Professional Documents
Culture Documents
Restorasyon Ve Konservasyon Çalışmaları Dergisi Sayı 08
Restorasyon Ve Konservasyon Çalışmaları Dergisi Sayı 08
Restorasyon Ve Konservasyon Çalışmaları Dergisi Sayı 08
03 Dolmabahçe Sarayı’nda
Endirekt-Önleyici Koruma
20 Mimar Sinan
Mescidi
30 Tarihi Aydos Kalesi; Yapı Taşları,
Harç ve Sıvalarının Petrografisi
37 Kentsel ve Arkeolojik
Sit Alanları’nda Koruma 48 ICOMOS Arkeolojik Mirasın
Korunması ve Yönetimi Tüzüğü
41 31
ISSN 1309-7016
SAHİBİ
İBB adına;
Kadir Topbaş
47 35 21
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı
YÖNETİM
Genel Yayın
Yönetmeni (Sorumlu)
Y. Mimar
M. Şimşek Deniz
KUDEB Müdürü
YAYIN
Yayın Editörü 03
Nimet Alkan
Esra Kudde
Görsel Tasarım
Aynur Karagöl
Fotoğraf Editörü
Dilruba Kocaışık
Molla Hüsrev
Mahallesi
Kayserili Ahmet
Paşa Sokak No: 16
İÇİNDEKİLER
Fatih İstanbul
Posta Kodu: 34134
Kapak Fotoğrafı
Dilruba Kocaışık
“Dara Antik Kenti”
İÇİNDEKİLER
Tarihi Mirasın Korunmasında Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanları
Dergimizin
Endirekt-Önleyici Koruma ve İçinde Modern Yapılaşma ve Koruma
tüm sayılarına
www.ibb.gov.tr/kudeb Önleyici Bakım Sorunları Üzerine Yaklaşımlar;
adresinden Dolmabahçe Sarayı’nda MİLAS ÖRNEĞİ 37
ulaşabilirsiniz. Endirekt-Önleyici Koruma 03
Değerli Dostlar; 46
Tel: (212) 455 37 53
Tel: (212) 527 45 02 “Bu fakir’ül hakir’in mescidi”
ICOMOS Arkeolojik Mirasın
Faks: (212) 527 44 99 Mimar Sinan Mescidi 20
Korunması ve Yönetimi Tüzüğü 48
BASKI-CİLT TARİHİ AYDOS KALESİ
FSF Matbaacılık LTD. ŞTİ.
Restorasyon Konservasyon Testi 51
Firuzköy Caddesi No: 44
Yapı Taşları, Harç ve Sıvalarının
Avcılar/İstanbul Petrografisi ve Kaynak Alanları 30 Kılavuz 52
Tel: (212) 690 89 89
Editörden
Merhaba...
Öncelikle giderek artan ilginiz için rini ilgiyle okuyabilirsiniz. Bölümü işbirliği ile gerçekleşti.
teşekkür ediyoruz. Bu destekleriniz Sanat Tarihçi Sayın Sema Kurumlar arası örnek olması ge-
doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Doğan’ın, Mimar Sinan dehamızın reken bu birlikteliğe değerli katkıların-
Özellikle üniversitelerimizin, çeşitli di- İstanbul’daki tek hayratı olan ve ken- dan dolayı adı geçen bölüm hocaları-
siplinlerdeki akademisyenleri ve öğ- di adı ile anılan ve de döneminde baş- mızdan Sayın Prof.Dr. Sinan Öngen’e
rencileriyle yoğun ilgisi bizim için çok ka bir örneğine rastlanmayan şerefe- ve Sayın Yrd.Doç.Dr. Namık Aysal’ a
anlamlı. Bu ilgi; İl Özel İdareleri, Be- siz minare ve son cemaat yeri uygu- bu tür çalışmaların devamını dileyerek
lediyeler, Kültür Bakanlığı ve Vakıflar lamaları ile geçirdiği büyük yangın- teşekkür ediyoruz.
Bölge Müdürlükleri gibi kurumların dan sonra bakımsızlıktan, ilgisizlikten Günümüzün en çetrefilli sorunlar-
ilgili bölümlerinin katılımları ile daha bir ara temel kazıları ve bir tek mina- dan biri de kültür varlıklarının zen-
sevindirici duruma gelmiş vaziyette. resinden başka hiçbir şeyi kalmayarak ginliğiyle öne çıkmış ve dolayısıyla fi-
Şu anda Vakıflar Genel kültürel mirasımızdan silinmek üze- ziksel ve kültürel katmanlaşmaya sa-
Müdürlüğü’nün ilgili birimiyle, resto- re olan mescid yapısının, Sayın Prof. hip şehirlerin yaşanan gelişim ve mi-
rasyon çalışmalarında, çimento esaslı Dr. Semavi Eyice hocamızın büyük mari yapılaşma karşısında varlıkları-
harçların yerine kullanılabilecek mal- gayretleri sayesinde arazisi ile birlik- nı koruma ve sürdürebilme sorunudur
zemeler ve birim fiyatları açısından te kurtarılıp bugünkü duruma gelişini herhalde. Bu çerçevede size Milas ken-
önemli bir çalışma içindeyiz. Detaylı ibretle okuyabilirsiniz. tinde yapılan bir proje çalışması so-
bilgileri gelecek sayılarda sizlere ulaş- Sıbyan Mektebi ve çeşmesi ile nucunda Muğla Üniversitesi öğretim
tırabileceğimizi tahmin ediyoruz. küçük bir topluluk olan bu mekana, üyelerinden Şehir Plancı/Y.Mimar Dr.
Batı mimari üsluplarının bir ka- zamanın Mimarlar Odası İstanbul Mona Paşapur Hanım ve ekibinin ha-
rışımı olarak 1843-1855 yılların- Şubesi’nin başka bir yapı oturtmak zırladığı bir makaleyi sunuyoruz. Ma-
da Balyan ailesi tarafından inşa edi- için açtığı bir proje yarışmasının ol- kalesinin sonuç bölümünde “Açık kent
len, Boğaziçi’nin en göze batan ya- duğunu öğrenmek de işin en acı ta- müzeleri kent sokaklarıyla kucaklaşır-
pılarından Dolmabahçe Sarayı’nın, rafı hiç şüphesiz. ken, üst kotlarda bu müzeye seyir te-
bir kültürel miras olarak, çevre ko- Geçmişte uzun bir süre gerek rası oluşturan aktif kullanım mekan-
şullarının meydana getirdiği hasar- Asya’yı Avrupa’ya bağlayan ana ula- larının oluşması da sağlanmış olacak-
lardan korunması hususundaki, Sa- şım yolu olması gerek de Bizans ve tır.” gibi dikkat çekici bir noktaya gö-
yın Prof.Dr. Ahmet Ersen ve Sayın Osmanlı ordularının savaş önceleri türüyor bizi Mona Hanım.
Y.Mimar Jale Beşkonaklı’nın çalış- toplanıp konaklamaları gibi askeri ve Bilindiği gibi Müdürlüğümüz
masında, söz konusu eser üzerinden, sivil stratejik öneme sahip İstanbul, bünyesindeki Taş Eğitim Atölye-
kültür varlıklarımızın maruz kaldı- Sultanbeyli İlçesi sınırlarındaki Tari- si, her yıl Meslek Yüksek Okulu me-
ğı çevre koşullarından kaynaklanan hi Aydos Kalesi’nin yapı taşları, harç zunlarına sertifikalı “Taş Koruma ve
riskleri ve bu risklerin aktif hale gel- ve sıvalarının petrografisi ve kaynak Onarım” eğitim programı düzenle-
mesini engelleme amaçlı Endirekt alanları ile ilgili bu titiz çalışma Mü- mektedir. Konu ile ilgilenenler için
(Dolaylı)-Önleyici Korumanın tari- dürlüğümüz Konservasyon Laboratu- ilerleyen sayfalarımızda gerekli bil-
hi gelişimini, kapsamını, metodolo- varı ile İstanbul Üniversitesi Mühen- giler mevcuttur.
jisi, prensipleri ve koruma yöntemle- dislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Saygılarımızla
nimet alkan
HAKEM KURULU
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay Doç. Dr. Yegan Kahya Y. Mimar M. Şimşek Deniz
Prof. Dr. Erol Gürdal Doç. Dr. Ahmet Güleç Y. Mimar (Rest.) Burçin Altınsay
Prof. Dr. Ahmet Ersen Doç. Dr. Y. Çağatay Seçkin Kimya Müh. Güven Gökçe
Prof. Dr. Nur Akın Yrd. Doç. Dr. Gülsün Tanyeli
Kimya Müh. Nimet Alkan
Prof. Dr. Hasan Böke Yrd. Doç. Dr. A. Vefa Çobanoğlu
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Yrd. Doç. Dr. F. Ahmet Yüksel Uzm. Rest. Konservatör
Prof. Dr. Ö. Bülent Seçkin Yrd. Doç. Dr. Namık Aysal Gülseren Dikilitaş
İçerikteki metinlerde yer alan bilgi ve ifadelerin tüm sorumluluğu yazar(lar)ına aittir.
MAKALE 3
Sanat eserlerinin bozulmasını en- Seven Lamps of Architecture’da ; la bozulmanın önlenmesidir (Joki-
gellemeye yönelik önlemler hiç kuş- ‘Binalarınıza iyi bakın ki onları res- lehto 2001). SPAB’ın koruma ilkele-
kusuz yüzyıllardır uygulanmaktadır. tore etmeye gerek kalmasın… Eski bir ri National Trust’un kurulması son-
17. yüzyılda İtalya ve Almanya’da yapıyı endişeli bir dikkatle takip edin; rasında daha da yaygın biçimde uy-
fresklerin ve müze objelerinin bo- elinizden gelen en iyi şekilde, ne paha- gulama olanağı bulmuş ve görüşleri
zulmasını engellemeye yönelik ça- sına olursa olsun harabiyetten koru- diğer Avrupa ülkelerindeki uygula-
lışmalar yapılmış, İngiltere’de ise yun. Taşlarını bir tacın mücevherleri- maları da etkilemiştir.
bugünkü anlamda ev yönetiminin ni sayar gibi sayın; kuşatılmış bir şeh- Tarihi mirasın korunmasında
başlangıcı olan kılavuzlar hazırlan- rin kapılarını gözetler gibi gözetleyin; bakımın önemine Carta Del Resta-
mıştır (Lambert, 2010). gevşemişse demirle birbirine bağlayın, uro (1931) ve Venedik Tüzüğü’nde
Ruskin ve Morris’in İngiltere’de eğildiyse ahşapla destekleyin; görün- (1964) değinilmiştir. 1970’lerden iti-
19. yüzyılda tarihi yapıları koruma tünün çirkinliğine aldırmayın, koltuk baren konunun çok daha önem ka-
yaklaşımı günümüzdeki anlamıy- değneği bacağı kaybetmekten daha iyi- zanması ile bu yıllardan itibaren ya-
la koruma ve önleyici korumanın da dir’ demektedir (Ruskin, 1849). yınlanan birçok belgede vurgulan-
başlangıcı sayılabilir. John Ruskin William Morris (1834-1896), mıştır. Sürekli bakıma, 1975 Av-
(1819-1900) önderliğindeki resto- restorasyon yerine koruma ilkeleri- rupa Mimarlık Mirası yılı Amster-
rasyon karşıtı hareket, restorasyon ne bağlı ve yalnız bu konuyu amaç dam Kongresi sonuç bildirgesinde
mimarlarını yapıların tarihi özgün- edinecek Tarihi Yapıları Koruma ‘Mimarlık mirasının sürekli bakımı-
lüğünü tahrip ettikleri için eleştire- Derneği’nin ‘Society for the Protec- nın yapılması, uzun vadede masraf-
rek tarihi yapıların uygun bakım- tion of Ancient Buildings’ (SPAB) lı iyileştirme işlemlerini önleyecektir’
la restorasyona gerek duyulmadan kurulmasını sağlamıştır (Erder, maddesiyle yer verilmiştir (Ahun-
korunabileceğini savunmuştur. 1975). SPAB’ın önde gelen prensibi bay, 1999).
Ruskin 1849 tarihli kitabı The koruyucu onarım ve günlük bakım- 1999 yılında yayınlanan iki ICO-
Y. Mimar JALE BEŞKONAKLI, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı, İstanbul; e-posta: bskonak@hotmail.com
Prof. Dr. AHMET ERSEN İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Restorasyon Ana Bilim Dalı, Taşkışla, İstanbul.
MAKALE 05
MOS belgesinde tarihi mirasın ko- Dr. Harold Plenderleith’in 1956 yı- Koruma İçin Ekip Çalışması’ isimli
runmasında bakım, izleme ve teş- lında yayınlanan ‘Conservation of projeyi başlatmıştır (ICCROM, Te-
hisin önemi vurgulanmıştır. Burra Antiquities and Works of Art’ isim- amwork for Preventive Conserva-
Tüzüğü’nde bakım ve onarım şu şe- li kitabında eserlere müdahaleden- tion). Bu projeyle katılan Avrupa
kilde tanımlanmıştır: ‘Bakım bir ye- se önleyici korumaya ağırlık veril- müzeleri arasında bir bağlantı oluş-
rin dokusunun ve içeriğinin sürek- miş, bu kitap uzun süre bu alanda- turularak önleyici koruma çalışma-
li koruyucu bakımıdır ve onarımdan ki temel referans olarak geçerliliğini larını desteklemek amaçlanmıştır.
farklı tutulmalıdır. Onarım, restoras- sürdürmüştür (De Guichen ve An- 1998 yılında ICCROM Önleyici Ko-
yon ve yeniden yapımı içerir. Eğer ko- tomarchi, 2009). Garry Thomson’un ruma Göstergeleri hazırlanmıştır.
runacak doku kültürel öneme sahip ise 1978 yılında yayınlanan ‘The Mu- (ICCROM, 2002).
korumanın temeli bakımdır ve kültürel seum Environment’ ve Bernard Bir diğer ICCROM projesi Av-
önemin sürekliliği için şarttır’ (ICO- Feilden’in 1982 yılında yayınla- rupa Önleyici Koruma Stratejisi ile
MOS, 1999). nan ‘Conservation of Historic Buil- özel kurumlar dışında kültür ba-
ICOMOS Uluslararası Ahşap dings’ isimli kitapları da bu alanda- kanlıkları, müzeler ve konservas-
Komitesi’nin 1999 yılında yayınla- ki önemli kilit taşları olarak kabul yon kuruluşları da çalışmaya da-
nan ‘Tarihi Ahşap Yapıların Korun- edilmektedir. hil edilmiştir (Towards an European
ması İçin Prensipler’ adlı tüzüğün- İngiltere’de 2. Dünya Savaşı sü- Preventive Conservation Strategy,
de teşhis, izleme ve bakıma ilişkin resince British Museum ve Victoria 2000). 24 Avrupa ülkesinden ka-
şu maddeler yer almıştır: and Albert Museum koleksiyonla- tılımcıların olduğu projenin sonuç
Müdahale öncesinde ahşap rının kararlı çevre koşullarına sahip belgesinde önleyici koruma ‘kültü-
yapının durumu, bozulma sebepleri ve madenlerde oluşturulan depolar- rel mirasın kaybını azaltmak için ve
strüktürel sorunları eksiksiz ve hassas da saklanması ve bu süreçte yapılan halk yararına çok disiplinli yönetim’
bir biçimde teşhis edilmelidir. Teşhis, gözlemler koleksiyonların korun- olarak tanımlanmakta ve Avrupa
belgeye, fiziksel inceleme ve analize, ması için uygun çevre koşullarının koruma politikalarının mihenk taşı
eğer gerekliyse fiziksel koşulların belirlenmesini sağlamıştır (Brown olduğu belirtilmektedir.
ölçümü ve tahribatsız analizlere ve Rose, 1996). Büyük müzelerde ICCROM önleyici koruma prog-
dayanmalıdır. Bu durum zaruri küçük yapılan önleyici koruma araştırma- ramının UNESCO ile ortak çalış-
müdahaleleri ve acil tedbirleri ları için British Museum iyi bir ör- maları, Avrupa müzeleri ile yapılan
etkilememelidir. nek oluşturmaktadır. Koleksiyo- çalışmalar ve gelişmekte olan ülke-
Tarihi ahşap yapıların ve nun çeşitliliği yanı sıra müzenin ta- lerdeki müzelere yönelik çalışma-
kültürel öneminin korunmasında rihi bir yapıda olması ve bu neden- ları devam etmektedir. (UNESCO-
tutarlı bir düzenli izleme ve bakım le mekanik iklimlendirme sistemle- ICCROM, 2007-2010). 1990’lardan
stratejisi hayati önem taşımaktadır rinin yapılmasının zorluğu 1970’ler- itibaren önleyici koruma araştırma-
(ICOMOS, 1999). den başlayarak önleyici koruma ko- ları ve müze ve tarihi binalarda uy-
2003 yılında yayınlanan ICO- nusunda araştırmaların yapılmasına gulanması yaygınlaşmıştır. Birçok
MOS Tüzüğü, Mimari Mirasın Ana- yol açmıştır (Bradley, 2005). ülkede müzeler, kendi geliştirdikle-
liz, Koruma ve Strüktürel Restoras- Yapılan çalışmalarda en önem- ri önleyici koruma planlarını yürür-
yonu için Prensiplerin ‘İyileştirici li yeri kuşkusuz ICCROM, tarafın- lüğe koymuş veya araştırma kuru-
Önlemler ve Kontrol’ başlığında ‘te- dan yapılan araştırma, düzenle- luşları tarafından geliştirilen planla-
davinin semptomlardan çok temeldeki me ve eğitim faaliyetleri almaktadır. rı benimsemişlerdir.
nedenlere yönelik olması gerekliliği ve ICCROM, 1975 yılında, daha sonra Önleyici koruma standartları-
en iyi tedavinin önleyici bakım oldu- Önleyici Koruma adı altında devam nın oluşturulmasına yönelik ilk ça-
ğu’ kaydedilmiştir (ICOMOS, 2003). edecek olan Müzelerde Güvenlik, lışmalar arasında 1984 yılında UKIC
Çevre ve Aydınlatma Kursu’nu baş- (United Kingdom Institute of Con-
2.1. Önleyici Koruma latmıştır. 1981 yılında Prof. Dr. Ce- servation) tarafından hazırlanan ar-
Araştırmalarının Gelişimi vat Erder’in başkanlığı döneminde keolojik alanlardan çıkarılan eser-
Önleyici koruma konusundaki UNESCO’nun desteğiyle Afrika ül- lerin kalıcı depolanması için çevre-
araştırma ve düzenlemeler koruma kelerinde taşınabilir mirasın korun- sel standartlar, aynı yıllarda İngi-
konusunda olduğu gibi 1957 yılında ması için araştırma, eğitim ve tek- liz Standartları tarafından yayınla-
ICCROM’un kurulması ile yoğun- nik yardımlaşmayı hedefleyen Af- nan ‘Arşiv Dokümanlarının Depo-
laşmıştır. ICCROM, Getty Konser- rika Müzeleri İçin Önleyici Koruma lanması ve Sergilenmesi İçin Tavsi-
vasyon Enstitüsü ve Kanada Kon- ‘Preventive Conservation for Mu- yeler’ (BS 5454) sıralanabilir (ICC-
servasyon Enstitüsü başta olmak seums in Africa’ (Prema), programı ROM, 2002). Daha sonraki yıllar-
üzere koruma merkezleri ve büyük başlatılmıştır. Bu program daha da ABD ve Avrupa ülkeleri dışın-
müzeler tarafından gerçekleştirilen sonra Okyanusya ülkelerinde de da diğer ülkelerde de müze kolek-
bilimsel araştırmalar ve yayınlar pa- devam etmiştir (Bouchenaki ve Jo- siyonlarının sergilenmesi, depolan-
ralel bir biçimde gelişmiştir. kilehto, 2009). ması, taşınması ve belgelenmesin-
ICCROM’un ilk başkanı olan 1994 yılında ICCROM ‘Önleyici de temel alınacak esasların oluştu-
06 MAKALE
rımlar yapan ekiplerle çalışmaktadır Öncelikle tarihi yapı veya mü- olarak ikiye ayrılabilir.
