d e r h a l a lın m a s ı...

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :29 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 6 b a şla d ı.

196
Soruşturma no: 2016/83834

(M E H M E T M URAT Ç E LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Frorn: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :30 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Z e k i a lb im s iz a k a d e m id e m i s i n iz ? F atih ir m a k in d e s t e g i n i E i h t i y a c i var

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 0 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E k ib in i i k n a e d e m iy o r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 0 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Z a fe r o z le b le b ic i a k a d e m id e m is in

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 1 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k y a r d ım a g id iy o r u z ..

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :32 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ö p r ü le r i ç in de a y n ıs ı g e ç e r li m i m u r a t

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 2 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G ir iş ç ık ış ?

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :32 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: F a tih n iz a m iy e d e k i d u ra ğ a g e l

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 fçs.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :32 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: F a tih ve e k ib iy le g ö r ü ş ü ld ü . S o r u n y o k

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 3 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k n o r m a li d evam e d iy o r u z

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :33 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n im s a h s i fik r im e v le r in e g it s in l e r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :33 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :34 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

197
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: 2 ve 66 y o ld a tr a fik n e d e n iy le p r o b lem y a s iy o r la r m i?

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 15096(fl>s.w liatsap p .n et O sm an
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 4 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Evet h e n ü z ç ık m a d ık

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 905426421799(fl>s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :35 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u a m m e r a lb .im 2 ve 66 y e r

(M U SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.vd iatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :3 5 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ö .A la y A K O M ç ık t ı v a r m a k ü z e r e

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :36 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ...y e r le r in i a ld ik ta n s o n r a e v le r in e g e r i g ö n d e r il d iy e d u şu n d u k

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 ffs.v d iatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :4 3 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: F a tih d u ru m : p o z i t if ? n e g a tif?

(M U SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 121329(fl)s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :45 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K O M 'a m üd ah ale edildi. E nterne ediliyor P ersonel em rim ize uyuyor. B irazdan kontrol altm a a lın a c a k

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :4 5 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 k ö p r ü n ü n av ru p a d a g e ç iş k ıs m ı d u r d u r u ld u

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :45 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l.k o p r u n u n avru p a is t ik a m e t i d u r d u r u ld u

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :46 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p m p o lis n o k ta s ın a g ir ild i. S o r u n g o z u k m u y o r

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 0 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d im k o y ta k v iy e e k ib i k i m l e ir t ib a t a g e c e c e k k o n u ş u la n is im o ra d a yok

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 905076284219(fl>s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :50 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ap id a b e k liy o r la r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 121329(fl>s.w h atsap p .n et M üslünı Alb

198
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :53 :0 8 (U T C + 3 )


K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: TRT R ad yo y o ld a

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :54 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Etyup p a sa m i a r iy o r u z

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :54 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h m e t e r o lu n t e le f o n u k im d e var

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 a s .v d ia tsa p p .n e t
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 5 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E yü p p a şa a r a n d ı. K a p ıla n a ç tır a c a k ve M e h m e t Erol i l e g ö r ü ş ü y o r

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 5 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 0 5 0 5 8 0 1 8 5 3 2

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 a s .v d ia tsa p p .n e t
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :56 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H A K K a lı n d ı. H .k ö y e k ib i t a k ip

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :56 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: AK O M k o n tro l altımı alındı. Ç o k acil havacıların teknik İk ilim i istiyorlar G örü n tü izlem eyi k esm ek iç in

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 7 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K e n d ile r i y a p a m ıy o r . U ğ r a ş ıy o r la r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 7 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p r u d e p o lis le r e m ir le r i d in liy o r la r . S o r u n y o k

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsa p p .n et Müslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :57 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u sta fa K u b ila y : +90 (5 3 0 ) 72 3 79 47

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :5 7 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L ü tfe n y a y ın k e s im i i ç in t e k n i k e k i p a r a s ın .

(Y U SU F SARİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 5 6 1 4 6 7 6 8 @ s.v d iatsap p .n et Yusuf Alb Şahsi
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 1 :58 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: O lo jm

199
Soruşturma no: 2016/83834

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 2 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TRT TV y o la ç ık tı

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.w liatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 4 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa y o ld a

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.w liatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 4 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a v a lim a n ı ç ık ıy o r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 5 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İs ta n b u l e m n iy e t m u d u r y a r d im c ila r i a n ıııd i. b ilg ile n d ir i ld i , b u y u k b o lu m u it a a t e d iy o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et LTzay Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 6 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E b ın iy et M d Y rdc l a n Em re it a a t ed iy o r. P o lis a r k a d a ş la r ım a i l e t i n i z . G ö z le r in d e n ö p ü y o r u m .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 6 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: LD Ü y o ld a

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :0 9 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İ n c i or.k . h e m e n a lin m a li is i

(M E H M E T M URAT Ç E LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 22:1 l:5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d im k o y h a z i r m i, a n k a r a d a n so r u y o r la r

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an”Dam gası: 15 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 2 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L ü tfe n ord u k o m u t a n in i a lin . N e o lu y o r d iy e

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 2 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A la d e m i ta k v iy e e k ib i h a d im k o y d e

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 2 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d im k o y h a z ir

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 3 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

200
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: M u ra t c o b a n in t e le fo n u ?

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 6 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d im k o y a k m a n l k i s l a s i n a g id ile c e k

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 7 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l . o r k . S ü r e k li k u l e l i k .n in i a r ıy o r .B ilg i.

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 8 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d im k o y k o n u m g ö n d e r e c e k t i?

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 8 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M ü r s e l t e le f o n la r a ç ık m a

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a n ıa n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 9 :1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o n u m g ö n d e r ild i sa b a h ik i a d et

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 9 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K. B e n i a r ıy o r .(M u a m m e r ). C ik m iy o r u m

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 9 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K e m a l B a ş a k s ü r e k li a rıy o r. C e v a p v e r m iy o m m .

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :1 9 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
E k le r:# 1 :ch ats\W h at sA p p \a tta ch ıııe n t s 7 4 \b 6 0 5 e 6 4 f2 9 9 e c 6 17 b 2c2b6d0001fdd68.jpg
Gövde: (0 5 4 2 642 1 7 99 nu m aralı telefon u kullanan Bnb M ehm et M urat Ç elebioğlu isim li şahsın (jpg) form atında
a tm ış o ld u ğ u resim d osyasında coğrafi k on u m b ilgisiııin bulunduğu t e s p it le e k r a n a l ın t ı s ı t e s p it t u t a n a ğ ın a
k o n u lm u ş t u r )

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 0 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 6 6 ?

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 15 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 0 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o n u m ?

(M E H M E T N A İL Y İĞ İT )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 8 1 0 2 7 4 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 1 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66 y o ld a

201
Soruşturma no: 2016/83834

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 1 :15(U T C + 3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B eled iy ed en yü k sek seviyedeki M ehm et Tunç B ey itaat ediyor. İB B 'yi h a lle d e c e ğ im d iyor. B a n a z a r a r
v e r m e s in le r d iyor. + 90 (5 3 2 ) 2 9 4 94 73

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 1 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 10 d ak . iç id e v a l il i k b ir liğ i ç ık ıy o r .

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.w liatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 3 :51(U T C + 3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a b e r tü r k de j k ö p r ü y ü k a p a ttı d ış ın d a y a y ın y o k m u ş

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.w liatsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 4 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 1 2 g e ç ild i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 6 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ü m it p a şa y a 4 a k a d e m i ö ğ r e n c is i g ö n d e r d im a n c a k y a rd im a lm a lila r e n t e r n e

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .w liatsap p .n et Kadir Yıldız
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 8 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa n iz . G ö r ü ş m e le r d ev a m e d iy o r s ı k ı n t ı y o k

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 8 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ad ir yb .im b a y r a m p a d a h a llo lu n c a h a b e r v e r in a n k a r a d a n h a b e r b e k liy o la r

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .w liatsap p .n et Kadir Yıldız
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 9 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa o k s a y ılır . Ç ık ış y a p a m a z la r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :2 9 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K O M 'd a g ö r ü n t ü le r t a m a m e n k e s ild i. K o n tr o l a lt ın a a lın d ı

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :3 2 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İ s ta n b u l ie m m d b o ğ a z k ö p r ü s ü n e g e liy o r , iv e d i t u t u k la n m a s i g e r e k iy o r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :3 2 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T h lim at v e r ild i. B e k liy o r la r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb

202
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :3 6 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L o jistik D estek Ü ssü kontrol altına alındı. Y aıın sabahtan itib aren Anadolu ve Avrupa y a k a s ın d a k i tü m
b irlik lerim izin y em ek ihtiyacı için planlam a yapıyoruz. B e n g e n e l resm i b ilm ed iğim için , g e n e l r e s m i b ile n b ir
a r k a d a ş ın L D Ü 'ye g it m e s i g e r e k iy o r . LD Ü a s k e r i m i z in ü ç ö ğ ü n y e m e k ih t iy a c ın ı k a r ş ıla r ız diyor.

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :3 9 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ö p r ü le r i ik i y ö n d e a c a lim , h e r k e s e e v in e g it m e s in i s ö y le y e lim

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 0 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a lilik b ir liğ i y o ld a

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 0 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İB B y o ld a

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 1 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 6 6 d a n b ilgi alab ib rm iyiz, tem ve e5i istanbuldan cikis yönünde açm a, girişi g eri çevirm e y ö n ü n d e te d b ir
var m i

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w liatsap p .n et O sm an
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 1 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: II e m n iy e t y o ld a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 1 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İL AFAD Md. V alib k te sorun çıkm az dedi. Edrem it'ten İstanbul'a d ön m ek istiy o r F a a b y e ti d e s te k liy o r .
G e liş im e m ü s a a d e e d i le b il ir m i d iy e so ru y o r.

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 2 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l.o r .k b ir in c i k ö p r ü y e g e ld i. 60 0 70 0 m . K ala g e r i h a r e k e t e d e r e k a n a d o lu i s t i k a m e t i n d e k a c ti

(M E H M E T N A İL Y İĞ İT )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 8 1 0 2 7 4 0 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 2 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: NTV k ö p r ü le r j. ta r a fın d a n k a p a tıld ı d iy e h a b e r veriy o r..

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 3 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ö p r ü le r a ç ıls ın . P o li s l e r g e ç m e s in

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.w liatsa p p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a v a a la n ı a n a g ir iş i ve b k a p ıs ı o k . İta a t var.

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et

203
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 o rd u k .n ı a lın

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.w liatsap p .n et M ustafa Kol
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a a la n i g ir is in d e y iz

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M a lte p e c e z a e v in e m is a f ir g id iy o r k a r ş ıla n s ın

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ö p r ü le r a c ila c a k a n c a k p o lis le e g e ç m e y e c e k

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s. w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TRT R ad yo k o n tr o l a lt ın a a lın d ı.

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.w liatsap p .n et M ustafa Kol
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B u r d a k i p o lis le r iş b ir l iğ i y a p iy o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et LTzay Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 4 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M ü r s e l k ö p r ü y ü aç o r ta y a Zh a ra ç k o y p o lis le r g e ç m e s in

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 5 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A lın d ı

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.w liatsap p .n et M ustafa Kol
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 5 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A m ir le r i de g e le c e k b e k liy o r u z

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 6 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a a la n ın d a z ır h lı a ra ç var m ı, y o k s a iv e d i g ö n d e r e lim

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 â:s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 6 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H .k ö y a c e le e t s in . H A K K u la ş t ı. ita a t e d iy o r, iç e r id e o tu r u y o r la r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 7 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 o r k k u le l id e n a lin a c a k , h e lik o p t e r o r a y a g e le c e k

204
Soruşturma no: 2016/83834

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 8 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O rd u k a lin d i m i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :4 8 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TR T TV 'ye m ü d a h a le e d iliy o r

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s.v d ıa tsa p p .n e t Kadir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 0 :0 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H ın k la r b .p a şa d a

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 1 :02(U T C +3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l . o r k . K u le liy e k e n d is im i g e liy o r . B ir ile r i e n t e r n e e t t im i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 2 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a le n s e r b e s t

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.v v h a tsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 2 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 121329@ s.vvhatsapp.net M üslünı Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 3 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L o j is t ik d e s t e k ü s s ü s a y ı l a n istiy o r . l.O r d u rap or d ü z e n le r s e u y g u n olu r.

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.v v h atsap p .n et M ustafa K ol
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 4 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a lim a n i t a m a m . H ava li m a n in a g i r iş le r y a s a k la n d i. C ik i s l a r s e r b e s t

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v v h a tsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 4 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a y ı 2 0 0 0 0 Tl-akya b ir lik le r i d a h il

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.v v h a tsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 5 :02(U T C +3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Var 3 Tnk 4 z m a var

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.v v h a tsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 5 :5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K P i l t e ş k i la t y o ld a

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 6 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

205
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: G EÇİRM EY İN ATEŞ SERBEST

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: T o: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w h atsap p .n et O sm an
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 6 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m P a şa 'd a n p o lis g ö n d e r m e k is t iy o r la r m ış t ık a y ın

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .v d iatsap p .n et K adir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 7 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ık a n d ı

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 7 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa d a n b ir t a n e b ile p o lis c ik m a y a c a k

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .v d iatsap p .n et Kadir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 7 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(M U Z A F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 8 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa d a n k e s i n l i k l e p o lis ç ık m a y a c a k

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 9 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: AK P TEŞKİLATLARINI D U R D U R U N N E G E R E K İY O R S A

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .v d iatsap p .n et Kadir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 2 :5 9 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k . Tank k a p a ttı. E m n .m d . e m r in i b e k liy o r la r .

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 1 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TÜM Z IR H LI U N S U R L A R SAH AYA İN SİN

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .v d iatsap p .n et Kadir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 2 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k . 3 g zp t e m n . G ö n d e r ild i. B o r a ü tğ m

(M E H M E T N A İL Y İĞ İT )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 8 1 0 2 7 4 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 3 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a ş b a k a n a ç ık la m a y a p ıy o r..

(K A D İR Y IL D IZ )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 8 0 6 6 5 1 l@ s .v d iatsa p p .n et K adir Yıldız
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 4 :4 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a y r a m p a şa da s ı k ın t ı y o k

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w liatsap p .n et O sm an

206
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 5 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a ta n ca d t r a fik t ık a n d ı ile r liy e m iy o r u z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslüm Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 6 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim M e y d a n ı y o la ç ık tı

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 7 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O rd u k a lin d i m i

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 7 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K u le liy e h e n ü z g e lm e d i

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3:Ö 8:03(U T C + 3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M ü r s e li k o n tr o l e d e m iy o r u m d iy e r e k d avet e t tim

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 8 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O r k h n s g e l e b i li r m i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 8 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e lm e s i n s a k in

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w h atsap p .n et
Z am an”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :0 9 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İB B K O N T R O L a lt ın d a s o r u n y o k .

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 2 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T tak ya b ir lik le r i m e s a j ç e k ild i

(Ö M E R FA RUK Ö ZK Ö SE)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 5 7 4 4 0 6 7 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 3 :5 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S ık ıy ö n e t im d ir e k t if i g e ld i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 4 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O r d i k a lin d i m i

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @s.w h atsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 4 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k öp rü d e avrap aistik am etin d en gelen bir sivilotobüs bizim b ir im le r im iz in ö t e s in d e y o lu k a p a tm is.
K o n tr o l e d iy o r u z . B i lg is i o la n v a rm ı bu k o n u d a

207
Soruşturma no: 2016/83834

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 4 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a r y a v a l il ik b in a s ı k o n tr o le a lın ıy o r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w h atsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 5 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ğ u r a lb .im tr a d ifi k o n tr o l a lt in a a l d i ı ı / m i

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 6 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a r y a il e m n iy e t m ü d ü r ü b ilg le n d ir ild i a n c a k t a n ım a d ığ ın ı v a liy e b ilg i v e r e c e ğ in i s ö y le d i

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 7 :0 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: J a n d a r m a y a e m ir v e r ild i t e y it e d ic e m

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 7 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: J a n d a r m a a ls in k im u t a n im , is t a n b u la tr a fik g e lm e s in

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 7 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a li h e n d e k t e d ü ğ ü n e g it t iğ in d e n m ü d a h a le e d ile m e d i

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 8 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tamam

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w h atsap p .n et O sm an
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 8 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a ta n a g ir e m iy o r u z h a v a d e s t e ğ in ih t iy a ç var

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w liatsap p .n et O sm an
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 8 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :İ8 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a lilik d ir e n m e y e ç a lış ıy o r . G ö r ü şm e d ev a m e d iy o r .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :1 9 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E m n iy e t m ü d ü r ü n e m u k a v e m e t g ö s t e e i lm e s i is t e n d i. O lu m s u z o la b ilr

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :İ9 :2 3 (U T C + 3 )

208
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 o to b ü s ç e v ik k u v v e ti d u r d u r d u k . İtaat ed iyorlar.T F . L e r in i a ld ık .Y o l k o n tr o lü n ü
beraber y a p iy rz

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.w liatsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 0 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a lim a n ı k o n tr o l k u l e le r i n e ç ık ılm a k ü z e r e . S a d e c e i n i ş l e r e m u s a d e e e d ile c e k .

(N U R U L L A H Z E K İ A T M A C A )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 1 2 7 7 5 6 9 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 0 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K Ç e k m e c e ta r a fın d a y a p ıla b ile c e k b ir ş e y var m ı?
1 ıııobil tiııı h azır

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 0 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l . o r k . N d an h a b e r v a rm i. K u le liy e g e lm e d i h e n ü z .H e lik o p t e r g e ld i. H a z ır b e k liy o r .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 1 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a li ve em niyet m üd ü rü m uhtem elen berabeıler. G örüldüklerinde gerekl te d b ir a lın a c a k ş e k ild e e m ir
v e r ild i

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 2 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İ n c i o r K n d a n h a b e r a la m ıy o r u z

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 4 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Z e k i a lb im i s t a n b u la a r a ç s o k m a y in

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 4 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C ik is la r i h iz la n d ir a lim

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 4 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ğ u r a lb im s i z in o rd a tr a fik k e s i ld i m i

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 6 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K P İ s ta n b u l i l t e ş k il a t ı k o n tr o l a ltın d a . E t e m e le r y a p ılıy o r .

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.vd iatsap p .n et O sm an
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 8 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İl e m n iy e t e A te ş e t m e y ip p la n lıy o r u m

(O SM A N AKKAYA)
Başlangıç: To: 9 0 5 0 6 5 0 1 5 0 9 6 @ s.w h atsap p .n et O sm an
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 8 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

209
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: B a ş k a çare y o k

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 8 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 .k öp rü ye m üdahale hazırlığı var. P olis(aıaflndan.Z h. Polis aracı yak laşıyor Zh. A raç d e s t e ğ in e ih t iy a ç
var

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :2 8 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ya da h e lik o p t e r

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 0 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O r k t l f c a liy o r a c m iy o r k o n u m b u lu n a m a z m i

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.v d iatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 1 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E5 a ç tık

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @s.w h atsap p .n et G-4 Ö zkan
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 1 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ş im d i r a h a tla y a c a k

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 2 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O r k k o p ru c iv a r in d a

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 3 :2 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Yol beni durdurdular

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 3 :5 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S ila h la A te ş e t tim y a r a lıla r ı var s ik e a ç ıld ıla r

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 4 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D ev a m e d iy o r u m

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 4 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h m e t d evam

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 4 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O p tim u m o r a d a y ım

(M E H M E T K A R A B EK İR )

210
Soruşturma no: 2016/83834

Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t


Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 4 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TAVİZ TEREDDÜT Y O K T U R

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 5 :0 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K P i l t e ş k i la t ı ö n ü n d e h a lk y o ğ u n lu ğ u v a r .A t e ş a ç ılıy o r . Z P T V E ya t a n k ih t iy a c ı var.

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 5 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n ab i g e r e k e n y a p ila c a k

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.v d iatsap p .n et M ustafa Kol
Z anı an" D am ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 5 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a lim a n i k u le d e y iz , i n iş le r e i z i n v e r iy o r u z . K a lk ış la r ip ta l

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 5 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u a m m e r a lb im a y a k in z h .li b ir lik var m i

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 6 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Is ta n b u la g id iş k o n tr o l a lt |n d a

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 6 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G ö v d e :!.k o p r u i ç in la z ı m Z h .A rac

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 6 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a d ik a lb im o n c e h a v a y a a te s e d e lim

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 6 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p ru i ç in de

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 7 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S A K IN TEREDDÜT ETMEYİN Ç A K IN

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 7 :4 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tm nı

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.v d iatsap p .n et M u stafa Kol
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 7 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: in i ş l e r e i z i n v e r m iy o r u m , l ö y it e d e ı ı n i s i n i z

211
Soruşturma no: 2016/83834

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 8 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A n c a k sak a ry a y a g elm ek istey en ço cu k lu a ilelei'ti'a fik ten d o la y ım a ğ d u i'. Y a rd ım cı o lm a y a ç a l ış ıl ıy o r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :3 9 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P a r ti g ö ç p a s a n in c e b in e ih t iy a c ım var

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.v d iatsap p .n et M ustafa Kol
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 0 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övde:D oğan 4 .4 a s k e r i u ç a k k a lk m a k i ç in b e k liy o r . A ta tu r k te . K a lk m a y a i z i n v e r e y im m i

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 0 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A s k e r i u c a k k a lk s in , i n i ş l e r e i z i n v e r in k o m u t a n im

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 a s .v d ia tsa p p .n e t
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 0 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 0 5 3 0 6 6 2 0 4 6 4 p a r tıg ö ç p aşa

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 23:4_l:0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: in e n l e r e v in e g it s in d iy e a n o n s y a p ils in

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w h atsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 1 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İs ta n b u l v a liliğ i k o n tr o l a lt ın a a lın m a k ü z e r e

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 1 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P o lis v a lilik t e d ir e n m e k t e n v a z g e ç ti.

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 2 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y o lla r d a sa d e c e m ü z a h ir u n s u r la r ı d u r d u r u n . B ir de e m n iy e t i

(Ö Z K A N GÖZGENÇ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.v d iatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 2 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K om k ü p r ü ç ık ı ş l a r ı n ı a ç m a z s a k y o l t ık a n ıy o r ta k v iy e b ir l ik le r g e le m e z

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.v d iatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 3 :1 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o n tr o llü ç ık ış g e r e k li

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 3 :1 7 (U T C + 3 )

212
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A lin d i

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.w liatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 3 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y o k sa t r a fik a ç ılm a z

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.v d iatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 4 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E5 a n k a r a İst a ç ılm a s ı la z ım p o lis le r t ık a m ış

(M U Z A F F E R D Ü Z E N F İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 4 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İs ta n b u l m o d a d e n iz k u lü b ü n e m ü d a h a le la z ım . G e n e r a lle r v a r.d erd est e d ile c e k .

(M USTAFA KO L)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 0 9 7 4 7 3 2 5 @ s.w liatsap p .n et M ustafa Kol
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 4 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k i n i ş l e r s e r b e s t . A s k e r i u ç a k k a lk ıy o r .

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 5 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ö z k a n n e r e d e t ik a li

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 5 :4 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a b ih a g ö k ç e n e u la s ilm a k u Z e r e

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 6 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 5 ve 2 k o r b ir l ik le r in e is t a n b u lu ta k v iy e g ö r e v i v e r ild i

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 6 :5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u za ffe r İstanbul i l teşkilat Başkam ın a lm a k ü z e r e y iz . B e k le t iy o r u m . D ış a r ı k a la b a lık . S o n r a n e
y a p a b ilir iz .

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.w liatsap p .n et G-4 Ö zkan
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 7 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y e n ib o sn a d a n a n k a r a y ö n ü n e d oğru

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 7 :5 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A s k e r i u ç a k k a lk s ın

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 8 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A r k a d a ş la r M oda d e n iz k u lü b ü n d e H ava k u v v et k . A b id in Ü n a l var. B u r a y a m ü d a h a le la z ım .

213
Soruşturma no: 2016/83834

(Ö Z K A N ÖZG EN Ç )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 7 5 3 1 8 3 5 1 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t G-4 Ö zkan
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 9 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E d irn e İst a ç ık

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 9 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 7 a k a d e m i 15 a sts b ö ğ r e n c i v a ta n a ta k v iy e iç in h e lik o p te r d e . M o to r ç a lış t ı k a lk m a k ü z e r e y iz .

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w hatsapp.net
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 9 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n v a ta n d a d u ru m n e

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Zam aıi"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 9 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h m e t tu r k lıb k k a la b ilir m is j iz

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :4 9 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y a k in d a in e c e k y e r var m i

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 0 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c e le e d e r s e k h a l k ın o r t a s ın d a k i b o ş lu ğ a y e t iş e b il i r m iş i z

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 0 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e r e k ir s e h lk .d e n a te ş e d e c e ğ iz

(N EB İ G A Z N EL İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 7 2 4 2 4 4 6 6 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 0 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim e ta k v iy e is t iy o r u z k a la b a lik to p la n ıy o r

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 2 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a v a d a y iz

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 2 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A k p a rti il t e ş k il a t ın a a c il ta k v iy e ih t iy a c ı var. H e lik o p t e r o la b ilir .H a lk g it tik ç e ç o ğ a lıy o r .

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 2 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V atan iç in

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 2 :4 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

214
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: S ık ıy ö n e t im e m r in d e K K K e m r in e d e n il e n le r e n e iş l e m y a p ıla c a k ?

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.w liatsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 4 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a v a a la n ı b k a p is i n d a g ö s t e r iy e h a v a y a a tış y a p iliy o r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 4 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K O M UTA NİM H A LK İ SİL A H L N D İR D İK L A R İ B İL G İS İ GELDİ, H A L K Ü STÜ N Ü ZE G ELİRSE
TERES S UTS U Z O N C E HAVAYA S O N R A YERE S O N R A U S TLERİNE ATES EDEC EGİ

(M U R A T Ç E LİK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 9 0 1 2 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 7 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Im k b ok

(M U R A T Ç E LİK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 9 0 1 2 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 7 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E n te r n e ok

(M U R A T Ç E LİK )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 9 0 1 2 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 7 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: F u ll k o n tr o l

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 5 /0 7 /2 0 1 6 2 3 :5 9 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a liliğ e g ir ild i. K o n tr o l a lt ın d a p o lis le r le de u y m a la r ı iç in g ö r ü ş ü lü y o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 2 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K P İL TŞK B Ö LG E SİN D E Ö NAYAK O L A N L A R I V U R U N

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 2 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a li k o n u tu n a g it m iş o la b ilir . T a n k la rı b e k liy o r u m . G e lin c e te d b ir a lm a y a ç a lış a c a ğ ız .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 4 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: J a n d a r m a p e r s o n e l y o k d e y ip a ğ ır d a n a lıy o r . M e r k e z d e n ik a z î

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 4 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e r e k e b ilir

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 5 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 4 t a n k ve 1 g zp t g e ld i. Ş u a n d a v a liliğ e d o ğ ru g ö n d e r ild i

(Ö M E R K O R K U T )

215
Soruşturma no: 2016/83834

Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t Ö ıııer K o rk u t Alb


Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 5 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tu k te öz h r k d ir e n iş var.

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.w liatsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :0 5 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T akviye g e r e k

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 00:1 l:1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A SK E R İ KUVVETLERE K A R Ş I SİV İL K A LK IŞM A LA R A SERT ŞEKİLDE M Ü D A H A L E EDİLECEK

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 2 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M Ü Z A H İR YAYIN O R G A N L A R I S U S T U R U L A C A K

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et LTzay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 4 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M Ü Z A H İR YAYIN O R G A N L A R IN I HAVA KUVVETLERİ V U R M A L I TALİMAT VERİN

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 4 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 .k öp rü d ek i arkadaşlarda p olis Telsizi var. P olisler a n o n s y a p m ış la r . O to b ü s ve k a m y o n la r la y o lla r
tik a n a c a k .b ir lik ta k v iy e s i e n g e ll e n e c e k d iy e . B ilg i.

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :İ7 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: K o z y a ta g in a d oğru 20 p o lis a r a c i g it m iş b ilg i

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et LTzay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 8 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A C İL H A V A C IL A R DEVREYE GİRM ELİ

(Ö M E R K O R K U T )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 0 0 4 9 0 2 6 6 @ s.v d iatsap p .n et Ö ıııer K o rk u t Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 9 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A ta tü r k h a v a lim a n ı y a y a brl t k v g e r e k

(SA D IK C E BECİ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 9 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A k p a rti il t e ş k ila t ın d a 3 -4 b in k i ş i var . D e s te k g e r e k .

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :1 9 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 t a n k 2 z p t 2 n c i k ö p r ü y e u la ş t ı. S o r u n y o k

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 ffs.v d iatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 0 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

216
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: H a v a d a n G ü m ü ş A lb b a s ın iç in e k ib in i n t ik a l h a lin d e o ld u ğ u n u s ö y le d i.

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 0 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T O P L A N A N KİTLELERE V E A SK ER İ KUVVETLERE K A R Ş I D U R A N POT,İST,ERE SİL A H L A ,
TANKLARLA SERT ŞEKİLDE M Ü D A H A L E EDİLECEK

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 1 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a d ık a lb a y ım m e k a n n e r e s i

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 1 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M ak am

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 2 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A k p i l b a ş k a n lığ ın ı d iy o r u m .n e r e d e

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 @s.w h atsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 3 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S e lim iy e 4 ZPT g ir iş y a p tı

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 3 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K u v v e tle r i e t k in k u lla n a lım .T â k v iy e b e k le y e n n o k ta la r ı ta k v iy e e t m e k la z ım

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 3 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U n k a p a n ı k ö p r ü s ü n ü g e ç in c e , t a k s im is t ik a m e t in d e , s o l ta r a fta , H a liç 'in y a n ın d a .

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 4 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66 tu g k İst i l e m n iy e t i ç e k iy o r m u ş ???

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 5 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tb k n a e m ir v e r m iş d u rd u s e lim b ilg i verd i

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 5 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İs ta n b u l k r iz m e r k e z in d e v a li, ord u k . Ve 2 3 .tü m v a r m ış.

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 5 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V a ta n c iv a r ın a in d ik e k ib i b u lm a y a c a lis iy o r u z

(U Ğ U R COŞKU N)

217
Soruşturma no: 2016/83834

Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t


Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 6 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: in te r n e tte Gnkur.Bşk. tutuklandı şeklinde h ab erlerold u ğu söylenerek personel e tk ile n m e y e ç a lış ılıy o r .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w h atsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 6 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tedbir a l ın a b ili r m i

(ŞA K İR Ç IN A R )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 7 3 0 7 6 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 6 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a b ih a Gökçen sivil trafikten dolayı nizam iyeye girem iyoruz ayrıca Pöh çatışacağız diyorm uş jandarm aya
s iv il t r a fiğ i h e m e n a çıp ç a tış a c a ğ ız

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :2 8 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P o lis l e r s iv il h a lk ı k u lla n ıy o r a s k e r e k a r şı m u k a v e m e t var. H a v a d a n d e s t e k o la b u lir m i

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 2 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A r k a d a ş la r h e r ş e y p la n la n d ığ ı g ib i d ev a m e d iy o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 4 :0 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B U TVLERİN SU S T U R U L M A S I G ER E K İY O R

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 4 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a ıy a d a cam ilerden anons y a p ıp h a lk ı topluyorlar ve ilçelerden de ça ğ ır ıy o r la r . D e s te k ih t iy a c ı var.

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 8 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: J a n d a r m a bölge kurm ay b ask an isak arya ja n d a r m a y a e m ir le r in d i n le n ilm e m e s i iç in e m ir v e r m iş

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 8 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk b ir lik le r in ü z e r in e g e lo y o r

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 8 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c il d e s te k la z im

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsa p p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 8 :5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'd e h a lk "En b ü y ü k a s k e r b iz im a sk e r " t e z a h ü r a t ı y a p ıy o r.

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :3 9 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

218
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: G a z a g e lip s i l a h l a r ı n ı z ı b ır a k m a y ın

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 0 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ö z e l t v l e r i n s u s t u r u lm a s ı g e r e k iy o r .

(M U Z A F F E R D Ü Z E N E İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 0 :5 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A R K A D A Ş L A R , Ç O K ŞÜ K Ü R A N K A R A V E İST A N BU L D A B İ R Ç O K HEDEF ELE
GEÇ İRİLDİ. TRTDE B İL D İR İ O K U N D U . AYNEN DEVAM. H A REKATIMI ZA K A R Ş I D U R A N L A R A SERT
K A R ŞIL IK VERİLECEK.EM İR B U D U R .

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 1 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A BİLER, b u lu n d u ğ u n o k ta la r d a d u r m a sı ih t iy a ç o lm a y a n b i r li k le r d iğ e r n o k ta la r a k a y d ır ılm a lı

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 2 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B ir le s e m iy o r u z

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 3 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V atan g ru b u n e r e d e ?

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 3 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B e z m ia le m H a s t a n e s i ö n ü n d e y iz

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z am an”Dam gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 3 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İr fa n T ak sim e g id e b ilir s e n iz g id in

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 3 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n a k k a y a c e p 0 (5 0 6 ) 501 50 96

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 3 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ç o k b ü y ü k g ru p b iz e y a k la s iy o r

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 4 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P o lis v e h a lk birleşti. Vaüükte personele tesü m o l çağrısı y a p iy o r la r . D e s te k ih t iy a c ı var. K u v v e to m iz
y e t e r li d e ğ il

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 4 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h e m t tu r k o s m a n a k k a y a y i a ra

219
Soruşturma no: 2016/83834

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t M üslünı Alb
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 5 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e ta k v iy e ih t iy a c ı var. Z ır h lı a ra ç g ö n d e r il e b i lir in i ?

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 6 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B irlik ler H avaalanları ve m eydanları iy i tutm alı.K esinlikle buralar tu tu lm alı B irlikler geri çekilm eyecek.

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 6 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e ta k v iy e b ir k o l g ö n d e r iy o r u z .

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 7 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e y d a n la r k e s i n l i k l e b o ş a lt ılm a y a c a k

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 8 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a r y a d a a c il d e s t e k ih t iy a c ı var. H a lk t a n k la r a ds m ü d a h a le e t m e y e ç a lış ıy o r

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 9 :2 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S A B İH A G Ö K Ç E N DİREK S A Ğ A S O L A ATEŞ EDİN

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :4 9 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S ık ın t ı a r orda

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 0 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk ı k u lla n m a s ı s ık ı n t ı o lm a s ın

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 1 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ç e n g e lk ö y de d ir e n e n 4 k iş i y i v u rd u k

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 1 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S o r u n y o k

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 1 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c il h a v a d e s t e ğ i s a k a r y a iç in

(Y U SU F SARİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 5 6 1 4 6 7 6 8 @ s.w liatsap p .n et Yusuf Alb Şalisi
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 3 :1 5 (U T C + 3 )

220
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66 tu g . K .lig ııi d e v r a ld im ç e k ilm iy o r u z A lla h Y a r d im c im iz o ls u n

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 3 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A lla h y a r d ım c ın ız o ls u n

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 6 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K .ım y a n d a ş m e d y a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 6 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D ev a m e d iy o r

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 0 :5 9 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 n c i k o r k b ir li k le r i g ö n d e r m iy o r u m d iy o r

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 2 2 9 3 5 8 4 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 0 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K k. G n k u r e m r i d ed ik m e s a j ç e k m iş t ik . G o d e r m e y e c e ğ im d ed i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 121329(g>s.w lıatsapp.net M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 2 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T R T T V 'd en Iiık sim M e y d a n ın a k u v v e t k a y d ır ıy o r u z .

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 2 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n A k k a y a n u m a r a ?

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 2 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n a k k a y a c e p 0 (5 0 6 ) 501 50 96

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 2 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ege ord u h a r e k a t m e r k e z in i a r a y ip e m r im iz o lm a d a n h a r e k e t e t m e y in d iy o r m u ş

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 3 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: F a tih a o n m e z de ord a 0 (5 0 6 ) 77 1 12 16

(N U R U L L A H Z E K İ A T M A C A )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 1 2 7 7 5 6 9 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 3 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ç a m lıc a d a k i a n t e n le r e m ü d a h e le e d il m e li a c ile n

(U Ğ U R COŞKU N)

221
Soruşturma no: 2016/83834

Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w h atsap p .n et


Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 3 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D in le m iy o r u z . A n c a k b ir l i k le r z o r d u ru m d a . V a ta n d a ş v a liliğ e g ird i

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 5 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B i r li k l e r o ld u ğ u y e r d e k a ls ın

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 5 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y e n iş a f a k l.O r .K 'n ın a ç ık la m a s ın ı verd i

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 6 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V atan g r u b u y la ir tib a ta g e ç e m iy o r u z

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w h atsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 6 :5 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İlk İ n d 8 g im iz d e g o r u s m u s t u k

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsapp.net
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 7 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B u lu ş m a s ı im k a n s ız d e m iş le r d i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 7 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e Z h. a ra ç ih t iy a c ı var O s m a n

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 8 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a r y a d a a c il d e s te k la z im

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :0 9 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ğ u r k o n tr o l e d e m iy o r s a n ç e k il.

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 0 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TRT R a d yod a ç a tışm a . K a r ş ılık v e r iliy o r . Zh. b ir lik Takviye la z ım .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 0 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y o lla r k a p a li ç e k ilm e k t e z o r a m a d e n iy e c e g iz

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w h atsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 l:3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: VATANI GEREKİYO R S A V U R U N

222
Soruşturma no: 2016/83834

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 2 :0 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ç e k ilm e sa d e c e S a k a r y a 'd a k i b ir liğ im iz iç in . D iğ e r u n s u r la r a y n e n d ev a m

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 3 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p r u d e s o r u n var

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 3 :0 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c il h e lik o p t e r d e s t e ğ i la z im

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsa p p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 3 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: R a d y o y a d e s t e k Zh a raç

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 4 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n g ö n d e r e b ilir m is in ?

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 4 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e Zh a raç

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 5 :5 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a v a a la n ın d a n d ö n ü ş o lm a m a lı

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 7 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V atan e m n iy e t e a c ile n z ir h li a r a ç la r la a te s e s i lm e s i la z im

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 7 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O s m a n a k k a y a y a ve f a tih s ö n m e z e u la s m iy o r u m

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :İ7 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h m e t tu r k n e r d e s in

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :1 7 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ç a m lıc a t e p e s in i g ö r e n t a n k la r a n t e n l e r i v u r s u n la r

(SA D IK CEBECİ)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 2 6 3 5 3 6 8 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :3 0 :3 9 (U T C + 3 )

223
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T rakya'd an t a k v iy e le r g e l m e l i .

(A H M E T Z E K İ G EREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :3 1 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 o r k h n a H a v a araci

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 01:3 l:3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G o n d e r ilr s e c n n vs ad am g ö n d e r e b ilir iz

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :3 2 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 V E 2 N C İ K Ö P R Ü Y E H LK P LAZİM . İ N C İ K Ö P R Ü D E 20 -30 K İŞİ B İZİM TARAFIM IZDAN
V U R U L D U . A M A 2.K O P R U D E A R K A D A Ş L A R ZO R D A .H L K PT E R LAZİM

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :3 9 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Em ri i le t iy o m m : ATEŞLE TO P L A N A N L A R A K A R ŞIL IK V ER İLE C EK ATEŞ A Ç IL A N
TO PL U L U K L A R D A Ğ IL IY O R.

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 0 :1 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C a m ile r d e n m e r k e z i y a y ın y a p ıy o r la r

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 0 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66 K. b ir lik lr in e ç e k i li n f a la n d e m iş ted b ir ? ?

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 0 :5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk ı G a ly a n a g e tir y r la r . K e s m e n in bi y o lu y o k m u

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 1 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: BİRLİK LER A YNI ŞEKİLDE EN SERT ŞEKİLDE M Ü D A H A L E EDECEK

(A H M E T Z E K İ G EREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 2 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: N tv iç in e k i p g it ti, s e lim i y e y e h a v a a r a c i o lu r s a m e d y a y a m ü d a h a le e d e c e k e k i p var

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 3 :1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İY İ G İD İY O R . A L L A H Y A R D IM C IN IZ O L S U N .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an”Dam gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 4 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T âk sim 'd e ç e v r ilm iş le r . B i z im k il e r A te ş ed iy o r.

224
Soruşturma no: 2016/83834

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t G - 3 A h m et B aykal
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 01 :4 4 :1 l(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B o r sa İ s ta n b u l da k ö tü d u r u m d a y ü z

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 4 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B u y u k h a r f le r le y a Z ila n la r a n k a r a d a n m u z a f f e r d ü z e n li a lb .in y a z d ik la r id ir

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 5 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ö p r ü le r d e k i k a p a m a t r a f ik s ı k ı n t ı s ı o lu y o r b i r li k le r ta k v iy e y e ve m ü d a h a le y e g id e m iy o r ?

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 6 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ege or.k . t e l e f o n la a riy o r. C ev a p v e r m e y e g e r e k var m i

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 3 s . vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 7 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e r e k y o k K .n ım

(Z A F E R Ö Z L E B L E B İC İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 5 7 1 4 9 7 5 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 7 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 65 d e n 2 M k n z 1 m o t bl y o la ç ık ıy o r

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :4 7 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ta m a m

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 1 :5 7 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2.k o p ru d e dıırımı k ö tii.A cil lılkp desteğine ih tiy a ç v ar

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 2 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İM KB d ü ş m e k ü z e r e

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 2 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K a p ıla r ı k ir d ila r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 2 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y a y ın la r ı k e s m e m iz la z ı m

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 2 :4 5 (U T C + 3 )

225
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y ardim

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 3 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e r e k iy o r

(M U Z A F F E R D Ü Z E N E İ)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 4 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A R K A D A Ş L A R TEREDDÜT EDİLMEDEN M Ü D A H A L E EDİLECEK

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 4 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T tak ya b ir lik le r i y o ld a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 5 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e y a r d ım .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 5 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y a y ın k e s i le m i y o r m u ?

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w h atsap p .n et LTzay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 6 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K e s m e y e ç a lış ıy o r u z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsa p p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 7 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A K O M 'd a t e h d it b e r ta r a f e d ild i.

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :0 7 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Erdal p a şa n e d iy o r y a.

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :1 3 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A R IC IL A R C A M İS İN İ S U S T U R U Y O R U Z .

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :1 6 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 15 pe rsoneli polis valilikteki k arak ola a lip sa v c i getirm iş. Silahla riııi alm aya ca lisiy o d a c V alilikteki d iğ e r
p e r s o n e lle b a g la n ti k e s i ld i . B u r a d a d u ru m k r it ik

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :2 8 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y u su f A lb d u ru m n e d ir

226
Soruşturma no: 2016/83834

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 3 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p r u y u k a y b e tm e k ü z e r e y iz

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d ıatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 4 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y a la n h a b e r le r e d evam e d iy o r la r

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 6 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S e li m i y e d e 2 ta n k 2 z p t b e k liy o r am a?

M U RAT YANIK
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 <ys.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 7 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A n k a r a 'd a n g e le n t a lim a t : ATEŞ EDİLECEK

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 7 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 5. Kor. K. İste n e n takviyelere m ü s a a d e e tm e d iğ ig ib ilO O k iş ilik sb . A sb. Ve u z m . L ard an o lu ş a n e k ip
k u r u lm a s i e m r in i verd i. M u h te m e le n k a r şı h a r e k e t iç in g ö n d e r e c e k .

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :3 7 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: S e lim iy e d e 3 sb 11 a s k e r h e l i iç in h a z ır

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 0 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: TEKRAR EMRİ İLETİYORUM . T O P L A N A N K A L A B A L IK L A R ATEŞLE D A Ğ IT IL A C A K

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et M üslünı Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 0 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İş m a k i n e le r in i A K O M 'a y a k la ş t ır ıy o r la r . A r k a d a ş la r A te ş ed iy o r.

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et LTzay Alb
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 2 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ATEŞ’LE K A R ŞIL IK VERİN, YAKLAŞTIRM AYIN

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 3 :1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S A H A D A B İR İ O L A R A K ATEŞ K A L A B A L IĞ A ATEŞ E D İY O R U M BE K LİY O R U M . TEKRAR
TEKRAR

(M E H M E T K A R A B E K İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 3 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o n tr o llü k u lla n ın

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et

227
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 3 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D a ğ ılıy o r la r

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :4 4 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 0 -1 5 K İŞİ PERT İNSİYATİF KAYBETME YO K

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 2 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K u le lid e y o ğ u n ç a tış m a var. G ru b a a te ş ed iy r z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 2 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T aksim 'de durum k ritik

(M U Z A F F E R D Ü Z E N L İ)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 2 5 0 8 6 3 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 2 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ATEŞLE K A R ŞIL IK VERİLEN K A LA B A LIK LA R D A Ğ IL IY O R . A L L A H Y A R D IM C IN IZ O LSI N.

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 4 :49(U T C + 3)
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'd e k i ta k v iy e B e ş ik t a ş lo j m a n ın a g it m iş

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 4 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ç a k la r u ç u y o r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 7 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p m y u a r k a d a ş la r t a h liy e ed iy o r. K u le lid e y o ğ u n ç a tış m a v a r b e y k o z is t ik a m e t in d e

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 7 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ö z e l h a r e k a t g e lm iş t a k s im e . H v d e s t e ğ i?

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 8 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ç a k la r b iz im u ç a k la r d e g ilm i

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 9 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y e ş il

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 9 :4 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P o lis A K O M 'a o p e r a s y o n y a p a c a k m ış . H v d e s t e ğ i o la m a z m ı

228
Soruşturma no: 2016/83834

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 2 :5 9 :4 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ye s

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 0 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T aksim v e A K O M 'a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am aı/D am g ası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 1 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D u r u m k r it ik

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 2 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: İM KB t e k r a r k o n tr o l sa g la n d i

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 2 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk d a g itild i

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 2 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c ıb a d e m k o n tr o l iy i

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G -3 A h m et B aykal
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 3 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P o lis t e n de a r tık ç o k s e s c ik m iy o r

(A H M E T BAY KAL)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 5 4 6 4 8 5 3 9 @ s.w liatsap p .n et G - 3 A h m et B aykal
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 3 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u h im m a t im iz var m o r a lle r y ü k s e k

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 8 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: liık si m TRT rad yo p o lis Zh a r a ç la r ı sa r m ış

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 8 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H v d e s t e ğ i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :0 8 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S ü r e k li g a z a t ıy o r la r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm A lb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 0 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

229
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: U ç a k t a k s im d e a lç a k u ç u ş y a p s ın

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am arT D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 2 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: lak sim zo r d a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 3 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'd e a s k e r i a lm ış la r

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 6 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim ra d y o gaz ve ço k h a lk

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 329@ s. w liatsa p p .n et M iislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 7 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim ç o k k ö tü

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :1 9 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k ö p r ü y e u ç a k la h v ta a r r u z u d e ğ e r le n d ir e b ilir m i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :2 1 :5 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim d a y a n a m ıy o r u z d iy o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et LTzay Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :2 8 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G ü c ü m ü z y e t t iğ in c e a r k a d a ş la r

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 4 :2 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 .k o p ru u c a k ?

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et LTzay Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 4 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u z a ffe r ?

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 4 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: R a d y o n u n ö n ü n d e a s k e r v u r u lm u ş

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 5 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A m b ü la n s ç a ğ ır tıy o r u z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsa p p .n et Miislüm Alb

230
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 7 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övde:112 cev a p v e r m iy o r m u ş

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 7 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a c a ğ ın d a n .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 7 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S ı k ın t ı lı y m ı ş

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :3 9 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a k a r y a d a d o z e r le a n a k is l a y a g ir m e y e c a lis iy o r la r d u ru m k r it ik

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 2 :1 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T a k sim le ir tib a t iç in b a ta r y a so r u n u

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 2 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ç a k la r az ö n c e ü ç d efa A te ş e t ti

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 2 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: N e r e y e b ilm iy o r u z

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 3 :0 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A n a d o lu y a k a s ı g ib i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 7 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övd e:U çak lar y a r a m ış t a k s im e . Ş u a n s a k in m iş

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 8 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A y n ıs ın ı 2 .k ö p r ü y e y a p a b ilir m iy iz

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 8 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ç a k la r m o r a l ic o n ö n e m li

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :4 9 :4 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H ava a y d ın la n ın c a H v d e s t e ğ i a r t ır ıla b ilir m i

231
Soruşturma no: 2016/83834

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 1 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B e n im b u r a y a k o b r a g e ld i

(M E H M E T K A R A B E K İR )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 1 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y ard ım

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 3 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim e k ib i y a k a la n m is ? d e n iy o r . T eyide ç a lış ıy o r u z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 4 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim e k ib i y a k a la n m ış

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 5 :0 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e r i k a la n la r r a d y o y a b in a y a g id iy o r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 3 :5 8 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T a k v iy e le r ç ık tı

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 0 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk p o lis t e n b e n i is t iy o r

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 0 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A te s a c a lim m i

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 0 :2 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a y ila r i cok f a z la

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 0 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övde:17 k iş i C n n e ta k v iy e i ç in h e lik o p te r d e k a lk m a k ü z e r e y iz

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 1 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B iz im v a li l ik t e k i a d a m la r in h e p s in i h s lk e z i p p o lis e t e s lim e tm iş

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 1 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

232
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: P o li s l e r h a lk a e n g e l o lm a y a c a lis iy o r a m a z o r

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 2 :ll(U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: EZİN YAKIN TAVİZ Y O K

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 2 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a d i m e lin it

(U Ğ U R COŞKU N)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 9 2 0 0 5 5 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 2 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A te s a c a r sa k u c b e s v u r u r u z a m a iç e r i g ir iş i e n g e l le y e m e y iz

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 2 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B e n im b u rd a k o b ra şu an y o k s a n ır ım

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 2 :5 7 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: ETRAFI SARM AYA Ç A L IŞ IY O R ÇATIŞM AYA DEYAAAM M

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 3 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T h k v iy eler y o ld a

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 4 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M o ra l b o z m a k y o k k a n ı m ı z ı n so n d a m la s ın a k a d a r d ev a m

(C E M A L E D D İN DOĞ A N )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 6 :4 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L ü le b u r g a z ’d a n b ir Taburu g ö n d e r iy o r u m . B ir t a n k Taburu da h a z ır la n ıy o r .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.v d iatsa p p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 7 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n ım t a k s im e la z ı m

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 8 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B ir ta b u r la da k ı ş l a e m n iy e t i ve L ü le b u r g a z da m u h t e m e le n o la y la r a k a r ş ı tu tu y o r u m .

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 8 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 47 is t e m i ş o n a g id e c e k .

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.v d iatsap p .n et U zay Alb

233
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 8 :4 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ışla e m n iy e t in e g e r e k y o k k o m u t a n ım

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 9 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T am am o n u da g ö n d e r ir im .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 9 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim ö n e m li k o m u t a n ım

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :0 9 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: iiım a m b e n y e r im d e d u r a lım m ı

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U zay Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 2 :2 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B i r li k l e r in t a m a m ı ç ık s ın k o m u t a n ım m ü m k ü n o ld u ğ u n c a

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 2 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T op çu n u n Tugayda m ü h im m a t ı var m ı?

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 2 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V ey a h a v a n ?

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et U z a y Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 3 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Var

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 3 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D e n e n e b ilir

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 3 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G e n e l a la n la r a

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H lk p M a k in a lı y ü k le n e b ilir

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K obra o lm a m a d a

234
Soruşturma no: 2016/83834

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tmm s ö y lü y o r u m

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :4 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C n n s o n y a k la ş m a d a y o ğ u n a tış a ld ik

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w h atsapp.net
Z am aı/D am g ası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :4 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: i l l a H H H g e r e k y o k

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w h atsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 4 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V u r u la n la r var

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 5 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66d a h e m e n a ra ç s a g lik e k ib i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 5 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e h lk A t e ş d e s t e ğ i ?

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 5 :1 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a z ır e d ils in

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 5 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övde:! k a lç a d a n

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 5 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
G övde:! b a ca k ta m

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 7 :5 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H lk p iç in d e p iy a d e t ü f e k l i A d a 'm d a o lu r

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :1 8 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A s k e r le r i v u r m a s ın y e t e r

(U ZA Y ŞAHİN)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 8 3 9 7 9 5 8 8 @ s.w liatsap p .n et LTzay Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 0 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

235
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: A lla h y a r d ım c ın ız o ls u n

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F rom : 905076284219(fl>s.w liatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 5 :0 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: E yü p p a şa r e s m i t e l e k l e n s e .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsa p p .n et M iislüm Alb
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 6 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'd e d u r u m ç o k k r it ik

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 905443681428(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 6 :3 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K ışla d a a m b u la n s ta a r k a d a ş la r

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 905443681428(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 7 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B a ğ c ıla r m e d ip o l o lu r m u ?

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F rom : 905443681428(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 7 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e r m i k a lç a d a d u r u y o r

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 7 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D iğ e r in d e b ir a z k a n a m a

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 905426421799(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 7 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak U yg.: W h a tsA p p
Gövde: E k le n m e d i m i

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 8 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 66d a c e r r a h i m ü d a h a le y o k

(M E H M E T M U RAT Ç E LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 905426421799(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 8 :2 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tabi k i g ö t ü r s ü n le r

(M U R A T YA N IK )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 5 3 4 1 3 3 3 5 1 ffs.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 8 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G ö t ü r ü ls ü n

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 905443681428(fl>s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 9 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A s k e r i a m b u la n s

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F roın: 905443681428(fl>s.w liatsap p .n et

236
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :2 9 :4 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C ik a r iy o r u z

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :3 0 :0 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: R ad yo b in a s ı da k r it ik d u ru m d a

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :3 2 :2 8 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: S a d e c e rad yo b in a s ın d a k ile r k a ld ı.

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :3 6 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: R ad yo b in a s ın a d ört ta r a fta n sız ıy o r la r .

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :3 7 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H lk p

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsa p p .n et M iislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :4 2 :5 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim 'e H v a ğ a r d ığ ın d a H v d e s t e ğ i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 0 3 1 4 4 7 4 5 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :4 4 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 9 0 5 3 0 3 T 4 4 7 4 5 @ s. w h a tsa p p .n e t c h a n g e d t h e s u b je c t to "Y u rtta s u lh B iz i z "

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :4 5 :3 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: U ç a k la r n e r e y e a ttı?

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :4 6 :1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K u le li s a lla n d ı.C a m lic a m i

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :4 6 :4 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a sd a l'd a n da y a k ın d u y u ld u

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 29@ s.w liatsa p p .n et M iislüm Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :5 0 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim k ö tü

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et Miislüm Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :5 4 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim ra d y o ç o k k ö y ü

237
Soruşturma no: 2016/83834

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.\4 ıa tsa p p .n e t M üslünı Alb
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :5 4 :4 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T ak sim ra d y o ç o k k ö tü

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 4 :5 7 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C e v a p is t iy o r la r

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w h atsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :0 1 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: L ü le b u r g a z ç ık ış ın d a p o lis b a r ik a t k u r m u ş b iz i m k il e r ç a tış m a y a g ir e b ilir .

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :0 5 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c ım a y o k

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :0 5 :5 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A c ım a k h a le d ü ş m e y in

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :0 9 :5 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T u gay'la b a ğ la n tı y o k ?

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an'”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :0 9 :5 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 2 Zh

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :2 8 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Ö ld ü r ü le n g e n e r a l v a r m ı

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 1 :3 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a b e r tü r k te d a rb eci b ir g e n e r a l ö ld ü r ü ld ü d iyor.

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 4 :5 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1. K ö p rü n ü n a n a d o lu y a k a s ın d a p o lis le r d e h a r e k e t l i li k var

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 5 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 to m a v u ru ld u

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 5 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p

238
Soruşturma no: 2016/83834

Gövde: 6 6 y a p o lis g ird i c a t is iy o r u z

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 5 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a lk ı b o ş a lt iy o r la r

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 6 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n im b iz de h a y a tta k a lm a y a c a lis iy o r u z

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 7 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A n k a r a n a s il

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 7 :5 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H e r k e s h a y a tt a n a s il k a la b ilo y o r s a o y le y a p sin

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 8 :0 8 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M e h m e t tu r k te d b ir a l abi

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 8 :1 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C a n k a y b e r m e y in

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 8 :3 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: C a t is iy o r u z ö lü p o lis var

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @s.w h atsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 8 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A n k a r a d a n t e y it e ttim

(M E H M E T T Ü R K )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 4 3 6 8 1 4 2 8 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 8 :4 6 (U T C + 3 )
K ay n a k Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y an i?

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 9 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T eslim o lu n

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z a m a n ”Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 9 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y ıla n ın b a ş ın ı a ld ila r m i

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et

239
Soruşturma no: 2016/83834

Z am an Dam gası: 16 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 9 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V ey a k a c in

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :3 9 :5 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u ra t k u le li?

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 1 :0 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: l.k o p r u d e k ile r ?

(TU R G A Y Ö D EM İŞ)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 0 6 6 8 9 6 0 5 6 @ s.w h atsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 1 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Evet

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 1 :4 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u z a ffe r h a l ta r z ı?

(M E H M E T K A R A B EK İR )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 6 6 8 6 0 0 6 1 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 2 :1 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 1 O r d u 'y a g id e y im m i?

(M E H M E T M URAT Ç E LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 3 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n im n a s il h a y a tta k a la b ile c e k s e n i z

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 3 :3 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 6 5 ic in de g e ç e r li

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 4 :0 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B e n im Lüleburgaz d a n g ö n d erd iğ im ta b u r polis b a ıik a tin i aşam adı. P olisler tabur kom utaninitutuklam is

(M Ü SL Ü M KAYA)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 4 1 3 1 2 1 3 2 9 @ s.w liatsap p .n et M üslünı Alb
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 4 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: D iğ e r le r i

(E Y Y Ü P GÜRLER)
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 0 3 1 4 4 7 4 5 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 5 :5 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: V F

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: Froııı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 6 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B ir tan e tabu r kom utanına kor. K. M üdahale etü. Ç ıkm ıyorum diyor. B u d u ru m d a d iğ e r in in k o m u ta n
v e k ili bu i ş i b e c e r e m e z . H iç ç ık a m a z .

240
Soruşturma no: 2016/83834

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.\4 ıa ts a p p .n e t
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 6 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n im c ik m a s in

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @s.w h atsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 7 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: M u ra t f a a liy e t ip ta l m i

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" D am ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 7 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: ip ta l k o m u t a n im

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am aı/D am g ası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 7 :2 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B ir an ö n c e y u k a r ıla r d a n a s im e t r ik b ir ş e y l e r y a p ılm a lı.Y o k s a a şa ğ ıd a p r o b le m i b ü y ü y e b ilir .

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.w liatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 7 :3 5 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A y r iliy o r u z

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :0 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: H a n g i f a a liy e t

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F rom : 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :1 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tum u m ü

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :2 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Evet a y r ilin k o m u t a n im

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :3 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Y an i

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vvhatsapp.net
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :3 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Evet k o m u t a n im f a a liy e t ip ta l

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :4 7 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: N e r e y e a y r ıla lım

(M U A M M E R AYGAR)
Başlangıç: F roın: 9 0 5 3 3 4 9 0 5 5 8 3 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an"D am gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 8 :5 2 (U T C + 3 )

241
Soruşturma no: 2016/83834

K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: O k

(C E M A L E D D İN DOĞAN )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 3 5 6 6 2 4 2 3 0 @ s.w liatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 9 :0 2 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K a ca lim m i

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :49 :0 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: K o m u ta n im h a y a tt a k a lin

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 9 :1 0 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: Tercih s i z in

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 9 :1 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: B iz k a r a r v e r m e d ik h e n ü z

(M E H M E T M URAT Ç E LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z am an Dam gası: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :4 9 :2 6 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: A m a lo k a s y o n u m u D a n a y r ild ik

(M E H M E T M URAT ÇE LE B İO Ğ L U )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 2 6 4 2 1 7 9 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :5 3 :3 9 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: G ru b u k a p a tiy o r u m , m e s a j la r i s i l i n is t e r s e n iz

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :5 4 :2 4 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: P a ro la ?

(A H M E T Z E K İ GEREH A N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 0 7 6 2 8 4 2 1 9 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı an" Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 5 :5 4 :3 3 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: 4

(O N U R Ö Z D E N )
Başlangıç: F ronı: 9 0 5 4 1 3 3 0 4 5 4 0 @ s.vdiatsap p .n et
Z anı a n ”Daııı ga sı: 1 6 /0 7 /2 0 1 6 0 6 :3 5 :2 1 (U T C + 3 )
K ay n ak Uyg.: W h a tsA p p
Gövde: T iran y u r t dışına kaçtı, herk es DEVAM e decek, tü m dostların iş başında olm aları gerekiyoı; acilen h elk ese
d u y u r u n , t e le v iz y o n la r s i z i e t k i le m e s i n .
"Yurtta Sulh Biziz" isimli görüşme dökümü yukarıda yer alan Whatsapp
grubunda görüşme yapan isimleri yazılı asker şahıslar dışında haklarında C.
Başsavcılığımızea darbe girişimine iştirak ettiklerinden bahisle muhtelif evraklar
üzerinden soruşturma yapılan Özkan AYDOĞDU, Fatih KARAKAYA, Ahmet GUMUŞ,
Fethi ALPAY, Mehmet EROL, Rıfkı KESER, Mürsel ÇIKRIKÇI, Adnan UYGUN, Talip
GÜLER, İrfan ARAT, Mehmet KAPAN, Zafer GÜMÜŞ, Hidayet ARI ve Fatih
SÖNMEZ'in de söz konusu iletişim grubuna Mehmet Murat ÇELEBİOĞLU taralından
dahil edildikleri ancak herhangi bir yazışma yapmadıkları anlaşılmıştır.

242
Soruşturma No: 2016/83834

DÖ RDÜNCÜ BÖLÜM

G enel A çıklam a - H ava H arp O kulu K om utanlığı K om uta K adem esi - Y alova
Hava Meydan Komutanlığı Komuta Kademesi - Atama Listesi - Yalova Hava
Meydan Komutanlığında Yapılan Hazırlıklar:

1) G enel A çık lam a:

Yukarıda “23- F E T Ö /P D Y S ila h lı T e rö r Ö rgütünün T S K Y a p ıla n m a s ı” başlığı altında


ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, örgüt mensupları zaman içerisinde Türk Silahlı
Kuvvetlerinin birçok birimine sızmış ve bu birimlerde etkin bir güç haline gelmiştir.
15.07.2016 tarihinde vuku bulan darbe kalkışması esnasında örgüt mensuplarının
Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki yapılanmaya büyük önem atfettiği, Hava Kuvvetleri
komutanlığında yapılanan örgüt mensuplarının da kalkışmada büyük sorumluluk
üstlendiği anlaşılmaktadır.
Örneğin kalkışma esnasında birçok rütbeli askeri personel Hava Kuvvetleri
envanterinde kayıtlı helikopterlerle kaçırılıp alıkonulmuş, İstanbul ve Ankara’ da savaş
uçakları alçak uçuş yapmış, Ankara’da savaş uçakları ve helikopterlerden kamu
binalarına ateş açılmış, Ankara Gölbaşı’nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı
bombalanmış, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı binasına, MİT binasına ve
Genelkurmay Başkanlığı Karargâhına hava saldırıları yapılmıştır.
Askeri darbe kalkışması esnasında, Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp
yapmakta olan bir kısım hava Harp Okulu öğrencileri ile aynı okulda görevli bir kısım
rütbeli personelin de görev aldıkları,
Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan öğrencilerden bir
kısmının kara yolu ile İstanbul iline intikal ettirildiği,
Yeşilköy’ de bulunan Hava Harp Okulundaki bazı rütbeli asker kişilerin Beşiktaş /
U lus’ da bulunan TRT Binasını ele geçirmeye çalıştıkları, yine aynı birlikte görev yapan
başka askeri unsurların helikopter ile Beşiktaş ilçesinde bulunan Vodafone Arena stadına
indirildiği, akabinde indirilen bu unsurların Digitürk Merkez Binasını işgal etmeye
çalıştıkları,
Atatürk Hava Limanı Kulesinin işgal edilmesi olayında da yine Hava Harp
Okulundaki bir kısım rütbeli personelin aktif görev aldıkları tespit edilmiştir.
Bir kısım Hava Harp Okulu öğrencileri ile aynı okulda görevli bir kısım rütbeli
personelin Darbe Kalkışmasında üstlendikleri aktif rolün ve bu şahısların eylemlerinin
ayrıntılı olarak izahından önce, Yalova Hava Meydan Komutanlığındaki kampa,
kalkışma öncesi kampta yapılan hazırlıklara, kışlada yaşanan hareketliliğe ve kalkışmada
rol alan öğrencilere ilgili rakamsal verilere ilişkin kısa bir açıklama yapılmasının yararlı
olacağı değerlendirilmiştir.

2 ) H ava H arp O kulu K om utanlığı K om uta K a d em esi:

FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplan tarafından 15.07.2016 tarihinde


gerçekleştirilen darbe kalkışması kapsamında, Yalova Hava Meydan Komutanlığında

243
Soruşturma No: 2016/83834

yapılan hazırlıkların ve şüphelilerin eylemlerinin detaylı olarak açıklanmasından önce


Hava Harp Okulu Komutanlığı komuta kademesine kısaca göz atmakta fayda
bulunmaktadır.

© Olay tarihi itibarı ile Hava Harp Okulu Komuta Kademesine göz
atıldığında;

=> Hava Harp Okulu Komutanının : Tümgeneral Fethi ALPAY,


=> Hava Harp Okulu Dekanının_____l Kurmay Alb. Ahmet GUMUŞ,
=> Öğrenci Alay Komutanının______ l Kurmay Alb. Hüseyin ERGEZEN,

=> Filo Komutanlarmın(5!:

=> Kurmay Binbaşı Mehmet GÜRLER (1 . FİLO,


=> Kurmay Binbaşı Ali AKKAŞ ( 2. FİLO ),
=> Kurmay Binbaşı Gazi ODACI ( 3. FİLO ),
=> Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY ( 4.FİLO ),
=> Kurmay Binbaşı Yusuf YENİHAYAT ( 5.FİLO),

=> Kol Komutanlarının :

=> K u rm a y Y ü z b a ş ı Metin M u sta fa A T E Ş O Ğ L U ,


=> K u rm a y Y ü z b a ş ı Fatih A K S O Y ,
=> K u rm a y B in b a şı M u sta fa S E R B E S T ,
=> K u rm a y Y ü z b a ş ı M urat Y E R G İN ,
=> K u rm a y Y ü z b a ş ı K e n a n B A Ş T U Ğ ,
=> K u rm a y Y ü z b a ş ı H a ş a n D U R A K ,
=> K u rm a y Y ü z b a ş ı S in a n C A N L I,
=> K u rm a y Y ü z b a ş ı M e su t M etin K A Z A N C I,

=> Takım Komutanlarının :

=> Ü ste ğ m e n O ğ u z h a n G Ü N A Y D IN ,
=> T e ğ m e n Sab ri Ç A L IŞ K A N ,
=> Ü ste ğ m e n Ali A P A Y D IN ,
=> T e ğ m e n M u sta fa B O S T A N ,
=> T e ğ m e n Ali Y A Ğ M U R ,
=> Ü ste ğ m e n Ali A K Ç A Y ,
=> Ü ste ğ m e n F aru k Ö Z D E M İR ,
=> T e ğ m e n H arun AY,
=> T e ğ m e n Burhanettin K O Y U N C U ,
=> Ü ste ğ m e n A y d ın G Ü L Ş A N ,
=> Ü ste ğ m e n C e y h u n Ö Z A K ,
=> T e ğ m e n E m re D E M İR B İL E K ,
=> T e ğ m e n Faru k Ş İ M Ş E K ,

244
Soruşturma No: 2016/83834

=> Ü ste ğ m e n Kerim e Y IL D IR IM ,


=> Ü ste ğ m e n H a ş a n K A Y A ,
=> Ü ste ğ m e n T u n c a y Y IL D IR IM ,

=> Öğrenci Alay Kom. İcra Ast.: A stsb . Ü çvş. M u sta fa A L T IN D A L ,

=> İdari İşler çalışanlarının :

=> A s ts u b a y Ç a v u ş M u sta fa D U R A N ,
=> Astsubay Kıdemli Çavuş Hayati GÜLTEKİN,
=> Astsubay Çavuş Ufuk GÖÇEN olduğu,

3) Y alova H ava M eydan K om utanlığı K om uta K adem esi:

Olay tarihi itibarı ile Yalova Hava Meydan Komutanlığı Komuta


Kademesine göz atıldığında;

=> Hava Meydan Komutanının : Kurmay Albay Metin YILDIRIM,


=> İcra Astsubayının : Tayfun A R S L A N ,
=> Depo Sorumlusunun : Astsubay Alaettin MERCAN
olduğu görülmektedir.

4) A tam a Listesi:

Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen bir başka soruşturmada Maltepe 2. Zırhlı


Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Fatih KARAKAYA’nm Maltepe Nurettin
Baransel kışlasındaki makam odasında yapılan aramalarda;
Üzerinde PER: 26702250-1920-97480-16 yazılı GİZLİ ibareli 29’ den 55’ e kadar
numaralandırılmış tüm sayfaları paraflanmış H A R E K A T Y IL D IR IM ve S IK I
YÖ N E TİM D İR E K T İF İ konulu emir ele geçirilmiştir.
Ekinde SIKIYÖNETİM KOMUTANI.IKIARI LİSTESİ, SIKIYÖNETİM MAHKEMELERİ
GÖREVLENDİRME LİSTESİ, ANKARA IE İSTANBUL ŞEHİRLERİ ASAYİŞ IE TAKVİYE PLANI, DİĞER
ATAMALAR başlıklı gizli ibareli dokümanlar bulunan ve 2. Zırhlı Tugay komutanlığına
gönderildiği anlaşılan bu emirde, Yalova Hava Meydan Komutanlığında ve Hava Harp
Okulu Komutanlığında görevli bazı personelin isimlerinin atama listesinde yer aldığı
görülmüştür.

Buna göre;

1- Atama listesinin 308. sırasında bulunan Hava Harp Okulu Komutanı


Tümgeneral Fethi ALPAY’ m “İSTANBUL VALİSİ”
2- Atama listesinin 358. sırasında Hava Harp Okulu Dekanı Kurmay Albay
Ahmet GÜMÜŞ’ ün “İŞ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ”
3- Atama listesinin 364. sırasında Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı
Hüseyin ERGEZEN’ in “TRT İSTANBUL MÜDÜRÜ”

245
Soruşturma No: 2016/83834

4- İl Sıkıyönetim Komutanları atama listesinin 82. sırasında Yalova Hava


Meydan Komutanı Kurmay Albay Metin YILDIRIM’ın “Yalova Sıkıyönetim
Komutanı” olarak atandıkları anlaşılmıştır.

np.-jj- KUFK-: I

!+:Ejj I/ iL'-Tl.: j VLlV-ftı A .


İh T-SılT. I.m : FsvjLî.Lîk
Datıceei □Tjlarj TErrtEjL ir ıu n ıı
iftd.LHhlJEÛ-IIJbr
HaRIMUSÎ ti :: 57H( LE/ F\ft.>L.VK
n ijh u t *
i
TT'T.Zı' ı GILİKLTI
1İKÇ ı ılı'.î; rı^L
ıLv. ıu-jıp.ni.: kıj,r,
&K ı HM
e rCH:vJ4'l?£H b;jç|Cî7trt.

tL-iıL, aaE: vİ uftJ-»î IttfttTV

246
Soruşturma No: 2016/83834

HE ER.' r n | MU
- - _ ' - .i- c ilit Ta r 1 n s t * "j 'b it 11 : ı>
!ThOfvOQ|tJı C ra tu t £ £ » 1
Yi:,. ;İ S T 0 Î I 5 9 - I 9 M ■
i
ış :.3 iş c tem it Ç İE L İ * 7 * 6 0 -3 6 / ■ ■
:■« k e sa t
YUT . D .S E U .AMİRAL* '
y i l i î i k i :(

fr- IK İS C Ö İA HÜZ KK!jİl MEY E KACAK t r t i N Y l t ü t S İ İl,~. " A ? !I.A 1İ TÜÎ< AT'AKA
i . EV L EK
. .......atA K E L R R T EŞ Si İ l ID
t D İL FK
it iC Jİ TYURTTA
U rT T * aSULH
v ih KOSSEYİ
K U lO e lJ î A&S FIMDAİI VEYA
------- OJİtT!
______ TAKILACAKTI
Vnf.ECEGÎ YETKİYE ÎSTİMACeI! mt . LDMUH HARİCİMDE YAPILACAK İŞL
' . İMLER
V !■ ■;:;NtfECİn.
KDPDİR

f îs s u u îv E T ia î e a y ü e s k İş kü vcu -; tü rü m e z u r .i g öhevdek e l ç e k t İr îü s t le r in .
İ L lf FESR E D İL M İŞ T İR . VAT AR A İ HAK ET ÎÇ SKİ S İ HUE EULUBAH if jK K İŞ İ V£
; - i LAKIM EH E IS A î AMAMDA U tU S C H Ü t AUtHA KARAR VERMEYE Y E T K İL İ MAHKEMELER.
T y. KSh R VERM ESİ S AĞL AH AĞ ARTIR.

1 . la THMHKUI ŞÛAŞ SAAT 0 3 . 3 & İ T İ B A R I İ L E TÜM KAVA ME YD Air L A f c l, L İS A N L A R ,


■: MRUK K A P IL A R I KONTROL ALTIMA A L IK SC A K , İ K İR C İ 3 İS EMRE KAH AR rû fer
V.M AMDA Ş L A R IN IM E ES TÜRLÜ V A SIT A İL E V V BTD IŞIIÎA Ç I K I Ş L A R I HA İ E ^ İÎ
. —. j LY.EYEC EK T İ R . 1 £ TEMMUZ ÎO İC SAAT İ Î . Q G ‘ .A KADAR L İ KAKLA* -IH I İDAM F ^ Ç E T ?
: : VE D E ÎII3 Y A S IT A S T K IS ç i r r ş i K A İZ İM V E R İL H E Y E C E K T İR , İ S T E M -J I 0 3 1 0 n S
1 7 1 SAREfT S A H İL g c t v e h l u : KOMUTANLIĞINA A İ T TDK s a h i l c u y e k l i k gem i v e b o tlL h -
D E ÎİIS K U V V E TLE R İ 8 APÖ LAT k o n t r o l ü m e V e r i l m i ş t i r , '

Ü — JJl VS a ’S r ^ ^ r DS Vv * L lK ^ r ilt' ******' İST W ÎB tJL . İZ M İR VE K A Y SER İ


A it VAL_ VE R t T f v K Ş E S I - BE LEDİYE HAŞK A S L A R I "SliRT^A 3 Çr 13 k jh ç fv T
TARAFINDAN tVtf?flΣ£ ATANDIRIUCSTIR, DİĞER İLLER Vf İLCSL-*-r v}
YEH+M e o t a f t u n i l İ L K E L E R
S 3 E . VÖSBT IH ite -■■. - AîH . ART TARAFIM DA W VARILACAK TI R . ÎK Û M D ID E r - GÖK1 ^ F - " ~ '■ ■ ’ -
I L Ç S 1 - A L İ , KATHMCAM v e E E L E D IY E B A Ş K A C I İ Ç İ N ATAMALAR YURTTA
TAR AFIM DAN YAP I İ A C AK T I R . SÖ H * 1Y I
12, U İÎA S İ P A R T İL E R İN ?Ö H F A A L İY E T L E R İ & O N L A N D I S IL M IŞ T l* . S İY A S Î P i* W * U
R A A A İIİD M ,! H İ Î S R A D L İ VE Î P A R İ İŞL E M L E R M U T E A tÎF DÖŞEMDE Y E T R ^ I .t İflI'h J -n V r
İV E D İ L İ K L İ ! YERİM E G E T İR İL E C E K T İR . U
Soruşturma No: 2016/83834

aıust.- b-Bty-j
firi 4-1-Life ‘ j r : h ;: L 1-
:: L.J l-. r j c :
■B T IİC '- V J L______________ : r-: 4—
'.-3i ‘ -fti la-E Y r |£ .^ 701.1 S - ? - - n ± e -
İİU E U C İtL Î H 4 iü - zg^ n w
n u ı r .:.: T İT .Ll

İS . rtu » a h İJ- T K itliJ l İL R L V & J C IİK T K 1T1H U U m r l^ K U f flJ lV L I .. m t r t l.:ı


■■ :>■! VLIL^.UtLAİHH ^JURıu an-URMiUkK nPKLUtiL -ihl! T*
JJ-- :ı>:i. b i F " e î v t { i |: |^ İ k r.T-,:■.İLJ.j::] d ■:*. T U Z U u C U T İ t.
11. S T Ç L U L t t .C h T.T<7 jL L - ir .iiE Ç İr S K - ^ T ç - S - ıe iK « L n J C jıf tS H t i
m .- ^ na.:: .- ..:: a : a İA F :r s x r . h L S ı b J L L :. JCs a v ^î ve ™ ± iw t s ü f lU a i
■■rn ı Y -İIT T T İJ: T ^ ^ v J ^ L U : . . ,::.. î i ^ b M L H riT E L lltfj B f f l 'K r t 1 A d ü f ^ L Î I L E » ! * k U £
- ■■ : : . : . ı rt : 1 - ı:: ı ı r B PV-JCYZK l i f t t i J m ı - # . i . : k j j : p . t t : p . - rffr U H M D U T , L T İ a l l ^ l A I . : r
~'-L T: ■■:■■ I: : - . .■ >1 - m u : 7r~y. v r i I P . l l K H n m ALOTmiTETT..

; - »■:r -ûn a t
rjfcTTl. TOM! ncl UflUUI

■ f. I
ŞT-A ■'.■zzrz FBFFTS* K^o^ı-Mi.rKLAiîJ L t K H l -
■i l Z Z C s m M ■ ri'T İV L R T rF J H E U C T » [ J
... ; .s .\ v e M b t A r f t t L ç u L i n u r ^ T ı ı u r l f v z t j j v J t e ;r jü i:
- . : £ iji İ E U O U K I J

.. _. >y . H S M J l±Y t--J ' J : I İ T ı


C chı 7 ri-' + ilfr5 u :

[tNJALTJ
tC'HUAZı
7T J FıiSJı. I1 A İ D A V
AHfcAL J İ l d U L « » ■ f i - « ! -^IT.D.SfÇt
S .M 3 .
T *] A®, İZ İL

248
Soruşturma No: 2016/83834

(A tam a L istesi)

5) D A R B E K A L K IŞ M A S I Ö N C E SİN D E Y A L O V A H A V A M E Y D A N
K O M U T A N L IĞ IN D A Y A P IL A N H A Z IR L IK L A R V E O L A Y G Ü N Ü
Y A SA N A N D İĞ E R G E L İŞM E L E R :

15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen Askeri Darbe Kalkışması öncesinde


Yalova Hava Meydan Komutanlığında yapılan hazırlıkların ve olay günü yaşanan diğer
gelişmelerin özetlenmesinden önce, Hava Harp Okulu öğrencilerinin ve personelinin
Yalova Hava Meydan Komutanlığında iştirak ettikleri Tatbiki Eğitim Kampına ilişin kısa
bir açıklama yapılmasının, tanık beyanları ve şüpheli savunmalarının özetlenmesinin ve
kamera kayıtlarının değerlendirilmesinin faydalı olacağı düşünülmüştür.

5.1) K am pa İlişkin B ilg iler:

Hava Harp Okulu Tatbiki Eğitim Kampı her yıl rutin olarak yapılan bir faaliyet
olup, yasal dayanağı 24536 Sayılı Harp Okulu Yönetmeliği (md.3-nn) ve (md.46-ı ),
Hava Harp Okulu Ana Yönergesi ve Hava Harp Okulu Tatbiki Eğitim Kampı
Yönergesidir.
Hava Harp Okulu Tatbiki Eğitim Kampı yaz döneminde (Temmuz- Ağustos
aylarında ) icra edilmekte, Harbiyelilerin çeşitli becerileri kazanmaları, bir subayda
bulunması gereken nitelikler ile liderlik yeteneklerini geliştirmek, tecrübe kazandırmaları
ve hazır bulunurluklarını artırmaları hedeflenmektedir.
Tatbiki Eğitim Kampında Hava Harp Okulu Ana Yönergesi ve Hava Harp Okulu
Tatbiki Eğitim Kampı Yönergesinde belirtilen eğitimler verilmekte, verilecek eğitimlerin
içerikleri Hava Eğitim Komutanı tarafından onaylanan Eğitim Kontrol Dokümanlarında
yer almaktadır.
Kampta teçhizatlı veya teçhizatsız olarak planlı (hayatı idame eğitimleri, gece
yürüyüşleri vb.) ve plansız gece eğitimleri icra edilmektedir.

249
Soruşturma No: 2016/83834

2016 yılı Tatbiki Eğitim Kampının, Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ağustos


2016 tarihli “2015-2016 Eğitim ve Öğretim Yılı Askeri Okullar Çalışma Takvimi ” konulu
emri uyarınca 13 Temmuz 2016- 17 Ağustos 2016 tarihleri arasında Yalova Hava
Meydan Komutanlığında icra edilmesi planlanmıştır.
Hava Harp Okulu Komutanlığından temin edilen bilgilere göre, öğrencilerin
01.07.2016 - 10.07.2016 tarihleri arasında Ramazan Bayramı sebebiyle izinde oldukları,
kampa ve paraşüt eğitimine gidecek olan 1’ inci, 2 ’inci ve 3’ üncü sınıf Harbiyelilerin 10
Temmuz 2016 Pazar akşamı Hava Harp Okuluna katıldıkları,
3’ üncü sınıf 143 H arbiydi paraşüt eğitimi için 11 Temmuz 2016 Pazartesi günü
Ankara’ ya intikal ettirildikleri,
Diğer öğrencilerin ise 13 Temmuz 2016 Çarşamba günü Tatbiki Eğitim Kampına
katılmak üzere Yalova Hava Meydan Komutanlığına intikal ettirildikleri,
4 ’ üncü sınıf H arbiydiler bu dönemde 2 ’ inci Ana Jet Üs Komutanlığı Çiğli/
İZM İR’ de uçuş eğitiminde, İzmir ve Kütahya’ da birlik gezisinde, Öğrenci Seçme
Uçuşları (ÖSU) kapsamında Yalova Meydan Komutanlığında ve Hava Harp Okulu
Komutanlığı bünyesinde sürdürülen öğrenci seçmelerinde görevli olarak bulundukları
anlaşılmıştır.
Tatbiki eğitim Kampına iştirak eden öğrencilerin uymaları gereken kurallar, 2015
- 2 0 1 6 Eğitim Öğretim Yılı Yalova Tatbiki Eğitim Kampı Öğrenci Alay Komutanlığı
Uygulama Emrinde yer almıştır.
Kampta süresince müfredatın Eğitim Standardı ve Programında belirtildiği, kamp
süresince askeri öğrencilerin 01 Temmuz 2016 tarihinde Öğrenci Alay Komutan Vekili
olarak Ferhat GÜNAY tarafından uygulama emirlerinin bildirildiği, bu kurallara göre;
Cep telefonlarını Cumartesi ve Pazar günleri saat:09.00-12.00 saatleri arasında
çadırlar bölgesinde kullanılacağını, akşam yemeğinden sonra kahvaltı saatine kadar
silahhaneler bölgesinde şarj edilebileceğini,
Cep telefonları cep telefonu dolaplarında muhafaza edileceğini, birlik dışına
çıkışlarında
(hastane, hayatı idame, izin vb.) filo komutanlarından izin alınarak cep telefonları
alınabileceğini,
Kampta pille çalışan ses kayıt özelliği olmayan radyo ve mp3/mp4 player
haricinde elektronik eşya bulundurulamayacağı, kol komutanlarının müsaade edeceği
H arbiydiler haricinde fotoğraf makinesi ve dizüstü bilgisayar bulundurulamayacağı, pil
şarj etmek amacıyla duy ve priz takılmayacağını anlaşılmaktadır.

5.2) Y alova H ava M eydan K om utanlığındaki H azırlıklara İlişkin


T anık A nlatım ları ve Şüpheli S avu n m aları:

^ Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen Taşköprü Belde Belediye Başkanı Nedret
GÜLEN 28.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

"... Her y ıl Temmuz aynıda Hava Harp Okulu öğrencileri Hava Meydan
Komutanlığına kamp için gelirler ve belirli bir dönem burada kamp yaptıktan sonra
tekrar okullarına geri giderler. Hava Harp Okulu Öğrencileri ile gelen rütbeli subaylar
arasından ben bir tek Hüseyin ERGEZER' i tanırım. Kendisi ile 2015 yılında yine
öğlenciler ile geldiğinde tanışmıştım. Kendilerinin zaman zaman belediyemizden

250
Soruşturma No: 2016/83834

talepleri olurdu. Bizde belediyemizin imkânları çerçevesinde bir takım taleplerini yerine
getirmeye çalışırdık. Bıı vesileler ile tanışıklığımız olmuştur. Bu y ıl da yine kamp dönemi
için Hava Harp Okulu öğrencileri geldi. Ben de protokol ile birlikte bıı öğrenci kafilesini
Yalova İDO iskelesinde karşılamak iizere hazır bulundum, karşılama programı bittikten
sonra ben Hüseyin ERGEZER ’ İle el sıkıştım ve bir istekleri olup olmadığını sordum.
Bana "Başkan Yine Önceki Yıllarda Olduğu Gibi Bize Otobüs Lazını Olacak, 15
Temmuz Cuma gönünü cumartesiye bağlayan sabah saat:04.00 da bize 4-5 Otobüs
Gönder Yeter" dedi. Ben de kendisine o saat çok erken değil mi dedim. O da bana
"Öğrencilerin Gezecek Çok Yerleri Var" dedi. Protokol ile birlikte bende oradan ayrıldı.
O konuşmadan sonra ben özel bir firm a ile görüşüp belirtilen tarih ve saate dört otobüs
ayarladım ve benden gelecek haberle geçersiniz dedim. Ertesi giiıı belediye özel
kalemimi santralden bir şahıs aramış, ancak ben kim olduğunu bilmiyorum, otobüslerin
hazır olup olmayacağını sormuş. Ben zaten o giiıı konuşmadan sonra ilgili belediye
çalışanlarına talimat vermiş ve otobüslerin istenilen zamanda hazır edilmesini
istemiştim. Santral de bıı talimatımı bildiği için otobüslerin hazır olacağını söylemiş.
15.07.2016 Giiııü akşamı ben meydana gelen olayları televizyondan seyrederken beni bir
yandan da görevlendirilen otobüs şoförleri arıyordu. Başkan bıı durumda biz nasıl
hareket edeceğiz diye bana sordular. Ben de kendilerine kesinlikle benim bilgim ve
talimatım olmadan belediyeden ve talep ettiğimiz özel firm aya ait hiç bir aracın
çıkmaması talimatını verdim. Çünkü bizden istenen otobüslerin gezi amaçlı istenmediği
ortaya çıkmaya başlamıştı. Bıı olaylar başladıktan sonra ne beni otobüs için arayan ne
de neden otobüsleri göndermediğimi sormak için beni kimse aramadı. Otobüs konusunda
ben Hüseyin ERGEZER' den başka kimse ile muhatap olmadı. Benden istek ve talepte
bulunan bizzat Hüseyin ERFGEZER' in kendisidir.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

At Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen NESGÜN isimli Turizm firması sahibi Sinan
GÜNDÜZ 28.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....Halen Yalova' da NESGÜN adı altında Turizm Taşımacılığı üzerine ticaret


Yapmaktayım. Yalova ili Taşköprü ilçesinde bulunan Hava Meydan Komutanlığına her
y ıl Temmuz ayında kamp amacıyla gelen Hava Harp Okulu öğrencilerinin taşımacılık işi
ihalesi benim fırmamdadır. Bıı öğrencileri Yalova iskelesinden alır ve Hava Meydan
Komutanlığına bırakırız. Kamp dönemi içerisinde de yapacakları gezilerde benim
firmamdan araç talep edilmekte ve bizde ihtiyaçları doğrultusunda yardımcı
olmaktaydık. Hava Meydan Komutanlığından ve y a Hava Harp Okulu rütbelilerinden
herhangi bir kimseyi tanımam. Tam olarak hatırlayamadığını ama 13.07.2016 Çarşamba
y a da 14.07.2016Perşembe giiııü ortağını tarafından kullanılmakta olan 0 530 700 42 40
nolu numarayı şu an hatırlayamadığım bir cep telefonu numarasından ismini M ETİN
olarak veren ve Hava Meydan Komutanlığından aradığını söyleyen bir erkek şahıs aradı.
Telefon numaranızı Taşköprü Belediyesinden aldım, komutanlığımızda bulunan
öğrencilerin Bursa iline yapacakları gezi için 16.07.2016 Cumartesi sabahı en geç
saat:02.45 e kadar 2 otobüse ihtiyacım var dedi. Ben de geçen sene gittiğimiz askeri
kamp yerine mi diye sordum. Bana gidilecek yer ile ilgi bir bilgi verilmedi ama gidecek
olan kafilenin başında kendisinin olacağını, programın kendisinin yapacağını söyledi.
Ben de tamam sorun yo k yardımcı oluruz dedim. 15.07.2016 Giiııü akşam saatlerinde

251
Soruşturma No: 2016/83834

ülke genelinde meydana gelen askeri hareketliliği ve darbe girişimi teşebbüsünü


televizyonlardan öğrenince Hava Meydan Komutanlığına görevlendirmiş olduğum iki
otobüsün görevlendirmesini hemen iptal ettim. Şoförlere kesinlikle gitmemelerini
söyledim. Beni otobüs göndermediğim için kimse bir daha aramadı... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4* Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin


ERGEZEN’ in makam şoförlüğünü yapan Sözleşmeli Er Ramazan KAYGUSUZ
23.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...( Kastedilen tarih 14.07.2016) O gece Filo Komutanları Ferhat GÜNAY, Ali
AKKAŞ ve Gazi ODACI Binbaşılar ile gece geç saatlerine kadar toplantı yaptılar.
Toplantı esnasında hiçbir şekilde kendilerine kimseyi yaklaştırmadılar. Çay ve kahve
götürdüğümüzde belirli bir mesafeden gelip kendileri aldılar. Bende gece 24.00 de
uyudum...
...(15.07.2016) Hatırlamadığım ancak tahmini olarak 21.30 ile 22.30 civarlarında
Alay Kamelyasını telefonla arayarak Ferhat Binbaşıyı telefona çağırmamızı Hüseyin
ERGEZER albayımız emretti. Ferhat BİNBAŞI oralarda olmadığı için Gazi ODACI
Binbaşıyı çağırdık. Ve telefonla konuştuktan sonra tatbikat var diyerek bütün öğrencilere
öğrenci çadırlarının oraya tam teçhizatlı toplanmasını söyledi ve tiim alay personeli ve
öğrenciler tam teçhizatlı olarak orada beklemeye başladılar. Devamında hatırladığım
kadarı ile 8 adet taşıma aracı geldi öğrenciler bıı araçlara yerleştirildiler. Daha sonra
Meydan komutanı Kurmay Albay M etin YILD IRIM ’ ı gördüm. Burada bir transit dolusu
mühimmat geldi ve otobüslere dağıtıldı. Otobüsler yola çıkıp İstanbul İline intikal
edeceklerini öğrendim. Olayın ne olduğunu bilmiyordum bize tatbikat dediler....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4^ Olay tarihinde Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı Kurmay


Albay Hüseyin ERGEZEN’ in habercisi olan Hava Pilot Sözleşmeli Er Uğur TUNA
İdari Tahkikat aşamasında alman ifadesinde özetle:

‘‘...Yalova Meydan Komutanlığında görevli iken 14 Temmuz 2016 tarihinde


muhtemelen saat:23.00 sıralarında Hüseyin ERGEZEN ile bazı alay personelinin alay
komutan odası arkasında bulunan çardakta toplandıklarını, o esnada Ferhat GÜNAY,
Ali AKKAŞ, M etin M esut K AZA N C I’ m bulunduğunu, saat:01.00 kadar oturduklarını,
çay- kahve servisi için çardağa girdiğinde Ferhat G Ü N AY’ m tepsiyi kendisinden alarak
servisi kendisinin yaptığını, 15 Temmuz 2016 tarihinde saat:2130- 22,00 sıralarında
çardağın arka kısmında otururken çardağın telefonunun çaldığını, arayanın Hüseyin
ERGEZEN olduğunu, o sırada Gazi ODACI ve Fatih AK SO Y un geldiğini, telefonu Gazi
O D AC I’ y a verdiğini, Gazi O D AC I’ nın telefon ile görüşürken moralinin bozulduğunu
gözlemlediğini ve devamında koşuşturmacanın başladığını.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4» Olay tarihinde Öğrenci Alayında çay ocağı görevlisi olan sözleşmeli Er


Hanifi KARASU idari tahkikat aşamasında alman ifadesinde özetle:

252
Soruşturma No: 2016/83834

"... 14 Temmuz 2016 tarihinde Yalova Hava Meydan Komutanlığında alay çay
ocağında görevli olduğunu, alay komutanı Hüseyin ERGEZEN'in çardağında saat:23.00
sularında başlayan toplantının 01.00 da halen devam ettiğini, toplantıya Ferhat GÜNAY,
Gazi ODACI, Ali AKKAŞ, M esut M etin KAZA N C I’ nın olduğunu... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile ifadesine başvurulan Hava Harp Okulu 5. Filo Kol
Komutanı olan Murat YENGİN 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

"... 15.07.2016 giinii Hava Meydan komutanlığına ziyarete gelecek olan Hava
kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin ÜNAL ve beraberindeki heyeti almak iizere
Yalova 'dan Atatürk Hava Limanının Askeri iniş sahasına helikopterle yanımda
Üsteğmen Tuncay YILDIRIM, Başçavuş Hüseyin KAŞ ile birlikte intikal ettik.
Saat: 10.00 sıralarında kuvvet komutanı ve beraberindeki heyet alana indi,
kendilerine tahsis edilen3 ayrı uçağa binerek Yalova’y a hareket ettiler. Geride kalan
heyetin 7 kişisini helikopterle alarak peşlerinden Yalova Hava Meydan Komutanlığına
intikal ettik, buradaki temaslardan sonra kuvvet komutanını kullandığım helikopter ile
saat: 15.30 sıralarında Yalova’dan alarak tekrar İstanbul Fenerbahçe orduevine
götürdü. Buradan 2 personeli bırakmak iizere Atatürk Havalimanına iniş yaptım, oradan
da Yalova Hava Meydan Komutanlığına saat: 17.00 sıralarında döniiş yaptım.
Yaklaşık 2 saat kadar filoda bulundum. Yemek ihtiyacımı karşıladım ve
sonrasında istirahat için misafirhaneye geçti. Giiıı boyunca bıı belirttiğim uçuşlar
dışında herhangi bir uçuşum olmadı. Bir müddet misafirhanede kaldıktan sonra iki
arkadaşımla birlikte Kıdemli Başçavuş H alil İlkay ŞAHİN ve Başçavuş Alper KIRCA ile
birlikte botla denize açıldık.
Denize açılmadan önce gökyüzünde iki adet helikopterin Yalova üstünden
hareketle Hava Meydan Komutanlığına indiklerini gördük, hava kararmadan öncede
birliğe döndük.
Bıı sırada 5. filo komutanı Hava Pilot Kurmay Binbaşı Yusuf YENİHAYAT’ m
saat: 19.00 sıralarında Hava Meydan Komutanlığından kalkan T41 D tipi bir uçakla
İstanbul iline gittiğini filodaki arkadaşların konuşmalarından öğrendim, uçakta başka
kimsenin olup olmadığını bilmiyorum.
Misafirhanede istirahatte bulunduğum sırada helikopter pilotu arkadaşlardan
Pilot Üsteğmen Kerime YILDIRIM ’ m Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin ÜNAL ’ ı
16.07.2016 giinii Fenerbahçe orduevinden sabah saatlerinde alarak önce Atatürk
Havalimanına, akşam saatlerinde de tekrar Fenerbahçe orduevine bırakmak iizere
görevlendirildiğini, tek pilot olarak ve bir teknisyenle birlikte İstanbul'a gittiğini
kendisinden öğrendim. Fakat bana komutanın helikopteri idare etmeyeceğini, yolcu
bölümünde bulunacağını, bıı durumda helikopterde tek pilot olmasının uygun
olmayacağım belirtmesi üzerine durum İstanbul 'da olduğunu öğrendiğim filo
komutanımız Yusuf YENİHAYAT’ a bildirdim. O da bana Kurmay Albay Hüseyin
ER G EZEN ’ in emri olduğunu, bıı şekilde uçuşunu gerçekleştireceğini söyledi, bende
durumu Üsteğmen kerime YILDIRIM ’ a ilettim.
....Filo komutanı Yusuf YENİHAYAT ’ m Atatürk Hava limanı kulesini ele geçiren
gurupta bulunduğunu, Alay Komutanı Hüseyin ERGEZEN ‘ in ise TRT binasını ele
geçirmeye çalışırken yakalandığım duyduk.... ”

253
Soruşturma No: 2016/83834

Şeklinde beyanda bulunmuştur.

At Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman, olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığında Öğrenci Alay Harekat Eğitim Şube Müdürlüğü Plan Koordinasyon
kısmında görev yapan Haşan YILDIRIM 21.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...O gimkü (15.07.2016 tarihinin anlaşıldığı) Nöbetçi Subayı Kurmay Yüzbaşı


M esut M etin KAZANCI ile karşılaştığımda her Cuma günü yapılan bayrak töreninin
olmayacağım ancak alay koşusunun yapılacağını söyledi. Daha sonra 17.15 sıralarında
Astsubay Hayati GÜLTEKİN tarafından kendi cep telefonuma mesaj atarak alay
koşusunun iptal olduğunu bildirdi.....
....Geri geldiğimde öğrenci çadırlarının önündeki yolda yaklaşık 8-10 tane büyük
ve küçük otobüsleri gördüm. Hazırlanan öğrencilerin bir kısmının otobüslere bindiğini
bir kısmının ise beklediğini gördüm. Öğrencilerinin tamamında G 3 piyade tüfeklerinin
yanlarında olduğunu gördüm.
Ziilküf Üsteğmenle buluşup otobüslerin yanm a gittim. Orada Binbaşı Gazi
O D AC I’y ı gördük. Oradaki en üst rütbeli o olduğu için komutanını hayırdır ne oluyor
diye sorduk. O da Harp Okuluna intikal ediyoruz burada terör tehdidi var dedi. Biz de
kendisine biz de gelecek miyiz diye sorduk. Hayır siz burada kalıp buradaki öğlencilere
başında kalacaksınız dedi.
O sırada küçük bir Pikap gelerek yanaştı pikabın arka kapağım açtılar. Hava
Meydan Komutanı M etin YILDIRIM 'dapikabın başındaydı. Binbaşı Ferhat GÜNAY, her
otobüsten 5 veya 10 kişi gelsin dedi. Gelen öğrencilere her otobüse birer sandık verdiler.
Sandıklar mermi sandıklarıydı, hazırlanan otobüsler hareket etmeye başladı. Harekât
eden bu otobüslere gördüğüm kadarıyla Binbaşı Gazi ODACI, Binbaşı Ferhat GÜNAY,
Yüzbaşı Sinan CANLI, Astsubay kıdemli çavuş Hayatı GÜLTEKİN vardı.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

At Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen, olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığında Teğmen olarak görev yapan Serkan DEMİRKAN 18.07.2016
tarihli ifadesinde özetle:

“...Akşam Sporumuz saat 17.30 ‘da başlayacağından dolayı istirahat sonrasında


dışarı çıktık her Cuma alay koşusu ile bayrak törenleri olur ancak o gün Alay Komutanı
Hüseyin ERGEZEN tarafından Hem Bayrak Töreni Hem de Alay Koşusu iptal edildiğini
duyurdular.
Beden Eğitim Öğretmeni Üsteğmen Orçun KOSİF ile birlikte Alay Komutanı
Kurmay Albay Hüseyin ERGEZEN'in yanm a giderek Harbiyeli Öğrencilere spor
yaptırmak için izin istedim.
Alay Komutanı “Öğrencilere yormamak şartı ile spor yaptırm am ıza” izin verdi.
Bunun üzerine biz bütün Öğrenci Alayı öğrencilerini spor yapm ak için koşu parkına
götürüp hafiften koştuk. Yarım saat kadar süren sporumuzu yaptıktan sonra öğrencileri
dıış almaları için gönderdik... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

254
Soruşturma No: 2016/83834

4? Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman, olay tarihinde Yalova Hava Meydan
Komutanı olan Kurmay Albay Metin YİT .PIRIM ( Atama listesinde Yalova
Sıkıyönetim Komutanı olarak atandığı tespit edilmiştir.) 19.07.2016 tarihli ifadesinde
özetle:

“ ....(15.07.2016 GECESİ) Öğrenci Alay Komutanlığı bölgesinde hareketlilik


olduğunu ve öğrencilerin koşuşturma içerisinde bulunduklarını gördiir. Bıı durumun
normal bir hal olup olmadığım anlamak için, Öğrenci Alay Komutanlığı personeline
sordum. Sorduğum bıı rütbeli kişilerin isimlerini bilmiyorum. Bana Turuncu Alarm
verildiği söylendi. Turuncu Alarm askeri terimde birliklere yapılacak saldırılara karşı
hazırlık yapılmasıdır. Bu bilgiden sonra Öğrenci Alay Komutanlığından bana Hava
Harp Okulu Öğrencilerinin İstanbul iline gidecekleri bilgisi verildi. Bıı gelişmeler
üzerine bana Deponun açılması ve mühimmat almaları gerektiğini söylediler. Ben de
gerek Turuncu Alarm verilmesi, gerekse Genel Kurmaybaşkanhğı tarafından uçuşların
iptal edildiği bilgisi gelmesi hususlarını göz öniine alarak, muhtemelen bir operasyon
yapıldığını değerlendirdim. Öğrenci Alay Komutanlığının bıı tarz taleplerine karşılık
vermek zorunda olduğum için, İkm al depo sorumlusu Başçavuş Alaettin M E R C A N ’ı cep
telefonum ile arayarak birliğe gelmesini istedim. Depo sorumlusu Alaettin Astsubayın
Öğrenci Alay Komutanlığı personelinin talep ettiği 20 kutu mermiyi (20 Kutu =20.000
adettir.) depodan çıkartarak teslim ettiğini öğrendim. ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4? Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Yalova Hava Meydan
Malzeme Bölük Komutanlığında Depolama ve Dağıtım Takım Komutanı olan
Astsubay Alaetin MERCAN 18.07.2016 tarihinde ifadesinde özetle:

“ ... 15.07.2016 giinii saat 21.15 sıralarında evde istirahat halinde iken askeri
telefon hattından arandım. Telefonu eşim açtı ve bana verdi. Telefondaki Kişi Hava
M eydan komutanı M etin YILDIRIM bana Alaettin hemen buraya g e l Pijamalı dahi
olsan üzerini değiştirmeden hemen buraya gel diye emir verdi. Bıı emir üzerine
olduğum gibi sivil kıyafetimle askeri araç isteyerek komutanımızın yanına, cephaneliğin
bulunduğu yere geldm. Saat: 21.35 olmuştu. Hayırdır komutanım bir durum mu var diye
sordum. O da bana sert ve stresli bir şekilde Alaettin soru sorma, 20 sandık (20.000
adet) G-3 mermisini depo önüne çıkar diye şifahi olarak emir verdi... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4? Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/88645 sayılı dosya


üzerinden soruşturma yürütülmekte olan şüpheli Gazi ODACI 03.08.2016 tarihli
ifadesinde özetle:
“ ...(Olay günü akşam saat:22.00 sıraları kastediliyor.) Saat. 10 sıralarında Albay
Hüseyin FRGEZEN diğer Filo Komutanı Binbaşı Ferhat GÜNAY' ı aradı. O Telefona
çadırında olmadığı için telefona ben baktım. Burada turuncu alarm verildiğini derhal
öğrencileri de alarak Hava Harp Okuluna İstanbul'a dönmemiz emrini verdi. Öğrenci
Alay Komutanı Hüseyin ER G EZEN ’ den sonra en kıdemli subay kampta ben olduğumdan

255
Soruşturma No: 2016/83834

öğrencilere içtima emri verdim. Burada öğrenciler silahları ve hücum yelekleri ile içtima
alanına geldi. Hava Meydan Komutanı M etin Yıldırım ile Alay Komutanının emri ile
görüştüm. Kendisinden İstanbul'a yapacağımız intikal için araç vermesini söyledim.
Kendisi her bir otobüse mühimmat kasaları koydurup öyle göndermiş. Benim mühimmat
getirmesi yönünde bir emrim olmadı. Toplam 9 y a da 10 otobüs olması gerekiyor. Bu
araçların plakalarını bilmiyorum. Saat 11 buçukta araçlara binilerek yola çıktık... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

^ Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/88645 sayılı dosya


üzerinden soruşturma yürüülmekte olan şüpheli Hayati GÜLTEKİN î 0.08.2016
tarihli ifadesinde özetle:

“.... (15.07.2016 GÜNÜ) 23.30 sıralarında beni kaldırdılar. Telefon geldi.


Telefonu açtığımda teğmen Burhanettin KOYUNCU beni aradı. Gece eğitimi var, acilen
gel dedi. Karargâh kısmına gittim. G3 piyade tüfeği ve tabanca aldım. İkisinin de seri
numarasını bilmiyorum. Çünkü benim zimmetli silahlarım değildi. Tüfeğimde takılı bir
şarjör ve 20 tane takılı mermi vardı. Benim bindiğim otobüsün komutanı Gazi ODACI
binbaşı ve üsteğmen Ali Aktaç (Ali AKÇA Y) di. Ben otobüse bindiğimde ortalık karışık
İstanbul a birliğe dönüyoruz dediler. Bunu iki komutanımda söyledi. Komutanımız Gazi
ODACI biriyle telefon görüşmesi yapıyordu. Anladığını kadarıyla birliğimize deniz
yoluyla gidecekmişiz ancak sivil olan gemi sahibi ben geç gelirim siz başka şekilde
gidin denıiş, kışladan çıktık boğaz köprüsüne gidecektik.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Yalova Hava Meydan
Komutanı olan Kur. Albay Metin YİT .PIRIM ’ m icra astsubayı olan Tayfun
ARSLAN 19.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Üzerimi değiştirdikten sonra Komutanımın bulunmuş olduğu cephaneliğin


gerisindeki yola gittim. Komutanımın yanm a gittiğimde, bulunduğumuz yerden biraz
ileride bir 7-8 adet otobüsün olduğunu, kamp için komutanlıkta bulunan Hava Harp
Okulu öğrencilerinin ellerinde G-3 Piyade tüfekleri ile koşuştuklarını, cephanelikten
malzeme çıkartıldığını gördüm. Tekrar komutanıma "Komutanını Birliği Tahliye M i
Ediyoruz N e Oldu” dedim. O da bana “Soru Sormayın Bir Şeyler Yapın “ dedi.
Kendisine Komutanım ne yapacağız diye sordu. Bana cevap vermedi. Ondan sonra bana
Otobüsler Geldi nıi Diye Sordu. Ben de kendisine Komutanım ne otobüsü dedim. Bbaııa
bir şey söylemedi. Daha sonra olaylar olduktan sonra, bizi çağırmadan önce Ulaştırma
Nöbetçi Astsubayı Başçavuş M urat AKIN ’ dan 10 Tane otobüs getirmesini istediğini
öğrendim. Sonra Komutanın yaına daha önceden tanımadığını Hava Harp Okulu
Öğrenci Alayında görevli, soyadını bilmediğim Gazi isimli Binbaşı geldi. İsmini
komutan konuşurken Gazi Gazi diye seslenmesinden öğrendim. Gazi Binbaşının elinde
telefon vardı. Komutanımız Metin YILDIRIM ile birlikte telefona bakıyorlardı. Bende
yanlarına doğru yaklaşırken, Metin YILDIRIM Komutanınım Gazi Binbaşıya "Ben
Sıkıyönetim Komutam olmuşum ” dediğini duydum. Sonra Komutan beni gördii ve bana
“Uzakta D ur” ded. Yanında bulunmamı istemedi. Ben de oradan uzaklaştım. Devamında
kendisi öğrenci alayına doğru yürüyerek gitti ve cephanelikten yüklenmiş askeri aracın

256
Soruşturma No: 2016/83834

öğrenci Alayına doğru gittiğini gördüm. O bölgede çok hareketlilik vardı öğrenciler tam
teçhizatlı tüfekli olarak orada koşturuyorlardı. Orada bir kargaşa ortamı vardı.
Öğrenciler otobüslere biniyorlardı. Komutan tekrar bizim Meydan Komutanlığı
karargâhına doğru geldi, yanımda İsa Üsteğmen, Kadir Astsubay ile Alaattin Başçavuş
bulunduğu sırada Metin YILDIRIM komutanımız bize hitaben “Bu Otobüsler
İstanbul’a Gidecek” dedi, bende kendisine nasıl gidecek komutanım dedim, o da bana “
İDO Feribotuyla” dedi. Bende kendisine o zaman güvenlik açısından emniyete haber
verelim dedim. Bana “Hayır ne Emniyeti. Emniyete güvenenleyiz. Enmiyetle çatışma halindeyiz. ” dedi...
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4* Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığı 2. Filo da Takım Komutanı olan Ali YAĞMUR 24.07.2016 tarihli
ifadesinde özetle:

“(15.07.2016 GÜNÜ),...saat:22.00’da öğrencilerin ya t yoklamasını aldım ve


daha sonra çadırıma gittim. Bir anda öğrencilerin koşuşturduklarını gördüm, bende
yakınımda bulunan Tim Komutanlarına “ne oluyor ” diye sordu. Onlar da “tatbikat ya
da gece eğitim var herhalde ” dediler. Tam teçhizatlı içtima olacağı söylendi. Tahminimce
bu emir Nöbetçi Subayı Yüzbaşı M etin KAZANCI tarafından verilmişti. Ben o esnada
çay içiyordum. Çadırıma gidip kıyafetlerimi giydim. Sonra içtima alanına gittim. İçtima
alanına vardığımda, Yüzbaşı Fatih AKSO Y ile Üsteğmen Ali APAYDIN oradaydılar. Fatih
A K SO Y ’ un elinde bir liste vardı. Listeye göre numaralarını okuyarak öğrencileri
ayırıyordu. Daha sonra silahhaneden M P-5 silahlarını istedi. Bana, “benim şarjörüm
silahıma uymuyor, senin şarjörünü v e r” dedi. Ben de tabancamdan şarjörü çıkartıp
kendisine verdim. Benim şarjörümü aldı... Şarjörü tabancasına taktı. Kendi şarjörünü de
Ali APAYDIN’ a verdi. O esnada minibüs ve otobüsler alana geldi. Yanılmıyorsam 5
adetten fazla araç vardı. Fatih AKSOY, bana, “sen F ilo ’nıııı başında k a l” dedi ve
ayırdığı öğrencileri otobüs ve minibüslere bindirdi. Bindirdiği öğrencilerde G3 piyade
tüfeği vardı. Öğrencilerde G3 piyade tüfeği bulunur, şarjörler boştur. İçerisinde mermi
olmaz. Öğrenci olduğum zamanlarda gece eğitimleri olurdu, fa ka t araca bindirilip
öğrencilerin götürüldüklerine hiç şahit olmadı. Bu sebeple bu durumdan şüphelendim
ancak komutanlarıma bu durumu soramadı. Onlar da bana bir bilgi vermediler, araçlar
hareketedip gittiler... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4^ Yalova Cumhuriyet Başsavcdığının 2016/5420 savdı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığı 4. Filo da Takım Komutanı olarak görev yapan Faruk ŞİMŞEK
24.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“ ...(15.07.2016 GÜNÜ) saat 22.15 sıralarında Filoyu dağıttık ancak birkaç


dakika sonra tam teçhizatlı içtima diye haber geldi, ne olduğunu anlamamıştık herkes
koşuşturmaya başladı. Ben de hazırlıklarımı yapm ak için çadırıma gittim çadırımın
karşısında Haşan Yüzbaşının çadırı vardı kendisine ne olduğunu sordum bana giyin
giyin dedi. Silahlarımız karargâh binasında metal bir dolapta bulunuyordu asma kilitle

257
Soruşturma No: 2016/83834

kilitliydi Haşan Yüzbaşıya durumu söylediğimizde kilidi kırıp silahları alın dedi, dediği
şekilde silahlarımızı aldık içtima alanına çıktık saat 22.35 gibi herkes toplanmıştı.
Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kendi filom uz öğrenciler ve rütbeli personel
olarak hepimiz oradaydık. Diğer filoların mevcudu hakkında bilgim yok. Bıı koşuşturma
sırasında b noktası alınmış şekilde bir konuşma duydum bıı konuşmayı Hava Meydan
Komutanlığına yapılmış bir saldırı ve tehdit olarak algıladım, bir şiire soma filo
komutanı Ferhat Binbaşı bulunduğumuz yere geldi öğrencilere hitaben sporlar eğitimler
rahat hep böyle gideceğini mi sandınız diyerek tebessüm etti. Bıı sırada öğrenciler tüfekli
teçhizatlı şarjörleri takılı ancak boş şekilde içtima alalında bulunuyorlardı. Bir ara
Ferhat Binbaşı ve Haşan Yüzbaşı yaklaşık yiiz metre kadar uzaklaştılar. Geri
geldiklerinde Ferhat Binbaşının elinde yarım A5 kâğıdına yazılmış öğrencilerin
isimlerinin bulunduğu listeden karşısında artı bulunan isimleri okuyarak isimlerini
okuduklarım arkama geçsin dedi. 50 şer kişilik iki gurup oluşturdular. Ben bıı sırada
bana verilen M P5 marka makinalı tabancanın şarjörünü almak için Hasan-Yüzbaşının
izni ile çadırıma gittim şarjörü alarak tekrar öğrencilerin yanm a geri döndüm. Bu sırada
Haşan Yüzbaşı cep telefonu ile uğraşıyordu komutanım neye bakıyorsunuz benim
telefonumdan bakayım dedim, oda haberleri aç bakayım dedi. Bir haber sitesinde T SK ’
nin darbe yaptığı yönünde haberler vardı, ben inanamadım Haşan Yüzbaşıya döndüm
bana hitaben aBiz y a p m a s a k o n l a r b i z e d a h a k ö t ü s ü n ü y a p a c a k t i d i y e r e k ”
başparmağı ile boğaz kepme işareti yaptı. Yanma Aydın Üsteğmeni çağırarak “a r t i k Biz
b İz e y İz , s e n İ n g ö r e v İ n n e r e s İ” dedi. Aydın Üsteğmende semti hatırlamadığım bir medya

kuruluşu olduğunu söyledi. Daha sonra Aydın Üsteğmen Haşan Yüzbaşına ayın soruyu
sordu ancak o cevap vermedi. Daha sonra Haşan Yüzbaşı elindeki cep telefonu ile
haritadan Sabiha Gökçen Hava Limanım işaretledi. Bende Sabiha Gökçen ne alaka
komutanım diye sorduğumda bizim için önemli bir yer diye cevap verdi. Bana dönerek
sen bur da kalıyorsun dedi Ceyhun Üsteğmende konuşmaya girerek Meydanda kaldığını
söyledi. Bundan anladığım daha önceden bir plan yapılarak kimlerin gidip kimlerin
kalacağını anladım. Bıı sırada Ceyhun Üsteğmende kendisinin de gitmek istediğini
söyleyince kendisini gideceklerin içerisine aldırıp oda İstanbul'a gideceklere dahil
oldu.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

^ Şüpheli Haşan DURAK 27.09.2016 tarihli ifadesinde özetle:

15 Temmuz 2016 giinii kampta bulunduğum sırada saat 22.30- 23.00


sıralarında amirim olan Binbaşı Ferhat GÜNAY öğrencilerin içtima için alanda
toplanması yolunda emir verdi. Ben heniiz duştan çıktığım için Tim komutanlarından
teğmen Emre DEMİRBİLEK'İ telefonla aradım, sorumlusu olduğumuz koldaki
öğrencileri içtima alanına toplamasını istedim. Bir şiire sonra bende giyinerek içtimaya
katıldım. Daha sonra Ferhat GÜNAY Binbaşıda içtima alanına geldi. Gece içtimaları
haftada iki kez yapıldığı için durumu yadırgamadım. Bnb. Ferhat GÜNAY sürekli
telefonla görüşüyordu. Telefonla konuşarak zaman zaman bizim yanımızdan ayrılıp
gidiyordu. Bir şiire sonra bulunduğumuz bölgeye otobüsler geldi. Ben ikisini gördüm.
Toplam kaç otobüs olduğunu tam olarak saymadım. Öğrencilerin yaklaşık yarısı paraşüt
eğitimi için Ankara ’ da bulunuyordu.
Ferhat GÜNAY bizzat kampta bulunan 150 kadar öğrenci içerisinden yaklaşık 60
kişiyi otobüslere bindirdi. İsimleri ajandasından okudıı., fa ka t sıradan okuduğunu tahmin

258
Soruşturma No: 2016/83834

ediyorum. Öğrenciler iki otobüse bindirildi. Bir otobüs yaklaşık 45 kişilik, diğeri 15
kişilikti. Bnb. Ferhat GÜNAY öndeki otobüslerin birine bindi, bende aynı otobüse
binmeye yeltendim. Fakat bana arkadaki otobüslerden birine binmemi emretti. Bende 15
öğrencinin bulunduğu otobüse bindim.
Bnb. Ferhat GÜNAY otobüse binen öğrencilerden 5 kişiyi yanm a çağırdı.
Yanlarına mühimmat almalarını emretti. Sayısını bilmiyorum. Fakat içerisine mühimmat
olan kiiçük bir sandık öğrenciler tarafından otobüsün içerisine konuldu. Sık sık terör
olayı ihbarı olduğu için öğrencileri hafta sonu emir gereğince izne çıkartmıyoruz. Geçen
yılda kamptaki öğrenciler dayanıklılık Yalova 'nın dağlık bir bölgesine 30 km yürüyerek
götürülmüştü. Terör tehdidi ve terör olayı ihbarı olduğu için bir önceki yıldaki bu
uygulamada da öğrencilere mühimmat ve silah verilmişti. Dolayısıyla olay gecesi
öğrencilerin mühimmat almalarını da yadırgamadım. Öğrenciler otobüse binmeden önce
Bnb. Ferhat GÜNAY onlara dışarıda karışıklıklar olduğunu ve okula geri intikal
ettiğimizi söyledi.
Bu olaylar çok hızlı gelişti. Bnb. Ferhat GÜNAY sürekli telefon görüşmesi yaptığı
için detaylı olarak kendisi ile görüşme şansı bulamadım. Fakat sorduğumuzda okula geri
intikal edeceğimizi söyledi. 2 otobüs olarak hareket ettik.
Başka otobüslere binen öğrencilerde vardı. Fakat onların ne zaman ve ne şekilde
hareket ettiğini göremedim. Ferhat GÜNAY bize " bulunduğum otobüsü takip edin" diye
emir verdi. Kamp içerisinde otobüsle ilerlerken Bnb. Ferhat GÜNAY telefonla beni
aradı. Mühimmatların öğrenciler dağıtılmasını istedi. Öğrencilerde benim söylemim
üzerine sandıktan mühimmat aldılar. Mühimmattan kastını sadece mermidir... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

^ Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen ve olay tarihinde Hava Harp Okulu Öğrenci
Alay İçi Eğitim Kısım Amiri olarak görev yapan Üsteğmen Zülküf ŞAHİN
17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“ ....13.07.2016 tarihinde görevli olarak Yalova Hava Meydanı Komutanlığına


Hava Harp Okulu öğrencilerini kamp amaçlı getirdik.
Getirdiğimiz öğrenciler Hava Harp Okulunun 1-2 ve 3 sın ıf öğrencileridir.
Toplamda 785 öğrenci kamp sürecinde eğitim almaktaydı. Her sın ıf kendi içerisinde filo
adı altında birlik olarak adlandırılmakta ve her filo 2 kol 4 takımdan meydana
gelmektedir.
1. S ınıf Öğrencileri 2 Filo adını almakta ve başlarında Filo Komutanı olarak A h
AKKAŞ Hava Pilot Kurmay Binbaşı, K ol komutanı Fatih AK SO Y Hava Pilot Kurmay
Yüzbaşı ile takını komutanları Üsteğmen Ali APAYDIN, Teğmen M ustafa BO STAN İLE
Teğmen A h YAĞMUR bulunmaktadır. Bu filonun ayrıca idari işler Astsubayı Mustafa
D U RAN bulunmaktadır.
2. S ınıf Öğrencileri 3 Filo adını almakta ve başlarında Filo Komutanı olarak
Gazi ODACI, Hava Silah Sistem Kurmay Binbaşı, K ol komutanı M esut M etin KAZANCI
Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı ile takını komutanları Üsteğmen A h AKÇAY, Teğmen
Burhanettin KOYUNCU, Teğmen Harun A Y ile Üsteğmen Faruk ÖZDEMİR ile bu
filonun ayrıca idari işler Astsubayı Hayati GÜLTEKİN bulunmaktadır
1. S ınıf Öğrencileri 4 Filo adını almakta ve başlarında Filo Komutanı olarak
Ferhat GÜNAY Hava Pilot Kurmay Binbaşı (Maktul), K ol komutanı Haşan DURAK

259
Soruşturma No: 2016/83834

Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı ile takım komutanları Üsteğmen Aydın GÜLŞAN, Üsteğmen
Ceyhun ÖZAK, Teğmen Emre DEMİRBİLEK (Maktul), ile Teğmen Faruk ŞİMŞEK
bulunmaktadır. Ayrıca bıı filonun idari işler Astsubayı Ufuk GÖÇEN bulunmaktadır
bunlardan farklı olarak 4 sınıfların K ol komutanı olan Kurmay Yüzbaşı Sinan CANLI
bulunmaktaydı...
....Yukarıda belirttiğim isimler () 15.07.2016 tarihinde saaat:23.50 civarında
sorumlu oldukları filolardan seçilen öğrencilerin başlarında İstanbul iline gittiler. Ancak
Yukarıda belirttiğim isimlerden Teğmen Ali YAĞMUR, Üsteğmen Faruk ÖZDEMİR,
Teğmen Faruk ŞİMŞEK öğrenciler ile birlikte gitmeyip, Hava Meydan Komutanlığında
bizimle birlikte kaldılar....
...15.07.2016 günü saat 22.30 sıralarında Yalova Hava Meydan
Komutanlığında bir hareketliğinin olduğunu gördüm ve öğrencilerden sorumlu
komutanların B noktasında nöbet tutan öğrencinin olmadığı ve onun araştırıldığını
söylediler. Bana bunu M esut M etin KAZANCI isimli komutan söyledi. Bende
öğrencilerden sorumlu olduğum için bıı noktayı araştırmak herhangi bir olumsuzluk
olması engellemek amacıyla bıı noktaya gittim ancak nöbet tutulan yerde öğrencinin
olmadığı ayrıca burada hiçbir rütbelinin bulunmadığını gördüm.
Bıı durum üzerine tekrar öğrencilerin kaldığı çadırların olduğu yere geldiğimde
öğrencilerin acil bir şekilde tam teçhizatlı ve tüfekleri ile içtima yaptıklarını gördüm. Bıı
noktaya gittiğimde biitiin rütbeli personel ile ara ara Yalova Hava Meydan Komutanı
M etin YILD IRIM IN buraya geldiğini gördüm.
Gazi ODACI Binbaşı ile M esut M etin KAZANCI Yüzbaşıya ne olduğunu
sordum bana bir terör saldırı olacağını, öğrencilerin bir kısmı ile Hava Harp Okuluna
İstanbul 'a gideceklerini söyledi. Bana siz burada kalarak Hava Meydan Komutanlığı ile
kalan öğrencilerin güvenliğini sağlamamız yönünde emir şeklinde kalmamızı istedi.
Bıı durum meydana gelirken içtima alanına yakın mesafede 8 veya 10 adet
Yalova Meydan Komutanlığına ait otobüslerin bulunduğunu gördüm. Bıı araçların kimin
sevk ve idaresinde buraya geldiği hakkında bir bilgim bulunmamaktadır. Takını
Komutanları ellerinde bulunan kâğıtlardaki listelerde isnıi yazan öğrencileri bağırarak
çağırıp otobüslere binmelerini sağlıyordu...
....Ben 3 yıldır Hava Harp Okulu öğrencileri ile Yalova Hava Meydan
Komutanlığına kampa gelmekteyim. Meydan komutanlığının atış poligonunun uygun
olmamasından dolayı öğrencilere bıı şiire içerisinde kesinlikle gerçek mermi verilmezdi.
Öğrenciler nöbet tuttukları yerlerde kendilerine verilen 5 adet manevra mermisine sahip
olurlardı ve nöbet bitimde bıı mermileri tekrar teslim ederlerdi. Manevra mermileri de
Hava Harp Okulundan kendimiz ile birlikte getirirdik kesinlikle Hava Meydan
Komutanlığından böyle bir talebimiz olmazdı.
Kasalar ile alınıp kamyonetlere yüklenen mühimmatlar öğrencilerin bindiği
otobüslere götürülerek araçlara dağıtıldı. Bıı durumu sorduğumuzda tedbir amaçlı
olduğunu tarafımıza intikale katılan yukarıda ismini verdiğim subayların geneli söyledi.
Ben bıı otobüslerin saat 23-30 24.00 sıralarında ayrıldıklarını gördüm.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ar Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma
dosyasında tanık olarak dinlenen olay tarihinde Hava Harp Okulu Komutanlığında
Teğmen olarak görev yapan Kenan CANLI 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....Olayın ertesi giinii ikinci filoda yer alan İsa isimli öğrenci bana, isimleri

260
Soruşturma No: 2016/83834

bazı filo ve kol komutanlarının okuduğunu ancak bıı komutanların kimler olduğunu
bilmediğini, diğer öğrencilerin de okunan isimleri duyduğunu, isimleri okunan
öğrencilerin hepsinin sessiz, sakin, disipline uyan, emre itaatsizlik etmeyen öğrenciler
olduğun söyledi. Seçilen öğrenciler Hava Harp Okuluna intikale götürülecekleri
söylenerek saat 23.00 sıralarında askeri otobüslerle götürüldü.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

5.3) K am era K ayıtları:

Hava Meydan Komutanlığına ait cephaneliği görüntüleyen kamera kayıtlarının


tetkikinde (Kamera saatinin normal saat akışına göre 64 dakika geride olduğu
anlaşılmıştır.);

-M 5.07.2016 günü saat: 21:27:01 de cephanelik önüne koyu renk bir jeepin
gelmesi üzerine hareketliliğin başladığı, havanın karanlık olması ve kamera
çözünürlüğünün yetersiz olması nedeniyle aracın marka, model ve plakasının
gözükmediği,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:30:07 de üzerinde açık renk giysi bulunan bir erkek
şahsın cephaneliğin yola bakan kısmında bulunan tel oörgü kapısını açtığı,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:30:23 te üzerinde açık renk giysi bulunan bir erkek
şahıs ile üzerinde askeri üniforma bulunan ikinci erkek şahsın Hava Meydan Komutanlığı
mühimmat deposunun kapısını açmaya çalıştıkları,

->Bu sırada üçüncü bir askeri üniformalı erkek şahsın koyu renkli jeepin yanma
geldiği, kapının açılmasından sonra kapıyı açan iki şahsın depoya girdikleri, üçüncü
askeri üniformalı erkek şahsın jeepin arka bagaj kapısını açtığı,

-> 15,07,2016 günü saat: 21:33:00 da üzerinde açık renk giysi bulunan erkek
şahsın mühimmat deposundan çıktığı ve mermi sandığı olduğu değerlendirilen sandıkları
çıkararak yol kenarındaki tel örgü önüne istiflediği,
İstiflenen 3 sandığın askeri üniformalı personel denetiminde koyu renkli jeepin
bagajına konulduğu, birkaç kişinin (askeri öğrenci y a da erat olduğu değerlendirilen)
sandık taşımaya yardım etmek için geldikleri, bu şahısların telaşlı oldukları ve hızlı
hareket etmeye çalıştıkları, cephanelikten toplamda 20 sandığın çıkarıldığı,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:34:39 da cephanelikten çıkartılan ve mermi sandığı


olduğu değerlendirilen sandıklardan 3 adet sandığın koyu renkli jeepin bagajına
konulduğu,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:35:10 da birkaç kişinin (askeri öğrenci ya da erbaş


olduğu değerlendirilen) mermi sandığı olduğu değerlendirilen sandıkları taşımaya
yardıma geldikleri,

15.07.2016 günü saat: 21:35:34 te askeri üniformalı erkek şahsın kucaklarında


taşıdıkları bir nesneyi askeri üniformalı personel denetiminde koyu renkli jeepin

261
Soruşturma No: 2016/83834

arkasında yere bıraktıkları, görüntü kalitesinin bozukluğu nedeniyle şahısların taşıdıkları


nesnenin ne olduğunun seçilemediği,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:40:37 te marka, model ve plakası tespit edilemeyen


acık kasalı bir kamyonetin Hava Meydan Komutanlığına ait cephaneliğin önüne geldiği,
orada bulunan askeri personeller tarafından kamyonetin kasasının arka kapağının açıldığı
ve yol kenarına istiflenen sandıkların (mermi sandığı olduğu değerlendirilen) kamyonetin
kasasına yüklendiği,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:40:51 de birkaç kişinin (askeri öğrenci ya da erbaş


olduğu değerlendirilen) mermi sandığı olduğu değerlendirilen sandıkları taşımaya
yardıma geldikleri,

-M 5.07.2016 günü saat: 21:43:28 de askeri üniformalı üç erkek şahsın


kucaklarında getirerek koyu renkli kamyonetin arkasına bıraktıkları nesneleri askeri
üniformalı personelin denetiminde kamyonetin kasasına istifledikleri,

-M 5.07.2016 günü saat: 23:06:50 da cephanelik önüne acık kasa iki adet Askeri
kamyonetin yanaştığı, bir grup üniformalı askeri personelin kamyonetlerin etrafında
toplandığı, arka tarafta yol üzerinde flu şekilde çok sayıda insanın koşarak bir yerlere
gittikleri,

-M 5.07.2016 günü saat: 23:09:18 de cephanelik önünde bekleyen iki adet açık
kasa askeri kamyonete üniformalı askeri personeller tarafından sandık taşındığı, toplamda
7 (Yedi) adet sandığın cephanelikten çıkartılarak kamyonete yüklendiği, cephanelik
önünde bir kargaşanın yaşandığı,

-M 5.07.2016 günü saat: 23:21:25 te cephanelik önünde bir adet acık kasa askeri
kamyonetin beklemeye başladığı, arka tarafta yine flu şekilde birçok insanın
koşuşturduğu,

-M 5.07.2016 günü saat: 23:51:39 da cephanelik önüne bir adet acık kasa askeri
kamyonetin yanaştığı ve kamyonetten iki sandığın indirilerek cephaneliğe geri
konulduğu,

-M 5.07.2016 günü saat: 00:06:42 de cephanelik önüne bir adet acık kasa askeri
kamyonetin yanaştığı ve kamyonetten 4 (Dört) adet sandığın indirilerek cephaneliğe geri
konulduğu,

-M 6.07.2016 günü saat: 00:15:24 te cephanelik kapısının kilitlendiği ve orada


bulunan askeri üniformalı personelin cephanelik önünden ayrıldığı, devam eden
görüntülerde cephanelikteki hareketliliğin sona erdiği tespit edilmiştir.

Nizamiye girişini gösteren kamera kayıtlarının tetkikinde:

-A 16,07,2016 günü saat.00.07.57 sıralarında beyaz renkli plakası okunamayan


sivil minibüsün çıkış yaptığı,

262
Soruşturma No: 2016/83834

-M 6.07.2016 günü saat.00.16.19 de beyaz - mavi renk karışımlı, plakası


okunamayan sivil otobüsün nizamiyeden çıkış yaptığı,

-M 6.07.2016 günü saat: 00.16.27 de bir önceki zaman diliminde çıkış yapan
araçların peşinden mavi renkli plakası okunamayan (askeri otobüs olduğu
değerlendirilen) aracın çıkış yaptığı,

-M 6.07.2016 günü saat.00.19.56 da beyaz renkli plakası okunamayan (sivil


otobüs olduğu değerlendirilen) aracın çıkış yaptığı,

-M 6.07.2016 günü saat: 00.31.46 da mavi renkli plakası okunamayan (hava


meydan komutanlığına ait olduğu değerlendirilen) otobüsün çıkış yaptığı tespit edilmiştir.

Kamera kayıtları ile tanık beyanları ve bir kısım şüpheli savunmaları birlikte
değerlendirildiğinde:
Yalova Hava Meydan Komutanlığında kampta bulunan Hava Harp Okulu
öğrencilerinden bir kısmının Hava Meydan Komutanı Metin YILDIRIM'ın sözlü emri ile
otobüslere bindirilerek darbe girişimine destek olmak amacıyla İstanbul iline
gönderildikleri,
Yine komutanın sözlü emri ile Depolama ve Dağıtım Takım Komutanı İkmal
Kıdemli Astsubay Alaettin MERCAN tarafından komutanlığın cephaneliğinden kasalar
şeklinde 20.000 Adet dolu G-3 Piyade tüfeği fişeğinin çıkartılarak İstanbul iline intikal
eden öğrencilere dağıtıldığı kanaatine varılmıştır.
Hava Meydan Komutanlığına ait cephanelikten mühimmat çıkartılmasına ve
araçların nizamiyeden çıkış yapmasına ilişkin kamera kayıtlarından bir kısmı fotoğrafa
dönüştürülmüş olup aşağıda gösterilmiştir.

263
Soruşturma No: 2016/83834

264
Soruşturma No: 2016/83834

Hava Meydan
Komutanlığı nizamiye
girişi ve çıkışı

265
Soruşturma No: 2016/83834

266
Soruşturma No: 2016/83834

5.4) K am pta B ırakılan Ö ğrencilerin D u ru m u :

İlimize intikal ettirilmek üzere hazırlanan ve darbe faaliyeti kapsamında


görevlendirilmeleri planlanan şüphelilerin 16.07.2016 günü saat:00.07 de çıkış yaptıkları,
Listeden isimleri okunmayanların Yalova Hava Meydan Komutanlığında kaldığı,
bu öğrencilerin başlarında ise Hava Harp Okulu OSU (Öğrenci Seçme Uçuşu) görevli 1.
Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Mehmet GÜRLER’ in kaldığı anlaşılmıştır.

Kampta Yalova Hava Meydan Komutanlığında bırakılan Hava Harp Okulu


öğrencilerinin durumu ile ilgili olarak alınan şüpheli ve tanık beyanlarına bakıldığında;

© Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığında Teğmen olarak görev yapan Serkan DEMTRKAN’ın 18.07.2016
tarihli ifadesinde özetle:

“...Otobüsler çıktıktan hemen sonra Hava Meydan komutanı Kıırmay Albay


M etin YILDIRIM tarafından Dışarıdan Gelen Kim Olursa Olsun Vurun Emri Verdi bıı
emri verdiğinde biz önce terör saldırısı olacağı düşüncesine kapıldık. ... "şeklinde
beyanda bulunduğu,

267
Soruşturma No: 2016/83834

© Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi olay tarihinde 1. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı
Mehmet GÜRLER’in 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....Ben öğrencilerin otobüslere bindikleri alana geldiğimde bu otobüsler kısa bir


süre sonra hareket etmişlerdi. Ben de bunun akabinde Hava Meydan Komutanı Metin
YILDIRIM m yanına gitmiştim. Bıı sıralarda içtima yapılan yerde hiçbir otobüs yoktu.
Ancak ben Hava Meydan komutanını yanından döndüğümde öğrencilerin olduğu yerde
4-5 adet otobüsün bulunduğunu gördüm. Tahliyelerin devam ettiğini düşünerek
öğrencilerin araçlara binmesi yönünde emir verildiğimi hatırlıyorum. Benim emrim
üzerine bazı öğrenciler araçlara binmiş olabilir, fa ka t ben hiçbir rütbeli personele
araçlara binin emri verdiğimi hatırlamıyorum. Bir şiire sonra verdiğim kararın yanlış
olduğunu düşünerek emri iptal ettim. Öğrencilerin silahlarını bırakarak çadırlar
bölgesinde üzerlerini değişip yatmaları emrini verdim... ” şeklinde beyanda bulunduğu,

© Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığında Öğrenci Alay Harekat Eğitim Şube Müdürlüğü Plan Koordinasyon
kısmında görev yapan Haşan YTLDIRIM’ın 21.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Kalan öğrencilerin yoklamasını aldı. Bunun dışında bizlere o sırada ülkede


yaşanan olaylarla ilgili herhangi bir şekilde yorum yorumda bulunmadı ve
yönlendirmede bulunmadı gayet sakindi. Bıı sırada daha Binbaşı Gazi O D AC I’ nın
verdiği talimat gereğince yanında silahı olmayan personele G-3 uzun namlulu silah ve
mermi verildi. Binbaşı M ehmet Gürler’ in Üsteğmen Faruk Özdenıir’e İstanbul’a
takviye gitmek üzere ikinci bir ekip daha gideceği şeklinde talimat verdiğini bıı ekibin
başında da Spor Subaylarından Edebali LE V E N T’ in gideceğini söyledi... ” şeklinde
beyanda bulunduğu,

© Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen ve olay tarihinde Hava Meydan Komutanlığında
İstihbarat Astsubayı (olay günü nöbetçi astsubay! olarak görev yapan Kadir
FIRAT’ın 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“ ....Nöbetçi olduğumdan dolayı telsiz taşımaktayım. Hava Meydan


Komutanlığında telsiz görüşmeleri yapılmaktadır. Meydan komutanlığı kendi içerisinde 4
adet telsiz kodu bulunmaktadır. Bunlardan iiçiinii tanesi Ufuk (Uçuş Hattı Kuleleri), Kale
(Bakım ve İstihkâm ekibi), Panter (Meydan Komuta ve personeli), ayrıca Hava
Kuvvetleri personeli ve öğrencileri geldiğinde ise Kartal kodu kullanmaktadır. Benim
mutfakta olduğum sırada telsizimle bir görüşme yapıldı, bıı görüşmede “KARTAL3
M ERKEZ ANO NSU OLDU CEVAP OLARAK M ERKEZ KARTAL3 DENİLDİ.
PLANLANAN NÖBETÇİLERİ ÇIKARALIM M I D ED İ KARŞI TARAF SİZİN
İnisiyatifinizde” şeklinde cevap verdi devamında başka görüşme olmadı... ” şeklinde
beyanda bulunduğu görülmüştür.
Alınan bu ifadeler;
Sözde Yalova Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan Albay Metin YILDIRIM’m
araç çıkışlarını organize ettiğini, Yalova Hava Meydan Komutanlığında bırakılan

268
Soruşturma No: 2016/83834

öğrencilerin başında en rütbeli subay olarak Kurmay Binbaşı Mehmet GÜRLER’ in


kaldığını,
Kampta bırakılan öğrencilerin hazır olarak bekletildiğini, otobüslerin çıkış
yapması ile birlikte Kurmay Albay Metin YILDIRIM'ın ( sözde Yalova Sıkıyönetim
Kom utanı) “D ışa rıd a n g e le n k im o lu rs a o ls u n vu ru n .” şeklinde emir ve talimat verdiğini,
Kampta kalan öğrencilerin nizamiye bölgesinde görevlendirdiğini ve nöbet
kulesindeki nöbetçi sayılarının artırıldığını, Binbaşı Mehmet GÜRLER’ in tam teçhizatlı
olarak hazır bekleyen üsteğmen Faruk ÖZDEMİR’ e “İs ta n b u l’a ta k v iy e için ik in c i bir
e k ib in g id e c e ğ in e " ilişkin talimat verdiğini,
Hava Harp Okulunun KARTAL telsiz kodunu kullandığını, 3. Filo Komutanının
"Kartal3" kodunu kullandığını,
"Kartal3" kodunu kullanan 3. Filo komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI’ nın
Merkez ile telsiz görüşmesi yaptığını ve Yalova Hava meydan Komutanlığında hazır
vaziyette bekletilen Hava Harp Okulu öğrencilerinin takviye amaçlı çıkarılması emrini
verdiğini,
Devam eden süreçte darbe girişimin başarısız olacağı kanaatine varılması üzerine
kampta bekletilen öğrencilerin dışarı çıkarılmasından vazgeçildiğini, Kurmay Binbaşı
Mehmet GURLER'in saat: 04.00 sıralarında kalan öğrencilere “YAT” emri verdiğini
açıkça ortaya koymaktadır.

5.5) İlim ize İntikal E den Şüphelilerin D urum larına İlişkin Tanık
A nlatım ları ve Şüpheli S avu n m aları:

Darbe Kalkışması kapsamında önceden planlandığı değerlendirilen, İstanbul


İlinde görevli bulundukları bölgelere konuşlanmak üzere yolan çıkan şüphelilerin
İstanbul iline intikal etmelerine ve iştirak ettikleri olaylara ilişkin beyanlardan bazıları
aşağıda özetlenmiştir.

^ Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza a.it 2016/88645 sayılı 115 Temmuz


Şehitler Köprüsüne İlişkini dosya üzerinden soruşturma yürütülmekte Hayati
GÜL TEKİN î 0.08.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“ ... Köprüye yanaşınca otobiisii taşlayan vatandaşlar oldu, ilk anda alkışladılar,
karışık bir durum vardı. Ben harp okuluna gittiğimizi zannediyordum. Köprüye yakın bir
yerde trafikte sıkıştık. Durduğumuz yerde siviller taş atmaya başladılar. Bizde onlara ne
yapıyorsunuz otobüstekiler öğrenci dedik. Kimse darbeden bahsetmiyordu. Bir şiire
sonra dışarıdan yapılan ateş sonrası otobüsün şoförü olan ismini bilmediğim er
yaralandı. Arkadan da bir askeri öğrenci atılan mermi sonrası yaralandı. Bunun üzerine
korktukları için ben ah üsteğmen, gazi odacı binbaşı havaya ateş etmeye başladık. 3-4 el
ateş ettiler. Sivillerden birinde silah gördüm. Elinde silah olan kişinin polis olduğunu
düşündüm. Otobüste yaralılar var, ambulansa götürmemiz lazım dedi, o arada
yaralanmış askeri öğrenciyi ve yaralanan şoförü hastaneye gönderdik. Şoförde
yaralandığı için araç durdu. Aşağıdan bir koridor oluşturuldu. Sivillerin oluşturduğu bıı
koridordan geçtik, köprünün üzerine gittik. Oraya geldiğimizde bir polis aracı vardı.
Orada askeri bir tank gördüm. Gazi binbaşının tabancası halk tarafından alınmıştı. A h
üsteğmenin üzerinde silah olup olmadığını görmedim. Ben oraya gittiğimde yaralı bir

269
Soruşturma No: 2016/83834

asker yerde yatıyordu. Saat 02.00 sularıydı. Askere kime ateş ettiğini bilmiyorum. Orada
karacı askerler vardı. Sonradan isimlerini öğrendiğim Ahm et TAŞTAN, Yarbay Turgay
ÖDEMİŞ ve tankçı üsteğmen Vedat YILDIZ oradaydı Ben bıı isimleri nezaretteki
arkadaşlarımdan duydum. Askerlere sordum nereden geldiklerini, kuleli askeri lisesinden
geldiklerini söyledi. Biz köprüye çıktıktan sonra gazi binbaşı ile ali üsteğmen bize emir
vermediler. Orayı yöneten kişiler Ahmet TAŞTAN ve Turgay ÖDEMİŞ isimli
komutanlardı. Binbaşı Ahm et Taştan ve turgay Ödemiş tankın yanına askerleri
sıralamıştı. Ahmet taştan binbaşı askerlere hitaben, bıı tarafa gelen olursa önce havaya
sonra ayaklarına ateş edin diyordu. Tek tük gelen siviller olduğunda askerler tarafından
havaya ateş ediliyordu. Bıı ara Ahm et taştan binbaşı bizim komutanımızdan yardım
istedi, komutanımda 10 öğrenci görevlendirdi, ben o sıra arkada gizlenmiştim. Tabur
komutanı yarbay turgay Ödemiş ve binbaşı ellerindeki g3 tüfekleriyle vatandaşlara ateş
ettiklerini ben net gördüm. Düşenler oluyordu. Korkup kaçanda oluyordu. Bıı iki
komutanın emrindeki askerlerden de ateş eden oluyordu Ancak hangi askerin ateş ettiğini
bilmiyorum. Bizden altığı 10 askerin içinden de ateş eden oldu. Askeri öğrenciler sivil
vatandaşların ayaklarına doğru ateş ediyorlardı. Öğrencilerin yatay bir şekilde ateş
ettiklerini görmedim. Sadece askeri öğrenciler nişan alarak ateş ettiğini gördüm. Ben bıı
ortamda kesinlikle nişan almadım, kimseyi yaralamadım, silahı doğrultmadım. Ben bir
tankın arkasında yatar vaziyette saklanıyordum. Edilen ateşlerden sonra kamyon
arkasına geçtiğimde oluyordu Turgay ÖDEMİŞ y a da Ahmet TAŞTAN'dan birisi "Vedat
tank topunu tornaya yolla ” diye emir verdi. Bahsettiği Vedat üsteğmen Vedat YILDIZ
dır. Vedat ta, komutanım tornanın orada 12-13 kişi var, yanında boşluk var çalılıklara
ateş edelim dedi, bunun üzerine Vedat kendinin düşündüğü gibi boşluğa ateş etti. Tankla
ateş eden bir başka askerdi. Bununda bıı şekilde duydum ve gördüm. Ayrıca Turgay
ödemiş yanındaki bir binaya da ateş et diye emir verdi. Bıı emri Ahm et TAŞTAN binbaşı
da vermiş olabilir Emin değilim Oradaki yönlendirmeleri ve emirleri Ahm et TAŞTAN ve
Turgay ÖDEMİŞ komutanlar yapıyordu. Turgay y a da Ahm et ’ten birisi Vedat a şu
tornayı sustur artık dediğini duydum. Vedat komutanda temaya ataş edilmesini sağladı,
bende bunu net gördüm, daha sonra gürültülü yüksek bir lama duydum ancak bıı ne sesi
idi bilmiyorum. Askeri öğrencilerin telefonları oktu ancak ide telefon ardı. Ne
yapacağımız konusunda okulumuzdaki nöbetçiyi aradım. Sonra ı binbaşıya verdim.
Onlara gelin bizi kurtarın diye aramıştık. Zannedersem onlarda demiş ancak konuşma
içeriğini bilmiyorum. Turgay ÖDEMİŞ yarbay elimdeki telefonu elimden almak istedi,
bende vermedim. Sonra yanından uzaklaştım. Turgay ın, Ahm et in ve Vedat m gözleri
dönmüş idi. Ben kaçmak istedim ancak her iki taraftan yoğun mermi geliyordu.
Kamyonete uzandım. 06.00 sıralarında komutanlar teslim olun diye bağırdılar. Silahımı
bırakıp teslim oldum.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/88645 sayılı dosya


üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Gazi ODACI 03.08.2016 tarihli ifadesinde
özetle:

“...O lay günü gecesi yolda iken (Yalova’dan çıkış sonrası kastediliyor.) saat
12 'ye geldiğinde, cep telefonumda ülkede darbe girişimi olduğu bilgisini edindim. Bıı
bilgiyi aldıktan sonra güvenlik amacı ile yola devam ederek öğrencileri harp okuluna
yetiştirmeye uğraşıyordum. Bıı sırada köprünün kesilmiş olması sebebiyle oluşan trafik

270
Soruşturma No: 2016/83834

yoğunluğundan diğer otobüsler ikinci köprüye doğnı döndüler. Benim bulunduğum


otobüs ise birinci köprü istikametinden gidiyordu. Köprünün Anadolu girişine doğnı
vatandaşlar önümüzü kesti ve aracı taşlamaya başladılar. Bıı sırada dışarıdan bir ateş
sesi duydum ve araç şoförü olan asker bana bacağından yaralandığım söyledi. Bende bıı
askeri ambulansa götürmeleri için vatandaşlarla konuşarak teslim ettim. Vatandaşlar
bize tepki gösterip saldırmaya devam ettiler. Ben ve asker öğrenciler koşar adımlarla
askerlerin ve tankların bulunduğu bölüme doğru ilerledik. Otobüsün içindeyken gelen
vatandaşlar saldırmasın diye beylik silahımı ve G3 tüfeğimi otobüste halkın olduğu yerde
bırakarak öyle ayrıldım. Daha sonra bıı silahların akıbeti ne oldu bilmiyorum.
Öğrenciler köprünün ortasında bulunan bir grııp askerin yanına geçti. Bir kısım öğrenci
ise Avrupa Yakasına bakan tarafta bulunan askerlerin yanına doğnı gittiler, Ben
askerlerin güvenliği için her iki tarafa da sık sık gidiş geliş yaptım. Burada benden daha
rütbeli ismini bilmediğim bir yarbay vardı. Askerlere emir ve talimatları bıı yarbaydan
alıyorlardı. Biz oraya vardıktan sonra herhangi bir çatışma ve yaralanma olduğunu
görmedim. Sadece Anadolu'ya bakan tanklardan birinden atış yapıldığını fa rk ettim.
Sırtını döniik olduğundan hangi yöne atış yapıldığını göremedim. Buradaki rütbeliler ile
fazla bir diyalogum olmadı. Rütbelilerden birinin Kuleli' den geldiğini, tankçılar m bir
komutanı vardı. Bunun haricinde farklı birçok araç ve rütbeli vardı. Ancak hiçbirini
tanımadığım için bıı şahıslarla konuşmadım. Benim tek amacım öğrencileri korumaktı.
Öğrencileri korumak için Yalova'ya geri dönmeyi düşünmedim. Onları Hava Harp
Okuluna teslim etmeye ve bende birliğe giderek oradan emir almaya bakıyordum. Saat
5'e kadar köprüde kaldık. Ben bıı şiire zarfında Albay Hüseyin ERGEZEN' i aradım fa ka t
kendisi müsait olmadığını ve dekanı aramamı söylemesi üzerine okul dekanı Albay Ahmet
GÜMÜŞ' ii aradığımda oda bana bizi nasıl aldırabileceğini bilmediğini teki’ar
döneceğini söyledi. Uzun bir şiire dönüş yapmadı. Tekrar aradığımda yapacak birşeyi
olmadığını başımızın çaresine bakmamız gerektiğini söyledi. Bıı sırada yarbay 5
sıralarında teslim olacağına dair emir aldığını söyledi. Ben kimden emir aldığını
bilmiyorum. Bıı şiire zarfında diğer birliklerdeki askerlerin nadiren havaya ateş ettiğine
şahit oldum. Vatandaşa veya polislere nişan alıp ateş eden kimseyi görmedim ....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında şüpheli olarak ifadesi alman ve olay tarihinde Yalova Hava Meydan
Komutanı Kur. Albay Metin YİT .PIRIM ’ m İcra Astsubayı olan Tayfun ARSLAN
19.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben Kadirle birlikte Kadirin odasında iken bir telefon daha geldi. Santral bize
telefonu bağladı ve bir Harbiyeli hatta dedi. Ondan sonra telefonu aldım efendim dedim..
Bane çabuk meydan komutanıyla konuşturun dedi. Sen kimsin? dedim. Ben
Harbiyeliyim dedi. Ne oldu dedim. O da bana Şehitler var yaralılar var dedi. Meydan
komutanı nerde, biz Sabiha Gökçendeyiz, Skorskyleri gönderin, nerde komutan dedi.
Ben de meydan komutanı yok, istirahate misafirhaneye gitti dedim. Neden
arıyorsun dedim.
O da bize ne olduğunu bilmiyor musunuz dedi. Bu sözden sonra hemen telefonu
kapattım.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

271
Soruşturma No: 2016/83834

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturması


dosyasında şüpheli sıfatı ile ifadesi alman ve olay tarihinde Hava Harp Okulu
Komutanlığında Öğrenci Alay Harekat Eğitim Şube Müdürlüğü Plan Koordinasyon
kısmında görev yapan Haşan YILDIRIM 21.07.2016 tarihli ifadesinde:

“...İkinci ekip hazırlandığı ve giden ilk ekibi merak ettiğim için, Astsubaylar
arasında oluşturduğumuz “ANANSG Ü CÜ ” isimli WhatsApp ne yapıyorsunuz,
neredesiniz tarzında mesaj attım.
Kısa şiire içerisinde otobüslere bindirilip götürülen grup içerisinde olan
Astsubay Hayati GÜLTEKİN’ den sesli mesaj geldi. Gelen sesli mesaj abi köprüde
mahsur kaldık, otobüse saldırdılar, araba pert oldu, üç tane öğrenci ellerinde, asker de
yaralandı şeklindeydi...
...Sonra Alay Komutanı İcra Astsubayı Üstçavuş Mustafa ALTINDAL Tarafından
yine JYhatsApp grubundan “Biz iyiyiz. TRT Ulustayız” şeklinde yazılı bir mesaj geldi.
Daha sonra Astsubay Çavuş Mustafa D U R A N ’d a n “DİJİTÜRK BİNASINDAYIZ”
şeklinde yazılı mesaj geldi. Ardından Hayati GÜLTEKİN’ den gelen ikinci sesli mesaj,
“biz hala köprüdeyiz mermimiz azalıyor, buraya en yakın nakkaştepe df, birlik var bize
ordan irtibat bulun bize oradan atış olabilir” şeklindeydi. Kısa bir şiire sonra
Hayati 'den “köprünün ortasındayız, hala gelen tek tük insanlar var burada kuleli
askeri lisesinde destek te var ama çok zayıf, bize destek lazını, nıak (muhabere arama
kurtarma)’çil ar bizi bur dan alabilirler m i” şeklinde üçüncü sesli mesaj geldi. Ben bıı
mesajları kaydederek M ehmet GÜRLER Binbaşıya WhatsApp yoluyla gönderdim. Saat
05.45 civarında Astsubay Mustafa D U RAN “polis bizi alıyor” şeklinde yazılı mesaj attı.
Saat 06.00 sıralarında Astsubay Çavuş Ufuk GÖÇEN “bizi de alıyorlar” şeklinde mesaj
geldi. 06.15 te Hayati G Ü TEKİN’ den gelen yazılı mesajda “burası teslim oluyor”
şeklindeydi..
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma


dosyasında tanık sıfatı ile dinlenen ve olay tarihinde Hava Harp Okulu Öğrenci
Alayı 3. Filo da Takım Komutanı Teğmen olarak görev yapan Faruk ÖZDEMİR
ifadesinde özetle:
“...(16.07.2016 GÜNÜ SABAHA KARŞI) Harun Teğmen (HARUN AY) nerede
olduklar mı söylemedi ama iyi olduklarını söyledi. Ali üsteğmen (ALİ AKÇAY) sabaha
doğru 16.07.2016 giinii saat: 03-04 sıralarında beni arayarak Boğaziçi Köprüsü
ortasında kaldıklarını, halkın otobüsü kullanılamaz hale getirdiğini, araçtan indiklerini
ve köprünün iç tarafında olduklarını, şoförün silahla yaralandığını, başka bir şöföriin
öldüğünü, bir Harbiyelinin de yaralandığını söyledi. Daha sonra kötü durumdayız
diyerek telefonu kapattı. Sonrasında diğer ekiplerden Ferhat Binbaşı (FERHAT GÜNAY)
ve Emre Teğmenin (EMRE DEMİRBİLEK) vurulduğunu, Emre Teğmenin diin gece vefat
ettiğini öğrendim.
Bıı arada Burhanettin teğmenlerin (BURHANETTİN KOYUNCU) sabaha karşı
polis tarafından güvenlik amacıyla alıkonulduğunu öğrendik..,.. ” şeklinde beyanda
bulunmuştur.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma dosyasının
şüphelilerinden olan Faruk ŞİMŞEK, ifadesi alındığı esnada (24.07.2016 tarihinde) cep
telefonunu kendi rızası ile teslim etmiştir.

272
Soruşturma No: 2016/83834

Cep telefonu incelendiğinde, Between 09-13 ve Canavar Meclisi isimli vvhatsapp


gruplarında mesaj taşmaların bulunduğu görülmüştür.

U M WhatsApp grup yazışmalarının:

• 16.07.2016 günü 05.19 da şüpheli Ali APAYDIN’m (Sultanbeyli de Yakalanan


Ancak öncesinde Orhanlı Gişelerde yaralama ve Öliim Olaylarına Karışan
Grupta yer alan) “H e r ş e y Y o lu n d a A r k a d a ş la r K e s in lik le T a v iz y o k ”, “L id e rlik
Z o r Z a m a n la r d a G ö s te rilir ”,

• 16.07.2016 günü 05.19 da Ali YAĞMUR’ un “A b i Ç o c u k la r N a s ıl”, “S iz le r


N a s ıls ın ız ”,

• 16.07.2016 günü 05.19 da Şüpheli Ali APAYDIN’ m “C a n a v a r G ib iy iz ”,

• 16.07.2016 günü 05.19 da Ali YAĞMUR’ un “N e d e n O ra d a sın ız ”, “N a p ıy o n u z


Y a ”,

• 16.07.2016 günü 05.20 da Şüpheli Ali APAYDIN’ m “Y a v a ş Y a v a ş İlerliyoru z


H a lk ı G a le y a n a G e tir m iş le r ”, “Y a lo v a N a s ıl”

• 16.07.2016 günü 05.21 da Ali YAĞMUR’ un “A b i T e rb iy e m M ü s a a d e E tm iy o


d a N e y s e ”, “Y a lo v a B itik ”, “D iy e y im ”

Devamında:

• 16.07.2016 günü 05.22 de Şüpheli Ali APAYDIN’ m “L id e rlik Z o r Z a m a n la rd a


B e lli O lu r”

• 16.07.2016 günü 05.22 de Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ın (Orhanlı Gişeler


Çatışmaya Giren Grup) “E m re v e Fe rhat B m b V u ru ld u ”, “S ik e r im L id e rliği A li”,
“B i O K a d a r Y a r a lı V a r ”,

• 16.07.2016 günü 05.23 te Ali YAĞMUR’ un “A b i B a ş la r ım Y a B ö y le İş e ”,


“ A b i N e rd e sin iz ”

• 16.07.2016 günü 05.23 te Erkam GÜZEL’ in “E m re H a n g i A b i”

• 16.07.2016 günü 05.23 te Ali YAĞMUR’ un “S a b ih a d a D iy e D u y d u m ”

• 16.07.2016 günü 05.23 te Erkam GÜZEL’ in “D e m irb ile k D e ğ il M i”?

• 16.07.2016 günü 05.23 te Ali YAĞMUR’ un “A y n e n ”

• 16.07.2016 günü 05.23 te Ali YAĞMUR’ un “S o k a c a m Y a A d a m ı Deli Ederler.


N a p io n u z Biz Y a ”

273
Soruşturma No: 2016/83834

• 16.07.2016 günü 05.23 te Erkam GÜZEL’ in “E m re ’y e N e O ld u A b i bir ş e y


d e y in ”

• 16.07.2016 günü 05.23 te +905321709787 numara Şüpheli Ali AKÇAY


(Boğaziçi Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) ismi ile gelen mesajda; “B e y le r
B iz im D u ru m d a K ö tü H a rb iy e li V u ru ld u ”

• 16.07.2016 günü 05.23 te Ali YAĞMUR’ un “N a p iy iz A b i Biz Y a a a ”, “ K im


G ö tü rü y o Y a ”

• 16.07.2016 günü 05.24 te Erkam GÜZEL’ in “A b i S iz K im le Ç a tıştın ız D a


V u ru ld u B u n la r Y a ”, “N e D iyonu z A b i S iz ”

• 16.07.2016 günü 05.24 te +905321709787 numara Şüpheli Ali AKÇAY


(Boğaziçi Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) ismi ile gelen mesajda;
“B o ğ a z iç i K ö p rü sü n d e y iz A b i ”

• 16.07.2016 günü 05.24 te Ali YAĞMUR’ un “A h A b im A h ”,

• 16.07.2016 günü 05.24 te Erkam GÜZEL’ in “ C e y h u n A b i E m re ’y e N e O ldu


b iş e y ”

Devamında;

• 16.07.2016 günü 05.51 de Erkam GÜZEL’ in “A li A P A Y D IN A b i N a p io n u z


B iş e y D eyin Y a ”, “O k u la F a la n G itm iy o n u z M u H a la ”

Söz konusu gruptan Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ ın ayrıldığı.

• 16.07.2016 günü 05.56 da Şüpheli Ali APAYDIN’ m “K a r d e ş im M illeti


K a n d ır m ış la r D a rb e Y a p ılıy o r D iy e ”

Söz konusu gruptan Faruk ÖZDEMTR’ in ayrıldığı.

• 16.07.2016 günü 05.58 te Erkam GÜZEL’ in “ N a p iy o n u z A b i Ş im d i O Z a m a n


O rd a Y a ”

• 16.07.2016 günü 07.46 da Ali YAĞMUR’ un “E m re Hk. B ilg is i O la n V a r M ı”?

• 16.07.2016 günü 10.09 da Şüpheli Burhanettin KOYUNCU’ nun “ A r k a d a ş la r


İn sa n la rın V a k ti O lu rsa B ilg i A ta r. S ü r e k li S o ru S o ru p D urm ayın . N e olduğunu a n la m a d ık . S a ç m a Bi
O rtam V a r, S o n ra G ö rü şü rü z ” şeklinde olduğu,

• Akabinde Burhanettin KOYUNCU ile birlikte diğer şahısların gruptan


peyderpey ayrıldıkları tespit edilmiştir.

Bir kısım şüpheli beyanlarına, tanık anlatımlarına ve mesaj kayıtlarına göre;

274
Soruşturma No: 2016/83834

• Darbe Girişimi kapsamında ilimizde görevlendirilen Hava Harp Okulu


Personelinin ilimize intikali esnasında, 4. Filo Komutanı ( Şüpheli - M a k tu l) Ferhat
GÜNAY’ın araç içerisinde « t e r ö r İ s t a k p ” şeklinde söylemlerde bulunduğu,
• Sevk ve idaresinde bulunanlara Sabiha Gökçen Havalimanına gitmek üzere
emir verdiği,
• Alınan emir doğrultusunda Sabiha Gökçen Havalimanına yakın nokta olan
Orhanlı Gişelerinde halkın direnci ve güvenlik güçlerinin müdahalesi ile karşılaştığı,
• Bu kapsamda Yalova Hava Meydan Komutanlığından yardım çerçevesinde
takviye istenildiği,
• Diğer bölgelere (15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT Ulus, Digitürk Binası vs.)
intikal eden bir kısım Hava Harp Okulu Öğrencileri ve Personelleri ile ilgili olarak, farklı
dosyalar üzerinden soruşturma yürütüldüğü,
• TRT Ulus Binasında kontrol almaya çalışan Alay Komutanı Kurmay Albay
Hüseyin ERGEZEN’in dosşamız şüphelilerinden bazılarına telefonla “ D iren in ”, “A y rılm a y ın ,
b ize z a m a n k a z a n d ırın ” şeklinde sözler söylediği,
• 3. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI, Üsteğmen Ali AKÇAY ve
A s t s u b a y Hayati G Ü L T E K İ N ’ in em ir ve k o m u ta sın d a bulunan öğrencilerin Darbe
faaliyeti kapsamında İstanbul Valiliğinde görevlendirildikleri ancak 15 Temmuz Şehitler
Köprüsünde (Boğaziçi Köprüsü) konuşlu bulunan askeri unsurlara dâhil oldukları,
Zira Astsubay Hayati GÜLTEKİN tarafından gönderilen mesajlar ile, köprüye
takviye istenildiği anlaşılmaktadır.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma dosyasının
şüphelilerinden olan Faruk ŞİMŞEK’e ait cep telefonun incelenmesi sonucunda deşifre
edilen whatsapp mesajlarında yer alan;

"Her şey Yolunda Arkadaşlar Kesinlikle Taviz yok", "Liderlik Zor Zamanlarda Gösterilir ",

'Yavaş Yavaş İlerliyoruz Halkı Galeyana Getirmişler", 'Yalova Nasıl?"

"Liderlik Zor Zamanlarda Belli Olur"

"Kardeşim Milleti Kandırmışlar Darbe Yapılıyor Diye"

"Arkadaşlar İnsanların Vakti Olursa Bilgi Atar. Sürekli Soru Sorup Durmayın. Ne
olduğunu anlamadık. Saçma Bi Ortam Var, Sonra Görüşürüz"

Şeklindeki ifadeler, Hava Harp Okulu personellerinin darbe kalkışmasından


haberdar olduklarını, “Terör Tehdidi nedeniyle Birliği İstanbul'a İntikal ettirdiklerini
sandıkları ” yolundaki savunmalarının, suçtan kurtulmaya yönelik savunmalar olduğunu
göstermektedir.
Kavacık mevkiinde yakalanan ve daha önce hakkında kamu davası açılan
Burhanettin KOYUNCU’nun whatsapp grubunda paylaştığı “A r k a d a ş la r İn sa n la rın
V a k t i O lu r s a B ilg i A tar. S ü r e k li S o r u S o r u p D u rm ayın . N e o ld u ğ u n u a n la m a d ık . S a ç m a Bi
16.07.2016 günü 10.09 da yazıldığı
O rta m V ar, S o n r a G ö rü şü rü z ” ş e k lin d e k i m e sa jın
görülmektedir.
Bu saatlerde yakalama ve gözaltına alma işlemleri başlatılmış olup, rütbeli askeri
personel olan Burhanettin KOYUNCU’nun, mesajın yazıldığı saat itibarı ile halen darbe
girişiminden haberdar olmaması mümkün görülmemiştir.

275
Soruşturma No: 2016/83834

Bu nedenle mesajın, muhtemelen ileride savunmalara dayanak yapılmak üzere


yazılmış olduğu değerlendirilmektedir.

Öte yandan;

Astsubaylar arasında kurulan WhatsApp grubunda son durumları hakkında bilgi


paylaşımında bulunulduğu tespit edilmiştir.

Whatsapp grubunda yer alan;

Astsubayı Üstçavuş Mustafa ALTINDAL’ın (TRT ULUS binasını işgal etmeye


çalışan Öğrenci Alay Komutanı Kıırmay Albay Hüseyin ERG EZEN ’ in ekibinde yer
almıştır.) yazmış olduğu “TRT ULUSTAYIZ”,

Astsubay Çavuş Mustafa DURAN’ın {VODAFONE Arenaya Helikopterle inerek


bilahare Digitiirk Binasına Giden 2. Filo Komutanı Kıırmay Binbaşı Ali A K K A Ş ’ m
ekibinde yer alan ) yazmış olduğu “DİJİTÜRK BİNASINDAYIZ”,

Saat: 05.45 civarında Astsubay Mustafa DURAN tarafından yazılan “POLİS


BİZİ ALIYOR.”,

Saat: 06.00 sıralarında Astsubay Çavuş Ufuk GÖÇEN ( Orhanlı Gişelerde


mevkiinde yakalanan ) tarafından yazılan “BİZİ DE ALIYORLAR”,

Saat: 06.15 te Astsubay Hayati GÜTEKİN (Boğaziçi Köprüsünde 3. Filo


Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI ile birlikte görevlendirilen ) tarafından yazılan
“BURASI TESLİM OLUYOR”,

Şeklinde mesajlar, Yalova ilinden İstanbul iline intikal eden Hava Harp Okulu
Personellerinin vatandaşların tepkilerine ve güvenlik güçlerinin “TESLİM OLEİN”
çağrılarına rağmen sabah saatlerine kadar teslim olmaktan imtina ettiklerini,
Kalkışmanın başarısızlıkla sonuçlanacağının ortaya çıkmasından sonra, kendi
iradelerinden ziyade zorunlu olarak teslim olduklarını, emir komuta içerisinde bulunan
rütbeli personelin darbe girişiminde aktif rol oynadıklarını ve darbe girişiminden
haberdar olduklarını ortaya koymaktadır.

5.6) Y alova H ava M eydan K om utanlığında Y apılan H azırlıklara


İlişkin K an aat:

Hava Harp Okulu Komutanlığından temin edilen bilgilere, incelenen kamera


kayıtlarına, tanık anlatımları ve bir kısım şüpheli savunmalarına göre;

Hava Harp Okulu öğrencilerinin 01.07.2016 - 10.07.2016 tarihleri arasında


Ramazan Bayramı sebebiyle izinde oldukları, kampa ve paraşüt eğitimine gidecek olan
1., 2., ve 3. sınıf Harbiyelilerin 10 Temmuz 2016 Pazar akşamı Hava Harp Okuluna
intikal ettikleri,

276
Soruşturma No: 2016/83834

3’ üncü sınıf 143 Harbiyelinin paraşüt eğitimi için 11 Temmuz 2016 Pazartesi
günü Ankara iline intikal ettikleri,

4 ’ üncü sınıf Harbiyelilerin bu dönemde 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Çiğli /


İZM İR’ de uçuş eğitiminde, İzmir ve Kütahya’ da birlik gezisinde, Öğrenci Seçme
Uçuşları (ÖSU) kapmasında Yalova Hava Meydan Komutanlığında ve Hava Harp Okulu
Komutanlığı bünyesinde sürdürülen öğrenci seçmelerinde görevli olarak bulundukları,

Diğer öğrencilerin ise 13 Temmuz 2016 Çarşamba günü Tatbiki Eğitim kampına
katılmak üzere Yalova Hava meydan komutanlığına intikal ettirildikleri,

Hava Harp Okulu öğrencilerinin Tatbiki Eğitim Kampına katılmak için Yalova
iline ulaşmaları üzerine Yalova İDO iskelesinde karşılama töreni düzenlendiği,

Karşılama programı bittikten sonra ismi a ta m a lis te s in d e “TRT İstanbul M üdürü ”


o la r a k g e c e n Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin
ERGEZEN’ in bizzat Yalova Çiftlikköy Belediye Başkanından 16.07.2016 gü n ü sa a t:
03.00 sıralarında yapılması planlanan darbe girişimi için vasıta temin e tm e y e ç a lış tığ ı.

14.07.2016 tarihinde şüpheliler Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin


ERGEZEN, 2. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ali AKKAŞ, 3. Filo Komutanı Kurmay
Binbaşı Gazi ODACI, 4. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY (Maktul-
Şüpheli) ve 3. Filo Kol Komutanı Kurmay Yüzbaşı Mesut Metin KAZANCI’ nın ile
Hüseyin ERGEZEN’ in makam odasında gece geç saatlerine kadar toplantı yaptıkları,

Toplantı esnasında hiçbir şekilde yanlarına kimseyi yaklaştırmadıkları,


kendilerine getirilen çay servislerini (Maktul - Şüpheli) Ferhat GÜNAY’ m alarak bizzat
kendisinin yaptığı,

15.07.2016 günü saat: 10.00-10.30 arasında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral


Abidin ÜNAL, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Fethi ALPAY, Hava Harp
Okulu Kurmay Başkanı Albay Barbaros AKÇA, Hava Eğitim Komutam Korgeneral
Haşan KÜÇÜKAKYÜZ, Hava Teknik Okullar Komutanı Tümgeneral Ahmet CURAL,
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Kemal AKÇINAR
(Ele Geçirilen Darbe Görevlendirme Belgelerinde Ankara Valisi Olarak İsmi Geçen) ve
emir subayları ile bir kısım daha ast rütbedeki personelden oluşan VIP Heyetinin Hava
Harp Okulu öğrencilerini ziyaret etmek ve 5. Filo için yapılan havuz açılışını
gerçekleştirmek için Yalova Hava Meydan Komutanlığına planlı bir ziyaret
gerçekleştirdiği,

VIP heyetinin TE 41 tipi uçak ile geldiği, ast rütbedeki personelin ise Hava Pilot
Haşan KAYA, Hava Pilot Yüzbaşı Murat YERGİN komutasındaki UHİH tipi helikopter
ile Yalova Hava Meydan Komutanlığına intikal ettikleri, helikopterde ayrıca mürettebat
olarak Hava Pilot Üsteğmen Kerime YILDIRIM ve Hüseyin KAŞ isimli teknisyen
astsubayın bulunduğu, VIP Heyetini karşılamaya Hava Meydan Komutanı Hava S/S
Kurmay Albay Metin YILDIRIM ve Hava Harp Okulu O SU (Öğrenci Seçme Uçuşu)
görevli 1. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Mehmet GÜRLER’ in gittikleri,

277
Soruşturma No: 2016/83834

Aynı gün içerisinde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin ÜNAL ve VIP
heyetinde bulunan ve Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin ERGEZEN’ in de
katıldığı toplantı yapıldığı, aynı saat: 16.00 sıralarında Orgeneral Abidin ÜNAL’ m
İstanbul iline dönerek Fenerbahçe Ordu Evine gittiği,

Aynı gün rutin olarak her Cuma günü yapılan Bayrak töreni ve alay koşusunun
Hüseyin ERGEZEN tarafından iptal edildiği, olay günü N ö b e tç i S u b a y o la n K u r m a y
Y ü z b a ş ı M e s u t M e tin K A Z A N C I’ nın d a s ö z k o n u su e tk in lik le rin o lm a y a c a ğ ı y ö n ü n d e
ta lim a t verd iği,

Devam eden süre zarfında Öğrenci Alay Komutanı Hüseyin ERGEZEN’ den izin
istenildiğinde talimatları doğrultusunda Hava Harp Okulu öğrencilerinin çok yormamak
şartı ile hafif spor eğitim verildiği,

Aynı gün saat: 18.00 sıralarında Albay Hüseyin ERGEZEN ve 5. Filo komutanı
olan Yusuf YENİHAYAT (Darbe gecesi Atatürk Hava Limanı Kalesini işgal etmeye
çalışan) TE41 model uçak ile İstanbul’ a gittikleri,

15 Temmuz 2016 günü saat: 22.00 da “YAT” içtiması verildiği,

Akabinde Kurmay Albay Hüseyin ERGEZEN’ in kendi makam odasını telefonla


aradığı, 3. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI ve 2. Filo Kol Komutanı
Kurmay Yüzbaşı Fatih AKSOY’ un geldiği, açılan telefonu Ferhat GÜNAY’ m
olmamasına binaen Binbaşı Gazi ODACI’ ya verdiği, Hüseyin ERGEZEN’ in Gazi
ODACI ile birlikte konuşmasına müteakip hem Hava Harp Okulu personelinde hem de
Yalova Hava Meydan Komutanlığında Darbe Kalkışmasının erken saate çekilmesi ile
ilgili olduğu değerlendirilen konuşmadan sonra Yalova Hava Meydan Komutanlığında
hareketliliğin başladığı,

Kurmay Albay Metin YILDIRIM ( sözde Yalova Sıkıyönetim Kom utanı) yanında
bulunan Gazi ODACI ile sürekli istişare halinde bulunduğu, saat: 22.30 sıralarında
olağan dışı bir şekilde tam teçhizatlı bir şekilde öğrenciler içtimaya çağırıldığı,

Yalova Hava Meydan Komutanı Metin YILDIRIM’ m emri ile cephaneliğin depo
sorumlusu Alaettin MERCAN tarafından açıldığı ve Hava Harp Okulu personeline
verilmek üzere 20 sandık içerisinde 20.000 (yirmi bin) adet G-3 tefeği fişeğinin
çıkartıldığı,

Metin YILDIRIM’ m organizesinde Hava Harp Okulu öğrencilerinin darbe


girişiminin erken saatlere alınması ile birlikte İstanbul’ a iline daha hızlı intikal ettirilmesi
amacıyla İDO Vapurlarına “ SIKIYÖNETİM” kapsamında el koymaya çalıştığı,

Hava Harp Okulu öğrencilerinin İstanbul’ a intikali için araçların temin edildiği
ve içtima alanında hazır bulundurulduğu,

İstanbul iline intikal ettirilecek Hava Harp Okulu öğrencilerinin isimlerinin


önceden belirlendiği ve listelendiği,

278
Soruşturma No: 2016/83834

Hazırlanan listelere göre isimleri yazılı olanları okumak sureti ile öğrencileri
gruplara ayırdıkları, her komutanın kendi sorumluluğu altındaki öğrencileri yakından
(öğrencinin geçmişi, kabiliyeti vb. ) tanıyabileceği nazara alındığında, isimleri önceden
hazırlanan listede yazılı bulunan öğrencilerin muhtemelen atışı iyi olan, sessiz, sakin,
emre itaat eden ve emirleri sorgulamayan öğrenciler oldukları,
Bir yandan cephanelikten çıkarılan mühimmat içtima alanına getirildiği, diğer
yandan ise 2. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ali AKKAŞ, 3. Filo komutanı Gazi
ODACI, 4. Filo Komutanı Ferhat GÜNAY ve bu şahısların emir komutası altında
bulunan kol ve takım komutanları tarafından tam teçhizatlı olarak içtima alanında hazır
bulunan askeri öğrencilerin eldeki listeye göre gruplara ayrıldığı,
İsimleri okunan ve gruplara ayrılan öğrencilerin hazır bulunan otobüslere
b indi ril di kİ eri,
Filo komutanları tarafından 80-100’ er adet G-3 Tüfeği fişeğinin dağıtıldığı, her
rütbeli şahsın ise MP-5 uzun namlulu silah verildiği, hazırlıklar esnasında Teğmen Faruk
ŞİMŞEK’ in cep telefonunda T S K ’ nin d a rb e y a p tığ ı y ö n ü n d e h ab e rleri g ö rd ü ğ ü , şü p h e li
H a şa n D U R A K ’ ın “B İZ YA P M A SA K O N LAR B İZ E DAHA K Ö T Ü SÜ N Ü YA P A C A K TI
D İY E R E K ” ş e k lin d e sö z le r s a r f e ttiğ i v e b a ş p a r m a ğ ı ile b o ğ a z k e p m e işa re ti y a p tığ ı,
Ş ü p h e li H a ş a n D U R A K ’ ın A y d ın G Ü L Ş A N ’ ı ç a ğ ır a r a k “AKTIK BİZ BİZEYİZ,
SENİN GÖREVİN NERESİ” diye sorduğu, A y d ın G Ü L Ş A N ’ m ise s e m ti b e lirle n e m e ye n
m e d y a k u ru lu şu o ld u ğ u ş e k lin d e c e v a p v erd iği,
Ş ü p h e li H a ş a n D U R A K e lin d e k i c e p te le fo n u ile h a rita d a n S a b ih a G ö k ç e n H a v a
L im a n ın ı işa r e tle y e r e k “B İZ İM İÇ İN Ö N E M L İ B İ R Y E R ” d iye c e v a p v e rd iği,
Yzb. Fatih AKSOY, Mustafa DURAN ve yanında iyi atış yapabilen (10) öğrenci
ile hava yolu ile intikal ettikleri, Teğmen Faruk ŞİMŞEK’ in İstanbul iline takviye amaçlı
daha sonradan gönderilmek üzere Yalova da bırakıldığı,
16.07.2016 günü saat:00.07 sıralarında ilimize kara yolu ile Binbaşı Gazi ODACI,
3. Filo Kol Komutanı Yüzbaşı Mesut Metin KAZANCI, 3. Filo Takım Komutanları
Teğmen Harun AY ve Teğmen Burhanettin KOYUNCU’ nun,
4. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı (Şüpheli- M aktul) Ferhat GÜNAY, 4. Filo Kol
Komutanı Kurmay Yüzbaşı Haşan DURAK, 4. Filo Takım Komutanları Üsteğmen
Ceyhun ÖZAK ve (Maktul) Teğmen Emre DEMİRBİLEK, 4. Filo İdari İşler Sorumlusu
Astsubay Ufuk GÖÇEN’ in,
1. Filo Komutanı Kurmay Yüzbaşı Sinan CANLI, 2. Filo Takım Komutanı
Üsteğmen Ali APAYDIN, 4. Filo Takım Komutanı Üsteğmen Aydın GÜLŞAN’ m emir
ve komutasında (8) araç ile ilimize intikal etmek üzere Yalova Hava Meydan
Komutanlığından peyderpey çıkış yaptıkları anlaşılmaktadır.
Orhanlı Gişeler bölgesinde meydana gelen olaylar sonrasında bir vatandaş
tarafından yerde yırtık kağıt parçaları bulunmuş ve kolluk görevlilerine teslim edilmiştir.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan inceleme
sonucunda, yırtılan bu kağıt parçalarının beş sayfadan ibaret öğrenci isim listesi olduğu
tespit edilmiştir.

Yırtık kağıt parçalan birleştirilerek fotoğraflanmış olup, öğrenci isim listelerinin


görüntüleri aşağıda gösterilmiştir.

Maktul - şüpheli Ferhat GÜNAY tarafından yırtılarak atılan bu isim listesi, hangi
öğrencilerin İstanbul iline intikal ettirileceklerinin önceden belirlendiğini göstermektedir.

279
Soruşturma No: 2016/83834

4
S
PARAŞÜT
S.NU AP.NU SO YAD I G Ö R EV 1 .G R U P '2 .G R U P
41 01 . ALAY KIDEMLİSİ G İD İYO R

3.SIN-1F LİDER
;er •İ- 2.F.JNIF LİDER
RT
-MAZ

280
Soruşturma No: 2016/83834

281
Soruşturma No: 2016/83834

S.N U AP.NU ADI S O Y A D I

U23_ 4501 ÛMEP -^ uTLU


124 ■METözbay
4503 SALİH EYYÜP ÖZKARACA
126 4504 ÜSTÜN ALTINDİŞ
127 4505 OÖUZHAN HENDEN
128 4506 MURAT ÇAKIR
129 4507 NURİ YARIMAĞA
130 4508 ALPEREN AĞIR
131 4509 CEMİL KOÇ
4510 İSMAİL BİLGE
133 4511 NAFİ ÖZTÜRK
134 45-1! İai ıivıt: r SERÇE
_4513 jAHMET CAN KURT
4514 'BURHAN SADIK ÂYDIN

139 45 RAFET ÖMER ZÜNBÜL


140 4518 ÖMER ÇAKMAK
_K 1 4519 P Ll İHSAN ÜNVER
142 4520 MURAT KARAKUŞ
143 4521 ÖZER KESİCİ
144 4522 FURKAN YİĞİT
145 4523 AYKUT ULUDAĞ
146 4524 ML '\MMET~
147 4525 YA
148 4526 OĞ
149 4527 YAS
150 4529 YAS
151 4530
4531 MUh
153 iV
itVhı ı
154 4533 MEHMET ÖZDEMİR
155 4534 MUHAMMED HA LİDkutsal G İD İYO R
'56 4601 MEVLÜTAHMET- KOZANOĞLU - - G İD İYO R
157 4602 OĞUZ KORKİ^l SANCAKTAR G İD İYO R
158 4604 AHMAD KKfeklgA HARFOUSH G İD İYO R
159 4605 BİLAL A^ANA
^606 VF^YSEL SATICI
46Ğ7 ABDULKADİR ÖNGOr
162 4608 İLKAYŞEN S A Ğ LIK G İD İYO R
163 4610 İSMET KAĞNICI G İD İYO R
4611 UMUT ŞAHİN “deS-DENT
165 4612 EMRAH ALTIN
166 4613 UFUKGÖZAÇAN
167 4614 METE DANLI
168 4615 OSMAN ÖZTÜRK
169 4616 EMRE KOCAMAN G İD İYO R
170 4617 rnN o t v ı n r v o ^
~ j| 0 İ V O R
J7J_j t<5T8“ AHMET KIRKIK G İD İYO R
GldlH»
172 MEHMET FATİH ALPASLAN AKRFM
G İD İYO R

173 4621 SAİT FURKAN DFMİR G İD İYO R

174 4622 SERHAT KORAI


G İD İYO R
175 _4623 İHAT KÖSE
176 ^624 tlMRE ÜNLÜ G İD İYO R

177 4625 ÇfrlER FARUK KARABEY


178 4626 AjtMET TUNAHAN YANMAZ
179 4627 VtYSEL VARDI
180 4629 MAHMUT TOSUN
181 4630 SA İHSAHAN
182 4631 OS ' N HÖKFr
4632 ALI
184 4701 YA\,

282
Soruşturma No: 2016/83834

283
Soruşturma No: 2016/83834

2 .G R L P
G İD İYO R
G İD İYO R

SAĞLIK-

: • G İD İYO R
?
- GİDİVD«_ , *
- G İD İY O R .?
SA Ğ LIK
-~^ĞÜİy
_—ü5T?r
2.SINIF LİDER >

G İD İYO R

G İD İYO R

G İD İY O R
G İD İY O R
Ç ID IY O R l

A5
3.SINIF LİDER ■jio'.roR
1.SINIF LİDER S 'l'JİV O R

ONUR KURULU G i DİYOR


D.OSAN O. vrs. .
ARİDOĞAN A4
K
ADNA^ıvAMAZAN DUZCU - _ V
MUHARRE~m taşkiran
HALUK ÖZkÂN

284
Soruşturma No: 2016/83834

5.7) H ava H arp O kulunda G örevli R ütbeliler V e H ava H arp O kulu


Ö ğrencilerinin İstanbul İlinde G örevlendirildikleri B ö lg eler:

Yalova Hava Meydan Komutanlığında kampta bulunan, kalkışma esnasında


İstanbul iline intikal eden ve Darbe Kalkışmasına aktif olarak iştirak eden Hava Harp
Okulunda görevli asker kişiler ve Hava Harp Okulu öğrencileri hakkında, intikal ettikleri
bölgeler baz alınarak farklı dosyalar üzerinden soruşturma başlatılmıştır.

İş bu dosyanın konusunu. Yalova Hava Meydan Komutanlığından İstanbul iline


intikal eden ve Orhanlı Gişeleri ile Mehmetçik Vakfı mevkilerinde yakalanan Hava Harp
Okulu personelleri ve Hava Harp Okulu öğrencilerinin eylemleri oluşturmaktadır.

Hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımıza ait 2016/89370 sayılı dosya üzerinden


soruşturma yürütülmekte olan Kurmay Albay Ecir ŞIK’m yakalanmasını müteakip
cebinde bir adet belge ele geçirilmiştir.

“15 Tem m uz 2016 Tarihli İç Güvenlik Tedbirleri Talimatı SKKHM .3711-34-16


Gizli ” ibareli 5. Maddeden oluşan Darbe Girişimine İlişkin İç Güvenlik Tedbirleri
Talimatı ve ekinde yer alan “Valilik” başlıklı tabloda;

“H H O (B a r b a r o s A K Ç A , M u s t a fa E R , E c ir Ş IK , İs a P E K , Ö z g ü r T Ü F E K Ç İ, G a z i
O D A C I, M u s t a fa S E R B E S T (M üh.), E m in İrfan K A R A , Ü m it A L T IN T A K A N , V e d a t
A Y D E M İR , A li A K Ç A Y , H a y a ti G Ü L T E K İN , S ü le y m a n D E M İR C İ, 50 H arb iy e li 3. Filo,
H H A (C e n k E R D O Ğ A N , A li E R T Ü R K , H a k a n A K B U L U T , S a lih B A Y R A K , A b d u lla h K U R A L ,
D u ran Y IL M A Z ) ” şeklinde isim listesi bulunduğu,

İsim listesinin altında Buluşma Noktası (Sirkeci Garı Önü) ibaresinin yer aldığı
görülmüştür.

Bu belge içeriği de göz önünde bulundurulduğunda;

Yeşilköy Hava Harp Okulunda görevli olan ve tatbiki Eğitim Kampı için Yalova
Hava meydan Komutanlığında bulunan şüphelilerin takviye amacıyla Fatih Sultan
M ehmet Köprüsüne, 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne, Sabiha Gökçen Havalimanına,
DİJİTÜRK Binasına, TRT ULUS Binasına, Avea Genel Merkezine, İstanbul Valiliğine ve
Atatürk Hava Limanı Kulesine gitmeyi hedefledikleri,

• Kurmay Albay Ecir ŞIKTn üzerinde ele geçirilen belgede isimleri yazılı 3. Filo
Komutanı Binbaşı Gazi ODACI, 3. Filo Takım Komutanı Üsteğmen Ali AKÇAY ve 3.
Filo İdari İşlerden Sorumlu Astsubay Kıdemli Çavuş Hayati GÜLTEKİN emir-
komutasında, 623035 plaka sayılı MAN otobüs ile Yalova Hava Meydan
Komutanlığından hareket eden 51 personelin (1 Er ve 50 2. S ın ıf Askeri Öğrenci) İstanbul
Valiliğine intikal etmek için görevlendirildikleri, hareket kabiliyetlerini yitirmeleri
nedeniyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde konuşlu buluna askeri unsurlara dahil olarak
faaliyet gösterdikleri, (Haklarmda2016 88645 sayılı dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülmektedir.)

285
Soruşturma No: 2016/83834

• 2016/146762 sayılı soruşturma dosyamızda şüpheli sıfatı ile yer alan ve Avea
Genel Merkezine takviye amacıyla gitmeyi hedefledikleri değerlendirilen toplam (75)
personelin (üç rütbeli personel, iki er, 70 Hava Harp Okulu 2. S ın ıf Öğrencisi (3. FİLO)
3. Filo Kol Komutanı Yüzbaşı Mesut Metin KAZANCI ile 3. Filo Takım Komutanları
Teğmen Harun AY ve Teğmen Harun AY ve Teğmen Burhanettin KOYUNCU’ nun emir
- komutası altında 623132 ve 668031 plaka sayılı ( 7 7 D N 598 sivil plaka) araçlarla
Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri, henüz Fatih Sultan Mehmet
Köprüsüne ulaşamadan Kavacık mevkiinde yakalandıkları,

• DİJİTURK Binasını İşgal etmeyi hedefledikleri düşünülen toplam 25


şüphelinin (6 rütbeli personel ve 19 Hava Harp Okulu Öğrencisi) 1. Filo Komutanı olan
Kurmay Binbaşı Ali AKKAŞ ve diğer 5 rütbeli personelin emir- komutası altında hareket
ettikleri,

• Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin ERGEZEN
ve beraberindeki rütbeli personel ile Hava Harp Okulu öğrencilerinin TRT ULUS
Binasını işgal etmeyi hedefledikleri, bu amaçla Yalova ilinden hava yolu ile İstanbul iline
geldikleri,

• Atatürk Hava Limanı Kulesini işgal etmeyi hedefleyen 5. Filo Komutanı


Kurmay Binbaşı Yusuf YENİHAYAT’ m 15.07.2016 günü saat:18.00 sıralarında
Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin ERGEZEN ile birlikte hava yolu ile
ilimize intikal ettiği, 5. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Yusuf YENİHAYAT’ın Atatürk
Hava Limanı Kulesini işgal etmekle görevlendirildikleri,

@| H a k la rın d a iş bu d o s y a üzerin den so r u ş tu r m a yürütüle n, ta k v iy e a m a c ıy la


S a b ih a S a b ih a G ö k ç e n H a v a lim a n ın a in tik a l e tm e y i h e d e fle d ikle ri d e ğe rle n d irile n ;

( 2 ) Er, (60) 3. S ın ıf H a v a H a rp O k u lu ö ğ r e n c is i v e b e ş rütbeli p e rso n e lin A s k e ri


Ö ğ re n c i o lm a k üzere to p la m (67) şü p h e lin in O rh an lı G işe le ri b ö lg e sin d e ,

( 3 ) Er, ( 76 ) H a v a H a rp O k u lu 1. S ın ıf Ö ğ re n c i, ( 10 ) H a v a H arp O k u lu S ın ıf
Ö ğ re n c i, ( 30 ) H a v a H a rp O k u lu 3. S ın ıf Ö ğ re n c i v e ü ç rütbeli p e rso n e lin (to p la m 122)
S u lta n b e y li M e h m e tç ik V a k fı b ö lg e sin d e y a k a la n d ık la r ı a n la şılm a k ta d ır.

^ Orhanlı Gişeler mevkiinde cereyan eden olaylara iştirak eden ve bu


bölgede yakalanan;

4. Filo Komutam Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY (maktul - şüpheli), 4. Filo Kol
Komutam Kurmay Yüzbaşı Haşan DURAK (şüpheli), 4. Filo Takım Komutanları
Üsteğmen Ceyhun ÖZAK (Maktul - şüpheli), Teğmen Emre DEMİRBİLEK (şüpheli) ve
4. Filo İdari İşler Sorumlusu Astsubay Ufuk GÖÇEN’ in (şüpheli) emir ve komutası
altındaki şüphelilerin ( 2 Er ve 60 3. Sınıf Hava Harp Okulu öğrencisi olmak üzere
toplam 67 şüpheli) 668030 ve 609037 Plaka Numaralı İSUZU Midibüs ile Yalova Hava
Meydan Komutanlığından hareket ederek İstanbul iline intikal ettikleri,

286
Soruşturma No: 2016/83834

^ Sultanbeyli Mehmetçik Vakfı bölgesinde cereyan eden olaylara iştirak


eden ve bu bölgede yakalanan:

1. Filo Komutanı Kurmay Yüzbaşı Sinan CANLI (şüpheli), 2. Filo Takım


Komutanı Üsteğmen Ali APAYDIN (şüpheli) ve 4. Filo Takım Komutanı Üsteğmen
Aydın GÜLŞAN’m (şüpheli) emir ve komutası altındaki şüphelilerin ( 3 ) Er, ( 76 ) 1.
Sınıf Askeri Öğrenci, (1 0 Hava Harp Okulu 2. S ın ıf Öğrenci ve 30 Hava Harp Okulu 3.
S ın ıf Öğrencisi olmak üzere toplam 122 şüphelinin) (3) adet 620139, 620036 ve 621141
(3 5 FY 437 sivil plaka ) MAN otobüsler ile İstanbul iline intikal ettikleri,

^ 2016/146762 sayılı soruşturma dosyamızda şüpheli sıfatı ile yer alan, Avea
Genel Merkezine takviye amacıyla gitmeyi hedefledikleri değerlendirilen ve Kafacık
bölgesinde yakalanan şüphelilerin 623132 plaka sayılı MAN otobüs ve 668031 plaka
sayılı ( 7 7 D N 598 sivil plaka) OTOKAR Sultan otobüs ile,

15 Temmuz Şehitler Köprüsünde {Eski Adı Boğaziçi Köprüsü) yakalanan


6230035 plaka sayılı MAN otobüs ile,

^ Sonuç itibarı ile Yalova Hava Meydan Komutanlığından İstanbul iline intikal
eden Hava Harp Okulu Öğrencileri ve Hava Harp Okulu Personellerinin toplam (8) adet
otobüs ile İstanbul iline intikal ettikleri,

^ Yalova ilinden İstanbul iline (25) rütbeli personel, (315) Hava Harp Okulu
Öğrencisi, (8) sözleşmeli er (araç şoförü) olmak üzere toplam (348) şahsın intikal etiği,

(296) Hava Harp Okulu Öğrencisi (76 1. Sınıf. 130 2. S ın ıf ve 90 2. S ın ıf


Öğrencisi). (14) rütbeli personel ve (8) araç sürücüsü sözleşmeli erin İstanbul ili Anadolu
Yakasında (C B ölgesi) cereyan eden olaylara,

Diğer (11) rütbeli personel ve (19) askeri öğrencinin ise İstanbul ili Avrupa
Yakasında meydana gelen olaylara karıştıkları tespit edilmiştir.

İstanbul ili Anadolu Yakasında cereyan eden olaylara karışan Hava Harp Okulu
Öğrencileri, Rütbeli Personel ve Araç sürücüsü sözleşmeli Er sayısı aşağıda tablo halinde
gösterilmiştir.

HAVAHARP OKULU ÖĞRENCİSİ 296


RÜTBELİ PERSONEL 14
ARAÇ SÜRÜCÜSÜ (SÖZLEŞMELİ ER) 8
TOPLAM 318

287
Soruşturma No: 2016/83834

15 Temmuz 2016 tarihinde Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket


ederek İstanbul iline intikal eden ve Orhanlı Gişeler Bölgesi ile Sultanbeyli / Mehmetçik
Vakfı Bölgelerinde faaliyet gösteren şüphelilerin isimleri, eylemlerini gerçekleştirdikleri
ve yakalandıkları yerler, maktullerin bulunduğu noktalar aşağıda şema / harita halinde
gösterilmiştir.

i
II
I i l l l l

İÜ ! I ı l ı l i 3
İSI!!
"lîiitı m

îliülllîîlllliilînsîüıiıîlîîiîlililil

lılîlülliil
Slltlllüll!

i t i
i ı ı
Silil
II!

I İ jJ ik 1

288
Soruşturma No: 2016/83834

BEŞİNCİ BÖLÜM
(Darbe k a lk ışm a sı kapsam ında takviye unsurlar o larak Y a lo v a Hava Meydan
Kom utanlığından (Kam ptan) hareketle İstanbul iline intikal eden ve Tuzla
M ehm etçik V akfı / Sultanbeyli bölgelerinde faaliyet gösteren şüphelilerin
eylem leri)

1) G E N E L A Ç IK L A M A :

İddianamenin bu bölümünde;
► Darbe kalkışması kapsamında takviye unsurlar olarak Yalova Hava Meydan
Komutanlığından (Kamptan) hareketle İstanbul iline intikal eden ve Tuzla Mehmetçik Vakfı
bölgesinde bir dizi eylemlerde bulunduktan sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin
kimlik bilgilerine,
►Olay Yerlerine ilişkin bilgilere,
►Olayların özetine,
►Güvenlik Kamera Kayıtlarına,
►Müşteki Beyanlarına,
►Tanık Anlatımlarına,
►Adli Raporlar içeriklerine,
►Olay Yeri Tespitlerine,
►HTS ve WhatsApp Mesaj Kayıtlarına,
►El Konulan Mühimmatların Balistik, Kimyasal ve Biyolojik İncelemelerine,
►Bank Asya Hesapları ve Bylock Sorgularına,
►Şüphelilerin İkamet ve Üst Aramalarında Elde Edilen Materyallere,
►Şüphelilerin Savunmalarına ayrıntılı olarak yer verilecektir.

2) SU L T A N B E Y L İ İL Ç E SİN D E Y A K A L A N A N Ş Ü P H E L İL E R :

Darbe kalkışması kapsamında takviye unsurlar olarak Yalova Hava Meydan


Komutanlığından (Kamptan) hareketle İstanbul iline intikal eden ve Tuzla Mehmetçik Vakfı
bölgesinde bir dizi eylemlerde bulunduktan sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin
isim ve rütbeleri aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

S.N T.C. ADI SOYADI RÜTBESİ


1 10786634702 Sinan CANLI Yüzbaşı
2 18721475342 Ali APAYDIN Üsteğmen
3 41902385956 Aydın GÜLŞAN Üsteğmen
4 34099980080 Mehmet KARAMAN Sözleşmeli Er
5 16918914728 Enes BEZAROĞLU Sözleşmeli Er
6 19001792166 Tuncay BAŞARANOĞLU Sözleşmeli Er
7 52570481406 Abdullah SAVRAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
8 30811980864 Abdullah VESEK Hava Harp Okulu Öğrencisi

289
Soruşturma No: 2016/83834

9 67807221014 Abdullah Erdem KAMIŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi


10 31127232876 Abdüssamet ASAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
11 46795149814 Adil Ömer ALKAYA Hava Harp Okulu Öğrencisi
12 49261360966 Ahmet BÜYÜKATEŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
13 35410862672 Ahmet YALÇIN Hava Harp Okulu Öğrencisi
14 38071104082 Ahmet Furkan CAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
15 14033617982 Ahmet Hüsrev ÖZCAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
16 59860369680 Ahmet Selim KOZAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
17 13555062096 Ali İPEK Hava Harp Okulu Öğrencisi
18 18388021326 Ali ÖZÇELİK Hava Harp Okulu Öğrencisi
19 31774276636 Ali Emre YILMAZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
20 34357228060 Ali Erkam İMAM Hava Harp Okulu Öğrencisi
21 54706273992 Ali Mithad EMRE Hava Harp Okulu Öğrencisi
22 22786545582 Ali Oğuzhan TÜRKMEN Hava Harp Okulu Öğrencisi
23 33167195432 Alican Ergün Hava Harp Okulu Öğrencisi
24 28921301556 Ali İhsan SEZGİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
25 16288034484 Bedirhan MERCİMEK Hava Harp Okulu Öğrencisi
26 14194652372 Berkan ERİŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
27 21796609550 Besim KARABIYIK Hava Harp Okulu Öğrencisi
28 25015317172 Bilal TOPAL Hava Harp Okulu Öğrencisi
29 30380436052 Burak CANSEVER Hava Harp Okulu Öğrencisi
30 15944103984 Burak DOĞAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
31 59791452192 Burak KOKSAL Hava Harp Okulu Öğrencisi
32 41369077838 Burak TETİK Hava Harp Okulu Öğrencisi
33 22462990026 Burak Can ALAGÖZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
34 42007280092 Celalettin Harzemşah AKTURK Hava Harp Okulu Öğrencisi
35 66703138082 Ebubekir MIZRAK Hava Harp Okulu Öğrencisi
36 18355493828 Efe Ertuğrul ESKİCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
37 11437258988 Emre AKBURAKÇI Hava Harp Okulu Öğrencisi
38 43141834806 Emre GÖKBUDAK Hava Harp Okulu Öğrencisi
39 14335531252 Enes AK Hava Harp Okulu Öğrencisi
40 16601268718 Enes ÖZTÜRK Hava Harp Okulu Öğrencisi
41 54853523308 Ercan AYDEMİR Hava Harp Okulu Öğrencisi
42 15407498558 Ertuğrul CİNGÖZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
43 45178328884 Ertuğrul DÖNMEZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
44 17314039862 Esat YENER Hava Harp Okulu Öğrencisi
45 15812620476 Etka Berk ORMAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
46 14449893710 Faruk Tahsin ARIK Hava Harp Okulu Öğrencisi
47 12765039812 Fatih KARA Hava Harp Okulu Öğrencisi
48 56689524634 Fatih SATAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
49 20120513846 Ferhat ATEŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi

290
Soruşturma No: 2016/83834

50 14362108960 Furkan GARİP Hava Harp Okulu Öğrencisi


51 27137441896 Furkan ŞENER Hava Harp Okulu Öğrencisi
52 24883922570 Gürol GÖKYAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
53 55021167096 Hakan YÜKSEL Hava Harp Okulu Öğrencisi
54 48823207374 Halil İbrahim KÜÇÜK Hava Harp Okulu Öğrencisi
55 26395088270 Haluk DÜNDAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
56 50317763990 Hamza ÖZTÜRK Hava Harp Okulu Öğrencisi
57 40654237506 Haşan KARAHALİLOĞLU Hava Harp Okulu Öğrencisi
58 21424890640 Haşan YÜCEL Hava Harp Okulu Öğrencisi
59 16055315938 Hilmi KOÇ Hava Harp Okulu Öğrencisi
60 29488329656 Hüseyin SUBAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
61 39280231378 İbrahim Sedat GÜVEN Hava Harp Okulu Öğrencisi
62 19552211994 İdris BAHÇE Hava Harp Okulu Öğrencisi
63 62980352364 İlhan Buğra SÖNMEZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
64 23518240454 İlker Yasin KARADURU Hava Harp Okulu Öğrencisi
65 29963083516 İsmail ÖZEK Hava Harp Okulu Öğrencisi
66 23386140962 Kazım BAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
67 32138296666 Kerem DEMİRCAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
68 13369599320 Mehmet BUTGÜL Hava Harp Okulu Öğrencisi
69 41299253500 Mehmet DAĞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
70 15446549884 Mehmet Ali ARICAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
71 15857285012 Mehmet Nafiz AVŞAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
72 53065271212 Mehti ÇANAKÇI Hava Harp Okulu Öğrencisi
73 10190428904 Mert DİKMEN Hava Harp Okulu Öğrencisi
74 29422851700 Mesut Said ÖZTÜRK Hava Harp Okulu Öğrencisi
75 31876956016 Metehan TEKTEN Hava Harp Okulu Öğrencisi
76 52486602148 Muhammed Ali TAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
77 24091465494 Muhammed Berk BİLGİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
78 64918271570 Muhammed Fatih SALİK Hava Harp Okulu Öğrencisi
79 36187355312 Muhammed Furkan ALTUNTAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
80 15100602702 Muhammed Kenan TURKOĞLU Hava Harp Okulu Öğrencisi
81 48796312730 Muhammed Yusuf YAMANDAĞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
82 34429445050 Muhammet KOYUN Hava Harp Okulu Öğrencisi
83 49501887642 Muhammet Etka SİPAHİOĞLU Hava Harp Okulu Öğrencisi
84 22748383344 Murat Hüdavendigar ÖNCÜ Hava Harp Okulu Öğrencisi
85 51835545488 Mustafa CİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
86 16573082664 Mustafa GÜLDİKEN Hava Harp Okulu Öğrencisi
87 49672719162 Mustafa SAYAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
88 24797264438 Mustafa İhsan AKAGÜNDÜZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
89 22720148466 Nurettin ÇENGELCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
90 14525577084 Nurettin Yiğit GÜL Hava Harp Okulu Öğrencisi

291
Soruşturma No: 2016/83834

91 38359860204 Numllah KARTAL Hava Harp Okulu Öğrencisi


92 21811242304 Oğuzhan ÇOLAK Hava Harp Okulu Öğrencisi
93 45247063944 Oğuzhan KIZILTAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
94 34568208578 Okan İRİÇ Hava Harp Okulu Öğrencisi
95 46375491784 Okan TIRAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
96 38122711566 Onur AYDIN Hava Harp Okulu Öğrencisi
97 38975175836 Onur GÜNEŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
98 23413912500 Osman KAHRAMAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
99 30241821966 Osman ÜYAL Hava Harp Okulu Öğrencisi
100 15574134594 Ozan TAŞAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
101 40045307924 Ökkeş BEYAZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
102 35485889178 Safa BAYRAM Hava Harp Okulu Öğrencisi
103 20533736368 Samed KIZILHAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
104 32824167362 Samet MACİT Hava Harp Okulu Öğrencisi
105 43600504844 Sami BARDAKÇI Hava Harp Okulu Öğrencisi
106 33805246236 Sefa ATAKUL Hava Harp Okulu Öğrencisi
107 16835527490 Sefa Burak DİKBAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
108 46993669046 Serhat GÜLBAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
109 13391337044 Sinan ÇETİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
110 36079800654 Tacettin Burak EREN Hava Harp Okulu Öğrencisi
111 26330592572 Taha Furkan ÇETİNKAYA Hava Harp Okulu Öğrencisi
112 14843442774 Tahir Sercan GÖZÜ AÇIK Hava Harp Okulu Öğrencisi
113 13138199904 Tahsin ELMAS Hava Harp Okulu Öğrencisi
114 41735060556 Ümüt GÜNAYDIN Hava Harp Okulu Öğrencisi
115 30451496046 Üzeyir Tayyip ŞUR Hava Harp Okulu Öğrencisi
116 24421091744 Vedat ÇENGELCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
117 10187727676 Yavuz Behlül ERSÖZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
118 37024009948 Yunus GÜNEY Hava Harp Okulu Öğrencisi
119 32038969448 Yunus Emre ŞAHİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
120 45286011142 Yusuf Emir UYANIK Hava Harp Okulu Öğrencisi
121 18100072964 Yusuf Furkan GÜRSES Hava Harp Okulu Öğrencisi
122 31978242758 Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK Hava Harp Okulu Öğrencisi

Tabloda isim ve rütbeleri yazılı olan şüphelilerin eylemleri, ilerleyen safhalarda


ayrıntılı olarak açıklanacak ve vasıflandırılacaktır.

3) - O L A Y L A R IN ÖZETİ:

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeleri tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde hayata
geçirilen darbe kalkışması öncesinde, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı, 66'ncı Mekanize Piyade
Tugay Komutanlığı, Hava Harp Okulu ve Harp Akademilerinde toplantılar ve
görevlendirmeler yapıldığı,

292
Soruşturma No: 2016/83834

Yapılan bu toplantılarda kontrol altına alınması gereken stratejik öneme haiz


bölgelerin ve enterne edilecek kişilerin belirlendiği,
Aynı toplantılarda, Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan bir
kısım Hava Harp Okulu Öğrencilerinin ve Rütbeli Personelin, kalkışma kapsamında, stratejik
öneme haiz bazı bölgelere ve bazı medya kuruluşlarına ait binalara takviye güç olarak sevk
edilmelerinin kararlaştırıldığı,
Bu bağlamda yukarıda isim ve rütbeleri yazılı şüphelilerin İstanbul ilindeki bir Medya
Kuruluşuna ait binanın kontrol altına alınmasına yardımcı olmakla (ta k v iy e g ü ç o la ra k )
görevi endiril dikleri,

(Şüphelilerin İstanbul ilinde bulunan bir medya kuruluşunu kontrol altında tutmakla
görevlendirildikleri anlaşılmış ise de, bu medya kuruluşunun hangi medya kuruluşu olduğu ve nerede
bulunduğu belirlenememiştir.)

1. Filo Komutanı olan şüpheli Sinan CA NLI (Kurmay Yüzbaşı), 2. Filo Takım
Komutanı olan şüpheli Ali APAYDIN (Üsteğmen), 4. Filo Takım Komutanı olan Aydın
GÜLŞAN'ın (Üsteğmen) emir ve komutası altına giren şüphelilerin ( 3 E r, 76 1 . S ın ıf H ava H arp
O kulu Ö ğ re n c is i, 10 2. S ın ıf H a va H arp O kulu Ö ğ re n c is i v e 3 rü tb eli p e rso n e l o lm a k ü z e re to p lam 122
şü p h e lin in );
Olay tarihinde Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan
şüphelilerin, " 5 - D a rb e K a lk ış m a s ı Ö n c e s in d e Y a lo a H a v a M e y d a n K o m u ta n lığ ın d a Y a p ıla n
H a z ırlık la r V e O la y G ü n ü Y a ş a n a n D iğ e r G e liş m e le r " başlığı altında izah edilen hazırlıklar
sonrasında, 620139, 620036 ve 621141 ( 35 F Y 437 sivil plaka ) plakalı araçlarla İstanbul
iline intikal etmek üzere 16.07.2016 günü saat : 00.07 den itibaren Yalova Hava Meydan
Komutanlığından peşpeşe hareket ettikleri tespit edilmiştir.

620036 resmi plaka sayılı araç içerisinde bulunan toplam (38) şüphelinin isim
ve rütbeleri aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

S.
Adı Soyadı Rütbesi S.N Adı Soyadı Rütbesi
N
1 Ali APAYDIN Ütğm. (Araç K.) 20 Furkan ŞENER Öğrenci
2 Enes BEZAROĞLU SÖ Z. Er (Sürücü) 21 Hakan YÜKSEL Öğrenci
Abdullah ERDEM
3 Öğrenci 22 Haluk DÜNDAR Öğrenci
KAMIŞ
4 Ahmet BÜYÜKATEŞ Öğrenci 23 Haşan YÜCEL Öğrenci
5 Ahmet YALÇIN Öğrenci 24 Hilmi KOÇ Öğrenci
6 Ahmet Furkan CAN Öğrenci 25 İbrahim Sedat GÜVEN Öğrenci
7 Ahmet Selim KOZAN Öğrenci 26 İdris BAHÇE Öğrenci
8 Ali İPEK Öğrenci 27 Kazım BAŞ Öğrenci
9 Ali Emre YILMAZ Öğrenci 28 Mehmet Nafiz AVŞAR Öğrenci
10 Ali İhsan SEZGİN Öğrenci 29 Mert DİKMEN Öğrenci
Muhammed Kenan
11 Besim KARABIYIK Öğrenci 30 Öğrenci
TÜRKOĞLU
12 Bilal TOPAL Öğrenci 31 Mustafa İhsan AKAGÜNDÜZ Öğrenci
13 Burak Can ALAGÖZ Öğrenci 32 Oğuzhan ÇOLAK Öğrenci

293
Soruşturma No: 2016/83834

Celalettin Harzemşah
14 Öğrenci 33 Oğuzhan KIZILTAŞ Öğrenci
AKTÜRK
15 Ebubekir M E R A K Öğrenci 34 Safa BAYRAM Öğrenci
16 Ertuğrul DÖNMEZ Öğrenci 35 Samed KIZILHAN Öğrenci
17 Faruk Tahsin ARIK Öğrenci 36 Sefa ATAKUL Öğrenci
18 Fatih SATAN Öğrenci 37 Serhat GÜLBAŞ Öğrenci
19 Furkan GARİP Öğrenci 38 Üzeyir Tayyip ŞUR Öğrenci

0* Hareket eden 35 FY 437 - 621141 resmi plaka sayılı araç içerisinde bulunan
toplam (52 şüphelinin isim ve rütbeleri aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

S.
Adı Soyadı Rütbesi S.N Adı Soyadı Rütbesi
N

39 Sinan CANLI Yzb (Araç K.) 65 Mehmet BUTGÜL Öğrenci

Mehmet KARAMAN
40 Söz. Er (Sürücü) 66 Mehmet DAĞ Öğrenci

41 Abdullah SAVRAN Öğrenci 67 Mehmet Ali ARICAN Öğrenci


42 Abdullah VESEK Öğrenci 68 Mesut Said ÖZTÜRK Öğrenci
Abdüssamet ASAN
43 Öğrenci 69 Metehan TEKTEN Öğrenci

44 Ahmet Hüsrev ÖZCAN Öğrenci 70 Muhammed Ali TAŞ Öğrenci


45 Ali ÖZÇELİK Öğrenci 71 Muhammed Berk BİLGİN Öğrenci
Muhammed Furkan
46 Ali Erkam İMAM Öğrenci 72 Öğrenci
ALTUNTAŞ
Ali Oğuzhan Muhammet Etka
47 Öğrenci 73 Öğrenci
TÜRKMEN SİPAHİOĞLU
48 Al i can Ergün Öğrenci 74 Mustafa SAYAR Öğrenci
49 Bedirhan MERCİMEK Öğrenci 75 Nurettin ÇENGELCİ Öğrenci
50 Berkan ERİŞ Öğrenci 76 Numllah KARTAL Öğrenci
51 Burak CANSEVER Öğrenci 77 Okan İRİÇ Öğrenci
52 Burak DOĞAN Öğrenci 78 Okan TIRAŞ Öğrenci
53 Burak TETİK Öğrenci 79 Onur AYDIN Öğrenci
54 Efe Ertuğrul ESKİCİ Öğrenci 80 Onur GÜNEŞ Öğrenci
55 Enes AK Öğrenci 81 Ökkeş BEYAZ Öğrenci
56 Enes ÖZTÜRK Öğrenci 82 Samet MACİT Öğrenci
57 Ercan AYDEMİR Öğrenci 83 Sinan ÇETİN Öğrenci
Esat YENER
58 Öğrenci 84 Taha Furkan ÇETİNKAYA Öğrenci

59 Etka Berk ORMAN Öğrenci 85 Tahir Sercan GÖZÜ AÇIK Öğrenci


Öğrenci
60 Fatih KARA 86 Tahsin ELMAS Öğrenci

Öğrenci
61 Gürol GÖKYAR 87 Ümüt GÜNAYDIN Öğrenci

294
Soruşturma No: 2016/83834

Öğrenci
62 Hamza ÖZTÜRK 88 Yavuz Behlül ERSÖZ Öğrenci

Öğrenci
63 İlhan Buğra SÖNMEZ 89 Yusuf Emir UYANIK Öğrenci

Öğrenci
64 İsmail ÖZEK 90 Yusuf Furkan GÜRSES Öğrenci

4 f Hareket eden 620036 resmi plaka sayılı araç içerisinde bulunan toplam (32)
şüphelinin isim ve rütbeleri aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

S.N Adı Soyadı Rütbesi S.N Adı Soyadı Rütbesi


Ütğm. (Araç Muhammed Yusuf
91 Aydın GÜLŞAN 107 Öğrenci
K.) YAMANDAĞ
Tuncay Söz. Er
92 108 Muhammet KOYUN Öğrenci
BAŞARANOĞLU (Sürücü)
Murat Hüdavendigar
93 Adil Ömer ALKAYA Öğrenci 109 Öğrenci
ÖNCÜ
94 Ali Mithad EMRE Öğrenci 110 Mustafa CİN Öğrenci
95 Burak KOKSAL Öğrenci 111 Mustafa GÜLDİKEN Öğrenci
96 Emre AKBURAKÇI Öğrenci 112 Nurettin Yiğit GÜL Öğrenci
97 Emre GÖKBUDAK Öğrenci 113 Osman KAHRAMAN Öğrenci
98 Ertuğrul CİNGÖZ Öğrenci 114 Osman ÜYAL Öğrenci
99 Ferhat ATEŞ Öğrenci 115 Ozan TAŞAR Öğrenci
100 Halil İbrahim KÜÇÜK Öğrenci 116 Sami BARDAKÇI Öğrenci
Haşan
101 Öğrenci 117 Sefa Burak DİKB AŞ Öğrenci
KARAHALİLOĞLU
102 Hüseyin SUBAŞ Öğrenci 118 Tacettin Burak EREN Öğrenci
İlker Yasin
103 Öğrenci 119 Vedat ÇENGELCİ Öğrenci
KARADURU
104 Kerem DEMİRCAN Öğrenci 120 Yunus GÜNEY Öğrenci
105 Mehti ÇANAKÇI Öğrenci 121 Yunus Emre ŞAHİN Öğrenci
Muhammed Fatih
106 Öğrenci 122 Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK Öğrenci
SALİK

Öte yandan;

■15.07.2016 günü saat 20.00 sıralarında İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün değişik


birimlerinde görev yapan ekiplerin Tuzla ilçesi Tem Kuzey Yolu Mehmetçik Vakfı Opet
dinlenme tesislerinde asayiş uygulaması yapmak üzere görev aldıkları,

■Aynı gün saat 22.30 sıralarında Darbe Kalkışmasına ilişkin askeri hareketliliğin
başlaması üzerine uygulama noktasında bulunan müşteki polis memurları Murat ELLİBEŞ,
Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER ve Mehmet BİLİÇ’in aldıkları
talimat gereği Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğüne geçtikleri,

295
Soruşturma No: 2016/83834

■Uygulama noktasında kalan müşteki polis memurları Mehmet BAŞOL, Mehmet


PAY, Beyit SEZGEN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ, Ertekin KARADAĞ ve Sinan
KARAKOLLU’nun ise, il dışında bulunan ve İstanbul iline doğru seyir halinde olan bazı
askeri birliklerin geçişlerini engellemeleri yolunda kendilerine verilen talimat uyarınca, Z20
İlgaz isimli zırhlı araç ile tedbir aldıkları,
■ Araç ile Anadolu Otobanı Tem Kuzey İstanbul istikametindeki trafik akışını
engelledikleri,

■ Burada alınan tedbirler nedeniyle, birçok aracın yolda beklediği ve Darbe


Kalkışmasına tepki gösteren vatandaşların bu noktada toplanmaya başladıkları,

■ Şüphelilerin 16.07.2016 günü saat: 01.00 sıralarında Tuzla Mehmetçik Vakfı


mevkiine geldikleri, kolluk görevlileri tarafından trafik akışının kesilmesi ve bölgede çok
sayıda vatandaşın toplanmış olmasından dolayı daha fazla ilerleyemedikleri, bölgede toplanan
vatandaşların şüphelilere tepki gösterdikleri,

■ Şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın GÜLŞAN’ ın araçlardan inerek


vatandaşlarla konuştukları ve onları ilerlemelerine engel olmamaları için uyardıkları,

■ Bölgede toplanan vatandaşların uyarıları dikkate almamaları, yolu açmamakta ısrar


etmeleri ve kendilerine tepki göstermeye devam etmeleri üzerine, şüpheli Sinan C A N L I’nın
müştekiler Osman Nuri ESEN ve Aydoğan O N M A Z’ın bacaklarına doğru tabanca ile ateş
ettiği ve adı geçen müştekileri kasten yaraladığı,

■ Şüphelilerden Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, sivil


vatandaşların bulunduğu yere doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla, öldürme kastı
ile ve hedef gözeterek ateş ettikleri,

Açılan bu ateş sonucu kolluk görevlisi olmayan müşteki Sedat Ö ZO G U L ’un koluna 9
mm. çaplı Parabellum tipi bir merminin isabet etmesi sonucu yaralandığı,
MP-5 marka A3 model makineli tabancaların, rütbeli asker olan şüpheliler Sinan
CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’a verildiği ve olaylar esnasında adı geçen
şüpheliler tarafından kullanıldığı,

Müşteki Sedat ÖZOĞUL’un vücudundan çıkartılan 9 mm. çaplı Parabellum tipi


mermi çekirdeğinin, MP-5 marka makineli tabancadan çıktığı ancak hangi şüphelinin
kullandığı MP-5 marka makineli tabancadan çıktığının belirlenemediği,

■ Şüphelilerden Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn ayrıca yolu


açmaları için tedbir alan kolluk görevlilerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmeye başladıkları,

Müşteki Polis Memurları Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ın, şüpheliler Sinan


CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn ateş etmeleri sonucu yaralandıkları,
Müştekiler Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ın, hangi şüphelinin silahından çıkan
kurşunların isabet ettiğinin tespit edilemediği,

■ Bölgede önlem alan kolluk görevlilerinin, sayılarının azlığından ve meydana gelen


yaralanmalardan dolayı takviye güç talep ettikleri,

296
Soruşturma No: 2016/83834

■ Müşteki Polis Memurları Beyit SEZGEN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ,


Ertekin KARADAĞ ve Sinan KARAKOLLU’nun, yaralanan müştekileri hastaneye götürmek
için bölgeden ayrıldıkları,

■ Kolluk kuvvetlerinin direncinin kırıldığını gören şüpheliler Sinan CANLI, Aydın


GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN’ın birlikte tedbir alınan noktaya geldikleri,

■ Bir süre sonra müşteki Polis Memurları M u ra t ELLİB EŞ, A pdil ÖZCAN, Sezgin
ÖNAL, E rdal Y ILD IR IM , E rd i B İÇ E R ve M ehm et B İL İÇ ’in takviye güç olarak bölgeye
İntikal ettikleri, “ Y a p m a y ın , Bu Y a p tığ ın ız S u ç tu r , H ep im iz Bu V a ta n ın E v la tla rıy ız , B irb irim izi Mi
v u r a c a ğ ı z ’ şeklinde sözler söyleyerek şüphelileri eylemlerinden vazgeçirmeye çalıştıkları,

■ Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali A PA Y D IN ’ın; bölgeye takviye


güç olarak intikal eden müşteki polis memurları ile silahlı çatışmaya girdikleri, onlara etkili
mesafeden, uzun namlulu silahlarla, hedef gözeterek ve öldürme kastı ile ateş etmeye
başladıkları,

■ Olay yerine takviye güç olarak sevk edilen kolluk görevlilerinin dirençlerinin, sayıca
çok az olmalarından dolayı kısmen kırıldığı,

■ Şüpheli Sinan CANLI’nın, kolluk görevlisi olan müşteki Murat E L L İB E Ş’in


yanma yaklaşarak uzun namlulu silahı ile, müştekinin karın bölgesine, öldürme kastı ile,
yakın mesafeden ateş ettiği ve adı geçen müştekiyi yaraladığı,

■ Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m kolluk


görevlilerine silahlarını teslim etmeleri gerektiğini, aksi takdirde ateş edilerek etkisiz hale
getirileceklerini söyledikleri,

■ Kolluk görevlilerinin silahlarını teslim etmekten imtina etmeleri üzerine, şüpheliler


Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN’ın eylemlerine
devam ettikleri ve müşteki polis memurları Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal
Y IL D IR IM , Erdi B İÇ E R ve Mehmet B İL İÇ ’i silahla tehdit ederek zorla yere yatırdıkları,

■ Şüpheli Sinan CANLI’nın yere yatırdığı müşteki Mehmet BİLİÇ’i MP-5 marka
silahının dipçiği ile yerde darp etmeye başladığı, yine yere yatırdığı müşteki polis memuru
Erdal YILDIRIM’ın beylik tabancasını aldığı,

■ Şüpheli Abdüssamet ASAN’ın ise, Sinan C A N L I’nın talimatı ile yerde yatan diğer
müşteki polis memurlarının beylik tabancalarını, çelik yelek ve mühimmatları, cep
telefonlarını ve telsizlerini topladığı,

■ Şüpheli Sinan CANLI’nın, yanında bulunan diğer şüpheliler Ali APAYDIN, Aydın
GÜLŞAN ve Abdüssamet ASAN’a kafalarını kaldırmaları halinde müştekilerin kafalarına
ateş etmeleri için talimat verdiği,

■ Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat


Ç E N G E L C İ ve Muhammed Kenan TÜ R K O G LU ’nun, şüpheli Sinan C A N L I’dan
aldıkları talimat üzerine yolu açmak için müştekilerden Alican B A H Ç E K A PILI’nın 34 KY
2260 plaka sayılı aracına, Haşan G Ü LBEY A Z’ın 34 UV 8448 plaka sayılı aracına ittirmek
ve sağ tarafı üzerine yan yatırmak suretiyle zarar verdikleri,

297
Soruşturma No: 2016/83834

■ Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat ÇENGELCİ


ve Muhammed Kenan TURKOĞLU’na yardım eden diğer Hava Harp Okulu öğrencilerinin
(5-10 kişi) kimler olduklarının tespit edilemediği,

■ Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDINTn ateş etmeleri


sonucu, müştekiler Fatih ERTÜRK ve Halil ALTINDAĞ’a ait araçların hasar gördüğü,
hangi şüphelinin silahından çıkan merminin müştekilere ait araçlara isabet ettiğinin
belirlenemediği anlaşılmıştır.

■ Yukarıda özetlenen eylemleri gerçekleştirerek kolluk görevlilerini etkisiz hale


getiren ve yolu trafiğe açan şüphelilerin, İstanbul istikametine doğru ilerlemeye devam
ettikleri,

■ 2. araçta bulunan şüpheli Sinan CANLI’nın bu araçtan inerek en önde seyreden araca
bindiği ve konvoya öncülük ettiği,

■ İntikale devam eden şüphelilerin 16.07.2016 günü saat 02.30 sıralarında Sultanbeyli
İlçesi TEM Kuzey Yolu üzerinde toplanan ve kalkışmaya tepki gösteren vatandaşlar
tarafından durdurulduğu,

■ Araçlardan inen şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın G Ü LŞA N ’ın
vatandaşlardan yolu trafiğe açmalarını istedikleri,

■ Sivil vatandaş topluluğunun yolu açmamakta ısrar etmesi üzerine, şüpheliler


Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN, Ali
APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed Yusuf
YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI’nın, olay
yerinde toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu
silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş ettikleri,
Müştekiler Dursun Y A ZIC I ve Kemal KARAVUŞ’un, açılan ateş sonucu
yaralandıkları, adı geçen müştekilerin hangi şüphelinin / şüphelilerin silahından çıkan
merminin isabeti sonucu yaralandıklarının belirlenemediği,

■Şüpheli Sinan CANLI’nın, kendilerini cep telefonunun kamerası ile görüntülemeye


çalışan müşteki Yakup UDUN'u silahla sağ bacağına ateş ederek kasten yaraladığı,

■ NOT: (Müşteki Halim ÇİÇEK'in olay tarihinde Darbe Kalkışmasına tepki göstermek
amacıyla Ak Parti Sultanbeyli İlçe Teşkilatında toplanan vatandaşlar ile birlikte Sultanbeyli TEM
Otoyoluna geldiği, heyecanlanması ve havanın karanlık olması nedeniyle çukura düştüğü, bu nedenle
sağ ayak bileğinin kırıldığı anlaşılmıştır. İddianamede ismine müşteki sıfatı ile yer verilmiş olmakla
birlikte, şüphelilerin eylemleri ile meydana gelen sonuç arasında nedensellik bağı bulunmadığından,
şüphelilere suç isnat edilmemiştir.)

■ Bazı kolluk görevlileri ile sivil vatandaşların yaralandığını öğrenen sivil vatandaş
topluluğunun galeyana gelerek otobüsleri taşladıkları ve camlarını kırdıkları, araçlarda
bulunan şüphelilerden bazılarını darp ettikleri,

■ Kalabalığın fazla olması ve kolluk görevlilerinin sayısının azlığı nedeniyle olay


yerine takviye kuvvet çağrıldığı,

298
Soruşturma No: 2016/83834

■ Kolluk görevlilerinin şüphelilerle müzakere yapmak istedikleri ancak şüphelilerin


buna yanaşmadıkları,

■ 16.07.2016 günü saat 08.30 sıralarında şüphelilerin yakalanarak gözaltına


alındıkları, haklarında adli işlemler yapılmak üzere Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü Fatih
Polis Merkezi Amirliğine götürüldükleri anlaşılmıştır.

4- T O P L A N A N D E L İL L E R :

Bu ana başlık altında, müşteki beyanlarına, adli rapor içeriklerine, müştekilerle


ilgili tespitlere, mala zarar verme suçuna ilişkin tespitlere, güvenlik kamera
kayıtlarına, teşhis işlemlerine, balistik ve biyolojik inceleme sonuçlarına, el konulan
silah ve mühimmatlara, arama - el koyma işlemlerine, HTS ve mesaj kayıtlarına, Bank
Asya kayıtlarına, Bylock kullanıcı sorgulamalarına, uzmanlık raporlarına, elde edilen
diğer önemli delillere yer verilecektir.

4.1) M üşteki İfad eleri-M ü stek ilerle İlgili T esp itler-A d li R apor İçerik leri:

Olay tarihinde tedbir için yolu trafiğe kapatan ve şüpheliler ile silahlı çatışmaya
girmek zorunda kalan (17) on yedi polis memurunun müşteki sıfatı ile ifadeleri alınmış olup
bu ifadelere “ Kolluk Görevlisi Müştekiler ” alt başlığı altında,
Darbe Girişimine tepki göstermek üzere sokağa çıkan ve şüpheliler tarafından silahla
yaralanan 6 (altı) vatandaş, düşme sonucu yaralanan 1 (bir) vatandaş ve araçlarına şüpheliler
tarafından zarar verilen 4 (dört) vatandaşın müşteki sıfatı ile ifadelerine başvurulmuş olup bu
ifadelere “ Kolluk Görevlisi Olmayan Müştekiler” alt başlığı altında yer verilecektir.
Her bir ifade özetinin altında, müştekilerle ilgili tespitler ve adli rapor içerikleri
özetlenecektir.

4.1.1) K ollu k G örevlisi O lan M üştekilerin B eyan ları, Bu M üştekilerle İlgili


T espitler, A dli R apor İçerikleri:

Olay tarihinde tedbir için yolu trafiğe kapatan ve şüpheliler ile silahlı çatışmaya
girmek zorunda kalan (17) on yedi polis memurunun müşteki sıfatı ile alınan ifadeleri, bu
müştekilerle ilgili tespitler ve adli rapor içerikleri aşağıdaki gibidir.


►(1) M üşteki A pd il Ö Z C A N 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“....Ben İstanbul Emniyet M üdürlüğü O rgan ize Suçlarla M ücadele Ş u b e


Müdürlüğünde 305302 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yaparım. 15/07/2016 günü
sa a t 20:00 sıralarında İstanbul Emniyet M üdürlüğünün değişik birimlerine ait ekipler ile
birlikte rutin olarak yapılm akta olan ilimiz Tuzla ilçesi Tem Kuzey Yol Mehm etçik Vakfı
O pet dinlenme tesislerinde A s a y iş uygulam ası yapılm ası için ekip arkadaşım olan polis
mem uru Erdi B İÇ E R ile birlikte görev aldım.
Aynı gün saat 22.30 sıralarında ülke genelinde m eydana gelen askeri hareketlilik
sonucu görevli olduğum uygulam a noktasında bulunan kom iser yardım cısı Murat
E L L İB E Ş ve altı polis mem uru olarak alınan talimatla Tuzla İlçe Em niyet M üdürlüğüne
geçtim. Buradan sa a t 00.00 sıralarında tekrar uygulam a noktasına geçilm esi talimatıyla
birlikte yine aynı görev arkadaşlarım la birlikte olay yerine seyir halindeyken uygulam a
noktasına geldiğim izde uygulam a noktasından görevli olan b a ş polis mem uru M ehm et
P a y ’ın ayağın d an silahla askerler tarafından yaralandığını öğrendin yaralı polisi diğer
görevli arkadaşlar olay yerinden hastaneye götürdü.

299
Soruşturma No: 2016/83834

Bu arada bize uygulam a noktasına yakın bir yerde arkadaşlarım ızın yardım a
ihtiyacı olduğunun bildirilmesi üzerine görevli polislerle takviye için arkadaşlarım ızın
yanın a teçhizatlı polis yelekli araçların çakarlar lambalarını yakm ak suretiyle u ygulam a
noktamızın yaklaşık 100 metre ilerisine gelince yolun kenarındaki park halindeki tırlardan
dolayı otobanı göremedik. Bu tırları ge çe r ge çm e z bahsedilen yerde askerlerle bir anda
karşı karşıya kaldık.
Buradan polis memurlarının ayrılm ış olduğunu, ekip otolarından henüz inmeden
50-60 civarında resmi üniformalı askerlerin iki askeri otobüsle T E M otoyolunu kapatm ış
olduklarını gördük.
Bunun üzerine üzerlerimizde polis tanıtma yelekleri olduğunu gördükleri halde bu
askeri personel tarafından yakın mesafeden aniden yoğun bir şekilde ben ve
arkadaşlarıma doğru doğru uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Araçlardan indikten
sonra kalabalık bir asker grubun etrafımızı çevirerek s a ğ a sola ateş açm akta başladılar.
Bu e sn a d a biz görevlilerin askerlere karşı ellerimizde silah olm aksızın m üzakere
etmeye, yapmayın, bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, birbirimizi
mi vuracağız?’ gibi ifadelerle ikna etmeye çalışırken, önde bulunan otobüsün s a ğ yan
kısm ındaki 5-6 kişilik asker grubunun içinden açılan ateş sonucu komiser yardımcısı
Murat ELLİBEŞ vurularak yere düştü.
D a h a son ra askerlerin yoğun uzun namlulu silah atışı so n rasın d a bizlere
silahlarımızı teslim etmemiz gerektiği aksi takdirde ateş ederek bizi vuracaklarını
söylediler.
Bunun üzerine biz görevliler olarak bu asker şah ıslara herhangi bir şekilde
kendilerine karşı silah kullanm ayacağım ızı, yaralanan kom iser yardım cısına m üdahale
etmek istediğimizi, kendisini hastaneye kaldırm am ız gerektiğini, komiserim kan kaybı
yaşa d ığın ı söyledik. A n c ak asker olan şahısların bunu kabul etm em esi ve dah a sert tepki
gösterm esi üzerine herhangi bir tartışm aya girilmemiş, bunun üzerine gelen yaklaşık 7-8
askerin biz görevli polislerin kafalarına silah dayadıktan sonra yere yatırdılar.
Başlarım ıza silah da yam a k suretiyle arkadaşlarım ın ve benim belimde takılı
bulunan, T1102-07U8682 Sarsılmaz Kılınç 200 MEGA Marka tabancamı ve Çelik
yeleğimi ve diğer arkadaşlarım ın bellerinde bulunan zatı dem irbaş tabancalarını
telsizlerimizi, çelik yeleklerini silah zoru ile aldılar.
Ben ve S e z gin Ö N A L ile birlikte komiserimizi hastaneye götürm ek üzere ekip
otosu ile olay yerinden ayrıldım. Sultanbeyli Özel Erso y h astanesine ekip aracım ızın
lastiklerine silah sıkıldığı için tek lastik patlak vaziyette komiseri tedavi için götürdüm.
Aracım ı hastane önünde kontrol ettiğimde s a ğ ön kapıda mermi sıyrığının olduğunu fark
ettim bu konu ile ilgili görgü tespit tutanağı yaptırdım.
O radan Pendik M arm ara Eğitim Araştırm a hastanesine yaralı komiserim sevk
edildi bizde aracı bırakarak am b ulan s ile adı geçen hastaneye gittik.
H astan ede tedavi son ucu bu olayı gerçekleştiren askerlerin Sultanbeyli ilçesinde
yakalandığını öğrendik ve Sultanbeyli ilçe Emniyet M üdürlüğü A s a y iş Büro Amirliğine
gittik. Benim arkadaşım ın alınan, silah ve teçhizatlarımızın polis merkezinde m uhafaza
altına alınm ış olduğunu gördüm. Ardından alınan bu a sk e r şahısların polis merkezi
içerisinde Adli işlemleri yapılırken bana olay yerinde ilk m üdahale eden ve emrinde
bulunan askerlerine talimat veren üzerimizde teçhizatlarımızı aldıran ve belirttiğim tüm
olayları koordine eden ve M ehm et B İL İÇ ’e darp eden asker şa h sı tanıdım ve rütbesinin
Y ü zb aşı Sinan CANLI olduğunu öğrendim.
Yine benim ve arkadaşlarım ın silahlarını ve teçhizatlarımızı alan b a şın d a miğferi
olan askerin isminin Abdulsamet ASAN olduğunu öğrendim.
Beni ve arkadaşlarım ı görevli olduğum uz halde bize ateş eden görevli
arkadaşlarım ızı silahla yaralayan, teçhizatlarımızı g a sp eden ve yakalayarak Sultanbeyli
İlçe Em niyet M üdürlüğünde haklarında işlem yapılan tüm asker şah ıslard an şikâyetçiyim
U zla şm a k istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

300
Soruşturma No: 2016/83834

* Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDINTn Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçun işlenmesini kolaylaştırm ak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıkları (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Müşteki Apdil ÖZCAN’ın ayrıca, silahını teslim etmekten imtina etmesi nedeniyle,
şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN tarafından
silah tehdidi ile yere yatırılarak etkisiz hale getirildiği ve bu şekilde bir süre bekletildiği,
beylik tabancası ve çelik yeleğinin adı geçen şüpheliler tarafından alındığı,
Böylelikle “C eb ir ve tehdit kullanılarak, Silah la V e Birden Fazla K işi
Tarafından, Y e rin e Getirdiği Kam u Görevi N edeniyle, Kam u Görevinin Sağladığı
Nüfuz Kötüye K ullanılm ak Su retiyle, K işiy i Özgürlüğünden Y o ksu n K ılm ak ” suçuna
maruz kaldığı (TCK. 109/2,109/3.a,b,c,d) tespit edilmiştir.


►(2) M üşteki A rife Ç A N K IR 04/08/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü A sa y iş Büro Am irliğinde görevli Polis


memuruyum. 15.07.2016 günü gü ndüz çalıştım. M e sai bitimi evim e gittim. Ben evde
oturduğum sırada televizyondan bir kısım asker şa h sın köprüleri işgal ettiğini öğrendim.
Bu e sn a d a çalışm akta olduğum bürodan telefon ile aranarak tüm personelin derhâl görev
gelm esi istenildiğini söylenm esi üzerine kendi imkânlarım ile saat:23.30 da evden çıkarak
Tuzla Orhanlı Polis merkezi amirliğine geldim.
B urada diğer polis arkadaşlarım ile birlikte beklediğimiz sırada Orhanlı Polis
merkezinde görevli Ko m iser yardım cısı Hülya Y IL D IZ ' ın çelik yeleklerimizi giyelim ve
birimlerinizde beklem ede kalalım dem esi üzerine bende bürom dan aldığım çelik yeleğimi
giyerek beklem eye başladım . Bir süre sonra Hülya Kom iserim iz ile birlikte Polis
memurları O ğ u z K o p m az ve Turgut E R A T A ile birlikte 92301 kod nolu resmi ekip aracı ile
takviye istenilen Tuzla Mehm etçik vakfında sabit uygulam a görevi yapan arkadaşlarım ıza
destek am acıyla Orhanlı E k hizmet binasından çıktık. Orhanlı köprüsünü geçerek Tuzla
M ehm etçik Vakfı O pet tesislerine arka tarafında bulunan girişinden girdik. Biz ekip
aracını m üsait bir yere park ederek yaya halde 4 kişi olarak ilerlediğimiz sırada bizim
bürom uzda çalışan ve olay günü Mehm etçik Vakfındaki sabit uygulam a noktasında
görevli Polis mem uru Ertekin K A R A D A Ğ ' ı gördüm.
Ertekin K A R A D A Ğ yanında polis olduğunu öğrendiğim iz ayaklarından yaralanm ış
bir yaralıyı götürüyordu. Biz ileri doğru araç ile devam ettik. Biz aracım ız ile M ehm etçik
Vakfı Tesislerinin çıkışına doğru gittiğimizde, silah seslerinin gelm esi üzerine araçtan
inerek aracı kendimize siper yaparak y a v a ş y a v a ş ilerlemeye çalıştık.
Bu sırada bazı a sk e r şahısları ellerinde uzun namlulu silahlar ile gördük. Bu
askerler tem otoyolu üzerinde bulunan araçların arasın d an yaya halde ateş ederek
ilerliyorlardı. Bize doğru da ateş edilince bizde ateşe karşılık vardık. Bu sırada yanım ızda
bulunan Hülya K o m iser birçok defa kuvvetimizin az olduğunu, Tem Otoyolu üzerinde çok
sayıd a askeri araç ve personel olduğunu belirterek takviye kuvvet istedi. Bu sırada bazı
askeri araçlardan da üniformalı ve hücum yelekli ellerinde uzun namlulu silahlar olan
a sk e r şa h ısla r yolun kenarına doğru sıra halinde beklem eye başladılar.
Bu e sn a d a asker şa h ısla r sürekli olarak havaya ateş ediyorlardı. Bunun üzerine
bizde a ske r şahısların bize doğru ateşlerine karşılık vererek onların kuvvetimiz ölçüşünce
ilerlemelerini durdurm aya veya yavaşlatm aya çalıştık.
D a h a son radan yine bize takviye olarak birçok polis arkadaşım ız geldiler. Benim
gördüğüm ü kadarı ile gelenler polis m em urlarından Kurtuluş BALLI, O lcay B A Y D A R ve

301
Soruşturma No: 2016/83834

birçok ismini şu an hatırlam adığım ı polis arkad aşım ız bulunduğum uz yere takviyeye geldi.
Bu e sn a d a tem otoyolu üzerinde bulunan ask e r şah ısla r bir araca binerek ileri doğru
devam ettiler. A n cak Bu sırada Tuzla Orhanlı Tem Otoyolu gişelerinde de çatışm a
olduğunu ve takviye kuvvet istendiğini öğrenince Hülya Kom iserim yanına bir kaç polis
mem uru arkadaşım ızı alarak Orhanlı gişelere doğru takviye am açlı geçti. Bizde bir grup
polis arkad aş ile birlikte Mehm etçik vakfı uygulam a noktasına takviye olarak kaldık. Bu
sırada tem otoyolunun da trafik akışını orada bulunan vatan daşlar ile birlikte durdurduk.
Bu şekilde sa b a h a kadar Mehm etçik vakfında bekledikten son ra olayların
bastırılm asından sonra tekrar arkadaşlarım ız ile birlikte Orhanlı Polis merkezine geldik.
Biz olayların bastırılm asından sonra olay yerine baktığım ızda birçok aracın zarar
gö rm ü ş olduğunu, bir Audi m arka aracın a sk e r şa h ısla r tarafından yolun açılabilm esi
am acıyla yan yatırılmış olduğunu ve yine birçok aracı kurşun isabeti olduğunu gördük.
M e yd a n a gelen olaylarda ben yaralan m ad ım . Bizim bulunduğum uz bölgedeki
araçlara zarar veren ve bize ateş eden a ske r şahısların Sultanbeyli ilçesinde polis
ekipleri ve halk tarafından yakalandığını ve Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğüne
götürüldüğünü öğrendik. M e yd an a gelen askeri kalkışm a olayına karışan ve bizlere
doğru öldürm ek kastıyla ateş eden tüm ask e r şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim.
U zla şm a k istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDINTn Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit edilmiştir.


►(3) M üşteki B eyit SE Z G E N 08/08/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben İstanbul İl Em niyet Müdürlüğü A s a y iş Ş u b e M üdürlüğü A ranan Ş a h ısla r


Büro Amirliği görevli B a ş polis memuruyum. 15.07.2016 günü saat:20.00 sıralarında
görevli olduğum Tuzla ilçesindeki Tem Otoyolu üzeri Mehm etçik Vakfı sabit uygulam a
noktasında aynı ekipte görevli olduğum uz Polis M em uru M ehm et B A Ş O L ile birlikte
görev aldık. 15.07.2016 günü akşam ı görevim ize devam ettiğimiz sırada saat: 22.30
sıralarında hem bağlı bulunduğum uz Şubem izden, hem de sosyal m edya ve
televizyonlardan m eydana gelen darbe kalkışm asını öğrendik.
N oktada gerekli tertibatı alıp beklediğimiz sırada, “İl dışından askeri birliklerin
gelm ekte olduğunu öğrendik. Bunların il merkezine geçişlerini engellem ek için Anadolu
Otobanı T E M Kuzey İstanbul istikametinin trafik akışının durdurulması ve geçişlerine
engel olunm ası yönünde” talimat geldi. Bu talimat üzerine, Terörle M ücadele Ş u b e
M üdürlüğü görevlileri ile birlikte, otoban üzerine çıkarak Z 2 0 İlgaz Zırhlı aracı Tem yoluna
çektik ve yolu araç trafiğine kapattık. Bu sırada durdurduğum uz araçların birinden inip
yanım ıza gelen bir vatandaş, siz burada yolu araç trafiğine kapattınız ancak arka
tarafta askerler silahla vatandaşlara ateş ediyor dedi. P olis M em uru Hakkı Kalyoncu
M P 5 silahlı ve çelik yelekli olarak askerlerin halka ateş ettiği bildirilen yere kontrole gitti.
Geri döndüğünde, üzerinde askeri üniforma bulunan ve elinde tabancası olan,
om zundaki rütbesinden Y ü zb aşı olduğu anlaşılan şa h ısla karşılaştığını bize söyledi.
Biz durdurduğum uz araçlardaki şahısların can güvenliğini tehlikeye düşürm em ek
için isteyenin araçtan inip M ehm etçik parkına gidebileceklerini söyledi. Bir kısım
v atan d aş araçlarını bırakıp gitti an cak bir kısmı araçlarının içinden inmedi. Biz zırhlı aracı
kendimize siper edip bekledik. K ısa bir süre son ra askerler geldi. A ram ızda 10 metre

302
Soruşturma No: 2016/83834

kadar bir m esafe vardı. Biz A sk e r şah ıslara silahlarını bırakarak teslim olmalarını,
yaptıkları darbe girişiminin su ç olduğunu ve kanunsuz bir emri uygulam aya çalıştıklarını
söyledik. İkazda bulunduk. H ava ya uyarı atışları yaptık. A sk e r şah ıslar vatandaşların
arasın d a olduğu için, vatandaşlarım ıza herhangi bir zarar gelm em esi için atışları ask e r
şah ıslara doğru değil, havaya doğru yaptık. Bu şekilde ask e r şah ısların ilerlemesini
durdurm aya çalıştık. Bizim uyarım ıza müteakip üzerimize doğru askerler tarafından
yoğun şekilde ateş açıldı. Biz zırhlı aracın arkasınd an müteakip defalar ateş etmeyin,
yaptınız suç diye bağırdık. A n c a k dinlemeyip ateş etmeye devam ettiler. Hatırladığım
kadarı ile ilk ateşte M ehm et P A Y isimli Polis M em uru b acağın d an vuruldu. D a h a son ra
benimle aynı ekipte görevli Polis M em uru M ehm et B A Ş O L her iki bacağın d an da
vurularak yere düştü. 2 arkadaşım ızın vurulm asından son ra sayı olarak yetersiz
kaldığım ız ve arkadaşlarım ızın yarasının ciddi olm asından dolayı arkadaşlarım ızı bir an
önce ateş altından çıkarm ak istedik. Zırhlı araca bindikten sonra, gitmek istediğimiz yolun
kapalı olduğunu görm em iz üzerine oradan yardım a çağırdığım bir vatan d a ş ile yaralı
olan polis memuru M ehm et B A Ş O L 'u karşı şeride geçirerek oradan gelmekte olan bir
sivil araca aldık. En kolay şekilde gidebileceğim iz G e b z e Fatih Devlet H astan esin e
götürerek tedavisinin başlanm asını sağladım . Ben arkadaşım M ehm et B A Ş O L ' un
yanın da olduğum için, orada geçen olayların birçoğunu görmedim. A n c ak
arkadaşlarım dan duydum. M e yd an a gelen olaylar sırasında, olaylara karışan ve sivil
vatan daşlar ile polis mem uru arkadaşlarım ızın ya ralan m asın a ve resmi araçlarımızın
zarar gö rm e sine sebebiyet veren a sk e r şahısların, y a p m ış olduğum uz yol kap am a
görevim iz neticesinde ilimize girişleri yavaşlatılmıştır. Sultanbeyli ilçesi sınırları içerisinde
alınan tedbirler son u cu n d a cuntacı grup yakalanarak gözaltına alınm ış ve işlemleri
Sultanbeyli İlce Emniyet m üdürlüğü ekiplerince yapılarak S a v c ılığ a şevkleri sağlan dığın ı
öğrendik.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a birlikte görev yaptığım ız polis arkadaşlarım ızın
y a ralan m asın a seb ep olan, bizlerin de üzerine öldürm ek kastıyla ateş eden şahısların
Sultanbeyli ilçesinde yakalanm alarından son ra Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğü Fatih
P olis Merkezi Am irliğine giden polis arkadaşlarım ız tarafından teşhis edildiğini de
öğrendim. M e yd an a gelen olaylarda bize doğru öldürmek kastıyla ateş eden,
arkadaşlarım ızı yaralayan ve resmi araçlarım ıza zarar veren tüm a ske r şah ıslardan
davacı ve şikâyetçiyim.... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’m Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit edilmiştir.

