Tenvin, ismin sonunu nunlu okumak anlamına gelir. Tenvin bazı kelime sonlarında bulunan, “iki üstün: ً- ”, “iki esre: ٍ- ” ve “iki ötre: ٌ- ” dir. İki üstün, yuvarlak te ( ) ةve hemze ( ) ء dışındaki harflerde elif ( ) اdesteği üzerine yazılır. Kelimenin ortasında ( )َاْنَعْم َتveya sonunda ( )ِم ْنbulunan cezimli “nun”a sakin nun denir. Tenvin ve sakin nunla ilgili dört tane tecvit kuralı vardır. Bunlar; ihfa, izhar, ihfa ve idgamdır. b. İhfa Sözlükte gizlemek anlamına gelen ihfa, tenvin veya sakin nundan sonra, nun sesinin asıl mahreci gizlenerek okunmasına denir. İhfa, izhar ile idgam arasında, gunneli ama şedde yapılmayan bir okuyuştur. İhfa yaparken dil ucu üst diş etlerine değmemelidir. Aksi takdirde izhar yapılmış olur. Ayrıca gunne sesi mutlaka ve özenle genizden çıkarılmalıdır. İhfanın gerçekleşmesi için tenvin veya sakin nundan sonra şu harflerden birinin gelmesi gerekir. ش س ز ذ د ج ث ت ك ق ف ظ ط ض ص İhfa harfleri on beş tane olup, şu beytin kelimelerinin ilk harflerinde görülür: ِص ْف َذ ا َثَنا ُجوَد َش ْخ ٍص َقْد َس َم ا َك َرًم ا َض ْع َظاِلًم ا ِزْد ُتَقا ُد ْم َطاِلًبا َفَتَر ى Örneğin, َم ْن ذَا اَّل ِذ يifadesinde sakin nundan sonra ihfa harflerinden olan ذharfi gelmiştir. Dolayısıyla okurken ihfa yapılır. ِقْس َم ٌة ضِيَزيörneğinde ise tenvinden sonra ihfa harflerinden ضharfi gelmiştir. Bundan dolayı bu ifade de okunurken ihfa yapılmalıdır. İhfanın çeşitleri şunlardır: 1. Harf’in İhfası a. Dil İhfası: (İhfa-i Lisani): Eğer sâkin nûn veya tenvînden sonra bildiğimiz 15 ihfâ harfinden biri gelirse buna “İhfâ-i Lisânî = Dil İhfâsı” denir. b. Dudak İhfası: (İhfa-i Şefevi) Sakin mîm’den ( ) ْمsonra harekeli be ( ) بharfinin gelmesi ile oluşur. ( ) َتْر ِم يِه ْم ِبِح َج اَرٍة 2. Harekenin İhfası: Harekeyi zayıf sesle hızlıca okumak suretiyle yapılır. Buna ihtilas denir. ( )إختالسZümer suresinin 7. ayetinde ( ) َيْر َض ُه َلُك ْمlafzında, He ( ) هـharfinin altında bulunur ve onun İhtilâs ile okunacağını gösterir. İhtilâs, harekenin sadece üçte ikisini telaffuz etmek demektir. İhfanın hükmü vaciptir. Bütün kıraat imamları 15 harften sonra tenvin veya nun-i sakin gelince ihfa yapma hususunda ittifak etmişlerdir. İhfanın tutulma üresi 1,5 elif miktarıdır. İHFA ÇEŞİTLERİ İhfâ, aynı kelimede veya ayrı kelimede olmasına göre de ikiye ayrılır. İhfâ-i Ehass: ihfâ harfleri tenvînden sonra gelir veya sâkin nûn kelime sonunda yer alır ve ihfâ harfleri ikinci bir kelimenin başında bulunursa bu tür ihfâya “İhfâ-i Ehass” denir. ( )ُك ْن َفَيُك وُن İhfâ-i Eam: İhfâ harfleri, sâkin nûndan sonra aynı kelimede gelirse buna da “İhfâ-i Eam” denir. Böyle yerlerdeki ihfâ hem vakf (durma) hem de vasl (geçme) halinde belli olan bir ihfâdır. ( )ُكْنُتْم c. İzhar Sözlükte “açığa çıkarmak” anlamına gelen izhar, iki harfin arasını birbirinden uzak tutarak ayırmaktır. Harflerde aslolan onları zat ve