KİMYA

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

• Bileşenleri kristal, moleküler veya atomik yapılı

KİMYA olabilir.

Kazanımlar • Dağılan fazın tanecik boyutu>10^–9 metre.


Heterojen karışımlar dağılan ve dağıtan fazlara göre
Karışımları niteliklerine göre sınıflandırır.
süspansiyon, emülsiyon, aerosol, kolloid ve adi karışım
Homojen karışımları açıklar. olarak sınıflandırılır.

Çözünmüş madde oranını belirten ifadeleri yorumlar. Süspansiyon: Bir katının sıvı içerisinde çözünmeden
dağılmasıyla oluşan heterojen karışımlara süspansiyon
Çözeltilerin koligatif özelliklerini yorumlar. denir. Örneğin, Türk kahvesi, Kum-su, ayran, naftalin-
Çözeltilerin özelliklerini günlük hayattan örneklerle su karışımı.
açıklar. Emülsiyon: Birbiri içerisinde çözünmeyen iki veya daha
Heterojen karışımları açıklar. fazla sıvıdan oluşan heterojen karışımlara emülsiyon
denir. Örneğin, mayonez, benzin-su, zeytinyağı-su
Endüstri ve sağlık alanlarında kullanılan karışım ayırma karışımı.
tekniklerini açıklar.
Aerosol: Bir katı ya da sıvının gaz içerisinde
Asitleri ve Bazları bilinen özellikleri yardımıyla ayırt çözünmeden dağılması ile oluşan heterojen
eder. karışımlara aerosol denir. Dağıtan faz gaz, dağılan faz
Karışımların Sınıflandırılması katı ya da sıvı olabilir. Örneğin, baca dumanı, tozlu
hava, bulut, sis ve spreyler.
Karışım, en az iki farklı maddenin, kimyasal
özelliklerini kaybetmeden bir araya gelmesiyle oluşur. Kolloit Katı ya da sıvı bir maddenin başka bir sıvı
içerisinde çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük
Karışımların özellikleri şunlardır: tanecikler hâlinde dağılmasıyla oluşan heterojen
karışımlara kolloid denir. Bu tür karışımlarda dağılan
• Saf değildir.
tanecik boyutu 10^–9 metre ile 10^–6 metre
• Belirli sembol veya formülleri yoktur. arasındadır. Örneğin, kan, yağlı boya, jöle gibi
maddeler, bazı emülsiyon (mayonez vb.) ve aerosoller
• Homojen veya heterojen özellik gösterebilir.
(sis vb.). Işık demeti kolloid karışımlardan
• Bileşenleri kendi özelliklerini kaybetmez. geçirildiğinde ışık saçılmaya uğrar. Bu olaya Tyndall
etkisi denir. Işık demeti çözeltilerden geçirildiğinde
• Bileşenleri arasında genellikle belirli bir oran yoktur.
saçılmaya uğramaz.
• Hâl değişim sıcaklıkları ve özkütleleri sabit değildir.
Adi Karışım: En az iki farklı katının bir araya gelmesiyle
• Fiziksel yöntemlerle bileşenlerine ayrıştırılabilir.
oluşan, dağılan ve dağıtan fazın belli olmadığı
• Karışımların kütleleri bileşenlerin kütleleri toplamına heterojen karışımlara adi karışım denir. Örneğin, kum-
eşittir fakat karışımın hacmi bileşenlerin hacimleri çakıl, toprak, tuz-şeker karışımı.
toplamına eşit olmayabilir.
Homojen Karışımlar (Çözelti)
Heterojen Karışımlar:
Bileşenleri birbiri içerisinde çözünen ve her noktasında
Bileşenleri birbiri içerisinde çözünmeyen, her aynı özelliği gösteren tek fazlı karışımlara homojen
noktasında aynı özelliği göstermeyen ve en az iki fazlı karışım denir. Homojen karışımlar çözelti olarak
karışımlara heterojen karışım denir. adlandırılır.

