Ayşe PARLAK AKYÜZ

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 9

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI ⅦI

NEDÎM İSTANBUL KASİDESİ ŞERHİ

Ayşe PARLAK AKYÜZ

18020354

Dr. Öğr. Üyesi Muhammed İkbâl GÜLER

Samsun, 2022
İÇİNDEKİLER

1. NEDÎM

1.1. HAYATI

1.2. ESERLERİ

1.2.1. Divan
1.2.2. Sahâifü’l-ahbâr
1.2.3. Aynî Tarihi
1.3. EDEBİ ŞAHSİYETİ

2. NEDÎM’İN İSTANBUL KASİDESİ

2.1. İNCELENECEK BEYİT

2.1.1. Matbu Metin

2.1.2. Transkripsiyonlu Metin

2.2. BEYİTTE GEÇEN KELİMELERİN SÖZLÜKSEL ANLAMI

2.3. BEYİTTE GEÇEN KELİMELERİN EK TAHLİLİ

2.4. BEYTİN DÜZ YAZIYA ÇEVRİLMESİ

2.5. BEYTİN ŞERHİ

2.6. BEYİTTE KULLANILAN SÖZ SANATLARI

3. KAYNAKÇA
1. NEDÎM

1.1. HAYATI

Asıl adı Ahmed olan sanatçı 1681 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Dedesi
Sultan İbrahim dönemi kazaskerlerinden Merzifonlu Mustafa Muslihüddin Efendi olup babası
Kadı Mehmed Efendi’dir. Annesi Saliha Hatun ise İstanbul’un tanınır ailelerinden olan ve
devlet hizmetinde bulunan Karaçelebizadelere mensuptur. Dolayısıyla ailesi sayesinde
oldukça iyi bir eğitim almıştır. Arapça ve Farsça bilen Nedîm dönemin klasik ilimleriyle
birlikte tahsilini tamamlamıştır.

III. Ahmed döneminin başlarında adını duyuran Nedîm, Nevşehirli Damad İbrahim
Paşa için çok sayıda kaside yazmıştır. Paşa’nın himayesinde bir dönem kütüphanenin hafız-ı
kütüblüğünü yerine getirmiştir. Pek çok medresede görev yapan Nedîm mesleğinde oldukça
hızlı ilerlemiştir. Patrona Halil İsyanı çıktığında Sekban Ali Paşa Medresesi’nde görev
yapmaktaydı.

Dedesi linç edilerek öldürülen sanatçı korku içinde yaşamıştır. Ölümüne dair iki
rivayet bulunmaktadır. Birincisi Patrona Halil İsyanı sonrasında korku hali veya afyon ve
alkolden dolayı hastalanıp ölmesidir. İkinci rivayet ise isyan sırasında evinin çatısından
düşmesidir.

1.2. ESERLERİ

1.2.1. Divan

En eski nüshası 1736 tarihli olan Nedîm divanında kırk dört kaside, seksen sekiz kıta,
üç mesnevi bulunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışında kırk beş adet nüshası bulunmaktadır.
Divan-ı Nedîm’in ilk iki sayfası

1.2.2. Sahâifü’l-ahbâr

Sahâifü’l-ahbâr, Derviş Ahmed Efendi’nin Câmi‘u’d-düvel adlı eserinin çevirisidir.


Eser Lâle Devri’nde kurulan tercüme heyetlerinden Nedîm’in de görev aldığı komisyonlardan
biri tarafından Arapçadan Türkçeye tercüme edilmiştir.

1.2.3. Aynî Tarihi

Eser, el-Aynî’nin eseri olan ‘İkdü’l-cümân’ın bahsi geçen komisyon tarafından


Türkçeye çevirisidir. Nedîm’in hangi bölümlere katkı yaptığı kesin olarak bilinmemektedir.