►(4) M üşteki Erdal Y IL D IR IM 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:


“...Ben İstanbul Emniyet M üdürlüğü O rgan ize Su çlarla M ücadele Ş u b e


M üdürlüğünde 228774 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yaparım. 15.07.2016 günü
sa a t 20.00 sıralarında, İstanbul Em niyet M üdürlüğünün değişik birimlerine ait ekipler ile
birlikte rutin olarak icra edilen A s a y iş U ygu la m a sın a katılm ak için, ekip arkadaşım olan
polis mem uru 278226 sicil sayılı polis m em uru M ehm et B İL İÇ ile birlikte Tuzla ilçesi Tem
Kuzey Yol M ehm etçik Vakfı O pet Dinlenm e Tesislerine gittim. Bu noktada A sa y iş
uygulam ası için görev aldım. Aynı gün sa a t 22.30 sıralarında ülke genelinde m eydana
gelen askeri hareketlilik sonucu görevli olduğum uygulam a noktasında bulunan kom iser

303
Soruşturma No: 2016/83834

yardım cısı Murat E L L İB E Ş ve altı polis mem uru olarak alınan talimatla Tuzla İlçe
Emniyet M üdürlüğüne geçtim. S a a t 00.00 sıralarında tekrar uygulam a noktasına
geçilm esi yolunda aldığım ız talimat üzerine, yine aynı görev arkadaşlarım la birlikte olay
yerine doğru harekete geçtik. U ygu lam a noktasına geldiğimizde, uygulam a noktasından
görevli olan B a ş Polis M em uru M ehm et P a y ’ın askerler tarafından ay ağın d a n silahla
yaralandığını öğrendim. Yaralı polisi diğer görevli arkadaşlar olay yerinden hastaneye
götürdü. Bu arada bize uygulam a noktasına yakın bir yerde arkadaşlarım ızın yardım a
ihtiyacı olduğunun bildirilmesi üzerine, görevli polislerle takviye için arkadaşlarım ızın
yanın a teçhizatlı polis yelekli olarak, araçların çakarlar lambalarını yakm ak suretiyle
gitm ek istedik. U ygu lam a noktamızın yaklaşık 100 metre ilerisine gelince, yolun
kenarındaki park halindeki fırlardan dolayı otobanı göremedik. Bu tırları ge çer ge çm e z
bahsedilen yerde askerlerle bir an d a karşı karşıya kaldık. Buradan polis memurlarının
ayrılm ış olduğunu gördük. Ekip otolarından henüz inmeden, 50-60 civarında resmi
üniformalı askerlerin iki askeri otobüsle tem otoyolunu kapatm ış olduklarını gördük.
Üzerlerimizde polis tanıtma yelekleri olduğunu gördükleri halde, bu askeri personel yakın
mesafeden ve aniden, yoğun bir şekilde bize doğru uzun namlulu silahlarla ateş
açtılar. Araçlardan indikten sonra kalabalık bir ask e r grubu etrafımızı çevirerek s a ğ a sola
ateş a çm aya başladılar. Askerlerle ellerimizde silah olm aksızın m üzakere yap m aya
çalıştık, yapmayın, bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, birbirimizi
mi vuracağız’ gibi ifadelerle onları ikna etmeye çalıştık. Komiser yardımcısı Murat
ELLİBEŞ, önde bulunan otobüsün s a ğ yan kısm ındaki 5-6 kişilik a ske r grubu içinden
açılan ateş sonucu vurularak yere düştü. D a h a son ra askerler uzun namlulu silahlarla
yoğun olarak ateş etmeye başladılar. Bizlere silahlarımızı teslim etmemiz gerektiğini, aksi
takdirde ateş ederek bizi vuracaklarını söylediler. Bu asker şah ıslara herhangi bir şekilde
kendilerine karşı silah kullanm ayacağım ızı, yaralanan kom iser yardım cısına m üdahale
etmek istediğimizi, kendisini hastaneye kaldırm am ız gerektiğini, komiserim kan kaybı
yaşa d ığın ı söyledik. A n c a k asker şah ıslar bunu kabul etmediler ve d a h a sert tepki
gösterdiler. Herhangi bir tartışm aya girm ediğim iz halde, üzerimize gelen yaklaşık 7-8
a sk e r kafalarım ıza silah dayadıktan sonra bizi yere yatırdılar. B aşlarım ıza silah dayam ak
suretiyle arkadaşlarım ın ve benim belimde takılı bulunan, X09687A seri nolu Beratta FS
92 Marka tabancamı, diğer arkadaşlarım ın bellerinde bulunan zatı dem irbaş
tabancalarını telsizlerimizi, çelik yeleklerini silah zoru ile aldılar. Ben ve arkadaşlarım
yerde yüzüstü yatar vaziyette b a şım ız a silah d a yam ış şekilde yerde yatarken, iki
arkadaşım ız kom iser yardım cısı yaralı amirimizi hastaneye götürm ek üzere ekip otosu ile
olay yerinden ayrıldılar. Ben ve olay yerinde kalan M ehm et B İL İÇ ve Erdi B İÇ E R yerde
yaklaşık 20 dakika hareketsiz olarak bekletildik. Askerlerin sürekli komutanım,
üsteğm enim diye hitap ettiği rütbeli ask e r kendi personeline hitaben ‘bunların sakın
kafasını yerden kaldırtmayım Kaldıranın kafasına sıkın. Gibi talimatlar veriyordu. Ben
bu askerlerin gelm iş oldukları otobüsün en azından plakasını alm ak için otobüse doğru
birkaç defa başım ı kaldırıp b akm aya çalıştım. Beni uyararak vuracaklarını söylediler ve
tehdit ettiler. Ben en son kafamı yerden kaldırıp otobüse doğru bakarak, yan s a ğ
tarafında yazılı bulunan resmi araç kodu olarak bildiğim 98B 52-2-046 nolu kodu
gördüm. Bu durumu fark eden ve otobüsün hem en yanında bulunan, yüzünü karanlık
olduğundan tam olarak görm ediğim bir asker, hedef gözeterek b a ş hizam a doğru silahla
ateş etti. Y a k la şık başım ın yarım metre önüne asfalta isabet eden mermi sekti. Bunun
neticesi tekrar başım ı asfalta, yani yere koym ak zorunda kaldım. Y an ım ıza gelen birkaç
a sk e r bize neden s a ğ a so la bakıyorsunuz diye m üdahale etti. S a ğ yan tarafımda
yatm akta olan M ehm et B İL İÇ isimli arkadaşım ı uzun namlulu silah dipçiği ile kafasın a
vurarak ve vücudunun çeşitli yerlerini tekmeleyerek darp ettiler. Ben ve arkadaşlarım bu
yerde bir müddet dah a bekledikten sonra, a ske r şa h ısla r s a ğ a sola ellerinde bulunan
uzun namlulu silahlarla rastgele ateş ederek otobüslerine binip olay yerinden ayrıldılar.
Bunun üzerine ben ve arkadaşlarım yerden kalkarak yaralı olan arkad aşım ız M ehm et
B İL İÇ ’i tedavi ettirmek üzere hastaneye götürdük. H astan ed e tedavi son ucu bu olayı
gerçekleştiren askerlerin Sultanbeyli İlçesinde alındığını öğrendik. Sultanbeyli İlçe

304
Soruşturma No: 2016/83834

Emniyet Müdürlüğü A sa y iş Büro Am irliğine gittik. B urada kod num arasını aldığım
otobüsün orada binanın önünde bulunduğunu gördüm. Ben ve arkadaşlarım ın alınan
silah ve teçhizatlarımızın polis merkezinde m uhafaza altına alınm ış olduğunu gördüm.
Ardından alınan bu a ske r şahısların polis merkezi içerisinde adli işlemleri yapıldı. B a n a
olay yerinde ilk m üdahale eden ve emrinde bulunan askerlerine talimat veren, b a şım a
uzun namlulu silah dayayan ve dayatan, hatta ateş edilmesi için talimat veren,
üzerimizdeki teçhizatımızı aldıran ve belirttiğim tüm olayları koordine eden şahsı
tanıdım. Rütbesinin Yüzbaşı, isminin Sinan CANLI olduğunu öğrendim. Beni yere
yatırarak belimden zorla silahımı alanda Yüzbaşı Sinan CANLI idi. Beni ve
arkadaşlarım ı görevli olduğum uz halde bize ateş eden görevli arkadaşlarım ızı silahla
yaralayan, teçhizatlarımızı g a s p eden ve yakalayarak Sultanbeyli İlçe Emniyet
M üdürlüğünde haklarında işlem yapılan tüm asker şah ıslardan şikâyetçiyim U zlaşm ak
istemiyorum... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’m Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Müşteki Erdal YILDIRIM’m ayrıca, silahını teslim etmekten imtina etmesi nedeniyle,
şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN tarafından
silah tehdidi ile yere yatırılarak etkisiz hale getirildiği ve bu şekilde bir süre bekletildiği,
beylik tabancası ve çelik yeleğinin adı geçen şüpheliler tarafından alındığı,
Böylelikle “C e b ir v e te h d it k u lla n ıla ra k , S ila h la V e B ird e n F a z la K iş i T a ra fın d a n ,
Y e rin e G e tird iğ i K a m u G ö re v i N e d e n iyle , K a m u G ö re v in in S a ğ la d ığ ı N ü fuz K ö tü y e
K u lla n ılm a k S u re tiy le , K iş iy i Ö z g ü rlü ğ ü n d e n Y o k s u n K ılm a k ” suçuna maruz kaldığı (TCK.
1 09/2,109/3.a,b,c,d) anlaşılmıştır.


►(5) M üşteki E rdi B İÇ E R 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben İstanbul Em niyet M üdürlüğü O rgan ize Suçlarla M ücadele Ş u b e


M üdürlüğünde 326901 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yaparım. 15.07.2016 günü
sa a t 20.00 sıralarında İstanbul Emniyet M üdürlüğünün değişik birimlerine ait ekipler ile
birlikte rutin olarak yapılm akta olan ilimiz Tuzla ilçesi Tem Kuzey Yol Mehm etçik Vakfı
Opet dinlenme tesislerinde a sa y iş uygulam ası yapılm ası için ekip arkadaşım olan polis
mem uru polis mem uru Apdil Ö Z C A N ile birlikte görev aldım.
Aynı gün saat 22.30 sıralarında ülke genelinde m eydana gelen askeri hareketlilik
sonucu görevli olduğum uygulam a noktasında bulunan kom iser yardım cısı Murat
E L L İB E Ş ve beş polis mem uru olarak alınan talimatla Tuzla ilçe emniyet m üdürlüğüne
geçtim.
Buradan saat 00.00 sıralarında tekrar uygulam a noktasına geçilm esi talimatıyla
birlikte yine aynı görev arkad aşım la birlikte olay yerine seyir halindeyken uygulam a
noktasında beklem ede bulunan bir polis mem uru arka d aş kom iser yardım cısı murat
Ellibeş’i telefonla arayarak bir polis mem urunun asker bir şa h sın silahlı m üdahalesiyle
bacağın d an vurularak yaralanm ış olduğunu söyledi.
Bunun üzerine ivedi bir şekilde olay yerine intikal ettik çevrede bulunan olay
yerine yakın bulunan vatandaşlara ne olduğunu sorulduğunda5-6 polis mem urunun
askerlerle çatıştığını söylemeleri üzerine görevli polislere takviye olm ak am acıyla

305
Soruşturma No: 2016/83834

araçların tepe lambalarını yakm ak suretiyle olay yerine geçtik. Polis memurlarının oradan
ayrılm ış olduğun gördük. Bu e sn a d a ekip otolarından henüz inmeden, 50-60 civarında
resmi üniformalı askerin 2 askeri otobüsle tem otoyolunu kapatm ış olduklarını gördük.
Askerler üzerimizde polis tanıtma yelekleri olduğunu gördükleri halde yakın
mesafeden aniden yoğun bir şekilde be ve arkadaşlarıma doğru uzun namlulu
silahlarla ateş açtılar. Araçlardan indikten sonra kalabalık bir a ske r grubu etrafımızı
çevirerek s a ğ a sola ateş açm aya başladılar.
Bu e sn a d a biz görevlilerin askerlerle, ellerimizde silah olm aksızın m üzakere
etmeye, yapmayın, bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, birbirimizi
mi vuracağız’ gibi ifadelerle ikna etmeye çalıştık. Ö n de bulunan otobüsün s a ğ yan
kısm ındaki 5-6 kişilik asker grubunun içinden açılan ateş sonucu komiser yardımcısı
Murat ELLİBEŞ vurularak benim önüme düştü.
D a h a son ra askerlerin yoğun uzun namlulu silah atışı so n rasın d a bizlere
silahlarımızı teslim etmemiz gerektiği aksi takdirde ateş ederek bizi vuracaklarını
söylediler. Bunun üzerine biz görevliler olarak bu asker şah ıslara herhangi bir şekilde
kendilerine karşı silah kullanm ayacağım ızı, yaralanan kom iser yardım cısına m üdahale
etmek istediğimizi, kendisini hastaneye kaldırm am ız gerektiğini, komiserim kan kaybı
yaşa d ığın ı söyledik.
A sk e r şahısların bunu kabul etm em esi ve dah a sert tepki gösterm esi üzerine
herhangi bir tartışm aya girilmedi. Bunun üzerine gelen yaklaşık 7-8 asker biz görevli
polisleri kafalarım ıza silah dayadıktan sonra yere yatırdılar. Başlarım ıza silah d a yam a k
suretiyle arkadaşlarım ın ve benim belimde bulunan, T1102-09U18122 seri nolu
Sarsılmaz Kılınç 2000 MEGA Marka tabancamı ve diğer arkadaşlarım ın bellerinde
bulunan zatı dem irbaş tabancalarımı, cep telefonlarımızı, telsizlerimizi, çelik yeleklerimizi
silah zoru ile aldılar.
Ben ve arkadaşlarım yerde yüzüstü yatar vaziyette b a şım ız a silah d a yam ış
şekilde yerde yatarken iki arkadaşım ız kom iser yardım cısı yaralı amirimizi hastaneye
götürm ek üzere ekip otosu ile olay yerinden ayrıldılar. Ben ve olay yerinde kalan Mehm et
B İL İÇ ve Erdal Y IL D IR IM yerde ya klaşık 20 dakika hareketsiz olarak bekletildikten sonra
askerlerin sürekli komutanım, üsteğm enim diye hitap ettiği rütbeli a ske r kendi
personeline hitaben ‘bunların sakın kafasını yerden kaldırtmayım Kaldıranın kafasına
sıkın bunların ayaklarına çalısın diyorum siz karınlarına sıkıyorsun uz’ gibi sürekli
talimatlar veriyordu.
Askerler hedef gösterm eksizin sizin silahla ateş ediyorlardı. Y a n ım ız a gelen birkaç
a sk e r bize neden s a ğ a sola bakıyorsunuz diye m üdahale etti yanım da yüz üstü yere
yatan M ehm et B İL G İÇ isimli arkadaşım ı gerek silah dipçiği ile ge rekse tekme ile darp
ettiler. Ben ve arkadaşlarım yerde bir m üddet d a h a bekledikten sonra asker şah ısla r
s a ğ a sola uzun namlulu silahlarla rastgele ateş ederek otobüslerine binip olay yerinden
ayrıldılar.
Ben ve arkadaşım Erdal Yıldırım ile M ehm et B İL G İÇ isimli arkadaşım ızı tedavisi
için hastaneye götürdük. H astan ede tedavi son ucu benim ve arkadaşlarım ın silahlarını
alan komiserimizi yaralayan askerlerin Sultanbeyli ilçesinde yakalandığını öğrendik ve
Sultanbeyli İlçe Em niyet Müdürlüğü A s a y iş Büro Am irliğine gittik.
Ben ve arkadaşlarım ın alınan, silah teçhizatlarımızın polis merkezinde m uhafaza
altına alınm ış olduğunu gördüm. Ardından alınan a ske r şah ıslarla ilgili olarak polis
merkezi içerisinde adli işlemle yapıldı. Bize olay yerinde ilk m üdahale eden ve emrinde
bulunan askerlerine talimat veren, başım ıza uzun namlulu silah dayayan ve dayatan,
hatta ateş edilmesi için talimat veren, üzerimizdeki teçhizatımızı aldıran ve tüm olayları
koordine eden askeri tanıdım.
Rütbesinin Y üzbaşı, isminin Sin a n C A N L I olduğunu öğrendim. Yine benim ve
arkadaşlarım ın silahlarını ve teçhizatlarımızı alan b a şın d a miğferi olan askerin isminin
A b du lsam et A S A N olduğunu öğrendim.
Beni ve arkadaşlarım ı görevli olduğum uz halde bize ateş eden görevli
arkadaşlarım ızı silahla yaralayan, teçhizatlarımızı g a sp eden ve yakalayarak Sultanbeyli

306
Soruşturma No: 2016/83834

İlçe Em niyet M üdürlüğünde haklarında işlem yapılan tüm asker şah ıslardan şikâyetçiyim
U zla şm a k istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’m Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Müşteki Erdi BİÇER’in ayrıca, silahını teslim etmekten imtina etmesi nedeniyle,
şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN tarafından
silah tehdidi ile yere yatırılarak etkisiz hale getirildiği ve bu şekilde bir süre bekletildiği,
beylik tabancasının adı geçen şüpheliler tarafından alındığı,
Böylelikle “C e b ir ve te h d it k u lla n ıla ra k , S ila h la V e B irde n F a z la K iş i T a ra fın d a n ,
Y e rin e G e tird iğ i Kam u G ö re v i N e d e n iyle , Kam u G ö re v in in S a ğ la d ığ ı N üfuz K ö tü y e
K u lla n ılm a k S u re tiy le , K iş iy i Ö z g ü rlü ğ ü n d e n Y o k s u n K ılm a k ” suçuna maruz kaldığı (TCK.
1 09/2,109/3.a,b,c,d) tespit edilmiştir.


►(6) M üşteki E rtac K A R A K O L 05/08/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle M ücadele Ş u b e M üdürlüğünde


görevli polis memuruyum. 15.07.2016 günü a k şa m m esaisinde, birimim tarafından
görevlendirildiğim Tuzla ilçesindeki Tem Otoyolu üzeri Mehm etçik vakfı sabit uygulam a
noktasında görev aldım. 15.07.2016 günü akşam ı görevim ize devam ettiğimiz sırada,
saat: 22.17 sıralarında hem bağlı bulunduğum uz Şu b e m iz tarafından hem de sosyal
m edya ve televizyonlardan m eydana gelen darbe kalkışm asını olayları öğrendik.
Biz orada görevimizi yaptığım ız sırad a aynı şubeden arkad aşım ız olan Hakkı
K A L Y O N C U da bizim yanım ıza destek am acıyla geldi. 15.07.2016 günü saat: 22.40
sıralarında, Tuzla İlçesi Tem Anadolu Otobanı Mehm etçik Vakfı U ygu lam a noktasında 34
A 6478 plaka sayılı Z 2 0 numaralı İlgaz Zırhlı aracım ızla beklem e yapm aya başladık. Bu
sırada Tuzla İlçe Em niyet Müdürü tarafından arandık. “İl dışından askeri birliklerin
gelm ekte olduğunu öğrendik. Bunların il merkezine geçişlerini engellem ek için A nadolu
Otobanı T E M Kuzey İstanbul istikametinin trafik akışının durdurularak geçişlerine engel
olunm ası yönünde” talimat aldık.
Terörle M ücadele Ş u b e Müdürlüğü bilgisi dâhilinde O toban üzerine çıkılarak Z20
İlgaz Zırhlı aracım ızla saat: 22.45 sıralarında yol tarafımızdan araç trafiğine kapattık.
Saat: 23.00 sıralarında durdurduğum uz araçların birinden inip yanım ıza gelen bir
vatan daşın bize hitaben “siz burada yolu araç trafiğine kapattınız ancak arka tarafta
askerler silahla vatandaşlara ateş ediyor” dedi. Polis M em uru Hakkı Kalyoncu M P 5
silahlı ve çelik yelekli olarak askerlerin halka ateş edildiği belirtilen yere kontrole gitti.
Orada, üzerinde askeri üniforma bulunan elinde tabancası olan ve om zundaki
rütbesinden Y ü zb aşı olduğu anlaşılan şa h ısla karşılaşm ış. Bu sırada silah seslerinin
gelm esi üzerine orada bulunan vatandaşları güvenli bir şekilde araçlarını olduğu yerde
bıraktırarak kendilerini korum aya almalarını sağladık.
Bu sırada Polis mem uru Hakkı K A L Y O N C U tekrar yanım ıza geldiğinde bize
askerler ateş ederek geliyor kendinizi zırhlı aracın arkasın a alın ve zarar görm eyin diye
söylem esi üzerine bizde kendimizi aracın arka tarafına geçtiğim izde a ske r şahısların
geldiğini gördük. Biz yanım ızda bulunan zırhlı aracın m egafonu ile a ske r şah ıslara
silahlarını bırakarak teslim olmalarını, yaptıkları darbe girişiminin su ç olduğunu ve

307
Soruşturma No: 2016/83834

kan u nsuz bir emri uygulam aya çalıştıkları yönünde ikazlarımızı yaparak havaya uyarı
atışları yaptık. Ç ü nkü ask e r şa h ısla r vatandaşların arasın d a olduğu için vatandaşlarım ıza
herhangi bir zarar gelm em esi için atışlarımızı a ske r şah ıslara doğru değil havaya doğru
yaparak a ske r şah ısların ilerlemesini durdurm aya çalıştık. Bunun üzerine etrafta bulunan
sivillerin zarar görmemeleri için en yakınında bulunan güvenli noktalara çekilmeleri
yönünde ikazda bulunmuştuk. Vatandaşların bir kısm ı araçlarını olduğu yerde bırakarak
ve kontak anahtarlarını alarak olay yerinden Mehm etçik Vakfı tesislerine doğru ivedilikle
uzaklaşm aları sağlanmıştır.
Bu sırada asker şahısların bizim bulunduğum uz alan a doğru hedef gözeterek ateş
etmeleri son ucu Bu m ücadele e sn a sın d a 205836 Sicil Sayılı B a ş polis M em uru M ehm et
P A Y ve 345516 sicil sayılı Polis M em uru M ehm et B A Ş O L cuntacı askerlerin silahlarından
çıkan mermilerden dolayı ayaklarından yaralanmıştır.
Yaralanan Polis M em uru arkadaşlarım ızı hastaneye sivil ve resmi araçlar ile
gönderm e yoluna gittik. Mehm etçik Vakfı Tesisleri civarında m eydana gelen olaylara
karışan ve sivil vatandaşlar ile polis mem uru arkadaşlarım ızın yaralan m asın a ve resmi
araçlarım ızın zarar örm esine sebebiyet veren a sk e r şahısların ilerleyişini, yapm ış
olduğum uz yol kap am a görevim iz neticesinde yavaşlattık. Y ak laşık 120 kişilik cuntacı
askerin, Sultanbeyli ilçesi sınırları içerisinde alınan tedbirler son u cu n d a gözaltına
alındıklarını ve Sultanbeyli İlce Emniyet Müdürlüğü Ekiplerince işlem yapılarak S a v c ılığ a
şevklerinin sağla n d ığın ı öğrendik.
Ayrıca 16.07. 2016 günü saat: 04.30 sıralarında Z 2 0 İlgaz zırhlı ve Z 2 7 Shortland
zırhlı araçlar olarak Orhanlı gişelerde bulunan emniyet güçlerine takviye olarak dâhil
olunmuş, burada bulunan cuntacı askerlerin direnci kırılarak, saat: 07.30 sıralarında
silahlarıyla birlikte cuntacı askerler yakalanmışlardır.
G özaltına alınan 61 (altmış bir) askeri personelden 60 adet G -3 piyade tüfeği, 289
adet fişek basılı bu silahlara ait şarjör, 3220 adet G -3 piyade tüfeği fişeği, 3 adet M P 5
otomatik silah ve bu silahlara ait 4 adet fişek basılı şarjör, 4 adet sarsılm az m arka
tabanca, bu tabancalara ait 6 adet şarjör, 2 adet A s e ls a n m arka telsiz, 56 adet askeri
hücum yeleği, 57 adet kasatura elde edildi.
Z2 0 İlgaz zırhlı aracım ıza konularak m uhafaza altına alındı e de vam ında gözaltı
yapılan 61 askeri personel Pendik Belediyesine ait 2 adet otobüs ile refakat alınarak
Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine bırakıldıktan sonra yukarıda bahsi ge çen silah ve
mühim m atlar Tuzla ilçe Emniyet M üdürlüğüne götürülerek burada görevlilere teslim
edildi. G ü n içerisinde Z 2 0 İlgaz aracım ız üzerinde ya p m ış olduğum uz kontrollerde; So l
yan arka kapı cam ının isabet aldığı ve cam ın çatladığı, araç arka üst tavanında bulunan
P T Z Kam eranın (beyaz renkli) cam ının isabet aldığı ve cam ının kırıldığı ayrıca
aracım ızın kaportasının muhtelif yerlerinde de mermi isabetlerinin olduğu görülmüştür.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a görev yaptığım ız arkadaşlarım ızın
y a ralan m asın a se b e p olan şahısların Sultanbeyli ilçesinde yakalanm alarından sonra
Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğü Fatih Polis merkezi Am irliğine giden polis
arkadaşlarım ız tarafından teşhis edildiğini de öğrendim. M eydana gelen olaylarda bize
doğru öldürm ek kastıyla ateş eden, arkadaşlarım ızı yaralayan ve resmi araçlarım ıza
zarar veren başta Sultanbeyli ilçesinde teşhis edilen Y ü zb aşı Sin a n C A N L I olm ak üzere
tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim.”

Şeklinde beyanda bulunmuştur.


♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali
APAYDIN’ın Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,

308
Soruşturma No: 2016/83834

Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’ın, etkili


mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.


►(7) M üşteki E rtekin K A R A D A Ğ 02/08/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü A s a y iş Büro


Am irliğinde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü sa a t 20.00 ile
08.00 arasın d a görevlendirildiğim İstanbul istikameti Tuzla T E M Mehm etçik Vakfı
uygulam a noktasında görev aldım. S a a t 22.00 sıralarında Boğaziçi ve Fatih Sultan
M ehm et köprülerinin a ske r tarafından kapatıldığı bilgisi geldi. Y a k la şık yarım sa a t sonra
uygulam a noktasından sorum lu Am ir Ko m iser Y ardım cısı Murat E L L İ B E Ş ’e bir telefon
geldi. 7-8 kişinin bölgede kalıp teçhizata ve silahlara sahip çıkmamı, askere silahlarımızı
vermememiz, geriye kalan arkadaşların da Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğüne geçm esi
h ususlarında talimat aldık.
Ben ve A sa y iş Ş u b e M üdürlüğünden B a ş polis M em uru Beyit Bey, Polis Mem uru
M ehm et bey, M altepe İlçe Emniyet M üdürlüğünden M ehm et PAY, Pendik İlçe Emniyet
M üdürlüğünden B a ş polis M em uru M ustafa Hazım bey, Terör Ş u b e M üdürlüğünden
Ertaç ve Sin a n bey uygulam a noktasında kaldık.
Bu sırada Tem Ş u b e M üdürlüğünde görevli Polis mem uru Hakkı K A L Y O N C U da
kendi imkânları ile bulunduğum uz Mehm etçik vakfı O pet tesislerine bizlere yardım için
gelmişti.
N oktada bulunan teçhizatları ve uzun namlulu silahları A sa y iş Ş u b e Müdürlüğüne
ait sivil araca koyarak m uhafaza altına aldık. 16.07.2016 günü saat 00.00 ile 00.30
arasın d a Terör Ş u b e M üdürlüğünde görevli Polis M em uru Ertaç Bey kendisine
m üdüründen telefon geldiğini ve T E M otoyolunun trafiğe kapatılm ası gerektiğini bana
telefon ile bildirmesi üzerine bende bunun orada bulunan polis arkadaşlarım a bildirdim.
Bunun üzerine B a ş polis M em uru M ustafa Hazım Bey Ko m iser Y ardım cısı Murat
E L L İB E Ş ’i arayıp trafiği kapatm a konusunu teyit etmek istedi. Murat E L L İB E Ş komiserin
sizi hem en arayacağım bilgisi verm esi üzerine 1-2 dakika sonra bize telefon ile dönerek
T E M otoyolu İstanbul istikametini trafiğe kapatm am ızı askeri araçların ve askerlerin
ge çm e sin e izin verilmeyeceğini bildirdi.
Bunun üzerine A s a y iş Ş u b e M üdürlüğünden gelen B a ş polis M em uru Beyit Bey ile
telefon görüşm esi yapıp araçları ile birlikte T E M O pet girişine gelm esini ve acele etmesi
gerektiğini söyledik. O pet girişine teçhizatlı ve çelik yelekli geçtiğim izde Tem Ş u b e
M üdürlüğü görevlilerince zırhlı aracın yardım ıyla T E M otoyolunun kapatılm ış olduğunu
gördük.
Bir süre son ra askerlerin yaklaştığını vatandaşlardan haber alınca Terör Ş u b e
M üdürlüğünden arka d aş telsiz ile merkezi an o n s ederek askerlerin bulunduğum uz yere
yaklaştığını takviyenin gelm esi gerektiğini bildirdi. D a h a sonra hep birlikte vatandaşlara
araçlarını kapatıp O pete doğru gitmelerini söyleyerek bulunduğum uz yerden
uzaklaşm aları sağlandık.
K ısa bir süre son ra uzaktan araçlar arasın d a askerlerin yaklaştığını gördük. Ben
ve B a ş polis memuru M ehm et P A Y zırhlı aracın sol tarafında bulunan opet giriş yolunu
kapatm ış yarım otobüsün arkasına, diğer arkadaşlar T E M Ş u b e M üdürlüğüne ait zırhlı
aracın arka sın a çelik yelekli ve silahlı hazır bir halde geçtik.
O tobüsün arkasından dikkatli bir şekilde baktığım da askerlerin silahlarını bize
doğru doğrultarak yaklaştığını gördüm. Terör şubeden arka d aş askerlere bağırarak
yaklaşm am alarını ve ateş etmemelerini, yaklaşm aları ve ateş etmeleri halinde karşılık
vereceğimizi söyledi.
Birden karşıdan bulunduğum u noktaya doğru direk hedef alarak atış yapıldığını
gördük. Bunun üzerine zırhlı araç arkasındaki arkadaşlar havaya uyarı atışı yaptılar,
karşıdan askerlerin ateşe devam etmesi sırasın d a otobüsün arkasın d a B a ş polis M em uru

309
Soruşturma No: 2016/83834

M ehm et P A Y ile siper alm ış vaziyette bekler iken otobüsün altından gelen mermi ile B a ş
polis M em uru M ehm et P A Y sol ayağın d an vuruldu.
B a ş polis mem uru M ehm et P A Y vurulduktan son ra bir vatan daş ile om uzlayarak
O pete doğru götürdük. Bu sırada takviye polis arkadaşların geldiğini gördüm. Opet
içerisinde ayağım ı bir bez ile vurulduğu yerin üzerinden bağlayarak Uyuşturucu ile
M ücadele Ş u b e M üdürlüğüne ait araç ile görevli Polis M em uru C a n K IR A N şoförlüğünde
hastaneye gitm ek üzere yola çıktık. Tuzla G isp ir h astanesine tedavim için geçtik.
H astan ed e M ehm et P A Y ' ın tedavisine başlandı.
M e yd a n a gelen bir grup askeri şa h sın kalkışm a ve isyan olayında bize karşı bir
şa h ıs tarafından yapılan bir atış yoktu. Ç o k yoğun bir şekilde kalabalık bir grup tarafından
atış yapılıyordu. Y ap ılan atışlarda korkutm aya veya sindirmeye yönelik değil tam am en
öldürm eye ve yaralam aya yönelik atışlar yapıyorlardı.
Bizim Tuzla M ehm etçik Vakfı O pet Tesisleri civarında karşılaştığım ız ve bizlere
doğru öldürmek kastıyla ateş eden asker şahısların yaklaşık 120 kişilik asker grubunun
Sultanbeyli İlçesinde yakalanan a ske r şa h ısla r olduğunu dah a sonra oraya giderek teşhis
ettik. Zaten bize takviye olarak gelen arkadaşların zati tabancaları ile bizim yanım ızda
bulunan M ehm et B A Ş O L 'un yaralanm asın dan sonra olay yerine düşen M P 5 silah
Sultanbeyli ilçesinde yakalanan a ske r şahısların üzerinden ve araçlarından çıkmıştır.
Ben olaylarda yaralanm adım . M e yd a n a gelen olaylarda bize öldürm ek kastıyla
ateş eden bizim görev silahımızı alan ve Sultanbeyli İlçesinde yakalanan asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
peklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’ın Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.


►(8) M üşteki H akkı K A L Y O N C U 05.08.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....Ben İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle M ücadele Ş u b e M üdürlüğünde


görevli polis memuruyum. 15.07.2016 günü gündüz m esai saatleri içerisinde birimim
tarafından görevlendirildiğim Tuzla ilçesindeki Tem Otoyolu üzeri Mehm etçik vakfı sabit
uygulam a noktasında görev yaptım ve görev bitince evime gittim. 15.07.2016 günü
a k şam saatlerinde darbe girişiminin b a şlam ası üzerine saat: 22.17 sıralarında bağlı
bulunduğum uz Şu b e m iz tarafından çağrıldım. B a n a en kısa sürede Vatan Emniyet
M üdürlüğüne gitmem, Vatan Emniyet M üdürlüğüne gidem em em halinde en yakın
kuvvetlerin bulunduğu yere dâhil olarak görev alm am söylendi. M esajla yapılan bu çağrı
üzerine, İl Em niyet M üdürlüğü Vatan Y erleşkesine gitmemin zor olacağını düşündüm .
Zira Boğaziçi ve Fatih Sultan M ehm et köprüleri a ske r tarafından tutulmuştu. Bu nedenle
gü ndüz görev yaptığım Tuzla İlçesi sınırları içerisindeki Tem Otoyolu M ehm etçik Vakfı
T E M Kuzey istikametinde bulunan polis aram a noktasına gittim. Burada Terörle
M ücadele Ş u b e M üdürlüğüne bağlı Z 2 0 İlgaz zırhlı araç ile görev yapan 24-75 kod nolu
ekibe katıldım.

15.07.2016 günü saat: 22.40 sıralarında Tuzla İlçesi Tem Anadolu Otobanı
M ehm etçik Vakfı U ygu lam a noktasında 34 A 6478 plaka sayılı Z2 0 numaralı İlgaz Zırhlı
aracım ızla beklem e yap m aya başladık. Beklerken Tuzla İlçe Emniyet Müdürü tarafından
arandık. Bize İl dışından askeri birliklerin gelm ekte olduğunu, bunların il merkezine

310
Soruşturma No: 2016/83834

geçişlerini engellem em iz gerektiğini, Anadolu Otobanı T E M Kuzey İstanbul istikametinin


trafik akışının durdurulması ve geçişlerine engel olunm ası gerektiğini bildirdi. A ldığım ız
bu talimat üzerine ve Terörle M ücadele Ş u b e Müdürlüğü görevlilerinin bilgisi dâhilinde,
O toban üzerine çıkarak Z 2 0 İlgaz Zırhlı aracım ızla saat: 22.45 sıralarında yolu trafiğe
kapattık.

Bu sırada durdurduğum uz araçların birinden inip yanım ıza gelen bir vatandaş, siz
burada yolu araç trafiğine kapattınız ancak arka tarafta askerler silahla
vatandaşlara ateş ediyor dedi. P olis M em uru Hakkı Kalyoncu M P 5 silahlı ve çelik
yelekli olarak askerlerin halka ateş ettiği bildirilen yere kontrole gitti. Geri döndüğünde,
üzerinde askeri üniforma bulunan ve elinde tabancası olan, om zundaki rütbesinden
Y ü zb aşı olduğu anlaşılan şa h ısla karşılaştığını,

Bu şa h sın kendisine elinde bulunan tabancayı doğrultarak “bu yolu bize


açacaksın, biz de gidip İstanbul’da güvenliği sağlayacağız yoksa seni öldürürüz”
dediğini, ,
Kendisinin de silahını yü zb aşıya doğrultarak “Yapmış Oldukları Darbe
Girişiminin Suç Olduğu, Almış Oldukları Emrin Kanunsuz Bir Emir Olduğu Ve Bu
Eylemden Vazgeçmeleri Gerektiği Bundan Dolayı Da Bu Yolun Bu Gece
Açılmayacağı Ve Sonucunda Ölmek Ya Da Öldürmek Bile Olsa Bu Yoldan İstanbul’a
Gönderilmeyeceklerini Söylediğini,
Silahlarını bırakarak teslim olmaları konusund a ikazda bulunduğunu anlattı. A n c ak
a sk e r üniformalı yüzbaşı geri çekilerek araçların ara sın d a durmakta olan askeri otobüse
gitm iş ve uzun namlulu silahını alarak 10-15 kadar askerle tekrar üzerine doğru gelmiş.
Yol üzerinde beklemekte olan aracından inen sivil bir vatandaşın diğer araçlar içerisinde
bulunan sivillere seslenerek “Polisimizi yalnız bırakmayalım, araçlarınızdan inin
askerleri durduralım polise yardımcı olalım” diye seslendiği sırada, askerlerin önünde
bulunan yüzbaşı silahını ateşleyerek sivil vatandaşı ayaklarından vurmuş.

Bunun üzerine biz de ask e r şah ıslara ikazlarımızı tekrarlayarak havaya uyarı
atışları yaptık. Ç ü nkü ask e r şa h ısla r vatandaşların arasın d a olduğu için vatandaşlarım ıza
herhangi bir zarar gelm em esi için atışlarımızı a ske r şah ıslara doğru değil havaya doğru
yaparak a ske r şah ısların ilerlemesini durdurm aya çalıştık. Bunun üzerine etrafta bulunan
sivillerin zarar görmemeleri için en yakınında bulunan güvenli noktalara çekilmeleri
yönünde ikazda bulunulmuştur. Vatandaşların bir kısm ının araçlarını olduğu yerde
bırakarak ve kontak anahtarlarını alarak olay yerinden Mehm etçik Vakfı tesislerine doğru
ivedilikle uzaklaşm aları sağlandı. Bu e sn a d a 238337 Sicil Sayılı Polis M em uru tarafından
b a şk a c a sivillerin silahlı saldırıya uğram asını engellem ek ve halkın zarar görm em esi için
vatandaşların arasın d a kalan cuntacı askerlere yönelik havaya doğru ikaz atışıyla cevap
verilmiş. D e vam ın d a kontrollü şekilde geri çekilerek Z 2 0 İlgaz Zırhlı aracın yanına
gelinerek burada bulunan 205836 Sicil Sayılı B a ş polis Memuru, 338102 sicil sayılı,
374293 Sicil sayılı, 345516 sicil sayılı,140753 sicil sayılı, 252507 sicil sayılı Polis
Memurları ile birlikte askerlere karşı silahlı m ücadeleye başlanılmıştır. Bu m ücadele
e sn a sın d a 205836 Sicil Sayılı B a ş polis M em uru M ehm et P A Y ve 345516 sicil sayılı Polis
M em uru M ehm et B A Ş O L cuntacı askerlerin silahlarından çıkan mermilerin isabeti
sonucu ayaklarından yaralanmıştır.

Yaralanan 345516 sicil sayılı Polis M em urunun hastaneye sivil araç ile gönderm e
im kânım ız kalm adığından, kendisini Z2 0 İlgaz zırhlı aracım ıza alarak en yakın hastaneye
götürm ek istedik. Orhanlı gişeleri istikametine gittiğimizde, araç trafiğinin kapalı olduğunu
gördük. Yaralı Polis M em urunu trafiğin açık olduğu ters istikamette bulunan sivil
vatandaşlardan birinin aracına naklettik. Bu şekilde hastaneye götürülmesini sağladık.
D a h a son ra bölgem iz dâhilindeki farklı yerlerde gelişen olaylarda görev aldık. .

311
Soruşturma No: 2016/83834

T E M A nadolu otobanı M ehm etçik Vakfı önünde yapm ış olduğum uz yol kap am a
görevim iz neticesinde yaklaşık 120 kişilik cuntacı askerin ilimize girişleri yavaşlatılarak
Sultanbeyli ilçesi sınırları içerisinde alınan tedbirler son u cu n d a cuntacı grup yakalanarak
gözaltına alınm ış ve işlemleri Sultanbeyli İlce Em niyet m üdürlüğü ekiplerince yapılarak
S a v c ılığ a şevkleri sağlan d ığın ı öğrendim. Ayrıca 16.07. 2016 günü saat: 04.30
sıralarında Z 2 0 İlgaz zırhlı ve Z 2 7 Shortland zırhlı araçlar olarak Orhanlı gişelerde
bulunan emniyet güçlerine takviye olarak dâhil olunmuş, burada bulunan cuntacı
askerlerin direnci kırılarak, saat: 07.30 sıralarında silahlarıyla birlikte cuntacı askerler
yakalanmışlardır. G özaltına alınan 61 (altmış bir) askeri personelden 60 adet G -3 piyade
tüfeği, 289 adet fişek basılı bu silahlara ait şarjör, 3220 adet G -3 piyade tüfeği fişeği, 3
adet M P 5 otomatik silah ve bu silahlara ait 4 adet fişek basılı şarjör, 4 adet sarsılm az
m arka tabanca, bu tabancalara ait 6 adet şarjör, 2 adet A s e ls a n m arka telsiz, 56 adet
askeri hücum yeleği, 57 adet kasatura Z 2 0 İlgaz zırhlı aracım ıza konularak m uhafaza
altına alınmıştır. D e va m ın d a gözaltı yapılan 61 askeri personel Pendik Belediyesine ait 2
adet otobüs ile refakate alınarak Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine bırakıldıktan son ra
yukarıda bahsi geçen silah ve mühim m atlar Tuzla ilçe Emniyet M üdürlüğüne götürülerek
burada görevlilere teslim edildi.

G ü n içerisinde Z2 0 İlgaz aracım ız üzerinde yap m ış olduğum uz kontrollerde; So l


yan arka kapı cam ının isabet aldığı ve cam ın çatladığı, araç arka üst tavanında bulunan
P T Z Kam eranın (beyaz renkli) cam ının isabet aldığı ve cam ının kırıldığı ayrıca
aracım ızın kaportasının muhtelif yerlerinde de mermi isabetlerinin olduğu görülmüştür.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a görev yaptığım ız arkadaşlarım ızın yaralan m asın a
seb ep olan şahısların Sultanbeyli ilçesinde yakalanm alarından sonra Sultanbeyli İlçe
Emniyet Müdürlüğü Fatih Polis merkezi Am irliğine gittiğimizde bizim ilk karşılaştığım ız
darbeci asker grubunun b a şın d a olan Y ü zb aşıyı orada gördüm ve teşhis ettim. M eyd an a
gelen olaylarda bize doğru öldürm ek kastıyla ateş eden, arkadaşlarım ızı yaralayan ve
resmi araçlarım ıza zarar veren başta Sultanbeyli ilçesinde teşhis etmiş olduğum Y ü zb aşı
S in a n C A N L I olm ak üzere tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim...” Şeklinde
beyanda bulunmuştur.
♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali
APAYDIN’ın Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ancak yaralanmadığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.


►(9) M üşteki H ülva YTI/DTZ 08.08.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü Orhanlı Polis Merkezi Am irliğinde Kom iser
Yardım cısı olarak görev yapm aktayım .15.07.2016 günü gündüz Ataşehir İlçesinde görevli
idim. A k şa m saatlerinde de İlimiz genelinde yapılacak huzur u y gu lam asın d a görev
alm ak için akşam görev yaptığım Orhanlı Polis M erkezine geldim.
Ben uygulam a görevinin iptal olm ası üzerine ben tekrar evim e gittim. Ben evde
iken sosyal m edyadan ve televizyondan bir kısım asker şahısların Köprüleri işgal
ettiklerini ve birçok yere tank ve a sk e r şahısların konuşlandığını öğrenm em üzerine o
e sn a d a Polis Merkezim izde görevli K om iser yardım cısı Engin Ş E N E R ' i telefon ile
arayarak ne olduğunu ve olan olaylar hakkında bir bilgisi olup olm adığını sordum.
Bunun üzerine Engin Ş E N E R Kom iserim bana telaşlı bir se sle Hülya hemen
karakola gel diye söylem esi üzerine bende kendi imkânlarım ile Orhanlı Polis Merkezi
Am irliğine geçtim. Ben Polis M erkezine geldiğim de Polis merkezinde bulunan tüm

312
Soruşturma No: 2016/83834

personele çelik yeleklerini giyerek uzun namlulu silahlar ile giriş kapısının oraya ve arka
taraf nöbetçisine takviye olarak bir arkadaşım ızı dah a görevlendirdim.
Benim gelm em den son ra ulaşabildiğim iz tüm personelim ize ulaşarak ivedi bir
şekilde görev yerlerine gelmelerini söyledik. Bu e sn a d a da önce S a y ın B a şb a k a n ım ız
televizyonlara bağlan arak bu olayın bir grup a sk e r şahısların emir komuta zinciri dışında
y a p m ış olduğu bir kalkışm a hareketinin olduğunu ve a sla m ü sa a d e edilmeyeceğini
söyledi. S o n ra sın d a ise S a y ın Cu m hu rbaşkanım ızın televizyonlara bağlan arak darbeye
te şe bb üs girişiminin kabul edilemeyeceğini, tüm emniyet birimlerince gerekli karşılığın
verileceğini bildirmesi üzerine bizde Orhanlı polis merkezinde gelen tüm arkadaşlarım ız
ile birlikte gerekli tedbirleri alm aya başladık. Bu olaylar olduğu sırada saat 23.00
sıralarıydı.
Tam olarak hatırlam adığım bir saatte, İlçe Em niyet Müdürüm üzün talimatı ile
yan ım a 2-3 personel alarak M ehm etçik Vakfı Sab it Polis U ygu lam a N oktasına takviye
am acıyla gitm eye karar verdik. Polis merkezime ait 92301 kod nolu ekip aracı ile,
yan ım da Polis memurları O ğ u z K O P M A Z , Turgut E R A T A ve Arife Ç A N K IR olduğu halde
M ehm etçik Vakfı kuzey tesislerindeki Sab it U ygu lam a N oktasın a doğru gittik. Ben oraya
ge çm ed en önce 2 veya 3 sivil ve resmi ekibimize S a b ih a G ö kçe n havalim anına
bölgem izden ge çiş noktalarını vatandaşlarında yardım ıyla kapatmalarını istedim.
Biz Mehm etçik vakfına arka tarafından girerek uygulam a noktasına vardığım ızda
U ygu lam a noktasında görevli polis memurlarının olm adığını gördük. Bu sırada silah
sesleri gelm ekte idi. Bu sırada bizde aracım ızdan inerek silah seslerinin geldiği yere
doğru gitm eye başladık. Biz bir süre ilerledikten sonra İlçe Emniyet M üdürlüğüm üzde
görevli Polis M em uru Ertekin K A R A D Ğ ' ın ayaklarından yaralı bir şa h sı götürdüğünü
gördük. Bu kişinin son radan olaylarda yaralanan B a ş polis M em uru M ehm et PAY
olduğunu öğrendik.
Biz silah seslerinin geldiği yere doğru yaklaştıkça üzerimize doğru koşarak panik
halinde olan vatandaşları gördük. Biz biraz dah a ileri gittiğimizde Ü nim og tipi bir askeri
aracın yolu kapatm ış olduğunu, aracın yanında bulunan 5-6 askerin bizim gidiş
istikametimize doğru ateş ettiğini gördük.
Bu sırada yanım da bulunan kuvvetin az olm ası nedeniyle takviye isteyerek
beklem eye başladım . Bu sırada yanım ıza 2 sivil araç gelerek takviye olarak geldiklerini
söylediler. Ben bu arkadaşlara ileride yaralı vatan daşlar ve polis mem uru olduğunu yine
askerlerin yolu kapattığını söyledim. Bunun üzerine bu arkadaşlar tam am o zam an biz
hem en gidiyoruz diyerek bizim önüm üzden silah seslerinin geldiği tarafa doğru hızlı bir
şekilde gittiler. Bizde kendilerini takip etmek istediğimizde bir takım araç ile ilgili teknik
nedenlerden dolayı onların gerisinde kaldık. Biz önden giden ekiplerin ardından gittiğimiz
sırada araçta bulunan arkad aşım ız bu ekipteki arkadaşların rehin alındığını ve yere
yatırılmış halde olduklarını belirtmesi üzerine biz aracım ızı durdurup biraz geri alarak
araçtan indik ve yine takviye ekip istediğimizi belirttik.
Biz araçtan indiğimizde a ske r şah ısların yere birilerini yatırdıklarını ve başlarında
silahlı olarak beklediklerini gördüm. Bu yere yatırılan şah ısların bizden önce hareket
eden 2 sivil ekip aracındaki polisler olduğunu arkadaşlarım bana söyledi. D a h a sonra
takviye olarak gelen arkadaşlar ile kendimizi koruyarak asker şahısların ilerlemesini
durdurm ak için havaya ateş de ediyorduk.
Bu sırada tem otoyolu üzerinde bir otobüsten yola belli aralıklar ile ask e r
indirdiklerini gördük. Bu araçtan inen askerler rastgele ateş ediyorlardı. Biz takviye gelen
arkadaşlar ile bu ask e r şah ıslara doğru ateş ederek ilerlediğimiz için a ske r şa h ısla r tekrar
otobüslerine binerek ilerlemeye devam ettiler.
Bu otobüslerin gitmesi üzerine ben takviye olarak gelen arkadaşları da
toparlayarak rehin alındıklarını öğrendiğim iz arkadaşların olduğu yere doğru gittik.
Buraya vardığım ızda tem otoyolu üzerinde birçok araca zarar verilmiş olduğunu, bir
aracın ise yolu açm ak için yan yatırılmış halde olduğunu, trafik akışının olm adığını, orada
rehin alındığını öğrendiğim iz arkadaşların yaralı olanların götürm ek için ayrıldıklarını

313
Soruşturma No: 2016/83834

öğrendik. B urada vatandaşları sakinleştirdikten son ra U ygu lam a noktasına araçlarımızın


yanın a geçtik.
Bu sırada Orhanlı Gişeleri kapatmaları için gönderdiğim iz ekipte bulunan Polis
mem uru Ferhat ile görüştük. Orhanlı gişelerinin S a b ih a G ö kçe n tarafına doğru ge çiş
bölüm ünde çatışm anın olduğunu ve bir polis aracının taranm ası son ucu 1 polis
mem urunun şehit olduğunu, takviyeye ihtiyaçları olduğunu bildirdi. Biz de yanım da
bulunan arkadaşlarım ile Orhanlı gişelerine doğru 2 ekip halinde gitmeye çalıştık. A n c ak
yolun araçlar ile kapatılm ış olduğunu gördük ve arkadaşlar ile ayrılarak yaya halde
Orhanlı gişelere ulaşm aya çalıştık.
Biz Orhanlı gişelerine ulaştığım ızda, yerde yaralı bir askerin olduğunu, yanında
bulunan 7-8 asker ile İlçe Emniyet müdürlüğü A sa y iş Büro Amiri olarak görev yapan Ali
Ç O L A K komiserin bu şah ısla r ile silahlarını bırakarak teslim olmaları konusunda
müzakereler yaptığını gördük. Bizde bu görüşm elere dâhil olarak birçok yerde askerlerin
teslim olduğunu ve olayların bastırıldığını söyledik. Bu sırada Pendik İlçe Emniyet
m üdürüm üzde olayların olduğu yere gelmişti. Kendisi de asker şa h ısla r ile uzun süre
konuşarak onları ikna ettiler.
Bu a ske r şahısların ikna olarak teslim olm aya karar vermeleri üzerine bizim karşı
tarafımızdaki tepeden çok sa y ıd a uzun namlulu silahlarla inmeye başladılar. Bu asker
şahısların isimlerini ve silahlarını kayıt altına alarak bunların yakalam a işlemini
gerçekleştirdik. Y akalad ığım ız a sk e r şahısların kimlik tespitlerini de yaptıktan sonra
orada bulunan Belediye araçları ile Tuzla Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine getirdik.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a Mehm etçik vakfı O pet tesisleri Sab it uygulam a
noktası civarında karşılaştığım ız ask e r şahısların Sultanbeyli İlçesinde yakalandıklarını
ve gerekli işlemlerin Sultanbeyli İlçe Em niyet Müdürlüğü tarafından yapıldığını öğrendik.
Biz m eydana gelen olaylar sırasın d a bizlere ateş eden birçok vatandaşım ızın
şehit o lm asın a yaralan m asın a ve yine polis arkadaşlarım ızın şehit olm asın a ve
y a ralan m asın a neden olan tüm a ske r şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyiz. U zlaşm ak
istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’m Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ve şüphelilerin ancak yaralanmadığı,

Zira, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili


mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.


►(10) M üşteki M eh m et B A SO L 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“....Ben halen A sa y iş Ş u b e Müdürlüğü aranan şa h ısla r büro amirliğinde 345516


sicil sayılı polis mem uru olarak görev yapm aktayım 15/07/2016 günü sa a t 20: 00 de
görevli olduğum Orhanlı M ehm etçik Vakfı dinlenme tesislerinde aram a noktasında görev
aldım. Y a k la şık iki sa a t kadar araç ve G B T uygulam ası yaptık. Aynı gün sa a t 22.30
sıralarında izlemiş olduğum T V kanallarında y a sa d ışı olarak askeri personelin darbe
girişiminde bulunduğunu öğrendik.
U ygu lam a noktasındaki görevli arkadaşlar ile toplanarak olayın kritiğini yaptık. Bu
esnada, şu an ismini hatırlam adığım sorum lu kom iser bize sorum lu ilçe emniyet
m üdürlüğünde toplanılm ası gerektiğini söyledi.

314
Soruşturma No: 2016/83834

U ygu lam a noktasında 5-6 personelin kalm asını, kalacak personelin silah ve
teçhizatları korum asını istedi. Bunun üzerine ben de orada kaldım. Y a k la şık bir - iki saat
kadar son ra shortland zırhlı araçla görevli arkadaşlar geldi.
G elen telsiz an o n su n d a İstanbul T E M girişini kapatm am ız gerektiği bildirilmesi
üzerine orada bulunan arkadaşlar ile birlikte yolu kapattık. Bir müddet sonra G e b ze
istikametinden silah sesleri geldi. O yöne baktığım ızda yaya olarak askeri bir grubun
havaya ateş ederek geldiğini gördük. Y a k la şık 100 metre kadar yaklaşın ca bir
arkadaşım ız durun polis gelm eyin diye ikazda bulundu.
Askeri grup gelm eye devam edince can güvenliğim iz için h avaya ateş ettik. G elen
shortland cinsi aracı kendimize siper ettik. K arşıd a silah sesleri geldi bir müddet son ra
önce s a ğ b a ca ğ ım d a yaklaşık 1 dakika olm adan sol b a cağım d an yaralandım . Say ım ızın
yetersiz olm asından dolayı zırhlı araca binerek olay yerinden uzaklaştık.
Ben olayda kimin ateş emri verdiğini ve beni kimin vurduğunu bilmiyorum. Ben
yaralı olarak Pendik ilçesine götürüldüğüm e sn a da yolun kapalı olm asından sivil araç ile
G e b z e Fatih Devlet H astan esin e getirildim. O layd a yaralanm am dan dolayı beni vuran
şa h ıs ve şa h ısla r hakkında davacı ve şikâyetçiyim, uzlaşm ak istemiyorum...” Şeklinde
beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali


APAYDIN’m Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için,
kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı
ve her iki bacağından yaralandığı,
Zira, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Müştekiye isabet eden merminin hangi şüphelinin silahından çıktığının
belirlenemediği tespit edilmiştir.

O Gebze Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli ve 11136929 sayılı raporu ile


İstanbul Adli Tıp Şube M üdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı raporuna
göre müştekinin;

ASY ifadesi ile geldiği, sağ atak dorsumunda giriş, posteriorda çıkış deliği, sol ayak
bilek anteriorunda giriş deliği olduğu, posterolateralde merminin cilt altında ele geldiği, sağ
talus perforan yaralanması(talus açık kırığı), sağ tibia distal uç parçalı eklem içi açık kırığı,
sağ lateral malleol açık kırığı saptandığı öpere edilmek üzere Baltalimanı Kemik Hastalıkları
EA Hastanesine sevk edildiği aynı şahısa ait Baltalimanı Kemik Hastalıkları EA hastanesinin
raporunda; sağ talus tip 3 açık kırık ve sol krus tip3 açık kırığın öpere edildiği,
Arızasmın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
Kırıkların müştereken yaşam fonksiyonlarına etkisi AĞIR (6) derecede olduğu
anlaşılmaktadır.

O 01.08.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-


16-10059 sayılı Uzmanlık Raporunda;
Üzerinde “ ...M ehmet BAŞOL..” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde gönderilen 9
mm çaplı Parabellum tipi bir (1) adet mermi çekirdeğinin mikroskopta yapılan tetkikinde;
9 mm. çaplı Parabellum tipi fişek atar içerisinde yiv- setlerin bulunan bir ateşli silah
namlusundan çıkmış olduğu Söz konusu bir (1) adet mermi çekirdeği İstanbul Kriminal Polis
Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar arşivi kod No:41816 sırasında
geçici olarak beklemeye alındığı bildirilmiştir.

315
Soruşturma No: 2016/83834


►(11) M üşteki M eh m et B İ1JC 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben İstanbul Emniyet M üdürlüğü O rgan ize Suçlarla M ücadele Ş u b e


M üdürlüğünde 278226 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yaparım. 15.07.2016 günü
sa a t 20.00 sıralarında İstanbul Em niyet M üdürlüğünün değişik birimlerine ait ekipler ile
birlikte rutin olarak yapılm akta olan ilimiz Tuzla ilçesi Tem Kuzey Yol M ehm etçik Vakfı
Opet dinlenme tesislerinde a sa y iş uygulam ası yapılm ası için ekip arkadaşım olan polis
mem uru Erdal Y IL D IR IM ile birlikte görev aldım.
Aynı gün sa a t 22.30 sıralarında ülke genelinde m eydana gelen askeri hareketlilik
sonucu görevli olduğum uygulam a noktasında bulunan kom iser yardım cısı Murat
E L L İB E Ş ve beş polis mem uru olarak alınan talimatla Tuzla İlçe Em niyet M üdürlüğüne
geçtim. Buradan sa a t 00.00 sıralarında tekrar uygulam a noktasına geçilm esi talimatıyla
birlikte yine aynı görev arkadaşlarım la birlikte olay yerine seyir halindeyken uygulam a
noktasına beklem ede bulunan bir polis mem uru arka d aş kom iser yardım cısı Murat
E L L İB E Ş ’i telefonla arayarak bir polis mem urunun asker bir şa h sın silahlı m üdahalesiyle
bacağın d an vurulm uş olduğunu söyledi.
Bunun üzerine ivedi bir şekilde olay yerine intikal ettik çevrede bulunan olay
yerine yakın bulunan vatandaşlara ne olduğu sorulduğunda be ş altı polis m em urunun
askerlerle çatıştığını söylemeleri üzerine görevli polislere takviye olm ak am acıyla
araçların tepe lambalarını yakm ak suretiyle olay yerine geçtik.
B urada polis memurlarının oradan ayrılm ış olduğu, bu e sn a d a ekip otolarından
henüz inm eden 50-60 civarında resmi üniformalı askerlerin 2 askeri otobüsle T E M
otoyolunu kapatm ış olduklarını gördük.
Bunun üzerine üzerlerimizde polis tanıtma yelekleri olduğunu gördükleri halde bu
askeri personel tarafından yakın m esafeden aniden yoğun bir şekilde ben arkadaşlarım a
doğru doğru uzun namlulu silahlarla ateş açıldı.
Araçlardan indikten sonra kalabalık bir grubun etrafımızı çevirerek s a ğ a so la
rastgele ateş açm aya başladılar. Bu e sn a d a biz görevlilerin askerlere karşı ellerimizde
silah olm aksızın m üzakere etmeye, ‘yapm ayın, bu yaptığınız suçtur, hepimiz bu vatanın
evlatlarıyız, birbirimizi mi vu racağız’ gibi ifadelerle ikna etmeye çalıştık. Ö n de bulunan
otobüsün s a ğ yan kısm ındaki 5-6 kişilik asker grubunun içinden açılan ateş sonucu,
kom iser yardım cısı Murat E L L İB E Ş vurularak yere düştü.
D a h a sonra askerlerin yoğun uzun namlulu silah atışına m aruz kaldık. S o n ra sın d a
bizlere silahlarımızı teslim etmemiz gerektiğini, aksi takdirde ateş ederek bizi
vuracaklarını söylediler. Bunun üzerine biz görevliler olarak bu a ske r şah ıslara herhangi
bir şekilde kendilerine karşı silah kullanm ayacağım ızı, yaralanan kom iser yardım cısına
m üdahale etmek istediğimizi, kendisini hastaneye kaldırm am ız gerektiğini, komiserim
kan kaybı ya şad ığın ı söyledik. A n c a k asker olan şahısların bunu kabul etmemesi ve
dah a sert tepki gösterm esi üzerine herhangi bir tartışm aya girilmedi.
Bunun üzerine gelen yaklaşık 7-8 asker biz görevli polislerin kafalarına silah
dayadıktan son ra bizi yere yatırdılar. Başlarım ıza silah d ayam ak suretiyle arkadaşlarım ın
ve benim belimde bulunan, T0624-05TE019960 seri nolu Yavuz Konpak Marka
tabancamı ve diğer arkadaşlarım ın bellerinde bulunan zatı dem irbaş tabancalarımızı,
cep telefonlarımızı, telsizlerimizi, çelik yeleklerimizi silah zoru ile aldılar.
Ben ve arkadaşlarım yerde yüzüstü yatar vaziyette b a şım ız a silah d a yam ış
şekilde yerde yatarken, iki arkadaşım ız kom iser yardım cısı yaralı amirimizi hastaneye
götürm ek üzere ekip otosu ile olay yerinden ayrıldılar.
Ben ve olay yerinde kalan Erdal Y IL D IR IM ile Erdi B İÇ E R yerde yaklaşık 20
dakika hareketsiz olarak bekletildik. S o n ra askerlerin kendisine sürekli komutanım,
üsteğm enim diye hitap ettiği rütbeli a sk e r kendi personeline hitaben ‘bunların sakın
kafasını yerden kaldırtmayım Kaldıranın kafasına sıkın’ gibi sürekli talimatlar
veriyordu. Askerler hedef gösterm eksizin silahla ateş ediyorlardı. Y anım ıza gelen birkaç
a sk e r bize neden s a ğ a sola bakıyorsunuz diye m üdahale etti. Ben yerde yüzüstü

316
Soruşturma No: 2016/83834

yatarken, neden etrafa bakıyorsun diye uzun namlulu silah dipçiği ile kafam a ve
vücudum un çeşitli yerlerine vurdular. Tekmeleyerek beni darp ettiler. Beni darp eden
a sk e r Y ü zb aşı Sin a n C A N L I’ dır.
Ben ve arkadaşlarım bu yerde bir müddet dah a bekletildikten son ra asker şah ısla r
s a ğ a sola uzun namlulu silahlarla rastgele ateş ederek otobüslerine binip olay yerinden
ayrıldılar. Bunun üzerine ben ve arkadaşlarım yerden kalkarak arkadaşım Erdal
Y IL D IR IM ile diğer polis arkadaşlarım beni alarak tedavi ettirmek üzere hastaneye
götürdüler. H astan ede tedavi son ucu darp edildiğime dair rapor aldım bu konu ile ilgili
raporumu ifadem ekinde sunuyorum.
Tedavim son ucund a hastaneden ayrıldık. D a h a sonra bu olay gerçekleştiren
askerlerin Sultanbeyli İlçesinde yakalandığını öğrendik. Sultanbeyli İlçe Emniyet
M üdürlüğü A sa y iş Büro Am irliğine gittik. Ben ve arkadaşlarım alınan, silah ve
teçhizatlarımızın polis merkezinde m uhafaza altına alınm ış olduğunu gördüm.
Ardından alınan bu a ske r şahısların polis merkezi içerisinde adli işlemleri
yapılırken bana olay yerinde ilk m üdahale eden ve emrinde bulunan askerlerine talimat
veren ve b a şım a uzun namlulu silah dayayan ve dayatan hatta ateş edilm esi için talimat
veren üzerimizdeki teçhizatımızı aldıran ve belirttiğim tüm olayları koordine eden şah sı
tanıdım.
Bu şa h sın Y ü zb aşı Sin a n C A N L I olduğunu öğrendim. Beni ve arkadaşlarım ı
görevli olduğum uz halde bize ateş eden ve görevli arkadaşlarım ızı silah yaralayan,
teçhizatlımızı g a sp eden ve yakalayarak Sultanbeyli İlçe Emniyet M üdürlüğünde
haklarında işlem yapılan tüm asker şah ıslardan şikâyetçiyim uzlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Diğer müştekiler Murat ELLİBEŞ, Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal


YILDIRIM ve Erdi BİÇER ile birlikte takviye amacıyla bölgeye gittiği,
Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Şüphelilerden Sinan CANLI tarafından uzun namlulu silah dipçiği ve tekme ile darp
edildiği (TCK.86/2-3.d,e)
Silahını teslim etmekten imtina etmesi nedeniyle, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın
GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN tarafından silah tehdidi ile yere yatırılarak
etkisiz hale getirildiği ve bu şekilde bir süre bekletildiği, beylik tabancasının, çelik yeleğinin
ve cep telefonunun adı geçen şüpheliler tarafından alındığı,
Böylelikle “C e b ir ve te h d it k u lla n ıla ra k , S ila h la V e B ird e n F a z la K iş i T a ra fın d a n ,
Y e rin e G e tird iğ i Kam u G ö re v i N e d e n iyle , Kam u G ö re vin in S a ğ la d ığ ı N üfuz K ö tü y e
K u lla n ılm a k S u re tiy le , K iş iy i Ö z g ü rlü ğ ü n d e n Y o k su n K ılm a k ” suçuna maruz kaldığı (TCK.
1 09/2,109/3.a,b,c,d) tespit edilmiştir.

O Marmara Üniversitesi Pendik E A Hastanesinin 16.07.2016 tarih ve 7285 sayılı


raporu ve İstanbul Adli Tıp Şube M üdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporuna gö re :
Darp ifadesi ile geldiği, kafa sol frontotemporalde 2 cm kesi olduğu, ek patoloji
bildirilmediği, arızasının;
Kişini yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU
anlaşılmıştır.

317
Soruşturma No: 2016/83834

O Müşteki Mehmet BİLİÇ, Komiser Yardımcısı Murat ELLİBEŞ’ i görevi başında


MP-5 silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, aynı zamanda kendisinin başına MP-5
silahla vuran ve tekmeleyen, yanındaki askerlere kafasını yerden kaldıranların kafasına sıkın
şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının silahlarını toplattıran şahsın şüpheli Sinan
CANLI olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.


►(12) M üşteki M eh m et P A Y 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben yukarıda belirttiğim adreste ikamet etmekteyim. İstanbul İl Emniyet


M üdürlüğü Maltepe İlçe Em niyet M üdürlüğü O lay Yeri İncelem e G rup Am irliğinde 205836
sicil sayılı B a ş polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
15.07.2016 günü saat 20.00 ile 08.00 arasın d a görevlendirildiğim İstanbul
istikameti Tuzla T E M M ehm etçik Vakfı uygulam a noktasında görev aldım.
S a a t 22.00 sıralarında Boğaziçi ve Fatih Sultan M ehm et köprülerinin ask er
tarafından kapatıldığı bilgisi geldi. Y aklaşık yarım sa a t son ra uygulam a noktasından
sorum lu Am ir K om iser Yardım cısı Murat E L L İB E Ş ’e gelen bir telefon geldi.
S o n ra 7-8 kişinin burada kalıp teçhizata ve silahlara sah ip çıkm ası gerektiği,
askere silahlarımızın verilmeyeceği, geriye kalan arkadaşların da Tuzla İlçe Emniyet
M üdürlüğüne ge çeceği söylendi. Ben ve A sa y iş Ş u b e M üdürlüğünden B a ş polis M em uru
Beyit Bey, Polis M em uru Mehm et bey, Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğünden Ertekin
K A R A D A Ğ , Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğünden B a ş polis M em uru M ustafa Hazım bey,
Terör Ş u b e M üdürlüğünden Ertaç ve Sin a n bey uygulam a noktasında kaldık. N oktada
bulunan teçhizatları ve uzun namlulu silahları A s a y iş Ş u b e M üdürlüğüne ait sivil araca
koyarak m uhafaza altına aldık.
16.07.2016 günü saat 00.00 ile 00.30 arasın d a Terör Ş u b e M üdürlüğünde görevli
P olis M em uru Ertaç Bey, kendisine müdüründen telefon geldiğini ve T E M otoyolunun
trafiğe kapatılm ası gerektiğin söyledi. B a ş polis M em uru M ustafa Hazım Bey K om iser
Yardım cısı Murat E L L İB E Ş ’i arayıp trafiği kapatm a konusunu teyit etm ek istedi. Murat
E L L İB E Ş komiserin bizi hem en arayacağı bilgisini verdi.
1-2 dakika sonra bize telefon ile dönerek T E M otoyolu İstanbul istikametini trafiğe
kapatmamızı, askeri araçların ve askerlerin ge çm e sin e izin verilmeyeceğini bildirdi.
Bunun üzerine A sa y iş Ş u b e M üdürlüğünden gelen B a ş polis M em uru Beyit Bey ile
telefon gö rüşm e si yapıp araçları ile birlikte T E M opet girişine gelm esini ve acele etmesi
gerektiğini söyledim. O pet girişine teçhizatlı ve çelik yelekli geçtiğimizde, Tem Ş u b e
M üdürlüğü görevlilerince zırhlı aracın yardım ıyla T E M otoyolunun kapatılm ış olduğunu
gördük.
Bir süre son ra askerlerin yaklaştığını vatandaşlardan haber alınca Terör Ş u b e
M üdürlüğünden arka d aş telsiz ile merkezi an o n s ederek askerlerin bulunduğum uz yere
yaklaştığını, takviyenin gelm esi gerektiğini bildirdi. D a h a sonra hep birlikte vatandaşlara
araçlarını kapatıp O p e ’te doğru gitmelerini söyleyerek bulunduğum uz yerden
uzaklaşm alarını sağlandık. K ısa bir süre sonra uzaktan araçlar ara sın d a askerlerin
yaklaştığını gördük.
Ben ve polis memuru Ertekin K A R A D A Ğ zırhlı aracın sol tarafında bulunan Opet
giriş yolunu kapatm ış yarım otobüsün arkasına, diğer arkadaşlar T E M Ş u b e
M üdürlüğüne ait zırhlı aracın arkasın a çelik yelekli ve silahlı hazır bir halde geçtik.

O tobüsün arkasından dikkatli bir şekilde baktığım da askerlerin silahlarını bize


doğru doğrultarak yaklaştığını gördüm. Terör şubeden arka d aş askerlere bağırarak
yaklaşm am alarını ve ateş etmemelerini, yaklaşm aları ve ateş etmeleri halinde karşılık
vereceğimizi söyledi. Birden karşıdan bulunduğum u noktaya doğru direk hedef alınarak
atış yapıldığını gördük. Bunun üzerine zırhlı araç arkasındaki arkadaşlar havaya uyarı
atışı yaptılar.

318
Soruşturma No: 2016/83834

K arşıdan askerlerin ateşe devam etmesi sırasın d a otobüsün arkasın d a Polis


M em uru Ertekin K A R A D A Ğ ile siper alm ış vaziyette bekler iken otobüsün altından gelen
mermi ile sol ay ağım d a n vuruldum.

Vurulduktan sonra bana Polis M em uru Ertekin K A R A D A Ğ ve az ileride bulunan bir


vatan daş om uzlayarak Opete doğru götürüldüler. Bu sırada takviye polis arkadaşların
geldiğini gördüm. O pet içerisinde ayağım ı bir bez ile vurulduğum yerin üzerinden
bağlayarak Uyuşturucu ile M ücadele Ş u b e M üdürlüğüne ait araç ile görevli Polis M em uru
C a n K IR A N şoförlüğünde Polis M em uru Ertekin K A R A D A Ğ ile birlikte hastaneye gitmek
üzere yola çıktık.
Yolda giderken Polis M em uru Ertekin K A R A D A Ğ telefon ile bir yerden bilgi alarak
hangi hastanenin m üsait ve yakın olduğunu öğrenm esi üzerine Tuzla G isp ir hastanesine
tedavim için geçtik.

H astane aciline gelerek tedavime başlandı. İlk tedavim ve ayağım sarıldıktan


sonra doktor bey tarafından ateşli silahla ateş edilmesi son ucu sol alt baldır dış
kısm ından giriş iç kısm ından mermi çıkış yarası olduğunu, ortopedi ve genel cerrahi
uzmanlarının da yaraya bakm ası gerektiğini söyleyerek beni m ü şah ed e o d a sın a aldırdı.

S a b a h 09.30 10.00 ara sın d a gelen uzm an doktorların yaptığı m uayeneler ve


çekilen röntgenlere bakılarak kemiklerde herhangi bir kırığın olmadığı, baldır içerisinde
de herhangi bir cism in kalm adığını, sol alt baldır d ış kısm ından giriş, iç kısm ından çıkış
mermi yarasının olduğunu, gerekli tedavi, pan su m an ve ilaçlarının yapılm ası ile öğleye
kadar dinlendikten sonra taburcu olabileceğimi söylediler.

Ö ğlen saatlerinde uzmanların düzenlediği adli rapor ile 20 günlük iş görem ezlik
raporu ve reçete verilerek 18.07.2016 günü pazartesi günü pansum ana, 03.08.2016
günü kontrole gelm em gerektiğini hastane görevlisi tarafından tarafıma bildirildi.
M e yd a n a gelen bir grup askeri şa h sın kalkışm a ve isyan olayında yaralandığım ı
bilen ve gören arkadaşlardan birlikte görev yaptığım ız B a ş polis mem uru M ustafa Hazım
olarak bildiğim m eslektaşım beni ziyarete geldiğinde, ilk m üdahale sırasın d a Y ü zb aşı
rütbesindeki bir şa h sın kendilerine karşı direnç gösterm em iz üzerine bulunduğum uz
otobüs tarafına doğru yere eğilerek otomatik bir tabanca ile ateş ettiğini, benim de o
sırada yaralandığım ı söyledi.
A n c a k bize doğru sa d e c e bir şa h ıs tarafından yapılan bir atış yoktu. Ç o k yoğun bir
şekilde kalabalık bir grup tarafından atış yapılıyordu. Yapılan atışlarda korkutmaya ve
sindirmeye yönelik değil tam am en öldürmeye ve yaralam aya yönelik atışlar yapıyorlardı.
Ben tüm bu m eydana gelen olaylardan dolayı Olayların hızlı gelişm esi, askeri elbiseli
olduğunu gördüğüm fakat uzakta olm ası nedeniyle gö rsem tanıyam ayacağım bu olayın
gerçekleştiren şah ıslardan ve gerçekleşm esine teşvik edenlerden şikâyetçiyim”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.


► M üşteki M eh m et P A Y 03.08.2016 tarihli ek ifadesinde özetle:

“...Ben 15.07.2016 günü akşam ı m eydana gelen olaylar ile ilgili olarak dah a
önceden Tuzla Orhanlı Polis Merkezi Am irliğinde ifade vermiştim. M e yd a n a gelen
olaylarda benim, polis mem uru M ehm et B A Ş O L ve K om iser Y ardım cısı Murat E L L İB E Ş
ile yanında bulunan polis memurlarının silahla yaralanm asın a seb ep olan ve yaralayan
a sk e r şahısların olaydan sonra geldikleri askeri araçlar ile yollarına devam ettiklerini,
Bu a ske r şahısların yaklaşık olarak 120 kadarının Sultanbeyli İlçe Em niyet
M üdürlüğü ekipleri ve vatandaşlar tarafından Sultanbeyli ilçesinde yakalandıklarını
öğrendim. Benim yaralanm am a se b e p olan asker şa h ısla r Tuzla Orhanlı Tem Otoyolu
gişelerinde yakalanan şa h ısla r değildir.
Benim ve yukarıda belirttiğim arkadaşlarım ın yaralan m asın a se b e p olan asker
şa h ısla r Sultanbeyli ilçesinde yakalanan a ske r şahıslardır.

319
Soruşturma No: 2016/83834

B undan dolayı hem Sultanbeyli ilçesinde yakalanan a ske r şah ıslardan hem de
onların oraya gönderen ve bu olayların o lm asın a seb ep olan tüm şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Adı geçen müştekinin Mehmet BAŞOL, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ.


Ertekin KARADAĞ ve Sinan KARAKOLLU ile birlikte bölgede tedbir aldığı,
Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’ın Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı ve sol ayağından yaralandığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıkları (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Müştekiye isabet eden merminin hangi şüphelinin silahından çıktığının
belirlenemediği anlaşılmıştır.
O Müştekiye ait Özel GSM Gisbir Sağlık Merkezi Hastanesinin 16.07.2016 tarihli
ve 1988 sayılı rapora ve İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli
2017/3362 - 3402 sayılı raporuna göre;
ASY ifadesi ile geldiği, sol bacak arka U orta kısım dış tarafta giriş, iç tarafta çıkış
deliği bulunan muhtemel ateşli silah ile oluşmuş yaralanma olduğu, kemik patoloji
bildirilmediği belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
anlaşılmaktadır.


►(13) M üşteki M u rat E L L İB E Ş 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben yukarıda açık adresi verm iş olduğum Maltepe İlçe Emniyet M üdürlüğünde
K o m iser Y ardım cısı olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü sa a t 20.00 sıralarında
görevli olduğum Tuzla Mehm etçik Vakfı dinlenme tesislerindeki uygulam a noktasında
sorum lu amir olarak görev aldım. Aynı gün saat 22.30 sıralarında noktada bulunduğum uz
esnada, görevli polis arkadaşlar T V de askerlerin köprüleri kapatarak darbe girişiminde
bulunduğunu söylem esi üzerine ben Tuzla İlçe Em niyet M üdürlüğüne bilgi verdim. Bize 5
personeli uygulam a noktasına bırakarak Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğüne intikal etmemiz
söylendi. Zırhlı araç ile arkadaşları uygulam a noktasına bırakarak hareket ettik.
Yolun tıkalı olduğunu gördük bilgi verdik. Bize G e b z e ilçesinden askeri araçların İstanbul
istikametine seyir halinde olduğunun söylenm esi üzerine, uygulam a noktasındaki görevli
arkadaşları arayarak durumu bildirdim. Askerlerin geçişleri e sn a sın d a istihbarı olarak
bilgi vermelerini, yapabiliyorsa yolu kapatmalarını söyledim.
Y a k la şık 2 saat kadar sonra uygulam a noktasına tekrar intikal etmemiz gerektiğinin
söylenm esi üzerine harekete geçtik. Bu e sn a d a uygulam a noktasında çatışm aya
girildiğine dair an o n s geldi. Hızlıca olay yerine intikal ettiğimiz e sn a d a bir arkadaşın
yaralandığını öğrendim. M ehm etçik Vakfı uygulam a noktasına geldiğim izde görevli
bayan memurları araç içerisinde bırakıp yaya olarak yürümeye başladık. Karşım ızda
askeri üniformalı om zunda yıldız bulunan ve gö rsem tanıyabileceğim rütbeli personele
ellerimi kaldırarak “biz polisiz siz askersiniz bizden ne istiyorsunuz” dedim. Rütbeli
personel “sizlerle işimiz yok bizim işimiz yönetimle” dedi.
Bu e sn a d a ellerimi göstererek silahım yok konuşalım dedim. Bu e sn a d a bir el
silah sesi duydum ve bir aracın lastiğinin patladığını gördüm. İkinci silah sesini
du ydu ğum d a karnım da bir sızı hissettim. Baktığım da vurulduğum u anladığım . İki dizimin

320
Soruşturma No: 2016/83834

üstüne çöktüm ve yerde yuvarlandım. Bu e sn a d a ismini bilmediğim ancak görsem


tanıyabileceğim rütbeli personel yan ım a gelerek beylik tabancasını b a şım a dayadı,
“silahını ver” dedi. D a h a sonra ayağı ile beni çevirerek belimde bulunan silahımı aldı.
Bu e sn a d a olay yerinde bulunan görevli polis arka d aş ile vatandaşlar benim yaralı
olduğum u doktora gitmem gerektiğini söyleyerek beni alarak hastaneye getirdiler. O layd a
beni silahla yaralayan devlete ait aracı kurşunlayan ve b a şım a silah dayayan ismini
bilmediğim ancak gö rsem tanıyabileceğim rütbeli personel hakkında davacı ve
şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Müşteki Murat ELLİBEŞ’in diğer müştekiler Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal
YILDIRIM, Erdi BİÇER ve Mehmet BİLİÇ ile birlikte takviye güç olarak Tuzla Mehmetçik
Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri bölgesine intikal ettiği,
Şüpheli Sinan CANLI’nın müştekinin beylik tabancasını alarak elinde bulunan MP-5
silahla karın bölgesine yakın mesafeden bir el ateş ettiği, şüphelinin bu eyleminin Kasten
Öldürmeye Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği
kamu görevi nedeniyle ) suçunu oluşturacağı,
Zira; şüphelinin müştekiye etkili mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahla
ateş ettiği (TCK. 82/l.g.h, 35/1-2, 266/1),
O Marmara Üniversitesi E.A Hastanesinin 16.07.2016 tarih 958260 sayılı ve
İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporlarına göre müştekinin;
ASY ifadesi ile geldiği, batın sağ alt kadranda giriş deliği, sol alt kadranda çıkış deliği
olduğu, batın alt kadranda hassasiyet tespit edildiği, penetran batın yaralanması nedeniyle acil
operasyona alındığı,
Anzasının Kişinin yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
Müşteki Murat ELLİBEŞ’in kendisini silahla kasten yaralayan, silahını isteyen, daha
sonra ayağı ile çevirerek belinden beylik tabancasını alan şahsın şüpheli Sinan CANLI
olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.

(NOT: 03.10.2016 tarihinde V alilik Oluru ile kamu görevinden uzaklaşıtırılan ve dosya kapsamında
müşteki durumunda bulunan Murat ELLİBEŞ, 06.01.2017 tarihinde 679 sayılı KH K ile FETÖ/ PDY Terör
Örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı ohnası sebebiyle ihraç edilmiştir.)


►(14) M üşteki O ğuz K O P M A Z 04.08.2016 tarihli ifadesinde ö zetle;

“...Ben Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü Orhanlı Polis Merkezi Am irliğinde görevli
polis memuruyum. 15.07.2016 tarihinde ben senelik izinde idim. 15.07.2016 günü
akşam ı televizyonda bir kısım askerin köprüleri tuttuğunu ve darbeye te şe bb üs ettiğini
öğrendim. Ç alıştığım ız emniyet birimlerinden, imkânı olan tüm personelin ivedi olarak
çalıştığı birimlere veya en yakın emniyet birimine gitmesi şeklinde talimat verildi. Bu
talimat üzerine ben de izinli o lm am a rağm en İstanbul ilinde bulunmakta olduğum için
hem en kendi aracım ile Tuzla Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine geldim.
Ben Orhanlı Polis merkezine geldiğim de saat:23.00 ile 23.30 arası idi. ben Polis
merkezine geldiğimde, Polis merkezimizde görevli K om iser Y ardım cısı Hülya Y IL D IZ
T E M M ehm etçik Vakfı U ygu lam a noktasına takviye istendiğini söyledi. Kom iserim ve
P olis memurları Turgut E R A T A ile Arife Ç A N K IR olduğu halde, birlikte 92301 kod nolu
P olis merkezimize ait araç ile Tem Mehm etçik Vakfı U ygu lam a N oktasın a takviye olarak
gittik.

321
Soruşturma No: 2016/83834

Buraya vardığım ızda, uygulam a noktasının olduğu tesislere arka kapısından


girerek aracımızı uygulam a noktasına park ettik ve araçtan indik. Bu sırad a silah sesleri
bulunduğum uz alan a kadar geliyordu. Biz seslerin geldiği yere doğru dikkatli bir şekilde
ilerlediğimiz esnada, Polis mem uru Ertekin K A R A D A Ğ ' ın yanında ay ağın d a n yaralı bir
sivil şa h sı götürdüğünü gördüm. D a h a sonra bu şa h sın M ehm et P A Y isimli polis memuru
olduğunu öğrendim. Bu sırada Ertekin K A R A D A Ğ ' a ne olduğunu sorduğum uzda, polis
ile askerin ileride çatıştığını, askerin sivil halka da ateş ettiğini söyledi. Bunun üzerine
ben oraya gelen sivil ekip araçlarındaki polis mem uru arkadaşlara çelik yelek sordum.
Araçta kendilerine göre çelik yelek olduğunu, uygulam a noktasında çelik yelek
bulunduğunu, oradan alabileceğim i söylemeleri üzerine, ben de noktaya giderek kendime
bir çelik yelek aldım.
Bu sırada bu iki sivil ekip aracındaki polisler ileri doğru hareket etmişlerdi Biz de
aracım ız ile bu arkadaşları takip etmek istedik. Aracım ızın ön cam ının aşırı derece
buharlanm asından dolayı bir süre buharın çözülm esini bekledik. C a m ın buharını elimizle
silerek yola devam etmeye başladık. Polis memuru Turgut E R A T A aracın arka
tarafından kafasını dışarı çıkararak bana yolu tarif etmeye başladı. Y a k la şık 100-150
metre kadar ileri gittiğimizde, Turgut bana abi dur, asker bizim polisleri rehin almış
diye söyledi. Bunun üzerine hem en aracı durdurdum. Silah sesleri gelm esi üzerine aracı
tekrar 50 metre kadar geri aldım. S o n ra aracın resmi polis aracı olm asından dolayı hedef
alınabileceğini düşünerek aracı park ederek araçtan indik. Araçtan indiğimizde ileri
doğru yol üzerindeki tırları ve diğer araçları kendimize siper alarak askerleri gözetlem eye
başladık. Bu sırada askerlerin sivil polis memurlarını yere yatırdıklarını, üzerlerinde
bulunan beyaz çelik yeleklerini çıkartarak attıklarını ve başlarına silah d a y a n m ış bir
şekilde beklettiklerini gördük.
Bu sırada yol üzerinde mavi renkli havacıların kullandığı otobüsü gördük. Bu
otobüsü çalıştırarak ilerlemeye başladılar. Bunun üzerine araçta çok sa y ıd a üniformalı
hücum yelekli ve uzun namlulu silahlı şa h ıs olduğundan kendimizi biraz geriye doğru
çektik.
Biz kendimizi mevziiye alarak beklem eye başladığım ızda, askeri araçtaki
şahısların belli aralıklarla araçtan indirildiğini ve geriye doğru tekrar geri geri gittiklerini
gördük. Bu sırada bölgede çok sayıd a silahlı a sk e r şa h ıs olm asından dolayı telsiz ve
telefonlarla yardım istedik. Bir m üddet son ra Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğünde görevli
polis arkadaşlardan O lcay B A Y D A R , Kurtuluş BALLI, A sım Ö Z T Ü R K , Hüseyin D U M A N ı
gördüm. D a h a sonra ekiplerden de bazı arkadaşlarım ız olay yerine gelmişti.
Bu sırada O lcay B A Y D A R , Kurtuluş B A LLI ve Hüseyin D U M A N ' ın ask e r
şahısların olduğu yerdeki tırların oraya doğru gideceklerini söylemeleri üzerine bende
onlara orada çok sayıd a askerin olduğunu ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledim. Bu
arkadaşlar tırlara doğru yaklaştıkları esnada, askerin direkt olarak ateş ettiğini gördük.
Y o ld a bulunan a sk e r şa h ısla r sivil bir otobüsü durdurarak onu kendilerine siper ettiler ve
mavi renkli otobüs bir süre önce indirdiği askerleri toplayarak tem otoyolu üzerinde
ilerlemeye devam etti.
Bir süre burada bekledikten sonra, Orhanlı Tem G işelerinde takviye isteyen polis
arkadaşlar olduğunu duyduk. S o n rad an bizimde yanım ıza gelen polis arkadaşlar ile
birlikte bu alana doğru ge çm ek istedik. A n c a k sıca k çatışm anın devam etmesi ve asker
şahısların kalabalık ve dağınık olm alarından dolayı, uzun süre araçla veya yaya halde
Tem Orhanlı gişelerine destek amaçlı gidemedik.
S a b a h a karşı a ske r şahısların direncinin kırılması ve ateş etmeyi bırakmaları
üzerine biz bölgeye giderek orada bulunan arkadaşlarım ıza yardımcı olduk. M e yd an a
gelen olaylarda ben yaralanm adım . A n c a k m eydana gelen olaylar sırasın d a bana ve
arkadaşlarım a doğru durm adan ve hedef gözeterek ateş eden, yine bulunduğum uz
bölgede sivil polis arkadaşları rehin alarak onların silahlarını alan ve yaralayan, dah a
sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalandıklarını öğrendiğim asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

322
Soruşturma No: 2016/83834

♦ Olay tarihinde Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü Orhanlı Polis Merkezi Amirliğinde
Polis Memuru olarak görev yaptığı, senelik izinde olduğu halde 15.07.2016 günü akşam
saatlerinde darbe kalkışmasının öğrenilmesiyle göreve çağrıldığı, Orhanlı Polis Merkezine
geldikten sonra Mehmetçik Vakfından takviye istenilmesi üzerine diğer müştekiler Arife
ÇANKIR, Oğuz KOPMAZ ve Turgut ERATA ile birlikte söz konusu bölgeye intikal ettiği,
Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı ancak yaralanmadığı,
Zira, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıkları (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit edilmiştir.


►(15) M üşteki Sezgin Ö N A L 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben İstanbul Emniyet M üdürlüğü Uyuşturucu İle M ücadele Ş u b e M üdürlüğünde


341 139 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yaparım. 15.07.2016 g ü n ü sa a t 20.00
sıralarında İstanbul İl Em niyet M üdürlüğünün değişik birimlerine ait ekipler ile birlikte rutin
olarak yapılan, ilimiz Tuzla ilçesi Tem Kuzey Yol M ehm etçik Vakfı O pet dinlenme
tesislerinde A sa y iş u y gu lam asın d a görev aldım. Y a n ım d a ekip arkadaşım olan Polis
M em uru C a n K IR A N da vardı. Aynı gün sa a t 22.30 sıralarında ülke genelinde askeri
hareketlilik başladığını öğrendik. Talim at üzerine görevli olduğum uygulam a noktasında
bulunan kom iser yardım cısı Murat E L L İB E Ş ve beş polis mem uru ile birlikte, Tuzla İlçe
Emniyet M üdürlüğüne geçtik.
S a a t 00.00 sıralarında tekrar uygulam a noktasına geçilm esi talimatını aldık.
Birlikte yine aynı görev arkadaşlarım la birlikte olay yerine doğru yola çıktık.
Seyir halindeyken, uygulam a noktasında beklem ede bulunan bir polis memuru
a rk a d aş kom iser yardım cısı Murat E L L İB E Ş 'i telefonla aradı. Bir polis m em urunun asker
bir şa h sın silahlı m üdahalesiyle bacağın d an vurulm uş olduğunu söyledi. Bunun üzerine
ivedi şekilde olay yerine intikal ettik. Çevrede bulunan ve olay yerine yakın bulunan
vatandaşlara ne olduğunu sorduk. B e ş altı polis mem urunun askerlerle çatıştığını
söylemeleri üzerine görevli polislere takviye olm ak am acıyla araçların tepe lambalarını
yakm ak suretiyle olay yerine geçtik.
Polis memurlarının T E M Otoyolunu kapattıklarını gördük. A sk e r üzerlerimizde
polis tanıtma yelekleri olduğunu gördükleri halde yakın m esafeden ve aniden yoğun bir
şekilde bize doğru ateş etmeye başladılar. Araçlardan indikten sonra kalabalık bir ask er
grubu etrafımızı çevirerek s a ğ a so la rastgele ateş açm aya başladılar. Askerler kişileri
ellerimizde silah olm aksızın ikna etmeye çalıştık, “yapm ayın, bu yaptığınız suçtur,
hepimiz bu vatanın evlatlarıyız, birbirimizi mi vu racağız” gibi sözler söyledik.
Ö n de bulunan otobüsün s a ğ yan kısm ındaki 5-6 kişilik asker grubunun içinden
açılan ateş son ucu kom iser yardım cısı Murat E L L İB E Ş vurularak yere düştü. D a h a son ra
askerlerin yoğun uzun namlulu silah atışlarına m aruz kaldık. S o n ra sın d a bizlere
silahlarımızı teslim etmemiz gerektiğini, aksi takdirde ateş ederek bizi vuracaklarını
söylediler.
Bunun üzerine biz görevliler olarak bu asker şah ıslara herhangi bir şekilde
kendilerine karşı silah kullanm ayacağım ızı, yaralanan kom iser yardım cısına m üdahale
etmek istediğimizi, kendisini hastaneye kaldırm am ış gerektiğini komiserim kan kaybı
yaşa d ığın ı söyledik. Bunu kabul etmediler ve sert tepki gösterdiler.
Herhangi bir tartışm aya girmedik. G elen yaklaşık 7-8 asker bizleri kafam ıza silah
dayadıktan sonra yere yatırdılar. Başlarım ıza uzun namlulu silah d ayam ak suretiyle
arkadaşlarım ın ve benim tabanca, cep telefonu, telsiz ve çelik yeleklerimizi aldılar. Benim
T 1 102 -1 0U 00 864 sarsılm az Kılınç 200o M E G A M arka tabancam ı ve İP O N E 6 S (İM E İ

323
Soruşturma No: 2016/83834

355692078264962 numaralı cep telefonum ile H T C m arka 546 T R F 1146 5104 seri nolu
telsizimi ve Çelik yeleğimi aldılar.
Ben ve arkadaşlarım yerde yüz üstü yatar vaziyette iken b aşım ıza silah dayadılar.
Ben, Polis memuru Apdil Ö Z C A N ile birlikte komiserimizi hastaneye götürm ek üzere ekip
otosu ile olay yerinden ayrıldım. H astan ede komiseri tedavi ettirdim.
H astan ede tedavi son ucu bu olayı gerçekleştiren askerlerin Sultanbeyli İlçesinde
alındığını öğrendik ve Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü A sa y iş Büro Am irliğine gittik.
Benim ve arkadaşlarım ın alınan, silah ve teçhiz atlarımızın polis merkezinde m uhafaza
altına alınm ış olduğunu gördüm.
Ardından alınan bu a sk e r şahısların polis Merkezi içerisinde Adli işlemleri
yapılırken bana olay yerinde ilk m üdahale eden ve emirinde bulunan askerlerine talimat
veren ve b a şım a uzun namlulu silahı dayayan ve dayatan hatta ateş edilmesi için talimat
veren, üzerimizdeki teçhizatımızı aldıran ve belirttiğim tüm olayları koordine eden şa h sı
tanıdım.
Bu şa h sın Y ü zb aşı Sin an C A N L I olduğunu öğrendim. Beni ve arkadaşlarım ı
görevli olduğum uz halde bize ateş eden ve görevli arkadaşlarım ızı silahla yaralayan,
teçhizatlarımızı g a s p eden ve yakalanarak Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğünde
haklarında işlem yapılan tüm asker şah ıslardan şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
♦ Diğer müştekiler Murat ELLİBEŞ, Apdil ÖZCAN, Erdal YILDIRIM ve Erdi
BİÇER ile birlikte takviye amacıyla bölgeye gittiği,
Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’ın Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kama görevi
nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı,

Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m, etkili


mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1),
Silahını teslim etmekten imtina etmesi nedeniyle, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın
GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN tarafından silah tehdidi ile yere yatırılarak
etkisiz hale getirildiği ve bu şekilde bir süre bekletildiği,
T1102-10U00 864 sarsılmaz Kılınç 2000 MEGA marka tabancasının, İphone 6S
355692078264962 imei numaralı cep telefonunun, HTC marka 546 TRF 1146 5104 seri nolu
telsizinin ve çelik yeleğininin adı geçen şüpheliler tarafından alındığı,
Böylelikle “C e b ir ve te h d it k u lla n ıla ra k , S ila h la V e B ird e n Fazla K iş i T a ra fın d a n ,
Y e rin e G e tird iğ i Kam u G ö re v i N e d e n iyle, Kam u G ö re vin in S a ğ la d ığ ı Nüfuz K ö tü y e
K u lla n ılm a k S u re tiy le , K iş iy i Ö z g ü rlü ğ ü n d e n Y o k su n K ılm a k ” suçuna maruz kaldığı (TCK.
1 09/2,109/3.a,b,c,d) tespit edilmiştir.

Müşteki Sezgin ÖNAL, olay tarihinde kendisinin kafasına silah dayayan, görevli
memurların silahlarını toplayan, telefon, telsiz ve çelik yeleklerini toplayan şahsın şüpheli
Abdulsamet ASAN olduğunu,

Yanındaki askerlere, kafasını yerden kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat


veren ve görevli polis memurlarının silahlarını toplattıran şahsın şüpheli Sinan CANLI
olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.


►(16) M üşteki Sin an K A R A K O L L U 09.08.2016 tarih li ifad esind e özetle;

“...Ben İstanbul İl Emniyet M üdürlüğü T E M Ş u b e M üdürlüğünde görevli Polis


memuruyum. 15.07.2016 günü saat:20.00 sıralarında görevli olduğum Tuzla ilçesindeki

324
Soruşturma No: 2016/83834

Tem Otoyolu üzeri M ehm etçik Vakfı sabit uygulam a noktasında görevli diğer
arkadaşlarım ız ile birlikte görev aldık.
15.07.2016 günü akşam ı görevim ize devam ettiğimiz sırada, saat: 22.30
sıralarında hem bağlı bulunduğum uz Şubem izden, hem de so sy al m edya ve
televizyonlardan, darbe kalkışm asını öğrendik. N oktada gerekli tertibatı alıp beklediğimiz
sırada, İl dışından askeri birliklerin gelm ekte olduğunu öğrendik. Bunların il merkezine
geçişlerini engellem ek için Anadolu Otobanı T E M Kuzey İstanbul istikametinin trafik
akışının durdurulması ve geçişlerine engel olunm ası yönünde” talimat geldi. Bu talimat
üzerine, Terörle M ücadele Ş u b e Müdürlüğü görevlileri ile birlikte, otoban üzerine çıkarak
Z2 0 İlgaz Zırhlı aracı Tem yoluna çektik ve yolu araç trafiğine kapattık.
Bu sırada durdurduğum uz araçların birinden inip yanım ıza gelen bir vatandaş, siz
burada yolu araç trafiğine kapattınız ancak arka tarafta askerler silahla
vatandaşlara ateş ediyor dedi. Polis M em uru Hakkı Kalyoncu M P 5 silahlı ve çelik
yelekli olarak askerlerin halka ateş ettiği bildirilen yere kontrole gitti. Geri döndüğünde,
üzerinde askeri üniforma bulunan ve elinde tabancası olan, om zundaki rütbesinden
Y ü zb aşı olduğu anlaşılan şa h ısla karşılaştığını, bu şa h sın kendisine elinde bulunan
tabancayı doğrultarak “bu yolu bize açacaksın, biz de gidip İstanbul’da güvenliği
sağlayacağız yoksa seni öldürürüz” dediğini,
Kendisinin de silahını yü zb aşıya doğrultarak “Yapmış Oldukları Darbe
Girişiminin Suç Olduğu, Almış Oldukları Emrin Kanunsuz Bir Emir Olduğu Ve Bu
Eylemden Vazgeçmeleri Gerektiği Bundan Dolayı Da Bu Yolun Bu Gece
Açılmayacağı Ve Sonucunda Ölmek Ya Da Öldürmek Bile Olsa Bu Yoldan İstanbul’a
Gönderilmeyeceklerini Söylediğini,
Silahlarını bırakarak teslim olmaları konusund a ikazda bulunduğunu anlattı. A n c ak
a sk e r üniformalı yüzbaşı geri çekilerek araçların ara sın d a durmakta olan askeri otobüse
gitm iş ve uzun namlulu silahını alarak 10-15 kadar askerle tekrar üzerine doğru gelmiş.
Biz durdurduğum uz araçlardaki şahısların can güvenliğini tehlikeye düşürm em ek
için isteyenin araçtan inip Mehm etçik parkına gidebileceklerini söyledik. Bir kısım
vatan d aş araçlarını bırakıp gitti an cak bir kısm ı araçlarının içinden inmedi.
Biz zırhlı aracı kendimize siper edip bekledik. K ıs a bir süre sonra askerler
yakınım ıza geldi. A ram ızda 10 metre kadar bir m esafe vardı.
Bunun üzerine biz de a sk e r şah ıslara ikazlarımızı tekrarlayarak havaya uyarı
atışları yaptık. Ç ü nkü ask e r şa h ısla r vatandaşların arasın d a olduğu için vatandaşlarım ıza
herhangi bir zarar gelm em esi için atışlarımızı a ske r şah ıslara doğru değil havaya doğru
yaparak a ske r şah ısların ilerlemesini durdurm aya çalıştık. Bunun üzerine etrafta bulunan
sivillerin zarar görmemeleri için en yakınında bulunan güvenli noktalara çekilmeleri
yönünde ikazda bulunulmuştur. Vatandaşların bir kısm ının araçlarını olduğu yerde
bırakarak ve kontak anahtarlarını alarak olay yerinden Mehm etçik Vakfı tesislerine doğru
ivedilikle uzaklaşm aları sağlandı.
Biz zırhlı aracın arkasınd an müteakip defalar ateş etmeyin yaptınız suç diye
bağırdık ancak dinlemeyip ateş ettiler. Hatırladığım kadarı ile ilk ateşte M ehm et P A Y
isimli Polis M em uru b acağın d an vuruldu dah a sonra bizimle görevli Polis M em uru
M ehm et B A Ş O L her iki b acağın d an da vurularak yere düştü. 2 arkadaşım ızın
vurulm asından sonra sayı olarak yetersiz kaldığım ız ve arkadaşlarım ızın yarasının ciddi
olm asın dan dolayı, arkadaşlarım ızı bir an önce ateş altından çıkarabilm ek için zırhlı
araca bindirerek götürm ek istedik. Yolun kapalı olduğunu görm em iz üzerine oradan
yardım a çağırdığım ız bir vatan d a ş ile yaralı olan polis mem uru M ehm et B A Ş O L ' u karşı
şeride geçirdik. O radan gelm ekte olan bir sivil araca alarak en çabuk gidebileceğim iz
G e b z e Fatih Devlet H astan esin e götürdük.

M ehm etçik Vakfı Tesisleri civarında m eydana gelen olaylara karışan ve sivil
vatandaşlar ile polis memuru arkadaşlarım ızın yaralan m asın a ve resmi araçlarım ızın
zarar örm esine sebebiyet veren asker şahısların ilerleyişini, y a p m ış olduğum uz yol
kap am a görevimiz neticesinde yavaşlattık.

325
Soruşturma No: 2016/83834

Y aklaşık 120 kişilik cuntacı askerin, Sultanbeyli ilçesi sınırları içerisinde alınan
tedbirler son u cu n d a gözaltına alındıklarını ve Sultanbeyli İlce Em niyet M üdürlüğü
Ekiplerince işlem yapıldığını, Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü Fatih Polis Merkezi
Am irliğine giden polis arkadaşlarım ız tarafından teşhis edildiklerini öğrendim.

M e yd a n a gelen olaylarda bize doğru öldürm ek kastıyla ateş eden, arkadaşlarım ızı
yaralayan ve resmi araçlarım ıza zarar veren tüm a ske r şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
♦ İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü kadrosunda Polis Memuru
olarak görev yapan müştekinin olay tarihinde diğer müştekiler Mehmet BAŞOL, Mehmet
PAY, Beyit SEZGİN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ ve Ertekin KARADAĞ ile
birlikte bölgede kalarak tedbir aldığı,
Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir saçım işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle ) suçunu oluşturan eylemlerine maruz kaldığı,
Zira; şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.


►(17) M üşteki T urgut E R A T A 10.08.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü A s a y iş Büro Am irliğinde görevli polis


memuruyum. 15.07.2016 günü akşam ı televizyonda bir kısım askerin köprüleri tuttuğunu
ve darbeye te şe bb üs edildiğini öğrendim. Ç alıştığım ız emniyet birimlerinden, imkânı olan
tüm personelin ivedi olarak çalıştığı birimlere veya en yakın emniyet birimine gitmesi
yolunda talimat geldi. Ben de hemen kendi aracım ile Tuzla Orhanlı Polis Merkezi
Am irliğine gittim.
Ben Orhanlı Polis merkezine geldiğim de saat:22.30 ile 23.00 arası idi. Polis
merkezine geldiğimde, Polis merkezimizde görevli Ko m iser Y ardım cısı Hülya Y IL D IZ
Tem Mehm etçik Vakfı U ygu lam a noktasında sabit noktasına takviye istendiğini söyledi,
Polis Memurları O ğ u z K O P M A Z , Arife Ç A N K IR ve Kom iserim iz ile birlikte 92301
kod nolu Polis merkezimize ait araca binerek takviye am acıyla Tem M ehm etçik Vakfı
U ygu lam a N oktasın a gittik.
Buraya vardığım ızda, uygulam a noktasının yakınındaki tesislere arka kapısından
girdik ve aracım ızı uygulam a noktasına park ederek araçtan indik. Bu sırada silah sesleri
bulunduğum uz alan a kadar geliyordu. Biz seslerin geldiği yere doğru dikkatli bir şekilde
ilerledik. Bu sırada Polis memuru Ertekin K A R A D A Ğ ' ın yanında ay ağın d a n yaralı bir sivil
şa h ıs bulunduğunu gördüm. D a h a sonra bu şa h sın M ehm et P A Y isimli polis memuru
olduğunu öğrendim.
Ertekin K A R A D A Ğ ' a ne olduğunu sorduğum uzda, ileride polis ile askerin
çatıştığını, askerin sivil halka da ateş ettiğini söyledi.
Bunun üzerine O ğ u z K O P M A Z oraya gelen sivil ekip araçlarındaki polis memuru
arkadaşlara çelik yelek sordu. Araçta kendilerine göre çelik yelek olduğunu, uygulam a
noktasında çelik yelek bulunduğunu, oradan alabileceğim izi söylemeleri üzerine, O ğ u z
K O P M A Z noktaya giderek kendine bir çelik yelek aldı.
Bu sırada bu iki sivil ekip aracındaki polisler ileri doğru hareket etmişlerdi. Biz de
aracım ız ile bu arkadaşları takip etmek istedik. Aracım ızın ön cam ının aşırı derece
buharlanm asından dolayı bir süre buharın çözülm esini bekledik. C a m ın buharını elimizle
silerek yola devam etmeye başladık.
Ben aracın s a ğ arka koltuğunda oturuyordum. Aracın ön cam ının buharlı olm ası
ve görüş açısının iyi olm am ası nedeniyle, çevreden gelebilecek tehlikeye karşı aracın

326
Soruşturma No: 2016/83834

arka kapı cam ını açarak elimde silahım ile birlikte kafamı da cam d an çıkartarak çevreyi
gözetliyordum.
İlerlediğimiz istikamete baktığım da bizden önce giden sivil ekiplerdeki m em ur
arkadaşların üzerindeki beyaz çelik yelekleri ile yerde yüz üstü yatar vaziyette olduğunu
ve başlarında ellerinde silah bulunan askeri üniformalı şahısların beklediğini gördüm.
Aracı kullanan O ğ u z abiye bağırarak abi dur, asker bizim polisleri rehin almış
dedim. Silah sesleri gelm esi üzerine aracı tekrar 50 metre kadar geri aldık. Aracın resmi
polis aracı olm asından dolayı hedef alınabileceğini düşünerek aracı park ettik ve araçtan
indik.
Araçtan indikten sonra, yol üzerindeki tırları ve diğer araçları kendim ize siper
alarak askerleri gözetlem eye başladık. Bu sırada askerlerin sivil polis memurlarını yere
yatırdıklarını, üzerlerinde bulunan beyaz çelik yeleklerini çıkartarak attıklarını ve
başlarına silah dayan m ış bir şekilde beklettiklerini gördük.
Yol üzerinde havacıların kullandığı mavi renkli otobüs görülüyordu. Bu otobüsü
çalıştırarak ilerlemeye başladılar. Araçta, ellerinde uzun namlulu silah bulunan,
üniformalı ve hücum yelekli çok sayıd a şa h ıs olduğundan, kendimizi biraz geriye doğru
çektik.
Biz kendimizi mevziiye alarak beklem eye başladık. Askeri araçtaki şahısların belli
aralıklarla araçtan indirildiğini ve geriye doğru tekrar gittiklerini gördük.
Bu sırada bölgede çok sayıd a silahlı ask e r şa h ıs olm asından dolayı telsiz ve
telefonlarla yardım istedik. Bir m üddet son ra Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğünde görevli
polis arkadaşlardan O lcay B A Y D A R , Kurtuluş BALLI, A sım Ö Z T Ü R K , Hüseyin D U M A N ı
gördüm.
D a h a sonra ekiplerden de bazı arkadaşlarım ız olay yerine gelmişti. Bu sırada
O lcay B A Y D A R , Kurtuluş B A L L I ve Hüseyin D U M A N ' ın ask e r şahısların olduğu yerdeki
tırların oraya doğru gideceklerini söylediler. Ben de onlara orada çok sa y ıd a askerin
olduğunu ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledim.
Bu arkadaşlar tırlara doğru yaklaştıkları esnada, askerin direkt olarak ateş ettiğini
gördük. Biz de onlara karşılık verdik. Atışların azalm ası üzerine bizde beklem eye
başladık.
Bu sırada yolda bulunan ask e r şah ıslar sivil bir otobüsü durdurarak onu
kendilerine siper ettiler ve mavi renkli otobüs bir süre önce indirdiği askerleri toplayarak
tem otoyolu üzerinde ilerlemeye devam etti.
Bir süre burada bekledikten son ra Orhanlı Tem Gişelerinden takviye isteyen polis
arkadaşlar olduğunu duyduk. Bu alan a doğru son radan bizimde yanım ıza gelen polis
arkadaşlar ile ge çm ek istedik. A n c a k sıca k çatışm anın devam etmesi ve a ske r şahısların
kalabalık ve dağınık olm alarından dolayı uzun süre araçla veya yaya olarak Tem Orhanlı
gişelerine destek am açlı gidemedik.
S a b a h a karşı a ske r şah ısların direncinin kırılması ve ateş etmeyi bırakmaları
üzerine biz bölgeye giderek orada bulunan arkadaşlarım ıza yardımcı olduk.
M e yd a n a gelen olaylarda ben yaralanm adım . A n c a k m eydana gelen olaylar
sırasın d a bana ve arkadaşlarım a doğru durm adan ve hedef gözeterek ateş edildi.
B ulunduğum uz bölgede sivil polis arkadaşlar rehin alındı. Onları yaralayan ve silahlarını
alan, dah a sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan ask e r şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

♦ Olay tarihinde Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği kadrosunda
polis memuru olarak görev yapan müştekinin;
15.07.2016 tarihinde darbe kalkışmasının başlaması üzerine Orhanlı Polis Merkezi
Amirliğine çağrıldığı, akabinde Mehmetçik Vakfından takviye istenilmesi üzerine müştekiler
Hülya YILDIZ, Oğuz KOPMAZ ve Turgut ERATA ile bölgeye intikal ettiği,

327
Soruşturma No: 2016/83834

Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri Bölgesinde, şşüpheliler Sinan


CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçım
işlenmesini kolaylaştırmak için, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle ) suçunu
oluşturan eylemlerine maruz kaldığı,
Zira, şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn, etkili
mesafeden, öldürme kastı ile ve uzun namlulu silahlarla müştekinin içerisinde bulunduğu
gruba doğru ateş açtıklan (TCK. 82/1.g.h, 35/1-2, 266/1) tespit olunmuştur.

4.1.2) K ollu k G örevlisi O lm ayan M üştekilerin B eyan ları, Bu M üştekilerle


İlgili T espitler, A dli R apor İçerikleri:

Darbe Girişimine tepki göstermek üzere sokağa çıkan ve şüpheliler tarafından silahla
yaralanan 6 (yedi) vatandaş, düşme sonucu yaralanan 1 (bir) vatandaş ve araçlarına şüpheliler
tarafından zarar verilen 4 (dört) vatandaşın müşteki sıfatı ile ifadelerine başvurulmuş olup bu
ifadelere aşağıda yer verilmiştir.
Müştekilere ilişkin tespitlere ve adli rapor içeriklerine, ifade özetlerinin altında ayrıca
yer verilmiştir.


►(18) M üşteki A vdogan O N M A Z 19/072016 tarihli ifadesinde özetle:

“...Ben yukarıda belirttiğim A lm an ya’daki adresim de ikamet etmekteyim. Ailem ise


Kayseri de ikamet etmektedir. Ben yaz tatilini geçirdiğim Kayseri ilinden İstanbul iline
15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde Tem Otoyolu üzerinde gelm ekte iken 23.00
sıralarında O pet Benzin istasyonu tabelasının görüldüğü alan da zırhlı polis aracı
bulunmaktaydı.
Ben idaremdeki araç ile burada polis ekiplerinin yolu kesmeleri üzerine beklemeye
başladık. Araçlardan inerek polis ekiplerinin yanına doğru gittik.
Bize geriye dönerek araçlarım ıza geçm em izi söylediler. Bu e sn a d a bir yerlerden
bağıran kişilerin vurulan ve ateş ediyorlar diye bağırdığını duyduk. Bu sırada polis
ekipleri bu sırada sesin geldiği yöne doğru gitmeye başladı. Ben aracım ın yakına
geldiğim an d a bir asker karşım a geçti. Ben bir yardan da araçlarına ge çm e ye çalışan
vatandaşlara korkmayın bunlar size ateş edem iz diye sesleniyordum . Bu sırad a rütbeli
bir a sk e r ile karşılaştık. Bu şa h ıs 40 - 45 li yaşlarda birisiydi. Bu ask e r bana aracım a
binmemi ve insanları etkilemememi söyledi. Bu asker şa h ıs son ra s a ğ eli beylik
tabancasını çıkararak benim kafam a dayadı ve şimdi seni burada vururum piç kim se
bana bir şe y ya p a m a z diye söyledi.
Bunun üzerine ben karşım daki askere ş a h s a vur vurabileceksen, beni vurm akla iş
bitecekse bitir burada hadi vur beni, siz kardeşkanım ı dökeceksiniz, niye ateş
ediyorsunuz gibi birçok sö z söyledim. Bu a ske r şa h ıs ile karşılıklı bağırışım a yaptığım ız
sırada özel harekâtçı olduğunu dü şü ndüğüm bir polis mem uru bize doğru yaklaşm ıştı, bu
polis mem uru asker şah ıslara geriye doğru gitmelerini, ileri gittikleri zam an vuracağını, bir
an önce kışlalarına dönmelerini söyledi. Bu e sn a d a b a şk a askerler araçların arasına
mevzilenm eye başlam ıştı.
Beni öldürmekle tehdit eden rütbeli asker bir kaç metre geriye kadar gitti ve oda
bir aracın arkasın a mevzilendi. Bu sırada bir b a şk a asker yanındakiler bu polis polis
diyerek beni hedef gösterdi. Bunun üzerine benim yanım dan uzaklaşan rütbeli ask er
bana doğru tüfeği ile ateş etti. Bu şa h sın beni hedef alarak ateş etmesi son ucu ben s a ğ
b a cağım d an yaralandım.
D a h a son ra ben belimdeki kem er ile kan kaybını önlem ek için bacağım ı sardığım ı
biliyorum. O n d an sonra aracım a sürünerek gitmeye çalıştım. T am aracımı açıp
bineceğim zam an arkam da beliren bir asker dur kımıldam a, yat yere diye bağırdı ben

328
Soruşturma No: 2016/83834

bunun üzerine yerde yatm aya başladım , bu sırada askerler araçların arasın d an ileriye
doğru sızdığını gördüm. Bu sırada yoğun bir şekilde ateş etmeye başladılar.
Bu olaydan birçok zam an son ra am b ulan s ile gelerek beni aldılar. Ben am b ulan s ı
beklerken bir erkek ve bayan şa h ıs ban a yardım ederek benim ayağım ı kan kaybını
önlem ek için tekrar bağladılar. A m b u la n s ile yaralandığım yerden bir kaç yüz metre
gittikten sonra askerler am bulansı durdurdu. A m b u lan sın kapısını açarak am bulansın
içiresini kontrol etmek istediler. A m bulansta benim olduğum u görünce bak gördün mü
yaptığını, kendini vurdurdun, neler olduğunu görüyor m u su n ? diye söyleyerek sedyede
yattığım halde a y a ğ ım a vurdu.
Bu sırada dışarıdan çok yoğun bir şekilde çatışm a sesi geliyordu. Benim
içerisinde bulunduğum am bulansın personeli de çok korkmuştu. S o n ra asker bize
bekleyin biz size haber vereceğiz diye söyledi.
Biz am b ulan s içerisinde beklem eye başladık. D a h a son ra bize m ü sa a d e ettiler ve
biz oradan am b ulan s ile ayrıldık. D a h a son ra M arm ara Eğitim Araştırm a H astan esin e
götürülmüşüm. Burada gerekli m uayene ve tedavim yapıldı. Ş u a n ayağım ı kurşun delip
geçtiğini öğrendim. M e yd an a gelen olaylar sıra sın d a silahsız olduğum halde ve
kendilerine karşı en ufak kötü bir sözüm olm adığı halde bizlere öldürm e kastıyla ateş
eden a ske r şahısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde sevk ve idaresindeki araç ile İstanbul istikametine doğru seyir
halinde iken, kolluk görevlileri tarafından tedbir amacıyla yolun kapatılmasından dolayı
durmak zorunda kaldığı, oluşan trafik yoğunluğu içerisinde, bölgeye intikal eden şüphelilere
tepki gösterdiği, şüpheli Sinan CA N LI tarafından açılan ateş sonucu sağ bacağından
yaralandığı anlaşılmıştır.

■ Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarih 25302 sayılı raporuna ve


İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporuna göre;
Silah yaralanması ifadesiyle geldiği, bel sağda plastik mermi parçası olduğu, 3x3 cm
kızarıklık ve şişlik olduğu, batın BT si istendiği, tetkiklerinde insrapelvik loküle veya serbest
sıvı koleksiyonu saptanmadığı, arızasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I,
Kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisi ORTA (3) derece olduğu anlaşılmıştır.


►(19) M üşteki D u rsu n Y A Z IC I 18/08/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...15.07.2016 günü akşam saatlerinde A vrupa ya k asın d a bulunan İstinye parka


işe giderken B o ğ a z Köprüsünün kapalı olduğunu haberlerden gördüm ve fatih sultan
M ehm et köprüsünden gitmek üzere çevre yoluna girdim. Köprüye yaklaştığım da sırada A
H aberden darbe girişimi olduğunu duydum. Bu sırada köprü üzerindeyken tane tank
yanım dan ters şeritten hızlıca geçti. Trafik tıkanm ası sebebiyle orta refüj kırılarak araçlar
A nadolu ya k a sın a doğru dönüş yapıyorlardı. B end e dönüş yaparak Sultanbeyli’ye
geldim. İş yerine ait aracım ı bırakarak Sultanbeyli m eydana vatandaşların yan ın a geldim.
16.07.2016 günü saat 01.30 sıralarında bir grup askeri araçların otoban üzerinde
olduğunu öğrenm em iz üzerine tünel üzerinde bulunan bir grupla beraber otobana doğru
gittik. O tob ana gittiğimizde 3 tane askeri aracın önünün vatan daşlar ve polisler tarafından
kesildiğini gördüm. Bu sırada bir k a rg a şa çıktı. Belimin s a ğ tarafında bir ya n m a hissettim.
B a n a isabet eden cismin nereden geldiğini ve ne olduğunu görmedim. Belim e
baktığım da kızarıklık ve şişlik vardı. Bir müddet sonra Sultanbeyli devlet hastanesine

329
Soruşturma No: 2016/83834

giderek gerekli tedavimi yaptırdım. Bu konuya seb ep olan ve darbeye kalkışan


askerlerden şikâyetçiyim...” şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde darbeye tepki göstermek için Sultanbeyli meydanında toplanan


vatandaşlar ile birlikte Sultanbeyli TEM otoyoluna geldiği, burada bulunan şüphelilerin ateş
etmeleri sonucunda, yerden seken mermi parçasının sağ bel kısmına isabet etmesi nedeniyle
yaralandığı anlaşılmıştır.
Müştekiyi yaralanmasına sebebiyet veren şahıs/ şahısların tam tespiti yapılamamakla
birlikte, olay günü Sultanbeyli bölgesinde silahla ateş ettiği anlaşılan şüphelilerin
Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN,
Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed Yusuf YAMANDAĞ,
Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI oldukları, müştekinin, adı
geçen şüphelilerin ateş etmesi sonucu yaralandığı anlaşılmıştır.

■Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarih 25302 sayılı ve İstanbul Adli Tıp
Şube Müdürlüğünün 29.11.2016 tarihli 2016/19461 sayılı raporlarına göre;
Silah yaralanması ifadesiyle gelen müştekinin sağ bel kısmında plastik mermi parçası
olduğı, 3x3 cm lik kızarıklık ve şişlik bulunduğu, batın BT si istendiği, tetkiklerinde
insrapelvik loküle veya serbest sıvı koleksiyonu saptanmadığı,
Arızasının, Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI
anlaşılmaktadır.


►(20) M üşteki H alim Ç İÇ E K 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...15.07.2016 gününü 16.07.2016 gününe bağlayan ge ce evde otururken


arkadaşlarım beni telefonla aradı ve askerlerin darbe yaptığı yönünde bilgi verdi. Hep
birlikte darbeyi engellem ek için buluşacaklarını söyledi. Ben de darbe olayına karşı
çıkm ak ve protesto etmek am acıyla sa a t 23.00 sıralarında s o k a ğ a çıktım.
Yürüyerek A K Parti Sultanbeyli İlçe Teşkilatı önüne gittim, burada beni arayan
arkadaşlarım ve birçok vatan daş vardı. Kalabalıkla birlikte Sultanbeyli M e yd a n a doğru
yürüdük, burada olası darbe olayına karşı çıkm ak için bir müddet bekledik. D a h a son ra
İlçe Emniyet Müdürlüğü önüne giderek, Emniyet M üdürlüğüne karşı olası bir m üdahaleye
karşı korum ak için tüm vatandaşlarla birlikte yürüdük.
B urada d a bir müddet bekledikten son ra tahminen saat 01.30 sıralarında bir grup
askeri araçların otoban üzerinden bizim bulunduğum uz istikamete doğru geldiğini,
burada askerleri önlem ek için otobana doğru yürüyeceklerini söyleyince hep birlikte
otobana gelecek askeri araçların önünü kesm ek için otobana doğru gittik.
O tob ana geldiğim iz sırad a burada bulunan tel örgülerden geçerken, havanın
karanlık olm ası ve olayın heyecanı ile ben tel örgüden geçtikten son ra küçük bir çukura
düştüm. Düşerken kolumun üstüne düştüm ve kolumun ters döndüğünü hissettim. Olayın
heyecanı ile acıya dayandım . Y aram saat kadar kalabalık ile birlikte otobanda bekledik.
D a h a son ra kolumun ac ısın a d a yan a m ad ım ve Sultanbeyli Devlet H astan esin e
gittim. B urada m uayene oldum, kolum da kırık olduğunu söylediler ve Kartal Devlet
H astan esin e se vk ettiler.
S o n ra Kartal Devlet H astan esin e gittim, kolum da kırık olduğu tespit edildi ve
kolumu alçıya aldılar. S a b a h sa a t 05.30 sıralarında tekrar Sultanbeyli M e yd a n a geldim.
Kalabalık hala bekliyordu, ben de kısa bir süre bekledikten sonra eve geldim.
Ertesi gün tekrar Emniyet Müdürlüğü önüne gelerek diğer vatandaşlarla birlikte burada
beklemeye devam ettik. Bu olayla ilgili olarak ben Emniyet M üdürlüğüne gidip herhangi
bir ifade vermeyi akıl etmedim, sonra Kaym akam lığın darbe olaylarında yaralanan
vatandaşlara yardım am açlı para verdiğini öğrendim, ben de bu olaylarda yaralandığım

330
Soruşturma No: 2016/83834

için m üracaatta bulundum, ancak Emniyete ifade verm ek gerektiğini söylediler, ben de
bugün ifade verm ek üzere m üracaatta bulundum. Y ukarıda anlattığım gibi ben
arkadaşlarım ve diğer vatandaşlarla birlikte askerlerin darbe y a p m a sın a engel olm ak
üzere otobana çıktığım sırad a kaza ile çukura düştüm ve kolum kırıldı. Herhangi bir darp
veya cebire m aruz kalmadım. S a d e c e olayların heyecanı ile tel örgüye dikkat edem edim
ve çukura düştüm. Kimseden şikâyetçi değilim. ..”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde Darbeye tepki göstermek amacıyla Ak Parti Sultanbeyli İlçe


Teşkilatında toplanan vatandaşlar ile birlikte Sultanbeyli TEM Otoyoluna geldiği,
heyecanlanması ve havanın karanlık olması nedeniyle çukura düştüğü, bu nedenle sağ ayak
bileğinin kırıldığı anlaşılmıştır.
Kartal Lütfi Kırdar E.A. Hastanesinin 18.07.2016 tarih 14756 sayılı ve İstanbul
Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 29.11.2016 tarihli 2016/19460 sayılı raporuna göre;
Düşme ifadesi ile geldiği, ORT bakısında, sağ distal Radius fraktürü saptandığı, kapalı
redüksiyon yapıldığı, belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I,
Kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisi ORTA (2) derece olduğu anlaşılmıştır.

■ Darbe Kalkışmasına tepki göstermek ve darbeyi engellemek amacıyla sokağa


çıkmış olmasından dolayı iddianamede Halim ŞİMŞEK’in ismine müşteki sıfatı ile yer
verilmiş olup, şüphelilerin eylemleri ile meydana gelen sonuç (adı geçen müştekinin
yaralanması) arasında nedensellik bağı bulunmadığından, şüphelilere herhangi bir isnatta
bulunulmamıştır.(Sevk maddesi uygulanması talep edilmemiştir.)


►(21) M üşteki K em al K A R A V U S 18/07/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...15.07.2016 gününü 16.07.2016 gününe bağlayan ge ce evde T V seyrederken


darbe olduğu yönünde haberleri gördüm, Saat: 23.30 sıralarında darbe olayına karşı
çıkm ak ve protesto etmek am acıyla s o k a ğ a çıktım. M ahalle sakinleri ile yaklaşık 30-40
kişi yürüyerek grup olarak Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü civarına gittik. Bir süre
sonra Tuzla S u b a y O kulundan Darbecilere destek geldiği yönünde bilgi aldık. Akabinde
Sultanbeyli İlçesi ile Kurtköy İlçesi arasın d a Tem otoyolu üzerinde Edirne istikametinde
konum aldık. Burada protestocu grup olarak çok kalabalık bir şekilde gittik. Saatini tam
olarak hatırlamıyorum. Biz gittiğimizde Tuzla yönünden üç adet otobüsle askeri grup
geliyordu. Benim içinde bulunduğum kalabalıktan askerlerin bulunduğu yöne doğru
harekete geçenler oldu. Bu ilk Harekete ge çen grup içerisinden askerler tarafından açılan
ateş son ucu yaralananlar oldu. Bazı vatan daşlar da bu yaralı vatandaşlarım ızı olay
yerinden yaya olarak uzaklaştırdılar. B u sırada ben elimdeki telefonumla kam era kaydı
yapıyordum. Benim kayıt yaptığım ı gören bilgisayarda renkli fotoğraflarını gösterdiğiniz
Ü steğm en olduğunu ve isminin Ali A P A Y D IN olduğunu öğrendiğim şa h ıs kalabalık
arasınd an gelerek elimdeki telefonu zorla aldı ve telefonu karıştırm aya başladı. San ırım
bu sırada kam era kayıtlarını ve görüntüleri silm eye çalıştı. D a h a sonra telefonu
pantolonun sol cebine koydu. Ben de telefonumu geri ver, videoyu sileceğim diye
kalabalığın içerisinde bağırdım. Kendisi de bana elindeki tüfeği doğrulttu. Dur, videoyu
silip vereceğim dedi. Kalabalık içerisinden bana destek verenler oldu. M ecbur kalınca
telefonumu geri verdi. Bu sırada yanım ıza bana fotoğraflarını gösterdiğiniz şah ıslardan
Y ü zb aşı olduğunu ve isminin Sin an C A N L I olduğunu öğrendiğim şa h ıs geldi. Geri
çekilmemizi, yanında bulunan askerlerin kendi him ayesi altında olduğunu, onları
korum ak için gereğini yapacağını söyledi. Sin a n C A N L I ve arkasındaki bütün askerler
orada bulunan kalabalığa silah doğrulttular. D a h a sonra kalabalık ve askerler arasın d a

331
Soruşturma No: 2016/83834

bir süre tartışm a oldu. Askerler öğrenci olduklarını, Y a lo v a ilinden eğitimden geldiklerini,
Bakırköy de bulunan birliklerine gittiklerini söylediler. Kalabalığı inandırıp ortalığı
yatıştırdılar. Kalabalık arasınd an bunlara tezahürat yapanlar oldu. Bir kısım kalabalık ile
biraz geri döndük. Bu sırada kalabalık halk arasınd an bazılarının tanıdığı 2-3 tane polis
geldi. Bu polislere destek am açlı Tuzla istikametine geri döndük. Bu arada Silah ve
bom b a se sin e benzer birkaç defa yüksek bir s e s geldi. Kalabalık arasın d a bir k a rg a şa
oldu. Ben askerlerin olduğu yere yaklaşık 20 adım m esafede bulunuyordum. Bu sırada
ne olduğunu anlam adığım bir şekilde s a ğ kolum bir an d a yan m aya başladı. Kolum la
baktığım da yara ye m orarm a olduğunu gördüm. Yere düştüm. Kalabalık arasından
vatan daşlar beni hastaneye tedavi am açlı götürdü. Burada doktor şarapnel parçası
çarpm ası olabileceğini söyledi Doktor raporum mevcuttur. O lay yerinde bulunan bütün
askeri personel ve askeri öğrenciler havaya ve kalabalığa doğru ateş ettiler, kalabalığa
doğru silah doğrulttular. Başların d a da Ali A P A Y D IN ve Sin an C A N L I isimli askeri
personel vardı. O lay yerinde bulunan bütün askeri personel ve askeri öğrencilerden
davacı ve şikâyetçiyim. Ali A P A Y D IN ve Sin a n C A N L I isimli askeri personeli kesin ve net
olarak teşhis ediyorum Diğer askeri öğrencileri kalabalık ve genelde arkada
durm alarından dolayı teşhis edem iyorum U zlaşm a talebim kesinlikle yoktur...” şeklinde
beyanda bulunmuştur.

■ 15.07.2016 günü saat: 23.30 sıralarında darbeye tepki göstermek amacıyla dışarı
çıktığı, ilerleyen süreçte Tuzla istikametinden gelen (3) askeri otobüsün Sultanbeyli TEM
Otoyolu civarında kalabalık bir grup tarafından durdurulduğu, durdurulan şüphelilerin ateş
etmesi sonucu bazı vatandaşların yaralandığı, bunları kayıt altına aldığını gören şüpheli Ali
APAYDIN’ m müştekinin yanma gelerek zorla telefonunu aldığı, çekmiş olduğu videoyu
silerek geri verdiği, devamında şüpheli Sinan CANLI’nın orada bulunan bir vatandaşa silah
doğrulttuğu, olay yerinden biraz uzaklaşmasına rağmen şüphelilerden Abdüssamet ASAN.
Adil Ömer ALKAYA. Ahmet BÜYÜKATES. Ahmet YALCIN. Avdın GÜLŞAN. Furkan
GARİP. Hakan YÜKSEL. Muhammed Yusuf YAMANDAĞ. Osman ÜYAL. Ozan TASAR.
Samet MACİT ve Sinan CANLEnın ateş etmeleri sonucu yaralandığı.
Müşteki Kemal KARAVUŞ’un, hangi şüphelinin / şüphelilerin silahından çıkan
merminin isabeti sonucu yaralandığının belirlenemediği anlaşılmıştır.

■ 18.07.2016 tarihli Fotoğraf Teşhis Tutanağına göre müşteki;


Elindeki telefonu zorla alan ve telefonu karıştırmaya başlayan, kamera kayıtları ve
görüntülerini silmeye çalışan, daha sonra telefonu pantolonun sol cebine koyan, kendisine
tüfek doğrultan, videoyu sileceğini söyleyen, vatandaşlara ateş eden ve yaralayan askeri
personel içerisinde yer alan şahsın şüpheli Ali APAYDIN olduğunu,
Kendisinin yaralandığı olay yerinde bulunan, geri çekilmelerini, yanında bulanan
askerlerin kendi himayesi altında olduğunu, onları korumak için gereğini yapacağını
söyleyen, arkasındaki bütün askerlerle birlikte orada bulunan kalabalığa silah doğrultan,
protestocu vatandaşlara ateş eden ve yaralayan askeri personel içerisinde yer alan şahsın
şüpheli Sinan CANLI olduğunu tam ve kesin olarak teşhis etmiştir.

■ Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarih 25601 sayılı ve İstanbul Adli Tıp
Şube Müdürlüğünün 06.04.2017 tarihli 2016/5675-5677 sayılı raporlarına göre;
Darp ifadesi ile geldiği, sağ dirsek lateralinde 2 cm ve 1 cm’lik dermabrazyon, sağ
dirsek posteriorda 1 cm ’lik dermabrazyon olduğu, arızasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU
anlaşılmıştır.

332
Soruşturma No: 2016/83834


►(22) M üşteki O sm an N uri E SE N 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde İstanbul ve A nkara illeri başta olm ak üzere


Ülkemizin birçok ilinde bir kısım askeri unsurlar tarafından başlatılan kalkışm a isyanı
yaptığını televizyon ve sosyal m edyadan duym am üzerine kendi b a şım a silahsız olarak
yapılan isyana karşı protestomuzu gösterm ek ve hem polisim e ve hem de hükümetimize
desteğimizi ifade etmek am acıyla 06 K O S 95 plakalı M a z d a Lantis m arka otomobilim ile
ikametimden silahsız olarak çıkarak Şe k e r Pınar Gişelerinden Tem Otoyoluna girerek
köprülere veya gidebilirsem Atatürk hava lim anına gitme am acıyla yola çıktım.
Ben idaremdeki otomobil ile Tem otoyoluna girer girm ez çok sayıd a Lacivert renkli
içerisinde asker olan araçlar ile yine 35 plakalı sivil otobüslerin içerisinde askerler olduğu
görünce Sultanbeyli de ikamet eden arkadaşım ı arayarak Köprüye gitmekten
vazgeçelim . Burada yollarını keselim ve ileri gidem esinler diye konuştuk.
Bu araçlar Tuzlaya M ehm etçik Vakfına doğru yaklaşın ca yol üzerinde bir aracın
bu araçların önünü kesecek şekilde park etmesi üzerine bende diğer tarafına park
ederek bu aracın yanından kurtulup gitmelerini engellem eye çalıştım.
Bu sırada aracım dan inerek ön sırada bulunan askeri aracın şoförüne nereye
gittiklerini sorarak görev kâğıdı olup olm adığını sordum. B a n a görev kâğıdı olm adığını
ve şu an bulundukları yerden nereye gittiklerini de bilmediğini söyledi. Bizde kendisine
yolu açm aya cağım ı söyledik. Bu sırada otobüsten inen bir yüzbaşı rütbesindeki şa h ıs
belinden çıkardığı tabancasını kafam a dayayarak yolu açm am ızı söyledi. Bu sırada
havaya seri bir şekilde elindeki tabancası ile ateş ederek askeri araçların tam olarak
önünü kesen diğer aracın şoföründen yolu açm asın ı isteyerek araçta bulunan eşinin
kucağında bulunan küçük yaştaki çocuğunun kafasına silah dayayarak çocuğunu
öldürmekle tehdit etmesi ve araçtan inen çok sayıd a askerin havaya ateş etmeye
başlam aları üzerine, bu şa h ıs aracını kenara çekerek yolu a çm aya çalıştığı sırad a bende
aracım a giderek araçta bulunan S o n y Xperia Z 5 Prem ium telefonu alm ak için aracım a
doğru yöneldiğim zam an arkam dan ateş etmeye başladılar. Bu sırad a benim arkam dan
ateş etmeye ba şlaya askerler aracından uzak dur diye bağırarak benim araçtan
uzaklaşm am ı istediler. A n c a k ben aracım dan cep telefonumu alarak video kaydı
yap m aya başladım .
Bu sırada yüzbaşı üniformalı a ske r şa h ıs benim s a ğ a a y a ğım a diz üstünden
elindeki tabanca ile ateş etmeye başladı. Bir kaç el ateş ettikten sonra s a ğ a y ağım a direk
olarak ateş etti. Ben yaralanıp yere dü şü n ce elimde bulunan ve o sırada halen video
kaydı yapm akta olduğum cep telefonumu elimden alarak otobandan dışarı doğru uzağa
attı.
Y ü zb aşı üniformalı şa h sın beni elindeki tabanca ile yaraladığı saat tam olarak
hatırladığım kadarı ile 23.43 sıraları idi.
Bu sırada çevrede toplanan birçok vatandaşın üzerine direk olarak ateş etmeye
başladılar. A sk e r şah ıslardan araçtan inen rütbeli olduğunu gördüğüm şah ıslar ateş
ediyordu. Bu sırada a sk e r şahısların bazıları araçlarından inerek yaya olduğu halde
emniyet şeridini açm ak am acıyla s a ğ a sola ateş ederek ilerliyorlardı. Ben yaralı olduğum
için olduğum yerde kalmıştım. Bu a ske r üniformalı şahısların s a ğ a sola ateş ederek
ilerlemeleri sonucu askeri araçlar ve diğer onların bulunduğu otobüsler emniyet
şeridinden ilerlemeye başlam ıştı. Ben kendi imkânlarım ile otomobilime bindim. Bu
sırada 35 plakalı içerisinde askerlerin olduğu otobüsün arkasından gelen askerler bana
aracından in diye bağım ları üzerine ban a yine ateş edebileceklerini düşündüğüm den
otoban üzerinde ters dönerek ters yönde bir kaç metre gidince durdum. Ben ayağım daki
yaradan dolayı gidem eyeceğim i anlayınca aracım dan inerek bariyerlerin üzerine
oturdum. Y a k la şık olarak 2 sa a t kadar hiç bir yere gidemedim. O süre içerisinde asker
şahısların sürekli olarak ateş ettiklerini s duydum. S o n ra bir vatan d aş bana yardım
ederek otoyol üzerindeki orta şeritte açık bulunan alandan A nkara istikametine doğru
geçm em i sağladı. D a h a so n ar bir arkadaşım gelerek beni Tuzla Devlet hastanesine

333
Soruşturma No: 2016/83834

götürdü. Burada ilk m üdahalem ve tedavim yapıldı. Ben dah a son ra gü ndüz vakti olaylar
bastırılınca yüzbaşı olan şa h sın elimdeki cep telefonunu alarak attığı yöne doğru gittim
ve tüm aram alarım a cep telefonumu bulamadım. A n c a k olay yerinde çok sa y ıd a boş
mermi kovanı olduğunu gördüm. Ben m eydana gelen olaylar sırasın d a bana direk olarak
ateş eden ve beni ay ağım d a n yaralayan ve elimdeki cep telefonunu alarak kaybolm asına
seb ep olacak şekilde atan yüzbaşı rütbesi olan üniforma giyen şa h ıs başta olm ak üzere
orada bulunan tüm a ske r üniformalı şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istemiyorum...”
peklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde şüphelilerin Mehmetçik Vakfına doğru ilerlemesi üzerine aracını


yolu kesecek şekilde park ederek gelen şüphelilerin önünü kestiği, devamında otobüslerden
inen rütbeliler ile konuştuğu, rütbelilerin yolu açılması yönünde ateş ettikleri, olayın
devamında ise, yüzbaşı rütbesindeki şüpheli Sinan C A N LI’ nın direk hedef gözeterek ateş
etmesi üzerine müştekinin sağ ayağından yaralandığı anlaşılmıştır.

■ Tuzla Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 4175 sayılı ve İstanbul Adli Tıp Şube
Müdürlüğünün 28.09.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı raporuna göre;
ASY ifadesi ile geldiği, sağ femur 1/2 orta kısım anterolateral de lx2cmlik giriş, arka
postero İateral de 2x3cm çıkış delikleri olduğu, kemik damar patolojisi düşünülmediği,
anzasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOK M A DIĞ I,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
anlaşılmıştır.


►(23) M üşteki Sedat Ö Z O Ğ U L 21.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...15.07.2016 günü özel aracım la ile İstanbul ili Beylikdüzü’nde ikamet eden
oğlum un nişan merasim i için yanım da eşim ve arkadaşlarım ile beraber N iğde ilinden
sa a t 10.30’da hareket ederek ge ce saat 23.30-00.00 sıralarında İstanbul’a vardık. N işan
merasim i bağcılar ilçesinde olduğundan bu ilçeye gitmek için b o ğa z köprüsüne
vardığım ızda trafiğin tıkalı olduğunu askerler tarafından askerler tarafından trafiğin
kapatıldığını gördük. Askerler geri dönm em iz için bizi uyardılar. Bunun üzerine tersi
yönden Kurtköy’de bulunan Mehm etçik Vakfına ait dinlenme tesislerine girdik. Burada
aracım ızdan indikten son ra çok yakın m esafede ışıkları kapalı bir helikopter geçti.
Helikopter üzerimizden geçtikten sonra silahlar patlam aya başladı. Silahların nereden ve
kimler tarafından atıldığını görmedim. Silah sesini duyunca panik içerisinde s a ğ a sola
kaç ışm a ya başladık. Bu e sn a d a s a ğ kolum a isabet etti. Kim tarafından, ne şekilde
atıldığını görmedim. M ehm etçik vakfı dinlenme tesislerinde çalışan tanıdığım görevliler
beni tesis içine alarak m a sa y a yatırdılar. A m b u la n sa haber verdiklerini söylediler.
Y a k la şık 2 sa a t sonra am b ulan s gelerek beni Pendik’te bulunan M arm ara Eğitim
Araştırm a H astan esin e götürdüler. H astan eye gittiğimizde sa a t tahminen 02.00 sıraları
idi. hastane olaylardan se b e p Aşırı derecede yoğun olduğundan ilk tedavim sedye
üzerinde yapıldı. H astan e görevlileri benden dah a ağır yaralıların olduğunu söyleyerek
beni 3 gün sonra ancak ameliyata alabileceklerini söylediler. Bunun üzerine ben kendi
rızam ile hastaneden ayrılarak tedavimi yaptırm ak için ikametimin bulunduğu N iğde iline
geldim. Ç o k yorgun ve halsiz olduğum için Pendik M arm ara h astanesinde 24 saat
m ü şah ed e altında kaldım. 17.07.2016 günü hastaneden ayrılarak 18.07.2016 günü
N iğde devlet hastanesi acil servisine gelerek tedavim e başladık. Benim yaralanm am a
seb ep olan kişi veya kişilerden davacı ve şikâyetçiyim, uzlaşm ak istemiyorum... "şeklinde
beyanda bulunmuştur.

334
Soruşturma No: 2016/83834

■ Olay tarihinde İstanbul iline geldiği, akşam saatlerinde askerler tarafından köprülerin
kapatılması nedeniyle geri dönerek İstanbul ilinden gitmek üzere Mehmetçik Vakfındaki
tesislerde bulunduğu sırada açılan ateş sonucu sağ kolundan yaralandığı, müştekinin
yaralanmasına sebebiyet veren şüpheli / şüphelilerin tespitinin yapılmadığı anlaşılmamakla
birlikte bu bölge de ateş ettiği yönünde deliller bulunan şüpheliler Aydın GÜLŞAN, Ali
APAYDIN ve Sinan CANLI’ nın kullandığı silahlar ile yaralandığı anlaşılmaktadır.

■ Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7284 sayılı ve


İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 20.09.2016 tarihli 2016/14977 sayılı raporlarına göre;
ASY ifadesi ile geldiği, sağ üst ekstremite humerusta deformite ve kurşun girişi olup
çıkışı bulunmadığı, humerus orta kesimde parçalı fraktür, brakial arter trasesinde yabancı
cisim görüldüğü, sağ elde hipoestezi saptandığı, sağ kolun U atele alındığı, anzasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI
anlaşılmıştır.

■ 02.01.2017 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-


16-17279 savdı uzmanlık raporuna göre;
Üzerindeki etikette “ Sedat ÖZOĞLU “ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde
gönderilen 9 mm. çaplı Parabellum tipi bir (1) adet deforme mermi çekirdeği mikroskopla
yapılan tetkikinde;
9mm çaplı Parabellum tipi fişek atar içerisinde yiv-setler bulunan bir ateşli silah
namlusundan çıkmış olduğu, ancak çarpma ve sürtünmeden mütevellit deforme olduğu tespit
edilmiştir.
Söz konusu 9 mm. çaplı parabellum tipi bir (1) adet deforme mermi çekirdeği İstanbul
Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar Arşivi Kod
No:42928 sırasında geçici olarak beklemeye alındığı bildirilmiştir.


►(24) M üşteki Y akup U D U N 18/07/2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...15.07.2016 gününü 16.07.2016 gününe bağlayan ge ce evde T V seyrederken


darbe olduğu yönünde haberleri gördüm. Saat: 23.00 sıralarında darbe olayına karşı
çıkm ak ve protesto etmek am acıyla s o k a ğ a çıktım. Yürüyerek 10-15 kişi kom şu ve
akrabalardan oluşan tanıdıklarla grup olarak Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü civarına
gittim. Bir süre sonra da S a b ih a G ökçe n H avalim anına gitmek için Tem otoyoluna indik.
Bir süre yaklaşık bir km yaya olarak havalimanı istikametine ilerledikten sonra
16.07.2016 günü saat:02.30 sıralarında Ö v g ü Sokak, G ü n dem S o k a k hizasındaki üst
geçit yakınında tem otoyolu üzerinde otobüsle bir kısım asker önüm üzü kesti. Bu sırada
bizim olduğum uz bölgede bizden b a şk a protestocu gruplar da vardı ve yaklaşık 300 kişi
idi. Yol sivil araçlarla kapalı durumdaydı. Askerler yolu açm a k için havaya ve yere ateş
etti. Bu e sn a d a bana bilgisayarda renkli fotoğrafları gösterilen ve ismi söylenen ifade
e sn a sın d a Y ü z b a şı olduğunu öğrendiğim Sin a n C A N L I isimli ask e r kendilerinin Harp
okulundan geldiklerini, göreve gittiklerini, derhal yolun açılm asını istediğini söyledi. Bu
sırada Y ü z b a şı Sin a n C A N L I isimli asker b a şk a bir vatan d aş ile tartışırken ben tartışan
vatandaşın ve askerin fotoğrafını çektim. Bu e sn a d a fotoğraf çektiğimi gören Y ü zb aşı
Sin an C A N L I isimli asker aniden ban a tabanca ile ateş etti. Kurşun s a ğ b a c a ğ ım a diz
kısm ına isabetti. Y aralan ın ca kendimi yol kenarına attım. Bir ara arkam dan geldiğini
gördüm. A n c a k d a h a son ra panik ortamı o luşunca beni takip etmeyi bıraktı. Bu olay
anında a sk e r içinde yine bana fotoğrafları gösterilen ve Ü steğm en olduğunu öğrendiğim
Ali A P A Y D IN isimli asker de vardı ve elinde uzun namlulu tüfek vardı ve havaya ateş
ediyordu. A yrıca yanlarındaki yaşları küçük olan ve askeri öğrenci olduklarını
dü şü n düğüm askeri kıyafet giyimli şa h ısla r da vardı. Bu askeri giyimli şa h ısla r da yine

335
Soruşturma No: 2016/83834

havaya ateş ediyorlardı. O layın ge ce olm ası ve karm aşad an dolayı diğer şahısları teşhis
edemiyorum. Bu sırada çevrede bulunan protestocu grup içerisinden vatandaşlar beni
kendi araçlarıyla hastaneye götürdü ve burada tedavi oldum. Kurşun vücudum a girip
çıkmış. Doktor raporum mevcuttur. Beni yaralayan askerin kendi telefonumla çektiğim
fotoğrafını da ekte sunuyorum. Beni elindeki tabanca ile kasten yaralayan Y ü z b a şı Sin a n
C A N L İ isimli askerden ve ona yardımcı olan olay yerinde bulunan diğer askerlerden
davacı ve şikâyetçiyim. U z la şm a talebim kesinlikle yoktur....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde darbeye tepki göstermek üzere sokağa çıktığı, daha sonra bir grup ile
birlikte Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Sabiha Gökçen Havalimanına gittiği, son
olarak şüphelilerin yakalandığı yer olan Sultanbeyli Tem Otoyolunda yolun askerlere
kapatıldığı bölgede bulunduğu, şüpheliler Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet
BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN, Ali APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan
YÜKSEL, Muhammed Yusuf YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT
ve Sinan CANLI’nın yolun kapalı olması sebebiyle sağa sola ateş ettikleri,
Şüpheli Sinan CANLI ile bir vatandaşın yolun açılması konusunda tartıştıkları,
müştekinin tartışma görüntülerini cep telefonu ile kaydetmeye çalıştığı, bunu fark eden
şüpheli Sinan CANLI’nın, silahla ateş ederek adı geçen müştekiyi sağ bacağından yaraladığı
anlaşılmıştır.

■ Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarih 25285 sayılı ve İstanbul Adli


Tıp Şube Müdürlüğünün 06.04.2017 tarihli 2016/5675-5677 sayılı raporlarına göre;
ASY ifadesi ile geldiği, sağ diz medial ön yüzde 1 cm çaplı giriş deliği, arka yüzde
lcm çaplı çıkış deliği ve hematom olduğu, ek patoloji bildirilmediği, arızasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI
anlaşılmıştır.


►(25) M üşteki A lican B A H Ç E K A P IL I19/07/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...15.07.2016 günü a k şa m saatlerinde yanım da sözlüm B a ş a k E R Ç E V İK ile


birlikte İstanbul iline doğru seyir halinde iken O sm a n g a z i köprüsünü geçtiğim iz sırada
İstanbul ilinde köprülerin ve havalim anlarının ask e r tarafından tutulduğunu, yine A nkara
ilinde çok sa y ıd a yere a ske r tarafından saldırı yapıldığını öğrenmiştik. Biz idaremdeki 34
K Y 2260 plakalı Audi m arka A 3 modeli Siyah renkli otomobilimiz ile Tem Otoyolu
M ehm etçik Vakfı civarına gelmiştik. Bu sırada trafik akışı iyice durm uş vaziyette idi.
Bu sırada yanım ıza doğru gelen polis ekipleri bizlere araçlarım ız stop ederek araç
içerisinde beklem ede kalın diye söylediler. Zaten araçların da gitm e imkânı yoktu. Biz
yol üzerinde gelirken gördüğüm üz askeri araçların geldiğini görmüştük. Bu sırada polis
ile askerlerin arasın d a silahlı çatışm a çıktığını hem çevredekilerde hem de gelen silah
seslerinden anlıyorduk.
Bir süre araç içerisinde bekledikten sonra polis memurlarının araçlarda bekleyen
tüm vatandaşlardan araçlarının kilitleyerek araçlarını terk etmelerini ve güvenli bir alana
doğru gitmelerini söylemeleri üzerine bizde aracım ızı kilitlemeyerek yanım da bulunan
sözlüm ile birlikte Mehm etçik vakfının içine doğru gitti.
Y a k la şık 2-3 sa a t kadar sonra silah seslerinin kesilm esi ve yolun açıldığı şeklinde
vatan daşlar ara sın d a bir söylenti yayılınca bizde aracım ın bulunduğu yere doğru gittik.
Biz aracım ızın yanına gittiğimizde aracın s a ğ kapıları üzerine yan yatırılmış halde
olduğunu gördük.

336
Soruşturma No: 2016/83834

Muhtem elen bizim aracımızı yolu açabilm ek am acıyla bulunduğu yerden


kaldırm aya çalışm ışlar. Aracım ızı kaldıram ayınca yan yatırarak ge çiş yolu açm aya
çalışm ışlar. Bizim aracım ızın bulunduğu yerde çok sayıd a polis kuvveti yoktu.
Muhtem elen ask e r şa h ısla r bizim park ettiğimiz araçlardan dolayı araçla ge çiş
yapam adıkları için aracım ı s a ğ kapısı üzerine yan yatırm ak suretiyle yolu açm aya
çalışm ışlar. M e yd an a gelen olayda aracım ın s a ğ ön ve arka kapıları ile camları kırılmak
suretiyle h a sa r gördüğünü, yine aracın s a ğ tarafındaki kaporta ak şam ın d a hasarlar
oluştuğunu, sol ön sürücü kapısının cam ının kırıldığını bundan dolayı aracın iç
akşa m ın d a da h a sa r oluştuğunu, yine aracın sol ön kısm ından çarpm a h asar
oluşturulduğunu gördüm. M e yd an a gelen olaylardan dolayı aracım a zarar veren asker
şahısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istem em ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Olay tarihinde İstanbul iline gelmek üzere idaresindeki 34 KY 2260 plakalı araçla
seyir halinde iken Mehmetçik Vakfında oluşan trafik üzerine yanında bulunan Başak
ERÇEVİK ile aracından inerek Mehmetçik Vakfı içerisine gittikleri,
Şüpheliler ile kolluk kuvvetlerinin arasında silahlı çatışma çıkması üzerine bir müddet
beklediği, daha sonra yolun açıldığını öğrenerek aracının yanma gittiği,

Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat


Ç E N G E L C İ ve Muhammed Kenan TÜ R K O G LU ’nun, şüpheli Sinan C A N LI’dan
aldıkları talimat üzerine yolu açmak için müşteki Alican B A H Ç E K A PILI’nm 34 KY 2260
plaka sayılı aracına ittirmek ve sağ tarafı üzerine yan yatırmak suretiyle zarar verdikleri tespit
edilmiştir.
Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat ÇENGELCİ ve
Muhammed Kenan TÜRKOGLU’na yardım eden diğer Hava Harp Okulu öğrencilerinin 15-
10 kişi) kimler olduklarının belirlenememiştir.

■ Müştekinin 34 KY 2260 plaka sayılı aracına verilen hasara yönelik düzenlenen


18.07.2016 tarihli Görgü Tespit Tutanağının içeriğine göre:
Bahse konu aracın TEM otoyolu ortasına gelecek şekilde sağ tarafı üzerine yatırılmış
halde olduğu, aracın bundan dolayı sağ tarafından bulunan kapılar, camları ve kaporta
akşamında hasarlar oluştuğu, yine aracın sol sürücü kapısı camının kırılmış olduğu ve kırılan
cam parçalarından dolayı iç akmasında da hasarlar oluştuğu, yine aracın sol ön kısmına başka
bir aracın çarptığı ve hasar oluştuğu anlaşılmıştır.

» (26 - 27) Müştekiler Fatih ERTÜRK ve Halil ALTINDAĞ vekilleri Av. Murat
YILMAZ ve Av. Fatih AYDIN sunmuş oldukları şikâyet dilekçesinde özetle;

“Müvekkillerinin, 15 T em m uz 2016 günü Ülke Dem okrasisine, Hükümete, Devlete


ve Milli İradeye karşı F E T Ö / P D Y terör örgütü tarafından başlatılan darbe teşebbüsünü ve
İstanbul ilinde köprülerin darbeci teröristler tarafından kapatıldığını öğrenm esi,
Cu m hu rbaşkanının Türk Halkına ya p m ış olduğu so k a ğ a çıkın çağrısı üzerine
şirkete ait 06 FH 6235 plakalı araç ile 15 Tem m uz Şehitler Köprüsüne (Boğaziçi) doğru
yola çıktıklarını, Araçta A K P A R T İ G rup Müdürü Halil E R G E Ç ’in de bulunduğunu,
O lay günü ge ce saat: 11.00 sıralarında Tuzla M ehm etçik Tesisleri önünde seyir
halinde iken, T E M Otoyolunda polis tarafından darbeye karışan askeri araçların
durdurulması için yolun kesildiğini, Müvekkillerinin de aracı durdurarak polis araçları ile
birlikte yolu kestiklerini,
T E M O toyolunda yolun kesilm esi üzerine askeri araçlarda bulunan darbeci
teröristler tarafından ateş açıldığını, çıkan çatışm a neticesi darbeci teröristlerce açılan

337
Soruşturma No: 2016/83834

ateş son u cu n d a müvekkillerinin bulunduğu aracın tavanına ve motor a k şa m ın a mermiler


isabet ettiğini,
Büyük bir ş a n s eseri müvekkillerinin ve araçta bulunanların yaralanm adıklarını, 15
T em m uz 2016 günü m eydana gelen olay nedeni ile müvekkillerin canına kasteden,
araçlarına zarar veren F E T Ö / P D Y m ensubu teröristlerin tespit edilip cezalandırılm alarını
talep ettiklerini” beyan ve iddia etmişlerdir.

■ Olay tarihinde müştekilerin 06 FH 6235 plakalı araca binerek darbe kalkışmasına


tepki göstermek amacıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne (Boğaziçi) doğru yola çıktıkları,

Gece saat: 11.00 sıralarında Tuzla Mehmetçik Tesisleri önünde seyir halinde iken,
kolluk görevlileri ile çatışan şüpheliler Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Sinan CANLI’
nın kullandıkları silahlardan çıkan mermilerin, müştekilerin içerisinde bulunduğu 06 FH 6235
plakalı araca isabet ettiği, aracın bu şekilde hasar gördüğü anlaşılmıştır.

06 FH 6235 plakalı araç üzerinde herhangi bir görgü - tespit yapılamamıştır.


►(28) M üşteki H aşan G Ü L B E Y A Z 19.07.2016 tarihli ifadesinde özetle:

“...15.07.2016 günü a k şa m saatlerinde İstanbul iline döndüğüm sırada, bir kısım


a sk e r şa h ıs tarafından köprülerin ve havalim anlarının işgal edildiğini, A n k ara’da birçok
yere saldırı düzenlendiğini öğrendim.
Araçta ailem olduğu için bir an önce ailemi evimize götürm ek istedim. S e v k ve
idaremdeki 34 U V 8448 plakalı Fiat Bravo m arka araç ile Tem Otoyolu üzerinde bulunan
M ehm etçik Vakfı O pet tesislerine yaklaştığım sırada, yolun kısm en kapalı olduğunu ve
polis ekiplerinin yolu kestiğini gördük.
Bu sırada polis ekipleri bizlere ya araçlardan tam am en inin ve uzaklaşın ya da
tam am en araçlarınızda oturun diye uyarıda bulundular. Bu sırad a bir ge n ç çocuk koşarak
polise doğru geldi ve askerlerin arka taraftan ateş ederek bulunduğum uz yere doğru
geldiğini, yaralı şah ısların olduğunu söyledi.
Arka tarafa doğru baktığımda, bir kaç araç geride çöm elm iş ve nişan alm ış bir
şekilde profesyonelce ilerleyen askerler gördüm. Bu askerlerin elbiselerinin tamamı yeni
elbiselerdi.
Biz polis ile a ske r arasın d a kaldık. A sk e r şa h ısla r geri dönünce ben aracın
içerisinde bulunan çocuğum u ve eşimi alarak benzin istasyonu doğru yan yoldan
ko şm aya başladım .
Bu sırada arkadan ateş sesleri gelm eye başladı. Biz yan yola doğru koşarken,
arkam ızda bulunan bir şa h sın bacağınd an vurulduğunu ve yerden seken mermiler
olduğunu gördüm. Eşim i ve çocuğum u orada gördüğüm bir trafonun yanına yatırdım.
B urada b a şk a aileler de vardı. Polis memurlarının geri geri çekilm eye başladığını
gördük. Bunun üzerine biz durumun ciddi olduğunu görerek arka tarafımızda bulunan
telleri tekmeleyip yıktık.
Tesislerin arkasın d a kalan yan yola çıktık. Burada bir araç ile biraz ileri gittikten
sonra b a şk a bir araç ile aralardan geçerek önce Kurtköy tarafına geçtim. S o n ra da
T a şd e le n ’de bulunan eşimin ailesinin yanına gittik. Aracım ın cam larının kırılmış
olduğunu, birçok yerinin darbeler sonucu ezildiğini, yine çizilmek suretiyle zarar
verildiğini, farlarının üzerinde kan lekelerinin olduğunu, içerisinde de h a sa r oluştuğunu,
arıza lam basının yandığını tespit ettik.
Bunun üzerine durumu polis ekiplerine bildirdik. Polis ekipleri gelerek gerekli
incelemelerini yaptılar. Aracım ızı bulunduğu yerden kaldırdık.

338
Soruşturma No: 2016/83834

M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a benim ve ailemin canını tehlikeye atarak


bulunduğum uz yere doğru ateş eden ve 34 U V 8448 plakalı aracım ıza zarar veren tüm
a sk e r şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■ Müştekinin olay tarihinde ailesi ile birlikte sevk ve idaresindeki 34 UV 8448 plaka
sayılı aracı ile İstanbul iline seyir halinde iken Mehmetçik Vakfı bölgesinde yolun kapatılması
üzerine oluşan yoğunlukta kaldığı, daha sonra buraya gelen şüpheliler eli silahlı bir şekilde
gördüğünü, silah sesleri gelmesi üzerine ailesi ile birlikte Mehmetçik Vakfına doğru yan
yoldan kaçmaya başladığı,

Daha sonra yola açmak için şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Sinan CANLI’ nın talimatı
doğrultusunda şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat
ÇENGELCI ve Muhammed Kenan TURKOGLU ile tam tespiti yapılamayan yaklaşık 5-
10 şüpheli tarafından ittirilmek sureti ile sağa yatırılarak hasar verildiği anlaşılmaktadır.

■ Müşteki bahse konu aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen
18.07.2016 tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre:

34 UV 8448 plaka sayılı aracın sol ön camının kırılmış olduğunu, aracın birçok
yerinde yüzeysel çizikler olduğu, aracın sağ ön kapı üstünde darbe sonucu ezilme olduğu,
arka bagaj kapısı üzerinde darbeye bağlı göçme olduğu, tamponlarda ezilme olduğu, aracın
sağ ön farında çatlak olduğu orta şeride gelecek şekilde sağ tarafı üzerine yatırılmış halde
olduğu, aracın birçok yerinde yine hasar oluştuğu anlaşılmaktadır.

4.2) Z arar G ören K am u M allarına İlişkin T espitler:

*► Olay tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü


bünyesinde kullanılan Z20 Egaz marka 34 A 6478 resmi plaka sayılı Zırhlı Personel Taşıyıcı
aracın, şüphelilerin eylemleri sonucu hasara uğradığı anlaşılmıştır.

Olaydan sonra Tuzla Mehmetçik Vakfı Bölgesinde Olay Yeri İnceleme Ekiplerince
yapılan inceleme sonucunda:

Z 20 İlgaz marka 34 A 6478 resmi plaka sayılı Zırhlı Personel Taşıyıcı araç üzerinde
ateşli silah mermisi isabet izlerinin bulunduğu,

Aracın sağ ön kısmında, torpido üzerinde ve zeminde, yoğun kan lekelerinin mevcut
olduğu, ileriye doğru İstanbul istikametine ters olarak derlendiğinde 2 adet boş kovana
rastlandığı, asfalt üzerinde kana benzer kırmızı lekelerin olduğu tespit edilmiştir.

Düzenlenen 2016/505 sayılı Olay Yeri İnceleme Raporu dosya arasındadır.

» Darbeye tepki göstermek amacıyla sokağa çıkan vatandaşlar ile şüpheliler arasında
yaşanan arbedeler esnasında, şüpheliler tarafından intikal esnasında kullanılan 35 FY 437,
620036 ve 35 HL 932 plaka sayılı araçların zarar gördüğü tespit edilmiştir.

Şüpheliler tarafından zarar verilmediğinden, bu kamu mallarında oluşan zararlarla ilgili


olarak, şüphelilere suç atfedilmemiştir.

339
Soruşturma No: 2016/83834

^ Şüphelilerin M ala Z arar V erm e E ylem lerin e M aruz K alan M üştekiler


A şağıda Tablo H alinde G österilm iştir.

SIRA
NO: MÜŞTEKİLER SUÇUN FAİLLERİ SEVK MADDESİ

Aydın GÜLŞAN, Sinan


1 Müşteki Alican CANLI (Azmettirenler),
BAHÇEKAPILI Esta YENER, Burak TCK.nın 37/1 maddesi
CANSEVER, Ercan yollaması ile aynı kanunun
(34 KY 2260 AYDEMİR, Vedat 151/1, 266/1 maddeleri.
plakalı araç) ÇENGELCİ ve
Muhammed Kenan
TÜRKOĞLU

2 Müştekiler Fatih Aydın GÜLŞAN, Ali


ERTÜRK ve Halil APAYDIN, Sinan CANLI TCK.nın 37/1 maddesi
ALTINDAĞ yollaması ile aynı kanunun
(06 FH 6235 151/1, 266/1 maddeleri.
plakalı araç)

Müşteki Haşan Aydın GÜLŞAN, Sinan


3 GÜLBEYAZ CANLI (Azmettirenler),
Esta YENER, Burak TCK.nın 37/1 maddesi
(34 UV 8448 plaka CANSEVER, Ercan yollaması ile aynı kanunun
sayılı araç) AYDEMİR, Vedat 151/1, 266/1 maddeleri.
ÇENGELCİ ve
Muhammed Kenan
TÜRKOĞLU

KAMU Aydın GÜLŞAN, Ali TCK.nın 37/1 maddesi


( Z20 İlgaz marka 34 A
4 APAYDIN, Sinan CANLI yollaması ile aynı kanunun
6478 resmi plaka sayılı
ZPT) 152/1.a, 266/1 maddeleri.

^ Cebir - Tehdit Kullanarak, Silahla Ve Birden Fazla Kişi İle Birlikte, Kamu
Görevinin Sağladığı Nüfuzu Kötüye Kullanarak, Yerine Getirdiği Kamu Görevi
Nedeniyle, Kişileri Özgürlüğünden Yoksun Kılma Suçuna Maruz Kalan Müştekiler
aşağıda Tablo Halinde Gösterilmiştir.

340
Soruşturma No: 2016/83834

SIRA MÜŞTEKİLER SUÇUN FAİLLERİ SEVK


NO: MADDELERİ
1 Apdil ÖZCAN Sinan CANLI
TCK.109/2,
2 Sezgin ÖNAL Aydın GÜLŞAN
109/3.a,b,c,d, TCK.
Ali APAYDIN
3 Erdal YILDIRIM 43/2 yollaması ile
Abdüssamet ASAN 43/1
4 Erdi BİÇER
5 Mehmet BİLİÇ

Kolluk Görevlisi olan müştekiler Apdil Ö Z C A N , Sezgin ÖNAL, Erdal Y IL D IR IM , Erdi


B İÇ E R ve Mehmet B İL İÇ ’in, silahlarını teslim etmekten imtina etmeleri nedeniyle, şüpheliler
Sinan CANLI, Aydın G Ü L Ş A N , Ali A P A Y D IN ve Abdüssam et A S A N tarafından silah tehdidi
ile yere yatırılarak etkisiz hale getirildikleri, bu şekilde bir süre bekletildikleri, beylik
tabancalarının, çelik yeleklerinin, cep telefonlarının ve telsizlerinin adı geçen şüpheliler
tarafından alındığı anlaşılmakta ise de;
Şüpheliler tarafından alınan eşyaların, faydalanmak amacıyla değil, müştekilerin
kendilerine mukavemet etmelerine engel olmak ve iletişim kurmalarını engellemek amacıyla
alınmış olması, şüphelilerin yağm a kastı ile hareket etmemeleri nedenleriyle, “Y a ğ m a ”
suçunun yasal unsurlarının oluşm ayacağı değerlendirilmiştir.
Zira;
Y a ğ m a suçu, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan
faydalanmak amacıyla, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması ile oluşacaktır.
C e za Genel Kurulunun 05.07.2013 gün ve 1548-346 sayılı, 25.02.2014 gün ve 678-
98 sayılı, 20.05.2014 gün ve 617-271 ve 18.11.2014 gün ve 810-501 sayılı kararları da bu
yöndedir.

Öte yandan;

A n a y a sa y ı İhlal suçu maddi veya manevi cebirle işlenebilen bir suç olduğundan,
T C K ’nun “cebir” suçunu düzenleyen 108. maddesi, “tehdit” suçunu düzenleyen 106. maddesi
ve tehdit suçunun özel bir şekli olan “şantaj” suçuna ilişkin 107. maddesi, bu suç bakımından
bileşik suç özelliği göstermektedir.
Cebir, şantaj ve tehdit, bu suçun zorunlu unsuru niteliğinde olduklarından,
bağımsızlıklarını kaybedecekler ve faile ayrıca cebir veya tehdit / şantaj suçundan değil, tek
bir Anayasayı İhlal suçundan ötürü ceza verilebilecektir.
So n u ç olarak; TCK.nun 309/2 maddesi hükmü de dikkate alındığında, şüpheliler
Sinan CA N LI, Aydın G Ü L Ş A N , Ali A P A Y D IN ve Abdüssam et A S A N ’ın kolluk Görevlisi olan
müştekiler Apdil Ö Z C A N , Sezgin Ö NAL, Erdal Y IL D IR IM , Erdi B İÇ E R ve Mehmet B İL İÇ ’i,
silahlarını teslim etmekten imtina etmeleri nedeniyle, silah tehdit ederek yere yatırmaktan,
Etkisiz hale getirdikten sonra bir süre bekletmekten ve beylik tabancalarını, çelik
yeleklerini, cep telefonlarını, telsizlerini yanlarına almaktan ibaret eylemlerinin ayrıca “Nitelikli
Yağma "su çunu oluşturmayacağı,
Gösterilen cebir ve tehdidin, Anayasayı İhlal suçu içerisinde eriyeceği, zire cebir ve
tehdidin, Anayasayı İhlal suçunun unsuru olduğu,

Şüpheliler Sinan CA N LI, Aydın G Ü L Ş A N , Ali A P A Y D IN ve Abdüssam et A S A N ’ın,


kolluk Görevlisi olan müştekiler Apdil Ö Z C A N , Sezgin Ö NAL, Erdal Y IL D IR IM , Erdi B İÇ E R ve

341
Soruşturma No: 2016/83834

Mehmet B İL İÇ ’e yönelik eylemlerinin TCK.nun 309/1, 109/2, 109/3.a,b,c,d, TCK. 43/2


yollaması ile 43/1 maddelerinde tanımlanan suçları oluşturacağı düşünülmüştür.

^ Kasten Öldürmeye Teşebbüs ( B i r s u c u n i s l e n m e s i n i k o l a y l a ş t ı r m a k i ç i n ,


k i ş i n i n v e r i n e g e t i r d i ğ i k a m u g ö r e v i n e d e n i y l e ) sucu na maruz kalan müştekiler aşağıd a
tablo halinde gösterilm iştir.

SIRA NO: m ü ş t e k il e r SUÇUN f a i l l e r i SEVK MADDELERİ


1 Mehmet BAŞOL

2 Mehmet PAY

3 Beyit SEZGİN

4 Hakkı KALYONCU

5 Ertaç KARAKOÇ

6 Ertekin KARADAĞ

7 Sinan KARAKOLLU
TCK. 37/1 maddesi
8 Sezgin ONAL yollaması ile aynı
Sinan CANLI
kanunun;
9 Erdal YILDIRIM
Aydın GÜLŞAN 82/l.g.h, 35/1-2,266/1
10 Erdi BİÇER
Ali APAYDIN Maddeleri.

11 Mehmet BİLİÇ

12 Apdil ÖZCAN

13 Arife ÇANKIR

14 Hülya YILDIZ

15 Oğuz KOPMAZ

16 Turgut ERATA

17 Murat ELLİBEŞ

18 Sedat OZOGUL

^ Silahla Kasten Yaralama Sucuna Maruz Kalan Müştekiler Aşağıda Tablo


Halinde Gösterilmiştir.

342
Soruşturma No: 2016/83834

Sıra MÜŞTEKİLER SUÇUN FAİLLERİ SEVK


No: MADDELERİ
1
Abdüssamet ASAN
Dursun YAZICI Adil Ömer ALKAYA
2 Ahmet BÜYÜKATEŞ
Ahmet YALÇIN
Aydın GÜLŞAN TCK.nun 37/1
Furkan GARİP maddesi yollaması ile
Hakan YÜKSEL aynı kanunun 86/1,
Kemal KARAVUŞ
Muhammed Yusuf 86/3.d,e maddeleri.
YAMANDAĞ
Osman ÜYAL
Ozan TAŞAR
Samet MACİT
Sinan CANLI

3 TCK.nun 86/1,
Osman Nuri ESEN 86/3.d,e maddeleri.

4 TCK.nun 86/1,
Yakup UDUN 86/3.d,e maddeleri.

Sinan CANLI
5 TCK.nun 86/2,
Mehmet BİLİÇ 86/3.d,e maddeleri.

TCK.nun 86/2,
6 Aydoğan ONMAZ 86/3 .d,e, 87/3
maddeleri.

Müşteki Halim ÇİÇEK’in olay tarihinde darbeye tepki göstermek amacıyla Ak Parti
Sultanbeyli İlçe Teşkilatında toplanan vatandaşlar ile birlikte Sultanbeyli TEM Otoyoluna
geldiği, heyecanlanması ve havanın karanlık olması nedeniyle çukura düştüğü, bu nedenle sağ
ayak bileğinin kırıldığı anlaşılmıştır.
Darbe Kalkışmasına tepki göstermek ve darbeyi engellemek amacıyla sokağa çıkmış
olmasından dolayı iddianamede Halim Ş İM Ş EK ’in ismine müşteki sıfatı ile yer verilmiş olup,
şüphelilerin eylemleri ile meydana gelen sonuç (adı geçen müştekinin yaralanması) arasında
nedensellik bağı bulunmadığından, şüphelilere herhangi bir isnatta bulunulmamıştır.(Sevk
maddesi uygulanması talep edilmemiştir.)

4.3- T eşhis İşlem leri:

^ 1 0 numaralı ekran alıntısında görülen ve Tuzla Mehmetçik Vakfı bölgesinde


gerçekleşen;

Bir suçun işlenmesini kolaylaştırm ak am acıyla kasten öldürmeye teşebbüs,


Silah la Kasten Y aralam a, C ebir Kullanarak, Silâh la ve Birden Fazla Kişi İle Birlikte,
Yerine Getirdiği Kam u Görevi Nedeniyle, K am u Görevinin S a ğ la d ığ ı Nüfuzu Kötüye

343
Soruşturma No: 2016/83834

Kullanılm ak Suretiyle Kişiyi Ö zgürlüğünden Y o k su n Kılma, M ala Zarar Verm e suçlarını


işleyen dört şüphelinin kimler olduğunun tespiti için, müşteki polis memurlarının ifadelerine
başvurulmuş ve teşhis yaptırılmıştır.

18.07.2016 tarihli Fotoğraf Teşhis Tutanaklarına Göre;

Olay tarihinde bölgede görev yapan polis memuru müşteki Apdil ÖZCAN (1.
numaralı müşteki) yaptırılan teşhiste;

O lay tarihinde Ko m iser yardım cısı olan Murat E L L İB E Ş ’i görev b a şın d a M P -5


silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, aynı z a m a n d a görevli polis memuru M ehm et
B İL G İÇ ’in b a şın a M P -5 silahla vuran ve tekmeleyen, yanındaki askerlere kafasını yerden
kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının silahlarını
toplattıran şa h sın şüpheli Sinan CANLI olduğunu,
O lay tarihinde Tuzla Mehm etçik Vakfında u ygulam a görevinde bulunan polis
m em urlarına silah doğrultan ve yere yatıran, görevli memurların silahlarını toplayan,
kendisinin beylik silahını ve çelik yeleğini toplayan şa h sın şüpheli Abdulsamet ASAN
olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.”

Olay tarihinde bölgede görev vanan polis memuru müşteki Sezgin ÖNAL (16.
numaralı müşteki) yaptırılan teşhiste;

O lay tarihinde kendisinin kafasına silah dayayan, görevli memurların silahlarını


toplayan, telefon, telsiz ve çelik yeleklerini toplayan şa h sın şüpheli Abdulsamet ASAN
olduğunu,
O lay tarihinde kom iser yardım cısı olan Murat E L L İB E Ş ’ i görev b a şın d a M P -5
silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, aynı z a m an d a görevli polis memuru M ehm et
B İL G İÇ ’ in b a şın a M P -5 silahla vuran ve tekmeleyen, görevli polis memuru Erdal
Y IL D IR IM ’ ın b a şın a silah dayayarak yere yatıran, yanındaki askerlere kafasını yerden
kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının silahlarını
toplattıran şa h sın şüpheli Sinan CANLI olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir ”

Olay tarihinde bölgede görev vanan polis memuru müşteki Erdal YILDIRIM
(4. Numaralı müşteki) yaptırılan teşhiste;

O lay tarihinde kom iser yardım cısı olan Murat E L L İB E Ş ’ i görev b a şın d a M P -5
silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, aynı z a m an d a görevli polis memuru M ehm et
B İL G İÇ ’ in b a şın a M P -5 silahla vuran ve tekmeleyen, b a şın a silah dayayarak yere
yatıran ve beylik tabancasını belinden alan, yanındaki askerlere kafasını yerden
kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının silahlarını
toplattıran şa h sın şüpheli Sinan CANLI olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir

Olay tarihinde bölgede görev yapan polis memuru müşteki Mehmet BİLGİÇ
(11. Numaralı müşteki) yaptırılan teşhiste;

O lay tarihinde kom iser yardım cısı olan Murat E L L İB E Ş ’ i görev b a şın d a M P -5
silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, kendisinin b a şın a M P -5 silahla vuran ve
tekmeleyen, kafasına silah dayayarak beylik silahını alan, yanındaki askerlere kafasını
yerden kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının
silahlarını toplattıran şa h sın şüpheli Sinan CANLI olduğunu,

344
Soruşturma No: 2016/83834

O lay tarihinde görevli polis m em urlarına silah doğrultan ve yere yatıran, görevli
memurların silahlarını toplayan şa h sın şüpheli Abdulsamet ASAN olduğunu kesin ve net
olarak teşhis etmiştir.

Olay tarihinde bölgede görev yapan polis memuru müşteki Erdi BİÇER (5.
Numaralı müşteki) vaptırdan teşhiste;

O lay tarihinde kom iser yardım cısı olan Murat E L L İB E Ş ’ i görev b a şın d a M P -5
silahla karın bölgesinden kasten yaralayan, aynı z a m an d a görevli polis memuru M ehm et
B İL G İÇ ’ in b a şın a M P -5 silahla vuran ve tekmeleyen, yanındaki askerlere kafasını
yerden kaldıranların kafasına sıkın şeklinde talimat veren, görevli polis memurlarının
silahlarını toplattıran şa h sın şüpheli Sinan CANLI olduğunu,
Görevli polis mem urlarına silah doğrultan ve yere yatıran, görevli memurların
silahlarını toplayan, kendisinin beylik silahını ve çelik yeleğini alan şa h sın şüpheli
Abdulsamet ASAN olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.

Olay tarihinde bölgede görev vanan komiser yardımcısı müşteki Murat


ELLİBEŞ (13. Numaralı müşteki) vaptırdan teşhiste;

“İfadesinde belirttiği kendisini silahla kasten yaralayan, silahını isteyen, daha


sonra ayağı ile çevirerek belinden beylik tabancasını alan şa h sın şüpheli Sinan CANLI
olduğunu kesin ve net olarak teşhis etmiştir.”

Olay tarihinde darbe kalkışmasına engel olmak için bölgeye intikal eden
müşteki Yakup UDUN (25. Numaralı müşteki - sivil vatandaş) vaptırdan teşhiste;

Kendisinin tabancası ile b acağın d an yaralayan şa h sın şüpheli Sinan CANLI


olduğunu,

Kendisinin tabanca ile bacağın d an yaralandığı olayda, olay yerinde bulunan ve


elinde uzun namlulu tüfek ile havaya ateş eden ask e r şa h sın şüpheli Ali APAYDIN
olduğunu tam ve kesin olarak teşhis etmiştir.

Olay tarihinde darbe kalkışmasına engel olmak için bölgeye intikal eden
müşteki Kemal KARVUS (22. Numaralı müşteki - sivil vatandaş) vaptırdan teşhiste;

Elindeki telefonu zorla alan ve telefonu karıştırm aya başlayan, kam era kayıtları ve
görüntülerini silm eye çalışan, dah a sonra telefonu pantolonun sol cebine koyan,
kendisine tüfek doğrultan, videoyu sileceğini söyleyen, vatandaşlara ateş eden ve
yaralayan askeri personel içerisinde yer alan şahsın, şüpheli Ali APAYDIN olduğunu,

Kendisinin yaralandığı olay yerinde bulunan, geri çekilmelerini, yanında bulanan


askerlerin kendi him ayesi altında olduğunu, onları korum ak için gereğini yapacağın ı
söyleyen,
Arkasındaki bütün askerlerle birlikte orada bulunan kalabalığa silah doğrultan,
protestocu vatandaşlara ateş eden ve yaralayan askeri personel içerisinde yer alan
şahsın, şüpheli Sinan CANLI olduğunu tam ve kesin olarak teşhis etmiştir

@| Şüpheliler savunmalarında genel olarak 3. araç komutanı olan şüpheli Aydın


GÜLŞAN’ın da Mehmetçik Vakfında araçtan inerek diğer rütbeliler ile birlikte ön tarafa
doğru ilerlediğini, rütbelilerin bulundukları yerden silah sesleri geldiğini beyan etmişlerdir.

345
Soruşturma No: 2016/83834

Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde;

Yukarıda 3 ve 4 numaralı ekran alıntılarında görülen ve ateşli silah ile yaralanan


polis memurlarının müştekiler Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY oldukları,

Her iki müştekinin tedavilerini yaptırmak üzere bölgeden ayrılmaları üzerine dört
şüphelinin ellerinde silahlar bulunduğu halde kamera görüş açısına girdikleri (7 numaralı
ekran a lın tısı),

Bir süre sonra takviye güç olarak olay yerine gelen müşteki polis memurlarının
kamera görüş açısına girdikleri,

Ellerinde silah bulunan dört şüphelinin gelen polis memurlarını etkisiz hale getirerek
yere yatırdıkları, beylik tabancalarını, çelik yeleklerini, el telsizlerini ve cep telefonlannı
aldıkları,

Müştekilerin yapmış olduğu teşhise, şüpheli savunmalarına ve kamera kayıtlarına göre


bu dört Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN oldukları,

Dolayısı ile anılan şüphelilerden bahse konu bölgede ateş ettiği yönünde deliller
bulunan Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın GÜLŞAN’ m 3 ve 4 numaralı ekran
alıntılarında yer alan polis memurları Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ m kasten öldürmeye
teşebbüs eden şüpheliler olduğu anlaşılmaktadır.

4.4) Kamera Kayıtları:

Darbe kalkışması öncesi Yalova Hava Meydan Komutanlığında yapılan hazırlıklara


ilişkin kamera kayıtları dosya arasındadır.

15.07.2016 günü akşam / gece saatlerinde askeri öğrencilerin stratejik noktalara intikal
ettirilmeleri için Yalova Hava Meydan Komutanlığında yapılan son hazırlıklara ilişkin detaylı
açıklamaya,

Hangi araçların hangi bölgelere sevk edildiklerine, hazırlanan birliklerin kışladan


çıkışlarına ilişkin kamera kayıtlarına, kamera kayıtlarından dönüştürülen bazı fotoğraflara
ilgisi nedeniyle 5. Bölümde (5 - d a r b e k a l k i ş m a s i ö n c e s İ n d e y a l o v a h a v a m e y d a n k o m u t a n l i ğ i n d a
Y A P IL A N H A Z IR L IK L A R V E O L A Y G Ü N Ü Y A Ş A N A N D İĞ E R G E L İŞ M E L E R / 5 .3 - K a m e r a K a y ı t l a r ı ) y e r V e r i l m i ş t i r .

Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesislerinden ve açık kaynaklardan temin


edilen güvenlik kamera kayıtları dosya arasındadır.

Kamera kayıtlarından bir kısmı fotoğraf haline dönüştürülmüş olup aşağıda


gösterilmiştir.

4.4.1) Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesislerinden Temin Edilen


Güvenlik Kamera Kayıtlan:

Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesislerinden temin edilen güvenlik


kamera kayıtlarından bazıları fotoğraf haline dönüştürülmüş olup bu fotoğraflara
aşağıda yer verilmiştir.

346
Soruşturma No: 2016/83834

1 numaralı ekran alıntısında sivil otobüs ile Z20 ibareli Zırhlı Polis Aracının Trafiğe yolu
kapattığı an,

347
Soruşturma No: 2016/83834

2 numaralı Ekran Alıntısı, vatandaşlann kaçıştığı ana ilişkindir.

3 numaralı ekran alıntısında, otobüsün yanında duran ve üzerinde beyaz çelik yelek
bulunan sivil polisin ayağından vurulduğu görülmektedir.

4 numaralı ekran alıntısında, yaralanan sivil polis memurunun vatandaşların yardımı


ile sol ayağı aksayarak uzaklaştığı ve kamera açısından çıktığı görülmektedir.

348
Soruşturma No: 2016/83834

5 numaralı ekran alıntısında, zırhlı polis otosunun yanında bulunan polis


memurlarından birisinin (üzerinde kırmızı yelek bulunan ) vurularak yere düştüğü
görülmektedir.

6 numaralı ekran alıntısı, vurulan yaralı 2. Polis Memurunun zırhlı araç vasıtası ile
bölgeden ayrıldığı ana ilişkindir.

349
Soruşturma No: 2016/83834

7 numaralı ekran alıntısında, ellerinde silah bulunan bazı şüphelilerin kamera görüş
açısına girdikleri görülmektedir.

8 numaralı ekran alıntısında connect marka sivil polis aracının bölgeye intikal ettiği
görülmektedir.

350
Soruşturma No: 2016/83834

9 numaralı ekran alıntısında, birkaç şüphelinin sivil jeep tarzı araçtan çıkan 2
vatandaşı zorla yolun ortasına yatırdıkları görülmektedir.

10 numaralı ekran alıntısında, sivil connect araçla olay yerine gelen görevli polis
memurlarının bir kısım şüpheliler tarafından yere yatırıldıkları, beyaz renkli çelik yeleklerinin
yere atıldığı görülmektedir.

351
Soruşturma No: 2016/83834

11 numaralı ekran alıntısı, connect marka sivil polis aracının geri manevra yaparak
bölgeden ayrıldığı ana ilişkindir.

12 numaralı ekran alıntısında, şüphelileri taşıyan 1. Ve 2. Otobüsün olay yerine


_____________________ geldikleri görülmektedir.____________________________

352
Soruşturma No: 2016/83834

13 numaralı ekran alıntısında, şüphelileri taşıyan 1. Otobüsün yola devam ettiği, 2.


ve 3. Otobüsün peş peşe 1. Otobüsü takip ederek seyrine devam ettiği görülmektedir.

14 numaralı ekran alıntısında, 3 şüphelinin otobüsün gittiği yerden tekrar gelerek


__________________ görüntüye girdiği görülmektedir._________________________

353
Soruşturma No: 2016/83834

15 numaralı ekran alıntısında, 4 şüphelinin diğer üç şüpheliyi takip ederek gittikleri


görülmektedir.

16 numaralı ekran alıntısı, görüntüye giren (4) şüphelinin olay yerinden ayrıldıkları
ana ilişkindir.

354
Soruşturma No: 2016/83834

Bu görüntülerin tetkiki sonucunda;

Kamera görüntülerinde şüphelilerin olay yerine tam olarak hangi zaman diliminde
intikal ettiklerini gösteren herhangi bir tarih - saat kaydının bulunmadığı,

Tedbir aldığı gözlenen kolluk görevlileri ile birlikte, az sayıda vatandaşın olay
yerinde toplandığı, şüphelilerin henüz görüntüye girmeden ateş etmeye başlamaları üzerine
vatandaşların sağa sola kaçışmaya başladıkları,

=> Yolu kapattıkları araçların arkasında siper alan kolluk görevlilerinin bazılarının
yaralandığı, yaralı kolluk görevlilerinin gerek vatandaşlar yardımı ile, gerekse kendi imkânları
ile tedavilerini yaptırmak üzere bölgeden ayrıldıkları,

=> Araçlarda bulunan toplam 122 şüpheliden çok az bir kısmının bölgeden ayrılan
kolluk görevlilerinin bulunduğu yere yaya olarak intikal ettikleri,

=> Bir süre sonda takviye güç olarak olay yerine çağrılan kolluk görevlilerinin sivil bir
araçla olay yerine geldikleri,

=> Dört şüphelinin olay yerine takviye güç olarak gelen kolluk bölgeye intikal ettiği,
burada bulunan şüphelilerin intikal eden kolluk görevlilerine silah kullanarak mukavemet
ettikleri, onları zorla yere yatırarak beylik tabancalarını, çelik yeleklerini, el telsizlerini ve cep
telefonlarını aldıkları,

=> Kamera kayıtlarına, şüpheli savunmalarına ve müştekilerin yapmış oldukları


teşhislere göre bu dört şüphelinin Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve
Abdüssamet ASAN oldukları,

=> Bölgede silah kullanan şüphelilerin, Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali
APAYDIN oldukları,

^ Bu şüphelilerle birlikte hareket eden şüpheli Abdüssamet ASAN’m silahla ateş


ettiğine ilişkin herhangi bir görüntü kaydı ve teşhisin bulunmadığı,

^ Dolayısıyla müşteki polis memurlan Mehmet BAŞOL ve Mehmet PA Y ’ın,


şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDINTn ateş açmalan sonucunda
yaralandıkları,

=> Müştekilere isabet eden mermilerin hangi şüphelinin / şüphelilerin silahından


çıktığının belirlenemediği,

=> Kolluk görevlilerinin direncinin kınlmasından ve kolluk kuvvetlerine ait aracın


bölgeden uzaklaşmasından sonra, şüphelilerin (3) otobüs ile İstanbul istikametine doğru
ilerlemeye devam ettikleri tespit edilmiştir.

4.4.2) A çık K aynaklardan T em in E dilen V ideo G örüntüleri:

15-16.07.2016 tarihinde gerçekleştirilen Darbe Kalkışması kapsamında Yalova Hava


Meydan Komutanlığından İstanbul iline intikal eden şüphelilerle ilgili olarak açık
kaynaklardan (Haber7com’dan) temin edilen video görüntüleri fotoğraf haline dönüştürülmüş
olup aşağıya aktarılmıştır.

355
Soruşturma No: 2016/83834

Sinan CANU' nın


Vatandaşın başına silah
dayadığı an

4 i 'j A \md
O İ ff

A V
l i

m
j B
A F ■

r% 1

n
Sinan CANU'nın Vatandaşların üzerine
yürüyerek havaya ateş açı an

MM
3
O D t> # /

356
Soruşturma No: 2016/83834

Sinan CANU'nın 1. Ekran


alıntısındaki Vatandaşı
ayağından vurma anı

https://www.voutube.com/watch?v=pavt8gg6RwM
https://www.voutube.com/watch?v=WYkuY8gRGzg
https://www.voutube.com/watch?v=i771C2alBWO

357
Soruşturma No: 2016/83834

Temin edilen 00.59 saniyelik video kaydından 5 adet ekran alıntısı yapılmıştır.
Gece çekim yapılması nedeniyle çok net olmamakla birlikte video görüntüsü
incelendiğinde;
Tuzla Mehmetçik Vakfı civarında kolluk kuvvetlerinin aldığı önlemleri bertaraf ederek
yollarına devam eden şüphelilerin, Sultanbeyli ilçesinde vatandaşlar tarafından
durduruldukları,
Otobüslerin çevresini saran vatandaşların otobüs içerisinde bulunan şüphelilerden
aşağı inmelerini ve kimlik göstermelerini istedikleri,
Bu esnada birkaç el silah sesinin geldiği, (1) numaralı ekran alıntısında görüldüğü
üzere şüpheli Sinan CANLI olduğu değerlendirilen şahsın, kimliği belirlenemeyen ve dosya
kapsamında müracaatına rastlanılmayan vatandaşın kafasına silah dayadığı,
Şüpheli Sinan CANLI’nın ayrıca toplanan vatandaşlara “ayrılın vururum” şeklinde
sözler söylediği ve elindeki tabanca ile havaya defalarca ateş ettiği,
Elindeki silahı vatandaşlara doğrultarak üzerlerine yürüdüğü, vatandaşların “ayıp ya,
yediğiniz lokmalar haranı” şeklinde sözler sarf etmesi üzerine “Ağzına sıçarım” şeklinde
sözlerle karşılık verdiği ve yeniden vatandaşların üzerine yürüyerek havaya ateş ettiği,
Sivil vatandaşların birbirlerini “asker silah çekiyor” diyerek birbirlerini uyardıkları,
Aniden yön değiştiren Sinan CANLI’nın (1) numaralı ekran alıntısında görüldüğü
üzere kimliği belirlenemeyen bir vatandaşa yaklaşarak silahla bir el ateş ettiği, bacağından
vurulan vatandaşın bağırarak yere düştüğü,
Şüpheli Sinan CANLI’nın eylemlerini sürdürerek toplanan vatandaşlara hitaben
sürekli “çabuk çekilin” diye bağırdığı, silahını doğrultarak vatandaşları “Vururum B ak”
şeklinde sözler söylediği tespit olunmuştur.

4.4.3) Şüphelilerin Y akınları ve Şüpheli M üdafiileri T arafından Sunulan


K ayıtlar:

Şüpheli Üzeyir Tayyip ŞUR’un Annesi olan Emine ŞUR ve bir kısım şüphelilerin
müdafıleri tarafından dosyaya sunulan video görüntüleri incelenmiş ve çözüm haline
getirilmiştir. Görüntü çözüm tutanakları dosya arasındadır. İncelenen video görüntüleri
aşağıda özetlenmiştir.

O Şüpheli İbrahim Sedat GÜVEN müdafii Av. Zeki YARGISAL’ın Cumhuriyet


Başsavcılığımıza sunmuş olduğu 29.09.2016 tarihli dilekçe ekindeki (1) adet CD’nin
yapılan incelemesinde;

İçerisinde “WhatsApp Video 2016-08-23 at 15.53.13” isimli görüntü dosyasının


bulunduğu, Cd içerisinde bulunan dosya açıldığında, 01.41 dakikalık görüntünün sol üst
köşesinde WhatsApp Video 2016-08-23 at 15.53.13 ibarelerinin yazılı olduğu,
Her ne kadar video isminde ve ekranın sol üst köşesinde muhtemel saat 15.53.13
olarak gözükmekte ise de, görüntünün gece saatlerinde çekilmiş olduğu,
Görüntülerde askeri üniformalı ve elinde uzun namlulu silah bulunan yaklaşık 20-25
kadar asker şahsın kalabalık şekilde bulunan vatandaşın arasında oturdukları, vatandaşın
sloganlar attıkları ancak bu sloganların anlaşılamadığı,
Akabinde görüntünün 14. saniyesinde belindeki silahtan anlaşılacağı üzere kuvvetle
muhtemel 5-6 sivil polisin ekseriyetle oturmuş vaziyette bulunan askerlerin arasından geçerek
toplanan vatandaş ile konuştukları, konuşmaların yoğun ses bulunması sebebiyle
anlaşılmadığı,
Konuşma bitiminde vatandaşların ıslık ve alkış ile birlikte slogan atmaya başladıkları,
eş zamanlı olarak oturan askerlerin ayağa kalktıkları, eli silahlı ve hücum yelekli askerlerin

358
Soruşturma No: 2016/83834

bir noktaya topluca yöneldikleri ve vatandaşın sloganlarına el salladıkları, ayrıca 2-3 asker
kişinin üzerinde Türk Bayrağı bulunduğu görülmüştür.

O Şüpheli Üzeyir Tayyip SUR’un Annesi olan Emine SUR’un Cumhuriyet


Başsavcılığımıza sunmuş olduğu 26.10.2016 tarihli dilekçe ekindeki (1) adet CD
incelendiğinde;

CD içerisinde “WhatsApp Video 2016-09-20 at 11.15.05 ve 2016-10-16 at 17.35.58”


isimli görüntü dosyalarının bulunduğu,
2016-09-20 at 11.15.05 isimli 01.41 dakikalık görüntü dosya açıldığında, ekranın sol
üst köşesinde “2016-09-20 at 11.15.05” ibarelerinin belirdiği,
Her ne kadar çekim saati olarak ‘‘saat: 11.15.05” gözükmekte ise de, görüntünün gece
saatlerinde çekilmiş olduğu, görüntülerde askeri üniformalı ve elinde uzun namlulu silah
bulunan yaklaşık 20-25 kadar asker şahsın kalabalık şekilde bulunan vatandaşın arasında
oturdukları,
Vatandaşların sloganlar attıkları ancak bu sloganların anlaşılmadığı, akabinde
görüntünün 14. saniyesinde belindeki silahtan anlaşılacağı üzere kuvvetle muhtemel 5-6 sivil
polisin ekseriyetle oturmuş vaziyette bulunan askerlerin arasından geçerek toplanan vatandaş
ile konuştukları,
Konuşmaların yoğun ses bulunması sebebiyle anlaşılmadığı, konuşma bitiminde
vatandaşların ıslak ve alkış ile birlikte slogana başladıkları, eş zamanlı olarak oturan
askerlerin ayağa kalktıkları, eli silahlı ve hücum yelekli askerlerin bir noktaya topluca
yöneldikleri ve vatandaşın sloganlarına el salladıkları görülmüştür.
Cd içerisinde bulunan 2016-10-16 at 17.35.58 isimli dosya açıldığında;
02.50 dakikalık görüntü dosyası olduğu, ekranın sol üst köşesinde “2016-10-16 at
17.35.58” ibarelerinin yazılı bulunduğu,
Her ne kadar video isminde ve ekranın sol üst köşesinde saat olarak “ 17.35.58 “
gözükmekte ise de, görüntünün gece saatlerinde çekilmiş olduğu,
Görüntülerde askeri üniformalı ve elinde uzun namlulu silah bulunan yaklaşık 20-25
kadar asker kişinin çevrelerinde toplanan sivil vatandaşlarla birlikte İstiklal Marşını
söyledikleri,
Daha sonra bulundukları yolun ortasında vatandaşların arasında oturdukları,
vatandaşların ıslak ve alkış ile birlikte sürekli sloganlar attıkları, konuşmaların yoğun ses
bulunması sebebiyle anlaşılmadığı, eli silahlı ve hücum yelekli askerlerin çoğunluğunun
çömelmiş bir şekilde bekledikleri, bazılarının ise ayakta olduğu ve vatandaşın sloganlarına el
salladıkları 2-3 asker şahsın üzerinde Türk Bayrağı bulunduğu görülmüştür.

^ Şüpheli Üzeyir Tayyip SUR’ un Annesi olan Emine SUR’un sunmuş olduğu
15/11/2016 tarihli dilekçe ekindeki (1) adet CD incelendiğinde;

Emine ŞUR’un Cumhuriyet Başsavcılığımıza sunmuş olduğu 26.10.2016 tarihli


dilekçe ekindeki CD içerisinde yer alan görüntüleri barındırdığı, ilave olarak görüntülere alt
yazı ilavesi yapıldığı, videonun farklı videoların birleştirilmesi ile oluşturulduğu, videonun
bazı zaman aralıklannda ekran yazısı şeklinde yazıların gözüktüğü, CD’deki videonun 09
dakika 5 saniye sürdüğü,
Video zaman aralığına göre 00.00 da “H A VA H arp O kulu Ö ğ re n c ile ri E ğ itim Y a la n ıy la
K a n d ırılm ış D arb e G irişim in i Ö ğ re n d ik le rin d e H a lk ın Y a n ın d a Y e r A lm ıştır” İbareli ekran yaziSl
gözüktüğü, çekimin gece saatlerinde yapıldığı, esas duruştaki asker kişilerle vatandaşların
İstiklal Marşı okudukları,
Çekim yapan vatandaşın “A L L A H IM A Ş ü k ü r le r O lsu n B u ra d a k ile r B iz im le O ld u Bu
A s k e r le r H a in Ç ık m a d ı” dediği ve bu ibarenin alt yazı şeklinde videoya yansıdığı,

359
Soruşturma No: 2016/83834

Video zaman aralığına göre 00.50 de «e n b ü y ü k a s k e r B iz iM a s k e r ... s l o g a n l a r i ”


şeklinde ekran yazısının belirdiği,
Videonun zaman sayacına göre 01.12 sıralarında “ s i r t i n a t ü r k b a y r a g i a s m iş h a v a h a r p
o k u l u ö ğ r e n c İ s İ k e n d İ n İ a n l a t m a y a ç a l i ş i y o r ” ibareli ekran yazısının belirdiği,

Türk Bayrağı taşıyan bir asker kişinin « b e y l e r B iz h a v a h a r p o k u l u ö ğ r e n c İ s İ y İ z


e ğ İ t İ m d e y d İ k y a l o v a d a e ğ İ t İ m d e ” dediği ve bu ibarelerin alt yazı şeklinde videoya yansıdığı,

Bir vatandaşın asker şahsı yanaklarından öptüğü, bu görüntünün ağır çekim olarak
kaydedildiği,
Görüntülerde “Durumu anlayan vatandaşlar öğrencilere sevgi gösterdi” şeklinde alt yazı
belirdiği,
Bir asker şahsın « b e y l e r y a l o v a d a e ğ İ t İ m d e y d İ k h a v a h a r p o k u l u ö ğ r e n c İ s İ y İ z b a k r ü t b e m
b u ö ğ r e n c İ ” diye seslendiği,

Bir vatandaşın « a s k e r B iz iM a s k e r s i k i n t i y o k » dediği, bu sözlerin alt yazı şeklinde


görüntüye eklendiği,
Vatandaşların « e n b ü y ü k a s k e r B iz iM a s k e r ” şeklinde slogan attıkları,
Bir askeri öğrencinin « b e n b u ü n İ f o r m a y i ş e h î t o l m a k i ç i N g İ y d İ m ” dediği ve bu sözlerin
videoya alt yazı olarak eklendiği,
Bir vatandaşın “biz sizin için ölürüz” diye bağırdığı, bu sözlerin görüntüye alt yazı
olarak eklendiği,
Video zaman sayacına göne 04.28 sıralarında p o l î s o l a y y e r İ n e g e l m e s İ v e s o n r a s i
ibareli ekran yazısı çıktığı, askerlerin yolun ortasında oturduğu ve vatandaşların askerlerin
çevresinde bulundukları, bir asker şahsın « b u n l a r b e n İm ö ğ r e n c İ l e r İ m y a n a ş m a y i n ” d ediği,
Bir sivil kolluk görevlisinin « a s k e r a r k a d a ş l a r ş ö y l e y u k a r i d o ğ r u t o p l a n s i n ” dediği,
vatandaşların « h e l a l o l s u n s İ z e h e l a l o l s u n v e e n b ü y ü k a s k e r B iz iM a s k e r ” şeklinde slogan
attıkları, bu sloganların görüntülere alt yazı olarak eklendiği,
Video zaman aralığına göre 06.07 sıralarında o t o b ü s l e r e b İ n e n h a v a h a r p o k u l u
ö ğ r e n c İ l e r İ i ç i N v a t a n d a ş i n İ f a d e s İ ibareli ekran yazısı çıktığı, bir erkek şahsın « b u n l a r i n s u ç u

G Ü N A H I Y O K Y O K K İ B U N L A R IN H İÇ B İR Ş E Y D E N H A B E R İ Y O K ve B A Ş L A R IN D A K İ P İS L İĞ İN H A B E R İ V A R ” dedİğİ VC

bu sözlerin ekranda alt yazı olarak belirdiği,


Video zaman aralığına göre 06.16 sıralarında. ö ğ r e n c İ l e r o t o b ü s İ ç e r İ s İ n d e 7 s a a t
b e k l e m İ ş v e s a b a h k a r a k o l a t a ş i n m i ş l a r d i r . İbareli ekran yazısının belirdiği, devamında elinde

megafon bulunan (sivil polis memuru) bir şahsın, Polis TOMA’sı önünde bulunan kalabalık
vatandaş grubuna hitaben «v a t a n i m i z i s e v İ y o r s a k p o L i s i M i z i s İ v İ y o r s a k g e r İ ç e k İ l e l İ m ” ş e k lin d e
seslendiği,
Çekimin gündüz saatlerinde devam ettiği, otobüsün etrafında kalabalık bir vatandaş
topluluğunun bulunduğu, sivil bir şahsın (sivil polis memuru) havaya ateş ettiği,
Görüntünün devamında yoldan geçen ve muhtemel asker şahısları taşıyan araçların yer
aldığı, arkasından polis zırhlı aracının seyir halinde olduğu,
Video zaman sayacına göre 07.47 sıralarında s a b a h g e l e n v a t a n d a ş l a r İ l e p o l î s
m e m u ru n u n konuşm asi ibareli ekran yazısının belirdiği, video çekimini yapan şahsın
«S U L T A N B E Y L İ H A L K I H A İN A S K E R L E R İ Ö Z E L H A R E K A T Ç I P O LİS LE R E T E S L İM E T T İ” Ş e k l i n d e k o n u ş t u ğ u ,

Bir vatandaş ile bir polis memuru arasında;

Vatandaş: “ ONLAR NEREYE GİDİYOR”


Polis : “ONLAR BİZDE SIKINTI YOK SİZ RAHAT OLUN”
Vatandaş: “SİLAHLARI ALDINIZ ARKAYA KOYDUNUZ NASIL OLDU BİZ ANLAMADIK KOLTUĞUN
ARKASINDA GENE DURUYOR SİLAH”
Polis : BEYLER ADAMLARDA ZATEN BİR SALDIRI ŞEYİ YOK EN BAŞTAN BERİ ZATEN
DARBEYE KENDİLERİ KARŞI ÇIKTILAR”
Vatandaş: VARSA EMNİYETİ BASAR ADAMLARIN HEPSİNDE SİLAH VAR
Polis : HİÇBİŞEY YAPAMAZ KONU BİZDE
Vatandaş: NASIL? TANK İLE ADAM EZDİLER 15 POLİSİ ŞEHİT ETTİLER
Polis : BAK BUNLAR ONLAR G İBİ DEĞİL ANLAMIYORSUN BUNLAR EN BAŞINDAN BERİ HER

360
Soruşturma No: 2016/83834

TÜRLÜ DİREKTİFİM İZE UYUYORLAR. HİÇ SIKINTI ÇIKARMIYORLAR


Vatandaş: BUNLARDA O...PU ÇOCUĞU, ONLAR DA 6....PU ÇOCUĞU.

Şeklinde diyalog geçtiği,


“BAK BUNLAR ONLAR GİBİ DEĞİL ANLAMIYORSUN BUNLAR ENBAŞINDAN BERİ HER TÜRLÜ
DİREKTİFİMİZE u y u y o r l a r . HİÇ SIKINTI ÇIKARMIYORLAR” sö z le r in in alt y a z ı olarak gö rü n tü y e
e k le n d iğ i,

Video zaman aralığına göre 08.31 sıralarında k a r a k o l a y a k l a ş t i k l a r i n d a ö ğ r e n c İ l e r İ n


ibareli akran yazısının belirdiği,
b u lu n d u ğ u o t o b ü s

Askerle kişileri taşıyan aracın park etmeye çalıştığı ana ilişkin görüntülerin
bulunduğu, Video zaman aralığına göre 08.55 Sıralarında h a v a h a r p o k u l u ö ğ r e n c l e r İ d a r b e
G İR İŞ İM İN D E N H A B E R S İZ K O M U TAN LAR I T A R A F IN D A N E Ğ İT İM VE O KU LA G İD İY O R U Z Y A L A N L A R IY L A
K A N D IR IL M IŞ T IR . ŞUAN 422 HAVA HARP O KU LU Ö Ğ R E N C İS İ S İL İV R İ C E Z A E V İN D E TUTUKLULAR

V A T A N D A Ş L A R IM IZ IN K E N D İL E R İN İ D A R B E C İ O L A R A K G Ö R M E LE N İ Z O R L A R IN A G İT M E K T E D İR Ş e k l i n d e k i e k r a n

yazısı ile görüntünün sonlandığı görülmüştür.


CD içerisinde yer alan görüntü dosyasının, söz konusu olayların başlangıcında ve
devamında cereyan eden fiillere ilişkin görüntü içermediği, görüntülerin asker şahısların
teslim olduğu zaman diliminde çekildiği, çekim yapılan cihazların çözünürlük seviyesinin
düşük olduğu anlaşılmıştır.

4- Şüpheliler A hm et B Ü Y Ü K A T E S. A hm et Selim K O Z A N . Y avuz Behlfil E R SÖ Z . Faruk


T ahsin A R IK . Furkan G A R İP . H am za Ö Z T Ü R K . Taha Furkan C E T İN K A Y A . A li İhsan SEZG İN .
M ustafa C İN .T acettin B u rak E R E N . T ahsin E L M A S. R ecep ÜZGF.. tihan B uğra SÖ N M EZ müdafii
Av. Kübra AYDIN’nın 14/10/2016 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu CD açıldığında:

CD içerisinde 10 farklı görüntü dosyasının bulunduğu,

“Askeri öğrencilerin canlı bomba var diyerek kandırmışlar-15 Temmuz


darbe.mp4” isimli görüntü dosyası (04.52 dakika) içerisinde, bir şahsın park içerisinde
bulunan ve üzerinde “TEPEBAŞI Belediyesi ” ibaresi yazılı olan yazılı bankta oturduğu ve
konuşma yaptığı, konuşma yaparken kendisini görüntülediği,
Cep telefonundan, “kardeşim ” olarak kayıtlı olan kişiyle yapmış olduğu bir takım
görüşmeleri gösterdiği, bilahare İHA mikrofonuna konuşmalar yaptığı,
Bu konuşmalarda “ 15 T em m uz günü Y a lo v a da ki rutin kam plarından dolayı, her
yıl gittikleri kam ptan dolayı, Y a lo v a ya geçtiler kam p için, olay günü sa a t dokuz buçuk
gibi içtimaya alıyorlar kardeşlerimi, dokuz buçuktan son ra istirahat için tekrar kam plarına
döndükleri sırada tam teçhizatlı bir şekilde tekrar içtima olduğunu söyleniyor, hepsi
toplanıyor tüm öğrenciler içtima alanına, komutanları oradan belli öğrencilerin isimlerini
saya rak ayırıyor, bu isimleri sayılan öğrencilerde d a h a son rasın dan alıkoyulan
öğrencilerden de öğrendiğim iz gibi uzun boylu ve atış talimatlarında yü ksek not alan
öğrencileri ayırarak iki otobüsle beraber S a b ih a G ökçe n Havalim anında 8 adet canlı
bom b a olduğunu ve bizimde tedbir am açlı oraya gittiğimizi söylüyorlar, bu tedbir amaçlı
iki otobüse bindiriyorlar öğrencileri ve S a b ih a G ö kçe n H avalim anına götürüyorlar,
havalim anına giderken otobüste çocukların kardeşlerimin hepsinde akıllı telefon
olduğundan dolayı, hepsi olaydan haber alınıyor, bu şekilde bize abi hakkınızı helal edin
beni m erak etmeyin şeklinde canlı bom ba söylendiğinden dolayı bu şekilde mesaj
çekiyor dah a so n rasın d a tabi öğrencilerin ço ğu velilerini akrabalarını, bir öğrencinin velisi
su b ay akrabasını arıyor, hepsi tabi telkinde bulunuyor sakın yanlış bir şe y yapm ayın emir
kom uta zincirine uym ayın şeklinde aynı bende bu mesajları çektim kardeşim e zaten
dah a so n rasın d a tabi otobüste bu k a rg a şa olunca başlarındaki Binbaşı, A lb ay ve
Ü steğm en başlarında bulunuyor, bunlar tatbiki öğrencilere Sayın Cumhurbaşkanımızın
alıkonulduğunu, kelepçelenerek alıkonulduğunu otobüsten inmek isteyen olursa

361
Soruşturma No: 2016/83834

mermiyi en yakınında hissedeceğini söylüyor bundan dolayı da öğrenciler herhangi bir


şekilde otobüsten inmeyi te şe bb üs edemiyorlar, otobüste S a b ih a G ö k çe n Havalim anına
giderken Orhanlı gişelerinde Polis barikat ve Torna araçlarıyla kapatıyor yolu, orda inmek
durum unda kalıyorlar, inerken de başlarında ki Binbaşı polis kılığında teröristlerin
olduğunu ve bu şekilde buradan inmeleri gerektiğini söylüyor, öğrencilerin hepsi orda
otobüsten indiriliyor, başlarındaki Binbaşıyla oradaki Polis mem uru ara sın d a bir diyalog
ya şa n ıyo r o sırada, öğrencilerin hepsi geri plandayken başlarındaki binbaşı Polis
mem uru arasın d a bir diyalog yaşa n ıyo r bu diyalog e sn a sın d a A lb ay polisi Şehit ediyor
burada, bu sırada polislerden birisi Binbaşıyı yaralıyor, Binbaşı orada yaralanıyor,
başlarındaki Ü steğm en ge ne bir vatandaşı şehit ediyor ve bir polis mem urunu
bacağın d an yaralıyor, öğrencilerin herhangi bir şekilde olaya müdahil olduğu bir durum
yok, sa d e ce kendilerini çimlere atıyorlar, havaya ateş eden bazı öğrenciler oluyor,
kendilerini çimlere atıp Polis ekiplerinin gelm esini bekliyorlar, Polis ekipleri gelince de
zaten teslim oluyorlar, kardeşim de bu sırada beni arayarak ben yaşıyorum , benim bir
durumum yok, ben iyiyim şeklinde bir mesaj çekti babam la da iki dakikalık bir telefon
görüşm e si oldu, ben herhangi bir şe y yapm adım , şerefsiz kom utanım ız yaktı bizi
şeklinde telefon gö rüşm e sind e bu ithamda bulunuyor başlarındaki komutan yani bu
adilerin, hainlerin adam ı yani buradan söylem ek istediğim şu H ava Harp O kulunda ki bu
kadar öğrenci şu a n d a tutuklu Silivri C e z a Evinde, yani bunların herhangi bir olaya
te şe bb üs etmiş olduğu yok, yani bunlar pırlanta gibi çocuklar, biz öğrencilerimizi
kardeşlerimizi vatan millete hayırlı bir evlat olsun diye S u b a y olsunlar diye onlara em anet
ettik onlar bu haince emellerinde bizim öğrenci kardeşlerimizi kullandılar yani buradan
S a y ın C u m hurbaşkanım ıza, hükümet yetkililerine ve tüm Cumhuriyet B a ş Savcıların a
sesleniyorum öğrencilerimiz ve er ve erbaşlarım ız m asu m inşallah hainler en ağır şekilde
cezasını bulurlar a m a bizim m asu m kardeşlerimiz, öğrencilerimiz, er ve erbaşlarım ız da
yakın z a m an d a aram ıza katılırlar, 260 tane şehidim iz var onlar için canım ız yanıyor am a
b a şk a ailelerinde canı yan m asın evlatlarını, m asu m evlatlarını bekleyen ailelerinde canı
yanm asın, bir an önce hüviyetlerine kavuşurlar inşallah yani buradan diyeceklerim bu
kadar “ şeklinde sözler söylediği,

Cep telefonunda “kardeşim ” olarak kayıt ettiği kişiyle yaptığı 16.07.2016 tarihli
konuşmaları görüntülendiği,

Şüpheli Mehmet CANDAN ve ağabeyi Burak CANDAN arasında geçtiği


değerlendirilen bu konuşmaların;

Saat:00.28 - Mehmet CANDAN : “Hakkınızı helal edin beni merak etmeyin


Kendinize iyi bakın ”,
Saat:00.29 - Burak CANDAN : “M ehm et sakın hayatını karartırsın her şey biter ”,
Saat:00.28 - Burak CANDAN : “Bak mantıklı diişiinen benim biliyorsun ”,
Saat:00.30 - Burak CANDAN : “Bunun sonu kotuuuuuu ”,
Saat:00.30 - Mehmet CANDAN : “Abi İstanbul 'a göreve gidiyoruz müsait olunca
Ararını ”,
Saat:00.31 - Burak CANDAN : “Ara lütfen sakın ola kendini kötii yapacak bişi
Yapma sakın ”,
Saat:00.31 - Mehmet CANDAN : “Sikinti bir durum yo k bizim için ”,
Saat:00.32 - Burak CANDAN : “Mehmedim emir komuta zinciri de gelse uyma ”,
Saat:00.32 - Burak CANDAN : “80 darbesinde son sın ıf öğrencilere komutan

362
Soruşturma No: 2016/83834

Sıfatıyla askerlerin başına koydular ”,


Saat:00.33 - Burak CANDAN : “kendi ??? Yemedi öğrencileri kullandılar sakin
gardaşım toplu durun sağduyulu durun ”,
Saat:00.34 - Burak CANDAN : “M utlaka ara gardaşım benim lütfen ara beni
Beni iizme gardaşım demokrasiye sahip
Atatürkçü birisin sen lütfen gardasimmmmm ”,
Saat:00.35 - Mehmet CANDAN : “Ahi Sakin ol bir s e y y o k ”,
Saat:01.44 - Burak CANDAN : “gardasim neredesiniz köprüdeki ringtekiler siz
misiniz ”, ?
Saat:01.44 - Burak CANDAN : “Ara artık gardaşım yalvarıyorum ara ilerdesin ”,
Saat:03.37 - Burak CANDAN : “Gardaşım cildiricam bi haber ver ııolıır lütfen
Yalvarıyorum çok çaresizim elimden bişide
gelmiyer ilerdesin gardaşımm ”,
Saat:05.23 - Mehmet CANDAN : “Ben Yaşıyorum ”,
Saat:06.20 - Mehmet CANDAN : “abi anneme bir sey mi oldu ”,
Saat:06.20 -Burak CANDAN : “Kötüyüz M ehm et hepimiz sağduyuluyuz
Bırakacaklar eminim biz geliyoruz İstanbul ’a ”,
Saat:06.20 - Burak CANDAN : “Nereye götürdüler sizi hangi karakol”,
Saat:06.23 - Burak CANDAN : “Okuldaki tiim öğrenciler mi tutuklandı ”,
Saat:06.24 - Mehmet CANDAN : “Bilmiyorum tam veb kimseyi vurmadım annem iyi
mi ”
Şeklinde olduğu görülmüştür.

CD içerisinde bulunan “Darbeci komutanlar tarafından kandırılmış askerler halk


tarafından durduruldu.mp4” isimli görüntü dosyası (01.42 dakika) içerisinde;
Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, kişilerin
yüzlerinin seçilemediği, görüntülerde, ellerinde silah bulunan ve otoyol üzerinde çökmüş
vaziyette bekleyen asker kişilerin yer aldığı,
Etraflarında kalabalık bir vatandaş topluluğunun bulunduğu, sivil polislerin
vatandaşları yatıştırmaya çalıştıkları, alkışlar ve ıslıklar arasında askerlerin ayağa kalktıkları
ve otobüse yöneldikleri, bir kaç askerin sırtında Türk Bayraklarının bulunduğu,
Vatandaşlann askerlere “En Biiyiik Asker Bizim Asker ” şeklinde tezahürat yaptıkları,
askerlerin de el sallayarak vatandaşı selamladıkları, askerlerin bu şekilde otobüse
bindirildikleri görülmüştür.
CD içerisinde bulunan “E n büyük asker bizim asker.mp4” dosyası (03.11 dakika)
açıldığında;
Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, elinde silah
bulunan askerlerin vatandaş ile birlikte İstiklal Marşını okudukları, devamında askerlerin bir
kısmının yere çöktüğü, bir kısmının ise ayakta beklediği,
Ellerinde Türk Bayrakları bulunan vatandaşların ise, askerlerin etrafını çevirmiş
vaziyette oldukları, görüntülerin bu şekilde sona erdiği anlaşılmıştır.
CD içerisinde bulunan “FURKAN G A RİP 1” isimli dosya açıldığında;
Ellerinde silahlar bulunan bir grup Askeri Öğrencinin yerde oturdukları görülmüş
olup, görüntülerden bir kısmı fotoğraf haline dönüştürülerek aşağıda gösterilmiştir.

363
Soruşturma No: 2016/83834

CD içerisinde bulunan FURKAN G A RİP 2 dosyası açıldığında yerde oturur vaziyette


elinde uzun namlulu silah bulunan bir şahıs aşağıda ekran alıntısı olarak gösterilmiştir.

CD içerisinde bulunan O RHANLI. M P4 isimli dosya açıldığında;


Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, kişilerin
yüzlerinin seçilemediği, bahse konu görüntülerin www.haberler.com sitesinden alındığı,
görüntülerin başlangıcında, gişeler önünde bekleyen ve ellerinde Türk Bayrakları bulunan
vatandaşların yer aldığı, zırhlı araç etrafında bekleyen polislere vatandaşların ıslıklar ve
alkışlarla tezahürat yaptıkları, yüzü gözükmeyen ve elinde bayrak bulunan bir askeri
öğrencinin bayrağı öperek vatandaşa el salladığı,
Camlan kırık bir İETT otobüsünün içerisinde bir askerin görüntülendiği, fakat kim
olduğunun anlaşılamadığı, görüntülerin devamında çimler üzerinde uzanan bir askerin olduğu
fakat kim olduğunun anlaşılamadığı, görüntülerin bu şekilde sona erdiği,
CD içerisinde bulunan “ SULTANBEYLİ 2.mp4” isimli görüntü dosyası (01.41
dakika) açıldığında;

364
Soruşturma No: 2016/83834

Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, kişilerin


yüzlerinin görülemediği, bir grup askerin otoyol üzerinde yere çökmüş ve silahlı bir vaziyette
bekledikleri, etrafında çok sayıda vatandaşların olduğu, sivil polislerin vatandaşı yatıştırmaya
çalıştıkları, alkışlar ve ıslıklar arasında askerlerin ayağa kalktıkları ve otobüse yöneldikleri,
bir kaç askerin sırtında Türk Bayraklarının bulunduğu, vatandaşların askerlere “En Büyük
Asker Bizim Asker, Helal olsun size Helal olsun ” şeklinde tezahürat yaptıkları, askerlerin de
el sallayarak vatandaşı selamladıkları, askerlerin bu şekilde otobüse bindirildikleri
görülmüştür.
CD içerisinde bulunan “ s u l t a n b e y l İ h a l k l a b İ r l İ k t e İ s t İ k l a l m a r ş i s ö y l e y e n a s k e r İ
ö ğ r e n c İ l e r .m p 4 ” is im li dosya (02.34) açıldığında;

Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, kişilerin


yüzlerinin görülemediği, elinde silah bulunan askeri öğrencilerin vatandaşlar ile birlikte
istiklal marşı okuduktan, devamında askerlerin bir kısmının yere çöktüğü, bir kısmının ise
ayakta beklediği, ellerinde Türk Bayraklan bulunan vatandaşların ise askerlerin etrafını
çevirmiş olduğu ve görüntülerin bu şekilde sona erdiği,
CD içerisinde bulunan SULTANBEYLİ. mp4 isimli dosya (1 dakika)açddığında;
Gece karanlığında çekilmiş ve çözünürlüğü düşük görüntülerin bulunduğu, kişilerin
yüzlerinin görülemediği, ellerinde uzun namlulu silah bulunan askerlerin bir kısmının yere
çöktüğü, bir kısmının ayakta beklediği, bazı askerlerin elinde Türk Bayrağı olduğu, ellerinde
Türk Bayraklan bulunan vatandaşların ise askerlerin etrafını çevirmiş vaziyette oldukları,
vatandaşlar ile askerlerin alkışlar ve ıslıklar arasında konuşmaya çalıştıktan, konuşmaların
anlaşılamadığı ve görüntülerin bu şekilde sona erdiği görülmüştür.
CD içerisinde bulunan s u l t a n b e y l İ- s a b a h a k a d a r t e s l İ m o l m a k i ç i N p o l İ s b e k l e d İ l e r .m p 4
isimli dosya (24 saniye) açıldığında;
Gündüz vakti çekilen görüntülerin yer aldığı, görüntülerde 35 NL 932 Plakalı Man
marka beyaz renkli bir otobüs içerisinde oturur bir şekilde bekleyen askerlerin gözüktüğü,
otobüsün etrafında, elinde Türk Bayraklarıyla bekleyen vatandaşlann bulunduğu, yine bu
otobüsün önünde mavi renkli bir otobüsün daha beklediği görülmüştür.

^ Şüpheliler Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet Selim KOZAN, Yavuz Behlül


ERSÖZ, Faruk Tahsin ARIK, Furkan GARİP, Hamza ÖZTÜRK, Taha Furkan
ÇETİNKAYA, Ali İhsan SEZGİN, Mustafa CİN, Tacettin Burak EREN, Tahsin
ELMAS, İlhan Buğra SÖNMEZ ve Recep ÜZGE müdafıleri Av. Kübra AYDIN ve Av.
Özge Kartal’ın 25/10/2016 tarihli dilekçe ekinde sunmuş oldukları iki adet CD
incelendiğinde;
İçerisinde 9 dakika 4 saniye süren ve TEMMUZ 2016 YALOVA ekran yazısı ile
açılan görüntülerin yer aldığı, bu görüntülerde kıyıya yanaşan bir vapur içerisindeki askeri
öğrencilerin yer aldığı,
Vapurun ön kısmında c e m î l e k e t e n c İ ibaresinin yazılı olduğu, vapurun Yalova Deniz
Terminaline yanaşmasından sonra rütbelilerin bulunduğu grubun, sivil şahıslar ve rütbelilerce
iskelede karşılandığı, devamında Hava Harp Okulu bandosu tarafından Törene başlandığı,
iskelede bulunan Atatürk büstüne Hava Harp Okulu yazılı olan çelengin konulduğu,
çevredeki vatandaşlarla birlikte İstiklal Marşının okunduğu, tam teçhizatlı vaziyetteki
askerlerin tören bitiminde resmigeçit yaparak hazır olan otobüslere bindirildikleri, toplanan
vatandaşların alkışları arasında tören alanından ayrıldıkları görülmüştür.

^ Şüpheliler A hm et B Ü B Ü K A T E Ş, A hm et Selim K O Z A N , Faruk Tahsin A R IK , Furkan


G A R İP, H am za Ö Z T Ü R K , İlhan B uğra SÖ N M E Z , M ustafa C İN , T acettin B urak E R EN , Tahsin
E L M A S, T aha Furkan Ç E T İN K A Y A , Y avuz B ehlül E R SÖ Z müdafi Av. Kübra AYDIN’ın
11.11.2016 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu (1) adet CD incelendiğinde;
Bahse konu videoya yer yer alt yazı ilavesi yapıldığı, videonun farklı videoların
birleştirilmesi ile oluşturulduğu, videonun bazı zaman aralıklarında ekran yazılarının belirdiği,

365
Soruşturma No: 2016/83834

Gece vakti çekildiği anlaşılan videoda, Askeri Öğrencilerin ve vatandaşların İstiklal


Marşını okudukları, çekim yapan kişinin “ a l l a h i m a ş ü k ü r l e r o l s u n b u r a d a k i l e r b İ z İ m l e o l d u b u
A S K E R L E R H A İN Ç IK M A D I” dedİğİ,

Vatandaşlann “ En Biiyük Asker Bizim A sker” şeklinde slogan attıkları, Bir Askeri
Öğrencinin vatandaşlara hitaben “ Beyler Biz Hava Harp Okulu Öğrencisiyiz Eğitimdeydik
Yalova 'da Eğitimde ” şeklinde sözler söylediği,
Bir Askeri Öğrencinin vatandaşlara hitaben ‘‘Beyler Yalova’da Eğitimdeydik. Hava
Harp Okulu Öğrencisiyiz. B ak Rütbem Bu Ö ğrenci” şeklinde sözler söylediği,
Vatandaşlardan birisinin öğrencilere hitaben ‘B iz Sizin İçin Ö lürüz” dediği, bir başka
vatandaşın ‘‘BUNLARIN Suçu Günahı Yok Yok ki Bunların Hiçbir şeyden Haberi Yok Ve
Başlarındaki Pisliğin Haberi Var ” şeklinde sözler sarf ettiği görülmüştür.

7- Şüpheli Adil Ömer ALKAYA müdafi Av. Âdem TAŞKIRANTn 03.11/2016 ve


11.10.2016 tarihli dilekçeleri ekinde sunmuş olduğu iki adet flash bellek incelendiğinde; Flash
Bellekler içerisinde yukarıda özetlenen görüntülere benzer video görüntülerinin bulunduğu
görülmüştür.

4 .5 ) Hts. Sm s V e W hatsap p M esai K a y ıtla rı:

Darbe Kalkışması kapsamında İstanbul ilinde faaliyetlerde bulunmak üzere Yalova


Hava Meydan Komutanlığından İstanbul iline intikal eden şüphelilerin eylemlerinin daha açık
ortaya konulabilmesi için, bir kısım şüphelilerin birbirlerine göndermiş oldukları mesaj
içeriklerine ve HTS kayıtlarına bu başlık altında yer verilecektir.

4.5.1) WhatsApp Mesai Kayıtları:

— > Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma dosyasında


şüpheli sıfatı ile savunması alınan Faruk ŞİMŞEK'in cep telefonu 24.07.2016 tarihinde
incelenmiş, telefonunda "Between 09-13" ve "Canavar Meclisi" isimli vvhatsapp
gruplarının kayıtlı olduğu görülmüş, gruplarda yapılan yazışmaların ekran görüntüsü
alınmıştır.

Whatsapp gruplarında yapılan yazışmalara göz atıldığında;


2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da, hakkında bir başka dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülen Ali APAYDIN’m “Hersev Yolunda Arkadaşlar Kesinlikle Taviz yok”.
“Liderlik Zor Zamanlarda Gösterilir ” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420


sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un (Hava
Harp Okulu Komutanlığı 2. Filo da Takım Komutanı) “Abi Çocuklar Nasıl, sizler nasılsınız”
şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da, hakkında bir başka dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülen Ali APAYDIN’ın “Canavar Gibiyiz ” şeklinde, 16.07.2016 günü saat
05.19 da “Neden Oradasınız, Napıyonuz Ya” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.20 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülen Ali APAYDIN’ın “Yavaş Yavaş İlerliyoruz Halkı Galeyana
Getirmişler”, “Yalova Nasıl” şeklinde,

366
Soruşturma No: 2016/83834

2S, 16.07.2016 günü saat: 05.21 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Abi
Terbiyem Müsaade Etmiyo da Neyse. Yalova Bitik Diyeyim” şeklinde,

Ts, 16.07.2016 günü saat: 05.22 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülen Ali APAYDINTn “Liderlik Zor Zamanlarda Belli Olur.” şeklinde,

Ts, 16.07.2016 günü saat: 05.22 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden
soruşturma yürütülen şüpheli Ceyhun ÖZAK’ın “Emre ve Ferhat Bmb Vuruldu. Sikerim
Liderliği Ali. Bi O Kadar Yaralı Var.” şeklinde,

2S, 16.07.2016 günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “ Abi
Baslarım Ya Böyle İse. Abi Nerdesiniz ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’in “Emre Hangi Abi” şeklinde,

2S, 16.07.2016günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420


sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “ Sabiha da
Diye Duydum ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’in “Demirbilek Değil Mi”


şeklinde,

2S, 16.07.2016 günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Aynen”
şeklinde, 16.07.2016 günü saat: 05.23 de “ Sokacam Ya Adamı Deli Ederler Napionuz Biz
Ya.” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’ in “Em re’ve Ne Oldu Abi bir
sev Devin ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.23 te +905321709787 numaralı telefonu kullanan ve


hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Ali AKÇAY'ın
(Boğaziçi Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) “Beyler Bizim Durumda Kötü H arbiydi
Vuruldu.” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı


soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Napiyiz Abi Biz
Yaaa. Kim Götürüvo Ya” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.24 de Erkam GÜZEL’ in “Abi Siz Kimle Çatıştınız Da


Vuruldu Bunlar Ya, Ne Piyonuz Abi Siz ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.24 de, +90 532 170 97 87 numaralı telefonu kullanan ve
hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Ali AKÇAY'ın
(Boğaziçi Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) “Boğaziçi Köprüsündeviz Abi ” şeklinde,

367
Soruşturma No: 2016/83834

2S, 16.07.2016 günü saat: 05.24 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Ah Abim
Ah” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.24 de Erkam GÜZEL’in “Ceyhun Abi Em re’ve Ne


Oldu bisev” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.51 de Erkam GÜZEL’in “Ali APAYDIN Abi Napionuz
Bişey Devin Ya, Okula Falan Gitmiyonuz Mu Hala” şeklinde mesaj yazdığı,
Söz konusu gruptan Şüpheli Ceyhun ÖZAK’m ayrıldığı,
2S, 16.07.2016 günü saat: 05.56 da, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Kardeşim
Milleti Kandırmışlar Darbe Yapılıyor Diye.” şeklinde mesaj yazdığı,

Söz konusu gruptan Faruk ÖZDEMİR’ in ayrıldığı,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.58 te Erkam GÜZEL’ in “ Napiyonuz Abi Simdi O


Zaman Orda Ya” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 07.46 da Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı


soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Emre Hk.
Bilgisi Olan Var Mı?” şeklinde,

2S, 16.07.2016 günü saat: 10.09 da şüpheli Burhanettin KOYUNCU’ nun “


Arkadaşlar İnsanların Vakti Olursa Bilgi Atar. Sürekli Soru Sorup Durmayın. Ne olduğunu
anlamadık. Saçma Bi Ortam Var. Sonra Görüşürüz” şeklinde mesaj yazdığı, akabinde
Burhanettin KOYUNCU ile birlikte diğer şahısların gruptan peyderpey ayrıldıkları
görülmüştür.

Astsubaylar arasında kurulan WhatsApp grubunda son durumları hakkında yazışma


yaptıkları bunlardan;

Astsubayı Üstçavuş Mustafa ALTINDAL (TRT ULUS Binasında işgal etmeye çalışan
Öğrenci Alay Komutanı Kıırmay Albay Hüseyin ERG EZEN ’ in ekibinde yer alan ) tarafından
“ t r t u l u s t a ” oldukları yönünde,

Astsubay Çavuş Mustafa DURAN (VODAFONE Arenaya Helikopterle inerek Binasına


Giden 2. Filo Komutanı Kıırmay Binbaşı Ali A K K A Ş ’ m ekibinde yer alan ) tarafından
“ Dİ j İ t ü r k b İ n a s i n d a y i z ” oldukları yönünde mesaj attıkları,

Saat: 05.45 civarında Astsubay Mustafa DURAN tarafından “ p o l İs B i z i a l iy o r ” ,

Saat: 06.00 sıralarında Astsubay Çavuş Ufuk GÖÇEN (Orhanlı Gişelerde


görevlendirilen ) tarafından “BİZİ DE ALIYORLAR” .

Saat: 06.15 te Astsubay Hayati GÜTEKİN (eski adı Boğaziçi Köprüsünde 3. Filo
Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI ile birlikte görevlendirilen) tarafından “ b u r a s i
t e s l İ m o l u y o r ” şeklinde mesajlaştıkları anlaşılmaktadır.

368
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelilerin birbirleri arasında iletişim kurmak amacıyla kurdukları değerlendirilen


WhasApp grupları üzerinden Yalova ilinde kalan ve İstanbul ilinde çeşitli noktalarda
görevlendirilen şüphelileri arasında sürekli bilgi akışının sağlandığı,

Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasına binaen mesajlann zamanı da göz


önünde bulundurulduğunda gerek basın aracılığı ile gerekse vatandaşların söylemleri ve
güvenlik güçlerinin “T e s lim o iu n ” çağrılarına rağmen duyarsız kalındığı bu sebeple şüphelilerin
kendi iradelerinden ziyade zorunlu olarak teslim oldukları,

Emir komuta içerisinde bulunan rütbeli personelin darbe girişiminde aktif rol
oynadıkları değerlendirilmiştir.

4.5.2) HTS Analizleri (Arama - Aranma - SMS K ayıtlan):

15.07.2016 tarihinde meydana gelen Darbe Kalkışması kapsamında, Yalova ilinde


bulunan kamptan İstanbul iline sevk edilen ve Tuzla Mehmetçik Vakfında bir dizi eylem
gerçekleştirdikten sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin kullanmış olduklan
mobil telefon hatları ile 13.07.2016 - 17.07.2016 tarihleri arasında yapmış oldukları arama -
aranma kayıtlarına göz atıldığında;

© Şüpheli Sinan CANLI’nın 0 553 374 34 04 GSM numaralı mobil telefon


hattını kullanarak;

■ Olay tarihinde Hava Haıp Okulu Komutanlığı Dekanı olan ve 0 532 638 00 05
GSM numaralı hattı kullanan Albay Ahmet GÜMÜŞ ile 16.07.2016 tarihi saat: 03.33.28,
03.39.06 ve 04.06.46 da üç kez görüşme yaptığı,

Bu görüşmeler esnasında şüpheli Sinan CANLI’nın kullanmakta olduğu mobil telefon


cihazının, s u l t a n b e y l i m a h . a t a t u r k c d . n o :1 7 2 s u l t a n b e y l i - İ s t a n b u l adresinde
bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı,

■ 0 543 376 41 51 GSM numaralı hattı kullanan diğer şüpheli Ali APAYDIN ile,
İstanbul iline intikalleri sırasında ve sonrasında, 16.07.2016 günü saat: 00.28.10 - 01.08.41 -
01.10.48 - 01.51.50 ve 02.12.28 de olmak üzere (5) ayrı görüşme yaptığı,

■ 0 553 240 87 42 GSM numaralı hattı kullanan diğer şüphelilerden Aydın


GÜLŞAN ile İstanbul iline intikalleri sırasında ve sonrasında, 16.07.2016 günü saat: 00.57.48
- 01.07.01 - 01.14.58 - 03.49.34 - 05.58.09 ve 07.31.35’de toplam (6) kez görüşme yaptığı,

■ Darbe Kalkışması esnasında Beşiktaş ilçesinde bulunan DİJİTURK binasını kontrol


altına almaya giden ve 0 505 286 35 88 GSM numaralı hattı kullanan Yüzbaşı Fatih AKSOY
ile 16.07.2016 günü saat: 00.27.27’de (1) kez görüşme yaptığı,

■ 6. Bölümde izah edilecek olan Tuzla Orhanlı Gişelerdeki olaylara karışan, olay
yerinde etkisiz hale getirilen ve 0 543 647 60 95 numaralı hattı kullanan Binbaşı Ferhat
GÜNAY ile, 15.07.2016 günü saat: 14.23.12-15.29.39 ve.23.26.50’de olmak üzere toplam
(3) kez telefon görüşmesi yaptığı,

■ Darbe kalkışması esnasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde olaylara iştirak eden


ve 0 506 621 48 44 numaralı hattı kullanan Binbaşı Gazi ODACI ile, 16.07.2016 günü saat:

369
Soruşturma No: 2016/83834

00.14.31 - 00.17.05 - 00.26.13 - 01.09.19 - 01.11.06 - 01.21.58 - 03.26.59 - 03.32.12 -


05.53.06 - 06.07.29 ve 06.24.52 de olmak üzere toplam (11) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,

■ Darbe kalkışmasında Ankara ilinde görevli olan, Ankara ilindeki olaylara karışan
(açık kaynaklardan yapılan araştırmada Hava Kuvvetleri eski komutanı Akın Ö ZTÜ RK’ iin
damadı olarak bilinen) ve 0 506 274 33 68 numaralı hattı kullanan Yarbay Hakan
KARAKUŞ ile 13.07.2016 günü saat: 10.50.33 de (1) kez telefon görüşmesi yaptığı,

■ Darbe Kalkışması esnasında Orhanlı Gişelerdeki olaylara karışan ve 0 555 211 85


02 numaralı hattı kullanan Yüzbaşı Haşan DURAK ile, 15.07.2016 günü saat: 14.20.02 ve
14.47.29 da, 16.07.2016 günü saat: 02.04.014 - 02.15.33 - 02.43.57 - 03.15.06 - 04.03.50 -
05.16.54 ve 05.37.37 de olmak üzere toplam (9) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
■ Hava Harp Okulu Yeşilköy Lojman Yönetim Amirliği adına kayıtlı 0 542 662 19 33
numaralı hattı kullanan kişiden, 16.07.2016 günü saat: 01.58.13 ve 03.01.08 de olmak üzere
(2) ayrı mesaj aldığı,

■ Hava Kuvvetleri Komutanlığı adına kayıtlı 0 532 364 59 07 GSM numaralı hattan
16.07.2016 günü saat: 04.45.43 de (1) defa arandığı,

■ Olay sırasında Ümraniye Molla Gürani viyadüğü civarında yakalanan ve 0 507 383
07 99 GSM numaralı hattı kullanan Yüzbaşı Mesut Metin KAZANCI ile, 16.07.2016 günü
saat: 00.30.51 de (1) kez telefon görüşmesi yaptığı,
■ Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan, darbe kalkışması esnasında TRT
ulus binasını kontrol altına almaya çalışan ve 0 542 274 17 77 GSML numaralı hattı kullanan
Yüzbaşı Metin Mustafa ATEŞOĞLU ile, 15.07.2016 günü saat: 21.50.01 de (1) defa telefon
görüşmesi yaptığı,

■ Darbe Kalkışması esnasında Atatürk Hava Limanını kontrol altına almaya çalışan ve
0 542 471 17 79 GSM numaralı hattı kullanan Binbaşı Yusuf YENİHAYAT ile, 15.07.2016
günü saat: 18.25.21 ve 18.31.42 de iki kez, 16.07.2016 günü saat: 02.17.29 da (1) kez
telefon görüşmesi gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.

© Şüpheli Aydın GÜLŞAN’ ın 0 553 240 87 42 GSM numaralı mobil telefon


hattını kullanarak;

■ 0 543 376 41 51 GSM numaralı hattı kullanan diğer bir şüpheli Ali APAYDIN ile,
16.07.2016 günü saat: 02.17.00 - 03.56.50 - 04.44.38 ve 06.57.11 de (4) ayrı telefon
görüşmesi yaptığı,

■ Orhanlı Gişelerde meydana gelen olaylara iştirak eden ve 0 538 922 44 16 GSM
numaralı hattı kullanan şüpheli Üsteğmen Ceyhun ÖZAK ile, 16.07.2016 günü saat:
04.41.40 - 04.58.44 - 04.59.27 ve 05.46.47 de toplam (4) ayrı telefon görüşmesi
gerçekleştirdiği,
■ 6. Bölümde izah edilecek olan Tuzla Orhanlı Gişelerdeki olaylara karışan, olay
yerinde etkisiz hale getirilen ve 0 543 647 60 95 numaralı hattı kullanan Binbaşı Ferhat
GÜNAY ile, (3) kez mesajlaştığı ve telefon görüşmesi yaptığı,

■ Darbe Kalkışması esnasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde meydana gelen


olaylara iştirak eden ve 0 506 621 48 44 numaralı hattı kullanan Binbaşı Gazi ODACI ile,
16.07.2016 günü saat: 00.11.26 ve 00.12.07 de (2) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,

370
Soruşturma No: 2016/83834

■ Hava Harp Okulu Yeşilköy Lojman Yönetim Amirliği adına kayıtlı 0 542 662 19 33
numaralı hattı kullanan kişi ile 16.07.2016 günü saat: 01.58.25 - 03.02.36 ve 03.43.29 da (3)
kez mesajlaştığı (mesaj gönderdiği ve aldığı),

■ Hava Kuvvetleri Komutanlığı adına kayıtlı 0 532 364 59 07 GSM numaralı hattı
16.07.2016 günü saat: 03.54.30 da (1) defa aradığı,

■ Orhanlı Gişelerde meydana gelen olaylara karışan, 0 553 321 41 38 GSM numaralı
hattı kullanan ve olay yerinde ex olan Üsteğmen Emre DEMİRBİLEK ile 15.07.2016 günü
saat: 22.22.14 de bir kez telefon görüşmesi yaptığı,

■ 0 553 374 34 04 GSM numaralı hattı kullanan diğer bir şüpheli Sinan CA NLI ile,
16.07.2016 günü saat: 00.57.48 - 01.07.01 - 01.14.59 - 03.49.33 - 05.58.10 ve 07.31.34 de
(6) defa telefon görüşmesi yaptığı görülmüştür.

© Şüpheli Ali APAYDIN’ın 0543 376 41 51 GSM numaralı mobil telefon hattını
kullanarak;

■ 0 553 240 87 42 GSM numaralı hattı kullanan diğer bir şüpheli Aydın GÜLŞAN
ile, 16.07.2016 günü saat: 02.17.00 - 03.56.50 - 04.44.39 ve 06.57.11 de toplam (4) ayrı
telefon görüşmesi yaptığı,
■ Darbe kalkışması esnasında Beşiktaş ilçesinde bulunan DİJİTURK binasını kontrol
altına almaya giden ve 0 505 286 35 88 numaralı hattı kullanan Yüzbaşı Fatih AKSOY ile,
15.07.2016 günü saat: 03.45.03 - 08.36.32 - 08.39.50 - 08.42.11 - 08.43.23 - 10.21.49 -
13.01.24 - 14.53.19 - 16.05.11 - 16.24.28 - 19.42.08 - 20.19.06 ve 22.23.27 de (13) kez,
16.07.2016 günü saat: 00.30.56 da (1) kez olmak üzere (14) kez telefon görüşmesi
yaptığı,
■ Hava Harp Okulu Yeşilköy Lojman Yönetim Amirliği adına kayıtlı olan 0 542 662
19 33 GSM numaralı hattan 16.07.2016 günü saat: 02.16.55 ve 03.31.07 de (2) ayrı mesaj
aldığı,
■ Yalova Hava Meydan Komutanlığı adına tahsisli 0 226 353 31 31 numaralı hattı,
15.07.2016 günü saat: 00.36.49 - 00.37.21 - 00.37.39 - 00.40.14 ve 01.26.04 üzere (5) kez
aradığı,
■ 0 553 374 34 04 GSM numaralı hattı kullanan diğer şüpheli Sinan C A N LI ile,
16.07.2016 günü saat: 00.28.10 - 01.08.41 - 01.10.48 - 01.51.50 ve 02.12.28 de toplam (5)
kez telefon görüşmesi yaptığı anlaşılmıştır.

© Diğer şüpheliler Abdullah SAYRAN, Abdullah VESEK, Abdullah Erdem


KAMIŞ, Abdulsamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet YALÇIN, Ahmet Furkan
CAN, Ahmet Hüsrev ÖZCAN, Ahmet Selim KOZAN, Ali İPEK, Ali ÖZÇELİK, Ali
Emre YILMAZ, Ali Erkam İMAM, Ali Mithad EMRE, Ali Oğuzhan TÜRKMEN, Ali
İhsan SEZGİN, Bedirhan MERCİMEK, Burak Can ALAGÖZ, Celalettin Harzemşah
AKTÜRK, Ebubekir MIZRAK, Efe Ertuğrul ESKİCİ, Emre AKBURAKÇI, Emre
GÖKBUDAK, Enes AK, Faruk Tahsin ARIK, Fatih KARA, Fatih SATAN, Furkan
GARİP, Furkan ŞENER, Gürol GÖKYAR, Hamza ÖZTÜRK, Hilmi KOÇ, Kerem
DEMİRCAN, Mehmet BUTGÜL, Mehmet DAĞ, Mehmet Ali ARICAN, Mehmet Kenan
TÜRKOĞLU, Mehmet Nafiz AVŞAR, Muhammed Yusuf YAMANDAĞ, Muhammet
Etka SİPAHİOĞLU, Murat Hüdavendigar ÖNCÜ, Mustafa CİN, Mustafa SAYAR,
Mustafa İhsan AKAGÜNDÜZ, Nurullah KARTAL, Oğuzhan KIZILTAŞ, Okan İRİÇ,
Okan TIRAŞ, Onur AYDIN, Onur GÜNEŞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Ökkeş
BEYAZ, Safa BAYRAM, Samed KIZILHAN, Samet MACİT, Sami BARDAKÇI, Sefa

371
Soruşturma No: 2016/83834

ATAKUL, Sefa Burak DİKBAŞ, Serhat GÜLBAŞ, Sinan ÇETİN, Taha Furkan
ÇETİNKAYA, Tahir Sercan GÖZÜAÇIK, Tahsin ELMAŞ, Ümüt GÜNAYDIN, Üzeyir
Tayip ŞUR, Vedat ÇENGELÇİ, Yavuz Behlül ERSÖZ, Yunus GÜNEY, Yunus Emre
ŞAHİN, Yusuf Emir UYANIK, Yusuf Furkan GÜRSES ve Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK
ile ilgili olarak celp edilen HTS kayıtları incelendiğinde;
Herhangi bir telefon görüşme (arama - aranma) kayıtlarının bulunmadığı görülmüştür.