(Weaver, 1986). Hollanda’dan son- zenin endirekt – önleyici koruma İkinci aşamada ölçüm ve deney-
ra Monumentenwacht benzeri or- açısından durumu tespit edilmeli- sel çalışma ile sorunların tam tanı-
ganizasyonlar diğer Avrupa ülkele- dir. ICCROM tarafından hazırlan- mı yapılmalı ve yaygınlığı tespit edil-
rinde de yaygınlaşmıştır. Belçika’da mış olan ‘Önleyici Koruma Göster- melidir.
1991 yılında kurulan Monument geleri’ bir müzenin önleyici koruma Üçüncü aşamada, sorunun endi-
Watch Flanders, Danimarka’da durumunun tespiti için kullanılabi- rekt koruma yöntemleri ile çözüm-
2000 ve Macaristan’da 2005 yılın- lecek bir kendi kendini değerlendir- lenmesi olasılığı araştırılmalıdır. So-
da oluşturulan organizasyonlar, me aracıdır. runun endirekt yöntemlerle çözüle-
Hollanda’dakine benzer bir yapı- Müzenin yapısal çerçevesi, mediği durumlarda doğrudan mü-
ya sahiptir (Lipovec, 2008; Foster ve Finans ve planlama, dahale yapılmalıdır. Müdahale ön-
Kayan, 2009). İngiltere de 1999 yı- Personel ve eğitim, celikle özgün tarihi dokunun korun-
lında kurulan Maintain Our Heri- Koleksiyon, masını hedeflemelidir.
tage, 2002-2003 yıllarında kısıtlı bir Bina, Yapı elemanı ya da objenin
bölgede bir deneme yapmıştır. Ara- Çevre ve seçilen müdahaleye dayanıp
larında farklılıklar olmakla birlik- Halkın katılımı olmak üzere 7 dayanmayacağına karar verilmelidir.
te finansmanın büyük kısmı kamu ana başlıktan oluşmaktadır (ICC- En uygun müdahale yöntemi
kaynaklarından kalanı ise mülk sa- ROM, 2002). ve en uygun zaman belirlenmelidir.
hiplerinden karşılanmaktadır. Hol- Müze ya da tarihi yapının yöne- Müdahale sonrasında devam-
landa’da yapıların inceleme periyo- timinin bu çalışmadaki görevleri ön- lılığı sağlayacak periyodik bakım
du 12-24 aydır. İzlenen yapılar ara- leyici korumaya yönelik hedeflerin planlanmalıdır.
sında tarihi evlerin yanı sıra kamu belirlenmesi, önleyici koruma plan-
2.2.2.1. Yapı ve Koleksiyona
yapıları ve kiliseler de bulunmakta- lamasını ve uygulanmasının sağlan-
İlişkin Araştırmalar
dır (Foster ve Kayan, 2009). masıdır. Önleyici korumaya yöne-
Japonya’da benzer bir denetle- lik bütçe planlaması da yapılmalıdır. Yapı ve koleksiyona ilişkin araştır-
me sistemi, tescil edilmiş tarihi yapı- Önleyici konservasyon çalışmaları- malar yapı malzemelerinin risklere
lar için bölgesel yönetim bünyesin- nı yapacak disiplinler arası bir ekip karşı hassasiyetini belirlemek ama-
deki koruma birimleri tarafından uy- oluşturulmalı ve görev tanımları ya- cı ile yapılmalıdır. Yapının mimari
gulanmaktadır. Bu çalışmada görev- pılmalıdır. Personelin önleyici ko- özellikleri, yapı elemanları, bölüm-
li sayısı kısıtlı olduğu için zaman za- ruma planını uygulamak için yeter- leri ve tesisatın özellikleri, yapı mal-
man gönüllülerden de yardım alın- li eğitimi olmalıdır. Müzenin afet za- zemeleri ve yapım teknikleri, daha
maktadır. Bölgesel ekipler yapıları rarlarını önlemek ve acil müdahale önce yapılan onarımlar ve korun-
dolaşarak durumunu saptamakta ve etmek için resmi planları ve bu ko- muşluk durumu bu incelemelerde
üst kurula rapor etmektedir. Üst ku- nuda eğitimli personeli olmalıdır. tespit edilmelidir.
rulun incelemesinde ise ayrıntılı ha- Yangın, deprem, su baskını gibi afet- Koleksiyonla ilgili çalışmalar ob-
sar tespiti yapılmakta, önleyici koru- ler ve hırsızlık, vandalizm durumun- jelerin detaylı bir biçimde analiz
ma önlemleri veya gerekiyorsa ona- da yapılacak müdahaleler ayrı ayrı edilmesi ve belgelenmesini içermeli-
rıma karar verilmektedir. planlanmalıdır. dir. Bu amaçla bütün objeleri konum
2.2.2. Endirekt-Önleyici ve detaylı bilgileriyle içeren müze
2.2. Endirekt-Önleyici Koruma Metodolojisi envanteri oluşturulmalıdır. Envan-
Korumanın Kapsamı ve terde koleksiyondaki objelerin ko-
Tarihi yapılar ve müzelerde
Metodoloji runmuşluk durumu, geçirdiği ona-
endirekt-önleyici koruma:
2.2.1. Kapsam rımlar da kaydedilmelidir. Koleksi-
Yapı ve koleksiyona ilişkin
yondaki eserlerin kıymetlendirme-
Müze, tarihi yapı veya tarihi evler ve araştırmalar,
si, önemlerine göre değerlendirilme-
müze-saraylar gibi eşyalarıyla koru- Bozulmaya yol açan risklerin
si ve sıralaması ile konservasyon ön-
nan tarihi yapılarda endirekt - önle- analizi,
celiğine göre değerlendirilmesi ve sı-
yici koruma ancak kapsamlı ve sü- İzleme,
ralaması yapılmalıdır. Koleksiyonda-
rekli bir koruma stratejisi olarak ka- Periyodik kontrol,
ki eserlerin konservasyon önceliğine
bul edilip uygulandığında başarı- Önleyici koruma ve
veya önemine göre özel koruma iş-
ya ulaşılabilir. Önleyici koruma ta- Önleyici bakım aşamalarından
lemleri ya da ortam koşulları gerek-
rihi yapı ve koleksiyonun korunma- oluşmaktadır.
tirenler belirlenmelidir.
sı ile görevli müzeciler, konservatör- İlk aşamada, yapı ve koleksiyon
ler, mimarlar, teknisyenler gibi farklı sorunlarının tespiti için kontrol edil- 2.2.2.2. Tarihi Yapı ve
meslekten çalışanları bir araya geti- melidir. Bu inceleme; Koleksiyon İçin Risk
ren bir ekip çalışmasıdır. Bu çalışma 1 Yapı elemanlarının ve tesisatın Oluşturan Etkenler ve Tespiti
içerisinde yapı, koleksiyon ve çev- korunmuşluğunun ve işlevselliğinin Endirekt – önleyici koruma tarihi
resel koşullara ilişkin planlamaların kontrolü yapı ve koleksiyonlar için risk oluş-
yapılması gerekmektedir. 2 Çevresel koşulların izlenmesi turan etkenlerin önlenmesi ile ko-
08 MAKALE
runmasını hedeflemektedir. Yapı ların iyileştirilmesi için gereken ça- 2.2.3. Ölçüm ve Deneysel
ve koleksiyonun önleyici koruma- lışmalar yapılmalıdır. Bu nedenle dış Çalışma
ya yönelik değerlendirilmesi yapı- ve iç bağıl nem ve sıcaklığı izlemek Görsel analiz ve izleme ile tespit edi-
larak olası riskler tespit edilmelidir. için bir sistem oluşturulmalıdır. len sorunların tam tanımının yapıl-
Risk değerlendirmesi, dört aşama- İzleme; temel, orta ve ileri sevi- ması ve yapıdaki yaygınlığının tespi-
dan oluşmaktadır. Bunlar; yapı veya ye olmak üzere üç farklı kapsamda ti ölçüm ve deneysel çalışmalarla ya-
objenin tanımı, tehlike oluşturan et- ele alınabilir. Temel seviyede müze pılmalıdır. Bu çalışmalar yapı malze-
kenlerin tanımlanması, risklerin ta- veya tarihi yapının kendi persone- meleri, koleksiyonun türü ve özellik-
nımlanması ve koruyucu önlemlerin li ve temel ölçüm cihazları ile ya- leri ve tespit edilen sorunlara bağlı
tanımlanmasıdır. pılabilecek ölçümler yapılmalıdır. olarak düzenlenmelidir.
Tarihi yapı ve koleksiyon için risk Bu amaçla bağıl nem ve sıcaklık öl-
2.2.4. Periyodik Kontrol
oluşturan etkenler; afetler, insanlar çer veya data logger, lüxmetre, renk
ve çevresel koşullardan kaynaklan- solması göstergeleri gibi baz cihaz- Yapı ve koleksiyon, hasar ve bozul-
maktadır. Deprem, tsunami, sel, ka- lar temin edilmeli ve personelin bu maları tespit etmek, erken müda-
sırga ve yangın gibi afetler kültürel konuda yeterli eğitimi olmalıdır. hale etmek ve koleksiyonu yapıdaki
mirasa hızlı ve yıkıcı zarar vermekte- Orta ve ileri seviyede, bu ölçümle- sorunlardan kaynaklanan risklerden
dir. İnsanlardan ve kullanımdan do- re ilave olarak daha ayrıntılı izleme korumak için periyodik olarak kont-
layı oluşan zararlar; yapıya ve obje- yöntemleri kullanılabilir. rol edilmelidir. Bu kontrol temeller,
ye yanlış müdahale, hırsızlık, vanda- duvarlar, çatı örtüsü ve taşıyıcı sis-
lizm dışında yoğun kullanım nede- temi, döşemeler, kapı ve pencereler,
niyle oluşan bozulmalardan da kay-
Yapı ve koleksiyon, sıhhi tesisat, ısıtma sistemi, elektrik
naklanmaktadır. Uygun olmayan hasar ve bozulmala- ve elektronik donanımı içermelidir.
Kontrol, yapı ya da objenin
çevresel koşullar; sıcaklık, nem, kir- rı tespit etmek ve er-
özelliklerine göre günlük, haftalık,
lilik ve ışık ile bu koşullara bağlan- ken müdahale etmek, aylık, mevsimlik, yıllık ya da daha
tılı biyolojik bozulma ve çözünebilir
koleksiyonu yapıdaki uzun süreli olabilir. Tespit edilme-
tuzlardan kaynaklanan sorunlar ise
sorunlardan kaynak- diği takdirde ciddi koruma sorun-
zaman içerisinde kültürel mirasa öz-
larına yol açabilecek durumlar ve
günlük değerini kaybettirecek ölçü- lanan risklerden ko- hassasiyeti olan kısımlar günlük ya
de önemli zararlar vermektedir. rumak için, periyodik da haftalık kontrollerle izlenmeli-
Kanada Konservasyon Enstitü- olarak kontrol edil- dir. Yapıya ilişkin kontroller müze
sü (CCI) tarafından yapılan araştır- koruma personeli, deneyimli us-
malarda kültürel mirasa en çok zarar
melidir.
talar, teknikerler, konservatörler
veren on etkenin; ile uzman mimar veya mühendis-
Fiziksel etkenler (darbe, deprem ler gibi farklı mesleklerden çalışan-
etkisi, vibrasyon), Bağıl nem ve sıcaklık yapı ya da
lar tarafından yapılabilir. Kontrol
Hırsızlık ve tahribat (vandalizm), mekân içerisinde farklı değerleri
sadece görsel inceleme ile yapıla-
Bilgi kaybı (yanlış etiketleme, olan bütün kısımlarda ölçülmelidir.
bileceği gibi bazı yapı kısımlarının
etiketin düşmesi gibi nedenlerle kültürel Sıcaklık ve bağıl nem termohigrog-
kontrolü basit ölçüm ve muayene-
mirasın kaybı veya zarar görmesi), raf, data logger veya düzenli aralık-
yi gerektirmektedir. Özellikle sıva
larla ölçüm yapılarak, bağıl nem ve ve kaplama altında kalan ahşap ve
Yangın,
sıcaklık ölçüm cihazlarıyla ölçülebi- metal kısımların kontrolü sorunun
Su (yağmur, fırtına, sel, tsunami),
lir. Data logger – kayıt cihazı kullanı- gözle görünür hale gelmesinden
Zararlılar (küf, mantar, ahşap
mı daha az işgücü gerektirdiğinden önce tahribatsız inceleme yöntem-
zararlıları, kemirgenler, kuşlar),
ve verilerin bilgisayara aktarımı ve leriyle yapılmalıdır.
Kirleticiler (iç ve dış hava
değerlendirilmesini kolaylaştırıldı-
kirliliği), 2.2.5. Önleyici bakım
ğından en çok tercih edilen yöntem-
Işık (aydınlık seviyesi, görünür
dir. Kayıt cihazının ölçüm sıklığının Kaynakların bir bölümünde bakım
ışık, morötesi ve kızılötesi ışınım),
bağıl nem ve sıcaklık dalgalanmala- restorasyonu da içermekte; büyük
Uygun olmayan sıcaklık,
rını doğru ölçebilecek biçimde ayar- bir kısmında ise minimum müdaha-
Uygun olmayan bağıl nem
lanmasına dikkat edilmelidir. Dış sı- le ve tarihi bütünlüğün ve otantik-
olduğu tespit edilmiştir (CCI, Ten
caklık ve bağıl nem değerlerinin en liğin korunması ilkelerine bağlı ola-
Agents of Deterioration 2009).
yakındaki meteoroloji istasyonunun rak önleyici ve koruyucu önlemler ile
2.2.2.3. İzleme kayıtlarından öğrenilmesi mümkün- basit ve temel müdahalelerden oluş-
Çevre koşullarının denetimi, önle- se de iç mekânla birlikte ölçülmesi maktadır. Burra Tüzüğü’nde bakım
yici korumanın en önemli unsurla- en doğrusudur. Doğru sonuçlar için ‘bir yerin dokusunun ve içeriğinin sü-
rından birisidir. Bağıl nem, sıcaklık, ölçüm cihazlarının belirlenmiş olan rekli koruyucu bakımı’ olarak tanım-
ışık, hava kirliliği ve biyolojik zarar- zaman aralıklarında kalibrasyonu- lanmakta ve restorasyon ve yenile-
lılar izlenmeli ve kontrolü ve koşul- nun yapılması gereklidir. me içeren onarımdan ayrı tutulmak-
MAKALE 09
tadır. (ICOMOS, 1999). English He- goriye ayrılmaktadır (English Heri- pılma sıklığı veri olarak kabul edil-
ritage tarafından bakım ‘bina, anıt tage, 2004). mektedir (Feilden, 1989). Örne-
veya peyzajın dokusunu muhafaza et- NSW Heritage Office tarafın- ğin tescilli yapıların %90’ını ah-
mek için gereken rutin çalışmalar’ ola- dan önleyici bakım, yapılma ama- şap yapıların oluşturduğu ve koru-
rak tanımlanmaktadır (English Heri- cı, yapan kişiler ve yapılma sıklığı- mada sürekliliğe büyük önem ve-
tage, 2004). Dünya Miras Listesi Yö- na göre sınıflandırılmaktadır. İyileşti- rilen Japonya’da, çevresel koşulla-
netim Kılavuzu’nda bakım ‘bina veya rici bakım; bir binayı belirli bir koru- rın tarihi yapılarda neden olduğu
alanın kültürel öneminin ve kaynakla- ma standardına ya da koruma proje- tipik sorunlar ve oluşma sıklığı, ta-
rının hasar görmeden sürdürülebilmesi sinde istenilen belirli bir düzeye ge- rihi yapıların tasarımından kaynak-
için yapılabilecek bütün pratik ve teknik tirebilmek için yapılan müdahaleler, lanan kendine özgü bozulma tür-
önlemler’ olarak tanımlanmaktadır (örneğin yerden yükselen nemi önle- leri ile ilgili çalışmalar ve geçmiş
(Feilden ve Jokilehto, 1993). Bernard mek için yapılan işlemler), periyodik onarımların yapılma sıklığı bilindi-
Feilden bakımı ‘önleyici ve iyileşti- bakım; öngörülebilen tekrarlayan so- ğinden anıtların bakım-onarım pe-
rici bakım’ olarak ikiye ayırmakta ve runları önlemek için yapılan çalışma- riyodları da belirlidir.
restorasyondan farklı ele almaktadır lardır (örneğin dere oluk temizliği, Eşyaları ile birlikte korunan ta-
(Feilden, 1982). boya yapılması). Acil iyileştirici ba- rihi yapılarda rutin temizlik ve ba-
Koruma ile ilgili organizasyonla- kım ise müdahale edilmediği takdir- kım önleyici bakımın ilk aşaması-
rın yönetmeliklerinde bakım; yapılış de yapının hızlı ve önemli bir biçim- dır. Bu işlem aynı zamanda objeler
amacı, sıklığı, yapılacağı mevsim ve de bozulmasına yol açacak durumla- ve mekânların durumunun kontrol
kapsamı ile ilgili farklı sınıflara ayrıl- ra acil olarak müdahale edilmesidir edilmesini de sağlamaktadır. Günlük
maktadır. Önleyici bakım kapsama (NSW Heritage Office, 2004). veya geziye kapalı günlerde yapılan
göre sınıflandırıldığında, ev yönetimi Öncelik sırasına göre bir sınıf- rutin temizlik dışında yapının kon-
kapsamındaki rutin temizlik işlemle- lama yapıldığında düşme, devrilme ser, davet gibi özel kullanımlarından
ri, çatı ve derelerin temizliği, pencere olasılığı olan tehlikeli unsurlar gibi sonra yapılan temizlik de bu kap-
ve kapıların işlevselliğinin kontrolü hemen müdahale edilmesi gerekli samda ele alınmalıdır. Rutin temiz-
gibi temel temizlik ve kontrol işlem- unsurlar, acil müdahale: yapıda hızlı lik ve bakım dışında temel periyodik
lerinden başlayarak uzmanlık veya bozulmaya neden olabilecek unsur- bakım yapı ve koleksiyonun özellik-
yüksek ve geniş cephelere iskele ku- lar, örneğin tıkalı giderler, periyodik lerine göre uygulama sıklığına göre
rulması gibi özel uygulamalar gerek- bakım sürecinde müdahale edilme- sınıflandırılabilmektedir. Örneğin:
tiren daha geniş kapsamlı çalışmala- si gereken unsurlar ve gözlem altın- Haftalık veya aylık periyodik
ra kadar içermektedir. Bakımı yapan da tutulması gereken unsurlar olarak bakım: rutin temizlikte kullanılan
kişiye göre bir sınıflandırma yapıldı- belirlenmektedir (Feilden, 1989). metotlarla temizlenemeyen kısımla-
ğında ise yapı veya müzenin kendi Yılın belirli dönemlerinde yapıl- rın temizliği,
personeli ile yapılabilecek basit işler ması gereken bakım görevleri ara- Dört aylık periyodik bakım:
ile dışarıdan hizmet alımı ile yapıla- sında bulunulan iklim bölgesine çatı, dere ve olukların kontrolü,
bilecek özellikli çalışmalar olarak iki- göre farklılaşan, sonbaharda yap- pencerelerin ve kapıların işlevselliği-
ye ayırmak mümkündür. rak temizliği ve dere ve olukların nin kontrolü,
English Heritage tarafından kontrolü ve temizliği, kış mevsi- Altı aylık periyodik bakım:
bakım; inceleme (durum tespi- minde teraslar, pencere denizlikle- gider ve dere temizliği,
ti ve raporlama), özellikli görev- ri gibi kar biriken kısımların temiz- Senelik periyodik bakım: iç ve
ler (örneğin işlevselliğin kontrolü, liği benzeri bakım çalışmaları sıra- dış dekorasyon elemanlarının
dere ve olukların temizliği) ve basit lanabilir. kontrolü, küçük çaplı onarımlar,
onarım (örneğin düşmüş kiremit- Bakım ve onarımın kaç yıl aray- mekanik ve elektronik sistemlerin
lerin yerine konması, kırık camla- la yapılması gerektiğinin saptan- gözden geçirilmesi olarak tanımlan-
rın takılması) olarak üç ana kate- ması için önceki onarımlarının ya- maktadır (Feilden, 1989).