1.3. EDEBİ ŞAHSİYETİ

Nedîm kendinden önceki şairlerin ve çağdaşlarının sanatına hâkim olmakla birlikte


yeni bir tarz ortaya koymuştur. Özgün sanat anlayışıyla Nedîm ağır ve süslü bir anlatımdan
ziyade konuşma dilini de kullanarak sade ve samimi bir söyleyişi tercih eder. Ayrıca yaşadığı
çevreyi ve doğayı kalıplaşmış ifadelerle anlatmayı tercih etmez. Bunun yerine her şeyi
gördüğü gibi aktarır. Şiirlerinde Lâle Devri’nin mimarisi, neşe ve eğlencesi görülebilir. Yeni
mazmunlar kullanmak ve sevgiliyi somut bir şekle büründürmek Nedîm’in sanatının ayırt
edici noktalarından bazılarıdır. Şiirde şekil özelliklerinde değişiklikler yapmış ve
kasidelerinde övgüyü dozunda bırakmıştır. Zevk ve eğlenceye olan düşkünlüğü de şiirindeki
şuhane söyleyişe yansımaktadır. Dini temalara yer vermez (Topak, 2017).

Nedîm, şiirinde gelenek ve halk söyleyişlerine yer vererek döneminde mahallileşme


akımının en önemli temsilcisi olarak görülmektedir. Şiirleri dil, coğrafya, giyim, estetik ve
gelenek unsurları bakımından zengindir (Ezilmez, 2019).

2. NEDÎM’İN İSTANBUL KASİDESİ


Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yektâdır iki bahr arasında
Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır
Bir kân-ı niʿamdır ki onun gevheri ikbâl
Bir bâğ-ı İremdir ki gülü izz ü ulâdır
Altında mı üstünde midir cennet-i aʿlâ
El-hak bu ne hâlet bu ne hoş âb u havâdır
Her bağçesi bir çemen-istân-ı letâfet
Her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safâdır

2.1. İNCELENECEK BEYİT

2.1.1. Matbu Metin

‫هر باغچه سى بر چمنستان لطافت‬

‫هر كوشه سى بر مجلس پر فيض و صفادر‬

2.1.2. Transkripsiyonlu Metin

Her baġçesi bir çemenistān-ı leṭāfet

Her gūşesi bir meclis-i pür-feyż ü ṣafādur

2.2. BEYİTTE GEÇEN KELİMELERİN SÖZLÜK ANLAMI

Çemenistan: Çimenlik, bahçe.

Letafet: Hoşluk, güzellik, incelik.

Guşe: Köşe

Meclis: Sohbet etmek, eğlenmek amacıyla bir araya gelmiş dost ve arkadaş
topluluğu/Toplantı yeri.

Feyz: Mutluluk
Safa: Gönül şenliği, rahat, huzur, kedersizlik /Eğlence, neşe, zevk

2.3. BEYİTTE GEÇEN KELİMELERİN EK TAHLİLİ

Bağçe+si: isim kökü + 3. tekil şahıs iyelik eki

Guşe+si: isim kökü + 3. tekil şahıs iyelik eki

Safa+dur: isim kökü + ek fiil

2.4. BEYTİN DÜZ YAZIYA ÇEVRİLMESİ

Özgün:

[Her bağçesi bir çemenistân-ı letâfet, her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safadur.]

Güncel:

[(İstanbul’un) her bahçesi bir güzellik bahçesidir. Her köşesi, mutluluk ve zevk dolu bir
toplanma yeridir.]

2.5. BEYTİN ŞERHİ

İstanbul yüzyıllar boyunca önemli bir yönetim ve kültür merkezi olmuştur. Pek çok
sanatçıya ilham vermiştir. Agah Sırrı Levend’e göre Klasik Türk şiirinde yer alan 46
şehrengizin büyük çoğunluğu İstanbul’u anlatmaktadır. İstanbul ve İstanbul Türkçesi sevgisi
ile bilinen Nedîm İstanbul’u en gerçek haliyle şiirine yansıtmıştır. Nedîm’in Damat İbrahim
Paşa’ya sunduğu İstanbul Kasidesi’nde klasik kasideden farklı olarak şehir methiyesi
yapılmaktadır (Karadavut, 2020).