© Şüphelilerden A lic a n E R G Ü N , A h m e t B Ü Y Ü K A T E Ş , H a k a n Y Ü K S E L , H alil İb rah im K Ü Ç Ü K ,


H a şa n K A R A H A L İL O Ğ L U , M ehti Ç A N A K Ç I, N u rettin Y İĞ İT G Ü L , O ğ u zh an Ç O L A K v e T a c e t t in B u ra k
eren ile ilgili HTS kayıtları incelendiğinde;
Mobil telefon hatlarının aktif olduğu ancak Yalova ilinden baz verdiği anlaşılmıştır.
(Olaylar esnasında mobil telefon cihazlarının yanlarında olmadığı tespit edilmiştir.)

© Şüphelilerden F e r h a t a t e ş v e M u stafa g ü l d İ k e n ile ilgili HTS kayıtları


incelendiğinde;
Olaylar esnasında telefonlarının yanlarında bulunduğu, görüşme kayıtlarının mevcut
olduğu ancak kayıtların çoğunluğunun cevapsız aramalardan ibaret olduğu, nadiren yapılan
görüşmelerin yakınları olduğu değerlendirilen şahıslar ile aralarında yapmış oldukları
görüşmeler olduğu, GPSR / WAP iletişim sorgulama işlemine açık olduğu, olay öncesi ve
olaylar esnasında internet veri girişlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.

4.6 ) El Konulan Mühimmatlar - Balistik, Kimyasal Ve Biyolojik


İnceleme Sonuçları - El Svapları:

4.6.1) El K onulan M ü h im m atlar:

Olay günü şüphelilerden;

“396925’ “397108 ”, “396640 ”, “753818 "396594”, "142850 ”, "397002 ”, "396882 ”


“396577”, “308613 ”, “775630 ”, “396888 ’ "753816”, "775657”, "397197”, "48871”,
"396611”, "396758”, "397278”, ”776286 "396799”, ”250573”, "75381 7 ”, "397049”
”282132”, "396913”, ”397339”, "670046 "396637”, "397134”, ”308672 ”, "568441 ”
"250606”, ”332596”, "48526”, "397382”, ‘397036”, "397152”, "397057”, "289137”,
"768253 ”, "396666”, "444241 ”, "283180 "396482 ”, "397145 ”, ”396783 ”, "396768 ”
"397085”, "397263”, "396767”, "397212’ "768093 ”, "48868 ”, "396802 ”, "396923 ”,
"396702”, "396766”, "397188”, "397061 "397255”, ”275964”, "396797”, "753811”
"397219”, "396753”, "397266”, "299741 ’ "397112”, "305719”, ”338641 ”, "396997”
"727480”, "48539”, "397183”, "397032”, ‘396786”, "396629”, "397284”, "39 7332”,
"274850”, "397251 ”, "730590”, "272903 "309312 ”, "396781 ”, "397362 ”, "332361 ”
"396649 ”, "308693 ”, "741582 ”, "728265 ’ "350693”, "308700”, "669867”, "396543”
"308628”, "670106”, "308610”, "396451 "39 721 7 ”, "730343 ”, "396771 ”, "397139”
"670010”, "397025”, "396905”, "397186’ "396774”, "397192 ”, "396662 ”, "397170”
"396793”, "396798”, "396838”, "397075’ "397102”, "397123” ve "294055”
Numaralı olmak üzere (119) adet 7.62x51 mm. Çap ve tipinde fişek atar MKE yapısı
G-3 marka otomatik tüfek,

“0908H ” seri nolu CZ75 tabanca (Müşteki M urat E LLİB E Ş’e ait),
"X09687A ” seri nolu Baretta FS92 marka tabanca (Müşteki Erdal YILDIRIM' a ait)
“T0624-05TE019960 ” seri nolu Y avuzlö Compact marka tabanca (Müşteki M ehmet
BİLİÇ ’e ait)

372
Soruşturma No: 2016/83834

“Tl102-07U 18682” seri nolu Sarsılmaz Kılınç 2000 marka tabanca (Müşteki Apdil
Ö ZC AN ’a ait)
“T1102-09U18122” seri nolu Sarsılmaz Kılınç 2000 marka tabanca (Müşteki Erdi
BİÇER ’ a ait)
“T1102-10U00864” seri nolu Sarsılmaz Kılınç 2000 marka tabanca ile Iphone 6S
(Imeı:355692078264962) marka cep telefonu (Müşteki Sezgin ÖNAL ’a ait)
HTC marka 546TRF1146 5104 seri nolu resmi el telsizinin 37726 kod nolu ekibe ait
olan ve (6) adet çelik yelek (Müşteki durumunda bulunan polis memurlarına a it),
115 adet matara, 10 adet Fiber başlık, 117 adet hucüm yeleği, 114 palaska, 107 adet
askeri kep, 7 adet plakasız çelik yelek, 120 adet kamuflaj elbise,
“T1102-08R011627” numaralı Sarsılmaz marka tabanca,
“B01-01474 ” numaralı Sarsılmaz marka tabanca,
“17993” ve “40499” numaralı olmak üzere olay günü rütbelilerin kullandığı toplam
iki (2) adet MP-5 marka,
“B01-01474” ve “Tl102-08R011627” numaralı olmak üzere toplam iki (2)
Sarsılmaz marka tabanca,
“T0624-16C01098” numaralı MP-5 marka tabanca (Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü
envanterine kayıtlı) ele geçirilerek el konulmuştur.
• “X09687A-01 ” seri numaralı Pietro Beretta marka tabanca Müşteki Erdal
YILDIRIM’ a,
• “T0624-05TE019960” seri numaralı (1) adet Yavuz 16 Compact marka tabanca
Müşteki Mehmet BİLİÇ’ e,
• “Tl102-07U 18682” seri numaralı (1) adet Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega tabanca
Müşteki Apdil ÖZCAN’ a,
• “T1102-09U18122” seri numaralı (1) adet Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega tabanca
Müşteki Erdi BİÇER’ e,
• “T l 102-10U00864” seri numaralı (1) adet Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega tabanca,
“546TRF1146-5104” seri numaralı HTC marka resmi el telsizi ve İphone marka
355692078264962 imei numaralı cep telefonu Müşteki Sezgin ÖNAL’ a,
• (6) adet çelik yelek müşteki durumunda bulunan polis memurlarına 18.07.2016
tarihinde teslim edildiği anlaşılmıştır.
• “0908H” seri numaralı CZ-75B marka tabanca Müşteki Murat ELLİBEŞ’ e
08.09.2016 tarihinde,
• “T0624-16C 01090” seri numaralı (1) adet MP-5 makinalı tabanca Tuzla İlçe
Emniyet Müdürlüğüne 07.09.2016 tarihinde teslim edilmiştir.

» Şüphelilerinden edilen diğer mühimmat ve malzemelerin teslimi;

Darbe Kalkışması sonrasında Emniyet birimlerince el konulan Askeri Birlik ve kişilere


ait silah, mühimmat, teçhizat ve malzemeler, ordu mah olmaları ve müsaderelerinin olanaklı
olmamasından dolayı 28.02.2017 günü Merkez Komutanlığına teslim edilmiştir.

> El konulan silahların hangi şüpheliye ait olduğu aşağıda tablo halinde
gösterilm iştir.

373
Soruşturma No: 2016/83834

S.N Adı Soyadı Kullandığı Tespit Edilen Silah


1 Sinan CANLI “B01-01474” Numaralı Sarsılmaz Tabanca
2 Ali APAYDIN Belli Değil.
3 Aydın GÜLŞAN “T1102-08R01627” Numaralı Sarsılmaz Tabanca
4 Mehmet KARAMAN Silah yok. (Şoför)
5 Enes BEZAROĞLU Silah yok. (Şoför)
6 Tuncay B AŞARANOĞLU Silah yok. (Şoför)
7 Abdullah SAVRAN “396797” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
8 Abdullah VESEK Belirlenememiştir.
9 Abdullah ERDEM KAMIŞ “332361 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
10 Abdüssamet ASAN “397036” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
11 Adil Ömer ALKAYA “396771 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
12 Ahmet BÜYÜKATEŞ “308700"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
13 Ahmet YALÇIN “39 721 7 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
14 Ahmet Furkan CAN “289137” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
15 Ahmet Hüsrev ÖZCAN “396888 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
16 Ahmet Selim KOZAN “396781 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
17 Ali İPEK “396997” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
18 Ali ÖZÇELİK “397134"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
19 Ali Emre YILMAZ “48539 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
20 Ali Erkam İMAM “396577” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
21 Ali Mithad EMRE “396767” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
22 Ali Oğuzhan TÜRKMEN “397188"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
23 Alican Ergün “397284"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
24 Ali İhsan SEZGİN ”338641 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
25 Bedirhan MERCİMEK “396702 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
26 Berkan ERİŞ Belirlenememiştir.
27 Besim KARABIYIK “397382 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
28 Bilal TOPAL “669867"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
29 Burak CANSEVER “397002 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
30 Burak DOĞAN “397266"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
31 Burak KOKSAL “397061 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
32 Burak TETİK “753811 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
33 Burak Can ALAGÖZ “308610"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
34 Celalettin Harzemşah AKTURK “294055 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
35 Ebubekir MIZRAK “730343 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
36 Efe Ertuğrul ESKİCİ “775657” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
37 Emre AKBURAKÇI “396905 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
38 Emre GÖKBUDAK “396766"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
39 Enes AK “397197” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
40 Enes ÖZTÜRK “397219"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
41 Ercan AYDEMİR “142850 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
42 Ertuğrul CİNGÖZ “396798"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
43 Ertuğrul DÖNMEZ Belirlenememiştir.

374
Soruşturma No: 2016/83834

44 Esat YENER “39 7332 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği


45 Etka Berk ORMAN Belirlenememiştir.
46 Faruk Tahsin ARIK “396649 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
47 Fatih KARA “39663 7 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
48 Fatih SATAN “308693 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
49 Ferhat ATEŞ “396783 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
50 Furkan GARİP “396482 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
51 Furkan ŞENER “272903 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
52 Gürol GÖKYAR “397278” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
53 Hakan YÜKSEL ”308672 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
54 Halil İbrahim KÜÇÜK “397025"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
55 Haluk DÜNDAR “309312 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
56 Hamza ÖZTÜRK “397112 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
57 Haşan KARAHALİLOĞLU “396774” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
58 Haşan YÜCEL “730590"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
59 Hilmi KOÇ “250606 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
60 Hüseyin SUBAŞ “396662 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
61 İbrahim Sedat GÜVEN “670106” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
62 İdris BAHÇE “727480” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
63 İlhan Buğra SÖNMEZ “308613 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
64 İlker Yasin KARADURU Belirlenememiştir.
65 İsmail ÖZEK “397108"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
66 Kazım BAŞ “728265"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
67 Kerem DEMİRCAN “397102 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
68 Mehmet BUTGÜL “299741 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
69 Mehmet DAĞ “396451 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
70 Mehmet Ali ARICAN “753818” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
71 Mehmet Nafiz AVŞAR “350693 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
72 Mehti ÇANAKÇI “397183 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
73 Mert DİKMEN “397152 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
74 Mesut Said ÖZTÜRK “275964"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
75 Metehan TEKTEN “397255"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
76 Muhammed Ali TAŞ “396594 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
77 Muhammed Berk BİLGİN “397049” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
78 Muhammed Fatih SALİK Belirlenememiştir.
79 Muhammed Furkan ALTUNTAŞ “396753 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
80 Muhammed Kenan TURKOĞLU “397362” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
81 Muhammed Yusuf YAMANDAĞ “397139"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
82 Muhammet KOYUN “397123 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
83 Muhammet Etka SİPAHİOĞLU “753816” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
84 Murat Hüdavendigar ÖNCÜ “397075"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
85 Mustafa CİN “48868 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
86 Mustafa GÜLDİKEN “396793 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
87 Mustafa SAYAR “396799"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği

375
Soruşturma No: 2016/83834

88 Mustafa İhsan AKAGÜNDÜZ “568441 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği


89 Nurettin ÇENGELCİ “396640 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
90 Nurettin Yiğit GÜL “397263 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
91 Nurullah KARTAL “396925 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
92 Oğuzhan ÇOLAK “283180"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
93 Oğuzhan KIZILTAŞ “332596"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
94 Okan İRİÇ “775630"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
95 Okan TIRAŞ “397032 "N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
96 Onur AYDIN “48871 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
97 Onur GÜNEŞ ”776286” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
98 Osman KAHRAMAN “396838 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
99 Osman ÜYAL Belirlenememiştir.
100 Ozan TAŞAR “396768"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
101 Ökkeş BEYAZ “396913 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
102 Safa BAYRAM “ 48526 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
103 Samed KIZILHAN “444241 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
104 Samet MACİT ”397339"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
105 Sami BARDAKÇI “397212 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
106 Sefa ATAKUL “741582 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
107 Sefa Burak DİKBAŞ “397251 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
108 Serhat GÜLBAŞ “397057” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
109 Sinan ÇETİN “2 74850” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
110 Tacettin Burak EREN “396802 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
111 Taha Furkan ÇETİNKAYA “396786"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
112 Tahir Sercan GÖZÜ AÇIK “396629 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
113 Tahsin ELMAS “396882 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
114 Ümüt GÜNAYDIN “396758"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
115 Üzeyir Tayyip ŞUR “396666"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği
116 Vedat ÇENGELCİ “397186” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
117 Yavuz Behlül ERSÖZ “396611 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
118 Yunus GÜNEY “396923 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
119 Yunus Emre ŞAHİN Belirlenememiştir.
120 Yusuf Emir UYANIK ”282132 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
121 Yusuf Furkan GÜRSES “75381 7 ” Numaralı G-3 Piyade Tüfeği
122 Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK “397170"N um aralı G-3 Piyade Tüfeği

Bazı silahların hangi şüpheli tarafından kullanıldığı belirlenememekle birlikte, elde


edilen “ 17993” ve “40499” numaralı iki (2) adet MP-5 marka silahın olay günü rütbeliler
tarafından kullanıldığı değerlendirilmektedir.

4.6.2) B alistik İncelem e Sonuçları:

* Tuzla Mehmetçik Vakfı Bölgesinde Olay Yeri İnceleme Ekiplerince düzenlenen


2016/505 sayılı Olay Yeri İnceleme Raporunda;

376
Soruşturma No: 2016/83834

Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri Bölgesindeki akaryakıt istasyonuna


giriş yapılan noktada zırhlı polis aracının bulunduğu, araç üzerinde mermi isabet izlerinin
mevcut olduğu, aracın sağ ön kısmında, torpido üzerinde ve zeminde yoğun kan lekelerinin
bulunduğu, bu noktadan İstanbul istikametine ters olarak ilerlendiğinde, yerde 2 adet boş
kovanın bulunduğu, asfalt üzerinde kan benzeri kırmızı lekelerin görüldüğü kayıtlıdır.
Bu raporda kayıtlı olup olay yerinden elde edilen “ 1 ve 2” numaralı delil poşetleri
içerisindeki 9 mm çaplı Parabellum tipi MKE yapısı iki (2) adet kovanın yapılan
incelemesinde;
9 mm çaplı Parabellum tipi fişek atar aynı (TEK- BİR) ateş silahtan A TILM IŞ
O LD U K LA RI tespit edilmiştir. (İstanbul 25.07.2016 tarihli İST- BLS-16-9734 sayılı uzman
incelemesi raporuna göre)
Söz konusu 9 mm çaplı Parabellum tipi iki (2) adet kovan Silahı Tespit
Edilemeyen Olaylar Arşiv Kod:41780 sırasında geçici olarak bekletilmektedir.

• İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 23.05.2017 tarih ve BLS


-16-10449 EK sayılı ekspertiz raporuna göre;

• 22.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün B L S-16-


9415-9416 sayılı ekspertiz raporunda kayıtlı olup, Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar Arşivi
Kod No: 41701 sırasında geçici olarak beklemeye alındığı belirtilen;
(5+4+3+3+2+1+1+1+1+1) olmak üzere (10) on ayrı silahtan atılmış olduğu belirlenen
“ 1, 19-40, 19-63, 20-3, 20-4, 20-5, 20-6, 20-7, 20-8, 20-9, 20-10, 20-11, 20-12, 20-13, 20-14,
19-38, 25-3” nolu delil poşetinde gönderilen onyedi (17) adet ve üzerinde “Osman Nuri
E se n ” ibareleri bulunan delil poşetinde gönderilen beş (5) adet olmak üzere 9 mm. çaplı
Parabellum tipi toplam yirmiiki (22) adet kovandan;
Üzerinde “Osman Nuri E sen” ibareleri bulunan delil poşetinde gönderilen 9 mm.
çaplı Parabellum tipi üç (3) adet kovanın; “B01-01474” numaralı, 9 mm. çaplı Parabellum
tipi fişek atar, Türkiye yapısı, Sarsılmaz marka Kılınç marka 2000 Light model yarı otomatik
tabancadan ATILMIŞ OLDUĞU kayıtlıdır.
Bahse konu silahın şüpheli Sinan CA N LI tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.

• 22.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün B L S-16-


9415-9416 sayılı ekspertiz raporu düzenlenerek Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar Arşivi Kod
No:41701 sırasında geçici olarak beklemeye alındığı belirtilen;
(5+4+3+3+2+1+1+1+1+1) olmak üzere (10) on ayrı silahtan atılmış olduğu belirlenen
ve “ 1, 19-40, 19-63, 20-3, 20-4, 20-5, 20-6, 20-7, 20-8, 20-9, 20-10, 20-11, 20-12, 20-13, 20-
14, 19-38, 25-3” nolu delil poşetinde gönderilen onyedi (17) adet, üzerinde “Osman Nuri
E se n ” ibareleri bulunan delil poşetinde gönderilen beş (5) adet olmak üzere 9 mm. çaplı
Parabellum tipi toplam yirmi iki (22) adet kovandan;
Üzerinde “Osman Nuri E sen” ibareleri bulunan delil poşetinde gönderilen 9 mm.
çaplı Parabellum tipi bir (1) adet kovanın; “17993” numaralı 9 mm çaplı Parabellum tipi
fişek atar, MKE yapısı, MP-5 marka A3 model mandalı marifeti ile tek tek ve seri olarak atış
yapabilen ayarlı gezli, seyyar dipçikli makineli tabancadan ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu MP-5 silahın olay günü rütbelilere verildiği, bu rütbelilerin Sinan
CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN olduğu, bu silahın anılan şüphelilerce
kullanıldığı anlaşılmıştır.

377
Soruşturma No: 2016/83834

• 29.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-16-


9734 sayılı uzmanlık raporu düzenlenerek Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar Arşivi Kod
No:41780 sırasında geçici olarak beklemeye alındığı belirtilen, Mehmetçik Vakfı civarından
elde edilen, (2) adet 9 mm Parabellum tipi kovan, aynı çap ve tipte üzerinde kısmi yapıda set
izi bulunan bir (1) adet deforme mermi çekirdeği, aynı çap ve tipte üzerinde kısmi yapıda set
izi bulunan bir (1) adet mermi çekirdeği parçası, aynı çaplı üzerlerinde kısmi yapıda set izleri
bulunan iki (2) adet mermi çekirdeği gömleği parçası, 7,62 mm çaplı üzerinde kısmi yapıda
set izleri bulunan bir (1) adet mermi çekirdeği gömleği parçasından;
2016/505 nolu raporda belirtilen “1 ve 2 ” nuramalı delil poşetlerinde gönderilen 9
mm çaplı Parabellum tipi iki (2) adet kovanın; “40499” numaralı 9 mm çaplı Parabellum tipi
fişek atar, MKE yapısı, MP-5 marka A3 model mandalı marifeti ile tek tek ve seri olarak atış
yapabilen ayarlı gezli, seyyar dipçikli makineli tabancadan ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu MP-5 silahın olay günü rütbelilere verildiği, bu rütbelilerin Sinan
CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN olduğu, bu silahın anılan şüphelilerce
kullandığı anlaşılmıştır.

11.08.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-


16-10449 sayılı ekspertiz raporuna göre;

“396925”, “397108”, “396640”, “753818”, “396594”, “142850”, “397002”, “396882’


“396577”, “308613”, “775630”, “396888”, “753816”, “775657”, “397197”, “48871
“396611”, “396758”, “397278”, ”776286”, “396799”, ”250573”, “75381 7 ”, “397049”,
282132”, “396913”, ”397339”, “670046”, “396637”, “397134”, ”308672”, “568441
“250606”, ” 332596”, “ 48526”, “397382”, “ 397036”, “397152”, “397057”, “289137”,
768253”, “396666”, “444241”, “283180”, “396482”, “397145”, 396783”, “396768’
“397085”, “ 397263”, “ 396767”, “397212”, “768093”, “48868”, “396802”, “396923’
“396702”, “396766”, “397188”, “397061”, “397255”, ” 275964”, “ 396797”, “753811’
“397219”, “396753”, “397266”, “299741”, “397112”, “305719”, ”338641 ”, “396997
“727480”, “48539”, “397183”, “397032”, “396786”, “ 396629”, “ 397284”, “ 39 7332
“274850”, “397251”, “730590”, “272903”, “309312”, “396781”, “ 397362”, “ 332361’
“396649”, “308693”, “ 741582”, “728265”, “350693”, “308700”, “ 669867”, “ 396543’
“308628”, “670106”, “ 308610”, “396451”, “ 39 721 7 ”, “ 730343”, “396771”, “397139
“ 670010”, “ 397025”, “ 396905”, “ 397186”, “ 396774”, “ 397192”, “ 396662”,
397170”, “ 396793”, “ 396798”, “ 396838”, “ 397075”, “ 397102” ve “ 397123” numaralı
olmak üzere toplam (118) adet silahın;

7.62x51 mm. Çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı G-3 marka, sağ yüzeylerinde
“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifeti ile tek tek, darbeli ve
seri olarak atış yapabilen, (Yarı ve tam otomatik ateşleme sistem lerim sahip) ayarlı gezli,
sabit dipçikli birer otomatik tüfek oldukları,
Yapılan muayenelerinde; Ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir am alarının
bulunmadığı, Emniyet sistemlerinin fonksiyonlarını yerine getirdikleri, laboratuvarda
yapılan tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak
patlattıkları,
> “294055” numaralı silahın; 7.62x51 mm. Çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı G-3
marka, sağ yüzeylerinde “TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal
marifeti ile tek tek, darbeli ve seri olarak atış yapabilen, (Yarı ve tam otomatik ateşleme
sistemlerine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli otomatik tüfek olduğu,
Yapılan muayenesinde; Ateşleme iğnesinin bulunmadığı, bu nedenle çap ve tipine
uygun fişekleri patlatmadığı,

378
Soruşturma No: 2016/83834

> “17993” ve “40499” numaralı olmak üzere olay günü rütbelilere verilen toplam iki
(2) adet silahın, 9mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, MKE yapısı MP-5 marka, A3 model,
mandaları marifeti ile tek tek ve seri olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme
sistemlerine sahip), ayarlı gezli, seyyar dipçikli birer makinalı tabanca oldukları,
Yapılan muayenelerinde;
Ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir anzalannın bulunmadığı, Emniyet
sistemlerinin fonksiyonlarını yerine getirdikleri, laboratuvarda yapılan tatbiki atışlarda,
çap ve tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak patlattıkları
üanlaşılnuıktadır.

> “B01-01474” ve “T1102-08R011627” numaralı olmak üzere toplam iki (2) adet
silahın;
9mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, Türkiye yapısı Sarsılmaz marka, Kılınç 2000
Light model, yarı otomatik birer tabanca olduğu,
Yapılan muayenelerinde; Ateş etmelerine nıani mekanik herhangi bir anzalarının
bulunmadığı, laboratuvarda yapılan tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri
mekanik yapılarına uygun olarak patlattıkları,

> Şüphelilerin olay tarihinde müşteki polis memurlardan gasp ettiği ve Tuzla İlçe
Emniyet Müdürlüğüne ait “T0624-16C01098” numaralı olmak üzere toplam bir (1) adet
silahın, 9mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, MKE yapısı MP-5 marka, A3 model,
mandaları marifeti ile tek tek ve seri olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme
sistemlerine sahip), ayarlı gezli, seyyar dipçikli birer makinalı tabanca olduğu,
Yapılan muayenesinde; Ateş etmelerine nıani mekanik herhangi bir anzalannın
bulunmadığı, Emniyet sistemlerinin fonksiyonlarını yerine getirdikleri, laboratuvarda
yapılan tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak
patlattığı,
>■ Şüpheliler tarafından el konulan müşteki Murat ELLİBEŞ’ e ait “0908H” numaralı
silahın;
9mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, Çek Cumhuriyeti yapısı, Ceska Marka, 75B
model, yarı otomatik tabanca olduğu,

Yapılan muayenesinde; Ateş etmelerine nıani mekanik herhangi bir anzalannın


bulunmadığı, laboratuvarda yapılan tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri
mekanik yapılarına uygun olarak patlattığı anlaşılmaktadır.

* 31.08.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-


16-11404 sayılı uzmanlık raporuna göre;

1- Aydın GÜLŞAN’ ın ikametinde yapılan aramadan elde edildiği belirtilen;

a) 9 mm çaplı Parabellum tipi MKE yapısı ondört (14) adet fişek,

b) Üzerinde “ Sarsılmaz” ibaresi bulunan bir (1) adet şarjör,

c) Numarasız delil poşetinde gönderilen; 9 mm çaplı Parabellum tipi MKE yapısı


Yedi (7) adet kovan,

d) Numarasız delil poşetinde gönderilen 7,62x51 mm çap ve tipinde dört (4) adedi

379
Soruşturma No: 2016/83834

MKE yapısı ve bir (1) adedinin tip tablası üzerinde “M S-212-62” ibareleri bulunan toplam beş
(5) adet kovanın ( Dosya kapsamında bu (5) kovandan (3) adedi şüphelinin ikametinde elde
edilmiş, diğer (2) adedi ise şüphelilerin yakalanması esnasında elde edilen mühimmatların
tasnifinde bulunduğu anlaşılmış ancak (5) kovanında şüphelinin ikametinde çıktığı şeklinde
sehven yazılmıştır.) yapılan mukayesesinde;

• On dört (14) adet fişek; 9 mm. çaplı Parabellum tipi olup, çap ve tiplerine uygun
Silahlarda kullanılmak üzere imal edildikleri,
Bu fişeklerden iki (2) adedi aynı çap ve tipte bir silah ile deneme atışlarına tabi
tutularak fişeklerin patladığı tespit edilmiştir.
Üzerinde “ Sarsılmaz” ibaresi bulunan bir (1) adet şaıjörün; 9 mm çaplı Parabellum tipi
fişek atar, 6136 sayılı yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlara ait olup, tek başına
6136 sayılı yasa kapsamına girmediği,
• Numarasız delil poşetinde gönderilen, 9mm.çaplı Parabellum tipi MKE yapısı yedi
(7) adet kovanın mikroskopla yapılan tetkiklerinde; 9mm. çaplı parabellum tipi fişek atar
(3+1+1+1+1) olmak üzere beş (5) ayrı ateşli silahtan ATILMIŞ OLDUKLARI tespit
edilmiştir.

• Numarasız delil poşetinde gönderilen 7.62x51 mm. çap ve tipinde 4 adedi MKE yapısı
ve 1 adedi “ M S-212-62 ibareleri bulunan toplam beş (5) adet kovanın mikroskopla yapılan
tetkiklerinde; 7.62x51 mm. çap ve tipinde fişek atar (1+1+1+1+1) olmak üzere beş (5) ayrı
ateşli silahtan ATILMIŞ OLDUKLARI anlaşılmıştır.

• Suç konusu 9 mm. çaplı parabellum tipi yedi (7) adet kovan ile 7.62x51 mm. çaplı beş
(5) adet kovan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı Tespit
Edilemeyen Olaylar Arşivi Kod No:42023 sırasında geçici olarak beklemeye alınmıştır.

2- Şüpheliler tarafından el konulduğu tespit edilen müşteki Erdal YILDIRIM1 a


ait X09687A seri no lu Beretta FS92 marka tabancanın yapılan incelemesi sonucunda;

9 mm çaplı Parabellum fişek atar, İtalya yapısı, Beretta marka, 92FS model yarı
otomatik tabanca olduğu,

3- Şüpheliler tarafından el konulduğu tespit edilen müşteki Mehmet BİLİÇ’ e ait


T0624-05TE019960 seri nolu Yavuz-16 COMPACT marka tabancanın incelemesinde;
9 mm çaplı Parabellum fişek atar, Türkiye yapısı, Yavuz 16 marka, Kılınç 2000 Mega
model yarı otomatik tabanca olduğu,

4- Şüpheliler tarafından el konulduğu tespit edilen müşteki Apdil ÖZCAN’ a ait


T1102-07U18682 seri nolu Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega marka tabancanın
incelemesinde;

9 mm çaplı Parabellum fişek atar, Türkiye yapısı, Yavuz 16 marka, Kılınç 2000 Mega
model yarı otomatik tabanca olduğu,

5- Şüpheliler tarafından el konulduğu tespit edilen müşteki Erdi BİÇER’ a ait


T1102-09U18122 seri nolu Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega marka tabancanın
incelemesinde;

9 mm çaplı Parabellum fişek atar, Türkiye yapısı, Yavuz 16 marka, Kılınç 2000 Mega
model yarı otomatik tabanca olduğu,

380
Soruşturma No: 2016/83834

6- Şüpheliler tarafından el konulduğu tespit edilen müşteki Sezgin ÖNAL’ a ait


T1102-10U00864 seri no lu Sarsılmaz Kılınç 2000 Mega marka tabancanın
incelemesinde;

9 mm çaplı Parabellum fişek atar, Türkiye yapısı, Yavuz 16 marka, Kılınç 2000 Mega
model yarı otomatik tabanca olduğu tespit edilmiştir.

* 23.09.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-


16-11404 EK sayılı ekspertiz raporuna göre;

•S İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar


Arşivi Kod No:42023 sırasında geçici olarak beklemeye alman 7.62x51 mm. çap ve tipinde
(1+1+1+1+1) tasnifli toplam beş (5) adet kovanın yapılan incelemesi sonucunda;
7.62x51 mm. çap ve tipindeki (1) adet kovanın; aynı olayla ilgili düzenlenen İST-
BLS-16-10449 sayılı uzmanlık raporu tanzim edilen silahlardan “397339” numaralı 7.62x51
mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI
KÜVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri olarak atış yapabilen (yarı
ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli otomatik tüfekten
ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu tüfeğin olay tarihinde şüpheli Samet M A C İT tarafından kullanıldığı
tespit olunmuştur.

■S 7.62x51 mm. çap ve tipindeki (1) adet kovanın; aynı olayla ilgili düzenlenen İST-
BES-16-10449 sayılı uzmanlık raporu tanzim edilen silahlardan “308700” numaralı 7.62x51
mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI
KÜVETLERİ" ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri olarak atış yapabilen (yarı
ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli otomatik tüfekten
ATILMIŞ OLDUĞU anlaşılmıştır.
Bahse konu tüfeğin olay tarihinde şüpheli Ahmet BÜYÜKATEŞ tarafından
kullanıldığı tespit edilmiştir.

■S İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı tespit edilemeyen olaylar


arşivi kod No:42023 sırasında geçici olarak beklemeye alınan 9mm. Çaplı Parabellum tipi
(3+1+1+1+1) tasnifli toplam yedi (7) adet kovanın yapılan incelemesinde;

9 mm. çaplı Parabellum tipi bir (1) adet kovanın;

Aynı olayla ilgili olarak düzenlenen İST-BLS-16-10449 sayılı uzmanlık raporuna


konu “Tl102-08R011627” numaralı 9 mm. çaplı Parabellum tipi fişek atar, Türkiye yapısı
Sarsılmaz marka, Kılınç 2000 Light model, yarı otomatik tabancadan ATILMIŞ OLDUĞU
anlaşılmıştır.

Bahse konu tabancanın şüpheli Aydın GÜLŞAN’ m beylik tabancası olduğu ve adı
geçen tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı Tespit Edilemeyen Olaylar


Arşivi Kod No: 42023 sırasında geçici olarak beklemeye alınan 7.62x51 mm. çap ve tipinde
(1+1+1+1+1) tasnifli toplam beş (5) adet kovanın ve 9mm. çaplı Parabellum tipi
(3+1+1+1+1) tasnifli toplam yedi (7) adet kovanın yapılan incelemesi sonucunda;
Hazırlanan BLS-16-11404 EK sayılı raporda belirtildiği üzere şüpheliler tarafından
kullanılan silahlardan bir kısmı ile eşleştiği anlaşılmıştır.

381
Soruşturma No: 2016/83834

Şüpheli Aydın G Ü L Ş A N ’ın İstanbul ili Bakırköy ilçesi Yeşilyurt Mah. R auf
O rb ay Cad. No:17/3 sayılı ikametinde icra edilen aram a işlemi neticesinde, 9 mm. çaplı
Parabellum tipi toplam yedi (7) adet kovan ve 7.62x51 mm. çap ve tipinde üç (3) adet
kovan ele geçirilmiştir.
Sultanbeyli İlçe Emniyet M üdürlüğü görevlilerince tanzim edilen 05.08.2016 tarihli
tutanak içeriğine göre;
Y ak alan a n şüphelilere ait kamuflaj, palaska, kep, şa p k a ve diğer malzemelerin
kontrolü ve sayım ı e snasında, 7.62x51 mm. çap ve tipinde üzerinde M.K.E 02 13
ibaresi bulunan iki (2) adet kovan bulunarak m uhafaza altına alınmıştır.
O lay tarihinde şüphelilerden elde edilen mühim m atlar ve şüpheli Aydın
G Ü L Ş A N ’ın konutunda ele geçirilen kovanlar gerekli incelem e yapılm ak üzere
Sultanbeyli İlçe Emniyet M üdürlüğü görevlilerince Kriminal Polis Laboratuvarı
Müdürlüğüne gönderilmiştir.
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı M üdürlüğünce düzenlenen İS T -B L S -2 0 1 6 -
11404 sayılı U zm anlık R ap oru n da sehven;
Şüpheli Aydın G Ü L Ş A N ’ın konutunda yapılan ara m ad a ele geçirilen 7.62x51 mm.
çap ve tipinde üzerinde M.K.E 02 13 ibaresi bulunan iki (2) adet kovanın Şüpheli
Samet MACİT tarafından kullanılan “397339” numaralı G -3 m arka tüfekten ve şüpheli
Ahmet BÜYÜKATEŞ tarafından kullanılan “308700” numaralı G -3 m arka tüfekten
atıldıklarına dair ibarelere yer verilmiştir.
Bu çelişkili durumun düzeltilmesi için, Adli Em anet M em urluğunun 2016/12443
sırasın d a kayıtlı “397339” ve “308700” seri numaralı G -3 m arka silahlardan atılmış
oldukları tespit edilen iki adet b o ş kovan 09.05.2017 tarihinde İstanbul Kriminal Polis
Laboratuvarı M üdürlüğüne gönderilm iş ve E K R a p o r düzenlenm esi istenilmiştir.
7,62x51 mm çap ve tipinde, dip tablaları üzerinde “M K E 02 13” ibareleri bulunan
iki (2) adet kovan ile ilgili olarak kayıtlarda yapılan incelem e sonucunda;
B a h se konu iki adet kovanın, 05.08.2016 günü yakalanan askerlere ait kamuflaj,
palaska, kep, şa p k a ve diğer malzemelerin kontrolü e sn a sın d a bulunan ve Kriminal
Laboratuvara gönderilen kovanlar olduğu,
Bu kovanların şüpheli Aydın G Ü L Ş A N ’ın konutunda yapılan ara m ad a ele geçirilen
kovanlar olmadığı,
B a h se konu kovanların, şüpheli Samet MACİT tarafından kullanılan “397339”
seri numaralı ve şüpheli Ahmet BÜYÜKATEŞ tarafından kullanılan “308700” seri
numaralı G -3 m arka tüfeklerden atıldıkları anlaşılmıştır.
E şle şm e y e ilişkin U zm anlık ve E k Uzm anlık raporları dosyadadır.

4.6.3) M ateryaller ve El Svabları Ü zerind e Y apılan K im yasal İncelem e


S on u çları:

Yakalanmalarını müteakip şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın


GÜLŞAN’dan el svabı alınmıştır.

^ İsta n b u l K rim in a l P o lis L a b o ra tu v a rı M ü d ü rlü ğ ü n ü n 01 .0 8 .2 0 1 6 tarih ve K İM -1 6 -

15731 sayılı ek sp ertiz r a p o ru n a göre;

Şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın GÜLŞAN’dan alınan el svab


numuneleri ile mukayese flaster bant numuneleri üzerinde atış artıklarına rastlanılm am ıştır.

4.7) Bank Asya Hesapları - Bylock Sorguları:

Şüphelilerin FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca kullanılan kriptolu


haberleşme programlarından Bylock Talk and Chat programını kullanıp kullanmadıkları,

382
Soruşturma No: 2016/83834

terör örgütünün fınans kuruluşu olan Bank Asya nezdinde 01.01.2014 tarihinden sonra hesap
hareketlerinin bulunup bulunmadığı, örgütün tepe yöneticisi ve üyeleri ile irtibatlarının olup
olmadığı hususlarında Mali Suçlar İle Mücadele Şube Müdürlüğünden bilgi talebinde
bulunulmuştur.
Gelen cevabi yazının ekinde bulunan ve Mali Suçlar ile Mücadele Şube Müdürlüğü
görevlilerince düzenlenen 21.03.2017 tarihli (18 sahifeden oluşan) ve 13.04.2017 tarihli
tutanak içeriklerine göre;
» KOM Daire Başkanlığı ve bağlı birimler tarafından yürütülen soruşturmalarda adı
geçenler bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/37666 sayılı FETÖ/PDY ana dava


soruşturması kapsamında incelenen 15.01.2014 tarihinde ulusal medyada yayınlanan Fetullah
GÜLEN’ e ait 25.12.2013 tarihli telefon konuşmasında, Fetullah GÜLEN’ le konuşan kişinin
bankanın likitide durumuna ilişkin bilgi vererek, örgüt içindeki kişiler ile bu kişilerin
çevrelerinin bankaya yönlendirilmesi noktasında Fetullah GÜLEN’den onay aldığı ve
akabinde bahse konu görüşmenin medyaya Gülen’den “Bank A s y a ’y a para y a tırın ” talimatı
olarak yansıdığı bilgileri üzerine temin edilen Bank Asya hesabında 3 E 12.2013 ile
24.12.2014 tarihleri arasında “para artışı olan yeni hesap açan şahıslar” listesi (varsa para
azalışı olanlar veya sıfırlayanlar tutanağa kaydedilmemiştir.) bölümünde yapılan
sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» FETÖ/ PDY kapsamında Demekler ve Sendikalar bölümünde yapılan sorgulamada;


Kayda RASTLANILM ADIĞI,
» KOM Daire Başkanlığı ve bağlı birimler tarafından yürütülün soruşturmaya konu
Şirketlerdeki Ortak ve Yöneticileri bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/180056 sayılı soruşturması kapsamında


KOM Daire Başkanlığına gönderilen Bylock kullanan cihazlara ait abonelik bilgilerini içeren
listede yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/37666 sayılı FETÖ/PDY ana çatı


soruşturması kapsamında HTS kaydı alınan 72 şahsa ait 336 numaranın irtibatlı olduğu karşı
numaralarla karşılaştırma yapılmıştır.

HTS kaydı alınan 72 şahsa ait 336 numaranın irtibatlı olduğu karşı numaraların abone
bilgilerinde T.C. numaraları kullanılarak yapılan karşılaştırma sonucu, abonelik bilgilerine
rastlanan şahıslar bölümünde yapılan sorgulamada;

K a y d a RASTLANILM ADIĞI a n la şılm ıştır.

4.8) Arama-El Kovma İşlemleri-Elde Edilen Önemli Deliller-İhbar Ve İtiraflar:

Şüphelilerin konutlarında yapılan aramalara, üst aramalarına, bu aramalar sonucunda


elde edilen önemli delillere, şüphelilerle ilgili ihbarlara ve kısmi ikrarlara ( itiraflara) bu
başlık altında yer verilecektir.

383
Soruşturma No: 2016/83834

4.8.1) A ram a - El K oym a İşlem leri:

£ 7 Şüpheli Abdullah SAVRAN’ın Cevatpaşa Mah. Cemre Sok. No: 10/8 Yeşilyurt
- Malatya sayılı adreste bulunan konutuna 25.07.2016 günü gidilmiş, ikamette kimsenin
olmadığı anlaşılması üzerine komşularından, burada oturan Olcay SAVRAN isimli şahısın
Bayram öncesi ikametten ayrılarak İzmir iline atandığını, o zamandan beridir ikamete
gelmediğini ancak eşyalarını henüz almadığı bilgisi alınmış, konu hakkında Malatya
Cumhuriyet Savcısına bilgi verilmiş, ikamete girilmeden tutanak tanzim edilmesi talimatı
alınmıştır.
29.07.2016 günü Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının derkenar talimatlan gereği
bahse konu ikamete tekrar gelinmiş, ikamette kimsenin olmadığı görülmüş, çilingir
marifetiyle ikamete girilmiş ve ikamette yapılan aramada;
Intel İnside 15032002099 seri numaralı 1 adet masaüstü bilgisayar kasası ele
geçirilmiş, 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30.07.2016 tarih ve 2016/2499 D. İş sayıya kayden
onama kararı alınmıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Abdullah VESEK’ in Fatih Mah. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı


No:49/3 Kocasinan-Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet SONY marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Abdullah Erdem KAMIŞ’ m İmaret Mah. Mehmet Ziya Çelebi Cad.
No:15/4 Merkez-Karaman sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet SONY marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Abdüssamet ASAN’ m Kültür Mah. 177. Sok. No:7/3 Merkez-Muş


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
9 mm. çaplı M K E yapımı toplam 262 adet tabanca fişeği, 2 adet şarjör ele geçirilmiş,
ikamette bulunan babası Fazlı ASAN’a ait olduğunu, kendisinin polis memuru olduğunu ve
iki ay önce açığa alındığını, bu fişek ve şarjörün beylik silahına ait olduğunu, tabancasını ise
Emniyet Birimine teslim ettiğini beyan etmiştir.
Bahse konu elde edilen fişekler ilgili birim olan Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler
Büro Amirliğine 25.07.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Sony marka k ılıf içinde siyah cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Adil Ömer AT/KAYA’ m Gazi Kent Mah. Gazi Atatürk Bulvarı
No:20/7 Gaziemir-İZMİR sayılı adresinde 26.07.2016 günü yapılan aramada;
Del İnrpron N 710 model 3213908533 barkod numaralı laptoptan sökülerek alınan
W D m arka W X J 1 A B 0 W 3 1 1 5 seri numaralı 320 G B Kapasiteli Hard Disk, 1 adet C an yo n
m arka S1 K 8 3 2 0 5 4 7 Seri numaralı gri-siyah renkli Hard Disk, 1 adet S a m su n g m arka C E
0168 model S M -T 1 1 3 model, F C C .1 D .A 3 L S M T 1 13 ibareli B e yaz Renkli tablet, 1 adet
M axsel m arka Dvd, 1 adet üzerinde Körfez Yayınları İngiliz yazan Dvd, 1 adet H P
Deskjet 1510 All-in-one Serien İbareli Cd, 1 adet 7.Sın ıf Matem atik T o m b ak yayınları
ibareli Cd, 1 adet R a k s E D -X 6 0 yazan Teyp Kaseti, P IR A N IIA m arka B u sin e ss model,
siyah renkli, seri num arası okunm ayan Tablet, 1 adet tükenm ez kalemle ve elle yazılm ış
“M Y hareket e sn a sın d a kullanılm ak üzere yapılm ış çok güzel bir sistem. Fakat yoğun

384
Soruşturma No: 2016/83834

kullanım a kilitlenmekte. Bunun harp zam anı çok sıkıntı olacağını düşünüyorum . M Y ‘de
Alarm, B ekave ve güvenlik, Harp Ceridesi, H a v a Durumu, H a v a R esm i U ça k sa v a r ve
K K K D modüllerini kullanıyorum” ibareli B e yaz Kağıt, 1 adet Alkayal ibareli Cd, 5 Adet
üzerinde( Körfez yayınları Türkçe yazılıları hazırlık soru bankası Ç ö zü m D V D si, Körfez
yayınları İngilizce yazılılara hazırlık soru bankası çözüm D V D ’si, Körfez yayınları
M atem atik aktif öğrenim seti Matem atik D V D ’si, Körfez yayınları Aktif öğrenim seti Fen
bilimleri seti D V D ’si, Körfez yayınları Matem atik Soru bankası çözüm D V D si) yazılı olan
Cd, 1 adet beyaz zarf içerisinde Cd, 1 adet maxell yazan Dvd, 2 adet H P yazan Dvd, 1
adet üzerinde H a v a Teknik Okulları Kom utanlığı “tasnif d ışı” gizlilik derecesi F K -5 B -1 1 6
seri nolu, Ali Alkaya-akıllı kart-foto yazılı C d -R , 1 adet K o d ak m arka C D R , 1 adet Cd, 1
adet D M S Blue m arka Cd, 1 adet C a n o n m arka fotoğraf m akinesine(alınm adı) içinden
alınan 4 G B H afıza kartı, 1 adet 64 M b H afıza kartı, 4 Adet mini kaset (a-Maxell m arka
60 LP; 90 mini DV, b -S o n y premia 60 mini DV, c- S o n y Prem ian 60 mini DV, d -T D K
m arka 60 mini 60 D V ), 1 adet S o n y m arka cari Z e is s model 4116552 seri nolu el
kam erası (el kam erasına el konulmamıştır) içerisinden alınan son y premion 60 mini D V
Mini Kaset, 1 adet (metal) 25 cent Am erikan parası, 1 adet (metal) 50 cent Euro, 1 adet
(metal) 5 cent(metal) Euro, şüphelinin babası Ali A L K A Y A ’ dan 1 adet S a m s u n g m arka
S M - G 53 1 F nolu, 356925076814092 imei numaralı C e p telefonu ve bu cep telefonuna
takılı vaziyette A v e a 89902880395982 numaralı Simkart, şüphelinin E şi S e v gi A L K A Y A ’
dan 1adet S a m s u n g m arka G T/S5611 model 359158051993049 imei numaralı cep
telefonu ve bu cep telefonuna takılı vaziyette bulunan A v e a 89902880395982 numaralı
Sim kart elde edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ahmet BÜYÜKATEŞ’ m Küçük Mustafa Mah. Altay Sok. No: 16/31
Melikgazi-Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Huğıılu marka 158746
seri numaralı 221 belge nolu 1 adet av tüfeği ve bu tüfeğe ait Fiocchi marka M K E ibareli 12
numaralı 22 adet dolu fişe k ve fişe k kütüklüğü ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Yukarıda belirtilen silah ve fişekler 25.07.2016 Tarihinde Melikgazi İlçe Emniyet
Müdürlüğü Silah ve Ruhsat Büro Amirliğine teslim edilmiştir.

& Şüpheli Ahmet YALÇIN’ m İnönü Mah. 675 Sok. No:5/4 Buca -İzm ir sayılı
adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Samsung marka GT-55830Î model
352085 05 84338/ 9 imei numaralı 1 adet cep telefonu ve bu telefona takılı Avea 128 KB
ibareli 1 adet sim kart ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet HTC marka beyaz kırmızı cep telefonuna el konulmuştur.

& Şüpheli Ahmet Furkan CAN’ m Güzelyaka Mah. Güzelyaka Cad. No:59/27
Yenimahalle-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Zambak yayınlarına
ait Dedekorkut Hikâyeleri yazan 1 adet kitap, Işık yayınlarına ait Cevşeıı-i Kebr ve tercümesi
yazan 1 adet kitap ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet General Mobile marka gri cep telefonuna el konulmuştur.

385
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli Ahmet Hüsrev ÖZCAN’ m Boğaziçi Mah. 1075 Sok. No:2/12 Mamak
-A nkara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 15-15 M ayıs 2016 sayı 86 Turquie diplomatique isimli gazeteye el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ahmet Selim KOZAN’ m Hüseyin Avni Ulaş Mah. Toki 2 Küme
Evleri No:12/13 Palandöken-Erzurum sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Ön yiiziinde 2013, arka yüzünde GIPTA ajanda ibarelerinin bulunduğu lacivert renkli
1 adet ajanda, 89902860377721099416E12BIMnumaralı 64 KB ibareli BÎMCELL 1 adet sim
kart, PRINCO marka CD-R 700MB/80 Min 2x-56X CD-Recordable ibareli 1 adet CD,
OMNIKEY6121 model numaralı Polis Amblemi bulunan 1 adet kart okuyucu, bu kart
okuyucuya takılı vaziyette; üzerinde polis amblemi bulunan e-imza ve Emniyet Genel
Müdürlüğü yazılı 1 adet sim kart ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen OMNIKEY6121 model numaralı Polis Amblemi bulunan 1 adet kart
okuyucu, bu kart okuyucuya takılı vaziyette; üzerinde polis amblemi bulunan e-imza ve
Emniyet Genel Müdürlüğü yazılı 1 adet sim kartı Erzurum Emniyet Müdürlüğüne ilgili birime
teslim edilmek üzere iade edilecektir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Asus marka Gold renkli cep telefonu ve 1 adet Asus marka siyah, renkli cep
telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali APAYDIN’ m Yeşilyurt Mah. R auf Orbay Cad. No:C2-16 D:8
Bakırköy-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Exper marka JTE3HTWDSTea JARD165 seri numaralı 1 adet dizüstü bilgisayar,
Sandisk ibareli 2015-11-20 ibareli 1 adet hafıza kart okuyucu, 6 adet CD ele geçirilmiştir.
Şüphelinin üst aramasında; 352848074925021 ve 352849074925029 çift imei nolu
Samsung J7 marka cep telefonu ve telefona takılı vaziyette 1427250831159 ibareli Turkcell
sim kart, 351754074212892 imei nolu General Mobile 4G marka telefon ve telefon içerisinde
takılı vaziyette bulunan 8990029300784357209 ibareli Vodafone sim kartına incelenmek
üzere el konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet Rain marka mavi Model: RA-596 ibaresi yazılı flash bellek, 1 adet SIYDTEAM
ibaresi yazılı USB bellek, 1 adet MRCO HCSIYOTEAM Model: SY-18 ibaresi yazılı flash
bellek, 3 adet makine kimya yapımı 9 mm dolu fişek, 1 adet siyah deri k ılıf içerisinde amazon
marka, önyüzünde kindle ibaresi yazılı IPAD ’ a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali İPEK’ m Burç Mah. Seval Cad. N o:86/12 Yenimahalle-Ankara


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet LG marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali ÖZÇELİK’ m Gülpınar Mah. 183 Sok. No:5-6 Altındağ-Ankara


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Eylül 1990 y ıl 12 sayı 140 ibaresi bulunan 44 sayfalı SIZINTI isimli 1 adet dergi ele
geçirilmiştir.

386
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Sony Xperia marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali Emre YILMAZ’ m Yeşilova Mah. Tansel Cad. No:86/2


Küçükçekmece - İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka tuşlu gri cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali Erkam İMAM ’ m Saray Cumhuriyet Mah. Kırgız Cad. No:24/9
Pursaklar - Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ali İhsan SEZGİN’ m Uncalı Mah. 1258. Sok. N o :llA iç kapı;6
Konyaaltı - Antalya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
M uzaffer SEZG İN ’ e ait 981244 seri nolu üzerinde 1244 numarası ve 357 ibareli 1 adet
tabanca ve tabancaya ait 8 adet tabanca fişeği, 25 adet tabanca fişeği, 50 adet tabanca fişeği
ve 85984 no 189797 numaralı silah ruhsatı, 89 adet tiifek fişeği, 78 adet tüfek fişeği ele
geçirilmiştir.

Ele geçirilen tabanca ve fişekler Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Şube


Müdürlüğüne teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet SONY marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali Mithad EMRE’ nin İstasyon Mah. Sınır Sok. No:24/10 Etimesgut -
Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Canon M arka Profesyonel F otoğraf makinası, bu cihaza ait şarj cihazı ve
yedek batarya çantası ile birlikte, 1 adet HP marka siyah renkli iist kapağı kırık
CNF0192XHX Seri Nolu Laptop, Bu cihaza ait şarj cihazı çantası ile birlikte, 1 adet
SEAGATE marka siyah renkli Harici belleğe el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ali Oğuzhan TÜRKMEN’ m Kükürtlü Mah. 4. Kelebek Sok. No: 1/3
Osmangazi-Bursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Toshiba marka YE080080U seri numaralı 1 adet laptop bilgisayar, Acer marka
NXEAKEY00260709FOC7600 ibareli 1 adet laptop bilgisayar, Kingston marka 4 GB
kapasiteli 1 adet flash bellek, 1 adet Samsung marka 355722047546452 imei numaralı cep
telefonu ve cep telefonuna takılı Vodafone sim kart ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada;
1 adet Lenova marka siyah renkli 1016636300385 seri nolu laptop, bu cihaza ait şarj
cihazı çantası ile birlikte el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Alican ERGÜN’ m Vatan Mah. 4233 Sok. N o:18/l Serdivan-Sakarya


sayılı adresinde 30.07.2016 günü yapılan aramada;

387
Soruşturma No: 2016/83834

İkamet sahibi olan Aydın E R G Ü N ’ e ait bulundurma ruhsatlı Canik 55 marka


T0624708TD16160 seri numaralı 1 adet tabanca, bu tabancaya ait 1 adet şarjör ve şarjöre
basılı M K E yapımı 15 adet tabanca fişeği, 1 adet yedek şarjör ve içerisinde M K E yapım ı 15
adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler Sakarya Emniyet Müdürlüğü Silah ve Patlayıcı
Maddeler Şube Müdürlüğüne Teslim edilecektir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Aydın GÜLŞAN’ m Yeşilyurt Mah. R auf Orbay Cad. No: 17/3
Bakırköy-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Panasonic 60 sp mode. İbareli 1 adet kaset, faaliyete katılacak Hava Harbiyeliler
başlıklı harbiye listesi, üzerinde Kurt resmi bulunan 1 adet not defteri, Alay Komutanı
davetine katılacak Listesi ibareli 1 adet liste, A çık Öğretim Çıkmış Sorular ibareli 63 sayfalık
test soruları, Lider Yayınevine ait 1 adet dikey geçiş sınavı denemeler dergisi, Avea 125 kb
ibareli 8990286-0313903-478193-014sp ibareli 1 adet sim kartı, şahısın eşine ait LG2 marka
351585060032476 imei nolu 1 adet cep telefonu, Sarsılmaz ibareli 1 adet şarjör ve içerisinde
14 adet tabanca fişeği, M K E ibareli 7 adet boş kovan, M K E ibareli Uzun Namlulu silaha ait 3
adet boş kovan ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen şarjör, fişekler ve boş kovanlar İlimiz Kriminal Polis Laboratuvarına
incelenmek üzere gönderilecektir.

Şüphelinin üst aramasında; İphone marka beyaz-pembe renkli 355441073662931


imei nolu 89902860394176 seri nolu 4.5 G sim kart 569298E20LTE ibareli sim kart bulunan
cep telefonu el konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan oda, çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Bedirhan M ERCİMEK’ in Atakent Mah. 1491 Sok. No:6/2


Etimesgut-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; Herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Berkan ERİŞ’ in Ali Çetinkaya Mah. Serçe Kuşu Sok. No: 1/5 Ayvalık-
Balıkesir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Özel Kural Sürücü Kursları antetli not kağıdına yazılmış “Selam Tevhid Terör Örgütü
Biiyiik Takip ” yazılı not kağıdı, Fetullah GÜLEN şiirlerinden Garo M afyan şarkıları bahar
isimli ambalajı açılmamış 1 adet teyp kaseti, üzerinde İşıklar Askeri Hava Lisesi Öğrenci
Grııp Komutanlığı ibaresi ve logosu bulunan (16. Sayfasında bir kısım askeri personelin
irtibat numaraları ile Oğuz Abi 0542 257 26 98, Beşir Abi 0534 687 88 94, Yavuz Abi 0537
617 01 61 yazılı) 1 adet not defteri, 2011 ibaresi bulunan (13. ve 14. Sayfasında 2. Filo
başlıklı, okulda okuyan çeşitli öğrencilere ait değerlendirme veya fişlem e içerikli notlar
yazılı) siyah renkli 1 adet ajanda ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka platin renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Besim KARABIYIK’ m Atakent Mah. 2634 Sok. No:4C İç Kapı; 22


Yenişehir-Mersin sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

388
Soruşturma No: 2016/83834

Şahısın annesi Hiimeyra KARABA YIK ’ m beyanına göre oğlıı Sanı e t KARABIYIK ’a ait
olduğunu beyan ettiği Sony marka 2H8002CUJL seri numaralı 1 adet cep telefonu, üzerinde
Bower ibaresi yazılı 1 adet flash bellek, M uşta Yayınevi basındı Çocuklar için Sevgili
Peygamberimizin Hayatı isimli 1 adet kitap ele geçirilmiş, ayrıca Hiimeyra KARABIYIK ’ m
aracında 352019063633899 seri numaralı Iphone marka 1 adet cep telefonu ve telefona takılı
89902860322845665833E12E seri numaralı 1 adet sim kart ele geçirilmiş, ele geçirilen suç
unsurları Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Iphone marka metal renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Bilal TOPAL’ ın İhsaniye Mah. Yonca Sok. No:3/24 Bandırma-


Balıkesir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
359773010294 imei numaralı 1 adet cep telefonu ve takılı 05326450872 numaralı hat,
1 adet ıpad tablet, Asus marka F7NOCV252991299 seri numaralı siyah renkli 1 adet
notebook ele geçirilmiştir.
1 adet 359773010294 imei numaralı cep telefonu ve takılı 05326450872 numaralı hat
incelemeye esas olmadığından Nevzat TOPAL’ a 08.09.2016 tarihinde iade edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet SONY marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Burak CANSEVER’ in İstasyon Mah. 2347 Sok. No:9A İç Kapı:8


Etimesgut-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Buhranlı Günler ve Ümit Atlasınız Fetullah Gülen K ırık Testî-14 yazılı 1 adet kitap,
19.09.2015 ve 22.12.2015 tarihli zaman gazetesi parçaları ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Sony marka beyaz cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Burak DOĞAN’ m Turgut Özal Mah. Orkide Cad. No:66/15 Esenyurt-
İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
355626 05 590341 6 imei numaralı Samsung S3 mini marka 1 adet cep telefonu,
351952 07 004676 5 imei numaralı kamerasız Samsung GT-E1200I marka 1 adet cep
telefonu ve bu telefona takılı 1,0 GB mini SD Sandisk ibareli 1 adet hafıza kartı ile üzerinde
Toshiba 2 GB micro ibareli kırılmış vaziyette 1 adet hafıza kartı, Asus marka 1C:3568A-
EPC1000H ibareli 1 adet dizüstü bilgisayar, Sony marka 54143265 3006126 nolu 1 adet
dizüstü bilgisayar, Tecnos marka 1 adet bilgisayar kasası, NXAIE63CV2J6 ibareli WD
elements marka 1 adet harici disk ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 a d e t S a m su n g m a r k a 357346 03 366212 9 İ m e i n u m a r a lı c e p te le fo n u v e b u c e p
te le fo n u n a ta k ılı v a z iy e tte 1 a d e t 8990029300709905074 s e r i n u m a r a lı S im k a r t ele
geçirilmiştir.

£ 7 Şüpheli Burak KOKSAL’ m İstiklal Mah. 368 Sok. No:3 iç Kapı N o:A l
Serdivan-Sakarya sayılı adresinde 30.07.2016 günü yapılan aramada; Herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet 1 GB Sd kart, 3 GB Kingston marka beyaz USB 'ye el konulmuştur.

389
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli Burak TETİK’ in Eğmir Mah. Işıklıgölü Cad. N o :lG İç Kapı: 12


Gölbaşı-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada;
1 adet Samsung marka siyah renkli tuşlu cep telefonuna el konulmuştur.
£ 7 Şüpheli Burak Can ALAGÖZ’ ün Üniversite Mah. Şehit Doğan Çabuk Sok.
No:9/6 Avcılar-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
356983067699295 imei numaralı Apple iphone marka 1 adet cep telefonu ve bu telefona takılı
vaziyette 8990029300703287453 seri numaralı 1 adet sim kartı ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada;
1 adet Samsung marka tuşlu cep telefonu, 1 adet Sony M arka çok amaçlı kapaksız
USP (kulaklıktı) el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Celalettin Harzemşah AKTÜRK’ ün Başpınar Mah. Orhan Kemal


Cad. No:67/4 Altındağ-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi
bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;

1 adet Samsung marka mavi cep telefonu ve 1 adet PACKARD BELL marka siyah
renkli NXC3UEY001512007CF6600 Seri Nolu Laptop, bu cihaza ait şarj cihazı çantası ile
birlikte el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ebubekir MIZRAK’ m Danışmendgazi Mah. Taş Sok. No:20/2


Melikgazi -Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet General Mobile marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Efe Ertuğrul ESKİCİ’ nin Zafer Mah. Sakarya Cad. N o:6/l İç Kapı
No:6 Merkez-Afyonkarahisar sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi
bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet İphone 4 marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Emre AKBURAKCI’ nın Uyanış Mah. 1095 Sok. No:2/3 Keçiören -
Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Googear Sounddot ibaresi yazılı çok amaçlıUSP ve kulaklığa el
konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Emre GÖKBUDAK’ m Kızılpınar Mah. Karabaş Sok. No:7/18


Çerkezköy-Tekirdağ sayılı adresinde 25.07.2016 günü Çerkezköy Jandarma Komutanlığınca
yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı öğrenilmiş, arama
hakkında düzenlenen tutanakların Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği
bildirilmiş, dosyada gizlilik kararı olduğu için tutanağın örneğinin gönderilmediği yapılan
telefon görüşmesinde bildirilmiştir.

390
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet K70426347G serisi 1 Amerikan Doları, 1 Adet Nokia M arka tuşlu gri renkli cep
telefonu, 1 adet Apple M arka Gold renkli IPAD ’ a el konulmuştur.

& Şüpheli Enes AK ’ m Yenimahalle Haşan Subaşı Cad. No:53 iç kapı:4 Elmalı-
Antalya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
1 adet Elmalı İletişim motorlu araç inşaat tur. dayanaklı tüketim malları
paz.san.ticdtd.şti iş yerine ait 03.08.2013 tarihli 68408 seri numaralı Bünyamin A K adına
kesilmiş fatura, 1 adet oblio M USIC BASIC X ibareli müzik çalar, 1 adet Beko marka siyah
kasa NT88-ksvs2h6k seri numaralı bilgisayar kasası, Yenibahar isimli 1 adet dergi, yazarı M.
Fetullah Giilen olan Kırık Testi isimli 6 adet kitap, 1 adet Samsung marka siyah renkli HX-
M500TCB G model E2E2JJHCA03D01 seri numaralı taşınabilir harici bellek, 1 adet siyah-
gri renkli 359056041691220 imei numaralı Nokia marka C5-03 model cep telefonu,
Annesi Zehra AK isimli şahsın yapılan üst aramasında;
1 adet Samsung marka GT-S5611 beyaz renkli, 359158059330517 03 İmei numaralı
cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyette vodofone 899002930057439754 8N217215 seri
nolu 64 KB yazılı simkart ile 05372498492 numaralı telefon,
Babası Bünyamin A K isimli şahsın yapılan üst aramasında;
1 adet Samsung YATALEY GT-E1205Y marka beyaz renkli, 351808013943593 imei
numaralı Bin kod:3995 olan TURKCELL 64K yazılı, 1324180674546 seri nolu simkart
bulunan Cep telefonu,
Kız kardeşi Zeynep KOCA isimli şahsın yapılan üst aramasında; 1 adet Samsung
Galaxy GTS7580 marka siyah renkli 353738062410202 01 imei numaralı ve içerisinde
vodofone 899002930057496458 6 n217215 seri nolu 64 KB Simkart, Sandisk 8GB
31 750gmmfl w ııyazılı hafıza kartı ve 05375106154 numaralı cep telefonu ele geçirilmiştir

Şüpheliye ait 07 PU 433 plakalı beyaz renkli otoda yapılan aramada;


suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Ele geçirilen malzemelerle ilgili Şüpheli şahsın annesi Zehra AK’m Elmalı İlçe
Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliğince 26.07.2016 günü alman bilgi almasında;
Ele geçirilen malzemelerden Samsung marka GT-S5611 beyaz renkli,
359158059330517703 İmei numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyette vodofone
899002930057439754 8N217215 seri nolu 64 KB yazılı simkart ile içerisinde hafıza kartı
olmayan cep telefonunun, Yeni bahar isimli dergi, yazarı M. Fetullah Gülen olan Kırık Testi
isimli 6 adet kitap, oblio M USIC BASIC X ib a reli müzik çaların kendisine ait olduğunu beyan
etmiş, bahse konu malzemelerin tamamı Elmalı İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince Zehra
AK’a 26.07.2016 günü teslim edilmiştir.

Şüpheli Şahsın babası Bünyamin AK ’ın Elmalı İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis
Merkezi Amirliğince 26.07.2016 günü alman bilgi almasında;

Samsung YATALEY GT-E1205Ymarka beyaz renkli, 351808013943593 imei numaralı


Pin kod:3995 olan TURKCELL 64K yazılı, 1324180674546 seri nolu simkart bulunan Cep
telefonu, Elmalı İletişim motorlu araç inşaat tur. dayanaklı tüketim malları paz.san.ticdtd.şti
işyerine ait 03.08.2013 tarihli 68408 seri numaralı Bünyamin A K adına kesilmiş fatura, Beko
marka siyah kasa NT88-ksvs2h6k seri numaralı bilgisayar kasası, Samsung marka siyah
renkli HX-M500TCB G model E2E2JJHCA03D01 seri numaralı taşınabilir harici bellek,
siyah-gri renkli 359056041691220 imei numaralı Nokia marka C5-03 moclel cep telefonunun
kendisine ait olduğunu beyan etmiş, bahse konu malzemelerin tamamı Elmalı İlçe Emniyet
Müdürlüğü görevlilerince Bünyamin AK’a 26.07.2016 günü teslim edilmiştir.

391
Soruşturma No: 2016/83834

Şüpheli şahsın Kız kardeşi Zeynep KOCA’nın Elmalı İlçe Emniyet Müdürlüğü
Polis Merkezi Amirliğince 26.07.2016 günü alman bilgi almasında; Samsung Galaxy
GTS7580 marka siyah renkli 353738062410202/01 imei numaralı ve içerisinde vodofone
899002930057496458 6 n217215 seri nolu 64 KB Simkart, Sandisk 8GB 31750gmmfl wu
yazılı hafıza kartı ve 05375106154 numaralı cep telefonunun kendisine ait olduğunu beyan
etmiş, bahse konu malzemelerin tamamı Elmalı İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince
Zeynep KOCA ‘ya 26.07.2016 günü teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet arkasında 25.01 ibaresi yazılı beyaz renkli Samsung marka cep telefonu ve 1
adetM inton marka siyah çok amaçlı USB 'ye el konulmuştur.

& Şüpheli Enes BEZAROGLU’ nun Demirkapı Mah. Turgut Reis Sok. No: 19/6
Bağcılar-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin üst aramasında;
Beyaz ve gri renkli Nokia 1200 marka içerisinde hazırkart simplus ibareli sim kart
bulunan arka kapağı olmayan 354165023912440 imei nolu cep telefonu, Bower fo r a mobile
life CE BW-601 ibareli MP3 Player ve Samsung 16 Evo ibareli KP40G19HJ546 seri
numaralı M icro SD karta el konulmuştur.

Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan aramada; herhangi


bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Enes ÖZTÜRK’ ün İstiklal Mah. Göçmen Sok. No: 13/5 Esenyurt -
İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Himmeti M illet Olan İnsan M. Fethullah GÜLEN ibareli 1 adet kitap, Kürdistan
Devrim Manifestosu Abdullah ÖCALAN ibareli 1 adet kitap, 2008 Ocak aym a ait Sızıntı
isimli 1 adet dergi, Ramazan Risalesi ve 3 Aylar isimli 1 adet kitap ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka siyah cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ercan AYDEMİR’ in Çamlıca Mah. 152 Cad. No:3/14 Yenimahalle-


Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Browning marka T300722 seri numaralı 1 adet tabanca, bu tabancaya ait 1 adet
şarjör, 9 mm. çapında 49 adet tabanca fişeği, 224821-No. 017667 seri numaralı silah taşıma
ruhsatı ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine 02.08.2016 günü teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet EG marka Gold rengi cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Ertuğrul CİNGÖZ’ ün Esenyurt Mah. Büyük Menderes Cad. No:31/2


Melikgazi-Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Emekli Polis Memuru babası Ali CİN G Ö Z’e ait 1 4 ’lü marka 9 mm. çaplı
245PM16967 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet şarjör ve M K E yapımı
toplam 63 adet tabanca fişeği, yine Ali C İN G Ö Z’e ait Köroğlu marka 2736 seri numaralı 1
adet yivsiz A V tüfeği ele geçirilmiştir.

392
Soruşturma No: 2016/83834

Ele geçirilen tabanca, fişek ve av tüfeği Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü Silah
Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro Amirliğine 25.07.2016 günü teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

I& Şüpheli Ertuğrul DÖNMEZ’ in Davraz Mah. 5901 Sok. No:31B İç Kapı:2
Merkez-Isparta sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet General Mobile marka beyaz renkli siyah kılıflı cep telefonuna el
konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Esat YENER’ in Yeşilevler Mah. 800 Cad. No:5B İç Kapı 14


Yenimahalle - Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Şahısın kardeşi olan Harun YENER' e (TC.Kim.No: 1791 73730 7768) ait Yavuz 16
marka T062404TA030153 seri numaralı 9 mm. çaplı 1 aclet tabanca, bu tabancaya ait
bulundurma ruhsatı, bu tabancaya ait 2 adet şarjör, 9 mm. çapında toplam 300 adet tabanca
fişeği, yine Harını YENER adına Safir marka 36 Kb.lik 06002999 seri numaralı 1 adet
otomatik av tüfeği, bu tüfeğe ait 3 adet fişe k 2 adet şarjör ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tüm tabanca, tüfek ve fişekler ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler
Büro Amirliğine 02.08.2016 günü teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet Nokia marka gri renkli tuşlu cep telefonuna el konulmuştur.

Şüpheli Etka Berk ORMAN’ m Işınlar Mah. Civan Sok. No; 15/6 Yenimahalle-
Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Faruk Tahsin ARIK’ m Fındıklı Mahallesi, Başı Büyük Yolu Caddesi
No:123/8 Maltepe/İST sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamış, şüphelinin babasına ait 2 adet
ruhsatlı tabanca, 2 adet şarjör ve 9 mm çapında 93 adet fişe k ele geçirilmiştir. Ele geçirilen
tabanca ve fişekler Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Silah ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine 25.07.2016 günü teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; Herhangi bir suç eşyasına y a da deliline rastlanmamıştır.

£ 7 Şüpheli Fatih KARA’ nın Çukur Mah. Cambazlar Sok. No: 12 Gökçebey-
Zonguldak sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
1 adet mini CD, Kitap içerisinde Muhterem Divan ile başlayan üzerinde el yazısıyla
yazı yazılmış 1 adet boş A 4 kağıdı, 1,2,3,4 ile numaralandırılmış Dava Adamının Vasıfları
diye başlayan ön ve arka yiizii el yazıları ile dolu 1 adet not kağıdı, 5 ile numaralandırılan
Ahiret Yurdunda diye başlayan 1 adet A 4 not kağıdı, Uluslar arası Sempozyum İslam Dininin
Zenginliği yazılı 1 adet CD, 3 adet oyun CD 'si, M K E yapım ı 9 mm. çaplı 1 adet tabanca
fişeği, üzerinde Tiirkcel 64 Kb yazıl 1 adet sim kart, üzerinde D M S DVD-R yazılı 1 adet DVD
disk, philips mini yazılı 2 adet DVD CD, üzerinde TDK ibareli 1 adet mini DVD CD, ödev

393
Soruşturma No: 2016/83834

disketi yazılı maxell marka 1 adet disket, üzerinde boş disket yazılı temat marka 1 adet disket,
üzerinde Samsung Pc yazılı 1 adet CD, üzerinde Nokia 6230i ibareli 1 adet CD, ses ve gaz
fişeği atabilen Zoraki marka M ut 914 model 1113-371191 seri numaralı 1 adet kurusıkı
tabanca, bu tabancaya ait 2 adet şarjör, 85 adet kurusıkı fişek, toplam 42 adet av tüfeği fişeği,
M ultimedya Computer Sistem Frisby marka 1 adet bilgisayar kasası, 150 adet CD-DVD, 1
adet mini CD, 4 adet Sony marka DVD, Multimedya marka 1 adet disket, fotografik Hafıza
Teknikleri yazılı 6 adet kaset, Başarının Temel Kuralları yazılı 6 adet kaset, 2015 tarihli 1
adet Zaman Gazetesi, hp pavilion marka 15-AB214nt SN5CD6082468 ibareli 1 adet notbook,
1 adet şarj cihazı, 2016 tarihli 1 adet Zaman Gazetesi, 2 adet CD, 6020 marka ve Samsung
SGHL700 marka 2 adet cep telefonu, 2 adet CD veya DVD, Samsung marka model HX-
M101TCB G yazılı 1 adet harici hard disk ve ara kablosu, Casper marka siyah renkli CNC
2640-8M35B ibareli SN 0002191091 numaralı siyah renkli 1 adet dizüstü bilgisayar ve
adaptörü, 5 adet av tüfeği fişeği,
Ele geçirilen Av Tüfeği, Av Tüfeği Fişekleri, Kurusıkı Tabanca ve fişekleri Gökçebey
Polis Merkezine teslim edilerek Murat KARA isimli şahsa 6136 SKM’ den işlem yapılmıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet LG marka Gold renk cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Fatih SATAN’ m İbrikdere Mah. İmar Cad. No;2F İç Kapı No:2
Kaıtepe-Kocaeli sayılı adresinde 30.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ferhat ATEŞ’ in Cumhuriyet Mah. Huzur Sok. No:22/7 Çayırova-


Kocaeli sayılı adresinde 30.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin üst aramasında; Siyah renkli Avea intouch-4 marka 356531060265497
imei nolu cep telefonu ve içerisinde takılı vaziyette bulunan 89902860394181 4.5 G sim kart
ile 476943E20LTE ibareli sim kart ve içerisinde sandisk ııltrcı 8GB lOMicro SDHC ibareli
kırmızı gri renkli hafıza kartı bulunan cep telefonuna (siyah mopal ibareli kapaklı deri kılıf
içerisinde) el konulmuştur.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Furkan GARİP’ in Çiftlik Mah. Gonca Sok. N o :6 /ll Çiftlikköy -


Yalova sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
fahişin babası olan Polis M emuru Ümit GARİP ’ e ait, adına ruhsatlı 94260455 seri
numaralı 7,65 mm çaplı Kırıkkale marka 1 adet tabanca, bu tabancaya ait 1 adet şarjör ve
7,65 mm. çapında M K E yapımı 15 adet tabanca fişeği, Ümit GARİP adına ruhsatlı, 12 cal.
S.Poze Üzümlü marka 41865 seri numaralı 1 adet yivsiz av tüfeği ve bu tüfeğe ait fişeklik
içerisinde M K E yapımı 20 adet dolu, 2 adet boş av tüfeği fişeği, ayrıca 9 mm. çaplı M K E
yapımı 248 adet tabanca fişeği, üzerinde 38 ve 75 ibaresi bulunan 1 adet fişek, 15 sayfadan
oluşan ve her sayfada 10 kişinin resmi bulunan, iki niisha halinde düzenlenmiş, birinde
kişilerin altlarına çeşitli notlar yazılmiş, İkincisinde hiçbir yazı olmayan, ancak bazı
resimlerin üzerinde kurşun kalem ile X (çarpı) çekilmiş 1 adet fo to ğ ra f albümü, 76 sayfadan
oluşan arka sayfasında telefon numaraları ve mail adresleri olan 1 adet kapsız kiiçiik not
defteri ele geçirilmiştir. Ayrıca Polis Memuru Ümit GARİP’e CZ-75 X545 seri numaralı 1
adet tabanca, bu tabancaya ait 2 adet şarjör ile MKE yapımı 9 mm. çaplı 23 adet tabanca
fişeği de Yalova Silah Ruhsat Şube Müdürlüğüne teslim edilmek üzere muhafaza altına
alınmıştır.

394
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Samsung marka Platin renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Furkan ŞENER’ in Güneşli Mahallesi, 10. Sokak, No:21/2


Bağcılar/İST sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Gürol GÖKYAR’ ın Hacıbudak Mah. Boyun Sok. No: 11/1 Onikişubat-
Kahramanmaraş sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Ev sahibi Sultan GÖKYAR ’ a ait Yüksel marka NBD12 76TS870 seri numaralı 1 adet
ruhsatsız tek kırma av tüfeği, bu tüfeğe ait 32 adet av tüfeği fişeği, 20.11.2015 tarih ve
damgalı Hava Harp Okul Komutanlığı 2. Filo Komutanlığı Yeşilyurt İstanbul adresinden
Sayın Yunus GÖKYAR adına gönderilen isimsiz imzasız 1 adet mektup, babası Birol
GÖKYAR ’ m kullanmış olduğu Samsung marka 356562 06 65455471 imei nolu 1 adet cep
telefonu ele geçirilmiştir.
Sultan GÖKYAR ’ a ait Yüksel marka NBD12 76TS870 seri numaralı 1 adet ruhsatsız
tek kırma av tüfeği, bu tüfeğe ait 32 adet av tüfeği fişeği, 26.07.2016 giiııü Kahramanmaraş
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Emanet Memurluğuna teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka kapaklı cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Hakan YÜKSEL’ in Yenişehir Mah. Fermanlı Sok. Bozkurt No: 17/3
Kocasinan-Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet İphone 5 marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Halil İbrahim KÜÇÜK’ ün Anadolu Mah. 4219 Sok. No:5E İç Kapı: 3
Merkez - İsparta sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Haluk DÜNDAR’ ın Kirazlıdere Mah. Hazar Sok. N o:8/l Merkez-


Amasya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Nokia marka siyah renkli tuşlu cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Hamza ÖZTÜRK’ ün Işınlar Mah. Yahya Kemal Cad. No:35A İç Kapı
6 Yenimahalle-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır,
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Haşan KARAHALİLOGLU’ nun Yunus Emre Mahallesi, Sancak


Caddesi, No:3/23 Palandöken/Erzurum sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
(1) adet S A M S U N G marka İMEİ: 357444/05/478778/2 numaralı cep telefonu, 1 adet
S A N Y O dijital gri renkli M O D E L V P C -C G 9 E X , 30421352 numaralı kamera, 1 adet N O K IA
marka gri siyah renkli CO DE:0549720 354837/02/606990/3 numaralı telefon, 1 adet N O K IA

395
Soruşturma No: 2016/83834

marka siyah renkli İM Eİ:351531/04/237219/2 numaralı telefon, 1 adet İP H O N E marka beyaz


renkli *#06# basılarak 013045008336455 çıkan İM Eİ numaralı telefon, bu telefona takılı
vaziyette; 1 adet 8990029300583177675 ibareli sim kart, 1 adet LG marka siyah renkli İMEİ:
352645-07-056667-0 numaralı cep telefonu, bu telefona takılı vaziyette; 1 adet T U R C E L L
ibareli 64k 1501190280899 ibareli Sim Kart, bu telefona takılı vaziyette; 1 adet 4 G B
kapasiteli Micro S D hafıza kartı, 5 adet üzerinde MS206-63, 7.62X51 H60-61, M KE86,
M KE87, M K E 8 7 ibareleri bulunan 7.62 çapında G 3 fişeği, 1 adet her iki tarafı kesiciliği
olmayan ucu sivri 60 cm tahta kını olan kama benzeri materyal, 1 adet Toshiba marka siyah
renkli ekran tutacağı kırık olan bataryası bulunmayan 97210758K Seri numaralı laptop, 1
adet Eren K A R A H A L İL O G L U adına düzenlenmiş Ufuk Nil Özel Eğitim Ve Yurt İşi. A.Ş.
Öğrenci Kayıt Taahhütnamesi ibareli belge, 2 adet M. Fethullah G Ü L E N ’ e ait Peygam ber
Sevgisi -91, Kardeşlik Destanı-1, 26 Ağustos 1990 Hisar cami İzmir ibareli kaset, 1 adet M.
Fethullah G Ü L E N ’ e ait Peygam ber Sevgisi -99 Peygamberimizin Yüce Ahlakı - 1, 14 Nisan
1991 Fatih Cam i İstanbul ibareli kaset, 1 adet M. Fethullah G Ü L E N ’ e ait Gönül
Dünyamızdan-7, Peygamberi Bilmek, 4 Ağustos 1980 U şak ibareli kaset, 1 adet üzerinde 17-
25 Aralık Yolsuzluklar Örtülemez ibaresi bulunan 14/20 Aralık 2015 haftalık Aksiyon Dergisi,
1 adet Ara Güler’in objektifinden Fethullah G Ü L E N ibaresi bulunan 3-9 Şubat 2014 tarihli
aksiyon dergisi, 10 adet İslam Fıkhı Ansiklopedisi Prof. Dr. Vehbe Zuhayli Zam an ibareli 10
ciltlik Ansiklopedi, 8 adet Hadis Ansiklopedisi Kütüs -İ Sitte Prof. Dr. İbrahim Can an Zam an
ibareli 2-4-5-7-8-9-12-17 ciltleri bulunan kitap, 1 adet 2006 yılı Nisan ayına ait Sızıntı Dergisi,
1 adet 2006 yılı M ayıs ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Haziran ayına ait Sızıntı
Dergisi, 1 adet 2006 yılı Tem muz ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı A ğu sto s ayına ait
Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Eylül ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Ekim ayına ait
Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Kasım ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Aralık ayına
ait Sızıntı D ergisi, 1 adet 2005 yılı Haziran ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2005 yılı A ğusto s
ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2005 yılı Kasım ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2007 yılı
O cak ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2008 yılına ait kapağı bulunmayan Sızıntı Dergisi, 2
adet Ram azan Zam anı başlıklı dergi, 2 adet Rüya Tabirleri Ansiklopedisi (1 ve 2 ciltli), 1 adet
Kingston marka beyaz yeşil renkli 2 G B flash bellek, 1 adet Gri siyah renkli üzerinde herhangi
bir ibaresi bulunmayan flash bellek, 1 adet üzerinde Yeter 2000 Hüseyin K A R A H A L İL O G U
ibaresi yazılı olan CD, 1 adet 20/10/2011 P E R Ş E M B E Kamera- fotoğraf ibaresi yazılı olan
DVD, 1 adet üzerinde M.Fethullah G Ü L E N - İnfak Ahlah Yolunda Verme ibaresi yazılı olan
CD, 1 adet üzerinde M.Fethullah G Ü L E N Hicret ve İffet ibaresi yazılı olan CD, 4 adet
tarafımızca 1’den 4’e kadar numaralandırılan CD, 1 adet üzerinde Şenyurt B ağbaşı ibaresi
yazılı olan disket, 1 adet üzerinde kısım kesin hesabı ibaresi yazılı olan disket, 1 adet LG
marka içerisinde herhangi bir sim kart ve hafıza kartı bulunmayan beyaz renkli İM E İ 359704-
04-801754-9 marka cep telefonu, 1 adet S a m su n g ibareli 9904234-355.A00LF 3500599-
0552424 yazan flash bellek, 1 adet gri mavi renkli Nokia marka İMEİ: 35667200/532884/0
cep telefonu, 1 adet Siyah renkli Nokia marka 1280 model İMEİ: 359047/04657379/4 cep
telefonu, 1 adet LG marka içeresinde herhangi bir sim kart ve hafıza kartı bulunmayan
İMEİ:35970404801754-9 numaralı bataryasız cep telefonu, 1 adet 4 M ayıs 2015 tarihine ait
Zam an Gazetesi, 3 adet CD, ve 1 adet DVD, 1 adet Vodafone marka siyah renkli 0700
numaralı tablet, bu tablete takılı vaziyette olan; 1 adet üzerinde H C ibaresi yazılı olan 4 G B
kapasiteli Micro S D hafıza kartı, 1 adet Siyah renkli m asa üstü bilgisayar içerisinde bulunan
Se agate marka 320 G B 6Ö F33ZJJ seri nolu hard disk, 18 adet Ailem isimli Zam an
Gazetesinin çeşitli tarihlerde vermiş olduğu üzerinde Zam an ibaresi yazılı olan dergi, 1 adet
H aşan K A R A H A L İL O G L U isimli şahsın babası olan Hüseyin K A R A H A L İL O G L U isimli şahsın
üzerinde yapılan aram ada elde edilen 01342000452763 İM Eİ numaralı cep telefonu, bu
telefona takılı vaziyette; -(1) adet üzerinde 64 k ibaresi yazılı olan 1501190280907 Seri
numaralı sim kart elde edilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen 5 adet üzerinde MS206-63, 7.62X51 H60-61, MKE86, MKE87, MKE87
ibareleri bulunan 7.62 çapında G3 fişeği ve 1 adet her iki tarafı kesiciliği olmayan ucu sivri 60
cm tahta kını olan kama benzeri materyaller ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine teslim edilmek ve şahıs hakkında yasal işlem yapılmak üzere Erzurum Emniyet
Müdürlüğüne iade edilecektir.

396
Soruşturma No: 2016/83834

Şüpheli Haşan KARAHALİLOĞLU’ nun ikametinde yapılan aramalar neticesinde


elde edilerek el konulan dijital malzemelerden telefon-sim kart ve hafıza kartlarının Erzurum
Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılacak olan
incelemeler neticesinde malzemelerin alman imajları bilahare gönderileceği bildirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Haşan YÜCEL’ in İstiklal Mah. Cemal Gürsel Cad. No:13 İç Kapı 102
Torbalı-İzmir sayılı adresinde 26.07.2016 günü yapılan aramada;
Nokia marka C l-01 model 359040Z04 50013770 imei numaralı 1 adet cep telefonu ve
telefona takılı Muhabbet kart yazılı 1 adet sim kart, Samsung marka SM-G800 HQ moclel
355323 06 124102 9 imei numaalı 1 adet cep telefonu ve telefonu takılı Avea ibareli 1 adet
sim kart, Samsung marka beyaz renkli GT-E2250 model 359923 05 002676 4 imei numaralı 1
adet cep telefonu ve üzerinde 060430097724 hazır kart ibaresi bulunan 1 adet sim kart ve
yine bu telefona takılı Kingston marka 1 GB micro SD ibareli 1 adet hafıza kartı, ön camı
kırık Samsung marka GT-S 7560 model 357508/05/330243/7 imei numaralı 1 adet cep
telefonu, Asus marka C20 KAS04 9 al2 seri numaralı 1 adet tablet bilgisayar ve bu tablete
takılı üzerinde Samsung 8 GB micro SD yazılı MMBT208GUBCA-ME1CYE163PZ124 seri
numaralı 1 adet hafıza kartı ele geçirilmiştir. (4 adet cep telefonu ve sim kartlar iade olacak)
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Hilmi KOÇ’ un Merkez Mah. Hüseyin Tuzla Sok. No:2/7 Erdemli-
Mersin sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
fahişin Polis Memuru olarak görev yapan babası Bekir KOÇ ’ a ait; Smith Wesson
marka BFR2110 seri numaralı 9,65 mm. çaplı 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 207 adet
tabanca fişeği, Kırıkkale marka 9 mm. çaplı 7449442 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu
tabancaya ait 1 adet şarjör ve 6 adet tabanca fişeği, Kırıkkale marka 7,65 mm. çaplı
73118628 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet şarjör ve 17 adet tabanca
fişeği, 90 adet G3 piyade tüfeği fişeği, 1 adet G3 piyade tüfeği şarjörü, 7 adet av fişeği, 8 adet
kaleşnikof tüfek fişeği, değişik çaplarda menşei belli olmayan 6 adet fişek, BencpSiemens
marka siyah renkli 353582012367280 seri imei numaralı sim kartsız 1 adet cep telefonu,
Samsung marka 356885041844154 imei nolu 1 adet cep telefonu ve sim kartı, Nokia marka
sim kartı ve kapağı olmayan 357002 04 920507 8 imei numaralı 1 adet cep telefonu, Nokia
marka 356909/03/090316/7 imei nolu 1 adet cep telefonu, Fetullah Gülen Gurbet Ufukları
isimli 2 adet kitap, Fetullah Gülen Ölçü veya Yoldaki İşıkları isimli 1 adet kitap, Fetullah
Gülen Sükutun Çığlıkları isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Sohbeti Canan isimli 1 adet
kitap, Fetullah Gülen Kader isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Çekirdekten Çınara isimli 1
adet kitap, Fetullah Gülen Örnekleri Kendinden bir Hareket isimli 1 adet kitap, Fetullah
Gülen Ruhumuzun Heykelini Dikerken isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Bir Şad Ekseni
isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Sonsuz Nur isimli 1 adet kitap, Samsung marka
E2FW JJHG80D9İE seri numaralı 1 adet harici bellek, Casper marka 14CPE50 80178 seri
numaralı 1 adet dizüstü bilgisayar ele geçirilmiş, ele geçirilen tabanca ve fişekler ilgili Silah
Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Biiro Amirliğine teslim edilmiştir.
Polis Memuru Bekir KOÇ hakkında Kaymakamlık Makamının 2016/230 sayılı
olurları ile görevden uzaklaştırılmış ve Cumhuriyet Savcısının talimatları ile hakkında yasal
işlem yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen Benq-Siemens marka siyah renkli 353582012367280 seri imei
numaralı sim kartsız 1 adet cep telefonu, Samsung marka 356885041844154 imei nolu 1 adet
cep telefonu ve sim kartı, Nokia marka sim kartı ve kapağı olmayan 357002/04/920507/8 imei

397
Soruşturma No: 2016/83834

numaralı 1 adet cep telefonu, Nokia marka 356909/03/090316/7 imei nolu 1 adet cep telefonu
19.09.2016 günü Ümmü KOÇ’ a teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Çok amaçlı turkuaz renkli USB 'ye el konulmuştur.

& Şüpheli Hüseyin SUBAŞ’ın Güneştepe Mah.Yağış Sok. N o:32/l Osmangazi-


Bursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Üzerinde F.GÜLEN 1 ve F.GÜLEN 2 yazısı bulunan 2 adet CD, 7 adet CD, Toshiba
marka 1331138A069GARGOLS seri numaralı 8 GB kapasiteli 1 adet flash bellek, Kaynak
Yayınlarına ait Çanakkale 'deki Anadolu isimli 1 adet dergi, Rehber Yayıncılık ’ a ait 3 Aylar
ve Kandiller isimli 1 adet dergi, Rehber Yayıncılık’ a ait ön yüzünde Gönüllerin Gülü
Efendimiz arka yüzünde Sonsuz N ur M. Fethullah GÜLEN Hoca Efendinin kaleminden
yazılı 1 adet dergi, arkasında M.Fethullah G Ü LEN ’ in resmi ve hayatı yazılı bulunan, ön
kısmında çocuk resmi ve Fethullah G Ü LE N ’ in Çocuk isimli şiiri bulunan 1 adet kartpostal,
FEM Dershanesine ait 1 adet matematik sınav soru kitapçığı, Zaman Gazetesi tarafından
dağıtılan üzerinde M übarek Gün ve Geceler yazılı 1 adet kitap, Din Eğitiminde Etkili bir
Yöntem isimli 1 adet kitap, 1 adet DVD disk, Casper marka SR000890729 seri numaralı 1
adet dizüstü bilgisayar ve şarj adaptörü, ikamette salon kısmında Ziya SUBAŞ ’ a ait olduğu
beyan edilen F83975383B seri numaralı 1 adet ABD DOLARI para, Çiftsan marka 37050
seri numaralı 1 adet av tüfeği ve 24 adet av fişeği ele geçirilmiş, Ziya SUBAŞ isimli şahıs
Cumhuriyet Savcının talimatları gereği gözaltına alınmıştır.
Şüphelinin üst aramasında; 358183064040782 ve 353183069040787 çift imei nolu
General Mobile Discovery marka cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyette 150104011526
ibareli Turkcell sim kartına el konulmuştur.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

ÜN Şüpheli İbrahim Sedat GÜVEN’ in Bağlıca Mah. 1251 Sok. N o:lB İç Kapı: 7
Etimesgut-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
İkamette 1 adet F30241 W CAT.5585 seri numaralı 7.65 mm Pıetro Beratta marka
tabanca ve bu tabancaya ait şarjör, 111 adet 7.65 mm tabanca fişeği, bu tabancaya ait
şüphelinin öz babası Abdulkadir GÜVEN ( TC: 39286231150) adına 175569 seri numaralı
ruhsat, A4 kağıdına yazılı 46 sayfa belge, 1 adet fotoğrafa el konulmuştur.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine 02.08.2016 günü teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

ÜN Şüpheli İdris BAHÇE’ nin Yukarı Gökçeyayla Mah. Gümüş Sok. No: 19
Bolvadin - Afyonkarahisar sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Üzerinde kalp ibresi M. Fetullah Gülen Kırık Testi 9. İbaresi bulunan 1 adet kitap,
İnancın Gölgesinde M. Fetullah Gülen 1 ibareli 1 adet kitap, İnancın Gölgesinde M.
Fetullah Gülen 2 ibareli 1 adet kitap, Sonsuz Nur (Efendimizin Askeri Yanı) 5 M.Fetullah
Gülen ibareli 1 adet kitap, Himmeti M illeti Olan İnsan M. Fetullah Gülen 4. baskı ibareli 1
adet kitap, Kırık Mızrap M.Fetullah Giden ibareli 1 adet kitap, M K E yapımı 9 mm. çapında 8
adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Nokia Tuşlu turuncu renkli cep telefonu, 1 adet B37724525G seri numaralı
1 Amerikan Doları, 1 adet B69293507F seri numaralı 1 Amerikan Doları, IG94576261A seri
nolu 5 Amerikan Doları, A55647646 seri nolu 5 Azerbaycan M A N A T ’ı. 1 Adet Sony Marka
çok amaçlı USB 'ye el konulmuştur.

398
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli İlhan Buğra SÖNMEZ’ in Emek F.Sultan Mehmet Mah. Zümrüt Sok.
N o:2D /ll Osmangazi -B ursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
İkamette bu şahısın ailesinin oturmadığı anlaşılmış, ikamette bulunan Emine ERDEM
(T.C. 16624999668) isimli şahıs 24.07.2016 tarihinden beri bu adreste ikamet ettiğini beyan
etmiş, bu adreste yapılan aramada herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır. Şahısın
memis kaydında Eymir Beldesi Yurt Sokak Çay Mahallesi No:10/2 Sorgun-Yozgat olduğu
anlaşılması üzerine alınan arama kararma istinaden bahse konu adreste 27.07.2016 günü
yapılan aramada herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Iphone 6 marka gri renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli İlker Yasin KARADURU’ nun Kınık Mah. Kozağaçlı çıkmazı sok.
No:9/2 İç Kapı 2 Kaş-Antalya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; B495 665
15 G seri numaralı üzerinde geçersiz ibaresi bulunan 1 adet 1 ABD Doları ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet ASUS marka siyah renkli D9N0CV38814139H Seri Nolu Laptop, bu cihaza
ait şarj cihazı çantası ile birlikte, 1 adet Iphone 5 marka beyaz cep telefonu, 1 adet Apple
marka siyah renkli İP A D ' a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli İsmail ÖZEK’ in Dumlupınar Mah. Evkuran Sok. No: 16/2 Selçuklu-
Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Samsung marka 2 GB kapasiteli micro sd kart, Ç.Kırma Robııst Fusil marka çapı 16
olan 704719 seri numaralı 1 adet av tüfeği, Prenses marka çapı 12 olan 8324 seri numaralı 1
adet otomatik av tüfeği, Asus marka K-555-U model FBNOCY57290247A seri numaralı 1
adet laptop bilgisayar, Unlimited Dosya içerisinde İsmail ÖZEK ’ e ait, karakalemle yazılı 12
sayfadan ibaret “Hiçbir Sır Sonsuza Dek Gizli Olmaz” başlığıyla başlayan “Vatan
Görevinin İstilası Olnıaz” cümlesi ve imza ile biten notlar, (yazının aslı Cumhuriyet
Savcılığına teslim edilmiştir.) Samsung marka HD082FJ model 164J90P 703752 seri
numaralı 80 GB kapasiteli 1 adet harcl clisk ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen 2 adet Av Tüfeği Selçuklu İlçe Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet 32 GB kapaksız HI-LEVEL marka kırmızı USB 'ye el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Kazım BAŞ’ m İnönü Mah. Alageyik Cad. No:91/3 Küçükçekmece-


İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Bediüzzaman Said Nursi Risalei Nur 'dan Hakikat Damlaları ibareli kutu içerisinde 9
adet CD, Risalei Nur Külliyatından Sözler Bediüzzaman Said Nur s Ufuk Yayınevine ait 952
sayfalık 1 adet kitap ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Kerem DEMİRCAN’ m Gençlik Mah. Baran 1. ara sok. No: 1/3
Lüleburgaz - Kırklareli sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Yazarı Ahmet Mahmut Ü N LÜ olan Dualarım isimli 1 adet kitap, İşaretül İcaz Türkçe
Tercümesi Mücellif Bedüzzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Mektubat
Müelleifi Bedüzzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Mesnevil Nuriye Müellif
Bedüzzaman Said Nursi (Risalei Nur) ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Sekki Tasdiki
Gaybı Risalei Nur Külliyatından Mücellifi Bedizzaman Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı
kitap, Risalei Nur Külliyatından Sözler Müellifi Bedizzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı
kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından Emirdağ Lahikası Müellifi Bedizzaman Said Nursi ibareli
1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından Sözler Bedizzam an Said Nursi ibareli 1
adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından Aseyi M u sa Müellifi Bedizzam an Said Nursi

399
Soruşturma No: 2016/83834

ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından Mektubat Müellifi Bedizzam an Said
Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından Kastam onu Lahikası Müellifi
Bedizzaman Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından İman ve
Küfür Muazeneleri Müellifi Bedizzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei
Nur Külliyatından Muhakem at Müellifi Bedizzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı
kitap, Bedizzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur Külliyatından
Lemolar Müellifi Bedizzaman Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei Nur
Külliyatından Dualar Müellifi Bedizzam an Said Nursi ibareli 1 adet kırmızı kaplı kitap, Risalei
nur hakkında verilen bir konferans, Tesrin-i Sam ı 1950 Ankara Üniversitesi ibareli 1 adet
kitap, Risalei Nur Külliyatından Küçük Sözler ibareli 1 adet kitap, Gönüller Fatihi Bedizzaman
Said Nursi ibareli 1 adet kitap, Risalei Nur Külliyatından Küçük Sözler ibareli 1 adet kitap,
Risalei Nur Külliyatından Gençlik Rehberi ibareli 1 adet kitap ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Apple M arka mavi renkli IPAD ’ a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mehmet BUTGÜL’ ün Topallı Mah. Paşalar Sok. N o:51/l Aksu-


Antalya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet İphone 6 marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mehmet DAĞ’ m Gümüştekin Mah. Hoşgör Cami Sok. No:62/3


Şahinbey - Gaziantep sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
(1) adet TOSHIBA marka YE016034C seri numaralı dizüstü bilgisayar, (1) adet
TOSHIBA marka 500 GB Y2L4TUZDTWD6 seri numaralı harici harddisk, Nesil Yayıncılığa
ait Cemil TOKPİNAR yazarı olan “Sabah Namazına N asıl Kalkılır" ibareli birinci sayfasında
kırmızı el yazısı ile başlayan “Rabbim Cennetle Birlikte Olmayı Nasip etsin inş:) M ERVE B.
26 M art 2015 ibaresi ile biten 1 adet kitap, Işık Yayınlarına ait M. Yusuf GÜVEN yazarı olan
9. baskı “Hayat Kaynağımız N am az” isimli 1 adet kitap elde edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka siyah kapaklı cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mehmet KARAMAN’ ın Hatunsuyu Mah. Atatürk Cad. N o:5/1


Battalgazi - Malatya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin üst aramasında; Mavi renkli Samsung marka FM Radio ibareli -GT-
E1205Y model 353239072443218 İM Eİ nolu cep telefonu ve telefona takılı vaziyette
8990029300827309886 numaralı Vodofone 4.5 G sim kart, bal köpiiğii renkli Samsung
Galaksi J2 marka 357093074299052 imei nolu içerisinde sim kart bulunmayan cep
telefonuna el konulmuştur.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mehmet Ali ARICAN’ ın Yazır Mah. Alım Sok. No:30/9 Selçuklu-
Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet LG marka siyah kılıflı cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mehmet Nafiz AVŞAR’ m Yenimahalle Zübeyde Hanım Cad.


No:207/7 Altınordu-Ordu sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

400
Soruşturma No: 2016/83834

Exper marka bilgisayar kasası içerisinde üzerinde Seagate Barracuda 7200.7 80 GB


Bytes modeli ST380011A seri nolıı 5.JV49A 41) ibareli 1 adet hard disk, yine aynı kasa
içerisinde Seagate Barracuda 7200.10 160 Gbytes Sn:9RAAOB76 ibareli ve seri numarası
bulunmayan 1 adet hard disk, Kinston 2 GB M icro S d ibareli seri numarası silik halde 1 adet
hafıza kartı ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet General Mobile marka beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mehti ÇANAKÇI’ nın Ahievran Mah. Mehmet Ali Yapıcı Bulvarı
No:16/3 Merkez-Kırşehir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
HP marka 5CD2330TGL seri numaralı 1 adet laptop bilgisayar ve şarj cihazı, Toshiba
Satalite marka X70300090 seri numaralı 1 adet laptop bilgisayar ve sarj cihazı ele
geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mert DİKMEN’ in Ayvalı Mah. Almus Sok. No:23/13 Keçiören-


Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mesut Said ÖZTÜRK’ ün Doğancı Mah. 2423 Sok. N o:2/l Merkez-
Isparta sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Metehan TEKTEN’ in Bayındır Mah. Yerli apt. No:32/4 Muratpaşa-


Antalya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
CZ-75 marka 9 mm. çaplı 174142 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 3
adet şarjör ve 9 mm. çaplı 76 adet tabanca fişeği, T6472-15At 12018 seri nolıı 9 mm. çaplı
Canik marka 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 3 adet şarjör ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler Silah Ruhsatve Patlayıcı Maddeler Şube
Müdürlüğüne teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka tuşlu beyaz renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Muhammed Ali TAŞ’ m Beşparmak Mah. Dinar Sok. No:22/l


Kocasinan - Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Muhammed Berk BİLGİN’ in İsmetpaşa Mah. Bağ sok. No: 13/14
Merkez- Yalova sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Ev sahibi İbrahim B İLG İN ’ e ait kendi adına kayıt ruhsatlı 245KPV11583 seri nolıı
Browningi 9 mm. çaplı 1 adet tabanca, bu tabancaya ait 1 adet boş şarjör, 976854 seri nolıı
Astra 6,35 mm. çaplı 1 adet tabanca ve bıı tabancaya ait 1 adet boş şarjör, 9X19 mm çapında
350 adet tabanca fişeği, 6,35 mm. çapında 223 adet tabanca fişeği ele geçirilmiş, ayrıca

401
Soruşturma No: 2016/83834

şahısa ait 77 BA 900 plakalı araçta Kingston marka 512 M B kapasiteli 1 adet flash bellek ele
geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç um uruna rastlanılmamıştır.

£z7 Şüpheli Muhammed Fatih SALİK’ in Fevzi Çakmak Mah. 2/10 A sokak
No:9/3 Bağcılar -İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Muhammed Furkan ALTUNTAŞ’ m Konak Mah. Baruthane Çıkmazı


Sok. N o:29/l Nilüfer-Bursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Sa m su n g marka 355836056693078 imei numaralı cep telefonu ve içerisine takılı


8990286039 nolu sim kart ve Syrox marka 4 G B micro S D hafıza kartı, Sam sung marka
352220066305192 imei nolu cep telefonu ve içerisine takılı 14110900042235 seri nolu
Turkcell sim kart, Nokia marka 351978047206190 imei nolu cep telefonu ve içerisine takılı
89902860320860241530E12E seri nolu A vea sim kart, Sam sung marka 353738061607725
imei nolu cep telefonu ve içerisine takılı Avea sim kart ile 4 G B Micro S D hafıza kartı, 1 adet
0630785 ibareli 32 M B hafıza kartı, Toshiba marka 16 G B kapasiteli 14101431 -
3 7 3 R B R G 3 1 S ibareli 1 adet flash bellek, Polypad marka 8 G B kapasiteli 1018 model 1 adet
tablet bilgisayar ve içerisinde 4 G B kapasiteli S d kart, Frisby marka 100010815745 seri
numaralı 1 adet harici hard disk, Lenovo marka 1058488000448 seri numaralı 1 adet laptop
bilgisayar, 10 adet CD, 1 adet D V D ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Samsung marka beyaz renkli cep telefonu, 1 adet Transcend marka 16 GB
kapaksız siyah USB 'ye el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Muhammed Kenan TÜRKOGLU’ nun Musallabağları Mah. Ankara


Cad. No:95Y/28 Selçuklu-Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
D ell marka XP5L501X model 501X8227 ibareli 1 adet dizüstü bilgisayar, Samsung
marka 50WPJ1BP- 200166 seri numaralı 7200RPM 8M PATA ve SP2014 TK-1 seri
numaralı 1 adet hard disk ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Muhammed Yusuf YAMANDAĞ’ m Molla Gürani Mah. Lütufpaşa


Sok. No:6/6 Fatih-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
288588 seri numaralı Vizor marka 7,65 mm. çapında 1 adet tabanca, bu tabancaya ait
şarjör ve içerisinde 15 adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler İlgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Muhammet KOYUN’ un Irmak Mah. 38/2 sok. No:20/2 Gaziemir-


İzmir sayılı adresinde 26.07.2016 günü yapılan aramada; 1 ve 2 numara ile numaralandırılmış
2 adet CD ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet İPAD marka siyah renkli tablet, 1 adet SO NY Ericson marka tuşlu
telefonuna el konulmuştur.

402
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli Muhammet Etka SİPAHİOGLU’ nun kullandığı değerlendirilen


Kurtköy Mah. Kanuni Sultan Süleyman Cad. No:3 Pendik -İstanbul sayılı adresinde
şüphelinin ve ailesinin ikamet etmediği anlaşıldığından arama yapılmamıştır.
Şahısın mernis kaydı olan Kırçal Mah. İtfaiye Cad. Müftülük Binası No:22/3
Dikmen/Sinop adresinde ve Dikmen İlçe Müftülük Makam Odasında 20.07.2016 tarih ve
2016/165 D.İŞ sayılı karar ile arama yapılmış, şahısın babası olan Sami SİPAHİOĞLU isimli
şahıs yakalanmış, şahıs hakkında yürütülen Gerze Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca
2016/621 Soruşturma Sayısına kayden yasal işlem yapılmış, ele geçirilen Bilgisayar, Cep
Telefonları, Hafıza kartları, teyp kasetleri, CDTer, el yazısı notlar bahse konu soruşturma
kapsamında el konulmuştur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ilgi sayılı soruşturma
kapsamında ayrıca arama işlemi yapılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet İphone 4 marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Murat Hüdavendigar ÖNCÜ’ nün Babademirtaş Mah. 23003 Sok.


No:6A / 12 Merkez-Edirne sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Apple marka beyaz renkli İP AD ’ a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Mustafa CİN’ in Kartaltepe Mah. 3. Mutlu Sok. No:6/12


Küçükçekmece-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; B56862146X seri
numaralı 1 ABD Doları, E69050069B seri numaralı 1 ABD Doları, üzerinde
899002930074953246yazılı 1 adet sim kart, üzerinde 09061203889010yazılı 1 adet sim kartı
ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mustafa GÜLDİKEN’ in Etlik Mah. Altıyol Sok. No:27/15 Keçiören -


Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
9 mm. çaplı M K E yapımı 1 adet tabanca fişeği, üzerinde M S212-62 ibareli 7,62 nun
çapında 1 adet uzun namlulu tüfek fişeği, 013851003823615 seri numaralı iphone marka 1
adet cep telefonu, 8 Temmuz 2015 gününe ait 1 adet Zam an Gazetesine el konulmuştur.
Şüphelinin üst aramasında; Telefonun kapalı ve bataryasının sabit olması sebebiyle
imei nosu tespit edilemeyen üzerinde CE0682 ibareleri bulunan iphone 6S marka kırmızı
kapaklı cep telefonuna el konulmuştur.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mustafa SAYAR’ m Mevlana Mah. İstiklal Cad. No: 175/3 Erbağ-
Tokat sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Mustafa İhsan AKA GÜNDÜZ’ ün mernis adres kaydı Lefkoşa-KKTC


olduğundan herhangi bir arama işlemi yapılmamıştır.

403
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet iphone 5 marka gri renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Nurettin ÇENGELCİ’ nin Demetevler Mah. Kelkük Cad. No:22/10


Yenimahalle -A nkara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; F70871025 G seri
numaralı 1 adet 1 ABD Doları para ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile sııç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Nurettin Yiğit GÜL’ ün Emek Mah. 16. cad. No;8/13 Çankaya-Ankara
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Babası Davut GÜL ’ e ait Browning marka L23769 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu
tabancaya ait 1 adet şarjör ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro Amirliğine teslim
edilecektir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet H E R O 3 marka kask kamerası, 1 adet üzerinde 4. Filo Canavarlar Kurt resmi
bulunan, arka yüzünde 4. Filo etiketi olan yeşil siyah renkli Harici Hard Disk, 1 adet üzerinde
4. Filo Canavarlar Kurt resmi bulunan, yeşil siyah renkli Harici Hard Disk, 1 adet S E A G A T E
marka üzerinde” Fotoğrafçılık Branşı 20 Yeni” yazılı siyah hard diske el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Nurullah KARTAL’ m Beyazıt Mah. Çamlık Sok. No:47/2 Demirci-


Manisa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Sony marka siyah kılıflı cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Oğuzhan ÇOLAK’ ın Yenimahalle Kılıç Sok. No:4/3 Merzifon-


Amasya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet iphone 6 marka Gold renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Oğuzhan KIZILTAŞ’ m Cumhuriyet Mah. Şehit Ahmet Yağız Sok.


No:51/3 Turgutlu-Manisa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; 1 adet Nokia
marka 355940043518511 imei numaralı 505 6825229 sayılı sim kart hattı bulunan cep
telefonu, 1 adet Nokia marka 354834029306846 imei numaralı 536 7429219 sayılı sim kart
hattı bulunan cep telefonu, 1 adet İphone marka 013991002835465 imei numaralı 0545
74646 22 sayılı sim kart hattı takılı bulunan cep telefonu, 1 adet Nokia marka 355 940
043518511 imei numaralı sim kartlı telefon (Ali Eşref K IZ IL T A Ş ’ a ait), 1 adet Nokia marka
354834029306846 imei numaralı sim kartlı telefon (Hülya K IZ IL T A Ş ’ a ait) 1 adet İphone
marka 031991002835465 imei numaralı sim kartlı telefon, 1 adet lacivert renkli resmi şapka,
1 adet superplus marka CD., 1 adet rota Professional marka CD., 1 adet Asker resimli Turgut
520 ibareli CD., 5 adet prmco marka D VD -R, 1 adet Kınğston marka DTI/8 G B flash bellek, 1
adet üzerinde D E N T E ibaresi bulunan BT99369029 seri nolu siyah renkli bilgisayar kasası, 1
adet Lenova marka CBG 3372629 seri nolu laptop bilgisayar, 1 adet Acer marka
LU SDE0802904503E4C1601 seri nolu notebook, 1 adet Philips marka D V D -R , 1 adet
O ğuzhan K IZ IL T A Ş 4119 ibaresi yazılı isimlik, 1 adet üzerinde O ğuzhan K IZ IL T A Ş ibaresi
yazılı Askeri Künye ele geçirilmiştir.

404
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Asus marka gold renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Okan İRİÇ’ in Cumhuriyet Mah. 25. Sok. No:15/17 Atakum-Samsun


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; babası Aslan İRİÇ (T.C.34616206952) 'a
ait M K EK 7,65 mm. ibareli 270179 ve 96270179 ibareli 1 adet ruhsatsız tabanca ve 1 adet
şarjör ve içerisinde M K E yapımı 7.65 mm. çaplı 8 adet tabanca fişeği ve ayrıca GECO marka
7.65 mm çaplı 1 adet tabanca fişeği ve M K E yapımı 9 mm. çaplı 1 adet tabanca fişeği ele
geçirilmiştir.
Şüphelinin babası Aslan İRİÇ hakkında yasal işlem yapılmak üzere ele geçirilen
tabanca ve fişeklerle birlikte Deniz Evleri Polis Merkezi Amirliğine teslim edilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Okan TIRAŞ’ m Pınarbaşı Mah. Ağrı Sok. N o:5/3 Keçiören -A nkara
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Onur AYDIN’ m Sümer Mah. 65/4A çıkmaz Sok. No:3/4 Zeytinbumu
- İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Şahısın babası İsmail A Y D IN ’ a ait BLO W M agnıım Mad. Fob. ibareli 6-002064 seri
numaralı 1 adet kurusıkı tabanca ve bu tabanca ait 13 adet kurusıkı fişek, M esut AYD IN
isimli şahsa ait T l 102-14U24811 seri numaralı 1 adet tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet
şarjör içerisinde 15 adet tabanca fişeği ve toplamda 324 adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen tabanca ve fişekler ilgili Silah ve Patlayıcı Maddeler Büro Amirliğine
teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Onur GÜNEŞ’ in Atakent Mah. 804.Cad. No:343/5 Etimesgut-Ankara


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka siyah cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Osman K AHRAMAN’ m Altınçay Mah. 628 Sok. No: 17 Antakya -


Hatay sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Lenovo marka SN:1B08226142 MTM;59431718 seri numaralı 1 adet laptop, level 8
G B kapasiteli 1 adet flash bellek, değişik modellerde içinde sim kartı bulunmayan S a m su n g
marka 6 adet cep telefonu, üçünde batarya bulunan, ikisinde batarya bulunmayan eski cep
telefonları, Toshiba marka 1 adet cep telefonu, Trident marka ve g-mate pdark pocket pc
marka 2 adet cep telefonu, So n y marka digital fotoğraf makinesi, 1 adet CD, 2 adet video
kaseti, 13M00526 seri numaralı Sarsılm az marka 1 adet ruhsatlı yivsiz otomatik av tüfeği,
Adler marka 28 cal. 120315 seri numaralı 1 adet ruhsatlı tek kırma av tüfeği, Mehmet
K A H R A M A N adına düzenlenmiş yivsiz tüfek ruhsatnamesi, LG marka m asaüstü bilgisayara
ait S O D J O R P A 1 2 2 3 6 seri nolu 160 G B Sa m su n g marka 1 adet hard disk, 16 cal 102 adet.
Av tüfeği fişeği, 12 cal. 54 adet av tüfeği fişeği, 28 cal. 49 adet av tüfeği fişeği ele
geçirilmiştir.

405
Soruşturma No: 2016/83834

Yukarıda belirtilen değişik modellerde içinde sim kartı bulunmayan Samsung marka 6
adet cep telefonu, üçünde batarya bulunan, ikisinde batarya bulunmayan eski cep telefonları,
Toshiba marka 1 adet cep telefonu, Trident marka ve g-mate pdark pocket pc marka 2 adet
cep telefonu şüphelinin annesi Fatma KAHRAMAN’ a 07.09.2016 tarihinde teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Osman ÜYAL’ m Gülistan Mah. 2809 Sok. No: 12/1 Merkez-Isparta
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
(O sm an Ü Y A L ’a ait olduğu beyan edilen odada), batarya altında yazılı
359757/04/877916/1 imei numaralı Nokia marka 1 adet cep telefonu, batarya altında yazılı
352008-02-046857-2 imei numaralı LG 0168 marka (kapak kısmında O sm an Ü YA L 1270
yazılı) 1 adet cep telefonu, üzerinde DTI/2 G B C H 082908 5V 05375-04 A00LF China ibaresi
yazılı Kingston marka 1 adet U S B flash bellek, üzerinde 1 G B Kingston S D 1 G B ibaresi
yazılı 1 adet kart, üzerinde 0707250591387 rakamları yazılı 1 adet Türkcell sim kart,
üzerinde 0506300085576 rakamları yazılı 1 adet Türkcell sim kart, üzerinde 4 G B ibaresi
bulunan siyah renkli 2 adet se s kayıt ve fotoğraf çekme aparatı, üzerinde 89900293005318
04 123 rakamları yazılı sim kartı alınmış Vodafone sim kart, üzerinde 899002930056488872
0 rakamları yazılı sim kartı alınmış Vodafone kart, üzerinde 899001 0605 0700 1554 8
rakamları yazılı sim kartı alınmış 05393501554 Türkcell kart, üzerine 899001120417031893
4 rakamları yazılı sim kartı alınmış Türkcell kart, üzerinde örgüt şem ası şeklinde hazırlanan,
en üstte Bülent G Ü N D O G A N 0505 678 49 29 numaralı G S M hattı yazılı en altta kısımların
yazılı olduğu kağıt parçası, üzerinde 1106220541151 rakamları yazılı Türkcell hazırkart, sim
kartı ele geçirilmiştir. Ayrıca ikametin yatak odasında üzerinde cal.9 mm. P.A.K M ade by
A T A K arm. Ltd ZO R A K I-M od .9 1 4 ibaresi yazılı 103317 seri numaralı 1 adet kurusıkı
tabanca, bu tabancaya ait 1 adet şarjör, kutu içerisinde cal 9 mm. P.A .K .Y A S marka 49 adet
kurusıkı fişeği ele geçirilmiştir.

İkamet sahibi bu kurusıkı tabancanın kendisine ait olduğunu ancak faturasını ibraz
edemeyeceğini beyan etmesi üzerine ele geçirilen kurusıkı tabanca ve fişekler idari işlem
yapılmak üzere Gülistan Polis Merkezi görevlilerine teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ozan TAŞAR’ m Yenimahalle Eski Cengiz Topel Sok. No:7 Yunak -
Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna
rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ökkeş BEYAZ’ m Eyüp Sultan Mah. 21093 Nolu Sok. N o:24/l
Şehitkamil - Gaziantep sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
(1) adet Sa m su n g marka 359827/04/242201/7 imei numaralı cep telefonu, (1) adet
A V E A 64 Kb ibareli 0 506 8 72 26 82 nolu simkart (1 adet 2 G B micro sd ibareli hafıza karlı),
(1) adet Sa m su n g marka 358309/05/759283/7 imei numaralı cep telefonu ve bu cep
telefonuna takılı vaziyette A V E A marka 89902860340648123255 E12 K ibareli sim kart, (1)
adet Sa m su n g marka 3580037077231890/2 İmei nolu cep telefonu ve bu cep telefonuna
takılı vaziyette 1 adet Vodafone marka 64 KB ibareli sim kart, (1) adet Sa m su n g marka
beyaz renkli RF2D90BVVY ZP seri numaralı tablet, (1) adet W D marka W XQ 1C 5 2F 483 2 seri
numaralı harici hard disk, (1) adet General Mobile marka beyaz renkli tab4 CE06780 ibareli
tablet, (1) adet So n y marka, siyah renkli flash bellek, (1) adet Hı-Level smart 16 G B ibareli

406
Soruşturma No: 2016/83834

mavi renkli flash bellek, Everest marka bilgisayar kasasından sökülen I adet Sam su n g marka
S12DJ9CP805151 seri numaralı 160 G B kapasiteli harddisk, (1) adet D E L L marka
D B S P K R 1 2 9 0 1 1520845 seri numaralı laptop bilgisayar, (1) adet A S U S marka
E C N O C V İ2 7 1 19492 CN:4028 ibareli laptop bilgisayar elde edilmiştir.

Yukarıda belirtilen (1) adet Sa m su n g marka 359827/04/242201/7 imei numaralı cep


telefonu, (1) adet A V E A 64 Kb ibareli 0 506 8 72 26 82 nolu simkart (1 adet 2 G B micro sd
ibareli hafıza karlı), (1) adet Sam su n g marka 358309/05/759283/7 imei numaralı cep telefonu
ve bu cep telefonuna takılı vaziyette A V E A marka 89902860340648123255 E12K ibareli sim
kart, (1) adet Sa m su n g marka 3580037077231890/2 İmei nolu cep telefonu ve bu cep
telefonuna takılı vaziyette 1 adet Vodafone marka 64 K B ibareli sim kart 02.11.2016 günü
Cemal BEYAZ isimli şahsa teslim edilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet General Mobile marka kahverengi k ılıf içinde beyaz cep telefonuna el
konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Safa BAYRAM’ m Efendibey Mah. Osmancık Sok. No:3/6 Merkez -


Niğde sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir sııç ve sııç unsuruna
rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bıılgıı, belge ile sııç ve sııç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Samed KIZILHAN’ m Ataşehir Mah. 8251 sokak. No:31/4 Çiğili -


İzmir sayılı adresinde 26.07.2016 günü yapılan aramada;
Üzerinde Sohbetler 3 Yeni Mülahazalar M. Fetullah Gülen Zaman Gazetesinin
okurlarına hediyesidir yazılı ve içerisindeki kaset üzerinde Namaz 2A M.Fetullah Gülen yazılı
1 adet kaset, üzerinde N il Sesli Yayınları Namaz 1 Vaaz M. Fetullah Gülen yazılı ve
içerisindeki kaset üzerinde Namaz 1 M. Fetullah Gülen yazılı 1 adet kaset, dış kabında
herhangi bir şey yazılı olmayan içerisindeki kaset üzerinde Oruç M. Fetullah Gülen Zaman
Gazetesinin okurlarına hediyesidir yazılı 1 adet kaset, üzerinde Everest yazılı Bilgisayar
kasası üzerinden çıkarılan Seagate marka Barracudo 7200.7 120 Gbytes model ST3120022A
SN 5J54F9BT yazılı 1 adet hard disk, Toshiba marka moclel Name Stallite L505-110 port
no:PSLS3E-01H013TE seri no:49028149Kyazılı 1 adet dizüstü bilgisayar ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet İphone 5 marka platin renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Samet M ACİT’ in Sanayi Mah. 2885 Sok. No: 13/2 Bucak-Burdur
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; 9 mm. çapında 15 adet boş kovan, 9 mm.
çapında M K E yapımı 1 adet tabanca fişeği, 2 adet kaleşnikof fişe k kovanı, 1 adet G3 fişe k
kovanı, 2 adet kaleşnikof fişeği ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Samsung marka mavi cep telefonuna el konulmuştur..

£ 7 Şüpheli Sami BARDAKÇI’ m Çalıkuşu Mah. 3178 sok. No:6/3 Karabağlar-


İZMİR sayılı adresinde yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile sııç ve sııç unsuruna rastlanılmamıştır.

407
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli Sefa ATAKUL’ un Saime Kadın Mah. Ortatepe Cad. N o :3 2 /ll


Mamak- Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Sefa Burak DİKBAŞ’ m Yenice Mah. Aslanyüreği Sok. No:94/44


Meram- Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
7 aclet DVD disk, Fettullah GÜLEN’ e ait 1 adet kaset, Toshiba marka 8 GB
kapasiteli 1 adet flash bellek, M. Fetullah GÜLEN’ e ait Sonsuz Nur 1 isimli 1 adet kitap,
arızalı olduğu beyan edilen 5013719A seri numaralı 1 adet digital fo to ğ ra f makinesi, yazarı
Bejan MATUR olan Dağın Ardına Bakmak isimli 1 adet kitap ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Serhat GÜLBAŞ’ m Devlet Mah. İnönü Bulvarı No:23B İç Kapı:5


Çankaya - Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
1 adet Packardbell marka LXBCV08007006004A32500 seri numaralı el bilgisayarı, 1
adet Smartdisk Firelite ibareli JH6915 seri numaralı harddisk, 1 adet muhafaza kutusu
içerisinde Ziganat marka T 0620-04E10185 seri numaralı 1 adet tabanca bu tabancaya ait 2
Adet boş şarjör, 101 adet M K E yapımı 9 mm çapında fişek, 1 adet Serhat G Ü L B A Ş adına
düzenlenmiş S 00892216 seri numaralı yeşil pasaport, 1 adet üzerinde P N Y 32 G B ibareli
flash bellek, 1 adet K 34297810 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet B 40915449 G seri numaralı1
Dolar, 1 adet L 72883018 M seri numaralı 1Dolar,1adet L 26298393 A seri
Dolar, 1 adet B 64452239 A seri numaralı 1Dolar,1adet E 73061041 A seri
Dolar, 1 adet B 75817431 A seri numaralı 1Dolar,1adet D 19562338 E seri
Dolar, 1 adet B 76702146 J seri numaralı 1 Dolara el konulmuştur.

Tabanca ve fişekler ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler ilgili Büro


Amirliğine teslim edilecektir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet Iphone 6 marka gri renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Sinan CANLI’ nın Yeşilyurt Mah. R auf Orbay Cad. No:9/4F İç Kapı
No:5 Bakırköy-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
A su s marka 15029L000780 seri numaralı 1 adet dizüstü bilgisayar, S O N Y marka
545801460001993 seri numaralı 1 adet dizüstü bilgisayar, E60 ibareli quab201003 seri
numaralı gri renkli 1 adet harddisk, Everest ibareli C E model hdc-3 nolu 1 adet harddisk,
San disk ibareli 32 G B kapasiteli 1 adet hafıza kartı, Pavvervay 4 G B ibareli 1 adet M P 3
player, Nikon marka 6955433 seri numaralı 1 adet fotoğraf makinesi ve makine içerisinde
Ultra Plus 16 G B ibareli 1 adet hafıza kartı, San d isk 8 G B ibareli 1 adet hafıza kartı, ayrıca
şahısın aracında yapılan aramada, Volja ibareli Kodak marka K C G M R 043 067 24 seri
numaralı 1 adet dıgıtal fotoğraf makinesi ele geçirilmiştir.

Şüphelinin üst aramasında; 35544905597071701 imei nolu Samsung S3 marka telefon,


Telefon içerisinde 899029300751949715 ibareli sim kart ve Sandisk 4GB hafıza kartına el
konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çadırda yapılan aramada;


Üzerinde A IR -M U N ibaresi yazılı (49) sayfadan ibaret çeşitli notlar alınmış (1) adet not
defteri, İsmail S E L V İ adına düzenlenmiş (2) adet Hava Harp Okulu bireysel görüşm e

408
Soruşturma No: 2016/83834

değerlendirme formu, üzerinde Ö SU -1 ibaresi yazılı (2) sayfadan ibaret 113 ö ğre n ciy e ait
isim listesi, üzerinde 15.07.2016 Ö S U -2 adaya öğrenci listesi ibaresi yazılı (1) sayfadan
ibaret 197 öğrenciye ait isim listesi,(81) adet öğrenciye ait üzerinde resim bulunan öğrenci
bilgi fişi, (1) adet üzerinde 2016 Ö SU -1 ibaresi yazılı 113 öğrenciye ait listesi elde edilmiştir.

Yine şüpheliye ait odayı Yüzbaşı Metin Mustafa ATEŞOĞLU ile birlikte Kol
Komutanlık odası olarak kullandıkları anlaşılarak yapılan aramada;
Kilit karteks dolabında (1) adet üzerinde “4402011-2012 and içme eğitim öğretim yılı
açılış töreni T.D./Fono 2011-142” ibaresi yazılı CD, (1) adet üzerinde dersler yazılı CD, (1)
adet üzerinde “S E M Su b ay Eğitim Kitapları ” yazılı CD, (1) adet üzerinde “Çanakkale Destanı
Güçlü Ordu Güçlü Türkiye ” ibaresi yazılı CD, (1) adet üzerinde “Karacı So. D o sy a” ibaresi
yazılı CD, (1) adet üzerinde “19.01.2015 M. Fatih C E T İN & S Tarık B O Z D E M İR Şah si D o sy a ”
ibaresi yazılı CD, (1) adet üzerinde “19.01.2015 M. K A Z A N C I Şah si D o sya (1)” ibaresi yazılı
CD, (1) adet üzerinde S P E E D S LIN E ibaresi yazılı beyaz CD, (1) adet üzerinde P R İM E
P E R İP H E R A L S ibaresi yazılı gri C D ve arkasında M. Mustafa A T E Ş O Ğ L U ibaresi yazılı gri
renkli (1) adet IP A D ’ a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Sinan ÇETİN’ in Arabacı Alanı Mah. Çiğdem Sok. No:29/3 Serdivan
- Sakarya sayılı adresinde 30.07.2016 günü yapılan aramada; M K E yapımı 9 mm çapında 6
adet tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen fişekler Sakarya Emniyet Müdürlüğü Silah ve Patlayıcı Maddeler Şube
Müdürlüğüne Teslim edilecektir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile sııç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Tacettin Burak EREN’ in Erciyes Evler Mah. Gürgen Sok. No:6/15
Kocasinan-Kayseri sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve
suç unsuruna rastlanılmamıştır.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; 1 adet HTC marka siyah renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Taha Furkan ÇETİNKAYA’ nın Beşevler Mah. Beyazıt 130.Sok.


No:44/3 Merkez-Bursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Samsung marka 520BJBOB11720 7 seri numaralı 500 GB ibareli 1 adet hard disk,
Samsung marka SM-113 model 1 adet tablet bilgisayar, 2 adet CD ele geçirilmiştir. (2 adet
cep telefonu var iade edilecek)

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet LG marka cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Tahir Sercan GÖZÜAÇIK’ m İkinci Kadriye Mah. 579 Sok. No: 1/3
Konak - İzmir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
Samsung marka model NP35OUSC-909TR SN:HU1698FC6D4D5 numaralı üzerinde
Tiirk Yıldızları amblemli siyah renkli 1 adet diziistü bilgisayar ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet JM C marka mavi renkli ucu kırık çok amaçlı USP, 1 adet üst kapağı kırık
metalik renkli U SB 'ye el konulmuştur.

I& Şüpheli Tahsin ELMAS’ m Ali Ersoy Mah. 15. Sok. No:12/19 Altında-Ankara
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

409
Soruşturma No: 2016/83834

1 adet 25 M ayıs 1980 Denizli Vaz-ı ibareli kaset, 1 adet N am az 2 Mart 1990 ibareli
kaset, üzerinde Tahsin Abi ibareli not kağıtları olan küçük poşet, 1 adet üzerinde Risale- i
Nur Külliyatından Sözler ibaresi bulunan Bediüzaman Said Nursi Şah dam ar Yayınlarından
kitap, 1 adet üzerinde Risale-i Nur Külliyatından Lem-alar Müellifi Bediüzaman Said Nursi
kitap, 1 adet Risale-i Nur Külliyatından Lem-alar Müellifi Bediüzaman S a id N ursi Sözler
ibaresi bulunan kitap, 1 adet Risale-i Nur Külliyatından Lem-alar Müellifi Bediüzaman Said
Nursi ibaresi bulunan Ufuk Yayınları kitap, 1 adet Risale-i Nur Külliyatından Lem-alar Müellifi
Bediüzaman Said Nursi ibaresi bulunan kitap, 1 adet üzerinde Risale-i Nur Külliyatından
İmam ve Küfür Muvazeneleri Müellefı Bediüzaman Said Nursi ibaresi bulunan kitap, 1 adet
üzerinde Risale-i Nur Külliyatından Emirdağ Lahikası Müellefi Bediüzaman Said Nursi ibaresi
bulunan kitap, 1 adet üzerinde Risale-i Nur Külliyatından Asa-yı N üsha Müellefı Bediüzaman
Said Nursi ibaresi bulunan kitap, 1 adet üzerinde Kastamonu Lahikası üzerine Bediüzaman
Said Nursi ibaresi bulunan Şah dam ar yayınları kitap, 1 adet üzerinde M efkure Y o lc u lu ğ u M.
Fetullah G Ü L E N Kırık 13 T eşd i ibaresi bulunan kitap, 1 adet üzerinde İş Derinlikleri ile
Hizmet insanı Fatih D E Ğ İR M E N C İ Işık Yayınları ibareli kitap, 1 adet üzerinde Ezber Kartları
ibaresi bulunan Ezber Kartları S A D İN E , 1 adet Sızıntı dergisine ait N am az Tesbihatı, 1 adet
Tesbihat Cevşenine, 1 adet mini boy N am az Tesbihatına el konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Iphone 6 beyaz renkli cep telefonu, 1 adet M C 411161İİA seri numaralı 5
Amerikan Dolarına el konulmuştur.

I& Şüpheli Tuncay BAŞARANOGLU’ m Dicle Mah. Dicle 46 Sok. No:6 Siverek
- Şanlıurfa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin üst aramasında; 351754072777680 imei nolu General Mobile 4G marka


cep telefonu içerisinde üzerinde 64 KB ibareleri bulunan Vodafone sim kartına el
konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Ümüt GÜNAYDIN’ m Yenibayındır Mah. 1806 Sok. N o:74/l Mamak


-A nkara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
1 adet F E M dergisi yayınlarına ait Y G S Türkçe Hazırlık Kitabı, 1 adet Maltepe
yayınlarına ait Y G S Hazırlık Soru Bankası Kitabı, 1 adet F E M Se t yayınlarına ait Eşit Ağırlık
Kitabı, 1 adet Çözüm yayınlarına ait Y G S Coğrafya konu anlatımlı soru bankası kitabı, 1 adet
Maltepe yayınlarına ait Y G S - L Y S aktif kitap, 1 adet Risalei Nur Külliyatından küçük sözler
kitabı, 1 adet R isalei N u r külliyatından m eyve risalesi 11 Ş U A (Lügatli) kitap, 1 adet
Üzümlü marka 7914 seri noiu üzerinde efsane 4124 G otomatik av tüfeği bu tüfeğe ait
19.02.1997 tarihinde düzenlenmiş şüphelinin öz babasına ait Rifat G Ü N A Y D IN adına av
tüfeği belgesi, bu tüfeğe ait 12 numaralı 128 A D E T fişeğe el konulmuştur.

Ele geçirilen tüfek ve fişekler ilgili Silah Ruhsat ve Patlayıcı Maddeler Büro
Amirliğine teslim edilecektir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet LG marka siyah renkli kılıflı cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Üzeyir Tayyip ŞUR’ m Marmara Mah. Mudanya Cad. No:6A İç


Kapı:20 Beylikdüzü-İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir
suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

410
Soruşturma No: 2016/83834

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Samsung marka tuşlu cep telefonu, 1 adet Samsung marka mavi renkli cep
telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Vedat ÇENGELCİ’ m Mecidiye Mah. Zincirlikuyu Cad. No:45/2


Merkez- Afyonkarahisar sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; B24512825Iseri
numaralı 1 adet 1 ABD doları ele geçirilmiştir.
Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan
aramada; delil olabilecek bulgu, belge ile suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

£ 7 Şüpheli Yavuz Behlül ERSÖZ’ ün Yeşilova Mah. 4088 Sok. No: 129/2
Bomava- İzmir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
DMPQMCRPGSVJ Seri Numaralı 1 adet tablet bilgisayar, 356032 03 510760 9 İmei
numaralı Nokia marka 5030c-2 Model 1 adet cep telefonu, 8990029300718879567S247244
ibareli 1 adet sim kart ve 2GB SD ibareli 1 adet hafıza kartı, Exper Bilgisayar ibareli
WCAV2H329636 Seri numaralı Western Digital ibareli 320 GB Kapasiteli hard disk ele
geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet SONY marka beyaz renkli siyah kılıflı cep telefonu, 1 SRYOX marka
adaptör, 1 adet kavai marka M P3 çalar, 1 adet Kırmızı -Siyah renkli Cruz.er Blada 8 GB
USB 'ye el konulmuştur.
£ 7 Şüpheli Yunus GÜNEY’ ın Orhangazi Mah. Kurtuluş Sok. No: 18/1 Sultanbeyli
- İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi bir suç ve suç
unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet Samsung marka tuşlu mavi renkli cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Yunus Emre ŞAHİN’ m Aşık Paşa Mah. 8. Sok. No:32/5 Merkez-
Kırşehir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Fujifilm marka 21915G seri numaralı 4 G B kapasiteli 1 adet hafıza kartı, San d isk
marka seri numarası okunamayan 1 adet flash bellek, Kingston marka 4 G B Data Traveller
ibaresi bulunan 1 adet flash bellek, General Mobile marka S N .F X IC B U F 6 0 6 A 4 B N A seri nolu
Fatih ibaresi bulunan 1 adet tablet, Probook marka beyaz renkli PRBT391 ibareli 1 adet
tablet, San disk marka çift yönlü 1 adet flash bellek ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; 1 adet İphone 6 marka platin renkli cep telefonu, 1 adet Samsung marka siyah
renkli IPAD ’ a el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Yusuf Emir UYANIK’ ın Ragıp Tüzün Mah. Anıl Sok. No: 12/14 İç
Kapı No:3 Yenimahalle -A nkara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada; herhangi
bir suç ve sııç unsuruna rastlanılmamıştır.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet Sandisc marka 4 GB kırmızı USB, 1 adet 8 GB Toshiba beyaz renk USB, 1 adet
HP marka siyah renkli CND4391MBY seri nolu laptop, bu cihaza ait şarj cihazı çantası ile
birlikte el konulmuştur.

411
Soruşturma No: 2016/83834

£ 7 Şüpheli Yusuf Furkan GÜRSES’ in Erdemkent Mah. Erdemkent Küme Evleri


No:10/2 İç kapı:18 Edremit-Van sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
As us mcırkcı X554L moclel siyah renkli F3NOCV45367113C CN:4579 ibareli 1 adet
dizüstü bilgisayar ele geçirilmiştir.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada;
1 adet LG marka kılıflı beyaz cep telefonuna el konulmuştur.

£ 7 Şüpheli Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK’ in Ertuğrul Mah. Savcı Doğan Öz Cad.


No: 14A İç K apı:l Nilüfer - Bursa sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Codegen marka 1 adet bilgisayar kasası, 3 adet DVD disk, 7 adet CD, 9,65 mm. çaplı
M K E yapımı 19 adet, 9 mm. çaplı olmak iizere toplam 24 adet tabanca fişeği, Smith Wessoıı
marka 893345 seri numaralı 9,65 mm. çapında 1 adet tabanca ele geçirilmiştir.

Şüphelinin üst aramasında; Kingston marka DTSE9 8 GB ibareli 05609-302.A00U


seri numaralı flash belleğe el konulmuştur.

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan


aramada; LF93659663A seri nolıı fotokopi olduğu düşünülen 100 Amerikan Dolarına el
konulmuştur.

4.8.2) A ram alarda E lde E dilen Ö nem li D eliller:

Arama Ve El Koyma İşlemleri başlıklı bölümde belirtildiği üzere, şüphelilerin


konutlarında yapılan aramalarda ve yapılan üst aramalarında, çok sayıda dijital materyal ve
doküman edilmiştir.

Bir kısım şüphelilerin konut ve üst aramalarında ele geçirilen ve önem atfedilen
deliller aşağıda gösterilmiştir.

■^Şüpheli Ahmet Furkan CAN’ın Konutunda yapılan aramada;

Z a m b a k Y a y ın la r ın a ve Iş ık Y a y ın la r ın a a it k ita p la r ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Berkan ERIŞ’in Konutunda yapılan aramada;

Özel Kural Sürücü Kursları başlıklı not kâğıdına yazılmış “Selam Tevhid Terör Örgütü
BÜVÜk Takip” yazılı not kâğıdı ve Fe tu llah G Ü L E N şiirle rin d e n G a ro M a fy a n ş a r k ıla r ı b a h a r
isimli 1 adet kaset ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Burak CANSEVERİ Konutunda yapılan aramada;

B u h ra n lı G ü n le r v e Ü m it A t la s ın ız F e tu lla h G ü le n K ırık T e s ti- 1 4 y a z ılı 1 a d e t k ita p , 1 9 .0 9 .2 0 1 5


v e 2 2 .1 2 .2 0 1 5 ta rih li z a m a n g a z e te s i p a r ç a la r ı ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Emre GÖKBUDAK’ın Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve


eşyalarında yapılan aramada;
1 a d e t K 7 0 4 2 6 3 4 7 G s e r is i 1 A m e r ik a n D o la rı ele geçirilmiştir.

412
Soruşturma No: 2016/83834

^ Şüpheli Enes AK’ın konutunda yapılan aramada:

Y e n ib a h a r isim li 1 a d e t dergi, y a z a rı M. Fe tu llah G ü le n o la n K ırık T e s ti isim li 1 a d e t


ele geçirilmiştir.
k ita p
Ele geçirilen malzemelerle ilgili şüphelinin annesi Zehra AK’ın Elmalı İlçe Emniyet
Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliğince 26.07.2016 günü alınan bilgi almasında: Yenibahar
isimli dergi, yazarı M. Fetullah Gülen olan Kırık Testi isimli 6 adet kitabın kendisine ait
olduğunu yönünde beyanda bulunmuştur.

^ Şüpheli Enes O ZT Ü R K ’ün konutunda yapılan aramada;

H im m e ti M ille t O la n İn s a n M .F e th u llah G Ü L E N ib areli 1 a d e t kitap , K ü r d is ta n D e v rim


M a n ife s to s u A b d u lla h Ö C A L A N ibareli 1 a d e t kitap, 2 0 0 8 O c a k a y m a a it S ız ın tı isim li 1 a d e t
d ergi, R a m a z a n R is a le s i v e 3 A y la r isim li 1 a d e t k ita p ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Fatih K A RA ’nın konutunda yapılan aramada;

B ir a d e t k ita p iç e risin d e M u h te re m D iv a n ile b a ş la y a n üzerin de el y a z ıs ıy la y azı


y a z ılm ış 1 a d e t b o ş A 4 k a ğ ıd ı, 1,2,3,4 ile n u m a ra la n d ırılm ış D a v a A d a m ın ın V a s ıfla r ı diye
b a ş la y a n ön v e a r k a yüzü el y a z ıla rı ile d olu 1 a d e t not k a ğ ıd ı, 5 ile n u m a ra la n d ırıla n A h ire t
Y u rd u n d a d iye b a ş la y a n 1 a d e t A 4 not k a ğ ıd ı, U lu s la r a r a s ı S e m p o z y u m İs la m Dininin
Z e n g in liğ i y az ılı 1 a d e t C D , 2 0 1 5 y ılın a a it 6 a d e t Z a m a n G a z e te si, 2 0 1 6 y ılın a a it 17 a d e t
Z a m a n G a z e te s i ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Ferhat ATEŞ ile ilgili ihbar;

İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 2016 tarihli 6130 nolu 155 ihbar formunda “ Konu:
Paralel Yapı” olarak belirtilen 20.07.2016 tarihi saat:15.31 da IP No:46.2.143.134 nodan
gelen ihbarın:
“İs ta n b u l H a v a H a rp O kulu , H a v a H a rp O k u lu ö ğ re n c ile rin d e n Fe rhat A T E Ş p a ra le l
y a p ın ın b ir ü y e sid ir. A ile sin in p a ra le le y a p ıy la ilg is i o lm a m a k la b e ra b e r o ğ u lla rın ın
k a n d ırıld ığ ın ı sö y le m e k te d ir. (B a b a a d ı E rd a l A T E Ş ) F e rh a t A T E Ş ’ i F E M D e r s h a n e s i k a y ıtsız
ş e k ild e a s k e r i s ın a v la r a h az ırlay ıp y e tiştirm iştir. D a rb e g ir iş im in d e is e p a ra le l y a p ıd a n
ilg isin i k e s m e y e r e k o n la ra d e s t e k o lm u ştu r. G e re ğ in in y a p ılm a s ın ı arz e d e rim .” olduğu
görülmüştür.

^ Şüpheli Haşan K A R A H A LİLO Ğ LU ’nun konutunda yapılan aramada;

2 a d e t M. F e th u llah G Ü L E N ’ e a it P e y g a m b e r S e v g is i -91, K a r d e ş lik D e stan ı-1 , 26


A ğ u s t o s 1990 H is a r c a m i İz m ir ibareli k a se t, 1 a d e t M. F e th u llah G Ü L E N ’ e a it P e y g a m b e r
S e v g is i -99 P e y g a m b e rim iz in Y ü c e A h la k ı - 1, 1 4 N isa n 1991 Fatih C a m i İs ta n b u l ib areli
k a se t, 1 a d e t M. F e th u llah G Ü L E N ’e a it G ö n ü l D ü n yam ızd an -7 , P e y g a m b e ri B ilm e k , 4
A ğ u s t o s 1980 U ş a k ib areli k a se t, 1 a d e t üzerin de 17-25 A r a lık Y o ls u z lu k la r Ö rtü le m e z
ib a re si b u lu n a n 14/20 A r a lık 2 0 1 5 h a fta lık A k s iy o n D e rgisi, 1 a d e t A ra G ü le r’in o b je ktifin d e n
F e th u llah G Ü L E N ib a re si b u lu n a n 3-9 Ş u b a t 2 0 1 4 ta rih li a k s iy o n d e rg isi, 10 a d e t İs la m Fıkhı
A n s ik lo p e d is i Prof. Dr. V e h b e Z u h a y li Z a m a n ib are li 10 c iltlik A n sik lo p e d i, Z a m a n ib are li 2-4-
5-7-8-9-12-17 ciltle ri b u lu n a n kita p , 1 a d e t 2 0 0 6 yılı N is a n a y ın a a it S ız ın tı D e rg isi, 1 a d e t
2 0 0 6 yılı M a y ıs a y m a a it Sız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı H a z iran a y m a a it S ız ın tı D e rg isi, 1
a d e t 2 0 0 6 yılı T e m m u z a y m a a it Sız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı A ğ u s t o s a y ın a a it S ız ın tı
D e rgisi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı Eylü l a y ın a a it S ız ın tı D e rgisi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı E k im a y ın a a it S ız ın tı
D e rgisi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı K a s ım a y m a a it S ız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 6 yılı A r a lık a y ın a a it
S ız ın tı D e rgisi, 1 a d e t 2 0 0 5 yılı H a z iran a y ın a a it S ız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 5 yılı A ğ u s t o s
a y ın a a it S ız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 5 y ılı K a s ım a y ın a a it S ız ın tı D e rg isi, 1 a d e t 2 0 0 7 yılı

413
Soruşturma No: 2016/83834

O c a k a y ın a a it S ız ın tı D e rgisi, 1 a d e t 2 0 0 8 y ılın a a it k a p a ğ ı b u lu n m a y a n S ız ın tı D e rg isi, 2


a d e t R a m a z a n Z a m a n ı b a ş lık lı dergi, 2 a d e t R ü y a T a b irle ri A n s ik lo p e d is i (1 ve 2 ciltli), 1
a d e t üzerin de M. F e th u llah G Ü L E N - İn fa k A lla h Y o lu n d a V e rm e ib a re si y azılı o la n C D , 1 a d e t
üzerin de M. F e th u llah G Ü L E N H ic re t ve İffe t ib a re si y az ılı o la n C D , 18 a d e t A ile m isim li
Z a m a n G a z e te s in in ç e ş itli ta rih le rd e v e r m iş o ld u ğ u ü zerin de Z a m a n ib a re si y azılı o la n d e rgi
ele geçirilmiştir.

■^Şüpheli Hilmi K O Ç ’un kontunda yapılan aramada;

Fe tu llah G ü le n G u rb e t U fu k ları isim li 2 a d e t kitap , Fe tu llah G ü le n Ö lç ü v e y a Y o ld a k i


Iş ık la n isim li 1 a d e t kitap, F e tu lla h G ü le n S ü k u tu n Ç ığ lık la r ı isim li 1 a d e t kitap, Fe tu llah
G ü le n S o h b e ti C a n a n isim li 1 a d e t kitap, F e tu lla h G ü le n K a d e r isim li 1 a d e t kita p , Fe tu llah
G ü le n Ç e k ird e k te n Ç ın a ra isim li 1 a d e t kitap, F e tu llah G ü le n Ö rn e kle ri K e n d in d e n bir
H a re k e t isim li 1 a d e t kita p , F e tu lla h G ü le n R u h u m u zu n H e y k e lin i D ik e rk e n isim li 1 a d e t
kitap, Fe tu llah G ü le n B ir Ş a d E k se n i isim li 1 a d e t kitap, F e tu lla h G ü le n S o n s u z N u r isim li 1
a d e t k ita p ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Hüseyin SUBAS’ın konutunda yapılan aramada;

Ü ze rin d e F .G Ü L E N 1 ve F .G Ü L E N 2 y a z ıs ı b u lu n a n 2 a d e t C D , K a y n a k Y a y ın la r ın a a it
Ç a n a k k a le ’d e k i A n a d o lu isim li 1 a d e t d e rgi, R e h b e r Y a y ın c ılık ’ a a it 3 A y la r v e K a n d ille r
isim li 1 a d e t dergi, R e h b e r Y a y ın c ılık ’ a a it ön y ü zü n d e G ö n ü lle rin G ü lü E fe n d im iz a rk a
yü z ü n d e S o n s u z N u r M. F e th u llah G Ü L E N H o c a E fen din in k a le m in d e n y azılı 1 a d e t d e rgi
a r k a s ın d a M. F e th u llah G Ü L E N ’ in re sm i ve h a y a tı y azılı b ulu nan, ön k ıs m ın d a ç o c u k re sm i
v e F e th u llah G Ü L E N ’ in Ç o c u k isim li şiiri b u lu n a n 1 a d e t k a rtp o sta l, F E M D e r s h a n e s in e a it 1
a d e t m a te m a tik s ın a v s o r u k ita p ç ığ ı, Z a m a n G a z e te s i ta ra fın d a n d a ğ ıtıla n üze rin de M ü b a re k
G ü n ve G e c e le r y azılı 1 a d e t kitap, F 8 3 9 7 5 3 8 3 B se ri n u m a ra lı 1 a d e t A B D D O L A R I p a ra ele
geçirilmiştir.

^ Şüpheli İdris B A H Ç E’nin konutunda yapılan aramada;

Ü ze rin d e k a lp ib re si M. F e tu lla h G ü le n K ırık T e s ti 9. İb a re si b u lu n a n 1 a d e t kitap,


İn a n c ın G ö lg e s in d e M. F e tu lla h G ü le n 1 ib areli 1 a d e t kita p , İn a n c ın G ö lg e s in d e M. F e tu llah
G ü le n 2 ib are li 1 a d e t kitap, S o n s u z N u r (E fe n d im iz in A s k e r i Y a n ı) 5 M. F e tu lla h G ü le n ib areli
1 a d e t kitap, H im m e ti M ille ti O la n İn s a n M. F e tu lla h G ü le n 4. a s k ı ib are li 1 a d e t kitap, K ırık
M ız rap M. Fe tu llah G ü le n ib areli 1 a d e t k ita p ele geçirilmiştir.

Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan aramada; 1 a d e t


B 3 7 7 2 4 5 2 5 G se ri n u m a ra lı 1 A m e r ik a n D o la n , 1 a d e t B 6 9 2 9 3 5 0 7 F se ri n u m a ra lı 1 A m e rik a n
D o la n ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli İlker Yasin K ARA D U RU ’nun konutunda yapılan aramada;

B 4 9 5 6 65 15 G se r i n u m a ra lı üzerin de g e ç e rs iz ib a re si b u lu n a n 1 a d e t 1 A B D D olar/
ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli İsmail ÖZEK’in konutunda yapılan aramada;

“ K a r a k a le m le y a z ılm ış 12 s a y fa d a n ib are t “H iç b ir S ı r S o n s u z a D e k G izli O lm a z ”


b a ş lığ ıy la b a ş la y a n “V a t a n G ö re vin in İs t ila s ı O lm a z ” c ü m le s i ve im za ile bite n n o tla r ele
geçirilmiştir.

^ Şüpheli Mehmet DAG’ın konutunda yapılan aramada;

414
Soruşturma No: 2016/83834

N e sil Y a y ın c ılığ a a it C e m il T O K P 1 N A R y a z a n o la n “S a b a h N a m a z ın a N a s ıl K a lk ılır "


ib areli b irin ci s a y fa s ın d a kırm ızı el y a z ısı ile b a ş la y a n “R a b b im C e n n e tle B irlik te O lm a y ı
N a s ip e tsin inş:) M E R V E B. 26 M a rt 2 0 1 5 ib a re si ile biten 1 a d e t kitap, Iş ık Y a y ın la r ın a a it M.
Y u s u f G Ü V E N y a z a rı o la n 9. b a s k ı “H a y a t K a y n a ğ ım ız N a m a z ” isim li 1 a d e t k ita p elde
edilmiştir.

■»Şüpheli Muhammed Furkan ALTUNTAŞ’ın konutunda yapılan aramada elde


edilen Samsung marka 353738061607725 imei nolu cep telefonu imajı üzerinde Bursa Siber
Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Adli Bilişim Büro Amirliğince inceleme yapılmıştır.

Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 24.10.2016 tarihli raporda:


S ö z k o n u su c e p te le fo n u n d a “B y lo c k ” ifa d e si iç e re n k a lın tıla ra ra stla n ıld ığ ı, bu
k a lın tıla rın s ilin m iş a la n la r d a te sp it e d ild iğ i için, yü k le m e , silin m e ve a id iy e t b ilgile rin e
u la ş ıla m a d ığ ı, s ö z k o n u su izlerin “B y lo c k ” isim li u y g u la m a y a a it o la b ile c e ğ in in
d e ğ e rle n d irild iğ i ibarelerine yer verilmiştir.

» Şüpheli Mustafa C İN ’in konutunda yapılan aramada;

B 5 6 8 6 2 1 4 6 X se ri n u m a ra lı 1 A B D D oları, E 6 9 0 5 0 0 6 9 B se ri n u m a ra lı 1 A B D D o ları ele


geçirilmiştir.

» Şüpheli Mustafa G Ü LD IK EN ’in konutunda yapılan aramada:

8 T e m m u z 2 0 1 5 gü n ü n e a it 1 a d e t Z a m a n G a z e te s i ele geçirilmiştir.

» Şüpheli Nurettin C E N G E L C I’nin konutunda yapılan aramada:

F 7 0 8 7 1 0 2 5 G se ri n u m a ra lı 1 a d e t 1 A B D D o ları ele geçirilmiştir.

■»Şüpheli Samed KTZTT H A N ’m konutunda yapılan aramada:

Ü ze rin d e S o h b e t le r 3 Y e n i M ü la h a z a la r M. F e tu lla h G ü le n Z a m a n G a z e te sin in


o k u rla rın a h e d iy e sid ir y az ılı ve iç e r isin d e k i k a s e t ü zerin de N a m a z 2 A M. F e tu lla h G ü le n
y azılı 1 a d e t k a se t, ü zerin de Nil S e s li Y a y ın la r ı N a m a z 1 V a a z M. F e tu lla h G ü le n y azılı ve
iç e risin d e k i k a s e t ü zerin de N a m a z 1 M. F e tu lla h G ü le n y az ılı 1 a d e t k a se t, d ış k a b ın d a
h e rh a n g i bir ş e y y azılı o lm a y a n iç e r isin d e k i k a s e t üzerin de O ru ç M. F e tu lla h G ü le n Z a m a n
G a z e te s in in o k u rla rın a h e d iy e s id ir y azılı 1 a d e t k a s e t ele geçirilmiştir.

» Şüpheli Sefa Burak DİKBAŞ’ın konutunda yapılan aramada:

7 a d e t D V D d isk , F e ttu llah G Ü L E N ’ e a it 1 a d e t k a se t, M. F e tu lla h G Ü L E N ’ e a it


S o n s u z N u r 1 isim li 1 a d e t k ita p ele geçirilmiştir.

» Şüpheli Serhat GÜLBAS’ın konutunda yapılan aramada:

1adet K 3 4 2 9 7 8 1 0 A se ri n u m a ra lı 1 D olar, 1 a d e t B 4 0 9 1 5 4 4 9 G s e r i n u m a ra lı 1
Dolar, 1 a d e t L 7 2 8 8 3 0 1 8 M se r i n u m a ra lı 1 Dolar, 1 a d e t L 2 6 2 9 8 3 9 3 A se ri n u m a ra lı 1
Dolar, 1 a d e tB 6 4 4 5 2 2 3 9 A se ri n u m a ra lı 1 Dolar, 1 a d e t E 730 61 0 41 A se ri n u m a ra lı 1
Dolar, 1 a d e tB 758 17 4 31 A se ri n u m a ra lı 1 Dolar, 1 a d e t D 1 9 5 6 2 3 3 8 E se ri n u m a ra lı 1
Dolar, 1 a d e t B 7 6 7 0 2 1 4 6 J se ri n u m a ra lı 1 D o la r ele geçirilmiştir.

415
Soruşturma No: 2016/83834

■^Şüpheli Tahsin ELM AS’ın konutunda yapılan aramada:

1 a d e t 25 M a y ıs 1980 D enizli V az-ı ib are li k a se t, 1 a d e t N a m a z 2 M a rt 1990 ib areli


k a se t, 1 a d e t üzerin de M e fk u re Y o lc u lu ğ u M. Fe tu llah G Ü L E N K ın k 13 T e ş d i ib a re si b u lu n a n
kitap, 1 a d e t ü zerin de İş D e rin lik le ri ile H izm e t in sa n ı Fatih D E Ğ İR M E N C İ Iş ık Y a y ın la n
ib areli kitap, 1 a d e t üzerin de E z b e r K a rtla rı ib a re si b u lu n a n E z b e r K a rtla rı S A D İ NE, 1 a d e t
S ız ın tı d e r g isin e a it N a m a z T e s b ih a t ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Ümüt GÜNAYDIN’ın konutunda yapılan aramada:

1 a d e t F E M d e r g is i y a y ın la rın a a it Y G S T ü r k ç e H a z ırlık K ita b ı, 1 a d e t M a lte p e


y a y ın la rın a a it Y G S H a z ırlık S o r u B a n k a s ı K ita b ı, 1 a d e t F E M S e t y a y ın la rın a a it E ş it A ğ ır lık
K ita b ı, 1 a d e t M a lte p e y a y ın la n n a a it Y G S - L Y S a k tif k ita p ele geçirilmiştir.

^ Şüpheli Vedat ÇENGELCİ’nin konutunda yapılan aramada:

B 2 4 5 128251 se ri n u m a ra lı 1 a d e t 1 A B D d o la rı ele geçirilmiştir.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesine başvurulan “Gizli Tanık Sel"


21/07/2016 tarihli ifadesi ve 19/10/2016 tarihli alman ek ifadesinde özetle;

“... Ayrıca ben bu yıl Türkiye genelinde H a v a Kuvvetlerine alınacak U zm an


Ç av u şların alım heyetinde görev aldım. B a n a İzmir'de İzbanın İnkılap İstasyonu olarak
bilinen yerde sa a t 10 da randevu verdiler. Bir abiyle buluştuk. Y akında bir eve gittik.
O rad a bana uzm an çavuşluk ad ay bilgi form undan bir tane örnek gösterdiler ve bu
form da yer alan çaprazlam a boydan boya devam eden filigranın son iki rakamı ile
belgede s a ğ üst köşede yer alan grup num arasının son iki rakamının aynı olan adayların
menfi olduğunu ve bunların kabul edilm em esi gerektiğini bana Kurana el bastırarak
anlattılar. Ve Kurana el bastım.
D a h a son ra Haziran 2016 da yapılan uzm an alımı sın avın d a görev yaptım. Böyle
gördüğüm adaylara dü şü k puan vererek kabul etmedim.
...Ben B u rsa Işıklar Askeri Lisesinde ....... yılları arasın d a görev yapm ıştım.
Burası dah a önce 2008 yılında Kara Kuvvetleri Kom utanlığından H ava Kuvvetleri
Kom utanlığına geçmişti.
H a v a Kuvvetleri Kom utanlığına geçtiğinde ilk kurucu ekipte görev alan b e ş kişilik
kurucu tim kom utanlarından görev yaptığım süre boyunca çok iyi bir şekilde
bahsediliyordu.
"Beşi bir yerde" diye anılıyordu. Şakirt oldukları yani cem aat m ensubu oldukları
im a ediliyordu. Zaten bunların hepsi de son radan kurmay oldu. Bunların isimleri (M. K.
E), (Sinan CANLI,) , (T.T. ), ( H. A. ),(Y. K.) ve ( E. Ö.) d ir."..."
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

4.8.3 ) K ısm i İkrarlar ( İtiraflar 1:

Şüpheli İsmail Ö Z E K ’in konutunda yapılan aramalarda, Kara kalemle yazılmış 12


sayfadan ibaret “Hiçbir Sır Sonsuza Dek Gizli Olmaz” başlığıyla başlayan “Vatan
Görevinin İstilası Olmaz” cümlesi ve imza ile biten bir takım notlar ele geçirilmiştir.
Adı geçen şüpheli 09.08.2016 tarihinde İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2016/3836
D.İş sayılı kararına istinaden bulunduğu Silivri 1 Nolu L Tipi Ceza İnfaz Kurumundan
çıkartılarak ek ifadesine başvurulmuştur.

416
Soruşturma No: 2016/83834

> Şüpheli İsmail ÖZEK Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan


11.08.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Tutuklandıktan sonra ikametimde ele geçirilen ve bahsettiğiniz gibi ve ban a bir


örneğini gösterdiğiniz Unlimited ibareli d o sya içerisinde kara kalemle yazılı 12 sayfadan
ibaret "hiçbir sır so n su z a dek gizli olm az" başlığı ile b aşlayan ve "vatan görevinin istifası
olm az" notları hatırladım, bu notlar doğrudur, ben yazm ıştım , altındaki İsmail Ö Z E K
im zası bana aittir, bu notları hatırladığım kadarıyla 2015 yılının O c a k ayında yazmıştım.
O tarihte ben B u rsa 'd a Işıklar Askeri H a v a Lisesi son sınıfta okum aktaydım ve
O c a k ayında söm estri tatili için memleketime gelmiştim. O sırada bu mektubu yazmıştım,
yazdıklarım doğrudur an cak bazı eklem ek istediğim h ususlar vardır. Ayrıca mektubu
yazm a sebebim de şöyledir. Ben ortaokulu mem leketim de Ö ğretm en Fethiye O N S U N
ilköğretim okulunda okuyordum, 7 sınıfa geldiğim de okuldaki A şub esind e İsmail Ç O R A P
ve yanındaki bazı tanım adığım arkadaşları beni okulun çıkışında birisinin beklediğini ve
benimle tanışm ak istediklerini söylediler, sebebini bilmiyordum, so n rasın d a bu şa h ısla
tanıştım. B a n a s a n a ders çalıştırırız, eğleniriz gibi faaliyetlerinin olduğunu söylediler ben
de geçiştirm ek m aksadıyla tam am demiştim, konuyu b a b am a anlattığım da bana boş ver
diyerek geçiştirdi.
Sonraki günlerde bu şa h ısla r tekrar benimle ısrarla görüştüler, beni Kitap Kurdu
diye bilinen bir okum a salo n u n a beni çağırdılar ben de kabul etmek zorunda kaldım ve
yine A Şu b e sin d e n İsmail Ç O R A P ve C Şu b e sin d e n Konya 1996 doğum lu M ustafa
S E Y İ S ile birlikte bu okum a salondu gittik. Bize ipek yolu diye bilinen bir oyun oynattılar,
bilgisayar gibi şeylerle vakit geçirdik, bizi m aça davet ettiler.
Sonraki dönem de ban a renk körlüğü testi yaptırmışlardı, ben bu yere birkaç gün
gittim, burada Arif isimli bir şa h ısla tanıştım. Arif isimli şa h ıs bizi bazı evlere götürdüler.
Bu evlerde ilk başta Y u n u s isimli birisi vardı, bize yazı tahtasından ders çalıştırdı, bisküvi
ve çay gibi ikramlarda bulunuyorlardı, bize ders çalıştırıyorlardı, bir se n e ve so n rasın d a
buna benzer evlere gittik.
8. Sın ıfa geçtiğim sıralarında M ustafa S E Y İ S artık bu evlere gelm em eye başladı.
Dersleri iyi idi ve okulda başarılıydı. Ben tek b a şım a yine bu evlere gitmeye devam etti.
Bu sırada bizimle Arif değil A sım isimli bir şa h ıs ilgilenmeye başladı. A sım isimli şa h ıs
matematikçiydi. Kendisi Se lçu k Üniversitesinde matematik bölüm ünde okuyor diye
biliyordum. Bu dönem de yine farklı evlere gidiyorduk. A sım ' ın altında Y u su f isimli birisi
vardı. Bu şa h ıs benimle ilgileniyordu. Yusuf'tan son ra Cih an isimli şa h ıs benimle
ilgilenmeye başladı, Cih an 4 yıllık Se lç u k Üniversitesinde İnşaat bölüm ünde okumuştu.
Bu arada C ih an la birlikte iken Cihat ve Fatih isimli benim yaşlarda iki şa h ıs dah a vardı.
Bu şah ıslarla ders çalışır kitap okurduk. Fatih bizden ayrıldı gelm em eye başladı. C ih at’
ta tahminen Endüstri M eslek Lisesine gitmişti. 8. Sınıftayken Cih an ve A sım ben ve
Cihat'ı askeri Liselere girm emiz konusund a bizi teşvik ediyordu. Hatta bizi bu konuda
ders çalıştırdılar. Belli bir süre sonra Cihat gelmedi. Bıraktı. S a d e c e ben çalışm aya
devam ettim. A sım bana, Tunceli'nin köylerinden çok miktarda paşaların çıktığını, neden
bizlerin de bu seviyelere gelem eyeceğim izi söyleyerek bize telkinde bulunuyordu. İkinci
dönem de Cih an ve son rasın d a doğulu olan, Se lç u k Üniversitesinde Kim ya bölüm ünde
okuyan, 20-25 yaşlarında İrfan isimli şa h ıs beni çalıştırm aya başlam ıştı.
Sonraki dönem de am cam Ali Ö Z E K , İrfan isimli şa h ıs ile tanışıyordu, arkadaş
çevresi ile birlikte bazı e sn a f grupları ile toplandıklarını biliyorum, ancak 2013 yıllarında
am cam ve arkadaşları bu gruptan ayrıldılar.
İrfan ve C ih an isimli şa h ısla r bizi E se n Yayınları ve kendi getirdikleri sın av
buketleri ile bizi Askeri okullara girmek için çalıştırıyorlardı, bize getirdikleri sorularda
benzer sorular olduğunu ve havuz ve arşiv bölüm ünden getirdikleri sorulara
çalıştırıyorlardı. Bize her yıl aynı soruların çıktığını bu sorulardan havuz ve arşiv
oluşturduklarını soruların genellikle değişm ediğini söylüyorlardı/bu durumun
an la şılm a m ası için, eğer arşiv veya havuzdan birebir çıkan sorular m evcutsa sın av
kitapçığı üzerinde birebir çözülerek doğru şıkkın işaretlenmesi söylenmişti.

417
Soruşturma No: 2016/83834

Bu şekilde sınavlara çalıştık. Aynı za m a n d a 6-7 ve 8. Sınıfta okurken Final


dershan esine gidiyordum. D e rsh an e so n rasın d a tekrar askeri okul sınavlarına ayrıca
ders çalışıyorduk. Bu şekilde sınavlara girdik, sın avd a zorlanm adık. Bize sınavlara
girdiğimizde soru kitapçığında soruyu çözerek yapm am ızı söylemişlerdi.
S o n ra sın d a ben sınavı kazandım , B u rsa Işıklar Askeri H a v a Lisesini tercih ettim
ve kaydımı yaptırdım. Bu arada şimdi aklım a geldi, 8. Sın ıf dönem indeyken beni
Cih an'dan aldılar soyadını hatırlam adığım Y u su f isimli Tıp okuyan bir ş a h s a vermişlerdi.
C ih an ile bağlantım kesilmişti. Y u su f sad e ce tercih dönem inde bizim başım ızdaydı. Y usuf
ile tanıştırdıkları dönem de yanında Fatih isimli bir yaşıtım olan bir şa h ıs vardı. Y usuf
bana Fatih'e Deniz Bölüm üne gideceğim i söylem em i istemişti.
Ben de Fatih'e Deniz bölüm üne gideceğim i söyledim, benim puanlarım yüksekti
a m a Fatih'in puanı düşüktü, bu yüzden kendisi Kara bölüm üne gitmiş olabilir, bilmiyorum.
O kula başlayınca A sım ve İrfan benimle ilgilendi.
D a h a sonra İrfan beni bıraktı E n e s isimli bir şa h ıs benimle ilgilenmeye başladı. Bu
şa h ıs D o ğu ' lu Se lçu k Üniversitesi Radyoloji bölüm ünde okuyan bir şahıstır. O dönem de
bana Mit fırlarını teröristlere silah götürdüklerini söylemişti. A sım isimli şah ısın üstünde
b a şk a bir A sım isimli şa h ıs ve H a m z a isimli bir şa h ıs dah a vardı. H a m z a bana bir ara
tatilde gittiğimde bana ne hediye getirdin demişti, ben de şaşırdım , m ahcup oldum. V e
hiç bir şe y getirmedim dedim. Hatta bana vitrinde kendisine gelen cam dan yapılm ış
okulum uza ait bir hediyeyi göstermişti. 8. S ın ıf dönem indeyken bizden kendimize bir kod
isim bulmamızı istemişlerdi. Ben de kendime H A M Z A kod ismini koymuştu. O tarihten
son ra ban a hep H a m z a olarak seslenirlerdi. Lise yıllarında E n e s ile birlikte iken İsmail
Em re E R O G L U ve E n e s T E K İN ile tanıştım. Bu şah ıslard a benim okuduğum Işıklar H ava
L isesinde okuyorlardı. Bu şah ıslarla birlikte E n e s ’ le birlikteydik. Ben, İsmail ve E n e s
T E K İN Konya'da bir grup olduk. Bu iki şa h ısın da babası polis idi. Konya'da görüşürdük.
Ayrıca B u rsa'd a da birlikteydik. Lise bitimine kadar bu iki arkadaşım la birlikte En es'le
birlikte olduk. A yrıca İsmail Em re E R O Ğ L U 4 kardeş olup, bir kardeşi İbrahim E R O Ğ L U '
da yine bizimle aynı okulda 2 alt sınıfta okumaktaydı.
B aşım ızdaki E n e s bizden ayrıldı, Eren isimli bir şa h ıs bizimle ilgilenmeye başladı.
Bizimle ilgilenen bu şahıslar, hafta sonları izine çıkınca onların gösterdiği evlere gidip
orada ders çalışm a, kitap okuma, n am az kılma gibi faaliyetlerde bulunduk. Ortaokul
dönem inde evlere gittiğimizde bize ayrıca Fetullah G ülen kitapları ve videoları
okutuyorlardı. Lise 3. Sınıftan itibaren ben bu ş a h s a ait kitap ve videoları takip
etm em eye başladım , bize yine izlettirmeye çalıştılar an cak biz reddediyorduk, diğer
kitaplar ve Kuran okuyorduk. Lise dönemi bu şekilde so n a erdi, doğrudan İstanbul H av a
Harp O kuluna ge çiş yaptık.
İstanbul'a geldiğim izde A sım 'ın bir altındaki konum da olan Ç ağrı isimli şa h ısla
tanıştım. D a h a doğrusu ben İstanbul'a gelince ben bu şah ıslarla irtibatı kestim, ancak
İsmail ve E n e s irtibata devam ediyorlardı. Bir keresinde bir hafta son u tatilinde İsmail ve
E n e s Ç ağrı isimli şa h ısla buluşm ak için beni çağırdılar. B a n a artık bizden yani
üçüm üzden bu Ç A Ğ R I abi sorum lu o lacak dediler. Ben buluşm ak istememiştim.
Ben A V M de beklerim siz gidin ben gelmiyorum demiştim. İki arka d aş Ç ağrı ile bir
evde buluştular. Ben gitmedim. Bir A V M de onları bekledim. Beni telefonla aradılar,
herhangi bir şe y yok sen de gel dediler. S a d e c e gel tanış neden gelm ek istemediğini
söyle dediler. Ben de bu işlere karşı olduğum u tekrar ettim. Ben A V M de beklerden
İsmail, E n e s Ç ağrı isimli şa h ısla benim yan ım a geldiler.
Ç ağrı direk benim yanım a geldi ve kendini tanıttı. Kendisine benim evlere gelm ek
istemediğimi söyledim. Yaptıklarının h aksız şeyler olduğunu söyledim. Kendisi de bana
sa d e ce sohbet edip n am az kılacağız dedi. Ben de ikna oldum. So n ra sın d a beri
arkadaşlarla ayrıldım, bir hafta son ra tekrar izinli iken üçüm üz Ç ağrı' nın evine gittik. Evi
İsmail ve E n e s biliyordu. Bu evin adresini bilmiyorum a m a muhtemelen yer
gösterebilirim, bu eve gittiğimizde normal n am az kıldık, biraz Kuran okuduk, sohbet ettik
ve ayrıldık. Ben söm estri tatilinde K onya'da iken kendisi de K onya'ya gelmişti, orada da
birkaç kez Ç ağ rı ile görüştük, yine bazı evlere gidip sohbet edip kuran okuduk. A n cak

418
Soruşturma No: 2016/83834

Konya'da sa d e ce İsmail ile birlikte Ç ağrı ile görüştük, E n e s yanım ızda değildi. İkinci
dönem başlayınca Ç ağrı isimli şa h ıs ile veya diğer şah ıslarla hiç görüşm edik. Y a z m ış
olduğum notta belirttiğim diğer h u su s B u rsa Işıklar Askeri H a v a Lisesindeki okulum uzda
görev yapan Kom utanlarım hakkındadır. O kulum uzda görev yapan Ertan A K K A Y A isimli
öğretm en Y ü zb aşı matematik dersine girmektedir.
Bir keresinde diğer 7. Kısım daki arkadaşlar derste iken dersi kaynatm ak için
öğretmenimize din ile alakalı bazı sorular sorm uşlar. O da kendi bildiği kadarıyla cevaplar
vermiş, dah a sonra yine a/m kısım öğrenciler Din Kültürü dersinde aynı soruyu Din Dersi
öğretmeni olan T eğm en M ustafa Ö Z K A N ' a sormuşlar, ancak Ertan A K K A Y A Y ü zb aşın ın
verdiği cevap ile tezatlık olduğunu görünce Ertan yüzbaşının bize b a şk a bir şekilde
cevap verdiğini M ustafa T e ğm e n e söylemişler.
M ustafa T eğm en 'de kendi amirlerini olayı anlatarak Ertan yüzbaşıyı şikâyet etmiş.
Filo komutanı Binbaşı Hamit C A N IM 7. Kısım daki öğrencilere olayları yazılı hale
getirterek tutanak tutturdu, Hatta tutmak istemeyen öğrencilere bile zorla tutanak
tutturmuş, so n rasın d a yapılan idari işlem son u cu n d a Ertan Y ü zb aşı sa v u n m a alıyor ve
kendi amirlerine çıkarak böyle sa v u n m a mı olur diyerek sinirleniyor, kendi Amiri kendisini
dinlem ediğinden bir üst amire giderek konuyu ona da anlatmış.
S o n ra sın d a Ertan A K K A Y A ' nm tayini Kütahya E r Eğitim T u g a y Kom utanlığına
tayini çıktı/tayin öncesi tayin sebebi hakkında bilgi alm ak üzere Ankara'dan gelen heyete
kendisinin artık burada kalm ak istemediğini söylem iş diye biliyorum.
S o n u ç olarak Y ü zb aşı Ertan A K K A Y A isimli Kom utanım ın C e m a a t üyesi olm adığı
için kendisine haksızlık yapıldığın düşünüyorum . Kendisine haksızlık yapan ve aynı
cem aatin üyesi olduğunu tahmin ettiğim kişiler ise, Din Kültürü öğretmeni olan T eğm en
M ustafa Ö Z K A N , bölüm başkanlıklarında görevli olan Fen Bilimleri Bölüm B aşkan ı A lb ay
Ali D E M İR C A N ( bu albay dah a sonra okulda öğretim başkanı olmuştur), öğretim başkanı
olan A lb ay M ehm et Ö Z D E M İR , Geom etri ve Matem atik dersine giren Ü steğm en Serkan
G Ü R S A N isimli şahısların bu olayla alakalı olduklarını ve cem aate üye olduklarını, haksız
yere, kendileri ile aynı dü şü ncede olm ayan Ertan A K K A Y A ' ya karşı idari işlem
yaptıklarını düşünüyorum .
Bu isimlerin dışında Edebiyat öğretmeni olan T e ğm e n Aydın A R A B A C I, yine
edebiyat öğretmeni Ü steğm en M u am m er H A R D A L , Tarih dersine giren A lb ay Ali
K O Y U N O Ğ L U isimli kişilerinde cem aat üyesi olduklarını düşünüyorum . Ayrıca hiç
dersimize girmeyen Ü steğm en R e ce p K IL IÇ ın da yine cem aat üyesi olabileceğini
düşünüyorum .
R e ce p K IL IÇ bir üst devremizdeki B arış isimli bir arkadaşım ız tüm dersleri iyi iken
sırf R e ce p K IL IÇ ' ın dersinde komutanı ile şiir konusunda aralarında zıtlaşm a olmuş.
B arış isimli şa h ıs çok çalışkan dereceye giren birisidir, bu yüzden kendisini bu dersten
sınıfta bırakmış, B arış cem aat üyesi olm adığı için kendisini kasıtlı olarak sınıfta
bıraktığını düşünüyorum .
Bir üst sınıftan devre kaybı olarak bizim sınıfa gelen ve cem aate yakın olm adığını
tahmin ettiğim Ahm et S A R IK A Y A isimli öğrenci, haksız yere Ü steğm en Serkan
G Ü R S A N ' ın girdiği Matem atik dersinden kaldığını biliyoruz. H a k sız yere dersten
kaldığını Tim kom utanına söyleyerek d a va açm ak istediğini söylemişti, birkaç teneffüs
sonra Ö ğrenci Alay Kom utanı A lb ay M ehm et Latif Ö Z G E N kendisi ile görüşüp, bu açtığı
davanın ileriki yıllarda kendisine sorun yaratabileceğini söyleyerek dava açm am ası
konusunda bilgilendirmiş, Ahm et S A R IK A Y A ' da d a vasın d an vazgeçm iş.
Ben A lb ay M ehm et Latif Ö Z G E N ' in de cem aate yakın olabileceğini düşünüyorum .
Bu albay dah a son ra okul komutanı oldu ve şu an d a bildiğim kadarıyla kendisi bu
olaylarla alakalı tutuklu olduğunu duydum. Ben Işıklar Lisesinden m ezun olduğum
dönem de okul komutanı A lb ay M ehm et Latif Ö Z G E N ’ di, yukarıda isimlerini sayd ığım
diğer rütbelilerde aynı okulda görevlilerdi. Y ukarıda anlattığım olaylarla alakalı olarak eski
komutanım olan Y ü zb a şı Ertan A K K A Y A ' nın cem aate yakın olan diğer rütbeliler
tarafından haksızlığı uğradığını, ayrıca benim okul dönemlerinde cem aat üyelerinin beni
zorla bu gruba dâhil etmelerinden dolayı duym uş olduğum rahatsızlıktan dolayı

419
Soruşturma No: 2016/83834

düşüncelerimi b a b am a anlatmıştım, o da ban a bu konuları bir basın kuruluşu yoluyla dile


getirelim demişti, ben de şikayetçi olursam bana ileride haksızlık yapılabileceğini
düşünerek korkum dan kim seye bir şe y söyleyem edim , so n rasın d a babam bana en
azından bunları bir yere yaz elimizde bir şe y bulunsun demişti, ben de tüm düşüncelerimi
bir not halinde kağıd a yazmıştım.
Bu yazm ış olduğum notlarla ilgili olarak mektubun son kısm ında bulunan genel
değerlendirm em yazılı sayfad a yazdığım cümleler ise, m edyada o dönem de yayınlanan
Kod adı K.O.Z. isimli filminde konu olan ve m edyada m evzu olan M İT M üsteşarı H akan
F İD A N ' ın gözaltına alınm a istenilmesi, B a şb a k a n ın ve üst düzey devlet yöneticilerinin
yerine başkalarının atan acağı konusundan etkilenmiş olm am dan dolayı ya zm ış
bulunmaktayım.
Bu olaylar son rası tutuklandığım da geçen hafta ziyaretime gelen babam , bu nota
ya zm ış olduğum konuyla alakalı olarak 2015 yılında tedavi gördüğü diyaliz merkezine
gelen bir A k Parti Konya Milletvekili Abdullah A G R A L I' ya ne konuyu anlattığını ve bu
konulardan rahatsızlığını dile getirmiş, o da b a b a m a cem aat üyelerinin çok kişiyi m ağdur
ettiğini Devletimizin bu kişilerle m ücadele ettiğini, mağduriyete uğram am ız halinde
kendisine bilgi vermesini istediğini ve irtibat num arası aldığını söyledi.
Ben ayrıca size 2016 yılında 2 kez sohbete gittiğim ve benden sorum lu abi olan
ismini Ç ağrı diye hatırladığım şa h ıs ile beni bu evde tanıştırdılar. Bu evin yerini
hatırladığım kadarı ile size yer gösterm e yapabilirim. Se m t olarak Bahçelievler diye
aklım da kaldı a n c ak yerini gittiğim zam an gösterebilirim....” Şeklinde beyanlarda
bulunmuştur.

(Ş ü p h e lin in bu b e y a n la rı, F E T Ö /P D Y S ila h lı T e r ö r Ö rgütü ile ilt is a k lı o ld u ğ u n u , bu örgütün


im k â n la rın d a fa y d a la n d ığ ın ı g ö s t e r m e s i b a k ım ın d a n d ik k a t ç e k ic id ir .)

4.8.4) Y apılan İhbarlar :

4 22.07.2016 günü saat: 22.20 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğünü 0


5357269785 numaralı hattan arayan ve sesinden erkek olduğu anlaşılan şahıs şüpheli Kazım
BAŞ ile ilgili olarak;
“Kü çükçekm ece İlçesi İnönü M ahallesi A lageyik S o k a k No:92 de şu an H a v a Harp
Okulu 2. Sınıfta okuyan Kazım BAŞ isimli şa h ıs F E T Ö örgütü tarafından okutuluyor.
Hatta benim çocuğum u da alm aya çalıştılar ben izin vermedim. Bu şa h ıs her yaz abiler
denen yerlerde kalıyor. Ailesini bile göremiyor. Bunlarla devamlı iç içe olduğundan, kendi
ailesiyle bile gö rü şm e fırsatı olmuyor. Bu şa h ıs yukarıdaki adreste ikamet eder. “ şeklinde
ihbarda bulunmuştur.
5 - ŞÜ P H E L İ SA V U N M A L A R I:


►Olay tarihinde 1. Aracı komuta eden Üsteğmen rütbesindeki şüpheli Ali
APAYDIN Cumhuriyet Başsavcılığımızca alman 08.08.2016 tarihli savunmasında
özetle;

“...2015 yılı Haziran ayından itibaren H a v a Kuvvetleri Kom utanlığı H a v a Harp


O kulunda öğrenci tim komutanı olarak görev yapıyorum. 15.07.2016 tarihinde de aynı
görevdeydim . Tatbiki eğitim kampı nedeniyle 13.07.2016 tarihinde Y a lo v a eğitim
kam pına gitmiştik. 15.07.2016 tarihinde denetlem e yapılacağını, kuvvet komutanının
geleceğini biliyorduk. B u n a göre hazırlıklar tamamlandı. S ö z konusu tarihte 11.30
sıralarında O rgeneral Abidin Ü N A L gelmişti. "Türk askeri A n a y a sa y a uyar, kanunlara
uyar, h ava kuvvetleri her şeyin en mükemmelini yapar" gibi konuşm alar yapmıştı. Bu
ifadeleri vurgulayarak söylemişti. Gitti.

420
Soruşturma No: 2016/83834

A k ş a m a kadar olağan üstü herhangi bir durum olmadı. S a a t 20:00 sıralarında


çardakta otururken bölük komutanım Fatih A K S O Y yüzbaşı geldi. Benim le birlikte
astsu b ay M ustafa D U R A N "terör olayları var, İstanbul’a gideceğiz, ortalık karıştı" gibi
ifadeler kullandı. Ben önce şa k a yaptığını düşündüm . B a ş k a bir açıklam a yapm adı. Ben
inanm adım. Ş a k a yaptığını düşündüm . S a a t 22.00 sırlarında yat içtiması verilmişti.
B end e yatmıştım.
Bölük komutanı Fatih A K S O Y aradı. Çadırlara gelm em i istedi. Bu sırad a h avad a
helikopterler de dolaşıyordu. Herkes birbirinden neler olduğunu öğrenm eye çalışıyordu.
İçtima alanında toplandık. Araçlara bindik. Benim bindiğim araçta Fatih A K S O Y , M ustafa
D U R A N da vardı. 36 da öğrenci vardı.
Öğrencilerin nasıl seçildiğini, neye göre gru p la n d ırd ığ ın ı bilmiyorum. Ç ık ış
yapılacağını yüzbaşı söyledi. A n c a k bütün araçların kimin emir komuta ettiğini
bilmiyorum. A raçlar hareket etti. Çadırlar bölgesinin etrafında bir kez dolaştıktan sonra
m ühim m at alınacağı söylendi. Emri kimin verdiğini bilmiyorum. Mühim m atta aldık. Bende
M P 5 m arka seri num arasını hatırlam adığım bir silah vardı. Bir şarjör mermi aldım.
Öğrencilere de yaklaşık 40'ar adet mermi verildi. Y o la çıktık. En son otobüsteydim. Fatih
A K S O Y , M ustafa D uran’da araçtaydı. Y o ld a nizam iyeye yaklaştığım ızda araçla geri
döndük. Helikopter pistine gittik. Y ü zb aşı Fatih A K S O Y telefonla birileriyle görüştü.
O n u aramışlardı. Araçta bulunanlardan on tane iyi silah kullanan, atışı iyi olan
öğrencilerden çağırdı. O öğrencilerle birlikte kendisi de helikoptere bindi. Helikopteri
üsteğm en H a şa n K A Y A kullanıyordu. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Giderken
öğrencilerin b a şın d a kalm am şeklinde emir verdi.
K ıs a bir süre son ra Y ü zb aşı Sin a n C A N L I aradı. O sm a n g a z i Köprüsünden geçip
İstanbul’a gideceğiz şeklinde emir verdi. Öğrencilerin b a şın d a yola çıktım. Fatih A K S O Y
da zaten konum belirtmeden öğrencilerin b a şın d a kalm am ı emretmişti.
Diğerlerine yetişm ek için hızlı gittik. Bu arada önce bulunan iki aracı da sollayarak
öne ge çm iş olduk. Bizim gittiğimiz şeridin ters tarafından emniyet şeridinden araçlar
geliyordu. Bir an d a önüm üzü kapattılar. Bir tane sivil şa h ıs inerek bağırıp çağırm aya
hakaret etmeye çalıştı. Ben araçtan inmedim.
Araçların bulunduğu bölgede silah sesi duydum. Ben en önde oturuyordum.
Ö nüm üzden giden araçların arkasın a doğru ateş ediliyordu. Silah seslerini duyduğum
için ben inmedim. Araçlar durmuştu. Sivil vatan d a ş aynı şekilde tepki gösterm eye devam
ediyordu. Bu arada arka araçtan Y ü zb aşı Sin a n C A N L I vatandaşın yanına kadar geldi.
Y a k la şık yakın m esafeden (tahmini 3-4 metre kadar) gördüğüm kadarıyla tabanca ile
b a ca ğ ın a ateş etti. Bunun üzerine önüm üzde bulunan sivil araçlar dağıldı.
S in a n C A N L I ileri doğru silah sesleri duyduğum tarafa doğru gitmişti. Ben a şa ğ ı
inerek yaralanan va ta n d a şa yardım etmeye çalıştım. O rad a bulunan araçlara binmesini
sa ğ la m a y a çalıştım. A n c a k ısrarla binm ek istemedi. Kendi aracına doğru ham le yapm aya
çalışıyordu. Ben bıraktım. Ö n d e bulunan tırın s a ğ tarafında kim ateş ediyor diye
an lam aya çalışıp baktım. Silah sesleri geliyordu. Y ü zb aşı tırın solunda ayaktaydı.
Botlarını alttan görüyordum. B end e s a ğ tarafında çalıların arasın a saklandım . B e ş
on dakika kadar bekledim. A teş açılıyordu. Kimin ateş ettiğini görmüyordum. Araçtan
inen öğrencilere de tekrar otobüse binmeleri konusund a uyardım. Ben bir şarjör mermiyi
havaya doğru ateş ederek boşalttım. Bizim tarafa doğru ateş ediliyordu.
O sırada bizim araçta tırın yanın a kadar gelmişti. Benim şarjörün boşaldığı gören
bir askeri öğrenci silahını bana verdi. S ö z konusu silahla da havaya iki el ateş ettim. Bize
doğru ateş edildiği için tehlikeyi savuşturm ak için havaya doğru ateş ettim. 5-6 kişilik bir
gurup vardı. Sivil giyimli, üzerinde yelekler vardı. Bellerinde tabanca da görm üştüm . Bir
terör olayı olduğun düşündüm . O nedenle havaya ateş açm ıştım .
Y ü zb aşın ın yere yat yere yat şeklinde sö z konusu şah ıslara bağırarak
konuştuğunu duydum. S ö z konuş şah ıslar bunun üzerine yere yattılar. S ö z konusu
şahısların silahlarım bir öğrenci topladı. B end e şah ıslardan birinde bulunan telsizi aldım.
A ra ca bindim. Telsizi arkada doğru yönlendirdim. Gittiğimde yere yatan şah ıslard an biri
yaralıydı. N e olduğunu sord u ğu m d a tepki gösterdi. D o kunm a şeklinde ifadeler kullandı.

421
Soruşturma No: 2016/83834

Ben sö z konusu şahısların polis olduklarını anlam adım . Silahlarında Sin an C A N L I' nın
emri üzerine Ab dulsam et diye bir öğrenci almıştı. Yeleklerde polis ifadesi yazmıyordu.
Ben sö z konusu şahısları terörist diye düşündüm . Sin an Y ü zb aşı araçlara bin emri
verdiği için sö z konusu şahısları olduğu yerde bıraktık. Kendisiyle ko n u şm a fırsatımız
olmadı. Sin a n yü zb aşıya terörist sa n d ığ ım şahısları neden orada bıraktığımızı sorm adım .
A ra ca bin emrinden sonra kendisi de araca geldi. Öğrenciler araç içerisinde
korunaklı bir şekilde yatsınlar, sen d e merdivenlerin olduğu yerde bekle, emniyet al, ateş
açan olursa ona göre karşılık verirsin şeklinde emir verdi. Bir süre sonra bulunduğum uz
yerden hareket ettik. Bu a şa m a y a kadar Y ü zb aşı Sinan'ın yukarıda açıkladığım şekilde
bir sivil va ta n d a şa ateş ettiğini gördüm. B a ş k a şah ıslara ateş ederken görmedim.
A ra c a geldiğinde ateş ettiğine ya da yaraladığına ilişkin herhangi bir şey
söylediğini duym adım . S ö z konusu yerde öğrencilerden de havaya kendilerini koruma
am açlı olarak ateş edenler olmuştu. A teş etme emrini ben vermiştim.
H a v a y a ateş edebilirsiniz, kendinizi korum ak için ateş edebilirsiniz, tehlike arz
ederse, can güvenliğiniz tehlikeye girerse kendinizi korum ak için de ateş edebilirsiniz
şeklinde emir vermiştim. A n c a k böyle bir durum oluşmadı. V a ta n d a şa doğru da ateş
eden olmadı. A raçlar hareket etti. Y o la devam ettik. Sultanbeyli’ ne kadar geldik. İnsanlar
önüm üzü kesmişti. Durm ak zorunda kaldık. Y ü zb aşı bir sonraki araçla geldi. O da
araçtan inmişti. Bende indim, öğrencilerden de inenler olmuştu. Vatandaşlardan bizlere
hakaret edenler oldu.
V atan daşlardan darbe oluyor diye söyleyenlerde olmuştu. V ata n d a şla yarım saat
kadar kaldık. V atan d a şla r tepki gösteriyordu. Bir ara birlikte İstiklal M arşı da söyledik.
Y ü zb aşı S in a n C A N L İ araçlara bin emrini verdi. V a tan d a şla r bağırm aya, hakaret etmeye
başladılar. Polisler geldi. Polisler de darbe oluyor deyince darbe girişimi olduğunu
öğrendik. Polisler tepki göstermeyin, vatan d a ş galeyan a geliyor şeklinde uyanda
bulundular.
B u n a rağm en vatandaşlar içinde bulunduğum uz araçları taşladılar. S a b a h a kadar
bekledik. Zırhlı bir polis aracı geldi. İnsanlar bize saldırm aya çalışıyordu. Araçlarla
karakola götürdüler. Karakolda teslim olduk. Hareket ettiğimizde Sin an C A N L I askeri
birliğe gitmek istediğini söylemişti. A n c a k polisler buna izin vermedi. Aralarında
konuştular. Sin an yüzbaşı bir telefon gö rüşm e si de yaptı. S o n ra sın d a karakola gidilmesi
konusunda a n la şm aya vardılar.
Karakolda ve yolda herhangi bir şekilde görevli mem urlara direnme gösterilmedi.
Y o ld a giderken vatandaşlar aracı ta şlam aya devam ettiler. Karakolda nezarethanede
bulunduğum uz sırada polisler yaralı şa h sı kimin vurduğunu sordular. Y ü zb aşı Sin an
C A N L I kendisinin vurduğunu söyledi.
Polis mem urunu kimin yaraladığını da sordular. Sin a n Y ü zb aşı kendisinin ateş
etmediğini söyledi. Ben havaya doğru ateş ettiğimi, ancak kimseyi vurm adığım ı, ancak
vurm uş olabilirim şeklinde ifade kullandım. A n c ak polisler yaralanan şa h sın M P 5 ile
yaralandığını söylediler.
Polis mem urlarından biri Sin an Y ü zb aşı ya da üsteğm en A ydın'a b a şım a silah
dayayan se n misin diye sormuştu. A n c a k ne cevap verdiklerini ben duymadım . Ben
herhangi bir kim senin b a şın a silah dayam am ıştım . O nedenle ben de silah dayam adım
şeklinde cevap verdim. Fetullah G Ü L E N ismini terör örgütü lideri olarak biliyorum. Hiçbir
bağlantım yoktur. O kuluna dershanesine de gitmedim. Tanıdıklarım dan, ailem de de
irtibatlı herhangi bir kim se yoktur. Aydın Efeler Lisesini bitirdim. Aydın Final
D ersh an esin e iki sen e gittim.
2007 yılında da harp okulunu kazanm ıştım . Ben bu işin planlı bir şe y olduğunu
bilseydim dirayet gösterirdim. Yeterli açıklam a yapılm adan hareket ettik. Gerçekten bir
terör olayı ile ilgili gittiğimizi sanıyordum . Vatan görevi olduğunu düşünerek istekle
gitmiştim.
So n ra d a n darbe girişimi olduğunu öğrendim. Sultanbeyli’nde bulunduğum uz
sırada haberdar oldum. Bir günde vatan haini ilan edildim. Altı saatte hayatım karardı.
Ben su ç işlediğimi düşünm üyorum .

422
Soruşturma No: 2016/83834

Bilerek su ça karışm adım . Se rb e st bırakılmayı talep ediyorum. Tim komutanı


olm am nedeniyle bütün zorluklara katlandım. B e ş yıl boyunca 15 günden fazla izin bile
kullanamadım. D iğer izinlerim yandı. Yakınlarım ın nişanına, düğününe bile katılamadım.
B u n a rağm en bu olaylarla karşılaştım.
Ş u a n d a cezaevindeyim. H ak etmediğimi düşünüyorum . Bölük komutanı Fatih
A K S O Y ' un darbe girişiminden haberi olduğunu düşünüyorum . Yeterli bir açıklam a
yapm adı. E ksik bilgi verdi....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.


►Yalova kampından hareketle İstanbul iline intikal eden ve araç komutanı
şüpheli Ali Apaydın’ın emir - komutası altındaki 620036 plaka sayılı (l.araç) aracı
kullanan şüpheli Enes BEZAROGLU Cumhuriyet Bassavcılığımızca alınan 08.08.2016
tarihli savunmasında;

“...Ben, İstanbul B ağcılar Çiftlik Dr. Cem il ve Fevziye Ö zk ay a İlköğretim okulunda


okudum. İstanbul B ağcılar Y a v u z Sultan Selim lisesinde okudum. Liseyi bitirdikten son ra
tekstil işçisi olarak çalıştım.
2015 yılı M a y ıs ayında m ülakat sın avın a girerek, güvenlik soruşturm ası
so n rasın d a 23 Mart 2016 tarihinden itibaren 75 gün Kütahya'da temel eğitim gördüm.
20.06.2016 tarihinde İzmir G azi Em ir H a v a Teknik okulları Kom utanlığı Ulaştırm a
Taburunda 20.06.2016 tarihinde şoför sözleşm eli er olarak göreve başladım .
Eğitim hayatım sırasın d a F E T Ö terör örgütüne ait herhangi bir toplantıya
katılmadım. N e benim nede ailemin b a h se konu yapılanm a içerisinde herhangi bir
irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca F E T Ö terör örgütüne ait cem aat yapılanm ası
şeklindeki toplantılarına katılmadım.
Ben İzmir G azi Em ir H a v a Teknik Okulları Kom utanlığı Ulaştırm a Taburunda
20.06.2016 tarihinde sözleşm eli er olarak görev yaparım. 13.07.2016 günü İzmir'de
görev yaptığım birliğimden geçici görevli olarak Y eşilköy H a v a Harp Okulu öğrenci
alayının Y a lo va 'd a yapılm akta olan öğrenci se çm e kam pına gönderildim ve 14.07.2016
günü Yalova'daki öğrenci se çm e kam pına katılarak görevim e başladım .
İzmir G azi Em ir Teknik Okulları komutanlığı ulaştırm a taburunda sıralı
komutanlarım Takım Kom utanım A stsu b a y üstçavuş O lcay Ö zgen, bölük kom utanım ız
Y ü zb aşı M u s a Unsal, Tab ur Kom utanım ızda Binbaşı Sin a n Yaşar'dır. Ben sözleşm eli er
olarak otobüs şoförlüğü yaparım. 13.07,2016 günü İzmir Gaziem ir'deki birliğimde dört
otobüs iki minibüs bir tane pikap, bir tane de Ford kornet kam yonet Y a lo v a ’daki kam pa
görevlendirildi.
Bu otobüsler araç şoförleri ile birlikte Y a lo v a gönderildi. A n c a k araçları Y eşilkö y
H a v a Harp okulunda görevli iki astsubay, dört beş tanede sözleşm eli er ile bir sivil
m em ur İzmir'e gelip teslim alarak yola çıktık. Ben normalde 620036 plakalı M A N
otobüsün şoförüyüm. İzmir'den Y alova 'y a gelirken otobüsü hava harp okulundan gelen
astsu b ay kullandı. 14.07.2016 günü sa b a h 09.00-10.00 sıralarında Y alova'daki kam pa
geldik. Her hangi bir iş yapm adık.
15.07.2016 günü de sa b a h sen kam pın çadır yerindeki yatakhanelerden
öğrencileri alarak, uçuş pistine götürüp getirme işlemi yaptım. A k şa m saat 22.00 e kadar
kam p içerisinde bu şekilde görev yaptım.
Görevim i yaptım görevimi yaptıktan sonra yatakhane kısm ına gittim. Saat22.30'a
doğru bir er yatakhaneye gelerek "otobüs şoförleri acil araç tahsise gelsin, filo komutanı
çağırıyor" diye bağırınca tekrar kamuflajlarımı giyip, İzmir'den gelen benim gibi
sözleşm eli er olan arkadaşlarım S u a t Katar, Ö zcan Oduncu, M ehm et Karam an ile birlikte
araç tahsise gittik. Norm alde biz form 110 denilen bir belgeyi doldurm adan araç çıkışı
yapam ayız.

423
Soruşturma No: 2016/83834

Bu belgeyi doldurm ak için hazırlarken rütbesini hatırlayam adığım bir komutan


gelip, filo kom utanınız çağırıyor, halen bunlarla mı uğraşıyorsunuz, otobüs b a şın a
deyince formu da doldurm adan aracın ya n m a gittim.
S ıra halinde otobüsler öğrenci çadırlarının yanın a gittik. Ö ğrenciler tam teçhizatlı
hazırdı. Sırayla otobüse binm eye başladılar. İzmir'den gelen dört otobüs ile muhtemelen
bu birliğe ait iki üç otobüs dah a vardı. Benim kullandığım 620036 plakalı otobüse araç
komutanı olarak Fatih A k so y yüzbaşı ve Ali A p aydın üsteğm en bindiler.
Araçta yaklaşık 40 kişi vardı. Araçtaki öğrencilere m ühim m at dağıttılar. D a h a
doğru su ben askerliğimi yap m ad ığım için, dağıtılan şeylerin tatbikatlarda kullanılan s e s
mermileri olduğunu zannettim. Ç ünkü araçtakilerin hepsi öğrenciydi.
Öndeki aracı takip etmemi söylediler. Konvoy halinde nizam iyeye doğru
geldiğim izde Fatih A k so y yüzbaşı telefonla biriyle konuşuyordu. B a n a geri dönm em i
söyledi. Ben komutanın yönlendirmesiyle filoya geri dönüp oradan piste geçtik.
Pistte bir helikopter bekliyordu. Fatih A k so y yüzbaşı öğrencilere dönerek " atışı iyi
olan on kişi gelsin " dedi. Araçtan on Ö ğrenci indirdi. Kendisi de öğrencilerle birlikte
helikoptere bindi. A ra ç komutanlarına Ali A paydın üsteğm en geçti.
Nereye gittiğimizi sord u ğu m d a "soru so rm a asker devam et" dedi. Nizam iyeye
tekrar geldiğim izde konvoy gitmişti. O sm a n g a z i köprüsünü geçtiğim izde bizden önce
çıkan iki otobüsü yakaladık. Tuzla girişine geldiğim izde bir tır iki üç tane de otomobil yola
çapraz ve diklem esine park ederek yolu kesmişti.
D iğer araçlardan inen kom utanlardan Sin a n Canlı Y üzbaşı, Aydın G ü lşa n
üsteğm en ve bizim araçtaki Ali A p aydın üsteğm en araçlardan inip, tırın bulunduğu yere
gittiler. Tırın arka tarafına geçtiklerinde beş on el silah sesi duydum. Ben korkup
direksiyonun altına saklandım . Bu sırada orada duran üç b e ş tane vatan d a ş bulunduğum
otobüsün k a p ışm a gelip, nereye gidiyorsunuz, görev kâğıdınız var mı diye sordular.
Kom utanlar da yolu açın bunlar öğrenci birliğimize geri dönüyoruz dedi. A n c a k
şa h ısla r üstelem eye devam ettiler. Sin an Canlı yüzbaşı beylik silahını çekip
vatandaşlardan birinin başın a tuttu "isi zora sokm ayın, açın yolu" diye bağırdı.
A n c a k kafasına tuttuğu ad am üstelem eye devam ediyordu. Y ü z b a şı beylik
silahıyla silahını adam ın başınd an indirip, a y ağın a doğru sıkarak üst baldırından vurdu.
O tobüsten üç beş öğrenci indirtip, yolda park eden otomobilleri iterek yol kenarına
devirdiler ve açtıkları yerden yola devam ettik.
B urada Sin a n Canlı Y ü z b a şıd a bizim araca bindi. Park halindeki tırı geçtiğim izde
yerde yüzüstü yatan an cak kafalarını kaldırıp bize doğru bakan üç kişiyi gördüm. Bu
kişiler zannedersem yaralanm am ıştı. S a d e c e komutanların silahla ateş etmesi sebebiyle
yere yatmışlardı.
O arada bir am b ulan s gelip, Sin an Y ü zb aşın ın b a cağın d an vurduğu kişiyi bindirip
götürdü. Sultanbeyli girişine kadar sorunsuz bir şekilde yola devam ettik. Sultanbeyli'de
halk önüm üzü kesti. G elen kişilerin ellerinde bayraklar vardı. Tekbir getiriyorlardı.
Benim otobüsten kafamı çıkarm am ı söylediler, ben kafamı dışarı çıkardığım da
halk boynum a bayrak a sıp öptüler. Yarım saat kadar burada bekledik. Konvoydaki diğer
iki araçta geldi toplam üç otobüs olduk. Halk yoğun bir şekilde etrafımızı sarmıştı.
İlk sıradaki otobüs benim kullandığım otobüstü. Benim aracım daki kom utanlar ve
öğrenciler silahlarını om uzuna a sa ra k ön kapıdan tek tek indi. Halkla birlikte istiklal marşı
okudular. Bu halk grubu geri döndü. Sin an Canlı Kom utan ve askerler tekrar araca bindi,
bu sırada dah a kalabalık ve dah a sinirli bir halk grubu geldi, aracı yum ruklam aya
başladılar.
Ellerindeki telefonları öğrencilere gösterip, zam an z a m an d a video kam era
çekiyorlardı. S a b a h gü n e ş d o ğ a n a kadar burada otobüsün kapılar kapalı şekilde
içerisinde bekledik. D a h a son ra sivil polisler geldi. Halkı sakinleştirip, bizi teslim aldılar.
A n c a k bu beklem e e sn a sın d a ve polisler gelinceye kadar aracın tüm camları tuzla buz
oldu, bizim araçtan kim se halka ateş etmedi.
D iğer araçlardan da ateş edildiğini zannetmiyorum, edilse duyardım. Ben
sözleşm eli er olm am sebebiyle İzmir'deki birliğinde ban a herhangi bir silah zimmeti

424
Soruşturma No: 2016/83834

verilmedi. Beylik tabancam da yoktur. Bir erin yaptığı işi yaparım ve görevim de şoförlüktü.
Y alova 'd an yola çıktığım ızda da bana herhangi bir silah verilmedi.
Kim senin silahım da kullanmadım. Her hangi bir kam u malına, ara ca zarar
vermedim. Aracı kullanırken de kim seye çarpm adım , ezmedim. Sultanbeyli'de hak ile
karşılaşın caya kadarda ne olduğunu anlam adım . Öğrencileri okula götürdüğümüzü, ya
da tatbikata götürdüğüm üzü zannediyordum.
K im se bir açıklam a yapm adı. Hatta araca binen öğrencilere nereye gittiğimizi
sorduğum da, onlarda bilmiyordu. Şo för sensin nereye gidiyoruz diye onlar bana
soruyordu. Kom utanların bize kanu nsuz bir iş yaptırdığını bilmiyordum. Su ç su z u m
savu n m am bundan ibarettir dedi...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►►Yalova kampından hareketle İstanbul iline intikal eden ve araç komutanı


şüpheli Ali APAYDIN’ın emir - komutası altında bulunan 620036 plaka sayılı araç
içerisinde (l.araç) bulunan ( toplam 36 öğrenci ) şüphelililer benzer savunmalarında
özetle;

“13 Tem m uz 2016 günü eğitim kampı için Y a lo v a iline gittiklerini, 15 Tem m uz
2016 günü eğitim kam pında olduklarını ve rutin eğitim faaliyetlerinin devam ettiğini, o gün
saat:22.00 sıralarında yat yoklam asının alındığını,
Bir müddet son ra tekrar acil içtima duyurusu yapıldığını, Y ü z b a şı Fatih A K S O Y ’
un öğrenci isimlerini okuyarak, ismi okunan öğrencileri gruplara ayırdığını,
T am teçhizatlı şekilde hazır bulunmalarını söylediğini, dah a sonra Y ü zb aşı Fatih
A k s o y ’un b a h se konu araç içerisinde bulunan öğrenciler arasınd an atış eğitiminde başarı
gösteren bazı öğrencileri tespit ettiğini, bu öğrencileri alarak helikoptere götürdüğünü,
so n rasın d a otobüslerin yanına gelen askeri araçtan öğrencilere 40 adet mermi
dağıtıldığını,
Ü steğm en Ali A P A Y D IN ’ın m erak edenlere “durumlar karışık yolda
engellemeler çıkabilir, dikkatli olun.” ve “ yolda herhangi bir engelle karşılaşılırsa
taviz verilmeyecek ” şeklinde sözler söylediğini, araçlarla birlikte konvoy halinde
İstanbul istikameti yola çıkıldığını,
O rhangazi köprüsüne geldiklerinde Ali A P A Y D IN ’ ın köprü parası için öğrencilere
üzerlerinde para olup olm adığını sorduğu, parayı tedarik ettikten son ra ödem e yapıp
köprüden İstanbul istikametine doğru yola devam ettiklerini,
İstanbul il sınırları içerisinde Tu zla’ya kadar geldiklerini, burada sivil vatandaşların
güzergâhı sivil araçlarla kapattığını gördüklerini, bunun üzerine konvoydaki diğer
otobüslerden birinde olan Y ü zb aşı Sin a n C A N L I’ nın bulunduğu otobüsten inerek yolu
kapatan sivil vatandaşlara yolu açm aları yönünde söylem lerde bulunduğunu,
Bu sırada Ali A P A Y D IN ’ ın bulunduğu araç içerisindeki öğrencilere silahlarını atışa
hazır vaziyete getirmeleri emrini verdiğini, yine Ali A P A Y D IN ’ ın “Bugün Tarihe
geçecek” şeklinde söylem lerde bulunduğunu,
Akabinde Ali A P A Y D IN ’ ın araçtan inerek araç dışında bulunan ve vatandaşlara
yolu açm alarını söyleyen Sin a n C A N L I’ nın yanın a gittiğini, bir müddet sonra Sin a n
C A N L I’ nın h avaya ateş ettiğini, öğrencilerin ise araçtan inerek yol kenarında refüjde
tertibat aldıklarını,
S o n ra sın d a sol şerdin b o ş olduğu görüldükten sonra, araca binme emri verildiğini
ve S in a n C A N L I’ nın araca gelip “3 tane hain vurdum.” ifadesini kullandığını,
Hareket halindeyken Sin an C A N L I’ nın araçtan inerek öndeki araca bindiğini, belli
bir yol kat ettikten son ra sivil vatandaşların yolu kapatm ası sebebiyle araçların
ilerleyemediğini,
Yine silah sesleri gelm esi üzerine araçtan in emri verildiğini, araçtan indiklerini,
burada üzerlerine taşlı sopalı vatandaşların gelm esi üzerine Ali A P A Y D IN ’ ın “havaya
sıkın” emri verdiğini, Ahm et B Ü Y Ü K A T E Ş , Furkan G A R İP ve H akan Y Ü K S E L ’in ateş
ettiklerini,

425
Soruşturma No: 2016/83834

D a h a sonra komutanlarının olay yerinde bulunan polislerle konuştuklarını,


araçlarına binerek sa b a h a kadar beklediklerini”
Beyan etmişlerdir.

►►Olay tarihinde 2. aracı komuta eden Yüzbaşı rütbesindeki Şüpheli Sinan


CANLI Cumhuriyet Bassavcılığımızca alman 08.08.2016 tarihli savunmasında özetle;

“...SO RU : 15.07.2016 tarihindeki y a sa l göreviniz, gö re v yeriniz ve gö re v


tanım ınız N e d ir?

H a v a Harp Okulu S o n S ın ıf Kol Kom utanıyım ve Y ü zb aşı Rütbesindeydim ,


norm alde Y eşilköy H a v a Harp O kulunda Kol Kom utam olarak görev ya p m am a rağm en
10 H azirandan itibaren kam p ya p m ak üzere öğrenciler ile birlikte Y a lo v a H ava M eydan
Kom utanlığına intikal ettim, belirtilen tarihte de Y a lo v a H a v a M eydan Kom utanlığında
görevliydim.

S O R U : K e n d isin i "c e m a a t" olarak adlandıran F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Ö rgü tü n ü n


v arlığın d an nerede, ne şekild e ve kimin aracılığıyla h aberdar oldunuz, belertilen
örgütle h erhangi bir b a ğ ve irtibatınız var m ı?

Ben böyle bir yıpranm anın olduğunu sosyal m edyadan ve m edyadan biliyorum
onun dışın da bu yapıyla herhangi bir bağım ya da irtibatım yoktur.

S O R U : K e n d isin i "c e m a a t" olarak adlandıran F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Ö rgü tü n ü n


okul ve dershan elerinde eğitim görüp, ev, yurt ve p a n siy o n la rın d a kaldınız m ı?

Bu yapının herhangi bir şekilde eğitim kurumlarında eğitim görm edim okul ve
yurtlarında kalmadım.

S O R U : G erek özel, gerek eğitim, ge re k se de iş ve m esle k hayatınızda,


F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Ö rgü tü n ü n s a ğ la d ığ ı herhangi bir destek, d a y a n ışm a yad a
kolaylıktan faydalandınız m ı? (sınav, terfi, tayin, m addi destek, vb.)

Ben belirtilen yapıda herhangi bir destek ya da yardım alm adım.

S O R U : F E T Ö /P D Y Silah lı Terör Ö rgü tü n ü n tertip ettiği 15.07.2016 tarihli silahlı


kalkışm a- darbe te şe b b ü sü n d e n ne zaman, ne şe kild e haberdar o ld u n u z ?

Ben darbe teşebbüsünden 15.07.2016 günü dah a doğrusu 16.07.2016 günü ge ce


sa a t 01.00-02.00 saatleri arasın d a vatandaşların söylem esiyle haberdar oldum,
belirttiğim saatte öğrencileri H ava Harp O kuluna götürm ek için T E M 'd e ilerlerken 2000
civarında vatan d a ş yolum uzu kesti ve bize yapm ayın dediler bizde ne olduğunu
sorduğu m uzda darbe olduğunu söylediler bende bu şekilde darbe olduğunu öğrendim.

S O R U : F E T Ö /P D Y Silah lı Terör Ö rgü tü n ü n tertip ettiği 15.07.2016 tarihli silah lı


kalkışm a-d arbe te şe b b ü sü n d e herhangi bir gö re v ya da so ru m lu lu k aldınız m ı?

Ben 15.07.2016 tarihindeki silahlı kalkışm a-darbe te şe bb üsünde herhangi bir


şekilde görev alm adım. Belirtilen tarihte Y a lo v a M eydan Kom utanlığından yaklaşık 10
araç olarak Öğrencileri H a v a Harp O kuluna götürm ek için saat 23.00. sularında yola
çıktık.
Y o la yaklaşık 250 civarında Ö ğrenci ve 10 araçla çıktık, öndeki araçlarda rütbeli
olarak Bnb. Ferhat G ü n a y ve Bnb. G azi O dacı ve Yzb. H a şa n Durak ve Y ü zb aşı olarak
birde ben vardım, görevim iz belirttiğim gibi araç komutanı olarak Y alova 'd an öğrencileri

426
Soruşturma No: 2016/83834

H a v a Harp O kuluna götürmekti, normalde öğrencilerin kam p bitim tarihi 1 A ğ u sto s ve 10


A ğu sto stu G azi Binbaşı saat 22.30 sıralarında terör olaylarının olduğunu ve öğrencilerin
belli bir bölgeye nakledilmesi gerektiği belirtildi.
Y o la çıktığım ızda da Bnb. G azi O d acı bana öğrencilerin H a v a Harp O kuluna
götürüleceğini söyledi, kam p bitm em esine rağm en böyle bir emir vermesini ben
sorgulam adı m dah a doğru su bana gerip geldi a m a kendisine bunu iletemedim, ayrıca
yine öğrencilere mutat olm adığı şekilde silah ve mermi dağıtıldığını fark ettim.
Bunun emrini kimin verdiğini öğrenemedim, biz bu şekilde yaklaşık 10 araçlık
konvoy olarak yola çıktık. Her bir aracın arasın d a 100 m. lik m esafe vardı.
Tuzla bölgesine geldiğim izde önde Ü steğm en Ali A paydın kom utasındaki aracın
durdurulduğunu ve silah sesleri geldiğini duydum benim arkam da Ü steğm en Aydın
G ü lş a n ’ ın kom utasındaki araçta durdu vatan daşlar benim, üzerime doğru gelm eye
başladılar bize hainsiniz şeklinde sözler söylediler.
Ben üzerime gelen vatandaşı uyardım havaya ateş ettim vatandaşlar üzerime
gelm eye devam edince vatandaşın birini silahım la vurdum, yol açıldı yaklaşık 1-2 km,
D a h a yol gittik bu sefer beyaz doblo m arka araç yolum uzu kesti, polis olduklarını
söylediler. Ben kendilerine silah çekerek yere yatmalarını söyledim bu e sn ad an ateş
açıldı ve bir polis yaralandı.
Yaralı polisi hastaneye gönderdik, diğer polislerin üzerlerinde bulunan silahları ve
malzemeleri aldık, sonra tekrar yola devam etmek istedik ancak halk üzerimize gelerek
bizim gitmemizi engellediler ve burada beklemeye başladık.
Ben bu e sn a d a Y ü zb aşı H a şa n Durak'ı aradım. Kendisi bana viaportun orada
çatıştıklarını bir tane teğm enin yaralandığım Bnb. G azi O d a b a ş ı’ nın Köprüye giderken
vatan daşın arasın d a kalarak yakalandığını öğrendim. Ben belirttiğim gibi araç içerisinde
vatandaşların çevirmesiyle bekledik ve sa b a h 08.00 sıralarında Sultanbeyli Emniyetinden
gelen polislere teslim olduk.

S O R U : 15.07.2016 tarihinde ge ce sa a t 22.30-00.30 a ra sın d a Teni Y o lu n u n


kapatılm ası, bu rada K o m ise r Yrd. Murat E L L İB E Ş ' in silah la vurulup yaralanm ası, d iğe r
5 P o lisin silah zoruyla yere yatırılıp darp edilerek silah ve teçhizatlarının g a s p edilm esi
eylem iyle ilgili talimatı siz mi verdiniz, m üşteki P o lis M em urunu silah la siz mi
ya ralad ın ız?

Ben orada sa d e ce bir vatandaşı ay ağın d a n vurarak yaraladım komiler Murat


E L L İB E Ş ’ i ben silahla vurmadım, polislerin yere yatırılması talimatını ben verdim,
polislerin silah ve teçhizatlarının alınm ası talimatını ben verdim, a m a belirttiğim gibi
komiseri ben vurmadım, bununla ilgili yapılan teşhis ve beyanları kabul etmiyorum.

Ben kendim m ahkem ede polis mem urunu da ben vurm uş olabilirim diye ben
söyledim bunu da şunun için söyledim öndeki araç durdurulduğunda aracı durduranlar
içerisinde polislerde vardı bize doğru ateş açtılar bizde onlara doğru ateşle karşılık
verdik.
O rad a yaralananlar içerisinde polis va rsa benim ateşim den yaralanm ış
olabileceğini düşünerek bu şekilde polis mem urunu ben vurm uş olabilirim diye beyanda
bulundum, kam ından vurulan komiseri ben vurmadım, "bunların kafasını sakın yerden
kaldırmayın kaldıranın kafasına sıkın" diye ben talimat vermedim, bu talimatı
Ü steğm enler Aydın G Ü L Ş A N ile Ü steğm en Ali A P A Y D IN 'd a n birinin verdiğini
düşünüyorum . Bunun dışında aleyhim e olan teşhis ve beyanları kabul etmiyorum, bende
M P 5 silah olduğu içinde hiç bir polis mem urunun kafasına dipçikle vurmadım.

S O R U : 15.07.2016 tarihinde m eydan a gelen silahlı kalkışm a-d arb e te şe b b ü sü


s ıra s ın d a ve bu lu n d u ğu n u / yerde rütbeli veya rütbesiz herhangi bir a sk e r ş a h s ın silah
k u llan d ığın a tanık oldu n u z mu, o ld u y sa n ız isim ve rütbesi ned ir?

427
Soruşturma No: 2016/83834

Y ukarıda izah ettiğim çatışm a sırasın d a konvoyda bulunan Ü steğm enler Aydın
G ü lşa n ve Ali A paydın ellerinde bulunan tabanca ve M P 5 silahıyla ateş açtılar, birde
Üsteğm en. Alt A p aydın askeri öğrencilere havaya ateş açm aları konusund a talimat verdi
ve onun sorum luluğunda olan askeri öğrenciler silahla ateş etmiş olabilirler. Ç ünkü
onların bulunduğu bölgeden çok fazla silah sesi geliyordu. A n c a k hangi öğrencinin silahla
ateş ettiğini bilmiyorum, benim sorum lusu olduğum öğrenciler bildiğim kadarıyla ateş
açm adılar ben böyle bir talimat vermedim.

S O R U : S iz nerede, ne zam an, kim tarafından ya kalan arak gözaltına alın dın ız?

16.07.2016 günü sa a t 03.00. Sıralarında vatan daşlar araçlarım ızın etrafını


çevirdiler, bizi hareket edem ez hale getirdiler bizi teslim olm aya ikna ettiler dah a son ra
bir kaç polis memuru otobüsün içine binerek bizimle beraber beklem eye başladı ve saat
08.00. Sıralarında Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğünden gelen polis mem urlarına
teslim olduk.

S O R U : G öre v yaptığın ız kurum ya da birlik içerisinde 15.07.2016 tarihli silahlı


kalkışm a-d arbe te şe b b ü sü n d e gö re v üstlenip yer alan herhangi bir kim se varını, v a rsa
kim ?

İfadem de belirttiğim isimler dışında ben o ge ce b a şk a bir rütbeli ya da rütbesiz


askerin olaylara katıldığını görm edim bende kendim darbeyi ge ce saat 02.00 sıralarında
vatandaşların söylem esiyle öğrendim, ben görev yaptığım birlik içerisinde 15.07.2016
tarihi ve öncesinde herhangi bir olağanüstü durum yaşam adım .

Herhangi bir farklı hazırlık ya da u ygulam aya şahit olmadım, ifadem de belirttiğim
gibi kam p süresi bitmeden öğrencilerin teçhizatlı olarak terör bahanesiyle nakledilmesi
bana garip geldi a m a Bnb. G azi O dacı emir verdiği için emre riayet ettim ancak bunun
darbe irişim okluğunu vatandaştan öğrendim

S O R U : G erek m e n su b u o ld u ğu n u z kurum da ge re kse sivil hayatınızda


F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Ö rgütü m e n su b u olan tanıd ığın ız kim se var mı, v a rsa k im ?

O kudu ğum okulda ve çevrem de F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Ö rgütüne m en su p kim se


yoktur.

SORU: Beyanınıza eklemek istendiğiniz başka bir husus var mı?

Ben ifademde Y ü zb a şı H a şa n Durak'ı arad ığım d a Viaport da çatıştıklarını ve bir


teğm enin yaralandığını söylemişti benim aradığım zam an benim ilk vatandaşı vurduğum
zam andı, saat 23.30 sıralarıydı, bunu şu an hatırladım ifademin bu şekilde düzeltilmesini
istiyorum, beyanım a ekleyeceğim b a şka bir h u su s yoktur...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►►Yalova Kampından Hareketle İstanbul İline İntikal Eden Ve Araç Komutanı


Şüpheli Sinan Canlı’nın Emir - Komutası Altında Bulunan 35 Fy 437 - 621141 Plaka
Sayılı (2.araç) Aracı Kullanan Şüpheli Mehmet Karaman Cumhuriyet Bassavcılığımızca
Alınan 08.08.2016 Tarihli Savunmasında;

“...D ah a önce bu konuda ifade vermiştim. M ahkem ede verdiğim ifadeyi tekrar
ederim. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Ben aslen İzmir G aziem ir H ava
Teknik Okullar Kom utanlığında H ava Ulaştırm a sözleşm eli er olarak görev
yapm aktaydım . Buradaki görevim e 20.06.2016 tarihinde başlam ıştım .

428
Soruşturma No: 2016/83834

13.07.2016 tarihinde bizi Y a lo v a ilinde kam pta görevli olm ak üzere götüreceklerini
söylediler. Ben M an m arka otobüsün şoförlüğünü yapm aktaydım . Bu otobüs benim
üzerime zimmetlidir.35 F Y 437 plakalı otobüstür. Bu otobüs aslında bizim birliğin değildir.
Çiğli 2. Anajet Ü st Kom utanlığına ait araçtır.
Geçici görevli olarak bizim birliğimize tahsisi edilmişti. Ben şoför olarak sürekli
silah taşımıyordum. G 3 piyade tüfeğim olm asın a rağm en bunu sened e sa d e ce 2 kez
denetimde yanım da bulundururdum. Bir de kule nöbeti kap sam ın d a ortalam a haftada bir
tüfeğim yanım da olurdu. Bunun dışında sürekli tüfeği yanım da taşım azdım . Bu şekilde
İzmir'de ki birliğimizden kam p görevi gerekçesiyle Y alo va 'y a gelmiştik.
Y a lo v a H a v a M eydan Kom utanlığına girdik. O ra d a gerekli hazırlıklar yapıldı.
O tob ü se bindirilen kişiler İstanbul Harbiye Okulu öğrencileriydi. Y o la çıkm adan önce
S in a n C A N L İ isimli yüzbaşı beni dışarı çıkartarak bu öğrenciler ile kısa bir toplantı yaptı.
Ben ne konuşulduğunu duym adım . B a n a bir şe y söylenmedi.
D a h a sonra Öğrenciler otobüse bindirilerek İstanbul-Kocaeli istikametine
gideceğim iz söylenerek yola çıkm ak üzereyken birlik içerisinde ben otobüsleri kaybettim.
N e tarafa gideceğim i söyleyince istikamet söylenmişti. Ben yolu bilmediğim için Sin an
yü zb aşıya sorm ak istedim an cak bana ters cevaplar verdi. Ayrıca, çok sinirli ve panik
halindeydi. Hatta öğrenciler araya girerek istikameti söylem esini istediler.
Bu şekilde tarif edilerek yola çıktık. O sm a n G azi köprüsüne yaklaştığım ızda Sin a n
yüzbaşı bana 200 T L para verip, bunu gişeye verip köprü g e çiş ücretini ödem em i istedi.
Ancak, panik hali devam ediyordu. Ben parayı gişeye verdim. M akbuzu ve para üstünü
aldıktan sonra hiç bakm adan geriye uzattım. Kimin aldığın dahi görmedim.
Bu sırada köprüyü geçince trafik y o ğu n laşm ay a başlam ıştı. T ers istikametten
gelen araçlar vardı. Bu şekilde bir süre gittikten sonra Tuzla'ya geldiğim iz söylendi.
T ab elaya pek dikkat etmedim. Tuzla ilçesi girişinde bir tır yan vaziyette yolu kapatmıştı.
Bir süre beklem ek zorunda kaldık.
Bu sırada Sin a n yüzbaşı otobüsten a ş a ğ ıy a indi. Bir süre son ra a şa ğ ıd a n birisinin
emir şeklinde çağırm ası üzerine öğrenciler otobüsten indi. A ş a ğ ıd a n çağıran kişinin kim
olduğunu bilmiyorum ve görmedim. Bu sırada dışarıdan 6-7 el kadar silah sesleri
gelm eye başladı. Ben terör eylemine m aruz kaldığım ızı zannettim. B aşım ı otobüste
a ş a ğ ıy a eğip kendimi korum aya çalıştım. A n c a k otobüsten hiç a şa ğ ıy a inmedim. Sürekli
şoför koltuğunda bekledim.
Bir süre sonra yol biraz açıldı. Ben otobüsle devam etmeye çalıştım. Bir tane taksi
yan yatm ış vaziyetteydi. Biraz ilerisinde s a ğ d a yerde elleri arkadan bağlı vaziyette 3
kişinin sivil olarak yerde yüzüstü yattıklarını gördüm. A n c ak son radan bunların sivil polis
olduğunu anladım. Yol biraz açılıp ben otobüsle yola devam edeceğim sırada, öğrenciler
tekrar otobüse bindiler. Ancak, Sin a n yüzbaşı binmedi. O nu görmedim.
Bu şekilde Sultanbeyli ilçesine kadar geldik. O rad a halk otobüsün önünü kesti. Bir
kısm ı istiklal m arşım söyleyip, bir kısm ı da dua edip, tekbir getiriyorlardı. Gruptan bir
kısm ı otobüse saldırıp cam ları kırdılar. O tob ü se taş attılar. So n ra polisler m üdahale edip
bizi otobüsten indirip karakola götürdüler. Ben o z a m a n a kadar darbe olduğunu
anlam adım .
Ne zam an ki botumun bağcıklarını çıkartıp nezarethaneye atacaklarını söyleyince
darbe girişimi olduğunu anladım. O tobüsün radyosu olm adığı için beklerken dinleme
imkânım olmadı. Y alova'd ayke n Sin an yüzbaşı cep telefonumu aldığı için herhangi bir
yeri aram am m üm kün değildi. Belgelerde ismi geçen kom iser yardım cısı Murat E L L İB E Ş
isimli kişiyi vuran kişiyi gö rm ü ş değilim.
Ben şoför olduğum İçin ve yanım da tüfeğim olm adığı için benim ateş etmem söz
konusu değildir. Ayrıca, silah seslerini duyunca eğilip yüzüm ü kapattığım için ateş eden
kimseyi de gö rm ü ş değilim.

429
Soruşturma No: 2016/83834

Ben herhangi bir su ç işlemedim. S a d e c e verilen emir gereğince ulaştırm a eri


olduğum için otobüsü kullandım. Darbe girişimine katılm ış değilim. Darbe girişimi
olduğunu öğrenseydim veya anlayabilseydim emri dinlemezdim.
O tobüsü b a şk a tarafa sürerdim. G erekirse canım ı ortaya koyup, darbe girişimini
engellem eye çalışırdım. Ben MalatyalIyım. G örevim e b aşlayan a kadar doğru dürüst il
dışın a dahi çıkmadım . S a d e c e ge zm ek için A d an a'ya gitmiştim. Ayrıca, sözleşm eli er
olarak 3,5 yıl görev yaptıktan sonra askerlikten m uaf oluyorduk. Bu nedenle askerliğimi
dahi henüz yapm am ıştım . Silah kullanmayı bile pek bilmiyorum.
Y alo va 'd an çıktıktan son ra benim komutanım Y ü zb aşı Sin a n C A N L İ idi. İki tane
dah a üsteğm en vardı. A n c a k onlar benimle pek m uhatap olmadı. Zaten diğer
araçtaydılar. Ben İzmir'de göreve başlayalı dah a 22-23 gün kadar olmuştu. Birliğimde
15.07.2016 tarihinde öncesinde herhangi bir hareketlilik yoktu. Ben anormal bir şey
hissetm edim. O tobüsün önünü vatandaşların kestiğinde henüz darbe girişimi olduğunu
anlayam adım .
Vatandaşların terör nedeniyle askere destek oldukları şeklinde düşündüm . Ancak,
grubun içerisinden bazılarının küfürlü konuşup, taşlarla otobüse saldırm alarını da
anlayam adım . Benim Fetullah G Ü L E N terör örgütü ile bir ilgim yoktur. Ö n lisans
mezunuyum. O laydan sonra Malatya'daki evimizde aram a yapılmış. S u ç unsuru herhangi
bir şe y tespit edilmemiş. Zaten yoktur.
F E T Ö /P D Y terör örgütüne ait herhangi bir dershaneye gitmedim, yurtlarında
kalmadım, gazete veya dergi aboneliğim sö z konusu değildir. G azete ve televizyonlardan
son 2 yıldır Fetullah G Ü L E N hareketinin terör örgütü olduğu ve yaptığı faaliyetlerin y a sa
dışı olduğuna dair haberleri ve yayınlan görm üştüm , izlemiştim ve okumuştum. Bu
nedenle biliyorum. A n c a k benim bu örgütle uzaktan ve yakından herhangi bir ilgim
yoktur.
Otobüsteki konuşm alarda ve beklerken ateş eden ve silah sıkan kişinin Sinan
yüzbaşı olduğu söylendi. Böyle şeyler duydum. Zaten dah a sonra karakola gittiğimizde
polis memurları gelince Sin a n yü zb aşıya silah sıkan kişinin kendisi olup olm adığı
soruldu. Sin a n yüzbaşı silah sıkan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Ben bunu
kulaklarımla duydum.
O nun dışında silah sıkan bir kim se olup olm adığını bilmiyorum ve gö rm ü ş değilim.
Ben sözleşm eli er olup, m a a ş alm am a rağm en askerlik yap m a şeklimiz normal erler
gibidir. Onlarla aynı yerde yatıp kalkıp, birlikte yem ek yeriz. S a d e c e farkım ız 3,5 yıllık
sözleşm eli er olarak sözleşm eye tabiyiz. Dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►►Yalova kampından hareketle İstanbul iline intikal eden ve araç komutanı


şüpheli Sinan CANLI’nın emir - komutası altında bulunan 35 FY437 - 621141 plaka
sayılı araçta bulunan (2.araç) (toplam 50 öğrenci) şüpheliler benzer savunmalarında
özetle;

“13 Tem m uz 2016 günü eğitim kampı için Y a lo v a iline gittiklerini, 15 Tem m uz
2016 günü eğitim kam pında olduklarını ve rutin eğitim faaliyetlerinin devam ettiğini,
O gün saat: 22.00 sıralarında yat yoklam asının alındığını, bir m üddet sonra tekrar
tam teçhizatlı bir şekilde acil içtima duyurusu yapıldığını, rütbelilerin öğrenci isimlerini
okuyarak ismi okunan öğrencileri gruplara ayrıldıklarını, dah a son ra Y ü zb aşı Sin an
C A N L I’nın bulunduğu ortadaki otobüse bindiklerini,
A raç içerisinde 40’ ar adet mermi dağıtıldığını, otobüs içerisinde Sin an C A N L I’ nın
“F ran sa da patlam a olduğunu, d ısard a durumların karışık olduğunu, h avad a sınır ihlali
ya p m ış bir uçağın olduğunu, nereye gideceklerini bilmediğini, sa b a h a kadar da
sürebileceğini, otobüsün hiçbir şekilde durm ayacağını, durdurm aya çalısın olursa onu
vuracağını, kim senin hainlik ya p m a y a c a ğın ı” söylediğini,

430
Soruşturma No: 2016/83834

Bu şekilde yola çıktıklarını, yolda iken Sin a n C A N L I’ nın telefon ile konuştuğunu,
yine yolda iken “polis üniforması giymiş teröristlerin olabileceğini” söylediğini,
Bir müddet gittikten sonra Tuzla yolun kapandığını, otobüsten Sin an C A N L I’ nın
indiğini, dışarıdan silah seslerinin geldiğini, Sin a n C A N L I’ nın “şarjör tak, silah kurma
kolunu çek bırak ve emniyete al” şeklinde talimat verdiğini,
Bir müddet sonra araçlardan inerek yolun kenarında ağaçların arasın a yattıklarını,
d a h a son ra Aydın G Ü L Ş A N ’ ın bir grup öğrenci ile araçları kenara ittiklerini, bunun
üzerine otobüse binerek buradan geçtiklerini, bu e sn a d a yerde yatan 3 şa h ıs
gördüklerini, son ra Sin an C A N L I’ nın otobüse gelip 3 silah bıraktığını,
S in a n C A N L I’ nın öndeki otobüse bindiğini ve yola devam ettiklerini, d a h a son ra
Sultanbeyli de vatan d aş tarafından durdurulduklarını, araçtan bir kısım öğrencinin indiği,
ön tarafta bir kısım öğrencinin indiğini, dah a sonra orada bulunan rütbelilerin ön tarafta
vatan d aş ile tartıştıklarını ve vatan daş ile çıkan arbede son rası ateş seslerinin geldiğini,
Bir m üddet sonra olay yerine polislerin geldiğini ve rütbeliler ile konuştuklarını,
so n rasın d a araç bin emri üzerine araçlarına binerek 4-5 saat araç içerisinde
beklediklerini, burada halkın tepki gösterm esi ile darbe teşebbüsünü öğrendiklerini,
üzerlerine atılı suçlam aları kabul etmediklerini “ Beyan etmişlerdir.


►Olay Tarihinde 3. Aracı Komuta Eden Üsteğmen Rütbesindeki Şüpheli Aydın
Gülşan Cumhuriyet Bassavcılığımızca Alman 08.08.2016 Tarihli Savunmasında Özetle;

“...D ah a önce bu konuda ifade vermiştim. M ahkem ede verdiğim ifadeyi tekrar
ederim. Üzerim e atılı suçlam aları kabul etmiyorum.
Ben 1988 yılında Sa k a ry a 'd a doğdum . B ab am emekli kam u işçisi, annem ev
hanımıdır. 2 kardeşiz. D iğer kardeşim üniversite mezunu, öğrenm en olmayı
hedeflemektedir. Ben ilk, ortaokulu S ak a rya'd a devlet okullarında okudum. Lisedeyken 3-
4 yıl S a k a ry a m erkezde bulunan S ın a v dershan esine gittim. Ö ğrenim hayatım boyunca
burs alm adım . Fetullahçı terör örgütüne ait okullara, dershanelere evlere gitmedim. Abi
adı altında kim seden ders almadım.
Lise bittikten sonra 2007 yılında Ö S S puanıyla H a v a Harp Okulunu kazandım.
Ailem halen yukarıda belirttiğim adreste S a k a ry a ilinde oturmaktadır.
O lay öncesinde Yeşilyurt hava harp okulunda öğrenci takım komutanı üsteğm en
olarak görev yapm aktaydım .14.07.2016 tarihinde A n k ara Kara Harp okulunda paraşüt
eğitimi kam pındaydım . Saat:00.00 civarında ikinci sicil amirim Binbaşı Ferhat G ü n a y
telefonuma m esaj attı.Ferhat Binbaşıyı arad ığım d a hem en otobüsle Y a lo v a ’ya hareket
et, dedi. N eden beni çağırdığı önce B ursa'ya buradan Y alo va 'y a gittim.
15.07.2016 tarihinde sa b a h saat:09.00 Yalova'daydım . Ferhat binbaşı ile
görüştüm. Kuvvet komutanı burada bekle dedi. Ben de normal istirahate geçerek günlük
m esaiye uydum. Saat:22.00'daki a k şam içtim asından sonra aniden tam teçhizattı
içtiması dendi. Saat:22.30'da öğrencilerle birlikte içtima alanında toplandık.
İçtima alanında Binbaşı Ferhat G ü n a y ban a 30 kişilik 3. Sın ıf grubum un İstanbul'a
okula götürm e görevini verdi. N eden olarak terör saldırısı olacak, ülke karışacak,
çocukların güvenini sa ğ la m a k için bu gerekli dedi. D iğer kom utanlar b a şk a otobüslere
görevlendirildiler. Öğrenciler otobüslere yerleştirildi. M ühim m at dağıtıldı.9-10 otobüs
oluştu. O tobüsler peyderpey yola çıktılar.
Y o la çıkarken Ferhat binbaşı bana "seni harp akademilerinden bir komutan
arayacak" dedi. Arayan komutanın talimatına göre hareket et, polise takviye gü ç olarak
görev alabilirsin" dedi. Hareket eden otobüsler O sm a n g a z i köprüsünü geçerek Tuzla
civarına kadar geldiler. Tuzla civarında yola araçlarla barikat kurulmuştu.
Barikata gelince öndeki iki otobüsün arkasınd a benim bulunduğum otobüs durdu.
Ben otobüsten indiğimde silah sesleri duydum. Ç ocuklara aracı koruyun dedim. Silah
seslerinin olduğu yere gittim. Silah seslerinin olduğu yere gidince araçların yanında bir
kişi ayağından vurulm uş vaziyette yerde yatıyordu. Biraz ileride ise üç kişi yerde

431
Soruşturma No: 2016/83834

yatıyordu. Bu üç kişiden de ikisi yaralıydı. Bu üç kişinin yanında Sin a n Canlı yüzbaşı


elinde M P 5 tabanca ile ayakta duruyordu. Ben yerde yatanlara 25-30 metre m esafeden
baktım.
H em en so n rasın d a yolu a ç m a k için hareketlendim. Yolu açm a k için yardım
istedim. Yolun karşı tarafında tehlike arz eden duran araçlardan inen kişileri görünce
yaklaşm am aları için havaya bir el 5-6 kez G 3 tüfeğiyle yahut kendi şa h si tabancam la
ateş ettim. Ş u a n d a hangi silahla ateş ettiğime emin değilim. Ç ab alarım son ucu yol açıldı.
A m b u la n s gelip yerdeki yaralıyı aldı. Bizde yolum uza devam ettik.
Sultanbeyli civarında halk tam am en yolu kapatmıştı. O tobüsler burada tekrardan
durdu. A rkadan gelen araçlarda durdu. H er iki yönden insanlar bizi sıkıştırm aya
başladılar. Sin a n Canlı yüzbaşı telefonuyla çekim yapan bir vatan d aşla tartıştı. Sin a n
canlı vatandaşın telefonunu alıp yere attı.
S o n ra sın d a Sin a n C a n lı’ nın bir vatandaşı bacağın d an vurduğunu hatırlıyorum.
A n c a k şu a n d a Sin a n C a n lı’ nın bacağın d an yakın m esafeden vurduğu vatandaşın
burada yani Sultanbeyli’de mi yo k sa T u zlada mı olduğu h u su su n d a kafam da çelişki
oluştu. Sultanbeyli'de toplanan halk kalabalıklaştı.
Halkla konuşunca darbe olduğunu anladım. Bu za m a n a kadar darbe olduğunu
anlam am ıştım . Terör saldırısı olduğunu sanıyordum . Bir süre son ra otobüslerimize girip
sa b a h olm asını bekledik. Polisle konuşup güvenliğimizi sağlam alarını istedik. Ben
tam am en aldatılarak bu olayın içine çekildim.
Amirim olan Binbaşı Ferhat'ın söylediklerine inanm ak dışında bir seçen eğim
yoktu. Eylem boyunca yukarıda anlattığım olayda bir kez silah kullandım. Darbeye
te şe bb üs eylemine destekleyecek herhangi bir faaliyette bulunmadım. Tek niyetim
öğrencilerin güvenliğini sağlam ak, öğrencilerimin de kim seye zarar verm em esi için
elimden geleni yaptım. Söyleyeceğim b a şk a bir şey yoktur dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►►Yalova Kampından Hareketle İstanbul İline İntikal Eden Ve Araç Komutanı


Şüpheli Aydın Gülşan’ın Emir - Komutası Altındaki 620139 Plaka Sayılı (3. Araç) Aracı
Kullanan Şüpheli Tuncay Basaranoğlu Cumhuriyet Bassavcılığımızca Alınan 25.07.2016
Tarihli Savunmasında;

“....Ben Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında şoför olarak askerlik görevimi


yapm aktayım . 11,5 aydır belirtilen yerde askerim. O lay günü aynı askeri birlikte görevli
a stsu b ay Murat A K IN ban a Araçlarla öğrenci taşınacağını söyledi. Bahsettiğim öğrenciler
birlik içinde kam p yapm akta olan pilot adaylarıydı. B end e otobüse pilot adaylarını emir
üzerine bindirdim. K ışlad an çıktım. Norm alde görev kâğıdı düzenlenm esi gerekiyordu.
A n c a k vakit olm adığını söyleyerek görev kâğıdı düzenlemediler.
Benim kullandığım araçta rütbeli olarak bir üst teğm en vardı. A n c a k adını soyadını
ve hangi birlikte çalıştığını bilmiyorum. Bu üsteğm en bana otobüsü h ava harp okuluna
götüreceğim i söyledi. Y o ld a görüşm e si yapıyordu. A yrıca pilot öğrencilerine dönerek
yolun kapatıldığım, ç a k ışm a çıkabileceğini, eğer gerekirse kim gelirse ayaklarına
sıkılm ası gerektiğini söyledi.
Benim otobüste 30 öğrenci vardı. Benim gördüğüm kadarıyla hiçbirinin darbeden
haberi yoktu. S o n ra T u zlada polisler otobüsün önünü kesti. Benim önüm de de aynı
durum da olan 2 otobüs dah a vardı. O otobüslerde de birer rütbeli vardı. Biri üst teğm en
biri yüzbaşıydı. A n c a k kimliklerin bilmiyorum. G örm em durum unda ise tanırım. Öndeki 2
otobüsten inen yüzbaşı ve 2 üst teğm en yolu açtılar. Yolun nasıl açıldığını görm edim
an cak geçerken baktığım da bir sivil aracın devrilmiş olduğunu ayrıca 3 kişinin yerde
yattığını gördüm.
S o n ra Sultanbeyli’ ye kadar devam ettik. Yol tırla kapatılmıştı. Polisler geldi bu
sırada benim aracım daki ve diğer araçlardaki rütbeliler indiler. Bir süre sonra silah sesleri
duydum. S o n ra halk toplandı rütbeliler tekrar otobüslerine bindi.

432
Soruşturma No: 2016/83834

Benim bulunduğum otobüsteki bazı pilot öğrencilerde silahlarını çektiler, halkı


dağıtm ak am acıyla h avaya doğru ateş ettiler.
S a b a h a kadar bu durum devam etti. S a b a h vakti ise benim otobüsüm deki üst
teğm en ve diğer otobüstekiler teslim oldu. Otobüslerle karakollara gittik. Ç a tışm a
sırasın d a otobüslerdeki rütbeli ve pilot öğrencilerden yaralanan olmadı.
Polislerden yaralanan veya ölen görmedim. Benim Fetullah G ülen cemaati denen
bir yapılanm ayla herhangi bir bağım yoktur. S u ç kastıyla hareket etmedim. Tahliyemi ve
beraatımı talep ederim dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►►Yalova Kampından Hareketle İstanbul İline İntikal Eden Ve Araç Komutanı


Şüpheli Aydın Gülsan’ın Emir - Komutası Altındaki 620139 Plaka Sayılı Araç
İçerisinde (3.araç) Bulunan (30 Öğrenci) Şüpheliler Benzer Savunmalarında Özetle;

“13 Tem m uz 2016 günü eğitim kampı için Y a lo v a iline gittiklerini, 15 Tem m uz
2016 günü eğitim kam pında olduklarını ve rutin eğitim faaliyetlerinin devam ettiğini,

O gün saat: 22.00 sıralarında yat yoklam asının alındığını, bir m üddet sonra tekrar
tam teçhizatlı bir şekilde acil içtima duyurusu yapıldığını,

Her filo komutanın kendisine bağlı bulunduğu öğrencilerin isimlerini okuyarak, ismi
okunan öğrencileri gruplara ayırdıklarını,

D a h a sonra Ü steğm en Aydın G Ü L Ş A N ’ ın bulunduğu en sondaki otobüse


bindiklerini, araç içerisinde mermi dağıtıldığını,

O tob üs içerisinde Aydın G Ü L Ş A N ’ın “dışarıda 30 - 40 bin terörist olduğunu, okula


gidececeklerini ve kendi güvenliklerini sağlayacakların ı” söylediğini,

Bir müddet yolda ilerlerken halkın yolu kapatm ası üzerine araçların peş p eşe
durduğunu, komutanların araçların indiğini, bu sırada silah sesleri geldiğini,

Bir kısım öğrencinin araçtan inerek yolun kenarındaki ağaçların arasın a


gizlendiklerini, bir kısm ının ise ön tarafa doğru ilerlediğini ve bazı öğrencilerin araçları
yolu açm ak için devirdiklerini,

D a h a son ra araçlara binmeleri talimatı geldiğini ve Aydın G Ü L Ş A N ’ ın araca


binerek hareket ettiklerini,

Bir müddet dah a son ra araçları ilerleyince Sultanbeyli bölgesinde tekrar


durdurulduklarını, vatandaşların araçlar ile barikat kurduklarını, vatandaşın burada tepki
gösterm esi üzerine üzerlerine geldiklerini,

Bunun üzerine bazı öğrencilerin h avaya ateş ettiklerini, dah a son ra olay yerine
gelen polislerin komutanlar ile ko nuşm ası üzerine öğrencilerin araçlara bindirildiğini,
burada vatandaşların tepki gösterm esi ile darbe girişimini öğrendiklerini,

S a b a h gözaltına alınan kadar araç içerisinde beklediklerini, araç içerisinde iken


Aydın G Ü L Ş A N ’ ın V ed at Ç E N G E L C İ ’ye ajanda verip “bunu imha et, yak” şeklinde
emri üzerine Ved at Ç E N G E L C İ ’ nin ajandayı yaktığını”
Beyan etmişlerdir.

433
Soruşturma no: 2016/83834

ALTINCI BÖLÜM
(Darbe Kalkışması Kapsamında Takviye Unsurlar Olarak Yalova Hava Meydan
Komutanlığından (Kamptan) Hareketle İstanbul İline İntikal Eden Ve Orhanlı Gişeleri
Bölgesinde Yakalanan Şüphelilerin Eylemleri)

1) GENEL AÇIKLAM A:

İddianamenin bu bölümünde;

© Darbe kalkışması kapsamında takviye unsurlar olarak Yalova Hava Meydan


Komutanlığından (Kamptan) hareketle İstanbul iline intikal eden ve Orhanlı Gişeleri Bölgesinde
bir dizi eylem gerçekleştirdikten sonra yakalanan şüphelilerin kimlik Bilgilerine,
© Olay Yerlerine ilişkin bilgilere,
© Olayların özetine,
© Olay Yeri Tespitlerine,
© Müşteki Beyanlarına,
© Adli Raporlar İçeriklerine,
© Otopsi Raporlarına,
© Maktullere İlişkin Değerlendirmelere,
© Toplanan Delillere (Güvenlik Kamera Kayıtlarına, Tanık Anlatımlarına, Adli Raporlar
İçeriklerine, E l Konulan Mühimmatların Balistik, Kimyasal ve Biyolojik İncelemelerine, Arama
Ve E l Koyma İşlemlerine, H TS ve WhatsApp Mesaj Kayıtlarına, Bank Asya Hesapları ve Bylock
Sorgularına, İdari Tahkikat Ve Bilirkişi Raporlarına)
© Şüphelilerin Savunmalarına ayrıntılı olarak yer verilecektir.