sıfatlarına riayet ederek, izhar ile okumaktır. Yani izhar yaparken, her harf aslî mahrecine ve sıfatına uygun bir şekilde ve gunne yapmaksızın telaffuz edilir. İzharın gerçekleşmesi için tenvin veya sakin nundan sonra (boğaz harfleri olan) ا ح خ ع غ ه harflerden birinin gelmesi gerekir. Aşağıdaki kelimelerin ilk harfleri izhar harfleridir. ﴾ ﴿ ﴾ َهاِد ًيا ﴾ َغاِنٌّي ﴿ َع ْد ٌل ﴾ ﴿ ﴿ َخ اِلٌق ﴾ ﴿ ُهّٰللَا ﴾ ﴿ َحٌّي Örneğin, حِمَيٌة َ َناٌرayetinde tenvinden sonra izhar harflerinden ح ; َاْنَعْم َتkelimesinde ise sakin nundan sonra izhar harflerinden عharfi gelmiştir. Dolayısıyla her ikisi de izhar yapılarak okunur. İZHAR ÇEŞİTLERİ 1.Dil İzharı (İzhar-ı Lisani / Halkî): 6 izhar harfiyle yapılır. 2.İzhar-ı Kelime-i Vahide: Sâkin nûn, vav veya yâ harflerinden önce gelir ve onlardan biriyle aynı kelimede olursa izhâr yapılarak okunur. َألُّد ْنَيا _ ِقْنَو اٌن _ ِص ْنَو اٌن – ُبْنَياٌن 3.Mîm-i Sâkinin İzhârı “Dudak izhârı”: Sâkin mimden ( ) ْمsonra mîm ve be ( (بharfleri dışında bir harfin gelmesiyle yapılır. َأْم ُهْم َض ُّلوا _ َع َلْيُك ْم َأْنُفَس ُك ْم _ ُيَبِّش ْر ُهْم َر ُّبُهْم 4.İzhar-i Kameriyye: Lam-i tarif denilen el ()ألtakısından sonra kameri harflerden birisinin gelmesiyle olur. İzhâr-ı kameriyye, lâm-ı tarifin, mahreçlerindeki uzaklıktan dolayı, kendisinden sonra gelen kamerî harflerden ayırt edilmesi, açıkça lâm-ı tarifin okunması ve telaffuz edilmesi demektir. Hükmü vaciptir. Kamerî Harfler Şunlardır: ِإْبِغ َح َّجَك َو َخْف َع ِقيَم ُه أْلُك َّفاُر، َأْلَقَم ُر، َأْلَفْج ُر، َأْلَغ ُفوُر، َأْلُع َلَم اُء، َأْلَخْيُر، َأْلَحْم ُد، َأْلَج َّنُة، َأْلَبَلُد، أْ ِإل ْنَس اُن İzhar harflerinden 4’ü üzerinde ( )أ _ ح _ ع _ هـــbütün kıraat imamları ittifak ettikleri için hükmü vaciptir. Ebu cafer dışındaki imamlar ( ) خ _ غiki harfi izhar harfi saymışlar. Bundan dolayı bu iki harfte izhar yapmak caizdir. ç. İklab Sözlükte, “çevirmek, dönüştürmek” anlamına gelen iklab, Tenvin veya sakin nundan sonra ب harfi geldiğinde “nun” sesini “mim” sesine çevirerek okumaya denir. İklab yaparken dudakların kapanması zorunludur. ِمَس ِص Örneğin, ﴾ ) يٌع َب ٌريayetinde tenvinden sonra, ﴿ ﴾ ِم ْن َبِنيۤ ٰا َد َمayetinde ise sakin nundan sonra بharfi gelmiştir. Bu nedenle her ikisi de okunurken iklab yapılır. Bütün kıraat imamları ba harfinden önce gelen “sakin nun” ve “tenvin”i iklab ile okumakta ittifak etmişlerdir. Hükmü vaciptir. İklab’ın müddeti (yapılırken tutulma süresi) ortalama bir buçuk elif miktarıdır. d. İdgamlar İdgam sözlükte, “bir şeyi başka bir şeye veya bir harfi diğer bir harfe katmak” anlamındadır. Tecvit ıstılahında; İdgam, sakin bir harfi kendisinden sonra gelen harekeli harfe katarak şeddeli okumaya denir. İdğâmın Rükünleri Müdğâm: İdğâmda, idğâm olunan birinci sâkin harfe müdğam denir. Müdğâmün Fîh: İdğâmda, İdğâmın kendisinde icra edildiği ikinci ve harekeli olan harfe de müdğâmün fîh denir. İDĞÂMIN ŞARTLARI 1. Müdğâm ile müdğâmün fîh olan harflerin yazıda peş peşe gelmesi ve ikisinin arasına idğâmı engelleyen bir harfin girmemesi gerekir. Müdğâm ve müdğâmün fîhin ( ) َي َو ُّدaynı kelimede veya ( ) ِإْن َنِس يَناayrı kelimede olması durumu değiştirmez. 