Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 29

Analitik Psikoloji ve Jung

Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Erdoğan Yıldırım


Neo-Psikanalitik Carl G. Jung- Analitik Psikoloji

Alfred Adler- Bireysel Psikoloji

Harry Stack Sullivan- Kişilerarası


Yaklaşımlar

İlişkiler Kuramı

Karen Horney – Psikanalitik Sosyal


Kuram

Erich Fromm- İnsancıl Psikanalitik


Kuram
LİBİDONUN NİTELİĞİ
ORTA YAŞ
BİLİNÇDIŞI
• Bilinç
Kişilik • Ego
(psişe) • Kişisel bilinçdışı
• Kolektif (ırksal)
Yapısı bilinçdışı
BİLİNÇ

• Kişinin farkında olduğu ve tanıdığı kişilik


parçasıdır.
• Bilinç alanının geliştirilmesi, Jung’un düşünme,
hissetme, duyum ve sezgi dediği zihinsel
işlevlerin günlük yaşama uygulanmasıyla olur.
EGO

• Bilinç düzeyindeki algı, anı, düşünce, duygu ve


anılardan oluşur
• Damıtma mekanizması gibidir.
• Hangi yaşantıların bilince geçeceğini ego
belirler.
KİŞİSEL BİLİNÇDIŞI

• Egoya komşudur
• Bilince hiç ulaşmamış ya da ulaştıktan sonra çatışma
yarattığı için bastırılmış ve geri gönderilmiş yaşantılar
bulunur
• Bazı bölümleri istendiğinde bilince çıkabilir
• Rüyaların çoğunun oluştuğu, rüyaların beslendiği
kaynaktır.
Nasıl ki bireyin dışında bir toplum
bulunuyorsa, kişisel ruhun dışında da
kolektif bir ruh vardır. Bu ruh kolektif
bilinçdışıdır ve bütün insanlarda ortaktır.
Carl G. Jung
KOLLEKTİF (IRKSAL) BİLİNÇDIŞI

Bilinçdışının daha derininde yer


alan yapıdır.

İnsanlık tarihi boyunca biriktirilen


ortak deneyimler-evrim ve
kalıtımın izlerini içerir

İnsan bazı düşünme, hissetme,


algılama ve davranış eğilimleriyle
doğar. Bu sayede bazı şeyleri
kolayca algılayıp tepki verebilir

İçeriği ırksal anılar ya da


arketiplerden oluşur
Arketip

Düşüncelerimizdeki tipik zihinsel


imgeler ya da hayali temsillerdir.

Evrenseldir
Persona (Psişenin dış yüzü): maske,birden
çok, personanın gelişmesi
4 Temel Arketip

Anima ve Animus (Psişenin iç yüzü): işlevi(karşı


cinsten özellikler ve etkileşim, ideal karşı cins imajı)/
inkarı ya da aşırı vurgulanması

Gölge (Psişenin istenmeyen yüzü):


kendi cinsiyeti, en karalık ve derin, hayvani, içgüler

Self (ben, benlik) (Psişenin sevilen


yüzü): merkez, kişilik bütünlüğü
Yaşam Dönemleri
Gençlik ve Genç
Çocukluk: Yetişkinlik:
doğumdan ergenlikten 35-
ergenliğe kadar 40 yaşlarına
kadar

Orta Yaş (ikinci


Yaşlılık: orta
ergenlik): 35-40
yaşın bitiminden
yaşlarından
ölüme kadar
yaşlılığa kadar
KİTAPLARI
• Psikoloji ve Din
• Anılar, Düşler, Düşünceler
• Dört Arketipler
• İnsan Ruhuna Yöneliş
• İnsan ve Sembolleri
• Kırmızı Kitap
• Keşfedilmemiş Benlik
Öneri
Carl Gustav Jung- Face to Face (BBC-
1959)
Black Swan
Alfred Adler

Bireysel
Psikoloji

Freud’a karşı çıkış (sosyal ve bütüncül)


Kişilik parçalara ayrılamaz.
İlk 6 yıl
Bir sosyal psikoloji kuramı
Kişiliğin belirleyicisi?
Bedensel eksiklik
vs
psikolojik ve sosyal yetersizlik
Aşağılık
Duygusu
Gerçek ya da hayali
Evrensel
Anormallik göstergesi değildir.
Üstünlük Çabası

Adler, insanların aşağılık ve eksiklik


duygularını telafi etmeye yönelik
hareketlerinin evrensel olduğunu
söylemiştir. Doğadaki tüm varlıklar eksi
durumdan artı duruma doğru hareket
eder. Adler buna “üstünlük çabası”
demiştir. Bu sağlıklı bir eğilimdir.
Aşağılık Kompleksi