2 ) ORHANLI GİŞELERİNDE YAKALANAN ŞÜPHELİLER:

Darbe kalkışması kapsamında takviye unsurlar olarak Yalova Hava Meydan


Komutanlığından (Kamptan) hareketle İstanbul iline intikal eden ve Orhanlı Gişeleri Bölgesinde
bir dizi eylem gerçekleştirdikten sonra yakalanan şüphelilerin kimlik ve rütbeleri aşağıda tablo
halinde gösterilmiştir.

S.N. T.C. ADI SOYADI RÜTBESİ


1 18785350142 Ferhat GÜNAY Kurmay Binbaşı (EKS)
2 19606250436 Haşan DURAK Yüzbaşı
3 43567417782 Ceyhun ÖZAK Üsteğmen
4 16741026254 Emre DEMİRBİLEK Teğmen (EKS)
5 35461211306 Ufuk GÖÇEN Astsubay
6 52276264914 Abdüsselam YILDIZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
7 57988395970 Suat KATAR Sözleşmeli Er (Araç sürücüsü)
8 20679109780 Zafer ÖZBAY Er (Araç süürcüsü)
9 11146132166 Adnan YILMAZ Hava Harp Okulu Öğrencisi

434
Soruşturma no: 2016/83834

10 12473696222 Ahmet ÖZBAY Hava Harp Okulu Öğrencisi


11 17239080628 Ahmet Berat YÜKSEL Hava Harp Okulu Öğrencisi
12 14431790492 Ali KESKİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
13 12959830546 Ali SAKLI Hava Harp Okulu Öğrencisi
14 55909617866 Ali Aydın ŞENKAL Hava Harp Okulu Öğrencisi
15 45688569876 Ali Furkan ACAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
16 13654407392 Ali Orhan ŞENTÜRK Hava Harp Okulu Öğrencisi
17 18617374872 Berat DERELİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
18 10009258432 Bilal BİLGER Hava Harp Okulu Öğrencisi
19 16369107946 Buğracan GÜMÜŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
20 37364088122 Burak OKKA Hava Harp Okulu Öğrencisi
21 45232329314 Celal OĞUZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
22 58354092332 Eren YUMUŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
23 45871784970 Erkam SEMİZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
24 54385386136 Fatih DEMİRCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
25 30089068554 Gökhan KOŞAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
26 11245344576 Hakan KARABACAK Hava Harp Okulu Öğrencisi
27 15380120460 Halil İBRAHİMBÜKER Hava Harp Okulu Öğrencisi
28 36529839432 Halis UYAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
29 17302349492 Haşan Hüseyin GÜLGÖR Hava Harp Okulu Öğrencisi
30 39544401202 Hüseyin KIRILMAZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
31 29737529172 İhsan YILDIRIM Hava Harp Okulu Öğrencisi
32 13523071686 Mehmet CANDAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
33 48988800038 Mehmet TARHAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
34 19057257848 Melih KAYA Hava Harp Okulu Öğrencisi
35 35336105488 Melih SİVAS Hava Harp Okulu Öğrencisi
36 39625059032 Mete D ANLI Hava Harp Okulu Öğrencisi
37 50146416838 Mevlüt IŞIK Hava Harp Okulu Öğrencisi
38 29557983468 Muhammed Sedat ÜNALDİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
39 33614098408 Muhammet Ali ÇİÇEK Hava Harp Okulu Öğrencisi
40 19703702784 Murat DURAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
41 44791703634 Mustafa MERT Hava Harp Okulu Öğrencisi
42 24293375072 Muzaffer GÜNAL Hava Harp Okulu Öğrencisi
43 32314933996 Muzaffer Mustafa ŞAHİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
44 18583306778 Nagihan YAVUZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
45 22129135128 Nimet Ecem GÖNÜLLÜ Hava Harp Okulu Öğrencisi
46 19229577866 Numllah YILDIZ Hava Harp Okulu Öğrencisi
47 13895572774 Oğuz Kağan DURAN Hava Harp Okulu Öğrencisi
48 28354463296 Oğuzhan OKUMUŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
49 32998059050 Osman GÜLTEKİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
435
Soruşturma no: 2016/83834

50 27778119888 Özay ÖZDEN Hava Harp Okulu Öğrencisi


51 42061527850 Özer KESİCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
52 15314297978 Ramazan KURT Hava Harp Okulu Öğrencisi
53 56002588442 Recep KILIÇ Hava Harp Okulu Öğrencisi
54 56527126914 Recep ÜZGE Hava Harp Okulu Öğrencisi
55 37414580248 Sedayi KILINÇER Hava Harp Okulu Öğrencisi
56 25711159922 Sefa UĞUR Hava Harp Okulu Öğrencisi
57 15592137744 Semih Burak İM RENK Hava Harp Okulu Öğrencisi
58 38818956738 Şüheda Sena ÖĞÜT AL AN Hava Harp Okulu Öğrencisi
59 13138606570 Tunahan KARAKAŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
60 16601132156 Umut ŞAHİN Hava Harp Okulu Öğrencisi
61 10138318724 Üstün ALTINDİŞ Hava Harp Okulu Öğrencisi
62 41332151268 Vedat YAŞAR Hava Harp Okulu Öğrencisi
63 23759224992 Veysel YİKİT Hava Harp Okulu Öğrencisi
64 22187092494 Yasin GÜLEŞCİ Hava Harp Okulu Öğrencisi
65 43522327064 Yunus KARAKOÇ Hava Harp Okulu Öğrencisi
66 38272312996 Zafer ALPSOY Hava Harp Okulu Öğrencisi
67 66649259490 Zari KALKAN Hava Harp Okulu Öğrencisi

Tabloda isim ve rütbeleri yazılı olan şüphelilerin eylemleri, ilerleyen safhalarda ayrıntılı
olarak açıklanacak ve vasıflandırılacaktır.

3 ) O L A Y L A R IN Ö ZETİ:

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyeleri tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde hayata
geçirilen darbe kalkışması öncesinde, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı, 66'ncı Mekanize Piyade
Tugay Komutanlığı, Hava Harp Okulu ve Harp Akademilerinde toplantılar ve görevlendirmeler
yapıldığı,
Yapılan bu toplantılarda kontrol altına alınması gereken stratejik öneme haiz bölgelerin
ve enterne edilecek kişilerin belirlendiği,
Aynı toplantılarda, Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan bir kısım
Hava Harp Okulu Öğrencilerinin ve Rütbeli Personelin, kalkışma kapsamında, stratejik öneme
haiz bazı bölgelere ve bazı medya kuruluşlarına ait binalara takviye güç olarak sevk
edilmelerinin kararlaştırıldığı,
B u bağlam da yukarıda açık kim likleri yazılı şüphelilerinin (60 H a va H arp Okulu
3. s ın ıf öğrencisi, 2 er ve 5 rütbeli personel), 609037 resmi plakalı (35 N 2179 sivil plaka)
Man otobüs ve 668030 resmi plakalı (77 DL 954 sivil plaka) Isuzu Midibüs ile, stratejik
noktalardan olan Sabiha Gökçen Havalimanına takviye güç olarak intikal ettirilmelerinin
öngörüldüğü,
" 5- D a rb e K a lk ış m a s ı Ö n c e s in d e Y a lo v a H ava M eydan K o m u ta n lığ ın d a Y a p ıla n
başlığı altında anlatıldığı üzere;
H a z ırlık la r V e O la y G ü n ü Y a ş a n a n D iğ e r G e liş m e le r "
Olay tarihinde Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan şüphelilerin
(60 H ava H arp O kulu 3. s ın ıf öğrencisi, 2 er, 5 rütbeli personel), görevlendirildikleri
noktalara ulaşmak ve konuşlanmak üzere, 16.07.2016 günü saat: 00.07 de sıralarında 609037

436
Soruşturma no: 2016/83834

resmi plakalı (35 N 2179 sivil plaka) Man otobüs ve 668030 resmi plakalı (77 DL 954 sivil
plaka) Isuzu Midibüs ile, Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri,
Emir ve komutanın, Hava Harp Okulu Personelleri olan 4. Filo Komutanı Kurmay
Binbaşı Ferhat GÜNAY (maktul - şüpheli), 4. Filo Kol Komutanı Kurmay Yüzbaşı Haşan
DURAK (şüpheli), 4. Filo Takım Komutanları Üsteğmen Ceyhun ÖZAK (Maktul - şüpheli),
Teğmen Emre DEMİRBİLEK (şüpheli) ve 4. Filo İdari İşler Sorumlusu Astsubay Ufuk
GÖÇEN’ de (şüpheli) bulunduğu anlaşılmıştır.

^ Sürücülüğünü şüpheli Suat KATAR’ ın yaptığı 609037 resmi plakalı (35 N 2179
sivil plaka) Man otobüs ile çıkış yapan şüphelilerin isim ve rütbeleri aşağıda tablo halinde
gösterilmiştir.

S.N Adı Soyadı Rütbesi S.N Adı Soyadı Rütbesi


1 Ferhat GÜNAY (Eks) Bnb. 25 Ali KESKİN Öğrenci
Suat KATAR (A. Sürücüsü) Ahmet ÖZBAY
2 Söz. Er 26 Öğrenci

3 Emre DEMİRBİLEK (Eks) Ütğm. 27 Ali SAKLI Öğrenci


Ufuk GÖÇEN Bilal BİLGER
4 Astsb. 28 Öğrenci

Celal OĞUZ Eren YUMUŞ


5 Öğrenci 29 Öğrenci

Fatih DEMİRCİ Gökhan KOŞAR


6 Öğrenci 30 Öğrenci
Halil İbrahim BÜKER Halis UYAR
7 Öğrenci 31 Öğrenci
Mehmet CANDAN Mehmet TARHAN
8 Öğrenci 32 Öğrenci

Mete DANLI Mevlüt IŞIK


9 Öğrenci 33 Öğrenci

Muzaffer GÜNAL Muzaffer Mustafa ŞAHİN


10 Öğrenci 34 Öğrenci

Nimet Ecem GÖNÜLLÜ Nurullah YILDIZ


11 Öğrenci 35 Öğrenci

Osman GÜLTEKİN Özay ÖZDEN


12 Öğrenci 36 Öğrenci
Ramazan KURT Recep KILIÇ
13 Öğrenci 37 Öğrenci

Sedayi KILINÇER Şüheda Sena OGUTALAN


14 Öğrenci 38 Öğrenci

Umut ŞAHİN Vedat YAŞAR


15 Öğrenci 39 Öğrenci

Yunus KARAKOÇ Zari KALKAN


16 Öğrenci 40 Öğrenci

Berat DERELİ Özer KESİCİ


17 Öğrenci 41 Öğrenci

437
Soruşturma no: 2016/83834

Ahmet Berat YÜKSEL Recep ÜZGE


18 Öğrenci 42 Öğrenci

Ali Aydın ŞENKAL Tunahan KARAKAŞ


19 Öğrenci 43 Öğrenci
Buğracan GUMUŞ Yasin GÜLEŞÇİ
20 Öğrenci 44 Öğrenci
Erkam SEMİZ
21 Öğrenci 45 Abdüsselam YILDIZ Öğrenci

Hakan KARABACAK Muhammet Ali ÇİÇEK


22 Öğrenci 46 Öğrenci

İhsan YILDIRIM Nagihan YAVUZ


23 Öğrenci 47 Öğrenci
Melih KAYA Oğuzhan OKUMUŞ
24 Öğrenci 48 Öğrenci

^ Sürücülüğünü şüpheli sözleşmeli Er Zafer ÖZBAY’ın yaptığı 668030 resmi


plakalı (77 D L 954 sivil plaka) Isuzu Midibüs ile çıkış yapan şüphelilerin isim ve rütbeleri
aşağıda tablo halinde gösterilmiştir.

S.N Adı Soyadı Rütbesi S.N Adı Soyadı Rütbesi

1 Haşan DURAK Yzb. 11 Adnan YILMAZ Öğrenci

2 Ceyhun ÖZAK Ütğm. 12 Ali Furkan ACAR Öğrenci

3 Zafer ÖZBAY (Sürücü) Söz. Er 13 Ali Orhan ŞENTÜRK Öğrenci

Haşan Hüseyin GÜLGÖR


4 Burak OKKA Öğrenci 14 Öğrenci

5 Hüseyin KIRILMAZ Öğrenci 15 Oğuz Kağan DURAN Öğrenci

6 Melih SİVAS Öğrenci 16 Sefa UĞUR Öğrenci

7 Muhammed Sedat Öğrenci 17 Semih Burak İMRENK Öğrenci


ÜNALDİ,

8 Murat DURAN Öğrenci 18 Üstün ALTINDIŞ Öğrenci

438
Soruşturma no: 2016/83834

9 Mustafa MERT Öğrenci 19 Veysel YİKİT Öğrenci

10 Zafer ALPSOY Öğrenci Toplam: 19 şüpheli


(Üç rütbeli - 16 Öğrenci)

Öte yandan:

^"Kalkışmanın başlaması üzerine, kolluk kuvvetleri tarafından, şüphelilerin stratejik


noktalara ulaşmalarının engellenmesi amacıyla m uhtelif bölgelerde önlemler alındığı, önlem
alınacak bu bölgelerden birisinin de, Tuzla ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve Sabiha Gökçen
Havalimanı güzergâhında bulunan Orhanlı Gişeleri olduğu,

^"Kolluk Kuvvetleri tarafından bu noktada alınan tedbir alınması ve trafik akışının


engellenmesi nedeniyle, birçok aracın durmak zorunda kaldığı,

^"Ote yandan Darbe Kalkışmasına tepki göstermek isteyen vatandaşların bölgede


toplanmaya başladıkları,

^"Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket eden şüphelilerin 16.07.2016 günü


saat: 01.25 sıralarında Orhanlı Gişelerine intikal ettikleri,

^"Gişelerde tedbir alan kolluk kuvvetlerinin uyarılarına silahla karşılık verdikleri ve


çatışmaya girdikleri, “P o lisler Silah larınızı Bırakın, T eslim Olun!” şeklinde söylemlerde
bulundukları,

^"Kolluk kuvvetleri ile şüpheliler arasında çıkan çatışma esnasında birçok resmi aracın
isabet alarak hasar gördüğü, yine birçok polis memuru ve vatandaşın yaralandığı,

^"Çıkan çatışma esnasında şüpheli Emre DEMIRBİLEK’in göğüs bölgesinden ateşli


silah ile yaralandığı, durdurulan bir araç ile diğer şüpheli Mete DANLI tarafından hastaneye
sevk edildiği, (sonradan hastanede eks olduğu)

^"Çatışmanın devam etmesi üzerine şüphelilerin gişelerin İstanbul giriş kısmına geçerek
34 TP 7126 plakalı körüklü İETT otobüsünü kendilerine siper ettikleri, sürücü İlhan ERKUŞ’u
araçtan uzaklaştırdıkları,

^"Kendilerine siper ettikleri İETT otobüsünün arkasından kolluk kuvvetlerinin ve


vatandaşların bulunduğu bölgelere ateş etmeye devam ettikleri, bu esnada 34-00-15-4171 plaka
kepçe operatörü Yalçın ARAN’ m başından ateşli silah ile vurulduğu ve olay yerinde eks olduğu,

^"01 ay yerinden tesadüfen geçmekte olan 34 A 84169 plakalı polis otosunun sürücüsü
olan polis memuru Ozan ÖZEN’ in açılan ateş sonucu şehit olduğu, aracın kontrolden çıkarak
bariyerlere çarptığı,

^"Şüpheliler tarafından ateş açılan bu polis otosunda, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında


görevli olup Sabiha Gökçen Havalimanında yakalanan ve Polis Merkezine götürülen Uzm. Çvş.
İbrahim Donat’m bulunduğu,

439
Soruşturma no: 2016/83834

^"Çatışma esnasında yaralanan vatandaşların ve kolluk kuvvetlerinin tedavilerinin


yapılabilmesi amacıyla gerek araçlar ile, gerekse ambulans vasıtaları ile hastanelere sevk
edildikleri,

^"Olaylar devam etmekte iken, gerek kolluk kuvvetlerinin, gerekse vatandaşların


şüphelileri ateş etmemeleri ve teslim olmaları yolunda sık sık uyardıkları, şüphelilerin
eylemlerine devam ederek “Şehidimiz Var, Siz Komutanımızı Şehit Ettiniz, Siz Teslim Olun,
Yoksa Hepinizin Kafasına Sıkarız” şeklinde sözler sarf ettikleri ve çatışmaya devam ettikleri,

Çıkan çatışmalar esnasında Binbaşı rütbesindeki Ferhat Günay’ın yaralandığı,


vatandaşların olay yerini terketmemeleri ve kolluk kuvvetlerinin müdahaleyi sürdürmeleri
üzerine şüphelilerin dirençlerinin kırıldığı, yaralı Ferhat GÜNAY’m ambulans vasıtası ile
hastaneye sevk edildiği ancak eks olduğu, bilahare şüphelilerin üzerlerinde bulunan silah,
mühimmat ve malzemelerle birlikte 16.07.2016 günü saat: 07.30 sıralarında kolluk kuvvetleri
tarafından yakalanarak etkisiz hale getirildikleri, bu nedenle Sabiha Gökçen Havalimanına
intikal edemedikleri anlaşılmıştır.

4 ) TOPLANAN DELİLLER:

Bu ana başlık altında;


Maktullerle ilgili tespitlere, otopsi raporlarına, maktul akını olan müştekilerin
ifadelerine, diğer müştekilerle ilgili tespitlere, diğer müşteki beyanlarına, adli rapor
içeriklerine, mala zarar verme suçuna ilişkin tespitlere, güvenlik kamera kayıtlarına,
teşhis işlemlerine, balistik ve biyolojik inceleme sonuçlarına, el konulan silah ve
mühimmatlara, arama - el koyma işlemlerine, HTS ve mesaj kayıtlarına, tanık
anlatımlarına, Bank Asya kayıtlarına, Bylock kullanıcı sorgulamalarına, uzmanlık
raporlarına, elde edilen diğer önemli delillere yer verilecektir.

4.1) M aktu llerle İlgili T espitler - M aktul Y akını M üşteki İfadeleri:

Orhanlı Gişeleri mevkiinde meydana gelen olaylar esnasında 1 ( bir ) Polis memuru ve 5
( beş ) sivil vatandaşın ateşli silahlarla vurularak şehit edildiği,
( 2 ) şüphelinin ise ateşli silah ile vurulduktan ve daha sonra kaldınldıkları hastanede eks
olduktan,
Toplam (42) kişinin ateşli silahlar ile vurularak yaralandıktan, birçok vatandaşa ait aracın
ve konutun zarar gördüğü, bazı kamu kurumlanna ait araçların hasar gördüğü anlaşılmıştır.
Söz konusu olayların ayrıntılan ve şüphelilerin eylemleri ilerleyen safhada açıklanacak
olup, bu alt başlık altında maktullerle ilgili tespitlere, otopsi raporlarının özetine, maktul yakını
olan müştekilerin ifadelerine yer verilecektir.


► ( 1 ) Maktul Erdem DİKER İle İlgili Tespitler:

• İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29/07/2016 tarihli 70898959 - 101 .02 -
16/65207 / 3036 sayılı Otopsi Raporunda;

Maktulün vücudunda 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği yarası saptandığı ve
oluşturduğu yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu, ateşli silah giriş yarası cilt, cilt altı
bulgularına göre atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu, cesetten 1,1 *0,5 cm ve 0,6*0,5

440
Soruşturma no: 2016/83834

cm boyutlarında iki adet deforme nüve parçası elde edildiği, maktulün ölümünün ateşli silah
mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin
doku harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.

• Maktulden elde edilen 2 (iki) adet nüve üzerinde yapılan incelemeler neticesinde
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen İST-BLS-16-12903 sayılı Uzmanlık
Raporu içeriğine göre;
Bahse konu 2 (iki) adet nüve üzerinde mukayeseli bir inceleme yapılabilmesinin mümkün
olmadığı,

S I -Kİ M -16-20583 sayılı Uzmanlık Raporu içeriğine göre;


İnceleme konusu 2 (iki) adet nüve üzerinde atış artıklarının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Müşteki Gülsüm DİKER 27.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben yukarıda belirtiğim adreste eşim Erdem D İK E R ile birlikte ikamet


etmekteydim. Erdem D İK E R ile 3 yıllık evliydik. Bu evliliğimizden 1 ço cu ğu m u z vardır. Eşim
kardeşleri ile birlikte ticaret ile uğraşırdı. 15.07.2016 günü a k şam saatlerinde evde
oturduğum uz sırada televizyondan saat:23.30 sıralarında bir kısım askerin darbe yaptığını
öğrendik. Bu sırada aynı binada oturan eşimin kardeşi ve ağabeyi de geldiler. Hepsi birlikte
S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın halktan so k a ğ a çıkarak tepki gösterm esini istemesi üzerine
evden ayrıldılar. Benim öğrendiğim kadarı ile hep birlikte Sultanbeyli İlçesinde bulunan
emniyet binasına gittiklerini düşünüyordum . Ben evde kaldım. Uzun süre eşim Erdem
D İK E R ' i telefonla ara m am a rağm en cevap verm eyince 16.07.2016 günü saat:02.00
sıralarında kendisinin kullandığı cep telefonunu m esaj atarak m erak ettiğimi ve nerede
olduğunu sordum. E şim Erdem D İK E R ' de bana saat:02.10 sıralarında 'çatışm anın
ortasındayım, 2 polis yaralı, siviller vuruldu ' diye cevap verince bende kendisine tekrar
mesajlar atarak dikkat etmesini istedim. Bu m esajdan sonra bir kaç defa daha m esaj attım
ve aradım ancak eşim cevap vermedi. Bu sırad a bir kaç defa dah a m esajlar attım ancak
cevap gelmedi. S a b a h a karşı 04.00 sıralarında eşim ile birlikte giden ağabeyi Erdal' ın eşi
bize gelince ben kötü bir şe y olduğunu anladım a m a bana eşimin askerler tarafından
vurularak şehit edildiği haberi dah a sonra söylendi. Benim eşim Erdem D İK E R tam am en
silahsız olarak S a y ın C u m hu rbaşkanım ızın isteği üzerine asker şah ısların yaptığı darbeye
te şebbüs olayına tepki gösterm ek am acıyla evden ayrılmıştı. Eşim in başınd an tek kurşunla
vurulduğunu öğrendim. Bundan dolayı eşimin de aralarında olduğu sivil halk grubuna ve
polislere ateş eden askerlerin acem i asker olm adığı tam am en öldürmek kastıyla ateş ettiği
anlaşılmaktadır. Bundan dolayı eşimi şehit eden tüm asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Tanık Erdal DİKER 27.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“....Ben, M ecidiye m ahallesi Artvin caddesi No:57 D:2 Sultanbeyli adresinde ikamet
etmekteyim. Biz pim apen pencere cam ticareti ile uğraşm aktayız. Bulunduğum uz apartm an
aile apartmanı olup, apartm anın diğer katlarında kardeşlerim ikamet etmektedir.
15.07.2016 günü a k şa m evde oturduğum uz sırad a televizyondan bir kısım askerin
köprüleri kapattığını ve bazı yerleri bom baladığı şeklinde haberlerin yapılm ası ve o sırada
S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın halktan so k a ğ a çıkarak darbe yap m aya çalışan bir kısım askeri
şah ıslara karşı tepkisini gösterm esini istemesi üzerine bizde aynı binada oturan kardeşlerim
Erdem ve Elvan ile birlikte evden çıkarak önce Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğüne doğru

441
Soruşturma no: 2016/83834

gittiğimiz sırad a orada bir sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a G ökçe n havalim anın asker
tarafından kuşatıldığını öğrenm em iz üzerine bizde 3 kardeş oraya doğru gittik.
Biz S a b ih a G ökçe n tarafına doğru gittiğimiz sırada S a b ih a G ökçe n tarafından gelen
bir halk topluğunun Orhanlı G işelerde daha sıkıntılı bir durum olduğunu ve oraya doğru
gittiklerini söylemeleri üzerine bizde oraya doğru gitmeye başladık. Biz Orhanlı gişeleri
tarafına doğru döndüğüm üzde kardeşlerim benden ge n ç ve dinam ik oldukları için grupla
birlikte önden gitm eye başladılar. Bende 30-40 metre geriden takip ediyordum. Biz gişelere
doğru yaklaştığımızda kardeşim Erdem ve Elvan biraz daha ileride asker şahıslar
tarafından yapılan atışların hedefinde kalmıştı. Ben de onlara doğru yaklaşmak
istedim ancak askerler tarafından yapılan atışlardan dolayı onlara yaklaşamadım. Ben
saatini tam olarak hatırlamadığım bir esnada kardeşim Erdem' i cep telefonu ile
aradığımda 2 tane polisin yaralı olduğunu onları araca bindirdiğini yine yaralı olan
sivilleri ide araca bindirmek için uğraştıklarını ondan dolayı geriye gelmeyeceğini
söyledi. Bu görüşmemizden sonra bir kaç defa kendisi ile görüştüm bana yine aynı
şeyleri söyledi. Ben daha sonra bir kaç defa daha kardeşlerim Erdem ve Elvan ı
aradım. Erdem cevap vermedi ancak kardeşiyim Elvan bana Erdem abisinin
vurulduğunu ve hastaneye gittiklerini söyledi. Bende orada gördüğüm bir komşumuz
ile peşlerinden gittik. Biz Tuzla Devlet Hastanesine vardığımızda kardeşim Erdem
DİKER' in darbeye teşebbüs eden askerler tarafından kafasından vurularak şehit
edildiğini öğrendim. Biz olayların olduğu yere tam am en silahsız olarak gitmiştik. Bizlere
durm adan ateş eden asker şah ıslara karşı herhangi bir şekilde silahlı veya silahsız bir
saldırım ız olmamıştı. B un a rağm en kardeşim Erdem sa d e ce yaralı polis ve vatandaşları
kurtarmak isterken şehit edilmiştir. Bu konu hakkında diyeceklerim bundan ibarettir...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.


► ( 2 ) Maktul İhsan YILDIZ İle İlgili Tespitler:

• İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29/07/2016 tarihli 70898959 - 101 . 02 -


16/65166 / 2989 sayılı Otopsi Raporunda;

Maktulün vücudunda 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği ve tek başına
öldürücü nitelikte olduğu,
Ateşli silah giriş yarası cilt, cilt altı bulgularına göre atışın bitişik atış mesafesi dışından
gerçekleştirilmiş olduğu, cesetten mermi çekirdeği elde edilmediği, maktulün ölümünün ateşli
silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot ve omur kırıkları ile birlikte iç organ
yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.

Müşteki Fatma YILDIZ 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben yukarıda belirttiğim adreste ikamet etmekteyim. Burada Eşim İh san Y IL D IZ


ve 3 çocuğum ile birlikte yaşarım . 15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde darbe kalkışm asın a
ilişkin haberlerin televizyon ve so sy al m edyadan duyurulm ası üzerine, evde bulunan eşim
İhsan Y IL D IZ ve akrabam ız Vahit K A Ş Ç IO Ğ L U 16.07.2016 günü saat:01.30 sıralarında
olayları protesto etmek ve polisimize - devletimize olan desteğini gösterm ek için silahsız
olarak evden çıktılar. Eşim, olayların olduğu söylenen ve Tuzla Fatih m ahallesinde bulunan
M ehm etçik Vakfı ve S a b ih a G ö kçe n H avalim anına doğru giderek polislere destek olacağını
belirterek evden çıkmıştı.
G e c e ilerleyen saatlere rağm en eşim ve Vahit T A Ş Ç IO Ğ L U eve gelmediler. G ün dü z
saatlerinde birçok yerde olayların bastırıldığını an cak çok sa y ıd a ölü ve yarala olduğunu
öğrenince biz kendi im kânlarım ız ile Pendik Sultanbeyli ve Tuzla bölgesindeki özel ve devlet
hastanelerini arayarak eşim hakkında bilgi alam aya çalıştık.

442
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada akrabam ızı olan Vahit K A Ş Ç IO Ğ L U nun öldürüldüğünü öğrendik. Bunun


üzerine iyice telaşlanarak eşimi aram ayla başladık. Bölged e bulunan hastanelerde eşimi
bulam adık ancak Kartal Eğitim Araştırm a H astanesinin önünde bir vatandaşın hastaneye
gelirken öldüğünü ve kimliksiz olduğu için kimlik tespiti yapılam adan işlemlerinin yapılarak
Y e n ib o sn a da bulunan Adli Tıp Kurum una götürüldüğünü tespit ettik. Bunun üzerine eşimin
ağabeyi Dursun Ali Y IL D IZ ile birlikte Adli Tıp Kurum una gittiğimizde burada Kartal Eğitim
Araştırm a H astan esin den ve diğer hastanelerden gelen kimliksiz ölüleri gösterdiler. Burada
Eşim İhsan Y IL D IZ ' ı teşhis ettik. Kendisi Kartal Eğitim Araştırm a H astanesinden götürülm üş
olduğunu öğrendik. M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a silahsız olarak tam am en polisimize ve
devletimize olan desteğini gösterm ek için s o k a ğ a çıkan eşim İh san Y IL D IZ ' ın ateşli silah ile
öldürülm esinden kimler sorum lu ise hepsinden davacı ve şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

►► ( 3 ) Maktul Mustafa DİREKLİ İle İlgili Tespitler:

• İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29/07/2016 tarihli 70898959 - 101 . 02 -


16/65215 / 3044 sayılı Otopsi Raporunda;

Maktulün vücudunda 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği ve tek başına
öldürücü nitelikte olduğu, ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği cilt altı ve kemik doku
bulgularına göre atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu,
Cesetten metalik cisim elde edilmediği, maktulün ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği
yaralanmasına bağlı kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu
meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.

Müşteki Nihat DİREKLİ 28.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Bana sorm u ş olduğunuz olay ile ilgili olarak 15.07.2016 tarihinde Ülkemizin birçok
ilinde m eydan a getirilmeye çalışılan ordunun yönetim e el koym aya çalıştığı olaylar
e sn a sın d a benim öz oğlum olan M ustafa D İR E K L İ b aşınd an tek kurşunla vurularak şehit
düşmüştür. Benim rahmetli olan öz oğlum M ustafa D İR E K L İ İstanbul da bulunan O kan
Üniversitesi İç M im arlık bölümü 1. S ın ıf öğrenişiydi. O ğlu m İstanbul Kurtköy de bulunan
H arm andere D e d e p a şa M ahallesi Viaport karşısı Park Town Sitesi D Blok No:30 adresinde
yalnız kalmaktaydı. O lay günü bende işlerim nedeni ile İstanbul ili Büyükçekm ece civarında
bulunuyordum. O laylar cereyan ettiğini T V kanallarından gördüm. O e sn a d a oğlum
kullanm ış olduğum 0 532 385 36 10 numaralı telefonumu, kullandığı 0 530 851 37 81
numaralı telefonundan saat:22.30 sıralarında arayarak “B a b a olayları biliyor musun, Ordu
Yönetim e El koym aya çalışıyor, sayın cum hurbaşkanım ız telefonla bazı T V kanallarının
canlı yayınlarına katıldı ve halkı so k a ğ a çıkm ası yönünde söylem lerde bulundu. Bende
so k a ğ a çıkm ak istiyorum ve bu girişimi engellem ek istiyorum” dedi.
Ben de kendisine “oğlum evinde otur, silah sesleri geliyor, ortalık çok karışık”
dedim. O ğlum karşılık olarak “baba iş işten geçtikten sonra ne anlamı var, izin ver
sokağa çıkayım” dedi.
Ben de “haklısın oğlum, sokağa çık ama dikkatli ol” dedim. O ğlum ile son
konuşm am bu oldu.
A radan 30 dakika geçtikten sonra oğlum u aradım. A n c a k telefonu açm adı. Arka
arkaya aram alarım a cevap alam adım . D a h a sonra oğlum un kullandığı telefondan oğlum un
arkadaşı V eysel K İL İM beni aradı. A n c a k telefonda konuşam adı. Bunun üzerine telefonu
ismini bilmediğim b a şk a bir ş a h ıs alarak bana “oğlunuz yaralı” dedi, ben zaten oğlum un
bulunduğu sem te gitm eye çalışıyordum . Köprünün kapalı olm ası sebebiyle karşıya
geçem edim . K ısa bir süre sonra vefat haberini aldım. O ğlum İstanbul ili Orhanlı Gişelerinde

443
Soruşturma no: 2016/83834

askerin a çm ış olduğu ateş ile b aşın d an bir kurşunla vurularak vefat etmiştir. Ben oğlum u
bulm ak için Anadolu ya k asın d a bulunan 30 taneye yakın hastaneye gittim. Zira oğlum u olay
anında üzerinde kimlik bulunm adığı için oğlum u bulm am uzun sürdü. S o n olarak saat: 11.30
sıralarında E m se y H astan esin de oğlum u buldum.
H astan e oğlum u otopsi için Adli Tıp Kurum una gönderdi. Y ap ılan işlemlerin ardından
16.07.2016 günü saat:21.30 sıralarında oğlum un naaşım aldım ve defin için Atatürk
H avalim anından uçakla oğlu mu G aziantep H avalim anına getirdim. Ardından kara yolu
vasıtası ile Şanlıurfa iline getirdim. Şanlıurfa Topçu M eydanı civarında bulunan Ş e y h
Benderiye Cam iinde düzenlenen cenaze merasim i akabinde 17.07.2016 günü öğlen
nam azın a müteakip Şanlıurfa Bediüzzam an M ezarlığına defin ettim. O lay günü oğlum un
ölüm üne sebebiyet veren şa h ıs veya şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. Gereğinin
yapılm asını ve oğlum un katilinin bulunm asını istiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.


► ( 4 ) Maktul Ozan ÖZEN İle İlgili Tespitler:

[=] Açılan ateş sonucu şehit olan Polis Memuru Ozan ÖZEN’in içerisinde
bulunduğu polis otosunda ( Orhanlı Gişeleri Kocaeli çıkışında bulunan) yapılan inceleme
sonucunda;
34 A 84169 plakalı Fiat Doblo marka polis otosunun, ön tarafının bariyere çarparak
durmuş olduğu, koltuk üzerinde, ön camda ve direksiyonda kan olduğu, sağ ön kapıda mermi
giriş deliğinin olduğu, tavanda isabet izinin olduğu,
Şoför camının sağ ön camın ve arka camın kırık olduğu, araç içerisinde cam kırıkları ve
dağılmış halde evrakların olduğu, sağ arka tekerinin patlak olduğu tespit olunmuştur.
16.07.2016 tarih ve 2016/504 sayılı Olay Yeri İnceleme Raporu Formu dosya arasındadır.

1=] İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29/07/2016 tarihli 70898959 - 101 . 02 -
16/65156 / 2985 sayılı Otopsi Raporunda;
Maktulün vücudunda 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği ve tek başına
öldürücü nitelikte olduğu,
Ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası cilt, cilt altı bulgularına göre atışın bitişik atış
mesafesinden yapılmış olduğu, cesetten metalik cisim elde edilmediği, maktulün ölümünün ateşli
silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve
beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.
Olaylar esnasında Şehit Polis Memuru Ozan ÖZEN’e ait siyah renkli kumaş cüzdanın
içerisinden çıkan F20704601C seri nolu 1 ABD Doları ile 5 Suudi Arabistan Riyali olduğu
düşünülen seri numarası tespit edilemeyen kâğıt paralara İstanbul 7. Sulh Ceza hâkimliğinin
2016/3706 D. İş sayılı kararma istinaden el konulmuştur.
Şehit Polis Memurunun üzerinden çıkan diğer eşyaları ise ailesine teslim edilmiştir.
Ayıraca Şehit Polis Memuru Ozan ÖZEN’ in üzerinden çıkan ve el konulan bahse konu
F20704601C seri numaralı 1 ABD Doları ile 5 Suudi Arabistan Riyali olduğu düşünülen seri
numarası tespit edilemeyen kâğıt paralar Adli Emanet Memurluğuna gönderilmiştir.

Müşteki Metin ÖZEN 25.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“....Ozan Ö Z E N benim öz oğlum olur. Kendisi küçük oğlumdu. O nun birde abisi
vardı. O ğlum O zan yaklaşık olarak 3 yıl kadar önce Polis M e sle k Eğitimi sınavlarını
kazanarak 2 yı süreyle Kırıkkale Polis m eslek yüksek O kulunda okuyarak polisliğe başladı.

444
Soruşturma no: 2016/83834

Kendisi İstanbul iline 2015 yıl Tem m uz ayında o O ğlum 3-4 ay kadar Beyoğlu
ilçesinde çalıştıktan sonra Pendik İlçesine tayin olmuştu. O ğlum O zan Ö Z E N ' in 15.07.2016
günü ak şa m ın d a Pendik İlçe Em niyet Müdürlüğü emrinde çalıştığı sırada Tuzla Orhanlı
Tem Otoyolu gişelerinde asker üniforması giyen bir kısım hain ve alçak teröristler tarafından
şehit edildiğini öğrendik.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a oğlum O zan Ö Z E N ' in şehit o lm asın a neden olan
ne kadar ask e r üniformalı hain var ise, bunlara emir veren, bunların bu şekilde halkım ıza ve
devletimize sald ırm asın a neden olan kimler var ise hepsinden şehit oğlum O zan Ö Z E N ve
ailem adına davacı ve şikâyetçiyim ...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.


► ( 5 ) Maktul Vahit KASCIOĞLU İle İlgili Tespitler:

O İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29.07.2016 tarihli 70898959 - 101.02 -


16 / 65214 / 3043 sayılı Otopsi Raporunda;

Maktulün vücudunda 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet ettiği ve tek başına
öldürücü nitelikte olduğu, ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası cilt, cilt altı bulgularına göre
atışın bitişik atış mesafesi dışından gerçekleştirilmiş olduğu, cesetten metalik cisim elde
edilmediği, maktulün ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı vertebra ve
pelvis kırıkları ile birlikte küçük - orta çaplı damar yaralanmasından gelişen iç kanama, doku iç
kanama sonucu meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.

Müşteki Uyan KASCIOĞLU 23.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Vahit K A Ş Ç IO Ğ L U benim 13 yıllık resmi nikâhlı eşim olurdu. Kendisi ile olan
Evliliğimizden 3 çocu ğu m u z vardır. 15.07.2016 cum a günü a k şam saatlerinde eve geldi.
B a n a yatakları ser diye söyledi. S o n ra sın d a televizyon açıp haberleri izleyemeye
ba şlad ığın d a bir kısım asker üniformalı şahısların köprüleri ve havaalanlarını işgal ettiğini
görünce hem en olduğu yerden kalkarak göm leğini yolda giyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkarken
bende peşinden gittim. A m a hızlı gittiği yetişemedim. Eşim yolda kom şum u z ve arkadaşı
olan İhsan Y IL D IZ ile birçok akrabam ızı arayarak Sultanbeyli Emniyetin önüne gitmişler.
B urada görevli polis memurları da Sultanbeyli de bir sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a
G ökçe n havalim anı tarafında tanklar olduğunu belirterek gelen vatandaşları oraya doğru
yönlendirdiğini öğrendim. Ben eşim Vahit - K A Ş Ç IO Ğ L U 'nun ardından birçok defa telefon ile
aradım an cak telefonlarına cevap vermedi.
Ben eşimin polise destek am acıyla gittiği Tem Otoyolu Orhanlı Gişelerinde asker
üniformalı şah ısla r tarafından şehit edildiğini 16.07.2016 günü öğleye doğru öğrendim. Ben
eşim Vahit K A Ş Ç IO Ğ L U ' nun asker olduğunu belirtip an cak hain olan ve milletine ve
devletine dü şm anlık yapan bu şa h ısla r tarafından şehit edilm esinden dolayı bunların
tam am ından ve bunlara bu talimatları veren herkesten davacı ve şikâyetçiyim ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.


► ( 6 ) Maktul Yalcın ARAN İle İlgili Tespitler:

Maktul Yalçın ARAN’m olay tarihinde Pendik Belediyesinde operatör olarak görev
yaptığı, soruşturmaya konu olayların başlaması üzerine maktulün öncelikle Pendik Belediyesine,
bilahare sürücüsü olduğu 34-00-15-4171 plakalı iş makinesi ile Orhanlı Gişelerine gittiği,
34-00-15-4171 plakalı iş makinesi ile şüphelilerin kullandığı yolu kestiği ve kolluk
kuvvetlerine yardım ettiği, bu sırada şüpheliler tarafından üzerine açılan ateş sonucu olay yerinde
hayatını kaybettiği anlaşılmıştır.

445
Soruşturma no: 2016/83834

S Sol taraf bariyer dibinde kabini içinde maktul Yalçın ARAN’ m bulunduğu 1
adet iş makinasının olduğu, maktul Yalçın ARAN’ın eks olarak bulunduğu Pendik
Belediyesine ait 428 F nolu iş makinasında yapılan incelemede;

Maktulün iş makine içinde iş kıyafetiyle koltuktan düşmüş halde sırt üstü yattığı,
yakından bakıldığında alın üstü kısmının parçalanmış olduğu, parçalanan doku parçalarının
kabin içine ve tavanına yapışmış olduğu, kabin içinde yoğun miktarda kan lekelerinin olduğu, iş
makinasının ön camında 5 adet yan camında 1 adet ön metal kısımlarında 2 adet olma üzere
birçok giriş deliği olduğu, iş makinasının ön tekerleklerinin patlamış olduğu, camlarının kırık
olduğu, çevresinde cam parçaları ve kopmuş cam fitillerinin olduğu, çekirdek tespit edilemediği,
maktulün adli tıpa sevk edildiği anlaşılmıştır.
16.07.2016 tarih ve 2016/504 sayılı Olay Yeri İnceleme Raporu dosya arasındadır.

1=] İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29.07.2016 tarihli 70898959 - 101. 02
16/65155 / 2984 sayılı Otopsi Raporunda;

Maktulün vücudundan 2(iki) adet ateşli silah yaralanması tespit edildiği, haricen (kafa
bölgesi) 1 no’da kafa bölgesinde tarif edilen ateşli silah yaralanmasının öldürücü nitelikte
olduğu, haricen (sağ bilek) 2 no’ da tarif edilen ateşli silah yaralanmasının öldürücü nitelikte
olmadığı,
Haricen 1 no’ da tarif edilen ateşli silah yaralanmasına ait defektin incelenmesinde, saçlı
deri ve kemik doku kayıpları nedeniyle ateşli silah metalik cisminin geçişine ait giriş ve çıkış
yaralarının ayrımı yapılamadığından, atış mesafesi ile ilgili olarak tıbben yorum yapılamadığı,
haricen 2 no’ da tarif edilen ateşli silah yarasının cilt bulgularına göre atışın bitişin atış mesafesi
dışından yapılmış olduğu, ceset beraberinde gönderilen giysilerin atış mesafesi yönünden
incelemelerinin tamamlanmasından sonra Fizik İhtisas Dairesince düzenlenecek olan raporun
ayrıca gönderileceği,
Maktulün vücudundan kafatası boşluğundan düzensiz şekilli bir adet metalik cisim elde
edildiği, maktulün ölümünün ateşli silah yaralanmasına bağlı kafatası ve yüz kemik kırıkları ile
birlikte beyin doku harabiyeti, beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğu kayıtlıdır.

Müşteki Asalet ARAN 19.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Eşim Y alçın A R A N Pendik Belediyesine bağlı P e n y a p sa n isimli firm ada kepçe


operatörü olarak çalışmaktadır. Eşim Y alçın A R A N 15.07.2016 günü saat:21.30 sıralarında
eve geldi. Bir süre oturduk. Bir ara eşim uyudu. B a n a toplu gelen m esajlarda Türkiye de
darbe olduğu yazılıyordu.
Bu mesajları okuyan eşim Y alçın A R A N bana televizyonu a ç bi diye söyledi. Birlikte
televizyon izlemeye başladık. Bu sırada eşim Yalçın' ın şefi aram ız ancak eşimin telefon
yatak o d a sın d a kaldığı için onu sonra fark ettik. Bu sırada aynı firm ada çalışan kom şum u z
eşim e bizi şef aradı birlikte gitmemiz lazım diyerek eşimi çağırdı. Eşim nereye gideceğini
sorduğu n da Belediye ye gidecekm işiz diye söyledi.
Bunun üzerine eşim yalçın 16.07.2016 günü 00.20 sıralarında evden ayrıldı. Ben bir
süre eşimi arad ığım d a kendilerinin beklemekte olduğunu ve Kurtköy gişelere gideceklerini
söyledi. Ben kendisini bir süre son ra ara d ığım d a belediye binasından çıktıklarını söyledi.
01.39 sıralarında eşim beni arayarak 3 kepçe 1 kam yon ile gişeleri tuttuklarını oranın çok
kalabalık olduğunu, tanklar ve askerler olduğunu söyleyerek bana kendinize dikkat edin
çocuklar ile yat uyu ben sab an gelirim diye söyledi.

446
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada bizim m ahallede de halk s o k a ğ a çıktığı için kendine dikkat et diyerek


telefonu kapattım. S a b a h 07.00 sıralarında evimizin zili çaldı. Ben kapıyı açtığım da
ablam ın olduğunu gördüm.
Ablam ı görünce ben kendisine sa b a h sa b a h niye geldin hayırdır diye sordu ğu m da
bana ablam önce eşi ile kav ga yaptığını ve bana kalm aya geldiğini söyledi. Ben kendisine
bir kaç defa ısrarla so rm am a rağm en ablam aynı şeyleri söyledi. S o n ra diğer ablam da
gelince ben onlara yalçın a bir şe y mi oldu diye sordum. Bunun üzerine bana Yalçın' ın
yaralandığını, ayakta tedavi olduğunu söylediler.
Ben bunun üzerine eşim ile birlikte işe giden kom şum u za gitm ek istediğimi ve onlara
soracağım ı söyleyince ablam beni engelledi. Bu sırada bana eşim yalçın' ın öldüğünü
söyledi. S o n ra d a ben gitm ek istedim am a beni evden çıkarmadılar.
Ben dah a son ra eşimin tankların ve askerlerin önün kestikleri Tuzla Orhanlı
gişelerinde darbeci askerler tarafından şehit edildiğini öğrendim.
Ben Y alçın ile yaklaşık olarak 10 yıllık evliyim. Benim ile olan evliliğinden 3 benim ve
Y alçının önceki evliliklerinden toplam 6 çocuğum uz vardır.

Ben m eydana gelen darbe girişimi sıra sın d a sad e ce milleti için çalışan ve milletinin
ve devletinin geleceğini düşünerek hareket eden eşim Y alçın A R A N ' ı şehit eden tüm
darbeci askerlerden davacı ve şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Maktul Yalçın ARAN’ ın çalışmış olduğu Penyapsan Pendik Yapı ve İnş. Temizlik
Hizm. San. Tic. A.Ş. vekili Av. Muhsin DEM İR’ in vermiş olduğu dilekçeye içeriğine göre;
Penyapsan firması çalışanları olan Erkan SAYLAR, Fikret TURGUT, Yücel
GÜLTEKİN, Sinan DENİZ ve Abdülkadir YERLİKAYA ile Penyapsan Başkanı Remzi ŞEKER
ve Av. Muhsin DEM İR’ in tanık olarak beyanları alınmıştır.

Alınan beyanlar doğrultusunda, olay tarihinde Pendik İlçe Emniyet Müdürü olarak görev
yapan Ahmet IRMAK’ m tanık sıfatı ile ifadesine başvurulmuştur.
İfade tutanakları dosya arasındadır.

• Tanık Ahmet IRM AK 26.04.2017 tarihli alman ifadesinde özetle;

“...Ben, olay tarihi yani 15.07.2016 tarihinde Pendik İlçe Emniyet Müdürü olarak
görev yapm aktaydım . 05.01.2017 tarihinde ise ilişik keserek Kemalettin Erö ge Polis Moral
Eğitim M erkezine Ş u b e Müdürü olarak atandım ve halen burada görev yapm aktaydım .
Ben, olay günü Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğünde ki m akam odam d a o gün
yapılm akta olan 7 T epe Huzur 34 u y gu lam asın d a icraatları toparlayıp ve derleyip A s a y iş
Ş u b e M üdürlüğüne bilgi verm ek üzere bulunuyordum.
15.07.2016 tarihi saat:21.30 sıralarında Darbe Girişim im den bilgim oldu ve derhal
çevre nöbetçilerini teyakkuza geçirdim.
İl Emniyet M üdürüm üz S a y ın M ustafa Ç A L IŞ K A N ’ın talimatları ile Sivil Topum
Kuruluşlarının temsilcilerine telefon ile ulaşıp vatandaşı ilk etapta Kaym akam lık, Emniyet
Binaları ve Belediye Binaları etrafında toplanm asını, ayrıca Pendik Belediyesi ve özel firma
sahiplerini arayıp kamyonlarını ve iş makinelerini derhal çıkarmalarını ve kam u kurumlarının
etrafını çevirmelerini, ilçemizde bulunan tersane kom utanlığından bu darbe teşebbüsüne
herhangi bir katılıma karşı giriş çıkışları kapatmalarını söyledim.
K ısa süre içerisinde Emniyet Müdürlüğü önünde yaklaşık 5000 kişi toplandı. Bu
e sn a d a 8 tane tank S a b ih a G ökçe n Havalim anı girişinde konuşlandığı için vatandaşları
H avaalan ın a yönlendirdim. Kurtköy G işelerden çatışm a çıktığı bilgisi gelm esi üzerine
trafiğini sık ışık olduğunu değerlendirerek motorize yunusu ekiplerinin birinden faydalanarak
Kurtköy gişelere gittim. A n c a k burada herhangi bir çatışm a yoktu.
447
Soruşturma no: 2016/83834

Bilgi kirliliği zannettim ve S a b ih a G ö kçe n Havalim anı girişine Ş u b e M üdür Vekili


Nilgün S E L V İ’ ye yardımcı olm ak için H avaalan ın a geçtim. O rad a tankların içerisindeki
personeli tahliye edip gözaltı yapıldıktan sonra 5 polis memuru, 9 vatan daş yaralı vaziyette
M arm ara Eğitim Araştırm a H astan esin e intikal ettiği bilgisi geldi.
Bunun üzerine yine motorize ekip ile hastaneye intikal ettim. Yaralı polislerin yanında
iken ekipleri amiri H akan A V C I telefon açarak “Müdürüm Ozan şehit oldu, arabanın
içerisinde alamıyoruz” dem esi üzerine bende “Emin misiniz?, belki yaşıyordur,
yaralıdır” diye sordum, bana “yoğun ateş altındayız, ekip otosuna ulaşamıyoruz”
dem esi üzerine yine motorize ekip ile Orhanlı G işeler bölgesine gittim.
B a h se konu bölgeye gittiğimde yoğun silah sesleri vardı ve vatandaşlar bariyerlerin
diğer tarafında bulunan araçlarının arkasında, polis mem uru arkadaşlar ise terkedilmiş bir
vaziyette 3-4 tane tır ve dorselerinin arkasın d a siper alm ış vaziyette idi.
Askerler ise yolun karşısın da İE T T otobüsünü siper almışlardı. Bir kısım askerler ise
İE T T otobüsünün arkasın d a bulunan yam açta 2-3 kişilik gruplar halinde mevzilenmişlerdi.
H em en hem en hepsi ateş ediyordu. A n c a k kimlerin ateş ettiğini karanlık olduğu için
göremedim.
Hiçbir şekilde kolluk kuvvetlerinin teslim olun çağrılarına karşılık vermiyorlardı.
İlerleyen zam an içerisinde bir kısım vatandaşlar askerlere doğru yürüm esi üzerine ben de
durumum itibari ile sivil olm am sebebiyle vatandaşın içerisine karışarak askerlerin yanına
kadar gittim.
İlk etapta askerler v atan d a şa “kesinlikle silah bırakmayacaklarını ve derhal
buradan uzaklaşmaları gerektiğini ” söylüyorlardı. A n c a k zam anla ortam yum uşadı ve
yüksek rütbeli bir devlet görevlisi istediler. V e ben o e sn a d a Pendik İlçe Emniyet Müdürü
olarak devreye girdim.
Kendimi askerlere tanıtarak en yü ksek rütbeli devlet görevlisinin ben olduğum u ne
söylenm esi gerekiyorsa bana söylemeleri gerektiğini söyledim.
Askerlere;
1) Darbe T e şe b b ü sü bulunduklarını, bunun bir su ç teşkil ettiğini ve A n a y a sa l bir su ç
olduğunu, devletin bölünm ez bütünlüğüne karşı bir su ç işlediklerini,
2) Başkom utan S a y ın R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N ’ ın kendilerine dolaylı da o lsa teslim
olmaları şeklinde emirlerinin olduğunu, onu dinlemediklerini dolayısıyla kanunsuz bir
eylemin talimatını veren ismini bilmediğim bir Binbaşının emirlerini dinlediklerini, dolayısıyla
emre itaatsizlikte bulunduklarını,
3) 2 vatandaşın ve 1 polis m em urunun şehit olduğu, 9 vatandaşın ve 5 polis
mem urunun yaralandığı ayrıca sayısını bilmediğim kadar araç ve devlet m alının zarar
gördüğünü, dolayısı ile ortada bir a sa y iş olayının olduğunu da defalarca” söyledim.
S a b a h saatlerinde ismini bilmediğim binbaşının ikna olm ası üzerine askerler bu
binbaşının talimatı ile silahları ile beraber teslim olm aya başladılar.
Bu e sn a d a otobüsün arka tarafında ismini bilmediğim ve gö rsem tanıyam ayacağım
bir yü zbaşının olduğunu gördüm.
V e ben hepsini g a s p ettikleri belediye otobüsüne bindirdim. Bu e sn a d a vatandaşın
tepkisi hala devam ediyordu.
Vatan daşı gözaltı işleminin yapıldığı ve en ağır şekilde cezalandırılacakları
hu su su n d a telkinlerde bulundum. Bu e sn a d a vatandaşın da herhangi bir fiili bir saldırıda
bulunm am ası için uzaklaştırdım.
Bu e sn a d a ismini bilmediğim görsem tanıyabileceğim Üsteğm eni yan ım a aldım ve
bulundukları bölgeye kısa bir gö z attım.
O za m a n a kadar bilmediğim ve otobüsün hem en ön tarafında bulunan hala çalışır
vaziyette olan Pendik Belediyesine ait kepçenin içine baktığım da, içinde sivil bir kişinin
operatör koltuğu yan tarafında bulunan bir boşlukta yattığını gördüm.
Üsteğmene sorduğumda bana “bu kepçede üzerimize doğru geliyordu. Bende
kepçeye doğru bir şarjör boşalttım. Öldü herhalde.” diye söyledi.
448
Soruşturma no: 2016/83834

D a h a sonra Pendik Belediyesinden gelen 4 tane yarım otobüse silahlarını


kasaturalarını ve kimliklerini ayrı ayrı listeleyerek aktardım. V e ekip otoları nezaretinde
bölge itibari ile Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü sorumluluk alanı olduğundan Orhanlı Polis
M erkezine yolladım.
Bu olay ile ilgili olarak bana kepçe operatörüne ateş açtığını söyleyen askeri teşhis
edebilirim. Diğer şüphelileri olayın gerek sıcaklığı ile tanıyam am . A n c a k olay ge cesi bölgeye
vardığım da hem en hem en v atan d a şa ve polise yönelik hepsi ateş ediyordu. A n c a k hangi
askerin ateş ettiğini görmedim.
Benim bu olay ile ilgili gördüklerim ve bildiklerim bundan ibarettir. Dedi.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

4.2) D iğer M üşteki İfad eleri:

• Olay tarihinde tedbir için yolu trafiğe kapatan ve şüpheliler ile silahlı çatışmaya
girmek zorunda kalan (23) yirmi iki polis memurunun müşteki sıfatı ile ifadeleri alınmış olup bu
ifadelere “ Kolluk Görevlisi Müştekiler ” alt başlığı altında,

• Darbe Girişimine tepki göstermek üzere sokağa çıkan diğer (57) sivil vatandaştan (37)
(otuzyedi) vatandaşın çeşitli yerlerinden ateşli silah ile yaralandıkları, 11 (onbir) vatandaşa ait
araç ve 6 vatandaşa ait konutun hasar gördüğü tespit edilmiş olup yaralanan ve araçlarında /
konutlarında hasar oluşan müştekilerin ifadelerine “Kolluk Görevlisi Olmayan Müştekiler” alt
başlığı altında yer verilecektir.

4.2.1.) K ollu k G örevlisi O lan M üştekilerin İfa d eleri:

(1) Müşteki Selçuk GÖLPUNAR 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü G üvenlik Büro Amirliği kadrosunda 252637
sicil sayılı B aşp o lis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü 08.00/19.00
saatler arasın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım. Evim de bulunduğum sırada
m eydan a gelen olaylar nedeni ile görev çağrıldım ve 16.07.2016 günü saat:00.30
sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine gelerek görevlilere katıldım.
A ld ığım talimat üzerine 9244 kod nolu ekipte Kutlay KILIÇ, Abdullah A L K A N ve
Ferhat Y Ü C E L ile birlikte S a b ih a G ö kçe n H avalim anına giden Fettah B aşa ra n C ad d e si
H avaalanı -Orhanlı G işeler k a v şa ğ ın d a görev aldım. Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta
görev ba şlad ığım ızd a kısa süre sonra Mehm etçik Vakfı U ygu lam a noktasında görevli
arkadaşlarım ız saldırıya uğradıklarını ve yardım istediklerini an o n s ettiler.
Bu sırada Orhanlı gişelerden yoğun şekilde Orhanlı G işeler istikametinden yoğun
şekilde silah sesleri geliyordu, A ra ç Trafiği yoğunluk nedeni ile kapalı olduğundan yaya
olarak dah a önce orada görev alm ış olan Erhan K O C A , O nur K U Z U ve İrfan K A R A D E D E ' yi
de yan ım a alarak Orhanlı G işelere intikal ettik. O sırad a Orhanlı G işelere 100 metre
m esafede çok sayıd a vatandaşın beklediğini gördük.
İntikal ettiğimizde Pendik Ekiplerinde görevli yaralı Polis Memurları ile silahla ateş
edilmesi nedeni ile ağır h a sa r gö rm ü ş ekip otoları ile kalabalık bir vatan daş gurubu
olduğunu gördük. Yaralı arkadaşlarım ızın araçlardan vatandaşlarca çıkartıldığını ve 4-5
kadar yaralı vatan daş olduğunu da gördüm ve vatandaşlara ait araçlarla sa ğ lık kurumlarına
şevklerini sağladık.
Yaralı Polis Mem urlarından birinin elindeki uzun namlulu M P 5 silahını aldım. O
e sn a d a gişeler çevresinde ve karşısın d a yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şahısların
olduğunu gördük, bu şah ıslara ateş etmemelerini ve teslim olmaları gerektiğini bağırarak
yüksek se sle söyledik.

449
Soruşturma no: 2016/83834

Ç a tışm a devam ederken y a şa n a n olayları so sy al m edya ve b asınd an haber alan çok


sa y ıd a vatan daş Orhanlı G işelerde birikmeye başladı. V atan d aşlard a bu asker giyimli
şah ıslara yapm ayın kardeş kardeşi vurm asın siz vatan evlatlarısınız sizin yeriniz kışla gibi
sözler söylüyorlardı.
Askerler tarafından biz görevlilere şehidim iz var siz komutanımızı şehit ettiniz siz
teslim olun yo k sa hepinizin kafasın a sıkarız diye bizim bulunduğum uz yere bağırıldıktan
sonra üzerimize vatandaşların bulunduğu yere doğru ateş edildi.
Bizde kendilerine karşılık verdik ve silahlarım ız ile ateş ettik. Bir süre aram ızda
çatışm a devam ettikten sonra mühim m atım ızın azalm ası sebebi ile ilk görev aldığım ız
H avaalanı kavşağındaki arkadaşlara telefonla ulaşarak yardım ve m ühim m at istedik. Ferhat
Y Ü C E L ve Abdullah A L K A N yanım ıza geldiler, o sırad a çatışm a devam ediyordu, gelen
arkadaşlarım ız da çatışm aya dahil oldular.
Ç a tışm a devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu olay yerine
geldi. G elen ekip otosu tepe lam bası yanıyordu, bu araçtaki görevlilerin m egafondan an o n s
ederek yaralılarımızı alm aya geldik ateş etmeyin dediği halde a ske r giyimli şah ıslar bu
resmi Polis ekibinin üzerine de ateş ettiler ve ekipte görevli bir Polis M em uru arkadaşım ızı
yaraladılar. Bu arkadaşın olay yerinde şehit olduğunu son radan öğrendim.
Ç a tışm a bir süre daha devam etti, o sırad a yoldan geçm ekte olan sonradan Pendik
Belediyesine ait olduğunu öğrendiğim kepçe diye tabir edilen iş m akinesi operatörü askerler
tarafından vuruldu ve ismini bilmediğim bu şa h sın d a olay yerinde öldüğünü sonradan
öğrendim.
Ç a tışm a devam ettiği e sn a d a arkadaşım Polis M em uru Erhan K O C A b acağın d an
ismini bilmediğim bir vatandaşta yaralandı, yoğun ateş sebebi ile bazı vatandaşlar
yaralandılar ateş sebebi ile bunlara yardım edemedik, diğer vatandaşlar tarafından sa ğlık
kurum lanna götürüldüler.
Z a m a n zam an haber merkezinden ve birimlerimizden telsiz ve telefon marifeti ile
yardım istedik. H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis
araçları geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini
gören asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı.
O lay yerine gelen üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları son u ç
verdi ve asker şa h ısla r teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğine getirildiler.
Y a sa n a la r sıra sın d a yaralan m ad ım . V atan a ihanet ederek silahlı kalkışm aya
yeltenen bana, görevli arkadaşlarım a ve v atan d a şa ağır silahlarla ateş eden asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 2 ) Müşteki Abdullah ALKAN 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“....Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği kadrosunda 333622
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 14/15.07.2016 günleri 19.00/08.00
saatleri ara sın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım. 15.07.2016 günü akşam
saatlerinde m eydana gelen olaylar nedeni ile göreve çağrıldım ve 16.07.2016 günü
saat:10.00 sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Amirliğine gelerek görevlilere katıldım.
A ld ığım talimat üzerine 9244 kod nolu ekipte Kutlay KILIÇ, Ferhat Y Ü C E L ve Se lçu k
G Ö L P U N A R ile birlikte S a b ih a G ö kçe n H avalim anına giden Fettah B a şa ra n C ad d e si
H avaalanı -Orhanlı G işeler k a v şa ğ ın d a görev aldım. Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta
göreve b aşlad ığım ızd a kısa süre sonra T E M Mehm etçik Vakfı U ygu lam a noktası
bölgesinden görevli arkadaşlarım ız saldırıya uğradıklarını ve yardım istediklerini telsizle
an o n s ettiler.

450
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada Orhanlı G işeler istikametinden yoğun şekilde silah sesleri geliyordu,


yanım ızda görevli arkad aşım ız Se lçu k G Ö L P U N A R , Erhan K O C A , O nur K U Z U ve İrfan
K A R A D E D E birlikte silah seslerinin geldiği Orhanlı gişeler istikametine doğru yaya olarak
gittiler. Ben ve Ferhat Y Ü C E L ile Kutlay K IL IÇ bağlantı yolunda beklerken yaklaşık olarak
yarım saat kadar sonra Se lçu k G Ö L P U N A R arayarak bulunduğu yeri tarif ederek mermim
bitiyor yardım a gel dedi. Ferhat Y Ü C E L tek b a şın a ya ya olarak arkadaşım ızın yanın a gitti.
Bende mermi alm ak için araca gittim. Araçla birlikte yardım istenen Orhanlı gişelere doğru
hareket ettim. Bu sırada Se lç u k G Ö L P U N A R beni aradı.
Araçlara ateş ediyorlar bana çabuk dön dedi. Bende araçla mermi getiriyorum
dedim. Bu sırad a asker kişiler tarafından yoğun bir ateş sesi duyunca geri dönerek aracı
100 metre uzaklıkta uygun bir yere bıraktım. Bu sırad a Ferhat Y Ü C E L beni aradı, Mermileri
al yanım ıza gel dedi. Bende geliyorum dedim. Mermileri aldım, Y a y a olarak Ferhat Yücel
Se lçu k G ölpın ar ve Erhan K O C A nın yanın a gittim. Mermileri dağıttım. A sk e r giysili kişiler
ile silahı çatışm aya dâhil oldum. O lay yerine ulaştığım da yaralı resmi üniformalı Polis
arkadaşlarım ızın ve vatandaşlarım ızın orada bulunan sivil araçlarla sa ğlık kurumlarına
götürüldüğünü gördüm.
G işeler çevresinde ve karşısın d a bulunan Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi tel örgüsü
önünde yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şah ısların olduğunu gördük, bu şah ıslar biz
Polislere ve vatandaşlara ateş ediyorlardı. Bir ş a h ıs aracın arkasınd a saklanırken askerlerin
açtığı ateş ile bacağın d an vuruldu. A teş eden asker giyimli şah ıslara ateş etmemelerini ve
teslim olmaları gerektiğini bağırarak yüksek se sle söyledik.
Ç a tışm a devam ederken so sy al m edya ve basınd an haber alan çok sa y ıd a vatandaş
Orhanlı G işelerde birikmeye başladı. V atan d aşlard a bu asker giyimli şah ıslara yapmayın
kardeş kardeşi vurmasın siz vatan evlatlarısınız sizin yeriniz kışla gibi sözler
söylüyorlardı. Askerler tarafından biz görevlilere şehidimiz var siz komutanımızı şehit
ettiniz siz teslim olun yoksa hepinizin kafasına sıkarız diye bizim bulunduğum uz yere
bağırıldıktan sonra üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru tekrar ateş edildi.
Bizde kendilerine karşılık verdik ve ateş ettik.
Ferhat Y Ü C E L haber merkezini telefonla arayarak zırhlı araç takviye kuvvet ve
mühimmat gönderilm esini istedi. Bir süre çatışm a devam ederken Pendik ekiplerde
görevli resmi bir ekip otosu olay yerine geldi. Gelen ekip otosunun tepe lambası
yanıyordu, bu araçtaki görevlileri megafondan anons ederek yaralılarımızı almaya
geldik ateş etmeyin dediği halde asker giyimli şahıslar bu resmi Polis ekibinin
üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler, araç bariyerlere çarparak durabildi. Bu ekipte
görevli bir Polis Memuru arkadaşımızı yaraladılar, bu arkadaşın olay yerinde şehit
olduğunu sonradan öğrendim. Çatışma bir süre daha devam etti.
H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini gören
asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı.
O lay yerine gelen üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları son u ç
verdi ve asker şa h ısla r teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğine getirildiler, yaralanm adım . Doktor Raporu alm ak istem iyorum .
V atan a ihanet ederek devlete karşı silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli
arkadaşlarım a ve va ta n d a şa ağır silahlarla ateş eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit
eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

+• ( 3 ) Müşteki Ahmet BELEN 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde 338698 sicil sayılı polis mem uru olarak
görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü saat:22.30 sıralarında haber merkezinin Tuzla

451
Soruşturma no: 2016/83834

Orhanlı T E M otoyolu gişelerinde yol kapatm am ız yönünde an o n s etmesi üzerine bah se


konu yere intikal ettik ve S a b ih a G ökçe n H avalim anına doğru T E M Gişelerini kapattık.
Y a k la şık 1 saat kadar sonra askeri unsurların yaya olarak 5 polis mem uru olarak elimizde
silah beklerken vatandaşın geliyor diye bağırm ası üzerine vatandaşlar kaç ışm a ya başladı.
Bizde beklediğimiz e sn a d a asker bizi görünce silah sık m ay a başladı, bize hedef
gözetm eksizin ateş etti. Bende bu e sn a d a bir aracın arka tarafına doğru hedef küçülttüm.
Diğer tarafta polis arkadaşım Y u n u s Em re vardı. A te şe ateşle karşılık verdik.
A rkadaşım ın vurulduğunu gördüm ve paralel olarak araca doğru yattı.
D a h a sonra ben araç lastiklerinin arasınd an geçen kurşunla vuruldum. S u e sn a d a
sarsılm az m arka 9 mm çaplı T11 02-09U 30967 seri numaralı beylik silah olay yerinde
düştü.
A ğ ır yaralandığım için olay yerinden olayın vaham etinden dolayı uzaklaştım ve 2-3
metre uzaklıktaki otobüsün içine girerek saklandım . O lay yerinde bulunan sivil vatandaşlar
tarafından hastaneye sevk edildim.
O lay e sn a sın d a beylik silahımı kayıp ettim. O laydan dolayı yaralanm am a sebebiyet
veren oradaki tüm askeri personel hakkında davacı ve şikâyetçiyim . Ayrıca olay e sn a sın d a
kaybolan silahımı bularak teslim etmeyen şah ıslar hakkında davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 031.08.2016 tarihli ve 2016/14233-14235


sayılı sayılı raporuna göre;

Pendik E.A. Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 958422 sayılı çıkış özeti formunda; sol el 5.
Parmak midfalanksta kırık ve sağ popliteal bölgede kurşun giriş deliği saptandığı, periferik
nabızlar alındığı, acil operasyon amaçlı yatış yapıldığı, genel anestezi altında operasyona
alındığı, patteller arterin diseke edildikten sonra femur interkondil alandan mermi parçasının
çıkarıldığı, perop komplikasyon olmadığı, takiben sol el 5. Parmak açık kırığına yönelik Suzuki
yöntemiyle dinamik fraksiyon uygulandığı, skopi ile K tellerinin yerinin kontrol edildiği, açık
yaralanmanın kapatıldığının kayıtlı olduğu,

Kişinin yapılan muayenesinde;

16.07.2016 tarihinde sol elinden ve her iki bacağından kurşunla yaralandığını, sol elinde
5 ve 4. Parmaklarında kırık oluştuğunu, 5. Parmaktaki açık yaralı kırığa tel takıldığını, 4.
Parmaktaki kırığın 10 gün sonra fark edildiğini, sağ dizindeki kurşunun ameliyatla alındığı,
ayrıca sol uyluk bölgesinde ve baldır bölgesinde kurşun giriş- çıkışları bulunduğu,
Bu yaralanmalarına sadece dikiş atıldığını ifade ettiği, fiziki muayenesinde; sol el 5.
Parmağın tel atele alınmış olduğu, 4. Parmak hareketlerinin olmadığı, sol avuç içi 1. Parmak
hizasında kurşun geçişi usulü mümkün nedbe dokusu, sağ diz dış yanda kurşun girişiyle uyumlu
nedbe, sağ diz arkasında ameliyat nedbesi, Sağ krus alt iç ve arka kısmında kurşun giriş-
çıkışıyla uyumlu nedbe dokuları, sol uyluk alt dış ve arka kısmında kurşun giriş çıkışıyla uyumlu
nedbe dokuları, sol krus orta- üst arka kısımda kurşun giriş çıkıyla uyumlu nedbe dokuları tespit
edildiği,
Bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokar bir durum olmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
Vücuttaki kemik kırklarının hayat fonksiyonlarına etkisi ORTA (3) derecede etkileyecek
nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.

452
Soruşturma no: 2016/83834

( 4 ) Müşteki Alper GÜLER 10.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev


yapm aktayım . Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü gece
görevinden çıkan grup olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a T V
den bir kısım asker şahısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir
askeri kalkışm a olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın konuyla ilgili açıklam alarından sonra ve
birimimizin bize gönderdiği telefon m esajında göreve gelm e imkânı olan personelin kendi
imkânlarıyla can güvenliklerini ön planda tutarak bağlı oldukları birimlere intikal etmesi
şeklinde talimat gelm esi üzerine Ö m e r A Z A K isimli Polis M em uru arka d aşım a ait özel araç
ile Pendik Em niyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiğini duydum.
İlçe Em niyet M üdürlüğünde bulunduğum sırada G rup Amirimiz olan Kom iser
Y ardım cısı Cihat U Z U N ’ un burada bulunan personele hitaben uygun olan araçlara geçerek
Orhanlı G işelere takviye kuvvet olarak geçm em iz şeklindeki talimatları üzerine yine grup
amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ile birlikte 84164 kod no lu resmi ekip
otosuna binerek bölgeye geçtik.
16.07.2016 günü yaklaşık saat 01.00 sıralarında Orhanlı Gişelere intikal
ettiğimizde yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve yoğun şekilde silah seslerinin
olduğunu görerek aracımızdan inip önümüzdeki tırı siper alarak kalkışmacı askerlere
karşı mevzi aldık. Bize ve vatandaşa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bizde kalkışm acı
askerlere doğru ateş etmeye başladık. D a h a sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın s a ğ
tarafından önüne doğru giderek Akrep tabir edilen silahla kalkışm acı askerlere karşı ateş
ediyordu.
Bir müddet sonra Cihat U Z U N komiserimiz tırın arkasın a gelerek p arm ağın da ağrı
ve acı olduğunu, parm ağını sarm ak için bez türü bir şey istedi.
Bunun üzerine telefon ışığıyla baktığım ızda parm ağın da kan am a olduğunu görünce
Cihat komiserim iz üzerindeki çelik yeleği ve Akrep tabir edilen silahı, çelik yelek ve uzun
namlulu silahı olm ayan Polis M em uru M ustafa Y IL D IZ ’ a verip can güvenliklerini ön planda
tutarak kalkışm acı askerlerin ilerlemelerini durdurm ak için gerekenleri yapm aları talimatını
verdikten son ra Polis M em uru Kenan Ş İ M Ş E K ile birlikte tedavisi için 84162 kod no lu resmi
ekip aracıyla saat ya klaşık 02.30 sıralarında Pendik Devlet H astan esin e hareket ettiler.
Bu sırada bulunduğum uz bölgeye kalkışm acı askerler tarafından yoğun ateş devam
etmekteydi. Aynı şekilde bizde karşılık verdik. Bu uzun bir süre bu şekilde devam etti. D ah a
sonra bulunduğum uz yere Em niyete ait Zırhlı araçlar geldi ve orada bulunan Müdürlerimizin
darbeci asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını gördüm. Bir
süre sonra darbeci askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar.
M e yd a n a gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın
yaralan m asın a ve Şehit o lm asın a seb ep olan darbeci asker şah ısların tam am ından davacı
ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

+• ( 5 ) Müşteki Alperen ERCAN 10.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, halen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Pendik İlçe Em niyet Müdürlüğü Devriye
Ekipler Büro Am irliğinde 309856 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yapm aktayım.
15.07.2016 günü saat: 19.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal olacağı ve bu
nedenle güzergâhta görev alınm ası talimatı verildi.
453
Soruşturma no: 2016/83834

Bizde ekip arkadaşım olan polis mem uru İsmail A K B A L ile birlikte S a b ih a G ökçe n
Havalim anı ile Aydınlı köprüsü ara sın d a ringi görevi ifa etmeye başladık. Saat:22.00
sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal ettikten sonra ekiplerin norm ale dönm esi için
talimat bekliyorduk.
Y a k la şık yarım saat kadar bekledik. A n c a k normale dönm e talimatı gelm ediği için bir
sıkıntı olduğunu anladık. D a h a sonra internet ve VVhatsApp aracılığı ile askerlerin köprüleri
kapattığını, Ç evik Kuvvete ve İL Em niyet M üdürlüğü vb. gibi yerlere girdiğini ve burada
çalışan polis mem uru arkadaşlarım ızın silahlarına el konulduğu şeklinde bilgiler gelm esi
üzerine bunun bir darbe girişimi olduğunu anladık.
D a h a sonra başım ızdaki amirlerimizin talimatı ile Pendik istikametinde bulunan bütün
köprülerin ve gişelerin araç ve yaya trafiğine kapatılm ası talimatı geldi. Bize ise kepi olarak
Orhanlı Gişelerinin Pendik istikametinin araç ve yaya trafiğine kapatılm ası yönünde talimat
alm am ız üzerine ekip arkadaşım olan İsmail A K B A L ve b a şk a bir ekip ile birlikte Orhanlı
G işelerde trafiği kapatıp beklem eye başladık.
Y a k la şık 2 saat kadar bekledikten sonra vatandaşların askerler geliyor diye
bağırmaları üzerine yaklaşık 40-50 kişilik bir askeri grubun otobüslerinden indiğini gördük.
Bize yaklaşık 40-50 metre yaklaşarak başlarında bulunan rütbeli komutan bize hitaben
“POLİSLER SİLAHLARINIZI BIRAKIN, TESLİM OLUN” diye bağırm ası üzerine dah a önce
İl Emniyet M üdürüm üzün telsiz ile ya p m ış olduğu emirle “hiçbir polis silahını teslim
etmeyecek, silah polisin namusudur, gerekirse çatışmaya girilecek” şeklindeki emri
üzerine silahlarımızı teslim etmedik.
Askerler, bize ve vatandaşlara doğru ateş etmesi üzerine yere yatarak sürünüp
mevzi alabileceğim iz yere geçtik. O rad a bizlerde silahlarımızı kullanarak askerler ile
çatıştık. D a h a sonra telsiz ile an o n s ederek takviye kuvvet istedik. Takviye kuvvet gelene
kadar askerlerin a ç m ış olduğu ateş son ucu ekip arkadaşım İsmail A K B A L s a ğ b a cağın 2
meri isabet alarak yaralandı.
O sıra yaklaşık 1000 kişilik vatan d a ş grubunun çatışm a alanına doğru koşarak
geldiklerini gördüm. Bunun üzerine “YARALI POLİS VAR” diye b ağırm aya başlayın ca
vatandaşlardan bir tanesi aracını getirdi.
O sıra yine yan ekibimizde bulunan polis memurları Y u n u s Em re K Ö S E ve Ahm et
B E L E N ’ de yaralanm ışlardı. V atan d a şla r ve ekip arkadaşlarım ız ile birlikte yaralanan İsmail
A K B A L ve Y u n u s Em re K Ö S E gelen araca bindirerek M arm ara Eğitim ve Araştırm a
H astan esin e götürdük.
A rkadaşlarım ız tedavi olurken bende hastane çevresinde güvenlik önlemi aldım.
D a h a son ra ertesi sa b a h saat:10.00 sıralarında amirlerimden istirahate ayrılm am talimatı
gelince istirahate ayrıldım. Ekip arkadaşlarım ı görevli olduğu halde silahla yaralan tüm
askerlerden davacı ve şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(6) Müşteki Cihat UZUN 08/08/2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğünde K om iser Y ardım cısı olarak görev
yapm aktayım . Devriye Ekipler Am irliğinde de 1. G rup Amiri olarak da görev yapm aktayım .
15.07.2016 C u m a günü biz grup olarak ge ce görevinden çıkan grup olarak istirahatli idik.
15.07.2016 günü akşam ı bir kısım asker şah ısların İstanbul da ki köprülerin
girişlerinin asker şa h ısla r tarafından kapatılm ış olduğunu televizyondan ve grup
personelinden öğrendim.
Bunun üzerine televizyondaki haberleri kontrol ettiğim sırad a bir T V kanalından ' bur
grup paralelci subayın darbe kalkışm ası yaptığı 'haberini görünce bende arkadaşlarım ile
irtibat kurarak Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğüne gittik.
B urada bulunduğum uz sırada telsizlerimizden sürekli olarak Tuzla Orhanlı Tem
Otoyolu gişelerine takviye kuvvet anonsları yapılıyordu.

454
Soruşturma no: 2016/83834

Biz İlçe Em niyet M üdürlüğünün korum a görevini öncelikli olarak sa ğla d ık ve


tanıdığım ız birçok vatandaşı Emniyet binasına yönlendirdikten sonra ve Em niyet binasının
güvenliğini sağladıktan sonra o e sn a d a m üsait olan 2 resmi ekip aracına yan ım a 7 polis
arkadaşım ızı alarak 16.07.2016 günü saat:00.30 ile 01.00 saatleri arasındaki bir zam an
diliminde Tuzla Orhanlı Tem Otoyolu gişelerine vardık.
Biz Orhanlı gişelerine 100 metre kadar ekip araçları ile yaklaştık. Buradan sonra
araçlarım ızdan indiğimizde yoğun şekilde silah seslerinin geldiğini duyduk. Ekip
araçlarından inip önüm üzde bulunan bir tırı siper ald ığım ızda asker şah ısların yoğun şekilde
karşılarında bulunan polis m em urlarına ve sivil vatandaşların üzerine ateş ettiğini gördük.
Bu sırada gişelerin önünde yaralı vatandaşların olduğu söyleniyordu an cak biz yoğun ateş
altında kaldığım ız için ve araçlarım ızda zırhlı olm adığı için gişelerin önüne yaralı şahısları
kurtarmak için gidemedik.
A sk e r şah ısların çoğunluğu orada bulunan bir tepeyi kendilerine mevzi edinmişlerdi.
A n c a k arada bulunan sarı renkli belediye otobüsünün önünde bulunan bir asker veya
değişimli olarak yer değiştiren ask e r şa h ısla r otobüsün önünde ve yanın a geçerek gişelere
doğru ateş ediyorlardı. Bizim olduğum uz yere de ateş ediyorlardı.
Ç ünkü bizim kendimize siper aldığım ız araçta da çok sa y ıd a mermi isabeti vardı. Bu
şekilde bizim bulunduğum uz tarafa ve gişeler tarafında bulunan polis arkadaşlarım ıza ve
vatandaşlara doğru yoğun şekilde askerler tarafından ateş açılm ası nedeniyle bizde
askerlerin bulunduğu tarafa doğru ateş ettik. O laylar bu şekilde devam ettiği sırad a ben
asker şah ıslara doğru ateş edebilm ek am acıyla mevzi ald ığım ız tırın önüne ateş edebilm ek
am acıyla çıktığım sırada sol el işaret p arm ağım d a bir acı ve ağrı hissettim .
Ben bulunduğum ver karanlık olduğu için elimden yaralandığım ı h issede m edim .
D a h a son ra kontrollü bir şekilde tırın arkasın a tekrar mevziiye geçtiğim de arkadaşlarım a
elimde bir acı olduğunu söyledim. Bunun üzerine bir arkad aşım ız telefonunun ışığını
yakarak kontrol ettiğimde p arm ağım d a kanam a olduğunu gördüm.
Bunun üzerine üzerimde bulunan çelik yeleği üzerinde çelik yelek olm ayan bir
ark a d aşım a akrep diye tabir edilen silah ile birlikte vererek öncelikle kendilerinin can
güvenliğini sağlam alarını sonra asker şah ısların ilerlemesini durdurmaları için gerekenleri
yapm aları talimatını vererek bir b a şk a arkadaşım tarafından 02.40 sıralarında Orhanlı
gişelerinden ayrılarak Pendik Devlet H astan esin e götürüldüm. Ben hastaneye giderken İlçe
Emniyet M üdür Y ardım cım ız Ö zkan K A R A amirimizi arayarak asker şah ısların bulunduğu
yere zırhlı araç olm adan yaklaşam ayacağım ızı, eğer zırhlı araç olur ise asker şahısların
bulunduğu yere yaklaşılarak teslim olmaları yönünde an o n s edilirse teslim olm a
ihtimallerinin olduğunu belirttim.
Bunun üzerine Ö zkan K A R A amirimiz H aber merkezine hitaben Orhanlı gişelerine
zırhlıaraç talebinde bulundu. Bende Pendik Devlet hastanesi acil servisine ulaşm ıştım.
H em en tedavimi yaptırarak tekrar arkadaşlarım ın yanına dönebilm ek için acele ettiğimde
hastane de olay hakkında Adli vaka raporu düzenlenm esini beklem eden gerekli m uayene
ve kontrollerimi yaptırdım. Ben tedavimin bitiminde tekrar arkadaşlarım ın yanına geçtim.
Orhanlı Gişelerine geçtiğim de saat:04.35 civarı idi.
Ben Orhanlı gişelerine tekrar geldiğim de zırhlı aracın gelm iş olduğunu, asker
şah ısların b a şın d a bulunduğunu öğrendiğim iz Binbaşı rütbesindeki şa h sın yaralı olarak orta
refüjde bulunduğunu, yanında asker şah ısların beklediğini orada bulunan müdürlerimizin bu
asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını gördüm. Bu şekilde
askerler ile m üzakere edildikten sonra silahlı olarak teslim olm aya karar verdiklerini gördük.
M e yd a n a gelen olaylarda benimle birlikte Orhanlı gişelerine giden arkadaşlarım ızdan
benim haricimde yaralanan bildiğim herhangi bir arkadaşım yoktur.
A n c a k olayların genelinde Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğü kadrosunda görevli O zan
Ö ZEN isimli polis mem uru arkadaşım ızın şehit olduğunu, yine çok sa y ıd a polis
arkadaşım ızın yaralandığını yine toplam 5 sivil vatandaşım ızın Orhanlı gişelerinde

455
Soruşturma no: 2016/83834

kalkışm acı asker şah ısla r tarafından şehit edildiğini ve çok sa y ıd a vatandaşım ızın da
yaralanm ış olduğunu öğrendik.
M e yd a n a gelen olaylarda bizim bulunduğum uz yere doğru tam am en hedef gözeterek
ateş edilmekteydi.
Bundan dolayı uzun süre asker şah ısların yanın a yaklaşam adık. Bu asker şahısların
yaptıkları atışlar son ucu sıçrayan şarapnel parçası mı yo k sa bir mermi mi sıyırıp geçti. T am
olarak olayın sıcaklığı ile anlam adım . A n c a k ben olaylar sırasın d a yaralandım.
M e yd a n a gelen olaylar ile ilgili olarak benim ve birçok arkadaşım ızın ve
vatandaşım ızın ya ralan m asın a ve şehit o lm asın a seb ep olan asker şah ısların tam am ından
davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istem iyorum ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 02.09.2016 tarihli 2016 / 14384 sayılı
raporuna göre;

Pendik Devlet Hastanesinin tarihsiz sayısız epikriz raporu ve aynı hastanenin 2016 tarihli
yazısında; 16.07.2016 tarihinde 3075587 prot no ile muayene edildiği, sol el 2. Parmakta
yumuşak doku travması ve laserasyon saptandığı, grafıde patoloji olmadığının kayıtlı olduğu,
Kişinin yapılan muayenesinde olayla ilgili harici travmatik lezyon görülmediği bildirilen
yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU,


Kişide kemik kırığı tarif edilemediği,
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 7. Maddesi gereğince
yaralanmasının %3 derece olduğu anlaşılmaktadır.

(NOT: M üşteki Cihat UZUN, 23.01.2017 tarihinde Valilik Oluru ile görevinden uzaklaştırılmıştır.)

( 7 ) Müşteki Erhan KOCA 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat:23.30 sıralarında ikametimdeyken Televizyonda ülkeye


karşı bir kalkınm a harekete olduğunu öğrendim ve 23.45 sıralarında Telefon ile en yakın
emniyet birimine kendi imkânlarımla geçip hazır olma emri aldım. İkametime en yakın
birim olan Orhanlı Polis Merkezi Am irliğinde saat:24.00 sıralarında görev aldım buradan da
S a b ih a G ökçe n K a v ş a ğ ın a yolları kesm e k için görevlendirildim.
Burada görevimi ifa ettiğimiz sırada yaklaşık olarak 1 Km. alt kısmımızda kalan
Orhanlı Gişeler bölgesinden yoğun bir şekilde silah sesi gelmeye başladı hemen
arkadaşlar ile bu bölgeye yaya olarak geçtiğimiz esnada Gişeler ve Süleyman Şah
Üniversitesi Kampüsü istikametinden üzerimize ateş edilmeye başlandı sürünerek
kendimize güvenli bir bölgeye geçtik.
G işeler önünde 2 adet resmi Polis Ekibi bulunmaktaydı bu araçlarda görevli
arkadaşlarım ızın yaralanm ış olduğunu fark ettik ve yanım daki arkadaşlar ve olay yerinde
bulunan sivil vatandaşların yardım ıyla iki sivil araçla bu arkadaşlarım ızı tedavisi için
Hastaneye gönderdik.
Üniversitenin bulunduğu taraftan tepeye konuşlanmış ve mevzilenmiş kişiler
üzerimize ateş etmekteydi arada gaz ve sis bombası da üzerimize atmaktaydılar.
Bizler de kendimizi sa v u n m a k ve karşı tarafın ateşini önlemek için havaya ateş ederek
teslim olmaları konusunda bağırarak ikazda bulunduk ancak yoğun bir atış altında
456
Soruşturma no: 2016/83834

kaldıkve bizim üzerimize hedef gözeterek ateş edilmekteydi mermiler çok yakınım ızdan
geçmekteydi.
Çevrem izde bulunan çok sa y ıd a araçlar bu atıştan h a sa r aldı Telsizle yardım
istedik olay yerine gelen Pendik Emniyetine gelen Resmi Polis Aracına gözümüzün
önünde ateş açıldı ve araç içerisindeki arkadaşlardan bir tanesi Şehit oldu üzerimize
yapılan yoğun atışlardan dolayı biz araç içerisinde bulunan arkadaşlarımıza ilk
aşamada müdahale edemedik.
Bir süre son ra sivil vatandaşların da yardım ıyla araç içerisinde bulunan iki
arkadaşım ızı Sivil araçlar ile hastaneye gönderdik kendimize bir kam yonu siper ederek
karşı taraftan bize ateş eden şahıslara teslim olmaları konusunda tekrar çağrı
yaptığımızda karşı taraftan bir ses “BİZLERİN TESLİM OLMASINI KENDİLERİNİN
TESLİM OLMAYACAKLARINI” bağırdı. Bir süre üzerimize ateş edilmedi.
Ben ve arkadaşlarım iki tane yan yan a bulunan kapalı k a sa kam yon arkasınd a
bulunduğum uz sırad a karşı taraftan yan tarafım da bulunan kam yonun alt tarafına yerden
seken kurşun ile yaralanan birkaç kişi oldu bu h engâm e sırasın d a bu defada bizim
olduğum uz kam yon tarafına ateş edildi.
İlk atış yakınım ıza düştü an cak yaralanm a olmadı.
İkinci bir atış daha bulunduğum uz yere yapıldı ve bu atışta yerden seken çekirdek
parçası sol diz baldırım a saplandı ve ya ralanm am a seb ep verdi.
Anlatm ış olduğum bu son üç atışı yapan kişi hedef gözeterek bize ateş etmiştir
çünkü seri bir atışla değil tek tek atışla hedef gözeterek yapılm ış bir atıştır. Bize ateş eden
kişi veya kişileri görm edim devleti yıkm ak için yapılm ış bu hareket içerisinde bulunan ve
ya ralanm am a seb ep olan kişi veya kişilerden davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemem... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 20.09.2016 tarihli 2016 / 14977 sayılı
raporuna göre;
Marmara Ünv. Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarih 7298 sayılı raporunda ve
eklerinde; ASY ifadesiyle geldiği, sol uyluk lateral yüzde lcm genişliğinde delik, sol crus ön
yüzde 2x2cm dermabrazyon olduğu, grafıde sol uyluk orta 1/3 lateral yüzde cilt altında şarapnel
parçası tespit edildiğinin, Kişinin yapılan muayenesinde halen herhangi bir yakınmasının
olmadığmmın, şarapnel parçasının halen bacağında durduğunun kayıtlı olduğu,
Belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
anlaşılmaktadır.

( 8 ) Müşteki Ferhat YÜCEL 17.07.2016 tarihli;

“....Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği kad rosun da 241187
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 14/15.07.2016 günleri 19.00/08.00
saatleri ara sın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım.
15.07.2016 günü a k şa m saatlerinde m eydan a gelen olaylar nedeni ile göreve
çağrıldım ve 16.07.2016 günü saat:00.10 sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Amirliğine
gelerek görevlilere katıldım. A ld ığım talimat üzerine 9244 kod nolu ekipte Kutlay KILIÇ,
Abdullah A L K A N ve Se lç u k G Ö L P U N A R ile birlikte S a b ih a G ökçe n H avalim anına giden
Fettah B aşa ra n C a d d e si Havaalanı -Orhanlı G işeler k a v şa ğın d a görev aldım.
Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta göreve başladığımızda kısa süre sonra
TEM Mehmetçik Vakfı Uygulama noktası bölgesinden görevli arkadaşlarımız saldırıya
uğradıklarını ve yardım istediklerini telsizle anons ettiler.

457
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada Orhanlı gişelerden yoğun şekilde Orhanlı Gişeler istikametinden


yoğun şekilde silah sesleri geliyordu, yanım ızda görevli arkad aşım ız Se lçu k
G Ö L P U N A R , Erhan K O C A , O nur K U Z U ve İrfan K A R A D E D E birlikte silah seslerinin geldiği
Orhanlı gişeler istikametine doğru yaya olarak gittiler.
Ben ve Abdullah A L K A N ile Kutlay K IL IÇ bağlantı yolunda beklerken yaklaşık olarak
yarım saat kadar son ra Se lç u k G Ö L P U N A R beni telefonla arayarak bulunduğu yeri tarif
ederek mermim bitiyor yardıma gel dedi. Bende yaya olarak tarif ettiği yere gittim, yanına
ulaştığım da Abdullah A L K A N ’ ı telefonla aradım ve araçta bulunan mühimmatı mermileri
getirmesini söyledim, bir müddet sonra Abdullah yanım ıza geldi. Böylece çatışm aya bizde
dâhil olduk. O lay yerine ulaştığım ızda yaralı resmi üniformalı Polis arkadaşlarım ızın ve
vatandaşlarım ızın orada bulunan sivil araçlarla sa ğlık kurumlarına sağlan d ığın ı gördük.
Gişeler çevresinde ve karşısında bulunan Süleyman Şah Üniversitesi tel örgüsü
önünde yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şahısların olduğunu gördük, bu
şahıslar biz Polislere ve vatandaşlara ateş ediyorlardı.
Y ak ın ım d a bulunan bir vatan daş kafasından hafif şekilde yaralandı, bir diğeri araç
arkasınd a saklanırken askerlerin açtığı ateş ile b a cağın d an vuruldu. A teş eden asker giyimli
şah ıslara “ATEŞ ETMEMELERİNİ VE TESLİM OLMALARI GEREKTİĞİNİ” bağırarak
yüksek se sle söyledik. Ç a tışm a devam ederken so sy al m edya ve b asın d an haber alan çok
sa y ıd a vatan daş Orhanlı G işelerde birikmeye başladı. V atan d aşlard a bu a ske r giyimli
şah ıslara “YAPMAYIN KARDEŞ KARDEŞİ VURMASIN SİZ VATAN EVLATLARISINIZ
SİZİN YERİNİZ KIŞLA” gibi sözler söylüyorlardı. Askerler tarafından biz görevlilere
“ŞEHİDİMİZ VAR SİZ KOMUTANIMIZI ŞEHİT ETTİNİZ SİZ TESLİM OLUN YOKSA
HEPİNİZİN KAFASINA SIKARIZ” diye bizim bulunduğum uz yere bağırıldıktan sonra
üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru tekrar ateş edildi.
Biz de kendilerine karşılık verdik ve ateş ettik. Ben H aber Merkezine telefonla
arayarak zırhlı araç takviye kuvvet ve m ühim m at gönderilm esini istedim. Bir süre çatışm a
devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu olay yerine geldi. G elen ekip
otosunun tepe lam bası yanıyordu, bu araçtaki görevlileri m egafondan an o n s ederek
“YARALILARIMIZI ALMAYA GELDİK ATEŞ ETMEYİN” dediği halde asker giyimli
şahıslar bu resmi Polis ekibinin üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler, araç bariyerlere
çarparak durabildi. Bu ekipte görevli bir Polis Memuru arkadaşımızı yaraladılar, bu
arkadaşın olay yerinde şehit olduğunu sonradan öğrendim.
Ç a tışm a bir süre dah a devam etti, o sırada Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi yanındaki
yoldan gişelere gelm ekte olan son radan Pendik Belediyesine ait olduğunu öğrendiğim
kepçe diye tabir edilen iş makinesi operatörü askerler tarafından yoğun şekilde ateş
edilerek vuruldu ve ismini bilmediğim bu şahsında olay yerinde öldüğünü sonradan
öğrendim.
H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini gören
asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı. O lay yerine gelen
üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları so n u ç verdi ve asken şah ıslar
teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı Polis Merkezi Amirliğine
getirildiler.
Y a şa n a la r sırasın d a mevzi değiştirirken bulunduğum yere doğru açılan yoğun ateş
sonucu yol kenarındaki çelik bariyerlerden ge çm e k isterken s a ğ ay ağım bariyere sıkıştı ve
yaralandım ancak Doktor Raporu alm ak istem iyorum . V atan a ihanet ederek devlete karşı
silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli arkadaşlarım a ve v atan d a şa ağır silahlarla ateş
eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

458
Soruşturma no: 2016/83834

■►( 9 ) Müşteki Gökhan TUNCER 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“....Ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler
Büro Am irliğinde 343013 sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016
günü saat: 19.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal olacağı ve bu nedenle
güzergâhta görev alınm ası talimatı verildi.
B izsde ekip arkadaşım olan polis m em uru O zan Ö Z E N Pendik ilçesi T E M Kuzey
Yolu Viaport karşısın da gü zergâh alarak beklem eye başladık. Saat:22.00 sıralarında
B aşb a k a n ım ız ikametine intikal ettikten son ra ekiplerin normale dönm esi için talimat
bekliyorduk.
Y a k la şık yarım saat kadar bekledik. A n c a k norm ale dönm e talimatı gelm ediği için bir
sıkıntı olduğunu anladık. D a h a sonra internet ve VVhatsApp aracılığı ile askerlerin köprüleri
kapattığını, Ç evik Kuvvete ve İL Em niyet M üdürlüğü vb. gibi yerlere girdiğini ve burada
çalışan polis mem uru arkadaşlarım ızın silahlarına el konulduğu şeklinde bilgiler aldık.
D a h a sonra verilen talimat üzerine Kurtköy G işelere intikal ederek gerekli emniyet
tedbirlerini alarak beklem eye başladık. 16.07.2016 günü saat:01.15 sıralarında S a b ih a
G ökçe n Havalim anı nizam iyesinde diğer ekipte görevli olan Polis M em uru İsmail A K B A L ve
ekibine silahlı saldırı olduğu ano nsu gelince ivedi bir şekilde olay yerine geçm em iz istendi.
Bizde hem en ekip arkadaşım O zan Ö Z E N ile birlikte olay yerine doğru ge çm eye başladık.
A n c a k trafik yoğun olduğu için Sabiha Gökçen Havalimanı- Kurtköy ayrımında
aracı bırakarak yaya bir şekilde olay yerine doğru gittiğimiz esnada vatandaşlar bizi
durdurarak bir askerin kendisini vurduğunu, ambulans gelerek götürdüğünü ve iki
askerin ise linç edildiğini söylediler.
D a h a sonra linç edilen askerlere doğru giderken vatandaşlar linç edilen sonradan
isimlerini öğrendiğim İbrahim D O N A T ve Selam i G Ö K T Ü R K isimli askerleri bize doğru
getirerek teslim ettiler.
Ben ve ekip arkadaşım O zan Ö Z E N vatandaşların bize teslim ettikleri İbrahim
D O N A T ve Selam i G Ö K T Ü R K isimli askerleri ekip otosuna götürdük.
Ekip otosu ile dah a sakin ve güvenli bir yere doğru seyir ederken, d a h a kalabalık bir
vatan daş grubunun yolu trafiğe kapattığını ve askerlere küfür ettiklerini görm em iz üzerine
ekip otom uzda bulunan mavi polis yeleklerimizi araçta bulunan askerlere güvenlik am acıyla
giydirdik.
H em en kalabalık vatan daş grubundan kurtulmak için ters yöne doğur ham le yaparak
Yenişehir Polis Merkezi Am irliğine gitm eye çalıştık. A n c a k o telaşın içerisinde O rhanlı’ ya
doğru gittiğimizi son radan anladık.
İlerde yine vatan daş grubuna denk geldik. Burada vatandaşlar bize ileride silah
sesleri duyduklarını söyleyerek araç içerisinde bulunan askerleri fark ederek tekrar linç
etmek istediler.
Bunun üzerine biz Orhanlı gişelerine doğru hızlı bir şekilde gittiğimiz esnada
ekip arkadaşım olan ve ekip şoförlüğünü yapan polis memuru Ozan ÖZEN kafasından
vurularak aracın hâkimiyetini kaybedip refüje çarptık.
Bu sırada üzerimize doğru sağ tarafımızdan yoğun bir şekilde ateş ediyorlardı.
Bunun üzerine aracın m egafonundan “ATEŞ ETMEYİN, AĞIR YARALIMIZ VAR,
AMBULANS ÇAĞIRIN” diye an o n s ettim. A yrıca defaten telsizden silahlı saldırıya
uğradığım ızı an o n s ederek takviye kuvvet istedim.
Tabi bu sırada biz araç içerisinde sıkıştık. Aracın kapısı açılmıyordu. O sıra ekip
arkadaşım O zan Ö Z E N ’ e durumunu anlam ak için baktım. A n c a k şehit olduğunu anladım.
Defalarca “O zan kalk diye seslend im ”.
O sıra araçta bulunan İbrahim D O N A T isimli asker “O zan abi şehit oldu” dedi. O
sırada silahın dipçiği ile aracın s a ğ arka cam ını kırarak araçtan çıkm aya çalıştım fakat araç
yine yoğun ateş altında olduğu için araçtan çıkam adım . D a h a sonra üzerimde bulunan çelik

459
Soruşturma no: 2016/83834

yeleği ikiye bölerek aracın s a ğ arka tarafında bulunan ismini son radan öğrendiğim Selam i
G Ö K T Ü R K ’ e verdim.
O sırad a aracın kapısını a çm aya gelen bir yaralı ve bir yaralı olm ayan vatandaş
vardı. Aracın kapısını a çm aya çalıştığı e sn a d a yaralı olm ayan vatan daş vurularak yere
düştü. D iğer yaralı vatan daş ise kapıyı açınca araçtan indim ve silahları alıp sürünerek
aracın sol ön tarafına siper aldım. Tabi bu sırada orada bulunan kalabalık vatan daş grubu
bizlere siper oldu. Y a n ım d a bulunan M P -5 silah ile h avaya 4-5 el ateş ettim.
O sıra şehit olan arkadaşım dan üzerime kan bulaşmıştı. Bir vatan d a ş yanım a
gelerek ağır yaralı olduğum u söyleyip beni kucaklayıp ileride bulunan 4-5 vatan daş ile
birlikte kendi araçlarına bindirdiler. Tabi bu sırad a araçta bulunan ismini sonradan
öğrendiğim İbrahim D O N A T ’ ı da benimle birlikte aynı araca bindirip h astaneye götürürken
Yenişehir Polis Merkezi Amirliğine yaklaşırken ben araçtan inmek istedim.
Beylik silahımı ve M P -5 silahı araçtan alarak indim. A n c a k kısa bir süre sonra yere
düştüm. G özü m ü açtığım da Y enişehir’ de bulunan E m se y H astan esin de olduğum u
söylediler.
Ekip arkadaşım O zan Ö Z E N ’ i silahla vurarak şehit o lm asın a ve benim yaralanm am a
neden olan tüm askerlerden davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 0 ) Müşteki Halil Cihat HARAS 10.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü ge ce görevinden çıkan grup
olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a T V den bir kısım asker
şah ısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a
olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın konuyla ilgili açıklam alarından sonra ve
birimimizin bize gönderdiği göreve gelme imkânı olan personelin kendi imkânlarıyla can
güvenliklerini ön planda tutarak bağlı oldukları birimlere intikal etmesi şeklindeki
mesaj üzerine, Ö m e r A Z A K isimli Polis M em uru ark a d aşım a ait özel araç ile Pendik
Emniyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiğini duydum. İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum sırada G rup
Amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ’ un burada bulunan personele hitaben
uygun olan araçlara geçerek Orhanlı G işelere takviye kuvvet olarak geçm em iz şeklindeki
talimatları üzerine İlçe Em niyet Müdürlüğü bahçesinde bulunan Plakasını hatırlayam adığım
resmi ekip otosuna binerek bölgeye hareket ettik.
A n c a k aracım ızda bulunan siren sisteminin çalışm am ası ve yoğun trafik nedeniyle
16.07.2016 günü yaklaşık saat 01.30 sıralarında Orhanlı G işelere intikal ettiğimizde yoğun
bir halk kalabalığının olduğunu ve yoğun şekilde silah seslerinin olduğunu görerek
aracım ızdan indik.
D a h a sonra ben araçtan indiğimiz yerde bulunan tırın arkasında Grup Amirimiz
Cihat UZUN ve Alper GÜLER’ in yanma gidip siper alarak kalkışmacı askerlere karşı
mevzi aldık. Bize ve vatandaşa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bu uzun bir süre böyle
devam etti.
D a h a sonra bulunduğum uz yere Em niyete ait Zırhlı araçlar geldi ve orada bulunan
Müdürlerimizin kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye
çalıştıklarını gördüm. Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar.
Bu arada teslim olan şah ısların işlemlerinin yapılabilm esi için çevre güvenliğini aldık.
Teslim olan kalkışm acı askerler emniyet kuvvetlerince ilgili yerlere götürüldükten
sonra, saat: 07.30 sıralarında 84164 ekibine geçerek Pendik İlçe Emniyet M üdürlüğüne
intikal ettim.

460
Soruşturma no: 2016/83834

M e yd a n a gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın


yaralan m asın a ve Şehit o lm asın a seb ep olan darbeci asker şah ısların tam am ından davacı
ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

+• (11 ) Müşteki Haşan YİĞİT 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“....Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği kadrosunda 202620
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü 08.00 ile 19.00
saatleri ara sın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım.
15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde m eydan a gelen olaylar nedeni ile göreve
çağrıldım ve 16.07.2016 günü 00.05 sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine gelerek
görevlilere katıldım. A ld ığım talimat üzerine 9242 kod nolu ekipte Y a ş a r Ş E N E R ve E R G Ü N
E R Y İĞ İT ile birlikte S a b ih a G ö kçe n H avalim anına giden Fettah B a şa ra n C a d d e si H avaalanı
-Orhanlı G işeler k a v şa ğın d a görev aldık.
Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta göreve b a şlad ığım ızd a kısa süre sonra TEM
Mehmetçik Vakfı Uygulama noktası bölgesinden görevli arkadaşlarımız saldırıya
uğradıklarını ve yardım istediklerini telsizle anons ettiler. Bu sırada yoğun şekilde
Orhanlı Gişeler istikametinden silah sesleri geliyordu, Ben diğer ekipte görevli polis
memuru arkadaşlarım ız Kutlay Kılıç ı telefonla arayarak konumlarını sordum.
Yardım talepleri üzerine Orhanlı gişeler istikametine doğru yaya olarak gittik.
Gişeler çevresinde ve karşısında bulunan Süleyman Şah Üniversitesi tel örgüsü
önünde yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şahısların olduğunu gördüm, bu
şahıslar biz Polislere ve vatandaşlara ateş ediyorlardı. Yakınımda bulunan bir
vatandaş kafasından hafif şekilde yaralandı, bir diğeri araç arkasında saklanırken
askerlerin açtığı ateş ile bacağından vuruldu.
A teş eden asker giyimli şah ıslara “ATEŞ ETMEMELERİNİ VE TESLİM OLMALARI”
gerektiğini bağırarak yü ksek se sle söyledik. Ç a tışm a devam ederken ben Y a ş a r Ş E N E R ,
Ergün E R Y İĞ İT ile birlikte yeşillik alana tırm anarak askerli kıyafetli şah ısların arkalarına
ge çm eye çalıştık. Ş a h ısla r ile çok yaklaştığım ız e sn a d a çatışm ayı savu ştu rm ak amaçlı
yanım ızda bulunan Zet tüfeği tabir edilen bürom uza zimmetli tüfek ile şah ısların olduğu
bölüm e yaklaşık 15 adet g a z fişeği attık. Ş a h ısla r bize ve halka ateş etmeye devam ettiler.
S o sy a l m edya ve basınd an haber alan çok sa y ıd a vatan daş Orhanlı Gişelerde birikmeye
başladı.
V atan d aşlard a bu a ske r giyimli şah ıslara “YAPMAYIN KARDEŞ KARDEŞİ
VURMASIN SİZ VATAN EVLATLARISINIZ SİZİN YERİNİZ KIŞLA GİBİ” sözler
söylüyorlardı. Askerler tarafından biz görevlilere “ŞEHİDİMİZ VAR SİZ KOMUTANIMIZI
ŞEHİT ETTİNİZ SİZ TESLİM OLUN YOKSA HEPİNİZİN KAFASINA SIKARIZ” diye bizim
bulunduğum uz yere bağırıldıktan sonra üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru
tekrar ateş edildi. Bizde karşılık verdik.
Bir süre çatışm a devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu olay
yerine geldi.
Gelen ekip otosunun tepe lambası yanıyordu, bu araçtaki görevlileri
megafondan anons ederek yaralılarımızı almaya geldik ateş etmeyin dediği halde
asker giyimli şahıslar bu resmi Polis ekibinin üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler,
araç bariyerlere çarparak durabildi. Bu ekipte görevli bir Polis Memuru arkadaşımızı
yaraladılar, bu arkadaşın olay yerinde şehit olduğunu sonradan öğrendim.
Ç a tışm a bir süre dah a devam etti, o sırada Süleyman Şah Üniversitesi yanındaki
yoldan gişelere gelmekte olan sonradan Pendik Belediyesine ait olduğunu
öğrendiğim kepçe diye tabir edilen iş makinesi operatörü askerler tarafından yoğun
şekilde ateş edilerek vuruldu ve ismini bilmediğim bu şahsında olay yerinde
öldüğünü sonradan öğrendim.
461
Soruşturma no: 2016/83834

H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini gören
asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı.
O lay yerine gelen üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları son u ç
verdi ve asker şa h ısla r teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğine getirildiler.
Ç a tışm a e sn a sın d a şah ısların arkasını sararken jiletli teller elimi kesm e ile
ellerimden yaralandım . A n c a k doktor raporu alm ak istemiyorum.
V atan a ihanet ederek devlete karşı silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli
arkadaşlarım a ve v a tan d a şa ağır silahlarla ateş eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit
eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 2 ) Müşteki İsmail AKBAL 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, halen İstanbul Em niyet M üdürlüğü Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğü Devriye
Ekipler Büro Am irliğinde 236354 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yapm aktayım .
15.07.2016 günü saat: 19.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal olacağı ve
bu nedenle güzergâhta görev alınm ası talimatı verildi. Bizde ekip arkadaşım olan polis
memuru Alperen E R C A N ile birlikte Pendik İlçesi S a b ih a G ökçe n Havalim anı ile Aydınlı
köprüsü ara sın d a ringi görevi ifa etmeye başladık.
Saat:22.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal ettikten son ra ekiplerin
normale dönm esi için talimat bekliyorduk. Y a k la şık yarım saat kadar bekledik. A n c a k
normale dönm e talimatı gelm ediği için bir sıkıntı olduğunu anladık. D a h a sonra internet ve
VVhatsApp aracılığı ile askerlerin köprüleri kapattığını, Çevik Kuvvete ve İL Emniyet
Müdürlüğü vb. gibi yerlere girdiğini ve burada çalışan polis memuru arkadaşlarım ızın
silahlarına el konulduğu şeklinde bilgiler gelm esi üzerine bunun bir darbe girişimi olduğunu
anladık. D a h a sonra başım ızdaki amirlerimizin talimatı ile Pendik istikametinde bulunan
bütün köprülerin ve gişelerin araç ve yaya trafiğine kapatılm ası talimatı geldi.
Bize ise kepi olarak Orhanlı Gişelerinin Pendik istikametinin araç ve yaya trafiğine
kapatılm ası yönünde talimat alm am ız üzerine ekip arkad aşım olan Alperen E R C A N ve
b a şk a bir ekip ile birlikte Orhanlı G işelerde trafiği kapatıp beklem eye başladık. Y a k la şık 2
saat kadar bekledikten sonra vatandaşların askerler geliyor diye bağırm aları üzerine
yaklaşık 40-50 kişilik bir askeri grubun otobüslerinden indiğini gördük.
Bize yaklaşık 40-50 metre yaklaşarak başlarında bulunan rütbeli komutan bize
hitaben “POLİSLER SİLAHLARINIZI BIRAKIN, TESLİM OLUN” diye bağırm ası üzerine
daha önce İl Em niyet M üdürüm üzün telsiz ile y a p m ış olduğu emirle “hiçbir polis silahını
teslim etmeyecek, silah polisin namusudur, gerekirse çatışmaya girilecek” şeklindeki
emri üzerine silahlarımızı teslim etmedik.
Askerler, bize ve vatandaşlara doğru ateş etmesi üzerine yere yatarak sürünüp
mevzi alabileceğim iz yere geçtik. O rad a bizlerde silahlarımızı kullanarak askerler ile
çatıştık. D a h a sonra telsiz ile an o n s ederek takviye kuvvet istedik. Takviye kuvvet gelene
kadar askerlerin a ç m ış olduğu ateş son ucu s a ğ b a cağım d an 2 mermi isabeti alarak
yaralandı.
O sıra yaklaşık 1000 kişilik vatan d a ş grubunun çatışm a alanına doğru koşarak
geldiklerini gördüm. Y a n ım d a bulunan ekip arkadaşım “YARALI POLİS VAR” diye
bağırm ası üzerine vatandaşlardan bir tanesi aracını getirdi. O sıra yine yan ekibimizde
bulunan polis memurları Y u n u s Em re K Ö S E ve Ahm et B E L E N ’ de yaralanm ışlardı.
V atan d aşlar ve ekip arkadaşlarım ız bizleri gelen araca bindirerek M arm ara Eğitim ve
Araştırm a H astan esin e götürdüler.

462
Soruşturma no: 2016/83834

H astan ede 1 ge ce kalıp tedavi olduktan son ra ertesi gün taburcu olduk. Beni ve
diğer ekip arkadaşlarım ı görevli olduğum uz halde silahla yaralayan tüm askerlerden davacı
ve şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 31.08.2016 tarihli 2016/14233-14235


sayılı raporunda;

Pendik E.A Hastanesinin 16.07.2016 tarih 7277 nolu raporunda; sağ uyluk lateralde 2x2
cm lik dermabrazyon, sağ krus lateral malleolün 5 cm yukarısında spiral 3x1 cm lik kesi mevcut
olduğu kayıtlı olduğu bildirilmekle;
Kişinin 31.08.2016 tarihinde yapılan muayenesinde; olay sırasında sağ bacağıdan
kurşunla yaralandığını, uyluk kısmında merminin sıyırdığını, alt bacağından başka bir merminin
girip çıktığını, kırığının olmadığını ifade ettiği,
Fiziki muayenesinde; sağ uyluk arka orta kısımda 1x0,5 cm lik kur§un sıyrığı ile uymnlu
nedbe, sag krus alt iç ve arka dış kısımda kurşun giriş çıkışıyla uyumlu nedbe dokuları tespit
edildiği ve herhangi bir nörovasküler defısit saptanmadığı belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

(1 3 ) Müşteki Kenan SİMSEK 10.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü ge ce görevinden çıkan grup
olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a tv den bir kısım asker
şah ısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a
olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine B aşb akan ım ızın konuyla ilgili açıklam alarından sonra ve birimimizin
bize gönderdiği telefon m esajının üzerine kendi im kânlarım ızla Pendik İlçe Emniyet
M üdürlüğüne intikal etmemiz şeklinde talimat gelm esi üzerine M ustafa Y IL D IZ isimli Polis
M em uru arkadaşım la Emniyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiği anonsları yapılmaktaydı. İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum
sırada grup amirimiz olan K om iser Y ardım cım ız Cihat U Z U N ’ un uygun olan araçlara
geçerek Orhanlı G işelere takviye olarak geçm em iz şeklindeki talimatları üzerine 84162-
84164 kod nolu resmi ekip araçlarına binerek bölgeye geçtik.
16.07.2016 günü yaklaşık saat 00.30 ile 01.00 saatleri arasında Orhanlı Gişelere
intikal ettiğimizde yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve aynı şekilde silah
seslerinin olduğunu görerek aracımızdan inip önümüzdeki tırı siper alarak kalkışmacı
askerlere karşı mevzi aldık. Bize ve vatandaşa karşı çok yoğun bir ateş vardı.
Biz de kalkışm acı askerlere doğru ateş etmeye başladık. D a h a son ra Cihat U Z U N
komiserimiz tırın s a ğ tarafından önüne doğru giderek Akrep tabir edilen silahla kalkışm acı
askerlere karşı ateş ediyordu. Bir müddet sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın arkasın a
gelerek p arm ağında ağrı ve acı olduğunu, parm ağını sarm ak için bez türü bir şe y istedi.
D a h a sonra telefon ışığıyla baktığım ızda parm ağın da kanam a olduğunu görünce,
Cihat komiserim iz üzerindeki çelik yeleği ve Akrep tabir edilen silahı, çelik yelek ve uzun
namlulu silahı olm ayan Polis M em uru M ustafa Y IL D IZ ’ a verdi.
C a n güvenliklerini ön planda tutarak kalkışm acı askerlerin ilerlemelerini durdurm ak
için gerekenleri yapm aları talimatını verdikten sonra Cihat komiserin tedavisi için 84162 kod

463
Soruşturma no: 2016/83834

nolu resmi ekip aracıyla saat yaklaşık 02.30 sıralarında Pendik Devlet H astan esin e hareket
ettik.
Seyir halinde iken Cihat komiserim Amirim diye hitap ettiği kişiyle telefonda acil
olarak Orhanlı G işelere zırhlı araç talebinde bulunarak zırhlı araçla kalkışm acı askerlere
yaklaşılıp teslim olmaları yönünde an o n s edilmesi durum unda kalkışm acı askerlerin teslim
olm a ihtimallerinin yü ksek olduğunu belirtti.
D a h a sonra 8412’nin telsizden merkeze hitaben Orhanlı G işelere zırhlı araç talep
ettiğini duydum. İvedilikle Pendik Devlet H astan esi acil kısm ına gelerek komiserimizin
tedavisini yaptırdıktan sonra çelik yelek ve uzun namlulu silah temini için Y enişehir Polis
Merkezi Am irliğine uğrayıp tekrar 04.30-05.00 saatleri civarında Orhanlı Gişelerdeki
çatışma alanına vardık. Vardığımızda zırhlı aracın geldiğini orta refüjde binbaşı
rütbesinde olduğu öğrendiğimiz bir askerin yaralı şekilde bulunduğunu gördük.
O rad a bulunan Müdürlerimizin kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda
ikna etmeye çalıştıklarını gördüm. Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte
teslim alındılar. M e yd a n a gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve atandaşım ızın
yaralan m asın a ve Şehit o lm asın a seb ep olan kalkışm acı asker şah ısların tam am ından
davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 4 ) Müşteki Kurtuluş BALLI 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü saat:00.00 sıralarında idaremiz Tem Kuzey Y a n Yol U ygu lam a
noktasında görevlilerimizin asker giyimli şah ıslarca saldırıya uğradıklarını, yaralı ve rehin
arkadaşlarım ızın olduğunu, silahlı çatışm anın devam ettiğini telsiz ile an o n s etmeleri
üzerine;
A s a y iş Büro Am irliğinde görevli arkadaşım Polis M em uru O lcay B A Y D A R , Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğinde görevli Polis Memurları A sım Ö Z T Ü R K ve Hüseyin D U M A N ile
birlikte Sivil ekip otum uza bindik ve hızla olay yerine intikal ettik.
Mehm etçik Vakfı tesislerine giderken T E M İstanbul istikametinin Trafiğe kapalı
olduğunu anlam am ız üzerine Y anyolu kullanarak tesislerin arka girişinden saat:00.30
sıralarında giriş yaparak yardım isteyen arkadaşlarım ızın yanın a ulaştık. O lay yerinde
K om iser Y ardım cısı Hülya Y IL D IZ , Polis Memurları Arife Ç A N K IR , Turgut E R A T A , Salih
S A Ğ A R , Ahm et T O P A L , Ç a ğ d a ş Turusan B U D A K ve Ali O sm a n Ş İ M Ş E K isimli
arkadaşlarım ızın uygulam a noktasında beton bariyer arkasın d a siper alarak kendilerini
korum aya çalıştıklarını gördüm.
Bu arkadaşların bulunduğu yere Tem Otoyolu üzerinden ağ ır silahlarla ateş edildiğini
ve Otoyoldaki Trafiğin Darbe Girişim inde bulunan asker giyimli şah ıslarca kesildiğini
anladık.
Zo r durum da kalan arkadaşlarım ızı rahatlatmak ve asker giyimli şahısları
püskürtm ek için bizde bu şah ısların bulunduğu noktaya değişik mevkilerden kendi can
güvenliğimizi de alarak ateş etmeye başladık.
Bizimle birlikte yardım isteyen arkadaşlarım ızda ateş ettiğinden, yardım geldiğini ve
kalabalık olduğum uzu anlayan asker giyimli şah ısla r ateş etmeyi bir an d a kestiler kısa süre
sonra da Tem otoyolundaki Trafik açıldı.
A sk e r giyimli şah ısların Mavi ve Haki renkli araçlarla olay yerinden İstanbul
istikametine doğru Tem otoyolunu takiben ayrıldıklarını, Otoyol üzerinde ya ya vaziyette
bulunan bir kaç vatandaştan öğrendik.
Ö n ce bulunduğum uz noktada, can kaybı, yaralı görevlimiz ve vatandaş olup
olm adığının tespiti için bir süre çevreyi kontrol ederek arkadaşlarım ızdan o sırad a orada
olanlardan yaralanan olm adığını tespit ettik.

464
Soruşturma no: 2016/83834

16.07.2016 günü saat:02.00 sıralarında orada bulunan K om iser Y ardım cısı Hülya
Y IL D IZ ve 10 kadar Polis M em uru arkadaşım ile iki sivil ekip aracı ile asker giyimli
şah ısların gittikleri istikamete doğru peşlerinden gittik am a kendilerine rastlayam adık.
Otoyol üzerinde bulunduğum uz sırada yine Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü bölgesinde
kalan Orhanlı G işeler Noktasındaki görevlilerin telsiz an o n su ile saldırıya uğradıklarını,
şehit ve yaralıların olduğunu çatışmanın devam ettiğini anons etmeleri ile Mehmetçik
Vakfından ayrılan grubun peşinden gitmekten vazgeçtik ve Orhanlı Gişelere
ulaşmaya çalıştık.
Yaklaştıkça artan silah seslerini duymaya başladık. Orhanlı gişeler sapağına
geldiğimizde, gişelere giden bağlantı yolu üzerinde 3-4 kadar kepçe tabir edilen iş
makinesi ile 2-3 kadar kamyonun gişeler istikametine gittiklerini gördük. Orada
beklemeye başladık.
Bu kamyon ve kepçeler gişelere yaklaştıklarında yoğun şekilde silah sesleri
geldi ve araçların geldikleri istikamete geri geri geldiklerini gördük böylece
çatışmanın o bölgede yaşandığını araçlarla gidemeyeceğimizi anladık ve yaya olarak
değişik noktalardan gişelere ulaşmaya çalıştık.
Yol üzerinde 2 adet yeşil renkli askeri aracın terk vaziyette bırakıldığını gördük.
G işelere saat:04.30 gibi ulaştığım ızda çatışm a durmuştu.
3-4 kadar resmi Polis otosunda ağır silahlarla ateş edilmesi nedeni ile hasar
oluştuğunu,
Bir ekip aracının camında kan olduğunu, yoğun bir vatandaş gurubunun asker
giyimli şahıslarla Polis arasında olduğunu, Asker giyimli şahısların bulunduğu gişeler
karşısı bağlantı yolunda bir adet sarı renkli İETT otobüsü olduğunu asker giyimli
şahısların silahlarını halk ve Polisin bulunduğu yöne doğrulttuklarını,
İETT otobüsünün biraz ilerisinde Pendik Belediyesine ait bir kepçenin
lastiklerinin patlak olduğunu, çevresinde yoğun şekilde uzun namlulu silahlara ait
boş kovan olduğunu, kepçe operatörü (sürücü) şahsın araç içerisinde başından
vurulmuş şekilde EX durumda olduğunu, çevresinde yerde doku ve beyan parçaları
olduğunu gördüm.
V atan d a şın da yardımı ile orada bulunan görevliler ile a ske r giyimli şah ıslar ara sın d a
silah bırakmaları ve teslim olmaları konusunda pazarlık başladı. A kabinde Pazarlık
neticelendi ve asker giyimli şa h ısla r silahlarını bırakarak teslim oldular.
Y a şa n a n la r sıra sın d a yaralanm adım . O laya sebebiyet veren silahlı saldırıda bulanan
asker giyimli kalkışm ayı gerçekleştiren yakalanarak Orhanlı Polis M erkezine getirilen evrak
içeriğinde kimlik bilgileri tespit edilen şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 5 ) Müşteki Kutlav KILIÇ 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü G üvenlik Büro Amirliği kadrosunda 181940
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü 08.30 ile 17.00
saatleri ara sın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım.
15.07.2016 günü a k şa m saatlerinde m eydan a gelen olaylar nedeni ile göreve
çağrıldım ve 16.07.2016 günü 00.05 sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine gelerek
görevlilere katıldım. A ld ığım talimat üzerine 9244 kod nolu ekipte Ferhat Y Ü C E L , H A Ş A N
Y İĞ İT Abdullah A L K A N ve Se lçu k G Ö L P U N A R ile birlikte S a b ih a G ökçe n Havalim anına
giden Fettah B a şa ra n C ad d e si H avaalanı -Orhanlı G işeler k a v şa ğın d a görev aldık.
Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta göreve b a şlad ığım ızd a kısa süre sonra T E M
M ehm etçik Vakfı U ygu lam a noktası bölgesinden görevli arkadaşlarım ız saldırıya
uğradıklarını ve yardım istediklerini telsizle an o n s ettiler.
Bu sırada yoğun şekilde Orhanlı G işeler istikametinden silah sesleri geliyordu,
yanım ızda görevli arkad aşım ız Se lçu k G Ö L P U N A R , Erhan K O C A , O nur K U Z U ve İrfan

465
Soruşturma no: 2016/83834

K A R A D E D E birlikte silah seslerinin geldiği Orhanlı gişeler istikametine doğru yaya olarak
gittiler.
Ben ve Abdullah A L K A N ile Ferhat Y Ü C E L , H a şa n Y İĞ İT bağlantı yolunda beklerken
yaklaşık olarak yarım saat kadar sonra Se lçu k G Ö L P U N A R , Ferhat Y Ü C E L i telefonla
arayarak bulunduğu yeri tarif ederek " mermim bitiyor yardım a ge l" dediğini duyduk. Ferhat
ile birlikte yaya olarak tarif ettiği yere gittik, yanın a ulaştığım ızda Abdullah A L K A N ’ ı
telefonla aradık ve araçta bulunan mühimmatı mermileri getirmesini söyledik, bir müddet
sonra Abdullah yanım ıza geldi. Böylece çatışm aya bizde dâhil olduk.
O lay yerine ulaştığım ızda yaralı resmi üniformalı Polis arkadaşlarım ızın ve
vatandaşlarım ızın orada bulunan sivil araçlarla sa ğlık kurumlarına götürüldüğünü gördüm.
Gişeler çevresinde ve karşısında bulunan Süleyman Şah Üniversitesi tel örgüsü
önünde yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şahısların olduğunu gördüm, bu
şahıslar biz Polislere ve vatandaşlara ateş ediyorlardı.
Y ak ın ım d a bulunan bir vatan daş kafasından hafif şekilde yaralandı, bir diğeri araç
arkasınd a saklanırken askerlerin açtığı ateş ile b acağın d an vuruldu.
Ateş eden asker giyimli şahıslara ateş etmemelerini ve teslim olmaları
gerektiğini bağırarak yüksek sesle söyledik. Çatışma devam ederken sosyal medya
ve basından haber alan çok sayıda vatandaş Orhanlı Gişelerde birikmeye başladı.
Vatandaşlarda bu asker giyimli şahıslara yapmayın kardeş kardeşi vurmasın siz
vatan evlatlarısınız sizin yeriniz kışla gibi sözler söylüyorlardı.
Askerler tarafından biz görevlilere şehidim iz var siz komutanımızı şehit ettiniz siz
teslim olun yo k sa hepinizin kafasın a sıkarız diye bizim bulunduğum uz yere bağırıldıktan
sonra üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru tekrar ateş edildi. Bizde kendilerine
karşılık verdik ve ateş ettik. Ferhat, H aber M erkezine telefonla arayarak zırhlı araç takviye
kuvvet ve m ühim m at gönderilm esini istedi.
Bir süre çatışma devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu
olay yerine geldi. Gelen ekip otosunun tepe lambası yanıyordu, bu araçtaki görevlileri
megafondan anons ederek yaralılarımızı almaya geldik ateş etmeyin dediği halde
asker giyimli şahıslar bu resmi Polis ekibinin üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler,
araç bariyerlere çarparak durabildi.
Bu ekipte görevli bir Polis M em uru arkadaşım ızı yaraladılar, bu arkadaşın olay
yerinde şehit olduğunu son radan öğrendim. Ç a tışm a bir süre dah a devam etti, o sırada
Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi yanındaki yoldan gişelere gelm ekte olan son radan Pendik
Belediyesine ait olduğunu öğrendiğim kepçe diye tabir edilen iş m akinesi operatörü askerler
tarafından yoğun şekilde ateş edilerek vuruldu ve ismini bilmediğim bu şa h sın d a olay
yerinde öldüğünü son radan öğrendim.
H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini gören
asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı.
O lay yerine gelen üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları son u ç
verdi ve asker şa h ısla r teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğine getirildiler.
V atan a ihanet ederek devlete karşı silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli
arkadaşlarım a ve v a tan d a şa ağır silahlarla ateş eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit
eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

+• ( 1 6 ) Müşteki Mehmet YILMAZ 11.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü ge ce görevinden çıkan grup

466
Soruşturma no: 2016/83834

olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a T V den bir kısım asker
şah ısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a
olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın konuyla ilgili açıklam alarından sonra ve
birimimizin bize gönderdiği telefon m esajında göreve gelm e imkânı olan personelin kendi
imkânlarıyla can güvenliklerini ön planda tutarak bağlı oldukları birimlere intikal etmesi
şeklinde talimat gelm esi üzerine, Ö m e r A Z A K isimli Polis M em uru ark a d aşım a ait özel araç
ile Pendik Em niyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiğini duydum. İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum sırada G rup
Amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ’ un burada bulunan personele hitaben
uygun olan araçlara geçerek Orhanlı G işelere takviye kuvvet olarak geçm em iz şeklindeki
talimatları üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğü bahçesinde bulunan 84-164 kod nolu resmi ekip
otosuna binerek bölgeye hareket ettik. Yaklaşık 01.00 sıralarında Orhanlı Gişelere intikal
ettiğimizde yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve yoğun şekilde silah seslerinin
olduğunu görerek aracımızdan indik. Daha sonra ben araçtan indiğimiz yerde
bulunan tırın arkasında Grup Amirimiz Cihat UZUN, Ömer AZAK ve Alper GÜLER’ in
yanma gidip siper alarak kalkışmacı askerlere karşı mevzi aldık. Bize ve vatandaşa
karşı çok yoğun bir ateş vardı.
Biz de kalkışm acı askerlere doğru ateş etmeye başladık. Bir süre sonra Cihat
K om iser mevzi aldığım ız tırın s a ğ tarafından tırın önüne giderek kalkışm acı askerlere doğru
oradan ateş etmeye başladı.
Bir süre son ra Cihat kom iser tırın arkasın a gelerek p arm ağında acı ve ağrı olduğunu
söyleyince telefon ışığıyla baktığım ızda kan am a olduğunu gördük.
Daha sonra Polis memuru Kenan ŞİMŞEK refakatinde Cihat komiser tedavisi
için hastaneye hareket etti. Bu arada kalkışmacı askerlerin yoğun ateşi devam
ediyordu. Bu uzun bir süre böyle devam etti. Daha sonra bulunduğumuz yere
Emniyete ait Zırhlı araçlar geldi. Zırhlı araç geldikten bir süre sonra Cihat kom iser
tedavisinin ardından Kenan Şim şe kle birlikte tekrar bölgeye geldi. Bu sırad a orada bulunan
Müdürlerimizin kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye
çalıştıklarını gördüm.
Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar.
Bu arada teslim olan şah ısların işlemlerinin yapılabilm esi için çevre güvenliğini aldık.
Teslim olan kalkışm acı askerler emniyet kuvvetlerince ilgili yerlere götürüldükten
sonra, saat: 07.30 sıralarında 84-164 ekibine geçerek Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğüne
intikal ettim.
M e yd a n a gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın
yaralan m asın a ve Şehit o lm asın a seb ep olan kalkışm acı asker şah ısların tam am ından
davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■► (1 7 ) Müşteki Mustafa KÜÇÜK 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, halen İstanbul Em niyet Müdürlüğü Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğü Devriye
Ekipler Büro Am irliğinde 288699 sicil sayılı polis mem uru olarak görev yapm aktayım.
15.07.2016 günü saat:19.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal olacağı ve bu
nedenle güzergâhta görev alınm ası talimatı verildi. Bizde ekip arkadaşlarım olan polis
memurları Y u n u s Em re K Ö S E ve Ahm et B E L E N ile birlikte Pendik İlçesi Granit T a ş beton
Fabrikası önünde gü zergâh aldık.
Saat:22.00 sıralarında B a şb a k a n ım ız ikametine intikal ettikten sonra ekiplerin
normale dönm esi için talimat bekliyorduk. Y a k la şık yarım saat kadar bekledik. A n c a k
normale dönm e talimatı gelm ediği için bir sıkıntı olduğunu anladık. D a h a so n ra internet ve

467
Soruşturma no: 2016/83834

VVhatsApp aracılığı ile askerlerin köprüleri kapattığını, Çevik Kuvvete ve İL Emniyet


Müdürlüğü vb. gibi yerlere girdiğini ve burada çalışan polis memuru arkadaşlarım ızın
silahlarına el konulduğu şeklinde bilgiler gelm esi üzerine bunun bir darbe girişimi olduğunu
anladık.
D a h a sonra başım ızdaki amirlerimizin talimatı ile Pendik istikametinde bulunan bütün
köprülerin ve gişelerin araç ve yaya trafiğine kapatılm ası talimatı geldi. Bize ise ekip olarak
Orhanlı Gişelerinin Pendik istikametinin araç ve yaya trafiğine kapatılm ası yönünde talimat
alm am ız üzerine ekip arkadaşlarım olan Y u n u s Em re K Ö S E ve Ahm et B E L E N ile birlikte
Orhanlı Gişelerde trafiği kapatıp beklem eye başladık. Y a k la şık 2 saat kadar bekledikten
sonra vatandaşların askerler geliyor diye bağırm aları üzerine yaklaşık 40-50 kişilik bir askeri
grubun otobüslerinden indiğini gördük.
Bize yaklaşık 40-50 metre yaklaşarak başlarında bulunan rütbeli komutan bize
hitaben “POLİSLER SİLAHLARINIZI BIRAKIN, TESLİM OLUN, MÜHİMMATIMIZ ÇOK
FAZLA SAKIN DİRENMEYİN” diye bağırm ası üzerine dah a önce İl Emniyet Müdürüm üzün
telsiz ile y a p m ış olduğu emirle “hiçbir polis silahını teslim etmeyecek, silah polisin
namusudur, gerekirse çatışmaya girilecek” şeklindeki emri üzerine silahlarımızı teslim
etmedik. Bunun üzerine askerler seri olarak ateş etmeye başladılar.
Ben koşarak yaklaşık 100 metre ilerideki J IP tarzı bir aracın ön tarafına siper aldım.
Ekip arkadaşlarım Y u n u s Em re K Ö S E ve Ahm et B E L E N benim yaklaşık 10-15 metre
ilerimde bulunan S e a t Leon m arka aracın önüne siper aldılar ve bize karşı ateş etmeye
başlayın ca Y u n u s Em re K Ö S E M P -5 silahla askerlere doğru ateş etmeye başladı ve birkaç
dakika çatışm a sürdü. Hem en arkasınd a bulunan Ahm et B E L E N vardı.
Ben elimde bulunan telsiz ile sürekli takviye istem em e rağm en kanal s yoğun
olm asından dolayı benim anonsum merkeze intikal etmedi. Bunun üzerine bende 84 152
olan polis mem uru Gebrail F E L E K ’ i arayarak çatışm a ara sın d a kaldığımızı, ivedi takviye
kuvvet istedim. Araçta 2 adet çelik yelek vardı ve bu çelik yelekleri diğer ekip arkadaşlarım
giydiği için bende çelik yelek yoktu.
A yrıca askerler vatandaşların arasın d an bize doğru ateş açm alarından dolayı
vatandaşlara zarar gelm esin diye görm eden kalabalığa doğru ateş açm adım . D a h a sonra
polis memuru Ahm et B E L E N ’ in açılan ateş son ucu elinden vurulduğunu gördüm.
Ahm et “A teş açm ayın ben yaralıyım, teslim oluyorum” diyerek bağırdı ve a y a ğ a kalktı
ve askerlere doğru yürüm eye başladı. O sırada ateş etmeyi kestiler ve Y u n u s Em re K Ö S E ’
nin de yerde yattığını gördüm. Fakat karanlık olduğundan dolayı yaralı olup olm adığını ilk
etapta anlayam adım .
Tabi bu sırad a vatandaşlarda çatışm a bölgesine kalabalık bir grup şeklinde gelm eye
çalışıyorlardı. V atandaşların arasınd an beyaz gömlekli, kısa boylu bir erkek şa h ıs Y u n u s
Em re K Ö S E ’ nin yanın a gelerek “yaralı sen m isin” diyerek Y u n u s Em re K Ö S E ’ yi sırtına alıp
arka çimenlere doğru götürm esi üzerine Y u n u s Em re K Ö S E ’ nin yaralandığını anladım.
Ben de sürünerek peşlerinden çimenlerin üzerinden arka taraftaki yan yola doğru
gittim. Burada diğer ekipte bulunan Polis M em uru İsmail A K B A L ’ ın da yaralandığını
gördüm. D a h a sonra kalabalık vatan daş grubu bizi bir araca alıp M arm ara Eğitim ve
Araştırm a H astan esin e götürdüler.
Konu ile ilgili yaralıların olduğunu amirlerime bildirdim. A rkadaşlarım hastanede
tedavi olurken bende onlara refakat ederek güvenliklerini s a ğ la m a y a çalıştım. Y a şa n a n
çatışm a sırasın d a ben yaralanm adım . Ekip arkadaşlarım ı görevli olduğum uz halde silahla
yaralan tüm askerlerden davacı ve şikâyetçiyim...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 8 ) Müşteki Mustafa YILDIZ 11.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 G u m a günü ge ce görevinden çıkan grup
olarak istirahatliydik.

468
Soruşturma no: 2016/83834

15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri ara sın d a tv den bir kısım asker şahısların İstanbul
B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine B aşb akan ım ızın konuyla ilgili açıklam alarından son ra ve birimimizin bize
gönderdiği telefon m esajının üzerine kendi im kânlarım ızla Pendik İlçe Emniyet
M üdürlüğüne intikal etmemiz şeklinde talimat gelm esi üzerine Ken an Ş İ M Ş E K isimli Polis
M em uru arkadaşım la Emniyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiği anonsları yapılmaktaydı. İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum
sırada grup amirimiz olan K om iser Y ardım cım ız Cihat U Z U N ’ un uygun olan araçlara
geçerek Orhanlı G işelere takviye olarak geçm em iz şeklindeki talimatları üzerine 84162-
84164 kod nolu resmi ekip araçlarına binerek bölgeye geçtik.
16.07.2016 günü yaklaşık saat 00.30 ile 01.00 saatleri ara sın d a Orhanlı G işelere
intikal ettiğimizde yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve aynı şekilde silah seslerinin
olduğunu görerek aracım ızdan inip önüm üzdeki tırı siper alarak kalkışm acı askerlere karşı
mevzi aldık. Bize ve v atan d a şa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bizde kalkışm acı askerlere
doğru ateş etmeye başladık.
D a h a sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın s a ğ tarafından önüne doğru giderek Akrep
tabir edilen silahla kalkışm acı askerlere karşı ateş ediyordu.
Bir müddet sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın arkasın a gelerek p arm ağında ağrı ve
acı olduğunu, parm ağını sarm ak için bez türü bir şe y istedi.
D a h a sonra telefon ışığıyla baktığım ızda p arm ağında kan am a olduğunu görünce
Cihat komiserimiz üzerindeki çelik yeleği ve Akrep tabir edilen silahı ve çelik yeleği bende
çelik yelek ve uzun namlulu silah olm adığından dolayı bana teslim ederek can güvenliğimizi
ön planda tutarak kalkışm acı askerlerin ilerlemelerini durdurm ak için gerekenleri yapm am ız
talimatını verdikten son ra Cihat kom iser tedavisi için Poliş M em uru Kenan Ş İ M Ş E K
refakatinde yaklaşık 02.30 sıralarında Pendik Devlet H astan esin e hareket etti.
D a h a sonra ben ve yanım da bulunan ismini bilmediğim a m a Tuzla İlçe Emniyet
M üdürlüğünde görevli olduklarını söyleyen iki (2) polis memuru ile birlikte en önde bulunan
tırın yanında mevzi aldık burada bize ateş edilen istikamete doğru bizde ateş ederek
karşılık verdik. Bize ve v atan d a şa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bu uzun bi süre böyle
devam etti.
D a h a sonra bulunduğum uz yere Em niyete ait Zırhlı araçlar geldi ve orada bulunan
Müdürlerimizin kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye
çalıştıklarını gördüm.
Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar. Bu arada teslim
olan şah ısların işlemlerinin yapılabilm esi için çevre güvenliğini aldık. Teslim olan kalkışm acı
askerler emniyet kuvvetlerince ilgili yerlere götürüldükten sonra, saat:07.30 sıralarında
84164 ekibine geçerek Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğüne intikal ettim. M e yd a n a gelen
olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın ya ralan m asın a ve Şehit
o lm asın a seb ep olan kalkışm acı asker şahısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

(1 9 ) Müşteki Onur KUZU 17/072016 tarihli ifadesinde;

“...Halen Tuzla İlçe Emniyet M üdürlüğü A s a y iş Büro Amirliği kad rosun da 314221
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016 günü 08.00/19.00 saatleri
arasın d a görevimi ifa ettim ve istirahate ayrıldım. 15.07.2016 günü akşam saatlerinde
m eydan a gelen olaylar nedeni ile yeniden göreve çağrıldım.
15.07.2016 günü saat:23.00 sıralarında Orhanlı Polis Merkezi Am irliğine gelerek
görevlilere katıldım. A ld ığım talimat üzerine Polis M em uru arkadaşım İrfan K A R A D E D E ile

469
Soruşturma no: 2016/83834

birlikte sivil ekip otumuz ile S a b ih a G ökçe n H avalim anına giden Fettah B aşa ra n C ad d e si
H avaalanı - Orhanlı G işeler k a v şa ğın d a 16.07.2016 saat:00.30 sıralarında görev aldım.
Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta göreve ba şlad ığım ızd a kısa süre sonra Orhanlı
G işeler tarafından yoğun şekilde silah sesleri duym aya başladık.
Y anım ızdaki diğer görevli Polis M em uru Se lçu k G Ö L P U N A R , Erhan K O C A , Mehm et
Nuri Ö Z A K Ç IL ve Erdem Ö Z ile birlikte ya ya olarak silah seslerinin geldiği Orhanlı gişelere
gittik.
Olay yerine ulaştığımızda asker giyimli şahısların Süleyman Şah Üniversitesi
istikameti yan yoldan gişeler istikametine doğru vatandaşların ve resmi üniformalı
Polislerin üzerine ateş ettiklerini gördük. Bizde çatışmaya dâhil olduk, kendi can
güvenliğimizi de alarak Polislere ateş eden asker giyimli şahıslara biz de ateş ettik.
Buradaki çatışma yaklaşık olarak 4 saat kadar sürdü. Çatışma sırasında
yanımızda bizimle çatışan isimlerini bilmediğim 2 sivil Polis Memuru ve
vatandaşlarda yaralandı.
Y aralan an Polis arkadaşlarım ız ve vatandaşlarım ız orada bulunan sivil şah ıslara ait
araçlarla sa ğ lık kurumlarına se vk edildi. Ateş eden asker giyimli şahıslara ateş
etmemelerini ve teslim olmaları gerektiğini bağırarak yüksek sesle söyledik.
Ç a tışm a devam ederken so sy al m edya ve basınd an haber alan çok sa y ıd a vatandaş
Orhanlı G işelerde birikmeye başladı.
Vatandaşlarda bu asker giyimli şahıslara yapmayın kardeş kardeşi vurmasın
siz vatan evlatlarısınız sizin yeriniz kışla gibi sözler söylüyorlardı. Askerler tarafından
biz görevlilere şehidimiz var siz komutanımızı şehit ettiniz siz teslim olun yoksa
hepinizin kafasına sıkarız diye bizim bulunduğumuz yere bağırıldıktan sonra
üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru tekrar ateş edildi. Bizde kendilerine
karşılık verdik ve ateş ettik.
Çatışma devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu olay
yerine geldi. Gelen ekip otosunun tepe lambası yanıyordu, bu araçtaki görevliler
megafondan anons ederek yaralılarımızı almaya geldik ateş etmeyin dediği halde
asker giyimli şahıslar bu resmi Polis ekibinin üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler,
araç bariyerlere çarparak durabildi.
Bu ekipte görevli bir Polis M em uru arkadaşım ızı yaraladılar, yaralı arkadaşı olay
yerinde uzaklaştırm ak ve hastaneye gönderm ek için vatandaşlarla birlikte yanın a
gittiğimizde şehit olduğunu gördüm. Ç a tışm a bir süre dah a devam etti, o sırad a Sü le ym a n
Ş a h Üniversitesi yanındaki yoldan gişelere doğru Pendik Belediyesine ait olduğunu
öğrendiğim iki kepçenin geldiğini gördüm. Bu kepçelerden birinin operatörü askerler
tarafından yoğun şekilde ateş edilerek vuruldu ve ismini bilmediğim bu şa h sın d a olay
yerinde öldüğünü öğrendim.
H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları ve
takviye ekipler geldi. V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, zırhlı araçların, takviye
ekiplerin ve vatandaşların geldiğini gören asker giyimli şa h ısla r vatandaşın aram ızda duvar
olm ası ile ateş etmeyi bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı.
O lay yerine gelen üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları son u ç
verdi ve asken şa h ısla r teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı
Polis Merkezi Am irliğine getirildiler.
V atan a ihanet ederek devlete karşı silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli
arkadaşlarım a ve v a tan d a şa ağır silahlarla ateş eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit
eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 20 ) Müşteki Ömer AZAK 10/082016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü ge ce görevinden çıkan grup

470
Soruşturma no: 2016/83834

olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a tv den bir kısım asker
şah ısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a
olduğunu öğrendim.
Bunun üzerine S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın konuyla ilgili açıklam alarından sonra ve
birimimizin bize gönderdiği telefon m esajında göreve gelm e imkânı olan personelin kendi
imkânlarıyla can güvenliklerini ön planda tutarak bağlı oldukları birimlere intikal etmesi
şeklinde talimat gelm esi üzerine bana ait özel araç ile Pendik Emniyet M üdürlüğüne intikal
ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiğini duydum.
İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum sırada G rup Amirimiz olan Kom iser
Y ardım cısı Cihat U Z U N ’ un burada bulunan personele hitaben uygun olan araçlara geçerek
Orhanlı G işelere takviye kuvvet olarak geçm em iz şeklindeki talimatları üzerine yine grup
amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ile birlikte 84164 kod no lu resmi ekip
otosuna binerek bölgeye geçtik.
16.07.2016 günü yaklaşık saat 01.00 sıralarında Orhanlı Gişelere intikal
ettiğimizde yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve yoğun şekilde silah seslerinin
olduğunu görerek aracımızdan inip önümüzdeki tırı siper alarak kalkışmacı askerlere
karşı mevzi aldık. Bize ve vatandaşa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bizde kalkışmacı
askerlere doğru ateş etmeye başladık.
D a h a sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın s a ğ tarafından önüne doğru giderek
Akrep tabir edilen silahla kalkışm acı askerlere karşı ateş ediyordu.
Bir müddet sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın arkasın a gelerek p arm ağında ağrı ve
acı olduğunu, parm ağını sarm ak için bez türü bir şey istedi.
Bunun üzerine telefon ışığıyla baktığım ızda parm ağın da kanam a olduğunu görünce,
Cihat komiserim iz üzerindeki çelik yeleği ve Akrep tabir edilen silahı, çelik yelek ve uzun
namlulu silahı olm ayan Polis M em uru M ustafa Y IL D IZ ’ a verip can güvenliklerini ön planda
tutarak kalkışm acı askerlerin ilerlemelerini durdurm ak için gerekenleri yapm aları talimatını
verdikten son ra Polis Memuru Kenan ŞİMŞEK ile birlikte tedavisi için 84162 kod nolu
resmi ekip aracıyla saat yaklaşık 02.30 sıralarında Pendik Devlet Hastanesine hareket
ettiler.
Bu sırada bulunduğumuz bölgeye kalkışmacı askerler tarafından yoğun ateş
devam etmekteydi. Aynı şekilde bizde karşılık verdik. Bu uzun bir süre bu şekilde
devam etti.
D a h a son ra bulunduğum uz yere Em niyete ait Zırhlı araçlar geldi ve orada bulunan
Müdürlerimizin kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye
çalıştıklarını gördüm. Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar.
M e yd a n a gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın yaralan m asın a
ve Şehit o lm asın a seb ep olan kalkışm acı asker şah ısların tam am ından davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

■► ( 2 1 ) Müşteki Tevekkül YEŞİLAY 10/082016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğünde Polis M em uru olarak görev yapm aktayım .
Devriye Ekipler Amirliği I G r u p olarak 15.07.2016 C u m a günü ge ce görevinden çıkan grup
olarak istirahatliydik. 15.07.2016 günü 21-22.00 saatleri arasın d a tv den bir kısım asker
şah ısların İstanbul B o ğ a z Köprüsünü tek taraflı kapattıkları ve bunun bir askeri kalkışm a
olduğunu öğrendim. Bunun üzerine sayın Cum hu rbaşkanım ızın konuyla ilgili
açıklam alarından sonra ve birimimizin bize gönderdiği telefon m esajında göreve gelm e
imkanı olan personelin kendi imkanlarıyla can güvenliklerini ön planda tutarak bağlı

471
Soruşturma no: 2016/83834

oldukları birimlere intikal etmesi şeklinde talimat gelm esi üzerine Ö m e r A Z A K a ait özel araç
ile Pendik Em niyet M üdürlüğüne intikal ettik.
Bu sırada telsiz anonslarında sürekli olarak Tuzla-Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde
takviye kuvvet istendiğini duydum. İlçe Emniyet M üdürlüğünde bulunduğum sırada G rup
Amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ’ un burada bulunan personele hitaben
uygun olan araçlara geçerek Orhanlı G işelere takviye kuvvet olarak geçm em iz şeklindeki
talimatları üzerine yine grup amirimiz olan K om iser Y ardım cısı Cihat U Z U N ile birlikte 84164
kod nolu resmi ekip otosuna binerek bölgeye geçtik.
16.07.2016 günü ya klaşık saat 01.00 sıralarında Orhanlı G işelere intikal ettiğimizde
yoğun bir halk kalabalığının olduğunu ve yoğun şekilde silah seslerinin olduğunu görerek
aracım ızdan inip önüm üzdeki tırı siper alarak kalkışm acı askerlere karşı mevzi aldık. Bize
ve v atan d a şa karşı çok yoğun bir ateş vardı. Bizde kalkışm acı askerlere doğru ateş etmeye
başladık. D a h a son ra Cihat U Z U N komiserimiz tırın s a ğ tarafından önüne doğru giderek
Akrep tabir edilen silahla kalkışm acı askerlere karşı ateş ediyordu.
Bir müddet sonra Cihat U Z U N komiserim iz tırın arkasın a gelerek p arm ağında ağrı ve
acı olduğunu, parm ağını sarm ak için bez türü bir şey istedi. Bunun üzerine telefon ışığıyla
baktığım ızda p arm ağında kan am a olduğunu görünce Cihat komiserim iz üzerindeki çelik
yeleği ve Akrep tabir edilen silahı, çelik yelek ve uzun namlulu silahı olm ayan Polis M em uru
M ustafa Y IL D IZ ’ a verip can güvenliklerini ön planda tutarak kalkışm acı askerlerin
ilerlemelerini durdurm ak için gerekenleri yapm aları talimatını verdikten sonra Polis M em uru
Kenan Ş İ M Ş E K ile birlikte tedavisi için 84162 kod nolu resmi ekip aracıyla saat yaklaşık
02.30 sıralarında Pendik Devlet H astan esin e hareket ettiler.
Bu sırada bulunduğum uz bölgeye kalkışm acı askerler tarafından yoğun ateş devam
etmekteydi. Aynı şekilde bizde karşılık verdik. Bu uzun bir süre bu şekilde devam etti. D ah a
sonra bulunduğum uz yere Em niyete ait Zırhlı araçlar geldi ve orada bulunan Müdürlerimizin
kalkışm acı asker şahısları teslim olmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını gördüm.
Bir süre sonra kalkışm acı askerler silahlarıyla birlikte teslim alındılar. M e yd an a
gelen olaylarla ilgili olarak birçok arkadaşım ızın ve vatandaşım ızın ya ralan m asın a ve Şehit
olm asın a seb ep olan kalkışm acı asker şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istemiyorum ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 22 ) Müşteki Yasar ŞENER 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Halen Tuzla İlçe Em niyet Müdürlüğü G üvenlik Büro Amirliği kadrosunda 137512
sicil sayılı Polis M em uru olarak görev yapm aktayım . 15/16.07.2016 günü 19.00 ile 08.00
saatleri arasın d a görevimi ifa sırasın d a ülke bütünlüğüne karşı bir grup asker kıyafetli
kişilerin darbe te şebbüsü ile ilgili olayları bastırm ak için aldığım ız talimat üzerine 9242 kod
nolu ekipte polis mem uru Ergün Y İĞ İT ile birlikte Polis memuru H a şa n Y İĞ İT i de takviye
alarak S a b ih a G ö kçe n H avalim anına giden Fettah B aşa ra n C a d d e si H avaalanı -Orhanlı
G işeler ka v şa ğın d a görev aldık.
Çelik Yeleklerimizi giyerek kavşakta göreve b a şlad ığım ızd a kısa süre sonra T E M
M ehm etçik Vakfı U ygu lam a noktası bölgesinden görevli arkadaşlarım ız saldırıya
uğradıklarını ve yardım istediklerini telsizle an o n s ettiler. Bu sırad a yoğun şekilde Orhanlı
G işeler istikametinden silah sesleri geliyordu, Polis M em uru H a şa n Y İĞ İT , ekipte görevli
polis mem uru arkadaşlarım ız Kutlay Kılıç ı telefonla arayarak konumlarını sordu.
Y ardım talepleri üzerine Orhanlı gişeler istikametine doğru ya ya olarak yürümeye
başladık. G işeler çevresinde ve karşısın d a bulunan Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi tel örgüsü
önünde yoğun şekilde asker giyimli ve silahlı şah ısların olduğunu gördüm. Bu şa h ısla r biz
Polislere ve vatandaşlara ateş ediyorlardı. Bir ş a h ıs araç arkasınd a saklanırken askerlerin
açtığı ateş ile bacağın d an vuruldu. A teş eden asker giyimli şah ıslara ateş etmemelerini ve
teslim olmaları gerektiğini bağırarak yüksek se sle söyledik.

472
Soruşturma no: 2016/83834

Ç a tışm a devam ederken ben H a şa n Y İĞ İT ve Ergün E R Y İĞ İT ile birlikte yeşillik


alana tırm anarak tepeden dolaşarak v atan d a şa ve polislere zarar vermesini önlem ek
am acıyla askerli kıyafetli şah ısların arkalarına ge çm eye çalıştık. Ş a h ısla r ile çok
yaklaştığım ız e sn a d a çatışm ayı savuşturm ak am açlı yanım ızda bulunan Zet tüfeği tabir
edilen bürom uza zimmetli tüfek ile şah ısların olduğu bölüm e yaklaşık 15 adet g a z fişeği
attık. Ş a h ısla r bize ve halka ateş etmeye devam ettiler. S o sy a l m edya ve b asınd an haber
alan çok sa y ıd a vatan daş Orhanlı Gişelerde birikmeye başladı. V atan d aşlard a bu asker
giyimli şah ıslara yapm ayın kardeş kardeşi vurm asın siz vatan evlatlarısınız sizin yeriniz
kışla gibi sözler söylüyorlardı.
Askerler tarafından biz görevlilere " şehidim iz var siz komutanımızı şehit ettiniz siz
teslim olun y o k sa hepinizin kafasına sıkarız" diye bizim bulunduğum uz yere bağırıldıktan
sonra üzerimize ve vatandaşların bulunduğu yere doğru tekrar ateş edildi. Bizde karşılık
verdik.
Bir süre çatışm a devam ederken Pendik ekiplerde görevli resmi bir ekip otosu olay
yerine geldi. G elen ekip otosunun tepe lam bası yanıyordu, bu araçtaki görevlileri
m egafondan an o n s ederek yaralılarımızı alm aya geldik ateş etmeyin dediği halde asker
giyimli şah ısla r bu resmi Polis ekibinin üzerine de yoğun şekilde ateş ettiler, araç bariyerlere
çarparak durabildi. Bu ekipte görevli bir Polis M em uru arkadaşım ızı yaraladılar, bu
arkadaşın olay yerinde şehit olduğunu son radan öğrendim.
Ç a tışm a bir süre dah a devam etti, o sırad a Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi yanındaki
yoldan gişelere gelm ekte olan son radan Pendik Belediyesine ait olduğunu öğrendiğim
kepçe diye tabir edilen iş m akinesi operatörü askerler tarafından yoğun şekilde ateş
edilerek vuruldu ve ismini bilmediğim bu şa h sın d a olay yerinde öldüğünü son radan
öğrendim. H ava aydınlanm aya yakın gün ışıd ığın d a Orhanlı G işelere zırhlı Polis araçları
geldi.
V atan d a şın gelm esi artarak devam ediyordu, bu araçların ve vatandaşların geldiğini
gören asker giyimli şah ısla r vatandaşın aram ızda duvar olduğunu görmeleri ile ateş etmeyi
bıraktılar ve akabinde teslim olmaları yönünde müzakereler başladı. O lay yerine gelen
üstlerimiz ve zırhlı araçlardaki arkadaşların ikna çabaları so n u ç verdi ve asker şah ıslar
teslim olarak silahlarını teslim ettiler ve gözaltına alınarak Orhanlı Polis Merkezi Amirliğine
getirildiler. O layd a yaralanm adı. R ap o r alm ak istemiyorum. V atan a ihanet ederek devlete
karşı silahlı kalkışm aya yeltenen bana, görevli arkadaşlarım a ve v a tan d a şa ağır silahlarla
ateş eden, arkadaşlarım ı ve vatandaşları şehit eden asker giyimli şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 23 ) Müşteki Yunus Emre KÖSE 25.07.2016 tarihli ifadesinde;

“... Halen Pendik İlçe Em niyet M üdürlüğüne bağlı Önleyici hizmetler büro Am irliğinde
320399 sicil sayılı polis memuru olarak görev yapm aktayım .
15.07.2016 günü saat: 19.00 da 84159 kod nolu ekipte M ustafa K Ü Ç Ü K ve Ahm et
B E L E N isimli polis arkadaşlarla görev aldım.
Saat:22.30 sıralarında 152 kod nolu ekibimiz bize telefon ile ulaşarak Tuzla Orhanlı
G işelere gitmemizi ve H ava alan ın a gidiş istikametinde yolu keserek araç geçişlerini
engellememizi istedi. Bizde ekip olarak Orhanlı G işelere geçtik ve yolu kestik.
D a h a sonra araçlar durunca araçlardaki vatandaşlar araçlarından inerek yanım ıza
geldiler ve neden yolu kapattığımızı sordular. Bu sırad a üzerimizden birkaç helikopter ge çiş
yaptı. Y a k la şık on dakika sonra gişelerden on - on beş asker bize doğru gelm eye başladı
ve bize “T E S L İM O L U N ” diyerek ateş etmeye başladılar.
Ben önüm de bulunan bir aracı kendim e siper alarak ateşe karşılık verdim. Ç o k
yoğun ateş altında kaldık. Birçok mermi bizim üzerimize gelmekteydi. Askerin bir tanesi
komutanım beyaz leon m arka aracın oradan ateş ediyorlar deyince bana doğru ateş etmeye
başladılar. Ben, s a ğ kalça kısm ından yaralandım .

473
Soruşturma no: 2016/83834

D a h a sonra ateş kesildi. Bu sırada silah seslerini duyan vatandaşlar bize yardım
etmek için çatışm a alanına geldiler. Askerin birisi komutanım çok kalabalık bir vatan daş
topluluğu geliyor diye bağırdı ve geri çekilm eye başladılar.
Bu sırada bir vatan daş yan ım a gelerek beni alarak aracına bindirdi ve hastaneye
getirdi, tedavim yapıldı. Beni kimin vurduğunu görmedim, ancak askeri üniformalı şah ıslar
bize ve sivil v atan d a şa hiçbir şe y dem eden ateş ettiler.
Bize ateş ederek yaralayan askerlerin ya kalan m ış olduklarını ve H ava Harp Okulu
öğrencileri olduğunu öğrendim. Bize ateş ederek yaralayan bu askerlerden davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bl İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 31.08.2016 tarihli 2016/14233-14235 sayılı


raporunda göre;

Pendik E. A Hastanesinin 16.07.2016 tarih 958225 sayılı raporunda; sağ SİAS hizasindan
giriş, sağ gluteustan çıkış deliği saptandığı, sağ dirsekte abrazyon, sol dirsekte 0,5 cm lik yüzeyel
kesi ve abrazyon, sağ tibia ön yüzde abrazyon mevcut olduğu, çekilen BT'de; femur başında
mermi çekirdeğinin izlendiği, nörovasküler muayenesinde araz bulunmadığı, fleksiyon ve
ekstansiyon kusuru olmadığı, konservatif takip ve pansuman yapıldığı kayıtlı olmakla;
Kişinin 31.08.2016 tarihinde Adli Tıp Şube Müdürlüğünde yapılan muayenesinde;
16.07.2016 tarihinde sağ kalça kısmından yaralandığını, 1 adet kurşunun girip içerde kaldığını,
diğer kurşunun kalçasını sıyırıp gittiğini, diğer yaralarının yere düşmesiyle meydana geldiğini
ifade ettiği, fiziki muayenesinde; sağ SIAS bölgesinde kurşun girişiyle uyumlu nedbe dokusu,
sağ kalça üst kısımda kurşun sıyrığı ile uyumlu nedbe dokusu tespit edildiği ve herhangi bir
nörovasküler defısit saptanmadığı bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum OLMADIĞI,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
Kemik kırığı tarif edilemediği kayıtlıdır.

4.2.2.) K ollu k G örevlisi O lm ayan M üştekilerin İfa d eleri:

© ( 24 ) Müşteki Âdem KÖMBE 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“....15.07.2016 G ünü s a a t : 01.00 sıralarında Sultanbeyli de servis dağıttıktan sonra


Sultan beyli m erkeze destek am açlı indiğimde, benim gibi servis işi yapan arkadaşım
Cem il A K S U ve kardeşini gördüm. O laylardan haberim vardı.
Cem il Aksu, S a b ih a G ö kçe n Havaalanı destek am açlı gideceğini söyledi. Bende
gitmek istediğimi söyledim. M ustafa A K S U ve cemil A K S U ile idaremdeki 34 T K 2750
plakalı Fiat Ducato minibüsü ile S a b ih a G ökçe n H avaalan ın a doğru hareket ettik.
Saat:01.30 sıraları idi. Kurtköy mevkiinden havaalanına doğru seyir halinde iken
solu m uzda kalan Orhanlı Gişelerden yoğun silah sesleri geldiğini gördüm. Bizimle birlikte
destek am açlı peşim izden b a şk a araçlar ile gelenlerde vardı. Havaalanı otoban yolu trafiği
tıkanmıştı. Bulunduğum uz yerde araçlarımızı park ettik.
Y a k la şık 500/600 kişilik bir grup olmuştuk, Y a y a olarak H avaalanı istikametine doğru
yürüm eye başladık. O toban Orhanlı yönünde 4 polisin emniyet tedbiri aldığını görünce
yardım için yanlarına doğru giderken polisler, bize doğru gelmeyin” diye el hareketi
yaptılar. Polise seslenerek " bizde sizinle olm ak istiyoruz " diye bağırdık. Polisler, “can
güvenliğiniz olmayabilir silah sesleri geliyor uzaklaşın " dediler.
Ben ve arkadaşım Cem il A K S U ile birlikte kendimiz polislerin bulunduğu yere gitme
kararı aldık. Bu sırada 4 poliste yoğun ateş altında kalan diğer polislere takviye amaçlı
yanlarına gidince bizde yaklaşık 500 kişilik bir grupla birlikte çatışm anın olduğu Orhanlı
G işelere doğru yürüm eye başladık. Orhanlı gişelere yaklaşırken, gişelerde bulunan polislere
474
Soruşturma no: 2016/83834

yoğun şekilde ateş eden bir grup askerin geri çekildiğini gördük. Askerler, A ğ a ç lık alana
girerek halka ateş etmeye başladılar.
Yere siper aldık. Hedef küçülttük. Polislere destek olm ak ve moral verm ek için “ sizin
yanınızdayız Y a p m a m ız gereken bir şe y var m ı” dedik. Ben arkadaşım ın yanında biraz bir
daha uzaklaşm ıştım . Bu sırad a yerde resmi kıyafetli bir polisin yattığını gördüm. Y an ın d a
bir sivil kişi yatıyordu. Her ikisi vurulmuştu. Bu sırad a yine askerler tarafından tekrar yo ğu n
ateş başladı. Ben ve tanım adığım sivil kişiler ile yaralı polis ve sivili alarak sivil bir araca
bindirdik. H astan eye gönderdik. R e sm i kıyafetli Polis M em uru ağır yaralıydı.
Bu sırada olay yerine takviye am açlı bir resmi ekip geldi. M egafondan, ateş açan
askerlere, “ biz yaralılarımızı almaya geldik. Ateş etmeyin yaralıları alalım “ an o n s
edildi. A n c a k askerler tarafından “yaklaşanı sizi de vururuz” diyerek bu resim polis
ekibine de yoğun ateş etmeye başladılar.
Bu ekip otosun da bulunan iki polisin vurulduğunu gördüm. Bu vurulan polisleri, sivil
polisler araçtan alarak hastaneye gönderdiler. Bu sırad a sırtım da bir Sıcak lık hissetim. Elimi
sırtım a attığım da kanadığını gördüm. Y aralandığım ı anladım. Polislerden biri sırtımı kontrol
ettiğinde vurulduğum u söyledi. Halen ateş devam ettiğinden ayrılmadım. Bir müddet sonra
ateş kesildi. Polisler yine m egafonla teslim olmaları yönünde an o n s edince askerlerden biri
“ tam am ateş etm eyeceğiz görüşelim “ diye seslendi.
Ü ç polis gö rüşm e ye gitti. K arşıdan iki askerin geldiğini gördüm. Orta yerde
buluştular. Aralarında bir ko nuşm a geçti, ko n u şm a son unda askerler teslim oldular.
Silahlarını teslim ettiler. O lay sıra sın d a A teş eden askerlerden birinin yaralandığını bende
gördüm. Yaralı askerin yanında bulunan ask e r kamuflajını çıkartarak yaralıya tampon
yapıyordu.
B urada şunu belirtmek istiyorum. Bu kamuflajını çıkartan kişi halka en çok ateş eden
askerdir. Üzerinde sa d e atlet tipi bir giyim e şya sı vardı. Bunu da belirtmek istedim.
Saat:06.00 sıraları idi. Bende aracım a binip hastaneye gittim. Tedavim i yaptırdım. S a ğ lık
durumum iyi, ben de şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli ve 2017/3362- 3402


sayılı raporuna göre müşteki de yaralanmanın;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25300 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sol lomberde 1 cm çapında cilt, ciltaltı kesesi, sol kalça gluteal
bölge lateralde 1 cm’ lik dermabrazyon olduğu, çekilen toraks B T’ de sol göğüs lateral kısımda
cilt altında 0,5 cm’ lik metal cisim görüldüğü, anzasının;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek
ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I anlaşılmaktadır.

© ( 25 ) Müşteki Ali GEDİK 24.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Ahm et Y e se vi M ahallesi Sü le ym a n G azi S o k a k No:57 D: 1 Sultanbeyli


adresinde ikamet etmekteyim. A yrıca Ü skü dar belediyesine ait bir firmada iş makinesi
operatörü olarak çalışm aktayım . 15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde televizyon ve sosyal
m edya üzerinden bir kısım asker şah ısların darbe yaptığını öğrendim.
Bu sıralarda Ü skü dar Belediyesinden işe çağrıldık an cak ben arkadaşları acil olarak
gittikleri için ben gidememiştim. Bu sıralarda S a y ın C u m hu rbaşkanım ızın halka çağrısı
üzerine önce A K parti ilçe binasını önüne oradan da İlçe Em niyet M üdürlüğü önüne gittim.
Burada görevli polis memurları Sultanbeyli ilçesinde bir sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a
G ökçe n Havalim anı tarafından sıkıntı olduğunu belirtmeleri üzerine bende kendi imkânlarım
ile S a b ih a G ökçe n havalim anına doğru yola çıktım.

475
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada benden önce havalim anına giden bir arkadaşım ı aradım. A rkadaşım
havalim anına gelen tankları engellediklerini ancak Tem otoyolu üzerindeki Orhanlı
gişelerinde sıkıntı olduğunu duyduğunu söylem esi üzerine gişelere doğru gittim. Ben
gişelere doğru gittiğimi sırad a silah seslerini duyuyordum. Bu sırada b a şk a vatandaşlar da o
tarafa doğru gidiyordu.
A n c a k asker şa h ısla r kalabalık bir vatan daş topluluğunun gişelere doğru silahsız
olarak gitm esine rağm en rastgele ateş ederek insanları korkutm aya ve geri döndürm eye
çalışıyordu. Bu sırad a ben zorda o lsa gişelere ulaştım. Burada bir kaç arkadaşım ı daha
gördüm. Yaralı olan vatandaşlara asker şah ısların yoğun ateşinde dolayı yaklaşam adık.
Çünkü asker şa h ısla r hem vatandaşlara hem de polislere doğru yoğun bir şekilde ateş
ediyordu.
Ben de bu yoğun ateşten korunm ak için gişelerin duvarının dibine yatmıştım. Bu
sırada yan ım d a bulunan içerisinde sıc a k zift olduğunu dü şü ndüğüm maddi olan tırda çok
sa y ıd a isabet alınca ben üzerime sıçrayan ziftten dolayı b a şım d an ve sol kolum dan ve
vücudum un çeşitli yerlerinden yaralandım.
Ben kendi imkânlarım ile oradan biraz uzaklaşarak üzerimi değiştirdim ve dah a fazla
bu zift m addesine m aruz kalm aktan kurtuldum bu sırada bir tırın yakıt de posundan biraz
m azot çekerek zift bulaşan yerlerime sürdüm. Bu şekilde ziftin etkisini azalttım. D a h a sonra
beni oradan arkadaşlarım alarak hastaneye götürdüler. Sultanbeyli Devlet H astan esin de
gerekli tedavim yapıldıktan sonra taburcu edildim.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a bir çok vatandaşım ızın ölüm üne ve benimle birlikte
b irçoğu n u n da ya ralan m asın a seb ep olan asker şah ıslardan davacı ve şikayetçiyim....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 07.02.2017 tarihli ve 2017/1942-1948


sayılı sayılı raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25298 sayılı raporunda; Yanık ifadesi
ile geldiği, sol kolda 5 cm yanık, kafa sol parietal bölgede 8 cm lik yanık bulunduğu, gözünde
tahriş olduğu bildirilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 26 ) Müşteki Ali ÖZGÜNAY 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat: 22.00 sıralarında idaremdeki 34 H Z 5093 plakalı Renault


Clio m arka otomobilim ile Pendik S a b ih a G ökçe n havalim anı gelecek yolcularımı alm ak için
gidiyordum. S a b ih a G ökçe n tarafına doğru gidilen Kurtköy gişelerinin kapalı olduğunu
görünce bir sonraki çıkış olan Orhanlı Gişelerine doğru yöneldim.
Ben idaremdeki araç ile Orhanlı gişelerine geldiğim de polis ekiplerinin gişelerden
çıkarak S a b ih a G ö kçe n havalim anına gidiş istikametini kapattığını gördüm. Bu sırada benim
arkam dan b a şk a araçlarda geldiği için trafik akışı tam am en durmuştu. Y a k la şık olarak 30
dakika kadar bekledik.
S o n ra 40-50 kadar üniformalı uzun namlulu silahlı ve teçhizat yelekli askerin
Orhanlı gişelere doğru geldiğini gördüm. Askerlerin gelmesi ile birlikte yolu kapatan
polis ekiplerine doğru ateş etmeye başladılar. Bunun üzerine bende kendimi yol
kenarında bulunan menfeze attım.

476
Soruşturma no: 2016/83834

İlk olayın sıcaklığı geçtikten sonra asker bana yolun solunda kalan kısma
mevzilendi oradan yine polis ekiplerine ve polise destek amacıyla gelen vatandaşlara
ateş etmeye başladı. Bu olay bu şekilde sa b a h ezanına kadar sürdü.
S o n ra sın d a takviye polis ekiplerinin gelm esi üzerine hem polislere hem de
vatandaşlara durm adan ve du raksam ad an hedef gözeterek ateş eden darbeye teşebbüs
eden askerleri etkisiz hale getirdiler.
Polis ekipleri asker şah ısların oradan uzaklaştırdıktan sonra ben aracımı kontrol
ettiğimde aracım ın motor ve m ekanik kısım larına mermi isabet etm esinden dolayı aracım ın
çalışm adığını fark ettim.
A yrıca yanım da bulunan zift ' sıc a k asfalt ) tankerinin vurulm asıyla buradan sızan
sıc a k asfalt aracım ın tüm lastiklerini kapladı ve kullanılam az hale getirdi.
A yrıca bu olaylar sıra sın d a aracım ın ön logosunun kırıldığını, sol ön sürücü
kapısından 1 mermi girişinin olduğu, bu merminin de aracım ın arızasın a neden olan mermi
olduğunu gördüm m eydana gelen olaylar sıra sın d a hem hayatımızı tehlikeye atan hem de
m alım ıza zarar veren bu asker şah ıslard an davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] Müşteki bahse konu aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen
18.07.2016 tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

34 HZ 5093 plakalı Renault Clio marka beyaz renkli aracın sol ön yolcu kapısı üzerinde 1
(bir) adet mermi girişinin olduğu, kapıda giren merminin aracın motor akşamına geçtiği, mermi
çıkışının olmadığı, aracın 4 (dört) adet lastiğinde asfalt akması nedeniyle kullanılamaz hale
geldiği ve araç ön logosunun kırıldığı anlaşılmaktadır.

© ( 27 ) Müşteki Ayhan AKTAS 29.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben San cakte pe Mah. temel S o k a k No:13/2 San cakte pe adresinde ikamet
etmekteyim. 15.07.2016 günü saat:23.00 sıralarında işten eve geldim, ben evde oturduğum
sırada patronum beni telefon ile arayarak diğer iş yeri servisimizin Tem Otoyolu üzerinde
Tuzla civarında kaldığını yolun kapatılm ış olduğunu öğrendiğini, bir kısım asker
şah ısların d a darbeye te şe bb üs ettiği söylem esi üzerine bende hem en kendi aracım ile hem
arkadaşlarım a yardım etmek hem de ne olduğunu öğrenm ek için evden çıktım.
Ben arkadaşlarım ın Tuzla Orhanlı Tem otoyolu gişelerinde kaldığını öğrendim.
O raya vardığım da diğer arkadaşların asker şah ısların polislere ve vatandaşlara ateş etmesi
üzerine araçtan inerek ayrıldıklarını sa d e ce şoför arkadaşın kaldığını öğrendim, bu sırada
şoför arkadaşım bana yaralı polis ve vatandaşlar olduğunu söylem esi üzerine bizde hem
yaralılara yardım etmek hem de o sırada çevrede bulunan vatan daş ve polis arkadaşlara
yardımcı olm ak am acıyla bu bölgede kaldık.
Bu sırada bizim servis aracının az ilerisinde bir polis aracının olduğunu ve orada
bulunan polis arkadaşlara doğru da sürekli olarak ateş edildiğini görünce ben servis
aracının içerisine saklan arak y a v a ş bir şekilde aracı tam olarak çalıştırm adan polis aracını
bizim aracım ızda gölgelem eye yani korum aya çalışm ak için oraya doğru götürdüm. Ben
aracım ı polis aracının önüne götürdükten sonra asker şah ısların bizim içerisinde
bulunduğum uz araca doğru ateş edeceklerini düşünerek araçtan indim ve tekrar sürünerek
gişelere doğru gittim.
Biz bu arada ateş eden asker şah ıslara ateş etmeyin yaralılar var diye sürekli olarak
çevredeki vatandaşlar ile birlikte bağırıyorduk. B un a rağm en asker şa h ısla r dinlemiyorlardı.
Bizde silah olm adığı halde askerler direk polis ve vatandaşlara öldürm ek am acıyla ateş

477
Soruşturma no: 2016/83834

ediyorlardı. Ç ünkü her atışta bir vatan daş yaralanıyordu. S o n rad an öğrendiğim kadarı ile
şehit edilen polis ve vatandaşların kafalarından vurulm ak suretiyle şehit edildiğini öğrendim.
Bu olayların bu şekilde devam ettiği sırada gişelere doğru 600-700 kişi olduğunu
tahmin ettiğim bir halk topluluğunun tekbir getirerek gişelere doğru yaklaştığını gördük. Bu
e sn a d a 5-6 dakika kadar herhangi bir ateş etme olayı olmadı.
S o n ra sın d a benim polis aracının önünde bulunan aracım ı yaralı şahısların
çıkartılabilmesi için bulunduğu yerden uzaklaştırm ak için araca bineceğim e sn a d a bir silah
patlam ası sesi duydum. Bu sırad a benim a y a ğım d a da bir acı hissettim. Ben ne olduğuna
baktığım da sol ayağım ın d ış kısm ından diz kap ağım ın alt tarafından kanam a olduğunu yine
s a ğ a y a ğım d a da k an am a olduğunu gördüm. Ben bunun üzerine k an am ası çok olan sol
ayağım ı kemerle bağladım ve o halde servis aracını ileri doğru aldım.
Bu arada servis aracı içerisinde b a şk a bir sivil vatandaşın yaralı olduğunu
görmüştüm. O nu da araçta tutarak o halde servis aracı ile Sultanbeyli yol ayrım ına kadar
götürdüm. Burada servis aracındaki yaralı vatandaşı b a şk a araca alarak hastaneye
götürdüler.
Ben de ay ağım iyece uyuştuğu için yakında bulunan Ö zel Sultanbeyli E rsoy
H astan esin e kendi imkânlarım ile gittim. Burada gerekli m uayene ve tedavim yapıldıktan
son ra ben tekrar olayların olduğu yere giderek yetkililer tarafından olayların bastırıldığının
açık lan m asın a kadar Orhanlı gişeler bölgesinde bulundum.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a bizlere ve polislere doğru ateş eden askerler direk
olarak öldürm eye ateş ediyorlardı. R astge le ateş ettikleri çok az olmuştur. Tüm bu ya şa n a n
olaylar da bizimde bulunduğum uz bölgede 1 polis mem uru ve 5 vatandaşın şehit edildiğini,
yine çok sa y ıd a polis ve vatandaşın yaralandığını ve çok sa y ıd a araç ile eve de zarar
verildiğini öğrendim. Tüm bunlara neden olan asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istemiyorum. ...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017 / 3362-3402 sayılı
raporunda;

Özel Ersoy Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 1081 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile
geldigi, sol alt bacak tibia üst kısımda metalik opasite ve 1*1 cmlik yaralanma tespit edildiği, ek
patoloji bildirilmediği belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© ( 28 ) Müşteki Ayhan ALATUNC 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Kartal Belediyesi Veterinerlik İşleri M üdürlüğünde taşeron firmanın işçisi olarak


çalışm aktayım . 15.07.2016 günü saat: 24.00 sıralarında tuzla Tepe ören mahallesindeki
Büyükşehir belediyesine ait hayvan barınağına yaralı hayvanları bırakıp tekrar Kartal
İlçesine doğru hareket ettiğimiz sırada Tem Otoyolu Orhanlı gişelerine geldiğim izde bir kaç
polis m em urunun gişelerin olduğu yerde olduğunu gördük.
Bu polis memurları bize tankların havalim anın b a sm a k üzere geldiği bilgisinin
olduğunu bundan dolayı Tem otoyolu üzerindeki Orhanlı Gişelerinin çıkışının kapatılm ası
gerektiğini söyleyerek bizden yardım istediler. Bunun üzerine bizde Kartal belediyesinin
hizmetlerinde kullanılan 34 N Z 2818 plakalı Ford transit m arka aracı gişeleri kapatacak
şekilde yola koyduk. Bir süre son ra bulunduğum uz yere doğru gelm ekte olan asker
üniformalı şa h ısla r önce yolu açın diye bağırdılar.
Biz ve polis ekipleri yolu açm ayın ca önce polis m em urlarına son rada bize doğru
yoğun bir şekilde direk olarak öldürm eye yönelik olarak ateş ediyorlardı. Bu şekilde
şah ısların 3 saatten fazla bir süre bizim bulunduğum uz bölgeye doğru ateş edildi.
478
Soruşturma no: 2016/83834

Bu olaylar sıra sın d a çok sa y ıd a vatandaşın ve polisin yaralandığını yine aynı şekilde
yolu kapatan veya yolda kalan araçlardan da zarar gören araç olduğunu gördük.
Bu olaylar sıra sın d a askerlerin olduğu bölüm den ateş eden askerlerin ateşi sonucu
bir kurşun sekerek benim sol kolumu sıyırıp geçti.
Bu sırada kolum da bir parçası kalmış. M e yd a n a gelen olayda bizim aracım ızda aynı
şekilde zarar gördü. Ben hastanede tedavim yapıldıktan sonra şikâyet için Orhanlı polis
merkezine geldim. Çünkü bize doğru yapılan atışlar bir kaç kişinin yaptığı atışlar değildi.
Ben dah a öncesinden koruculuk yaptığım için çatışm a ortamını bilirim. Ç o k yoğun bir
şekilde bize doğru atış vardı. M eyd an a gelen olaylar sırasın d a bize doğru öldürm ek kastıyla
ateş eden tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum. ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017 / 3362-3402 sayılı
raporunda;

Tuzla Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 4171 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile
geldiği, sag el baş parmakta abrazyon, sol dirsek ust kisimda 3x0.5cmlik yabancı cisim olduğu,
yabancı cismin operasyonla çıkarıldığı belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© (29) Müşteki Ayşenur TOLUN 16/07/2016 tarihli ifadesinde;

"... 15.07.2016 günü Kocaeli G e b z e ilçesi O v a cık köyünde bulunan ikametimde


annem le beraber televizyon izlerken, haberlerde ordunun içerisinde bir grubun kalkışm a
yaptığını öğrendik.
Annem le beraber Vatanını S e v e n her Türk V atan daşı gibi bizde darbeye karşı
devletimizin yanında yer alarak evimizden çıkarak S a b ih a G ökçe n Havaalanı istikametine
doğru araçla annem le beraber yola çıktık.
O toyolda Orhanlı S a b ih a G ö kçe n sa p a ğ ın d a n otoyoldan çıktım ve Orhanlı G işelere
geldiğim izde trafiğinin durm uş olduğunu gördük ve araçtan inerek orada bulunan
vatandaşlara ne oldu diye sorduğu m uzda polisler araçların anahtarlarını topladı o yüzden
gidem iyoruz dediler.
Ben ve annem bu insanlara çok güvenmedik ve annemle birlikte başka yolları
denemek için geriye döndüğümüz esnada bir kargaşa meydana geldi ve yolun karşı
şeridinde iki tane askeri kamyon olduğunu ve_kamyondan inen askerlerin önce
polislere daha sonra da bize doğru ateş ettiklerini gördüm. Annem le beraber araçların
arkalarına doğru siper alm aya başladık.
A nn em aracın yanın a yattı ve bende tam aracın ön çam urluk kısm ından yere doğru
yatm aya ham le ettiğim sırada s a ğ tarafımdan yaralandığım ı hissettim ve yene düştüm
an cak o anki k arg aşad a n dolayı beni yaralayan askeri görmedim. A n c a k ben tekbirler
getirdiğimden dolayı özellikle bana nişan alınarak ateş edildiğini düşünüyorum.
Vurulunca yere düştüğüm için önce telefonumla babam ı arayarak ben vuruldum
hakkını helal et dedim.
Bu e sn a d a annem de orada bulunan vatandaşlara kızım vuruldu yardım edin diye
bağırdığını duydum ah a sonra birkaç vatan daş gelerek beni ve annem i orada bulunan bir
araca bindirdiler biz araçtayken üzerimize doğru ateş etmeye devam edildi.
Bu sırada siyah lüks bir araç yanım ızda durdu yardım istedik a m a araç bize yardım
etmeyerek yanım ızdan ayrıld.
479
Soruşturma no: 2016/83834

D a h a sonra elimde bulunan aracım ızın anahtarını bir vatan daş alarak bizim
aracımızı buldu ve beni annem i kendi aracım ıza bindirerek oradan ayrıldık ve Sultanbeyli
Devlet H astan esin e getirildim.
O layd a gördüğüm ayrıntı askerlere polisler m üdahale etmeden onlar direk ateş
açtılar, konuyla ilgili öncelikle beni yaralayanlardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 06.04.2017 tarihli 2017/5670 sayılı
raporunda;
Florence Nightingale Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 70066678 prt sayılıtıbbi
belgelerinde; ASY ifadesi ile geldiği, iki taraflı hemotoraks olması nedeniyle toraks tüpü
konduğu,
Spinal kord yaralanmasına bağlı paraplejik olduğu, tetkiklerinde T12 pedikül ve faset
kırığı saptandığı, T9-L2 stabilizasyonu yapıldığı, toraks tüplerinin çekilmesinin ardından fizik
tedavi programına alındığı,
Ankara Bilkent FTR Merkezinde, Gazi FTR Merkezinde ve Darrüşşafaka FTR
Merkezinde fizik tedavi gördüğü, alt ekstremite toral plejisinin devam ettiği, idrar ve gaita hissi
kontrolünün olmadığı, devamlı sonda takıldığı bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I,
Kırıkların müştereken yaşam fonksiyonlarına etkisi ORTA (3) derece olduğu,
Organlarından birinin fonksiyonunun sürekli kaybı niteliğinde olduğu kayıtlıdır.

1=] Müştekinin vücudundan çıkarılan 1 (bir) adet ateşli silah mermi çekirdeği
üzerinde İstanbul Kriminal Polis Laboratuvannca yapılan inceleme neticesinde;

D o sy a kap sam ın d a şüphelilerden el konulan silahlara yönelik tanzim edilen


22.07.2016 tarih ve İS T -B L S -9 4 1 5 -9 4 1 6 sayılı U zm anlık R ap orunda belirtilen “41058”
numaralı 9m m çaplı Parabellum tipi fişek atar, M K E yapısı, M P -5 marka, A -3 model, s a ğ
yüzeyinde “T .S.K .” ibareleri bulunan, m andal marifeti ile tek tek ve seri olarak atış yapabilen
(yarı ve tam otomatik ateşlem e sistemlerine sahip) makinalı tabancadan ATILMIŞ
OLDUĞU tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında tüm deliller kapsamında mermi çekirdeğinin mukayese sonucu
eşleştiği belirtilen “41058” seri numaralı silahın şüpheli- maktul Ferhat GÜNAY’ dan teslim
alındığı, bu nedenle olay tarihinde bu silahın şüpheli- maktul Ferhat GÜNAY’ ın kullanıldığı
anlaşılmaktadır.

© ( 30 ) Müşteki Aytekin KAYA 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“....Ben Pendik Belediye Başkan lığı D este k Hizmetleri Müdürlüğü Ulaştırm a


Bölüm ünde birim amiri olarak görev yapm aktayım .
15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde özellikle İstanbul ve A nkara illeri başta olm ak
üzere ülkemizin bir kısm ında askeri şah ıslar tarafından başlatılan darbeye te şe bb üs eylemi
ile ilgili olarak Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğünün araç takviyesi talebi üzerine bizde
Pendik Belediyesi olarak Polis birimlerimize yardımcı olmak amacıyla mümkün
olduğu kadar aracımızı emniyetin hizmetine sunduk.
Bu araçlarım ızdan M avi Yeşil Turizm G ıd a İnşaat Sa n a y i Ticaret Ltd. Şti. ünvanlı
firma ad ına ruhsatlı olup 3 yıl süreyle Pendik Belediye Başkan lığı tarafından hizmetlerde
kullanılmak üzere kiralanan O tokar m arka Sultan modeli yarım otobüs olan 34 UL 4973 ile
yine Pendik Belediye B a şk a n lığ ın ca Jet kar Turizm Nakliye T aşım ac ılık Otom otiv sanayi ve
480
Soruşturma no: 2016/83834

Ltd. Şti. ad ına ruhsatlı 34 ZB 1197 plakalı O tokar m arka sultan Modeli araçlarımızı Tuzla
Fatih m ahallesinde bulunan Orhanlı Tem Otoyolu gişelerine götürdük.
Ç ünkü burada hem Tuzla İlçe Emniyetin hem de Pendik İlçe Emniyetin personeli
vardı. Biz olayların bastırılmasından sonra yakalanan askeri şahısları Tuzla Orhanlı
Polis merkezine götüreceğim sırada, yukarıda plakalarının vermiş olduğum araçların
kontrol ettiğimizde her iki aracımızın da arka camları ile yan camlarının kırılmış
olduğunu olay yerinde tespit ettik. A yrıca araçların kaportalarında zarar oluştuğunu
gördük. M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a araçlarım ızın zarar görm esine neden olan
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyiz. U zlaşm ak istemiyoruz ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

© Müşteki Aytekin KAYA’ nın 20.07.2016 tarihli ek ifadesinde;

“...Pendik belediyesi D estek Hizmetleri U laşım Bölüm ünde U laşım Amiri olarak görev
yapm aktayım . 15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde Askeri şah ısların darbeye teşebbüs
etmesi olayında Orhanlı tem Otoyolu gişelerinde zarar gören araçlardan 1 tanesi de yine
Pendik Belediyesine ait 34 JL 5342 resmi plakalı M erced es B enz m arka kam yonum uzda
asker şah ısların halkın ve polisin üzerine yaptığı atışlar sonucu birçok yerin mermi isabeti
olmuştur. Bundan dolayı da bölgede m eydan a gelen olaylarda çok sa y ıd a aracım ız zarar
gördüğünden bu aracım ız ile ilgili olarak an cak m üracaata geldik. Tuzla Orhanlı Tem
otoyolu Orhanlı gişelerindeki olaylarda bu araç ile birlikte Pendik İlçe Emniyet müdürlüğüne
verm iş olduğum uz ekip otosu olarak kullanılan araçlarda h asar görmüştür. Bunlarla ilgili
müracaatım ızı da dah a sonra yapacağız.
M e yd a n a gelen olaylarda milletimizin ve devletimizin hizmetinde kullanılan bu
araçların zarar görm esine neden olan tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyiz.
U zlaşm ak istemiyoruz...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] Müştekinin beyanında belirtmiş olduğu Pendik Belediyesinin Kullanımında


bulunan araçlara yönelik meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

34 ZB 1197 ve 34 UL 4973 plakalı Otokar Sultan modeli Pendik Belediyesine ait yarım
otobüslerin tüm camlarının kırılmış olduğu, araçların kaportalarının değişik yerlerinde ezilmeler
olduğu,
34 JL 5342 plakalı beyaz renkli kupası sarı renkli kasası olan Pendik Belediyesine ait
resmi plakalı aracın ön camında ve cam alt kısmında çok sayıda mermi girişi olduğu,
Cam alt kısmından giren kurşunların aracın sol ön konsol ve gösterge kısmına zarar
verdiği, yine aracın kupasının diğer kısımlarında ve kasasında çeşitli yerlerde mermi isabet izi
veya giriş deliği olduğu anlaşılmıştır.

© ( 3 1 ) Müşteki Bilal GÖK 21.07.2016 tarihli ifadesinde;

"... 15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde evde oturduğum sırad a işyerimde şoför


olarak çalışan Mikail E T A telefon ederek askerin yolları kapattığını ve Avrupa ya k a sın a
köprülerden geçem ediğini söyleyince bizde ne olduğuna bakm ak için televizyonu
açtığım ızda askerin köprüleri tuttuğunu ve havalim anlarına doğru gittiğini gördüm. Hem en
dışarı çıktım ve m ahalleden arkadaşlar ile bir kısım asker şah ısla r tarafından işgal
edilebileceğini düşünerek S a b ih a G ökçe n havalim anına doğru yola çıktık.

481
Soruşturma no: 2016/83834

Biz arkadaşlar ile S a b ih a G ökçe n H avalim anına vardığım ızda 4 -5 adet tankın
havalim anın giriş kısm ında olduğunu gördük.
Bu arada b a şk a vatandaşlarda S a b ih a G ökçe n havalim anına toplanm aya başlam ıştı.
Bu vatan daş topluluğu artınca hep birlikte tanklara m üdahale edilerek içerisindeki askerler
ikna edilmeye çalışıldı.
Bu sırada üsteğm en veya yüzbaşı rütbesinde olduğunu d ü şü ndüğüm ü z üzerindeki
hücum yeleğinden dolayı rütbesini tam olarak görem ediğim iz şa h ıs haricinde kim se zorluk
çıkarm ayınca o ş a h ıs biraz halka karşı direndi. A n c a k tank içerisindeki askerler geri
dönmeyi kabul edince bu rütbeli ş a h ıs ile vatandaşlar ara sın d a arbede oldu. Bu sırada
rütbeli asker kaçarak orada bulunan Land R o ver tipi askeri araç ile oradan uzaklaşm aya
başladı. Bizde oradaki durum normale dönm eye başlayın ca eve gidelim diye düşündük.
A n c a k o e sn a d a çevrede bulunan vatandaşlardan Tem otoyolu Orhanlı
gişelerindeki askerlerin orada bulunan az sayıdaki polisi kuşattığını öğrenince oraya
gitmeye karar verdik. Biz gişeleri doğru yaklaştığımızda yoğun bir şekilde silah
sesleri geliyordu. Gişelerin karşısında mevzilenen asker şahıslar polisler ve halka
doğru ateş ediyordu.
Biz diğer vatandaş grubuna göre tersten gittiğimiz için çatışma alanına daha
yakındık. Burada bizim gördüğümüz kadarı ile yerde yaralı olarak yatan 3 polis vardı.
Hatta bir tanesinin şehit olduğunu söyleniyordu.
Biz yerde yaralı halde yatan polisleri almak için bulundukları yere doğru
hareket ettiğimizde asker şahıslar bizi hedef alarak direkt ateş etmeye başladılar. Bu
sırada ben sağ bacağımdan yaralandım.
Benim yanındaki arkadaşlard a yaralanm a olmadı. A m a onlara da ateş edildi. Biz
bundan dolayı yaralı polisleri bulundukları yerden alam adık. M e yd a n a gelen çatışm a olayı
devam ettiği için ben oradan yol kenarında bulunan kanala doğru sürünerek gittim ve
arkaya çekilen arkadaşların yanın a gittim. Burada arkadaşlarım beni hastaneye götürdüler.
Ben çatışm aların sa b a h a kadar sürdüğü duydum.
A rkadaşlarım beni hastaneye götürürken geride kalan arkadaşlarım a gördükleri
askeri araçları hareket ed em eyecek şekilde engellemelerini söylediğim i hatırlıyorum. Benim
Pendik E m se y hastanesinde tedavim devam etti.
Ben dah a sonra çatışm aların sa b a h a kadar sürdüğünü öğrendim. M e yd a n a gelen
olaylar sırasın d a silah sız olduğum uz ve yaralı polisleri kurtarmak için hareket ettiğimiz
sırada bize doğru ateş ederek ya ralanm am a neden olan orada bulunan tüm asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017 / 3362-3402 sayılı
raporunda;

Özel Emsey Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 1138944 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile
geldiği, sağ uylukta 2(iki) cm mermi girişi ve ağri olduğu, tedavisinin medikal düzenlendiği
bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 32) Müşteki Burak KESECEK 24.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Y a v u z selim m ahallesi Müjde S o k a k No:64 D:4 Sultanbeyli adresinde ikamet


etmekteyim. 15.07.2016 günü a k şam saatlerinde evde bulunduğum uz sırad a eşim bana
askerin köprüleri kestiğini ve havalim anlarına tank ile gittiğini televizyonda gördüğünü
söylem esi üzerine ben de televizyona baktığım da Darbe girişimi olduğunu anlayınca ben
482
Soruşturma no: 2016/83834

hem en evde bulunan eşimi babam ların evine bırakarak bir kaç arkadaşım ile S a b ih a
G ökçe n havalim anına doğru gitm ek için yola çıktık.
Kurtköy e geldiğim izde polislerin tavsiyesi ile H avalim anına değil Orhanlı Tem
gişelerine doğru gittik. Biz gişelere gittiğimizde 23.30 ile 24.00 saatleri arasında idi. biz
arkadaşlarım ile birlikte Tuzla Orhanlı gişelerine varmadan silah sesleri gelmeye
başlamıştı. O sırada polis memurları araçlarından inerek çelik yeleklerini giyerek
yamaçlara doğru gitmeye başladılar. Bizde gişelere 500 metre kadar geride idik. Biz
gişelere doğru devam ettik. 100 metre kadar yaklaştığım ızda silah sesleri artmıştı.
Biz yerde bir yaralı vatandaş gördük. Bunu alabilmek için yaklaştığımızda
yüzünü görsem hatırlamayacağım bir asker şahıs ile karşı karşıya geldik. Burada
mevzi alan asker ş a h s a “SAKIN ATEŞ ETME BİZ SADECE YARALI ŞAHSI ALIP
GİDECEZ” diye söyledim. A m a asker şa h ıs “YİNEDE DUR VURURUM, YAKLAŞMA
ATEŞ EDERİM” gibi sözlerle tehdit etmeye devam ediyordu.
Biz yine de o yaralı şa h sı oradan alarak hızla uzaklaştık. Bu sırada_asker şahıs
yine de havaya bir kaç el ateş etti. Biz yaralı şa h sı bir araca bindirerek gönderdik ve
tekrar kalabalık halde bulunan vatandaşların yanın a gittik. Bu sırada halen asker
şahısların polislere ve vatandaşlara doğru atışları devam ediyordu.
Bu sırada ateş sesleri ço ğalın ca bende kendimi korum ak am acıyla yere yattım. İyice
yere yatmama rağmen asker şahıslar tarafından bulunduğumuz alana doğru yapılan
yoğun atış sonucu ben vücudumun çeşitli yerlerinden yerden seken kurşunlardan
gelen parçaların isabet etmesi sonucu yaralandım.
Beni yanım da bulunan arkadaşlarım bir araca alarak beni hastaneye götürdüler.
Burada benim gerekli m uayene ve tedavim yapılarak taburcu edildim.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a birçok vatandaşın şehit edildiğini ve yaralandığını
yine aynı şekilde polis arkadaşlardan da yaralanan ve şehit olan olduğunu öğrendim.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a silahsız olduğum uz halde ve asker şa h ısla ra karşı
herhangi bir saldırım ız olm adığı halde üzerimize doğru durm adan ateş eden asker
şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28/02/2017 tarihli 2017 / 3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25259 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sag üst kol humerus arka kısımda 1 cm çapında cilt kesisi, toraks sağ arka orta
kısımda 2 cm ve sağ aksillada 0.5cm çapında 1 adet cilt kesisi, sağ lomber bölge alt kısımda lcm
çapında kesi olduğu, tetkiklerinde Toraks B T’ de göğüs sağ arka kısımda cilt altında 1 cm. lik
metal cisim görüldüğü bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 33 ) Müşteki Cemil ERDOĞAN 04.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben 15.07.2016 günü yan ım da işyerinden arkadaşım olan A y h a n A L A T U N Ç ile


birlikte saat 23.30 sıralarında Akfırat M ahallesi Ballıca Yolu C a d d e si üzerinde bulunan
hayvan barınağından Kartal belediyesine se vk ve idaremdeki 34 NZ 2818 plaka sayılı Ford
Transit m arka araç ile seyir halinde iken Orhanlı T E M otoyolu gişelerine geldiğim izde
görevli polislerin yolu kestiğini görm em iz üzerine durduk.
Bir müddet sonra silah sesleri gelince polis memurları benim kullanmış
olduğum aracın büyük bir kamyonet olmasından dolayı arkasına geçerek siper aldılar

483
Soruşturma no: 2016/83834

ve kendilerine gelen ateş edilen yere doğru ateş ettiler. Bu e sn a d a ruhsatı Mavi Yeşil
Turizm G ıd a İnşaat Sa n a y i ve Ticaret Limited Şirketi adına ruhsatlı aracın değişik yerlerine
kurşun isabet etti. Olay esnasında yanımda bulunan Ayhan ALATUNÇ sol kolundan
yaralandı.
Ç a tışm a bittikten sonra ben görevli polis m em urlarına arkadaşın yaralı olduğunu
aracım ile hastaneye götürm ek istediğimi söylem em üzerine ben aracı çalıştırm ak istedim
an cak araç çalışm ayın ca yoldan geçen Büyükşehir Belediyesine ait bir araca bindirdik ve
birlikte Tuzla Devlet hastanesine götürdük.
A racım a isabet eden kurşunlardan dolayı aracım maddi h asar gördü. O lay sabahı
aracı çekici ile gerekli tamiri için servise götürdüm polis merkezine aracım ı getiremedim.
A n c a k olay sab ahı aracım a ait fotoğrafları size teslim ediyorum.
O layd an dolayı orada bize karşı darbe girişiminde bulunan ve ateş eden tüm askeri
personel hakkında davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Olay Yeri Görgü Tespit Tutanağının içeriğine göre;

Bahse konu 34 NZ 2818 plakalı Ford Transit marka olan Kartal Belediyesi amblemi ve
yazısı bulunan aracın camlarının mermi isabetlerinden dolayı kırılmış olduğu, aracın muhtelif
yerlerinde mermi girişlerinin olduğu, bu mermi girişlerinin yoğunlukla aracın şoför ve yolcu
kısmında olduğu anlaşılmaktadır.

© ( 34 ) Müşteki Cemil AKSU 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 G ü n ü saat: 20.30 sıralarında ikametimde T V seyrederken ülkemizde


darbeye teşebbüs olduğu haberi üzerine ve akabinde S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın halkı
so k a ğ a davet ederek dem okrasiye sahip çıkılm ası çağrısını üzerine saat:00.30 sıralarında
evimden çıktım. 34 E H 0574 plakalı Ducato m arka m inibüsüm e binerek Sultanbeyli İlçe
Emniyet M üdürlüğü önüne gittim. Yanımda Âdem KÖMBE ve Kardeşim Mustafa AKSU
vardı._ A m acım polislere destek olmaktı.
B urada görevli polisler, gerekli tedbirleri aldıklarını herhangi bir sıkıntı olm adığını her
şeyin kontrol altında olduğunu söyleyince S a b ih a G ö kçe n H avaalan ın a gitmek üzere
Sultanbeyli İlçe Em niyet Müdürlüğü önünden ayrıldık. Benim aracımı Sultanbeyli merkezde
güvenli bir yere bıraktıktan sonra Âdem Kömbe ye ait 34 TK 2750 plakalı Fiat Ducato
minibüsü ile Sabiha Gökçen Havaalanına doğru hareket ettik. Saat:01.30 sıraları idi.
Kurtköy mevkiinden havaalanına doğru seyir halinde iken solumuzda kalan Orhanlı
Gişelerden yoğun silah sesleri geldiğini duyduk.
Bizimle birlikte destek am açlı peşim izden b a şk a araçlar ile gelenlerde vardı.
H avaalanı otoban yolu trafiği tıkanmıştı. Bulunduğum uz yerde araçlarımızı park ettik.
Y a k la şık 500/600 kişilik bir grup olmuştuk, Y a y a olarak H avaalanı istikametine doğru
yürüm eye başladık. Otoban Orhanlı yönünde 4 polisin emniyet tedbiri aldığını görünce
yardım için yanlarına doğru giderken polisler “BİZE DOĞRU GELMEYİN” diye el
hareketi yaptılar. Bende, polise seslenerek "biz de sizinle olmak istiyoruz" diye bağırdım.
Polisler, “CAN GÜVENLİĞİNİZ OLMAYABİLİR SİLAH SESLERİ GELİYOR
UZAKLAŞIN" dediler. Ben ve arkadaşım  dem K öm b e ile birlikte kendimiz polislerin
bulunduğu yere gitme kararı aldık.
Bu sırada 4 poliste yoğun ateş altında kalan diğer polislere takviye amaçlı
yanlarına gidince bizde yaklaşık 500 kişilik bir grupla birlikte çatışmanın olduğu

484
Soruşturma no: 2016/83834

Orhanlı gişelere doğru yaklaşırken, gişelerde bulunan


Orhanlı G işelere doğru yürüdük.
polislere yoğun şekilde ateş eden bir grup askerin geri çekildiğini gördük.
Askerler, Ağaçlık alana girerek halka ateş etmeye başladılar. Yere siper aldık.
Hedef küçülttük.
Polislere “ sizin yanınızdayız Y a p m a m ız gereken bir şe y var m ı” dedik. A rkadaşım
yanım dan uzaklaşm ıştı.
Polisler mühimmatın bittiğini ekipten m ühim m at alınm ası gerektiğini söyleyince
birkaç sivil polisi, halk olarak aram ıza aldık. Ç atışm an ın olduğu yerden geçirerek ekip
otosunun yanın a götürdük. Polisler bu şekilde yardım ettik. Biz tekrar yere siper aldık.
Bu sırada askerler ateş etmeye devam ediyorlardı.
Ben yerde iken yanım da bir poliste siper alm ış yatıyordu. B a n a “ sen vurulmuş
olabilirsin” dedi. Ben de bir şey yok sen vurulm uş olabilirsin” dedim.
Kendimi kontrol ettiğimde bir şe y fark edemedim. Polisin ta b an casın a mermi
doldurm aya yardım ederken, kolundan kandam lası ile vurulduğum u anladım.
Y anım daki polis mem uru " acil buradan ayrıl hastaneye git tedavini yaptır” dem esi ile
ben halkın toplu olduğu yere doğru gittim.
Bu sırada iki polisin şehit olduğunu ve halktan bazılarını şehit olduğu söylediler.
Şehitleri, polisleri araca bindirirken gördüm. Şehit olm a anına görmedim.
Y a y a olarak yola çıktım. Arkadaşım ı aradım. Beni alıp hastaneye götürdü. Tedavim i
yaptırdım.
Bu olayı yapan ve beni yaralayan kişilerden şikâyetçiyim... ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017 / 3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25286 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sağ dirsek olekranon hizasında 2 cmlik hemorajik kesi olduğu bildirilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 35 ) Müşteki Cevdet ERGÜN 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

15.07.2016 günü a k şam saatlerinde evde oturduğum uz sırad a televizyon


Kanallarından ve so sy a l m edya üzerinden İstanbul ve A nkara illeri başta olm ak üzere
havalimanları, köprüler ve emniyet binalarının bir grup asker tarafından saldırı yapıldığını ve
darbe yapılm aya çalışıldığını öğrenince bizde kom şularım ız ile birlikte S a b ih a G ökçen
H avalim anın doğru yolların tutulmuş olm asından dolayı yaya olarak çıktık.
Bu sırada bizim bulunduğum uz yerden askeri bir helikopter geçti. Bu helikopter
geçtikten sonra birden yoğun bir şekilde silah sesleri gelm eye başladı. Bunun üzerine bizde
tekrar evlerimize doğru döndük.
Bu sırada mahallemizde komşumuz olan Sabri KİLİT evinin balkonuna Türk
bayrağı asınca bu sefer evlere doğru ateş edilmeye başlandı. Bizde bu şahıslara
bağırdık ancak asker şahısların evlere doğru yoğun bir şekilde ateşi devam ediyordu.
Evlere doğru yapılan atışlardan dolayı biz yaralanm adık an cak evimin 2
penceresinde kurşun isabeti vardır. M e yd a n a gelen silahlı çatışm a olayı 3 saatten fazla
sürdü.
Bu çatışm alar sırasın d a çoğu zam an polis ekiplerinin sa y ısın ın az olduğunu ve
yetersiz olduğu için 155 i arayarak takviye göndermelerini söyledim.

485
Soruşturma no: 2016/83834

Biz seslerin azalm ası üzerine dışarı çıktığım ızda çok sa y ıd a halkın bölgeye geldiğini
ve polis ekiplerinin orada bulunduğunu gördük. M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a evlerimize
doğru hayatımızı tehlikeye atacak şekilde ateş eden asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyiz. U zla şm a k istemiyoruz....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin ikametinde meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen


22.07.2016 tarihli 2016/509 rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu içeriğine göre;

İkametin camekânlı balkon penceresi üzerinde 2 (iki) adet mermi isabet deliği olduğu,
karşı taraf duvar üzerinde de duvarda isabet izleri olduğu, zemin üzerinde 1 (bir) adet deforme
mermi gömleği olduğu anlaşılmaktadır.

© ( 36 ) Müşteki Ceyhan GÖL 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü ikametimin bahçesinde oturuyordum. Etrafta bir süre so n a bir


hareketlilik olduğunu gördüm. Polis araçları yolları kapatm aya başladılar. Ben de bir şeyler
olduğunu düşünerek yola doğru gittim. D a h a sonra ise evim e dönüp televizyonu açtığım da
karışıklık olduğunu anladım.
Tekrar dışarı çıktım. Yılmaz KİLİT ile birlikte Orhanlı gişeler civarına doğru
gittik. Bu e sn a d a halk iyice kalabalıklaştı. 16.07.2016 günü saat 01.00 sıralarında ise
ormanlık alandan Türk Askeri teslim olun diye ses duyduk ve hemen akabinde yaylım
ateşi başladı.
Ben de bütün herkes gibi hem en sipere yattım. Saat 04.30 sıralarına kadar çatışma
sürdü. Bu saatten sonra ise takviye polis ekipleri geldi ve teslim olmalarını istedi.
Fakat ikna olmadılar. Biz de onlara karşı bağırarak siz bizim kardeşim izsiniz teslim
olun dedik. Bir müddet sonra ise binbaşının vurularak yaralandığını öğrendik ve
şahıslar bundan sonra teslim oldular.
Bu saldırıda benim ikametin kurşunlardan dolayı zarar gördü. Ben bu olayda
yaralanm adım . Ailem den de yaralanan olmadı. Benim bu olaydan dolayı zararım evimin
zarar görmesidir. Bu olay ile ilgili olarak evim e zarar veren üzerimize öldürm ek am acı ile
ateş eden en önemlisi de ülkeme bu kadar zarar veren şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istemem...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] Müştekinin ikametinde meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen
22.07.2016 tarihli 2016/509 rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu içeriğine göre;

İkametin mutfak penceresi demir korkuluğu üzerinde 1 (bir) adet mermi isabeti
devamında (yan tarafında) mutfak penceresi üzerinde 1 (bir) adet mermi giriş deliği olduğu,
Mutfak zemini üzerinde 1 (bir) adet deforme mermi çekirdeği gömleği olduğu, ayrıca
bina dış taraf mutfak penceresi alt hizasında iki adet mermi sekme izleri olduğu anlaşılmaktadır.

© ( 37 ) Müşteki Erdim ELFİDAN 20.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat: 23.30 sıralarında Kocaeli D ilovası’ndan İstanbul


M altepe’de bulunan bir yakınım a misafirliğe gittiğim sırada çalışm akta olduğum O vam İş
sağlığı ve Güvenliği D an ışm an lık Özel sa ğlık ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. ne ait 34
N U 5212 plakalı N issa n Q a sh q a ı m arka araç ile gittiğim sırada Tem Otoyolu Orhanlı gişeler

486
Soruşturma no: 2016/83834

istikametine geldiğim izde yolun tem otoyolunun kapalı olduğunu ve polis mem urlarının yolu
kapattığını gördük.

Biz görevli polis memurları ile yaptığım ız gö rü şm e d e bir süre yolun trafiğe
kapatıldığını, askerlerin geldiğini ve çatışm a olm a ihtimali olduğunu öğrendik. Bir süre daha
bekledikten sonra aracım ızı bulunduğu yere bırakarak araçtan ayrıldık. Biz araçtan
ayrıldıktan son ra çatışm a başladığını anlayınca bulunduğum uz alandan uzaklaştık.
Biz sa b a h saatlerinde aracım ızı bıraktığım ız yere geldiğim izde çok sayıd a aracın
halen bölgede olduğunu ve askerler tarafından yapılan saldırılar son ucu h a sa r gördüğünü
tespit ettik.
Bizim aracım ızda ise 1 kurşunun tam ön sürücü kapısının bittiği yerden girdiğini ve
sürücü koltuğunu delerek gittiğini, 1 kurşunun arka sol tam pon kısm ından girişi olduğunu ve
1 kurşununda sol ön jant tarafına isabet ettiğini gördük.
Biz olaylar başlamadan önce ayrıldığımız için herhangi bir yaralanmamız söz
konusu olmadı. Bunun üzerine durumu polise bildirdik. Polis ekipleri gelerek incelemelerini
yaptıktan sonra yolun bir an önce trafiğe açılabilm esi için aracımızı kaldırmamızı istediler.
Bizde araçlarım ızın resmini çekerek olay yerinden kaldırdık. M e yd a n a gelen darbeye
te şebbüs olayları sırasın d a aracım ızın zarar görm esine neden olan tüm asker şah ıslardan
davacı ve şikâyetçiyiz. U zlaşm ak istemiyoruz....” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

34 NZ 5212 plaka sayılı aracın sol ön sürücü kapısının bittiği yerde kapı direği diye
bilinen yerden mermi girişi olduğu, bu merminin sürücü koltuğuna girişinin olduğu, çıkışının
olmadığı, yine aracın arka sol tampon kısmında mermi girişinin olduğu, aracın sol ön jantında
mermi isabetinin olduğu anlaşılmaktadır.

© (38) Müşteki Erikan BULUT 21.07.2016 tarihli ifadesinde:

“...15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde ailem evim de iken ben G e b z e balçık


köyünde bulunan çiftliğimde idim. Eşim ge ce yarısına doğru beni arayarak Tem Otoyolu
üzerinde bulanan ve evimize çok yakın m esafede olan Tem Otoyolu Orhanlı Gişelerinde
çatışm a olduğunu ve eve kurşun isabet ettiğini, çocukların korktuğunu söylem esi üzerine
bende hem en aracım la evimize geldim.
Ben eve geldiğim de halen çatışm a olduğunu, askerlerin darbe ya p m ak için gittiğini
an cak polis ve halkın bunların önünü kesm esi üzerine çatışm a çıktığını öğrendik
m evimde asker şa h ısla r tarafından yapılan atışlar son ucu isabet eden mermilerden
dolayı evim de maddi h a sa r oluşmuştur. M eyd an a gelen olaylara seb ep olan tüm asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Müştekinin ikametinde meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen


22.07.2016 tarihli 2016/509 rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu içeriğine göre;

İkametin salon balkonu üzerinde bir adet mermi giriş deliği, devamında arka tarafında
merim çıkış deliği olduğu ve yine devamında PVC balkon kapısı üzerinde bir adet mermi giriş
deliği olduğu ve yine devamında arka tarafta buluna koltuk üzerinde bir adet mermi giriş deliği
olduğu,

487
Soruşturma no: 2016/83834

İkametin salon pencere camı üzerinde bir adet mermi giriş deliği olduğu devamında
duvar üzerinde bir adet isabet deliği olduğu, oda içerisinde sehpa üzerinde 1 (bir) adet mermi
gömleği alındığı anlaşılmaktadır.

© ( 39 ) Müşteki Erkan BALA 25.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Turgut R e is M ahallesi Fatih Bulvarı No:366/5 Sultanbeyli adresinde ikamet


etmekteyim. 15.07.2016 günü ak şa m saatlerinde evde oturduğum sırad a annem beni
arayarak televizyonu açm am ı söyledi. Ben ne olduğunu sord u ğu m d a bana her tarafta asker
olduğunu söylem esi üzerine bende televizyonu açtım.
A n c a k uzun süre televizyonda devlet yetkililerinin bir açıklam a yapm asını beklerken
haberde birden askerin darbe yaptığını ve yönetim e el koyduğunu söyledi.
Bu sırada S a y ın C u m hu rbaşkanım ızın televizyondan halkın s o k a ğ a çıkm asını ve
polise yardım ederek bir kısım isyancı askerlerin bastırılm asında yardım cı olunm asını
istemesi üzerine önce Sultanbeyli İlçe Em niyet M üdürlüğüne gittik.
B urada polis arkadaşlar sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a G ökçe n Havalim anı ve
Orhanlı gişelerinde sıkıntı olduğunu söylem esi üzerine b a h se konu yere doğru 4 arkadaş
yola çıktık.
Y o ld a trafik olduğu için Orhanlı Gişelerin yukarısında 300-400 metre kadar u z ağa
aracımızı park ettik. Biz oraya vardığım ızda arada bir silah sesleri geliyordu. So n ra
önüm üzde bulunan 4 polis ile birlikte gişelere doğru yürüm eye başladık.
Bu sırada asker şah ısların gişelere ve ağaçlık alanlara mevzi aldıklarını gördük. Bu
asker şahıslar polislere ateş ederek çatışmaya başladılar. Asker şahısların ateşi
sırasında 3 polis memuru yaralandı. Polis memurlarını araçlarına bindirmeye çalıştık
ancak asker şahısların ateş etmesi dolayısıyla biraz zor oldu.
Polis memurlarını oradan uzaklaştırınca biz yine gişelere doğru hareket etmeye
başladık. O n d an sonra asker şah ısların gişelerden çıkarak gere geri çekildiğini gördük.
Geri çekilen asker şahıslar Süleymanşah Üniversitesi tarafında bulunan tepe
gibi yere konuşlanarak yoğun şekilde polise ve halka doğru ateş etmeye başladılar.
Bu sırada sivil vatandaşlardan da yaralananlar oldu.
Bu atışlar sırasın d a ben bir otomobilin arkasın d a sa k la n m ış halde bekliyordum. Bu
şah ısların ateşi sonucu duvardan seken bir mermi benim alın kısm ından girerek beni
yaralam ış.
Ben ilk anda olayı fark etmedim ancak bir süre sonra kafam da şiddetli bir ağrı
olu şm aya başladı. Ben kafamı tuttuğumda elimin kal olduğunu hissettim.
Bu sırada kanlarda yüzüm den a ş a ğ ıy a doğru akm aya başlam ıştı.
Benim gözüm kararm aya başlayın ca beni oradan bir sivil araçla oradan
uzaklaştırmışlar. Beni oradan götüren vatan daş yolun kapalı olm ası üzerine beni yeniden
bir motosiklete bindirerek hastaneye götürmüşler.
H em en M arm ara Eğitim Araştırm a H astan esin de m üdahale edilerek tedavime
başlandı. M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a silahsız olduğum uz halde yoğun bir şekilde
öldürm ek kastıyla bizlere ve polislere ateş açan tüm asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 20.09.2016 tarihli 2016 / 14977 sayılı
raporunda;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7280 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, kafa frontal bölgede 1 cm kesi olduğu, ameliyathanede şarapnel
parçasının çıkarıldığı bildirilen yaralanmanın;
488
Soruşturma no: 2016/83834

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© ( 40 ) Müşteki Ersin SARIKAYA 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben 15.07.2016 günü saat:01.00 sıralarında kendi kullandığım 61 FC 370 plaka


sayılı tırla Kurtköy’den Gebze istikametine doğru seyir halinde iken Orhanlı Gişelere
30-40 kala nerden geldiğini anlayamadığım ve daha sonra mermi olduğunu anladığım
cisim arabanın ön camına geldi.
Bir kaç saniye sonra bir mermi daha arabanın ön camına gelince ben el frenini
çekerek araçtan indim ve aracın altına yattım.
30-40 metre ileride gişelerin orada 4-5 tane polis ekibinin olduğunu gördüm. Zaten
ben tırın altına yatar yatm az çatışm a başladı ve silah sesleri yükseldi. Daha sonra tırın bir
tekerine mermi isabet etti ve teker ses çıkartarak patladı.
Biraz sonra 3 tane sivil polis benim yanıma geldiler. Beni tırı mevzi olarak
kullandılar ve asker giyimli şahıslarla çatışmaya başladılar.
Ç a tışm a e sn a sın d a binbaşı yaralanınca askerler "ÇATIŞMAYI DURDURUN
BİNBAŞIMIZ YARALANDI ONU HASTANEYE GÖTÜRELİM" dediler.
Sivil bir polis TAMAM ATEŞİ KESİN BEN ORAYA GELİYORUM dedi. Silahını
bırakarak askerlerin yanma gitti bir süre konuştular fakat anlaşamadılar ve çatışma
yeniden başladı. Bir süre daha çatışma devam etti ve en sonunda askerler teslim
olmayı kabul ettiler.
Ç a tışm a e sn a sın d a benim sürücüsü olduğum tıra çok sa y ıd a mermi isabet etti ve
ciddi m an ad a h asar oluştu, ben bu olaydan dolayı davacı ve şikayetçiyim uzlaşm ak
istemiyorum dedi....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak 18.07.2016 tarihli
Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

61 FC 370 plaka sayılı aracın mavi renkli dorsesinin ön cam tarafından çok sayıda kurşun
isabeti aldığı, aracın ön camından ve cam altından giren kurşunların aracın iç kısmına isabet
ettiği, aracın yine dorsesi üzerinde de m uhtelif yerlerinde kurşun isabet izleri olduğu, aracın 3
adet lastiğinde kurşun isabeti olduğu anlaşılmaktadır.

© ( 4 1 ) Müşteki Fatih ÖZARSLAN 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

“.... Ben, 15.07.2016 günü saat:21.00 sıralarında ikametimde bulunduğum e sn a d a


televizyondan askeri unsurların darbe teşebbüsünde bulunduklarını öğrenm em üzerine
Sultanbeyli Polis M erkezine gittiğimizde S a b ih a G ökçe n H avalim anında çatışm a olduğunu
bildirmeleri üzerine orada bulunan vatandaşlar ile birlikte boykot ya p m ak üzere öncelikle
ben ş a h sım a ait motosiklet ile olay yerine seyir halinde iken Tuzla Orhanlı Gişelerinde polis
ile askeri unsurların silahlı çatışm a yaşadıklarını görm em üzerine bir kamyonetin arkasına
saklandım .
D a h a sonra yer değiştirm ek istediğim e sn a d a s a ğ g ö ğ sü m d e bir sızı hissettiğim
e sn a d a yanım da bulunan birkaç sivil vatandaşın yere düştüğünü gördü ğüm de bende
g ö ğ sü m e baktığım da kan aktığını gördüm.
Motosikletime binerek Pendik M arm ara E.A H astan esin e geldim. Burada 20 saat
kadar m ü şahed e altında tutuldum ve dah a sonra acili yetim olm adığını Pazartesi randevu
alarak tekrar gelm em söylenerek g ö ğ sü m d e kurşun çekirdeği olduğu halde taburcu edildim.

489
Soruşturma no: 2016/83834

Dün yani 18.07.2016 günü kendi imkânlarım ile randevu ile hastaneye geldim ve
hem en ameliyat edildim. O lay e sn a sın d a benim kimi vurduğunu görmedim.
O layd a darbe ya p m aya çalışan ve beni silahla yaralayan ayrıca Orhanlı Gişelerinde
bulunan tüm askeri unsurlar hakkında davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum ....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;
Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7290 sayılı raporunda;
ASY ifadesi ile geldiği, sol hemitoraks anterior yüzde 1 cmlik kurşun giriş yarası olduğu, ek
patoloji bildirilmediği belirtilen yaralanmanın;
• Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
• Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
kayıtlıdır.

© (42) Müşteki Fatih PEÇEKLİ 14.08.2016 tarihli ifadesinde;

“.... 15.07.2016 günü gayri m uayyen saatlerde ikametimde bulunduğum e sn ad a


izlemiş olduğum T V kanalında alt yazı ile askeri unsurların darbe girişiminde bulunduğunu
okudum. Bu e sn a d a S a y ın C u m hu rbaşkanım ızın halkı so k a ğ a davet etmesi üzerine
Sultanbeyli Fatih Polis Merkezi Amirliğine gittiğimizde S a b ih a G ökçe n H avalim anında
çatışm a olduğunu, askeri unsurların orayı ele geçirm ek istediğini duym am ız üzerine araçlar
ile konvoy halinde iken Orhanlı T E M otoyolu gişelerinden silah sesi duyunca o yöne
yöneldik.
O raya geldiğim izde askeri unsurları polis ekiplerince ve vatandaşlara ateş ettiklerini
görünce bir polis aracının arkasın a saklan arak siper aldım.
Bu e sn a d a askeri unsurlar tarafından gelen bir mermi ile sol kol altından yaralandım.
D a h a sonra orada bulunan vatandaşların yardımı ile Sultanbeyli Devlet H astan esin e
götürüldüm. D a h a sonra gelişen olayları hatırlamıyorum.
O laydan dolayı yaralan m am a sebebiyet veren oradaki tüm askeri unsurlardan
davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Özel Ersoy Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 1079 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile
geldiği, genel durumun kötü olduğu, nabızların fıliform olup entübe edilerek damar yolu açıldığı
belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 43 ) Yası küçük Müşteki Fırat TUNÇ 24.07.2016 tarihli ifadesinde;

“....15.07.2016 günü 23.00 sıralarında halı s a h a d a m aç yapm ıştık m aç bitimi askeri


darbe girişimi olduğunu öğrendim. Kuzenim Bilal K A R A G Ö Z ile birlikte Sultanbeyli
M erkezde bulunan Ç o c u k Bürosunun önüne geldik. Polisler telaşlıydı, 25-30 kişilik vatan daş
toplanmıştı. Bizim dükkâna geçtik üzerimizi değiştirdik, Burada televizyondan S a b ih a

490
Soruşturma no: 2016/83834

G ökçe n Havalim anı girişini askerin tankla kapattığı alt yazı olarak yazıyordu kuzenimle
buraya gitmeye karar verdik.
Orhanlı gişelere geldiğimizde vatandaşlar askeri araçların geçmesini
engellemek için araçlarını yola çekiyorlardı bizde kuzenimle aynı şekilde aracımızı
yola çektik. Gişelerden Sabiha Gökçen tarafında polis ekip otosu vardı, bir polis
memuru yerde yaralıydı, olay yerinden uzaklaşmaya çalışan bir polise karşı taraftan
gişelerin TEM tarafından bayan bir askerin polise doğru ateş ettiğini gördüm.
Çevredekilerle birlikte ateş etmemeleri konusunda bağırdık.
Yanımıza iki asker geldi rütbeleri yoktu sökülmüştü, “GİTMEMİZİ” söylediler
“GELENLERİ VURACAKLARINI” belirttiler. Biz yaralı polisi alarak yukarı doğru çıktık,
yaralı vatandaşta vardı geri dönerek onu da almak istedik bu kez üzerimize ateş
ederek “BİZ SİZE GELMEYİN DEMEDİK Mİ” dediler.
B e yaz Clio m arka bir araçla yaralı vatandaşı götürdüler. Yukarı bölgede toplanm ış
50-60 kişilik halk vardı. Bizim y a şa d ığ ım ız olayı kendilerine anlattık halen yaralı bir polisin
olduğunu söyledik. Tekrardan resmi bir polis ekip otosu ve vatandaşlarla birlikte a şa ğ ı
bölgede tek kalan polise yardım etmek için gittik. Araçların altında ve çevrede çok sayıd a
yaralılar vardı. A sk e r yaralıları alın diye bağırdı. O sırad a yanım ızda bulunan sivil polisler
silahlarıyla birlikte geldiler. Askerler tekrardan üstüm üze ateş a çm aya başladılar, Tırlar ve
yakıt tankeri vardı. Bu arada yanım ıza asker tarafından atılan pimi çekilm em iş el bom bası
geldi.
Toplanan halktan bazıları el bom basının pimini çekip askere atm ak isterken polis
engel oldu, el bom bası yere düştüğü sırada tekrardan üzerimize doğru ateş açıp taram aya
başladılar. Herkes fırların bulunduğu bölgeye doğru kaçm aya başladı, yerlerde yaralılar
vardı. Elinde Türk bayraklı guruplar vardı, onlardan da ayak ve kollarından vurulanlar vardı.
Bu olay yaklaşık bir sa a t kadar devam etti silah sesleri hiç susm ad ı, gelen guruplara
ateş ediyorlardı. Bu arada resmi polis ekip otosu geldi.
Bayan askerin polis otosuna ateş ettiğini ve polisi vurduğunu gördüm. Vurulan
polis araç içerisinde şehit oldu yanındaki arkadaşı yaralıydı.
Biz çam aşırlarım ızı çıkartarak beyaz bayrak yapıp salladık, yaralıları alm ak istedik
m ü sa ad e ettiler. Ü ç arkad aş yaralı polisi aldık diğer vatandaşlarda polisin silah ve
mühimmatlarını aldı. Her taraf sisti vatandaşlar sis bom bası atmıştı, g a z bom bası da attılar.
Yaralı polisi camları kırık bir ticari taksiye bindirerek gönderdiler.
Y a n ım d a tanım adığım bir kişi dah a vuruldu ona yardım etmek isterken bende sol
ayak diz kap ağım ın altından yaralandım . D uvar dibine geçtim yaklaşık bir saatten fazla
burada vatandaşlarla birlikte bekledik.
Çatışmada devam ediyordu gişelere doğru Tır geldi tırın içinde insanlar vardı.
Askerin açtığı ateşle tırın asker tarafında kalan tüm tekerleri paramparça olmuştu.
Yine gişelere gelen iş makinası kepçeye ateş ettiler tek seferde üst tarafta bulunan
keskin nişancı kadın asker kepçeciyi vurdu.
S a a t epey ilerlemişti askerlerden de yaralılar vardı polislere silahlarıyla teslim
oldular. Kuzenim yaralı bir vatandaşla birlikte beni de Sultanbeyli Devlet H astan esin e
götürdü. B urada tedavimi yaptırdım taburcu edildim. Bu gün 24.07.2016 günü polisler
h astane kayıtlarından bana ulaştılar y a şa m ış olduğum olayla ilgili şikâyetimi sordular.
Bende Tuzla Ç o c u k Bürosu n a geldim. Y aralan m am a seb ep olan asker şah ıslardan davacı
ve şikâyetçiyim U zlaşm ak istemiyorum...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;
Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25293 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sol alt bacak krus üst medail kısımda 1 cmlik kesi, sırt sol tarafta 0.5 cmlik
dermabrazyon olduğu belirtilen yaralanmanın;

491
Soruşturma no: 2016/83834

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 44 ) Müşteki Halil BULUT 31.07.2016 tarihli ifadesinde:

“....Ben Fatih m ahallesi Üstün so k a k No: 14/1 Sultanbeyli adresinde ikamet


etmekteyim. 15.07.2016 günü akşam ı televizyondan bir kısım asker şa h sın darbe yapm aya
te şebbüs ettiğini öğrendik. Bu sırada S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın da televizyon kanalına
telefon ile bağlantı yaparak halktan m eydanlara çıkm asını ve havalimanı ve köprülere
gitmesini istemesi üzerine bizde evden dayım larla birlikte çıktık.
Biz so k a ğ a çıktığım ızda çok sa y ıd a vatan d aşın d a aynı çağrı üzerine s o k a ğ a çıktığını
gördük. H ep birlikte Sultanbeyli Em niyete gittik. Burada polis memurları bizlere bulundukları
bölgede sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a G ökçe n H avalim anına tankların gittiğini
söylemeleri üzerine bizde çevreden bulduğum uz vasıtalarla oraya doğru gitm ek için yola
çıktık.
B urada yolda bir yerden sonra trafiğin kapalı olm asından dolayı ya ya olarak yola
devam ettiğimiz sırada Orhanlı gişelere geldiğimizi anladık. Burada kalabalık halk grubu
içerisinde önlerde yürüyerek polis memurlarının bulunduğu yere doğru gidiyorduk. Burada
askerlerin halka ateş ettiğini görüyorduk.
Biz yanlarına yaklaştığımız askerlere yaptıklarının yanlış olduğunu, Türk
polisine ve Türk halkına ateş ettiklerini söyleyerek yaptıklarından vazgeçmelerini
istedik. Ancak asker şahıslar bazı zamanlar sürekli olarak bazen de ara ara polise ve
halk grubuna doğru ateş ediyordu.
Bu sırada yanın da bulunan dayım M ustafa D U R M A Z ' ın kolundan ve kasığın d an
yaralandığını gördüm. Bu sırad a ben ve yan ım da bulunlar dayım M ustafa D U R M A Z ' ı
yerden kaldırarak bir araca bindirmek istediğimiz sırad a bende sol b a cağım d an açılan ateş
sonucu yaralandım . Bunun üzerine çevrede bulunanlar bizleri ayrı ayrı araçlara bindirerek
orada yaralanan şahısları bir an önce oradan çıkarm aya çalıştılar.
Beni Pendik M arm ara Eğitim Araştırm a Hastanesine, dayım M ustafa D U R M A Z ' ı da
özel bir hastaneye götürmüşler. Benim M arm ara Eğitim Araştırm a H astan esin de tedavim
yapıldıktan sonra dayım M ustafa D U R M A Z ' ın se vk edildiği Kartal Y a v u z Selim devlet
H astan esin e gittim. Burada olaylar sırasın d a yanım ızda bulunan b a şk a akrabalarım ızda
vardı.
Ben meydana gelen olaylar sırasında bana veya dayıma ateş eden asker şahsı
uzaktan gördüm. Bize ateş eden kişi rütbeli bir askerdi. Ama rütbesine tam olarak
görmedim. Ancak rütbe yerinde 2 yıldız vardı. Bizlere ateş edenler acemi asker
değildi. Keskin nişancı gibi attığını vuruyorlardı.
M e yd a n a gelen olaylarda yaralan m am a seb ep olan tüm asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, tetkikleri doğal bulunduğu, ifadesinde sol bacağından yaralandığı
belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

492
Soruşturma no: 2016/83834

© ( 45 ) Müşteki Haşan SARMAN 26.07.2016 tarihli ifadesinde;

15.07.2016 günü saat:24.00 sıralarında Tuzla Orhanlı G işeler mevkiinde askeri


şah ısların kalkışm a yaptığını öğrenm em üzerine bende polislere yardım cı olm ak am acıyla
çıktım ve Orhanlı G işelere arkadaşlarım la gittim. Saat:01.30 sıralarında askeri üniformalı
şah ısların Orhanlı G işelerde bulunan polislere rastgele ateş ettiklerini gördüm.
O lay yerinde birçok sivil araca ve bu araçlardan inen sivil vatandaşlarda vardı.
Üzerimize doğru rastgele ateş edildiği için bende yere yattım ancak sırtım dan yaralandım.
O laylar biraz yatıştıktan sonra orada bulunan bir vatan daş beni aracına aldı ve
Sultanbeyli Devlet H astan esin e getirdi. O ra d a tedavim yapıldıktan sonra taburcu oldum.
Benim yaralan m am a neden olan askeri üniforma giym iş şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25296 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sol omuz posteriorunda lcm kesi, hemoraji ve şarapnel parçası olduğu, lokal anestezi
uygulanarak çıkarıldığı, boyunda ve sırtta 2 adet 1 cmlik lokal hemoraji olduğu belirtilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 46 ) Müşteki Hüseyin YAZCİÇEK 31.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Fatih M ahallesi A y şe n u r S o k a k No: 17/1 Sultanbeyli adresinde ikamet


etmekteyim. 15.07.2016 günü akşam ı evde oturduğum sırada televizyondan köprülerin ve
havaalanlarının bir kısım asker ş a h ıs tarafından tutulduğunu öğrendik. Bu sırada sayın
b aşb akan ım ız ve so n rasın d a S a y ın cum hurbaşkanım ızın televizyondan ko nuşm a yaparak
bir kısım asker şah ısların darbe ya p m aya te şebbüs ettiklerini ve bunları durdurm ak için
m eydanlara ve havaalanlarına halkın çıkm asını istemeleri üzerine bende evden çıktım.
D ışarıd a birçok kişinin aynı şekilde s o k a ğ a çıktığını gördüm. Sultanbeyli merkeze
indiğimizde orada fazla bir olum suzluk olm adığını gördük. Bu sırada S a b ih a G ökçen
havalim anın orasının karışık olduğunu öğrendik.
Bunun üzerine büyük bir topluluk halinde S a b ih a G ö kçe n havalim anına doğru
araçlar ile belli bir yere kadar geldik.
Yolun trafiğe kapalı olmasından dolayı yaya olarak havalimanına doğru devam
ettiğimiz sırada Orhanlı Gişeleri tarafında silah seslerinin geldiğini duyunca hep
birlikte o tarafa doğur yöneldik. Gişelere vardığımızda askerlerin mevzilenerek karşı
taraflarında bulunan polis ve vatandaşlara ateş ettiğini gördük.
Biz olanca sesim iz ile asker şah ıslara “ATEŞ ETMEMELERİNİ, KİMİN ASKERİ
OLDUKLARI GİBİ” sözlerle bağırdık ancak asker şahıslar mevzilerinden çıkıp çıkıp
ateş ediyorlardı. Bu sırada gişelerin orada bulunan bariyerlerin yanın da yerde yatan sivil
şah ısla r vardı.
Ben onların askerlerin ateşinden sak lan m ak için yattığını düşünüyordum ancak
so n rasın d a onların yaralandığı için yere yattığını öğrendim. Bu asker şah ısların sürekli
olarak polis ve sivil halk ayrımı yapm adan karşılarında bulunanlara sürekli olarak ateş
etmelerinden dolayı ben de yere yatarak beklem eye başladım .

493
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada sol b a ca ğ ım d a bir sıcaklık hissettim. Ben b a c a ğ ım a baktığım da kanadığını


gördüm. Bu sırad a benim yanım da bulunan kuzenim beni oradan tutarak çıkardı. Bu sırada
bile ask er şah ıslar bize doğru ateş ediyorlardı.
Beni orada bulunan bir polis aracı ile yaralı şah ısla r ile birlikte bizi hastaneye
götürdüler. Ben Tuzla Devlet H astan esin de tedavim yapılarak taburcu edildim. Ben oradan
taksi ile Pendik ilçesindeki bir akrabam ın evine geçtim.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a silahsız olduğum uz halde bizlere ve polislere doğu
asker şah ıslar tarafından ateş ediliyordu. M e yd a n a gelen olayda ya ralanm am a seb ep olan
asker şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Tuzla Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 4176 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile
geldiği, sol üst bacak 1/3 alt kişim anterolateralde yuvarlak lxlcmlik giriş deliği olup çıkış deliği
olmadığı, grafıde cilt altında 10x5ccmlik yassı metalik cisim görülen cismin çıkarıldığı, kemik
damar patolojisi izlenmediği belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 47 ) Müşteki İbrahim Ferhat ÖZCAN 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü akşam ı ailem ile birlikte ikametimizde televizyon seyrettiğim


sırada İstanbul ve A nkara illeri başta olm ak üzere ülkemizin bir kısm ında bazı askeri
şah ısların isyana kalkışarak hükümetimizi devirmeye ve darbe ya p m aya çalıştığını
öğrenm em iz ve S a y ın C u m h u rb aşkan ım ız R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N ' ın halkım ızdan
ya şa n a n olaylara tepkisini gösterm esini ve emniyet binaları ile m eydanlarda toplanılm ası
çağrısı üzerine, babam Feridun Ö Z C A N ile birlikte bölgem izde Tuzla Orhanlı G işelerde
askerlerin polis ile çatıştığını öğrenm em iz üzerine ilçemiz genelinde toplanan çok sa y ıd a
vatan daş ile birlikte silahsız olarak hem polisimize olan desteğimizi hem de devletimize olan
bağlılığım ızı gösterm ek am acıyla gittik.
Biz Tem Otoyolu Orhanlı Gişelerine geldiğim izde yoğun bir şekilde asker şahısların
uzun namlulu silahlar ile yaptıkları saldırı son ucu ben bir merminin yerden sekerek sıçrattığı
parça nedeniyle yaralandım . Beni orada bulunan babam ve diğer şa h ısla r hem en hızlı bir
şekilde hastaneye götürüldüm. M arm ara Eğitim Araştırm a H astan esin de gerekli m uayene
ve tedavim yapıldıktan son ra taburcu edildim.
Em niyet binaları ve polis merkezleri çok yoğun olduğu için m üracaat edemedim.
M e yd a n a gelen darbeye teşebbüs olayında silahsız bir şekilde bulunm am ıza rağm en bize
doğru durm adan ve du raksam adan ateş eden ve yakalanarak Tuzla Orhanlı Polis
merkezine götürüldüğü anlaşılan tüm şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istem em ...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7295 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sol kaş üstünde hematom, sol üst göz kapağında 3 mmlik kesi olduğu,
494
Soruşturma no: 2016/83834

maksillofasial BT de sağ supraorbital alanda saptanan metal parçasının çıkarıldığı, göz


muayenesinin doğal olduğu belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© ( 48 ) Müşteki İlhan ERKUS 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

Ben U zunçayır - Havaalanı hattında 16 S kod nolu otobüs şoförüyüm.


16.07.2016 günü saat:01.30 sıralarında seyir halinde iken telefonuma İE T T den mesaj geldi
ve aracı en yakın garaja çekm em istendi. Yolcuyu indirdim ve arabayı garaja çekecektim.
S a b ih a G ökçe n yolu kapalı olduğu için alternatif olarak Akfırat yolunu kullanacaktım.
Orhanlı G işelere gelince gişeler kapalı olduğu için Akfırat İstanbul park yoluna devam ettim.
Akfırat ayrımından 150-200 metre ileride önüme bir tane asker elindeki uzun
namlulu silahla bir el havaya atış ederek dur ihtarı çekti. Bende elinde silah olduğu
için aracı durdurdum.
Rütbesi olmayan ve karanlıktan dolayı net olarak göremediğim askeri
üniformalı ve elinde uzun namlulu silah olan bu şahıs bana aracı yola çapraz çekerek
yolu kapatmamı istedi. Bende elinde silah olduğu için aracı çapraz olarak yola
çektim.
V e asker üniformalı ş a h ıs bana "DAYI KAÇ CANINI KURTAR" deyince bende geri
istikamette yol üzerinde bulunan kam yonların arkasın a kaçtım ve saklandım . Ben
otobüsten inerken sol tarafta yaklaşık 30 civarında asker üniformalı ve elinde uzun
namlulu silah olan şahısların mevzi almış şekilde beklediklerini gördüm.
Ben kam yon arkasın a geçtikten sonra silah sesleri gelm eye başladı. Ben çatışm a
olduğunu anladım. Benim saklan dığım yerde sivil polislerin olduğunu gördüm.
Polisler bize saklanın mermi sekip size gelebilir dediler. Yolun karşı tarafında da
resmi polis arabalarının olduğunu gördüm.
Asker üniformalı şahıslar benim kullandığım iett otobüsünü kendilerine mevzi
yaparak karşı tarafta bulunan polislere ateş ettiler.
Ben tabi canım ı kurtarmak için saklan d ığım d an çok net olarak kişileri hatırlamıyorum.
Polisler bizi yaklaştırmadı. Fakat gün ağard ığın d a askerlerin silahlarını bırakarak teslim
olduklarını gördüm.
D a h a sonra olaylar durulunca otobüsün yanın a gittiğimde otobüs içerisinde matara,
boş fişek kovanı, tabanca mermi kovanı, enjeksiyon makinesi, p alaska olduğunu gördüm.
O tobüste çok sa y ıd a mermi izinin olduğunu gördüm.
D a h a sonra olay yeri incelem esi yap ılacağın d an dolayı ben otobüsü benden
devralan a rk a d aşım a bıraktım ve gittim. D avacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=J Olay esnasında şüphelilerin zorla el kovduğu ve olay esnasında aracı mevzi
olarak kullandıkları anlaşılan 16s Kodlu 34 TP 7126 plaka sayılı İEET araç üzerinde
yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 16.07.2016 tarihli ve 2016-504 Rapor Numaralı
Olay Yeri İnceleme Raporu ile;

Bahse konu otobüsün ön camında 1 adet mermi giriş deliği olduğu, ön giriş kapı kolunda
isabet izinin ve ön sağ konsülden 1 adet giriş deliğinin olduğu, otobüse içerisinde mermi
kovanlarının olduğu, 1. Havuz denen geniş bekleme alanında koltuklar üzerinde çok sayıda
mermi kovanları, askeri boş mermi kutularının ve askeri giysilerin olduğu, otobüsün sol tarafında
5 adet camının kırık olduğu tespit edilmiştir.

495
Soruşturma no: 2016/83834

© ( 49 ) Müşteki İlyas GEDİK 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü m eydan a gelen darbe olayına engel olmak, emniyet birimlerine
destek verm ek am acıyla aynı gün saat 02.30 sıralarında kendi özel aracım la arkadaşlarım
Harun K A R A K O Y U N , M ahm ut K A R A K O Y U N ve Beytullah G E D İK birlikte S a b ih a G ökçe n
H avalim anına gitmek üzere yola çıktık.
Pendik Viaport yolundan Orhanlı gişelere geldiğimizde silah sesleri duyduk,
kalabalık bir grup ve polis araçları vardı aracımızı park ederek yanlarına gittik orada
yaralılar ve şehitler vardı onlara yardım ederken bende sağ kalçamdan yaralandım.
D a h a sonra Sultanbeyli Devlet H astan esin e giderek tedavimi yaptırdım ancak
ağrılarım devam etiği için dah a sonra Kartal Eğitim ve Araştırm a hastanesi Acil Polikliniğine
giderek film çektirdim.
K alçam d a şarapnel olduğu tespit edildi yaralandığım bölgede bizim ve polislerin
olduğu yere karşımızdan askerler tarafından ateş edildiğini gördüm askerlerin ateş
etmesi sonucu yaralandığım ı tahmin ediyorum.
Ben ya ralanm am a seb ep olan şa h ıs veya şah ıslardan davacı ve şikayetçiyim,
uzlaşm ak istemem....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporuna göre;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25292 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sağ kalça gluteal bölgede ve sağ femur arka yüzde şarapnel parçası girişi olduğu, aynı
şahsa ait Kartal EA Hastanesinin raporunda; sag kalça bölgesinde ve uyluk proksimalde 3 (üç)
adet giriş deliği olduğu, tetkiklerinde kemik patolojisi saptanmadığı belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 50 ) Müşteki İsmail ÇORBACI 31.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Kaan Ç O R B A C I benim öz oğlum olur.16.07.2016 günü 01.00 sıralarında oğlum


K aan ve kardeşim Öm er ÇORBACI ile birlikte kardeşim in aracına binerek
C u m h u rbaşkan ım ız R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N ın s o k a ğ a ve H avaalanlarına çıkın çağrısın a
uyarak S a b ih a G ökçe n H avalim anına gitm eye karar verdik.
Tuzla Orhanlı T E M gişelerine geldiğim izde gişelerin araçlar tarafından kapatıldığını
ve kalabalığın olduğunu gördük, aracım ızdan inerek gişelere doğru gitti.
Askerlerin ateş açm ası sonucu geri gelerek kendimizi taş duvarın dibine attık bu
e sn a d a oğlum K aan Ç O R B A C I açılan ateş son ucu duvardan seken parçaların yüzüne
gelm esi ile yüzünden yaralandı yüzü kanlar içinde kalmıştı, hem en kardeşim in aracıyla
Sultanbeyli Özel S a y g ı H astan esin e götürerek tedavisini yaptırdım.
O ğlum un yaralan m asın a seb ep olan asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim,
uzlaşm ak istemiyorum ...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

© ( 5 1 ) Küçük Mağdur Kaan ÇORBACI 31.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü evde televizyon seyrediyordum haberlerde C u m h u rbaşkan ım ız


R ece p Tayyip E R D O Ğ A N ın vatandaşları so k a ğ a davet ettiğini gördüm. Evden babam,
am cam ve kardeşim le beraber dışarı çıktık. A m cam ın a ra b asın a binerek S a b ih a G ökçen
H avalim anına gitm ek için yola çıktık. Tuzla Orhanlı gişelerine gelince polislerin ve

496
Soruşturma no: 2016/83834

vatandaşların olduğu kalabalık bir grup vardı. Araçtan inerek gişeler istikametine yaya
olarak devam ettik.
Gişelerin bulunduğu bölgede tanker ve büyük araçlarla yol kapatılmıştı, biranda silah
sesleri geldi bize ateş edildi, çevrede bir kaç vatan d aş vuruldu. Biraz geri çekildik, park
halinde ki bir aracın arka sın a kendimizi siper aldık. A rkam ızda yüksek taş duvar vardı,
askerin a çm ış olduğu ateş sonucu duvara çarpan mermi sekti bir an d a yüzüm kanam aya
başladı, ne olduğunu anlayam adık.
D a h a son ra askerler tarafından açılan mermilerin taş duvardan fırlattığı parçaların
yüzüm e geldiğini fark ettim.
D uvar kenarından kendimizi aracım ızın olduğu yere atarak Sultanbeyli Ö zel S a y g ı
H astan esin e gittik tedavimi yaptırarak eve döndük. Bu gün Orhanlı Polis Merkezi görevlileri
h astane kayıtlarından b a b am a ulaşarak yaralanm am la ilgili şikâyetimin olup olm adığını
sordular. Bu sebepten ailemle Ç o cu k Bürosuna geldim. Y arala n m a m a seb ep olan şa h ıs
yad a şah ıslardan davacı ve şikayetçim uzlaşm ak istemiyorum dedi....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;
Özel SaygI Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 313 sayılı raporunda; ASY ifadesi ile geldiği,
kafa frontal bölgede küçük kesi, burun bölgesi solunda 1.5 cmlik kesi olduğu, pansuman
yapıldığı belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 52 ) Müşteki İsmail SARIGÜL 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat:22.00 sıralarında malum darbe girişimine tepki gösterm ek


için S a b ih a G ökçe n Havalim anı tarafına geçtim. Orhanlı gişelere yakın bir yerde polisler
aracım ı durdurup beklememi istedi. Bende aracı durdurdum ve beklem eye başladık. So n ra
askerler üzerimize ateş etmeye başladılar.
B a n a sol a y ağım d a n ve sol kalça tarafımdan mermi isabet etti. S o n ra kendi
imkânlarımla Pendik M arm ara H astan esin e geldik. Bu olayla ilgili olarak m alum askerlerden
davacı ve şikayetçim uzlaşm ak istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7294 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sol femoral bölge posteriorda kurşun giriş bölgesi, sol bacak lateral
malleolde doku kayıplı 10x15 cmlik lezyon olduğu, ek patoloji bildirilmedigi belirtilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 53 ) Müşteki İsmet HÜNÜK 16.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü a k şam saat:01.30 sıralarında ikametimde televizyondan


haberleri izlerken askerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim.