2. Müdğâm olan harfin kesinlikle sakin (cezimli), müdğâmün fîhin ise mutlaka harekeli olması lâzımdır. 3. Müdğâm med harfi olmamalıdır. ( ) َأَّلِذ ي ُيَو ْس ِو ُسve ( ) آَم ُنوا َو َع ِم ُلواlafz-ı celîllerinde birinci kelimelerin son harfleri med harfidir, idğâm yapılamaz. Yapılış bakımından idğâmlar iki kısma ayrılır: 1.Tam İdğam (Kamil İdğam): Müdğam, zat ve sıfatlarıyla birlikte, müdğamın içinde tamamen kayboluyorsa (ikisi şeddeli bir harfmiş gibi okunuyorsa) buna tam idğam denir. ( َو َّد ْت َطاِئَفٌة (َو َّد َّطاِئَفٌة ) ) ِإَّظَلُم وا, ) ُقْل َر ِّب ( ُقَّرِّب, ِإْذ َظَلُم وا 2.Nakıs İdğam: İdğâm edilen iki harften birincisi olan müdğâm, çeşitli sıfat yönünden müdğâmün fîh içinde tamamen erimiyor ve kaybolmuyor, sıfatlarından biri açıkta kalıyor ise buna da nâkıs idğâm denir. ( ) َأَلْم َنْخ ُلْقُك ْمsâkin vaziyette bulunan kaf ( ) قharfi, kendisinden sonra gelen ve harekeli olan kef ( ) كharfine idğâm edilmelidir. ALTI ÇEŞİT İDGAM VARDIR. 1. İdgam-ı Mea’l-gunne Sözlükte gunneli idgam anlamına gelir. Sakin nûn veya tenvinden sonra “ ”َيْم ُنوharflerinden biri ayrı ayrı kelimelerde gelirse idğâm-ı mea’l-gunne olur. İdamm-ı mea’l-gunnede, tenvin veya sakin nun, kendinden sonraki harfe katılarak şeddelenir ve gunneli okunur. Örneğin, َم ْن َيُقوُلifadesinde sakin nundan sonra يharfi; َو َر ْع ٌد وَ َبْر ٌقayetinde ise tenvinden sonra وharfi gelmiştir. Bu her iki ifade okunurken idgam-ı mea’l-gunne yaparak okunur. Sakin nun ve “ ”َيْم ُن وharflerinden biri aynı kelimede olursa idgam mea'l-gunne olmaz. Bu durumda olan kelime izhar gibi okunur. Örnek: َألُّد ْنَيا _ ِقْنَو اٌن _ ِص ْنَو اٌن – ُبْنَياٌن İdğâm-ı Mea’l-Ğunne İki kısımda incelenir: 1.Ğunneli Tam İdğâm: Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “mim” ( ) مveya “nun” ( ن ) harflerinden birisi geldiğinde ğunneli tam idğâm olur. َشْيٍئ ُنُك ْر = َشْيِئُّنُك ْر، ِم ْن ُنوٍر = ِم ُّنوٍر، ِم ْن َم اٍء = ِمَّم اٍء ( ) َع َذ اٌب ُمِهيٌن Burada tenvînden sonra mîm harfi gelmiştir. Tenvînin mîm’e çevrilmesi ve mîm harfinin şeddelenerek okunması gerekmektedir. Böylece ( ) َع َذ اُبُّم ِهيٌنşekline çevrilerek okunmalıdır. Ayrıca şeddeleme sırasında genizden hafif ve gizli bir nûn sesi çıkartılarak okunur. 2.