Heterojen karışımların özellikleri şunlardır: Çözeltilerin özellikleri şunlardır:

• En az iki fazlıdır. • Çözeltinin kütlesi, çözücü ve çözünenin kütlelerinin


toplamına eşittir.
• Bileşenleri birbiri içerisinde çözünmez.
• Çözeltinin hacmi genellikle çözücü ve çözünenin
• Karışımın kütlesi bileşenlerinin kütleleri toplamına hacimleri toplamından küçüktür.
eşittir.
• Çözeltiler katı, sıvı ve gaz hâlinde olabilir.

• Çözeltilerin yapısında en az iki tür madde bulunur. ne

• Çözeltiler homojen yapılı, saf olmayan maddelerdir. Zayıf Etkileşimler ve Çözünme

• Çözünen maddenin tanecik boyutu<10^–9 metre. Maddelerin birbiri içinde çözünmesi için benzer
Elektrik akımını ileten çözeltilere elektrolit çözelti molekül içi kuvvetler içermesi gerekir.
denir. Elektrik akımını iletmeyen çözeltilere elektrolit
→ Polar maddeler polar çözücülerde, apolar maddeler
olmayan çözelti denir.
apolar çözücülerde iyi çözünürler. Yani "Benzer,
Çözeltiler fiziksel hâllerine göre aşağıdaki gibi benzeri çözer".
sınıflandırılır:
➜ Polar moleküller su içerisinde çözünürken dipol-
I. Katı Fazdaki Çözeltiler: En az iki katı maddenin dipol etkileşimleri oluşur.
birbiri içerisinde homojen dağılmasıyla oluşur.
Örneğin bazı alaşımlar. HCI, HBr, CH3CI, H2SO4 gibi bileşikler suyla dipol-dipol
II. Sıvı Fazdaki Çözeltiler: Katı, sıvı ve gazların bir etkileşimi oluşturarak çözünürler.
sıvı içerisinde homojen dağılmasıyla oluşan ➜Bileşiğin yapısında F, O veya N atomu varsa bu tür
çözeltilerdir. Örneğin tuzlu su. bileşikler suyla hidrojen bağları oluş- turarak çözünür.
III. I Gaz Fazdaki Çözeltiler: Bir gazın başka bir gaz
içerisinde çözünmesiyle oluşan çözeltilerdir. C2H5OH (etil alkol), CH3OH (metil alkol), C6H12O6
Bütün gaz karışımları homojendir. (glikoz), NH3 (amonyak), (CH3)2O (dimetil eter) ve
CH3COOH (asetik asit) gibi bileşikler suyla hidrojen
Çözünme Olayı bağı oluşturarak Çözünürler.
Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen bir Apolar moleküller apolar molekül içerisinde
şekilde dağılmasına çözünme denir. Çözünme çözünürken indüklenmiş dipol-indüklenmiş dipol
olayında çözücü olarak suyun kullanılmasına (London) etkileşimleri geçerlidir.
hidratasyon, su dışında bir çözücünün kullanılmasına
solvatasyon denir. →CCI4 ile C3H8, CO2 ile C6H6 bir biri içerisinde
London kuvveti oluşturarak çözünürler. →İyonik bağlı
Çözünme olayı çözünenin türüne göre moleküler ve bileşikler polar molekül içerisinde çözünürken iyon-
iyonik çözünme olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. dipol etkileşimi geçerlidir. NaCl, MgBr2, K2SO4 gibi
Moleküler Çözünme: bileşikler suyla iyon-dipol etkileşimi oluşturarak
çözünürler.
Kovalent bileşikler, molekül yapılı olduğu için genellikle
suda moleküler çözünür. C6H12O6 (glikoz) ve C2H5OH Çözücü ve çözünen tanecikleri arasındaki etkileşimler
(etil alkol) vb. bileşikler örnek olarak gösterilebilir. H2O aşağıdaki gibi özetlenebilir.
ile CCl4 karıştırıldığında H2O ile CCl4 molekülleri Çözünen Çözücü Etkileşim türü
arasında oluşacak dipol-indüklenmiş dipol etkileşimi, Apolar(I2) Apolar(CCl4) London Kuvvetleri
su molekülleri arasındaki hidrojen bağlarından zayıf Polar(HI) Polar(H2O) Dipol-Dipol Etkileşimleri
olduğu için çözünme gerçekleşmez ve çözelti oluşmaz. İyon(KNO3 Polar(H2O) İyon-Dipol Etkileşimleri
Naftalin, zeytinyağı ve iyot gibi maddeler de suda )
çözünmez ve çözelti oluşturmaz. İyonik Çözünme: Tuz Günlük Hayatta Derişim
(NaCl), iyonik bir bileşiktir. Su molekülleri tarafından
etrafı çevrilen Na+ ve Cl– iyonları birbirinden uzaklaşır Çözeltilerde eşit miktarda çözücü kullanıldığında
ve çözünme olayı gerçekleşir. çözünen maddenin fazla olduğu çözelti derişik, az
olduğu çözelti seyreltik çözeltidir.
İyonik Çözünme:

Tuz (NaCl), iyonik bir bileşiktir. Su molekülleri


tarafından etrafı çevrilen Na+ ve Cl– iyonları
birbirinden uzaklaşır ve çözünme olayı gerçekleşir.
II. kaptaki çözelti, I. kaptaki çözeltiye göre derişik, III. Çözeltilerin hâl değişim sıcaklıkları çözünen ya da
kaptaki çözeltiye göre seyreltiktir. tanecik derişimine bağlı olarak değişir.

Belirli miktardaki çözelti ya da çözücü içerisinde Çözeltideki tanecik derişimine bağlı olarak değişen
çözünmüş madde miktarına derişim (konsantrasyon) özelliklere koligatif özellik denir. Koligatif özellikler
denir. Derişim; molarite, molalite, kütlece yüzde çözünen maddenin türüne değil çözeltideki tanecik
derişim, hacimce yüzde derişim ve ppm (milyonda bir derişimine bağlıdır.
kısım) gibi birimlerle ifade edilebilir.
Kaynama Noktası Yükselmesi: Sıvı içerisinde uçucu
olmayan madde çözündüğünde oluşan çözeltinin
kaynama noktası, saf çözücünün kaynama noktasına
göre daha yüksek olur. Tuzlu suyun kaynama noktası
Çözeltilerin Karıştırılması saf suya göre yüksektir.
Çözücü ve çözüneni aynı olan farklı derişimlerdeki Donma Noktası Düşmesi: Saf sıvıya donma noktasını
çözeltiler karıştırıldığında oluşan yeni çözeltinin düşüren kimyasal maddeler ilave edilip çözülür.
kütlece yüzde derişimi aşağıdaki formüle göre Böylece sıvının donma noktası düşer. Bu olaya donma
hesaplanır: noktası düşmesi denir. Kış aylarında yollara tuz
atılması, meyve suyu veya meyve nektarlı içeceklerin
donma noktalarının saf suyun donma noktasından
düşük olması, buzlanmaya karşı uçakların dış yüzeyinin
m1: 1. çözeltinin kütlesi y1: 1. çözeltinin kütlece yüzde propilen glikolle yıkanması da donma noktasının
derişimi m2: 2. çözeltinin kütlesi y2: 2. çözeltinin düşmesiyle ilgilidir.
kütlece yüzde derişimi mson : Karışan çözeltilerin
toplam kütlesi (mson = m1 + m2+ …) yson : Son
çözeltinin kütlece yüzde derişimi


Hacimce Yüzde Derişim
Karışımları Ayırma Teknikleri
100 mL çözeltide çözünmüş maddenin mL cinsinden
değerine hacimce yüzde derişim denir. Mıknatısla Ayırma