497
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın televizyondan y a p m ış olduğu “dem okrasim ize


sahip çıkın m eydanlara ve havaalanlarına çıkarak darbeye m ü sa a d e etmeyin” çağrısı
üzerine ikametimden eşim ve oğlum Em irhan ile birlikte kendim e ait 34 P 4043 plaka sayılı
beyaz renkli Hyundai m arka H100 kam yonetim e binerek S a b ih a G ökçe n Havalim anına
gitmek için yola çıktık.
Orhanlı gişelerine geldiğim izde polislerin güvenlik am acı ile yolu kapattıklarını ve
havalimanı istikametine gitmek isteyen v a rsa ya ya olarak ge çiş izni verebileceğini polisler
bize beyan ettiler.
Biz de aracım ızı buraya park ederek eşim ve oğlum Em irhan H Ü N Ü K ile birlikte
havalimanı istikametine doğru yürürken askerler karşı tarafımızdan Sü le ym a n Ş a h
Üniversitesinin olduğu yönden bize ve polislere doğru ateş etmeye başladılar.
Bu e sn a d a benim yan ım da buluna polisler ve sivillerden yaralanan ve şehit olanlar
oldu. Biz bunun üzerine h ava alınana gitmekten vazgeçtik ve aracım ızın yanın a geri
döndük.
Bu sırada polislerin karşılık verm esi üzerine karşılıklı çatışm a başladı. Bu e sn a d a
yan ım da bulanan tanım adığım sivil bir erkek şa h sın vurulduğunu görünce ben kendimi
korum ak am acı ile hedef küçülterek aracın altına yatm ak istediğim sırada sol el üst
kısm ından yaralandım.
O ğlu m Em irhan ve kayınbiraderim Sü le ym an H Ü N Ü K beni b a şk a bir sivil araç ile
tedavi ettirmek üzere Kurtköy de bulunan Erso y h astanesine götürdüler ve burada tedavim
yapıldıktan sonra taburcu oldum.
Benim yaralanm am a seb ep olan, aracım da maddi h asar m eydan a getiren ve
ülkemin birlik ve bütünlüğüne kastdene, bu eylemi yapan her kim varsa davacı ve
şikayetçiyim ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 12.04.2017 tarihli 2017/6210 sayılı
raporunda;

Özek Kurtköy Ersoy Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 746715 sayılı raporunda; ASY
ifadesi ile geldiği, sol el dorsumunda MP eklem seviyesinde 5. Parmak hizasında 3 cm lik kesi,
esktansör tendonda parsiyel kesisi, 4. Parmak hizasında nörolojik defısit saptanmadığı, kemik
patolojisi bildirilmediği, kesilerin suture edilerek kısa kol atel uygulandığı belirtilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kayıtlıdır.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 16.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

Müştekinin yaralanmasından dolayı tedavisini yaptırmak amacı ile aracıyla olay yerinden
ayrıldığı,
Orhanlı Polis Merkezi Amirliği otoparkında yapılan görgüsünde 34 P 4043 plaka sayılı
aracın sol ön tampon kısmında kan lekelerinin olduğu,
Aracın sol ön kapı ve kapı arkasındaki kısımda yoğun bir şekilde mermi girişinin olduğu,
yine mermi girişlerini araç iç kısma sağ tarafından da izlerinin belli olduğu ve bazı mermi
çıkışlarının da belli olduğu,
Aracın sürücü ve yan kapısının camlarının kırılmış olduğu yine arka camının kırılmış
olduğu, aracın iç kısmında koltukta da kurşun girişlerinin olduğu anlaşılmıştır.

498
Soruşturma no: 2016/83834

© ( 54 ) Müşteki Kasım YILMAZ 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü ak şa m eve bulunduğum sırada televizyondan ve so sy a l


m edyadan askerin köprüleri ve havalim anlarının işgal ettiğini, yine A nkara birçok yere
saldırı yaptığını bunun bir darbe girişimi olduğunu öğrenm em iz ve S a y ın
Cu m hu rbaşkanım ızın halkın s o k a ğ a çıkm asını ve meydanları ve emniyet binalarını
korum aya yardım etmesini istemesi üzerine biz m ahalleden birçok kişi ile önce Sultanbeyli
İlçe Em niyet m üdürlüğüne gittik.
B urada polislerin bulundukları yer için sıkıntı olm adığını an cak S a b ih a G ökçen
havalim anındaki polislerin sıkıntıda olduğunu söylem esi üzerine bizde topluca S a b ih a
G ökçe n havalim anına doğru hareket ettik.
Biz o telaş içerisinde Tuzla Orhanlı Tem otoyolu gişelerine kadar gelmişiz.
Buradan yoğun bir şekilde çatışma sesleri geliyordu. Bunun üzerine gişelere doğru
hareket ettik. Buraya yaklaştığım ızd a askerlerin yoğun bir şekilde ateşi varmış.
Biz bundan dolayı fazla yaklaşam adık. Biz bir kaç defa gişelere doğru hareket
ettiğimizde üzerimize doğru askerler tarafından ateş edildi.
Biz bir kaç defa dah a aynı şekilde ya k laşm ay a çalıştık. En so n u n d a koşarak polis
araçlarının yanın a doğru gidebildik.
Polis aracında bir polisin şehit olmuş olduğunu ve polis aracının bariyerlere
çarpmış olduğunu görünce o polisi araçtan çıkarıp oradan gönderdik.
Bu sırada yine yakın mesafede bir vatandaşın karnından vurulmuş olduğunu
gördük. Bu yaralı şahsıda arca bindirerek oradan uzaklaştırdığımız sırada yine bize
doğru ateş olunca biz de mecburen yol boyunca park ettirilen kamyonların arkasına
saklandık. Bu sırada kamyonun arkasında durduğumuz sırada bir merminin
kamyonun kasasını delerek geçtiğini gördüm. Bu şekilde saldırı artınca kamyon
tekerinin arkasına saklandık.
O sırada yerden ateşte etmeye başladılar. Bu sırada seken mermilerden bir
tanesi bana geldi. Bu sırad a yan ım d a bulunan bir vatan daş dah a vurularak yaralandı.
Biz orada yaralanan 1 i polis memuru 3 vatan d aş olm ak üzere toplam 4 yaralı şa h ıs
b a şk a araç ile bizleri oradan hastaneye gönderdiler. M e yd a n a gelen olayların son radan
bastırıldığını öğrendik. Bu asker şahısların direk olarak öldürmeye yönelik atışlar
yaptığını gördük. Bu şahıslar kesinlikle korkutmak amacıyla atış yapmıyorlardı.
Bundan dolayı bizlere öldürm ek kastıyla atış yapan ve ya ralanm am a seb ep olan tüm
asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7297 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sağ kalça gluteusta kurşun girişi olduğu, ek patoloji bildirilmediği
belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© (55) Müşteki M ahmut KARAKOYUN 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü m eydan a gelen darbe olayına engel olmak, emniyet birimlerine
destek verm ek am acıyla aynı gün saat 02.30 sıralarında arkadaşım İlyas G E D İ K ’ e ait
araçla arkadaşlarım Harun K A R A K O Y U N , İlyas G E D İK ve Beytullah G E D İK birlikte S a b ih a
G ökçe n H avalim anına gitm ek üzere yola çıktık.
499
Soruşturma no: 2016/83834

Pendik Viaport yolundan Orhanlı gişelere geldiğim izde silah sesleri duyduk.
Kalabalık bir grup ve polis araçları vardı aracım ızı park ederek yanlarına gittik orada
yaralılar ve şehitler vardı onlara yardım ederken bende kafam ın arka tarafından ve
belimden yaralandım.
D a h a sonra Sultanbeyli Devlet H astan esin e giderek tedavimi yaptırdım ancak
ağrılarım devam etiği için dah a sonra Kartal Eğitim ve Araştırm a hastanesi Acil Polikliniğine
giderek tomografi çektirdim.
K afam d a ve belimde şarapnel olduğu tespit edildi. Y aralan dığım bölgede bizim ve
polislerin olduğu yere karşım ızdan askerler tarafından ateş edildiğini gördüm.
Askerlerin ateş etmesi son ucu yaralandığım ı tahmin ediyorum. Ben yaralanm am a
seb ep olan şa h ıs veya şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim, uzlaşm ak istemem...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25291 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, kafa skalpe oksipital bölgede 3-4 adet şarapnel parçası, sol lomer bölgede 1x3 cmlik
abrazyon olduğu, aynı şahsa ait Kartal EA Hastanesinin raporunda; NRŞ ve genel cerrahi
bakılarında acil patoloji saptanmadığı bildirilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I kayıtlıdır.

© ( 56 ) Müşteki Mahmut ÖNER 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat:23.00 sıralarında evde otururken darbe girişimi olduğunu


öğrendim. Edindiğim bilgiye göre S a b ih a G ö kçe n H avalim anında askerle polisin çatıştığı
haberi geldi ve o bölgeye doğru hareket ettik.
S a b ih a G ö kçe n H avalim anına yakın bir yerde araçlar trafikten dolayı ilerleyemedi.
Bizde aracı bıraktık ve araçtaki yani Orhanlı Tem G işelere yürüdük, oradaki polisler ile
konuştuk ve size nasıl yardım edebiliriz dedik.
O nlar da gişelere doğru yürümemizi söylediler. Kendimizi siper ettik ve Orhanlı
G işelere doğru yürürken askerler üzerimize ateş ettiler.
Ben karnım dan ve om zum dan yaralandım . Ş u a n tedavim devam ediyor. B a n a ateş
eden askerlerden davacı ve şikâyetçiyim, uzlaşm ak ismemem ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İ^J İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporuna göre;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7282 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sol omuz on kısımda 0.5 cmlik kesi, midaksiller çizgi 2 cm laterali
göbek hizasinda lcm giriş deliği, sag deltoid omuz üzerinde 0.5cm kesi, sağ aşil medailde 0.5cm
kesi olduğu, batında serbest yaygın sıvı, morisson boşluğunda sıvıi, splenorenal aralıkta sıvı
olduğu, operasyon odasına ahndığı bildirilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI
anlaşılmıştır.

500
Soruşturma no: 2016/83834

© ( 5 7 ) Müşteki Mansur YURT 17.07.2016 tarihli ifadesinde:

“...Ben 15.07.2016 günü akşam ı eve gideceğim sırada Pendik Kurtköy tarafında bazı
yolların kapatılm ış olduğunu görünce idaremdeki 34 J S 38620 plakalı Audi A 3 m arka
otomobilim ile Kurtköy gişelerinden girerek Orhanlı Gişelerine doğru gittim.
Ben gişelere geldiğim de Orhanlı yönüne trafik akışını polis ekipleri tarafından
kapatılm ış olduğunu gördüm. Bu sırada benim arkam dan da b a şk a araçlar geldiği için
aracım ile oradan çıkış imkânım kalmadı. Bu sırada aracım da beklem eye başladım .
Bir kaç saat sonra aracımın yakınlarına asker üniformalı ellerinde uzun
namlulu silahlar olan ve hücum yelekli şahıslar geldiler. Bu sırada bir kişinin asker
“ATIŞ POZİSYONU AL DİYE KOMUT” verdiğini duydum.
Bu sırada asker şa h ısla r tarafından yoğun bir şekilde polis ekiplerinin olduğu yöne
doğru ateş edeceklerinin gördüm. Bu sırada bir asker bana yat diye bağırdı. Bende
nereye yatacağıma karar veremeyince aracın arka koltuğunun oraya geçerek iki
koltuk arasında kalan boşluğa iyice saklanmaya çalıştım.
Yaklaşık olarak 3 saat kadar bir süre boyunca asker şahısların kesintisiz atış
yaptıklarını duydum. Y a k la şık 3 saat kadar bu olay sürdükten nasıl sonuçlandığını tam
olarak görm edim ancak ben aracım ın içerisinde saklan dığım yerden çıktığım da aracım da
çok sayıd a kurşun isabeti olduğunu gördüm.
Öndeki araçtan da yoğun bir şekilde asfalt akıyordu. Bu sırada çok sayıda
yaralı olduğunu gördüm. M e yd a n a gelen olayların bastırılm asından sonra gelen polis
ekiplerine araçları gösterdiğim izde bize polis merkezinden görevlilerin gelerek kontrollerini
yapacaklarını belirttiler.
Bunun üzerine polis ekibinin gelip incelemesini yapm asını bekledik. M e yd a n a gelen
olayda kullandığım araçta maddi h a sa r m eydan a gelmiştir.
Ben de herhangi bir yaralanm a olmadı ancak çok korkunç bir olaydı. M e yd a n a gelen
olayları başlatan ve hayatımızı tehlikeye atarak ve araçlarım ızda maddi h asar o lu şm asın a
neden olan tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağının içeriğine göre;

34 JS 3860 plakalı Audi A3 marka aracın tem otoyolu üzerinde Orhanlı Gişelerde olduğu,
aracın önünde bulunan ashalt yüklü tankerden akan asfaltın aracın 4 lastiğini de etkilediği, aracın
sürücü ön cam tarafında çok sayıda mermi giriş deliği olduğu, yine aracın bir çok yerinde seken
kurşunlardan dolayı hasarın oluştuğu tespit olunmuştur.

© ( 58 ) Müşteki Mehmet AYDOĞDU 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü a k şam saatlerinde bazı televizyon kanallarında ve so sy al


m edyada bir kısım asker şah ısların darbe ya p m aya çalıştığını öğrenm em iz ve S a y ın
C u m h u rb aşkan ım ız R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N ' ın halka seslenerek so k a ğ a çıkılm asını ve
emniyet birimleri ile m eydanlara yardım edilmesi isteği üzerine bende sahibi olduğum
A y d o ğd u İnşaat firm asına ait 1 adet kepçem ile ikametimin olduğu Sultanbeyli ilçesinden
S a b ih a G ökçe n H avalim anına doğru yaklaşık 10 kişi olarak silahsız bir şekilde hareket ettik.
Biz Sabiha Gökçen Havalimanına yaklaştığımızda daha yoğun bir şekilde
Orhanlı Tem Otoyolu ve Mehmetçik vakfı civarından silah seslerinin geldiğini
duymamız üzerine kepçemiz ve arkadaşlarımız ile birlikte Tem Otoyolu Orhanlı
Gişelerini doğru gittik. Buraya vardığımızda bir grup polis memuru ve vatandaşın

501
Soruşturma no: 2016/83834

bulunduğu Orhanlı Gişelere doğru asker şahıslar tarafından yoğun bir şekilde ateş
açılıyordu.
Bizim de sonradan içerisine girdiğimiz vatandaş ve polis grubuna karşı ateş
eden askerler tamamen öldürmeye yönelik atışlar yapıyorlardı. Bu şahısların halkı
korkutmak amacıyla bir ateş açmaları gibi bir durum söz konusu değildi.
M e yd a n a gelen silahlı çatışm a sıra sın d a az sa y ıd a bulunan polis memuru asker
grubuna karşı durm aya çalışıyordu.
Bu sırada resmi bir polis aracını kullanan görevli polis memurunun asker
şahıslar tarafından yapılan atışlar sonucu şehit edildiğini, yine kepçe operatörü
olduğunu gördüğüm ismini sonradan Yalçın ARAN olarak öğrendiğim şahsın
kafasından vurulmak suretiyle polis memurundan sonra şehit edildiğini gördük.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a benimle giden 10 kişilik gruptan sad e ce ben
vücudum un çeşitli yerlerinden ateşli silahla ateş etmeleri sonucu yaralandım . M e yd a n a
gelen yaralanm a olayından sonra beni hastaneye götürmüşler.
Ben Sultanbeyli Devlet H astan esin de gerekli m uayene ve tedavim yaptırıldı.
M e yd a n a gelen olaylardan dolayı bizim bulunduğum uz Orhanlı gişelerine doğru durm adan
ve du raksam ad an tam am en öldürm eye yönelik hedef gözeterek ateş eden tüm asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporuna göre;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25295 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sol kol lateralde 3 yerde 3cmlik cilt kesisi, sol aksilde 2 cmlik cilt ciltaltı kesi, sol
göğüs ön kısımda 7-8 adet 0.5 cmlik dermabrazyon, sol diz medialde 1 cm çapında cilt cilt altı
kesisi, sol diz lateralde 3 adet 0.5 cmlik cilt kesisi, şişlik, sağ kol lateral kısımda 2 adet 0.5 cmlik
laserasyon olduğu, şarapnel parçalarının vücuttan çıkanldığı, ek patoloji bildirilmediği belirtilen
yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I
anlaşılmıştır.
© ( 59 ) Müşteki Mehmet Evren HACİOĞLU 21.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben 15.07.2016 günü saat:23.30 sıralarında Tuzla ilçesinde ikamet eden kız
kardeşimi evine bırakm ak için Tem otoyolu üzerinde seyir halinde iken, Tem Otoyolu
Orhanlı Gişelerine geldiğimizde yolun kapalı olduğunu, polis ekiplerinin ve
memurlarının trafik akışını durdurduğunu, trafik akışının darbe girişimine destek için gelen
askeri araçların hareket etmesini engellem ek için yolun kapatıldığını söylediler.
Burada yaklaşık olarak 2 saat kadar bekledikten sonra asker şahıslar geldiler.
Askerler önce havaya sonrada yolu kapatan araçlara ve polislere doğru ateş etmeye
başladılar. Bunun ben kız kardeşim i oradan uzaklaştırm ak için onu yan ım a alarak uzak bir
yere gitm eye başladım . Biz giderken yoğun bir şekilde ateş sesleri geliyordu.
D a h a sonra sa b a h olduğunda aracım ızın yanın a gittiğimizde sol arka kelebek
cam ın dan bir mermi girişinin olduğunu, bu merminin aracın 2 koltuğunun başlığını delerek
geçtiğini ve s a ğ arka kapı iç kısm ında da girişinin olduğunu a m a çıkışının olm adığını
gördük. M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a birçok polis ve vatandaşım ızın ölüm üne birçok
kimsenin de ya ralan m asın a çok sa y ıd a kam u ve ş a h s a ait araç ve binalara zarar verildiğini
öğrendik.

502
Soruşturma no: 2016/83834

Bundan dolayı ad ım a ruhsatlı olan 34 P U 2091 plakalı Audi A 3 m arka siyah renkli
aracım ın da zarar görm esine neden olan ve bizlerin hayatını tehlikeye atan tüm asker
şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı ile;

34 PU 2091 plakalı Audi A3 marka aracın Tem otoyolu üzerinde Orhanlı Gişelerinde
olduğu, aracın arka sol kapı kelebek camından bir adet mermi girişinin olduğu, buradan giren
merminin arka koltuk başlarını delerek sağ arka kapı iç kısmından girişinin olduğu ancak
çıkışının olmadığı tespit olunmuştur.

© ( 60 ) Müşteki Mesut ARSLAN 19.07.2016 Tarihli İfadesinde;

“...Ben Filizler Köftecisinde şe f ga rso n olarak çalışm aktayım . 15.07.2016 günü


haberler de ülkemizde bir karışıklık olduğunu öğrendim ve saat 22.00 sıralarında E 5 yolu
kenarında bulunan A K parti ilçe teşkilatına gittim.
S a a t 23.00 sıralarında S a y ın B a şb a k a n ım ız a destek am açlı Aydınlı Mahallesinde
bulunan ikametine doğru kendi kullanımımda olan 06 H 0251 plaka sayılı aracım ile
hareket ettim. Aydınlı M ahallesi merkezinden ikamete giderken birden yolun ortasında
taşlar yığılm ış olduğunu gördüm.
D a h a sonra araç ile geçem edik ve arkasından aracım a yüzlerini net olarak
görem ediğim 10-15 kadar sivil giyimli şa h ıs üzerimize doğru taş atm aya başladı.
Ben bu taş atm alarından dolayı yaralanm adım fakat aracım ın bazı yerlenide hasar
m eydan a geldi. Ben de araç ile gidem eyeceğim i anlayınca aracım ı yol kenarına park edip
yürüyerek havaalanına gittim.
A racım a taş atarak zarar veren şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istemem....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;
06 H 0251 plakalı BMW marka 3.18İ modeli gri renkli aracın sağ ön jantın hasar
gördüğü, sağ arka kapıda hasar olduğu, ön kaputun üzerinde yüzeysel boya kalkması olduğu, ön
tamponda darbeye bağlı olarak boya atması olduğu anlaşılmıştır.

© ( 61 ) Müşteki Mevlüt KANDEMİR 19.07.2016 Tarihli İfadesinde Özetle;

“...Nakliye işleri ile uğraşm aktayım . A d ım a ruhsatlı 06 E V 6647 plakalı M an m arka


2007 model çekici ve çekiciye bağlı 06 E T 9935 plakalı Şah in m arka tanker k a sa takılı
olduğu halde 15.07.2016 günü saat: 23.30 sıralarında idaremdeki yukarıda belirttiğim tanker
ile sıc a k asfalt taşıdığım sırada Tem Otoyolu Orhanlı Gişelerine geldiğim de polis ekiplerinin
yolu kapattığını gördük.
Benim önüm de de 2 adet otomobili park etti. Bu sırada görevli polis memurları
bize yolun kapalı olduğunu belirterek tırlarımızdan inmemizi söylediler. D a h a son ra
otoyol gişelerinde diğer gişelerde kapatılınca arka tarafa doğru çok sa y ıd a biriken araç oldu.
Bizim aracımızı park ederek indiğimizde bize çok sa y ıd a askerin S a b ih a G ökçe n
havalim anına gitm ek için geldiğini, onların geçişişini engellem ek için yolu kapattıklarını
söylemişlerdi.
503
Soruşturma no: 2016/83834

16.07.2016 günü saat:00.30 sıralarında askeri kıyafetli çok sayıda asker şahsın
geldiğini gördük. Çevrede bulunan vatandaşlar bu askerlerin genellikle 35 plakalı
otobüsler ile geldiklerini ve yolun kapalı olmasından dolayı araç ile hareket
edemediklerinden yaya olarak devam ettiklerini söylemişti.
Benim aracımın olduğu yere yaklaştıklarını sırada asker şahıslar polislere
seslenerek 'NEREDİSİNİZ ÇIKIN ORTAYA' diyerek ateş etmeye başladılar. Bu sırada
bazı polis memurlarının yaralandığını gördük.
Bize de araçlarımıza geçmemizi veya saklanmamızı söylediler. Bende aracımın
içerisine geçerek iki koltuğun arasına yaklaşık olarak 2 saat kadar saklandım.
Benim gördüğüm kadarı ile polisler ile asker şa h ısla r arasındaki çatışm a 2 saatten
fazla sürdü. Bu sırad a çok sa y ıd a kurşun benim aracım a isabet etti.
A sk e r şah ısla r tarafından yapılan silah atışlarından dolayı aracım da bulunan sıca k
asfaltta yola boşaldı.
Ayrıca aracımın hem dorsesinde hem de çekicisinde yaklaşık olarak 15 den
fazla kurşun isabeti vardır.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a hem can ım a kastederek hem de m alım ıza zarar
verm ek am acıyla ateş eden asker şahısların daha son radan darbeye teşebbüs ettiklerini
televizyondan öğrendik.
M e yd a n a gelen olaylar sıra sın d a hem canım ıza kasteden hem de aracım ıza zarar
veren bu şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] Müştekinin 06 EV 6647 plakalı Man marka çekici ve 06 ET 9935 plakalı Şahin
marka tankerde meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016 tarihli Görgü
Tespit Tutanağının içeriğine göre;

Aracın tankerinde bulunan sıcak asfaltın tankere isabet eden çok sayıda mermiden dolayı
yola boşaldığı ve çevrede bulunan bir çok aracın tekerlerine geldiği,
Aracın tankerinde asfalt kalmadığı, yine 06 EV 6647 plakalı Man marka çekicinin
kapılarında ve aynalarında ve kupanın arka kısmında ve iç kısmında çok sayıda mermi giriş
deliği olduğu,

Yine aracın birçok yerinde, seken kurşunlardan dolayı hasar oluştuğu anlaşılmaktadır.

© ( 62 ) Müşteki Murat AKKOYUN 19.07.2016 Tarihli İfadesinde;

“...Ben Koacaeli ilinde faaliyet gösteren O lşa h Enerji Nakliyat Turizm İnşaat Temizlik
San ayi ve Ticaret Ytd. Şti. ünvanlı firmada şoför olarak görev yapm aktayım . 15.07.2016
günü ak şa m saatlerinde İzmit’ten İstanbul iline doğru gittiğim sırada idaremdeki çalıştığım
şirket ad ına ruhsatlı 41 KE 756 plakalı Ford transit marka kapalı kasa minibüs ile Tem
Otoyolunu takiben gittiğim sırada Orhanlı gişelere geldiğimizde trafik akışı durdu.
Bu sırada biz beklem eye başladıktan 1 saat kadar sonra araçtan inerek otobana
doğru bakm aya gittiğimde darbe olduğu söyleniyordu. Bu sırada arkadan 2 adet aracın 1
tanesi büyük otobüs diğer yarım otobüs içerisi asker dolu olarak geldiklerini gördük.
Ben orada bir karışıklık olduğunu düşünerek oradan aracım ın bulunduğu yere doğru
gittim ve aracın içerisinde buluna arkadaşlarım ıza asker geldiğini söyleyerek kaçalım diye
söyledim. Bunun üzerine arkadaşım ile birlikte aracım ızı orada bırakarak kaçtık.
Bu sırada askerler araçlardan inerek park halinde olan araçların arasına
dağıldılar. Bizde koşarak Orhanlı gişelerde bulunan binanın içerisine girdik. Bu sırada
gişeleri kapatan polis memurları ile askerler arasında çatışmalar başladı. Bu sırada

504
Soruşturma no: 2016/83834

askerler yoğun bir şekilde ateş ederek bulunduğumuz yere doğru ilerlemeye
çalışıyordu.
Polis memurları da onları durdurm aya çalışıyordu. D a h a sonra vatandaşlarda polis
memurlarının yanın a geldi. Bu şekilde askerler ile polislerin çatışm ası yaklaşık olarak 3-4
saat kadar sürdü. Bu sırad a biz çevrede gördü ğüm üz kadın ve çocukları binaya aldık.
S a b a h a karşı da polisler vatandaşların yardım ıyla olayı bastırınca bizde binadaki çocukları
çıkararak binadan çıktık.
Biz dah a sonra aracım ın bulunduğu yere gittiğimizde aracım ızda büyük oranda
mermi isabeti olduğunu gördük. M e yd a n a gelen olaylar ırasında aracın arka ve s a ğ arka
yan cam ının kırılmış olduğunu, yine birçok yerinden mermi giriş ve çıkışları olduğunu
gördüm. Bunun üzerine durum polise bildirdik. Polis ekipleri gelerek notlarını aldıktan sonra
yolun trafiğe açılabilm esi için aracımızı yoldan kaldırdık.
M e yd a n a gelen olaylardan sıra sın d a aracım ıza zarar veren tüm asker şah ıslardan
davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemiyorum.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

41 KE 756 plakalı aracın Tem otoyolu üzeri Orhanlı Gişelerinde olduğu, aracın arka camı
ile sağ arka camının kırık olduğu, aracın birçok yerinde mermi giriş ve çıkışının olduğu
anlaşılmaktadır.

© ( 63 ) Müşteki Murat KUĞU 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat:22.30 sıralarında ikametimde T V ’ de askerin darbe


Yaptığını öğrenm em üzerine telefonla arkadaşlarla organize olarak olayı boykot etmek için
Sultanbeyli Polis M erkezine gittik. Burada sivil halk ile birlikte polise destek verdik.
Saat:23.30 sıralarında askerin S a b ih a G ökçe n H avalim anına tank ile geldiğini
duym am ız üzerine araç ile Orhanlı Gişelerine gitm ek istediğimiz e sn a d a asker ile polisin
çatıştığını duym am ız üzerine olay yerine yaya olarak diğer sivil vatandaşlar ile birlikte gittik.
Bu e sn a d a belediye otobüsün içinden ve arkasından polise yönelik olarak G -3 ve M g-3
silahları ile yoğun bir şekilde ateş edildiğini duydum ve gördüm.
O lay yerine intikal eden ekip arabası kurşun isabet etmesi son ucu araç kontrolden
çıkıp diğer ekip otosuna vurduğunu görünce biz hem en olaya m üdahale etmek için araca
yöneldik. O ra d a bulunan araçların içini kontrol ederek yaralı polisleri götürm ek için araçları
hareket ettirmek istedim. Bu e sn a d a bir aracın çalıştığını görünce o tarafa yöneldim. Şoföre
bir yere gitme yaralı polisleri alıp hastaneye götürelim dedim.
Ekip otosuna yönelip yaralı polislere yardım etmek için hareketlendiğim e sn a d a
arkadan s a ğ bacak kasık bölgesinden vurularak yaralandım . Beni vuran kurşun asker
tarafından küçük çaplı silah ile vuruldum. Beni kimin vurduğunu görmedim.
Ben vatani ve insani görevimi yapm ak için olaylara müdahil oldum. Eşim in hasta
olm asından olayı kim seden davacı ve şikâyetçi değilim. U zlaşm ak isterim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Kartal Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25221248 sayılı raporunda; ASY ifadesi lie
geldiği, sağ kasikta kurşun giriş çıkış deliği olduğu belirtilen yaralanmanın;

505
Soruşturma no: 2016/83834

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 64 ) Müşteki Mustafa BAKIR 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Pendik Belediyesine Ait P E N y a p sa n Pendik Y apı ve Temizlik San ayi Ticaret
A .Ş. ünvanlı firm ada M akine Teknikeri olarak görev yapm aktayım ve şirket vekâletim
bulunmaktadır.
15.07.2016 günü a k şa m saatlerinde İstanbul ili başta olm ak üzere A nkara ve birçok
ilimizde asker şah ısların darbeye te şe bb üs ederek hükümetimizi yıkm aya çalıştığı haberini
alır alm az Pendik belediyesi tarafından firm am ıza bulunan tüm iş makineleri Emniyet
birimlerinin istediği alanlara yönlendirildi.
Bu iş makinelerinden 10 tanesi de olaylar sırasında asker tarafından şehit
edilen arkadaşımız Yalçın ARAN' m kullandığı CAT CATERPILLAR marka 34-00-15-
4171 plakalı Kanal kazıcı ve Yükleyici cinsi aracımızdır. Bu aracımızda operatör olarak
bulunan arkadaşımız Yalçın ARAN şehit edilmiştir.
Bu olaylar sıra sın d a aracım ızın birçok yeri atılan mermilerden dolayı zarar
görmüştür.
M e yd a n a gelen olaylar ile ilgili olarak hem iş arkadaşım ızın şehit o lm asın a neden
olan hem de firm am ıza ait olup Pendik halkının ve milletimizin hizmetlerinde kullanılan 34-
00-15-4171 plakalı kepçemizin zarar görm esine neden olan tüm asker şah ıslardan firmamız
ad ın a davacı ve şikâyetçiyiz. U zlaşm ak istemiyoruz....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 Müştekinin 34-00-15-4171 plakalı (Maktul Yalçın A R A N ’ m ateşli silah ile


başından vurularak şehit edildiği) Cat Caterpillar marka is makinesinde meydana gelen
hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016 tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

34-00-15-4171 plakalı sarı renkli Pendik Belediyesi yazılı iş makinesi (kepçe) tüm
camlarında çok sayıda kurşun isabeti olduğu bundan dolayı bazı camların kırıldığı,
Bazı camlarda mermi girişlerinin olduğu hali ile kaldığı, iş makinesinin iç kısmının kanlı
olduğu; yine iş makinesinin birçok tarafında ve tekerlerinde mermi isabeti olduğu tespit
anlaşılmaktadır.

© ( 65 ) Müşteki Mustafa ÇALIŞIR 29.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, Battalgazi M ahallesi Altay S o k a k No: 15 D: 1 Sultanbeyli adresinde İkamet


etmekteyim. 15.07.2016 günü saat:22.00 sıralarında işten çıkarak eve gittiğim sırada aşırı
derecede bir trafik vardı.
Ben bu trafiğin hayra alam et olm adığını düşünerek eve vardığım da televizyondan
bir kısım asker şa h sın köprüleri kapattığını, yine bir kısm ının da havalimanları ve önemli
yerleri tuttuğunu ve askerin darbeye te şebbüs ettiği haberlerini izledim.
Bu sırada S a y ın Cum hu rbaşkanım ızın bazı televizyon kanallarına telefon görüşm esi
ile bağlanarak halktan s o k a ğ a çıkm asını ve önemli m eydan ve emniyet binalarını ve
merkezleri korum da polise yardımcı olmalarını istemeleri üzerine bende kardeşim ile birlikte
so k a ğ a çıktık. Biz önce Sultanbeyli merkeze gittik.
B urada fazla bir olum suzluk olm adığını gördük ve orada bulunan görevlilerin
yönlendirmesi ile S a b ih a G ö kçe n Havalim anı doğru gitm ek için yola çıktık. Bu Biz yolda iken

506
Soruşturma no: 2016/83834

Kurtköy gişelerinin kapatılm ış olduğunu görünce bizde Orhanlı Gişelerine doğru hareket
ettik.
Biz Orhanlı Gişelerine geldiğimizde saat:00.30 civarı idi. Biz Orhanlı gişelerine
geldiğimizde yolun kapalı olduğunu, az sayıdaki polis ile karşı taraflarında bulunan
çok sayıdaki asker şahıs arasında çatışma olduğunu, polislerin arkasında ve
yanında ise çok sayıda vatandaşın olduğunu ve halende gelmekte olan vatandaşlar
olduğunu gördük.
Biz toplu halde askerin bulunduğu alana doğru y a klaşm ak istediğimizde üzerimize
doğru ateş açılm ası üzerine biz geri çekilm ek zorunda kaldık. Bu şekilde bir kaç defa aynı
olay olunca beklem eye başladık.
Bu sırada resmi bir polis aracının gişelere doğru hızla girmesi sonucu bu araç
sürücüsü polis vuruldu. Bu polis memuru vurulunca araç ta bariyerlere girdi. Biz
yaralanan polisi ve araçta bulunanları oradan uzaklaştırmak istediğimiz sırada yine
üzerimize doğru ateş açıldı.
Ben de bunun üzerine kendimi korum ak am acıyla yere yattım. Ben yere yatınca
bize doğru yapılan atıştan dolayı sol omzumun üstünden ve kalçamdan kurşun
sıyırması sonucu yaralandım. Meydana gelen olaylar sırasında biz silahsız
olduğumuzu belirttiğimiz ve sadece yaralı şahısların almak istediğimiz söylememize
rağmen bize doğru hedef gözetilerek ateş ediliyordu.
Bu asker şa h ısla r bizleri öldürm ek am acıyla ateş ediyorlardı. Bundan dolayı bizlere
doğru ateş eden ve orada bulunan tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

\=\ İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25294 sayılı raporunda;

ASY ifadesi ile geldiği, sol aksilla arka kısımda 2cm çapında dermabrazyon, sol lomber
list kesimde 0,5 cm çapında 3 adet cilt kesisi, sağ kalça gluteal bölgede 0,5 cmlik cilt kesisi
olduğu belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© (66) Müşteki Mustafa DURMAZ 17.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, 16.07.2016 günü saat:00.30 sıralarında evde bulunup T V izlediğim e sn a d a


askerin yolları kapatarak darbe girişiminde bulunduğunu, öğrenm em üzerine telefonla
arkadaşlarım ile haberleşerek Sultanbeyli Polis M erkezine gidip polise yardımcı olm ak
istedik.
O rad a bulunduğum uz e sn a d a S a b ih a G ökçe n H avalim anında çatışm a olduğunu
söylenm esi üzerine arkadaşlar ile bir araca binerek Orhanlı Tem Otoyolu Gişelerine
geldiğimizde polisle askerin silahlı çatışma yaşadığını gördük ve araçtan inerek yaralı
polisleri araçlar ile hastaneye gönderdik.
Bu esnada gişelerde gişeler de asker gördüm onlara bağırarak uzaklaştırdım.
Biz öne doğru hareket ettik ö yönden işini bildiğini düşündüğüm şahıs veya şahıslar
tarafından nokta atışı yaparak çapraz ateşe düştük orada bulunan en az 7 kişi
bacaklarımızdan vurulduk.
507
Soruşturma no: 2016/83834

Kimin ateş ettiğini bilmiyorum. O layd an dolayı davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak


istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Kartal Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 46 sıra sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sağ dirsek açık parçalı fraktür, sağ kasıkta kurşun giriş çıkış
deliği olduğu, sağ iliak kanat fraktürü saptandığı belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
Kırıkların müştereken yaşam fonksiyonların etkisi AĞIR (5) derece olduğu kayıtlıdır.

© ( 67 ) Müşteki Müştekim ERTEN 02.10.2016 tarihli ifadesinde;

“...15 Tem m uz ge cesi darbe girişimini televizyondan öğrenm em üzerine Tuzla da


ikameti bulunan S a y ın B aşb akan ım ızın evinin önüne güvenlik tedbiri alm ak için geçtim.
Saat:22.00 sıraları idi. Burada polislerin gerekli tedbirleri alm ış olduğunu gördüm.
Darbeci teröristlerin Atatürk H avalim anına doğru gittiklerini duyunca bende kendi aracım la
Atatürk H ava Lim anına gitm ek üzere seyir haline geçtim.
O toban gişelere yaklaştığım da polisler aracım ı durdurdu. Ç a tışm a olduğunu
söylediler. Aracım ı olduğum yerde bırakıp çatışm anın olduğu yere gittim.
Süleyman Şah Üniversitesi arka tarafındaki otobanda polisler ile terörist grup
arasında çatışma yaşanıyordu. Bu polislerden bazılarını simaen tanıyorum. Polis
memuru Erhan KOCA’ nın ayağından yaralandığını gördüm. Kendisine ilk müdahaleyi
ben yaptım. Kemerimle yaralı yerine turnike yaptım. Bir araçla hastaneye se vk ettik. Bu
sırada halk yavaş yavaş toplanıyordu. Saat:02.30 sıralarında Pendik ter gelen resmi
ekibe, terörist grubun ateş etmesi sonucu polis memuru Ozan ÖZEN şehit oldu.
Yanında buluna bir polis memuru da yaralandı.
Ben yardım etmek istedim an cak bende ateşin ortasında kaldığım dan yardım
edemedim. Yerde sürünerek Duster m arka sivil ekip otosunun yanın a gittim. Mermi alarak
500 metre tekrar sürünerek çatışm a d a olan polislere ikmal yaptım. D a h a sonra ekip
otosunda şehit düşen polisi alm ak isterken bana da ateş edildi. Y a n ım d a polis memuru
Ferhat vardı. Y o ğ u n bir şekilde ateş edilm eye devam edince ayakta bulunan polis memuru
Ferhat’ ı itekleyerek yere düşürdüm bende kendimi yere attığım sırada bariyerlerin arasın a
düştüm. Elim bariyerlerin a ra sa sıkıştı. Elimden yaralandım . Bu e sn a d a terörist grubun
sözd e komutanı polislere bağırarak “POLİSLER SİLAHLARINIZI BIRAKIP TESLİM
OLMAZSANIZ ÖLECEKSİNİZ” diyordu.
S e sin geldiği istikametten bağıran şa h sı gördüm. Bu durumu polise bildirdim. Polisler
buraya yoğun şekilde ateş ettiler. Polislere bağıran kişinin vurulduğunu fark ettim. S a b a h
05.30 sıralarına kadar çatışm a devam etti. Halkta iyice yoğunlaşm ıştı. Em niyet görevlilerinin
yoğun çab ası sonucu terörist grup silah bırakarak teslim oldu. O laylar kontrol altına alınınca
yaralanan yakınlarımı ziyarete gittim. Kendi tedavimi yaptırm amıştım. Elimin şişkinliğini fark
edince 17.07.2016 günü Kartal Devlet H astan esin e gittim.
M uaye ne de elimdeki tendom un koptuğunu ve ameliyat olm am gerektiği söylendi.
Doktor 2 ay elimin alçıda durm ası gerektiğini belirtti. Cu m hu rbaşkanım ızın s o k a ğ a çıkıp
dem okrasi m eydanlarında bulunm a çağrısı nedeniyle ameliyat olmayı ret ettim. Y a k la şık bir
ay kadar dem okrasi mitingine katıldığım dan tedavimi yaptıramadım. Bu olaylar ile ilgili de
herhangi bir ifade vermemiştim... Y aralan m am a sebebiyet veren ülkemizin bağım sızlığını
b ozm aya teşebbüs eden silahlı terörist gruptan şikâyetçiyim...”
508
Soruşturma no: 2016/83834

Şeklinde beyanda bulunmuştur.

\=\ İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03.01.2017 tarihli 2017/18 sayılı
raporunda;

Tuzla Devlet Hastanesinin 10.10.2016 tarihli 6025 sayılı raporunda;


Darp ifadesi ile geldiği, sağ el üstünde yumuşak doku travması olduğu, 02.10.2016 tarihli
ifadesinde Kartal Devlet Hastanesinde muayene olduğunu, kendisine tendon koptuğunun
söylendiği görülmekle Kartal dr. Lütfı Kırdar E. A Hastanesinin 04.10.2016 girişli raporunda; D4
D5 tendon yaralanması şüphesi olduğu, gönderilen belgelerde sadece poliklinik muayenesi
yapıldığı görüldüğü bildirilen yaralanmanın; ASY ifadesi ile geldiği, sağ dirsek açık parçalı
fraktür, sağ kasıkta kurşun giriş çıkış deliği olduğu, sag iliak kanat fraktürü saptandığı belirtilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 68 ) Müşteki Olgun KİLİT 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben, Fatih M ahallesi Dizdar S o k a k No:7 de ikamet etmekteyim. 15.07.2016 günü


18.00 sıralarında misafirlik için Beykoz a gittim. A k şa m saatlerinde ise ülkemiz genelende
m eydan a gelen olayları duydum fakat ortalık karışık olduğundan dolayı evim e gidemedim.
16.07.2016günü öğle saatlerinde ise an cak evim e gelebildim.
Evim e geldiğim de ise karşılaştığım görüntü hiç iyi değildi. Evimin içerisinde kurşun
izlerinin olduğunu gördüm. Evim de kimsenin o lm am ası olası bir can kaybını önledi. Ben
veya ailem evde o lm adığım ız için herhangi bir zarar görm edik ve yaralanm adık.
A n c a k evim zarar gördü. Bu şekilde ikametime zarar veren ve en önemlisi ise ülkemi
bu kadar zor durum da bırakarak zarar veren bu şah ısların hepsinden davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istemem....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

• Müştekinin ikametinde meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen


17.07.2016 tarihli 509 Rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formunda;
Bahse konu ikametin salon dış duvarı üzerinde meri giriş deliği arka tarafında çıkış deliği
olduğu ve karşı taraf duvarı üzerinde bir adet mermi isabet izi olduğu, salon zemini üzerinde de
bir adet deforme mermi gömleği olduğu kayıtlıdır.

© ( 69 ) Müşteki Osman KAMACI 16.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...16.07.2016 günü saat:00.30 sıralarında ikametimde televizyondan haberleri


seyrettim, destek olm ak am acıyla eski İstanbul yolundan İstanbul a doğru eski şirketime ait
41 R 3189 plakalı Renault M e g a n e araç ile seyir haline geçtim.
T E M de trafik olduğunu duydum bu sebepten eski İstanbul yolundan Orhanlı
Gişelerine kadar geldim. Aynı gün saat:02.00 sıralarında Orhanlı Gişelerinde silah sesleri
ve b a ğrışm a sesleri duydum.
Çevrede yaralı polisler ve vatandaşlar vardı. Bende aracım ı park ederek
yardım larına koştum. Bir sivil vatan daş karnından vurulmuştu, bu şa h sı kendi aracım la
hastaneye götürm ek için aracım a aldım. Y a n ım d a gelen arkadaşım B uğra Ö Z E L ’ e aracımı
vererek İçmelerde ki devlet h astanesine yetiştirmesi için verdim.
Polis aracında iki polisten birinin vurulduğunu gördüm. Gizlenerek araca
ulaştım öndeki polis arkadaş şehit olmuştu, arkadaki arkadaşı araçtan çıkartıp
509
Soruşturma no: 2016/83834

güvenli bir yere aldım. O anda bir arkadaşla araç temin ettik kendimize siper etmek
için bu esnada yanımdaki ismini bilmediğim arkadaş askerler tarafından başından
vurularak şehit oldu.
Ben de sağ omzumdan yaralandım. Olay yerine kamyon ve kepçe geldi
askerler bunlara da ateş açarak şehit ettiler.
Çevreden toplanan sivil halk yürüyüşe geçince bizim üzerimize de ateş açtılar.
A n c a k korkutma am açlıydı vurm ak için ateş etmediler. Üç beş sivil vatandaş askerlerin
yanma giderek “YANLIŞ YAPTIKLARINI” izah edip bir süre tartıştılar., anlaşmaya ve
ikna etmeye çalıştılar.
Polis Özel Harekât geldi askerleri teslim aldılar. Bende kendi im kânlarım la G e b ze
Fatih devlet H astan esin e giderek tedavimi yaptırdım. S a ğ om zum da halen metal parçası
olduğu yönünde rapor düzenlediler. Y a ra la n m a m a seb ep olan şah ıslard an davacı ve
şikâyetçiyim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Gebze Fatih Devlet Hastanesinin 16,07.2016 tarihli raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sağ omuz lateralinde yara olup tetkiklerinde cilt altında metal
parçalan görüldüğü, ek patoloji bildirilmediği belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© (70) Müşteki Ömer DEMİR 03.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben Sultanbeyli M ehm et Akif M ahallesi Ezber S o k a k No:23 D:2 Sultanbeyli


adresinde ikamet etmekteyim.
15.07.2016 günü akşam ı evde iken televizyondan bir kısım asker şa h sın darbe
yap m aya teşebbüs ettiğini öğrendik.
Bu sıralarda bir televizyon kanalına telefondan bağlanan S a y ın C u m h u rbaşkan ım ız
R ece p Tayyip E R D O Ğ A N halktan s o k a ğ a çıkm asını ve olaylara tepkisin gösterm esi için
m eydanlara havalim anlarına ve emniyet binalarına gidilmesi çağrısın d a bulunm ası üzerine
bende so k a ğ a çıktım. So kakta m ahalleden birçok arkadaşım ve tanıdığım da vardı.
Hep birlikte önce Sultanbeyli İlçe Em niyet m üdürlüğüne gittik. O ra d a görevli polis
arkadaşları herhangi bir sıkıntılı durumları olm adığını a n c ak Sabiha Gökçen havalimanı
tarafından sorun olduğunu söylemesi üzerine bizde kendi imkânlarımız ile Sabiha
Gökçen Havalimanına doğru yola yola çıktık. Sabiha Gökçen Havalimanına doğru
yaklaştığımız sırada orada bulunan tankların etkisiz hale getirildiğini ama Tem
Otoyolu Orhanlı gişelerinde asker ile polisin çatıştığını ve çok sayıda asker
olduğunun söylenmesi üzerine bizde Orhanlı Gişelere doğru yöneldik.
Biz gişelere vardığım ızda 16.07.2016 günü saat:01:30 civarıydı. Gişeler
civarında çok sayıda polis aracının ve sivil aracın bulunduğunu, araçlarda kurşun
isabetleri olduğunu, yerde yaralı 2 polis memurunun olduğunu görünce bizde hep
birlikte asker şahıslara doğru yürümeye başladık. Bu sırada askerler bizim ve
polislerin üzerine doğru ateş ettiler.
Bu sırada bir kaç sivil vatan daş daha yaralandı. Bizimle birlikte gelen gruptan
tanıdığım M ustafa D U R M A Z isimli arkadaşım ın yaralandığını gördüm. Biz onları alm ak için
yaralılara doğru hareket ettiğimizde bize doğru tekrar ateş ediyorlardı. Bu şekilde ya k laşık
olarak 45 dakika kadar devam etti.

510
Soruşturma no: 2016/83834

Biz yine yerde yatan arkadaşları alm ak için hareket ettiğimizde seken kurşun
parçalarından 2 tanesi benim alnım a ve b a şım a isabet etmiş.
Ben olayın sıcaklığı ile yaralandığım ı anlam adım ancak dah a sonra çevrede
bulunanlar benim b a şım d a yaralanm am olduğunu söyleyince diğer yaralı arkadaşlar ile
birlikte önce Pendik Özel E m se y H astan esin e götürdüler.
B urada çok sa y ıd a yaralı olduğu için Kartal Y a v u z Selim Devlet hastanesine
gönderildik. Burada çok sa y ıd a yaralı şa h ısla r olduğu için benim hem en m uayene ve
tedavim yapıldı, bu sırada hastanede çok sa y ıd a yaralanan vatan daş geldiği için benim
hakkım da adli vaka raporu tanzim edilmediğini dah a sonra öğrendim.
A n c a k Sultanbeyli Kaym akam lığı olaylar sıra sın d a yaralandığım ı tespit ettiğinden
benim de polis merkezine giderek şikâyette bulunm am gerektiğini bildirmeleri üzerine bende
Orhanlı polis merkezine geldim.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a silahsız olarak olayları protesto etmek am acıyla
gittiğimiz halde bizlere sürekli olarak ateş eden ve ya ralanm am a seb ep olan tüm asker
şah ısla r ile onları oraya gönderen ve bu tür bir olaya karıştıran asker şah ıslardan davacı ve
şikâyetçiyiz. U zla şm a k istemiyorum....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

1=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25221249 sayılı Epikrizinde;
ASY ifadesi ile geldiği, yumuşak doku bozukluğu on tanısı konduğu, ek patoloji
bil dirilmediği belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 7 1 ) Yası küçük Müşteki Ömer Faruk BÜLBÜL 25.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü Saat:09.30-10.00 arası evde ailemle televizyon izlerken Askeri


darbe girişimi olduğunu televizyondan öğrendim.
Evden tek b a şım a dışarı çıktım arkadaşlarım Ahm et Y a sin D E M İR L İ, Sü le ym an
T ah a A Y D IN ve R esul K Ü Ç Ü K M O T O R ile buluştum.
Sultanbeyli merkez m eydanda İlçe emniyete geçtik. Kalabalık bir halk vardı, S a b ih a
G ökçe n H avalim anında sıkıntı olduğu tankların buraya geldiği söyleniyordu. A rkad aşım
M ustafa Sait Ç A K IR aracı ile geldi hep birlikte S a b ih a G ö kçe n H avalim anına yola çıktık.
Orhanlı ile Havalim anı yol ayrım ında trafik kapalıydı. Bizde aracım ızı park ederek
duyduğum uz silah seslerine doğru Orhanlı gişeleri geçerken çevreden gelen kalabalığa
dâhil olduk.
Gişelerin Sultanbeyli tarafında yol ayrım ında tepeden ilerlerken askerler gişelere
girm eden s a ğ d a tepede polislere ve v atan d a şa ateş ediyorlardı. Bir an duraksadık.
Arkadaşlarım la askerlerin mevzilendiği yerin tam karşısında istinat duvarının dibinden yol
kenarındaki araçları da kendimize siper alarak ilerledik.
Askerlerin karşı kısmında kalan ikinci gişe duvarı arkasına geçtim, o ara
yanıma yuvarlanarak yangın tüpü geldi askerlerin görüşünü engellemek için havaya
doğru tüpü sıktım boşalttım.
Y ak ın ım d a yaralı vatan daş vardı bir kişide onu ta şım a ya çalışılıyordu ona yardım a
gittim. Yaralıyı Karayollarına ait binanın arkasın a götürdük çevredeki halk bize yardımcı
oldu sivil bir araçla yaralıyı gönderdik.
511
Soruşturma no: 2016/83834

Pendik istikametinden ters yönden gişelere doğru resmi polis ekip otosu
gelirken şoförü askerler tarafından açılan ateş sonucu başından vurularak şehit
edildi, yanındaki arkadaşı da göğsünden yaralandı. Şoför şehit olunca seyir halindeki
polis otosu bariyerlere çarparak durdu.
Kam yonet türü bir araç vardı askerlerin ters istikametine geçip kendimizi güvenli
tarafa attık aracı b o şa alıp iterek polislere yardımcı olm ak için onlara doğru ilerlerken,
askerler bizim kendilerine doğru geldiğimizi görmeleri üzerine bize doğru yoğun bir
şekilde ateş etmeye başladılar.
O esnada askerler tarafından atılan yerden seken mermi yâda metal parçası
sağ koluma dirsek bilek arasına geldi yaralandım. Yaralanınca geri çekildim benim
yerime geçen abiyi kafasından vurarak şehit ettiler.
İstinat duvarının yanında ki kamyon Tır ve büyük araçların arkasına geçtik.
Çatışma devam ediyordu, askerler hedef gözetmeksizin polislere ve vatandaşın
üzerine ateş ediyorlardı.
Yaklaşık 1 saat kadar çatışma devam etti. Bulunduğumuz yere sivil polisler
geldi, vatandaşlarla birlikte iç kısma geçerek şehit ve yaralı polisleri alıp hastaneye
gönderdiler.
Olay yerine zırhlı polis araçları geldi askerlerle görüşerek ikna etmeye çalıştılar
ancak önce teslim olmak istemediler daha sonra kendi can güvenliklerinin
sağlanması halinde teslim olacaklarını söylediler. Polislerde kendilerine bir zarar
gelmeyeceğini ekip otosunun megafonundan kendilerine söyledi.
Ben yaralı olduğum için arkadaşlarım la Sultanbeyli Devlet H astan esin e gittim,
tedavimi yaptırdım. H astan e kayıtlarından Orhanlı polis merkezi görevlileri bana ulaştılar
y a şa m ış olduğum olayla ilgili şikâyetimi sordular. Ben de Tuzla Ç o c u k Bürosu n a geldim.
Y arala n m a m a seb ep olan ask e r şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim U zlaşm ak
istemiyorum...” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 252297 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sol ön kolda 2 cm çapında kesi ve etrafında şişlik olduğu, grafınin doğal bulunduğu
belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLDUĞU kayıtlıdır.

© ( 72 ) Müşteki Özcan YAĞIZ 19.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü akşam ı evde oturduğum uz sırad a haberlerden bir kısım askerin
köprü ve havalimanlarını işgal ederek darbe girişimine bulunduğunu öğrenm em iz üzerine
birçok akrabam ızı ile birlikte önce ikametimize yakın olan Sultanbeyli İlçe Emniyet
M üdürlüğüne gittik.
B urada görevli polis mem urlarının yeteri kadar vatan daş ve polis olduğunu ancak
S a b ih a G ökçe n havalim anın zor durum da olduğunu bildirmesi üzerine bizde toplu olarak
S a b ih a G ökçe n havalim anına doğru gittiğimiz sırad a Kurtköy tarafının kapalı olduğunu
görünce Orhanlı tarafına doğru yöneldik.
Burada gişelere doğru geldiğimizde çok yoğun bir şekilde silah sesi geliyordu.
Bizde gişelere doğru yaklaştığımız zaman ateş altında kaldık. Bu sırada 2 polis
memurunu yaralı olduğunu görünce onları araçlara bindirerek olay yerinden
uzaklaştırdık.

512
Soruşturma no: 2016/83834

Bu sırada bölgede gördüğümüz ve polislerin ve vatandaşların olduğu alana


doğru ateş eden bir kaç askere “SİVİL VATANDAŞLARIN OLDUĞUNU VE O TARAFA
DOĞRU ATEŞ ETMEMESİ” için ikna etmeye çalıştık ancak asker şahıslar bizi
dinlemeyerek yoğun şekilde ateş etme devam ediyordu.
Biz yine bu şahısların olduğu yere doğru giderek kendilerini ikna etmeye
çalışmamıza rağmen şahıslar ikna olmayarak 5 -6 asker araçların arasından
bariyerleri aşarak karşı tarafa doğru geçmeye çalıştılar.
Bu şa h ısla r bu şekilde de ateş etmeye devam ediyordu. Bu asker şa h ısla r o sırada
bir beyaz renkli minivan tipi bir aracı durdurup onun kapılarını açarak oradan bize doğru da
ateş etmeye başladılar. Bu ateş sırasında biz gişelerin beton duvarına sığındık ancak
bu sırada sol tarafımızda bir vatandaşın vurulduğunu gördük.
Askerler yine bizim olduğumuz tarafa doğru ateş etmeye devam ettiği sırada
ben sırtımdan yaralandım. Ben orada yaralı bir şekilde 1 saat kadar ateş altında kaldık.
Bu sırada çok sa y ıd a vatan daş orada yaralandı.
Biz bu şekilde uzun süre kaldık. Biz “YARALI VAR ÖLÜ VAR ATEŞ ETMEYİN”
diye seslendiğim iz zam an asker şah ıslar “TAMAM UZAKLAŞIN ORADAN” diye
bağırıyorlardı.
Biz ayağa kalkacağımız sırada yine yoğun şekilde ateş etmeye devam
ediyorlardı. Bu şekilde 1-2 saat kadar bekledikten sonra b a şk a bir yerden kalabalık bir
vatan daş grubunun kam yonlarla bulunduğum uz alana doğru ya k laşm ası üzerine askerler
bu sefer o tarafa doğru ateş etmeye b aşlayın ca bizde bulunduğum uz yerden sürünerek
çıkm aya uğraştık. S o n ra beni oradan bir araca atarak hastaneye götürdüler. Burada
tedavim e başlandı.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a bana ve yan ım d a bulunan gruba doğru tam am en
öldürm ek kastıyla ateş eden ask e r şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyim.
U zlaşm ak istem em ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Marmara Üniversitesi Pendik EA Hastanesinin 16.07.2016 tarihli epikrizinde;


ASY ifadesi ile geldiği, sağ hemitoraks posteriorda 6 ve 3 cmlik 2 adet derin kesi olduğu,
paraspinal bölgeye yakın yabancı cisim izlenmesi sebebiyle beyin cerrahi servisine yatırıldığı,
sağ latisimus dorsi bölgesinde 2 adet 2 cmlik vertikal kesi olduğu, inferiorundaki kesinin
superolaterale doğru 10 cmlik primer sütüre edilmiş olduğu, ek patoloji bildirilmediği belirtilen
yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© ( 73 ) Müşteki Saadet ARSLAN 08.08.2016 tarihli ifadesinde;

“...Ben San cakte pe M evlana Mah. İrfan S o k a k No:24/1 adresinde ikamet


Etmekteyim. 15.07.2016 günü a k şam saatlerinde evde televizyon seyrettiğimiz sırad a bir
kısım asker şah ısların İstanbul’daki köprüleri ve havalimanlarını işgal ettiğini ve yine A nkara
ilinde birçok yere tankların ve askerlerin yerleştiğini duyduk.
Bu sırada televizyondan önce B a şb a k a n ım ız sonra da S a y ın Cu m hu rbaşkanım ızın
televizyonlara telefonla bağlanarak bu işin darbeye te şe bb üs olduğunu ve halktan
m eydanlara ve havalim anlarına çıkmalarını istemesi üzerine bende akrabalarım ile birlikte
so k a ğ a çıktık.

513
Soruşturma no: 2016/83834

Ö n ce Sarıgazi m ahallesine sonra da San cakte p e merkeze gittiğimizde herhangi bir


sıkıntının olm adığını ve kalabalık bir vatan d aş topluluğunun olduğunu görm em iz üzerine
San cakte p e de bulunan askeri kışlanın oraya gittik.
O rad a da bir sıkıntı olm adığını görünce kalabalık bir grup halinde Sultanbeyli ilçesine
geçtik. Burada da sıkıntı olmadığını ancak Sabiha Gökçen Havalimanı tarafında
tankların olduğunu ve sıkıntılı olduğunu öğrenince bizde oraya doğru gitmek için
yola çıktık. Kurtköy gişelerine geldiğim izde oradan giriş olm adığını ve yolun kapalı
olduğunu görünce biz Tuzla Orhanlı gişelerine doğru gittik.
Biz gişelere doğru yaklaştığımızda silah seslerinin geldiğini duyduk. Bu Orhanlı
gişelerine girdiğimizde bir kaç kişinin S a b ih a G ökçe n havalim anını işgal etmişler, tanklar
havalim anına girmişler diye bağırınca grubun bir kısm ı S a b ih a G ökçe n havalim anına doğru
yöneldi. Bizde orada polis arkadaşların yanında kalm ak istedik.
Bu grubun bir kısmı Sabiha Gökçen Havalimanına doğru yönlenince polis
arkadaşların yanı boş kalınca ağaçlık alandan birden asker şahıslar tarafından ateş
açılmaya başlandı. Bu sırada bir polis aracının yanında bulunan polis m em uru ve
vatandaşlardan da yaralananlar oldu. Biz asker şahıslara ateş etmeyin, yaralılar var diye
seslenmemize rağmen bize ve polis memurlarına doğru ateş etmeye devam ettiler.
Bu sırada asker şah ısların açtığı ateş son ucu ben yerden seken mermi parçaları ile
sol baldırım dan ve sırtım dan yaralanm ışım . O layın sıcaklığı ve telaşı ile ben ilk etapta
yaralandığım ı anlam adım .
A sk e r şah ısların bize doğru ateş etmeye başlam aları üzerine S a b ih a G ökçen
havalimanı tarafına giden grup tekrar bizim yanım ıza doğru yöneldi ve bizi asker şah ısların
yoğun ateşine rağm en oradan biraz uzaklaşm am ız için fırsat sağladı.
Ben ve diğer yaralı şa h ısla r ile polis memurları orada bulunan b a şk a vatandaşlarca
hastanelere götürüldük.
Ben önce Sultanbeyli Devlet h astanesine götürüldüm. Burada ilk m üdahalem
yapıldıktan sonra tekrar Orhanlı gişelerine geldim.
Ben 2. defa gişelere geldiğim de olaylar bastırılm ış ve halk ve polislere doğru
öldürm ek kastıyla ateş eden asker şah ısların yakalandığını ve polis merkezine
götürüldüğünü öğrendim.
Bunun üzerine bir süre daha Orhanlı gişelerinde bekledikten sonra tekrar tedavime
devam ettirmek için Orhanlı Gişelerinden Sarıgazi de bulunan W ia Hospital isimli özel
hastaneye giderek tedavime devam ettirdim.
B urada tedavim devam ettiği sırada 1 defa ameliyat oldum. Halende tedavim devam
etmektedir. M e yd a n a gelen olaylarda ya ralanm am a seb ep olan ve bizlere doğru sürekli
olarak öldürm ek kastıyla ateş eden asker şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istem iyorum ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25288 sayılı raporunda;


ASY ifadesi ile geldiği, sol femur diş yanda cilt altı adele içinde 3 adet şarapnel parçası
tespit edildiği, Via Hospital Sancaktepe Hastanesinin 18.07.2016 tarihli epikrizinde; sol SİAS
lateralinde 2 mm lik yara izi olduğu, yabancı cisim giriş yeri olduğu, ek patoloji bildirilmediği
belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

514
Soruşturma no: 2016/83834

© ( 74 ) Müşteki Sabri KİLİT 18.07.2016 tarihli ifadesinde;

“...15.07.2016 günü saat:20.00 den itibaren ilimizin bazı yerlerinde m eydan a gelen
askeri isyan olaylarının televizyon ve so sy al m edya üzerinden duyurulm aya b aşlam ası
üzerine olaylardan haberdar olm aya başladık.
Ben ak şa m saat:23.00 sıralarında işimi bırakarak eve geldim. M e yd a n a gelen olaylar
neticesinde Cum hu rbaşkanım ızın halktan olaylara tepkisini gösterm esini istemesi üzerine
evimizden dışarıyı gözlediğim izde evimize yakın m esafede olan Orhanlı Tem Otoyolu
gişelerinde polis ekiplerinin ve vatandaşların bulunduğunu, bunların karşısında da
askerlerin olduğunu gördük.
Evimiz gişelere yakın olduğu için yapılan birçok konuşmayı duyuyorduk. Polis
memurları vatandaşlara dikkatli olmalarını ateş geldiği zaman yere yatmalarını ve
kendilerini korumalarını söylediği sırada birden yoğun bir şekilde asker grubundan
ateş açılmaya başladı.
Biz de bu olaylara tepkimizi gösterm ek için evimizin balkonundan a ş a ğ ıy a doğru
büyük 2 adet bayrağı a ş a ğ ıy a doğru sarkıttık.
Bizim bayrakları asmamızdan hemen sonra yoğun bir şekilde evimize doğru da
ateş açılmaya başlandı.
Bu askerlerin atışları direk olarak pencerelere yönelikti. Biz yoğun atış tam am en
bizleri öldürm eye yönelik yapılan atışlar olduğunu düşünüyorum . Çünkü her pencerem izde
en az 5-6 mermi girişi var.
Ayrıca evimizin içerisinde de birçok mermi isabet etmesi soncu hasar gören
kapı pencere ve eşyalarımız vardır.
Bu şekilde evimize doğru yapılan atışlar son ucu benim evimle birlikte birçok kişinin
de evi zarar gördü. A yrıca ikametimin önünde bulunan 34 DJ 4042 plakalı Renault kango
m arka aracın s a ğ ön sürücü kapısından giren koltuğu delerek sol ön kapı iç kısm ına kadar
giden kapısında m eydan a kalan bir mermi girişinin olduğunu mermi çekirdeğinin halen
aracın sol kapı direğini de deldiğini gördüm.
M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a bizim askere karşı herhangi bir saldırım ız sö z
konusu olm am ışken asker şah ısların evim de ailem olduğu e sn a d a özellikle de tepki
am acıyla Büyük 2 adet Türk Bayrağını evimize astığım ız andan sonra evimize karşı
öldürm eye yönelik şekilde atışlar yaparak bizlerin hayatını tehlikeye atan ve evimizde ve
aracım da zarar o lu şm a sın a neden olan bu şah ısların tam am ından davacı ve şikâyetçiyiz.
U zlaşm ak istemiyoruz....”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

0 Müştekinin ikametinde ve aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak


düzenlenen 17.07.2016 tarihli 509 Rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formu
içeriğine göre;

İkamet önünde bulunan 34 DJ 4042 plaka sayılı Renault Kangoo marka aracın sağ ön
kapı dış taraf açma kolu üzerinde bir adet mermi giriş ve devamında arka tarafında çıkış deliği
olduğu, yine devamında araç içerisi sol ön kapı ve kayar kapı arkasındaki iç direk üzerinde bir
adet mermi giriş deliği ancak çıkışı olmadığı, araçta herhangi bir mermi çekirdeği, nüve vb.
bulgu elde edilemediği,
Müştekinin 1 numaralı dairesinde; Orhanlı Gişeler tarafına cephesi olan mutfak dış duvarı
üzerinde bir adet mermi isabet deliği olduğu, delik içerisinde bir adet deforme mermi gömlek
parçası ve bir adet deforme nüve parçası olduğu,
Müştekinin 2 numaralı dairesinde; Orhanlı Gişeler tarafına cephesi bulunan yatak odası
penceresi üzerinde beş adet yan tarafındaki pencere üzerinde dört adet mermi giriş deliği olduğu

515
Soruşturma no: 2016/83834

ve devamında oda içerisi gardrop üzerinde ve ebeveyn banyosu kapısı ve banyo ve oda duvarları
üzerinde isabet iz ve delikleri olduğu,
Ebeveyn banyosu zemini üzerinde 1 adet mermi gömlek parçası ile nüve parçaları olduğu
anlaşılmıştır.

© ( 75 ) Müşteki Serkan AYTEMİZ 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;


“...Ben, 15.07.2016 günü saat:22.00 sıralarında evde televizyon izlediğimde
haberlerde askerin darbe yaptığını haber yap m ası üzerine vatan sevgisi ile so k a ğ a çıktım.
Y o ld a arkadaşlarım ile buluşarak Sultanbeyli Polis M erkezine gittik.
O ra d a askerin S a b ih a G ökçe n de polisler ile çatıştığı haberini alm am ız üzerine
birlikte oraya yöneldik. Kurtköy gişelerinde trafiğin yoğun olm ası nedeniyle Orhanlı
Gişelerine yönelip oraya gittiğimizde çatışm a seslerini duyduk.
Burada askerin tırı kendilerine siper ederek polise ateş ettiği ve bunların
arasında kadın askerlerinde olduğunu ve ateş ettiğini gördüm. Bu esnada polislerin
yaralandığını gördüm.
O nlara yardım cı olm ak için Karayolları binasının arkasınd an yaya olarak gittiğim
e sn a d a s a ğ taraftan ateş eden gö rsem tanıyabileceğim bir asker G -3 piyade tüfeği ile beni
sol om zum dan vurdu. O rad a bulunan 3 sivil vatan daş bana yardım etti.
O laydan dolayı olay yerinde bulunan tüm askeri personelden davacı ve
şikâyetçiyim. U zlaşm ak istem iyorum ” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Kartal Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli raporunda; ASY ifadesi ile geldiği, sol
humerus parçalı kırığı saptandığı belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI,
Kırığın yaşa fonksiyonlarına etkisi AĞIR (4) derece olduğu kayıtlıdır.

© ( 76 ) Müşteki Seyfi GÜRSU 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...15.07.2016 günü saat:23.10 sıralarında S a b ih a G ökçe n havalim anına gelecek


olan bir yakınım ı alm ak için gitmiştim.
Ben aracım ile havaalanı d ışın d a beklediğimiz sırada 3 veya 4 adet tankın S a b a h a
G ökçen' e doğru ilerlediğini gördük.
Bir süre sonra tankların gittiği yöne doğru gittiğimde halkın tankların etrafını sararak
tankların havalim anına girişi engellediğini ve tankların üzerine çıkm aya başladıklarını
gördüm. Bu sırada tanklarda bulunan askerler tarafından bir kaç el ateş açıldığını da
duydum.
Ben son ra gelen yolcularım ız ile irtibat kurarak onların havalim anı dışın a gelmelerini
sağla y a ra k onlarla buluştum ve tekrar Hendek ilçesine gitm ek için yola çıktığım ızda yolun
kapalı olduğunu söylemeleri üzerine ileride çıkış olabileceğini söyleyen polis memurlarının
yönlendirmesi son ucu ters yöne girerek ilerlemek isteyen birçok araç Orhanlı Tem Otoyolu
gişelerine geldiğinde trafik durdurulmuştu.
Bu sırada biz araçlarım ızda beklem eye başladık. Biz araçlarım ızdan inerek 1 saat
kadar bekledik.
Bu sırada Tem otoyolunun Kocaeli istikametinden gişelere doğru gelen ve araçların
arasınd an havalim anına doğru ellerinde uzun namlulu silahlar olduğu halde yaya olarak
geliyorlardı.

516
Soruşturma no: 2016/83834

Polis arkadaşlar bize herkes aracına ge çsin ve aracında beklesin diye söylem esi
üzerine birçok kişi aracına geçti ancak ben ve yanım dakiler oradan b a şk a bir yere doğru
geçtik. Bu sırad a polisler gelen askerlere durun, yaklaşm ayın diye bağırdılar.
Bu sırada bir kaç el silah sesi geldi am a kimin attığını örmedim. A n c a k so n rasın d a
yoğun bir şekilde polislerin ve vatandaşların olduğu yere doğru askerler tarafından ateş
edilm eye başlandı.
Bu sırada bazı polislerin yaralandığını görünce biraz dah a uzak bir yere doğru gittik.
Silah sesleri ara ara devam etti a m a uzun süre bu şekilde devam etti. Ben sa b a h a karşı 5
sıralarında h ava aydınlanıp silah seslerinin azalm ası üzerine aracım ın olduğu yere
gittiğimde aracım ın birçok yerinde yaklaşık olarak 16 da fazla kurşun girişi olduğunu aracın
ön cam ı haricindeki tüm cam ların kırılmış olduğunu ve ön cam ın d a da 3 adet kurşun girişi
olduğunu gördüm.
Biz olayların bastırılm asından sonra aracım ızı bulunduğu yerden polis memurlarını
kontrol ederek notlarını alm asın d an sonra kaldırdık. Polis merkezinde yoğunluk olduğu için
m üracaata yeni geldik. M e yd a n a gelen olaylar sırasın d a aracım büyük oranda maddi h asar
gördü. A racım ın tüm camları kırılmıştı. S a ğ arka lastiği patlamıştı.
A yrıca aracın motor akşa m ın d a çalışmıyordu. Aracın birçok yerinde kaportasında
mermi girişi olduğunu tespit ettik.
M e yd a n a gelen olaylara neden olan tüm asker şah ıslardan davacı ve şikâyetiyim.
U zlaşm ak istemiyorum...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

O Müştekinin aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak düzenlenen 18.07.2016
tarihli Görgü Tespit Tutanağı içeriğine göre;

Bahse konu aracın 54 KH 977 plakalı Seat Leon marka beyaz renkli araç olduğu, aracın
sol ön teker üstü çamurluk üstünde kan lekelerinin olduğu, aracın arka camının isabet eden
kurşunlardan dolayı kırılmış olduğu, aracın sağ arka kapı, arka teker üstü çamurluk, sağ ön kapı
ve arka bagaj kapağı üzerinde çok sayıda mermi girişinin olduğu, aracın birçok yerinde seken
kurşun ve mermiler ile mermi isabetlerinden dolayı araçta büyük oranda hasar olduğu
anlaşılmıştır.

© ( 77 ) Müşteki Üzevir CİVAN 17/07/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben, 15.07.2016 günü saat:23.00 sıralarında haberlerden darbe girişimini


duyunca akrabalarım la beraber S a b ih a G ökçe n H avalim anına doğru gitm eye başladık.
H avaalan ın a yaklaştığım ız araçların durduğunu gördük. Biz araçları bıraktık ve
kalabalığın olduğu yere doğru yürüm eye başladık.
Ben kalabalığın önünde insanların yanın a doğru yürüdüm.
Polisle askerlerin karşı karşıya olduklarını gördüm.
Bariyerin üzerine çıkarak asker polis çatışıyor dedim. A m a fayda etmedi. So n ra
askerler üzerimize mermi yakm aya başladı.
Ben ayaktaydım ve sol kolumun üst tarafından mermi girdi ve sol kolum sallandı
neredeyse kopm a noktasına geldi.
A yrıca s a ğ avu ç içinden bir mermi girm iş ve orta parm ağın ön tarafından çıkmış.
Oradaki vatandaşların yardımı ile beni bir araçla Sultanbeyli’nde bulunan E m se y
hastanesine getirdiler.
Bu olay ile ilgili bana kurşun sıkan askerlerden davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak
istem iyorum ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

517
Soruşturma no: 2016/83834

0 İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 06.04.2017 tarihli 2017/5675 - 5677 sayılı
raporunda;

Özel Emsey Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 1212581 prt. Sayılı tıbbi belgelerinde; ASY
ifadesi ile geldiği, sol üst kol proksimalde subtoral ampüte olduğu, nabızların alınamadığı, ayrıca
sağ el 3.parmakta ateşli silah mermi çekirdeği giriş çıkış yaraları olduğu, Tip 3 açık kırığı
saptandığı, sol üst kola güdük ameliyatı, sağ el 3.parmağa kırık tespit ameliyatı yapıldığı
bildirilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye SOKTUĞU,


Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte O LM A D IĞ I,
Kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisi AĞ IR(4) derece olduğu,
Organlarından birinin fonksiyonunun sürekli kaybı niteliğinde olduğu kayıtlıdır.

© ( 78 ) Müşteki Vedat ALTINTAŞ 25 /07/2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...15.07.2016 günü sa a t 22.20 sıralarında ülkemiz genelinde m eydan a gelen Askeri


K alkışm a olayı ile ilgili olarak televizyondan haberleri görünce ben de bütün vatandaşlar gibi
tepkimi gösterm ek am acı ile dışarı çıktım.
S a b ih a G ökçe n h avaalanına doğru gitm eye çalışırken tankların yolu kestiğini ve
gidişi olm adığını öğrendim. Diğer vatandaşlar ile birlikte polislerinde yönlendirmesiyle
Orhanlı TEM gişelerine doğru gittik.
Gittiğimizde polislere ve halka yönelik asker üniformalı şahısların yoğun
şekilde ateş ettiğini gördük. Ateş eden şahıslar gişelerin Pendik tarafında biz de diğer
tarafında ağaçlık alanda sipere yattık.
Önümüzde birkaç tane sivil polis vardı ve halkla birlikte askerle yönelik bize
ateş etmeyin şeklinde bağırdık. Fakat hiç birisi bizi dinlemedi ve daha çok ateş
etmeye devam ettiler.
Bu esnada arada kalan bir polis aracına da yoğun şekilde ateş ediyorlardı.
Biz aracın içerisinde bulunan polisleri kurtarmak am açlı araca doğru hareketlendik.
Polisler de ateşe karşılı verince şa h ısla r biraz geri çekildi fakat yine ateş etmeye devam
ettiler.
S e k e n şarapnel parçaları beni s a ğ b a ca ğ ım d a yara oluşturdu ayrıca s a ğ ayağım ın
kenarında bir yanıklık da mevcuttur.
Bunun da mermiden kaynaklandığını düşünüyorum . Konu ile ilgili olarak üzerimize
direk öldürm ek am acı ile ateş eden ve en önemlisi de ülkeme bu şekilde zararı dokunan
askeri üniforma giym iş şah ıslardan davacı ve şikâyetçiyim. U zlaşm ak istem em ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

[=] İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı
raporunda;

Sultanbeyli Devlet Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 25290 sayılı raporunda; ASY ifadesi
ile geldiği, sağ fıbula dış yanda proksimal ve distalde 2 adet şarapnel parçası girişi olduğu
belirtilen yaralanmanın;

Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,

Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

518
Soruşturma no: 2016/83834

© (7 9 ) Müşteki Yasin AYDEMİR 17.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...16.07.2016 günü saat 02.30 sıralarında m alum olaylara tepki için araçla S a b ih a
G ökçe n H avalim anına doğru gidiyorduk.
Orhanlı G işelere yakın bir yerde trafik ilerlemedi. Ben aracı bıraktım ve yürümeye
başladım . Y old a yaralı polisler vardı. Polislere yardım ederken askerler tarafından üzerimize
ateş açıldı. Ben, bağ b a cağım d an ve sol el serçe ve işaret p arm ağım dan yaralandım.
O layla ilgili olarak ateş açan askerlerden davacı ve şikâyetçiyim. U zla şm a k istem em ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 28.02.2017 tarihli 2017/3362-3402 sayılı


raporunda;

Özel Ersoy Hastanesinin 16.07.2016 tarihli raporu ve Marmara Üniversitesi Pendik EA


Hastanesinin 16.07.2016 tarihli 7299 sayılı raporunda;
ASY ifadesi ile geldiği, sağ diz lateral yüzde 4x6 cmlik cilt kesisi ve laserasyon, patella
medialinde 1 cm giriş deliği, sol dizde tuberositas tibia üzerinde abrazyon, sag el 2. parmak
distal falanks dorsal yüzde abrazyon, cilt kesisi, 5.parmak distal falanks volar yüzde 2 cm cilt
kesisi, abrazyon olduğu belirtilen yaralanmanın;
Kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı,
Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte OLMADIĞI kayıtlıdır.

© (8 0 ) Müşteki Yılmaz KİLİT 18.07.2016 tarihli ifadesinde özetle;

“...Ben taksi şoförlüğü yapm aktayım . 15.07.2016 günü takside nöbetçiydim. S a a t


23.00 sıralarında radyoda ülke genelinde bir karışıklık olduğunu dinledim.
D a h a son ra S a b ih a G ökçe n havaalanı tarafına doğru gitm ek istedim fakat yollar
kapalıydı. O radan gelem eyince Orhanlı gişeler tarafına doğru gittim fakat vatandaşlar ile
polisin yolu kapatm ış olduğunu gördüm.
Yolu kapattıktan sonra birçok vatan daş olay yerine toplandı. 16.07.2016 günü saat
01.00 sıralarında ise ormanlık alan tarafından Türk Askeri teslim olun şeklide sesler
duyduk. Bu esnada yanımızdaki polisler tedbir aldı fakat asker olduğunu söyleyen
şahıslar birden üzerimize doğru yaylım ateşi açtılar. Hemen bulduğumuz yere mevzi
aldık ve kendimizi yere attık. Bu esnada şahıslar sürekli olarak üzerimize ateş ettiler.
Ben ailemi ve çocuklarımın güvenli yere geçmelerine yardım ettim. Bu şahıslar
yaklaşık olarak 04.30 sıralarına kadar ateş etmeye devam ettiler. Ben veya ailemden
yaralanan olmadı. Saat 04.30 sıralarında ise takviye polis ekipleri geldi ve askerleri
teslim olmaya ikna etmek için çabalamaya başladılar. Şahıslar belli bi süre teslim
olmadılar.
Biz orda bulunan halk ve polisler ile birlikte şahısları ikna etmek için birçok çab a sarf
Fakat şahıslar bizim tarafımıza doğru silahlarımızı vermeyiz şeklinde konuştular.
ettik.
Saat 05.30 sıralarında ise daha sonradan öğrendiğim kadarı ile binbaşının
yaralanması ile bunlar teslim oldular.
Benim bu olaydan gördüğüm zarar ise abim ile birlikte oturmuş olduğum uz
apartm anın bir yüzü tam am en kurşun izleri ile doludur ve evimin içerisinde de kurşunlar
vardı. Ş a h ısla r tam am en bizi öldürm ek üzere üzerimize yaylım ateşi açtılar. Beni ve ailemi
öldürm ek am acı ile ateş eden m alım a zarar veren en önemlisi ise ülkeme bu kadar zarar
veren Orhanlı Polis M erkezine getirilmiş olan şah ısların tam am ından davacı ve
şikâyetçiyim. Hiçbirisi ile uzlaşm ak istem em ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

519
Soruşturma no: 2016/83834

0 Müştekinin ikametinde ve aracında meydana gelen hasar ile ilgili olarak


düzenlenen 17.07.2016 tarihli 509 Rapor numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formunda;

İncelem e yapılan adresin Fatih M ahallesi Atakan C a d d e si No:56-4 nolu ikametin


olduğu, dairenin Orhanlı G işeler tarafına cephesi bulunan yatak o d a sın a ait penceresi
üzerinde iki adet mermi giriş deliği yine de vam ında karşı duvar üzerinde iki adet mermi giriş
deliği olduğu an cak çıkışlarının olm adığı, oda içerisinde bir adet mermi göm lek parçası
olduğu tespit edilmiştir.
İbarelerine yer verilmiştir.

© ( 8 1 ) Müşteki M uhammet Ali NAVDAR ifadesinde özetle;

“ Ben 15 Tem m uz 2016 günü ikametimde istirahat halinde iken televizyondan darbe
girişimi olduğunu gördüm. Bunun üzerine oğlum R esul N A V D A R ad ına kayıtlı 34 R D R 75
plaka sayılı siyah renk Renault Fulence m arka araç ile ikametime yakın olan Fatih Polis
Merkezi Am irliğine saat: 22.00-23.00 sıralarında geldim. Aracım ın bagajında Ü sküdar İlçe
Emniyet M üdürlüğünde kayıtlı ruhsatlı seri num arasını şu an hatırlayam adığım sarsılm az
m arka dürbünlü a v tüfeğim ve yaklaşık 500 adet yivli rüzgâr kanatlı d e nge misketli dom uz
mermisi bulunuyordu.
Polis merkezi önüne geldiğim de kapılar kapalıydı, polis merkezi önünde bulunan
nöbet kulübesinin dışından cam ın a vurdum, içerisi gözükm üyordu ve nöbet kulübesinde
bulunan m em ura bana bir görev verin ülke elden gidiyor dedim. Nöbet kulübesindeki görevli
m em ur bana zaten karışıklık istiyorlar bunlara fırsat vermeyelim, evinize gidin dedi.
Bunun üzerine bende yalnız aracım la Sultanbeyli m erkezde bulunan A K P İlçe
binasına gittim. İlçe teşkilatındaki görevliler orada bekleyen kalabalığa bekleyin dediler,
aradan yarım saat geçtikten sonra Sultanbeyli m eydan a geçin dediler, bu e sn a d a ben
eşim le telefon ile irtibat halindeydim.
Eşim, S a y ın Cu m hu rbaşkanının televizyondan vatandaşları ölüm üne so k a ğ a
çıkm asını istediğini bana belirtti. Bende Sultanbeyli m eydanda kalabalık ile birlikte yarım
saat bekledim, A K P İlçe Teşkilatından görevliler bize S a y ın C u m h u rb a şka n ım ıza ulaşm ak
müm kün değil an cak S a y ın b a şb aka n ım ız S a b ih a G ökçe n H ava Lim anına inecek, onu
korum ak için S a b ih a G ökçe n H ava Lim anına geçin dediler.
Sultanbeyli M e yd an d a bulunan halk kendi araçları ile konvoy halinde havalim anına
değişik yollardan gitti. Ben de hem en eşimi telefon ile arayarak 20 yaşındaki oğlum Resul
N A V D A R 'ın hazırlanm asını istedim ve hem en m eydandan ikametime geçerek oğlum u da
yan ım a alıp S a b ih a G ökçe n H ava Lim anına doğru gittik.
H ava lim anına konvoy halinde gidiyorduk. Araçlar hava lim anına giderken Orhanlı
gişelerinin 500 metre gerisindeki köprünün altında trafik tam am en durdu, bende hem en
aracım ı orada park ettim, aracım dan indiğimde halkın yaya olarak köprünün üzerinden
Orhanlı gişelere doğru yaya olarak gittiğini gördüm. O ğlum ile birlikte bizde halkın arasın a
karıştık.
Ben ve oğlum koşarak kalabalık halkın önüne geçtik. G işelere yaklaşık 250 metre
kala silah seslerini duydum ve bizlere doğru ateş ediyorlardı a n c ak ben ateş edenleri
göremiyordum. Ç ünkü karşı taraftan ateş edenler gişelerin s a ğ tarafında ki yam açlardan
ateş ediyorlardı ve orası karanlıktı.
Bu e sn a d a iki tane sivil polis halkı durdurmuştu. G işelere yaklaşılm am ası h u susun d a
bağırıyorlardı. Bu polislerden birine aracım da dürbünlü tüfeğim olduğunu, çok etkili

520
Soruşturma no: 2016/83834

olduğunu söyleyerek tüfeği getireyim mi diye sordum . Polis de bana tüfeği hem en
getirmemi söyledi. Ben de hem en oğlum la koşarak aracım a gittim ve aracım ın bagajında
bulunan dürbünlü a v tüfeğimi ve 500 adet fişeği oğlum la birlikte taşıyarak gişelere doğru
gittik. Bu e sn a d a halk silah seslerinden korktuğundan geriye doğru kaçm aya başladılar.
Ben hakla dönerek ya can ya n am u s ya can ya nam u s diyerek tüfeğimi havaya kaldırarak
bağırdım. Beni gören halk, beni özel harekât polisi zannetti ve benden cesaret aldılar
tekrardan gişelere doğru ilerledik. G işelere yakın bulunun iki polisin yanın a tekrar giderek
elimdeki tüfeği kendilerine verm ek istedim an cak onlar alm adılar benden tüfeğimin dürbünü
ile ateş edilen bölgeye baktığım da dört beş tane resmi ve sivil polis araçlarının olduğunu
gördüm.
Araçların kapıları açıktı ve gelişi güzel duruyorlardı. Y erde yatan bir ş a h ıs vardı.
Ş a h s ın üzerinde remi veya sivil kıyafet olduğunu ayırt edem iyordum ancak yanım daki polis
bana yerde yatan şa h sın polis olduğunu söyledi, bu arada iki tane resmi üniformalı polis de
61 F C 370 plaka sayılı M A N m arka kam yonu siper alarak bekliyorlardı.
Ben de halkın üzerine ateş eden hainlere karşılık verm ek için elimde bulunan tüfek
ile karşılık verecektim ancak halkın arasınd an ateş etmem vatandaşı tehlikeye
düşüreceğinden b a h se konu kam yonun yanın a gitmeye karar verdim. Benim bulunduğum
yer ile kam yonun arası yaklaşık 200 metre kadardı, koşarak kam yonun yanın a yalnız gittim.
K am yonun yanın da bulunan polislere hainlerin nerede olduğunu sordum, polislerde bana
yam açta olduğunu söylediler bende polislere şaşırtm ak için ateş etmelerini istedim, polisler
bana cephanem iz yok ateş edemiyoruz dediler bende tek çarenin nerede olduğum uzu belli
eden projektörleri söndürm ek olduğunu düşünerek ateş ettim ve projektörleri söndürdüm.
P u su y a düşen polislere ve halka ateş etmemeleri için hainlere ara ara dom uz
mermisi ile ateş ettim. K am yon siperinden kafamı çıkardığım zam an hainlerin bulunduğu
bölgeden benim bulunduğum kam yona doğru kafamı hedef alarak ateş ediyorlardı, çünkü
ben sürekli kendilerine ateş ediyordum. Bu e sn a d a gişeler yan yol istikametinden gelen
kepçeyi hainler taradılar. Ben bu e sn a d a kam yonun arkasın d a kendimi yere attım ve bu
şekilde nişan alarak hainlere 3 (üç) el ateş ettim bu e sn a d a hainlerden biri tek el ateş etti.
Mermi kafamı sıyırdı asfalttan kopan parçalar kafam a isabet etti ve yaralanm am a seb ep
oldu.
A n c a k olayın sıcaklığı ile ben hastaneye gitmedim ve herhangi bir rapor alm a d ım .
Bu olaya orada bulunan dört polis, halk ve b a h se konu kam yon şoförü şahittir. Polislerin
isimlerini bilmiyorum, nerede çalıştıklarını da sorm adım , an cak polisleri görsem tanırım.
Bu arada yanım daki polisler sürekli müdürlerini arayarak cephanelerinin bittiğini,
şehit polis ve sivillerin olduğunu söyleyerek yardım ve cephane istiyorlardı.
Ben polislere müdürden ne cevap aldıklarını sorduğum da, müdürün kendilerinin de
çatışm ad a olduğunu yardım ve cephane gönderemeyeceklerini söylediler bana, hava
a ğarm ay a başlıyordu, hainlerden biri çıkarak ağır yaralılarım ız var hastaneye götürelim
dedi. Hain resmi üniformalı askerdi ve rütbeli olduğunu düşünüyorum .
O lay yerinde p usuya düşen polislerden biride çıkarak bizde de yaralılar var dedi ve
yolun ortasında ikisi buluştular, konuştular, orada bulunan halk p u su da yaralanan polisleri
hastaneye ta şım a ya başladılar. D a h a sonra olay yerine çok sa y ıd a zırhlı araç ve polisler
geldi, hain darbeci üniformalı askerleri alıp olay yerinden götürdüler. Bende tüfeğimi Türk
bayrağım a sararak olay yerinde ayrılıp aracım ın ya n m a gittim oğlum ile birlikte eve geldim.
B a şım çok ağrıyordu ve şişm işti iki gün evde yattım.
Kafam ın içerisinde hala asfalt parçalan bulunuyordu, darbe girişiminden sonra S a y ın
C u m hu rbaşkanım ızın talimatları üzerine nöbetlere katıldım. Sultanbeyli İlçe Emniyet

521
Soruşturma no: 2016/83834

M üdürlüğü önüne nöbet tutmaya gelen halk ile birlikte bende nöbetlere katıldım ve sab ah
nam azını kılıp evim e gidiyordum.
Ben kung fu hocasıyım bu yüzden nöbetlere katılan halkı aynı za m an d a korum ak
am açlı burada bulunuyordum. Ç ünkü halka karşı yapılacak en ufak saldırıda karşı koym a
becerim bulunmaktadır, ifadem de belirttiğim h ususlar dilekçem de bulunan resimlerle
tam am en örtüşmektedir.
R esim ler kontrol edildiğinde benim o ge ce gösterdiğim m ücadelem apaçık
görülecektir. 15 Tem m uz ge cesi benim gösterm iş olduğum m ücadele ile ilgili tanığım olay
yerindeki polisler, b a h se konu kam yon şoförü ve halktır. Aynı z a m an d a o gün halkın
önünde bulunan ve hainler ile m ücadele eden vatansever polislerimizi de canı gönülden
kutluyorum, halkla birlikte olup hainlere karşı koydular, hatta ben elimde o lsa o polislerimizi
ödüllendirirdim.
Ben bu olayda yaralandım gazilik unvanı tarafım a verilmesini istiyorum. Ayrıca
olayın sıcaklığın d a cephane isteyen polislere çatışm adayız kendi başınızın çaresine bakın
diyen Em niyet Müdürünün ne m aksatla bu kelimeleri sarf ettiğini bilmiyorum. Bu
müdüründe araştırılm asını istiyorum.
Ben gerek bu müdürü ve gerekse müdürle birlikte gelen polislerin tam am ının olayın
bittikten sonra gelm esine şüphe ile bakıyorum, an cak yine de zan altında bıraktığım polis
ve emniyet müdürü benden dah a çok vatansever olabilir, ben olayın seyriyle yanılıyor
olabiliri. Araştırılm asını isterim.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Müşteki Muhammet Ali NAVDAR, olay tarihinden aylar sonra Kaymakamlık makamına
başvuruda bulunduğundan ve tedavi için herhangi bir hastaneye başvurmadığından, adli raporu
aldırılamamıştır.

4.3) T eşhis İşlem leri:

@| Tuzla Orhanlı Gişelerinde meydana gelen olaylar sırasında sol omuz bölgesinden
ateşli silahla yaralanan müşteki Serkan AYTEMIZ ( 74 num aralı) olaylar sırasında kendisini
silahla yaralayan şahsı görse tanıyabileceğini ve yine olaylar sırasında ateş eden şahısları teşhis
edebileceğini beyan etmiştir.

Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünden temin edilen şüphelilere ait fotoğraflar
müştekiye gösterilmiştir.

■►Şüpheli Sedayi KILINÇER’ in fotoğrafı müştekiye gösterildiğinde;


Orhanlı Gişelerinde yaralı polislere yardım ettiğim esnada, gişelerde bulunan Tırın
arkasından çıkan ve yaralı polislere yardım ettiğimi söylem em e ve tüm ikazlarım a rağm en
elindeki Uzun namlulu G 3 M arka silahla beni hedef alarak ateş eden, sol kolum dan
ya ralanm am a neden olan ş a h ıs bu şahıstır. Kendisini net olarak teşhis ediyorum.
Teşh isim d e yanılm ıyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.

■►Şüpheli Nimet Ecem GÖNÜLLÜ’ nün fotoğrafı müştekiye gösterildiğinde;


O lay günü Orhanlı G işelerde bulunduğum uz sırada üniformalı askerler içesindeki bu
bayan şa h sın vatan daş grubuna hedef gözeterek ateş ettiğini net olarak gördüm. Kendisini
net olarak teşhis ediyorum. Teşh isim d e yanılm ıyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.

■►Şüpheli Şüheda Sena ÖGÜTALAN’ m fotoğrafı müştekiye gösterildiğinde;


O lay günü Orhanlı Gişelerinde bulunduğum uz sırada, üniformalı askerler içesindeki
bu bayan şa h sın vatan daş grubuna hedef gözeterek ateş ettiğini net olarak gördüm.
522
Soruşturma no: 2016/83834

Kendisini net olarak teşhis ediyorum. Teşh isim d e yanılm ıyorum .” şeklinde beyanda
bulunmuştur.

•►Şüpheli Nagihan YAVUZ’ un fotoğrafı müştekiye gösterildiğinde;


O lay günü Orhanlı Gişelerinde bulunduğum uz sırada üniformalı askerler içesindeki
bu bayan şa h sın vatan daş grubuna hedef gözeterek ateş ettiğini net olarak gördüm.
Kendisini net olarak teşhis ediyorum. T eşh isim d e yanılm ıyorum .” şeklinde beyanda
bulunmuştur.

•►Şüpheli Murat DURAN’ un fotoğrafı müştekiye gösterildiğinde;


O lay günü Orhanlı G işelerde bulunduğum uz sırad a üniformalı askerler içesindeki bu
şa h sın vatan daş grubuna hedef gözeterek ateş ettiğini net olarak gördüm. Kendisini net
olarak teşhis ediyorum. T eşh isim d e yanılm ıyorum .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Düzenlenen 05.04.2017 tarihli Fotoğraftan Teşhis Tutanağı dosya arasındadır.

@) Olay tarihinde Pendik İlce Emniyet Müdürü olarak görev yapan ve tanık sıfatı
dinlenen Ahmet IRMAK ifadesinde:

Maktul Yalçın ARAN’m bulunduğu araca ateş açan ve bu suretle maktulün şehit edilmesi
olayına iştirak eden rütbeli şüpheliyi görmesi halinde tanıyabileceğini beyan etmiştir.
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünden temin edilen şüphelilere ait fotoğraflar Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince tanık Ahmet IRMAK’a gösterilmiştir.

Tanık Ahmet IRM AK;


* Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ m fotoğrafı kendisine gösterildiğinde;
“O la y gü n ü te s lim a ld u ğ u sır a d a , P e n d ik B e le d iy e sin e a it k e p ç e iç e risin d e ş e h it o la n
ism in i b ilm e d iğ im b ir siv il v a t a n d a ş ı k a s te d e r e k “üzerim ize d o ğru ge liy o rd u , bir ş a rjö r m erm i
b o şa lttım , ö ld ü h e rh a ld e ” ş e k lin d e s ö z le r s ö y le y e n Ü s t e ğ m e n bu şa h ıstır.
A n c a k o la y s ır a s ın d a a t e ş e d ip e tm e d iğ in i gö rm e d im . İs m in i siz gö re v lile rd e n
ö ğ re n d iğ im C e y h u n Ö Z A K isim li Ü s te ğ m e n i k e sin v e net o la r a k t e ş h is e d iy o ru m .” Şeklinde
beyanda bulunmuş ve şüpheli Ceyhun ÖZAK’ı fotoğrafından teşhis etmiştir.
•M aktul - şüpheli Ferhat GÜNAY’ın fotoğrafı kendisine gösterildiğinde;
İs m in i siz g ö re v lile rd e n ö ğ re n d iğ im bu ş a h s ı o la y g ü n ü a sk e rle rin g a s p e ttik le ri İE T T
o to b ü sü n ü n iç e risin d e y a ra lı v a z iy e tte gö rd ü m .
S a b a h a k a rş ı ö z e llik le bu b in b a ş ı ile uzun m ü z a k e re le r y a p tık . B u m ü z a k e re le r
so n u c u n d a v e ş a h s ın e m ri üzerine d iğ e r tü m a s k e r le r te s lim oldu. D a h a s o n r a bu ş a h s ı
te d a v isin i y a p tır m a k üzere h a s ta n e y e s e v k ettik.
A n c a k o la y s ır a s ın d a a t e ş e d ip e tm e d iğ in i g ö rm e d im . K e n d is in i k e sin v e net o la r a k
te ş h isediyorum . Şeklinde beyanda bulunmuş ve maktul şüppheli Ferhat GÜNAY’ı
fotoğrafından teşhis etmiştir.
•Şüpheli Haşan DURAK’ın fotoğrafı kendisine gösterildiğinde;
İs m in i siz g ö re v lile rd e n ö ğ re n d iğ im bu ş a h ıs , o la y gü n ü s a b a h sa a tle rin d e te s lim o lu n m a
a ş a m a s ın d a İE T T o to b ü sü n ü n a r k a s ın d a g ö rd ü ğ ü m y ü z b a şıd ır. A n c a k a t e ş e d ip e tm e d iğ in i
g ö rm e d im . B u ş a h s ı k e sin v e net o la r a k t e ş h is e d iy o ru m .” Şeklinde beyanda bulunmuştur.
•M aktul- şüpheli Emre DEMİRBİLEK’ in fotoğrafı gösterildiğinde;
O la y gü n ü a sk e rle rin b a ş ın d a b u lu n a n rütbeli a s k e r le r a r a s ın d a bu ş a h s ı gö rm e d im .
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
26.04.2017 tarihli Fotoğraftan Teşhis Tutanağı dosya arasındadır.

523
Soruşturma no: 2016/83834

4.4) Z arar G ören K am u M allarına İlişkin Tespitler:

O laylar esnasında şüpheliler tarafından;


> K olluk görevlileri tarafından kullanılm akta olan 84-156 kod nolu ekip aracına,
y 34 A 84169 kod nolu Fiat Doblo marka polis otosuna,
y 34 A 84158 kod nolu polis otosuna,
y 34 A 84159 kod nolu polis otosuna,
y Pendik Belediyesine ait 428 F nolu iş makinasına,
y Pendik Belediyesine ait 34 ZB 1197 ve 34 UL 4973 plakalı Otokar Sultan model
yarım otobüslere,
y Pendik Belediyesine ait 34 JL 5342 resmi araca,
y Kartal belediyesine ait 34 NZ 2818 plakalı Ford Transitmarka araca,
y 16 S Kodlu 34 TP 7126 plaka sayılı İEET otobüsüne zarar verildiği tespit
edilmiştir.

Yine olaylar esnasında;


Şüphelilerin intikalleri esnasında kullanmış olduklan 609037 resmi plakalı (üzerinde 35
N 2179 sivil plaka bulunan) otobüs ve 668030 resmi plakalı (üzerinde 77 DL 954 sivil plaka
bulunan) Midibüs hasar görmüştür.
►► Şüphelilere müdahale eden kolluk kuvvetlerinin kullanmış olduğu Pendik İlçe Emniyet
Müdürlüğüne ait polis dığı 84-156 kod nolu araç ile ilgili olarak düzenlenen 2016/504. Ek rapor
numaralı Olay Yeri İnceleme Raporunda;
Aracın olay günü isabet aldığı, olay sonrası yaralı nakli nedeniyle olay yerinden ayrılmış
olduğu, aracın arka camı sol alt köşesinde isabet giriş çıkış deliği olduğu, sol arka çamurluğunda,
sol orta sürgülü kapı içinde, sağ ön çamurluk üzerinde, sağ ön tamponda ve sağ orta sürgülü
kapının üst tarafında olay günü meydana gelen ezilmeler ve hasar olduğu, aracın diğer
kısımlarının normal olduğu kayıtlıdır.
►► Olaylar esnasında açılan ateş sonucu şehit edilen Polis Memuru Ozan ÖZEN
idaresindeki 34 A 84169 kod nolu Fiat Doblo marka polis otosu üzerinde yapılan inceleme
sonucunda;
Aracın, ön tarafının bariyere çarparak durmuş olduğu, koltuk üzerinde, ön camda ve
direksiyonda kan olduğu, sağ ön kapıda mermi giriş deliğinin olduğu, tavanda isabet izinin
olduğu, şoför camının sağ ön camın ve arka camın kırık olduğu, araç içerisinde cam kırıkları ve
dağılmış halde evrakların olduğu, sağ arka tekerinin patlak olduğu tespit olunmuştur.
16.07.2016 tarihli 2016/504 numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formu dosya
arasındadır.
►►Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğüne ait 34 A 84158 kod nolu polis otosu üzerinde
yapılan inceleme sonucunda;
Otonun tavanında mermi giriş deliği, sol arka köşede mermi çıkış deliği, bagaj kapağı
üzerinde giriş- çıkış deliği olduğu, bagaj kapağı camının kırık olduğu tespit edilmiştir.
Olay sonrası düzenlenen 16.07.2016 tarihli 2016/504 numaralı Olay Yeri İnceleme
Raporu dosya arşındadır.
►►Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğüne ait 34 A 84159 kod nolu polis otosu üzerinde
yapılan inceleme sonucunda;
Otonun ön camında 2 (iki) adet mermi giriş deliği olduğu, sol ön koltuk kafalığında giriş-
çıkış deliğinin bulunduğu, sağ arka iç köşesinde ve bagaj kapağı üzerinde mermi isabet izinin
olduğu, kaput üzerinde ve sol orta iç çıtası üzerinde mermi isabet izinin bulunduğu tespit
edilmiştir.

524
Soruşturma no: 2016/83834

Düzenlenen 16.07.2016 tarihli 2016/504 numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formu
dosya arasındadır.
►►Maktul Yalçın ARAN’ m içerisinde eks olarak bulunduğu Pendik Belediyesine ait 428
F nolu is makinasında yapılan inceleme neticesinde:
Maktulün iş makine içinde iş kıyafetiyle koltuktan düşmüş halde sırt üstü yattığı,
Yakından bakıldığında alın üstü kısmının parçalanmış olduğu, parçalanan doku
parçalarının kabin içine ve tavanına yapışmış olduğu,
Kabin içinde yoğun miktarda kan lekelerinin olduğu, iş makinasının ön camında 5 adet
yan camında 1 adet ön metal kısımlarında 2 adet olma üzere birçok giriş deliği olduğu,
İş makinasının ön tekerleklerinin patlamış olduğu, camlarının kırık olduğu, çevresinde
cam parçalan ve kopmuş cam fitillerinin olduğu, çekirdek elde edilmediği tespit edilmiştir.
Düzenlenen 16.07.2016 tarihli 2016/504 numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu Formu
dosya arasındadır.
►►Pendik Belediyesine ait olan 34 ZB 1197, 34 UL 4973 ve 34 .TL 5342 plakalı araçlar
üzerinde yapılan inceleme sonucunda:
34 ZB 1197 ve 34 UL 4973 plakalı yarım otobüslerin tüm camlarının kınlm ış olduğu,
araçlann kaportalannın değişik yerlerinde ezilmeler olduğu,
34 JL 5342 plakalı aracın ön camında ve cam alt kısmında çok sayıda mermi girişi
olduğu, cam alt kısmından giren kurşunların aracın sol ön konsol ve gösterge kısmına zarar
verdiği, yine aracın kupasının diğer kısımlarında ve kasasında çeşitli yerlerde mermi isabet izi
veya giriş deliği olduğu tespit edilmiştir.
18.07.2016 tarihli Görgü Tespit Tutanağı dosya arasındadır.
►►Olay esnasında şüphelilerin zorla el kovdukları ve arkasında mevzilendikleri 16 S
Kodlu 34 TP 7126 plaka sayılı İEET otobüsü üzerinde yapılan incelemeler sonucunda:
Bahse konu otobüsün ön camında 1 adet mermi giriş deliği olduğu, ön giriş kapı kolunda
isabet izinin ve ön sağ konsülden 1 adet giriş deliğinin olduğu,
Otobüse içerisinde mermi kovanlarının olduğu, 1. Havuz denen geniş bekleme alanında
koltuklar üzerinde çok sayıda mermi kovanlarının, boş mermi kutularının ve asker giysilerin
bulunduğu,
Otobüsün sol tarafındaki 5 adet camın kırık olduğu tespit olunmuştur.
16.07.2016 tarihli ve 2016-504 Rapor Numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu dosya
arasındadır.

4.5) K am era K ayıtları:

Sabiha Gökçen Havalimanı kontrol altına almak amacıyla Yalova Hava Meydan
Komutanlığından hareket ederek İstanbul iline intikal eden ve Orhanlı Gişeleri mevkiinde
yakalanan şüphelilerle ilgili olarak, Tuzla Orhanlı Gişeleri ve çevresinden temin edilen güvenlik
kamera kayıtları dosya arasındadır.
Elde edilen güvenlik kamera kayıtlarından fotoğraf haline dönüştürülen bazı görüntüler
aşağıdaki gibidir.

4.5.1) O rhanlı G işelerinden T em in E dilen K am era K ayıtları:

Orhanlı Gişelerinden temin edilen görüntülerin (12) adet farklı kamera açısından
görüntülendiği anlaşılmış olup, kamera açıları aşağıda kroki olarak gösterilmiştir. Yine fotoğraf
haline dönüştürülen bazı görüntüler aşağıda gösterilmiştir.

525
Soruşturma no: 2016/83834

526
Soruşturma no: 2016/83834

• H G S - 1 (Sabiha G ök çen ’ e G idiş)

Resim 1

HGS-1 de mevcut olan kameranın Kocaeli istikameti olan İstanbul Çıkışını gösterdiği
tespit edilmiştir. Söz konusu görüntülerde kolluk kuvvetlerinin 15.07.2016 tarihi saat: 23.32.31
de Orhanlı Gişelere tertibat almak üzere geldikleri,
16.07.2016 günü saat: 00.05.05 te ise kolluk kuvvetlerinin almış olduğu tedbirlerden
dolayı araç trafiğinin oluştuğu görülmektedir.

527
Soruşturma no: 2016/83834

• H G S - 2 (Sabiha G ö k ç e n ' e Gidiş)

R esim 3

528
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 5

H G S -2 de y e r alan k am eran ın , K o caeli istik am eti olan İstanbul Ç ıkışını gösterd iğ i, söz ko n u su
g ö rü n tü lerd e, 16.07.2016 g ü n ü saat: 0 2 .43.22 de O rhanlı G işeler b u lu n a n v atan d aşla rın v ey a ko llu k
k u v v e tle rin in k en d ilerin i k o ru m a k için sip er ald ık ları, 16.07.2016 g ü n ü saat: 0 2 .56.46 sıralarındaki
g ö rü n tü n ü n , y ara la n a n b ir şah sın ta şın m a a n m a ilişk in olduğu, 16.07.2016 g ü n ü saat: 03.39.03
sıraların d ak i g ö rü n tü d e, h alen g işelerd e b ek ley en v atan d a şların g ö rü n tü sü n ü n y e r aldığı g ö rülm ektedir.

• H G S- 3 (Sabiha G ök çen ’ e G idiş)

R esim 6

529
Soruşturma no: 2016/83834

Yukarıda gösterilen kroki de HGS-3’ in Kocaeli istikameti olan İstanbul Çıkışını


gösterdiği, söz konusu görüntülerde 16.07.2016 günü saat: 01.26.14 te Orhanlı Gişelerde
olaylara iştirak eden şüphelilerin intikal ettiği görülmektedir.

• O G S - 1 (Sabiha G ök çen ’ e G idiş)

R esim 7

530
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 9

531
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 12

0 7 -1

•■ A
532
Soruşturma no: 2016/83834

Yukarıda gösterilen ekran alıntılarına göre, 16.07.2016 günü saat: 01.26.07 de


şüphelilerin nizami, sıralı, teçhizatlı ve ellerinde uzun namlulu silahlar bulunduğu halde gişelere
geldikleri, seri hareket ederek mevzilenmeye çalıştıkları, son ekran alıntısına göre ise çatışmanın
başlaması ile bölgede bulunan vatandaşların panik halinde kaçıştıkları anlaşılmaktadır.

• O G S - 2 (Sabiha G ök çen ’ e G idiş)

R esim 13

07-16-2016 S«* Ol: İ46

<

Darbeci askerlerin
siper alarak
geldikleri an

CIKIS OGS 2

R esim 14

533
Soruşturma no: 2016/83834

0 7 -1 6 -2 0 1 6 S a t 01§ç5|:39

C I K I S OGS 2

07-16-2016 S a t O l J B S 47 8

*
1
ğâ<

JL
B
f*.

b
C I K I S OGS 2

534
Soruşturma no: 2016/83834

Şüphelilerin 16.07.2016 günü saat:01.26.46 da düzenli, teçhizatlı, uzun namlulu Silahlar


ile siper alarak görüntü açısına girdikleri, şüphelilerden bazılarının mevzilendiği, bazılarının yere
yattığı görülürken bir askerin ise elindeki uzun namlulu silahı hedef gözeterek nişan aldığı
görülmektedir.
• O G S - 1 (Sabiha G ö k ç e n ' e Gidiş)

R esim 17

07-16-2016 Sat 01:35:40 Hedef gözeterek


nişan alan asker

GIRIS OGS 1

GIRIS OGS 1
R esim 18

535
Soruşturma no: 2016/83834

6
07-16-2016 S* t 01:37:39

GIRIS OGS 1

Şüphelilerin tam teçhizatlı, uzun namlulu silahlı olarak gişeye gelerek siper aldıkları,
hedef gözeterek nişan aldıkları, şüphelilerin gişelerin giriş kısmına doğru kaçıştıkları
görülmektedir.

• O G S - 2 (Sabiha G ök çen ’ e G idiş)

R esim 20

Ayağından yaralı olduğu


değerlendirilen aksayarak yürüyen
asker

536
Soruşturma no: 2016/83834

537
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 23

538
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 25

R esim 26

539
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 27

540
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 29

OGS-2 numaralı kamera açısına giren görüntülerde;


Önce şüphelilerden bir kısmının silahlı ve teçhizatlı olarak tek tek gişelerden İstanbul
Girişi tarafına doğru geçiş yaptığı, şüphelilerden birisinin aksayarak yürüdüğü, bilahare
şüphelilerin aynı tarafa gruplar halinde geçiş yaptıkları,
Kim olduğu tespit edilemeyen ve (1) numara ile numaralandırılan bir şüphelinin gişelere
doğru mevzilendiği, uzunca bir süre mevzilenmiş halde kaldığı ,diğer bir kısım şüphelilerin tek
tek hızlı bir şekilde gişelerden geçtiği,
Kim olduğu tespit edilemeyen ve (12) numara ile numaralandırılan bir şüphelinin
gişelerde mevzilendiği sırada yanma (2) numaralı şüphelinin sürünerek geldiği, bu süreç
içerisinde halen diğer şüphelilerin ara ara gelmeye devam ettikleri,
(12) numaralı şüphelinin mevzilendiği yerde nişan aldığı, devamında 1, 2, 3 numaralı
şüphelilerin mevzilendikleri yerden, karşıdan gelen araca nişan aldıkları,
(4) numaralı şüphelinin mevzii alarak karşıdan gelen araca nişan aldığı,
Nişan alan bu şüphelilerin ateş edip etmediklerinin net olarak görülemediği,
Şüphelilerin ara ara görüntüye girip çıktıkları,
(12) numaralı şüphelinin mevzide nişan aldığı, 5 ve 6 numaralı şüphelilerin sipere yatar
vaziyette nişan aldıkları ( ateş edip etmediklerinin belli olmadığı),
(3) numaralı şüphelinin mevzide nişan aldığı ve 5 numaralı şüphelinin yerde dönerek (3)
şüphelinin yanma gittiği,

(6) numaralı şüphelinin sipere yatar vaziyette nişan almaya devam ettiği ( ateş edip
etmediklerinin belli olmadığı)
(1) numaralı şüphelinin yerini korumaya devam ettiği,
541
Soruşturma no: 2016/83834

(2) numaralı şüphelinin 1 ve 3 numaralı şüphelilerin arasında olduğu, (3) numaralı


şüphelinin nişan aldığı (ateş edip etmediğinin belli olmadığı), (5) numaralı şüphelinin yerde
uzanır vaziyette bulunduğu,

Devam eden görüntülerde şüphelilerin bulunduğu bölgeye vatandaşların geldiği,


şüphelilerin gittiği (yolım karşısı- gişelerin İstanbul Girişi tarafı) yöne doğru baktıkları, ve
kendilerini korumaya çalıştıkları,

Bir süre sonra vatandaşların olduğu bölgeye sis veya gaz bombasına benzer bir maddenin
atıldığı, yine şüphelilerin gittiği yönden açılan ateş sonucu mermi çekirdeklerinin vatandaşın
kendini korumak için siper aldığı duvarlara çarparak toz kaldırdığı, vatandaşın gelen atışlardan
kendini korumaya çalıştığı görülmektedir.

• H G S - 1 (Tem O toyolu İstanbul G iriş İstikam eti)

542
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 31

543
Soruşturma no: 2016/83834

Bu görüntülere göre;

Çıkışı gösteren (HGS-1, HGS- 2, HGS-3, OGS-1 ve OGS-2) kamera açılarına gişelerin
giriş kısmına giden şüphelilerin görüntülerinin sırası ile yansıdığı,

Bir kamera açısından çıkan şüphelilerin görüntülerinin, bir sonraki kamera açısına
yansıdığı,

Şüphelilerin giriş kısmına doru hızlı hızlı geçiş yaptıkları, bir grup şüphelinin siper aldığı,
diğerlerinin ise bir sonraki kamera açısına doğru hareket ettikleri,

Şüphelilerin oturarak ve yatarak siper aldıkları ve işaretli iki şüphelinin darbeye tepki
göstermek amacıyla toplanan vatandaşların ve kolluk kuvvetlerinin bulunduğu bölgeye doğru
silahları ile nişan aldıkları görülmektedir.

• H G S - 2 (Tem O toyolu İstanbul G iriş İstikam eti)

R esim 33

07-16-2016 SatİUL:49:04

GIR IS IIGSZ

544
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 34

Bu görüntü ekran alındılarına göre; Mevzilenen şüphelilerin bir süre sonra sürünerek
ilerledikleri ve görüntüden çıktıkları, kamera saatinden de anlaşılacağı üzere, sabah saatlerinde
şüphelilerin bulunduğu noktaya vatandaşların toplandıkları anlaşılmaktadır.

• H G S - 3 (Tem O toyolu İstanbul G iriş İstikam eti)

R esim 35
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 36

07-16-2016 Sat 01:36:04 ^ 5

GIR IS HGS 3

R esim 37

GIRIS HGS 3

546
Soruşturma no: 2016/83834

Bir kısmı fotoğrafa dönüştürülerek yukarıda gösterilen kamera kayıtlarına göre,


Şüphelilerin koşar adımlarla gişe kamerasının görüş açısına girip çıktıkları, şüphelilerden
birisinin siper aldığı ve daha sonra ayrıldığı, belli bir süre sonra vatandaşların olay yerine
geldikleri görülmektedir.

• “C am era 08 “ ve “Ç ıkışlar - H a r” :

“Camera 8" ve “Çıkışlar - Har” olarak adlandırılan ve gişelerde bulunan kameralardan


elde edilen görüntülerin bir kısmı fotoğraf haline dönüştürülmüş olup aşağıda gösterilmiştir.
R esim 38

547
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 40

R esim 41

07-16-2016 Sat 01:29:14

548
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 42

Darbeci askerlerin sıralı


şekilde gişelere doğru
geçişleri

R esim 43

07-16-2016 Sat 02:19:42

ÇIKIŞLAR HA
549
Soruşturma no: 2016/83834

Resim 44

Bu görüntülere göre;

Kolluk kuvvetlerinin tepe lambaları yanan araçlarla tedbir almak için 15.07.2016 günü
saat: 23.35.46 da gişelere geldikleri ve yolu trafiğe kapattıkları,
Sivil vatandaşların gişelerde toplandığı ve kolluk kuvvetleri ile birlikte bekledikleri,
Şüphelilerin 16.07.2016 günü saat:01.28.48 de şüphelilerin hızlı bir şekilde ilerleyerek
orada bulunan polis aracının arka tarafında ve gişe önünde duran sivil araçların arkalarında
mevzilendikleri, askerlerin gelişiyle birlikte vatandaşların kaçıştıkları ve bu bölgede yaklaşık 10
dakika kadar kaldıkları,
Bu sürede kolluk kuvvetleri ile şüpheliler arasında çatışma yaşandığı, şüphelilerin daha
sonra tekrar gişe içlerine doğru farklı zaman aralıklarında gruplar halinde dönüş yaptıkları,
Şüphelilerin gelmesi ile başlayan çatışma esnasında, sivil vatandaşların trafikte bekleyen
araçların arkasına saklandıkları,
Çatışma yaralananların, vatandaşlar tarafından araçlara taşındığı,
Sivil vatandaşların gruplar halinde yerlerinde beklemeye devam ettikleri anlaşılmaktadır.

4.5.2) Şü pheliler T arafından El K onulan 34 TP 7126 ( 16S ) Plakalı TETT


O tobüsündeki K am era K ayıtları:

Şüpheliler tarafından siper olarak kullanılmak üzere el konulan İETT Otobüsü içerisinde
bulunan güvenlik kamerasından temin edilen görüntülerin bir kısmı fotoğraf haline
dönüştürülmüş olup aşağıda gösterilmiştir.

550
Soruşturma no: 2016/83834

551
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 47

552
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 49

R esim 50

16/07/2016 02:33:04

Ceyhun ÖZAK isimli


şahıs olduğu
değerlendirilen
askerin hedef
gözeterek ateş
ettiği an

553
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 51

Ceyhun ÖZAK
isimli şahıs
olarak
değerlendirilen
askerin
tekrardan hedef
gözeterek ateş
ettiği an

13
1 6 /0 7 Îfg 0 1 '6 0 2 :3 4 :2 4 ^ |

. ' / /

Bayan asker olduğu değerlendirilen şahsın


Cengiz ÖZAK olduğu değerlendiren askerin
şarjörüne fişek bastığı an

554
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 53

Yaralı 1. Askerin diğer


askerler tarafından
taşındığı an

R esim 54

555
Soruşturma no: 2016/83834

556
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 57

Bu görüntülere göre;

34 TP 7126 ( 16S ) plaka sayılı İETT otobüsünün şüpheliler tarafında siper olarak
kullanılmak üzere durdurulduğu, şüphelilerin zorlaması ile sürücüsü tarafından yola çapraz
vaziyette (yolu kapatacak şekilde) park edildiği, otobüsün sürücüsü olan müşteki İlhan
ERKUŞ’un kim olduğu tespit edilemeyen bir şüpheli ile konuştuğu,
Bilahare panik halinde, ellerini başının arasına alarak kaçtığı,
Şüphelilerin İETT Otobüsü içerisine girdikleri, şüphelilerinden Ceyhun ÖZAK olduğu
değerlendirilen kişinin hedef gözeterek kolluk kuvvetleri ve toplanan vatandaşların bulunduğu
bölgelere MP5 tabir edilen uzun namlulu silahla ateş ettiği,
Kadın olduğu değerlendirilen ve kim olduğu tespit edilemeyen bir şüphelinin, şarjöre
fişek basarak Ceyhun ÖZAK olduğu değerlendiren diğer şüpheliye verdiği,
Yaralanan şüpheli Sedayi KILINÇER’in, diğer bazı şüpheliler tarafından taşınarak yolun
ortasında bulunan yeşil alana getirildiği,
Daha sonra ölen maktul şüpheli Ferhat GÜNAY’ın, otobüsün içerisinde yaralı vaziyette
uzandığı, bilahare gelen sağlıkçılar tarafından araç içerisinden çıkarılarak yolun karşısına
götürüldüğü, bir süre sonra ambulans ile hastaneye sevk edildiği,
Sağ ayağından yaralandığı anlaşılan şüpheli Sedayi KILINÇER’ in sonradan diğer bazı
şüpheliler tarafından tekrar İETT otobüsüne getirildiği,
İlerleyen zaman diliminde vatandaşların, görevli polis memurlarının ve 112 sağlık
görevlilerinin İETT Otobüsünün yanına geldikleri, yaralı şüpheliye müdahale edildiği
anlaşılmaktadır.
557
Soruşturma no: 2016/83834

4.5.3) A nadolu A jansından T em in E dilen K am era G örüntüleri:

Orhanlı Gişeler mevkiinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak açık kaynaklardan
( Anadolu Ajansından) temin edilen görüntülerden bir kısmı fotoğraf haline dönüştürülmüş ve
aşağıda gösterilmiştir.

R esim 58

558
Soruşturma no: 2016/83834

R esim 60

559
Soruşturma no: 2016/83834

Bu görüntülerde;
Şüpheli Gökhan KOŞAR olduğu değerlendirilen kişinin Polis Memurları ve vatandaşlarla
görüştüğü, olaylar esnasında yaralanan şüphelilerden birisinin, yaralı ve çimenlerin üzerine
yatırılmış vaziyette bulunduğu görülmektedir.

4.6) Hts. Sm s V e W hatsapp M esai K a y ıtla rı:

4.6.1) W hatsapp M esaj K ayıtları:

—> Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı soruşturma dosyasında şüpheli


sıfatı ile savunması alınan Faruk ŞİMŞEK'in cep telefonu 24.07.2016 tarihinde incelenmiş,
telefonunda "Between 09-13" ve "Canavar Meclisi" isimli whatsapp gruplarının kayıtlı olduğu
görülmüş, gruplarda yapılan yazışmaların ekran görüntüsü alınmıştır.
Whatsapp gruplarında yapılan yazışmalara göz atıldığında;
2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da, hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülen Ali APAYDIN’m “Hersev Yolunda Arkadaşlar Kesinlikle Taviz yok”. “Liderlik Zor
Zamanlarda Gösterilir ” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420


sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un (Hava Harp
Okulu Komutanlığı 2. Filo da Takını Komutanı) “Abi Çocuklar Nasıl, sizler nasılsınız”
şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.19 da, hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülen Ali APAYDIN’ın “Canavar Gibiyiz ” şeklinde, 16.07.2016 günü saat 05.19 da
“Neden Oradasınız. Napıyonuz Ya” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat 05.20 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülen Ali APAYDIN’m “Yavaş Yavaş İlerliyoruz Halkı Galeyana Getirmişler”. “Yalova
Nasıl” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.21 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Abi
Terbiyem Müsaade Etmiyo da Neyse. Yalova Bitik Diyeyim” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.22 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülen Ali APAYDIN’ın “Liderlik Zor Zamanlarda Belli Olur.” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.22 de, hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma
yürütülen şüpheli Ceyhun ÖZAK’ın “Emre ve Ferhat Bmb Vuruldu. Sikerim Liderliği Ali. Bi O
Kadar Yaralı Var.” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Abi Baslarım
Ya Böyle İse. Abi Nerdesiniz ” şeklinde,

16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’in “Emre Hangi Abi” şeklinde,

560
Soruşturma no: 2016/83834

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “ Sabiha da
Diye Duydum ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’in “Demirbilek Değil Mi” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Aynen”
şeklinde, 16.07.2016 günü saat: 05.23 de “ Sokacam Ya Adamı Deli Ederler Napionuz Biz Ya.”
şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.23 de Erkam GÜZEL’ in “Em re’ve Ne Oldu Abi bir sev
Devin ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.23 te +905321709787 numaralı telefonu kullanan ve hakkında


bir başka dosyamız üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Ali AKÇAY'ın (Boğaziçi
Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) “Beyler Bizim Durumda Kötü H arbiydi Vuruldu.”
şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.23 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı


soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Napiyiz Abi Biz
Yaaa. Kim Götürüvo Ya” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 05.24 de Erkam GÜZEL’ in “Abi Siz Kimle Çatıştınız Da Vuruldu
Bunlar Ya, Ne Piyonuz Abi Siz ” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.24 de, +90 532 170 97 87 numaralı telefonu kullanan ve
hakkında bir başka dosyamız üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Ali AKÇAY'ın (Boğaziçi
Köprüsünde Olaylara Karışan Grııp) “Boğaziçi Köprüsündeviz Abi ” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.24 de, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420
sayılı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Ah Abim
Ah” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.24 de Erkam GÜZEL’in “Ceyhun Abi Em re’ve Ne Oldu
bisev” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü saat: 05.51 de Erkam GÜZEL’in “Ali APAYDIN Abi Napionuz
Bisev Devin Ya. Okula Falan Gitmiyonuz Mu Hala” şeklinde mesaj yazdığı,
Söz konusu gruptan Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ın ayrıldığı,

2S. 16.07.2016 günü saat: 05.56 da, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı
soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Kardeşim Milleti
Kandırmışlar Darbe Yapılıyor Diye.” şeklinde mesaj yazdığı,

Söz konusu gruptan Faruk ÖZDEMİR’ in ayrıldığı,

561
Soruşturma no: 2016/83834

16.07.2016 günü saat: 05.58 te Erkam GÜZEL’ in “ Napivonuz Abi Simdi O Zaman
Orda Ya” şeklinde,

Ük 16.07.2016 günü 07.46 da Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/5420 sayılı


soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı ile savunması alınan Ali YAĞMUR'un “Emre Hk. Bilgisi
Olan Var M ı?” şeklinde,

2S. 16.07.2016 günü saat: 10.09 da şüpheli Burhanettin KOYUNCU’ nun “ Arkadaşlar
İnsanların Vakti Olursa Bilgi Atar. Sürekli Soru Sorup Durmayın. Ne olduğunu anlamadık.
Saçma Bi Ortam Van Sonra Görüşürüz” şeklinde mesaj yazdığı, akabinde Burhanettin
KOYUNCU ile birlikte diğer şahısların gruptan peyderpey ayrıldıkları görülmüştür.

Astsubaylar arasında kurulan Whatsapp grubunda son durumları hakkında yazışma


yaptıkları bunlardan;
w Astsubayı Üstçavuş Mustafa ALTINDAL (TRT ULUS Binasında işgal etmeye çalışan
Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin ER G EZE N ’ in ekibinde yer alan )
tarafından “TRT ULUSTA” oldukları yönünde,
<s> Astsubay Çavuş Mustafa DURAN (VODAFONE Arenaya Helikopterle inerek Binasına
Giden 2. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ali AKKAŞ ’ m ekibinde yer alan ) tarafından
“DİJİTÜRK BİNASINDAYIZ” oldukları yönünde mesaj attıkları,
® Saat: 05.45 civarında Astsubay Mustafa DURAN tarafından “POLİS BİZİ ALIYOR”
w Saat: 06.00 sıralarında Astsubay Çavuş Ufuk GÖÇEN (Orhanlı Gişelerde
görevlendirilen ) tarafından “BİZİ DE ALIYORLAR”
w Saat: 06.15 te Astsubay Hayati GUTEKIN (eski adı Boğaziçi Köprüsünde 3. Filo
Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI ile birlikte görevlendirilen ) tarafından
“BURASI TESLİM OLUYOR” şeklinde mesajlaştıkları anlaşılmaktadır.
® Şüphelilerin birbirleri arasında iletişim kurmak amacıyla kurdukları değerlendirilen
Whatsapp grupları üzerinden Yalova ilinde kalan ve İstanbul ilinde çeşitli noktalarda
görevlendirilen şüphelileri arasında sürekli bilgi akışının sağlandığı,
w Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasına binaen mesajların zamanı da göz önünde
bulundurulduğunda gerek basın aracılığı ile gerekse vatandaşların söylemleri ve güvenlik
güçlerinin “T E S L İM O LU N ” çağrılarına rağmen duyarsız kalındığı bu sebeple
şüphelilerin kendi iradelerinden ziyade zorunlu olarak teslim oldukları, emir komuta
içerisinde bulunan rütbeli personelin darbe girişiminde aktif rol oynadıkları
anlaşılmaktadır.

4.6.2) H T S A n alizleri:

16.07.2016 tarihinde meydana gelen Darbe Kalkışması olayı ile ilgili olarak. Yalova ilinde
bulunan kamptan hareketle İstanbul iline intikal eden ve Tuzla Orhanlı Gişelerinde yakalanan
Hava Harp Okulu öğrencileri ve personellerinin kullandıkları tespit edilen GSM hatlarının
13.07.2016-17.07.2016 tarihleri arasında aldırılan HTS dökümleri incelendiğinde;

Q Maktul - şüpheli Ferhat GÜNAY’ın. 0 0543 647 60 95 GSM numaralı hattı


kullanarak;

►Hava Harp Okulu Komutanlığı Öğrenci Alay Komutanı olan ve 15 Temmuz 2016 günü
TRT Ulus binasını kontrol altına almaya çalışan Albay Hüseyin ERGEZEN ile ( 0 505 826 76
66 ) 15.07.2016 günü saat: 10.42.33 ve saat: 22.59.08 de olmak üzere (2) kez telefon görüşmesi
562
Soruşturma no: 2016/83834

yaptığı, yapılan görüşmeler esnasında maktul - şüpheli Ferhat GÜNAY’ın telefonunun Yalova
ilinde bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı,
►Diğer şüphelilerden Haşan DURAK ile ( 0 555 211 85 02 ) 15- 16.07.2016 tarihinde
( 10 ) kez telefon görüşmesi yaptığı,
► 16.07.2016 günü saat: 00.02.17, 00.09.29 ve 02.05.21 de yapılan üç (3) adet görüşme
esnasında, maktul - şüpheli Ferhat GÜNAY’ın telefonunun İstanbul ili Pendik ilçesinde bulunan
baz istasyonundan sinyal aldığı,
►Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olup 15 Temmuz Şehitler Köprüsündeki
olaylara karışan Binbaşı Gazi ODACI ile ( 0 506 621 48 44 ) (6) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
görüşmelerin, darbenin fiilen başlamasından sonraki zaman diliminde gerçekleştiği,
►2. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevli olan ve darbe kalkışması kapsamında Acıbadem
Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan Yzb. Mehmet KARABEKIR (Ex) ile ( 0
546 686 00 61) 15.07.2016 günü saat: 00.13.27, 16.07.2016 günü saat: 00.58.50 ve saat:
01.13.56 da telefon görüşmeleri yaptığı,
►Sultanbeyli Tem otoyolu üzerinde bulunan Mehmetçik Vakfı önündeki olaya karışan
diğer şüpheli Aydın GÜLŞAN ile ( 0 553 240 87 42 ) 15.07.2016 tarihinde (3) ayrı telefon
görüşmesi yaptığı,
►Sultanbeyli Tem otoyolu üzerinde bulunan Mehmetçik Vakfı civarındaki olaylara
karışan şüpheli Sinan CANLI ile (0 553 374 34 04) 15.07.2016 tarihinde (3) kez telefon
görüşmesi yaptığı, son görüşmenin 15.07.2016 günü saat: 23.26.50 de gerçekleştiği,
►Darbe Kalkışması kapsamında Atatürk Hava Limanı Kulesini kontrol altına almaya
giden Binbaşı Yusuf YENİHAYAT’a (0 542 471 17 79) 15.07.2016 günü gündüz saatlerinde
(3) ayrı SMS gönderdiği,
►Harp Akademileri Komutanlığında görevli olan ve Darbe Kalkışması esnasında Harp
Akademileri içerisindeki faaliyetlere katılan Binbaşı Mustafa ACAR ile (0 533 481 88 24)
15.07.2016 günü saat: 22.32.48 de (halen Yalova ilinde bulunduğu esnada) (1) kez telefon
görüşmesi yaptığı,
►Hava Kuvvetleri Komutanlığına tahsisli 0 532 364 59 07 GSM numaralı hattı kullanan
kişi ile 15.07.2016 günü saat: 23.32.43 ile 16.07.2016 günü saat: 03.58.07 arasında (12) kez
telefon görüşmesi yaptığı ve mesajlaştığı,
►Darbe Kalkışmasında Ankara ilinde görevli olan ve Ankara ilindeki olaylara karışan
(açık kaynaklardan yapılan araştırmada Hava Kuvvetleri Eski Komutam Orgeneral Akın
Ö ZTÜ RK ’ Un damadı olarak bilinen) Yarbay Hakan KARAKUŞ ile ( 0506 274 33 68 )
14.07.2016 tarihinde (2) kez telefon görüşmesi yaptığı görülmüştür.

Q Şüpheli Haşan DURAK’ın, 0 555 211 85 02 GSM numaralı hattı kullanarak;

►Hava Harp Okulu Komutanlığında Öğrenci Alay Komutanı olan ve darbe kalkışması
kapsamında TRT Ulus Binasını kontrol altına almaya çalışan Albay Hüseyin ERGEZEN ile ( 0
505 826 76 66 ) 16.07.2016 günü saat: 01.59.55 - 02.26.08 - 03.36.44 - 04.25.36 ve 04.50.00 da
olmak üzere (5) kez telefon görüşmesi yaptığı,

Görüşmeler esnasında mobil telefon cihazının Orhanlı Gişelerinden sinyal verdiği,


►Maktul şüpheli Ferhat GÜNAY ile 15-16.07.2016 tarihlerinde (10) kez görüşme
yaptığı,
16.07.2016 günü saat: 00.02.17 - 00.09.29 ve 02.05.21 de yapmış olduğu görüşmeler
esnasında, kullandığı mobil telefon cihazının İstanbul ili Pendik ilçesinde sinyal verdiği,

563
Soruşturma no: 2016/83834

►Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan ve olaylar esnasında Ümraniye Molla
Gürani viyadüğü civarında yakalanan Yüzbaşı Mesut Metin KAZANCI ile (0 507 383 07 99)
15.07.2016 günü saat: 11.59.04 ve saat: 23.20.17 de (2) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
►Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan ve olaylar esnasında kendisi ile aynı
bölgede bulunan maktul şüpheli Emre DEMİRBİLEK ile (0 553 321 41 38) 15.07.2016 günü
(4) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
Son görüşmelerinin 15.07.2016 günü saat: 22.19.42 de gerçekleştiği,
► Sultanbeyli Tem otoyolu üzerinde bulunan Mehmetçik Vakfı önündeki olaya karışan
şüpheli Sinan CANLI ile (0 553 374 34 04) 15-16.07.2016 tarihlerinde (10) ayrı telefon
görüşmesi yaptığı,
16.07.2016 tarihinde yapılan görüşmelerin saat:02.04.14 ile 05.16.54 zaman aralığında
gerçekleştiği, bu görüşmelerde şüpheli Haşan DURAK’a ait mobil telefon cihazının Orhanlı
Gişeleri mevkiinde sinyal verdiği,
►Diğer şüphelilerden Ceyhun Ö ZA K ile (0 538 922 44 16) 15.07.2016 günü sabah
saatlerinde (1) kez telefon görüşmesi yaptığı,
16.07.2016 günü saat: 02.16.19 - 02.29.01 - 02.38.52 de (çatışmanın devam ettiği
saatlerde) (3) kez telefon görüşmesi yaptığı, bu görüşmelerde mobil telefon cihazlarının Orhanlı
Gişeleri bölgesinde sinyal verdiği,
►Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan ve Darbe Kalkışması esnasında 15
Temmuz Şehitler Köprüsünde gerçekleşen olaylara karışan Binbaşı Gazi ODACI ile (0 506 621
48 44) (1) kez telefon görüşmesi yaptığı,
►Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan ve Darbe Kalkışması esnasında Beşiktaş
ilçesinde bulunan DİJİTURK binasını kontrol altına almaya çalışan Yüzbaşı Fatih AKSOY ile
( 0 505 286 35 88 ) 15.07.2016 günü öğlen saatlerinde (4) kez telefon görüşmesi yaptığı,
Darbe Girişiminin fiilen başladığı saatlerde İstanbul ilinde bulunan Yüzbaşı Fatih
AKSOY ile ( 0 505 286 35 88 ) (2) kez telefon görüşmesi yaptığı,
►Hava Harp Okulu Yeşilköy Lojman Yönetim Amirliği adına tahsisli 0 542 662 19 33
numaralı hattan 16.07.2016 günü saat: 02.12.19 ve 03.23.38 (2) ayrı mesaj aldığı,
►Diğer şüphelilerden Nimet Ecem GÖNÜLLÜ ile (0 551 248 11 55 ) 16.07.2016 günü
saat: 03.18.07 - 03.34.26 - 04.06.36 ve 04.34.22 de olmak üzere (4) kez telefon görüşmesi
yaptığı,
►Diğer şüphelilerden Şüheda Sena ÖĞÜTALAN ile ( 0 541 385 04 88) 16.07.2016
günü saat: 04.35.09 da (1) defa telefon görüşmesi yaptığı,
►Diğer şüphelilerden Berat DERELİ ile ( 0 534 369 16 69 ) 16.07.2016 günü saat:
02.27.18, 02.56.09 ve 03.12.00 da olmak üzere (3) kez telefon görüşmesi yaptığı,
► Diğer şüphelilerden Recep ÖZGE ile (0 545 390 44 03) 16.07.2016 günü saat:
04.00.19, 04.08.25 ve 04.13.50 da olmak üzere (3) defa telefon görüşmesi yaptığı görülmüştür.

Q Maktul - şüpheli Emre DEMİRBİLEK’in. 0 553 321 41 38 GSM numaralı hattı


kullanarak;

►Şüpheli Haşan DURAK ile 15.07.2016 günü saat: 10.26.01 ile saat: 22.19.42 de olmak
üzere (2) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
►Şüpheli Ceyhun ÖZAK ile (0538 922 44 16) 15.07.2016 günü saat: 10.27.59 da (1)
kez,
16.07.2016 günü saat: 00.13.04, 00.37.24, 01.00.24, 01.11.42, 01.17.24 ve 01.20.09 da
toplam (6 ) kez telefon görüşmesi yaptığı,

564
Soruşturma no: 2016/83834

> Hava Harp Okulu Komutanlığında görevli olan ve olaylar esnasında Ümraniye Molla
Gürani viyadüğü civarında yakalanan Teğmen Burhanettin KOYUNCU ile (0 544 412 09 10)
15.07.2016 günü gündüz ve öğlen saatlerinde (2) kez telefon görüşmesi yaptığı,
> Sultanbeyli Tem otoyolu üzerinde bulunan Mehmetçik Vakfı önündeki olaya karışan
şüpheli Aydın GÜLŞAN ile (0 553 240 87 42 ) 15.07.2016 günü saat: 22.22.14 te (1) kez telefon
görüşmesi yaptığı,
>Hava Harp Okulu Yeşilköy Lojman Yönetim Amirliği adına tahsisli 0 542 662 19 33
GSM numaralı hattan 16.07.2016 günü saat: 02.16.56 ile saat: 03.31.08 de olmak üzere (2) ayrı
SMS aldığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Ufuk GÖÇEN ’nın, 0 545 331 72 49 GSM numaralı hattı kullanarak;

>Darbe Kalkışması esnasında Beşiktaş ilçesinde bulunan DİJİTURK binasını kontrol


altına almaya çalışan Astsubay Mustafa DURAN ile (0 553 426 73 66) 15.07.2016 günü saat:
22.58.29, 23.33.46 ve 23.34.22 de (3) ayrı telefon görüşmesi yaptığı,
> Şüpheli Haşan DURAK ile 15.07.2016 günü saat: 15.15.56 da (1) kez telefon
görüşmesi yaptığı,
> Maktul şüpheli Emre DEMİRBİLEK ile 15.07.2016 günü gündüz saatlerinde (1) kez
telefon görüşmesi yaptığı belirlenmiştir.

0 “ Diğer şüphelilerle ilgili HTS raporları incelendiğinde;

> Şüpheliler Ali KESKİN, Ali SAKLI, Berat DERELİ, Burak OKKA, Fatih
DEMİRCİ, Hakan KARABACAK, Mete DANLI, Muhammed Sedat ÜNALDİ, Murat
DURAN, Mustafa MERT, Sefa UĞUR, Üstün ALTINDİŞ, Veysel YİKİT, Yunus
KARAKOÇ ve Zafer ALPSOY’un herhangi bir görüşme kayıtlarının bulunmadığı,

> Şüphelilerden Abdüsselam YILDIZ, Adnan YILMAZ ve Zari KALKAN’ m


görüşme kayıtlarının olduğu ve kullandıkları mobil telefon cihazlarının bu görüşmeler esnasında
Yalova ilinden baz verdiği ( telefon cihazlarının olaylar esnasında yanlarında olmadığı),

> Şüpheliler Ahmet ÖZBAY, Ahmet Berat YÜKSEL, Buğracan GÜMÜŞ, Eren
UYUMUŞ, Erkam SEMİZ, Gökhan KOŞAR, Halil İbrahim BÜKER, Mevlüt IŞIK, Semih
Burak İMRENK, Tunahan KARAKAŞ, Umut ŞAHİN, Vedat YAŞAR ve Yasin
GÜLEŞÇİnin;
Olay sırasında telefon cihazlarının yanlarında olduğu, görüşme kayıtlarının bulunduğu
ancak aramaların genellikle cevapsız aramalardan ibaret olduğu, nadiren yapmış oldukları
görüşmeleri ise, muhtemelen yakınları olan kişilerle gerçekleştirdikleri,
GPSR / WAP iletişimlerinin açık olduğu, olay öncesi ve olaylar esnasında internet
veri girişlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Bu HTS kayıtları;
İstanbul ilinde görevlendirilen ve Hava Harp Okulu Personeli olan rütbeli şüphelilerin
fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerini, sürekli olarak birbirleri ile irtibat
halinde olduklarını,
Emir ve komutaları altındaki öğrencilerin bir kısmının mobil telefon cihazlarının
yanlarında bulunduğunu, öğrenci olan şüphelilerin görüşme kayıtlarının çoğunluğunun cevapsız
aramalardan ibaret olduğunu, nadiren yapmış oldukları görüşmelerini yakınları olan kişilerle
gerçekleştirdiklerini,

565
Soruşturma no: 2016/83834

Bir kısım şüpheli öğrencilerin yanlarında mobil telefon cihazı bulunmadığını


göstermektedir.

4.7) El K onulan M ühim m atlar -B alistik, K im yasal ve B iyolojik İn celem eler -


El Svapları:

Şüphelilerin Yalova Hava Meydan Komutanlığından İstanbul iline intikal etmek üzere
kullandıkları 35 N 2179 (609037 resmi plakalı) plaka sayılı Man SL 232 Model otobüs ile 77 DL
954 (668030 resmi plakalı) plaka sayılı ISUZU marka otobüs olayların sona ermesini takiben 2.
Zırlı Tugay Komutanlığı Nurettin Baransel Kışlasından gelen Bkm. Kd. Çvş Kemal K IŞ’a
21.07.2016 günü saat:15.30 sıralarında teslim edilmiştir.
Yakalanmalarını takiben müştekilerden ele geçirilen silah, mühimmat ve teçhizatlara, ele
geçirilen bu geçirilen silah, mühimmat ve teçhizatlar üzerinde yaptırılan balistik, kimyasal ve
biyolojik inceleme sonuçlarına, aldırılan el svapları üzerinde yaptırılan inceleme sonuçlarına bu
başlık altında değinilecektir.

4.7.1) El K onulan M ühim m atlar:

Darbe kalkışmasının başarısızlıkla sonuçlanması ve yakalanarak etkisiz hale getirilmeleri


üzerine şüphelerden;
60 adet G-3 Piyade Tüfeği,
289 adet fişek basılı Şaıjör,
3240 adet G-3 Piyade Tüfeği Fişeği {(Bunlardan 19 tanesi şüpheli M urat D U R A N ’ ın, 1
tanesi ise şüpheli Ufuk G Ö ÇEN ’ in üzerinden elde edilmiştir.)
1 adet G-3 Piyade Tüfeği Fişeği Boş Kovanı,
5 adet 9x19 mm çapında boş fişek kovanı,
3 adet MP-5 otomatik silah ve 4 adet MP-5 silah şaıjörü,
4 adet sarsılmaz marka tabanca ve 6 adet bu tabancalara ait şarjör,
1 adet Şahin 2000 Lıght marka tabanca ve bu tabancaya ait 2 adet şaıjör,
Bu şaıjörlere takılı toplam 20 adet 9x19 mm çapında MKE yapımı fişek, 19 adet 9x19
mm çapında MKE yapımı fişek,
2 adet Renkli Sis Kutusu,
2 adet Aselsan marka Telsiz, 11 adet askeri su matarası,
56 adet askeri hücum yeleği,
1 adet askeri kep,
57 adet kasatura ve 18 adet kasatura kılıfı ele geçirilerek el konulmuştur.

Düzenlenen yakalama tutanağında hangi silahın hangi şüpheliye ait olduğu gösterilmiş
ancak (5) adet silahın kime ait olduğunun belirlenemediği belirtilmiştir.
Şüphelilerin savunmalarından yola çıkılarak, sahibinin belirlenemediği bildirilen
silahların hangi şüphelilere ait olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre şüphelilerden;
1. Abdüsselam YILDIZ’ m 396617 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
2. Adnan YILMAZ’ m 670144 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
3. Ahmet ÖZBAY’ m 396935seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
4. Ahmet Berat YÜKSEL’ in 396540 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
5. Ali KESKİN’ in 396566 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
6. Ali SAKLI’ nın 396988 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
7. Ali Aydın ŞENKAL’ m 396756 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
8. Ali Furkan ACAR’ m 397371 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
566
Soruşturma no: 2016/83834

9. Berat DERELİ’ nin 396807 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,


10. Bilal BİLGER’ in 396671 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
11. Buğracan GÜMÜŞ’ ün 396626 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
12. Burak OKKA’ nın 396728 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
13. Celal OĞUZ’ m 397055 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
14. Ceyhun ÖZAK’ m T l 102-11R00726 seri numaralı sarsılmaz marka tabancayı,
15. Emre DEMİRBİLEK ‘ in (maktul) T1102-11R013 seri numaralı Sarsılmaz marka
tabanca ve 40880 seri numaralı MP5 makinalı tabancayı,
16. Eren YUMUŞ’ m 397185 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
17. Erkam SEMİZ’ in 396639 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
18. Fatih DEMİRCİ’ nin 768001 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
19. Ferhat GÜNAY’ m (maktul) T272101D1844 seri numaralı Şahin marka tabanca ve
41058 seri numaralı MP5 makinalı tabancayı,
20. Gökhan KOŞAR’ m 396614 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
21. Hakan KARABACAK’ m 397268 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
22. Halil İbrahim BÜKER’ in 48544 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
23. Halis UYAR’ m 396655 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
24. Haşan DURAK’ m T1102-04R024805 seri numaralı sarsılmaz marka tabancayı,
25. Haşan Hüseyin GÜLGÖR’ in 397342 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
26. Hüseyin KIRILM AZ’ m 396569 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
27. İhsan YILDIRIM’ m 48541 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
28. Mehmet CANDAN’ m 396609 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
29. Mehmet TARHAN’ m 48517 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
30. Melih KAYA’ nın 396620 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
31. Melih SİVAS’ m 396725 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
32. Mevlüt IŞIK’ m 396664 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
33. Muhammed Sedat ÜNALDİ’ nin 397312 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
34. Muhammet Ali ÇİÇEK’ in 397351 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
35. Murat DURAN’ m 397360 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
36. Mustafa M ERT’ in 397276 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
37. Muzaffer GÜNAL’ m 396759 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
38. Muzaffer Mustafa ŞAHİN’ in 397033 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
39. Nagihan YAVUZ’ m 768563 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
40. Nimet Ecem GÖNÜLLÜ’ nün 396938 seri numaralı G-3 Piyade tüfeği,
41. Nurullah YILDIZ’ m 397146 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
42. Oğuz Kağan DURAN’ m 396713 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
43. Oğuzhan OKUMUŞ’ m 396751 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
44. Osman GÜLTEKİN’ in 396404 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
45. Özay ÖZDEN’ in 396624 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
46. Özer KESİCİ’ nin 727530 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
47. Ramazan KURT’ m 397347 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
48. Recep KILIÇ’ m 396563 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
49. Recep ÜZGE’ nin 397028 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
50. Sedayi KILINÇER’ in 396698 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
51. Sefa UĞUR’ m 396747 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
52. Semih Burak İMRENK’ in 343228 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
53. Tunahan KARAKAŞ’ m 396714 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
54. Ufuk GÖÇEN’ in T1102-14U25534 seri numaralı Sarsılmaz marka tabancayı,
55. Üstün ALTINDİŞ’ in 397394 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
56. Vedat YAŞAR’ m 397350 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
567
Soruşturma no: 2016/83834

57. Veysel Y İK İT in 396552 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,


58. Yasin GÜLEŞÇİ’ nin 396762 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
59. Yunus KARAKOÇ’ un 396619 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
60. Zafer ALPSOY’ un 396677 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini,
61. Zari KALKAN’ m 397259 seri numaralı G-3 Piyade tüfeğini kullandıkları anlaşılmıştır.

Şüpheliler Ali Orhan ŞENTURK, Şüheda Sena ÖĞÜTALAN ve Umut ŞAHİN ile araç
şoförleri olan Suat KATAR ve Zafer ÖZBAY’ m hangi silahları kullandıkları belirlenememiştir.
Yine olay yerinden el konulan “397345- 397329 - 397379 - 48867” seri numaralı G-3
Piyade tüfekleri ile olay günü rütbelilerden birine (Yüzbaşı Haşan DURAK ya da Üsteğmen
Ceyhun ÖZAK) verilen “40882” seri numaralı MP-5 marka makinalı tabancanın hangi şüpheli
tarafından kullanıldığı tespit edilememiştir.
Orhanlı Gişeleri mevkiinde yakalanan şüpheli sayısı 67 olup ele geçirilen G - 3 Piyade
tüfeği sayısı 65 adettir.
Savunmaları da dikkate alındığında, araç şoförleri olan Suat KATAR ve Zafer
ÖZBAY’ın G-3 Piyade tüfeği taşımadıkları, diğer şüphelilerin tamamında G - 3 Piyade tüfeği
bulunduğu anlaşılmaktadır.

4.7.2.) M üştekilerin V ücudundan Ç ıkartılan M ateryaller Ü zerind e Y aptırılan


İncelem e Sonuçları;

V Müşteki Ayşenur TOLUN (28 numaralı Müşteki);

^ 22.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-16-


9518 sayılı uzmanlık raporuna göre;

-Üzerinde “ ....70066678 AYŞENUR TOLUN..” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde


gönderilen 9 mm çaplı Parabellum tipi bir (1) adet mermi çekirdeğinin;
Aynı olayla ilgili düzenlenen İST-BLS-16-9415-9416 sayılı uzmanlık raporunda tanzim
edilen silahlardan “41058” numaralı 9 mm.çaplı parabellum tipi fişek atar, MKE yapısı, MP-5
marka, A-3 model, sağ yüzeyinde “T.S.K” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistem im sahip) makineli tabancadan
ATILMIŞ olduğu anlaşılmaktadır.

Bahse konu makineli tabancanın, “E l K o n u la n M ü h im m a tlar B ö lü m ü n d e ” açıklandığı üzere


maktul şüpheli Ferhat GÜNAY tarafından kullanıldığı, dolayısıyla müştekiye aetş eden kişinin
Ferhat GÜNAY olduğu belirlenmiştir.

'y Müşteki Mehmet AYDOĞDU (57 numaralı Müşteki);

^ 01.08.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-16-


10060 sayılı uzmanlık raporuna göre;
Üzerinde “M ehmet M ehmet AYDOGDU.. ” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde
gönderilen çap ve tipine uygun fişeğe ait, üzerinde teşhis ve tespite elverişli iz bulunmayan bir
(1) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının mikroskopla yapılan tetkikinde;
Çarpma, sürtünme ve kopmadan mütevellit üzerinde bulunan teşhis ve tespite elverişli
nitelikteki karakteristik izleri yitirdiği görülmüş olup, bu nedenle söz konusu mermi çekirdeği
gömleği parçasının üzerinde hangi silahtan atddığının tespiti yönünde mukayeseli bir
inceleme yapmak mümkün olmamıştır.
568
Soruşturma no: 2016/83834

^ Müştekiler Ahmet BELEN (2 Numaralı Müşteki) - Ayhan ALATUNÇ (27


Numaralı Müşteki) - Erkan BALA (3 8 Numaralı M üşteki) -Fatih ÖZARSLAN (40 Numaralı
Müşteki) - Özcan YAĞIZ (71 Numaralı Müşteki);

^ 29.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-16-


9734 sayılı ekspertiz raporuna göre;

» Üzerinde “Ahmet BELEN..” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde gönderilen aynı
çap ve tipte üzerinde kısmi yapıda set izi buluna bir (1) adet deforme mermi çekirdeğinin
yapılan incelemesinde;
Üzerinde kısmi yapıda set izi bulunan bir (1) adet mermi çekirdeğinin 9mm çaplı
Parabellum tipi fişek atar aynı çap ve tipte fişek atar içerisinde yiv-setler bulunan ateşli silah
namlusundan çıkmış oldukları, her iki mermi çekirdeğinin üzerinde kısmi yapıda set izlerinin
bulunduğu tespit edilerek İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı tespit
edilemeyen olaylar arşivi kod No:41780 sırasında geçici olarak beklemeye alınmıştır.

» Bir (1) adedi üzerinde “Ayhan ALATUNÇ..” ibareleri bulunan plastik kutu
içerisinde gönderilen, bir (1) adedi üzerinde “Fatih ÖZARSLAN..” ibareleri bulunan plastik
kutu içerisinde gönderilen ve dört (4) adedi “27” numaralı delil poşetinde gönderilen olmak
üzere çap e tiplerine uygun fişeklere ait üzerlerinde teşhis ve tespite elverişli karakteristik izler
bulunmayan toplam altı (6) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının yapılan incelemesinde;
Altı (6) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının, çap ve tiplerine uygun fişek atar
silahlarda kullanılmak üzere imal edilmiş oldukları, çarpma, sürtünme ve kopmadan mütevellit
üzerlerinde bulunan teşhis ve tespite elverişli nitelikteki karakteristik izleri yitirdiği görülmüş
olup, bu nedenle söz konusu mermi çekirdeği gömleği parçalarının üzerlerinde hangi silah yada
silahlardan atıldıklarının tespiti yönünde mukayeseli bir inceleme yaym ak m üm kün olmamıştır.

» Üç (3) adedi üzerinde “Özcan Y A Ğ IZ ...” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde
gönderilen, bir (1) adedi üzerinde “Erkan B A L A ...” ibareleri bulunan plastik kutu içerisinde
gönderilen, dört (4) adedi “32” numaralı delil poşetinde gönderilen, üç (3) adedi “27” numaralı
delil poşetinde gönderilen, bir (1) adedi “3A” numaralı delil poşetinde gönderilen olmak üzere
üzerlerinde teşhis ve tespite elverişli karakteristik izler bulunmayan toplam oniki (12) adet
nüvenin yapılan incelemesinde;
Nüveler, mermi çekirdeği gömleği altında yer alan ve mermi çekirdeğinin delici gücünü
arttıran bir unsur olup, üzerlerinde atıldıkları silah ve silahlara ait tespit ve teşhise elverişli
karakteristik iz ihtiva etmezler. Bu nedenle incelemek üzere gönderilen on iki (12) adet nüve
üzerinde hangi silah ya da silahlardan atddıklan yönünde mukayeseli bir inceleme yapmak
mümkün olmamıştır.

4.7.3) B alistik İncelem ele Sonuçları:

® 22.07.2016 tarihli düzenlenen İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı


Müdürlüğünün BLS-16-9415-9416 sayılı uzmanlık raporuna göre;

396620 - 396626 - 396569 - 397276 - 396751 - 397342 - 396540 397312 -396938 -


768563 - 397351 - 396609 - 397146 - 396756 - 396566 - 396759 - 396698 -396728 -
397268 - 396563 - 396655 - 396807 - 396988 -397259 - 396762 - 396614 - 397371 -
48544 - 727530 - 397394 - 396713 -396714 - 396624 - 396747 - 397149 - 397350 -

569
Soruşturma no: 2016/83834

396664 - 397347 - 396619 -768001 - 48541 - 396404 - 343228 - 397028 - 397033 -


397185 - 396677 - 397055 - 48517 - 396639 - 397360 - 670144 - 396671 - 396725 -
396552 - 397345 - 397329 - 397379 - 48867 - 396617 numaralı olmak üzere toplam
altmış (60) adet silahın;

7.62x51 mm. Çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı G-3 marka, sağ yüzeylerinde “T ü r k
s İl a k u v v e t l e r İ” ibareleri bulunan, mandal marifeti ile tek tek, darbeli ve seri olarak atış
h li

yapabilen, (Yarı ve tam otomatik ateşleme sistemlerine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli birer
otomatik tüfek oldukları,
Yapılan muayenelerinde;
Ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir anzalannın bulunmadığı. Emniyet
sistemlerinin fonksiyonlarını verine getirdikleri, laboratuvarda yapılan tatbiki atışlarda, çap ve
tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak patlattıkları anlaşılmıştır.

“ 41058”, “ 40880” ve “ 40882” numaralı üç (3) adet silahın;


9mm. çaplı Parabellum tipi fişek atar, MKE yapısı MP-5 marka, A3 model, sağ
yüzeylerinde “T.S.K” ibareleri bulunan, mandaları marifeti ile tek tek ve seri olarak atış
yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemlerim sahip), ayarlı gezli, seyyar dipçikli birer
makinalı tabanca oldukları,
Yapılan muayenelerinde;
Ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir anzalannın bulunmadığı. Emniyet
sistemlerinin fonksiyonlarını verine getirdikleri, laboratuvarda yapılan tatbiki atışlarda, çap ve
tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak patlattıkları anlaşılmıştır.

“T l 102-14U25534” numaralı, Kılınç 2000 Mega model, (Şüpheli Ufuk GÖÇEN)


“T l 102-04R024805”numaralı Kılınç 2000 Light model (Şüpheli Haşan DURAK)
“T l 102-11R00726” numaralı Kılınç 2000 Light model, (Şüpheli Ceyhun ÖZAK)
“T l 102-11R01351” numaralı (Maktul - Şüpheli Emre DEMİRBİLEK) Kılıç 2000
Light model olmak üzere toplam dört (4) adet silahın;
9 mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, Türkiye yapısı Sarsılmaz marka, yarı otomatik
birer tabanca oldukları,

Yapılan muayeneleri sonucunda;

Ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir anzalannın bulunmadığı, laboratuvarda


yapılan tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak
patlattıkları tespit edilmiştir.

“T2721.01.D.01844” numaralı silahın (Maktul - Şüpheli Ferhat GÜNAY tarafından


kullanılan);
9mm. Çaplı Parabellum tipi fişek atar, Türkiye yapısı Şahin 2000 (Arsan) marka Light
model, yarı otomatik tabanca olduğu,
Yapılan muayenesi sonucunda;
Ateş etmesine mani mekanik herhangi bir arızanın bulunmadığı, laboratuvarda yapılan
tatbiki atışlarda, çap ve tiplerine uygun fişekleri mekanik yapılarına uygun olarak patlattığı
anlaşılmıştır.

® Şüphelilerden elde edilen otomatik tüfeklerden deneme ve mukayese atışları sonucu


elde edilen mukayese kovanlar ile, olay verinden elde edilerek mukayese için gönderilen
kovanlar arasında yapılan karşılaştırma sonucunda;
570
Soruşturma no: 2016/83834

(15+14+13+8+4+4+4+4+3+2+2+1+1+1+1+1+1) şeklinde on yedi (17) ayrı ateşli


silahtan atılmış oldukları belirlenen 7.62x51 mm. Çap ve tipinde toplam yetmiş dokuz (79) adet
kovanın mikroskopta ayrı ayı yapılan karşılaştırmaları sonucu;

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, 34 TP 7126 plaka sayılı Belediyeye
ait otobüsün içerinde elde edilen ve “19-5,19-7,19-8,19-9,19-10,19-11,19-12,19-15,19-16,19-
21.19-28,19-34 n u m aralı d e lil p o şe ti iç e r isin d e g ö n d er ilen ,
Otobüsün sağ arka tekeri ön tarafında elde edilen ve 20-1-2, 25-5 numaralı delil poşeti
içerisinde gönderilen,
Otobüsün ön tarafındaki asfalt üzerinden elde edilen ve 23-1-2-3-4-5-6-7-8” nolu delil
poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde on beş (15) adet kovanın;

“3 9 7 2 5 9 ” n u m a ra lı 7.62x51 m m ç a p v e tip in d e f iş e k atar, M K E y a p ısı, G -3 m a rk a , s a ğ


y ü z e yin d e “T Ü R K S İL A H L I K Ü V E T L E R İ” ib are le ri b ulu nan, m a n d a l m a rife tiyle te k te k v e se ri
o la r a k a t ış y a p a b ile n (yarı v e ta m o to m a tik a te ş le m e s is t e m in e sa h ip ) a y a rlı gezli, s a b it
d ip ç ik li o t o m a tik tü fe k te n A T IL M IŞ O L D U K L A R I te s p it e d ilm iştir.
B a h s e k on u “3 9 7 2 5 9 ” s e r i n u m a ra lı tü fe ğ in şü p h e li Z a ri K A L K A N ta ra fın d a n k u lla n ıld ığ ı
a n la şılm ış tır.

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, 34 TP 7126 plaka sayılı Belediyeye
ait otobüsün içerinde elde edilen ve “19-13, 19-14, 19-17,19-18,19-19,19-20,19-26, 19-27, 19-
29.19-30,19-31,19-37 d e lil p o şe tle r in d e g ö n d er ilen ,
Otobüsün sağ arka tekeri ön tarafında elde edilen ve 20-1-2 delil poşetlerinde gönderilen,
Otobüsün ön sol tarafındaki asfalt üzerinde elde edilen ve “25-1-2” nolu delil
poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde on dört (14) adet kovanın;
“397329” nu m aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip ç ik li
ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
o to m a tik tü fe k te n
Olay tutanağında 397329 seri numaralı G-3 marka tüfeğin şüpheli Ali SAKLI’ dan elde
edildiği kayıtlıdır.
Şüpheli Ali SAKLI savunmasında; “ Olaylar sırasında halkın üzerimize gelmemesi
için havaya doğru 2 el ateş ettim. Olay sırasında benim yanımda bulunan zimmetli G-3 marka
piyade tüfeğimin seri numarası 397329'dur. Ancak otobüse bindikten sonra benim tüfeğimi,
Üsteğmen Ceyhun OZAK alarak ateş e tti” şeklinde beyanda bulunmuş ise de, kriminal
raporlarında şüpheliden elde edilen silahtan (14) ayrı atışın yapıldığı tespit edilmiştir.

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, 34 TP 7126 plaka sayılı Belediyeye
ait otobüsün içerinde elde edilen ve “19-32, 19-33, 19-35,19-36,19-39,19-41,19-42, 19-51, 19-
64, 19-65, 19-66, 19-67, 19-70” nolu delil poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde
on üç (13) adet kovanın;

“397351” nu m aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI k ü v e t l e r !” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip çik li
ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
o to m a tik tü fe k te n
Bahse k o n u “397351” nu m aralı tü fe ğ in şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK tarafından
k u lla n ıld ığ ı a n la şılm ıştır.

571
Soruşturma no: 2016/83834

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinden elde edilen ve “22-1-2-3-4-5, 23-1-2-3-4-5-
6-7-8 onlu delil poşetleri içerisinde gönderilen,
Otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve 28-3,
28-9, 28-11, 28-15 (iki adet) , 28-16” nolu delil poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve
tipinde sekiz (8) adet kovanın;

“397146” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUKLARI anlaşdmıştır.
Bahse konu “397146” seri numaralı tüfeğin şüpheli Nurullah YILDIZ tarafından
kullanıldığı anlaşılmıştır.

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, 34 TP 7126 plaka sayılı Belediyeye
ait otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinden elde edilen ve “23-1-2-3-4-5-6-7-8 nolu delil
poşetinde gönderilen iki (2) adet,
Otobüsün en arka sol koltuk önünden elde edilen ve 19-69 nolu delil poşetinde gönderilen
bir (1) adet,
Üzerindeki etikette “Osman Nuri Esen‘in olay yeri çevresinden bulup teslim ettiği”
ibareleri bulunan poşet içerisindeki (1) adet olmak üzere toplam 7.62x51 mm çap ve tipindeki
dört (4) adet kovanın;

“48544” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
Bahse konu “48544” numaralı tüfeğin şüpheli Halil İbrahim BÜKER tarafından
kullanıldığı tespit anlaşılmıştır.

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinde elde edilen ve “22-1-2-3-4-5 delil
poşetlerinde gönderilen,
Otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve “ 28-2,
28-4, 28-11, 28-17” nolu delil poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipindeki dört (4)
adet kovanın;
“397268” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
Bahse konu “397268” numaralı tüfeğin şüpheli Hakan KARABACAK tarafından
kullanıldığı anlaşılmıştır..

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediye ait 34 TP 7126 plaka sayılı
otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinde elde edilen ve “22-1-2-3-4-5, 23-1-2-3-4-5-6-7-8”
numaralı delil poşetlerinde gönderilen,
Otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve “ 28-7,
28-17” nolu delil poşetlerinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde dört (4) adet kovanın;

572
Soruşturma no: 2016/83834

“396759” n um aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “ TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ibareleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip çik li
ATILMIŞ OLDUKLARI anlaşılmıştır.
o to m a tik tü fe k te n
Bahse k o n u “396759” seri n u m aralı tü fe ğ in şüpheli Muzaffer GÜNAL tarafından
k u lla n ıld ığ ı a n la şılm ıştır.

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün içinden elde edilen ve 19-16 numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen,
Otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinde elde edilen ve “23-1-2-3-4-5-6-7-8”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen,
Otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden arasından elde edilen
ve “ 28-8, 28-13” nolu delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipindeki dört (4)
adet kovanın;

“397149” nu m aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI k ü v e t l e r !” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip ç ik li
ATILMIŞ OLDUKLARI anlaşılmıştır.
o to m a tik tü fe k te n
Bahse k o n u “397149” seri n u m aralı num aralı tü fe ğ in şüpheli Ahmet ÖZBAY tarafından
k u lla n ıld ığ ı a n la şılm ıştır.

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinden elde edilen ve “22-1-2-3-4-5 “ nolu delil
poşetinde gönderilen iki (2) adet,
“23-1-2-3-4-5-6-7-8” n o lu d e lil p o şe tle r in d e g ö n d e r ile n b ir (1) adet o lm a k ü ze re
7.62x51 m m çap v e tip in d ek i üç (3) adet k ovan ın ;

“396725” n um aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip çik li
ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
o to m a tik tü fe k te n
Bahse k o n u “396725” seri numaralı tü fe ğ in şüpheli Melih SİVAS tarafından
k u lla n ıld ığ ı a n la şılm ıştır.


►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zeminden elde edilen ve “ 28-6” - “ 28-
10” numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde iki (2) adet
kovanın;

“396639” seri n u m aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka,
sa ğ y ü z e y in d e “TURK SİLAHLI KÜVETLERİ” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e
seri olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit
ATILMIŞ OLDUKLARI belirlenmiştir.
d ip ç ik li o to m a tik tü fe k te n
Bahse konu “396639” seri numaralı tüfeğin şüpheli Erkan SEMİZ tarafından
Kullanıldığı tespit edilmiştir.


►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinde elde edilen ve “23-1-2-3-4-5-6-7-8, 24-3”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde iki (2) adet kovanın;
573
Soruşturma no: 2016/83834

“397185” n um aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI k ü v e t l e r !” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip çik li
ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.
o to m a tik tü fe k te n
Bahse konu “397185” seri numaralı tüfeğin şüpheli Eren YUMUŞ tarafından
kullanıldığı anlaşılmıştır.


►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve “ 26-1”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet kovanın;

“397347” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI KÜVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistem im sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu “397347” seri numaralı tüfeğin şüpheli Ramazan KURT tarafından
kullanıldığı tespit edilmiştir.

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve “28-1”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet kovanın;

“396569” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3marka, sağ
yüzeyinde “Tü r k s Il a h l i k u v e t l e r İ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu “396569” numaralı tüfeğin şüpheli Hüseyin KIRILMAZ tarafından
kullanıldığı anlaşılmıştır.

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün içerinden elde edilen ve “19-4” numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen
7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet kovanın;

“397028” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3marka, sağ
yüzeyinde “TÜRK SİLAHLI KUVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu “397028” numaralı tüfeğin şüpheli Recep ÜZGE tarafından kullanıldığı
tespit edilmiştir.


►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sağında kalan tepenin zirvesindeki çim zemin üzerinden elde edilen ve “28-14”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet kovanın;

“396552” n um aralı 7.62x51 m m çap v e tip in d e fiş e k atar, MKE y a p ısı, G-3 m arka, sa ğ
y ü z e y in d e “TÜRK SİLAHLI KUVETLERİ” ib areleri b u lu n an , m an d al m a r ife tiy le te k te k v e seri
olarak atış y a p a b ile n (yarı v e tam o to m a tik a te şle m e siste m in e sa h ip ) ayarlı g e z li, sabit d ip ç ik li
o to m a tik tü fe k te n ATILMIŞ OLDUĞU,

574
Soruşturma no: 2016/83834

Bahse konu “396552” numaralı tüfeğin şüpheli Veysel Y İK IT tarafından kullanıldığı


tespit edilmiştir.

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
otobüsün ön tarafındaki asfalt zemin üzerinden elde edilen ve “25-1-2” numaralı delil poşetleri
içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet kovanın;

“396714” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “Tü r k s Il a h l i k u v e t l e r İ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistem im sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU tespit edilmiştir.
Bahse konu “396714” numaralı tüfeğin şüpheli Tunahan KARA KAS tarafından
kullanıldığı anlaşılmıştır.


► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sağındaki tepenin zirvesinde bulunan çim zemin üzerinden elde edilen ve “ 28-
12” numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 7.62x51 mm çap ve tipinde bir (1) adet
kovanın;

“396713” numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka, sağ
yüzeyinde “Tü r k s Il a h l i k u v e t l e r İ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri
olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit dipçikli
otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU anlaşılmıştır.
Bahse konu “396713” seri numaralı tüfeğin şüpheli Oğuz Kağan DURAN tarafından
kullanıldığı tespit edilmiştir.

® Şüphelilerden elde edilen Makineli Tabanca ve tabancalardan, deneme -


mukayese atışları sonucu elde edilen mukayese kovanlar ile, olay verinden elde edilerek
inceleme için kriminal polis laboratuvarına gönderilen;

(6+5+4+3+3+2+1+1+1+1+1) seklinde gruplanmış on yedi (11) ayrı ateşli silahtan


atılmış oldukları belirlenen 9 mm. çaplı parabellum tipi toplam yirmi sekiz (28) adet
kovanın mikroskopta ayrı ayı yapılan karşılaştırmalarında;

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüs içerisinden elde edilen ve “19-22,19-23,19-24,19-25,19-52 ve 28” numaralı delil
poşetleri içerisinde gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi altı (6) adet kovanın;

“40882” seri numaralı 9 mm.çaplı parabellum tipi fişek atar, MKE yapısı, MP-5 marka,
A-3 model, sağ yüzeyinde “T.S.K” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve seri olarak
atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) makineli tabancadan ATILMIŞ
OLDUKLARI tespit edilmiştir.
Olay günü rütbeli personel olan şüphelilere MP-5 silah verildiği, maktul şüpheliler Ferhat
GÜNAY ve Emre DEMİRBİLEK’den MP-5 silah elde edildiği açık ve net olmakla birlikte,
yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında diğer şüphelilerden Haşan DURAK ve Ceyhun
ÖZAK’ dan MP-5 marka silah elde edildiğine ilişkin bir ibareye rastlanmamıştır.

Tutanakta, “40882” seri numaralı silahın hangi şüpheli tarafından kullanıldığının


belirlenemediği kayıtlı olmakla birlikte;

575
Soruşturma no: 2016/83834

Şüpheliler tarafından el konulan 34 TP 7126 plakalı İETT otobüsünün içerisini gösteren


kamera kayıtlarında, şüpheli Ceyhun ÖZAK’ ın MP-5 makinalı tabanca ile çevreye ateş ettiğine
dair görüntüler mevcut olduğundan, bahse konu “40882” seri numaralı MP-5 silahın şüpheli
Ceyhun ÖZAK tarafından kullandığı değerlendirilmektedir.

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sol arka tekeri civarından elde edilen ve “20-4, 20-6, 20-7, 20-10 ve 20-11”
numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi beş (5) adet kovanın
aynı (TEK-BİR) ateşli silahtan atddıkları,

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün içerisinden elde edilen ve “ 19-40” numaralı delil torbalan içerisinde gönderilen,
Otobüsün sol arka tekeri ön tarafından elde edilen ve “20-5, 20-8, 20-12” numaralı delil
torbaları içerisinde incelemeye gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi dört (4) adet kovanın
başka bir (TEK-BİR) ateşli silahtan atddıkları,

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sol arka tekeri ön tarafından elde edilen ve “20-3, 20-9 ve 20-11” numaralı delil
poşetleri içerisinde incelemeye gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi üç 13) adet kovanın
başka ve Tek Bir ateşli silahtan atddıkları,

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün içerisinden elde edilen ve “ 19-38 ve 19-63” numaralı delil poşetleri içerisinde
gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi iki (2) adet kovanın Başka ve Tek bir silahtan
atddıkları,

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sol arka tekeri ön tarafından elde edilen ve “20-14” numaralı delil poşetleri
içerisinde gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi bir (1) adet kovanın Başka ve Tek bir
silahtan atddığı,

►►2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre, Belediyeye ait 34 TP 7126 plaka
sayılı otobüsün sol ön tarafındaki asfalt zemin üzerinden elde edilen ve “25-3” nolu delil poşeti
içerisinde gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi bir (1) adet kovanın. Başka ve Tek bir
silahtan atddığı,

►► 2016-504 sayılı olay yeri inceleme raporuna göre 34 A 84158 plaka sayılı polis
otosunun sağ yan tarafındaki zeminden elde edilen ve “ 1” numaralı delil poşeti içerisinde
gönderilen 9 mm. çaplı parabellum tipi bir (1) adet kovanın, Başka ve Tek bir silahtan
atıldığı,

►►Üzerinde “Osman Nuri ESEN” ibareleri bulunan delil poşetinde gönderilen üç (3)
adet kovanın. Başka ve Tek bir silahtan atıldığı,

►►Üzerinde “Osman Nuri ESEN” ibareleri bulunan delil poşeti içerisinde gönderilen
bir (1) adet kovanın. Başka ve Tek bir silahtan atıldığı,

►►Üzerinde “Osman Nuri ESEN” ibareleri bulunan delil poşeti içerisinde gönderilen
bir (1) adet kovanın. Başka ve Tek bir silahtan atıldığı.

576
Soruşturma no: 2016/83834

Sonuç itibarı ile;

İncelemeye gönderilen toplam yirmi ki (22) adet kovanın Parabellum tipi fisek atar
on (10) ayrı ateşli silahtan ATILMIŞ OLDUKLARI tespit edilmiştir.

Suç konusu 9 mm. çaplı parabellum tipi yirmi iki (22) adet kovan İstanbul Kriminal Polis
Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı tespit edilemeyen olaylar arşivi kod No:41701 sırasında geçici
olarak beklemeye alınmıştır.

® 23.07.2016 tarihli düzenlenen İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı


Müdürlüğünün BLS-16-9512 savdı uzmanlık raporu içeriğine göre;

h E 0 0 0 0 2 1 3 6 b a rk o t n u m a ra lı d elil p o şe ti iç e risin d e in c e le m e y e g ö n d e rile n 7.62x51


m m ç a p v e M K E y a p ım ı b ir (1) a d e t ko v a n ın ;
Aynı olayla ilgili olarak düzenlenen İST-BLS-16-9415-9416 sayılı uzmanlık raporunda
belirtilen “48544” seri numaralı 7.62x51 mm çap ve tipinde fişek atar, MKE yapısı, G-3 marka,
sağ yüzeyinde “ TÜRK SİLAHLI KUVETLERİ” ibareleri bulunan, mandal marifetiyle tek tek ve
seri olarak atış yapabilen (yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip) ayarlı gezli, sabit
dipçikli otomatik tüfekten ATILMIŞ OLDUĞU,
Bahse konu “48544” numaralı tüfeğin şüpheli Halil İbrahim BÜKER tarafından
kullanıldığı tespit edilmiştir.

® 29.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün BLS-16-


9734 savdı ekspertiz raporuna göre;

►►Yapılan inceleme sonucunda; “1 ve 2” numaralı delil poşetleri içerisinde gönderilen 9


mm. çaplı Parabellum tipi MKE yapısı iki (2) adet kovanın, 9 mm çaplı Parabellum tipi fişek atar
aynı (TEK-BİR) ateşli silahtan atıldıkları tespit edilmiştir.
Bu kovanlar, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı tespit edilemeyen
olaylar arşivi kod No:41780 sırasında geçici olarak beklemeye alınmıştır.

h “2 7 ” n u m a ra lı d elil p o şe tle ri iç e risin d e g ö n d e rile n 9m m . Ç a p lı, ü zerin de k ıs m i y a p ıd a


s e t izi b u lu n a n b ir (1) a d e t m e rm i ç e k ird e ğ i p a r ç a s ı.
“2 7 ” n u m a ra lı d elil p o şe tle ri iç e risin d e g ö n d e rile n , a y n ı ç a p lı, ü zerin de k ıs m i y a p ıd a s e t
izleri b u lu n a n iki (2) a d e t m e rm i ç e k ird e ğ i g ö m le ğ i p a r ç a s ı ü zerin de y a p ıla n in c e le m e le r
son ucu nd a:
9 mm çaplı fişek atar, içerisinde yiv-setler bulunan, ateşli silah namlusundan çıkmış
oldukları,
Her iki mermi çekirdeği parçası ve gömleği parçasının üzerinde, kısmi yapıda set
izlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Bir (1) adet Mermi çekirdeği parçası ve İki (2) adet mermi çekirdeği gömleği parçası.
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı tespit edilemeyen olaylar arşivi kod
No:41780 sırasında geçici olarak beklemeye alınmıştır.

h 2 0 1 4 -1 0 9 9 2 6 b a rk o d nolu v e “3 ” nolu d elil p o şe ti iç e risin d e g ö n d e rile n 7.62 m m


ç a p lı, ü zerin de k ıs m i y a p ıd a s e t izleri b u lu n a n b ir (1) a d e t m e rm i ç e k ird e ğ i g ö m le ğ i p a rç a sın ın
y a p ıla n in c e le m e s i so n u c u n d a ;
Üzerinde kısmi yapıda set izleri bulunan bir (1) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının,
7.62mm çaplı fişek atar, içerisinde yiv - setler bulunan ateşli silah namlusundan çıkmış olduğu,
Mermi çekirdeği gömleği parçasının üzerinde kısmi yapıda set izlerinin bulunduğu tespit
edilmiştir.
577
Soruşturma no: 2016/83834

Mermi çekirdeği gömleği parçası, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Silahı
tespit edilemeyen olaylar arşivi kod No:41780 sırasında geçici olarak beklemeye alınmıştır.

►t B e ş (5) a d e d i “2, 3A, 4, 32 v e 37 “ n u m a ra lı d elil p o şe tle ri iç e risin d e , bir (1) a d e d i


O Y İ A -2 0 1 4 -1 09 93 7 b a rk o d nolu “3 ” nolu d elil p o şe ti iç e risin d e g ö n d e rile n 7 .62m m . Ç a p lı
fişe k le r e a it olup, ü zerlerind e t e ş h is v e te sp ite e lv e rişli k a r a k te r is tik izler b u lu n m a y a n to p la m
a ltı (6) a d e t m e rm i ç e k ird e ğ i g ö m le ğ i p a rç a sın ın y a p ıla n in c e le m e sin d e ;

Altı (6 ) adet mermi çekirdeği gömleği parçasının 7.62 mm çaplı fişek atar silahlarda
kullanılmak üzere imal edilmiş oldukları, çarpma, sürtünme ve kopmadan mütevellit üzerlerinde
bulunan teşhis ve tespite elverişli nitelikteki karakteristik izleri yitirdiği görülmüş olup;
Bu nedenle söz konusu mermi çekirdeği gömleği parçalarının üzerlerinde hangi silah ya
da silahlardan atıldıklarının tespiti yönünde mukayeseli bir inceleme yapılmasının mümkün
olmadığı anlaşılmıştır.

4.7.4) M ateryaller ve Svablar Ü zerind e Y apılan K im yasal İncelem e


Sonuçları:

Olay günü şüphelilerden ateşli silah ve mühimmat haricinde kılıf, palaska, kep, kamuflaj,
su matarası vb. materyaller elde edilmiş ve bu materyaller üzerinde atış artıklarının bulunup
bulunmadığının tespiti için İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğüne gönderilmiştir.

^ (1) Numaralı Bez Torba İçerisinde Gönderilen;

1-Recep KILIÇ’ ın üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet kep, 1 adet
kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bağcık,

2-Ali SAKLI’ nın üzeriden çıkan 1 adet matara kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska, 1 adet
kasatura kılıfı, iki adet bot bağcığı ve üzerinde Ali Saklı 4427 yazılı şarj aleti,

3-Yasin GULEŞÇI’nin üzerinden çıkan 1 adet isimsiz iç kesiminde beyaz etikette el


yazısı ile 4732 yazılı kamuflaj gömleği, 1 adet 4732 yazılı ve 1 adet GÜLEŞÇİ yazılı isimlikler,
1 adet kep ve 2 adet bot bağcığı,

4-Berat DERELİ’nin üzerinden çıkan çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet iç
kısmında el yazısı ile 4731 yazılı kep, 1 adet kılıflı su matarası, 2 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

5-Gökhan KOŞAR’ ın üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet kep, 1
adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı ve 1 adet mavi renkli palaska,

6-Halis UYAR’ ın üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet kılıflı su
matarası, 1 adet mavi renkli palaska, 2 adet bot bağcığı, 1 adet kasatura kılıfı, üzerinde
GEQN..UTE gri ve turuncu renkli plastik saat ve 1 adet mavi renkli el havlusu,

7-Üstün ALTINDİŞ’ in üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4504 ve
1 adet ALTINDİŞ yazılı isimlik, 1 adet kırmızı renk üzerinde sarı renkli ay yıldız ve beyaz renk
ONUR ibaresi bulunan kokart, 1 adet içerisinde elle ÜSTÜN yazılı kep, 1 adet kılıflı su matarası,
1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

578
Soruşturma no: 2016/83834

8-Vedat YAŞAR’ m üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, gömleğin sağ
cebinde 1 adet 4714 ve 1 Adet YAŞAR yazılı isimlik, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1
adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

9-Mevlüt IŞIK’ m üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4715, 1 adet
IŞIK ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1
adet mavi renkli palaska, 2 adet bot bağcığı ve 1 adet Mevlüt IŞIK yazılı metal künye,

10-Ahmet ÖZBAY’ m üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, gömleğin sağ
koluna yapışık kırmızı renkli sarı renk ay yıldız bulunan kokart, 1 adet 4502 yazılı isimlik, 1 adet
kılıflı su matarası, 1 adet Mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

11-Özer KESİCİ’ nin üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflajgömleği, 1adet 4521, 1
adet KESİCİ ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura
kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska, 2 adet bot bağcığı ve 1 adet üzerinde Özer Kesici yazılı metal
askeri künye,

12-Yunus KARAKOÇ’ un üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, gömleğin


sağ cebinde 1 adet 4707 ve 1 adet KARAKOÇ ibaresi yazılı olan isimlikler,birinin içiresinde
3412, diğerinin içerisinde 4707 yazılı 2 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı,
1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

13-Ali Furkan ACAR’ ın üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet kep,
1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

14-Zari KALKAN’ ın üzerinden çıkan 1 adet içerisinde 4722 ibaresinin yazılı olduğu
kep, 1 adet kılıfı içerisinde matara, 1 adet mavi renkli palaska, 1 adet kasatura kılıfı ve 1 adet
plastik CASIO marka kol saati,

15-Halil İbrahim BÜKER’in üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği,


gömleği sağ cebinde 1 adet 4105 ve 1 adet BÜKER ibaresi yazılı olan isimlikler, yine gömleğin
sağ koluna yapışık mavi renk sarı ay yıldızlı kokart, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet
kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

^ (2) Numaralı bez torba içerisinde gönderilen;

16-Oğuz Kağan DURAN’ dan elde edilen 1 adet içerisinde Ütğm ÖZAK yazılı kep, 1
adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska, 1 adet kasatura kılıfı ve 2 adet bot bağcığı,

17-Ramazan KURT’ dan elde edilen 1 adet sağ göğüs kısmında 4429 sol göğüs
kısmında KURT isimlikler yazılı olan kamuflaj gömleği, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1
adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

18-Sefa UGUR‘ dan elde edilen 1 adet kamuflaj gömleğinin üzerinde göğüs kısmında
yapışkanlı 4729 numarası yazısı ve UĞUR yazısının olduğu, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli
palaska, 1 adet kasatura kılıfı, bir adet kılıflı su matarası, bir adet 7.62 mm çaplı mermilere ait
olan boş mermi kutusu ve 2 adet bot bağcığı,
19-Özay ÖZDEN’ den elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4710, 1 adet
ÖZDEN ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı,
1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,
579
Soruşturma no: 2016/83834

20-Melih KAYA’ dan elde edilen 1 Adet 4708 ve 1 Adet KAYA ibaresi yazılı olan
isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska, 2 adet bot bağcığı ve
1 adet CASIO marka metal saatten ibaret olduğu,

21-Ahmet Berat YÜKSEL’ den elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet
4212, 1 adet 4202 ve 1 adet YÜKSEL ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet içerisinde el yazısı ile
4202 yazılı olan kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

22-Mehmet TARTTAN ’ dan elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4101,
1 adet TARHAN ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet
kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

23-Tunahan KARA KAŞ' tan elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet
4724, 1 adet KARAKAŞ ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1
adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

24-Nurullah V 114) 1/.' dan elde edilen 1 adet isimsiz iç kısmındaki etikette el yazısı ile
4428 yazısının olduğu kamuflaj gömleği, 1 adet üstünde el yazısı ile 4428 yazılı kep, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

25-Eren YUM UŞ’ tan elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet içinde 4420
yazılı kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska ve 1 adet bot bağcığı,

26-Muhammed Sedat ÜNALDİ’ den elde edilen 1 adet iç kısmında el yazısı ile 4915
SEDAT ibaresi bulunan isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4915, 1 Adet ÜNALDİ ibaresi yazılı
olan isimlikler, 1 adet içerisinde 4915 ibaresi bulunan kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet
kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığından ibaret olduğu,

27-Muhammet Ali ÇİÇEK’ ten elde edilen 1 adet kamuflaj gömleğinin kol kısmında
kırmızı zemin üzerinde sarı renkli ay yıldız olduğu, gömleğin sağ cebinin içerisinde 4432 ve
ÇİÇEK yazılı isimliklerin olduğu, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

28-Hasan Hüseyin GÜLGÖR’ den elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1
Adet 4921, 1 adet GÜLGÖR ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

29-Buğracan GÜMÜŞ’ ten elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, ayrıca kılıfı
içerisinde 1 adet su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet içerisinde el yazısı ile 4711 yazısı
bulunan kep, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

30-Recep ÜZGE‘ den elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4403, 1 adet
ÜZGE ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kırmızı renkli sarı ay yıldız bulunan kokart, 1 adet
kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot
bağcığı,

^ ( 3 ) Numaralı bez torba içerisinde gönderilen;


31-Muzaffer Mustafa ŞAHİN’ in üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1
adet 4404 yazılı 1 adet ŞAHİN yazılı isimlikler, 1 adet mavi renkli içerisinde sarı ay yıldız
580
Soruşturma no: 2016/83834

bulunan kokart, 1 adet kılıfı içerisinde su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli
palaska, 1 adet kep ve 1 adet bot bağcığı,

32-Mustafa M ERT’ in üzerinden çıkan 1 adet isimsiz iç kısmındaki beyaz renkli


etikette 4016 Ali ULUTAŞ yazılı kamuflaj gömleği, 1 adet 4017, 1 adet MERT ibaresi yazılı
olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot
bağcığı,
33-Nagihan YAVUZ’un üzerinden çıkan 1 adet içerisinde el yazısı ile 4033 yazılı kep,
1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska 2 iki adet bot bağcığından ibaret olduğu,

34-Nimet Ecem GÖNÜLLÜ’nün üzerinden çıkan 1 adet kep ve 1 adet mavi renkli
palaska ile 2 adet bot bağcığı,

35-Şuheda Sena ÖĞÜTALAN’ m üzerinden çıkan 1 adet kep, 1 adet kılıflı su


matarası, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

36-Burak OKKA’nın üzerinden çıkan 1 adet kamuflaj gömleğinin üzerinde sağ göğüs
kısmında yapışkanlı 4726 numarası yazısının olduğu, gömleğin sağ cebinin içerisinde üzerinde
OKKA yazılı tanıtma isimliği olduğu, ayrıca kılıfı içerisinde 1 adet su matarası, 1 adet kasatura
kılıfı, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

37-Hüseyin KIRILMAZ’ m üzerinden çıkan 1 adet isimsiz, iç kısmındaki etikette


4721 yazısının olduğu kamuflaj gömleği, ayrıca kılıfı içerisinde 1 adet su matarası, 1 adet
kasatura kılıfı, 1 adet içerisinde el yazısı ile 4721 yazılı kep, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet
bot bağcığı,

38-Osman GÜL TEKİN’ in üzerinden çıkan 1 adet isimsiz iç kısmındaki beyaz etikette
el yazısı ile 4113 yazılı kamuflaj gömleği, gömleğin sağ kolunda mavi renkli sarı ay yıldızlı
kokart, 1 adet içerisinde elle 4022 yazılı kep, 1 adet üzerinde elle 4102 yazılı kılıflı su matarası,
1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

39-Celal OĞUZ’ un üzerinden çıkan 1 adet sağ göğüs kısmında OĞUZ, sol göğüs
kısmında 4405 yazılı isimlik bulunan, sağ kolunda kırmızı renkli, sarı ay yıldızlı beyaz renkli
ONUR yazılı kokart bulunan kamuflaj gömlek, 1 adet kep, 1 Adet kılıflı su matarası, 1 adet
kasatura kılıfı, 1 Adet mavi renkli palaska ve 2 adet bağcık,

40-Ihsan YILDIRIM’ dan üzerinden çıkan 1 adet isimsiz, iç kısmındaki etikette 4104
yazısının olduğu kamuflaj gömleği, ayrıca kılıfı içerisinde 1 adet su matarası, 1 adet kasatura
kılıfı, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli palaska ve adet bot bağcığı,

41-Semih BURAK İMRENK’ in üzerinden çıkan 1 adet sağ göğüs kısmında


IMRENK, sol göğüs kısmında 4928 yazılı isimlik bulunan, sağ kolunda mavi renkli, sarı ay
yıldızlı kokart bulunan kamuflaj gömlek, gömleğin sağ cebinde 1 adet mavi taşlı üzerinde
“canavarlar 63. Dönem” yazılı yüzük, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı,
1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bağcık,

42-Zafer ALPSOY’ un üzerinden çıkan 1 adet sağ göğüs kısmında 4217 yazılı isimlik
bulunan kamuflaj gömlek, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bağcık,

581
Soruşturma no: 2016/83834

43-Fatih DEMİRCİ’ nin üzerinden çıkan 1 adet kamuflaj gömleğinin sağ cebinin
içerisinde 4914 ve DEMİRCİ yazılı iki adet isimliklerin olduğu, 1 adet içerisinde el yazısı ile
4205 yazılı hücum yeleği, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet mavi renkli palaska ve 1
adet bot bağcığı,

44-Muzaffer GÜNAL’ ın üzerinden çıkan 1 adet kamuflaj gömleğinin sağ cebinin


içerisinde 4731 ve GÜNAL yazılı iki adet isimliklerin olduğu, yine cep içerisinde kırmızı zemin
üzerinde sarı renkli ay yıldız olduğu, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

45-Murat DURAN’ ın üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4922, 1
adet DURAN ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura
kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

46-Oğuzhan OKUMUŞ’un üzerinden çıkan 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, gömleğin


sağ cebinde 1 adet 4230, 1 adet OKUMUŞ ibaresi yazılı olan isimlikler ve 1 adet kırmızı renkli
sarı ay yıldızlı kokart, 1 adet içerisinde el yazısı ile 4230 yazılı kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1
adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

47-UFUK GÖÇEN’ in üzerinden çıkan 1 adet sağ göğüs kısmında GÖÇEN, sağ ve sol
kol kısmında Astsubay Çavuş kokarttı bulunan kamuflaj gömlek, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli
palaska ve 2 adet bot bağcığı,

^ ( 4 ) Numaralı bez torba içerisinde gönderilen;

48-Ceyhun ÖZAK’ tan elde edilen 1 adet sağ göğüs kısmında ÖZAK yazısı,omuz
üstlerinde iki adet Üsteğmen Apolet, 1 adet mavi renkli palaska ve palaskaya takılı1 adet
tabanca kılıfı ve 2 adet bot bağcığı,

49-Hasan DURAK’ tan elde edilen 1 adet sağ göğüs kısmında DURAK, sağve sol
omuz kısmında yüzbaşı rütbesine ait apolet bulunan kamuflaj gömlek, 1 adet kep,1 adet
Tabanca kılıfı ve 1 adet mavi renkli palaska,

50-Ali KESKEN’ den elde edilen 1 adet isimsiz gömlek, 1 adet içerisinde elle 4632
yazılı kep ve 1 adet mavi renkli palaska,

51-Erkam SEMİZ’ den elde edilen 1 adet kamuflaj gömleğinin üzerinde sağ göğüs
kısmında yapışkanlı 4712 numarası, sol göğüs kısmında SEMİZ yazılı tanıtma isimliği olduğu, 1
adet üzerinde Erkan Semiz yazılı kırmızı kahve renkli tükenmez kalem, 1 adet kasatura kılıfı, 1
adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

52-Melih SİVAS’ tan elde edilen 1 adet isimsiz iç kısmındaki beyaz etikette elle 4727
ve 4048 ibaresi yazılı kamuflaj gömleği, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet
mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

53-Ali Orhan ŞENTÜRK’ den elde edilen 1 adet içerisinde 4717 ve 1 adet ŞENTURK
ibaresi yazılı isimlik, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

54-Mehmet CANDAN’ dan elde edilen 1 adet isimsiz, cebinde 1 adet 4703 ve 1 Adet
CANDAN ibarelerinin bulunduğu isimlikler bulunan kamuflaj gömlek, 1 adet kep, 1 adet mavi
renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,
582
Soruşturma no: 2016/83834

55-Bilal BİLGER’ den elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4716, 1 adet
BİLGER ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı,
1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

56-Ali Aydın ŞENKAL’ dan elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet 4730,
1 adet ŞENKAL ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet mavi renkli palaska ve 2 adet
bot bağcığı,

57-Umut ŞAHİN’ den elde edilen 1 adet üstü isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet mavi
renkli palaska, 1 adet kasatura kılıfı, 4611 ve ŞAHİN yazılı 2 adet isimlik ve 2 adet bot bağcığı,

58-Veysel YIKIT’ ten elde edilen 1 adet isimsiz iç kısmındaki beyaz etikette el yazısı
yazı ile 4204 yazılı kamuflaj gömleği, 1 adet 4204, 1 adet YİKİT ibaresi yazılı olan isimlikler, 2
adet kep ve 2 adet bot bağcığı,

59-Abdüsselam YILDIZ’ dan elde edilen 1 adet isimsiz kamuflaj gömleği, 1 adet
4706, 1 adet YILDIZ ibaresi yazılı olan isimlikler, 1 adet kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet
mavi renkli palaska ve 2 adet bot bağcığı,

60-Adnan YILMAZ’ dan elde edilen 1 adet isimsiz iç kısmındaki el yazısı ile yazılmış
beyaz etikette 4006 Adnan YILMAZ yazılı kamuflaj gömleği, 1 adet içerisinde el yazısı ile 4006
Kayseri-38 yazılı kep, 1 adet kılıflı su matarası, 1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska
ve 2 adet bot bağcığı,

61- Sedayi KILINÇER’ den elde edilen 1 adet üstü isimsiz iç kısmında beyaz renkli
etiket üzerinde 4720 Sedayi KILINÇER yazılı etiket olan kamuflaj gömleği (muhtemelen
üzerinde kan lekesi mevcut), 1 adet (muhtemelen üzerinde kan lekesi bulunan) hücum yeleği, 2
adet kesilmiş kamujlaj pantolonu parçası, 1 adet içerisinde el yazısı ile 4913 yazısı bulunan kep,
1 adet kasatura kılıfı, 1 adet mavi renkli palaska ve 1 adet bot bağcığı,

62-Hakan KARABACAK’ tan elde edilen isimsiz gömleğin iç kısmında bulunan


beyaz renkli etiket üzerinde el yazısı ile 4913 609-A ibaresinin yazılı olduğu, 1 adet hücum
yeleği, 1 adet mavi renkli palaska, 1 adet siyah deri renkli kemer ve 1 adet üzerinde QUARK
yazılı plastik kol saati üzerinde gerekli incelemeler yapılmıştır.

® Bu in celem elerle ilgili olarak İstanbul Krim inal P olis Laboratuvarı


Müdürlüğünce düzenlenen 20.07.2016 tarih ve KİM-16-14928 sa y ılı eksp ertiz raporu
ve düzenlenen tutanak içerik lerin e göre;

►► Şüpheli Halil İbrahim BÜKER’ in kamuflaj gömleğinin (15a) sol kol ağız
kısmından ve kep (15b) üzerinden alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU, (Sağ kol ağız kısmından atış artığı çıkmamıştır.)

►►Her ne kadar şüpheli Oğuz Kağan DURAN’ ın üst aramasından elde edilmiş ise de,
üzerindeki isimden şüpheli Ceyhun ÖZAK’ a ait olduğu değerlendirilen Ütğm. ÖZAK yazılı
kep (16a) üzerinden alınan svab numunesinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU,
►►Şüpheli Özay ÖZDEN’ in kamuflaj gömleğinin (19a) sağ kol ağız kısmından alınan
svab numunesinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol kol ağız kısmından atış artığı
çıkmamıştır.)
►►Şüpheli Melih KAYA’ nın kepi (20a) üzerinden alınan svab numunesinde ATIŞ
583
Soruşturma no: 2016/83834

ARTIKLARININ BULUNDUĞU,

►►Şüpheli Muhammed Sedat ÜNALDİ’ nin kamuflaj gömleğinin (26a) sol kol ağız
kısmından ve kep (26b) üzerinden alman svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU, (Sağ kol ağız kısmından atış artığı çıkmamıştır.)

►► Şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK’ in kamuflaj gömleğinin sağ kol ağız (27a)
kısmından alman svab numunesinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol kol ağız
kısmından atış artığı çıkmamıştır.)

►► Şüpheli Recep ÜZGE‘ nin kamuflaj gömleğinin sağ kol ağız (30a) kısmından
alman svab numunesinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol kol ağız kısmından atış
artığı çıkmamıştır.)

►►Şüpheli Osman GÜLTEKİN’ in kamuflaj gömleğinin (38a) sağ ve sol kol ağız
kısmından, kep (38b) alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU,

►► Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ m kamuflaj gömleğinin (48a) sağ ve sol kol ağız
kısmından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU,


►Şüpheli Sedayi KILINÇER’ in hücum yeleği (62a) sağ ve sol cep kısımları ile
kamuflaj gömleğinin sağ ve sol kol ağız kısmından (62b) alman svab numunelerinde ATIŞ
ARTIKLARININ BULUNDUĞU tespit edilmiştir

® Olay günü şüphelilerden elde edilen toplam (56) hücum yeleği vapdan inceleme
sonucunda (Kriminal Polis Laboratuvarı M üdürlüsünün 21.07.2016 tarih VE İstanbul KİM-
16-14935 sayılı ekspertiz, raporu içerisine eöre) ;

S “2, 3, 4, 8 ,1 0 ,1 1 ,1 2 ,1 3 ,1 4 ,1 5 ,1 6 ,1 7 ,1 8 ,1 9 , 20, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 28,


31, 32, 34, 35, 36, 37, 40, 42, 45, 47, 48, 51, 52, 55 ve 56” numara verilen (37) adet hücum
yeleğinin sağ ve sol cep ağız kısımlarından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU,

•S “ 5” numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
S “ 9” numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
S “26” numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
S “ 53” numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)

584
Soruşturma no: 2016/83834

v' “ 57” numara verilen hücum yeleğinin sağ cep ağız kısmından alman svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sol cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
S “ 6” numara verilen hücum yeleğinin sol cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sağ cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
Z “29” numara verilen hücum yeleğinin sol cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sağ cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
Z “41” numara verilen hücum yeleğinin sol cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sağ cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.)
Z “ 4 4 ” numara verilen hücum yeleğinin sol cep ağız kısmından alınan svab
numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Sağ cep ağız kısmında atış artığına
rastlanılmamıştır.) tespit edilmiştir.
Z
(Hücum yeleklerine verilen numaraların, şüphelilere verilen sıra numaraları ile bir ilgisi
bulunmamaktadır.)

■S “7, 30, 33, 38, 39, 43, 46, 49 ve 54” numaralı toplam (9) adet hücum yeleğinde atış
artıklarına rastlanmamıştır.

Sonuç itibarı ile yapılan incelemeler sonucunda;

“56” adet hücum yeleğinden toplam “47” adedinde ATIŞ ARTIKLARININ


BULUNDUĞU tespit edilmiştir.

® 20.07.2016 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün KİM-


16-14927 sayılı ekspertiz raporu içeriğine göre;

[Şüphelilerden (Maktul) Ferhat GÜNAY, Hakan KARABACAK ve Sedayi KILINÇER olay


sonrası tedavileri amacıyla hastaneye sevk edilmeleri, olay esnasında Mete D AN LI ’ nın (Maktul)
Emre D EM İRLİK ’ i hastaneye götürmesi, araç sürücüleri olan Sııat K A L AR ve Zafer Ö ZB AY’ m
olay yerinden kaçmaları nedeniyle svabları alınamamıştır.]

Şüphelilerden Abdüsselam YILDIZ, Adnan YILMAZ, Ahmet ÖZBAY, Ahmet Berat


YÜKSEL, Ali KESKİN, Ali SAKLI, Ali Aydın ŞENKAL, Ali Furkan ACAR, Ali Orhan
ŞENTÜRK, Berat DERELİ, Bilal BİLGER, Buğracan GÜMÜŞ, Burak OKKA, Celal
OĞUZ, Ceyhun ÖZAK, Eren YUMUŞ, Erkam SEMİZ, Fatih DEMİRCİ, Gökhan
KOŞAR, Halil İbrahim BÜKER, Halis UYAR, Haşan DURAK, Haşan Hüseyin GÜLGÖR,
Hüseyin KIRILMAZ, İhsan YILDIRIM, Mehmet CANDAN, Mehmet TARHAN, Melih
KAYA, Melih SİVAS, Mevlüt IŞIK, Muhammed Sedat ÜNALDİ, Muhammet Ali ÇİÇEK,
Murat DURAN, Mustafa MERT, Muzaffer GÜNAL, Muzaffer Mustafa ŞAHİN, Nagihan
YAVUZ, Nimet Ecem GÖNÜLLÜ, Nurullah YILDIZ, Oğuz Kağan DURAN, Oğuzhan
OKUMUŞ, Osman GÜLTEKİN, Özay ÖZDEN, Özer KESİCİ, Ramazan KURT, Recep
KILIÇ, Recep ÜZGE, Sefa UĞUR, Semih Burak İMRENK, Şüheda Sena ÖĞÜTALAN,
Tunahan KARAKAŞ, Ufuk GÖÇEN, Umut ŞAHİN, Üstün ALTINDIŞ, Vedat YAŞAR,
Veysel YİKİT, Yasin GÜLEŞÇİ, Yunus KARAKOÇ, Zafer ALPSOY, ve Zari KALKAN’
dan alınan el svablannın incelemesi neticesinde;

585
Soruşturma no: 2016/83834

II Şüpheli Celal OĞUZ’ un sağ el iç ve sağ el dış svab numuneleri üzerinde ATIŞ
ARTIKLARININ BULUNDUĞU, (Şüphelinin sol el iç ve dış ve yanak kısmından alınan svab
numunelerinde atış artığına rastlanılmamıştır.)

II El svabı alınan diğer şüphelilerde ise atış artıklarına rastlanılmadığı tespit


edilmiştir.

4.7.5) Biyolojik İnceleme Sonucarı:

® İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 29.07.2016


tarih ve 2016/BYL-5491 sayılı rapor içeriğine göre;

II Şüpheliler Sefa UĞUR ile Bilal BİLGER’ e ait olduğu belirtilen eşyalar üzerinde
bulunan kan lekelerinin yapılan DNA analizlerinden cevap alınamadığı,

II Şüpheliler Özer KESİCİ, Muzaffer GÜNAL, Ufuk GÖÇEN, Ali KESKİN, Veysel
YİKİT ve Mehmet TARHAN isimli şahısların eşyalarında yapılan incelemede, mukayese
elverişli DNA profili elde edilemediği,

II Şüpheli Berat DERELİ isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen palaska üzerinde,
bulunan kan lekesine ait genetik özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve İST-BYL-16-5408-5430
uzmanlık raporunda incelenen şüpheli Berat DERELİ’ nin genetik özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheliler Üstün ALTINDİŞ ve Mehmet CANDAN isimli şahsın üzerlerinden alındığı


belirtilen kamuflaj gömlekleri üzerinde 1 numara verilen kan lekeleri şüpheli Oğuz Kağan
DURAN isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen kep üzerinde 1 numara verilen kan lekesine
ait genetik özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve İST-BYL-16-5408-5430 uzmanlık raporunda
incelene şüpheli Ferhat GÜNAY’ m genetik özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheli Ahmet ÖZBAY isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen kamuflaj gömleği
üzerinde, 1 numara verilen kan lekesi üzerinde kirlilik veya birden fazla şahsa ait genotipik
özelliği karışık olarak bulunduğu, söz konusu karışık genotip özellikte mukayeseye elverişli
olarak belirtilen genotip özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve İST-BYL-16-5408-5430 uzmanlık
raporunda incelene şüpheli Melih SİVAS’ m genetik özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheli Halil İbrahim BÜKER isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen kamuflaj
gömleği üzerindel numara verilen kan lekesine ait genotip özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve
İST-BYL-16-5408-5430 uzmanlık raporunda incelene şüpheli Halil İbrahim BÜKER’ m genetik
özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheliler Özay ÖZDEN ve Sedayi KILINÇER isimli şahısların üzerinden alındığı


belirtilen kamuflaj gömlekleri üzerinde, 1 numara verilen kan lekeleri ile şüpheli Sedayi
KILINÇER isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen hücum yeleği üzerinde 1 numara verilen
kan lekesine ait genotip özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve İST-BYL-16-5408-5430 uzmanlık
raporunda incelene şüpheli Özay ÖZDEN’ in genetik özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen kamuflaj
gömleği üzerinde, 1 numara verilen kan lekesine ait genotip özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve

586
Soruşturma no: 2016/83834

İST-BYL-16-5408-5430 uzmanlık raporunda incelene şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK’ in


genetik özellikleri ile uyumlu olduğu,

II Şüpheli Hakan KARABACAK isimli şahsın üzerinden alındığı belirtilen kemer


gömleği üzerinde, 1 numara verilen kan lekesi üzerinde kirlilik veya birden fazla şahsa ait
genotip özelliği karışık olarak bulunduğu, söz konusu karışık genotip özellikte mukayeseye
elverişli olarak belirtilen genotip özelliklerinin 27/07/2016 tarih ve İST-BYL-16-5408-5430
uzmanlık raporunda incelenen şüpheli Sedayi KILINÇER’ in genetik özellikleri ile uyumlu
olduğu bildirilmiş olup, alınan ekspertiz raporu tahkikat evrakına eklenmiştir.

® İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 22.07.2016


tarih ve 2016/BYL-5491 sayılı rapor içeriğine göre;

II “28” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların majör
olarak şüpheli Özay ÖZDEN’ in genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum
yeleğinin sağ ve sol cep ağız kısımlarından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU,

II “27” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların şüpheli
Halil İbrahim BÜKER’ in genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum yeleğinin
sağ ve sol cep ağız kısımlarından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU,

II “47” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların şüpheli
Oğuz Kağan DURAN’ m genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum yeleğinin
sağ ve sol cep ağız kısımlarından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ
BULUNDUĞU,

II “26” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların şüpheli
Sedayi KILINÇER’ in genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum yeleğinin sağ
cep ağız kısmından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU,

II “33” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların şüpheli
Muhammet Ali ÇİÇEK in genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum yeleğinin
üzerinde Atış Artıklarına Rastlanılmadığı,

II “44” numara verilen hücum yeleği üzerinde elde edilen biyolojik bulguların Maktul-
şüpheli Ferhat GÜNAY’ m genotip özellikleri UYUMLU olduğu, bahse konu hücum yeleğinin
sol cep ağız kısmından alınan svab numunelerinde ATIŞ ARTIKLARININ BULUNDUĞU
anlaşılmaktadır.

4.8) Bank Asya Hesapları ve Bylock Uygulamasına İlişkin Sorgulama


Sonuçları:

Şüphelilerin FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca kullanılan kriptolu


haberleşme programlarından Bylock Talk and Chat programını kullanıp kullanmadıkları, terör
örgütünün fınans kuruluşu olan Bank Asya nezdinde 01.01.2014 tarihinden sonra hesap
hareketlerinin bulunup bulunmadığı, örgütün tepe yöneticisi ve üyeleri ile irtibatlarının olup

587
Soruşturma no: 2016/83834

olmadığı hususlarında Mali Suçlar İle Mücadele Şube Müdürlüğünden bilgi talebinde
bulunulmuştur.
Gelen cevabi yazının ekinde bulunan ve Mali Suçlar ile Mücadele Şube Müdürlüğü
görevlilerince düzenlenen 21.03.2017 tarihli (18 sahifeden oluşan) ve 13.04.2017 tarihli tutanak
içeriklerine göre;
» KOM Daire Başkanlığı ve bağlı birimler tarafından yürütülen soruşturmalarda adı
geçenler bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILMADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/37666 sayılı FETÖ/PDY ana dava


soruşturması kapsamında incelenen 15.01.2014 tarihinde ulusal medyada yayınlanan Fetullah
GÜLEN’ e ait 25.12.2013 tarihli telefon konuşmasında, Fetullah GÜLEN’ le konuşan kişinin
bankanın likitide durumuna ilişkin bilgi vererek, örgüt içindeki kişiler ile bu kişilerin
çevrelerinin bankaya yönlendirilmesi noktasında Fetullah GÜLEN’den onay aldığı ve akabinde
bahse konu görüşmenin medyaya Gülen’den “Bank A s y a ’ y a para y a tırın ” talimatı olarak
yansıdığı bilgileri üzerine temin edilen Bank Asya hesabında 31.12.2013 ile 24.12.2014 tarihleri
arasında “para artışı olan / yeni hesap açan şahıslar” listesi (varsa para azalışı olanlar veya
sıfırlayanlar tutanağa kaydedilmemiştir.) bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILMADIĞI,

» FETÖ/ PDY kapsamında Dernekler ve Sendikalar bölümünde yapılan sorgulamada;


Kayda RASTLANILM ADIĞI,
» KOM Daire Başkanlığı ve bağlı birimler tarafından yürütülün soruşturmaya konu
Şirketlerdeki Ortak ve Yöneticileri bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/180056 sayılı soruşturması kapsamında


KOM Daire Başkanlığına gönderilen Bylock kullanan cihazlara ait abonelik bilgilerini içeren
listede yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI,

» Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/37666 sayılı FETÖ/PDY ana çatı


soruşturması kapsamında HTS kaydı alınan 72 şahsa ait 336 numaranın irtibatlı olduğu karşı
numaralarla karşılaştırma yapılmıştır.
HTS kaydı alınan 72 şahsa ait 336 numaranın irtibatlı olduğu karşı numaraların abone
bilgilerinde T.C. numaralan kullanılarak yapılan karşılaştırma sonucu, abonelik bilgilerine
rastlanan şahıslar bölümünde yapılan sorgulamada;
K a y d a RASTLANILM ADIĞI a n la şılm ıştır.

4.9) Arama-El Koyma İşlemleri:


^ Şüpheli Abdüsselam YILDIZ;

-►Yapılan üst aramasında;


1 adet siyah - beyaz renkli Sony Xperıa marka 358871062103280 imei numaralı mobil
telefon cihazı ve bu telefona takılı vaziyette Turkcell 64K 1505120514608 ibareli kesik sim kart
ele geçirilerek el konulmuştur.

588
Soruşturma no: 2016/83834

Ele geçirilen materyaller üzerinde İstanbul siber Suçlar şube Müdürlüğünce imaj alma
işlemleri halen devam etmektedir.
-► Esentepe Mahallesi Girne Şehitleri Caddesi No:86 İç Kapı No:25 Melikgazi /
KAYSERİ adresindeki konutunda yapılan aramada;
1 adet DİGİPONE marka, 355549030008103 ve 355549030028101 çift İmei numaralı,
çift hatlı cep telefonu, 1 adet toshiba marka 4GB kapasiteli Micro SD ibareli hafıza kartı, 1 adet
PANOSONİC marka DMC-FS62 model, WL9KC003297 seri nolu Fotoğraf makinesi ve bu
fotoğraf makinesine takılı vaziyette 1 adet markası ve kapasitesi belli olmayan mavi renkli hafıza
kartı, 1 adet FEM Akademi - KPSS Denemesi 2012 ibareli kitapçık, 1 adet Abdusselam
YIFDIZ adına düzenlenmiş Özel Serhat Dershanesine ait Öğrenci Kimlik kartı ele geçirilerek el
konulmuştur.
Şüphelinin konutunda yapılan aramada ele geçirilen 1 adet FEM Akademi - KPSS
Denemesi 2012 ibareli kitapçık ve 1 adet Abdusselam YIFDIZ adına düzenlenmiş, Özel Serhat
Dershanesine ait Öğrenci Kimlik kartı, dijital materyallerin imaj kopyalarının bulunduğu 1 adet
DVD, incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilmiştir.
İmajı alınan dijital materyaller imaj alımı sonrası Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü
görevlilerince şüpheli babası Mustafa YIFDIZ’ a 23.08.2016 tarihinde teslim edilmiştir.

^ Şüpheli Adnan YILMAZ’ın;

-► Beytepe Mahallesi Beytepe Sokak No:68 Polatlı / ANKARA adresinde bulunan


konutunda yapılan aramada;
1 adet İpad marka gri ve siyah renkli F9GÖRXF4FCM5 seri numaralı A1489 nolu tablet,
1 adet siyah renkli Asus marka, arkasında K55VD-SX888H numarası yazılı olan dizüstü
bilgisayar, 1 adet siyah renkli Samsung marka 351737051180299 imei numaralı cep telefonu ve
içerisinde Sandisk ibareli 2 GB hafıza kartı, üzerinde 8990286 0377626 243614 E 12BİM
05511024756 ibareleri yazılı olan BİM CEE telefon kartı, 1 Adet 4GB Micro HC ibareli siyah
renkli hafıza kartı, 8 adet CD, 1 adet üzerinde marka ve serisi olmayan siyah renkli, içerisinde
takılı bulunan SAGATE marka BARACUDA 1000GB HDD ele geçirilerek el konulmuştur.

^ Şüpheli Ahmet ÖZBAY’ ın;

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli LG marka 355673066654141 imei


numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaz içerisinde takılı vaziyette bir adet
8990029300759717577 numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
“ ►Şüphelinin Üçbağlar Mahallesi Hicret Sokak Özler Sitesi A Blok No: 17/3 İç Kapı
No:36 Battalgazi/MALATYA adreisnde bulunan konutunda yapılan aramada, suç eşyası ya da
suç deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Ahmet Berat YÜKSEL’ in;

-► Yapılan aramasında; 1 adet beyaz kasalı, ekranı siyah camlı, hafif çizik vaziyette,
HTC marka, 358044053907818 imei numaralı mobil telefon cihazı, cihaz içerisinde takılı
vaziyette bir adet 89902860395154 nuramalı, 4,5G simkart, bir adet Sandisk marka 16 GB
kapasiteli hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

589
Soruşturma no: 2016/83834

~ ►Şüphelinin Şentepe Mahallesi Yeşil Sokak Yuva Yapı Sitesi 3. Blok No:6 İç Kapı
No:7 Polatlı/ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;

1 adet DELL marka, 37178353406-EXPRESS service ibareli, siyah renkli laptop, 1 Adet
siyah renkli 8697643400063 seri numaralı LEGACY marka bilgisayar kasası, 1 adet Samsung
marka, 3RUGQ640438A seri numaralı cep telefonu, 1 adet beyaz renkli Samsung marka
bataryası olmayan 355353-05-346005-5 İmei numaralı cep telefonu, 1 adet imei numarası
bulunmayan NOKİA marka siyah renkli cep telefonu, 1 adet siyah renkli LG marka 351670-02-
194894-3 İmei numaralı cep telefonu, 1 adet Sony Ericson marka siyah renkli 41708-AF052051
imei numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyette bir adet 8990286341325020251İ12K
sim AVEA ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Ali KESKİN’in:

“ ► Karapınar Mahallesi C 120 Sokak No:3/2 İç Kapı No:36 Yıldırım/BURSA adresinde


bulunan konutunda yapılan arama sonucunda, suç eşyası ya da suç deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Ali SAKLI’nın;

Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli İphone marka 355433073303160 imei
numaralı cep telefonu ve buna takılı vaziyette bulunan 89902860395160189076 ve Türk
Telekom ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

-► Şüphelinin İstanbul İli Küçükçekmece İlçesi Kemalpaşa Mahallesi Bağlar


Caddesi Sakin Apartmanı Sitesi No: 17 İç Kapı No:4 adresinde bulunan konutunda yapılan
arama sonucunda;
“ 92 Köy Hizmetleri ” ibareli Not defteri, 1 adet Samsung marka (üzerinde M odel Sm-
T210 FCCIDA3LSMT210 yazdı) tablet, 1 adet Samsung tablet içerisinde 2 GB Micro SD -C02G
TAIWAN marka hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Ali Aydın SENKALTn;

~ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli General Mobile marka, 353183060119028
- 353183065119023 imei numaralı cep telefonu, buna cihaza takılı vaziyette bir adet Avea 64
KB ibareli 89902860322846636593012E numaralı sim kart, bir adet Syrox marka, 4 GB
kapasiteli HSP04NA2SM numaralı hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
-► Şüphelinin Gevher Hatun Mahallesi 1841. Sokak Uğurlu Kooparatif Sitesi E Blok
No: 17 İç Kapı No:2 Merkez/KARAMAN adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;
1 adet Micro SD 1 GB ibareli 18GRO1GUACAMAI Y156F000022 Made m TAIVAN
yazılı hafıza kartı, 1 adet 353441/02/021992/8 imei numaralı Samsung SGH-E250 cep telefonu
ele geçirilerek el konulmuştur.

590
Soruşturma no: 2016/83834

Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Ali Orhan SENTÜRK’ün;

Yapılan üst aramasında; 1 adet gri- siyah renkli İphone marka 356960061743527 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300788232259
numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.

Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
“ ►Şüphelinin Kaynarca Mahallesi Münzevi Sokak Badem Apt.No:4 İç Kapı NO:25
Pendik/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, suç eşyası ya da suç
deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Berat DERELİ’ nin;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli İphone marka 013073003351824 imei
numaralı cep telefonu ve buna takılı bulunan bir adet 64 KB ibareli kesik sim kart ele geçirilerek
el konulmuştur.
Şüphelinin Atatürk Mahallesi Yenice Sokak No:40/2 Küçükçekmece/İSTANBUL
adresinde bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet Toshiba marka siyah renkli Satelitte 555-
A 5339 Seri No:9d0819945 DC 19V-3.95 A laptop, 1 adet Everest marka HD3-354 Model hard
disk, 1 adet AVEA Türk Telekoml20278..M U seri numaralı 4,5 G sim kart ele geçirilerek el
konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Bilal BİLGER’ in:

~ ►Etlik Mahallesi İncili Sokak Fatih APT. No:4/4 Keçiören/ANKARA adresinde


bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet 351800018496990/02 imei numaralı beyaz renkli
Samsung marka mobil telefon cihazı, 2 adet (imei ve modeli ev arama tutanağında belirtilmemiş)
NOKİA marka mobil telefon cihazı, 1 adet Gümüş Renkli FUJI FLİM marka dijital fotoğraf
makinesi, 2 adet Sony 700 MB ibareli CD ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Buğracan GÜMÜS’ün;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Sony Xperia marka, 355609066133579
imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 4,5 G 89902860395125
ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
-► Şüphelinin Şentepe Mahallesi Emir Caddesi 816-C- Blok No:9 İç Kapı No:6
Polatlı/ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;
1 adet NOKİA marka 356234/04/782477/1 imei numaralı Siyah renkli mobil telefon
cihazı, 1 adet beyaz ve kırmızı renkli, 357226050016955 İmei numaralı Flash Bellek, 1 adet
899028603 95143387284 numaralı TURKCELL simkart, 1 adet XW6075 Seri numaralı GLOCK
591
Soruşturma no: 2016/83834

marka tabanca, bu tabancaya ait 2 adet boş şarjör, bu tabancaya ait GLOCK ibareli kılıf, 1 adet
Gümüş Krom kaplama 9 mm çaplı KIRIKKALE marka 28757 Seri numaralı tabanca, bu
tabancaya ait Krom kaplama şaıjör, 30 adet (çapları ev arama tutanağında belirtilmemiş) MKE
yapımı tabanca fişeği ele geçirilmiştir.
Ele geçirilen bu materyaller üzerinde başlatılan inceleme işlemleri henüz
sonuçlanmamıştır.

^ Şüpheli Burak OKKA’ nın;

-► Abdurahman Gazi Mahallesi Tabiat Sokak N o:l İç Kapı No:2 Sultanbeyli /


İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada; suç eşyasına ya da suç deliline
rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Celal OĞUZ’ un;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli LG marka, 357513061314341 imei


numaralı mobil telefon cihazı, bir adet Avea 128KB 89902860321934688508 ibareli kesik sim
kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ► Şüphelinin Fethiye Mahallesi Kırlangıç Elanur Apt. Sitesi Blok No:9 İç Kapı
No:4 Nilüfer/BURSA adresindeki konutunda yapılan aramada; 1 adet Prınco marka “Stııdio D
A l-D V D ” ibareli DVD-R, 1 adet Sony marka CD-R 700 MB ibareli CD, 1 adet NOKIA marka
357670/01/751488/5 imei numaralı Metalik renkli, ön kapak takımı kırık cep telefonu, 1 adet
NOKIA marka 353284105/123346/1 imei numaralı beyaz renkli cep telefonu, bu cep telefona
takılı vaziyette bir adet 5M5128FFEJ APD9 8Y TWNAP725 İbareli 128 MB Micro SD hafıza
kartı, 1 adet NOKIA marka 352710048860504 imei numaralı siyah-gri renkli cep telefonu, 1
adet Princo marka CD-R 700 MB CD, 1 adet 0539 361 7969 numaralı hatta ait TURKCELL
SİMPLUS 64K 8990011214 190372894 ibareli kart, 1 adet Samsung marka
A3XCC9AD6002HFH seri numaralı Fotoğraf makinesi ve fotoğraf makinesine takılı vaziyette
bulunan Sandisk marka 8 GB Sandisk Ultra hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Ceyhun ÖZAK’ ın;

~ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli arka kasasında çatlaklar bulunan İphone
marka 012936001081182 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
Avea 128 KB 89902860362963255751 numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

“ ►Şüphelinin Halıcıoğlu Mahallesi Maltız Sokak No:28 İç Kapı No:2 Beyoğlu /


İSTANBUL ardesinde bulunan konutunda yapılan aramada, suç eşyası ya da suç deliline
rastlanmamıştır.

V Maktul- Şüpheli Emre DEMİRBİLEK’ in:

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah- gri renkli HTC marka, 354435057043663 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı bulunan ve üzerinde 28660852 rakamları okunan
Avea 128 KB kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.

592
Soruşturma no: 2016/83834

“ ► Şüphelinin Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay Caddesi C2-16 Blok No:9/14H İç


Kapı No:10 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

1 adet B62481997G seri numaralı 1 A.B.D doları, 1 adet siyah renkli üzerinde TOURO
ibaresi bulunan 500 GB kapasiteli QORBS4R seri numaralı harici bellek, 1 adet gri renkli, HP
marka 5C B 0420C H Q seri numaralı, G62-b29ET model Bataryasız dizüstü bilgisayar, 1 adet
siyah renkli üzerinde AMAZON ibaresi bulunan E0682 numaralı tablet bilgisayar olduğu
düşünülen elektronik cihaz, 1 adet siyah renkli Samsung marka T - E1205T model
358412/05/867050/1 imei numaralı cep telefonu, bu telefona takılı vaziyette bir adet
89902860310923711009E145P seri numaralı sim kart, 1 adet Sandisk Ultra ibareli 32GB
kapasiteli hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Erkam SEMİZ’ in;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah- beyaz renkli LG marka 353072071240362 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet Avea 128 KB
89902860395969505258 ibareli sim kart, bir adet Micro SD 4 GB kapasiteli hafıza kartı, 1 adet
siyah renkli LG marka 357513065663719 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı
vaziyette bir adet Avea 128 KB 89902860321935491761 ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el
konulmuştur.

“ ► Şüphelinin Yüksektepe Mahallesi 1832. Sokak No:3 İç Kapı No:5 Keçiören /


ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet Sony zeiss.effective 6,0
megapiksel ibareleri bulunan dijital fotoğraf makinesi, 1 adet Sony fotoğraf makinesine, bir adet
Sony Memory Stıck Pro duo ibareli 1GB kapasiteli hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Eren YUM UŞ’ un;

“ ►Elvan Mahallesi 1834. Cadde No:8/4 Etimesgut / ANKARA adresinde bulunan


konutunda yapılan aramada; 1 adet PR 02000 ibareli seri numarasız siyah renkli bilgisayar
kasası, 215 adet üzerinde çeşitli ibareler bulunan CD ve DVD, 1 adet Vodofone marka
( 8990029300810484118 ) sayı ibareli simkart, 1 adet 8990286034060879274311İC
(05533213502) seri numaralı AVEA simkart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir.
İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Fatih DEMİRCİ’ nin:

“ ►Belediye Evleri Mahallesi 84187. Sokak Polis Lojmanları Sitesi No:4/7 İç Kapı
No:7 Çukurova/ADANA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, suç eşyasına veya suç
deliline rastlanmamıştır.

^ Maktul- şüpheli Ferhat GÜNAY’ın;

593
Soruşturma no: 2016/83834

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Samsung marka 358401049431719 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 4,5 G 8990029300768637600
ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
“ ►Maktul- şüphelinin Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay Caddesi 18. Blok No:9E/17 İç
Kapı No:8 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, herhangi bir
suç eşyası ya da suç deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Gökhan KOŞAR’ m ;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah- koyu mavi renkli Samsung marka
352990069464830 imei numaralı mobil telefon cihazı, bir adet bu cihaza takılı vaziyette
Muhabbet Kart Simplus 64 ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ►Şüphelinin Fatih Mahallesi 4142.Sokak N o:l İç Kapı No:2-6 Merkez/AKSARAY
adresinde bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet Kingston marka beyaz renkli 4GB flash
bellek, 1 adet Siyah renkli Everest bilgisayar kasasında kullanmakta olan Samsung marka
MODEL: SP0842N S/N : 90WDJ1FP301241 numaralı 80 GB kapasiteli harddisk ele geçirilerek
el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Hakan KARABACAK’ ın;

“ ►Belediye Evleri Mahallesi 84131. Sokak No:3 İç Kapı N o:l Çukurova/ADANA


adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, herhangi bir suç eşyası veya suç deliline
rastlanılmamıştır.

^ Şüpheli Halil İbrahim BÜKER’ in;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli LG marka 351585061881756 imei


numaralı mobil telefon cihazı, bir adet bu cihaza takılı vaziyette 8990029300660920153 ibareli
kesik sim kart, 1 adet G001781961 seri numaralı 1 ABD doları ele geçirilerek el konulmuştur.

“ ► Şüphelinin Gaziantep Şahinbey 23 Nisan Mahallesi 82024 Sokak Kardelen


Apt.Blok No:5 İç Kapı No: 16 adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, herhangi bir suç
eşyası veya suç deliline rastlanılmamıştır.

^ Şüpheli Halis UYAR’ ın;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz- sarı renkli İphone marka 353257073143173
imei numaralı mobil telefon cihazı ve bu cihaza takılı durumda bir adet 8990029300691724764
ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ► Şüphelinin Selçuklu İlçesi Işıklar Mahallesi İğneci Sokak No:7 İç Kapı No:3
Selçuklu / KONYA sayılı adreste bulunan konutunda yapılan aramada;
594
Soruşturma no: 2016/83834

1 adet Lenova Marka Siyah Renkli 20351 Model S-N:YB02341207 P/N:59409652 seri
numaralı dizüstü bilgisayar, üzerinde düğün yazısı bulunan 1 adet 700 MB sarı renkli CD, 1 adet
üzerinde CD1 ibaresi yazlı 700 MB kapasiteli sarı renkli CD, 1 adet üzerinde PRINCO marka
2x-56x ibaresi yazılı beyaz renkli CD, 1 adet üzerinde Işıklar Askeri Lisesi ibaresi yazılı CD, 1
adet üzerinde Lock ON ibaresi yazılı beyaz renkli CD, 1 adet PRINCO marka DVD-R, 2 adet
D72919936D ve L 246586631 seri nolu Amerikan Doları ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Haşan DURAK’ m ;

Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli İphone marka 013411008147039 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet Avea 128 KB
89902860321945660223 ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.

Şüphelinin Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay Caddesi C2-11 No:9/16 H İç Kapı


No: 14 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;
1 Adet L10914965S Seri Numaralı 1 A.B.D DOLARI, 1 adet (ev aramada seri
numarası belirtilmemiş) 50 EURO, 1 Adet (ev aramada seri numarası belirtilmemiş) 10 EURO,
2 adet (ev aramada seri numarası belirtilmemiş) 5 DOLAR, 32 adet MKE yapımı 9 mm çapında
tabanca fişeği, 5 adet üzerinde herhangi bir ibare olmayan CD, 1 adet “hazır hasarı fotoğrafları,
slayt video, m iizik” ibareli CD, 1 adet KINDLE seri numarası silinmiş (ev aramada metaryalin
ne oldağıı belirtilmemiş), 2 adet Mehmet UYSAL ve Hakan PEKER ibareli teyp kaseti, 1 adet
Nikon marka 41130335 seri numaralı siyah fotoğraf makinesi, 1 adet SEAGATE marka z-
155980710 seri numaralı metal renkli harici hard disk, 1 adet Mikro SD üzerinde M2 ibareli
siyah-kırmızı renkli flash bellek, 1 adet Sandisk Ultra 32 GB ibareli SD kart, 1 adet mavi renkli
Micro SD usb 2.0 ibareli flash bellek, 1 adet siyah-beyaz renkli üzerinde micro SD ve model SY-
818 ibareli flash bellek, 1 adet ALL in one ibareli Kart Okuyucu ve okuiyucuya takılı vaziyette
Micro SD adaptör bu adaptöre yerleştirilmiş vaziyette üzerinde telpa mikro SD 2 GB ibareli
hafıza kartı, 1 adet üzerinde Aria 32 KB ibareleri bulunan 0555 211 8502 numaralı sim kart, 1
adet siyah renkli ACER marka “aspire 5720 series, model No:ICL5 dizüstü bilgisayarı, 1 adet gri
renkli 013422001712091 imei numaralı A1429 Model Ipone5 Cep telefonu, 2 adet siyah renkli
üzerinde PASS-3, PASS-12 yazan Full Comfort ibareli disket, 60 adet CD kabı içerisinde
üzerinde çeşitli ibareler yazılı CD, 1 adet Laptop çantası içerisinde MEMORY CD-RW 4xl2x
Compack disk ibareli CD, 1 Casper marka SR000701446 seri numaralı dizüstü bilgisayarı, 1 adet
üzerinde Renault ibaresi bulunan metal renkli flash bellek, 1 adet siyah renkli Data Troweler 11
8GB ibareli flash bellek, 1 adet Beyaz-gri renkle üzerinde Data Troweler 1GB Kingston marka
Flash bellek, 1 adet kırmızı-siyah renkli Sandisk ibareli flash bellek, 1 adet kırmızı-beyaz-siyah
renkli üzerinde CP145121 Samsung 5086 seri numaralı flash bellek, 1 adet Emory ibareli CD, 1
adet APPLE marka gri renkli C02J2TTIDTY3 seri numaralı harici bellek ele geçirilerek el
konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Hüseyin KIRILMAZ’ ın;

-► Akasya Mahallesi 500 Konutlar 9. Sokak Fulya Apt. Sitesi No:2 İç Kapı N o:l
Antakya/HATAY adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

595
Soruşturma no: 2016/83834

- 4 adet üzerinde M.Fettullah GÜLEN ‘in resmi bulunan Gözyaşları (hutbe), Kadir
Gecesi, 1975 Ramazan Bayramı vaazı, Mesuliyet Duygusu yazılarının olduğu MP3 CD,
- 1 Adet AKADİM Kutlu Doğum Programı 2011 Antakya ibaresi yazılı CD,
- 1 Adet üzerinde kurşun kalemle H alf Life 1 İbaresi yazılı 700 MB CD,
- 1 adet üzerinde tükenmez kalemle WİLL ROCK İbaresi yazılı CD,
- 4 adet beyaz zarf içerisinde CD,
- 1 adet 867905000099855 imei numaralı TURKCELL T l 1 mdel mobil telefon cihazı,
- 1 adet 358628/04/051520/3 imei numaralı 0541 848 4226 GSM nolu Sim kartlı NOKIA
C-3 marka mobil telefon cihazı,
- 1 adet İpod marka MP3 - MP4 ve resim yükleme özelliği olan cihaz,
- 1 adet 356620052354961 imei numaralı ve içerisinde 0536 912 6674 GSM numaralı
Sim kart takılı bulunan TURKCELL T40 marka mobil telefon cihazı,
- 1 adet içerisinde 0 544 290 0850 GSM numaralı sim kart ve 1 GB kapasitelihafıza kartı
takılı bulunan 355115064367169 ve 355115064367177 imei numaralı, ASUS marka mobil
telefon cihazı,
- 1 adet BenQ marka dijital fotoğraf makinesi ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli İhsan YILDIRIMTn;

Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli İphone marka 013589002114418 imei
numaralı mobil telefon cihazı ve bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300673308966
ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

-► Şüphelinin Yeni Mahallesi Abdullah Kuzu Caddesi A Blok No:5A İç Kapı No:4
Merkez/SİİRT adresinde bulunan konutunda arama yapılabilmesi için İstanbul 6. Sulh Ceza
Hâkimliğinden karar alınmış ise de (26.07.2016 tarih ve 2016/3340 değişik İş sayılı),
Arama için gidildiğinde, bahse konu adreste Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/154
sayılı soruşturması kapsamında ( Şüpheli konumunda bulunan Selçuk YILDIRIM ile ilgili olarak)
Siirt KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince arama yapılmakta olduğu görülmüştür.
Konut içerisinde ele geçirilen suç delilleri Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/154
sayılı soruşturma dosyasında değerlendirilmk üzere götürülmüştür.

^ Şüpheli Mehmet CANDAN’ ın ;

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Samsung marka 354401050242538 imei
numaralı mobil telefon cihazı ve bu cihaza takılı vaziyette bir adet 4,5 G 8990286039 ibareli
kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
~ ►Şüphelinin Deliktaş Mahallesi Gülcemal Sokak No:27/6 Odunpazarı/ESKİŞEHİR
adresinde bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet M.Fettullah GÜLEN Kahramanmaraş
Vaazı Allah’a ve Resulüne Muhabbet ibareli Compact Disk, 1 adet uzman sürücü kursu
ibareli not defterinin “Hatay Serinyol Cuma akşamı iki rekat namaz 11 Fetih suresi 41
selaten tuncine okunacak” ibareli not defterinde bulunan yazı, 1 adet “M ehmet CANDAN
4703, 7. Filo, 3. Filo, 1. Filo, 4. Filo komutanları ve M AP Sancaktar, Onur K urulu” gibi
başlıkların altında yazılı Askeri Komutan isimlerinin bulunduğu siyah renkli not defteri, 1 adet

596
Soruşturma no: 2016/83834

siyah-gir renkli 356406026919315 imei numaralı N95-1 model NOKIA marka bataryasız cep
telefonu, 1 adet siyah renkli SGH-D500 MODEL 359937001215045 imei numaralı Samsung
marka cep telefonu ve içerisinde Türkcell 64K ibareli 1320100277154 numaralı simkart ele
geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Mehmet TARHAN’ ın;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz- sarı renkli İphone marka 355692076311856
imei numaralı mobil elefon cihazı ve bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300812935901
ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
“ ► Şüphelinin Muharrem Şah Köyü Köy Merkezi Mevkii No:7 Merkez/UŞAK
adresinde bulunan konutunda yapılan aramada herhangi bir suç eşyası ya da suç deliline
rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Melih KAYA’ nın;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet mavi renkli General Mobilemarka 353183062411928


- 353183067411923 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
8990029300627874980 ibareli kesik sim kart, bir adet Toshiba marka 4 GB kapasiteli MicroSD
ibareli hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.

“ ►Şüphelinin Çamlıca Mahallesi Filiz Sokak No:4 İç Kapı N o:l Tepebaşı /


ESKİŞEHİR sayılı adreste bulunan konutunda yapılan aramada; 1 adet Samsung marka SGH-
X650 model RVKKAA93989N seri numaralı 352543013967321 imei numaralı mobil telefon
cihazı, 1 adet Samsung marka GT-C3011 model 351517050418589 imei numaralı mobil telefon
cihazı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Melih SİVAS’ m ;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli İphone marka, arkasında FCC ID:BCG-
E2380A IC:579C-E2380A ibareleri yazılı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
Avea 128 KB 89902860362959271812 ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
-►Şüphelinin Yayla Mahallesi Yay Meydanı Caddesi Furkan Apt. No:9/4 Şişli /
İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda; Herhangi bir suç deliline ya da
suç eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Mevlüt IŞIK’ın;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz- gri renkli İphone marka 353260078638056 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 64 K ibareli kesik sim kart ele
geçirilerek el konulmuştur.

597
Soruşturma no: 2016/83834

Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

“ ► Şüphelinin Batı Hadimi Mahallesi Hasanbey Caddesi N o:86/l Meram/Konya


adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda, herhangi bir suç deliline ya da suç eşyasına
rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Muhammet Sedat ÜNALDİ’ nin;

“ ► Atapark Mahallesi 1335. Cadde N o:l İç Kapı N o :ll Keçiören/ANKARA


adresinde bulunan konutunda sayılı aramada, herhangi bir suç deliline ya da suç eşyasına
rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK’in;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet HTC marka 358716053925466 imei numaralı mobil
telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300743023470 seni numaralı kesik sim
kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

“ ► Şüphelinin Sümer Mahallesi 69060. Sokak No:4 Seyhan/ADANA adresinde


bulanan konutunda yapılan aramada, herhangi bir suç deliline ya da suç eşyasına
rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Murat DURAN’ m ;

“ ► Esenkent Mahallesi Kalem Sokak No:2/7 Ümraniye / İSTANBUL adresinde


bulunan konutunda sayılı aramada, herhangi bir suç deliline ya da suç eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Mustafa M ERT’ in;

“ ►Belediye Evleri Mahallesi Zahit Akdağ Bulvarı Yıldırım 1 Apartmanı Sitesi No:7
İç Kapı No:27 Çukurova/ adresinde bulunan konutunda sayılı aramada, herhangi bir suç
deliline ya da suç eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Muzaffer GÜNAL’ m ;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli LG marka 359872068197853 imei


numaralı mobil telefon cihazı ile bu cihaza takılı vaziyette bir adet Avea 64 KB ibareli sim kart
ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

“ ►ŞüphelininZafer Mahallesi Yüksel Sokak N o:32/l İç Kapı N o:l Bahçelievler /


İSTANBUL adresinde bulunan konutunda sayılı aramada, herhangi bir suç deliline ya da suç
eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Muzaffer Mustafa ŞAHİN’ in;


598
Soruşturma no: 2016/83834

Şüphelinin Gesi Fatih Mahallesi Şehit Fazlı Altuntaş Sokak C100 Blok No: 15 İç Kapı
No:55 Melikgazi/KAYSERİ adresinde bulunan konutunda sayılı aramada, herhangi bir suç
deliline ya da suç eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Nagihan YAVUZ’ un;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Nokia marka 359033042168326-


359033042168334 imei numaralı mobil telefon cihazı ile bu cihaza takılı vaziyette bir adet
8990029300483224577 seri numaralı sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.

Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Nimet Ecem GÖNÜLLÜ’ nün;

“ 1► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Samsung marka 358493060485880 imei
numaralı mobil telefon cihazı ve bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300627754810 seri
numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

“ ►Şüphelinin Çankaya Mahallesi 6415 Sokak Özgür Sitesi F Blok NorlF İç Kapı
No: l 1 Kepez/ANTALYA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

1 adet siyah renkli HP marka REV148A-110PCID 068F110000202B00000300110 seri


numaralı laptop, 1 adet Samsung marka 357968-01-400302-1 İmei numaralı cep telefonu, 1 adet
Vodofone Smart 861 marka 867757010104765 İmei nolu cep telefonu, 1 adet Nokia marka
1280 model 354340-04-3668-168 imei nolu cep telefonu, 1 adet Samsung GT-C33031 marka
3566361-04-767853-3 İmei numaralı cep telefonu, 1 adet Pırınha marka MP3 çalar, 1 adet
Sandisk marka 1 GB hafıza kartı, 1 adet Kingston marka 4 GB flash bellek, 1 adet AVEA 0507
081 8323 Nolu sim kart, 1 adet 356561040228281 İmei numaralı Vodofone VIN, 1 adet
E195B02 DOS ibareli disket, 1 adet E245B03 DOS ibareli disket, 1 adet beyaz renkli Samsung
SM-T210, KOT49HT210XXBNH5 nolu tablet, 1 adet Samsung beyaz renkli SM-N9006 Model
351458807934497 imei numaralı cep telefonu ve üzerinde takılı olan 110123018226 ibareli
AVEA simkaıt, 1 adet Asus marka Siyah renkli 355918063173946 imei nolu tablet, 1 adet BİEN
marka 70470407000450 seri numaralı bilgisayar kasası, 1 adet Samsung marka GT-E1205y
model 359468-06-164970-9 İmei numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı 0553 503 3247
numaralı AVEA sim kart, 1 adet Samsung marka GT-E1205T model 352906-06-590-180-5 İmei
numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı 782148E202TE numaralı AVEA sim kart, 2 adet
Prınco marka DVD, 44 adet CD, Çok sayıda banka ve PTT dekontu ele geçirilerek el
konulmuştur.

Şüpheli Nimet Ecem GÖNÜLLÜ’ nün konutunda bulunarak el konulan 2 adet Princo
marka DVD, 44 adet CD, çok sayıda banka ve PTT hesap belgeleri ile ikametinde el konulan
dijital malzemelerin imajlarının bulunduğu Toshiba marka Z313PQTATSX3 seri numaralı
harddisk incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilmiştir.