Ğunneli Nâkıs İdğâm: Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “Vav” ( ) وve “ya”( ) ي harflerinden birisi gelirse ğunneli nâkıs idğâm meydana gelir. Bu tür idğâmlarda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, nûn-i sâkin ile vav ve yâ harflerinin ayrı ayrı kelimelerde olmasıdır. Ğunneli nâkıs idğâmda müdğâm olan birinci harf, müdğâmün fîh olan ikinci harfe tamamen çevrilmez, yani ikinci harf şeddelenmez. ِلَقْو ٍم ُيوِقُنوَن، َو َر ْعٌد َو َبْر ٌق، ِم ْن َو اٍل، َم ْن َيُقوُل Ğunnenin bâkî kalabilmesi için idğâmı nâkıs yapmamız gerekmektedir. Bütün imamlar tenvin ve sakin nun’dan sonra “mim” ( ) مveya “nun”( ) نharfi gelince “idğam meal ğunne” yapma hususunda ittifak etmişlerdir ve burada “Ğunneli Tam İdğam” yapmak vacip’tir. “Vav” ( ) وve “ya”( ) يharfinde (Halef ğunnesiz idğam yaptığı için) “Ğunneli Nakıs İdğam” yapılır ve hükmü caiz’dir. 2. İdgam-ı Bila-gunne Sakin nûn veya tenvinden sonra “ ”لveya “ ”رharflerinden biri gelirse “idgam-ı bila- gunne”(gunnesiz idgam) olur. Bu idgamda sakin nun veya tenvin, “lâm” veya “râ” harfine dönüşür, bu harfler de şeddeli olarak ve gunnesiz okunur. Örneğin, ُم َح َّم ٌد َر ُس وُل ِهَّللاifadesinde tenvinden sonra, ِم ْن َر ٍّبifadesinde ise sakin nundan sonra idgam-ı bila-gunne harflerinden “ ”رharfi gelmiştir. Dolayısıyla bu ifadeler okunurken tenvin veya sakin nun kendinden sonraki harflere katılarak şeddeli fakat gunnesiz okunur. Bütün kıraat imamları “lam” ve “ra” dan önce gelen “tenvin” ve “sakin nun”u ğunnesiz idğam “idğam bila ğunne” ile okuma hususunda ittifak etmişlerdir ve bu bakımdan hükmü vacip’tir. 3. İdgam-ı Misleyn Mahreçleri ve sıfatları aynı olan iki harften, sakin olan birincisinin, harekeli olan ikincisine katılarak şeddeli okunur. Hükmü vaciptir. Örneğin, َو َال َيْغ َتْب َبْعُض ُك ْم َبْعًض اayetinde sakin “be” harfi harekeli “be” harfine katılarak “be” harfi şeddeli olarak okunur. İdgam-ı misleyn harfleri mim ( ) مve nun ( ) نolursa bu durumda “idgam-ı misleyn mea’l- gunne” olur. Örnek: َو َم ْن ُنَعِّم ْر ُه Mahrec ve sıfatları birbirinin aynı olan iki harfin (“mim” ve “nun” dışındaki harfler) ğunnesiz bir şekilde birbirlerine idğâm edilmeleri demektir. Buna “idğam-ı misleyn bila ğunne” denir. َبْل َلُّج وا = َبَّلُّج و، َك اَنْت َتْأِتيِهْم = َك انَّتْأِتيِهْم 4. İdgam-ı Mütecaniseyn Mahreçleri aynı, sıfatları farklı olan iki harften, sakin olan birincisinin, harekeli olan ikincisine katılarak okunmasına denir. Asım kıraatinde mahreçleri aynı olup, sıfatları farklı olan sekiz harf vardır ve bu harfler üç grupta toplanmıştır: 1. ت د طÖrnek: َو َّدْت َطاِئَفة Dâl ( ) دve te ( ) تharfleri arasındaki idğâm: Bu iki harf, ince harflerdendir. Birincisi sâkin, ikincisi harekeli olarak peşpeşe geldiklerinde şeddelenerek birbirlerine “tam idğâm” edilirler. ُأِج يَبْت َدَعْو ُتُك َم ا = ُأِج يَبَّد َعْو ُتُك َم ا، َأْثَقَلْت َدَع َو ا َهَّللا = َأْثَقَلَّد َع َو ا َهَّللا َقْد َتَبَّيَن = َقَّتَبَّيَن، َع َبْدُتْم = َع َبُّتْم Te ( ) تve Tı ( ) طharfleri arasındaki idğâm: Bu iki harften te ince, tı ise kalın harflerdendir. Bunlar da birbirlerinden önce veya sonra gelebilmektedirler. Te harfinin tı harfinden önce sâkin olarak geldiği durumlarda “tam bir