Yapının içinde bulunduğu sıcaklık, 3.1. Sıcaklık ve Bağıl Nem akrilik boyaların gevrekleşmesine
bağıl nem, güneş ışınları, rüzgâr, Uygun olmayan sıcaklık değerle- neden olurken; sıcaklık farkları, ısıl
kirleticiler gibi çevre koşulları, yapı ri tarihi yapı ve müze koleksiyonla- hareket sonucu malzemelerin kendi
malzemelerinin ayrışmasının temel rında risk oluşturmaktadır. 30oC’nin içinde farklı genleşmeleri ve bir ara-
nedenleridir. Yapıların çevre koşul- üzerindeki yüksek sıcaklık fotoğraf da kullanılan malzemelerin farklı
larından nasıl etkilendiği ve bu et- filmi, asitli kâğıt gibi malzemelerin genleşme özellikleri nedeniyle olu-
kileşimin miktarı, yapının mima- bozulma hızının artmasına ve reçi- şan kuvvetler nedeniyle ayrışmaya
ri özellikleri ve malzeme seçimiyle nelerin yumuşamasına yol açmak- neden olmaktadır.
doğrudan ilgilidir. tadır. Çok düşük sıcaklık plastik ve Benzer biçimde bağıl nem de-
10 MAKALE
ğerleri de yüksek bağıl nem, düşük tan ve Michalsky, 2009). Buna göre: neden olmaktadır.
bağıl nem ve değişken bağıl nem B kontrol seviyesi: %30 - %70 ba-
olmak üzere farklı kategorilerde ğıl nem, 5 – 30°C sıcaklık, günlük 3.3. Biyolojik etkenlerden
ele alınmalıdır. %75’in üzerindeki ±%10 bağıl nem, ±5°C sıcaklık far- kaynaklanan riskler
yüksek bağıl nem metallerde hızlı kı. Bu sınırlar içinde hassas objeler Organik malzemelerin bulunduğu
korozyona, kumaşların renklerinin için orta düzeyde, orta hassaslık- ortamın bağıl nem sıcaklığı ve buna
solmasına sebep olmakta ve biyo- ta objeler için düşük hasar riski bu- bağlantılı malzeme rutubet mikta-
lojik zararlılara uygun ortam oluş- lunmaktadır. C kontrol seviyesi: Ba- rı değeri biyolojik etkenlerden kay-
turmaktadır. Düşük bağıl nem or- ğıl nem %25-75, sıcaklık genellik- naklanan riskleri belirlemektedir.
ganik malzemelerin kırılganlaşma- le 25°C’den düşük, seyrek olarak Rutubet miktarı %18’in altında olan
sına neden olmaktadır. Değişken 30°C’nin üzerindedir, günlük fark- ahşap elemanlarda ahşap zararlıla-
bağıl nem ise çözünebilir tuzla- lar belirtilmemiştir. Bu değerler ara- rı, %18’in üzerinde olan ahşap ele-
rın kristalleşmesi/çözünmesi nede- sında küf ve hızlı korozyon riski manlarda ise ahşap zararlılarına ila-
niyle yapı malzemelerinin ayrışma- yoktur. Yüksek hassasiyette objeler ve olarak küf ve çürüklük mantar-
sına ve organik malzemelerin hig- için yüksek mekanik hasar riski, di- larından kaynaklanan zararlar söz
roskopik nem içeriğindeki değişim- ğer objeler için orta veya düşük se- konusudur. Zeminden yükselen ru-
lerden kaynaklanan genleşip daral- viyede düşük risk söz konusudur. D tubet, duvardan ıslanma gibi ne-
malardan dolayı dönme, bükülme, kontrol seviyesinde ise sadece bağıl denlerle zaman zaman veya sürekli
parçaların birbirinden ayrılması gibi ıslanan ve rutubet miktarı %20’den
hasarlara yol açmaktadır. fazla olan ahşaplarda ise yüksek se-
Tarihi binalarda viyede çürüklük mantarı hasarı ris-
3.1.1. Tarihi Yapılar İçin Uygun ki bulunmaktadır (BS EN 335–1, Ri-
Sıcaklık Ve Bağıl Nem Değerleri bağıl nem ve sıcaklı-
dout, 2001).
Tarihi binalarda bağıl nem ve sıcak- ğın kontrolü için me-
lığın kontrolü için mekanik sistem- 3.4. Kirleticilerden
kanik sistemlerin kaynaklanan riskler
lerin kullanılabilirliği, özgün doku-
ya zarar verilebileceğinden çok kı- kullanılabilirliği, öz- Kapalı ortamdaki hava kirliliği
sıtlıdır. Müzeler ve eşyaları ile bir- gün dokuya zarar ve- kaynağına göre; havalandırma yo-
likte korunan tarihi binalar için uy- luyla dışarıdan yapıya giren ve yapı
gun bağıl nem ve sıcaklık değerleri- rilebileceğinden çok içerisinde üretilen kirleticiler ol-
nin belirlenmesi için birçok araştır- kısıtlıdır. mak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kir-
ma yapılmıştır. Araştırmalarda bü- leticiler havadaki zararlı gazlar, sı-
tün yapılar için uygulanabilecek or- vılar ve asılı parçacıklardan oluş-
tak değerler yerine yapı ve koleksi- maktadır. Kültürel mirasa zararlı
yonun özellikleri ve yapının bulun- nemin %75’in altında tutulması he- gazlar; asetik asit, hidrojen sülfür,
duğu bölgenin iklim koşulları temel deflenmektedir. Bu değerin altında azot dioksit, ozon ve kükürt diok-
alınarak bağıl nem ve sıcaklık araş- Hızlı korozyon ve küf oluşumu ön- sittir (Tetreault, 2009). Asılı parça-
tırmaları yapılmıştır. Araştırmala- lenmektedir. Çoğu obje için ani ya cıklar görsel kirlilik oluşturması-
rın sonuçlarına göre eşyaları ile bir- da kümülatif bir zarar söz konusu- nın yanında rutubet çeken madde-
likte korunan tarihi binalarda ka- dur. Eğer koleksiyonda bu koşullar- ler de içerebilir. Birikmiş parçacık-
bul edilebilecek bağıl nem değerleri da risk taşıyan objeler varsa vitrin, lar içindeki zararlı maddelerin ru-
en az %30 ile en fazla %75 arasında dolap, özel bölgeler veya odalar, tubetli ortamda obje veya yapı ele-
değişmektedir. Örneğin karışık ko- depolar oluşturularak iklim kontro- manları ile teması ile oluşan kim-
leksiyonları olan tarihi yapılar için lü sağlanması önerilmektedir. yasal reaksiyonlar malzemelerin
%30 ile %70 arasında, çok değerli bozulmasına yol açmaktadır.
tarihi eşyanın bulunması durumun- 3.2. Çözünebilir tuzlardan
kaynaklanan riskler 3.5. Uygun Olmayan Işık
da %50 ile %60 arasında (Brown
ve Rose, 1996), Amerika’nın ku- Çözünebilir tuzlar, hava kirliliği, Işık nitelik ve miktar olarak kontrol
zey doğusunda bulunan tarihi evler deniz suyu serpintisi, buz önleyi- edilmediği takdirde sıcaklık, bağıl
için kış aylarında %35 yaz aylarında ci tuzlar, toprak ve yanlış restoras- nem dalgalanmaları, iklimsel hare-
%60 bağıl nem değerleri uygun bu- yon malzemeleri gibi farklı kaynak- ketlilik gibi çevresel koşullarla bir-
lunmuştur (Kerschner, 1991). lardan dolayı ve zeminden yükse- likte özellikle organik malzemeler-
Kanada Konservasyon len su veya yağmur suyu ile çözün- le üretilmiş tarihi yapı elemanla-
Enstitüsü’nün (CCI) sınıflandırma- müş olarak yapıya girebilmektedir. rı ve müze objelerine fiziksel, me-
sında belirli bağıl nem ve sıcaklık Değişken bağıl nem nedeniyle çö- kanik, kimyasal ve biyolojik zarar-
değerleri içerisinde hangi tür mal- zünebilir tuzların kristalleşmesi/çö- lar verebilmektedir. Işığın organik
zemeler ve koleksiyon objeleri için zünmesi özellikle sıvalı, boyalı yü- nesnelere verdiği zarar birikebi-
risk olduğu tanımlanmıştır (Grat- zeyler ve duvar resimlerinde hasara len bir zarardır. Dolayısıyla oluşa-
MAKALE 11
bilecek bozulma, malzemenin ışığa solmasına neden olmaktadır. Mo- rötesi ışınım nedeniyle oluşmak-
maruz kalma süresi ve aydınlanma rötesi ışınım (100-380nm) renkle- tadır. Kızılötesi ışınım (750nm’den
seviyesi ile orantılıdır. Görünür ışık rin solmasına, doku ve bağlayıcı- uzun) ise verdiği enerji ile sıcaklı-
(400-750nm) çevreyi görmemi- ların zayıflayarak çürümesine ne- ğın artmasına, eserlerin ısınması-
zi sağlamakla birlikte aynı zaman- den olmaktadır. Kâğıt ve kumaşın na ve nem dengesinin bozulması-
da fotokimyasal olarak aktif mal- sararması ve kırılganlaşması, ya- na yol açarak çatlama ve dökülme
zemelere zarar da vermekte, özel- pıştırıcıların bozulması gibi zarar- gibi geriye dönüşsüz hasarlara se-
likle uzun sürede doğal boyaların lar yüksek enerjiye sahip olan mo- bep olmaktadır.
Şekil 2. A: Birin-
ci kat 164 nu-
maralı oda tavan
eteği, B: Birinci
kat 32 numara-
lı salonda ona-
rım öncesi tespit
edilen çiçeklen-
me ve boya dö-
külmeleri
Şekil 3. A ve
B, Bodrum kat
onarımı ön-
cesi çürüklük
mantarlarının
oluşturduğu
hasarlar
Dolmabahçe Sarayı’nda uygun ol- duğu kısımlarda çözünebilir tuzlar- rak bodrum katta tespit edilmek-
mayan çevre koşullarından kaynak- dan kaynaklanan zarar daha yoğun le birlikte diğer katlarda da özellik-
lanan sorunların belirlenmesi için olarak tespit edilmiştir. Birinci kat- le taşıyıcı elemanların kâgir kısım-
görsel tespitler ile çevresel koşulla- ta duvarlarında da ağırlıklı olarak ların içinde kalan kısımlarında tes-
rın tespit edilebilmesi için ölçümler tavan silmesine yakın yükseklikler- pit edilmiştir.
ve sorunların tespitine yönelik de- de çiçeklenme ve kalemişi, boyalı
ney ve analizler yapılmıştır. yüzeylerde kabarma ve dökülmeler 4.2. Ölçüm ve Deneysel
tespit edilmiştir (Şekil 2). Çalışma
4.1. Görsel inceleme Ahşap ve boyalı yüzeylerde ve Dolmabahçe Sarayı’nda çevresel
Görsel incelemede bodrum katta bazı objelerde küf lekeleri ve ah- koşullardan kaynaklanan koruma
diğer katlardan daha yoğun olarak şap zararlılarının açtığı delikler, sorunlarının tespiti ve endirekt ko-
duvarlarda ve zeminde çözünebilir onarımlarda açığa çıkan ahşap ele- ruma yöntemiyle azaltılması ve ön-
tuzlardan kaynaklanan çiçeklenme manlarda çürüklük mantarları ve lenmesine yönelik bir metodolo-
ve kabuklanmalar tespit edilmiştir. ahşap zararlılarından kaynaklanan ji oluşturulabilmesi için sıcaklık, ba-
Özellikle daha önceki yıllarda ya- bozulmalar tespit edilmiştir (Şe- ğıl nem, ışık, kirlilik, çözünebilir
pılmış olan onarımlarda kullanılmış kil 3). Biyolojik etkenlerden kay- tuzlar ve biyolojik zararlılara yöne-
portland çimentolu sıvaların bulun- naklanan bozulmalar ağırlıklı ola- lik araştırma, ölçüm ve analizler ya-
12 MAKALE
pılmıştır. Sorunların tespiti önce- Testo 606 Malzeme rutubeti ölç- rı ile yağ ve protein içerip içermedi-
likle ön inceleme ve görsel analiz- me cihazı ile yüzey ve yüzeyin 2mm ğinin tespiti için çözünebilir tuzlar,
ler ile yapılmıştır. Daha sonra tespit altına kadar olan kısımların rutubet yağ, protein analizi ve iletkenlik öl-
edilen sorunlara sebep olan çevre- miktarı ölçülmüştür. Sıva ve harç çümleri yapılmıştır. Kimyasal ana-
sel etkenlerin ve bunların kapsamı- örneklerinin rutubet miktarı, etüv- lizlerde fazla miktarda tuz ve yüksek
nın belirlenmesi için ölçüm ve labo- de kurutularak ağırlık farkı dene- iletkenlik değerleri tespit edilen ör-
ratuvar analizleri yapılmıştır. yi ile tespit edilmiştir. Duvar yüzey neklerde çözünebilir tuzların türleri-
sıcaklıklarının ölçümü belirlenen nin belirlenmesi için X Işını Kırınım
4.2.1. Sıcaklık, Bağıl Nem ve mekânlarda iç ve dış duvarlarında analizi yapılmıştır (Tablo 1).
Rutubet Miktarı Ölçümleri farklı yüksekliklerde, döşeme ve ta-
Dolmabahçe Sarayı’nın farklı bö- vanda TFA Scantemp 410 kızılötesi 4.2.3. Biyolojik Zararlılara
lümlerinin iç iklim koşullarının be- termometre ile yapılmıştır. Yoğuş- İlişkin Araştırmalar
lirlenmesi için 2005-2009 yılları ara- ma olup olmadığının tespiti için yü- Küf, mantar ve zararlılardan kaynak-
sında yapılan ortam bağıl nem ve zey sıcaklığı ölçümü ile birlikte or- lanan sorunlar ile ilgili yapıda gö-
sıcaklık ölçümleri ‘Testo 175 H1 ve tam bağıl nem ve sıcaklığı da öl- rülebilir kısımlarda olan ahşaplar ve
H2’ elektronik sıcaklık ve bağıl nem çülmüştür. Yoğuşma sıcaklığı Testo yapılan onarımlarda açığa çıkarılan
veri toplama cihazları ile yapılmış- 635 Nem ve Sıcaklık Ölçer ve psik- sıva ve kaplama altındaki ahşapların
tır. Ölçümlerde elde edilen veriden rometrik diyagram kullanılarak he- görsel incelemesi yapılmıştır.
her ay için en yüksek, en düşük ve saplanmıştır. İç hava örneklerinde bakteri ve
ortalama sıcaklık ve bağıl nem de- mantar ölçümü, Selamlık kısmında
ğerleri ile günlük farklar hesaplan- 4.2.2. Çözünebilir Tuzlara sıcaklık ve bağıl nem değerleri takip
mıştır. Kısa süreli ölçümler ve du- İlişkin Araştırmalar edilmekte olan mekânlar arasından
var içlerindeki boşluklarda yapılan Görsel incelemede boya kabarma- örnek seçilen bodrum ve zemin kat-
ölçümler Testo 635 Nem ve Sıcak- sı, çiçeklenme gibi çözünebilir tuzlar- ta birer ve birinci katta iki mekânda
lık Ölçer ve standart ve sağlam ba- la ilintili sorunlar tespit edilen kısım- yapılmıştır. Mekânlardan alınan hava
ğıl nem ve sıcaklık probu kullanıla- lardan alınan sıva ve harç örneklerin örneklerinden laboratuarda kültür
rak yapılmıştır. klor, sülfat, karbonat ve nitrat tuzla- üretilerek türleri ve yoğunluğu tes-
5. Sonuçlar ve Öneriler
5.1. Uygun Olmayan lık ölçülmüştür. Özellikle kütüp- te ahşap oyma üzerine altın varak-
Sıcaklık ve Bağıl Nem hanede yaz aylarında tespit edilen lı ve kalemişi bezemelerde zemin-
Bağıl nem ve sıcaklık ölçümlerinin 30ºC ve üzerindeki yüksek sıcak- den ayrılma ve kopmalara neden
değerlendirilmesi ile mekânların lıklar kitap ve fotoğraf koleksiyo- olmaktadır.
bağıl nem ve sıcaklık değerleri ara- nu için risk oluşturmaktadır. Isıtma 2009 yılında Dolmabahçe
sındaki, mekânın konumu, bulun- dolayısıyla kış aylarında bodrum Sarayı’nda yapılan ölçümlerde ba-
duğu kat, kullanım, ısıtma ve ha- katta, cam ve demir üstyapı nede- ğıl nemin bodrum katta kış ayla-
valandırma gibi etkenlere bağlı niyle Kristal Merdiven Salonu’nda rında en düşük %27 ile yaz ayla-
farklar tespit edilmiştir (Şekil 5-6). günlük sıcaklık farklarının yük- rında en yüksek %93 arasında de-
Yüksek sıcaklık kâğıt, fotoğraf sek olduğu tespit edilmiştir. Kristal ğiştiği tespit edilmiştir. İşlev veril-
baskıları ve negatifleri gibi hassa- Merdiven Salonu tonoz seviyesin- miş olan ve düzenli havalandırılan
siyeti olan malzemelerin ömrünü de gece ve gündüz arasındaki sı- odalarda ölçülen en yüksek bağıl
azaltmaktadır. Bütün katlarda gü- caklık farkının 25ºC’ye kadar yük- nem %80, düzenli havalandırılma-
neye ve batıya bakan mekânlarda seldiği tespit edilmiştir. Bu fark ba- yan odalarda ise %93’e kadar yük-
yaz aylarında 30ºC üzerinde sıcak- ğıl nemdeki günlük farkla birlik- selmektedir. Bodrum katta şu anda
14 MAKALE
5.3. Çözünebilir Tuzlardan kristallenme olasılığı vardır. leri bodrum katta onarım ve ısıtma
Kaynaklanan Riskler Birinci katta hiçbir mekânda sisteminin kurulması öncesinde-
Birinci kat mekânlarında alçı ile %80’in üzerinde bağıl nem tespit ki dönemde tespit edilmiştir. Ayrıca
imal edilmiş tavan eteği hizasından edilmemiştir, dolayısıyla bugünkü bu örneğinde alındığı zemine yakın
alınan örneklerde kalsiyum sülfat ortam koşulları devam ettiği sürece seviyelerde ısıtma yapılmayan ay-
tespit edilmiştir. Tavana yakın sevi- sodyum sülfatın kristallenme ola- larda yoğuşma oluştuğu ölçümler-
yelerde olan bu kısımlar çatı onarı- sılığı bulunmamaktadır. Kalsiyum le de tespit edilmiştir. Bu nedenle
mı öncesi ıslanmış olmalıdır. Birinci sülfatın denge bağıl nem değeri bodrum katta halen çiçeklenme gö-
katta tespit edilen sodyum klorürün olan %99’a yakın bağıl nem değer- rülmesi olasıdır (Tablo 2).