Şüphelinin ikametinde el konulan dijital materyaller imajları alındıktan sonra dedesi


Ramazan AKKURT’ a 19.10.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
599
Soruşturma no: 2016/83834

^ Şüpheli Nurullah YILDIZ’ ın:

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Samsung marka 355918049768827 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 64 K 1503070946169 ibareli
kesik sim kart ile Sandisk marka 4 GB kapasiteli hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ►Şüphelinin Atatürk Mahallesi Çilek Caddesi Çalış Blok No:7 İç Kapı No:9 Sincan
/ ANKARA adresindeki konutunda yapılan aramalarda;
1 adet 7D194046Q Seri numaralı siyah renkli TOSHİBA marka laptop, 1 adet
35840102503073301 İmei numaralı beyaz renkli Samsung marka mobil telefon cihazı, 1 adet
355882055363057-355883055363055 İmei numaralı Samsung marka mobil telefon cihazı, 1
adet Kingston marka 8GB hafıza kartı, 1 adet AVEA 64 KB ibareli seri numarası bulunmayan
simkart, 1 adet Micro SD marka 8 GB hafıza kart, 1 adet AVEA 64 KB ibareli seri numarası
bulunmayan simkart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Oğuz Kağan DURAN’ ın;

~ ►Bağlıca Mahallesi Mermeroğlu Caddesi No:46/A İç Kapı No:14 Etimesgut /


ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;
1 adet siyah renkli Samsung 358308059399076 imei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet
356942033149082 imei numaralı NOKİA marka mobil telefon cihazı, 1 adet SONY marka (seri
numarası us ev arama tutanağında belirtilmemiş) Ses Kayıt Cihazı ve bu cihaza ait kaset, 103
adet çeşitli markalarda CD, 1 adet siyah renkli YE013795C Seri numaralı TOSHİBA marka
dizüstü bilgisayarı, 1 adet gri renkli 70070999 Seri numaralı NİKON marka fotoğraf makinesi
ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Oğuzhan OKUMUŞ’ un;

~ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah- gri renkli, ekranın sol üst köşesinde çizik
bulunan İphone marka, 359312061581548 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı
vaziyette bir adet 8990029300748908121 ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
-► Şüphelinin Ufuktepe Mahallesi Osmangazi Caddesi Kaptanoğlu Apt. Blok No:47
İç Kapı No:2 Sincan/ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet D3NOCV26248912C Seri numaralı siyah renkli ASUS marka laptop, 1 adet
358503-02-543184-3 imei num
aralı siyah renkli LG marka mobil telefon cihazı, 1 adet 6041432008335 imei numaralı
siyah renkli İNTEL reeder marka beyaz renkli tablet, 1 adet arkasında rakamla 205 ibaresi yazılı,
toplama beyaz renk bilgisayar kasası, 9 adet değişik ibarelerde CD, 1 adet
8990029300641677500N243240 seri numaralı Vodofone ibareli simkart ele geçirilerek el
konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

600
Soruşturma no: 2016/83834

^ Şüpheli Osman GÜLTEKİN’ in;

“ ► Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi Toki 2 Küme Evleri C l-13 Blok N o :ll Palandöken
/ ERZURUM adresinde bulunan konulunda yapılan aramalarda;
1 adet Lenova marka siyah renkli WB12623213 seri numaralı laptop, 1 adet NIKON
marka dijital fotoğraf makinesi ve bu fotoğraf makinesine takılı olan mavi renkli üzerinde Twin
Mos Ultra-x SD 1 gb İbaresi yazılı hafıza kartı, 7 adet üzerinde çeşitli ibareler yazılı olan CD ele
geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Özay ÖZDEN’ in;

~ ► Yapıaln üst aramasında; 1 adet beyaz renkli, ekran camı çatlak vaziyette, İphone
marka, 359265063616896 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
kırmızı renkli kesik sim kart, 1 adet siyah- koyu mavi renkli ekran camı çatlak vaziyette olan
Samsung marka 358309055116092 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette
bir adet 89355011601093140816 numaralı sim kart ve 1 GB kapasiteli MicroSD hafıza kartı,
kapak iç kısmında bantlı bulunan 8935504000017054 Plus ibareli sim kart ele geçirilerek el
konulmuştur.

“ ► Şüphelinin Gündoğdu Mahallesi 2497 Sokak Akalın Apartmanı Sitesi No:26 İç


Kapı No:6 Kepez/ANTALYA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Asus marka Notebook, 1 adet Samsung marka ön camı kırık mobil telefon cihazı, 1
adet Beko marka Nod82 Model bilgisayar kasası, 1 adet NOKIA 6610 marka, içerisinde
1101090240778 Türkcell 128K simkart bulunan mobil telefon cihazı, 1 adet Nokia 5130C-02
marka mobil telefon cihazı, bu cihaz içerisinde bir adet 8990029300713109945 Vodofone 0532
603 74 32 numaralı simkart, 1 adet Samsung GT-55233 marka içerisinde 8990029300526799957
Vodofone 0543 357 11 80 numaralı simkart ele geçirilerek el konulmuştur.
Dijital materyaller, imajlarının alınmasını takiben şüphelinin babası olan İbrahim
ÖZDEN’ e 18.10.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
Dijital materyallerin imaj kopyalarının bulunduğu Toshiba marka 500 GB kapasiteli
53VGS1W6S, seri numaralı harddisk incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir.

^ Şüpheli Özer KESİCİ’ nin;

~ ►Emek Mahallesi 7223 Sokak No:3 İç Kapı N o:l Bayraklı / İZMİR adresinde
bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Samsung marka (moclel cocle:NP55QP5C-SQ4TR) HWYX91 ID8QQ147A seri
nolu) dizüstü bilgisayar, 1 adet gri renkli, arka kapağı olmayan APPLE marka (m odel:Al432
FCC ID:BCGA1432) F7NMOE78FP84 seri numara! ı)\P AD ele geçirilerek el konulmuştur.

Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

601
Soruşturma no: 2016/83834

^ Şüpheli Ramazan KURT’ un;

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah- gri renkli İphone marka 353318073938515 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet kırmızı renkli sim kart ele
geçirilerek el konulmuştur.

-► Şüphelinin Yenişehir Mahallesi Gümüşsü Kümeevleri No:33 Ceylanpınar /


ŞANLIURFA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;
1 adet Samsung marka 358308/05/432715/5 İMEİ numaralı beyaz renkli mobil telefon
cihazı ele geçirilerek el konulmuştur.
Şüpheli Ramazan KURT’ un ikametinde elde edilen dijital materyaller ile bu
materyallerin imajlarını havi üç adet 3 CD ileincelenmek üzere Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir.

^ Şüpheli Recep KILIÇ’ m ;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli LG marka 351585061928284 imei


numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300778695374 seri
numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller incelenmek üzere Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir. İmaj alma işlemi halen devam etmektedir.
~ ►Şüphelinin Akşemsettin Mahallesi Gökhan Caddesi Anadolu Apt. Blok No: 18 İç
Kapı No:6 Sincan / ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramada, herhangi bir suç
deliline ya da suç eşyasına rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Recep ÜZGE’nin;

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet gri- siyah renkli, ekranında çizik bulunan, İphone
marka 353253073389379 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
8990029300718367860 seri numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.

-► Şüphelinin Ziya Gökalp Mahallesi Güvercin Sokak No:36 İç Kapı No: 12


Kocasinan/KAYSERİ adresindeki konutunda yapılan aramalarda;

151 adet üzerinde çeşitli ibareler bulunan CD, 1 adet Honeywell ibareli, CS 0223D LS
seri nolu ana kart, 1 adet CASİO marka 20008517F seri nolu fotoğraf makinası, 1 adet Minton
marka 4 GB kapasiteli, siyah renkli, USB girişli MP4 müzik çalar, 1 adet, Minton marka mavi
renkli MP4 müzik çalar, 2 adet Kingston marka hafıza kartı adaptörü, 1 adet Sandisk marka, 16
GB kapasiteli kırmızı flash bellek, 1 adet Rain marka, USB girişli bluetooth cihazı, 1 adet
NOKIA marka, C2-01 model, 357012045297847 İMEİ nolu mobil telefon cihazı, 1 adet Boost
ibareli, NT1108C01295 seri nolu, siyah renkli bilgisayar kasası ele geçirilerek el konulmuştur.
Şüphelinin ikametinde yapılan aramada el konulan 151 adet üzerinde çeşitli ibareler
bulunan CD ile diğer dijitallerin imaj kopyasının bulunduğu 1 adet WD marka 500 GB kapasiteli
S/N:WCC6Z7NR4LEL hardisk incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir.
İmajı alınan dijital materyaller Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince şüphelinin
babası olan Hüseyin ÜZGE’ ye 23.08.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
602
Soruşturma no: 2016/83834

► Şüpheli Sedai KILINÇER’ in:

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli General Mobile marka


353156070058766 ve 353156070364768 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı
vaziyette bir adet 64 KB Pttcel ibareli kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Şüphelinin 19 Mayıs Mahallesi Çubuk Sokak Birlik Blok N o:5/l Keçiören /
ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet gümüş - gri renkli flash bellek, 1 adet CE ACSON Made in PRC ibareli flash
bellek, 1 adet Prıge Micro ibareli Kırmızı uçlu flash bellek, 1 adet siyah renkli AWA Micro SD
Adapter ibaresi bulunan Hafıza kart okuyucu ve içerisinde bir adet micro 4GB ibareli hafıza
kartı, 1 adet Prınco DVD-R 4.7GB ibareli CD, 1 Adet 1204190434919 Nolu hazırkart, 1 adet
89902860375396599256012K numaralı AVEA simkart, 1 adet 89902860341595247931M12K
numaralı AVEA simkart, 1 adet 1204210276142 Nolu hazırkart,1 adet 899002930010332794
numaralı VODOFONE simkart, 1 adet 8990029300363063806V165163 numaralı VODOFONE
simkart, 5 adet Avea, 3 adet hazırkart olmak üzere 8 adet simkart tutucu, 2 adet AVEA, 3 adet
TURKCELL sim kart kılıfı, 1 adet CD okuyucu kısımda “LG siiper M u iti Securdisk” ibaresi
yazılı bulunan, ön kısmında RED ROCK ibaresi yazılı olan gri renkli bilgisayar kasası, 1 adet
siyah renkli PACKARD BELL ibareli diz üstü bilgisayar, 1 adet 354849/05/520319/6 imei
numaralı lacivert renkli Samsung marka mobil telefon cihazı, 1 Adet 353268/01/005623/8 imei
numaralı Nokia marka, bataryasız mobil telefon cihazı, 1 adet 0630826 1.1 seri numaralı 32 MB
kapasiteli hafıza kartı, 1 adet TECKHARTTGK-877 ibareli ne olduğu tespit edilemeyen
elektronik kumanda görünümlü cihaz ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Sefa UĞUR’ un;

-► Ulus Mahallesi 2100 Sokak Coşkun Apartmanı Sitesi No: 17 İç Kapı No:7
Kepez/ANTALYA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Asus marka 7140201000137 seri numaralı bilgisayar kasası, 1 adet Samsung
marka 1200 model 353767001770160 İmei nolu mobil telefon cihazı, 1 adet Samsung marka
E1075 model 3598710206/1829 İmei numaralı siyah renkli mobil telefon cihazı ele geçirilerek el
konulmuştur.
Dijital materyaller, imajlarının alınmasını takiben şüphelinin babası olan Haşan UĞUR’ a
19.10.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
Dijital materyallerin imaj kopyalarının bulunduğu Toshiba marka 500 GB kapasiteli
53VDSGCXS seri numaralı harddisk, incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir.

^ Şüpheli Semih Burak İMRENK’ in;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Sony Xperıa marka 354512078030505
imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 4,5 G 8990286039
5145317925 seri numaralı kesik sim kart ve Toshiba marka 8 GB kapasiteli hafıza kartı ele
geçirilerek el konulmuştur.

603
Soruşturma no: 2016/83834

“ ►Şüphelinin Güzelyalı Mahallesi Atatürk 3.Kısım Bulvarı Meteroloji No:32E İç


Kapı No:3 Atakum/SAMSUN adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Everest bilgisayar kasası içerisinde kullanılmakta olan Samsung marka
SOGQ310Y434046 Seri numaralı 80 GB kapatiseli harddisk, 29 adet üzerinde çeşitli ibareler
yazılı bulunan CD, 3 adet üzerinde çeşitli ibareler yazılı bulunan DVD, 1 adet kapağında
PIRANHA yazılı, markası ve seri numarası belli olamayan MP3 çalar, 1 adet HP marka
CNF931ZJW seri numaralı dv6-1238 et model laptop, içerisinden çıkarılan Fujitsu Marka
320GB kapasiteli K94QT9729NVR seri numaralı hard diske ele geçirilerek el konulmuştur.
Şüphelinin konutunda ele geçirilen dijital materyaller imajlarının alınmasını takiben
03.08.2016 tarihinde Mehmet İMRENK isimli şahsa teslim edilmiştir.
Dijital materyallerin imajlarını havi Seagate marka 1 TB kapasiteli, Z9A3KN64 seri
numaralı harddisk, incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilmiştir.

^ Şüpheli Şüheda Sena ÖĞÜT ALAN’ ın;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Nokia marka 358291045119701 -


358291045119719 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaz içerisinde bir adet 64 KB
8990029300283793615 ibareli sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ►Şüphelinin Eryaman Mahallesi 276. Sokak G -l Blok N o:l-E Daire:28 Etimesgut /
ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
139 adet üzerinde çeşitli ibareler yazılı bulunan CD-DVD, 1 adet toplama (Everest P4
ibareli) bilgisayar kasası, 1 adet el kamera kaseti, 1 adet Samsung marka ZOJF93BZ400574Y
seri numaralı laptop, 1 adet Samsung marka R52H30GB29K Seri numaralı tablet PC, 1 adet
Intel marka 2770P161255166 Seri numaralı tablet PC, 1 adet Amazon marka DP75SPI notebook
tablet, 1 adet Kingston marka 16 GB flash bellek, 1 adet NOKIA marka 357876041329782 İmei
nolu mobil telefon cihazı, 1 adet Genaral Mobile Discovery Marka 356125061416967-
356125066416962 çift simkartlı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyete bir adet
923814092947418586 seri nolu telsim simkart ve Toshiba marka 16 GB kapasiteli hafıza kartı
ele geçerilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Tunahan KARAKAS’ın;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli Sony Xperia marka 352494062361844
imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet Pttcell ibareli
89902860381879639056 numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ►Şüphelinin Fevzi Çakmak Mahallesi 6151 Sokak Altındal Apartmanı No:3 İç Kapı
No:3 Kepez/ANTALYA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Samsung marka HD1035J model S246J902B06099 seri numaralı harddisk, 1 adet
NOKIA3310 marka 355003/00/115902/04 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet Samsung
GT-S9603 model 354277-03-059701-3 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA 6610
marka 354345/00/00238765/3 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA 6610 marka
357085/00/803167/6 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA N73 marka
356425/02/374/327/3 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet Samsung GT-E1085-F model
356892-04354459-2 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA 1280 marka
3559571048503/0/8 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA 6233 marka

604
Soruşturma no: 2016/83834

356293/01365402/6 İmei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet NOKIA X l-00 marka
3590055/04/412335/5 İmei numaralı mobil telefon cihazı ve üzerine takılı 0537 989 3121
numaralı imkart,l adet EXPER marka 3178900055 seri numaralı siyah renkli bilgisayar kasası
ele geçirilerek el konulmuştur.
Dijital materyaller imajlarının alınmasını takiben şüphelinin kardeşi İsmail KARAKAŞ’ a
18.10.2016 tarihinde teslim edilmiştir.
Dijital materyallerin imaj kopyalarını havi SEAGATE marka 1 TB kapasiteli
NA87HBFN seri numaralı harddisk, incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne
gönderilmiştir.

^ Şüpheli Ufuk GÖÇEN’ in;

Yapılan üst aramasında; 1 adet ön camı çatlak İphone marka 353311073433769 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 89902860395140672225 ibareli
kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Umut ŞAHİN’ in;

Yapılan üst aramasında; 1 adet gri renkli İphone marka 358571071121550 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 89902860395139970218 seri
numaralı kesik sim karta ele geçirilerek el konulmuştur.
~ ► Şüpheli şahsın Kumburgaz Mahallesi Ordu 1. Sokak No:38 İç Kapı N O :l
Büyükçekmece/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda, herhangi bir suç
eşyabsı ya da suç deliline rastlanmamıştır.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Üstün ALTINDİŞ’ in;

-► Gazi Mahallesi Kara Mustafa Caddesi Şimşek Sitesi A Blok N o:2/l Polatlı
/ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Gülseren ALTINDİŞ’e ait Sony Xperia marka 34552079574952 imei numaralı
mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 507 475 9176 GSM numaralı Simkart ve
8 GB kapasiteli hafıza kartı, 1 adet Vodofone 547 marka hafıza kartı, 1 adet 359621035171743
imei numaralı (ev arama tutanağında marka ve modeli belirtilmemiş) mobil telefon cihazı, 1
adet GT-55310 Samsung marka, 359643054909795 imei numaralı mobil telefon cihazı, 1 adet
General Mobile marka FX1CBUF91F1ACNA seri numaralı M .E.B’ca verilmiş tablet ele
geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Vedat YAŞAR‘ ın;

-► Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz renkli İphone marka 353255077892555 imei
numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet Avea marka 64 KB ibareli sim
kart ele geçirilerek el konulmuştur.

605
Soruşturma no: 2016/83834

Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.
“ ►Şüphelinin Yazır Mahallesi Pehlivantaşı Sokak B Blok No:3 İç Kapı No: 10 Selçuklu /
Konya sayılı ikametinde yapılan aramada; suç ve suç unsuruna rastlanılmamıştır.

^ Şüpheli Veysel YİKİT’ in;

“ ►Başakşehir Yıldıztepe Mahallesi Fatih 10 Caddesi No:26 İç Kapı N o:l Talaş /


KAYSERİ adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda, herhangi bir suç eşyası ya da suç
deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Yasin GÜLEŞÇİ’ nin;

“ ► Yapılan üst aramasında; 1 adet siyah renkli Turkcell T-40 marka 356620052366528
imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet Avea marka
89902860357897866269 seri numaralı sim kart ve Kingston marka 8 GB kapasiteli
1413PX48654 numaralı hafıza kartı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.
“ ► Şüphelinin Kuppınar Mahallesi 1290 Sokak No:31 İç Kapı No:5 Pamukkale /
DENİZLİ adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda, , herhangi bir suç eşyası ya da suç
deliline rastlanmamıştır.

^ Şüpheli Yunus KARAKOÇ’ un;

“ ►Yapılan üst aramasında; 1 adet beyaz- sarı renkli İphone marka 353260072260303
imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300730763963
seri numaralı kesik sim kart ele geçirilerek el konulmuştur.
“ ►Şüphelinin Ertuğrul Gazi Mahallesi Hürriyet Caddesi Yeşil Bilkent Sitesi B Blok
No:59 İç Kapı No:3 Sincan/ANKARA adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet Samsung marka 359242039995712 imei numaralı GT- E1081T siyah renkli mobil
telefon cihazı, 1 adet Vertu marka 447769082774796 ve 44776908279296 imei numaralı mobil
telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet 8990029300465663685 N181179 seri numaralı
Vodofone simkart, 1 adet turuncu kapaklı beyaz renkli 8 GB Lexar marka flash bellek, 2 adet
DVD ve 5 adet CD ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Zafer ALPSOY’ un;

“ ►Mutlukent Mahallesi Gökırmak Sokak No:5 Çankaya / ANKARA adresinde


bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet S/N: NXM12EY0022211E2321601 SNID:22112344216 seri nolu siyah renkli
ACER marka laptop, 5 adet üzerinde çeşitli ibareler yazılı bulunan disk, 120 adet üzerinde çeşitli
ibareler yazılı bulunan CD-DVD, 1 adet 35890103002250/001 imei nolu siyah renkli Samsung

606
Soruşturma no: 2016/83834

marka mobil telefon cihazı, bu telefon cihazına takılı vaziyette bir adet 0505270273188 GSM
numaralı Hazırkart, 1 adet simkart ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Şüpheli Zari KALKAN’ ın;

Başakşehir Mahallesi 2250. Sokak Toki Evleri Sitesi B l/13 Blok No:4B İç Kapı
N o:l Merkez/KARAMAN adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet ASUS marka X55A-SX115H seri numaralı laptop, 1 adet babası Mehmet
KALKAN’a ait Samsung marka 355340045988141501 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu
cihaza takılı vaziyette bir adet 0 546 255 3857 GSM numaralı simkart, 1 adet Nokia marka
355736/02/280026/2 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı vaziyette bir adet
89902860377721023408 E 12 BİM seri numaralı simkart, 1 adet 352075/02469417/2 imei
numaralı (markası ev arama tutanağından anlaşılamayan) mobil telefon cihazı, 1 adet
354915/05434386/9 imei numaralı beyaz renkli ekranı kırık mobil telefon cihazı, 1 adet
Samsung marka 358414/05/079937/9 imei numaralı mobil telefon cihazı, bu cihaza takılı
vaziyette bir adet 89902860377721945272E12 BİM seri numaralı simkart, 1 adet Sandisk Lock
ibareli boş kart, 1 adet KİNGSTON marka 4 GB kapasiteli mavi - beyaz flash bellek, 1 adet
Siyah renkli 4 GB kapasiteliToshiba marka 0946BA0606J2HMH seri numaralı dijital materyal
( tutanakta alınan malzemenin ne olduğu yazılmamış), 1 adet ROHS marka RA-T97 Micro CD,
1 adet ROHS madein Cihina model CWN-T97 Micro CD, 1 adet sony kılıf içerisinde metal gri
renkli 4135432 seri numaralı Sony Kamera, 76 adet bordo renkle CD çantası içerisinde CD’ler, 1
adet ASUS zenfone 2 marka 352259070086901 ve 352259070086919 imei numaralı üzerinde
0544 308 2724 numaralı simkart takılı olan mobil telefon cihazı, 105 adet şeffaf kutular
içerisind, üzerinde çeşitli ibareler bulunan CD’ler, 2 adet üzerinde çeşitli ibareler olan Princo 16
speed DVD-R, 1 adet Zahide KALKAN’a ait Genaral Mobile marka Beyaz kapaklı CE0678 imei
numaralı mobil telefon cihazı ele geçirilerek el konulmuştur.
Ele geçirilen bu materyaller imajları alınmak üzere Siber Suçlar Mücadele Şube
Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam etmektedir.

^ Olay günü elde edilen ancak aidiyeti belirlenemeyen 1 adet beyaz renkli Samsung
marka 353412065847196 imei numaralı mobil telefon cihazına, bu cihaza takılı vaziyetteki bir
adet Pttcell 64 KB ibareli kesik sim karta ve Toshiba marka 16 GB kapasiteli hafıza kartına,
1 adet beyaz renkli Samsung marka 359443051075264 imei numaralı mobil telefon
cihazına, bu cihaza takılı vaziyetteki bir adet 89902860395978812430 seri numaralı simkarta
İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2016 / 3706 D.İş sayılı kararına istinaden el konulmuştur.
Ele geçirilen ve ancak aidiyeti belirlenemeyen bu materyaller imajları alınmak üzere
Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilmiştir. İmaj alma işlemleri halen devam
etmektedir.

4.9.1) Aramalarda Elde Edilen Önemli Deliller:

“ 4.9 - A r a m a V e E l K o y m a İşle m le ri ” başlığı altında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere,


şüphelilerin yapılan üst ve konut aramalarında çok sayıda dijital materyal ve doküman ele
geçirilmiştir.
Ele geçirilen dijital materyallerin tamamı üzerinde henüz imaj alma ve inceleme işlemleri
tamamlanamamış olmakla birlikte, şüphelilerin konutlarında yapılan aramalarda ve üst
aramalarında, elde edilen önemli delillere bu başlık altında yer verilecektir.
607
Soruşturma no: 2016/83834

Bir kısım şüphelilerin konut ve üst aramalarında ele geçirilen ve önem atfedilen deliller
aşağıda gösterilmiştir.

Şüpheli Abdüsselam V I1.1)1/. ın Esentepe Mahallesi Girne Şehitleri Caddesi


No:86 İç Kapı No:25 Melikgazi / KAYSERİ adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet FEM Akademi - KPSS Denemesi 2012 ibareli kitapçık ve 1 adet Abdusselam
YILDIZ adına düzenlenmiş Özel Serhat Dershanesine ait Öğrenci Kimlik kartı ele geçirilmiştir.

Maktul- Şüpheli Emre DEMİRBİLEK’ in Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay


Caddesi C2 - 16 Blok No:9/14H İç Kapı No: 10 Bakırköy / İSTANBUL adresinde bulunan
konutunda yapılan aramalarda; 1 adet B62481997G seri numaralı 1 A.B.D doları elde
edilmiştir.

Şüpheli Halil İbrahim BÜKER’ in yapılan üst aramasında; 1 adet G001781961


seri numaralı 1 ABD doları ele geçirilmiştir.

Şüpheli Halis UYAR’ m Selçuklu İlçesi Işıklar Mahallesi İğneci Sokak No:7 İç
Kapı No:3 Selçuklu / KONYA adresinde yapılan aramalarda, 2 adet D 72919936D ve L
246586631 seri nolu 1 Amerikan doları ele geçirilmiştir.

Şüpheli Haşan DURAK’ m Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay Caddesi C2-11


No:9/16H Iç Kapı No: 14 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan
aramalarda; 1 Adet L10914965S Seri Numaralı 1 A.B.D doları ele geçirilmiştir.

Şüpheli Hüseyin KIRILMAZ’ m Akasya Mahallesi 500 Konutlar 9. Sokak


Fulya Apt. Sitesi No:2 İç Kapı N o:l Antakya / HATAY adresinde yapılan aramalarda; 4 adet
üzerinde M. Fettullah GÜLEN ‘in resmi bulunan Gözyaşları (hutbe), Kadir Gecesi, 1975
Ramazan Bayramı vaazı, Mesuliyet Duygusu yazılarının olduğu MP3 CD ele geçirilmiştir.

Şüpheli Mehmet CANDAN’ın Deliktaş Mahallesi Gülcemal Sokak No:27/6


Odunpazarı / ESKİŞEHİR adresinde bulunan konutunda yapılan aramalarda;
1 adet M. Fettullah GÜLEN Kahramanmaraş Vaazı Allah’a ve Resulüne Muhabbet
ibareli Compact Disk ve içerisinde “Hatay Serinyol Cuma akşamı iki rekât namaz 11 Fetih
suresi 41 selaten tuncine okunacak” ibareleri yazılı olan bir adet not defteri ele geçirilmiştir.

5 - ŞÜ P H E L İ SA V U N M A L A R I:

Bu başlık altında, Darbe Kalkışması kapsamında, Sabiha Gökçen Havalimanına


takviye güç olarak intikal etmeyi hedefleyen ve Yalova Hava Meydan Komutanlığından
haıaketle İstanbul iline intikal ettikten sonra Orhanli Gişeleri mevkiinde yakalanan
şüphelilerin savunmalarına yer verilmiştir.

» (1) Şüpheli Haşan DURAK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp O kulunda Kol Kom utanı olarak görev yapm aktayım . Y ü zb aşı
rütbesindeyim. H ava harp okulu öğrencileri için her yıl düzenlik olarak Y a lo v a ilçesindeki
hava m eydan kom utanlığına ait kışla içerisinde kam p kurulmaktadır. Bu kam pa son sınıf
öğrencileri hariç bütün öğrenciler katılır. U ygu lam a rutin bir uygulam adı ve bir buçuk ay
sürer. 13 Tem m uz 2016 tarihinde de aynı şekilde son sınıf öğrenciler hariç tüm öğrenciler

608
Soruşturma no: 2016/83834

kam p için silahlı ve teçhizatlı bir şekilde Bakırköy iskelesinden vapurla Y a lo v a iskelesine
ge çm e k suretiyle Y a lo v a iline gittiler.
Öğrencilerin b a şın d a yaklaşık 30 kişi civarında rütbeli vardı. Rütbelilerin içerisinde
bende görevliydim. Öğrencilerin okul komutanı tüm general rütbesindeki Fethi A lp a y ’dır.
O nun bir altında öğrenci alay komutanı Albay Hüseyin Ergezen yer alır. Tüm öğrencilerden
bu iki kişi sorumludur. Bu şah ısların altında son sınıflar hariç diğer öğrenciler 3 gurup
halinde yer alır. Her grubun b a şın d a binbaşı rütbesinde bir filo komutanı görev yapar.
A yrıca her grup kendi içinde ikiye ayrılır. Bu ayrılan gruplara kol adı verilir. Her kolun
b a şın d a yüzbaşı rütbesinde bir kol komutanı, kol komutanının emrinde de teğm en ya da
üsteğm en rütbesinde iki personel görev alır. 15 Tem m uz 2016 tarihinde kam pta
bulunduğum uz sırada H ava Kuvvetleri Kom utanının Ö ğrenci kampını denetlem ek için
Y a lo v a ’ya geleceği söylendi. Bunu bana söyleyen kişi bir üst amirim olan Bnb. Ferhat
G ü n a y ’dır. Denetlem e için gerekli hazırlıklarımızı yaptık ve hava kuvvetleri komutanı
denetleme için kam pın bulunduğu yere 15 Tem m uz 2016 günü saat 10.00 sıralarında geldi.
Ayrılışına tanık olm adığım için hangi saatte ayrıldığını tam olarak bilemiyorum. Hafta sonları
yine rutin bir uygulam a olan öğrencilerin b a şın d a kam pta kalmaktayız.
15 Tem m uz 2016 günü kam pta bulunduğum sırada saat 22.30- 23.00 sıralarında
amirim olan Binbaşı Ferhat G ü n a y öğrencilerin içtima için alanda toplanm ası yolunda emir
verdi. Ben henüz duştan çıktığım için Tim komutanlarından teğm en Em re Demirbilek’i
telefonla aradım, sorum lusu olduğum uz koldaki öğrencileri içtima alanına toplam asını
istedim. Bir süre son ra bende giyinerek içtimaya katıldım. D a h a sonra Ferhat G ü n a y
B in b a şıd a içtima alanına geldi. G e c e içtimaları haftada iki kez yapıldığı için durumu
yadırgam adım .
Bnb Ferhat G ü n a y sürekli telefonla görüşüyordu. Telefonla konuşarak zam an
zam an bizim yanım ızdan ayrılıp gidiyordu. Bir süre sonra bulunduğum uz bölgeye otobüsler
geldi. Ben ikisini gördüm. Toplam kaç otobüs olduğunu tam olarak saym adım . Öğrencilerin
yaklaşık yarısı paraşüt eğitimi için A n k ara’da bulunuyordu. Ferhat G ü n a y bizzat kam pta
bulunan 150 kadar öğrenci içerisinden ya klaşık 60 kişiyi otobüslere bindirdi. .İsimleri
ajandasından okudu, fakat sıradan okuduğunu tahmin ediyorum. Öğrenciler iki otobüse
bindirildi. Bir otobüs yaklaşık 45 kişilik, diğeri 15 kişilikti.
Bnb Ferhat G ü n a y öndeki otobüslerin birine bindi, bende aynı otobüse binm eye
yeltendim. Fakat bana arkadaki otobüslerden birine binmemi emretti. Bende 15 öğrencinin
bulunduğu otobüse bindim. Bnb Ferhat G ü n a y otobüse binen öğrencilerden 5 kişiyi yanına
çağırdı. Y anlarına m ühim m at almalarını emretti. S a y ısın ı bilmiyorum. Fakat içerisine
mühimmat olan küçük bir san d ık öğrenciler tarafından otobüsün içerisine konuldu. S ık sık
terör olayı ihbarı olduğu için Öğrencileri hafta sonu emir gereğince izne çıkartmıyoruz.
G e çe n yılda kamptaki öğrenciler dayanıklılık Y a lo v a ’nın dağlık bir bölgesine 30 km
yürüyerek götürülmüştü. Terör tehdidi ve terör olayı ihbarı olduğu için bir önceki yıldaki bu
uygulam ada da Öğrencilere m ühim m at ve silah verilmişti. D olayısıyla olay gecesi
Öğrencilerin m ühim m at alm alarım da yadırgam adım . Öğrenciler otobüse binm eden önce
Bnb Ferhat G ü n a y onlara dışarıda karışıklıklar olduğunu ve okula geri intikal ettiğimizi
söyledi. Bu olaylar çok hızlı gelişti. Bnb Ferhat G ü n a y sürekli telefon görüşm e si yaptığı için
detaylı olarak kendisi ile gö rü şm e şa n sı bulamadım . Fakat sorduğu m uzda okula geri intikal
edeceğimizi söyledi. 2 otobüs olarak hareket ettik. B a ş k a otobüslere binen öğrencilerde
vardı. Fakat onların ne zam an ve ne şekilde hareket ettiğini göremedim.
Ferhat G ü n a y bize "bulunduğum otobüsü takip edin" diye emir verdi. Kam p
içerisinde otobüsle ilerlerken Bnb. Ferhat G ü n a y telefonla beni aradı. Mühim m atların
öğrenciler dağıtılm asını istedi. Öğrencilerde benim söylem im üzerine sandıktan m ühimmat
aldılar. Mühim m attan kastım sad e ce mermidir. Bu şekilde Orhanlı gişelerine kadar geldik.
Bu bölgeye geldiğim izde saat 00.00 - 00.30 olabilir. Bu sırada eşim cep telefonundan bana
"ortalık karışık, haberleri takip ediyor m usunuz" şeklinde m esaj gönderdi. Bu m esaj üzerine
cep telefonundan internet haberlerini takip etmeye çalıştım.

609
Soruşturma no: 2016/83834

Köprülerin kapatıldığı ve T S K nm yönetime el koyduğuna ilişkin bazı haberler


okudum. Biz otobanda ilerlerken karşı yönden üzerimize doğru araçlar gelm eye başladı.
Orhanlı gişe sin e ayrım bulunan noktada öndeki otobüsün durm ası üzerine bizde durduk.
Öndeki otobüsün geri geri m anevra yap m ası üzerine bizim bulunduğum uz otobüste geriye
doğru m anevra yaptı ve gişelerin bulunduğu bölgeye geldik. Burada trafik sıkışıktı yolda
otobüsler kam yonlar ve diğer araçlar durm uş vaziyetteydi. Trafik içerisinde yaklaşık 10-15
dakika kadar bekledik. Öndeki tırlar ters yöne gitm ek için m anevra ya p m aya başladılar.
Bu sebeple belki 50 metre kadar daha ilerlemiş olabiliriz. D a h a sonra öndeki
otobüsle bulunan öğrencilerin araçtan indiklerini gördüm. Trafik çok sıkışık olduğu için
öğrenciler an cak tek sıra halinde aracın ön tarafına doğru ilerlemeye çakışıyorlardı, ön tarafı
ise araçlar nedeni ile göremiyordum. Benim bulunduğum otobüste rütbeli olan üsteğm en
Oeyhun Ö zak'ta vardı. Öğrenciler inince durumu m erak edince bende araçtan indim. Bu
sırada birden bire silah sesleri gelm eye başladı. S a ğ d a sold a bulunan araçların altına
yatarak gizlenm eye çalıştık. Öğrencilerde aynı şekilde dağılıp araçların altına yattılar.
Ö n tarafta sürekli silah sesleri geldiği için biraz geriye doğru geldik. Araçtan inen
sivilleri araçlarına dönmelerini ya da saklanm alarını söyledik. B ağırışm a lar üzerine bizden
daha ileride bulunan bir öğrenci ile Bnb. Ferhat G ü n a y ’ın yaralandığını anladık. Bu olay
silah seslerinin ilk gelm eye başladığı sırad a cereyan etti. T am olarak süreyi
hatırlayamıyorum. Fakat bu şekilde bir süre bekledik. D a h a sonra ön taraftaki grubun yolun
sol şeridinin yan tarafında bulunan çimli alana geçtiğini gördük. Çevrede çok sa y ıd a araç ve
insan bulunduğu için sesim i duyurabildiğim 8-10 öğrenciye kesinlikle ateş etmemeleri
gerektiğini bildirdim.
D a h a sonra slo gan atan bir grubun araçların Ö n tarafından bize doğru yaklaştıklarını
seslerinden anladım. Bizde çimli alanın dah a güvenli olabileceğini döşenerek oraya
ge çm eye karar verdik. O tobandan koşarak karşıya ge çm eye başladık. Grubun tam sayısını
bilmiyorum. Fakat 8-10 öğrenci ile teğm en Em re Demirbilek bizim bulunduğum uz grupta idi.
Karşıya geçerken üzerimize seri ve yoğun şekilde ateş edilm eye başlandı, teğm en
Em re Demirbilek vuruldu ve yere düştü. K arşıy a ge çer ge çm e z kendimi yere attım.
O tobanın kenarındaki metallerin arkasına gizlenip mermilerden korunm aya çalıştım. Bu ana
kadar hiçbir şekilde silah kullanmadım. A rk asın a gizlendiğim metal bariyerlerin alt
kısım larında boşluk bulunduğundan isabet alabileceğini düşünüp biraz dah a geriye çekildim
ve kendimi gizledim. Kendimi yere attığım bu bölge arka tarafında bulunan hafif eğimli bir
bölgeydi.
Artık bize doğru slo g a n atarak ilerleyen grubu görm eye başladık. Üzerimize doğru
koştukları için öğrenciler h avaya ateş etmeye başladılar. Karşı gruptan da bize doğru sürekli
ateş ediliyordu. G elen grup sivil kişilerden oluşan bir gruptu.
İçlerinde hiç polis mem uru görmedim. Öğrencilere aynı şekilde sesim i duyurabildiğim
kadarı ile ateşi kesmelerini, kim seye ateş etmemelerini emrettim. Bende hiçbir suretle silah
kullanmadım. Bu bölgede 1-1,5 saat kadar kaldık. Sivil kişilerden oluşan grup zam an zam an
öğrencilerin h avaya ateş etmesi nedeni ile duraksıyor geri çekiliyor sonra tekrar bize doğru
yöneliyordu. Ben bu arada cep telefonumdan yardım istemek için 155 ve 156 yı 3 kez
aradım. Ç a lm a sın a rağm en telefonu açan olmadı. Bir süre sonra 4 adet iş m akinesi bizim
bulunduğum uz bölgeye doğru gelip geri gittiler. D a h a sonra ise iki tane zırhlı polis aracı
yakınım ıza gelip durdu. Net olarak kimin kimi aradığım hatırlamıyorum fakat üsteğm en
G eyhun Ö z a k ile telefon gö rüşm e si yaptım. O n a şayet ya k ın sa gelen polislerle diyalog
kurm asını söyledim.
Geyhun Ö z a k ’ın gelen polislerle irtibat kurması üzerine hep birlikte onların
bulunduğu yere geldik. Polisler bizimle toplanan sivil halk grubu arasın d a bulunuyordu. Linç
edilm em ek için onlara sığındık. Sivil halk bize ve polislere doğru taş fırlattılar. Elimizde silah
ve m ühimmat bulunduğu halde kullanmadık. Otobüslerin arkasın a gizlenm eye çalıştık.
Polislerde h avaya ateş açarak halkı bizden uzaklaştırm aya çalıştı. Bu olay birkaç kez
yaşandı.

610
Soruşturma no: 2016/83834

Polisler elimizdeki silahlan teker teker kayıt yaparak alacaklarını söylediler. Sivil halk
topluluğu sürekli üstüm üze geldiği için silahlarımızı ilk 300 metre kadar uzakta teslim etmeyi
teklif ettik. Kabul etmemeleri üzerine o bölgede silahlarımızı görevli polislere teslim ettik.
Sivil halk yeniden bize doğru hücum etti, polisin h avaya ateş açm ası üzerine geri çekildi.
Polis m em urlarına yaralı olan Ferhat G ünay'ı bir an önce hastaneye kaldırm am ız gerektiğini
söyledim. Götürm ek istemediler.
A m b u la n s geleceğini söylediler. Yarım saat kadar sonra trafik yoğunluğu sebebi ile
am bulan sın gecikeceğini söyleyip yaralıyı polis aracı ile götürmelerini rica ettim. Bu kez
benim önerim ile Ferhat G ü n a y ’ı polis aracına alarak hastaneye götürdüler. Biz yolun
karşısındaki çimli alan a ge çm eye çalıştığım ız sırad a yoğun ateş altında bulunm asına
rağm en T e ğm e n Em re Demirbilek sivil bir araçla hastaneye götürülmüştü.
Polis Mem urlarından ya şlıca olan birine ne yapacağım ızı sordum. B a n a biz de tam
olarak bilmiyoruz, karakola gidelim, daha son ra anlaşılır dedi. Bu polis m em uruna ben ve
öğrencilerim hiçbir şeyden habersiz olduğum uzu söyledim. Öğrenciler fena m uam elede
bulunulm am asını rica ettim. İçlerinde en rütbeli kimin olduğunu sordum. B a n a bayan bir
polis m em urunu işaret ettiler. O n a da aynı şeyleri söyledim. Hep birlikte Orhanlı polis
merkezinin bahçesine gittik. Bahçenin ortasından nezarethanenin bulunduğu yere kadar
yaklaşık 40 polis mem uru koridor oluşturdu. Beni ve öğrencileri tek tek darp ederek
nezarethaneye soktular. O rad a bulunduğum uz süre zarfında da iki polis mem uru her gün
öğrencileri ve beni ağ ır hakaretler eşliğinde düzenli olarak darp ettiler.
O laydan sonra el ve yüz svaplarım ız alındı. Benim üzerimde sarsılm az m adde
tabancam vardı. Şarjörü yarım doluydu. Polisler tarafından m uhafaza altına alındı. Hiçbir
şekilde silah kullanm adım sesim in ulaştığı tüm öğrencilere silah kullanm am alarını emrettim.
Fakat sanıyorum ki öğrencilerden h avaya ateş eden oldu. F E T Ö /P D Y yâ d a bir b a şk a su ç
örgütü ile hiçbir ilişkim olmadı. Hiçbir dönem okullarına ya da dershanelerine gitmedim
ailem içerisinde de örgütle ilgisi olan hiç kim se bulunmadı. Suçlam aları kabul etmiyorum.
S av u n m ala ra katılıyoruz. Müvekkilim herhangi bir su ç örgütü ile ilişkisi bulunm adığı
gibi kalkışm aya bilerek iştirak etmesi sö z konusu değildir. Amirinin emri ve okula geri intikal
edileceği emrini verm esi üzerine yola çıkmıştır. Hiçbir şekilde hedef alarak ya da alm ayarak
ateş etmemiştir. Uzun süredir tutukludur. Se rb e st bırakılm asını talep ederiz ...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 2 ) Şüpheli Ceyhun ÖZAK 27.09.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp O kulunda Tim Komutanı olarak görev yapm aktayım . Ü steğm en
rütbesindeyim. H ava harp okulu öğrencileri için her yıl düzenli olarak Y a lo v a ilçesindeki
hava m eydan kom utanlığına ait kışla içerisinde kam p kurulmaktadır. Bu kam pa son sınıf
öğrencileri hariç bütün Öğrenciler katılır. U ygu lam a rutin bir uygulam adır ve bir buçuk ay
sürer. 13 Tem m uz 2016 tarihinde de aynı şekilde son sınıf öğrenciler hariç tüm öğrenciler
kam p için silahlı ve teçhizatlı bir şekilde Bakırköy iskelesinden vapurla Y a lo v a iskelesine
ge çm e k suretiyle Y a lo v a iline gittiler. Öğrencilerin b a şın d a yaklaşık 30 kişi civarında rütbeli
vardı. Rütbelilerin içerisinde bende görevliydim. Öğrencilerin okul komutanı tüm general
rütbesindeki Fethi Alpay'dır. O nun bir altında öğrenci A lay komutanı Albay Hüseyin Ergezen
yer alır. Tüm öğrencilerden bu iki kişi sorumludur. Bu şah ısların altında son sınıflar hariç
diğer öğrenciler 3 gurup halinde yer alır. Her grubun b a şın d a binbaşı rütbesinde bir filo
komutam görev yapar. A yrıca her grup kendi içinde ikiye ayrılır. Bu ayrılan gruplara kol adı
verilir. Her kolun b a şın d a yüzbaşı rütbesinde bir kol komutanı, kol kom utanının emrinde de
teğm en ya da üsteğm en rütbesinde iki personel görev alır.
Ben Binbaşı Ferhat G ünay'ın filosunda yer alan ve Y z b H a şa n Durak'ın kol komutanı
olan kolda Tim komutanı olarak görevliyim. 15 Tem m uz 2016 tarihinde kam pta
bulunduğum uz sırad a H ava Kuvvetleri Kom utanının öğrenci kam pını denetlem ek için

611
Soruşturma no: 2016/83834

Y a lo v a ’ya geleceği söylendi. Bunu bana söylen kişi bir üst amirim olan Bnb. Ferhat
Günay'dır. Denetlem e için gerekli hazırlıklarımızı yaptık ve hava kuvvetleri komutanı
denetleme için kam pın bulunduğu yere 15 Tem m uz 2016 günü saat 10.00 sıralarında geldi.
Ö ğled en sonraki bir saat ayrıldı. H ava kuvvetleri komutanının yanın da benim bildiğim hava
eğitim komutanı H a şa n Küçükakyüz (korgeneral) , hava sınıf teknik okullar komutanı
tümgeneral Ahm et Cural, H ava Kuvvetleri Eğitim Daire B aşkan ı Tuğgeneral Kem al Akçınar,
H av a Harp Okulu Komutanı Tüm general Fethi A lp ay bulunmaktaydı.
Ben 2012 yılında m ezun oldum. Genellikle hava kuvvetleri komutanı ve refakatinde
bulunanlar kampları kam pın ortasında gelirlerdi. Genellikle hayati idam e eğitimi yapılan
dönem de denetlem e yaparlar. Kam pın hem en b a şın d a bu şekilde bir denetlem eye daha
önce tanık olmadım. Hafta sonları yine rutin bir uygulam a olan öğrencilerin b a şın d a kam pta
kalmaktayız. Filo kom utanından izin alabilirsek hafta sonları kam ptan ayrılabiliyoruz an cak
genellikle izin verilmez. Denetlem e sonrası rutin faaliyetlerimizi sürdürdük. 15 Tem m uz
2016 günü kam pta bulunduğum sırada saat tahminen 22.00 sıralarında yat yoklam asını
yaptık. 22.30 sıralarında yoklam a so n a erdi. Öğrenciler istirahate çekilm eye başladılar. 3.
Sınıfların takım komutanı olduğu için 3. S ın ıf öğrencilerin nöbet tuttukları komuta adını
verdiğimiz eğitim birimine gittim. Kom uta merkezinde bir 3. S ın ıf öğrencisi komuta merkezi
başkanı rolünde bir 3. S ın ıf öğrencisi yardım cısı rolünde eğitim yaparlar. Y anlarında 4 tane
ikinci sınıf öğrencisi bulunur. B a şk a n rolündeki öğrenci B noktasındaki nöbetçi öğrencinin
bulunam adığını söyledi bu o lağan bir durumdur. Bazen nöbetçi öğrenci arazide uyuyup
kalır. Kendisine nöbetçi devriye öğrencileri gönderip kontrol etmelerini söyledim.
O d ad a n dışarıya çıktığım da bir koşuşturm a olduğunu yzb rütbesindeki kişilerin
içtima alanına yöneldiklerini gördüm. O rad a Em re Demirbilek isimli teğm enle karşılaştım.
Kendisi de takım komutanıdır.
K arga şa n ın nedenini sordum. B a n a "abi Ferhat Binbaşının emri, teçhizatımızı alıp
giyinip içtima alanına çıkm am ız gerekiyorm uş" dedi. Silahım ı ve teçhizatımı aldım kıyafetimi
giydim. İçtima alanına çıktım. B noktasındaki nöbetçinin yerinde bulunm adığını söylendiği
için ciddi bir durum olabileceğini düşündüm .
Zira birliğe zam an zam an sivil kişilerin izinsiz girdiği olabiliyor. İçtima alan ına
çıktığım da Bnb Ferhat G ünay'ın orada olduğunu gördüm. B a n a harbiyelilerin isim listesi
olup olm adığını sordu. Bulunm adığını söyledim. Niçin içtima alanında toplandığım ızı
sordum. B a n a "okula dönüyoruz, birliğe terör saldırısı olacak" dedi.
Bunu duyunca endişelendik. Y a n ım d a emre T eğm en de vardı. Bu sırad a telefonum
şarjdaydı. O kula döneceğim izi düşünerek gidip telefonumu aldım. D ö n dü ğü m d e içtima
alanının yakınlarında otobüsler olduğunu gördüm. S a y ısın ı tam hatırlayamıyorum. Bazı
Öğrencilerin içtima alan ında olm adığım fark ettim. Bu öğrenciler hasta ve istirahatli olan
öğrencilerdi. Bnb Ferhat G ü n a y ’a " komutanım m adem okula dönüyoruz, istirahatte
öğrenciler neden kalıyor" dedim, "onları da alın onlarda kalm asın " şeklinde yanıt verdi. Bu
sırada elimde bir işim listesi vardı. Öğrencileri otobüse yönlendiriyordu. Bu kez kendisine
Em re Teğm enin hatırlam ası üzerine " m adem terör saldırısı ihbarı var m ühimmat
alm ayacak m ıyız" diye sordum. Elimizde ne var ki diye yanıt verdi. Elimizde toplam 60 G 3
mermisi ile 3-4 adet sis kutusu vardı. Onları aldım. Birkaç tanıdığım nitelikli öğrenciye
verdim. Bnb Ferhat G ü n a y telefonla konuşarak yanım ızdan ayrıldı. Biraz ileride "buraya 4-5
tane öğrenci yollayın "diye seslendi. Kendisine 4-5 öğrenciyi yönlendirdik. Öğrenciler
döndüğünde ellerinde m ühimmat bulunan sandıklar vardı. Mühim m atlardan iki san d ığın
öndeki otobüse, iki san d ığın da onun arkasındaki otobüse konuldu. Biz bunlarla uğraşırken
birinci ve ikinci sınıf öğrencilerin yerleştiği otobüsler yola çıkmıştı. Y a n ım ız a gelen Ferhat
Bnb orada bulunan A stsu b a y Ç a v u ş Ufuk G öce n 'e de bir silah verip bir hücum yeleği
giydirdi ve "sende bizimle geliyorsun" dedi.
O tobüsün Ö nünde komuta kadem esi olarak toplandık. Ferhat Bnb Aydın G ü lşa n
üsteğm en e " sen 3. O tob üse bin" dedi. Ufuk G ö çe n ve Em re Demirbilek isimli Teğm enlere
üzerindeydi. N e yapacağım ızı sordum. Beklememizi emretti. Yanındaki öğrenci Ferhat Bnb

612
Soruşturma no: 2016/83834

nin yaralı olduğunu söyledi. Bu kez H a şa n Durak Y z b ye seslendim . Y anıt alam adım .
Telefonla kendisini aradım. M e şgu l çaldı. Ferhat Bnb ye a ş a ğ ıy a inebilecek durum da olup
olm adığını sordum. İnem eyeceğini söyledi. Öğrencilere polisi aramalarını söyledim. Bende
112 ve 156 yı aradım. 112 den cevap verildi. A n c a k trafik kapalı olduğu için am b ulan s
yollayam ayacağını söylediler. 156 yı açan olmadı. D a h a sonra öğrencilerin uyarısı ile ön
tarafta bir kepçe olduğunu fark ettim. Farlarını ya km ış vaziyette ters şeritten geliyordu. Ö n
metal kısmı yukarı kalkm ış durumdaydı.
Üzerimize hızla geldiği için yanım daki M uham m et Ali Ç içek isimli öğrenciye lastiğine
ateş etmesi için emir verdim. Ateş etti ve s a ğ lastiği patlattı. A raç bu şekilde durdu. So n ra d a
geriye doğru m anevra yaptı. Y a n kısm ı bize doğru döndü. Öğrencilere araç hareket ederse
haber verin diye söyledi. İş m akinesindeki sürücünün araçtan a ş a ğ ıy a doğru atladığım da
görmüştüm. So n rad an bu şa h sın öldüğünü gördüm. Bu olaylar devam ederken üzerimize
sürekli ateş ediliyordu. D a h a sonra Faruk Ş im şe k isimli Y a lo v a ’da kalan teğmeni telefonla
aradım. Telefonu rütbeli birine vermesini istedim. Telefonu birinci filo komutanı Bnb M ehm et
Gürler'e verdi. Olayı kendisine k ısa ca anlatm aya çalıştım. B a n a emir verecek durumunun
olm adığını söyleyip telefonu kapattı. Bende Ahm et Ö zb a y isimli harbiyeliye alay komutanı
Hüseyin Ergezen'e u laşm aya çalışın dedim. U laşıp telefonu bana verdi. O n a da durumu
anlatm aya çalıştım. Orhanlı gişelerinde saldırıya uğradığım ızı söyledim yardım istedim.
B a n a " direnin" dedi. N eye direneceğimizi sordum, "ayrılm ayın bana zam an kazandırın" diye
cevap verdi.
Polis geldiği zam an teslim olacağım ızı bildirdim. Telefonu kapatm adan Ahm et
Ö zb a y'a geri verdim. Bir şeyler konuştular. Telefonu kapattıktan sonra sord u ğu m d a Ahm et
Ö zb a y bana Hüseyin Ergezen'in kendisine "direnin " dediğini söyledi. Direnmiyoruz ve ilk
fırsatta kaçıyoruz buradan dedim. Öğrencilere otobüsü çalıştırmaları için emir verdim fakat
bu kez çalıştıram adılar. Ç atışm an ın yoğunluğu da azalmıştı.
Halk toplanm aya başlam ıştı. Halkın içerisinde diğer birini siper edip ateş edenlerde
vardı. Balkonlardan ateş edenler oldu. Ö ğrencinin birisi balkonlardan ateş edildiğini söyleyip
karşılık vereyim mi diye sordu, ateş etm em esi gerektiğini söyledim. Bu sırada sivil halk
topluluğunun arka tarafında resmi kıyafetli polis memuru gördüm yan ım a Ahm et Ö zb a y ve
M ehm et Tarhan isimli harbiyeli öğrencileri alıp otobüsten indim.
H alka doğru yürüdüm. Öğrencilere ateş ederlerse karşılık vermeyin dedim. Vurulanı
otobüse çekeceğiz dedim. Halkın önüne çıkan üzerine Türk bayrağı deseni bulunan tişört
giym iş bir kişi ile karşılaştım. Jan darm ada sıhhiyeci olduğunu söyleyerek yaralı varsa
m üdahale edebileceğini söyledi bende bu şa h sı otobüse yolladım. D a h a sonra üzerinde 3
hilal bulunan b andan a takm ış bir sivil şa h ıs daha geldi bu şa h sın arka tarafta bulunan
polislerle ko n u şm ak istediğimi ilettim. Söyleyeceğim diyerek gitti. Bu sırad a yukardan iki
polis mem urunun dah a geldiğini gördüm. Üzerlerinde yelek vardı onlara doğru yöneldim,
"amirim biz saldırıya uğradık, merkez kom utanına haber verin yaralılarım ız var, am b ulan s
lazım " dedim. Polis mem uru bana "ne merkez komutanlığı kardeşim darbe yapıyorsunuz
farkında değil misiniz" dedi. Darbeyle bir ilgimiz olm adığını, yanımızdakilerin öğrenci
olduklarını söyledim. Beni tersledi. A teş eden sivil halka engel olmaları gerektiğini bildirdim.
Aralarında silahlılar var dedim. Fakat bana "siz bizimle çatışırken iyi miydi" şeklinde karşılık
verdi. Polisle çatışm adığım ızı açıklam aya çalıştım. Y zb H a şa n D urak’ ta yanım ıza gelmişti.
Bnb Ferhat G ü n a y yaralı halde öğrenciler tarafından otobüsün içine taşınm ıştı. Polis
memurlarını Ferhat Binbaşı' nın yanın a götürdüm. Polis mem uru Ferhat B in b aşıya "
silahlarınızı teslim edin, teslim olun sizi merkeze götüreceğiz " dedi. Ferhat Bnb bunu kabul
etmedi. Bizi askeri bölgeye götürmelerini istedi. Aralarında tartıştılar.
Polis a ş a ğ ıy a indi. Bnb Ferhat G ü n a y ’ı konuşarak ikna etmeye çalıştık. Beni
yakam d an tutup çekti ve "bunlar polis m olis değil kafalarına sıkın" dedi. Y an ım ızd a isimlerini
hatırlayam adığım Öğrencilerde vardı. Duyup duymadıklarını bilmiyorum. Ferhat Bnb 'nin
sözlerine itibar etmedim. Teslim olacağım ızı söyledim. Öğrencilere de Ferhat G ünay' ın
otobüsten dışarıya çıkarm alarını söyledim. Öğrencilerden birisi Bnb Ferhat G ünay'ın inmek

613
Soruşturma no: 2016/83834

istemediğini söyledi bende zorla çekip çıkarmalarını söyledim. Zira ateş etmeleri için
öğrencileri etkileyebileceğini düşündüm . Yaralı olan Se d a i Kılınçer ve Ferhat G ü n a y ’ı çimlik
alana yatırdım. Polisten am b ulan s istedim. İlgileneceğini söylediler. İlk konuştuğum polis
amirine gidip silahlarımızı teslim edeceğimizi bildirdim.
D e n g e siz bir sivil halk profili olduğu için silahları teslim edersek linç edilebileceğimizi
düşündüm . Polis amirine biraz uzaklaştıktan son ra silahları teslim etmeyi teklif ettim. Kabul
etmedi. Bende silahları teslim ettim. Bütün bu olaylar y a şa n d ığın d a Y z b H a şa n Durak
yan ım ızda değildi son a şa m a d a yanım ıza geldi. Silahları polis m em urlarına teslim ettik.
Teslim etmeden önce şarjörleri ve nam ludaki mermileri bizzat çıkardım.
Y a k la şık 10-15 G 3 piyade tüfeğine dokunm uş oldum. Bu şekilde teslim olduk. Bu
işlemler sürerken sivil halk bize taş ve so p a fırlattı. Polisler h avaya ateş açarak engel
olm aya çalıştılar, ettiler. Ç ağrılan minibüs ile polis merkezine gittik kordon oluşturan polis
memurları bizi darp ve hakaret ederek nezarethaneye aldılar. Benzeri m uam eleler iki gün
boyunca sürdü. O layd an son ra el ve yüz svaplarım ız alındı. Üzerim de bulunan şah si
tabanca ile hiç ateş etmedim. A n c a k üzerimize ilk ateş edildiğinde caydırıcı olm ası için
ellimde bulunan M P 5 silahla h avaya 4-5 kez ateş ettim. Kim seyi hedef almadım.
Öğrencilerden de havaya ateş edenler oldu. F E T Ö /P D Y ya da bir b a şk a su ç örgütü
ile hiçbir İlişkim olmadı. Hiçbir dönem okullarına ya da dershanelerine gitmedim ailem
içerisinde de örgütle ilgisi olan hiç kim se bulunmadı. Suçlam aları kabul etmiyorum.
S a v u n m a la ra katılıyoruz Müvekkilim herhangi bir su ç örgütü ile ilişkisi bulunm adığı
gibi kalkışm aya bilerek iştirak etmesi sö z konusu değildir. H a va y a ateş etmesi ve
öğrencilerine ateş emri vermesinin tek sebebi sa v u n m a am açlı ve kendilerini koruma
amaçlıdır. Amirinin emri ve okula geri intikal edileceği emrini verm esi üzerine yola çıkmıştır.
Uzun süredir tutukludur. Se rb e st bırakılm asını talep ederiz. Dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 3 ) Şüpheli Ufuk GÖÇEN 27.09.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava A stsu b a y M e sle k Yüksekokulundan yeni m ezun oldum. 2016 yılı Şu b at
ayında kura çekerek hava harp okulunda idari işler astsu b ay olarak göreve başladım . D a h a
önce herhangi bir kam pa katılmadım. G öreve başladıktan sonra 13 T em m uz 2016 tarihinde
son sınıflar hariç olm ak üzere harp okulu öğrencilerinin kam p için Y a lo v a ’ya gidecekleri
benim de onlarla birlikte oradaki idari işlerde görev alm ak üzere Y a lo v a ’ya gideceğim i
öğrendim. Belirttiğim tarihte 4 filo olarak kam p gö lgesin e gittik. Ben 4. Filo idari işler
astsubayı olarak kam pa katıldım. Görevim kam pın yapılacağı hava m eydan kom utanlığında
filonun idari işlerini yerine getirmekti. 15 Tem m uz 2016 tarihine kadar kam pta herhangi bir
dikkat çekici olay olmadı. Misafirhanedeki odalara yerleştik. 15 T em m uz 2016 günü kam p
bölgesinde görevli olan Y z b H a şa n Duran ve Bnb Ferhat G ü n a y kam pa katılan öğrencilerin
o civardaki bir arazide Hayati İdam e eğitimi alacaklarını, bu nedenle kum anya ve diğer
ihtiyaç malzemeleri için yazı hazırlam am gerektiğini söylediler. M e sle ğe başlad ığım için
Hayati İdam e eğitimi içeriği ve yazışm alar konusunda çok deneyimli değilim. İşleri benden
kıdemli olan İdari işler astsubaylarına sorarak takip etmeye çalışıyorum. Bnb Ferhat G ü n ay
bana olay günü gü ndüz saatlerinde yazının durumu ile ilgili bilgi sordu. Bende yazıyı
hazırladığım ı ancak alay kom utanının im zasında olduğunu bildirdim. Yazıyı sistem den
çıkartıp ıslak im zasını alm ak üzere o d a sın a gittim. A lay komutanı yoktu. Dosyayı, d o sya
süm eninin bulunduğu yere bıraktım. İdari kısm ından haberi geldi, hafta sonu iznini
İstanbul’da geçirm ek isteyen personelin listesi istendi. Bnb Ferhat G ü n ay hariç diğer
subayları telefonla arayı izin kullanıp kullanm ayacaklarını sordum. Em re Demirbilek isimli
üsteğm en ile H a şa n Durak Y z b nin bana hafta sonu m esai olduğunu söylediklerini
hatırlıyorum. Filoya yeni atanan M ahm ut Ç o b a n isimli astsu b ay kıdemli çav u ş ile birlikte
iznimizi İstanbul'da geçirm ek için izin alm ak üzere Bnb Ferhat G ünay'ın yanın a gittik.

614
Soruşturma no: 2016/83834

Lavabo ya doğru yürürken seslenip izin talebimizi ko n u şm aya başladık. Muhtelif sorular
sorduktan sonra izin için düşünürken Bnb Ali A k b a ş geçerken yanım ıza uğradı. Ferhat
G ü n a y ’a "izin mi istiyorlar" dedi. Bnb Ferhat G ünay'ın evet dem esi üzerine "ben filodaki
astsubaylardan birini gönderdim " dedi. Bunun üzerine Ferhat B in b a şıd a yanım da bulunan
astsu b ay M ahm ut Ç o b a n 'a izin verdi, bana izin vermedi. 15 Tem m uz 2016 günü A lay
kuvvetleri komutanı ve komutanlıktaki üst düzey rütbeliler hava m eydan kom utanlığına
gelmişlerdi. Bir toplantı yaptılar. Bildiğim kadarıyla toplantıya katılan en dü şü k rütbeli
kurmay bnb idi. Toplantının içeriğini bilmiyorum. Öğrenciler kendi aralarında "kuvvet
komutanları kam pın son u n d a gelirlerdi" şeklinde konuşuyorlardı. M e sai bittikten sonra
devrem ve m eslektaşlarım olan O kan C eb ecioğlu ve M uham m et Ali Y ıld ız ile birlikte dışarı
çıkm ayı ve gezm eyi planladık. M uham m et Ali Yıldızın biraz işi olduğunu söyledi. O kan
Cebecioğlu ile birlikten çıktık. K ıs a bir süre son ra M uham m et Ali Y ıldız telefonla aradı işinin
bittiğini söyledi araçla geri döndük. San ıyoru m saat: 21.30 sıralarıydı. Bu kez üçüm üz
birlikte araçla dışarıya çıktık. Bir kafeye oturduk. Saat:22.30 sıralarında M ustafa Duran
isimli astsu b ay çav u ş telefonla aradı 15 dk içerisinde birlikte olm am ız gerektiğini söyledi
sebebini söylemedi. Bizde hızlı bir şekilde birliğe geri döndük. M u stafa Duran söylem esi
üzerine kamuflajlarımızı giydik, içtima için silahlarımızı aldık. K am p bölgesinde birden fazla
otobüs duruyordu sayısın ı hatırlamıyorum otobüslerin yanında bulunan O lcay Topçu isimli
üsteğm en " sizi de mi çağırdılar" dedi. " evet, komutanım hayırdır" dedim. Y anıt vermedi.
Otobüslerin yanında Y a lo v a M eydan Komutanı olan ismini hatırlam adığım kurmay albay,
yanın da bnb Ferhat Günay. Bnb G azi O dacı, ismini hatırlayam adığım bir üsteğm en
bekliyorlardı. Ferhat binbaşı beni gördü. Benim otobüsüm e g e ç bekle dedi. O nun işaret
ettiği otobüse bindim. B a n a okula gidiyoruz dedi. Ben gittiğimde öğrenciler otobüslerde
oturuyorlardı m ühim m at dağıtım ını görmedim. Bindiğim otobüste 3 tane bayan öğrencide
vardı. Ferhat G ü n a y ’ın emri üzerine iki otobüs peş p e şe yola çıktık. Benim bulunduğum
araç birliği terk eden ilk araç tır. Rütbeli olarak Bnb Ferhat G ü n a y ve teğm en Em re
Demirbilek vardı. 10-15 dakika son ra alay idari kısım da çalışan devrem O kan Cebecioğlu
telefonla aradı. N e yaptığım ı sordu otobüsle birlikten çıktığımızı ve okula gittiğimizi söyledim
bunu gören Ferhat G ü n a y " sen birine bir şe y mi söylüyorsun " diye çıkıştı. Telefonu
kapattırdı. O lu m su z bir düşünceye kapılm adım zaten kapılsam da verilen emre karşı
gelm ek gibi bir pozisyonda değilim. Y o ld a hiçbir olum suzluk yaşanm adı. T am olarak
bilmediğim bir mevkide trafiğin sıkıştığını ve tırların diğer şeride ge çm e k üzere dönm eye
çalıştıklarını gördüm. Ferhat Bnb a y a ğ a kalktı otobüsün orta bölüm üne geldi "arkadaşlar
bundan sonra bütün emir komuta bende. G enel Kurm ay B aşkan lığın ın resmi açıklam ası
var, R ece p Tayyip E rd oğan terörist ilan edildi, polis ve jandarm a üniforması giyen teröristler
var, bu saatten sonra size kurşunun nereden geldiğini bilemezsiniz" gibi sözler söyledi. 5-10
dakika sonra otobüsten in emri verildi. San ıyoru m Orhanlı gişeleri idi. N e olduğunu
anlam adım birden bire çatışm a başladı. Yere yattım. Kimin kime ateş ettiğini karanlıktan
dolayı görmedim. Öğrencilerden du ydu ğum a göre bize ateş edenler sivil halk topluluğu ve
polislermiş. Silah ım la ateş etmiş olabilirim fakat h avaya ateş açtım. Herhangi bir canlıyı
hedef alm adım. Ferhat Binbaşının vurulduğundan son radan haberim oldu. D a h a sonra
yolun sol tarafındaki çimlik bölgeye geçtik. Ö nüm ü zde Em re T eğm en vuruldu. İki tane
öğrencinin de b a cağın d an vurulduğunu duydum. Bulunduğum uz bölgeye sürekli ateş
ediliyordu. Em ir verm e yetkim olm adığı halde çevremdeki öğrencileri polislere ve sivil halka
ateş etm em e konusunda uyardım. H a şa n Y z b ve ben bulunduğum uz bölgeye gelen polis
aracına ateş açılm am ası konusunda da öğrencileri uyardık. Y z b H a şa n Durak'a
yaşananların ne denli doğru olduğunu sordum. Herhangi bir cevap vermedi. A n c a k polis
gelirse kafam ıza sıkar dedi. Bir süre sonra bir ya da iki polis aracı yakınım ıza geldi beyaz
bayrak sallıyorlardı. Y z b H a şa n Durak'ın polise teslim olm a konusunda olumlu bir şey
dediğini duym adım . Y akın ım d a olduğu için devrem diye hitap ettiği Kenan B aştu ğ isimli Y zb
ile ve h ava pilot kurm ay A lb ay Hüseyin Ergezen'i de telefon görüşm esi yaptığını duydum.
Hüseyin Ergezen Ö ğrenci A lay Komutanıdır. Y z b Kenan B aştu ğ ise yine harp okulunda

615
Soruşturma no: 2016/83834

görevli olup 41. Kol komutanı olarak görevlidir. O lay tarihinde paraşüt eğitimi için A n k ara’da
bulunuyorlardı. Hatırladığım kadarıyla kendisine so rd u ğu m d a Y zb H a şa n Durak bana
öğrenci A lay Komutanı Hüseyin Ergezen'in direnin şeklinde talimat verdiğini söylemişti.
H a şa n Y z b bu şekilde söyledi diye hatırlıyorum. Bnb Ferhat G ünay'ın ve üsteğm en Ceyhun
Ö z a k ’ın bulunduğu bölgenin bir polis aracına ve iş makinelerine ateş ediliyordu. Bir süre
son rada sivil halkın tezahüratları eşliğinde terörle m ücadele şu b e m üdürlüğünden gelen
polis mem urlarına teslim olduk. Biraz önce belirttiğim gibi yoğun ateş altında kaldığım ız için
havaya ateş etmiş olabilirim ç an cak herhangi bir canlı ya da can sız bir varlığı hedef
almadım. Bnb Ferhat G ünay'ın otobüsün içerisinde yaptığı ko n u şm aya kadar darbeye
kalkışm a ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Em ir verme yetkim yoktur. M e sle ğe henüz girmiştim.
F E T Ö P D Y terör örgütü ile herhangi bir alakam yoktur okullarında öğrenim görmedim. E v ve
yurtlarında kalm adım. Suçlam aları kabul etmiyorum”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 4 ) Şüpheli Abdüsselam YILDIZ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 2013 yılında Kayseri S a m i Y a n gın A nadolu lisesinden m ezun oldum ve aynı
yıl H a v a Harp Okulu sınavlarına girdim, halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Okul
kom utanım ız tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutanı kurmay albay Hüseyin E R G E Z E N ,
filo komutanı kurmay binbaşı Ferhat G Ü N A Y , kol komutanları kurmay yü zbaşı H a şa n
D U R A K , kurmay yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , tim komutanları teğm en Faruk Ş İ M Ş E K
( Ş İ M Ş İ R ), üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , üsteğm en Ceyhun Ö Z A K , teğm en Em re
D E M İR B İL E K 'tir. Birlik içerisinde 15 Tem m u z öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik
hissetm edim. Biz okul olarak 13 Tem m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğitim
kam pına giıtik. 15 T em m uz günü saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutanı
Orgeneral Abidin Ü N A L birliği denetlem eye geldi, öğle yem eğini bizimle birlikte yedi. A k şa m
saat: 22.00’de yat içtiması verildi. Bizim okulda genel uygulam a olarak lider ve kadet
öğrenci uygulam ası vardır. Lider öğrenciler 1., 2., 3. S ın ıf Öğrencilerinin yem ekhane toplantı
gibi konularda, bu öğrencilere liderlik yapar, ben de lider öğrenciyim. O gün, yat içtiması
sırasın d a 15 lider ve kadet öğrenci içtimaya katılmayarak. Ç am lık G azin o su denilen yerde
toplandık hatta bir ara yanım ıza tim komutam teğm en Em re D E M ÎR B ÎL E K ’ de geldi. Saat:
23.00 sıralarında Em re D E M İR B İL E K ’ i Binbaşı Ferhat G Ü N A Y telefonla arayarak, lider ve
kadet öğrenciler dâhil, herkesin silah ve tam teçhizatlı olarak tekrar içtima alanına gelm esini
söylemiş. Biz, derhal kamuflaj ve giysilerimizi giyip silah kuşan dık ve içtima alanına gittik,
burada 1. S ın ıf Öğrencilerinin tuttuğu, A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B
noktasındaki nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. D a h a son rada tatbikat söylentisi yayıldı, bir
süre son rada içtima alanına otobüsler geldi, hatta bir de helikopter sesi duyduk, dah a sonra
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , elindeki listeden num ara okuyarak bizleri gruplara ayırdı. İlk 50
kişilik grupta bende vardım, bizi 1. sıradaki otobüse bindirdi. Ö n sırada oturan 3-4 arkadaş
dışarıda bulunan m ühim m at aracından, m ühim m at alıp getirdiler. Eşit olm ayan sayıd a
herkese dağıtıldı ve şarjörlere de mermi b a sm am ız söylendi. O tobüsün orta sırasındaki
öğrencilerin silahhanedeki telefon dolaplarından cep telefonlarının şarj aletlerini almalarını,
an cak telefonları kullanm am alarını söyledi. Bu arada, Ferhat G Ü N A Y binbaşı, bizlere
ülkede terör olayları olduğunu, kam p alanının güvenlikli bir alan olm adığını bu nedenle
okula intikal edeceğimizi söyledi, kendisi de benim bulunduğum otobüse bindi. Ayrıca,
otobüsle rütbeli olarak teğm en Em re D E M İR B İL E K ’ te vardı. Saat: 23.30 sıralarında biz
okuldan ayrıldık. Nizam iye çıkışınd a aracın iç ışıkları kapatıldı. O sm a n ga z i köprüsünden
geçerken, .Ferhat binbaşı köprü ge çiş ücretini kendisi ödedi. Bizler okula gideceğimizi
düşünüyorduk. Aracı kullanan şoför Er de S a b ih a G ö kçe n Havalim anı ayrım ında İstanbul
istikametine devam edince, Ferhat binbaşı aracı durdurdu, askere çok kızdı ve kendisi de
araçtan inerek aracı geri geri gelm esini sağladı. Yol ayrımından, aracı S a b ih a gökçen

616
Soruşturma no: 2016/83834

havaalanına yönlendirdi. H ava alan ın a giderken Ferhat binbaşı bizlere ' terör saldırısı
nedeniyle, havaalanındaki polislere yardım edeceğimizi, gelen giden yolcunun güvenliğini
sağlayacağım ızı, kesinlikle çatışm aya girm eyeceğim izi söylemişti. Y a k la şık 5 dk sonra
sonra bu kez otobüsün ortasına gelerek Tayyip Erd oğan tutuklanmıştır. Bu bir T S K
bildirisidir, isteyen inebilir ’ben taksi tutup gönderecem ancak dikkat etsin en yakınından bile
kurşun gelebilir" dedi. Bizler çok şaşırm ıştık. Se ssizlik olunca, “anlaşıldı mı lan” diye bağırdı.
Ayrıca, ” terörist kılığına girm iş polis ve jandarm a olabilir halkın arasınd an geçerken
elinizdeki silahları alm ak isteyebilirler, sakın vermeyin gerekirse sıkın ” diye emir verdi. Saat:
00.00 sıralarında Orhanlı gişelerine geldiğim izde önüm üzdeki araçlar nedeniyle trafik sıkıştı,
biz ilerleyemedik. Ferhat binbaşı bizleri araçtan indirdi. Yürüyerek gişelere doğru gittik.
G işelere geldiğim izde dışarıdan bize doğru çok sa y ıd a ateş açıldı. D a h a önce böyle bir
şeyle karşılaşm am ıştım , hem en yere yattım. Y a k la şık 7-8 dakika ateş edildi, bende yerde
kaldım. Bu arada, bir emir geldi, gişelere paralel sol taraftaki tepelere karşıya geçm em iz
istendi. Ben karşıya ge çm e k isterken sa ğ ım d a n solum dan mermiler geçiyordu. Bu sırada,
teğm en Em re D E M İR B ÎL E K ' in vurularak öldüğünü, Ferhat binbaşının yaralandığını, keza
S e d ai K IL IN Ç E R isimli bir öğrencinin de yaralandığını dah a son ra öğrendim. Biz öğrenciler,
tepelerdeki ağaçların altına saklandık. Bu arada gişelerin oradaki halk sürekli bizlere ermeni
askerleri sizleri öldüreceğiz diye sözler söylüyordu. Bir an halk bulunduğum uz yere doğru
y a klaşın ca ben bizi öldüreceklerini düşünerek, yaklaşm am aları için h avaya doğru I el ateş
ettim. Burada yaklaşık I saat bekledikten son ra polisler geldi. Bize bulunduğum uz yerden
çıkm am ızı söylediler. Biz de hem en silahlarımı vererek polislere teslim olduk, biz halen ne
olduğunu anlayam adık, olayın şokundaydık. Her şe y birden bire gelişti. O kula gittiğimiz
zannederken böyle bir olayın içinde kaldık. Ben y a şa n a n sürecin bir darbe süreci olduğunu
bilmiyordum. Ancak, otobüste havaalanı yolunda Ferhat G Ü N A Y binbaşının söylem esiyle
öğrendim. Kendisi bizi kaçm am ız halinde öldürmekle tehdit etti. Gişelere gittiğimizde de.
hemen bulunduğumuz yerden uzaklaştım. Polisler geldiğinde de silahımı vererek
teslim oldum. O laylar sırasın d a 1 kez yukarıda anlattığım şekilde halkın üzerimize
gelm em esi İçin h avaya doğru 1 el ateş ettim. O lay sırasın d a benim yanım da bulunan
zimmetli G -3 m arka piyade tüfeğimin seri num arası 396617'dir ancak kesin emin değilim.
Ferhat G Ü N A Y binbaşı, biz otobüste iken, elinizden silahınızı alm ak isteyen olur, ateş edin
diye talimat vermişti. Fetullah G Ü L E N ’ in liderliğini yaptığı yapılarım a ile herhangi bir
irtibatını yoktur, okulda siyaset ko n u şm ak yasaktı. B a n a herhangi bir kim se bu örgütle ilgili
bir telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay günü ve öncesinde bu konuda bir bilgi
paylaşım ı olduğunu da görmedim. Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 5 ) Şüpheli Adnan YILMAZ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 2012 yılında A n kara Anadolu Lisesi'nden mezun oldum ve 2013 yılında H ava
Harp Okulu sınavlarına girdim, halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Okul
kom utanım ız tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutanı kurmay albay Hüseyin E R G E Z E N ,
filo komutanı kurmay binbaşı Ferhat G Ü N A Y , kol komutanları kurmay yüzbaşı H a şa n
D U R A K , kurmay yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , tim komutanları teğm en Faruk Ş İM Ş E K ,
üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , üsteğm en Ceyhun Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K ' tir. Birlik
içerisinde 15 Tem m u z öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik hissetmedim. Biz okul
olarak 13 Tem m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğitim kam pına gittik. 15
T em m uz günü saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutanı Orgeneral Abidin Ü N A L
birliği denetlem eye geldi. Ö ğ le yem eğini bizimle birlikte yedi. A k şa m saat: 22.30'de yat
içtiması verildi. H enüz yatmam ıştık, saat: 23.00 sıralarında bu kez tam teçhizatlı içtima
olduğu söylendi. Bu tür uygulam alar askeri birliklerde olur, buna scram ble eğitimi denir. Biz
de böyle bir eğitim olduğunu düşündük ve tam teçhizatlı olarak eğitim alanına gittik. Burada

617
Soruşturma no: 2016/83834

1. S ın ıf öğrencilerinin tuttuğu, A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B noktasındaki


nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. Bu sırada, h avad a bir helikopter gördüm, kendi kendime
heralde ciddi bir kaçırılm a olayı var bizi de bunun için topladıklarını düşündüm . D a h a son ra
otobüsler geldi. Bizler otobüslere bindirdiler. Ö ncesinde, Ferhat binbaşı bir ko nuşm a yap m ış
ben bunu duym adım , ben son otobüse bindim. Yoldayken, herkese mermi dağıtıldı, ben
yan ım da bulunan 4 şarjöre ve tüfekte bulunan şarjöre mermi bastım. Bizim araçta rütbeli
olarak kurmay Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ile üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K vardı. Y o la çıktığım ızda
H a şa n yüzbaşı, güvenlik nedeniyle bizi okula götürdüklerini söyledi. Biz yola çıktığım ızda
saat: 23.30 sıralarıydı. S a b ih a gökçen yol ayrımını geçtikten sonra öndeki otobüs durdu.
Bizim de geri gelm em iz istendi, bütün otobüsler geriye gelip, bu kez S a b ih a gökçen
havaalanına doğru yöneldik. Burada H a şa n yüzbaşı bize güvenlik güçlerine yardım a
gittiğimiz söyledi. Orhanlı gişelerine geldiğim izde trafik kilitlendi biz hareket edemedik,
araçta 10-15 dakika oturduktan son ra araçtan inmemiz söylendi. Ö n grup gişelere doğru
yürüyünce biz de onları takip ettik, bu sırad a yoğun silah sesleri gelm eye başladı. Y a k la şık
5-10 dakika son ra ön taraftan Se d ai K IL IN Ç E R isimli bir öğrencinin vurulduğunu gördüm.
Bu sırada, teğm en Em re D E M İR B İL E K yanım ıza gelerek yolun bize göre sol tarafında
bulunan çimenlik alana doğru geçm em izi istedi. Biz de grup grup bu alan a geçip orada
yattık. Y a k la şık 10-15 dakika sonra, halk bizim bulunduğum uz yere doğru gelm eye
başlayınca, benimle birlikte bir kaç asker arkadaşım da halk ya k la şm a sın diye, h avaya ateş
açtık. Bu arada, Binbaşı Ferhat G ü n a y ’ın benim 5-6 metre solu m da olduğunu gördüm, o da
yatmıştı daha son ra öğrendiğim e göre o da yaralanm ış. Keza, teğm en Em re D E M İR B İL E K '
in de yaralandığını sonra öğrendim. Bunun üzerine, sivil bir araçla yaralıları olay yerinden
götürdüler. Bu sırada m egafonlarla an o n s yapılm aya başlandı, yapılanan devlete karşı
darbe girişimi olduğu söyleniyordu. Bunu duyunca biz de şaşırdık. S a b a h 05.00'e doğru
polisler geldi. Biz polislere derhal silahlarımızı verip teslim olduk. Herşey birden bire gelişti.
O kula gittiğimiz zannederken böyle bir olayın içinde kaldık. Ben ya şa n a n sürecin bir darbe
süreci olduğunu bilmiyordum. Ancak, gişelerde m egafonla yapılan anonslar ile darbe
girişiminden haberim oldu. Bunun üzerine, bulunduğum uz yerde bekledim, polisler
geldiğinde de, silahımı vererek teslim oldum. O laylar sırasın d a 1 kez yukarıda anlattığım
şekilde halkın üzerimize gelm em esi için havaya doğru 1 el ateş ettim. O lay sırasın d a benim
yan ım da bulunan zimmetli G -3 m arka piyade tüfeğimin seri num arası 670144'tür. Otobüste,
H a şa n D U R A K yüzbaşı, bizlere kim se size ateş etmediği sürece ateş etm eyeceksiniz
talimatı verdi. Fetullah G Ü L E N 'in liderliğini yaptığı yapılanm a ile herhangi bir irtibatım
yoktur, okulda siyaset konuşm ak yasaktı. B a n a herhangi bir kim se bu örgütle ilgili bir
telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay günü ve öncesinde bu konuda bir bilgi paylaşım ı
olduğunu da görmedim. Su ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 6 ) Şüpheli Ahmet ÖZBAY 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 2008 yılında B u rsa İşıklar H ava Askeri Lisesi’nin sınavım kazandım, 2013
yılında mezun oldum, halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Okul kom utanım ız
tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutanı kurmay A lb ay Hüseyin E R G E Z E N , filo komutanı
kurmay Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , kol komutanları kurmay Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , kurmay
Y ü zb aşı Kenan B A Ş T U Ğ , tim komutanları teğm en Faruk Ş İM Ş E K , üsteğm en Aydın
G Ü L Ş A N , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re Demirbilek’tir. Birlik içerisinde 15
T em m uz öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik hissetm edim. Biz okul olarak 13
T em m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğitim kam pına gittik. 15 Tem m uz günü
saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutam Orgeneral Abidin Ü N A L birliği
denetlem eye geldi. Ö ğ le yem eğini bizimle birlikte yedi. Biz lider Ö ğrenci ve kadet öğrenciler
olarak o ak şa m yat içtim asına katılmadık, okulun Ç am lık G azin o su 'n d a sorum lu olduğum uz

618
Soruşturma no: 2016/83834

alanlarla ilgili tim komutanı olan Em re D E M İR B ÎL E K ' e bilgi veriyorduk. Bir ara, 22.15
sıralarında H a şa n D U R A K yüzbaşı, teğm en Em re D E M İR B ÎL E K ' i telefonla aram ış. Em re
teğm en bizlere tam teçhizatlı içtima olduğunu hem en hazırlanm am ız gerektiğini söyledi, biz
sorduğu m uzda ise seram ble içtiması olduğunu söyledi. Biz hem en hazırlanıp içtima alanına
çıktık. İçtima alanına gittiğimizde tüm devrelerin içtima alanında olduğunu gördük, normalde
scram ble içtima alanında tek sınıfa bu içtimâ yapılır, tüm sınıflar içtimada yer almaz. Burada
1. S ın ıf Öğrencilerinin tuttuğu, A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B noktasındaki
nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. D a h a son rada tatbikat söylentisi yayıldı, bir süre
son rada içtima alanına otobüsler geldi, bu arada Ferhat binbaşı bizlere hitaben, arkadaşlar
bu kam pta hiç yorulmadınız, artık yorulm anın vakti geldi, sizin için güzel bir tatbikat
hazırladık dedi ve elindeki listeden num ara okuyarak bizleri gruplara ayırdı. İlk 50 kişilik
grupta bende vardım, bizi i. sıradaki otobüse bindirdi. Bizden önceki otobüsler hareket etti,
biz geriye iki otobüs kaldık. Bir ara Ferhat binbaşı, yaklaşık 10 öğrenciye telefonlarını
alm asını söyledi an cak ben ve birkaç arkadaş da gizlice cep telefonlarımızı getirttik. D a h a
son rada Ferhat binbaşı, gençler kesinlikle cep telefonlarını açm ıyorsunuz, telefonlarınızı
aça rsan ız işin tadı bozulur dedi. 23.30 sıralarında kam ptan ayrıldık, bizim otobüste rütbeli
olarak teğm en Em re D E M İR B İL E K de vardı. Bizlere araç içerisinde, mermiler dağıtıldı.
H erkes farklı sa y ıd a mermi aldı. Bu sırada, Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , şarjörlere mermi
b asm am ızı söyledi. Hatta ben mermi b asm asın ı bilmediğim için bir arkadaşım dan yardım
aldım. Nizam iye çıkışınd a aracın iç ışıkları kapatıldı. O tobüste Ferhat binbaşı terör
saldırılan olduğunu, kam pın güvenli olm adığını bu nedenle bizi okula götürdüklerini söyledi.
Aracı kullanan şoför Er de S a b ih a gökçen havaalanı ayrım ında İstanbul istikametine devam
edince. Ferhat binbaşı aracı durdurdu, askere çok kızdı ve kendisi de araçtan inerek, aracı
geri geri gelm esini sağladı. Yol ayrımından, aracı S a b ih a gökçen h avaalanına yönlendirdi.
H avaalan ın a giderken Ferhat binbaşı bizlere, S a b ih a G ökçe n H avaalan ın a gideceğimizi
buranın güvenli bölge olduğunu, buradaki güvenlik güçlerine yardımcı olacağım ızı gelen
giden yolcuların güvenliğini sa ğla y a c a ğım ız ı söyledi. Biz, Orhanlı gişelerine yaklaştığım ızd a
trafik nedeniyle araçlar durdu, Ferhat binbaşı araçtan inerek, yolun açılm asını sağladı, biz
tekrar hareket ettik. Bu arada, Ferhat binbaşı a ş a ğ ıd a sürekli telefonla konuşuyordu.
Telefonu kapatıp, bizlere hitaben ko nuşm a yaptı ancak ben arkada olduğu için konuşm aları
duyam adım , sa d e ce konuşm anın son u n d a R e ce p Tayyîp E rd oğan tutuklanmıştır, A n k ara’
da kelepçelenmiştir, lafını duydum. Bunun üzerine hem en cep telefonumu açtığımda,
arkadaşını Seyfullah C A N B A Y ’ın bana birçok mesaj attığını gördüm. B a n a nasıl olduğum u
soruyordu. Ben de bunun üzerine, R e ce p Tayyîp E rd oğan tutuklanmış ne oluyor diye
sorduğum da, öyle bir şe y yok, kendisi periscopeden canlı yayın yapıyor, dedi. G işelere 100
metre kala trafik sıkışıklığı nedeniyle durduk, Ferhat binbaşı a şa ğ ı inip geri geldi ve
yürüyerek devam edeceğimizi, arkadaşlar a ş a ğ ıd a jandarm a ve polis kıyafetli teröristler
olabilir, eğer isteyen olursa şu an a ş a ğ ıy a inebilir, M P 5 tüfeğini havaya doğru doğrulttu,
devam la a m a kurşunun en yakınınızdan gelebileceğini unutmayın, dedi. Biz çok
korkmuştuk. Biz a ş a ğ ıy a indiğimizde ön grup koşarak gişelere doğru gidiyordu, bu sırada
yoğun şekilde üzerimize mermi yağıyordu. Ben kam yonun arka sın a saklanm ıştım , biraz
sonra Em re teğm en geldi, iyi misin diye sordu. Ben komutanım ne oluyor diye sorduğum da,
oğlum bende bilmiyorum bizi korum aya çalıştığını söyledi, Bu sırad a ön tarafta Ferhat
binbaşının vurdum vurdum diye bağırdığım duydum, biz Em re teğmenin talimatıyla yolun
k arşısın a çimenlik alana doğru geçtim. Bu sırada, s a ğ çap razım da bulunan Em re teğm en
vuruldu. Ben yolun kenarında bulunan bir otobüsün ön tarafına geçtim, bu sırad a üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K . Fiorino m arka beyaz bir aracı durdurmuş, Em re teğmenin bu araca
konulm asını istiyordu. Ben, yoğun ateş nedeniyle Em re teğm enin ya n m a gidemedim.
Bunun üzerine üsteğm en Ceyhun Ö Z A K , herkes havaya ateş edecek, Em re teğmeni alıp
araca getireceksiniz dedi. Ben de h avaya 3-4 el ateş ettim. Bir kaç kişi Em re teğmeni alıp
arabaya götürdü. Em re teğmeni kucaklayıp aracın içine attık ve en yakın hastaneye
götürülmesini rica ettik. Bu sırad a sürekli üzerimize ateş ediliyordu. Ben otobüsün içerisine

619
Soruşturma no: 2016/83834

geçtim. O tobüste yaklaşık 20 kişi olduk. 1-2 saat bu şekilde bekledik. Araçta, üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K da vardı. Biz otobüse bindiğimizde öğrenci arkad aşım ız olan Melih K A Y A
aracın çalıştığını bu araçla gidelim dedi, bunun üzerine Ceyhun üsteğm en Ferhat binbaşıyı
aradı, an cak Ferhat binbaşı kabul etmeyerek, burada kalacaksınız diye emir vermiş, biz
tekrar tekrar gidelim dem em ize rağm en bu kez Ceyhu n üsteğm en bana bir dah a bu tarz bir
şey söylersen dipçikle kafam ezerim dedi, saat: 04.30 gibi C eyhu n üsteğm enin halkla
konuştuğunu duydum, bu sırada ateş kesilmişti, biz polisi bekliyorduk. Ö n ce iki polis geldi,
Ceyhu n üsteğm en kendilerine 2 kişisiniz bizim güvenliğimizi sa ğ la y a m a z sın ız deyince,
bundan yarım saat sonra özel harekât polisleri geldi. Bu sırad a alay komutanı Hüseyin
E R G E Z E N 'i aram ış, o da kesinlikle teslim olm am am ızı, teslim olursak bizlerin öldürüleceğini
söylemiş, bunun üzerine alay kıdemli öğrencisi olan M ehm et T A R H A N , alay komutanı
aradı. Kom utanım iki tane zırhlı araç geldi. Güvenli şekilde teslim olacağım ızı söyleyince,
kesinlikle teslim olm ayın direnin demiş, bunun üzerine ben telefonu kendisinden teslim
aldım, alay kom utanına durumu anlattım an cak kendisi ısrarla teslim olm am am ızı,
direnmemizi emrediyordu. Ancak, ben komutanım kime niçin direnelim can güvenliğimizi
sağla d ılar dediğinde, Ö zb a y emrediyorum direnin dedi. Ben bunun üzerine telefonu
kapattım ve Ceyhun üsteğm ene alay komutanı teslim olm am ızı istiyor, dedim.
Arkadaşlarım ın güvenliği için yalan söyledim. D a h a son rada gelen polislere teslim olduk.
Biz teslim olana kadar öncesinde, herhangi bir kim se bize teslim olun çağrısı yapm adı.
Hatta halktan sen öldün asker diye bağıranlar oldu. D a h a önce polisler gelip teslim
olmamızı istese ben teslim olurdum. Ben y a şa n a n sürecin bir darbe süreci olduğunu
bilmiyordum. Ancak, üzerimize mermi y a ğın ca ben şo k oldum, bu durumun normal bir
durum olm adığını hissettim, an cak net olarak durumu polise teslim olduğum uzda emniyet
müdürünün yapılan girişimin bir darbe girişimi olduğunu söylem esi üzerine net olarak bilgi
sahibi oldum. Zaten, silah seslerini duyduğum andan itibaren hep kaçm ayı geri kalmayı
hedefledim. Teslim olm a şah sın ı bulduğum an d a da alay komutanını dinlemeyerek teslim
oldum, arkadaşlara da yalan söyleyerek alay kom utanının teslim olmalarını söyleyerek
teslim olmalarını sağladım . O laylar sıra sın d a ben 1 kez, 3 el ateş h avaya doğru ateş ettim.
Ceyhu n üsteğm en, Em re teğmeni kurtarmak için h avaya ateş et talimatı verm esi üzerine
ateş ettim. Benim zimmetli G -3 m arka piyade tüfeğimin seri num arası 396935'dir, an cak tam
emin değilim, ancak bu tüfek içtima sıra sın d a tim komutanı olan üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N
tarafından benden alındı. B a n a da, seri num arasını bilmediğim G 3 m arka bir silah verdiler.
Biz araçlardan indiğimizde yoğun ateş altında iken, Ferhat binbaşım ın ateş serbest talimatı
verdiğini duydum. Ayrıca, kendisi biz araçta iken, polis kılığına girm iş teröristler olabilir, eğer
silahınızı alm ak isteyenler olursa, çekin vurun dedi. Fetullah G Ü L E N ' in liderliğini yaptığı
yapılanm a ile herhangi hır irtibatım yoktur, okulda siyaset konuşm ak yasaktı. B a n a herhangi
bir kim se bu örgütle ilgili bir telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay günü ve öncesinde bu
konuda bir bilgi paylaşım ı olduğunu da görmedim. Bizim okulda, siyaset konuşulm ası bile
yasaktı. S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 7 ) Şüpheli Ahmet Berat YÜKSEL 08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 2013 yılında Polatlı Anadolu Öğretm en Lisesi'nden m ezun oldum ve aynı yıl
H av a Harp Okulu sınavlarına girdim, halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Okul
kom utanım ız tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutam kurmay albay Hüseyin E R G E Z E N ,
filo komutanı kurmay binbaşı Ferhat G Ü N AY, kol komutanları kurmay yüzbaşı H a şa n
D U R A K , kurmay yüzbaşı Kenan I3 A Ş T U G , tim komutanları teğm en Faruk Ş İM Ş E K ,
üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , üsteğm en C eyhu n Ö Z A K , teğm en Em re Dem irbilek’tir. Birlik
içerisinde 15 Tem m u z öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik hissetmedim. Biz okul
olarak 13 Tem m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğitim kam pına gittik. İ5

620
Soruşturma no: 2016/83834

T em m uz günü saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutanı O rgeneral Abidin Ü N A L


birliği denetlem eye geldi. Ö ğ le yemeğini bizimle birlikte yedi. A k şa m saat: 22.00’de yat
içtiması verildi. Bu içtima dağıldıktan yaklaşık 15 dakika sonra bu kez tam teçhizatlı içtima
olduğu söylendi. Biz, içtima alanına gittiğimiz 1.,2.,3. Sın ıf öğrencileri içtima alanındaydı.
Burada 1. S ın ıf öğrencilerinin tuttuğu. A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B
noktasındaki nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. D a h a son rada tatbikat söylentisi yayıldı, bir
süre son rada içtima alanına otobüsler geldi, hatta 2 tane de helikopteri havadayken
gördüm, dah a sonra Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , elindeki listeden num ara okuyarak bizleri
gruplara ayırdı. İlk 50 kişilik grupta bende vardım, bizi 1. sıradaki otobüse bindirdi. Ö n
sırada oturan dışarıda bulunan m ühim m at aracından, m ühim m at alıp getirdiler. Eşit
olm ayan sa y ıd a herkese dağıtıldı ve şarjörlere de mermi b a sm am ız söylendi. O tobüsün orta
sırasındaki öğrencilerin silahhanedeki telefon dolaplarından cep telefonlarının şarj aletlerini
almalarını, ancak telefonları kullanm am alarım söyledi. Bende, bunun üzerine silahhanedeki
telefon dolabından telefonumu ve şarj cihazımı aldım ancak telefonum kapalı durumdaydı.
Bu arada, Ferhat G Ü N A Y binbaşı, bizlere ülkede terör olayları olduğunu, kam p alanının
güvenlikli bir alan olm adığını bu nedenle okula intikal edeceğimizi söyledi, kendisi de benim
bulunduğum otobüse bindi. Ayrıca, otobüste rütbeli olarak teğm en Em re D E M İR B İL E K de
vardı. Saat: 23.30 sıralarında biz kam ptan ayrıldık. Nizam iye çıkışınd a aracın iç ışıkları
kapatıldı. O sm a n ga z i köprüsünden geçerken, Ferhat binbaşı köprü ge çiş ücretini kendisi
ödedi. Bizler okula gideceğim izi düşünüyorduk, aracı kullanan şoför Er de S a b ih a gökçen
havaalanı ayrım ında İstanbul istikametine devam edince, Ferhat binbaşı aracı durdurdu,
askere çok kızdı ve kendisi de araçtan inerek, aracı geri gerigelm esini sağladı. Yol
ayrımından, aracı S a b ih a gökçen h avaalanına yönlendirdi. H ava alan ın a giderken Ferhat
binbaşı bizlere, terör saldırısı nedeniyle, havaalanındaki polislere yardım edeceğimizi, gelen
giden yolcunun güvenliğini sağla yacağım ızı, kesinlikle çatışm aya girm eyeceğim izi söyledi.
Y a k la şık 5 dakika geçtikten sonra bu kez, otobüsün ortasına gelerek " terörist A k Parti'nin
terörist başı olan R e ce p Tayyip Erd oğan tutuklanmıştır, Bu bir T S K bildirisidir, isteyen
inebilir ben taksi tutup gönderecem ancak dikkat etsin en yakınından bile kurşun gelebilir”
dedi. Bizler çok şaşırm ıştık. Se ssizlik olunca, “tam am mı lan” diye bağırdı. A yrıca “terörist
kılığına girm iş polis ve jandarm a olabilir halkın arasınd an geçerken elinizdeki silahları alm ak
isteyebilirler, sakın vermeyin gerekirse sıkın” diye emir verdi. Sâat: 00.00 sıralarında
Orhanlı gişelerine geldiğim izde önüm üzdeki araçlar nedeniyle trafik sıkıştı, biz
ilerleyemedik. Ferhat binbaşı, otobüsten a ş a ğ ıy a indi, burada bir telefon görüşm esi yaptı,
daha sonra önüm üzdeki T IR yolu açın ca gişelere 40 metre kala trafik tam am en
tıkandığından araçlar durdu. S o n ra bizleri, Ferhat binbaşı araçtan indirdi. İlerleme talimatı
verdi. Bu sırada, yoğun bir şekilde silah sesleri gelm eye başladı, bunlar bizim kullandığım ız
G -3 silah sesleri değildi. Biz karakola teslim olduktan sonra, polisler bize, bizden önce bir
grupla çalıştıklarım, Y ü zb aşı Sin an C A N L I ile üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ' ın polislere ateş
ettiklerini, bizim de bu grup olduğum uzu düşünerek, bizi gördüklerinde ateş ettiklerini bize
söyledi. A te ş sesini duyunca, ben yere yattım, burada Ferhat binbaşı ve Sed ayi
K iL IN Ç E R 'in yaralandığını söylediler, hatta Sed ayi K IL IN Ç E R sürünerek benim arkam a
geldi. Bu sırada halkın, üzerimize yaklaştığını görünce, yaralı arkadaşım ı düşünerek halk
ya k laşm asın diye havaya 2 el ateş ettim. Öndeki arkadaşlar gişelerin solundaki çimenlik
alana doğru geçtiler. Bizim de karşıya geçm em iz istenince karşıya geçtim. Biz öğrenciler,
tepelerdeki ağaçların akm a saklandık. Bu arada, gişelerin oradaki halk sürekli bizlere
ermeni askerleri sizleri öldüreceğiz diye sözler söylüyordu, ayrıca çok büyük hakaretlerde
bulunuyorlardı. Bir an halk bulunduğum uz yere doğru ya klaşın ca ben bizi öldüreceklerini
düşünerek, yaklaşm am aları için h avaya doğru 4 el ateş ettim, burada yaklaşık 3 saat
bekledikten sonra özel harekât polisleri geldi. Polisler Ceyhu n üsteğm en ile görüştüler, bir
arkad aş H a şa n D U R A K yüzbaşıyı telefonla aram ış, o da teslim olm am ız talimatını verince
hepimiz silahlarım ızla birlikte teslim olduk. Ben ya şa n a n sürecin bir darbe süreci olduğunu
bilmiyordum. Ancak, otobüste havaalanı yolunda Ferhat G Ü N A Y binbaşının söylem esi ile

621
Soruşturma no: 2016/83834

öğrendim. Kendisi bizi kaçm am ız halinde öldürmekle tehdit etti. G işelere gittiğimizde de,
hem en bulunduğum uz yerden uzaklaştım. Polisler geldiğinde de silahım ı vererek teslim
oldum. O laylar sıra sın d a 2 kez yukarıda anlattığım şekilde halkın üzerimize gelm em esi için
havaya doğru 6 el ateş ettim. O lay sıra sın d a benim yanım da bulunan zimmetli G -3 m arka
piyade tüfeğimin seri num arası 396540'tır. Ferhat G Ü N A Y binbaşı, biz otobüste iken,
elinizden silahınızı alm ak isteyen olursa, ateş edin diye talimat vermişti. Fetullah G Ü L E N 'in
liderliğini yaptığı yapılanm a ile herhangi bir irtibatım yoktur. O kulda siyaset konuşm ak
yasaktı. B a n a herhangi bir kim se bu örgütle ilgili bir telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay
günü ve Ö n cesin de bu konuda bir bilgi paylaşım ı olduğunu da görmedim. Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 8 ) Şüpheli Ali KESKİN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

"... Ben 2013 yılında B u rsa Anadolu Erkek Lise si’nden mezun oldum ve aynı yıl H ava
Harp Okulu sınavlarına girdim, halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Okul
kom utanım ız tümgeneral fethi A L P A Y , alay komutanı kurmay albay Hüseyin E R G E Z E N , filo
komutam kurmay binbaşı Ferhat G Ü N A Y , kol komutanları kurmay yüzbaşı H a şa n D U R A K ,
kurmay yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , tim komutanları teğm en Faruk Ş İM Ş E K , üsteğm en Aydın
G Ü L Ş A N , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K ' tir. Birlik içerisinde 15
T em m uz öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik hissetm edim. Biz okul olarak 13
T em m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğilim kam pına gittik. 15 Tem m uz günü
saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutanı Orgeneral Abidin Ü N A L birliği
denetlem eye geldi, Ö ğle yem eğini bizimle birlikte yedi. A k şa m saat: 22.00’de yat içtiması
verildi. Bıı içtima dağıldıktan yaklaşık 15 dakika sonra bu kez tam teçhizatlı içtima olduğu
söylendi. Biz, içtima alanına gittiğimiz 1.,2.,3. S ın ıf öğrencileri içtima alanındaydı. Burada I.
S ın ıf öğrencilerinin tuttuğu. A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B noktasındaki
nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. D a h a son rada tatbikat söylentisi yayıldı, bir süre
son rada içtima alanına otobüsler geldi, daha sonra binbaşı Ferhat G Ü N A Y , elindeki listeden
num ara okuyarak bizleri gruplara ayırdı. İlk 50 kişilik grupta bende vardım, bizi 1. sıradaki
otobüse bindirdi. Bu arada, otobüse kasalar içinde mermiler getirildi, bu sırad a Ferhat
G Ü N A Y binbaşı, bizlere ülkede terör olayları olduğunu, kam p alanının güvenlikli bir alan
olm adığım bu nedenle okula İntikal edeceğimizi söyledi, kendisi de benim bulunduğum
otobüse bindi. Ayrıca, otobüste rütbeli olarak teğm en Em re D E M İR B ÎL E K de vardı. Saat:
23.30 sıralarında biz kam ptan ayrıldık. Bu sırada, Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , şarjörlere mermi
basm am ızı söyledi. Nizam iye çıkışınd a aracın iç ışıkları kapatıldı. O sm a n ga z i köprüsünden
geçerken, Ferhat binbaşı köprü ge çiş ücretini kendisi Ödedi. Bizler okula gideceğim izi
düşünüyorduk, aracı kullanan şoför Erde S a b ih a gökçen havaalanı ayrım ında İstanbul
istikametine devam edince, Ferhat binbaşı aracı durdurdu, askere çok kızdı ve kendisi de
araçtan inerek, aracı geri geri gelm esini sağladı. Yol ayrımından, aracı S a b ih a gökçen
havaalanına yönlendirdi. H avaalan ın a giderken Ferhat binbaşı bizlere, terör saldırısı
nedeniyle, havaalanındaki polislere yardım edeceğimizi, gelen giden yolcunun güvenliğini
sağlayacağım ızı, kesinlikle çatışm aya girm eyeceğim izi söyledi. Özellikle S a b ih a G ökçen
havaalanının güvenlikli bir bölge olduğunu vurguladı. Y a k la şık 5 dakika geçtikten son ra bu
kez, otobüsün ortasına gelerek " terörist A k Partinin terörist başı olan R e ce p Tayyip
E R D O Ğ A N tutuklanmıştır. Bu bir T S K bildirisidir, isteyen inebilir ben taksi tutup
gönderecem an cak dikkat etsin, en yakınından ile kurşun gelebilir” dedi. Bu sırada, elinde
M P 5 tüfeğim havaya doğrultm uş vaziyette tutuyordu. Bizler çok şaşırm ıştık. Bu anda
araçtan inme gibi bir şan sım ızın olm adığını anlamıştık. A yrıca “terörist kılığına girm iş polis
ve jandarm a olabilir halkın arasınd an geçerken elinizdeki silahları alm ak isteyebilirler, sakın
vermeyin gerekirse sıkın” diye emir verdi. G e c e yarısı Orhanlı gişelerine geldiğim izde
önümüzdeki araçlar nedeniyle trafik sıkıştı, biz ilerleyemedik. S o n ra bizleri, Ferhat binbaşı

622
Soruşturma no: 2016/83834

araçtan indirdi. İlerleme talimatı verdi. Bu sırada, yoğun bir şekilde silah sesleri gelm eye
başladı, bunlar bizim kullandığım ız G -3 silah sesleri değildi, M P 5 ya da tabanca sesin e
benziyordu. A teş sesini duyunca, ben yere yattım, böyle bir şe y beklemiyordum. Y a k la şık 3
dakika sonra biz yerde yatarken Ferhat binbaşının ateş serbest komutunu verdiğini
duydum, bu komuttan yaklaşık 1-2 dakika sonra vuruldum, sesini duydum. Mermiler sürekli
sağım ızd an solum uzdan geçip arkam ızdaki korkuluklara çarpıyordu. Bunun üzerine, Ferhat
binbaşı geriye çekilip soldaki çimenlik alana geçm em izi söyledi, bu sırada sürekli ateş
ediliyordu. Burada, hedef halinde olduğum uz için bu kez C eyhu n Ö Z A K Üsteğm en,
yukarıya ağaçlıklı alan a geçm em izi söyledi. Biz ağaçlıklı bir alan a geçerken Ferhat
binbaşının talimatıyla bir arkadaşım ız yoldan geçm ekte olan bi İE T T otobüsünü durdurdu,
biz bi otobüsü siper alarak ağaçlıklı alana geçtik. Ben ağaçlık alan a geçtikten sonra Sed ayi
K IL IN Ç E R isimli öğrencinin ve Em re D E M İR B İL E K Teğm enin yaralandığın, . Em re
teğmenin araçla gönderildiğini S e z a i’nin ise otobüste olduğunu söylediler. Bu sırada sürekli
ateş devam ediyordu, bir ara Ferhat binbaşı bir mermi sesinden bunun sniper olabileceğini
bu nedenle dikkat etmemiz gerektiğini bize söyledi. Bu arada, sivil halk sürekli üzerimize
geliyordu ve bize sürekli asker sen öldün, siz teröristsiniz asker değilsiniz diye hitap
ediyorlardı ve orta refüjden bize doğru gelm eye çalışıyorlardı, bizden öğrenciler de halka
bize doğru gelmemelerini söylüyordu, Ferhat binbaşı bunun üzerine halkın ya klaşm am ası
için h avaya ateş etti. Ancak, ben ateş etmedim. Ben öğrenci arkadaşım Se m ih Burak
İM R E N K . İle arkam ızda bulunan tel örgülerin bir kısm ım açtık, buradan bir insan ge çecek
kadar bir delik oluşturduk ve Ferhat binbaşının yanın a giderek bu durumu anlatıp, bu
delikten kaçabileceğimizi söyledik, an cak birçok kez ısrar etmemize rağm en kendisi
yaralılar olduğunu orayı terk etmemiz h u su su n d a emir verdi, bu nedenle biz oradan
ayrılamadık. Bir süre sonra silah sesleri kesildi, a ş a ğ ıd a C eyhu n üsteğm enin halkla
konuştuğunu gördük. Y a k la şık 20 dakika bu ko n u şm a sürdükten sonra a ş a ğ ıy a Özel
harekât polislerinin geldiğini gördük. Bizde, bunun üzerine a ş a ğ ıy a inip polislere teslim
olduk. Biz, ne olduğunun farkına varam am ıştık. Çevreden sürekli bize halk " asker sen
öldün " deyince, bunların içinde teröristler olduğunu, bize saldıracaklarını düşündük. Özel
harekât polisleri gelinceye kadar bize herhangi bir teslim olun çağrısı yapılm am ıştı. Özel
harekât polislerini görünce biz sevindik. Karakola götürüldüğümüzde, polisler bize darbe
girişimi olduğunu, meclisin bom balandığını söyleyince şo k olduk. Bizim hiçbir şeyden
haberimiz yoktu. Ben y a şa n a n sürecin bir darbe süreci olduğunu bilmiyordum. Ancak,
otobüste havaalanı yolunda Ferhat G Ü N A Y binbaşının söylem esiyle öğrendim. Kendisi bizi
kaçm am ız halinde öldürmekle tehdit etti. G işelere gittiğimizde de, hem en bulunduğum uz
yerden uzaklaştım. Polisler geldiğinde de silahımı vererek teslim oldum. O laylar sırasın d a
ben hiç ateş etmedim. O lay sıra sın d a benim yanım da bulunan zimmetli G -3 m arka piyade
tüfeğimin seri num arası 3 % 5 6 6 ’dır. Biz araçlardan indiğimizde yoğun ateş altında iken,
Ferhat binbaşının ateş serbest talimatı verdiğini duydum. Fetullah G Ü L E N ' in liderliğini
yaptığı yapılanm a ile herhangi bir irtibatım yoktur, okulda siyaset ko n u şm ak yasaktı. B an a
herhangi bir kim se bu Örgütle ilgili bir telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay günü ve
öncesinde bu konuda bir bilgi paylaşım ı olduğunu da görmedim. Bizim okulda, siyaset
konuşulm ası bile yasaktı. Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 9 ) Şüpheli Ali SAKLI 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 2008 yılında B u rsa Işıklar Askeri Lisesi'ni kazandım, 2013 yılında mezun
oldum ve aynı yıl H ava Harp O kulu'na geçtim. Halen hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim.
Okul kom utanım ız tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutanı kurmay albay Hüseyin
E R G E Z E N , filo komutam kurmay binbaşı Ferhat G Ü N A Y , kol komutanları kurmay yüzbaşı
H a şa n D U R A K , kurmay yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , tim komutanları teğm en Faruk Ş İM Ş E K ,

623
Soruşturma no: 2016/83834

üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K ' tir. Birlik


içerisinde 15 Tem m u z öncesi herhangi bir olağan dışı hareketlilik hissetmedim. Biz okul
olarak 13 Tem m uz günü rutin uygulam a olan, Y a lo v a tatbiki eğitim kam pına gittik. 15
T em m uz günü saat: 10.00-10.30 arası, hava kuvvetleri komutanı Orgeneral Abidin Ü N A L
birliği denetlem eye geldi. Ö ğ le yem eğini bizimle birlikte yedi. A k şa m saat: 22.00'de yat
içtiması verildi. Bu içtima dağıldıktan yaklaşık 15 dakika son ra bu kez tam teçhizatlı içtima
olduğu söylendi. Biz, içtima alanına gittiğimizde l.,2.,3. S ın ıf öğrencileri içtima alanındaydı.
Burada I. S ın ıf öğrencilerinin tuttuğu, A, B, C ve D noktalarındaki nöbetlerden, B
noktasındaki nöbetçinin kaçırıldığı söyleniyordu. D ah a son rada tatbikat söylentisi yayıldı, bir
süre son rada içtima alanına otobüsler geldi, daha sonra binbaşı Ferhat G Ü N A Y , oradaki
rütbelilere telefonlarını uçak m oduna almalarını istedi, ve bizlere hitaben bu z a m a n a kadar
kam p hafif geçti, şimdi tatbikat var hakkını verin dedi ve elindeki listeden num ara okuyarak
bizleri gruplara ayırdı. Bizden Önce. 1. ve 2. Sınıflar otobüslere binip gittiler an cak ben
nereye gittiler bilmiyorum. Biz onlardan yaklaşık 1 saat sonra, iki otobüs halinde hareket
ettik. Bizi î. sıradaki otobüse bindirdi. A raç hareket halindeyken, eşit olm ayan sa y ıd a
herkese m ühim m at dağıtıldı ve şarjörlere de mermi b a sm am ız söylendi. S e n e içinde, okula
yönelik terörist saldırılan bahsedildiği ve bazen bizim hafta sonu iznine çıkm am ız
engellendiği için, biz de kam pa bir saldırının olabileceğinden böyle davrandıklarını
düşündük. Bu arada, Ferhat G Ü N A Y binbaşı, bizlere ülkede terör olayları olduğunu, kam p
alanının güvenlikli bir alan olm adığını bu nedenle okula intikal edeceğimizi söyledi, kendisi
de benim bulunduğum otobüsteydi. Ayrıca, otobüste rütbeli olarak teğm en Em re
D E M İR B ÎL E K de vardı. Nizam iye çıkışınd a aracın iç ışıkları kapatıldı, sene içinde de zam an
zam an okulda, terör saldırısı olabileceği ihtimaliyle ışıklar kapatılıyordu. Biz bu durumu, ona
yorduk. O sm a n g a z i köprüsünden geçerken, Ferhat binbaşı köprü ge çiş ücretini kendisi
ödedi. Bizler okula gideceğim izi düşünüyorduk, aracı kullanan şoför Er de S a b ih a gökçen
havaalanı ayrım ında İstanbul istikametine devam edince, Ferhat binbaşı aracı durdurdu,
askere çok kızdı ve kendisi de araçtan inerek, aracı geri geri gelm esini sağladı. Yol
ayrımından, aracı S a b ih a gökçen h avaalanına yönlendirdi. H ava alan ın a giderken Ferhat
binbaşı bizlere, terör saldırısı nedeniyle, kolluk kuvvetleriyle birlikte havaalanındaki halkın
güvenliğini sağla yacağım ızı, polislere yardım edeceğimizi, gelen giden yolcunun güvenliğini
sağlayacağım ızı, kesinlikle çatışm aya girm eyeceğim izi söyledi. Y a k la şık 5 dakika geçtikten
son ra bu kez, otobüsün ortasına gelerek “terörist A k partinin terörist başı olan R ece p Tayyip
Erd oğan tutuklanmıştır. Bu bir T S K bildirisidir, isteyen inebilir an cak dikkat etsin en
yakınından bile kurşun gelebilir” dedi. Bu sırad a elinde M P -5 m arka silahla bize sert bir
şekilde bakıyordu. Bizler çok şaşırm ıştık. A yrıca “terörist kılığına girm iş polis ve jandarm a
olabilir” dedi. Saat:00.00 sıralarında Orhanlı Gişelerine geldiğim izde önümüzdeki araçlar
nedeniyle trafik sıkıştı, biz ilerleyemedik. D a h a sonra önüm üzdeki T IR yolu açınca gişelere
40 metre kala trafik tam am en tıkandığından araçlar durdu. S o n ra bizleri, Ferhat binbaşı
araçtan indirdi. İlerleme talimatı verdi. Bu sırada, yoğun bir şekilde ateş sesleri gelm eye
başladı, herkes yere yattı, ben şo k olmuştum, terörist saldırısı başladığını düşündüm .
Y a k la şık 10 dakika yerde yatar vaziyette kaldım, sa ğ ım ız a solum uza mermiler isabet
ediyordu. Ö n taraftaki grup sol tarafta bulunan çimenlik alana doğru gidince, Em re
D E M İR B İL E K teğm en benim sol tarafım da bulunduğu bir sırad a vuruldu. Ben dah a da kötü
oldum. Bu sırad a Em re D E M İR B İL E K ’ in taşınm ası gerekiyordu. Biraz ileride bulunan
Ceyhu n Ö Z A K üsteğm en havaya ateş etme emri verdi. Ben de 2 el h avaya ateş ettim. Ben,
teröristlerin ateş ettiğini düşünerek geri çekilmek için ateş ettim. Ateşin nereden geldiğini
bilmediğim için h avaya doğru ateş ettim. Bu sırada, doblo tarzı beyaz bir araç geldi, Em re
teğm en bu araca bindirildi. Yine öğrencilerden Se d ayi K IL IN Ç E R bacağın d an vurulmuş, ben
ne zam an vurulduğunu görm edim an cak yürüyemiyordu, bu arkadaşın hastaneye intikali
için belediye otobüsünü durdurdular. Sürekli ateş geldiği için ben otobüsün arkasın a
saklandım . D a h a son ra otobüsün kapısını açıp içeri girdik., otobüsten benimle birlikte
Ceyhu n üsteğm en, yaralı Sed ayi K IL IN Ç E R de olunca, C eyhu n üsteğm ene araçla oradan

624
Soruşturma no: 2016/83834

uzaklaşm am ız gerektiğini söyledim. Hatta bu konuda öğrenciler ısrar edince Ceyhun


üsteğm en Ferhat G Ü N A Y binbaşıyı telefonla aradı. O da orada kalm am ız talimatını verince
biz ayrılamadık. Bu arada otobüse yoğun şekilde ateş ediliyordu. Ceyhu n üsteğm en de
bunu önlem ek için elindeki M P -5 m arka silahla otobüsün arkasın d a bulunan T IR 'a doğru
ateş etti. Merm isi bitince de benim elimdeki G -3 m arka tüfeği alarak ateş etmeye devam
etti, bize de kişileri hedef alm adan sa d e ce araçlara s e s çıkartm ak vc korkutmak am acıyla
ateş edilmesi talimatı verdi. Ben bıı sırada otobüsün içinde yatar vaziyette olduğum için
dışarıda olanları göremiyordum, ancak bir ara dışarıdan " asker sen öldün " diye bir s e s
duydum. Bunu duyunca ben teröristlerin iyice yaklaştığım olayın bir terör saldırısı olduğuna
İyice inandım. Biz araca bindikten yaklaşık 1 sa a t sonra, silah sesleri kesildi, halk etrafımızı
sardı. Hatta biz halkı görünce sevindim. Öğrenciler de tüfekleri emniyete aldılar. Ceyhun
üsteğm en burada halka konuştu. D a h a sonrada, polis araçları bulunduğum uz yere geldi.
Ben polis araçlarını görünce kurtulduk diye sevindim. Bu arada, Ferhat binbaşı yaralı
şekilde araca getirildi. D a h a son rad a araçlar geldi, biz silahlarım ızla birlikte polise teslim
olduk, bizi alarak Orhanlı polis merkezine götürdüler. Ben burada y a şa n a n sürecin bir darbe
girişimi olduğunu polislerin söylem esiyle öğrendim. Moralim altüst oldu. Ben ya şa n a n
sürecin bir darbe süreci olduğunu bilmiyordum. Ancak, götürüldüğüm üz Orhanlı polis
merkezinde polisin bize söylem esiyle Ö ğrendim ve bu durum a çok üzüldüm, biz emir -
komuta zinciriyle hareket ediyorduk. Bize, Ö n ce tatbikat var denildi. S o n ra sın d a ise güvenlik
nedeniyle halkı korum ak için havaalanına gidimiz söylendi. O laylar sıra sın d a 1 kez yukarıda
anlattığım şekilde halkın üzerimize gelm em esi için h avaya doğru 2 el ateş ettim. O lay
sırasın d a benim yanım da bulunan zimmetli G -3 m arka piyade tüfeğimin seri num arası
397329'dur, ancak otobüse bindikten son ra benim tüfeğimi, üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K
alarak, ateş etli. Ceyhu n Ö Z A K üsteğm en bize, teğm en Em re D E M İR B İL E K taşınırken
havaya ateş emri vermişti. B a ş k a c a bir talimat veren olmadı. Fetullah G Ü L E N ’ in liderliğini
yaptığı yapılanm a ile herhangi bîr irtibatım yoktur, okulda siyaset ko n u şm ak yasaktı. B an a
herhangi bir kim se bu örgütle ilgili bir telkinde bulunmadı. Birlik içerisinde olay günü ve
öncesinde bu konuda bir bilgi paylaşım ı olduğunu da görmedim. S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 0 ) Şüpheli Ali Aydın ŞENKAL 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...K aram anda Vali Ali A ka n ilkokulunda okulunda okudum. Lise eğitimimi B ursa
Işıklar Askeri H ava lisesinde tam am layarak 2013 yılında m ezun oldum. 2013 yılında hava
harp okuluna başladım . Bu sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. Sın ıfa başlayacaktım
dedi. 10 T em m uz 2016 tarihi itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Y eşilkö y’de bulunan
H a v a Harp okuluna geldim.
13 Tem m uz çarşa m b a günü sa b a h itibariyle de Y alo va 'y a eğitim tatbiki kampı için
Bakırköy'den özel gemilerle hareket ederek Y alo va 'y a ulaştık. Y a lo v a da H ava M eydan
Kom utanlığında çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü öğlen saatlerinde hava kuvvetleri
komutanı, hava eğitim komutanı, hava teknik okullar komutanı ve okul komutanı olm ak
üzere 4 tane general, eski alay kom utam Kem al A K Ç IN A R ve diğer rütbeliler T41
uçaklarıyla kampı ziyarete geldiler.
H ava kuvvetleri komutanı ko n u şm a yaptı. Kom utanlarla birlikte öğlen yem eği
yedikten sonra biz diğer faaliyetlerimize devam etmek üzere kam p alanına geçtik. A k şa m
yat içtiması saat 22.00 sıralarında alındı. K am pla ilgili birtakım konuşm alar yapıldı 22.20’de
yatm aya hazırlandığım ız e sn a d a tam teçhizat içtima şeklinde bağırm aya başladılar. So n ra
bende teçhizatlarımızı giyerek içtima alanında 3.sınıflar bölüm üne geçtim. Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ,
teğm en Em re D E M ÎR B İL E K vardı. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y gülerek bugün tatbikat
yapacağız, okuduğum isimler benim timimde dedi. S a d e c e yurt dışından gelen misafir

625
Soruşturma no: 2016/83834

öğrencilerle bir kaç kişiyi arada okumadı. Hatta bir kısım arkadaşlar rahatsız olduklarım
belirtince bunlar üsteden çıkartıldı.
Tam olarak kaç kişinin ismini okundu bilmiyorum. Bizim grubu 50 kişi olarak
okumuştu. Bizim filodan 2 tim olarak ayrıldık. S o n ra gelen otobüslere 1.sınıflardan itibaren
gönderm eye başladılar. En son 3.sınıf olarak biz geçtik. Bizim otobüste rütbeli olarak
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , teğm en Em re D E M ÎR B İL E K bizim otobüsteydi. A ra ç hareket
ettikten sonra m ühim m atlarsın getirilmiş olduğunu gördüm. B a n a arkada olduğum için 20
adet m ühimmat kalmıştı. 2 şarjöre onları paylaştırdım.
Zim m etim de olan g3 piyade tüfeğinim seri nosunu 396756'dır. Birlikten çıkarken
İstanbul’da terör saldırısı olduğu, bu nedenle hava harp okuluna gidiyoruz şeklinde dendi.
S a b ih a G ö k ç e n ’e ayrılan sapaktan sonra yanlışlıkla şoförün ge çm esi üzerine Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y Aracı durdurdu ve askere kızdı.
A ra ç geri geri gelip S a b ih a G ökçe n yoluna girdi. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y T S K ’ nın
açıkladığı bildirisinden bahsetti. A kp terör örgütü başı R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N tutuklandı.
Ayrılıp inmek isteye n v a r s a a ra çtan insin, kurşun bilin ki en yakınınızdan gelir şeklinde
tehdit etti. “Görevim iz S a b ih a G ö k çe n ’ de uçakların güvenliğini sağla yacağız, siz çatışm aya
girmeyeceksiniz, orası güvenli bölge” dedi. Orhanlı gişelerine geldiğim izde yol tam am en
kapalıydı.
D a h a son ra Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ’ ın emriyle araçtan indik. Kurm a kolu çekip
bırakıldı. Gişelerin olduğu bölgeden bize doğru ateş geldi. Etrafta bulunan araçların
arkasın a doğru siper aldık. Ben herhangi bir şekilde ateş etmedim ancak Ferhat binbaşı ve
Em re teğmenin olduğu taraftan ateş sesleri geliyordu.
Her ikisinden de m p5 ve beylik silahlan vardı. A rad a bizim arkadaşlardan da attığını
zannettiğim g3 silah sesleri geliyordu. K ısa bir süre son ra ön taraftan gelen bir arkadaş
karşı istikamete ge çe ce ğiz şeklinde söylem esi üzerine araçların arasınd an siper alarak
yaklaşık 40 kişi kadar bariyerleri atlayıp çimenlik bölgeye geçtik. Burada da sürekli
üzerimize doğru ateş geliyordu. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ' da benim yanım daydı.
Em re teğm enin gişelerin olduğu bölgede vurulduğunu öğrendim hatta bir
arkadaşım ızda o bölgede bacağın d an yaralandı. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y benim yanım da
mp5 ile atışa devam ediyordu. Ö nden arkadaşlardan V eysel Y İK İT isimli arkad aş belediye
otobüsünü durdurdu. O tobüsü siper alarak biz dah a hâkim bir bölgeye çıkarak kendimizi
daha güvenli bölgeye attık. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bu arada yaralıydı am a ateş etmeye
devam ediyordu. Bu arada kendisi ayağının uyuştuğundan bahsetti.
A ş a ğ ıd a arkadaşlarım ızdan bir kısmı kaldı. O nlar kendilerini otobüsü siper aldılar.
Bizde onları oradan çıkarabilm ek için bende yolun karşı tarafında bize ateş eden şa h sı
püskürtm ek için uzağına doğru ateş ettim.
Uzaktan bir kepçenin otobüse doğru gelm ekte olduğunu gördüm nacak sonradan
aşağıd ak i gruptan kepçeye doğru ateş edilince kepçe durdu. Ü steğm en Ceyhu n Ö Z A K
otobüste duran arkadaşların başındaydı. Halk bize doğru vatan haini diyerek yürüm eye
başladılar hatta halkın arasınd an da bazı siviller bize doğru ateş ediyordu. Ü steğm en
Ceyhu n Ö Z A K ile sivil beyaz gömlekli şa h ısla arasın d a bir ko n u şm a geçti.
D a h a sonra biz teslim olarak yaralılarımızla am b ulan sla götürüldük. Silahlarım ızı
teslim ederek teslim üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ' ın emriyle teslim olduk. Ben kimseyi hedef
alarak ateş etmedim. Arkadaşlarım ı korum ak am acıyla bize doğru ateş eden şa h sı hedef
gözetm eksizin yakın m a doğru ateş ettim. Bir kısım öğrencilerde h avaya ve korum a ateşi
şeklinde ateş etti. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum.
Üzerimde telefon vardı ancak kapalı olduğu için gelişmeleri takip edemedim. Ferhat
G Ü N A Y ' ın A K P terör örgütü başı R e ce p Tayyip E R D O Ğ A N tutuklandı dedikten son ra
darbe olduğunu anladım dedi. Fetullah Gülen' in liderliğini yatığı grupla ilişkim yoktur.
Bu grubu m edyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım kim se yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

626
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 1 1 ) Şüpheli Ali Furkan ACAR 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...İzmir G üzelb ah çe 60.yıl ilkokulunda okula başladım . Salih a Hüseyin Ö zyavu z


İÖ O ’ n dan mezun oldum. Üniversite sın a v son ucund a göre 2013 yılında hava harp
okuluna başladım . Bu sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. Sın ıfa başlayacaktım dedi. 10
T em m uz 2016 tarihi itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Yeşilköy'de bulunan H ava Harp
okuluna geldim. 13 Tem m u z çarşa m b a günü sa b a h itibariyle de Y alo va 'y a eğilim tatbiki
kampı için Bakırköy’den özel gemilerle hareket ederek Y alo va 'y a ulaştık.
Y a lo v a da H ava M eydan Kom utanlığında çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü
öğlen saatlerinde h ava kuvvetleri komutanı, hava eğitim komutanı, hava teknik okullar
komutanı, okul komutanı olm ak üzere 4 tane general ve diğer rütbeliler T41 uçaklarıyla
kampı ziyarete geldiler. H ava Kuvvetleri komutanı ko nuşm a yaptı.
Kom utanlarla birlikte öğlen yem eği yedikten sonra biz diğer faaliyetlerimize devam
etmek üzere kam p alanına geçtik. A k şa m yat, içtimasını saat 22.00 sıralarında alındı.
K am pla ilgili bir takım konuşm alar yapıldı 22.20’de yatm aya hazırlandığım ız e sn a d a tam
teçhizat içtima şeklinde bağırm aya başladılar.
S o n ra bende teçhizatlarımızı giyerek içtima alanında 3.sınıflar bölüm üne geçtim.
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en C eyhu n Ö Z A K , üsteğm en
Aydın G Ü L Ş A N , teğm en Em re D E M ÎR B İL E K vardı. Binbaşı F E R H A T G Ü N A Y elindeki
listeyi okum aya başladı. Y a k la şık 100 kişinin ismini okudu. Bu 100 kişilik grubu da 3 böldü.
Bekleyenleri de otobüslere böldü. Ben minibüs şeklindeki otobüse geçtim. Bizim otobüste
rütbeli olarak Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n vardı. O tobüste beklerken iki
öğrenci Ferhat G Ü N A Y ' ın ya n m a gitti ve oradan m ühim m at getirdi. Ben 120 adet
mühimmat aldım ve şarjörü silahım a taktım.
Zim m etim de olan G 3 piyade tüfeğinin seri nosunu 337376'dır. Birlikten çıktık hava
harp okuluna gidiyoruz şeklinde yolda Y ü zb aşı H a şa n D U R A K hava harp okuluna
gittiğimizi, teröristlerin olduğunu, herhangi bir tehdit gördüğünüzde silahınız hazır olsun
dedi. O sm a n gazi köprüsünden paralı ge çiş yaptık. Öndeki otobüste Binbaşı Ferhat G Ü N A Y
ve bir grup öğrenci vardı. Y ü zb aşı H a şa n D U R A K S a b ih a G ö kçe n H avalim anına gidiyoruz,
oranın güvenliğini sa ğ la y a c a ğ ız şeklinde emir verdi hatta "bu son şa n sım ız ya var o lacağız
ya da yok o lacağız" dedi. Orhanlı gişelerinin olduğu yere geldiğim izde önüm üzde çekilen 5-
6 araç vardı. Biz ilerleyemedik.
Ü steğm en Ceyhu n Ö Z A K "eğer emirlerimi dinlem ezseniz kafanıza sıkarım " şeklinde
koşun emri verdi. G işelere doğru ko şm a y a başladık. Biz inince öndekileri takip ettik. D ah a
sonra öndekilerin gittiği istikametten silah sesleri geldi. Herkes tek sıra halinde koşuyordu.
Ben gişelere bağlı iki direğin ara sın a saklandım . D a h a sonra silah sesleri azalınca
araçlarına içerisinden siviller bize "siz ne yapıyorsunuz, o...çocukları, siz askersiniz, polise
sivillere niye ateş ediyorsunuz" diye laflar söylediler.
Ü steğm en Ceyhu n Ö Z A K polise silahını at diye bağırdı. D a h a sonra ateş et diye
bağırdılar. Hatta bir tane polisin yaralı olduğunu, sivillerin ona yardım için gittiğini gördüm.
Polis ve sivillere ateş edem eyeceğim i bildiğimiz otobüsün gerisine doğru yolun karşı
istikametine doğru kenarda çimenlerin üzerine 8-10 arkadaşla yatarak çatışm anın bitmesini
bekledik.
Bu sırada siviller üzerimize doğru geliyordu. Bu durum dan korktuğum uzdan dolayı
bir kaç arkad aş h avaya doğru ateş ettiği, çimlere gittikten 1 saat sonra 1 V eysel Y İK İT isimli
arkad aş belediye otobüsünü durdurup, diğer bir kısım arkadaşlarla otobüste polisler
arasın d a çatışm a yaşanm ış.
3-4 saat boyunca polisle olan müzakerelerin devam ettiğini söylediler, önce ön
tarafındaki çatışan grup teslim oldu. Kom utanlar teslim olduktan sonra biz teslim olabildik.
Ben kim seye ateş etmedim. Kom utanlar ateş ettiler. Bir kısım öğrencilerde havaya
ateş etti. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Üzerimde herhangi bir iletişim aracı

627
Soruşturma no: 2016/83834

yoktu. A rkadaşlarım dah a son ra iletişim araçlarından darbe olduğunu öğrendik.” Şeklinde
beyanda bulunmuştur.

» (1 2 ) Şüpheli Ali Orhan SENTÜRK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Van’da 1 ve 2 sınıfı okudum. İlkokulu N iğde de okudum. Ortaokulu Diyarbakır,


8.sınıfta Bilecik’te bitirdim. D a h a sonra Bilecik fen lisesini bitidim.. B ab am halen il jandarm a
kom utanlığında görevli kıdemli başçavuştur. 2013 yılında hava harp okuluna başladım . Bu
sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. S ın ıfa başlayacaktım dedi. 10 Tem m uz 2016 tarihi
itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Yeşilköy'de bulunan H a v a Harp okuluna geldim. 13
T em m uz çarşa m b a günü sa b a h itibariyle de Y alova'ya eğitim tatbiki kampı için Bakırköy'den
özel gemilerle hareket ederek Y alo va 'y a ulaştık. Y a lo v a da H ava M eydan Kom utanlığında
çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü öğlen saatlerinde arkadaşlarım Hüseyin K IR IL M A Z ,
Burak U Y S A L ve Melih S İV A S ile birlikte revire çıkm ıştık. 17.00 s ıra la rın d a k a m p a tekrar
d ö n d ü m . R e v ird e s e r u m b a ğ la d ın . 2 g ü n istirah at aldım . O la y g ü n ü a k ş a m sa a tle rin d e
y a ttığım ız s ır a d a içtim a v a r ç ık m ıy o r m u su n d iye a r k a d a ş la r so r u y o rd u . Etrafta
a r k a d a ş la r p a n ik h a lin d e h azırlan ıy o rd u . A r k a d a ş ın ı B u r a k O K K A ge le re k Y ü z b a ş ı
H a ş a n D U R A K istirah atlile rd e g e ls in d e m e si üzerine b e n d e p ija m a m la çıktım . T e ğ m e n
E m re D E M İ R B İ L E K " s e n git kam uflajını giy, s o n r a yo llarız z a te n " dedi. Y ü z b a ş ı H a ş a n
D U R A K ' la k a r ş ıla ş ın c a o d a e m ir vererek " g it s ila h ın ı al gel, y ü rü y e m e y e c e k d u ru m d a
m ıs ın " dedi. S ila h lığ a gittim kend i s ila h ım o lm a d ığ ın ı g ö r ü n c e yin e H a ş a n D U R A K ’ m
em riyle se ri n o s u n u b ilm e d iğ im b a ş k a ait ra stg e le g 3 p iy a d e tü fe ğin i ald ım ve içtim a
a la n ın a d o ğ r u gittim a n c a k h e rk e sin o to b ü s e d o ğ r u gittiğin i g ö r ü n c e Y ü z b a ş ı H a ş a n
D U R A K ’ m b u lu n d u ğ u o to b ü s e ge çtim . Y ü z b a ş ı H a ş a n D U R A K k ü ç ü k ça p lı bir
tatbikat y a p a c a ğ ım ız ı e n d işe etm em izi sö y le d i. Ü s te ğ m e n Ceyhun ÖZAK
m ü h im m a tla rı d a ğ ıta ra k te rör s a ld ır ıs ı var, d ış a r ıs ı k a rışık h e rk e se m ü h im m a t
d a ğıtıyo ru z, o k u la geri d ö n ü y o ru z , b u n ları k u lla n m a k z o ru n d a k a lm a y a c a k s ın ız dedi.
Y a lo v a b irliğ in d e n çıkarke n 20 ad et m ü h im m a t a la ra k şa rjö re b a stım . A r a ç ta b u lu n a n
rütbeliler Y ü z b a ş ı H a ş a n D U R A K , ü s te ğ m e n C e y h u n Ö Z A K "c a m la rı kapatın, ö n e
eğilin, sila h la rın ız ı gö ste rm e y in , a te ş ed en o lu r s a bize s ö y le y in " şe k lin d e sö z le r
sö y lü y o rla rd ı. Ü s te ğ m e n Ceyhu n Ö Z A K a rk a d a ş la rd a n du ydu ğum a göre ben emir
verdiğim de eğer sıkm ayan olursa onun kafasın a sıkarım " şeklinde emir vermiş. Tvvitter dan
bir yazı göstererek “Türkiye’ nin Suriye’ ye dönm esini istem iyorsanız herkes evinde otursun,
gördün mü Şentürk ülke ne kadar karışık şeklinde bana hitap etti. Bende terör saldırısı
durumunun doğru olabileceğini yanım daki arkadaşım Melih S İ V A S ile k o n u şm aya başladık.
Y ü zb aşı H a şa n D U R A K gelen telefona cevap verirken no com m ent devrem şeklinde bir
ifade kullandı.
Öndeki araç S a b ih a gökçen sap ağın ı geçip durunca sonra bizde durduk. Ü steğm en
Ceyhu n Ö Z A K inerek bizim O tobüsü geri aldı sonra S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın d a n devam
ettik. 2-3 dakika sonra Orhanlı gişelerine geldiğimizi gördük an cak yol trafik nedeniyle
kapalıydı. Y ü zb aşı H a şa n D U R A K "S a b ih a G ökçe n'e gideceğiz sıkıntı yok beyler” şeklinde
bir şe y söyledi. Kapılar açıldı ve bir an d a inin diye emir verildi. Kurm a kolu çekip bıraktık.
S o n ra mp5 ya da normal tabanca ile atış sesleri geldi. A teş edenleri tam olarak görmedim.
Yere yatarak siper aldım. Araçta buluna vatandaşın bir çıkm ak isterken çeri girmesi
yönünde uyardım. Bizi ateş altına aldılar. Ferhat G Ü N A Y binbaşı ile teğm en Em re
D E M İR B İL E K ateş ediyorlardı. Yolun kenarına çimenlere doğru çalılıklara doğru siper
alarak ilerledim. Ferhat G Ü N A Y binbaşı yerden bir şeyler alıp ağ zın a atarken gördüm.
S a ğ ım a baktığım da Em re teğmenin vurulduğunu gördüm.
A rkad aşım Mete D A N L I Ceyhu n üsteğm enini emriyle durdurulan sivil bir araca
teğm en Em re ite birlikte refakat etmek üzere Mete D A N L I ile birlikte hastaneye götürüldü.
Ferhat binbaşı elindeki m p5 ile ateş etmeye devam ediyordu. Ferhat G Ü N A Y bize sürekli

628
Soruşturma no: 2016/83834

ateş edin, vatandaşlar silahınızı alm aya çalışırsa onları da vurun diyordu. Ceyhun
üsteğm enin emriyle yolun karşı istikametinde bulunan tepeye doğru ge çm e k için
hareketlendik. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ’ ın emriyle öndeki arkadaşlardan V eysel Y ÎK ÎT isimli
arkad aş belediye otobüsünü, durdurdu. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ’ da yaralı bir şekilde bizimle
birlikte tepeye tırmandı. Üzerimize doğru ateş devam ediyordu.
Ben de bu sırada korum a ateşi olarak bir kaç el havaya doğru ateş etlim. Tepeye
çıktık. Tepeye çıktığım ızda bazı arkadaşlar otobüsün içinde kaldılar. O tob ü se doğru sürekli
ateş geliyordu. O tobüsün orada Ceyhun üsteğm ende gelen ateşe karşılık veriyormuş. O nun
yanındaki arkadaşlar ateş etmediklerini söylüyordu. Tepede bulunduğum uz e sn a d a
yanım ızda bulunan üniversitenin çitlerini alttan kaldırarak olay yerinden kaçm ak istedik. O
e sn a d a sa ğ d a n kepçe geliyordu. Yukarıdan gelen Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ' ın emriyle
kepçeye doğru ateş edildi. Hatta kendisi de kepçeyi direk hedef aldı. Kepçe bir süre son ra
durdu. A rkadaşlarım sürekli Binbaşı Ferhat’ a sürekli teslim olalım diyordu. O halen S a b ih a
G ö k ç e n ’e gidin diye emir veriyordu.
Ferhat G Ü N A Y arkadaşlar tarafından a şa ğ ı indirildi, 25 kişilik sayı aldık ve a şa ğ ıd a n
emir gelm esini bekledik. Biz polis gelince olaydan kurtulduğumuzu anlayarak sevindik. Halk
devamlı küfürler ederek bize tepki gösteriyordu. Bu nedenle biz polisin gelm esiyle
kurtulduğumuzu düşündük. A ş a ğ ıd a n gelen emir üzerine polislere bizzat silahlarımızı
vererek ve teslim olduk. Silah ım ın seri nosunu b a şk a sın a ait olduğu için bilmiyorum. Polise
teslim ederken dc seri n o suna bakm ak aklım a gelmedi. Üzerim e atılı suçlam aları kabul
etmiyorum.
Fetullah Gülen' in liderliğini yatığı grupla ilişkim yoktur. Bu grubu m edyadan ve
babam ın kendisine ve örgütüne evde ettiği küfürlerden dolayı biliyorum. Bu grupla bağlantılı
olarak tanıdığım kim se yoktur dedi.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 3 ) Şüpheli Berat DERELİ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...İlkokulu Halkalı Atakent Zühtü Ş e n y u v a ilkokulunda okulunda okudum. Ortaokulu


M. Akif Erso y İÖ O da okudum. Lise eğitimimi Fahreddin Kerim G Ö K A Y lisesinde
tam am layarak 2013 yılında m ezun oldum. 2013 yılında hava harp okuluna başladım . Bu
sen e 3, Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. S ın ıfa başlayacaktım dedi. 10 Tem m uz 2016 tarihi
itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Yeşilköy'de bulunan H a v a Harp okuluna geldim. 13
T em m uz çarşa m b a günü sa b a h itibariyle de Y alova'ya eğitim tatbiki kampı için Bakırköy'den
özel gemilerle hareket ederek Y alo va 'y a ulaştık. Y a lo v a da H ava M eydan Kom utanlığında
çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü öğlen saatlerinde h ava kuvvetleri komutanı, hava
eğitim komutanı, hava teknik okullar komutanı ve okul komutanı olm ak üzere 4 tane
general, eski alay komutanı Kem al A K Ç I N A R ve diğer rütbeliler T41 uçaklarıyla kampı
ziyarete geldiler. H ava kuvvetleri komutanı ko nuşm a yaptı. Kom utanlarla birlikte öğlen
yem eğini yedikten son ra biz diğer faaliyetlerimize devam etmek üzere kam pa alanına
geçtik. A k şa m yat içtimasını saat:22.00 sıralarında alındı. K am pla ilgili birtakım konuşm alar
yapıldı 22.20’de yatm aya hazırlandığım ız e sn a d a tam teçhizat içtima şeklinde bağırm aya
başladılar. S o n ra bende teçhizatlarımızı giyinerek içtima alanında 3.sınıflar bölüm üne
geçtim. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ,
üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , teğm en Hm re D E M ÎR B İL E K içtima alanındaydı. Binbaşı
F E R H A T G Ü N A Y "gülerek bugün tatbikat yapacağız, okuduğum isimler benim timimde"
dedi. S a d e c e yurt dışından gelen misafir öğrencilerle sa ğlık problemi olan bir kaç kişiyi
okumadı. Tam olarak kaç kişinin ismi okundu bilmiyorum. Bizim filodan 2 tim olarak 50 kişi
aynı otobüse geçtik. Bizim otobüste rütbeli olarak Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , teğm en Em re
D E M ÎR B İL E K bizim otobüsteydi. A raç hareket ettikten son ra mühimmatların getirilmiş
olduğunu gördüm. Ben arkada Ali Aydın Ş E N K A L ile oturuyordum. 20 adet m ühimmat

629
Soruşturma no: 2016/83834

kalmıştı. 2 şarjöre onları paylaştırdım. Zim m etim de olan g3 piyade tüfeğinim seri nosunu
396807'dir. Birlikten çıkarken İstanbul’da terör saldırısı olduğu, bu nedenle hava harp
okuluna gidiyoruz şeklinde söylendi. S a b ih a G ö k ç e n ’e ayrılan sa p a ğ ı yanlışlıkla şoförün
ge çm esi üzerine Binbaşı Ferhat G Ü N A Y Aracı durdu ve askere kızdı. A raç geri geri gelip
S a b ih a G ökçe n yoluna girdi. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y T S K ’ nın açıkladığı bildiriden bahsetti.
" A k p te rö r ö rgü tü , b a s ı R e c e p T a v v ip E R D O Ğ A N tutuklandı. A y rılıp in m e k iste ye n
v a r s a ara çtan in sin , a n c a k b ilsin ki k u rsu n en y a k ın ın ız d a n g e lir" seklinde tehdit etti.
"G ö r e v im iz S a b ih a G ö k ç e n 'd e iç hatların g ü v e n liğ in i s a ğ la y a c a ğ ız , s iz ç a t ış m a y a
girm e y e c e k sin iz , o ra sı g ü v e n li b ö lg e ” dedi. Orhanlı gişelerine geldiğim izde yol tam am en
kapalıydı. D a h a sonra Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ’ ın emriyle araçtan indik. Kurm a kolu çekip
bırakıldı. Otobüsten indiğimde yanım da R ece p K IL IÇ isimli arkadaşım vardı. Ö n taraftan
ateş sesleri gelince araçlardan birinin arkasın a geçip saklandık. Gişelerin olduğu tarafta
gişenin yan tarafında binaya doğru gittik. Binanın dışın da 2 bayan, bir erkek, I çocuk ve
yabancı uyruklu bir ş a h ıs vardı. Onları güvenli bölgeye yönlendirdik. S o n ra biz binanın
önünden bindiğimiz otobüse doğru arabaların arkasın a saklan arak ge çiş yapıyorduk.
Arkadaşlarım yolun yan tarafından parça parça geçm ekte olduklarını gördüm. Biz a şa ğ ı
çapraza doğru onların arkasından bizde karşı tarafa geçtik. Karşı taraftan da halk geldiği
için diğer gurupla aram ızda 150-200 metre kadar m esafe oldu. Biz toplam 12 kişiydik. Ben
bu arada hiç ateş etmedim. A rkadaşlarım dan bir kısm ının havaya ateş ettiğini gördüm. Biz
orada s a b a h a kadar bekledik. H a şa n D U R A K yü zb aşıyla telefonda konuşarak teslim olduk.
İnternetten haberleri incelem e fırsatım olmadı. Sürekli H a şa n yüzbaşı ve A nkara'dan
arkadaşlarla görüşüyordum . Ben kim seye ateş etmedim. Üzerime atılı suçlam aları kabul
etmiyorum. Üzerimde telefon vardı ancak internetim açık olm adığı için olayları takip
edem edim dedi. Fetullah G Ü L E N ' in liderliğini yatığı grupla ilişkim yoktur. Bu grubu
m edyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım kim se yoktur. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 4 ) Şüpheli Bilal BİLGER 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...İlkokulu A nkara Keçiören Etlik Talia Y a ş a r B A K D U R ilkokulunda okudum. Lise


eğitimimi İstanbul G ü m ü şp a la lisesinde tam am layarak 2013 yılında m ezun oldum. 2013
yılında hava harp okuluna başladım . Bu sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. Sın ıfa
başlayacaktım dedi. 10 Tem m uz 2016 tarihi itibariyle kam p için hazırlık am acıyla
Y eşilköy'de bulunan H a v a Harp okuluna geldim. 13 T em m uz çarşa m b a günü sab ah
itibariyle de Y a lo v a ’ya eğitim tatbiki kampı için Bakırköy’den özel gemilerle hareket ederek
Y alo v a 'y a ulaştık. Y a lo v a da H ava M eydan Kom utanlığında çadırlarda kalm aya başladık.
O lay günü öğlen saatlerinde hava kuvvetleri komutanı, hava eğilim komutanı, hava teknik
okullar komutanı ve okul komutanı olm ak üzere 4 tane general, eski alay komutanı Kem al
A K Ç IN A R ve diğer rütbeliler T41 uçaklarıyla kampı ziyarete geldiler. H ava kuvvetleri
komutam ko nuşm a yaptı. Kom utanlarla birlikte öğlen yem eği yedikten sonra biz diğer
faaliyetlerimize devam etmek üzere kam p alanına geçtik. A k şa m yat içtimasmı saat 22.00
sıralarında alındı. K am pla ilgili bir takım konuşm alar yapıldı 22.20’de yatm aya
hazırlandığım ız e sn a d a tam teçhizat içtima şeklinde bağırm aya başladılar. S o n ra bende
teçhizatlarımızı giyinerek içtima alan ında 3.sınıflar bölüm üne geçtim. Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhun Ö Z A K , üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ,
teğm en Em re D E M ÎR B İL E K içtima alanındaydı. Binbaşı F E R H A T G Ü N A Y "gülerek bugün
tatbikat yapacağız, okuduğum isimler benim timimde" dedi. S a d e c e yurt dışından gelen
misafir öğrencilerle sa ğ lık problemi olan bir kaç kişiyi okumadı. Tam olarak kaç kişinin ismi
okundu bilmiyorum. Bizim filodan 50 kişi aynı otobüse geçtik. Bizim otobüste rütbeli olarak
binbaşı Ferhat G Ü N A Y , teğm en Em re D E M ÎR B İL E K bizim otobüsteydi. A ra ç hareket
ettikten sonra mühimmatların getirilmiş olduğunu gördüm. Benim yanım da Buğracan

630
Soruşturma no: 2016/83834

G Ü M Ü Ş ve Se d ayi K IL IN Ç E R vardı. B a n a kaç adet m ühim m at verildi hatırlamıyorum.


Tüfeğin seri nosunu geçen yılın b a şın d a aldığım için hatırlamıyorum. Birlikten çıkarken
İstanbul'da terör saldırısı olduğu, bu nedenle hava harp okuluna gidiyoruz şeklinde
söylendi. Sa b ih a gökçen'e ayrılan sa p a ğı yanlışlıkla şoförün ge çm esi üzerine Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y Aracı durdu ve askere kızdı. A ra ç geri geri gelip S a b ih a G ökçe n yoluna
girdi. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y T S K ' nın açıkladığı bildiriden bahsetti. ”A k p te rör örgütü,
b a s ı R e c e p T a v v ip E R D O Ğ A N tutuklandı. A y rılıp in m e k iste ye n v a r s a a ra çtan in sin ,
a n c a k b ilsin ki k u r su n en y a k ın ın ız d a n g e lir” seklinde tehdit etti. "Görevimiz S a b ih a
G ökçe n'd e iç hatların güvenliğini sağla yacağız, siz çatışm aya girmeyeceksiniz, orası
güvenli bölge" dedi. Orhanlı gişelerine geldiğim izde yol tam am en kapalıydı. D a h a sonra
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ' ın emriyle araçtan indik. Kurm a kolu çekip bırakıldı. Otobüsten
indiğimde yanım da Sed ayi K IL IN Ç E R ve B uğracan G Ü M Ü Ş isimli arkadaşım vardı. Ö n
taraftan ateş sesleri gelince araçlardan birinin önüne geçip saklandık. Gişelerin olduğu
taraftan ateş sesleri geliyordu. S o ld a Ferhat binbaşı vardı. Ferhat binbaşı bakarak ateşe
karşılık veriyordu. A rkad aşım Sed ayi K IL IN Ç E R gelen atışlardan dolayı vurulduğunu
söyledi. Geriye doğru gittik. Yolun karşı tarafına ge çm eye çalıştık. Y a n ım d a Em re teğm en
vardı. D a h a sonra Em re teğmenin vurulduğunu anladık. Em re teğmeni yanım ıza doğru
çekerek hastaneye götürmeyi am açladık. Y o ld a bir araç durdurup Mete D A N L T ile birlikte
h astaneye gittiler. A rkada yü ksek bir tepe vardı. Koştum oraya doğru koştum bir kısmı da
durdurulan otobüsün arka sın a ve içine siper aldı. Bize doğru atışlar devam ediyordu ancak
kendimizi siper alarak koruduk. Em re teğmenin yanın a doğru giderken kendimizi korum ak
için h avaya bir kaç el ateş eti. D a h a sonra Ferhat binbaşının emriyle park halindeki belediye
otobüsüne doğru gelen kepçeyi durdurm ak için tekerine 2-3 el ateş ettim. Kepçe daha
sonra durdu. O rhangazi köprüsü tarafından 2 tane zırhlı polis aracı geldi. Biz olayın
b aşınd an itibaren sivillerin içinden ateş eden bir grup vardı ancak üniformalı polis görmedik.
R esm i polisler gelince zaten rahatladık. Biz niye orada olduğum uzu bilmediğimiz için polisi
görünce rahatladık. Arkadaşlarım dan bir kısm ının h avaya ateş ettiğini gördüm. Biz orada
sa b a h a kadar bekledik. C e p telefonum yanım daydı. Ferhat binbaşı telefonlarımızı
açm am am ızı, o yüzden internetten haberleri incelem e fırsatım olmadı. Ben kim seye ateş
etmedim. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Üzerimde telefon vardı ancak
internetim açık olm adığı için olayları takip edem edim dedi. Fetullah Gülen'in liderliğini yatığı
grupla ilişkim yoktur. Bu grubu m edyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım
kim se yoktur. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 5 ) Şüpheli Buğracan GÜMÜŞ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...İlkokulu Polatlı, Erzurum ve Sakarya'daki devlet okullarında ilkokulu okudum. Lise


eğitimimi A nkara PolatlI'da tam am layarak 2013 yılında m ezun oldum. B ab am emekli özel
harekât dairesinden 2015 yılı sonlarına doğru emekli oldu. 2013 yılında hava harp okuluna
başladım . Bu sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. Sın ıfa başlayacaktım dedi. 10
T em m uz 2016 tarihi itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Y eşilkö y’de bulunan H ava Harp
okuluna geldim. 13 Tem m uz çarşa m b a günü sab ah itibariyle de Y alo va 'y a eğitim tatbiki
kampı için Bakırköy'den özel gemilerle hareket ederek Y a lo v a ’ya ulaştık. Y a lo v a da H ava
M eydan Kom utanlığı'nda çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü öğlen saatlerinde hava
kuvvetleri komutam, hava eğitim komutanı, hava teknik okullar komutam ve okul komutanı
olm ak üzere 4 tane general, eski alay komutanı Kem al A K Ç I N A R ve diğer rütbeliler T41
uçaklarıyla kampı ziyarete geldiler. H ava kuvvetleri komutanı konuşm a yaptı. Kom utanlarla
birlikte öğlen yem eği yedikten son ra biz diğer faaliyetlerimize devam etmek üzere kam p
alan ına geçtik. A k şa m yat içtimasını saat 22.00 sıralarında alındı. K am pla ilgili bir takım
konuşm alar yapıldı 22.20’de yatm aya hazırlandığım ız e sn a d a tam teçhizat içtima şeklinde

631
Soruşturma no: 2016/83834

bağırm aya başladılar. S o n ra bende teçhizatlarımız giyinerek içtima alanında 3.sınıflar


bölüm üne geçtim. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhun
Ö Z A K , üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , teğm en Em re D E M İR B İL E K içtima alanındaydı. Binbaşı
F E R H A T G Ü N A Y "gülerek bugün tatbikat yapacağız, okuduğum isimler benim timimde"
dedi. S a d e c e yurt dışından gelen misafir öğrencilerle sa ğlık problemi olan bir kaç kişiyi
okumadı. T am olarak kaç kişinin ismi okundu bilmiyorum. Bizim filodan 50 kişi aynı otobüse
geçtik. Bizim otobüste rütbeli olarak Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , teğm en Em re D E M İR B İL E K
bizim otobüsteydi. A ra ç hareket ettikten son ra mühimmatların getirilmiş olduğunu gördüm.
Benim yanım da Bilal B İL G E R ve Scd ayi K IL ÎN Ç E R vardı. B a n a 30-40 kaç adet mühimmat
verildi. Tüfeğin seri nosu 396226 olduğunu düşünüyorum polislere yazdırmıştım. Birlikten
çıkarken İstanbul'da terör saldırısı olduğu, bu nedenle hava harp okuluna gidiyoruz şeklinde
söylendi. S a b ih a gö k çe n ’e ayrılan sa p a ğı yanlışlıkla şoförün ge çm esi üzerine binbaşı
Ferhat G Ü N A Y Aracı durdu ve askere kızdı. A ra ç geri geri gelip S a b ih a G ökçe n yoluna
girdi. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y Tsk'nın açıkladığı bildiriden bahsetti. “ A kp terör örgütü, başı
Recep Tayyip ERDO ĞAN tutuklandı. Ayrılıp inmek isteyen varsa araçtan insin, ancak
bilsin ki kurşun en yakınınızdan gelir, dikkat edin" şeklinde tehdit etti. "Görevim iz
S a b ih a G ökçen'd e iç hatların güvenliğini sağla yacağız, siz çatışm aya girmeyeceksiniz, orası
güvenli bölge" dedi. Orhanlı gişelerine geldiğim izde yol tam am en kapalıydı. D a h a sonra
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ' ın emriyle araçtan indik. Kurm a kolu çekip bırakıldı. Otobüsten
indiğimde yanım da Sed ayi K IL ÎN Ç E R ve Bilal B İL G E R isimli arkadaşlarım vardı. Biraz
yürüdükten son ra ön taraftan silah sesleri gelince araçlardan birinin önüne geçip saklandık.
Gişelerin olduğu taraftan silah sesleri geliyordu. S o ld a Ferhat binbaşı vardı. Ferhat binbaşı
bakarak ateşe m p5 silahı ile karşılık veriyordu. A rkad aşım Se d ayi K IL ÎN Ç E R gelen
atışlardan dolayı vurulduğunu söyledi. Sedayı'yi de sürükleyerek herkesin gittiği a şa ğ ı tarafa
götürdük. O arada 2-3 el havaya ateş ettim. Pantolonunu yırtarak arkadaşım ın a y ağın a
baktım. G eriye doğru gittik. Yolun karşı tarafına ge çm eye çalıştık. A rkad aşım A b düsselan ı
ile birlikte diğer arkadaşların gerisinde olan hafif yü ksek tepeye çıktık. O rad a bir a ğ a ç vardı.
O rad a arkadaşım la birlikte a ğacın dibinde yattık. Polisler gelene kadar oradan hiç çıkmadık.
D a h a sonra belediye otobüsünün durdurulma anım görmedim, otobüs gö rü ş alanım da
değildi. 2 kepçe 1 kam yonun önüm den geçtiğini gördüm. K am yon bir süre sonra aniden
durdu geri vitese taktı. Arkasındaki kepçeye çarptı. San ırım gittikleri istikamette atış gelince
gitmekten vazgeçtiler. A rkadaşlardan du ydu ğum a göre Ferhat G Ü N A Y ' ın emriyle
arkadaşlarım dan bazıları da ateş etmiş. Emri de bizzat ben duym adım . Biz olay yerinde
bulunan son radan gördü ğüm üz belediye otobüsünün ya n m a gitmek için yaklaşık 100 metre
yürüdük. Arkadaşların teslim olun çağrısı üzerine arkadaşım A b d ü sse la m ile birlikte teslim
olduk. Ben kim seye ateş etmedim. C e p telefonum yanım daydı. A n c a k açıp bakm ak aklım a
gelmedi. Ben kim seye ateş etmedim. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Üzerimde
telefon vardı an cak internetim açık olm adığı için olayları takip edemedim. Üzerime atılı
suçlam aları kabul etmiyorum. Üzerimde telefon vardı an cak internetim açık olm adığı için
olayları takip edem edim dedi. Fetullah Gülen'in liderliğini yatığı grupla ilişkim yoktur. Bu
grubu m edyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım kim se yoktur.
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 6 ) Şüpheli Burak OKKA 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Sultanbeyli M. Akif Erso y İlköğretim okulunda okudum. Kartal Anadolu lisesinden


2013 yılında mezun olarak üniversite sın a v son u cu n a göre 2013 yılında hava harp okuluna
başladım . Bu sen e 3. Sınıfı bitirip eylül itibariyle de 4. Sın ıfa başlayacaktım dedi.10
T em m uz 2016 tarihi itibariyle kam p için hazırlık am acıyla Yeşilköy'de bulunan H ava Harp
okuluna geldim. 13 Tem m uz çarşa m b a günü sab ah itibariyle de Y a lo v a ’ya eğitim tatbiki
kampı için Bakırköy'den özel gemilerle hareket ederek Y alo va 'y a ulaştık. Y a lo v a da H ava

632
Soruşturma no: 2016/83834

M eydan Kom utanlığında çadırlarda kalm aya başladık. O lay günü öğlen saatlerinde hava
kuvvetleri komutanı hava eğitim komutanı hava teknik okullar komutanı okul komutanı
olm ak üzere 4 tane general ve diğer rütbeliler T4I uçaklarıyla kampı ziyarete geldiler. H ava
kuvvetleri komutanı ko nuşm a yaptı. Kom utanlarla birlikte öğlen yem eği yedikten sonra biz
diğer faaliyetlerimize devam etmek üzere kam p alanına geçtik. A k şa m yat içtimasını saat
22.00 sıralarında alındı. Ben zaten o akşam 21.00-23.00 3.sınıfların çadırında nöbetçiydim.
T eğm en Em re D E M İR B İL E K bize acil içtimaya herkesi çağırın dediler. Bizde bağırarak
herkese duyurduk. S o n ra bende teçhizatlarımızı giyinerek içtima alanında 3. sınıflar
bölüm üne geçtim. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhun
Ö Z A K , üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N , teğm en Em re D E M İR B İL E K vardı. Binbaşı F E R H A T
G Ü N A Y elindeki listeyi okum aya başladı. Y a k la şık 50 kişinin ismini okudu. Ben 50 kişilik
gruptaydım. D a h a sonra 10 dakika kadar bekledim. Arkadaki minibüs tarzı otobüse bindim.
Bizim otobüste rütbeli olarak Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en C E Y H U N Ö Z A K vardı.
O tobüste beklerken araca m ühim m at geldi. Ben 100-110 adet m ühim m at aldım.
Zim m etim de olan g3 piyade tüfeğinim seri nosunu 396728'dır. Birlikten çıktık hava harp
okuluna gidiyoruz şeklinde yolda Y ü zb aşı H a şa n D U R A K hava harp okuluna gittiğimizi,
teröristlerin olduğunu, herhangi bir tehdit gördüğünüzde silahınız hazır olsun dedi. O sm a n
gazi köprüsünden paralı ge çiş yaptık. Öndeki otobüste Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve bir grup
öğrenci vardı. Y ü zb aşı H a şa n D U R A K yolda son radan S a b ih a G ö kçe n havalim anına
gidiyoruz, oranın güvenliğini s a ğ la y a c a ğ ız şeklinde emir verdi. Orhanlı gişelerinin olduğu
yere geldiğim izde yol tıkalıydı. Öndeki araçtaki arkadaşların indiğini, gördük. Bu sırada
dışarıdan silah sesleri gelm eye başladı. Bizde Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ' ın emriyle herkes
inmeye başladı. Silah sesleri nedeniyle yoldaki araçların a ra şm a saklandık. Ö n e doğru
ilerleyemedik. Araçlardaki vatandaşlar bizim bulunduğum uz yerdeki çatışm ayı telefonlarıyla
görüntülüyorlardı. Bizde vatandaşların can güvenliği için araçlarına binmelerini söyledik.
S a ğ taraftaki yolun kenarındaki tepeden 50 kişili bir grup sivil vatandaşlar "asker öldün sen"
şeklinde slo gan geliyordu. Sivil halkı engellem ek için havaya bir kaç el ateş etim. Yolun
karşı tarafına doğru grup arkadaşlarım la birlikte geçtik. G e ç iş sırasın d a da kendimizi
korum ak için havaya 2 cl ateş ettim. Biz 12 kişilik grup olarak olay yerine en uzak yerde
bekledik. Bizim grubum uzun olduğu yerde hiç bir rütbeli yoktu hatta bayan
arkadaşlarım ızdan Ş ü h e d a S e n a Ö G Ü T A L A N Nimet Ecem G Ö N Ü L L Ü vardı. Bizim burada
sak lan m a d ışın da bir eylemimiz olmadı. A ra ara silah sesleri du ym aya devam ettik. Bize bu
arada bir emir veren olmadı. H a şa n yüzbaşını telefonla bir arka d aş aradı. Bekleyeceğiz
halka polise ateş etmeyin şeklinde emri verdi. Biz ne olduğunu halen anlam am ıştık. Biz en
son sa b a h a karşı gelen polislere teslim olduk. O layın darbeye te şe bb üs olduğunu da teslim
olduktan sonra anladık. Benim kendi cep telefonum yoktu an cak olan arkadaşlardan hiç
kim se darbeden bahsetmedi. Çevrede bulunan halktan bir kısım arkadaşlarım ıza darbeyle
ilgili bilgi vermişler. Hatta olay yerinden sizi götürelim şeklinde beyanda bulunm uşlar ancak
bizim kaçabilecek bir alanım ızda yoktu. O yüzden beklem ek zorunda kaldık. Ben kimseyi
hedef alarak ateş etmedim. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Üzerim de herhangi
bir iletişim aracı yoktu dedi. Fetullah G ü le n ’in liderliğini yatığı grupla ilişkim yoktur. Bu grubu
m edyadan biliyorum. Bu grupla bağlantılı olarak tanıdığım kim se yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 7 ) Şüpheli Celal OĞUZ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben İsparta Ş a rk ik a ra a ğ a ç nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste


ikamet ederim. B ab am emekli, annem ev hanımıdır. İlkokulu B u rsa ili Nilüfer ilçesinde
bulunan Milli Eğitim e bağlı Fethiye İlköğretim okulunda, liseyi ise yine B u rsa ili Nilüfer
ilçesinde bulunan M eriç Anadolu Lisesinde okudum. Buradan 2013 yılında mezun olduktan
sonra girm iş olduğum Y G S - L Y S sın avın dan sonra Yeşilyurt’ta bulunan H ava Harp

633
Soruşturma no: 2016/83834

O kuluna geldim. Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim hayatım da lise 3 ve 4.


sınıftayken B u rsa ilinde Ç ö zü m Dershanelerine gitmişliğim vardır. Bunun dışında
dershaneye gitmişliğim yoktur. Ben eğitim ve öğretim hayatım boyunca hiç yurtta kalmadım.
Fetullah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n tanımam. Kendisini sa d e ce basın d an tanırım. Fetullah
G Ü L E N ' in ne okulunda okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur. O kulum uzun
komutanı, tümgeneral Fethi A L P A Y , alay kom utam albay Hüseyin E R G E Z E N , 4. Filo
komutanı binbaşı Ferhat G Ü N A Y , 41. Kol komutam yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , 42 Kol
komutanı yüzbaşı H a şa n D U R A K , 41. Tim komutam üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ve yeni
geldiği için so y adını hatırlayam adığım Faruk isimli üsteğm en, 42. Tim kom utanım ız
üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re D E M İR B İL E K ’ de tim
komutanlarımızdır. O layd an bir gün önce h ava kuvvetleri komutanı Org. Abidin Ü N A L
kam pa geldi. Kam pta törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan
ayrıldığım bilmiyorum. S a a t 16:00' dan sonra da normal rutin işlerimizi yaptık. 15.07.2016
günü ak şa m saat 17.00 sularına kadar rutin işlerimizi yaptık. O lay günü saat 18.00-19.00
sularında a k şam yem eği yedik. Yem ekten sonra da ak şa m saat 21.30’a kadar gazin od a
oturduk. S a a t 21.45 sularında 3 sınıflar olarak aram ızda toplantı yapacaktık. Bu toplantı
rutin bir toplantıdır. Şö y le ki, biz kam pta bulunan son sınıf öğrenciler olduğum uz için bizden
önceki yıllarda da rutin yapılan, am acının; yemek, eğitim, eğlence düzenlem e vs. olan bir
toplantıydı. O sırada tim kom utanım ız olan teğm en Em re D E M İR B İL E K ’ de bizimle
toplantıya katıldı. D a h a sonra yaklaşık 10-15 dk son ra teğm en Em re D E M İR B İL E K ' i
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y aradı. Bir süre son ra telefon kapattıktan sonra bizlerle beraber
hepimizi tam teçhizattı içtima alanına çağırdığım söyledi. Biz tam teçhizattı içtima alanına
gittik. Biz bu içtimanın sebebinin skarbel eğitim olacağını düşündük. Ferhat G Ü N A Y ve
H a şa n D U R A K ciddiyetsiz bir şekilde sırıtarak "tatbikat olacağını, bu nedenle eğitim
yapacağını, şu a n a kadar yaptığınız kam p kam p olm adığını, asıl kampı şimdi yapacağım ızı,
bu ge ce yorulm am am ız gerektiğini" söyleyerek bizi gruplandırarak otobüslere bindirdiler.
Hata Binbaşı Ferhat G Ü N A Y içtima alanında bulunduğum uz sırad a elindeki listeyi okudu.
O kudu ğum kişiler belli bir yerde toplansın dedi. Y a n ın d a da kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n
D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K , astsu b ay Ufuk G Ö Ç E N
vardı. Biz listeye göre ayrıldık. Otobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2
otobüse bindik. Birinci otobüste bizi kom uta eden Y ü zb aşı Ferhat G Ü N A Y teğm en Em re
D E M İR B İL E K vardı. İkinci aracıda komuta eden Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ve üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K komuta ediyorlardı. Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs
bekliyordu, dışarıdan öğrencilerden m ühim m at için 5 tane askeri öğrenci gönderilm esi
söyledi. Mühim m atlar gelince bize 60 adet G -3 mermisi dağıttılar. Ben bunları 4 şarjöre
bastım ve kütüklüğüme yerleştirdim. Silahım daki şarjör de doluydu. S a a t 23.00-23.30
sularında toplam 10 otobüsten 8’i kışladan çıktı. Biz arkada bekleyen 2 otobüs bilmediğim
bir nedenle yaklaşık 20-25 dk bekledikten son ra kışladan çıktık. 2 otobüs birbirini takiben
O sm a n ga z i Köprüsünü geçerek ilerledik. Y o ld a giderken araç komutanı Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y bize H a v a Harp O kuluna gittiğimizi söylemişti. S a b ih a G ö kçe n Havalim anı kavşağı
geldiğinde havalim anına saptık. S a b ih a G ökçe n havalim anına sap tığım ızd a Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y ayağı kalkarak tüm öğrencilere hitaben "şu an an a S a b ih a G ökçe n de terörist bir
saldırı var, halkın güvenliğini s a ğ la m a k için havalim anına gidiyoruz" dedi. S a b ih a G ökçen'e
giderken saat ya klaşık 01.00-01.30’du. H avalim anına ilerlerken Orhanlı Gişelerini
ge çem ed en trafiğin y o ğu n laşm ası sebebiyle durm ak zorunda kaldık. Filo kom utanım ız
Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak elinde M P -5 ile tüm öğrencilere hitaben "şuanda resmi bir
TSK emri okuyorum, A K P terör Örgütüdür, terörist başı Recep Tayyip ERDO ĞAN ve
bazı bakanları ile milletvekilleri şuanda tutuklanmış ve derdest edilmişlerdir, şuan
bizimle birlikte olmak istemeyen, ayrılmak isteyen varsa ayrılabilir, ancak ayrılana da
mermi (MP-5 silahı elinde göstererek) en yakınından gelebilir " diyerek bizi korkuttu ve
tehdit etti.

634
Soruşturma no: 2016/83834

Akabinde trafiğin sık ışm ış olm ası nedeniyle araçtan inip yaya olarak S a b ih a G ökçe n
e gideceğim izi söyledi. Biz bütün öğrenciler bir birimizi bakarak şo k içerisinde filo komutanı
Ferhat G Ü N A Y a baka kaldık. T e ğm e n Em re D E M İR B İL E K in de aynı duygular içerisinde
olduğunu düşünüyorum . 2 araçtaki bulunan tüm askeri personel trafiğin ortasında yaya
olarak ilerlemeye başlam ıştık ki nereden geldiğini bilmediğim, bir şekilde üzerimize doğru
silah sıkılm aya başlandı. Hepim iz yere yattık. Kendimizi korum ak için yere yattık. Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y mermilerin geldiği yöne doğru ateş etmiş. Beri araçların arkasınd a olduğum
için görem edim. Bize de "herkes a te ş etsin" şeklinde bize emir verdi ve bütün öğrenciler
ile yanım ızda bulunan rütbeliler ateş etmeye başladılar. A n c a k ben ad ım a zimmetli 397055
seri numaralı G -3 tüfeğimle havaya 2 kez ateş ettim. Halen üzerimize ateş ediliyordu. Biz de
can güvenliğimizi temin için karşıda bir tepe gördük ve tüm öğrenciler ile rütbeliler tepeye
d o ğ r u k o ş m a y a b a şla d ık . O s ır a d a S e d a y i K I L ÎN Ç E R isim li H a v a H arp O k u lu ö ğ r e n c is i
k a rşıd a n ge le n m erm i ile b a c a ğ ın d a n vu ru ld u . K a r ş ıy a g e ç ip te p e d e m evzi ald ık. Ben,
a rk a d a ş la rım H a ş a n H ü s e y in G Ü L G Ö R , N im et E c e m G Ö N Ü L L Ü ve M u rat D U R A N
o la y la rd a n biraz d a h a u z a k o la n ye rd e te pe b ö lg e s in d e tüfeklerim izi em n iyete alıp
yattık. A n c a k bizim g e ld iğ im iz o to b ü sle rin b u lu n d u ğ u a la n ın ile risin d e ç a tış ın a d e v a m
e d iy o rd u . S a a t 03.30-04.00 s u la r ın d a y a n ım ız a ü ç ta n e ta k si ş o fö r ü o ld u ğ u n u
s ö y le y e n k işile r geldi. Bize, ne ya p tığ ım ız ı s iste m li bir ş e k ild e sö y le d i. B iz de
ke n d isin e , H a v a H arp O k u lu ö ğ r e n c is i o ld u ğ u m u z u , k am p tan o k u la d ö n d ü ğ ü m ü z ü ,
a n c a k S a b ih a G ö k ç e n H a v a lim a n ın a g e ld iğ im iz d e bu o layları y a şa d ığ ım ız ı, o layların
ned en in i b ilm e d iğim iz i sö y le y in c e , ta k si şo fö rle rin in , bir g r u p o rd u içe risin d e k i
ask e rle rin d a rb e g iriş im in d e o ld u ğ u n u , T B M M ’ yi b o m b a la d ığ ım s ö y le y in c e biz de
k u lla n ıld ığım ız ı anladık. H a ş a n H ü se y in G Ü L G Ö R a rk a d a şım ı ta k si şo fö rle ri
te le fo n u n u n vererek aileleriyle g ö rü ş tü rd ü , H a ş a n H ü s e y in a ile sin d e n y a rd ım istedi.
A ile s i de, h iç bir ş e y e k a rışm a m a m ız ı ve p o lis e te slim o lm a m ız ge re k tiğin i sö y le d i. O
a ra d a y a n ım ız d a k i ö ğre n c ile rd e n N im et E c e m G Ö N Ü L L Ü H a ş a n D U R A K y ü z b a şıy ı
arayarak, k o m u ta n a ne y a p m a m ız g e re k tiğin i sö y le d i. K o m u ta n da, o ld u ğ u m u z ye rde
be klem em izi sö y le d i. B u telefon g ö rü ş m e le ri bir k a ç kez te krar etti. B ize H a ş a n
D U R A K y ü z b a ş ı p o lisle rle an la ştık ların ı, te slim o la c a k la rın ı sö y le d i. B iz de o n ların
y a n m a g id e re k s a b a h a k a rşı 05.30-06.00 s u la r ın d a p o lis e te slim o ldu k. B e n H a v a H arp
O k u lu 3. S ın ıf ö ğ re n c isiy im . O la y g ü n ü a ra c a b in işim iz, ka m p ta n çık ışım ız ı ta m a m e n
a sk e ri k u ra lla r ç e r ç e v e s in d e o ld u ğ u n u za n n e d iy o rd u m . D a rb e y e k a lk ışa n u n su rla ra
y a rd ım a m a c ıy la g ö tü r ü ld ü ğ ü m ü z ü n fa rk ın d a d e ğild im . B u d u ru m u S a b ih a G ö k ç e n
H a v a lim a n ın a d ö n ü p ç a tış m a y a ş a d ığ ım ız s ır a d a ta k sic ile rd e n ö ğ re n d im . Y a ln ız c a
k o m u ta n la rın v e r m iş o ld u ğ u em irlerden n e d e n iyle 2 el h a v a y a a te ş e r m işliğ im vardır.
D a rb e g iriş im in d e b u lu n m a y a ç a lış a n ü s t rütbelilerim o la n B in b a ş ı Ferh at G Ü N A Y ,
Y ü z b a ş ı H a ş a n D U R A K , ü s te ğ m e n C e y h u n Ö Z A K isim li k işile rd e n şik a y e tç iy im . Atılı
su ç la m a la rı k e sin lik le k ab u l etm iyorum . S u ç s u z u m . ”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (18) Şüpheli Eren YUMUŞ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Kırşehir K am an nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste ikamet


ederim. B ab am emekli, annem ev hanımıdır. İlkokulu Kırşehir ilinde bulunan Milli Eğitim e
bağlı Ç a k a b e y İlköğretim okulunda, liseyi ise yine B u rsa ilinde bulunan Işıklar Askeri
Lisesinde okudum. Buradan 2013 yılında m ezun oldum ve aynı yıl Yeşilyurt’ta bulunan
H av a Harp O kuluna geldim. Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim hayatım da 6.
Sınıfta Kırşehir’de bulunan Büyük Dershanesine, 7 ve 8. Sınıfta da Final D ersh anesine
gitmişliğim vardır. Bunun d ışın d a dershaneye gitmişliğim yoktur. Ben eğitim ve öğretim
hayatım boyunca hiç yu m a kalmadım. Fettullah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n tanımam.
Kendisini sa d e ce b asınd an tanırım. Fettullah G Ü L E N ' in ne okulunda okum uşluğum , ne de

635
Soruşturma no: 2016/83834

yurtlarında kalm ışlığım yoktur. O kulum uzun komutanı, Tüm general Fethi A L P A Y , alay
komutanı A lb ay Hüseyin E R G E Z E N , 4. Filo komutanı binbaşı Ferhat G Ü N A Y , 41. Koi
komutanı yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , 42 Kol. Komutanı Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , 41. Tim
komutam üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ve teğm en Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim kom utanım ız
üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re Demirbilek’te tim
komutanlarımızdır. O layd an bir gün önce h ava kuvvetleri komutanı Org. Abidin Ü N A L
kam pa geldi. K am pta törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan
ayrıldığını bilmiyorum. S a a t 16:00' dan son ra da normal rutin işlerimizi yaptık. 15.07.2016
günü ak şa m saat 17.00 sularına kadar rutin işlerimizi yaptık. O lay günü saat 18.00-19:00
sularında a k şam yem eği yedik. Yem ekten sonra da a k şam saat 21.30’a kadar gazin od a
oturduk. Bu sırada kam pta bulunan nöbetçi öğrencilerin kam p alanında içtima olacağını
söylediklerini duydum. S a a t 22.00 sularında teçhizattı içtima alanına gittik. Biz bu içtimanın
sebebinin skram bel eğitim olacağını düşündük. Ferhat G Ü N A Y ve H a şa n D U R A K
ciddiyetsiz bir şekilde sırıtarak "tatbikat olacağım , zaten bugünkü koşulardan yeterince
yorulm adığım ızı, güzel bir tatbikat y a p a ca ğım " söyleyerek bizi gruplandırarak otobüslere
bindirdiler. Hatta Binbaşı Ferhat G Ü N A Y içtima alanında bulunduğum uz sırad a elindeki
listeyi okudu. O kudu ğum kişiler belli bir yerde toplansın dedi. Y a n ın d a da kol komutanı
Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K , astsub ay
Ufuk G Ö Ç E N vardı. Biz listeye göre ayrıldık. Otobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60
kişiydik. 2 otobüse bindik. Birinci otobüste bizi kom uta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y teğm en
Em re D E M İR B İL E K vardı. İkinci araçta komuta eden Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ve üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K ’ tı. Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs bekliyordu. D ışarıdan
öğrencilerden m ühimmat için 5 tane askeri öğrenci gönderilm esi söylediklerini dah a sonra
duydum. Mühim m atlar gelince her öğrenciye ayrı ayrı mermiler verdiler. B a n a da 20 adet G -
3 mermisi verdiler. Ben bunları 1 şarjöre bastım ve kütüklüğüme yerleştirdim. Silahım daki
şarjör de mermi yoktu. D a h a sonra otobüs içerisinde dolu olan şarjörü Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y ın emri ile silahım ıza taktık. S a a t 23.00-23.30 sularında toplam 10 otobüsten 8’i
kışladan çıktı. Biz arkada bekleyen 2 otobüs bilmediğim bir nedenle yaklaşık 20-25 dk
bekledikten, sonra kışladan çıktık. 2 otobüs birbirini takiben O sm a n g a z i Köprüsünü geçerek
ilerledik. Y o ld a giderken araç komutanı Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bize H ava Harp O kuluna
gittiğimizi söylemişti. S a b ih a G ö kçe n Havalim anı k a v şa ğın a geldiğinde havalim anına saptık.
S a b ih a G ökçe n havalim anına sap tığım ızda Binbaşı Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak tüm
öğrencilere hitaben "şu an an d a S a b ih a G ö kçe n de terörist bir saldırı var, halkın güvenliğini
sa ğ la m a k için havalim anına gidiyoruz, orası güvenli bölgedir, oranın güvenliği zaten alındı,
orası okuldan dah a güvenli" dedi. D a h a son ra ayrıca "etrafta p o lis ve a s k e r kıyafetleri
g iy m iş te rö ristle r olabilir, h iç k im se y e g ü v e n m e y in " dedi. S a b ih a G ökçe n e giderken
saat yaklaşık 01:00-01:30'du. H avalim anına ilerlerken Orhanlı Gişelerini geçem eden trafiğin
y o ğu n laşm ası sebebiyle durm ak zorunda kaldık, Filo kom utanım ız Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a
kalkarak elinde M F -5 ile tüm Öğrencilere hitaben " s u a n d a re sm i bir T S K em ri o k u y o ru m ,
A K P te rö r ö r g ü t ü d ü r te rö rist b a sı R e c e p T a v v ip E R D O Ğ A N v e bazı b a k an ları ile
m illetvekilleri ş u a n d a tu tu k la n m ış ve d e rd e st e d ilm işlerd ir, ş u a n bizim le birlikte
o lm a k istem e yen , a y rılm a k iste ye n v a r s a ayrılabilir, a n c a k a v rıia n a d a m erm i (M P -5
sila h ı elinde g ö ste re re k ) en y a k ın ın d a n ge le b ilir ” diyerek bizi korkuttu ve tehdit etti.
A kabinde trafiğin sık ışm ış olm ası nedeniyle araçtan inip yaya olarak S a b ih a G ö kçe n e
gideceğim izi söyledi. Biz bütün öğrenciler bir birimize bakarak şo k içerisinde filo komutanı
Ferhat G Ü N A Y ' a baka kaldık. 2 araçtaki bulunan tüm askeri personel trafiğin ortasında
yaya olarak ilerlemeye başlam ıştık ki nereden geldiğini bilmediğim, bir şekilde üzerimize
doğru silah sıkılm aya başlandı. Hepim iz yere yattık. Kendimizi korum ak için yere yattık.
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y mermilerin geldiği yöne doğru ateş etmiş. Ben araçların arkasında
olduğum için göremedim. B iz e d e " a t ış s e r b e s t” s e k lin d e e m ir verdi ve b ü tü n ö ğ re n c ile r
ile y a n ım ız d a b u lu n a n rütbeliler a te ş etm eye b a şla d ıla r. A n c a k ben a d ım a zim m etli
397185 se ri n u m a ra lı G -3 tü fe ğ im le h a v a y a b ir k a ç el a te ş ettim. Halen üzerimize ateş

636
Soruşturma no: 2016/83834

ediliyordu. Biz de can güvenliğimizi temin için karşıda bir tepe gördük ve tüm öğrenciler ile
rütbeliler tepeye doğru k o şm aya başladık. Bu sırada teğm en Em re D E M İR B İL E K 1 in vurulup
yerde yattığını gördüm. Yine arkadaşım olan Sed ayi K IL IN Ç E R ' in de mermi ile b acağın d an
vurulduğunu olay son u n d a gördüm. A n c a k kimin vurduğunu bilemiyorum. K arşıya geçip
tepede mevzi aldık. Y a n ım d a arkadaşlarım O ğu z h an O K U M U Ş ve yan tarafında b a şk a bir
öğrenci vardı. A n c a k ismini şu a n d a hatırlamıyorum. C a n güvenliğim iz için mevzi aldık.
S a b a h a kadar bekledik. O arada kim seyle telefonumuz olm adığı için herhangi bir iletişim
kuramadık. A n c a k yol kenarında bulunan ve polisler ile vatandaşlarla konuşan
arkadaşlardan teslim olm am ız gerektiği bilgisi gelince yanlarına gidip teslim olduk. Ben
H av a Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. O lay günü araca binişimiz, kam ptan çıkışım ızı
tam am en askeri kurallar çerçevesinde olduğunu zannediyordum. Darbeye kalkışan
unsurlara yardım am acıyla götürüldüğüm üzün farkında değildim. Bu durumu arkadaşların
vatandaşlarla yaptığı görüşm elerden sonra bize teslim olm am ız gerektiğini söyleyince
öğrendim. Y aln ızca komutanların verm iş olduğu emirlerden nedeniyle h avaya ikaz am açlı
bir kaç el h avaya ateş etmişliğim vardır. Darbe girişiminde bulunm aya çalışan üst
rütbelilerim olan Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , Ü steğm en Ceyhu n Ö Z A K
isimli kişilerden şikâyetçiyim. Atılı suçlam aları kesinlikle kabul etmiyorum. Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (1 9 ) Şüpheli Erkam SEMİZ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben S a m su n Ç a rşa m b a nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste ikamet


ederim. B ab am emekli, annem ev hanımıdır. İlkokulu 6. Sın ıfa kadar A nkara ilinde bulunan
Milli Eğitim e bağlı Hacı M ustafa T an nan İlköğretim okulunda, 7. Sınıfı V an ilinde bulunan
yine milli eğitime bağlı Şehit Jandarm a Pilot Y arb a y Y u su f Turgut İlköğretim okulunda, 8.
Sınıfı ise yine V a n ilinde bulunan Özel Ç ın a r Kolejinde okudum. Liseyi ise 3. Sın ıfa kadar
V an ilinde bulunan Fen Lisesinde, 4. Sınıfı ise Ankara ilinde bulunan Ayrancı Anadolu
Lisesisinde okuduktan sonra 2012 yılında buradan mezun oldum. Yine aynı yıl girm iş
olduğum Y G S - L Y S sınavı ile A n kara ilinde bulunan Hacettepe Üniversitesi Elektronik
M ühendisliğine kaydoldum. D a h a sonra burada 1 yıl hazırlık okuduktan sonra tekrar girm iş
olduğum Y G S - L Y S sın avım dan sonra Yeşilyurtta bulunan H ava Harp O kuluna geldim.
Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim hayatım da 7. Sınıfta V a n ilinde bulunan Ç ın ar
Dersanesine, 9 sınıfta yine V a n ilinde bulunan A takçab a Dersanesine, 10. V e II. Sınıfta V an
ilinde bulunan U ğur Dersanesine, 12. Sınıfla ise A nkara ilinde bulunan S ın a v D ersan esin e
gitmişliğim vardır. Ben eğitim ve öğretim hayatım boyunca sa d e ce Lise 3. Sın ıfa kadar 3 yıl
V an ilinde bulunan Fen Lisesinin p ansiyonunda kaldım. Bunun dışın da hiç yurtta kalmadım.
Fettuliah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n tanımam. Kendisini sa d e ce b asınd an tanırım. Fettullah
G Ü L E N 'in ne okulunda okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur. Okulum uzun
komutam, Tüm general Fethi A L P A Y , alay kom utam A lb ay H üseyin E R G E Z E N , 4. Flo
komutanı Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , 41. Kol komutanı Y ü zb aşı Kenan B A Ş T L K Ü , 42 Kol
komutam Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , 41. Tim komutanı üstteğmen Aydın G Ü L Ş A N ve teğm en
Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim kom utanım ız üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K
ve Em re D E M ÎR B ÎL E K ’ dc tim kom utanlarım ızda 15.07.2016 günü h ava kuvvetleri komutanı
Org. Abidin Ü N A L kam pa geldi. K am pta törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne
zam an kam ptan ayrıldığım bilmiyorum. S a a t 16.30’ a kadar normal devam etti günümüz.
S a a t 16.30’dan sonra yapılm ası planlanan bayrak töreni bilmediğim bir sebepten iptal
edildiğini duyduk. O lay günü saat 18.00-19.00 sularında a k şam yem eği yedik. S a a t 19.00-
21.00 saatleri ara sın d a kam pta silahane nöbeti olm ası nedeniyle yemekten sonra nöbetime
gittim. Her akşam 21.40 de yat içtiması olurdu. O lay akşam ı yat içtiması yine aynı saatte
oldu. Bu sırad a kam pta bulunan nöbetçi öğrencilerin kam p alanında içtima olacağını
söyledikleni duydum. S a a t 22.00 sularında teçhizatlı içtima alanına gittik. Bu sırad a kam p

637
Soruşturma no: 2016/83834

üzerinde 2 tane helikopterin uçtuğunu gördüm. Biz bu içtimailin sebebinin skram bel eğitimi
olacağım düşündük. Ferhat G Ü N A Y ve H asarı D U R A K ciddiyetsiz bir şekilde sırıtarak
"tatbikat olacağını, zaten bugünkü koşulardan yeterince yorulm adığım ızı, güzel bir tatbikat
y a p a ca ğın ı” söyleyerek bizi gruplandırarak otobüslere bindirdiler. Hatta Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y içtima alanında bulunduğum uz sırad a elindeki listeyi okudu. O kudu ğum kişiler belli
bir yerde toplansın dedi. Y a n ın d a da kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M ÎR B İL E K , astsu b ay Ufuk G Ö Ç E N vardı. Biz listeye göre
ayrıldık. O tobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2 otobüse bindik. Birinci
otobüste bizi komuta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve teğm en Em re D E M ÎR B İL E K vardı.
İkinci aracıda kom uta eden Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ve üsteğm en Ceyhu n Ö z a k ’ tı.
Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs bekliyordu. Araçlara m ühim m at gelip
dağıtıldığını gördüm. Hatta dağıtm a işi yola çıktığım ız sırada yapıldı. M ühim m atlar önden
arkaya doğru dağıtılarak gönderiliyordu. Ben arkada olduğum için bana 20 adet G -3
mermisi verdiler. Ben bunları I şarjöre bastım. Mcnni dağıtım ı sırasın d a Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y bize hitaben "ü lk e d e te rö r sa ld ırıla rı o ld u ğ u n u ve d a ğ ıtıla n m erm ilerin g ü v e n lik
a m a c ıy la d a ğ ıtıld ığ ım " söyledi.
Bunun üzerine teğm en Em re D E M ÎR B İL E K dağıtılan mermilere dikkat etmelerimiz
gerektiğini, geri döndüğüm üzde toplanacağını, bunların devlet malı olduğunu, her birinin
hesabının sorulacağım söyledi. D a h a son ra otobüs içerisinde dolu olan şarjörü Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y m emri ile silahım ıza taktık. Bu sırada hareket halindeydik. S a a t 23.00-
23:30 sularında toplam 10 otobüsten 8'i kışladan çıktı. 2 otobüs birbirini takiben O sm a n ga z i
Köprüsünü geçerek ilerledik. Y o ld a giderken araç komutanı Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bize
H av a Harp O kuluna gittiğimizi söylemişti. S a b ih a G ökçe n Havalim anı k a v şa ğ ın a geldiğinde
havalim anına saptık. S a b ih a G ökçe n havalim anına sap tığım ızd a Binbaşı Ferhat G Ü N A Y
a y a ğ a kalkarak tüm öğrencilere hitaben "şu an anda S a b ih a G ökçe n de terörist bir saldırı
var, halkın güvenliğini sa ğ la m a k için havalim anına gidiyoruz, orası güvenli bölgedir, oranın
güvenliği zaten alındı, orası okuldan dah a güvenli" dedi. D a h a son ra ayrıca "etrafta polis ve
asker kıyafetleri giym iş teröristler olabilir, hiç kim seye güvenm eyin” dedi. S a b ih a G ökçen 'e
giderken saat ya klaşık 01.00-01.30’du. H avalim anına ilerlerken Orhanlı Gişelerini
ge çem ed en trafiğin y o ğu n laşm ası sebebiyle durm ak zorunda kaldık. Filo kom utanım ız
Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak elinde M P -5 ile tüm öğrencilere hitaben " ş u a n d a re sm i bir
T S K em ri o k u y o ru m . A K P te rö r ö rgü tü d ü r, te rö rist b a sı R e c e p T a v v ip E R D O Ğ A N ve
bazı b a k an ları ile m illetvekilleri ş u a n d a tu tu k la n m ış ve A n k a r a v a gö tü rü lm ü ştü r, ş u a n
bizim le birlikte o lm a k istem e yen , a y rılm a k iste ye n v a r s a ayrılabilir, a n c a k a v rıla n a d a
m erm i (M P -5 sila h ı e lin d e g ö ste re re k ) en y a k ın ın d a n g e le b ilir" diyerek bizi korkuttu ve
tehdit etti.
Bu sırada okuldun arkadaşım olan Ahm et Ö Z B A Y ya m d a bulunan telefon ile
görüştüğü a rk a d aşa komutanın söylediklerini sorm uş. A rkadaşı da, C u m hurbaşkanının
internet üzerinden halka seslendiğini söylemiş. A rkad aşım Ahm et Ö Z B A Y da komutanın
yalan söylediğini, Cu m hu rbaşkanının internet üzerinde canlı yayın yaptığım bize söyledi.
A kabinde trafiğin sık ışm ış olm ası nedeniyle araçtan inip yaya olarak S a b ih a G ö kçe n e
gideceğim izi söyledi. Bu sırada biz S a b ih a G ökçe n H avalim anına gittiğimiz sırada halktan
binlerinin elimizde bulunan silahlara sarkabileceğini, kimsenin silahlarını kaptırm am ası
gerektiğini, gerektiğinde 2-3 kişi vurulm asını söyledi. D e va m ın d a bize "anlaşıldı m ı" dedi.
Bizim gruptan bir tepki olmadı. Tekrar bağırarak "anlaşıldı mı lan" diye bağırınca biz de grup
olarak "emredersiniz kom utanım " dedik. A ş a ğ ı inip araçtan yaya olarak havalim anına
giderken dışarıdan üzerime doğru silah sıkıldı. Bu e sn a d a mermiler trafiğin içerisinde
sık ışa n araçlara doğru geliyordu. Ben dc o sırad a halka hitaben "başlarınızı eğin" diyerek
halkı uyardım. Bu sırada halktan da bize "siz nasıl askersiniz, asker sen öldün sen asker”
diyerek üzerimize halkın gelm esini ve bana zarar vermesini engellem ek için ayrıca güvenlik
şeridi oluşturarak tepeye gitm ek için arkadaşlarla birlikte h avaya ateş ettik ve tepeye çıktık.
Tepeye çıkarken Em re D E M İR B İL E K teğm enin vurulm uş olduğunu, askerler tarafından

638
Soruşturma no: 2016/83834

beyaz bir araç durdurularak bindirildiğini, yanına da hastaneye götürm ek için okulum uzda
öğrenci olan Mete D A N L I' nın bindiğini gördüm. Kendimi korum ak için beton bariyerlerin
arkasındaydım . A n c a k çok açık bir alandı. H a v a y a 2 el ateş ederek siper alınacak tepeliğe
doğru koştum. Polislere tutanakla teslim ettiğim G -3 silahla havaya değişik yerlerde ve
zam anlarda toplam da 15 mermi sıktım. A n c a k kesinlikle canlı hedefe sıkm adım . Ben de
tepeye saklan arak s a b a h a kadar bekledim. D a h a s o m a polislere teslim olduk. Ben H ava
Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. O lay günü araca binişimiz, kam ptan çıkışım ızı tam am en
askeri kurallar çerçevesinde olduğunu zannediyordum. Darbeye kalkışan unsurlara yardım
am acıyla götürüldüğüm üzün farkında değildim. Bu durumu arkadaşların vatandaşlarla
yaptığı görüşm elerden sonra bize teslim olm am ız gerektiğini söyleyince öğrendim. Y aln ızca
komutanların verm iş olduğu emirlerden nedeniyle h avaya ikaz am açlı 15 el ateş ermişliğim
vardır. Darbe girişiminde bulunm aya çalışan üst rütbelilerim olan Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ,
Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K isimli kişilerden şikâyetçiyim. Atılı
suçlam aları kesinlikle kabul etmiyorum. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 20 ) Şüpheli Fatih DEMİRCİ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben K ah ram an m araş Andırın nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste
ikamet ederim. B ab am polis memuru, annem ev hanımıdır. İlkokulu 8. Sın ıfa kadar A d a n a
ilinde bulunan Milli Eğitim e bağlı Ertuğrulgazi İlköğretim okulunda okudum. 2008 yılında
Işıklar Askeri Lisesine kaydoldum. Buradan 2013 yılında m ezun olduktan sonra Yeşilyurt’ta
bulunan H a v a Harp O kuluna geldim. Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim
hayatım da 8. Sınıfta A d a n a d a bulunan Ekstrem D ersanesin e gitmişliğim vardır. Ben eğitim
ve öğretim hayatım boyunca hiç yurtta kalmadım. Fettullah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n
tanımam. Kendisini sad e ce basın d an tanırım. Fettullah G Ü L E N 'in ne okulunda
okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur. O kulum uzun komutanı, tiim General
Fethi A L P A Y , alay komutanı A lb ay H üseyin E R G E Z E N , 4. Flo komutanı Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y , 4i. Kol komutanı Y ü zb aşı Kenan B A Ş T U C , 42 Kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n
D U R A K , 41. Tim komutanı üstteğm en Aydın G Ü L Ş A N ve teğm en Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim
kom utanım ız üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğmenler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re D E M İR B ÎL E K '
de tim komutanlarımızdır. 15.07.2016 günü h ava kuvvetleri komutanı Org. Abidin Ü N A L
kam pa geldi. Kam pta törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan
ayrıldığını bilmiyorum. S a a t 16.30' a kadar normal devam etti günümüz. S a a t I6:30'dan
sonra yapılm ası planlanan bayrak töreni bilmediğim bir sebepten iptal edildiğini duyduk.
O lay günü saat 18.00-19.00 sularında a k şam yem eği yedik. Çadırlar bölgesinde
bulunduğum sırada tahmini saat 21.30-22.00 sularında yat içtiması alındı. Y a k la şık 5-10 dk
sonra kam pta bulunan nöbetçi öğrencilerin kam p alanında içtima olacağını söylediklerini
duydum. S a a t 22:00 sularında teçhizatlı içtima alanına gittik. Bu sırada kam p üzerinde 2
tane helikopterin uçtuğunu gördüm. Biz bu içtimanm sebebinin skram bel eğitimi olacağım
düşündük. Ferhat G Ü N A Y ve H a şa n D U R A K ciddiyetsiz bir şekilde sırıtarak "tatbikat
olacağını, zaten bugünkü koşulardan yeterince yorulm adığım ızı, güzel bir tatbikat
y a p a cağım " söyleyerek bizi gruplandırarak otobüslere bindirdiler. Hatta Binbaşı Ferhat
G Ü N A Y içtima alanında bulunduğum uz sırad a elindeki Üsteyi okudu. O ku du ğu m kişiler belli
bir yerde toplansın dedi. Y a n ın d a da kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K , astsu b ay Ufuk G Ö Ç E N vardı. Biz listeye göre
ayrıldık. O tobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2 otobüse bindik. Birinci
otobüste bizi komuta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve teğm en Em re D E M İR B İL E K vardı.
İkinci aracıda kom uta eden Y ü zb a şı H a şa n D U R A K ve üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ’ dı.
Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs bekliyordu. Araçlara m ühim m at gelip
dağıtıldığını gördüm. Hatta dağıtm a işi yola çıktığım ız sırada yapıldı. B a n a toplam da 120

639
Soruşturma no: 2016/83834

adet G -3 mermisi verdiler. Ben bunları 5 şarjöre bastım. Bunların yanında bir de içerisinde
yaklaşık 20 adet G -3 mermisinin olduğu kutuyu bana verdiler. O radan otobüslerle hareket
ettik. O rhangazi Köprüsünü geçerek H ava Harp O kuluna gittiğimizi söylediler. S a b ih a
G ökçe n Havalim anı sa p a ğ ın a gelm eden önce önde bulunan H a şa n D U R A K Y ü zb aşı
S a b ih a G ökçe n H avalim anında terör saldırısı olduğundan, güvenlik güçlerine yardımcı
olm ak için gittiğimizi şoföre söylem iş olduğunu ben bunu arkadaşlarım dan duydum. S a b ih a
G ökçe n H avalim anına giderken Orhanlı gişe sin e geldiğim izde trafiğin tıkanm ış olduğunu
gördüm. Öndeki araçlardaki askerlerin indiğini görünce biz de indik. O sırad a görm ediğim iz
yerlerden üzerimize doğru silah sesleri gelm eye başladı. Biz de can güvenliğimizi alm ak
üzere yolda sık ışa n Urların arkasın a saklandık. O sırad a Se d ayı K IL T N Ç E R ism inde okul
öğrencisinin silahla yaralandı, yan ım a doğru arkadaşlar çekerek aracın arkasın a getirdiler.
O arada Em re D E M İR B İL E K teğm en ve filo kom utanım ız Ferhat G Ü N A Y binbaşı ön
araçtaydılar. O nlar silahlı çatışm aya girdiler ve ikisi de karşıdan ateş edilen bölgeye doğru
ellerindeki silahlarla ateş ediyorlardı. O arada Em re D E M İR B İL E K teğm enin ağır bir şekilde
yaralandığını ve öğrenciler tarafından çekilerek güvenli bir bölgeye çekildiğini gördüm. O
sırada arkasından saklan d ığım ız ve dört tarafından bulunan sivil araçların içerisinde
bulunan insanların meraktan kafalarını çıkartıp bakıyorlardı. Ben ve arkadaşlarım
güvenlikleri için kafalarını dışarı çıkarm am alarını söyledik. Ferhat G Ü N A Y ın vurulduğunu
görmedim. Kurm a kolu çek emri öndeki rütbelilerden gelince biz de kurma kolunu çektik.
Arkadaşlarla karşıdaki tepeye can güvenliğimizi sa ğ la m a k için gitm eye karar verdik.
A rkadaşlar h avaya silah sıkıyorlardı. Ben orada silah kullanmadım. Tepeye vardığım ızda
yine üzerimize geliyordu. Biz de can güvenliğimizi korum ak için havaya ateş ettik. Ben de
üzerime zimmetli teslim olduğum uzda tutanağa geçen zimmet nolu G -3 silahla 3-4 kez
havaya ateş ettim. S a b a h a kadar m evzide saklandım . O sırada bizim otobüslerin olduğu
bölgede Binbaşı Ferhat G Ü N A Y oradan ge çen kepçe operatörünü vur emrini Ferhat
G Ü N A Y m verdiğini duydum. A yrıca gerekirse 1 hafta boyunca bu tepeyi bırakm ayacağız
gibi emirler veriyordu. M evzide sa ğ ım d a öğrenci Ved at Y A Ş A R vardı. Solum dakinin ismini
hatırlamıyorum. S a b a h a kadar bekledik. S o n ra teslim olm am ız gerektiği söylenince gidip
polislere teslim olduk. Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. O lay günü araca
binişimiz, kam ptan çıkışım ızı tam am en askeri kurallar çerçevesinde olduğunu
zannediyordum. Darbeye kalkışan unsurlara yardım am acıyla götürüldüğüm üzün farkında
değildim. Bu durumu arkadaşların vatandaşlarla yaptığı görüşm elerden son ra bize teslim
olm am ız gerektiğini söyleyince öğrendim. Y aln ızca can güvenliğimizi korum ak için havaya
3-4 kez uyarı ateşi yaptım. Darbe girişiminde bulunm aya çalışan üst rütbelilerim olan
Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K isimli kişilerden
şikâyetçiyim. Atılı suçlam aları kesinlikle kabul etmiyorum. S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 21) Şüpheli Gökhan KOŞAR 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Konya Ereğli nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste ikamet ederim.
B ab am elektrikçi, annem ev hanımıdır. İlkokulu A k sa ra y ilinde bulunan Milli Eğitim e bağlı
G azi P a ş a İlköğretim okulunda okuduktan son ra 2008 yılında B u rsa ilinde bulunan Işıklar
Askeri Lisesine gittim. Buradan 2013 yılında mezun olduktan son ra Yeşilyurt’ta bulunan
H av a Harp O kuluna geldim. Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim hayatım da 8.
Sınıfta A k sa ra y ilinde bulunan Final Dergisi D ersh anesine gitmişliğim vardır. Ben eğitim ve
öğretim hayatım boyunca hiç yurtta kalmadım. Fettullah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n
tanımam. Kendisini sa d e ce b asın d an tanırım. Fettullah G Ü L E N ' in ne okulunda
okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur.
O kulum uzun komutanı, tümgeneral Fethi A L P A Y , alay komutanı A lb ay Hüseyin
E R G E Z E N , 4. Filo komutam Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , 41. Kol komutam Y ü zb aşı Kenan

640
Soruşturma no: 2016/83834

B A Ş T U Ğ , 42 Kol komutam Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , 41. Tim komutanı üsteğm en Aydın


G Ü L Ş A N ve teğm en Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim kom utanım ız üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ,
teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re D E M İR B İL E K ' de tim komutanlarımızdır.
15.07.2016 günü hava kuvvetleri komutanı Org. Abidin Ü N A L kam pa geldi. Kam pta
törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan ayrıldığım bilmiyorum. S a a t
16.30' a kadar rutin işlerimizi yaptık. S a a t 16.30’dan sonra yapılm ası planlanan bayrak
töreni bilmediğim bir sebepten iptal edildiğini duyduk. O lay günü saat 18.00-19.00 sularında
akşam yem eği yedik. Yem ekten sonra kam pta bulunan çadırım da kitap okum aya gittim.
S a a t 21.40 de yat içtiması oldu. Bu sırada kam pta bulunan nöbetçi öğrencilerin kam p
alan ında içtima olacağını söyledikleri duydum. S a a t 22.00 sularında yat içtiması olduğu için
toplandık. D a h a sonra yaklaşık 5 -10 dk sonra skram bel eğitimi olduğunu, teçhizattı içtima
alan ında toplanm am ızı söylediler. Ferhat G Ü N A Y ve H a şa n D U R A K ciddiyetsiz bir şekilde
sırıtarak "tatbikat olacağını, zaten bugünkü koşulardan yeterince yorulm adığım ızı, güzel bir
tatbikat y a p a c a ğım " söyleyerek bizi gruplandırarak otobüslere bindirdiler. Hatta Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y içtima alırım da bulunduğum uz sırada dindeki listeyi okudu. O kuduğum
kişiler belli bir yerde toplansın dedi. Y a n ın d a da kol komutam Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ,
üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm en Em re D E M İR B İL E K , astsu b ay Ufuk G Ö Ç E N vardı. Biz
listeye göre ayrıldık. Otobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2 otobüse
bindik. Birinci otobüste bizi komuta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve teğm en Em re
D E M İR B ÎL E K vardı. İkinci aracıda komuta eden Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ve üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K ' dı. Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs bekliyordu. Araçlara
mühimmat gelip dağıtıldığını gördüm. Hatta dağıtm a işi yola çıktığım ız sırada yapıldı. B an a
toplam da 100 adet G -3 mermisi verdiler. Ben bunları 5 şarjöre bastım. Mermi dağıtımı
sırasın d a Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bize hitaben "ülkede terör saldırıları olduğunu ve dağıtılan
mermilerin güvenlik am acıyla dağıtıldığım " söyledi. Bunun üzerine teğm en Em re
D E M İR B İL E K dağıtılan mermilere dikkat etmelerimiz gerektiğini, geri döndüğüm üzde
toplanacağım , bunların devlet malı olduğunu, her birinin hesabının sorulacağını söyledi.
D a h a son ra içerisinde dolu olan şarjörü Binbaşı Ferhat G Ü N A Y m emri ile silahım ıza taktık.
Bu sırada hareket halindeydik. S a a t 23.00-23.30 sularında toplam 10 otobüsten 8'i kışladan
çıkmıştı. 2 otobüs birbirini takiben O sm a n ga z i Köprüsünü geçerek ilerledik. Y o ld a giderken
araç komutanı Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bize H ava Harp O kuluna gittiğimizi söylemişti.
S a b ih a G ökçe n Havalim anı k a v şa ğın a geldiğinde havalim anına saptık. S a b ih a G ökçen
havalim anına sap tığım ızda Binbaşı Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak tüm öğrencilere hitaben
"şu an an d a S a b ih a G ökçe n de terörist bir saldırı var, halkın güvenliğim sa ğ la m a k için
havalim anına gidiyoruz, orası güvenli bölgedir, oranın güvenliği zaten alındı, orası okuldan
daha güvenli, emniyet ve jandarm a birliklerinin olduğunu, onlara destek vereceğim izi"
söyledi. D a h a son ra ayrıca "etrafta polis ve asker kıyafetleri giym iş teröristler olabilir, hiç
kim seye güvenm eyin" dedi. S a b ih a G ökçe n'e giderken saat yaklaşık 00.00-01.OO’di.
H avalim anına ilerlerken Orhanlı Gişelerini ge çem ed en trafiğin y o ğu n laşm ası sebebiyle
durm ak zorunda kaldık.
Filo kom utanım ız Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak elinde M P -5 ile tüm öğrencilere
hitaben "AKP bir ferör örgütüdür. Elebaşı Recap Tavvip ERDOĞAN Ankara’da
kelepçelenerek tutuklanmıştır. Bu TSK'nın emiridir ve bu TSK' nın bir darbesidir. Artık
bundan sonra bu isin dönüsü yoktur. İnmek isteyen simdi insin, ama indiğinde en
yakınından ateş gelebilir." seklinde sözler söyledi. Akabinde trafiğin sık ışm ış olm ası
nedeniyle araçtan inip yaya olarak S a b ih a G ökçe n e gideceğim izi söyledi. Bu sırada biz
S a b ih a G ökçe n H avalim anına gittiğimiz sırada halktan binlerinin elimizde bulunan silahlara
saldırabileceğini, kimsenin silahlarını kaptırm am ası gerektiğini, gerektiğinde 2-3 kişiyi
vurulm asını söyledi. D e va m ın d a bize "anlaşıldı mı" dedi. Bizim gruptan bir tepki olmadı.
Tekrar bağırarak "anlaşıldı mı lan" diye bağırınca biz de grup olarak "emredersiniz
kom utanım " dedik. A ş a ğ ı inip araçtan yaya olarak havalim anına giderken dışarıdan
üzerimize doğru silah sıkıldı. Bu e sn a d a mermiler trafiğin içerisinde sık ışa n araçlara doğru

641
Soruşturma no: 2016/83834

geliyordu. Biz o sırada halka hitaben "başlarınızı eğin" diyerek halkı uyardık. Bu sırada
halktan da bize "siz nasıl askersiniz, asker sen Öldün sen asker" diyerek üzerimize halkın
gelm esini ve ban a zarar vermesini engellem ek için ayrıca güvenlik şeridi oluşturarak tepeye
gitmek için arkadaşlarla birlikte havaya ateş ettik ve tepeye çıktık. Tepeye çıkarken Em re
D E M İR B İL E K teğmenin vurulm uş olduğunu görm em üzerine hem en yanına gittim ve
nabzını kontrol ettim. N abzının olduğunu, an c ak bilincinin kapalı olduğunu gördüm. D ah a
sonra öğrenci Bilal B İL G E R isimli arkadaşım la teğm en Em re D E M İR B İL E K ' i sürükleyerek
yolun k arşısın a geçirdik. Burada askeri öğrenciler tarafından beyaz bir araç durduruldu. Biz
teğm en Em re D E M İR B İL E K ' i hastaneye götürm ek araca bindirdin Y a n ın d a okulum uzda
öğrenci olan Mete D A N L I vardı. Kendimi korum ak için beton bariyerlerin arkasın a geçtim.
A n c a k çok açık bir alandı. H ava ya üzerime zimmetli 396614 seri numaralı G -3 piyade tüfeği
ile 4 el ateş ederek siper alınacak tepeliğe doğru koştum. Yine yukarıda mevzide
bulunduğum uz sırada üzerimize sürekli mermi geliyordu. Biz de yine can güvenliğimizi
korum ak için yaklaşık 3 el ateş etmek zorunda kaldım. A n c a k bun kesinlikle kim seye hedef
olarak ateş etmedim. Ben de tepeye saklan arak sa b a h a kadar bekledim. D a h a sonra
polislere teslim olduk. Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. O lay günü araca
binişimiz, kam ptan çıkışım ızı tam am en askeri kurallar çerçevesinde olduğunu
zannediyordum. Darbeye kalkışan unsurlara yardım am acıyla götürüldüğüm üzün farkında
değildim. Bu durumu dah a son ra teslim olduktan sonra öğrendim. Y aln ızca komutanların
verm iş olduğu emirler nedeniyle ve can güvenliğimizi sa ğ la m a k için havaya ikaz am açlı 6-7
el ateş ermişliğim vardır. Darbe girişiminde bulunm aya çalışan üst rütbelilerim olan Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K isimli kişilerden
şikâyetçiyim. Atılı suçlam aları kesinlikle kabul etmiyorum. Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 22 ) Şüpheli Hakan KARABACAK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben A d a n a ili Karisalı nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste ikamet
ederim. B ah am emekli, annem ev hanımıdır. İlkokulu 8. Sın ıfa kadar A d a n a ili Se y h a n
ilçesinde bulunan Milli Eğitim e bağlı Akşem settin İlköğretim okulunda okudum. 2008 yılında
Işıklar Askeri Lisesine kaydoldum. Buradan 2013 yılında m ezun olduktan sonra Yeşilyurt’ta
bulunan H ava Harp O kuluna geldim. Halen bu okulun 3, S ın ıf öğrencisiyim. Eğitim
hayatım da 8. Sınıfta A d a n a ’da bulunan Doruk D ersh an esin e gitmişliğim vardır. Ben eğitim
ve öğretim hayatım boyunca hiç yurtta kalmadım. Fettullah G Ü L E N isimli kişiyi şa h se n
tanımam. Kendisini sa d e ce b asın d an tanırım. Fettullah G Ü L E N ' in ne okulunda
okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur. O kulum uzun komutam, tümgeneral
Fethi A L P A Y , alay komutanı albay H üseyin E R G E Z E N , 4. Filo komutam binbaşı Ferhat
G Ü N A Y , 41. Kol komutanı yüzbaşı Kenan B A Ş T U G , 42 Kol komutanı yüzbaşı H a şa n
D U R A K , 41. Tim komutanı üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ve teğm en Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim
kom utanım ız üsteğm en C eyhu n Ö Z A K , teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re D E M İR B İL E K ’
de tim komutanlarımızdır.
15/07/2016 günü h ava kuvvetleri komutanı Org. Abidin Ü N A L kam pa geldi. Kam pta
törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan ayrıklığını bilmiyorum. S a a t
16:30' a kadar rutin işlerimizi yaptık. S a a t 16:30'dan sonra yapılm ası planlanan bayrak
töreni bilmediğim bir sebepten dolayı iptal edildiğini duyduk. O lay günü saat 18:00-19:00
sularında ak şa m yem eği yedik. Çadırlar bölgesinde bulunduğum sırada tahmini saat 21:30-
22:00 sularında yat içtiması alındı. Y a k la şık 5-10 dk sonra kam pta bulunan nöbetçi
öğrencilerin kam p alanında içtima olacağını söylediklerini duydum. S a a t 22:00 sularında
teçhizattı içtima alanına gittik. Bu sırada kam p üzerinde 2 tane helikopterin uçtuğunu
gördüm. Biz bu içtimanın sebebinin skram bel eğitimi olacağını düşündük. Ferhat G Ü N A Y ve
H a şa n D U R A K ciddiyetsiz bir şekilde sırıtarak "tatbikat olacağını, zaten bugünkü

642
Soruşturma no: 2016/83834

koşulardan yeterince yorulm adığım ızı, güzel bir tatbikat y a p a c a ğım " söyleyerek bizi
gruplandırarak otobüslere bindirdiler. Hatta Binbaşı Ferhat G Ü N A Y içtima alanında
bulunduğum uz sırad a elindeki listeyi okudu. O ku du ğu m kişiler belli bir yerde toplansın dedi.
Y a n ın d a da kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K , teğm enler
Em re D E M İR B İL E K , Faruk Ş İ M Ş E K ve astsu b ay Ufuk G Ö Ç E N vardı. Biz listeye göre
ayrıldık. O tobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2 otobüse bindik. Birinci
otobüste bizi komuta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve teğm en Em re D E M İR B İL E K vardı.
İkinci aracıda kom uta eden Y ü zb a şı H a şa n D U R A K ve üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ’ dı.
Araçlarda bir süre bekledik. Tahmini 10 otobüs bekliyordu. Araçlara m ühim m at gelip
dağıtıldığını gördüm. Hatta dağıtm a işi yola çıktığım ız sırada yapıldı. B a n a toplam da 5
şarjör adet G -3 mermisi verdiler. Ben bunları 5 şarjöre bastım. O radan otobüslerle hareket
ettik. O rhangazi Köprüsünü geçerek H ava Harp O kuluna gittiğimizi söylediler. S a b ih a
G ökçe n Havalim anı sa p a ğ ın a gelm eden önce önde bulunan H a şa n D U R A K Y ü zb aşı
S a b ih a G ökçe n H avalim anında terör saldırısı olduğundan, güvenlik güçlerine yardımcı
olm ak için gittiğimizi şoföre söylem iş olduğunu ben bunu arkadaşlarım dan duydum. S a b ih a
G ökçe n H avalim anına giderken Orhanlı gişe sin e geldiğim izde trafiğin tıkanm ış olduğunu
gördüm. Öndeki araçlardaki askerlerin indiğini görünce biz de indik. Hatta araçtan inmeden
önce araçta bulunan üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K bine hitaben "ateş emri geldiğinde ateş
etmeyen olursa kafasını dipçikle ezerim, hatta ben sıkarım " dedi. Yine bu defa eğilerek bize
hitaben "ateş etmeyen olursa kafasına sıkın" diyerek tehdit etti. O sırada gişelerin
içerisinden tek sıra halinde geçerken üzerimize doğru silah sesleri gelm eye başladı. Hatta
mermiler yan tarafım ızda bulunan beton bloğa geldiğini ve beton bloğu parçaladığını
gördüm. Biz de can güvenliğimizi alm ak üzere yolda sık ışa n tırların arkasın a saklandık. O
sırada Sedayi K IL IN Ç E R ism inde okul öğrencisinin silahla yaralandığı arkadaşlarım dan
duydum. O arada Em re D E M İR B İL E K teğm en ve filo kom utanım ız Ferhat G Ü N A Y binbaşı
ön araçtaydılar. Ferhat G Ü N A Y ın vurulduğu söylentisini duydum. Ben arkada olduğum için
emirleri duym adım ancak öndeki arkadaşlar kurma kolunu çekince biz de çektik.
Arkadaşlarla karşıdaki tepeye can güvenliğimizi sa ğ la m a k için gitm eye karar verdik. A n c ak
ben o sırad a ayağım ı burktuğum için tepeye hem en çıkam adım . D a h a sonra okuldan
arkadaşım olan Nurullah Y F L D IZ isimli arkadaşım ın yardım ıyla karşı şeride geçtim. O rada
karşıya geçtiğim sırada üzerime zimmetli, polislere teslim olurken tutanakla teslim ettiğim
silahla hedef gözetm eksizin h avaya 3-4 el ateş ettim. D a h a sonra oradan da kendi b a şım a
tepeye çıktım. A rkad aşlar h avaya silah sıkıyorlardı. Ben orada silah kullanmadım. Tepeye
vardığım ızda yine üzerimize mermiler geliyordu. Ben ay ağım ın ağrısından dolayı tepeye
çıkm akta zorlanıyordum. Bu sırada can güvenliğimi sa ğ la m a k için havaya yaklaşık 8-9 el
ateş ettim. O arada a şa ğ ıd a Ferhat G Ü N A Y çıld ırm ışcasm a "kimseyi yaklaştırmayın,
yaklaşan olursa vurun" diye emirler yağdırıyordu. S a b a h a kadar m evzide saklandım .
A ş a ğ ıd a üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K polislerle konuşuyordu. D a h a sonra a şa ğ ı gelerek
polislere teslim olm am ız gerektiği söylenince biz de silahlarımızı emniyete alarak polislere
teslim olduk.
Ben H a v a Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. O lay günü araca binişimiz, kam ptan
çıkışım ızı tam am en askeri kurallar çerçevesinde olduğunu zannediyordum. Darbeye
kalkışan unsurlara yardım am acıyla götürüldüğüm üzün farkında değildim. Bu durumu
tepede beklediğim sırada öğrendim. Y aln ızca can güvenliğimizi korum ak için havaya
toplam da yaklaşık 11 el uyan ateşi yaptım. Darbe girişiminde bulunm aya çalışan üst
rütbelilerim olan Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhun
Ö Z A K , teğm en Em re D E M IR B ÎL E K , üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N isimli kişilerden, ayrıca sıralı
amirlerimden alay komutanı A lb ay Hüseyin E R G E Z E N , okul kom utanım ız Tuğ. Gen. Fethi
A L P A Y 'd an , özetle sıralı kom utanlarım dan şikâyetçiyim. Atılı suçlam aları kesinlikle kabul
etmiyorum. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

643
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 23 ) Şüpheli Halil İbrahim BÜKER 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben G aziantep Şah in b e y nüfusuna kayıtlı olup, yukarıda belirtilen adreste ikamet
ederim. B ab am işçi emeklisi, annem ev hanımıdır. İlkokulu G aziantep M erkezde bulunan
Milli Eğitim e bağlı Ahm et Çelebi İlk Öğretim okulunda okuduktan son ra 2008 yılında B u rsa
ilinde bulunan Işıklar Askeri Lisesine gittim. Buradan 2013 yılında m ezun olduktan sonra
Yeşilyurt’ta bulunan H ava Harp O kuluna geldim. Halen bu okulun 3. S ın ıf öğrencisiyim.
Eğitim hayatım da 8. Sınıfta G aziantep ilinde bulunan Birey D ersh anesine gitmişliğim vardır.
Ben eğitim ve öğretim hayatım boyunca hiç yurtta kalmadım. Fettuliah G Ü L E N isimli kişiyi
şa h se n tanımam. Kendisini sa d e ce b asın d an tanırım. Fettullah G Ü L E N ' in ne okulunda
okum uşluğum , ne de yurtlarında kalm ışlığım yoktur. O kulum uzun komutanı, Tüm general
Fethi A L P A Y , alay komutanı albay H üseyin E R G E Z E N , 4. Filo komutanı binbaşı Ferhat
G Ü N A Y , 41. Kol komutanı yüzbaşı Kenan B A Ş T U Ğ , 42 Kol komutanı yüzbaşı H a şa n
D U R A K , 41. Tim komutam üsteğm en Aydın G Ü L Ş A N ve teğm en Faruk Ş İM Ş E K , 42. Tim
kom utanım ız üsteğm en C eyhu n Ö Z A K , teğm enler Faruk Ş İ M Ş E K ve Em re D E M İR B İL E K ’
de tim komutanlarımızdır.
15/07/2016 günü hava kuvvetleri komutam Org. Abidin Ü N A L kam pa geldi. Kam pta
törenle karşılandı. Kam pı denetledi. A n c a k ne zam an kam ptan ayrıldığını bilmiyorum. S a a t
16:30' a kadar rutin işlerimizi yaptık. S a a t 16:30'dan sonra yapılm ası planlanan bayrak
töreni bilmediğim bir sebepten dolayı iptal edildiğini son radan duydum. Çünkü ben Parasail
diye tabir edilen tekne eğitimindeydim. O lay günü sa a t 18:00-19:00 sularında ak şam
yem eği yedik. Yem ekten sonra kam pta bulunan çadırım da bulunuyordum. S a a t 21:40 de
yat içtiması oldu. A n c a k ben bu içtimaya katılmadım. Ç ünkü 1. Sınıfların yat içtimasını ve
ertesi günkü yapılacakların vaktini duyurm aya gittim. 1. Sınıfların yat içtiması bittikten sonra
orada bulunan görevli teğm en Ali Y A Ğ M U R ile sohbet ettiğim sırad a aynı Filodan
arkadaşım olan Melih G U L N A Y isimli arkadaşım yanım a gelerek, içtima olduğunu söyledi.
Bunun üzerine ben de teçhizatlı bir şekilde çadırlar bölgesinin bulunduğu içtima alanına
gittim. Ben içtima alanına biraz g e ç gittiğim için Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve yüzbaşı H a şa n
D U R A K ' ın arkadaşlara söyledikleri sözleri duym adım . Arkadaşlarım bana, num ara okunan
yere çağrıldığım ı söylediler. Yine arkadaşlarım bana, komutanların kendilerine, tatbikat
olduğunu söylediklerini söylediler. D a h a son ra bizi gruplandırarak otobüslere bindirdiler,
içtima alanında Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K
vardı. Otobüslere binmemizi söylediler. Y a k la şık 60 kişiydik. 2 otobüse bindik. Birinci
otobüste bizi komuta eden Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve teğm en Em re D E M İR B İL E K vardı.
İkinci aracıda komuta eden Y ü zb aşı H a şa n D U R A K ve üsteğm en Ceyhu n Ö Z A K ' dı.
Araçlarda bir süre bekledik. Tahm ini 10 otobüs bekliyordu. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y bize,
önde oturan öğrenciler telefonlarım alsın dedi. S o n ra araçlar yola çıktılar. A raç içerisinde
daha önce getirildiğini dü şü ndüğüm mühimmatlar bizlere dağıtıldı. B a n a yaklaşık 30 adet G -
3 mermisi verdiler. Ben bunları 2 şarjöre bastım. Mermi dağıtımı sırasın d a binbaşı Ferhat
G Ü N A Y bize hitaben "ülkede terör saldırıları olduğunu ve dağıtılan mermilerin güvenlik
am acıyla dağıtıldığım " söyledi. Bunun üzerine teğm en Em re D E M İR B ÎL E K dağıtılan
mermilere dikkat etmelerimiz gerektiğini, geri döndüğüm üzde toplanacağını, bunların devlet
malı olduğunu, her birinin hesabının sorulacağım söyledi. Bu sırad a hareket halindeydik.
S a a t 23:00-23:30 sularında toplam 10 otobüsten 8'i kışladan çıkmıştı. 2 otobüs birbirini
takiben O sm a n g a z i Köprüsünü geçerek ilerledik. Y o ld a giderken araç komutam Binbaşı
Ferhat G Ü N A Y bize H ava Harp O kuluna gittiğimizi söylemişti. Benim yanım da bulunan
telefonuma m esajlar geldi. Bu mesajlarda, ülkede karışıklık olduğunu, iyi olup olm adığım ı
ablam sormuştu. Ben de kendisine, iyi olduğumuzu, kam pta olduğum uzu söyledim.
Annem in kendisini aram asını istemesi ile annem i aradım. Her şeyin yolunda olduğunu
söyledim. Bir süre gittikten sonra her iki otobüste durdu. Binbaşı Ferhat G Ü N A Y araç
şoförüne, yanlış yere gittiğini söyleyerek S a b ih a G ökçe n Havalim anı k a v şa ğın a yönlendirdi.

644
Soruşturma no: 2016/83834

D a h a son ra S a b ih a G ökçe n H avalim anına saptık. S a b ih a G ökçe n havalim anına


sap tığım ızda Binbaşı Ferhat G Ü N A Y a y a ğ a kalkarak tüm öğrencilere hitaben "şu an an d a
S a b ih a G ökçe n'e gidiyoruz, orada emniyet güçlerine yardım edeceğiz, halkın giriş ve
çıkışını kontrol edeceğiz, korkmayın, güvenli bir yere gidiyoruz" söyledi. Bir süre daha
gittikten sonra trafiğin sık ışm ış olm ası nedeniyle durduk. Filo kom utanım ız Ferhat G Ü N A Y
a y a ğ a kalkarak elinde M P -5 ile tüm öğrencilere hitaben "Bu söylediklerim yayımlanmış
TSK emridir terör örgütü AKP ve terörist bası Recap Tavvip ERDOĞAN
kelepçelenerek tutuklandı, bu bir askeri darbedir bu isin geri dönüsü yoktur, inmek
isteyen şuan kararını versin arabadan indin, ama sunu bilsin ki kursun en yakınından
gelir" dedi. A yrıca filo kom utanım ız Ferhat GUNAY yolda giderken bize "aşağıda polis
ve jandarma kılığında teröristler olabilir" dedi. A kabinde trafiğin sık ışm ış olm ası
nedeniyle araçtan inip yaya olarak. S a b ih a G ö k ç e n ’e gideceğim izi söyledi. Bu sırad a biz
S a b ih a G ökçe n H avalim anına gittiğimiz sırada halktan binlerinin elimizde bulunan silahlara
sarılabileceğini, kimsenin silahlarını kaptırm am ası gerektiğini, gerektiğinde 2-3 kişiyi
vurulm asını söyledi. D e va m ın d a bize "anlaşıldı mı" dedi. Bizim gruptan bir tepki olmadı.
Tekrar bağırarak "anlaşıldı mı lan" diye bağırınca biz de grup olarak "emredersiniz
kom utanım " dedik. A ş a ğ ı inip araçtan yaya olarak havalim anına giderken dışarıdan
üzerimize doğru silah sıkıldı. Bu e sn a d a mermiler trafiğin içerisinde sık ışa n araçlara doğru
geliyordu. Biz o sırad a halka hitaben "başlarınızı eğin” diyerek halkı uyardık. Bu sırada
halktan da bize "siz nasıl askersiniz, asker sen öldün sen asker" diyerek üzerimize halkın
gelm esini ve bana zarar vermesini engellem ek için ayrıca güvenlik şeridi oluşturarak tepeye
gitmek için arkadaşlar ateş etmişler. Bir grup tepeye çıktı an cak ben tepeye çıkm adım . Biz
yeşillik bir alanda yatıyorduk. T eğm en Em re D E M İR B İL E K ' in bir öğrenci tarafından yerde
sürüklenerek yeşillik alana getirildiğini gördüm. Vurulduğunu söylediler. A n c a k ben nasıl
vurulduğunu görmedim. Burada askeri öğrenciler tarafından beyaz bir araç durduruldu,
arkadaşlar teğm en Em re D E M ÎR B İL E K ' i hastaneye götürm ek için araca bindirdin Y a n ın d a
okulum uzda öğrenci olan Mete D A N L I vardı. T e ğm e n Em re D E M ÎR B İL E K ' in bindirildiği
araç hareket ettiği sırad a üsteğm en Ceyhun Ö Z A K ' ın emri ile havaya ateş ederek ileride
duran İE T T otobüsüne koştuk. Ben bu sırada üzerime zimmetli 48544 seri numaralı G -3
piyade tüfeği ile 2 el ateş ettim. O tob üse bindik. Ben otobüsün arka kısm ına geçerek
çömeldim. D a h a sonra sa b a h a kadar bekledik. S a b a h da silahlarım ızla birlikte polislere
teslim olduk. Teslim olurken biz polis mem urlarından Türk Bayrağı aldık ve sallam aya
başladık. O sırad a orada bulunan halk bizi alkışladı. Ben H a v a Harp Okulu 3. S ın ıf
öğrencisiyim. O lay günü araca binişimiz, kam ptan çıkışım ızı tam am en askeri kurallar
çerçevesinde olduğunu zannediyordum. Darbeye kalkışan unsurlara yardım am acıyla
götürüldüğüm üzün farkında değildim. Bu durumu dah a sonra teslim olduktan sonra
öğrendim. Y aln ızca komutanların verm iş olduğu emirler nedeniyle ve can güvenliğimizi
sa ğ la m a k için h avaya ikaz am açlı 2 el ateş etmişliğim vardır. Darbe girişiminde bulunm aya
çalışan üst rütbelilerim olan Binbaşı Ferhat G Ü N A Y , Y ü zb aşı H a şa n D U R A K , üsteğm en
Ceyhu n Ö Z A K isimli kişilerden şikâyetçiyim. Atılı suçlam aları kesinlikle kabul etmiyorum.
S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 24) Şüpheli Halis UYAR 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Y eşilköy H a v a Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 Tem m u zda başlan an eğitim ça lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım tim
Kom utanlarım hava üsteğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en C eyhu n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, hava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım hava pilot kurmay yüzbaşı
H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay binbaşı Ferhat Günay, H a v a Pilot

645
Soruşturma no: 2016/83834

Kurm ay Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ (Ankara’da P araşüt eğitimine gicişti), öğrenci alay komutanı
H av a pilot kurmay albay H üseyin Ergezen' dir. Ben M a n isa Vestel ilköğretim okulunda
tam am ladım . Işıklar Askeri H ava Lisesinde 2008-2013 yılları arasın d a okuduktan sonra,
askeri lise m ezunu olm am sebebiyle direk ge çiş yaparak 2013 yılında Y eşilköy H ava Harp
okuluna başladım ve üçüncü sınıfı tam am lam ak üzereydim. Eğitim hayatım sıra sın d a hep
ailemin yanında okuduğum için herhangi bir yurtta kalmadım, ilkokulda Final dergisi
dershanesine gittim. Fetö terör örgütüne ait herhangi bir toplantıya katılmadım. Ne benim
nede ailemin bah se konu yapılanm a içerisinde herhangi bir irtibatları olmamıştır. Hayatım
boyunca Fetö terör örgütüne ait cem aat yapılanm ası şeklindeki toplantılarına katılm adım .10
T em m uz 2016 tarihinde tatil bitimi Y eşilköy h ava harp okuluna geldik. 13 Tem m u z 2016
tarihine kadar kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve 13.07.2016 ç a rşa m b a günü Y alo va 'd a
her yıl düzenli olarak yapılan ve harp okulu öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pa intikal
ettik. O lay tarihi öncesinde rutinin d ışın d a herhangi bir hareketlilik fark etmedim. A n cak
normalde cum a akşam ları bayrak töreni yapılırdı ve törenden sonra da alay koşu su
yapılırdı. O gün bayrak töreni yapılmadı, ben oryantrink takım ında olduğum ve bireysel spor
yaptığım için alay ko şu su n d an muafım ancak o gün a k şam alay ko şusunun da
yapılm adığını öğrendim. O lay gününe kadar normal kam p kapsam ındaki eğitimleri yaptık. O
gün öğleden önce hava kuvvetleri kom utanım ız daha Ö ncede n planlı olduğu üzere
kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir ko n u şm a yaptı, hepimiz içtimaya katıldık. Ö ğlen
yem eğim ize katıldı. D a h a sonra ne zam an ayrıldığım bilemiyorum. A k şa m yemeğini
yedikten sonra saat 22.00 sıralarında yat yoklam ası alındı. B e ş on dakika sonra tam
teçhizatlı içtima komutu verilince silah, hücum yeleği, şarjör, kasutara ve m ataralarım ızla
içtimaya çıktık. Tim komutanlarımız Ceyhun Özak, Aydın G ülşan, Em re Demirbilek katıldı.
Ayrıca filo ve kol kom utanım ızda katıldı. Filo kom utanım ız Ferhat G ü n a y " bu gün sab ah
sporunuz hafif geçti, ak şa m zaten yapm adınız, bu güne kadarda fiziksel olarak
yorulmadınız, size güzel bir tatbikat hazırladık, farklı bir tatbikat yapacağız, sizi biraz
yoralım bakalım " gibi şeyler dedikten son ra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu,
üçüncü sınıftaki sa ğlık yönünden herhangi bir sakatlığı olm ayan ve yabancı öğrenci
olm ayan tüm sınıf arkadaşlarım ın isimlerini okudu. Ferhat G ü n a y binbaşı okuduğu
öğrencilerden 50 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim dedi. Benim ekibim diye
çağırırsam siz geleceksiniz diye bizi tembihledi. İçtima alanına getirilen otobüslere bindik.
Yarım saat kadar otobüsün içinde bekledik. O tobüsün içinde her bir öğrenciye 30-40-120
civarında değişik sayılarda m ühim m at dağıtıldı. B a n a 25 yâ d a 30 tane m ühim m at verilmiş
olabilir. Benim bindiğim araç büyük otobüs olduğu için ve bu araçta sa d e ce iki bin tane
mühimmat dağıtıldı. Ben konvoyun ilk sırasındaki otobüsteydim. Bizim otobüse araç
komutanı olarak binbaşı Ferhat G ü n a y bindi, ayrıca otobüsün içinde Em re Demirbilek
teğm en ile İdari İşler A stsu b a y Ç a v u ş Ufuk G ö çe n vardı. Nizam iyeden çıkana kadar
otobüsün iç ışıkları açıktı. "H erkes tüfeğinin emniyette olduğunu kontrol etsin, nam lularda
yere baksın" dedikten son ra ışıkları kapattı. Ferhat binbaşı bize "ülkede farklı yerlerde terör
saldırıları var, güvenliğim iz için okula intikal edeceğiz" dedi A ra ç sürücüsü de tanım adığım
bir erdi. O sm a n g a z i köprüsünden para vererek geçtik, iki otobüslük bir konvoy halindeydik,
arkadaki otobüste H a şa n Durak yüzbaşı ile C eyhu n Ö z a k üsteğm en vardı. O otobüste de
yaklaşık yirmi civarında öğrenci vardı. Biz birinci otobüsteydik. O sm a n g a z i köprüsü
çıkışın d a şoför okula gittiğimizi düşünerek S a b ih a G ökçe n s a p a ğ ın a dönmedi. D evam etti.
Biraz ilerleyince Ferhat Binbaşı şoföre bağırarak ne yapıyorsun, sa p a ğı kaçırdın, sa n a
sa ğ d a n dön demiştim, dedi. Arkadaki otobüs geride olduğu için, henüz S a b ih a G ö k çe n ’e
sap ağın ı kaçırm amıştı. Bizim otobüs geri geri giderek S a b ih a G ökçe n S a p a ğ ın d a n döndü,
arkadaki de bizi takip etti. S a p a ğ ı döndükten sonra Ferhat binbaşı "S a b ih a G ökçen
havalim anına gideceğiz, oradaki güvenlik güçlerine yardım edip, iç ve d ış hatlardan gelişleri
kontrol edeceğiz, S a b ih a G ökçe n Havalim anı güvenli bölge, güvenlik güçleri orayı zaten
kontrol altına aldı. Bu nedenle burada herhangi bir sıkıntı yaşam ayacaksın ız, verdiğimiz
mermileri bile kullanm aya ihtiyacınız olm ayacak, içiniz rahat olsun" dedi. S a a t 23.30-24.00

646
Soruşturma no: 2016/83834

sıralarında Orhanlı gişelerinin kapatılm ış olm ası ve trafiğin sık ışm a sı nedeniyle Ferhat
G ü n a y binbaşı araçtan inip bir tırı geri çektirip yol açtırdı, tekrar araca bindi. K ısa bir süre
hareket ettik bu sırad a Ferhat Binbaşı "Türk silahlı kuvvetlerinin yayınladığı emre göre
terörist A K P hükümetine Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından el konulmuştur. Terörist başı
R ece p Tayyip Erdoğan, bazı milletvekili ve bakanlar A n k ara’da tutuklanarak
kelepçelenmiştir. Gittiğimiz yere gelm ek istemeyen varsa şimdi insin, hatta ben taksi çağırır
kendi ellerimle yollarım, ancak şu andan sonra kurşun en yakınından gelebilir" diyerek kendi
tüfeğini gösterdi. D a h a sonra " bu saatten son ra emirlerime riayet edeceksiniz, öl dersem
öleceksiniz, tam am mı," diye sordu. O tobüsten hiç s e s çıkm adığı gibi, bir sessizlik oldu.
Ferhat binbaşı tekrar sorusunu tekrarlayarak " tam am mı lan" diye sordu. Bu sırada
yan ım da oturan arkadaşım Ahm et Ö zb a y cep telefonundan bir a rk a d a şa komutanın
söylediklerini söyleyip ne olduğunu sordu. G elen cevapta "cum hurbaşkanının şu an
açıklam ası var, öyle bir şey yok" yazıyordu.
Bu sırada trafik tam am en durmuştu. Ferhat binbaşı bundan sonra ya ya devam
edeceğiz, üç buçuk kilometre kadar yürüyeceğiz, jandarm a ve polis kıyafeti giym iş
teröristlerin olabileceğini, dikkatli olmamızı, halkın içinden geçerken de tüfeklerinizi
kaptırmayın, gerekirse vurun" dedi. Biz otobüslerden İnip tek sıra halinde yürümeye
başladık. Kurm a kolunun çek bırak talimatı geldi. Biraz dah a yürüdükten sonra silah atışları
başladı. A teş açıldıktan sonra herkes yere yattı. Ben yanım daki aracı siper aldım. Ben
otobüsten en son inenler arasın d a olduğum İçin gişelere dah a uzaktım. Ferhat G ü n a y veya
b a şk a bir komutanını ateş ettiği yeri göremedim.
Bu sırada arkadaşlarım dan Ferhat G ü n a y ’ın vurulduğunu duydum. Ben gişelerden
uzaklaşm ak için araçları siperler olarak geriye doğru ilerledim ve bu şekilde giderken de
yola durmakta olan araçların içindeki insanlara eğilmelerini kendilerini korumalarım
söyledim. Se d ai isimli arkadaşım ızın ön taraftan yaralanm ış olm ası nedeniyle geriye doğru
getirildiğini gördüm. Y a n ın a gittim 5-6 kişi yanındaydık. Melih K a y a isimli arkadaşım
kamuflajın altındaki tişörtünü yırtarak S e d a i’ nin ayağını bağladı. Y a n ım ızd a S e n a ve Nimet
Ecem isimli iki arkadaşım ız dah a vardı.
Nimet Ecem ağlıyordu. Em re teğm en bize bayan arkadaşlarınızın da güvenliğini
sağla y a ra k karşı tarafa geçm em izi söyledi. Y ü zb aşı H a şa n Durak’ın elinde beylik silahı
vardı o da şa şk ın bir şekilde çevreye bakıyordu. Y ü z metre kadar geriye doğru ilerleyip
karşıya geçtim. İki bayan arkadaşla birlikte 12 kişiydik. B a şım ız d a bir komutan yoktu. Bu
saatten sonra kim se kendi b a şın a hareket etmemesini kararlaştırıp, yoldan dört be ş metre
kadar dışarı çıkıp yeşillik alana yattım.
Biz burada yattığım ız sırada kepçe şeklindeki bir iş m akinası S a b ih a G ö kçe n tarafına
ilerlemeye çalışıyordu. Bize 50-60 metre geçtikten sonra ateş edin komutu geldi. Kimin
bağırdığını duym adım . D iğer arkadaşlarım ın olduğu yerden geçerken kepçe operatörü
vurulmuş. A n c a k bizim bulunduğum uz kısım da kim se ateş etmedi. Dedi.
Ç evrem d e arkadaşlarım dan Ahm et Berat Yüksel, S e n a Öğütalan, R e ce p kılıç, Y a sin
Güleç'çiyi gördüm. S a b a h gün aydınlanıncaya kadar burada yattık. K im se buradayken ateş
etmedi. Bende kim seye ateş etmedim. Bu intikal sırasın d a yanım da bana zimmetli 396655
diye hatırladığım seri numaralı G 3 piyade tüfeğim vardı.
Biz harp okuluna intikal için gittiğimizi sanıyorduk. S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a
döndükten son raya kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a yapılm am ıştı. Ferhat binbaşı bildiriyi
okuduğunda silahını göstererek tehditkâr sözler söylem esi nedeniyle de emrine riayet
etmemeyi düşünem edim . A n c a k yine de silahım la ateş etmediğim gibi kim seye silah dahi
doğrultamadım.
H alkada kendilerini korumalarını söyleyerek geriye kaçtım. So n ra sın d a
arkadaşlarım ızı ve canım ızı korum ak için kim seye yönelik bir zarar verm eden sak lan m a
durum unda bulundum. Bu tür bir darbe girişiminin içerisinde isteyerek yer alm am mümkün
değildir. S u ç su z u m savu n m am bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
647
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 25 ) Şüpheli Haşan Hüseyin GÜLGÖR 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Y eşilköy H a v a Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 Tem m uzda başlanan eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava üsteğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en C eyhu n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
yüzbaşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay binbaşı Ferhat Günay, H ava
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A n k ara’da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay
komutanı H ava pilot kurmay albay Hüseyin Ergezen' dir. Ben İzmir G ü rçe şm e Lem an
Alptekin ilköğretim okulunda tam am ladım . 2008 yılında askeri lise sınavıyla Işıklar Askeri
Lisesinde okudum. 2013 yılında askeri lise m ezunu olm am sebebiyle Y eşilköy H ava Harp
okuluna ge çiş yaptım ve üçüncü sınıfı tam am lam ak üzereydim. Eğitim hayatım sırasın d a
hep ailemin yanın da okuduğum için herhangi bir yurtta kalmadım. İlkokulda İzmir’de 6-7
sınıflarda Karacan 8 sınıfta Ekol dershanesine gittim. Fetö terör örgütüne ait herhangi bir
toplantıya katılmadım. N e benim nede ailemin bah se konu yapılanm a içerisinde herhangi
bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca Fetö terör örgütüne ait cem aat yapılanm ası
şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz 2016 tarihinde tatil bitimi Y eşilköy hava
harp okuluna geldik. 13 Tem m uz 2016 tarihine kadar kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve
13.07.2016 ç a rşa m b a günü Y a lo va 'd a her yıl düzenli olarak yapılan ve harp okulu
öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pta intikal ettik. O lay tarihi öncesinde rutinin dışında
herhangi bir hareketlilik fark etmedim. O lay gününe kadar normal kam p kapsam ındaki
eğitimleri yaptık. O gün öğleden önce hava kuvvetleri kom utanım ız dah a önceden planlı
olduğu üzere kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir ko n u şm a yaptı, hepimiz içtimaya katıldık.
H av a kuvvetleri kom utanım ız yanında bir heyetle Ö ğlen yem eğim ize katıldı dah a sonra ne
zam an kam ptan ayrıldığını bilmiyorum. A k şa m saat 22.00 sıralarında yat yoklam ası alındı.
B e ş on dakika sonra tam teçhizatlı içtima komutu verildi. Biz de silah, hücum yeleği, şarjör,
kasutara ve mataralarım ızla içtimaya çıktık. Tim komutanlarımız C eyhu n Özak, Aydın
G ülşan, Em re Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol kom utanım ızda katıldı. Biz içtima
sırasın d a kendi aram ızda ne olduğunu konuşurken arkadaşların bazıları kam p alanında
belirtilen noktalarda nöbet tutan arkadaşlarım ızdan birinin kayıp olduğunu, aram aya
çıkacağım ızı söylediler. Filo komutanımız Ferhat Günay "bu gün size farklı bir eğitim
hazırladık, farklı bir tatbikat yapacağız, şu ana kadar zorlu bir eğitim yapmadınız,
bugün fiziksel olarak çok yorulmadınız zaten, bu gün sizi zorlu bir tatbikat bekliyor"
dedikten sonra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu, Ferhat Günay
binbaşı okuduğu öğrencilerden 50 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim dedi.
Ben ikinci 50 kişilik gruptaydım. Bindiğim otobüste araç kom utam H a şa n Durak yüzbaşı ile
yanın da üsteğm en Ceyhu n Ö z a k vardı. İçtima alanına getirilen otobüslere bindik. Yarım
saat kadar otobüsün içinde bekledik. Bu sırad a üsteğm en Ceyhu n Ö z a k "terörist bir saldırı
olduğunu, kam p alanının güvenli olm adığını bu nedenle dah a güvenli olduğu için okula
intikal edeceğim izi" söyledi. O tobüsün içinde her bir öğrenciye 120 civarında m ühimmat
dağıtıldı. Benim bindiğim araç küçük minibüs (arzındaydı tahmin ediyorum ki 16-17 kişilikti.
Nizam iyeden çıktıktan sonra O sm a n g a z i köprüsünü geçtik. Ö nüm üzdeki otobüste filo
kom utanım ız Ferhat G ü n a y binbaşı ile Em re Demirbilek teğm en vardı. Ö nüm üzdeki otobüs
S a b ih a G ökçe n kavşağını geçtikten sonra geri döndü. Dörtlüleri yakıp, geri gelerek S a b ih a
G ökçe n yönüne döndü. Biz de arkasından takip ettik. H a şa n Durak Y ü z b a şı" S a b ih a
G ökçe n hava lim anına gideceğim izi orada askerler ve polislerin olduğunu dah a güvenli
olduğunu" söyledi. Orhanlı gişelerine yaklaştığım ızda trafik durm a noktasındaydı. Bir
müddet hareket edem eden bekledik. Bu sırada araç kom utanım ız H a şa n Durak yüzbaşı
öndeki araçta bulunan Ferhat binbaşıyla telefonla bir kaç kere görüştüler. Hafif trafik açılır
gibi oldu. 100 metre kadar gidebildik tekrar durduk. H a şa n Durak yüzbaşı bize

648
Soruşturma no: 2016/83834

"C u m h u rbaşkan ım ız R e ce p Tayyip E rd oğan hakkında terörist nitelendirmesinde bulunarak,


silahlı kuvvetlerin yönetim e ei koyduğunu. S a b ih a G ö kçe n havalim anının güvenliğini alm ak
için buradan itibaren yaya intikal edeceğim izi" söyledi. Öndeki araç durup arkadaşlarım ız
inince bize de araçtan inmem iz emredildi. İkili kol halinde yolun s a ğ ın a ve solu na ayrılarak
ilerlemeye başladık. Öndeki araçtan inenler silahlarının kurma kolunu çektiler. Bizde kurma
silahlarımızın kolunu çektik. A radan kısa bir süre geçince karşıdan bize doğru ateş
edilm eye başlandı. Hepim iz yere yattık. Benim ön tarafım da Ceyhu n üsteğm en vardı.
A rkam da da H a şa n Durak yüzbaşı vardı. Ceyhun üsteğm en ateş açılan yeri gördüğünü
söyleyerek ateş izni istedi. Aynı sözü iki kez tekrarlayınca H a şa n D U R A K ateş izni verdi.
Ceyhu n üsteğm en de kendi silahı ile etmeye başladı. Gişelerin orada bir polis yere düştü.
Ben Ceyhu n üsteğm enin vurduğunu sandım . A n c a k ön taraftaki araçtan inen Ferhat
binbaşıda ateş ediyormuş. Arkadaşlarım Ferhat binbaşının vurduğunu söylediler. Polisin
vurulduğunu görünce şo k a girdim. Geri dönerek ters istikamete sürünerek bizim geldiğim iz
aracın yanın a kadar gittim. O ra d a arkadaşlarım dan Se d ai Kılınçer, S e n a Öğütalan, Nimet
Ecem Gönüllü, Halis Uyar, R e ce p Kılıç İle şu an d a ismini hatırlayam adığım iki üç kişi daha
vardı. Se d ai ay ağın d a n yaralanm ıştı. B ayan olan S e n a ve Nimet Ecem şo k a girmişti.
Kendimizi güvenli bir alan a alm ak için yolun karşısındaki çimenlik alana doğru koşarak
ilerledim. Oradaki bariyerlerin arkasındaki çimenlik alanda bulunan çitlerin dibine yattık.
Y a k la şık on kişilik bir grup ile bekledik. Ben herkese silahını emniyete alm asını kimsenin
ateş etmemesini söyledim. Beklerken karşı taraftan bize doğru üç el ateş edildi. A n c a k
kim seye isabet etmedi. Nimet Ecem ağla m a y a başladı. Ben de bize gelen atışa korkutmak
amacıyla havaya bir el ateş ettim. En arkam da duran Murat Duran'a köşede yol ayrımı gibi
bir yer olduğunu, orayı kontrol etmesini söyledim. Murat Duran sürünerek gitti yol ayrımı
olduğunu söyledi. Ben, Murat Duran, Nimet Ecem ve Celal O ğ u z oraya doğru sürünerek
gittik. Çu kur gibi bir yere girip, silahlarımızı da yanım ıza aldık. K arşıdan üç tane sivil
vatan daş elinde taşlarla bulunduğum yere geldi. Ben tehdit oluşturm am ak için silahımı yere
bırakıp, buraya yaklaşm ayın dedim. O nlarda siz asker misiniz dediler, öğrenci olduğum uzu
buraya ne am açla geldiğimizi bilmediğimizi, kom utanım ızın getirdiğini söyledim. Gelen
şah ıslard a taksici olduklarını söyleyip yanım ıza gelip bize olayları anlatıp, cep
telefonlarından haberleri gösterdiler. Bu üç ş a h ıs sa b a h a kadar bizim yanım ızda durdular.
Hatta bu şah ıslardan birinin telefonundan babam ı aradım, görüştüm. G ü n e ş ışıklan
doğduktan sonra özel harekâtçılar geldi. Zaten silahlarımızı bıraktığım ız İçin hem en teslim
olduk. Bu intikal sırasın d a yanım da hatırlam adığım seri numaralı G 3 piyade tüfeğim vardı.
Teslim olurken polisler teslim ettiğim silahında seri num arasını ve ismimi yazdılar. Biz harp
okuluna intikal için gittiğimizi sanıyorduk. S a b ih a G ö kçe n s a p a ğ ın a döndükten son raya
kadar olayla ilgili hiçbir açıklam a yapılm am ıştı. S a d e c e arkadaşlarım ızı ve canım ızı
korum ak için kim seye yönelik bir zarar verm eden sa vu n m a durum unda bulundum. Bu tür bir
darbe girişiminin içerisinde isteyerek yer alm am m üm kün değildir. Ben aile yapım ız itibariyle
de bu şekilde bir paralel devlet am acı güden terör örgütünün talimatları içerisinde hareket
etmedim. Su ç su z u m savu n m am bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 26 ) Şüpheli Hüseyin KIRILMAZ 09.08.2016 tarihli savunmasında özetle;

“...Ben Y eşilköy I lava Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 Tem m uzda başlanan eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava üsteğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en C eyhu n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
Y ü zb aşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay Binbaşı Ferhat Günay, H ava
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A nkara'da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay

649
Soruşturma no: 2016/83834

komutam H ava pilot kurmay albay Hüseyin Ergezen' dir. Ben Antakya Dr. M ustafa G e n çay
ilköğretim okulunda 1-6 okudum 7ve 8 sınıfı Türkiye Odalar/ve B arsalar Birliği ilköğretim
okulunda tam am ladım . Antakya Karlısu Anadolu Ö ğretm en lisesinde bitirdim. 2013 yılı L Y S -
Y G S puanıyla Y eşilköy H ava Harp okulunu kazandım ve üçüncü sınıfı tam am lam ak
üzereydim. Eğitim hayatîm sıra sın d a hep ailemin yanın da okuduğum için herhangi bir yurtta
kalmadım. Lıse3-4 sınıfta A ntakya'da Zafer D ersh anesine gitmiştim. Fetö terör örgütüne ait
herhangi bir toplantıya katılmadım. Ne benim nede ailemin bahse konu yapılanm a
içerisinde herhangi bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca Fetö terör örgütüne ait
cem aat yapılanm ası şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz 2016 tarihinde tatil
bitimi Y eşilköy hava harp okuluna geldik. 13 Tem m u z 2016 tarihine kadar kam pa hazırlık
çalışm aları yaptık ve 13.07.2016 çarşa m b a günü Y a lo va 'd a her yıl düzenli olarak yapılan ve
harp okulu öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pta intikal ettik. O lay tarihi öncesinde rutinin
d ışın da herhangi bir hareketlilik fark etmedim. O lay gününe kadar normal kam p
kapsam ındaki eğitimleri yaptık. O gün öğleden önce hava kuvvetleri kom utanım ız daha
önceden planlı olduğu üzere kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir ko nuşm a yaptı, hepimiz
içtimaya katıldık. H ava kuvvetleri kom utanım ız yanın da bir heyetle öğlen yem eğim ize katıldı
daha sonra ne zam an kam ptan ayrıldığını bilmiyorum. A k şa m saat 22.00 sıralarında yat
yoklam ası alındı. B e ş on dakika son ra tam teçhizatlı içtima komutu verildi. Biz de silah,
hücum yeleği, şarjör, kasutara ve m ataralarım ızla içtimaya çıktık. Tim komutanlarımız
Ceyhu n Özak, Aydın G ülşan, Em re Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol kom utanım ızda
katıldı. Biz içtima sırasın d a kendi aram ızda ne olduğunu konuşurken arkadaşların bazıları
kam p alanında belirtilen noktalardan B noktasında nöbet tutan arkadaşlarım ızdan birinin
kayıp olduğunu, aram aya çıkacağım ızı söylediler. Filo kom utanım ız Ferhat G ü n a y ”bu gün
size farklı bir eğitim hazırladık, farklı bir tatbikat yapacağız, şu an a kadar zorlu bir eğitim
yapm adınız, sporlarınızda hafif geçiyor, fiziksel olarak çok yorulm adınız zaten, bu gün sizi
zorlu bir tatbikat bekliyor" dedikten son ra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu,
Ferhat G ü n a y binbaşı okuduğu öğrencilerden 50 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim
dedi. Ben ilk 50 kişilik gruptaydım, önce büyük otobüse bindim, ancak otobüsün içerisine
Ferhat G ü n a y binbaşı gelince öndeki beş kişiyi indirip, arkadaki küçük otobüse binmesini
söyledi. Ben önde olduğum için yanım daki beş kişiyle birlikte tekrar bu araçtan inip,
arkadaki küçük otobüse bindim. Bu aracın komutanı H a şa n Durak yüzbaşı ile yanında
üsteğm en Ceyhu n Ö z a k vardı. O tobüsün içinde her bir Ö ğrenciye 100 civarında m ühimmat
dağıtıldı. Benim bindiğim araç küçük minibüs tarzındaydı tahmin ediyorum ki 16-17 kişilikti.
Nizam iyeden çıkm adan önce Ceyhu n Ö z a k üsteğm en " ülkede terörist saldırıların
yaşandığını, güvenli bölge olan hava harp okuluna intikal edeceğimizi, silahların emniyetini
kontrol etmemizi, aracın perdelerini çekmemizi, dışarıda farklı bir hareketlilik fark edersek
kendisine iletmemizi " söyledi. Nizam iyeden çıktıktan sonra O sm a n g a z i köprüsünü geçtik.
Ö nüm üzdeki otobüste filo kom utanım ız Ferhat G ü n a y binbaşı ile Em re Demirbilek teğm en
vardı. Ö nüm üzdeki otobüs S a b ih a G ö kçe n kavşağını geçtikten son ra durdu. Dörtlüleri
yakıp, geri gelerek S a b ih a G ö kçe n yönüne döndü. Biz de arkasınd an takip ettik. H a şa n
Durak Y ü z b a şı" S a b ih a G ökçe n hava limanına gideceğim izi orada askerler ve polislerin
olduğunu daha güvenli olduğunu" söyledi. Orhanlı gişelerine yaklaştığım ızda trafik durm a
noktasındaydı. Bir müddet hareket edem eden bekledik, trafik açılır gibi oldu. 100 metre
kadar gidebildik tekrar durduk. Ben otobüsün arka tarafında oturduğum için önde H a şa n
yüzbaşının konuşm alarını duyam adım . Öndeki araç durup arkadaşlarım ız inince bize de
araçtan inmemiz emredildi. İkili kol halinde yolun s a ğ m a ve solu na ayrılarak ilerlemeye
başladık. Öndeki araçtan inenler silahlarının kurma kolunu çektiler. Bizde kurma
silahlarımızın kolunu çektik. A radan kısa bir süre geçince karşıdan bize doğru ateş
edilm eye başlandı. Hepim iz yere yattık. Kendimi korum ak için yolun ortasındaki bariyerlere
kaçtım, çünkü yoğun trafik vardı ve hem araçları hem bariyerleri kendim e siper olarak
kullanıp arka sın a saklandım . Y a n ım d a dört beş arkadaşım vardı an cak karanlık ve telaşla
kim olduklarını hatırlamıyorum. O d a arkadaşım olan Se d a i Kılınçer'in ay ağın d a n yaralan m ış

650
Soruşturma no: 2016/83834

vaziyette geriye doğru benim bulunduğum yere gelm ekte olduğunu gördüm. Ş o k a girdim.
Arkadaşlarım ın sa rsm a sıy la kendim e geldim. S e d a i’ye tam pon ya p m aya çalıştık. Kabul
etmedi. Bu sırad a yanım ızda B u ğracan G üm üş, Melih K a y a ve Şü h e d e S e n a öğütalan
vardı. Bu sırad a emre Demirbilek teğmenin yoğun ateş altındayız. Yolun karşı tarafına geçin
emrini duydum. Y anım daki arkadaşlarım Sedaiyi taşırken ben de Sedainin tüfeğimde aldım.
K o şarak karşıya geçtik. A n c a k karşıya geçince ben arkadaşlarım ı ve Sedaiyi kaybettim.
S a d a c e B u ğ ra ca n ’ ı gördüm onunla birlikte yolun kenarından ilerleyerek bir yol ayrım ım
geçip, dah a sonra yakındaki tepeye çıktık. Tepeye çıktığım da ben Mevlüt Işık isimli
arkadaşım ı gördüm. O nun yanın a sığındım . B u ğ ra ca n ’ da benim beş metre sağım daydı.
Sed ai' nin silahını arka tarafıma bıraktım. Bu sırad a halk "öldün sen asker "şeklinde
bağırarak bizim bulunduğum uz yere geliyordu. Ben de halkın üzerimize doğru gelm em esi
am acıyla kendi silahımla havaya bir ateş ettim, diğer yerlere dağılan arkadaşlardan da
havaya ateş edenler vardı. Halk bunun üzerine bizim bulunduğum uz yere gelmedi. Bir saat
kadar böyle bekledik. D a h a so n rasın d a iki kişi bizim bulunduğum uz yere doğru ko şm aya
başladılar. Koşunlardan birinin elinde bir şe y vardı. El bom bası olabileceğini düşündüm .
Ben de şahsa uzaklaş diye bağırdım. A ncak gelenler dikkate almadı. Tekrar silahımla
havaya bir el ateş ettim. Bunun üzerine koşanlar u zaklaşm aya başladı. Mevlütle birlikte
sa b a h a kadar orada bekledik. G ü n e ş ışıkları doğduktan sonra zırhlı polis araçları geldi. Sol
taraftaki görüş açım ızın tam olm adığı yerde bulunan arkadaşlarım ızın teslim olm aya
başladığını görünce bizde direnmeksizin hem en teslim olduk. Bu intikal sırasın d a yanım da
hatırlam adığım seri numaralı G 3 piyade tüfeğim vardı. Teslim olurken polisler teslim ettiğim
silahında seri num arasını ve ismimi yazdılar. Biz harp okuluna intikal için gittiğimizi
sanıyorduk. S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a döndükten son raya kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a
yapılm am ıştı. S a d e c e arkadaşlarım ızı ve canım ızı korum ak için kim seye yönelik bir zarar
verm eden sa vu n m a durum unda bulundum. Bu tür bir darbe girişiminin içerisinde isteyerek
yer alm am m üm kün değildir. Ben aile yapım ız itibariyle de bu şekilde bir paralel devlet
am acı güden terör örgütünün talimatları içerisinde hareket etmedim. Su ç su z u m savun m am
bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 27 ) Şüpheli İhsan YILDIRIM 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“... Ben Y eşilköy H ava Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 T e m m u zd a başlan an eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava Ü steğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en Ceyhu n Özak. hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
yüzbaşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay binbaşı Ferhat G ünay, H av a
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A nkara'da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay
komutanı H ava pilot kurmay albay H üseyin Ergezen' dir. Ben E laz ığ Aziz Gül ilköğretim
okulunda tam am ladım . E lazığ Çu bukb ey Anadolu lisesinde birinci sınıfı okuduktan son ra
üniversitede öğretim üyesi olan babam ın Siirt iline atanm ası nedeniyle Siirt Atatürk Anadolu
lisesini bitirdim. 2013 yılı L Y S - Y G S puanıyla Y eşilköy H ava Harp Okulunu kazandım ve
üçüncü sınıfı tam am lam ak üzereydim. Eğitim hayatım sırasın d a hep ailemin yanın da
okuduğum için herhangi bir yurtta kalm adım. Lisedeyken Siirt ilinde Final dershanesine
gitmiştim. Fetö terör örgütüne ait herhangi bir toplantıya katılmadım. Ne benim nede ailemin
bah se konu yapılanm a içerisinde herhangi bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca Fetö
terör örgütüne ait cem aat yapılanm ası şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz
2016 tarihinde tatil bitimi Y eşilköy hava harp okuluna geldik. 13 T em m uz 2016 tarihine
kadar kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve 13.07.2016 çarşa m b a günü Y alo va 'd a her yıl
düzenli olarak yapılan ve harp okulu öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pta intikal ettik.