Lâle Devri, III. Ahmed ve veziri Damat İbrahim Paşa döneminde ilim, teknik, mimari
ve peyzaj gibi pek çok alanda Avrupa’dan esinlenen değişikliklerin yapıldığı dönemdir.
Ancak bu alanlarla sınırlı kalmayan değişiklikler sıklıkla düzenlenen eğlence meclisleri, lüks
ve şatafat düşkünlüğüyle de kendini göstermiştir. Devrin edebiyat üzerine de derin bir etkisi
olmuştur. Şiirlerin konusu İran etkisinden çıkmış, eserler bestelenmiş ve müzikle iç içe
geçmiştir. Mahallilik akımı yükselişe geçmiştir (Anonim, 2022b).

Bu beyitte ilk mısrada İstanbul’un her bahçesinin bir güzellik ve hoşluk bahçesi
olduğunu söyleyen Nedîm ikinci mısrada ise her köşesinin mutluluk ve zevk dolu bir
toplanma yeri olduğunu ifade etmiştir. Bu beyitte Lâle Devri’nin önemli simgeleri olan bahçe
ve eğlence meclislerine vurgu yapılması dikkat çekmektedir. Meclis, şairin beytinde genel
olarak hem toplanma yeri hem de dost toplantısı anlamını karşılamaktadır. Bu beyit
döneminin en büyük şairlerinden biri olan Nedîm’in İstanbul sevgisini ve zevk ve eğlenceye
olan düşkünlüğünü de ortaya koymaktadır. Aynı zamanda bahçe kavramı Klasik Türk
şiirindekinin aksine soyut bir mekân olarak değil somut İstanbul bahçeleri olarak
kullanılmıştır.

Sonuç olarak bu beyit üzerinden Nedîm’in sanat anlayışı için şunlar söylenebilir:

1. Şiirinde zevk ve coşkuyu ön plana çıkarıp üzüntüye yer vermemiştir.


2. Lâle Devri’nin İstanbul’da veya çevresindeki olumsuz etkilerini göz ardı ederek
olumlu bir atmosfer yaratmıştır.
3. Felsefi ve hikmetli bir söyleyiş tarzını benimsememiştir. Coşkulu ve sade bir üslup
geliştirmiştir (Serdaroğlu, 1994).
4. Mekân olarak kullanılan İstanbul’a hayali değil, somut bir mekân olarak yer
verilmiştir (Eke, 2015).

2.6. BEYİTTE KULLANILAN SÖZ SANATLARI

Her bağçesi bir çemenistân-ı letâfet, her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safadur.

Teşbih: Her bahçe bir güzellik yeşilliğine, her köşe bir mutluluk ve zevk meclisine
benzetilmiştir.

Tenasüb: Bağçe, çemenistan; meclis, feyz, safa, letafet

3. KAYNAKÇA

http://lugatim.com/

https://sozluk.gov.tr/

Anonim, 2022a. https://islamansiklopedisi.org.tr/nedim--divan-sairi

Anonim, 2022b. https://islamansiklopedisi.org.tr/lale-devri#1

Eke, N. U. (2015). Yenilikçi bir şairin geleneği takip eden sesi: Nedîm ve kasideleri.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8: 36.

Ezilmez, H. (2019). Nedîm’in şiirinde mahallileşme. Kesit Akademi Dergisi, 5: 18.

Serdaroğlu, V. (1994). Nedîm Divanı’ndaki soyut kavramlar. İstanbul Üniversitesi, Sosyal


Bilimler Enstitüsü, yüksek lisans tezi.
Topak, Z. (2017). 18. Yüzyıl divan şiiri poetikası. Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, doktora tezi, Sakarya.

You might also like