Milyonda Bir Kısım (ppm) Demir (Fe), nikel (Ni), kobalt (Co) gibi bazı metaller
manyetik özellik gösterir ve mıknatıs tarafından çekilir.
106 g çözeltide çözünmüş olan maddenin gram
Mıknatıs yardımıyla bir karışımı bileşenlerine ayırmak
türünden kütlesidir. ppm’nin açılımı “parts per
için bileşenlerden biri mıknatıs tarafından çekilmeli,
million”dır.
diğeri çekilmemeli ve karışım heterojen olmalıdır.
Günlük Hayatta Çözeltiler Demir tozu ile kum karışımına mıknatıs
yaklaştırıldığında demir tozları mıknatısa yapışır ve
Çözeltilere örnek olarak serum fizyolojik, kolonya, içme kumdan ayrılır. Mıknatıs alaşımları ayıramaz!
suları, deniz suyu verilebilir.
Erime Noktası Farkıyla Ayırma
Serum Fizyolojik: Tuzlu su olarak da bilinir. Serum
fizyolojik, %0,9’luk izotonik sodyum klorürçözeltisidir. Karışım hâlinde bulunan katıların, erime noktalarının
farklı olmasından yararlanılarak yapılan ayırma
Kolonya: Günlük hayatta çok sık kullandığımız kolonya; yöntemidir. Homojen bir karışım olan alaşımları
su, etanol ve aromatik yağlardanoluşur. (lehim, tunç, pirinç, çelik vb.) bu yöntemle ayırmak
İçme Suyu: Canlıların yaşaması ve hayatlarının devamı mümkündür.
için gerekli temel unsurların başındagelmektedir. Canlı Tanecik Boyutu Farkıyla Ayırma
organizmayı meydana getiren hücrelerin metabolik
faaliyetlerini sürdürebilmeleri ancak suyla Tanecik boyutları farklı olan maddelerden oluşan
mümkündür. karışımlar, bu farklarından yararlanılarak bileşenlerine
ayrılabilir. Bu ayırma yöntemi heterojen karışımları
Koligatif Özellikler ayırmada kullanılır.
Eleme ile Ayırma Çözünürlük; maddenin katı, sıvı ve gaz hâlleri için ayırt
edici bir özelliktir.
Tanecik boyutları birbirinden farklı olan katı-katı
heterojen karışımları ayırmak için kullanılan ayırma Kristallendirmeyle Ayırma
yöntemine eleme denir. Kumun çakıl taşlarından
Bir sıvı içerisinde çözünmüş olan katı bir maddenin,
ayrılması örnek verilebilir.
çözeltinin soğutulması ya da ısıtılması sonucunda
Süzme ile Ayırma doygunluğa ulaşarak çöktürülmesi işlemine
kristallendirme adı verilir. Yüksek sıcaklıklarda şekerin
Süspansiyon halinde bulunan karışımların tanecik
suda çözünmesiyle oluşmuş doygun bir çözelti
boyutlarının farkından yararlanılarak yapılan ayırma
soğutulduğunda şeker kristallerinin oluşmaya başladığı
işlemine süzme denir. Haşlanan makarna, suyundan
görülür.
süzgeçle ayrılır Süzme yöntemi katı-gaz heterojen
karışımları ayırmak için de kullanılır. Araçlarda Ayrımsal Kristallendirmeyle Ayırma
kullanılan hava ve polen filtreleri de süzgeç görevi
Maddelerin çözünürlükleri farkından yararlanılarak
görür.
yapılan ayırma yöntemidir. Aynı sıvıda çözünebilen iki
Diyalizle Ayırma ya da daha fazla katının sıcaklıkla çözünürlüklerinin
farklı olmasından yararlanılarak yapılan ayırma
Kolloid karışımların yarı geçirgen bir zardan geçmesi
işlemine ayrımsal kristallendirme denir.
temeline dayanan ayırma yöntemine diyaliz denir.
Kolloid karışımlarda katı parçacıklar çok küçük Örneğin, suda iyi çözünen KNO3 ve Ce2(SO4)3
olduğundan süzme yöntemiyle ayrılamaz, diyaliz tuzlarının oluşturduğu homojen karışım ısıtıldığında
yöntemiyle ayrılır. Bu yöntemde küçük tanecikler yarı çözünmesi ekzotermik olan Ce2(SO4)3 katı olarak
geçirgen zardan geçerken büyük tanecikler geçmez. çöker ve süzülerek karışımdan ayrılır. Karışım
soğutulursa KNO3 katısı çöker ve süzülerek karışımdan
Ayıklamayla ayırma
ayrılır.
Bir şeyi elle ayırma

Özütlemeyle Ayırma (Ekstraksiyon)


Kaynama Noktası Farkıyla Ayırma
Karışım içerisindeki bir maddenin daha iyi çözündüğü
Kaynama noktaları arasındaki farktan yararlanılarak başka bir çözücüye alınmasıyla yapılan ayırma
homojen sıvı karışımlar bileşenlerine ayrılabilir. yöntemine özütleme (ekstraksiyon) denir. Örneğin, çay
demlenirken çay yaprağında bulunan renk ve tat veren
maddeler suda çok iyi çözündüğünden yapraktan suya
Basit Damıtmayla Ayırma (Destilasyon) geçer.