MAKALE 15
0 7 mm
Tablo 3. Dolmabahçe Sarayı’nda iç hava örneklerinde yapılan bakteri ve mantar ölçümü sonuçları
Şekil 8. Toz örneğinin mikroskop altında çe-
kilen fotoğrafı, varak parçacığı ve havlar Mekân: Toplam Bakteri Mantar cinsleri ve sayıları:
sayısı:
5.4. Biyolojik Etkenlerden Bodrum kat 78/1 numa- 63 5 Alternaria spp., 6 Aspergillus spp.
Kaynaklanan Riskler ralı oda (Ofis)
Bodrum katın ısıtılması dolayısıy- Zemin Kat Medhal Salon 17 7 Aspergillus spp., 8 Penicillium spp., 6 Cladosporium
la bağıl nemin yaz mevsimi dışında spp., 2 Fusarium spp., Mucor
yüksek seviyelere çıkmaması, biyo-
lojik etkenlerden kaynaklanan risk- Birinci Kat Süfera Salonu 15 11 Penicillium spp., 10 Aspergillus spp., 2 Clamidiespo-
leri azaltmıştır. Bodrum katta zemine rium spp., 2 Alternaria spp., 1 Botryis Cinerea sp.
yakın seviyelerde zeminden yükse- Birinci Kat Kütüphane 14 3 Penicillium spp., 2 Alternaria spp., 1 Aspergillius spp.
len rutubet nedeniyle duvar içerisin-
deki ahşaplarda çürüklük mantarları,
bağıl nemin %85’in üzerinde olduğu
mekânlarda veya duvar veya çatıdan
ıslanması halinde duvar içlerindeki
ahşap elamanlarda çürüklük mantar-
ları ve ahşap zararlıları, bağıl nemin
%75’ten yüksek olduğu dönemlerde
küf ve ahşap zararlılarından kaynak-
lanan riskler bulunmaktadır.
İç hava örneklerinde yapılan öl-
çümde tespit edilen küf mantarları;
Alternaria spp., Aspergillus spp., Pe-
nicillium spp., Cladosporium spp.,
Fusarium spp., Mucor, Clamidiespo-
rium spp., ve Botryis Cinerea, tarihi
yapılarda görülen türlerdir. Bu tür-
lere ait küfler, ahşap, kâğıt, karton,
tekstil ve boyaların bozulmasına ne-
den olabilmekte ve insanlar için de
allerji ve bundan kaynaklanan has-
talıklara neden olmaktadır (Tablo 3).
5.5. Kirleticilerden
Kaynaklanan Riskler
Hava kalitesi izleme ağından elde
edilen azot dioksit ve kükürt diok-
sit değerleri CCI tarafından iç or-
tam için belirlenen referans değer-
lerle karşılaştırmasında; kükürt di-
oksit konsantrasyonunun kış ayları
dışında minimum referans değerle-
re yakın olduğu ve iç mekânda he-
deflenen değerden düşük olduğu,
Ocak ayında ise bu değerden az da
olsa yüksek olduğu görülmektedir.
Azot dioksit miktarı ise yıl boyunca Şekil 9. Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan parçacık sayısı ölçümü sonuçları
16 MAKALE
Önleyici koruma ve bakım, temel ken önlemleri içermelidir. Bu aşa- rarlara ilişkin önleyici koruma aşa-
önlemler, orta düzeyde önlemler ve mada hassasiyeti olan malzemele- malarına belirten çizelgelerden bir
ileri düzeyde önlemler olarak üç kı- rin daha uzun süre korunması he- örnek Tablo 4’te verilmiştir.
sımda ele alınabilir. Temel önlemler deflenmelidir. Orta seviyedeki ko-
belli başlı risklere karşı alınabilecek ruma stratejisi kısmi mekanik ya da 6.1. Periyodik kontrol ve bakım
önlemleri içermektedir. Bu önlem- elektronik sistemlerin kurulmasını Tarihi bir binanın işlevselliğinin
ler, en az müdahale ile alınabile- gerektirebilir. İleri düzeyde önlem- korunması aynı zamanda koru-
cek, hassasiyeti olan kısımlar ya da ler, temel ve orta düzeyde önlemle- ma gereksinimlerinin karşılanma-
objeler değil; yapının ya da kolek- re ilave olarak, belirli bir riske karşı sını hedefleyen bir bakım progra-
siyonun geneli düşünülerek alınan yüksek hassasiyeti olan yapılar veya mı ancak araştırma, deneysel çalış-
önlemlerdir. Tarihi yapılar ve farklı koleksiyonlar ile belirli bir obje tü- ma ve farklı uzmanlıkların bir ara-
malzemelerden oluşan koleksiyon- rünü barındıran müzeler ve arşivler ya getirilmesi ile oluşturulabilir.
lar için uygundur. Yapıda herhan- için alınacak önlemleri içermelidir. Dolmabahçe Sarayı ve benzeri eş-
gi bir mekanik sistemin kurulması- Yüksek hassasiyette malzemelerin yaları ile birlikte korunan tarihi ya-
nı gerektirmeyen endirekt önlemle- uzun süre korunmasını hedefleme- pılarda periyodik kontrol, yapının
ri içermektedir. lidir (Grattan ve Michalsky, 2009). tümünde strüktürel sorunların, yü-
Orta düzeyde önlemler temel Dolmabahçe Sarayı’nda endi- zey bozulmalarının, tesisat sorun-
önlemlere ilave olarak farklı yapı rekt koruma yöntemlerinin belir- larının ve koleksiyonun kontrolü-
tiplerinin veya farklı türde koleksi- lenmesi çalışması kapsamında çev- nü içermelidir. Müze olarak kul-
yonları olan müzelerin alması gere- resel koşullardan kaynaklanan za- lanılan bir tarihi yapıda periyodik
MAKALE 17
BAĞIL NEM
Duvarlar
Döşemeler
Sehim, çökme, esneme: Gezi güzergâhı: Her ay Restoratör mimar Görsel inceleme
Ahşap tozuması, çürüklük mantarları (ahşap döşeme) İnşaat mühendisi Basit ölçüm
Parçalanma, ufalanma, çiçeklenme (taş döşeme) Gezi güzergâhı dışı: 1 yıl Restorasyon – yapı teknikeri
Yapı ustası, marangoz- dülger
Tavanlar
kontrol müze koruma memurla- Dolmabahçe Sarayı için öneri- tespit edilen sorunlar, daha ölçüm
rı, deneyimli ustalar, teknisyenler, len periyodik kontrol şemasından ve deneysel çalışmalar ile daha de-
teknikerler ve mimar, mühendisler bir bölümü Tablo 5’te verilmiştir. taylı incelenmeli; bunların sonu-
gibi farklı çalışanlar tarafından ya- Görsel inceleme, basit muayene ve cunda önleyici koruma ve bakım
pılabilir. ölçümler ile yapılan kontrollerde müdahaleleri belirlenmelidir.
REFERANSLAR
1- Ahunbay, Z., 1999, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, İstanbul.
2- Bouchenaki, M., Jokilehto, J., 2009, “From Rome Centre to ICCROM, Milestones on the Path of the International
Centre”, ICCROM Newsletter, 35, pp.1-6.
3- Bradley, S., 2005, “Preventive Conservation Research and Practice at the British Museum”, JAIC 44, No.3, Article 2,
pp.159 -173.
4- Brown, J.P., Rose, W.B., 1996, “Development of Humidity Recommendations in Museums and Moisture Control in
Buildings”, APT Bulletin, 27/3, pp.12-24.
5- BS EN 335-1, 2006, Durability of wood and wood-based products. Definitions of use, classes.
7- De Guichen, G., Antomarchi, C., 2009, “Fifty Years of Preventive Conservation with ICCROM”, ICCROM Newsletter, 35, p.13.
8- English Heritage, 2004, Grants for Historic Buildings, Monuments and Designed Landscapes - Maintenance Plans. (www.englishhe-
ritage.org)
9- Erder, C., 1986, Our Architectural Heritage: From Consciousness to Conservation, UNESCO, İngiltere (Carta Del Restauro: Mad-
de 1, Venedik Tüzüğü: Madde 4).
10- Erhardt, D., Mecklenburg, M.F., Tumosa, C.S, McCormick-Goodhart, M., 1995, “The Determination of Allowable RH
Fluctuations”, Waac Newsletter, 17, p.1.
11- Feilden, B.M., 1989, “From Restoration to Maintenance: A Case Study of Norwich Cathedral”, APT Bulletin, 21,
No.3/4, pp.23-29.
12- Feilden, B.M., 1982, Conservation of Historic Buildings, Butterworth Scientific, England.
13- Forster, A.M., Kayan, B., 2009, “Maintenance for historic buildings: a current perspective”, Structural Survey, 27, No.3,
pp.210-229.
14- Grattan, D., Michalski, S., 2009, Environmental Guidelines for Museums - Temperature and Relative Humidity, CCI. (http://cci-icc.
gc.ca/crc/articles/enviro/index-eng.aspx.)
16- ICCROM, 2002, Preventive Conservation Indicators, (ed.: Menegazzi, C., Putt, N.)
17- ICCROM, 2002, Standards in Preventive Conservation, (ed.: Alcantara, R.) (http://www.iccrom.org/eng/02info_en/02_04pdf),
(pubs_en/ICCROM_doc04_StandardsPreventiveConser.pdf)
19- ICOMOS, 1999, The Burra Charter: The Australia ICOMOS Charter for the Conservation of Places of Cultural Significance. (http://
www.icomos.org/australia/burra.html)
20- ICOMOS International Wood Committee, 1999, Principles for the Preservation of Historic Timber Buildings. (http://www.ico-
mos.org/iiwc/charter-eng.htm)
21- ICOMOS, 2003, Principles for the Analysis, Conservation, and Structural Restoration of Architectural Heritage. (http://www.interna-
tional.icomos.org/charters/structures_e.htm)
MAKALE 19
23- Kerschner, R.L., 1991, “A Practical Approach to Environmental Requirements for Collections in Historic Buildings”,
Journal of the American Institute for Conservation, 31, 1.
24- Lambert, S., 2010, “Italy and the history of preventive conservation”, CeROArt, 6/2010.
25- Lipovec, N.C., Van Balen, K., 2008, “Practices of Monitoring And Maintenance of Architectural Heritage in Europe:
Examples of ‘Monumentenwacht’ Type Of Initiatives and Their Organisational”, CHRESP: Cultural Heritage Research Meets
Practice, Slovenia, p.238. (http:// www.chresp.eu)
26- National Trust Policy Papers, 1998, Historic buildings, the conservation of their fixtures, fittings, decorations and contents, The Na-
tional Trust, İngiltere.
27- NSW Heritage Office, 2004, Preparing a Maintenance Plan, Information Sheet 1.1. çevrimiçi sürümü. (www.heritage.
nsw.org.au)
28- Ridout, B., 2001, Timber decay in buildings, The Conservation Approach to Treatment, İngiltere.
29- Ruskin, J., 1889, The Seven Lamps of Architecture, İngiltere, 6. Baskı, p.196.
30- Sandwith, H., Stainton, S., 1991, The National Trust Manual of Housekeeping, The National Trust, İngiltere.
32- The New Orleans Charter: Forging a Strategy to Preserve Historic Structures and Artifacts, 1996, “Museums in His-
toric Buildings”, APT Bulletin, 27, no.3, pp.57-60.
34- UNESCO-ICCROM, 2007-2010, Partnership for the Preventive Conservation of Endangered Museum Collections in Developing Countries.
35- Weaver, M.E., 1986, “Historic Preservation Maintenance in the Netherlands, The Monumentenwacht”, APT Bulle-
tin, 18, no.3, pp.10-11.
20 MAKALE
1
Bu hususta 1955 yılında Semavi Eyice tarafından çok kısa bir yazı yayımlanmıştı: bkz. “Bir fakir’ül hakir’in mescidi”, İstanbul Sanat Edebiyat Dergisi, C.2,
Sayı 6, s.26-27.
2
İ.H.Konyalı, 1948, Mimar Koca Sinan, İstanbul, s.96-104; Hüseyin Ayvansarayi, 2001, Hadîkatü’l-Cevâmi (haz. A.N. Galitekin), İstanbul, s.264-265; Sema-
vi Eyice, 1955, Istanbul, İstanbul, s.82-83; Semavi Eyice, M.İ. Tunay, B. Tanman, tsz., Fotoğraflarla Fatih Anıtları, İstanbul, s.89; Erdem Yücel, 1969-70,
“Mimar Sinan Mescidi”, Sanat Tarihi Yıllığı, 3, s.49-58; Fatih Camileri ve Diğer Tarihi Eserler, 1991, İstanbul, s.169; Aptullah Kuran, 1992, “Mimar Sinan’ın
Mescidleri”, Semavi Eyice Armağanı, İstanbul, s.142-143; a.g.y., 1986, Mimar Sinan, İstanbul, s.314; N. Esra Dişören, “Mimar Sinan Mescidi”, Dünden Bu-
güne İst. Ans., C.5, s.468-469; İ. Aydın Yüksel, 2004, Osmanlı Mimarisinde Kanuni Sultan Süleyman Devri (926-974/1520-1566), C.6, İstanbul, s.369-370;
Sema Doğan, “Mimar Sinan Mescidi”, DİA, 30, s.89-90.
3
İbrahim Ateş, Mimar Sinan Vakfı, s.76; a.g.y., 1988, “Vakfiyesinin İhtiva Ettiği Bilgiler Işığında Mimar Sinan”, Mimarbaşı Koca Sinan Yaşadığı Çağ ve Eser-
leri I, İstanbul, s.17; İ.H.Konyalı, 1948, Mimar Koca Sinan, İstanbul, s.72; Aygen Bilge, 1972-73, “Mimar Sinan Hakkında Araştırmalar II”, Sanat Tarihi Yıllı-
ğı 5, s.168.
4
Sai, Tezkiretü’l-ebniye, s.68; a.e. (s.nşr. Zeki Sönmez, 1988, Mimar Sinan ile İlgili Yazmalar-Belgeler, İstanbul); a.e. (nşr. R. Melul Meriç, 1965, Mimar Si-
nan Hayatı, Eseri I, Ankara, s.86.
5
Sai, Tezkiretü’l-bünyan (s.nşr. Zeki Sönmez, Mimar Sinan ile İlgili Yazmalar-Belgeler içinde), s.32.
MAKALE 21
6
Evliya Çelebi, Seyahatname, I, s.313; Evliya Çelebi Seyahatnamesi (Haz. O.Şaik Gökyay), 1996, C.I, İstanbul, YKY, s.128.
7
Hüseyin Ayvansarayi, Hadîkatü’l-Cevâmi, I, s.199; a.e. (haz. Ahmed Nezih Galitekin), 2001, İstanbul, s.264-265.
8
Ö.L. Barkan-E.H. Ayverdi, 1970, İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri 953 (1546) tarihli, İstanbul, s.290.
9
1918 Fatih Yangını’nın hemen ardından İstanbul Şehremaneti tarafından Keşfiyat ve İnşaat Türk A.Ş.’ye yaptırılan İstanbul şehri haritasında, yangın alanları
açık surette görülür. Üç paftadan oluşan harita 1/5000 ölçeklidir. 1.pafta tarihi İstanbul, 2.pafta Beyoğlu-Galata, 3.pafta Üsküdar’dır.
10
“Mimar Sinan’ın, Fatih, Akşemsettin Mahallesindeki Mescidinin ve Çevresindeki Kalıntıların Değerlendirilmesi Altkomisyonu Raporu”, 1970, Mimarlık, 85, s.16.
11
C. Gurlitt, 1999, İstanbul’un Mimari Sanatı (çev. Rezan Kızıltan), Ankara, s.76.
12
Ali Saim Ülgen, 1989, Mimar Sinan Yapıları (katalog), (Filiz Yenişehirlioğlu-Emre Madran), Ankara, levha 177. Atatürk’ün emriyle Türk Tarih Kurumu tara-
fından hazırlanması düşünülen büyük bir Mimar Sinan kitabı için A.S. Ülgen tarafından yapılan çizimler arasında Mimar Sinan Mescidi’nin bir planı ve bir res-
titüsyon taslağı da bulunuyordu. Bu Sinan kitabı hiçbir vakit yayınlanamamış ise de, Ülgen’in çizimleri ölümünden yıllar sonra Türk Tarih Kurumu tarafından
iki büyük albüm halinde yayınlanmıştır.
13
Mustafa Cezar, 1963, “Osmanlı Devrinde İstanbul Yapılarında Tahribat Yapan Yangınlar ve Tabii Afetler”, Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri I, İstanbul,
s.344, 363; Derviş Efendizade Derviş Mustafa Efendi, 1782 Yılı Yangınları (Harik Risalesi) (haz. Hüsamettin Aksu, 1994), İstanbul, s.54. Tomas Lopez tarafından
hazırlanan 1782 yılı yangını sonrası yangın alanlarını gösteren harita için: bkz. Ayşe Yetişkin Kubilay, 2010, İstanbul Haritaları 1422-1922, İstanbul, s.115.
22 MAKALE
A.S.Ülgen tarafından yapılmış olan, Mimar Sinan Mescidi, mekteb ve çeşmenin restitüsyon çizimi
T. Lopez tarafın-
dan yapılan 1782
yılı yangını sonra-
sı hasarlı alanları
gösterir harita
temelen bu mescid de hasar gör- de mevcut değildir. Ancak Sultan ve de Ayverdi’nin 19.Asırda İstan-
müştü. Ama ne yazık ki, ne bu ha- Abdülmecid döneminde 1847-48 bul Haritası’nda15 tespit edebildi-
sarlara ne de daha sonrasında ta- yıllarında Mühendishâne-i Berrî-i ğimiz mescidin 1870’lerde sağlam
mir ve onarımlar geçirdi ise bunlara Hümâyun öğrencileri tarafından çi- ve ibadete açık olduğunu söyleye-
ait hiçbir bilgi ya da belge elimiz- zilen İstanbul camileri haritasında14 biliriz. Yalnız 1894 yılında meyda-
14
Bu harita için bkz. S.Eyice, 2006, Eski İstanbul’dan Notlar, İstanbul, s.54-55.
15
E.H. Ayverdi, 1958, 19.Asırda İstanbul Haritası, İstanbul, pafta D5. Haritanın orijinal baskısı 1870’e doğrudur. Yeni harflerle sokakların adları yazılmak su-
retiyle E.H. Ayverdi tarafından 1958 yılında yayınlandı.
MAKALE 23
na gelen ve mescidin hemen yakı- gın sonucunda zamanla harap ol- alan olarak tasvir ettiği bu semte
nındaki Bâli Paşa’nın türbesi ile ca- muşsa da, evvelce burasının gös- babasının duyduğu sevgiden do-
misinin kubbesini, mihrab duvarını terişli, muteber bir mahalle oldu- layı, Mimar Sinan’a Sultan Selim
ve son cemaat yerini tümüyle yıkan ğu anlaşılıyor. Evliya Çelebi’nin de Medrese ve Camii’ni yaptırmış-
şiddetli zelzelede16 de yine mescidin İstanbul’un başlıca mesire yerlerin- tır18. Ayrıca o bölgede pek çok ha-
ne dereceye kadar etkilendiğini bi- den biri olarak bildirdiği Yenibah- yır eseriyle karşılaşıyoruz; örne-
lemiyoruz. çe17, fetihten sonra gezilecek gözde ğin Sinan’ın inşa ettiği Bâli Paşa
Sinan’ın kendi hayratına yerlerden olmuştur. Öyle ki, Yavuz Camii19, yakınındaki Hüsrev Paşa
mekân olarak seçtiği semt Yeni- Sultan Selim de Yenibahçe’yi ziya- Türbesi20, yine Hüsrev Paşa’nın
bahçe, döneminin makbul köşele- ret etmeyi pek sevmiştir. Kanûnî çarşısı ile Sarıgüzel Caddesi’nde
rinden biriydi. Her ne kadar böl- Sultan Süleyman, Evliya Çelebi’nin Hadîka’da Terkim Mescidi olarak
ge geçirdiği çok sayıdaki yan- gönül açıcı, neşe verici bir yeşil adlandırılan İskender Paşa Camii,
16
Mustafa Cezar, a.g.m., s.392; Feriha Öztin, 1994, 10 Temmuz 1894 İstanbul Depremi Raporu, Ankara, s.118; Mehmet Genç- Mehmet Mazak, 2000, İstan-
bul Depremleri - Fotoğraf ve Belgelerde 1894 Depremi, İstanbul, s.38. Depremle ilgili yayınlarda Mimar Sinan Mescidi’ne dair hiçbir kayda rastlanamamıştır.