idğâm” yapılırken tı harfinin te harfinden önce sâkin olarak geldiği durumlarda “nâkıs bir idğâm” yapılır. َو َقاَلْت َطاِئَفٌة = َو َقاَلَّطاِئَفٌة، َأَح ْطُت، َفَّر ْطُتْم، َلِئْن َبَس ْطَت 2. ث ذ ظ Örnek: ِاْذ َظَلُم وا Se ( ) ثve Zâl( ) ذharfleri arasındaki idğâm: Kur’ân’da tek örneği A’râf 176. âyetindedir ( ) َيْلَهْث ذِلَكAsım kıraatinde idğamlı ( ) َيْلَهّذ ِلَكveya izharlı ( )َيْلَهْث ذِلَكolarak iki şekilde okunması da caiz’dir. Zâl ( ) ذve Zı ( ) ظharfleri arasındaki idğâm: Bu iki harften zâl harfi sâkin olarak bir kelimenin sonunda, zı harfi de ikinci kelimenin başında harekeli olarak bulundukları takdirde, zâl harfi zı harfinin içine katılarak zı harfi şeddeli bir harf gibi birbirine “tam bir idğâm” ile idğâm edilmiş olur. Hükmü vacip’tir. ِإْذ َظَلُم وا = ِإَّظَلُم وا 3. م ب Örnek: َيا ُبَنَّي اْر َك ْب َم َعَنا Tek örneği Hûd 42. âyet-i kerîmesindedir.( ) اْر َكْب َم َع َن اBu cümle okunurken idğâm yapılacağından ( ) َيا ُبَنَّي اْر َك َّمَع َناşeklinde be harfinin mîm harfine çevrilip, onun içinde tamamen eritilerek kaybedilmesi ve mîm harfinin şeddeli bir şekilde tam bir idğâm ile okunmasıyla yapılır. Burada idğâm yapılıp yapılmaması ihtilâflıdır. Asım kıraatinde hem idğamlı hem de izharlı okunması caiz olan bu kelimenin idğam yapılarak okunması tercih edilmiştir ve 1.5 elif miktarı tutulur. 5. İdgam-ı Mütekaribeyn Mahreçleri veya sıfatları birbirine yakın olan (mütekarib) iki harften, sakin olan birincisinin, harekeli olan ikincisine katılarak okunmasına “idğâm-ı mütekaribeyn” denir. İdgam-ı mütekaribeyn harfleri dört tane olup, iki grupta toplanmıştır: a) “ “ر- ” ”ْل Örnek: َبْل َر َفَع ُه هَّللا Herhangi bir kelimenin son harfi sâkin bir lâm, hemen arkasından gelen ikinci kelimenin ilk başındaki harf de harekeli bir râ olursa, lâm harfi, râ harfine “tam bir idğâm” ile idğâm olunur. Hükmü ittifakla vacip’tir. َبْل َر َفَع ُه ُهَّللا = َبَّر َفَع ُه ُهَّللا، َو ُقْل َر ِّب = َو ُقَّرِّب b) “ “ك- ” ”ْق Örnek: َاَلْم َنْخ ُلْقُك ْم Kaf harfi sâkin, kendisinden sonra harekeli bir kef gelirse olur. Tam veya nakıs olarak yapılması caizdir. Kur’ân’da tek örneği vardır:( ) َأَلْم َنْخ ُلُّك ْم: َأَلْم َنْخ ُلْقُك ْم 6. İdgam-ı şemsiyye Lâm-ı tarif”in kendisinden sonra gelen on dört şemsî harften birine idgam edilerek okunmasına “idgam-ı şemsiyye” denir. ت ث د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ل نharflerine şemsi harfler denir. Bu harflerin biriyle başlayan kelimelerin başına elif lam takısı gelirse lam harfi okunmaz. Lam’dan sonraki harf şeddeli olarak okunur. Örnek: َالَّتاِلَياُت َالَّش ُك وُر َالَّرِح يُم İdğâm-ı Şemsiyye iki kısımdır: İdğâm-ı Şemsiye Mealğunne: Lâm-ı tariften sonra nûn harfi gelirse “İdğâm-ı Şemsiye Mealğunne” olur. 1.5 elif tutulur. İdğâm-ı Şemsiye Bilâğunne: Lâm-ı tariften sonra nûn dışındaki harfler geldiğinde “İdğâm-ı Şemsiye Bilâğunne” olur.