Bir çözeltideki sıvının önce kaynatılıp sonra Yoğunluk Farkıyla Ayırma


yoğunlaştırılarak saflaştırılmasına damıtma denir. Basit Yoğunluk; katı, sıvı ve gaz maddeler için ayırt edici bir
damıtma katı-sıvı homojen karışımların ayrılmasında özelliktir. Maddelerin yoğunluklarının farklı
kullanılır. Deniz suyundan içme suyu elde edilmesinde olmasından yararlanılarak karışımlar bileşenlerine
basit damıtma yönteminden yararlanılmaktadır. ayrılabilir. Yoğunluk farkı yardımıyla yapılan başlıca
Ayrımsal Damıtmayla Ayırma ayırma yöntemleri, ayırma hunisi yardımıyla ayırma ve
yüzdürmedir (flotasyon).
Birbiri içerisinde çözünebilen sıvı karışımların kaynama
noktaları arasındaki farktan yararlanılarak yapılan Ayırma Hunisiyle Ayırma
ayırma işlemine ayrımsal damıtma denir. Ayrımsal Sıvı-sıvı heterojen karışımları ayırmada kullanılan
damıtmada fraksiyon kolonu kullanılarak daha yüksek yöntemdir. Özkütleleri birbirinden farklı olan ve birbiri
verimde ayırma gerçekleştirilir. Etil alkol ve sudan içerisinde çözünmeyen sıvı karışımların ayrılmasında
oluşan homojen karışımın ayrılmasında, ham petrolün ayırma hunisi kullanılır.
rafinerilerde bileşenlerine ayrılmasında, havadan azot
ve oksijen gazlarının elde edilmesinde ayrımsal Örneğin, zeytinyağı-su karışımı ayırma hunisiyle
damıtma yöntemi kullanılır. ayrılabilir.

Çözünürlük Farkıyla Ayırma Yüzdürmeyle Ayırma (Flotasyon)


Sıvıdan hafif ve askıda olan katı taneciklerin sıvı ➽ Karbonatlı bileşikler ile tepkimeye girerek tuz, su ve
yüzeyine yükseltilerek ayrılmasına yüzdürme CO2 gazı açığa çıkarırlar.
(flotasyon) denir. Bu yöntem genellikle katı-katı
karışımların ayrılmasında kullanılır. Yoğunluğu küçük ➽ Meyveler de dahil çoğu besinde bulunur.
olan katı, sıvı yüzeyine çıkarken yoğunluğu büyük olan H+ iyonları su çerisinde H3O+ (hidronyum) şeklinde
katı dibe çöker. Yüzdürme yöntemi özellikle bulunur. Asitlerin iyonlaşma tepkimeleri hem H+ hem
madencilikte sülfürlü cevherlerin ayrıştırılmasında de H3O+ iyonu verecek şekilde yazılabilir.
kullanılır.
Karbonat + Asit = CO2
Savurmayla Ayırma
Bazların Genel Özellikleri
Katı – Katı tanecikleri rüzgar etkisiyle birbirinden
ayırma ➽ Arrhenius'a göre; suda çözündüğünde ortama OH–
(hidroksit) iyonu veren maddelere baz

denir.
Asitlerin Genel Özellikleri
NaOH(k) + H2O(s) Na+(suda) + OH–(suda)
➽ Arrhenius'a göre; suda çözündüğünde ortama H+
iyonu veren maddelere asit denir. Ba(OH)2(k) + H2O(s) Ba2+(suda) + 2OH–(suda)

HCI(g) + H2O(s) H+(suda) + CI–(suda) NH3(g) + H2O(s) NH4+ (suda) + OH–(suda)

HCl(g) + H2O(s) H3O+(suda) + Cl–(suda) ➽ Tatları acıdır ve cilde kayganlık hissi verirler.

H2SO4(suda) + H2O(s) H3O+(suda) + HSO4 ➽ Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.