17
Evliya Çelebi Seyahatnamesi (haz. O.Şaik Gökyay), C.I, s.206.
18
a.e., C. I, s.129.
19
Cami her ne kadar Sultan II.Bayezid dönemine ait olarak gösterilse de, bunun yanlış olduğu vakfiyesinde hiçbir şüpheye yer vermeyecek surette ortaya çıkmış-
tır: bkz. Hilal Kazan, “İstanbul’da Bâli Paşa Camii Vakfiyesi ve Yeni Bilgiler”, Vakıflar Dergisi, C.29, s.55-75; S.Eyice, 1991, “İstanbul’da Bâli Paşa Camii ve Mi-
mar Sinan”, Prof.Dr. Bekir Kütükoğlu’na Armağan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırma Merkezi, s.507-524; Aydın Yüksel, a.g.e., s.59-68.
20
W. Müller-Wiener, 2001, İstanbul’un Tarihsel Topografyası (çev. Ülker Sayın), İstanbul, s.510-511; Aydın Yüksel, a.g.e., s.212.
24 MAKALE
21
Turgut Kut, 1997, “İstanbul Sıbyan Mektepleriyle İlgili bir Vesika”, İstanbul Armağanı 3, İstanbul, s.370; Emine Naza, 1994, “Şah-ı Huban Hatun Türbesi ve
Sıbyan Mektebi”, D.B.İst.Ans, C.7, s.127-128; Aydın Yüksel, a.g.e., s.654-655.
22
Konyalı, a.g.e., s.154.
23
Gülru Necipoğlu, 2005, The Age of Sinan, London, s.148.
24
İbrahim Ateş, a.g.e., s.79; İ.H.Konyalı, a.g.e., s.57.
25
E.H. Ayverdi, a.g.e., pafta D4.
26
İstanbul Şehri Rehberi, 1934, İstanbul, Kocasinan Cd., s.6,7, Pafta 8L, mahalle no:86, 89; J. Pervititch, Sigorta Haritalarında İstanbul, İstanbul (Axa Oyak-Tarih
Vakfı). Bu çalışmada Yenibahçe ve çevresini gösteren planlar yer almadığından söz konusu mahalle tespit edilememiştir. Bunun gibi bazı bölgelerin farklı gerekçelerle
çizilmemiş olduğu dikkati çeker ki muhtemelen bu bölgelerin bağ, bahçe veya yangın alanı olmasından dolayı çizilmesinin kayda değer görülmediği düşünülebilir.
27
Feriha Öztin, a.g.e., s.117.
MAKALE 25
1918 yangınında yok olan mahalleleri gösteren İstanbul haritasında Yenibahçe semti (S.Eyice Koleksiyonu)
ğini kaydetmiştir28. Yani Sinan’ın diye bahsedecek kadar alçak gönül- kapalı yan yana iki bölümden olu-
yaşadığı muhtemel görülen evi, İs- lü olan büyük eserlerin ustası, kendi şur. Bunlar yazlık ve kışlık bölümler
kender Paşa Camii’ne yakın bir hayratı olan küçük ama bir zaman- olarak adlandırılırsa da aslında şeh-
mevkide idi. Ne yazık ki bu eve dair lar şahsının ve döneminin ihtişamı- rin sokak dokusuna uyum sağlamak
bilgilerimiz sınırlıdır. Vakfiyesin- nı yansıtan mescidini de evinin ya- için, son cemaat yeri, caminin enine
den anlaşıldığı üzere iki kat halin- kınlarına inşa ederek vakfiyesini de olan giriş cephesi önüne yapılama-
de çok sayıda odası olan bu konak- o bölgeye atfetmiştir. dığından ve minare de burada inşa
ta Necipoğlu, Sinan’ın yakın dos- Eserlerinde her zaman yenilikler edildiğinden yan tarafa alınmıştır.
tu Sâî Mustafa Çelebi ile sohbet- denemekten hoşlanan Sinan, mes- Bu da Osmanlı Mimarisi’nde baş-
ler kurduğunu söyler. Konak aslın- cidinde de yeknesaklıktan kaçınmış ka benzerine rastlanmayan bir uy-
da Kanûnî Sultan Süleyman’ın sa- ve alışılmışın dışında bir plan tipi gulamadır. Böyle son cemaat yeri-
ray tarihçisi İranlı Fethullah Ârifî aramıştır. Burada kullandığı planın, nin Osmanlı mimari geleneklerine
Çelebi’nin konağıdır. Bu sebep- mescidinin yakınında, yapımı aynı aykırı bir şekilde yapılmasına bir ör-
ten şöhret bulmuştur. 1561-62 yıl- yıllara tarihlenen Şah-ı Huban Ka- nek olarak da, Sinan’ın ölüm yılı-
ları arasında Şehnâmeci Fethullah dın Mektebi’nde uyguladığı yaz- na yakın bir tarihte inşaatı yapılan
Ârifî Çelebi’nin ölümünden sonra lık ve kışlık mektep planı29 ile ben- Eğrikapı’daki İvaz Efendi Camii30
Sinan tarafından satın alınan kona- zer olduğunu görüyoruz. Sokak do- gösterilebilir.
ğın içinde bir de meyveli, meyvesiz kusuna uydurularak tasarladığı ca- Bugün mescide giriş-çıkışı sağ-
ağaçların ve akarsuyun bulundu- minin düzensiz şekli özellikle dik- layan kapı, mescid ve minare ara-
ğu bahçesi vardır. Açıkça görülür ki, kat çekicidir. Enlemesine dikdört- sında olup, üstü tamamen kapatıl-
Sinan bu bölgeyi oldukça benimse- gen plan gösteren mescid, eyvan mış olan, yazlık dediğimiz kısmı as-
miş; kendinden “bu fakir’ül hakirin” tarzında önü açık, diğeri tamamen lında pencereli duvarla çevreleyen
28
E.H. Ayverdi, 1958, Fatih Devri Sonlarında İstanbul Mahalleleri, Ankara, s.17.
29
Hadîka (haz. A.N.Galitekin), s.185; Aygen Bilge, 1969, “Mimar Sinan Hakkında Araştırmalar”, Mimarlık, 67, s.28.
30
S. Eyice, 1996, “İstanbul’un XVI. Yüzyılda Yapılmış Az Tanınan bir Eski Eseri: İvaz Efendi Camii, Mimarisi ve Çinileri”, Prof.Dr. Şerare Yetkin Anısına Çini Ya-
zıları, İstanbul, s.59-84.
26 MAKALE
31
Semavi Eyice, 1963, “İstanbul Minareleri”, Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, İstanbul, s.62; a.g.y, 1951-53, “İstanbul’da Bazı Cami ve Mescid
Minareleri”, Türkiyat Mecmuası, 10-11, s.255; Aygün Ülgen, 1996, Klasik Devir Minareleri, İstanbul, s.142-146.
32
Zeki Sönmez, Mimar Sinan ile İlgili Yazmalar, Belgeler, TE, s.68 / TM, s.86; R.Melul Meriç, Mimar Sinan Hayatı, Eseri I, TE, s.86 / TM, s.30; Doğan Kuban,
1967, “Mimar Sinan ve Türk Mimarisinin Klasik Çağı”, Mimarlık, 49, s.38.
33
C. Gurlitt, a.g.e., s.76.
34
Hakkında fazla bilgi olmayan Kaptanpaşa Mescidi için: bkz. Hadîka (A.Nezih Galitekin), s.182; Tahsin Öz, 1962, İstanbul Camileri, I, Ankara, s.122; Aptullah
Kuran, “Mimar Sinan Mescidleri”, Mimarbaşı Koca Sinan Yaşadığı Çağ ve Eserleri I, s.217.
35
Semavi Eyice, 1963, “İstanbul Minareleri”, Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, s.82, resim 163.
MAKALE 27
karşılık, bazılarının içlerinde zengin 1817) ve sonraları sırasıyla Halil günümüze kadar gelebilmiştir. Hiç-
bir çini kaplama olduğunu kalın- oğlu Hâfız Ömer (30 Ağustos 1824), bir süslemesi ve kitâbesi olmayan,
tılardan anlıyoruz. Yine bu grupta Mustafa oğlu Mehmed Halîfe (9 sivri kemerli, som mermerden ayna
olan ve bugün ayakta kalanlardan Haziran 1830), Mehmed Esad Efen- taşı olan çeşmenin sol tarafında bir
Takkeci İbrâhim Ağa Mescidi’nin di oğlu Mehmed Tâhir Efendi (9 seki yapılmıştır. Hemen yanındaki
çatı altına gizli, son derece de mü- Eylül 1830) ve Mehmed oğlu Meh- su haznesi de etrafını saran evlerin
zeyyen bir ahşap kubbesi olduğu- med Halîfe’nin (15 Ekim 1836) ad- arasında kalmıştır.
nu da biliyoruz. Günümüze ulaşan ları yer alır37. Konyalı da, yanmadan Mescidin günümüze ulaşan bir
yegâne örnek de budur. Bugün kır- önce mektepte görevli son hocanın hazîresi de yoktur. Ayrıca böyle bir
ma çatı ile örtülü olan Mimar Sinan Kırımlı Hâfız Ömer Efendi olduğu- hazîrenin varlığından da haberdar
Mescidi’nin de, bu örneklerde oldu- nu bildirir. Eğitime öncelikle önem değiliz. Yalnız Evliya Çelebi, Sultan
ğu gibi, duvarlarının en güzel, ih- veren Sinan, mektebinde verilen Ahmed devrinde Abdülkadir Kad-
tişamlı devrini yaşayan İznik çini- eğitim hususunda okuma, yazma, ri Çelebi olarak meşhur bir bilgi-
leri ile kaplı olduğuna ve esas cami Kurân-ı Kerim derslerinin yanın- nin Mimar Sinan Mescidi alanın-
mekânının üstünün çatı altında giz- da özellikle dil öğretimini de öngör- da gömülü olduğunu kaydetmiş-
li altın yaldızlı bir kubbe ile kapa- düğünü vakfiyesinde bildiriyor. Öğ- tir40. R.Ekrem Koçu da Abdülkadir
tılmış olduğuna ihtimal verilebilir. retilen yabancı dilin hangi dil ol- Çelebi’nin 16.yüzyıl’ın ikinci yarı-
Ancak bu bölgeyi defalarca silip sü- duğu belirtilmemişse de, o tarihler sında yaşamış, divan sahibi bir şair
püren yangınların ve bilhassa 1782 için Arapça ve Farsça olması tahmin ve âlim, aynı zamanda döneminin
Yangını’nın bu bölgeden geçtiği çok edilebilir38. Döneminin eğitim mü- gençleri arasında namlı bir silahşör
açık olarak bilindiğine göre, bu fe- esseselerine göre üstünlüğü olan bu olduğunu ve otuz iki yaşında vefat
laketlerin birinde bu tavanın yok ol- uygulama da o devir için oldukça ederek Mimar Sinan Mescidi me-
duğu tahmin edilebilir. önemli ve ileri bir adımdır. zarlığına gömüldüğünü41 bildirmiş-
Vakfiyesinden ve kaynaklardan Yine “133 nolu ve 20.İstanbul se de, ne yazık ki bunu teyit edecek
öğrenildiğine göre, mescidle birlikte Esası” adlı defterde, mektep mu- herhangi bir ize rastlanmamıştır.
Fatih Yangını’nda tamamen yanan allimlerinden başka bazı görevli- Mimar Sinan’ın, hayratının sü-
sıbyan mektebi de mescidin yakı- lerin tayini hakkında da bilgi veri- rekliliğini sağlamak için hazırlattığı
nında olup, buraya avlunun için- lir. İmamlık ve müezzinlik görevine vakfiyesi de günümüze kadar gel-
den merdivenle giriliyordu. Altın- getirilenler ile bunların dışında Mi- miştir. Mimar Sinan Vakfiyesi ve
daki bodrumu ile kareye yakın bir mar Sinan vakfından aldıkları üc- vakıfları ile ilgili ilk ve detaylı araş-
planda olan mektebin üzerinin ah- retle cüzhanlık, aşırhanlık, en’am ve tırmaları yapan İ.H. Konyalı, Mimar
şap bir çatı ile örtülü olduğu kabul ihlas-hanlık görevlerine tayin edi- Koca Sinan adlı eserinde onun iki
edilebilir36. Vakıflar Genel Müdür- len şahısların tayinleri ile ilgili bir vakfiyesinden söz ederek, 971/1563
lüğü Merkez Arşivi’nde kayıtlı “133 kısım özet kayıtların Vakıflar Genel tarihli vakfiyeyi Mimar Sinan’a mal
nolu ve 20.İstanbul Esası” adlı def- Müdürlüğü Arşivi’ndeki Küçük Ev- etme yanlışlığını yapmıştır. Oysa ki
terde, mektepte görev yapanlardan kaf Kadı adlı ve 9 nolu siyâkat defte- bu vakfiye, Süleymaniye bina emîni
yalnızca altı muallimin adları ile ta- rinin 150/56. sayfasında bulunduğu Sinan Bey’e aittir. İbrahim Ateş,
yin tarihleri hakkında bilgi sahi- da bildirilir. Mescid’de görevli son Mimar Sinan Vakfı adlı çalışması ile
bi olmak mümkündür. Bu belgeler- imamın da, vakfiyesinde şart edil- bu iki vakfiye üzerinde yaptığı kar-
de, Mimar Sinan Mektebi’nde öğre- diği üzere mektepte hocalık da ya- şılaştırmalarla 971 tarihli vakfiyenin
tim hizmeti ile görevlendirilen mu- pan Hâfız Ömer Efendi; son müez- Mimar Sinan’a ait olmadığını gös-
allimlerden ilk olarak tayin tarihi zinin ise Ahmet Efendi olduğu yine termiştir. Sinan’a ait, asıl vakfiye ol-
verilmeyen Osman oğlu Süleyman Konyalı’dan öğrenilir39. duğu kesin olan ve ne zaman ka-
Halîfe’nin, onun ölümüyle Hacı Ali Mescidin yanında bulunan çeş- leme alındığı bilinmeyen elimizde-
oğlu Hâfız İbrâhim Halîfe (17 Ocak me de geçirdiği onarımlar sayesinde ki sûret, Sinan’a yakın bir dostlu-
36
Konyalı, a.g.e., s.99.
37
İbrahim Ateş, a.g.e., s.52-53.
38
a.e., s.101.
39
Konyalı, a.g.e., s.99.
40
Evliya Çelebi, Seyahatname, I, s.366-367; Evliya Çelebi Seyahatnamesi (haz. O.Şaik Gökyay), C.I, s.154.
41
R.Ekrem Koçu, “Abdülkadir Çelebi (Şuurizade)”, İstanbul Ansiklopedisi, I, s.117-118. Bu kayıtlar karşısında akla acaba bu kişi daha önce yaşamış olan Atik
Sinan’ın mescidi (Kumrulu) yakınına mı gömülmüştü diye de bir soru gelebilir.
28 MAKALE
ğu olduğu bilinen Manavgatlı Ru- lirler için, çeşitli mülkler bırakmış- nin ruhuna bağışlayacak ve bunlar
meli kazaskeri İvaz Efendi tarafın- tır. İçinde sundurma, köşk, havuz- için de günde 3 akçe alacak, 2 ak-
dan tasdik edilmiştir42. Bu vakfiyeye lar ve akarsuyun olduğu, mescide çesi müezzinlik için 1 akçesi de cüz
göre Sinan, Yenibahçe’de bir mes- bitişik bir bostanı, mescid ve çevre okuma karşılığı olacaktır. Müezzin
cid, yakınında bir mekteb ve çeş- mahallelerde çok sayıda ev, dükkân aynı zamanda mektebin kalfalığı-
me, Süleymaniye’deki evinin ya- ve 300.000 gümüş akçeyi vakfede- nı yapacak ve her gün dilediği yer-
nında bir mekteb, Eyüp (haslar) ka- rek; geliri ile “kıyamete kadar” ya- de bir cüz okuyarak vakıf sahibi-
zasına bağlı Soğanlı köyüne, Vize şatılmasını ve kendisinden son- nin ruhuna hediye edecektir. Bu-
Urgaz köyüne ve Kayseri’ye bağ- ra başmimar olacakların evkafına nun için de 4 akçe verilecektir. Mü-
lı Ağırnas köyüne birer çeşme yap- nezaret etmesini de şart koşmuş- ezzinin bir başka görevi de mesci-
tırmıştır. Bâli Paşa’nın eşi Hümâ tur. Sinan’ın bütün bu vakıflarının din kayyımı olmasıdır. Yani mesci-
Hatun’un yaptırdığı caminin çeş- idaresi için kendi seçimiyle toru- di açıp kapayacak, çırağları yakacak,
mesine su yolu vakfedip, bugün nu Derviş Çelebi’yi mütevelli olarak gerekirse süpürecektir. Bununla bir-
medfun olduğu Süleymaniye’deki görevlendirdiği vakfiyesinde, şahit- likte müezzin mektepte ferrâşlık da
kabir yerini hazırlatmıştır. Ayrı- lik eden kırk bir kişiden on tanesi yapacaktır. Bunlar için de kendisine
ca yolların kaldırımlanması, hayatta mimardır. Konyalı bu mimarlardan ayrıca 1 akçe verilecektir. Bunlar-
olan eşi ve evlatları ile Kayseri’den Mehmet Subaşı adı ile kaydedilen dan başka vakıf mesciddeki iki çırağ
getirterek müslüman ettiği karde- kişinin, Sultanahmet Camii’ni inşa için senede dördü bir akçelik cin-
şinin torunları ile yine müslüman eden mimar Mehmed Ağa (Sedef- sinden 80 akçalık yağ mumu ve her
olup sekban olan diğer kardeşinin kar) olduğunu kaydeder44. sene Berat gecesinde yakılmak üze-
çocuklarına para ayırmıştır43. Sinan, Vakfiyede yer alan şartlara göre; re 100’er akçalık iki bal mumu tayin
bunlardan başka ölen yakınları- Süleymaniye’deki evinden başka etmiştir. Mescid ve mektebin hasır
nın ruhlarına Kur’ân-ı Kerim okun- bütün akarları kiraya verilerek, vak- ihtiyacı için de yılda 160 akçe ayrıl-
ması ve Muharrem’in onuncu günü fedilen paranın onda biri işletile- mış idi. Vakıf mektep öğrencilerinin
Süleymaniye’deki evinde yemek cektir. Elde edilen gelirler de vak- yetimleri için de günde 1’er akçe
hazırlanıp fakir fukaraya dağıtılma- fiyede bahsi geçen harcamalar için tahsis etmiş ve her sene ramazan
sı, yemekten sonra hatim duası ya- kullanılacaktır. Mütevelliye günde sonunda, bu çocukların giydirilme-
parak ruhuna bağışlayacak üç kişi 10, tahsildara 3, katibe 4 akçe tahsil lerini şart etmiştir. Ayrıca mekte-
ile o duada bulunan fakirlere dağı- edilmiştir. Ayrıca vakfiyesinin vazi- be yakıt gideri olarak 150 akçe odun
tılmak üzere ayrıca para vakfetmiş- fe kısmında mescidde imam olacak parası tahsis edilmiştir. Bütün bun-
tir. Sinan “Şehnâmeci Evi” adıyla şahsa, günde beş vakit camide bu- ların yanında mescidin bulunduğu
şöhret bulmuş evini de vakfiyesinde lunup mihraba geçmesi için günde Mimar Sinan Mahallesi’nin zaman
belirttiği üzere kardeşinin torunları- 3 akçe ve her gün bir Yâsîn okuyup zaman meydana gelebilecek ihti-
na bırakmıştır. sevabını vakıf sahibinin ruhuna ba- yaçlarının giderilmesi için, günlük
Mimar Sinan kendi imkanları ile ğışlaması için de 1 akçe verilmesini 1 akçe ayrılmasına dair çeşitli hü-
inşasını gerçekleştirdiği bu entere- şart koşmuştur. İmam aynı zaman- kümler bulunmaktadır.
san planlı ve minareli mescidinin da mektebin muallimliğini de ya- Sinan, vakfiyesinde, mescidin-
evkafına, yani kısaca caminin ihti- pacaktır. Müezzin ise her yatsı na- de ihtiyaç duyanların okuması için
yaçlarını, bakımını, görevlilere ve- mazından sonra Tebâreke sûresini Hülviyyat adlı bir fıkıh kitabı vak-
rilecek ödenekleri sağlayacak ge- okuyarak sevabını vakıf sahibi- fettiğini de bildirmektedir. Ancak
42
İ.H. Konyalı, Mimar Koca Sinan, s.51; S. Eyice, “İstanbul’un XVI. Yüzyılda Yapılmış az Tanınan bir Eski Eseri: İvaz Efendi Camii, Mimarisi ve Çinileri”, Prof.