651
Soruşturma no: 2016/83834

O lay tarihi öncesinde rutinin d ışın da herhangi bir hareketlilik fark etmedim. A n c a k normalde
geçm iş yıllardaki kamplarımız çok sıkı eğitimli ve yüklemeli spor hareketleri ihtiva eden bir
programla başlardı. Kampın ilk günlerinde bedensel olarak aşırı yorgun düşerdik. B u yılki
kampta çok gevşek bir program başladı. Eğitimler fazla yorucu değildi, bedensel bir
yorgunlukta oluşmadı, hatta son günkü ak şa m k o şu su n a bile ben katılm adığım için yapılıp
yapılm adığından da emin değilim. O lay gününe kadar normal kam p kapsam ındaki eğitimleri
yaptık. O gün öğleden Ö n ce hava kuvvetleri kom utanım ız daha önceden planlı olduğu
üzere kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir konuşm a yaptı, hepimiz içtimaya katıldık. Ö ğlen
yem eğim ize katıldı ve saat 15.00-16.00 sıralarında yanındaki heyetle kam ptan ayrıldı.
A k şa m saat 22.00 sıralarında benim so n sınıfa ge çe ce k olm am nedeniyle son sınıf
öğrencileri ara sın d a okulun düzeni için seçilen 40 kişilik H K T ( harbiyeli komuta teşkilatı)
toplantısına katıldım. S o n sınıf öğrencilerinden seçilen bu öğrenciler önüm üzdeki öğretim
yılı içerisinde komutanlara yardımcı olm ak am acıyla öğrencilerin eğitim faaliyetlerini
düzenlem ek am acıyla görevlendirilir. Ö rneğin yem ekhanenin sorum lusu biri olur, örneğin
araç planlam anın bir sorum lusu olur, bu şekilde tüm faaliyetlerden sorum lu bir öğrenci tespit
edilir. Bu öğrenciler de Tim Kom utanlarının birinin b aşkan lığın da düzenli toplantılar yaparak
eğitim faaliyetleri planlar. Bu uygulam a bütün harp okullarında vardır.
Ben de son sınıfa ge çm em sebebiyle H K T ’ye seçilmiştim ve arkadaşlarım la birlikte
fim kom utanım ız teğm en Em re Demirbilek b aşkan lığın da bir kamptaki çam lık bölgesinde
toplandık. Toplantının b a şla m a sın d a n beş on dakika sonra teğm en Em re Demirbilek'e bir
telefon geldi. Herkesin tam teçhizatlı olarak içtima alanına çıkm ası söylendi. Norm alde bu
toplantılara katılan öğrenciler böyle eğitimlere katılmazdı. Bu nedenle Em re teğm ende bu
ekipteki katılacak diye sordu. K arşıdan olumlu cevap alm ası sebebiyle bizim de
katılacağım ızı söyledi. Hem en tam teçhizatlı olarak silah, hücum yeleği, şarjör, kasıllara ve
mataralarım ızla içtimaya çıktık. Tim komutanlarımız Oeyhun Özak, Aydın G ülşan, Em re
Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol kom utanım ızda katıldı. Filo kom utanım ız Ferhat G ü n ay
"bu gün size farklı bir eğitim hazırladık, farklı bir tatbikat yapacağız, bu gün fiziksel olarak
çok yorulm adınız zaten, herkes hazır ve dinç olsun" dedikten so n ra listeden ellilik, otuzluk
gruplar halinde isimlerimizi okudu, üçüncü sınıftaki sa ğlık yönünden herhangi bir sakatlığı
olm ayan ve yabancı Ö ğrenci olm ayan tüm sınıf arkadaşlarım ın isimlerini okudu. Diğer
yıllardaki sıkram bıl eğitimlerinde de benzeri şekilde ansızın içtimaya alınıp, belirli bir köye
intikal ettirilip, hayati idam e eğitimi alınırdık. Ferhat G ü n a y binbaşı okuduğu öğrencilerden
60 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim dedi. Benim ekibim diye çağırırsam siz
geleceksiniz diye bizi tembihledi. İçtima alanına getirilen otobüslere bindik. Yarım saat
kadar otobüsün içinde bekledik. O tobüsün içinde her bir öğrenciye 30-40-120 civarında
mühimmat dağıtıldı. Benim bindiğim araç büyük otobüs olduğu için ve bu araçta sa d e ce iki
bin tane m ühim m at olduğu için, kırkar adet dağıtıldı. Hayati idam eye gittiğimiz zam an d a
öncü ve artçı dediğim iz kişilere (seçilen öğrenciler arasında) gerçek mermi ve m anevra
mermisi olm ak üzere mühimmatlar dağıtılmıştı. Ben konvoyun ilk sırasındaki otobüsteydim.
Bizim otobüse araç komutanı olarak Ferhat G Ü N A Y bindi, ayrıca otobüsün içinde Em re
Demirbilek teğm en ile İdari İşler A stsu b a y Ç a v u ş Ufuk G ö çe n vardı. Ferhat binbaşı bize
“şu an ülkenin değişik yerlerinde terör saldırıları var, güvenliğimizi sağlayam ıyoruz. Bu
nedenle güvenli bölge olduğu için okula gidiyoruz, bu nedenle de size gerçek m ühimmat
dağıtıldı, dedi, Nizam iyeden çıkana kadar otobüsün iç ışıkları açıktı. "H erkes tüfeğinin
emniyette olduğunu kontrol etsin, nam lularda yere b a k sın ” dedikten sonra ışıkları kapattı.
A raç sürücüsü de tanım adığım bir sözleşm eli erdi. O sm a n g a z i köprüsünden para vererek
geçtik. İki otobüslük bir konvoy halindeydik, arkadaki otobüste H a şa n Durak yüzbaşı ile
G eyhun Ö z a k üsteğm en vardı. O otobüste de yaklaşık yirmi civarında öğrenci vardı. Biz
birinci otobüsteydik. O sm a n ga z i köprüsü çıkışınd a şoför okula gittiğimizi düşünerek S a b ih a
G ökçe n sa p a ğ ın a dönmedi. D evam etti. Biraz ilerleyince Ferhat Binbaşı şoföre bağırarak ne
yapıyorsun, sa p a ğı kaçırdın, S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a girecektik dedi. Arkadaki otobüs
geride olduğu için, henüz S a b ih a G ö k ç e n ’e sap ağın ı kaçırmamıştı. Bizim otobüs geri geri

652
Soruşturma no: 2016/83834

dönerek S a b ih a G ö kçe n S a p a ğ ın d a n döndü, arkadaki de bizi takip etti. S a p a ğ ı döndükten


sonra Ferhat binbaşı Türk silahlı kuvvetlerinin yayınladığı emre göre terörist A K P
hükümetine Türk Silahlı Kuvvetler tarafından el konulmuştur. Terörist başı R e ce p Tayyip
Erd oğan A nkara'da tutuklanarak kelepçelenmiştir. Gittiğimiz yere gelm ek istemeyen varsa
şimdi insin, hatta ben taksi çağırır kendi ellerimle yollarım, ancak şu arıdan sonra kurşun en
yakınından gelebilir" diyerek kendi tüfeğini gösterdi. D a h a sonra " bu saatten sonra
emirlerime riayet edeceksiniz, öl dersem öleceksiniz, tam am mı," diye sordu. O tobüsten hiç
s e s çıkm adığı gibi, bir sessizlik oldu. Ferhat binbaşı tekrar sorusunu tekrarlayarak ” tam am
mı lan” diye sordu. Araçtaki herkes emredersiniz komutanım diye cevap verdi. "Sa b ih a
G ökçe n Havalim anı güvenli bölge, güvenlik güçleri orayı zaten kontrol altına aldı. Bu
nedenle burada herhangi bir sıkıntı ya şa m ay acaksın ız, verdiğimiz mermileri bile kullanm aya
ihtiyacınız olm ayacak, içiniz rahat olsun” dedi, kısa bir süre son ra Orhanlı gişelerinin
kapatılm ış olm ası ve trafiğin sık ışm a sı nedeniyle otobüs durdu, Ferhat binbaşı bundan
sonra ya ya devam edeceğiz, jandarm a ve polis kıyafeti giym iş teröristlerin olabileceğini,
dikkatli olmamızı, halkın içinden geçerken de tüfeklerinizi kaptırmayın" dedi. Biz
otobüslerden iner inmez üzerimize doğru silah atışları başladı. S o n rad an Ö ğrendiğim e göre
bizden önce bir grup bu gişelerden ge çm iş bir polisi şehit edip, bir polisi de ayağın d an
vurmuş. Bu nedenle gişeler kapatılmış, polis tertibat almış, ancak oraya geldiğim izde ben
polis kıyafetli kimseyi görmedim. A teş açıldıktan sonra herkes yere yattı. Ö nüm ü z arkam ız
boştu, H G S gişelerinin tam ortasındaydık, önüm üz arkam ız boştu etrafımızda sivil araç
doluydu. Bir arada dip dibe yattığım ız için arkadaşlarım ı vurabileceğim için hiç ateş
etmedim. A n c a k Ö n tarafta Ferhat G ü n a y ateş ediyordu. Ferhat G ü n a y ’ın bu sırad a ah a
vurdum dediğini, so n rasın d a da vuruldum diye bağırdığını öndeki arkadaşlarım dan
son radan duydum. Ferhat binbaşı zannedersen böbreğinden vurulmuştu, an cak sa b a h a
kadar bizi kom uta etmeye devam etti. Güvenli bir bölgeye ge çm e k için gişelerin yukarıdaki
tepeye çıktık. Bir grup arkadaşta orada bulunan bir sarı renkli İE T T otobüsünün içine ve
etrafına girdi. İlk atış e sn a sın d a bir arkad aşım ız bacağın d an yaralanm ıştı. O nu otobüse
götürdüler. Ben çimlik alanı geçtikten sonra refüjün arkasın a saklandım .
Bu sırada arkadaşlarım dan Em re teğm en vuruldu diye sesler duydum. Üzerimizde
yoğun atışlar devam ediyordu. Ben tüfeğimi ark a d aşım a bırakıp Em re teğmenin bulunduğu
yere gittim. Bilal Bilger isimli arkadaşım tüfeğinin kayışını Em re teğmenin postalına takarak
kenara doğru çekiyordu. Ben de yardım ettim. Y oldan geçen bir beyaz Fiorino’yu yaralım ız
var diyerek durdurduk. Em re teğmeni araca bindirdik. A ra ç devam etti, İlerideki
arkadaşlarım ıza da yaralınız var mı diye sordu. Em re teğm enin nabzı çok yavaştı. Gözleri
açık, bilinci kapalıydı. So n rad an öldüğünü öğrendim. Ben tekrar tepeye çıktım.
A rkad aşım d a n silahım ı geri aldım. Halk toplanıp üzerimize doğru geliyordu, halkın
içerisinden de ateş edenler vardı, halkın İçerisinde asker sen öldün, çıkın erkek gibi
savaşın, böyle asker mi olur şeklinde provakatif sözler söyleyip küfürler ediyorlardı.
A şa ğ ıd a k i arkadaşlarım ız koruyup, halkın linç etm esine engel olm ak am acıyla o tepede
sa b a h a kadar sa d e ce bir el ateş ettim. Zaten 30 tane mermim vardı. Ü ç şarjöre onar tane
basm ıştım . Mermilerden sad e ce bir tane eksildi, onu da h avaya sıktım. Kesinlikle canlı bir
hedefe doğrultmadım. S a b a h a kadar bize teslim olun şeklinde bir çağrı yapılmadı, özel
harekât polisleri resmi araçlarıyla gelince sa b a h 05.00-05.30 sıralarında teslim olduk.
Tepedeyken arkadaşlarım dan h avaya ateş eden oldu. A rkad aşlarım d a halka ateş
etm em eye dikkat ettiler, iki otobüste toplam 4.000 ( dörtbin ) m ühim m at vardı. Ş ay e t
arkadaşlarım halka ateş etseydi, çok büyük zaiyat olurdu.
Bu intikal sıra sın d a yanım da bana zimmetli 48571 (veya 48541) seri numaralı G 3
piyade tüfeğim vardı. Biz harp okuluna intikal için gittiğimizi sanıyorduk. S a b ih a G ökçen
sa p a ğ ın a döndükten son raya kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a yapılm am ıştı. Ferhat binbaşı
bildiriyi okuduğunda silahını göstererek tehditkâr sözler söylem esi nedeniyle de emrine
riayet etmemeyi düşünem edim . S o n ra sın d a ise sa d e ce arkadaşlarım ızı ve canım ızı
korum ak için kim seye yönelik bir zarar verm eden sa vu n m a durum unda bulundum. Bu tür bir

653
Soruşturma no: 2016/83834

darbe girişiminin içerisinde isteyerek yer alm am müm kün değildir. Ben aile yapım ız itibariyle
de bu şekilde bir paralel devlet am acı güden terör örgütünün talimatları içerisinde hareket
etmedim. Aile yapım ız bellidir. B ab am üniversitede öğretim görevlisi olm ası nedeniyle 2016
T em m uz ayında yapılacak Siirt üniversitesi rektörlük seçimleri için ad ay olduğunda
bastırdığı broşürde " kı rm ızı çizgi m iz, devlet içinde devlet olm az " ibaresi yer aldığı
araştırılabilir. Su ç su z u m savu n m am bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (28 ) Şüpheli Mehmet CANDAN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Y eşilköy H ava Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim.. O lay tarihi öncesinde
her yıl A kadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 T e m m u zd a başlan an eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava üsteğm en Aydın G ülşan, h ava üsteğm en C eyhu n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
Y ü zb aşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay Binbaşı Ferhat Günay, H ava
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A nkara'da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay
komutanı H ava pilot kurmay albay Hüseyin Ergezen' dir. Ben Eskişehir Murat Atılgan
ilköğretim okulunda tam am ladım . Anadolu lisesinde okudum. 2013 yılı L Y S - Y G S puanıyla
Y eşilköy H ava Harp Okulunu kazandım ve üçüncü sınıfı tam am lam ak üzereydim. Eğitim
hayatım sıra sın d a hep ailemin yanında okuduğum için herhangi bir yurtta kalmadım.
İlköğretimde okurken Eskişehir’de Ö nder dershanesine ve Pİ analitik dershanesine
gitmiştim. Lisede Pi Analitik dershanesine gitmiştim. Fetö terör örgütüne ait herhangi bir
toplantıya katılmadım. N e benim nede ailemin bah se konu yapılanm a içerisinde herhangi
bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca Fetö terör örgütüne ait cem aat yapılanm ası
şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz 2016 tarihinde tatil bilimi Y eşilköy hava
harp okuluna geldik. 13 Tem m uz 2016 tarihine kadar kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve
13.07.2016 ç a rşa m b a günü Y a lo va 'd a her yıl düzenli olarak yapılan ve harp okulu
öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pta intikal ettik. O lay tarihi öncesinde rutinin dışın da
herhangi bir hareketlilik fark etmedim. A n c a k normalde ge çm iş yıllardaki Y a lo v a ’ya
geldiğim izde trampetli yürüyüş yaparak otobüslere binerdik, bu yıl terör olayları olduğu
gerekçesiyle trampetli yürüyüş yapılm adan otobüslere bindik. O lay gününe kadar normal
kam p kapsam ındaki eğitimleri yaptık. O gün öğleden önce hava kuvvetleri kom utanım ız
daha önceden planlı olduğu üzere kam pım ızı ziyaret edip, k ısa rutin bir ko nuşm a yaptı,
hepimiz içtimaya katıldık. Ö ğlen yem eğim ize katıldı. Kendisinin ne zam an ayrıldığını
bilmiyorum. A k şa m saat 22.00 sıralarında yat içtiması alındı. Ç adırlara geçtik. Tam
teçhizatlı içtima yapılacağı duyuruldu. Hem en tam teçhizatlı olarak silah, hücum yeleği,
şarjör, kasatura ve m ataralarım ızla içtimaya çıktık. Tim kom utanlarım ız Ceyhu n Özak,
Aydın G ülşan, Em re Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol kom utanım ızda katıldı. Filo
kom utanım ız Ferhat G ü n a y "bu gün size farklı bir eğitim hazırladık, farklı bir tatbikat
yapacağız, bu gün fiziksel olarak çok yorulm adınız zaten, herkes hazır ve dinç olsun"
dedikten son ra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu, üçüncü sınıftaki sağlık
yönünden herhangi bir sakatlığı olm ayan ve yabancı öğrenci olm ayan tüm sınıf
arkadaşlarım ın isimlerini okudu. D iğer yıllardaki sıkram bıl eğitimlerinde de benzeri şekilde
ansızın içtimaya alınıp, bazen de belirli bir köye intikal ettirilip, hayati idam e eğitimi alırdık.
Ferhat G ü n a y binbaşı okuduğu öğrencilerden 50 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim
dedi. Benim ekibim diye çağırırsam siz geleceksiniz diye bizi tembihledi. İçtima alanına
getirilen otobüslere bindik. Yarım saat kadar otobüsün içinde bekledik. O tobüsün İçinde her
bir Ö ğrenciye m ühimmat dağıtıldı. A raca iki k a sa m ühim m at getirilmişti. Ö nden arkaya
doğru dağıtılırken herkese ne gelirse o kadar verildi. Bazıları 40-60-80-100 civarında
mühimmat aldılar. B a n a 40 tane m ühim m at verildi. Hayati idam eye gittiğimiz z a m an d a öncü

654
Soruşturma no: 2016/83834

ve artçı dediğimiz kişilere (seçilen öğrenciler arasınd a) gerçek mermi ve m anevra mermisi
olm ak üzere mühim m atlar dağıtılmıştı. Ben konvoyun ilk sırasındaki otobüsteydim. Bizim
otobüse araç komutanı olarak Binbaşı Ferhat G ü n a y bindi, ayrıca otobüsün içinde Em re
Demirbilek teğm en ile İdari İşler A stsu b a y Ç a v u ş Ufuk G ö çe n vardı. Ferhat binbaşı bize "
şu an ülkenin değişik yerlerinde terör saldırılan var, güvenliğimizi sağlayam ıyoruz. Bu
nedenle güvenli bölge olduğu için okula gidiyoruz, bu nedenle de size gerçek m ühimmat
dağıtıldı, dedi. Nizam iyeden çıkana kadar otobüsün iç ışıkları açıktı. "H erkes tüfeğinin
emniyette olduğunu kontrol etsin, nam lularda yere baksın ” dedikten sonra ışıkları kapattı.
O sm a n ga z i köprüsünden para vererek geçtik, iki otobüstük, bir konvoy halindeydik,
arkadaki otobüste H a şa n Durak yüzbaşı ile Ceyhu n Ö z a k üsteğm en vardı. O sm a n ga z i
köprüsü çıkışınd a şoför okula gittiğimizi düşünerek S a b ih a G ö kçe n sa p a ğ ın a dönmedi.
D evam etti. Biraz ilerleyince Ferhat Binbaşı şoföre bağırarak ne yapıyorsun, sa p a ğı
kaçırdın, S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a girecektik dedi. Arkadaki otobüs geride olduğu için,
henüz S a b ih a G ö k çe n ’e sap ağın ı kaçırmamıştı. Bizim otobüs geri geri giderek S a b ih a
G ökçe n S a p a ğ ın d a n döndük, arkadaki de bizi takip etti. S a p a ğ ı döndükten sonra Ferhat
binbaşı S a b ih a gökçen havaalanının güvenliğini sa ğ la m a y a gideceğim izi söyledi., kısa bir
süre son ra Orhanlı gişelerin kapatılm ış olm ası ve trafiğin sık ışm a sı nedeniyle otobüs durdu.
Ferhat binbaşı “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yayınladığı em de göre terörist A K P hükümetine
Türk Silahlı Kuvvetler tarafından el konulmuştur. Terörist başı R e ce p Tayyip Erd oğan
Ankara'da tutuklanarak kelepçelenmiştir. Gittiğimiz yere gelm ek istemeyen varsa şimdi
insin, hatta ben taksi çağırır kendi ellerimle yollarım, ancak şu andan sonra kurşun en
yakınından gelebilir” diyerek kendi tüfeğini gösterdi. D a h a son ra " bu saatten sonra
emirlerime riayet edeceksiniz, öl dersem öleceksiniz, tam am mı,” diye sordu. O tobüsten hiç
s e s çıkm adığı gibi, bir sessizlik oldu. Ferhat binbaşı tekrar sorusunu tekrarlayarak " tam am
mı lan” diye sordu. Araçtaki herkes emredersiniz komutanım diye cevap verdi. "Sa b ih a
G ökçe n Havalim anı güvenli bölge, güvenlik güçleri orayı zaten kontrol altına aldı. Bu
nedenle burada herhangi bir sıkıntı yaşam ayacaksın ız, verdiğimiz mermileri bile kullanm aya
ihtiyacınız olm ayacak, içiniz rahat olsun, bundan sonra ya ya devam edeceğiz, jandarm a ve
polis kıyafeti giym iş teröristlerin olabileceğini, dikkatli olmamızı, halkın içinden geçerken de
tüfeklerinizi kaptırmayın" dedi. Biz otobüslerden iner inmez üzerimize doğru silah atışları
başladı. S o n rad an öğrendiğim e göre bizden önce geçen alt sınıflardan bir grubun başındaki
komutan Fatih A k so y yüzbaşı ve Aydın G ü lşa n üsteğm en Mehm etçik vakfının orada bir
polisi vurup silahını alm ış. Bu nedenle gişeler kapatılmış, polis tertibat almış, ancak oraya
geldiğim izde ben polis kıyafetli kimseyi görmedim. A teş açıldıktan sonra herkes yere yattı.
Ö nüm ü z arkam ız boştu, H G S gişelerinin tam ortasındaydık, etrafımızda sivil araç doluydu.
Ben ön sırada filo komutanı Ferhat G ü n a y ’ın yakınındaydım , Ferhat G ü n a y ateş ediyordu.
Ferhat G ünay'ın bu sırad a ah a vurdum, so n rasın d a da vuruldum diye bağırdığını duydum.
Ferhat binbaşı zannedersen böbreğinden vurulmuştu, an cak sa b a h a kadar bizi komuta
etmeye devam etti. Güvenli bir bölgeye ge çm e k için gişelerin yukarıdaki tepeye çıktık. Bir
grup arkadaşta orada bulunan bir sarı renkli İE T T otobüsünün içine ve etrafına girdi. İlk atış
e sn a sın d a bir arkad aşım ız b acağın d an yaralanm ıştı. O nu otobüse götürdüler. Ben çimlik
alanı geçtikten sonra arkadaşlarım dan Em re teğm enin vuruldu diye se sle r duydum.
Üzerimizde yoğun atışlar devam ediyordu. A rkadaşlarım dan bir iki kişi Em re Teğm eni
kenara çekip, yoldan geçen bir araca bindirmişler. So n rad an öldüğünü öğrendim. Ferhat
G ü n a y yaralı vaziyette tepeye tırmandığını görünce bende arkasından gittim. Tepeye
çıktım, halk toplanıp üzerimize doğru geliyordu, halkın içerisinden de ateş edenler vardı,
halkın içerisinde asker sen öldün, çıkın erkek gibi savaşın, böyle a ske r mi olur şeklinde
provakatif sözler söylenip küfürler ediyorlardı. A şa ğ ıd a k i arkadaşlarım ızı koruyup, halkın
linç etm esine engel olm ak am acıyla o tepede sa b a h a kadar sa d e ce iki el ateş ettim. Zaten
40 tane mermim vardı. Mermilerimden sad e ce iki tane eksildi, onu d a h avaya sıktım.
Kesinlikle canlı bir hedefe doğrultmadım. Bu intikal sırasın d a yanım da sa n a zimmetli olan
396609 seri numaralı G 3 piyade tüfeğim vardı. S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a döndükten

655
Soruşturma no: 2016/83834

son raya kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a yapılmamıştı. Ferhat binbaşı bildiriyi okuduğunda
silahını göstererek tehditkâr sözler söylem esi nedeniyle de emrine riayet etmemeyi
düşünem edim . S o n ra sın d a ise sa d e ce arkadaşlarım ızı ve canım ızı korum ak için kim seye
yönelik bir zarar verm eden sa v u n m a durum unda bulundum. Bu tür bir darbe girişiminin
içerisinde isteyerek yer alm am m üm kün değildir. Su ç su z u m savu n m am bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 29 ) Şüpheli Mehmet TARHAN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Y eşilköy H a v a Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 Tem m uzda başlanan eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava üsteğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en C eyh u n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
Y ü zb aşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay Binbaşı Ferhat Günay, H ava
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A nkara'da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay
komutanı H ava pilot kurmay A lb ay Hüseyin Ergezen' dir. Ben U şa k ilinde Cumhuriyet
ilköğretim okulunda tam am ladım . Işıklar Askeri H ava Lisesinde 2008-2013 yılları arasın d a
okuduktan sonra, askeri lise mezunu olm am sebebiyle direk ge çiş yaparak 2013 yılında
Yeşilköy H a v a Harp okuluna başladım ve üçüncü sınıfı tam am lam ak üzereydim. Eğitim
hayatım sırasın d a hep ailemin yanında okuduğum için herhangi bir yurtta kalmadım, yedinci
sınıfta U şa k ilinde Kavram Dershanesine, sekizinci sınıfta U ğur de rshanesi gittim. Fetö terör
örgütüne ait herhangi bir toplantıya katılmadım. Ne benim nede ailemin b a h se konu
yapılanm a içerisinde herhangi bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca Fetö terör
örgütüne ait cem aat yapılanm ası şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz 2016
tarihinde tatil bitimi Y eşilköy hava harp okuluna geldik. 13 T em m uz 2016 tarihine kadar
kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve 13.07.2016 çarşa m b a günü Y alo va 'd a her yıl düzenli
olarak yapılan ve harp okulu öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pa intikal ettik. O lay tarihi
öncesinde rutinin d ışın d a herhangi bir hareketlilik fark etmedim. A n c ak normalde cum a
akşam lan bayrak töreni yapılırdı ve törenden son ra da alay ko şu su yapılırdı. O gün bayrak
töreni yapılmadı, biz alay k o şu su n a çıktığım ızda ise tüm komutanların ve öğrencilerin hazır
olm ası gerekm esine rağm en sa d e ce öğrenciler ve tim komutanları vardı, kol komutanları
vardı. Diğer komutanların gelmediğini görünce tim komutanlarının bir kısmı geri döndü. Ü ç
filodan sad e ce üsteğm en O rçun K osif kom utasında koşuyu yaptık. O lay gününe kadar
normal kam p kapsam ındaki eğitimleri yaptık. O gün öğleden önce hava kuvvetleri
kom utanım ız daha önceden planlı olduğu üzere kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir
ko nuşm a yaptı, hepimiz içtimaya katıldık. Ö ğle n yem eğim ize katıldı dah a son ra ne zam an
ayrıldığını görmedim. A k şa m saat 22.00 sıralarında benim son sınıfa ge çe ce k olm am
nedeniyle so n sınıf öğrencileri arasın d a okulun düzeni için seçilen 40 kişilik H K T ( harbiyeli
komuta teşkilatı) toplantısına katıldım. S o n sınıf öğrencilerinden seçilen bu öğrenciler
önümüzdeki Öğretim yılı içerisinde komutanlara yardım cı olm ak am acıyla öğrencilerin
eğitim faaliyetlerini düzenlem ek am acıyla öğrenciler ara sın d a yapılan seçim le
görevlendirilir. Ö rneğin yem ekhanenin sorum lusu biri olur, örneğin araç planlam anın bir
sorum lusu olur, bu şekilde tüm faaliyetlerden sorum lu bir öğrenci tespit edilir. Bu öğrenciler
de Tim Kom utanlarının birinin b a şkan lığın d a düzenli toplantılar yaparak eğitim faaliyetler
konusunda bilgilendirme yapar. H K T' ye seçilen öğrenciler kendi aralarında
haberleşebilm ek için cep telefonu kullanabilirler. Bu uygulam a bütün harp okullarında vardır.
Ben de son sınıfa ge çm em sebebiyle H K T' ye seçilmiştim ve arkadaşlarım la birlikte Tim
kom utanım ız teğm en Em re Demirbilek başkan lığın d a kamptaki çam lık bölgesinde
toplandık. Toplantının b a şlam asın d an beş on dakika sonra teğm en Em re Demirbilek'e bir
telefon geldi. Herkesin tam teçhizatlı olarak içtima alanına çıkm ası söylendi. Norm alde bu

656
Soruşturma no: 2016/83834

toplantılara katılan öğrenciler böyle eğitimlere katılmazdı. Bu nedenle Em re teğm ende bu


ekipte mi katılacak diye sordu. K arşıdan olumlu cevap alm ası sebebiyle bizim de
katılacağım ızı söyledi. Muhtem elen bu görüşm eyi H a şa n Durak yü zbaşıyla yaptı. Hem en
tam teçhizatlı olarak silah, hücum yeleği, şarjör, kasatura ve mataralarım ızla içtimaya çıktık.
Tim kom utanlarım ız Ceyhu n Özak, Aydın G ülşan, Em re Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol
kom utanım ızda katıldı. Filo kom utanım ız Ferhat G ü n a y "so n sınıf olduğunuz için hep
yatacağınızı mı zannediyorsunuz, bu gün size farklı bir eğitim hazırladık, farklı bir tatbikat
yapacağız, bu gün fiziksel olarak çok yorulm adınız zaten, herkes hazır ve dinç olsun"
dedikten son ra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu, üçüncü sınıftaki sağlık
yönünden herhangi bir sakatlığı olm ayan ve yabancı öğrenci olm ayan tüm sınıf
arkadaşlarım ın isimlerini okudu. Ferhat G ü n a y binbaşı okuduğu öğrencilerden 50 kişilik bir
ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim dedi. Benim ekibim diye çağırırsam siz geleceksiniz diye
bizi tembihledi. İçtima alanına getirilen otobüslere bindik. Yarım saat kadar otobüsün içinde
bekledik. O tobüsün içinde her bir öğrenciye 30-40-120 civarında değişik sayılarda
mühimmat dağıtıldı. B an a 60 ya da 80 m ühim m at verilmiş olabilir. Benim bindiğim araç
büyük otobüs olduğu için ve bu araçta sa d e ce iki bin tane m ühim m at dağıtıldı. Hayatı
idam eye gittiğimiz za m an d a öncü ve artçı dediğimiz, kişilere (seçilen öğrenciler arasında)
gerçek mermi ve m anevra mermisi olm ak üzere mühim m atlar dağıtılmıştı. İçtima
alanındayken ne olduğuna dair arkadaşlarla aram ızda yorum yapıyorduk. A rkad aşım d an
bazıları o gün ak şa m kam pa iki tane Ku ger helikopter geldiğini, gelen helikopterin kam p
alanından geçerken B noktasındaki nöbetçi görünm em iş. Bir nöbet ihlali durumu, yani kriz
gibi bir durum oluşturarak bu şekilde bir eğitim planlanm ış olabileceğini konuştuk. Ben
konvoyun ilk sırasındaki otobüsteydim. Bizim otobüse araç komutanı olarak Binbaşı Ferhat
G ü n a y bindi, ayrıca otobüsün içinde Em re Demirbilek teğm en ile İdari İşler A stsu b a y Ç a v u ş
Ufuk G ö çe n vardı. A raca binerken Ferhat binbaşının talimatıyla araçtaki ön sırad a bulunan
6-7 öğrencinin telefonlarını ve şarjlarını yanlarına almaları söylendi. Ben ve 6-7 arkadaş
telefonlarımızı aldık, Ferhat binbaşı telefonlarınızı açm ayın sürprizi kaçm asın dedi.
Nizam iyeden çıkana kadar otobüsün iç ışıkları açıktı. "H erkes tüfeğinin emniyette olduğunu
kontrol etsin, nam lularda yere baksın" dedikten sonra ışıkları kapattı. A raç sürücüsü de
tanım adığım bir sözleşm eli erdi. O sm a n ga z i köprüsünden para vererek geçtik, iki otobüslük
bir konvoy halindeydik, arkadaki otobüste H a şa n Durak yüzbaşı ile Ceyhu n Ö z a k üsteğm en
vardı. O otobüste de yaklaşık yirmi civarında öğrenci vardı. Biz birinci otobüsteydik.
O sm a n ga z i köprüsü çıkışınd a şoför okula gittiğimizi düşünerek S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a
dönmedi. D evam etti. Biraz ilerleyince Ferhat Binbaşı şoföre bağırarak ne yapıyorsun,
sa p a ğı kaçırdın, S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a girecektik dedi. Arkadaki otobüs geride olduğu
için, henüz S a b ih a G ökçe n'e sa p a ğ ım kaçırmamıştı. Bizim otobüs geri geri giderek S a b ih a
G ökçe n S a p a ğ ın d a n döndü, arkadaki de bizi takip etti. Bu sırad a Ferhat Binbaşı Em re
teğm ene söyleyeceğim numaraları yaz dedi. Em re teğm ende benim cep telefonumu alıp
komutanını okuduğu iki üç num arayı şa fa k ve emre diye kaydetti. Hatta o num aralardan
biriyle de gö rü şm e yaptı. G ö rü şm e içerisinde tank kelimesini ve üç buçuk kilometre
yürüyeceğim iz konuşm alarım duydum. S a p a ğ ı döndükten sonra Ferhat Binbaşı "Türk
silahlı kuvvetlerinin yayınladığı emre göre terörist AKP hükümetine Türk Silahlı
Kuvvetler tarafından el konulmuştur. Terörist başı Recep Tayyip Erdoğan, bazı
milletvekili ve bakanlar Ankara'da tutuklanarak kelepçelenmiştir. Gittiğimiz yere
gelmek istemeyen varsa şimdi insin, hatta ben taksi çağırır kendi ellerimle yollarım,
ancak şu andan sonra kurşun en yakınından gelebilir" diyerek kendi tüfeğini
gösterdi. Daha sonra " bu saatten sonra emirlerime riayet edeceksiniz, öl dersem
öleceksiniz, tamam mı," diye sordu. O tobüsten hiç s e s çıkm adığı gibi, bir sessizlik oldu.
Ferhat binbaşı tekrar sorusunu tekrarlayarak " tam am mı lan" diye sordu. "S a b ih a G ökçe n
Havalim anı güvenli bölge, güvenlik güçleri orayı zaten kontrol altına aldı. Bu nedenle
burada herhangi bir sıkıntı yaşam ayacaksın ız, verdiğimiz, mermileri bile kullanm aya
ihtiyacınız olm ayacak, içiniz rahat olsun" dedi, kısa bir süre sonra saat 23.30-24.00

657
Soruşturma no: 2016/83834

sıralarında Orhanlı gişelerinin kapatılm ış olm ası ve trafiğin sık ışm a sı nedeniyle otobüs
durdu, Ferhat binbaşı bundan son ra yaya devam edeceğiz, üç buçuk kilometre kadar
yürüyeceğiz, jandarm a ve polis kıyafeti giym iş teröristlerin olabileceğini, dikkatli olmamızı,
halkın içinden geçerken de tüfeklerinizi kaptırmayın, gerekirse vurun" dedi. Biz otobüslerden
inip tek sıra halinde yürüm eye başladık. Kurm a kolunun çek bırak talimatı geldi. Biraz daha
yürüdükten sonra silah atışları başladı. So n rad an Ö ğrendiğim e göre bizden önce bir grup
bu gişelerden ge çm iş bir polisi şehit edip, bir polisi de ay ağın d a n vurmuş. Bu nedenle
gişeler kapatılmış, polis tertibat alm ış, an cak oraya geldiğim izde ben polis kıyafetli kimseyi
görmedim. Ateş açıldıktan sonra herkes yere yattı. Ö nüm ü z arkam ız boştu, H G S gişelerinin
tam ortasındaydık, önüm üz arkam ız boştu etrafımızda sivil araç doluydu. Ben burada
Ferhat B inbaşının yakınındaydım . Ü ç dört el h avaya ateş ettim. Ferhat G ü n a y ateş
ediyordu. Ferhat G ünay'ın bu sırada ah a vurdum dediğini, so n rasın d a da vuruldum diye
bağırdığını arkadaşlarım dan sonradan duydum. Bu sırada ayağın d an yaralanm ış
üniforması üzerinde olan bir polis gördüm. Polis önüm üzden geçerek araçların bulunduğu
yere gitti. K im se ona tekrar ateş etmedi. Polis geçtikten sonra üzerimize yoğun ateş
gelm eye devam etti. Ferhat binbaşı zannedersen karnından ve bacağın d an vurulmuştu,
an cak s a b a h a kadar bizi kom uta etmeye devam etti. Güvenli bir bölgeye ge çm e k için
gişelerin yukarıdaki tepeye çıktık. Bir grup arkadaşta orada bulunan bir sarı renkli İE T T
otobüsünün içine ve etrafına girdi. İlk atış e sn a sın d a Se d ai Kılm çer isimli sınıf arkadaşım ız
bacağın d an yaralanm ıştı. O nu otobüse götürdüler. Ben çimlik alanı geçtikten sonra ihata
duvarının arkasın a çıkıp tepeye çıktım. Bu sırada arkadaşlarım dan Em re teğm en vuruldu
diye se sle r duydum. Bir arkadaşım tüfeğinin kayışını Em re teğmenin postalına takarak
kenara doğru çekiyordu. So n ra d a n Em re teğmenin öldüğünü öğrendim. Halk toplanıp
üzerimize doğru geliyordu, halkın içerisinden de ateş edenler vardı, halkın içerisinde asker
sen öldün, çıkın erkek gibi savaşın , böyle asker mi olur şeklinde provakatif sözler söylenip
aşırı şekilde küfürler ediyorlardı. Tepeye çıktığım ızda bir süre son ra Ferhat binbaşıda yaralı
bir vaziyette tepeye geldi. Bize sürekli olarak direnin teslim olm ayın dedi. Bir ara ben
ölüyorum deyince cep telefonumdan alay komutanımızı aram ak istedim. Ferhat binbaşı
ara m am a h u su su n d a ısrarcı oldu. A n c a k ben cep telefonumdan alay komutan» Hüseyin
Ergezen' i aradım telefonda ısrarla bize direnin teslim olm ayın ateş edin talimatları verdi. Bir
süre son ra G eyhun üsteğm en a ş a ğ ıd a halkın içerisinden çıkıp, bize doğru gelen üzerinde
beyaz tişört ve bayrak bulunan biriyle uzun süre konuştu, ben de a ş a ğ ıy a doğru indim.
Konuşanların yanın a gittim. Geyhun üsteğm ene Hüseyin Erge ze n ’i aradı, ona da aynı
şekilde talimatları verdi. N e yapacağım ızı bilmez bir haldeydik. Tekrar ben Hüseyin Ergezen
i aradım yine aynı şekilde direnme talimatı verdi. Tepede bulunduğum sırada h avaya ve
karşıdaki bize doğru ateş açılan yeşillik, alan a ateş ettim. A n c a k çimlik alandaki bo şlu ğa
doğru ateş ettim. Kesinlikle canlı bir hedefe doğrultmadım. S a b a h a kadar bize teslim olun
şeklinde bir çağrı yapılmadı, özel harekât polisleri resmi araçlarıyla gelince ben ve Ahm et
Ö zb a y isimli arkadaşım a y a ğ a kalkıp, diğer arkadaşlara hadi arkadaşlar teslim oluyoruz
dedik. S a b a h 05.00 sıralarında teslim olduk. Tepedeyken arkadaşlarım dan h avaya ateş
eden oldu. A rkad aşlarım d a halka ateş etm em eye dikkat ettiler, iki otobüste toplam
4,000( dörtbin) m ühim m at vardı. Ş a y e t arkadaşlarım halka ateş etseydi, çok büyük zaiyat
olurdu. Bu intikal sırasın d a yanım da bana zimmetli 48517 seri numaralı 03 piyade tüfeğim
vardı. Biz harp okuluna intikal İçin gittiğimizi sanıyorduk. S a b ih a G ö kçe n sa p a ğ ın a
döndükten son raya kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a yapılm am ıştı. Ferhat binbaşı bildiriyi
okuduğunda silahını göstererek tehditkâr sözler söylem esi nedeniyle de emrine riayet
etmemeyi düşünem edim . S o n ra sın d a ise sad e ce arkadaşlarım ızı ve canım ızı korum ak için
kim seye yönelik bir zarar verm eden sa vu n m a durum unda bulundum. Bu tür bir darbe
girişiminin içerisinde isteyerek yer alm am m üm kün değildir. S u ç su z u m savu n m am bundan
ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

658
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 30) Şüpheli Melih KAYA 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben Y eşilköy H a v a Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihi öncesinde
her yıl akadem ik eğitim sezonu bitimi Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında yapılan ve bu
yılda 10 T e m m u zd a başlan an eğitim ç a lışm a sın a katılmıştım. Sıralı komutanlarım Tim
Kom utanlarım H ava üsteğm en Aydın G ülşan, hava üsteğm en C eyhu n Özak, hava teğm en
Em re Demirbilek, H ava teğm en Faruk Şim şek, Kol Kom utanlarım H ava pilot kurmay
Y ü zb aşı H a şa n Durak, Filo kom utanım ız hava pilot kurmay Binbaşı Ferhat Günay, H ava
Pilot Kurm ay Y ü zb a şı Kenan B a ştu ğ ( A nkara'da P araşüt eğitimine gitmişti), öğrenci alay
komutanı H ava pilot kurmay A lb ay H üseyin Ergezen' dir. Ben Eskişehir Milli Zafer ilköğretim
okulunda tam am ladım . 20008 yılında askeri okul sınavlarıyla Işıklar askeri lisesine girdim.
2013 yılında mezun olarak Y eşilköy H ava Harp okuluna devam ettim ve üçüncü sınıfı
tam am lam ak üzereydim. Eğitim hayatım sırasın d a hep ailemin yanında okuduğum için
herhangi bir yurtta kalm adım .7 ve 8 sınıflarda Eskişehir, 2 Eylül dershanesine gittim. F E T Ö
terör örgütüne ait herhangi bir toplantıya katılmadım. Ne benim nede ailemin b a h se konu
yapılanm a içerisinde herhangi bir irtibatları olmamıştır. Hayatım boyunca F E T Ö terör
örgütüne ait cem aat yapılanm ası şeklindeki toplantılarına katılmadım. 10 Tem m uz 2016
tarihinde tatil bitimi Y eşilköy hava harp okuluna geldik. 13 T em m uz 2016 tarihine kadar
kam pa hazırlık çalışm aları yaptık ve 13.07.2016 çarşa m b a günü Y a lo va 'd a her yıl düzenli
olarak yapılan ve harp okulu öğrencilerinin eğitimine yönelik kam pta intikal ettik. O lay tarihi
öncesinde rutinin d ışın d a herhangi bir hareketlilik fark etmedim. O lay gününe kadar normal
kam p kapsam ındaki eğitimleri yaptık. O gün öğleden önce hava kuvvetleri kom utanım ız
daha önceden planlı olduğu üzere kam pım ızı ziyaret edip, kısa rutin bir ko n u şm a yaptı,
hepimiz içtimaya katıldık. Ö ğlen yem eğim ize katıldı daha sonra ne zam an kam ptan
ayrıldığını bilmiyorum. S a a t 22.00 sıralarında yat yoklam ası alındı. Çadırlar bölgesine gittik
beş on dakika içerisinde tam teçhizattı içtima komutu verildi, hem en tam teçhizatlı olarak
silah, hücum yeleği, şarjör, kasatura ve m ataralarım ızla içtimaya çıktık. Tim komutanlarımız
Ceyhu n Özak, Aydın G ürşan, Em re Demirbilek katıldı. A yrıca filo ve kol kom utanım ızda
katıldı. Filo kom utanım ız Ferhat G ü n a y "bu gün size farklı bir eğitim hazırladık, farklı bir
tatbikat yapacağız, bu gün fiziksel olarak çok yorulm adınız zaten, herkes hazır ve dinç
olsun” dedikten sonra listeden ellilik gruplar halinde isimlerimizi okudu, üçüncü sınıftaki
sa ğlık yönünden herhangi bir sakatlığı olm ayan ve yabancı öğrenci olm ayan tüm sınıf
arkadaşlarım ın isimlerini okudu. D iğer yıllardaki sıkram bıl eğitimlerinde de benzeri şekilde
ansızın içtimaya alınıp, belirli bir köye intikal ettirilip, hayati idam e eğitimi alırdık. Ferhat
G ü n a y binbaşı okuduğu öğrencilerden 50 kişilik bir ekibi ayırdı, bunlar benim ekibim dedi.
İçtima alanına getirilen otobüslere bindik. Y arım saat kadar otobüsün içinde bekledik.
O tobüsün içine iki k a sa m ühim m at getirildi. Ö nden arkaya doğru dağıttılar. H erkese belirli
bir sa y ıd a vermiyorlardı. B a n a yirmi tane mermi geldi. Şarjörlerimize taktık. Bizim otobüse
araç komutanı olarak binbaşı Ferhat G ü n a y bindi, ayrıca otobüsün içinde Em re Demirbilek
teğm en ile İdari İşler A stsu b a y Ç a v u ş Ufuk G ö çe n vardı. Ben arkada oturduğum için önde
konuşulanları duym adım . A rkadaşlarım İstanbul'a okula geri döneceğim izi söylediler.
Nizam iyeden çıkana kadar otobüsün iç ışıkları açıktı. "H erkes tüfeğinin emniyette olduğunu
kontrol etsin, nam lularda yere baksın" dedikten sonra ışıkları kapattı. A raç sürücüsü de
tanım adığım bir sözleşm eli erdi. O sm a n ga z i köprüsünden para vererek geçtik, iki otobüslük
bir konvoy halindeydik, arkadaki otobüste H a şa n Durak yüzbaşı ile Ceyhu n Ö z a k üsteğm en
vardı. O otobüste de yaklaşık yirmi civarında öğrenci vardı. Biz birinci otobüsteydik. S a b ih a
G ökçeni geçince Ferhat Binbaşı şoföre bağırarak ne yapıyorsun, sa p a ğı kaçırdın, S a b ih a
G ökçe n sa p a ğ ın a girecektik dedi. Arkadaki otobüs henüz S a b ih a G ökçe n'e sap ağın ı
kaçırmamıştı. Bizim otobüs geri geri giderek S a b ih a G ökçe n S a p a ğ ın d a n döndü, arkadaki
de bizi takip etti. S a p a ğ ı döndükten sonra Ferhat binbaşı S a b ih a G ökçe n havaalanının
güvenliğini alm ak için gittiğimizi, orada zaten önceden giden ekiplerin kontrol altında

659
Soruşturma no: 2016/83834

tuttuğunu, sa d e ce giriş ve çıkışları kontrol edeceğimizi söyledi. Biraz ilerleyip Orhanlı


gişelerine yaklaştığım ızd a trafik sıkıştı. A ra ç durdu bu sırad a Ferhat Binbaşı "Türk, silahlı
kuvvetlerinin yayınladığı emre göre terörist A K P hükümetine Türk Silahlı Kuvvetler
tarafından el konulmuştur. Terörist başı R ece p Tayyip E rd oğan A nkara'da tutuklanarak
kelepçelenmiştir. Gittiğimiz yere gelm ek istemeyen varsa şimdi insin, hatta ben taksi çağırır
kendi ellerimle yollarım, ancak şu andan sonra kurşun en yakınından gelebilir" diyerek kendi
tüfeğini gösterdi. "S a b ih a G ökçe n Havalim anı güvenli bölge, güvenlik güçleri orayı zaten
kontrol altına aldı. Bu nedenle burada herhangi bir sıkıntı ya şa m ay acaksın ız, verdiğimiz
mermileri bile kullanm aya ihtiyacınız olm ayacak, içiniz rahat olsun, bundan son ra yaya
devam edeceğiz, jandarm a ve polis kıyafeti giym iş teröristlerin olabileceğini, dikkatli olun"
dedi. Biz otobüslerden iner inmez üzerimize doğru silah atışları başladı. So n rad an
öğrendiğim e göre bizden önce bir grup bu gişelerden ge çm iş bir polisi şehit edip, bir polisi
de ay ağın d a n vurmuş. Bu nedenle gişeler kapatılmış, polis tertibat almış, an cak oraya
geldiğim izde ben polis kıyafetli kimseyi görmedim. A te ş açıldıktan sonra herkes yere yattı.
Ö nüm ü z arkam ız boştu, H G S gişelerinin tam ortasındaydık, önüm üz arkam ız boştu
etrafımızda sivil araç doluydu. Bir arada dip dibe yattığım ız için arkadaşlarım ı vurabileceğim
için hiç ateş etmedim. A n c a k ön tarafta Ferhat G ü n a y ateş ediyordu. Ferhat G ü n a y ’ın bu
sırada ah a vurdum dediğini, so n rasın d a da vuruldum diye bağırdığını öndeki
arkadaşlarım dan son radan duydum. Ferhat binbaşı zannedersen böbreğinden vurulmuştu,
an cak s a b a h a kadar bizi kom uta etmeye devam etti. Güvenli bir bölgeye ge çm e k için
gişelerin yukarıdaki tepeye çıktık. Bir grup arkadaşta orada bulunan bir sarı renkli İE T T
otobüsünün içine ve etrafına girdi. İlk atış e sn a sın d a Se d ai Kılınçer isimli arkadaşım ız
bacağın d an yaralanm ıştı. O nu otobüse götürdüler. Ben çimlik alanı geçtiğim sırada
arkadaşlarım dan Em re teğm en vuruldu diye se sle r duydum. Geri baktığım da beş altı metre
ötemde yatıyordu. O n a yakın arkadaşlardan biri tüfeğinin kayışını postalına takarak
çekiyordu. Üzerimizde yoğun atışlar devam ediyordu. Bende arkadaşlarım ın Emre teğmeni
yolun kenarına çekebilmesine yardıma olabilmek için ve üzerimize gelen atışı susturmak
için havaya iki el ateş ettim. D a h a sonra yoldan geçen bir aracı arkadaşlarım durdurdu
Em re teğmeni bindirip gönderdiler. O sırad a bir İE T T otobüsünü durdular, arkadaşlarım ın
bir kısmı bu otobüsün içerisine girdi, bir kısm ı da etrafına gizlendi. Ben de koşarak İE T T
otobüsünün içene girdim. Yaralı Se d ai isimli arka d aşım d a otobüsün içindeydi. O tobüsün
içerisinde kafamı eğip yattığım için dışarıda olanları görmedim. İçinde bulunduğum uz
otobüsün ön k ap ısın a üç adet mermi isabet etti. Bu nedenle kafamı dahi kaldırm aya
korktum. Y a n ım d a Üstün Altındiş ve Zari Kalkan isimli arkadaşlarım da vardı. O tobüsün
arka kısm ında arkadaşlarım vardı ancak kim olduklarını dahi göremedim. Kesinlikle canlı bir
hedefe silahımı doğrultmadım. S a b a h a kadar bize teslim olun şeklinde bir çağrı yapılmadı.
Özel harekât polisleri resmi araçlarıyla gelince sab ah 05.00-05.30 sıralarında teslim
olduk. Tepedeyken arkadaşlarım dan havaya ateş eden oldu. A rkadaşlarım da halka ateş
etm em eye dikkat ettiler, iki otobüste toplam 4.000( dörtbin) m ühimmat vardı. Ş ay e t
arkadaşlarım halka ateş etseydi, çok büyük zayiat olurdu.
Bu intikal sırasın d a yanım da bana zimmetli 396620 seri numaralı G 3 piyade tüfeğim
vardı. Biz harp okuluna intikal için gittiğimizi sanıyorduk. S a b ih a G ö kçe n sa p a ğ ın a
dönünceye kadar olayla ilgili hiç bir açıklam a yapılm am ıştı. Ferhat binbaşı bildiriyi
okuduğunda silahını göstererek tehditkâr sözler söylem esi nedeniyle de emrine riayet
etmemeyi düşünem edim . S o n ra sın d a ise sad e ce arkadaşlarım ızı ve canım ızı korum ak için
kim seye yönelik bir zarar verm eden sa vu n m a durum unda bulundum. Bu tür bir darbe
girişiminin içerisinde isteyerek yer alm am m üm kün değildir. Ben aile yapım ız itibariyle de bu
şekilde bir paralel devlet am acı güden terör örgütünün talimatları içerisinde hareket
etmedim.
S u ç su z u m savu n m am bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

660
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 31) Şüpheli Melih SİVAS 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ordu doğum luyum , taşınm am ız üzerine bir yaşınd ayke n İstanbul’a geldik. İlk orta
ve lise öğrenimimi burada tam am ladım . 2013 yılında H ava Harp O kuluna girdim, halen
üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay tarihinde Y alo va 'd a tatbik eğitim kamptaydık. 15 T em m uz
tarihine kadar her şe y rutin bir şekilde ilerliyordu, sıra dışı bir durum yaşanm adı. 15
T em m uz günü yat içtiması so n rasın a kadar yine her şe y rutindi. Y a t içtiması son rası
Scram b le diye tabir edilen birliğin acil durumlarda hazırlanm a hızını ölçen alarm verildi, tam
teçhizatlı olarak içtimaya geçtik. Filo komutanı Binbaşı Ferhat G ü n a y ve diğer komutanlar
oradaydı, niçin toplandığım ız söylenmedi, tatbikattan bahsedildi, num aralar okundu,
gruplara ayrıldık. O tobüsler geldi, yola çıktık, bu sırada m ühim m at dağıtıldı. İçinde
bulunduğum otobüste H a şa n Durak Y ü zb aşı ve C eyhu n Ö z a k Ü steğm en vardı. G e c e
yarısına doğru nizam iyeden önüm üzde filo komutanı Ferhat G ünay'ın içerisinde yer aldığı
otobüs vardı, kom utanlarım ız durumların sıkıntılı olduğunu okula gittiğimiz söylediler.
O sm a n ga z i köprüsünden geçtik, daha sonra Tuzla civarında S a b ih a G ökçe n sa p a ğ ın a
geldiğim izde trafik tıkalıydı, S a b ih a G ö kçe n havaalanına gideceğim iz söylendi, yol kapalı
olduğundan dolayı otobüslerden indik. Bu sırada silah sesleri gelm eye başladı, nereden
geldiğini anlayam adık, hem en yolun diğer tarafına geçtik, mermiler geliyordu, fakat kimin
nereden ateş ettiğini göremiyorduk. Çimli bölgede saklanıyorduk, ilerimizde bir iett otobüsü
durmuştu, üsteğm en Ceyhu n Ö z a k 5-6 kişi ile beni takip edin dedi, otobüse doğru koştuk,
bindikten son ra saklan ıp gün ağarın cay a kadar bekledik. Tüm bekleyişimiz e sn a sın d a
sürekli silah sesleri duyuluyordu. Polisler bizi karakola götürürken cep telefonumdan annemi
aradım, o sırada darbe sürecinden haberdar oldum. O lay günü ad ım a zimmetli 596725 seri
numaralı G -3 m arka piyade tüfeğim ile iki dolu şarjör yanım daydı. Orhanlı sa p a ğı civarında
İE T T otobüsüne doğru koşarken birkaç el h avaya ateş ettim, arkadaşlarım da ateş etti,
Ceyhu n Ö z a k üsteğm en bu yönde emir vermişti. Askeri otobüsten inmeden önce üsteğm en
Ceyhu n Ö z a k "ateş etmeniz gerektiği an d a ateş etm ezseniz ben size sıkarım " demişti, fakat
hedef alınarak ateş edilmesi yönünde bir talimatı olmadı. Tim komutanlarım teğm en Em re
Demirbilek, üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo komutanı
binbaşı Ferhat Günay, alay komutam A lb ay Hüseyin Ergezen sıralı komutanlarım olurlar.
A lb ay Hüseyin Ergezen hariç sa y d ığ ım tüm isimler o ge ce bizimle beraberdiler, halta
teğm en Em re Demirbilek Orhanlı gişeleri civarında vuruldu ve öldü, o öndeki araçtaydı. Filo
kom utanım ızın ve diğer komutanlarımızın yönlendirmesi ile toplanıp intikal halindeydik.
Fetullah G ülen ismini m edyadan duyduğum kadarıyla tanıyorum, cemaati ile ne benim ne
de ailemin bir ilgisi yoktur, tanıdığım da bulunmamaktadır. Bizim süreçten haberimiz yoktu,
vatan için görev yapıyorduk, mühendislik dersi alan sıradan öğrencilerdik, başım ızdakiler
bizleri hiç istem ediğim iz olaylara dâhil etmiş oldular. Suçsu zum . S a v u n m a m bundan
ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 32 ) Şüpheli Mete DANLI 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ankara'da do ğup büyüdüm, ilk orta ve lise eğitimimi burada tam am ladım . Y G S -
L Y S sın avıyla 2013 yılında hava harp okuluna girdim. Hatırladığım kadarıyla 350 civarı
puan almıştım, 80.000'inciydim, halen üçüncü sınıf öğrencisiyim, olay tarihinde Y alova'd a
tatbik eğitim kam pındaydık. 15 Tem m uz tarihine kadar her şe y rutin ilerliyordu, sıra dışı bir
durum yaşanm adı. 15 Tem m uz günü a k şa m a kadar her şe y normaldi. S a d e c e C u m a günü
yapılm ası gereken m erasim koşusunun iptal edildiği söylenmişti. Fakat hafif tem poda yine
de koşu yaptık. 21.45 - 22.00 ara sın d a yat içtiması yapıldı, çadırlarım ıza geçtik, 5-10 dakika
sonra Scram b le diye tabir edilen tam teçhizatlı içtima alarmı verildi. Öncelikle tim
komutanları b a şım ız a geçti, akabinde yüzbaşı rütbesindeki kol komutanları ve nihayetinde
661
Soruşturma no: 2016/83834

filo komutanı Binbaşı Ferhat G ü n a y geldi, ne yapılacağı ve nereye intikal edileceğine dair
bir şe y söylemedi. Gruplara ayrıldık, otobüslere bindik, bizim otobüste Binbaşı Ferhat
G ü n a y ile teğm en M ehm et Demirbilek vardı. S a a t 23.30 - 24.00 ara sın d a hareket ettik,
otobüsteyken m ühim m at dağıtıldı, bana 20 mermi verildi. İki otobüs hareket ettik, aram ızda
bir tane de beyaz renkli sivil bir otomobil vardı. O rhangazi köprüsünü geçtik, seyir
halindeyken Binbaşı Ferhat G ü n a y " A K P terör örgütü elebaşı R ece p Tayyip Erd oğan ve
milletvekilleri tutuklandı, biz de S a b ih a G ökçe n havalim anında görev yapacağız, giriş
çıkışlarda bekleyeceksiniz" dedi; darbe olduğunu anladık, yolum uza devam ettik, Orhanlı
kavşağı civarında trafik vardı yolu kapatmışlardı, 1-2 dakika otobüslerde bekledik,
so n rasın d a inmeye başladık, 10-15 metre koştuk, silah sesleri geldi, nereden ve kimden
geldiğini göremedik. A rkadaşlar h avaya ateş ettiler, yoldayken Ferhat G ü n ay binbaşı "ben
ateş edersem sizde ateş edin" demişti, araçların yanın da beklem eye başladık, yolun karşısı
boştu oraya geçip sipere yattık, önüm üzde Em re T eğm en vardı, çatışıyordu, kime ateş
ettiğini ve ona da kimin ateş ettiğini görmedim, Em re T eğm en vuruldu, diğer taraftaki trafik
açılmıştı, bir araç durdurduk, önde bir a m c a ile teyze vardı, arkadaşlar Em re Teğm eni
sürükleyip araca getirdi, ben de yanına bindim E M S E Y isimli bir hastaneye gittik, kapıda
Em re T e ğm e n e kalp m asajı yaptılar, ben kapıda beklem eye başladım , birinden bir telefon
bulup ailemi aradım, ben iyiyim dedim, doktorlardan polisleri çağırm alarını istedim, 05:30
gibi geldiler silahım la birlikte teslim oldum. O lay günü ad ım a zimmetli 343315 seri numaralı
G -3 m arka piyade tüfeğim ile bir dolu şarjör yanım daydı. A n c a k hiç ateş etmedim.
Otobüsteyken Ferhat G ü n a y Binbaşı "ben ateş emri verince ateş edin" demişti, fakat
durdurulduktan son ra onu görmedim, ateş etmedim. O laylar e sn a sın d a da hedef gözeterek
ateş etmem yönünde talimat alm adım. Tim komutanlarım teğm en Em re Demirbilek,
üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı Y ü zb a şı H a şa n Durak; filo komutanı binbaşı Ferhat
Günay, alay komutanı A lb ay H üseyin Ergezen sıralı komutanlarım olurlar. A lb ay Hüseyin
Ergezen hariç sa y d ığ ım tüm isimler o ge ce bizimle beraberdiler, teğm en Em re Demirbilek
Orhanlı gişeleri civarında vuruldu ve hastanede öldü. Filo kom utanım ızın ve diğer
komutanlarımızın yönlendirmesi ile toplanıp S a b ih a G ökçe n H avaalan ın a doğru intikal
etmekteydik. Fetullah G ülen ismini haberlerden duyduğum kadarıyla biliyorum, cemaati ile
ne benim ne de ailemin bir ilgisi yoktur, tanıdığım da bulunmamaktadır. Sa v u n m a m bundan
ibarettir.”
peklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 33 ) Şüpheli Mevlüt IŞIK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Konya doğum luyum , İlk ve otta öğrenimimi burada tam am ladım . B ab am yorgan
imalatı işi yapar annem ev hanımıdır. 2008 yılında Işıklar Askeri Lisesine girdim 2013
yılında m ezun oldum, devam ında hava harp okuluna geçtim, halen üçüncü sınıftayım, olay
tarihinde Y a lo va 'd a eğitim kam pındaydık. 15 Tem m uz tarihine kadar her şe y rutin
ilerliyordu, sıra dışı bir durum yaşanm adı. 15 Tem m uz günü yat içtiması so n ra sın a kadar
her şe y sıradandı, eğitimlerimizi yaptık. D a h a sonra Scram b le diye tabir edilen tam
teçhizattı toplanm a çağrısı yapıldı, alan a çıktık. Filo komutanı Binbaşı Ferhat G ü n e y ve
diğer komutanlar oradaydı, öncelikle nöbet mahallerindeki görevlilerden birinin olm adığı
söylendi, daha son ra tatbikattan bahsedildi. O tobüsler geldi, yerleştirildik, çıkarken
mühimmat dağıtıldı, 20-30 civarı mermim vardı, bunları şarjörlere bastım. Ben birinci yani
öndeki araçlıydım, aracım ızda 25-30 civarı öğrenci vardı, araçta Ferhat G ü n a y binbaşı ile
Em re Demirbilek teğm en de bulunuyordu. İki araç peş p e şe çıktık, O sm a n ga z i köprüsünü
geçip İstanbul yönüne yola koyulduk. Belirli bir süre seyir halinde bulunduktan son ra Ferhat
Binbaşı aracın geri geri gelm esini emretti, araç geri m anevra yaptı, S a b ih a G ökçe n
H avaalanı sa p a ğ ın a yöneldi, bu arada Ferhat Binbaşı "bu T S K operasyonudur, terörist başı
R ece p Tayyip E rd oğan yakalanm ıştır, yolda polis ve asker giyinimli teröristler olabilir, inmek

662
Soruşturma no: 2016/83834

isteyen insin yalnız kurşun en yakınından gelebilir" dedi, gişe ye yöneldik, trafik kapalıydı,
araçlardan indik. Ben arka sıralardaydım , indikten kısa bir süre sonra silah sesleri gelm eye
başladı, tırın arkasın a saklandım , sürekli ateş ediliyordu, nereden geldiğini göremedim. 20-
30 metre a ş a ğ ıy a gittim, yanım da arkadaşlarım da vardı, oradan karşıya ge çm e k istedik,
öncelikle orta refüje geçtik, çimenlerin üzerine uzandık, arkadaşlarla birlikte 1-2 el h avaya
ateş açtık dah a sonra tekrardan karşıya geçtik, o sırad a ateş edilm eye devam ediliyordu.
Vatandaşlardan gelenler vardı,. Yolun karşısın a geçtik, tepe civarına konuşlandık, yanım da
arkadaşım Hüseyin Kırılm az davardı, elinde bom b a olduğunu d ü şü ndüğüm ü z bir vatan daş
yaklaşıyordu, Hüseyin Kırılm az hava ateş açtı, ben onu çekip h avaya ateş açm am asın ı
istedim. Silahım ı emniyete almıştım, ondan da emniyete alm asını istemiştim. Bu şekilde
gün a ğ a ran a kadar kurtarılmayı bekledik, dah a sonra polisler geldi teslim olduk. O akşam ı
üzerime zimmetli olan G -3 m arka 396664 seri numaralı piyade tüfeğim yanım daydı. 20-30
arası mermi dağıtılmıştı, onları da şarjörlere basm ıştım . S a d e c e bir kez orta refüj
kısm ındayken h avaya ateş açtım, kesinlikle hedef gözetmedim. Gerekli şartlar oluştuğu
takdirde hedef gözeterek ateş etmem yönünde talimat veren olmadı. Tim komutanlarım
teğm en Em re Demirbilek, üsteğm en Ceyhu n Özak; kol kom utam Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo
komutanı Binbaşı Ferhat Günay, alay komutanı A lb ay H üseyin Ergezen sıralı komutanlarını
olurlar. A lb ay H üseyin Ergezen hariç sa y d ığ ım tüm rütbeliler o ge ce bizimle beraberdiler,
öğrencileri se vk ve idare ettiler. T e ğm e n Em re Demirbilek ile binbaşı Ferhat G ünay'ın
vurulduğunu dah a sonra duydum. Adını sayd ığım komutanlarımın emir ve talimatlarıyla
toplandık ve intikale geçtik. Fetullah Gülen'i ve cemaatini haberlerden duyduğum kadarıyla
biliyorum, cemaati ile ne benim ne de ailemin bir ilgisi yoktur, cem aatten tanıdığım da
bulunmamaktadır. S a v u n m a m bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 34) Şüpheli Muhammed Sedat ÜNALDİ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ankara'da d o ğup büyüdüm, ilk orta ve lise eğitimim burada tam am ladım . Y G S -
L Y S sınavı ile 2013 yılında hava harp okuluna girdim, halen 3.sınıföğrencisiyim, olay
tarihinde Y a lo va 'd a tatbik eğitim kam pındaydık. 15 Tem m uz tarihine kadar her şe y rutin
ilerliyordu, sıra dışı bir durum yaşanm ad ı. 15 T em m uz cum a günü yine her şe y rutindi.
A kşam leyin yat içtiması yapıldı, saat 22.30 sıralarında Scram b le diye tabir edilen tam
teçhizatlı içtima emri geldi, kamuflajlarımızı giyip piyade tüfeklerimizi aldık, içtimaya çıktık,
önce Ü steğm en Ceyhun Ö z a k ’ı gördüm dah a sonra da filo komutanı Ferhat G ü n a y binbaşı
geldi. Binbaşı, tatbikat yapacağım ızı şim diye kadar ciddi bir eğitimden geçm ediğim izi
söyledi, num aralan okudu gruplara ayrıldık, otobüsler geldi, 10 civarı otobüs vardı, benim
bindiğim otobüs sivildi, b a şım ız d a Y ü zb aşı H a şa n Durak ile üsteğm en Ceyhu n Ö z a k vardı,
hareket halindeyken m ühim m at dağıtıldı, beş şarjörümü doldurdum, artan bir kutu mermi de
pay edildi. S a a t 23.30 gibi çıkış yaptık. İki araç peş peşeydik, öndeki araçta Binbaşı Ferhat
G ü n a y vardı, b a şk a bir araç hatırlamıyorum. Köprüyü geçtik, seyir halindeyken H a şa n
Y ü zb aşı S a b ih a G ökçe n H avaalan ın a gidip güvenlik alacağım ızı söyledi, Öndeki otobüs bir
ara durdu geri geri geldi, Orhanlı gişesine yöneldi biz de aynı şekilde gişe çıkışın a yöneldik,
trafik sıkışıktı, oradaki tırlardan bazıları ters yöne dönm eye çalışıyordu, öndeki otobüstekiler
İndiler biz de bunun üzerine indik. İlerlerken silah sesleri gelm eye başladı, mermiler
geliyordu, "h avaya ateş" diye bir s e s geldi, bunun üzerine arkadaşlarla birlikte h avaya ateş
ettim, yere yatıp geri doğru sürünm eye başladım , birkaç arkad aş da benimleydi. Yerde
yatarken sol taraftaki tepeye gidenleri gördüm, biz de o tarafa gitm ek için ona refüje girdim
çimlerin üzerine yattım. Bu sırada bir arkad aşım ız Se d ai Kılınçer'in vurulduğunu söyledi,
hem en so n rasın d a Em re Teğm en'in de vurulduğu söylendi. Em re Teğm eni yerde yatar
vaziyette gördüm, bir arkad aş onu sırtüstü çevirdi, dah a sonra Em re T eğm en ve S e d a i’ yi
karşıya geçeceklerinden havaya doğru ateş ettik. Mermiler geliyordu, sol tarafım ızda uzakta

663
Soruşturma no: 2016/83834

polisler vardı mermiler o taraftan geliyordu. A z ilerde bir İE T T otobüsü vardı, arkasına
geçtim, bir süre sonra arkadaşlar kapısını açtı, otobüse girdik saklandık. O tobüste Ceyhun
Üsteğm en, öğrenciler O ğ u z K aan Duran, Se d a i Kılınçer, Halil İbrahim Büker ve ismini
hatırlam adığım öğrenciler vardı. S a d e c e çevreye bakm ak için kafamı kaldırıyordum, polisler
gelinceye kadar bekledik, sabahleyin gün ağarın ca da polislere teslim olduk. O lay günü
ad ım a zimmetli 397312 seri numaralı G -3 m arka piyade tüfeğim ile beş dolu şarjör
yanım daydı. O tobüsten indikten son ra ve refüj bölgesinde iki kez havaya ateş ettim, hiç
kim seye hedef alarak ateş etmedim. Herhangi bir zorlukla karşılaştığım ızda hedef
gözeterek ateş etmem yönünde talimat veren de olmadı. Tim komutanlarım teğm en Em re
Demirbilek, üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo komutanı
Binbaşı Ferhat Günay, alay komutanı Albay Hüseyin Ergezen sıralı komutanlarım olurlar.
Alb ay H üseyin Ergezen hariç sayd ığım tüm isimler o ge ce bizimle beraberdiler, teğm en
Em re Demirbilek Orhanlı gişeleri civarında vuruldu ve so n rasın d a öldüğünü duydum. Filo
kom utanım ızın ve diğer komutanlarımızın yönlendirmesi ile toplanıp S a b ih a G ökçe n
H avaalan ın a doğru intikal etmekteydik. Fetullah G ülen ismini haberlerden duyduğum
kadarıyla biliyorum, cemaati ile ne benim ne de ailemin bir ilgisi yoktur, tanıdığım da
bulunmamakladır. G erek birliğimizde toplandığım ız sırada gerekse intikalimiz e sn a sın d a
bize darbe olduğuna dair herhangi bir şe y söylenmedi. S a d e c e Orhanlı Gişeleri civarına
geldiğim izde karşı tarafta polisi görünce böyle bir şe y olabileceğini düşündüm , yine darbeye
karışıldığından dolayı orda olduğum uza dair bir şe y söylenmemişti. 15 Tem m uz akşam ı
ağabeyim in A nkara'da düğünü vardı, bir aydır izin alm aya çalışıyordum , verilmedi, şayet izin
verilseydi o gün orada olmayacaktım . Darbe ile bir ilgim yoktur. A ğabe yim astsubaydır,
Kırıkkale'de görev yapm aktaydı, orada görev süresinin d o lm asın a bir yıl dah a kalm asın a
karşın gönüllü olarak G ü n e y d o ğu 'ya gitti halen Ş ırn a k ’ ta görev yapmaktadır, düğününe
davetliler ara sın d a Cu m hu rbaşkanı danışm anı, bakan yardımcıları, Büyük Birlik Partisi
B a şk a m ve b a şk a c a siyasetçiler vardır. Benim ve ailemin cem aatle bir ilgisinin bulunm ası
müm kün değildir. S a v u n m a m bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 35 ) Şüpheli Muhammet Ali ÇİÇEK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...A dana'da doğdum büyüdüm, ilk ve orta eğitimimi burada tam am ladım , 2008
yılında Işıklar Askeri Lisesine girdim 2013 yılında m ezun oldum. Bab am işçi, annem ev
hanımıdır. O lay tarihinde Y alo va 'd a tatbik eğitim kam pındaydık. 15 T em m uz tarihine kadar
her şe y rutin ilerliyordu, .sıra dışı bir durum yaşanm ad ı. 15 Tem m uz günü yat içtiması
so n rasın a kadar her şey rutindi. Y a t içtiması so n rasın d a Scram b le İkazı verildi, tam
teçhizattı olarak çıktık. Ceyhun Ö z a k üsteğm en. H a şa n Durak Y ü zb a şı ve Ferhat G ü n a y
binbaşı vardı. Binbaşı, tatbikat yapacağım ızı güvenlik zafiyeti bulunduğunu intikal
edeceğimizi söyledi fakat nereye gideceğim iz söylemedi, liste çıkardı okudu, okunanların
kendisiyle gelm esini emretti ben de o gruptaydım. O tobüsler geldi, bindirildik, mühimmat
dağıtıldı. Ben de 55 civarı fişeği şarjörlere bastım, tatbikat için gittiğimizi sanıyorduk, akıllı
cep telefonum yanım daydı, annem lere "sizleri seviyorum ” diye m esaj attım, bir kısım
arkadaşım ın da telefonları yanındaydı. O sm a n ga z i Köprüsünü geçtik, seyir halindeyken
Ferhat Binbaşı "terör örgütü A K P ve terör örgütü elebaşı R e ce p Tayyip Erd oğan tutuklandı"
dedi, partiye el konulduğu gibi bir şe y söyledi, "şimdi gitmek isteyen varsa araçtan insin,
fakat kurşun en yakınından gelebilir" dedi ve bizi ima ederek vurm akla tehdit etti. Y olda
giderken binbaşı şoföre bağırdı, araç geri geri gelip s a p a ğ a yöneldi. Orhanlı gişelerine
gidiyorduk, yol tıkandı. Binbaşı "bu bölgede polis ve jandarma giyimli teröristler
olabilir, halk silahınızı almaya çalışırsa ateş edebilirsiniz" demişti.
Ben aracın ortalarındaydım öndekiler inmeye başlayın ca ben de indim. Silah sesleri
geldi, hem en yere yatuk, silah sesleri sa ğ d a n geldiği için sol tarafa yönelip refüje girdik,

664
Soruşturma no: 2016/83834

havaya ateş açtık. U zak la şm aya başladık, küçük bir araç vardı arkasın a geçtik, dah a sonra
ileride İE T T otobüsü vardı içerisine girdik havaya ateş etmeye devam ettik. O tobüsün
içindeyken öğrenci arkadaşlarım ızdan S e d a i Kılınçer ile komutan Em re Demirbilek' i
vurulm uş vaziyette gördüm. O tobüste bekledik, ilerleyen vakitlerde halk geldi, bizden bir iki
kişi çıktı olaylarla ilgimizin olm adığını anlatm aya çalıştı, sonra zırhlı araçlarla polisler geldi
teslim olup karakola gittik. O gün hatırladığım kadarıyla ad ım a zimmetli 397351 seri
numaralı G -3 m arka piyade tüfeğim ile beş yarı dolu şarjör yanım daydı. Otobüsten indikten
sonra, refüj bölgesinde ve İE T T otobüsüne geçtikten sonra havaya ateş ettim, hiç kim seye
hedef alarak ateş etmedim. Herhangi bir zorlukla karşılaştığım ızda hedef gözeterek ateş
etmem yönünde talimat veren de olmadı dedi. Tim komutanlarım teğm en Em re Demirbilek,
üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo komutanı Binbaşı Ferhat
Günay, alay komutanı A lb ay H üseyin Ergezen sıralı komutanlarım olurlar. A lb ay Hüseyin
Ergezen hariç sa y d ığ ım tüm isimler o ge ce bizimle beraberdiler, teğm en Em re Demirbilek
Orhanlı gişeleri civarında vuruldu ve so n rasın d a öldüğünü duydum. Orhanlı gişeleri
civarında kom utanım ız Ceyhu n Ö z a k ’a geri dönm e isteğimizi ilettik, o da Binbaşını ve alay
komutanı albay H üseyin Ergezen' i aradı, katm am ız yönünde talimat geldiğini söyledi, bu
nedenle ayrılamadık. Fetullah G ü le n ’i ve cemaatini haberlerden duyduğum kadarıyla
biliyorum, cem aati ile ne benim ne de ailemin bir ilgisi yoktur, cem aatten tanıdığım da
bulunmamaktadır. Adaletin bizim oraya kandırılarak götürüldüğüm üzü ortaya çıkaracağım
ve masumiyetimizin kanıtlanacağını düşünüyorum . Sa v u n m a m bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 36 ) Şüpheli Murat DURAN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...İstanbul Ü skü d ar doğum luyum , ilk ve ortaokulu burada tam am ladım . Anadolu
Lisesi sınavım kazanınca babam ın memleketi olan S iv a s Suşehri' nde ki lisede eğitimimi
tamamladım. Y G S - L Y S sınavı son rası H ava Harp O kulu'na 2013 yılında kayıt oldum, halen
üçüncü sınıf öğrencisiyim. O lay günü rutin eğitim kap sam ın d a Y a lo va 'd a tatbik eğitim
kam pındaydık. 15 Tem m uz tarihine kadar her şe y rutin ilerliyordu, sıra dışı bir durum
ya şa n m ad ı dedi. 15 Tem m u z günü ak şa m yat içtim asına kadar her şe y sıradandı. S a d e c e o
gün kuvvet komutanı denetlem eye gelmişti. A k şa m sporunu da yapıp yat içtim asına geçtik,
içtima 21.30 sıralarında yapılıyordu, bittikten sonra çadırlarım ıza dağıldık. Bir süre sonra
Scram b le diye tabir edilen tam teçhizatlı hazır bulunm am ız yönünde alarm verildi.
Kamuflajlarımızı giyip silahlarımızı aldık, içtima alanında Binbaşı Ferhat Günay, yüzbaşı
H a şa n Durak, üsteğm en Ceyhu n Özak. T eğm en Em re Demirbilek vardı. Binbaşı "bugüne
kadar doğru düzgün eğitim yapm adınız, gün içindeki eğitimleriniz de light geçti, size güzel
bir tatbikat hazırladık" dedi ve elindeki listeyi okudu, ben ikinci gruptaydım, araçlar geldi
bindik. Bizim araçta Y ü zb aşı H a şa n Durak ve üsteğm en Ceyhu n Ö z a k vardı. G e c e yarısına
doğru nizam iyeden iki araç p eş p eşe çıktık, nereye gittiğimiz söylenmedi. O sm a n ga z i
köprüsünü geçtikten sonra okula intikal ettiğimiz söylendi, seyir halindeyken bir ara S a b ih a
G ökçe n'e gideceğiz dendi. S a b ih a G ökçe n Havaalanı s a p a ğ ın a geldik, otobüs diğerinin
arkasından s a p a ğ a yöneldi, yol kapalıydı, bir süre bekledik, öndekiler araçtan İnince bizim
otobüs de indi. Nereden olduğunu bilmediğimiz şekilde ateş gelm eye başlandı, sağlı sollu
mermiler geliyordu, hem en yere yattık. Bir süre sonra halkın bize doğru geldiğini gördüm,
çatışm a alanı olduğundan dolayı gidin işareti yaptım, dağılm aları için h avaya ateş açtım,
halk geri gitti. P arçalar halinde yolun karşı tarafına ge çm eye çalışıyorduk, bu şekilde
sürünerek hareket halindeydik. Arkadaşlarım ızdan Se d a i Kılıçer’in vurulduğunu gördüm,
sanırım s a ğ b acağın d an vurulmuştu. Y anım daki arkadaşım H a şa n Hüseyin Gülgör' e yolun
yanındaki güvenlikli alan a gidelim dedim, o da sen bi bak geri gel dedi, sürünerek bakıp
gittim tekrar geri geldim, alanın güvenlikli olduğunu söyledim, dört kişi oraya ge çiş yaptık,
kaçm aya çalışıyorduk, sürekli yanım ızdan mermiler geçiyordu. B urada beklerken bir araç

665
Soruşturma no: 2016/83834

geri geri ya k laşm ay a başladı, ikaz ettik, ikaz mahiyetinde havaya ateş açtım, sonra araç
gitti, dört arkadaş güvenli bölgeye geçip yarını saat bekledik. So n rad an bulunduğum uz yere
üç tane taksi şoförü geldi, "siz asker misiniz" diye sordular, evet dedik, "burada ne işiniz var
sizin olanlardan haberiniz var m ı" dediler, telefonlarını çıkartıp haberleri okudular, darbeden
bahsettiler, büyük bir oyunun içinde olduğum uzu belirttiler. O e sn a d a ben, Celal Oğuz.
H a şa n Hüseyin Gülgör, Nimet Ecem Gönüllü oradaydık. Nimet Ecem 'in telefonundan ailemi
aradım, H a şa n Hüseyin de taksicilerden birinin telefonuyla ailesini aradı. So n ra sın d a
Sultanbeyli’de oturan dayım ı aradım, yanım ıza gelm esini istedim fakat gelemediler.
Taksiciler polis ve askerin çatışm a halinde olduğunu, Pendik'te ve diğer yerlerde olayların
y a şa n d ığın d a n bahsettiler, gelin sizi karakola götürelim dediler, biz de polisle asker çatışm a
halindeyse karakolda can güvenliğimizin olm ayacağını söyledik, o zam an Tuzla Piyade
O kuluna götürelim dediler, biz de orada askerden mi kaçtınız deyip bizi vurabilirler dedik, bu
kez "10 taksi çağıralım gidin buradan" dediler, biz de nereye gideceğim izi bilmiyorduk,
bekledik. Taksicilerden birisi bizi korum ak am acıyla yanım ızda bekledi, sabahleyin de
polisler geldi teslim olduk. O ad ım a zimmetli num arasını hatırlam adığım G -3 m arka piyade
tüfeğim ile beş dolu şarjör yanım daydı.
İki defa havaya ateş ettim. Hedef alarak kim seye ateş etmedim. Herhangi bir
zorlukla karşılaştığım ızda hedef gözeterek ateş etmem yönünde talimat veren de olmadı.
Tim komutanlarım teğm en Em re Demirbilek, üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı
Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo komutanı Binbaşı Ferhat Günay, alay komutam Albay Hüseyin
Ergezen sıralı amirlerim olurlar.
A lb ay H üseyin Ergezen hariç sayd ığım tüm isimler o ge ce bizimle beraberdiler, alay
komutanı da sabahleyin kam p alanındaydı, ne zam an ayrıldığım bilmiyorum. T e ğm e n Em re
Demirbilek'in Orhanlı gişeleri civarında vurulduğunu ve Ö ldüğünü duydum. Fetullah Gülen'i
ve cemaatini haberlerden duyduğum kadarıyla biliyorum, cemaati ile ne benim ne de
ailemin bir ilgisi yoktur, cem aatten tanıdığım da bulunmamaktadır. S a v u n m a m bundan
ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 37 ) Şüpheli Mustafa MERT 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...A dana'da doğup büyüdüm, ilk orta ve lise eğitimimi burada tam am ladım . Babam
oto galericisi annem ise ev hanımıdır. 2013 yılında Y G S - L Y S sınavı sonrası hava harp
okuluna kayıt oldum, halen üçüncü sınıf öğrencisiyim, olay tarihinde eğitim am açlı olarak
Y a lo v a 'd a kamptaydık. 15 Tem m uz tarihine kadar her şe y rutin ilerliyordu, sıra dışı bir
durum yaşanm adı.
15 Tem m uz günü yat içtiması so n rasın a kadar her şe y rutindi. S a d e c e o gün kuvvet
komutanı sıradan bir denetim için gelmişti, yat içtiması so n rasın d a tam teçhizatlı olarak
toplanm am ız yönünde emir geldi, toplandık. Öncelikle Ceyhu n Ö z a k üsteğm en vardı, daha
son ra Binbaşı Ferhat G ü n a y da geldi, üsteğm en birşey konuşm adı binbaşı ise "bugüne
kadar hiçbir eğitim yapm adınız, bugün ise yorucu ve güzel bir tatbikat hazırladık" dedi, bizi
gruplara ayırdı, üsteğm en C eyhu n Ö Z A K ile H a şa n D U R A K ’ ın bulunduğu ikinci sıradaki
otobüsteydim. İki araç peş p eşe yola koyulduk.
O sm a n ga z i Köprüsünü ge çm ed en önce ge n iş çaplı terör saldırısı olduğu, güvenli
bölge olarak okula intikal ettiğimiz söylendi. Köprüyü geçtik, yolum uza devam ettik, bu
sırada Ceyhu n üsteğm en “eğer emir verdiğim de ateş eden o lm a z sa kafasın a ben sıkarım ”
dedi, yolculuk bir süre devam etti. S a b ih a G ö kçe n yol ayrımını biraz geçtikten sonra öndeki
araç filo komutanının emriyle geri gelm eye başladı, biz de geri geri geldik ve S a b ih a
G ökçe n H avaalanı yönüne doğru gitm eye başladık, sıkışıktı ilerleyemedik, filo komutanının
emriyle araçlardan inildi, havaalanına gideceğim iz söylendi. Binbaşı Ferhat G ünay'ın hemen

666
Soruşturma no: 2016/83834

arkasındaydım , bize ateş ediliyordu, o da ateş etmeye başladı, hatta bir ara "vurdum " dedi,
son ra da kendisi de "vuruldum" diye seslendi.
S o l taraftaki refüj bölgesine geçtik, dah a sonra binbaşıyı tepeye götürdük, oradayken
alay komutam Hüseyin Ergezen ve sanırım M ehm et Gürler binbaşı ile telefon görüşm esi
yaptı, destek istedi, bu sırada bize de sürekli ateş etme emri veriyordu, fakat ben ve
arkadaşlarım havaya ateş açtık. İlerleyen vakitlerde Ferhat G ü n a y binbaşıya teslim olm ak
için ikna etmeye çalıştık, fakat o direnilmesi ve S a b ih a G ö k ç e n ’ e ulaşılm ası yönünde emir
veriyordu. S a b a h a doğru C eyhu n Ö z a k üsteğm en alay komutanıyla görüştü, sanırım ona da
alay komutanı direnilmesi yönünde talimat vermiş, fakat o etrafın polislerle çevrildiğini
direnmenin an lam sız olacağını söyledi ve teslim olacağım ızı belirtti.
O sırad a öğrenci arkadaşlarım ızdan Ahm et Ö zb a y da alay komutanıyla telefonda
görüştü, ona da direnilmesi yönünde talimat verilmiş, fakat biz s a b a h a doğru silahlarım ızla
birlikle oraya gelen polis m em urlarına teslim olduk. O akşam ikaz verildiğinde silahlığa
gittim silahım ın yerinde olm adığını gördüm muhtemelen b a şk a bir arkadaş almıştı, bu
durumu Ceyhu n Ü steğm en e söyledim, o da "rastgele bir silah al" dedi, ben de silahlıktan
rastgele bir G -3 m arka piyade tüfeği aldım.
B e ş dolu şarjörüm de vardı. Filo komutam binbaşı yaralandıktan sonra onu tepeye
götürürken h avaya ateş açtım, bir de tepedeyken ateş edilmesi emrini verdiğinde birkaç el
h avaya ateş açtım. Hedef alarak kim seye ateş etmedim.
Bizim araçtaki üsteğm en ve yüzbaşı zorlukla karşılaşıldığı takdir de ateş edilmesi
yönünde bir talimat vermedi, fakat öndeki araçta binbaşı böyle bir talimat vermiş. Darbeye
kalkışıldığını sabahleyin karakola götürüldüğüm üzde öğrendim, cep telefonu veya b a şk a ca
bir iletişim aracı yanım da yoktu, cep telefonunu ya n m a alanlar da komutanlarının bilgi ve
talimatlarıyla alm ışlar bende yoktu.
Tim komutanlarım teğm en Em re DemirbiJek, üsteğm en Ceyhu n Özak; kol komutanı
Y ü zb aşı H a şa n Durak; filo komutanı Binbaşı Ferhat Günay, alay komutam Albay Hüseyin
Ergezen sıralı komutanlarım olurlar. A lb ay H üseyin Ergezen hariç sayd ığım tüm isimler o
ge ce bizimle beraberdiler. T e ğm e n Em re Demirbilek'in Orhanlı gişeleri civarında
vurulduğunu ve öldüğünü duydum. Adını sayd ığım komutanlarımın emir ve talimatlarıyla
toplandık ve intikale geçtik.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 38 ) Şüpheli Muzaffer GÜNAL 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim, Y a lo v a M eydan Kom utanlığında


kam p eğitimi için bulunuyordum, ben bahsedilen örgütün ism inden ilk defa 17/25 Aralık
sürecinde m edyadan öğrendim birde şimdi m eydana gelen olaylar neticesinde ismini
duydum, benim örgütle herhangi bir bağım yâ d a irtibatım yoktur. Ö rgütün herhangi bir
eğitim kurumunda öğrenim görüp yurt ve pansiyonlarında kalm adım. Ben bahsedilen
örgütten herhangi bir şekilde destek ve yardım almadım, Ben Y a lo v a H a v a M eydan
Kom utanlığında kurs için bulunduğum da, 15.07.2016 tarihinde saat.22.30 sıralarında bizi
içtima alanına topladılar Bnb. Ferhat G ü n a y tatbikat olduğunu isimlerini o kuyacağım kişilerin
tatbikata katılacağını söyledi 50 öğrencinin ismini okudu sonra bizi araca bindirdiler araca
bindiğimizde Bnb. Ferhat G ü n a y terör saldırısı olabilir diyerek bizlere memıi dağıttı, daha
sonra araçla yola çıktık, araçta rütbeli olarak Bnb. Ferhat G ü n a y ile T e ğm e n Em re
Demirbilek vardı, birlik d ışın a çıktığım ızda cep telefonuma baktığım da Askerlerin köprüyü
kapattıklarını öğrendim, ancak darbeden bahsedilm iyordu babam Atatürk H ava limanına
gittiğini herhangi bir şeye karışırsam hakkını helal etmeyeceğini söyledi ancak oda
darbeden bahsetmedi, Orhanlı G işelere gelm eden hem en önce Bnb. Ferhat G ü n a y "bu
T S K ' nm resmi emridir, Akparti Terör Örgütüdür terörist başı R e ce p Tayyip Erdoğan
kelepçelendi, inmek isteyen olursa indiririm hatta taksiye de bindiririm an cak mermi en
yakınından gelebilir" diye bir sö z söyledi bu şekilde darbe olduğunu tam olarak öğrenm iş
667
Soruşturma no: 2016/83834

olduk, bizle beraber birde ufak minibüs araç vardı o n d ad a öğrenciler vardı, Bnb. Ferhat
G ü n a y darbe olduğunu söyledikten sonra hepimiz şo k olduk bize dışarıda asker polis
kıyafetli polis veya jandarm a kıyafetli teröristler olabilir, ben ateş edin dediğim de ateş
edeceksiniz görevim izde S a b ih a G ö kçe n Havaalanını kontrol etmek sivillerin güvenliğini
sa ğ la m a k dedi ancak Orhanlı gişelerinde trafik yoğundu bizler araçtan indik yürüm eye
başladık Orhanlı Gişelerinden bize ateş edilm eye başlandı biz ne olduğunu anlayam adan
önce yere yattık sonra s a ğ so la güvenli bölgeye kaçm aya çalıştık yanım ızda bulunan Tm.
Em re Demirbilek yaralandığın a ancak durumunun iyi olduğunu söyledi arkadan minibüsten
gelen Ü steğm en Ceyhu n Ö z a k yanım ıza geldi yaralı Tm. Em re Demirbilek'i sivil bir araca
bindirip hastaneye gönderdik o e sn a d a bize sivil araç hareket ettiğinde h avaya ateş açm a
emir verildi bizde h avaya ateş açtık sonra arkadaşlarım ız bir belediye otobüsü durdurdular
biz onun arkasın a geçtik, bize doğru silahla ateş etmeye devam edildi bizde h avaya doğru
ateş ederek onlara karşılık verdik dah a sonra gişelerin orası kalabalıklaştı biz
bulunduğum uz yerden hareket edemedik, bizim b aşım ızd a bulunan Bnb. Ferhat G ü n ay
yolun hem en bitişiğinde yü ksek toprak bir alan vardı yanın da bir kaç öğrenciyle oradaydı
sanırım otobüsün ön tarafında oldukları için doğrudan ne talimat verdiklerini ben duym adım
ben h avaya ateş açtım. İfadem de belirttiğim gibi silahla ateş edenler Bnb.Ferhat
G ünay/Tm .Em re Demirbilek, Ütm .Ceyhun Ö zak'dı bunların dışın da arkadaki minibüsten
daha son ra polisler ya kalad ığın d a Yzbş. H a şa n Durak'ı da gördüm ancak onu ne çatışm a
e sn a sın d a nede ateş ederken görmedim, öğrencilerden ateş edenleri hatırlamıyorum.
Saatini tam hatırlamıyorum ifade de belirttiğim şekilde vatandaşlar ve polisler yanım ıza
gelerek sa b a h a doğru bizi yakalayıp teslim aldılar. İfadem de belirttiğim şah ısla r dışın da
b a şk a kimseyi bilmiyorum. Ben örgüt m ensubu herhangi bir kimseyi bilmiyorum görmedim.
İfadem e ekleyeceğim b a şk a bir h u su s yoktur.” Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 39 ) Şüpheli Muzaffer Mustafa ŞAHİN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında


kam p eğitimi için bulunuyordum, adı geçen örgütü düzenledikleri şarkı yarışm aları son ucu
duydum, dah a son rada 17/25 Aralık sürecinde ismini sıklıkla duydum. Ben örgütün herhangi
bir eğitim kurum unda eğitim görm edim yurt ve pansiyonunda da kalmadım. Ben örgütten
herhangi bir şekilde destek veya yardım alm adım. Ben kam ptan okula götürüldüğüm üz
bahsedilerek yola çıktığım ızda Orhanlı Gişelerine gelm eden önce içinde bulunduğum uz
aracı kullanan şoföre Bnb. Ferhat G ü n a y bağırarak aracı gişelere sürm esini söyledi
sonrada, "şu anda söyleyeceğim resmi bir emirdir, Akparti terör örgütüdür, örgüt başı
Recep Tayyip Erdoğan yakalanarak kelepçelendi, biz Sabiha Gökçen Havalanma
gideceğiz oranın güvenliğini sağlayacağın halkla iletişim kuracağız araçta bulunan
bayan arkadaşlar bayan vatandaşlarla ilgilenecek, silahlarınızı da emniyette tutun
dediğinde darbe olduğunu öğrendim. Ben 15/07/2016 günü içtima için toplandığım ız H ava
M eydan Kom utanlığında Bnb. Ferhat G ü n a y bize tatbikat olduğunu okula intikal edeceğimizi
söyledi İsimlerimizi okudu sonra biz araca bindiğimizde tekrar yanım ıza geldi terör saldırısı
olabilir onun için size mermi dağıtıyorum diyerek bize mermi dağıttı bu mermileri
güvenliğiniz için dağıtıyorum ancak ben emir verdiğim de tereddütsüz kullanacaksınız,
Orhanlı gişelerine yaklaştığım ızd a ifademde belirttiğimiz şekilde darbe olduğunu belirterek
S a b ih a G ö kçe n H avaalan ın a gitmemiz gerektiğini söyledi, isteyen araçtan inip gidebilir
an cak inen olursa kurşun en yakınından gelebilir diyerek bizi tehdit etti, trafik tıkalı olduğu
için çok az ilerleyebildik Bnb. Ferhat G ü n a y telefonla konuştu son rad a bize m esafe yakın
yürüyerek gideceğiz dedi biz araçtan inip yürüm eye b a şlad ığın ızd a üzerimize ateş açılm aya
başlandı biz yere yattık yolun kenarına kaçtık bu e sn a d a Teğm en. Em re Demirbilek vuruldu.
A rkadaşlarım onu ay ağın d a n sürükleyerek geriye doğru çekiyorlardı, 3-4 arkadaş yerde
yattık son ra Bnb. Ferhat G ü n a y yâd a Ütm. Ceyhun Ö zak'ın talimatıyla yoldaki otobüsü

668
Soruşturma no: 2016/83834

durdurduk otobüsü kendimizi siper ederek orada beklem eye b aşladık bir müddet sonra
vatandaşlar kalabalıklaştı bende h avaya ateş açtım, yanım da bulunan 3-4 arkadaştan Eren
Y u m u ş ile Ved at Y a ş a r ’ ında havaya doğru ateş açtığını gördüm, bu çatışm a yaklaşık 1-1,5
saat kadar sürdü bu e sn a d a bulunduğum yerden rütbelilerden kimseyi görmüyordum , bir
müddet sonra sivil vatandaşlar bizimle konuşm ak istediler bizleri ikna ettiler sonra polisler
geldi yapılan gö rü şm e sonrası biz tepeden a ş a ğ ıy a indik a ş a ğ ıy a indiğimizde Ütm. Ceyhun
Ö z a k ile Yzbş. H a şa n D urak’ı gördüm bilahare de arkadaşlarım yaralı olarak yolun
yanındaki tepede Bnb. Ferhat G ünay'ı getirdiler ve bu şekilde polislere teslim olduk ben
belirttiğim şekilde cereyan eden olay sıra sın d a v atan d a şa doğrudan ateş açan kimseyi
görm edim dağın ık şekilde olduğum uz için bulunduğum uz yerden v atan d a şa ateş, açan
görmedim, sad e ce ilk olay b a şlad ığın d a Bn. Ferhat G ü n a y ’ ın polisi vurdum diye
seslendiğini duydum ancak görmedim, bize tüm talimatları Bnb. Ferhat G ü n a y verdi diğer
rütbelilerden ben herhangi bir şe y duym adım . Ben olaylar sırasın d a Ütm .Ceyhun Ö z a k ’ ın
ateş ettiğini, öğrencilerden de Eren G ü m ü ş ve Ved at Y aşar'ın ateş ettiğini gördüm,
kendim de ateş ettim an cak h avaya ateş ettim, Bnb. Ferhat G ünay'ın ateş ettiğini görmedim.
Belirttiğim şekilde sa b a h gün do ğu m u n a yakın, Orhanlı gişelerinin önünde polis tarafından
yakalanarak gözaltına alındım daha doğrusu teslim oldum. İfadem de belirttiklerim dışın da
koğuşta arkadaşlarım arasın d a yapılan ko n u şm ad a tim komutanı Ütm. Aydın G ü lş a n ’ın da
darbe teşebbüsüne katıldığını öğrendim ancak ben kendisini görm edim emirde almadım.
Benim örgüt m ensubu tanıdığım kim se yoktur. İfadem e ekleyeceğim b a şk a bir h u su s
yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 40 ) Şüpheli Nagihan YAVUZ 11.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Biz her yıl Tem m uz ve A ğ u sto s ayları
arasın d a eğitim ve kam p am acıyla Y a lo v a da bulunan birliğe gideriz. 13 T e m m u z d a da
Harp Okulu öğrencileri olarak oraya gittik gittikten iki gün son ra 15 T e m m u zd a gün
içerisinde her şe y gayet normal gidiyordu o lağan üstü bir durum yoktu her gün olduğu gibi o
günkü tim kom utanım ız Aydın G ü lşa n T e ğm e n yat içtimasını aldı bize genelde her gün
21.40 saattin de yat içtiması yapılır.
Biz yat içtim asından sonra Çadırlarım ıza doğru hareketlendik yaklaşık yarım saat
filan geçm iştir bu sırad a bizim skem bıl dediğim iz genel de eğitim am açlı ani bir içtima
olduğu söyledi ve teçhizatlı olarak yani herkesin silahı ile toplanm ası istenildi tahminen saat
22.15 22.30 sıralarıydı tekrar toplandık.
Bu sırada içtimaya filo kom utanım ız olan Ferhat G ü n a y binbaşı geldi elinde bir liste
vardı. A yrıca bulunduğum uz yerde çok sa y ıd a h ava harp okuluna ait otobüsler vardı. Ferhat
Binbaşının elinde bir liste vardı listeden isimler okunm aya başladı benim de ismim okundu
ve okunan isimleri belirtilen araçlara bineceğini söyledi her otobüs tahminen 50 kişilikti
bizde bizim otobüse bindik yalnız ben arkadaşlarım dan öğrendiğim kadarıyla tekrar
okulum uz olan Y eşilköy deki hava harp okuluna döneceğimizi ve bir eğitim faaliyeti
olduğunu duydum. A ram ızda böyle konuşuyorduk bizim bulunduğum uz aracı filo komutanı
Ferhat G ü n a y binbaşı ile Tim kom utanım ız Em re Demirbilek T eğm en d e bindi. Bize araçta
mermiler dağıtıldı. Şö yle ki zaten bizde G 3 piyade tüfeği vardır hepimizde bu silahlardan
vardı silahın içinde bir tane şarjör vardı ayrıca yine tam teçhizatlı bindiğimiz için silah
kütüklüğümüzde vardı bu silah kütüklüğüm üzde de 4 tane şarjör vardı G 3 tüfeğinin şarjörleri
20 mermi alır. Ben hem silah daki şarjör ve diğer boş şarjörlere mermi b a sm a y a başladım
herkes basıyordu. Tahm inen 60-65 tane mermi bastım. Ben açıkçası biz okuldaki
eğitimlerde de mermi bize verilir an cak bunlar gerçek mermiler değildir. A n c a k gerçek
mermilerden ayıt etmesi zordur ben bize verilen mermilerinde gerçek olup olm adığım da o
anda anlayam adım daha doğru su ben verilen merminin gerçek mermi olduğunu

669
Soruşturma no: 2016/83834

bilmiyordum. O tob üs biraz ilerledikten son ra filo kom utanım ız Ferhat binbaşı otobüsün
ortasına doğru geçerek Türk Silahlı Kuvvetleri yönetim e el koymuştur bu bir darbedir bu
saatten sonra inmek isteyen kurşunu en yakınından yer dedi.
Bu konuşm ad an sonra biz artık bir darbe olduğunu ve bu nedenle araçlara
bindirildiğimizi anladık o a n a kadar ben darbeden haberdar değildim. Eğitim am acıyla
İstanbul a gittiğimiz zannediyordum şöyle ki bulunduğum uz Y a lo v a daki kapta televizyon
yoktur telefon yoktur. Bu nedenle dışarıdan haberimiz olam am aktadır. Ben o an d a darbe
olduğunu anladım. T am tahminen 23.30/24.00 sıralarında Orhanlı gişelerinin oraya geldik
orada tırlardan dolayı trafik sıkışıktı ilerleyemiyorduk bu sırad a Ferhat G ü n a y Binbaşı
araçlardan inmemiz gerektiği emrini verdi. V e bunun üzerine tüm araçlardaki personel
hepimiz araçlardan indik. Araçlardan indiğimizde biz trafikteki araçların ara sın d a yürüyorduk
yalnız çok fazla ilerleyemeden üzerimize ateş açıldı. Hepim iz yere yattık. A çıkçası nereden
ateş açıldığını görmedik.
Bu şekilde bizim komutanlardan da karşılık verenler oldu. A n c a k ben kesinlikle
kim seye ateş etmedim. Öğrencilerden de ateş eden olup olm adığını bilmiyorum. Bir süre
sonra Em re Demirbilek T e ğm e n in vurulduğunu duyduk. Bu sırad a diğer yoldan karşı
yoldan iki araç durduruldu bunlardan bir tanesi otobüs bir tanesi de beyaz sivil bir araçtı
vurulan Em re Teğm eni bu araca bindirerek hastaneye götürdüler.
Biz de sürünerek otobüse doğru gittik ateş açıldığı için otobüsün içine doğru girdik ve
orada mevzilendik. Bu sırad a b a şk a bir yerde Ferhat G ü n a y Binbaşının da vurulduğunu
duydum hatta biraz uzakta yü ksek bir yerde Ferhat G ü n a y m vuruldum dediğini duydum ilk
a ş a m a d a görmedim. A n c a k bir süre sonra olay yerine polisler geldiler. Bu arada halk da
olay yerine toplanmıştı ve çatışm ad a durmuştu.
Polisler olay yerine gelince bizim tim kom utanım ız Ceyhun Ö zalp T e ğm e n ile ve
H a şa n Durak Y ü zb aşı polislerle gö rüşm e ye başladılar çünkü tahmin ettiğim kadarıyla askeri
öğrencilerden de vurulan vardı. Bir süre bu şekilde görüşm eler oldu ve polisler orada bizi
teslim aldılar, teçhizatlarımızı ve silahlarımızı polise teslim ettik ve teslim olarak emniyet
müdürlüğüne götürüldük olay bu şekilde m eydan a gelmiştir.
Ben olay e sn a sın d a az öncede belirttiğim gibi herhangi bir şekilde ateş etmedim
silah kullanm adım dedi. Ben açıkçası az öncede söylediğim i gibi Ferhat Binbaşının araç
içindeki silahlı kuvvetlerin yönetime el koyduğuna kadar darbeden bir haberim yoktu.
Ben İzmir de okudum. Hayalim asker olmaktı. Bu şekilde hava harp okuluna girdim
hava harp okulunda bulunduğum süre içinde bu yapının herhangi bir elem anıyla görüşm em
ve iletişimim olmamıştır. Bu nedenle ben bu yapı içerisinde olan birisi değilim. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 41 ) Şüpheli Nimet Ecem GÖNÜLLÜ 11.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Hakkım daki isnadı anladım. Ben bu konuda m ahkem ede sorgu sırasın d a vermiş
olduğum ifadeyi aynen tekrar ederim. Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim.
15.07.2016 tarihinde Y alo va 'd a her yıl düzenli olarak gidilen tatbik eğitim kam pındaydık.
15.07.2016 tarihinde bu kam pa başlam ıştık. O lay tarihinde saat 21.40 ta düzenli olarak
alınan yat yoklam asını aldık. Çadırlarım ıza dağıldık. Y a k la şık 22.00 sıralarında bize tam
teçhizatlı içtima olduğu söylendi.
Norm alde bu bahsettiğim içtima dah a ilerleyen saatlerde ge ce uyandırılıp yapılırdı.
Teçhizatlı olarak tüfeklerimizi de alıp içtimaya çıktık. İçtima alanına otobüsler geldi. Normal
içtimalarda otobüsler gelmezdi. A kabinde filo kom utanım ız Binbaşı F E R H A T G Ü N A Y elinde
bir liste ile geldi. F E R H A T binbaşının elinde bizim filom uzdan yaklaşık 60 kişinin ismi
yazıyordu. Bu isimleri F E R H A T binbaşı bize okudu. F E R H A T binbaşı bize kam pın bu kadar
rahat geçeceğini mi sanıyordunuz, bir eğitim yapalım görün dedi. Norm alde bizim filomuz
yaklaşık 300 kişidir.

670
Soruşturma no: 2016/83834

Ben dahil ismi okunanlar araçlara bindik. Hiçbir şeyden haberim iz yoktu. F E R H A T
binbaşı ne olduğuna ve nereye gittiğimize dair bir şe y söylemedi. Aracın içinde arkadaşlar
olarak nereye gidiyoruz, G e c e eğitimine mi gidiyoruz, şeklinde sorduk. İsmini
hatırlam adığım sa d e ce sesini duyduğum bir tim komutanı rütbesi üsteğm en veya teğm en
olabilir. O kula intikal ettiğimizi söyledi. Araçların içine kutu ile mermi geldi. Norm alde gece
nöbetlerimizde veya ge ce ve gü ndüz intikallerinde tüfeklerimize mermi basıyoruz. Ben
merminin gerçek olduğunu bile düşünm edim . M anevra mermisi olduğunu düşündüm . Zira
eğitime gittiğimiz için birbirimizi vurabiliriz diye düşünm üştüm . Mermileri kimin getirdiğini çok
görmedim. Kutunun içinden mermilerimizi aldık. Şarjörlere mermileri bastık. F E R H A T
binbaşı ve E M R E teğm en araca bindiler. A ra ç intikal etti hala nereye gittiğimizi bilmiyorduk.
D a h a sonra bir yol ayrım ına geldik bu yol ayrım ının sonradan S a b ih a G ökçe n Yol
ayrımı olduğunu öğrendik. A sk e r buradan düz devam etti. F E R H A T binbaşı şoföre, ne
yapıyorsun dur, diye bağırdı. Aracı F E R H A T binbaşı geri geri getirtti ve yol ayrım ından s a ğ
tarafa devam ettik. Bir ara trafik sıkıştı. F E R H A T binbaşı a y a ğ a kalkıp aracın ortasına doğru
geldi ve bağırarak " T S K yönetime el koymuştur, bu bir darbedir, inmek isteyen inebilir am a
kurşunu en yakınından yer" dedi. Araçtan inen olmadı. Askerliğin getirdiği bir şeyle ayrıca
inen olursa en yakınından kurşun yer cüm lesi nedeniyle araçtan inen olmadı. Trafik
sıkışıklığı sırasın d a F E R H A T binbaşı telefon gö rüşm e si yaptı. Ben sadece, emredersiniz
komutanım, dediği bir cümleyi duydum. F E R H A T binbaşı bayanlar olarak bizim yanım ıza
geldi ve bize bayanlar olarak sizinle S a b ih a G ö kçe n d e kuleye gideceğiz, inen binen
bayanların güvenliğini sağla yacağız, zaten orayı güvenlik birimleri ele geçirdi, dedi. Arkasını
dönüp buradan sonra yürüyeceğiz dedi.
Araçtaki herkes indi. Erkek öğrencilere dönerek Ferhat Binbaşı "Bayanların
tüfeklerini alm ak isteyenler olabilir, onların yanında durun" dedi. Araçtan indiğimizde yan
taraftan Allahu Ekber diye bağıran bir kişinin sesini duyduk. H em en akabinde de ardı ardına
silah sesleri geldi. O anda ateş eden bir kişimi vardı veya dah a fazla mıydı ya da kullanılan
ne cins bir silahtı bilmiyorum ancak ilk açılan ateş bizim tarafımızdan gelmedi. En önde filo
kom utanım ız Ferhat binbaşı vardı. Y an ların da tim komutanlarımız; üsteğm en C E Y H U N
Ö Z A K ve T e ğm e n E M R E D E M İR B İL E K vardı. Bu komutanlarımız yat diye bağırınca yere
yattık. Bu kom utanlarım ızdan biri kim olduğunu bilmiyorum, bize hitaben ateş etmeyin diye
bağırdı.
D a h a sonra karşı tarafa hitabende ateş etmeyin, öğrenci var, dedi. Em re teğm en
benim önüm de yatıyordu. Ben kendisinin b acağın d an tuttum. Kom utanım gitmeyin dedim.
Zira ben şehit çocuğuyum , böyle bir ortam da kalm aktan etkilendim. Kendisi bana abicim ne
olduğunu bilmiyorum. S iz geriye doğru sürünün sizi korum ak zorundayım dedi. Bizde
arkadaşlarım la beraber geriye doğru sürünm eye başladık. Bir süre sonra geriye
döndüğüm de arkadaşlarım dan S E D A İ K IL IN Ç E R İ b a cağın d an vurulm uş olarak gördüm.
S E N A Ö G Ü T A L A N isimli arka d aşım d a yanım daydı. O nunla birlikte Se d ai arkadaşım ızı
geriye doğru çektik. Diğer erkek olan arkadaşlarım yanım a gelince Se d ai yi onlara bıraktık.
Bu sırada Biz trafikte sık ışan tırların arasınd ayd ık ve etraftan bize doğru ateş ediliyordu.
Tırlara mermiler geliyordu. Araçlarının tekerleklerine sarılm ış ağlayan tır şoförleri vardı. Biz
sürünm eye devam ediyorduk. Bazı arkadaşlarım ız bu şoförleri tır kasaların a bindirdi. İsmini
hatırlam adığım erkek olan bir arkadaşım ağlayarak tır şoförlerine hitaben "Abi sizi korum aya
çalışacağız, an cak bizde tecrübesiziz, ne olduğunu bilmiyoruz, her taraftan ateş geliyor,
dedi. Yine sürünm e sırasın d a ismini hatırlam adığım erkek olan arkadaşlardan biri "Abi siz
sık m a z sa n ız bende sıkm ayacağım , atm ayın lütfen dedi. A kabinde konuşan bu arka d aşa
doğru mermi geldi. A rkad aşta yatıp sürünm eye devam etti. Kiminle konuştuğunu
bilmiyorum.
O anda C E L A L O Ğ U Z isimli arkadaşım ız yan ım a geldi. Burası tehlikeli, karşıya
geçelim dedi. O nunla beraber karşıya koştum. S e n a da karşıya koştu. Y a k la şık 10 kişi
yolun karşısın a geçip yattık. Kimimiz ağaçların altına yatm ış oldu, kimimiz ise açıkta kaldı.
Açıkta kalanlardan biri bendim ve o e sn ad a kulağım ın dibinden mermi geçti. Bir süre bu

671
Soruşturma no: 2016/83834

nedenle duyam adım . Bizde telleri görünce arka tarafına geçelim diye sürünerek tellere
gittik.
C E L A L O Ğ U Z , M U R A T D U R A N ve H A Ş A N H Ü S E Y İN G Ü L G Ö R ile birlikte telin
arkasın a geçtik. Burada etrafımız an a cadde olduğu için tüfeklerimiz görünm esin diye
tüfeklerimizin üzerine yattık. Bu sırada sivil halktan alt yoldan taksi şoförüyüz diyerek bir kaç
kişi geldi. K aynarca Ö m ü r Taksi durağından olduklarını söylediler. N e yaptığım ız sordular
bizde, abi bilmiyoruz, çok ateş geliyor, sizde yatın, dedik. Hakikaten ateş geliyordu.
Korktuğum uz anlayınca bu şah ıslar o zam an sa b a h a kadar yanınızda bekleyeceğiz polis
ge lse de ateş edem ez dediler. Ş a h ısla r gerçekten yanım ızda beklediler.
Bir ara a şa ğ ıd a n yaralım ız var çabuk olun, polis bizi götürecek, kurtulduk, diye
bağıran bir s e s duyduk. Bu sıralarda arkadaşım M U R A T D U R A N telefonundan İstanbul da
taksi şoförü olan babasından, baba bizi kurtarın demişti. A y ağı kalkıp taksi şoförü ile
tokalaştık. Hızlı bir şekilde a ş a ğ ıd a polislerin belirlediği araçlara doğru gittik. Etrafta sivil
halk vardı. Herhalde olayın gerginliği ile bize karşı argo kelimeler kullanıldı. A raca
saldırm aya çalıştılar an cak polislerin havaya ateş açm ası sonucu uzaklaştılar. Ben polislerin
yanın a geçtikten sonra şarjım da bitince arkadaşım ın telefonundan ailemi aradım. Bu arada
kam pta telefonlarımız bir dolapta kilitli tutulur. Kullanm am ız yasaktır. İnternet kullanma
şa n sım ız yoktur. G azete ve televizyonda yasaktır. A n c a k Ferhat binbaşı arca binerken
araçta bulunan ilk beş sıranın telefonlarını alm asını söylemişti. Bu kişilerden biride bendim.
Ben olaylar sıra sın d a ateş etmedim. A teş eden arkadaşım ı da görmedim. Polise verdiğim
silahım ın num arası bana aittir. A n c a k verm iş olduğum tüfek okulda bana zimmetli olan tüfek
mi onu bilmiyorum. Aynı şekilde isimlerini verdiğim rütbelilerinde ateş edip etmediklerini
görmedim.
A n c a k olaylar sıra sın d a belli bir süre son ra bizim tarafım ızdan da ateş edildiğini
duydum ancak kimin ateş ettiğini bilmiyorum. O lay anlattığım şekilde gelişmiştir. Ben şehit
olan babam ın elbisesi a sk ıd a kalm asın diye bu m esleği seçtim. Şim di bu durum da olm ak
beni çok üzmektedir. Şüpheli cevaben; Y a şım ız küçüktür. Biz bir buçuk yıldır aynı kişiden
sürekli emir alarak yerine getirmekteyiz. Aynı z a m an d a yukarda söylediğim gibi asker
psikolojisi ve korkuda karşı koym am am ıza neden olmuştur. Darbeyi hükümetin indirilerek
asker tarafından yönetimin belli bir süre yürütülmesi olduğunu biliyorum. Belki de komutanın
söylediğinin su ç olduğunu düşünerek devam etmedik zira çok kısa bir süre ve korku vardı.
Suçlam aları kabul etmiyorum. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 42 ) Şüpheli Nurullah YILDIZ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben, H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim, Y a lo v a M eydan Kom utanlığında


kam p eğitimi için bulunuyordum, ben bahsedilen örgütün ism inden ilk defa 17/25 Aralık
sürecinden sonra polislerin tutuklanması ve paralel devlet yapılanm ası olarak
bahsedildiğinde öğrendim birde şimdi m eydan a gelen olaylar neticesinde ismini duydum,
benim örgütle herhangi bir bağım ya d a irtibatım yoktur. Örgütün herhangi bir eğitim
kurum unda öğrenim görüp yurt ve pansiyonlarında kalmadım. Ben bahsedilen örgütten
herhangi bir şekilde destek ve yardım alm adım. Ben Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında
kurs için bulunduğum da, 15/07/2016 tarihinde a k şam saatlerinde bizi içtima alanına
topladılar, Bnb. Ferhat G ü n a y tatbikat olduğunu isimlerini o kuyacağım kişilerin tatbikata
katılacağını söyledi 50 öğrencinin ismini okudu sonra bizi araca bindirdiler araca
bindiğimizde Bnb. Ferhat G ü n a y terör saldırısı olabilir diyerek bizlere mermi dağıttı, daha
sonra araçla yola çıktık, araçta rütbeli olarak Bnb. Ferhat G ü n a y ile T e ğm e n Em re
Demirbilek vardı, birlik dışın a çıktığım ızda Orhanlı G işelere gelm eden hem en önce Bnb.
Ferhat G ü n a y şoför olan ere bağırarak Orhanlı Gişelerine doğru gitmemizi söyledi, "bu
T S K 'n ın resmi emridir, Akparti Terör Örgütüdür terörist başı R e ce p Tayyip Erd oğan

672
Soruşturma no: 2016/83834

kelepçelendi, inmek isteyen olursa indiririm hatta taksiye de bindiririm an cak mermi en
yakınından gelebilir" diye bir sö z söyledi elinde de M P 5 silahı vardı, bu şekilde darbe
olduğunu bu an d a öğrenm iş oldum hatta bize S a b ih a G ö kçe n e gidip güvenlik
sağla yac ağım ızı ve güvenlik kuvvetlerine yardım edeceğim iz söylediği içitı darbe olduğunu
bile tam olarak anlam adım . Bnb. Ferhat G ü n ay darbe olduğunu söyledikten sonra hepimiz
şo k olduk bize dışarıda asker polis kıyafetli polis veya jandarm a kıyafetli teröristler olabilir,
ben ateş edin dediğim de ateş edeceksiniz görevim izde S a b ih a G ökçe n H avaalanını kontrol
etmek sivillerin güvenliğini sa ğ la m a k dedi, ancak Orhanlı gişelerinde trafik yoğundu bizler
araçtan indik yürüm eye başlad ık Orhanlı Gişelerinden bize ateş edilm eye başlandı biz ne
olduğunu anlayam adan önce yere yattık, Bnb. Ferhat G ü n a y bize atış serbest dedi ve ateş
etmemizi söyledi an cak ben şo k a girdiğim için ateş edem edim sürünerek kaçm aya çalıştım,
S o n ra s a ğ so la güvenli bölgeye kaçm aya çalıştık yanım ızda bulunan Tm. Em re
Demirbilek'in yaralandığı ve yüzüstü yattığını gördüm, ancak durumunun iyi olduğunu
söyledi arkadan minibüsten gelen Ü steğm en Ceyhu n Ö z a k yanım ıza geldi yaralı Tm. Em re
Demirbilek'i sivil bir araca bindirip hastaneye gönderildi o e sn a d a bize sivil araç hareket
ettiğinde havaya ateş açm a emri Ütm. Ceyhun Ö z a k tarafından verildi bizde h avaya ateş
açtık son ra arkadaşlarım ızla sürünerek yolun sol tarafına tepeye çıktık yan ım da O ğu zh an
O kum uş, R a m a z a n Kurt olm ak üzere arkadaşlarım la tepede beklem eye başladık, siviller
gelm eye b a şlad ığın d a hem en hem en tüm öğrenciler h avaya ateş açtık, bu e sn a d a
vatandaşlar asker sen öldün diyerek üzerimize geliyordu, biz de uyan için h avaya ateş
açıyorduk, yukarıda beklediğim sırada rütbelilerden kimseyi görmedim, onların ateş
açtıklarım da görm edim an cak arkadaşlarım bir belediye otobüsü durdurdular ve otobüsün
içerisinde arkadaşlarım vardı, ben tepede bekleyem e devam ettim bu durum bir kaç saat
sürdü sonra polis zırhlı araçları geldi, a ş a ğ ıd a vatandaşlar arkadaşlarım ızla görüştüler
konuştular Ütm. Ceyhu n Ö z a k arkadaşlar inebilirsiniz diyerek bizde a ş a ğ ıy a inip teslim
olduk, ben ilk etapta bize doğru ateş edildiğinde yere yattım, şo k a girdim, tam olarak kimin
ne şekilde ateş ettiğini görm edim an cak Bnb. Ferhat G ünay'ın atış serbest dediğini duydum
vurulan vatan daş görmedim, vatandaşı hedef alarak da ateş edende görmedim, birde Tmn.
Em re Demirbilek'in yaralandığını gördüm. İfadem de belirttiğim dışın da öğrencilerin silahla
havaya ateş açtığını gördüm bende h avaya ateş ettim. V atan d a şla r ve polise ateş eden
görmedim. S a b a h a doğru Orhanlı Gişelerinin önünde polisler tarafından yakalandım daha
doğrusu teslim oldum. İsimlerini belirttiklerim d ışın d a b a şk a katılanları bilmiyorum. Benim
örgüt m en subu tanıdığım kim se yoktur. İfadem e eklem ek istediğim b a şk a bir h u su s yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 43) Şüpheli Oğuz Kağan DURAN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben, H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. Y a lo v a H ava M eydan


Kom utanlığında kam p eğitimi için bulunuyordum, ben bahsedilen örgütün ism inden ilk defa
bu olaylar so n rasın d a duydum, benim örgütle herhangi bir bağım ya da irtibatım yoktur. Ben
bahsedilen örgütten herhangi bir şekilde destek ve yardım almadım, Ben nezarethanede
yakalanıp getirildiğimizde polislerin siz darbemi ya p a cak sın ız dediklerinde darbeyi o zam an
öğrendim ondan önce darbeden herhangi bir bilgim olmadı. Ben Y a lo v a H a v a M eydan
Kom utanlığında kurs için bulunduğum da, 15/07/2016 tarihinde saat.22.30 sıralarında bizi
içtima alanına topladılar Bnb. Ferhat G ü n a y tatbikat olduğunu isimlerini o kuyacağım kişilerin
tatbikata katılacağını söyledi 50 öğrencinin ismini okudu benim ism im de okundu ben daha
sonra yanına gittiğimde sen gelm eyeceksin dedi, sonra bir liste daha okundu onu da yine
kendisi okudu, bu liste de birinci sırada ben vardım, sonra bizi araca bindirdiler araca
bindiğimizde Yzbş. H a şa n Durak ile Ütm. Ceyhun Ö z a k araca geldiler araçtan 6 kişiyi
yanlarında götürüp onlarla birlikte mermi getirdiler araç hareket ettiğinde de Ütm. Ceyhun
Ö z a k mermileri şarjöre basm am ızı, Yzbş. H a şa n D urak’ da güvenli bölge olduğu için okula

673
Soruşturma no: 2016/83834

gideceğim izi söyledi, bu şekilde yola çıktık İstanbul'da gişelere doğru geldiğim izde Yzb.
H a şa n Durak S a b ih a G ökçe n H ava alan ın a gideceğim izi söyledi dah a doğrusu ben bunu
tam olarak duym adım ön taraftan söylem iş ben arkadaşlarım dan öğrendim daha sonra
minibüs durdu ve sapaktan S a b ih a G ökçe n 'e doğru döndü, dönm eden hem en önce Ütm.
Ceyhu n Ö z a k "bundan sonra okuldaki gibi sa vu n m a yoktur, bundan sonra ateş emri
verdiğim de ateş etmediğinizde kafanızda silah patlar" diyerek bir sö z söyledi, bu şekilde
önüm üzde bulunan Bnb. Ferhat G ünay'ın içerisinde bulunduğu otobüsü takip ettik, otobüs
bir müddet sonra durdu bizim araçta durdu Ybş. H a şa n Durak inin yürüyeceksiniz diye
talimat verdi, a ş a ğ ıy a indiğimizde bir müddet yürüdük üzerimize doğru ateş sesi geldi, en
arkada olduğum için araçların ara sın a sak lan m aya çalıştım sürünerek yolun karşısında
bulunan çimlik alana geçtim sonra Ö n araçta bulunan Tmn. Em re Demirbilek vuruldu
ya k laşık 3-4.m. m esafedeki Em re Dem irbilek’ in arkadaşlarım ız ayaklarından çekm eye
başladı. Ütm. Ceyhun Ö zak'ın talimatıyla h avaya doğru ateş açtık sivil araca Tmn. Em re
Demirbilek'i bindirdik, son ra arka tarafta belediye otobüsünün durdurulduğunu gördüm, ben
ve arkadaşlarım otobüse doğru koştuk Ütm. Ceyhu n Ö zak'In talimatıyla otobüse bindik
otobüse doğru halen ateş ediliyordu, bu şekilde otobüsün içinde 2 saat kadar bekledik,
beklediğimiz sırada vatandaşlar kepçe ve araçlarla üzerimize doğru geliyordu Ütm. Ceyhun
Ö z a k araçlara doğru ateş etmemizi istedi ve ben otobüsün içinden arkadaşlarım la birlikte
sivil araçlara ve kepçenin tekerleğine doğru ateş ettim, bir müddet söyle devam etti sonra
vatandaşlar gelm eye başladı, hatta bir tanesi yanım ıza doğru geldi. Ütm. Ceyhun Ö z a k ’ la
görüştü arkasınd an polisler geldiler biz teslim olduk ben halen ne olduğunu
an layam am ıştım teslim olduktan sonra polisler siz darbemi ya p a cak sın ız diye bize kızıp
bağırdığından darbe olduğunu o zam an öğrendim. Bnb. Ferbat G ü n a y yaralı olarak
getirildiğinde ben bu polislere güvenm iyorum beni polise teslim etmeyin şeklinde sözler
söyledi, yine belediye otobüsünün içinde beklerken Ütm. Ceyhun Ö z a k telefonda ko nuşm a
yapıyordu Ergezen Albayım diye sözler söylüyordu ve komutan teslim o lacağız diyordu
an cak ben konuşm anın tam detayım anlayam adım , yakalanıp nezarete geldiğim izde de
Tmn. Ceyhu n Özak, A lb ay H üseyin Ergezen ile konuştuğunu onun direnin diye kendisine
talimat verdiğini söyledi, yine belediye otobüsünün içinde beklediğimiz sırad a biz Ütm.
Ceyhu n Ö zak' a gitmek istediğimizi söyledik o yanılm ıyorsam Bnb. Faruk G ü n a y ile konuştu
sonra bize komutan ayrılm am ıza izin vermiyor diye söyledi, Ütm. Ceyhun Ö z a k birde
nezarethanedeyken polislere öğrencilerden biri dönüp gitseydi onlardın kafasına sıkardım
diye söylediğini duydum. Ütmn. Ceyhun Ö zak' m ateş ettiğini gördüm Bnb. Ferhat G ünay' m
ateş ettiğini arkadaşlarım dan öğrendim, etrafımda bulunan yaklaştık 10-12 öğrencide
havaya doğru ateş ettiler, yine M uham m et Ali Ç içe k isimli öğrencide üst tarafım dan ateş
ettiğini gördüm, vatandaşlardan ve polisten birebir vurulanı görmedim, öğrencilerden ve
komutanlardan dah a sonra yaralananlar olduğunu gördüm. 16.07.2016 günü sab ah
saatlerinde Orhanlı gişeleri civarında polislere teslim olduk. İsimleri geçenler dışın da
ba şk asın ın darbeye kalkıştığını bilmiyorum. Örgütle alakası olan tanıdığım yoktur.
B eyanlarım a ekleyeceğim b a şk a bir h u su s yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 44 ) Şüpheli Oğuzhan OKUMUŞ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim, Y a lo v a M eydan Kom utanlığında


kam p eğitimi için bulunuyordum, ben bahsedilen örgütün ism inden ilk defa m edyadan
duydum o za m an d a Fetüıllah G ülen adıyla duydum, benim örgütle herhangi bir bağım ya
da irtibatım yoktur. Örgütün herhangi bir eğitim kurum unda öğrenim görüp yurt ve
pansiyonlarında kalm adım. Ben bahsedilen örgütten herhangi bir şekilde destek ve yardım
almadım. Ben Y a lo v a H ava M eydan Kom utanlığında kurs için bulunduğum da, 15.07.2016
tarihinde saat.22.30 sıralarında bizi içtima alanına topladılar Bnb. Ferhat G ü n a y tatbikat

674
Soruşturma no: 2016/83834

olduğunu isimlerini okuyacağım kişilerin tatbikata katılacağını söyledi 50 öğrencinin ismini


okudu son ra bizi araca bindirdiler araca bindiğimizde Bnb. Ferhat G ü n a y terör saldırısı
olabilir diyerek bizlere mermi dağıttı, dah a sonra araçla yola çıktık, araçta rütbeli olarak
Bnb. Ferhat G ü n a y ile T eğm en Em re Demirbilek vardı, birlik dışın a çıktığımızda, Orhanlı
G işelere gelm eden hem en önce Bnb. Ferhat G ü n a y "bu T S K 'n ın resmi emridir, Akparti
Terör Örgütüdür terörist başı R e ce p Tayyip Erd oğan kelepçelendi, bir çok bakan ve
milletvekili tutuklandı inmek isteyen olursa indiririm hatta taksiye de bindiririm an cak mermi
en yakınından gelebilir" diye bir sö z söyledi buna rağm en ben tam olarak darbe olduğunu
anlam adım , yakalandığım ızda, teslim olduğum uzda polislerin söylem esiyle darbeye
te şebbüs edildiğini öğrendim. Bnb. Ferhat G ü n a y m üdahale olduğunu söyledikten sonra
hepimiz şo k olduk bize dışarıda asker polis kıyafetli polis veya jandarm a kıyafetli teröristler
olabilir, ben ateş edin dediğim de ateş edeceksiniz görevim izde S a b ih a G ö kçe n H avaalanını
kontrol etmek sivillerin güvenliğini sa ğ la m a k dedi ancak Orhanlı gişelerinde trafik yoğundu
bizler araçtan indik yürüm eye başlad ık Orhanlı Gişelerinden bize ateş edilm eye başlandı biz
ne olduğunu anlayam adan önce yere yattık sonra s a ğ so la güvenli bölgeye kaçm aya
çalıştık yanım ızda bulunan Tnı. Em re Demirbilek yaralandı arkadan minibüsten gelen
Ü steğm en C eyhu n Ö z a k yanım ıza geldi yaralı Tm. Em re Demirbilek’i sivil bir ara ca bindirip
hastaneye gönderdik o e sn a d a bize sivil araç hareket ettiğinde h avaya ateş açm a emir
verildi bizde h avaya ateş açtık sonra arkadaşlarım ızla sürünerek tekrar tepelik alana doğru
çekildik orada beklem eye başladık, bu e sn a d a üzerimize doğru ateş açılıyordu ancak biz
ateş açm adık, yaklaşık 20-25 kişi biz tepelik kısım da bekledik bu şekilde yaklaşık 1-2 saatlik
bir zam an geçti sonra vatandaşlar gelm eye başladı sonra a ş a ğ ıd a bulunan Ütm. Ceyhun
Ö z a k ’la vatandaşlar görüştüler gö rü şm e akabinde polisler geldi polisler geldikten son ra
bizde bulunduğum uz yerden inerek teslim olduk. O tobüsten indikten hemen sonra Bnb.
Ferhat G ünay'ın gişelerin olduğu tarafa ateş ettiğini gördüm, kendim ve bazı öğrencilerde
Ütm. Ceyhu n Ö zak' m talimatıyla h avaya ateş açtık son ra ben sürünerek tepeye çıktığım
için diğer rütbelilerin ateş ettiklerini görmedim, yine ateş edilerek yaralanan, vurulan
vatan daş ya d a polis görmedim.
Saatini tam hatırlamıyorum ifade de belirttiğim şekilde vatandaşlar ve polisler
yan ım ıza gelerek sa b a h a doğru saat 03.00-04.00 sıralarında bizi teslim aldılar. İfadem de
belirttiğim şa h ısla r dışın da b a şk a kimseyi bilmiyorum. Ben örgüt m ensubu herhangi bir
kimseyi bilmiyorum görmedim. İfadem e ekleyeceğim b a şk a bir h u su s yoktur.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 45 ) Şüpheli Osman GÜL TEKİN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 ağ u sto s da 4.


S ın ıf terfiimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı adı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay
tarihinde de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak, yeni gelen Faruk teğmen, yüzbaşı
H a şa n Durak, yüzbaşı Kenan Baştuğ, binbaşı Ferhat Günay, A lay komutanı Hüseyin
E R G E Z E N , Okul komutanı tüm general Fethi A lp ay dır. H ava eğitim komutanı Korgenaral
H a şa n K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z dür. Okuldaki yukarıda sayd ığım komutanlardan Korgenaral H a şa n
K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z , tümgeneral Fethi A lb ay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi.
Zim m etim de G 3 tüfek vardır. Seri num arasını hatırlamıyorum. O lay tarihinde yanım daki
silahın zimmetimdeki olup olm adığından da emin değilim. Y a k la şık 2 ay önce tüfeklerimiz
değiştirilerek farklı kişilere zimmetlendi. O lay son rası teslim olurken tutanaklarda
zimmetimizdeki silahların seri num arasını yazdırdık. Tüfekle olay ge cesi h avaya ateş etmek
zorunda kaldım. 15 Tem m uz günü normal kam p aktivitelerimizi yaptık. Ben o lağan dışı
herhangi bir şe y fark etmedim. A k şa m 21.30 - 22 arası yat içtiması verildi. H enüz yatacak

675
Soruşturma no: 2016/83834

kadar zam an geçm em işti ki " tam teçhizat içtima " anonsu geldi. H em en hazırlandık.
Çadırların önünde içtima haline geçtik. Bu arada kam pta B noktası nöbetçisinin kayıp
olduğu söylentisi çıktı. Önceki senelerde sivil vatandaşlardan kam pa girip yakalananlar
olmuştu. O tür bir durum var diye düşündük. M erakla bekledik. Binbaşı Ferhat G ü n a y geldi.
" kam pın bu kadar rahat geçeceğini mi düşündüğünüz, sizin için güzel bir tatbikat planladık"
dedi. Y a k la şık yarım saat alanda bekledik. Ç o k sa y ıd a otobüs içtima alanı yakınına geldi.
Teker teker alt sınıflardan başlayarak öğrencileri otobüslere bindirmeye başladılar. 3.
Sınıflar olarak biz kaldık. En son 2 araç bize ayrılmıştı. Bindiğim otobüsün plakasını
hatırlamıyorum. Tahm inen 40 öğrenci araca bindik. A ra ç kom utanım ız Binbaşı Ferhat
G ü n a y dı. T eğm en Em re Demirbilek te bizim araçtaydı. Araçta en arkanın önünde
oturuyordum. A ra ca bindik. Harekete geçti. Araçlar hareket halindeyken bizlere mermi
dağıtıldı. Mermileri şarjörlere bastık. B a n a kaç adet mermi verdiler hatırlamıyorum.
Kam ptan dışarıya çıktık. Ferhat binbaşı " dışarısı tehlikeli, güvenli olm ası nedeniyle sizi
okulunuza götürüyoruz " dedi. Ç ık ış saatimizi hatırlamıyorum. Yeni yapılan köprüden geçtik.
Biz harp okuluna gittiğimizi düşünürken Binbaşı Ferhat'ın aracı kullanan şoföre bağırdığım
duyduk. Şo fö r yolda S a b ih a G ökçe n hava alanı ayrımını kaçırmış. Y o ld a durduk ve araç
geri geri geldi. S a b ih a gökçen yol ayrım ından girdi. Binbaşı " hava alanına gittiğimizi, orada
güvenlik sağlayacağım ızı, zaten şu a n d a güvenliğin sa ğ la n m ış olduğunu" söyledi. "Kolluk
kuvvetlerine destek olacağım ızı ve hiçbir şekilde çatışm aya girm eyeceğim izi " ekledi.
Orhanlı gişelerinin önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A raç durdu. Y arım saate kadar
beklem e durum unda kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel
Kurm ay B aşkan lığın d an bir bildiri yayınlandı. R e sm i bir bildiridir, arkadaşlar A K P terör
örgütüne ve terörist başı R. Tayyip E rd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi
tutuklandı ve kelepçelendi. Ş u a n gelm ek istemeyen varsa şimdi söylesin." diyerek M P 5
tüfeğini bize doğrulttu. İnene ” mermi en yakınınızdan gelir" diye tehdit etti. " şimdi a ş a ğ ıy a
iniyoruz, a ş a ğ ıd a polis ya da jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi alm aya
kalkarlarsa vermeyin. Kendinize dikkat edin. A teş emri verdiğim de herkes ateş etsin " dedi.
Otobüslerden inerek gişelere doğru 25-30 metre koşar adım gittikten sonra silah sesleri
gelm eye başladı. Ben ekibin arka kısm ındaydım . Silah seslerini duyunca iki yol arasındaki
bariyerlerin ara sın a yattım. Sed ayi K IL IN Ç E R isimli öğrencinin yaralandığını duyduk.
Kendinize dikkat edin ikazları geldi. Ben silah sıkan herhangi bir kişiyi görmedim. Refleks
halinde kendimizi korum ak am acıyla bir yerlere attık. Ne olduğunu an lam aya başladık.
Trafikteki araçların içindeki vatandaşlar dışarı çıkm aya başladılar. Onların güvenliğini
sa ğ la m a k için sivil halkı tekrar araçlarına soktuk. Araçlarına binemeyecekleri de yere yatın
diye uyardık. S a b ih a gökçen istikametine doğru baktığım ızda ateşin s a ğ tarafımızdan
geldiğini anladık. A n c a k karanlık olduğu için ateş edenleri yine göremedik. Yolun sol
tarafındaki yeşillik alan a doğru çekilmeye başladık. Sürekli silah sesleri geliyordu. Geri
çekilirken a y a ğ a kalkm ak zorunda kaldığım ız anlarda güvenliğimizi sa ğ la m a k am acıyla
havaya ateş etmek zorunda kaldık. Bende bu arada h avaya ateş ettim. Y oldan tepeye
doğru hareket ettiğimizde aradaki yeşillikte Em re teğmenin vuruldu dendi. 10 metre ötede
kendisini vurulm uş vaziyette yerde yatarken gördüm, Yakınındakiler Em re teğmeni
sürüm eye başladı. Silah sesleri devam ediyordu. S a b ih a gökçenden gelen ayrım daki yola
doğru Em re teğmeni çıkardık ve yoldan geçen beyaz bir araca bindirdik. A ra ç aniden
hareket etti. Biz ortada kaldık. Biraz ötede bir belediye otobüsü vardı. O n a doğru ge çiş
yapabilm ek am acıyla tüfeklerle hepimiz havaya ateş ettik ve otobüse geçtik. Ceyhu n
üsteğm ende otobüsteydi. D ışa rd a tepelik alanda Binbaşı Ferhat G ü n a y ile telefonla
görüştüler. O tobüsün arkasınd an da ateş geldi ve arka cam ı kırıldı. Ben Binbaşı Ferhat m
vurulduğunu görmedim. Ne zam an vurulduğunu da hatırlamıyorum. A n c a k onun
vurulduğuna dair de bilgi geldi. O lay yerinden gitmek istiyorduk. Ç ünkü bize kimin neden
ateş ettiğinin farkında değildik. Otobüsteki üsteğm en, Ferhat binbaşının haberi olm adan
hareket edem eyiz dedi. Telefonda Ferhat binbaşı " otobüsün b e k le m e sin i" söylem iş. 20-25
metre ötemizde halkın yoğu nlaştığım gördük. Ü steğm ene vatandaşı kesinlikle otobüse

676
Soruşturma no: 2016/83834

yaklaştırmayın, canlı bom ba olabilir uyarılan geldi. B e yaz giymiş, orta yaşlı biri otobüse
doğru yaklaştı. Canlı bom ba olabilir diye üstünü çıkarttırdık. Ceyhu n üsteğm en a şa ğ ı indi
konuştu. Üstü çıkartılan şa h sın yanın a arkadaşları da geldi. O tobüsüm üzde yaralı olduğu
kendilerine söylendi. O nlar hastaneye götürelim dediler. K ısa bir süre sonra sivil kıyafetli
polisler olay yerine geldiler. Vatandaşlarla polisler ko n u şm aya başladılar. Ö n cesin de
polisler geldiğinde C eyhu n üsteğm en konuştu, vatandaşlarda peşinden geldi. Biz
silahlarımızı emniyete aldık. 2 adet zırhlı polis aracı geldi. O nlardan da polisler indi. S a b a h a
yakın tepedeki arkadaşlarda otobüse gelmişlerdi. Polislere silahlarımızı teslim ettik. Polis
araçlarıyla Orhanlı P M A ya görürdüler. 3 gün nezarette kaldık. Ç a ğ la y a n adliyesine sevk
edilerek tutuklandık. Fethullah G Ü L E N ’ i tanımanı. A n c a k televizyonlarda gördüğüm
kadarıyla biliyorum.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 46 ) Şüpheli Özav ÖZDEN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 A ğ u sto s da 4.


S ın ıf terfimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı adı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay
tarihinde de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak. yeni gelen Faruk teğmen, yüzbaşı
H a şa n Durak, yüzbaşı Kenan Baştuğ, binbaşı Ferhat Günay, Alay komutanı Hüseyin
Ergezen, Okul komutanı tüm general Fethi A lp ay dır. H a v a eğitim komutanı Korgeneral
H a şa n K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z dür. 15 T em m uz günü kam pım ıza H ava Kuvvetleri komutanının
geleceği söylendi. G e lm iş an cak ben görmedim. Zim m etim de G 3 tüfek vardır. Seri
num arası 396624 dür. O lay tarihinde yanım daki silahın zimmetimdeki tüfek yanım daydı.
Tüfekle olay ge cesi kaçarken h avaya ateş etmek zorundu kaldım. 15 Tem m uz günü normal
kam p aktivitelerimizi yaptık. Ben olağan dışı herhangi bir şe y fark etmedim. A k şa m 21.30 -
22 arası yat içtiması verildi. Ben içtima son rası Ç ınarcık gezisiyle ilgili bilgi alm ak için filo
kıdemlisinin ya n m a gittim. Bilgisayardan baktığım ız sırad a henüz bakam am ıştık. " tam
teçhizat içtima " anonsu geldi. H em en hazırlandık. Çadırların önünde içtima haline geçtik.
Bu arada kam pta B noktası nöbetçisinin kayıp olduğu söylentisi çıktı. Önceki senelerde sivil
vatandaşlardan kam pa girip yakalananlar olmuştu. O tür bir durum var diye düşündük.
M erakla bekledik. Binbaşı Ferhat G ü n a y geldi." kam pın bu kadar rahat geçeceğini mi
düşündünüz, kam pta yattınız, size tatbikat yaptıracağız" dedi. Y a k la şık yarım saat alanda
bekledik. Ç o k sa y ıd a otobüs içtima alanı yakınm a geldi. Teker teker alt sınıflardan
b aşlayarak öğrencileri otobüslere bindirmeye başladılar. 3. Sınıflar olarak biz kaldık. En son
2 araç bize ayrılmıştı. İlk otobüse bindim. Bindiğim otobüsün plakasını hatırlamıyorum.
Tahm inen 40 öğrenci araca bindik. A raç kom utanım ız binbaşı Ferhat G ü n a y dı. T eğm en
Enire Demirbilek te bizim araçtaydı. Araçta orta kesimin arkasınd a oturuyordum. A raca
bindik. Harekete geçti. Araçlar hareket halindeyken nizam iyeden çıktığım ızda bizlere mermi
dağıtıldı. B a n a 23 adet mermi verildi. Mermileri şarjörlere bastım. Kam ptan dışarıya çıktık.
Ferhat binbaşı " dışarısı tehlikeli, güvenli olm ası nedeniyle sizi okulunuza götürüyoruz. Bu
mermileri muhtemelen kullanm ayacaksınız. Sizin güvenliğiniz için dağıtıyoruz " dedi. Ç ık ış
saatimizi hatırlamıyorum. Yeni yapılan köprüden geçtik. Biz harp okuluna gittiğimizi
düşünürken Binbaşı Ferhat'ın araçta kullanan şoföre bağırdığını duyduk. Şo fö r yolda
S a b ih a G ökçe n hava alanı sap ağın ı geçip, İstanbul a doğru düz devam etti. Binbaşı hava
alanı s a p a ğ ın a gideceğim izi söyleyerek şoföre kızdı. Y o ld a durduk ve araç geri geri geldi.
S a b ih a G ökçe n yol ayrım ından girdi. Binbaşı " hava alanına gittiğimizi, orada güvenlik
sağlayacağım ızı, zaten şu a n d a güvenliğin sa ğ la n m ış olduğunu" söyledi. "Kolluk
kuvvetlerine destek olacağım ızı ve hiçbir şekilde çatışm aya girm eyeceğim izi " ekledi.
Orhanlı gişelerinin önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A ra ç durdu. Bir süre bekleme

677
Soruşturma no: 2016/83834

durum unda kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel Kurm ay
B aşkan lığın d an bir bildiri yayınlandı. R e sm i bir bildiridir, arkadaşlar A K P terör örgütüne ve
terörist başı R. Tayyip Erd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi tutuklandı ve
kelepçelendi. Ş u a n gelm ek istemeyen v a rsa şimdi söylesin." diyerek M P 5 tüfeğini bize
doğrulttu. "İnene mermi en yakınınızdan gelir" diye tehdit etti. " şimdi a ş a ğ ıy a iniyoruz,
a ş a ğ ıd a polis ya d a jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi alm aya kalkarlarsa
vermeyin. Kendinize dikkat edin. A teş emri verdiğim de herkes ateş etsin " dedi.
Otobüslerden inerek gişelere doğru 25-30 metre koşar adım gitm eye başladık. Bu sırada
silah sesleri geldi. Ben ekibin arka kısm ındaydım ve görüş alanım kapalıydı. Silah seslerini
duyunca olduğum yere doğru yattım. Bu arada karşı taraftan bir ş a h ıs polis olduğunu ve
yaralandığını söylem iş ben duym adım . Arkadaşlarım bana aktardı. Bizde ateş edenlerden
kaçm ak am acıyla geri geri sürünerek gişelere doğru kaçm aya başladım . Bir tırın arkasına
geçtim. A z ötemde yaralı olan öğrenci Se d ayi yi gördüm. 5 dakika kadar bu tırın arkasında
durduk. So l tarafta çimler olduğunu gördük ve o tarafa doğru kaçm aya başladık. O sırada
olay yerinde polis ya d a asker fark etmemiz m üm kün değildi. A rad a " öldün sen a s k e r " diye
sivillerin bağırdığını duydum. Neyle karşı karşıya olduğum uzu kestiremiyordum. Biz çime
doğru koşarken silah sesleri çoğaldı. H erkes kendini yere attı. Bu a ş a m a d a kaçm aya
çalışırken h avaya doğru 2-3 el ateş ettim. Yattığım ız yerde yaklaşık 20 dakika kadar kaldık.
S a ğ çaprazım da Em re teğmeni 3-4 metre ötede gördüm. O da yere yatmıştı. Hem en
akabinde Em re teğm en vuruldu diye se sle r yükseldi. Bir dah a baktığım da yüzü çimenlere
ya p ışık şekilde yatıyordu. Geriye doğru kaçm aya başladık. Birkaç arkadaşın S a b ih a
G ökçe n den gelen yoldan tali yolda otobüs durduğunu duydum. Doblo tarzı beyaz bir aracın
durduğunu gördüm. O arada Em re teğmenin nabzının zayıf olduğu söylendi. Ben geri geri
beyaz aracın arkasın a doğru sürünürken Em re teğmeni araca getirip bindirdiler. A raç
aniden hızla kalkıp gitti. Biz açıkta kaldık. Biraz geride bir otobüs vardı. O n a doğru
kendimizi koruma am açlı kaçtık. Kaçarken birkaç arkad aş havaya ateş etti. Ben etmedim.
Yaralı Se d ayi Kılınçer otobüsteydi. Ben onun ya n m a yattım. Melih S iv a s diye bir
arka d aşım d a yanım daydı. Otobüsten dışarıya hiç bakm adan yattım. Neler olduğunun
farkında değilim. Bir saat kadar bu şekilde geçtikten sonra Ceyhu n üsteğm en in dışardan
gelen beyaz bir gömlekli bir ad am ın göm leğini çıkarttırarak onunla gö rü şm e yaptığını
başım ı kaldırm adan duydum. O tobüsle C eyhu n üsteğm enin öğrenci Ahm et Ö zb a y a küfür
ettiğini duydum. Hepim iz şo k halindeydik. S a b a h a doğru özel harekâttan 2 araçla polisler
geldi. Ö n ce tüfeklerimi teslim ettik. S o n ra da biz teslim olduk. Orhanlı P M A ya götürdüler. 3
gün nezarette kaldık. Ç a ğ la y a n adliyesine se vk edilerek tutuklandık. Fethullah Güleni
tanımam. A n c a k televizyonlarda gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir alakam
yoktur. Örgütü ile de ilgili değilim. Su çsu zu m . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 47 ) Şüpheli Özer KESİCİ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 A ğ u sto s da 4.


S ın ıf terfimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı adı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay
tarihinde de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak, yeni gelen Faruk teğmen, yüzbaşı
H a şa n Durak, yüzbaşı Kenan Baştuğ, binbaşı Ferhat Günay, A lay komutanı Hüseyin
Ergezen, Okul komutanı tüm general Fethi A lp ay dır. H a v a eğitim komutanı Korgeneral
H a şa n K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z dür. Okuldaki yukarıda sayd ığım komutanlardan Korgeneral H a şa n
K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z , tümgeneral Fethi A lb ay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi.
Zim m etim de G 3 tüfek vardır. Seri num arasını tam olarak hatırlamıyorum. Tüfeklerimiz bir
süre önce değiştirilmişti. O lay son rası polise teslim olduğum uzda tutanaklara seri

678
Soruşturma no: 2016/83834

num arasını geçtik. O lay gecesi bu tüfekle üzerimize halk ya k laşm asın diye havaya doğru 2
ya da 3 el ateş ettim. 15 Tem m uz günü normal kam p çalışm alarım ızı yaptık. Ben olağan
dışı herhangi bir şe y fark etmedim. A k şa m yat içtiması sırasın d a çam lık ta gazinod a 15 kişi
so sy al aktiviteler ve okulun genel işleyişi ile ilgili toplantı yapıyorduk. A 6 disiplin ve moral
başkanıyım . Bir gün önce de Erikli Şe la le sin e gezi hazırlamıştık. Toplantıda Em re
teğm enim izde vardı. Kendisine telefon geldi. Bize dönerek " tam teçhizat içtima " var dedi.
K o şarak çadırlarım ıza gittik. Hem en hazırlandık. Çadırların önünde içtima haline geçtik. Bu
arada kam pta B noktası nöbetçisinin kayıp olduğu söylentisi çıktı, önceki senelerde sivil
vatandaşlardan kam pa girip yakalananlar olmuştu. O tür bir durum var diye düşündük. Bu
sırada Binbaşı Ferhat G ü n a y geldi. " kam pın bu kadar rahat geçeceğini mi düşündünüz,
sizin için güzel bir tatbikat planladık" dedi. Y a k la şık yarım saat alanda bekledik. Ç o k sayıd a
otobüs içtima alanı yakınına geldi. Teker teker alt sınıflardan başlayarak öğrencileri
otobüslere bindirmeye başladılar. 3. Sınıflar olarak biz kaldık. En son 2 araç bize ayrılmıştı,
birinci araca bindim. Bindiğim otobüsün plakasını hatırlamıyorum. Tahm inen 40 öğrenci
araca bindik. A ra ç kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y dı. T eğm en Em re Demirbilek te
bizim araçtaydı. Araçta orta ve arka kapı arasındaki koltuklardan birindeydim. A ra ca bindik.
Harekete geçti. Araçlar hareket halindeyken bizlere mermi dağıtıldı. Mermileri şarjörlere
bastık. B a n a 40 tane mermi verdiler. Kam ptan dışarıya çıktık. Ferhat binbaşı " dışarısı
tehlikeli, güvenli olm ası nedeniyle sizi okulunuza götürüyoruz " dedi. Ç ık ış saatimizi
hatırlamıyorum. Yeni yapılan köprüden geçtik. O raya kom utanlarım ız para ödeyerek
geçişimizi sağladı. Biz harp okuluna gittiğimizi düşünürken Binbaşı Ferhat'ın aracı kullanan
şoföre bağırdığını duyduk, Şo fö r yolda S a b ih a G ökçe n hava alanı ayrımını kaçırmış. Y olda
durduk ve araç geri geri geldi. S a b ih a gökçen yol ayrım ından girdi. Binbaşı " hava alan ına
gittiğimizi, orada güvenlik sağlayacağım ızı, zaten şu a n d a güvenliğin sa ğ la n m ış olduğunu"
söyledi. "Kolluk kuvvetlerine destek olacağım ızı ve hiçbir şekilde çatışm aya girm eyeceğimizi
ve sivil halkın güvenliğini sa ğla y a c a ğım ızı " söyledi. Orhanlı gişelerinin Ö n ü n d e trafik
y o ğu n laşm ay a başladı. A raç durdu. Y an ın saate kadar beklem e durum unda kaldık.
O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel Kurm ay B a şkan lığın d an bir
bildiri yayınlandı. R e sm i bir bildiridir, arkadaşlar A K P terör örgütüne ve terörist başı R.
Tayyip E rd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi tutuklandı ve kelepçelendi. Ş u a n
gelm ek istemeyen varsa şimdi söylesin. " diyerek M P 5 tüfeğini bize doğrulttu. "İnene mermi
en yakınınızdan gelir" diye tehdit etti. " şimdi a ş a ğ ıy a iniyoruz, a şa ğ ıd a polis ya da
jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi alm aya kalkarlarsa vermeyin. Kendinize
dikkat edin. A teş emri verdiğim de herkes ateş etsin " dedi. O tobüslerden inerek gişelere
doğru 25-30 metre koşar adım gitmeye başladık. Ben tek sıra halinde giden arkadaşlarım
arasın d a ortalarda idim, silah sesleri gelm eye başladı. Silah seslerini duyunca ben olduğum
yere yattım, ön taraftaki arkadaşlar yolun solu na doğru çıkm aya başladılar. Bizde onları
takip etmeye başladık. Silah sesleri devam ediyordu. Ben bu arada ateş etmedim.
D uyduğum uz kadarıyla olay ge cesi kısa bir süre önce Mehm etçik Vakfındaki askerlerle
polisler arasın d a bir olay ya şa n m ış. Poliste bizim onlara katılm ak am acıyla geldiğimizi
dü şü ndüğü için ateş etmiş. O laydan son ra bunu duydum. Trafikteki araçların içindeki
vatandaşlar dışarı çıkm aya başladılar. Onların güvenliğini sa ğ la m a k için sivil halkı tekrar
araçlarına arkadaşlarım ız soktu. Ben burada görev yapm adım . Y erde yatıyordum.
A rkadaşlar araçlarınıza girin diye bağırıyordu. Y ukarıda belirttiğim gibi yolun sol tarafına
geçtik. Bu ge çiş sırasın d a ben Binbaşı Ferhat’ ı vurulm uş şekilde gördüm. Çim lerde
topallıyordu. D a h a son ra yattı. A teş devam ediyordu. S a b ih a gökçenden gelen ayrımdaki
yola doğru arkadaşlar bir otobüsle beyaz bir araç durdurdular. Ben az önce Em re teğmenin
yerde yattığım görmüştüm. O nu arkadaşlarım ız olduğu yerden beyaz bir a ıa ca bindirdiler.
Ben 30 metre daha ileri taraftaydım. O rad a duran otobüsün arkasından gizlenip, otobüsün
arkasındaki tepeliğe doğru çıktım. Ben sa b a h a kadar burada tepede bekledim. O lduğum
yerden Ferhat binbaşıyı görebiliyordum. Y a n ım d a birkaç arkadaş vardı an cak isimlerini
hatırlamıyorum. O tobüste görüş alanım daydı. Ceyhu n üsteğm enin vatandaşlarla

679
Soruşturma no: 2016/83834

görüşm eler yaptığının farkına vardım. Tüfeklerimizi emniyete aldık. G ü n ağard ığın d a
a şa ğ ıd a n arkadaşların bizi çağırdığım duyduk. 2 tane polis aracının geldiğini fark ettik.
Araçlar gelince teslim olun diye bağırıldı. Bizde a şa ğ ı indik. Ö n ce tüfeklerimizi teslim ettik.
D a h a son ra polisler bizi Orhanlı P M A ya götürdüler. 3 gün nezarette kaldık. Ç a ğ la y a n
adliyesine se vk edilerek tutuklandık. Fethullah Güleni tanımam. A n c a k televizyonlarda
gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir alakam yoktur. Örgütü ile de ilgili değilim.
Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 48 ) Şüpheli Ramazan KURT 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 A ğ u sto s da 4.


S ın ıf terfimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı adı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay
tarihinde de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak, yeni gelen Faruk teğmen, Y ü zb aşı
H a şa n Durak, Y ü zb aşı Kenan Baştuğ, Binbaşı Ferhat Günay, A lay komutanı Hüseyin
Ergezen, Okul komutanı Tüm general Fethi A lp ay’dır. H ava eğitim komutanı Korgeneral
H a şa n K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z dür. Okuldaki yukarıda sayd ığım komutanlardan Korgeneral H a şa n
K Ü Ç Ü K A K Y Ü Z , Tüm general Fethi A lb ay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi.
Zim m etim de G 3 tüfek vardır. Seri num arası 397347 dir. O lay ge cesi yanım daydı. Bu tüfekle
bir el h avaya ateş ettim. 15 T em m uz günü normal kam p aktivitelerimizi yaptık. Ben olağan
dışı herhangi bir şey fark etmedim. A k şa m 21.30 - 22 arası yat içtiması verildi. Ç ad ıra gidip
diş fırçamı aldım. Lavaboya geçtim. Dişimi fırçalayıp dönerken arkadaşların " tam teçhizat
içtima " diye koştuklarını gördüm. Hem en hazırlandık. Çadırların önünde içtima haline
geçtik. Bu arada kam pta B noktası nöbetçisinin kayıp olabileceğini üsteğm en Ceyhun Ö z a k
bizlere söyledi. Tam olarak bilmediğini de ekledi ve bize doğru herhangi bir silah sesi gelirse
ters istikamette kaçm am ızı söyledi. Önceki senelerde sivil vatandaşlardan kam pa girip
yakalananlar olmuştu. O tür bir durum var diye düşündük. M erakla bekledik. Binbaşı Ferhat
G ü n a y g e ld i." kam pın bu kadar rahat geçeceğini mi düşündünüz, sizin için güzel bir tatbikat
planladık” dedi. Y a k la şık yarım saat alanda bekledik. Ç o k sa y ıd a otobüs içtima alanı
yakınına geldi. Teker teker alt sınıflardan başlayarak öğrencileri otobüslere bindirmeye
başladılar. 3. Sınıflar olarak biz kaldık. En son 2 araç bize ayrılmıştı ben ilk araca bindim.
Bindiğim otobüsün plakasını hatırlamıyorum. Tahm inen 40 öğrenci araca bindik. A raç
kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y dı. T e ğm e n Em re Demirbilek’ te bizim araçtaydı. Araçta
en arka s a ğ tarafta oturuyordum. Araçlar hareket halindeyken bizlere mermi dağıtıldı.
Mermileri şarjörlere bastık. B a n a 20 tane mermi verdiler. Kam ptan dışarıya çıktık. Ferhat
binbaşı " dışarısı tehlikeli, güvenli olm ası nedeniyle sizi okulunuza götürüyoruz " dedi. Ç ık ış
saatimizi tam olarak hatırlamıyorum. Çadırların önünde ve araçta çıkana kadar yaklaşık bir
buçuk saat beklem e süresi geçti. Y o la çıktık. Yeni yapılan köprüden geçtik. Biz harp
okuluna gittiğimizi düşünürken Binbaşı Ferhat'ın aracı kullanan şoföre bağırdığını duyduk.
Şo fö r yolda S a b ih a G ökçe n hava alanı ayrımını kaçırmış. Y old a durduk ve araç geri geri
geldi. S a b ih a gökçen yol ayrım ından girdi. Binbaşı " hava alanına gittiğimizi, orada güvenlik
sağlayacağım ızı, zaten şu a n d a güvenliğin sa ğ la n m ış olduğunu” söyledi. "Kolluk
kuvvetlerine destek olacağım ızı ve hiçbir şekilde çatışm aya girm eyeceğim izi "ekledi.
Orhanlı gişelerinin önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A raç durdu. Yarım saate kadar
beklem e durum unda kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel
Kurm ay B aşkan lığın d an bir bildiri yayınlandı. R e sm i bir bildiridir, arkadaşlar A K P terör
örgütüne ve terörist başı R. Tayyip Erd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi
tutuklandı ve kelepçelendi. Ş u a n gelm ek istemeyen varsa şimdi söylesin." diyerek M P 5
tüfeğini bize doğrulttu. " inmek isteyen inebilir a m a mermi en yakınınızdan gelebilir" dedi. "

680
Soruşturma no: 2016/83834

şimdi a ş a ğ ıy a iniyoruz, a ş a ğ ıd a polis ya da jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi


alm aya kalkarlarsa vermeyin. Kendinize dikkat edin. A teş emri verdiğim de herkes ateş etsin
" dedi. Otobüslerden inerek gişelere doğru 25-30 metre koşar adım gittikten son ra silah
sesleri gelm eye başladı. Ben ekibin en arkasındaydım . Y a k la şık 5 adım atmıştım ki silah
sesleri gelm eye başladı. Silah sesini duyunca korktum. Y o ld a duran bir tırın arkasına
geçtim. Tırın arkasın d a benimle birlikte yaklaşık 10 öğrenci vardı. Ben silah sıkan herhangi
bir kişiyi görmedim. Trafikteki araçların içindeki vatandaşlar dışarı çıkm aya başladılar. Bir
kısmı öğrenci arkadaşlarım ız onları ikaz ederek araçlarına geri gönderdi. Ben herhangi bir
şey yapm adım . A n c a k karanlık olduğu için ateş edenleri yine göremedik. Önüm deki bir
grubun sola doğru çekildiğini gördüm. S o la doğru gitm emiz yolunda bağıranlar oldu. Yolun
sol tarafındaki yeşillik alana doğru çekilm eye başladık. Yeşil alana geldiğim izde üzerimize
baya bir mermi gelm eye başladı. Em re teğm en benim s a ğ çaprazım da yarım metre
önümdeydi. Vurulduğunu gördüm. O nu geri çekm eye çalıştık ancak çok fazla kurşun
geliyordu. O sırad a havaya bir el ateş ettim. Bilal Bilger arka d aş tüfeğinin kayışını
çıkartarak, Em re teğmenin b a c a ğ ın a b a ğlam aya başladı. Ben yardım ettim. Geri geri
çekilerek Em re teğmeni birlikte çektik. A rkada yeşillikteki gruptaki arkadaşlarım ız S a b ih a
G ökçe n den gelen tali yoldan önce bir otobüs sonra doblo araç durdurdular. Em re teğmeni
bu araca bindirdik. Bindirme öncesinde Ceyhu n üsteğm en " Em re yi araca bindirdikten
sonra otobüsün arka sın a kaçın" dedi. A raç aniden kalkınca otobüsün uzakta kaldığım fark
ettim ve tepeye doğru kaçtım. Tepede yere yattım. Burada 3 saat kadar bekledik. Y a n ım d a
sol tarafım da Nurullah Y ıldız ve s a ğ tarafım da da İh san Yıldırım vardı. Biz orada beklerken
olay mahalline polisler geldi. O arada ben yanım daki cep telefonuyla kam pta kalan
arkadaşları aradım. N e olduğunu sordum. O nlarda başlarında teğm en olduğunu ve hiçbir
şey öğrenemediklerini söylediler. A rkadaşlarım ız polisler geldikten belli bir süre sonra a şa ğ ı
inmemizi teslim olduklarını söylediler. Ö n ce tüfeklerimizi polislere verdik. S o n ra teslim
olarak Orhanlı P M A ya götürdüler. 3 gün nezarette kaldık.
Ç a ğ la y a n adliyesine se vk edilerek tutuklandık. Fethullah Güleni tanımam. A n c ak
televizyonlarda gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir alakam yoktur. Örgütü ile
de ilgili değilim, S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» (49 ) Şüpheli Recep KILIÇ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 A ğ u sto s da 4.


S ın ıf terfimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay tarihinde
de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak, yeni gelen Faruk teğmen, yüzbaşı
H a şa n Durak, yüzbaşı Kenan Baştuğ, binbaşı Ferhat Günay, A lay komutam Hüseyin
Ergezen, Okul komutanı tüm general Fethi A lp ay dır. Okuldaki yukarıda sayd ığım
komutanlardan tüm general Fethi A lb ay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi.
Zim m etim de G 3 tüfek vardır. Seri num arasını hatırlamıyorum. O lay tarihinde zaten benim
yan ım da zimmetimdeki silah yoktu. O kuldan Y a lo v a da ki kam pa intikal sırasın d a güvenlik
elem anı olarak seçilen sivil 10 askerden biriyim. Bizim silahlarım ız tırla gitti, Y a lo v a ’ ya
gittiğimizde de bir karışıklık oldu. Ben kendi silahımı bulam adım , tır da kalan son silahı
aldım. O nun seri num arası 396563 dür. Polise teslim ederken yazdığım ız için aklım da kaldı.
Bu tüfekle olay günü hiçbir şekilde ateş etmedim. 15 Tem m uz günü normal kam p
aktivitelerimizi yaptık. Ben o lağan dışı herhangi bir şe y fark etmedim. A k şa m 2i.30 - 22
arası yat içtiması verildi. T am yeni yatm ıştık k i " tam teçhizat içtima " ano nsu geldi. H em en
hazırlandık. Çadırların önünde içtima haline geçtik. Bu arada kam pta B noktası nöbetçisinin
kayıp olduğu söylentisi çıktı. Önceki senelerde sivil vatandaşlardan kam pa girip

681
Soruşturma no: 2016/83834

yakalananlar olmuştu. O tür bir durum var diye düşündük. M erakla bekledik. Binbaşı Ferhat
G ü n a y geldi. " kam pın bu kadar rahat geçeceğini mi düşündüğünüz, sizin için güzel bir
tatbikat planladık" dedi. Y a k la şık yarım saat alanda bekledik. Ç o k sa y ıd a otobüs içtima
alanı yakınına geldi. Teker teker alt sınıflardan başlayarak öğrencileri otobüslere bindirmeye
başladılar. 3. Sınıflar olarak biz kaldık. En son 2 araç bize ayrılmıştı. Bindiğim otobüsün
plakasını hatırlamıyorum. Tahm inen 40 öğrenci araca bindik. A ra ç kom utanım ız Binbaşı
Ferhat G ü n a y di. T e ğm e n Em re Demirbilek te bizim araçtaydı. Araçta en arka sırada
oturuyordum. A ra ca bindik. Harekete geçti. Araçlar hareket halindeyken bizlere mermi
dağıtıldı. Mermileri şarjörlere bastık. B a n a 20 adet mermi verdiler. Kam ptan dışarıya çıktık.
Ferhat binbaşı " dışarısı tehlikeli, güvenli olm ası nedeniyle sizi okulunuza götürüyoruz "
dedi. Ç ık ışım ız yaklaşık saat 24 civarında oldu. Yeni yapılan köprüden geçtik. Biz harp
okuluna gittiğimizi düşünürken Binbaşı Ferhat'ın aracı kullanan şoföre bağırdığını duyduk.
Şo fö r yolda S a b ih a G ökçe n hava alanı ayrımını kaçırmış. Y old a durduk ve araç geri geri
geldi. S a b ih a gökçen yol ayrım ından girdi. Binbaşı "hava alanına gittiğimizi, orada güvenlik
sağlayacağım ızı, zaten şu a n d a güvenliğin sa ğ la n m ış olduğunu. Kolluk kuvvetlerine destek
olacağım ızı ve hiçbir şekilde çatışm aya girm eyeceğim izi " söyledi. Orhanlı gişelerinin
önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A ra ç durdu. Yarım saate kadar beklem e durum unda
kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel Kurm ay
B aşkan lığın d an bir bildiri yayınlandı, arkadaşlar A K P terör örgütüne ve terörist başı R.
Tayyip E rd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi tutuklandı ve kelepçelendi. Ş u a n
gelm ek istemeyen varsa şimdi söylesin." diyerek M P 5 tüfeğini bize doğrulttu. " mermi en
yakınınızdan gelir" diye tehdit etti. " Şimdi aşağıya iniyoruz, aşağıda polis ya da
jandarma kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi almaya kalkarlarsa vermeyin.
Kendinize dikkat edin. Ateş emri verdiğimde herkes ateş etsin " dedi. Duyduklarım ızın
etkisi ile araçtan indik. G işelere doğru 25-30 metre koşar adım gittikten sonra silah sesleri
gelm eye başladı. Ben ekibin en arkasındaydım . Silah sesinden korktuk. Etraftaki tırların ve
araçların arkalarına saklandık. Yerlere yatan öğrenciler oldu. Trafikteki araçların içindeki
vatandaşlar dışarı çıkm aya başladılar. Onların güvenliğini sa ğ la m a k için sivil halkı tekrar
araçlarına soktuk. Ben arka taraftaydım a m a ön sıralardaki öğrenci arkadaşlarım ın gişelerin
yanındaki bir tepeye doğru çimlik bir alana doğru geçtiklerini gördüm. Bende onların yanın a
gittim. Öğrenciler 60 kişi idik. Benim bulunduğum 12 kişilik grup diğerlerine uzakta kaldı.
Keza bu 12 kişilik grup gişelere de yaklaşık 200 metre civarında uzaktaydı. D iğer grup
gişelere dah a yakındı. G örd ü ğü m ü z yerden büyük bir halk topluluğunun bir araya gelip
bağırm aya başladıklarını duyduk. Y a askere küfür ediyorlardı ya da asker sen öldün
diyorlardı. Uzaktaki 12 kişilik grup olarak biz beklem eye başladık. G e c e 03.30 civarında
bizim gördüğüm üz taraftan bir özel harekât aracının geldiğini gördük. Bu araçtan bir duyuru
yapıldı ve askerlerin teslim olm ası istendi. Biz 12 kişilik ekip o za m a n a kadar duyduğum uz
silah seslerinin nereden ateşlendiğini görmemiştik. Telefonla yüzbaşı H a şa n Durak ı aradık.
Ne yapalım diye sorduk. O da " biz zaten teslim olduk, sizde gelin " dedi. Bizde onların
yan m a gittik. Belediye otobüsüne bizi bindirdiler. A rkadaşlarım ız içindeydi. Otobüste
yaklaşık 1 saat bekledik. Teçhizatlarımızı polise teslim ettik. S a b a h 05 gibi bu kez gelen
m inibüse bizi aldılar. Orhanlı P M A ya götürdüler. 3 gün nezarette kaldık. Ç a ğ la y a n
adliyesine se vk edilerek tutuklandık. Fethullah Güleni tanımam. A n c a k televizyonlarda
gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir alakam yoktur. Örgütü ile de ilgili değilim.
Suçsu zum . “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 50 ) Şüpheli Recep ÜZGE 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 ağ u sto s da 4.


S ın ıf terfimi alacaktım. Her sen e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.

682
Soruşturma no: 2016/83834

Tatbiki eğitim kampı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay tarihinde
de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhun Özak, yeni gelen Faruk Ş im ş e k teğmen,
yüzbaşı H a şa n Durak, yüzbaşı Kenan Baştuğ, binbaşı Ferhat Günay, A lay komutanı
Hüseyin Ergezen, Okul komutanı tüm general Fethi A lp ay dır. Okuldaki yukarıda sayd ığım
komutanlardan tüm general Fethi Albay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi. Kenan
B aştu ğ A nkara da paraşüt eğitiminde olan arkadaşlarım ızın başındaydı. Zim m etim de G 3
tüfek vardır. Seri num arası 397028 dir. O lay ge cesi de yanım da bu tüfek bulunuyordu. O lay
gecesi bu tüfekle havaya 4 ya da 5 el ateş ettim. D ers yılı bitiminde her sen e olduğu gibi
Y a lo v a daki Tatbiki eğitim kam pına okulca götürüldük. Bir belediye aracı bizi götürdü.
Plakasını hatırlamıyorum. Y a lo v a daki kam pa intikal ettikten sonra ilk 2 gün eskisi gibi
normal faaliyetlerimizi gösterdik. 15 Tem m uz C u m a gecesi yat içtim asm dan sonra çadırım a
gittim. Kıdemli Ö ğrenci olarak gezi planı yaptım. Y a lo v a Termal ve B u rsa gezisi için bir
kısım arkadaşlar bana gelerek isimlerini yazdırdılar. O nlar yeni gitmişti ki, nöbetçiler " tam
teçhizatlı içtima " diye bağırdılar. Üstüm ü giydim. Silah haneden teçhizatımı aldım. Rutin bir
tatbikat yapıldığını düşünerek en kısa sürede içtima alanında hazır olm aya çalıştık. O
nedenle hızlı hareket ettik. İçtima alanına önce tim komutanları üsteğm en Aydın G ülşan,
üsteğm en Ceyhu n Ö z a k geldiler. Y o k lam a alındı. Kom utan herkesin içtima alanında olm ası
gerektiğini söyledi. Ben kıdemli öğrenci olarak takım timlerindeki liderlere tüm arkadaşları
temin etmelerini söyledim. A kabinde yoklam a bu şekilde düzeltildi. Bundan sonra filo
komutanı Binbaşı Ferhat G ü n a y alana geldi. Y a n ın d a da Y ü zb aşı H a şa n Durak vardı.
Binbaşı " kam pınız rahat geçiyor ancak bundan sonra yorulacaksınız. Tatbikat y a p a c a ğız "
dedi. 50 kişi civarında listeden isimler okudu. Bu listede bende vardım. Bu 50 kişi benim
ekibim dedi. I numaralı otobüse geçtik. 15 dakika kadar otobüste bekledik. Hatırladığım
kadarıyla kam p alanından 2 tane helikopter havalandı. İçtima alanındayken B noktası
nöbetçisi yerinde yok diye haber yayıldı. D a h a önceden sivil vatandaşlar kam pa girmişti.
Tatbikatın o nedenle yapıldığını düşündük. Ferhat binbaşı otobüse geldi. " dışardaki terör
olaylarından dolayı güvende değilsiniz, sizleri okula geri götürüyoruz " dedi ve otobüsteki
Öğrencilere mermi dağıtıldı. A ra ç hareket etti. Tahm inen 23.30 civarında araç kam p
alanından ayrıldı. Hareket b a şlad ığın d a biz şarjörlere mermi basıyorduk. Bindiğim bu aracın
plakasını hatırlamıyorum. Kom utan bize dışardan görünm em esi am acıyla keplerimizi
başım ızdan çıkarm am ızı söyledi. Y o ld a herhangi bir sıkıntı yoktu. O sm a n ga z i köprüsünden
geçtik. Şo för düz giderken komutan kendisine bağırdı. S a p a ğ ı geçtin diye kızdı. A raç geri
geri geldi. S a b ih a gökçen hava alanı s a p a ğ ın a girdik. " sab ih a gökçen güvenli bir bölge.
O rad a y a p a cak bir şeyim iz yok. S a d e c e gelen giden yolcuların güvenliğini alacaksın ız "
dedi. Orhanlı gişelerinin önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A raç durdu. Yarım saate
kadar beklem e durum unda kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak
"Genel Kurm ay B a şkan lığın d an bir bildiri yayınlandı, arkadaşlar A K P terör örgütüne ve
terörist başı R. Tayyip Erd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi tutuklandı ve
kelepçelendi. Ş u a n gelm ek istemeyen v a rsa şimdi söylesin." diyerek M P 5 tüfeğini bize
doğrulttu. " mermi en yakınınızdan gelir" diye tehdit etti. " şimdi a şa ğ ıy a iniyoruz, a şa ğ ıd a
polis ya da jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Tüfeğinizi alm aya kalkarlarsa vermeyin.
Kendinize dikkat edin. A teş emri verdiğim de herkes ateş etsin " dedi. Duyduklarım ızın etkisi
ile araçtan indik. G işelere doğru 25-30 metre koşar adım gittikten sonra silah sesleri
gelm eye başladı. Ben ekibin ortalarındaydım. Benden 8-9 metre ötede başta Ferhat binbaşı
hareket halindeydi. O nunla benim aram da da 6-7 öğrenci olduğunu sanıyorum . Silah sesleri
gelm eye başladı. Silah sesinden korktuk. Etrafta baya araç vardı. Bir kısmı beton
bariyerlerin arkasın a saklandı. Ben bir aracın sol kenarına saklandım . Yerlere yatarak
saklandık. Benim bulunduğum bölgede sivil insan yoktu. Birkaç dakika geçtiğinde Ferhat
binbaşının karın bölgesinden vurulduğunu gördüm. 4-5 metre önümdeydi. Kendisini geriye
doğru attı. Önüm deki arkadaşlarla birlikte binbaşı geri çekilm eye başlandı. Ö n taraftan ateş
gelm eye devam ediyordu. Binbaşının ardından öndeki birkaç arkadaşta geriye doğru

683
Soruşturma no: 2016/83834

çekildiler. Bariyerlerin çukuruna saklandık. Bariyerlerin kenarından devam ederek beton


bariyerlerin olduğu alan a geldik. Gişelerin altına geldiğim de sürünerek solu m da kalan 2 ya
da 3 gişeyi sürünerek geçtim. Tekrar demir bariyerlerin çukuruna denk geldi ve oraya
saklandım . Benim yan ım d a 1 kişi olduğunu hatırlıyorum. Kim olduğunu hatırlamıyorum.
Y o la çıktım. Gişelerin sol tarafındaki tepeliğe doğru gitm eye çalışıyordum . Çim lik alana
doğru yerde sürünür şekilde gittim. Eğimli bir alana geldim. O rad a saklandım . Eğimli alanda
benden 10 15 metre sol tarafta çok sa y ıd a arkadaşlar vardı. S a ğ ım d a 7-8 metre uzağında
ise yaklaşık 8-9 öğrenci vardı. G eriye doğru çekilm eye başladık. Mermiler devam ediyordu.
Bu a ş a m a d a çime yoldan geçen Em re Demirbilek teğm enin vurulduğunu duydum ve
kendisini yerde yatarken gördüm. Geri çekilirken bir arkad aş tüfek kayışıyla teğm enin
bacağını bağladı ve onu da tepeye doğru çektiler. Tepenin yanın da gişelerin bulunduğu
yolun d ışın da S a b ih a gökçen hava alanından gelen yan yolda arkadaşlarım ız bir araç
durdurdu ve teğmeni araca koydular. B e yaz araç teğmeni koyduğum uz an d a aniden hızla
hareket etti. Bir ortada kaldık. Bazı arkadaşlar daha u z a ğa tepeye gittiler. Biz orada bir
otobüs durdurulmuştu oraya doğru koştum. O raya doğru koşarken güvenliği sağlayab ilm ek
için h avaya doğru 4-5 el ateş ettim. S o n ra otobüse geçtim. Biz otobüste beklerken halk
gişeler civarında yoğunlaştı. Bize yaklaşık 100 metre uzaktaydılar. A sk e r aleyhine
bağıranlar vardı. Bize doğru bir şeyler sallıyorlardı. Tahm in ediyorum bıçak sallıyorlardı. Bir
arkad aş otobüsü çalıştırdı. Öğrencilerden Ahm et Özbay, otobüsteki Ceyhu n üsteğm en e "
komutanım buradan gidelim " dedi. C eyhu n üsteğm en bunu söyleyen Ahm et e d ö n e re k " bir
daha söylersen kafana sıkarım ” dedi. 2 sa a t civarında otobüste bekledik. Beklem enin
birinci saatinde birkaç vatan daş geldi. C eyhu n üsteğm en onlardan birine sen beyazlı olan
gel dedi. Üzerini çıkar dedi. O d a üzerini çıkardı. D ışa rd a C eyhu n üsteğm en ile bu vatan daş
konuştu. Ne konuştuklarını bilmiyorum. D ışard a yaralanan Ferhat binbaşı otobüse getirildi.
Ceyhu n üsteğm en konuştuğu kişilere " yaralım ız var, bunu hastaneye götürün " dedi. A n c ak
Ferhat binbaşı kendindeydi ve ” beni bunlara teslim etmeyin " dedi. Bir süre geçti. H alka
konuşm alar devam ediyordu. Ben Ferhat binbaşının vatandaşın hastaneye götürülmesi için
çimlere bırakıldığım gördüm. Bırakanlar benim öğrenci arkadaşlarım da Binbaşının
götürüldüğünü ben görmedim. Sed ayi Kılınçer isimli öğrenci de bacağın d an vurulmuştu.
O n u da çimlik alana bıraktılar. O tobüsten dışarıya çıktım. Sedayi'nin ya n m a gittim.
B a c a ğ ın a m üdahale ettim. K an am asın ın azalm ası için 5-10 dakika uğraştım. Diğer
arkadaşlar Sed ayi nin başındaydı. Ben otobüse geri döndüm. Bir süre bekledikten sonra
halkla birlikte sivil giyimli kom iser olduğunu söyleyen bir görevli geldi. Ceyhu n üsteğm en ile
gö rü şm e yaptılar. N e konuştuklarını bilmiyorum. G e c e 03.30 civarında bizim gördüğüm üz
taraftan bir özel harekât aracının geldiğini gördük. Ben otobüsle beklenirken polislerle
a n la şm a yapıldığı söylendi. Tepede bekleyen arkadaşlarda a şa ğ ı indiler. Silahlarım ızı
polise teslim ettik. Elimizdeki mühimmatları verdik. O tobüsün dışın da tepe tarafında
bekledik. Halk yaklaştı. Üzerimize taşlar atılm aya başlandı. O a şa m a d a Tuzla belediyesine
ait sivil otobüsler geldi. Bizi onlara bindirerek Orhanlı P M A ya götürdüler. 3 gün nezarette
kaldık. Ç a ğ la y a n adliyesine se vk edilerek tutuklandık. Fethullah Güleni tanımam. A n cak
televizyonlarda gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir alakam yoktur. Örgütü ile
de ilgili değilim. S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmaktadır.

» ( 51 ) Şüpheli Sedayi KILINÇER 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben halen Yeşilyurt H ava harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim. 30 A ğ u sto s da 4.


S ın ıf terlimi alacaktım. Her se n e ders yılı bitiminde Y a lo v a da kam plara götürülüyoruz.
Tatbiki eğitim kampı altında 5 veya 6 hafta arazi şartlarında eğitim görüyoruz. O lay tarihinde
de 2 gündür Y a lo v a da kam pta idik. Sıralı komutanlarım T eğm en Em re Demirbilek,
Ü steğm en Aydın G ülşan, Ü steğm en Ceyhu n Özak, yeni gelen Faruk Ş im şe k teğmen,

684
Soruşturma no: 2016/83834

Y ü zb aşı H a şa n Durak, Y ü zb aşı Kenan Baştuğ, Binbaşı Ferhat Günay, Alay komutanı
Hüseyin Ergezen, Okul komutanı tüm general Fethi A lp a y ’dır. Okuldaki yukarıda sayd ığım
komutanlardan tüm General Fethi A lb ay ve Y ü zb aşı Kenan B a ştu ğ kam pta değillerdi.
Kenan B a ştu ğ A nkara da paraşüt eğitiminde olan arkadaşlarım ızın başındaydı. Zim m etim de
G 3 tüfek vardır. Seri num arası 396698 dir. O lay ge cesi de yanım da bu tüfek bulunuyordu.
O lay gecesi olay m uhalinde sa ğım ız d a n ve solum uzdan ateş açıldıktan sonra ben s a ğ
ba cağım d an yaralandım . Bu saldırıyı durdurabilmek am acıyla bu tüfekle h avaya 3 ya da 4
el ateş ettim. D ers yılı bitiminde her sen e olduğu gibi Y a lo v a daki Tatbiki eğitim kam pına
okulca götürüldük. Bir belediye aracı bizi götürdü. Plakasını hatırlamıyorum. Y a lo v a daki
kam pa intikal ettikten sonra ilk 2 gün eskisi gibi normal faaliyetlerimizi gösterdik. 15
T em m uz C u m a ge cesi yat içtim asından son ra dişlerimi fırçalam aya gittim. Ben lavaboda
iken nöbetçiler " tam teçhizatlı içtima " diye bağırdılar. Üstüm ü giydim. Silahhaneden
teçhizatımı aldım. Rutin bir tatbikat yapıldığını düşünerek en kısa sürede içtima alanında
hazır olm aya çalıştım. O nedenle hızlı hareket ettik. İçtima alanına önce tim komutanları
üsteğm en Aydın G ülşan, üsteğm en Ceyhu n Ö z a k geldiler. Y o k la m a alındı. Kom utan
herkesin içtima alanında olm ası gerektiğini söyledi. Bundan sonra filo komutanı Binbaşı
Ferhat G ü n a y alana geldi. Y a n ın d a da Y ü zb aşı H a şa n Durak vardı. Em re T e ğm e n de içtima
alanındaydı. Binbaşı " kam pınız rahat geçiyor an cak bundan son ra yorulacaksınız. Tatbikat
y a p a c a ğız " dedi. 50 kişi civarında listeden isimler okudu. Bu listede bende vardım. Bu 50
kişi benim ekibim dedi. 1 numaralı otobüse geçtik. 15 dakika kadar otobüste bekledik.
Sesini duyduğum kadarıyla kam p alanından helikopterler havalandı. İçtima alanındayken B
noktası nöbetçisi yerinde yok diye haber yayıldı. D a h a önceden sivil vatandaşlar kam pa
girmişti. Tatbikatın o nedenle yapıldığını düşündük. Ferhat binbaşı otobüse geldi. "
dışardaki terör olaylarından dolayı güvende değilsiniz, sizleri okula geri götürüyoruz " dedi
ve otobüsteki öğrencilere mermi dağıtıldı. A raç hareket etti. Tahm inen 23.30 civarında araç
kam p alanından ayrıldı. Hareket b a şlad ığın d a biz şarjörlere mermi basıyorduk. Bindiğim bu
aracın plakasını hatırlamıyorum. Kom utan bize dışardan görünm em esi am acıyla keplerimizi
b aşım ızdan çıkarm am ızı söyledi. Y o ld a herhangi bir sıkıntı yoktu. O sm a n ga z i köprüsünden
geçtik. Şo för düz giderken komutan kendisine bağırdı. S a p a ğ ı geçtin diye kızdı. A raç geri
geri geldi. S a b ih a gökçen hava alanı sa p a ğ ın a girdik. " S a b ih a G ökçe n güvenli bir bölge.
O rad a ya p a cak bir şeyiniz yok. S a d e c e gelen giden yolcuların güvenliğini alacaksınız" dedi.
Orhanlı gişelerinin önünde trafik y o ğu n laşm ay a başladı. A raç durdu. Yarım saate kadar
beklem e durum unda kaldık. O tobüsün içinde Ferhat G ü n a y binbaşı a y a ğ a kalkarak "Genel
Kurm ay B aşkan lığın d an bir bildiri yayınlandı, arkadaşlar A K P terör örgütüne ve terörist başı
R. Tayyip E rd oğan a karşı bir operasyon başlatıldı. Kendisi tutuklandı ve kelepçelendi.
Ş u a n gelm ek istemeyen varsa şimdi söylesin. 1' diyerek M P 5 tüfeğini bize doğrulttu. Tüfeği
doluydu. "B u bir resmi emirdir" dedi ve "eğer inerseniz mermi en yakınınızdan gelir” diye
tehdit etti. " şimdi a şa ğ ıy a iniyoruz, a şa ğ ıd a polis ya da jandarm a kıyafetli teröristler olabilir.
Tüfeğinizi alm aya kalkarlarsa vermeyin. Kendinize dikkat edin." dedi. Duyduklarım ızın etkisi
ile araçtan indik. G işelere doğru 25-30 metre koşar adım larla gitm eye başladık. En
önüm üzde Ferhat binbaşı vardı. Bende hem en Ferhat binbaşının arkasındaydım çünkü
otobüsten sırayla inmiştik ve ben otobüste en ön koltukta oturuyordum. S a b ih a gökçen hava
alan ına gideceğim izi söylemişti. Benim aklım dan hiçbir şekilde bize ateş edileceği
gelmemişti. Birden s a ğ tarafım ızdan herhangi bir teslim olun çağrısı yapılm adan birkaç
tabanca ile ateş edildiğini duydum. A teş edenleri görmedim. Bu kurşunlardan birisi benim
s a ğ ba cağım d an girdi ve çıktı. Yaralandım . Y o la dik. G işelere paralel doblo araç duruyordu.
O nun ön tarafına geçtik. Zira onun arkasından bize doğru ateş ediliyordu. Yanım daki
arkadaşım Bilal Bilger e vurulduğum u söyledim. O kontrol etti. Kan olm adığını korktuğumu
söyledi. T am emin değildim. A ra ca çarpm ış olduğum u düşündüm . D a h a sonra kan gördü.
Vurulduğum u söyledi, Ferhat binbaşı hem en yanım daydı. Aracın önünde biz saklanırken, o
aracın biraz d ışın a çıkmış. Yere yatm ış siper alm ış ateş ediyordu. Vuruldum diyerek yan
döndü. Aracın arkasın a doğru geldi. O arada yanım daki Bilal arka d aşım d a " ah kulağım "

685
Soruşturma no: 2016/83834

diye bağırdı. O rad a iken Bilal öncelikle " ateşin nereden geldiğini ona göre saklanalım "
dedi. Bende bilmediğimizi söyledim. Aracın önünde 7-8 kişi saklanabilm ek için sıkışm ıştık.
O radan gitm emiz gerektiğini düşünm üştüm . Ben o arada 3-4 el h avaya ateş açtım.
K arşıdan bir polisin " durun yaralıyım " diyerek ellerini kaldırdığını ve "teslim oluyorum "
dediğini duydum ve polisi gördüm. Ben ve arkadaşlarım polisin yaralı olduğunu gördüğüm üz
için birbirimize ateş etmeyin diye uyarıda bulunduk. G işe tarafına sürünm eye başladık.
Tırların ara sın d a 8-10 öğrenci ile birlikte 3-5 dakika kaldık. A rkad aşlar bana yardım etti.
Karşı tarafa geçm em iz gerektiği sa ğ d a n soldan bize söylendi. A rkad aşlar geçtiler. Benim
yaralanm ış olm am dan dolayı normal sürünm em m üm kün değildi. Geri geri sürünm em
gerekiyordu. B uğracan G ü m ü ş halkın bize doğru geldiğini ve gitmemiz gerektiğini söyledi.
Tüfeğimi Hüseyin Kırılm az isimli ark a d aşım a teslim etmiştim. Topallayarak koştum. O arada
ateş eden olmadı. K arşıya geçtim. Çimenlerin arka sın a geçtim ve durdum. A rkadaşlar bir
İE T T otobüsü ve doblo tarzı bir araç durdurdular. Doblo öndeydi. Ben Em re teğmenin
sürüklenerek getirildiğini gördüm ve arkadaşlara onun durumu dah a ağır öncelikle onu
bindirin, d a h a so n ra ben bineyim, gidelim dedim. Aracın şoförüne kafanı ey vurulursun
dedim. Em re teğmeni bindirdik. Ben binm eye çalışırken araç hızla uzaklaştı. Diğer
arkadaşlar aracın arkasın d a siper almışlardı. Hep birlikte ortada kaldık. Bazıları h avaya ateş
ederek otobüse binm eye bazıları da tepeye kaçm aya çalıştı. Em re teğmeni araca doğru
çekerken de sorun çıkm am ası için yoğun şekilde h avaya ateş açtık. O emri de üsteğm en
Ceyhu n Ö z a k verdi. Otobüslere geçiyoruz. Y arala n m a m a k için havaya ateş edin dedi.
O tob üse geçtim. 1-2 saat bekledim. Yatıyordum. O arada hiçbir şe y görmedim. Kan
kaybediyordum. Halktan " asker öldün sen " gibi tezahüratlar geliyordu. Yattığım yerden
hiçbir şeyi görmüyordum . Y alnız dışardan birinin komutan gö rüşm e ye geliyorum dediğini
duydum. Canlı bom ba olabilir korkusuyla kom utana o vatandaşın üzerini çıkartm asını
arkadaşlarım ız söyledi. Bir süre konuşuldu. İçerde benim yaralı olduğum söylendi. Beni
dışarı çıkardılar. A rkadaşlarım çimlik alana beni götürdüler. D ışard an 1 sivilde
arkadaşlarım a yardım etti. Ben oradayken halk çoğaldı. Halktan bana yardım edenler oldu.
Karşı tarafa gidip, seni hastaneye gönderelim dediler. V a ta n d a ş kolum a girdi, bariyeri
atlatarak yolun yaklaşık dörtte birini geçm işken halk ga layan e geldi. Bir vatandaşın benim
üzerime doğru yürüdüğünü görünce kom utana ben oraya gitm eyeceğini dedim. Beni tekrar
çimlik alan a aldılar. Bir süre sonra ekip araçlarıyla polisler geldi. Ben gelen ve elimi tutan bir
polise " abi ne oluyor, kimle çatışıyoruz " dedim. O da bana " k o r k m a "" dedi. O tob üse beni
aldılar. Halktan biri bana tam pon yaptı. Ben otobüsteyken am b ulan s geldi. Beni ona aldılar.
Kartal devlet h astanesine götürülürken hastanenin önünde am bulansı tekm elem eye
başladılar. Devlet hastanesinden vazgeçip Özel G isp ir h astanesine götürüldüm. Tedavim
yapıldı. Akşam üzeri b a şım ız d a bekleyen polisler benî polis merkezine götürerek nezarete
aldılar. Y a n ım d a H akan K arab a cak isimli öğrenci arka d aşım d a vardı. O d a ayağını
burkmuştu. Cum artesi akşam ı nezarete alındım. Pazartesi akşam ı tutuklandım. Fethullah
Güleni tanımam. A n c a k televizyonlarda gördüğüm kadarıyla biliyorum. Öğretisi ile hiçbir
alakam yoktur. Örgütü ile de ilgili değilim. S u ç su z u m .”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 52 ) Şüpheli Sefa U Ğ U R 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben, H ava Harp O kulunda 3. S ın ıf öğrencisi olarak, öğrenim görürken,


15.07.2016 tarihinden önce okulum uzdan kam p ya p m ak am acıyla Y alo va 'y a intikal etmiştik,
gidiş tarihimiz 13.07.2016 ç a rşa m b a günü idi. Kam pta bulunurken bir an d a yat içtiması
verildiğinde, saat 22:30 sıralarında bir hareketlilik oldu, herkes kaldırıldı, silahları ku şan m ası
ve tam teçhizatlı içtima yapılm ası gerektiği söylendi. Bu tür eğitimler her zam an olduğu için
biz normal karşıladık, daha sonra kam p yerinin güvenli olm adığı belirtilerek, okula geri
döneceğim iz söylendi, önce tatbikat olduğu söylendi, dah a sonra güvenli olm adığı söylendi.

686
Soruşturma no: 2016/83834

Otobüslere binip yola çıktık, benim yanım da G 3 piyade tüfeğim vardı, bu şekilde yola
çıktıktan sonra O sm a n G azi Köprüsü’nü geçtik, Orhanlı Gişeleri civarına geldik, biz
normalde başta İstanbul istikametine gideceğim izi düşünürken, yolda iken istikamet S a b ih a
G ökçe n Havalim anı tarafına dönmüştü, bizim araçta H a şa n Durak yüzbaşı ve C eyhu n Ö za k
Ü steğm en vardı. Bu şekilde Orhanlı Gişelerini geçtiğimiz sırada, henüz geçm eden trafik
yoğunluğundan dolayı duraklam ak zorunda kaldık, dah a son ra yolun açılm am ası üzerine
Ferhat binbaşı araçtan inmemizi söyledi. D a h a doğru su öndeki araçtakiler inmeye
başlayın ca biz de indik, ardından indiğimiz yerin hem en yukarısında tepelik bir yer vardı,
orada saklan ıp tüfeklerimiz ile beklem eye başladık, bu şekilde bir süre bekledik, etraftan
atış sesleri geliyordu, araçtan inince silah sesleri gelince ve biz hedef alınınca kendimizi
korum ak am acıyla sürünerek tepelik kısm a çıkmıştık, burada epeyce bekledik, sa ğ d a n
soldan gelen ateşlerin ardından vatandaşlar olay yerine gelm eye başlam ışlardı.
Vatandaşlardan bir kısm ı biz askerlere destek verirken, bir kısmı da hakaret içeren sözler
söylüyordu, biz sa d e ce vatandaşların olay yerine gelm em esi ve gelenlerin olay yerinden
ayrılmaları için havaya ateş etmiştik, kesinlikle bir kişiyi hedef gözeterek ateş etmiş değilim.
D a h a son ra olay yerine özel harekât polisleri geldiler, Ferhan binbaşı olay sırasın d a iki ayrı
yerde yaralanm ıştı yatıyordu, polisler tarafından vurulduğu söyleniyordu, görüşm eyi yapan
Ceyhu n üsteğm en ve bir kaç arkadaştı, yapılan a n la şm a son ucund a silahları teslim edip,
biz de teslim olarak Orhanlı Polis Karakolu’na gittik. Halkın çevrede toplanıp bağırıp
çağırm aları ve konuşm alarından biraz şüphelendik, daha sonra polislerin gelm esi üzerine
olayın tatbikat veya eğitim değil darbe girişimi olduğunu anladık, zaten polisler öyle
söylemişti. O a ş a m a y a kadar olayın ne olduğunu bilmiyordum, eğer baştan bilseydim
kesinlikle katılmazdım, ayrıca bilip de katılm asaydım b a şım a kötü bir şe y gelebilirdi. Ben
yine de katılmazdım. F E T Ö terör örgütüne ait herhangi bir okula gitmedim, yurdunda
kalmadım, dershanesine gitmedim, gazete veya dergi aboneliği yaptırmadım, ailem de de bu
şekilde olan bir kim se yoktur. S a d e c e bir kardeşim vardır, onun da örgüt ile ilgisi yoktur.
B a n a okuduğunuz İstanbul 9. Sulh C e z a Hâkim liği’nde 18.07.2016 tarihinde verm iş
olduğum ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. O lay sıra sın d a Ferhat binbaşı çok hararetli
idi, sürekli olarak bizi harekete geçirm eye çalışıyordu, zaten ateş etme emrini de o vermişti,
en rütbeli kendisi İdi. Hatta yaralandıktan sonra Ceyhu n üsteğm en özel harekât polisleri ile
görüşüp an la şa rak en azından yaralıların bir an önce hastaneye kaldırılm ası için çab a sarf
ederken, Ferhat binbaşı buna karşı çıkm aya çalışıyordu, gelen kişilerin polis değil terörist
olduklarını söylüyordu. Ferhat binbaşı yaralandıktan sonra, rütbeli komutan olan A lay
Komutanı A lb ay Hüseyin Ergezen ile C eyhu n üsteğm en irtibat kurup ne yapacaklarını
sorunca, direnmemiz gerektiğini söylem iş, ancak biz kime karşı ne şekilde direneceğimizi
anlam adık. Bunun gereğini yerine getirmek istemedik.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 53 ) Şüpheli Semih Burak İMRENK 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben olay tarihi ve öncesinde H ava Harp O kulu’nda 3. S ın ıf öğrencisiydim, yani


rütbeli değildim. Yalova'daki H ava M eydan Kom utanlığı kam p bölgesine 13.07.2016
çarşa m b a günü gelmiştik. O lay günü yani 15.07.2016 cu m a günü kam pta bulunduğum uz
sırada, bir an d a a k şa m saatlerinde 22.00 sıralarında iken acil tam teçhizat eksiksiz
toplanm a emri verildi. İlk başta biz rutin eğitim olarak düşündük, çünkü daha önceden buna
benzer eğitimler yapm aktaydık. G ü n boyunca kanıp yaptığım ız bu yerde o lağan dışı hiçbir
olay olmadı. Biz toplanınca balon haber olarak nitelendirilen nokta nöbetçilerinden bir
tanesinin kayıp olduğu ve onu ara yaca ğım ız ve bu şekilde yoklam a yapılm ası gerekçesiyle
toplandığım ızı düşündük, zaten bize doğrudan emir veren bir komutan da yoktu. S a d e c e
kendi aram ızda biz bu şekilde değerlendiriyorduk. Ö n ce ge ce eğitimi tatbikatı olduğu
söylendi, ardından çok sa y ıd a otobüs geldi, listeden isimler okundu, ayrıldık, ben de bu

687
Soruşturma no: 2016/83834

kişiler arasındaydı m, bizi otobüslere bindirdiler. Ö n ce bir şe y söylemediler, ben en sonuncu


otobüse binmiştim, araç kom utam Y ü zb aşı H a şa n Durak ve Ü steğm en Ceyhun Ö z a k idi.
Hareket etmeden önce ben hem en aceleyle çadırım a giderek, cüzdanım ı ve cep
telefonumu aldım, telefonum kapalı idi. Telefonu acele açtım k ısa ca babam la konuştum,
yaklaşık 30 saniye kadardı, b a b am a kötü bir şey olm adığını söyledim, ardından komutan
gelince hem en telefonu kapattım. So n u n cu otobüste olduğum içen epeyce bekledikten
sonra. Hareket ettik bu sırada bize mermi verildi, hücum yelekleri üzerimizdeydi, tüfeğimiz
yanım ızdaydı, H a şa n yüzbaşı bize sürekli dikkatli olm am ız gerektiğini, çevreyi kontrol
etmemiz gerektiğini söyledi, hatta ardından cam lardaki perdeler kapatıldı, bir süre sonra
güvenlik sıkıntısı olduğu söylenerek, okula geri döneceğim iz belirtildi. Bu şekilde devam
ederek O sm a n G azi K ö prü sü ’ne ulaştık, gişelerden ücret ödenip geçtik, an cak seyir halinde
iken H a şa n yüzbaşı ile C eyhu n üsteğm en arasın d a bizim du ym ad ığım ız bazı iletişim
şekilleri oldu, cep telefonundan m esaj gönderm eden gösterilm esi durumu sö z konusu oldu,
ben onlara yakın oturduğum için , bu durum bana şüpheli geldi ve dikkatimi çekti, bu şekilde
devam ederken H a şa n yüzbaşı a y a ğ a kalkıp bize hitaben S a b ih a G ö k ç e n ’e gidip,
güvenliğini sa ğla y a c a ğım ızı söyledi, biz de tatbikat olduğu söylenince bu durum bizi
heyecanlandırdı, tatbikatın çok gerçekçi olacağını düşündük. Bir s a p a ğ a geldiğim iz de
İstanbul istikametine değil, S a b ih a G ö kçe n istikametine döndük, bir süre gidip gişelere
yaklaştığım ızda trafiğin çok yoğun olduğunu, tır ve benzeri araçların yolda dönüp m anevra
yap m aya çalıştıklarını gördük, bu sırada biraz bekledik öndeki araçtakiler indi, H a şa n
yüzbaşı trafiğin yoğun olm ası nedeniyle S a b ih a G ökçe n'e yürüyerek gideceğim izi söyledi,
bu sırada Ceyhu n üsteğm enin otobüsün arka tarafına giderek inmeden önce arkadaşlara
hitaben " bu güne kadar yaptıklarımız eğitimdi, bundan sonrakiler gerçektir, ben emir
verdikten sonra ateş etmeyen olursa ben onu vururum" şeklinde sözler söylem iş. Biz
araçtan inince herhangi bir olay y a şa n m a d a n ve gö rü şm e yapılm adan bir an d a polisler
tarafından ateş altına alındık, bunun üzerine şo k olup yere yattık, buna benzer bir eğitim
daha önceden almadık, tırın altına saklandım , tüfeğim yanım daydı herhangi bir şekilde ateş
etmedim, bu sırada S e fa U ğur bana yakındı, vurulup vurulm adığım sordum, vurulmadığını
söyledi. Bu sırada Ferhat binbaşı biraz ilerimizde sol tarafta yolları ayıran çimenlik kısım da,
siper alm ış vaziyette hedef gözeterek, ateş eder vaziyetteydi, bizi yanın a çağırıyordu, ben
sürünerek yan m a kadar gittim, bana pantolonum u yırtmamı ve yaralandığını söyledi, ben
kontrol edince herhangi bir kan görmedim, bunu kendisine söyledim, bu sırad a bana
am b ulan s çağırm am ı söyledi, bunun üzerine kapalı telefonumu açtım, telefon açılırken bir
süre zam an geçti, ardından 112 hattını arayıp çıkan bayan personele ya n ım d a yaralı kişiler
olduğunu ve acilen am b ulan s gönderm esi gerektiğini söyledim, olay yerini dahi tam
bilmediğimi sa d e ce S a b ih a G ökçe n 'e yakın gişeler mevkii olduğunu söyledim, an cak bu
bayan personel yolların kapalı olduğunu ve bu nedenle am b ulan s gönderem eyeceğini
söyledi. Ardından bir arkad aşım ız boş bir halk otobüsünü durdurdu, sa d e ce şoför vardı, bu
otobüsü kendimize siper edinerek Ferhat binbaşının emri ile yakındaki tepeye tırmandık,
otobüsün arka tarafında kalıyordu, yakınında Sü le ym a n Ş a h Üniversitesi vardı, ilk defa o
zam an görmüştüm, tepeye tırmanıp telleri açtıktan sonra, bu a ş a m a d a havaya yanım daki
tüfeğim ile 4-5 el ateş etmiştim. Bu olayı telleri açm ad an önce yapm ıştım , ardından
kendimizi siper edip orada beklem eye başladık. Halen olayın ne olduğunu bilmiyordum, bu
sırada telefonu tekrar açtım, abim Ahm et ile görüştüm, olayın ne olduğunu kendisinden
öğrendim, kendisinden yardım istedim zira o sırad a İstanbul Büyükçekm ece ilçesinde idi,
bana yardım edem eyeceğini söyledi, köprü kapalıym ış, ardından babam ı aradım olayı
söyledim, kendisi bana kom utana gidip teslim olm am ız gerektiğini söyledi. Bunu ahim de
söylemişti, ben her ikisinden yardım istedim, ekip aracı talep ettim an cak bu m üm kün
olmadı. Bu şekilde sa b a h a karşı saat 04:00 sıralarına kadar özel harekat polisleri gelene
kadar bekledik, ben Ferhat binbaşıya gidip teslim olm am ız gerektiğini söyledim, özel
harekat polisleri gelene kadar diğer polisler tarafından ateş etmek dışın da teslim olm am ız
gerektiği söylenmedi, ardından yapılan a n la şm a son u cu n d a tüfeğimiz ile beraber teslim

688
Soruşturma no: 2016/83834

olduk. Bizi karakola götürdüler, ben h avaya ateş etmek d ışın d a herhangi bir kişiye yönelik
ateş etmiş değilim, darbe girişiminden haberim yoktu, olsaydı zaten kesinlikle katılmazdım,
verilen emri de yerine getirmezdim. Ben dah a önce kesinlikle Fetö terör örgütüne ait
herhangi bir okula veya dershaneye gitmedim, yurdunda kalmadım. O nlara ait herhangi bir
gazete veya dergi aboneliğinim sö z konusu olmadı. Suçsu zum . Ben daha önce İstanbul 9.
Sulh C e z a Hâkim liğinde verm iş olduğum 18/07/2016 tarihli ifademi de aynen tekrar ederim,
doğrudur. Suçlam aları kabul etmiyorum. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 54 ) Şüpheli Suat KATAR 19.07.2016 tarihli savunmasında;

“...Bana isnat etmiş odluğunuz suçlam ayı anladım. Ben İzmir G Aziem ir Teknik
Okullar kom utanlığında sö z le şm e er, ağır vasta şoförü olarak görev yapm aktayım . Darbeye
te şebbüs eyleminin olduğugünden iki gün önce Y alo va 'y a H ava M eydan Kom utanlığı na
geldik. Ben izinden döndükten sonra Takım Kom utanım ız Hv. Astsb. Olcay... ve bölük
kom utanım ız Hv. Yzb. M u s a U Y S A L Y a lo v a H ava Harp Okulu Kom utanlığı emrinde
görevlendirildiğimizi, orada kam pa gelen Harp Okulu öğrencilerine kam p içerisinde taşım a
hizmeti yapacağım ızı söylediler. Ben yaklaşık 1 aydır birliğimde sözleşm eli er olarak görev
yaparım. D a h a acemi olduğum uzdan yanım ıza birer kişi daha vererek Y alova'ya
gönderdiler. C u m a günü saaat: 22.30 sıralarında koğuşta İzmir'den beraber geldiğim iz
arkadaşlarla uyurken birden bizi uyandırdılar. O ranın erat çavu şu bizi uyandırdı. Acil ağır
vasıta sürücelerinin araç tahsis bölüm üne gitmesi gerektiğini, emrin öyle olduğunu orada
komutanın beklediğini söyledi. Bizde üstümüzü giyinip söylenen yere gittik. Gittiğimizde
oranın personeli olduğu için ismini bilmediğim an cak gö rsem teşhis edebileceğim Hv. Uzm.
Ç vş. O lan şa h ıs hem en otobüslere binmemezi gerektiğini söyledi. Birlik içerisinde olan ipek
yolu bölgesiolarak söylediği yere gidip Harp Okulu öğrencileri alm am ız gerektiğini o yer de
tek sıra halinde araçlarla bekleyin dedi. Gittikten yaklaşık yarım saat sonra aracım a 45-50
ye yakın H ava Harp Okulu öğrencisi bindi. Kamuflaj ve tam silahlı teçhizatlı idiler.
Öğrenciler har içinde 1 binbaşı, 1 yüzbaşı ve astsu b ay olarak hatırladığım bir ş a h ıs vardı.
Kendi birliğimin personeli olm adığınd an isimlerini bilmiyorum H a v a Harp Okulu personeli
veya oranın personeli olabilir. G ö rse m bu şah ıslardan binbaşıyı teşhis edebilirim. Birliğin
nizam iyesinden çıktıktan sonra binbaşı ya nereye gittiğimizi sordum. Kendisi bana
öğrencileri ge ce intikaline çıkardığım ızı söyledi. Bir süre gittikten sonra Kocaeli istikametine
gitmemizi söyledi ben de gittim. A n c a k S a b ih a G ökçe n Havalim anı çevresine geldiğimizi
oraya geldiğim de anladım. Ben İstanbul civarını bilmediğimden dolayı bölgeye hâkim
değilim. Binbaşının git dediği yere gittim. Bir süre sonra dah a seyir ettikten sonra bana
S a b ih a G ökçe n Havalim anı tarafına dön dedi. Y o ld a rütebeliler sürekli olarak
mesajlaşıyorlardı an cak ne yaptıklarını anlam adım . Zaten hiç de konuşmuyorlardı. Ben
binbaşıya nereye gittiğimizi sorunca bana "se n çok konuşuyorsun, sen çok sorguluyorsun"
diye çıkışın ca ben de bir şey diyemedim. G işeler gibi bir bölgenin önüne geldiğim izde
otobüsleri durdurm a talimatı verdiler. Hatta durduğum uz yerdengişeler görünmüyordu.
Durduğum uzda dah a sivil halk orada yoktu. D urduğum uz an binaşı bana kapıyı açm a
talimatı verdi ve kapı açıldığında öğrencilere seslenerek " görevinizi açıklıyorum " şeklinde
seslendi onlara hitaben " emir verdiğim de karşınıza polis de sivil halk da çıksa emir
verdiğim de onları vuracaksınız" dedi. Ben de bu sırad a şaşkın lık içerisindeydim. Silahım da
olm adığ liçin binbaşıya karşıbir şey yapam adım . Bir süre sonraotobüslerden öğrenciler ve
komutanlar indi. G işeler yönüne doğru gittiklerini anladım yaklaşık bir dakika sonra çatışm a
sesleri geldi. Tüm komutanlar ve öğrenciler ateş ediyorlardı. S o n ra bizim araca karşı
taraftan mermiler y a ğm a y a başladı. Ben bunun üzerine arkam da bulunan diğer şüpheli
Zaferin aracına geçtim. O ra d a Zaferle beraber gizlendik. Y a k la şık yarım saat sonra sivil
vatandaşlar geldi. Ö n ce komutanlar ve öğrencilerin olduğu yöne gittiler. Y a k la şık 10 dakika

689
Soruşturma no: 2016/83834

sonra da bizim otobüsün olduğu yere geldiler. Bizi tartakladılar ben darbe teşebbüsünün o
anda anladım. Bir grup bizi tartaklarken diğerleri bizi koruyup ellerinden aldılar ve giym em iz
için sivil kıyafet verdiler. Biz de diğer şüpheli Zafer'in şu an da bana ifadesinde okuduğunuz
gibi olay yerinden kaçıp Sarıyerde polis merkezine teslim olduk. So n rad an tespit edilip suçlu
durum a düşeriz diye sam im i beyanda bulunm ak için polis merkezine gittik. Durum u anlattık
an cak ifadelerimiz alınmadı. Darbe te şebbüsü olduğunu bilmiyordum. Üzerime atılı
suçlam ayı kabul etmiyorum elimden geldiğince devletime yardım etmeye hazırım dedi...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 55 ) Şüpheli Şüheda Sena ÖĞÜTALAN 16.03.2017 tarihli savunmasında;

“...Ben dah a önce sorgu hâkimliğinde ifade vermiştim, o ifademi aynen tekrar
ediyorum. Bununla birlikte olayla ilgili ya zm ış olduğum savu n m a dilekçemi de sunuyorum.
Bu dilekçemi de aynen tekrar ediyorum, dedi. 3 sayfadan ibaret yazılı dilekçe alındı
d o sy a sın a konuldu. Ben 2013 yılında H ava Harp Okulunu kazandım . H ava Harp Okulunun
her yıl mutat olarak tatbiki eğitim kampı Y a lo v a H a v a M eydan Kom utanlığında
yapılmaktadır. Ben 3 sınıf öğrencisiyim 13 T em m uz 2016 tarihinde Yeşilyurt’taki
okulum uzdan deniz otobüsleri ile Y alova' ya intikal ettik. Tahm in ediyorum 500 civarında
öğrenci kam pa katılmış olabilir. K a m p a katıldığım ız andan itibaren 15 Tem m uza kadar her
şey mutat olarak devam etti. Hatta H ava Kuvvetleri Kom utanı Abidin Ü N A L kampı ziyaret
etti. 15 Tem m uz 2016 günü saat 22:00 den sonra bütün filo tam teçhizatlı olarak içtima
alan ına çağrıldık. Bu tür eğitimler kam p süresince yapılmaktadır. G e c e eğitimleri, nöbetler
intikaller tam teçhizatlı olarak yapılmaktadır. Teçhizat olarak hücum yeleği, tüfek, kasatura,
matara ve miğfer bulunmaktadır. 5 adet şarjör verilmektedir. 1 şarjör tüfek ve 4 şarjör
hücum yeleğinde bulunmaktadır. İçtimaya çıkarken mermisizdik. Kam pta 3 devre
bulunmaktadır. 3 filoda içtima alanına çıkmıştı. Filo Komutanı Binbaşı Ferhat G Ü N A Y içtima
alan ına geldi. Kam pın böyle kolay geçeceğini mi san d ın ız şeklinde sözler söyledi. Biz bir
eğitim faaliyeti olacağını düşündük. Biz içtima alanında iken bulunduğum uz yere sivil
otobüsler ile birlikte M A N otobüslerde geldi. Ferhat G Ü N A Y binbaşı elindeki kâğıttan isimler
okum aya başladı, okuduğu listeye göre araçlara bindik. O tobüste iken Ferhat Binbaşı içeri
girerek araçtakilerin bir kısm ını eli ile göstererek sizler telefonlarınızı alın diye söyledi.
Bende bu kişilerin içerisinde idim. Telefonlarımızı aldık an cak açılm am ası söylendi. Benim
bulunduğum araçta N agih an Y A V U Z ve Nimet Ecem G Ö N Ü L L Ü isimli bayan öğrencilerde
vardı. İçtima alanındaki bu olaylar sa a t 23.00 sıralarında cereyan etti. Bir süre sonra
bulunduğum uz araçlar hareket etmeye başladı. A n c a k sanıyorum belli aralıklarla çıkışlar
oldu. Bizim bulunduğum uz otobüste Binbaşı Ferhat G Ü N A Y ve T e ğm e n Em re
D E M İR B İL E K bulunuyordu, biz bayanlar olarak araçta ön tarafta oturuyorduk. Çıktıktan
sonra otobüsün ışıkları kapatıldı. Y a k la şık 1 saat kadar bir zam an geçmişti, sanıyorum
O rhangazi Köprüsünden geçmiştik. Filo komutanı Ferhat G Ü N A Y aracın ortasına doğru
ilerledi, " T S K yönetime el koymuştur, bu bir darbedir, S a b ih a G ökçe n Havalim anı güvenlik
güçlerince ele geçirilmiştir, bizim görevim iz de onlara yardımcı olmaktır, şu an inmek isteyen
inebilir an cak kurşunu en yakınından yer" diye söyledi. Y a n ın d a bulunan T e ğm e n Em re
D E M İR B İL E K suskundu, korkm uş gibiydi, tedirgindi. Kendisi herhangi bir şe y söylemedi.
Ferhat Binbaşı dah a sonra bizim yanım ıza doğru geldi. Ecem G Ö N Ü L L Ü ve N agih an
Y A V U Z ' la bana "Sizinle kuleye gideceğiz, inen binen bayan yolcuların güvenliğini
sa ğ la y a c a ğ ız " diye söyledi. Ben aşırı şekilde tedirgin oldum. Bir süre dah a gittikten sonra
Ferhat Binbaşı aracı durdurdu, araç bir miktar geri gelerek s a ğ taraftaki yola saptı. A n c a k
burada da trafik durm uş haldeydi. Kendisi bizleri araçtan indirdi, bundan sonra yürüyeceğiz
şeklinde sözler söyledi. Biz araçtan indikten sonra bir kaç adım yürüyünce s a ğ tarafım ızdan
silah sesleri gelm eye başladı, hepimiz yat emri üzerine yere yattık, asfaltın üzerinde
kafamızı kaldırm adan beklem eye başladık. K arşıdan bir kişinin yaralıyım şeklinde

690
Soruşturma no: 2016/83834

bağırdığını duydum. Kom utanlar bu ş a h s a silahını bırakm asını ve am b u lan sa gitmesini


söyledi. K im se ateş etmesin şeklinde bulunduğum uz yerden komutanların bağırdığını
hatırlıyorum ancak kimin söylediğini hatırlamıyorum. Silah seslerinin artması üzerine geriye
doğru sürünm eye başladık. A rkada bekleyen tırlar vardı. A rkada saklan m aya çalıştık. Devre
arkadaşlarım ızdan Se d ayi K IIL IN Ç E R ' in b acağın d an vurulm uş olduğunu gördüm kendisini
arkaya doğru ta şım a ya çalıştık. Yolun karşısın a doğru geçtik. Çimlerin olduğu alanda
fidanlıklar vardı, burada kendimizi korum aya çalıştık. R e ce p KILIÇ, Halis U Y A R , Ali Furkan
A C A R , Berat D E R E L İ ve yine isimlerini hatırlayam adığım birkaç arkad aş dah a orada
kendimizi korum aya çalıştık. Bizim bulunduğum uz yerdeki öğrencilerden hiç kim se ateş
etmedi, kesinlikle silahım ızı kullanmadık, an cak karanlık bir ortam vardı yoğun bir şekilde
çatışm a sesleri geliyordu. Benim yanım da telefonum vardı ancak akıllı telefon değildi. O nun
için internete girm e şa n sım ız yoktu.
Ben devre arkadaşlarım a u laşm aya çalıştım an cak ulaşam adım . Yine bizim
filom uzda görevli Kol Kom utanım ız Y ü zb aşı H a şa n D U R A K a telefonla ulaştım. Ne
yapm am ız gerektiğini sordum, arkadaşlarınızla toplanın emniyet güçlerinin geldiğini ve
kendilerine sığın acağım ız ı söyledi. Bizlere yakın bir noktada olduklarını iletti. Ben olay
yerindeki diğer arkadaşlarım ıza da bağırdım, koşarak bulundukları yere doğru gittik.
San ıyoru m emniyet güçleri bir halk otobüsü getirmişti. Bizi araçlara bindirdiler ancak
toplanan kalabalık araçlara saldırıyordu, polis memurları da bizleri korum aya çalışıyordu
benim bir ara midem bulandı dışarı çıktım, döndü ğüm d e polis memurları silahları ve
şarjörleri topluyordu, benim tüfeğimi ve şarjörümü arkadaşlarım teslim etmişti bende
üzerimdeki şarjörleri ve kasaturam ı teslim ettim. Tüfek num aram ı polis m em uruna
yazdırdım. Bizi Tuzla Em niyet M üdürlüğüne götürdüler. 19 Tem m uz 2016 tarihinde İstanbul
Adliyesine getirildim ve tutuklandım. Ben kesinlikle olaylar e sn a sın d a silah kullanmadım, bir
kez bile ateş etmedim.
Şarjörlerim dolu olarak teslim edildi, el svaplarım alındı, otobüste bulunduğum uz
sırada ateş ettiğini söyleyen arkadaşlar vardı an cak bu arkadaşlarım ız kesinlikle havaya
ateş ettiklerini söylediler. Ben kesinlikle olayın bir darbe te şebbüsü olduğunu yola çıktıktan
çok zam an sonra Ferhat Binbaşının söylem esi ile öğrendim, kaldı ki darbenin de ne
olduğunu bilmiyordum. Normal her yıl yaptığım ız gibi eğitim kam pına gitmiştik.
O lay olduğu tarihe kadar da normal faaliyetlerimizi yürüttük, farklı olarak sad e ce
H av a Kuvvetleri Komutanı Abidin Ü N A L kampı ziyaret etmiştir. Benim F E T Ö /P D Y isimli
Terör Örgütü ile hiçbir bağlantım yoktur, bu yapının okullarında veya dershanelerinde
kesinlikle eğitim almadım, bu yapıya m ensup kesinlikle herhangi bir kim se ile de ilişkim
olmamıştır. Ben kesinlikle suçlam aları kabul etmiyorum. Y a k la şık 8 aydır tutukluyum,
serbest bırakılm am konusunda gereğinin yapılm asını istiyorum. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 56 ) Şüpheli Tunahan KARA KAS 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben atılı suçlam aları kabul etmiyorum. H ava Harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim,
bana ifadelerini+ okuduğunuz diğer şüpheli ask e r arkadaşlarım ın beyanlarına katılıyorum.
Otobüslere binm eden önce, bizi toplayınca önce nokta nöbetçisinin kayıp olduğu şeklinde
konuşm alar oldu, ancak herhangi bir kom utanım ız resmi olarak bize böyle bir şey
söylemedi.
Bizi tam teçhizatlı olarak otobüslere aldılar tatbikat var dediler son ra S a b ih a G ökçen
gişelerine götürüldük, otobüsten indik bize bir anda ateş acildi yere yattık, yat emrinden
sonra tam siper olarak yere yattım süründüm, olay günü de otobüslere bindiğim izde ben
Ferhat binbaşının otobüsünde idim kapıya yakın olan 10 kişi telefonlarını alabilir dedi,
telefonumu kapalı bir şekilde aldım cebim e koydum. Yoldayken o sıralarda ülkemizde canlı

691
Soruşturma no: 2016/83834

bom ba olayları olduğu için merminin verildiğini düşündüm , hatta yolda iken kapalı
telefonumu açıp annem ve babam la helalleştik.
O kula gittiğimizi düşünürken bir an d a Ferhat binbaşı otobüsün rotasını S a b ih a
G ökçe n'e çevirdi, hatta yol ayrım ına gelip, İstanbul istikametine giderken Ferhat binbaşı
olaya m üdahale edip otobüsü geri m anevra yaptırarak S a b ih a G ö kçe n tarafına gideceğim iz
otobüsü kullanan şoföre söyledi.
A la n a gelm eden 3-5 dk önce Ferhat binbaşı ko n u şm aya başladı bize su an d a hava
alan ına gidiyoruz oradaki askere, jandarm aya, polise yardım etmeye gidiyoruz, an cak oraya
gittiğimizde sivil görünüm lü veya polis görünüm lü teröristler olabilir dikkatli olun ded.
Araçtan inmeden de bize terörist başı E rd oğan yakalandı dedi ne olduğunu an layam adık bir
anda araçtan indiğimizde bize ateş açıldı çatışm anın ortasında kaldık.
En önde kom utanım ız vardı havaya ateş açan arkadaşlar olduğunu duyduk, her
yerden bize doğru mermi yağıyordu tepeye karşı kaçtık can güvenliğimizi sa ğla m a m ız
gerekiyordu herkes şaşkındı. Sivil halkta üzerimize gelm eye başladı. P ek çok mermi sesi
geliyordu sivil halk bize " asker sen öldün, sen asker değilsin” şeklinde sözler söylüyorlardı
biz ne olduğunu an layam ad ık bile bizi buradan alıp götürsünler kurtarsınlar diye bir yerde
bekledik. S o n ra sın d a y a v a ş y a v a ş a ş a ğ ıd a bulunan C eyhu n üsteğm en diyaloga girm eye
başladı, şa şk ın d ık 1-2 saat bu şekilde bekledikten sonra bize polislere teslim olun emri geldi
teslim olduk. Bu olayların b a şlan gıcın d a kam pa gelen üst düzey komutanların
görüşmelerinin neden olduğunu düşünüyoruz üst düzey komutanlar olayların bir gede
öncesinde kam pa geldiler, ertesi gün bu olaylar oldu, atılı suçlam aları kesinlikle kabul
etmiyoruz serbest bırakılmamı talep ediyorum, Ferhat binbaşı " terörist R ece p Tayyip
Erd oğan ele geçirildi, terörist A K P " şeklinde ifadeler kullandığını duydum. Bize polis
kıyafetli teröristler olabilir kendinizi koruyun acırsan ız acın a cak hale düşersiniz dedi bizi
polislere ateş edelim diye kışkırttılar. Biz araçtan iner inmez siper alm ak sorunda kaldık
çünkü bize bir an d a ateş edildi biz tüfekleri kullanmayı bile tam olarak bilmeyiz birbirimize
ateş etmekten de korktuk kim seye ateş etmedik üzerimizden vızır vızır mermiler geçiyordu
şo k a girdik.
Sivil halk veya etrafta kimliği bilinmeyen kişiler tarafından olayların körüklenmesi için
bize durm adan ateş ettiler bizim tim kom utanım ız Em re komutan bu ateş nedeni İle vuruldu
yere düştü, hiç bir sivile ateş etmedi ki olayların ne olduğunu da anlayam adık, Em re
komutanı yaralı olduğu için yerden çektik yoldan bir araca bindirdik otobüs arkasın a
menzilendik kendimizi korum ak için bu şekilde hareket ettik, binbaşı Ferhat' ın da
vurulduğunu son radan öğrendik oturdum dua ettim bizi bu şekilde kullandılar biz sivil halka
a sla ateş etmedik onların üzerimize gelm esinler diye h avaya ateş edildi an cak ben havaya
bile ateş etmedim, ben sad e ce kepçenin tekerine ateş ettim kepçeyi etkisiz hale getirdim
a m a ben kepçe operatörüne ateş etmedim biri onu vurdu kim olduğunu bilmiyorum halkın
içinden elinde Türk bayrağı olan biri yanım ıza doğru geldi, halkın bize yaklaşm asın ı
engellem ek istediler halkın bizi linç etm esinden korktuk onlardan uzak durm ak istedik çünkü
biz ne olursa olsun onlara ateş edem ezdik linç edilirdik, ortada polis ekipleri yoktu sonradan
polisler geldiler kom utanlarım ız tarafından kandırıldık biz tepede iken bize " direnin " diye
emir geldi biz neye neden direndiğimizi bile bilmiyoruz a m a bu emrin Hüseyin Ergezen
kom utanım ız tarafından verildiği bize söylendi ne yapacağım ızı bilemedik polis abiler geldi
Ceyhu n üsteğm en onlarla anlaştı Ferhat binbaşıyı onlara teslim etti hastaneye götürüldü
bizler de polislere teslim olduk dedi.
Ben otobüsten inip ateş altında kaldığım ız da yolda çimlere yatıp, kendimi korum aya
çalıştığım da ve Em re teğm en vurulunca 112 acil imdat hattını arayıp, am b ulan s talep
etmek istedim, ben rahat konuşam adım yanım da ki bir a rk a d aşım a verdim, o konuştu ancak
herhangi bir am b ulan s gelemedi. D a h a sonra tepeye çıktığım ızda 156 Jandarm a İmdat
hattını arayıp olayı haber verip yardım talebinde bulunm ak istedim, an cak ulaşam adım .
Benim F E T Ö terör örgütü ile bir ilgim yoktur, onlara ait yurtta kalmadım, okullarına ve
dershanelerine gitmedim. Herhangi bir onlara ait gazete veya dergi aboneliğim sö z konusu

692
Soruşturma no: 2016/83834

değildir. A yrıca darbe girişimine katılmış değilim, suçsuzum . Ben askeri okul öğrencisiyim,
herhangi bir kim seye emir verme yetkim yoktur, ayrıca silahlı çatışm aya katılmadım,
herhangi bir kim seye yönelik hedef gözeterek ateş etmedim, sad e ce kepçenin tekerine ateş
ettim. A yrıca olayın şüphelisi değil m ağduru durum unda bulunmaktayım. Herhangi bir su ç
işlem iş değilim.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 57 ) Şüpheli Umut ŞAHİN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben H ava Harp Okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. 13.07.2016 tarihinde biz kam p için
Y alo va 'y a gelmiştik. O rad a iki gün kaldıktan sonra, 15.07.2016 cu m a günü bize tam
teçhizattı olarak, a k şam toplanm am ız gerektiği söylendi, bu şekilde toplandıktan sonra
otobüslere bindirilerek, yola çıkarıldık.
Ö n ce bize tatbikat olduğu söylendi, dah a son ra otobüslere binince terör tehdidi
olduğu ve güvenli olduğu için okula geri döneceğim iz söylendi, bu şekilde hareket edince
bizimle m uhatap olan kişi Ferhat binbaşı idi.
Bir süre ilerledikten son ra S a b ih a G ö kçe n yol ayrım ına geldiğim izde birden bire
İstanbul tarafında değil, S a b ih a G ö kçe n tarafına döndürüldük, orada sivil halkın m uhafaza
altına alındığı, bizim de halkın güvenliğini sa ğ la m a k üzere destek o lacağım ız söylendi.
Bu a şa m a y a kadar anorm al herhangi bir durum yoktu, yolu izlediğimiz kadarıyla bir
sorun veya bir gariplik yoktu.
Harta O sm a n G azi K ö prü sü ’nü normal bir şekilde ücreti ödenerek geçtik. D a h a sonra
ilerlerken trafik sıkıştı, bir süre beklem ek zorunda kaldık. Bu sırad a Ferhat Binbaşı T S K
emri olduğunu söylediği bir resmi emir ve bildiri okudu, buna göre iktidar partisinin ve
C um hurbaşkanı ile bazı bakanların terörist olduğunu ve tutuklandıklarını söyledi, bizi
araçtan inmemiz halinde ölümle tehdit etti.
Araçla bekleyip kısa bir süre ilerledikten sonra, trafik açılm ayınca Ferhat binbaşı bizi
otobüsten a ş a ğ ıy a indirdi, a ş a ğ ıy a inip Orhanlı Gişeleri yakın m a yürüdüğüm üz de birden
üzerimize çok sa y ıd a ateş açıld. Ben hem en kendimi yere attım. D a h a sonra oradan geçen
boş bir otobüsü bir arkad aşım ız durdurdu, onu kendimize siper ederek tepeye çıkıp
kendimizi emniyete alm aya çalıştık, burada epeyce bu şekilde bekledik.
Bu beklem e sırasın d a tellerin arka tarafında kısm en güvenli bir yerde, tahminen gece
saat 03.00 sıralarında 553 289 12 96 nolu telefonumdan dayım Cem alettin A y d ın ’ın
kullandığı an cak şu a n d a hatırlam adığım telefonu arayarak ne olduğunu sordum, bana
haberleri izlediğini ve darbe girişimi olduğunu söyledi. Ben ilk defa olayı bu şekilde tam
olarak öğrenm iş oldum, dayım bana kim seye ateş etm em em gerektiğini söyledi. Ben de
bunun üzerine çevrem de bulunan yaklaşık 25 tane arkadaşım la görüşerek, sivil halka ve
kim seye ateş etm em em iz gerektiğini söyledim.
Ardından yapılan görüşm eler son ucund a silahım ile birlikte polislere teslim oldum,
bizi Orhanlı Karakolu'na götürdüler. Tepeye doğru çıkarken çevreden çok sa y ıd a ateş
gelm esi nedeniyle h avaya ateş etmiş olabilirim, ancak kesinlikle herhangi bir kimseyi hedef
gözeterek ateş etmiş değilim.
O layın darbe girişimi olduğunu bilseydim kesinlikle karışm azdım , Ferhan binbaşı
resmi bildiriyi okuduktan sonra, tehdit ettiği için oradan ayrılm a imkânı olamadı. Benim
F E T Ö Terör örgütüne m en su p olm am sö z konusu değildir, bu Örgütün yurdunda kalmadım,
okuluna gitmedim, gazete veya dergi aboneliğim yoktur.
A yrıca bu olayla ilgili olarak İstanbul 9. Sulh C e z a Hâkim liği’nde verm iş olduğum
18.07.2016 tarihli ifademi de tekrar ederim. Tarafım a okuduğunuz ifadem doğrudur. Ayrıca
ilk ifadem sırasın d a h eyecanlanm ış olm am nedeniyle şimdiki ifadem daha doğru ve
ayrıntılıdır, şimdi ki ifademin geçerli kabul edilmesini talep ederim...”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

693
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 58 ) Şüpheli Üstün ALTINDİS 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben atılı suçlam aları kabul etmiyorum. H ava Harp okulunda 3. S ın ıf öğrencisiyim,
tarafıma okuduğunuz diğer şüpheli asker arkadaşlarım ın beyanlarına katılıyorum, ben
Ferhat binbaşı ile aynı otobüste değildim, Ceyhun üsteğm enin bulunduğu otobüsünde idim,
otobüslerle okula gitmek için Y a lo v a kam pında tam teçhizat emri verildi burası güvenli değil
dendi, so n rasın d a yola çıktık, H ava Harp okuluna gideceğim iz söylenmişti so n rasın d a
Ferhat binbaşının emri ile S a b ih a G ökçe n hava alanına döndürüldük, hava alanına indirildik
siviller üzerimize geldiler ateş edildi, 3 kişi yaralandı so n rasın d a güvenli bir noktaya çekildik,
kepçe operatörüne ateş edildiğini görm edim ben kepçeye ateş etmedim etrafıma çok fazla
ateş edilince havaya bir kaç kez ateş eltim, biz geri çekildik, bu sırada Ferhat binbaşı da
yaralanm ıştı. Em re teğm en de yaralanm ıştı, Ceyhu n üsteğm enin yaptığı görüşm eler
neticesinde polis kuvvetlerine teslim olduk ben kim seye yönelik olarak ateş etmedim atılı
suçlam aları kabul etmiyorum su çsu zu m yapılanlardan haberim yoktu komutanların bizi
kandırm ası son ucund a bir an d a olayların içinde kaldık serbest bırakılm amı talep ediyorum,
su ç işlem iş değilim. Dedi. Benim F E T Ö terör örgütü ile ilgim yoktur, bu örgüte ait herhangi
bir yurtta veya evde kalmadım, okullarına veya dershanelerine gitmedim, gazete veya dergi
aboneliğim olmadı. Ailem den hiç kim se de böyle bir durum da değildir. Benim darbe
girişimine katılmam sö z konusu olamaz, tam am en komutanların ve özellikle Ferhat
binbaşının yönlendirmesi ve kandırm acası son ucund a olaylar bu noktaya geldi. E ğe r
öncesinde darbe girişimi olduğunu bilseydim, ne p a h a sın a olursa olsun bundan
vazgeçerdim . S u ç oluşturan emri dinlemezdim, ben darbe girişimine katılacak bir insan
değilim. Soruldu: O lay sıra sın d a polis tarafından bize hiçbir şekilde teslim ol şeklinde bir
uyarı yapılmadı, resmi araç ve üniformalı polis görmedik, teslim olup karakola gittiğimizde
bu olayı gü ndem e getirince polisler bize Mehm etçik Vakfı'nın orada polisle çatışm a olayı
olduğunu, bizi onlardan zannettiklerini, bu nedenle herhangi bir ihtar yapm adan bize
doğrudan ateş ettiklerini söylediler. Bu h u su su dile getirmek isledim Şeklinde beyanda
bulunmuştur.