Birey herhangi bir nedenle aşağılık duygusunun


üstesinden gelemezse bu duygular pekişir ve
“aşağılık kompleksi” gelişir. Bu “normal” bir
davranış değildir.
Aşağılık kompleksine yol açan 3 çocukluk
durumu vardır:

Çocuğun Çocuğun
Organ eksikliği şımartılması ya da istenmemesi ya da
aşırı korunması ihmal edilmesi
Üstünlük Kompleksi

Birey aşağılık duygusunu telafi


etme konusunda aşırıya kaçarsa
“üstünlük kompleksi” ortaya
çıkar.

Sağlıksız bir eğilimdir.


DOĞUM SIRASI
Doğum sırası
İlk çocuk:
ilgi odağı
bağımlı olmaya, çok fazla çalışmaya ve önde olmaya eğilimlidir.
Kardeş geldiğinde ilgi azalır
Kardeşini rakip olarak algılayabilir.
Yetişkin yaşamında da otorite ve gücü başkalarına kaptırmak
istemeyebilir.

İkinci çocuk (ortanca):


Baştan mücadeleye girer, birinciyi geçmeye çalışır.
Daha hırslı, başarı yönelimli ve rekabetçi olabilirler.
Büyük kardeşi kadar yetenekli olmadığı için isyankar ve tepkisel olabilir.
Büyük kardeşinin başarısız olduğu konularda başarılı olmak için çalışır, ilk
çocuğun tam tersi özelliklere sahiptir.
Doğum sırası
En küçük çocuk:
Her zaman ailenin bebeği konumunda, şımartılan çocuktur.
Bu nedenle ben merkezci olurlar.
yetenekli olan büyükleri olduğu için aşağılık duyguları yaşarlar.
Dolayısıyla onları geçebilmek için üstünlük çabaları yoğundur.

Tek çocuk:
Özgün bir yeri vardır.
Yarışmasına gerek yoktur.
Toplumsal davranışların gelişmesi için gerekli alışveriş ortamından
yoksundur.
Genellikle şımartılıp korunduğu için ben merkezci olabilir ve ileriki
yaşamında da benzer tutumlar sergileyebilirler.
BİREY
MERKEZLİ
KURAM
CARL
ROGERS
“İnsanın özünün bozuk olduğunu, insanın en derin
içgüdülerinin yıkıcı olduğunu düşünen terapistlerin
aksine, ben şunu keşfettim ki, insanlar en derindeki
gerçek kendileri olmaya bırakıldığında, farkındalığı
yüksek bir organizma olarak ve doğasına uygun bir
şekilde kendisini gerçekleştirmektedir. Böylece kendi
bütünlüğünü sağlamakta ve giderek daha fazla
bütünleşmeye doğru ilerlemektedir”
Rogers, 1966
Kendini gerçekleştirme
Rogers’a göre tüm insanlar doğuştan tam kapasite ile
fonksiyonda bulunma, kendileri için en iyiyi seçme,
kendi problemlerini çözebilme gücüne sahiptirler.

Kendini gerçekleştirme, genel gerçekleştirme


eğiliminin bir parçasıdır ve benliği farkında olduğu
şekliyle gerçekleştirmek için gösterilen çabayı işaret
eder.
Kişilik gelişimi

Küçük bir çocuğun iki temel ihtiyacı vardır.

Koşulsuz kabul
Koşulsuz kendini kabul
Kişilik gelişimi
Koşullu kabul, kişinin ancak belirli koşulları yerine getirdiği durumlarda saygı, ilgi
görmesidir.

Koşulsuz kabul, Kişiye yapıp ettiklerinden bağımsız olarak saygı gösterilmesi ve kabul
edilmesidir. İdeal bir durumda, olumlu saygının koşulsuz olması beklenir.

Koşullu kendini kabul, zamanla koşullu kabul kişinin kendi benliğine de nüfuz eder. Bu
bir çeşit koşullanmadır. Kişi ancak diğerlerinin standartlarına uyduğu zaman
kendisinden hoşlanmaya ve kendisini sevmeye başlar.

Koşulsuz kendini kabul, tam olarak koşulsuz kabulün ürünüdür. Kendileri oldukları için
kabul gören çocuklar kendilerini iyi, saygı gören ve onaylanan kişiler olarak görmeye
başlarlar ve olumlu benlik saygısı geliştirirler.
Öneri…

You might also like