Dr. Şerare Yetkin Anısına Çini Yazıları, s.84.
43
Bu husus şu bakımdan dikkat çekicidir ki, Sinan, yaşamı boyunca Anadolu’da Ürgüp ve Keçibürüngüz’de yaşayan akrabalarını her zaman koruyup gözetmiş-
tir. Kıbrıs’ın fethi üzerine Orta Anadolu’dan bir miktar hıristiyan asıllı halkın gönderilmesi kararlaştırıldığında, Sinan’ın kendi soyundan olan bazı yakınlarının
bu kararnameden muaf tutulması için padişaha müracaatta bulunduğunu belirten bir belge de bilinmektedir. Buna mukabil vakfiyeden, ailenin sonradan müs-
lüman olduğu anlaşılmaktadır. Sinan’ın dilekçesine karşılık Sultan II.Selim’in Akdağ kadısına gönderdiği hüküm için: bkz. A. Refik, 1977, Türk Mimarları (haz.
Zeki Sönmez), İstanbul, s.116; A.Kuran, Mimar Sinan, s.16.
44
Konyalı, a.g.e., s.66. Henüz Mehmed Subaşı adlı kişinin Sedefkar Mehmed Ağa olduğunu teyit edecek kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak mevcut bazı
bilgileri bir araya getirdiğimiz zaman birbirleriyle örtüştükleri görülmektedir. 16 Safer 992 tarihli bir hükümden, Sinan’ın 1584’te hacca gittiğinde yerine Meh-
med Subaşı’nın vekalet ettiğini biliyoruz (bkz. Refik, a.g.e., s.133). Mehmed Ağa’nın hayatının kaleme alındığı Risâle-i Mimariyye adlı eserde, Sultanahmet
Camii’nin mimarı Mehmed Ağa’nın, büyük ustanın öğrencisi olduğu anlatılır. Sinan’ın hacca giderken makamını emanet edecek kadar güvenini kazanan bu mi-
marı vakfiyesinde şahit olarak kaydetmesi, Mehmed Ağa ile öğrenci-usta veya meslektaş olmadan başka, yakın bir dostluğunun olabileceğini de akla geti-
rir. 10 Safer 994 (31 Ocak 1586) tarihli bir başka hükümde, inşaat halindeki Manisa Murâdiye Camii’nin aniden ölen mimarı Mahmud Ağa’nın yerine, inşaa-
tı tamamlamak üzere Sinan’ın talimatıyla Mehmed adlı bir mimarın görevlendirildiği kayıtlıdır (Refik, a.g.e, s.135; Feridun Emecen, 1989, XVI. Asırda Mani-
sa Kazası, Ankara, s.103). Bu mimarın da, Sinan’ın hac yolculuğu öncesinde ocağı emanet ettiği kişi, daha sonra 1606’da Mimarbaşı olan Sedefkâr Mehmed
Ağa’nın olması, aksi ispat edilinceye kadar kuvvetle muhtemel görülmektedir (Selçuk Mülayim, 2010, Sinan bin Abdülmennan, İstanbul, s.104).
MAKALE 29
yalnız mescidde okunmasını da şart alınmıştır46. mal olarak aynı üstadın yapısı ola-
koşmuştur. Mimar Sinan’ın kendi adına bilir. Çünkü mektebin beraberin-
Sinan’ın aslının her ne kadar hı- vakfetmiş olduğu mescidin çevre- de olan türbesi de aynı üstâdın bir
ristiyan olduğu biliniyorsa da, vakıf sinde aynı büyük mimarın eserle- eseri olarak bilinmektedir47. Gü-
şartlarından müslümanlığı ne kadar rinden oluşan bir site meydana ge- neydoğusunda bulunan, 1918
benimsemiş olduğu açık olarak an- tirilmiş olması da ayrıca dikkati çe- Yangını’ndan sonra kullanılamaz
laşılmaktadır. Hatta kendisini der- ker. Gerçekten bu mescidin he- hale gelip ortadan kaybolan ve gü-
vişhane bir şekilde kaydetmesi, bir men yakınında, ele geçen belge- nümüze kadar gelebilen basit bir
tarikat mensubu olduğunu da dü- ler sayesinde kesin olarak Mimar krokisinden anlaşıldığına göre de-
şündürür. Sinan’ın eseri olduğu açık şekilde ğişik bir biçimde bir bacayı andı-
İbrahim Ateş, vakıf sahibi ortaya çıkmış olan ve Bâli Paşa’nın ran bir minaresinin olduğu öğre-
Sinan’ın ölümünden sonra iki yüz eşi Hümâ Hatun’un 1563 veya he- nilen Kaptanpaşa (ö.1554) Mescidi
yıl gibi uzun bir süre vakfa mü- men öncesi ya da sonrasında yap- de, yine Sinan’ın eserlerinden biri-
tevelli olan kişilere dair bir kay- tırmış olduğu cami vardır. Ayrıca dir. Böylece Mimar Sinan’ın evinin
da rastlanmadığını söyler ise de, burada, belki de yine Sinan’ın elin- de bulunduğu bu bölgede, Sinan’ın
Ahmet Refik, kaynak bildirmeden den çıkan bu karı kocanın türbe- adını taşıyan mescidi de onun bir
1675’te Mimar Sinan Vakfı’nın na- leri de vardı ise de, günümüze ka- takım eserleriyle adeta çerçevelen-
zırının o zamanlar başmimar olan dar gelmemişlerdir. Daha aşağıda miş bulunmaktadır.
Ahmed Ağa, mütevellilerinin de ise Kanûnî Sultan Süleyman dö- Sinan’ın kendi eseri olan mesci-
onun soyundan gelen Abdülbaki neminin vezirlerinden 1544 tari- dinin günümüze orijinal haliyle ge-
ile Mehmed Ağa45 olduklarını ya- hinde ölen Hüsrev Paşa’nın sanat lememesi de ayrıca hüzün vericidir.
zar. Ancak Ateş, son mütevellile- bakımından oldukça iddialı tür- Bir zümre tarafından bu mescidin
rin isimleri ile tayin tarihlerini bil- besi bulunmaktadır. Yangınlar- ihya edilmesine şiddetle karşı çıkıl-
dirmiştir. Belgeleri ile bildirilen Mi- dan çok zarar görmüş olmakla bir- masına ve sadece minarenin muha-
mar Sinan Vakfı’nın son mütevel- likte, bu türbe dış mimarisinin iti- faza edilerek mescidin bütün kalın-
lisi Tevfik Bey’in 1933 tarihindeki nalı ve gösterişli yapısına hâlâ sa- tılarının silinip ortadan kaldırılma-
ölümüyle, vakıfnamede şart koşul- hip bulunmaktadır. Ayrıca Hüs- sına ısrar edilmişse de, bu aksi gö-
duğu gibi mütevellilik görevini de- rev Paşa Türbesi’nin aynı vezir ta- rüş başarılı olamamıştır. Çağa dam-
vam ettirecek kimsenin olmama- rafından çevresine veya yakını- gasını vurmuş bir mimarın devasa
sı neticesinde, 10 yıldan fazla bir na inşa edilmiş bir çarşı ile birlik- eserlerinin yanındaki bu mütevazı
süre sahipsiz kalmıştır. Bu neticede te olduğu da kaynaklardan öğre- hayratı ne yazık ki geç fark edilmiş
Vakıflar Kanunu’nun 39. madde- nilmektedir; ancak bugün Hüsrev ve Mimar Sinan hatırasını yaşatacak
si gereğince de Mimar Sinan Vakfı, Paşa Çarşısı’ndan hiçbir iz kalma- mescid, yeniden ayağa kaldırılarak
1943 yılında mülhak vakıf olmak- mıştır. Mescidin yakınında Şah-ı ibadete açılmıştır48.
tan çıkıp mazbut vakıflar arasına Huban Kadın Mektebi de bir ihti-
45
A. Refik, a.g.e., s.58.
46
İbrahim Ateş, a.g.e., s.54, 59.
47
Z. Sönmez, a.g.e., s.72; Aziz Doğanay, 2009, Osmanlı Tezyinatı Klasik Devir İstanbul Hanedan Türbeleri 1522-1604, İstanbul, s.347-353.
48
Bu yazımızı hazırladığımız sırada Vakıflar Müdürlüğü’nün yeni bir girişimde bulunacağı haberi alınmıştır. 1976 yılı restorasyonunda yalnız mescidin ihyasına
gidilmişken, bu yeni restorasyon çalışmasına mektebin ne dereceye kadar dahil edileceği ve projenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmez.
30 MAKALE
SİNAN ÖNGEN Kalenin duvarlarının özgün nı istifi içerisinde yer alan ve Ay-
NAMIK AYSAL alt kısımlarındaki tuğla işçiliğin- dos Formasyonu olarak isimlendi-
MUSTAFA BAYKIR den, geç Bizans yapısı olduğu an- rilen (Önalan, 1982) kuvars arenit
M. OKAY ŞAHİN laşılmaktadır. Kalenin daha son- türü kumtaşlarının kullanıldığı gö-
raki Osmanlı döneminde de iki rülmüştür. Harç ve sıvalarda kul-
Giriş kez onarımdan geçtiği bilinmek- lanılan agregaların ise yine bölge-
İstanbul Anadolu yakasında Sul- tedir. Görüldüğü üzere, en geniş deki dere yataklarından elde edi-
tanbeyli ilçesi sınırları içerisinde, yeri 50m, uzunluğu ise 120m ka- len kırıntılı malzeme olduğu; ku-
İstanbul’un en yüksek tepesi Ay- dardır. Kalede yapılan yüzey araş- varsit, kuvars arenit, çört ve kireç-
dos Dağı’nda (537m) günümüzde tırması ve müze kazısının bulun- taşı gibi bölgede yayılım sunan di-
tarihi bir kale kalıntısı yer almak- tuları incelendiğinde, Geç Bizans ğer formasyonlara ait parçaları ve
tadır; bu konumdaki Aydos kenti Dönemi’nden daha öncesine da- tuğla kırıklarını da içerdiği mikros-
ve kalesi, antik çağda ve sonrasın- yanan bir buluntu ya da izlere rast- kop incelemelerinde gözlenmiş-
da kavimler yolu üzerinde önem- lanmamıştır. Kalenin en erken dö- tir. Kalede bulunan iki adet sarnıç-
li bir ara istasyon durumunday- nemi olan Geç Bizans Dönemi’nde tan küçük olanın tabanında bulu-
dı. Stratejik konumu nedeniyle, kullanılan tuğlalarda atölye işare- nan bolca kırmızı çamurdan, bu-
Ortaçağ’da ve sonrasında uzun bir ti ya da bir tılsım olarak “Theologos nun malzeme çökertme havuzu
süre merkez olma niteliğini koru- …” ile başlayan bir cümlecik görü- olarak kullanıldığı; dolayısıyla kale
yan antik şehir, Asya-Anadolu ta- lür. Modern Yunanca’da ilahiyat- duvarlarının altında kullanılan tuğ-
rafıyla, İstanbul-Avrupa arasında- çı olarak kullanılan kelime, döne- laların burada imal edilmiş olabile-
ki ana ulaşım yolunun geçtiği, as- minde Tanrı sözü ya da kutsal emir ceği düşünülmektedir. Ayrıca kale
keri ve sivil ulaşım yolu açısından anlamında olmalıdır (A. Çakmak, içinde herhangi bir yerleşim düze-
da önemli bir noktaydı (http://wi- kişisel görüşme) ni saptanamadığından, kalenin bir
kimapia.org/16680600/tr/Aydos- Kale duvarlarında ağırlıklı ola- ön karakol işlevi olduğu da düşü-
Kalesi). rak İstanbul Paleozoyik zama- nülmektedir.
Şekil 1. İnceleme alanının yer bulduru haritası (haritalar, http://sehirrehberi.ibb.gov.tr/map.aspx adresinden alınmıştır)
“Belgrad Formasyonu” olarak ad- ve çakıllar ile tabanda yer yer çapraz Alüvyon (Qal)
landırılmıştır (Baykal ve Kaya, 1966). tabakalı kumtaşlarından oluşur. Bi- Güncel dere yatakları boyunca izle-
İnce bir örtü şeklinde Paleozoyik bi- rim içerisinde yer yer 20cm’ye kadar nen kırıntılı ve kaba kırıntılı malze-
rimleri üzerinde uyumsuz (diskor- değişen boyutlarda çeşitli kayaç blok melerden oluşmuştur. Ağırlıklı ola-
dan) olarak yer alır. En fazla kalınlığı ve çakılları da bulunmaktadır (Gö- rak blok, çakıl, kum ve silt boyutun-
20m kadardır. Kil, ara seviyeli kum zübol ve Aysal, 2008). da malzeme beraberliği gözlenir.
Aydos Kalesi yapıtaşı, sıva ve harç oranı ve bu agregaların boyut dağı- dan, geriye kalan malzemenin tü-
örneklerinin 105±5oC, 550±5oC ve lımları Tablo 1’de verilmiştir. münün asite dayanıklı silisli malze-
1050± 5oC’de yapılan kalsinasyon Aydos Formasyonu’ndan elde me olduğu anlaşılmaktadır. Harç ve
(kızdırma kaybı) analiz sonuçla- edilen asitte kayıp değerleri ince- sıva örneklerin de kullanılan kar-
rı ile, asitle muamele sonucunda re- lendiğinde, kuvars arenitlerde asit bonatlı çimento miktarına göre
aksiyona girmeyerek parçalanma- kaybı %0,91 gibi, CaCO3 içeriği de CaCO3 içeriği %11,14 – 48,48 ara-
dan kalmış olan silikatlı agregaların %0,66 olarak bulunmuştur. Bun- sında değiştiği anlaşılmaktadır.
MAKALE 35
1 1,41 1,62 23,84 12,35 87,65 0 2,88 1,73 11,13 34,74 19,96 14,01 15,55
3 0,99 1,92 31,94 31,97 68,03 4,3 5,07 3,75 21,57 31,9 13,8 10,1 9,51
4 0,73 1,91 27,14 23,68 76,32 3,62 2,02 4,08 19,64 35,3 18,29 10,85 6,2
5 3,02 2,06 26,52 23,22 76,78 20,02 8,73 3,28 17,95 24,12 11,1 7,09 7,72
6 1,8 2,05 25,13 24,94 75,06 0,95 7,04 5,54 22,78 31,16 14,35 8,11 10,08
7 4,77 3,47 15,43 2,07 97,93 5 9,23 8,58 11,36 20,77 19,88 18,48 6,7
8 6,11 5,41 47,89 42,49 57,51 24,79 8,19 3,85 10,43 15,13 15,27 11,06 11,27
9 5 4,38 48,48 46,9 53,1 4,89 6,35 9,01 15,99 19,55 18,78 12,5 12,92
10 15,14 1,97 11,14 0,26 99,74 0 0 0 0,49 27,66 21,75 20,44 29,66
11 4,02 2,78 22,31 16,87 83,13 25,01 3,01 2,25 13,32 23,98 13,68 9,18 9,58
12 5,4 4,8 38,7 44,02 55,98 17,92 9,5 8,49 16,6 16,14 12,59 8,96 9,81
13 5,46 4,13 30,42 33,46 66,54 10,37 3 2,66 17,15 29,46 15,02 8,72 13,61
14 5,33 3,08 26,32 28,42 71,58 0,87 5,56 3,09 17,92 31,46 17,33 10,56 13,23
15 2,97 2,82 19,9 19,39 80,61 6,9 5,75 3,01 15,17 29,41 16,76 10,48 12,52
16 1,91 2,18 13,65 18,19 81,81 1,68 4,59 2,53 23,96 32,8 14,13 10,29 10,01
17 5,49 5,67 38,48 37,06 62,94 2,63 7,21 9,16 18,01 22,27 17,63 11,86 11,23
18 46,15 53,85 46,15 46,15 53,85 5,86 8,95 5,86 13,93 16,19 17,45 15,12 16,64
19 6,65 2,47 33,48 40,72 59,28 0 2,25 5,15 20,13 34,7 17,15 12,88 7,73
20 1,58 1,91 15,85 16,38 83,62 1,76 1,81 1,9 19,93 33,03 16,54 11,3 13,74
21 2,31 2,18 18,07 19,92 80,08 1,76 1,81 1,9 19,93 33,03 16,54 11,3 13,74
22 7,88 3,85 31,93 42,56 57,44 2,34 4,91 3,74 21,4 30,7 15,96 9,77 11,17
23 13,33 9,04 33,83 46,17 53,83 1,62 1,14 3,98 16,65 32,17 18,2 12,19 14,05
Sonuçlar
Şekil 5. A) Aydos
Kalesi duvarların-
da kullanılan kuvarsit-
ler. Kahverenkli çörtler
arasında köşeli kuvars
taneleri (Tek nikol)
D) Harç ve sıva
olarak malzeme: kar-
bonatlı matriks içeri-
sinde kuvars kırıntıları
(Çift nikol)
REFERANSLAR
1- Baykal, A.F., Kaya, O., 1963, “İstanbul bölgesinde bulunan Karbonifer’in genel stratigrafisi”, M.T.A. Dergisi, 61, Ankara.
2- Baykal, A.F., Kaya, O., 1966, “İstanbul Boğazı kuzey kesiminin jeolojisi”, T.J.K. Bülteni, 44, s.31-43.
3- Gözübol, A.M., Aysal, N., 2008, “Cebeciköy kireçtaşı ocaklarında litolojik ve yapısal kökenli işletme sınırları”, İstanbul
Yerbilimleri Dergisi, C.21, S.1, s.25-35.
4- Haas, W., 1968, “Das Alt-Palaozoikum von Bithynien (Nordwest Turkei)”, N.Jb. Geol. Palaont., Abh.131.2, Stuttgart,
s.60-68.
5- Kaya, O., 1978, İstanbul Ordovisiyen ve Silüriyeni, H.Ü. Yerbilimleri Enstitüsü Yayını, C.4, S.1-2, Ankara.
6- Önalan, M., 1982, Pendik Bölgesi ile Adaların Jeolojisi ve Sedimenter Özellikleri, İstanbul Üniversitesi Yayınlanmamış Doçent-
lik tezi, İstanbul.