» ( 59 ) Şüpheli Vedat YASAR 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Bu arada Avukat Muhittin Köylüoğlu şüpheli Ved at Y a şa r'm seçilm iş müdafii
vardır. Bu yüzden benim görevim so n a ermiştir dedi, odadan çıktı. İstanbul Barosu
avukatlarından Avukat O ğ u z Kâğıtçı, sicil no; 35264 huzurunda şüphelinin sa v u n m a sın a
geçildi.
Ben 1994 yılında E lâzığ Palu'da doğdum . B ab am polis mem uru annem de ev
hanımıdır. M ehm et Nuri Küçükköylü ilköğretim okulunda K o nya'da iki yıl okuduktan sonra
M u ş Yüzüncü Yıl Zafer İlköğretim O kulunda okudum.
D a h a sonra tekrar Konya ya dönüp M ustafa Necati ilköğretim okulunda devam ettim.
2008 yılında B u rsa Işıklar askeri hava lisesini kazandım.
D a h a son rada hava harp okuluna geçtim. 8. Sınıfta Konya'da ilke dershanesine
gittim. İstanbul ilinde asker arkadaşlarım dışın da sivillerden görüştüğüm kim se yoktur. 10
Haziran 2016 günü okulum uz tatil oldu. 10 Tem m uzda tatbiki eğitim için tekrar okula
döndük. Hazırlıklarımız] yaptıktan sonra 13 T em m uzda Bakırköy'den feribotla Y a lo v a ’ ya
kam pa geçtik. O layın olduğu güne kadar her şe y rutindi. O la ğa n d ışı herhangi bir şe y yoktu.
15 T em m uz günü saat 11.00 sıralarında hava kuvvetleri komutanı Abidin Ünal kampı
ziyaret etti. Bir ko nuşm a yapıtı.
K o n u şm a sı genel askerlik üzerine bir ko n u şm a idi. O gün saat 22.00’de yat
yoklam ası yapıldı. Biz yatm aya hazırlanırken nöbetçi tarafından tam teçhizatlı içtima olduğu
söylendi. Bizde tam teçhizatlı olarak içtima alanına çıktık. Kam ptaki herkes içtima alanında
idi. Filo kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y büyük bir tatbikat yapılacağını söyledi. So n ra
694
Soruşturma no: 2016/83834

num ara okuyarak guruplara ayırdı. İçtima alanına sayısın ı bilmiyorum ancak 15 civarında
otobüs geldi. Ben o gün hava kuvvetleri kom utanında kampı ziyaret etmesi nedeniyle terör
saldırılarına yönelik bir tatbikat yapılacağım düşündüm .
Kam ptan son çıkan guruptaydım. Bizim otobüsüm de teğm en Em re Demirbilek ile
Binbaşı Ferhat G ü n a y vardı. Kam ptan çıkarken otobüs içerisinde bize mermi dağıtıldı. B an a
23 adet mermi verildi. O tob üs içerisinde arka tarafta olduğum için teğm en Em re Demirbilek
ile Binbaşı Ferhat G ü n a y ’ın telefonla ya da b a şk a bir aletle başkalarıyla görüşüp
görüşmediklerini bilmiyorum.
O sm a n ga z i köprüsünden geçip İstanbul’a doğru gelirken S a b ih a G ö kçe n tabelasını
geçtik. Bu sırad a Binbaşı Ferhat G ü n a y şoföre bağırdı. O tob üs tekrar geri geri gelerek
S a b ih a G ökçe n istikametine yöneldi. Saati tam hatırlamıyorum an c ak 01.00 sıralarında
Orhanlı gişelerine geldik. Burada kalabalık vardı.
S a b ih a G ö kçe n e doğru giderken Ferhat G ü n a y T S K emri ile A K P 'y e operasyon
düzenlenmiştir. İnm ek isteyen varsa inebilir, an cak merminin nereden geleceği belli olmaz,
en yakınından gelir diye söyledi.
Bu sırada elinde bulunan M P 5 tüfeği bize doğrultmuştu. Terörist Erd oğan gibi bir
takım ifadelerde kullandı. Orhanlı gişelerinde otobüsten indiğimiz an d a bize doğru ateş
açıldı. Ben o sırad a araçların arkasın a saklandım .
D a h a son ra bize Orhanlı gişelerinin yanındaki tepelik alana geçm em iz söylendi,
oraya geçip bekledik. Tahm inen saat 04.00 sıralarında üsteğm en Ceyhun Ö zak'ın teslim
olun emrini arkadaşlardan duyup teslim oldum.
O lay sırasın d a bende h avaya bir kaç el ateş ettim ancak herhangi bir hedef
gözeterek ateş etmedim. Elim de G 3 tüfek vardı. Fakat seri num arasını hatırlamıyorum.
Benim F E T Ö /P D Y terör örgütü ile herhangi bir irtibatım yoktur. Bu örgütle ilgili bağlantılı
tanıdığım kim se yoktur. Bu güne kadar bu örgütün okullarına ya d a dershanelerine
gitmedim. G azete ya da dergilerine abone olmadım. M addi manevi herhangi bir yardım da
bulunmadım. Y ukarıda belirttiğim telefon haricinde b a şk a bir hat kullandım ancak şu an
hatırlamıyorum.
E posta olarak ta ved atvasar23 @ autlok.com ve harp okulunun verdiği e posta
adresini kullanıyorum. Instagram ve vvatshap d ışın d a da herhangi bir so sy al m edya
hesabım yoktur. Bu örgütten herhangi bir yardım da almadım. Fethullah Güleni m edyadan
tanırım, bana göre bir teröristtir.
Orhanlı gişelerine yaklaşırken yukarıda bahsettiğim Binbaşı Ferhat G ünay'ın
ko n u şm asın d an son ra karşım ızda sivil halkı görünce bu olayın darbe girişimi olduğunu
anladım. A yrıca Binbaşı Ferhat G ü n ay ko n u şm a sırasın d a sivil halk sizin silahınızı alm aya
çalışacak, sakın silahınızı vermeyin, acım ayın, acırsan ız acın a cak hale düşersiniz.
Size engel olm aya çalışan herkesi vurun diye vur emri de verip silahlarım ızın kurma
kolunu çektirdi. A n c a k ben hedef gözeterek hiç atış yapm adım . S a d e c e kendimi korumak
am acıyla h avaya bir kaç el ateş ettim. Arkadaşlarım dan ya da kom utanlarım dan ateş eden
kimseyi görmedim.
Kepçe operatörünün ve diğer kişilerin nasıl vurulduklarım, komutanlarımızın nasıl
yaralandıklarını da görmedim. A n c a k ön tarafta bulunan binbaşı Ferhat G ü n a y ile üsteğm en
Ceyhu n Ö z a k ’ın ateş ettiklerini biliyorum.
Ç ünkü ikisinde de M P 5 vardı ve M P 5 sesi geliyordu. Ben çocuk y a şım d a askerlik
m esleğine severek başladım . Bu vatana bayrağa hizmet etmek am acıyla h ava kuvvetlerine
atılmayı beklerken iki saatte hayatım ız karardı.
Bizi bu işe bulaştıran, geleceğim izi karartan başta Binbaşı Ferhat G ü n a y ve
üsteğm en Ceyhu n ve varsa diğer sorumluların en ağır şekilde cezalandırılm alarını
istiyorum.
Y ukarıda anlattığım gibi ben bu olaya kom utanlarım ız tarafından bulaştırıldım. Bu
yüzden üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum, söyleyeceklerim bundan ibarettiri.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
695
Soruşturma no: 2016/83834

» ( 60 ) Şüpheli Veysel YİKİT 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 1995 yılında Kayseri T alaşta dünyaya geldim. B ab am işçi annem ev


hanımıdır. İlköğrenimimi Kayseri’de B a şa k p ın a r ilköğretim okulunda tam am ladım . D a h a
sonra yine K ayseri’de S a m i Y a n gın Anadolu lisesinde devam ettim.
2013 yılında harp okulunu kazandım. Ş u an 3. S ın ıf öğrencisiyim. İlkokulda
Kayseri’de B İL dershanesine, lise so n sınıfta Kulvar dershanesine gittim. 10 Tem m uz
2016'da tatbiki eğitim için harp okuluna döndük.
Rutin hazırlıklarımızdan sonra 13 T em m uzda Y a lo v a ’ya kam pa gittik. O layın olduğu
güne kadar herhangi bir o lağan dişilik fark etmedim. 15 Tem m uz günü kampı hava
kuvvetleri komutam ziyaret etmiş fakat ben teröne katılmadım.
O gün saati hatırlamıyorum ancak akşam içtim asından sonra yatm ak için çadırlara
geçtiğimiz sırada tam teçhizatlı içtima olduğu söylendi.
Biz de tam teçhizatlı olarak içtima alanına gittik. Kam pın tamamı oradaydı. Filo
kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y B noktası nöbetçisinin kaybolduğunu, kam pın güvenli
olm adığını, harp okuluna gideceğimizi, tatbikat yapacağım ızı söyledi.
Bir süre son ra çok sa y ıd a otobüs geldi. Ferhat binbaşı num aralarım ızı okuyarak bizi
otobüslere bindirdi. Benim bindiğim otobüste Y ü zb aşı H a şa n Durak ve üsteğm en Ceyhun
Ö z a k vardı. Bir süre otobüsün içinde bekledik. S o n ra d a direk kam ptan çıkış yaptık. A n c ak
çıkış saatini hatırlamıyorum. O tobüste bize mermi dağıtıldı.
B a n a 100 adet mermi verildi. Tatbikatlarda bize mermi veriyorlardı an cak bu sayı çok
fazlaydı. Bu sa y ıd a mermi vermiyorlardı. Kam ptan çıkar çıkm az mermileri dağıttıktan sonra
üsteğm en C eyhu n mermileri şarjöre basm am ızı söyledi. Bizde mermileri bastık. O sm a n ga z i
köprüsünden önce veya sonra bir sapaktan döndük.
Ö ncem i sonram ı olduğunu tam şu anda hatırlamıyorum. S o n ra C eyhu n üsteğm en
S a b ih a G ö kçe n e gidiyoruz. Benim emirlerime tam itaat edeceksiniz. Vur emri verdiğim de
ateş etmeyeni ben vururum diye söyledi. Biz S a b ih a G ö kçe n e giderken Orhanlı gişelerinde
yol kapalıydı. Ben o sırad a uyuyordum. A ş a ğ ıy a inin sesleriyle uyandım. Silah sesleri
geliyordu. Araçtan inip Urların arkasın a saklandım .
Ö n tarafla bulunan arkadaşlar sürekli olarak yatın, saklanın diye bağırıyorlardı. So n ra
Ceyhu n üsteğm en yolun karşısın a geçin diye emir verdi. Sürünerek yolun karşısın a geçtik.
Bu sırada benim kütüklüğüme mermi isabet etti.
Y a n ım d a bulunan teğm en Em re Demirbilek’te vuruldu. A n c a k neresinden
vurulduğunu bilmiyorum.
O n a yakın olan arkadaşlar teğm en Emre'yi çektiler. A rkad aşlar bir halk otobüsünü
durdurdu. Bizde onun arkasın a saklandık. D a h a sonra tepeye doğru gitm emiz söylendi.
O rası karanlıktı, güvenliydi, bu yüzden tepeye çıkıp saklandık. O lay sıra sın d a benim elimde
396582 seri nolu 03 tüfek vardı.
A n c a k kam pa gittiğimizde silahhane yeniden düzenlenmişti. Bu yüzden bana farklı
bir tüfek verilmiş de olabilir. O lay sıra sın d a ben herhangi bir hedef gözeterek hiç ateş
etmedim. S a d e c e yan ım d a teğm en Em re vurulduğunda panikle h avaya ateş etmiş
olabilirim. Biz tepede beklerken kalabalık halk Türk bayrağının altına girip bize küfürler
ederek, asker öldün, ask e r bittin diye tehditler savuruyorlardı. S a a t 04.40 sıralarında özel
hareket polisleri geldi.
Zaten saat 03.00 ten sonra silah sesleri kesilmişti. Ü steğm en Ceyhu n Ö z a k ile sınıf
arkadaşım Ahm et Ö z a y halkla k o n u şm aya başladılar.
Özel hareket polisleri geldikten son rada bunlarla konuştular. D a h a sonra Ceyhun
üsteğm en teslim oluyoruz arkadaşlar dedi. Biz de polise teslim olduk. O lay sırasın d a ben
ateş eden arkadaşlarım ı görmedim.
Fakat Ferhan G ü n a y binbaşı ile C eyhu n Ö z a k Ü steğm enin ateş ettiklerini bizzat
gördüm. Fakat kime ateş ettiklerini şu an hatırlamıyorum. O lay sıra sın d a ben kepçeyi ve

696
Soruşturma no: 2016/83834

şoförünün vurulm asını görmedim. D iğer vurulan ve yaralananlarında nasıl vurulduklarını


bilmiyorum. Y ü zb aşı H a şa n Durak ateş etmedi.
Bize de sivil halka ateş etmeyin diye söyledi. O laylar sırasın d a etrafta polis yoktu,
polisler daha sonra geldi. Y a k la şık bir yıldır 0 553 661 42 04 nolu hattı kullanıyorum.
D a h a önce bir hat dah a kullandım fakat num arasını hatırlamıyorum. Harp okulunun
verdiği e posta d ışın d a vevsel vikit 3 8 @ h otm ail.com . İsimli e postayı kullanıyorum. A d ım a
facebook profili vardır.
Instagram ve vvatshap'ıda kullanıyorum. F E T Ö /P D Y terör örgütü ile herhangi bir
bağlantım yoktur. Bağlantısı olan kimseyi de tanımıyorum. Bu güne kadar bu örgütün
sohbet ve toplantılarına katılmadım. Okullarına ve dershanelerine gitmedim.
G azete ve dergilerine abone olmadım. Herhangi bir maddi veya manevi yardım da
bulunmadım. Bu örgütten maddi ya da manevi yardım da almadım.
Ben bu olayın darbe girişi olduğunu saat 03.00 sıralarında camilerden yapılan an o n s
ve sa la üzerine anladım. Biz özel hareket polise teslim olup karakola götürüldüğüm üzde
Orhanlı karakolunda polisler tarafından darp edildim. Bu yüzden Orhanlı karakolundaki
bütün polislerden şikâyetçiyim. Söyleyeceklerim bundan ibarettiri.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 6 1 ) Şüpheli Yasin GÜLESCİ 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 1994 yılında Balıkesir’de doğdum . B ab am Ziraat mühendisi, annem de Envvey


ürünlerinin temsilciliğini yapmaktadır. Ben Balıkesir’de Mehm etçik ilköğretim okulu ve
Ç iğd e m Batubey ilköğretim O kuluna gittim. D a h a son ra Denizli’de M erkez ilköğretim
okuluna devam ettim. 2008 yılında da B u rsa Işıklar askeri hava lisesini kazandım. Ş u an
hava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. 8. Sınıfta Denizli’de sın a v dershanesine gittim.
10 Tem m uz 2016 günü tatbiki eğitim için okula döndük. Hazırlıklarımızı yaptıktan
sonra 13 T em m uzda Y a lo v a ’ya kam pa geçtik. O layın olduğu güne kadar her şe y rutin
şekilde devam etti. O la ğa n d ışı herhangi bir şe y yoktu. 15 Tem m uz günü öğle saatlerinde
h ava kuvvetleri komutam Abidin Ünal kampı ziyaret etti. Ben sa d e ce karşılam a töreninde
bulundum. K o n u şm a yapıp yapm adığını bilmiyorum.
C u m a günü normal programlarımızı tam am layıp ak şa m yemeğini yedikten sonra
saat 22.00 sıralarında yat içtiması alındı. Y atm a k için hazırlanırken bu defa tam teçhizatlı
içtima olduğu söylendi. Bizde içtima alanında toplandık. Aydın G ü lşa n üsteğm en bize A -B -
C - D nokta nöbetçilerinden B noktası nöbetçisinin kayıp olduğunu söyledi. Y a k la şık yarım
saat sonra filo kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y gelip gülerek tatbikat olduğunu söyledi.
İçtima alanının arka tarafına geçti, b a şk a d a bir şe y söylemedi.
D a h a sonra içtima alanına çok sa y ıd a otobüs geldi. S o n ra bizi guruplar halinde
otobüslere bindirdiler. Bu sırada Ferhan G ü n a y ülkede karışık durumlar var, sizi güvenli
olan harp okulunuza götüreceğiz diye söyledi. O tob üs içerisinde bize mermi dağıtıldı. B an a
bir şaıjör yani 20 adet mermi verildi. O tobüsler ikişer-üçer guruplar halinde kam ptan çıktılar.
Kam ptan çıkan en son otobüs bizdik, bizimle birlikte olan m idibüs vardı. Biz kam ptan
direk çıkış yaptık. Bizim otobüsüm üzde Binbaşı Ferhat G ü n a y ve teğm en Em re Demirbilek
vardı. O sm a n ga z i köprüsünden geçtik, yolum uza devam ederken Ferhat binbaşı şoföre
bağırıp otobüsü geri geri getirterek S a b ih a G ö kçe n istikametine soktu.
Bize S a b ih a G ö kçe n h avaalanına gidip sivil halkın güvenliğini sağla yacağız. Dikkatli
olun polis ve jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. İnm ek isteyen varsa inebilir a m a mermi en
yakınınızdan gelebilir diye söyledi. Bu sırada elindeki M P 5 silahı bize doğrultm uş
durumdaydı. Biz tahminen saat 23.00 sıralarında kam ptan çıktık.
S a a t 01.00 sıralarında Orhanlı gişelerine geldik. Burada kalabalık halk vardı. D a h a
Ö n ce kam ptan çıkan bir gurup M ehm etçik vakfı civarında polisle çatışm aya girmiş.
Polislerin silahını alıp onlara ateş etmişler, bu yüzden biz Orhanlı gişelerinde durup a şa ğ ıy a

697
Soruşturma no: 2016/83834

indiğimizde bizi o askerler san ıp bize ateş edilm eye başladı. Biz tırların arkasın a saklandık,
daha son rada çimenlik kısm a geçtik.
Halk üzerimize doğru gelirken, taş atarken bende bir elimle gelmeyin diye işaret ettim
ve kendimi korum ak için iki el h avaya ateş ettim. D a h a sonra biz tepelik kısm a 8*10 kişilik
bir gurup halinde saklanıp, silahlarımızı emniyete alıp yere bırakarak beklem eye başladık.
S a a t 05.00 sıralarında bize çıkın dendiği için çıkıp özel hareket polislerine teslim olduk.
O laylar sırasın d a ben en arkada olduğum için kimlerin ateş ettiğini, vurulan kişilerin nasıl
vurulduklarım görmedim.
Benim gibi havaya ateş eden arkadaşlarım ız oldu, an cak hiç birimiz hedef göstererek
ateş etmedik. A rkadaşlarım dan son radan du ydu ğum a göre Ferhat binbaşı sürekli polise ve
v atan d a şa da ateş etmiş.
T e ğm e n Em re Demirbilek' in nasıl vurulduğunu da görmedim. Bize Y ü zb aşı H a şa n
Durak çıkın dediği söylendiği için yerimizden çıkıp teslim olduk. Ben polise teslim olana
kadar olayın ne olduğunu anlam adım .
Teslim olduktan sonra askerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. İstanbul’da
asker arkadaşlarım dışında sam im i olduğum hiç kim se yoktur.
O lay sırasın d a elimde bulunan G 3 m arka silahın seri nosunu şu an hatırlamıyorum.
Y ukarıda belirttiğim telefon hattından b a şk a hat kullanmadım, vasinau lesci@ h otm ail.com e
posta olarak kullandığım adresim vardır.
Instagram ve facebook kullanıyorum. F E T Ö /P D Y terör örgütü ile herhangi bir
bağlantım yoktur. Bağlantısı olan kimseyi de tanımıyorum.
Bu güne kadar bu örgütün sohbet ve toplantılarına katılmadım. Okullarına ve
dershanelerine gitmedim. G azete ve dergilerine abone olmadım.
Herhangi bir maddi veya manevi yardım da bulunmadım. Bu Örgütten maddi ya da
manevi yardım da alm adım. Üzerime atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Söyleyeceklerim
bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

( 62 ) Şüpheli Yunus KARAKOC 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 1994 yılında Ankara-Keçiören'de doğdum . B ab am S e y y a r m eyve sebze


satıcılığı ile uğraşır. A nn em ev hanımıdır. Ben ilköğretimimi S in c a n ’da K o ç ilköğretim
okulunda tam am ladıktan sonra 2008 yılında B u rsa Işıklar askeri lisesini kazandım . Ş u anda
h ava harp okulu 3. S ın ıf öğrencisiyim. S in c a n ’da sın a v dershan esine gittim. B a şk a c a bir
dershaneye gitmedim.
10 Haziran 2016'da okulum uz kapandı. 10 Tem m uz günü tatbiki eğitim için okula
geri döndük. 13 T em m u zda Y alo va 'y a kam pa geçtik. O layın olduğu güne kadar olağanüstü,
herhangi bir şey hissetmedim. Rutin hazırlıklarımızı ve programlı eğitimlerimizi yaptık. 15
T em m uz günü öğle saatlerinde h ava kuvvetleri komutanı kampı ziyaret etti.
Ben maket uçak bölüm ünde olduğum için hava kuvvetleri komutanının k o n u şm a sın a
katılmadım. O gün saat 22.00 sıralarında yat içtiması alındı. Biz yatm aya hazırlanırken bu
defa tam teçhizatlı içtima olduğu söylendi. Bizde tam teçhizatlı olarak içtima alanında
toplandık. Filo kom utanım ız Binbaşı Ferhat Günay, sizin sp o r ve askeri eğitiminiz hafif geçti,
tatbikat y a p a c a ğ ız diye söyledi.
Bir süre son ra içtima alanına otobüsler geldi. İçtima alanına çok sa y ıd a otobüs geldi.
Binbaşı Ferhat isimleri okuyup guruplara ayırarak otobüslere bindirdi. Ben birinci
otobüsteydim. Bulunduğum otobüste Binbaşı Ferhat G ü n ay vardı.
T e ğm e n Em re Demirbilek’in otobüste olup olm adığını hatırlamıyorum. Kam ptan
çıkarken bize mermiler dağıtıldı.
B a n a kaç mermi verildiğini şu an da hatırlamıyorum. S o n ra Binbaşı Ferhat terör
olayları olduğunu, kam pın güvenli olm adığını, bizi İstanbul'a harp okuluna götürdüğünü
söyledi.

698
Soruşturma no: 2016/83834

Biz O sm a n ga z i köprüsünü geçip yola devam ederken bir ara Ferhat binbaşı şoföre
bağırıp bizi geri getirerek S a b ih a G ö kçe n yoluna soktu. Burada ilerlerken S a b ih a G ö kçe n e
gideceğimizi, polis ve jandarm aya yardımcı olacağım ızı, oranın güvenli bölge olduğunu
söyledi. İnm em ize yakan da Ferhat binbaşı, terörist başı Erd oğan kelepçelendi, A n k ara’da
tutuklandı.
Dikkatli olun polis, jandarm a görünüm lü teröristler olabilir. İnm ek isteyen varsa
inebilir, an cak en yakınınızdan mermi gelebilir diye söyledi.
Bu sırada elinde M P 5 vardı. Silahı bize doğrultup doğrultm adığını tam
hatırlamıyorum. Otobüsten Orhanlı gişelerinde indiğimizde bize ateş açıldı. Ben Ferhat
binbaşının arkasındaydım .
Ferhat binbaşının ve teğm en Em re Demirbilek'in hedef gözeterek atış yaptığını
gö rd ü m . O lay sırasın d a elimde bulunan G 3 'ün seri num arasını şu an hatırlamıyorum. Ben
havaya ya da b a şk a bir yere hiç bir şekilde ateş etmedim. Yolun so n u n a sürünerek güvenli
bir yere ge çm eye çalıştım. Bariyerlerin yanındaki çimenlik alana geçtim.
D a h a son rada tepeye doğru çıktım. Bu sırada yerde yatan teğm en Em re Demirbilek'i
ayağın d an çekerken gördüm.
O lay yerinde Allah-u Ekber, sen asker değilsin, sen öldün asker diye bağıran elinde
tabancalı sivil provakatörler vardı. Biz tepeye sığındıktan sonra a ş a ğ ıd a bazı arkadaşlar
sivil halkla konuşm uşlar. Sivil halk ara sın d a en büyük asker bizim asker diye lehimize
slo gan atanlarda vardı.
Ben sa b a h saat 04.00’a kadar tepede bekledim. Bu saatte polis özel hareket geldi.
Bunlarla da bazı arkadaşlar görüştü.
D a h a sonra bize çıkıp teslim olm am ız söylendi. Bizde bulunduğum uz yerden çıkarak
polise teslim olduk.
O lay sırasın d a benim ve bazı arkadaşlarım ın üzerinde telefon vardı. Fakat benim
telefonum yurtdışından gelip süresinde pasaporta işlenmediği için kapalı vaziyetteydi. Diğer
telefonu olan arkadaşlardan da hiç kim se internete bakıp bize ne olup bittiğini söylemedi.
Ben polise teslim olup karakola gittikten sonra askerin darbe girişiminde bulunduğunu
öğrendim.
Biz olayı bir türlü m uhakem e edemedik. S a d e c e cam ınızın derdine düşüp
bulunduğum uz yerden birinin gelip bizi kurtarmasını bekledik. 0 539 890 42 56 nolu telefon
hattını kullanırım. D a h a Ö n ce birkaç tane hat kullandım şu an num aralarım hatırlamıyorum.
Harp okulunun e posta d ışın da kullandığım e mail adresim yoktur.
D a h a önce açıp uzun süredir dondurduğum facebook adresim vardır. B a şk a c a
so sy al m edya h esabım yoktur.
F E T Ö /P D Y terör örgütü ile herhangi bir bağlantım yoktur. Bağlantısı olan kim sey ide
tanımıyorum. Bu güne kadar bu örgütün sohbet ve toplantılarına katılmadım. Okullarına ve
dershanelerine gitmedim. G azete ve dergilerine abone olmadım.
Herhangi bir maddi veya manevi yardım da bulunmadım. Bu örgütten maddi ya da
manevi yardım da almadım.
İstanbul’da asker arkadaşlarım d ışın d a sam im i olarak görüştüğüm sivil hiç kimse
yoktur. Üzerim e atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir. “
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 63 ) Şüpheli Zafer ALSOY 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 1994 yılında A nkara'da doğdum . B ab am bir villanın bahçıvanlığını


yapmaktadır. A nn em de bu villanın temizlik işlerini yapıyor. İlköğrenimimi A n k a ra ’da Kaşgarlı
M ahm ut ilköğretim okulunda tamamladım.
2008 yılında B u rsa ışıklar askeri lisesini kazandım . D a h a sonra harp okuluna geçtim.
Ş u an 3. S ın ıf öğrencisiyim. 8. Sınıfta A n k ara’da Hedef dershanesine gittim.

699
Soruşturma no: 2016/83834

O kulum uz 10 Haziranda tatil oldu. Ben 6-11 Tem m uz tarihleri ara sın d a İngiltere'de
Royal Air Tattu (kraliyet hava gösterilerine) katıldım. 11 T em m uz akşam ı tatbik eğitim için
okula döndüm. 13 Tem m uzda Y alo va 'y a kam pa geçtik.
O layın olduğu gü ne kadar sıra dışı herhangi bir şe y yoktu. 15 Tem m uz günü H ava
Kuvvetleri Komutanı kampı ziyaret etti. O gün tam teçhizatlı içtima olduğu söylendiği için
saat 21.50 - 22.00 sıralarında tam teçhizattı içtimaya çıktık. A rkadaşlar ara sın d a nokta
nöbetçilerinden birinin kaybolduğu, bu yüzden içtimaya çıkıldığı konuşuluyordu. D a h a sonra
şu anda hatırlam adığım komutanlardan biri tatbikat olacak diye söyledi.
Bir süre sonra filo kom utanım ız Binbaşı Ferhat G ü n a y gelip num aralarım ızı okuyup
guruplara ayırarak bizi otobüslere bindirdi.
İçtima alanında kaç otobüs olduğunu hatırlamıyorum an cak 10 otobüs olduğunu
tahmin ediyorum. Benim bindiğim otobüste Binbaşı Ferhat G ü n a y ve Em re Demirbilek
bulunuyordu. Ferhat binbaşı terör gibi bir şeylerden bahsederek bizi İstanbul’a okula
götüreceklerini söyledi. T am olarak ne konuştuğunu hatırlamıyorum.
O tob üs içerisinde bize mermi dağıtıldı ben 70 civarında mermi aldım. O sm a n ga z i
köprüsünü geçip yolum uza devam ederken bir ara Binbaşı Ferhat şoföre bağırdı.
O tobüsü geri geri getirip S a b ih a G ö kçe n yoluna soktu. S a b ih a G ökçe n'e
gideceğim izi burada iç hatlarda halkın güvenliğini sa ğla y a c a ğım ız ı söyledi. K ap ıdan çıkış
saatimizi ve Orhanlı gişelerine ulaştığım ız saati hatırlamıyorum.
Orhanlı gişelerine yaklaştığım ızd a trafik vardı bu yüzden durduk. Burada binbaşı
Ferhat A K .P terör örgütüdür. R e ce p Tavvip Erdoğan, bazı milletvekilleri ve bakanlar
tutuklandılar. G enel Kurm ay B aşkan lığın d an resmi bir emirdir. Araçtan inmek isteyen varsa
insin, ancak en yakınınızdan mermi gelebilir deyip elindeki M P 5’i bize gösterdi. Ben vur
emri verdiğim de ateş edecekseniz, ateş etm ezseniz ben sizi vururum, acırsan ız acın acak
hale düşersiniz, öldürm ezseniz öldürülürsünüz dedi. S o n ra telefonla biriyle görüştü,
ardından yürüyeceğiz diye söyleyip otobüsten indirdi.
Ö n tarafta Ferhat G ü n ay vardı ve karşı tarafa doğru hedef göstererek ateş ediyordu.
Bir yandan da polislere teslim olun diye bağırıyordu.
T e ğm e n Em re Demirbilek'inde elindeki M P 5 ile nişan aldığını gördüm. A n c a k ateş
edip etmediğini bilmiyorum. Benim elimde 3963677 seri nolu G 3 tüfek vardı. Fakat ben bu
silahla hedef gözeterek hiç kim seye ateş etmedim. S a d e c e kalabalık üzerimize geldiğinde
kendimi korum ak için etrafta bulunan ve hiç kimsenin bulunm adığı yeşil boş alan a bir el
ateş ettim.
Ben Binbaşı Ferhat'ın, T e ğm e n Emre' nin ve arkadaşlarım ızdan Se d a i Kılınçer’in
nasıl yaralandıklarını görmedim. S a d e c e bir ara çalıların orda yerde teğm en Em re
Demirbilek'i yatarken gördüm. Bazı arkadaşlar Em re teğmenin bir arabaya bindirmeye
çalıştıkları sırada bir kısım arkadaşım ız h avaya doğru ateş ettiler.
Ben daha son ra orda bulunan tepelik alana geçip saklandım . Bu sırada bir kepçe,
ardında bir araba, onun ardında da bir kepçenin geldiğini, öndeki kepçenin bir ara s a ğ
arkaya doğru gidip bariyerlere çarptığını, kepçeden hiç kimsenin inmediğini gördüm. Bu
şekilde kepçe şoförünün vurulup öldüğünü tahmin ettim.
Bahsettiğiniz diğer kişilerin nasıl yaralandıklarını ve vurulduklarını görmedim. Ferhat
ve Em re d ışın da hedef gözeterek ateş eden, çatışm aya giren başkalarını da görmedim.
04.30 - 05.00 sıralarında bize üsteğm en Ceyhu n Ö zak'ın vatandaşlarla ve polislerle
görüştüğü, teslim olacağım ız haberi geldi. Bizde polislere teslim olduk. Benim üzerimde cep
telefonu yoktu. O layın ne olduğu h u su su n d a herhangi bir m uhakem e yapam adım .
Askerin darbe girişiminde bulunduğunu karakolda öğrendim. 0 531 519 98 25 nolu
telefon hattını kullanırım. B a ş k a c a bir hat kullanmadım. Harp okulunun e posta dışın da
kullandığım e mail adresim zalD sv@ arnail.com ve tr zafer tr 13 25@ hotm ail.com vardır.
Zfralpsy isimli facebook profilim vardır. In stagram d a zfr.alpsy adresim vardır. F E T Ö /P D Y
terör örgütü ile herhangi bir bağlantım yoktur. Bağlantısı olan kimseyi de tanımıyorum.

700
Soruşturma no: 2016/83834

Bu güne kadar bu örgütün sohbet ve toplantılarına katılmadım. Okullarına ve


dershanelerine gitmedim. G azete ve dergilerine abone olmadım. Herhangi bir maddi veya
manevi yardım da bulunmadım.
Bu örgütten maddi ya da manevi yardım da alm adım. İstanbul’da a ske r arkadaşlarım
d ışın da sam im i olarak görüştüğüm sivil hiç kim se yoktur. Üzerime atılı suçlam aları kabul
etmiyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 64 ) Şüpheli Zafer ÖZBAY 19.07.2016 tarihli savunmasında;

“...Bana isnat etmiş olduğunuz suçlam ayı anladım. Ben Y a lo v a H ava M eydan
Kom utanlığında 10 Haziran 2016 tarihinden beri şoför olarak görev yapm aktayım .
Diğer sorm u ş olduğunuz S u a t K A T A R ise İzmir Gaziem ir'de askerdir. O da benim
gibi şofördür. Kendisi cu m a günü bizim birliğe geldi. Y a lo v a ilinde aynı za m an d a H ava Harp
Okulu Kom utanlığının kampı bulunmaktadır.
15.07.2016 gü n ü ge ce saat:23.00 sıralarında birliğimde görevli Albay Metin
Y IL D IR IM b ü tü n ağır vasıta şoförlerinin araçlarını hazırlamalarını b a şk a takımın komutanı
olan olay tarihinde nöbetçi olan, birliğimiz büyük olduğu için adını hatırlayam adığım görsem
görsem teşhis edebileceğim A stsu b a y üstçavuş rütbesinde, e sm er tenli, siyah saçlı bir
şa h ıs bir şah satalim at verm iş bu şa h ıs d a talimatları bizim gibi ağır vasıta şoförlerine iletti.
Biz de bunun üzerine otobüsleri hazırladık. D iğer şüpheli S u a t K A T A R ise bana
takviye olarak İzmir den gönderildiğini söyledi. S u a t lar darbeye teşebbüs tarihinden iki gün
önce gelmişti. Norm alde kam pın yaz dönem inde yoğun olduğundan dolayı takviye personel
gönderilir. 10 otobüs olarak birlikten yola çıktık.
Bir otobüste ortalam a 30-40 ara sın d a personel alır. A n c a k o gün benim otobüsüm
20kişiydi. Bu 23 kişiden 17'sitam teçhizatlı, G 3 Piyade tüfekli ve kamuflajlı H ava Harp okulu
öğrencisiydiler. D iğer üç kişi ise isimlerini bilmediğim 1'i yüzbaşı, 1'i üstteğmen, diğeri
astsu b ay rütbesinde olan şahıslardı görsem teşhis edebilirim.
Kendileri hava Harp O kulunda görev yaptıklarından isimlerini bilmiyorum. Aralarında
hiçbir şe y konuşmuyorlardı. Sürekli telefonda vvhatsapp programı üzerinden
mesajlaşıyorlardı. Bunum esaj gelm e sesinden anladım bi ara da gözüm ilişti an cak ne
yazdıklarını da görmedim. Bir ara yolda giderken üstteğm en olarak belirttiğim kişi yüzbaşı
ya " bu olay biraz riskli, an cak y a p a cak bir se v yok" seklinde bir cüm le kullandı. B u durum
dikkatimi çekti. B a ş k a c a da herhangi bir şüpheli ko nuşm a duymadım .
Y alova'd an çıktıktan 1,5-2 saat sonra S a b ih a G ökçe n H avalim anına geldik. D ah a
doğrusu dah a havalim anının giriş kap ısın a gelm eden Orhanlı kav şa ğı gişeleri geçm eden
önce komutanlar tüm otobüsü durdurdu.
Tüm personel otobüslerden indi otobüslerden indikten bir süre sonra gişelere doğru
yürüm eye başladılar. Bu sırada gişelerde bulunan polisler askerler arasın d a çatışm a
başladı. O lay yerine bir süre sonra 100-150 kişilik grup da geldi. Art arda otobüs olarak
seyir edip park ettiğimiz diğer şüpheli S u a t ile ben orada bulunan sivil halka sığındık. Biraz
bizi tartakladılar ancak içlerinden bir tanesi kamuflaj kıyafetlerimizi çıkartıp bize kıyafet
verdi. Biz de oradan çıkıp halkın ara sın d a ters istikamete kaçtık ve tanım adığım kişiye ait
aracı durdurduk. Sultanbeyli tarafına geldik.
S o n ra ben dayım olan Ergin K E S K İN S O Y 'u aradım. Kendisi Sarıyer'de oturur.
D ayım ın evine ulaştıktan sonra Sarıyer de karakola teslim olm aya karar verdim.
Darbe girişiminin olacağını bilmiyordum. A n c a k askere güvenm eyip polise
güvendiğim den, dah a sonra kaçm ış olduğum için suçlanabilirim ihtimaliyle polis merkezine
gidip teslim oldum.
H avalim anında çatışm a çıkana kadar işin ne olduğunu bilmiyordum. Ç a tışm a
çıkışın ca sivil halkın söylem esi üzerine darbeye te şebbüs edildiğini anladım.

701
Soruşturma no: 2016/83834

Şu n u da eklem ek istiyorum yol boyunca yüzbaşı olan ş a h s a nereye gittiğimizi birkaç


defa so rm am a rağm en bana hiçbir şe y söylemedi. Ben de kendisinin astı konum unda
olduğundan ısrar edemedim. Ben ilkesini devletini seven biriyim. Üzerime atılı suçlam ayı
kabul etmiyorum.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

» ( 65 ) Şüpheli Zari KALKAN 09.08.2016 tarihli savunmasında;

“...Ben 1994 yılında K aram an 'da doğdum . Karam an da istiklal ilköğretim okulunda
ilköğretimimi tam am ladım . 2008 yılında B u rsa ışıklar askeri h ava lisesini kazandım.
Ardından hava harp okuluna geçtim. Ş u an 3. S ın ıf öğrencisiyim.
B ab am Karam an Belediyesinden şofördür. A nn em ev hanımıdır. K aram an d a sad e ce
U ğur dershanesine gittim. 10 Tem m uzda tatbiki eğitim için hava harp okuluna döndük. 13
Tem m u zda kam p eğitimi için Y a lo v a ’ya gittik. O lay gününe kadar olağanüstü herhangi bir
durum olmadı. 15 T em m uz öğle saatlerinde hava kuvvetleri komutanı kampı ziyaret etti.
G enel askerlik üzerine bir ko n u şm a yaptı. O gün akşam içtim asm a da katılmadım.
O kulum uzda öğrenci sorunları ve ilişkileriyle ilgilenen so n sınıflardan oluşan harbiyeli
komuta teşkilatı diye bir teşkiiet vardı. Ben bu teşkilatın toplantısındaydım. T eğm en Em re
Demirbilek’te bu toplantıda idi. T am saatini hatırlamıyorum ancak saat 22.00 sıralarında biz
toplantıdayken Em re teğm ene haber geldi. O da bize tam teçhizath içtima olduğunu söyledi.
Bizde içtima alanına geçtik.
Filo komutanı Binbaşı Ferhat G ü n a y içtima alanında bize fazla heyecanlanm ayın
tatbikat y a p a c a ğız diye söyledi. Rütbelilere de cep telefonlarını uçak m oduna almalarını
emretti. S o n ra içtima alanına otobüsler gelm eye başladı.
Ferhat binbaşı isimler okuyup guruplara ayırarak bizleri otobüslere bindirdi. Benim
bindiğim otobüste Binbaşı Ferhat G ü n a y ve teğm en Em re Demirbilek vardı. Biz otobüsün
içerisinde beklerken Ferhat binbaşı önde bulunan 10 kişi cep telefonlarını alsın, ihtiyacı
olanda gidersin diye söyledi. Ben üzerime telefon alm adım an cak ihtiyaç giderm e
bahanesiyle giden arkadaşlardan cep telefonlarını gizlice alanlar oldu.
S o n ra Ferhat binbaşı dah a güvenli olan İstanbul’a harp okuluna gideceğimizi, bize
mermi dağıtılacağım , bu mermilerin kullanılm ayacağını, sad e ce acil durum da kullanm am ız
için verildiğini söyledi. Ben 30 mermi aldım. Bunları da üç şarjöre onar guruplar halinde
bastını.
Kam ptan çıkm adan önce karargâhın önünde durup durm adığım ızı, burada
komutanların otobüsten inip inmediğini bilemiyorum, ben şarjöre mermi basm akla
m eşguldüm . Kam ptan çıkış saatimizi de hatırlamıyorum.
O sm a n ga z i köprüsünden geçip devam ederken bir ara Ferhat binbaşı şoföre bağırıp
otobüsü geri geri getirterek S a b ih a G ö kçe n yoluna soktu. Burada bize G enel Kurm ayın
emriyle terörist A K P ve terörist başı R e ce p Tayyip Erd o ğa n 'a yönelik operasyon
yapılmaktadır. Bazı milletvekilleri ve bakanlar gözaltına alındılar. Bizim görevimiz S a b ih a
G ökçe n havaalanına gidip burada giriş çıkışları kontrol etmektir. Kara kuvvetleri zaten
oradadır.
O tobüsten inmek isteyen v a rsa inebilir, fakat kursun en yakınınızdan gelebilir diyerek
bize elindeki M P 5'i gösterdi. Dikkatli olun polis ve jandarm a kıyafetli teröristler olabilir. Vur
emri verdiğim de ateş edeceksiniz, yo k sa ben sizi vururum. A cırsan ız acın a cak hale
düşersiniz. Öldürm ezseniz, öldürülürsünüz gibi sözler söyledi. Biz Orhanlı gişelerine
yaklaştığım ızda trafik kapalıydı. Ferhat Binbaşı telefonla biriyle görüştü.
S o n ra yürüyeceğiz dedi ve bizi otobüsten indirdi. Biz otobüsten inip 50 metre kadar
yürüdükten sonra üzerimize ateş açıldı. Bir yandan da asker sen öldün diye bağırıyorlardı.
Bize sola geçin dendiği için sol tarafa geçtik. Bu sırada 5-6 metre u z ağım d a bulunan
teğm en Em re Demirbilek vuruldu. Ben vurulma anını görmedim. A n c a k yerdeyken gördüm.

702
Soruşturma no: 2016/83834

Em re teğmenin düştüğü yerden kalkm aya çalışırken havaya doğru ateş ettim an cak kaç el
ateş ettiğimi hatırlam ıyorum . S o n ra yan yoldan geçen doblo tarzı bir aracı durdurduk. Em re
teğmeni bu araçla hastaneye gönderdik. Em re teğm enin yanında Mete Danlı isimli bir
arkadaşım ız gitti. Biz de yakında bulunan bir İE T T otobüsünün arka sın a saklandık.
So n rad an 10-15 kişi otobüsün içine girdik. Bu sırada dışarıdan silah sesleri
geliyordu. Araçla üsteğm en Ceyhu n Ö zak'ta vardı. Ben arkadaşım Melih K a y a ile birlikte
otobüsü çalıştırdım. O tobüsün içerisinde s a ğ b acağın d an yaralı arkadaşım ız S e d a i Kılınçer'
de vardı. Bunu hastaneye götürm ek istedik. A n c a k Ceyhu n üsteğm en telefonla birini aradı.
S o n ra bize tepede arkadaşlarım ızın olduğunu, gidem eyeceğim izi söyledi. Bir ara iki kepçe
arkasındaki iki tır ve bir sedan araba bizim bulunduğum uz otobüse doğru gelm eye başladı.
Öndeki kepçe çok hızlıydı. Bizi bürüyeceğini düşündük.
Ceyhu n üsteğm en tekerlerine ateş edin diye emir verdi. A n c a k ben otobüsün arka
kısm ına ge çm eye çalıştığım için ateş etmedim. S o n ra kepçeyi durm uş vaziyette gördüm.
Arkasındaki araçlarda geri döndüler. Bir süre sonra ateş sesleri kesildi. Bizim
bulunduğum uz tarafa doğru sivil vatandaşlar gelm eye başladı. Bize sürekli canlı bom ba
olabilir, teröristler var diye söylendiği için, biz onları otobüslere yaklaştırm am aya çalıştık.
Silahım ızı göstererek gelmeyin diye bağırıp, bazen de h avaya ateş ediyorduk. A n c a k ben
bu sırada hiç ateş etmedim. Elim de 396713 seri nolu G 3 tüfek vardı.
Ceyhu n üsteğm en vatandaşlarla ko n u şm ak için araçtan indi. Peşinden arkadaşım ız
Ahm et Ö z b a ş gitti. Bunlar sivil vatandaşlarla ko n u şm aya başladılar. Bir ara Ceyhun
üsteğm en bana işaret edip kepçe şoförünü kontrol etmemi istedi. Bende kontrol ettiğimde
kepçe şoförünün b aşınd an vurulduğunu, öldüğünü gördüm, durumu Ceyhu n üsteğm ene
bildirdim. O an a kadar herhangi bir polis görmemiştim. S o n ra polisler geldi. Ahm et Ö zb ay
ve C eyhu n üsteğm en önce sivil halk ile konuşup anlaştılar.
Ben de yanlarındaydım , daha sonra gelen polislere de konuşuldu. Bir ara komutan
çağırıyor diye söylendi.
En yakında ben olduğum için Çimenlerin üzerine polisler tarafından yaralı şekilde
yatırılmış Ferhat binbaşının yanın a gittim, Ferhat binbaşı telefonla konuşuyordu. Ben
yan m a gidince bana kısık sesle, birkaç kişi burada vatandaşları ve polisi oyalasın, diğerleri
de arka taraftan havaalanına sız m a y a çalışsın diye söyledi. A n c a k ben C eyhu n üsteğm en e
ya da bir b a şk a sın a Ferhat binbaşının söylediğini aktarmadım. O tob üse döndüm,
beklem eye başladım .
06.30 sıralarında Ö zel hareket polisleri zırhlı araçlarla geldiler. Bizde gelen polislere
teslim olduk. Ben olay sırasın d a bahsettiğiniz kişilerin nasıl vurulduklarını, yaralandıklarını
bizzat görmedim. V a ta n d a şa ya da polislere hedef belirterek ateş eden kom utanlarım ızdan
da hiç kimseyi görmedim. Ben ve bazı arkadaşlarım ız sa d e ce kendimizi korum ak için
havaya ateş ettik. 0 531 514 70 04 nolu telefon hatlım kullanırım. D a h a Ö n ce bir hat
kullandım an cak num arasını hatırlamıyorum.
Harp okulunun e posta d ışın d a kullandığım, kalkanzarii@ gm ail.com adlı e mail
adresim vardır. S o sy a l m edya hesaplarında da sad e ce m stagram ve tvvetter kullanıyorum.
Bu hesaplara yukarıda belirttiğim e mail üzerinden bağlanıyorum . F E T Ö /P D Y terör örgütü
ile herhangi bir bağlantım yoktur. Bağlantısı olan kimseyi de tanımıyorum. Bu güne kadar
bu örgütün sohbet ve toplantılarına katılmadım. Okullarına ve dershanelerine gitmedim.
G azete ve dergilerine abone olmadım. Herhangi bir maddi veya manevi yardım da
bulunmadım. Bu örgütten maddi ya da manevi yardım da almadım.
İstanbul’da asker arkadaşlarım d ışın d a sam im i olarak görüştüğüm sivil hiç kimse
yoktur. Üzerim e atılı suçlam aları kabul etmiyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.

# K u rm ay B in b a şı Ferh a t G Ü N A Y ile Teğm en E m re D E M İR B İL E K ’in ifadelererine, O rhanli


G işe le ri m evkiinde kolluk görevlileri ile g irm iş oldukları ça tışm a d a v u ru larak ex o lm alarından
dolayı b a şvu ru la m am ıştır.

703
Soruşturma no: 2016/83834

7. B Ö L Ü M
(M üşterek D eliller - Savunm a V e Delillerin D eğerlendirilm esi - Sultanbeyli V e Orhanlı
G işeleri Bölgelerinde Y a k ala n a n Şüphelilerin Eylem leri - Eylem lerin V asıfland ırılm ası
- G enel Değerlendirm e V e So n u ç - Talepler)

İddianamenin bu bölümünde;

• Her iki bölgede yakalanan şüphelilerle ilgili müşterek delillere yer verilecek,
• Savunma ve deliller değerlendirilecek,
• Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri civarında bir dizi eylem
gerçekleştirdikten sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan ve Orhanlı Gişeleri
Bölgesinde bir dizi eylem gerçekleştirdikten sonra aynı bölgede yakalanan şüphelilerin
eylemleri izah edilecek,
• Şüphelilerin eylemleri vasıflandırılacak,
• Taleplere yer verilecektir.

1 - MÜŞTEREK DELİLLER:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı işlenen Suçlar Soruşturma


Bürosunun 2016/103566 sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan soruşturmada aldırılan
bilirkişi raporları ve Hava Harp Okulu İdari Tahkikat Raporu bu ana başlık ve alt başlıklar
altında özetlenecektir.
Bilirkişi raporları ve idari tahkikat raporu içeriklerinin, şüpheli savunmalarının
değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulabileceği ve bu bağlamda kovuşturmaya katkı
sağlayabileceği düşünülmektedir.

1 .1 .) Bilirkişi R aporları:

0 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı islenen Suçlar


Soruşturma Bürosunun 2016/103566 sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan soruşturmada
üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde alarm ve tatbikatlarla ilgili usuller, 15 Temmuz gecesi
yaşananlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinde alarm ve tatbikatlarla izah edilip edilemeyeceği,
Bu alarm ve tatbikatların kimseye haber verilmeden ani olarak planlanıp
planlanmayacağı,
Planlanırsa ne kadar sıklıkla planlanacağı, özellikle bu tür eğitimlerin hangi
seviyedeki birlikler tarafından yapılacağı, bu tür eğitimler için personelin mesai kavramı
usullerinin ve alarm ve tatbikatların içerisinde icra edilen faaliyetlerin neler olduğu
hususlarında istenilen bu raporda;

Tatbikatlarla ilgili usul ve esaslar:

Tatbikat eğitimleri T S K içerisinde sürekli icra edilen rutin faaliyetlerdir. Tüm eğitim
faaliyetleri gibi tatbikatlar da ö nceden belirlenmiş bir Eğitim Faaliyet Takvimine dayalı
olarak planlanır ve icra edilir. Tatbikatlar icra edilm eden önce tam am layıcı mahiyette bazı
alt eğitimlerin ta m a m la n m ış olm ası gereklidir. Bu eğitim ve tatbikatlarla birliğin plan
görevlerine uygun olarak belirlenen eğitim hedeflerine u la şm a sı am a çlan ır ve o yıl
içerisinde yapılan tüm eğitimlerin h a sıla sı ölçülm eye çalışılır. D iğe r bir deyişle bir birlik
taarruz görevi a lm ış s a taarruz tatbikatı sa v u n m a görevi v a rsa sa v u n m a tatbikatı yapar.

704
Soruşturma no: 2016/83834

Tatbikatlar çap larına göre bölük, tabur, alay, tu gay veya d a h a üst seviyedeki birlikler
tarafından ve birlik bütünlüğü muhafaza edilerek icra edilir. Tatbikatlar m utlaka birliğin
plan görevlerine yönelik önceden belirlenmiş bir senaryo dâhilinde ve dost kuvvet,
karşıt kuvvet, hakem heyeti gibi uygun bir teşkilatlanmaya geçilerek gerçekleştirilir
D o la y ısıy la tatbikatlar icra ed ecek birliğin se viye sin e göre haftalar veya aylar önceden
hazırlık yapılmasını gerektiren faaliyetlerdir. Y u k arıd a da arz edildiği üzere T S K 'd a
bütün tatbikatlar eğitim yılı b a şın d a planlanır ve en g e ç 15 Haziran tarihi itibariyle
tamamlanmış olur.
T S K ’de hangi seviyed e olursa olsu n alarm veya tatbikatlar e s n a s ın d a gerçek
mermi kullanılm ası a n c a k bu m a k sa t için özel olarak belirlenmiş, atış sa h a la rın d a ve so n
derece detaylı emniyet tedbirleri alın m ak suretiyle mümkündür. Bu atış alanları m eskûn
m ahallerden özellikle şehirlerden kilometrelerce uzakta yerlerdir. B u n a rağm en atış
alan ın a yakın köylerdeki y a şa y a n halka, m uhtarlara im za karşılığı tebligat yapılm ası
suretiyle haber verilir ve bu h u su s tutanakla kayıt altına alınır.
A tış alanlarının em niyet krokileri hazırlanır ve herhangi bir m ü e ssif o laya m eydan
verm em ek m ak sa d ıy la bir atış em niyet ekibi oluşturularak atış yapılan bölge ye giriş
çıkışlar kontrollü bir şekilde icra edilir. A tış eğitimleri de dâhil olm ak üzere hiçbir şekilde
m ühim m at kışlad a personele veya araçlara dağıtılm az. M ühim m at uzm an ve yetkili
personel v a sıta sıy la emniyet tedbirleri alınarak topluca atış alan ın a taşınır ve atış
y a p m a d a n çok k ısa bir süre önce kayıt altına alın m ak suretiyle dağıtılır.
» Alarm eğitimleri T S K ’ da aniden ge rçekleşe n bir du rum da birliğin reaksiyon
süresinin ölçülm esi m a k sa d ıy la icra edilir. Alarm eğitiminin m esai saatleri d ışın d a icra
edilm esi durum unda personel, ikametgâhına motorlu haberci gönderilerek önceden
hazırlanmış kapalı zarf içindeki alarm emrinin yazılı olarak tebliğ edilmesi suretiyle
alarm durum undan haberdar edilerek birliğe derhal katılm ası istenir. P e rson e le alarm
haberinin verilm esi için sivil telefon hattı, cep telefonu, telsiz, e - mail veya b a şk a bir sivil
habe rleşm e vasıtası kullanılmaz. Norm al şartlarda böyle bir usul o lm a m a sın a rağm en,
gerek hızlı olm ası ge re k se çok y a ygın o lm ası nedeniyle ivedi haber verebilm ek
m a k sa d ıy la bazı birlikler tarafından birlik kom utanlarının m ü sa a d e siy le cep telefonunun
da kullanılabileceği değerlendirilmektedir.

• Yazılı olarak kendisine alarm haberi verilen personel alarm haberini


tebliğini m üteakip derhal görevli olduğu birliğe katılır. M üteakiben b a şta birliğin
yo k lam asın ın alınarak mevcutların tespit edilm esi olm ak üzere, birlik bütünlüğü m u hafaza
edilerek kışla içerisinde, ara ç yüklem esi, teçhizat k u şa n m a vb. hazırlıklar yapılır. Alarm
eğitimlerinin y a p ılm a sın d a en önemli m aksat, birliğin tam olarak top lanm ası ve
hazırlıklarını ta m am la m ası için g e ç e c e k sürenin ölçülm esi ve bu reaksiyon süresinin
asga ri seviyeye indirilmesidir. Birlik hazırlık faaliyetlerini tam am lam ayı müteakip
kendisine verilecek emri beklem ek üzere bulunduğu kışla sınırları içerisindeki bir
toplanm a b ö lge sin e intikal eder. Y u k a rıd a arz edilen h u su sla r m u vace h e sin d e bu
k a p sa m d a g e ç e c e k sürenin asga ri birkaç sa a t veya d a h a fazla sürm esi gerekir. Özellikle
büyük şehirlerde bu sürenin çok d a h a fazla da olabileceği değerlendirilmektedir. A y rıca
alarm eğitimleri so n u n d a araçlarla kışla d ışın a intikal edilm esi a n c a k asga ri T u g a y
se viye sin d e birliklerin kuvvet v e y a O rdu Kom utanlıkları tarafından d ış denetlem eye tabi
tutulduğu durum larda m üm kün olabilir. Bu durum da da birliğin alarm planlarında
kendisine tah sis edilm iş bölge ye intikal etm esi gerekir. Bu tür faaliyetlere de a n c a k aylar
ön cesin den p lanlanarak ve birlik tarafından birkaç ay ö nceden hazırlık yapılan ve herkes
tarafından önceden bilinen faaliyetlerdir.
• Birlik personelinin m esai saatleri d ışın d a ikam etgâhlarından veya
bulundukları yerlerden celp edilerek, birlik bütünlüğü sa ğ la n m a d a n araçlara bindirilmek
suretiyle kışla d ışın a çıkarılm ası gibi bir faaliyet normal şartlar da T S K ’de m üm kün
değildir. Eğitim m aksatlı dahi o lsa herhangi bir kontrol tedbiri alm ad an tekerlekli zırhlı
araçların m eskû n m ahaller içerisinde trafiğe açık yolları kullanarak geceleyin intikal

705
Soruşturma no: 2016/83834

etm esi s ö z konusu değildir, ilave olarak geceleyin h abersiz olarak aniden alarm verilerek
personelin to p lan m asın a yönelik eğitimler, Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde tatbiki
çok zor oldu ğu n dan uygulanm az.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan olayların TSK’de icra edilen alarm ve tatbikatlar
açısından değerlendirilmesi:
• 15 T e m m u z tarihi norm al şartlarda alarm ve tatbikat gibi eğitimlerin asga ri
bir ay ö nceden ta m a m la n m ış olduğu ve atam a gören personelin ilişik kestiği, mehil
müddeti kullandığı veya izinli bulunduğu bir dönemdir. Böyle bir dö nem d e kendisine
alarm veya tatbikat olduğu emri verilen profesyonel bir T S K m en su bun un böyle bir emri
hayatın o la ğa n a k ışın a aykırı bularak so rg u la m a sı gerekir. A y rıca yu karıda d a açıklan dığı
üzere p lan sız aniden tatbikat olmaz, alarm eğitimi de aniden haber verilse bile kışla
içerisinde icra edilir dışarı çıkılm az Tatbikatlar birliğe tahsisli eğitim alan larında önceden
planlı bir faaliyet olarak icra edilir. G ünüm üzde ki habe rleşm e imkânları g ö z önüne
alın d ığın d a herkes, tüm dünyadaki gelişm eleri gecikm eksizin cep telefonundan dahi takıp
edebilmektedir. Metropol ve büyükşehirler bir tarafa hiçbir m eskû n m ah ald e gerekli
emniyet ve kontrol tedbirleri alın m a d an sivil trafiğe açık yollarda gelişigüzel intikal
ederek, asfalt yollara, alt ve üst yapı tesislerine en önem lisi sivil araçlara zarar vererek
tatbikat icra edilemez.
Bütün bunlara rağm en, 15 T e m m u z gibi planlı tatbikatlarla a la k a sız bir tarihte
k ışla sın a çağrılan şahısların, alarm ve tatbikatlarda icra edilen rutin faaliyetlerin tam
aksin e o la ca k şekilde, yo klam a alınm adan, birlik bütünlüğü oluşturulm adan rastgele
toplanılarak, ge rçek m ühim m at alarak birliğin planlı görevleriyle u y u şm ay an sivil veya
askeri yerlere intikal etm esi ve o m ahallerde sila h sız insanlara dahi ateş a ç a c a k şekilde
d a vran m ası a n c a k örgüt saikı ile hareket ederek darbe y a p m a k dü şü n ce siyle izah
edilebilir. Bunun alarm veya tatbikat kavram larıyla ilişkilendirilmesi a sla m üm kün değildir.
• T S K 'd e yapılan her türlü faaliyet birlik bütünlüğü içerisinde yapılır. Her
personel kendi ait olduğu birlikle hareket eder ve o birliğe ait teçhizat ve m alzem eyi
kullanır, örnek olarak bir birliğe ait bir tanka veya zırhlı ara ca o birliğin m e n su b u olm ayan
bir personel binem ez veya kullanam az. A bölüğünün tankını, zırhlı aracını o aracın
zimmetli olduğu personel kullanır, B bölüğündeki personel kullanam az. 15 T e m m u z günü
b a şk a şehirlerde, b a şk a birliklerde görevli personelin kendi birliğinden farklı birliklere
giderek o birliği personeliym iş gibi hareket ettiği tespit edilmiştir. Bu şekilde d avran an
ş a h ısla r ile bu şa h ısla rın kendi birliğine katılm asın a m ü sa a d e eden şah ısla rın d a bilinçli
olarak darbeye iştirak ettiği izahtan varestedir.
• 15 T e m m u z günü y a şa n a n olaylarla ilgili dikkat edilm esi gereken
konulardan birisi de darbeye katılan şa h ısla rın yaptığı her türlü eylemin, an c ak bilinçli
olarak darbe m a k sa d ıy la ve ö nceden haberli ve hazırlıklı o lm ak suretiyle
yapılabileceğidir.
Ö rnek olarak Ö zel Kuvvetler K o m utanlığı'nın G en elku rm ay K arargâ h ın ın v e y a
M uhafız A. K. lığı K ışla sı'n ın emniyetini almak, takviye etm ek gibi bir planlı vazifesi
yoktur. Bu k a p sa m d a silah ve teçhizatını kuşanarak, silah ve araçlarına ge rçek mermi
yükleyerek bu yerlere gelen, bu birliklerde en üst düzey personelin gö rev yaptığı kom uta
m akam larım bulunduğu koridorlarda kendilerine karşı gelenlere hedef alarak ateş açan
kişilerin bütün bu olanları "tatbikat" kavram ıyla açık lam ası kabul edilemez.
• 15 T e m m u z ge ce si y a şa n a n la rla ilgili en önemli h u su slard an birisi de
T S K 'n in toplum sal olaylarda kullanılm ası konusudur. Böyle bir durum a n c a k bulunulan
yerdeki en yü kse k mülki amirin talebi üzerine, yeniden teşkilatlanarak ve diğer kolluk
kuvvetleriyle planlam a ve koord inasyon u m üteakip gerçekleşebilir 15 T e m m u z tarihinde
olduğu gibi hafta son u tatilinin b a şlad ığı, gecenin ilerleyen saatlerinde, önceden herhangi
bir toplum sal eylem ikaz ve haberi olm adan, aniden çağrılarak, em ir kom uta ve birlik
bütünlüğü o lm aksızın rastgele kuvvetler şeklinde silahlı eylem gerçekleştirilm esi
toplum sal olaylara m ü dah ale kavram ıyla da bağdaştırılam az.

706
Soruşturma no: 2016/83834

• S o n u ç olarak, 15 T e m m u z ge ce si y a şa n a n olayları T S K ’de icra edilen


alarm, eğitim ve tatbikat faaliyetleri ile izah edebilm ek hiçbir şartta m üm kün değildir.
Tatbikatlar bir se n a ry o y a dayalı olarak önceden planlanan tarihte ve tüm hazırlıklar
yerine getirildikten so n ra icra edilebilir. H angi faaliyet o lursa olsun ve ne m ak satla icra
edilirse edilsin, T S K 'n e ait harp silah ve araçları arı ile sivil halka zarar verebilecek
faaliyet icra edilemez.
• Aniden birliğine çağrılan bir personelin, zırhlı araca, helikoptere veya u ç a ğ a
binerek b a şk a bir birliğe b a skın düzenlem esi, bir yolu kapatm ası, bir köprüyü kesm e si
veya bir havaalanı, m ed ya kuruluşları, telekom ünikasyon tesisleri gibi yerleri işgal etmesi,
meclisi, k am u ya ait bina ve tesisleri ateş altına alm ası, halka ateş etmesi, an c ak darbeye
iştirak etm ek m a k sa d ıy la açıklanabilir. Bu faaliyetler içerisinde yer almak, yardım etmek,
destek olm ak veya kolaylaştırm ak hiçbir surette eğitim, alarm veya tatbikat gibi
kavram larla açıklan am az. “
İbarelerine yer verilmiştir. Rapor sureti dosya arasındadır.

O Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı islenen Suçlar Soruşturma


Bürosunun 2016/103566 sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan soruşturmada, üç kişilik
bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Alınan 21.02.2017 tarihli bu raporda, “sözde sıkıyönetim direktifi m esajına” ilişkin
tespitler yapılmıştır.
Aşağıda raporun bu kısmından alıntı yapılmıştır.

Sıkıyö n etim Direktifine İlişkin T e sp itle r

“...Sıkıyönetim Direktifi isimli m esajın metin ve ekleri incelendiğinde; ilk olarak


bahsedilm esi gereken h u su s bu mesajın, F E T Ö /P D Y Silahlı Terör Örgütü tarafından
an a yasal düzeni ortadan kaldırm ak m aksadıyla hazırlanm ış bir mesaj emri olduğudur.

S ö z d e darbe emrinin metni incelendiğinde;

ll Sıkıyönetim ve s o k a ğ a çıkm a y a sa ğı ilan edilmesi, hükümetin ve T B M M ’ nin


feshedilmesi, siyasi partilerin faaliyetlerinin sonlandırılm ası, yurt dışın a çıkışların
yasaklan m ası, devletin birçok resmi kurumlarına sözd e atam alar yapılm ası, emniyet
teşkilatının sözd e sıkıyönetim komutanları emrine verilmesi ve dah a birçok benzeri h ususlar
gibi devletin demokratik kam u düzenini yıkm ayı ve temel hak ve özgürlükleri ask ıy a almayı,
kam u düzenini ve siyasi hayatı yok etmeyi kısacası an a yasal düzeni yok etmeyi öngören
ifadeler yer almaktadır. Bu itibarla bu metin tam m an asıyla darbe ya p m ak m aksadıyla
hazırlanmıştır.

ll Darbe m esajında im zası olanlar ve m esajın eklerinde yer alan atam a listelerinde
kendilerine görev tevdi edilenlerin büyük bir çoğunluğunun dah a önceden F E T Ö / P D Y
m ensubu olduğuna dair hakkında resmi m akam lardan Gnkur. Bşk. lığına bilgi verilen
şah ıslardan olduğu tespit edilmiştir D olayısıyla sö z konusu darbe m esajının F E T Ö /P D Y
Terör örgütüne m ensup kişiler tarafından hazırlanm ış olduğu izahtan varestedir

ll M e sajd a darbenin fiilen ba şlayacağı saat haricinde, darbeye iştirak edenlere


yönelik olarak kimin nerede, ne y a p a c a ğın a dair herhangi bir talimat yer alm am aktadır B un a
rağm en planlanandan beş saat önce başlatılan darbeye iştirak edenler, organize biçimde
örgüt tarafından görevlendirildikleri yerlere gitm iş ve kendilerine tevdi edilen vazifeleri
yap m aya çalışm ışlardır. Bu k a p sam d a darbe planının çok önceden detaylı olarak
hazırlandığı ve örgüt elem anlarına görevlerinin önceden tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu
da sö z konusu planın, kısa sürede hazırlanabilecek bir plan olm adığını, asgari birkaç hafta
önceden hazırlık yapılarak ve örgüt içerisinde detaylı olarak koordine edilmeyi müteakip son
şekli verilerek kalem e alındığım göstermektedir.
707
Soruşturma no: 2016/83834

ll Birbirinden habersiz hücreler şeklinde yapılanan F E T Ö /P D Y terör örgütünün


gizliliğe azam i önem verm esi ve yıllarca örgüt içerisinde yer alan bir kişinin ancak çok sınırlı
sa y ıd a örgüt m ensubunu tanıyabildiği gö z önüne alındığında, bu darbe planının eklerinde
yer alan atam aların örgütün en üst düzeydeki sivil ve askeri m ensuplarınca ortaklaşa
hazırlanabileceği değerlendirilmiştir. Ö rgüt içerisinde yer alan her iki veya üç asker kişinin
sivil bir im am veya abi sorum luluğunda faaliyet gösterdiği dikkate alındığında yüzlerce örgüt
m ensubunun mesleki ihtisas ve tecrübeleri de gö z önüne alınarak görevlendirilmesi,
örgütün en üst düzey üyelerinin koordinesi olm adan m üm kün görülmemektedir.

II S ö z d e darbe m esajının incelenmesi neticesinde tespit edilen h ususlar


kapsam ında;

ll Menfur ve hain darbe teşebbüsünü planlayanlar tarafından hazırlanan


‘Sıkıyönetim DirektifiT isimli m esajın çekiliş tarihi 15 Tem m u z 2016 sa a t 22.15 dir. S ö z d e
darbe emrinde fiilen b a şla m a zam anı, 16 Tem m u2 2016 saat 03.00 olarak yer almaktadır.
M esajın çekildiği saatle fiilen b a şla m a zam anı arasın d a yaklaşık beş saatlik bir fark
olm asın a rağm en “T S K 16 Tem m uz 2016 sa a t 03 00 itibari ile yönetim e el kovm uştur”
şeklinde ifade kullanılmıştır. Bu itibarla önceden darbe planının yapıldığı, mesajının
hazırlandığı ve fiili olarak b a şla m a zam anının 16 T em m uz 2016 saat 03.00 olarak
kararlaştırıldığı, ancak bilinmeyen bir nedenle darbenin beklenenden önce a ç ığ a çıkm ası
nedeniyle b e ş saat önceden 15 T em m uz 2016 saat 22.15’de çekildiği dilendirilmektedir.

Bu m esajın a ç ığ a çıkan darbe planının bir an önce uygulam aya konm ası m aksadıyla
o saatte gönderildiği anlaşılmaktadır. Sıkıyönetim Direktifi m esajının ekler bölümünde. E K -A
Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi, E K - B Sıkıyönetim Mahkem eleri Görevlendirm e Listesi,
E K - C A nk ara ve İstanbul Şehirleri A sa y iş ve Takviye Planı E K - Ç D iğer Atam alar şeklinde
sıralanmıştır. M e saja eklenm eyen E K - C A n kara ve İstanbul Şehirleri A s a y iş ve Takviye
Planının mutlaka bulunm ası ve takviye planında yer alan personel ve malzemelerin
öğrenilmesi önem arz etmektedir.

ll M esajın son unda imza bölüm ünde herhangi bir isim zikrediImemiştir. S a d e c e
"Yurtta Sulh Konseyi B a şk a n ı” ibaresi yer almaktadır. Bu ibare oluşturulm uş bir
komite/konseyde en yetkili olan tek bir ş a h s a işaret etmektedir. T S K 'd e mesajların imza
bloğunda, sa d e ce unvan veya m akam ın yazılm ası ismin zikredilmemesi gibi bir uygulam a
bulunmamaktadır. Bu hususun; darbeyi planlayanların konsey başkanı olarak darbeyi idare
edecek kişinin kim o lacağın a son an a kadar karar verem em esinden veya konsey
başkanının sivil bir ş a h ıs elm ası nedeniyle askeri bir m esajda adının yazılm asının uygun
görülm em esinden kaynaklandığı düşünülmektedir

ll Planın eklerindeki atam a planlam ası incelendiğinde bu eklerin bir iki gün içinde
hazırlanam ayacak kadar kapsam lı ve önemli görevleri içerdiği, muhtemelen darbe öncesi
aylarda/haftalarda oluşturulduğu ve bunun mesajı hazırlayan ve im zalayan kısm ında isimleri
yazılı personel tarafından yazılm ış kararlaştırılmış o lam ayacağı diğer kuvvetlerle ve bazı
sivil görevlere atam a yapılm ış olm ası nedeniyle de örgütün en üst düzey sivil elem anlarıyla
da koordine edildiği anlaşılmaktadır.

Örneğin, bazı bakanlıklara veya genel müdürlüklere atam a yapılırken bazılarına


atam a yapılmamıştır. Bazı Kam u Bankalarına atam a yapılırken bazılarına atam a
yapılm am ıştır

ll Özellikle kritik addedilebilecek askeri ve sivil görevlere farklı kuvvetlerden ve


farklı rütbelerden personelin atandığı ve bu atanan personelin tam am ının F E T Ö /P D Y iltisak
ve irtibatının bulunduğu görülmektedir Bu atam alar incelendiğinde örgüt içerisindeki
güvenilirlikleri ve örgüt içerisindeki konumları gibi m ülahazalar dikkate alınarak yapıldığı
anlaşılmaktadır. Bu kadar üst düzeyde örgüt elem anının hakkındaki bilgiye bir veya iki
kişinin hâkim olm ası m üm kün görülm emektedir Bu da bu listenin hazırlandığına zam an

708
Soruşturma no: 2016/83834

olarak önceden başlandığı örgütün sivil ve askeri üst düzey elemanları ara sın d a koordine
edilerek oluşturulduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır.

ll Ayrıca eklerde yer alan atam a listeleri, dikkatle incelendiğinde; İl Sıkıyönetim


Komutanlıkları listesinin ( s i r a n u , k u v v e t , r ü t b e , a d i s o y a d i s i c i L i , a t a n d i ğ i g ö r e v ) ” ,
S ık ıy ö n e tim M a h k e m e le ri G ö re v le n d irm e L is t e s in in (S. N u., S IN IF V E R Ü T B E S İ, AD İ S O Y A D I, M E V C U T
G Ö R E V Y E R İ, A T A N D IĞ I G Ö R E V Y E R İ) ve Atama Listesinin (S IR A N U ., K U V V E T , R Ü T B E , AD I S O Y A D I S İ C İ L ,
şeklinde farklı format ve yazı kara karakterinde
a t a n d iğ i g ö re v -1 , a t a n d İğ i g ö re v -2 .)
hazırlandığı görülmüştür. D iğer yandan farklı eklerde yer alan general atamaları ile askeri
hâkimlerin atam alarında önemli ve kritik bir görev olan G enelkurm ay Adli\ M üşavirliğine iki
farklı kişinin atandığı görülmektedir (Tuğg. Hayrettin K A LD IR IM C I, Alb. Muharrem K Ö SE).
Bu durum sözd e atam a listelerinin birbirinden farklı örgüt hücreleri tarafından yeterince
koordine edilm eden hazırlanarak darbeyi planlayan Yurtta Su lh Konseyine m ensup üst
düzey sivil ve askeri örgüt üyelerine verildiğini göstermektedir.

II R esm i görevleri ve rütbeleri itibariyle dah a dü şü k pozisyonda olan an cak sahte


atam alar neticesinde üst düzey askeri ve sivil görevlere getirilen personel mevcuttur. Bu da
atanan herkesin örgüt İçerisindeki hiyerarşisinin dikkate alındığım ve örgüt yapısı içerisinde
hareket edildiğini gösterm ektedir

ll T S K ’da bir m esaj çekildiğinde, usul olarak m esaj emrini veren kişi tarafından
im zalanm ası ve mesajı im zalayanın yetki verdiği personel ve mesajı kalem e alan personel
tarafından im zalanm ası gereklidir. M esajı hazırlayan hanesinde Cem il T U R H A N ve
çekilm esine m ü sa a d e eden hanesinde ise M ehm et P A R T İG Ö Ç 'ün ismi yer alm aktadır
A tam a listelerinin yayım landığı darbe m esajının hazırlayan ve m ü sa a d e eden bölümünü
im zalayan personelin her ikisi de 15 T e m m u z 2016 tarihinde atam alardan sorum lu birimde
görev yapmaktadır.

D olayısıyla sö z konusu iki personelin, bu üstelerin h azırlanm asında görev aldıkları


ve örgüt içerisindeki hiyerarşilerinin üst düzeyde oldukları düşünülmektedir.

ll Darbe teşebbüsüne kalkışanlar ve Darbe emrinin ekindeki atam alara


bakıldığında; üst düzey kritik görevlere getirilenler, mevcut bulundukları görevlere devam
edenler ve bulundukları görevlerden alınanlar olduğu tespit edilmiştir. F E T Ö /P D Y terör
örgütü m ensuplarınca 15 Tem m uz 2016 tarihinde yayınlanm ış olan sıkıyönetim direktifi E K -
Ç içinde yer alan atam a listesinde;

ll Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli (Jandarm a hariç) 326 general ve amiralden


94'ünün G enelkurm ay Başkan lığı ya da m ensubu bulunduğu kuvvet komutanlıkları emrine
alındığı, (d o s y a 2 2 ’de bu g e n e r a l l e r i n U s t e s İ m e v c u t t u r .)

>167 generalin görevine devam ettiği,

> 61 generalin üst görevlere atandığı,

> 3 generale ise (Gnkur. Bşk. K.K.K., ve Dz. K. K.) herhangi bir atam a planlam ası
yapılm adığı görülmektedir.

G örevine devam edecek 229 generalden;

148 i ihraç edilmiş,

14 ü istifa etmiş,

31 'i 2016 Y A Ş kararı ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilmiş,

2 si ise 2017 O c a k ayında istekleri ile emekli olm uş (önce ihraç edilm iş olup 675
sayılı K H K ile tekrar göreve iade edilmişlerdir.)

5'inin G A T A Kom utanlığının S a ğ lık B akan lığın a devri kapsam ında. S a ğ lık
Bakanlığı bünyesinde görevlerine devam etmekte,

709
Soruşturma no: 2016/83834

29’u ise halen T S K biyesinde görevine devam etmektedir

S ö z d e sıkıyönetim direktifinin E K - B ’sinde yer alan Sıkıyönetim Mahkem eleri


Görevlendirm e Listesi isimli askeri hâkim atamalarında; A Y İM B aşkan ı generalin adının yer
alm adlğl ancak son sayfadaki notlar bölümünde, "N ot 1: Y u k a r ıd a isim le ri b u lu n m a y an d iğ e r a s k e r i
h â k im le r m e v c u t g ö re v le rin e d e v a m e d e c e k t ir .” Şeklinde açıklam a yapildlğl, bil haliyle bil
generalin de görevine devam edeceği anlaşılmaktadır.

Bu h u su s incelendiğinde, örgütün T S K içerisinde yıllardan beri yürüttüğü faaliyetler,


darbe e sn a sın d a suçüstü yakalananlar ve benzeri h ususlar gö z önüne alındığında sahte
atam a listesinde;
Örgütün darbe m aksadıyla kritik ve önemli gördüğü tüm askeri ve sivil görevlere
kendi mensuplarını atadığı ya da görevine devam etmesini istediği düşünülmektedir Üst
görevlere atanan bir iki istisna dışın da tamamının, isimlerinin karşısında devam yazanların
ise önemli bir çoğunluğunun F E T Ö m ensubu oldukları ve darbeye fiilen iştirak ettikleri veya
destekledikleri görülmektedir.
(A y rıc a bazı p e rso n e lin T S K iç e r isin d e k i h iy e ra rşi ile b a ğ d a ş m a y a c a k ş e k ild e y a şı,
te c r ü b e si ve m e v c u t rü tb e si ile s o n d e re c e u y u m su z ç o k ü s t d ü z e y siv il v e a s k e r i g ö re v le re
a ta n d ığ ı te s p it e d ilm iştir).

Korgeneral eşiti kabul edilen Bakanlık M üsteşarlıklarına atanan Y arbay/Albaylar


veya Orgeneral Kadrolarına atanan Tuğgeneraller mevcuttur. Bu durum, T SK 'n in resmi
hiyerarşisi ile örgütün hiyerarşisinin farklı olduğunu ve sö z konusu personelin, örgütün sivil
otoriteleri tarafından özellikle seçildiğini düşündürmektedir. A yrıca bu h ususun neden daha
üst rütbeli personel mevcutken darbe emrinin Tuğgeneral rütbesinde bir personel tarafından
im zalanm ış olm asını izah ettiği değerlendirilmektedir

ll A yrıca general atam a listesinde ismi yer alan albaylara dikkat edildiğinde, örgütün
kritik olarak öngördüğü ve 15 Tem m uz öncesi general kadrosunda olan bazı yerlere de
kendi m ensubu albayları görevlendirdiği, bu albayların da örgütün güvendiği ve öğrencilik
yıllarından beri örgüt içerisinde yer alan elem anlar olduğu düşünülmektedir. Özellikle Kara
Kuvvetleri Kom utanlığı listesinde bu şekilde atanan 15 albay mevcuttur.

Bu albaylardan 13'ünün atam ası 15 Tem m uz öncesi general kadrosudur iki tanesi
ise 15 Tem m uz öncesi de albay kadrosu olan yerlerdir. Bu yerlerin O sm an iye ve
Şanlıurfa'da bulunan T u ga y K Y ardım cılığı atamalarıdır. Ö rgüt elem anlarının Suriye
sınırında görevli birliklere ait albay kadrolarına da özel önem atfettiği görülmektedir

ll A tam a listelerinin incelenmesi neticesinde darbeyi planlayanların örgüte sempati


duyduğunu veya darbe karşısın d a yer alm ayacağını düşündükleri kişilere de görev tevdi
ettiği değerlendirilmektedir.

15 T em m uz öncesi bulundukları görevlerden alınmayarak, isimlerinin karşılarında


devam yazan general ve amirallerden büyük bir çoğunluğunun hakkında darbeye fiilen
iştirak ettikleri veya darbe girişimi e sn a sın d a görevlerini ihmal ederek darbeye dolaylı
yardım ettikleri şüphesiyle adli işlem başlatılmıştır.

ll A tam a listesinde genel olarak, görevden alınanların veya bir b a şk a göreve


atananların yerine örgüt tarafından kendi elem anlarından o lacak şekilde atam a yapıldığı
tespit edilmiştir.

ll Darbeyi planlayanlar tarafından kendilerine herhangi bir görev tevdi edilmeyerek


emre alınan 94 general ve amiralin büyük bir çoğunluğunun F E T Ö m ensubu olm adığı
darbeye iştirak ya d a destekler mahiyette faaliyette bulunm adığı tespit edilmiştir. A n c a k bu
94 general/amiral ara sın d a da hakkında F E T Ö /P D Y m ensubu olduğuna dair resmi istihbarı
bilgiler bulunan, açık kaynaklarda F E T Ö m ensubu olduğuna dair haberler yer alan kişiler
mevcuttur.

710
Soruşturma no: 2016/83834

Bu durumdaki personelden birkaçının da darbeye fiilen iştirak ettiği veya darbecilere


yardım ettiği için haklarında adli işlem yürütüldüğü görülmektedir, A yrıca darbe açısın dan
önem siz ve kritik olm adığı değerlendirilen bazı görev yerleri doldurulurken, önemli ve kritik
görev yerlerindeki bazı personelin yerine atam a yapılm adığı ve boş bırakıldığı anlaşılmıştır.

ll Y ukarıda arz edilen hususların kesin olarak açıklığa kavuşturulm asının, ancak
atam a listesini hazırlayan kişilerin sam im i itiraflarıyla m üm kün olabileceği düşünülmektedir.

Bununla birlikte darbeyi planlayanların, atama listesini hazırlamadan önce bütün general
ve amirallerin darbe esnasında gösterecekleri tutumu inceledikleri / değerlendirdikleri ve darbeye
iştirak etmeyeceğini düşündükleri kendi mensuplan ile örgüt mensubu olmadığı için darbe
karşılannda yer alacağını düşündükleri kişilere görev vermedikleri değerlendirilmektedir.”
R apor sureti dosya arasındadır.

1.2) H ava H arp O kulu İdari T ahkikat R a p o ru :

M HHO Komutanlığının 02 Eylül 2016 tarihli, DEĞ.DENT.:71905614-2000-16261-


16/ sayılı ve “ İdari Tahkikat Bilgi A lm a B e y a n ı.” konulu emri gereğince şahıslar bazında
düzenlenen idari tahkikat raporunda;

• O la y tarihinde Ö ğre n ci A la y Kom utanı olan K u rm ay A lb a y H ü se yin E R G E Z E N :

11 T em m uz 2016 tarihinde Ahm et Ö Z Ç E T İN ’ in (4’üncü A n a Jet Ü s Kom utanlığı /


A K IN C I / M Ü R T E D eski Harekât Kom utanı) ge ce 02.30 sularında H H O Komutanı ile
gö rü şm e talebinde bulunduğu, Kom utan konutları girişine yaya olarak geldiği için Ahm et
Ö Z Ç E T İN ’ in a n a nizam iyeye yönlendirildiği ve konut kapısından giriş talebinin yerine
getirilemeyeceğinin kendisine bildirildiği,
S o n ra sın d a yaya olarak dışarıdan gelen Ö ğrenci A lay Komutanı H üseyin E R G E Z E N
nezaretinde şa h sın içeri alındığı, o gecenin Nöbetçi Amiri Yrd. Doç. Dr. Se z gin K A P L A N
tarafından nöbet defterine yazılarak kayıt altına alındığı,
13 T em m uz 2016 tarihinde Ö ğrenci A lay Komutanı olarak Y a lo v a M eydan
Kom utanlığına Tatbiki Eğitim Kam pı için gittiği,
13 veya 14 Tem m uz 2016 tarihinde D ekan Ahm et G Ü M Ü Ş ile birlikte kam p bölgesinde
görüldüğü,
14 T em m uz günü 66. M ekanize T u ga y Komutanı Nail Y İĞ İT ’in Okul Komutanı Fethi
A L P A Y ’ ı ziyaretinden sonra gerçekleşen Okul Komutanı Fethi A L P A Y , Dekan Ahm et
G Ü M Ü Ş , Kurm ay B aşkan ı Barbaros A K Ç A ve D estek G rup Komutanı Y u su f Ö Z D E M İ R ’ in
katıldığı karargâhta yapılan toplantıda Hüseyin E R G E Z E N ’ in de bulunduğu,
14 T em m uz 2016 tarihinde muhtemelen saat 23.00 sularında Hüseyin E R G E Z E N ile
Filo Komutanları Ferhat G Ü N A Y , Ali A K K A Ş ve Kol Komutanı M esut Metin K A Z A N C I’ nın
Y a lo v a M eydan Kom utanlığındaki Ö ğrenci Alay Komutanı odasının arka tarafında bulunan
çardakta toplandıkları,
15 Tem m uz 2016 tarihi saat 01.00’a kadar beraber oturdukları, bu e sn a d a dikkat
çeken h ususun çay-kahve servisi için çard a ğ a girildiğinde, haberci erin içeri girmesinin
istenmediği, rutin dışı olarak Ferhat G Ü N A Y ’ ın tepsiyi kendisinin alarak servis yaptığı,
15 Tem m uz 2016 günü sa b a h saatlerinde Dekan Ahm et G Ü M Ü Ş ’ ün Albay
K A R A K U Ş ile birlikte o d a sın d a olduğu, ara ara da Hüseyin E R G E Z E N ’ in dâhil olduğu,
15 Tem m uz 2016 günü H ava Kuvvetleri Komutanı ve H ava Eğitim Komutanı
tarafından Y a lo v a M eydan Kom utanlığı’ndaki Tatbiki Eğitim Kam pı ziyaretinden sonra Okul
Komutanı Fethi A L P A Y , D ekan Ahm et G Ü M Ü Ş ve D este k G rup Komutanı Y u su f Ö Z D E M İ R ’
in katıldığı toplantıda Ö ğrenci A lay Komutanı Hüseyin E R G E Z E N ’ in de bulunduğu,

711
Soruşturma no: 2016/83834

15 Tem m uz 2016 tarihinde sa a t 17.30’da icra edilecek ak şa m sporunun Hüseyin


E R G E Z E N tarafından iptal edildiği, dah a son radan beden eğitimi öğretmenlerinin sp or
yapılm ası yönündeki ısrarları üzerine H üseyin E R G E Z E N ’ in Harbiyelileri çok yorm ayacak
şekilde sp or yapılm ası için izin verdiği,
15 Tem m uz 2016 tarihinde saat 18.00 sıralarında Hüseyin E R G E Z E N ’ in Y a lo v a ’dan
T-41 uçağı ile Harp O kuluna geldiği,
Y an ın d a 5’inci Filo Komutanı Y u su f Y E N İH A Y A T ve Kol Komutanı Metin M ustafa
A T E Ş O Ğ L U olduğu, görevli personele m esaid e kalm asını tekrar Y a lo v a ’ya geri döneceğini
söylediği, an cak saat 19.30 sıralarında aynı personele haber göndererek Y a lo v a ’ya gidişini
iptal ettiği,
15 Tem m uz 2016 günü saat 21.00 sularında V IP (Atatürk H avaalanı Askeri Bölüm ü
sınırları içerisinde kalan V IP bölümü - H ava Harp Okulu Sorum luluğundaki Askeri Apron)
bölgesine A lay Komutanı Hüseyin E R G E Z E N ’ in geldiği,
Güvenlik personeli Aykut D E M İR ’ e V IP kapılarının açılacağı ve özel kuvvetlerin giriş
yapacağı, giriş ya p a cak araçların kayıt vesaire işlemlerinin yapılm ayacağı emrini verdiği,
15 T em m uz 2016 tarihinde Y a lo v a M eydan Kom utanlığından 18.30 sularında T-41
uçağı ile İstanbul’a geldiği,
15 Tem m u z 2016 saat 21.30-22.00 sularında çardağın arka kısm ında haberci er
H av a Pilot Sözleşm eli Er U ğur T U R N A otururken çardağın telefonunun çaldığı,
Arayanın H üseyin ERGEZEN olduğu, Hüseyin E R G E Z E N ’ in kendisine
“yakınlarında kim var? ” diye sorduğu,
O sırada karşıdan G azi O D A C I ve Fatih A K S O Y ’ un geldiği, telefonu G azi O D A C I’ ya
verdiği, G azi O D A C I’ nın telefon ile görüşürken moralinin bozulduğunu gözlemlediğini
devam ında bir koşuşturm acanın başladığı,
S o n ra sın d a tüm öğrencilerin tam teçhizatlı olarak içtimaya çıkarıldığı, öğrencilere
tatbikat yapılacağının söylendiği, öğrencilerden bazılarının isimlerinin okunarak ayrıldığı,
Ö ğrenci A layında görevli rütbeli personelden bazılarıyla birlikte seçilen öğrencilerin tatbikat
var gerekçesiyle otobüslere bindirilerek Y a lo v a M eydan Kom utanlığından İstanbul’a intikal
ettirildiği,
İlerleyen saatlerde Ö ğrenci A lay Komutanı Hüseyin E R G E Z E N ’ in Y a lo v a M eydan
Kom utanlığında bulunan Filo Komutanı M ehm et G Ü R L E R ’ i telefonla arayarak kalan
araçlarla gönderebildikleri kadar öğrenciyi H ava Harp O kuluna göndermelerini emrettiği,
15 Tem m uz 2016 saat 23.30 sularında M ehm et G Ü R L E R ’ in A lay Komutanı Hüseyin
E R G E Z E N tarafından arandığını söyleyerek S a v a ş Beden Eğitimi ekibini tekneyi alarak
desteğe gelm esini istediğini söylediği,
H ava Öğretim Ü steğm en O rçun K O S İF ’ in M ehm et G Ü R L E R ’ e televizyonda T S K
içerisindeki bir grup tarafından kalkışm a girişimi yönünde açıklam a olduğunu ve verilen bu
emri yerine getiremeyeceğini söylediği, bunun üzerine M ehm et G Ü R L E R ’ in H ava Öğretim
Ü steğm en O rçun K O S İF ’ e hak verdiği beyan edilmiştir.

• Olay tarihinde 1. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Mehmet GÜRLER:

15 Tem m uz 2016 tarihinde saat 21.30-22.00 sularında Y a lo v a M eydan


Kom utanlığındaki Ö ğrenci Alay Komutanı odasının arka tarafında bulunan çardağın arka
kısm ında haberci H a v a Sözleşm eli Pilot Er U ğu r T U R N A otururken çardağın telefonunun
çaldığını, arayanın Hüseyin E R G E Z E N olduğu, Hüseyin E R G E Z E N ’ in kendisine
“yakınlarında kim v a r?” diye sorduğu, o sırada karşıdan G azi O D A C I ve Fatih A K S O Y ’ un
geldiği, telefonu G azi O D A C I’ ya verdiği, G azi O D A C I’ nın telefon ile görüşürken moralinin
bozulduğunu gözlemlediğini de vam ında bir koşuşturm acanın başladığı, so n rasın d a tüm
öğrencilerin tam teçhizatlı olarak içtimaya çıkarıldığı, öğrencilere tatbikat yapılacağının
söylendiği, öğrencilerden bazılarının isimlerinin okunarak ayrıldığı, Ö ğrenci A layın da görevli
rütbeli personelden bazılarıyla birlikte seçilen öğrencilerin tatbikat var gerekçesiyle
otobüslere bindirilerek Y a lo v a M eydan Kom utanlığından İstanbul’a intikal ettirildiği, ilerleyen

712
Soruşturma no: 2016/83834

saatlerde Y a lo v a M eydan Kom utanlığında bulunan Filo Komutanı M ehm et G Ü R L E R ’ i


telefonla arayarak kalan araçlarla gönderebildikleri kadar öğrenciyi H ava Harp O kuluna
götürmelerini emrettiği, (TAHLİL: Rutin u ygulam ada öğrencilerin toplanmaları kısım ve
num ara sıra sın a göre gerçekleşm ekte, otobüs vb. vasıtalara binişler toplanılan sıra
dâhilinde yapılmaktadır. Bu noktada öğrenci isimlerinin ne m aksatla okunduğu
anlaşılm am aktadır. Ayrıca askeri öğrencilerin komutanları tarafından verilen bu emre askeri
m evzuatça itiraz etme hakkı bulunmamaktadır.)
15 T em m uz 2016 ge ce saatlerinde Y a lo v a M eydan Kom utanlığında bulunan 5 civarı
otobüse M ehm et G Ü R L E R ’ in emriyle öğrenci bindirildiği, akabinde H a şa n Y IL D IR IM ’ a
vvhatsapp grubundan Hayati G Ü L T E K İN ’ in bir mesaj gönderdiği,
M e sajd a yardım istediği, köprüde sıkıştıklarını çatışm a halinde olduklarını söylediği,
H a şa n Y IL D IR IM ’ ın bu mesajı M ehm et G Ü R L E R ’ e gösterdiği M ehm et G Ü R L E R ’ in bu
mesajı dinledikten son ra Harbiyelileri otobüslerden indirdiği, dağıtılan mühimmatları geri
toplattığı ve Harbiyelileri çadırlara gönderdiği,
15 Tem m u z 2016 sa a t 23.30 sularında M ehm et G Ü R L E R ’ in A lay Komutanı Hüseyin
E R G E Z E N tarafından arandığını söyleyerek S a v a ş Beden Eğitimi ekibini tekneyi alarak
desteğe gelm esini istediğini söylediği,
H ava Öğretim Ü steğm en O rçun K O S İF ’ in M ehm et G Ü R L E R ’ e televizyonda T S K
içerisindeki bir grup tarafından kalkışm a girişimi yönünde açıklam a olduğunu ve verilen bu
emri yerine getiremeyeceğini söylediği, bunun üzerine M ehm et G Ü R L E R ’in H ava Öğretim
Ü steğm en O rçun K O S İF ’ e hak verdiği beyan edilmiştir.

• Olav tarihinde 2. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ali AKKAS:

14 T em m uz 2016 tarihinde muhtemelen saat 23.00 sularında Hüseyin E R G E Z E N ile


Filo Komutanları Ali A K K A Ş , Ferhat G Ü N A Y , G azi O D A C I ve Kol Komutanı M esut Metin
K A Z A N C I’ nın Y a lo v a M eydan Kom utanlığındaki Ö ğrenci A lay Kom utanı odasının arka
tarafında bulunan çardakta toplandıkları,
15 Tem m uz 2016 tarihi saat 01.00’a kadar beraber oturdukları, bu e sn a d a dikkat
çeken h ususun çay-kahve servisi için çard a ğ a girildiğinde, haberci erin içeri girmesinin
istenmediği, rutin dışı olarak Ferhat G Ü N A Y ’ m tepsiyi kendisinin alarak servis yaptığı,
15 Tem m uz 2016 tarihinde saat 21.30’da yurt dışı görevden dönen Kol Komutanı
H av a Pilot Kurm ay Y ü zb aşı Fatih B U Y R U K ’ un S a b ih a G ökçe n H avalim anına iniş yaptıktan
sonra planlı askeri servis aracı ile beraberindeki 4 Harbiyeli ile birlikte H H O Kom utanlığına
dönüş için yola çıktıklarında Filo Komutanı Ali A K K A Ş ’ ı arayarak yurt dışı görevden
döndüklerini ve H H O ’ ya hareket ettiklerini bildirdiği,
Yolculuk e sn a sın d a Boğaziçi Köprüsünün polisler tarafından kapatıldığını görünce
F S M ’ ye yöneldiklerini, F S M ’ nin de kapalı olduğunu öğrendiklerini,
Trafiğin durm a noktasına geldiği e sn a d a Ali A K K A Ş ’ ın kendisini arayarak nerede
olduklarını sorduğu ve her ne şartta olursa olsun A vrupa y a k a sın a ge çm esi gerektiğini
söyleyerek telefonu kapattığı,
A raç şoförünün komutanı üsteğm en (Ü steğm en M uham m et Ali K A Y A ) ile yaptığı
telefon gö rüşm e sind e üsteğm en tarafından kendisine en yakın askeri birliğe sığınm alarının
söylendiği, bunun üzerine Harbiyelilerle araçtan inerek bir taksi vasıtasıyla G A T A ’ya
gittiklerini,
G A T A ’ya gitmelerinden yaklaşık 1-2 saat sonra araç şoförü ve muhafızının da
G A T A ’nın karşısın da bulunan H ava Transit Kom utanlığına geldiklerini öğrendiği,
G A T A ’ya gittikten son ra neler olduğunu an lam ak için H a şa n D U R A K ’ ı arayarak
neler olduğunu sordu ğu n da “Devrem çatışmadayız, çok kötü devrem çok kötü” diyerek
cevap verdiği,
G A T A ’da iken ilerleyen saatlerde Ali A K K A Ş ’ ın H ava P İL O T Kurm ay Y ü zb aşı Fatih
B U Y R U K ’ u tekrar aradığı, bir ekibin bir yere desteğe gittiğini,

713
Soruşturma no: 2016/83834

Kurm ay Y ü zb aşı Fatih B U Y R U K ’ un da onlara katılm asını istediği, bunun üzerine


Fatih B U Y R U K ’ un telefonu kapattığı ve Ali A K K A Ş ’ ın dah a sonraki aram alarına cevap
vermediği beyan edilmiştir.

• Olay tarihinde 3. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Gazi ODACI:

14 Tem m uz 2016 tarihinde muhtemelen saat 23.00 sularında Öğrenci Alay Komutanı
Hüseyin E R G E Z E N ile Filo Komutanları G azi O D A C I, Ferhat G Ü N A Y , Ali A K K A Ş ve Kol
Komutanı M esut Metin K A Z A N C I’ nın Y a lo v a M eydan Kom utanlığındaki Ö ğrenci Alay
Komutanı odasının arka tarafında bulunan çardakta toplandıkları,
15 Tem m uz 2016 tarihi saat 01.00’a kadar beraber oturdukları, bu e sn a d a dikkat
çeken h ususun çay-kahve servisi için çard a ğ a girildiğinde, haberci erin içeri girmesinin
istenmediği, rutin dışı olarak Ferhat G Ü N A Y ’ ın tepsiyi kendisinin alarak servis yaptığı,
15 Tem m u z 2016 tarihinde saat 21.30-22.00 sularında çardağın arka kısm ında
haberci H ava Pilot Sözleşm eli Er U ğu r T U R N A otururken çardağın telefonunun çaldığını,
Arayanın Hüseyin ERGEZEN olduğu, Hüseyin E R G E Z E N ’ in kendisine
“yakınlarında kim var?” diye sorduğu, o sırad a karşıdan G azi O D A C I ve Fatih A K S O Y ’ un
geldiği,
Telefonu G azi O D A C I’ ya verdiği, G azi O D A C I’nın telefon ile görüşürken moralinin
bozulduğunu gözlemlediğini de vam ında bir koşuşturm acanın başladığı,
S o n ra sın d a tüm öğrencilerin tam teçhizatlı olarak içtimaya çıkarıldığı, öğrencilere
tatbikat yapılacağının söylendiği, öğrencilerden bazılarının isimlerinin okunarak ayrıldığı,
Ö ğrenci A layında görevli rütbeli personelden bazılarıyla birlikte seçilen öğrencilerin tatbikat
var gerekçesiyle otobüslere bindirilerek Y a lo v a M eydan Kom utanlığından İstanbul’a intikal
ettirildiği,
(TAHLİL: Rutin uygu lam ada öğrencilerin toplanmaları kısım ve num ara sırasın a göre
gerçekleşm ekte, otobüs vb. vasıtalara binişler toplanılan sıra dâhilinde yapılmaktadır. Bu
noktada öğrenci isimlerinin ne m aksatla okunduğu anlaşılm am aktadır. A yrıca askeri
öğrencilerin komutanları tarafından verilen bu emre askeri m evzuatça itiraz etme hakkı
bulunmamaktadır.)
15 Tem m u z 2016 tarihinde a k şam 21.00 sularında Ferhat G Ü N A Y ’ ın m ühimmat
getirdiği, daha sonra G azi O D A C I’ nın otobüslerin B e şik taş’a gideceğini söylediği,
15 Tem m uz 2016 sa a t 22.00 sularında M esut Metin K A Z A N C I’ nın gelip heyecanlı
bir şekilde “Tatbikat olduğunu” söylediğini, G azi O D A C I ve Metin Y IL D IR IM ’ ın yaklaşık 15-
20 k a sa G -3 mermisini bir kam yonun arka sın a yüklerken görüldüğü beyan edilmiştir.

• Olay tarihinde 4. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY:

14 T em m uz 2016 tarihinde muhtemelen saat 23.00 sularında H üseyin E R G E Z E N ile


Filo Komutanları Ferhat G Ü N A Y , Ali A K K A Ş , G azi O D A C I ve Kol Kom utanı M esut Metin
K a z a n cı’nın Y a lo v a M eydan Kom utanlığındaki Ö ğrenci A lay Komutanı odasının arka
tarafında bulunan çardakta toplandıkları,
15 Tem m uz 2016 tarihi saat 01.00’a kadar beraber oturdukları, bu e sn a d a dikkat
çeken h ususun çay-kahve servisi için çard a ğ a girildiğinde, haberci erin içeri girmesinin
istenmediği, rutin dışı olarak Ferhat G Ü N A Y ’ ın tepsiyi kendisinin alarak servis yaptığı,
15 Tem m uz 2016 tarihinde sa b a h sp orunda 4 ’üncü Filo Komutanı Ferhat G Ü N A Y ’ ın
beden eğitimi öğretmeni H ava Öğretim T eğm en Kenan C A N L I’nın yanın a gelip “ağır spor
yaptırma, Harbiyelileri yorm a” dediği,
A k şam ü stü saat 21.00 sularında brandalı bir pikabın içtima alanına geldiği, Ferhat
G Ü N A Y ’ ın koşarak pikaba atladığı ve brandayı çektiği, içerisinde m ühimmat kutularının
olduğu,
15 Tem m uz 2016 akşam ı herkesin toplanm ası gerektiği haberinin geldiği,
öğrencilere tatbikat olduğunun ve S a v a ş Beden Eğitimi ekibine de terör saldırısı olacağının

714
Soruşturma no: 2016/83834

söylendiği (15 T em m uz 2016 Y a lo v a M eydan Kom utanlığında yaklaşık saat 22.00 sularında
M esut Metin K A Z A N C I’ nın gelip heyecanlı bir şekilde “Tatbikat olduğunu” söylediği),
G azi O D A C I ve Metin Y IL D IR IM ’ ın yaklaşık 15-20 k a sa G -3 mermisini bir kam yonun
arkasın a yüklerken görüldüğü,
Bu e sn ad a bazı Kol ve Tim Kom utanlarının öğrenci isimlerini okuduğu ve ismi
okunan öğrencilerin otobüslere bindiği, mermi yüklenen kam yonun Harbiyelilerin bindiği
otobüslerin yanın a gittiği,
(T A H L İL : R utin u y g u la m a d a ö ğ re n c ile rin to p la n m a la r ı k ıs ım v e n u m a ra s ır a s ın a g ö re
g e r ç e k le ş m e k te , o t o b ü s vb. v a s ıt a la r a b in işle r to p la n ıla n s ır a d â h ilin d e y a p ılm a k ta d ır. Bu
n o k ta d a ö ğ re n c i isim le rin in ne m a k s a t la o k u n d u ğ u a n la ş ılm a m a k ta d ır. A y r ıc a a sk e ri
ö ğ re n c ile rin k o m u ta n la rı ta ra fın d a n v e rile n bu e m re a s k e r i m e v z u a tç a itiraz e tm e h a k k ı
b u lu n m a m a k ta d ır.)
Toplanılan yerde 10’a yakın otobüs olduğu, otobüslerde öğrencilerin tam teçhizatlı
bulunduğu, silahlara mermilerin basıldığı (Ferhat G Ü N A Y ’ ın her otobüsten 3 Harbiyeli
çağırdığı ve gelen her öğrenciye 1 kutu mermi verdiği),
Ferhat G Ü N A Y ’ ın “mühimmatları herkes (şarjörlere) b a ssın ” diye bağırdığı (Ferhat
G Ü N A Y ’ ın emriyle mermilerin otobüslere tasıtıldığı. her otobüse 1 k a sa mermi alındığı ve
Harbiyelilerin silahlarına mermi bastığı).
Ferhat G Ü N A Y ve Ali A P A Y D IN ’ ın mermi dağıtmaları üzerine ne olduğunu soranlara
“tatbikat var, terör saldırısı var” diye cevap verdikleri beyan edilmiştir

• Olay tarihinde 5. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Yusuf YENİHAYAT:

15 T em m uz 2016 günü saat 18.30 sularında Ö ğrenci A lay Komutanı Hüseyin


E R G E Z E N ’ in planlı T-41 D uçuşuyla Y a lo v a ’dan İstanbul’a geldiği, yanın da 5’inci Filo
Komutanı Y u su f Y E N İH A Y A T ve Kol Komutanı Metin M ustafa A T E Ş O Ğ L U olduğu,
15 T em m uz 2016 C u m a günü Y a lo v a M eydan Kom utanlığına, saat 20.28’de çağrı
kodu A T E Ş -7 1 olan 3’üncü A n a Jet Ü s Kom utanlığına ait 2 adet C o u g a r helikopterinin
indiği,
Üçü üniformalı (1 binbaşı, 2 üsteğmen) biri sivil 4 kişinin geldiği, kendilerinin organ
nakli için görevlendirildiklerini ifade ettikleri, şah ısların Y u su f Y E N İH A Y A T ’ın odasını
kullanm ak istedikleri ve Y u su f Y E N İH A Y A T ’ın haberinin olduğunu söyledikleri an cak
anahtarın bulunm am ası sebebiyle kullanamadıkları,
15 T em m uz 2016 tarihinde saat 23.30 sularında 5’inci Filo Kom utanı Y u su f
Y E N İH A Y A T ’ın H a v a U çak Bakım A stsu b a y Ü stçavu ş M uham m et K Ü Ç Ü K K IL IN Ç ’ ı
telefonla aradığı, askeri bir araç bulup Atatürk H avalim anına gitmesi yönünde emir verdiği,
Kendisinin filonun 2. kıdemli subayı olan Binbaşı Murat Y E R G İ N ’ i arayarak Y u su f
Y E N İH A Y A T ’ ın Ü stçav u ş M uham m et K Ü Ç Ü K K IL IN Ç ’a o şekilde emir verdiğini an cak itaat
etmeyeceğini söylediği,
Binbaşı Murat Y E R G İ N ’ in ise verilen emrin kanunsuz olduğunu, Y u su f Y E N İH A Y A T
tarafından verilen emrin yerine getirilmemesi konusunda emir verdiği ve Y u su f Y E N İH A Y A T
tarafından verilen emri yerine getirmediği,
16 Tem m uz 2016 saat 03.00 sularında H ava Harp Okulu D estek bölgesindeki ikmal
binası önünde Pilot H a şa n K A Y A , H ava Pilot Sözleşm eli Er Y a sin K E Ç E L İ’ ye 3-4
arkadaşını yanın a alıp gelm esini ve eski kuledeki (T A H L İL : Atatürk Havalimanı sivil apron
kısmında yer aldığı değerlendirilen kule.) Filo Komutanı Y u su f Y E N İH A Y A T ’ ı kurtarmaya
gideceklerini söylediği beyan edilmiştir.

• Yalova Meydan Komutanlığı’nda Otobüslere Bindirilen Harbiveliler:

15 Tem m uz 2016 tarihinde a k şam saatlerinde Y a lo v a M eydan Kom utanlığı’nda


“g e c e e ğ itim i / ta tb ik a t” var denilerek içtima alanında toplanmaları emredilen askeri

715
Soruşturma no: 2016/83834

öğrencilerin filolarda görevli subaylar tarafından listelerden isim okunarak otobüslere


bindirildikleri,
İntikal için otobüslere bindirilen Harbiyelilerin seçim ine yönelik bir genellem e
yapılam am akla birlikte “v e rile n em ri s o r g u la m a d a n ita a t e tm e ” n ite liğin in d iğ e r n ite lik le r (s p o r
a lış k a n lığ ı, d isip lin , b e de n y a p ısı, a k a d e m ik b a ş a r ı vb.) arasınd an dah a Ön plana Çlktlğl,
Y a lo v a M eydan Kom utanlığı’nda kalan askeri öğrencilerin intikal ettirilmesi için beş
civarı otobüsün getirtildiği, Filo Komutanı M ehm et G Ü R L E R ’ in emriyle öğrencilerin sö z
konusu otobüslere bindirildiği, akabinde filoda görevli H a şa n Y IL D IR IM ’a vvhatsapp
grubundan Hayati G Ü L T E K İN ’in bir m esaj gönderdiği,
M e sajd a Hayati G Ü L T E K İN ’in yardım istediği, köprüde sıkıştıklarını çatışm a halinde
olduklarını söylediği, H a şa n Y IL D IR IM ’ın bu mesajı M ehm et G Ü R L E R ’e gösterdiği ve Filo
Komutanı M ehm et G Ü R L E R ’in de bu mesajı dinledikten sonra Harbiyelileri otobüslerden
indirerek çadırlara gönderdiği sö z konusu olaylar sıra sın d a Y a lo v a M eydan Kom utanlığında
görevli mevcut alay personeli tarafından ifade edilmiştir.

TAHLİL: Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği;

1) M adde 10 “A stın , a ld ığ ı b ir e m ird e n d o la y ı â m irin e m ü ta lâ a d a b u lu n m a sı k a t ‘iyen


y a s a k tır . A lm a n e m ir h iç b ir k a y ıt v e ş a r t a b a ğ la n m a k s ız ın ve h iç bir d ü ş ü n c e y e k a p ılm a k s ız ın
y a p ıla c a k tır. B ir em ri a lırk e n v e y a a ld ık ta n s o n r a m ırıld a n m a k , d o ğru b u lm a d ığ ın ı s e z d ir e c e k
h al v e h a re k e tte b u lu n m a k c e z a y ı m ü ste lz im d ir.” hükmünü,

2) M ad d e 3 3 : “E m irlerin, h izm e te m ü te a llik o lm a s ı (S ila h lı K u v v e tle r İç H izm e t


K a n u n u m a d d e 8 v e 16) v e k a n u n v e n iz am ları ih lâl e tm e m e si şarttır. A n c a k , A s k e r î
C e z a K a n u n u n u n 41 in ci m a d d e sin in b fık r a s ı şü m u lü n e gire n h a lle r h a ric in d e a st, a ld ığ ı em ri
k a n u n v e n iz a m a u y gu n b u lm a s a bile em ri y a p a r v e o n d a n s o n r a ş ik â y e t eder.
A m irin v e rd iğ i e m ir A s k e r î C e z a K a n u n u n u n 41 in c i m a d d e sin in b fık ra sı şü m u lü n e gire n
h alle re m ü te a llik ise e m ir ifa o lu n m a z v e fa k a t g e c ik m e k s iz in en k ıs a y o ld a n b ir d e re c e y u k a rı
â m ire m a lû m a t verilir. Bu ta k d ird e e m rin y a p ılm a s ın d a n d o ğ a c a k bütün m e su liy e t a s t 'a aittir.”
hükmünü amirdir.
Bu kapsam da;
Y ukarıda belirtilen m evzuat çerçevesinde verilen emirlerin askeri öğrenciler
tarafından sorgulan am ayacağı, emrin yerine getirileceği ve b a şk a bir seçen ek olm adığı
değerlendirilmektedir.
A yrıca bu k a p sa m d a benzer şekilde içtima ve eğitim yapılm ası kampların rutin
uygulam aları ara sın d a yer almaktadır. Şeklinde ibarelere yer verilmiştir.

2- SAVUNMA VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Tüm şüpheliler benzer ifadelerinde özetle;

►Darbe kalkışmasından haberdar olmadıklarını,

►Bu durumu yakalandıktan sonra öğrendiklerini,

►Sıralı amirlerinin / üstlerinin vermiş oldukları emirleri yerine getirdiklerini,

►Tatbikat yapılacağını düşünerek Yalova Hava Meydan Komutanlığından çıktıklarını,

►Terör saldırısı olacağını sandıklarını,

716
Soruşturma no: 2016/83834

►Güvenlik sebebiyle Yalova Hava Meydan Komutanlığından Hava Harp Okuluna


intikal edileceğini düşündüklerini, bu nedenle kamptan çıkış yaptıklarını savunmuşlardır.

Oysaki önceden belirlenen bazı öğrenci ve rütbeli personelin İstanbul iline intikal için
kışladan çıkartıldığı, diğer yandan çok sayıda Askeri Öğrenci ve rütbeli personelin ise Yalova
Hava Meydan Komutanlığındaki kampta bırakıldıkları anlaşılmaktadır.
Aldıkları askeri eğitim gereği şüphelilerin bu çelişkili durumu fark edememeleri mümkün
gözükmemektedir.
Zira gece geç vakitlerde, plansız ve ani olarak, tatbikat için bir başka şehre gidilmesi
veya öğrencilerin güvenliğinin sağlanması için kamptan Hava Harp Okuluna intikal sağlanırken
birçok öğrencinin kamp yerinde (Y a lo v a H a v a M e y d a n K o m u ta n lığ ın d a ) bırakılması hayatın
olağan akışına uygun değildir.
Tüm şüpheliler, Kamptan Hava Harp Okuluna geri dönüş için silah ve mühimmat
bulundurulmasının gerekmediğini,
Tatbikatlarda gerçek mermi ve mühimmat kullanılamayacağını, tatbikat için gece geç
saatlerde bir başka ile gidilmeyeceğini bilebilecek konumdadır.
Nitekim her yıl gerçekleştirilen tatbiki eğitim kamp faaliyetlerinde böylesi bir tatbikat ya
da bir başka faaliyet gerçekleştirilmemiştir.
Terör saldırısını önlemek, tatbikat yapmak ya da İstanbul Hava Harp Okuluna intikal
ederek öğrencilerin güvenliğini sağlamak amacıyla gece saat 23.45 - 00.07 sıralarında askeri
kışladan silahlı, mühimmatlı ve tam teçhizatlı çıkılması olağan bir uygulama değildir.
Olay gecesi saat: 22: 15 - 22: 30 sıralarında Askeri Öğrenci olan şüphelilere tam
teçhizatlı bir şekilde içtima alanında hazır olmaları gerektiği bildirilmiştir. Tüm öğrenciler saat:
22: 30 sıralarında silahlı bir şekilde Yalova Hava Komutanlığının kışlasında içtima için
toplanmışlardır. Listeye göre gruplara ayrılan öğrencilere 80 - 100 adet mühimmat verilmiş ve
hazır edilen araçlara binmeleri sağlanmıştır. Araçlar aynı gece saat: 23: 45 - 00: 07 sıralarında
kışladan çıkış yapmışlardır.
15.07.2016 günü gece saat 22: 00'dan itibaren sosyal medyada darbe kalkışması ile ilgili
olarak haberler yayınlanmaya başlamıştır.
Örneğin 15.07.2016 günü saat 22.05 sıralarında Ankara’da savaş uçaklarının alçak uçuş
yapmaya başladığı, bazı helikopterlerin havalanıp bazı kamu binalarına saldırı gerçekleştirdiği,
savaş uçakları ve helikopterlerden kamu binalarına ateş açıldığı, Ankara Yenimahalle'deki Milli
İstihbarat Teşkilatı binalarının askeri birliklerce kuşatıldığı,
MİT ile kuşatmayı yapan askeri birliklerin çatışmaya girdikleri, aynı şekilde bazı zırhlı
birliklerin Ankara’da kritik kamu kuramlarını kuşattığı, Ankara Gölbaşı’nda bulunan Özel
Kuvvetler Komutanlığının bombalandığı, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı binasına hava
saldırısı yapıldığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının zırhlı birliklerce kuşatıldığı,
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin kuşatıldığı ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri ile bazı
Kamu görevlilerinin rehin alındığı, Ankara ilinde bulunan Genelkurmay Başkanlığı karargahında
çatışma çıktığı, bir kısım askeri personelin rehin tutulduğu, Genelkurmay Başkanlığına ait
internet sitesinde basın açıklaması yapıldığı, darbenin gerekçesinin 3 sayfa basın açıklaması
şeklinde kamuoyuna duyurulduğu, "H a r e k a t Y ıld ırım ” öncelik dereceli, gizli 152215C TEM 16
tarih saat gruplu, YSK 26702250 - 1920 - 97480 - 16 PER. PL. YNT. D. GEN. AM İRAL/1
dosya numaralı mesaj formunun "Y u r tta S u lh K o n s e y i B a ş k a n ı ” imzası ile yayımlandığı, bir
grup askerin Boğaz Köprüsü’nü tek yönlü olarak trafiğe kapattığı,
Saat 22.10 sıralarında Türkiye genelinde birçok kamu binası önünde asker ve polisin
karşı karşıya gelmeye başladığı, Ankara'da MİT binası ve Genelkurmay Başkanlığı Karargâhına
helikopterden ateş açıldığı, saat 22.35 sıralarında Atatürk Havalimam’na askerlerin tankla
geldikleri ve kontrol kulesine girdikleri,

717
Soruşturma no: 2016/83834

Saat 23.10 sıralarında Başbakan Binali Yıldırım'ın olayları " k a lk ış m a " olarak niteleyen
açıklama yaptığı, Türk ordusu içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu
duyurduğu, Mecliste grubu bulunan tüm partilerin darbe girişimini kınadıkları,
Saat 00.15 sıralarında darbe girişiminde bulunan asker kişilerin TRT binasını basarak bir
spikere açıklama okuttukları yolunda sosyal medyada birçok haber yayınlanmıştır.

+• Günümüz teknolojisi son derece gelişmiş olup hemen hemen herkesin sosyal medyayı
takip etme, mobil telefon cihazları ile anında haberleşme imkânı bulunmaktadır.

Üst arama tutanaklarına ve HTS kayıtlarına göre, şüphelilerin tamamına yakınında mobil
telefon cihazı bulunduğu, birçoğunun telefon görüşmeleri yaptığı, internet erişimlerinin mevcut
olduğu anlaşılmaktadır.

+• Ellerinde mobil telefon cihazları bulunan, yakınları ve arkadaşları ile iletişe geçen,
internete erişim imkânına sahip bulunan şüphelilerin, sosyal medyada yayılan darbe
kalkışmasına ilişkin haberlere ulaşamamış olmaları hayatın olağan akışına uygun değildir.
Hakkında 2016/89370 sayılı dosya üzerinden soruşturma yürütülmekte olan Teğmen
Faruk ŞİMŞEK’ in cep telefonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin darbe yaptığı yönünde haberleri
görmesi ve şüpheli Haşan DURAK’a (Yzb.) bu haberlerden bahsetmesi,

+■ Şüpheli Haşan DURAK’ın ise, “Biz y ap m a sa k onlar bize daha kötüsünü


y a p a ca k tı.” şeklinde sözler söylemesi ve başparmağı ile boğaz kesme işareti yapması,
Elindeki cep telefonundan açtığı haritadan, Sabiha Gökçen Hava Limanını işaretleyerek
“Bizim için önemli bir yer. ” demesi,

+• Şüpheli Yüzbaşı Haşan DURAK’ m ayrıca şüpheli Aydın Gülşan’ı yanma çağırarak
“A rtık biz bizeyiz, senin görevin n e re si?” diye sorması,

WhatsApp mesaj taşmalarında yer alan; " H er ş e y Yolunda A rk a d a şla r K esin lik le
Taviz yok. "Lid erlik Zor Zam anlarda G österilir. ”, " Y a v a ş Y a v a ş İlerliyoruz Halkı
G aleyan a G etirm işler ”, “Y a lo v a N asıl ”, “ A rk a d a şla r İnsanların V akti O lursa Bilgi
A tar. Sürekli Soru Sorup Durmayın. Ne olduğunu anlam adık. S a çm a Bi Ortam V ar,
Sonra Görüşürüz ”, " T R T U lustayız ", " Dijitürk Binasındayız ", " B urası T eslim Oluyor
", " K ardeşim Milleti K and ırm ışlar Darbe Y a p ılıyo r Diye ” şeklindeki mesajlar,

+• İstanbul iline girişte maktul şüpheli Ferhat GÜNAY’ın aracı durdurarak, "Şu anda
resm i bir T S K emri okuyorum. A K P Terö r Örgütüdür. Terö rist başı R ecep Tayyip
ERDOĞAN ve bazı B akanları ile M illetvekilleri şu anda tutuklanm ış ve derdest
edilm işlerdir. Şu an bizim le birlikte olm ak istem eyen, ayrılm ak isteyen v a rsa
ayrılabilir. A n ca k ayrılana da mermi en yakınından gelebilir ."şeklinde sözler sarf etmiş
olması,

+• Şüphelilerin, sokağa dökülen vatandaşların söylemleri ve güvenlik güçlerinin "teslim


olun. ” çağrılarına çok uzun süre duyarsız kalmaları, vatandaşların üzerine silahla ateş etmeleri,
kolluk görevlileri ile silahlı çatışmaya girmeleri gibi hususlar, şüphelilerin darbe kalkışmasından
haberdar olduklarını ortaya koymaktadır.

İncelenen kamera kayıtları, HTS raporları, mesaj tespit tutanakları ve diğer


soruşturmalarda ifadeleri alman bir kısım rütbeli personelin tevil yollu savunmaları, özellikle
rütbeli personel olan şüphelilerin savunmalarının aksini göstermektedir.

718
Soruşturma no: 2016/83834

Bu bağlamda şüphelilerin kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik savunma yaptıkları,


darbe faaliyetleri kapsamında bilinçli şekilde ve takviye güç olarak Yalova'dan İstanbul'a
geldikleri, tüm şüphelilerin "Güvenlik nedeniyle, terör saldırısı olacağından bahisle, tatbikat
yapm ak için veya İstanbul'da bulunan Hava Harp Okuluna geri intikal için kamptan çıkış
yapılmadığım " bildikleri değerlendirilmiştir.

Bütün bu hususların birlikte değerlendirilmesi sonucunda;

Şüphelilerin “ D arb e k a lk ışm a sın d a n h aberdar olm adıklarına ” - “ Bu durumu


yakalandıktan son ra öğrendiklerine ” - “ Sıralı amirlerinin / üstlerinin verm iş oldukları
emirleri verine getirdiklerine ” - “ Tatbikat ya p ılaca ğın ı / terör saldırısı o lacağın ı / güvenlik
nedeniyle H a v a Harp O k u lu n a intikal edileceğini düşündükleri için kam ptan çıkış
yaptıklarına ” ilişkin savunmalarına itibar edilmemiş, bu savunmaların suçtan kurtulmaya
yönelik savunmalar olduğu kanaatine varılmıştır.

Öte yandan;

Anayasanın "Kanunsuz Emir” başlıklı 137. maddesi;

" K a m u h iz m e t le r in d e h e r h a n g i b ir s ı f a t v e s u r e t le ç a l ı ş m a k t a o la n k im s e , ü s t ü n d e n
a ld ığ ı e m ri, y ö n e t m e lik , tü z ü k , k a n u n v e y a A n a y a s a h ü k ü m le r in e a y k ır ı g ö r ü r s e , y e r in e
g e tir m e z v e b u a y k ır ılığ ı o e m ri v e r e n e b ildirir.
A n c a k , ü s t ü e m r in d e ıs r a r e d e r v e b u e m r in i y a z ı ile y e n ile r s e , e m ir y e r in e g e tirilir;
b u h a ld e , e m ri y e r in e g e t ir e n s o r u m lu o lm a z .
K o n u s u s u ç t e ş k il e d e n e m ir, h iç b ir s u r e t le y e r in e g e tir ilm e z ; y e r in e g e t ir e n k im s e
s o r u m lu lu k t a n k u rtu la m a z .
A s k e r î h iz m e tle r in g ö r ü lm e s i v e a c e le h a lle r d e k a m u d ü z e n i v e k a m u g ü v e n liğ in in
k o r u n m a s ı iç in k a n u n la g ö s t e r ile n i s t i s n a la r s a k lıd ır . " hükmünü,

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/2 maddesi;

"K o n u su su ç t e ş k il e d e n e m ir h iç b ir s u r e t t e y e r in e g e tir ile m e z . A k s i t a k d ir d e


y e r in e g e t ir e n ile e m ri v e r e n s o r u m lu o lu r ." hükmünü,

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 11. maddesi;

" D e v le t m e m u r la r ı k a n u n , t ü z ü k v e y ö n e t m e lik le r d e b e lir tile n e s a s l a r a u y m a k la v e


a m ir le r t a r a f ın d a n v e r ile n g ö r e v le r i y e r in e g e t ir m e k le y ü k ü m lü v e g ö r e v le r in in iyi v e d o ğ r u
y ü r ü t ü lm e s in d e n a m ir le r in e k a r ş ı s o r u m lu d u r la r .
D e v le t m e m u ru a m ir in d e n a ld ığ ı e m ri, A n ayasa, kanun, tü z ü k v e y ö n e t m e lik
h ü k ü m le r in e a y k ır ı g ö r ü r s e , y e r in e g e t ir m e z v e b u a y k ır ılığ ı o e m ri v e r e n e b ildirir. A m ir
e m r in d e Is r a r e d e r v e b u e m rin i y a z ı ile y e n ile r s e , m e m u r b u e m ri y a p m a ğ a m e c b u r d u r.
A n c a k e m rin y e r in e g e t ir ilm e s in d e n d o ğ a c a k s o r u m lu lu k e m ri v e r e n e a ittir.
K o n u s u s u ç t e ş k il e d e n e m ir, h iç b ir s u r e t le y e r in e g e tir ilm e z ; y e r in e g e t ir e n k im s e
s o r u m lu lu k t a n k u rtu la m a z .

719
Soruşturma no: 2016/83834

A c e le h a lle r d e kam u d ü z e n in in ve kam u g ü v e n liğ in in koru n m ası iç in k a n u n la


g ö s t e r ile n i s t i s n a la r s a k lıd ır . " hükmünü,

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 41. maddesi;

" 1. A s k e r i c ü r ü m le r d e v e k a b a h a t le r d e i ş t ir a k h a lin d e , T ü r k C e z a K a n u n u n u n 6 4
ü n c ü d e n 6 7 n c iy e k a d a r o la n m a d d e le r h ü k m ü t a t b ik o lu n u r.
2. H iz m e te m ü t e a llik h u s u s la r d a v e r ile n e m ir b ir s u ç t e ş k il e d e r s e bu su ç u n
iş le n m e s in d e n e m ir v e r e n m e s u ld ü r .
3. A ş a ğ ı d a k i h a lle r d e m a d u n a d a f a ili m ü ş t e r e k c e z a s ı ve rilir:
A - K e n d is in e v e r ile n e m r in h u d u tla r ın ı a ş m ı ş ise ,
B- A m ir in e m r in in a d li v e a s k e r i b ir s u ç m a k s a d ın ı ih t iv a e d e n b ir fiile m ü t e a llik
o ld u ğ u k e n d is in c e m a lu m is e . " hükmünü,

1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 87. Maddesi;

"1 . H iz m e te iliş k in e m ri h iç y a p m a y a n a s k e r k iş ile r b ir a y d a n b ir s e n e y e k a d a r ,


e m rin y e r in e g e t ir ilm e s in i s ö z v e y a fiili ile a ç ı k ç a r e d d e d e n v e y a e m ir t e k r a r e d ild iğ i h a ld e
e m ri y e r in e g e t ir m e y e n le r , ü ç a y d a n ik i s e n e y e k a d a r h a p is c e z a s ı ile c e z a la n d ır ılır la r .
2. Y u k a r ıd a k i f ık r a d a y a z ılı s u ç l a r s e f e r b e r lik t e y a p ılır s a b e ş v e d ü ş m a n k a r ş ıs ı n d a
y a p ılır s a o n s e n e y e k a d a r a ğ ı r h a p is c e z a s ı h ü k m o lu n u r . " hükmünü,

211 sayılı İç Hz. K. nun 14’ncü maddesi;

A st; a m ir ve ü stü n e um um i adap ve aske ri u s u lle r e uygun ta m b ir h ü rm e t


g ö s t e r m e y e , a m ir le r in e m u t la k s u r e t t e it a a t e v e k a n u n v e n iz a m la r d a g ö s t e r ile n h a lle r d e
d e ü s t le r in e m u t la k it a a t e m e c b u r d u r.
A s t m u a y y e n o la n v a z ife le r i, a ld ığ ı e m ri v a k t in d e y a p a r v e d e ğ iş t ir e m e z , h a d d in i
a ş a m a z . İc r a d a n d o ğ a c a k m e s u liy e t le r e m ri v e r e n e a ittir.
İt a a t h is s in i te h d it e d e n h e r tü rlü te z a h ü rle r, sö z le r , y a z ıla r v e fiil v e h a r e k e t le r
c e z a i m ü e y y id e le r le m e n o lu n u r. Hükmünü içermektedir.

Bu yasa hükümleri dikkate alındığında;

Hizmete ilişkin olarak yetkili amir tarafından verilen her türlü emrin ifasının zaruri
olduğu, emir muhteva olarak kanuna aykırı bile olsa astın emre mutlak itaatle yükümlü olduğu,
Ancak emrin "a d li v e y a a s k e r i b ir s u ç m a k s a d ın ı ih tiva e d e n b ir fiile m ü te a llik o ld u ğ u "
hususu ast tarafından bilinmekte ise, emri ifa etmesinin astı sorumluluktan kurtarmayacağı,
muhtevasının bir suç teşkil ettiğini bildiği emri yerine getirmesi halinde, astın mutlak
sorumluluğunun doğacağı açıktır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı islenen Suçlar Soruşturma


bürosunun 2016/103566 sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan soruşturmada aldırılan
bilirkişi raporlarının içeriği, “M ü ş t e r e k D e lille r ” ana başlığı altında açıklanmıştır.

Üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve T ü r k S ila h lı K u v v e tle rin d e a la r m


v e ta t b ik a t la r la ilg ili u su lle r, 15 T e m m u z g e c e s i y a ş a n a n la r , T ü r k S ila h lı K u v v e t le r in d e

720
Soruşturma no: 2016/83834

a la r m v e ta t b ik a t la r la iz ah e d ilip e d ile m e y e c e ğ i, bu a la r m v e t a tb ik a tla r ın k im s e y e h a b e r


v e rilm e d e n ani o la r a k p la n la n ıp p la n la n m a y a c a ğ ı, p la n la n ır s a ne k a d a r s ık lık la
p la n la n a c a ğ ı,
Ö z e llik le bu tü r e ğ itim le rin h a n g i s e v iy e d e k i b irlik le r ta r a fın d a n y a p ıla c a ğ ı, bu tü r
e ğ it im le r iç in p e rs o n e lin m e s a i k a v r a m ı u s u lle rin in v e a la r m v e t a tb ik a tla r ın iç e r is in d e ic ra
e d ile n fa a liy e tle r in n e le r o ld u ğ u sorularına yanıt verilen bilirkişi raporu da göz önünde
bulundurul duğunda;

15 Temmuz 2016 günü gece saatlerinde, kendilerine acil ve olağan dışı alarm emri
verilerek toplanan,
Kendilerine, kamp yapmakta oldukları Yalova Hava Meydan Komutanlığına ait silah ve
mühimmatlar verilerek birlik dışına çıkarılan profesyonel bir TSK mensubunun, böyle bir emri
hayatın olağan akışına aykırı bulması ve sorgulaması gerekmektedir.
(T S K 'd e y a p ıla n h e r türlü fa a liy e t b irlik b ü tü n lü ğü iç e risin d e y a p ılm a k ta olup, h er
p e rso n e lin m e n su b u o ld u ğ u birlikle h a re k e t e tm e si, o b irliğe a it te ç h iz a t v e m a lz e m e y i
k u lla n m a s ı g e re k m e k te d ir. )

Hava Harp Okulunda rütbeli personel ve öğrenci olan şüphelilerin, Yasa, Yönetmelik,
Talimname ve Yönerge hükümlerinin dikkate alınmadığını fark etmemelerinin ve olağan dışı bir
askeri faaliyetin icra edilmekte olduğunu bilmemelerinin mümkün bulunmadığı
değerlendirilmiştir.
3 - Sİ P 11I I İ I I R İ\ EYLEMLERİ:

Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri civarında bir dizi eylem
gerçekleştirdikten sonra Sultanbeyli ilçesinde yakalanan ve Orhanlı Gişeleri Bölgesinde bir dizi
eylem gerçekleştirdikten sonra yine aynı bölgede yakalanan şüphelilerin eylemleri bu başlık
altında izah edilecektir.

3.1) Sultanbeyli ilçesinde Y akalanan Şüphelilerin E ylem leri:

Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin öncelikle Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet


Dinlenme Tesisleri civarında bir dizi eylem gerçekleştirdikleri, bilahare alınan önlemleri bertaraf
ederek yollarına devam ettikleri, Sultanbeyli ilçesinde bazı eylemler gerçekleştirdikten sonra
yakalandıkları anlaşılmıştır.

Şüphelilerin Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme Tesisleri civarında ve Sultanbeyli


ilçesinde gerçekleştirdikleri eylemleri, iki alt başlık altında izah edilecektir.

3.1.1) Tuzla Mehmetçik Vakfı Bölgesindeki Eylemleri:

• 1. Filo Komutanı olan şüpheli Sinan CANLI (Kurmay Yüzbaşı), 2. Filo Takım
Komutanı olan şüpheli Ali APAYDIN (Üsteğmen) ve 4. Filo Takım Komutanı olan şüpheli
Aydın GÜLŞAN’m (Üsteğmen) olay günü, emir ve komutaları altına giren diğer şüphelilerle
birlikte, ( 3 Er, 76 1. S ın ıf Askeri Öğrenci, 10 Hava Harp Okulu 2. S ın ıf Öğrenci ve 30 Hava
Harp Okııhı 3. S ın ıf Öğrencisi olmak iizere toplam 122 şüpheli) İstanbul iline intikal etmek üzere
16.07.2016 günü saat: 00.07 den itibaren, Yalova Hava Meydan Komutanlığından peşpeşe
hareket ettikleri,
• 16.07.2016 günü saat: 01.00 sıralarında Tuzla Mehmetçik Vakfı mevkiine geldikleri,
kolluk görevlileri tarafından trafik akışının kesilmesi ve bölgede çok sayıda vatandaşın toplanmış

721
Soruşturma no: 2016/83834

olmasından dolayı daha fazla ilerleyemedikleri, bölgede toplanan vatandaşların şüphelilere tepki
gösterdikleri,
• Şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın GÜLŞAN’ ın araçlardan inerek
vatandaşlarla konuştukları ve onları ilerlemelerine engel olmamaları için uyardıkları,
• Bölgede toplanan vatandaşların uyarıları dikkate almamaları, yolu açmamakta ısrar
etmeleri ve kendilerine tepki göstermeye devam etmeleri üzerine, şüpheli Sinan C A N L I’nın
müştekiler Osman N uri ESEN ve Aydoğan O N M A Z’ın bacaklarına doğru tabanca ile ateş
ettiği ve adı geçen müştekileri kasten yaraladığı,
• Şüphelilerden Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali A PAYDIN’ın yolu açmaları
için sivil vatandaşların bulunduğu yere doğru etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla, öldürme
kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmeye başladıkları,
• Açılan bu ateş sonucu kolluk görevlisi olmayan müşteki Sedat Ö ZO G U L ’un koluna 9
mm. çaplı Parabellum tipi bir merminin isabet etmesi sonucu yaralandığı,
MP-5 marka A3 model makineli tabancaların, rütbeli asker olan şüpheliler Sinan CANLI,
Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’a verildiği ve olaylar esnasında adı geçen şüpheliler
tarafından kullanıldığı,
• Müşteki Sedat ÖZOĞUL’un vücudundan çıkartılan 9 mm. çaplı Parabellum tipi mermi
çekirdeğinin, MP-5 marka makineli tabancadan çıktığı ancak hangi şüphelinin kullandığı MP-5
marka makineli tabancadan çıktığının belirlenemediği,
• Şüphelilerden Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m ayrıca yolu
açmaları için tedbir alan kolluk görevlilerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmeye başladıkları,
• Müşteki Polis Memurları Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ın, şüpheliler Sinan
CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m ateş etmesi sonucu yaralandıkları,
• Müştekiler Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’m, hangi şüphelinin silahından çıkan
kurşunların isabet ettiğinin tespit edilemediği,
• Bölgede önlem alan kolluk görevlilerinin, sayılarının azlığından ve meydana gelen
yaralanmalardan dolayı takviye güç talep ettikleri,
• Müşteki Polis Memurları Beyit SEZGEN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ,
Ertekin KARADAĞ ve Sinan KARAKOLLU’nun, yaralanan müştekileri hastaneye götürmek
için bölgeden ayrıldıkları,
• Kolluk kuvvetlerinin direncinin kırıldığını gören şüpheliler Sinan CANLI, Aydın
GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN’ın birlikte tedbir alınan noktaya geldikleri,
• Bir süre sonra müşteki Polis Memurları Murat ELLİBEŞ, Apdil ÖZCAN, Sezgin
ÖNAL, Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER ve Mehmet BİLİÇ’in takviye güç olarak bölgeye
İntikal ettikleri, “ Y a p m a y ın , B u Y a p tığ ın ız S u ç tu r , H e p im iz B u V a ta n ın E v la t la r ıy ız , B irb irim izi Mi
V u r a c a ğ ız ’ şeklinde sözler söyleyerek şüphelileri eylemlerinden vazgeçirmeye çalıştıkları,
• Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m; bölgeye takviye güç
olarak intikal eden müşteki polis memurlarına da etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
hedef gözeterek ve öldürme kastı ile ateş etmeye başladıkları,
• Kolluk görevlisi olan müşteki Murat E L L IB E Ş’in, şüpheli Sinan C A N L I’nın uzun
namlulu silah ile yakın mesafeden karın bölgesine ateş etmesi sonucunda yaralandığı,
• Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m kolluk görevlilerine
silahlarını teslim etmeleri gerektiğini, aksi takdirde ateş edilerek etkisiz hale getirileceklerini
söyledikleri,
• Kolluk görevlilerinin silahlarını teslim etmekten imtina etmeleri üzerine, şüpheliler
Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN’ın eylemlerine devam
ettikleri ve müşteki polis memurları Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal Y IL D IR IM , Erdi
B İÇ E R ve Mehmet B IL IÇ ’i silahla tehdit ederek zorla yere yatırdıkları,
722
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Sinan CANLI’nın yere yatırdığı müşteki Mehmet BİLİÇ’i MP-5 marka
silahının dipçiği ile yerde darp etmeye başladığı, yine yere yatırdığı müşteki polis memuru Erdal
YILDIRIM’ın beylik tabancasını aldığı,
• Şüpheli Abdüssamet ASAN’ın ise, Sinan C A N L I’nın talimatı ile yerde yatan diğer
müşteki polis memurlarının beylik tabancalarını, çelik yelek ve mühimmatları, cep telefonlarını
ve telsizlerini topladığı,
• Şüpheli Sinan CANLI’nın, yanında bulunan diğer şüpheliler Ali APAYDIN, Aydın
GÜLŞAN ve Abdüssamet ASAN’a kafalarını kaldırmaları halinde müştekilerin kafalarına ateş
etmeleri için talimat verdiği,
• Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat
Ç E N G E L C İ ve Muhammed Kenan T Ü R K O G LU ’nun, şüpheli Sinan C A N L I’dan aldıkları
talimat üzerine yolu açmak için müştekilerden Alican B A H Ç E K A PIL I’nın 34 KY 2260 plaka
sayılı aracına, Haşan G ÜLBEY A Z’ın 34 UV 8448 plaka sayılı aracına ittirmek ve sağ tarafı
üzerine yan yatırmak suretiyle zarar verdikleri,
• Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat ÇENGELCİ ve
Muhammed Kenan TURKOGLU’na yardım eden diğer Hava Harp Okulu öğrencilerinin (5-10
kişi) kimler olduklarının tespit edilemediği,
• Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN’m ateş etmeleri sonucu,
müştekiler Fatih ERTÜRK ve Halil ALTINDAĞ’a ait araçların hasar gördüğü, hangi
şüphelinin silahından çıkan merminin müştekilere ait araçlara isabet ettiğinin belirlenemediği,
• Şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAY D IN ’ın ateş etmeleri sonucu, İl
Emniyet Müdürlüğüne ait Z 20 İlgaz isimli zırhlı araçta hasar oluştuğu anlaşılmıştır.

3.1.2) Sultanbevli İlçesindeki Eylemleri:

Yukarıda özetlenen eylemleri gerçekleştirerek yolu trafiğe açan şüphelilerin İstanbul


istikametine doğru ilerlemeye devam ettikleri, 2. Araçta bulunan şüpheli Sinan CANLI’nın bu
araçtan inerek en önde seyreden araca bindiği ve konvoya öncülük ettiği,
• İntikale devam eden şüphelilerin 16.07.2016 günü saat 02.30 sıralarında Sultanbeyli
İlçesi TEM Kuzey Yolu üzerinde toplanan ve kalkışmaya tepki gösteren vatandaşlar tarafından
durdurulduğu,
• Araçlardan inen şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN ve Aydın G Ü LŞAN’ın
vatandaşlardan yolu trafiğe açmalarını istedikleri,
• Sivil vatandaş topluluğunun yolu açmamakta ısrar etmesi üzerine, şüpheliler
Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN, Ali
APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed Yusuf
YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI’nın;
Olay yerinde toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun
namlulu silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş ettikleri,
• Açılan ateş sonucu müştekiler Dursun YAZICI ve Kemal KARAVUŞ’un
yaralandıkları,
• Yaralanan müştekiler Dursun YAZICI ve Kemal KARAVUŞ’un, hangi şüphelinin /
şüphelilerin silahından çıkan merminin isabeti sonucu yaralandığının belirlenemediği,
Şüpheliler Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet
YALÇIN, Ali APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed
Yusuf YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI’nın
belirlenen bu eylemlerinin “İk i A yrı İş t ir a k H a lin d e K a s t e n Ö ld ü rm e y e T e ş e b b ü s ” suçunu
oluşturduğu,

723
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Sinan CANLI’nın, kendilerini cep telefonunun kamerası ile görüntülemeye


çalışan müşteki Yakup UDUN'u silahla sağ bacağına ateş ederek kasten yaraladığı tespit
olunmuştur.

■ N O T : (Müşteki Halim Ç İÇ EK ’in olay tarihinde Darbe Kalkışmasına tepki göstermek amacıyla
Ak Parti Sultanbeyli İlçe Teşkilatında toplanan vatandaşlar ile birlikte Sultanbeyli TEM Otoyoluna geldiği,
heyecanlanması ve havanın karanlık olması nedeniyle çukura düştüğü, bu nedenle sağ ayak bileğinin
kırıldığı anlaşılmıştır. İddianamede ismine müşteki sıfatı ile yer verilmiş olmakla birlikte, şüphelilerin
eylemleri ile meydana gelen sonuç arasında nedensellik bağı bulunmadığından, şüphelilere suç isnat
edilmemiştir)

Kasten Kasten Kişiyi Mala Zarar Zarar Gören


Öldürmeye Yaralama Özgürlüğünden Verme Suçuna Kamu Malları
Teşebbüs Suçuna Maruz Yoksun Kılma Maruz Kalanlar
Suçuna Maruz Kalanlar Suçuna Maruz
Kalanlar Kalanlar
Mehmet Osman Nuri Apdil ÖZCAN Alican İl Emniyet
BAŞOL(Yaralı) ESEN BAHÇEKAPILI Müdürlüğüne ait
(34 KY 2260) Z 20 İlgaz isimli
Mehmet Aydoğan Sezgin ONAL Haşan zırhlı araç
PAY(Yaralı) ONMAZ GÜLBEYAZ
(34 UV 8448)
Beyit SEZGİN Mehmet BİLİÇ Erdal YILDIRIM Fatih ERTÜRK -
Halil
ALTINDAĞ
(06 FH 6235)
Hakkı Yakup UDUN Erdi BİÇER
KALYONCU
Ertaç Mehmet BİLİÇ
KARAKOÇ
Eıtekin
KARADAĞ
Sinan
KARAKOLLU
Murat ELLİBEŞ
Sezgin ÖNAL
Erdal
YILDIRIM
Erdi BİÇER
Mehmet BİLİÇ
Apdil ÖZCAN
Arife ÇANKIR
Hülya YILDIZ
Oğuz KOPMAZ
Turgut ERATA
Sedat OZOGUL
Dursun YAZICI
Kemal
KARAVUŞ

724
Soruşturma no: 2016/83834

3.2) O rhanlı G işelerinde Y akalanan Şüphelilerin E ylem leri:

Darbe Kalkışması kapsamında, Sabiha Gökçen Hava Limanının kontrol altına alınmasına
katkı sağlamak üzere görevlendirilen, bu amaçla Yalova Hava Meydan Komutanlığından
hareketle İstanbul iline (Orhanlı Gişeleri) intikal eden ve Orhanlı Gişeleri Bölgesinde bir dizi
eylem gerçekleştirdikten sonra yine aynı bölgede yakalanan şüphelilerin eylemleri bu alt başlık
altında izah edilecektir.
Dosya kapsamına göre;
Orhanlı Gişeleri bölgesinde yakalanan şüphelilerin, görevlendirildikleri noktalara
ulaşmak ve konuşlanmak üzere, 16.07.2016 günü saat: 00.07 de sıralarında 609037 resmi plakalı
(35 N 2179 sivil plaka) Man otobüs ve 668030 resmi plakalı (77 DL 954 sivil plaka) Isuzu
Midibüs ile Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri,
Emir ve komutanın, Hava Harp Okulu Personelleri olan;
■4. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY (maktul - şüpheli),
■4. Filo Kol Komutanı Kurmay Yüzbaşı Haşan DURAK (şüpheli),
■4. Filo Takım Komutanları Üsteğmen Ceyhun ÖZAK (şüpheli), Teğmen Emre
DEMIRBİLEK (Maktul - şüpheli) ve 4. Filo İdari İşler Sorumlusu Astsubay Ufuk GÖÇEN’ de
(şüpheli) bulunduğu,
Kalkışmanın başlaması üzerine, kolluk kuvvetleri tarafından, şüphelilerin stratejik
noktalara ulaşmalarının engellenmesi amacıyla m uhtelif bölgelerde önlemler alındığı, önlem
alınacak bu bölgelerden birisinin de, Tuzla ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve Sabiha Gökçen
Havalimanı güzergâhında bulunan Orhanlı Gişeleri olduğu,
Kolluk Kuvvetleri tarafından bu noktada tedbir alınması ve trafik akışının engellenmesi
nedeniyle, birçok aracın durmak zorunda kaldığı,
Öte yandan Darbe Kalkışmasına tepki göstermek isteyen vatandaşların bölgede
toplanmaya başladıkları,
Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket eden şüphelilerin 16.07.2016 günü saat:
01.25 sıralarında Orhanlı Gişelerine intikal ettikleri,
Gişelerde tedbir alan kolluk kuvvetlerinin uyarılarına silahla karşılık verdikleri ve silahlı
çatışmaya girdikleri, “P o lis le r S ila h la rın ız ı B ırak ın , T e s lim O lu n !” şeklinde söylemlerde
bulundukları,
Çıkan silahlı çatışma esnasında;
Maktul şüpheli Emre DEMIRBİLEK’in göğüs bölgesinden ateşli silah ile yaralandığı,
durdurulan bir araç ile diğer şüpheli Mete DANLI tarafından hastaneye sevk edildiği, (b ila h a re
h a s ta n e d e e k s o ld u ğ u )
Şüphelilerin, gişelerin İstanbul giriş kısmına geçerek 34 TP 7126 plakalı körüklü İETT
otobüsünü kendilerine siper ettikleri, sürücü İlhan ERKUŞ’u araçtan indirerek uzaklaştırdıkları,
Kendilerine siper ettikleri İETT otobüsünün arkasından kolluk kuvvetlerinin ve
vatandaşların bulunduğu bölgelere ateş etmeye devam ettikleri, bu esnada 34-00-15-4171 plaka
kepçe operatörü Yalçın ARAN’ m başından ateşli silah ile vurulduğu ve olay yerinde eks olduğu,
Olay yerinden tesadüfen geçmekte olan 34 A 84169 plakalı polis otosunun sürücüsü olan
polis memuru Ozan ÖZEN’ in açılan ateş sonucu şehit olduğu, aracın kontrolden çıkarak
bariyerlere çarptığı,
Şüpheliler tarafından ateş açılan bu polis otosunda, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında
görevli olup Sabiha Gökçen Havalimanında yakalanan ve Polis Merkezine götürülen Uzm. Çvş.
İbrahim Donat’m da bulunduğu,
Çatışma esnasında yaralanan vatandaşların ve kolluk kuvvetlerinin tedavilerinin
yapılabilmesi amacıyla gerek araçlar ile, gerekse ambulans vasıtaları ile hastanelere sevk
edildikleri,
Olaylar devam etmekte iken, gerek kolluk kuvvetlerinin, gerekse vatandaşların şüphelileri
ateş etmemeleri ve teslim olmaları yolunda sık sık uyardıkları, şüphelilerin eylemlerine devam
725
Soruşturma no: 2016/83834

ederek “Ş e h id im iz V ar, S iz K o m u ta n ım ız ı Ş e h it Ettiniz, S iz T e s lim O lun, Y o k s a H e pinizin


şeklinde sözler sarf ettikleri ve çatışmayı sürdürdükleri,
K a f a s ın a S ık a r ız ”
Çıkan çatışmalar esnasında Binbaşı rütbesindeki maktul şüpheli Ferhat Günay’ın
yaralandığı, vatandaşların olay yerini terk etmemeleri ve kolluk kuvvetlerinin müdahaleyi
sürdürmeleri üzerine şüphelilerin dirençlerinin kırıldığı,
Yaralı Ferhat Günay’m ambulans vasıtası ile hastaneye sevk edildiği ancak eks olduğu,
bilahare şüphelilerin üzerlerinde bulunan silah, mühimmat ve malzemelerle birlikte 16.07.2016
günü saat: 07.30 sıralarında kolluk kuvvetleri tarafından yakalanarak etkisiz hale getirildikleri,
bu nedenle Sabiha Gökçen Havalimanına intikal edemedikleri,

Özetlenen bu olaylar esnasında;

■ Maktuller Ozan ÖZEN (Polis Memuru), Erdem DİKER, İhsan YILDIZ, Mustafa
DİREKLİ, Vahit KAŞÇIOĞLU ve Yalçın ARAT’m şehit oldukları,

■ Ahmet BELEN,
Cihat UZUN,
Erkan KOCA,
İsmail AKBAL ve Yunus Emre KÖSE isimli müşteki Polis Memurlarının,

Âdem KÖMBE, Fatih ÖZARSLAN, Fatih PEÇEKLİ, Fırat TUNÇ, Halil BULUT,
Haşan SARMAN, Hüseyin YAZÇİÇEK, Ferhat ÖZCAN, İlyas GEDİK, Kaan ÇORBACI, Ali
GEDİK, Ayhan AKTAŞ, Ayhan ALATUNÇ, Ayşenur TOLUN, Bilal GÖK, Burak KESECEK,
Cemil AKSU, Erkan BALA, İsmail SARIGÖL, İsmet HUNUK, Kasım YILMAZ, Mahmut
KARAKOYUN, Mahmut ÖNER, Mehmet AYDOĞDU, Murat KUĞU, Mustafa ÇALIŞIR,
Mustafa DURMAZ, Müşteki ERTEN, Osman KAMACI, Ömer DEMİR, Ömer Faruk BÜLBÜL,
Özcan YAĞIZ, Saadet ASLAN, Serkan AYTEMİZ, Üzeyir CİVAN, Vedat ALTINTAŞ ve
Yasin DEMİR isimli vatandaşların yaralandıkları,

■ Müştekiler Sabri Kİ FİT ve Yılmaz KİLİT’e ait 34 DJ 4042 plakalı,


Seyfı GÜRSU’ya ait 54 KH 977 plakalı,
Ali ÖZGÜNAY’a ait 34 HZ 5093 plakalı,
Cemil ERDOĞAN’a ait 34 NZ 2818 plakalı,
Erdim ELFİDAN’a ait 34 NU 5212 plakalı,
Ersin SARIK A YA’ya ait 61 FC 370 plakalı,
İsmet HUNUK’e ait 34 P 4043 plakalı,
Mansur YURT’a ait 34 JS 38620 plakalı,
Mehmet Evren HACIOĞLU’na ait 34 PU 2091 plakalı,
Mesut ARSLAN’a ait 06 H 0251 plakalı,
Murat AKKOYUN’a ait 41 K 756 plakalı araçların ve,
Mevlüt KANDEMİR’e ait 06 EV 6647 plakalı çekici ile 06 ET 9935 plakalı
Tankerin,

■ Müşteki Cevdet ERGÜN konutun,


Müşteki Ceyhan GÖL’e ait konutun,
Müşteki Erikan BULUT ve Olgun KİLİT’e ait konutların,

Müştekilerden Sabri KİLİT ve Yılmaz KİLİT ’in birlikte oturdukları konutta hasar
Oluştuğu,

726
Soruşturma no: 2016/83834

Yine olaylar esnasında şüpheliler tarafından;


Kolluk görevlileri tarafından kullanılmakta olan;
o 84-156 kod nolu ekip aracına,
o 34 A 84169 kod nolu Fiat Doblo marka polis otosuna,
o 34 A 84158 kod nolu polis otosuna,
o 34 A 84159 kod nolu polis otosuna,
o Pendik Belediyesine ait 428 F nolu iş makinasına,
o Pendik Belediyesine ait 34 ZB 1197 ve 34 UL 4973 plakalı Otokar
Sultan model Yarım otobüslere,
o Pendik Belediyesine ait 34 JL 5342 resmi araca,
o Kartal belediyesine ait 34 NZ 2818 plakalı Ford Transit marka
Araca,
o 16 S Kodlu 34 TP 7126 plaka sayılı İEET otobüsüne zarar
Verildiği,

Müşteki Ayşenur TOLUN haricindeki diğer tüm yaralanan müştekilere ve maktullere


hangi şüphelinin / şüphelilerin silahından çıkan kurşun / kurşunların isabet ettiğinin tespit
edilemediği,

(M ü şte k i A y ş e n u r T O L U N ’un v ü cu d u n d a n ç ık a n m erm i ç e k ird e ğ in in m a k tu l ş ü p h e li F e rh a t


G Ü N A Y ’ın k u lla n d ığ ı “4 1 0 5 8 ” n u m a ra lı 9m m ç a p lı P a ra b e llu m tipi f iş e k a ta r, M K E y a p ıs ı, MP-5 m a rk a , A-3
m o d el s ila h t a n a tıld ığ ı b e lirle n m iştir.)

Hasar gören konut ve araçların, hangi şüpheli / şüphelilerin silahla ateş etmesi sonucu
hasara uğradıklarının belirlenemediği anlaşılmıştır.

K a s t e n N ite lik li Ö ld ü rm e - K a s t e n N ite lik li Ö ld ü rm e y e T e ş e b b ü s - M ala Z a r a r V e r m e s u ç la r ın a


m a ru z k a la n k iş ile r v e z a r a r g ö d e n k a m u m a lla rı a ş a ğ ıd a ta b lo h a lin d e g ö ste rilm iştir.

MAKTULLER KASTEN MALA ZARAR ZARAR


ÖLDÜRMEYE VERME SUÇUNA GÖREN KAMU
TEŞEBBÜS MARUZ KALANLAR MALLARI
SUÇUNA MARUZ
KALANLAR
1. Ozan ÖZEN 1. A hm et BELEN Sabri K IL IT -Y ılm az K İL İT Polis araçları:
(Polis Memuru) 2. C ihat U ZU N
3. E rkan K O C A Seyfı G Ü R S U 84-156 K o d n o 'lu
4. İsm ail A K B A L
2. Erdem DİKER
5. Y unus Em re KÖ SE A li Ö Z G Ü N A Y 34 A 84169 plakalı
6. Â dem K Ö M BE
3. İhsan YILDIZ 7. A li G E D İK C em il E R D O Ğ A N 34 A 84158 Plakalı
8. A yhan A K TA Ş
4. Mustafa DİREKLİ 9. A yhan A LA TU N Ç
E rdim E L F İD A N 34 A 84159 Plakalı
10. A yşenur T O LU N
11. Bilal G Ö K
5. Vahit KAŞÇIOĞLU E rsin S A R IK A Y A B e led iy e ler e A it
12. B urak K ESEC EK
13. Cem il A K SU A r a ç la r :
6. Yalçın ARAT 14. E rk an B A LA İsm et H Ü N Ü K
15. Fatih Ö ZA R SLA N 428 F n o 'lu İş M ak.
16. Fatih PEÇ EK Lİ M a n su r Y U R T
17. Fırat TU N Ç 34 ZB 1197 plakalı
18. H alil BU LU T M . E v ren H A C IO Ğ L U
19. H aşan SA R M A N 34 U L 4973 plakalı

727
Soruşturma no: 2016/83834

20. H üseyin Y A Z Ç IÇ EK Mesut ARSLAN


21. Ferhat Ö ZCA N 3 4 J L plakalı
2 2 .İly as G E D İK Murat AKKOYUN
23. K aan Ç O RBA CI
3 4 N Z 2 8 1 8 plakalı
24. İsm ail SA RIGÖ L Mevlüt KANDEMİR
25. İsm et H Ü N Ü K
26. K asım Y ILM A Z 16 S Kodlu 34 TP
Cevdet ERGÜN
27. M ahmut KARAKOYUN 7126 plakalı
28. M ahm ut Ö N ER
Ceyhan GÖL
29. M ehm et A Y D O Ğ D U
30. M urat K U Ğ U
Erikan BULUT
31. M ustafa Ç A L IŞIR
32. M ustafa D U R M A Z
33. M üşteki E R TEN Olgun KİLİT
34. O sm an K A M A C
35. Ö m er D E M İR
36. Ö m er Faruk BÜ LBÜ L,
37. Ö zcan Y A ĞIZ
38. Saadet A SL A N
39. Serkan A Y TEM İZ
40. Ü zeyir C İV A N
41. V edat A LTIN TA Ş
42. Y asin D E M İR

41 STTPHFJİLERİN EYLEMLERİNİN VASIFLANDIRILMASI:

İdari T ah k ik at D osyalarındaki bilgi ve belge içerik lerin e, olay - yakalam a


tutanaklarına, tan ık anlatım larına, görüntü in celem e tutanaklarına, şüphelilerin
savunm alarına, HTS kayıtlarına, m esaj ve te lsiz konuşm a kayıtlarına ve tüm dosya
kapsam ına göre;

_ 15.07.2016 tarihinde, TSK hiyerarşik yapısı içerisinde hareket etmeyen,


_ Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan,
_ Bu amaç doğrultusunda devletin çeşitli kamu kurum ve kuruşlarına sızarak kendi amaç
ve hedefleri doğrultusunda kamu gücünü kullanan,
_ FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü bünyesinde hareket eden bir grup tarafından, önceden
yapılan planlamalar çerçevesinde, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandırılan illegal
oluşumun sevk ve idaresinde darbe girişiminde bulunulduğu,
Darbe girişimi öncesinde Ankara ve İstanbul illerinde bazı toplantıların gerçekleştirildiği,
İstanbul ilindeki 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı, Harp Akademileri
Komutanlığı, Hava Harp Okulu ve 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında, önceki bölümlerde ayrıntılı
olarak açıklanan toplantılarda;
İstanbul ilinde kontrol altına alınması gereken stratejik öneme haiz bölgelerin ve enterne
edilecek kişilerin belirlendiği,
İstanbul ilinde bulunan ve stratejik öneme sahip olan kurum ve kuruluşların ne şekilde
kontrol altına alınacağının,
15.07.2016 günü kritik bölgelere hangi birliklerden ne kadar personel ve araç - gerecin
sevk edileceğinin, sevk edilecek birlikleri kimin / kimlerin emir - komuta edeceğinin tartışılarak
karara bağlandığı,
Aynı toplantılarda, Yalova Hava Meydan Komutanlığında kamp yapmakta olan bir kısım
Hava Harp Okulu Öğrencilerinin ve Rütbeli Personelin, kalkışma kapsamında, stratejik öneme
haiz bazı bölgelere ve bazı medya kuruluşlarına ait binalara takviye güç olarak sevk
edilmelerinin kararlaştırıldığı,
728
Soruşturma no: 2016/83834

Bu bağlamda;
Sultanbeyli ilçesinde yakalanan toplam 122 şüphelinin İstanbul ilindeki bir Medya
Kuruluşuna ait binanın kontrol altına alınmasına yardımcı olmakla (takviye güç olarak),
Orhanlı Gişelerinde yakalanan toplam 65 şüpheli ve 2 maktul - şüphelinin stratejik
noktalardan olan Sabiha Gökçen Havalimanına takviye güç olarak intikal ettirilmekle
gör evi endi ril di kİ eri,
Yapılan bu görevlendirmeler doğrultusunda, olay günü Yalova Hava Meydan
Komutanlığında " 5 - Darbe Kalkışması Öncesinde Yaioa Hava Meydan Komutanlığında Yapılan
Hazırlıklar Ve Olay Günü Yaşanan Diğer Gelişmeler" başlığı altında izah edilen hazırlıkların
gerçekleştirildiği,
15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe kalkışması esnasında İstanbul ilinde;
İs ta n b u l E m n iy e t M ü d ü rlü ğü ,

İs ta n b u l B ü y ü k ş e h ir B e le d iy e si,

İs ta n b u l V a liliğ i,

1’n ci O rdu K o m u ta n lığ ı,

Ç e n g e lk ö y P o lis M erkezi,

A ta tü r k H a v a lim a n ı,

S a b ih a G ö k ç e n H a v a lim a n ı,

K a r ta l K ö p rü sü / Ş a m a n d ır a G işe le ri,

B o ğ a z iç i (15 T e m m u z Ş e h itle r) K ö p rü sü ,

F S M K ö p rü sü ,

T ü r k T e le k o m b in a sı,

Ü s k ü d a r Ç e v ik K u v v e t Y e r le ş k e s i,

E-5 v e b a ğ la n tı y o lla n ,

M o d a D eniz K u lü bü ,

F e n e rb a h ç e O rduevi,

A K P İl T e ş k ila t B in a sı,

M e d y a K u r u lu şla rın a a it b in a la r gibi stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşların hedef


alındığı,
Kalkışmayı Ankara ve İstanbul illerinde sevk ve idare edecek kişilerin birbirleri ile anlık
bilgi paylaşımında bulunabilmeleri için "Yurtta Sulh" isimli vvhatsapp grubunun oluşturulduğu,
Kalkışmada aktif olarak görev alan ve muhtelif bölgelere sevk edilen askeri birlikleri
emir - komuta edecek olan şüphelilerin bu gruba dâhil edildikleri,
(Whatsapp programı, akıllı telefonlarda kullanılan bir anlık mesajlaşma uygulamasıdır.)
Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ’ nin Ankara'dan getirdiği talimatlar ve önceden
tertiplenen faaliyetler çerçevesinde, 15.07.2016 günü saat 22.18 sıralarında Darbe Kalkışmasına
fiilen başlandığı,
Darbe Kalkışmasının fiilen başlatılması üzerine;
Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin, 1. Filo Komutanı olan şüpheli Sinan
CA NLI (Kurmay Yüzbaşı), 2. Filo Takım Komutanı olan şüpheli Ali APAYDIN (Üsteğmen), 4.
Filo Takım Komutanı olan Aydın GÜLŞAN'ın (Üsteğmen) emir ve komutası altına girerek ( 3
E r , 7 6 1. S ın ıf H a v a H a rp O k u lu Ö ğ re n c is i, 10 2. S ın ıf H a v a H a rp O k u lu Ö ğ re n c is i v e 3 rü tb eli p e rso n e l
o lm a k ü z e re to p la m 1 2 2 şü p h e li), Yalova Hava Meydan Komutanlığından peş peşe hareket ettikleri,

729
Soruşturma no: 2016/83834

Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin görevlendirildikleri noktaya ulaşmak ve


konuşlanmak üzere, 16.07.2016 günü saat: 00.07 de sıralarında 620139, 620036 ve 621141 ( 35
F Y 437 sivil plaka ) plakalı araçlarla,
Orhanlı Gişeleri bölgesinde yakalanan şüphelilerin, görevlendirildikleri noktaya ulaşmak
ve konuşlanmak üzere, 16.07.2016 günü saat: 00.07 de sıralarında 609037 resmi plakalı (35 N
2179 sivil plaka) Man otobüs ve 668030 resmi plakalı (77 DL 954 sivil plaka) Isuzu Midibüs ile,
Yalova Hava Meydan Komutanlığından çıkış yaptıkları,
Her iki grubun, görevlendirildikleri noktalara ulaşamadıkları,
Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerin, Tuzla Mehmetçik Vakfı Opet Dinlenme
Tesisleri ve Sultanbeyli ilçesinde gerçekleştirdikleri bir dizi eylem sonrasında,
Orhanlı Gişeleri Bölgesinde yakalanan şüphelilerin, Orhanlı Gişelerinde bir dizi eylem
gerçekleştirdikten sonra yakalandıkları anlaşılmıştır.
Şüphelilerin gerçekleştirmiş oldukları tüm eylemler, 7. Bölümde yer alan “ Ş ü p h e lile rin
E y le m le ri” konu başlığı altında ayrıntılı olarak izah edilmiştir.
Şüphelilerin eylemlerinin hangi suçlan oluşturacağı ve bu eylemlerinden dolayı hangi
yasa maddeleri gereğince cezalandırılmalan gerektiği hususlanna aşağıda değinilecektir.

Yukarıd aki kanıtlar ışığında, şüphelilerin hukuki durum larının tespitinden


önce:

Hangi şüpheli / şüpheliler tarafından işlendiği belirlenemeyen Kasten Öldürme (Bir


suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla) - Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir
suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla - Kişinin yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle) - Mala Zarar Verme - Kamu Malına Zarar Verme suçlarından dolayı tüm
şüphelilerin sorumlu tutulup tutulamayacakları,
Tüm şüphelilerin aralarında yaptıkları anlaşma gereği bu fiillerin oluşumuna illi değeri
haiz katkıda bulunup bulunmadıkları, aralarında iştirak ilişkisinin mevcut olup olmadığı,
Şayet tüm şüphelilerin, hangi şüpheli / şüpheliler tarafından işlendiği belirlenemeyen bu
suçlardan dolayı sorumlu tutulmaları gerekmekte ise;
Müşterek Fail olarak mı, yoksa Şerik (azmettiren ve yardım eden) olarak mı sorumlu
tutulacakları gibi hukuki sorunların çözümlenmesi gerekmektedir.

TCK'nın 37. maddesindeki;

"(1)Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail
olarak sorumlu olur.

(2)Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu
tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte
birden yarısına kadar artırılır."

Şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise
dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak halinde
gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nun 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz
konusu olacaktır.
Bir başka deyişle "M ü ş t e r e k F a illik te n " söz edebilmek için, tek kişi tarafından
gerçekleştirilebilen bir suçun işlenmesine, birlikte suç işleme kararma bağlı olarak diğer
kişilerin, fiil üzerinde hâkimiyet kurarak katılması gerekmektedir.
(B a z e n k a n u n k o y u c u , bu ş a r t la r ın g e r ç e k le ş m e s in i a ra m a k s ız ın d a k iş ile r i m ü ş t e re k fa il o la r a k
s o ru m lu tu tu la b ilir. Ö rn eğ in , s u ç iş le m e k iç in k u ru lm u ş ö rg ü tü n y ö n e t ic ile ri, örg ü tü n fa a liy e ti ç e r ç e v e s in d e

730
Soruşturma no: 2016/83834

iş le n e n s u ç la r d a n d o la y ı m ü ş t e re k fa il o la r a k so ru m lu tu tu lm a k ta d ır (m . 220/5). K a n u n d a bu tü r d ü ze n le m e
y a p ılm a s ı s u ç p o litik a sın ın b ir g e re ğ id ir.)

Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte
gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bunlar;

• Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.


• Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet
kurulduğu için her bir suç ortağı “Fail” konumundadır.
Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde, suç
ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde
bulundurulmalıdır.
Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı
durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına
ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.
Birden çok fail, suçun sorunsuz bir şekilde işlenmesini temin etmek amacıyla suçun
icrasına katılmış ise, bu halde de müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Madde gerekçesinde açıklandığı gibi örneğin (A) yı öldürmek için 3 kişi birlikte hedef
alarak ateş eder ve (A) sadece isabet eden bir mermi ile ölürse diğer ateş eden failleri de
müşterek fail olarak cezalandırmak gerekir. Çünkü bu halde, failler fiil üzerinde hâkimiyet
kurmuştur.
Suçun işlenişi üzerinde müşterek hâkimiyet kurabilmek için suç ortağının, fiilin
doğrudan işlenişine müdahale etmesi ya da suçun işlendiği yerde bizzat bulunması zorunlu
değildir. İletişim araçlarıyla fiilin icrası sevk ve idare edilerek de fiil üzerinde hâkimiyet
kurulabilir.
Ayrıca suçun icrasına bulunulan katkı, suçun işlenmesi açısından zorunlu ise, bu halde
de müşterek faillik söz konusu olur. İfade edelim ki, müşterek faillikte, müşterek katkılardan
herhangi birinden vazgeçilmesi, fiilin gerçekleşmeme tehlikesini ortaya çıkarır.
Müşterek failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır. İşlenen suçta müşterek
failler suça katılma iradesi ile hareket etmediği takdirde birlikte suç işleme kararından söz
edilemeyeceğinden, müşterek fail olarak sorumluluk söz konusu olmaz.
Başka bir ifade ile müşterek faillikten bahsedebilmek için ortakların işlenecek suç
bakımından müşterek hareket ettiklerini bilmeleri ve istemeleri lazımdır.
Müşterek faillikle ilgili bu düzenleme dolayısıyla 765 sayılı mülga Türk Ceza
Kanununun 463 üncü maddesine benzer bir hükme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer
verilmemiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 37 ila 40. maddeleri arasında düzenlenen iştirakte,
yasamız ikilik sistemini kabul etmiştir. Bu sistemde suça iştirak eden herkes sırf iştirak ettiği için
aynı ceza ile cezalandırılmayıp, suçun işlenişindeki katkısı ve bu katkının önemine göre
cezalandırılmaktadır.

" S u ç a A z m e ttirm e " 5237 sayılı Kanunun 38. maddesinde, " S u ç Y a r d ım " ise aynı
kanunun 39. maddesinde düzenlenmiştir.

Azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişinin başkası
tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesidir. İzlenen suç politikasının gereği olarak,
azmettirenin suçun kanundaki cezası ile cezalandırılacağı kabul edilmiştir.

731
Soruşturma no: 2016/83834

MADDE 38:
[1] Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.

[2] Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme
hâlinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi
hâlinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı
aranmaz.
[3] Azmettirenin belli olm am ası hâlinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail
veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş
yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına
hükmolunabilir. Diğer hâllerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 39. maddesi kapsamındaki yardım ise, asli iştirakin
dışında kalan fakat suçun meydana gelmesi bakımından nedensellik değeri taşıyan hareketleri
ifade eder. Burada fiil üzerinde hâkimiyet kurulmamakta, sadece suçun icrası
kolaylaştırılmaktadır.
Yardım edenin hareketi asli faillere nazaran, suçu yaratıcı ve yapıcı bir nitelik
taşımayıp, destekleyici, hazırlayıcı veya kolaylaştırıcı bir durum arz ettiğinden yardım eden
ikincil bir konumda yer almaktadır.
Yardım fiilleri maddi ve manevi yardım şeklinde gerçekleşebilir, maddi yardım, fiilin
işlenmesinde kullanılan araçları sağlamayı ve suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında
yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmayı ifade eder. Burada dikkat edilmesi gereken husus,
yardım fiillerinin suçun icrasından önce yapılması halinde hazırlık hareketleri boyutunda
kalması, yine aynı şekilde suçun icrasının kolaylaştırılmasına yönelik hareketlerin de icra
hareketlerini yapan kimsenin fiili ile işbirliği şeklinde gerçekleşmemesidir.
Manevi yardım ise, suç işleme konusunda niyet sahibi olup da karar vermemiş olan
kimseyi suç işlemeye yöneltmek teşvik, verilen kararın hareket aşamasına geçmesinin
sağlanması halinde kuvvetlendirme, suç işlendikten sonra yardımda bulunulacağı vaadi, suçun
nasıl işleneceği hususunda yol göstermek şeklinde gerçekleştirilebilir.

Madde 39:
[1] Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasını gerektirmesi hâlinde, on beş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi
hâlinde, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir.
Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

[2] Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) S u ç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin
işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan
araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını
kolaylaştırmak.

Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça
katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması
için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların
da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Zira "yardım etmeyi” müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi
sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.

732
Soruşturma no: 2016/83834

Yukarıda Suca İştirak / Müşterek Faillik konusunda yapılan açıklamalar ışığında


somut olay değerlendirildiğinde:

Aralarında birlikte suç işleme kararı bulunan, Darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek
iştirak eden, 16.07.2016 günü saat: 00.07 sıralarında İstanbul iline intikal etmek üzere silahlı,
mühimmatlı ve teçhizatlı olarak Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket eden,
Tuzla Mehmetçik Vakfı bölgesine ulaştıktan sonra kolluk görevlileri ve vatandaşların
tüm uyarılarını göz ardı ederek intikale devam etmeye çalışan,
Darbe kalkışmasından haberdar oldukları halde eylemlerini sonlandırmayan,
Fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kolluk görevlileri ile silahlı
çatışmaya giren,
Kolluk görevlilerine ve çevrede toplanan vatandaşlara uzun namlulu silahlarla, etkili
mesafeden ve öldürme kastı ile ateş eden,
Kolluk görevlilerini etkisiz hale getirdikten sonra intikale devam ederek Sultanbeyli
ilçesine ulaşan, 16.07.2016 günü sabah saatlerine kadar eylemlerini sürdüren ve teslim
olmamakta ısrar eden,
Suç işleme kararma bağlı olarak, gerçekleştirilen tüm fiiller üzerinde ortak hâkimiyet
kuran,
Eylemlerin icrasına ilişkin olarak etkin ve fonksiyonel katkı sağlayan, bu katkı ile
diğerlerinin fiillerini tamamlayan, birlikte hareket etmek suretiyle sayısal çokluk oluşturarak
gerek vatandaşların ve gerekse de güvenlik kuvvetlerinin müdahale etkinliğini zayıflatan,

Etkili mesafeden, ölüm veya yaralanma sonucunun kaçınılmaz olduğunu bile bile, Tuzla
Mehmetçik Vakfı civarında toplanan sivil halk topluluğunun ve kolluk görevlilerinin üzerine
doğru ateş eden,
Tuzla Mehmetçik Vakfı ve Sultanbeyli ilçesinde bir dizi eylem gerçekleştirdikten sonra
Sultanbeyli yakalanan şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDINTn;
^M ü ştek i Sedat ÖZOĞUL'a yönelik Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçun
işlenmesini kolaylaştırmak için) ve müştekiler Fatih ERTÜRK ile Halil ALTINDAĞ’a yönelik
Mala Zarar Verme suçlarından dolayı,

^ Yolda tedbir alan ve sonradan takviye güç olarak olay yerine gelen kolluk görevlileri
Mehmet BAŞOL, Mehmet PAY, Beyit SEZGİN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ,
Ertekin KARADAĞ, Sinan KARAKOLLU, Murat ELLİBEŞ, Sezgin ÖNAL, Erdal
YILDIRIM, Erdi BİÇER, Mehmet BİLİÇ, Apdil ÖZCAN, Arife ÇANKIR, Hülya YILDIZ,
Oğuz KOPMAZ ve Turgut ERATA’ya yönelik Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçun
işlenmesini_kolaylaştırmak için ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle) suçlarından
dolayı,

Şüpheliler Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet


YALÇIN, Ali APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed
Yusuf YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI’nın;
^M ü ştek iler Dursun YAZICI ve Kemal KARAVUŞ’a yönelik Kasten Öldürmeye
Teşebbüs (Bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak için) suçundan dolayı "Müşterek Fail" olarak
sorumlu tutulmaları gerektiği,

Öte yandan;
Darbe faaliyetleri kapsamında Hava Haıp Okulu Personelleri olan 4. Filo Komutanı
Kurmay Binbaşı Ferhat GÜNAY (m a k tu l - şü p h e li), 4. Filo Kol Komutanı Kurmay Yüzbaşı
Haşan DURAK (şü ph e li), 4. Filo Takım Komutanları Üsteğmen Ceyhun ÖZAK (şüp h e li),
Teğmen Emre DEMİRBİLEK (m a k tu l - şü p h e li) ve 4. Filo İdari İşler Sorumlusu Astsubay Ufuk
733
Soruşturma no: 2016/83834

GÖÇEN’in emir ve komutasına girerek, Sabiha Gökçen Hava Limanını kontrol altına almak
amacıyla harekete geçen,
Orhanlı Gişeleri mevkiine ulaştıktan sonra kolluk görevlileri ve vatandaşların tüm
uyarılarını göz ardı ederek intikale devam etmeye çalışan,
Darbe kalkışmasından haberdar oldukları halde eylemlerini sonlandırmayan,
Fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kolluk görevlileri ile silahlı
çatışmaya giren,
Kolluk görevlilerine ve çevrede toplanan vatandaşlara uzun namlulu silahlarla, etkili
mesafeden ve öldürme kastı ile ateş eden,
16.07.2016 günü sabah saatlerine kadar eylemlerini sürdüren ve teslim olmamakta ısrar
eden,
Suç işleme kararma bağlı olarak, gerçekleştirilen tüm fiiller üzerinde ortak hâkimiyet
kuran,
Eylemlerin icrasına ilişkin olarak etkin ve fonksiyonel katkı sağlayan, bu katkı ile
diğerlerinin fiillerini tamamlayan,
Etkili mesafeden, ölüm veya yaralanma sonucunun kaçınılmaz olduğunu bile bile,
Orhanlı Gişeleri ve civarında toplanan sivil halk topluluğunun ve kolluk görevlilerinin üzerine
doğru ateş eden tüm şüphelilerin ( toplam 65 şüpheli);
Bölged e işlenen tüm Kasten Öldürme (Bir suçun işlenmesini_kolaylaştırmak için ve
kişinin yerine getirdiği kam u görevi nedeniyle) Kasten Öldürmeye Teşebbüs (Bir suçun
işlenm esini_kolaylaştırm ak için ve kişinin yerine getirdiği kam u görevi nedeniyle), Mala
Zarar Verme ve Kamu Malına Zarar Verme suçlarından dolayı "Müşterek Fail" olarak
sorum lu tutulmaları gerektiği so n u ç ve kanaatine varılmıştır.

Bu bağlamda;

1- Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüphelilerden Sinan CANLI’nın;

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e t i H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle, TCK. nın 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1,
311/1, 312/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,
Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN ile birlikte kolluk görevlileri olan
müştekiler Mehmet BAŞOL, Mehmet PAY, Beyit SEZGİN, Hakkı KALYONCU, Ertaç
KARAKOÇ, Ertekin KARADAĞ, Sinan KARAKOLLU, Murat ELLİBEŞ, Sezgin ÖNAL,
Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER, Mehmet BİLİÇ, Apdil ÖZCAN, Arife ÇANKIR, Hülya
YILDIZ, Oğuz KOPMAZ ve Turgut ERATA’ya yolu açmaları için, etkili mesafeden, uzun
namlulu silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten,

734
Soruşturma no: 2016/83834

Müşteki Polis Memurları Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ı bu şekilde yaralamaktan


ibaret eylemlerinin 17 Ayrı Kasten Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs suçunu oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı TCK 82/1.g,h, , 35/1-2, 266/1, 37/1 maddeleri gereğince (17
kez) cezalandırılması gerektiği,

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN ile birlikte, olay yerinde toplanan sivil
vatandaşlar içerisinde yer alan müşteki Sedat Ö Z O G U L ’un bulunduğu yere doğru, etkili
mesafeden, uzun namlulu silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve
müştekiyi bu şekilde yaralamaktan ibaret eyleminin “Kasten Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs”
suçunu oluşturacağı,
Bu eyleminden dolayı TCK. 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 maddeleri gereğince
cezalandırılması gerektiği,

• Kolluk görevlisi olmayan müştekiler Osman Nuri ESEN ve Aydoğan ONMAZ’ı


bacaklarına doğru tabanca ile ateş ederek yaralamaktan ibaret eylemlerinin “İki Ayrı Silahla
Kasten Nitelikli Yaralama” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı, TCK. 86/1, 86/3.d,e, 87/3, 86/1, 86/3.d,e maddeleri gereğince
cezalandırılması gerektiği,

• Kolluk görevlisi olan müşteki Murat ELLİBEŞ’i uzun namlulu silah ile yakın
mesafeden karın bölgesine ateş ederek yaralamaktan ibaret eyleminin Kasten Nitelikli
Öldürmeye Teşebbüs suçunu oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı, TCK 82/l.g,h, 35/1-2, 266/1, 37/1 maddeleri gereğince
cezalandırılması gerektiği,

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Abdüssamet ASAN ile birlikte,


müşteki polis memurları Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER ve
Mehmet BILIÇ’i silahla tehdit ederek etkisiz hale getirmek ve cep telefonlarını, telsizlerini ve
çelik yeleklerini almaktan ibaret eylemlerinin, C eb ir V e Tehdit K ullanarak, Silâh la V e
Birden Fa zla K işi İle Birlikte, Y e rin e Getirdiği Kam u Görevi Nedeniyle,
Kam u Görevinin Sağladığı Nüfuzu Kötüye K ullanm ak Suretiyle, K işileri
Özgürlüklerinden Y o ksun K ılm ak Suçunu Oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı TCK.nun 109/2, 109/3.a,b,c,d, TCK. nun 43/2 yollaması ile
aynı kanunun 43/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,

• Şüpheli Sinan CA N LFnm ayrıca, yere yatırarak etkisiz hale getirdiği ve


özgürlüğünden yoksun kıldığı müşteki Polis Memuru Mehmet BİLİÇ’i MP-5 marka silahının
dipçiği ile darp etmekten ibaret eyleminin “Silahla Kasten Yaralama” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemi sebebiyle, TCK.nun 86/2, 86/3.d,e. maddeleri gereğince cezalandırılması
gerektiği,

• Şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER, Ercan AYDEMİR, Vedat


ÇENGELCİ ve Muhammed Kenan TÜRKOGLU’nu müştekilerden Alican BAHÇEKAPILI
ve Haşan GÜLBEYAZ’a ait araçlara zarar vermeye azmettirmekten ibaret eylemlerinin iki ayrı
“Mala Zarar Verme Suçuna Azmettirme” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle, TCK.nun 38/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 151/1,
266/1,151/1, 266/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,

735
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Ali A PAYDIN’ın ile birlikte, MP-5 marka makineli
tabanca ile ateş ederek, müştekiler Fatih E R T Ü R K ve Halil A LTIN D A Ğ ’a ait araca zarar
vermekten ibaret eylemlerinin “ İştirak Halinde Mala Zarar Verme” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 151/1, 266/1,
151/1, 266/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,

• Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet


YALÇIN, Ali APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed
Y usuf YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR ve Samet MACİT ile birlikte, olay
yerinde toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu
silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve bu suretle müştekiler Dursun
YAZICI ve Kemal KARAVUŞ’u yaralamaktan ibaret eylemlerinin Kasten Nitelikli
Öldürmeye Teşebbüs suçunu oluşturacağı,
Bu eyleminden dolayı TCK 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 (iki kez) maddeleri gereğince
cezalandırılması gerektiği,

• Kendilerini cep telefonunun kamerası ile görüntülemeye çalışan müşteki Yakup


UDUN'u silahla sağ bacağına ateş ederek yaralamaktan ibaret eyleminin “Silahla Kasten
Yaralama” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemi sebebiyle, TCK. nun 86/1, 86/3.d,e maddeleri gereğince cezalandırılması
gerektiği,

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’m ile birlikte, MP-5 marka makineli
tabanca ile ateş ederek İl Emniyet Müdürlüğüne ait Z 20 İlgaz isimli zırhlı araca zarar vermekten
ibaret eyleminin “İştirak Halinde Kamu Malına Zarar Vermek” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemi sebebiyle, TCK. 152/l.a, 266/1, 37/1, maddeleri gereğince cezalandırılması
gerektiği,

2-Sultanbevli ilçesinde yakalanan şüpheliler Aydın GÜLŞAN ve Ali APAYDIN’ın;

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e t i H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.nun 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1,
311/1, 312/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,
Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;

• Şüpheli Sinan CANLI ile birlikte kolluk görevlileri olan müştekiler Mehmet BAŞOL,
Mehmet PAY, Beyit SEZGİN, Hakkı KALYONCU, Ertaç KARAKOÇ, Ertekin

736
Soruşturma no: 2016/83834

KARADAĞ, Sinan K A RAK O LLU , Murat ELLİBEŞ, Sezgin ÖNAL, Erdal Y ILD IR IM ,
Erdi BİÇER, Mehmet BİLİÇ, Apdil ÖZCAN, Arife ÇANKIR, Hülya YILDIZ, Oğuz
K O PM A Z ve Turgut ERATA’ya yolu açmaları için, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten,
Müşteki Polis Memurları Mehmet BAŞOL ve Mehmet PAY’ı bu şekilde yaralamaktan
ibaret eylemlerinin 17 Ayrı Kasten Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs suçunu oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı TCK 82/l.g,h, , 35/1-2, 266/1, 37/1 maddeleri gereğince (17
kez) ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

• Şüpheli Sinan CANLI ile birlikte, olay yerinde toplanan sivil vatandaşlar içerisinde yer
alan müşteki Sedat Ö Z O Ğ U L ’un bulunduğu yere doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu
silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve müştekiyi bu şekilde
yaralamaktan ibaret eyleminin “Kasten Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı TCK 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı
cezalandırılmaları gerektiği,

• Şüpheliler Sinan CANLI ve Abdüssamet ASAN ile birlikte, müşteki polis memurları
Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER ve Mehmet BİLİÇ’i silahla
tehdit ederek etkisiz hale getirmek ve cep telefonlarını, telsizlerini ve çelik yeleklerini almaktan
ibaret eylemlerinin;
C e b ir V e T e h d it K u lla n a r a k , S i l â h la Ve B ir d e n F a z la K iş i İle B ir lik te , Y e r in e
G e t ir d iğ i K a m u G ö r e v i N e d e n iy le , K a m u G ö r e v in in S a ğ l a d ı ğ ı N ü fu z u K ö t ü y e K u ll a n m a k
Suçunu Oluşturacağı,
S u r e tiy le , K iş ile r i Ö z g ü r lü k le r in d e n Y o k s u n K ı l m a k
Bu eylemlerinden dolayı, TCK.nun 109/2, 109/3.a,b,c,d, TCK. nun 43/2 yollaması ile
aynı kanunun 43/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

• Şüpheli Sinan CANLI ile birlikte, MP-5 marka makineli tabanca ile ateş ederek,
müştekiler Fatih E R T U R K ve Halil A LTIN D A Ğ ’a ait araca zarar vermekten ibaret
eylemlerinin “İştirak Halinde Mala Zarar Verme” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 151/1, 266/1,
151/1, 266/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

• Şüpheliler Sinan CANLI, Abdüssamet ASAN, Adil Ömer ALKAYA, Ahmet


BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed Yusuf
YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR ve Samet MACİT ile birlikte, olay yerinde
toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve bu suretle müştekiler Dursun YAZICI ve
Kemal KARAVUŞ’u yaralamaktan ibaret eylemlerinin Kasten Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs
suçunu oluşturacağı,

Bu eyleminden dolayı TCK 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 (iki kez) maddeleri gereğince
cezalandırılmaları gerektiği,

• Şüpheli Sinan CANLI ile birlikte, MP-5 marka makineli tabanca ile ateş ederek İl
Emniyet Müdürlüğüne ait Z 20 İlgaz isimli zırhlı araca zarar vermekten ibaret eylemlerinin
“İştirak Halinde Kamu Malına Zarar Vermek” suçunu oluşturacağı,

Bu eylemi sebebiyle, TCK. 152/l.a, 266/1, 37/1, maddeleri gereğince ayrı ayrı
cezalandırılmaları gerektiği,
737
Soruşturma no: 2016/83834

3-Sultanbevli ilçesinde yakalanan şüpheli Abdüssamet ASAN’ın;

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e ti H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.mn 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1, 311/1,
312/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,
Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;

• Şüpheliler Aydın GÜLŞAN, Ali APAYDIN ve Sinan CANLI ile birlikte, müşteki
polis memurları Apdil ÖZCAN, Sezgin ÖNAL, Erdal YILDIRIM, Erdi BİÇER ve Mehmet
BİLİÇ’i silahla tehdit ederek etkisiz hale getirmek ve cep telefonlarını, telsizlerini ve çelik
yeleklerini almaktan ibaret eylemlerinin, C eb ir V e Tehdit K u llan arak, Silâh la V e
Birden Fa zla K işi İle Birlikte, Y e rin e Getirdiği Kam u Görevi Nedeniyle,
Kam u Görevinin Sağladığı Nüfuzu Kötüye K ullanm ak Su retiyle, K işileri
Özgürlüklerinden Y o ksun K ılm ak Suçunu Oluşturacağı,
Bu eylemlerinden dolayı TCK.nun 109/2, 109/3.a,b,c,d, TCK. nun 43/2 yollaması ile
aynı kanunun 43/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,

• Şüpheliler Adil Ömer ALKAYA, Ahmet BÜYÜKATEŞ, Ahmet YALÇIN, Ali


APAYDIN, Aydın GÜLŞAN, Furkan GARİP, Hakan YÜKSEL, Muhammed Yusuf
YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TAŞAR, Samet MACİT ve Sinan CANLI ile birlikte,
olay yerinde toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu
silahlarla, öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve bu suretle müştekiler Dursun
YAZICI ve Kemal KARAVUŞ’u yaralamaktan ibaret eylemlerinin Kasten Nitelikli
Öldürmeye Teşebbüs suçunu oluşturacağı,
Bu eyleminden dolayı TCK 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 (iki kez) maddeleri gereğince
cezalandırılması gerektiği,

4- Sultanbeyli ilçesinde yakalanan şüpheliler Esta YENER, Burak CANSEVER,


Ercan AYDEMİR. Vedat CENGELCİ ve Muhammed Kenan TÜRKOGLU’nun:

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin, " C e b i r v e ş id d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

738
Soruşturma no: 2016/83834

" C e b i r V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e t i H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.nın 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1, 311/1,
312/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği,
Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;

• Şüpheli Sinan CANLI’nın azmettirmesi sonucu müştekilerden Alican


BAHÇEKAPILI ve Haşan GÜLBEYAZ’a ait araçlara zarar vermekten ibaret eylemlerinin iki
ayrı “İştirak Halinde Mala Zarar Verme” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle, TCK.nun 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 151/1,
266/1,151/1, 266/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

5-Sultanbevli ilçesinde yakalanan şüpheliler Adil Ömer ALKAYA, Ahmet


BÜYÜKATEŞ. Ahmet YALCIN. Furkan GARİP. Hakan YÜKSEL. Muhammed Yusuf
YAMANDAĞ, Osman ÜYAL, Ozan TASAR ve Samet M ACİT’in;

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e t i H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.nun 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1,
311/1, 312/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;
• Şüpheliler Sinan CANLI, Ali APAYDIN, Aydın GÜLŞAN ile birlikte, olay yerinde
toplanan sivil vatandaş topluluğunun üzerine doğru, etkili mesafeden, uzun namlulu silahlarla,
öldürme kastı ile ve hedef gözeterek ateş etmekten ve bu suretle müştekiler Dursun YAZICI ve
Kemal KARAVUŞ’u yaralamaktan ibaret eylemlerinin “Kasten Nitelikli Öldürmeye
Teşebbüs” suçunu oluşturacağı,
Bu eyleminden dolayı TCK 82/l.h , 35/1-2, 266/1, 37/1 (iki kez) maddeleri gereğince
ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

6- Sultanbeyli ilçesinde yakalanan diğer şüphelilerin;

• Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

739
Soruşturma no: 2016/83834

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e ti H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.nun 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 30 9/1 , 311/1,
312/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

7-Orhanlı Gişelerinde Yakalanan Tüm Şüphelilerin;

^ Yukarıda ayrıntılarıyla açıklandığı üzere, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek


iştirak etmekten ibaret eylemlerinin " C e b ir v e ş i d d e t k u lla n a r a k , T ü r k iy e C u m h u r iy e ti
A n a y a s a s ı n ı n Ö n g ö r d ü ğ ü D ü z e n i O r t a d a n K a ld ır m a y a V e y a B u D ü z e n Y e r in e B a ş k a B ir
D ü z e n G e t ir m e y e V e y a B u D ü z e n in F iile n U y g u la n m a s ın ı Ö n le m e y e T e ş e b b ü s " ,

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e B ü y ü k M ille t M e c lis in i O r t a d a n K a ld ır m a y a


Veya T ü r k iy e Büyük M ille t M e c lis in in G ö r e v le r in i K ıs m e n Veya Tam am en Y a p m a s ın ı
E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s ",

" C e b ir V e Ş i d d e t K u ll a n a r a k T ü r k iy e C u m h u r iy e t i H ü k ü m e t in i O r t a d a n K a ld ır m a y a
V e y a G ö r e v le r in i Y a p m a s ın ı K ı s m e n V e y a T a m a m e n E n g e lle m e y e T e ş e b b ü s " suçlarını
oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle TCK.nun 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 309/1,
311/1, 312/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,
Türk Ceza Kanunun 309/2, 311/2, 312/2 madde ve fıkralarındaki açık hüküm dikkate
alındığında;

^ Fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, maktuller Ozan ÖZEN (Polis
Memuru), Erdem DİKER, İhsan YILDIZ, Mustafa DİREKLİ, Vahit KAŞÇIOĞLU ve Yalçın
ARAT’ı silahla kasten öldürmekten ibaret eylemlerinin altı (6) ayrı Kasten Nitelikli Öldürme
(Bir suçun islenmesini kolaylaştırmak için - kişinin verine getirdiği kamu görevi nedeniyle)
suçunu oluşturacağı

Bu eylemleri sebebiyle T C K . n u n 37/1 maddesi yollaması ile aynı kanunun 8 2 /1 .g ,h ,


8 2 / l.h , 8 2 / l.h , 8 2 / l.h , 8 2 / l.h , 8 2 / l.h maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

^ Tüm şüphelilerin fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, öldürme kastı
ile ve uzun namlulu silahlarla, etkili mesafeden ateş etmek suretiyle müştekiler;
1. Ahmet BELEN (Polis Memuru)
2. Cihat UZUN (Polis Memuru)
3. Erkan KOCA(Polis Memuru)
4. İsmail AKBAL(Polis Memuru)
5. Yunus Emre KÖSE (Polis Memuru)
6. Âdem KÖMBE,
7. Fatih ÖZARSLAN,
8. Fatih PEÇEKLİ,
9. Fırat TUNÇ,

740
Soruşturma no: 2016/83834

10. Halil BULUT,


11. Haşan SARMAN,
12. Hüseyin YAZÇİÇEK,
13. Ferhat ÖZCAN,
14. İlyas GEDİK,
15. Kaan ÇORBACI,
16. Ali GEDİK,
17. Ayhan AKTAŞ,
18. Ayhan ALATUNÇ,
19. Ayşenur TOLUN,
20. Bilal GÖK,
21. Burak KESECEK,
22. Cemil AKSU,
23. Erkan BALA,
24. İsmail SARIGÖL,
25. İsmet HUNUK,
26. Kasım YILMAZ,
27. Mahmut KARAKOYUN,
28. Mahmut ÖNER,
29. Mehmet AYDOĞDU,
30. Murat KUĞU,
31. Mustafa ÇALIŞIR,
32. Mustafa DURMAZ,
33. Müşteki ERTEN,
34. Osman KAMACI,
35. Ömer DEMİR,
36. Ömer Faruk BÜLBÜL,
37. Özcan YAĞIZ,
38. Saadet ASLAN,
39. Serkan AYTEMİZ,
40. Üzeyir CİVAN,
41. Vedat ALTINTAŞ
42. Yasin DEM İR’i yaralamaktan ibaret eylemlerinin kırk iki (42) ayrı “Kasten
Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs” suçunu oluşturacağı,

Bu eylemleri sebebiyle TCK 82/l.g,h, 35/1-2, 266/1, 37/1 (5 kez) - 82/l.h , 35/1-2,
266/1, 37/1 (37 kez) maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

^ Tüm şüphelilerin fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek uzun namlulu
silahlarla ateş etmek suretiyle 16 müştekiye ait araç ve konuta zarar vermekten ibaret
eylemlerinin, 16 ayrı “Mala Zarar Verme” suçunu oluşturacağı,

Bu eylemleri sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 37/1 maddesi yollaması ile aynı
kanunun 151/1, 266/1 maddeleri gereğince (16 Kez) ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği,

Tüm şüphelilerin fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek uzun namlulu
silahlarla ateş etmek suretiyle kamu kurulularına ait dokuz farklı araca zarar vermekten ibaret
eylemlerinin, On Ayrı “Kamu Malına Zarar Verme” suçunu oluşturacağı,
Bu eylemleri sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 37/1 maddesi yollaması ile aynı
kanunun 152/l.a, 266/1 maddeleri gereğince (On’ar Kez) ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği
değerlendirilmiştir.
741
Soruşturma no: 2016/83834

Bunun yanı sıra;

> İddianamenin Birinci Bölümündeki “23 - Fetö P D Y Silahlı Terör Örgütünün TSK
Yapılanması ” başlığı altında ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;

• Örgütün özel birimler içinde en önem verdiği yerin TSK olması,

• Askeri liseler, Askeri Harp Okulları ve Harp Akademilerinde gerçekleştirilen


sınavlarda birçok usulsüzlük yapılmış, sınav sorularının Fetullahçı gruba sınav öncesinde
sızdırılmış olması,

• Bütün sınavlarda örgüt üyelerinin önceden elde ettiği soruları çözerek başarı sağlamış
olmaları,

• Bu şekilde TSK bünyesine katılan örgüt üyelerinin, askeri disiplin ve hiyerarşi dışında,
ayrı bir disiplin ve hiyerarşik örgütlenmeye bağlı kalmaları,

• Örgütün, kendi mensupları olan subayların önünü açmak ve etkili yerlere gelmelerini
sağlamak için disiplin soruşturmalarını sıkça kullanmaları,

• TSK içerisinde bulunan ve örgütle ilişkisi olmayan asker kişilere sahte ya da hukuka
aykırı olarak elde edilmiş delillere dayanılarak disiplin soruşturmaları açtırılmış, bu kişilerin
TSK içerisinden ayıklanmalarının sağlanmış olması,

• Verilen olumsuz notlar ile örgüte boyun eğmeyen TSK'daki birçok subayın sicillerinin
bozulmuş, terfilerinin engellenmiş ve olması,

• Sicilleri bozulan subayların gelecek beklentileri kalmadığından ordudan ayrılmış ya da


emekli olmak zorunda kalmış olmaları,

• FETÖ / PDY’nin özellikle son dönemlerde, TSK içerisine yerleştirdiği mensupları


aracılığı ile orduda yer alan ve kendisinden olmayan diğer başarılı öğrencileri okullardan atmak
için her türlü yola başvurmuş olması,

• Organize ve sistematik şekilde birlikte hareket eden TSK içerisindeki örgütlü paralel
yapının, baskı - mobbing uygulayarak örgüt mensubu olmayan subay ve astsubayları istifaya ya
da emekliliğe zorlamış olması,

• Baskı - mobbing uygulanan bu kişilerin istifa ederek veya emekli olarak Ordudan
ayrılmış olmaları,

• Örgüt mensuplarının 1990'lı yılların sonundan itibaren personel temin, atama ve sicil
birimleri, istihbarat ve istihbarata karşı koyma birimleri, başta harp akademileri olmak üzere
eğitim kurumlannın ölçme değerlendirme birimleri ve diğer askeri okul, eğitim ve kurs
birimlerinde yuvalandıklarının ortaya çıkmış olması,

• Rütbeli personel ve Hava Harp Okulu Öğrencileri olarak, darbe kalkışması öncesindeki
ve kalkışmanın başlamasından sonraki aktif faaliyetleri,

• Birlik bütünlüğü sağlanmaksızın şüpheliler Sinan CANLI, Aydın GÜLŞAN, Ali


APAYDIN, Haşan DURAK, Ceyhun ÖZAK, Ufuk GÖÇEN ile maktul şüpheliler Ferhat
742
Soruşturma no: 2016/83834

GÜNAY ve Emre DEMIRBİLEK’in emir ve komutasına girerek, verilen emirleri


sorgulamaksızın yerine getirmeleri, bildirilen bölgelere intikal etmek üzere derhal harekete
geçmeleri ve Kışla içerisinde faaliyetlerde bulunmaları,

• Hava Meydan Komutanlığından çıkış yaptıkları saat itibarı ile kalkışmanın TSK
içerisinde yuvalanan illegal bir oluşum tarafından hayata geçirildi açıkça ortaya çıktığı halde,
verilen hiçbir kanunsuz emri sorgulamaksızın yerine getirmeleri,

• Şüpheli İsmail ÖZEK’in ikrarını içeren 11.08.2016 tarihli ifade tutanağı,

• 22.07.2016 günü şüpheli Kazım BAŞ ile ilgili olarak yapılan ihbar,

• Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesine başvurulan “G izli T a n ık S e l’in "


21/07/2016 tarihli ifadesi ve 19/10/2016 tarihli alınan ek ifadesinde geçen;

A y r ıc a ben bu y ıl T ü r k iy e g e n e lin d e H ava K u v v e t le r in e a lın a c a k Uzm an


Ç a v u ş la r ın a lım h e y e t in d e g ö r e v a ld ım . B a n a İz m ir 'd e İz b a n ın İn k ıla p İs t a s y o n u o la r a k
b ilin e n y e r d e s a a t 10 d a r a n d e v u v e rd ile r. B ir a b iy le b u lu ş t u k . Y a k ı n d a b ir e v e g itt ik .
O r a d a b a n a u z m a n ç a v u ş l u k a d a y b ilg i f o r m u n d a n b ir t a n e ö r n e k g ö s t e r d ile r v e b u f o r m d a
y e r a la n ç a p r a z la m a b o y d a n b o y a d e v a m e d e n filig r a n ın s o n ik i r a k a m ı ile b e lg e d e s a ğ ü s t
k ö ş e d e y e r a la n g r u p n u m a r a s ın ın s o n ik i r a k a m ın ın a y n ı o la n a d a y la r ın m e n fi o ld u ğ u n u v e
b u n la r ın k a b u l e d ilm e m e s i g e r e k t iğ in i b a n a K u r a n a e l b a s t ı r a r a k a n la ttıla r . V e K u r a n a e l
b a s t ım .

D a h a s o n r a H a z ir a n 2 0 1 6 d a y a p ıla n u z m a n a lım ı s ı n a v ı n d a g ö r e v y a p t ım . B ö y le
g ö r d ü ğ ü m a d a y la r a d ü ş ü k p u a n v e r e r e k k a b u l e tm e d im .

...B e n B u r s a Iş ık l a r A s k e r i L i s e s i n d e y ılla r ı a r a s ı n d a g ö r e v y a p m ış t ım . B u r a s ı
d a h a ö n c e 2 0 0 8 y ılın d a K a r a K u v v e t le r i K o m u t a n lığ ın d a n H a v a K u v v e t le r i K o m u t a n lığ ın a
g e ç m iş t i.

H a v a K u v v e t le r i K o m u t a n lığ ın a g e ç t i ğ i n d e ilk k u r u c u e k ip t e g ö r e v a la n b e ş k i ş i li k
ku ru cu tim k o m u t a n la r ın d a n gö re v y a p t ığ ım sü re boyunca çok iyi b ir ş e k ild e
b a h s e d iliy o r d u .

" B e ş i b ir y e r d e " d iy e a n ılıy o r d u . Ş a k i r t o ld u k la r ı y a n i c e m a a t m e n s u b u o ld u k la r ı


im a e d iliy o r d u . Z a t e n b u n la r ın h e p s i d e s o n r a d a n k u r m a y o ld u . B u n la r ın is im le r i (M . K. E),
( S in a n C A N L I, ) , (T.T. ) , ( H. A . ),(Y. K .) v e ( E. Ö .) d ir ." ..." Şeklindeki beyanlar,

• Şüpheli Ahmet Furkan CAN’ ın Güzelyaka Mah. Güzelyaka Cad. N o:59/27


Yenimahalle-Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Zambak yayınlarına ait Dedekorkut Hikâyeleri yazan 1 adet kitap, Işık yayınlarına ait
Cevşen-i Kebr ve tercümesi yazan 1 adet kitap ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Ali ÖZÇELİK’ m Gülpınar Mah. 183 Sok. No:5-6 Altındağ-Ankara sayılı
adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Eylül 1990 yıl 12 sayı 140 ibaresi bulunan 44 sayfalı SIZINTI isimli 1 adet dergi ele
geçirilmiş olması,

743
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Berkan ERİŞ’ in Ali Çetinkaya Mah. Serçe Kuşu Sok. No: 1/5 Ayvalık-
Balıkesir sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Özel Kural Sürücü Kursları başlıklı not kâğıdına yazılmış “ Selam Tevhid Terör Örgütü
Büyük Takip” yazılı not kâğıdı,

Fetullah GÜLEN şiirlerinden Garo Mafyan şarkıları bahar isimli ambalajı açılmamış 1
adet teyp kaseti ele geçirilirmiş olması,

• Şüpheli Burak CANSEVER’ in İstasyon Mah. 2347 Sok. No:9A İç Kapı:8 Etimesgut-
Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Buhranlı Günler ve Ümit Atlasınız Fetullah Gülen Kırık Testi-14 yazılı 1 adet kitap,
19.09.2015 ve 22.12.2015 tarihli zaman gazetesi parçaları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Enes ÖZTÜRK’ ün İstiklal Mah. Göçmen Sok. No: 13/5 Esenyurt - İstanbul
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Himmeti Millet Olan İnsan M. Fethullah GÜLEN ibareli 1 adet kitap ve 2008 Ocak
ayma ait Sızıntı isimli 1 adet dergi ele geçirilmiş olması,

•Şüpheli Haşan KARAHALİLOGLU’ nun Yunus Emre Mahallesi, Sancak Caddesi,


No:3/23 Palandöken/Erzurum sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

2 adet M. Fethullah GÜLEN’ e ait Peygam ber Sevgisi -91, Kardeşlik Destanı-1, 26
A ğusto s 1990 Hisar cami İzmir ibareli kaset, 1 adet M. Fethullah GÜLEN’ e ait Peygam ber
Sevgisi -99 Peygamberimizin Yüce Ahlakı - 1, 14 Nisan 1991 Fatih Cam i İstanbul ibareli kaset,
1 adet M. Fethullah GÜLEN’ e ait Gönül Dünyamızdan-7, Peygamberi Bilmek, 4 A ğusto s 1980
U şak ibareli kaset, 1 adet üzerinde 17-25 Aralık Yolsuzluklar Örtülemez ibaresi bulunan
14/20 Aralık 2015 haftalık Aksiyon Dergisi, 1 adet Ara Gülerin objektifinden Fethullah
GÜLEN ibaresi bulunan 3-9 Şubat 2014 tarihli aksiyon dergisi, 1 adet 2006 yılı Nisan ayına ait
Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı M ayıs ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Haziran ayına
ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Tem muz ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı A ğustos
ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Eylül ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Ekim
ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Kasım ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2006 yılı Aralık
ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2005 yılı Haziran ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2005 yılı
A ğusto s ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2005 yılı Kasım ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2007
yılı O cak ayına ait Sızıntı Dergisi, 1 adet 2008 yılına ait kapağı bulunmayan Sızıntı Dergisi, 2
adet R am azan Zam anı başlıklı dergi, 1 adet üzerinde M. Fethullah GÜLEN - İnfak Ahlah
Yolunda Verme ibaresi yazılı olan CD, 1 adet üzerinde M. Fethullah GÜLEN Hicret ve İffet
ibaresi yazılı olan CD, 18 adet Ailem isimli Zam an Gazetesinin çeşitli tarihlerde vermiş olduğu
üzerinde Zam an ibaresi yazılı olan dergi ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Hilmi KOÇ’ un Merkez Mah. Hüseyin Tuzla Sok. No:2/7 Erdemli-Mersin
sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Fetullah Gülen Gurbet Ufukları isimli 2 adet kitap, Fetullah Gülen Ölçü veya Yoldaki
Işıkları isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Sükûtun Çığlıkları isimli 1 adet kitap, Fetullah
Gülen Sohbeti Canan isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Kader isimli 1 adet kitap, Fetullah
Gülen Çekirdekten Çınara isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Örnekleri Kendinden bir
Hareket isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Ruhumuzun Heykelini Dikerken isimli 1 adet kitap,

744
Soruşturma no: 2016/83834

Fetullah Gülen Bir Şad Ekseni isimli 1 adet kitap, Fetullah Gülen Sonsuz Nur isimli 1 adet
kitap ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Hüseyin SUBAŞ’ın Güneştepe Mah.Yağış Sok. N o:32/l Osmangazi-Bursa


sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Üzerinde F.GÜLEN 1 ve F.GÜLEN 2 yazısı bulunan 2 adet CD, Rehber Yayıncılık’ a


ait ön yüzünde Gönüllerin Gülü Efendimiz, arka yüzünde Sonsuz Nur M. Fethullah GÜLEN
Hoca Efendinin kaleminden yazılı 1 adet dergi, arkasında M. Fethullah GÜLEN’ in resmi ve
hayatı yazılı bulunan, ön kısmında çocuk resmi ve Fethullah GÜLEN’ in Çocuk isimli şiiri
bulunan 1 adet kartpostal, FEM Dershanesine ait 1 adet matematik sınav soru kitapçığı, Zaman
Gazetesi tarafından dağıtılan üzerinde Mübarek Gün ve Geceler yazılı 1 adet kitap, F83975383B
seri numaralı 1 adet ABD DOLARI para ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli İdris BAHÇE’ nin Yukarı Gökçeyayla Mah. Gümüş Sok. No: 19 Bolvadin -
Afyonkarahisar sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Üzerinde kalp resmi ve M. Fetullah Gülen Kırık Testi 9. İbaresi yazılı bulunan 1 adet
kitap, İnancın Gölgesinde M. Fetullah Gülen 1 ibareli 1 adet kitap, İnancın Gölgesinde M.
Fetullah Gülen 2 ibareli 1 adet kitap, Sonsuz Nur (Efendimizin Askeri Yanı) 5 M.Fetullah
Gülen ibareli 1 adet kitap, Himmeti Milleti Olan İnsan M. Fetullah Gülen 4.baskı ibareli 1
adet kitap,

Şüphelinin Yalova kampında bulunan çanta, valiz ve eşyalarında yapılan aramada;


1 adet B37724525G seri numaralı 1 Amerikan Doları, 1 adet B69293507F seri numaralı 1
Amerikan Doları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Mustafa CİN’ in Kartaltepe Mah. 3. Mutlu Sok. No:6/12 Küçükçekmece-


İstanbul sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

B56862146X seri numaralı 1 ABD Doları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Mustafa GÜLDİKEN’ in Etlik Mah. Altıyol Sok. No:27/15 Keçiören -


Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

8 Temmuz 2015 gününe ait 1 adet Zaman Gazetesi ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Nurettin ÇENGELCİ’ nin Demetevler Mah. Kelkük Cad. No:22/10


Yenimahalle -A nkara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

F70871025 G seri numaralı 1 adet 1 ABD Doları para ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Samed KTZTIHAN ’ m Ataşehir Mah. 8251 sokak. No:31/4 Çiğili - İzmir
sayılı adresinde 26.07.2016 günü yapılan aramada;

Üzerinde Sohbetler 3 Yeni Mülahazalar M. Fetullah Gülen “Zaman Gazetesinin


okurlarına hediyesidir.” yazılı ve içerisindeki kaset üzerinde Namaz 2A M. Fetullah Gülen
yazılı 1 adet kaset, üzerinde Nil Sesli Yayınları Namaz 1 Vaaz M. Fetullah Gülen yazılı ve
içerisindeki kaset üzerinde Namaz 1 M. Fetullah Gülen yazılı 1 adet kaset, dış kabında herhangi
bir şey yazılı olmayan içerisindeki kaset üzerinde Oruç M. Fetullah Gülen Zaman Gazetesinin
okurlarına hediyesidir yazılı 1 adet kaset ele geçirilmiş olması,
745
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Sefa Burak DİKBAŞ’ ın Yenice Mah. Aslanyüreği Sok. N o:94/44 Meram -
Konya sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

Fettullah GÜLEN’ e ait 1 adet kaset ve M. Fetullah GÜLEN’ e ait Sonsuz Nur 1
isimli 1 adet kitap ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Serhat GÜLBAŞ’ ın Devlet Mah. İnönü Bulvarı No:23B İç Kapı:5 Çankaya -
Ankara sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;
1 adet K 34297810 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet B 40915449 G seri numaralı 1 Dolar,
1 adet L 72883018 M seri numaralı 1 Dolar, 1 adet L 26298393 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet
B 64452239 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet E 73061041 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet B
75817431 A seri numaralı 1 Dolar, 1 adet D 19562338 E seri numaralı 1 Dolar, 1 adet B
76702146 J seri numaralı 1 Dolar ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Tahsin ELMAS’ ın Ali Ersoy Mah. 15. Sok. No: 12/19 Altında-Ankara sayılı
adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

1 adet üzerinde Mefkure Yolculuğu M. Fetullah GÜLEN Kırık 13 Teşdi ibaresi bulunan
kitap, 1 adet üzerinde İş Derinlikleri ile Hizmet insanı Fatih D E Ğ İR M E N C İ Işık Yayınları ibareli
kitap ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Vedat ÇENGELCİ’ ın Mecidiye Mah. Zincirlikuyu Cad. No:45/2 Merkez-


Afyonkarahisar sayılı adresinde 25.07.2016 günü yapılan aramada;

B 245128251 seri numaralı 1 adet 1 ABD doları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Abdüsselam YILDIZ Esentepe Mahallesi Girne Şehitleri Caddesi N o:86 İç


Kapı No:25 Melikgazi / KAYSERİ adresindeki konutunda yapılan aramada;

1 adet FEM Akademi - KPSS Denemesi 2012 ibareli kitapçık ele geçirilmiş olması,

• Maktul- Şüpheli Emre DEMİRBİLEK’ in Yeşilyurt Mahallesi Rauf Orbay Caddesi


C2-16 Blok No:9/14H İç Kapı No: 10 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda
yapılan aramada;

1 adet B62481997G seri numaralı 1 A.B.D doları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Halis UYAR’ m Selçuklu İlçesi Işıklar Mahallesi İğneci Sokak N o:7 İç Kapı
No:3 Selçuklu / KONYA sayılı adreste bulunan konutunda yapılan aramada;

2 adet D72919936D ve L 246586631 seri nolu Amerikan Doları ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Haşan DURAK’ m Yeşilyurt Mahallesi R auf Orbay Caddesi C2-11 No:9/16
H İç Kapı No: 14 Bakırköy/İSTANBUL adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

1 Adet L10914965S Seri Numaralı 1 A.B.D DOLARI ele geçirilmiş olması,

• Şüpheli Hüseyin KIRILMAZ’ m Akasya Mahallesi 500 Konutlar 9. Sokak Fulya


Apt. Sitesi No:2 İç Kapı N o:l Antakya/HATAY adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

746
Soruşturma no: 2016/83834

4 adet üzerinde M. Fettullah GÜLEN ‘in resmi bulunan Gözyaşları (hutbe), Kadir
Gecesi, 1975 Ramazan Bayramı vaazı, Mesuliyet Duygusu yazılarının olduğu MP3 CD,

1 Adet AKADİM Kutlu Doğum Programı 2011 Antakya ibaresi yazılı CD ele geçirilmiş
olması,

• Şüpheli Mehmet CANDAN’ m Deliktaş Mahallesi Gülcemal Sokak No:27/6


Odunpazarı/ESKİŞEHİR adresinde bulunan konutunda yapılan aramada;

1 adet M. Fettullah GÜLEN Kahramanmaraş Vaazı Allah’a ve Resulüne Muhabbet


ibareli Compact Disk ele geçirilmiş olması gibi hususlar göz önüne alındığında;
Mehmet KARAMAN, Enes BEZAROĞLU, Tuncay BAŞARANOĞLU, Suat KATAR ve
Zafer ÖZBAY haricindeki tüm şüphelilerin Silahlı Terör Örgütüne Üye olduklarının kabulü
gerektiği düşünülmüştür.

Sözleşmeli Er olan şüpheliler Mehmet KARAMAN, Enes BEZAROĞLU, Tuncay


BAŞARANOĞLU ve Suat KATAR ile Er rütbesi taşıyan şüpheli Zafer ÖZBAY’ın FETÖ / PDY
Silahlı Terör Örgütüne Üye oldukları yolunda somut bir delil elde edilememiş, adı geçen
şüphelilerin, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri değerlendirilmiştir.

Şüphelilere isnat edilen suçların 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 3. Maddesinde
sayılan suçlardan ( t c k . 3 0 2 , 3 0 7 , 3 0 9 , 3 1 1 , 3 1 2 , 3 1 3 , 3 1 4 , 3 1 5 v e 3 2 0 ) olması nedeniyle, tüm
şüpheliler hakkında ayrıca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunun 58/9 maddelerinin uygulanması gerekmektedir.

5- SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda açıklanan gerekçelerle;

1- Öncelikle CMK' nın 170. maddesi gereğince İDDİANAMENİN KABULÜNE,

2- Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, isnat edilen
suçlara yasada öngörülen yaptırımın nevi ve miktarı, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde
kullanılan araçlar, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, güdülen amaç ve saik, atılı suçların
CMK.nın 100/3.a maddesinde sayılan katalog suçlardan olması dikkate alınarak, tutuklu
şüphelilerin TUTUKLULUK HALLERİNİN tensiple birlikte devamına,

3-Şüphelilerin açık yargılamalarının yapılarak atılı suçlardan eylemlerine uyan yukarıda


yazılı sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMALARINA,

4-Şüphelilerin gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin TCK. nun 63. maddesi


uyarınca alacakları cezalardan ayrı ayrı MAHSUBUNA,

5- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetin dairesinin;

■ 2017/7691 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Haşan KARAHALİLOĞLU' nun konutunda


yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyallerin imajlarını havi 7 adet DVD ve 1 adet
CD’nin şüpheliye teslimine,

747
Soruşturma no: 2016/83834

■ 2 0 1 7 /7 6 9 3 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Adil Ömer ALKAYA'nın konutunda yapılan


aramalarda ele geçirilen bir adet not kâğıdının dosyada delil olarak saklanmasına, imaj içerikleri
alman bir adet SDHC kartın (üzerinde Sandisk yazılı) ve 3 adet madeni paranın ( 5 cent, 50 cent,
quarter Dolar) adı geçen şüpheliye iadesine,

■ 2 0 1 7 /7 7 8 0 sırasında kayıtlı olup, maktul şüpheli Ferhat GÜNAY’dan elde edilen


195400 ve 609037 sayılı araçlara ait belgeler ve bir adet not defterinin dosyada delil olarak
saklanmasına,

■ 2 0 17 /7 6 3 6 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Aydın GÜLŞAN’dan elde edilen 3 adet


mermi kovanının TCK.nun 54/1 maddesi uyarınca zoralım ve imhasına,

■ 2 0 1 7 /7 1 7 6 sırasında kayıtlı olup, Mustafa UCUZ isimli vatandaş tarafından Orhanlı


Gişeleri bölgesinde bulunarak kolluk görevlilerine teslim edilen 3 adet apolet velO adet A4
kâğıdının (birleştirilmiş.) dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 7 /7 1 8 0 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Aydın GÜLŞAN’dan elde edilen mühürlü


poşet içerisindeki bir adet şaıjör ve 12 adet fişeğin, karar kesinleştiğinde şüphelinin görev yaptığı
birlik olan Hava Harp Okulu Komutanlığına iadesine,

■ 2 0 1 7 /7 1 8 2 sırasında kayıtlı olup, 34 TP 7126 plakalı otobüse ait güvenlik kamera


kayıtlarını havi bir adet hard diskin dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 7 /7 1 8 4 sırasında kayıtlı toplam 6 adet boş kovanın TCK. 54/1 maddesi uyarınca
zoralım ve imhasına,

■ 2 0 1 7 /3 0 1 3 sırasında kayıtlı olup, maktuller Ozan ÖZEN, Vahit KAŞÇIOĞLU ve


Mustafa DİREKLİ ile maktul şüpheli Emre DEMİRBİLEK’e ait olan kişisel eşyaların, adı
geçenlerin yasal mirasçılarına iadesine,

■ 2 0 1 7 /2 9 2 5 sırasında kayıtlı olup, maktul şüpheli Emre DEMİRBİLEK’e ait olan 9 mm


çaplı, T1102-11R01351 seri numaralı, Sarsılmaz marka tabanca ve şarjörün, karar
kesinleştiğinde maktul şüphelinin görev yaptığı birlik olan Hava Harp Okulu Komutanlığına
iadesine,

■ 2 0 1 7 /2 6 6 7 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Samet MACİT ’den elde edilen kovanların ve
mermi çekirdeğinin TCK.nun 54/1 maddesi uyarınca zoralım ve imhasına,

■ 2 0 17 /2 4 6 6 sırasında kayıtlı olup, maktul - şüpheli Ferhat GÜNAY’a ait olan giysilerin,
adı geçenin yasal mirasçılarına iadesine,

■ 2 0 1 6 /8 3 8 3 4 sırasında kayıtlı olup, şüpheli İdris BAHÇE ‘den elde edilen 2 adet 1
ABD Dolarının dosyada kanıt olarak saklanmasına, bir adet 5 ABD Doları ve bir adet 5
Manat paranın adı geçen şüpheliye iadesine,

■ 2 0 1 7 /9 7 7 sırasında kayıtlı olup, şüpheliler Emre GÖKBUDAK, Tahsin ELMAS ve


Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK ’den elde edilen bir adet 1 ABD Dolarının dosyada delil olarak
saklanmasına, 1 adet 5 ABD Doları ve 1 adet 100 Dolan fotokopisinin ilgililerine iadesine,

■ 2 0 1 7 /2 5 5 sırasında kayıtlı olup:

748
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Ali ALPAYD IN ' dan elde edilen;

General Mobile Marka 4G model ve 351754074212892 imei nolu cep telefonu,


89900293007843 57209ICCID numaralı Simkart, Samsung Marka J70011 model
352848074925021-352849074925029 imei numaralı cep telefonu ve Turkcell marka
1427250831159 ICCID nolu Simkartın adı geçen şüpheliye iadesine,

• Şüpheli Aydın GULŞAN' dan elde edilen;

Iphone marka A1723 model ve 355441073662931 imei nolu cep telefonu, 4.5 G ibareli
marka 89902860394176ICCID nolu Simkart, LG Marka D802 model ve 351585060032476 imei
nolu cep telefonu ve Avea Marka 8902860313903478193 ICCID nolu Simkartın, adı geçen
şüpheliye iadesine,

• Şüpheli Bilal TOPAL' dan ele geçirilen;

İpad Marka F7RM4A2VF196 seri nolu tabletin,

• Şüpheli Burak DOGAN'dan ele geçirilen;

Samsung Marka E1200I model ve 351952070046765 imei nolu cep telefonu ve Samsung
Marka 18190 model ve 355626055903416 imei nolu cep telefonunun,

• Şüpheli Burakcan ALAGOZ' den ele geçirilen;

İphone Marka Al 586 model ve 356983067699295 imei nolu cep telefonunun ve


Vodafone marka 7990029300703287453 ICCID nolu Simkartın,

• Şüpheli Enes BEZAROGLU' ndan ele geçirilen;

Nokia Marka 1200 model ve 354165023912440 imei nolu cep telefonu ve Türkcell
marka Hazırkart-sim plus kartın,

• Şüpheli Fatih KARA' dan ele geçirilen;

Nokia Marka 6020 model ve 359749006244304 imei nolu cep telefonunun, Samsung
Marka L700 model ve R5WQ929050F seri nolu cep telefonunun ve Türkcell marka
1310280216627 ICCID nolu Simkartın,

• Şüpheli Ferhat ATEŞ' den elde edilen;

Avea Marka Intouch4 model 356531060265497 imei nolu cep telefonu, 4.5 G ibareli
marka 89902860394181 ICCID nolu Simkar ve Sandisk marka 8 GB kapasiteli hafıza kartının,

• Şüpheli Haşan KARAHALILOGLU' na ait;

Vodafone Marka 352644073502766-3526440735027603 seri nolu tablet, 1404PX33654


ibareli hafıza kartı, General Mobile Marka Discovery model ve 353183064040782-
353183069040787 imei nolu cep telefonunun ve Turkcell Marka 1501040111526 ICCID nolu
Simkartın,
749
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Mehmet K AHRAMAN' dan ele geçirilen;

Samsung Marka 1205Y model ve 353239072443218 imei nolu cep telefonu,


8990029300827309886 ICCID nolu Simkart ve Samsung Marka J200F model ve
357093074299052 imei nolu cep telefonunun,

• Şüpheli Mustafa CİN ' den ele geçerden;

T. 11 Marka 0906120389010 ICCID nolu Simkart ve Vodafone marka


8990029300749532466 ICCID nolu Simkartın,

• Şüpheli Mustafa GÜLDİKEN' den ele geçirilen;

İphone Marka A1688 model ve 353313072034457 imei nolu cep telefonu, Turkcell
Marka 1324210084211 ICCID nolu Simkart ve İphone Marka A1533 model ve
013851003823615 imei nolu cep telefonunun,

• Şüpheli Okkeş BEYAZ ' dan ele geçirilen;

General Mobile Marka E-TAB4 model ve Samsung Marka T210 model


RF2D90BWYZP seri nolu tabletin,

• Şüpheli Sinan CANLI' dan ele geçirilen;

Samsung marka cep telefonu, Vodafone marka sim kart ve Sandisk marka 4GB kapasiteli
hafıza kartının,

• Şüpheli Tuncay BAŞARANOĞLU' na ait;

Mobile Marka 4G model ve 351754072777680 imei nolu cep telefonu ve Vodafone


Marka 64 KB ibareli Simkartın,

• Şüpheli Yunus Emre ŞAHİN' den ele geçirilen;

General Mobile Marka E-TAB5 Model FXICBUF4GBNA seri nolu ve Probook marka
032c982826e500000000 seri nolu tabletin,

• Şüpheli Osman ÜYAL'dan ele geçirilen;

LG Marka K P110 model ve 352008020468572 imei nolu cep telefonu, Nokia Marka 100
model ve 359757048779161 imei nolu cep telefonu, Turkcell marka 8990010506300085576
ICCID nolu Simkart, Türkcell marka 8990010707250591387 ICCID nolu Simkart ve Turkcell
marka 8990011106220541151 ICCID nolu Simkartın,

• Şüpheli Serhat GÜLBAŞ’ tan ele geçirilen;

PACKARD BELL marka LXBCW08007006004A32500 seri numaralı Dizüstü


bilgisayar, PNY marka 32GB siyah renkli seri numarası olmayan flash bellek, SMARTDİSK
marka Firelite ibareli IH6915 seri numaralı Harici Disk, ASUS marka F7NOCV252991299 seri
numaralı Dizüstü bilgisayar, TOSHIBA marka 97210758K seri numaralı Dizüstü bilgisayar,
750
Soruşturma no: 2016/83834

siyah renkli bilgisayar kasası içerisinden çıkarılan SEAGATE marka 6QF33ZJJ seri numaralı
320 GB hard disk (bilgisayar kasası alınmadı), KINGSTON marka 2 GB beyaz yeşil renkli flash
bellek, Gri Siyah renkli üzerinde herhangi bir seri numarası ve ibare bulunmayan flash bellek,
SAMSUNG marka 9904234-355.AOOLF 3500 599-0552424 ibareli kapasitesi belli olmayan
flash bellek, SANYO marka 30421352 seri numaralı dijital kamera ve içerisinden çıkan EYEQ
marka 2 GB kapasiteli hafıza kartının,

• Şüpheli Ökkeş BEYAZ’dan elde edilen;

WD marka WXQ1C52F4832 seri numaralı 1 TB kapasiteli harici disk, SONY marka


siyah renkli metal kısmında USM 8GN11317 FGCNN ibareli flash bellek, • HI-LEVEL marka
16 GB mavi renkli üzerinde herhangi bir seri numarası bulunmayan flash bellek, SAMSUNG
marka S12DJ9CP805151 seri numaralı 160 GB sabit disk, ASUS marka ECN0CV127119492
CN:4028 ibareli dizüstü bilgisayar, DELL marka DBSPKR1-29011520845seri numaralı dizüstü
bilgisayar, TOSHIBA marka YE016034C seri numaralı Dizüstü bilgisayar ve TOSHIBA marka
500 GB kapasiteli Y2L4TUZDTWD6 seri numarası harici hard diskin,

• Şüpheli Osman KAHRAMAN’dan elde edilen;

SAMSUNG marka SOD4JDRPA12236 seri numaralı 160GB kapasiteli sabit disk,


LENOVO marka YB08226142 seri numaralı dizüstü bilgisayar, SONY marka 294D097C002797
seri numaralı kamera, SONY marka 294D097C002797 seri numaralı kamera içerisinden
çıkarılan KINGSTON marka P90184931107-001. AOOLF ibaresi bulunan 4 GB kapasiteli hafıza
kartı ve HI-LEVEL marka siyah gri renkli 8 GB kapasiteli üzerinde seri numarası ve ibare
bulunmayan flash belleğin,

• Şüpheli Osman ÜYAL' dan elde edilen;

Üzerinde 4 GB ibaresi bulunan siyah renkli tarafımızca 1 ibaresi ile etiketlenmiş ses kayıt
ve fotoğraf çekme aparatı, üzerinde 4 GB ibaresi bulunan siyah renkli tarafımızca 2 ibaresi ile
etiketlenmiş ses kayıt ve fotoğraf çekme aparatı, KINGSTON marka üzerinde DTE2 GB CH
082908 5V ibareli flash bellek ve KINGSTON marka 1 GB kingston SD 1 GB ibareli hafıza
kartının,

• Şüpheli Sinan CANLI' dan elde edilen;

ASUS marka B9OAAS068485 (15G29L0007B0) seri numaralı Dizüstü bilgisayar,


SONY marka 545801460001993 seri numaralı Dizüstü bilgisayar, EVEREST HDC-111 ibaresi
bulunan ve içerisinde SAMSUNG marka S12TJD0PC06777 seri numaralı 160 GB harici disk,
IOMEGA (EGO) marka GUAB201003(QUAB201003) seri numaralı gri renkli harici disk,
NIKON marka 6955433 seri numaralı fotoğraf makinesi içerisinden çıkan SANDISK marka
BL1413650049G ibareli 16 GB kapasiteli hafıza kartı, KODAK marka (VOLJA ibareli)
KCGMR043 06724 seri numaralı dijital fotoğraf makinesi, SONY marka TM SI110802329
ibareli 4 GB hafıza kartı, SANDISK Ultra marka 32 GB 5477DRCS J O AR ibareli MICRO SD
Kart, SANDISK Ultra marka 8 GB BI1330622891D ibareli SD kart ve POWERWAY marka 4
GB mp3 çaların,
751
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Ali APAYDIN' dan elde edilen;

EXPER marka (İDA SATNDARDS DA103787) (01 )07898940473953ibareli dizüstü


bilgisayann,

• Şüpheli Burak DOĞAN' dan elde edilen;

SANDISK marka Mini SD ve BB051D3BJ ibareli 1 GB kapasiteli hafıza kartı, ASUS


marka IC:3568A-EPC1000H ibareli dizüstü bilgisayar, SONY marka 54143265 3006126 seri
numaralı dizüstü bilgisayar, (TEKNOS marka bilgisayar kasası içerisinden çıkan) SEAGATE
marka 9VM896GG seri numaralı 500 GB kapasiteli sabit disk, WD marka WXA1E63CVZJ6
seri numaralı 1 TB kapasiteli sabit disk ve TOSHIBA marka Micro ibareli 2 GB kapasiteli kırık
vaziyette hafıza kartının,

• Şüpheli Mehti ÇANAKÇI' dan elde edilen;

TOSHIBA marka X7030009Q seri numaralı Dizüstü bilgisayar ve HP marka


5CD2330TGL seri numaralı Dizüstü bilgisayarın,

• Şüpheli Yunus Emre ŞAHİN' den elde edilen;

KINGSTON marka üzerinde Data Traveler ibaresi bulunan 4GB kapasiteli beyaz renkli
Flash Bellek, SANDISK marka (Çift Yönlü) BM153624852D ibaresi bulunan 32 GB kapasiteli
Flash Bellek, SANDISK Marka kırmızı siyah renkli üzerinde CruzerBlade ibaresi bulunan 4GB
kapasiteli üzerinde herhangi bir seri numarası bulunmayan Flash Bellek, FUJIFILM marka
üzerinde B H 1131821915G ibaresi bulunan 4 GB kapasiteli Hafıza Kartının,

• Şüpheli Muhammed Kenan TÜRKOGLU' na ait;

DELL marka ( XPS L501X model 501X-8227 ibareli) HQS0TN1 seri numaralı dizüstü
bilgisayar ve SAMSUNG marka S0WPJ1BP200166 seri numaralı 200 GB kapasiteli hard diskin,

• Şüpheli Sefa Burak DİKBAŞ' dan elde edilen;

TOSHIBA marka 1301131A180EARD01S ibareli 8 GB kapasiteli flash belleğin,

• Şüpheli İsmail ÖZEK' den elde edilen;

ASUS marka FBN0CV5729O247A seri numaralı Dizüstü bilgisayar, SAMSUNG marka


S164J90P703752 seri numaralı 80 GB sabit disk ve SAMSUNG marka 2 GB kapasiteli MICRO
SD kartın,

• Şüpheli Abdullah SAVRAN' dan elde edilen;

Intel inside 15032002099 seri numaralı masaüstü bilgisayar kasası içerisinden


çıkarılanMAXTOR marka 6RX8JLYX ibareli 160 GB kapasiteli sabit diskin,

752
Soruşturma no: 2016/83834

• Şüpheli Hilmi KOÇ' dan ele geçirilen;

SAMSUNG marka E2FWJJHG80D91E seri numaralı harici disk, Casper marka


14CPE5080178 seri numaralı dizüstü bilgisayar, SEAGATE marka 5JV49A4D seri numaralı 80
GB kapasiteli sabit disk, SEAGATE marka 9RAAÇB76 seri numaralı 160 GB sabit disk ve
KINGSTON marka 2 GB kapasiteli seri numarası silik halde MICRO SD kartın,

• Şüpheli Yusuf Furkan GÜRSES' den ele geçirilen;

ASUS marka F3N0CV45367113C seri numaralı Dizüstü Bilgisayar, SEAGATE marka


4MR3W7KC seri numaralı 80 GB kapasiteli sabit disk, HP marka 5CD6082468 seri numaralı
dizüstü bilgisayar,SAMSUNG marka E2FWJJHGB44F3F seri numaralı harici disk ve CASPER
marka CNC2640-8M35B ibareli 0002191091 seri numaralı dizüstü bilgisayarın,

• Şüpheli Enes BEZAROGLU'na ait;

Bowerfor a mobile life CE bw-601 ibaresi bulunan MP3 PLAYER ve SAMSUNG marka
16 EVO KP40G19HJ546 ibareli MICRO SD kartın,

• Şüpheli Zülfükar Mikdad ŞİMŞEK' den ele geçirilen;

KINGSTON marka DTSE9 ibareli 8 GB kapasiteli flash belleğin,

Alınan imaj kopyalarının incelenmesi ve düzenlenecek raporların dosyaya sunulmasından


sonra ilgililerine iadesine,

■ 2 0 1 7 /2 5 5 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Hüseyin SUBAŞ' dan ele geçirilen;

Üzerinde F.GÜLEN yazılı 2 adet CD, ÇANAKKALEDEKİ ANADOLU isimli dergi, ÜÇ


AYLAR VE KANDİLLER isimli dergi, GÖNÜLLERİN GÖNÜLÜ EFENDİMİZ isimli dergi,
ÇOCUK isimli kartpostal FEM yayınlarına ait Matematik YGS isimli matematik kitapçığı,
MÜBAREK GÜN VE GECELER isimli kitap ve DİN EĞİTİMİNE ETKİLİ BİR YÖNTEM:
HİKAYE isimli kitabın dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 6 /1 2 4 7 6 sırasında kayıtlı 2 adet Nüve parçasının TCK. 54/1 maddesi uyarınca


zoralım ve imhasına,

■ 2 0 1 6 /1 2 4 6 2 sırasında kayıtlı olup, şüpheli Ali SAKLI'dan ele geçirilen bir adet
ajandanın dosyada delil olarak saklanmasına, olay yerinden elde edilen mermi kutuları, şarjör
yayı, kapağı ve mühimmat poşetlerinin TCK. 54/1 maddesi uyarınca zoralım ve imhasına,

■ 2 0 1 6 /1 2 4 6 3 sırasında kayıtlı olup şüpheli Halis UYAR’dan ele geçirilen 2 adet 1 ABD
Dolarının dosyada delil olarak saklanmasına,

sırasında kayıtlı olup şüpheli Sinan CANLI’dan ele geçirilen bir adet
■ 2 0 1 6 /1 2 4 4 3
ajandanın dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 6 /1 2 2 1 9 sırasında kayıtlı olup şüpheliler Ceyhun ÖZAK, Ufuk GÖÇEN ve Haşan


DURAK’dan ele geçirilen bir adet 9 mm çaplı T l 102-14U25534 seri numaralı Sarsılmaz marka
tabanca ve iki adet şarjörün, bir adet 9 mm çaplı T l 102-04R024805 seri numaralı Sarsılmaz

753
Soruşturma no: 2016/83834

marka tabanca ve şarjörün, bir adet 9 mm çaplı T l 102-11R00726 seri numaralı Sarsılmaz marka
tabanca ve iki adet şarjörün, bir adet 9 mm çaplı T0620-07F01094 seri numaralı Zigana marka
tabanca ve iki adet şarjörün, aynı sırada kayıtlı 65 adet fişeğin yargılama hitamında adı geçen
şüphelilerin görev yaptıkları Hava Harp Okulu Komutanlığına gönderilmesine,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı olup olay yerinden elde edilen ve hangi şüpheliye /
şüphelilere ait olduğu belirlenemeyen 2 adet sis bombası kutusu, bir adet mühimmat sandığı,
adet fişeğin bot, palaska, kep ve mataraların, yargılama hitamında adı geçen şüphelilerin görev
yaptıkları Hava Harp Okulu Komutanlığına gönderilmesine,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı pet şişelerin ve 85 adet kovanın zoralım ve imhasına,
şüphelilere ait kan numunelerinin dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 6 /1 1 9 2 9 sırasında kayıtlı olup şüphelilerden elde edilen miğferler, yelekler,


mataralar, kasatura kılıfları, bağcıklar, şaıj aleti, isimlikler, palaskalar, kepler, saatler, havlu,
gömlekler, kokart, künyeler, mermi kutusu, kalemler, tabanca kılıfları ve giysilerin yargılama
hitamında adı geçen şüphelilerin görev yaptıkları Hava Harp Okulu Komutanlığına
gönderilmesine,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı analiz artıklarının dosyada delil olarak saklanmasına,

■ 2 0 1 6 /1 1 8 6 0 sırasında kayıtlı olup müşteki Mehmet Aydoğdu'nun vücudundan


çıkartılan bir adet mermi çekirdeği gömlek parçasının dosyada delil olarak saklanmasına,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı olup olay yerinden elde edilen 2 adet fişeğin Hava
Harp Okulu Komutanlığına gönderilmesine, bir adet kovanın zoralım ve imhasına,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı olup şüpheli Ozan ÖZEN'in cüzdanından çıkan 1
adet 1 ABD Dolarının dosyada delil olarak saklanmasına, 1 adet 5 Riyalin şüpheliye iadesine,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı olup şüpheli Haşan DURAK'tan ele geçirilen 1 adet 1
ABD Dolarının, maktul şüpheli Emre Demirbilek'ten ele geçirilen 1 adet 1 ABD Dolarının,
şüpheli Oğuzhan ZENGİN'den ele geçirilen 1 adet 1 ABD Dolarının dosyada delil olarak
saklanmasına,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı 450 adet fişeğin yargılama hitamında adı geçen
şüphelilerin görev yaptıkları Hava Harp Okulu Komutanlığına gönderilmesine,

■ 2 0 1 6 /1 1 8 0 3 sırasında kayıtlı olup şüpheli Oğuzhan KIZILTAŞ’tan elde edilen şapka,


CDTer, DVDTer isimlik, askeri künye ve bilgisayar kasasının adı geçene iadesine,

■ 2 0 1 6 /1 1 5 4 4 sırasında kayıtlı olup şüpheli Sedayi KILINÇER’den ele geçirilen bir adet
kitabın dosyada delil olarak saklanmasına,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı olup olay yerinden elde edilen hücum yelekleri,
mataralar, kep ve düdüğün, şüphelilerin görev yaptıkları birlik olan Hava Harp Okulu
Komutanlığına gönderilmesine,

Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı analiz artıklarının dosyada delil olarak saklanmasına,

754
Soruşturma no: 2016/83834

■ 2016/10916 sırasında kayıtlı olup şüpheli Halil İbrahim BÜKER'den ele geçirilen (1)
adet 1 ABD Dolarının dosyada delil olarak saklanmasına,

6-Şüpheliler hakkında TCK. nın 53. maddesindeki güvenlik tedbirlerine


hükmolunmasına,

7-Şüpheliler hakkında TCK.nın 58/9 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/1
maddesinin ayrı ayrı tatbikine,

8-Soruşturma ve Kovuşturma giderlerinin şüphelilerden tahsiline karar verilmesi,

Kamu adına İDDİA ve TALEP Olunur.

Bülent BAŞAR - 39695 Hikmet PAK - 34382


İstanbul Cumhuriyet Savcısı İstanbul Cumhuriyet Savcısı

e '-u m

NOTLAR:

■ Maktul - şüpheliler Ferhat GÜNAY ve Emre DEMİRBİLEK ile ilgili olarak Ek


Kovuşturmama Kararı verilmiştir.

■ Bir kısım dijital materyaller üzerinde halen incelemeler devam etmekte olup,
incelemeler tamamlandığında düzenlenecek inceleme raporları mahkemeye sunulacaktır.

■ Şüpheliler Oğuzhan ZENGİN ve Sinan ÇETINDERE haklarında evrak tefrik


olunmuştur.

■ İddianamenin anlatım kısmında isimleri geçmesine rağmen, iddianamede şüpheli


sıfatı ile yer almayan şahıslarla ilgili olarak farklı dosyalar üzerinden soruşturma yürütülmüştür.

755

You might also like