–(suda) ➽25ºC'deki sulu çözeltilerinin pH değerleri 7’den


büyüktür.
CH3COOH(suda) + H2O(s) CH3COO–(suda) + H3O+
(suda) ➽İndikatör (ayıraç) özelliğindeki maddelerin rengini
değiştirirler. Örneğin; kırmızı turnusol kağıdının rengini
➽ Tatları ekşidir. Sirke de asetik asit, limonda sitrik asit
maviye çevirirler.
bulunduğu için tatları ekşidir.
➽Bazlar suda iyonlaşarak çözünürler.
➽ Asitler aşındırıcı özelliğe sahiptir. Ciltle temas
ettiklerinde yakıcı etki gösterirler. ➽Suda tamamen iyonlaşan bazlara, kuvvetli bazlar
denir. 1A grubu metal hidroksitlerinin tamamı kuvvetli
➽ 25ºC'deki sulu çözeltilerinin pH değerleri 7'den
bazdır. LiOH, NaOH, KOH gibi.
küçüktür.
➽Suda tamamen iyonlaşamayan bazlara zayıf bazlar
➽ İndikatör (ayıraç) özelliğindeki maddelerin rengini
denir. AgOH, NH3, Fe(OH)3 gibi.
değiştirirler. Örneğin; mavi turnusol kağıdının rengini
kırmızıya çevirirler. ➽Asitlerle tepkimeye girerek tuz oluştururlar.
➽ Asitler suda iyonlaşarak çözünürler. Suyun İyonlaşması ve pH Kavramı

➽ Suda tamamen iyonlaşan asitlere, kuvvetli asitler Saf suyun az da olsa iyonlaştığı bilinmektedir.
denir. HCI, HI, HNO3, HCIO4 ve H2SO4 kuvvetli asitlere
H2O(s) H+(suda) + OH–(suda)
örnek verilebilir.
➽ 25ºC’de saf suda H+ iyonları ile OH– iyonlarının
➽ Suda kısmen iyonlaşan asitlere, zayıf asitler denir.
derişimleri (mol sayıları) birbirine eşittir.
HF, H3PO4, CH3COOH ve HCN zayıf asitlere örnek
verilebilir. Bu nedenle saf su ne asidik ne de bazik özellik gösterir.
Saf su nötrdür.
➽ Kuvvetli asitlerin sulu çözeltileri elektrik akımını iyi
iletir, zayıf asitlerin sulu çözeltileri elektrik akımını az ➽ Tüm sulu çözeltilerde, H+ veya OH– iyonları
iletir. çözünen maddeden gelebileceği gibi suyun
iyonlaşmasından da gelir.
➽ Bazlarla tepkimeye girerek tuz oluştururlar.
➽ Asidik çözeltilerde H+ yanında sudan gelen OH– de Kaynakça:
bulunur. Bazik çözeltilerde ise OH– yanında sudan
OGM Materyal
gelen H+ da bulunur.
Orbital 10. Sınıf ODAM Kimya
➽ Tüm sulu çözeltilerde, H+ veya OH– iyonları
çözünen maddeden gelebileceği gibi suyun
iyonlaşmasından da gelir.

➽ Nötr çözeltilerde 25ºC'de pH 7'dir.

➽ Maddelerin asit, baz ya da nötr olduğunu belirtmek


için pH ölçeği kullanılır.

➽ Seyreltik çözeltilerde pH, 0 ile 14 arasında değerler


alır. pH = 7 ise nötr, pH < 7 ise asidik, pH > 7 ise bazik

İndikatörler

Turnusol kâğıdı Asitte kırmızı Bazda mavi renge döner.


Asidik ve bazik ortamda farklı renk alan maddelere
indikatör (belirteç) denir. İndikatörler bir maddenin
asit mi yoksa baz mı olduğunu anlamakta kullanılırlar.
Ê Turnusol, metil oranj, fenolftalein sıkça kullanılan
asit-baz indikatörleridir. Ê İndikatörler sentetik ya da
doğal yollarla bitkilerden elde edilebilir. Ê Doğal
indikatörlere örnek olarak üzüm suyu, çay, kırmızı
lahana suyu, şalgam verilebilir.

You might also like