MAKALE 37
* Öğr.Gör.Dr. MONA PAŞAPUR (Y.Mimar, Şehir Plancı), Muğla Üniversitesi, e-posta: monamikla@mu.edu.tr
Mimar SEDA ŞAHİN, e-posta: sahin_seda@hotmail.com
1
Altınöz, A.G.B., “Çok Katmanlı Kentteki Tarihsel Katmanlaşmayı Çözümlemek: Kent Arkeolojisi”, http://www.metropolistanbul.com/public/temamakale.
aspx?tmid=&mid=13, (14.06.2010).
2
Paşapur, M., Etikan, S., Çıkın, T.A., Mayıs 2010, “Multidisipliner Ölçekte Markalaşma Stratejisi Geleceğe Uzanan Bir Marka Kültür Turizm Kenti Milas Örne-
ği”, (Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Sempozyumu’nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.).
3
Altınöz, a.g.m.
38 MAKALE
çözümsüz bir hal almaktadır. Taşınmaz kültür varlıkları, ait ol- Nitekim bizlere bu konuyu ir-
Bu problem karşısında bir bilim- dukları zaman diliminin ve toplumla- deleten ve ülkeler boyutunda ele
sel çalışma alanı olarak ortaya çıkan rın fiziki çevredeki birer yansımaları- alma çabasına iten, Milas ken-
ve gelişen “kent arkeolojisi” (urban dırlar. Tasarım boyutunda ise, bir uy- tinde bir öğrenci grubu ile yapı-
archaeology), çok katmanlı kentlerin garlığın ürünü, kendinden önceki- lan projelendirme çalışması olmuş-
geleceğini tasarlayabilmek için geç- lerin yeni bir yorumu ya da yeniden tur. Bilindiği üzere Milas kenti, Ege
mişlerini tam olarak anlamak ge- yapılanması olabilmektedir. Bu iti- Bölgesi’ndeki önemli Karia kentle-
rektiği görüşünden hareketle, geç- barla makalenin amacı, kültür varlık- rindendir. Karia’dan Cumhuriyet’e
mişten gelen verileri araştırarak, larının önemli bir bölümünü oluştu- uzanan çok katmanlı bir kentin bu
belgeleyerek ve değerlendirerek, ran kent, bu varlıkların kentsel alan- medeniyet katmanlarına ilişkin ko-
tarihsel sürekliliğin devamı olarak da korunmaları ve kullanımları ile il- ruma veya müdahale politikalarının
kentin geleceğinin şekillenmesine gili önerilerle planlama ve tasarım çözümsüzlüğü, diğerlerinden daha
katkıda bulunmaya çalışır.4 boyutu içindeki yerini tartışmaktır.5 farklı değildir.
1950’lerde hızlanan kentsel geli- ması gerekli kültür varlıklarından gerekli düzey ve ayrıntıda ele alı-
şim ve yeniden yapılanma süreci- oluşan bu alanlar, sadece tek yapı- namamaktadır.10
nin sonucunda ortaya çıkan kent- lar olarak değil; bütünsel bir doku Günümüzde de korunması ge-
sel baskılar, kentlerdeki tarihsel oluşturarak korunduklarında bir rekli kentsel dokuların birçoğu, di-
dokuların tahribatına neden ol- anlam kazanmaktadırlar.7 Koru- ğer kültür katmanlarının üzerinde
maya başlar. Buna tepki olarak, manın anayasası olarak kabul gö- yer almaktadır. Bu açıdan, söz ko-
1960’lardan itibaren, koruma kav- ren 1964 Venedik Tüzüğü’nün 1. nusu kentler, kültürel sürekliliğin
ramının kentsel alanlardaki öne- ve 14. maddeleri, kültür varlıkları- bir devamı niteliğini taşırlar. Milas
mi ve etkinliği artarken; bu yön- nın soyutlanmış tekil eserler değil, da bu katmanlı kentlerden sade-
deki kuramsal tartışmalarla birlik- bir bütün olarak ayakta tutulma- ce birisidir. Türkiye’de 20.yüzyıl’da
te proje ve uygulamalar da hız ka- larını ve değerlendirilmelerini ön- kurulduğu bilinen birkaç yeni yer-
zanır. Bu süreçte ortaya çıkarak ge- görmektedir.8 Bu bağlamda korun- leşim dışında hemen tüm kentle-
lişen “bütünleşik koruma” (integ- ması gerekli kentsel dokular, plan- re ait geçmiş evreler, mevcut kent
rated conservation) kavramıyla bir- lama olgusunun önemli bir alt baş- dokusunun altında bulunmak-
likte kentsel korumanın genişle- lığını oluşturmaktadır.9 Türkiye tadırlar. Modern kentler, zengin
yen kapsamı, kentleri doğal, yapı- gibi 10.000 yıllık bir kentleşme sü- bir tarihi geçmişin üzerine yayıl-
lı, sosyal, ekonomik, kültürel ve ta- recinin izlendiği bir ülkede, koru- mışlardır. Kısaca, neredeyse tüm
rihsel bütünlükleri içinde ele alma- ma planlaması özel bir öneme sa- kent merkezleri, arkeolojik alanla-
yı gerekli kılmaya başlar.6 hiptir. Kentsel koruma planlama- rın üzerinde yer almaktadırlar. Bu
Kentin önemli bir bölümünü sı, hayata geçirilebilme boyutunda, olgu, yaşayan kentlerin gelişme,
oluşturan “korunması gerekli alan- kentsel tasarım çalışmalarından değişme gereksinimleri sırasın-
lar”, mimarlık ve şehir plancılığı- ayrı düşünülemez. Özel bir tasarım da sıklıkla karşılaşılan bir konuyu;
nın ortak kesitinde bulunan bir ilgi konusu olan bu alanlar, planlama- kentsel arkeolojiyi gündeme getir-
alanını oluşturmaktadırlar. Korun- nın klasik süreci ve yöntemleriyle mektedir.11
4
aynı yer.
5
Özcan, Z., 2006, “Planlamada Disiplinlerarası İlişkiler ve Kentsel Arkeolojinin Yeri”, Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der., Cilt 21, No 4, s.681-687.
6
Altınöz, a.g.m.
7
Kuban, D., 2001, Türkiye’de Kentsel Koruma, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul.
8
International Charter for the Conservation and Restoration of Monuments and Sites, Article 1 & 14, Venedik, 1964, www.international.icomos.org/cent-
re_documenta tion/chartres, (23.03.2005).
9
Ahunbay, Z., 1996, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, YEM Yay., İstanbul
10
Özcan, Z., Okçuoğlu, Y., 1993, “Koruma Amaçlı İmar Planlarında Kentsel Tasarımın Yeri: Divriği Örneği”, 2. Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu,
MSÜ Yay., (ed. M. Çubuk), İstanbul, s.215-220.
11
Altınöz, a.g.m.
MAKALE 39
Kentsel arkeoloji, pahalı bir ey- samına giren arkeolojik sit alanları ile larının üretilmesi gelmektedir. Bazı
lemdir. Yukarıda da ifade edildiği birlikte korunması gerekli kentsel do- haritalar, kentlerin tarih içindeki
gibi, toprak altında bulunan ve ço- kuları içeren ve bu özellikleri ile bü- belli dönemlere ait kalıntı yerlerini
ğunlukla bir imar eylemi sırasında tünlük arz eden korumaya yönelik özel açıkça gösterebilirler.14
ortaya çıkan arkeolojik verilerin ko- planlama gerektiren alanlar, kentsel Kentsel arkeoloji adına strateji
runması gerekli bir kent dokusu- arkeolojik alanlardır.” şeklinde ta- üretebilmek için, bu bilgilerin hari-
nun altında yer alması durumun- nımlamaktadır. Yaşayan bir kent- talara işlenmesi özel bir önem taşır.
da, koruma kararları daha karma- te karşılaşılan bir arkeolojik kalın- Bir kentin kuruluş ve gelişme evre-
şık bir durum sergiler. Yer üstü ve tı alanını ve bu alanda gerçekleşti- lerinin şematik bile olsa haritalaştı-
yeraltındaki mimari miras, birbirle- rilecek tüm eylemleri de betimler. rılması, olası arkeolojik buluntuların
ri üzerinde karşılıklı bir etkiye sa- İster rastlantı ile ister bilimsel bir yerlerini işaret etmesi bakımından
hiptirler. Böylesi bir durumda karşı- araştırma sonucu bulunmuş olsun, arkeoloji-planlama ve tasarım evre-
laşılan ikilem, hangisinin korunaca- bir kentteki arkeolojik alanlar plan- lerinin başlangıcını oluşturacaktır.
ğı veya diğeri aleyhine öne çıkaca- lamayı etkiler. Böyle bir durumda Bir hafriyat sırasında karşılaşılabile-
ğıdır. Oysa her birinin varlığı diğe- yeni ve özel planlama kararlarının cek ve korunması gerekli eserlerin
ri için bir şans, bir artı değer olarak alınması zorunludur, kimi hallerde olası yerleri, kent gelişim haritaları
ortaya çıkarılmalıdır. O halde so- de -olumsuz bir tutum olmakla bir- incelenerek tahmin edilebilir. Plan-
run; bunun nasıl gerçekleştirileceği, likte- mevcut planlama girişimleri lama sürecinde, karşılaşılabilecek
korunması gerekli bu alanların za- bu duruma uydurulmaya çalışılır.13 eserler üzerindeki dolgu malzeme-
manla kent bütününe nasıl eklem- Bugün Türkiye’de kentler, hızlı sinin derinliği de önem taşır.15
leneceği ve kentlilerin hayatlarında- kentleşme ve yenileşmenin baskısı Bu tür verilerin planlama sıra-
ki yer ve öneminin anlaşılmasının altındadırlar. Kent içindeki arkeo- sında baştan elde edilmesi, planın
nasıl sağlanacağıdır.12 lojik varlıkların bulunmasıyla, daha uygulamaya geçirildiği dönemde
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Ko- sistematik bir yaklaşıma gereksinim beklenmedik durumlarla karşılaşıl-
ruma Yüksek Kurulu’nun 2005/702 olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu açı- masını önleyecektir. Bu nedenle ye-
sayılı karar ile değişik 1999/658 dan, planlama eyleminde de bel- rel yönetimlerin, planlama ve tasa-
sayılı ilke kararı, kentsel arkeolojik li veri ve çalışma standartlarının ge- rım evresine geçmeden bu ve ben-
alanları; “3386 ve 5226 sayılı kanun- rekli olduğu anlaşılmaktadır. Bun- zeri etütleri üretmesi veya plancı-
larla değişik 2863 sayılı kanun kap- ların başında kentsel gelişim harita- dan talep etmesi gerekir.16
Çalışma alanı, Milas kenti 199 ada ki ilk izlenimlerimiz, Avrupa kentle- düğü gibi) yapılarla hızla kimlik değiş-
271 parsel’de bir konutun inşa edil- rinde örneklerini gördüğümüz tarihi tirmektedirler. Giderek Safranbolu,
mesi sırasında yapılan hafriyat kazıla- yapılar ve modern ekler birlikteliğini Muğla gibi hemen akla gelen bir iki
rında ortaya çıkan arkeolojik kalıntı- hatırlatmıştır. Avrupa ülkeleri gerçek- örnek dışında, fiziksel doku açısından
ları içermektedir. Bu kalıntıların pro- leştirdikleri başarılı koruma uygula- Kayseri’yi Kastamonu’dan, Kula’yı
jelendirme çalışmaları; Muğla Üni- malarıyla, tarihi kentsel ve kırsal yer- Nizip’ten ya da Tekirdağ’ı Niğde’den
versitesi 2008 Bahar dönemi öğrenci- leşmelerini canlı odak noktaları ola- ayırt edebilmek zor olacaktır. Bütün
lerinden bir grup tarafından gerçek- rak kullanırken, geleneksel Anado- bu olumsuz durumların giderildiği ve
leştirilmiştir. lu kentleri, her yerde rastlanan yeni kalan bütünlüklerin Batı’daki örnek-
Kentsel arkeolojik alan olarak ni- ve ayrıca çoğu da niteliksiz (sonuçları ler gibi korunup değerlendirildiği bir
telendirilebilecek çalışma alanında- son depremlerde, acı bir biçimde görül- Türkiye’ye ulaşmak gerekmektedir.17
11
Altınöz, a.g.m.
12
Özcan, 2006, a.g.m.
13
Archaelogical Institute- Bulgarian Academy of Sciences, 1999, “Bulgaria”, Report on the Urban Archaeology in Europe, Council of Europe Pub., Strasbourg, p.41.
14
Tuna, N., 1999, “Turkey”, Report on the Urban Archaeology in Europe, Council of Europe Pub., Strasbourg, p.217-228.
15
Özcan, 2006, a.g.m.
16
aynı yer.
17
Akın, M., Tapan, M., Sey, Y., “Tarihi Kültürel Mirasın Korunması” Vizyon 2023 Öngörü Panelleri ,Sürdürülebilir Kalkınma, http://www.tubitak.gov.tr/tubi-
tak_content_files/vizyon2023/csk/EK-13.pdf (01.20.2011).
40 MAKALE
Atina,
Acropolis
Müzesi
(http://www.cbc.
ca/arts/artdesign/
story/2009/02/13/
acropolis-museum.
Sofya, St. George Kilisesi (Rotunda) html, 20.04.2010)
(http://www.skyscrapercity.com/showthread.php?p=51541325, 20.04.2010)
MAKALE 41
18
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı (18.07.2007)
19
Milas Müzesi Müdürlüğü, Şubat 2007, Kurtarma Kazısı Raporu, Muğla.
42 MAKALE
Milas ilçesi Şevketiye Mahallesi Kemerler mevkii, 199 ada 271 parsel’deki
arkeolojik kalıntılar için rölöve taslak çalışması
Milas, Şevke-
tiye Mahalle-
si Kemerler
mevkii, arke-
olojik kalın-
tılar
MAKALE 43
Tarihi kalıntıla-
rın korunması
üzerine Avrupa
örnekleri (Sof-
ya, Bulgaris-
tan) (http://www.
aip.de/People/
rarlt/eclipse2006/,
20.05.2010)
Tarihi kalıntıların korunması üzerine Avrupa ör-
nekleri (Macaristan’ın Pécs kenti, Erken Hristi-
yanlık dönemi tonoz mezar kalıntıları) (http://mar-
vaoguide.com/index.php/Hungary/Pecs.html, 25.06.2010)
Beçin
Kalesi’nden
Milas’a bir
bakış
Avrupa’da mimari kaliteye iliş- komisyon tarafından sunulan, ilişkilerini olumlu yönde etkilemek
kin kararlar üzerin konuştuğumuz- “Avrupa Birliği’nde Sürdürülebilir suretiyle; toplumsal bütünleşmeyi, iş
da, akademik bir değerlendirme ile bir Kentsel Gelişme için Çerçeve” alanlarının yaratılmasını ve kültür
ortaya çıkanları aşağıdaki madde- çalışmasını, turizmi ile bölgesel ekonomik
lerle açıklayabiliriz: c Çağdaş mimarlığı, kültürel ve gelişmeyi olumlu yönde etkileyen
Topluluk bünyesinde ve hükü- mimari mirasın muhafazası ufku ile bir etmen oluşturduğu savına
metler arasında, yıllardır sürdürü- donatarak, kültürel mirasın yaratıcı katıldığını belirtir.
len, mimari miras, yapılı çevre, sosyal yönetimini ele alan Avrupa Toplu- 3 a Kentsel tasarım ve mimar-
çevre ile ilgili çalışmaları ve özellikle, luğu Gelişme Perspektifi (European lık ile ilgili duyarlılığın ve kavrayış
1 a “Yarının kenti ve kültürel Spatial Development Perspective- seviyesinin, genel kamuoyu nezdin-
miras” teması ile ilgili olarak ilk ESDP) kavramının ortaya çıkışını de ve meslek ile ilgili karar verici
kez bir “anahtar eylem” içeren ve teyit eder. mercilerde yükselmesini sağlayıcı
düzeyli bir yapılı çevrenin oluştu- 2 a Tarihsel süreklilik, kamusal çaba sarf etme,
rulması sorununu ele alan beşinci alanların kalitesi, farklı toplumsal b Mimarlık hizmetinin özgül
araştırma ve geliştirme çerçeve katmanların bir arada olması ve niteliğinin kararlar alınır ve eylem-
programını (Research and Develop- kentsel çeşitliliğin getirdiği zenginlik ler uygulanırken göz önünde
ment Framework Programme- gibi, Avrupa kentlerinin ortak bulundurulması,
RDFP), paydası olan özelliklere, c Örnek kamusal yapılaşma
b Avrupa Birliği’nin bir amacı b Düzeyli bir mimarlığın, yaşam politikaları aracılığı ile mimari
olan yapı kalitesini muhafaza çevresini yücelterek ve sakinlerin düzeyin gelişmesini sağlama,
etmek ve geliştirmekle görevli kentsel ya da kırsal olsun çevre ile d Mimarlık alanındaki tecrübe ve
44 MAKALE
bilgilerin mübadelesini teşvik etme, jik yaklaşımlarda bulunmak üzere, lerinde kurulmuş bir uygarlık-
konularının üye devletlerce amaç- Karia dönemlerinden Cumhuriyet’e lar kentidir. Detaylı bir inceleme ve
lanmasını teşvik eder.20 uzanan bir Ege medeniyetler ken- gözlemle, günümüzde dahi kentin
Konu üzerine ülkemizde büyük ti olan Milas’ı irdelemek, markalaş- kültürel bileşenlerinde bu uygarlık-
küçük ölçekte yüzlerce örnekle de- ma sürecine hazırlanan kent içinde ların (Karia, Roma, Bizans, Selçuklu,
falarca karşılaşmaktayız. Ancak bu yardımcı olacaktır. Menteşe Beyliği, Osmanlı İmp.) etki-
kentleri irdelemek ve gerekli analo- Milas kenti Sodra Dağı’nın etek- lerinin varlığı olasıdır.
Değerlendirme ve Sonuç
Göreceli mimari tasarım değerlen- Başta kentsel koru- Tüm teknik disiplinlerin entegras-
dirmesinden uzak kalarak, bahset- yonu sağlansa bile, topluma kentli
tiğimiz bu modern yapılaşma çalış-
ma ve özelinde kent olma ve eser koruma bilinci yerleş-
malarında yapılan hafriyat kazıların- içindeki arkeolojik memişse korumanın sürdürülebilir-
da, çoğu zaman arkeolojik bir takım alanların korunması, liği sağlanamaz. Bu nedenle, ilköğ-
kalıntılara rastlanmaktadır. Kent- bir toplumsal bilinç retimden başlayarak örgün eğitim-
sel arkeoloji olarak adlandırılan her de, halk eğitiminde, başta kentte gö-
arkeolojik alan gibi, genel geçer bir sorunudur. revli yöneticiler olmak üzere hizmet
kuralla devletin malıdır. içi eğitimde, tüm eğitim kadrolarının
Kentsel arkeoloji öncelikle bir da bilgilendirilmesi ve koordinasyo-
devlet sorumluluğudur. Oysa bugün leri, arkeoloji meslek dalının sorum- nu gerekmektedir.25
Türkiye de dahil olmak üzere birçok luluğundadır; ancak, kentteki her- Eğer gelişmiş bir yaşam standar-
ülkenin koruma yasalarında tanım- hangi bir müdahaleden önce arke- dı yakalamanın koşullarından biri,
lı olarak yer almamaktadır. Fransa ologlar, mimarlık tarihçileri, plancı- kentsel kimliğin korunması ise bunu
gibi ülkelerde, koruma yasalarındaki lar ve yerel yöneticilerin koordinas- sağlamanın yollarından biri de kent
boşluğu kent planlama yasaları dol- yonunda hazırlanacak olası yerleşim içindeki arkeolojik alanların koru-
durmaktadır.21 evrelerini gösteren buluntu harita- narak sergilenmelerinden, ilgi çeki-
Kentlerin sahiplerinin yerel yö- larının elde edilmesi zorunludur. Bu ci birer “arkeopark”a dönüşmele-
netimler olduğu gerçeğinden hare- haritalar kentteki gelişme, dönüş- rinden geçmektedir. Hepsinden de
ketle, uygulamacı kuruluşların bün- me uygulamaları sırasında ortaya çı- önemlisi, toplumun, kentli olma bi-
yelerinde arkeologlar, restorasyon kabilecek sorunlara karşı tedbir alın- lincini sağlayacak bu “özel eğitim
uzmanı mimarlar ve kent plancıla- masına olanak sağlayacaktır.23 alanlarının” her evrede korunması-
rı istihdam etmeleri, plancıların da Gerek kazıların gerçekleşti- na katılması ve tüm ilgili disiplinler
ekiplerinde bu uzmanlık dallarından rilmesinde gerekde kent içinde- arasında işbirliğinin sağlanması an-
görüş ve destek almaları beklenme- ki bu alanların sürdürülebilirliği- lamına gelecektir.26
lidir. Fransa ve İskoçya gibi ülkeler- nin sağlanmasında ciddi kaynakla- Makalede incelenen Milas ör-
de ulusal düzeyde kentsel arkeoloji ra ihtiyaç duyulur. 1999 “Arkeolo- neğinde olduğu gibi katmanlı bir-
organizasyonları vardır.22 jik Mirasın Korunması İçin Avrupa çok kentte, karşılaşılan kentsel arke-
Özetlenen koşullar kent içinde- Konvansiyonu”nun 3.maddesi ay- olojik alanlar bir kent sorunsalı ol-
ki arkeolojik alanların korunması ve rılacak fonların sürekliliğini öngör- maktan çok mimari yapılaşmalar-
kent yaşamına entegre olmaları di- mektedir.24 la bütünleşebilirler. Açık kent müze-
siplinler arası koordinasyonun zo- Tüm bunların ötesinde, baş- leri kent sokaklarıyla kucaklaşırken,
runlu olduğunu göstermektedir. Ar- ta kentsel koruma ve özelinde kent üst kotlarda bu müzeye seyir terası
keolojik buluntulara rastlanan bir içindeki arkeolojik alanların korun- oluşturan aktif kullanım mekanları-
yerde kazı ve değerlendirme işlem- ması bir toplumsal bilinç sorunudur. nın oluşması da sağlanmış olacaktır.
20
2001/C73/04, Avrupa’da Mimari Kaliteye İlişkin Karar, Avrupa Birliği Konseyi’nin Kentsel Ve Kırsal Çevrede Mimari Kalite İle İlgili Kararı, 12 Şubat 2001.
21
Altınöz, a.g.m.
22
aynı yer.
23
aynı yer.
24
European Convention on the Protection of the Archaeological Heritage, Article 3, La Valetta, 1992, www.international.icomos.org/charters/arch, (30.11.2005).
25
Özcan, 2006, a.g.m.
26
aynı yer.
MAKALE 45
REFERANSLAR
1- Ahunbay, Z., 1999, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, YEM Yay., İstanbul.
2- Akın, M., Tapan, M., Sey, Y., Vizyon 2023 Öngörü Panelleri Sürdürülebilir Kalkınma / “Tarihi Kültürel Mirasın Korunması”,
http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/vizyon2023/csk/EK-13.pdf (01.20.2011).
3- Altınöz, A.G.B., “Çok Katmanlı Kentteki Tarihsel Katmanlaşmayı Çözümlemek: Kent Arkeolojisi”, http://www.metropolis-
tanbul.com/public/temamakale.aspx?tmid=&mid=13, (14.06.2010).
4- Archaelogical Institute- Bulgarian Academy of Sciences, 1999, “Bulgaria”, Report on the Urban Archaeology in Europe, Co-
uncil of Europe Pub., Strasbourg, p.41.
5- European Convention on the Protection of the Archaeological Heritage, Article 3, La Valetta, 1992, www.international.icomos.org/
charters/arch, (30.11.2005).
6- International Charter for the Conservation and Restoration of Monuments and Sites, Article 1 & 14, Venedik, 1964, www.internati-
onal.icomos.org/centre_documenta tion/chartres, (23.03.2005).
7- Kuban, D., 2001, Türkiye’de Kentsel Koruma, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul.
9- Özcan, Z., 2006, “Planlamada Disiplinlerarası İlişkiler ve Kentsel Arkeolojinin Yeri”, Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der., Cilt
21, No 4, s.681-687.
10- Özcan, Z., Okçuoğlu, Y., 1993, “Koruma Amaçlı İmar Planlarında Kentsel Tasarımın Yeri: Divriği Örneği”, 2. Kentsel
Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumu, MSÜ Yay., (ed. M. Çubuk), İstanbul, s.215-220.
11- Paşapur, M., Etikan, S., Çıkın, T.A., Mayıs 2010, “Multidisipliner Ölçekte Markalaşma Stratejisi Geleceğe Uzanan Bir
Marka Kültür Turizm Kenti Milas Örneği”, (Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Sempozyumu’nda sözlü bildiri olarak sunul-
muştur.).
12- Tuna, N., 1999, “Turkey”, Report on the Urban Archaeology in Europe, Council of Europe Pub., Strasbourg, p.217-228.
13- 2001 / C73 / 04, Avrupa’da Mimari Kaliteye İlişkin Karar, Avrupa Birliği Konseyi’nin Kentsel Ve Kırsal Çevrede Mimari Kalite İle İlgi-
li Kararı, 12 Şubat 2001.
46 YAZI
Değerli Dostlar;
Restorasyon Konservasyon Ça- larımızdan bahsettik ve kendileri
lışmaları dergimizin yeni sayıla- en kısa zamanda Süleymaniye’deki
rını gecikmeli de olsa sizlere sun- merkezimizi ziyaret edecekleri-
manın mutluluğu içindeyiz. KU- ni ifade ettiler. İtalya’nın İstanbul
DEB olarak az maliyetle daha çok Başkonsolosu Sn. Gianluca Alberini
iş üretmenin gayreti içindeyiz. Der- de heyetiyle beraber KUDEB’e gel-
gimiz, her seferinde 3500 adet ba- di ve ortak çalışma alanları ve işbir-
sılıp, tüm ülkedeki ilgili kurumlara liği üzerinde görüş alışverişi yapıldı.
gönderiliyor. Dağıtım işini de kendi Daha sonra da kurum olarak ken-
imkânlarımızla gerçekleştiriyoruz. dilerine iade-i ziyarette bulunduk.
Bu süre içerisinde faaliyetlerimiz Anadolu’daki Belediyeler, Koru-
açısından en önemli gelişme, Ocak ma Kurulları ve KUDEB’lerle de bu
ayında KUDEB çalışma yönetmeli- dönem yoğun temaslarımız oldu.
ğinde yapılan değişiklik oldu. 5216 Trabzon Belediyesi heyeti ve Van
M. ŞİMŞEK DENİZ
sayılı Belediye sınırı ve Valilik sını- Mimarlar Odası ve Belediye yetkili-
rı örtüşen illerde (İstanbul ve Koca- leriyle ortak programlarımız oldu.
5216 sayılı Beledi- eli) KUDEB’in Daire Başkanlığı sta- Ünlü Arap TV kanalları El-Cezire
ye sınırı ve Valilik sı- tüsüne getirilmesi, bünyesinde, la- ve El-Hurra TV’de, KUDEB’in çalış-
nırı örtüşen illerde boratuar ve atölyeler kurulabilmesi maları ve Darphane-i Amire binasın-
karara bağlandı ve resmi gazetede da yapılan kuş evlerimizin restoras-
(İstanbul ve Kocae-
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yonları yer aldı.
li), KUDEB’lerin Dai- önemli ve önümüzü açan değişiklik TÜRKEV (Tarihi Türk Evle-
re Başkanlığı statüsü- için Kültür ve Turizm Bakanlığımı- ri Derneği) ve TAKÜTAY (Tari-
ne getirilip laboratu- za, Kültür- Müzeler Genel Müdür- hi Kültürümüzü ve Tabiat Varlık-
lüğümüze ve yönetmelik değişikli- larımızı Koruma ve Yaşatma Plat-
var ve atölyeler kura- ğinin gerçekleşmesi için destekle- formu) ile kültürel emanetin ko-
bilmesi değişikliğinin rinden dolayı Müzeler Genel Müd. runmasına yönelik daha çok eği-
resmi gazetede ya- Yrd. Sn. Nermin Beşbaşı’ya teşek- tim amaçlı bir protokol çalışma-
yımlanarak yürürlü- kürlerimizi bir borç biliyoruz. mız oldu. Çalışma Vakıflar Genel
İstanbul Valimiz Sn. Hüseyin Müdürlüğü’nce de desteklenecek.
ğe girmesi geçtiğimiz Avni Mutlu’ya 29 Mart 2011 tari- Katkılarından dolayı TÜRKEV Baş-
günlerin en önemli hinde bir ziyaretimiz oldu ve ken- kanı Sn. Prof.Dr. Cengiz Eruzun
gelişmesiydi. disine KUDEB’in çalışmalarını an- hocama çok teşekkür ediyorum.
lattık. Ahşap Restorasyon çalışma- Ahşap Eğitim Atölyesi ve İstanbul
Van Mimarlar
Odası ve bele-
diye yetkilileri
YAZI 47
Kültür Varlıkları Envanter çalış- İstanbul, Kasım ayında önem- versitesinin öncülüğünde yapı-
malarını İBB Meclisi’nin onayına li bir organizasyona hazırlanı- lacak kongrenin çalışma toplan-
sunduktan sonra İstanbul Kalkın- yor. Akdeniz Ülkeleri Kültür Mi- tılarından bir tanesinin KUDEB
ma Ajans’ına göndereceğiz. Ça- rası Kongresi İstanbul’da, Ali Taş Eğitim Atölyesi’nde yapılma-
lışmaların olumlu sonuçlanacağı- Emiri Efendi Kültür Merkezin- sı planlanıyor.
nı umut ediyorum. de gerçekleşecek, İstanbul Üni- Tekrar görüşmek dileğiyle...
Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Çolakoğlu İtalya İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini’nin KUDEB ziyareti
İtalya İstanbul
Başkonsolosu
Gianluca
Alberini ve be-
raberindeki
heyet
Trabzon Be-
lediye Başkan
Yardımcısı Sa-
yın Çolakoğ-
lu ve Trabzon
KUDEB birimi
çalışanları
1990
ICOMOS Arkeolojik Mirasın Korunması ve Yönetimi Tüzüğü
ICOMOS’un uzman komitelerinden Arkeolojik Miras Yönetimi Uluslararası Komitesi (ICAHM) tarafından hazırlanan bu tüzük, Ekim 1990’da İsviçre’nin
Lozan kentinde toplanan ICOMOS Genel Kurulu tarafından onaylanarak kabul edilmiştir. (Çeviri: Zeynep Ahunbay, 2002); www.icomos.org.tr
2011
SERT
İBB KU
DEB T
AŞ EĞ
IFIKA
İTİM A
TÖLYE
Sİ
EGITIM LI
PROGR
3. dön
AMI
İBB KU
sertifi
DEB b
kalı “T
em eğ
a ş
ünyes
Korum
itimle
indeki
rimiz
a ve O
Temm
Taş Eğ
narım
itim A
uz 201
”
tölyes
eğitim
p r
i her y
o gramı
ıl Mes
lek Yü
ksek O
1-Kas düzen kulu m
ım 201 lemek ezunla
Ön Ka
yıt: 30 1 tarihle t e d ir.5 ay rına
Mayıs rinde sürece
Başvu
rular: - 24 Haz g erçekl k olan
İBB–K iran 2
0 eştiril
Kayse
rili Ah U DEB T 1 1 P rogram e cektir
met P aş Eği
tim Başlan .
aşa So Atölye gıç tar
kak No si Adr ihi: 4 T
16 Sül es: Mo emmu
eyman lla Hü z 2011
iye-Fa srev M
tih Tel a h a llesi
efon: 2
12 455
37 48
Test
Restorasyon Konservasyon
1. “Düzenli bakım” ve “önleyici koruma” 4. Mimar Sinan’ın kendi adını taşıyan mescidinde
kavramlarına yer veren uluslar arası denemiş olduğu …………………………… ve
belgelerden beşini sıralayınız. ……………………, Osmanlı mimarisinde fazla
1964, ………………………………………………………………
miktarı %18’in üzerinde olanlarda buna ek kararlarının; kentsel gelişim, kültürel, doğal,
olarak …………………… kaynaklı zararlar çevresel ve eğitim politikaları ile birlikte ele
1- Carta del Restauro - Venedik Tüzüğü-Amsterdam Bildirgesi - Tarihi Ahşap Yapıların Korunması için İlkeler - Mimari Mirasın Analiz, Koruma ve Strüktürel Restoras-
yonu için İlkeler 2- a) Yapı ve koleksiyona ilişkin araştırmalar, b) Bozulmaya yol açan risklerin analizi, c) İzleme, d) Önleyici koruma, e) Önleyici bakım 3- ahşap za-
rarlıları / küf ve çürüklük mantarları / çürüklük mantarı 4- son cemaat yerinin plan düzeninde yanda oluşu / şerefesiz minare 5- Hepsi 6- Bütünleşik Koruma
52 KILAVUZ
İçerik: Dergiye özgün yazı, derleme, proje tanıtımı, yarışma tanıtımı, yayın tanıtımı, çeviri yazı gibi alanlarda ve
daha önce yayımlanmamış olmak koşuluyla metin ve o metinle ilişkili görsel malzeme katkısında bulunulabilir.
Yazı Boyutu: Dergiye sunulacak yazılar, standart yazı sayfası (yak. 2000-2500 karakter) ile 10-15 sayfayı aşmamalı-
dır. Bu metin uzunluğu, konu ve içerik özellikleri dikkate alınarak arttırılabilir. Dipnotlar bu yazı hacim sınırlaması-
na dahildir.
Metin Yazım Özellikleri: Metin, Microsoft Word programıyla yazılmalıdır. Kullanılacak punto boyutu 10’dur. Ya-
zım karakteri olarak “Arial” kullanımı yeğlenmelidir. Paragraf ayrımları programın “önce-sonra aralık bırakma”
özelliği kullanılarak değil, paragraflar arasında bir satır boşluk bırakılarak yapılmalıdır. Metnin e-posta ile ya da CD
halinde yollanması olanaklıdır.
Gerekli iletişim bilgileri: UI Editör Nimet Alkan (212) 455 37 53
KUDEB Grafik Birimi (212) 455 37 73 Dilruba Kocaışık-Aynur KaragölK
Görsel Malzeme: Fotoğraf, harita, çizim vb. görsel malzemenin sayısının 25’i aşmamasına dikkat edilmelidir. Bu
sayı, konu ve içerik özellikleri dikkate alınarak değiştirilebilir. Yayımlanmak üzere gönderilen görsel malzeme, iki
koşulu da sağlamalıdır: Görsel, metindeki yerini belirtmek üzere, metnin içine yerleştirilmiş ve Şekil, Tablo ya da
Fotoğraf numarası verilerek görseli tanımlayıcı notu eklenmiş olmalıdır.
2. Görseller, orijinal hallerinin bulunduğu bir klasör ile mutlaka ayrıca gönderilmelidir. Siyah-beyaz ve renkli opak
fotoğraf, dia, bilgisayar çıktısı gibi farklı ortamlarda görsel yollanabilir. Görsel boyutu A3 formatını aşmamalıdır.
Görsellerin dijital imaj dosyası olarak JPG, TIFF, PSD gibi formatlarda da sunulması olanaklıdır. Mimari çizimler
Autocad programıyla değil, kağıt çıktısı olarak veya PDF, JPG, TIFF vb. formatlarda gönderilmelidir. Tablo-grafik
gibi görseller, hazırlandıkları orijinal program dosyası olarak gönderilmelidir (Excel dosyası gibi). Tüm dijital gör-
sellerde çözünürlük 300 DPI’dan düşük olmamalıdır.
Kaynak gösterme/ alıntı yapma: İki tür kaynak gösterme sistemi uygulanabilir:
11 1 Metnin içindeki kaynak göndermeleri, parantezli sistemle yapılır: (Yazar/ Yazarların soyadı, Yayın yılı, varsa
sayfa numarası). Aynı parantez ile birden fazla kaynağa referans verilecekse, aralarına noktalı virgül konmalıdır.
Örnek olarak: (Batur, 1994; Borrelli ve Urland, 1999, s.21; Caneva vd., 1998, s.21).
Bu sistem kullanıldığında, metnin sonunda bir kaynakça yer almalıdır. Alfabetik olarak sıralanmış kaynakçanın ya-
zım şekli şu şekilde olmalıdır:
Kitaplar için: Yazar Soyadı, Yazar adının ilk harfi., Basım Tarihi, Kitap Adı (italik), Yayınevi/ Kurum/ Basımevi
adı, Basım Yeri, varsa sayfa numarası/ aralığı.
Örnek: Bayramgil, O., 1959, Petrografi, İ.Ü. yayını, İstanbul.
Borrelli, E., Urland, A., 1999, ARC Laboratory Handbook, ICCROM, Rome.
Editör adı verilecekse: Editör Soyadı, Editör adının ilk harfi. (ed.), Basım Tarihi, Kitap Adı (italik), Yayınevi/
Kurum/ Basımevi adı, Basım Yeri, varsa sayfa numarası/ aralığı.
Örnek: Larsen, K.E. (ed.), 1995, Nara Conference on Authenticity: Proceedings,Tapir, Norway.
Makale/ Bildiriler için: Yazar Soyadı, Yazar Adının İlk Harfi., Basım Tarihi, “Makalenin Başlığı”, Makalenin
Bulunduğu Kitap/ Dergi/ Sempozyumun Adı (italik), Sayı/ Cilt no, Yayınevi/ Kurum/ Basımevi adı, Basım yeri,
varsa sayfa numarası/ aralığı.
Örnek: Güleç, A., 1986, “Ayasofya Müzesi Eski Aşevi Kapılarında Koruma Uygulaması”, İnşaat Dergisi, Ha-
ziran, İstanbul, s.44-48.
Böke, H., Akkurt, S., İpekoğlu, B., 2004, “Tarihi Yapılarda Kullanılan Horasan Harcı ve Sıvalarının
Özellikleri”, Yapı, S.269, YEM yayını, İstanbul, s.90-95.
2 2 Dipnot kullanımı tercih ediliyorsa, dipnotlar sayfa altında yer almalıdır. Programın otomatik dipnot verme
özelliği kullanılmamalı, dipnotlar ana metinle aynı yazı karakterinde, 10 punto boyutu ile yazılmalıdır. Metnin
içinde dipnot göndermeleri, sıra numarası verilerek yapılmalıdır. Dipnotlarda kaynağın yazım şekli 1. maddede
belirtildiği gibidir. Farklı dipnotlarda aynı yazarın eserinden farklı sayfalara gönderme yapılacaksa, ikinci dipnot:
Yazar soyadı, a.g.e., sayfa no.
şeklinde yazılmalıdır. Aynı esere ard arda iki dipnotta gönderme yapılması durumunda ise ikinci dipnotta:
a.e., sayfa no.
ifadesi yeterlidir.
3. Bir kaynaktan bire bir alıntı yapılacaksa metnin alıntı olan bölümü: “tırnak içinde ve italik olarak” yazılmalıdır,
kaynağı parantez içi veya dipnot ile belirtilebilir.
Özet: Dergide İngilizce özetlere de yer verildiğinden, makaleler İngilizce’ye çevrilmiş özetleri ile birlikte gönde-
rilmelidir. Özetler, makalenin tam adını içermeli; metnin anlaşılırlığı için çok gerekli olmadığı takdirde, başlık hariç
350 kelimeyi aşmamalıdır. Özet, sayfa sınırlamasına dahil değildir.
* Makalenin yazarının varsa akademik unvanı, geçerli e-posta adresi ve bağlı olduğu kurum, kuruluş, üniversite
ya da enstitünün adı belirtilmelidir.